28 OCAK 2019, PAZARTESİ 2 TL SURİYE’Yİ...2019/01/28 · ANTALYA’daki hortum faciası en çok...

ANTALYA’daki hortum faciası en çok üreticiyi vurdu, seralar yer-le bir oldu. Binlerce dekarlık alan afetten etkilendi. Sadece Fi-

nike İlçesi’nde 12 milyon liralık zarar tespit edildi. CumhurbaşkanıErdoğan, toplamda 100 milyon liradan fazla zarar olduğunuaçıkladı. Ekonomik krizden dolayı maliyet fiyatlarını karşıla-makta zorlanan çiftçi, felaketle birlikte geçim sıkıntısına düş-tü. Üretici, devletin zararı karşılamasını istiyor. 7’de

[email protected]

ADANA’daki Garip Tavukçuluk konkordato ilan etti. Tavuk çiftli-�indeki bir milyon civciv, yemsizlik nedeniyle ölüme terk edildi.Sakarya bölgesinde de iki sene içinde bin 500 i�letmeden 400’übatt�. Kanatl� Et Üreticileri Birli�i’nden Ahmet �ncika, plans�z hi-beler ve fonlar yüzünden arz-talep dengesinin bozuldu�unusöyledi. �ncika, acilen Beyaz Et Konseyi kurulmas�n� önerdi.

OKTAY EKŞiyorumluyor

SAYFA

Bir kitaba 2500 TL verenlere hiçbir şey demiyorum!

AYDINLIK 01 CMYK

ISSN

214

6-23

56

0530 163 08 70

Okur hattı

BATI’nın Alevileri azınlık olarak gös-termeye çalıştığını belirten Selmanpa-koğlu, Atatürk devrimlerinin kök sal-masında Alevilerin büyük rol aldığını vebu tuzağa düşmeyeceklerini söyledi. PKKeliyle Türkiye’nin bölünemeyeceğinivurgulayan Selmanpakoğlu, federasyon

planlarına karşı çıkmak için bağımsızaday olacağını ilan etti. Selmanpakoğ-lu, CHP’deki 10 Aralık Hareketi önder-lerini de eleştirerek, “Aleyhimize ko-nuşuyorlardı. Bülent Tezcan sık sık Ha-cıbektaş’a gelerek ilçe başkanı ile gö-rüşürken, bana uğramazdı” dedi.

28 OCAK 2019, PAZARTESİ 2 TL

VATANEMEK

NAMUS

VATANEMEK

NAMUSKURULUŞ: 1921

SURİYE’Yİ BİRLİKTE

İNŞA EDELİM

www.aydinlik.com.tr

‘ADANAMUTABAKATI

İÇİN SINIRDASURİYE OLMALI’

‘ADANAMUTABAKATI


‘ADANAMUTABAKATI


‘ADANAMUTABAKATI


‘ADANAMUTABAKATI


‘ADANAMUTABAKATI


‘ADANAMUTABAKATI


Plansız hibekümesi vurdu

İKİ AL, BİR OKUBİR OKUT

ESKİDEN Türk ve Suriyeli heyetler, “Adana Mutaba-katı” çerçevesinde her altı ayda bir buluşuyorlardı. İkiülke arasındaki terör sorunları bu toplantılar-da çözülüyordu. Türkiye ile Suriye arasında tek-nik heyet görüşmeleri hemen başlamalı.

İSMET ÖZÇELİK’in yazısı 10’da

6 aylık görüşmeleryeniden başlamalı

H�ZBULLAH lideri Seyyid HasanNasrallah, Cumhurba�kan� Erdo-�an’�n Adana Mutabakat�’ndanbahsetmesinin olumlu oldu�unusöyledi. Suriye yönetiminin dekonuyu uygun gördü�ünü belirtenNasrallah, “Bu mutabakat�n i�le-

tilmesi için s�n�r güvenli�ini Suri-ye Ordusu üstlenmeli” dedi. Öteyandan Nasrallah, Arap ülkelerininDoha’da bir araya geldi�ini ve butoplant�da Türkiye’nin �ran’dandaha tehlikeli oldu�u kanaatine va-r�ld��n� bildirdi. 8’de

Selmanpakoğlu seçimebağımsız girecekSelmanpakoğlu seçimebağımsız girecekSelmanpakoğlu seçimebağımsız girecekSelmanpakoğlu seçimebağımsız girecekSelmanpakoğlu seçimebağımsız girecekSelmanpakoğlu seçimebağımsız girecekCHP’den istifa eden, bölücülük ve federasyontaleplerine karşı dik duruşuyla bilinen HacıbektaşBelediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde bağımsız aday oldu

Sayf

a

10 KORAY GÜRBÜZ

Dünyanın�düzenideğişirken

Sayf

a

7 CENGİZ ÇAKIR

Tuhaf�bir�kamu�spotu

Sayf

a

6 MELİH BAŞ

Küresel�ticaretin�geleceği:�Slowbalisation

Sayf

a

5 YILDIRIM KOÇ

Nerede�o�eski�işçiler

ESAD’A YAKIN

İSİMDENÖNEMLİ ÇAĞRI

Biz devlet miyiz? Bir milyon işyeri uzmansız BÜLENT İNCE’NİNYAZISI 4’TEKÖŞEMİZDE BU HAFTA:

‘ENGEL-SİZ’

Sayf

a

9 SONER POLAT

Rumlarda�panik�ve�moral�bozukluğu�

Sayf

a

13 FERİDUN ANDAÇ

Ustam�Montaigneöğretmenim�Montesquieu

Nur�Derneği�Başkanı�Muhammed�Jalbout,�Aydınlık’a�konuştu.Jalbout,�‘Türkiye,�Suriye�Hükümeti’yle�anlaşmalı.�Suriye’nin�de

yeniden�inşa�sürecinde�Türkiye’ye�ihtiyacı�var.�Yeniden�iyiilişkiler�kurmak,�iki�ülkenin�de�geleceğine�yansır’�dedi













“TÜRKİYE artık ABD’ye hizmet etmiyor. Türk Hü-kümeti programını değiştirdi, ABD’ye yüz çevirdi.Suriye ile iyi ilişkiler kurabilir” diyen Jalbout, diya-log için adım atılmasını istedi. Şam yönetiminin ül-kede hiçbir federal yapıyı kabul etmeyeceğini belirtenJalbout, Adana Mutabakatı’nın uygulanmasınınSuriye için daha da önemli olduğunu söyledi. NurDerneği Başkanı, iki ülkenin anlaşmasının sorunlarınçözümüne büyük katkı sağlayacağını ifade etti.

‘Türkiye ABD’ye yüz çevirdi’

�� ERCAN KÜÇÜK’ün haberi 8’de

�� FÜSUN İKİKARDEŞ’in söyleşisi 11’de

�� YAĞMUR ÜSTÜNDAĞ’ın haberi 9’da

�� SILA KEMAHLI’nın haberi 3’te

Plansız hibekümesi vurduPlansız hibekümesi vurduPlansız hibekümesi vurduPlansız hibekümesi vurduPlansız hibekümesi vurduPlansız hibekümesi vurdu

Zarar 100 milyonu geçtiZarar 100 milyonu geçtiZarar 100 milyonu geçtiZarar 100 milyonu geçtiZarar 100 milyonu geçtiZarar 100 milyonu geçti

BirlikteGüçlüyüz

ÖMRÜNÜN büyük�bir�bölümünü�Ermenisoykırımı�iddialarını�çürütmeye�adayanŞükrü�Server�Aya,�hayatını�kaybetti.�Aya,özellikle�Ermeni�Diasporası’nın�etkili�ol-duğu�ABD’deki�kaynakları�taradı,�bu�ko-nuda�ikisi�İngilizce�üç�kitap�yazdı�yazdı.Talat�Paşa�Komitesi�Başkanı�Ali�Erdinç,“Ermeni�soykırım�iddialarına�karşı�ade-ta�tek�kişilik�bir�ordu�gibi�savaştı”�diye-rek�başsağlığı�diledi.�10’da

Soykırımyalanına

karşı ordugibi savaştı

Soykırımyalanına


Soykırımyalanına


Soykırımyalanına


Soykırımyalanına


Soykırımyalanına


KUŞAK-YOL KARADENİZ’İNTİCARET HACMİNİ ARTIRACAK

PİRİ Reis Üniversitesi’nde “Karade-niz’in Denizcilik Açısından Önemi” ad-lı konferans düzenlendi. Konferasn-ta Karadeniz’e kıyıdaş olan ülkeler ara-sındaki işbirliğinin geliştirilmesineilişkin önemli değerlendirmeler yapıldı.

5Sayfa

BİRİNCİ Cihan Har-binde Osmanlı dev-letinin hizmetinde

Suriye Cephesinde savaşanOsmanlı subayı pilot Ebu-bekir Rüştü Atala’nın me-zarı Güney Afrika’da bu-

lundu. Ebubekir Rüştü Atala’nın çok iyi İn-gilizce bilmesinden dolayı, ünlü İngiliz ca-sus Thomas Edward Lawrence hakkındaistihbarat toplamak için Yemen cephesin-de vazifelendirildiği anlaşılıyor. Rüştü Ata-la’nın neredeyse hiç bilinmeyen serencamınıgeride kalan tek oğlu Ahmet KemalBey’den dinledik. Seksen yaşını geçenhafta kutlayan Ahmet Kemal Bey, baba-sından kalan yüzlerce kitap ve hususi ailebelgelerini Johannesburg’daki evinde bi-zimle paylaştı.

EBUBEKİR RÜŞTÜ ATALA KİMDİR

Bilindiği üzere 19. yüzyılda Güney Af-rika’da yaşayan müslümanlar arasındaki ih-tilafları çözmek için Osmanlı devleti, ÜmitBurnu’na Ebubekir Efendi adında bir fıkıhprofesörü göndermişti. Ebubekir Efendi-nin en büyük oğlu Ahmet Ataullah Bey ba-basının vefatından sonra, Güney Afri-ka’daki sahipsiz kalan müslümanların eği-timiyle uğraşmış, 1901 yılında ise Osman-lı devletinin ilk Singapur Başkonsolosu ola-rak atanmıştı. İşte Ebubekir Rüştü Atala,Osmanlı devletinin Singapur’a atadığıkonsolos Ahmet Ataullah Bey’in oğlu-dur.

1896 yılında Güney Afrika’da doğanRüştü Bey, babasının Singapur’daki görevisırasında ailece İstabul’a taşınmışlar. Bir Os-manlı arşiv kaydına göre ağabeyi FuatAtaullah ile birlikte, Sultan Abdülha-mid’in kendi hazinesinden ödediği paray-la sünnet merasimleri yapılmış ve Galata-saray Sultanisinde okumuş. Babalarının Sin-gapur’da genç yaşta ölümüyle eğitim içinLondra’ya taşınan ailenin dört çoçuğu da

okumuş, fakat Birinci Dünya Savaşında er-kek çocuklardan Fuat Ataullah ile RüştüAtaullah, İngiltere’deki eğitimlerine ara ve-rerek gönüllü olarak Osmanlı ordusuna ka-tılmış...

Güney Afrika gazetelerine göre Ebu-bekir Rüştü Bey, 1913 yılında Cape Town’agelmiş ve Güney Afrika’nın ilk Melez pil-otu olarak tanıtılmış. İngiliz sömürgesiGüney Afrika’da o dönemde müslüman-ların ten rengine bakılmadan “melez” ola-rak sınıflandırıldığı için, müslüman doğmuşbüyümüş olan Ebubekir Rüştü Bey eğiti-minden ötürü doğduğu Güney Afrika’daçok büyük bir ihtişamla karşılanmış. Gazetehaberinde Türkiye’ye gideceğini beyaneden Rüştü Bey, hakikaten 1914 yılında Os-

manlı ordusuna katılmış. Bir Osmanlıca arşiv belgesinden ise,

onun Yemen Cephesinde görevlendirildi-ği anlaşılıyor. Aile yakınlarından alınan bil-gilere göre, Şam cephesinde savaşırken çokiyi derecede ve aksansız İngilizce konuştuğuiçin, istihbaratçı olarak ünlü casus Law-rence’e karşı Bağdat ve Kutul Amare’de gö-rev yaptığı aktarılmaktadır. HakikatenMohammad Abdurrahman Han’ın “Mylife and Experiences” adlı hatıralarında,Londra’da eğitim aldığı yıllarda, RüştüBey’in çok iyi arkadaşı olduğunu ve en sonSuriye cephesindeyken kendisinden mek-tup aldığını hatıratında kaydetmiş.

OĞLU BABASINI ANLATIYOR

Ebubekir Rüştü Bey’in yaşayan tekoğlu Ahmet Kemal Bey, babasıyla ilgili bi-linmeyen birçok konuyu bizimle paylaştı.Ahmet Kemal, babasının Londra’da çok iyibir dil bilimci olarak yetiştiğini, fakat eko-nomik şartların elvermemesi sebebiyle Bi-rinci Cihan Harbinden sonra Güney Afri-ka’ya dönüp ticaretle uğraşmak zorundakaldığını söyledi. Ahmet Kemal Bey, kök-lü aile geçmişinden ötürü babasının GüneyAfrika’da çok hürmet gördüğünü, fakat onarağmen Ebubekir Rüştü Atala’nın kendikahramanlıklarını anlatmaktan imtina et-tiğini ifade etti.

Gerek amcası Fuat Ataullah Bey’den,

gerekse halası Dr. Havva Hayrünnisa ha-nımdan dinlediği kadarıyla babasının Fran-sızca, İngilizce, Yunanca gibi batı dilleriniçok iyi bilmesinden ötürü, İngiliz casusuLawrence’nin Irak ve Suriye cephesinde-ki çalışmalarını takip ettiğini söyledi.

Çocukluk arkadaşı ve akrabası olanHişam Nimetullah Efendi ise, EbubekirRüştü Atala’nın Lavrence’ye karşı müca-dele ettiğini, babasından duyduğunu, fakatmütevazi yaşadıkları için bu tür konuları ko-nuşmaktan hoşlanmadığını da belirtti.

TÜRKİYE’YE GELME ARZUSU

Ahmet Kemal Bey’in yaşlılığı sebebiy-le artık pek sık ziyaret edemediği babası-nın mezarını Johannesburg’un en büyük Hı-ristıyan mezarlığında bulduk. 1975 yılındavefat eden Ebubekir Rüştü Atala, WestburyHristiyan mezarlığının bir köşesinde birkaçmüslümanın bulunduğu bir köşede yatıyor.Bakımsız halde bulunan mezar taşına,kendisinden sonra vefat eden ve eşinin yaz-dırdığı anlaşılan ‘Sevgili eşim Ray RüştüAtala’ yazısı kazınmış. Oğlu Ahmet KemalBey’in hayattaki son isteği, Türk vatan-daşlığı alıp Türkiye’ye bir Türk gibi gide-bilmek. Türkiye’ye hiç gidemediği halde herdaim Türk olmaktan gurur duyan AhmetKemal Bey, Güney Afrika’daki evindeaile hatıralarıyla yaşıyor. Biz de ona sağlıklıömür diliyoruz.

AYDINLIK 02 CMYK

2 28 Ocak 2019 PAZARTESİ[email protected]

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

Oktay Ekşi’yle

Venezuela’da yaşanan darbegirimiyle ilgili Türkiye’deki anamuhalefetin Maduro karşıtı tutu-munu nasıl değerlendiriyorsu-

nuz?Venezuela olayı bir bakıma çok açık ve basit,

öteki açıdan bakınca hayli karmaşık. O nedenleben her iki tarafın da kendi açısından haklı ol-duğunu düşünüyorum. Ne demek istediğimiaçayım:

Bilindiği gibi Nicolas Maduro, ABD’ye herfırsatta kafa tutan, Latin Amerika ülkelerinde iz-lediği “sosyalist” politikalarla dikkat çeken HugoChavez’in ölümü üzerine onun bir bakıma veli-ahtı olarak Cumhurbaşkanı oldu.

Ancak 2013’deki bu değişim ardından2018’de Maduro tekrar Cumhurbaşkanı seçi-lince muhalefet bu seçimin dürüst olmadığını,Maduro’nun seçim hileleri yaparak başkanlıktakaldığını ileri sürdü.

Onunla da kalmayıp Meclis Başkanı JuanGuaido’yu “Geçici Devletbaşkanı” olarak ilanetti. O arada Latin Amerika ülkelerinden 12’siPeru’nun başkenti Lima’da yaptıkları bir top-lantıda, Maduro’yu meşru Cumhurbaşkanı ola-rak tanımadıklarını açıkladılar.

Venezuela’da yıllardır sürüp giden kriz böy-lece uç noktaya taşınmış oldu.

Krizin bu aşamasında başta ABD BaşkanıTrump ve onun ardından Avrupa Birliği olmaküzere çeşitli ülkeler de Maduro’yu değil, Guia-do’yu Venezuela Cumhurbaşkanı olarak tanı-dıklarını ilan ettiler.

Buna Türkiye, Rusya, Çin başta olmak üzerebazı ülkeler karşı çıkarak Maduro’nun meşruCumhurbaşkanı olduğu görüşünü savundular.

Şimdi Maduro kendi ülkesindeki askerlerinve yargının bir de dışarıdaki bazı ülkelerin des-teğine sahip.

Buna karşılık Guaido ise Maduro’nun yüzdebir milyon enflasyona sebep olan ekonomik po-litikalarından ve dikta yönetiminden şikayetçimilyonlarca halkın ve ABD ile birçok Avrupa ül-kesinin desteğine sahip görünüyor.

Taraflardan Maduro’cular kendisinin seçimini“meşru” sayıyor, onu destekliyorlar.

Kaşıtları ise, o seçimi gayri meşru sayarakGuiado’nun yanında yer alıyorlar.

Venezuela’daki durumun neden “çok basit”ve neden “çok karmaşık” göründüğünü yukarı-daki izahat açıklar sanırım.

Ancak ABD’nin ve Avrupa Birliği üyesi ül-kelerin Venezuela’daki muhalefetin sözlerini esasalıp, devlet başkanı seçiminde taraf tutmalarınıhaklı saymıyorum. Çünkü o ülkelerin demok-rasiye olan inançları yüzünden antidemokratikbir seçime karşı çıktıklarını savunmaya imkân ol-madığını düşünüyorum.

Eğer aksi söz konusu olsaydı yani Maduro’yagösterilen tepki bir “ilke” adına yapılsaydı sözkonusu ülkeler seçimlerde hile yaparak başageçen veya iktidarda kalan kadrolar tarafındanyönetilen sayısız ülkenin yönetimlerini gayrimeşru ilan etmeleri gerekirdi. Oysa o ülkelerdenne ABD’nin, ne de Avrupa Birliği ülkelerininhiçbir şikâyetleri yok.

Ana muhalefetin Venezuela’daki duruma iliş-kin değerlendirmesini yukarıdaki açıklamalarımsanırım ortaya koyar.

Adana Mutabakatına ilişkinHükümet’in yorumuyla mutaba-katı imzalayanların yorumu ör-tüşmüyor. Adana Mutabakatı

Suriye’ye doğrudan müdahale hakkı ta-nıyor mu?

Adana Mutabakatı Allah’tan Rusya DevletBaşkanı Vladimir Putin tarafından Moskova’daCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a anımsatıldıda bizim Hariciyemiz başta olmak üzere TürkiyeCumhuriyeti, elinde bir enstrüman olduğunuanımsadı.

Bu durumu Dışişleri Bakanlığımızın işleyişin-deki vahim kusuru belirtmek için yazıyorum.

Adana Mutabakatının bir gizli maddesi ol-duğu ve buna göre Türkiye’nin terör eylemlerinedeniyle Suriye’ye müdahale hakkına sahip ol-duğu bir yayın organında ileri sürüldü ancak,kimse bu konuda olumlu veya olumsuz hiçbirşey söylemedi. O nedenle ben şahsen “müda-hale hakkımız var” da diyemiyorum, “yok” ol-duğunu da söyleyemiyorum. Önce söz konusumutabakat metninin gizli açık tüm maddeleriyleortaya konması gerektiğine inanıyorum.

Yılmaz Özdil’in son kitabınınözel basımına ilişkin tartışmalaryaşanıyor. 2 bin 500 TL’ye kitapsatılmasını nasıl değerlendiriyor-sunuz?

Söz konusu kitabın hem Yılmaz Özdil’in ken-dine özgü kıvrak üslubu ve beklenmedik olaylarıbirleştirerek maksadını çok iyi anlatması, artı ki-tabın reklamının çok iyi yapılması sonucu ina-nılmaz derecede satış başarısı elde ettiğinibiliyorum ama, bu başarının “hatıra kitap” türübir versiyona sebep olduğuna, ilk defa tanık olu-yorum. O nedenle bir kitaba 2 bin 500 TL veripalanlara hiçbir şey demiyorum.

ABD ve AB’ninVenezuela’da

taraf olmalarını doğrubulmuyorum

3

2

1

Lawrence’ye karşı görev yaptı Yıllar�önce�Güney�Afrika’yagiden�bir�Türk�aileninçocuğu�olan�Ebubekir�RüştüAtala,�Cihan�Harbi’nde�Şamcephesinde�savaşırken,�çokiyi�derecede�İngilizcekonuştuğu�için,�istihbaratgöreviyle�ünlü�casusLawrence’e�karşı�Bağdat�veKutul�Amare’de�görev�yaptı

Ebubekir Rü�düAtala Bey, e�i HaticeHan�m ile 1970y�l�nda.








Ebubekir Rü�tüBey’in GüneyAfrika’dabulunan mezar�.










Atatürk düşüncesi açısından bilim ve gençlik NAİL TOPAL / ARAŞTIRMACI-YAZAR

ARAŞTIRMA bulgularına dayanarakneden-sonuç niteliğinde ilişkiler bulan, olay veolguları, yöntemlere dayalı olarak çözümle-yip genellemelere ulaşmaya çalışan sistemli bil-giler bütününe bilim diyoruz.

Atatürk, yaşamı boyunca bilimi kendisineyol gösterici olarak seçmiş devrimci bir kişiliktir.Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk, ba-şarılarının sırlarını şu sözleriyle açıklıyor: “Ço-cukluğumda elime geçen iki kuruştan birinieğer kitaplara vermeseydim, bugün yaptığımişlerden hiçbirini yapamazdım.”(1) Atatürk’ünçok sayıda kitap okuyarak dünyayı, evreni veiçinde yaşadığı toplumu tanıması, O’nun enbüyük kazanımıdır. Atatürk’ün başarı sırları,gerçekçiliği ve geleceği görme yeteneğidir.

ÇOK OKUYAN ATATÜRK

Atatürk, askeri okul yıllarında çok kitap oku-muştur. Osmanlı devletinin akıl ve bilimdenuzaklaştığını, bu yüzden geri kaldığını zamanlaBatı’ya bağımlı düştüğünü görmüştür. O’nagöre bundan sonra yapılması gereken yıkıl-makta olan Osmanlı’nın küllerinden yeni veçağdaş bir devlet kurmak için çalışmaktır. Bu-nun için yüzünü bilime dönmüş, akıl, bilim veçağdaşlık üzerine yazılmış kitaplar okumuş-tur.

Çocukluğunda eline geçen paranın yarı-sını kitaplara verdiği için 35 yaşında General,40 yaşında Başkomutan, 42 yaşında Cum-hurbaşkanı, 46 yaşında Büyük Nutuk adlı ya-pıtını, CHP Kurultayında 5 gün 5 gece ara-lıklarla 36,5 saatte okuyan ve halkı için yap-tığı çalışmaların hesabını belgelerle veren ve51 yaşında dil ve tarih alanlarında devrimleryapan, devirler açan tek dünya lideridir.

O her koşulda ve her zaman okuma alış-kanlıklarını sürdürür. Örneğin ÇanakkaleAnafartalar’da savaşın en yoğun günlerindeMacar ve Fransız Türkoloji bilginlerinin yazdığıTürkçe dilbilgisini okur. 1916 yılında Bitlis’teRuslarla çarpışırken kadın haklarıyla ilgili kitaplarokur. 1922 yılında Başkomutan MeydanSavaşı sırasında, çadırında dinlenme aralarındaReşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı romanınıokur.(2)

Atatürk’ün uzun yıllar genel sekreterliği-ni yapan Hasan Rıza Soyak’ın anlatımına vetanıklığına göre: “Okumak Mustafa Ke-

mal’in en büyük keyfi denilebilirdi. Kişisel ki-taplığında 5 bin dolayında kitabı vardı. Ömrüboyunca yüzlerce kitap okumuştur. Kendisiylebir gün bir konuda konuşuyorduk. Kendisi-ne ne okuduğunu sormuştum. Verdiği yanıt:“Ne okuduğun değil ne anladığın önem ta-şır” olmuştu.(3) Bir geziden Ankara’ya dön-düğümde doğrudan Köşk’e gitmiş, Ata-türk’ün özel hizmetine bakanlara ne durumdaolduğunu sormuştum. “İki gün iki gecedir hiçdurmadan kitap okuyor; yalnız birkaç kerebanyo yaptı ve koltuğunda dinlendi” dediler.(4)

Atatürk’ün önemli konularda çalışırken,devrimler yaparken sınır tanımayan bir çalış-ma temposu vardır. Bunun en önemli bölü-mü okumadır. Bu okuma biçimi çok özeldir.Önemli yerlerin altı çizilir, sayfa kıyılarına ve alt-larına notlar düşülürdü. Yapacağı önemli ça-lışmalarda mutlaka yerli ve yabancı, o alan-da yazılmış kitapları taradığını, okuduğunu,notlar çıkardığını ve konunun uzmanlarına da-nıştığını görüyoruz. Bir anlamda bilimselaraştırmanın, incelemenin tüm gereklerini ye-rine getiriyor. Çok okuyan Atatürk’ün kitap-lar da yazdığını biliyoruz.(5)

EN HAKİKİ YOL GÖSTERİCİ

Atatürk’ün bilime büyük değer verdiğini,tüm çalışmaları sırasında bilimi yol gösterici ka-bul ettiğini, şu anlamlı özdeyişinde görüyo-ruz: “20 Eylül 1924 tarihinde yurt gezisi içinSamsun’a gelir. Kadın ve erkek öğretmenler,Atatürk ve eşi Latife Hanımı düzenledikleri çayadavet ederler. Toplantıda şunları söyler: “Ha-yatta her şey için, maddiyat için, maneviyatiçin, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mür-şit (yol gösterici) ilimdir, fendir. İlim ve fendenbaşka mürşit aramak gaflettir (aymazlık) da-lalettir (sapkınlık)”(6)

Atatürk, bu sözünde her alanda bilim vetekniği yol gösterici olarak kabul eder. O dö-nemde teknik sözcüğü henüz kullanılma-makta, onun eş anlamlısı olarak fen sözcü-ğü kullanılmaktadır. Bir başka özlü sözündede, “Ben manevi miras olarak, hiçbir ayet, hiç-bir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kuralbırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim veakıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zo-runda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar kar-şısında, belki gayelere tamamen erişemedi-ğimizi; fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve

ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir”(7)derken yaşamı boyunca bilime, tekniğe, akladayandığını vurgulamaktadır.

BAŞARILI TÜRK GENÇLERİ

Atatürk, ülkemizi, kültür, uygarlık, eğitim,tarım ve sanayi yönünden kalkındırmak ve çağ-daş yapmak için büyük atılımlar gerçekleşti-rir. Bunlar ülkemizi çağdaş hale getirmek içinyapılan köklü devrimlerdir. Atatürk’e göre:“Devrim, Türk milletini son yüzyıllarda geri bı-raktırmış olan kurumları yıkarak, yerlerine ulu-sun en yüksek medeni gereklere göre ilerle-mesini temin edecek kurumları koymuş ol-maktır.”(8) Atatürk, yaptığı devrimlerin, ül-kemize kazandırdıklarının korunmasını elbetteistiyordu ve -devrimcilik ilkesinin- gereği sa-yıyordu. Ancak değişen koşullar, yeni kurumlar,yeni atılımlar gerektirebilirdi. O bakımdan dev-rimcilik anlayışı dondurulamazdı:(9)

“Devrimcilik kalıplaşmayı, duraganlığı,köhneleşmeyi, işlevini kaybetmeyi, çağın,toplumun gerisinde kalmayı önlemek, dina-mik bir devrim anlayışını sağlamak ve sür-dürmek için konmuştur.”(10)

Ülkemizi çağdaşlaştırmak için saltanat vehilafet kaldırılır. Eğitim öğretim birleştirilir. La-tin kökenli yeni Türk Alfabesi kabul edilir, yazıdevrimi yapılır. Medeni Yasa kabul edilir, çağ-daş hukuk kuralları benimsenir. Laiklik dev-rimi yapılır. Eğitim alanında büyük dönüşümleryapılır. Türk Tarih ve Türk Dil Kurumları ku-rulur. Türk Tarihinin ve Dilinin zenginliği or-

taya çıkarılır. Bu alanda köklü çalışmalar ya-pılır. Çağdaş bilgiye ulaşmak için akıllı, zeki vebaşarılı Türk gençleri, Avrupa ülkelerine eği-tim için gönderilir. Bu öğrencilere Haydar PaşaGarnda, adlarına gönderilen ve Atatürk’ün yaz-dığı telgraflar verilir. Orada şu sözler yazılıdır:“Sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum. Bi-rer ateş topu olarak dönmelisiniz.”(11)

Atatürk, kurduğu Türkiye Cumhuriyetininkorunması ve savunulması görevini Türkgençliğine verir. Büyük Nutuk’un son bölü-mü “Gençliğe Hitabe” olarak adlandırıl-maktadır. Türkiye Cumhuriyetinin gelecektekarşılaşabileceği olumsuz durumları sıralar veen kötü koşullarda bile Türk gençliğinden Tür-kiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının korun-masını ister.

Kaynaklar: 1- Sinan Meydan, Akl-ı Kemal, İnkılap ve

Aka Kitabevi, c 4, s.26-86.2- Agy.3- Agy.4- Agy.5- Turgut Özakman, Cumhuriyet Mucizesi,

Bilgi Yayınevi.6- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri.7- Agy.8- Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Atatürk’e

Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği, s.48-65. 9- Agy.10- Agy.11- Turgut Özakman, Cumhuriyet Muci-

zesi, Bilgi Yayınevi.

Gnc

hal0

01@

myu

ct.a

c.za

Dr. HalimGENÇO�LU

LawrenceLawrenceLawrenceLawrenceLawrenceLawrenceLawrenceLawrenceLawrence

328 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Sıla Kemahlı

AYDINLIK 03 CMYK

[email protected]

HOCA gençliğinde muzipliketmeden duramazmış.

Bir gün yolda giderken ma-hallede en

cimri, en kötü ahlaklı, titizolan komşusunun kazlarınıduvarın gölgesinde uyudu-ğunu görmüş. Herifi biraz

kudurtup tepinmesini, mahal-leliyi başına toplamasını seyret-mek için, erkek kazı usulca ya-

kalayıp cübbesi altına alarak yü-rümeye başlamış.

Epeyce gittiği halde kazın sesçıkarmadığını, bağırıp çırpınma-dığını merak ederek yavaşça cüb-besini açıp kazın yüzüne bakın-ca kaz başını kaldırıp, alışılmış birşekilde, “Susss!” deyince Hoca,“Aferin kaz! Sen efendindençok arifmişsin. Ben de sana bunutembih edecektim” demiş.

Haz�rlayan: Emine Akf�[email protected]

Bunu tembih edecektim

CAN DOSTLAR

Yuvaland�rma ilanlar�n�z ücretsiz olarakyay�mlanacakt�r. �lan için ya�, cins, varsa

rahats�zl�k, bulundu�u il-ilçe, k�sa bir hikayeve size ula��labilecek bir ileti�im bilgisini

içeren yaz� ile foto�raf bekliyoruz. Ücret talepeden ilanlar kesinlikle yay�mlanmayacakt�r.Okurlar�m�z�n ücret talep eden ki�ilere itibar

etmemesini rica ediyoruz.

[email protected]

0530 163 08 70

Acil!! Bu güzeller güzeli temiz pak kız dört-dört buçuk aylık.Veteriner kafesinden kur-tulmuştu, yuvalanmıştı. Ama malesef geri ge-liyor. Hiç sokak bilmiyor. Tekrar veteriner ka-fesine girerse stresten hasta olacak, sokağabırakılsa hastalık ve ölüm zaten kaçınılmaz.Çünkü bağışıklığı düşük. Çok narin, hassas,uysal, mırıl mırıl bir kız. Sosyaldir de... İkincikedi olarak da düşünülebilir. Tekrar daracıkkafese dönmesin,sokağa bırakılmasın. Faz-la zamanı yok. Onu çok sevecek, bir daha ter-kedilmeyeceği ailesini, yuvasını arıyor. �stanbul / Kad�köy

Köpük 2 yaşında di-şi ve kısırlaştı.Tüminsanlarla arası çokiyi, çok yumuşakhuylu bir köpek.Hareketli ve ener-jik... O yüzden bah-çesi geniş ve özgür-ce koşup oynayacağıbir ev arıyoruz. Sa-dece İzmir içi sahip-lendireceğiz.

�leti�im: 0531 270 30 84

�leti�im: 0232 3645599

Gül ki güldüresin

ADANA’DAKİ Ga-rip Tavukçulukkonkordato ilan

etti. Firmaya sözleşmeliüretim yapan tavuk çift-liklerindeki bir milyoncivciv yemsiz kaldı. Bur-sa’da 1 Şubat 2019’dan iti-baren civciv üretiminin

durdurulacağı açıklandı. Sakarya bölge-sinde iki sene içinde bin 500 işletmeden400’ü battı. Malatya bölgesinde de aynı so-runların yaşandığı edinilen bilgiler arasında.

Seyhan ilçesinde 150 bin başlık küme-sindeki civcivlerin bir haftadır yem gel-mediği için aç olduğunu belirten üreticiSami Özler, “Ömrüm boyunca ben bu vic-dan azabıyla yaşayacağım. Lütfen vicdanıolan herkese sesleniyorum. Bir, iki gün için-

de yem gelmezse 150 bin civciv telef ola-cak” dedi.

SORUNUN GEÇMİŞİ BEŞ YIL

Konuya ilişkin Aydınlık’a konuşan Ka-natlı Et Üreticileri Merkez Birliği GenelKoordinatörü Ahmet İncika kanatlı et üre-timinde sorunun yaklaşık beş yıl öncebaşladığını artarak devam ettiğini söyledi.İncika, fason üretim yaptıklarını firmanınsadece civciv ve yemi karşıladığını anlattı.Elektrik, su, ısıtma gibi masrafların cep-lerinden çıktığını söyledi.

AVUKAT VE DOKTORLARYATIRIM YAPTI

İncika, yıllar içinde arz talep dengesin-de bir bozulma meydana geldiğini, bununen büyük etkeninin kırsal kalkınma hibe-

leri ve fonları olduğunu söyledi. İncika, hi-belerle sektöre avukat, doktor gibi yatı-rımcıların girdiğini ve maliyetlerin arttığı-na dikkat çekerek şöyle konuştu: “İlk ola-rak yatırım fonları dağıtıldı. Bu fonlarla kre-di faizlerine sübvansiyon uygulandı. Bu ya-tırımlarla birçok insan tesislerini kurdu,üretime geçti. Ardından kırsal kalkınma hi-beleri dağıtıldı. Kırsal kalkınma hibesinebir milyon yatırım yapana 500 bin lira hibeediliyordu. Böylece, hibeyle üretim yapankarlı çıktı. Sektöre avukatlar, doktrolar gir-di yatırım yaptı. Ucuza hayvan bakmak on-lar için sorun değildi. Beş sene sonra tesiskendilerine kalıyordu. Böylece diğer üre-ticiler batma noktasına geldi. Enflasyon daartınca yem girdi maliyetleri yukarı çıktı.Firmalar para kazanamayınca, üretici hakedişlerinden kısılma yapıldı. İlk olarak, üre-

tici hakedişlerine yapılan zamlar geri çe-kildi. Sonra cüzi zamlar yapıldı. Maliyet ar-tınca zammın önemi kalmadı.”

BEYAZ ETE ZAM YAPILMALI

İncika, çözüm önerilerini anlattı: “Pi-yasadaki beyaz ete ciddi zam yapılması.Ama bu zammın direk üreticiye yansıtıl-ması gerekiyor. Türkiye’de beyaz et ha-kettiği fiyatta değil. Örneğin, iki göbek ma-rul 10 lira, bir kilo tavuk da 10 lira. İki gö-bek marulun fide maliyeti 30 kuruş... Birkilo tavuk eti için iki kilo yem lazım. Bir kiloyem en düşük 1 lira 80’dan satılıyor. İşçi-lik, elektrik masrafları var. İşçi, çiftçi, fir-malar, tüketiciden oluşan beyaz et konse-yi kurulmalı. Dengeli fiyatlar belirlenme-li. Üretici batarsa ülke batar. Haftaya An-kara’da toplanacağız.”

Bir milyoncivciv ölümeterk edildi‘Beyaz et konseyi kurulmalı’‘Beyaz et konseyi kurulmalı’‘Beyaz et konseyi kurulmalı’‘Beyaz et konseyi kurulmalı’‘Beyaz et konseyi kurulmalı’‘Beyaz et konseyi kurulmalı’‘Beyaz et konseyi kurulmalı’Adana’da�bir�milyon�civciv�yemsizliknedeniyle�ölüme�terk�edildi.�Kanatlı�EtÜreticileri�Birliği’nden�Ahmet�İncika,�sorununyıllar�önce�verilen�plansız�kalkınma�hibe�vefonları�olduğunu�söyledi.�İncika,�beyaz�etezam�yapılması�ve�beyaz�et�konseyi�kurulmasıönerisinde�bulundu

sila

@ay

dinl

ik.c

om.tr

S�la KEMAHLI

AYDIN’ın Efeler ilçesinde, besici 71 yaşındaki Raşit Ö. git-tiği ağıldaki barakada çenesinin altına dayadığı av tüfeğiyle ya-şamını son verdi.

Olay, saat 13.30 sıralalarında ilçenin Kadıköy Mahallesi’ndemeydana geldi. Besicilik yapan Raşit Ö., mahalledeki ağıla git-ti. Bir süre hayvanları ile ilgilenen Raşit Ö., daha sonra bura-daki barakada iddiaya göre, av tüfeğini çenesinin altına da-yayarak tetiğe bastı. Silah seslerini duyan mahallelinin ihbarıüzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık eki-binin yaptığı kontrolde Raşit Ö.’nün hayatını kaybettiği be-lirlendi. Bölgede yapılan incelemenin ardından Raşit Ö.’nüncansız bedeni Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama veAraştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Polisin RaşitÖ.’nün cesedi yanında bulunan av tüfeğine incelenmek üze-re el koyduğu, intiharının nedenini araştırdığı öğrenildi.

Besici tüfeğiyle intihar etti

4 28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Sıla Kemahlı

AYDINLIK 04 CMYK

[email protected]

Bülent İNCE

ENG

EL -

SİZ

[email protected]

Tüm engellilerin, engelliyakınlarının, engellilerin sorunlarına

çözüm arayan kişi ve kurumlarınkatkısını bekliyoruz.

İLETİN YAYIMLAYALIM

[email protected]

Biz devlet miyiz?

KİR pas içindeki kıyafetiyle kapıdan içerigirdiğinde kötü bir koku da beraberindegirmişti. Esmer 14-15 yaşlarında, ürkek

ve şaşkın halleri ile korku filmi figürü gibi durdukapının önünde bir an. Orta boylu, beli hafifçeeğik, arkadan bakınca yaşlı bir adamı andırır birhali vardı. Bakışlarındaki yorgunluk, vücudununkendine ağır gelen hali, neresinden bakarsanızbakın aynı izlenimi bırakıyordu insanda, yaşlı...Bakışlarında çocukken büyümüş erkek hallerinigörebilmek mümkündü. Üzerine giyinmek zo-runda kaldığı büyük adam, göz bebeklerine asılıkalmış uçarı çocuğa pek söz geçiremiyor gi-biydi. Oturmasını işaret ettim. Selam vererekkarşımdaki koltuğa oturdu. İki eli iki bacağınınarasında mahcup bir ifadeyle gülümsemeye ça-lışarak birkaç saniye yüzüme baktı ve başınıyere indirdi.Korku, şaşkınlık, mahcubiyet, di-renç, öfke... Bu kadar farklı duyguaynı yüzdeaynı anda nasıl ifade buluyordu? Bu nasıl birruh dünyasının tezahürüydü? Bu duygular insandavranışına faklı hallerde sirayet edebilir, onupimi çekilmiş bir bombaya ya da dünyanın enmunis en şefkatli insanına dönüştürebilirdi.Nasıl yardım edebileceğimi sordum. Anne ve-babasının engelli olduğunu, onlara yardımcıolup olamayacağımı sordu. Kısık bir sestonuylakonuşmuş, kelimeler ağzından zorla çıkmıştısanki. Söylediklerini duymamı istemiyormuşgibi bir hal vardı konuşmasında. Yardım iste-mek çok zordur tabii, hele tanımadığınızbi-riyse... Derneğimize ülkenin her köşesindensayısız yardım talebi geliyor, ya da bu şekildederneğimize gelip taleplerini yüz yüze iletenlerde oluyordu. Alışkındım bu tarz durumlara.Fakat bu kez farklıydı. Bakışlarındaki minnet-görmeye alışık olduğum bir ifadeydi, fakat aynızamanda öfke kıvılcımları da görmüştüm göz-lerinde, bir tayf halinde gelip geçmişti. Evininadresini bıraktı çıktı. Getirilen çayı da içmemişti.Mevsim kıştı ve müthiş bir soğuk vardı. Gelipgitmesi on dakikayı bile bulmamıştı. Ne konuş-muştuk, o ne söylemiş, ben ne karşılık vermiş-tim,bilmiyorum. Bir süre karşımda yananelektrik sobasının parlak ışığına baktım... Vü-cudum tamamen tere batmıştı,ocağı söndür-düm. Çayı neden içmemişti ki sanki. Osoğukta...Üşüdüğü her halinden belliydi, üze-rinde ince bir giysi vardı. Yüzünde bir an yanıpsönen o öfke kıvılcımını hiç anlayamamıştım.Başına ne geldiyse sanki ben sebep olmuştum.Bir an gittiğine sevindim. Korkmuştum...Ertesigün delikanlının yazdığı adrese iki kişi gittik.Yoksul bir gecekondu mahallesiydi burası. Ad-resi hemen bulduk. Hava çok soğuktu, kar ya-ğıyordu. Evin önünde durunca, arkadaşımMustafa’dan eve gidip bakmasını, ailenin ihti-yaçları ile ilgili tespit yapmasını istedim. Gözle-rim dünkü delikanlıyı arıyordu. Soğuğa rağmenyanımıza insanlar gelmeye başlamıştı.Nedensearabayı gören evinden çıkmıştı. Her kafadanbir ses geliyordu. Mustafa yanıma geldi, yüzüsapsarıydı. Ağabey senin içeri gelmen lazımdedi.Mustafa bagajdan tekerlekli sandalyemigetirdi içeri girdik. İçeri girer girmez havasızlıkve korkunç bir koku yüzüme tokat gibi çarptı.Karşıdaki kanepede iki küçük çocuk, bir kadınve bir erkek büzüşmüşler, üzerlerinde bir batta-niye ve bir yorgan ısınmaya çalışıyorlardı. Otur-dukları kanepenin hemen yanında, yorgan,döşek ve yastıktan ibaret bir denk vardı. İçerisidışarıdan daha soğuk gibiydi. Küçük bir pen-cere aydınlatıyordu odayı. Odanın tavanındayer yer açıklar vardı, kar taneleri düşüyordu içe-riye. Sobanın yanı başındaydım, yanmıyordu...Hiçbir şey söyleyemedim. Bir an dünkü deli-kanlının o bir anlık öfkeli yüzü gözümün önün-den geçti. Sahi o neredeydi? Yanlarınayaklaştım, bir şeyler söylemem lazımdı, ne de-meliydim? Kıza üşüyormusundiye sordum, nesaçma soruydu... Babanın yüzünde hiçbir ifadeyoktu. Ben gülünce o da güldü. Rahatladım...Elini uzattı hoş geldiniz zahmet verdik size dedi,mahcuptu. Mahcubiyetine ve sevimli gülümse-mesine eşlik eden vakur duruşu asıl siz mahcupolmalısınız der gibiydi. Engelli raporlarını aldım.Baba çocuk felci, anne kas hastası idi. Anneninbaşı hep eğik, yüzü hiç görünmüyordu. Elimibaşının üzerine koydum, iyice büzüldü... Tek-rar geleceğimi söyledim ve çıktık. Dışarıdaki ka-labalık daha da çoğalmıştı. Bir kadın yanımızageldi ve çok zor durumdalar yardım edin lütfendedi. Komşuları bakıyor, bütün ihtiyaçlarınıonlar gidermeye çalışıyormuş. Derneğe gelendelikanlıyı da komşuları göndermişler. Kâğıttoplayarak eve o bakıyormuş. Yol boyu Musta-fa’yla hiç konuşmadık. Derneğin önüne vardı-ğımızda ağzımdan bir patlama halinde, Mustafabiz ne yapıyoruz neden yaşıyoruz ki cümleleridöküldü. Sesim çığlık gibi çıkmış, Mustafa’yı ir-kiltmişti: Ağabey biz ne yapabiliriz ki, biz dev-letmiyiz! Evet biz devlet değildik, doğruydu...

AYDINLIK / ANKARA

PSİKOLOG Sena Sivri kış aylarındapek çok kişinin kendisini keyifsiz, is-teksiz, halsiz, yorgun hatta tükenmiş

hissettiğini belirterek, bu olumsuz durumun2-3 haftadan uzun sürmesinin ‘kış depres-yonu’ olabileceğini bildirdi. Mevsimsel dep-resyonun erkeklere göre kadınlarda dört katfazla olduğunu vurgulayan Sivri, akıllı tele-fonlar ile yatılmaması gerektiğini belirtti.

Sivri, “Kışın iyice azalan güneş ışınları,mutluluk hormonu olan seratonin salgıla-masının azalmasına, beynin kimyasının de-ğişmesine ve depresyona sebep olabilmek-tedir” diye konuştu. Sivri, kış depresyonunakarşı alınabilecek dokuz etkili önlemi ve at-latılması için yapılması gerekenleri şöyle sı-raladı:

� Yatağınıza akıllı telefonla yatmayınUyku düzeninize, yattığınız odanın çok sı-

cak olmamasına, ışıktan ve televizyon gibi dışseslerden korunaklı olmasına dikkat edin.Yatağınıza yatarken cep telefonunuzu bı-rakın. Uykudan hemen önce sosyal medya-da zaman geçirmek ya da cep telefonundanoyun oynamak uykuyu olumsuz etkiliyor vegüne yorgun başlanmasına neden oluyor.Uyku sırasında salgılanan melatonin hor-monu dış etkiler nedeniyle azalırsa kişidemutsuzluk, çökkünlük hali gözlemleniyor.Yapılan araştırmalar kaliteli ve düzenli uyu-yanların depresyon geçirme risklerinin dahaaz olduğunu gösteriyor.

� Gün ışığından faydalanınGün ışığından faydalanmak için fırsatlar ya-

ratın. İş molalarını, öğle yemek saatlerini açıkhavada geçirmeye çalışın. Kapalı mekanda kal-mayın, eve hapsolmayın. Çünkü özellikle sa-bah-öğle arası açık havada geçireceğiniz 20-30dakika, seratonin salınımını artırarak fayda sağ-lıyor.

� Spor yapınBugüne dek düzenli olarak spor yapma alış-

kanlığınız olmadıysa bile, artık bunu bir fırsatolarak değerlendirip işe yürüyüş yapmakla baş-layabilirsiniz. Haftada en az 3 gün, düzenli, 30dakika tempolu yürüyüş, sağlığa genel fayda-larının yanı sıra mevsimsel depresyona karşı dakişinin kendisini daha iyi ve mutlu hissetmesi-ni sağlayarak katkıda bulunuyor.

� Sevdiklerinize zaman ayırınKışın getirdiği kasvetli hava ve işleri de yo-

ğunluğu nedeniyle kişi içine kapanıp arkadaş-larıyla görüşmeyi kesebiliyor, sosyal çevresin-den uzaklaşabiliyor, ailesini bile ihmal edebi-liyor. Oysa sevdiklerinizle, ailenizle, arkadaş-larınızla sıkı ilişkiler içerisinde olmanız ruhu-nuzu besleyecek ve depresyona karşı güçlü birsavaşçı olarak size destek olacaktır. Bu aradaimkanınız varsa kış dönemi için küçük bir ta-til planı yapmak da motivasyonunuzu yüksel-tecektir.

� Hamur işi ve tatlıdan uzak durunSağlıklı beslenmeye özen gösterin. Duygu

durumu çökkünken seratonin salınımı azaldı-ğından hamur ve tatlı isteği artıyor. Bunun önü-ne geçmeye çalışın. Karbonhidrat ve şeker ağır-

lıklı beslenmekten kaçının. Çünkü aksi halde,size o anda iyi gelen besinler aşırı tüketildiğindekilo alımına yol açarak, daha da mutsuz ol-manıza neden olabiliyor. Aynı zamanda ya-rattıkları haz ve mutluluk hissi geçici oldu-ğundan, kişilerde bağımlılık benzeri bir durumortaya çıkararak sürekli tüketme isteğine sebepolabiliyor.

� Zihninizi boşaltınYeni ilgi alanlarınız olsun. Hobi edinin. İş,

ev, okul, çocuk sorumlulukları arasında ken-dinize zaman ayırın ve zihninizi boşaltmanızayardımcı olacak bir aktivite ile uğraşın. Zihni-nin boşalması kişileri sorumluluklarındanuzaklaştırırken, nefes almalarını ve psikolojikaçıdan rahatlamalarını sağlıyor. Aksi halde dep-resyon daha kolay ve daha yoğun yaşanabili-yor.

� Sevmediğiniz işleri önce yapınSorumluluklarımızın hepsi çok istekli yap-

tığımız şeyler olmayabiliyor. Genel eğilim ço-ğunlukla, isteksiz olduğumuz işleri ertelemekyönünde olmakta. Fakat sanılanın aksine bu er-teleme kişilerin üzerinde daha büyük bir bas-kı ve o işe dair algının daha negatifleşmesineyol açıyor. Bu yüzden sevmediğiniz ya da istekliolmadığınız için ertelediğiniz işleri bir an önceyapıp aklınızdan atın. Ertelediğiniz, çözümle-mekten kaçındığınız başka problemlerinizin demevsimsel depresyonda etkisi olduğunu unut-mayın.

� Solunum egzersizi yapınYoga, meditasyon, solunum egzersizleri

gibi rahatlama tekniklerini öğrenin. Çünkü

yoga, meditasyon ve solunum egzersizleri be-dende rahatlama sağlayarak duygu durumu-na da fayda sağlıyor. Örneğin; bilimsel çalış-malar, solunum egzersizlerinin vücuda giren ok-sijen miktarını artırması ve kasları gevşetme-si sebebi ile kişilerde sakinleşme ve rahatlamasağladığını gösteriyor.

Kış�aylarında�kendinizi�keyifsiz,�mutsuz�hatta�yorgunmu�hissediyorsunuz?�Eğer�bu�durum�iki�haftadan�fazlasürüyorsa�‘kış�depresyonu’�olabilirsiniz.�Kadınlardadaha�fazla�görülen�kış�depresyonuna�karşı�alınacakönlemleri�uzmanı�anlattı

Telefonla yatmak kış depresyonu Telefonla yatmak kış depresyonu Telefonla yatmak kış depresyonu Telefonla yatmak kış depresyonu Telefonla yatmak kış depresyonu Telefonla yatmak kış depresyonu

�ki haftadan fazla sürerse dikkat!

Kış depresyonu nedir?GÜN ışığının kişilerin iyilik hali üze-

rinde etkisi bulunmaktadır. Sonbahar yada kış depresyonu olarak adlandırılanmevsimsel duygudurum bozuklukları-nın gün ışığının azalması ile ilgili oldu-ğu, beynin buna verdiği tepki ile orta-ya çıktığı düşünülmektedir. İnsandauyku ve uyanıklık döngüsünde etkiliolan seratonin ve melatonin hormon-larının seviyelerindeki değişime bağlıolarak, kişilerin ruh halleri ve enerji dü-zeyleri de değişmektedir. Sonbahar vekış mevsimlerinde günler kısalmakta,açık havada ve günışığında geçen sü-renin azalmakta, buna bağlı olarak damelatonin düzeyinde artış ve serotonindüzeylerinde azalma olmaktadır. Bu dadepresyonun oluşması için gereken bi-yolojik koşulları yaratabilir. Aynı za-manda havaların soğuması ile berabersosyalleşmede azalma, iş&okul yoğun-luklarının artması ile beraber de duygudurumunda değişimler meydana gel-mektedir. Meydana gelen isteksizlik,yorgunluk, keyif alamama, iştah veuyku düzenindeki değişikliklerin ikihaftayı geçtiği tabloda kış depresyo-nundan bahsetmek mümkündür.

BİRÇOK meme kanserinde insan epi-dermal büyüme faktörü reseptörü 2(HER2) bulunduğundan, tedavide tras-tuzumab gibi ilaçlar kullanılarak hedef alı-nır. Ne yazık ki, tümörler HER2 inhibi-törlerine karşı bir süre sonra direnç ge-liştirir ve üstesinden gelmek için ek seçe-neklere ihtiyaç vardır. Dr. Yang ve ekip ar-kadaşları, bu ek seçenekleri araştırırkenpeptidaz Dolarak adlandırılan bir pro-teinin, HER2 ve epidermal büyüme fak-törü reseptörünü (EGFR) hedefleyebil-diğini keşfetti. Böylece kanserin tedaviyekarşı direnci yönetilebilecekti. Bilim in-sanları, HER2 ve EGFR’yi bloke eden, an-cak başka şekilde aktif olmayan, enzima-tik olarak inaktif peptidaz D formu ta-sarladılar. Bu reseptörlerin (almaçların)

önceki ilaçlardan farklı bir mekanizma ileçalıştığını, böylece ilaç direncinin üste-sinden gelmeye yardımcı olduğunu gös-terdiler.

EL Mİ YAMAN BEY Mİ YAMAN

Mevcut trastuzumab gibi insan HER2inhibitörlerine karşı direnç geliştirmesi,HER2-pozitif meme kanserleri için çö-zülememiş önemli bir klinik sorun. HER2ilaca dirençli HER2 pozitif meme kan-serlerinde aşırı derecede ifade edildiği içinaraştırmacılar, Peptidaz D G278D mole-külünün direncin üstesinden gelip gele-meyeceğini araştırdılar. PEPDG278D,insan peptidaz D’nin enzimatik olarakinaktif bir mutantı olup, kanser hücrele-rinin hücredışı (ekstrasellüler) kısmınabağlanarak kanser hücrelerinde HER2’yigüçlü bir şekilde baskılar. Bu çalışmadaaraştırmacılar, PEPDG278D’nin trans-tuzumab ve diğer HER2 inhibitörlerine di-rençli HER2 pozitif meme kanserinin kli-nik araştırma modellerinde oldukça etkiliolduğunu ve ayrıca bir tedavi edici ajanolan paklitakselin’in etkinliğini arttırdığı-

nı gösterdiler. İyileştirici etki,HER2’ye bağlanma ve mü-sin 4 tarafından tutulum-dan kurtulma, diğer re-septör tirozin kinazlar ileetkileşimini bozma vedaha sonra yıkılma(degradasyon) içind o ğ r u d a nHER2’yi etkile-me kabiliyeti ilevurgulanır.

UMUT VERİCİBİR AJAN

PEPDG278D aynı zamanda, HER2pozitif meme kanserlerinde ilaç direnci-ne katkıda bulunan epidermal büyümefaktörü reseptörünü baskılar. Buna kar-şın, iyileştirme etkisi, HER2’nin hücre dışıkısmına bağlanmasına da bağlı olan Trans-tuzumab, PEPDG278D’nin bu işlevle-rinden herhangi birini gerçekleştiremez.PEPDG278D, Transtuzumab’a dirençsağlayan klinik olarak ilgili molekülerdeğişiklikleri taşıyan HER2 pozitif meme

kanseri hücrelerini ve tümörlerini engel-ler. Araştırma ekibinin sonuçları,HER2’nin halen ilaca dirençli HER2pozitif meme kanseri hücrelerinde kritikbir hedef olduğunu ve PEPDG278D’ninbu hastalıkta ilaç direncinin üstesinden gel-mek için umut verici bir ajan olduğunugöstermektedir.

Lu Yang, Yun Li, Arup Bhattacharyave Yuesheng Zhang imzalı çalısmanın bul-guları saygın bilim dergilerinden ‘ScienceTranslational Medicine’ da 23 Ocak2019’da yayımlandı.

Meme kanseri tedavisinde ilaca karşı direnç kırılacak

[email protected]

Şehime G.TEMELDoç. Dr.

e

Kalpten ölümlerde dünya birincisiyizAYDINLIK / ANKARA

KALP hastalıkları ölüm nedenleri arasın-da ilk sıralarda yer alıyor. Kalp rahatsızlıklarınedeniyle yaşanan ölümlerde Türkiye dünyadailk sırada bulunuyor.

Kalp ve Damar Cerrahi-si Uzmanı Prof. Dr. A.Tulga Ulus kalp ra-hatsızlıkları ile il-giliolarak yaptığıaçıklamada, kış ay-larında kalp krizle-rinin daha fazla ol-masının en önemli ne-deni soğuk havaların uyardığıdamarlardaki büzülme ve spazm olduğunu vur-guladı. Kışın soğukta ve sert rüzgarlı havalar-da rüzgarı özellikle yüz ve göğüs bölgelerinealacak şekilde dışarı çıkmamak gerektiğini kay-deden Ulus, atkı kullanımıyla hem havanın bu-rundan ve ısıtarak alınacağını hem de üst so-lunum yolları enfeksiyonlarından korunabi-leceğini bildirdi. Ulus, soğuk havanın kalbidaha fazla yorduğunu belirterek, “Soğuk ha-vada kalp mevcut vücut sıcaklığını koruyabil-mek için daha fazla kan pompalamak zorun-da kalır, bunun için de daha fazla oksijene ih-tiyaç duyar” dedi. Korunma olmaksızın dışa-

rıya çıkılmaması tavsiyesinde bulunan Ulus şuuyarılarda bulundu:

YÜN ÇORAP

Bacak damarlarında problemi olan hasta-ların da kışın sokakta uzun süre kalacak-

larsa dikkatli olmaları gerekir. Buhastaların ayaklarında ge-

nellikle his bozukluğuvardır. Hasta bir de ör-neğin şeker hastası isehis kaybı ciddi oranda

artar. Ayaklarının üşü-düğünü ve donduğunu

anlayamayabilir. Bu neden-le bacak damarı sıkıntısı olan has-

talar kışın dışarıya yün çorapsız çıkmamalı.

İLAÇLAR HAZIR OLMALI

Damar içerisindeki kanın akışkanlığını et-kileyip kanı pıhtılaştıran soğuk hava, kalp da-marlarına doğru gerçekleşen kan akımını dabozabiliyor. Kalp hastaları kışın sokağa çıkarkendoktorlarının verdiği dilaltı hapı ya da sprey-lerini mutlaka yanında bulundurmalı. Hastadurumunda bir farklılık hissettiğinde ilacını kul-lanması gerekir. Ayrıca soğuk havada kahve yada sigara kullanmak yerine sütlü sıcak içeceklerve bol sıvı tüketilmeli.

Prostat soğuk hava sevmiyorÜROLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Mu-

ammer Kendirci prostatın genel olarakyaşamı tehdit eden bir durum olma-masına rağmen erkeklerin yaşam kali-tesini etkilediğini belirtti.

Erkekler fark etmese de 35’li yaşlar-dan itibaren prostatın büyümeye başla-dığını ifade eden Kendirci, “Hemen he-men her erkekte prostat büyümesi ol-masına rağmen, idrar yapma alışkanlı-ğında bozulma herkeste olmayabilir.Olağan idrar yapma alışkanlığında, tu-tarlı değişiklikler ortaya çıktığında pro-stat büyümesi akla gelmelidir.

İdrara sık çıkma, gece idrara kalkma,idrar yaparken sızı-yanma, idrarı hemenbaşlatamama, idrarın kesik-kesik gel-mesi, incelmesi, saçılması, idrarı bo-şaltma süresinin uzaması, birden idrarasıkışma, bazen yetişmekte zorlanmagibi yakınmaları olanlarda prostat bü-yümesi değerlendirilmelidir” diye ko-nuştu.

GÖĞÜS Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.Gülcihan Özkan, astımın kontrol altına alın-madığında günlük aktiviteleri ciddi olarak sı-nırlayabilen hatta yaşamı tehdit eden kronik birhastalık olduğunu belirtti. Özkan, kış aylarındaartış gösteren astımdan korunmanın beş kura-lını anlattı, önemli uyarılarda bulundu.

Özkan, şunları kaydetti:Hava yollarının ataklar halinde gelen da-

ralması ile seyreden astımda toz, duman, gaz-lı buharlı, kokulu ortamlar, ev tozu akarları, aşı-rı sıcak ortam, aşırı soğuk, kirli hava ve sigaragibi faktörler şikayetleri tetikliyor. Bu uyaran-lar hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste bas-kı hissi gibi yakınmalara yol açıyor. Krizde havayollarını saran kaslar kasılırken, ödem ve şişlikartıyor; ilerleyen iltihapla birlikte hava yolu du-varı kalınlaşıyor. Hava yollarındaki salgı bezle-rinden kıvamlı bir mukus salınıyor. Tüm bun-lar hava yollarını ciddi ölçüde daraltıp, havanınakciğerlere girip çıkmasını engelliyor. İlaçları dü-zenli kullanan ve kontrol altında olan astımlı-lar hemen hemen tüm sporları yapabilirler. As-tım özellikle kış mevsiminde sık görülen influ-enza ve diğer viral enfeksiyonlar ile tetiklenenbir hastalık olduğu için bu konuda koruyucu ön-lemler almak çok önemli. Hasta kişilere fazlayaklaşmayın, kalabalık ortamlardan kaçının, gripaşısı yaptırın.” � AYDINLIK / ANKARA

Astımda beş kış kuralı

NEDENİ

28 Ocak 2019 PAZARTESİ

AYDINLIK 05 CMYK

[email protected]

İŞ HUKUKU Didem OKUR

İşyerinde yıldırmayı ispat yükü işçiye aittir

5

�Üç yıldır kurumsal bir şirkette ça-lışmaktayım. Ruh sağlığım bozuldu, neyapmalıyım?

İşyerinde yıldırma, bezdirme (mob-bing) iddiasını ispat etmekle yükümlüolan işçidir.

Yargıtay da kararlarında bu hususu vur-gulamaktadır: "Her ne kadar davacı vekili ta-rafından dava dilekçesinde davacının fesih ira-desinin bulunmadığı, iş akdine son veril-mesinin işveren tarafından planlandığı ve bu

sebeple kendisine mobbing uygulandığı id-dia edilmiş ise de bu husus davacı tarafındanispat edilememiştir. Zira davacı tanıklarından..., davacı ile aynı işyerinde çalışmayıp du-yuma dayalı bilgi sahibidir. Diğer tanık ... dabenzer şekilde farklı bankada çalışmakta olupdavacının herhangi bir psikolojik baskıya ma-ruz kaldığına şahit olmadığını belirtmiştir. Do-layısıyla mobbing iddialarının davacı tarafındanispatlanamadığı ve işten çıkma teklifinin da-vacıdan gelmesi nedeniyle iş sözleşmesinin

ikale ile sona erdiği kabul edilmelidir. Dos-yada ikale teklifine ilişkin davacının iradesi-nin sakatlandığına dair herhangi bir delil bu-lunmadığı, ikale teklifinin işçiden gelmesi kar-şısında işverence ek bir menfaatin sağlan-masına gerek olmadığı hususları da birliktedeğerlendirildiğinde ikale sözleşmesinin ge-çerli olduğu konusunda da ihtilaf yoktur. Budurumda davanın reddi gerekirken yerindeolmayan gerekçe ile davanın kabulüne ka-rar verilmesi hatalıdır." (Yargıtay 22. H.D.

2018/8116 E. 2018/15946 K.26.06.2018 T.)

Yıldırmayı ispat konusunda aynı iş-yerinde çalışan ve görgüye dayalı bilgisahibi tanıkların ifadeleri ile yıldırmayauğrayan işçinin bu nedenle gördüğü te-daviye ilişkin kayıtlar delil olarak kulla-nılabilir.

Sorularınızı [email protected]

adresine gönderebilirsiniz.

Hazırlayan: Deniz Bilici

1980 öncesini yaşamış ve o dönemin işçi ha-reketini bilen arkadaşlarla konuştuğumuzda ba-zen "Ah ah, nerede o eski işçiler!" diyorlar. O

yıllardaki eylemlerin militanlığı anlatılıyor. Geçmişte,belki kendilerinin de içinde veya kıyısında yer aldık-ları eylemler göklere çıkarılıyor.

Gerçekten böyle mi? Eskiden işçiler devrimciydide şimdi düzene ayak mı uydurdular? Bugünkü işçi-lerden bir halt olmaz mı?

İşçi çalışmasına 1972 yılında, henüz ODTÜ'de öğ-renciyken başladım. 1974 yılında Cenan Bıçakçı'nınASİS Sendikası'nı epeyce biliyorum. İlk toplu iş söz-leşmelerimi de 1975 yılı ilkbaharında Maden-İş'te ça-lışırken imzaladım. Diğer bir deyişle, "eski işçileri" deepeyce tanıyorum, "yeni işçileri" de.

1970'LERİN İŞÇİSİ1968-1970 döneminin önemli özelliklerinden biri,

fabrika işgalleridir. Çok sayıda fabrika, sendikal hak-larını kullanmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek is-teyen işçilerce işgal edildi. 1970 yılının en önemli ola-yıysa, 15-16 Haziran eylemiydi. Peki, 15-16 Hazi-ran eylemine katılan işçilerin ne kadarı karşı çıktık-ları hukuki düzenlemeyi biliyordu? Ayrıca, 15-16 Ha-ziran eylemlerinin önlemeye çalıştığı tasarı, 1317 sa-yılı Yasa olarak yasalaştı ve DİSK'in faaliyetlerini ön-leyemedi. O dönemde yürürlükte bulunan mevzua-ta göre, işçiler aynı anda birden fazla sendikaya üyeolabiliyorlardı ve sendika üyeliklerine ilişkin merkezibir veri tabanı yoktu. 1317 sayılı Yasa çıktıktan son-ra tüm sendikalar Çalışma Bakanlığı'na son dereceabartılı üye rakamları verdiler ve sorun halledildi. An-cak o dönemin işçileri bu düzenlemelerin farkında de-ğildi. Günümüzde 15-16 Haziran eylemi hakkındayazı ve hatta kitap yazanların büyük çoğunluğu da budurumun farkında değil. İşçiler, "sendikalar kapatılı-yormuş" diyerek eyleme başladı.

O yılların işçilerinin büyük bölümü ya okuma yaz-ma bilmiyordu ya da 5 yıllık ilkokul mezunuydu. El-lerinde internet yoktu. Örgün eğitim düzeyinin dü-şüklüğünün yanı sıra, bilgiye erişim olanakları da gün-lük gazetelerle sınırlıydı. Televizyon yayınlarını yalnızcaTRT yapıyordu. Radyo da öyle. Bu nedenlerle, o gü-nün işçileri, önder veya aydın kabul ettikleri insanla-ra daha kolay inanırlardı.

Sendikalar ve sendikacılar da bu kadar yıpran-mamıştı. Genel olarak sendikacılara güvenilir ve say-gı duyulurdu. Ayrıca dünya nüfusunun üçte biri sos-yalist ülkelerde yaşıyordu.

12 Eylül öncesinde yaygın bir baskı ve işkence yok-tu. Ancak 12 Eylül öncesinde çeşitli işçi eylemlerineve mücadelesine katılanlar, 12 Eylül sonrasında bü-yük bedeller ödediler.

GÜNÜMÜZÜN İŞÇİSİGünümüzün işçisinin örgün eğitim düzeyi de bil-

giye anında erişim olanakları da çok ileri. Herkesinelindeki akıllı cep telefonu, gelişmelerin anında öğ-renilebilmesini sağlıyor. Sosyal medyada çok dezen-formasyon ve yanıltma olsa da doğru bilgiler ve id-dialar da anında yayılıyor.

Günümüzün işçisi 12 Eylül sonrasının acılarını dabiliyor. Dün sütten ağzı yanmış olanların çocukları bu-gün yoğurdu üfleyerek yiyor. Bu nedenle son dere-ce ihtiyatlılar.

12 Eylül öncesinin işçisinin genellikle köyden ge-liri vardı; tüketici kredisi ve kredi kartı borcu yoktu.Suya para vermiyordu. Evinde üç-dört tane internetbağlantılı cep telefonu yoktu. Bugün durum farklı.

Günümüzde ise sayıları çok az da olsa bazı sen-dikacılar hakkındaki yolsuzluk ve hatta hırsızlık iddiaları,bazı sendikacıların lüks yaşantısı ve israfı, bazı sendi-kacıların kanundışı hizmet ödenekleri ve çok yüksekyurtdışı harcırahları vb, sendikacılığı çok yıprattı. İn-sanlar çok az sayıda sendikaya güveniyor.

12 Eylül öncesinin "nerede o eski işçiler" denenişçilerinden, sel gittikten sonra kalan fazla bir kum yok.Bu nedenle, ileri bakmak ve işçi sınıfının artan po-tansiyelini ve gücünü görmek gerek. Kör ölür bademgözlü olur.

Nerede o eski işçiler

Yıldırım KOÇSı

nıf G

özlü

ğü

[email protected]

2016/216 TLMT.TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANISatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri :TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: İzmir İli Karşıyaka İlçesi Şemikler mahallesi, 396 cilt, 40148 sayfa, 25178 ada, 12 par-selde kayıtlı, 2.268,00 m2 yüzölçümlü, Ana Taşımaz Niteliği " 1 ADET 10 KATLI BETONARME APARTMAN VE 2ADET 5 KATLI BETONARME APARTMAN VE ARSASI" olan,B Blok, ZEMİN +1 kat, 16 ( Bağ.Böl.No:1)BağımsızNolubölümdeki,516384/32659200 Arsa Pay/Paydalı, Bağımsız Bölüm Niteliği "Dubleks mesken " olan taşınmaz. Tam His-seli. Adresi : Yalı mahallesi 6484 sokak no :16B blok zemin+1. Kat d:1 dubleks mesken Karşıyaka İZMİRİMAR DURUMU: Karşıyaka Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Kayıtlarından Şemiklermahallesinde bulunan1009 plan, 25178 ada, 12 parsel sayılı gayrimenkul 2 yola cepheli parsel konumunda olup yol cephelerinden 3mbahçe mesafeli, imar planına göre konumlandırılmış 6460m2 toplam inşaat alanlı 2 adet blok, 5 katlı ve 1 adet blokserbest gabarili olmak üzere toplam 3 bloklu konut adasına isabet etmektedir. Parsel üzerinde 1997 yılı ruhsatlı 3adet yapı bulunmaktadır.HALİ HAZIR DURUMU: Zemin katta salon, mutfak, merdiven altı dolap bölümü +wc ve balkondan ibarettir. 1. Katta2 oda, sandık odası, hol, banyo ve balkondan ibarettir. Salon ve odaların yer döşemesi laminant, diğer mahallerinyer döşemesi seramik, ıslak hacimler fayans, merdiven basamakları mermer, mutfak alt ve üst dolaplı mermer bankoluhazır ahşap mutfak, banyoda duş teknesi, duşa kabin, klozet, hilton lavabo, duvarlar alçı sıvalı saten boyalı, tavankenarları kartonpiyerli, iç kapılar Amerikan panel kapı, pencere doğramaları pvc ve zemin kat demir korkuluklu, dairegiriş kapısı çelik kapıdır. Mesken doğalgazlı, bina asansörlüdür. Dubleks mesken bina girişine göre sağdan 2. Mes-kendir.Karşıyaka İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Arşivinde dosyasından yapılan inceleme sonucu binanın inşaat ruhsatıtarihi 02.05.1997, Dubleks Meskenin yapı kullanma izin belgesi tarihi 19.07.2010, Binanın yaşı 6, yıpranma payı%10'dir. Yapının toplam kat sayısı 11'dir. Bağımsız bölüm sayısı 57'dir. Brüt alanı 143m2, net alanı 114m2'dir. Yapınınsınıfı 3 grubu B'dir. Yapının taban alanı 1465m2, inşaat alanı 6.819m2'dir. Dubleks Şemikler İ.Ö.Okuluna, AtakentOrtaokuluna, Merkez Camisine, ticaret merkezlerine, alışveriş merkezlerine, okullara, sağlık kuruluşlarına, yakındır.Ulaşım Kolaydır. Belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır.KIYMETİ : 410.000,00 ¨ (KARŞIYAKA 1.İCRA HUKUK MAHKEMESİ'NİN 07/11/2018 TARİH 2018/397 ESAS2018/603 KARAR SAYILI İLAMI İLE KESİN OLARAK KIYMET TAKDİRİ YAPILMIŞTIR.KAYDINDAKİ ŞERHLER : DOSYAMIZDA BULUNAN TAPU KAYDINDAKİ GİBİDİR. KDV ORANI : %11. SATIŞ GÜNÜ : 20/03/2019 GÜNÜ 10:45 - 10:55 ARASI 2. SATIŞ GÜNÜ : 22/04/2019 GÜNÜ 10:45 - 10:55 ARASISATIŞ YERİ : KARŞIYAKA ADLİYESİ EK BİNASI KEMALPAŞA CAD.VAKIF İŞHANI NO:82/C K:4 (4.KAT SATIŞODASI) KARŞIYAKA/İZMİRSATIŞ ŞARTLARI : 1- Taşınmazın birinci açık arttırması Günü yukarıda belirtilen saat aralığında Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü'nde (Kar-şıyaka Adliyesi Ek Binası Kemalpaşa Cad. Vakıf İşhanı No:82/C, 4.KAT SATIŞ ODASI, Karşıyaka / İZMİR) açık ar-tırma sûretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esa-tis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada takdir edilen değerin %50'sini ve

rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderleri toplamını geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmadaistekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşincigünden, ikinci artırma gününden ön-ceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da takdir edilen kıymetinin %50'sini vevarsarüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla be-delle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.2- Artırmaya iştirak edeceklerin taşınmazların tahmin edilen kıymetlerinin %-20'si nispetinde Türk Lirası olarak peyakçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri, elektronik ortamda teklif vererek artırmaya katıla-cakların teminat göstermeleri gerektiği ve elektronik ortamda teklif vereceklerin taktir edilen kıymetin %20’si nispetindeteminatı Vakıfbank Karşıyaka Şubesi TR890001500158007290494284 no'lu IBAN'ına dosya numarası ve ihale ka-tılımcısının ismi yazılarak yatırılması ve yatırıldığına dair dekontun satış saatinden önce ibraz etmeleriveya bu miktarkadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Yabancı para kurunda günlük değişimler olmasıve 805 sayılı Kanun'un 1. Maddesine göre "döviz" teminat olarak kabul edilmez.Vekaletname ile ihaleye ka-tılacak ilgililerin vekaletname aslı veya noter tasdikli suretini ibraz etmeleri,Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, tapu alım harcıile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler ve tapu satım harcı satış bede-linden ödenir. KDV oranlarında bir değişiklik olması halindebu orandan veya yetkili makamlarca başka birorandanalınmasınakarar verilmesi halindearadaki fark ile buna ilişkin faiz ve cezaları İhale alıcısı tarafındanyatırılacaktır.3-Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmişolsa bile, satış bedelini derhal veya İİK.m.130. maddeye göre verilen süre içinde nakten ödemek zorundadırlar.4-İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan id-dialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabitolmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.5-Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğinceihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılarve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizindenmüteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olu-nacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.6-Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıyabir örneği gönderilebilir. Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, baş-kaca bilgi almak isteyenlerin 2016/216 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurabilirler.7-Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, işbu satışın gazetede yayınlanan ilanı, adreste tebligat ya-pılamaması veya adresleri bilinmeyenler ile tapuda adresi olmayanlar için İİK.127. Maddesi gereğince tebliğ yerinekaim olmak üzere, Tebliğ ve ilan olunur. 21/01/2019(İİK m.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir.

T.C. KARŞIYAKA 3. İCRA DAİRESİ

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de BASIN: 936911 (www.bik.gov.tr)

C sınıfı uzmanlar işsiz 1 milyon işyeri uzmansız kalmasın









C sınıfı uzmanlar işsiz 1 milyon işyeri uzmansız kalmasınİş�Sağlığı�ve�Güvenliği�Çalışanları�Sendikası,�yedi�ilde�basın�açıklamasıyaptı.�Ankara�Şube�Başkanı�Ergün�Seydim,�az�tehlikeli�sınıfta�yer�alanyaklaşık�1�milyon�işyerinin�hâlâ�iş�sağlığı�ve�güvenliği�hizmetlerini�tamalamadığını�ve�C�sınıfı�uzmanların�işsizlikle�karşı�karşıya�olduklarını�belirttiAYDINLIK / ANKARA

İŞÇİ sağlığı ve iş güvenliği çalışanları bir-çok ilde eş zamanlı olarak ortak açıklamayaptı. İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları

Sendikası Ankara Şube Başkanı Ergün Sey-dim, işçi ölümlerinde Avrupa'da 1'nci, Dünya'daise 3'ncü sırada yer aldığımızı söyledi.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği çalışanlarının, ara-larında Ankara, İstanbul ve Diyarbakır'ın dayer aldığı 7 ilde ortak açıklamanın Ankara aya-ğında, şube başkanı Ergün Seydim, "İş güvenliğive sağlığı konusu dünya çapında en önemli so-runlardan biri olmaya devam etmektedir. İşsağlığı ve güvenliği lüks değil, ihtiyaçtır" dedi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG)raporlarına göre, 2017 yılında ölen 2 bin 6 iş-çiye karşılık, 2018'in ilk yarısında da en az bin290 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğinibelirten Seydim, "Türkiye işçi ölümlerinde Av-

rupa birincisi veDünya'da da üçün-cü sıradadır" ifade-lerini kullandı. İşkazalarının azal-ması için, iş sağlığıve güvenliği çalı-şanlarının istihda-mının genişletilme-si, bağımsız ve ve-rimli çalışma koşullarının sağlanması gerektiğinivurgulayan Seydim, "2012 yılında çıkarılan ka-nun hâlâ tam manası ile yürürlüğe girmemişbir kanundur. Gelinen noktada az tehlikeli sı-nıf olarak adlandırılan ve sayısı bir milyonu aşanişyerleri hâlâ iş sağlığı ve güvenliği hizmetle-rini tam manası ile alamamaktadır" diye ko-nuştu. Seydim, sözlerine şöyle devam etti: "Aztehlikeli' diyerek kategorize edilen yurt, pan-siyon, otel, misafirhane, büro gibi işyerlerin-

de her gün kaza-lar yaşanmakta-dır. 50 kişiden azçalışanı olan işyerleri 'az tehli-keli' olarak ad-landırılmış, iş sağ-lığı ve güvenliğihizmetlerinin ve-rilmesi birkaç sa-

atlik eğitim ile işverenin kendisine bırakılmıştır."Meslektaşlarının işsiz bırakıldığını dile ge-

tiren Seydim, şunları söyledi: "Sayıları 70 binolan C sınıfı uzman meslektaşlarımızın şu aniçin hizmet verebileceği işyerleri daralmıştır.Meslektaşlarımız neredeyse işsiz bırakılmış-tır. Her sınav döneminde 100 bin kişi iş gü-venliği uzmanı olabilmek için sınava giriyor veher geçen gün iş alanları biraz daha azalıyor.İnsan hayatının pazarlığı olur mu?"

Seydim, taleplerini ise özetle şöyle sırala-dı: "Kamuda ve özel sektörde artan iş kazala-rının durdurulması isteniyorsa İSG çalışanla-rının istihdamı ertelenemez veya işverenleri-nin eline bırakılamaz. İhtiyaçtan fazla bölümleraçılmamalı açılacaksa bile yeni iş alanlarıoluşturulmalıdır. Az tehlikeli işletmelerin ta-mamında iş güvenliği hizmeti mecburiyeti ge-tirilmelidir. İş kazası yaşanmayan iş yerlerineyönelik teşviklerin verilmesi sorunumuzu çöz-memektedir. Proaktif bir yaklaşım olan iş sağ-lığı ve güvenliği hizmeti alan firma ile almayanarasında bir fark ortaya konulmalıdır. İSG hiz-meti almayan firmalara denetlemeler sonu-cunda idari yaptırım uygulanmalıdır. Bu adımİSG sektöründe ki işsizliği de önleyecektir.50'den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerin-de İSG hizmeti alınması işverenin eline bıra-kılamaz. Derhal az tehlikeli sınıfta meslek-taşlarımızın çalışma alanı genişletilmelidir."

EMEK SERVİSİ

ESKİ Ankara Bü-yükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek, CHP'ninAnkara adayı MansurYavaş'ın seçildiği takdir-de 25 bin belediye per-sonelinin işine son vere-ceği iddiasında bulundu.696 sayılı Kanun Hük-münde Karanameyle be-lediyede taşeron işçisiolarak çalışırken belediye şirketlerine geçirilenişçiler, "Hani kadroluyduk, nasıl atabilecekler"diye sordu.

Katıldığı bir televizyon programında konu-şan Melih Gökçek, Ankara büyükşehir beledi-yesinde çalışan 29 bin 500 personel olduğunusöyleyerek, şunları kaydetti: "Mansur Yavaş, 'Hiç-bir belediye çalışanının işine son vermeyeceğim'

diyor ancak 'Sandık ba-şında duranları işe alaca-ğım, CHP ve İyi Partiliilçe belediyelere konten-jan vereceğim' diyor. Birtaraftan 50 bin kişi işe ala-cak, işten çıkarma da ol-mayacak. Toplam 80 binpersonel olacak da bu ka-dar personele nasıl maaşödeyeceksin? MansurYavaş, 29 bin 500 kişininbelki hepsinin değil ama

25 bin kişinin işine son verecek."Bu açıklamanın ardından belediye perso-

neli "KHK düzenlemesiyle hani kadrolu ol-muştuk" diye sordu. Twitter'dan tepki gösterençalışanlar, "Hâlâ iş güvencemiz yok, iki dudakarasında köle gibi çalışıyoruz. Devlet güvenceligerçek norm kadromuzu istiyoruz" dedi.

Belediye işçileri: Hani kadroluyduk? Uzel işçileri 10 yıldır haklarını istiyor

150�yıllık�geçmişi�ile�bir�dönem�Türki-ye'nin�en�büyük�sanayi�tesislerinden�biriolan�Uzel�Makine�San�ve�Tic.�AŞ�hakkındaverilen�iflas�kararı�sonrası�icradan�satıştaolan�ancak�hâlâ�satılamayan�şirketin�işçi-lerine�10�yıldır�alacakları�ödenmedi.�İşçi-ler,�bu�süreç�içinde�ilgili�birçok�makamabaşvurdu�ancak�hiçbir�yanıt�alamadı.�İşçilerdün�İstanbul'da�fabrika�önünde�yaptıklarıaçıklamada,�boş�kalan�fabrikanın�içindekimakinelerin�hırsızlar�tarafından�çalındığı-nı�söyledi,�yine�durumu�yetkililere�bildir-dikleri�halde�ilgilenen�kimsenin�olmadığı-nı�söylediler.�Fabrikanın�yağmalandığı�İf-

las�Masası�Müdürü�Ahmet�Özata'ya�ilet-tiklerinde,�Özata'nın�"Siz�masaya�para�mıverdiniz"�tepkisiyle�karşılaştıklarını�söyle-yen�işçiler,�kamu�malının�korunmadığını�be-lirtti.�2000�Uzel�çalışanının�hâlâ�maaşları-nı�tazminatlarını�alamadığını�belirten�işçi-ler,�yetkilileri�göreve�davet�etti.�Fabrikanınbir�an�önce�satılarak,�mağdurlara�gerekliödemenin�yapılmasını�talep�eden�işçiler,�herpazar�günü�saat�11.00'de�Uzel�Makine�Fab-rikasının�önünde�toplandıklarını�belirterek,dayanışma�çağrısında�bulundu.�Eyleme�Va-tan�Partisi�ve�İstanbul�İşçişler�Derneği�dedestek�verdi.� � EMEK�SERVİSİ

GAZ�ANTEP

MERS�N

�STANBUL

ANKARA

28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Recep Erçin6

AYDINLIK 06 CMYK

[email protected]

GEÇEN 10 yılda küreselleşme ışık hızından sal-yangoz temposuna dönüştü. Lojistik sektörün-de denizyolu ve karayolu taşımacılık maliyetle-

rindeki düşüş durdu. Çokuluslu şirketler küresel yayılmanınparayı çarçur etmek olduğunu ve yerel rakiplerin onla-rı canlı canlı yediklerini gördüler. İşler hizmetler kesimi-ne sıçrıyor ve bunları sınır aşırı satmak elbette daha zor.Ticaret savaşlarının olumsuzlukları bitmiş değil, veri ve giz-lilikteki kurallar yarılıyor.

Her ne denli 1930'un sefaletlerine benzer uyarılar gün-deme geldiyse de küresel büyüme yeterliydi, işsizlik düş-tü ve kârlar yükseldi. ABD, Xi Jinping ile anlaşmaya va-rırsa, bu ticaret savaşları tiyatro oyunu sona erebilir, kü-resel ticaret de bozulmaz. Nerdee? Bugün ticaret savaşları2008-09 finansal krizinden bu yana bileşiklenerek artı-yor. Sınır ötesi yatırımlar, ticaret, banka borçları ve tedarikzincirleri hemen hepsi dünya toplam GSYH'na göreli ola-rak ya düşüyor ya durgunlaşıyor. Küreselleşme cansız, uyu-şuk (sluggish) yeni bir evreye giriyor. Bu evreye Hollan-dalı eğilimler yazarı (trendwatcher) Adjiedj Bakas 2013'teYarının Durumu Dünyayı Değiştiren 13 Megat-rendadlı kitabında -küreselleşmeye karşı bir tanımlamayla-bir isim de bulmuştu: Slowbalisation. Hatta bu konu-da Capitalism and Slowbalisation başlıklı özel bir ki-tap daha yazdı. Slowbalisation (yavaşlamış küreselleşmeevresi) bir felaket değil ama önceki evreye göre daha va-satî ve daha az istikrarlı olacak.

13 MEGATRENDAvronun sonu / Gücün 12 yastığı / Dünyadaki te-

mel nüfusbilimsel değişimler / Yeni kabileşmeler / Yenigüvenlik, gizlilik ve terör algıları / Eski paranın düşüşü veyeni paranın yükselişi / Teknolojinin sürekli gelişimi / Man-eviyat devrimi / İklim değişikliği / Halkın yüzyılı ve mut-luluğun, ideallerin ve aktörenin yeni tanımları / Yeni birenerji ekonomisi / Kişiye özel ısmarlama iyilik hali ve sağ-lık bakımı / Gerilimin ve göçün devam edegitmesi.

NELER OLUYOR? Bakas'tan kimi alıntılar yapalım.Dünya toplam GSYH'sı 2060'ta

320 trilyon ABD dolarına çıkarak2013'teki 80 rakamını dörde katla-mış olacak. İktisadî büyüme halen ge-lişmekte olan ülkelere kaymakta. Sa-nayi 3D baskı, minyatürleştirme verobotlaşma nedeniyle Avrupa, Ja-ponya ve ABD'ye geri dönüyor.

Amerikan kaya gazı enerji sek-töründe önemli bir değişken halinegeldi. Doğalgaz petrolden daha önemli hale geldi. Çinbaşta olmak üzere karbon dioksit salınımı nedeniyle As-ya'da kömür terkediliyor.

Bio temelli ekonomi hammadde bolluğu getirecek.Enformasyon teknolojilerindeki ve internetteki geliş-

meler fiziksel dünyayı etkiliyor. Geleceğin bankası sanalpara odaklı bir enformasyon teknolojisi (IT) şirketi ola-cak. Müşteriden müşteriye bankacılık gelişeceği için yenibankalar daha küçük ve yalın olacak.

Mutluluk önem kazanıyor, insanları dörtte biri kendiniyalnız hissediyor, yalnızlık pazarı önem kazanacak.

Bilgi değişiyor, okulda öğrenilenlerin yüzde 25'i gün-dem dışı kalıyor. Yaşam boyu öğrenme bir kural halinegeliyor.

Bütün dünyada insanlar yaşlanıyor, henüz daha iyi ko-şullarda. Küresel sağlık bakımı sektörü büyüyor, sağlık ba-kımında yenilikler yaşamı dramatik biçimde değiştiriyor.

Ruhsalllık din-ötesi dünyaya tekrar geri dönüyor, di-ğer yandan dinsel doğmacılar da hiç olmadıkları denli sal-dırganlaşıyorlar.

Böylece küreselleşme, yavaş küreselleşmeye (slow-balisation) evriliyor.

Bu haftaki The Economist'in başyazısına göre, yavaşküreselleşme dünyasında işleyiş farklılaşacak. Bölgesel te-darik ve ticaret gelişecek örneğin. Ancak iki dezavantajvar: gelişmekte olan ülkelerin gelişmişlerle arasını ka-patmalarının zorlaşması ve küreselleşmenin yarattığı so-runların kontrol altına alınamaması (otomasyonun do-ğuracağı işsizlik, iklim değişikliği vb).

SONSÖZKüreselleşmenin yararları sevilirken, maliyetleri gözardı

edildi! Evet, yavaş küreselleşme önceki evreye göre dahavasatî ve daha az istikrarlı olacak ama sonuçta sadece hoş-nutsuzluğu besleyecek. Ka(n)pitalizmin kaderi! E değiş-tirelim o halde.

Küresel ticaretin geleceği:SLOWBALİSATİON

PROF. DR.MELİH BAŞ G

eçim

ve

Tut

um

[email protected]

YILDIZ HOLDİNG YENİ STRATEJİSİNİ AYDINLIK'A AÇIKLADI

Ülker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacakÜlker, Türkiye'yi üretimüssü olarak kullanacak

Yıldız�Holding,�yenidönem�yapılanmasını�beş

yılda�tamamladı.Yurtdışındaki�fabrikaların

üretim�kapasitesiniTürkiye'ye�kaydıran�şirket

Türkiye'de�ürettiğiürünleri�satın�aldığıküresel�markalar

aracılığıyla�dünyayasatmaya�başladı

YILDIZ Holding, İn-giliz atıştırmalık deviUnited Biscuits'i sa-

tın aldıktan sonra yeni biryapılanmaya gitti. Yaklaşıkbeş yıl süren bir yeni yapı-lanma sürerken finansalkoşullarını da gözlemleyen

şirket, kredilerini geçen yıl refinanse etti.Bünyesinde birçok uluslararası markayıbarındıran şirketin yeni dönem stratejisiniYıldız Holding Küresel Strateji, Satın Alma,Birleşme ve Dönüşüm Başkanı Nurtaç Af-ridi ile konuştuk. Şirketin İstanbul Çamlı-ca'daki Genel Merkezinde buluştuğumuzNurtaç Afridi, atıştırmalık alanında küreseldevlerle yarıştıklarına dikkat çekti.

Doğrudan Yıldız Holding YönetimKurulu Başkanı MuratÜlker'e bağlı çalışanAfridi, Yıldız Hol-ding'in ana faali-yet alanı olanatışt ırmalıkgrubunu pla-dis çatısı altın-da topladıkla-rını söyledi.Gıda alanın-da pladis'inyanı sıra Bes-ler, Marsa, Ker-evitaş, Aytaç,Adapazarı Şeker,Cafe Crown, PNSve perakende alanındaŞok, Bi-

zim Toptan, G2M Eksper firmalarıyla faa-liyet gösteren grup, gıda dışındaki işleriGözde Girişim ile yürüttüklerini belirtti.Holding çatısı altında bir de lüks çikola-ta markası Godiva'nın bulunduğunu ifa-de eden Afridi, "Bütün bunlar içinde bi-zim yurtdışı yatırımlarımıza baktığımızdapladis ve Godiva bulunuyor" dedi.

ODAKLANMAK GEREKTİ

United Biscuits'i alana kadar gıda ve al-kolsüz içeceklerin hemen hemen her ala-nında Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu'nunönemli bir şirketi olduklarını belirten Nur-taç Afridi, "Atıştırmalıktan süte, çorbadandiğer ürünlere kadar bir markete girdiği-nizde bizim bütün ürünlerimiz vardı. Ama2014'te United Biscuits'i aldığımızda bu herkategoride olma stratejimizi masaya yatır-dık. Çünkü faaliyet gösterdiğimiz coğrafyabütün dünyayı kapladı. ABD'den Avus-tralya'ya kadar ulaşacağımız tüketici kitle-si katlanarak arttı. Rekabet bu bölgedendünyaya taşındı. Dünya devleri ile reka-bet etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

LİDER FİRMALARA SATTIK

Dev satın alma sonrası işin boyutunundeğiştiğini ifade eden Afridi, "Türkiye'defabrikalarımız vardı ama 14 fabrika daha

almış olduk. Şu anda 80 fabrikamız var,bunların 55'i Türkiye'de. Silivri ve Topkapıfabrikalarımızda Godiva üretiyoruz" bilgi-sini verdi. Gıdanın her alanında olmak ye-rine atıştırmalığa odaklanmayı tercih et-tiklerini anlatan Afridi, "Bu kadar çok ka-tegoride lider veya ikinci olma hedefiyle bir-likte, bir yandan küresel liderlerle rekabetedebilmek odaklanmayı gerektiriyordu..En büyük diğer işimiz süt ve sütlü ürünler-di. Ak Gıda, en büyük süt ve süt ürünleri üre-ticisiydi. Oradan başladık. Onu Lactalis'e sat-tık. Satarken önem verdiğimiz bir konu Alı-cı'nın şirketi büyütüp geliştirme planlarınınolması. Çok iyi işler kurup büyüttüğümüziçin de lider firmalar ilgi gösteriyorlar" ifa-delerini kullandı.

YATIRIM GETİRDİK

Daha sonra içecek ala-nındaki işleri Japon Dydo'yasattıklarını hatırlatan Nur-taç Afridi, şunları söyledi:"Onlar burada kapasiteyibüyüttüler. Türkiye'nin baş-ka yerlerinde de yatırımyaparak ihracata yönelikde kapasite artırıyorlar. Son-ra Farmamak'ı Almanyamerkezli bir şirkete sattık.Yine sektörünün en büyü-ğü ve bölge için Türkiye'yi

üretim üssü olarak kullanıyor. 'Fabrika-mızı büyütebileceğimiz alanlar var mıdır?'diye sordular Burada büyümek istiyorlar.Bizim Mutfak markası ile hazır çorba veyemek yardımcı malzemeleri şirketimizolan Örgen Gıda'yı dünyanın ne büyükfirmalarından Ajinomoto aldı. Başkaişlere girerek yine Türkiye'de büyümeyihedefliyorlar. Bunlara ek olarak Belçi-ka'daki Delacre markamızı ve üretim tes-islerini Ferrero firmasına sattık."

Afridi, beş yıllık süreçte Türkiye'ye ge-tirdikleri yabancı sermaye miktarının 1.5 mil-yar dolardan fazla olduğunu bildirdi. Odak-lanma stratejileri doğrultusunda Türki-ye'ye yurtdışından doğrudan yatırım getir-diklerini vurgulayan Nurtaç Afridi, "Bura-daki sermayeyi, istihdamı artırarak, bura-yı üretim üssü ve ihracat yaparak Türki-ye'nin milli gelirine katkıda bulunulmuşoldu" şeklinde konuştu.

BİRİKİM ÖRNEK OLDU

Elde edilen gelirleri atıştırmalık ala-nına, perakendeye ve Godiva'ya yatır-dıklarını söyleyen Nurtaç Afridi, sözle-rini şöyle sürdürdü: "Bizim üç ana işimizbunlar kalmaya devam edecek. Godiva'yıaldığımızdan bu yana iki kattan fazla bü-yüttük. Godiva CEO'su şimdi yeni ka-nallara girerek beş yılda beş kat daha bü-yüyeceğimizi açıklamıştı. Bisküvi, çiko-lata, sakız ve şekerleme kategorilerinikapsayan atıştırmalık işimizde sadeleşmeve büyüme sürecek. Bu kapsamda Türki-ye'yi üretim üssü olarak kullanacağız. Al-dığımız fabrikalarda gördük ki Türk mü-hendislerimiz ve Türkiye'de yarattığımızüretim bilgisi ve verimlilik başka ülkelereörnek oluyor. Buradaki birikimden yurt-dışındaki çalışanlarımız çok etkileniyorlar.Buraya daha çok yatırım yaparak Türkiye'yiüretim üssü olarak kullanacağız."

MARKALAR DA ÜRETİM DE BURADA

Nurtaç Afridi, "McVitie's markası-

nı Gebze'de üretmeye başladık. Go-

diva'nın birçok ürününü de Türki-

ye'de üretmeye başladık. Türkiye'den

dünyanın dört bir noktasına ihracat ya-

pıyoruz. Buradan üretip sattığımız

için satın aldığımız firmalar yeni bir ih-

racat kanalı oldu. Markaların hepsi

Yıldız Holding altında; fabrikaları-

mızın büyük kısmı ise Türkiye'de yer

alıyor. Üretimi daha fazla ülkemize ta-

şıyoruz. Yıldız Holding de Türkiye'de

yer alıyor. Merkezi burada, üretimin

çoğu burada, hatta daha fazlasını ül-

kemize getiriyoruz. Böylelikle Türki-

ye'yi küresel işlerimizin üretim üssü ha-

line getiriyoruz" dedi.

rece

p@ay

dinlik

gaze

te.co

m

Recep Erçin

Pekin'den Londra'ya pladis yolu!YILDIZ Holding Küresel Strateji, Satın

Alma, Birleşme ve Dönüşüm Başkanı Nurtaç Af-ridi'ye farklı ülkelerdeki stratejilerini de sorduk.Nijerya'da daha fazla büyümek istedikleriniancak önceliklerinin Türkiye Orta Doğu, ve İn-giltere gibi şu anda güçlü konumdaki bölgeler ol-duğunu belirten Afridi, bundan sonra potansi-yeli yüksek ikincil pazarlara yöneleceklerinisöyledi. Asya tarafında Çin'in kendileri için ön-celikli pazar olduğunu ifade eden Afridi'ye, Pe-kin'den Londra'ya uzanan hatta Çin'in Kuşak YolProjesi'ne benzer bir Yıldız Holding kuşağı, birpladis yolu oluşturma fikirleri olup olmadığınısorduk. "Öyle isimlendirmedik ama odaklana-cağımız alanlar Türkiye, İngiltere, Orta Doğu ve

Kuzey Afrika" diyen Afridi, "Çin de hızlı büyü-yeceğimiz bir pazar. Çin'de Hindistan'a göre dahahızlı büyüyebileceğimizi düşünüyoruz. Hindis-tan'da yerli bir firma ile potansiyel işbirliği fır-satlarını değerlendiriyoruz" bilgisini paylaştı.ABD ve Güney Amerika pazarlarına yönelik so-rularımızı da cevaplandıran Afridi, şunları kay-detti: "Latin Amerika'da ticaret kanalımız var,üretimimiz yok. ABD'de Godiva işimiz ve üretimtesisimiz ve ile iyi bir dağıtım teşkilatımız ve var.Godiva'yı süpermarket ve dijital kanallarda dabüyüyeceğiz. Çin ve ABD'de potansiyel gördük.Kuzey Amerika'da Godiva zaten kuvvetli. Ora-daki ürün portföyünü ayrıca Türkiye'deki ÜlkerÇikolata fabrikası desteklemektedir.."

Pladis hızlı büyüyecekYILDIZ Holding Küresel Strateji, Satın

Alma, Birleşme ve Dönüşüm Başkanı NurtaçAfridi, atıştırmalık alanındaki çatı şirket pla-dis'in öncelikleri ile ilgili olarak, "verimlilik, üre-tim kapasitelerinin optimizasyonu, sürdürü-lebilirlik ve dijital dönüşüm gibi alanlaraodaklanma ile birlikte bulunduğumuz bölge-leri gözden geçiriyoruz" diye konuştu.

Pladis'in faaliyet alanındaki rakiplerini sı-ralayan Nurtaç Afridi, küresel bisküvi kate-gorisinde üçüncü, çikolata pazarında ise se-kizinci olduklarını belirtti. Yıldız Holding'inatıştırmalık işlerini tek çatı altında topladığı pla-dis'i sektördeki en hızlı büyüyen firma yapa-

rak büyüklüğünü hızla artırmayı amaçladık-larını ifade eden Nurtaç Afridi, şunları anlat-tı: "Bu potansiyeli markamızda görüyoruz. Bü-yümeyi şu aşamada organik olarak öngörü-yoruz. Markalarımızla büyümeyi hedefliyoruz.Bu işi alırken çeşitli gelir stratejileri oluşturduk.Türkiye'deki ürünlerimizi küresel markalarlafarklı pazarlara götürdüğünüz zaman bir andao büyüme değişik kanallarda sağlanıyor.. Ör-neğin, Nibbles ürünümüz burada üretiliyor amaMcVitie's çatısı altında satılıyor. Türkiye'de ge-liştirdiğimiz çikolata ürünleri Godiva marka-sıyla dünyada satılıyor. Ülker'in ürün portfö-yü yurtdışı pazarlarda satılabilir hale geldi."

Perakende sektörüne iddialıPerakende tarafında iddialı olduk-

larını, Şok'un her yıl bin mağaza açma

hedefi olduğunu hatırlatan Nurtaç Af-

ridi, "Diğer indirim marketleri özel mar-

kalı ürünlerle çalışıyorlar. Biz kendi

markalı ürünlerimize raflarda yer veriyo-

ruz. Marka ile satmak şu demek; ben

tüketiciye aynı kaliteyi sağlıyorum

demek. Tüketicinin çok iyi tanıyıp bildiği,

fakat bir süre yatırım yapılmamış Min-

tax ve Piyale gibi markalara yatırım yap-

tık ve Şok ile yeniden tüketicilerimize

sunduk" diye konuştu. Afridi, buna ek

olarak şunları söyledi: "Tüketicimizden

aldığımız güçle ve hızlı büyümemiz sa-

yesinde Yıldız Holding olarak Mayıs

2018'de Türkiye'de son 10 yılda yapılan

en büyük halka arzlardan birine imza

attık ve Şok Marketler'i başarıyla halka

açtık. Hem yerli hem de yabancı yatı-

rımcılar bu halka arza yoğun ilgi gösterdi

ve 2.3 milyar TL ile Türkiye'nin en büyük

halka arzlarından birini gerçekleştirdik."

Asya'nın devi Lady Godiva'yı sevdi

Murat Ülker

Nurtaç Afridi

ESAS NO : 2018/667 EsasKAMULAŞTIRMA İLANIKAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Kamulaştırılacak dosya numaraları ve ada parseller aşağıda belirtilmiştirMALİKİN ADI VE SOYADI : Taşınmaz maliklerinin isimleri dosya numaralarının altında ADI VE SOYADI belirtimiştirKAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : TEDAŞKAMULAŞTIRMA BEDELİNİN YATIRILACAĞI BANKA : Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O AfyonkarahisarŞubesiKamulaştırmayı yapan davalı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciliiçin davacı idare tarafından dava açılmıştır.Aşağıda bilgileri verilen taşınmazla ilgili tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptalveya adli yargıda maddi hataların düzeltim davası açılabileceği, tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırmaişlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelemedikleritakdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizin tebliğ ta-rihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeniz gerektiği hususu ve davayı takip etmediğiniz takdirdeyokluğunuzda devam edilip karar verileceği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur.03/12/2018Kumulaştırılacak ada parsellerin esas ve ada parsel numaraları:2018/667 Esas: Afyonkarahisar ili, Merkez Sadıkbey Mahallesi Taşlıdere Mah. 349 ada 21 parsel sayılı taşınmazDavalılar: Ümit Ahmet TANIŞ2018/668 Esas:Afyonkarahisar ili, Merkez, Sadıkbsey Mahallesi Gavuröreni Mevkii 356 ada 43 parsel sayılı taşınmazDavalılar: Muradiye İŞÇİMEN- Fadime İŞLEK

T.C. AFYONKARAHİSAR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN


Godiva'nın Çin'de hızlı büyüdü-ğünü ve 150 civarında mağazası bu-lunduğu bilgisini veren Nurtaç Afridi,"Ama daha fazla büyümesi lazım. E-ti-carete de girdik. İlk kez bu sene Çin'e git-tim ve çok etkilendim. Çinliler Godivamarkamızı çok sevdi. Orada hayat dijitaldeilerliyor. O yüzden dijital kanalda büyü-memiz lazım. Orada her şey mobilde ya-şanıyor. Dijitalliğin en üst seviyesi Çin'degibi" dedi. Buna ek olarak Godiva Ja-ponya operasyonları ile ilgili olarak uzunvadeli bir master franchise işbirliği fırsa-tının gündemlerinde olduğunu belirtti. Bu-radan yaratılacak kaynağın bir kısmı ileşirketin borçlarını azaltarak, 5 kat büyü-me için gerekli yatırımları yapacağız.Ayrıca bir miktarını da Türkiye'ye getiripborçlarımızı azaltacağız diye belirtti.

dolar

5.2802

�

avro

6.0150

� �

cumhuriyet alt›nı BİST - 100

101.595faiz

18.191466 TL $ 61.14�

� b. petrol�

HABER MERKEZİ

Antalya başta olmak üzere kıyı ke-simleri etkisi altına alan sağanakyağış ve hortum etkisini azaltı-

yor. Afet sonrası tespit çalışmaları devamediyor. Antalya’da 750 dönüm sera vebahçenin zarar gördüğü açıklandı. Öteyandan hortumdan en çok etkilenen il-çelerden Finike’de 3 bin 398 dekar mey-dana gelen zararın 12 milyon 333 bin 934bin liralık maliyeti olduğu belirlendi.Aksu Çayı’nda 50 tekne denize sürük-lendi, 10 balıkçı teknesi ve kayık battı.

Kemer, Kumluca, Finike ilçelerindebirkaç gündür devam eden olumsuzhava şartları, dün itibariyle normaledöndü. Antalya Ziraat Odası BaşkanıNazif Alp, zarar tespit çalışmalarınıcuma günü tamamladıklarını söyledi.Alp, kent merkezi ve Kumluca’yı etki-leyen hortumların ardından çiftçininzararının büyüdüğünü söyledi. Kumlu-ca’da 400 dönüm, Antalya merkezde de350 dönüm sera ve bahçenin büyük za-rar gördüğünü anlatan Alp, perşembegünü de Kumluca’da bin 200, merkezde198 dönüm ekili alanın zarar gördüğü-nü söyledi.

DEVLET ELİMİZDEN DEĞİLGÖVDEMİZDEN TUTSUN

Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TAR-SİM) alanda çalışma yaptığını dile getirenAlp, cuma gününden itibaren sigorta yap-tıran çiftçilerin parasının ödeneceğini söy-ledi. Alp, “Devletin çiftçinin elinden değil,gövdesinden tutması gerekiyor. Kendi ba-şına ayağa kalkmasının imkanı yok. Çift-çinin çok ciddi desteğe ihtiyacı var” diye ko-nuştu.

Öte yandan Finike ilçesinde, Tarım veOrman İlçe Müdürlüğü’nce 20 kişilik ekip-le hasar tespit çalışmaları sürdürülüyor. 82

narenciye bahçesi, sekiz cam sera,

34 plastik sera ve bir tarla olmak üzere 125üreticinin hasar tespit çalışmaları tamam-landı. Şu ana kadar tamamlanan çalışma-larda 3 bin 300 dekar narenciye, 17 dekarcam sera, 74 dekar plastik sera, 5 dekar tar-la olmak üzere 3 bin 398 dekar alandaki za-rar, 12 milyon 333 bin 934 olarak belirlendi.

Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sa-rıçobanoğlu, Finike’de 35 bin dekar alan-da narenciye, 12 bin dekar alanda sera üre-timi yapıldığını anımsatarak, son yaşananafetlerde 5 bin dekar narenciye bahçesin-de, 400 dekar örtü altı serada hasar mey-dana geldiğini tahmin ettiklerini kaydetti.Sarıçobanoğlu, net rakamın, çalışmalarınardından ortaya çıkacağını kaydetti.

Hazırlayan: Sıla Kemahlı [email protected]

AYDINLIK 07 CMYK

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kuruldu-ğu ve Dr. Bekir Pakdemirli’nin Bakanolarak atandığı haberi 10 Temmuz

2018 tarihinde basında yer almaktadır. Bu-gün itibariyle altı aydan fazla zaman geçmiştir.

Uzun süredir televizyon yayınlarında dön-dürülen düvelerle ilgili bir kamu spotu var.

Başta, gıda ‘Tarım ve Hayvancılık Bakanlı-ğı’nın logosu ve saçma sapan beş ayrı say-damdan oluşuyor. Bakan değişti, Bakanlığınadı değişti ısrarla günde birkaç defa döndürü-len bu kamu spotu ile yanlış bazı kavramlarinsanların zihnine kazınıyor. Tarım ve OrmanBakanlığı’nda 15 binden fazla ziraat mühen-disi ve 8 binden fazla veteriner hekim olmaküzere 50 bini aşan sayıda eleman var. ‘Tarım’sözcüğünün hayvancılık faaliyetlerini zatenkapsadığını, bunu ayrıca vurgulamak gerek-mediğini bakanlarınıza niye söylemiyorsunuz?Ziraat Fakültelerinde 40 yıldan fazla hocalıkyaptım, ‘tarım ve hayvancılık’ diyen öğrenciyetarımın tanımını bilmediği için geçer not ver-medim.

Lafa bakın:“Düve, henüz doğum yapmamış dişi inek-

tir.”Erkek inek gören var mıdır yeryüzünde? Doğum yapmadan inek nasıl olacak?Bir sonraki cümle“Yani, genç, sağlıklı, doğurgan anne adayı-

dır.”İki yaşını tamamlamamış hayvanın genç ol-

duğunu söylemek çok mu gerekli?Doğurgan olmayan anne nasıl oluyor? An-

neliğe adaylık başvurusu yapılıyor mu?“1 düvenin kesilmesi demek dört buzağı-

nın telef olması...”Yazı ile yazmak gerekirken rakamla yazıl-

ması önemini vurgulamak için olsa gerek! Bucümleden, düvenin dört yavru doğuracağını,dolayısıyla dört sağım döneminde süt verece-ğini anlıyoruz. Kabul edelim. Ama o zamanaşağıdaki cümle şaşırtıcı oluyor.

“12 bin litre sütün heba edilmesi demek-tir.”

12 bini 4 döneme bölerseniz 3 bin çıkar.Genellikle sağım döneminin 305 gün olduğukabul edilir. Günlük süt verimi 10 litrenin al-tında olan bir hayvan ile kârlı bir üretim yapı-lamaz. Verim bu seviyede olacaksa herbirinebinlerce dolar vererek yurt dışından damızlık-lar getirmeye de gerek yoktur.

Yıllarca istatistik dersi vermiş bir hoca ola-rak güvenle söyleyebilirim, doğal koşullardaolasılık hesaplarına göre doğması beklenenbu dört buzağıdan ikisinin dişi olması beklenir.Hatta mevcut teknoloji ile yapay tohumlamasırasında “cinsiyet ayrımı yapılmış sperma”kullanarak hepsi dişi veya hepsi erkek yavruelde edilebilir. 24 aylık iken ilk yavrusunu do-ğuran düvenin buzağısı dişi ise iyi bakım ko-şullarında iki yıl sonra o da doğuracak ve sütvermeye başlayacaktır. Anasının yanı sıra ikidönem de onu sağma imkanı olacaktır.

Bir sonraki yıl kervana bir tanesinin dahakatılma olasılığı vardır.

Yani heba olan buzağı sayısı ve süt çokdaha fazladır!

Halk ağzıyla söylenmiş aşağıdaki özlü söz-lere itiraz etmeyelim:

“Anne adayı düvelerimiz hem işletmelerimizin hem de hayvan varlı-

ğımızın bu günü ve yarınıdır.Unutmayalım, Ana olmazsa dana olmaz.Ana olmazsa et olmaz, süt olmaz.”Ama aşağıdaki söze itirazımız var!“TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlı-

ğı” Bu da olmaz. Kaldırın gitsin bu modası

geçmiş, mantıksız spotu!

Prof. Dr. CengizÇAKIR

[email protected]


Kıyı�kesimlerdeyaşanan�hortumve�sel�felaketininboyutları�ortayaçıkıyor.�SadeceAntalya’da�750dönüm�ekimalanı�zarargördü.�Finikeilçesinde�12milyon�liralıkzarar�tespitedildi.�Geçimsıkıntısındakiçiftçi,�zararın

acilenkarşılanmasınıtalep�ediyor

Sadece bir ilçede 12 milyon liralık zarar





AYDINLIK / ANKARA

TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği(TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,çiftçinin tabii afetlerden büyük oranda et-kilendiğini belirterek, çiftçinin zor durum-da olduğunu, zararlarının acilen karşılanmasıgerektiğini söyledi. Bayraktar, üst üste ya-şanan tabii afetler nedeniyle biriken tarım-sal kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçilerinborçlarının, faizsiz ve uzun vadeli olarak ya-pılandırılmasını talep ettiklerini belirtti.

Bayraktar özetle şunları kaydetti: “Aralık ayında Güneydoğu Anadolu

Bölgesinde aşırı yağışlar pamuk ve ikinciürün mısır alanlarında zarara neden oldu.Günlerce devam eden yağışlar pamuk veikinci ürün mısır hasadının yapılmasınaengel olurken, pamuğun kalitesini düşürdü,ürünler zarar gördü. Bölgede pamuk ürü-nünde yüzde 30’a varan zarar olduğu tah-min ediliyor.

ADANA’DAKİ BARAJLAR

“Ocak ayı içinde meydana gelen aşırı yağ-mur, su baskınları, fırtına, hortum en fazla

Akdeniz ve Ege bölgelerimizi etkiledi. Ha-tay, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, İzmir,Manisa gibi illerimizde gerçekleşen aşırı ya-ğışlar tarım alanlarını sular altında bıraktı.Hatay, Adana, Mersin, İzmir, Manisa, To-kat gibi illerimizde aşırı yağış nedeniyle ba-raj kapakları açılmak durumunda kaldı.

Özellikle Adana’da açılan baraj ka-pakları nedeniyle hala meyve bulunanbaşta portakal, mandalina bahçeleri olmaküzere bahçeler, seralar ve ekili alanlar sualtında kaldı.”

ANTALYA’DA HASAR BÜYÜK

Son birkaç gündür, Antalya ve ilçelerin-de aşırı yağış, dolu, fırtına ve hortumun ta-rım alanlarında büyük hasara neden oldu-ğunu ifade eden Bayraktar, “Sera ve mey-ve bahçelerinde yıkıma yol açtı. MuğlaBodrum’da aşırı yağış buğday, burçak gibiekili alanları su altında bıraktı” dedi.

Bayraktar, üst üste yaşanan tabii afetlernedeniyle biriken tarımsal kredi borçlarınıödeyemeyen çiftçilerin borçlarının, faizsiz veuzun vadeli olarak yapılandırılmasını talepettiklerini bildirdi.

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mu-rat Kurum, Antalya’da meydana ge-len hortumun yol açtığı hasarla ilgili“İki günlük sel ve hortum sebebiyleAntalya ilinde ön hasar tespit çalış-malarında 315 binada hasar tespit et-tik” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ileÇevre ve Şehircilik Bakanı MuratKurum, Antalya’da hortum ve fırtı-nanın hasara neden olduğu Kemer il-çesinde incelemelerde bulundu. Ke-mer Devlet Hastanesi ile Kemer Sa-nayi Sitesi’ni ziyaret eden ikili ardın-dan hortumun dereye sürüklediğiotomobilde kaybolan Kader BuseAcar’ı arama çalışmalarını inceledi,baba Ahmet Acar ile görüştü.

BUSE’NİN BABASIYLAGÖRÜŞTÜLER

Bakan Kurum şunları kaydetti:“Kemer ilçemizde 10 ağır, 127 az ha-

sarlı bina, Kumluca’da iki yıkık bina-mız var, 11 adet ağır hasarlı, 78 adetde az hasarlı binamız var. Finike ilçe-mizde üç hasarlı binamız mevcut.Muratpaşa ilçemizde yapılan çalış-malarda üç adet ağır olmak üzere 81adet az hasarlı binamız var. İki günlüksel ve hortum sebebiyle Antalya ilin-de ön hasar tespit çalışmaları netice-sinde 315 binada hasar tespit ettik.”

‘TEDBİR DEĞERLENDİRMESİYAPMALIYIZ’

İçişleri Bakanı Soylu, tedbir alın-ması yönünde çalışamlar yapılacağı-nı belirterek şunları kaydetti: “Alına-bilecek tedbirler, yapılabilecek uyarı-lar ve vatandaşlarımızın ve bizlerin bukonuda atması gereken adımlar ko-nusunda değerlendirmelerimizi yapı-yoruz.” Soylu, Türkiye’de 2001 ile2018 yılları arasında 159 hortum mey-dana geldiğini söyledi.

Bayraktar: Çiftçinin borcu faizsiz yapılandırılsın

Tuhaf bir kamu spotu

ÇİFTÇİNİN YALNIZ AYAĞA KALKMASI İMKANSIZ!

FİNİKE Toptancı Hal Derneği Başka-nı İsmail Karataş Finike’den çıkan sebze fi-yatlarında geçen haftayla bu hafta arasındafark olmadığını, iç piyasadaki artışa hortumfelaketinin neden olduğunun doğru ol-madığını söyledi. Karataş, bu yıl kış şart-larının ağır geçmesi nedeniylen serada üre-tilen ürünlerde rekoltenin düştüğünü ay-rıca ürün maliyetinin yüksek olması yü-zünden bu sene bazı ürünlerin fiyatının bi-raz daha yüksek olduğunu kaydetti.

‘Fiyat artış nedenihortum değil’

AYDINLIK / ANKARA

CHP Tekirda� Milletvekili Dr. �lhamiÖzcan Aygun, tar�mda ortaya ç�kan so-runlarla ilgili bir rapor haz�rlad�. Rapor-da, 15 ve 16 Ocak 2019 tarihlerinde Res-mi Gazete’de yay�nlanarak so�andavergi oran�n�n s�f�rlanmas�na de�inildi.

Aygun, bu durumun tar�mda beka so-rununu aç�kça ortaya koydu�unu sa-vundu. Raporda yer alan tespitler özet-le �öyle: �thalata dayanan tar�m politi-kas� üretimi bitirme noktas�na getirdi.Yani çiftçimiz üretimden çekildikçe it-halat artacak, ithalat artt�kça g�da fiyatlar�artacakt�r. Kaybeden k�sa vadede üre-tici, uzun vadede tüketici, sonuçta tümTürkiye olacakt�r. Son aylarda, ikinci elrömork, traktör gibi tar�m makine sat�-

�� patlad�. Çiftçi batarken elindeki üre-tim araçlar�n� satmaya ba�lad�. Çiftçi üre-timden çekildikçe, ithalat artacak, ithalatartt�kça g�da fiyatlar� uçacakt�r. �thala-ta devam edilirse, üretimi yönlendirecekbir Tar�m ve Orman Bakanl��na ihtiyaçkalmayaca�� için Ticaret Bakanl�� bu i�-ler ile ilgilenecek ve ithalat yapacakt�r.Bakanl��a kilit vuracaklar. 2017 y�l�nda400 bin ton olan k�rm�z� mercimek üre-timi neden yüzde 22.5 dü�tü? 2017 y�-l�nda 2 milyon 131 bin 513 ton olan kuruso�an üretimi neden yüzde 9.4 dü�tü?2017 y�l�nda 12 milyon 750 bin ton olandomates üretimimiz neden yüzde 4.7azald�? Bu�day arpa, m�s�r, kuru bak-lagil, pirinç için tarife kontenjan� kara-r� ç�kar�l�p miktar belirlenirken, kuru so-�an da bu da yap�lmam��t�r.

Tarımda beka sorunu derinleşiyor

315 binada hasar

�çi�leri Bakan� Soylu, tedbir al�nmas� yönünde çal��malar yap�laca��n� belirtti.

‘Plansız ağaçlandırmazararı artırdı’

AYDINLIK / ANKARA

TÜRKİYE Ormancılar Derneği (TOD) AntalyaBüyükşehir Belediyesi’nin diktiği kışın yapraklarınıdökmeyen, büyük ve geniş tepe çatılı ağaçların fırtı-nada yelken etkisi yaparak insanların, evlerin ve oto-mobillerin üzerine devrildiğini, can ve mal kaybına ne-den olduğunu açıkladı.

Açıklamada, “Yaşanan bu felaketler kent imarplanları, iklim değişikliği kadar kent ağaçlandırma-ları konusunun da ne denli önemli olduğunu ortayakoydu” denildi.

YANLIŞ TÜR SEÇİMİ

Hiçbir kentimizin hangi ağacın nereye, ne amaç-la dikileceğini belirleyen ağaçlandırma planı olma-dığı vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi:“Kent içi ağaçlandırma planları en azından kent imarplanları kadar önemli. Binalar cansız, değişmeyen ya-pılar oldukları halde ağaçlar, tek başlarına ya da top-lu halde de olsalar, yaşayan ve sürekli değişim geçi-ren yapılardır.”

AMERİKA’nın Suriye’nin Irak sınırında-ki Tanaf Askeri Üssü’nde asker bulundurmayıöngören bir plan üzerinde çalıştığı öne sürüldü.

Foreign Policy’nin haberine göre AmerikanHükümeti, Suriye’nin Irak sınırındaki Tanaf Üs-sü’nün önemini göz önünde bulundurarak,bu üste asker bulundurmaya devam etmeyidüşünüyor.

Suriye’nin Irak ve Ürdün sınırında bulunanTanaf Üssü’nün Amerikan desteğindeki ye-rel güçleri desteklemek için kurulduğu hatır-latılan haberde, üssün İran’ın Irak üzerindenSuriye’ye lojistik ikmal yolunda bulunduğu-na dikkat çekilerek, bölgedeki İran etkisiyle mü-cadelede kritik bir nokta haline geldiği belir-tiliyor.

Amerikalı eski bir üst düzey komutan, Ta-naf Üssü’nün, İran’ın Lübnan Hizbullahını des-teklemek için Irak ve Suriye üzerinden GüneyLübnan’a bir iletim hattı oluşturmasını en-gelleme çabalarında kritik bir unsur olduğu-nu söyledi.

Foreign Policy’ye konuşan bir başka kay-nak da Tanaf Üssü’nün bahane yaratma açı-sından da önemli olduğunu belirterek, Suri-ye veya İran askerlerinin bu bölgeye saldırmalarıhalinde Amerikan askerlerine “kendini sa-vunma” gerekçesi verdiğini söyledi ve “On-lar yaklaştığında sanırım biz, onların Ameri-kan güçlerini veya müttefiklerini tehdit niye-tinde olduklarını iddia edebileceğiz” dedi.

GÜNEY KORİDORU

ABD, Suriye’de inşa edilen Tanaf Üs-sü’nü cihatçı militanları korumak için kullanıyor.Türkiye’nin kuzeydeki koridor planını çö-kertmesiyle birlikte güneyden bir koridoraçma planı gündeme gelirken, Suriye ve Irakpetrolleri ile doğalgazının İsrail üzerinden Ak-

deniz’e taşınması hedefleniyor. Akabe Kör-fezi’nden startı verilerek İsrail’in etki alanını ge-nişletecek Suud Neom Projesi’nin Irak ve Su-riye’yi kuşatacak kısmı da, ‘güney koridoru’projesi ile hayata geçebilecek.

RUSYA VE SURİYE İTİRAZ EDİYOR

Rusya ve Suriye ise uzun zamandır Tanaf’ıncihatçı teröristler tarafından kullanıldığınadikkat çekerek, ABD’nin bu militanları koru-duğunu söylüyor. Rusya Savunma Bakanı Ser-gey Şoygu’nun ABD Savunma Bakanı’na gön-derdiği bir mesajda, zor koşullarda 50 bindenfazla Suriyeli’nin hayatta kalmak zorunda ol-duğu Ürdün sınırındaki Rukban MülteciKampı’nda çözülmeyen soruna dikkat çeki-lerek, “Er Rukban’daki mültecilerin gerekli yar-dımı kabul etmesi ve onların evlerine dö-nemlerinin organize edilmesi için asıl engelAmerika’nın Tanaf’taki askeri üssü ve o böl-gede ABD’nin kontrolü altındaki silahlı ör-gütlerdir” denilmişti.

Suriyeli bir yetkili de ABD’nin Suriye’den çe-kilmesiyle birlikte doğruca Tanaf Üssü’ne gi-derek oradaki militanları etkisiz hale getire-ceklerini bildirmişti.

HİZBULLAH lideri Seyyid Hasan Nasral-lah, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adana Mu-tabakatı’ndan bahsetmesinin olumlu oldu-ğunu belirterek, “Suriye yönetimi de bencebu meseleye müspet bakıyor. Bu mutabakatınişletilmesi için sınır güvenliğini Suriye Ordu-su üstlenmeli” dedi. Arap ülkelerinin Suriyeiçin Doha’da bir araya geldiğini de bildirenNasrallah, bu toplantıda Türkiye’ninİran’dan daha tehlikeli olduğu ka-naatine varıldığını söyledi.

Lübnan’ın El Meyadin kanalınakonuşan Hizbullah lideri HasanNasrallah, Suriye’deki son geliş-melere ilişkin değerlendirmelerdebulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’unSuriye’den çekilme kararının ardındanSuriye Demokratik Güçleri (SDG)’ninkendileriyle Beyrut’ta görüşme talebinde bu-lunduğunu açıklayan Nasrallah, Suriye Hü-kümeti ile SDG arasındaki iletişim kanalınınyeterli olduğunu bildirdi. “Fırat’ın doğusun-daki Kürt oluşumlar ABD desteğiyle Kuzey Su-riye’nin kontrolünü elde ettiler. Bu Türkiye içinbir sorun oldu, zira Türkiye oradaki yapıyıPKK’yla ilişkilendiriyor” diyen Nasrallah, “Sa-yın Erdoğan’ın Adana Mutabakatı’ndan bah-setmesi olumludur. Suriye yönetimi de ben-ce bu meseleye müspet bakıyor. Fakat bu mu-tabakatın işletilmesi için sınır güvenliğini Su-riye Ordusu üstlenmeli” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki durumun 2011 yılından dahaiyi olduğunu belirten Nasrallah, Fırat’ın do-ğusundaki güçlerin Körfez ülkeleri tarafındandesteklendiğini vurguladı. ABD’nin Suri-ye’den çekilme kararından önce İran’a Rus-ya aracılığıyla bir mektup yolladığını bildirenNasrallah, “Mektupta, ‘Suriye’den güçleriniçek, biz de çekelim’ teklifinde bulundualr an-

cak İran bunu reddetti” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE İRAN’DAN DAHA TEHLİKELİ’

Arap ülkelerinin Birleşik Arap Emirlikleri(BAE)’nin başkenti Abu Dabi’de toplantıyaptığını bildiren Nasrallah, “Arap ülkelerinin

Suriye açılımı, ABD’nin çekilme kara-rından sonra geldi” dedi. Bu top-

lantıda Türkiye’nin İran’dan dahatehlikeli olduğu kanaatine varıl-dığını söyleyen Nasrallah, ArapBirliği’ne geri dönme talebindebulunması için Beşar Esad’amesaj gönderildiğini, ancakEsad’ın, üyeliğini askıya alanla-

rın bu adımı atması gerektiği ce-vabını verdiğini aktardı.Trump’un Suriye’den çekilme

kararının Suudi Arabistan ve BAE’yi kor-kuttuğunu söyleyen Nasrallah, Arap ülkele-rinden bazı üst düzey yetkililerin Suriye’nin baş-kenti Şam’ı ziyaret ettiğini bildirdi. Nasrallah,Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in Şamziyaretinin de Suudi Arabistan’ın yeşil ışık yak-masıyla gerçekleştiğini kaydetti.

50 YILLIK PAZARLIK

Yüzyılın Anlaşması’na da değinen Nas-rallah, “Yüzyılın Anlaşması bitmedi. Bununbaşını çekenlerden biri de, Suudi Arabis-tan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Sel-man’dır. Bin Selman 50 yıl yönetimde kal-ma karşılığında bu anlaşmayı pazarlıyor”diye konuştu. Suudi Arabistan’ın Ye-men’deki operasyonları ve gazeteci CemalKaşıkçı’nın cinayeti dolayısıyla zor bir sü-reçten geçtiğini ifade eden Nasrallah, BinSelman’ın artık Yüzyılın Anlaşması’nadestek verecek güçte olmadığını belirtti.

SURİYE Hüküme-ti’yle yakın temasıbulunan Nur Der-

neği Başkanı MuhammedJalbout, Aydınlık’a konuş-tu. Suriye’nin yeniden inşasürecinde Türkiye’ye ihti-yacı olduğunu söyleyen Jal-

bout, “Türkiye artık ABD’ye hizmet etmi-yor. Türk Hükümeti programını değiştirdi,ABD’ye yüz çevirdi. Artık Suriye ile iyi iliş-kiler kurabilir” ifadelerini kullandı.

Suriye’de yaklaşık sekiz yıldır süren sa-vaşta zafer, Esad yönetiminin oldu. ABD’ninçekileceğini açıklamasıyla birlikte Suri-ye’de siyasi diyalog ve inşa süreci de başla-yacak. Suriye’nin sosyal ve kültürel re-formlarında önemli rol oynayan Nur Der-neği’nin Başkanı Muhammed Jalbout ile ge-linen durumu, Suriye-Türkiye ilişkilerini ko-nuştuk. Adana Mutabakatı’nın uygulan-masının Suriye için daha da önemli oldu-ğunu vurgulayan Jalbout, Suriye’nin kuze-yindeki PKK/PYD’yle ilgili de net konuştu:Suriye tek bir devlettir, hiçbir federal yapıkabul edilemez!

TÜRKİYE, ŞAM’LA İŞ TUTMALI

� Son günlerde Suriye ve Türkiye ara-sındaki ilişkilerde Adana Mutabakatı’nınyeniden uygulanması tartışılıyor. Suriye Hü-kümeti mutabakat hakkında ne düşünüyor?

Terörizmi bitirebilmek, toprak bütün-lüğümüzü koruyabilmek için Adana Mu-tabakatı’na Türkiye’den çok bizim ihtiya-cımız var. Türkiye Hükümeti, Suriye sını-rındaki teröristlerle, muhaliflerle ilgilenmeyibırakıp esas Suriye Hükümeti’yle iş tutma-lı. Mutabakat da bunu gerektiriyor. Muta-bakat uygulanırsa Suriye ile Türkiye terö-rü birlikte ezer. Suriye’nin toprak bütünlü-ğü Adana Mutabakatı’yla güvence altına alı-nır.

‘FEDERAL YAPI KABUL EDİLEMEZ’

� PKK-PYD ile ilişkileri nasıl değer-

lendiriyorsunuz?Hiçbir terör örgütünün Suriye sınırları-

nı değiştirmesi kabul edilemez, bu mümkündeğil. Suriye tek bir devlettir. Hiçbir fede-ral yapı kabul edilemez. Bir örgüt siyaset yü-rütmek istiyorsa Suriye’nin toprak bütün-lüğüne saygı duymalı ve silahları bırakma-lıdır. Siyasi yolla muhalefetini yürütmelidir.Biz herhangi bir özerk, federal yapıya mü-saade etmeyeceğiz.

� Suriye Ordu-su’nun şuanki ön-celiği nedir?

7-8 yıldır Su-riye Ordusu te-rörizme karşısavaşıyor. Pekçok yerde za-fer kazandı.Şuan sadeceHama ve İdlib’deteröristler bulunu-yor. İki yıl önce BeşarEsad, “Terör örgütleriyle,çeşitli gruplarla görüşmeye hazırız. Eğersilahlarını bırakır, Suriye’nin birliğini bü-tünlüğünü kabul ettiklerini söylerlerse, on-ları affetmeye hazırız” dedi. Fakat iki yıl geç-ti. Onların barış istemediğini, silahlarını bı-rakmadıklarını gördük. Suriye Ordusu’nunşuanki politikası Hama’da ve İdlib’de te-röristlerle amansız mücadele. Biz Suri-

ye’nin bütün bölgelerini teröristlerden te-mizleyeceğiz.

‘TÜRKİYE ARTIK ABD’YE HİZMET ETMİYOR’

� Türkiye ile Suriye’nin aracısız direktemas kurması bölgeyi nasıl etkiler?

Suriye ve Türkiye arasında aslında 2011öncesinde çok iyi ilişkiler vardı. İki ülke hal-

kının ortak bir tarihi, kültürelgeçmişi var. Fakat sonra

Türkiye HükümetiSuriye’deki hükü-

met muhaliflerini,terör gruplarınıdesteklemeyebaşladı ve ilişki-ler bozuldu. Budurum Suriye’ye

de kötü yansıdı.Terörle mücadele

ederken komşusun-dan yardım alamadı. Tür-

kiye de komşusuyla problemyaşamış oldu. Bu iki ülkenin halkları için debüyük bir problem oluşturdu. Yeniden iyiilişkiler kurulursa bu iki ülkenin de gelece-ğine, hatta tüm bölgeye yansır. Suriye’nin ye-niden inşa sürecinde Türkiye ile iyi ilişkilerkurmaya ihtiyacı var. Türkiye artık ABD’yehizmet etmiyor. Türk Hükümeti programınıdeğiştirdi, ABD’ye yüz çevirdi. Artık Suri-

ye ile iyi ilişkiler kurabilir.

MÜLTECİ SORUNUNU BİRLİKTE ÇÖZERİZ

� Türkiye’de Suriyeli mülteciler tartı-şılıyor. Bir kesim Suriyeli mültecilere kar-şı. Geri dönmelerini istiyorlar...

Mülteci problemi dünyanın pek çok ye-rinde var. Türkiye’de yaklaşık 4.5 milyon Su-riyeli var. Lübnan’da, Ürdün’de, Avru-pa’nın pek çok yerinde Suriyeli mültecilervar. Hepsi de ülkesinde Suriyeli mülteci so-runu olduğunu söylüyor. Mülteci sorununusiyasi, kendi iç politikaları lehine kullanmakiçin uğraşıyorlar. Biz diyoruz ki: Eğer böy-le bir probleminiz varsa, Suriye’deki terörörgütlerini desteklemeyi kesin. Suriye Hü-kümeti’yle anlaşın. Suriye’de birlikte yeni-den barışı tesis edelim. Suriye’de barış te-sis edilirse o insanlar evlerine geri dönecektir.Bu süreçte Suriye’nin Suriyelilere ihtiyacı var.Terörden temizlenen bölgelerden mümkünolduğunca arındırma yapılıyor, yenideninşa süreçleri başlatılıyor. Hastaneler okul-lar açılıyor. Beşar Esad diğer ülkelerde ya-şayan vatandaşlarına, ‘Geri dönün’ diyor.IMF, Suriyeli mülteciler için 3 milyar dolartopladı. IMF’den bu para talep edildi. ‘BizSuriye’nin politikasının değişmesini bekli-yoruz. Ondan sonra vereceğiz’ dediler. Su-riyeli mülteciler için para topluyorsun amaSuriyeliler için kullanmıyorsun.

AYDINLIK 08 CMYK

28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Tevfik [email protected]

SURİYE HÜKÜMETİ’NE YAKIN İSİMDEN KRİTİK DEĞERLENDİRME

Türkiye ABD’ye yüz çevirdiSuriye ile iyi ilişkiler kurabilirSuriye’nin�yeniden�inşasürecinde�Türkiye’yeihtiyacı�olduğunu�söyleyenNur�Derneği�BaşkanıMuhammed�Jalbout,�‘TürkHükümeti�programınıdeğiştirdi,�ABD’ye�yüzçevirdi.�Artık�Suriye�ile�iyiilişkiler�kurabilir’�dedi

erca

n@ay

dinl

ik.c

om.tr

ErcanKÜÇÜK

Adana Mutabakatı için sınırda Suriye olmalı

İşte ABD’nin Suriye’de kalma planı

’Şam ile anlaşmaktan başka seçeneğimiz yok’

WASHİNGTON’da temaslarda bulu-nan Suriye Demokratik Konseyi EşBaşkanı İlham Ahmed, Suriye Hükümetiile anlaşmaktan başka çarelerinin ol-madığını söyledi.

İlham Ahmed, Washington’da yap-tığı bir söyleşide, Trump’un çekilme ka-rarı sonrası Türk Ordusu’nun Fırat’ın do-ğusuna yönelik olası harekatına karşıEsad yönetimi ile görüştüklerini söyledi.Ahmed, “Bizim için hoş bir durum de-ğil ama başka seçeneğimiz yok” dedi.

Türkiye ile ABD arasında gündemegelen güvenli bölgenin kendileri için hiç-bir şekilde güvenli olmayacağını söy-leyen Ahmed, Washington’a Amerika-lıların verecekleri güvenceleri duymakiçin geldiğini ifade etti.

Bağdadi kuşatıldı!ABD Ordusu’na bağlı özel güçlerin,

IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’yi Deyre-zor bölgesinde kuşattığı ileri sürüldü.

Al Araby Al Jadeed gazetesinin Irak-lı üst düzey bir askeri yetkiliye dayan-dırdığı habere göre, ABD Ordusu’nabağlı güçler, perşembe günü Irak’tan Su-riye topraklarına geçerek IŞİD lideri Bağ-dadi’yi Deyrezor’un Baxoz, Meraşde, Se-fanse ve Elbukemal bölgeleri arasındaki10 kilometrekarelik alanda kuşattı.Iraklı yetkili, operasyonu düzenleyenABD’li gücün, 2011 yılında öldürülen ElKaide lideri Usame Bin Ladin operas-yonunu yürüten ekip olduğunu ileri sür-dü. Kuşatılan bölgenin askeri açıdandüştüğünü belirten yetkili, ABD’ninBağdadi’yi sağ olarak ele geçirmek is-tediğini, bu yüzden de hava operasyo-nu düzenlemediğini kaydetti.a

İngiltere Suriye’den asker ve uçak çekiyor

İNGİLTERE’nin Suriye ve Irak’taki as-keri güçlerini azaltmaya başladığı bil-dirildi. İran televizyonunun haberinegöre İngiliz Hava Kuvvetleri, Irak ve Su-riye’deki operasyonlarda görev yapansavaş uçaklarının yarısını ülkeye geri ça-ğıracak.

İngiliz Hava Kuvvetleri’nden yapılanaçıklamada, önümüzdeki ay sekiz Tor-nado uçağının İngiltere’ye geri döneceğive Irak ile Suriye’deki operasyonlardagörev alacak İngiliz savaş uçağı sayısı-nın altıya ineceği ifade edildi.

İngiltere’nin altı savaş uçağı ile 10İHA’sının bölgede kalmaya devam ede-ceği belirtilirken, Suriye topraklarındabulunan İngiliz Özel Kuvvetleri’ne men-sup askerlerin de çekileceği bildirildi.

S-300’ler martta aktif hale gelecek

Suriye’nin Rusya’dan aldığı S-300 fü-zelerinin mart ayında operasyonel halegeleceği açıklandı.

Rusya’da yayımlanan Komersantgazetesinin haberine göre, Suriye Or-dusu’nun henüz Rusya’dan aldığı S-300hava savunma sistemleri kullanımahazır hale gelmedi.

Gazeteye konuşan kaynaklar, “Tümdenemelerin yapılmasından ve perso-nelin eğitiminin tamamlamasındansonra, S-300’ler mart ayında operas-yonel hale gelecek” ifadelerini kul-landı.

TanafTanafTanafTanafTanafTanafTanafTanafTanaf

�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed�lham Ahmed

MuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalboutMuhammedJalbout

Hasan NasrallahHasan NasrallahHasan NasrallahHasan NasrallahHasan NasrallahHasan NasrallahHasan NasrallahHasan NasrallahHasan Nasrallah

28 Ocak 2019 PAZARTESİ [email protected]

AYDINLIK 09 CMYK

BİS

MİL

LA

H

VİR

A!

[email protected]

Soner POLAT

AMİRAL

YENİ Şafak’ın ilk sayfadan iri puntolar-la manşetten verdiği 23 Ocak 2019 ta-rihli, “Donanma 7 gemiyi engelledi!” ha-

beri Kıbrıs Rum Kesiminde büyük kaygı uyan-dırdı. Haberde, 2017’de İtalyan Odin Finder,Mart 2018’de Alman Maria S Merian, Haziran2018’de Fransız Thetys II, Ağustos 2018’de İn-giliz Song of Whale, Ekim 2018’de Fransız L’ata-lante, Aralık 2018’de Malta bandıralı NauticalGeo adlı araştırma gemilerinin Türk Deniz Kuv-vetleri tarafından engellendiğinin altı çiziliyor.Doğu Akdeniz’deki Türk deniz yetki alanlarınagirmeye çalışan bu gemiler uluslararası hukuk-tan aldığımız güçle gemilerimiz tarafından sahadışına sürüldü.

GKRY DIŞİŞLERİ BAKANI BAKIN NELER SÖYLEMİŞ?

Bu tür haberlerin Kıbrıs Rum Kesiminde pa-nik ve moral bozukluğuna neden olduğu anla-şılıyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dış-işleri Bakanı Rum basınına ilginç bir talepte bu-lundu: “Bu haber ve Türk basınında yer alan ben-zer haber ve yorumlara değer vermeyin ve gün-demde tutmayın!” Filelefheros’un haberinegöre Rum Bakan şunları da ilave etmiş: “Tür-kiye tarafından sürekli olarak benzer konular-da açıklamalar yapılıyor. İnsanlarımız paniğe ka-pılıyor. Egemenlik haklarımızın gerçekliği sor-gulanıyor. Sözde GKRY deniz yetki alanında(Sözde çünkü uluslararası hukuka aykırı tek ta-raflı olarak ilan edilmiştir.) faaliyet gösteren şir-ketlerin yönetimlerinde kuşkular oluşuyor. Söz-de Kıbrıs Cumhuriyeti olarak (Sözde, çünkü buCumhuriyet, Yunanistan’ın girişimleri ile fiilenYunanlılar ve Rumlar tarafından yıkılmıştır.) 1982Deniz Hukuku Sözleşmesi çerçevesinde Mün-hasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma an-laşması yapmak üzere müzakerelere başlama-sı için Türkiye’ye çağrı yaptık!” Tabii ki bu çağ-rının ardında da hinlik ve art niyet yatıyor. Tür-kiye tanımadığı bir devletle masaya oturacak,onun varlığını kabul etmiş olacak ve masadannasihat alarak kalkacak! Bunlar kendileriniçok akıllı, herkesi kör, âlemi sersem sanıyorlar.

DÖRDÜNCÜ KUVVET BASIN HALKI OYALARSA!

Buradan Devlet yetkilileri, Hükümet ve Ba-kanlıklar tarafından yapılan açıklamaların, ancaksahadaki bir güçle fiili olarak desteklendiği tak-dirde ciddi etki yaptığını anlıyoruz. Bu gibi du-rumlarda aktif basın politikalarının önemi orta-ya çıkıyor. Çünkü barış dönemleri savaş dö-nemlerine nazaran çok daha uzun olduğundanbir ülke sert güç (hardpower) unsurlarındandaha fazla yumuşak güç (softpower) unsurları ilesonuç alır. Türk basını geleneksel olarak içe ka-panıktır. Dış dünyaya perdeleri kapalıdır. Bu so-nucun ortaya çıkmasında 1950’li yıllardan son-ra Batı müdahalelerin de önemli etkisi olmuştur.

Türk milletini ulusal çıkar alanlarının dışına çı-karmak için kısır siyasi çekişmeleri gündemdetutma hedefi gütmüşlerdir. Yıllar içinde okurlarda buna alışmıştır. Popüler yazarların büyük bö-lümü iç siyasette bir tarafı tutarak o cenahtakikemikleşmiş okurların duygu dünyalarına hitapeder. Onların duymak istediklerini yazar. Rakippartinin açık noktalarını büyük bir yetkinlikle ser-gilerler. Çoğu antik Atina demagogları gibi po-lemik ustasıdır. Siyasi kulis bilgilerini mükemmelşekilde kullanırlar. A partisinden önemli bir si-yasinin B partisi yetkilisi ile gizli buluşmasının ha-ber ve yorumları büyük ilgi çeker. Okurlarbunu satır satır okurken, yan sayfadaki Kıbrıs veEge ile ilgili hayati haberin başlığına bile bakmaz!

JEOPOLİTİK KAVGA VERMEZSEN!

Oysaki bu polemiklerin devlete ve millete zer-re kadar faydası yoktur. Emperyalist merkezlerbu yayın politikalarını parti ayrımı gözetmeksi-zin destekler. Bu tür yazarların, “sağ sol, dinciulusalcı, şu bu” demeden önünü açar. Gerçek-ten bu topraklara gönülden bağlı bazı yazarlarda bilmeden bu tuzağın içine çekilir. Çünkü buyayınlar milleti içe döndürür, gerçek gündemdenkoparır ve dış dünyadan uzaklaştırır. Jeopolitikkavga vermeden bir devlet milletine refah ve gü-venlik hediye edemez. Bu kavga sınırların öte-sinde başlar ve deniz yetki alanlarınızda yoğunlukkazanır. Haklarınızı gerçek anlamda savundu-ğunuzda karşınıza emperyalizm çıkar. Onun ger-çek yüzünü ancak gerçek bir sorunun içinde gö-rürsünüz. Böylece bilinçlenme başlar. Ülkeniziniçine dönersiniz. Üretim güçlerinin önemini kav-rarsınız. Ayaklarınıza pranga bağlayan, eğitimsisteminin karar alma mekanizmalarına sızan,ekonomik kalkınmanızın önüne duvarlar ören,milli savunma sanayinizde mühendislerinizi şe-hit eden ve yüksek ücrete tamah eden yeteneklimühendisleri kendi tesislerine transfer eden un-surlarla devlet çapında mücadele etmeye baş-larsınız. Bu nedenle dış politika hedefli askeri faa-liyetlerin basın yoluyla yayılması ve istenilen et-kiyi yaratması için devlet tedbir almalıdır. Unut-mayalım, istisnasız bütün ciddi devletlerde en et-kili yayın organları ulusal çıkarların bekçisidir.

Rumlarda panik vemoral bozukluğu

Hazırlayan: Tevfik Kadan

AYDINLIK / ANKARA

TSK, Azez ve Mare cephe hat-larında YPG/PKK’ya ait mevzileriobüslerle vurdu. 20’den fazlaobüs atışı ile çok sayıda örgütmensubunun etkisiz hale geti-rildiği bildirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK),Suriye’nin kuzeyinde Azez veMare’de terör örgütüYPG/PKK’nın hedeflerini vur-du. Azez’in güneyinde ve Ma-re’nin güney ve batısındakitoprakları işgal eden terör ör-gütü YPG/PKK ile Özgür SuriyeOrdusu (ÖSO) arasında öncekigece uzun namlulu silahlarla ça-tışma çıktı. Çatışmada, ÖSOsaflarından bir kişi hayatınıkaybederken, üç kişi yaralandı.Çatışmaların ardından Fırat Kal-kanı Harekatı bölgesinde ko-nuşlu TSK unsurları, cephe hat-larında YPG/PKK terör örgütü-ne ait mevzilere 20’den fazlaobüs atışı gerçekleştirdi. Obüsatışları sonucunda örgütün saf-larında çok sayıda teröristinetkisiz hale getirildiği kayde-dildi.

Birlikte hareket edersekyaptırımlar boşa çıkar

Türk�işadamları�İran’a�gitti,�Cumhurbaşkanı�Yardımcısı�Nehavendiyan�ilegörüştü.�İki�ülke�arasındaki�ticari�potansiyele�dikkat�çekilen�görüşmede,�

ilişkilerin�geliştirilmesinin�önemi�vurgulandı















TÜRKİYE Odalar ve BorsalarBirliği (TOBB) Başkanı RifatHisarcıklıoğlu başkanlığındaki

Türk iş insanları heyetini kabul eden İranCumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Eko-nomik İşlerden Sorumlu YardımcısıMuhammed Nehavendiyan, iki ülkearasındaki ekonomik ilişkiler hakkındadeğerlendirmelerde bulundu.

İran’dan yapılan açıklamaya göre, gö-rüşmede İslam dünyasının İran ile Tür-kiye’nin yakın ilişkisi sayesinde dahakudretli bir hale geleceğini ifade eden Ni-havendiyan, Ankara ve Tahran’ın birlik

içinde hareket etmesi durumunda “hiç-bir devletin bu iki ülkeye yönelik ekono-mik yaptırımda başarılı olamayacağını”belirtti. Nihavendiyan, “Türkiye Hükü-meti ve halkıyla ilişkilerin artırılmasıİran’ın dış siyasetinin önceliklerindenbiridir. ABD yaptırımlarından kaynaklıbaskılar kısa sürede sona erecektir ve dost-lar zor günlerde belli olur” diye konuştu.

ABD’nin İran’na yönelik ambargo-larına da değinen Nihavendiyan, “ABDtehditlerinin gürültüsü çok fazla ancakhedeflerine ulaşmada başarısızdır.Trump yönetimi içeride birçok sorunla

karşı karşıya ve asla okyanusların öte-sinden hedeflerini pratiğe geçiremeye-cek” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRK FİRMALARÇOK İSTEKLİLER’

Hisarcıklıoğlu da Türkiye ile İran ara-sındaki tarihi ve derin ilişkilere vurgu ya-parak, Ankara-Tahran arasındaki, özel-likle ekonomik alandaki ilişkilerin tica-ret odalarının çabasıyla daha fazla ge-lişmesi gerektiğini ifade etti. HasanRuhani’nin son Türkiye ziyaretiyle ikiülke arasındaki geniş ticari ilişkilerde yeni

gelişmelerin meydana geldiğine dikka-ti çeken Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşka-nı Tayyip Erdoğan’ın da sürekli olarakişadamlarına, müteşebbislere ve özel sek-töre İran ile ekonomik işbirliğinin ge-liştirilmesi yönünde vurgu yaptığını ak-tardı. Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasında-ki ticaretle ilgili olarak da “Türkiye’denfirmalar ve ticaret odaları İran ile işbir-liği konusunda çok ilgili ve istekliler” ifa-delerini kullandı. Görüşmede ayrıca or-tak yatırım yollarının kolaylaştırılması, veticaret ile transit alışverişinin artırılmasıgibi konular ele alındı.

KUZEY Irak Bölgesel Yönetimi Baş-bakanı Neçirvan Barzani, Erbil’de düzen-lediği basın toplantısında Türk üssüne ya-pılan provokatif saldırıya ilişkin önemli açık-lamalarda bulundu.

Türkiye’nin bölgeye hava harekatı dü-zenlemesinin tek sebebinin terör örgütüPKK olduğunu vurgulayan Barzani, “Havasaldırısında köyler mi hedef alındı? Hayır!PKK’nın varlık gösterdiği bölgeler vurul-du. Burada yaşananların tek bir sebebi varo da PKK’nın kendisidir” diye konuştu.

‘HALKIN BİZİMLE KONUŞMASI LAZIM’

Bölge halkının barışçıl bir şekilde gös-teri düzenleme hakkının olduğunu ancakprovokatif eylemlere izin vermeyecekleri-ni belirten Barzani, şunları söyledi: “Türküssüne gidip saldırmak çözüm değildir. Hal-kın gelip bizimle konuşması gerekiyor.PKK’nın orada varlığı olmazsa hava saldırısı

da gerçekleşmez. Oradaki halka dahaönce bazı bölgelere girmemeleri konusundauyarıda bulunduk ancak vatandaşlarımızbunu ihlal etti. Burada yaşananlarının se-bebinin PKK olduğu gayet açıktır.”

Barzani, kendi toprakları üzerindenkomşu ülkelere saldırılmasına izin ver-meyeceklerini vurgulayarak, “Siyaseti bukonuda gayet nettir; topraklarımızın kom-şularımıza saldırmak için kullanılmasına izinveremeyiz. Tarafların, topraklarımızdan is-tifade ederek komşulara saldırması kabuledilemez” ifadelerini kullandı.

Barzani, terör örgütü PKK’yı işaretederek, bazı tarafların bölge halkının çı-karlarını gözardı ettiğini dile getirdi. Bar-zani, “Halkımızın çıkarlarını gözardı ede-rek komşu ülkelerimize saldırıyorlar. Top-raklarımızı, güvenli bölge şeklinde kullanıpkamplarda silahlanıp komşularımıza sal-dırıyorlar ve bedelini biz ödüyoruz. Bunaartık bir son verilmesi gerekiyor” dedi.

‘YASAL İŞLEM BAŞLATILACAK’

PKK’nın IŞİD’in ortaya çıkmasından is-tifade ederek bölgede yayılmacı politika iz-lediğine de değinen Barzani, “Maalesef son4-5 yıldır IŞİD ile mücadele ederken bazıtaraflarda bu durumdan istifade etti ve böl-gede yayılmak istedi” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ileŞeladize olaylarına ilişkin bir telefon gö-rüşmesi yaptıklarını hatırlatan Barzani,“Sayın Bakan’a, olayı kışkırtanlar hakkın-da her türlü yasal işlemleri başlatacağımı-zı belirttim. Bu konuda bir komisyon oluş-turup gerekli incelemeleri yapacağız” di-yerek sözlerini tamamladı.

Milli Savunma Bakanlığı dün yaptığıaçıklamada, Irak’ın kuzeyinde Türk SilahlıKuvvetleri’ne ait üst bölgesine PKK terörörgütü provokasyonu sonucu saldırı ger-çekleştirildiğini, kısmi araç ve malzeme ha-sarı meydana geldiğini bildirmişti.

Türkiye köyleri değil PKK’yı vuruyor

TSK, YPG’yiobüslerle vurdu

Barzani Çavu�o�lu

YAĞMUR ÜSTÜNDAĞ

PİRİ Reis Üniversitesi’nde “Karadeniz’inDenizcilik Açısından Önemi” konferansıdüzenlendi. Karadeniz’e kıyıdaş olan ülke-ler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine iliş-kin değerlendirmelerin yapıldığı konferans-ta, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin öneminevurgu yapıldı. Konferansta denizcilik ala-nındaki işbirliği konularının yanı sıra, Çin’inDeniz İpek Yolu (MSR) ve Bir Kuşak Bir Yol(OBOR) projesinin Karadeniz’e olası etkileriile gelişen denizcilik faaliyetleri sonucu de-niz sahalarının ekonomik olarak kullanımı-nın koordine edilmesi (MSP-Maritime Spa-tial Planning) gibi konular da ele alındı.

Konferansa IMEAK Deniz Ticaret OdasıYönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, IME-AK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Sa-lih Zeki Çakır, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yar-dımcısı Selim Dursun, Kıyı Emniyeti Genel Mü-dürü Hızırreis Deniz, Piri Reis Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Oral Erdoğan katıldı. Toplan-tıda Batum Devlet Deniz Akademisi (BSAMI)üyesi olan Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Ro-manya, Bulgaristan’dan denizcilik akade-misyenleri ve İTÜ Denizcilik Fakültesi tem-silcileri de hazır bulundu.

‘KARA DELİK TEZİ GEÇERLİĞİNİ YİTİREBİLİR’

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Ku-rulu Başkanı Tamer Kıran, toplantıda yaptı-

ğı konuşmada şu ifadeleri kullandı:“Karadeniz, gelecek için bizlere önemli fır-

satlar vaat etmektedir. Mevcut enerji hatla-rı projelerine ilave olarak, Orta Koridor da de-nilen Trans-Kafkasya Uluslararası UlaşımYolu’nun potansiyel limalarından bir kısmı-nın Karadeniz sahillerine kurulacak olması,Deniz İpek Yolu’nun mücavir liman, tersa-ne, depolama ve transfer noktalarının Ka-radeniz’e komşu limanlarda yer alması veyaKaradeniz bölgesine açılma zorunluluğu, böl-gede gemi trafiğine açık su yolları ve nehir-lerin içinden geçtiği coğrafyanın Karadeniz’eerişim imkanı sağlaması, söz konusu fırsat-ların sadece küçük bir bölümüdür.

Montrö Sözleşmesi’ nin 82 yıldır Kara-deniz’de bölge ülkelerine sağladığı barış veistikrar ortamının idamesi bölgede serbest de-niz ticaretinin sürdürülebilirliği açısındanson derece önem arz etmektedir. Bu duru-mun yeniden tesis edilmesi halinde bölge dışıülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda ilerisürdükleri ‘Karadeniz’in kara bir delik oldu-ğu’ tezi de geçerliliğini yitirebilecektir.”

Konferansta konuşan Ulaştırma ve Altya-pı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Karadeniz’in dünyadaki özel statüye sahip olmasınısağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne de-ğindi. Dursun, Montrö hükümlerini ihmal, ih-lal etmeden, İstanbul Boğazı’nın deniz ulaş-tırmasına açık tutulması suretiyle alternatif ikin-ci bir kapının ve su yolunun açılması için ‘Ka-nal İstanbul’ projesini yürüttüklerini söyledi.

Toplantının ikinci oturumunda İpek Yolumasaya yatırıldı. Konuyla ilgili bir sunum ya-pan Serdar Kırçiçek, İpek Yolu’nun Karade-niz’e etkisini değerlendirirken, Türkiye’nin Çin-li turistleri de çekmek istediğini belirtti. Kır-çiçek, “Çin liderinin İpek Yolu’nu 2013’te te-kar gündeme getirmesiyle, proje tam 68 ül-kenin dikkatini çekti. Çin’i Avrupa’ya bağlayan‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi koridorlarından birtanesi de Türkiye’den geçmekte. Çin, Ka-zakistan, Gürcistan, Türkiye demiryolu alt ya-pısında iyileştirme için zaman gereklidir.Aynı zamanda 2020’de açılması planlananGürcistan’daki limanın da Orta Koridor’la bir-likte başarılı olma durumu vardır. Projekapsamında Türkiye’den geçen tren sayısı-nın, saatte 2-3 tren olması beklenmektedir.İpek Yolu ile birlikte Karadeniz’de ticari ha-cim, büyüme ve turizmin artması öngörü-lüyor.

‘DENİZCİLİK EĞİTİMİNİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ’

Konuşmacılardan Şanghay DenizcilikÜniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Wei Ruan da,Çin’den bir inisiyatif getirdiğini belirterek, üni-versiteler arası işbirliği aracılığıyla denizcilik eği-timinin geliştirilmesini istediklerini belirtti. Wei,‘’Uluslararası akademisyen kurumununönemli bir üyesi olmak istiyoruz. Uluslarasıticaret yapan denizcilik şirketleriyle iyi bağ-lar kuruyoruz” dedi.

‘BİZLER ARKADAŞIZ’

Bulgaristan’dan Prof. Dr. Boyan Medni-karov ise, “Karadeniz’deki potansiyele ba-kınca farklı olduğumuzu görüyoruz. Bizler ar-kadaşız, aramızda güven var. Bu potansiyel,Bir Kuşak Bir Yol için kullanılmalı. Teklifim di-ğer kurumlar içinde geçerli. Hep birlikte ya-palım, kapasitemizi artıralım” ifadelerinikullandı.

Karadeniz’de işbirliği koridoru

TOBB Tahran’da

28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Emine Dölek10

AYDINLIK 10 CMYK

[email protected]

Adana Mutabakatıtoplantıları hemen başlamalı

İsmet ÖZÇELİKA

ralık

Adana Mutabakatı.Önce Aydınlık gündeme getirdi.Zirve öncesi Suriye heyeti Mosko-

va’daydı.“Adana Mutabakatı” konuşuldu.Putin-Erdoğan zirvesinde ele alındı.Erdoğan sıcak yaklaştı.Türkiye-Suriye ilişkilerinde umut oldu.Bölge ülkelerinden de destek geldi.PKK/PYD’nin morali bozuldu.

ŞAM’DAN AÇIKLAMA

Türkiye dört gündür “Adana Mutaba-katı”nı konuşuyor.

Bazıları işi sulandırmaya çalıştı.Televizyonlarda, gazetelerde saçma

sapan açıklamalar yapıldı.“Adana Mutabakatı”na çomak sok-

maya çalışanlar oldu.Rusya’dan açıklama gecikmedi.Lavrov, “Adana Mutabakatı” için Şam

yönetimini işaret etti.Suriye’den de ses geldi:“Adana Mutabakatı’na tam bağlı-

yız.”2011 öncesine dönülmesi istendi.

ERDOĞAN’IN MESAJI

Erdoğan Moskova’dan dönerken gazete-cilere konuştu.

İnce bir mesaj verdi.“Bizim, bir milyona yakın insanın

ölümüne sebep olmuş, milyonlarca in-sanı göçe zorlamış biriyle üst düzeytemasımız olmaz” dedi

Olumsuz gibi görünse de olumlu.“Suriye ile temasımız olmaz” de-

medi.“Üst düzey temasımız olmaz” dedi.Öncekilerden çok farklı.Arkasının geleceğinin göstergesi.

İSMAİL HAKKI PEKİN

Dışişleri Bakanlığında geçmişte “AdanaMutabakatı” toplantılarına katılanlarlagörüştüm. Mutabakatın yeniden gündemegelmesini olumlu buldular.

Gazete ve televizyonlarda yapılan bazı yo-rumlara tepki gösterdiler.

“Adana Mutabakatı”nın özünün “te-röre karşı iki ülkenin işbirliği” oldu-ğunu vurguladılar.

Şam’la temasın önemine dikkat çektiler.Konunun gündeme gelmesinden rahatsız

olanlardan(!) söz ettiler.

6 AYDA BİR TOPLANIYORDU

Eskiden Türk ve Suriyeli heyetler,“Adana Mutabakatı” çerçevesinde heraltı ayda bir buluşuyorlardı.

Bir Türkiye’de, bir Suriye’de.İki ülke arasındaki terör sorunları bu top-

lantılarda çözülüyordu.Suriye yakaladığı PKK’lıları teslim edi-

yordu.Türk heyetinde bulunanlar Suriyelilerin

samimi olduklarına inanıyor.2011 yılına kadar her şeyi yaptıklarını

söylediler.Rutin toplantıları Türkiye’nin kestiğini bil-

dirdiler.

NELER YAPILMALI

Anlaşma sonrası görüşmelerde Türk he-yetine başkanlık eden eski Genelkurmay İs-tihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmailHakkı Pekin’e “bundan sonra ne yap-mak gerektiğini” sordum.

İlk tepkisi, “Adana Mutabakatı alt ça-lışma grubu hemen toplanmalı” oldu.

TÜRKİYE-SURİYE KRİZİ BİTER

Pekin de Moskova’da alınan kararlardanmemnun.

Türkiye-Suriye krizini bitirebileceğini ifadeetti.

Daha sonra da atılması gereken adımlarıana hatlarıyla şöyle sıraladı:

� “Adana Mutabakatı”nın ruhu terörekarşı birlikte mücadeledir.

� Suriye ile hemen temasa geçilmeli.� İki ülkenin “Adana mutabakatı” alt

çalışma grupları, İdlib ve Fırat’ın doğusunumasaya yatırmalı.

� Teröre karşı birlikte neler yapılabileceğikonuşulmalı.

� Fırat’ın doğusu önemli.� Suriye güneyden kuzeye, Türkiye ku-

zeyden güneye teröristleri temizlemeli.� Suriye ile temas adım adım yükseltil-

meli.� Kısa süre içinde bakan seviyesine çıka-

rılmalı.Genelde görüşler aynı. “Adana Muta-

bakatı” çerçevesinde Türkiye ile Suriye ara-sında teknik heyet görüşmeleri hemenbaşlamalı.

Teröre karşı en etkili mücadele verilmeli.

Son yılların en önemli tartışma ko-nularından biri “Çöken Amerikanİmparatorluğu”. Ancak azılı Ame-

rikancılar, ellerindeki neredeyse sınırsız im-kanla bunun asla söz konusu olmayaca-ğını söylüyorlar. Oysa tam da bu cümle-ler yüzünden Amerika’nın çöküşe geçti-ğini düşünmemiz gerekir. Zira bir şeyin“konuşulabilir” noktaya gelmesi bile çokama çok önemli bir aşamadır. Elbette kim-se ABD imparatorluğunun birkaç gündeya da yılda güçten düşeceğini söylemiyor.Ya da ABD’nin çaresiz olduğundan, hiç-bir şey yapamayacağından bahsetmi-yor. Sadece gidişatı analiz ediyorlar.

ÇİN VE RUSYA GERÇEĞİ

Aslında çok uzağa gitmeye gerek

yok! Kendi tarihimize bakarak bile İm-paratorlukların ne kadar sürede yok ola-cağını tahmin edebiliriz. Temel tarih ki-taplarında da denir ya Kanuni’yle zirve-ye ulaşan Osmanlı İmparatorluğu birsüre sonra “duraklama ve dağılma dö-nemine” girmiştir ve bu süre yaklaşık1576-1918 arasını kapsamaktadır. Yaniİmparatorluk hala imparatorluktur amabazı şeyler eskisi gibi değildir. Doğal ola-rak örneğin 1600’lerin sonunda yaşayanbir aydınla 1700’lerin ortasında yaşaya-nın İmparatorluk algısı arasında fark var-dır. Hele hele 1900’lere geldiğimizde ar-tık sokaktaki insanlar bile acı gerçeği gör-meye başlayacaklardır.

O halde ABD’nin çökmeye başladığı-nı söyleyenlere dönüp “Olur mu öyle şey!”diye atarlanmanın alemi yok. Çünkü gös-tergeler ortada! Kimsenin yadsıyamayacağıbir Çin gerçeği yükseliyor Uzak Asya’dan.1991 sonrasında bir daha asla ayağa kal-kamaz denilen Rusya Federasyonu adetaküllerinden doğmuş durumda ve “bölge-

sel denklemleri” en çok etkileyen ülke ko-numunda. Gürcistan’da oldu-bittilere fırsatvermediği gibi, Ukrayna’nın da ABD’nintalimatlarıyla giriştiği provokatif eylemlerineaynı sertlikte ve kararlılıkla cevap veriyor.

ABD, YENİ HAYAL VEREMİYOR

ABD, ne kadar yüklenirse yüklensin Su-riye’de oluşan Rusya, İran, Türkiye, Su-riye işbirliğini ortadan kaldıramıyor. Hat-ta öyle ki ABD’nin “stratejik ortağı” ar-tık terör örgütü PKK ve onun Suriye koluPYD/YPG/SDG olmuş durumda. Al-manya’nın hatta İngiltere’nin bile ABD po-litikalarını sorgulamaya başladığı bu dö-nemde ABD’nin sadece “terör örgütle-riyle” işbirliği yapabiliyor olması da başlıbaşına bir “çöküş” işareti değil mi?

Tüm bunlara bir de “söylem üstünlü-ğünü kaybeden ABD” gerçeğini eklerseniztablo tamamlanıyor. Zaten ABD en çok,kitlelere “yeni bir hayal” veremediği içinçöküyor. Dünyanın dört bir yanında in-

sanlar ABD’nin merkezinde olduğu “tekkutuplu” dünyanın kan, eşitsizlik ve göz-yaşı getirdiğini görüyorlar. Tarihin çark-ları ABD’yi mecburi olarak daha büyüksorunlara doğru itiyor.

O halde Türkiye’nin de bu gerçeğe uy-gun olarak planlar yapması ve değişimedönük uygun adımlar atması şart. O dev-let ne der, bu devlet ne yapar demeden“Türkiye’nin çıkarı ne?” sorusuna odak-lanmak en doğru yaklaşım olur. Hiçunutulmamalıdır ki Türkün 7 bin yıllık özyurdu olan Anadolu’yu sonsuza kadar Türkyurdu olarak muhafaza etmek herkesin te-mel görevidir. Bu kutsal görevi yerine ge-tirmek için de her şeyin Türk milleti içinve Türk milletine göre analize tabi tutul-ması, Türkiye’nin yüksek menfaatleri dı-şında hiçbir düşüncenin analizin merke-zine konulmaması mecburidir. Dünyanındüzeni değişirken eski alışkanlıkların terkedilmesi şarttır. Çünkü bu dönemdeki im-paratorluklar eski imparatorluklardançok daha hızlı dibi görecektir.

Dünyanın düzeni değişirkenKorayGÜRBÜZ

Gaz

i

[email protected] / [email protected]/Krygrbz

SOYKIRIM YALANINA KARŞI ORDU GİBİ SAVAŞTI!

Şükrü Server Aya’yı kaybettik

HABER MERKEZİ

Polis Akademisi, 23-25 Kasım 2017 ta-rihleri arasında Antalya’da “Ulus-lararası Bir Tehdit Olarak FETÖ”

başlıklı II. Uluslararası Güvenlik Sempoz-yumu düzenledi. Sempozyum kapsamındayurtiçi ve yurtdışından bilim insanları, si-yasetçiler, gazeteciler biraraya geldi. FETÖ’nünuluslararası tehdit boyutu-nun tartışıldığı sekiz otu-rumluk sempozyum aynıbaşlıkla Polis Akademisitarafından raporlaştırıldı.

ILIMLI İSLAM YOLLARINI AÇTI

Raporda FETÖ’nünbulunduğu her ülke içintehdit oluşturduğu belir-tilerek “FETÖ devlet-lerarası ilişkileri etkileyen yeni nesil bir te-rör örgütüdür” denildi. Örgütün palaz-lanmasında uluslararası şartların da önem-li etkisi olduğu belirtilen Raporda şu ifadeleryer aldı: “Soğuk Savaş döneminde ‘Ko-münizmle Mücadele Derneği’ adı altındadışarıdan ülkeyi izleme ve kontrol etme faa-liyetleri, Soğuk Savaş sonrasında ‘Radikalİslam’ karşında sözde ‘Ilımlı İslam’ mas-kesiyle devam etmiş ve bu faaliyetler ülkeiçinde FETÖ gibi yapıların önünün açıl-masında etkili olmuştur.”

GÜÇLERİN KULLANIMINA UYGUN

FETÖ’nün hakim güçler için kullanışlıbir aparat olduğu vurgulanan raporda şun-lar kaydedildi: “Buradan hareketle, FETÖher döneme uygun kendisini olduğundan

farklı gösteren ve albenisi yüksekbir elbise giyerek gerek kendisi-ne içeride sempati duyan bir sos-yal taban yaratmış gerekse batı-lı/NATO güçlere çekici gelerek,daha doğrusu onların kullanımına

uygun bir şekle bürünmüştür.Bu yönüyle Fetullah Gülen’in dinler ara-

sı diyalog projesini güçlü biçimde savunuptaraftarı olması örgütün konjonktürel şekildeğiştirme kabiliyetinin ve bu nedenleuluslararası sistemin hâkim güçlerince kul-lanışlı bir aparat olmasının önemli bir gös-tergesidir. Bu minvalde FETÖ’nün ulus-lararası sistemin hâkim güçleri tarafından1960’lardan bu yana korunup kollandığı veküresel manada yayılmasının önünün açıl-dığı görülmektedir.”

ABD’nin örgütün faaliyetlerinin merkezikonumunda olduğu ifade edilen raporda“Örgütün ABD’de yaygın bir okul yapı-lanması, ticaret ağı ve milyarlarca dolara ula-şan bir ekonomik hacmi mevcuttur. FE-

TÖ’nün ABD’de sayıları 140’ın üzerindeokulu bulunmaktadır. Bu okullarda yakla-şık 60 bin öğrenci eğitim almaktadır. Aynızamanda ekonomik faaliyetleri vasıtasıylaFETÖ ABD’de yılda 500 milyon dolardanfazla gelir elde etmektedir” denildi.

REFERANSLARI FULLER, ABROMOWİTZ...

“Örgütün Amerikan devletince veyadevletin kimi kurumları tarafından kollan-makta olduğuna dair güçlü emareler bu-lunduğuna” dikkat çekilen raporda şu ay-rıntılar yer aldı: “Örgütün lideri Fetullah Gü-len 1999 yılından beri ABD’nin Pensilvan-ya eyaletinde ikamet etmektedir. Gülen’eABD’de oturma izni verilmesi için referansolanlar arasında Amerikan istihbaratı ve dış-işlerinden emekli isimler dikkat çekmek-tedir. Bunlar arasında öne çıkanlar şunlar-dır: “CIA Analiz Bölümü eski direktörü Ge-orge Fidas, CIA Türkiye Masası eski şefiGraham Fuller ve ABD Eski Ankara Bü-

yükelçisi Morton Abromowitz. Diğer biremare ABD’nin 15 Temmuz darbe girişi-minin baş faili olan Fetullah Gülen’i Tür-kiye ile arasındaki ‘Suçluların geri verilmesive ceza işlerinde karşılıklı yardım anlaş-ması’na rağmen Türkiye’ye iade etmeme-sidir.”

OBAMA VE CLINTON’A BAĞIŞ

“FETÖ’nün ABD’de siyaset alanındalobi faaliyetleri hayati önem taşımaktadır.Temsilci ve senatörler tüm masraflar kar-şılanarak sık sık kültür gezilerine çıkarıl-maktadır. ” FETÖ’nün ABD başkanlık se-çimlerinde yüklü bağışlar yaptığı belirtilenraporda şu ifadeler kullanıldı: “Bu kap-samda FETÖ mensupları Obama’nın seçimkampanyasına yüklü bağışlar yapmıştır.FETÖ ABD’de zaman içinde bağış, rüşvetve kültür gezileri marifetiyle elde ettiği lobikabiliyetini Türkiye üzerinde bir baskı ara-cı olarak kullanmayı amaçlamaktadır.”

FETÖ’YLE İLİŞKİLİ SAVCI

“Bunun en son yansıması ABD’de Tür-kiye’nin egemenlik haklarına aykırı bir şe-kilde görülen Hakan Atilla davasıdır. Dava,Türkiye’de 17-25 Aralık yargı darbesinin fa-illeri olan FETÖ mensuplarının ifadeleri veyasadışı yollarla Türkiye dışına çıkarılan bel-geler üzerine kurgulanmıştır. Dava FE-TÖ’ye danışmanlık hizmeti veren Steptoe& Johnson isimli hukuk şirketi ve aynı za-manda FETÖ’nün ABD’deki çatı kurulu-şu olan Türk-Amerikan Birliği’yle yakın iliş-ki içerisinde olan eski New York savcısı Pre-et Bharara tarafından açılmıştır. İstanbulCumhuriyet Başsavcılığı Bharara veABD’de FETÖ’yle ilişkili başka önemliisimler hakkında inceleme başlatmıştır.”

ÖMRÜNÜN büyük bir bölümünü Ermeni soy-kırımı iddialarını çürütmeye adayan Şükrü Ser-ver Aya, hayatını kaybetti. Aya, özellikle Erme-ni Diasporası’nın etkili olduğu ABD’deki kay-nakları taradı, bu konuda ikisi İngilizce üç kitapyazdı.

Son kitabı “The Genocide of Truth Conti-nues”u (Gerçeğin Kırımı Sürüyor) kendi ola-naklarıyla bastırdı. Kitabını gerçekleri savunan-lara adadı. Son kitabında Anadolu’da yaşayan Er-menilerin bir bölümünün nasıl kandırılarak Os-manlı’ya karşı savaştırıldığını belgelere ve dış kay-naklardan topladığı bilgilere dayanarak anlattı.

Şükrü Server Aya, hem Türkçe hem de İngi-lizce yayımlanan kitaplarının yanısıra sözde soy-kırım konusunda yüzlerce makale yazdı, pek çoksayıda konferans verdi, katıldığı televizyon prog-ramlarında sözde soykırımın hiçbir belgeye da-yanmadığını, tamamen uydurma olduğunu bel-gelerle ortaya koydu.

Robert Kolej mezunu olan Şükrü ServerAya, okuldan sonra ticarete atıldı. Yaşı ilerlediktensonra işlerini tasfiye etti. 1915 olaylarının gerçekyüzünü ortaya çıkarmak için araştırmalara girişti.Dünyada bu konuda yazılan hemen bütün ki-tapları, makaleleri ve belgeler taradı. Yıllarca sü-

ren bu zor ve yorucu çalışmalardan sonra sözdesoykırım iddialarını çürüten çok miktarda bilgi vebelge topladı. Topladığı belgeleri yazdığı ve in-ternetten yayınladığı yüzlerce makaleye sığdıra-mayınca kitap yazmaya karar verdi.

TALAT PAŞA KOMİTESİ MESAJ YAYIMLADI

Talat Paşa Komi-tesi Başkanı AliErdinç, Şükrü ServerAya’nın vefatı üzerinebir başsağlığı mesajı ya-yımladı. Erdinç, mesajındaşunları söyledi: “Büyükdava insanı, vatanın kahraman ev-ladı Sayın Şükrü Server Aya’yısonsuzluğa uğurladık. Hayatı bo-yunca emperyal güdümlü bir yalanolan Ermeni soykırım iddialarına kar-şı adeta tek kişilik bir ordu gibi savaştı. Her tür-lü tehdit ve şantaja karşı hayatını ortaya koyarakkahramanca mücadele verdi. Çalışma ve gayretleriyolumuzu aydınlatmaya ve bize rehber olmaya de-vam edecektir. Işıklar içinde uyu vatanın aziz ev-ladı. Milletimizin başı sağolsun.”

�ükrü Server Aya, üç kitab�n�n yan�s�ra sözde soyk�r�m konusunda yüz-lerce makale yazd�, konferans verdi,kat�ld�� televizyon programlar�ndasözde soyk�r�m�n hiçbir belgeye da-yanmad��n�, tamamen uydurma ol-du�unu belgelerle ortaya koydu.

POLİS

AKADEMİSİ’NDEN

FETÖ RAPORU

Polis�Akademisi’nin�hazırladığı�raporda�FETÖ,�yeni�nesil�terör�örgütü�olarak�nitelen-dirildi.�‘Komünizmle�Mücadele�Derneği’�adı�altında�dışarıdan�ülkeyi�izleme�ve�kontroletme�faaliyetlerinin�‘Ilımlı�İslam’�maskesiyle�devam�ettiği�belirtilen�raporda,�‘Bu�

faaliyetler�ülke�içinde�FETÖ�gibi�yapıların�önünün�açılmasında�etkili�olmuştur’�denildi

NATO’nun kullanışlı örgütü

Raporda� FETÖ’nün� eleyemediği� he-deflerini�suikast�ve�tehdit�gibi�yollarla�yokettiği�vurgulanarak�şöyle�denildi:�“Böyle-ce�kullanışlı�‘ılımlı�maske’nin�arkasındakiterör�örgütü� lideri�Fetullah�Gülen�gözlerönünde� gizlenebilmiştir.� Ergenekon� veBalyoz�Davaları’na�zemin�oluşturmak�üze-re�Ermeni�gazeteci�Hrant�Dink’in�FetullahGülen’in� örgütü� tarafından� öldürülmesibile�tek�başına�bu�radikal�örgütün�gerçekyüzünü�ortaya�koymaya�yeterli�olmaktadır.Nihayetinde�bu�örgüt� 15�Temmuz�2016günü�Türk�Silahlı�Kuvvetleri’nden�ele�ge-çirdiği�silahlarla�ülkesine�savaş�açmıştır.”�

Kumpas içincinayet

28 Ocak 2019 PAZARTESİ [email protected]

AYDINLIK 11 CMYK

Hazırlayan: Emine Dölek

ALİ Rıza Selmanpa-koğlu, Nevşehir’in 5bin nüfuslu Hacıbek-

taş ilçesinde, 2004 yılında ol-duğu gibi yeniden bağımsızbelediye başkan adayı. İlkiki dönem bağımsız olarakbaşkanlık yaptı. 2011 yılında

ise, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,on bin kişinin huzurunda törenle rozetinitaktıktan sonra üçüncü dönem belediye baş-kanlığında artık CHP’liydi. Ama 17 Ocak2019’da partisinden istifa etti ve bu dönem ka-pandı. Şimdi yine bağımsız aday olarak dör-düncü kez başkanlık yapmaya talip. Selman-pakoğlu’yla Hacıbektaş’ta yaptıklarını ve ya-pacaklarını konuştuk.

ANADOLU’DA YAKILAN MEŞALE

�Üç dönem belediye başkanısınız, bu gö-reve gelirken ne düşündünüz?

Hacıbektaş’ı bir bilim ve kültür merkezi yap-mayı düşünerek geldim. Çünkü Hacıbektaş,Avrupa’nın karanlık çağı yaşadığı dönemde,yani Avrupa’daki rönesanstan, aydınlanma-cılardan 350 yıl önce yaşamış olan Hacı Bek-taş Veli tarafından bir aydınlanma merkezioldu. Avrupa’da insanlar din uğruna diri diriyakılırken o, “bilimden gidilmeyen yo-lun sonu karanlıktır” diyordu. “Birolalım İri olalım Diri olalım”derken birlik ve beraberlik,barış içinde dostça yaşa-mayı öğütlüyordu. Ana-dolu’da bu meşale ya-kıldığında Hacı BektaşVeli’nin öğrencileriBalkanlar’ı fethetti-ler, Avrupa’nın pekçok yerine gittiler. Ogünün okulları anla-mına gelen adıyladergahlar kurdular veoralarda, Mısır’da,Libya’da, Mezepo-tamya’da Anadolu’nundört bir yanında, uygar-ca ve insanca yaşamanınyol ve yöntemlerini, bizzatörnek bir yaşantı ortaya ko-yarak, o bölgelerdeki Hristiyanı,Musevisi, Arabı, Ermenisi hepsiylekaynaştılar. Bu kaynaşma, bölge insanlarınınOsmanlı İmparatorluğu’na saygı ve ilgi duy-masında önemli rol oynadı. Öğretisi, akıl bi-lim ve adalete dayanıyordu. Ta o zamanlardanasıl böyle bir merkez olduysa, yine böyle birmerkez olmalı düşüncesiyle, buraya geldim.

FEODAL VE ÇIKARCI GÜÇLER

� Arkanıza bakınca neler görüyorsunuz,neler yapmışsınız ilçeniz için?

Bilim merkezi olması için çalıştık ve bura-da bir Meslek Yüksek Okulu açtırdık. YÖKve Gazi Üniversitesi’yle Belediye Başkanıolarak gittik geldik ve açılış temelini attık. Bu-nunla yetinmedim. Bilim merkezi olacaksanızüniversite merkezi olacaksınız. Çalıştık, ça-baladık, ilgili yerleri ikna ettik. Kayseri, Nev-şehir Üniversitesi çalışmasında yer alan aka-demisyenlerle görüşerek, ikna ederek proje-mizin ciddiyetini ve önemini kabul ettirdik. Gü-zel Sanatlar Fakültesi’ni açtırdık. Her ikisi deNevşehir Üniversitesi’ne bağlandı, şimdi adıNevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi oldu.

� Hangi yıllar? Hâlâ bağımsız mısınız?2004’ten 2011 yılına kadar, bağımsız baş-

kandım, kurulduktan sonra CHP’ye geçtim,2014’te CHP’den aday olup seçildim. Bazı ko-nularda sıkıntılar yaşıyorduk. Konu sadece bu-rayı bilim kültür merkezi yapmaktan geçmi-yordu. Buna karşı duran bazı güçlerle karşı kar-şıya kaldık. Feodal güçler de diyebilirsiniz. Ken-di çıkarlarını toplum çıkarlarının çok üstündegörenlerle mücadeleediyorduk. Kendimi-zi daha güçlü hisset-mek istedik.

‘ALEVİLİKİSLAM DIŞI’ DEDİLER

� Peki Hacıbek-taş’ta neler oluyor-du, önünüzdeki en-geller nelerdi?

Hacıbektaş Alevive Bektaşların mer-kezidir. En son ge-çen yıl 550 bin kişi zi-yarete gelmiştir. Gayri res-mi ziyaretler ayrı. Ancak bu gelenlerin tepe-sinde Almanya Alevi Birlikleri Federasyonuve ona bağlı dernekler, Ankara’daki dernek-ler, Pir Sultan Abdal dernekleri genel merkezivar. Bunlar 2004 yılında Ankara’da bir basınaçıklaması yaptılar ve “Biz Müslüman değiliz,Alevilik İslam dışıdır” dediler. Tarih boyuncaAleviler büyük katliamlara uğramıştır, ama hiç-bir zaman hiçbiri de “Ben Müslüman değilim”dememiştir. Tam tersine onları katledenler

“Bunlar Müslüman değil,yemekleri yenmez, kız alıpverilmez katli vaciptir” de-mişlerdir. Çünkü saltanatıkorumak için padişahlarınve şehülislamların aydınlan-ma işlerine gelmemiştir, Müs-lümanlığı Muaviye anlayışı-na indirgemişlerdir. Bunarağmen bahsettiğim kuru-luşlar “Biz Müslüman deği-liz” dediler.

BATININ ESKİ OYUNLARI

� Dediler mi birileri mi dedirtti?Dedirtildiler! Toplantının üzerinden 3 ay

geçti, 17 Aralık 2004 tarihinde AB ilerleme ra-porunda Aleviler azınlık ilan edildi. Aynı ABTürkiye’deki Kürtleri de azınlık ilan etti. Etletırnağı birbirinden ayırmanın taşlarını döşü-yorlardı. Avrupa’nın o güçlü hakim devletle-rinin Osmanlı’ya yaptığı baskı gibi... Yani, önceborçlandır, sonra fakirleştir, sonra azınlıklarıntarım ve ticarette güçlenmesini sağla, fakir dü-şen Osmanlı padişahlarına Galata bankerle-rinden borç para aldır, ödeyemedikleri zamanvergi toplamasına müsaade et, bunla da ye-

tinmeyip azınlık haklarını koruyoruz diyemüdahale et! Faciadır. Bugün Al-

evileri azınlık göstererek Batı’nınyaptığı da aynısıdır. Azınlıkla-

rın ağzına bal çal, bazılarınıneline Kürt azınlığı, bilmemne azınlığı diye silah ver,dağlara çıkart.

� Hacıbektaş’ın rolünedir?

PKK ile asla Türki-ye bölünemez. Türki-ye’de birbirlerini se-ven, sayan bir yapı var.Bu yapıyı ne ABD neAvrupa fark ediyor.Fark etse de bölünür

diyorlardı, ama bu dö-nemler geride kaldı. Ata-

türk bize doğru yolu gös-termiştir: Yurtta sulh dün-

yada sulh! Hacıbektaş’ta da“Aleviler azınlıktır” diyen kişile-

re fırsat vermemek üzere bir avuç ça-lışma arkadaşı olarak karşı çıktık. Ankara’da

Av. Şakir Keçeli ile basın açıklaması yaparakAB İlerleme Raporu’nda Alevilerin azınlık ola-rak gösterilmesini protesto ettik. Kurtuluş, ku-ruluş ve Atatürk devrimlerinin kök salmasın-da Alevilerin lokomotif olduğunu ve ulusun asliunsuru olarak asla bu tuzağa düşmeyecekle-rini bildirdik.

AMERİKALILARIN ISRARI

� Üstünüze gelen çok olmuştur, o yıllar At-lantiğin altın yılları...

Tabi oldu ve devam da etti. ABD Büyük-elçiliği’nden randevu istediler, yeni yıla iki günkala, 2009 yılında 29 Aralık’ta randevu verdim.Öyle konsolos falan değiller, ama belli ki mut-fakta çalışan iki önemli daire başkanı sandı-ğım adamları geldi ve bir soru sordular: “Bufederasyoncular ‘Alevilik İslam dışı’ diyor, sizdemiyorsunuz karşı çıkıyorsunuz Neden?” İkisaat bunları konuştuk, ben de anlattım. So-nunda onların Temsilciler Kurulu’nun 2009’dayayınladığı haritayı önlerine koydum. Bakın,dedim. Siz bizim bu kadar dostluğumuzarağmen Türkiye’yi küçültüyorsunuz. Türki-ye’nin güney doğusunu Kuzey Irak, İran’ın birkısmı, Suriye’nin kuzey koridorunu bu ülke-lerden ayırarak ayrı bir kürt devleti oluşturu-yorsunuz ve bizim üniter toprak yapımızı kü-çültüyorsunuz. Size neden Aleviliğin İslamdışıolmadığını anlattım. Şimdi size ben bir soru so-rayım: Şu haritaya bakın, bizim ülkemizi ne-

den bölüyorsunuz, dedim.Onlar bana gayet ma-sumane, “Kürtlerin ya-şadığı bölgeyi göster-mek için” dediler. Ka-bul edilemez olduğunubelirttim PKK ile bizibölemezsiniz uygula-malarınız dostlığa ya-kışmaz dedim ve gitti-ler. İki ay sonra ABDBüyükelçisi buraya gel-di, Hacıbektaş’ı gez-dirdim. Yanında ko-ruma ve basın men-supları çoktu açık ko-

nuşamadık ancak ‘Sa-nıyorum ki yararlanmışsınızdır’ dedim. Bü-yükelçi de ‘Yararlandım’ dedi ve uğurladık.

� O gün püskürttünüz, bugün hâlâ ısrar-lılar mı?

Bugün, Aleviler üzerinde oynanan yeni biroyun var, ‘dergahlarımızı istiyoruz’ projesi. Al-evi dedelerinin bir kısmını yönlendiriyorlar. Al-evi STK’lar üzerinden “dergahımızı istiyoruz”diyorlar. Ortada on dergah bile yok, ama HacıBektaş dergahını istiyorlar. Dergahların ka-patılması için 1925 tarihinde çıkartılmış tek-

ke ve zaviyeler kanunu vardır ve önlerinde en-geldir. İktidarda kim olursa olsun, Türki-ye’de üst akıl baskı yapar tuzağa düşürülürse,dergahların tekrar açılması için tekke ve za-viyeler kanunu kalkar. Binlerce cemaat dergahıkurulur. Toplumun yarısı dinci, diğer yarısıMustafa Kemal okullarında eğitime devameder. Ben buna da karşıyım. Dergahları yeni-den açmak için buraya gelen ziyaretçilere bunuanlatıyoruz. Bunun önüne engel olmak için bu-radayım, varlığımın bir nedeni de bu.

15 YILDIR GELİP GİDEN EKİPLER

� İlerleme raporu, anayasa değişikliği gi-rişimleriyle devam etti. Bu gelişmeler size na-sıl yansıdı?

10 Aralık Hareketi’yle Anayasa’nın değiş-tirilmesini istiyorlar. Ya bir parti kurmak ya damevcut siyasi partiler içinde adamlarını empozeederek, yetkili organlarda görev alarak hare-kete geçtiler. İkinci yolu tercih ettiler; 10Aralık 2005 hareketinde alınan kararlarınönderlerinin Hacıbektaş’a gelip veya ekibinigönderip, bizim aleyhimize konuşmaları hiç hoşdeğildi... Bir bakıma benim istifa etmemibeklediler, ama herşeye rağmen katlanırım, de-dim. Partimin beni aday göstermeyeceğini bilebile bekledim. Sanıyorum ki, bu bildiriyeimza atanlarla ve “Alevilik İslam dışı” diyerekazınlık olmasını sağlayan kişilerin görüşleriy-le örtüşmediğim için olabilir. CHP, benimle yoladevam etmek istemedi. Genel Başkan Nev-şehir’e geldiğinde il başkanı ve ilçe başkanı ge-lişini benden gizledi. Genel Başkan Yardım-cısı Bülent Tezcan sık sık Hacıbektaş’a gele-rek ilçe başkanı ile birlikte olurken bana uğ-ramıyordu. En son anket yapıldığı gün Hacı-bektaş’a geldi anket ortamında ilçe başkanı iledolaştı ve bana uğramadı.

HACIBEKTAŞ’I KARIŞTIRMAM

� Anayasa değişiklik paketinde belediye-leri yakından ilgilendiren maddeler vardı, neyönden karşı çıktınız?

10 Aralık 2005 Hareketi bildirisinde; Ata-türk milliyetçiliğini istemiyor, Türk lafı iste-

miyor. Anayasanın genel esasları bölümündede ulus devletin milliyetçi saplantılarından sıy-rılmak gerekir, diyorlar. Yürütme konusun-daysa insanın tüylerini diken diken edecek birifade: “Bölgeli veya federal devletlerde bölgelerve federe devletler kendi yasalarına ve ana-yasalarına sahip olduğu için, ülke öğesine iliş-kin düzenlemeler de öne çıkmaktadır. Bunakarşılık, bizim gibi üniter devletlerde ülkenin,dolayısıyla çevre ve doğa ile kültürel varlıkla-rın korunması birkaç anayasal hükümle sınırlıkalmaktadır. Bu nedenle, yeni bir anayasada,aşırı merkezi yapıdan uzaklaşılması ölçüsün-de hem Türkiye’nin yönetimi rasyonelleşir: biryandan kamu hizmetlerinin etkililiği artar; öteyandan merkezi siyasal otoriteyi dengeleyicimekanizmalar oluşturulmuş olur...” Yani Tür-kiye merkezi yönetimle yönetiliyor. Onunötesinde federal devletler ve bölgesel yöne-timler daha önemlidir. Bu nedenle, YeniAnayasada, aşırı merkezi yapıdan uzaklaşıl-malı! Böylece kamu hizmetleri daha iyileşir, di-yorlar.

Belediye başkanlarının çoğunluğunun ku-lağına hoş gelebilir, ama “Milli eğitimi, polisisize bağlayalım” lafları sizi bölgesel yönetime,özerklik taleplerine götürür. Önce kendi ül-kesinde bir federasyon oluşturacak, sonratoplu bir federasyona gidecek. İşte ben bu iş-lere karşı çıktığım için, Hacıbektaş’ı bu işe ka-rıştırmak isteyenlere karşı olduğum için ba-ğımsız adaylığımı ilan ettim.

Hacıbektaş’ta birlik için varımAli�Rıza�Selmanpakoğlu’nun�adı�Hacıbektaş’la�özdeşleşti.�Sevilen,�iş�üreten,�birlikberaberlik�için�çalışan�bir�belediye�başkanı...�‘Alevilik�İslam�dışı’�diyenlerin,�onlarıdestekleyen�ABD�heyetinin�karşısında�durdu.�Yerel�yönetimlere�federal�yönetimbenzeri�yetkiler�verilmesine�karşı�olduğu�için�bağımsız�aday�olduğunu�söylüyor

fusu

n@ay

dinlik

.com

.tr

Füsun�K�KARDE�

BANKA hesap adresi, iban numarasınakadar belediyenin açılış sayfasında, hemen be-lediye başkanı fotoğrafının altında yer alıyor.Adeta “Hakkımda ileri geri konuşmaya giri-şen ya da mal varlığımdan şüphelenen herkimse buyursun baksın” dercesine.

Her gün en az iki saat kitap okuyor, “Baş-ka türlü bu kadar bilgiyi nasıl edinir nasıl ko-nuşursun” diyor.

“Kahvede neden oturmuyorsun” diye

soranlara da şu yanıtı veriyor: “Oralarda za-man geçirecek fırsat bulamıyorum. Belediyebaşkanı çalışırken içerde isterse 100 kişi olsa,101’inci kişi rahatça odama girer. Halkla bir-likte halkçı belediyeciliği birlikte yapıyoruz. Kim-se bekletilmez. İçerde kim varsa hep birliktesornunu dinler, çözeriz. Kimseyle kapalı ka-pılar ardında karar verilmez. Yasaları ilgili ki-şileri çağırarak sorar danışırım. Herkesin hu-zurunda birlikte...”

Sıradışı belediye başkanıCHP,

benimle�yoladevam�etmek

istemedi.�Sanıyorum�ki,“Alevilik�İslam�dışı”�diyerekazınlık�olmasını�sağlayankişilerin�görüşleriyle

örtüşmediğim�için�olabilir.�GenelBaşkan�Nevşehir’e�geldiğinde�ilbaşkanı�ve�ilçe�başkanı�gelişinibenden�gizledi.�Genel�BaşkanYardımcısı�Bülent�Tezcan�sıksık�Hacıbektaş’a�gelerekilçe�başkanı�ile�birlikte

olurken�banauğramıyordu�

“Hac�bekta� turizm ba�kenti yapmak içinçok önemli yerlerinden biri Çilehane’dir.Tel örgüyle koruma alt�na al�p, oradaOzanlar Yolu yapt�rd�k. Birçok ozan�n heykeli aras�nda gezersiniz.”

“Biz yüre�imizi ortaya koyuyoruz. Türkiye’nin ilk insanl�k müzesini yapt�k. ‘Karanl�ktan ayd�n-l��a insanl�k müzesi’dir ad�. Bu müzede karanl�klar�n Menemen olay�, Kahramanmara� olay�,

Çorum olay� ve Sivas katliam�n� nas�l yapt�klar�n� vurgulad�k ve eserler koyduk. Ayr�ca bireyselolarak katledilen ayd�nlar�m�za kö�e açt�k, Turhan Selçuk karakatürlerini koyduk. Güvenç

Gürses’in a�açtan insan manzaralar� ile �lhan Selçuk, Fikret Otyam kö�eleri yer ald�.

“Ben CHP’den aday olmak istedi�imde alt�ki�iydik, parti �lçe ba�kan�n� uygun gördü.Yolu aç�k olsun. Buralarda �ah�slar öne

ç�kar, parti ikinci plandad�r. Birinci dedi�i-niz parti üçüncü s�raya dü�ebilir. Hac�bek-

ta�’ta herkes birbirinin yak�n�, dostu.Herkes dinler, sand��a gider, karar�n� verir.Kimse ben kazanaca��m diyemez. Hac�-bekta�’� Mustafa Kemal’in çizgisinden ç�-katmamak için bilgim, gücüm ölçüsünde

çal��aca��m. Tekrar aday�m.”

Kimin kazanacağıbelli olmaz

“YILDA 15 bin adak kurbanı sokaklar-da kesilir, pislikten geçilmezdi. Avrupa stan-dartlarında bir mezbaha ve kurban satış re-yonları yaptık. Ancak bu işin rantı çok büyük.Burada birkaç aile itiraz etti, adım adım, ağırağır da olsa halledeceğiz. Bu şahıslar ilçe mey-danında, müze önünde ziyaretçileri çevire-rek kaçak kurban satış ve kesim yerlerine gö-türüyorlar. Hacıbektaş’a yakışmayan bir du-rum sergiliyorlar. Bunların insan sağlığına za-rarı ortada. Ayrıca belediyeye yılda 500 binliranın üzerinde zarar veriyorlar.

Adaklar için alan

YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK)’nda31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerdepartilerin oy pusulalarındaki yerleri içinkura çekimi yapıldı.

YSK Başkanı Sadi Güven kura çeki-minde yaptığı konuşmada, “Bugün iti-barıyla güncel yurt içi seçmen sayısı 57milyon 78 bin 461, tahmini sandık sa-yısı 194 bin 715’tir” dedi. Güven’in yap-tığı konuşmanın ardından kuraçekimine geçildi. Kura sonrasında parti-lerin oy pusulasındaki sıralaması şöyleoldu:

1- Saadet Partisi, 2- Bağımsız TürkiyePartisi, 3- Türkiye Komünist Partisi, 4-Vatan Partisi, 5- Büyük Birlik Partisi, 6-Hür Dava Partisi, 7- Cumhuriyet HalkPartisi, 8- Adalet ve Kalkınma Partisi, 9-Demokrat Parti, 10- Milliyetçi HareketPartisi, 11- İyi Parti, 12- Halkların Demo-kratik Partisi.

� AYDINLIK / ANKARA

Partilerin yerlerikurayla belirlendi

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Baş-kan Adayı olarak Seferihisar BelediyeBaşkanı Tunç Soyer önerildi.

CHP’de uzun süredir tartışılan İzmirBüyükşehir Belediye Başkanlığı dün gö-rüşüldü. CHP Genel Başkanı Kemal Kı-lıçdaroğlu, Parti Meclisi öncesitoplanan Merkez Yürütme Kurulu(MYK)’na İzmir Büyükşehir BelediyeBaşkan adaylığı için, Seferihisar Bele-diye Başkanı Tunç Soyer’in adınısundu. MYK’da yapılan görüşmeler sı-rasında yoğun tartışmalar yaşandı.Adayın netleşmesi için nihai karar PartiMeclisi’nde verilecek. Gazetemizinbaskıya gittiği saatlerde henüz kararaçıklanmamıştı.

� AYDINLIK / ANKARA

Kılıçdaroğlu İzmiriçin Soyer’i önerdi

CHP MYK’da, CHP lideri Kemal Kılıç-daroğlu’nun, İzmir Büyükşehir Belediye-si’nde Tunç Soyer, Çiğli Belediyesi’nde AliEngin, Karşıyaka Belediyesi’nde ise AhmetAkın’ı aday olarak göstereceğini söyledi-ği belirtildi.

MYK’da Çiğli Belediyesi için aday gös-terilmesi düşünülen Ali Engin, CHP için-de çok tartışmalı bir isim. Ali Engin, CHPİzmir İl Başkanı olduğu dönemde, FE-TÖ’nün Emniyet’teki yapılanmasına yönelikoperasyona tepki göstermişti. Engin, İz-mir Adliyesi’ne gelerek yasadışı dinlemeiddialarına yönelik yapılan operasyondagözaltına alınan şüphelilerin ailelerini zi-yaret etmişti. Ziyarette operasyona ilişkindeğerlendirmelerde bulunan Engin, “Ül-kemizde en büyük zulüm yaşanıyor.Cumhurbaşkanının eşi ‘28 Şubat’tandaha kötü günler yaşıyoruz’ dedi. Evet 28Şubat az gelir. 12 Eylül darbesi diyebiliriz.Maalesef ulusça en kötü günleri yaşıyo-ruz” demişti.

CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, FE-TÖ’nün yayın organı Cihan Haber Ajan-sı’na verdiği röportajda, “Ne varsa HizmetHareketi’ne atmaya çalışıyorlar, bu doğ-ru değil. Hizmet Hareketi’ni de kutluyo-rum. Hükümetin baskısına rağmen 30 mil-yar dolar ihracat yapan kuruluşları var, hü-kümetten korkmuyorlar, cesurca davra-nıyorlar, TUSKON’a sahip çıkıyorlar. Bu iyibir şey. Buna direnmenin bir yolu var, oda arkasında pislik olmayacak, yoksa di-renemezsin. Demek ki öyle bir pislik yokve bu insanlar temiz. Bu cesur insanları ha-kikaten kutluyorum. Aklı olan, vicdanı olanbu hizmetleri takdir eder” sözleriyle FE-TÖ’yü kutlamıştı.

CHP’de FETÖseveraday iddiası

1. Mozole – Bizmutun simgesi. 2. Çoğu silindirbiçiminde, yüksek yapı – Alacak, borç. 3. Uzaklıkanlatan sözcük – Tespih tepeliği – Satrançta birklasman ve değerlendirme sistemi. 4. Bir şeyintersini söyleyerek alay etme – Gaziantep’in bir ilçesi.5. Güzel sanatların bir dalı. 6. Kız oğlan kız – Verme,ödeme. 7. Zeytin küspesi – Bir hitap ünlemi –Silisyumun simgesi. 8. Anlatım – Voleybolda serviskullanan taraf. 9. Tırpanabalığı – Modern Yunanca. 10.Yürüyerek giden kimse – Hardal gazı da denen birsavaş gazı. 11. Nikelin simgesi – Temel, ana – Utanmaduygusu. 12. Buluş – Cazibe. 13. Kaldırma, koparma,bozma – Sene – Ruhsal yaşama ve vücuda egemenolmayı sağlayan Hint felsefesi. 14. Ruh – Elma, armutgibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü. 15. Küçük torba– Rusya’da bir ırmak – Apansız.

1. Faal, etkin – Bir sanatın ya da tarikatın ilkkurucusu – Ara bozma. 2. Budun ön kısmından eldeedilen dana eti – Bizmutun simgesi – Tam olarak,adamakıllı. 3. İsrail’in plaka işareti – Yumurtaağızlıklı, üflemeli bir çalgı – Eko. 4. Çaydaki etkinmadde – Yeterlilik – Kuzu sesi. 5. Olta ipi – Birtakımın gözde oyuncusu – Evet anlamında bir ünlem.6. İspanya’daki gizli Bask örgütü – Padişah buyruğu– Zaviye. 7. Küçümseme yoluyla şimdiki zaman –Cömert. 8. Öküz yemliği – Bertolt Brecht’ingeliştirdiği tiyatro yordamı – Sporcu alkış ünlemi. 9.Arjantin’in plaka işareti – Bayağı, kaba biçimde –Sahip, malik. 10. Bitki – Geminin rüzgar üstüne ya daaltına dönmesi için yelkenleri gevşetme ya da germeişlemi. 11. Yavru, çocuk – Askerler – Kalıtımsal öğe.12. Ortodokslarda, tahta üzerine boyalarla yapılanresimlere verilen ad – Ayak direme – Haydut.

Resimdekiaktör

Ö€renim

Mikroptanar›nd›r›lm›fl

Akci€er

fiaflk›n birbiçimde

Gözde bir‹nce urgan

Baban›n k›zkardefli

KuyrukluGözle ilgili Bolu'nun

bir ilçesi

Su

Rusya'da bir ›rmak

Efligörülmemifl,ola€anüstü

Bebe€e

Hasta

Evet ünlemi

Gemiba€lama

halat›

Çok tuhaf

Ulaflt›rma

Pamuk ka -le'nin eski

ad›Beyaz

Bir nota

Lezzet

Uzaklaflma

‹yilik

Pingpong

De€erli bir tafl

K›rm›z›

Ebeveyn

Yolcu eviAk›tma

Bir iflinyap›ld›€› an

Ara yerdenSiyah

Durgun su

Al›nyaz›s›

Avrupa'da birülke

ÖzdemirAsaf'›nsoyad›

Avuç içiyle

Söke'de antikbir

kent

Cimbombom(k›sa)

Bofl olan

Kol, k›s›m

Öykü

Çalg›ç,m›zrap

Büyükler,üstler

Il›m

‹ngilizceya€mur

Fena de€il

Her derdedeva birmerhem

Tin

Bir tah›lölçe€i

Arama,Meslek

Balta

Nefleli

Kazakbaflkan›

Temel

Sülfürik asit

‹skambildekoz

Tasvip

Yank›

Yard›misteme

Rahatlamaünlemi

Su geçirmez

Verme,ödeme

Jet Li'nin bir filmi

Bir erkek

‹sim

C›l›z, zay›f,

Fayda

Eski M›s›r'dabafltanr›

A€lat› Bir meyve Bir meyve

Datça'dakiantik kent

Ya€mur

Ifl›n›m dozubirimi

Söz

Naz›mHikmet'in

soyad›

Cevizin yeflilkabu€u,yapra€›

21 Aral›k-31Ocak aras›k›fl dönemi

Gurbetkarfl›t›

Anlam

Kankurutan

“O€uz …”(yazar)

“… Atl›”(besteci)

Yapma,

Casus

Üye

Koruyucubafll›k

Tantal›n

Beylik

Rusça evet

‹ncelik

Disprosyumsimgesi

Bir ilimiz

Bir ba€laç

Plütonyumsimgesi

Bir deniz ad›

Kastamonuilçesi

Örnek, kalip

Argoda yok,kalmad› Sinir Dünyan›n

uydusu Yüz, çehre

s

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

sssss

ss s s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s s

s

s

ss

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s

s s s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

M S A H B G M H BS E R T ‹ F ‹ K A A L E L A C A Y ‹ P

H ‹ E R A P O L ‹ S R E I R A M AE M E R ‹ L M A S A T E N ‹ S ‹ A L

E ‹ S A L E A R A D A N K A R AO T E L F A T A L ‹ T E A R U N M

G S D A L A Y A L A M AM Ü N H A L E K A B ‹ R

R A ‹ N P ‹ T ‹ D A LE H K ‹ L E T E B E R

A T A M A N ‹ fi A T UA N A Y A S A E K O O H

H E R O A A T A N A N A S‹ T A K N ‹ D O S R E M R A N D

E R B A ‹ N S I L A A D A M O T UB O R A L E M ‹ A J A N B A R E T

M ‹ R ‹ Z A R A F E T T O K A TD A A K D E N ‹ Z D A D A Y K ‹ P

N A N A Y A S A B ‹ Y E A Y R U

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Anıtmezar-Bi. 2. Kule-Takanak. 3. Ta-İmame-Elo. 4. İroni-Araban. 5. Sinema. 6. Bakire-İta. 7. Pirina-Ey-Si. 8. İfade-Atan. 9. Rina-Elenika. 10. Yaya-İperit. 11. Ni-Esasi-Ar. 12. İcat-Çekim. 13. Fek-Yıl-Yoga. 14. Anima-Eşelek. 15. Kese-Oka-Ani.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Aktif-Pir-Nifak. 2. Nuar-Bi-İyicene. 3. Il-Okarina-Akis. 4. Tein-Kifayet-Me. 5. Misina- As-Ya. 6. Eta-İrade-Açı. 7. Zamane-Eliselek. 8. Akere- Epik-Şa. 9. Ra-Amiyane-İye. 10. Nebat-Tiramola. 11. Bala-Asakir-Gen. 12. İkona-İnat-Şaki.

��

��

1 2 3 4 5 6 7

10

11

12

13

14

15

8 9 10 11 12

1

2

3

4

5

6

7

8

9

Resimdekiaktör

Ö€renimbelgesi

Mikroptanar›nd›r›lm›fl

Akci€er

fiaflk›n birbiçimde

Gözde birbölüm

‹nce urgan

Baban›n k›zkardefli

Kuyrukluy›ld›z

Gözle ilgili Bolu'nun bir ilçesi

Su

Rusya'da bir ›rmak

Efligörülmemifl,ola€anüstü

Bebe€eyasak emri

Hasta

Evet ünlemi

Gemiba€lama

halat›

Çok tuhaf

Ulaflt›rma

Pamuk ka le'nineski ad›

Beyaz mer-merin sert

k›sm›

Bir nota

Lezzet

Uzaklaflma

‹yilik

Pingpong

De€erli bir tafl

K›rm›z›

Ebeveyn

Yolcu eviAk›tma

Bir iflinyap›ld›€› an

Ara yerdenSiyah

Durgun su

Al›nyaz›s›

Avrupa'da bir ülke

ÖzdemirAsaf'›nsoyad›

Avuç içiyletoplama

Söke'de antik bir

kent

Cimbombom(k›sa)

Bofl olanmemuriyet

Kol, k›s›m

Öykü

Çalg›ç,m›zrap

Büyükler,üstler

Il›m

‹ngilizceya€mur

Fena de€il

Her derdedeva birmerhem

Tin

Bir tah›lölçe€i

Arama,araflt›rma

MeslekBalta

Nefleli

Kazakbaflkan›Temel kanun

Sülfürik asit

‹skambildekoz

Tasvip etmek

Yank›Yard›mistemeünlemi

Rahatlamaünlemi

Su geçirmezbir üstlük

Verme,ödeme

Jet Li'nin bir filmi

Bir erkekflark›c›

‹sim

C›l›z, zay›f,güçsüz

Fayda

Eski M›s›r'dabafltanr›

A€lat› Bir meyve Bir meyve

Datça'dakiantik kent

Ya€mur

Ifl›n›m dozubirimi

Söz

Naz›mHikmet'in

soyad›

Cevizin yeflilkabu€u,yapra€›

21 Aral›k-31Ocak aras›k›fl dönemiBir rüzgar

Gurbetkarfl›t›

Anlam

Kankurutan

“O€uz …”(yazar)

“… Atl›”(besteci)Yapma, etme

Casus

Üye

Koruyucubafll›k

Tantal›nsimgesi

Beylik

Rusça evet

‹ncelik

Disprosyumsimgesi

Bir ilimiz

Bir ba€laç

Plütonyumsimgesi

Bir deniz ad›

Kastamonuilçesi

Örnek, kalip

Argoda yok,kalmad›

Sinir hasta-l›klar›yla

ilgili hekim-lik kolu

Dünyan›nuydusu Yüz, çehre

�

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

��

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

� �

�

�

��

�

�

�

��

�

�

�

�

�

�

�

� � �

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

�

�

�

�

AYDINLIK 12 CMYK

28 Ocak 2019 PAZARTESİ[email protected]

çengel

Yayın Sahibi Görev Basın ve Yayıncılık Ticaret A.Ş.

VATAN - EMEK - NAMUSKURULUŞ. 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

www.aydinlik.com.trÖnerileriniz için. [email protected]

Yayın Türü. Yaygın Süreli

Aydınlık

Genel Müdür(Tüzel Kişi Temsilcisi)

Gürkan Koç

Haber Müdürü:Ergün Gedek

Genel Yayın Yönetmeni:M. İlker Yücel

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Nadir Temeloğlu

Reklam Grup Başkanı: Murat Öktensoy

0212 2512114 / 165Rezervasyon

Yönetim Yeri. Asmalı Mescitd Mahallesi İstiklal CaddesiDeva Çıkmazı No: 3 / 3 Beyoğlu - İstanbul

Tel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 0212 251 55 06Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47

İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15Avrupa Tel: 0049 163 866 30 78 E-Posta: [email protected]

İstanbul�Baskı. Üretici Yayıncılık veDanışmanlık Tic. Ltd. Şti. Oruçreis Cad. RemziÖzkaya Sok. No.16 Bahçelievler / İstanbul Tel.�0212 655 44 34 Ankara�Baskı. Üretici Yayıncılık ve Da-nışmanlık Tic. Ltd. Şti. Mat-Sit İş Mer-kezi 35. Cadde No: 2 / 11 İvedik-AnkaraAdana�Baskı. Arslan Güneydoğu GazetecilikMatbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş.

Yenidoğan Mah. 2108 Sk. No: 13/AYüreğir/Adanaİzmir�Baskı. Arslan Güneydoğu GazetecilikMatbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş.Metal işleri Sanayi Sitesi 2. cad. No: 93 Kısıkköy - Menderes / İzmirTrabzon�Baskı.�Arslan GüneydoğuGazetecilik Matbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş. Yeşilyalı Mah. Arsin Org. San. Bölgesi 5nolu Cad. No: 8 Arsin / Trabzon

Yıl: 97Sayı: 4056

28 Ocak 2019

[email protected]

08:00 Kahvaltı Haberleri

10:00 Müge Anlı İle

Tatlı Sert

13:00 atv Gün Ortası

14:00 Beni Bırakma

16:20 Esra Erol’da

19:00 atv Ana Haber

20:00 Kim Milyoner

Olmak İster?

22:30 Yerli Dizi

07:00 Güne Bakış

10:30 Biz Bize

12:00 Haber

14:30 Gündemin İçinden

16:00 Güncel

20:00 Ana Haber Bülteni

22:30 Manevi ve

Kültürel

Değerlerimiz

23:00 Sanatın Adımları

10:00 Haber

12:00 Haber

13:00 Öğle Ana Haber

15:40 Memleketten

Haber Var

16:35 Dünya Gündemi

20:00 Ana Haber

20:50 Basın Kartı

23:00 Gece Bakışı

08:20 Yeşil Deniz

11:00 Seksenler

13:30 Pelin Çift İle İyi Fikir

15:45 Aileler Yarışıyor

17:45 İmparatoriçe Ki

19:00 Ana Haber

20:00 Vuslat

23:55 3’te 3 Tarih

08:00 Gün Başlıyor

09:00 Para Gündem

12:00 Gün Ortası

14:25 Bakış

15:00 Habertürk Manşet

17:00 Akşam Haberleri

19:00 Ana Haber Bülteni

21:00 Türkiye’nin Nabzı

09:30 Emlakçı Kardeşler

12:05 Rüya Gibi Evler

13:00 Hayalimdeki Ev

15:45 Gelinliğe Evet De

17:35 Yiyecek Fabrikası

18:30 Emlak Avcıları

21:30 People Dergisi

Araştırıyor

23:25 İhanet

07:15 İsmail Küçükkaya

İle Çalar Saat

10:00 Çağla İle

Yeni Bir Gün

12:15 Yerli Dizi

16:30 Zuhal Topal’la

Sofrada

19:00 Ana Haber

20:00 Sinema

00:15 Yerli Dizi

09:00 Parametre

10:00 10’dan Sonrası

13:00 Bugün

15:00 Günlük

17:00 Günlük

18:00 Ana Haber

21:00 Tarafsız Bölge

23:00 Günün Sonu

08:00 Haber Bülteni

11:15 Makam Farkı

13:00 Öğle Bülteni

16:15 Tam Senlik


20:00 Ana Haber

21:05 NTV Belgesel

Kuşağı


08:15 Hayat Sağlıklı Güzel

09:30 Müge ve Gülşen’le

2. Sayfa

12:15 Gelinim Mutfakta

16:00 Arka Sokaklar

18:45 Buket Aydın’la

Kanal D Ana Haber

20:00 Yabancı Sinema

22:15 Sinema

08:00 Kendine İyi Bak

10:00 Yerli Dizi

13:00 Gelin Evi

15:00 Zahide Yetiş’le

18:45 Show Ana Haber

20:00 Yerli Dizi

00:15 Yerli Dizi

07:30 Semra Topçu İleGüne Başlarken

11:00 Ayşenur Arslan İleMedya Mahallesi

13:00 Ezgi Değirmencioğluİle Haber Masası

17:00 Özlem Gürses İleYeni Dünya

18:00 Lale Arslan İle AnaHaber

21:00 Tuba Emlek Mercek23:00 Ata Arslan İle Gece

Bülteni

07:30 Günaydın Türkiye

10:00 Televizyon Gazetesi

12:30 Gün Ortası

15:00 İyilik Güzellik

16:00 Nasıl Yani

17:30 Gündem Ekonomi

18:30 Ana Haber

20:00 Çıkış Yolu

22:30 Futbol Tutkusu

07:00 Mesut Yar İle

Bugün

09:30 Vahe İle Evdeki

Mutluluk

10:30 Yerli Dizi

13:15 Nergis Zamanı

17:00 Kiralık Aşk

18:45 Star Ana Haber

20:00 Yerli Dizi

00:15 Yerli Dizi

TVYAYINAKIŞI

08:10 Yağmur Damlası

11:40 Elementler Macera

13:30 Sağlıklı Hayat

14:20 Günün Menüsü

16:30 Mega Yapılar

19:30 Kültür Mantarı

21:30 Gün Ortası Haber

00:00 Kardeş Tuzağı

SANAT için tuvaller yerine kurşun ka-lem uçlarını kullanan 32 yaşındaki micro-artkurşun kalem helkeltıraşı Nihat Özcan,dünyanın bu alanda sayılı isimlerinden biri.Çıplak gözle milimetrik ölçülerde bazen çe-şitli figürleri, bazen de sadece bir fikri so-mutlaştırarak kalem uçlarına işleyen sa-natçının eserleri arasında birçok dünyamirası yapıların yanı sıra tek bir kesitte iş-lenmiş yekpare zincir halkaları, dumanı tü-ten bir tren, kulplu bir kahve fincanı, yek-pare kesitte işlenmiş iç içe kalpler, çeşitli hay-van figürleri ve eşi olmayan doğaçlama eser-leri de bulunuyor.

DÜNYADA YAPILMAMIŞ FİGÜRLERÜRETMEYE ÇALIŞIYORUM

Keskin bir gözle yaratıcılığı bir ara-ya getirip işler çıkartan Özcan, ka-lem oyma sanatına 3 yıl önceşans eseri karşısına çıkan bir fo-toğrafla başlamış. Büyüteçlegörülebilecek detaylara sa-hip bu sanata başlangıç hi-kâyesini kendisinden de din-lediğimiz Özcan yolculuğunuşöyle anlattı: “Aslında tam za-manlı bir işe sahipken, devasa birüretme dürtüsüne sahip olarak birçok ho-biyle ilgileniyordum. Bir noktadan sonradaha özel bir uğraş arayışına girdim ve şanseseri karşıma çıkan bu sanata dair bir eser

fotoğrafıyla hayatım değişmeye başladı.Uzun zaman araştırmalar yaptıktan sonraevimin bir köşesine kurduğum atölye ma-samda genelde gece yarıları çalışmalaryapmaya başladım. Tasarımlarımda olabil-diğince dünya çapında yapılmamış, daha de-taylı, farklı bir bakış açısıyla insanların ruhunadokunan figürler üretmeye çalışıyorum.”

SABIR NEDİR YENİDEN ÖĞRENDİM

Türkiye’de aradığı ölçülerde kalem bul-makta zorlandığı için çalışmalarını ithalürünlerle yapmak zorunda kaldığını ifadeeden Özcan, “Malzemelerin yüzde 90’ınıyurtdışından sipariş veriyorum. En küçük ça-

lışma minimum 4-5 saat civarındasürüyor. Üç ay civarında sü-

ren çalışmalarım da var.Dünya çapında bu sa-nata dair bir eğitimbulunmadığı için tekbaşıma deneme-ya-nılma yöntemi ile bir-çok zayiat verdim

ama asla pes etme-dim, sabır nedir yeniden

öğrendim’’ diye konuştu.Özcan çalışmalarının ilgi gördü-

ğünü belirterek, “Özel sipariş çalışmalar,workshop eğitimleri, sergiler ve çeşitli sa-natsal etkinliklerde de bulunuyorum. Birden

fazla sanatçımıza çeşitli çalışmalar yaptım.Onun haricinde bütün sanatseverlerde ilgiuyandırıyor. ‘Ben yurtdışında görmüştümTürkiye’de olması harika bir şey ́diyerek ula-şanlar var. Onlara özel çalışmalar yapıyo-rum.”

Çalışmaları için bir sponsorunun olma-dığını dile getiren Özcan, çok ciddi araştır-malar ve başvuru dönemlerinin olduğunuancak olumlu dönüş alamadığını belirtti.“Küçük bir iş gibi gözükse de epey büyükprojelerim var fakat sponsor bulamadığımiçin devam edemiyorum” diyen Özcan bukonuda destek bekliyor.

KALİGRAFİsanatçısı OsmanKartaler , “HarflerinBüyüsü” sergisininyeni koleksiyonu-nu, 29 Ocak’tan iti-baren Maltepe Tür-kan Saylan KültürMerkezi’nde sa-natseverlerin beğe-nisine sunacak.

On üçüncü ser-gisinde de şiir ve ka-ligrafiyi buluştur-maya devam edensanatçı, yeni kolek-siyonunda İkinci Yeniler akımı öncülerinden Ce-mal Süreya, Turgut Uyar, İlhan Berk, Edip Can-sever başta olmak üzere Cumhuriyet döneminedamga vurmuş birçok usta şairin şiirlerine ve söz-lerine kaligrafi ile görsel bir boyut katıyor. “Harf-lerin Büyüsü” sergisi, 4 Şubat tarihine kadar şi-irseverleri ve kaligrafi sanatının yetkin örnekleri-ni görmek isteyenleri ağırlayacak.

GİŞE ve reyting rekorları kıran ta-rihi dizi, film ve tiyatro gösterile-ri taht, zırh, kılıç, ok, yay, mızrak,

kalkan, miğfer, maske gibi aksesuar, kos-tüm ve dekorlarıyla dikkat çekiyor. Ak-törleri, sahnelenen karakterlere uygunhale getiren bu unsurlar, usta ellerde zah-metli çalışmalarla tasarlanıyor. Sinemafilmlerinin hikaye ve ana unsurlarını be-lirgin kılan güçlü sembol tasarımları ilmekilmek dokuyan, atölyelerinde hayal gücü-nü materyallerle dizayn eden “gizli kah-ramanlar”, bir giysi ya da takı için bazengünler veya haftalarca, kimi zaman da ay-larca çalışıyor.

Tasarımcı Ahmet Murat Efe de sahnearkasında rol alan gizli kahramanlardan.Başarısı ülke sınırlarını aşarak birçok ödü-le layık görülen Efe, Hollywood filmleri-ne de kostüm, aksesuar ve dekor hazırlı-yor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üni-versitesi İç Mimarlık Bölümü mezunuEfe, çocukluk hobisinin mesleğe dönüş-tüğünü söyledi.

Genç yaşlarda savaş gereçlerine ilgi duy-

duğunu anlatan Efe, baba mesleği de-mirciliğin de mesleğe başlamasında etki-li olduğunu, amatör şartlarda başladığı işin-de profesyonelliği, çaba harcayarak yaka-ladığını anlattı. Birçok ünlü dizi ve filmdekisimgesel tasarımlarda imzası bulunan,başarısı ülke sınırlarını da aşan, yurt dışındada önemli projelerde yer alan Efe, Holly-wood’da bir belgesel çalışmasına tasa-rımlarıyla katkı sağladığını dile getirdi.Amerika’dan Çin’e tasarımlarıyla kendi-ni ispatlayan Efe, bazı tasarımların “ger-çeğinden daha gerçek” şeklinde değer-lendirildiğini kaydetti.

ESTETİK VE DÖNEMİNE UYGUNYAPMAYA ÇALIŞIYORUM

İstenen ürünün materyaline göre özelçalıştıklarını aktaran Efe, son olarak Netf-lix’teki Türk dizisi “Hakan: Muhafız”dakiArap hançerini ve “Vuslat” dizisindekiAriflerin Satrancı’nı tasarladıklarını ifadeetti. Efe, tasarımlarını kaliteden ödünvermeden gerçekleştirdiğine, izleyiciye endoğal ve gerçeği yansıtabilmek için ısrar-

cı olduğuna işaret etti. Başarısını pren-siplerine borçlu olduğuna değinen Efe,“Ben hiç kimseye en basit bir tiyatro, birsahnede dönecek bir şey için kını olmayanbir kılıç vermiyorum. Bunlar yüzyıllardır ta-

şındığına göre bir mantığı var. Bana göredoğrusu bu. Bu benim için bir detaydır.Kendi adıma, verdiğim parçayı doğru,estetik ve dönemine uygun yapmaya çalı-şıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

13Hazırlayan: Ersoy İrş[email protected]

AYDINLIK 13 CMYK

ELEM kapıları kapalı. Yoksun birbakışın diliyle konuşuyoruz artık.Yoldan ve yolcudan öte bakışları-

mız.Ötelerden süre süre getirdiğimiz söz

anlamı yitiriyor günbegün.Bizi avunçlu kılan yaşam başka yer-

lerde... Başka zamanlarınsa hükmü yokşimdi.

Aziz ve asi olmak faydasız.Ne demişti Jean Genet:“Ben uzun süredir uzun bir kendin-

den geçişte yaşıyorum.”��

Zaman, talih burcudur; gözlerdenıraksanız eğer buna erişmek güçtür. Do-kununca gül olmuyor hiçbir duygu. Bili-rim, “bir serencam” diyerek debaşlamak nafile. Aylak günün insanınıberduş diye nitelemek niye ki şimdi.İçinden geçtiğimiz bu zaman ne çokbenziyor Jean Genet’in zamanına.

Anlatıyordu Tahar Ben Jellounonunla başlayan süren dostluğunu.

Mayıs 1974, Fransa’da başkanlık se-çimleri vardır. Hayatının uğuntularıyladebelenirken ülkesinde olup bitenlerinuzağında değildir, Genet. Bir yerde şun-ları anlatmıştı ona:

“Giscard d’Estaing’in televizyondakullandığı hileleri vurgulamak gerekir:Yapmacık öfke, yalan, dalavere, yüz-süzce olumlama ve inkâr, iftira ve niha-yet aptallık...”

Ve onun “iktidar oburluğu”na dairgöndermeleri...

Ah o Aziz Genet, canalıcı Genet, hın-zır Genet biraz da bize öğretsen şu mu-halif duruşu!

��Fransa’yı neden bu kadar sevdiğimi

söyleyenlere iki yanıtım vardır herzaman:

Montaigne’i ustam, Montesquieu’yüöğretmenim kıldığı için...

Bugünlerde gene ikisini okuyorumdönüşümlü olarak. Çağımızın çağdaşıonlar; düşüncelerinin her dem yeni ol-ması, okudukça zamanımıza ayna tut-maları bir gösterge bence.

Montesquieu’nün şu düşünceleriniburaya aktarmak isterim doğrusu:

“Halkın Bozulmasının Özel NedeniBüyük başarılar, hele halkın ortak ol-

duğu büyük başarılar, ona öyle gururverir ki, artık onu yönetmek imkânı kal-maz. Memurları kıskandığı için memu-riyeti kıskanır; yönetenlere düşmanolduğu için de çok geçmeden Devletedüşman olur. Meselâ, İranlılara karşıelde edilen Salamine zaferi Atina Cum-huriyetinin bozulmasına sebep olmuş-tur; Atinalıların bozguna uğramasıyüzünden de Siraküza Cumhuriyetimahvolmuştur.

Marsilya Cumhuriyeti ise böyle bir-denbire aşağıdan yukarıya çıkışların ta-dını almamıştır; bunun için de kendiniher zaman akıllı uslu bir şekilde idareetmiş, illerinden hiçbirini yitirmemiştir.”

��Edebiyatla bağım/yolculuğum ken-

dimi bildim bileli hayatımın odağında.Bu alanda inanmadığım hiçbir şeyi

yapmadım. Yaptıklarımda da karşılıkbeklemedim.

Ne yazık ki yaşadığımız ortam söyle-diklerimin tam tersini istiyor insanlar-dan. Dahası böylesi bir güruh günbegünsarmalıyor her yanı.

Genet okumalarımı sürdürürken birşeyi gözledim/öğrendim; daha ay-kırı/daha pervasız olmak. Bildiğini oku-mak değildir bu; daha tavizsizlik. Bukendi ayağına taş bağlamak değildirasla; küçük şeyler için daha da cücele-şenlerin tıknefes hayatlarına uzaktanbakmanın tatlı huzuru!

İnanarak yazmak, inadına yaşamak.Sözcüklere paradan daha çok inanı-

rım. Yalanlar söyleyerek para kazanabi-lirsiniz, ama sözcükleri asla. Vasatlıklarlayolumuz buradan ayrılıyor işte.

��Yaralar öyledir, hiçbir zaman kapan-

maz. Sızısı ne yandan gelirse gelsin, sonyaranız en derin yaradır.

��Evet, güneşte bir yer istemedim hiç-

bir zaman. Çünkü bunun karşılığında ve-rebileceklerimden, bendenalınabileceklerden ürktüm her zaman.

İşte kendinden geçişte yaşamak asılo zaman başlayabilirdi sanki!

Ustamdan ve öğretmenimden ilk öğ-rendiklerim bunlardı...


Ustam Montaigneöğretmenim Montesquieu

Beyazperdede tarihi tasarlayan ellerAmerika ve Çin’de









Sinemafilmlerininaksesuar,�kostüm�vedekorlarını�tasarlayan�tasarımcıAhmet�Murat�Efe’nin�başarısı�ülkesınırlarını�aştı.�Birçok�ödülün�sahibi�Efe,Hollywood�ve�Çin�filmlerine�de�tasarımlar�yapıyor








’Harflerin Büyüsü’İstanbul’da

’Tangopera’ayakta alkışlandıMERSİN Devlet Opera ve Balesi (MDOB),

Tangopera müzikalini kapalı gişe olarak sa-natseverlerle buluşturdu. Kültür MerkeziOpera Sahnesi’ndeki gösterimi izlemek is-teyen sanatseverler, uzun kuyruklar oluş-turdu. Librettosu Murat Göksu’ya ait olaneserin orkestra şefliğini, aynı zamanda bes-tecisi olan Serdar Yalçın üstlendi. Koreografive rejisörlüğünü Uğur Seyrek, koro şefliği-ni ise Anıl Aydın’ın yaptığı müzikaldekibaşlıca rolleri Sevil Erçak, Funda Uyanık, Dağ-han Ergün, Erhan Kaya, Korhan Dinçer, Er-dem Özdemir, Nihan Çetin Aydın, SerkanKaragöz, Beste Berk, Duygu Çınar, AyşegülDevrim Dinçer, Dilara Köse, Ayşin Alev Lalve Victoriia Medunka paylaştı. MDOB Balebölümünün de dansları ile renk kattığıgösterinin sonunda sanatçıların perfor-mansı ise ayakta alkışlandı.

Öyküde yeni bir tür mü doğuyor? GÖKSEL TİLKİ

MÜREKKEP Haber’e görebu sorunun cevabı, evet. Yeni tü-rün adı da: “Betimsiz kurgu.”

Edebiyat haberciliği yapan si-tenin 8 Ocak 2019 tarihinde,“Yeni bir yazım tekniği: Betimsizkurgu” başlığıyla verdiği ha-berde anlatıldığına göre, öykücüOsman Akyol, öyküde; “olay öy-küsü”, “durum öyküsü” ve “modernöykü”den sonra, “betimsiz kurgu” adını ver-diği yeni tür geliştirdi.

Öykünün özellikle son bölümlerinde (çö-züm bölümünde) betimlemeyi devreden çı-kararak öyküye akıcılık, şiirsellik ve gizem ka-zandırdığını iddia eden Akyol, geliştirdiği türüise şöyle tanımlıyor: “Öykü, roman gibi kur-gusal metinlerin daha çok sonlarında, ölüm,hastalık, sarhoşluk, bayılma, korku, heyecan,

gürültü, kelimelerin anlamını yitir-mesi gibi kaos anları yaratılarak

betimlemenin devreden çıka-rılması ve kurgunun etkili di-yaloglar, sayıklamalar ya dakopuk dış seslerle yürütül-mesi tekniği...”

VARLIK’TA YAYIMLANACAK

Geliştirdiği teknikle; “Tabip”,“Kardeşim Osman” ve “Sızımtı”...

adlarında öyküler de kaleme aldığını söyle-yen Akyol, “Sızımtı” adlı öykünün Patika der-gisinin Ocak-Şubat-Mart 2019 sayısında yeryayımlandığını, “Küp Kokusu” adlı öyküsü-nün de önümüzdeki günlerde Varlık dergi-sinde yayımlanacağını söyledi.

Haberin linki: https://www.murekkep-haber.com/yeni-bir-yazim-teknigi-betimsiz-kurgu/8231/

Kalemin ucundaki sanat destek bekliyor

Şarkılarıyla anılcakUSTA sanatçı Barış Manço aramızdan ay-

rılışının 20’inci yılında Kadıköy’de anılıyor.Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen“Barış Manço’yu Sevgiyle Anıyoruz” progra-mı 1 Şubat Cuma günü saat 20:00’de başla-yacak. Aydilge’nin konser vereceği gecedeManço’nun ailesi, dostları, sevenleri bir arayagelecek ve onun şarkılarını söyleyecek. Kalp kri-zi sonucu hayatını kaybeden Manço için dü-zenlenen anma etkinlikleri kapsamında, Kadı-köy Belediyesi’nin Manço ailesi ile birlikte veHalkbank’ın desteğiyle müze haline getirdiğiModa’daki Evi de 1 Şubat Cuma günü 23:59’akadar ziyaretçileri için açık olacak.

Bar�� Manço

OsmanAkyol

NihatÖzcan

Ahmet Murat Efe


Feridun ANDAÇB

akış

ım

[email protected]

14 28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Tevfik [email protected]

AYDINLIK 14 CMYK

‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’

Karakas’tan�CNN�Türk�yayınına�katılan�Maduro,�darbe�girişiminiaşacaklarını�söyledi.�Tek�planının�‘vatanını�korumak’�olduğunusöyleyen�Maduro�‘Bir�elle�bu�girişimi�kınamalı�ve�çözmeli�diğerelle�de�yönetmeye�devam�etmeli�ve�daha�ileriye�gitmeliyiz’�dedi









HABER MERKEZİ

VENEZUELA Devlet Başkanı Nico-las Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorularını yanıtladı.

“Geleceğiniz için bir B veya C planınız varmı? Yoksa politik kariyerinizin sonunakadar savaşmak mı istiyorsunuz” sorusunuüzerine Maduro şöyle konuştu: “A,B,C veZ planım vatanımı korumak. Ülkemi iyi yö-netmek. Değerler yaratmak için insanları-mızda farkındalık yaratmak. Bu yüzden pla-nım Venezuela’yı yönetmek ve savunmak.Ve bunun ötesinde insanlarımız için sağlıklıve huzur dolu bir ülke yaratmak.”

Maduro’nun Özdemir’in sorularına ver-diği yanıtlar özetle şöyle:

� Venezuela’da bugünlerde neler ya-şanıyor? Siz durumu nasıl tarif ediyorsu-nuz?

Venezuela süregelen saldırıların birkurbanı. Son 20 yıl Venezuela için bir dev-rimdi. Sosyal, kültürel ve politik devrimlerVenezuela’yı özgürleştirdi ve değiştirdi.Clinton yönetimini saymazsak Bush yöne-timi, Obama yönetiminin birinci ve ikincidönemleri ve şimdi de aşırı uç fikirlere sa-hip olan Trump yönetimi Venezuela’yıhedef alıyor, sosyal ve politik yaşamına za-rar vermek istiyor. Bu aşırı uç fikirlere sa-hip adam başa geldiğinden beri Amerikabize saldırıyor ve şimdi de bir darbe girişi-mi planladılar. Adı sanı bilinmeyen bir ada-mı yüzleri olması için zorladılar. Kendi ken-dine yemin etti ki bu yasalarımıza aykırı veonu sözde başka olmaya zorladılar. Ame-rika haber ajansları bu darbe girişimi em-rini 22 Ocak’ta Bay Guaido’ya bizzatTrump’un verdiğini yazdılar. Bugün bura-

da Bolivar Devrimi’ne karşı uzun zaman-dır planlanmış ve şimdi hayata geçirilen birdarbe girişimi var. Bugüne dek birçok zor-luğu aştık. Ve şimdi bir darbe girişimiyle kar-şı karşıyayız.

TÜRK İNSANINA AŞIĞIM

� Birçok farklı ülkeden destekçilerinizvar. Bu destekçilerden biri de Sayın Er-doğan. Bu darbe girişimi üzerine sizi ilkarayanlardan biri. Sayın Erdoğan siziaradıktan sonra bir demeç verdi ve siz onuiki sene önce 15 Temmuz’da darbe girişi-mi üzerine aradığınızda çok şaşırdığını dilegetirdi. Peki ya siz tüm bunların üzerine Sa-yın Erdoğan’ın sizi aramasına şaşırdınızmı?

Hayır bu benim için bir sürpriz değildi.Sayın Erdoğan değerlere saygı gösteren, ce-

sur bir adam. Türkhalkının ve BaşkanErdoğan’ın bera-berliğine güveniyo-ruz. Açıkçası SayınErdoğan’a karşı dar-be girişimi gerçek-leştiğinde bundan ha-berim yoktu, Türki-ye’deki süreci bilmi-yordum. Fakat darbe gi-rişimini öğrendiğimde vesokakta vatanlarını savunanhalkın fotoğraflarını gördüğüm-de Dışişleri Bakanıma hemen busaldırıyı kınamasını söyledim. Batılı basınbu darbe girişimini sanki Türkiye için iyi birşeymiş gibi gösteriyordu ve Erdoğan’akarşıydılar. O günden bu yana Sayın Er-doğan ile dostuz. Onun çok iyi bir dost ol-duğunu söyleyebilirim. Türk insanına aşı-ğım. Türkiye’nin gerçekten çok önemli vegüzel bir tarihi var. Ve bizi demokrasi adı-na destekledikleri ve yanımızda durdukla-rı için çok mutluyum.

� Şu an Venezuela’da Bay Guaidokendini yeni cumhurbaşkanı ilan etti. Busorunu çözmek için bir yol haritanız varmı? Onunla buluşmak ve konu hakkındakonuşmak gibi bir planınız var mı? Veyayakın gelecek için bir çözümünüz var mı?

Sorunun çözümü yasalarda ve adalette.Bu olay yüksek yargıda çözülecek. Ben di-yaloğa açığım. Politik karşıtlık, medya kar-şıtlığı hakkında isteyenle istediği zaman ko-nuşabilirim. Tüm bu süreçte işimi yapma-ya devam edeceğim. Halkıma hep iki el ileiş yapılması gerektiğini söylerim. Bir elleekip, inşa edip yönetirken diğer elle bunu

ko-r u -

malısı-nız. Ve şim-

di bu darbe giri-şimine engel olmalıyız ve

bunu iki elimizle yapmalıyız. Bir elle bu gi-rişimi kınamalı ve çözmeli diğer elle de yö-netmeye devam etmeli ve daha ileriye git-meliyiz.

BU GİRİŞİMİ ATLATACAĞIZ

� Birleşmiş Devletler Güvenlik Kon-seyi konuşmasında Bay Pompeo size kar-şı oldukça sert bir konuşma yaptı. Bir ce-vabınız var mı?

Pompeo’nun ifadeleri düşüşteki bir ül-kenin söyleyeceği sözler. Bay Pompeo bizitehdit eden ülkenin bir sözcüsü. Bay Pom-peo tamamen umutsuzluk içinde ve nefretledolu. Nefret ve umutsuzlukla konuşuyor. Obir dünya lideri, bir diplomat değil. Kimseyesaygısı yok ve bağırarak ve tehdit ederek hü-küm sürebileceğini sanıyor. Kimse bize ba-ğıramaz. Benim hakkımda istediğini söy-leyebilir fakat ben ülkemi, insanlarımı ve ta-rihimi koruyorum. Türk halkı görecek, ensonunda biz galip geleceğiz. Bu darbe gi-rişimini atlatacağız.

Venezüella Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılanyazılı açıklamada, ABD’nin Karakas Büyükelçili-

ği’nde görev yapan diplomatik personelin, DevletBaşkanı Nicolas Maduro’nun tanıdığı 72 saatin sonaerdiği 25 Ocak itibarıyla ülkeden ayrıldığı duyuruldu.İki ülkenin, konsolosluk işlemleri ve ticari süreçler için

her iki başkent, Karakas ve Washington’da karşılıklı ola-rak ofisler açmayı müzakere edecekleri ve bu süreninde 30 günle sınırlandırıldığı kaydedildi. Açıklamada,bu süreç tamamlanana kadar her iki büyükelçiliktebir kısım diplomatik personelin çalışmaya devam

edeceği, söz konusu personelin, iki ülkenin buofisler konusunda bir anlaşmaya varama-

ması durumunda 72 saat içinde ülkeyiterk etmesi gerektiği vurgu-

landı.

ABD’li personel ülkesinedöndü









‘A,B,C ve Z planım vatanımı korumak’Devlet

başkanı aramıyoruz

MADURO’YU DESTEKLEYENLER

SOKAĞA ÇIKTI

VENEZUELA’nın başkenti Karakas’ta Ma-duro’yu destekleyenler sokağa çıktı. Vene-zuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) des-tekçileri, hükümet karşıtı protestolarda çıkanolaylarda hafta başında yakılan Robert Ser-ra Kültür Merkezi’nin önünde toplandı. Gös-teriye katılan bölge sakinleri için küçük birkonser ve perde oyunları düzenlendi.

AA’ya konuşan mahalle sakini Lui Silvera,ülkesine ekonomik savaş açıldığını, muha-lefetin de “yolunu kaybettiğini ve ne yaptı-ğını bilmediğini” belirtti. Silvera, “Vene-zuela muhalefeti ülkede savaş çıkarmak is-tiyor ama biz barış, aşk ve mutluluk insanı-yız. Biz devrimciler vatanseveriz ve biz dev-let başkanı aramıyoruz. Çünkü zaten seçtik.Bu devrim geri döndürülemez. Ekonomik du-rum düzeltilebilir. Burada dolar bir günde üçekatlıyor berbat bir ekonomik savaş var amaadım adım kazanacağız” dedi.

La Pastora Meclis Üyesi Reinaldo Simancasda mahalledeki şiddet olaylarına dikkat çe-kerek bölgeye dışarıdan gelen kişilerin ma-hallenin çocuklarını vandallık yapmaya teş-vik ettiğini belirtti. Ülkedeki ekonomik du-rumun iyi olmadığını kabul eden Simancas,Venezuelalıları tartışmaya, farklılıklara say-gı duymaya çağırdı.

‘VENEZUELA’YA GİREMEZLER’

Kültür merkezine ismi verilen ve 2014 yı-lında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatı-nı kaybeden PSUV’nin milletvekillerinden Ro-bert Serra’nın annesi Zulay Augirre, uzun sü-redir PSUV’nin kalesi durumundaki La Pas-tora’da yaşanan protestolara sadece 40-50gencin katıldığını kaydetti. Bölgedeki hükü-metlerin Venezuela’ya karşı emperyalistemeller içinde olduğunu ifade eden Augirre,“Venezuela’ya giremezler. Çünkü bu ülke on-lara izin vermemek için ideolojik ve psikolojikhazırlığını tamamladı. Bizim bir anayasamızvar ve herkesin ona saygı duymasını sağla-yacağız” diye konuştu.

ABD’nin darbesine BM de ortak olduBİRLEŞMİŞ Milletler Güvenlik Konseyi,

ABD’nin yaptığı başvuru sonrasında, Venezuelagündemiyle New York’ta olağanüstü toplandı.Yaklaşık beş saat süren toplantıda hararetli tar-tışmalar yaşandı.

Rusya, oturum öncesi toplantının yapılma-sına karşı çıktı. Rusya’nın Birleşmiş MilletlerDaimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Vene-zuela’nın içişlerinin uluslararası barış ve güven-liği tehdit etmediğini belirterek, konunun BMGüvenlik Konseyi’ne taşınamayacağını söyledi.Nebenzya, toplantının iptali için konseyden oy-lama talebinde bulundu ancak oylama sonucu15 üyeli konseyde gereken desteği alamadı.

TEHDİT ETTİ

Oturumda konuşan ABD Dışişleri BakanıMike Pompeo, Venezuela’nın meşru liderininJuan Guido olduğunu ileri sürdü, “Venezuela-lılar ülkelerini diktatör Maduro’dan geri almakistiyor” dedi. Pompeo tüm ülkelerin, hareketegeçmesi gerektiğini savunarak, ‘’Bütün ülkele-

rin taraf tutma zamanı geldi. Ya özgürlüğüseçen güçlerin yanında olursunuz, ya da Ma-duro ve kargaşasını seçersiniz’’ ifadelerini kul-landı. ABD’nin Venezuela’ya daha parlak birgelecek için yardım ettiğini ileri süren PompeoBM Güvenlik Konseyi’ne Juan Guaido’yı tanımave demokratik geçiş sürecine destek verme çağ-rısında bulundu.

‘DARBEYE KALKIŞTI’

Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi TemsilcisiVassily Nebenzia ise toplantıda yaptığı konuş-mada ABD’nin Venezuela politikasını eleştirdi.Nebenzia, ABD’nin Venezuela’da kendisini ge-çici devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Baş-kanı Juan Guaido’ya destek vermesinin birdarbe olduğunu belirterek, “ABD ve müttefik-

leri utanmaz ve saldırgan bir tutumlaülkede darbe yapmaya ça-

lıştı. Seçilmiş başkanı de-virmeyi amaçladı”dedi.

‘BM DE DAHİLOLDU’

Nebenzia, Was-hington’un bu tür eylemle-

rinin tüm dünya için tehditoluşturduğu belirterek, şöyledevam etti: “ABD herkesingözü önünde uluslararası hu-kukun tüm normları ihlal edi-yor. Bağımsız bir ülkeye darbegirişiminde bulunuyor. Budurum BM Güvenlik Konse-

yi’nin gündemine gelecek bir konu değil. Ve-nezuela’yı dışarıya yönelik bir tehdit görmüyo-ruz. Biz Venezuela’nın dünyaya ve güvenliğetehdit oluşturduğunu düşünmüyoruz. ABD bukonuyu konseye taşıyıp Venezuela’yı istikrarsız-laştırmak istiyor. Bugünkü toplantının Ameri-kan heyet tarafından tek bir amaçlagerçekleştirildiğinden hiçbir şüphemiz yok.ABD, bu ülkeye kendi yaklaşımlarını ve son za-manlarda karşı karşıya kaldığı sorunları çözmeyeyönelik reçetelerini dayatarak, Venezuela’dakidurumu istikrarsızlaştırmaya devam ediyor.Washington’un bu kirli oyunlarına GüvenlikKonseyi’ni de dahil ettiği için üzgünüz.”

GÜVENLİK Konseyitoplantısı sırasındaNew York’ta Ma-duro’yu destekle-yenler VenezuelaK o n s o l o s l u ğ uönünde toplandı.ABD’nin Venezuela Ulu-sal Meclis Başkanı Juan Gu-aido’yu ülkenin geçici devlet başka-nı olarak tanımasına tepki gösterdi. Venezuela bay-rağı açan göstericiler, “ABD, ellerini Venezuela’dançek” sloganı attı. Yapılan konuşmada, “Venezuela’nındemokratik olarak seçilmiş lideri Nicolas Madu-ro’ya destek vermek ve ABD’nin emperyalizmine kar-şı çıkmak için bugün buradayız” ifadeleri kullanıldı.

Venezuela’dan ellerinizi çekin

8 gün tanıyorlarmışALMANYA, İspanya ve Fransa se-

kiz gün içinde seçimlere gidilme-mesi halinde Juan Guaido’yu geçi-ci devlet başkanı olarak tanıya-caklarını açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emma-nuel Macron, Twitter üzerindenyaptığı paylaşımda “Venezuelahalkı özgür bir biçimde geleceğinibelirleyebilmelidir. Önümüzdeki 8gün içinde seçim tarihi açıklanma-ması halinde Juan Guaido’yu geçi-ci devlet başkanı olarak tanımayahazırız. Avrupalı müttefiklerimizlebirlikte çalışıyoruz” ifadesine yerverdi.

Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�Maduro CNN Türk’ten CüneytÖzdemir’in sorular�n� yan�tlad�

SATRANÇTA Türkiye �ampiyonlar�belli oldu. Türkiye �� Bankas�’n�n anasponsoru oldu�u Türkiye Satranç Fe-derasyonu (TSF) taraf�ndan Antal-ya’da düzenlenen ve Türkiye’nin dörtbir yan�ndan 7 ya��ndan 77 ya��na 2 bin636 sporcunun yar��t�� “Türkiye Kü-çükler, Y�ld�zlar ve Emektarlar Sat-ranç �ampiyonas�”nda, büyük yar��sona erdi ve 26 kategoride “Türkiye�ampiyonlar�” belli oldu.

7 bin ki�inin kat�l�m�yla gerçekle�enve bir hafta süren �ampiyonan�n ödültöreninde �ampiyonlar geçidi ya�a-n�rken, genç �ampiyonlar�n heyecan�,mutlulu�u ise görülmeye de�erdi.�ampiyonada, küçüklerde 144, y�ld�z-larda 76 olmak üzere toplam 220 spor-cu milli tak�m havuzuna girdi. Sporcularald�klar� derecelere göre Türkiye’yi

“Dünya ve Avrupa Ya� Gruplar�” ile“Dünya ve Avrupa Okullar Satranç�ampiyonalar�”nda temsil edecekler.

ŞAMPİYONLAR GEÇİDİ

7 ya� k�zlar kategorisinde Güne�Bo�day, 8 ya� genel kategorisinde Ya-��z Kaan Erdo�mu�, 8 ya� k�zlar ka-tegorisinde Ela Aslan, 9 ya� genel ka-tegorisinde Salim Fenerli, 9 ya� k�zlarkategorisinde I��l Özyi�it, 10 ya� genelkategorisinde Arda Çamlar, 10 ya� k�z-lar kategorisinde Pelin Seyhan, 11ya� genel kategorisinde CM Kerem Er-ten, 11 ya� k�zlar kategorisinde WCMElif Zeren Y�ld�z, 12 ya� genel katego-risinde Taha Özkan, 12 ya� k�zlar ka-tegorisinde Ecrin Efsa Büyük ‘Türkiye�ampiyonu’ oldu. Türkiye Y�ld�zlar�ampiyonas�’nda, 13 ya� genel kate-

gorisinde CM Zeki Berke Çaputçuo�-lu, 13 ya� k�zlar kategorisinde ÇiselAnaço�lu, 14 ya� genel kategorisindeAltu� Bozyaka, 14 ya� k�zlar kategori-sinde WCM Safiye Öykü �nce, 15 ya�genel kategorisinde CM Bora Çilek, 15ya� k�zlar kategorisinde WFM EsmaDo�a Duran, 16 ya� genel kategori-sinde Emirhan Tarlaba��, 16 ya� k�zlarkategorisinde WCM �layda Kayg�s�z, 17ya� genel kategorisinde Emre K�r�lmaz,17 ya� k�zlar kategorisinde BusenazKoçyi�it, 18 ya� genel kategorisindeCan Koçak, 18 ya� k�zlar kategorisin-de ise Çi�dem Onur �ampiyonlu�a ula-�an sporcular oldu. Emektarlar �am-piyonas�’n�n K�demli Emektarlar genelkategori �ampiyonu Mustafa Yüksel,Emektarlar genel kategori �ampiyonuise Vedat Ali Çetinkaya oldu.

28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Burak Ö[email protected]

AYDINLIK 15 CMYK

15SPOR

ESAS NO : 2018/1148 EsasKAMULAŞTIRMA İLANIKAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Kamulaştırılacak dosya numaraları ve adaparseller aşağıda belirtilmiştirTAPU MALİKİNİN :Taşınmaz maliklerinin isimleri dosya numaralarının altında ADI VE SOYADI be-lirtimiştir.KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN YATIRILACAĞI BANKA : VakıflarBankasıKamulaştırmayı yapan davalı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaş-tırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından dava açılmıştır.Aşağıda bilgileri verilen taşınmazla ilgili tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırmaişlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hataların düzeltim davası açılabileceği, tebligatve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açan-ların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelemedikleri takdirde kamu-laştırma işleminin kesinleşeceği, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delille-rinizin tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeniz gerektiği hususuve davayı takip etmediğiniz takdirde yokluğunuzda devam edilip karar verileceği, 2942 sayılı Kamu-laştırma Kanununun 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 07/12/2018Kumulaştırılacak ada parsellerin esas ve ada parsel numaraları:2018/1146 Esas:Dava konusu, Afyonkarahisar İli, Merkez İlçesi, Sadıkbey Mahallesi, Taşlıdere Mev-kii, 349 ada 23 parsel sayılı taşınmazınDavalı :ÖMER DAĞDELEN2018/1148 Esas: Dava konusu, Afyonkarahisar İli, Merkez İlçesi, Sadıkbey Mahallesi, Gavur ÖreniMevkii, 356 ada 45 parsel sayılı taşınmazınDavalı: MURADİYE ÇAKAL2018/1150 Esas:Dava konusu, Afyonkarahisar İli, Merkez İlçesi, Sadıkbey Mahallesi, TaşlıdereMevkii,349 ada 31 parsel sayılı taşınmazlarDavalılar , AYTEN YAVUZ, BİLAL KOÇ, GÜLTEN YILDIZ, MUSTAFA KOÇ, MÜNİRE KÜLTÜR, NUR-TEN YILDIZ, RECEP KOÇ, ZEHRA KOÇ

T.C. AFYONKARAHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN


Nejc Skubic 2022’yekadar Konyaspor’da

Satrançta Türkiyeşampiyonları belli olduTürkiye�Küçükler,�Yıldızlar�ve�Emektarlar�Satranç�Şampiyonası’nda,büyük�yarış�sona�erdi�ve�Türkiye�Şampiyonları�belli�oldu.�7�yaşındakiMardinli�Baver’in�namağlup�şampiyonluğu�en�dikkat�çeken�olay�oldu

MARDİN�Kızıltepeli 7 yaşındaki Baver Yılmaz, Tür-

kiye Küçükler, Yıldızlar ve Emektarlar Satranç Şam-

piyonası’ndaki performansıyla dikkatleri çekti. Tür-

kiye Satranç Federasyonundan yapılan

açıklamaya göre, Antalya’da 26

kategoride düzenlenen ve 2 bin636 sporcunun mücadeleettiği şampiyonada 7 yaşkategorisinde yer alanBaver, oynadığı 11 maç-tan da puan kaybetme-den galip ayrılarak Tür-kiye şampiyonu oldu.Şampiyon Baver, eldeettiği bu başarıyla milli ta-kım havuzuna girmeye dehak kazandı.

SATRANÇ SADECE SPOR DEĞİL

YENİ BİR HAYAT DEMEK

Ödül töreninde konuşan Türkiye Satranç Fe-

derasyonu Başkanı Gülkız Tulay, “Do-

ğudan batıya kuzeyden güneye,

güzel vatanımızın dört bir ya-nında yaşayan pırıl pırıl in-sanlarımızla birlikte olduk.Mardin Kızıltepeli Baver gibigeleceğin büyükustası ola-cak çocuklarımızın başarı-sı bizi derinden etkiliyor. Busporun kazandırdıkları bam-

başka. Sadece spor değil,yeni bir hayat demek. Bu şam-

piyonada yürekler buluştu’’ dedi.

Mardinli Baver’den namağlup şampiyonluk

FUTBOLDA kulüp tarihinin enkötü dönemlerinden birini geçiren Fe-nerbahçe, bugün ligde Evkur YeniMalatyaspor ile karşılaşacak. Ülker Sta-dı’nda saat 20.00’de başlayacak maçı,hakem Ali Palabıyık yönetecek. Ligdeikinci yarıya da istediği başlangıcı ya-pamayan sarı-lacivertli ekip, son olarakZiraat Türkiye Kupası’nda Spor Toto1. Lig temsilcisi Ümraniyespor’a elen-di. Süper Lig’in 18. haftasında deplas-manda Bursaspor ile 1-1 berabere ka-lan sarı-lacivertliler, haftaya 17 puan-la düşme potasında giriyor. Teknik di-rektör Ersun Yanal yönetimindeki Fe-nerbahçe’de Michael Frey, Harun Te-kin, Erten Ersu, Tolga Ciğerci ve OğuzKağan Güçtekin, sakatlıkları nedeniy-le Evkur Yeni Malatyaspor maçındaforma giyemeyecek. Türkiye Kupa-sı’nda Ümraniyespor ile yapılan rövanşkarşılaşmasında kırmızı kart görenMartin Skrtel de cezası sebebiyle bu-günkü mücadelede görev yapamayacak.Fenerbahçe’de Hasan Ali Kaldırım, İs-

mail Köybaşı, Mauricio Isla ve Yassi-ne Benzia, bu akşam Evkur Yeni Ma-latyaspor maçında kart görmeleri du-rumunda ligin 20. haftasında Göztepeile oynanacak karşılaşmada forma gi-yemeyecek.

MALATYA ZİRVE PEŞİNDE

Ligde geride kalan 18 haftada 32puan toplayan ve 3. sırada bulunan, Zi-raat Türkiye Kupası’nda da çeyrek fi-nale adını yazdıran Malatya temsilcisi,Fenerbahçe karşısında galip gelerek lig-deki konumunu sağlamlaştırmayı he-defliyor. Evkur Yeni Malatyaspor, bu se-zon İstanbul deplasmanında şu ana ka-dar 2 karşılaşmaya çıktı. Sarı-siyahlılar,ligin beşinci haftasında Beşiktaş’a 2-1mağlup olurken, 7’nci haftada ise Me-dipol Başakşehir ile 1-1 berabere kal-dı. Malatya temsilcisinde sakatlıkları ge-çen Adem Büyük, Mustafa Akbaş veGuilherme, teknik direktör Erol Bu-lut’un şans vermesi halinde Fener-bahçe maçında forma giyebilecek.

OLMAK YA DAOLMAMAKOLMAK YA DAOLMAMAK

Kupadan dramatik bir şekilde elenen Fenerbahçe’degözler bugün Kadıköy’de oynanacak Malatyaspormaçına çevrildi. Sarı-lacivertli takım için tek hedef 3 puan

ATİKER Konyaspor, Slovak futbol-cusu Nejc Skubic’in sözleşmesini 3 yıl dahauzattı. İmza töreninde konuşan Skubic,“Yuvada devam ettiğim için kendimi çokmutlu hissediyorum. Konya’yı, Konyas-por’u ikinci evim olarak görüyorum. Üçsene daha Aykut Hocamızla birlikte bü-yük başarılara imza atacağımıza inanı-yorum. Zaten bu imzayı atmamdaki enbüyük faktörlerden bir tanesi birkaç ayönce Aykut Hocamızın tekrardan kulü-bümüze geri dönmesiydi” dedi.

Sarıyer-Sakaryaspormaçında kazanan yok

TFF 2.Lig Beyaz Grup’ta büyük he-yecana sahne olan maçta Sarıyer ile Sa-karyaspor 1-1 berabere kaldı. Maçın16. dakikasında konuk takım Sakaryas-por, Berkay Değirmencioğlu’nun attığıgolle Sarıyer karşısında 1-0 öne geçti. Mü-cadelenin ilk yarısında başka gol olma-yınca takımlar soyunma odasına buskorla gitti. Karşılaşmanın 76. dakikasındaSarıyer, Yaser Yıldız’ın penaltıdan attığıgolle Sakaryaspor karşısında 1-1 eşitliğiyakaladı. Karşılaşma bu skorla sona erdi.Bu sonuçla Sarıyer 42, Sakaryaspor ise 41puana yükseldi.

LİGDEN çekilme kararı alan Gazi-antepspor, TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta İne-gölspor ile yapması planlanan 19. haftamücadelesine çıkmadı. Ev sahibi ekibinmaça çıkmaması üzerine oynanamayankarşılaşma ile ilgili kararı Türkiye Futbol Fe-derasyonu verecek. TFF yetkilileri, Gazi-antepspor’un durumunun gelecek haf-ta iç sahada oynanması planlanan Niğ-de Anadolu maçıyla belli olacağını ifadeetti. Gaziantepspor, söz konusu müsa-bakaya da çıkmaması durumunda statügereği bir alt lige düşürülecek.

Gaziantepspormaça çıkmadı

SPOR Toto Süper Lig’in 19. hafta-sında son iki sırada bulunan iki ekip Çay-kur Rizespor ile Akhisarspor karşılaştı.Rizespor, sahasında oynadığı karşılaşmayı1-0 geriden gelerek 3-1 kazanmayı ba-şardı ve ligin 2. yarısına 2’de 2 ile başla-dı. Konuk takım Akhisarspor’un tekgolünü 15. dakikada Cocalic kaydetti.Karşılaşmanın 20. dakikasında Akhi-sarspor’da golü atan Cocalic, Samu-dio’ya yaptığı sert müdehale sonucu

VAR’a da başvuran Suat Arslanboğa ta-rafından kırmızı kartı gördü. İlk yarı Ak-hisarspor’un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.

Ev sahibi ekip, 70’te oyuna ikinci ya-rıda oyunu giren Melnjak ile 1-1’likeşitliği yakaladı. Bu golden 2 dakika son-ra Muriqi’nin golüyle öne geçen Rize,82’de Nakoulma ile bir gol daha bulduve skoru 3-1’e getirerek maçtan galibi-yetle ayrıldı. Bu sonuçla Rize puanını 18’eyükseltirken, Akhisar 17 puanda kaldı.

Rizespor’dan altındeğerinde 3 puan



Rizespor’dan altındeğerinde 3 puanRizespor’dan altındeğerinde 3 puan

3-13-13-13-13-1

1-11-11-11-11-1

Drinkwater

MOSES’� Chelsea’den kiralayan Fenerbahçe için

bir başka yıldız isim daha gündem geldi. Miror’da

yer alan habere göre, Fenerbahçe, Chelsea’nin bir

başka oyuncusunu daha gündemine aldı. Sarı

lacivertliler Danny Drinkwater’ı kiralamak

için girişimlere başladığını

belirtti.

HAMLESİ

FENERBAHÇE-MALATYASPOR

SAAT: 20:00

STAT: Ülker

HAKEM: Ali Palabıyık

YAYIN: beIN SPORTS

28 Ocak 2019 PAZARTESİ Hazırlayan: Burak Özcan16 SPOR [email protected]

AYDINLIK 16 CMYK

FUTBOL

SÜPER LİG

20:00 Başakşehir-Kasımpaşa20:00 Ankaragücü-Alanyaspor20:00 Fenerbahçe-Malatyaspor1. LİG19:00 Karabükspor-Hatayspor19:00 Adanaspor-Ümraniyespor

BASKETBOL

ERKEKLER SÜPER LİG

19:00 Gaziantep-Darüşşafaka

BUGÜN‘DA

GÖZTEPE deplasmanından kritik bir3 puanla dönen Galatasaray’da forvet be-lirsizliği devam ederken, teknik direktörFatih Terim olay açıklamalar yaptı. Sarı-kırmızılı takımın tarihindeki süphesiz enbaşarılı teknik direktör olan Terim,1996 yılından bu yana 4 farklı dönemdesarı-kırmızılı takımı çalıştırdı, kulübünetoplamda 17 kupa kazandırdı. Bu kadarbaşarılı bir kariyere sahip olmasına rağ-men sürekli olarak çalıştığı yönetimler-le ters düşen 65 yaşındaki teknik adam,son olarak Ünal Aysal’la anlaşamamış vekulüpten gönderilmişti. Yıllar sonra birkez daha Galatasaray’ın başına geçen Te-

rim, Mustafa Cengiz yönetimiyle de sı-kıntı yaşamaya başladı. Sezon başındaBafetimbi Gomis’i sattıktan sonra for-vet transferi yapamayan yönetim, ocakayında da Terim’i mutlu edecek hamleyihenüz gerçekleştiremedi.

OZAN KRİZİ YAŞANMIŞ

Başarılı hocanın yönetimle tek sı-kıntısı forvet transferi de değil. Gözte-pe maçı sonrası Ozan Kabak’ın gönde-rilmesini istemediğini itiraf eden dene-yimli teknik adam, razı olmamasınarağmen Başkan Mustafa Cengiz’in gençstoperi sattığını açıkladı.

GALATASARAY TARAFTARINASÖZ VERDİĞİM İÇİN GİTMEDİM

Almanya’nın Stuttgart takımına trans-fer olan Ozan Kabak için ise Fatih Te-rim, şu ifadeleri kullandı: “Ozan’ın dev-re arasında gitmesini istemedim. Teknikolarak ihtiyacım olduğunu söyledim.Sayın başkan ve bazı yönetici arkadaş-lar idari ve ekonomik olarak böyle bir ka-rar vermeyi düşündüler. İki tane şık var-dı. İdari karara saygı duymak veya baş-ka bir şey. O başka şey artık Galatasa-raylılara söz verdim öyle bir şey yok.Onun için bir şey demedim.”

GALATASARAY’da Sinan Gü-müş performansıyla dikkati çekiyor.Bitimine 1 haftadan az süre kalanara transfer döneminde beklenensantrfor transferinin yapılamama-sına rağmen ilk yarıda ligde 7 golatan Eren Derdiyok’un da kadrodışı bırakılmasıyla ileri uçta alter-natifsiz kalan sarı-kırmızılılardasahneye Sinan Gümüş çıktı. MKEAnkaragücü maçında 2, Göztepemüsabakasında ise tek gole imzaatan 25 yaşındaki oyuncu, alınan 6puanda önemli rol oynadı. SinanGümüş, Spor Toto Süper Lig’e ve-rilen aradan formda bir şekildegeldi. Sezonun ilk yarısında 11 ligkarşılaşmasında forma giyen Si-nan, bir kez fileleri havalandırmış-tı. İkinci yarıdaki 2 maçta da ilk11’de sahaya çıkan sarı-kırmızılı

futbolcu, attığı 3 golle yıldızlaştı. Si-nan, Süper Lig’de geçen sezonkiperformansını geride bıraktı.

Ligde 2017-2018 sezonunda 19maçta süre alan Sinan Gümüş, 3kez gol sevinci yaşamıştı. Bu sezon19. haftada 4 gole ulaşan gençoyuncu, şimdiden geçen sezonkiperformansının üzerine çıktı.

SİNAN GOL ATIYOR ASLAN KAYBETMİYOR

Galatasaray, Sinan Gümüş’ünSüper Lig’de gol attığı 14 maçta sa-dece 1 kez mağlup oldu. Sarı-kır-mızılı ekibe 2014’te transfer olanSinan, 69 Süper Lig maçında 19 golattı. Sinan’ın fileleri havalandırdı-ğı 14 müsabakada Galatasaray,12 galibiyet, birer beraberlik ve ye-nilgi yaşadı.

2019 Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nı tekerkeklerde, 2 numaralı seribaşı Rafael Nadal’ı3-0 (6-3, 6-2, 6-3) yenen dünya 1 numarası No-vak Djokovic kazandı. Melbourne kentinde dü-zenlenen sezonun ilk grand slam turnuvasınıntek erkekler finalinde, Avustralya Açık’takitek zaferini 2009’da elde eden İspanyol Nadalile 6 şampiyonluğu bulunan Sırp Djokovic kar-şılaştı. Djokovic, servislerinde yalnızca bir puanverdiği ve Nadal’ın çok basit hata yaparak baş-ladığı ilk seti, 2. oyunda kırdığı servis sayesinde6-3 kazandı. Servis karşılama ve savunma ko-nusunda ekstra bir oyun sergileyen Djokovic, Na-dal’ın basit hatalarına devam ettiği 2. seti 6-2 ala-rak skoru 2-0’a getirdi. Kusursuza yakın per-formansıyla Nadal’ın gardını düşüren ve psi-kolojik üstünlüğü ele geçiren Djokovic, 3. setin

başında servis kırıp 2-1 öne geçti. 6’ncıoyunda maçta ilk kez servis kırma fırsatıyakalayan Nadal’a izin vermeyen Djo-kovic, 3. seti 6-3, 2 saat 4 dakika sürenmaçı da 3-0 kazandı.

AVUSTRALYA’NIN KRALI DJOKOVİC

Nadal’a karşı oynadığı 8. grand slam fi-nalinde 4. galibiyetini alan Djokovic, Avustral-ya Açık’taki 7. şampiyonluğuna uzandı. Djokovicböylece Roy Emerson ve Roger Federer ile pay-laştığı Avustralya Açık’ı teklerde en fazla ka-zanan erkek tenisçi rekorunu kırdı. Grandslam turnuvalarında 15. kez mutlu sona ulaşanSırp tenisçi, kariyerindeki 73. tekler şampiyon-luğunu kazandı.

DENEYİMLİ HOCA İSTİFANIN EŞİĞİNDEN DÖNMÜŞ

Galatasaray’da�gündemde�yine�Fatih�Terim’in�açıklamaları�var.�85�gün�sonra�ligdetakımının�başında�maça�çıkan�Terim,�maç�sonu�yaptığı�açıklamalar�ile�gündem�olduGalatasaray’da�gündemde�yine�Fatih�Terim’in�açıklamaları�var.�85�gün�sonra�ligdetakımının�başında�maça�çıkan�Terim,�maç�sonu�yaptığı�açıklamalar�ile�gündem�olduGalatasaray’da�gündemde�yine�Fatih�Terim’in�açıklamaları�var.�85�gün�sonra�ligdetakımının�başında�maça�çıkan�Terim,�maç�sonu�yaptığı�açıklamalar�ile�gündem�olduGalatasaray’da�gündemde�yine�Fatih�Terim’in�açıklamaları�var.�85�gün�sonra�ligdetakımının�başında�maça�çıkan�Terim,�maç�sonu�yaptığı�açıklamalar�ile�gündem�olduGalatasaray’da�gündemde�yine�Fatih�Terim’in�açıklamaları�var.�85�gün�sonra�ligdetakımının�başında�maça�çıkan�Terim,�maç�sonu�yaptığı�açıklamalar�ile�gündem�oldu

Fatih Terim krizi!Fatih Terim krizi!Divan Kurulu

GALATASARAY Kulübünde olağanüstü divan ku-

rulu toplantısı bugün yapılacak. Divan kurulu başkanı

Eşref Hamamcıoğlu’nun çağrısı üzerine yapılacak top-

lantı, saat 16.00’da, Özhan Canaydın Toplantı Salo-

nu’nda gerçekleştirilecek. Toplantıda, TBB ile

TFF’nin kulüplerin borç yapılandırılmasına iliş-

kin ortak çalışması hakkında bilgilendir-

mede bulunulacak.

olağanüstü toplanıyor

Geçen�sezon�şampiyonluk�yolunda�kritik�goller�atan�Sinan�Gümüş,�bu�sezonun�ikinciyarısına�da�fırtına�gibi�girdi.�Genç�futbolcu,�son�iki�maçta�attığı�3�golle�yıldızlaştı

Kasımpaşa, liderBaşakşehir’e karşı ŞAMPiYONŞAMPiYONŞAMPiYONŞAMPiYONŞAMPiYON

Avustralya�Açık�Tenis�Turnuvası�Tek�Erkekler�finalinde�İspanyolRafael�Nadal’ı�yenen�Sırp�Novak�Djokovic�şampiyon�oldu.�Djokovicböylece�Roy�Emerson�ve�Roger�Federer�ile�paylaştığı�AvustralyaAçık’ı�teklerde�en�fazla�kazanan�erkek�tenisçi�rekorunu�kırdı

Nadal’a kar�� oynad�� 53. maçta 28.kez korttan galip ayr�lan Djokovic, 4,1milyon Avustralya dolar� (15,5 milyonlira) para ödülünün de sahibi oldu.

1. Roger Federer (İsviçre) - 20

2. Rafael Nadal (İspanya) - 17

3. Novak Djokovic (Sırbistan) - 15

4. Pete Sampras (ABD) - 14

5. Roy Emerson (Avustralya) - 12

6. Rod Laver (Avustralya) - 11

7. Björn Borg (İsveç) - 11

8. Bill Tilden (ABD) - 10

TARİHTE 10 VE DAHA FAZLAGRAND SLAM ŞAMPİYONLUĞUBULUNAN ERKEK TENİSÇİLER:

SÜPER Lig’in 19’uncu haftası kri-tik bir maça sahne olacak. Lig lideri Ba-şakşehir, bugün Kasımpaşa’yı konukedecek. Fatih Terim Stadyumu’ndasaat 20.00’de başlayacak karşılaşma-yı hakem Mete Kalkavan yönetecek. Enyakın rakibi Galatasaray’ın maç eksiğiyle3 puan önünde yer alan turuncu laci-vertli takım oynanacak Kasımpaşa mü-cadelesinden 3 puanla ayrılarak puanfarkını korumak istiyor. Kasımpaşa’daeksik oyuncuların fazla olması teknikekibi düşündürüyor. Diagne, Veysel Sarıve Josue Sa, Medipol Başakşehir mü-cadelesinde forma giyemeyecek.

SPOR Toto 1. Lig’de Adana Demirs-por’u oynadığı etkili futbollaevinde 5-1 yenen Deniz-lispor, 7 yıl aradansonra liderlik koltu-ğuna oturdu.Gençlerbirliği’ninA l t ınordu ’yamağlup olduğuhaftayı 3 puanlakapatan yeşil-si-yahlılar 42 puana yük-selip 2010-2011 sezo-

nun ardından camiasına ilk kez zirve se-vinci yaşattı. Son yıllarda kü-

mede kalma savaşı verenyeşil-siyahlıların bu

yükselişi büyük coş-kuyu da berabe-rinde getirdi.Adana Demirs-por galibiyeti son-rası yönetim, fut-

bolcular ve teknikekip taraftarlarla se-

vinç yumağı oluşturdu.

Denizlispor’da 7 yıllık hasret bitti

TAHİNCİOĞLU Basketbol Süper Ligi 16.hafta ma-

çında Anadolu Efes sahasında Galatasaray Doğa Si-

gorta’yı konuk etti. Mücadeleye iyi başlayan taraf Gala-

tasaray Doğa Sigorta’ydı. Özellikle hücum kısmında çok

etkileyici bir performans çıkartan sarı kırmızılılar, 19-26’lık

çeyrek skoruyla oyunda avantajı yakaladı. Devre 37-49

sona ererken, Anadolu Efes son çeyrekte farkı tek ha-

neli sayılara çekmeyi başardı ve maça yeniden denge gel-

di. 35.dakika 76-73 geçilirken, oyunun kalan bölümün-

de skorda kontrolü eline geçirip Galatasaray’ın geri dö-

nüşüne izin vermeyen lacivert beyazlılar, 92-82’lik skor-

la parkeden galip ayrıldı. Bu maçla birlikte Efes 12. ga-

libiyeti elde ederken, sarı-kırmızılılar ise 7. yenilgisini aldı.

Aslan, Anadolu Efes’e

son çeyrekte geçildi 92-82

KRİTİK GOLLERİN ADAMIKRİTİK GOLLERİN ADAMIKRİTİK GOLLERİN ADAMIKRİTİK GOLLERİN ADAMIKRİTİK GOLLERİN ADAMI

28 OCAK 2019, PAZARTESİ 2 TL SURİYE’Yİ...2019/01/28 · ANTALYA’daki hortum faciası en çok...

Documents

Transcript of 28 OCAK 2019, PAZARTESİ 2 TL SURİYE’Yİ...2019/01/28 · ANTALYA’daki hortum faciası en çok...