Post on 13-Apr-2017
T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER
ENSTİTÜSÜ
KARİZMATİK LİDERLİK ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
(CARLOS GHOSN)
Bursa – 2012
FERHAT İŞCAN 2
Ferhat İŞCAN
*
ÖZET
Bu araştırmada Liderlik ve Karizmatik Liderlik tanımlamaları yapılarak, literatürdeki
liderlik yaklaşımlarına değinilmiştir. Ayrıca günümüz iş dünyasından karizmatik lider
örnekleri verilerek, iş dünyasının önemli isimlerinden Renault – Nissan Grup CEO’su
Carlos GHOSN’nun liderlik özellikleri ve iş hayatındaki çalışmaları irdelenmiştir. Sonuç
olarak, karizmanın çoğunlukla kriz ve kaos durumunun sonucu elde edildiği düşünülürse,
krizin çözülüp, koşulların düzelmesinden sonra vizyoner ve ekip çalışmasını baz alan
olumlu bir karizmatik liderlik tarzının ön plana çıkma ihtiyacı açıkça görülecektir.
Anahtar kelimeler: Lider, Karizmatik Lider, Carlos Ghosn
* Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Yüksek Lisans Öğrencisi 2012
FERHAT İŞCAN 3
GİRİŞ
Lider kelimesi, Türkçede sözlük anlamı itibariyle; “bir kurumun en üst düzeyde
yönetimiyle görevli kimse, önder, şef” anlamlarında kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak
liderlik ise liderin görevini, lider olma durumunu ifade etmektedir (Yüksel, 2006: 5).
Gruplar halinde yaşayan insan toplulukları, kendilerini belli hedeflere götürecek ve bu
amaçla yönetecek lidere gereksinim duymaktadır. Toplumların vazgeçilmez bir unsuru
olan liderlik konusunda günümüze kadar çok sayıda araştırma yapılmış ve yaklaşım
geliştirilmiştir. Bu bağlamda karizmatik liderlik, yeni liderlik yaklaşımlarında oldukça sık
bahsedilen önemli bir kavramdır (Gül, 2003: 1-3).
Günümüzde karizmatik liderlik kavramı özellikle örgütsel hedeflerin gerçekleştirilmesi
açısından son derece önemli hale gelmiştir. Hızlı bir değişim yaşayan günümüzde
karizmatik liderler değişen çevre koşullarında kendi rollerinin unutulmamasını sağlayarak
örgütlerde yol gösterici bir kontrol aracı olmaktadır. Karizmatik liderler tüm dünyada daha
önce örneği görülmeyen hızlı değişim sürecinin planlı bir şekilde yönetilmesi, örgütün
varlılığının sürdürülebilir kılınması ve değişime uyum sağlanılmasında önemli görevler
üstlenmiştir.
1. KARİZMATİK LİDERLİK KAVRAMI
Liderlik kavramı etimolojik anlamda incelendiğinde Anglo-Sakson kökenli olup “yol” ya
da “yön” anlamına gelmektedir. Lider kelimesinin Yunancada karşılığı “hegemon”,
Romalılarda ise “dux” kelimesidir. Bu kelimeler de yol ya da seyahat anlamına
gelmektedir. Lider kelimesi ilk olarak Samuel Johnson tarafından 1755 yılında hazırlanan
İngilizce sözlükte “kaptan, kumandan, önden giden kimse” olarak tanımlanmış, liderlik
kelimesi ise ilk olarak 1828 yılında Webster Amerikan Sözlüğünde yer almış ve “liderin
durumu, koşulları” olarak tanımlanmıştır. Lider kelimesinin Türkçe karşılığı “önder”
kelimesidir, fakat lider kelimesinin dilimize yerleştiği ve yapılan çalışmalarda önder
kelimesinin pek kullanılmadığı gözlenmektedir (İbicioğlu vd., 2009: 1). Literatürde liderlik
ile ilgili çeşitli tanımlamalar mevcuttur. Bunlardan bazıları şunlardır:
“Liderlik, bir bireyin, bir grubun faaliyetlerini paylaşılan bir amaca yönelttiği andaki
davranışıdır. (Hemphill ve Coons, 1957: 7).”
“ Liderlik, bir organize grubun faaliyetlerini amaç başarımına doğru yönelecek şekilde
etkileme sürecidir. (Rauch ve Behling, 1984: 46).”
“Liderlik, kolektif çabalara anlamlı bir yön verme ve gönüllü çabaların amaçların
başarılması yönünde arttırılması neden olan bir süreçtir. (Jacobs and Jacques, 1990:
281).”
“Liderler, sosyal düzene düzenli olarak etkin katkılar yapan ve yapmaları beklenen
kişilerdir. (Hosking, 1988: 153). “
Karizmatik liderlik, özellikle 1980’li yıllardan sonra daha çok gündeme gelmiş, liderlik
tarzlarında karizmatik liderliğin önemine daha çok dikkat çekilmiştir. Karizma, Eski
Yunan uygarlığına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir ve Eski Yunancada “ilahi ilham
yeteneği” (divinely inspired gift) anlamına gelmektedir. Diğer bir anlamını ise “Güzellik
ve Sevgi Tanrıçası” Karis’ten almıştır. Hıristiyanların kutsal kitabı olan İncil’de de
birilerine verilmiş bir takım güçler örneğin; kehanet, üfürükçülük, gaipten haber verme
anlamında kullanılmıştır. Hıristiyanlık inancında olağanüstü başarı yeteneğine sahip
FERHAT İŞCAN 4
kişilerin ön saflarda olmaları tercih edilirdi çünkü onlara “Tanrıların özel sevgilileri”
gözüyle bakılırdı (Gül, 2003: 18, Enkelmann, 2007: 30). Hatta Hıristiyanlığın ve kilisenin
bir diğer adı da “Karizmatik Hareket” olarak bilinmektedir (Urgancı, 2009: 12). Kavramı
yönetim ve işletme yazınına dâhil eden kişi ise Bürokrasi Modelinin kurucusu olan Max
Weber olarak kabul edilmektedir. Weber karizma terimini bireyi normal insanlardan ayıran
hiç olmazsa istisnai bazı kudretleri belirten kişisel bir özellik(Kaya, 1998: 35) olarak
tanımlamaktadır. Çeşitli yazarların bakış açılarına göre farklılaşmakla birlikte, bugün
üzerinde hemen hemen mutabık olunan tanıma göre Karizma, bir grubun (izleyicilerin)
algılarının ve atıflarının,
Liderin nitelik ve davranışları tarafından,
Liderliğin yer aldığı durum ya da koşullar tarafından ve
İzleyicilerin gereksinimleri tarafından
etkilenmesinin sonucu elde edilen ve izleyicileri, liderin kendisi için harekete geçirtebilen
bir güç” olarak tanımlanabilir.
Modern liderlik yaklaşımları arasında bulunan karizmatik liderlik anlayışı, literatürde
“Dönüşümcü Liderlik, Dönüştürücü Liderlik, Vizyoner Liderlik ve Yeni Liderlik” gibi pek
çok farklı isimle de anılmaktadır(Bolat, 2008; Eren, 2003).
Siyaset bilimi ve sosyolojide karizma kişisel yetenek ve özellikleri ile izleyenlerini derin
ve olağanüstü bir şekilde etkileyen liderleri tarif etmek için kullanılır. Takipçileri,
karizmatik lideri insanüstü bir varlık olarak algılar ve onun misyonuna ve yönlendirmesine
sorgulamadan, isteyerek, gönülden, bilişsel bir bağ ile bağlanırlar.
Karizmatik liderler, liderlik sahnesinin büyük oyuncularıdırlar. İzleyicilerine öz
güvenlerini yansıtırlar ve onları ikna ederler. İkna yetenekleri üst seviyededir. Olağanüstü
sorun ve durumlara, olağanüstü çözümler geliştirebilmektedirler (Erçil, 1997, ss.536-537).
Karizmatik liderler kararlıdırlar. Bunun sebebi duyguları, izlenimleri ve duyguları arasında
çatışma yaşamamalarıdır. Özetle karizmatik liderler sahip oldukları öz güvenleri,
cesaretleri, konuşma ve ikna yetenekleri, vizyon ve değerleriyle başkalarını etkileyebilen
kişilerdir.
1.1. Weber’in Karizmatik Lider Modeli Unsurları
Kuramın öncüsü olarak görülen Weber, karizmatik liderlik modeli unsurlarını ;
Olağan üstü nitelikleri olan bir kişi
Liderin ortaya çıktığı bir kriz durumu
Bu krizi çözmede liderin radikal bir yola başvurması,
İzleyicilerin, liderle birlikte olağanüstü bir güce ulaştıklarına inanarak, olağandışı
bir kimse olarak gördükleri bu lidere bağlanmaları
Liderin üstünlüğünün ve yüceliğinin tekrarlanan başarılarla teyit edilmesi.
şeklinde tanımlıyor.
Günümüzde genel kabul görmüş transformasyonel(karizmatik) liderlik unsurlarını ise
şöyle sıralayabiliriz:
Bireysel İlgi: Her izleyicinin kişisel ihtiyaçlarına ayrı ayrı odaklanır.
Entelektüel Teşvik: Problemlerin çözümünü ödüllendirir, yaratıcılığı teşvik eder.
FERHAT İŞCAN 5
İlham Verme: Yüksek amaçları basit biçimde açıklar. İzleyicileri bu amaçlara
ulaşabilecekleri konusunda ikna eder.
Karizma Kullanımı: Lider karizmasından faydalanır.
2. İŞ DÜNYASININ KARİZMATİK LİDERLERİ
Karizmatik liderlik bir başka deyişle, örgüt çalışanlarını amaçlar doğrultusunda tam
anlamıyla motive ederek, onları ortak bir vizyon çerçevesinde toplayarak ve
alışılagelmişten farklı bir yönetici perspektifi sunmayı gerektiren bir yönetim tarzıdır.
Örgüt için bir vizyon yaratıp, duyuran ve model olarak takımları ve örgütü değiştirebilmiş
ve çalışanları bu vizyon doğrultusunda uğraşmak için motive edebilmiş liderlere birkaç
örnek verecek olursak;
Hewlett- Packard Bell’in felsefe bölümü mezunu Genel Müdürü Carly Fiorina,
Uçuş anonslarını bile alaycı bir dille kendi yapacak kadar renkli bir kişiliğe sahip
Southwest Airlines’ın CEO’su Herb Kelleher,
Aldığı radikal kararlarla bağlı bulunduğu şirketleri adeta ipten alan Renault –
Nissan Grubunun CEO’su Carlos Ghosn ve
350’den fazla şirketi bulunan Virgin şirketler grubunun, “ ilk ticari başarısını henüz
16 yaşında iken çıkardığı Student adlı dergi” ile kazanan CEO’su Richard
Branson örnek gösterilebilir.
2.1. Conger ve Kanungo’nun Karizmatik Liderlik Teorisi
Karizmatik liderlik konusundaki en önemli teorilerden birisi Conger ve Kanungo’ya ait
olan Karizmaya Atıf Teorisidir. Conger ve Kanungo, 1987 ve 1988 yıllarında karizmanın
atıfsal bir olay olduğu varsayımına dayanan bir liderlik teorisi geliştirmişlerdir (Conger
and Hunt, 1999, p.122). Bu teoride liderlik kalitesinin bireylere etkisini, grup üyelerinin
bireysel olarak kabul edip atıfta bulunması şeklinde açıklamışlardır (Conger and Kanungo,
1988, p.79; Conger, 1999, p.153). Conger 1989 yılında kuramı test ederek daha somut bir
hale getirmiştir.
Conger ve Kanungo'ya göre karizma, örgütte çalışan bireyler tarafından belirli bir kişiye
(lidere) yapılan bir atıftır. Aynı şekilde Conger 1989 yılında yaptığı çalışmasında
izleyicilerin lidere ve onun vizyonuna karizma atfettiklerini belirtmektedir (Conger, 1989,
p.92). Bu nedenle de ortaya koymuş oldukları teori karizmatik liderliğe atıfta
bulunulmasını sağlayacak muhtemel davranış tarzlarının ortaya konulmasına diğer bir
ifadeyle, liderlerin ilgilendiği hangi tür davranışların, izleyenlerce karizmatik olarak gö-
rülmelerini sağlayacağına yönelmektedir (Bryman, 1992, p.102). Şayet izleyicilerin
karizmaya atıfları, liderin gözlemlenen davranışlarına dayanıyorsa bu atıfa neden olan
davranışsal bileşenleri tanımlayarak karizmanın doğasını açıklamak mümkündür.
FERHAT İŞCAN 6
Conger ve Kanungo'ya göre karizma atfını sağlayan lider özellikleri şunlardır:
Vizyon Belirleme: Bir insanın lider olarak adlandırılmaya layık olup olmadığını
belirleyen kritik etmenlerden biri, liderin yeterli sayıda azınlık kararı alma yeteneğinde
yani vizyon sahibi olabilmesinde ortaya çıkmaktadır (Haas and Tamarkin, 2000, p.143).
Vizyon kavramı, genellikle araştırmacılar tarafından karizmanın bir parçası olarak
görüldüğünden (Beyer, 1999) uzun yıllar ihmal edilmiştir (Khatri and et al., 2001, p.377).
Conger, bir vizyonun basit olması, ideal hedefleri ifade etmesi, mevcut durumla mücadele
etmesi, üyelerin kişisel beklentilerine yönelmesi ve genel olarak bir risk öğesi içermesi
gerektiğini vurgulamıştır (Bryman, p.117).
Üye ihtiyaçlarına Duyarlılık Gösterme: İnsan ilişkileri ve iletişim yeteneği liderlik için
çok gerekli iki özelliktir. Üye ihtiyaçlarına ilgi duyan bir liderin vizyonunu izleyicilerine
çok açık ve zorlayıcı bir şekilde ileterek motive edebilmesi gerekmektedir. Özellikle
karizmatik liderler için bu özellik daha da önemlidir (Tait, 1996, p.28). Karizmatik
liderlerin üye ihtiyaçlarına duyarlılık göstermeleri, izleyicileri peşlerinden
sürüklemelerinin nedenlerinin başında gelmektedir. Çalışan kendi istek ve ihtiyaçlarına
liderinin duyarlılık gösterdiğini, ilgi duyduğunu hisseder ve görürse daha fazla bağlılık
göstermektedir (Rowden, 2000, p.32).
Çevresel Duyarlılık Gösterme: Liderlik çevresel akım ve çelişkilerdeki değişimleri
anlamaya ihtiyaç göstermektedir. Bu gelecekle ilgili kaosları çözmeyi sağlamaktadır
(Brooks, 1996, p.6).
Sıra Dışı Davranış Sergileme: Karizmatik liderlerin özelliklerinden birisi de sıra dışı
davranışlar sergilemektir. Bu davranışlar yasalara ve ahlaka aykırı davranışlar anlamına
gelmemektedir. Ancak teamül diye ifade edilebilecek, o güne kadar yaygın olarak kabul
görmüş olan kalıpların dışında davranışlar göstermeyi ifade etmektedir. Karizmatik
liderlerin bu özelliği, örgütün amaçlarına ulaşmak için alışılmamış davranışlar gösterme,
alışılmamış yollar deneme ve izleyenleri şaşırtan kendine özgü davranışlar sergileme
biçiminde ortaya çıkmaktadır (Baltaş, 2000, ss.136-137). Conger ve Kanungo'ya göre
karizma, vizyona geleneksel olmayan yöntemlerle ulaşmaya çalışan liderlere atfedilir.
Başarılı olarak kabul edilen yenilikçi stratejilerin kullanılması, lidere astlarınca daha büyük
ustalık atfedilmesine neden olur (Yukl, pp.322-323).
Kişisel Risk Üstlenebilme: Karizmatik liderlerin bir diğer önemli özelliği de bağlı
bulunduğu örgütün ve liderlik ettiği izleyicilerinin yararına kişisel risk almalarıdır. Bu
özellik, örgütün amaçlarına ulaşmak için ciddi boyutlarda kişisel risk içeren davranışlar
sergilemek, kişisel fedakarlıklarda bulunmak ve örgütün iyiliği için kendi hayatından
yüksek bedeller ödemek ve maliyetlere katlanmak şeklinde ortaya çıkmaktadır (Baltaş,
2000, s.137).
Mevcut Durumu Sürdürmeme: Karizmatik liderler değişimi başla-tan liderlerdir. Bu
liderlerin en önemli özelliklerinden bir tanesi mevcut durumu korumaktan çok yenilikler
peşinde koşarak bir değişim atmosferi yaratmalarıdır. Karizmatik liderlerin ayırıcı
özelliklerinden biri de statükoyu sürdürmeme eğilimleridir. Örgütsel amaçlara ulaşmada
işleri “kendilerinden önce yapıldığı gibi yapmak” yerine farklı bir yoldan yapmayı ve kök-
ten değiştirmeyi tercih etmektedirler.
FERHAT İŞCAN 7
Karizmatik lideri, karizmatik olmayan liderden ayıran davranışsal özelliklere aşağıdaki
tabloda değinilmiştir.
3. KARİZMATİK LİDERLİĞİN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ
Buraya kadar karizmatik liderliğin nasıl ortaya çıktığı ve bu liderlerin hangi özellik ve
davranışlara sahip olması gerektiği konusu ile ilgilenmiş bulunuyoruz. Bununla birlikte,
karizmatik liderliğin genel anlamda toplumsal, dar bağlamda örgütsel bazda her zaman
yararlı ve olumlu sonuçlara götürüp götürmediği hususuna değinilmemiştir. İşte bu başlıkta
karizmatik liderliğin ve karizmatik lidere sahip olmanın sağlayabileceği avantajlar ve
yaratabileceği sakıncalar üzerinde durulacaktır.
Her şeyden önce, karizmatik liderliğin genellikle kriz ve kaos koşullarının sonucu olması,
karizmatik lidere sahip olmanın başlı başına bir olumsuzluk göstergesi olduğu fikrine
götürmektedir. Gerçekten de tarihe mal olmuş karizmatik liderler incelendiğinde çok
önemli iki nokta göze çarpmaktadır. Bunlardan birincisi Mustafa Kemal, Gandhi, Castro,
Hitler, M.Luther King v.b. gibi büyük karizmatik liderlerin çoğunun ülkelerinin olumsuz
koşullarında ortaya çıktığı gerçeğidir. İkinci önemli husus ise demokrasi ile karizma
arasında çoğunlukla ters yönde bir ilişki olduğudur. Başka bir deyişle demokrasi
geleneğinin yerleştiği, istikrarın ve düzenin hakim olduğu ülke ve kurumlarda karizmatik
liderlerin pek fazla çıkmamasına karşılık, demokrasinin bir anlayış ve gelenek olarak
yerleşmediği, düzensizlik ve karmaşanın büyük ölçüde hüküm sürdüğü ülke ve
toplumlarda karizmatik liderlerin çok daha fazla sayıda ortaya çıkması söz konusudur.
Kaldı ki, gelişmiş, demokratik kültüre ve geleneğe sahip toplum ya da örgütlerde ortaya
çıkan karizmatik liderlerin çoğunun da o örgütlerin ya da toplumların kriz ya da kaos
dönemine rastladıkları (buhran, savaş durumu, ekonomik kriz gibi) açık bir biçimde dikkati
FERHAT İŞCAN 8
çekmektedir. Dolayısı ile, karizmatik liderlerin çok fazla görüldüğü toplum ya da
örgütlerde genel anlamda kronikleşmiş kaos ve krizlerin yer aldığı söylenebilir.
Dönüşümsel liderlik anlayışının geliştiricisi olan Bass'in belirtmiş olduğu "karizmatik
liderliğin, yeni oluşmuş bir örgütün yaşamını sürdürme mücadelesinde ya da eski olmakla
birlikte büyük ölçüde başarılı olmuş bir örgütte ortaya çıkma olasılığı , eski başarısız olmuş
bir örgütte ortaya çıkma olasılığına nazaran çok daha düşüktür" yönündeki görüşleri
yukarıdaki düşüncelerimizi açık bir biçimde doğrular mahiyettedir.
Diğer yandan, karizmatik lider olarak kabul edilen pek çok lider incelendiğinde bazılarının
toplumlarını ve kurumlarını refaha ve gelişmeye götürmelerine karşılık, bazılarının ise
gerek kendi toplum ve kurumları, gerekse de insanlık açısından son derece olumsuz
sonuçlara götürdükleri bir gerçektir. Bu noktadan hareketle, karizmatik liderlerin “olumlu
karizmatik liderler” ve “olumsuz karizmatik liderler” seklinde iki alt başlıkta mütalaa
edilmesi yerinde olacaktır. Tarih incelendiğinde her olumlu karizmatik lidere karşılık
olumsuz bir karizmatik örnek bulmanın da son derece kolay olduğu görülecektir.
Aslında karizmatik liderlerin olumlu ve olumsuz sıfatlarını almaları ancak karizmayı elde
ettikten sonraki davranış ve yaklaşımlarında ortaya çıkmaktadır. Çünkü, çalışmamızın
önceki kısımlarında da belirtildiği üzere karizmanın elde edilmesi, karizma yaratılmak
istenen grupla yoğun biçimde etkileşime, onların temsilcisi gibi görülmeye ve onlardan biri
gibi davranmaya (en azından başlangıçta) büyük ölçüde bağlıdır. Karizma elde edilip,
bağlılık ve itaat yaratıldıktan sonraki davranış ve eğilimler, karizmatik liderlerin olumlu
ve olumsuz olarak adlandırılmasında temel kriterleri oluşturmaktadır.
Burada dikkati çeken önemli bir husus ise olumlu-olumsuz ayrımının neye göre yapılacağı
noktasıdır. İzleyiciler açısından btiyle bir sınıflamadaki temel kriterlerden bir tanesi şudur;
"Liderin izleyicileri, karizmatik liderin etkileme ve yönlendirmesiyle nihai olarak
kazanıyorlar mı, kaybediyorlar mı?" Soru açık ve basit olarak görülmekle birlikte sorunun
cevabı o derece basit değildir. Çünkü, bu yaklaşıma göre sınıflandırmanın en önemli kisiti,
cevabın, değerlemeyi yapan kişinin sahip olduğu inanç, değer ve varsayımlara büyük
ölçüde bağlı olarak değişebileceği gerçeğidir. Liderlerin pek çoğu genel olarak izleyicileri
üzerinde yararlı ve zararlı etkilere karışık olarak sahiplerdir ve insanlar bazen sonucun
yararlı mı, zararlı mı olduğu konusunda hemfikir olamamaktadırlar. (Ayetullah Humeyni,
Saddam Hüseyin, Mao Tse-Tung, Gorbaçov gibi liderler için kimi insanlar olumlu,
kimileri ise olumsuz kişiler olarak bakmaktadır.)
Karizmatik liderlerin olumlu olumsuz seklinde sınıflandırılmasındaki bir diğer yaklaşım
ise "liderin birincil yönelimlerinin kendi ihtiyaçlarını dikkate almak mı, yoksa
izleyicilerinin ihtiyaçlarına ağırlık vermek mi? olduğunun dikkate alınmasıdır."
3.1. Olumsuz Karizmatik Liderler ve Sakıncaları
Yukarıda belirtilen, ikinci yaklaşıma göre olumsuz karizmatik liderlerin baskın özellik ve
yaklaşımları şu şekilde sıralanabilir;
Olumsuz karizmatik liderler ideallerden ya da "dava"dan çok, kendilerine sadakate
önem verirler.
FERHAT İŞCAN 9
Olumsuz karizmatik liderler, etkilemeye yönelik olarak vizyonun ve değerlerin
içselleştirilmesinden çok, kişisel özdeşleşmeye ağırlık verirler.
Olumsuz karizmatik liderler ideolojik cazibeyi kişisel güç kazanma aracı olarak
kullanırlar. Daha sonra ya ideoloji göz ardı edilir ya da liderin kişisel amaçlarına
hizmet edecek şekilde keyfi olarak değiştirilir.
Olumsuz karizmatik liderler kişisel güç yönelimlerinin bir sonucu olarak,
izleyicilerini kendilerine bağımlı ve zayıf kılıp, onları hüküm ve baskı altına
almaya çalışırlar.
Olumsuz karizmatik liderler önemli kararların tümünü kendileri verirler ve bu
kararlar da çoğunlukla izleyicilerinin refah ve mutluluğundan ziyade, kendilerini
korumaya ve yüceltmeye yöneliktir.
Olumsuz karizmatik liderler, izleyicilerine son derece sinirli bilgiler aktarır ve
bilgiyi genelde kendi "yanılmazlık" ve "hata yapmazlık" imajlarını ya da örgütün
ve/veya toplumun dış tehditlere maruz kaldığı yolundaki imajı sürdürmek amacıyla
kullanırlar.
Olumsuz karizmatik liderler ödül ve cezaları izleyicilerini eyleme geçirmek ya da
kontrol altına almak amacıyla kullanırlar.
Olumsuz karizmatik liderlerin büyük bir kısmi aşırı ölçüde narsistir ve kendilerinin
izleyicileri için bir lütuf olduğuna inanırlar.
Conger, karizmatik liderlerle ilgili betimleyici bir araştırmayı irdeleyerek, olumsuz
karizmatik liderler tarafından örgütlerde ortaya çıkabilecek problemleri şu şekilde
sıralamıştır
Bireylerarası İlişkilerin Yetersiz Kalması: Olumsuz karizmatik liderler çoğunlukla
izleyicilerinin ihtiyaç ve refahlarına gerçek anlamda az ilgi duyan narsist kişilerdir. İkna
etme becerilerini, izleyicilerini manipüle ve istismar etmek amacıyla kullanırlar. Bu
nedenle de gerek astları, gerek üstleri ve gerekse de es düzeylileriyle işbirliğine yönelik
ilişkileri sürdürmede zorlanırlar. Bu tür liderler başlangıçta çok samimi ve cezp edici
olarak görülseler de, zamanla başkalarına yönelik ilgilerinin düşüklüğü nedeniyle,
desteklerine muhtaç oldukları pek çok insan tarafından gerçek yüzleri görülür.
Geleneksel Yolların Dışına Tasan Atılgan Davranışların Yaratabileceği Sorunlar: İnsanlara karizma atfedilmesini sağlayan alışılmış davranış tarzlarının dışına tasan atak
davranışlar, bu tarzı yıkıcı ve zararlı olarak algılayan diğer insanları küstürüp,
düşmanlıklarına neden olabileceği gibi, geleneksel yollara bağlı kalmayı benimseyen
insanları da soğutabilir. Zaten karizmatik liderlerin pek çoğunun bazı insanlar tarafından
aşırı hayranlıkla izlenmesine karşılık, diğer insanlarda aşırı nefret uyandırdıkları da bir
gerçektir. Ne yazıktır ki, bazen bu nefret eden kişiler arasında, lider ofisinden ayrılır
ayrılmaz onun programlarını baltalayan ya da komplo kuran güçlü örgüt üyeleri de
bulunabilmektedir.
İstisnai Kişi Olarak Yaratılan İmajın Doğurabileceği Sorunlar: Karizmatik liderlerin
büyük bir bölümü, kendilerinin örgüt için vazgeçilmez ve istisnai biri oldukları yolunda bir
etki yaratmaya çalışırlar. (Özellikle olumsuz karizmatik olanlar) Bu çaba liderin şanını
koruması ve sürdürmesi açısından bir dereceye kadar yararlı olsa da, aşırıya kaçtığında
sorun yaratabilir. (Örneğin, liderin önemli bir basariyi diğer insanların yapmış olduğu
FERHAT İŞCAN 10
katkılardan hiç özetmeksizin kendine mal etmesi gibi.) Böyle bir uygulamanın diğer
insanları küstüreceği ve vizyona sadakatle bağlanma duygusunu zedeleyeceği açıktır.
diğer taraftan, olumsuz karizmatikler çoğunlukla savunucu kişiler olduklarından, basarisiz
durumları kabul etmeme (inkar) yoluna sıklıkla başvururlar. Sonuç olarak da hatalardan
ders almazlar.
Yönetsel Uygulamalardaki Yetersizlik: Karizmatik liderler genelde vizyon yönelimli
oldukları için, vizyona götürecek günlük uygulamaların önemli detaylarını ihmal
edebilirler. Amaca ağırlık verip, araçları göz ardi etme yönündeki bu eğilim otokritik tarzla
birleştiğinde daha iyi stratejilerin geliştirilip, bunların etkin biçimde icra edilebilmesi için
izleyicilerin fikirlerinden yararlanma fırsatını engellerler. Sonuçta olumsuz karizmatikler
islerin iyi gittiği zaman aşırı delegatif, sorunlar ortaya çıktığında aşırı kontrole ağırlık
veren iki zıt tarz arasında gidip-gelme eğilimindedirler.
Aşırı Özgüvenin Yaratabileceği Olumsuz Sonuçlar: Karizmatik liderlik özelliklerinden
biri olan özgüven ve iyimserlik aşırıya kaçtığında, vizyondaki kusur ya da eksiklikleri
görmesini engelleyecek ölçüde lideri objektiflikten uzaklaştırabilir. Bu durum özellikle
başlangıçta elde edilen başarının ve izleyicilerin kayıtsız şartsız itaatinin sonucu liderin
kendi yargılarının şaşmaz olduğu yolunda bir inanca sahip olmasıyla ortaya çıkar. Hatta
bazı karizmatik liderler kendilerinden o derece emin olup, talihlerine o derece güvenirler
ki, düşmanlarının tehlike oluşturabilecek davranış ve eylemlerini göz ardı edebilirler.
Bunun sonucunda, küçük önlemlerle kaçınılabilecek pek çok tehlikenin kurbanı olabilirler.
(Örneğin gerekli koruma önlemlerini almaya gerek duymadan dolaşıp, öldürülen pek çok
karizmatik lider mevcuttur.)
Karizmanın Geleceğinin Planlanmasında Yetersiz Kalma Sorunu: Özellikle olumsuz
karizmatik liderler, genelde yetenekli ve becerili varisler geliştirmeye isteksizdir ve bu
konuda başarısızdır. Bunun en önemli nedeni ise, yukarıda belirtilen astlarının zayıf ve
bağımlı kalmaları yönündeki eğilimleridir. Hatta çoğu kez nitelikli varislerin aktif olarak
yetiştirilmesi bir yana, potansiyel lider niteliği taşıyan bir varis adayını gözden düşürmeye,
uzaklaştırmaya ya da çeşitli entrikalarla baltalamaya çalışabilirler. Bu nedenle, karizmatik
bir liderle kurulmuş olan ya da krizden kurtulmuş olan pek çok örgüt (ya da toplum),
liderin ayrılması ya da ölmesinden sonra varlığını sürdürmede başarısız kalmıştır.
Her ne kadar bir örgütte karizmatik liderden sonra karizmanın devamlılığını sağlamaya
yönelik bazı yaklaşımlar söz konusu olsa da (karizmanın tayin edilmiş bir varise
geçirilmesi, karizmatik liderin vizyonunu rasyonel-yasal bir otorite ile sürdürecek yönetsel
atmosferin yaratılması, izleyicilerin bir yandan liderin vizyonundaki değer ve özlemleri
içselleştirmeleri üzere etkilenmesi ve bir yandan da bu vizyonu bağımsız olarak izlemeleri
için yetkilendirilmesi ve nihayet vizyonun sözlü ve yazılı geleneklerle örgütün kültürüne
yerleştirilmesi gibi) bunların olumlu sonuç verdikleri çok ender görülür.
Yukarıda sıralanan sakıncalar ve sorunlar dikkate alındığında olumsuz karizmatik
liderlerin kaderinin başarısızlıktan başka bir şey olmayacağı yolunda bir fikre kolayca
ulaşılabilirse de, bunun her zaman böyle olmadığını gösteren pek çok örnek mevcuttur. Pek
çok insanin acı çekmesine ya da ölmesine neden olacak kararları vermekle birlikte, gücünü
kaybetmeyen ve örgütüne ya da toplumuna liderlik etmeyi sürdüren pek çok karizmatik
FERHAT İŞCAN 11
lider bulunmaktadır. (Saddam Hüseyin, Fiedel Castro, Muammer Kaddafi ilk etapta akla
gelen isimler olarak sıralanabilirler.) Tarih siyasi imparatorluklar oluşturmuş, karlı şirketler
kurmuş, yeni dini tarikatlar yaratmış ve yaşamları boyunca bunların kontrolünü kendi
ellerinde tutmuş pek çok narsist olumsuz karizmatik lider örneği ile doludur.
Ülkemizdeki siyasal parti liderlerinin çoğunun olumsuz karizmatik sınıflamasında yer
alabileceği düşünülürse, partilerinin oy yüzdelerini düşürmekle beraber her kongreden
daha güçlü bir oy alarak çıkmaları yukarıdaki görüşleri destekleyici niteliktedir.
Olumsuz karizmatik liderlerin tüm sakınca ve zayıflıklarına rağmen karizmalarını
sürdürebilmeleri için makul açıklamalar getirilebilir. Her şeyden önce bunların çoğu akilli
kişilerdir ve (her ne kadar karar verme yetkisini kendi ellerinde tutmanın potansiyel
sakıncası olsa da) genellikle doğru karar verirler. İzleyiciler her şeye rağmen liderin vermiş
olduğu kararın hedefe götürdüğünü gördüklerinde sadakati ve itaati sürdürürler. Diğer
taraftan toplumun ya da örgütün çevresi, ciddi biçimde hasara neden olabilecek tehdit ve
tehlikeler içermediği ve yine liderin gücünü sürdürebilecek politik becerilere sahip
olabildiği ölçüde narsist olumsuz karizmatik liderlerin başarılarını sürdürmeleri olasıdır.
Bu tür bir toplumda ya da örgütte kriz yaratacak durum lidere bir varis bulma zamanı
geldiğinde ortaya çıkacaktır. Ya da narsist olumsuz karizmatik liderlerin sonu,
izleyicilerinin varlıklarını ve değerlerini ciddi biçimde zedeleyecek bir sonuca götüren
yanlış bir kararı vermeleri durumunda gelecektir.
3.2. Olumlu Karizmatik Liderler ve Yararları
Olumlu karizmatik liderler, olumsuz karizmatiklerin aksine, kişisel güç yöneliminden
ziyade sosyalleştirilmiş güç yönelimine sahiplerdir. Bu kategoriye giren karizmatik
liderlerin baskın özellikleri ve davranış yönelimleri ise söyle özetlenebilir:
Olumlu karizmatik liderler kendilerine sadakatten çok, örgüte ve örgütün
ideolojisine sadakati beyinlere islemeye çalışırlar.
İzleyicilerini etkilemede kişisel özdeşleşmeden ziyade, sosyal özdeşleşmeye,
içselleştirmeye ve toplu özfayda yaratmaya ağırlık verirler.
Olumlu karizmatik liderler otoriteyi önemli ölçüde delege ederler. İzleyicilerinin
fikir ve düşüncelerinden hemen her fırsatta yararlanmaya gayret ederler
Olumlu karizmatik liderler hedefleri ve hedeflere ulaştıracak yöntemleri,
ellerindeki bilgiyi izleyicilerine açıklayarak; onların önünde koşmak yerine, onları
yanlarına çeken kişilerdir. Böylece izleyicilerinin inisiyatif kullanmalarına zemin
hazırlarlar.
Olumlu karizmatik liderler, izleyicilerinin kararlara katılmasını destekler ve
cesaretlendirirler.
Olumlu karizmatik liderler, ödülleri örgütiin misyon ve hedefleri ile uyumlu
davranışları pekiştirmek amacıyla kullanırlar.
Olumlu karizmatik liderlerin yararlarının basında olumlu karizmatik liderin izleyicilerinin,
olumsuz karizmatik liderinkine nazaran çok daha mutlu olmaları gelir. İzleyiciler, olumlu
bir karizmatik liderle yeteneklerini geliştirme ve psikolojik açıdan gelişme sansına sahip
olacaklardır. İnsiyatif kullanabilmeleri de mümkün olduğundan, bir bütün olarak örgütün
dinamik ve rekabetçi çevreyle uyumu daha da kolaylaşacaktır. Olumlu karizmatik liderler
FERHAT İŞCAN 12
"Başarı yönelimli" bir örgüt kültürü yaratırlar. Örgütün, salt kar hedefinin çok daha
ötesindeki sosyal değerleri de bir bütün olarak içeren, açıkça anlaşılmış bir misyonu vardır.
Örgütün tüm düzeylerindeki bireyler misyona nasıl ulaşılacağı yolundaki önemli kararlara
katılırlar. İletişim açıktır. Bilgi paylaşılır. Örgütün yapı ve sistemleri de misyonu
destekleyici mahiyettedir. Kısacası, gerçek anlamda "ekip çalışmasını" ancak olumlu
karizmatik liderler başarabilirler ve tüm izleyicilerinden azami ölçüde yararlandıkları için
yanlış adim atarak karizmalarını kaybetme riskini asla taşımazlar. Liderin kendisinden
ziyade ideolojiye bağlılık yerleştirildiği için, karizmatik liderlerden sonra örgütte çok ciddi
bir kriz yasama olasılığı da düşük olacaktır.
4. KARİZMATİK LİDER İNCELEMESİ - CARLOS GHOSN
Karizmatik liderler, genellikle kriz ve kaos koşullarının sonucu ortaya çıkmışlardır.
Şirketlerinin aleyhine olan durumlarda olması gereken bir lider gibi hareket ederek,
örgütlerini bulundukları kaos ortamından kurtarmışlardır. İş dünyasında kendisine
gerçekten de önemli bir yer edinmiş olan Renault – Nissan Grubu CEO’su Carlos
Ghosn’da bu liderlerden biridir.
1981 yılında Fransız otomotiv tedarikçisi olan Michelin firmasında ar-ge müdürü olarak
kariyerine başlayan Ghosn, kısa sürede yükselerek önce Michelin’de Güney Amerika
operasyon sorumlusu daha sonra da Renault Güney Amerika araştırma başkan yardımcısı
oldu. 1999 yılına kadar görevlerini başarıyla yürüten Ghosn, Renault’un 1999 yılında
Nissan’ın %36,8 hissesini satın almasıyla 2000 yılında Nissan’a CEO seçildi. Şirkete
katıldığında, Nissan’ın 20 Milyar Dolar borcu vardı ve şirket batmaya doğru
sürükleniyordu. Ghosn zarar eden birimleri kapatma yoluyla aldığı radikal kararlarla,
şirketi beş yıl içerisinde batmaktan kurtararak, tam tersi yönde şirketi kâra geçirmeye
başlamıştı. Başlarda aldığı radikal kararlar, Wall Street Journal dahil herkesin ve tüm
halkın tepkisini çekmişti fakat Ghosn’un müthiş öngörüsü herkesi şaşırtmış ve onun,
müthiş işler başaran bir lider olarak dünyada tanınmasını sağlamıştı.
Firmanın Japon olmayan, üçüncü başkanı olan Ghosn’un başarısının altında yatan en
büyük etkenlerden biri ise kültürel ve duygusal bağlılıktı. Önceleri halkın ve örgüt
çalışanlarının tepkisini çekmesine rağmen durumun iyiye gitmeye başlamasıyla onların
güvenlerini daha da kazanmaya başlamıştır. Bu sayede kurumsal kültürün, ortak bir
vizyonun oluşması ile büyük yapısal değişikliklere öncülük etmiş ve başarıya kısa sürede
ulaşabilmiştir. Aldığı bütün başarılar, Carlos Ghosn’nun karizmatik bir lider olmasını
sağlıyordu. Örgüt üyelerinin ihtiyaçlarına ilgi duyan, şirket vizyonunu çalışanlarına iyi bir
şekilde aktarabilen gözlemleyerek gerekirse büyük riskler alan belkide sıra dışı kararlar
alarak yenilikçi stratejilerin uygulanmasıyla başarıya ulaşan bir lider olması onun
karizmatik bir lider olmasını sağlıyordu. Elde ettiği başarılar sayesinde, 2005 yılından bu
yana Renault – Nissan Grubunun CEO’su olan Ghosn (İki farklı şirkette CEO görevini
yürüten dünya üzerindeki tek kişi), karizmatik bir lider nasıl olmalı sorusuna adeta bir
cevap oluyor., onları ortak hedefler doğrultusunda peşinden sürükleyebilen, çevredeki
değişimleri
FERHAT İŞCAN 13
5. SONUÇ
Günümüz işletmecilik ve yönetim anlayışının, değişime ayak uydurabilen, kendini
sorgulayabilen, fırsatları görüp değerlendirebilen bir örgüt kültürü oluşturmaya ağırlık
verdiği dikkate alındığında, örgütsel karizmatik liderliğin vizyoner ve sinerjistik etkisi
kolaylıkla anlaşılmaktadır. Aslında çok eski bir kavram olan karizmanın, örgütsel liderlik
bağlamında önem kazanmasının nedeni de bu anlayışın getirdiği bir zorunluluktur.
Bununla beraber, çalışmamızın son kısmında detaylı biçimde değindiğimiz olumsuz
karizmatik lider davranışının, ekip çalışmasını baz alan böyle bir kültürün oluşturulmasını
sağlayamayacağı (hatta tam aksine, engelleyeceği) de gerçektir. Dolayısı ile örgütsel
liderlerin karizmayı hangi koşulda elde ettiklerinden çok, nasıl sürdürecekleri önem
taşıyacaktır. Karizmanın çoğunlukla kriz ve kaos durumunun sonucu elde edildiği
düşünülürse, krizin çözülüp, koşulların düzelmesinden sonra vizyoner ve ekip çalışmasını
baz alan olumlu bir karizmatik liderlik tarzının ön plana çıkma ihtiyacı açıkça görülecektir.
FERHAT İŞCAN 14
KAYNAKÇA
ÇIRPAN, Hüseyin “Lider - Yönetici”, İstanbul Üniversitesi, S.B.E. Davranış Bilimleri
Dalı (1999)
ERDEM, Orhan ve DİKİCİ, Metin “Liderlik ve Kurum Kültürü Etkileşimi” Elektronik
Sosyal Bilimler Dergisi C.8 S.29 (2009)
GÜL, Hasan ve AYKANAT, Zafer “Karizmatik Liderlik ve Örgüt Kültürü İlişkisi
Üzerine Bir Araştırma” Atatürk Üniversitesi, S.B.E. Dergisi S.30 (2012)
GÜL, Hasan ve OKTAY, Ercan “Çalışanların Duygusal Bağlılıklarının Sağlanmasında
Conger ve Kanungo’nun Karizmatik Lider Özelliklerinin Etkileri Üzerine Karaman
ve Aksaray Emniyet Müdürlüklerinde Yapılan Bir Araştırma” Selçuk Üniversitesi ve
Gazi Osman Paşa Üniversitesi, S.B.E. Dergisi (2005)
KILINÇ, Tanıl “Karizmatik Liderliğin Olumlu ve Olumsuz Yönleri” İstanbul
Üniversitesi, S.B.E. Davranış Bilimleri Dalı (1999)
(2011)
ÖZBAL, Mehmet “Karizmatik Liderlik Özelliklerinin Örgütsel Bağlılık Unsurları
Üzerindeki Etkileri ve Bir Araştırma” Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
İşletme A.B.D. (2009)
PALSHİKAR, Ketan “Charismatic Leadership” University of California (2011)
PEKDEMİR, Işıl ve ARSLANTAŞ, Cüneyt “Dönüşümcü Liderlik, Örgütsel
Vatandaşlık Davranışı ve Örgütsel Adalet Arasındaki İlişkileri Belirlemeye Yönelik
Görgül Bir Araştırma” İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Yönetim ve
Organizasyon A.B.D. (2007)
SARAÇ, Adem “Karizmatik Liderlik” Yüzüncü Yıl Üniversitesi (2008)
TENGİLİMOĞLU, Dilaver “Kamu ve Özel Sektör Örgütlerinde Liderlik Davranışı
Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Alan Çalışması” Gazi Üniversitesi, Ticaret
ve Turizm Eğitim Fakültesi, Büro Yönetim Bölümü (2005)