HİPERMEDYA ORTAMLARINDA ÜÇ NAVİGASYON SİSTEMİNİN KULLANILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
ANTİ-TEMELCİLİK’ ANLAYIŞLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
-
Upload
ronrossini -
Category
Documents
-
view
40 -
download
0
Transcript of ANTİ-TEMELCİLİK’ ANLAYIŞLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
-
FLSF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi), 2012 Bahar, say: 13, s. 165-186
ISSN 1306-9535, www.flsfdergisi.com
ADA DL FELSEFESNN VE ERKEN ALMAN
ROMANTZMNN ANT-TEMELCLK
ANLAYILARININ KARILATIRILMASI
mer Faik ANLI*
ZET
Bu almada ada dil felsefesinin anti-temelcilik (anti-
foundationalism) yaklam ile Erken Alman Romantizminin yaklamnn
karlatrlacaktr. Pek ok ada filozof gibi, erken romantikler de
phecilikten uzak duran bir eletirellie deer veren ve saf grelilie
dmeyecek bir biimde temelciliin hatalarn gsteren bir epistemoloji ararlar.
Bununla birlikte, postmodernistler gibi, onlar da temelciliin olanana,
eletirinin evrensel standartlarna ve tamamlanm sistemlere kar
phecidirler. Bu alma zellikle bir sorunun yantn aa karmay
amalamaktadr: ada dil felsefesinin Richard Rorty tarafndan temsil edilen
kanad anti-temelcilik zerinden bir tr neo-romantizm olarak Erken
Romantizmin devam mdr yoksa deil midir sorusu.
Anahtar Kelimeler: Erken Alman Romantizmi, Anti-temelcilik, Dil, Rorty
(Comparison of Contemporary Philosophy of Language's and Early
German Romanticism's Understandings of Anti-foundationalism)
ABSTRACT
In this paper, contemporary philosophy of languages view of anti-
fountationalism will be compared with Early German Romanticisms view. Like
many contemporary philosophers, the young romantics sought an epistemology
that valued criticism yet escaped pure skepticism, one that recognized the
failures of foundationalism yet did not surrender to relativism. And also, like
postmodernists, they were skeptical of the possibility of foundationalism, of
universal standards of criticism, of complete systems. This investigation specially
aims to reveal the answer of a question: The question of the contemporary
philosophy of languages one wing which represented by Richard Rorty is a
continuation of Early Romanticism on anti-foundationalism as a kind of neo-
romanticism or not.
Keywords: Early German Romanticism, Anti-foundationalism, Language,
Rorty
* Ankara niversitesi DTCF Felsefe Blm Aratrma Grevlisi
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 166
Frederick C. Beiser, Erken Alman Romantizminin (Frhromantik)
tarihsel neminin dayand faktrler olarak, ilkin onun Kartezyen mirasn
mekanik doa anlayndan, zihin - beden dalizminden ve kesin ilk ilkelere olan
temelci inancndan ayrlmasn, ikinci olarak da Aydnlanma rasyonalizminin
tarih-d (ahistorical) akl anlayn ve koulsuz ilk ilkelerini sorgulamasn
gstermektedir.1 Bununla birlikte, Manfred Frank, eer ontolojik realizmi
bilinten bamsz bir gerekliin var olduu tezi olarak ve epistemolojik
realizmi de bamsz gerekliin kuatc (tketici) bilgisine sahip
olunamayaca tezi olarak kabul edersek, Erken Alman Romantizminin ontolojik
ve epistemolojik realizm ile rttn ileri srmektedir.2 Bu sava gre, Erken
Alman Romantikleri realizm dncesinden dn vermeden Kartezyen gelenek
ile balayan ve Aydnlanma dncesi ile gelitirilen bilgi ve temellendirme
anlayna, bilginin temellerinin mutlak ya da koulsuz klnmas yoluyla mutlak
olana ulalabilecei dncesine kar kmlardr. Bir baka deyile mutlak
kavram yoluyla ulalabilecek bir ey deildir. Bu balamda aa kan ve Kant
sonras felsefi tartmalar ekillendiren kendinde-eyin bilinebilirlii ile
balantl olarak bilgimizin temelleri sorunu, ada dil felsefesi ierisinde dil-
gereklik ilikisi balamnda temeller, koulluluk, dolaym gibi kavramlar
zerinden devam etmektedir.
Yirminci yzyl ncesi dil tartmalarnda, merkezi yaklam dilin
dnceye eklemlenen, onu baka znelere aktarmak iin kullanlan bir ara
olduu ynndedir. Buna gre gereklik ile ilikilendirilen ey kavramlardr.
Szckler ise bu kavramlarn ifade edilebilirlii iin kavramlarla ilikilendirilen
dilsel elerdir. Yirminci yzyl dil tartmalarnda ise dil, dnyann snrlarn
belirleyen merkezi bir konumdadr. yle ki dnyay anlamak dili anlamak olarak
kabul edilmektedir. Buna karn, dil ile dilin tesini anladmz savlayan 17
18. Yzyl empirizm dncesiyle paralellik gsteren yaklam, genel gereklik
algmz (John Searlen mevcut durumlar3 olarak adlandrd) empirist realist
temel kabuller zerinde biimlendirmektedir. Buna gre, deneyimlerimizden,
dncelerimizden ve dilimizden bamsz, kendinde bir gereklik vardr ve bu
kendinde gereklik ile dolaysz ilikiyi duyularmz ile kurarz. Dilimizde ak
anlamlara sahip olan szckler ile kurduumuz ifadeler, kendinde gereklik
ierisinde nesnenin bulunduu durumla, e deyile olgu ile rtp
rtmediine bal olarak doru ya da yanl deerini alrlar. Kabaca bu
ekilde betimlenen bir dnya algs, zellikle kendinde-gereklike (kendinde-
1 Frederick C. Beiser, The Romantic Imperative, Harvard University Press, Cambridge,
Massachusetts, and London, England, 2003, s. 2. 2 Manfred Frank, The Philosophical Foundations of Early German Romanticism,
translated by Elizabeth Milln-Zeibert, State University of New York Press, s. 28. 3 John Searle, Zihin Dil Toplum, ev. Alaattin TURAL, Litera Yay., stanbul, 2006, s. 18, 19.
-
mer Faik ANLI 167
eye) ilikin kabul ile realizm olarak adlandrlan felsefi akmn temel
grlerine uygunluk gstermektedir. Ancak, dnyaya duyularmz aracl ile
dorudan kurulduu iddia edilen algsal eriime daima bir adlandrmann
(dilin) da elik etmesi ve ou zamanda adlandrmann duyularn tesine tamas
kendinde-gereklik ile kurulan ilikinin dil dolaymyla kurulduu dncesini
dourmaktadr. Dilin felsefenin ana konusu olarak grld akmlarda,
geleneksel felsefenin dnceye ykledii anlamn dile yklenmeye baland
gz nnde tutulursa, tartmann gereklik dnce ilikisinin evrilmesi olarak
ele alnmas da olanakl hale gelmektedir. Searlen anti-realizm olarak
konumlandrd ve bu mevcut durumlar arasndaki atmalar zerinden
kendinde gereklikin varln sorunsal haline getiren ada akmlar, bizim
gereklik hakkndaki bilgimizin asla dolaysz olmadn, daima bir bak
asnn, belli bir tercihler grubunun dolaymnda ya da siyasi bir grup veya
ideolojiye ballk gibi siyasi etkenlerin belirleniminde elde edildii eklindeki
dnceyi temel almaktadrlar. Bu bak alar, tercihler grubu, ideolojiler,
dilsel referanslar, sylemler vb. dilsel tasarmlar iseler ve kendinde-
gereklik ile ilikide zorunlu bir biimde birer dolaym olarak ilev
grmekteyseler ya da gereklii onun bilgisini de ierecek biimde ifade etmede
gerekliin karsndaki etkin (biimlendirici) taraf olarak konumlanyorlarsa
hibir zaman dnyaya dair dolaysz bilgi sahibi olmak sz konusu olamayacaktr.
Bu balamda gerek dnya ya da kendinde-gereklik diye bir ey de yoktur
veya onun hakknda konumak bile yararszdr ya da bylesi bir konuma ilgi
ekici bile deildir gibi savlar aa kmaktadr. Bu yaklam, en genel anlam
ile dil gereklik ilikisine odaklanmakta ve dilin bir tekabliyet (karlkllk /
uygunluk) ilikisini temel almadn vurgulamaktadr. Buna gre, gereklikle
rtme gibi bir nitelie sahip olmayan dil ierisinden bilgiye temel salayacak,
gereklie ilikin dolaysz, koulsuz bir ilk ilke elde etmek de olanakszdr. Bu
akm ierisinde yer alan Richard Rorty, dil felsefesini ve zelde de dile (dilsel)
dn (linguistic turn) terimini felsefi problemlerin ya dili reforme ederek ya
da kullandmz dili daha iyi anlayarak zlebilecek (ya da feshedilebilecek
[iptal edilebilecek] problemler olduu4 sav balamnda kullanarak
epistemolojik, ontolojik ve hatta politik problemleri dil temelinde ele almakta
fakat bununla beraber dili fetiletirme, kutsallatrma eiliminden de uzak
durmaya, tek gereklik dildir demekten kanmaya almaktadr. Dier
taraftan da Rorty dil felsefesi zerine alrken, onu epistemoloji olarak felsefe
anlay ile rtecek biimde ele almamaktadr. O, bu konuda u ifadeleri
kullanmaktadr:
4 Richard Rorty, The Linguistic Turn: Essays in Philosophical Method, The University of
Chicago Pres, 1992, s. 3.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 168
Son otuz yl boyunca gerekleen en nemli eyin, dile dnn
kendisi deil, Platon ve Aristotelesten bu yana filozoflar skntya
sokan belli epistemolojik zorluklar batan sona yeniden dnmenin
balamas olduunu savlamak isterim. Bu yaklamn yaratt
epistemolojik zorluklar olmasayd, metafiziin geleneksel
problemlerinin (rnein evrenseller, tzsel form, zihin ile beden
arasndaki iliki problemi) hibir zaman tasarlanmayacan
savlamaktaym.5
Bir baka deyile de, dile dn, yirminci yzyln ilk yarsnda yaanan
ve dilin zneye deil, znenin dile ait olduunu savlayan, akldan, deneyden
ve olgudan dile dn hareketidir.6 Bu balamda dile ynelen Rortyye gre,
dil, bir kendindelik olarak i dnyann ya da yine bir kendindelik olarak d
dnyann temsili deildir. Bu nedenle de dildeki hibir ifade ya da yarg bu
gerekliin temsili olarak ya da kendisinden bu gerekliin bilgisinin
tretilmesinin temeli olarak ilev gremez. Fakat bu durum dilden (dnceden /
zihinden) bamsz bir gerekliin var olmad sonucunu gerektirmemektedir.
Bir baka deyile, dilin bu ekilde merkeze alnmas, bir d gerekliin (dil-
dnn) varlnn kabul olarak realizmin de iptal edilmesi anlamna
gelmemektedir. Bu, dilsel bir ifadeye mutlaklk nitelii kazandracak dil d ya
da dilsel bir temel olmad, bylesi bir temel araynn belli bir felsefe
syleminin rettii bir ama (sorun) olduunu savlamaktr.
Bu almada ada dil felsefesinin genel hatlaryla yukardaki biimde
betimlenebilecek anti-temelcilik (anti-foundationalism) yaklam ile Frankn
bilginin temellerine ilikin phecilik, mutlan bilinemezlii, koulsuzluun
olanann tartlmas gibi karakteristiklerle niteledii, Beiserin ise phecilie
dmeyen epistemolojik bir eletirellik ve grelilie dmeyecek bir biimde
temelciliin sorunlarn belirleme olarak karakterize ettii Erken Alman
Romantizminin yaklamnn karlatrlmas ve ada dil felsefesinin bir
kanadnn anti-temelcilik zerinden romantizmin devam olarak nitelendirilebilip
nitelendirilemeyecei tartlacak ve bu tavrn bir tr anti-realizm ile sonulanp
sonulanmayaca sorusuna yant aranacaktr.
Erken Alman Romantizmi Balamnda Bilgimizin Temelleri ve Anti-
Temelcilik Anlay
Gerekliin gerek ekli ierisinde bilinip bilinemeyecei tartmasna
bal olarak, Kant sonras bu grevi stlenecek felsefenin bilim olmas gerektii
ve bunun iin de sistemlemesi gerektii sav felsefenin kendisini yeniden
5 Richard Rorty, The Linguistic Turn: Essays in Philosophical Method, s. 39. 6 Gkhan Yavuz Demir, Sosyal Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizlii, Paradigma Yay., stanbul, 2007, s. 6.
-
mer Faik ANLI 169
tanmlamas ihtiyacn da dourmutur. Felsefenin bilim olmas, gerekliin
felsefe yoluyla bilinmesi, kavranmas anlamna gelecektir. Felsefenin
sistemlemesi ve kavram yoluyla gereklii bilmesi onun bilimselleme
kouludur. Erken Alman Romantizmi olarak adlandrlan akm da bu tartma
ierisinde, felsefenin koulsuz bir ilk ilkesi olmas gerektii ve ancak bu yolla
bilimselleebilecei savna kar epistemolojik anti-temelcilik (epistemological
anti-foundationalism) olarak adlandrlan kukucu bir yaklam sergileyerek
ortak bir felsefi ball paylamlardr.
Kantn bilgimizden ve bilgimizi oluturan a priori koullardan bamsz
olan gereklik (kendinde-ey) anlayna dayanarak, gerekliin bilgisini elde
etme urann sonsuza giden bir grev olarak grlmesi erken Alman
Romantiklerinin benimsedii bir anlaytr. Felsefe yaparak ne yapyorum?
sorusuna Novalisin yant yledir:
Bir temel aryorum. [] Btn bir felsefe etkinlii mutlak bir
temelde son bulmaldr. Eer bu temel verili deilse, ve eer bu kavram
olanakszlk ieriyorsa o halde felsefe yapmaya iten istek sonsuz bir
etkinlik halini alacaktr. Bir sonu olmayacaktr, nk mutlak bir temele
duyulan sonsuz ihtiya hep orada olacaktr ve bylelikle de etkinlik asla
son bulmayacaktr.7
Bylelikle erken Alman Romantikleri bu sonsuz projeye gnderimle,
sonsuza duyulan zlemden (Sehnsucht nach dem Unendlichen)
bahsetmektedirler.8 Bu balamda Kant sonras felsefi tartmalar biimlendiren
temel sorunlardan biri ite bu kendinde-gereklikin bilimsellik iddiasndaki
felsefede yeniden konumlandrlmas ya da ortadan kaldrlmas- sorunu
olmutur. Kartezyen gelenein ortaya kard ve kendi i geliimi ile tam bir
znelcilikle, znenin sadece kendi bilin ieriklerini bilebilecei sonucuna varan
sorun, bilincin tesinde bir doann [gerekliin] ya da tarihin olduunu nasl
bilebiliriz sorusunda ifadesini bulmaktadr. Bu durumda karlalan ikilem,
kukucu bir epistemoloji ile dogmatik ontoloji arasnda kalmaktr.9 Kant,
grn, grnen bir ey olmadan, bir baka deyile de bir ierik olmadan ne
olabilir? sorusuna ve duyularmzn pasif yapsna bal olarak duyularmz
etkileyen ve duyuma neden olan ey olarak kendinde-eyi gstermektedir. Fakat
bu durum, Kantn kendi sistemi ierisinde bir elikiye de neden olmaktadr.
Kanta gre, nedensellik kavram zihnin (anlan) saf kavramlarndan biridir ve
bu kavram fenomenlerin ve znenin tesi iin, bir baka deyile de deneyimin
tesine geecek biimde kullanlamaz. Nedensellik kavram, zihnin dier saf
kavramlar gibi, ancak ve ancak duyarlktan gelen ve zaman mekan grleri ile
biimlendirilmi malzeme zerine kullanlabilir. Oysa, kendinde-eyin
7 Aktaran, Manfred Frank, a.g.e., s. 39. 8 Manfred Frank, a.g.e., s. 29. 9 Frederick C. Beiser, a.g.e., s. 132.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 170
gerekliini ortaya koyabilmek amacyla ifade edilen, duyumun pasif yapsn
etkileyen dsal bir ey olmaldr karm nedensellik kavramnn duyumdan
ncesi iin kullanlmas anlamna gelecektir. Bu da nedensellii zihnin dna
karmaktan, gerekliin kendisinde ileyen bir ilke olarak konumlandrmaktan
baka bir ey deildir. Bu durumda da Kantn hakknda hibir ey
bilemeyeceimiz kendinde-gereklik (reality existing in itself) ile ierikten
yoksun olarak karakterize edilmi olan zihin* arasnda yapt ayrmda kendinde
gerekliin varoluu nedensellik kavramnn sistemle eliik kullanmnn
tesinde sorunlu hale gelmektedir. Bunun yan sra bu dalizmin sistematik bir
birlik altnda nasl bir araya getirilebilecei de tartma konusudur. Bir dier
tartma ise, bu ayrmn ontolojik bir ayrm m yoksa epistemolojik bir ayrm m
olduu konusundadr. Bir baka deyile, kendinde-gerekliin ele aln Kant
tarafndan bir varlk problemi olarak m ya da epistemolojik bir problem olarak
m grlmektedir? Kant, epistemolojik bir ayrm yoluyla, kendinde-ey
zerinden ilkece bilinebilir ile ilkece bilinemez olan arasnda bir ayrm
getirmekte ise bu ontolojik kendinde-gereklikte ifadesini bulan Varln
ncelliine ya da bilginin olanakllna kart bir yaklam olmayacaktr. nk,
kendinde-eyin bu kullanm mutlan bilgisini olanaksz klarken, bilginin,
snrlar ierisinde nesnel ve olanakl olabileceini gstermektedir. Buna karn
bilimsellii amalayan felsefi sistem dncesi, kendinde-eyin ontolojik
gerekliini de bilginin konusu klm bir tamamlanmlk varsaymaktadr. yle
ki, bilgi terimleri ierisinde kendinde-gereklik bilinebilir, kavram yoluyla
kavranabilir olmaldr. O halde, Kant dncesindeki dalizm sistem ierisinde
birlie getirilmelidir. Kantn kendisi de eer bu anlamyla (bir bilim olarak)
metafizik olanaklysa, onun temel bilim olarak eksiksizlie ulamasnn zorunlu
olduunu u ekilde ifade eder: Buna gre, temel bilim olarak bu eksiksizlie
ulamak zorundadr ve ona ilikin olarak u szler sylenebilir olmaldr: nil
actum reputans, si quid superesset agendum [geriye yaplacak eyler kaldka,
hibir eyi yaplm saymayn.]10 Kant sonras, Kantn sistemini tamamlayarak
bilimsel bir sistem olarak ortaya koymak isteyen ve bunun iin de ilk ilke,
koulsuzluk ve ilkece tm gerekliin bilinebilirlii dnceleri zerine alan
felsefecilerin amac bu tamamlanmla ulamak olmutur. Bu ama
dorultusunda, felsefenin sistemletirilmesi iin bir ilk ilkenin gerekli olduu
(Bilin lkesi, Mutlak Ben vb.) ve gerekliin bilgisinin bu ilk ilkeden tretilebilir
olmas gerektii savlanmtr. Erken Alman Romantizmi bu ilk ilke dncesine
kukuyla yaklam ve Kant terminoloji ile ilk ilkenin ancak dzenleyici bir
kavram, akln bir ideas olabileceini, bu nedenle de ancak ve ancak hipotetik bir
* Zihnin kendisi a priori kavramlara sahip olduu iin bo deildir; fakat kavramlar ieriksizdir. 10 Immanuel Kant, Ar Usun Eletirisi, ev. Aziz Yardml, dea Yay., stanbul, 1993, s. 27 [B XXIV].
-
mer Faik ANLI 171
yarg olabileceini ne srmtr.11 O halde, bu tarz hipotetik yarglar rahatlkla
alternatifleri ne srlebilir olan yarglar olacandan herhangi birini semek ve
gerekliin bilgisini ondan tretmeye almak keyfi bir seim, bir inan
meselesi ya da Kant anlamda bilginin snrlarnn ihlali olacaktr. Dier
taraftan, ilk ilkenin zdelik prensibine dayal olarak Ben, benim biiminde
ortaya koyulmas da, bunun da bir yarg formu olmasna bal olarak ayrmn
aa karmas, birlii deil fark koymas olacaktr.
Nesne ve zneyi ilkin olanakl klan bu ayrm yargdr[Ur-
theilung, kkensel-ayrm]. Yarg kavram daha imdiden, nesne ve
znenin paralar olduklar bir btnn zorunlu n-art olduu gibi
zne ve nesnenin birbirleriyle karlkl ilikileri kavramn da ierir.
Ben benim teorik bir yarg olarak [Theoretischer Urteilung] bu yarg
[Ur-theilen] kavramnn en uygun rneidir, nk pratik yarg iinde o
kendisini kendisine deil, Ben-olmayana kar koyar.12
Bir baka deyile, Ben daima kendisinde zbilinci barndrr. Bilincin z
olarak zbilin zne olarak ben ile nesne olarak benin bir ilikisidir.13 Ben
daima kendisini bir nesneden ayrarak onunla ilikiye girer. Yarg formu
ierisindeki Ben, benim ifadesi de zne olan bene bir yklemlemede bulunur.
Bu nedenle de aranan koulsuz birlik ilkesi yarg formunda ortaya koyulamaz.
Yarg, birliin bozulduu (kaybedildii), ayrmn kendisini gsterdii yerdir.
Dier bir seenek ise, bilginin kayna, kkeni sorununa dnerek bilginin
kayna olarak znenin gereklik ile aracsz iliki kurabildii sezgi yetisine
gnderimde bulunmak olacaktr. Ancak bu da bilimsel felsefenin mutlak
temellerinin kendilerinin bilinemez (bilgi terimleri ile ifade edilemez) olmalar
gibi bir sonu douracaktr. nk bunlar bilginin deil, sezginin, inancn ya da
hissetmenin konusu olacaklardr. Novalis bylesi bir durumu u ekilde ifade
eder: Bilmiyorum ama inanyorum / hissediyorum14 Fakat bu yaklam, gerei
gerek eklinde bilmek iin aranan epistemolojik mutlak temeli epistemolojik
olarak temellendirilemeyen inan alanndan ya da genel anlam ile irrasyonel
alandan tretmek gibi elikili bir sonuca varacaktr. Bu balamda, Franka gre,
Erken Alman Romantiklerinin kukuculuklar tam olarak mutlak
temeller programn hedef alr. Onlar dolaysz bilginin olup olmadn
sorgularlar ve Jacobinin inanca bavurusunu Mutlakn bilinemezlii
problemi iin savunulamaz bir zm olarak grrler. Romantik bak
asna gre, bilgimiz sonsuz bir ilerleyiin ierisinde konumlanr ve
11 Manfred Frank, a.g.e., s. 33. 12 Friedrich Hlderlin, Varlk ve Yarg, ev. Metin Bal, Bibliotech Felsefe Sosyal Bilimler Dergisi, Say: 6, s. 80. 13 Dieter Henrich, Between Kant and Hegel, edited by David S. Pacini, Harward
University Press, 2003, s. 292. 14 Aktaran, Manfred Frank, a.g.e., s. 34.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 172
sabit, mutlak bir temele sahip deildir. (Bu nedenle, ve sadece bu
nedenle, Schlegelin Hakikat grelidir ifadesi geerlidir.)15
Erken Alman Romantizminin karakteristii olarak grlebilecek bir dier
boyut, onlarn tamamlanmlk anlamnda sistem kartldr. Bu kartlk,
tamamlanmlk dncesinin eletirel olarak ele alnmas ve bu dnem
romantiklerinin eserlerinde kullandklar slup (fragmanlar biiminde verilen
eserler vb.) zerinden yrtlmektedir. Sonsuz bir ilerleyi ierisindeki bilgi ve
sonsuza duyulan zlem anlaylar onlar tamamlanml varsayan herhangi bir
sistem dncesinden uzak tutmutur. Buna gre, felsefi bir sistem sadece pek
ok sistemden birisidir ve felsefe tarihi ierisinde herhangi bir sistemin
anlalmas felsefe tarihine btnsel bir bak gerekli klacaktr. Bu btnsel
bakn kendisi ise bir tamamlanmlk deildir.16 Frederick Beiser
Romantiklerin sistem dncesine kar klarnn nedenlerini ifade ederken
bunu sistematik olandan ayrt eder:
Romantikler sistemler grmz kstlad, yaratclmz
boduu, sorgulamay durdurduu iin sistem dncesine kar
karken halen kat bir biimde sistematik dnceyi olumlamaktadrlar;
nk tamamlanm bir sistem ulalamazdr fakat akln dzenleyici
ideali olarak bir gerekliliktir. Eer romantik ironi tamamlanmlk ya da
kapanmlk iddialarna kar ynetilmise bunun tek nedeni ironinin
amacnn aba gstermeyi kkrtarak ve younlatrarak tamamlanm
sistem idealine daha fazla yaklamay salamak olmasdr.17
O halde, Erken Alman Romantizmi dncesi, bilginin mutlak temeller
zerine kurulmu bir tamamlanmlk olmaktan te, erei btnle yaklamak
olan ve erein doas gerei sonsuza ertelendii bir btnselci yaklam
benimsemektedir. Bir baka deyile, mutlak ya da tamamlanmlk balangta
elde olan deil, sonuta ulalacak bir noktadr. Bu balamda, Alman
Romantikleri tamamlanmlk iddiasndaki iki sistemi, Fichte ve Spinoza
sistemlerini, ikisinin de znelci ve dogmatik arlklarn nleyerek eletirel
epistemoloji ve doalc ontoloji ile birletirerek amay hedeflemektedirler.
Beiser, sonsuzda kurulacak btnle doru ilerleyen romantik metafiziin bu
yaklamn u metaforla dile getirmektedir: Tuhaf bir evlilik plan / Spinoza ile
Fichteyi evlendirmek18
Fichtenin idealizmi, indeterminizmi ve dalizmi Spinozann
realizmi, determinizmi ve monizmi ile uyumaz. Romantikler bu
uyumsuzluun tamamyla farkndadrlar, fakat yine de onlar
birletirmek isterler. Bunu bir evlilikten baka bir ey baaramaz, nk
15 Manfred Frank, a.g.e., s. 34. 16 Manfred Frank, a.g.e., s.10. 17 Frederick C. Beiser, a.g.e., s. 34. 18 Frederick,C. Beiser, a.g.e., s.131, 132.
-
mer Faik ANLI 173
onlarn grne gre, her biri hakikatin sadece bir yarsn
kavrayabilmitir. deal evlilik partnerlerinde olduu gibi, Fichte ve
Spinoza, ayrmaz btnn mkemmel tamamlayclardr.19
Fakat ilk ilkelerden ya da mutlaktan yola kldnda bu iki sistemin bir
araya gelmesi olanaksz grnmektedir. nk bu durumda, Fichtenin mutlak
beni ve onun rn olan doa anlay ile Spinozann mutlak doas ve onun
rn olan beni arasnda bir tercih zorunlu hale gelecektir. Aksi durumda
bilin her eydir, dnya hibir eydir ve dnya her eydir, bilin hibir eydir20
demek durumunda kalnacaktr ki, ilk ilkelerden yola karak bunu ifade etmek
ak bir eliki ve olanakszlktr. Bu nedenle de tamamlanml sistemin
banda varsayan ilk ilkeler ve mutlak temel dncesi btnsellii (idealizm ve
realizmin btnselliini) kavrama yolunda yetersizdir. Bu btnsellie
ulalamad srece ya da bir baka deyile hakikatin tek boyutunda kalnd
srece, ya doann gereklii sorunlu olacak ya da insan zgrl olanaksz
kalacaktr. O halde, mutlak temel dncesi zgrlk ile zorunluluk, dnce ile
doa (gereklik) arasndaki ilikide birinin dierine mutlak olarak indirgenmesi
sonucunu dourmaktadr. Hlderlin, bu blnml ve btnn kaybn u
ifadelerle dile getirir:
Biz o mutlu birlii, kelimenin tek anlamyla Varl kaybetmiiz.
Onu erimemiz, onu elde etmemiz iin de nce kaybetmemiz
gerekiyordu. Dnyann o bar Han kai panndan zorla ayrlp
uzaklayor ve ayn eyi bu kez kendiliimizden kurmaya alyoruz.
Tabiatla bozumuuz. Vaktiyle, kanmzca, tek bir varlk olan ey, imdi
kendi kendisi ile bouuyor, efendilik ve klelik iki tarafn arasnda yer
deitirmekte, bazen dnyay her ey ve kendimizi bir hi gryoruz,
yine bazen kendimiz her eyiz de dnya bir hi imi sanyoruz.
Hyperion da bu iki kutbun arasnda bocalyordu.21
Dilin Olumsall Balamnda ada Anti-Temelcilik
ada dil felsefesi ierisinde, Richard Rorty, dilin olumsall ve szck
daarlar dncelerinden hareketle nominalist ve tarihselci bir kltr modeli
nermektedir. Rortynin ifadeleri ile, bu kltr topyalarn gerekletirilmesini
ve baka baka topyalarn tasavvur edilmesini sonsuz bir sre zaten varolan
bir Hakikate doru bir yndemeden [convergence] ziyade, zgrln
19 Frederick C. Beiser, a.g.e., s.131. 20 Frederick C. Beiser, a.g.e., s.134. 21 Hlderlin, Hyperion veya Yunanistanda Bir Yalnz II, ev. Melahat Togar, Milli Eitim Basmevi, 1965, s. 112.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 174
sonsuzcasna ve dallanp budaklanan bir gerekletirimi- olarak grecektir.22
Bu balamda ada dil felsefesi ierisinde Richard Rortynin temsil ettii,
bilginin mutlak temeli anlayn feshederek hakikati zgrln sonsuzca
dallanp budaklanan bir gerekletirimi olarak gren yaklamn Erken Alman
Romantizmi ile yaknlat grlmektedir. Novalisin aadaki fragman da
Rortynin hakikatler ile zgrlk arasnda kurduu ilikide dile yneliminin
temel nedenini aa karr niteliktedir:
Seslerle ve iaretlerle gstermek /anlamlandrmak hayranlk
uyandran bir soyutlamadr. harf benim iin Tanry [God] iaret
eder / anlamlandrr birka iaret milyonlarca eyi gsterir /
anlamlandrr. Bundan sonra evrenden yararlanmak ne kadar da
kolaydr! Tinsel dnyann ortak merkezi nasl da grnr olur! Dil
teorisi tinsel gerekliin dinamiidir! Bir emir szc orduyu hareket
ettirir zgrlk szc uluslar.23
Bu balamda, Rorty dile ynelimini yalnzca tmcelerin doru olabilecei
ve insanlarn ierisinde tmceler kurabilecekleri diller yaratmalar sayesinde
hakikatler yarattklar ynndeki iddiasna dayandrmaktadr. Rorty, iki tr
felsefeciyi ayrt eder: Bunlardan ilki Aydnlanmaya sadk kalan ve hakikatin bir
keif olduunu ve zellikle de doa biliminin bu keifte nc ve paradigmatik
olduunu savlayan ve kat bilimsel olguyu znel olann ya da metaforun
kart olarak gren felsefecilerdir. Rortynin kendisini de dahil ettii ikinci tr
felsefeciler ise hakikatin yaratldn savlayan, bilimi insan faaliyetleri
arasndaki bir baka faaliyet olarak, insanlarn kat, insani olmayan bir
gereklikle karlatklar yer olarak gren felsefecilerdir.24 Bu felsefeciler iin
gerekliin gerek ekli ierisinde bilinmesi balamnda hibir hakikat iddias
dierinden nde deildir; nk hibir hakikat gerein yansmas, aa
vurulmas olarak, orada olann bir kefi deildir.
kinci trdekilerin bak asndan, byk bilim
adamlarnn/kadnlarnn dnyaya dair, dnyada olup bitenleri
ndeyilemek [prediction] ve denetlemek iin yararl olan betimlemeler
icat etmelerine benzer olarak airler ve politika dnrleri de baka
amalar iin dnyaya dair baka betimlemeler icat ederler. Ama bu
betimlemelerden herhangi birinin dnyann kendinde ve kendi bana
[in itself] varolma tarznn doru bir temsili [representation] olduunu
22 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, ev. Mehmet Kk-Alev Trker, Ayrnt Yay., stanbul, 1995, s.19, 20. 23 Novalis, Philosophical Writings, Translated and Edited by Margaret Mahony Stoljar,
State University of New York Press, 1997, s. 23. 24 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 24.
-
mer Faik ANLI 175
sylemenin hibir anlam yoktur. Bu felsefeciler, bizatihi byle bir
temsil dncesinin anlamsz olduunu dnrler.25
Hakikatin bir temsil olmaktan te bir yaratm olduu ve bu yaratmn da
dilde gerekletii sav ile dile ynelen Rorty, Wittgensteinn Felsefi
Soruturmalarda ortaya koyduu dil oyunu kavram zerinden yaratmn
zgrlnn koulu olarak dilin olumsall dncesini merkeze almaktadr.
Wittgenstein dil oyunu kavramn u ekilde ortaya koymaktadr: Dil ile dilin
rld eylemlerden oluan btne de dil-oyunu diyeceim.26 Bu btn
ierisinde dile ilikin farkl uygulamalar, kullanmlar, edimsellikler vb. ise dil-
oyunlar olarak adlandrlmaktadr. Yine Wittgensteinn ifadesi ile, () dil-
oyunu terimi, dili konumann, bir etkinliin ya da bir yaam biiminin paras
olduu olgusunu ne kartma anlamna gelir.27 Ancak dil, paralar olarak dil
oyunlarnn bir toplam deildir. Wittgenstein bunu yle ifade eder: Ama biz
dil oyunlarn in bir btnnn paralar olarak deil, tersine kendi iinde
kapal anlama sistemleri olarak, basit, ilkel diller olarak gryoruz.28 Bir
baka deyile, dil oyunlar bir btnn ilikisel paralar ya da bir yap-boz
bulmacasnn paralar olarak deil, bir alet kutusu ierisindeki farkl aletler ya
da daha genelde farkl aletler ieren alet kutular gibi ilev grmektedirler.
Rortyye gre, alternatif szck daarlarn [dil oyunlarn] bir bulmacann
paralar gibi ele almak, tm szck daarlarnn vazgeilebilir ya da br
szck daarlarna indirgenebilir olduunu, ya da tm br szck
daarlaryla tek bir byk birleik szck daar iinde birletirilmeye elverili
olduunu varsaymak demektir.29 Buna kart olarak Wittgensteinda dil bir
oyunlar ailesi olarak tanmlanr ve dilin szckleri, balama ve kullanlan alana
gre deiik anlamlar alrlar. Wittgensteina gre, dille birlikte birtakm eylemler
de aa kmaktadr ve dil ile eylemler arasnda bir btnlk vardr. Bir dilsel
yapy anlamak, onun hangi eylemlerle kullanldn ya da ona hangi eylemlerin
elik ettiini bilmek demektir. Dilin bu edimsellii ve dilin bir idealite deil de
renilen bir pratik olmas, dil ile zneler-araslk ve gelenek kavramlar
arasnda da bir balant kurmakta ve pratikle beraber insansal ihtiyalar,
kullanm n plana karan pragmatizmin anlam yaklam ile rtmektedir. Bu
nedenle Wittgensteina gre, szckler bir alet kutusundaki aletler gibi ilev
grmektedirler. Oysa geleneksel anlay, dilin gerek dnyay yanstan bir ayna
olduudur. Rorty, temsilci, zc, temel arayc felsefe olarak nitelendirilebilecek
epistemoloji merkezli felsefe ya da Kartezyen-Lockeu-Kant felsefe olarak
25 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 25. 26 Ludwig Wittgenstein, Felsefi Soruturmalar, ev. Deniz Kant, Kyerel Yay., stanbul, 1998, s. 15. 27 Ludwig Wittgenstein, a.g.e., s. 24. 28 Aktaran, mer Naci Soykan, Felsefe ve Dil, 2.Bask, MVT Yay., stanbul, 2006, s. 102. 29 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 35 [Vurgu bana ait].
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 176
atfta bulunulan felsefeyi, bu tr felsefenin etrafnda ekillendiini dnd
Ayna Metaforunu serimleyerek ve detayl bir eletiriye tbi tutarak ele almakta
ve bu metaforun yapya kavuturduu konuma biiminin dourduu sorunlar
gstermeye almaktadr. Bu giriim, ayn zamanda, -neredeyse- tm bir felsefe
tarihinin eletirisidir. nk, Rorty iin felsefenin tarihi, esasnda Grekler
tarafndan icat edilen, Descartes, Locke ve Kantn felsefelerinde dorua ulaan
ve analitik felsefede farkl bir klk altnda yeniden karmza kan bir metaforun
tarihidir: ayna metaforu.30 Rortynin ortaya koyduu eletiri, ayna metaforu
evresinde oluturulmu olan felsefenin, dnme biiminin yanllanmasn
deil, onun tarihselliinin gsterilmesini ve buna bal olarak da dourduu
sorunsallarn ezeli ve ebedi olmadnn aa karlmasn amalar. Bir baka
deyile, Wittgensteinc terapi anlayna uygun olarak Rorty, klasik felsefe
problemlerini yeni bir tarzda zmeyi ya da zihin, bilgi ve felsefe nosyonlaryla
ilgili yeni kuram ne srmeyi amalamaz. 31 Onun yapt, epistemoloji
merkezli felsefenin ya da Kartezyen-Lockeu-Kant felsefenin szck
daarcklarnn yeniden betimlere ak olan gerekliin birer betimi olduunu,
bu betimlerin yaratt problemler ile birlikte gstermekten baka bir ey
deildir.
Rortynin ayna metaforu zerinden epistemoloji merkezli felsefeyi
eletirisine gemeden nce, ksaca dil ierisindeki literal kullanm metafor
kullanm ayrmna deinmek yararl olacaktr. Bu ayrma gre, bir sesin ya da
bir iaretin literal kullanm, insanlarn eitli koullar altnda ne
syleyeceklerine ilikin eski teorilerle idare edilebilecei kullanmlarken,
metaforik kullanm bizi yeni bir teori gelitirmekle megul eden kullanmdr. Bir
baka deyile, literal kullanm bir dil oyunu ierisinde bir yere sahip olan
szcn ya da iaretin, tandk, allm kullanmdr. Oysa metaforik kullanm
aina olunan bir tarza indirgenemeyecek ya da tercme edilemeyecek biimde
aina szcklerin aina olunmayan tarzlarda kullanmdr. Bu kullanm ilk
haliyle erh edilemezlik [unparaphrasability] niteliine sahip olduundan,
mevcut dil oyunlar balamnda bir doruluk deerine de sahip olmayacaktr.
Dier bir deyile, bir dil oyununda sabit bir yeri olmayan bir tmce ne doru ne
de yanl deerini alacak, bunun da tesinde onun yanl kullanmndan da sz
edilemeyecektir. Metafor, bir ey hakknda, mevcut (aina olunan) dil oyunlar
ierisinde sylenebileceklerin farkl dile getirilileri deil, yeni bir ey
sylemektir. yle ki, bu yeni syleme biimi, hakknda olduu eyin tanmn,
kullanln ve anlamn da deitirecek denli radikal bir deiimdir.
Platoncu ve pozitivist deerlendirme, metafora dair indirgemeci
bir gr paylar: Dilin sahip olduu tek ciddi ama, yani gereklii
30 Funda Gnsoy Kaya, Richard Rortyye Giri, Felsefe ve Doann Aynas, Paradigma Yay., stanbul, 2006, s. XXVI, XXVII. 31 Funda Gnsoy Kaya, a.g.e., s. XXXVIII.
-
mer Faik ANLI 177
temsil etme amac bakmndan metaforlarn ya erh edilebilir olduunu
ya da yararsz olduunu dnrler. Bunun tersine Romantiklerin
yaylmac [genilemeci: expensionist-.n.] bir gr var: Romantikler
metaforun ilgin, gizemli, harika olduunu dnrler. Romantikler
metaforu imgelem denilen gizemli yetiye, benliin tam merkezinde,
yrein ekirdeindeki derinlikte olduunu farz ettikleri bir yetiye
atfederler. [] Nitekim, pozitivist kltr tarihi, dilin kendisini fiziksel
dnyann konturlar etrafnda tedricen biimlendirdiini kabul eder.
Romantik kltr tarihi ise dilin Tini tedricen zbilince [self-
consciousness] kavuturduunu savunur. Nietzscheci kltr tarihi ve
Davidsoncu dil felsefesi, dili, bizim imdi evrimi grdmz
ekilde, yani eski biimleri hi durmakszn ldren daha yksek
bir amac gerekletirmek iin deil, krlemesine- yeni hayat
biimleri olarak grr.32
Rorty, Ayna metaforunun icadn Antik Yunana atfetse de, epistemoloji
kavramn on yedinci yzyla, zellikle de Lockea dayandrmaktadr. Bununla
birlikte Rorty, temsil dncesini biimlendiren epistemolojinin kurucu
kavramlar iinde yer alan, iinde srelerin gerekletii ayr bir kendilik
olarak zihin kavramn Descartesa borlu olduumuzu savlar. Descartes ve
Lockeu temeller zerine, son olarak Kant tarafndan bilginin meruluunun
gsterilebilmesi adna, bilginin olanaklln salayan saf akl mahkemesi olarak
felsefe anlaynn biimlendirilmesi ile epistemoloji ina edilmi olmaktadr.33
Bylelikle de felsefe bilgi iddialarn temellendiren ve bu temellendirme
etkinliinin ltlerini kefetmi olan (ya da bunu ama edinen) bir temel
disiplin olarak anlalmtr. Bu anlay ierisinde felsefenin szck daarnn
daha bilimsel ve kesin hale getirilmesine ynelik aba hep temellendirme
kavram etrafnda biimlenmi ve Epistemoloji merkezli felsefe ya da
Kartezyen-Lockeu-Kant felsefe olarak adlandrlabilecek bu anlay
karmza, zel zihinsel sreler tarafndan mmkn klnan ve genel bir temsil
kuram yoluyla anlalr hale getirilen kusursuz temsil olarak bilgi kavram
kartmtr. Bu felsefe biimi ve onu oluturan ayr bir kendilik olarak zihin,
temsil kuram ve temsilin olanakll ve meruluunun temellendirilmesi
kavram ve anlaylar, Kuhnun olaan bilimi bir arka plan mutabakat-
anlamnda normal sylem34 haline gelmitir.
32 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 45 [Vurgu bana ait]. 33 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, ev. Funda Gnsoy Kaya, Paradigma Yay., stanbul, 2006, s. 15. 34(Kuhnun normal bilim nosyonunn bir genellemesi olan) normal sylem, uzlamaya varmann zerinde-uzlalm kriterlerini cisimletiren (bilimsel, politik,teolojik ya da her ne olursa) herhangi bir sylemdir; anormal sylem ise bylesi kriterlerden yoksun bulunan sylemdir (Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, ev. Funda Gnsoy Kaya, Paradigma Yay., stanbul, 2006, s. 17).
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 178
ada felsefeyi Descartes, Locke ve Kant geleneine balayan
ey, insani aktivitenin (ve aratrmann, zellikle de bilgi araynn)
aratrmann sonucundan nce izole edilebilen bir ereve a priori
kefedilebilir varsaymlar dizisi iinde vuku bulduu anlaydr.
Byle bir erevenin var olduu anlay, yalnzca, ayet onu, bilen
znenin doas, bilen znenin fakltelerinin [yetilerinin] doas ya da
bilen znenin iinde alt ortamn doas tarafndan empoze edilen
bir ereve olarak dnrsek, anlaml olur.35
Geleneksel felsefeyi tutsak alan resim bazlar tam ve kusursuz,
bazlar kusurlu- ok eitli temsiller ihtiva eden, empirik olmayan saf
yntemlerle aratrlmaya elverili bir byk ayna olarak zihin resmidir.
Temsilin taml ve kusursuzluu olarak bilgi nosyonu, ayna olarak
zihin anlay olmadan kendini asla telkin edemezdi. Descartes ve
Kanta ortak olan strateji deyim yerindeyse tahkik ve tamir ederek ve
cilalayarak daha tam ve kusursuz temsillere erime stratejisi- de anlaml
olmazd. Yakn zamanlarn, felsefenin kavramsal analizden ya da
fenomenolojik analizden ya da anlamlarn akla
kavuturulmasndan ya da dilimizin mantna ya da bilincin kurucu
aktivitesinin yapsna dair incelemeden meydana geldii iddialar ise,
zihnimizin bir kesinde bu strateji olmadnda hibir anlam ifade
etmez.36
Bu stratejiyi biimlendiren ve yukarda genel hatlar ile betimlenen
tarihsel arka plan zihnin ve epistemolojinin icadnn tarihidir.
Bu tarih genel hatlaryla yle betimlenebilir: Descartesn dnme
szcn, phe etme, anlama, dorulama, olumsuzlama, isteme, reddetme,
tahayyl etme ve hissetmeyi de kapsayacak ekilde kullanmas ve bu kullanm
merkeze alan bir konuma tarznn felsefe cemaatinin konuma tarz olarak
olaanlamasnn ardndan, Locke iin ide[a]yi Greke hibir karl
bulunmayacak tarzda dnme edimi srasnda anlama yetisinin nesnesi olan
herhangi bir ey ya da dnmede zihnin dolaymsz her nesnesi37 anlamnda
kullanmak mmkn hale geldi.38 Bylece ide[a] kelimesinin modern kullanm
Antik Yunan felsefe dili ierisinde olanakl olmayan kullanm- Descartestan
ve Lockedan tremitir. Rortyye gre,
() Grek ve Ortaa geleneklerinde, hatta felsefi sanatnda
Descartes Lockeun ide kullanmyla rten hibir terim yoktur.
stelik, hem aclarn, hem de ak ve seik idelerin tek ve biricik bir
35 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 15. 36 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 18. 37 Lockeun ide tanm iin, John Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, ev. Vehbi Hackadirolu, Kabalc Yay., stanbul, 1992, s. 62 . 38 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 56.
-
mer Faik ANLI 179
Gz nnde resmi geit yapt bir i mekan olarak insan zihni
konsepsiyonu da olmamt. () Yenilik, iinde bedensel ve algsal
duyumlarn (Descartesn ifadesiyle, duyum ve muhayyilenin bulank
idelerinin), matematiksel dorularn, ahlaki kurallarn, Tanr idesinin,
depresif haletiruhiyelerin ve u anda zihinsel olarak
adlandrdklarmzdan geriye kalan her eyin szde-gzlemin objeleri
olduu tek ve biricik bir i mekan nosyonuydu. erideki gzlemcisiyle
birlikte bylesi bir i arena, Eski ve Ortaa dncesinin muhtelif
evrelerinde ne srlmt, fakat bu hibir zaman bir problematiin
temelini ekillendirecek lde yeterince uzun sre ciddiye alnmamt.
Fakat on yedinci yz yl onu, idelerin rts problemini, yani
epistemolojiyi felsefenin merkezine yerletiren problemi ortaya
koymaya imkan verecek lde ciddiye ald.39
Bylece de tmelleri kavrama yetisi olarak hem ayna hem de gz olan
Aristotelesi akl, Descartesn maddi olandan tamamen ayr bir tz olarak
aynada yansyanlar gzlemleyen bir i gz olan zihnine dnm olmaktadr.
Bu dnmle beraber, bilginin doasna ve kkenine ilikin aratrma
ayrcalkl i temsillerin aratrlmas halini alr. gzn dolaysz olarak
grebildii ya da dierlerinden net bir ekilde ayrt edebildii iin yanlsamaya
demeyecei Kartezyen ak-seik idealar ya da edinilmi idealarn gnderimde
bulunduu (bal olduu) dorudan d dnyann yansmalar olan Humecu
izlenimler ayrcalkl temsiller olarak grlmtr. Kantla birlikte bu aray,
zihnin bizatihi kendisinin ina ettii kurallarn (Saf Anlama Yetisinin lkeleri)
aray haline geldi.40 Tm bu aray bilginin temellerinin bulunmas ve bu
temelleri bulan (aa karan) ve snayan disiplin olarak felsefenin kltrn geri
kalan iin temel oluturmasn salamay amalamaktadr. nk kltr, bilgi
iddialarnn bir araya toplanma yeridir ve felsefe bu iddialar hkme balar.
Felsefe bunu, bilginin temellerine vakf olabildii ve bu temelleri bilen-varlk-
olarak-insana, bilgiyi mmkn klan zihinsel srelere ya da temsil
etkinliine ilikin bir aratrmada bulabildii iin yapabilir.41 Oysa felsefenin
bunu yapabileceine ve yapmas gerektiine ilikin inan, bu tarz felsefenin
ierisinde ekillendii belirli bir dil oyununun / sz daarcnn rettii ve
ancak o sz daarc ierisinde anlaml olabilecek bir amaca bal olarak aa
kmtr. Temeller dncesi kendisine ncel olarak zihin-beden, dnce-
gereklik, temsil ayrcalkl temsiller gibi ayna metaforuna bal olarak
anlam kazanm kullanmlar gerektirir. Ancak bylesi bir szck daar
ierisinde bir temeller ve kesinlik sorunu aa kar. Bu nedenle eer ayna
metaforuna bal olarak yaplanm dil oyununu terk edilirse, bilgi kavramnn
39 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 57, 58. 40 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 168. 41 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 9.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 180
kendisinden vazgemeden temeller problemi iptal edilebilir. Bu balamda,
Rortynin temelcilie kar k, epistemoloji ierisinden bir kar k deil,
epistemoloji merkezli felsefenin (ya da dil oyununun) tamamen dna kma
(klabileceini gsterme) teebbsdr.
Funda Gnsoy Kayann ifadeleri ile,
Evet, Rorty, temel arayc felsefe dedii eyin en gl
muhaliflerinden biridir; tm zclk ve temelcilik formlarna kardr ve
byk kahraman Dewey ve tabii James gibi, bilgi kavramnn
kanlmaz insani kklerini kabul eder. Bilgi her trde bilgi-
Heideggerci anlamda dnya-iinde-Varlk olarak Daseinn bilgisidir ve
Daseinn dnyay Tanrnn gzyle grme imkn yoktur. Evet, Rorty
bir post-modernisttir. Aydnlanmann evrenselciliini, rasyonalizmini,
zcln reddeder ve btn meta-anlatlara kar kar. Ama bir anti-
modernist deildir. nk bilgi kavramn, insani eylem ve umut
kavramlarna balar. Aydnlanma rasyonalizmini bir kenara brakmak
ve Doann aynas imajyla ban koparmak, zorunlu olarak, onun
liberalizm, bireycilik, zgrlk gibi politik ideallerini terk etmeyi
gerektirmez.42
Buna paralel olarak, Rortynin, The Linguistic Turn adl eserin Giri
blmnde dil felsefesinin nceki felsefelerin dorularndan bir kopu
anlamnda devrimsel olup olmad tartmasnda Ayerden yapt u alnt,
Rortynin yaklam iin de geerlidir: Metafiziin olanakszln kantlamaya
hazr olan kii kendi kuramnn kart olanla karde bir metafizikidir.43 O
halde Rortyye gre Ayna metaforu evresinde biimlenen dil oyunlarnn
eletirisi bir yanllama olmad gibi Rortynin nerdii felsefe biiminin de
bunlar reddedip yerlerine doruyu koyan bir kuram olmadnn
vurgulanmaldr. Bu vurgu gzden karldnda, Rortynin eletirdii
yaklamn temel doruluk ayartsna kapld dnlebilmektedir. Bir baka
deyile, Rorty, Ayna mataforunun merkezi konuma sahip olduu epistemoloji
temelli szck daarlarnn eletirisini, onlar yanllayarak ayn metafor
zerinden yapmamaktadr. O, epistemoloji temelli dil oyunlarnn yaratt
sorunlar zmeye deil, Wittgensteinc anlamda terapatik bir yntemle bu
sorunlarn neden var olduklarn ve nasl bir kenara braklabileceklerini
gstermeye almakta ve de hakknda felsefi bir gre sahip olunmas
gereken bir ey olarak zihine, hakknda bir kuram bulunmas gereken ve
temellere sahip bir ey olarak bilgiye ve Kanttan bu yana anlalm olduu
42 Funda Gnsoy Kaya, a.g.e., s. XLVIII. 43 Richard Rorty, The Linguistic Turn: Essays in Philosophical Method, s. 5.
-
mer Faik ANLI 181
ekliyle felsefeye beslenen gvenin altn kazmak44tadr. Bir baka deyile bu
temeller dncesinin temelini kazmaktr.
Sonu
Descartesla balayan ve bilginin salam temellerinin bulunmasna
ynelik aray, bilgiye temel olabilecek bir ilk ilkenin olanakll dncesi,
Kant sonras felsefede kendinde ey - fenomen ayrmn da aacak biimde
birlii salayabilecek ve sonraki ayrmlarn bu ilkeye bal olarak
aklanabilecei sistemsel bir birlik arayna dnmtr. Fakat bu ilk ilkenin,
sistemin kendisinden tretilecei ya da kendisi ile temellenecei ilk ilke olmas
nedeniyle dolaysz, bir baka deyile de koulsuz olmasnn gereklilii, bir yarg
formunda ortaya konulursa bu koulu doas gerei salayamayaca, yarg
formunun dnda ise ayrmlarn nasl ve neden aa ktn aklayamaz
kalaca eletirileri ile karlamtr. Erken Alman Romantizminin felsefi
zemini bu tartma balamnda olumu ve kendisini ilk ilke zerine
temellenmi, tamamlanm sistem dncesinin eletirisi olarak gstermitir. Bir
baka deyile, Erken Alman Romantizminin anti-temelcilii bilgiye temel
olabilecek bir ilke zerinden tamamlanmla ynelik bir kukudur. lk ilkenin
ancak ve ancak Kant anlamda dzenleyici bir kavramdan teye gidemeyeceini
savlayan Romantikler, temele alnacak bu tr hipotetik yarglarn alternatifleri de
ne srlebilir olduundan, byle temellendirilen sistemlerin gereklii kavrama
iddiasnda bulunamayacan ifade ederler. Dier taraftan ilk ilke bir yarg
formunda ortaya koyulduu anda, anlan (zihnin) doas gerei ayrm aa
karacak ve yargdaki bu farkllama koulsuz temel iddiasn ortadan
kaldracaktr. Bilginin kayna, kkeni sorununa geri dnlerek znenin
gereklik ile dolaymsz ilikisi olarak sezgiye ya da inanca gnderimde
bulunmak, bilimselleme ideali ile eliecek ve bilimsel bir sistemin temellerinin
bilgi terimleri ile aklanamamas, ortaya koyulamamas sonucunu douracaktr.
Bu balamlarda temeller dncesine kar kan ve mutlak temeller programn
hedef alan kukuculuk Erken Alman Romantiklerinin anti-temelcilii olarak
grlmektedir. Fakat bu durum, sistematik dnceden tamamen vazgemek ya
da bilgiyi deersizletirmek anlamna gelmemektedir. Balangta bir
tamamlanmlk olarak temeller dncesi eletirilirken, btnsellik ve btnde
birlik ereinden vazgemek sz konusu deildir. Romantiklerin anti-temelcilii,
bilginin mutlak temeller zerine kurulmu bir tamamlanmlk olmaktan te,
erei btnle yaklamak olan ve ereinin doas gerei sonsuza ertelenmi bir
btnselci yaklamdr. Bir dier deyile, mutlak balangta verili olan ve geri
kalan her eyin onun zerine ina edildii balang noktas deil, sonuta
44 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 10.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 182
ulalacak olan btnlktr. Bu Beiserin deyimiyle, Spinoza ve Fichteyi
sonsuzda evlendirmektir. Bu, zorunluluk ile zgrln, realizm ile idealizmin
btnl, hakikatin tamamlanmas olacaktr.
Bu balamda ada dil felsefesinin anti-temelcilii irdelendiinde,
Rortynin hakikatin dilde yaratld ve bu yaratmn zgrln sonsuzca
dallanp budaklanan gerekletirimi olduu sav Erken Alman Romantizmi ile
paralellikler tamaktadr. Dilde icat edilen her bir hakikat, bir dil oyunu (szck
daar) olarak kendisini gsterecek ve gereklie uygulanan bir alet olarak
dierleriyle edeer olacaktr. Dil oyunlar arasndaki fark, o dil oyunu ierisinde
ne yapabildiimiz ve ne yapamadmz zerinden aa kacaktr. Bunlardan
herhangi biri, dnyann (gerekliin) kendinde ve kendi bana var olma tarznn
doru bir temsili olduu sav ile ne kartlamaz ya da ayrcalkl klnamaz.
nk hakikatin dilde yaratldn ve herhangi bir gerekliin yansmas ya da
da vurumu olmadn savlayan yaklam tam da bylesi bir temsil ve temsili
meru klan temel dncesinin anlamsz olduunu ne srmektedir. O halde
herhangi bir zorunluluk iddias, belli bir dil oyununa greli, o oyunun kurallarna
bal olarak tanmlanan ve kullanlan dilsel bir durumdur. Doann (dil d
gerekliin) bir zorunluluk alan olarak kendisini gsterebilecei tek alan ise,
herhangi bir szck daarnn uygulamasna kar gsterecei direntir. Ancak
uygulamada bu direnci gsteren gereklik tanmlanmas ve hatta bir ey olarak
alglanmas balamnda kendisini dile uydurmaktadr. Dier bir deyile, dilin
snrlar dnyann da snrlardr. Dil oyunlarnn olumsall ve oulluu bu
oyunlarn izdii snrlarda farkl dnyalar da olanakl klmaktadr. Bu da
Romantiklerin Spinoza ile Fichtenin birliini salamaya altklar noktada,
ada dil felsefesinin bir anlamda dil ile dnceyi rttrerek idealizm
tarafna m dt sorusunu ne karmaktadr. Rorty de Felsefe ve Doann
Aynas adl eserinde, Kuhnun Newtonun ve Aristotelesin farkl dnyalarda
altklar ynndeki ifadesinin bir yanl anlamaya ak olduunu belirtir. Ona
gre, iinde farkl kuramlarn taraftarlarnn kendi kantlarn sunduklar ntr
gzlem dilinin kuramlar arasnda karar vermede pek az katkda bulunduunu
sylemek ile taraftarlarn farkl eyler grdkleri ya da farkl dnyada
yaadklar iin byle bir dilin bulunmadn sylemek ise baka bir eydir.45
Rorty bu ayrm belirttikten sonra u ifadeleri kullanr:
() [Kuhn] ayn zamanda Aristoteles ve Galileonun
yuvarlanan talara baktklar zaman, ilkin snrl d, ikincileyin ise
sarka grdkleri ve sarkalarn gestalt deiimine/alg kalb
deiimine yolaan- paradigma trnde bir ey yoluyla varlk
kazandklar iddialarn anlalr klmak zorunda olduumuzu dnd.
45 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas, s. 330, 331.
-
mer Faik ANLI 183
Bu fikirlerin talihsiz sonucu, sallanan sarkac bir kez daha realizm ile
idealizm arasna yerletirmek oldu.46
Grlmektedir ki, Rorty de Kuhnun argmannn yanl anlalmas
sonucu idealizme dme tehlikesinin aa ktnn farkndadr. Oysa, ifade
edildii gibi, paradigmalar aras ntr bir dilin olanakszlna yaplan vurgu, d
dnyann paradigma deiimleri ile deitii anlamn tamamaktadr. Farkl
paradigmalara uyarlanm bilim adamlarnn birbirlerini anlayamamalar, farkl
d dnyalar ile uramalarndan deil, ayn dnyaya farkl aletler
uygulamalarndan ve bu uygulamalar ile farkl iler baarmalarndan
kaynaklanmaktadr. Rortyye gre, insanlar inanlar (bilgi iddialar vs) ve
arzulardan oluan ebekeler olarak deil de bu inanlara ve arzulara sahip olan
varlklar olarak betimlendiklerinde, bunlara sahip olan, onlarn arasnda seim
yapan, kullanan ve onlar araclyla kendisini da vuran bir ekirdek (tzsel)
benlik tasarlamak kanlmaz olacaktr. Bununla birlikte bu inanlar tzsel bir
benlik ile onun dnda olan ey arasnda yer alacaktr. Bylesi bir l yapda
(Tzsel benlik inanlar ve arzular Tzsel d dnya) inanlar d dnyaya
uygunluk bakmndan, arzular insan benliinin z doasna uygunluk
bakmndan deerlendirilecektir.
Bylece, bu inanlar ve arzular ebekesinin bir ucunda benliin
ekirdek znn, br ucunda ise gerekliin yer ald bir resim vardr
elimizde. Bu resimde, sz edilen ebeke, birini davuran brn de
temsil eden iki ey arasndaki bir etkileimin rndr. dealizmin
yerinden etmeye alp baarszla urad, Nietzsche, Heidegger,
Derrida, James, Dewey, Goodman, Sellars, Putnam, Davidson ve
bakalarnn kendilerini idealistlerin paradokslarna bulatrmakszn
yerinden etmeye altklar geleneksel zne nesne manzaras budur.47
Bu yerinden etme abasnda, inanlarn ve arzularn ina edildikleri ara
(medium) olarak benlik ile dnya arasna dnce, zihin ya da bilini
yerletirmek yerine dili yerletirmek de bir dnm deildir. nk, dilin
dnce ya da bilincin yerini ald yaklam halen nceki zne-nesne resmini
kullanmaya devam edecektir. Rortyye gre, bu resmi temele alan idealist bilgi
teorileri ve imgelem konusundaki Romantik anlaylar bilin jargonundan dil
jargonuna kolaylkla aktarlabilir. Bu aktarm, bylesi teorilere gsterilecek
gereki ve ahlak tepkiler asndan da eit derecede kolaydr. Bylece,
romantizm ile ahlaklk, idealizm ile gerekilik arasnda tahterevalli gibi bir o
yne bir bu yne arlk verilerek srdrlen savalar, verili bir dilin bir greve
ya insan trnn doasn gereince davurma grevine, ya da insani olmayan
gerekliin gereince temsil edilmesi grevine- yeterli olup olmad sorusunu
46 Richard Rorty, Felsefe ve Doann Aynas s. 331. 47 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 33, 34.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 184
anlaml klma ynnde bir umut olduu srece devam edecektir.48 Yaplmas
gereken ise bu tahterevalliden kurtulmaktr. Bunun yolu ise Rortynin yapmaya
alt biimde ne indirgemeci ne de yaylmac olan bir dil anlay
gelitirmektir. Dil oyunlarnn birer alet olarak grldkleri anlayta, Aletleri
kullanan kim? sorusu sorulduunda ise iki tr yant olanakl olacaktr. lki
Ferdinand De Saussuren dil ile satran oyunu arasnda kurduu benzerlik
ilikisine dt nottur:
Karlatrmann geersiz olduu bir tek nokta var: Satran
talar oynatmak ve dizge stnde bir eylemde bulunmak amacn
gder. Oysa, dil nceden hibir ey tasarlamaz. Dilin talar
kendiliklerinden ve rastlantsal olarak yer deitirir. () Satran
karlamasnn her bakmdan dilin ileyiine benzeyebilmesi iin
bilinsiz ya da aklsz bir oyuncu varsaymak gerekir.49
kincisi ise, Rortynin de nerdii gibi, insanlar kr, olumsal ve mekanik
gler dnyasnda ortaya kan yenilikler olarak aa km dil oyunlar
(szck daarlar) ierisinde oluturulmu inanlardan ve arzulardan oluan
ebekeler olarak grmektir. Bir dil ncesi bilin yoktur. Bizatihi bir bilin
olarak betimlenen ey sadece atalarmzn dilini kullanma ynnde, onlarn ceset
suratl metaforlarna tapnma ynnde bir eilimdir.50 te yandan, bilginin bir
hakikat iddias olarak dilde yaratldn ve her hakikatin belirli bir dil oyununa
greli olduunu, geerlilik ltnn ise yine o dil oyununa ikin olarak
belirlenen amalar dorultusunda bir uygulama meselesi olduunu savlamak,
gereklik hakknda bilgi terimleri ierisinde ancak ve ancak bir dil oyununa
greli olarak konuabilmek anlamna gelmektedir. Bamsz varl kabul edilen
gerekliin nelii hakknda dil oyunlarndan ve genel olarak da dilden bamsz
olarak hibir ifadede bulunulamamas ve hibir dil oyununun gerekliin ifadesi
balamnda ayrcalkl olmamas dil oyununun dna taan bir kendinde-eyin
var olduu sonucunu douracaktr. Bu balamda, ada dil felsefesinin bu
kanadnn idealizme dt sylenemese de btnselci romantik tavra deil,
kendinde gereklik balamnda geni anlamyla deimez ussal yapnn a priori
kategorilerinden ve idealarndan arndrlm ve dilin (farkl dil oyunlarnda
farkllaan biimde) gereklik anlayn kkten koullad sav ile- dile
ynelmi bir Kant tavra yaknlat grlmektedir.
Erken Alman Romantizmi ile ada dil felsefesinin anti-temelciliklerinin
erekleri karlatrlabilir bir dier noktadr. Buna gre, daha nce de deinildii
gibi Fichtenin idealizmi, indeterminizmi ile Spinozann realizmi ve
determinizmini btnle ulatrma erei Romantizmin karakteristii olarak
48 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 34. 49 Ferdinand De Saussure, Genel Dilbilim Dersleri, ev. Berke Vardar, Multilingual, stanbul, 2001, s. 136, 137. 50 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 48.
-
mer Faik ANLI 185
grlrken, herhangi bir dil oyununu btnselci bir yaklamla ele alan Rorty, dil
oyunlar toplamn tamamlanm ya da tamamlanabilir bir btn olarak grmez.
Alternatif szck daarlar (dil oyunlar) bir bulmacann paralar, tek bir
hakikatin birbirini tamamlayan farkl boyutlar deildir. Bu nedenle de szck
daarlar bir st-szck-daarnda ya da bir st-oyunda birletirilemezler.
Yeni, nc bir szck daarnn Galilei, Hegel ya da ge
dnem Yeats gibi insanlarn gelitirdikleri trden szck daarnn-
deneme ve yanlma yoluyla tedrici yaratm eski szck daarlarnn
birbirlerine nasl uyduklarna dair bir keif deildir. () Bylesi
yaratmlar bir bulmacann paralarn birbirine uygun klmann sonucu
deildir. Bu yaratmlar grnlerin ardndaki bir gerekliin, sadece
paralar alglayabilen miyop grlerin yerini alacak btn resme dair
arptlmam bir grn kefedilmesi deildir. Bu yaratmlar iin
kullanlabilecek en uygun analoji, eski aletlerin yerini alacak yeni
aletlerin icad olabilir.51
Bu durumda, idealizm ile realizmin ya da farkl kartlklarn
btnsellikte birlie getirilmesi gibi bir erek ya da olanak Rortyde sz konusu
deildir. Bu balamda gerekliin btnsellii ierisinde bilinmesi sonsuza
ertelenmi bir erek olmaktan da karlmakta, hakikatlerin sonsuza dek zgrce
oaltlmas sz konusu edilmektedir. Rortynin zgrln sonsuzca dallanp
budaklanan gerekletirimi olarak grd yaratm sreci bundan baka bir ey
deildir.
Erken Alman Romantizmi ve ada dil felsefesinin Rorty tarafndan
temsil edilen kanad arasnda, zellikle Frankn ontolojik ve epistemolojik
realizm sav balamnda, Aydnlanma rasyonalizminin eletirisi ve
tamamlanmln salaycs olarak ilk ilkeler ya da temeller dncesinin
yadsnmas konusunda paralellikler grlmektedir. Buna karn zellikle
felsefenin ya da dncenin erei konusunda bir farkllama aa kmaktadr.
Erken Alman Romantizminin anti-temelcilii hakikatin balangta deil,
sonuta bir btne ve tamamlanmaya doru bir sre olarak ele alnmas
gerektiini ortaya koyarken, Rortynin anti-temelcilii ulalacak bir btnsellii
deil, stesinden gelinemez bir paralanmlk ve paralarn edeerlilii
sonucuna ulamaktadr. yle ki, Rorty asndan, Romantikler, (sonsuza
ertelenmi olsa da) sonuta bir btne ulama erekleri ile metafizikilerin
kardeleridir.
51 Richard Rorty, Olumsallk, roni ve Dayanma, s. 36.
-
ada Dil Felsefesinin ve Erken Alman Romantizminin Anti-Temelcilik Anlaylarnn Karlatrlmas 186
KAYNAKA
BEISER, Frederick C., The Romantic Imperative, Harvard University Press,
Cambridge, Massachusetts, and London, England, 2003.
DEMR, Gkhan Yavuz, Sosyal Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizlii,
Paradigma Yay., stanbul, 2007
FRANK, Manfred, The Philosophical Foundations of Early German
Romanticism, translated by Elizabeth Milln-Zeibert, State University of
New York Press.
GNSOY KAYA, Funda, Richard Rortyye Giri, Felsefe ve Doann Aynas,
Paradigma Yay., stanbul, 2006.
HENRICH, Dieter, Between Kant and Hegel, edited by David S. Pacini,
Harward University Press, 2003
HLDERLIN, Friedrich, Hyperion veya Yunanistanda Bir Yalnz II, ev.
Melahat Togar, Milli Eitim Basmevi, 1965.
HLDERLIN, Friedrich, Varlk ve Yarg, ev. Metin Bal, Bibliotech Felsefe
Sosyal Bilimler Dergisi, Say: 6, s. 80, 81, 2008.
KANT, Immanuel, Ar Usun Eletirisi, ev. Aziz Yardml, dea Yay., stanbul,
1993.
NOVALIS (Friedrich Leopold von Hardenberg), Philosophical Writings,
Translated and Edited by Margaret Mahony Stoljar, State University of
New York Press, 1997.
RORTY, Richard, The Linguistic Turn: Essays in Philosophical Method, The
University of Chicago Pres, 1992.
RORTY, Richard, Olumsallk, roni ve Dayanma, ev. Mehmet Kk-Alev
Trker, Ayrnt Yay., stanbul, 1995.
RORTY, Richard, Felsefe ve Doann Aynas, ev. Funda Gnsoy Kaya,
Paradigma Yay., stanbul, 2006.
SAUSSURE, Ferdinand De, Genel Dilbilim Dersleri, ev. Berke Vardar,
Multilingual, stanbul, 2001.
SEARLE, John, Zihin Dil Toplum, ev. Alaattin TURAL, Litera Yay., stanbul,
2006.
SOYKAN, mer Naci, Felsefe ve Dil, 2.Bask, MVT Yay., stanbul, 2006.
WITTGENSTEIN, Ludwig, Felsefi Soruturmalar, ev. Deniz Kant, Kyerel
Yay., stanbul, 1998.