CUMA21 Temmuz, 1972

YIL: 21 — SAYI: 7424

FÎATI: 20 MİLG Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T E

»•HIM ve Umumi Neşriyat Müdürü CEMAL TOGAN - Mes’ul Yazı Işlorl Müdürü s SADİ C. TOGAN Dizilip Basıldığı Yar ; BOZKURT Basımevi - t42, Glme Caddesi, Lefkoşe- Telefon: 62951

'Geçmişte Bugün261 yıl önce bugün, 21 Temmuz

1711'de Türk.ye ile Rusya arasında Prut Barış Anlaşması İmzalanmıştı. Bu anlaşma, Sadrazam Baltacı Meh rr.et Paşa nın Çar Petro’nun 50 bin kişilik ordusunu Prut Nehri bataklık­larında ablukaya almasını izliyordu. Baltacı, çok büyük bir hatâ iştiyerek ufak tavizler karşılığında saldırgan Rus ordusunu serbest bırakmıştı.

Türk Yönetimi en önemli kararlarından birini aldı

Tapu sorununu bünyemizde kendimiz çözümleyeceğiz

AHMET TO LG A Y

1963 Olaylarından bu yana, tapu kayıtlarının Rum Yönetiminin elinde kalması ve inşaat için parselle­nip arsa haline getirilecek topraklar üzerinde bu yönetimin keyfi tutumlar takınması yıllardan beri toplumlunu­zu büyük güçlüklerle karşı karşıya bırakmaktadır. Kökleşip yerleşme ve toplumlunuza daha büyük yararlar sağlama uğraşında dev aşam alar geçirmekte olan Kıbrıs Türk Yönetimi, toplumlunuzu tapu güçlüklerinden kurtarmak için önemli kararlar almış bulunmaktadır. Tapu zorluklarının karşılaşıldığı bölgelerde, bundan böyle parselleme ve inşaat ruhsatını Kıbns Türk Yönetimi verecektir..

KARAR METİNLERİ Bu konu Ue ilgili olarak

alman kararların metinlen aynen şöyledir:

“1. İçinde bulunduğumuz fiili durum itibarı ile, (Bele­diye sınırlan dahilinde, veya köy ve inkişaf encümeni sa­halarında) gayrimenkul mal­ların, tapu kayıtlarındaki tescil edilmiş şekli ile par - tellenmesi mümkün olmadı­ğı takdirde, bu gibi gayrimen küller üzerinde inşa edilme­si düşünülen binalara inşaat ruhsatnamesi Isdar edebilme si veya parsellenmiş arsala - nn satışlarının Türk Yöneti mi makamlarınca geçerli sa yılabilmesi için, sorumluluk tamamen ilgili taraflara ait olmak ve ilgili taraflardan bu hususlara müteallik yazı­lı bir belge almak şartıyle, müracaat sahiplerine ait gay

rlmetık ullerin Plânlama ve inşaat Dairesi tarafından, yü rürlükteld mevzuat hükümle rine uygun bir şekilde par - sellenmesi; işbu parselleme­nin Türk Tapu ve Mesaha Dairesinde tutulacak olan özel bir deftere yapılacak kayıtla tescil edilmesi; satış­ların işbu özel kayıtlara veri lecek bir meşruhatla Türk Yönetimi makamlarınca ge­çerli sayılması ve bu şekilde geçerli sayılacak olan parsel ler üzerinde inşa edilecek bi ııalara, diğer mevzuat hü • kümlerine göre inşaat ruh - satnamesi Isdar edilmesi usul ittihaz edilecektir. An­cak yukarıdaki esaslara ria - yet edilmeden yapılacak olan inşaatların devamım önleye­cek, veya durduracak tedbir ler, Kaza İdare Amirliklerin­ce ve Belediye Başkanlann -

ca alınacak ve gerekirse yık­tırılmaları için yetkili ve gö­revli mahkemeye müracaatp/lilppplffip **KOÇAN YERİNE MUHTAR

BELGESİ2. 1969 yılından önce inşa

edilen veya 1969 yılından sonra inşa edilen veya bun - dan böyle inşa edilecek olan binalara inşaat ruhsatnamesi Isdar edilirken, yürürlükteki mevzuat uyarınca ibrazı zo­runlu olan arazi koçanları - mıı fiili şartlar dolayısıyle teminine imkân almadığı Kaza İdare Amirliklerince kabul edildiği takdirde, in - şaatın yapıldığı veya yapıla­cağı arazinin müracaat sahi bine ait olduğu muhtar mu­kavelenamesi ile İspat edile bilir ve koçan yerine işbu belgeler ibraz edilebilir. Bu­nun üzerine, koçan ibraz edil

memiş olmasına rağmen, mü racaat işleme konur. Gerek - tıği hallerde Kaza İdare Amirinin başkanlığında. Plân lama ve İnşaat Dairesi böl . ge mühendisi ve sağlık mü - iettişinden kurulu heyet, in­şaat yapılmasından doğacak herhangi bir isorumluluğun tamamen inşaat sahibine ait olacağı hususunda müracaat sahibinden ve gerekirse di • ğer hissedarlardan yazdı bir belge alınır; sözkonusu heye tin raporuna göre, salanca olmadığına kanaat getirildi - ği takdirde, başka herhangi bir kanun, kural veya tüzük hükümlerine bakılmaksızın, bu gibi hallerde dahi, Kaza İdare Amirliklerince inşaat ruhsatnamesi Isdar edilebi • lir..”

Lâmakadajd kampa katılan ilkokul çocuklarından kurulu kafile, Hala Sultan Tek­kesine yapılan ziyarette objektifimiz karsısında....

Çocuk Esirgeme Kummıınca başlatılan

Y a z (ocuk kampları basarı ile devam ediyor

Mısır Askeri Malzemesini İngiltere’den Alacak

TEL AVİV:İsrail radyosu AP ajansına

atfen verdiği bir haberde Mı sır’ın uçak ve savaş gemile­ri dahil her çeşit silâhı İn - giltere’den satın almayı tasar ladığını bildirmiştir. Mıiha - birler silâhların teslimi konu sunda Sovyetler Birliği ile arası açılan Başkan Sedat’m silâh temini için başka yol - lara başvurabileceğini belirt inektedirler.

Öte yandan Paris’den iyi haber alan kaynaklara daya­nılarak verilen bir habere göre, Mısır Devlet Başkam Enver Sedat, Fransa’yı ziya­rete davet edilmiştir. Baş - kan Sedat’m ziyareti gerçek leştiği takdirde bu, 20 yıl ön ce Kral Faruk’un Fransa’yı ziyaretinden bu yana bir Mı­sır Devlet Başkanı’nın Fran­sa’ya yaptığı ilk resmi ziya­ret olacaktır.

Geçenlerde İsveç'in başkenti Stockholm'dü bir bankayı tek başına basan genç ve güzel bir kadın, vez­nede bulunan 1690 sterlini alarak sırra kadem basmış­tır.. Soygun sırasında otomatik olarak çalışan gizli bir kamara, elinde tabanca tutan siyah gözlüklü ve uzun si­yah saçlı güzel kadının muhtelif resimlerini tesbit et­miştir.. İsveç Basınının Amerikan kriminal tarihinin ünlü kadın gangsteri Bonnie’ye benzettiği güzel kadın, bankaya girer girmez elindeki tabancayı veznedara doğrultmuş ve “bu bir soygundur... Veznede ne kadatr para varsa bana ver” diyerek elindeki beyaz plâstik çantayı veznedara fırlatmıştır.. Yukarıdaki resim, soy­gunun bu anım yansıtmaktadır. Polis, bütün İsveç’te bu güzel soyguncu kadım aramaktadır...

■âl ıl ı A ^ f c L . ı i i dkt .aâa^aâs^aâe^aâa^jâo^aâa^aâa^aâa^aâa^aâa^a^^aâa^aâe^aâo-^âa.

Dün Birinci Dönemi TamamlanamayanI I I I I | l l l l l l ı l | ! ! | t . !I H I ' ! t l i | u | ''0 | | | |U fM |> tP ! l | ” | I ' • I! t 11 • 11 • M ■ " 11 ] 111 ■

B EŞ Lİ G Ö R Ü Ş M ELER E BÜGİİN SAB AH B EV A M E S İLE C E K

* Kıbrıs sorununa barışçı bir çözünı yolu bulmayı amaç- tayan beşli görüşmelere dün öğleden sonra saat 05.00’te Türk Cemaat Meclisi Başkanı ve Tiirk Yönetimi Başkan Yardımcısı Rauf Denk taş'ın dairesinde yapılan bir toplantı ile devam edilmiştir. Dün öğleden sonra yapılan görüşme ile sona ermesi beklenen beşli görüşmelerin birinci dönem ça­lışmaları, gündemdeki konuların tümünün görüşülmemesi nedeni ile tamamlanamamıştır. Görüşmeciler bugün sabah saat 10.30’da Türk Cemaat Meclisi Başkam Denktaş’ın daire­sinde yeniden bir araya gelerek birinci dönemin son toplan­tısını yapacaklardır. Bu toplantıdan sonra basına bir açıkla­ma yapılması beklenmektedir. Dün toplantıdan önce basın mensuplarının sorularım cevaplandıran Türkiye Temsücisi Profesör Orhan Aldıkaçtı, alınan sonuçlardan çok memnun olduğunu bildirerek “Görüşmeler başladığında iyimser oldu ğumu söylemiştim. Bu iyimserliğimi lıalâ korumaktayım.." demiştir. Profesör Aldıkaçtı, ayrıca Türkiye'ye yarın gidece­ğini söylemiştir. Bugünkü görüşmelerden sonra beşli görüş­melere 7 Ağustos’a kadar ara verilecektir.

Prof. Manizade Kıbrıs için yazı yayınladı

Görüşmelerin şart

başarısı i terk

K in etmektir

İSTANBUL:

MİLLİYET gazetesinin “ Düşü­nenlerin Düşünceleri” sütunun­da bir yazı, yayınlayan Profe­sör Dr. Derviş Manizade, beş­li görüşmelerdeki başarı şart­larının neler olduğunu açıkla­makta ve son gelişmeler ışığın­da Kıbrıs sorununu eleştirmek­tedir. “ Beşli görüşmelerden is­tenen, halen fiilen var olan iki toplumun birleşebilecekleri nok tatarda yapacakları işbirliği ve Londra - Zürih temelleri üstün­de kurulmuş bulunan Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyetinin barış İçinde gelişmesini ve devamı­nı sağlayacak bir idarenin ku­rulmasıdır..” diyen Manizade. yazısına şöyle devam etmekte­dir:

"Coğrafi sınırlar içindeki iki ayrı paralel Yönetimin, dışişle­ri, gümrük, ulaştırma ve ko­nularda işbirliği yapmaları pek­âlâ mümkündür. Toplumların milli varlıklarının korunması

DİHYI ÇtPIlHl i» Y1PMIŞ KIBKISlI OZU

Osman Türkay Kıbrıs’ta

için gerekli olan milli eğitim, din işleri, belediyeler gibi İş­lerde her toplumun kendi yö­netimine sahip olması şarttır.”

İLK ŞART: ENOSİST TERK ETMEK !..

Derviş Manizade, yazısını şu şekilde bağlamaktadır:

“ Beşli görüşmelerin başarı sağlayabilmesi için ilk şart, Kıbrıs Rumları ve Yunanlsta- nın kesin olarak Enosis'ten vaz geçtiklerini fiili davranışları ile göstermeleridir. Yoksa yine Enosis'e götürecek yolu ara­maya koyuluşlar ve Türklerl eşit haklara sahip bir toplum olarak değil de, zamanla yok edilmeleri istenen bir unsur olarak görmeye devam eder­lerse, bir anlaşmaya varmak imkânı kalmaz. Dileriz kİ, Kıb­rıs Rumları ve Yunanlılar, Türk- Yunan Dostluğunun Yunan mil­lî menfaatlerine yararlılığını ni­hayet kavrayarak, bu dostlu­ğun anahtarının Kıbrıs olduğu­nu anlasınlar. Ancak bu takdir­de beşli görüşmelerden bir so­nuç beklemek mümkün olur.”

m b u g ü nf i a r # ı

İb r a h im H ü s e y in

Kıbns Türk Çocuk Esir - geme Kurumunca tertiple - nen çocuk kamplarının tlçtin cü grubunu temsilen bir haf tahğına Lârnaka’ya giden 29 kişilik kafile, yazın tadım çı karmaktadır. Programlan - nın ilk bölümünde Hala Sul­tan Tekkesini ziyaret eden kafile mensupları, burada İlgililerden geniş bilgi almış­lar, Tekkenin güzel manzara suıdan doya doya yaralan - mışlardır. Hala Sultan Tek - kesinden dönerken Lâma - ka Türk Genel Hastahanesi- ni ziyaret ederek hastalara acü şifalar dileyen kafile mensuplan, Lâmaka’mn do-

ğal güzelliklerinden bol bol istifade etmekte, sandalla de niz gezisi yapmakta ve deni­ze girmektedirler.. Bölge Ko mutanlığı tarafından Sultan Gazinosunda ağırlanan ve Mücahit Kuvvetlerimizin su- baylan Ue konuşan öğrenci­ler, yaptıktan deniz gezisi sırasında, inşaatı hızla de - vam etmekte olan Liman ça- lışmalanm ve dev petrol de polannı izlemişler, bunlar hakkında aydınlatıcı bügi al­mışlardır. Akşam Kız Sanat Okulunda kamp kurmuş olan 29 kişilik öğrenci kafi - leşi, dün, programlarının son bölümünde Pile ve Be - y armudu köylerini ziyaret etmişlerdir.__________________

HER Y IL TEKRARLANACAK

Okulların tatil olduğu sü- ıece devam edecek olan ço­cuk kamplan, büindiği gibi Lâmaka’dan başka Lefke, Esentepe ve YeşUırmak gibi doğal güzellikleri olan Türk bölgelerine kurulmuştur. Ço çoklara mutlu günler yaşa - tan kamplann, Kıbrıs Türk Çocuk Esirgeme Kurumun - ca her yılın yaz mevsiminde tekrarlanması düşünülmek - tedir. ilkokul öğrencileri, bu kamplarda bir taraftan ya - zın tadım çıkararak dinlen - inekte, bir taraftan da ziya­ret ettikleri bölgeler hakkın­da bügi ve görgü sahibi ol - maktadırlar..

B U G Ü N 6 SAYFAYIZ

Gazetemizin eski yazarların­dan Osman Türkây, Evrenin Düşünde Gezgin adlı son kita­bının İstanbul'da Yeditepe ya­yınları arasında çıkması üzeri­ne, adı geçen yayınevinin da­veti üzerine Londra'dan İstan­bul'a gitmiş ve düzenlenen bir törenle kitaplarını imzalamış­tı. Yıllık izninden yararlanan Türkay, İstanbul ve Ankara’da­ki sanat çevreleriyle temasta bulunduktan sonra, önceki ge­ce Kıbrıs'a gelmiştir.

Şiirleriyle Avrupa ve Ameri­ka'da da ilgi çeken, uluslarara­

*IiV

Soruşturma ve sorgular turnamla udi jj

Sandıkrekabeti

İSTANBUL:Adil Ovalı'yı Rumelihisarı'nda

öldürdükten sonra cesedi bir sandığa koyup Paşabahçe’ye götürüp denize atmak üzere İken suçüstü yakalanan Banu Ergüder ve suç ortağı Garbis Altınoğlu, Sıkıyönetim Komu­tanlığı 3 Numaralı Mahkemesi tarafından tutuklanmıştır. "San dik Cinayeti” adı verilen olay bir süre önce Rumelihisarı'nda cereyan etmiş, Paşabahçe'de Banu Ergüder’ln yakalanması ile ortaya çıkmıştı, öldürülen Adil Ovalinin 1. Ordu ve Sı­kıyönetim Komutanlığı tarafın­dan aranan kişilerden biri o l­duğu anlaşılmıştır. Suçüstü ya­kalanan sanık Banu Ergüder, olay hakkında yanlış bilgiler vererek polisi bir hayli oyala-

Bavul cinayetinin elebaşısı olan Garbis Altınoğlu.

mış ve olayın karışık bir hal almasını sağlamaya çalışmıştır.

Ancak, Banu’nun İlk uğraşla­

rına rağmen tahkikat, cinayetin tamamen anarşist bir örgüt içindeki rekabetten işlendiğini meydana çıkarmıştır. Cinayetin nedeni, öldürülen Adil Ovalı ile geçen gün tutuklanan Garbis Altınoğlu'nun ''liderlik” müca­delesi olmuş, Ovalı, kendisine karşı olan grup tarafından Ba- nu'nun Rumelihisarı ndaki evin­de öldürülmüştür.

Sanık Banu Ergüder, Sıkıyö­netim Komutanlığına kısa bir süre önce suç ortağı Garbis Altınoğlu, suç eşyaları ile bir­likte teslim edilmişti.

Sanıkların sorguları Askerî Savcı tarafından tamamlandığın dan 3 Numaralı Mahkeme her İki sanığın da tutuklanmasına karar vermiştir.

|»5

Beş yıl önce, artık çalışmasına İmkân kalmayan kötü­rüm genç, şimdi Heidelberg’tekl rehabilitasyon merke­zinde programcı olmak için eğitim görmektedir. Her hangi bir bedenî sakatlık yüzünden genç yaşta çalışa­mayacak duruma gelen kimseler burada, programcılık, elektronik uzmanlığı veya kompütör operatörlüğü gibi henüz fazla bilinmeyen, fakat büyük önem taşıyan 32

özel meslek dalında yetişme imkânım buluyorlar.(Foto: I.N. BILD)

sı şiir ödülleri kazanan Osman Türkay'ın son eseri üzerine bir kutlama mesajı gönderen New York ve Princeton Üniversitele­ri Türk edebiyatı profesörü ve eski Kültür Bakanı Talât Hal- man şöyle demektedir:

“ Evrenin Düşünde Gezgin’i sevinçle ve heyecanla okudum. Bu kitap, Türk şiirine yepyeni, capcanlı boyutlar getiriyor. Dünya uygarlıklarında bu ka­dar geniş kapsamlı gezintiler, kaç şaire nasip olmuştur? Muh­teva, felsefe, estetik, tarih, şe­kil bakımından böyle güçlü bir sentezi başaran kaç eser var Türk şiirinde? Sanatınızdaki ye­ni aşamayı, Türk şiirine getir­diğiniz önemli atılımı kutlarım” .

BBC Türkçe Yayın Müdürü Dr. Andrevv Mango da şöyle demiştir. “ Değerli şiir kitabınızı okuduğuma çok sevindim. Zevk le okuduğum bu eserin lâyık olduğu başarıyı sağlamasını di­ler, kültür alanındaki değerini kutlarım.”

(Devamı ikinci sayfada)

Türk Havacıları ikinci Oldu

NATO Güney Avrupa Müt­tefik Hava Kuvvetleri Ko - mutanlığınca Yunanistan'ın Lârissa Hava üssünde düzen lenen en iyi vuruş hava atış yarışmaları dün sona ermiş­tir. Dün yapılan atışlarda Türk Hava Kuvvetleri takı - mı en yüksek puanı toplıya- rak toplam puan sayısını 671 e yükseltmiştir. Genel dere­celendirmede Yunanistan 714 puanla birinci, Türkiye 671 puanla ikinci, İtalya da 662 puanla üçüncü olmuşlar­dır. Hava atış yarışmalarına konuk takım olarak F 4 uçak lan ile katılan Amerika Bir­leşik Devletleri 696 puan top iamıştır. Makineli top, pike bombardıman görevlerini kapsıyan hava atış yanşnmla nnın İki dalı olan makineli top ve pike bombardıman görevlerinde ferdi birincili - ği Binbaşı Beytullah Dur - muşlar elde etmiştir. Yine Türk takımından Yüzbaşı Erol Mısır pike bombardı - man görevinde ferdi İkinci­lik kazanmıştır. Hava atış ya nşmalarmın kapanış töreni 22 Temmuz Cumartesi günü yapılacaktır. Törende takım lara ve yarışmacılara kazan­dıktan kupa ve şütleri NA­TO Güney Avrupa Müttefik Hava Kuvvetleri Komutam Korgeneral Eriş tarafından verilecektir.

OSMAN TÜRKAY

Açık ve güneşli olacaktır. Rüzgârlar, batıdan önceleri ha­fif öğleye doğru mutedil veya sertçe olarak esecektir. Hava sıcaklıkları mevsim ortalama­sına göre düşük olarak iç böl­gelerde 32, güney sahillerinde ise 29 dorece santigrata yük­selecektir. Lefkoşa Hava Ala­nında önceki akşam kaydedilen en düşük ve dün kaydedilen en yüksek hava sıcaklıkları 19 ile 31 derece santigrattı.

ODTÜ Eleme

Sınavları BaşladıLEFKOŞA:

1972 — 73 Orta Doğu Tek­nik Üniversitesi eleme sınav- lan dün sabah Lefkoşa Türk Lisesinde başlamıştır, öğle­den sonra da devam eden sı navlara bu yıl 39’u kız 18’i de erkek olmak üzere Kıbrıs dan 220 kişi katılmaktadır.

m m 222MiTuristler ve Kıbrıstaki

bayat pahalılığıRum Televizyonu geçen gece ünlü araştırmalarından I

birini daha yayınladı. Sözünü ettiğimiz ünlü araştırma I Ada mıza gelen yabancı Turistlerle yapılmış ve özellikle Kıbrıs’taki hayat pahalılığı ile izlenimleri kapsamıştır.

Rum konuşmacının, yabancı turistlere güdümlü olarak sorduğu soruları ve verilen cevapları dikkatle izledik. Soru sorulan yabancı Turistlerin hemen hepsi Ada’ya ilk kez ge- liyorlermış. Kıbrıs’ın güneşini, denizini, kumunu beğenmiş­ler, bu arada birkaç tarihi yor de görmüşler. Ama bunlar­dan hiçbiri, gördükleri tarihi yerlerle Kıbrıs’ın bir Yunan adası olduğunu belirtmedi. Rum konuşmacının bu yönden fena halde bozulduğu gözden kaçmadı.

Yabancı Turistlerin, büyük bir olgunluk içinde ve kim­seden çekinmeden Kıbrıs’taki hayatı çok pahalı buldukları da bizce ilginçtir, özellikle çocuklu turist ailelerin Kıb­rıs’taki hayat pahalılığını anlatırken büyük ıstırapları açıkça okunuyordu.

Kanımızca turistlere kendi ülkelerindeki seyahat büro­ları yeterli bilgiyi verememektedirler. Bugün Batı ve Güney Anadolu'nun altın sahillerinin tabii ve tarihi güzelliği apa­çık ortadadır. Turist güler yüz, rahatlık ve ucuzluk arar. Bu özelliklerin tümü Türk konukseverliğinde toplanıyor.

Yabancı turistlerin, Kıbrısta karşılaştığı hayat pahalı­lığı İse gerçekten büyük bir skandal teşkil etmektedir. Ya­bancı turistler, Akdenlzde eğlenebilecekleri ve çok ucuza yerlerin var olduğunu belirtmek İnsani bir görevimizdir.

— CUMA, 21 TEMMUZ. 1972SAYFA : 2- ( B O Z K l ' H T )

IiI

I

!I

d ü ş ü n c e le rYeteı ki bu toplum kalkınsın

Kalkınma konusu tek tek sorunlarla ken­dine çözüm bulacak bir dâva değildir. Toplu­mun tüm müesseseleri, tüm kişileri ve de tüm dertleri ile birlikte bir potada yoğrulup bir sistemde şekil bulacaktır.

Örneğin denecek ki bankaların bundan sonra politikası sadece mevduattan kasaların da toplamak değil, bu mevduatlarla sanayi da­lında atılımlara girmektir. Denecek ki bitevi­ye apartman yapmak, sonra kiraları otuz lira­dan başlatıp kiracının kazancını elinden sö­mürmek artık Türk toplumunda geçerli de­ğildir. Mesken yapımını her sendika, her ku­ruluş, bankalar vede devlet ele alacaktır. U- cuz halk evleri İnşa edilecek hali araziler bu cümleden olmak üzere plâna vurulacaktır.

Denecek ki sen belediye olarak kendi böl gende toptancı pazarlarına sahip çıkacaksın. Köylünün ürettiklerine öncelik verecek çar­şısında fiat kontrolünü yapacaksın.

Denecek ki sen Kooperatif olarak her köyü tarayacaksın. Ben kooperatifçiliği sev­mem demek yok. Eğer bu ülkenin kalkınması kooperatifçilikteyse seveceksin, katılacaksın ürününü değerlendireceksin.

Sen eğer doktorsan ve de bu ülkede ya­şıyorsan ülke çıkarlarına uygun yaşayacak­sın. Eğer sosyalizasyon sağlık servislerinde ö- neriliyorsa buna yardımcı olmak bir görevdir.

Sen Avukat, sen tüccar, sen özel sek­tör sahibi ve sen paralı kişi. Kim olursan ol bir İnancın insanı ol. Bir sistem seni sarıp sarmalayacak ve sen o sistem içinde kendi­ne kendi varlığına sahip çıkacaksın.

Eğer böylesine bir yol kolay değilse ve eğer bunca yıl olduğu gibi sistem kelimesi karşısında halâ bekliyeceksek şu halde bu dâva parada yatar. Kurtuluş için milyonlar ister. Hem de okkayla. Hayat pahalılığı, geri kalmış aylıklar, vergi sisteminde daha bir ko­laylıklar ve de para..

Bu acelelik bu tutuşan paçalardaki koşuş nedir demeyin. Biz ölçüyü ekonomik yönden bağımlı olduğumuz ve yaşantımızı karşı un­surun yaşantısı ile eş koşullar içinde tuttu­ğumuz için böyle düşünüyoruz. Ülkelerin Or­tak pazara girebilmek için mücadele ettiği bir devrede, ekonomik ilişkilerin düşmanlık­lara sünger çektiği yirminci asrın bu son ya­rısında ve de çıkarların ekonomiye dayandı­ğı an ülkelerin nasıl kapılarını her imkâna a- çık bıraktıkları gerçekleri içinde Rum toplu- munun aldığı mesafeye bakıyoruz. Son rakam lar şu: Gizli kaynaklardan elde edilen gayri safi milli gelirleri 1971 yılında 70 milyonu aşmış. Turizm bütçesi 1971 yılında 13 mil­yonun çok üzerine çıkmış. Adaya giren ya­

bancı sermaye ise 18 milyonun üzerinde. A- damların diktikleri iki otelin maliyeti bizim bir yıllık bütçemize eştir.

Bu siyasi bir dâva değildir. Paraya daya­nan, paradan biten, para ile dönen bir ekono­mik aşamadır. Bu ekonomik aşamanın karşı­sında Türk toplumu olarak yapacak iki husus vardır. Ya kalkınma sistemini tümüyle feda­kârlığa ve kısa süre için de olsa kapalı bir Türk ekonomisine dayar tüm müessese ve ör­gütleri seferber ederek kendi yağımızla ken­dimizi kutjprırız veya her bir toplum ferdini alabildiğine paraya boğar bu dâvayı para ile sürdürürüz.

Ne biri ne diğeri olmazsa bu toplum kur­tulmaz mı yani diyecekler elbetteki vardır. Hatta imkânsızlığı kendi sorumluluklarında çok daha iyi görenler de ilk anda gülecek­lerdir bu tip önerilere. Biz aldırmıyoruz. İna­nıyoruz ki inançsızlığın başladığı yerde tevek­kül, tevekkülün ifadesi ise gülüştür. Kurtul­mak için inanmak gerekir. Ama öyle meydan nutuklarındaki vatan millet sakarya cinsinden lâf ola inançla değil. Şöyle yürekli bir çırpı­da peşinden toplumu sürükleyecek inançla.

Bizde yıllardır eksikliğini duyduğumuz bir husustur bu. Ciddiyetle hiç bir konunun üze­rine sarılmadık. Ciddiyet inancın eşidir. Bunu saptayacak pek konu vardır. Gazetelerin es­ki nüshalarına göz atın. Göreceksiniz. Kaç sorun en ateşli biçimde manşet olmuştur. Çözülüyor diye ortaya atılmıştır da sonra ka- lakalmıştır gazete köşelerinde. Ulusal Daya­nışma Programı bile bu tip örneklerle dolu­dur.

Ama karşı toplum kiliseden taşarken i- nançla beslendi. Konuyu ele alırken ciddi­yetle aldı. Enosis ister bir ütopya olsun is­terse bir donkişot macerası. Önemli olan bu sloganın Rum toplumuna inanç ve ciddiyet kazandırdığıdır. Nitekim tüm kalkınmalarını bi ze saldırdıkları beş yıllık süre içinde plânla­dılar ve gerçekleştirdiler. Bir kuvvet karşı­sında bu başarıları silinebilir. Kaybedebilir­ler. Ama önemli olan toplumların ister uzun süreli isterse kısa kendi cehtlerinde yatan başarıları ve başarılarını sağlayan sistemleri­dir.

Biz aşağılık duygusu içinde değiliz. Kendi ırkımızın üstünlüğüne de alabildiğine inanmı­şız. Almandan, Ingilizden, Fransızdan, Ameri­kalıdan daha çok. Ama dâva bir ırk davası da değildir. Dedik işte. Kalkınma davasıdır. İs­ter parada yatsın, isterse sistemde ve de fe­dakârlıkta. Yeter ki diyoruz bu toplum kalkın­sın ve de kalkınma bilincine ulaşacak çaba­lara giriversin.

ÇETİN EL

M E V L İ TErenköyde millî görevi başında şehit olan SALÂHI

AHMED’in vefatının üçüncü senei devriyesi münasebetiyle istirahatı ruhu için bugün ö.s. saat 5.30 da kendi evimizde okutacağımız mevlit’e akraba ve dostların iştirakleri rica olunur.

TeyzesiRUKIYE AHMET

H. TALÂT Ç0BAN0ĞLÜKUMAŞ MAĞAZASIN DAN

HANIMLARA DUYURUDevam ettirmekte olduğumuz ucuz satışları­

mızda tekrar DAMPİNG yapmış bulunuyoruz. Şimdi her şey daha ucuza satılmaktadır Fırsatı değerlendiriniz.

54, Arasta Sokağı Lefkoşa

*♦¥¥

FENNÎ SÜNNETÇİ H Ü S E Y İ N M U S T A F A

ŞAHIN GÜVEYÎSt

HAYAT

Sünnet mevsimi gelmiştir. Kan akıtmadan, ağrı yapmadan; Fenni usullerle sünnet yapılır.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da mü­racaat yapıldığı zaman adanın her tarafına gide­biliriz.

Müracaat:Gençlik Berber Sakmu Hüseyin MustafaNebil Nabi ve Enver Emin Şahın Güveyisi Eczanesi yanı 22 irini Sokak

Lefkoşa Tel: 3940 - Limasol

RADYOHBAYRAK RADYOSU

(Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi)

SABAH YAYINI06.24 I. Marşı M. Marşı 06.27 Açılış Ve program06.30 Kur'anı Kerim: Muhammed

Suresi (Ayet : 1— 11 )06.40 Yaylı Tanbur06.45 Sabahın şarkıları07.15 Haber BülteniC7.25 Ali Gürlü ve Saadet Yıl­

mazdan türküler07.40 Batıdan seçmeler08.00 Türk Müziği Özel programı08.30 Sabah Sohbeti 08.35 Hafif Türk Müziği09.00 Kapanış ÖĞLE YAYINI11.57 M. Marşı11.59 Açılış ve program12.00 Kısa haberler 12.05 Çeşitli Müzik12.15 Safiye Filiz okuyor12.30 Neil Young'dan şarkılar12.45 Can Etllideıı türküler13.00 Solistler Geçidi13.30 Haber Bülteni ve Yorum13.45 Reklâm Kervanı 13.55 Ara Müziği14.00 Roman saati: Şebnem (17)14.15 Şarkılar14.30 Kapanış AKŞAM YAYINI15.57 M. Marşı15.59 Açılış ve program16.00 Karma Türk Müziği16.30 Nesrin Sipahi ve Esin

Afşardan şarkılar17.00 Çocuk Saati17.30 Solo şarkılar17.45 Seçtiğiniz Plâklar18.30 Haber Bülteni ve Yorum18.45 Ara Müziği18.50 Tarihimizde Bugün 19.03 Türküler19.10 Avn| Öztürkten şarkılar19.30 Köy Postası19.50 Şarkılar20.00 Din ve Ahlâk Sohbeti 20.07 Saz Eserleri20.22 Şarkılardan bir demet20.45 Anadoludan Size bir

mektup var21.00 İki sesten şarkılar:

Sevim Süer - N. Ersöz21.30 Ünlü Besteciler:

Ernaz Schubert22.15 Y. Çınardan türküler22.30 Haber Bülteni22.40 Turhan Toper’den şarkılar23.00 Kapanış

D U Y U R Ut . c . b ü y ü k e l ç il iğ iTİCARET MÜŞAVİRLİĞİNDEN :

1—23 Eylül 1972 tarihlerinde Kıbrıs Beynel­milel Fuarında Türkiye Pavyonuna bitişik açık sahada, Türkiyeden mal ithal eden firmalarımıza yalnız Türkiye menşeli malların teşhir ve satışı için tesbit edilen proje çerçevesinde yerler tefrik edilmiştir.

Konu ile ilgilenen firmalarımızın en kısa zamanda anılan Ticaret Müşavirliğine müracaat­ları rica olunur.

(Form J. 195 T.)No. 2.— ZAHRINA SURETİ MAHSUSADA ŞERH VERİLMİŞ

CELBNAME (O. 2, r. 6.)

£100—£200:—Lefkoşa Kaza Mahkemesinde No. 3307/1972

Müddei: Kıbrıs Ziraat ve Münakalât Şirketi Ltd.A. Dimitriyu, 4, Lefkoşa

ileMüddea aleyh: Ahmet Raif Kurumanastırlı arasında

Yukarıda mezkûr müddeialeyh tarafına.İşbu celbnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren on gün zar­

fında yukarıda mezkûr müddeiler tarafından aleyhinize ikame edilmiş olan davada isbatı vücud kaydı yaptırmanız tarafınıza em- rolunur.

Müddeinin davadaki talebi işbu verakanın arkasındaki taleb takririnde beyan olunuyor.

Müddeinin tebliğ adresi; Avukat Frixos. L. Kyrıakides, 23 A Ariadne sokak Lefkoşadır.

Vedahi malûmunuz olsun ki aşağıda tayin edildiği veçhile is- batı vücud kaydı yaptırmakta kusur ederseniz gıyabınızda müddei davayı İleri sürebilir ve hüküm verilebilir.

1972 senesi Haziran ayının 7 nci günü kayıd ve temhir edil­miştir.

Mukayyid

(İmza) (Frixos L. Kyriakides)

Müddei tarafından AvukatİHTAR.— (1) İsbatı vücud ya bizzat veyahut avukat marifetile

Mukayyide bir isbatı vücud muhtırası tevdi eylemek ve ayni gün muhtıranın Mukayyid tarafından tarihlenmiş, İmzalanmış ve mühürlenmiş bir nüshasını müddeinin tebliğ adresine bırakmak suretile olabilir.

(2) Müddea aleyh isbatı vücudu İçin tayin kılınan müddetin son gününden itibaren on dört gün zarfında müdafaasını vermek te kusur ederse tarafına ihbar edilmeksizin aleyhine hüküm kaydı yapılabilir, meğer ki bu meydana kendisine hüküm için bir ihzar pusulası tebliğ edilmiş bulunsun,

TALEB TAKRİRİMüddeinin taleb takriri aşağıda gösterildiği gibidir:—

A) Yapılan işten mütevellit £110:—B) Kanuni faiz ve aşağıda bildirildiği gibi dava masrafları

TAFSİLAT:1. Müddeiler Lefkoşada bir şirket olarak çalışmaktadırlar.2. Müddeiler, 24 Aralık 1963 tarihinde müddeialeyhin talimatı

üzerine traktör ile 22 saatlik düzetlme ameliyesi yapmışlardır. Uyu şuian fiat £110:— olup bu husustaki detaylar mahkemenin duruş masında ibraz edilecektir.

3. Müddeilerin müteaddit taleplerine rağmen müddeialeyh bugüne kadar mezkûr borç için hiçbir ödemede bulunmadılar.

4. Binaenaleyh müddeilerin müddeialeyfıten talebi şöyledir:-A) Yapılan işten mütevellit £110:— nın ödenmesiniB) Kanuni faiz veC) İşbu dava masrafı olan £18:— nın ödenmesini;

Eğer talep edilen meblâğ dâva masrafları ile birlikte işcu celb namenin tebliğinden (10) gün zarfında müddeilere veya avukatına ödenirse bu dava ileriye götürülmeyecektir.

Aslına mutabıktır(İmza) (Frixos L. Kyriakides)

Müddei tarafımdan AvukatMukayyid

LEFKOŞA k a z a m a h k e m e s in d e

Kaza Hakimi Vekili Ch. Pierides huzurunda.Dava No. 3307/72

Davacılar: The Cyprus Agricultural & Transport Co. Ltd., ile

Davalı: Ahmet Raif Kurumanastırlı, arasında.

Müstediler - Davacılar avukatı Bay Fr. Kiriakides'in müracaatı üzerine ve Davacılar tarafından veya onlar namına dosyalanan ye­min varakasını okuduktan sonra bu mahkeme celbnamenin ve bu emrin bir suretinin yukarıdaki davalıya Lefkoşada yayınlanan gün­lük Türkça gazetelerden birinde yayınlanması suretiyle tebliğini ve keza ayni suretlerin Mahkeme ilân tahtasına asılması sure - tiyle olmasını emreyler.

Ve dahi bu mahkeme bahsi geçen davalının bahsi geçen celb­namenin tebliğinden itibaren on beş gün zarfında ibır isbatı vücut dosyalamasını emreyler. Davalt bu emre riayet etmezse bu davada yapılacak olan herhangi bir istida bir suretinin mahkeme ilân tahta sına asılması suretiyle bildirilecektir.

9 Haziran 1972 tarihinde ita edildi.14 Haziran 1972 tarihinde istar edildi.

Aslına mutabıktır Mukayyid

BULMACA91 2 3 4 5 6 7 8a x n a q ü D

o p o u r o a sü D Z J -Îû O lJM

n a u x q g pO K O C I C D U 3 □ o a c * c n q

□ □ O C O K I - 1 □ □ Z 3 B T O G D

SOLDAN SAĞA1_ Örgüt, 2— Kraliçe, Yara

layıcı bir çeşit mçak 3— uğra­şılan şey, 4— Yabancı, işçi, 5— Zaman itibariyle öncesizlik. 6— Cüppe, Fikir 7— Ütülenmiş, Bir renk, 8— Çabuk tutuşan bir madde, Çekirdek.

YUKARIDAN AŞAĞIYA1— Kendine mal elme, 2— Ölü

mün gelmesi Ced. 3— Tavlada bir sayı, Mikrop kıran maruf ba sınçlı buhar kazanı, 4— Ceylan, 5— Yerine, Koyma, Şöhret 6— Istanbulun bir semti, 7— İş, Pos tu Kaplanınkine benzeyen bir çeşit, Afrika zehiri, 8— Uzak işa reti, Hep birlikte yardımlaşarak.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİSOLDAN SAĞA1— Köstebek, 2— Azam, Alo

3— Leb, Azak, 4— Plinya, 5— Al. Aile, 6— Ziyan Ve, 7—Ağıt Şim, 8— Nik, Keçi.

YUKARIDAN AŞAĞIYA1—, Kalpazan, 2— Özelliği,

3— Saka, Yek. 4—Tm. Naat, 5— Ayin, 6— Bazal, Se 7— Ela Eviç, 8— Unutma

Büyüdüğünü Göstermek için Seks Filmi Çeviriyor

France Gali büyüdüğünü bu filmle anlatamazsa şarkıcı • lığı bırakacak.

, PARİS:Ünlü Şarkıcı France Gali,

hayranlarının kendisini hâlâ çocuk görmelerinden bık - tığı için film çevirmeye ka­rar vermiştir. “Herkes beni çocuk sesli ve yardıma muh taç bir çocuk olarak görü - yor. Seks filmi çevirip bu durumdan kurtulmaya ka - rar verdim. Büyüdüğümü ve kadın olduğumu anlata­cağım” diyen tinlü şarkıcı ilk filmini çevirmeye başla­mıştır. İlk filminde Horst Buchholzla oynayan Fran - ce Gali, büyüdüğünü bu film le anlatamazsa şarkıcılığı bı rakacaktır.

TUftlC J J A M F SBOND’U

Doğruca otelin salonlarım doıuuıaıı Kaıaoaiıgın arasına gıruııer. Uteı muştenıerı uiuuk va saKinıeşmışıeraı. YarKorm- ser mucevnerıerı ve nırsızı kendi eme selamete çıkardığı­nı anlayınca aramayı uuraur - muştu. Ne lüzum kalmıştı. Yal nız hırsızlardan biri bu kalaba ligin içindeydi ve şu şık giyin mış müşterilerden birisiydi, takat hangisi? Bunu anıamak bu an için mümkün görünmü­yordu. Çakıroğlu her gruou ayrı ayrı gözden geçirdikten sonra hadisenin vukuDulduğu daireye çıktı. Prensesten hadi şeyi tafsilâtlıca dinledi. Bir çok sorgularda bulundu. Oda­yı kasayı ve şüphelendiği her noktayı muayeneden geçirdi. Hiç bir iz bulmağa muvaffak olamadı. Bayan Zehraya en son olarak sordu:

— İkinci haydut hiç konuş­madı dediniz değil mi?

—Evet Bay Çakıroğlu!Polis haflyesj Müdür ve

Yarkomisere döndü:Konuşmayan adam otelin

içinde olan hayduttur. Konuşa nı kimbilir şimdi nerededir, dedi. Buyurun bir kere de bu herifin ekselâns Dimitri namı altında tutttuğu daireyi dola­şalım.

Orasını da yarım saattan faz la süren bir muayeneye tabi tutan Çakıorğlu otel müdürüne ve garsonlara sorular sormağa başladı. Otel sahibi Dimitri hakkında bildiklerini anlattı.

Bu çok yakışıklı genç bir adamdı. Oteldeki bütün genç kadınlar üzerinde büyük bir te sir icra ediyordu. Neşeli ve mükemmel bir dansçı olması yüzünden hemen her kadınla kısa zamanda tanışmış oldu. Herkes kendisini zengin sanı - yordu. Parayı acımadan sarfe diyordu. Bütün genç bayanlar etrafında pervane gibi dolaşı­yordu. Birçokları da samimiye ti ileri götürdü. Garsonlarımın ifadesine göre bazıları dairesi ne bile gidiyordu.

Münasebette bulunduğu ka­dınların İçinde en fazla alâka dar olduğu kimdir?

— Bu hususta kat'ı bir şey söyliyemiyeceğim efendim.

— Otele İlk geldiği gün gö-

I , O v h n t i £ a f n r o g l n

ÇAKIROĞLU

İZMİR

FUARIMDArüştüğü bir kimseyi hatırlıvo, musunuz?

— Hayır Bay Çakıroğlu. Gel diği zaman kimseyle konuşm yordu. Tanıdığı oımadığ, ' hakkakti.. Birkaç gun içiJ : dansı sayesinde herkesle 1 bap oldu?

—Kendisini otele Dimitri di ye kaydettiren ve sonra komi sere Ankaranın parmak izi mü tehassısı olduğunu söyleyen ve mükemmel lürkçe konuşan bu adam rumca biliyor muydu»

— Biliyordu, efendim. îam bir Rum gibi konuşuyordu

— „ Konuşurken duydunuz mu? Bu lisanla kimle görüştü?— Ben rumcayı güzel bilirim

Esasen Girit muhaciriyim Türkçe bilmiyor zannederek kendısile Rumca konuştum Aşağı yukarı her dilden biliyor du. Güzel Türkçesi olduğunu hadiseden sonra yeni öğren­dim.

— Otelde, müşterileriniz ara stnda rumca bilenler var mıdır?

— Bir aile var efendim.—Kimlerdir.—Yunanistanın meşhur zen

ginlerinden Bay Nestor ve ai­lesi Bayan Eleni Nestor.

— Kadın genç mi?— Evet ve ayni zamanda

çok güzel— Kocası?— Yaşlı ve çirkin— Peki bu kadınla Dimitri

arasındaki münasebet?— Görüştüklerini görmedim.— Dansettiklerini. bakıştıkla

rını farkettiniz mi?— Hayır!Çakıroğlu bu hususta gar

sonlann da fikrini sordu. Hep si de ayni fikirde idiler. Genç bir çocuk atıldı:

Bay Çakıroğlu. Bilhassa ben Dimitri denen bu adamın hare ketlerde çok alâkadar oldum Bayan Eleni ile dansetmede ni kati olarak ifade edebilirim

— Bakıştıklarını?— Birbirierile hiç alâkadar

olmadılar. Buna çok eminim.— Dimitri bu kadının Yuna

nistanlı olduğunu veya rumca bildiğini farkettimiydi dersi­niz?

Otel sahibi atıldı:(Devamı var)

T ^ f f - w n n ıııın e ınne*eeem ıe ı>eem »tee ım ıııııeıııem e»ee ıe,ıiimm iim mim»

it t* t !

MobilSAYIN GAZİ BAF ZİYARETÇİLERİNE..

Gazi Raf Türk Mobil Benzin İstasyonuHaftanın her gününde

Dünyaca Meşhur en iyi ve en temizMobil Benzini

II v Mobil Yağlarıve Mobil Servisi

ile hizmetinize açıktır.

i\

i I

- h a l t ı mKOÇ BURCU: (21 Mart— 20 Nisan) Bekâr olanlar için his bakımından gerçekten iyi bir dönem, ilişkiler daha düzenli olacaktır.BOĞA BURCU: (21 Nisaa—20 Mayıs) Bu dönemde küçük bir hadisenin çok makbule geçeceğini unutmayınız. Bunaihtiyaç var.İKİZLER BURCU: (21 Mayıs— 20 Haziran) Bu dönemde özel likle her türlü anlaşmazlık veya çatışma durumlarından uzak kalmalısınız.YENGEÇ BURCU: (21 Haziran— 20 Temmuz) Evli olanlar bu dönemde bir hareketsizlik veya zenginlik komplek»! içine gireceklerdir.ASLAN BURCU: (21 Temmuz— 20 Ağustos) His hayatınız çıkarlarınızın korunmasına veya savunmasına hiç de engelyaratmaz.,®a 5AK BURCU: (21 Ağustos— 20 Eylül) Evlenme çağında kı bekârlar için mükemmel bir dönem, özellikle genç kız­lar çok şanslıdır.TERAZİ BURCU: (21 Eylül— 20 Ekim) His alanında kişiliği nızi de belirtecek büyük bir başuM-t. Kendinize olan güve mniz de yerinde.AKREP BURCU: (21 Ekim— 20 Kasım ) İş veya çalışma du rumunuzda oldukça önemli bir yenilik veya değişiklik bekleyebilirsiniz..YAY BURCU: (21 Kasım— 20 Aralık) Bu dönemde kısa bir sure için sinirlilik ve alınganlık sizi yedcalayabillr. Baş ağ rısı muhtemelOĞLAK BURCU: (21 Aralık— 20 Ocak) Bir çoğu İçin doet- luk aşk sevgi gibi büyük his ilişkileri geniş çapta gsllf meler gösterecek.KOVA BURCU: (21 Ocak— 20 Şubat) Hem sempatiniz he« de orijinal fikirleriniz çevrenizde çok beğeniliyor. Bir baş« rı muhakkaktır.BALIK BURCU: (21 Şubat— 20 Mart) Karşı tarafın h“ ' davranış ve düşüncelerini daha iyi anlamağa çalışmalısınız Biraz dikkat gerek .

Gerçek bir ‘S ü p e r -J e t* gibi çalışan

Jetsuperautomatic S. 5İ

Erdoğan ÇakıroğluGazi Baf Türk Mobil Benzin İstasyonu

ıâ ı Oa. aOs ı ds.

ıııııı

ıııııı

ıınvm

ifiııı

ıınııı

ıiHm

ııuııı

ııtııı

ıiinf

iiıır

nıım

nanl

unul

UlM

mra

miH

İlHİH

IIHIlI

VlIV

IL]

SAYFA : 3 ( B O Z K I R I ) 'CUMA, 21 TEMMUZ, 1972

Hastahane yapımıLefkoşa kazancımızın

0 /0 20 sini armağan ediyoruzSabırsızlıkla beklediğiniz

■ ■ W ■ ■sevdiğiniz

CAHER2 ağustos Çarşamba ve3 Ağustos Perşembe akşamları

Leflcoşa'da Yazlık ŞAHiN SinemasındaBiletlerinizi Altun Reklâm’dan arayınız(ARAP AHMET CAMR YANINDA)

S E

Diğer Temsiller:21.7.972 LİMASOL’DA Ş A H İ N SİNEMASINDA22.7.972 ERENKÖY’DE23.7.972 POLİ’DE26.7.972 LEFKE Y I L D I Z SİNEMASINDA27.7.972 PERGAMA (BEYARMUDU) A N K A R A SİNEMASINDA9.8.972 SÜTLÜCE H A K A N SİNEMASINDA

s

s

■

»4

a n ı r n «a —̂ ------------------------------------------------( B O Z K D R 1 ) --------------------- ------ ---------------

insan hakları açısından kadınınyeri

Yazan:Joyce Emerson

Gazeteci

Kadınların Kurtuluşu ha­reketi gazete başlıklarına sık sık geçen olayların başın da gelmektedir. Belki bu gün toplum kadına eşit haklar ta nımakta ve bu haklar her an biraz daha gelişmekte - dir. Ancak şu unutulmama­lıdır kİ bütün bunlar içinde bulunduğumuz yüzyılda e l­de edilmiştir.

Meselâ, İngiltere’de ilk de fa I. Dünya Savaşı sırasın - da o güne kadar “Erkek işi” olarak bilinen bir çok mes - lek kapılarını kadınlara aç­mıştı. Bu ardından daha bü­yük bir gelişmeyi getirmiş ve 1919’da 30 yaşın üstündeki ka dınlara oy hakkı tanınmıştı. Ardından ayni yü kadınların adliye mekanizmasında rol almaşım önleyen kanun yü ­rürlükten kaldırılmıştı.

Nihayet 1920’den sonra İn giliz ka uınlan iş hayatının her dalında ve politik alan­da vazgeçilmez bir unsur ha line gelmiştir.

İLK KURULUŞLAR1920’de, Batı İngiltere’de

ilk kadın kulüpleri kurul­muştur. Brıstol bu konuda öncülük yapmıştır. 1921’de Califomia’da ilk Soroptimist Demeği açılmıştı. 1924’te de ilk İngiliz Soroptimis kulü­bü Londra’da faaliyete geç­mişti.

1930’da Ingüitere’de I I Ce­saret ve 2 Soroptimist kuru • luşu vardı. Bütün bu kuru­luşlar "üeriye doğru” sloga­nı altında Soroptimistlerle birleştiler.

Bu isim, lâtince, “Kızkar- deeş ve en iyi" kelimelerin • den meydana gelmiştir. Ku­ruluşa üye olmak için mes­leğin ehli olmak şartı aran­maktadır. Demeğin bir ilgi çekici prensibi de her mes­leğe bir iştirak şansı tanıma sidir.

GAYELERİ NEDİR?Geçen yıl altın yıldönümü

nü kutlayan Soroptimistler gayelerini şu şekilde açıkla mışlardır:

iş ve meslek hayatında sağlam törelerin korunması,

Herkesin insan hakların •

Federal Almanyada çocuk aldırma yasağını pdrotesto eden genç kız ve kadınlar (soldaki re­sim) 218. maddenin kaldırılmasın', istiyorlar, ünlü Alman sinema ve televizyon yıldızı Sabine Sin- ]en (sağdaki resim) ünlü resimli bir dergide açıkça “ ben çocuk aldırdım” diye ilân eden 374 Alman kadınından biridir

dan faydalanmasnu sağla • mak.

Dünya ülkelerindeki So • roptlmistler arasmda birliği sağlamak.

Kadınların durumlarım geliştirmek.

İnsanlar arasmda anlayış ve yardım duygularım güç - lendirmek.

Uluslararası dostluk ve anlayışı getirmek.

Daha başından Soropti­mist kulüpleri her sınıftan kadının Ugisini toplamıştır. Londra’daki kulübün kuru­cuları arasmda, bir mimar vardı. Bu kurucu üye Miss Caroline Haslett idi. Hem ka din hakları konusunda bir 11 der, hem de, iş hayatında çok başarılı bir kişi idi. Di­ğerleri ise, bir göz uzmanı, bir jinokolog ve bir müzis­yendi. Bugün 80 yaşım aşan ünlü İngiliz sahne sanatçısı Dame Sybil Thomdike'de ku ruculardan biriydi.

15.000 ÜYEBugün İngiliz Soroptimist

Klüplerinin 15.000’e yakın ü- yesi bulunmaktadır. 420 ku - lüblin katildığı federasyon

içerisindeki kuruluşlardan 344’ü İngiltere ve irfanda­dır. Diğerleri, Avusturalya, Yeni Zelanda, Fiji, Hong Kong, Batı Hind Adalarm - da, Güney Afrika’da, Rodez­ya’da, Hindistan ve Pakistan da bulunmaktadır.

Uluslararası Soroptimist ler Birliğinin 51.000 üyesi bu Ilınmaktadır. Bunlar 48 ülke den 1.700 kulüp içerisinde toplanmışlardır.

İngiliz Soroptimistleri yaş blara, gençlere, körlere, sa ğırlara ve ruh hastalarına ge niş ölçüde yardım etmekte dir.

öte yandan üyeler suç ve suçlular üzerinde de dura­rak hapishanelerdeki şartla rm düzeltilmesi için çalış­maktadırlar. Aynca her ku­lüp bölgesel meseleleri de e- le almaktadır.

GÖÇMENLERE YARDIMSoroptimistlerin ana ça­

lışma konularından biri de göçmenlerdir. İngiliz kulüp leri II. Dünya Savaşından sonra Avrupanın dört köşe­sinde kurulan göçmen kamp larına ellerinden gelen yar-

EN D ER TURİZM D E GÖRÜLM EM İŞ U C U ZLU KLefkoşa - Londra (Uçakla gidiş - geliş)

ŞİMDİ YALNIZ £60Avustralya’ya 21 saatte uçakla gidiş

ŞİMDİ YALNIZ £190

dıma yapmışlardı. 1962’de Hong Kong’daki kuruluşun 1000 sterlin gönderilmiş ve bu para oradaki göçmenler için kullanılmıştı.

İngiliz Soroptimistleri yaşlı özellikle, tek başına ya şayan kadınlara oturacak yer sağlamak için geniş bir proje uygulamaktadır.

Bu konuda ilk çalışmalar Halifax’da 1933’de başlatıl- mışttı. Burada 40 yaşlı ka - dına birer kat sağlanmıştı. Bugün 100’e yakın İngiliz So roptimist kulübü ya tek baş larına veya diğer dernekler - le işbirliği yaparak ev sağla mak işini yürütmektedir.

Kulüp tabii afetlere uğra­mış ülkelere de gücünce yar dım etmektedir. Meselâ, Pe­ru’daki sel felâketzedeleri­ne, Türkiye’de depremden za rar görenlere, Venedik’te meydana gelen sel’e, Doğu Pakistandaki tayfun felâketi

ne el uzatmıştı. Ayrıca bir miktar para Calcuta’ya gön­derilerek Doğu PakistanlI göçmenler için sarf edilmiş­tir....VE GENÇLERE YARDIM

1940’ların sonunda gümüş jübüesi sırasında İngiliz So­roptimistleri, Kuzey Londra da gençler için bir merkez aç­mak karanm almıştı. Ve fe­derasyon bu iş için 3.300 sterlin ayırarak hizmete ka­tılmıştı.

Bu konuda büyük çabası görülen ünlü Soroptimist Miss Elizabeth Hawes’in &- dma izafeten merkeze Eliza­beth Evi denmiş ve 1952 yı • lında resmen açılmıştı. B u­gün merkezde her öğleden sonra 250 kız ve erkek spor yapmakta ve açılan bazı mes leki kurslara devam etmek­tedir. Aynca, zengin bir kü­tüphane üyelerin emrine ve • rilmıiştir. 25 ana okulu ö ğ ­rencisi de gene merkezde e- ğitim görmektedir.

Gümüş jübile yıllarında Soroptimistler Londra’nın en iyi yerlerinden birinde bir bina satm alarak burayı merkez yapmışlardır. Geçen yıl merkezin geliştirilmesi dış ülkelerden gelecek Sorop timistlere daha iyi hizmet e- dilebilmesi için 50.000 sterlin ayrılmıştır.

E Ğ İ T İ M E Y A R D IMBu paranın bir kısmı da

eğitim hizmetlerine ayrılmış tır. Lanchaster Üniversite­sinde Uluslararası Hukuk o kuyan bir Çekoslovaklı kız burs alan Uk öğrenci olmuş­tur.

50 yıllık geçmişi bulunan Soroptimistler UNESCO, E - COSOC, UNICEF ve UNHCR gibi uluslararası kuruluşlar içerisinde de temsü edilmek tedir.

4 yıldan beri Soroptimist­ler Okuma ve Eğitim Sefer­berliği sloganı ile yeni bir proje uygulamaktaydılar, in giliz Soroptimistleri bu ça­lışmalara çeşitli yerlerden gelen ve okuma - yazma bil­meyen göçmen kadınlara kurslar açmakla katılmıştı.

önümüzdeki yıllar içeri­sinde İngiliz Soroptimistle­ri, uyuşturucu madde alış­kanlığı, çevrenin kirlenmesi ve bu meselelerin çözüm yol lan konularında çalışacaktır.

20 YILDA EN AZ 200 ÜLKEYİ ZİYARET EDEN

Kraliçe Elizabeth rekor kırdı

" İ Y İ

« WSADECE TEMENNİ DEĞİL

. . pasaport, vize ve rezervas­yon muamelelerinizi tamamla­yıp arzu ettiğiniz ülkeye uçak, va­pur veya feribot biletinizi temin ettikten sonra, sizi hava alanına veya ayrılacağınız limana kadar götürür, yolculuğunuzun başlaya­cağı son ana kadar sizinle ilgile­niriz.

Özel durumlarda taksitle bilet 3|£

1952 yılından beri İngilte­re Kraliçesi olan 2. Elizabeth hükümdarlar arasında bü­yük bir rekora sahip.. Krali­çenin bu rekoru, dünyada gezmedik ülke bırakmaması ile ügüi.. 20 yıllık kraliçeliği süresince Elizabeth, 5 kıta­da 200’e yakın ülkeyi ziyaret etmiş.. Bir başka ifade ile Kraliçe, hükümranlığı süre­since zamanının üçte birini yurt dışında geçirmiş..

“Dostluklar görüşmelerle kurulur, görüşmelerle per­çinleşir” sloganı ile hareket eden İngiltere Kraliçesi, 1952 yılında Veliaht Prenses iken eşi Prens Philip ile bir­likte, o günlerde hastalanan Kral George VI adına Avust­ralya ve Yeni Zelanda ziya retine başlamak amacıyla yolculuklarının ilk merhale­si Kenya’ya vardığında Kra - İm ölüm haberini almıştı.

İngiltere’ye dönüp taç giy dikten sonra Uk iş olarak in giliz Milletler Topluluğuna dahil ülkeler içinde Bermu - da, Jamaika, Fiji, Tonga, Ye ni Zelanda, Avustralya, Pa­nama, Seylan, Aden, Uganda Malta ve Cebelitank’ı ziya­ret eden Kraliçe daha sonra muhtelif yıllarda sırasıyla Libya, Norveç, Nijerya, Kor­sika, Sardinya, İsveç, Porte­kiz, Fransa, Danimarka, Ka­nada, Birleşik Amerika. Hol landa tekrar Kanada, Birle­şik Amerika, Danimarka, kıbns, Hindistan, Pakistan, Nepal, TUrkiye, İran, İtalya,

Avustralya'ya en ucuz bilet ^ MÜnİh’ İD jfKRiek lİStBSİ hûZII

MERKEZ9 • i t Ankar8 Sokağı. Lefkoşa.Tel: 72397 - 510 (Dah.)

SOBELER:Gazi Baf • 37, Kemal Atatürk Caddesi lârnaka - 16, Piyale Paje Sokağı Lefke • Çarşı Meydanı

DİKKAT! Müessesemiz feribot ve vapur yolcuları için gümrüksüz ithal malı sigara, içki ve her çeşit hediyelik eşya temin etmeye başlamıştır.

Siparişlerinizi seyahatinizden en az 24 saat önce vermekle güm­rüksüz eşyalarınızın tam zamanında elinize geçmesini temin etmiş olur­sunuz.

I.B.S. Ltd. Yetkili Acenteleri :E N D E R TURİ ZM

9 — 11 ANKARA SOKAK Dr. Kaya Kliniği Karşısı

L E F K O Ş A Dah. Tel: 510

(NOT: Telefonla evinize servis yapılır).

GAZI BAF ŞUBESİ 37, Kemal Atatürk Cad.

LARNAKA ŞUBESİ 18, Piyale Paşa Sk.

LEFKE ŞUBESİ Çarşı Meydanı

ve pek yakında hizmetinize açılacak LİMASOL ŞUBESİNDE

Bonn (DaD) — Münih’de (26 Ağustos - 10 Eylül tarih leri arasmda) yapılacak o ■ lan Olimpiyatlara hazırlanan her sporcu, yarışmaya katı­lacağı gün hangi yemekleri yiyeceğini şimdiden öğrene­bilir. Çünkü, Federal Alman ya’da düzenlenecek Yaz O - limpiyatlanna ait ayrıntılı program nasıl çoktan hazır­lanmışsa, yarışmalara katı­lacak 10.000 ünlü sporcu İle 2.000 yöneticinin yemek lis­teleri de şimdiden saptan mış bulunuyor. Meselâ, 4 Ey lül günü verilecek öğle yeme ğindie şu mönü var: Karışık sebze çorbası, peynirli balık filetosu yanında garnitür ola rak bezelye, havuş ve kroket usulü patates, tatlı olarak da bisküvitli dondurma pasta­sı. Olimpia Köyü baş aşçısı nm tabiplerle gıda uzmanla nnın yardımlarından fayda­lanarak hazırladığı yemek listeleri öyle büyük bir titiz İlkle saptanmıştır ki, bunla­rın her sporcuyu tatmin ede ceğine muhakkak gözüyle ba kılmaktadır. Nitekim, birçok katileler, Meksiko Olimpiyat i arın da yaptıklarının aksine olarak, bu defa Münih’e ken d1 aşçılarım getirmemeğe ka rar vermişlerdir.

Bu defaki mönülerin he men hemen hepsi önceden hazırlanmış ve dondurulmuş tur. Münih’deki Olimpia kö yü mutfağı, Avrupa'nın en modem mutfağı olmasına rağmen, ihtiyacı süratle ve aksamadan karşılayabilmek için, bu çareye başvurmak yani birçok yemekleri önce­den dondurmak zorundadır. Olimpiyatların yemek liste­sinde, onbeş gün balık var­dır. Çünkü, sporcuların ba ­şarısında ve dolayısıyle iyi derecelerin elde edilmesin­de albüminin önemli rol oy­nadığı kanısı gitgide kuvvet kazanmaktadır. Bu sebepten Olimpiyatlara katılacak spor cular için 10.000 kilosu “pa- ne” olmak üzere, 25.500 kilo balık hazırlanacaktır. Olim­piyat mutfağının yemek lis­telerinde 1.100 kilo yengeç, 2.500 kilo karides de yer al maktadır.

Yemeklere tonlarca et sar fedileceği de tabiidir. Mese­lâ sporcular için 7.000 kilo salçalı dana eti, 8.300 küo ge yik budu hazırlanacaktır.

Aşçı başı ayrıca, 42.000 ki lo filestek, 19.000 küo biftek ve 23.000 kilo fileto hazır laya çaktır. Sadece filetonun mik

Devamı 5. sayfada

Vatikan, Gana, Liberya, Sie- ra Leone, Gambia, Tangani- ka, tekrar Hollanda, Avust- ralya, Yeni Zelânda, Fiji, Ka nada, Habeşistan, Sudan, Ba tı Almanya, Karaibler Bölge­sinde İngiliz Giyanaası, Tri- nidad, Tobago, Grenada, St. Vincent, Barbados, St. Lusia Dominika, Montserrat, Anti- ga, St. Kitts, Virgin, Baha - ma, Jamaika, Belçika, Fran­sa, Kanada, Batı Almanya, Malta, Kanada, Batı Alman­ya, Brezilya, Şili, Şenegal, A- vustralya, Norveç, Fiji, Ton­ga, Yeni Zelanda, Avustral­ya, Kanada v a . gibi ülkelere ziyaretler yapmış.

Gezilerinde yanma genel­likle eşini ve kızı Anne’ı da alan Kraliçe, çok defa ziya­ret ettiği ülkelerin neler ol­duğunu unutur olmuş.. Kra­liçenin yalanları, onun bu ge ziler nedeniyle hem çok yo ■ rulduğunu, hem de muhte­lit hastalıklara tutulduğunu ifade ediyorlar. Bu nedenle Kraliçe’den önce ziyaret e- deceği ülkeye giden özel dok toru, o ülkede salgın olan hastalıkları tespit ediyor, ön leyici ilâçları bulup, tedbiri­ni alıyor., Elizabeht’in bil­hassa Afrika gezisinde çeşit­li tropikal hastalıklara yaka­landığı bilinmektedir. Geçen lerde Türkiye’yi de ziyaret eden Elizabeht’in dönüşte çi çek hastalığına tutulduğu ve mikrobunu da bu ziyaret es­nasında Türkiye’den kaptığı da hatırlarda bulunuyor..

leri giyen VVimbledon tenisçileri ..- ..olmakla beraber bu giysiler ayni zsmanda j a n t ve şııtırhat

Organ naklinde çapında işbirliği

Stuttgart (DaD) — Profe­sör Barnard bir süre önce Güney Afrika’da ilk defa kalp değiştirmeyi başardığı zaman, tıp dünyası, bilimsel araştırmalar yönünden yeni bir devrenin açıldığım zan­netmişti. Genellikle, organ değiştirme alanında gelişme lerin süratle ilerleyeceğine inanılıyordu. Fakat son haf­talarda Stuttgart’ta toplanan tıp bilginleri özellikle bu ko nu üzerinde durmuşlar ve Batı Berlin’i! bügin Prof. E. S. Bücherl, bu alanda B ar- nard’m başarısından beri gözle görülür bir ilerleme kaydedilmediğim belirtmiş­tir.

Bücherî’in kanısına göre, organ naklinde esaslı bir ge lişme sağlayabilmek için tıp blyolaji, fizik ve kimya uz - inanlarının dünya çapında bir işbirliği yapmaları gerek mektedir. Stuttgart’ta topla­nan “Tıp - Teknik 72” Kong­resi işte böyle bir işbirliği - nin kurulmasına çalışmıştır. Bu arada organ nakli imkân lan saptanmış ve suni organ lardan henüz pek bir fayda sağlanamadığı belirtilmiştir. Suni kalp takılan hayvan­

lar gerçi günlerce yaşamak­tadır, ama canlı ve cansız maddelerin arasındaki “düş manlık" sorunu halâ çözüm- lenememiştir. Özellikle kan, plâstik organlardan hiç hoş lanmıyor.

Tabiî organların nakli dar ha başanh olmaktadır. Bu - ııunla birlikte insan vucüdü burada da yabancı bir orga­na karşı tepki gösteriyor. Eücheri bu tepkinin de he­nüz çözümlenemediğini be - lırtrrüştir. Hâlen nakledile - cek organlar kimyevî bir mu amele ile, takılacakları vücu da kolaylıkla uyabilecek bir hale getirilmeğe çalışılmak­tadır.

Organ nakli alanında sağ­lanan bütün başarılara ve dünya çapında bir işbirliği­ne rağmen, çok önemli bir güçlüğün ortadan kaldırıl - masma imkân yoktur. Bu da yeteri kadar organın temin edilebilmesi güçlüğüdür. Çiinkü yabancı bir organa ihtiyacı olan kimselerin sa­yısı, nakledilebilecek organ sayısından beş misli fazla­dır. Acaba organ takılacak kimse gelecekte hangi görü­şe göre seçilecektir?

• • • • • • • • • «M ,

dünyagerekHayvan organlarının insan

vücuduna uymaması, heZ den önce hayvanların im! lardan daha kısa ömürlüoi ması, dolayısıyle organlara da çabuk yaşlanması ile ita. ıidir. Bütün bu güçlüklere ve birçok olumsuz sonuçla, rağmen, Stuttgart’ta topla, nan Kongre, organ nakli a raştırmalannda bundan son ra büyük çabalar sarfedile ceğini belirtmiştir. Tekniğin bilimsel ilerlemelere pekâla ayak uydurabilecek durum­da olduğunu, Stuttgartlaki kcngre sırasında açılan tıp araç ve gereçleri sergisi or­taya koymuştur.

Thomas Engel

★ PASAPORT★ GELtŞ VtZESİ★ GÜMRÜK

MUAMELESİTEOMAN ÇAKIR0CLU

50 Glme Cad.T a : 68351

BÜYÜK FIRSAT YEPYENİ 1972 MODEL YILIN ŞAMPİYONLARI

■.

r .v > .„. ; 'r - : I ® I

m v O r * ' ' < ?» V '

: V . : ; i.

HAYALİNİZİ

Y A Ş A T T IĞ I^

HARİKA

BUZDOLABI

YUVANIZIN İHTİYACINA EN IYI CEVi* VEREN BUZDOLABI

büyük ödememkoUey h ^ n e ° l )“ î*1a ° k ltn en W fiyatla *Çine aUn* Evlerinde buzdoIanUrf J ı L f 1 p ,n l .yePyeni ARÇELİK buzdol

lar için işte yepyeni ve essiz h" ^*ya a,Iece daha büyük buzdofebı* ^yasam ızda satış rekoru^kır f,rSat-

ARÇELİK buzdolaplar^ sizlerp1 ^ kalİtesi « • kendi *olan yegâne soğutuculardır 6 UZUn yd,ar mlişldlât yerineden hl;

tı Kıbrıs Genel Aceıa t a i k a r d e ş l e r l t d .

LEEFKOŞA — Mı

YFA : 5

ÜRK BURS SEÇİM ENÇÜMENİ TEŞEKKÜR

BAŞKANLIĞINDAN1972— 73 öğrenim yılında. Anavatan Hükümetince, T.C. Sağlık

Sosyal yardım Bakanlığı Trahom Şubesi Müdürlüğüne bağlı rak Ankara Hastahanesinde iki aylık bir süre ile açılacak enni Gözlükçülük” konusundaki kurslar için, toplumumuza da kişilik kontenjan tahsis edilmiştir.Söz konusu kursa katılmak İsteyen adaylar, Türk Maarif Da-

sinde bulunan Burs Seçim Encümeni Sekreterinden alacakları rmalarla, 27 Temmuz 1972 tarihine kadar müracaat edebilirler.

Daha fazla bilgi Burs Seçim Encümeni Sekreterliğinden te­in edilebilir.

Müracaat eden adaylar, 28 Temmuz 1972 günü Türk Burs çim Encümenince bir mülakata tabi tutulacaklardır.

Ö M Ü Re l e k t r ik m ü t e a h h it l iğ i h iz m e t in iz d e

e l e k t r ik t e s is a t iş l e r in iz d e

ÖMÜR ELEKTRİKSAĞLAMLIĞIN, TEMİZ İŞİN

TESİSATLARINIZDA UZUN ÖMRÜN SEMBOLÜDÜR,

HER NEVİ ELEKTRİK İŞLERİNİZ İÇİNOMUR ELEKTRİĞE MÜRACAAT EDİNİZ.

Ö M Ü R E L E K T R İ K İŞLERİ MÜTEAHHİTLİĞİ

27, MECİDİYE SOKAĞI LEFKOŞA

:~x ~x < k »x ~x ~x ~x ~x ~:-X"X»x ~x ~x ~x ~x ~x ~x ~:»x ~x$

D U Y U R U SiDahilî Hastalıklar Mütehassısı ;»

Dr. SAFFET RATIP 125 Temmuz’dan 22 Ağustos’a kadar Kıbrıs

haricinde bulunacağını duyurur.:>

X “ X “ X **X "X~X **-X ~X**X **X "X "X "X~X “ X " X “ X "X "X "X « X X-X~X*<~X~X~X"X~X~X-<-X~X~X~X-X~X*<~X«X~X~X

EVLENECEK ÇİFTLERE ] ve DÜĞÜN SAHİPLERİNE j

Nişan, Nikâh ve Evlenme Törenleriniz için •’ size ideal bir yer gösteriyoruz.

SARAY OTEL SALONLARI j— istediğiniz rahatlığı |— Sıcak yaz günlerinde aradığınız serinliği I*— Her yerde bulatmayacağınız genişlik ve •{

konforu— En iyi servisi ;j— En iyi müziği

Yalnız Saray Otel salonlarında bulabilirsiniz, l] Salon Fiatlan : ’j1. Kat Salon (müziksiz): £20.— •;1. Kat Salon (müzikli ) : £35.— ;jGece Kulübü (müziksiz: £15.— ;!Gece Kulübü (müzikli ): £27.— ijLütfen rezervasyonlarınızı erken yapınız. î

Tel: 65102 (5 hat) ;jDahili: 233

:i

TÜRK HAVA YOLLARI’nın YAZ TARİFESİ

ÇARŞAMBA, CUMARTESİ :İstanbul Ankara - Lef koşa Varış saati 20.15Lefkoşa - Ankara İstanbul Kalkış saati 20.45

PAZARTESİ, CUMA, PAZAR : Istanbul-Ankara-Adana-Lefkoşa Varış saati 15.05 Lefkoşa-Adana-Ankara-lstanbul Kalkış saati 16.00

Bütün seferler DC— 9 Jet uçakları ile yapıla­caktır.

T. H. Y.Kıbrıs Umumi Acenteleri:

M. SEYFÎ AKDENİZ ve OĞLU Tel: 76201 - Lefkoşa.

K A V B O YG A R A N T İ L İ Ş Ö F E R O K U L U

H A V B O rYıllardan bari sayın halkımızın hizmetinde olan oku­

lumuz;Fiyatlarında yeni İndirimler yaptı. Yeni arabalar ve eh­

liyetli öğretmenlerle takviye edildi.Küçük araba provası saati ................. £0.700 mİ Is.

„ „ Kontratla ................. . £18.000 „Kamyon provası saati ............................ £1.000 ”Kamyon kontratla .............. ................. £28.000 „ÖDEME RUHSAT ALINDIKTAN SONRA YAPILIR.

KAVBOY ŞOFER OKULU Glme Cad. No. 100 - Lefkoşa.

Polis Karşısı.Tel. 324

Lefke Kadınlar Birliği, Lef- ke Hastahanesine bir çamaşır makinesi alınabilmesi için £88.400 mil katkıda bulunmuş tur.

Bu cömert davranıştan ötü rü Lefke Kadınlar Birliğine teşekkür ederiz.

Sağlık ve Sosyal İşler Üyeliği.

TEŞEKKÜRölümü İle bizleri sonsuz

acı ve üzüntülere boğan kıy­metli büyüğümüz Sevgili Ba­bamız İbrahim A. Sağıroğlu’- nuıı ebediyete intikali nede - niyle bizlere telgraf, telefon ve bizzat kendileri gelip baş sağlığı dileyenlerimize teşek ■ kür ederiz.

AİLESİ.

KİRALIK EV103 Mahmut Paşa Sokağın­

da alt ve üst olmak üzere 4 oda, mutfak, banyo, geniş av­lusu ile bol suyu ve elektrik teşkilâtı tamam modem bir ev kiralıktır.

Müracaat:Ö.S. saat 4 — T’ye

16 — 18 İstiklâl (sokakta Meryem Hasan’a

Lefkoşa.

TEKLİF KABULÜLefkoşa’da itfaiye binası

inşası.Teklifler eıı geç 28 Tem •

muz, 197ı Cuma günü ö.e. saat 9.00'a kadar İhale Komisyonu Teklif Kutusuna atılmalıdır.

Bu teklifle ilgili plân ve şartlar Plânlama ve İnşaat Servislerinden temin edilebi • lir.

İhale Komisyonu Maliye ve İktisadi İşler

Üyeliği.

TEKLİF KABULÜLâ martta Şehri sokakları için1. 300 m3, 4”—6” temel taşı,2. 950 m3, kırık çalık (muh­

telif ebatta).Teklifler en geç 28 Tem •

muz, 1972 Cuma günü ö.e. sa­at 9.00’a kadar İhale Komis­yonu Teklif Kutusuna atılma­lıdır.

Bu teklifle ilgili bilgi ve şartlar Plânlama ve İnşaat dairesinden teinin edilebilir.

İhale Komisyonu Maliye ve İktisadi İşler

Üyeliği.

TEKLİF KABULU150 adet muhtelif işkence

demiri.Teklifler en geç 25 Tem •

muz, 1972 Sah günü ö.e. saat 9.00’a kadar L.T.G.H. Projesi Satmalına Komisyonu Teklif Kutusuna atılmalıdır.

Bu teklifle ilgili bilgi ve şartlar Ortaköy Şantiye Şefli­ğinden temin edilebilir.

L.T.GJEL Projesi Satınalma Komisyonu Başkanlığı Maliye ve iktisadi işler

Üyeliği

TEKLİF KABULUBeyarmudu Çiftlik işletme,

sine ait bir baş boğa satışı.Teklifler en geç 28 Tem •

muz, 1972 Cuma günü ö.e. saat 9.00’a kadar İhale Komis yonu Teklif Kutusuna atılma- bdır.

Bu teklifle ilgili bilgi ve şart lar Maarif Dairesinden temin edilebilir.

ihale Komisyonu Maliye ve iktisadi işler

Üyeliği.

SEKRETERARANIYOR

İngilizce yazıp konuşabilen bir Sekretere ihtiyaç vardır. Dak­tilo bilenler tercih olunur.

ERDİN RIFAT

ALIM - SATIMLefkoşa dahilinde satılık ev­

ler, Köşklü Çiftlik’te ev ve ar­sa, Gönyeli civarında tarla, Boğaz’da tarla ve arsalar. Ve Lefkoşa’da kiralık dükkân.

Müracaat: MEHMET NAZIM

SimsarAtatürk Meydanında

Vehbi’nin Kahvehanesi

KİRALIKTIRLefkoşa’nın Merkezi yeri ip­

lik Pazarı (Sokağı, Türk Cema­at Meclisi Binası (İş Ham) karşısında 9 odalı geniş ve havalı birinci katta bir yer ki­ralıktır.

Daire İşyeri olarak da kul­lanılabilir.

Müracaat:Dr. Şemsi Kâzım

Tel: 231

SATILIK EVYeni Cami seıüti PINAR so­

kağındaki 1 numaralı ev (köşe başında) içinin suyu İle boş o- larak satılıktır.

Müracaat:AYNI ADRES’E

......... ( B O Z K l ' R T ) ------------- ----- ■

Gören eloktronik beyinHalk arasındaki yaygın ka

ııaatin aksine elektronik be­yinlerin içinden çıkamadık­ları birkaç şey vardır. Mese­lâ şimdiye kadar hiçbir elekt ronik beyin sıradan bir sek reterin veya eczacı kalfası - ran günde bin defa yaptık­ları bir işi, yani el yazısını okumayı becerememlştlr.

Bunun gibi gene bir E - iektronik beyinden yüzleri ta nıyamaz, tuğlaları üst üste koymaz. Yukarıda saydıkla­rımızı küçük çocukların büe kolaylıkla yaptıklarını unut - mayalım.

Şüphesiz eğer elektronik beyinler sözünü ettiğimiz şey leri de yapabilseler, bugün­künden çok daha işe yarar sistemler haline gelecekler­dir. Akıllı bir robot meyda­na getirmek üzere atılacak ilk adımlar kısaca bir şeyi diğerinden ayıran yanı tanı­yan elektronik sistemlerin el altında bulundurulmasını sağlayacaktır.

Lâboratuvarda çalışan tek nisyenlerin kısa bir eğitim devresinden sonra öğrendik­leri bir şekilde bakıp fayda­lı bilgi toplamak işi şimdi e- lektronik beyinlere de yaptı nlabilmektedir. Elektronik beyin gerekli bilgiyi bir fo­toğraf plâkası veya bir ek ­ran üzerine aksettirmekte­dir.

Aslında basitmiş gibi gö - ziiken bir yandan da pek ko lay olmadığı ortada olan bir iştir bu. Bir İngiliz mühendi si olan Dr. CoUn Fisher me­selenin zor tarafının çizim felsefesindeki hatadan ileri geldiğini öne sürmektedir.

işte bu aksaklıkları orta - dan kaldırmak için Dr. Fis- her’in çalıştığı firma —I- MANCO— piyasaya yeni tip te elektronik beyinler çıkar­maya başlamışlardır.

Dr. Fisher konu üzerinde şunları söylemektedir: “ in­sanlar 25 yıldan beri elekt - ronik beyinlerle şekilleri a naliz etmeyi denemektedir - ler Ama hâlen kullanılan e- lektronik beyinlerin büyük bir kısmı bu işin altından kalkacak yapıda değillerdir. Çünkü basit bir şekü en a - zindan bir milyon değişik noktadan meydana gelmiş­tir. İnsanlar bugüne kadar dev elektronik beyinleri kul­lanarak bu milyonlarca nok tayı onlara ezberletmek son ra da analizini istemek gibi bir hataya düşmüşlerdir..”

DAHA MARİFETLİIMANCO bu iş için küçük

elektronik beyinler kullan­maktadır. Bu süratli sistem ler, depolayıcı özelliklerin­den çok derhal sonuca götü rücü tarafları ile ilgi çekmek tedirler. Başka bir deyişle bu elektronik beyinler şekil leri depo etmemekte kendi • sine iş verildiği zaman o an­da analize başlamaktadır.

Dr. Fisher şöyle diyor: “Herşeyi kendimiz yaptık. Sistemin iki önemli bölümü vardır. Birincisi televizyona benzeyen kamera, İkincisi de büyük bir süratle çalışan ve kameradan gelen parçala­ra analiz edebilen elektronik beyindir. Sistem bir iş için özellikleri olan yapıya sahip­tir. Ama işini çok iyi yap - maktadır.”

IMANCO’nun elektronik beyinlerinden bir grup çelik endüstrisinde başan ile kul­lanılmaktadır. İmalât safha­sından sonra üretilen çeliğin kalitesini anlamak için a lı­nan bir örnek elektronik be­yinin önüne konulmakta ve analiz sonuçlan o anda öğre nilmektedir.

Teknisyenler özellikle çe­liğin gücünü azaltan ve m e­tal özellikleri bulunmayan maddelerin varlığım araştır­

maktadırlar.işte IMANCO’nun mârifet

li elektronik beyinleri bu saf hada işi üzerlerine almakta­dırlar. Sülfat, alüminyum, si likat ve tabü oksidi biribi- rinden ayıracak özelliktedir bu yeni mini - elektronik be yinler..KARMAŞIK BİR SİSTEM

Dr. Fisher "Çelik analiz sistemi saniyede 20 resim al makta ve bunu analiz etmek tedir. Bu gerçekten çok bü­yük bir hızdır. Bana kalırsa dünyanın en karmaşık siste midir bu..”

IMANCO elektronik beyi­ni şöyle çalışmaktadır: özel bir mikroskopla şekillendiri­len çelik parçasını elektro­nik beyinin kamerası yakala makta ve televizyon ses sin yalleri biçimine sokmakta­dır. Sinyaller sistemin elekt ronik bölümlerinden geçerek ilk seçmeye uğramaktadır.

Sinyaller daha sonra s is­tem içerisinde geometrik bil gı haline dönüştürülmekte­dir. Bu şekilde analiz rakam­lar ve şekiller biçiminde dö - klilmektedir. Bu dökümden çeliğin istenen kalitede olup olmadığı derhal ortaya ç ık ­maktadır.

TIPTAKİ UYGULAMAOtomatik sistemin yararlı

olduğu bir dal da tiptir. Şe - külerin analizi üzerinde ilk defa tıp uzmanlan durmuş - lar, fakat bundan en sonra onlar yararlanmışlardır.

Biyolojik sistemler hem çok karmaşık bir yapıya sa­hiptirler, hem de şekil olarak çok zayıftırlar. Bu yüzden otomatik sisteme alınmala­rı oldukça güçtür.

Londra’da St. Mary Abbot Hastahanesinde çalışan Dr. O. A. N. Husain IMANCO sis temlerini jinekolojik testler­de kullanmaktadır.

Bu cins testlerde incele­nen yağ damlacıklanmn a- nalizlerinin kanser başlan­gıçlarım ortaya çıkardıktan da bilinmektedir. Ancak mil yonlarca parçacığı inceliye- rek ülke çapında bir sonuca ulaşmak kolay bir iş olmasa gerektir.

Dr. Husain şöyle diyor: “Kanser için yaptığımız a- r aştırmalarda bizim aradığı mız normalden büyük görü­nen hücrelerdir. Her slayd- da 30,50 bin hücre vardır. An cak bin slayddan 5’inde kan­ser izleri bulunmaktadır. Tek nisyenlerin her slayda bak - malan ortalama 5 dakika­dır. Bunu bir başka deyişle şöyle mânâlandırabiliriz, bir insan günde 30-40’dan fazla slayda bakamamak tadır.” Ya ni bir teknisyenin kanser hücrelerden bir tanesini bul ması rahatlıkla bir haftasını almaktadır.

IMANCO sistemleri bu işi 10 misli daha hızlı yapmakta dır. Dr. Husain, sistemin hüc releri dikkatle gözden geçir­diğini ve anormal boyutlara ulaaşmış bulunanlan derhal ayırdığım ifade etmektedir, işte bu anda alârm zilleri çalmakta ve lâboratuvar tek nisyeni hemen o slaydı dik - kiatli bir kontroldan geçire • rek karara varmaktadır.

IMANCO’nun sistemleri kromozomların incelenerek jenetik hastalıklann yayılma sim önlemede ve uydularca çekilen fotoğraflann anali­zinde de kullanılabilecektir. Uydu fotoğraflarından dün - yamız için çok önemli yeni ham madde kaynaklarının yerlerini tesblt etmek imkâ • m da doğacaktır.

Belki romanlardaki çok a- kıllı robotlar devrine henüz girmedik ama bu alanda sağ lam adımlar atıldığı da bir gerçektir.

Osman Tilrkay Kıbıısta(Birinci sayfadan devam)

Türk sanat ve edebiyatını Ba­tıya tanıtma konusunda, Türki­ye sanat çevreleriyle yaptığı temaslardan sonra Kıbrıs'a ge­len Türkay: “ Çok güçlü bir şi­iriniz vardır. Fakat Batı dünyası ve hele Ingiltere bundan ha- bersizdir. Ingiltere'de Osmanlı şiirinden derlenen büyük anto­lojiler vardı, fakat Cumhuriyet şiiri üzerine birşey bilinmiyor­du. İlk teşebbüsü geçen yıl Kıbrıslı ozan Taner Baybars’la birlikte, ünlü bir Ingiliz dergi­sinin Modem Türk Şiiri özel sa­yısını çıkarmakla yaptık. Bu kü çük antoloji yalnız Ingilterede değil, İngilizce konuşan bütün ülkelerin sanat çevrelerinde olumlu bir etki yapmıştır. Şim­di modern Türk şairlerinin ki­taplarını basmak isteyen yayın­evleri bulunmaktadır. Umarım ki Cumhuriyetimizin 50. yıldö­nümü dolayısıyla önümüzdeki yıl bastırmayı tasarladığımız ta­nıtma kampanyası iyi sonuçlar verecektir.” demiştir.

Londra'daki Kıbrıs Türk Ce­miyetinin Genel İdare Sekre­terliğini de yapmakta olan Os­man Türkay, Cemiyetin THY ile işbirliği halinde İstanbul, Anka­ra ve İzmir'e düzenlemeye baş­ladığı “ incluslve tour’Tar hak­kında da bilgi vermiş, önümüz­

deki yıl bu seferlerin Kıbrıs'a kadar uzatılacağını ve Saray Oteliyle anlaşarak, Lefkoşa'ya da Ingiliz turistlerinin gönde­rilmesinin tasarlandığını açık­lamıştır. İstanbul’da Büyük Iru - va ve Avrupa; Izmirde Akde­niz ve Ankara'da Stad Otelleri­ne Cemi)etin turizm Dölümü tarafından turistler gönderildi­ğini belirten Türkay: “ Ingiltere ile Türkiye arasındaki turist trafiğini artırmalıyız” demiştir.

Uzun yıllar Ingiltere’de yaşa­yan Türkay, şiirleriyle uluslar­arası ödüller ve onur aşamaları almış olup, son kitabı Evrenin Düşünde Gezgin için ünlü Ingi­liz şairi Christopher Fry’uı baş­kam bulunduğu Uluslararası Şi­ir Demeği (International Poet- ry Society) tarafından kendisi­ne bu ayın başlarında beş yıl­lık şeref üyeliği ve “ Fellovv- shipler'' teklif edilmiştir.

F l T nLefkoşa Kaza Mahkemesinde. Tereke Tenflz Salâhiyeti.

Merhum Morali Arif İbrahim Çoll'nin

Terekesine idare memuru tayini İçin 8 günden sonra Lefkoşa Te­reke Kayıt Kalemine müracaat edileceği bildirilir.

(AHMET İBRAHİM ÇOLI) Mora

•*-

H E D E F : D E V B İ R D E N İ Z G Ü C Ü T Ü R K D O N A N M A V A K F I N A Y A P A C A Ğ I N I Z Y A R D I M L A R L A B U H E D E F E

U L A Ş A B İ L İ R İ Z .

MELEN’ iN DEMECİİLELETHEROS gazetesi Türkiye Başbakanı erit Melen'in Kıbrısla ilgili son demecine değin

diği bir yorumunda şunları yazmaktadır:

“ Türkiye Başbakanı Kıbrıs so runu üzerindeki (ürk tutumunun değişmediğini söylemiş ve yine “ iki ayrı ulusal toplumun eşit or taklığından’ söz etmiştir. Melen' in bu demeci bize Makarios'un geçenlerde verdiği bir demeci hatırlattı. Hatırlanacağı gibi Ma- karios Kıbrıs sorunu üzerine, yem bir açıdan eğilmek ve yeni bir yol açmaktan söz etmişti. Melen ile Makarlosun demeçleri iki tarafın zihniyeti arasındaki farkı açıkça ortaya koymaktadır. Rum tarafı sorun üzerine yeni bir açıdan eğilmekten söz eder ken, Türk tarafı tutumunda hiç bir değişiklik olmadığını tekrarla makta ve bizim için kabulü İm­kânsız olan eşit ortaklık İsteğini yeniden öne sürmektedir. Türk ler bu tutumları ile karşılıklı şüphe ve itimatsızlık havasının dağıtılmasına yardım etmek şöy le dursun bu yoldaki çabalan da ha da güçleştirmektedirler.

Tüllüye Başbakanı eşit ortak lıktan söz etmektedir, %18’inin, %82'ye nasıl eşit olabileceği bi­zim aklımızın sığmadığı bir şey­dir. Türkiye Başbakanının bağım sız, egemen ve toprağı bütün bir Kıbrıs devletine temel ol­mak üzere öne sürdüğü eşit ortaklık fikri son derece çürük tür ve böylesine çürük bir temel üzerine inşa edilecek bir devlet binasının asla dayanıklı olmaya cağı şüphesizdir.

GÖRÜŞMELERDEKİ GİZLİLİKELEFTHERIA gazetesi görüş -

melerde gizliliğin muhafazasına değindiği bir yorumunda bunu tenkid etmekte ve şunları yaz maktadır:

“ Bir yandan görüşmeler gizli olarak sürdürülürken, öte yan dan Türkler taksim isteklerini resmen tekrarlayıp durmaktadır­lar. Biz şuna İnanıyoruz kİ eğer Türkler gerçekten uzlaşma niye tinde olsalardı,, taksimi bir yana bırakırlardı. Türklerin taksim gö rüşlerini tekrarlayıp durmaları birleşik devlet esası üzerinde bir uzlaşmaya yanaşmak niyetin de olmadıklarını açıkça ortaya koymaktadır. Türk liderliği uzlaş ma niyetinde olsaydı halk yığın larını taksim teranesiyle oyala mağa devam etmekten vazge - çerdi. Şurası aşikârdır ki Türk­ler görüşmelere samimiyetle oturmamakta ve görüşmelerle geçen zamanı taksimi gerçekleş tirmek İçin istismar etmektedir­ler. Bu ortam içinde gizliliğe de vam edilmesinin herhangi fay dalı bir amaca hizmet edllebile ceğlnl sanmıyoruz."

Genel Kurmayda dün siyasi ve askeri konuların görüşüldüğü bir toplantı yapıldığını diğer Rum gazeteleri de vermekte an cak diğer gazeteler bu hususta ki haberi kısaca yayınlamakta, ayrıntılı bilgi vermemektedirler.

SAFTAKİ DURUMNEA PROINI gazetesi aşağıda

ki haberi vermektedir:"Güvenilir kaynaklardan öğ­

rendiğimize göre Hükümet ile Barış Gücü Baftaki durumla ilgi li olarak devamlı temas halinde bulunmaktadırlar. Bilindiği gibi Türkler, Bafta ve özellikle Mand ria (Yeşilova) bölgesinde yeni bir kanton yaratmak amacıyla ileri noktalar işgal etmişlerdir. Türklerin yaratmak istedikleri yeni kanton, Mandria-Dimi-Kukla ve Stavrokonno (Aydoğan) köyle rinl içine almaktadır. Halen Türkler bu bölgeyi kontrolleri al tında bulundurmakta ve Baf kıyılarının bu kısmını da kontrol etmektedirler. Türk asileri Barış Gücünün baskılarına rağmen es ki yerlerine çekilmeyi reddetmek tedirler. öte yandan hükümet Türklere karşı gereken sertliği göstermemekte ve şimdiye ka - dar bizim İçin yıkıcı olan anlaşıl maz bir uzlaşma ruhuyla hareket etmektedir.’

LİMASOLDA TEHDİTLERAPOYEVMATINI gazetesi tam

manşet olarak verdiği bir haber de Limasol muhabirine atfen şunları bildirmektedir:

"öğrendiğimize göre Limasol ilçesinin tanınmış mücadelecile­ri son zamanlarda aşırıcı unsur ların tehdit ve şantajlarına ma­ruz kalmaktadırlar. Mücadeleci - ler özellikle Makariosu destek lemekten vazgeçmeye zorlanmak fadırlar. Limasolda Makarios aleyhtarı unsurlar, Makariosu destekleyenlere karşı bir korku havası yaratmağa çalışmakta ve bu çabalarını gittikçe yoğunlaştır maktadırlar. Son günlerde meç hul şahıslar tanınmış mücadele çilere telefon ederek kendilerini tehdit etmekte ve onlardan Ma­kariosu desteklemekten vazgeç­melerini İstemektedir.

Bu arada adam satın alma ça balarına da girişildiği görülmek tedir., Güdülen amaçlardan biri de Makariosu destekleyen teşek küllerin başına yeni yönetim kurulları getirmektir, özellikle Limasol Mücadeleciler Derneği (ŞAPEL) Yönetim Kurulunun de­ğiştirilmesine çalışılmaktadır.

Şimdiki Yönetim Kurulu mensup larının istifasını temin İçin çaba harcanmaktadır."

PANAYOTAKOS'UN YENİ GÖREVİ

MAHI gazetesi aşağıdaki habe ri vermektedir:

"Dün akşam Atinadan aldığı - mız bir habere göre Dışişleri Ba kanlığı Müsteşarı Panayotakos Yunanistan kabinesinde yapıla cak değişiklik çerçevesinde muhtemelen yeni bir göreve ata nacak ve özellikle Birleşmiş Mil letlerdeki Yunan Delegasyonu Başkanlığına getirilecektir. Yu­nan Delegasyonu şimdiki Baş­kanı Bitsios'un yerine gönderil mesi beklenen Panayotakos 'un bu yeni görevine başlamasından sonra Birleşmiş Milletlerdeki Yunan Delegasyonunun daha faz la itibar kazanacağına ve daha büyük faaliyet göstereceğine mu hakkak nazarıyla bakılmaktadır."

MAHI gazetesi Atina muhabi­rine atfen verdiği bir haberde Panayotakos'un önceki gün Atina daki Kıbrıs Rum Büyükelçisi Ni- kos Kranidyotis’i kabul ederek kendisi ile bir süro görüştüğünü bildirmektedir. Bu görüşmede Kıbrıs sorunu üzerindeki yeni ge Üşmeler ve Atlna-Lefkoşa İlişki terinin düzeltilmesi konusunun görüşüldüğüne İnanıldığı habere eklenmektedir. Sanıldığına göre görüşmede Panayotakos yeni Yu nan Büyükelçisi Lağakos 'un Kıbrısa ne zaman gideceğini Kranldiotis'e bildirmiştir. Lağa- kosun Lefkoşaya önümüzdeki haf ta gelmesi muhtemeldir.

MÜNİH’İN YEMEK LİSTESİ HAZIR

4. sayfadan devam

tan 115.000 porsiyona ye t­mekte, buna 43.000 ton don­durulmuş patates eklenmek­tedir. Olimpiyatlara katıla­cak sporcular için deşer, ya da ara çerezi olarak hazırla nacak dondurma pastasının miktan ise 600.000 adettir.

Olimpiâ köyünün mutfağı bu “gıda maddeleri dağı” sa yesinde, sporcuların gereken kaloriyi almalarım sağlaya­caktır. Yapılan hesaplara gö re, Olimpiyatlara katılan sporcuların yüksek dereceler elde edebilmeleri için, nor­mal tüketiciden bir misli fazla, yani 4 - 5.000 kaloriye ihtiyaçlan vardır.

Gerda Strack

GENEL KURMAYDA TOPLANTIMAHI gazetesi tam manşet

olarak verdiği bir haberde şunla rı bildirmektedir:

"Dün M illî Muhafız Ordusu Ge nel Kurmayında siyasî ve askerî bir toplantı yapılmıştır. Bu top­lantı, Kıbrıs gelişmeleri bakımın dan özel bir önem taşımaktadır. Böyle bir toplantı ilk defa yapıl makta olup üç saat sürmüştür, Toplantıda Kıbrıs sorununun ge rek siyası gerekse askeri yönleri görüşülmüştür, loplantı siyasî ve askeri liderler arasında sıkı ve yapıcı bir işbirliği olduğunu göstermektedir ki bu memnun - luk vericidir. Toplantıya katılan lar Temsilciler Melisi Başkanı Glafkos Klerides, Dışişleri Ba kanı Hristofides, İçişleri ve Sa­vunma Bakanı loannides, Maliye Bakanı Patsalides, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkla) inin Genel Müdürleri Benjamin ile Anasta slu, M illi Muhafız Ordusu Ko­mutanı General Haralambopulos, Ordunun Harekât Şübesj Şefi Tuğgeneral Papadakis, Polis Baş komutanı Savvas Andoniu ile Yardımcısı Pantelides ve diğer yüksek rütbeli ordu ve polis subaylarıdır.

Toplantıda Adadaki durum et raflıca gözden geçirilmiş ve gü­venlik kuvvetlerinin ihtiyaçları görüşülmüştür. Bu arada Tem silciler Meclisi Başkanı Klerides Toplumlararası görüşmelerin sey ri hakkında toplantıya katılanla- ra genel nitelikte bilgi vermiş­tir. Klerides görüşmelerin seyri nin tatminkâr olduğunu söylemiş tir.

Işiçlerj ve Savunma Bakanı loannides, Adadaki durum ve ö- zellikle Türklerin Baftaki son tahrikleri hakkında bilgi vermiş ve durumun kontrol altında bulun duğunu söylemiştir.

Maliye Bakanı Patsalides, Gü­venlik kuvvetlerinin çeşitli ihti­yaçlarının karşılanması için gere ken masraflar hakkında toplantı ya katılan yetkililerden bilgi al­mıştır.

Dışişleri Bakanı Hristofides, Kıbrıs sorunu üzerindeki genel gelişmelere değinmiş ve önü­müzdeki Ağustos ayında Yunan hükümeti ile görşmelerde bulun mak üzere Atinaya gideceğini söylemiştir.

Toplantıya katılan herkes top lantıya hakim olan son derece yapıcı havadan tamamıyle mem nun kalmıştır. Olumlu sonuçlar veren bu çeşit tolantıların bun dan böyle sık sık düzenleneceği anlaşılmaktadır.

öğrendiğimize göre İçişleri ve Savunma Bakam loannides, bu gün Makariosu ziyaret ederek Genel Kurmayda yapılan toplantı hakkında kendlslna bilgi verecek tir.

Oç saat süren Genel Kurmay daki toplantıdan sonra Millî Mu hafız Ordusu Komutanlığı tara­fından toplantıya katılanlara Koç çlno Drlmltya kampında yemek verilmiştir.

İBRAHİM ÇERKEZTİCARET e v in in

Sayın Halkımıza Müjdesi L . ■1972 yaz ayının en gelişmiş

BUZ DOLAPLARI Henüz vasıl olmuştur.

GARANTİLİ SAĞLAMLIK — MODEL ' ÖDEMEDE BÜYÜK KOLAYLIKLAR ,

YALNIZ ÇERKEZ TİCARETEVINDE ,

İBRAHİM ÇERKEZ Ticaretevi iGIRNE CADDESİ No. 3 3 -LEFKOŞA ,

YÜZDE YÜZ TÜRK SERMAYESİ İLE ÖZEL OLARAK TOPLUMUMUZ İÇİN İTHAL EDİLEN ÇARPIŞAN OTOMOBİLLERLE

EMPERİAL LUNA PARK HİZMETİNİZDE...

BİRKAÇ GÜNE KADAR LEFKOSADAY1Z.. PANAYIR, FESTİVAL VE BUNUN GİBİ

EĞLENCELER İÇİN ANGAJMAN KABUL EDİLİR

ADANIN HER YERİNE GİDİLİR.Görüşmek için adres:M. ZEKİ BEYAZ

27, Mevlevi Tekke Sokak LEFKOŞA

Dah. Tel: 536

CUMA, 21 TEMMUZ. l97j

YAZLIK VE KIŞLIKŞAHİN SİNEMALARI

BUGÜN SAAT 2.30 DA KIŞLIKTA SAAT 8.30 DA YAZLIKTA

Bugüne kadar görülen macera filmlerinin en güzelini görmeye hazırlanınız. Baştan sona kadar korku dolu bu filmde bir Doktordun insan beyin- lerini vahşi hayvanlara koyarak bir şehre ölüm saçmasını ve bu şehirdeki gönüllü beş kişi ile mücadelesini korku ve dehşet içerisinde seyre­deceksiniz.

LATUTIDE ZERO

2— 1972 senesinde ANTALYA film festiva­linde ilk defa olarak ALTIN PORTOKAL kaza­nan ZEYNEP AKSU ile MURAT SOYDAN’ı bir araya getiren KERVAN FİLM son yılların en gü­zel aşk - dram ve müzikal filmi siz sayın seyir­ciler için hazırlamıştır. Bu filmin en büyük özel­liği MURAT SOYDAN’m kendi sesi ile en güzel şarkıları okuması ve halkı sesi ile büyülemesidir. Ayrıca sahnelerin en güzel yıldızı NIGAR ULU- ERER de tatlı sesi ve güzelliği ile MURAT SOY- DAN'a eşlik etmektedir. Bu büyük kadroya dahil edilen 1971 sinema güzeli SİBEL YÜCEL ve ÇOLPAN ILHAN.

D O Ğ U MMustafa Lûtfi, kardeşi MEHMET’in doğumunu

annesi Ozten ve babası Lûtfi adına dost ve ak­rabalara müjdeler.

20-7-1972 LEFKOŞA

<♦> »

OE GECEı

Doğum

7.00 AÇILIŞ - Haber özetleri Hava Raporu.

7.05 MIKI FİLMİ7.15 ÜÇ KAFADAR7.30 ORMAN MÜFETTİŞLERİ

“ Kaorll amca ve ayı”8.00 BURASI KIBRIS8.15 GÜRÜLTÜLÜ YÜZLER

"Tilki kadar çılgın”8.30 HABERLER - Hava Raporu 8.50 KALEDIESKOP9.10 ADAM VE ŞEHİR

"Misilleme"Oynıyanlar: Antony Ouinn, Rube Fareli, Mala Povvers ve misafir artist olarak Siman Oaleland ve Char­les McGravv.

10.00 YUNANISTANDAN HABERLER

10.15 DEMİR ADAM "Vazife Yolunda”Vera Miles ve Brandon de Wlde misafir artist olarak oynamakta.

11.05 HABERLER - Hava Raporu

& Sonay ile Hüsamettin * Kızlan “ümra’ nın do ■ jj| Kumunu dost ve akraba- ? lanna müjdelerler.

20.7.72 I-efkoşa.

Kuzey İrlanda’da

4 Kişi Daha öldürüldü

PRESAC1 VE İŞÇİ ARANIYORYILDIZ ELBİSE TEMİZLEME EVİNDE

Presalarda çalışabilecek gerek küçük ve gerekse çıraklara ve bayan işçilere İhtiyaç vardır. M u . t - göre olup tatminkârdır.

Maaş tecr^göre tmıp

Aynca işçilere senelik izin ve sosyal sigorta pullar, rilecektir. İsteklilerin şalisen aşağıdaki adrese müracaatn rica olunur.

lüracaatla.

YILDIZ TEMİZLEME Ev , 30 • 32 Müftü Ziyal Ef U

Tel. 420 Dahili

HALK ve TAKSİMBUGÜN SAAT 2.30 ve 8.30 DA

Sîzlere en güzel filmleri sunmayı prensip t edinmiş olan sinemalarımız yine bu hafta Türk İ sinemasının kral ve kraliçesiyle huzurunuzda, f

K A S $ O R ;

ilâveten İngilizceler.

HALK’DA TAKSÎM’DE

X Sinemacılık tarihinde müthiş ♦{•harp filmlerinin en güzeli olan Ybu şaheser’i tam elli büyük {•aktör meydana getirmiştir.

H ö B B f ! E Y ® S i i E â î lI " ' " t* 'i

§ ;

" t îte» u r k i

’ - ' "M A . I

m

l rm

Ingiltere gençliğinin ya­

şantısını tam şekilde an­

latan bu macera ve müzi­

kal filmi herkese tavsiye

ederiz.

RENKLİ İNGİLİZCE

LITTLE FAUSS

BIG HAZSY

Başrollerde:

ROBERT REDFORT

MICHAEL J. POLLARD.

I ı T

KONAK SİNEMASI SUNARBu Akşamdan Pazara Kadar

V KDIZ H U N -F IL ÎZ A K IN T * ? ? LEYLA SAYAR

j, ■ KdAT «AliM:C7 HAaLAAÜ KT'*a «ay ~ ■

E I S P K E S İKADİM İStAM

BELFAST: t

Kuzey Irlânda’da önceki gün meydana gelen olaylar - da 4 kişi ölmüş, 10 kişi de yaralanmıştır. Böylece îr . landa'da mezhep çatışmalar * nmn başından bu yana öfeh- lerin sayısı 447’ye yükselmiş­tir. Kuzey îrlânda’da yeni - den ateş kesin sağlanması

girişilen çabalardan he­nüz bir sonuç alınmadığı İRA Teşkilâtının ateş kese bazı şartlarla razı oldufru öne sürülmektedir. ^

İ L A V E T E N

42 ünlü artistin oynadığı renkli Sinemaskop muhteşem savaş filmi:

THE L0NGEST DAY(EN UZUN GÜN)

SAYFA : 6'

BUGÜNE KADAR TÜRKiYELi

21 pehlivan Olimpiyatlardan 23 altın madalya akardı

Olimpiyatlardan bugüne ka­dar 23 anın, 1 bronz ıııaualya kazacaıK. Altın nıaaaıyaıarın hepsi de peııııvanıarın boynu­na takıldı. Bronz madalyanın sahibi ise uç adım atlamada Huni Sarıalp.

Türkiye'ye 23 altın madalya kazandıran minder ustalarımız kimler, bugün ne yapıyorlar?

Güreşçilerimiz, 1936 Berlin Olimpiyatlarından bu yana Türkiyeyi altınsız bırakmamış­tır. Ondördü serbestçi, yedisi greko-romenci 21 pehlivanı­mız 23 altınla dönmüşlerdir. İki pehlivanımız var ki, boyun larında ikişer altın madalya asılı.

Güreşçilerimizin Olimpiyat­lardaki birincilik serisini 1936 da 61 kiloda Yaşar Erkan aç­tı. Greko-romen stilde şampi­yon olan Erkan'ı diğerleri ta­kip etti.FIRTINA GİBİ PEHLİVANLAR

1946'dan sonra 1948 Londra Olimpiyatlarında güreşçileri­mizin fırtına gibi estiğini gö­rüyoruz. Serbest stilde Yaşar Doğu, Celâl Atik, Gazanfer Bilge ve Nasuh Akar birinci­lik kürsüsüne çıkarken, greko Tümencilerimizden Mehmet Oktav ve Mersinli Ahmet on­lardan geri kalmıyorlar.

1952 Helsinki'de İstiklâl

Marşımız iki defa dinleniyor. Bu başarıya ulaşanlar Haşan Gemici ve Bayram Şit oluyor.

Arkasından 1956 Melbourne Olimpiyatından üç altınla dö­nüyoruz. Serbestte Mustafa Dağıstanlı ve Hamit Kaplan, greko-romende Mithat Bayrak şampiyon oluyor.

RAKİP TANIMIYORUZVe Türk güreşinin en şanlı

sayfası açılıyor. 1960 Roma Olimpiyatında minder kurtları 7 altın kazanıyor. Bu seferki sayfayı hazırlayanlar, serbest­te Ahmet Bilek, Mustafa Da­ğıstanlı, Haşan Güngör, İs­met Atlı, greko-romende Mü­zahir Sille, Mithat Bayrak ve Tevfik Kış, Dağıstanlı ve Bay­rak böylelikle ikinci altınlarını kazanıyor.

Ve ikişer birincilikle dön­düğümüz son iki olimpiyat, 1964 Tokyo’da bu başarıyı ka­zananlar serbestte İsmail O- gan, greko-romende Kâzım Ayvaz oluyor. 1968’de ise iki serbest ustası Mahmut Ata- lay ve Ahmet Ayık bayrağı­mızı dalgalandırıyorlar.

Altın adamlarımızdan ikisi­ni kaybettik. Diğerleri ise hayat kavgası yapıyor. Kimi Türkiye’de, kimi gurbette, ki­mi zengin, kimi mütevazi bir hayat yaşıyor.

YARIN YAPILIYOR

Yarışmanla favorisi ACET

ıÖnceki akşam geç saatlere kadar devam eden karşılaşmalar­dan sonra Lefkoşa Bölgesi B grubu voleybol karşılaşmaları sona ermiştir. Resimlerimizden üstteki Gençlik Gücü'nü 3— 2 yenerek ikinci olan Yenicami'yi, alttaki ise sonuculuktan kur­tulmağı başaran Küçük Kaymaklı ekibini tesbit etmektedir.

(Resimler: ERGÜN AYDOGAN)

Yarın yapılacak olan Ulus­lararası 7. Marmara Yüzme Maratonu için Türkiyeli yüzü­cüler çalışmalarına devam et­mektedirler. Bulgaristan ve Mısır’dan ikişer yüzücünün de katılacağı Maratonda gene geçen yılın birincisi Erdal A-

IPazartesi gün Gençlik Gücü Lokalinde başlıyacak olan 8. Yusuf Salih Masa Tenisi Turnuva­sında derece alanlara verilmek üzere özbil Hancıoğlu (1) ve Dt. Münür Kâni Önal tarafın­dan (2) kupa konmuştur. Resmimiz sahiplerini bekleyen kupaları tesbit etmektedir.

(Resim: ERGÜN AYDOGAN)

ULUSLARARASI YÜZME MARATONU İ__ ________________________________ #

cet favori gösterilmektedir.öte yandan 10-13 Ağustos

tarihlerinde Sofya’da yapıla­cak 4. Balkan Şampiyonası ve aynı tarihlerde Münih’te ya­pılacak Batı Almanya - Tür­kiye Gençler Millî karşılaşma­sı için büyükler ve gençler yüzme Millî Takımlarının seç­meleri, 25 - 26 - 27 Temmuz tarihlerinde Kınalıada'da ya­pılacaktır.

Ünlü Caz Orkestraları Münih’e Gidiyor

Dünyanın en ünlü dört caz topluluğu Münih Olim­piyatları sırasında konser verecektir. 17 — 20 Ağus - tos tarihleri arasmda Mü­nih’te konser verecek top - luluklar Charles Mingus, John Mc Laughin, Art Bla - key üe Ester Philips ve Freddie Hubbard’dır. Bu toplulukları Münih’e getire­bilmek için ünlü Jazz eks­peri Joachim E. Behrendt görevlendirilmiştir. Beh - rendt uzun ricalar sonunda evet cevabı almıştır. Kon - serlerin giriş ücreti 1.250 mil ilâ 2.500 mü arasmda değişmektedir.

Şahlanspor ile Genç Ümitler Karşılaşıyor

ALÎ TOSUN Bildiriyoröğrenildiğine göre Mahal

li lige bağlı takımlardan Şahlanspor üe Genç Ümit­ler Pazar günü Lefkoşa’da saat 9.00’da Yusuf Kaptan Sahasında bir karşılaşma yapacaklardır.

Maçın galibine verilmek üzere bir de kupa konmuş­tur.

Spor Yazarları Kupası 16 Âğustos’ta fBaşlıyor

Hayatı boyunca »ıkıntı çektiğini ve hayatında bir gün bile yüzünün gülmediğini öne »üren 64 yaşındaki In g iliz demiryolu bekçisi Ted Kellett geçenlerde aniden 115 bin sterlinlik bir servetin sahibi olmuştur. 6 yıl önce trenin altında kalarak ikiye biçilmekten güç kurtulan ve 3 yıl sürey­le hastahanede tedavi gören TeH'e bu servet poolslardan çıkmıştır. 62 yaşındaki eşi Kitty ile simdi bu parayı nasıl harcayacağını düşünen demiryolu bekçisi, önümüzdeki Kasım ayında emek live ayrılacağını ve emeklilik gününe kadar haftada 20 sterlin aldığı işine devam etmek niye­tinde olduğunu söylemiştir.. Resim, Bay ve Bayan Ted Kellett’I 115 bin liralık çekleri ile yan­sıtmaktadır.

Türkiye Spor Yazarları Ku­pası futbol karşılaşmaları 16 Ağustos’da İstanbul'da başlı- yacaktır. Galatasaray, Fener­bahçe ve Beşiktaş kulüpleri ile Türkiye Spor Yazarları Der neği yetkililerinin katıldığı toplantıda maçların programı belli olmuştur. Buna göre tur­nuva 16 Ağustos'da Fener­

bahçe • Galatasaray maçı ile başlayacaktır. Bu maçın mağ­lûbu 19 Ağustos’da Beşiktaş- la oynıvacak, İki karşılaşma­nın galibi İse 23 Ağustos'da final maçını yapacaktır.

Fiorentina Maçların Ekim Ayma Alınmasını istedi

Eskişehirspor'un UEFA Ku­pasındaki rakibi İtalya'nın Fi­orentina Kulübü. UEFA tara­fından tesbit edilen 13—29 Eylül tarihlerinin Ekim ayına alınması için Eskişehispor ku. lübüne teklifte bulunmuştur. Eskişehirspor Yönetim Kuru­lu Fiorentina kulübünün tek­lifini görüşerek maçın Ekim ayına alınıp alınmaması ko­nusunda karar verecektir.