Post on 26-Dec-2014
description
TÜRKİYEONLINETÜRKİYE� İNTERNET� EKONOMİSİ� RAPORU
The� Boston� Consulting� Group� (BCG)� küresel� bir� danışmanlık� şirketi� ve� dünyanın� yönetim� stratejileri� konusunda� önde� gelen� fikir� liderlerinden� biridir.� BCG,� dünyanın� bütün� sektör� ve� bölgelerindeki� lider� şirketler� ile,� onların� en� yüksek� katma� değer� yaratacakları� fırsatları� tanımlamak,� en� kritik� sorularına� cevap� vermek� ve� şirketleri� stratejik� olarak� en� etkin� şekilde� konumlandırmak� için� bir� çeşit� fikir� ortağı� olarak� çalışmaktadır.� BCG� derin� bilgi� birikimini,� müşterilerinin� ve� onların� pazarlarının� gerçeklerine� göre� değerlendirerek� ve� müşterilerinin� her� seviyesindeki� yöneticileri� ile� yakın� bir� işbirliği� içinde� çalışarak� projelerine� yansıtmaktadır.� BCG� bu� şekilde� hem� kalıcı� rekabet� avantajı� elde� etmekte,� hem� de� müşterileri� için� uzun� vadeli� değer� oluşumunu� sağlayabilmektedir.� 1963� yılında� Boston’da� kurulan� BCG,� bugün� 43� ülkedeki� 78� ofisi� ile� dünyanın� önde� gelen� kuruluşlarına� hizmet� vermektedir.� BCG� 2010� yılı� başında� İstanbul� ofisini� açarak,� yurtdışından� operasyonlarını� yürüttüğü� Türkiye’ye� daha� yakından� odaklanmıştır.� � BCG� uzmanları,� akademisyenler� ve� üst� düzey� yöneticiler� tarafından� hazırlanan� raporlara,� � www.bcgperspectives.com� adresinden� ulaşabilirsiniz.� Sitede� aynı� zamanda� BCG’nin� düşünce� liderliği� hakkında� farklı� sektörlere� yönelik� kapsamlı� arşivi,� videoları,� podcastleri� ve� söyleşileri� yer� almaktadır.
BCG� “Oyunun� Kuralları� Değişiyor”� ProgramıEski� yöntemlerin� son� sürat� hükmünü� yitirdiği� ve� yeni� fırsat� kapılarının� açılmaya� başladığı� hızlı� bir� değişim� çağında� yaşamaktayız.� Açık� bir� biçimde� görülmekte� ki� “Oyunun� Kuralları� Değişiyor”.� The� Boston� Consulting� Group� (BCG)� olarak� biz;� gelişim� ve� büyümenin� temel� dayanaklarının� şimdiye� dek� olmadığı� kadar� güçlü� olduğunu� düşünmekte� ve� bu� durumu� olumlu� değerlendirmekteyiz.� � Ancak� bu� değişimden� çıkar� sağlamak� için� liderlerin,� mevcut� durumlarını� sorgulamaları,� proaktif� davranarak� cesur� hamlelerde� bulunmaları,� kısacası� oyunun� kurallarını� yeniden� yazmaları� gerekmektedir.� Liderlerin� şimdi� ve� önümüzdeki� on� yıl� boyunca� alacakları� kararların,� hem� kendi� hem� de� şirketlerinin� geleceklerinin� yanı� sıra� küresel� ekonomi� ve� toplumun� genelinde� de� olağan� dışı� ve� kalıcı� etkileri� olacağı� öngörülmektedir.� Liderlere� yol� göstermek� ve� kuruluşunun� 50.� Yılını� kutlamak� adına� BCG,� gelecekte� oyunu� kazanmanın� yollarına� ve� gereklerine� dair� en� iyi� fikir� ve� öngörüleri� bir� araya� getirmektedir.� Yayınlanan� bu� rapor� da� bu� çalışmanın� bir� parçasıdır.�
TÜRKİYE� ONLINE
TÜRKİYE� İNTERNET� EKONOMİSİ� RAPORU
DAVID� DEAN
BİRCE� SULTAN� KARABEY
AMY� STEVENS
BURAK� TANSAN
ALPER� SİNAN� TONGUÇ
MARC� VOS
MART� � |� T� B� C� G
bcg.com
commissioned by
� |� T� O
İÇİNDEKİLER
� � ÖNSÖZ
� � YÖNETİCİ� ÖZETİ
� � TÜRKİYE’NİN� İNTERNET� EKONOMİSİ:� GENEL� BAKIŞTürkiye’nin� genç� nüfusu� ve� artan� İnternet� kullanımıSosyal� hayat� ve� iş� hayatında� artan� İnternet� kullanımıİnternet� erişimi� ve� katılım� oranlarıYükselen� değer� mobil� İnternet
� � İNTERNET� DALGALARI:� GSYİH� VE� ÖTESİTürkiye� İnternet� GSYİH’siTüketici� ve� işletmeler� üzerindeki� ekonomik� etkileriVerimlilikSosyal� faydalar� ve� bazı� endişeler
� � İNTERNET� YOĞUNLUĞUDiğer� ülkelerle� karşılaştırıldığında� TürkiyeBölgesel� Farklar
� � DÖNÜŞÜMÜN� DİNAMİKLERİSektörün� yeniden� şekillendirilmesi:� Perakende
� � KÜÇÜK� VE� ORTA� ÖLÇEKLİ� İŞLETMELER� İÇİN� ONLINE � � FIRSATLAR
� � ÖNGÖRÜLERGeleceği� şekillendirmekSonuç
� � EK:� METODOLOJİ
� � OKUYUCUYA� NOT
T� B� C� G� |�
İ� � � � kavramın� yeterince� irdelenmemiş� olması,� İnternet’in� derinlemesine� analiz� edildiği� ve� araştırıldığı� düşünüldüğünde� şaşırtıcı� bir� durumdur.� Ancak,� internetin� bir� ülke� ekonomisine� katkısını� belirlemek� çok� kolay� değildir.
Google� Türkiye,� Türkiye’de� İnternet� üzerinden� gerçekleştirilen� ticari� faaliyetlerin� niteliğini� ve� boyutunu� anlamak� amacıyla� The� Boston� Consulting� Group’u� (BCG)� bu� bağımsız� raporu� hazırlamakla� görevlendirmiştir.� Bulguları� Google� yöneticileri� ile� görüşülerek� hazırlanan� raporun� analiz� ve� sonuçlarından� BCG� sorumludur.
Google� Türkiye� ve� BCG� olarak,� İnternet’in� Türkiye� ekonomisini� nasıl� güçlendirdiğini� daha� anlaşılır� kılacak� sonuçları� paylaşmaktan� memnuniyet� duymaktayız.
ÖNSÖZ
� |� T� O
D� � � ,� Türkiye� İnternet� ekonomisi� hızla� büyümektedir.� Türk� tüketicisi� ve� işletmeleri� İnternet’in�
yararlarını� ve� sunduğu� fırsatları� gün� geçtikçe� daha� çok� benimsemekte� ve� bunlardan� faydalanmaktadırlar.� Ancak,� İnternet’e� erişim� ve� kullanım� oranları� farklı� bölgeler� ve� demografik� gruplar� arasında� ciddi� farklılıklar� göstermektedir.� Benzer� şekilde,� bazı� sektörler� hızla� İnternet� kullanımına� ağırlık� verirken,� bazıları� daha� temkinli� yaklaşmaktadır.
Hazırladığımız� bu� rapor,� Türkiye� İnternet� ekonomisinin� tanımı� ile� be-raber� büyüklüğü� ve� yakın� gelecekteki� büyüme� potansiyeli� üzerine� tah-minlerimizi� içermektedir.
Türkiye’nin� büyük� ve� hızla� büyüyen� ekonomisinin� içinde� hizmet� sektörünün� etkisi� gittikçe� yükselmektedir.� Ülkenin� genç� nüfusu� ise� göreceli� olarak� daha� yüksek� hızda� artmaktadır.
2011’de� yüzde� 8,5’lik� reel� GSYİH� büyümesi� ile� Türkiye� ekonomisi� •Avrupa’nın� en� hızlı� büyüyen� ekonomisi� olmuştur.� Bu� dönemde� GSYİH� 773� milyar� dolara� ulaşırken,� kişi� başına� düşen� milli� gelir� 14.520� dolar� ile� aynı� dönemde� Avrupa� Birliği’nin� (AB27)� 32.690� dolar� (satın� alma� gücü� paritesine� göre)� olarak� gerçekleşen� ortalamasına� yaklaşmıştır.
2011’de� hizmet� sektörü,� GSYİH’nin� yüzde� 62,6’sını� oluştururken,� •tarım� yüzde� 9,3� ve� sanayi� yüzde� 28,1� oranında� katkı� sağlamıştır.� Yüzde� 28,1’lik� sanayi� payı,� AB27’nin� yüzde� 25’lik� ortalaması� ile� benzerlik� göstermektedir.
74,7� milyon� olan� nüfus,� yıllık� yüzde� 1’lik� bileşik� büyüme� hızıyla,� •yüzde� 0,6� olan� Ekonomik� İşbirliği� ve� Kalkınma� Örgütü� (OECD)� ortalamasının� epey� üstünde� seyretmektedir.
Ortalama� yaş� 29,7� ile� Eurostat’a� göre� 40,9� olan� 2010� yılı� AB27� •
YÖNETİCİ� ÖZETİ
T� B� C� G� |�
ortalamasının� oldukça� altındadır.
2011’de� internetin� Türk� ekonomisine� katkısı� 22� milyar� Türk� lirasıdır� (TL)� ve� bu� rakam� Türkiye� GSYİH’sinin� yüzde� 1,7’sine� karşılık� gelmektedir.
En� büyük� katkı� tüketimden� gelmekte� ve� İnternet� ekonomisinin� •yaklaşık� yüzde� 70’ini� (15,8� milyar� TL)� oluşturmaktadır.� Türk� tüketiciler� 2011� yılında� internete� erişim� cihazları� ve� ücretleri� için� yaklaşık� 8,8� milyar� TL� harcarken,� e-ticaret� için� de� 4,4� milyar� TL’yi� aşkın� harcama� yapmıştır.
Bir� sonraki� en� yüksek� pay,� yüzde� 30’la� (7� milyar� TL)� teleko- •münikasyon� şirketleri� tarafından� yapılan� ağ� sermaye� yatırımı� başta� olmak� üzere,� özel� sektör� yatırımlarına� aittir.� Devlet� eliyle� yapılan� harcamalar� nispeten� düşüktür.� Türkiye,� bilgi� ve� iletişim� teknolojisi� (ICT)� ekipmanları� ve� e-ticaret� açısından� net� ithalatçı� durumundadır.
İnternet’in� Türk� ekonomisine� ve� toplumuna� katkısı,� GSYİH� rakamlarının� gösterdiğinden� çok� daha� fazladır.
Asıl� alışveriş� çevrimdışı� olarak� gerçekleşse� de� tüketiciler� perak- •ende� ürünleri� online� olarak� araştırarak� İnternet’ten� yararlanmaktadır� ve� bu� şekilde� harcanan� tutar� 2011� yılında� yaklaşık� 63� milyar� TL’ye� ulaşmıştır.� Ayrıca;� tüketiciden� tüketiciye� satış� ve� online� içerik,� e-posta� ve� sosyal� ağ� sitelerinden� de� yararlanılmaktadır.
İşletmeler� de� şirketler� arası� e-ticaret� ve� toplam� Türk� reklam� •pazarının� yüzde� 13,8’ine� karşılık� gelen� online� reklamlar� yoluyla� İnternet’ten� yararlanmaktadır.1� İşletmeler� ölçmesi� zor� olsa� da� İnternet� kullanımı� sayesinde� gerçek� verimlilik� kazançları� da� elde� etmektedir.
Türkiye’deki� İnternet� aktivitesi,� BRICI� (Brezilya,� Rusya,� Hindis-tan,� Çin� ve� Endonezya)� gibi� diğer� gelişen� ekonomilerdeki� aktivite� ile� eş� düzeydedir.� Ancak,� Türkiye’nin� diğer� OECD� ülkeleriyle� arasındaki� farkı� kapatabilmesi� için� aşması� gereken� bazı� engeller� vardır.
85� pazarda� İnternet’in� derinliği� ve� kapsamını� ölçen� BCG� •e-Yoğunluk� Endeksi’nde,� Türkiye� genelde� BRICI� ülkeleri� ile� aynı� seviyededir.� Ancak� nüfusun� İnternet’e� erişimi,� online� yapılan� harcamalar� ve� son� olarak� bireylerin,� işletmelerin� ve� devletin� İnternet’e� ilgi� ve� katılımı� ölçeklerinde� OECD� üyelerinin� gerisinde� kalmıştır.�
İnternet� kullanımının� derinliği� ve� kapsamı� bölgeden� bölgeye� •büyük� farklılık� göstermektedir;� İstanbul� ve� Ankara� belirgin� farkla� öndeyken� Doğu� Anadolu� Bölgesi� geride� kalmaktadır.
İnternet,� Türk� ekonomisindeki� pek� çok� sektörü� güçlendirmekle� kalmamış,� aynı� zamanda� sektörlerdeki� dinamiklerde� önemli�
� |� T� O
değişimleri� beraberinde� getirmiştir.
Değer� zincirine� yeni� oyuncular� girdikçe,� yeni� iş� modelleri� ortaya� •çıktıkça� ve� tüketici� davranışları� bu� değişikliklere� adapte� oldukça� perakende� sektöründeki� büyük� şirketlerde� hızlı� değişiklikler� yaşanmaktadır.
Küçük� ve� orta� ölçekli� işletmelerin� (KOBİ’lerin)� İnternet’i� benimse- •me� düzeylerine� baktığımızda,� bu� oranın� sektörlerine� ve� büyüklüklerine� göre� ciddi� farklar� sergilediğini� görülmektedir.� Bazı� işletmeler,� farklı� sebeplerle,� İnternet’i� iş� modellerinde� kullanmayı� tercih� etmemektedir.� BCG,� Türkiye� İnternet� ekonomisinin� yılda� ortalama� yüzde� 19� oranında� büyüyeceğini� ve� 2017’ye� kadar� GSYİH’nin� yüzde� 2,6’sına� ulaşacağını� öngörmektedir.� Tüketimin,� İnternet� kullanıcı� oranı� ve� e-ticarette� beklenen� artış� nedeniyle� bu� büyümenin� itici� gücü� olması� beklenmektedir.� Türk� işletmelerinin� yeni� iş� modellerini� ne� ölçüde� benimsediği� de� İnternet� ekonomis-inde� yaşanacak� bu� büyümenin� boyutu� ve� niteliğini� ciddi� oranda� etkileyecektir.� Diğer� önemli� değişkenler� arasında� devletin� bölgeler� arası� dijital� farklılığı� kapatmayı� hangi� ölçüde� desteklediği,� e-devlet� girişimlerini� ne� kadar� etkili� uyguladığı� ve� tüketicilerin� yeni� mobil� teknolojileri� ile� e-ticareti� ne� kadar� istekli� bir� şekilde� benim-sedikleri� yer� almaktadır.
1.� IAB� Türkiye� Rakamlarla� (2011).
T� B� C� G� |�
2� � � � olarak� “.tr”� kullanılmasına� rağmen,� Türk� tüketicisi� ve�
işletmeleri� İnternet’i� gerçek� anlamda� benimsemeye� yakın� zamanda� başlamıştır� ve� İnternet� kullanımı� hızla� artmaktadır.� Yine� de� internet� penetrasyonu� konusunda� katedilmesi� gereken� bir� yol� vardır;� kullananların� ilgi� düzeyi� ise� bulundukları� bölgeye,� cinsiyete� ve� yaş� grubuna� göre� farklılık� göstermektedir.� Türk� İnternet� ekonomisinin� gelişim� sürecinin� zorlu� ancak� fırsatlarla� dolu� olacağı� kesindir.
Türkiye,� 2011� yılındaki� yüzde� 8,5’lik� reel� GSYİH� artışı� ile� hem� Avrupa’nın� hem� de� Bağımsız� Devletler� Topluluğu� (BDT)� bölgesinin� (Türkmenistan’dan� sonra)� en� hızlı� büyüyen� ekonomisi� olmuştur.1� İnternet’in� Türkiye’deki� gelişimi� Avrupa� ve� Kuzey� Amerika’nın� gerisinde� kalsa� da,� Türkiye� bu� konuda� bazı� önemli� başarılar� elde� etmiştir:� (1)� Türkiye,� online� perakendeciler� Hepsiburada,� GittiGidiyor,� Markafoni,� Limango� ve� Trendyol� gibi� birçok� yerel� büyük� İnternet� şirketine� ev� sahipliği� yapmaktadır;� (2)� eBay,� Amazon� ve� Intel� gibi� önemli� yabancı� oyunculardan� ciddi� seviyede� yatırım� çekmiştir;� ve� (3)� Teknosa,� e-bebek� ve� İstanbul� Bilişim� gibi� çok� kanallı� perakendeciler� örneğinde� olduğu� gibi,� müşterilerine� ulaşmak� için� yeni� yollar� geliştirmek� isteyen� şirketler� için� bir� laboratuar� olmuştur.� İnternet,� diğer� ülkelerde� olduğu� gibi,� Türkiye’nin� hem� ticari� ortamını� hem� de� insanların� birbirleriyle� etkileşimlerini� değiştirmektedir.� Türk�
kullanıcılar,� Facebook� gibi� sosyal� mecralarda� aktif� olmalarının� yanı� sıra� online� oyunlara� da� oldukça� ilgilidirler.
Peki,� Türkiye’nin� İnternet� ekonomisinin� büyüklüğü� nedir� ve� uluslararası� sıralamada� nerededir?
Bu� soruların� yanıtları,� doğrudan� ölçülmesi� zor� olan� birçok� faktör� içermekle� birlikte,� politikaya� yön� veren� kurumlar,� işletmeler� ve� yatırımcılar� için� stratejik� önem� taşımaktadır.� Bu� rapor,� Türk� İnternet� ekonomisinin� boyutu� hakkında� güvenilir� bir� tahmin� ile� birlikte� Türkiye’nin� İnternet’i� şu� anda� ne� kadar� benimsediği� ve� bu� durumun� önümüzdeki� birkaç� yılda� nasıl� değişeceğine� dair� genel� bir� bakış� sunmaktadır.� Amacımız,� Türkiye’de� internet’in� gelişiminin� önündeki� zorlukları� aşmak� ve� sunduğu� büyük� potansiyelden� yararlanmak� için� politika� ve� stratejiler� geliştiren� karar� mercilerinin� başvurabileceği� bir� zemin� ve� yeni� anlayışlar� sunmaktır.
Türkiye’nin� Genç� Nüfusu� ve� Artan� İnternet� Kullanımıİnternet� kullanan� Türklerin� yüzdesi� (yüzde� 47)� Avrupa� Birliği’ndeki� (AB27)� yüzde� 71’lik� oranın� altında� olmakla� birlikte2,� Türkiye’deki� İnternet� kullanıcılarının� sayısı� hızla� artmaktadır.� 2007� ile� 2012� arasında� İnternet’e� erişimi� olan� hanelerin� oranı� iki� kattan� daha� fazla� artarak� yüzde� 19,7’den� yüzde� 47,2’ye�
TÜRKİYE’NİN� İNTERNET� EKONOMİSİ
GENEL� BAKIŞ
� |� T� O
ulaşmıştır.� Türkiye� İstatistik� Kurumu’na� (TÜİK)� göre,� yine� 2007� ile� 2012� arasında� kullanıcı� sayısı� 21� milyondan� 36� milyona� çıkmıştır.� Avrupa’da� sadece� Birleşik� Krallık,� Fransa,� Almanya� ve� Rusya’da� Türkiye’den� daha� fazla� kullanıcı� olduğu� gözlemlenmektedir.� Türkiye'nin� yaş� ortalaması� 29,7� olan� 75� milyon� nüfuslu� bir� ülke� olması� sebebiyle� bu� hızlı� büyümenin� devam� etmesi� beklenmektedir.� İnternet’e� evlerinden� erişemeyen� nüfus� ise� başka� noktalardan� İnternet’e� erişebilmektedir:� Tüm� İnternet� kullanıcılarının� üçte� biri� iş� yerinden,� yüzde� 16’sı� ise� İnternet� kafelerden� erişim� sağlamaktadır.3
Türkiye� nüfusunun� yüzde� 47'sinin� İnternet� kullanmasına� rağmen� perakende� satışların� yüzde� 1’inden� azı� İnternet� üzerinden� gerçekleşmektedir.
Genel� İnternet� kullanım� oranları� düşük� olsa� da,� geniş� bant� abonelerinin� sayısı� 2004� ile� 2011� arasında� yıllık� ortalamada� yüzde� 45� gibi� yüksek� bir� oranda� artmıştır.4� İnternet� erişimi� olan� hanelerin� yüzde� 91,5� gibi� büyük� bir� kısmı� geniş� bant� standart� bağlantı� hattına� sahip� olsa� da,5� toplam� nüfusun� geniş� bant� erişim� oranı� hâlâ� yüzde� 43’e� denk� gelmektedir.� Slovakya� ve� Romanya’da� Türkiye’dekine� benzer� erişim� oranları� görülse� de;� özellikle� penetrasyon� oranının� yüzde� 80� veya� üzerinde� olduğu� İsviçre,� Hollanda� ve� Güney� Kore� başta� olmak� üzere� Ekonomik� İşbirliği� ve� Kalkınma� Örgütü� (OECD)� ortalaması� olan� yüzde� 59� oranına� ulaşmak� için,� Türkiye’nin� kat� etmesi� gereken� uzun� bir� yol� vardır.6� Sabit� ve� mobil� geniş� bant� bağlantısı� Türk� İnternet� ekonomisinin� gelişiminde� kilit� bir� faktör� olmaya� devam� edecektir.
Sosyal� Hayat� ve� İş� Hayatında� Artan� İnternet� KullanımıComScore’a� göre,� Türk� İnternet� kullanıcıları,�
haftada� ortalama� 38� saat� online� olmaktadır.� Bu� rakam� BRICI� ülkeleri� (Brezilya,� Rusya,� Hindistan,� Çin� ve� Endonezya)� gibi� gelişmekte� olan� diğer� ülkelerle� aşağı� yukarı� aynıdır,� ancak� Birleşik� Krallık� (26� saat),� Fransa� (24� saat)� ve� Almanya� (20� saat)� gibi� gelişmiş� ekonomilerdeki� ortalamalardan� çok� daha� fazladır.7� Türk� İnternet� kullanıcılarının� yarısından� fazlası� e-posta� kullanmakta� (yüzde� 67),� online� haber� ve� dergi� okumakta� (yüzde� 73),� ve� ürün� ve� hizmetlerle� ilgili� olarak� İnternet’te� bilgi� aramaktadır� (yüzde� 61).
Türk� kullanıcılar,� sosyal� ağlarda� da� çok� aktiftir.� Facebook,� Google’ın� ardından� Türkiye’de� en� çok� ziyaret� edilen� ikinci� sitedir8 ve� Facebook� arayüzü� Türkçe’ye� tercüme� edildikten� sonra� kullanıcı� sayısında� büyük� bir� artış� yaşanmıştır.� Türkiye,� 2012� Eylül� ayı� itibariyle� neredeyse� ülke� nüfusunun� yarısına� denk� gelen� 31� milyon� profil� ile� Facebook� kullanıcı� sayısı� açısından� dünyada� yedinci� ülkedir.� Kullanıcıların� yüzde� kırkı� içerik� yaratmakta� (örneğin,� blog� yazarları)� veya� inceleyip,� yorum� yapmaktadır� (örneğin,� ürün� eleştiri� yazıları).� Bu� rakamlar,� sosyal� ağ� kullanıcılarının� daha� pasif� olduğu� Birleşik� Krallık’ta� sırasıyla� yüzde� 9� ve� 18’dir.9� Buna� karşılık,� Türkiye’de� online� perakendecilik� büyüyor� olsa� da� göreceli� olarak� halen� düşük� bir� seviyededir.� İnternet� kullananların� çoğu� hâlâ� mağazalardan� alışveriş� yapmayı� tercih� ettiği� için� perakende� alışverişin� yüzde� 1’inden� azı� online� olarak� gerçekleşmektedir.� TÜİK’in� yaptığı� araştırmaya� göre,� ankete� katılan� İnternet� kullanıcılarının� yaklaşık� üçte� biri� güvenlik� endişeleri� nedeniyle� online� alışverişten� çekindiklerini� ifade� etmiştir.10
Türkiye’deki� işletmeler� İnternet’i� giderek� daha� çok� benimsemektedirler.� TÜİK� rakamlarına� göre� 2011� yılında� ondan� fazla� çalışanı� olan� işletmelerin� yüzde� 92’sinin� İnternet� erişimi� bulunmaktaydı.� Bu� oran� 2005� yılında� ise� yüzde� 80� düzeylerindeydi.11 KOBİ’lerde� İnternet� kullanım� yoğunluğu,� şirketin� dahil� olduğu� sektöre� ve� işletmenin� büyüklüğüne� göre� farklılık� göstermektedir.� KOBİ’ler� İnternet’i� reklam� için� nispeten� daha� az� kullanmaktadır.� İşletmelerin� dörtte� üçünden� fazlası� bankacılık� ve� finansal� hizmetler� için� İnternet’ten� yararlanmakta;� ancak� sadece� üçte� birinden� azı� İnternet’i� eğitim� amaçlı� kullanmaktadır12.� İnternet�
T� B� C� G� |�
üzerinden� alışveriş� yapanların� sayısı� ise� henüz� çok� azdır.13
İnternet� Erişimi� ve� Katılım� Oranlarıİnternet� erişim� oranları,� Türkiye’nin� bölgeleri� arasında� büyük� farklılıklar� göstermektedir.� Türkiye� nüfusunun� yüzde� 77’si� kentlerde� yaşamaktadır.� Kentlerde� İnternet� erişim� oranı� yüzde� 57� iken,� kırsal� alanlarda� yüzde� 26’da� kalmaktadır.14� 14� milyonluk� nüfusu15� ile� Şangay’dan� sonra� kent� nüfusuna� göre� dünyanın� en� büyük� ikinci� kenti� olan� İstanbul’da� geniş� bant� İnternet� aboneliği� yüzde� 59� iken,� Anadolu’nun� doğu� bölgele-rinde� yüzde� 21� civarlarındadır.
İnternet’e� katılım� düzeyleri� yaş� grubu� ve� cin-siyete� göre� büyük� farklılık� göstermektedir.� 2012� yılında� Türkiye’de� 16-24� yaş� arasındaki� nüfusun� yüzde� 68’si� (bir� önceki� yılda� AB27’nin� yüzde� 91’lik� oranına� karşılık),� 35-44� yaş� arasındakilerin� yüzde� 43’ü,� 55-64� yaş� arasındakilerin� ise� sadece� yüzde� 12’si� İnternet’i� kullanmıştır.� 16-24� yaş� grubunda� erkeklerin� yüzde� 81’i� İnternet� kullanırken,� bu� oran� kadınlar� için� yüzde� 55’tir.16
Yükselen� Değer� Mobil� İnternetTürkiye’de� yaklaşık� yüzde� 9017� olan� ve� Batı� Avrupa� ortalaması� yüzde� 138’e18� ulaşan� cep� telefonu� kullanımının� hızlı� artışına� devam� etmesi� beklenmektedir.� Genç� nüfus,� genellikle� akıllı� telefonlar� da� dahil� olmak� üzere� son� teknolojileri� ilk� benimseyen� kesimin� büyük� çoğunluğunu� oluşturmaktadır.� Bu� öncü� genç� nüfusun� cep� telefonu� satışlarındaki� artışı� tetikleyeceği� düşünülmektedir.� Türk� mobil� telekomünikasyon� pazarında� 2008’de� başlayan� rekabet� ortamı,� numara� taşınabilirliği� ve� 2009’da� verilen� üç� adet� 3G� lisansı� cep� telefonlarına� olan� talebi� hızla� artırmıştır.� Temmuz� 2011� ile� Temmuz� 2012� arasında,� Türkiye� dünyanın� en� hızlı� büyüyen� 10� akıllı� telefon� pazarından� biri� olmuştur.�
Ayrıca� Türkiye’deki� 3G� aboneliği� sayısı� 2012� Mart� ayında� 34,9� milyona� ulaşmıştır� ki� bu� rakam� nüfusun� yüzde� 47’sine� denk� gelmektedir.� Türkiye’nin� 3G� abonelik� oranı� İtalya’nınkiyle� aynı,� Birleşik� Krallık’ın� yüzde� 53’lük� oranından� ise� biraz� düşüktür.� An� itibariyle� Türkiye’deki� cep� telefonu� hattı� sayısı,� sabit� hat� sayısından� çok� daha� fazladır.� Akıllı� telefonların� sayısındaki� artış� mobil� e-ticareti� (m-ticaret)� kolaylaştıracağından� doğrudan� online� perakendeciliği� büyüten� bir� faktör� olacaktır.� Ayrıca,� cep� telefonlarının� kırsal� alanlarda� da� benimsenmesi,� kentsel� ve� kırsal� alanlar� arasındaki� dijital� uçurumu� da� daraltacaktır.� Kırsal� bölgelerde� yaşayan� nüfusun� çok� azı� masaüstü� veya� dizüstü� bilgisayara� veya� her� ikisine� birden� sahipken� (şehirlerdeki� yüzde� 72’lik� orana� karşılık� yüzde� 28),� yüzde� 89’u� cep� telefonuna� sahiptir� (şehirlerdeki� yüzde� 95� orana19� karşılık).
NOTLAR1.� 2011� yılındaki� reel� GSYİH� artışı� yüzde� 8,5’tir� ve� bu� Türkmenistan� haricinde� diğer� tüm� Avrupa� ve� BDT� ülkeleri� için� Economist� İstihbarat� Birimi� (EIU)� tahminlerinden� daha� yüksektir.2.� Türkiye� İstatistik� Kurumu� (TÜİK)� (2012),� Eurostat� (2012).3.� TÜİK� (2012).4.� EIU� (2012).5.� TÜİK� (2012).6.� Pyramid� Araştırması� (ikinci� çeyrek� 2012).7.� ComScore� (2012).8.� İnteraktif� Reklam� Bürosu� (IAB)� (2012).9.� Trendstream� Global� Web� Endeksi� (2011).10.� TÜİK� (2012).11.� TÜİK� (2011).12.� TÜİK� (2010).13.� Ibid.14.� Son� üç� aylık� dönemde� İnternet� kullanımı� ile� ilgilidir� (TÜİK,� 2012).15.� Vikipedi� (2012).16.� TÜİK� (2012),� Eurostat� (2012).17.� TÜİK� (2012).18.� EIU� (2012).� 16� Batı� Avrupa� ülkesi� kast� edilmektedir:� Avusturya,� Belçika,� Danimarka,� Finlandiya,� Fransa,� Almanya,� Yunanistan,� İrlanda,� İtalya,� Hollanda,� Norveç,� Portekiz,� İspanya,� İsveç,� İsviçre� ve� Birleşik� Krallık.19.� TÜİK� (2012).
� |� T� O
İNTERNET� DALGALARIGSYİH� VE� ÖTESİ
B,� ,� � � motor� gibi� daha� önceki� birçok� endüstriyel� icadın�
başardığı� şekilde� İnternet� de� gelişimi� ile� birlikte� tüm� ekonomileri� çeşitli� yönlerden� etkilemiştir.� Bu� etkilerin� bazıları� oldukça� açık� iken,� bazılarının� algılanması� ve� ölçülmesi� daha� zordur.
İnternet’in� Türkiye� ekonomisi� üzerindeki� etkilerini� dört� temel� bölüme� ayırdık.� İlk� bölümü� oluşturan� ölçülebilir� işlemler� (“iç� halkamız”)� özel� tüketim,� özel� sektör� yatırımları,� devlet� harcamaları� ve� net� ihracat� değerinden� oluşmaktadır.� (Bkz.� Sunu� 1)� Özel� tüketim,� online� kitapçı� Idefix’ten� bir� e-kitap� satın� almak� gibi� dijital� işlemleri� ve� e-perakendeci� Hepsiburada’dan� bir� kamera� satın� almak� gibi� İnternet’te� başlayan� ancak� geleneksel� yoldan� teslim� edilen� işlemleri� içerir.� Tüketicilerin� online� harcamaları� ve� İnternet� erişimi� ve� cihazları� için� yaptıkları� harcamalar� iç� halkanın� yaklaşık� yüzde� 70’ini� oluşturmaktadır.
İnternet’in� dalga� etkisi,� GSYİH� hesaplamalarına� dahil� edilmez� veya� sadece� dolaylı� olarak� yansıtılır.� Örneğin� İnternet,� tüketicilerin� karşılaştırmalı� alışveriş� yapmasını� kolaylaştırmaktadır.� Ayrıca� yeni� iş� türlerinin� kurulmasına� olanak� tanımış� ve� pek� çok� işlemin� maliyetini� azaltmıştır.� “GSYİH’nin� ötesindeki”� bu� etkileri� üç� alanda� inceledik.� Bu� etkiler,� Sunu� 1’de� üç� dış� halkada� gösterilmiş� olup,� İnternet’in� Türkiye� ekonomisi�
üzerindeki� etkisinin� diğer� kilit� bölümlerini� oluşturmaktadır.� 1.� Halka,� işletmeden� işletmeye� (B2B)� e-ticaret,� online� reklam� ve� çeşitli� tüketici� yararlarının� ekonomik� etkisini� temsil� etmektedir.� 2.� Halka� İnternet’in� üretim� ve� hizmet� sektörlerindeki� üretkenlik� değerleri� üzerindeki� etkisini� göstermektedir.� Örneğin,� Migros� Türk� perakende� zinciri,� e-tedarik� sistemine� geçtikten� sonra� ciddi� oranda� üretkenliğini� artırdığını� belirtmektedir.� 3.� Halka,� kullanıcı� tarafından� oluşturulan� içeriğin� paylaşılması,� Facebook� gibi� sosyal� ağ� sitelerinin� kullanılması� ve� canlı� video� görüşmeleri� sayesinde� arkadaşlar� ve� aile� bağlarının� korunması� gibi� İnternet’in� daha� geniş� sosyal� etkilerini� temsil� etmektedir.
Türkiye� İnternet� GSYİH’siBCG,� 2011� yılında� İnternet’in� Türk� ekonomisine� yaklaşık� 22� milyar� TL� veya� GSYİH’nin� yaklaşık� yüzde� 1,7’si� kadar� katkısı� olduğunu� tahmin� etmektedir.1� (Bkz.� Sunu� 2)� İnternet� hala� geleneksel� pek� çok� sektörden� daha� küçük� olsa� da,� sağlık� ve� sosyal� hizmetler� ile� madencilik� gibi� önemli� sektörlerin� seviyesine� yaklaşmaktadır.� Zira� 2011’de� bu� sektörlerin� her� birinin� GSYİH'deki� oranı� yüzde� 1,5’ti.� Bu� tür� sektörler� arası� karşılaştırmalar� çok� hassas� bir� kesinlik� derecesine� sahip� olmamakla� birlikte� Türk� İnternet� ekonomisinin� önemi� hakkında� fikir� vermektedir.� (“Ekonomiyi� Hesaplamanın� Üç� Yolu”� bilgi� kutusuna� bakınız.)
T� B� C� G� |�
Kaynak:� BCG� analizi.
S� � |� GSYİH� İnternetin� Türk� ekonomisi� üzerindeki� etkisinin� sadece� bir� kısmını� yansıtıyor
milyar TL
!nternet ekonomisi 22,2
!thalat 2,6
!hracat 0,4
Devlet harcamaları 1,6
Yatırım 7,0
Tüketim 15,8
%1,7
Pay2011 GSY!H
Kaynaklar:� Yıllık� raporlar� (çeşitli);� Tüketici� Ticaret� Barometresi;� Economist� İstihbarat� Birimi� (EIU);� Gartner;� Ekonomik� İşbirliği� ve� Kalkınma� Örgütü� (OECD);� Türk� İstatistik� Enstitüsü;� Dış� Ticaret� Müsteşarlığı;� BCG� analizi.
S� � |� Türk� İnternet� ekonomisinin� yaklaşık� yüzde� 70’i� tüketim� harcamalarından� oluşuyor
� |� T� O
Toplam� İnternet� GSYİH’sinin� yaklaşık� yüzde� 70’ini� oluşturan� tüketim,� Türk� İnternet� ekonomisinin� en� büyük� öğesidir.� Tüketim� iki� bölümden� oluşmaktadır.� İlki� perakende,� e-ticaretteki� 4,5� milyar� TL’lik� tüketici� harcamalarıdır.� Seyahat� ve� tüketici� elektroniği� kategorileri� bu� alandaki� en� yüksek� harcamaları� oluşturur.� Toplam� online�
perakende� harcamalar,� genel� perakende� harcamaları� toplamının� sadece� yüzde� 0,8’ini� temsil� etmektedir.� İkinci� kısım,� 11,4� milyar� tutarındaki� İnternet� servis� sağlayıcıları� (İSS)� ve� İnternet� erişim� cihazları� için� yapılan� harcamalardan� oluşmaktadır.� E-ticaretin� erişim� harcamalarına� oranının� bu� kadar� düşük� olması,� Türkiye’nin� İnternet�
GSYİH’yi� hesaplamanın� üç� yolu� vardır� ve� bunların� hiçbiri� İnternet� göz� önünde� bulundurularak� tasarlanmamıştır.� Ürün veya üretim yöntemi,� ürün� ve� hizmet� üretimi� yoluyla� oluşturulan� değeri� ölçer.� Gelir
yöntemi,� kişiler� ve� şirketler� tarafından� kazanılan� toplam� geliri� ölçer.� Harcamalar
yöntemi,� nihai� ürünler� ve� hizmetler� için� yapılan� toplam� harcamaları� ölçer.
Üretim� yöntemi,� İnternet’in� katkısını� ölçmek� için� teoride� en� uygun� yöntemdir.� Pek� çok� geleneksel� sektörün� ekonomiye� katkısı� bu� yolla� hesaplanır.� Fakat� bu� yöntemin� kullanılması,� Türk� ekonomisinde� üretilen� her� ürün� veya� hizmetle� ilgili� tüm� işlemlere� bakılmasını� ve� “online”� veya� “çevrimdışı”� olup� olmadığına� karar� verilmesini� gerektirir.� Ancak� bu� işlem,� şu� anki� verilerle� mümkün� değildir.
Gelir� yöntemi,� geleneksel� şirketlerin� gelirinin� İnternet’e� ayrılacak� payı� ve� çokuluslu� şirketlerin� Türkiye’ye� ayrılacak� gelir� payı� üzerine� birçok� varsayım� yapılmasını� gerektireceğinden� riskli� bir� seçim� olacaktır.� Bu� varsayımlar,� nihai� hesaplamanın� doğru� olup� olmadığı� so-rusunu� gündeme� getirecektir.
Harcamalar� yöntemi� en� ideal� yöntem� değildir;� fakat� tüketicilerin,� işletmelerin� ve� devletlerin� İnternet� ekonomisine� yaptığı� katkıları� ortaya� koyduğu� ve� diğer� tüm� sektörlerin� online� bileşenlerinin� toplamını� yaklaşık� olarak� değerlendirdiği� için� bu� yöntemi� kullanmayı� tercih� ediyoruz.� Harcamalar� yöntemi,� dört� bölümden� oluşur:
Tüketim: • � Türkiye’deki� haneler� tarafından�
İnternet� üzerinden� satın� alınan� ürün� ve� hizmetler� ile� İnternet’e� erişim� için� yapılan� tüketici� harcamaları� (İSS’lere� yapılan� ödemeler� ve� ilgili� hizmet� kısımlarının� maliyetleri)
Özel� sektör� yatırımları: • � Özel� şirketlerin� İnternet� ile� ilgili� sermaye� yatırımları� (telekomünikasyon� şirketleri� tarafından� yapılanlar� gibi)� ve� BİT� ürün� ve� hizmetlerine� yapılan� yatırımlar
Devlet� harcamaları: • � Kamusal� BİT� harcamaları
Net ihracat: • � İhraç� edilen� ürün� ve� hizmetler� ve� BİT� ekipmanları� ile� karşılaştırılabilir� (benzer)� ithalat� arasındaki� fark
İnternet’in� Türk� ekonomisine� sağladığı� 22� milyar� TL’lik� katkının� altında� yatan� varsayımlar� konusunda� mümkün� olduğu� kadar� net� olmak� gereklidir.� Burada� en� önemli� nokta,� online� olarak� satılan� ürünlerin� tam� değerinin� kullanılmasıdır.� Çünkü� bu� rakam� perakende� kanalı� olarak� İnternet’in� gerçek� değeri� konusunda� mantıklı� bir� fikir� vermektedir.� Online� işlemlerin� çoğu,� fiziksel� dünyada� sonlandırılmaktadır.� Dolayısıyla� bunlar� sadece� online� işlem� değildir,� ancak� pek� çoğu� İnternet’in� aracı� olmaması� durumunda� gerçekleştirilemeyecek� işlemlerdir.� Değer� zincirindeki� her� halkada� oluşturulan� “online”� değer� hakkında� veri� bulunmamaktadır� ve� bunlara� bir� değer� biçilmesi� hesaplamamızda� olmayan� bir� kesinlik� ya� da� hassaslık� seviyesini� iddia� etmek� olacaktır.� (Altında� yatan� varsayımlar� hakkında� daha� fazla� bilgi� için� Ek’e� bakınız)
EKONOMİYİ� HESAPLAMANIN� ÜÇ� YOLU
T� B� C� G� |�
ekonomisinin� gelişiminin� henüz� ilk� seviyelerinde� olduğunu� göstermektedir.� Birleşik� Krallık� veya� İskandinavya� ülkeleri� gibi� daha� gelişmiş� ekonomilerde� tüketicilerin� online� harcamaları,� erişim� harcamalarının� beş� ila� dokuz� katı� arasındadır.
İnternet� ekonomisi,� e-ticaret� ile� sınırlı� değildir.Özel� sektör� yatırımları,� İnternet� GSYİH’sine� yaptığı� 7� milyar� TL’lik� katkıyla� Türk� İnternet� ekonomisindeki� ikinci� büyük� öğeyi� temsil� etmektedir.� Türkiye� İnternet� altyapısını� geliştirmektedir.� Özel� sermayenin� büyük� bir� kısmı� da� sabit� altyapılarını� genişleten� ve� 3G� yatırımları� yapan� telekomünikasyon� şirketlerinden� gelmektedir� (2011’de� 4� milyar� TL).� İnternet� Türkiye’deki� pek� çok� işletmenin� işleyişine� kökten� uca� entegre� olmadığı� için� diğer� özel� şirket� yatırımları� ise� nispeten� daha� azdır� (yaklaşık� 2,9� milyar� TL).
Özel� sektör� yatırımları� İnternet� GSYİH’sine� 7� milyar� TL’lik� katkıda� bulunmaktadır.
Türkiye’de� İnternet� ile� ilgili� devlet� harcamaları� 1,6� milyar� TL’dir� ve� İnternet� ekonomisinin� yüzde� 7’sini� oluşturmaktadır.� Devlet,� İnternet� ile� ilgili� bilgi� ve� iletişim� teknolojilerine� (BİT)� ve� e-devlet� programlarına� yatırım� yapmaya� başlamış� olsa� da,� İnternet’e� ayrılan� bütçe� payı� hâlâ� daha� gelişmiş� Avrupa� ekonomilerinin� gerisindedir.� Mesela� önde� gelen� İnternet� ekonomilerindeki� yüzde� 3’lük� bütçe� payına� karşılık� Türkiye’de� bu� oran� yüzde� 1’den� azdır.
Türkiye,� Bilgi� ve� İletişim� Teknolojileri� (BİT)� ürünlerinin� net� bir� ithalatçısıdır;� donanımları,� yazılımları� ve� İnternet� ekonomisine� güç� veren� BİT� hizmetlerinin� çoğunu� dışarıdan� satın� almaktadır.� Türkiye,� e-ticaret� satışları� açısından� da� net� bir� ithalatçıdır.� İnternetle� ilgili� tüm� ürün� ve� hizmetlere� ilişkin� toplam� net� ithalat� yaklaşık� 2,2� milyar� TL’dir.� Bu� ithalat� fazlalığı� da,� Türk� İnternet� ekonomisini� yaklaşık� yüzde� 9� oranında� küçültmektedir.� Yurtdışında� yaşayan� Türk� nüfusu� potansiyel� bir� e-ticaret� hacmi� de� oluşturmaktadır.� Bu� nüfusun� boyutu� ve� sunduğu� fırsatlar� göz�
önünde� bulundurulduğunda� online� satışa� yönelen� Türk� perakendecilerin� sayısı� arttıkça,� e-ticaret� ihracat� miktarını� artırma� fırsatları� da� doğacaktır.
Tüketici� ve� İşletmeler� Üzerindeki� Ekonomik� EtkilerTüketiciler:� İnternet’in� sağladığı� faydaların� çoğu,� metodolojimize� uymadığı� için� GSYİH� hesaplamalarına� dahil� edilmemiştir.� Online� araştırılan� ancak� çevrimdışı� olarak� satın� alınan� (OAÇS)� ürünlerin� değeri,� online� satın� alırken� tasarruf� edilen� para� ve� Web’de� ücretsiz� içeriklere� erişerek� ortaya� çıkan� tüketici� fazlası� da� buna� dahildir.
OAÇS� yoluyla� satın� alınan� ürünlerin� değeri� 2011’de� 63� milyar� TL’ye� ulaşmıştır2� ki� bu� değer� perakende� e-ticaret� değerinin� yaklaşık� 14� katıdır.� E-ticaretin� bu� değerin� genelde� bir� veya� iki� katı� olduğu� daha� gelişmiş� İnternet� ekonomilerine� bakıldığında,� Türkiye’de� e-ticaretin� ne� kadar� gelişim� potansiyeli� olduğu� çok� açıktır.� Tüketicilerin� online� alışverişe� karşı� güvensizliği� nedeniyle� OAÇS� Türkiye’de� özel� bir� öneme� sahiptir.� Örneğin,� 2012� yılı� itibarıyla� Tatil� Sepeti� seyahat� sitesinde� başlayan� işlemlerin� yüzde� 80’i� çağrı� merkezi� yoluyla� sonuçlandırılmıştır.� Tüketicilerin� OAÇS� alışveriş� sıklığı� ürün� ve� hizmet� kategorisine� göre� farklılık� göstermektedir.� Otomobil� sektöründe,� İnternet� kullanan� tüketicilerin� yüzde� 30’u� çevrimdışı� satın� almadan� önce� online� araştırma� yapmaktadır.� Elektronikte� ise� bu� oran� yüzde� 15� civarlarındadır.� Sadece� araba� satışları� bile� online� olarak� araştırılan� ancak� çevrimdışı� olarak� satın� alınan� ürünlerin� toplam� değerinin� yüzde� 17’sinden� fazlasını� temsil� etmektedir.
Türk� tüketiciler,� ürün� ve� hizmet� satın� alırken� Web’i� kullanmaları� durumunda� kayda� değer� tasarruf� elde� etmektedirler.� Tasarruf� oranları� harcama� kategorisine� göre� değişmektedir:� Örneğin,� giyimde� tüketiciler� yüzde� 90’a� kadar� indirim� kazanabilmektedir.� Elektronik� cihazlarda� ise� tüketiciler� sınırlı� süre� için� çok� kanallı� perakendecilerin� sunduğu� yüzde� 10-20’lik� “Sadece� Web’e� özel”� indirimlerden� faydalanmakta� olup� bu� harcama� kategorisi� tüketiciler� için� en� büyük� toplam� tasarruf� miktarını� oluşturmaktadır.
� |� T� O
Şirketler� arası� (B2B)� e-ticaret:� İnternet� üzerinden� yapılan� B2B� alışverişler� GSYİH’ye� dahil� edilmez� çünkü� nihai� ürün� veya� hizmet� satışını� değil,� ara� işlemleri� temsil� etmektedirler.� Ancak� yine� de� Türkiye’nin� İnternet� ekonomisinin� önemli� bir� kısmını� oluştururlar.� B2B� e-ticaret� birkaç� şekilde� gerçekleşebilir.� Mesela,� işletmeler� çeşitli� online� araçlarla� ürün� satın� almakla� kalmayıp� bulut� bilişim� platformları� yoluyla� hizmet� satın� alıp� şirketlerindeki� bazı� departmanların� iş� yükünü� tamamen� taşeron� bir� firmaya� verebilirler.3� B2B� e-ticaret,� daha� fazla� hız,� verimlilik� ve� şeffaflık� gibi� faydalar� da� sağlar.
Bazı� Türk� şirketleri� B2B� e-ticaret� yoluyla� İnternet’ten� faydalanmaktadır.� Örneğin,� Türkiye’nin� lider� gıda� perakende� şirketlerinden� biri� olan� Migros,� online� B2B� ağı� yoluyla� 2.200� tedarikçiyi� idare� etmektedir.� E-perakendeci� Hepsiburada� ise� yüzde� 50’si� tüketici� elektroniğinden� oluşan� toplam� alımının� yaklaşık� yüzde� 30’unu� online� olarak� gerçekleştirmektedir.
Online� reklam:� Online� reklam� gelirleri� de,� nihai� satış� olmadığı� için� GSYİH� hesaplamasına� dahil� edilmez.� Yine� de,� online� reklam,� KOBİ’lerin� daha� büyük� rakiplerle� rekabet� etmesinde� ve� hedef� pazarları� artırmasında� büyük� öneme� sahiptir.
Türk� reklam� pazarının� yüzde� 13,8’i� artık� onlinedır.
Banner’lar,� sponsorlu� metin� bağlantıları� ve� hedef� kitleye� özel� online� reklamlar� dahil� online� reklam� pazarı� 2011� yılında� yaklaşık� 830� milyon� TL’lik� bir� ciroya� ulaşmıştır.4� Bu,� toplam� Türk� reklam� pazarının� yüzde� 13,8’ini� temsil� etmekte� olup� İsviçre’deki� oranla� aşağı� yukarı� aynıdır.� Aynı� zamanda,� Türkiye’nin� 2007’deki� yüzde� 4,2’lik� oranına� göre� büyük� bir� artış� yaşandığının� göstergesidir.� Diğer� yandan,� Birleşik� Krallık’ta� online� reklamlar� toplam� reklamların� yüzde� 36’sını� temsil� etmektedir.5� Global� ekonomik� krize� rağmen,� Türk� online� reklam� sektörü,� 2008� ile� 2011� yılları� arasında� yıllık� yüzde� 49’luk� bileşik� büyüme� hızına� erişmiştir.6� Online� reklamın� etkisi� sadece� e-ticaret� ile� değil� OAÇS� gibi�
dolaylı� faktörlerle� de� bağlantılıdır.
Verimlilikİnternet,� işlem� maliyetlerini� azaltma,� iş� bağlantılarını� artırma� ve� iş� süreçlerinde� daha� fazla� etkinlik� sağlama� gibi� birçok� yolla� Türk� ekonomisinde� üretkenliği� artırabilir.� İnternet,� aynı� zamanda,� uluslararası� çapta� iş� yapan� şirketler� için� iletişim� maliyetlerini� önemli� ölçüde� düşürür.� Ayrıca,� çalışanların� bilgi� ve� becerilerini� artırarak� dolaylı� yoldan� üretkenliği� de� artırır.� Örneğin,� 2009� yılında� yayınlanan� bir� rapora� göre� Dünya� Bankası,� Türkiye� gibi� düşük� ve� orta� gelirli� ülkelerde� geniş� bant� erişiminde� yüzde� 10’luk� bir� artışın� GSYİH’de� kişi� başı� ortalama� yüzde� 1,38’e� ka-dar� bir� artışa� neden� olacağını� öngörmüştür.
BCG’nin� Türkiye’de� 500� KOBİ� ile� yaptığı� bir� araştırma,� İnternet’i� daha� aktif� olarak� kullanan� işletmelerin� son� üç� yılda� daha� yüksek� cirolar� elde� ettiğini� ve� satışlarında� daha� da� fazla� artış� beklediğini� göstermiştir.� “İnternet� Aktivitesi� Yüksek”� olarak� kategorize� edilen� KOBİ’ler� (farklı� coğrafyalardaki� müşteriler,� tedarikçiler� ve� çalışanlarla� etkileşim� kurmak� için� birçok� farklı� İnternet� aracından� yararlanan),� “İnternet� Aktivitesi� Orta� Düzey”� olarak� kategorize� edilen� KOBİ’lerden� (İnternet� sitesi� veya� sosyal� ağ� mevcudiyeti� olan� ve� yakın� coğrafi� alanları� dışına� e-pazarlama� veya� satışı� olan),� “İnternet� Aktivitesi� Düşük”� (İnternet’i� dar� kapsamlı� aktiviteler� için� kullanan)� veya� “İnternet� Aktivitesi� Olmayan”� (online� mevcudiyeti� veya� aktivitesi� olmayan)� KOBİ’lerden� çok� daha� yüksek� gelir� artışı� elde� ettiklerini� bildirmişlerdir.� Bu� başarıyı� getiren� faktörler� arasında� farklı� coğrafi� pazarlara� daha� iyi� erişim,� daha� düşük� maliyetli� ve� hedef� kitleye� odaklanan� pazarlama� aktiviteleri,� müşteri� ihtiyaçlarına� daha� kolay� yanıt� verebilme,� geribildirim� alma� ve� süreçleri� basitleştirme� yer� almaktadır.� (“Küçük� ve� Orta� Ölçekli� İşletmeler� için� Online� Fırsatlar”� bölümüne� bakınız.)
Sosyal� Faydalar� .� .� .� ve� Bazı� Endişelerİnternet� kullanıcıları,� bilgi,� iletişim� ve� eğlence� gibi� pek� çok� farklı� ihtiyaçları� için� Web’de� ücretsiz� olarak� sunulan� kapsamlı�
T� B� C� G� |�
hizmetlerden� faydalanmaktadır.� Tüketiciler� İnternet’e� bu� ücretsiz� hizmetler� ve� e-ticaretin� sunduğu� fırsatlar� için� değer� vermektedir.� Tüketicilerin� İnternet’e� maliyetinin� üstünde� verdiği� değer� tüketici� fazlası� olarak� bilinir.� Bu� tüketici� fazlası� Türkiye’de� yılda� kişi� başı� 600� TL’dir� ve� G-20� ülkelerinde� yaklaşık� 2.600� TL’dir.� Bu� da� ülke� çapında� yaklaşık� 18� milyar� TL’ye� veya� GSYİH’nin� yüzde� 1,4’üne� karşılık� gelmektedir.� Tüketiciler� en� çok� e-posta,� genel� bilgi� aramaları,� bankacılık� ve� yatırım� akti-vitelerine� değer� vermektedir.7
Tüketici� fazlası� örneklerinden� biri� de,� e-posta,� VoIP8,� anlık� mesajlaşma� ve� sosyal� ağların� kullanımı� sayesinde� iletişimin� hızında,� kalitesinde� ve� maliyetinde� görülen� ciddi� oranda� iyileşmedir.� Diğer� bir� örnek� de� kitle� kaynağı� sağlanmasıdır.� Kitle� kaynağı� sağlanması,� bir� İnternet� sitesi� üzerinden� aynı� anda� birçok� insanın� bir� fikir� geliştirmesine� dayalı� bir� iş� modelidir.� Bu� tür� siteler� ekonomik� ve� siyasi� gelişmelerden� bar� ve� restoran� değerlendirmelerine� kadar� çok� çeşitli� konularda� çok� kapsamlı� ücretsiz� bilgi� sunmaktadır.� Vikipedi,� sayısız� kullanıcı� tarafından� oluşturulmuş� ve� İnternet� üzerinden� ücretsiz� olarak� sunulan� içerik� miktarının� hızlı� şekilde� artışının� en� güzel� örneğidir.� 2012� Temmuz� ayı� itibariyle� 193.000� Türkçe� Vikipedi� sayfası� bulunmaktadır.� Vikipedi’deki� Türkçe� sayfa� sayısı� son� beş� yılda� yıllık� ortalama� yüzde� 18� oranında� büyümüştür.� Yine� de,� bu� oran� tüm� dillerin� dahil� edildiği� yüzde� 24’lük� toplam� Vikipedi� sayfa� sayısı� büyüme� hızının� altında� kalmıştır.
Diğer� yandan� İnternet� (özellikle� de� e-ticaret,� sosyal� ağ� ve� kullanıcılar� tarafından� oluşturulan� içerik� siteleri)� bazı� endişe� ve�
soruları� da� beraberinde� getirmiştir.� TÜİK’e� göre,� İnternet’ten� alışveriş� yapmayan� İnternet� kullanıcılarının� yüzde� 27’si� güvenliği,� yüzde� 17’si� de� gizlilik� endişelerini� gerekçe� göstermiştir.� Türk� İnternet� kullanıcılarının� yüzde� 32’si� istenmeyen� posta,� virüs,� gizlilik� ihlali� ve� dolandırıcılık� gibi� online� güvenlik� sorunları� yaşamıştır.� Fakat� bu� ve� benzeri� sorunlar,� Türklerin� İnternet’i� kullanmasını� engellememiştir.� İnternet’i� daha� fazla� kullanmak� isteyenlerin� sadece� yüzde� 1’i� güvenlik� veya� gizlilik� sorunlarını� caydırıcı� olarak� görmektedir.� Masa� ve� dizüstü� bilgisayarların� maliyeti� ve� online� içeriğe� ilgi� duyulmaması� daha� belirgin� faktörlerdir.9
NOTLAR1.� Aksi� belirtilmedikçe,� bu� bölümdeki� tüm� rakamlar� 2011� tahminleri� ile� ilgilidir.2.� Euromonitor� 2011� ticaret� verileri� ve� IAB/Google� Tüketici� Barometresi� 2010� kullanarak� tahmin� edilmiştir.3.� Bulut� bilişim� platformları,� şirketlere� üçüncü� şahıslardan� donanım� ve� yazılım� kiralama� olanağı� tanır.� Bulut� bilişim� hizmetleri,� şirketlere� bu� hizmetleri� desteklemek� için� altyapıya� sahip� olmadan,� geliştirmeden� veya� çalıştırmadan� veri� depolarına� veya� yazılım� uygulamalarına� erişim� imkanı� verir.4.� IAB� (2011).5.� Ibid.6.� Ibid.7.� BCG� Türkiye’deki� İnternet� kullanıcıları� anketi,� Aralık� 2011.8.� İnternet� Üzerinden� Sesli� İletişim.9.� TÜİK� (2012).
� |� T� O
İNTERNET� YOĞUNLUĞU
İ� � � � olsa� da,� benimsenme� oranı� ülkeden� ülkeye� ve� hatta� aynı� ülke� içinde� bölgeden� bölgeye� farklılıklar� göstermektedir.� Güney� Kore� gibi� bazı� ülkeler� gelişmiş� geniş� bant� altyapıları� kurmuştur.� İskandinav� ülkeleri� ise� işletmeleri,� devleti� ve� tüketicileri� İnternet’e� taşıma� konusunda� son� derece� başarılıdır.� Diğer� yandan� pek� çok� ülke,� İnternet� benimsenme� oranı� açısından� kalkınmış� ülkelerin� gerisinde� kalmaktadır.
Diğer� Ülkelerle� Karşılaştırıldığında� TürkiyeBirbiriyle� karşılaştırıldığında� ülkelerin� başarı� sırası� nedir?� BCG� e-Yoğunluk� Endeksi� G-20,� OECD� üyeleri,� AB27,� BRICI� ülkeleri,� 14� Afrika� ülkesi� ve� Hong� Kong� ve� Singapur� gibi� diğer� önemli� ekonomiler� dahil� 85� ülkede� İnternet’in� ticaret� ve� toplum� üzerindeki� etkisinin� derinliğini� ve� kapsamını� ölçmektedir.
Endeks1� İnternet� aktivitesini� üç� boyutta� ölçer:
Olanak� Sağlama: • � Altyapı� ne� kadar� iyidir� ve� erişimin� sağlanma� ölçüsü� nedir?
Harcama: • � Tüketiciler� online� perakende� için� ne� kadar� harcama� yapmaktadır� ve� online� reklamlar� için� ne� kadar� harcanmaktadır?
Katılım: • � İşletmeler,� devlet� ve� tüketiciler�
İnternet’i� aktif� olarak� ne� kadar� kullanmaktadır?
Endekste� olanak� sağlamanın� yüzde� 50� ağırlığı,� her� biri� kullanım� ölçütü� olan� harca-ma� ve� katılımın� yüzde� 25’er� ağırlığı� vardır.� Yapılan� bazı� varsayımlara� ve� hata� marjına� rağmen,� İnternet� yoğunluğu� endeksi� hem� bir� ülkenin� diğer� ülkelere� göre� durumunu� hem� de� alt-endeks� düzeyinde� söz� konusu� ülkenin� güçlü� ve� zayıf� yönlerini� de� göstermektedir.
Türkiye’nin� BCG� e-yoğunluk� Endeksi’ndeki� sıralaması� hâlâ� daha� gelişmiş� ülkelerin� geri-sinde� olsa� da,� performansı� diğer� gelişmekte� olan� ülkeler� ve� komşu� bölgelerdeki� ülkelerle� aynı� doğrultudadır.� (Bkz.� Sunu� 3)� Türkiye,� BRICI� ülkeleriyle� karşılaştırıldığında� Rusya’nın� arkasında,� Brezilya’ya� yakın� ve� Çin,� Hindistan� ve� Endonezya’nın� önündedir.� Orta� Doğu� ve� Kuzey� Afrika’daki� (MENA)� ülkelerle� karşılaştırıldığında� ise� Tunus,� Fas,� Cezayir� ve� Mısır’ın� önündeyken,� Birleşik� Arap� Emirlikleri’nin� gerisindedir.� Türkiye� sıralamada� G-20� ülkelerinden� geride� olsa� da� İtalya� ve� Yunanistan� gibi� bazı� düşük� perfor-mans� gösteren� Güney� Avrupa� ülkelerinin� çok� gerisinde� değildir.
Türkiye,� tüm� alt-endekslerde� AB27� ve� OECD� ortalamalarının� altındadır.2� BRICI� ülkeleri,� MENA� bölgesi� ülkeleri� ve� seçilen� emsalleriy-le3� karşılaştırıldığında,� Türkiye’nin� en� yüksek� performans� gösterdiği� bölüm� olanak� sağlama�
T� B� C� G� |�
2011 BCG e-Yo!unluk puanı200150100500
KamerunEndonezya
NijeryaGana
HindistanKenya
PakistanBolivya
MısırAngola
TaylandBotswana
CezayirFas
RuandaSenegal
FilipinlerPeru
TunusParaguay
UruguayGüney Afrika
MauritiusDominik Cumhuriyeti
EkvatorVietnam
KazakistanKolombiya
VenezuelaMeksika
Gürcistan
PortekizLetonya
Çek Cumhuriyeti!rlanda
LitvanyaSlovenya
EstonyaYeni Zelanda
BelçikaAvusturya
MaltaTayvan
AvustralyaFransa
KanadaSingapur
!sviçreAlmanya
Hong KongABD
JaponyaLüksemburg
NorveçFinlandiya
HollandaBirle"ik Krallık
!zlanda!sveç
DanimarkaGüney Kore
ÇinUkrayna
MalezyaSırbistan
Kosta RikaPanama
#iliHırvatistan
TürkiyeArjantin
BrezilyaSuudi Arabistan
RomanyaBulgaristan
YunanistanRusya
!talyaMacaristan
Birle"ik Arap EmirlikleriSlovakya
!srailPolonya
Kıbrıs!spanya
Ara"tırılan tümpazarların nüfusa görea$ırlıklı ortalaması = 52
OECD ülkeleri OECD dı"ındaki ülkeler
Kaynaklar:� ComScore;� EIU;� Euromonitor;� Gartner;� Uluslararası� Telekomünikasyon� Birliği;� Magnaglobal;� Ovum;� Pyramid� Research;� Speedtest.net;� Birleşmiş� Milletler;� Dünya� Bankası;� Dünya� Ekonomik� Forumu;� BCG� analizi.Not:� Endeks,� 2010’da� 34� OECD� ülkesi� için� geometrik� ortalama� 100� olacak� şekilde� ölçeklendirilmiştir.
S� � |� Türkiye’nin� e-Yoğunluk� puanı,� ortalamanın� üzerinde� ancak� pek� çok� OECD� ülkesinin� gerisinde
� |� T� O
alt-endeksidir.� (Bkz.� Sunu� 4)� (Seçilen� emsal� ülkeler,� güçlü� e-yoğunluk� performansı� gös-teren� Güney� Kore,� Birleşik� Krallık� ve� ABD,� Avrupa’da� güçlü� performans� gösteren� Alman-ya� ve� Fransa� ile� İnternet� pazarları� gelişmekte� olan� Polonya,� Rusya� ve� Malezya’dır.)
Olanak� Sağlama:� Türkiye,� olanak� sağlama� endeksinde� 43'üncü� sıradadır.� Bu� endeks� tüketici� ve� işletme� geniş� bant� penetrasyo-nunu,� mobil� geniş� bant� penetrasyonunu,� İnternet� hızını,� akıllı� telefon� satışlarının� cep�
telefonu� satışlarındaki� yüzdesini,� İnternet� bant� genişliğini� ve� bir� milyon� kişi� başına� güvenli� İnternet� sunucularını� ölçmektedir.� Türkiye’nin� puanı� AB27� ortalamasının� yüzde� 40’ı� olmasına� rağmen,� Türkiye� sıralamada� tüm� BRICI� ülkelerinin� üstünde� ve� Suudi� Arabistan’ın� ise� hemen� arkasında� yer� almaktadır.� Birleşik� Arap� Emirlikleri’nin� puanı� ise� Türkiye’den� kayda� değer� ölçüde� yüksektir.
Türkiye’nin� göreceli� olarak� en� güçlü�
200 3001000Endonezya
MısırHindistan
FasTunus
BAESuudi Arabistan
TürkiyeCezayir
RusyaBrezilya
Çin
Olanak Sa!lama
Olanak Sa!lama
Harcama
Harcama
Katılım
Katılım
200 3001000Hindistan
CezayirEndonezya
MısırFas
TunusÇin
BrezilyaRusya
TürkiyeSuudi Arabistan
BAE
TürkiyeTunus
FasRusya
Suudi ArabistanBrezilya
BAE
ÇinMısır
1000Cezayir
EndonezyaHindistan
200 300
OECD nüfusua!ırlıklı ortalama
OECD nüfusua!ırlıklı ortalama
OECD nüfusua!ırlıklı ortalama
OECD nüfusua!ırlıklı ortalama
BRICI ve MENA ülkeleriyle kar!ıla!tırıldı"ında
123 145 116
3002001000
Malezya
Türkiye
Polonya
Fransa
Almanya
ABD
Güney Kore
Birle"ik Krallık
3002001000
Malezya
Türkiye
Polonya
Fransa
Almanya
ABD
Birle"ik Krallık
Güney Kore
200 300
Türkiye
Polonya
Malezya
Fransa
Almanya
Güney Kore
ABD
Birle"ik Krallık
1000
Seçili emsalleriyle kar!ıla!tırıldı"ında
123 145 116
OECD nüfusua!ırlıklı ortalama
OECD nüfusua!ırlıklı ortalama
Kaynaklar:� ComScore;� EIU;� Euromonitor;� Gartner;� Uluslararası� Telekomünikasyon� Birliği;� Magnaglobal;� Ovum;� Pyramid� Research;� Speedtest.net;� Birleşmiş� Milletler;� Dünya� Bankası;� Dünya� Ekonomik� Forumu;� BCG� analizi.Not:� BAE� =� Birleşik� Arap� Emirlikleri.� Endeksler,� 34� OECD� üyesi� için� geometrik� ortalama� 100� olacak� şekilde� ölçeklendirilir.� Birçok� ülkenin� puanları,� eksik� verilere� dayalı� tahminlerdir.
S� � |� Türkiye� seçili� emsallerine� karşı� olanak� sağlama� alt� endeksinde� en� yüksek� performansa� sahip
T� B� C� G� |�
performansı� mobil� geniş� bant� penetrasyonun-da� görülmektedir.� Türkiye’nin� bu� endeksteki� puanı,� OECD� ortalamasının� yüzde� 65’i� ve� AB27� ortalamasının� yüzde� 69’u� kadardır.� Türkiye’nin� penetrasyonu� Rusya� ve� Polonya� ile� benzerlik� göstermekte� ve� Almanya,� Fransa� ve� Malezya’nın� hemen� gerisinde� yer� almaktadır.
Bu� noktada,� Türkiye’de� hanelerin� yüzde� 43’lük� geniş� bant� abonelik� oranının� BRICI� ülkelerinden� daha� yüksek� olduğunu� belirtelim.� Fakat� bu� rakam� yine� de� yüzde� 59’luk� OECD� ortalamasına� göre� oldukça� düşüktür� ve� ciddi� gelişme� potansiyeli� sergilemektedir.� Türkiye’de� işletmelerin� geniş� bant� abonelik� oranı� ise� daha� yüksektir� ve� Portekiz,� Macaristan,� Malezya� ve� Polonya’nın� önüne� geçmeyi� başarmıştır.
Harcama:� Türkiye,� tüketici� online-perakende� harcamalarını� ve� göreceli� online� reklam� sektörü� değerini� ölçen� harcama� alt-endeksinde� ortalarda� (40.� sırada)� yer� almaktadır.� Türkiye’nin� puanı� OECD� ortalamasının� yaklaşık� yüzde� 40’ı� kadardır� ve� Brezilya,� Çin� ve� Rusya’nın� altındadır.� Ancak� Türkiye,� Suudi� Arabistan,� Malezya,� Fas,� Tunus,� İtalya� ve� Yunanistan’ın� üstündedir.
Bu� endekste� Türkiye,� online� reklam� ölçeğinde� OECD� ve� AB27� ortalamalarının� yaklaşık� yüzde� 80’ine� denk� gelen� bir� puanla� nispeten� iyi� bir� performans� sergilemektedir.� Diğer� yandan� Türk� tüketiciler� perakende� harcamalarının� yüzde� 1’inden� azını� online� olarak� yaptığı� için� Türkiye’nin� online� perakende� ölçeğindeki� başarısı� nispeten� düşüktür.� Bu� oran� AB27� ve� OECD� için� ortalama� yüzde� 3,8’dir.� Türkiye’nin� bu� alanda� kayda� değer� iyileştirmeler� sağlaması� mümkündür.� Güvenlik� sorunlarının� ortadan� kaldırılmasını� takiben� İnternet� kullanan� Türk� tüketici� sayısı� arttıkça,� online� perakende� potansiyeli� de� artacaktır.
Katılım:� Türk� tüketiciler,� İnternet’i� güçlü� bir� şekilde� benimsemektedir.� Türkiye,� tüketici� katılımı� konusunda� Polonya,� Malezya� ve� AB27� ve� OECD� ortalamalarının� altında� olsa� da� BRICI� ve� MENA� ülkelerinin� çoğunun� önündedir.� Türkiye’de� nüfusun� yüzde� 42’si� İnternet’i� kullanmaktadır.� Bu� oran� hala� Rusya� ve� Brezilya’nın� gerisinde� olsa� da� Çin,�
Hindistan� ve� Endonezya’dan� yüksektir.� Türk� İnternet� kullanıcıları� arasında� İnternet’i� online� oyunlar� için� kullananların� oranı� nispeten� yüksektir.� yStats� tarafından� 2011� yılında� hazırlanan� bir� rapora� göre,� 2011’in� ikinci� çeyreğinde� Türkiye’deki� online� oyun� oynayanların� sayısı� dünya� genelinde� dördüncü� sıradadır.4� Ayrıca� Türk� kullanıcıları� arasında� İnternet’i� dizinler� ve� kaynaklar� için� kullananların� oranı� tüm� BRICI� ülkelerinden� yüksektir.� Forum,� eğlence,� haber� ve� bilgi� siteleri� kullanımı� açısından� Türkiye’den� daha� başarılı� olan� tek� BRICI� ülkesi� Brezilya’dır.
Türkiye,� işletmelerin� internete� katılımı� açısından� Brezilya,� Birleşik� Arap� Emirlikleri� ve� OECD� ortalamasının� gerisinde� olsa� da� Suudi� Arabistan,� Rusya,� Hindistan,� Çin� ve� Endonezya’nın� önündedir.� On� veya� daha� fazla� çalışanı� olan� Türk� şirketleri� ile� yapılan� bir� TÜİK� araştırmasına� göre,� şirketlerin� yüzde� 55’inin� İnternet� sitesi� vardır.5� Ayrıca,� on� veya� daha� fazla� çalışanı� olan� Türk� işletmelerinin� yüzde� 92’si� şu� anda� bir� şekilde� İnternet� kullanmaktadır.� Bu� oran� Birleşik� Krallık� ile� neredeyse� aynıdır.
Türkiye,� tüketici� ilgi� ve� bağlılığı� endeksinde� BRICI� ve� MENA� ülkelerinin� çoğundan� yüksek� bir� skora� sahiptir.
Türkiye’de� devletin� İnternet’e� katılımı,� tüketici� ve� işletmelerden� daha� düşüktür� ve� bu� endeksteki� ortalaması,� AB27� ve� OECD� değerlerinden� daha� geridedir.� Genel� anlamda,� Türkiye� e-Yoğunluk� Endeksi’ndeki� en� düşük� performansını� bu� alanda� sergilemektedir.� Birleşmiş� Milletler� (BM)� e-Devlet� Anketi� 2012’ye� göre� Türkiye’nin� puanı� temel� e-devlet� hizmetleri� sağlama� konusunda� yüksek� iken� (bakanlıklara� ve� arşiv� bilgilerine� bağlantı� içeren� “yükselen”� boyut� ve� basit� iki� yönlü� sohbeti� içeren� “gelişmiş”� boyut),� elektronik� kimlik� doğrulama� ve� diğer� interaktif� araçlar� gibi� karmaşık� aktivitelerde� daha� düşüktür.6� Doğu� Avrupa’daki� pek� çok� ülke,� e-devletin� değerini� erken� kavramıştır.� BM� Endeksinde� 190� ülke� arasında� yirminci� sırada� yer� alan� Estonya,� kamu� kuruluşları�
� |� T� O
tarafından� sağlanan� WiFi� yoluyla� devlet� hizmetlerine� ücretsiz� erişim� sunmaktadır.� Estonya� hükümeti,� İnternet� erişiminin� tüm� vatandaşların� temel� hakkı� olduğunu� beyan� etmiştir.� On� yıl� kadar� önce,� e-devlet� endeksinde� dördüncü� sırada� olan� Danimarka,� kamu� hizmetlerinin� dijitalleştirilmesine� yönelik� olarak� oldukça� iddialı� bir� çalışma� takvimi� çerçevesinde� uygulamaya� koyacağı� dört� ardışık� stratejinin� ilkini� yayınlamıştır.� Danimarka� hükümeti,� 2012� sonuna� kadar� tüm� işletmelerin� “ilgili� tüm� iletişimlerini”� dijital� olarak� gerçekleştirmesini� ve� 2015� yılına� kadar� tüm� vatandaşların� devlet� daireleri� ile� yapılan� yazılı� iletişimleri� dijital� yollarla� yapmasını� zorunlu� kılmaktadır.� Bu,� 2014’e� kadar� devletle� yapılan� yazışmalar� için� her� vatandaşa� sağlanacak� olan� “dijital� posta� kutusu”� ile� mümkün� kılınacaktır.
Bölgesel� FarklarBCG,� global� BCG� e-Yoğunluk� Endeksi� ile� aynı� metodolojiyi� izleyen,� ancak� yerel� veri� mevcudiyetine� göre� farklı� göstergeler�
kullanan� bölgesel� bir� e-Yoğunluk� Endeksini� Türkiye� için� özel� olarak� geliştirmiştir.� Bölgesel� e-Yoğunluk� Endeksi’nde� görüldüğü� üzere� Türkiye’de� büyük� bölgesel� farklar� bulunmaktadır.� Özellikle� yüksek� İnternet� yoğunluğuna� sahip� batı� ile� daha� az� yoğunluğu� olan� doğu� arasında� büyük� uçurumlar� vardır.� (Bkz.� Sunu� 5.)� İstanbul� bölgesi� ve� Ankara’nın� içinde� bulunduğu� Batı� Anadolu� Bölgesi� diğerlerine� göre� çok� daha� yüksek� puanlara� sahiptir.
Hanelerdeki� geniş� bant� sahiplik� oranları,� bölgeler� arasında� büyük� farklılık� göstermek-tedir;� İstanbul’daki� yüzde� 59’luk� oran� ve� Güneydoğu� Anadolu’daki� yüzde� 21’lik� oran� bu� istatistiğe� iki� uç� örnektir.7� İnternet� hızları� da� şehirden� şehire� değişmektedir;� örneğin� Urfa’daki� indirme� hızı� yaklaşık� 4,7� Mbps� iken,� İstanbul’da� 7,2� Mbps� ve� Uşak’ta� 9,5� Mbps’tir.8
Harcama� alt-endeksinde� de� önemli� farklılıklar� görülmektedir.� Örneğin,� KOBİ� araştırmamıza� göre,� Karadeniz� (Batı� Karade-niz� ve� Doğu� Karadeniz� olmak� üzere)� ve� Doğu�
Batı Anadolu
!stanbul
Batı Marmara
Do"u Marmara
Akdeniz
Ege !ç Anadolu
Güneydo"u Anadolu
Batı Karadeniz
Do"u Karadeniz
Orta Do"u Anadolu
Kuzeydo"u Anadolu
Batı Marmara
!stanbul
BatıAnadolu
Do"uMarmara
Akdeniz
Ege
!ç Anadolu
Güneydo"u Anadolu
Batı Karadeniz
Orta Do"u Anadolu
Kuzeydo"u Anadolu
Do"u Karadeniz
Ankara
122
111
102
100 53
57
75
76
92
92
90
68
Kaynaklar:� Türkiye� Bankalar� Birliği;� büyükşehir� belediyeleri� internet� siteleri;� Bankalararası� Kart� Merkezi;� Ipsos� KMG;� speedtest.net;� TNS� Digital� Life;� TÜİK;� BCG� KOBİ� anketi;� BCG� analizi.Not:� Endeks,� Türkiye� ortalaması� 100� olacak� şekilde� ölçeklendirilir.
S� � |� Geniş� bölgesel� e-yoğunluk� farkları,� İstanbul� ve� Ankara� kayda� değer� düzeyde� daha� yüksek
T� B� C� G� |�
Anadolu� Bölgesi’nde� arama� motoru� reklamı� veren� işletme� yüzdesi,� ilk� üç� bölgedeki� düzeyin� yaklaşık� üçte� ikisi� kadardır.
İşletmelerin� ve� devletin� internete� katılım� düzeylerinde� de� bölgesel� farklılıklar� bulunmaktadır.� Ancak� bu� farklar,� olanak� sağlama� ve� harcamaya� göre� daha� az� belirgindir.� Örneğin,� İnternet� bağlantısı� olan� tüm� Türk� işletmelerinin� ortalama� yüzde� 52’sinin� İnternet� sitesi� varken,� bu� oran� Batı� ve� Doğu� Karadeniz� bölgelerinde� ortalamanın� oldukça� altındadır.� Kuzeydoğu� ve� Ortadoğu� Anadolu� bölgeleri,� devlet� katılımının� nispeten� az� olduğu� bölgelerdir.� 2012� yılı� itibariyle,� yüzde� 67’lik� Türkiye� ortalamasına� karşın,� bu� bölgelerdeki� belediyelerin� sadece� yüzde� 20’si� vatandaşların� belediyeye� olan� borçlarını� online� olarak� kontrol� edebilmesine� olanak� sağlamaktadır.
Tüketici� alt-endeksindeki� bölgesel� fark� daha� azdır.� Çoğu� bölgedeki� İnternet� kullanıcıları,� İnternet’te� benzer� süreler� geçirmektedir.�
Ortadoğu� Anadolu� bu� konuda� istisnadır� ve� online� olarak� geçirilen� süre� ulusal� ortalamanın� sadece� yüzde� 70’i� kadardır.� Aktif� online-bankacılık� hesaplarında� başı� İstanbul� çekerken,� Doğu� Anadolu� Bölgesi� en� sonda� yer� almaktadır.
NOTLAR1.� BCG� e-Yoğunluk� Endeksi� metodolojisi� ve� arkasındaki� varsayımlar� Ek’te� daha� ayrıntılı� olarak� açıklanmıştır.2.� Bu� bölümde� ortalama� ile� kast� edilen,� ülke� için� nüfus� ağırlıklı� ortalamadır.3.� Bu� raporda� MENA� bölgesine� yapılan� referanslar� e-Yoğunluk� Endeksi’nde� temsil� edilen� pazarları� içerir:� Birleşik� Arap� emirlikleri,� Suudi� Arabistan,� Türkiye,� Tunus,� Fas,� Mısır� ve� Cezayir.4.� Global� Online� Oyun� Raporu� 2012,� www.ystats.com.5.� Rakamlar� TÜİK� 2011� verilerinden� alınmıştır.6.� BM� e-Devlet� Anketi� 2012:� İnsanlar� için� E-Devlet,� www.un.org.7.� TÜİK� (2012),� www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=10880� (Tablo� 7).8.� NetIndex,� www.netindex.com/download/2,42/Turkey/.
� |� T� O
DÖNÜŞÜMÜN� DİNAMİKLERİ
K� � ,� � endüstriyel� işletmelerin� “eski� ekonomisine”�
karşılık� küçük,� girişimci� BT� (Bilişim� Teknolojisi)� şirketlerinin� “yeni� ekonomisinden”� bahsetmek� mantıklıydı.� Şimdi� ise� Türkiye’de,� dünyanın� geri� kalanında� olduğu� gibi,� bu� fark� sadece� garip� değil,� aynı� zamanda� anlamsızdır.� Pek� çok� büyük� şirketin� ve� birçok� KOBİ’nin� operasyonlarıyla� bütünleşen� İnternet,� ekonominin� ayrılmaz� parçası� haline� gelmiştir.
İnternet’in� 2011� yılında� Türkiye’nin� GSYİH’sine� yaptığı� 22� milyar� TL’lik� katkının� büyük� bir� kısmı,� sadece� İnternet� şirketlerinden� değil,� farklı� sektörlerdeki� küçüklü� büyüklü� pek� çok� işletmeden� gelmektedir.� (İnternet’i� güçlendiren� şirket� türleri� hakkında� daha� fazla� bilgi� için,� “İnternet� Ekonomisinin� İtici� Güçleri”� bilgi� kutusuna� bakın.)
İnternet� temas� ettiği� tüm� sektörleri� değiştirmiştir.� Şirketler� beş� temel� dönüşüm� kaldıracı� kullanmaktadır:
Yeni� coğrafyalardaki� pazarlarda� mağaza� •kurmaya� ihtiyaç� duymadan� satış� ve� ihracatın� yayılması
Birçok� farklı� ürünün� küçük� tüketici� •gruplarına� kârlı� olarak� satışı
Tedarik� zinciri� boyunca� otomasyon� ve� •
bilgi� alışverişi� artışı� ile� birlikte� daha� fazla� verimlilik� ve� üretkenlik
Müşteriler,� tedarikçiler� ve� ortakların� kendi� •içlerinde� ve� birbirleriyle� daha� fazla� dayanışması
Artan� şeffaflık� sayesinde� tüketiciler� ile� •onlardan� normalde� daha� fazla� bilgiye� sahip� olan� aracı� ve� broker� gibi� taraflar� arasında� güç� dengesi� oluşması
İnternet’in� etkisinin� açık� olarak� görüldüğü� kilit� sektörlerden� biri� de� perakende� sektörü� olduğu� için,� bu� sektörü� ayrıntılı� olarak� analiz� etmeyi� seçtik.� Ancak� bu,� diğer� endüstrilerin� de� İnternet’ten� etkilenmediği� veya� etkilenme� potansiyeli� olmadığı� anlamına� gelmemektedir.� Örneğin,� aşağıdaki� endüstrilerde� İnternet’in� önemli� etkileri� görülmüştür� veya� görülme� olasılığı� yüksektir:
Sağlık� ve� ilaç� şirketleri: • � Türk� ilaç� sek-töründe� karlılık� yakın� tarihte� düşüşe� geçmiştir.� Dolayısıyla� maliyetleri� azaltma� yöntemi� olarak� online� kanallara� ilgi� duyulması� oldukça� yeni� bir� gelişmedir� ve� haliyle� yüksek� bir� potansiyele� sahiptir.� 2011� yılında� Türkiye’deki� tüketiciler,� sağlık� için� 20� milyar� dolar� harcamış� ve� eczacılık� sektöründe� yaklaşık� 25.000� satış� temsilcisi� görevlendirilmiştir.� Aynı� yılda� ABD’deki� rakamlar,� 2.2� trilyon� dolar� sağlık� harcaması� ve� 75.000� temsilci� şeklindedir.
T� B� C� G� |�
Sigorta: • � Türkiye’nin� sigorta� sektöründeki� İnternet� kullanımı� kayda� değer� değildir.� Buna� karşılık,� Birleşik� Krallıkta� tüm� sigorta� satışlarının� %40’ı,� İtalya’da� ise� araç� sigorta� pazarının� %6’sı� online� işlem� görmektedir.� Ancak� BCG,� 2020� yılına� kadar� Türkiye’deki� toplam� sigorta� primlerinin� yüzde� 5’inin� online� satışlar� yoluyla� gerçekleşeceğini� tahmin� etmektedir.
Bankacılık: • � Türkiye,� aktif� İnternet� bankacılığı� kullanıcısı� sayısında� olağanüstü� bir� büyüme� yaşamış,� 2006’da� 3� milyon� olan� rakam� 2011� yılında� 8� milyona� ulaşmıştır.� Aynı� dönemde� online� olarak� gerçekleştirilen� işlem� payının� yüzde� 10’dan� yüzde� 25’e� çıktığı� tahmin� edilmektedir.� Bir� şubede� geleneksel� yoldan� yapılan� bir� işlemin� ortalama� maliyeti,� online� bir� işlemin� 15� katı� olduğu� için� bankacılık� sektörü� büyük� maliyet� tasarrufları� elde� etmiştir.
Seyahat� ve� turizm: • � Konaklama,� ulaşım� ve� paket� tatil� satışlarından� oluşan� Türk� perakende-seyahat� pazarı,� 2006� ile� 2011� yılları� arasında� yılda� yüzde� 3,6’lık� bir� oranla� büyümüştür.� Seyahat� edenler� artık� daha� fazla� online� araştırma� ve� rezervasyon� yapmaktadır.� Aynı� dönemde� online� satışlar� yılda� yüzde� 15� oranında� artmıştır.� Euromonitor’e� göre,� tüm� satışların� yüzdesi� olarak� online� satışların� payı� 2011’de� yüzde� 28’e� ulaşmıştır� ve� 2016’ya� kadar� yüzde� 42’ye� ulaşması� beklenmektedir.� Türkiye’de� yabancıların� gerçekleştirdiği� otel� konaklamalarının� yüzde� 30’u� Alman� turistler� ve� yüzde� 15’i� İngiliz� turistler� tarafından� yapılmaktadır.� En� son� Euromonitor� araştırmasına� göre,� dünyanın� önde� gelen� tur� operatörlerinden� biri� olan� ve� başta� Almanya� ve� Birleşik� Krallık’ta� faaliyet� gösteren� Thomas� Cook,� Türkiye’deki� satışlarının� sadece� yüzde� 15’ini� online� kanallarla� gerçekleştir-mektedir.� Bu� rakam,� Türk� tur� operatörleri� için� çok� daha� düşüktür.� Örneğin� Tez� Tur’un� satışlarının� sadece� yüzde� 5’i� online� olarak� gerçekleştirilmektedir.
Bir� sonraki� bölümde,� İnternet’in� şirketlerin� takip� ettiği� süreçleri� ve� sundukları� hizmetleri� nasıl� değiştirdiğini� gösteren� bir� perakende� sektörü� çalışmasına� göz� atacağız.
Sektörün� Yeniden� Şekillendirilmesi:� Perakende2011� yılında� yaklaşık� 577� milyar� TL� boyutunda� olduğu� tahmin� edilen1� perakende� sektörü,� Türk� ekonomisinin� en� hızlı� büyüyen� sektörlerinden� birisidir.� Yarısından� fazlasını� küçük� bağımsız� şirketlerin� oluşturduğu� ve� online� perakendenin� toplam� perakendenin� yüzde� birinden� azını� temsil� ettiği� Türk� perakende� sektörü,� Avrupa� standartlarına� göre� hâlâ� emekleme� aşamasındadır.� Ancak� bu� oranın� önümüzdeki� birkaç� yılda� büyük� ölçüde� artması� mümkündür.� Bu� talep� artışı,� özellikle� Türkiye’deki� şehirlerde,� İnternet� ile� giderek� daha� fazla� ilgilenen� ve� sayıca� artan� genç� nüfustan� kaynaklanmaktadır.� 2012’de� gerçekleştirilen� bir� TÜİK� araştırmasına� göre� son� üç� aylık� dönemde� 16-24� yaş� arası� gençlerin� yüzde� 68’i� Web’i� kullanmıştır.� Aynı� oran� 2007’de� sadece� yüzde� 50’ydi.2� Geçmişte� online� ortam,� çoğunlukla� “sadece� online� faaliyet� gösteren� işletmelerin”� tekelinde� olduysa� da,� geleneksel� mağazaları� olan� şirketlerin� online� alana� stratejik� olarak� bakmaya� yönelmesiyle� birlikte� bu� durum� değişmeye� başlamıştır.� Büyüme,� yakın� geçmişte� pazara� giren� büyük� perakendeciler� ve� alışveriş� merkezleri� ile� yabancı� yatırımcıların� artan� ilgisi� tarafından� tetiklenmektedir.� Bu� gelişim� rekabeti� hızlandırarak� tüketicilerin� alışveriş� deneyimini� daha� da� iyileştirilecektir.
Bankacılık� sektöründe,� online� bir� işlemin� maliyeti� şubedeki� maliyetin� 15’te� 1’idir.
Türkiye’de� halihazırda� kayda� değer� birçok� yerel� online� perakendeci� vardır.� Örneğin,� 2010’da� yaklaşık� yüzde� 60� birinci� el� ürünü� olan� açık� artırma� sitesi� Gittigidiyor.com3;� popüler� kategorileri,� elektronik� aletler� ve� televizyon� olan� çok� sektörlü� perakendeci� Hepsiburada� ve� online� pazar� yeri� Sahibinden.com.
Ayrıca,� yabancı� yatırımcılar� gerek� ortak� girişim� gerekse� satın� almaların� gösterdiği� üzere� Türkiye’nin� perakende� sektörüne� daha� fazla� ilgi� göstermeye� başlamıştır.� Örneğin,�
� |� T� O
eBay� 2006’da� GittiGidiyor� hisselerini,� Ticketmaster� 2007’de� Biletix’i,� Groupon� 2010’da� City� Deal� kapsamında� ŞehirFırsatı’nı� ve� Perform� Group� 2012’de� Türkiye’nin� dijital� spor� medyası� pazar� lideri� olan� Maçkolik’in� yüzde� 51� hissesini� satın� almıştır.
Birçok� online� perakende� kategorisinde�
fırsatlar� vardır,� ancak� en� büyük� fırsat� alanları� giyim� ve� elektronik� aletlerdir.� Bu� pazarlarda� sadece� online� faaliyet� gösteren� perakendeciler� arasındaki� rekabete� sonradan� çok� kanallı� perakendeciler� de� katılmıştır.
Online� perakendecilik,� tüketicilerin� ve� perakendecilerin� etkileşim� kurma� şeklini�
Türk� İnternet� ekonomisi,� geleneksel� şirketlerin� online� olarak� iş� yapabilmesine� olanak� sağlayan� bir� grup� şirket� sayesinde� ayaktadır.� Nispeten� yeni� olan� bu� şirketler� Türk� İnternet� ekonomisinin� itici� güçleridir� ve� bu� ekonomi� onlar� olmadan� işlevsel� olamaz.� Bu� şirketlerin� toplam� yıllık� gelirleri� yaklaşık� 15� milyar� TL� civarındadır.� Pek� çoğu� başka� işletmelere� satış� yaptığından,� gelirleri,� sadece� tüketicilere� yapılan� nihai� satışları� ölçen� GSYİH� hesaplamasına� dahil� edilmez.
Bu� şirketleri� tanımlamanın� en� iyi� yolu� “yığın”dır.� BT’de� yığın,� katmanlı� yazılım� ve� donanım� anlamına� gelir.� Her� kademe� modülerdir� ve� altındaki� ve� üstündeki� kademelerle� iletişim� kurabilir.� En� alt� kademede� fiziksel� altyapı� bulunmaktadır.� Üstündeki� her� kademede� ilgili� yatay� aktiviteler� bulunur.� Bu� yapıda� beş� farklı� kademe� bulunur:
Telekomünikasyon� ve� altyapı. • � Altyapıyı� oluşturan,� yöneten� ve� içerik� teslimatını� optimize� eden� şirketler� yığındaki� en� büyük� kademeyi� oluşturur.� Toplam� yığın� gelirlerinin� yaklaşık� yüzde� 40’ı� bu� şirketlerden� gelir� ve� bu� değerin� yarısından� fazlası� da� ağdaki� teleko-münikasyon� şirketleri� tarafından� yapılan� sermaye� yatırımından� gelir.� Bu� oran,� Web� barındırma,� ikizleme,� içerik� yönetimi,� alan� adı� hizmetleri� ve� ağın� bakımı� dahil� altyapı� kademesinin� daha� küçük� ancak� önemli� parçalarını� içerir.
Erişim. • � İnternet’e� erişim� için� cihaz� ve� hizmet� sunan� şirketler,� yığın� gelirlerinin� yüzde� 40’ından� biraz� azına� karşılık� gelen� ikinci� büyük� kademeyi�
oluşturmaktadır.� Bu� yüzde,� İSS� ve� BT� danışmanlık� gelirleri� ile� İnternet� ile� ilgili� donanım� ve� yazılımları� da� içerir.� Bilgisayar� donanımları� ve� İSS’ler� bu� kademenin� yüzde� 70’inden� fazlasını� oluştururken,� BT� danışmanlığı� ile� yazılım� ve� işletim� sistemleri� nispeten� daha� küçük� bir� kısmını� oluşturur.
Aracı� platformlar. • � Güven� sağlayan,� ticareti� ve� trafiği� kolaylaştıran� birçok� önemli� hizmeti� sunan� bu� şirketler,� yığında� ince� ancak� kritik� bir� kademeyi� oluşturur.� Bu� kademede� doğrulama� ve� şifreleme,� analiz� ve� ölçü� bilim,� reklam� ağları,� faturalama� ve� ödemeler� gibi� hizmetler� bulunur.� Yaklaşık� 200� milyon� TL’ye� veya� yığının� yüzde� 2’sinden� azına� karşılık� gelse� de,� bu� hizmetler� olmazsa� online� alışveriş� durma� noktasına� gelecektir.
Hizmetler� ve� içerik� platformları. • Bu kademe,� online� perakende� sitelerini,� portalları,� toplayıcıları� ve� kamuya� hizmet� eden� veya� hizmetleri� kolaylaştıran� diğer� şirketleri� içerir.� Hizmetler� ve� içerik� platformları� yığının� yaklaşık� yüzde� 20’sini� oluşturmaktadır.� En� büyük� blok,� sadece� online� olarak� faaliyet� gösteren� perakendecilerdir.� Bu� kademe,� Türkiye’de� şu� anda� az� olsa� da,� İnternet� ekonomisi� olgunlaştıkça� önemli� derecede� artacak� hizmetleri� içerir.� Genelde� bulut� bilişim,� toplayıcı� siteler� ve� reklam� ajanslarından� oluşur.
Topluluklar. • � Bu� nihai� kademe,� bloglarda,� sosyal� ağ� sitelerinde� ve� YouTube� gibi� video� toplama� platformlarındaki� içerik� ve� hizmetleri� hem� oluşturan� hem� kullanan� tüketicilerden� oluşur.
İNTERNET� EKONOMİSİNİN� İTİCİ� GÜÇLERİ
T� B� C� G� |�
dönüştürmekte� ve� yeni� iş� modeli� fırsatları� yaratmaktadır.� Raporumuzda,� bu� durumun� rekabetçi� fiyatlandırma,� tüketicilerin� ilgisini� çekme� ve� değer� zincirinde� verimliliği� artırma� üzerindeki� etkilerini� inceleyeceğiz.
Rekabetçi� fiyatlandırma:� İnsanların� İnternet� üzerinden� alışveriş� yapmasının� en� önemli�
nedeni� kolaylık� olsa� da,� online� fiyatların� daha� düşük� olması� Türk� tüketiciler� için� tetikleyici� bir� faktördür.� Günümüzde� online� ortamlar,� aşırı� fiyat� rekabetinin� yaşandığı� yerlerdir.
Çok� kanallı� perakendeciler,� İnternet’in� sağladığı� daha� iyi� envanter� yönetimi� ve� daha� az� fiziki� mağaza� yatırım� ihtiyacı� gibi� maliyet�
Yığınlar,� birlikte� çalışabilirler.� Modüler� ve� açıktırlar.� Bu� özelliklere� sahip� olmaları,� İnternet� gelişiminin� merkezinde� yeniliği� ve� rekabeti� teşvik� eder.1� Birlikte� çalışabilirlik� ve� açıklık,� pazara� giriş� engellerini� azaltır� ve� yığındaki� katılımcıları,� diğerlerinin� yaratıcı� çabalarını� geliştirmeye� teşvik� eder.� Modü-larite,� bir� kademedeki� oyuncular� arasındaki� rekabeti� teşvik� eder.� İnternet� kuruluşundan� beri� yatay� yerine� dikey� olarak� entegre� olmuş� olsaydı,� şu� andakine� benzer� bir� yenilik� ve� büyüme� düzeyini� hayal� etmek� zor�
olurdu.� Burada� gösterilen� Ek’teki� blokların� büyüklüğü,� içindeki� şirketler� tarafından� oluşturulan� gelir� miktarına� karşılık� gelmek-tedir.
N1.� İnternet� yığını,� BCG� kıdemli� ortağı� ve� Blown� to� Bits� ortak� yazarı� olan� Philip� Evans’ın� yayınlanacak� olan� kitabının� konusudur:� How� the� New� Economics� of� Information� Transforms� Strategy� (Boston:� Harvard� Business� School� Press,� 2013’te� yayınlanacaktır).
Hizmetlerve içerik
platformları
Destekleyiciplatformlar
Telekomve
altyapı
Eri!im:"nternet’e
ba#lanmakiçin
kullanılancihaz veservisler
Topluluklar:Üretim ve
Tüketim Ço#unlukla üretim
Ço#unlukla tüketim
A# tasarımı ve üretimi
A# bakımıBarındırma
Di#er 4
Toptan"nternetServis
Sa#layıcıları
Bilgisayardonanımı
BT danı!manları
Mobilcihazlar
ve eri!im"nternet
servissa#layıcılar
Yazılımve i!letim
sistemleri
Di#er donanım
lar 3
A# donanımı
Destekleyici platformlar2
Arama
Perakende satı! yapan "nternet !irketleri $ansOyunları
Müzik, video
ve editoryal
VoIP
Di#er hizm
etler 1
Oyunlar
Web tasarım
Kaynaklar:� BCG� Analizi;� Gartner;� IDC;� IAB;� Euromonitor;� Ovum;� Bilgi� Teknolojileri� ve� İletişim� Kurumu,� Türk� Telekom;� MÜYAP;� Faaliyet� Raporları;� WebHosting.InfoNotlar:� Kutuların� boyutları� ilgili� alanda� bulunan� şirketlerin� ciroları� ile� orantılıdır.1E-bilgi,� sosyal� ağlar,� reklam� ajansları,� arkadaşlık� siteleri,� veri� gruplama� ve� bulut� bilişim.2Faturalama� ve� ödemeler,� reklam� ağ� ve� sunucuları,� analitik� çözümleme� ve� ölçümleme,� doğrulama� ve� şifreleme.3Oyun� konsolları� ve� diğer� internet� uyumlu� cihazlar.4Alan� adı� tescili,� ticareti,� yansıtma� ve� içerik� yönetimi.
Türk� İnternetinde� yığınında� yaklaşık� 15� milyar� TL� toplam� gelir
� |� T� O
kısıntıları� sayesinde� daha� düşük� fiyatlar� sunabilmektedir.� Çok� kanallı� perakendeciler,� aynı� zamanda,� sadece� online� faaliyet� gösteren� perakendecilerle� rekabet� edebilmek� amacıyla� düzenli� online� indirimler� sunmaktadır.� Örneğin,� ikinci� büyük� perakende� kategorisi� olan� tüketici� elektroniklerinde� sadece� online� olarak� faaliyet� gösteren� perakendeciler� ile� çok� kanallı� perakendeciler,� online� ürün� indirimleri� konusunda� rekabet� etmektedir.� 2011’de� yüzde� 43’lük� pazar� payıyla� elektronik� pazarı� lideri� olan� Teknosa� gibi� çok� kanallı� perakendeciler,� mağazalarının� yanında� online� satış� yapmanın� avantajlarını� giderek� daha� fazla� kullanmaya� başlamıştır.� Teknosa,� online� satışlarda� da� pazar� lideri� olmak� amacıyla� 2012� yılında� kliksa.com� adında� indirimli� elektronik� sitesi� açmıştır.� E-bebek� ve� İstanbul� Bilişim� ise,� faaliyetlerine� online� girişim� olarak� başlayan,� ancak� hedef� müşteri� kitlelerini� genişletmek� amacıyla� fiziksel� mağazalar� da� açan� perakendecilere� örnektir.
Özel� alışveriş� siteleri� Türk� e-ticaret� sektörünün� son� iki� yıldaki� büyümesine� en� fazla� katkıda� bulunan� sitelerdir.
Özel� alışveriş� ve� toplu� alışveriş� iş� modelleri� de� rekabetçi� fiyatlandırma� için� fırsatlar� sunmaktadır.� Özel� alışveriş,� en� hızlı� büyüyen� online� perakende� segmentidir.� Bazı� kaynaklarca� yüzde� 200’ün� üzerinde� olduğu� bildirilen� yıllık� büyüme� oranları� ile� son� iki� yılda� Türk� e-ticaret� sektörünü� harekete� geçirmiştir.4� Comscore� 2012� verisine� göre,� ABD’deki� en� büyük� özel� alışveriş� sitesi� olan� Gilt� Groupe,� Markafoni� ve� Trendyol’un� ziyaret� sayısının� üçte� birinden� daha� az� ziyaretçi� sayısına� sahiptir.� Özel� alışveriş� modelinde,� online� perakendeci� çeşitli� sektörlerde� (ve� finansal� hizmetler� gibi� diğerlerinde)� sınırlı� bir� sürede� sadece� site� üyelerine� yönelik� satışlar� yapar.� Çok� yüksek� indirim� fırsatları� sunulmaktadır.� Örneğin� Limango� ve� Markafoni,� moda� ürünlerde� yüzde� 80’e� varan� indirimler� sunmaktadır.� Tüketiciler� mevcut� üyeler� tarafından� davet� edilebilir� veya� online� olarak� başvuruda� bulunabilirler.
Bu� alandaki� pazar� lideri,� 2008’de� kuruluşundan� bu� yana� 6� milyonu� aşkın� üyeye� ulaşan5� ve� 1.200’ü� aşkın� markayla� çalışan� Türk� şirketi� Markafoni’dir.6� Bu� başarıyı� takiben,� küresel� medya� devi� Naspers� 2011� yılında� Markafoni’nin� çoğunluk� hissesini� satın� almıştır.� Alman� perakendeci� Otto� Group� ise� 2009� yılında� rakip� Limango’yu� kurmuştur.� 2010� yılında� kurulan� üçüncü� oyuncu� Trendyol� ise� Kleiner,� Perkins,� Caufield,� &� Byers� (KPCB)’den� yatırım� fonu� almıştır.� Şu� anda� diğer� Avrupalı� yatırımcılar� da� Türkiye’de� hızlı� büyüyen� bu� pazara� yönelmektedir:� 2012� Ocak� ayında� Rus� ru-Net,� mücevher� ve� aksesuar� satan� Türk� sitesi� Lidyana.com’a� 3� milyon� dolar� yatırım� yapmıştır.
Türkiye’de� toplu� alışveriş� 2010� yılında,� alıcılara� söz� konusu� ürün� veya� hizmeti� yeterli� sayıda� alıcının� satın� alması� şartıyla� indirim� sunan� bir� site� olan� Kipru.com� ile� başlamıştır.� Yine� 2010� yılında� Markafoni� günlük� fırsat� sitesi� Grupfoni.com’u� kurmuş� ve� rakibi� Groupon’un� SehirFirsati.com� sitesi� de� Türk� pazarına� girmiştir.� Ancak,� bir� süre� sonra� yenilik� hissini� ve� orijinalliğini� kaybeden� bu� hizmetlerden,� Türk� tüketiciler� de� dünyadaki� diğer� örneklerde� olduğu� gibi� uzaklaşmaya� başlamışlardır.� Bu� sebeple� toplu� alışveriş� segmenti� son� bir� yılda� düşüşe� geçmiştir.� 2011� yılında� toplu� alışveriş� sitelerinin� üye� sayısı� 3,4� milyon� iken,� 2012’deki� Türk� kullanıcı� sayısı� 2,3� milyona� düşmüştür.7
İnternet� yoluyla� tüketicinin� ilgisinin� çekilmesi:� Türkiye’deki� perakendeciler,� yeni� müşterilerin� ilgisini� çekmek� ve� mevcut� müşterilerini� ellerinde� tutmak� amacıyla� sos-yal� ağlar� yoluyla� online� topluluklar� oluşturmaya� başlamıştır.� Türk� perakendecilerin� halihazırda� keşfettiği� üzere,� Türkiye’deki� Facebook� kullanıcı� sayısı� çok� yüksek� olduğu� için� bu� yolla� birçok� tüketiciye� erişilebilir.� Gerek� Trendyol� gerekse� de� Markafoni’nin� 2012� Kasım� ayı� itibariyle� sahip� olduğu� Facebook� takipçilerinin� sayısı� 1� milyondan� fazladır.� Her� ikisinin� de� popülaritesi� gün� geçtikçe� artmaktadır.8� Bu� şirketler� online� topluluk� oluşturmanın� da� ötesine� geçmiştir.� Örneğin� Markafoni,� e-alışveriş� tutkunlarını� en� son� indirimlerden� haberdar� etmek� amacıyla� Facebook� uygulamaları� geliştirmiştir.� 2012� Fashion’s�
T� B� C� G� |�
Night� Out� aktiviteleri� için� Trendyol� bir� çekiliş� düzenlemiş� ve� çekiliş� ayrıntılarına� sadece� Twitter� yoluyla� erişmek� mümkün� olabilmiştir.
Şirketler,� Web� üzerinden� oldukça� kolay� ve� elverişli� bir� şekilde� halledilen� hizmetler� sunarak� da� İnternet� kullanıcılarını� online� alışverişe� yöneltmeye� çalışmıştır.� Türkiye’nin� en� büyük� süpermarket� zinciri� olan� Migros� Türk� 1997� yılında� Sanal� Market’i� kurmuştur.� Sanal� Market,� tüketicilere� İnternet� üzerinden� sipariş� verme� ve� kapıda� ödeme� olanağı� tanıyan� online� bir� gıda� marketidir.� Migros� müşterileri� aynı� zamanda� akıllı� telefonlara� yönelik� barkod� tarayan� ve� ürünlerin� online� bir� alışveriş� sepetine� konulmasını� sağlayan� telefon� uygulamaları� gibi� diğer� yenilikçi� yaklaşımlardan� da� yararlanmaktadır.� Benzer� bir� şirket� olan� YemekSepeti� ise� tüketicilerin� 6.500’i� aşkın� üye� restorandan� tamamen� Web� sitesi� üzerinden� yemek� siparişi� verebilmesine� olanak� tanımaktadır.� Yemeksepeti.com,� günde� 50.000’i� aşkın� sipariş� almaktadır.� Şirket� 2006� yılında,� müşterilerin� Türkiye’nin� başlıca� şehirlerindeki� lüks� restoranlara� rezervasyon� yapabilmesine� ve� bilgi� alabilmesine� olanak� veren� ikinci� İnternet� sitesi� elit.yemeksepeti.com’u� kurmuştur.� Bu� İnternet� sitesi� 2013� yılı� başında� Papyon.com� olarak� yeniden� lanse� edilmiştir.� 2012� Ekim� ayı� itibariyle� Yemeksepeti.com’un� 1,6� milyon� üyesi� vardır� ve� bu� da� yaklaşık� yüzde� 99� pazar� payına� karşılık� gelmektedir.9
İlginç� olan� bir� diğer� eğilim� de� online� şirketlerin� yakın� zamanlarda� tüketicileri� çek-mek� için� çevrimdışı� taktikler� kullanmaya� başlamasıdır.� Özellikle� özel� alışveriş� siteleri,� online� pazarlamanın� yanında� televizyonu� ve� popüler� alanlardaki� billboardları� da� kullanmaktadır.
Daha� fazla� verimlilik:� İnternet,� perakende� sektörünün� değer� zincirindeki� daha� az� görünür� olan� bazı� adımları� da� değiştirmiştir.� Örneğin� e-tedarik,� perakendeciler� için� daha� fazla� bilgi� ve� verimlilik� sağlamaktadır.� Migros� Türk,� ürünlerin� depodan� mağazaya� taşınmasını� görünür� kılarak� tedarikçilerin� envanteri� izlemesine� olanak� tanıyan� online� bir� tedarik� sistemi� kullanmaktadır.� Sistem� raflardaki� boş� alanı� daha� verimli� bir� şekilde� takip� ederek� otomatik� ürün� naklini� gerçekleştirmektedir.� Türkiye’deki� Coca-Cola� İçecek� ve� Electro� World� gibi� diğer� geleneksel� perakendeciler� de� e-tedarik� sistemlerinden� kazanç� sağlamaya� başlamıştır.
NOTLAR1.� Euromonitor� verilerinden� (2011)� ilgili� finansal� hizmetler,� sigorta� ve� seyahat� harcamalarına� ilişkin� BCG� tahminleriyle� birleştirilen� EIU� (2011)� toplam� perakende� satışları.2.� TÜİK� (2012).3.� Ekonomi� Değerlendirmesi� (Hürriyet,� 2011).4.� Radikal� (2012).5.� Markafoni� Açıklaması,� 2012.6.� Ibid.7.� Webrazzi� makalesi� yoluyla� ComScore� verileri� (2012).8.� Facebook,� erişim:� Eylül� 2012.9.� BCG� röportajı� (2012).
� |� T� O
G� ’� � -� büyük� şirketler� örnek� olarak�
verilir.� Ancak,� toplam� istihdamın� yaklaşık� yüzde� 78’ini� sağlayan,� Türk� ekonomisinin� tam� kalbinde� bulunan� KOBİ’lerden� pek� sık� bahsedilmez.1� İnternet,� KOBİ’lerin� de� tıpkı� diğer� büyük� şirketler� gibi� online� reklam� vermesine� ve� satış� yapmasına,� farklı� coğrafyalara� ulaşmasına� ve� müşterilerle� işbirliği� yapmasına� olanak� tanımaktadır.
İnternet,� Türk� KOBİ’lerinin� yurt� içinde� ve� yurt� dışında� müşteri� tabanlarını� genişletmesine� yardımcı� olmuştur.� Örneğin,� İstanbul’un� Kadıköy� ilçesinde� küçük� bir� tamir� ve� çilingir� servisi� atölyesi� olan� Hizmet� Merkezim,� şehrin� diğer� kesimlerindeki� müşterileri� çekmek� için� bir� İnternet� sitesi� kurmuştur.� Müşteri� tabanını� geliştirmek� için� online� pazarlama� araçlarını� kullanmış� ve� bunun� sonucunda� sadece� iki� yılda� İstanbul’da� altı� ekip� ve� ülke� çapında� 21� franchise’a� ulaşmıştır.� Portatif� Bez� Dolap,� katlanarak� büyüyen� online� satışlarını� takiben� tedarikçi� sayısını� üçe� çıkarmıştır.� Eros� Pırlanta� ise� e-ticaret� kanalındaki� başarısının� ardından� Kapalıçarşı’da� bir� mağaza� açmıştır.� Farklı� sektörlerden� şirketler� de� müşteri� tabanlarını� genişletmek� için� İnternet’i� kullanmıştır.� Örneğin,� bir� radyo� frekansı� tanımlama� çözümleri� sağlayıcısı� olan� Litum;� şu� anda� Avrupa,� Asya� ve� Orta� Doğu’da� 26� ülkeye� ihracat� yapmaktadır.� Litum’un� İnternet� sitesi� şirketin� daha� çok� ülkeye� ihracat� yapmasına�
ve� Türkiye’nin� en� iyi� 500� BT� şirketinden� biri� haline� gelmesine� yardımcı� olmuştur.
Hızla� büyüyen� bazı� Türk� KOBİ’ler� ise� online� perakendeci� olarak� iş� hayatlarına� başlamıştır.� Örneğin,� e-bebek� 2001’de� Türkiye’deki� ilk� online� anne� ve� bebek� ürünleri� şirketi� olarak� kurulmuştur.� Başlarda� yavaş� da� olsa,� 2002’de� yeni� anneler� için� tavsiyeler� içeren� bir� Web� sayfasının� eklenmesi� sayesinde� e-bebek� hızla� büyümüştür.� 2010’a� gelindiğinde� toplam� gelirleri� 30� milyon� TL’ye� ulaşmıştır.� E-bebek� çevrimdışı� bir� satış� kanalı� kurmasına� rağmen� toplam� satışlarının� yüzde� 21’i� hâlâ� online� kanaldan� gelmektedir.� Şirket,� müşterilerinin� yüzde� 73’ünün� İnternet� sitesine� Google� araması� sonucunda� ulaştığını� belirtmektedir.� Başarılı� bir� diğer� online� şirket� de� ÇiçekSepeti’dir.� Online� perakende� çiçek� siparişi� pazarına� giren� ilk� şirkettir.� ÇiçekSepeti,� 2012’de� yaklaşık� 850.000� müşteriye� online� hizmet� etmiş� ve� her� ay� ortalama� 100.000� sipariş� teslim� etmiştir.
KOBİ’lerin� İnternet’i� kullanma� boyutunu� ve� nasıl� kullandıklarını� daha� iyi� anlamak� için� BCG,� 250� veya� daha� az� çalışanı� olan� 500� Türk� KOBİ’siyle� bir� araştırma� gerçekleştirmiştir.� (İnternet� kullanımında� önde� gelen� KOBİ’lerin� kesiti� için,� “İnternet’in� Yüzleri”� bilgi� kutularına� bakın.)� Anket� sonuçlarını� KOBİ’lerin� İnternet� kullanım� yoğunluğuna� göre� dört� gruba� ayırdık:� (1)� müşterilerle� sosyal� ağ� sitelerinde� iletişim� kuran,�
KÜÇÜK� VE� ORTA� ÖLÇEKLİ� İŞLETMELER� İÇİN� ONLINE� FIRSATLAR
T� B� C� G� |�
İnternet’in� Yüzleri
E� P2011� yılında� kurulan� Eros� Pırlanta,� online� pırlanta� sektörüne� ilk� giren-lerden.� Bir� yılda� satışlarını� yüzde� 190� artırdı.� Sitenin� popülaritesi� saye-sinde,� yeni� kurulan� şirket� 2012� yılında� Kapalı� Çarşı’da� bir� dükkan� da� açtı.� Kurucu� Ahmet� Durmuşoğlu,� başarısının� sırrının� online� katalog� olmanın� ötesine� geçip� tüketicinin� güvenini� kazanmaya� odaklanması� olduğuna� inanıyor.� Bu,� görselleri� hafife� aldığı� anlamına� gelmiyor� -� Eros,� Türkiye’de� ürünlerinin� yüksek� çözünürlüklü� videolarını� internete� yükleyen� ilk� şirket.� Durmuşoğlu,� site� tasarımını� ve� arayüzünü� düzenli� aralıklarla� güncellemek� için� Web� analitiklerini� ve� tüketici� geribildirimlerini� kullanıyor.
Kurucu:� Ahmet� DurmuşoğluKuruluş� Yılı:� 2011
P� B� DPortatif� Bez� Dolap,� kuruluşundan� bu� yana� İnterneti� kullanıyor:� Alan� adı� dahi,� ana� ürünleri� için� en� çok� aranan� anahtar� sözcüklere� göre� seçildi.� Kurucu� Erhan� Atay,� internet� sitesini� 2011� yılında� kurduğunda� tek� bir� üretici� ile� çalışıyordu.� Siparişlerdeki� hızlı� artış,� iki� yeni� üreticiyi� daha� takımına� dahil� etmesine� neden� oldu.� Atay,� e-ticaret� sayesinde� maliyetleri� minimize� ederek,� daha� düşük� fiyat� yerine� yüksek� kaliteli� ürünlere� odaklanabildiklerini� söylüyor.� 2013� hedefi:� komşu� ülkelere� ihracat� yapmak.
Kurucu:� Erhan� AtayKuruluş� Yılı:� 2011
LLitum;� lojistik,� perakende� ve� giyim,� sağlık,� otomotiv� ve� diğer� sektörler� dahil� birçok� işletmeye� radyo� frekans� tespiti� (RFID)� ürünleri� ve� anahtar� teslim� RFID� çözümleri� sunuyor.� 2004� yılında� kurulan� Litum,� web� sitesi� yoluyla� işi� yurtdışında� da� geliştirmek� için� İnternet'ten� yararlanarak,� müşteri� kapsamını� büyük� ölçüde� artırdı.� İşletme� şu� anda� Avrupa� ve� Orta� Doğu’da� 26� ülkeye� ihracat� yapıyor� ve� müşterileri� arasında� birçok� büyük� marka� bulunuyor.� 2008’de� Litum� ilk� kez� Türkiye’nin� en� iyi� 500� BT� şirketi� arasına� girdi� ve� 2011� yılına� gelindiğinde� üç� yüz� ellinci� sıraya� yükseldi.
Kuruluş� Yılı:� 2004
B� D� Cİstanbul’un� hemen� dışındaki� bu� köpek� bakım� ve� eğitim� merkezi,� söz� konusu� bölgede� bu� hizmeti� sağlayan� bir� şirket� olmadığını� fark� eden� Gamze� Göksoy� tarafından� kuruldu.� Bu� fikir,� internet� pazarla-ma� araçları� sayesinde� niş� bir� işe� dönüştü� ve� müşteri� tabanını� ilk� dört� yılda� yıllık� yüzde� 60� ve� son� iki� yılda� yıllık� yüzde� 20� oranında� artırdı.� Gamze,� diğer� analitik� araçları� başarılı� bir� şekilde� kullanmanın� yanında,� bu� başarıyı� “az� sayıdaki� kadın� iş� sahibinden� biri”� olmasına� bağlıyor.
Kurucu:� Gamze� GöksoyKuruluş� Yılı:� 2006
H� MAhmet� Uzunpınar,� 2000� yılında� İstanbul,� Ataşehir’de� tek� bir� çilingirle� işe� başladı.� İnternetin� işletmeler� için� artan� önemini� fark� eden� Uzunpınar,� yeni� bir� reklam� kanalı� olarak� Anahtarcim34.com’u� kurdu.� İnternet� işletmenin� İstanbul’un� tüm� ilçelerini� kapsamasını� sağlayarak,� iş� hacmini� iki� katına� çıkardı.� On� yılda� hızlı� ilerleme:� Ahmet’in� oğlu� E.� Faruk� Uzunpınar� tarafından� evlere� tam� kapsamlı� tamir� ve� yenileme� hizmetleri� sunan� yepyeni� bir� internet� sitesi� kuruldu;� Hizmetmerkezim.com.� Online� pazarlama� araçları� kullanımı,� İstanbul’daki� ekip� sayısını� ikiden� altıya� çıkardı� ve� ülke� genelinde� 21� franchise’a� ulaşıldı.� E.� Faruk� Uzunpınar,� franchise� ağını� Türkiye’deki� tüm� şehirleri� kapsayacak� şekilde� genişletmeyi� planlıyor.
Kurucu:� Emir� Faruk� UzunpınarKuruluş� Yılı:� 2010
� |� T� O
e-pazarlama� yapan,� online� satışlar� yoluyla� coğrafi� olarak� pazarını� genişleten,� e-tedarik� kullanan� ve� çalışanlarının� İnternet’e� erişimini� sağlayan� “İnternet� aktivitesi� yüksek� şirketler”� (ankete� yanıt� verenlerin� yüzde� 19’u);� (2)� Web� sitesi� veya� sosyal� ağ� sayfası� olan,� coğrafi� alanı� dışında� e-pazarlama� veya� online� satış� yapan� “İnternet� aktivitesi� orta� düzeyde� şirketler”� (katılımcıların� yüzde� 37’si);� (3)� listelenen� altı� aktivite� kategorisinin� en� az� birinde� aktif� olan� “İnternet� aktivitesi� düşük� şirketler”� (katılımcıların� yüzde� 6’sı);� ve� son� olarak� (4)� online� mevcudiyeti� veya� aktivitesi� bulunmadığı� için� KOBİ’lerin� kalan� yüzde� 38’ini� oluşturan� “İnternet� aktivitesi� olmayan� şirketler”.
İnternet� aktivitesi� yüksek� olan� KOBİ'ler� bu� sayede� üç� yıl� içerisinde� ortalama� yüzde� 17'lik� bir� büyüme� sağlamıştır.
Araştırma,� yeni� 6102� sayılı� Türk� Ticaret� Kanunu� onaylandıktan� hemen� hemen� bir� yıl� sonra,� 2011� yılı� sonlarında� gerçekleştirilmiştir.� Yasa,� tüm� sermaye� şirketlerinin� yasal� olarak� zorunlu� tutulan� finansal� ve� denetim� verilerini� İnternet� sitelerinde� yayınlamalarını� gerektirmektedir.� Yasanın� yürürlüğe� girmesi� öngörüsüyle� ankete� yanıt� verenlerin� bir� kısmı,� mevzuat� 2012’de� yürürlüğe� girmeden� önce� İnternet� sitelerini� kurmuşlardı.� Ancak� 2012� yılında,� asıl� amacı� daha� sağlıklı� bir� ticari� ortam� için� daha� şeffaf� ve� sorumluluk� sahibi� bir� yapı� sağlamak� olan� bu� yasa� hakkında� yeterince� bilgilendirilmeyen� işletmelerden� gelen� baskılar� neticesinde� yasa� metninde� önemli� değişiklikler� yapılmıştır.� Ayrıca,� işletmelerin� tümü,� gerekli� altyapıya� sahip� değildir.� Yasa� şu� anki� haliyle,� sadece� halka� açık� şirketler� veya� başka� nedenlerle� bağımsız� finansal� değerlendirmeye� tabi� olması� gereken� şirketler� için� geçerlidir.
Anket� sonuçlarına� göre,� Türk� KOBİ’leri� arasında� İnternet� kullanımında� farklılıklar� görülmektedir.� İnternet’i� aktif� olarak� kullandıklarını� söyleyen� KOBİ’ler� İnternet’in� ciddi� faydalarını� gördüklerini� ifade� etmişlerdir.� Örneğin,� İnternet� aktivitesi�
yüksek� olan� KOBİ’ler� bu� sayede,� son� üç� yılda� cirolarında� ortalama� yüzde� 17’lik� bir� artış� ve� çalışan� sayılarında� ortalama� yüzde� 24’lük� bir� artış� yaşadıklarını� bildirmişlerdir.� Aynı� zaman� diliminde,� Web� aktivitesi� düşük� olan� KOBİ’lerdeki� ortalama� ciro� artışı� yüzde� 11� olarak� bildirilmiştir.� Online� ortamlarda� aktif� olan� KOBİ’lerin� yüzde� 59’u� İnternet� sayesinde� fiziksel� bir� varlık� göstermeden� Türkiye’nin� diğer� bölgelerine� ulaşabileceklerinin� bilincindeyken,� Web� aktivitesi� olmayan� KOBİ’leri� arasında� aynı� oran� yüzde� 35� olarak� belirlenmiştir.
Türk� KOBİ’ler� arasında,� online� reklam� yapmak,� İnternet� sitesi� sahibi� olmaktan� daha� yaygın� bir� eğilim� olarak� görülmektedir.� KOBİ’lerin� yüzde� 58’i� online� reklam� verirken,� yalnızca� yüzde� 52’sinin� Web� sitesi� bulunmaktadır.� E-ticaret� faaliyet� oranı� ise� yüzde� 46� olarak� belirlenmiştir.� İnternet� sitesi� sahibi� olan� işletmelerin� yüzdesinin� ne� kadar� düşük� olduğu� göz� önünde� bulundurulduğunda,� yüzde� 46’lık� e-ticaret� oranı� göreceli� olarak� yüksek� bir� rakamdır.� Seviyesi� fark� etmeksizin� e-tedarik� en� az� yaygın� olan� aktivitedir;� KOBİ’lerin� yalnızca� yüzde� 12’si� bu� uygulamayı� kullanmaktadır.� İkinci� sırada,� tedarikçilere� online� ödeme� yapılması� vardır;� KOBİ’lerin� yüzde� 20’si� bu� uygulamayı� online� aktiviteleri� arasında� saymaktadır.� Web� aktivitesi� yüksek� olan� işletmeler� kategorisindeki� KOBİ’ler,� İnternet’i� rakiplerinden� farklı� şekilde� kullandıkları� için� yine� birçok� farklı� yoldan� fayda� sağlamaktadırlar.� Örneğin,� bu� işletmelerin� yüzde� 100’ü� arama� motoru� reklamlarını,� yüzde� 76’sı� arama� motoru� optimizasyonunu� kullanırken,� yalnızca� yüzde� 42’si� e-tedarik� uygulamasını� benimsemiş� durumdadır.� Web� aktivitesi� yüksek� olan� KOBİ’lerin� hepsi� tasarrufunda� bulunan� tüm� araçları� kullanmamaktadır.� Örneğin,� bu� işletmelerin� yalnızca� yüzde� 60’ından� daha� azı� bir� sosyal� ağ� grubuna� sahiptir.� (Bkz.� Sunu� 6.)� Web� aktivitesi� yüksek� olan� KOBİ’lerin� yüzde� elli� yedisi� bir� blog� sahibidir.� Ancak� yalnızca� yüzde� 39’u� mikro-bloglarında� markalarından� ya� da� şirketlerinden� bahseden� müşteriler� ile� irtibata� geçmekte� ve� yalnızca� yüzde� 33’ü� şirketin� tanıtımını� yapmaları� için� blog� yazarlarına� başvurmaktadır.
Anket,� aynı� zamanda� hangi� tür� KOBİ’lerin� İnternet’i� en� aktif� şekilde� kullandığını�
T� B� C� G� |�
gösterebilecek� bazı� eğilimleri� de� açığa� çıkarmıştır.� Öncelikle,� orta� boyutlu� işletmeler� (50� -� 250� çalışan� arası),� küçük� işletmelerden� daha� aktif� durumdadır.� Orta� boyutlu� işletmelerin� yüzde� 34’ü� Web� aktivitesi� yüksek� işletme� kategorisindeyken,� bu� rakam� küçük� işletmelerde� (10� -� 49� çalışan� arası)� yüzde� 29� olarak� belirlenmiştir� ve� mikro� işletmelerde� (1� -� 9� çalışan� arası)� yüzde� 20’nin� altında� kalmıştır.� İkinci� olarak,� online� aktivite� sektörden� sektöre� farklılık� göstermektedir.� Özellikle,� profesyonel� hizmetler,� teknoloji,� tüketici� ürünleri� üretimi� ile� medya� sektörlerinde� çalışan� KOBİ’ler� İnternet� aktivitesi� konusunda� üst� sıralardadır.� Bu� işletmelerin,� yüzde� 35-48� arası� bir� oranda� Web� aktivitesi� yüksek� işletme� sınıfında� olduğu� görülmüştür.�
Sunduğu� fırsatlara� rağmen,� bazı� KOBİ’lerin� İnternet’i� sıklıkla� kullanmaması� şaşırtıcı� gelebilir.� Anketimiz,� KOBİ’lerin� kalifiye� çalışan� eksikliği� (yüzde� 41)� ve� sektör� desteğinin� (yüzde� 47)� eksik� olduğunu� düşünmeleri� nedeniyle� İnternet� kullanmayarak� İnternet’in� sağladığı� birçok� avantajdan� mahrum� kaldıklarını� göstermektedir.� Engel� teşkil� ettiği� düşünülen�
en� yaygın� ikinci� faktör� de� Türkiye’deki� iş� yapma� kültürü� ile� yasal� düzenlemelerdir;� KOBİ’lerin� yüzde� 38’i� engel� olarak� bu� seçeneği� belirtmiştir.� KOBİ’lerin� yüzde� yirmi� dokuzu� ise� İnternet’in� güvenli� bir� satış� kanalı� olmadığını� düşünmektedir.� (Bkz.� Sunu� 7)� Eşit� sayıda� KOBİ� de� (yine� yüzde� 29),� İnternet’in� işletmelerine� yardımcı� olup� olmayacağından� emin� olmadığını,� yüzde� 29’u� da� yardımcı� olmayacağını� düşündüğünü� belirtmiştir.� Farkındalık� yaratma� odaklı� çalışmalar,� basit� online� araçların� kullanımı� ile� ilgili� eğitimler� ve� daha� uygun� yasal� düzenlemeler� Web� aktivitesi� az� olan� KOBİ’leri� İnternet’i� daha� sık� kullanmaya� teşvik� edecektir.
NOT1.� Dünya� (2011).
Tüketicilerinmarkaylado!rudanetkile"ime
geçti!isite
Fikir içinmü"teri
yorumlarınındinlenmesi
Tüketicilerin"irket
hakkındakonu"tukları
blog’lar
#lgiliürünler
hakkındablogger'larla
ileti"imegeçme
Mikroblog’damü"terilerle
irtibatageçme,
markadanbahsedilmesi
Markayıkonualan
onlinevideolar
%51%54
%59%54
%64%67
%42
%33%39
%48
Birbiriyleba!lantı
kuranmarka
topluluktüketicileri
Tüketicilerinarkada"olarak
eklenmesi
Sosyal a!grupları
olu"turma
Mü"terideste!i
sunmayayönelik
blog/sosyala!
ToplulukPazarlama Dinleme Destek
Kaynaklar:� BCG� KOB� anketi;� BCG� analizi.Not:� n� =� 500.
S� � |� Yüksek-webli� KOBİ’lerin� hepsi� tasarrufunda� bulunan� tüm� araçları� kullanmamaktadır
� |� T� O
%
50403020100
Kesinlikle katılıyorumKatılıyorum
!nternetin yardımcı olaca"ına inanmıyorum 29
Mü#teriler ilgili de"il 30
!nternet, verilerimizi saklamak veya ürünlerimizisatmak için güvenli bir yer de"il 29
!nternetin i#letmemizi nasıl geli#tirece"ini bilmiyorum 32
!nternet üzerinden pazarlamanın etkilili"inden emin de"ilim 29
Çalı#anların internet sitesiyle ilgilenecek zamanı yok 34
$irketin yeterli fonu yok 33
Bir sektör destek grubu yok 47
Güvenilir bir satıcı bulamıyorum 34
!nternet aktivitelerini idare edecek do"ru ki#ileribulamıyorum/i#e alamıyorum 41
Çalı#anların bilgisi veya e"itimi yeterli de"il 35
!# ortakları !nternet konusunda yetkin de"il 28
!# yapma kültürü durumu zorla#tırıyor 38
Yasal düzenlemeler süreci zorla#tırıyor 38
!nternet ba"lantı hızları çok dü#ük 40
Çalı#anların bilgisayar eri#imi yok 29
“!nterneti i#letmenizde neden daha fazla kullanmadı"ınızı ö"renmek istiyoruz.” Çıkarımlar
Web kullanımınıkısıtlayan yasal
düzenlemeler vei# yapma kültürü
Eri#im
!# ortamı
Yetkinlikler
Kaynaklar
De"erönerisi
Sektör deste"ininolmaması vevasıflı çalı#an
bulunamaması enbüyük engellerdir
Kaynaklar:� BCG� KOB� anketi;� BCG� analizi.Not:� n� =� 500.
S� � |� Türk� KOBİ’leri� İnternetten� bütünüyle� yararlanacak� destek� ve� becerilere� sahip� değil
T� B� C� G� |�
211� � %,� � reel� GSYİH� artışı� ve� 75� milyonluk� nüfusuyla�
Türkiye,� dünyanın� en� hızlı� büyüyen� ekonomilerden� biri� ve� Avrupa’nın� en� büyük� ikinci� nüfusa� sahip� ülkesidir.� Önümüzdeki� dönemde� öngörülen� büyüme� oranlarıyla� OECD� ülkelerinin� gıpta� ettiği� ve� Avrupa'nın� en� genç� nüfuslarından� birine� sahip� olan� Türkiye� İnternet� ekonomisinin� gelişimi� açısından� muazzam� bir� potansiyele� sahiptir.� Buna� karşın,� işletmeler,� daha� sadece� çok� kısa� bir� süre� önce� interneti� kendi� süreçlerine� dahil� etmeye� ve� böylece� maliyetlerini� aşağı� çekerek,� verimlilik� artışları� sağlamaya� başlamışlardır.� Bu� açıdan,� Avrupa� ve� Kuzey� Amerika’da� bulunan� işletmelerden� halen� geridedirler.
Türkiye’nin� Cumhuriyet'in� yüzüncü� yılı� olan� 2023� için� belirlemiş� olduğu� ve� dünyanın� en� iyi� on� ekonomisi� arasında� yer� almayı� hedefleyen� planlarını� gerçekleştirebilmesi� için� herkesin� üzerine� düşeni� yapması� ve� daha� fazla� çaba� göstermesi� gerekmektedir.� Örneğin,� nüfusun� büyük� bir� çoğunluğu� İnternet� kullanmazken,� kullanan� kesimin� de� yalnızca� küçük� bir� kısmı� online� alışveriş� yapmaktadır.� Diğer� yandan;� Türkiye’nin,� cari� işlemler� açığının� artışını� engellemek� için� ithalat� temelli� tüketimden� AR-GE� temelli� ihracata� geçmesi� gerekmektedir.� Bu� geçiş� de� yalnızca� AR-GE� yatırımının� artırılması� ve� ülkenin� etkin� bir� şekilde� bilgi� toplumuna� dönüştürülmesiyle� mümkündür.� Yüksek�
üretim� ve� ihracat� seviyesine� geçiş� yapılması,� uzun� vadede� istihdam� yaratılması� ve� sürdürülebilir� kalkınmanın� devamı� açısından� da� faydalı� olacaktır.� Başka� bir� deyişle,� Türkiye’de� İnternet’in� büyüme� potansiyeli� çok� yüksektir.
Türk� İnternet� ekonomisi� hâlâ� nispeten� yeni� bir� alan� olduğundan,� geleceğe� yönelik� kesin� büyüme� tahminleri� yapmak� zordur.� Sabit� ve� mobil� İnternet� erişim� oranları,� perakende� ticaretin� online� olarak� gerçekleşme� oranı,� ve� sektör� liderlerinin� yatırım� seviyesi� büyüme� oranını� etkileyen� kritik� değişkenlerdendir.� Ancak,� bazı� temel� faktörlerin� ve� bireyler,� işletmeler� ve� devletin� bu� faktörlere� verdiği� tepkinin� Türkiye’nin� İnternet� ekonomisinin� geleceğine� yönelik� öngörüler� üzerinde� güçlü� ve� tahmin� edilmesi� zor� etkileri� olabilir.
BCG,� Türkiye’nin� İnternet� ekonomisinin� 2011� ve� 2017� yılları� arasında� yıllık� yüzde� 19� büyüyerek� nominal� GSYİH� artış� hızını� yıllık� yüzde� 12’lik� bir� oranla� aşacağını� tahmin� etmektedir.� Böylece,� 2017� yılına� kadar� İnternet� Türk� ekonomisine� 64,3� milyar� TL� değerinde� ve� GSYİH’nin� yüzde� 2,6’sına� denk� gelecek� bir� katkıda� bulunmuş� olacaktır.� (Bkz.� Sunu� 8)� Tüketimin,� geniş� bant� ve� İnternet� kullanıcı� oranını� izleyen� e-ticaret� artışı� aracılığıyla� büyümenin� en� büyük� itici� gücü� olması� beklenmektedir.� (“Geleceğe� Yönelik� Büyüme� Varsayımları”� bilgi� kutusuna� bakınız.)
ÖNGÖRÜLER
� |� T� O
Daha� iyimser� bir� senaryoda,� geniş� bant� abonelik� oranı� ile� online� ve� akıllı� telefonlar� üzerinden� yapılan� perakende� alışveriş� beklentilerin� çok� üzerinde� olabilir.� BCG� bu� senaryoda,� Türkiye’nin� İnternet� ekonomisinin� 2017� yılında� Almanya� ve� Fransa’nın� bugün� bulunduğu� seviyeye� gelerek� 76,4� milyar� TL’ye� ve� GSYİH’nin� yüzde� 3’üne� ulaşmasını� öngörmektedir.� (Bkz.� Sunu� 9.)
Geleceği� ŞekillendirmekBu� çerçevede,� İnternet� ekonomisinin� 2017� yılına� kadar� GSYİH’nin� yüzde� 2,6� hatta� 3’ünü� oluşturması� için� yapılması� gerekenler� ne-lerdir?� Bu� konuda,� birkaçı� kritik� olmak� üzere,� birden� fazla� faktör� etkili� olacaktır.
Dijital� uçurumun� kapatılması.� İnternet’e� erişim,� Türkiye’de� bölgeden� bölgeye� büyük� ölçüde� farklılık� göstermektedir.� Daha� fazla� hanenin� İnternet� dünyasına� katılabilmesi� için,� sabit� ve� mobil� altyapılara� yatırım� yapılmaya� devam� edilmesi� gerekmektedir.� Türkiye’de� İnternet� kullanımı� ve� İnternet’e� katılım� kişiden� kişiye� değişmektedir.� Kullanıcıların� katılımının� artırılması,� İnternet� ekonomisinin� potansiyelinin� açığa� çıkartılması� için� çok� önemlidir.� Bu� da,� doğu� bölgelerindeki� İnternet� erişim� seviyelerini� batı� bölgelerinin� seviyesine� çıkarmak,� cinsi-yet� farklıklarını� kapatmak� ve� 30� yaş� üstü�
nüfusun� İnternet’e� erişim� oranını� artırmakla� mümkün� olacaktır.� Türkiye’de� cep� telefonu� sahipliği� oranının� yüksek� olması� ve� akıllı� telefonlar� ile� tabletlerin� popülerliğinin� gün� geçtikçe� artması� sayesinde,� mobil� İnternet� bu� dijital� uçurumu� kapatan� ana� faktörlerden� biri� olacaktır.
Dijital� okuryazarlığın� geliştirilmesi. Türk tüketiciler� genelde� İnternet’e� yüksek� oranlar-da� katılım� sağlıyor� olsa� da,� çoğu� Türk’ün� İnternet� kullanıcısı� olmamasının� temel� nedeni� İnternet’in� nasıl� işlediğini� ve� kendile-rine� ne� tür� faydalar� sunabileceğini� bilme-meleridir.� 2012� yılında,� TÜİK’in� İnternet� erişimi� bulunmayan� evlerde� gerçekleştirdiği� ankette,� katılımcıların� yüzde� 28’i� evde� kimsenin� “İnternet’e� ihtiyacı� olmadığını”,� yüzde� 19’u� ise� İnternet’i� nasıl� kullanacağını� bilmediğini� belirtmiştir.� Şaşırtıcı� olarak,� katılımcıların� yüzde� 22� gibi� yüksek� bir� oranı� İnternet’in� ne� olduğunu� bilmediğini� ifade� etmiştir.� Dijital� okuryazarlık� aşağıdaki� unsur-lar� aracılığı� ile� geliştirilebilir;� (1)� okul� programları,� (2)� kamu� ile� özel� sektörün� makul� fiyatlı� erişim� ve� eğitim� sağlama� amaçlı� ortak� çalışmaları� ve� (3)� tüketici� güvenini� artırmaya� odaklı� çok� boyutlu� girişimler.
(1)� E-eğitim.� Dijital� okuryazarlık� ve� farkındalık� alanındaki� eksikliği,� 2011� yılında� hükümet� tarafından� başlatılan� FATİH� projesi� (Fırsatları�
!nternet ekonomisinin büyüklü"ü (milyar TL)
0
20
40
60
80
–20
Net ihracat
Tüketim
Yatırım
Devlet harcamaları
2017
64
2011
22
CAGR2011–2017
(%)
CAGR (%)2011–2017
%1,7GSY!H payı %2,6
9
17
22
–23
%+19
Kaynaklar:� Yıllık� raporlar� (çeşitli);� Tüketici� Ticaret� Barometresi;� EIU;� Gartner;� OECD;� Türk� İstatistik� Enstitüsü;� Dış� Ticaret� Müsteşarlığı;� BCG� analizi.Not:� Büyüme� oranları� nominal� olarak� gösterilmektedir.
S� � |� Tüketim,� İnternet'in� itici� gücü� olmaya� devam� edecek
T� B� C� G� |�
Artırma� ve� Teknolojiyi� İyileştirme� Hareketi)� gibi� girişimler� ile� kapatmak� da� İnternet’in� halk� tarafından� benimsenmesini� sağlayacak� bir� seçenektir.� FATİH� projesi� dijital� deneyimi� tüm� sınıflara� yaymayı� ve� bilgi� teknolojilerini� tam� anlamıyla� eğitim� sistemine� dahil� etmeyi�
hedeflemektedir.� Online� içerik� ve� araç� geliştirmeye� yönelik� yeni� modeller,� öğretmen� ve� öğrencilerin� kontrolü� ellerine� almalarını� sağlayarak� onları� yeniliğe� teşvik� edecektir.
(2)� Kamu� -� Özel� sektör� ortaklıkları.� Bu�
BCG’nin� Türk� İnternet� ekonomisinin� 2017� yılına� kadar� yıllık� yüzde� 19� büyüme� göstereceğine� dair� tahminleri� aşağıdaki� varsayımlara� dayanmaktadır:
Tüketim.� Tüketim,� 2017� yılına� kadar� yıllık� yüzde� 22� büyüme� göstererek� Türk� İnternet� ekonomisine� 51� milyar� TL� katkıda� buluna-bilecek� niteliktedir.� Özellikle� online� pera-kende� satışlarla� gelen� tüketim,� bu� büyümenin� en� büyük� itici� güçlerinden� biri� olacaktır.� Türk� e-ticareti� hâlâ� göreceli� olarak� gelişmemiş� olduğundan,� online� perakende� sektöründe� yaşanacak� bu� büyümenin,� öncelikle� İnternet� kullanan� kişi� sayısındaki� artış� sayesinde� tetiklenmesi� beklenmekte-dir.� Buna� ek� olarak,� online� olarak� gerçekleştirilen� perakende� ticaretin� toplam� perakende� ticarete� oranı� 2011’de� yüzde� 0,8� iken,� hanelerin� geniş� bant� erişim� oranının� yüzde� 68’e� ulaşmasıyla,� 2017� yılında� yüzde� 1,7’ye� çıkması� beklenmektedir.� Bu� aşamada,� İnternet� bağlantısı� bulunan� hane� başına� yapılan� online� harcamalarda� yalnızca� az� miktarda� artış� görülmesi� beklenmektedir.� Sabit� ve� mobil� geniş� bant� erişim� oranlarının� artması� nedeniyle� bu� tüketim� artışının� bir� kısmı� İnternet� aboneliğine� ve� aygıtlarına� yapılan� harcama-lardan� kaynaklanacaktır.� Bu� tüketim� artışının� yıllık� olarak� yaklaşık� yüzde� 20� oranında� olmasını� beklemekteyiz.
Hane� geniş� bant� erişim� oranının� yüzde� 74� seviyesine� ulaştığı� varsayılan� iyimser� senaryoda� (perakende� e-ticaretin� toplam� perakende� harcamalarının� 2017� baz� senaryosunda� öngörülen� yüzde� 1,7’lik� oran� yerine� yüzde� 2,7’ye� çıkması� ve� akıllı� telefon� kullanıcılarının� mobil� cihazları� üzerinden� daha� fazla� alışveriş� yapması� varsayımı� ile)� tüketim� değeri� 64� milyar� TL’ye� çıkabilir.� Bu� senaryoda,� İnternet� ekonomisi� 2017� yılında�
GSYİH’nin� %3’ünü� oluşturacaktır.
Yatırım.� Telekomünikasyon� şirketlerinin� 2017’ye� dek� sabit� ve� mobil� altyapıya� yatırımda� bulunmaya� devam� edeceğini� öngörmekteyiz.� 2009’da� ödenen� bir� defalık� 3G� lisans� ücretleri� nedeniyle� 2010� yılında� yapılan� yatırım� 2009� yılındakinden� düşük� olsa� da,� telekomünikasyon� şirketlerinin� yaptığı� yatırımın� 2013’ten� itibaren� yılda� yüzde� 20� oranında� büyümesini� beklemek-teyiz.� Özel� şirketler,� İnternet’i� işlerine� entegre� etmeye� devam� edecektir.� Böylece,� telekomünikasyon� sektöründe� olmayan� özel� şirketlerin� yaptığı� yatırım� da� yılda� yüzde� 10� oranında� artacaktır.
Devlet.� Yakın� zamanda� gerçekleşmesi� beklenen� çeşitli� e-inisiyatifler� ve� Türkiye’nin� AB’ye� başvuru� süreci� sebebiyle� bilgiye� verdiği� önem� düşünüldüğünde,� İnternet� ile� ilişkili� devlet� harcamalarındaki� büyümenin� devam� etmesini� beklemekteyiz.� Bu� konuda-ki� tahminimiz,� devlet� harcamalarının� nominal� GSYİH� ile� paralel� şekilde� yılda� yüzde� 9� oranında� artmasıdır.
Net� ihracat.� Türkiye’nin,� İnternet� ile� ilişkili� BİT� ürünleri� ve� e-ticaret� konusunda� yüksek� oranda� ithalata� devam� etmesi� beklenmek-tedir.� Bu� nedenle� 2017� yılına� kadar� net� ithalat� değerlerinde� yılda� yüzde� 23� oranında� artış� görülecektir.� BİT� ürün� ve� hizmetlerinin� ithalat� değerlerdeki� bu� artışın,� çoğunlukla� tüketici,� devlet� ve� işletmelerin� yurtiçi� talebi� ile� paralel� oranda� gerçekleşmesini� ve� ihracatın� da� ithalata� oranla� sabit� kalmasını� beklenmekteyiz.� E-ticaret� ithalat� ve� ihracatının,� yurtiçi� online� perakende� satışlarının� bir� parçası� olarak� oldukça� istikrarlı� bir� şekilde� devam� etmesi� beklenmektedir.
GELECEĞE� YÖNELİK� BÜYÜME� VARSAYIMLARI
� |� T� O
ortaklıklar,� İnternet� ve� bilgisayar� okuryazarlığını� geliştirmek� amacıyla� yetişkinleri� hedef� alan� eğitim� programları� oluşturulması� için� kurulabilir.� Devlet� tarafından� desteklenmesi� halinde,� sektör� liderleri� ile� sivil� toplum� kuruluşları� (STK’lar)� kablosuz� İnternet� erişiminin� yaygınlaşmasını� teşvik� edecek� aktiviteler� gibi� etkinliklere� katılabilirler.� Bu� da,� İnternet� kullanmama� nedeni� olarak� abonelik� fiyatlarının� yüksek� olmasını� gösteren� yaklaşık� yüzde� 20� oranındaki� hanelerin� İnternet’e� erişmesini� sağlayabilir.
(3)� Tüketici� güveninin� artırılması.� Erişim� ve� okuryazarlığı� ilk� iki� adım� olarak� kabul� edecek� olursak,� tüketici� güveni� de� tam� gelişmiş� İnternet� ekonomisine� kavuşulması� için� atılması� gereken� üçüncü� adım� olarak� düşünülebilir.� Online� alışveriş� yapmayan� kullanıcıların� yaklaşık� olarak� yüzde� 35’i� gizlilik� ve� güvenlik� endişelerini� sebep� göstermiştir.� Tüketicilerin� online� ödeme� yöntemlerine� güvenmelerinin� sağlanması,� e-ticaretin� gelişimi� için� en� önemli� unsurlardan� biridir.
Yeni� iş� modelleri.� Türk� işletmelerinin�
İnternet’in� sunduğu� iş� modellerini� benimsemeleri� gerekmektedir.� Online� satış� ve� pazarlamayı� benimseyen� işletme� sayısının� artırılması,� tüketicilere� daha� kapsamlı� ve� daha� çekici� bir� online� ortam� sunacaktır.� İşletmeler,� özellikle� KOBi’ler,� e-tedarik,� elektronik� stok� yönetimi� ve� bulut� sistemlerin� kullanılması� gibi� aktivitelerle� verimlerini� yüksek� oranda� artırabilirler.� KOBi� anketimiz,� Web� aktivitesi� yüksek� olan� KOBi’lerin� ortalama� yüzde� 17� oranında� cirolarını� artırdıklarını� ve� bu� rakamın� Web� aktivitesi� düşük� olan� KOBi’lerde� sadece� yüzde� 11� civarında� kaldığını� göstermektedir.� KOBi’ler� tüm� istihdamın� yüzde� 78’ini� oluşturduğundan,� bu� işletmelerin� Türkiye� ve� yurtdışına� yönelik� olarak� e-ticaret� yapabilmesi� çok� önemlidir.� Bu� durum� uzun� vadede� Türk� girişimlerinin� dünya� çapında� bilinirliğinin� ve� pazar� payının� artmasına� yardımcı� olacaktır.
Yenilik� ve� girişimcilik.� Her� ne� kadar� TÜBİSAD� (Bilişim� Sanayicileri� Derneği)� gibi� yerel� STK’lar� 1980’lerden� beri� yenilik� odaklı� çalışsalar,� Endeavor� gibi� küresel� STK’lar� 2006� gibi� erken� bir� tarihte� Türkiye’yi� çalışmalarına� dahil� etmiş� olsalar� da,� Türkiye’de� girişimcilik� gelişmiş� ülkelerle� arasındaki� farkı� ancak�
40
Sabit-eri!imharcama
artı!ı
Mobil eri!imharcama
artı!ı
2017iyimsersenaryo
Onlinealı!veri!
e"ilimindeartı!
2017 bazsenaryo
Net ihracattaartı!
Devlettebüyüme
Yatırımdabüyüme
Tüketimdeartı!
Baz noktası(2011)
2511
20
1
0
!nternet ekonomisinin büyüklü"ü (milyar TL)
64
60
80 10 1 76
36
22
1
Netihracattaazalma
GSY#H%1,7
GSY#H%2,6
GSY#H%3,0
Kaynaklar:� Yıllık� raporlar� (çeşitli);� CCB;� EIU;� Gartner;� Ovum;� TÜİK;� Dış� Ticaret� Müsteşarlığı;� BCG� analizi.
S� � |� Online� alışveriş� ve� erişim� harcaması� eğilimlerine� ilişkin� varsayımlar� fark� yaratabilir
T� B� C� G� |�
yakın� zamanda� kapatmaya� başlamıştır.� Yine� de,� ülkenin� önde� gelen� girişim� (start-up)� ivmelendiricisi� olan� E-Tohum� tarafından� da� doğrulandığı� üzere,� Türkiye� online� girişimler� için� gözde� bir� pazardır.� Sadece� online� faaliyet� gösteren� birçok� işletme� hâlâ� başlangıç� aşamasındadır.� E-ticaret� sektöründe� sağlıklı� ve� sürdürülebilir� bir� gelişme� olduğunu� gösteren� büyük� çaplı� birleşme� ve� satın� almaların� (M&A)� gerçekleştiği� ilk� yıl� 2011� olmuştur.� Perakende� devleri� GittiGidiyor� ve� Markafoni,� ÇiçekSepeti,� oyun� platformu� Peak� Games� ve� Grupanya� ile� Grupfoni� gibi� toplu� alışveriş� siteleri� uluslararası� alıcıların� ilgisini� çekmiş� şirketlerdir.� Kullanıcıya� özel� yayın� yapan� radyo� sitesi� Fizy.com,� fiyat� karşılaştırma� sitesi� Cimri.com� ve� anne-çocuk� ürünleri� sitesi� Unnado.com� gibi� yeni� siteler� de� büyüme� için� ek� finansman� bulmuştur.
Teknoparklar,� girişim� kümeleri� oluşturarak� yeniliği� destekleme� konusunda� önemli� bir� rol� oynayabilir.� Örneğin,� Rusya’da� bulunan� Skolkovo� Yenilik� Merkezi’nin,� mühendisler� ve� 40� adet� kurumsal� AR-GE� merkezinin� yanı� sıra,� hem� vergi� fırsatları� hem� de� uluslararası� network� oluşturma� etkinlikleri� ile� herkese� açık� derslerin� de� verileceği,� 1.000� yerleşik� girişimci� ve� ayrıca� 1.800� öğrencisi� olan� bir� üniversiteye� ev� sahipliği� yapması� planlanmaktadır.� Türkiye� de� benzer� bir� şekilde� mevcut� kaynaklarının� etkisini� artırabilir.� Türkiye’deki� teknopark� sayısı� 2001� yılında� yalnızca� 2� iken,� 2011� yılında� bu� rakam� 41’e� çıkmıştır.� Benzer� şekilde,� yalnızca� son� on� yılda� 300’den� çok� patent� üretilmiştir.� Hem� askeri� ve� hem� de� sivil� uygulamalarda� uluslararası� üne� sahip� bir� görüntü� analiz� şirketi� olan� Infodif,� teknoparkların� üretim� kapasitesini� en� iyi� şekilde� yansıtan� örneklerden� biridir.� Infodif� kurucuları,� Türkiye’nin� en� eski� teknoparkına� ev� sahipliği� yapan� Orta� Doğu� Teknik� Üniversitesi� mezunu� kişilerdir.� Infodif� kurucuları� halen� Hacettepe� Üniversitesi’nin� teknokentinde� çalışmaktadır.� Devlet,� cüzi� maddi� teşviklerde� bulunarak� ve� bu� tür� girişimleri� destekleyecek� bir� yasal� çerçeve� oluşturarak� yeniliklerin� ortaya� çıkışını� büyük� derecede� kolaylaştırabilir.
E-devlet� hizmetlerinin� güçlendirilmesi. Türk İnternet� ekonomisi,� bir� noktaya� kadar,� devletin� e-devlet� ve� e-kamu� hizmetlerini� güçlendirme� yönündeki� teşviklerinin�
gerçekleşme� oranına� bağlıdır.� TÜİK’in� 2012’de� İnternet� kullanıcıları� ile� gerçekleştirdiği� bir� ankette,� kullanıcıların� yüzde� 55’i� İnternet’i� devletle� işlerinde� kullanmadığını� belirtmiştir.� E-devlet� hizmetlerinden� faydalanan� kullanıcıların� ise� yalnızca� yüzde� 17’si� online� form� doldurmak� ve� belge� göndermek� gibi� aktif� kullanım� gerektiren� aktivitelere� katılmaktadır.� Bu� kullanıcıların� geri� kalanı� ise� bilgi� arama� ya� da� çevrimdışı� gönderim� için� belge� indirme� gibi� pasif� aktivitelere� katılmaktadır.� Bu� alana� daha� fazla� odaklanmak,� Türkiye’nin� e-Yoğunluk� endeksindeki� sıralamasını� kesin-likle� artıracaktır.� Zira� bu� alan,� Türkiye’nin� göreceli� performansının� en� düşük� olduğu� alandır.
İnternet� Türkiye’nin� dönüşümünde� önemli� bir� rol� oynayabilir.
Devlet� hizmetlerinin� tek� bir� noktada� toplandığı� e-Devlet� Portalı� gibi� birçok� önemli� proje,� e-Dönüşüm� programının� bir� parçası� olarak� uygulanmaya� başlanmıştır.� E-sağlık,� e-eğitim� ve� e-ihale� gibi� ikinci� dalga� projelerin� çalışmaları� sürmektedir.� Bu� projelerin� tamamlanması� ve� ülke� çapında� hayata� geçirilmesini� sağlamak,� tüketici� ve� işletmelerin� devlet� ile� online� etkileşimlerini� büyük� miktarda� artıracaktır.� Bu� gelişme,� yalnızca� hükümet� için� büyük� bir� verimlilik� artışı� sağlayarak� kamu� harcamaları� aracılığıyla� İnternet� ekonomisine� katkıda� bulunmakla� kalmayacak,� aynı� zamanda� halkın� İnternet’e� güven� duymasına� da� yardımcı� olacaktır.
Ticari� hayata� ilişkin� düzenlemelerde� kamuoyu� görüşünün� alınması.� İnternet� hayatımızı� her� yönden� etkilemektedir.� Devletler� yeni� kanunların� hazırlık� ve� uygulama� sürecinde� tüm� paydaşların� (ilgili� devlet� kurumları,� sektör� liderleri,� akademisyenler,� ve� STK’lar)� mutabakatını� sağlamak� amacıyla� kamuoyuna� danışmalıdır.� Bu� adım,� özellikle� online� faaliyet� gösteren� işletmeler� ve� online� girişimler� için� önemli� olacaktır.
� |� T� O
Sonuçİnternet,� Türkiye’nin� dönüşümünde� önemli� bir� rol� oynayacaktır.� Ancak,� Türkiye’nin� gelişmiş� ülkeler� kulübüne� katılmaya� hazırlandığı� bu� dönemde,� kalıcı� başarının� temellerinin� atılması� için� kolektif� akılla� bir� değişime� gidilmesi� gerekmektedir.� Politikalara� yön� veren� kurumlar,� özel� sektör� oyuncuları� ve� STK’lar� birlikte� çalışarak,� altyapı� ve� insan� kaynaklarına� yatırımı� teşvik� eden,� yenilik� ve� girişimcilik� kültürünü� geliştiren� ve� dijital� uçurumu� kapatan� yasa� ve� düzenlemeler� geliştirerek� verimli� bir� büyüme� döngüsü� başlatmalıdır.� Makul� İnternet� abonelik� fiyatları� ve� girişimler� için� maddi� teşvikler� sunulmalıdır.� Yüksek� öğrenim,� AR-GE� ve� tüm� yaş� grupları� için� dijital� okuryazarlık� fırsatlarına� yatırım� yapmak� çok� önemlidir.� Eğitici� ve� bilimsel� makalelerin� yanı� sıra� tüm�
online� içeriğe� sansürsüz� bir� şekilde� ulaşımın� sağlanması� da� bu� süreci� büyük� ölçüde� hızlandıracaktır.� Gördüğünü� yılmadan� sorgulayan,� eleştiren� ve� geliştiren� bireyler� teşvik� edilmeli� ve� desteklenmelidir.
Türkiye,� ancak� bu� şekilde� cari� işlemler� açığının� da� azalacağı� sürdürülebilir� bir� büyüme� dönemine� girebilir.� İnternet,� Hindis-tan,� İngiltere,� Güney� Kore� ve� Danimarka� gibi� birçok� farklı� ülkenin� sosyal� ve� ekonomik� olarak� gelişiminde� büyük� rol� oynamıştır.� Türkiye’nin� başarısına� da� katkıda� bulunabilir.
T� B� C� G� |�
Bu� raporun� temeln� oluşturan� varsayım� ve� analizler� bu� Ek� kısmında� özetlenmiştir.
GSYİHGSYİH� ölçümlerinin� hesaplanması� için� kullanılan� harcama� yöntemi,� mamül� ve� hizmetlere� yapılan� toplam� harcamaları� ölçer.� Ana� raporda� özetlenmiş� olan� varsayımlar� burada� yinelenmemiştir.
Tüketim.� Online� harcamalar,� çoğu� ürün� ve� hizmete� yapılan� harcamaları� içermektedir.� Tahminlerimizi,� Avrupa� İnteraktif� Reklam� Bürosu� (IAB),� TNS� Global,� Google� Tüketici� Alışveriş� Barometresi� anketi� ve� hane� harcama� rakamlarından� elde� edilen� veriler� ile� karşılaştırmış� bulunmaktayız.� Tahminlerimiz,� Türkiye� İstatistik� Kurumu,� Euromonitor,� faaliyet� raporları� ve� yatırımcı� sunumları� (Türk� Havayolları,� Pegasus,� İstanbul� Deniz� Otobüsleri� ve� Garanti� Bankası)� ve� Dünya� gazetesinden� edinilen� veriler� ile� Hepsibura-da,� Tatil� Sepeti� ve� Kamil� Koç� ile� gerçekleştirilen� görüşmelere� dayanmaktadır.
Erişim� için� yapılan� harcamalara,� tüketicilerin� sabit� ve� mobil� İnternet� hizmet� sağlayıcılarına� yaptığı� ödemeler,� tüketicilerin� arayüz� aygıtları� (bilgisayar� ve� cep� telefonları� gibi)� için� yaptığı� harcamaların� ilgili� kısmı� (online� harcanan� zamana� dayanarak)� ile� tüketicilerin� altyapı� cihazları� (kablosuz� modemler� gibi)� için� yaptığı� harcamalar� dahildir.� Bu� tahminler,�
Türk� Bilgi� Teknolojileri� ve� İletişim� Kurumu’ndan� alınan� raporlar,� yıllık� raporlar� (Türk� Telekom� ve� Turkcell),� Gartner� ve� BCG� proje� deneyimine� dayanmaktadır.
Özel� Sektör� Yatırımları.� Sabit� ve� mobil� telekomünikasyon� yatırımlarının� geniş� bant� hizmetlerinin� kurulumu,� bakımı� ve� kolaylaştırılması� ile� ilgili� olan� kısmını� istatistiğe� dahil� etmiş� bulunmaktayız.� Aynı� zamanda,� donanım,� yazılım,� teleko-münikasyon� ekipmanı� ile� kurulum� ve� geliştirme� hizmeti� harcamalarının� bir� kısmını� da,� İnternet� bağlantısı� olan� şirket� mülkiye- tindeki� bilgisayarların� oranı� ile� çalışanların� bilgisayar� kullanma� oranına� ve� uzman� görüşmelerine� bakarak� eklemiş� durumdayız.� Son� olarak,� telekomünikasyon� ekipmanı� için� yapılan� tüm� özel� harcamaları� da� dahil� etmiş� durumdayız.� Bu� tahminler,� Türk� Bilgi� Teknolojileri� ve� İletişim� Kurumu’ndan� alınan� raporlar,� Gartner� ve� Türk� Telekom� ile� Turkcell’in� yıllık� raporlarına� dayanmaktadır.
Dahili� olarak� geliştirilen� yazılımlar� için� bir� tahmini� değer� belirlenmemiştir,� zira� birçok� varsayımda� bulunulması� gerekecektir.� Yine� de� muhtemelen� bu� yazılımların� İnternet� ile� ilişkili� sermaye� masraflarının� önemli� bir� kısmını� teşkil� edeceğini� belirtebiliriz.
Devlet� Harcamaları.� Donanım,� yazılım,� telekomünikasyon� ve� destek� hizmetleri� de� dahil� olmak� üzere,� BİT� için� yapılan� tahmini�
EKLERMETODOLOJİ
� |� T� O
kamusal� harcamalar� ile� ilgili� bir� tahmin� yürütebilmek� için� Gartner’ın� gerçekleştirdiği� araştırmayı� kullanmış� bulunmaktayız.
Net� İhracat.� E-ticaret� net� ihracat� değerlerini� Bankalararası� Kart� Merkezi� (BKM)� tarafından� sağlanan� verilere� dayanarak� belirlemiş� bulunmaktayız.� İnternet� ile� ilişkili� BİT� ürün� ve� hizmetlerinin� ithalat� ve� ihracat� değerleri� ile� ilgili� tahminleri� Dış� Ticaret� Müsteşarlığı,� TESİD� (Türk� Elektronik� Sanayicileri� Derneği)� Almanağı� ile� OECD’den� alınan� verilere� dayanarak� hazırlamış� durumdayız.
GSYİH� BüyümesiTüketim� büyümesini� online� müşteri� harcamaları� ve� erişim� için� yapılan� harcama-lar� ile� ilgili� öngörülen� değerlere� dayanarak� belirlemiş� bulunmaktayız.� Tüketici� harcaması� ile� ilgili� tahmini� değerler,� İnternet’ten� alışveriş� yapan� kişiler,� kişi� başı� toplam� pera-kende� harcaması� ve� online� olarak� yapılan�
harcamaların� yüzdesine� dayanmaktadır.� Erişim� harcamaları� ile� ilgili� tahminler,� geniş� bant� aboneliği� sayısı� ve� abonelik� başına� yapılan� harcamalar� ile� ilgili� öngörülen� değerlere� dayanmaktadır.
Yatırım� büyümesi� ile� ilgili� tahminler,� ilk� tahminlerin� oluşturulması� için� kullanılan� kaynakların� öngörülerine� dayanarak� hazırlanmıştır.
e-YoğunlukUluslararası� ve� bölgesel� ana� endeksler,� üç� alt-endeksin� ağırlıklı� ortalaması� alınarak� oluşturulmuştur.� Bunlar;� olanak� tanıma,� katılım� ve� harcamadır.� Katılım� alt� endeksi,� aynı� şekilde,� üç� alt-endeksin� ağırlıklı� ortalaması� alınarak� oluşturulmuştur.� Bunlar� işletmeler,� tüketiciler� ve� devlettir.� Tüm� alt-endeksler� de� birkaç� temel� ölçümün� ağırlıklı� ortalaması� alınarak� oluşturulmuştur.� (Bkz.� “BCG� e-Yoğunluk� Endeksi”� eki)
Kaynak:� BCG� analizi.
BCG e-Yoğunluk� Endeksi
T� B� C� G� |�
Uluslararası� endeks� için� her� bir� ölçüm� ve� ülkeye� yönelik� tek� bir� kaynaktan� veri� mevcut� değildir.� Böyle� durumlarda,� son� derece� ilişkili� ölçümler� kullanarak,� regresyon� aracılığı� ile� eksik� verilere� yaklaşık� değer� atamasında� bulunulmaktadır.
Veriler,� endekslerin� oransal� farklılıkları� ölçmesine� olanak� verecek� şekilde� dönüştürülmüştür.� Ardından,� kolay� yorumlanması� için,� endeksler� dönüştürülmüş� ve� ölçeklendirilmiştir.� Böylece� 2010� yılında� re-ferans� değer—34� OECD� ülkesinin� geometrik� ortalaması—her� bir� endeks� ve� uluslararası�
e-yoğunluk� alt-indeksi� için� 100’e� sabitlenmiştir.� Bunun� sonucunda,� A� ülkesine� 110� değer� atanmışsa,� A� ülkesi� için� gerçekleştirilen� ölçümler,� ortalama� olarak,� or-talama� değerin� yüzde� 10� fazlası� anlamına� gelecek� şekilde� yorumlanmalıdır.
� |� T� O
OKUYUCUYA� NOT
Yazarlar� HakkındaDavid� Dean,� Boston� Consulting� Group’un� Münih� ofisinde� yönetici� ortak.� E-posta:� dean.david@bcg.com.� Birce� Sultan� Karabey,� İstanbul� ofisinde� danışman.� E-posta:� karabey.bircesultan@bcg.com.� Amy� Stevens� Londra� ofisinde� danışman.� E-posta:� stevens.amy@bcg.com.� Burak� Tansan� İstanbul� ofisinde� yönetici� ortak� ve� genel� müdür.� E-posta:� tansan.burak@bcg.com.� Alper� Sinan� Tonguc� İstanbul� ofisinde� danışman.� E-posta:� tonguc.sinan@bcg.com.� Marc� Vos� Milano� ofisinde� ortak� ve� genel� müdür.� E-posta:� vos.marc@bcg.com.
TeşekkürBu� çalışmanın,� BCG� ekibine� zaman� ayıran,� bilgi� veren� ve� veri� erişimi� sağlayan� birçok� kişinin� desteği� olmadan� hazırlanması� mümkün� değildi.� Çalışmamızı,� anketimize� katılan� kişiler� de� dahil� olmak� üzere,� Türkiye’deki� birçok� sektör� uzmanı� ve� şirket� yöneticisinin� sunduğu� bilgilere� dayanarak� hazırladık.� İnternet’in� etkileri� ile� ilgili� düşüncelerini� bizlerle� paylaşarak� ve� bu� raporun� analizi� ve� sonuçlandırılmasında� faydalı� geri� bildirimlerde� bulunarak� bize� oldukça� yardımcı� oldular.� Bu� konunun,� farklı� meslek� ve� özgeçmişlere� sahip� kişiler� tarafından� büyük� ilgi� gördüğünü� ve� katılım� aldığını� olduğunu� görmek� gerçekten� heyecan� vericiydi.
Başta,� 2010� yılından� bu� yana� BCG� İnternet� raporlarına� katkıda� bulunan� ve� düzenlemesine� yardımcı� olan� meslektaşımız� Paul� Zwillenberg’e� teşekkür� ederiz.� Aynı� zamanda,� bu� rapora� yapmış� olduğu� değeri� ölçülemez� katkılar� nedeniyle� Mauro� Tardito� ile� Nicola� Blackford,� Alla� Dubrovina,� Onur� Elgün,� Mimi� Gehl,� Sarah� Gibson,� Yuri� Romanenkov,� Cenk� Sezginsoy� ve� Deran� Taşkıran� dahil,� ancak� bu� kişilerle� sınırlı� olmamak� üzere,� bu� raporun� hazırlanmasını� mümkün� kılan� birçok� meslektaşımıza� teşekkür� ederiz.� Son� olarak,� Katherine� Andrews,� Gary� Callahan,� Kim� Friedman,� Sara� Strassenreiter� ve� Carrie� Vaccaro� Nelkin’e� de� teşekkür� etmek� istiyoruz.
İletişimAnalizimizi� veya� bulgularımızı� görüşmek� isterseniz,� lütfen� yazarlar-dan� biri� ile� irtibata� geçin:
David� DeanBCG� Münihdean.david@bcg.com
Birce� Sultan� KarabeyBCG� İstanbulkarabey.bircesultan@bcg.com
Amy� StevensBCG� Londrastevens.amy@bcg.com
Burak� TansanBCG� İstanbultansan.burak@bcg.com
Alper� Sinan� TonguçBCG� İstanbultonguc.sinan@bcg.com
Marc� VosBCG� Milanvos.marc@bcg.com
T� B� C� G� |� C
©� The� Boston� Consulting� Group,� Inc.� 2013.� All� rights� reserved.
For� information� or� permission� to� reprint,� please� contact� BCG� at:E-mail:� � bcg-info@bcg.comFax:� � +1� 617� 850� 3901,� attention� BCG/PermissionsMail:� � BCG/Permissions� The� Boston� Consulting� Group,� Inc.� One� Beacon� Street� Boston,� MA� 02108� USA
To� find� the� latest� BCG� content� and� register� to� receive� e-alerts� on� this� topic� or� others,� please� visit� bcgperspectives.com.
Follow� bcg.perspectives� on� Facebook� and� Twitter.
3/13
Abu� DhabiAmsterdamAthensAtlantaAucklandBangkokBarcelonaBeijingBerlinBogotáBostonBrusselsBudapestBuenos� AiresCanberraCasablanca
ChennaiChicagoCologneCopenhagenDallasDetroitDubaiDüsseldorfFrankfurtGenevaHamburgHelsinkiHong� KongHoustonIstanbulJakarta
JohannesburgKievKuala� LumpurLisbonLondonLos� AngelesMadridMelbourneMexico� CityMiamiMilanMinneapolisMonterreyMontréalMoscowMumbai
MunichNagoyaNew� DelhiNew� JerseyNew� YorkOsloParisPerthPhiladelphiaPragueRio� de� JaneiroRomeSan FranciscoSantiagoSão� PauloSeattle
SeoulShanghaiSingaporeStockholmStuttgartSydneyTaipeiTel� AvivTokyoTorontoViennaWarsawWashingtonZurich
bcg.com|bcgperspectives.com�