m Üyelerin Son

tıklan Kanun Dışı

raılaıa İngiltere

kûmeti

)ki Gösterdi

tgilterelakariosönetiminiddetierotestotttiiz Yüksek Komiseri a Makarios'a, Alman arm Anayasaya ve cart tarihli Güvenlik t ey i Kararma n Olduğunu Belirtti

LONDRA:

ıdra BBC Radyosu'nun akşamki haber bültenin erdiği bir habere göre, ere Hükümeti, Rum ilcüer Meclisi'nin, Pa- lakarios ve Rum Millet erinin görev sürelerini n anayasaya aykırı gay nuni kararım Makarios timi nezdinde şiddetle sto etmiştir.

C Radyosu Komonvelt birine atfen verdiği inde devamla, İngiltere metinin protestosunun : Makarios'a Kıbrıs'taki z Yüksek Komiseri ndan verildiğini belirte *. İngiliz Yüksek Komi Papaz Makarios'a alı- Larann Kıbrıs Anayasa tamamen aykın olduğu lirtmiş ve tarafların

;'taki durumu daha da eştirecek hareketler - sakınmalarım derpiş

t Mart tarihli Güvenlik yi kararma da aykın )u karardan hükûmeti- ıyduğu derin üzüntüyü etmiştir.

üugun r unamstanm Ait! Hüyük Şehrinde YapılacakOlan Greve 200 Bin İşçinin Katılacağı Tahmin Ediliyor

Yonanistanda Gizti Bir Radyo Havas Oteyhinde Yayma Baştad)EIHNOS GAZEIEStME GÖRE MAKARİOS ARABULUCULUK YAPIYORNovas tn Aspida ve Papandreu İle İlgili Onenıü Açtkİamalar Yapmast BekleniyorM I N A O A N GELEM HABERLERE GORE OMUMUZCEKICUMLER Y U N A N M A M ICIM H R I I IH OLACAK

^ B o z H n u r tGÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ GAZETE

SAYI 5093 YIL 14 — SALI 27 TEEMUZ 1965 — FİATI 15 MÎL

Dizilip Basıldığı Yer: BOZ KURT BASIMEVİ, 144 Gime Caddesi, Lefkoşa.Sahibi ve Umumi Neşriyat Müdürü: CEMAL TOGAN: - Mes ul Yazı İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAN

MAKARİOS YÖNETİMİNİN GİRİŞTİĞİ SON KUNUNSÜZ fASARRUFL<3

ARBAŞKENT ANKARADA TAHMİNLERİN ÜSTÜNDE TEPKİLER YARA1fT)

Tiirh Siyaseti Göze Göz Bişe Diş Poiiükasma YoneMiBAKANLAR KURULU ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE KtBRISTAKİ DURUMU GÖRÜŞMEK ÜZERE ÖZEL BİR I0 P L A N Î! YAPACAK

Dr. Küçük Adadaki son gelişmelere Güvenlik Konseyinin dikkatini çekti:

tmlar, Yeni Kanunlar Memleketin Anayasa

izenini Büsbütün Or- lan Kaldırmak Yoluna

GittilerLEFKOŞA

hurbaşkan Yardımcısı zil Küçük, geçen gün niş Milletler Genel eri U Thant'a bir telg göndererek Rumların imanlarda Kıbrıs'ın aya düzenini ortadan na teşebbüsleri yüzün -ratılan vahim ve infi Lci duruma Güvenlik finin dikkatini çekmiş lgrafm tam metni şu-

nstaki özel Temsilci Muhakkak surette size üş olacağı gibi, Tem Meclisinin Rum üye

ürk Üyelerin Meclis nine hTttttTtmî Tina en uktan sonra Cumhuri Anayasasının temel

terine tamamen zıt ni bir seçim kAHntm ge

çirmiye tevessül etmişlerdir. Bu kanunla, memleketin Ana yasa düzenini büsbütün orta dan kaldırmak ve yerine Kıb ns Türk toplumunu tamar men hiçe sayan ve Kıbrıs Cumhuriyetinin hükümran tık ve idaresindeki Türk iş tirakini ortadan kaldıran ve böylelikle bu düzenin hn kuken üzerinde durabileceği iki dayanaktan birisini ber taraf etmek teşebbüsünde bulunulmuştur.

Her ne kadar bu kanunlar herhangi bir kanun ve Ana? yasa mesnedinden yoksun ise de, silâh zoru üe bunlara kanun hükmü verileceği ha? kikati. bu/darm durumu ko tüleştirmek ve bir toplumun sırf kuvvet kullanmak sure tiyle arzusunu diğerine em

(Devamı 6. sayfada)

Averof, Papandreu'yu

Delilikte Suçladt

ATİNA:

Eski Yunan Dışişleri Ba kanlarından Evangelos Ave rof, Papandreu 'mm Kıbrıs Konusunda verdiği beyanat lan ele almış ve içinde bulu nulan durumu tahlil etmiş - tir. Averof'a göre, Rumlar lehine bir çıkar ortada mev cut değildir. Papandreu her ne kadar Türkiye üe harb tehlikesini bertaraf ettiğini iddia etmekte ise de, Averof' a göre harb tehlikesi geçme miştir. Ve Türkiye bugün her günkünden daha kuvvet !ı durumdadır. Papandreu nun "ENOSİS OLUYOR" şeklindeki beyanatları ise Averof tarafından "DELİ SAÇMASI" olarak nitelendi rilmiştir.

GAZETEMİZ BUĞUN

SAYFADİR

— ——

! ANKARA:

Makarios Yönetiminin Kıbnsta giriştiği son kanunsuz tasarruflar, Ankara'da tahminlerin üstünde tepkiler yarat­mıştır. Siyasi Çevrelerin kanısına göre, Makarios'un seçim kanunu ve Rum Cumhurbaşkanı ile Temsüciler Meclisi Hum üyelerinin görevlerinin uzatılması konusu, Türkiye nin sabrım taşıracak son damla olacaktır. Dışişleri Ba­kam Haşan ışık Üe Bakanlık Sözcüsünün bu konudaki demeçleri, siyasi çevrelerin fazlası üe dikkaiim çekmiştir. Bu çevreler Haşan Işık'm "şüphesiz ki Türk Topluluğu da bu fiüi tasarrufların tabü ve kaçınılmaz neticesi olan mu kabil fiüi tasarruflara tevessülden başka birşey yapmıya çaktır" sözleri üzerinde ö-3 nemle durmaktadırlar. İyi haber alan çevrelere göre, b u s ö z l e r Kıbrıs konusundaki T ü r k siyasetinin protesto ve nota safhasından çıkarak göze göz, dişe diş safhasına girdiğine bir delil sayılmaktadır.

DURUMLA ORANTILI

ATİNA: Yunanistan'daki siyasi buh

ran bütün şiddeti üe devam etmekte olııp polis ve askeri birlikler devamlı olarak 'ha zır ol' durumunda bulundu­rulmaktadır.. Bugün Yunanis tan'm altı büyük şehrinde 200 bin işçinin katılacağı sa nılan büyük bir greve başla nacaktır. Grevin dün akşam geceyansından itibaren baş laması beklenmekteydi. Ana dolu Ajansı Muhabirinin Atina'dan büdirdiğine göre, Demiryolları ve Bankalar gi bi bazı kuruluşlardaki işçüe rin sendikacılık anlayışına aykırıdır gerekçesiyle bu gre ve katılmaktan vazgeçtikleri sanılmaktadır.

BUHRAN DAHA DA ARTACAK

Yunanistan'da ve özellikle Atina'da hava, sükûnun bo­zulmasına sebep olan siyasi buhranın bugünden sonra daha da artacağı anlaşılmak tadır. Eski Başbakan Par pandreu ve taraftarları No- vas Hükümetinin Perşembe gününe kadar istifa etmesi için çaba harcamaktadırlar. Siyasi çevreler, Parlâmento nun perşembe günü Güven oyu olması için yapacağı toplantıda Başbakan Novas m ASPİDA Teşküâtı ve Pa­pandreu üe ilgili çok önemli açıklamalarda bulunacağı ka nısmdadırlar. Tahminler ger çekleşirse, Papandreu*hun zor bir duruma düşeceği ve güven oyu konusunda riske gireceği de ayni çevrelerce iddia edilmektedir.NOVAS İSTİFA EDERSE - İnanılır kaynaklardan veri

len bilgiye göre, Papandreu nun Hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan Stefanopu los, Novas istifa ettiği veya güven oyu almadığı takdirde Hükümeti kurmakla görev lendirüecektir.

MAKARİOS'UN ARABULUCULUĞU

Bu arada Papandreu taral (Devamı 6. sayfada)

ÇALIŞMA

Öte yandan Dışişleri Ba kanlığı sözcüsü, "Rum yöneti çilerin son davranışları yü­künden Kıbrıs Cumhuriyete nin ortak idareye dayanan bünyesi tamamep tahrip edü miş olacaktır" demiştir. Bu da gösteriyor ki, Başpisko bos'un son davranışları basit birer anayasa ihlâli olmak­tan çıkmış, Zürih Rejimini tamamen ortadan kaldırmak amacım güden bir çaba ola­rak değerlendirilmiştir. Bu bakımdan Türk Hükümeti, durumun ciddiyeti üe orantı

(Devamı 2. Sayfada)

Rum Milletvekilleri Sözcüsünün yorumlan kesin şekilde cevaplandırıldı

Rumlar Daima Olduğu Gibi Gerçekleri Tahrif

Etmeye ÇalışıyorlarLEFKOŞA

Dün basma bir demeç ve­ren Temsüciler Meclisi Türk üyelerinin bir sözcüsü, Temsüciler Meclisi Rum üye leri Sözcüsünün Türk üyele rin gerek kendüerinin, ge­rekse Cumhurbaşkan Yaı dımcısmm hizmet sürelerini uzatma kararı üzerinde yap tığı yorumlan cevaplandır­mıştır. Rum sözcüsünün yc rumlannın daima olduğu gibi gerçekleri tahrif etmeye ve yanlış aksettirmeye ma­tuf olduğunu kaydeden

milletveküerinin Söz

söylemiştir:Temsüciler Meclisi Rum

Üyeleri sözcüsünün. Türk üyelerin gerek kendilerinin gerekse Cnhur Başkan Man vininin hizmet sürelerini

gı yorumlar, daima oMngru gibi, gerçekleri tahrif etme ğe, yanlış Türk üyeleri

TVV ANLAK MAM

T a r ih i h a r a rA r t t k V e r i l m e l i d i r

tiderTürh

b*kdırsa, Kam

ÎÎLİSU hAyrrÜtmndf yrrd**n K ge

R T ) X ^ rÜM Türk Huku ^ ^ f y !S ! ) a A talumu Kvf^tca hayret)

- 1 .)<m ürri. bir <*di'0 ^tt^u-nh-r uoaıi sinsi

HAVVA NAF! ile

ASIM MAHMUT ÇELEBİnişanlandılar

25765 Livatya

Makarios'un Döviz

Stkmttsı (ekdği

Ortaya (ıktıpoütüuM*a*

^ My finahM b^kw*n ^

^ r ^ - L T . d* aMMkta w aynı u^ala taththt^n * t^Maayaca^ thtdfHİ

TAfAİyodn. tMUrtay* y^ywk h-thK***** takMwca#ı veya Kızılay {tenüMai

M# M*MM**A S!a#wa ÜmanMh* Künderw^i ?ek * - . )*n dn f MtM Lâjnaü )a# Mr *dım ^rrüf naf%ı ve aaHM-tf n'ndr^ hoAmn) tcrMedi** -Mbmı tt .u^r

anMiN *#p âdatm ^ ^ Mtr . . . . .,adaya g i r t ^ şa^aki*

tuvanaa dkMİ Mr reakaiyon normr 4^^ hogMH MtJMtl MtuaaM aZzm^ etraftan gt h-eeh Stpâiyt tm tanvAktadty* iyhMetti bir tepki K *tdi i takArdt, M<f *dan y rMf nwrsi. pvüükaM ie^hmdan

< t takdirde. bunu daha da başkaytannd, ocaan poMtikaaanzn esasla

(<#rtk rapaa w gerekse w o adımda Papam okakrta ıtahi '****^^* etznedikleri sonuç

T&rk HâaAHaf^kaM son df rwe yumacak ve tnütâyin) ü r tepki ^4a<evwakHr. Koakota bâr emrivaki yap*M w tı^rrtİB%İ Mz^Hk <W*iar Üân rdilm andia^

Mr naadd^d daka sAAaabap atdırkm Türk Hukutae^MM yMe <fmrivaki)ere boyun r^mivece^tv #ea hakaıtmud ^dpb#%W ki Kumbaran h^ktrmediği MykMvMe Mr Mxa<n$aar Ancak onLara iarkütfn. hükû

aatMüaoadaaa dyadf Türk basantnua ö%tcr<ü 4 rva^^sMatfuy TArk Makarkm^an bu hukt*k

ı<!avraaijşa karv^aada Türk topîaanaunun ba jhanaetAfaa< bdaa rdrrrk ayn df^rtft kurnaa?n teıini oanuMMnakka w Türk Mt?küanftintn. ytsd Türk dev!^ <k<* (anmaa <?aaa< d vaamaktadartar !?tftMEkRanett* t<atawn<Mut<n dya d#. Türk baionantn bu f* ı(kjd < M«n !h)p<M w kafadarkarana çikralen (, tkamm (a vw(wdw#r

TS^A katHMMua baa teAMW ^upbfsd^ ki birdfubbra kâf ÎMMHKMk H^#ca<d d^pMtr. Baa MUM. harb

W bark (tkad* çarpaaaaaa bf nam hfrrMü bütün dev thftiavt* ^aa^ardaaafu ^âr yoMur. Munri !hanya Harbüı d^ ! tJd *M«w*a akan ^raaaanaaa. (ngütf r^da btr hükn aanâ surata €Maytrd<f fraatMatara karşt savaşan !#awMMyrka Mr A&A&aafÜ tarata. Ve nihayet Tür kiyw M U M ^asaşHH yaparkm naaid bir büküm! tt

tkrkiysaaka yvaaa Türk Jf^k^ini garanti etmesi ba^aAta şaAtMa*. Bir Türk d^ratftinin iiân) itaiindr Tkrk HüküaaTthdaa baaaaaa garanti rdfrtk daha ser b<R<k kartb^ <MAa<jgi basmâaaada gârüş bârMgine va r*ah f <t^W . <bagûa. Xaaaran Yemende 50 bin **arrt sardar &afün Uarrikanan Vietnam da KM) j t*ae y^kan aakera aanhr Baagün tntnUain Adende j ja^Aari aanhr Baa IrvirtAT n<- bakia bu Mkerteri kaa ta^aktayda baaAaaadaaraAMynrkar? Ve dünya tes

ba hat-a— taraadan dabaya bu devte(k re ne y^ B*h<aa aay Bagün Ktbnata Yunaniata

a** M k*a aakrtt vardar. Y&nankUan bu askeri hangi kak w y^tAi Ar sdada baakandnrabith or?

ncaAtHerdir ki. n!usiararaa< PM^M*aMWHM**rt "tarak ortada durmaktadar.

bakayaya Ena!awa#Tryay karşı koruanak ^ n ssa#r taaarar Ynwrık^ günryi de%trkkcawk için Ku

^d)aydawaaaaa tabi tutarken Türkiye. ^ detieti koeaaaaaak tçba niye aakea

bir teeavügü bertaraf edeme TArk büküaaaeüaain kaaaraet kaaHaaaaaaast

"T " * " * " *-* ^S-de Me vadİaMaaa w önünde bir sürü ; w*^k)w anewwti3e,

* ^ t Q)Bw twe. tkaa kaa ortama teaaaha edeeek im **" Ta. servfSyte çaarpaşap şehit ota

<caA aeşa Aaasaâanan kaadretti yaanuraaâa He byum ^ r**^ t**{*Trkade M# şkaaşek giAi çakaeaktar Bamun

kavatam#TvdaruKc psBtBms Topksaaaaaaa favdadân

wan- s tansa AAedUaH^Aaaseti tarihi k*rarm, sermek mee

Ta !ew€Se yaşaaaaak veya şereBe

!^kHH ÇELKBiO^H

New York:

Birleşmiş Milleüerde, 1964 yümda Avrupa ülkelerinin iktisadi durumu ile ilgili ola rak yayınlanan bir raporda Makarios Yönetiminin büt- ctsine de değinilmekte ve Kıbrıstaki olayların Makan oe un bütçesini altrüst ettiği belirtilmektedir. Raporda bu yüzden Makarios Yönetmu- nin döviz stokunun azaldığı ve Uluslararası Para Fonun' dan 1964 Aralığında bir mü yon 95.000 dolar çekmek zo runda kaldığı kaydedilmek tedir.

u m v f i JM G İU I BAMNMM u u n c M S M N OLMAS! M U H T E M EL

LONDRA:

Londra'da yayınlanmaktaotan Sunday W r y s oi Yunanistandakı krizin halli için Grivas'm^ Ba^byapümasmm muhtemel o dğunu öne sürmüştür.Atina'da bulunan muhabiri Charles Foley'e atfen v eg ıg bu haberinde, Sunday M - ress gazetesi şunları yazmak tadır:

"Yunanistandakı krizin hal !İ için kuvvetli bir adMna ihtiyaç hissedilmekte ve boy le bir adam olarak General Grivas'm ismi ileri sürülme tedir. Fakat Kıra!, böyle bir hal çaresine taraftar değil­dir. Çünkü Kıral, Gnvas'ın Yunanistanda bir diktatör iük kurmasmdan korkmakta dır. Bununla beraber Kıral, papandreu'yu tekrar iktidara davet etmek niyetinde değil dir. Çünkü Kıral Papandreu yu, halkı Kıratlığa karşı kış kırtan bir kimse olarak ta­nımıştır. Eğer Novas Hükû-

HAŞAM !Ş)K TOGOSLAVYADA RESHEM MİSAfİR ECİLEtEH

P o H t t b M d i r ! s }huAûccdorin

BELGRAT:

Anavatan Dışişleri Bakan- lığtndan verilen bilgiye göre, Yugoslavya Dışişleri Baka- nı nm davetini kabul eden Türkiye Dışişleri Bakanı Haşan Ipık, 1 Agustos'da Belgrat'da bur gün kalacak tır. Dışişleri Bakanı Haşan Işık, Ortak Pazar Bakanlar Konseyi toplantısına gider kan uçak Belgrat Hava Ala tunda bir süre kalmış ve Yu gnslav Dışişleri Bakan Yar­dımcısı Vidokoviç, Dışişleri Bakanlığı Yetkilileri vç Tür­kiye Büyükelçiliği ügililerin- ce karşılanmıştır. Belgrat Hava Alanının şeref salonun da yapılan görüşme sırasın­da Yugoslav Dışişleri Bakan Yardımcısı Vidokoviç, Dışiş teri Bakanının davetini Ha­şan Işık'a bildirmiştir. Dışiş teri Bakam Haşan Işık bu daveti kabul etmiştir. Işık Brüksel'den Ankara'ya dö - nerken Belgratta bir gün bir gece kalacak ve Yugoslav devlet adamları üe görüşme terde bulunacaktır.

!Ş !K 1N TEMASLARI öte yandan Dışişleri Baka,

nı Haşan Işık, bugün başla­yacak Ortak Pazar toplantısı ile ilgili olarak dün Türk hey*eU ile Mr ön çalışma yapmıştır.

Haşan Işık, öğleden sonra da Ortak Pazar dış ilişküer komisyonu başkam ile görüş mtiştür.

HAVA RAPORU

ha?* sıcaklıkla " ^ bölge,erde 38 ile 40 d& ^ceyeyükselecek, sahüt^ ge len e ise 30 üe 34 deıSa pasında değişecektir.

bölgelerde hafjfsonra saMlböliİse hafif ve orta

****** esecektir. Lefkosa ta __ ^"n*oşa Ha

Ortak Pazar Bakanlar Kon seyi Başkam İtalya Dışişle ri Bakam Fanfanı, Dışişleri Bakanımız şerefine yarın bir yemek verecektir.

Kıral, Papandreu dan başKa bir şahsa hükümeti kurma görevi verecektir.

...................................

Bir Türk Sorguya CeMip İşkenceye Tabi Tutuldu

LEFKOŞA:

Dün öğleden sonra Yayla, eski ismiyle Yalya köyün­den Lefkoşa'ya gelmekte olan Mehmet K. Ramadan adında 19 yaşındaki bir Türk genci, Mağusa Kapısı Utanç Barikatında görevli Rum Sözde Polisleri taamdan tasarrufunda askeri resimler bulundurduğu iddiası üe tu tuklanmıştır. ilkin Baf Kapı sı Polis Merkezine götürülen bu soydaşımız, iki saat de­vam eden bir sorguya çekil­miş ve sorgusu esnasında Rum Sözde Polisleri tarafın dan yumruklanarak işkence ye tabi tutulmuştur. Bu arar da Rum Sözde Polisleri, Türklüğümüzü tahkir edici sözler sarfetmekten de geri kalmamışlardır. Saat 19.00'da serbest bırakılan Mehmet Ramadan, Birleşmiş Millet­ler Banş Gücüne bağlı AvustralyalI sivü polisler tarafından Türk Kesimine getirilmiştir.

Erol S<nai M N aile , bir h , .j 1 arının dünyJj d ığin i atnh,j dostlarına ler.

T O L G A

Leücoşa

Paramparça Bir Düzen

D E R AFrkek (JömteHeri

.g; =?

3aâ ahi<m KoRsarn S?t at

scHMaaraha ftnaatmuoîm

^orruj

Rum Halkının içinde, bulunduğu keş mekeşi anlamak için Rumca gazetelerin yayınlarına bir göz atmak yeter.. Yaym lan çeşitlidir bu gazetelerin.. İdeal birüği, cephe birliği yok.. Tutulan ideo lojik yollar da birbirinde çok farküdır. Birisi Hanya ya giderken, öteki Konya ya gider.. Deretepe bir gidiştir bu.. Ne önü belli ne de arkası.. Bu dere-tepe gidişte, kimisi Bağımsızlık marşı okuyor, kimisi ENOSİS.. Hepsi bukadar değü ama.. Kimisi de BAĞIMSIZLIK la ENO SİS arasında mekik dokur, bu iki görüş arasında durmamacasma bukalemun gi bi renk değiştirir. İnsanın başım dön düren bir keşmekeştir bu.. Bu başdön dürücu keşmekeş içinde Rum Haikının sersemlediği ise aşikâr birşey..

Bir kısım Rumca gazeteler Makari os'u yayınlarına baştacı etmişlerdir.. Bunların Makarios'un çıkarları ile kendi çıkarları arasında bir ilişki gördükleri muhakkak.. Öte yandan bir kısım gaze teler de Makarios'u şamar oğlam haline getirdiler.. Makarios'a, 'Suratm budur' diye şaman indirmeden duramıyorlar, rahat nefes alamıyorlar.. Örneğin

§ ETHNİKİ gazetesL. Makarios'tan başka , 4 bir sermaye var mı şu ETHNİKİ gaze

* ^ tesinin elinde?.. Başına gökten taş düşseMakarios tan büecek.. Sözde, Yunanis- taıun sadık bir bendesi olan ETHNİKİ her sayısında Makarios'un hatırını sor madan edemiyor.. ETHNİKİ ye göre Makarios bir haindir.. Rum Halkım aldatmakta, Yunanistanla açıkça alay etmektedir.

ETHNİKİ, önceki günkü sayısında "YALAN" isimli bir makale üe selâmladı Makarios'u.. Bu makalesinde gazete, Makarios'un Rum Halkının büyük bir çoğunluğu tarafından desteklendiği iddi alarmı reddetmekte, Rum aydınlarımı! Makarios'u desteklediklerini iddia etme nin gülünç bir hareket tarzı olacağım öne sürmektedir. Yunanistana danışma dan Birleşmiş Milletlere müracaat etmek ve acele olarak yeni bir seçim kanunu geçirmek gibi davranışların Kıbrıs'ı ba ğımsız bir devlet hüviyetine sürükledi ğini öne süren gazete, Makarios'un böy- lece ENOSİS'in karşısında bulunduğunu bir kez daha ortaya koymuş olduğuna işaret etmekte ve "İşte Makarios budur" diye Rum Halkım uyarmaktadır.

Gerçekten Makarios budur.. Kur nazca düşünülmüş olup - bittüerle sis temli bir şeküde Kıbnsla Yunanistan arasındaki bütün köprüleri berhava eden Makarios, zincirleme olup - bittileri ile aşikâr bir şekilde ENOSİS'in karşı sında olduğunu gözler önüne sermekte dir.. Yunanistanla Kıbrıs'ı birleştiren bütün köprüler henüz belki yıkılmadı..

iki ingiiiz Askeri Yaratıl

öğrenildiğine ^ sabah saat 10.30')h Ksero köyleri retmekte olan bir tankeri fazla surat devrilmiştir, naniki tngitn ^ yaralandığı bildiri! Askerler tedavi alta mışlardır. §

GÖZ DİŞİ DİŞ PO S! W YÖNELDİ

( Birinci sayfada lı bir çalışma içindi maktadır. ^

()L\GA\ÜSTUİSTENİYOR

Diğer taraftan ^ Bakanlar Kurulu os ki günlerde Kıbrnt mu etraflıca mceim% re özel bir toplach tır. Bu toplantıda li ve Kıbrıs sorım zumlenmesine gecî$ etki yapabilecek niR4 rarlar alınması dir. Buna paraldo! ^ k Mület Meclisimj ğanüstü bir toplant ması için çaba sarfs dir. İstanbul Oğuz Oran, bu konti kan Suat Hayri C!; bir telgraf gönden nstaki son gelişme! mek üzere MeclBtjbir zamanda topSteklif etmiştü. Bij Türkiye Büyük si, halen tatile maktadır. Ancak durumun ciddiyeoj da Meclisin top muhakkak nazan* maktadır.

AHMET TOLGAY

Fakat Makarios, bu temkinli tilki yürü yüşünde devam ettiği ve bu kurnaz til­ki, elinde olup bitti kazmasını tuttuğu müddetçe henüz yıkılmamış köprüler de teker teker alaşağı olacaklardır. Maka­rios, bugün tuttuğu yolda hiçbir engelle karşılaşmadığı takdirde bir gün gelecek Yunanistan için de, toprak hırsı ile başlan dönen ilhakcüar için de, ENO­SİS, hiçbir realist havsalanın kabul ede miyeceği bir hayal olacaktır. ETHNİ Kİ, bütün o sersemletici keşmekeşe rağ men bu kaçımlmaz sonucu görüyor ve çaresiz feryatlarla ENOSİS taraftarlarım uyarmaya çalışıyor.. Bu canhıraş, bu çaresiz feryatlardan biz şunu anlıyoruz ki, Makarios'un olup - bittileri, Türkiye üe Türk Cemaatının değü, bizzat Yuna- nistamn aleyhine işlemektedirler.. Eğer Türk Cemaati, Makarios'un her olup­bittisine ayni nitelikte bir olupbitti üe karşüık verirse, Makarios'un olup-bitti süâhının karşısında yegâne hedef olarak Yunanistan kalacaktır. Neticede Yuna­nistan ENOSİS idealinden tamamen uzaklaşacak, Kıbns ise iki ayn egemen cemaat statüsüne kavuşacaktır.. Türk Toplumu kendi topraklannda egemen olacak, Rum toplumu ise kendi toprak­lannda...

ETHNİKİ gazetesi bu tehlikeyi sez­miş, kaçınılmaz sonucun acısını tâ de rinden duymuştur.. "Mesele böyle böy- ledir, Makarios'un yapmak istediği şey şudur" diye Rum Halkım uyanp duru yor gerçi ama, Rum Halkının buna kar şı henüz belirli bir tepki gösterdiğine tanık olamıyoruz. Bu durumda ise Rum halkının psikolojik vaziyeti iki şeküde yorumlanabilir: Bu toplum ya o param­parça düzen içinde sersemleşmiş, şuu­runu kaybetmiştir, ya da bu toplum ETHNİKİ'nin iddialanmn aksine, Ma karios'un tuttuğu yolu benimsemiştir.. Eğer Rum toplumu o paramparça düzen de hakikaten şuursuz bir çalkantı içinde değüse, demek ki kurtuluşu Makarios' un tuttuğu yolda görmekte, bağımsızlığı ENOSİS e tercih etmektedir..

Rum toplununum psikolojik karar sizliğim açıkça yansıtamakta olan Rum Basım, Rum tarafında, ideal birliği, cep he birliği gibi parolaların sadece sözde kaldığının açık bir delilini teşkü etmekte dir. Eğer hakikaten bir ideal birliği, bir cephe birüği olmuş olsaydı, Rum Top lumu paramparça bir düzen içinde buh ranlar geçirmezdi.. Ve eğer Yunanistan Rum Toplumu nezdinde gerçek bir "ANA" olarak beUenmiş olsa idi, ETH­NİKİ'nin haklı ve uyancı feryatlarına, Rum Toplumu tek bir hançereden, tek bir yumruk halinde cevap verirdi..

B u t m a c a) ! 3 4 ! ( 7 ! !

nnnnnnnnnn n n n ^ n n n n

D D n n n a a n na o o a H c a a :

II H H IH H I IH] H D

20 Nisan) Bugün sa Öğleden sonra kendi

Giyim kuşamınıza da

f D n m n o o D a o a o G H o a o a n a o o a a a n a

SOLDAN SAĞA:1. Bir çiçek — Bir ünlem

2. Büyük çadır veya toplu­luktur — İstanbul'da bir semt, 3. Gelecekten haber vermedir, 4. Evlât — Kır çi çeğidir, 5. Bir soru edatı, 6. Aynı gayede olanlardan­dır (Argo), 7. Çabuk — Kas, 8. Kira — Yakıcıdır, 9. Bir başarısızlıktır. YUKARIDAN AŞAĞIYA:

1. Tren motrisidir, 2. Bir sebze, 3. Bir ünlem — Feza4. Bir renk — Bir mâbut,5. Oturduğumuz yerlerden­dir, 6. Tuvalet malzemesi­dir — Nezir, 7. istikbal — Ortaçağ yapısıdır, 8. Bir elektrik kanunu — Bir soru edatı — Bir bağ, 9. Tohum dan yetiştirilmiş minik bit kidir — Bir ağaç.

Dünkü Bulmacamızın Çözümü

SOLDAN SAĞA:1. Pantantif, 2. Azarla —

Se, 3. Raca— Krem, 4. Aiak, 5. Eşkiyalar, 6. Sa — Kış — Ke, 7. tttü — Kim, 8. Irgat — Di, 9. Ork — Reçel.YUKARIDAN AŞAĞIYA:

1. Pardesü, 2. Aza — Şar tır, 3. Nacak — Urk, 4. Trafik, 5. Al — Ayılar, 6. Na-kaş — Te, 7...... . 8. ise —Akide, 9. Fen — Remil.

KOÇ BURCU: (21 Mart - kin olun, arka plânda kaim, nizi gösterme sırası gelecek, daha fazla dikkat ediniz.

BOĞA BURCU: (21 Nisan — 20 Mayıs) Bütün alâmetler günün yuvanızda çok hareketli geçeceğini gösteriyor. Çalışmalarınızı bir düzene koyabilirse­niz başarınız çok büyük olacak.

İKİZLER BURCU: (21 Mayıs — 20 Haziran) Ya­vaş yavaş kendinize hayli mükemmel isim yapıyorsu nuz. Bütün gözler üzerinizde. Yakın dostlarınızı büe başarılarınızla çatlatıyorsunuz.

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran — 20 Temmuz) Bugün daha çok evle ügüi işler ön plânda. Sıhhî durumunuzu daha fazla ihmal etmeyin. Gece değer verdiğiniz dostlan ağırlayacaksınız.

ASLAN BURCU: (21 Temmuz — 20 Ağustos) Kendinizi son derece zinde ve yeni maceralara atıl maya teşne hissediyorsunuz. Duyacağınız bazı dedi kodulara katiyen inanmayınız.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 Eylül) Bir sürprizıe onu sevindirdiniz, ama hiçbir şeyi yarıda bırakmayınız, içinizden ge.en anlık arzulan tatmine bakınız. Gözünüz arkada kalmasın.

TERAZİ BURCU: (21 Eylül — 20 Ekim) Aşk daima itina istiyen nazik bir çiçekten farksızdır. Onu korumak ve yetiştirmek için elinizden gelen herşeyi yapıyor musunuz?

AKREP BURCU: (21 Ekim — 20 Kasım) öğleden evvelki saatler sönük geçecek. Dostlarla işbirliğin­den kaçınmayın. Gizli bir hayranınız bugün mey dana çıkıp size ütifatta bulunacak.

YAY BURCU: (21 Kasım — 20 Aralık) Beklenme dik bir tesadüf sizde, derin bir tesir bırakacak. Ye ni bir dost uzun zamandır hayalinizde yerleşmiş bir tasavvuru gerçekleştirecektir.

OĞLAK BURCU: (21 Aralık 20 Ocak) Bir işi nizden dolayı bir ahbap size meydan okuyacak. Evi nizin içinde de bir anlaşmazlık çıkabilir, soğukkanlı olun, büdiğinizden şaşmayın.

KOVA BURCU: (21 Ocak — 20 Şubat) Çabuk kı nhyorsunuz, günlerdir ondan bir haber beklediniz, gelmedi. Bunu kasten yapmamış olabilir, imkânsız lıklan da hesaba katmalıdır.

BALIK BURCU: (21 Şubat — 20 Mart) Ağırbaşlı olun, bitirebüeceğinize emin olmadığınız hiç bir işe girişmeyin. Bügili dostlara akıl danışmaktan hiçbir zaman çekinmemelisiniz.

Lefkoşa Tüık Belediyesinden :

SÜNNET DÜĞÜNÜ30 Ağustos 1965 Zafer Bayramı münasebetiyle ayni

gün Lefkoşa Türk Belediyesi çocuklara sünnet düğünü tertipleyecektir.

Arzu eden ebeveynler, çocuklarım kaydettirmek için her gün mesai saatlerinde Belediye Dairesine müracaat edebilirler .

M evM i-ŞerifAile reisimiz Merhum Ma-

ğusaüNaimefendizade İzzet Beyin ölüm seneyi devriyesi nc müsadif 27.7.65 Salı günü, istirahatı ruhu için Arabah- met Camiinde öğle namazın dan evvel mevlidi-şerif kıraat edilecektir. Akraba ve dostla ra duyurulur.

ADİLOĞLU Aüesi

ZİRVE KOöte yandan

sunda partiler - ve konferansı düşünülmektedir.

m ^ M i^ p a S e f 'B İR kabahatimizi yüzledi- ü b i r ^ ^ Buj r artık ?ocuk de

t-mrti'erin denz. Bununla da,büyüdüm, iyiyi kötü-

^Sm ^ktedir aymyorum, kendi başıgörülmektedir ^ hareket edebilirim" detpntdpR^ isteriz. Aynı sözü, arıa-

gstereceğı babasının koyduğu ya-

ocuk Gibi Var mt? (ocuk, Hoşuna Giden Herşeyi "İsterim " Diye

Tutturur, Bizse Yutkunur, Başmuzı (e viririz

Kartar

esecektir

kaydedilen en düşük vöİMhı kaydedilen * ı yuSk ^ S'CaklıkİMi 22 ^Mntigıtt^ 3" derece

Krahk Ev Aramy,

biî'H , Hra2 duru-EMt kıra teklifi ı

maz.

P e rb n N y b „ . p . p ^

ı , .henüz geldi En yuksek kalite F evkalâde desenler L tü istemez.Yakabr balensiz.

(vü'"<h s.cak t.t

ain ismînf müessesemitenin g a r a ^ " Bu kati-

Toptan.

A C E M U S ,

Yalnız merak bu tepkinin ne ceğidir.

OLUMLU DA Kıbrıs Türk

terinin Türk rütme o sürelerini ra Siyasi Ç lu karşılanmış niş, Türklerin J rmı kullanın**aMHbirhareK* rülmektedir. küde fiili kip edeceği ^ hayli yaygu^; gelişmeler deki günlerde meler vuku **" mek asla

TÜRKKıbrıs'ta

gelişmeler, Türkiyede nusu haline maktadır. K** birkaç Türkiye İtrine gazeteleri, rinde. Kıtler üzerindeMillet topls nu

direnen bir genç kız sık kullanır.

Böylece, akla bir soru ta lıyor: Acaba çocuk, iyiyi

en ayıramaz mı? Ço- ük çağı, hiç aralıksız

bocalamalar ça ıdır? Şayet öyleyse, hepi yandık. Yeryüzünde har ı.pmamış bir tek kul yok çünkü. Bu dünyadan çe gidene değin sayısız hata yaparız. Sözgelişi, füo- rla büginleri alalım.

çağlarında başkalann- daha akıllı, daha uzak ?lü geçinirler. Bir sis- kurup bize gerçekten yönlerini gösterirler,

ıp şaşar, "Hey Allah, bunu nasü oldu da dü

göremedik!" di lyıflanınz. Gel gelelim,

bir başkası çıkar, kurduklan sistemleri

tamamlar, ya da kökün- değiştirir. Tamamlama Closofun ya da bügin

işini yarım bıraktı ğt değiştirmesi ise, hatalı olduğunu

Demek, bir yanlış zinciri insanlık boyu

gider. "Beşer şaşar." 1er. Bizden nice uzak

1er, akıllılar

tan sonra biz haydi haydi yanılacağız. Bundan bir kor kumuz, yılgımız olmamalı. Hiç kıpırdamadan, hareket­siz kalacağımıza, ne yapalım, ilkinde yanılır, İkincisinde dü zeltiriz. Değü mi ki, boyuna yamlmak, aldanmak bize vergi, o zaman çocuklardan ne istiyoruz?

Kimi bacak kadar çocuk, bir büyükten daha akıllıdır. "Ben artık çocuk değilim!" deyip onlan küçümsemiye lim. insan her yaşta çocuk­tur.. Çocuklara en yakın olan larsa, şiirlerini okuyup ken dimizden geçtiğimiz ozanlar. Çünkü ozanların bir çoğu doğaya (tabiata), topluma şaşkınlıktan yusyuvarlak açılmış gözlerle bakar. Bir çocuk gibi meraklı, heyecan lıdırlar. Çocuk, daha gerçek le fanteziyi birbirinden ke - sin sınırlarla ayıramamıştır. Ozan, kendi fantezilerinin içinde yaşar. Çocuklar sırf dikkati kendi üstlerine çek mek için çeşitü oyunlara, yol lara baş vururlar. Bunun en başında ağlamak gelir. Kamı acıkan, kendisiyle oyun oy- nanmıyan, bir yeri agnyan bebek ağhyacaktır. Uzun za man kendi haline bırakılan bir çocuk, apansız bir çığlık koparıp sizi kaygılandıracak tır. Çocuğun bu psikolojisi rla.hu su katılmamış, daha halistir.

Yetişkinlerse, aynı ilgiyi kendi üstlerine çekmek için daha dolambaçlı, kanşık bir

lar Bir yerde

kendini öven birisi, "Aman, gözünüzden gaçıyorum, be - nimle ilgüenin!" demek isti yorlar. Kendinden söz açıl­sın da, üzülmeyin, onu çekiş tirmenize büe razıdır. O hal de amacımızı maskeüyerek, kendi kendimizi "yetişkin" sayıyoruz. Açık yürekü ol­madan, çeşitli tutkularımızı, beğenüerimizi ortaya koyma dan yaşıyor, sözüm ona "olgun" kişi oluyoruz.

Çocuk hoşuna giden birşe yi "isterim" diye tutturur, bizse yutkunur, başımızı çe viririz. Bu mudur olgunlu­ğumuz?

Oysa, hayatın hiçbir aşar masında (merhalesinde) ço­cukluktan kurtuluş yoktur. Bir yanımızla gelişirken, bir yanımızla genç çocuk kalı­rız. Çocuk kalmak iyidir üs telik; benliğimizde yırtılıp bozulmamış daha diri, sağ­lam birşeyler var demektir. Çocuklar gibi kahkahalar atan birisiyle, gülüşü kurnaz ca birisini karşılaştırın. Birin cisine duyduğumuz sıcak ya kinliği, İkincisine duyama yız. Adamın gülüşü büe bo zulmuştur. Kurnazca gülüm siyen kişi, artık kıvamım bulmuş, çıkarının nerede ol duğunu anlamış kişidir, öte kiyse; katkısız ve temiz. Si­zin için elinden geleni yap mağa hazır, önünüzde çocuk ca, saf saf gülüp duruyor işte. İçinizde daha yaşamak ta olan çocukluğu "temsü" ediyor. Dostluk kuracak, sö

züne inanacak olsanız hangi sini seçersiniz?

Bizce, birisi "Daha çocuk­sun!" dedi mi, güceneceği­miz yerde hoşlanmahyız. Teşekkür büe etmeliyiz üste lik.. Oh, ne iyi etmişiz de çocuk kalmışız!

Çocuklara yakın kişüeri anarken dedelerle nineleri unutmadık. "Evlât kemikse, torun iliktir" sözünü onlar çıkramış. Büyükbaba ya da büyükaane, torununu elinden tutup gezmelere götürür, iş yerinde olsun, evinde olsun herkesin ödünü kopartan o büyükbaba, bakarsınız, toru nuyla bir odaya kapanmış; beşik sallıyor, oyuncağım ku ruyor, düdüğünü öttürüyor, arabasını gezdiriyor. Tatlı tatlı masallar anlatıyor.

Bu neden böyle?Nedeni var mı? Yaşlandık

ça çoculaşınz da ondan. Om rümüz sona ermek üzeredir. Kabuğumuza çekilmişiz. Bir çok insanlan biz aldatmışız, birçoklan da bizi aldatmış, perde iniyor. Şimdi artık çevremize olduğumuz gibi gö rünebiliriz. Göründüğümüzü de, oğlumuzla kızımızdan çok torunumuz anlar. Çocuk korkunç bir içgüdüyle kendi ne en yakın olam hemen seçecek, ona sokulacaktır. Artık yapraklan dökülen ku ru bir ağaç, boy atan bir fili z* imrenerek bakmaktadır. Hazin, ama güzel Mr tablo! ilmi agaçlarm çevresinde hiçbir fidan, filiz yoktur.

Tek başlarına kel gibi sın- tırlar. Böylesi mi iyi? Sorun sorun kocamış kişüere.. Beet hoven'in bilmem kaçıncı sen fonisini mi dinlemek isterler, yoksa merdiven başında "Ha di büyükbaba, uçurtmamı tutmağa gel!" diyen torunla nnın çağrışım mı? "Bebeği­min başı koptu. " diye hıçkı ran bir küçük kızı sustur­maktan daha tatlı ne vardır?

Baş yerine gelir, küçük kızın keyfi de yerine gelir. Başlar oynayıp sıçramağa.. Ya biz- ler ne yaparız? istediğimizoldu mu kupkuru bir teçek kür. Sıçrayıp oynamaya kalkı şırsak "ayıp" olur. Birisini mi sevdiniz, eteğinden çeke­mezsiniz çocuklar gibi. Biri sine mi içerlediniz, dilinizi çıkartamazsınız. Birisinden birşey mi isteyeceksiniz, uzun boylu asüamazsmız.

Herhangi birisini, bir teklifi red mi edeceksiniz, nazikçe..

Kimseler kmlmıyacak ta siz kırılacaksınız. Sonra da bunun adı, olgunluktur. Böy­le param parça olgunluktan sonra da çöp sepetine atıl­maktan gayn ne işe yararız bilinmez. Oysa; açık sözlü­lük, mertlik gibi var mı? içinden geldiği gibi konuş- mak, davranmak gibi var mı? Varsın "çocukluk" de­sinler! Çocukluk gibi var mı?

Bu akşamki Möbeta Eczahaue

VATAN(saat 19.00 - 22.00

P A R t STUVALET VE GÜZELLİK SALONU

Kadın berberliğini iyi bilen iyi bir kalfa ara­nıyor. İsteklilerin aşağıdaki adrese müracaatları.

ZÜHRE ALİ 16, Memduh

(Dr. Şemsi

MS':'-r

AtYV* $ — 4 —

AİMOUKTA YEK) BULUŞLAR

KADİOCLU)

M !<#) yw#HMtnM e## f? ,

AWH§)$^ FHH ^y<de korkaiaMbabiyvt ver&

<w)H o^a 0Mn)o # yag^meoMt oiduf unu &urada encmmı

Mv {M^MKA VMen MHMm Üi#«r itUVVVtı!tg**f!*f. b^Jlanm çahp kendi

taştUM aoyioüHe ani * fçenyc girmek MUM!# aawg)i <towwâ tw*w* OidriAr

'-'-Y-'-^*^- 6e* bunsâATMonM. bet kımaM pek makıar dM) *HitMl <<MM))Pnd<M M HMMM)Ha &MÜMCC an

Seüen ^evaa&nae tabular Hatta anan

ta n §^ *a anlar WM<nr En ny*d# yağmacıagı at) an*<Uf 4Mp « MaHyaOa Kl&HUt SOAbahMOa çi

S )H&4< pa<&*ttlM0<tmf^a$me^^4^Ü<a^gasÜa!adl#l takdirde anlar

§pa avımdan w «a butun maan veya aeywMüan ao^p ao^aa* nmatau wdeceâ w ne ıct tjüMm p«tt çe<n Mi taM olacaktır ati Ta#w^nMl -M<*wh4hr?

Y^^aaay* ugnuytn koram Hurtarmak için kulla nthMi <HB $en fütıi^tar şanlanhr

*a Dda (bunan w a e tar konikle işe başia aaa&aeaanfkovaalannkapuannı bir veya

ün anyı M(a<caa dwwcade danümuiı.4b' tkna ka§M<ana tar damat kuru ot veyahut

çay osu koyarak oüarm oatenne su serpe w * sat*Mnt*it Yakmacı anlar bu tedbire anaM M ^ wrmnMTM da kovana istedikle M güat kod^yta gMaaaHMer

te ' Ymamaya mrayan kovam yerinden kaldmp yagna^ıhâ yapan kovanm bulunduğu yere kortsan. y w kovan^ana yerlerim değiştir Kaan vw anlan a r t a r ak yağmacıuktan vaa <açMHH<kVatsa*?* uğrayan kovanın birçok yerlerin) t"*taM*qm igaayap^ vaya "Carboüc Acid U* tar b<ade beleyerek kokutmalıYaamaya anlar böylelikle bu koku <ha b"a4a)TWA<*.:.iı içm kovan tçerislne gir wyt!p gen d6n<Har

J ^ n ^ fd ^ ^ r^ irm a k um uğraşmaktan ziyadew <x^ f;^ ,)r! dAn <mid:rrniiii Ar;!:k

Ü i bu^adunnjMjiAiı. apkta şurup veya^ *********^jM *anlan teüdk *çm açarken pek

davranarak yağmacılığa meydan ortadan kanürmalı ve

W mman korukaüa apnıyarak her -. - . *tt***ta *duman vermelidir,

meyveien delip suyunu

— y - g 4 ? g j * * j ^ a , ^<ûmnaaaa<ş ve ab<*

xn^uı. ânMi . . em*memiştir. Uzum,

daük ^ Milar y _^ aaaea bal giderler.nuiu?!ay va M# a ^lınnuş meyveleri

g h Oaaraahden onlar da Bd. aniaruu bu vazıyette

bal anat"T!st as*?-,* -"-***** ou v

? ^ * * - * * â T a 5 g * * ' * "b "

Ana*Rm oigtm w ;-apmış ve

aaada. nraMM ^ a su

. — anayla Vaşing

Profesör N. W

MKMh fksbat etmiş bu

^yahut herhangi İsterseniz,Mfanc&k aşyaaıaatmkLmak -----——

Latkoşada Mahkeme^ Ooü No. 21, Türk An Hin^a oanracaatmn menlAatlniz icabıdır

------gMLDlRla artık gelmiş bulunm aktadır.

*KRr*fu; kuvveti iie ve el deymeden bal maMttrtkie çalışan m akinelerim izle

— ar^üanmaanaty î yn. En ayken Mr zamanda yukÂndaki adre dmaa geüp yanlmalan aL&kadarbiara duyurulur.

V a r )

SMtaca Müzerinde;,^!ıgmdn bir saman

İtası vardı. Onunvasıyacak,o samanın uzej^euyuklamağa gayret

ra. ölü gibi serildiğim .sa­manlar üzerinde, hemen kMi dünden geçmiştim. Go^n tamamiyle dalmadan evvel, bütün ahin saran verici üılameler, kendi ızdı- rabuna rağmen, bende^^ garip ve titreten bir his ya ratıyordu

İLK SABAHIMIZ...Bir ara, yine belime inen

şiddetli bir tekme üe uyaru verdim. Ortalık kapkaranlık tı. Alacakaranhkta, ellerinde kamçılar bulunan 15-20 ka dar dev yapılı, resmi elbiseli MVD gangsteri, herkesi ye rinden kaldırmak için uğra şıyorlar, tekme atıyorlar, kamçıhyorlar. küfrediyor lardı.

— Sizi buraya istirahate mİ yolladılar. Haydin baka hm, iş başına. Çabuk olun. Pis aristikrotlar sizi. Tren yolculuğu sinirlerinizi yumu şatt! galiba. Amma merak etmeyin, biz sizi adam ede riz.

Herkes, toparlanabüdiği kadar, ayağa kalkmağa ça lıştı. Yerde, yüzükoyun yat mış üç kişi vardı. Bir MVD, bunlara yaklaştı, evvelâ kam cıladı, sonra tekmeledi. Amma yatanlar, kımıldan­madılar büe. Üçü de öl­müştü. Hepimiz dışanya çık t)k ve sıra olduk. Saat, da ha pek erkendi herhalde. Zi ra. ufukta en basit bir ışık bile görünmüyordu. Yalnız muhafızların taşıdıkları muh telif silâhlar, tabancalar, çe sltli el bombalan, karanlı *a rağmen, adamakıllı sın frvordu. Hepsi birer dehşet hensi birer ölüm nübetçisi ldil?r. En ufak bir hareket haHnde. kurşunu kafamızda h'fHca$ım!zdan zerre -kadar şüphemiz yoktu.

'Y unanistan fü b n s 'a Gereken na Ş efkatin i G österm em iştir"

Zatürree Bile Bir Rsj SMadene Gitmesine

Mâni Teşkil Etmivorı

Dünicü haftalık Rumca gazetelerin yorumlarında Yunanistandaki gelişmeler nemli yer işgal etmeye devam etmektedir Gazeteler bu gelişmelerden derin

izhar etmekte ve Yunanistandaki durumun en kısa zamanda düzelmesi de bulunmaktadırlar. Alithya gazetesi ise konu ile ilgili yaymladığı bir

yazıda şöyle demektedir: "Maalesef geçmiş tecrübeler Yunanistanm Kıbns neselesini millî bir dava olarak değil fakat partizan menfaatlar açısından ele al lığını göstermektedir. Yunanistan Kıbnsa gereken ana şefkatini göstermemiştir timdi de bu günlerde birbiriyle döğüşür görünmenin ıstırabın! duyuyoruz"

Tt Rh CEMAAT MECUSt GÖÇMEK 1 )A 1 R E S !X D E Xa Mcyn a# M M oy- S965 Mdhian atamada Lai

?ş3 ta<ea ^ocuMannm H yoaj^no kadcu K; çamcstn v# avaMto^* * -

onancyaniaria yeni- 26

18 KİLOMETRE MESAFE...Daha bizi saymağa, sağlık

durumumuzu kontrol etme­ğe büe lüzum görmeden, hattâ ekmek büe vermeden hemencecik, 10 küometre kadar mesafede bir maden ocağına götürdüler, işte, bu rada cehennem hayatı baş­lamıştı. Ayakkabıstz, yün fa nilâsız, hattâ gömleksiz, saç lan sakallarına karışmış, yı kanmak için kardan gayn bir su kaynaklan bulunma­yan insanların arasına karış mıştık. Tam 11 yıl buradaki ızdıraba dayanabilcegimi tam 11 yıl sonra da kurtulup Amerika'ya, insanların ara sına varabüecegimi bir tür İÜ tahayyül etmiyordum. Ço g u ç o ğ u bir kaç a y d a y a n a b i l e c Rımi tasavvur etmiştim. Ama, insan denen varlık, me 3er nekadar kudretli, meğer nekadar mütehammil imiş.

Bizim ahınmızdan gayn, bir sürü ahır daha vardı ve hepsinin de ayn bir ismi, ayn bir numarası bulun maktaydı. Topyekûn 150.000 kadar esirdik. Sangorodok ismi verilen 7, 12 ve 14 nu maralı ahırlarda. Abezi ismi verilen 25 ve 26 numaralı *hırlar. en şiddetli muame lenin reva görüldüğü esirle rin yasadıklan yerlerdi.

Kamplar, takriben 50 ki^metrelik ^ mesafe dahilinde dağılmıştı. Vorkuta'da tekrar edeyim, kamp ismiverüen yerler. a leiâdelS ehırdan başka bir*üdi.

yapılıyor, sırtlarında kaim gocuklar bulunan silâhlı nö betçüerle birlikte ocağa gi­diyorduk. Hastalanmak diye bir şey bahis konusu ola­mazdı. Zatürree büe, biresirin madene gitmesinemâni teşkil etmiyordu.

İLK ARKADAŞIM..tik günler geçtikten son

ra, yavaş yavaş, yanımdaki arkadaşlarla tanışmağa baş ladım. Konuşmak için, bir tek yerde fırsat bulabüi- yorduk. Madenin içinde, kö müre kazma sallarken.. Bir ara, hâli, tavn itibariyle bir gangsteri andıran, sefü yüz lü bir adam, yavaşça sordu:

— Kimsin, nerelisin sen..— Adım Glaniski.. Polonya

lıyım..— PolonyalI ha.. Ben Rus

um. Mesleğimi de merak ediyor musun?

— Bilmem, söylemek is terseniz ...

- Evet, söyliyeyim de. başka bir şey düşünmene

fırsat kalmasın. Ben, yük sek tarih enstitüsünde pro fesör idim. 26 tane eserim de var.. Hattâ, şu anda büe bir çok Rus üniversitesinde benim kitaplarım okunuyor. Ve ben de buradayım.. ŞİMDİ DE TİCARET YAPIYORUZ-.

Şaşırmış kalmıştım. Fazla konuşmamıza imkân yoktu. Zira, bir yandan da ısınmak için hareket etmek isteyen MVD muhafızı yanımıza gel mişti:

— Kapatm çenenizi, diye gürledi. Buraya muhabbet için değü, kömür çıkarmak için gelmiş bulunuyorsunuz. Unutmayın ki, vazifesini İh mâl edenlere mutlaka ceza vermek âdettir.. Bir daha görmiyeyim..

Aradan yine bir müddet daha geçti. Hayret ediyor­dum.. Sıhhatim birap düzel mişti. Bütün gün, çok sıkı çalışmam, muhafızlar arasın da, nisbeten takdir yarat-

KNEBİ KONYAKLAR) KATİYEN ARATMtYAN

KONYAK E F E

KONYAK T E K

(KAPSÜL)

(YILDIZ)

$ey d&

YMim SMtsskt 3'de giyinmek;

"Mw. ^ 5 S ? E * !? b°SaK

KONYAK S Ü R P R İ Z (V O )

V E Z U K (R A K I )

OKTEKtN KONYAKLARI —

(İYİ KONYAĞI T A K D İ R E D E N L E R İ N D İ K )

MEZARLIKTAN :ELEN SESALİTHYA gazetesi, yukarı- iaki başlık altındaki başya ;ısmda şunları yazmakta - ır:

Biz Kıbrıslılarm Yunanis ndaki krize karışmamamız

gerektiği söyleniyor. Bu doğ udur, ama kolay değildir,

rmştı. Hiç değilse Yunanistandaki krizmiyordum.. Ammı^im milli davamızla da hesiz arasıra şahJigilidir. ve davamız üzerin li garip olaylar <pe tesir icra etmektedir, etmiyor değüdt Mm Maalesef geçmiş tecrübe- (*ün Petrovsk iss** Yunanistanm Kıbrıs me muhafız, kömürde s^sim milli bir dava ola­lım sırada vamm partizanbeni uzun 'ımm

— Yoldaş Ga!M *d'Smı göstermektedir. Yu- seninle gel Mnz'a^süm Kıbnsa gereken

"a şefkatini göstermemiş- ^ ^ r. Simdi de bu günlerde

'inbiriyle döğüşür görünme - ün ıstırabını duyuyoruz.

— Bümiyorum,4 i"< i<m bazılarının Zürih caretten ne kastediy^ cok daha kötü sayılan

Etrafını kontrot ^eheson planını benimsemiş ra evvelâ cebMeü r ^ ^ ^ olmaları bizim ıstı ket sigara çıkart ^ m ız ı ve endişelerimiz.

j kırıklığına uğramış bu-t " ' - ^ 5 ^ " " "y ° r " 2 Oy], bit duru .ekmpk düştük ki, enosts haya!i

l^K, aeaı, gerçekleşmesi özlemi ilehem sı ra vı. ,-gtişip büyüyenler, enosis ğı verece^tm.. -emis.nin yelkenlerinin bir sırtındanki kazag! indirilmesininsin.. Tamam ^aydalı olacağını düşünmek

havdı, ver orunda kalmışlardır. Bu artlar içinde Yunanlı kar­

deşlerimize düşen vazife du umu gereğince kavramak e çirkin partizan çekişmele

ve taşkınlıkları bir yana ırakarak birleşmektir. Mak adımız Yunanlı politikacı- ara siyasî ahlâk dersi ver mek değildir. Sadece tehli ;e çanını çalıyoruz. Herke- in vazife ve mesuliyetlerini 'elirtiyoruz. Millî menfaat er şahsî ihtirasların ve ihti Afların üstünde tutulmalı ir, Bugün kana boyanmış hbrıstn istediği budur. Kıb ısın bu sesi, kahraman ölü erinin taze mezarlarından ükselen sesle birleşmekte tir. Anavatan bu sesi duy namazlıktan gelmemelidir.' SINAYERMOS gazetesi de

yni konudaki başyazısında temen hemen ayni görüşleri avunmakta ve milli men aatlerin hatırı için Yunanis anda birlik ve beraberliğin emin edilmesi lüzumu üze inde önemle durmaktadır.

mı,

*URK TUTUMUALITHİA gazetesi, yukarı

taki başlık altındaki bir 'azısmda Türkiye Dışişleri

________ takanı Haşan lışık'm Kıbrıs^^kkm daki son demecine te

WOT: Esinden beri imal ettiği ve beğenin zevkle içtiriniz ^asla şunları yazmakadır. şitledni şimdi kim vaaerV Y n?TrvtM ^ ; ^ "Işık'ın bu demeci Turkı

T*maı yage V. Y. OKIEKİN yeni ortağı ile kendi enin nihaî gayelen hakkın çıkanyor.) bırakma

ikiemaatin varlığından bahset niş, iki cemaatin eşit hakia a sahip olduğunun tanın nasım istemiş ve Türkiye le Yunanistan arasındaki

)rak muvazenesinin bozul iması lüzumunu ileri sür

tür. Işık'm sözlerinden mlaşılacağı veçhile Tür ^enin istediği şey Kıbrıs

tlerine ayrı bir cemaat ık eşit haklar tanınma- ki bu da ayrı bir cema

varlığını tanımak, yani içinde devlet bulun- kabul etmek mana

gelmektedir. Ustelüt /e, toprak dengesinin

bahanesiyle Kîb toprak da istemekte

Türkiyenin bu talebi letsiz ve gülünçtür.

Türkiyenin bu husus

YMÜ ottuğ. i l . MS bir şüphe brra^ At\^Miktadır. Işık, Kıbrıs ta- SIHHAT VE ZEVKİNİZ İÇİN İTİMAT EDECEG emaatm vartamdan

YEGÂNE K O N Y A K L A R D IR —

* BAŞAĞRISI KATİYEN VERMEZ * TEPKİSİ HOŞTUR * TİRYAKİYİ HER HUSUSTA TATMİN EDER

* SOFRADA İŞTAH VE NEŞE VERİR

O K T E K İN İÇ K t F A B R t K A S ! T eH 4001 -

Leikoşa ve Kazası Acenti:H A Ş A N A L t M Z A V E O Ğ L U

Tel: 5499 — LEFKOŞA

M ağusa A ten M : M ira t i T a h ir Iş tk B a k k a liy e s i T e i :L â m a k a : B edel T ic a re te v i,

ğ B a f (K a s a b a ): Aytan tmamoğlu Ticaretevi

ta ileri sürdüğü Lozan Andlaşması Türkiye Kıb rıs gibi topraklar üzerinde hiç bir hak tanımamaktadır. Türkiyenin yüz ölçümü ve nüfus bakımı Yunanistan dan kat kat büyük olduğu göz önünde tutulursa bir top rak dengesinden bahsetme nin ne kadar mesnetsiz oldu ğu görülecektir.

Kısaca denilebilir ki Kıb­rıs meselesindeki Türk tutu mu saçma ve yersizdir. Fa­kat bu tutum tehlikelidir de. işte bu sebebten dola yıdır ki bizim dikkatli ve uyanık olmamız lâzımdır. Unutmayalım ki bizi tehdit eden tehlikeler çok ve çeşit lidir. Düşmanlardan gelen tehlikeler olduğu gibi... dost lardan — kardeşler' de- miyelim— gelen tehlikeleı de vardır.."

TEDHİŞÇİLERİNKOVULMASI

SINAYERMOS gazetesi yu kandaki başlık altındaki bir yazısında yeni bir seçim kanunu yapılması ve Cum hunbaşkanı ile milletvekille rinin görev sürelerinin uza­tılması hakkmdaki meclis kararlarını desteklemekte ve şunları yazmaktadır:

'Meclisin bu kararları ta­rihidir. Çünkü Zürih rejimi­nin bazı ayırıcı hükümleri - ne son verilmektedir. 20 ay lık bir mücadeleden sonra Türklerin kabul edilemiye cek imtiyazlarına daha fa? la tahammül etmemiz müm kün değildir. Bu arada mec lis toplantısına katümak istiyen Türk 'milletvekilleri­nin' kovulması da tarihi bir önem taşımaktadır. 20 ay Meclisi hatırlamayan Türkler geçen Cuma günü hatırlamışlar ve gelmişler­dir Fakat yine kendilerine ileri sürülen şartları kabul etmemişler ve meclisin içe risinde isyan bayrağını çek­mişlerdir. Meşru hükümet karışıklık çıkarmakla tanın mış bu Türkleri yakalayıp hapse atmalıydı. Sonra ken dilerini mahkemeye çıkarma malıydı. Şöyle ki bütün dün ya Zürüı hakkmdaki gerçek leri öğrensin. Fakat bu sa­bık milletvekilleri tevkii edilmemişlerdir. Çünkü Rumlar namert ve hilekâr değilerdir. Bu tedhiş liderleri yuvalarına dönüp kapan - makta ve diğer tedhişçilerle birlikte gülünç isyanlarına devam etmekte serbest bira kılmıştır.

Fakat iş bu kadarla bitme m iştir. Tedhiş liderleri Türk semtinde bir toplantı yapa rak Cumhurbaşkan Yardım­cısı ile Türk 'milletvekilleri* nin' görev sürelerini uzatmış lardır. Böyle olduğu halde biz halâ anayasada yapılma sı gereken diğer temizlikle ri de ya-pmakta tereddüt ediyoruz. Halbuki bu temiz likleri yapmak bizi enosise daha fazla yaklaştıracaktır.' BEŞIMCÎ TEKERLEK

KiPROS gazetesi, yukan- daki başlık altındaki başya zısmda şunları yazmakta - dır:

"Ktbns Cumhuriyeti varlı ğım meydana getiren Zürih ve Londra andlaşmalanna dayanan bir anayasaya sa­hiptir. Bunu görmezlikten gelmemeliyiz. Bu devletin beş tekerlekli bir araba üze rinde kurulması ve beşinci tekerleğin kötü yapılışı yü zünden kısa zamanda bozul ması başka meseledir.

Türk milletvekillerinin

meclise dönmek teşebbüsü kurnaz bir manevradan baş ka birşey değildir. Türkle - rin bundan güttükleri mak sat, meşru hükümetin müs takbel icraatına karşıKıbrıs Türk liderliğinin gös tereceği tepkinin meşru ola rak gösterilabilmesidir. Eski milletvekillerinin MeclisBaşkanı tarafından ileri sürülen şartlan kabul etmi yerek, Meclis çalışmalarına katılmayı reddetmelerinin ehemmiyeti yoktur. Sabık Türk milletvekilleri, ileri sürülen şartlan kabul edin ceye kadar sabık olarak kalmakta devam edecekler* dir.

Kıbrıs Cumhuriyetinin ar ması Rum çoğunluğunun teşkii ettiği ve halen takvi ye edilmiş bulunan dört tekerlek üzerinde istikrarla ilerlemektedir. Kıbrıs Türkle rinin teşkil ettiği ve işe yaramaz hale gelen beşinci tekerlek tamir edilip yerine takılsa da takılmasa da onun ehemmiyeti yoktur, tekerlek kâfi gelmemekte dir."

YEGANE HAL ÇARESİSolcu NEI KERÎ gazetesi,

yukarıdaki başlık altındaki başyazısında Yunanistanda ki durumu ele almakta ve NOVAS hükümetine şiddetle saldırarak Papandreuyu des teklemekte, şöyle demekte* dir:

"Papandreu bugünkü kri­zin yegâne hal şeklinin yeni seçimler yaptırmak olduğu nu söylemiştir. Filhakika bundan başka bir hal çaresi yoktur. Kuvvetli ve demok ratik bir hükümet ancak seçimler savesinde kurula bilir."TURKLER AYRI DEVLET İLAN EDECEK

ALİTHIA gazetesi aşağı­daki haberi vermektedir:

"Akşam geç saatlerde çı kan şayialara göre, Kıbrıs Türkleri ayrı bir devlet ilân etmek niyetindedirler.. Bu hususta fikrine müraca­at edilen bir resmî sözcü, böyle bir şeye ihtimal veri lemiyeceğini söylemiş ve Türklerin böyle bir niyeti olsaydı Dr. Küçük ile Türk Milletvekillerinin görev sü relerini uzatmazlardı' demiş tir. Bu arada öğrenildiğine göre Kıbrıs hükümeti, Türk lerin böyle bir harekette bu iunmalan ihtimalini çoktan düşünmüş ve bunu süratle akamete uğratmak için bir plân hazırlamış bulunmak tadır. Bu plân, Kîbnstaki Türk bölgelerinin derhal ve tamamiyle tecrit edilmesini, Türk bölgelerine yapılan su, elektrik ve telekomüni - kasyon hizmetlerinin kesil meşini ve bu bölgelere dışa rıdan ve diğer maddelerin gönderilmesinin yasaklan - masını derpiş etmektedir, plân gereğince yabancı bü yükelçilerin ve sair yabancı larm Türk ileri gelenleriyle her türlü teması da yasak edilecektir.''TÜRKİYENİNTASAVVURLAR!

KİPROS gazetesi tam man şet olarak aşağıdaki haberi vermektedir:

"Cumhurbaşkanı ile Par lâmentonun görev süreleri­ni uzatan ve seçim kanunu nu ayıncı usurlardan ayıkla yacak şekilde değiştiren ka nun tasanlannm Temsilci - ler Meclisi tarafından kabu lüne karşı Türkiyenin yumu şak tepki göstermesi, Lefko

BAYRAK

KIBRIS TÜRKMÜCAHİDİNİN SESİ"

SABAH YAYINI:

06.54 İstiklâl Marşı — Mücahitler Marşı

06.57 Açılış ve Programlar07.00 Yurttan Sesler07.15 Türkçe Haberler07.30 Birlikte ve Yalnız

Şarkılar08.00 Lâtin Amerika

Toplulukları08.15 ingüizce Haberler08.25 Ara Melodüeri08.30 Rumca Haberler08.45 Kapanış.

ÖĞLE YAYINI:

11.59 Açılış ve Program12.00 Kutlu Payash'dan

Şarkılar12.15 Türk Basınından

Yankılar12.25 Bir Solist: A. Zenger12.45 Ankara'dan Haberler 12.50 Brenda Lee - Elvis

Presley 13.02 Semra özbay ve

Mehmet Derya Söylüyor13.15 Türkçe Haberler

ve yorum13.30 Bobby Darrin'den

Şarkılar13.45 İngilizce Haberler14.00 Ronnie Hilton'dan

Şarkılar14.15 Rumca Haberler14.30 Kapanış.

AKŞAM YAYINI:

17.58 Açılış ve Program18.00 Varyete Müziği18.25 Sivü Savunma Tatbika

tının Naklen Yayını19.00 Türkçe Haberler

ve yorum1915 Nermin Demirçay'dan

Şarküar19.30 Nat King Cole'den

Şarkılar19.45 İngilizce Haberler20.00 Rumca Program20.30 Günün Getirdiği 20.40 Caterina Valente'den

Şarkılar21.00 Türk Zaferleri 21.20 Perry Como'dan

Şarkılar21.45 İşçi Saati22.00 Kapanış.

LARNAKA DOĞANIN SES] (Orta dalga 250 metre)

SABAH YAYINI:08.57 İstiklâl Marşı09.00 Türküler09.20 Jagueline Francois

ile 10 dakika09.30 Tülün Korman'dan

Şarkılar09.45 Hafif Melodiler10.00 Şarkılar, Türküler ve

Oyun Havalan10.30 Haberler10.45 5 ses 5 şarkı11.00 Kapanış

ÖĞLE SONU YAYINI11.58 Açüış ve Program15.00 Kanşık Şarkılar15.30 Batılı Sanatçılar

Geçidi16.00 Ahmet Sezgin'den

Türküler16.15 Haberler ve Yorum16.30 Karma Türk Müziği17.00 Kapanış.

AKŞAM YAYINI:17.59 Açılış18.00 Rumca Şarkılar18.15 Rumca Haberler18.30 İngüizce Melodüer18.45 İngilizce Haberler

ve Yorum19.00 Aralık19.28 Açılış ve Program19.30 Kıbns a Selâm19.45 Kahramanlar Geçiyor20.00 Akşam Konseri20.30 Dogan'm Sesi Cümbüş

Heyetinin Programı20.45 Haberler ve Yorum21.00 Geçmişte Bugün 21.05 Neş'e Çan'dan

Şarkılar21.30 istiklâl Marşı ve

Kapanış

Şarkılar07.45 Mustafa Geceyatmazdan

Türküler08.00 Kapanış.

ÖĞLE YAYINI:12.55 Açılış ve Program13.00 Reklâmlar Geçiti13.10 Batı Müziğinden

Seçmeler13.30 Basından Yankılar13.40 Gül Batu'dan Şarkılar

Şarkılar14.00 Türkçe Haberler14.10 Ankara Mektubu 14.15 Saniye Can dan

Türküler14.30 Kapanış

AKŞAM YAYINI:17.55 Açılış ve Program18.00 Radyomuz korosundan

Türküler18.30 Müzikli Bulmaca19.00 Rumca Program 19 15 İngilizce Haberler 19.20 Bayrak Kuartet'in

Programı16.30 Türkçe Haberler19.40 Yorum19.45 Kutlu Payash'dan

Şarkılar20.00 Kapanış.

MAĞUSA CANBULAT RADYOSU

(Orta Dalga 265 Metre)

SABAH YAYINI:06.55 Açılış ve Program 07.00 Türkçe Haberler 07.10 Saibah Melodileri 07.25 Ahmet Melik'den

LEFKE SANCAK RADYOSI (Kısa dalga 37,5 Mette

8000 K/C)

ÖĞLEDEN EVVEL:09.58 Açılış ve Program10.00 Sevilen Şarkılar10.15 Haberler ve Yorum 10 30 Kadın Dünyası11.00 İngilizce Haberler11.15 Bir Orkestra: Victor

Süvester11.30 Rumca Haberler11.45 Ayten Zenger'den

Şarkılar11.55 Basm-Yaym özeti12.00 Kapanış

ÖĞLEDEN SONRA:14.58 Açılış ve Program15.00 Sanatkârlardan birer

Şarkı15.15 Haber Bülteni15.30 Yurttan Sesler15.45 Şiir ve Melodi16.00 İngilizce Haberler16.15 Beatles Topluluğundan

Melodiler16.30 Rumca Haberler16.45 Yıldıray Çınar'dan

Türküler16.55 Kısa Haberler17.00 Kapanış.

şa yetküi çevreleri arasında merak ve ayni zamanda en dişe yaratmakta ve Türkiye nin Kıbrıs aleyhinde ciddî birşeyler hazırladığından korkulmaktadır. Türkiyenin tutumu dikkatle izlenmekte ve ciddi gelişmelerin bekle nebileceği belirtilmektedir. Geçirilen kanunlara karşı Türkiyenin ilk tepkisü Dışiş leri Bakanlığı Sözcüsünün demeci olmuştur. Sözcü, bu demecinde, Kıbrıs Rum hü kûmetinin kararlarının ta - mamen mşruiyetten yoksun olarak nitelendirilemiyece - ğini' söylemiştir. Bir kanaa te göre bu demeç, Türkiye - nin K<bns 'Rum hükümeti­nin' kararlannı meşru ola rak tanımak ve daha sonra Kıbrıs Türk hükümetinin' hareketlerine ayni muamele yi yapmak niyetinde olduğu nu göstermektedir. Yeni Tür kiye Hükümeti, Kıbrısta bi­ri Rum diğeri Türk olmak üzere iki hükümet tanıya­caktır. Bu ise, Krbrısm fiili taksimi olacaktır.

Ote yandan çeşitli kaynak lardan gelen haberlere göre Türkiye hükümeti bir anlaş ma lüzumundan bahsetmek le beraber, Yunanistandaki siyasi krizi en iyi şekilde istismar etmek ve emrivaki ler yaratmak tasavvurunda dır. Atinadan bildirildiğine göre, Türkiye Büyükelçisi Turhan Tuluy, yeni Yunan Dışişleri Bakanı Melas ile yaptığı görüşmede. Kıbrıs Temsilciler Meclisinin geçir diği son kararlardan bahset miş, fakat Ankara hüküme tinin bu husustaki teferruat lı görüşlerini daha sonra bildireceğini söylemiştir. Me las üe yaptığı görüşmede Tuluy, mutedil bir ifade kul lanmıştır.

(Devamı 6. sayfada)^

Nişan BozmaZerrin Ahmet Çerkez ile

ile Ziraat Yük. Müh. Erol Cemal anlaşarak aralannda ki nişanı feshetmişlerdir.

Lefkoşa 27.7.65

İsim DeğiştirmeDaha önce ismim olan Mü

müne'yi değiştirdiğimi ve bundan böyle resmi veya gayrı resmi evrakları Fikri­ye Ahmet ismi altında imza layacagımı ilân ederim.

FİKRİYE AHMET

T A K S İ MYAZLIK SİNEMASI

BU AKŞAM SAAT 8.30 DABayanlara 55, Baylara 110 Müs

İKİ FİLM BİR ARADA İik önce İngüizce Yeni Film

A Prize Of Arms(Stanley Baker, Heimut Scmut)

*Hâveten Türkçe Fiim

Aşka Kinim Var(Orhan Günşiray, Leylâ Sayar)

Çarşambadan İtibaren Yeni İngiiizce Korknnçhı Fiim

M A CLM BA LOVE

M tTA $ ---------R u m M iM efrcttiM trin in K e y f i K a r a r t a n İ t e M g iii ( J ) a r a n t n . Konseyi Daatşma Kunttu "" ' T

Ada!et ve

T m

B a ş ifa n ftğ ta a G ö n d e r d iğ i T e ! g r a f

Avrupa Konseyinin Adına \!ümkün Otan Her şey i

----—— — ls!r V

KanunY apmas!

T$sna rdev Rvmkeyft dowa

ı e a^m olarak üuc& Ya^hmesaı t*

f**n A4^dkHa 3B TMaana !a#WMad A^ra^a K<jw)<yı tiaAi^ma K)$fl#fa §XM))MMMtt4

(et^rafm tam<Ma

!hwa e^k^^dstMia keyft

)ea)a sdea. we kanun

*aaah$n <4an !Wf t$rtO yar rtea<saM

Of. Kakar**

^ Oendeela Turk

husu ttminotlara

w Twk uyeleda Meclis top v# Kıbns Delegas

dahü edilmek husu butun

Turk uy*!* toplan tılanna

Deh gasyonunoKum

Mt Cltflcrkoda lannm

MT ekinde

çaresi

keyA **HK*ma maMyetl teitı sfli !*)<İ4 btl

^ wawaeM$3& Tb^gtafm

i

KtbfB Mes'etesi Eytiit Aye& Toptüucak B M. Çenet Knmtun'd: Gonüsietek

Kew York: Btrieşmi# MilMler Merkez

modan ga*en hebeTLere göre Kıbna Meselesi önümüzden M ByRM tarihinde toplana cak ûüm Birleşmiş Mületler tn 30*0d Gan^ Kurul Toptan tısauada görüşülecektir Bilin da^ gtbi geesk Anavatanımız Ttirtdye. gareksa Makarios YdMKimi. Kıbna meeeteainin Gsaa! Kunıl Toplantısında i mtisaketa edilmsai İçin ayrı ( ayn müracaatlarda bulun nruşlardır

Kıbrıs meselesinin. Oenet ] Kurul \m görüşmesi bekle oen di#er #1 mesele arasında &sdundu#u büdirilmekte * mttRadir New Yorktan ge !en habselere göre Birleşmiş Milk^ler Genel Kurulu *nun göyüşece# diğer konular arasmthk sil&hymlanma. nük leer dw#sneler. Filistin mese !mi. Güney Afrika'da ırk far *: Koee sömürgecilik mese kleri de vardır

bulunmazı çağnsmda bulu- nan Güvenlik Konseyinin karannarağmen kayfi ve tek taraflı olarak Anayasayı ldğvetme politikasma uy - gun olarak Ktbns Rum li­derli^ daha birkaç yün önce Türk üyelerin gaybubetin den istifade ederek (Türk Cumhur başkan Muavini hak kmda herhangi bir hüküm vazetmeksiıin sadece Cum­hur başkan: ile Meclis üyele­rinin hizmet süresin! 16 Ağustos 1965 den itibaren bir sene müddetle uzatmak

Dr. Kiiçiik Franstz Biiyiiketpsi ite Göriiştii

LEFKOŞACumhurbaşkan Yardımcısı

Dr Fazıl Küçük dün Lefkoşa daki Fransız Büyükelçisi Saint Marie'yi kabul ederek kendisi lie bir süre görüş- müştür öğrenildiğine göre görüşmenin esas konusunu Kıbnstaki son gelişmeler teşkil etmiş. Saint Marie üe Dr Fazd Küçük bu konuda fikir teatisinde bulunmuşlar dır.

vc ayni zamanda bir seçim kanunu geçirmek maksadıy le Meclis taraimdan iki 'ka nun tasansı' mn geçirilmesi ni kararlaştırmışlardır Bu gibi kanunların hayati öne mi haiz olması ve Anayasa gereğince geçirilmeleri için oylamağa katlan Rum ve Türk Temsilcilerin ayrı ayrı basit ekseriyet oyunu gerek tiren sınıftan olması dolayı siyle Meclisin Türk üyeleri Lefkoşada toplanarak Mec­lis tolantılanna katılıp oy kullanma haklarını kullan m ak için yeni bir teşebbüste bulunmaya ve bir iyi niyet tezahürü olarak Cumhuriye tin teşrii organının iki kana d* arasında yeniden işbirliği

R t Mü

BAMMSDAK (METLERntmmşttr *TaMHYE MATODAM ÇULACAK

SİNAVKRMtiS tta :*tm Pa ?tst kayrmhh tşa&daht habp r- vvrmektedsr

TSirk^yenm yakm bir z* rrsAnda dtş poittikesmda &tw!nU ft*&9ik!ik yapılaca jh tahmin cd;hnektdir Tür ifûyv ye C^#u Biokunz geçe tek veya hiç de^ilee Blok *!M i*r $afma katdacaktr. HirSun-^nm dış politikasında

hur d e n k l ik yapma ya karar vermenntn sebebi bugün bağlı olduğu blokla

t A kwdia< §çin eskai ^adartaydah otmadığına kanaat

*dir B a lk a n Ur- t n ^ ıa ,dlı Rua ga

9?tyn^ie verdiği demeçtet* H*ya a r a S

^ ihvü ann olduğunu v# gakında Rusya

dyaretin iki Q1

^ r a ^ a ğ :

!a^pte%ir taamsiMtawdl! Türk:

at!et!

^ y^pMaea jEAH wa#W"" , K*brs)4a yaratmak ve adayı

ta***a -tmek ^ an; bir ha ekAhna g^taee!-

*t* CMüars ^{^mal <wsy! a;#, Atusa ga e eîetsn ^ yayadaaa^ İstanbul *ay ^akb Sm baben g^fe. T&KHy* Savunma Bakanltğv

Makarîoav devi!*- tâf bdkûme

yapüaeag'&sa daer -malama tH VtMOaaH

mahiyetin - de b*r çdtaraa yapaâak $aevww!dadNr, Ha ^karma ^ getekR sartiarsn yaratd aaaat makaadsyla t * * * Y9**İ*Tt hadbtet#? yaratma ya ttaşır!& eddeeeklardtz. İMw ed <B$tn<e TBzhi

Kanahsefe!^ %

MR KÜÇÜK GÜVENLİK KONSEYİNİN DİKKATİNİ ÇEKTİ

(Birinci sayfadan devam) pme etmek eğiliminde olduk lanndan şüphe edilemez. Boyİe bir hareketm ilgiii ta raflann durumu kötüleştire cek nitelikteki herhangi bir davranıştan kaçınmalarım ve herhangi bir nihai siyasi hal paresine bütün ilgiii tarafla nn muvafakatıyie varılma sim açıkça emreden Güven Hk Konseyinin 4 Mart 1964 tarihii kararma aykın oldu tu şüphesizdir.

Ekselanslarının, bu mesele ti Acilen tezekkür etmesi ve Rumların, adanın Türk Top tumunu yıldırmak ve onla­rın. Kıbrıs problemine taraf tarta kabul edilecek bir hal çaresi bulunmasında eşit söz hakkına sahip taraflardan bi ri olarak var olmasını imkân uzlaştırmak gayesiyle Anaya *a haklarım zorla ellerinden almak İçin kasten meydana !teürdlkleri bu nazik, vahim ve infilâka sebebiyet verici doruma Güvenlik Konseyinin dikkat nazarlarım celbetme !eri beni minnettar bıraka çaktır-*

Sunay Giresun'a GeçtiKaradeniz Bölgesindeki

askeri birlikleri denetlemek te olan Genel Kurmay Başka m Orgeneral Cevdet Sunay beraberinde Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Cemal Tural, Deniz Kuvvetleri Ko mutam Oramiral Necdet Uran, Jandarma Genel Ko­mutanı Korgeneral Fikret Esen, Üçüncü Ordu Komuta m Korgeneral Memduh Tağ- maç, Genel Kurmay Harekât Başkam Korgeneral Haydar Sükan olduğu halde dün sa bah Deniz Kuvvetlerine ait "NUSRET" mayın gemisi üe Giresun'a gitmişlerdir. Su nay üe bareberindeküer, ög leden sonra tarihi Giresun Kalesinde düzenlenen milli mücahitlerin gösterilerini izlemişlerdir. Komutanlar bugün helikopterle Samsun'a gideceklerdir.

kurmaya çalışmaya kctTaı verdiler Binaenaleyh Mecli­sin Türk üyeleri. Meclise gidebilmeleri için güvenlik­lerinin sağlanıp sağlanamı yacağn hususunda BMeşnıiş Milletler Genel Sekreterinin, Kıbnstaki Özel Temsilcisi Mr. Bemardes'in tavassutu nu rica ettiler. Temsilciler Meclisi Başkanı Türklerin gösterdiği iyi niyete ayni şe­kilde mukabele edecek yer de, önce Mr. Bemardes vasi tasıyle ve daha sonra bizzat kendilerine (bir Meclis üye sinin Meclise gitmesini ya­saklamak yetkisine sahip­miş gibi) kanunsuz Makari os idaresini Kıbns hükümeti olarak tanımayı. Anayasayı tamamen hiçe sayarak Mec lisin Rum üyeleri taraimdan geçirilmiş olan bütün sözde kanunlara saygı göstermeği (ve bütün Türk toplumunun ayni şekilde davranmasını sağlamayı) kabul ederek se çimler ve vergilerle ilgili ka nunlarda ayn oy hakkı da dahil. Anayasa altındaki temel hak ve yetkilerinden vazgeçmeyi önceden kabul etmedikleri takdirde Meclis toplantılarına katılmalarına müsaade edilmiyeceğini bil dirmiştir Bütün bunlar, Meclisin Türk üyelerinden Makarios idaresi tarafından geçmişte yapılan ve gelecek te yapılacak kanunsuzlukla ra suç ortaklığı yapmalan - nin ve kendi toplumlannm memleketin hükümranlık ve idaresindeki hissesinden ierağcrt ederek keyfi Rum idaresine boyun eğmeleri de mek olacak bir şart peşinen kabul etmelerinin istenme

3)

sine eşitti Basm kendisine Türkler şartlarını meksizin Meclis İL na katılmaya teşeht leri takdirde bunnie rina iizikı bakandaki olunacağını söylip ! dar ileri gitmiş otar çekicidir.

Rum yetkililer^ olarak yarattıktan ] rumdan istifade silciler Meclisinim!:! leri 23 Tenimin Cumhuriyetin seçmk nu Kıbrıs Cumhmi]! Mevcut Anayasa A yıkacak ve Türk tqtt statülerinden ve dz kûmranlık ve idms hisse ve iştiraklennh rum edecek şekiMt eden bir kanun geç dir.

Bu durum, Kıhu! mine uzlaşıcı bir M bulunması çağmak nan 4 Mart 1964 tntvenlik Konseyi kmc__kırı olmasına ilAvets pa Konseyinin tenısii. herhangi kabul KİRj U kanun nizamı pıeass * demokrasi ve pmMt— sisteme de aylandı:.Temsilciler Meclisim

üyelerinin bu keyfi t nışlarını şiddetle eder ve adalet vt nizamı adma bn mümkün olan her t dunlarınızı rica

Yunanistanda Gizli Bir Radyo Novas Aleyhine Yayma Başladı

: — * * * artıracağı(Birinci sayfadan devam)tan Ethnos gazetesi Lefkoşa muhabirinden aldığı bir ha­berinde, Atmadaki siyasî buhranın çözşmlenmesi için Makariosun Arabuluculuk yaptığını ve Atmadaki Bü yükelçisini de bu işle görev lendirdiğini öne sürmüştür. Makarios, siyasi buhranın, iki partiden kurulacak olan bir hükümetle şekilenmesi- ni ve Ocak ayında genel seçimlere gidilmesini tavsi­ye etmektedir. Öte yandan yarın Yunanistanda başlaya cak olan genel grevin kamu oyuna büyük ölçüde etkide bulunacağı ve son sınırına gelmiş bulunan siyasi ger-

U î a k D o ğ a d a k i Ş id d e t l i S a v a ş l a r d a Taraflar Ağtr Kaytplrr VeriyorBAŞMt) jOHMSOtt, M K t U A M K VİE1MM1DA B İM t ) m m i iM İ 6 Q S lE M (l6 )tM SÖ'fLEÛİ

Kavrvt—

ginliği daha da bildirilmektedir.

Ote yandan ajans haberle rıne göre, dünden itibaren yayın yapmaya başlayan ve nereden yayın yaptığı bilin meyen Komünistlerin gizli bir radyo istasyonu devamlı olarak yayın yapmakta ve işçileri greve ve Novas'ı Başbakanlıktan düşürmeye teşvik etmektedir.

Atinadan gelen son habeı lere göre, önümüzdeki gün­ler Yunanistan için çok krt tik görülmektedir. Kıral Konstantin Başbakan Novas ve yeni Savunma Bakanı Kostopulos ile devamlı gö­rüşmelerde bulunmaktadır

itea

'"*rr*S ıRUMLAR. GERÇEK LERİ TAHRİF ÇALIŞIYORLAR

(Birinci sayfadan' Rum vatandaşla" % ren meseleleri mahsus kanunlanaj* ceği bir oturuma *" teşebbüs etmiş Bildkis, Türk uye*?Meclis Başkanın __Birleşmiş MiUe%:Sekreterinin ...silcisine bir kere ça belirtmişle^ sinAnayasa hukûm

bir ...başlaması ^üyeler MecUsin/^. na iştirak etme9 M hazırdırlar kati surette bMg ki, kendilerince.^lerinin vazifelen^ tatbik etmek de?"* nız kanun Y

Kanunları t icra organlarnuo ^ i dir ki ne Turk j^^hn üyeler bu organl*" so değildirler. M çg^pelerinin de 3 ^ * * " Anayasa hükum^j^n gun bir ^

do

SAYGOü ____ _ Men KaraVietnamda Amerman tlara hücum ederek ağır kauçaklan dün de Kuzey Vietjymlar -----'

nama hücuma devam ede­rek Har^.-J.- ^ a m ede-! i kö^rü il. hir bir

*? bombalamışlarv . Vietnamda Ame ^V ietnam uçakları

^ rş ı 200 den

yakınlarındaki ileri karakol Amerikan ılara hücum ederek ağır ka

yıplar verilmesine sebeb ol muşlardır. Her HfS r.1— '

"{s.-x?5T'yaz Sarayd^ X ? " " * Be na tekrarkan, Hafta t Kı — ^ş- Rakanı Mc NamaL ügililerle

ederek g ^î!ıı ^°^"son, adlı

viet -___ * nn vıet -namda bütün kuvvetini gös tereceğinı söylemiştir. 'Newsweek' dergisinin Baş­kan, Johnson ile yaptığı ve dûn açıklanan bu mülâkat ta Başkan, Komünistlerin Amerikalıları Vietnam dan çıkaracaklarını sandığını iakat Amerikanın çekilip gidemeyeceğini söylemiştir. Biz gerekli olanı yapacağız' diyen Başkan Johson, Komü nistler bu savaşı kaybede - çeklerini idrak edene kadar durumda bir değişme olaca ğını sanmadığmı da sözleri

eklemiştir.

herhangi...... . ^ S T p a dlara değil. ^ ^ e i)n ı

Rum sözcüsü"^; üyenin ^bönin meşru ola*"* , bir kanun ya karardeki b c Y " ^ f l a l Anayasayaettiği doğrudur ^nm 69-uncu jn s ^ a ki Kıbnsta ^ y( yasanın esas yalnız ihmal mış, ayni ^ .İdi ve ilga edic ketlerde bundan bas*?Türk üyelerin^ lantüanna men etmişlc^r leyh bu üy*M^ dilerinin, nü seçen ^YosatahtindeR <?; ^ruyacak tedf* ayrı toplan^