ZAFER YOLUNDAZAFER YOLUNDA22
ZZA
FE
R
AF
ER
YYO
LO
LU
ND
A
2
UN
DA
2D
evri
mci
Sol
/ Aç
›kla
mal
ar/ H
aber
Bül
tenl
eri
1990
-199
4DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL
AAçç››kkllaammaallaarr // HHaabbeerr BBüülltteennlleerrii
11999900--11999944
BORANBORANBoranBoran
ZAFER YOLUNDA2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLAAçç››kkllaammaallaarr // HHaabbeerr BBüülltteennlleerrii
11999900--11999944
BORAN YAYINEV‹
ZZAAFFEERR YYOOLLUUNNDDAA 22DEVR‹MC‹ SOLAç›klamalar / Haber Bültenleri (1990-1994)
Birinci Bask› AA¤¤uussttooss 22000099Bask›: Ezgi Matbaac›l›k- Sanayi Cad. Altay Sokak
No: 10 Çobançeflme/Yenibosna - ‹STANBULTel: 0-212 452 23 02
Boran Yay›neviKatip Mustafa Çelebi Mah. Billurcu Sok. No: 20/2Beyo¤lu-‹STANBUL - Tel: 0-212 251 94 21
ISBN: 978-9944-0324-3-8
2
ZZaaffeerr YYoolluunnddaa 11,, 2000 y›l›n›n Eylül ay›nda yay›nlanm›flt›.
ZZaaffeerr YYoolluunnddaa 22,, ilk kitapta anlat›lan tarihi dönemin birkesitinin, 1990-1994 aras› dönemin belgelerini içeriyor.
Zafer Yolunda, bir devrim yürüyüflünü anlatmak, tarihekaydetmek için bafllat›lan bir kitap dizisidir. Baflka bir deyifl-le, Zafer Yolunda, devrim yürüyüflümüzün belgeselidir.
Zafer Yolunda, 3, 4, 5... diye devam edecektir. Çünkü dev-rim yürüyüflümüz sürüyor ve zafere ulaflmadan durmayacak.
Tarih yaz›yoruz. Devrim yapmak, tarih yazmakt›r. Tarihkan içinde yaz›l›yor. Bedeller ödenerek yaz›l›yor. Bedel ödeti-lerek yaz›l›yor. Bu kitapta yer alan hemen her belge, kanlayaz›lan tarihin belgesidir. Kiminde ödenen bir bedeldir kan,kiminde sorulan bir hesap.
S›n›flar mücadelesinin böyle flekillenmesi, kimsenin terci-hi de¤il, tarihsel bir zorunluluktur.
Zafere ulaflmak, bu tarihsel zorunlulu¤un gere¤ini yap-makla mümkündür.
*
‹lk kitab›m›z -ZZaaffeerr YYoolluunnddaa 11-, “Anadolu’nun tarihi bir is-yanlar tarihidir” bafll›¤›yla bafllar. Çünkü asl›nda yürüyüflü-müz oradan, Anadolu ihtilalinin ilk örgütlü baflkald›r›s› olanBabailer Ayaklanmas›’ndan bafllar.
Sonras›nda, Bedreddin ayaklanmas›ndan Kürt halk›n›n
3
ayaklanmalar›na, Kurtulufl savafl›na kadar, halk›m›z›n müca-delesinin çeflitli aflamalar› vard›r. Daha sonra ise, ülkemizinyeni sömürgeleflti¤i dönemin s›n›flar mücadelesine gelir. Ora-da, o tarihi kesitte Mahir Çayanlar ve onlar›n önderli¤indeTHKP-C ç›kar tarih sahnesine. ‹flte Zafer Yolunda yürüyüfl, onoktadan itibaren daha örgütlü, daha belirlenmifl bir güzer-gahda ve devrime yönelmifl olarak sürmeye bafllar.
Zafer Yolunda 1, 1. Bölümünde THKP-C’yi anlat›r. 2. Bö-lüm’de, devrimci hareketin yeniden yarat›lmas› vard›r. Bu he-defe ulafl›ld›¤›nda, tarih sahnesine yeni bir hareket ç›kar:Devrimci Sol. Zafer Yolunda 1’in 3. Bölümünden 11. Bölümü-ne kadar anlat›lan, Devrimci Sol önderli¤indeki mücadeledir.
Zafer Yolunda 1, Devrimci Sol’un partileflmesiyle, Umu-dun Ad›’n›n DHKP-C olarak konulmas›yla sona erer.
ZZaaffeerr YYoolluunnddaa 22,, Devrimci Sol’un aç›klamalar›ndan veHaber Bültenleri’nden oluflan bir belgesel kitapt›r. Kitap, 1990Nisan tarihli Devrimci Sol aç›klamas›yla bafllay›p, 3 Ekim1994 tarihli Haber Bülteni ile bitmektedir.
Devrimci Sol Haber Bültenleri’nin 1. Say›s›, 22 fiubat1991’de yay›nland›. Bültenlerin sonuncusu ise, 3 Ekim 1994tarihini tafl›yan 78. say›d›r. Zafer Yolunda 2’de, Bülten öncesidönemde yay›nlanm›fl 31 adet Aç›klama ve 78 adet Devrim-ci Sol Haber Bülteni yer almaktad›r.
Okurlar›m›z› önceden bilgilendirmifl olmak aç›s›ndan flunuda belirtelim. Devrimci Sol Haber Bültenleri, birbirini izleyenSay› No’suyla yay›nlanm›flt›r. Ancak aralarda çeflitli konular-da, Say› No’su verilmeyen Haber Bültenleri de yay›nlanm›flt›r.Say› No’suz bültenler, tarih s›ralamas›na göre, di¤er bültenle-rin aras›na yerlefltirilmifltir.
*
1990-1994 aras› bu tarihi kesitin önemli bir bölümü, dev-rimci hareketin tarihine ““AAtt››ll››mm YY››llllaarr››”” olarak geçen dönem-dir. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri, halkta çok bü-yük etkiler b›rakan, oligarfliyi derinden sarsan eylemlerdir. Bu
4
eylemler, yaln›zca adaletin de¤il, ayn› zamanda, sosyalizmeyönelik sald›r›lar›n alabildi¤ine boyutland›¤› o günkü koflullar-da devrim iddias›n›n ve sosyalist ideolojiye sahip ç›kman›nifadesidirler.
Bu kitapta yer alan aç›klamalar ve bültenler, iflte bu an-lamda bu iddian›n da teorik, politik ifadesidirler.
Birçok aç›klama ve bülten, adalet anlay›fl› aç›s›ndan birmanifesto niteli¤i tafl›r.
Zafer Yolunda 2’nin içerdi¤i belgeler, dünya ve ülkemiz ta-rihi aç›s›ndan son derece özgün ve önemli bir dönemin belge-leridir. Bu kitapta yer alan her belgede, halk›n kurtulufl sava-fl›n›n ayr›lmaz bir parças› olan ideolojik savafl vard›r. Heraç›klama ve bülten, burjuvazinin halka dayatt›¤› hiçbir fleyikabul etmeyiflimizin belgesidir. Her biri, devrim iddias›, sos-yalizmi savunma kararl›l›¤›d›r.
Her bir eylem, o eylemleri üstlenen her aç›klama, sosya-list sistemi da¤›tan emperyalizmin zafer 盤l›klar›na karfl›,devrimcilerin Marksizm-Leninizmden vazgeçmeyece¤ini, sos-yalizm yolundan dönmeyece¤ini gösteren bir cevapt›r.
Kitapta, gerçeklefltirildi¤i dönemde büyük sars›nt›lar yara-tan ve bugün de halâ etkileri süren, halâ tart›fl›lan eylemlereiliflkin aç›klamalar da yeralmaktad›r. Oligarflinin ordusunun,polisinin, M‹T’inin en üst düzey kadrolar›na yönelik devrimcieylemler, oligarflinin saflar›nda her dönem büyük bir sars›nt›yaratm›fl ve büyük bir tahammülsüzlükle karfl›lanm›flt›r. Butahammülsüzlü¤ün sonucu olarak ve devrimci eylemlerinamac›n› bulan›klaflt›rmak amac›yla da, y›llar boyunca bu ey-lemlere ve eylemleri gerçeklefltiren devrimci harekete karfl›karalamalar, iftiralar, spekülasyonlar birbirini izlemifltir.
Bu kitaptaki belgeler, devrimci eylemlere yönelik spekü-lasyonlara, karalamalara karfl› da bir cevapt›r. Hangi eylem,ne için, nas›l gerçeklefltirilmifl, “komplo teorileri”yle aç›klan-maya çal›fl›lan eylemlerin nedenleri nelerdir, Devrimci SolAç›klamalar› ve Haber Bültenleri, iflte bu sorular›n da cevab›-d›r.
5
*
Kitapta yer alan Aç›klama ve Haber Bültenleri, çok çeflitlikonular› içermekle birlikte, bunlarda özellikle iki konu öneç›kmaktad›r. Aç›klama ve Haber Bültenleri’nin önemli bir bö-lümü, gerçeklefltirilen devrimci eylemlerin üstlenilmesine ilifl-kin bildiriler, önemli bir baflka bölümü de, katledilen devrim-cilere iliflkin bildirilerdir.
Böyle olmas›, dönemin özelliklerinin bir sonucudur. ZaferYolunda 2’nin belgelerine yer verdi¤i 1990-1994 dönemi, ül-kemiz tarihi aç›s›ndan s›n›flar mücadelesinin alabildi¤ine kes-kinleflti¤i dönemlerden biridir. Oligarflinin infazlar, kay›plar,faili meçhuller politikas›n›n en üst boyutlara ulaflt›¤› bir dö-nemdir. Devrimci mücadele, oligarflinin bu terörü alt›nda sür-dürülmüfltür. Kitapta aç›klamalar›na yer verilen eylemler, buteröre bir cevapt›r ayn› zamanda. Her bir eylem, halk›n ada-letsiz kalmad›¤›n›n ve kalamayaca¤›n›n ifadesidir.
Ülkemiz s›n›flar mücadelesinde “halk›n adaleti” kavram›esas olarak bu dönemde yerleflmifl ve halk›n en önemli öz-lemlerinden birinin ifadesi olmufltur.
*
Zafer Yolunda dizisi, Partili dönemin mücadelesini anlatan,Partili dönemin belgelerini içeren yeni kitaplarla devam ede-cektir.
Zafer yolunda yürüme kararl›l›¤›n› gösteren, bu yolda yü-rümenin gerektirdi¤i ideolojik sa¤laml›¤a, cüret, kararl›l›k vefedakarl›¤a sahip olanlar, er geç zafere ulaflacaklard›r.
Zafer Yolunda 2’yi bu inançla halk›m›za sunuyoruz.
6
Zafer Yolunda 2,bu bültenleri cüretleriyle, emekleriyle,
fedakarl›klar›yla, canlar›yla yazanlar›n belgesidir.
Zafer Yolunda 2, herfleyden önce At›l›m döneminin
emektarlar›n›n, kahramanlar›n›n eseridir.
Bu kitab›, baflta At›l›m›n mimar› Dursun Karatafl olmak üzere,
At›l›m döneminin kahramanlar›na ithaf ediyoruz.
7
8
BBööllüümm 11
11999900--11999911 (fiubat)
BBuu bbööllüümmddee yyeerr aallaann aaçç››kkllaammaallaarr;; DDeevvrriimmccii SSooll HHaabbeerr BBüülltteennii’’nniinn yyaayy››nnllaannmmaass››nnaa bbaaflflllaannmmaaddaann öönncceekkii aaçç››kkllaammaallaarrdd››rr......
10
Zafer Yolunda 2
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
TTÜÜRRKK HHAALLKKII VVEE TTÜÜRRKK‹‹YYEE''DDEE YYAAfifiAAYYAANN TTÜÜMM AAZZIINNLLIIKK HHAALLKKLLAARRAA
BUGÜN TÜRK‹YE KÜRD‹STANI'NDA B‹R SAVAfi VAR. BU SAVAfiA
OL‹GARfi‹ "ANARfi‹ VE TERÖR" D‹YOR.
GERÇEKTEN ÖYLE M‹D‹R?
SAVAfiANLAR NE ‹ST‹YOR?
“B‹Z AYRI B‹R ULUSUZ, KÜRT ULUSUYUZ. ÖZGÜRCE YAfiAMAK,
KEND‹ KADER‹M‹Z‹ KEND‹M‹Z TAY‹N ETMEK ‹ST‹YORUZ. KEND‹ D‹L‹-
M‹Z‹ KONUfiMAK, KEND‹ YÖNET‹M ORGANLARIMIZI OLUfiTURMAK,
KEND‹ KÜLTÜRÜMÜZÜ YAfiATMAK ‹ST‹YORUZ" D‹YORLAR. BUNLARI
‹STEMEK, TC YASALARINDA SUÇTUR VE SUÇ GÖRÜLDÜ⁄Ü ‹Ç‹N DE
KÜRT ULUSU YASADIfiI MÜCADELE ‹LE, ZOR YÖNTEMLER‹YLE HAKLA-
RINI ‹ST‹YOR.
BASKI, ZOR VE AS‹M‹LASYONLA YOK ED‹LMEYE ÇALIfiILAN, ÖZ-
GÜRLÜ⁄Ü YASAKLANAN B‹R HALKIN fi‹DDET KULLANMASINDAN DA-
HA DO⁄AL B‹R fiEY OLAMAZ.
KÜRT HALKI BUNUN ‹Ç‹N S‹LAH KULLANIYOR.
FAfi‹ZM, KÜRT OLAN HERKES‹ "BÖLÜCÜ", "VATAN HA‹N‹" ‹LAN
EDEREK TÜRK VE KÜRT HALKINI B‹RB‹R‹NE DÜfiMAN ETMEK ‹STE-
MEKTED‹R.
TTÜÜRRKK HHAALLKKII!!
KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜ⁄Ü, AYNI ZAMANDA S‹Z‹N ÖZGÜRLÜ-
⁄ÜNÜZDÜR. FAfi‹ZM TÜM HALKLARI SÖMÜREREK, HAK ARAYIfiLARI-
NI ZORLA BASTIRARAK ‹fiS‹ZL‹K, SEFALET VE AHLAK‹ ÇÜRÜMEY‹ YA-
fiATIRKEN, ÜLKEY‹ EMPERYAL‹ZM‹N SÖMÜRÜSÜNE VE YÖNETMES‹NE
SUNARKEN, EK OLARAK KÜRT HALKINA M‹LL‹ B‹R BASKI UYGULA-
MAKTADIR. BU NEDENLE, BUGÜN EN ÇOK EZ‹LEN HALK, KÜRT HAL-
KIDIR. KEND‹ ÖZGÜRLÜKLER‹N‹Z, EME⁄‹N‹Z, HAKLARINIZ ‹Ç‹N, ÜL-
KEN‹N BA⁄IMSIZLI⁄I VE HALK DEMOKRAS‹S‹ ‹Ç‹N MÜCADELE EDER-
KEN, FAfi‹ZM‹N KÜRT HALKINA YÖNEL‹K BASKILARINA KARfiI ÇIKMA-
11
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
LI, KÜRT KARDEfiLER‹N‹Z‹ DESTEKLEMEL‹ VE KÜRT HALKININ ÖZ-
GÜRLÜ⁄Ü ‹STEMEL‹S‹N‹Z.
BUNUN ‹Ç‹N;
KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK ‹STEMES‹ BÖLÜCÜLÜK DE⁄‹L, HAK-
TIR. OL‹GARfi‹, KÜRD‹STAN'DAN TÜM DEVLET GÜÇLER‹N‹ ÇEKMEL‹
VE TC'N‹N DEVLET KURUMLARINI FESHETMEL‹D‹R.
KÜRT HALKINI KATLEDENLER YARGILANMALIDIR.
KÜRD‹STAN KÜRT HALKININDIR... DEMEL‹Y‹Z.
FABR‹KALARDA, ‹fiYERLER‹NDE, OKULLARDA, KÖYLERDE, HER
YERDE BU GERÇE⁄‹ HAYKIRMALI VE AKT‹F, PAS‹F HER TÜRLÜ EYLEM-
LE KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELES‹N‹ DESTEKLEMEL‹Y‹Z.
B‹R ULUSUN ÖZGÜRLÜ⁄ÜNE SAH‹P ÇIKMAYANLAR, ONU DESTEK-
LEMEYENLER, KEND‹ ÖZGÜRLÜKLER‹NE DE SAH‹P ÇIKAMAZLAR.
B‹Z DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL OOLLAARRAAKK KKÜÜRRTT UULLUUSSAALL HHAARREEKKEETT‹‹NN‹‹ DDEESS--
TTEEKKLLEEMMEEKK ‹‹ÇÇ‹‹NN
‹ÇERENKÖY, HASKÖY, TOPKAPI, SEFAKÖY, D‹K‹L‹TAfi, HALKALI, S‹-
LAHTAR PPOOLL‹‹SS KKAARRAAKKOOLLLLAARRIINNIINN
YEN‹ MAHALLE, BEfi‹KTAfi, ‹‹NNZZ‹‹BBAATT KKAARRAAKKOOLLLLAARRIINNIINN,
KÜÇÜKKÖY GAZ‹OSMANPAfiA JJAANNDDAARRMMAA KKOOMMUUTTAANNLLII⁄⁄II''NNIINN
ET‹LER PPOOLL‹‹SS OOKKUULLUU''NNUUNN
KASIMPAfiA OORRDDUUEEVV‹‹''NN‹‹NN,
ORPA'NIN AAMMEERR‹‹KKAANN BB‹‹LLGG‹‹SSAAYYAARR MMEERRKKEEZZ‹‹'N‹N BOMBALAN-
MASI EYLEMLER‹N‹ GERÇEKLEfiT‹RD‹K.
Nisan 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
12
Zafer Yolunda 2
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
1 May›s 1989 günü ‹stanbul Tarlabafl›'nda bütün dünya iflçileri-
nin birlik, dayan›flma ve mücadele günü olan 1 May›s kutlan›rken,
faflizmin güvenlik güçlerinin savunmas›z halka, katliama yönelik
sald›r›s› sonucunda Mehmet Akif Dalc› adl› yoldafl›m›z katledildi.
Yüzlerce insan kurflun, cop ve sopalarla yaraland›.
Oligarflinin ilk katliam› de¤ildi bu. Türkiye halklar› birçok katli-
am yaflad›, hala da yafl›yor. Ama 1 May›s 1977 ve 1 May›s 1989 gü-
nü gerçekleflen katliamlar›n özel önemi vard›r.
Türkiye oligarflisi, art›k ne düzen partileri, ne de en büyük gü-
venceleri olan ordu ile halk› yönetemiyor, gelecek güvencesi vere-
miyor. Tüm kurumlar›yla y›pranm›fl dejenere olmufl her türlü sö-
mürünün, ahlaks›zl›¤›n, adaletsizli¤in adalet olarak gösterilmeye
çal›fl›ld›¤› bir düzen var karfl›m›zda. Halk›m›z›n iktidar savafl›n› ör-
gütlemek için; adaletsizliklere, katliamlara, ahlaks›zl›¤a son ver-
mek için; ba¤›ms›z bir ülke için; halk›n demokrasisi için halk›n dev-
rimci fliddetini, sömürücülere, emperyalistlere, iflbirlikçilere, ifl-
kencecilere, katillere, mücadelesine engel olmak isteyen tüm halk
düflmanlar›na çevirece¤iz.
Silah›m›z, sadece halk düflmanlar›n› hedefleyecektir. Savafl içeri-
sinde irademiz d›fl›nda olabilecek yanl›fll›klalar›m›z› ise, halk›m›za
aç›klay›p telafisi yoluna gidece¤imizin bilinmesini isteriz.
Örgütümüz, bu anlay›flla hareket ederek, 1 May›s 1989'da göste-
ri yapan halk›m›z›n üzerine atefl eden ve yoldafl›m›z M.Akif Dalc›'y›
flehit eden polisi uzun ve titiz bir araflt›rma sonucu bulmufl ve ce-
zaland›rm›flt›r.
‹flkenceci, devrimci katili, halka bask› yapan ve faflizm taraf›n-
dan kullan›lan tüm insanlar› uyar›yoruz;
Faflist devletin bekas›n› ve onun bir avuç asalak yöneticisinin ç›-
karlar›n› korumak için halka ve devrimcilere sald›rmay›n. ‹flledi¤i-
niz suçlara yenilerini eklemeyin.
Halka karfl› ifllenen hiçbir suçun cezas›z kalmayaca¤›n› bilin. Bu-
gün hizmet etti¤iniz devlet, halk›n öfkesi karfl›s›nda sizleri koru-
mayacakt›r.
EMPERYAL‹ZME KARfiI BA⁄IMSIZLIK,
13
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
FAfi‹ZME KARfiI DEMOKRAS‹, SÖMÜRÜYE KARfiI SOSYAL‹ZM,
M‹LL‹ ZULME KARfiI ULUSLARIN KEND‹ KADERLER‹N‹ TAY‹N HAK-
KI için savafl›yoruz.
HALKIN SAVAfiI, HALKIN ‹KT‹DARI ve HALKIN YÖNET‹M‹ için sava-
fl›yoruz.
H‹ÇB‹R ‹fiKENCEC‹ HALK DÜfiMANI CEZASIZ KALMAYACAK.
1 MAYIS fiEH‹TLER‹ ÖLÜMSÜZDÜR.
M. AK‹F DALCI'NIN KAT‹L‹N‹ YARGILADIK VE CEZALANDIRDIK.
fiubat 1990
DEVR‹MC‹ SOL
14
Zafer Yolunda 2
AAMMEERR‹‹KKAANN ‹‹LLAAÇÇ TTEEKKEELLLLEERR‹‹NN‹‹NN HH‹‹ZZMMEETT‹‹NNDDEE
ÇÇAALLIIfifiAANN VVEE CCIIAA TTAARRAAFFIINNDDAANN FF‹‹NNAANNSSEE EEDD‹‹LLEENN
HHZZ‹‹ VVAAKKFFII ÖÖRRGGÜÜTTÜÜMMÜÜZZ TTAARRAAFFIINNDDAANN
BBAASSIILLDDII VVEE TTAAHHRR‹‹PP EEDD‹‹LLDD‹‹
HZ‹ Vakf›, 1971 y›l›nda CIA beslemesi, tescilli Amerikan ufla¤›
Prof. Dr. Turhan ‹T‹L taraf›ndan kuruldu. Görevi, uluslararas› ilaç
tekellerinin üretti¤i yeni PS‹KITROP ilaçlar›n insanlar üzerinde de-
nenmesini içeren projeleri ülkemizde uygulamakt›. Baflka ülkelerde
de gündeme gelen bu projeleri CIA finanse ediyordu.
HZ‹ Vakf› ülkemiz insanlar›n› kobay olarak kulland›. Vakf›n hiz-
metindeki doktorlar, zorla ya da parayla kand›rarak pek çok insana
sa¤l›¤a zararl› ilaç verdi, onlar›n üzerinde deneyler yapt›. Mengele
art›¤› bu doktorlar›n yönetiminde çal›flan HZ‹ Vakf›, ülkemiz insan›-
n›n sa¤l›¤›na hiçbir de¤er vermedi¤i gibi, birçok insan›n ald›¤› ilaç-
lar›n etkisiyle sa¤l›¤›n› yitirmesine, sakat kalmas›na neden oldu.
12 Eylül sonras›, cunta generalleriyle anlaflarak ayn› deneyleri
siyasi tutuklular üzerinde de uygulad›lar. Metris, Mamak, Sultanah-
met, Erzurum vb. cezaevlerinde tutuklulara zorla i¤ne yapma, hap
içirme gibi yollara baflvurdular. Sözde, devrimcilerin psikopat kifli-
li¤e sahip insanlar olduklar› ispatlanacak ve nas›l "rehabilite" edi-
lecekleri "bilimsel" olarak ortaya konacakt›.
TTUURRHHAANN ‹‹TT‹‹LL, bu konuda 12 Eylül cuntas›na ak›l hocal›¤› yapt›.
Önerdi¤i "rehabilitasyon" yöntemleriyle binlerce tutsa¤›n yeni bas-
k› ve yapt›r›mlarla yüzyüze gelmesini sa¤lad›. Baflkan› oldu¤u vak-
f›n öncülü¤ünde düzenlenen "" TTeerröörriissttlleerriinn RReehhaabbiilliittaassyyoonnuu""
sempozyumuna cezaevleri müdürleri ve üst düzey görevlilerini ça-
¤›rd› ve onlara tutsaklar› sindirme taktikleri konusunda yol göster-
di, CIA'n›n deneylerini aktard›. Bu sempozyuma CIA istasyon flefi
Paul HENZE de kat›ld›. HZ‹ Vakf›, emperyalist tekeller hesab›na ça-
l›flan halk düflman› bir kurulufltur. ‹nsanlar›m›z› kobay gibi kullan-
m›fl, 12 Eylül cuntas›yla iflbirli¤i yaparak devrimci tutsaklara yöne-
lik bask› ve sindirme planlar›n›n ak›l hocal›¤›n› yapm›flt›r. HZ‹ Vak-
f›, Mengele art›klar› doktorlar›n halka karfl› oluflturdu¤u bir suç ör-
gütüdür. Devrimci tutsaklara karfl› "rehabilitasyon program›" deni-
15
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
16
Zafer Yolunda 2
len bask› ve sindirme taktiklerinden do¤rudan sorumludur.
‹nsana sayg› duymayan ve kendi ç›karlar› için onu rahatl›kla bir
kobay gibi kullanabilen, emperyalist tekellerin uzant›s› ve iflbirlik-
çisi bu suç örgütü, örgütümüzün karar›yla militanlar›m›z taraf›n-
dan bas›lm›fl ve tahrip edilmifltir.
HALK DÜfiMANI KURULUfiLARI CEZALANDIRACA⁄IZ
DEVR‹MC‹LER TEKELLER‹N KOBAYI DE⁄‹LD‹R
Haziran 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
AARRMMUUTTLLUU,, ÜÜMMRRAANN‹‹YYEE VVEE CC‹‹HHAANNGG‹‹RR''DDEE HHAALLKKII VVEE
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERR‹‹ KKAATTLLEEDDEENNLLEERRDDEENN HHEESSAAPP SSOORRAACCAA⁄⁄IIZZ!!
‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü'ne ba¤l› Siyasi fiube, Çevik Kuvvet
ve karakol polislerinin son günlerde halk›m›za ve devrimcilere yö-
nelik sald›r›lar›, öldürme, yo¤un iflkence yapma biçiminde artarak
sürmektedir. Armutlu gecekondular›nda Siyasi fiube ve Çevik Kuv-
vet'e ba¤l› binin üzerinde polisin, geceyar›s›nda mahalleyi kuflata-
rak, kad›n, çocuk, yafll› demeden, silahs›z-savunmas›z halka kur-
flun ya¤d›rmalar› ve HHüüssnnüü ‹‹fifiEERR‹‹'yi öldürerek onlarca insan› yara-
lamalar›, bu sald›r›lar›n ulaflt›¤› en son boyutu göstermesi bak›m›n-
dan çarp›c› bir örnektir.
Yoksul, ezilen, yatacak evi bile olmayan insanlara kurflun s›k›l-
mas› emrini veren ‹stanbul Emniyet Müdürü Hamdi ARDALI ve Siya-
si fiube polisleri iflledikleri suçlar›n hesab›n› mutlaka vereceklerdir.
Faflist çetelerle iflbirli¤i yapan ve onlar›n "Arazi Mafyas›" olarak hal-
ka sald›r›lar›nda "koruyucu" ve "kollay›c›" rolünü oynayan Hamdi
ARDALI'n›n kendisi de tescilli bir faflisttir ve iflledi¤i suçlar say›la-
mayacak kadar çoktur.
Bir süre önce Ümraniye'de TKP-B, Cihangir'de DKP üyesi yurtse-
ver devrimcilerin katledilmesi emrini veren de, bafl›nda Hamdi AR-
DALI'n›n bulundu¤u ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü yetkilileridir. Bu
katliamlar› uygulayan Siyasi fiube polisleri de, kendilerine emir ve-
ren amirleri gibi halka hesap vermekten kurtulamayacaklard›r. Hal-
ka karfl› suç iflleyenler, halk›n adaletinin pençesinden kurtulamaz-
lar.
Faflizmin, Kontr-gerillas›, M‹T'i, polisi ile halka ve devrimcilere
sald›rmas›, katliamlar yapmas› cezas›z b›rak›lmayacak, bu sald›r›
ve katliamlarda rol alanlar er geç cezaland›r›lacakt›r!
Biz, faflizmin bu katliam ve sald›r›lar›na, devrimcilerin ve halk-
tan insanlar›m›z›n katledilmesine misilleme olarak, ‹stanbul Emni-
yet Müdürlü¤ü Siyasi fiubesi'nde iflkenceci olarak bilinen ve yüzler-
ce devrimciye iflkence yapan polis ‹‹ssmmaaiill KKIILLIIÇÇ''›› cceezzaallaanndd››rrdd››kk..
FFaaflfliizzmmiinn ssiillaahhll›› ggüüççlleerriinnii uuyyaarr››yyoorruuzz::
Devrimcilere ve halka karfl› olmaktan vazgeçin! Devrimcilere ve
17
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
18
Zafer Yolunda 2
halka yönelik sald›r›lara son verin! Devrimci ve halk kan› ak›tanlar,
halka zarar verenler cezas›z kalmayacakt›r!
KAHROLSUN FAfi‹ZM !
DEVR‹MC‹LERE VE HALKA KALKAN ELLER‹ KIRACA⁄IZ !
GECEKONDU D‹REN‹fiÇ‹S‹ HÜSNÜ ‹fiER‹ ÖLÜMSÜZDÜR !
Temmuz 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
BB‹‹RR HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNII DDAAHHAA CCEEZZAALLAANNDDIIRRIILLDDII
‹stanbul cezaevlerinde iflkence ve sindirme taktiklerinin, dörtyoldafl›m›z›n ölümünün, yüzlerce devrimci ve yurtseverin sakatkalmas›n›n birinci dereceden sorumlular›ndan, 1984 y›l›nda 11.. OOrr--dduu vvee SS››kk››yyöönneettiimm KKoommuuttaannll››¤¤›› AAddllii MMüüflflaavviirrllii¤¤ii yyaappaann DDuurr--mmuuflfl AAkkflfleenn''ii cceezzaallaanndd››rrdd››kk..
14 Haziran 1984, 63. gün Abdullah Meral
17 Haziran 1984, 66. gün Haydar Baflba¤, M.Fatih Öktülmüfl
24 Haziran 1984, 73. gün Hasan Telci
Ölüm Orucu direniflçisi 4 yoldafl›m›z bu tarihlerde flehit düfltü-ler. Ve 12 Eylül faflizminin zindanlar›nda, faflizmin devrimcileri tes-lim alma, siyasi kimliklerinden soyutlama savafl›na karfl› sürdürü-len direniflin destan›n› yazd›lar.
Düflman cephesinin bafl›nda 1. Ordu ve S›k›yönetim Komutanl›¤›Adli Müflaviri Albay Durmufl Akflen vard›.
Durmufl Akflen ‹stanbul'daki tüm cezaevlerinde, devrimci veyurtsever tutuklular› sindirmek, düflüncelerinden vazgeçirmek içinS›k›yönetim Komutanl›¤› ile birlikte planlar oluflturdu, taktikler be-lirledi ve bunlar› uygulamaya koydu.
- Tutuklulara tek tip elbise giydirmek için yo¤un iflkenceler yapt›rd›.
- Giysilerini ve ayakkab›lar›n› zorla toplatarak onlar› külot, atletve naylon terlikle yaflamaya mahkum etti.
- Mahkemelere giysileri olmadan götürülmelerini, duruflmalar-dan at›lmalar›n› ve g›yaplar›nda yarg›lanmalar›n› sa¤lad›.
- Devrimci ve yurtseverlere idam ve a¤›r hapis cezalar› verilme-sinde etkin bir rol oynad›.
- "Napolyon bile so¤u¤a yenildi." diyerek tutuklulara k›fl ortas›n-da iç çamafl›r› ile so¤ukta bekletme iflkencesi uygulad›.
- Yiyecek miktar›n› azaltarak insanlar›n direnç gücünü düflürme-ye çal›flt›, onlar› aç b›rakarak teslim olmaya zorlad›.
- Y›llar› bulan aile ve avukat görüflü, kitap, havaland›rma, dergive gazete yasaklar› koydu.
- Siyasi flube ile iflbirli¤i yaparak tutuklular›n cezaevinden yeni-den flubeye al›nmas› emrini verdi ve iflkence görmelerini sa¤lad›.
- Yapt›rd›¤› iflkenceler, koydu¤u yasaklar sonucu yüzlerce insanhastaland›, sakat kald›.
- Tutsak ailelerini s›k s›k cezaevi nizamiyelerinde, Selimiye K›fl-las›'nda coplatt›rd›, gözalt›na ald›rd›.
- Ölüm Orucunun ilerleyen günlerinde, yataklar›ndan kalkacak
19
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
20
Zafer Yolunda 2
halleri bile olmayan direniflçi yoldafllar›m›za operasyon yapt›rmak-tan çekinmedi.
Durmufl Akflen'in adli müflavirlik sürecinde, ‹stanbul cezaevleri,hemen hiçbir hakk›n ve hukuk kural›n›n olmad›¤› Nazi kamplar›nadönüflmüfltür.
‹flte dört yoldafl›m›z› bu koflullarda, örgütümüz DEVR‹MC‹ SOL veT‹KB taraf›ndan bafllat›lan ve 75 gün süren Ölüm Orucunda yitirdik.
Dört yoldafl›m›z›n yaflam›n› yitirmesinin birinci derecede sorum-lular›ndan biri, o dönem ‹stanbul cezaevlerinden sorumlu, s›k›yöne-tim kararlar›n›n uygulat›c›s› ve organizatörü Durmufl Akflen’dir.
Durmufl Akflen, devrimci ve yurtseverlere karfl› iflledi¤i cinayet-lerden, iflkencelerden ve insanl›k d›fl› uygulamalardan dolay› örgü-tümüz taraf›ndan yarg›land› ve ölüme mahkum edildi.
HALK DÜfiMANLARI CEZASIZ KALMAYACAK!
fiEH‹TLER‹M‹Z‹N KANI YERDE KALMAYACAK!
KAHROLSUN FAfi‹ZM!
Temmuz 1990DEVR‹MC‹ SOL
21
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
HHAALLKKIIMMIIZZAA
Devrimci Sol savaflç›lar› ve önderleri, oligarflinin tüm tedbirlerive gözda¤›na karfl›n, birer ikifler ve grup olarak zindanlar› yar›p ç›-k›yor, ç›kacaklar.
Oligarflinin zora ve iflkenceye dayal› politikas› karfl›s›nda, y›llar-ca süren evrensel boyutlarda direnifl örnekleri gösteren DevrimciSol savaflç›lar›n›n, özgürlük için, ba¤›ms›zl›k ve sosyalizm için sür-dürdü¤ü mücadeleyi hiçbir güç engelleyemez. Devrimci Sol savafl-ç›lar›n›n, on binlerce devrimci yurtseverin, oligarflinin faflist yasa-lar›ndan ve mahkemelerinden bekledi¤i bir fley yoktur. Devrimcile-rin oligarflinin yarg›s›n› reddetmeleri, tutsakl›¤› kabul etmemelerive özgürlüklerini kendi elleriyle sa¤lamalar› meflrudur.
Örgütümüz, savaflç›lar›n› s›cak mücadeleye katmak ve özgürlefl-tirmek için bundan sonra da elinden geleni yapacakt›r.
Devrimci irade tüm iradelerden üstündür. Bu üstünlük sonucudurki, "olmaz" denilen koflullarda firar eylemleri gerçeklefltirilmifltir.
Son öözzggüürrllüükk eeyylleemmiimmiizzllee Devrimci Sol savaflç›lar›ndan AslanTayfun Özkök, Aslan fiener Y›ld›r›m, ‹brahim Erdo¤an, Ali K›rlang›çve yurtsever devrimci örgüt TKP-ML T‹KKO savaflç›s› Baba Erdo¤anözgürlüklerini kazanm›fllard›r.
Eylem cezaevindeki hiçbir personelin yard›m› ve iflbirli¤i olma-dan tamamlanm›flt›r. Ve tamamen örgütümüzün ve yoldafllar›m›z›nçaba, olanak ve yarat›c›l›klar› ile gerçekleflmifltir.
YAfiASIN YOLDAfiLARIMIZIN ÖZGÜRLÜK EYLEM‹! KAHROLSUN FAfi‹ZM, YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
Temmuz 1990
DEVR‹MC‹ SOL
DDÖÖRRTT AARRKKAADDAAfifiIIMMIIZZ KKEENNDD‹‹LLEERR‹‹NNEE DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ YYOOLL''CCUU DD‹‹YYEENN KK‹‹fifi‹‹LLEERR TTAARRAAFFIINNDDAANN FFAALLÇÇAATTAA VVEE BBIIÇÇAAKKLLAARRLLAA ÖÖLLDDÜÜRRÜÜLLMMEEKK ‹‹SSTTEENNDD‹‹
16.6.1990 günü Gaziosmanpafla ve çevresinde hareketimiz aley-
hine sürekli yalan üreten, spekülasyon yapan ve o çevrede Devrim-
ci Yol'cu olarak bilinen (....) isimli kifliye, yalan üretmemesi, sol içi
olumsuzluklar yaratmamas› için uyarmaya ve bunlar›n özelefltirisi-
ni vermesi gerekti¤i söylenmeye gidildi. Bir arkadafl›m›z bu flahs›
evden d›flar› ça¤›rarak "Devrimci Sol bölündü, parçaland›. fiunlar
flunlar ayr›." vb. sözlerinin yalan oldu¤unu söyleyerek uyar›da bu-
lunup, devrimci anlay›fl›n ne olmas› gerekti¤ini tart›flmak istedi. Bu
arada DY'li kifli söylediklerinin do¤ru oldu¤unu vurgulayarak "Dev-
rimci Sol da kim ki, siz serserisiniz, ben size özelefltiri vermem,
Hürriyet Gazetesi de yaz›yor, git oku." fleklinde tahrik edici konufl-
mas›n› sürdürüyor. Arkadafl›m›z›n kendisini devrimci gibi tart›flma-
ya davet eden uyar›lar›na ra¤men, küfür ve hakaretlerine devam
ediyor ve arkadafl›m›za sald›r›yor. Bu s›rada içeriye de seslenerek
"Silahlar›, baltay› getirin." diyor. Bu ça¤r› üzerine içeriden ç›kan befl
kifli, falçata ve b›çaklarla arkadafl›m›za sald›r›yorlar. Arkadafl›m›z
yere düflüyor. Bunu gören ve konuflmaya kat›lmayan üç arkadafl›-
m›z duruma müdahale ediyor. Bu defa içeriden ç›kan (.....), (.....) ad-
l› DY'liler falçata ve b›çaklar›n› arkadafllar›m›za da saplamaya bafl-
l›yorlar. Do¤rudan arkadafllar›m›z›n can›na kast eden, gözü dön-
müfl, devrimci kan›na susam›fl bu lümpen, ayyafl güruhu, devrimci
tav›r tak›nmalar› için ›srarla uyar›lmalar›na ra¤men, devrimci kan›
dökmeleri engellenemiyor.
Tart›flmaya giden arkadafl›m›z kalbinin üzerinden, yüzünden,
boynundan ve s›rt›ndan a¤›r yaralar al›yor. Di¤er bir arkadafl›m›z›n
karn›na, ald›¤› yaralar› kapatmak için otuz üç dikifl at›l›yor. Öteki
arkadafllar›m›z da falçata ve b›çakla de¤iflik yerlerinden yaralan›-
yorlar.
Art›k tart›fl›lmak istenen, uyar›lmak istenen kiflilerin devrimci-
likle hiçbir ilgisi olmayan, provokatör serseriler oldu¤u a盤a ç›k›-
yor. Arkadafllar›m›z yaral› bir flekilde olay yerini terk ediyorlar.
Günlerce Devrimci Yol'cular›n bir aç›klama yapmas›n›, devrimci
22
Zafer Yolunda 2
kan› dökmenin ne anlama geldi¤ini izah etmelerini bekledik. Ama
onlar suskun kalmay› tercih ettiler. Bu konuda susanlar, tart›flmaya
neden olan konuda yalanlar›na, serseriliklerine devam ediyorlard›.
DY'nin en sorumlu bilinen, DY ad›na konuflan, röportaj yapan ki-
flisine gidildi. Devrimcileri öldürmeye teflebbüs eden, sokak serse-
rileri gibi falçata ve b›çakla devrimcilere sald›ran kiflilerin tek tek
adlar› say›larak, bu kiflilerin kendilerini ba¤lay›p ba¤lamad›klar›
soruldu. Verilen cevap ilginçtir. Aradan dört gün geçmesine karfl›n,
"Bilmiyoruz, hem DY'li, hem de¤il, kimse kimseyi ba¤lam›yor, arafl-
t›ral›m." gibi kaypak, sorunun üstünü kapatmak isteyen bir yakla-
fl›m gösterdiler. Onlar için devrimci kan›n›n akmas›, onlarcas›n›n
katledilmesi hiç önemli de¤ildi. Çünkü onlar 12 Eylül öncesinde
birçok devrimciyi katletmifl, onlarcas›n› öldürmeye teflebbüs etmifl
ve yaralam›fllard›. Siyaset yasaklar› koyma, hotzotçuluk yapma,
devrimcileri öldürme onlar›n gelene¤iydi. Bu anlamda, bir duyarl›-
l›k beklenemezdi. Tam bir ikiyüzlülükle, sözde sol içi çat›flmaya
karfl› ç›karlarken, pratikte kadro ve taraftarlar›n› özellikle Devrim-
ci Sol'a karfl› kemiklefltirmek için her gün bir yalan üretiyorlard›.
Bölündü¤ümüz, parçaland›¤›m›z, yok oldu¤umuz vb. gibi alçakça
spekülasyon ve karalamalar› hiç bitmiyordu.
Defalarca uyar›ld›lar ama sonuç al›nam›yordu.
Niçin?
Çünkü DY, 12 Eylül'den sonra ideolojik, pratik, ahlaki olarak her
fleyiyle tükenmifl bir harekettir. Ve Devrimci Sol'un geliflimini düfl-
manca izlemektedirler. Öyle ki, Devrimci Sol düflmanl›¤› on iki y›l
öncesinden bugüne giderek büyümüfl ve onlar› planl› programl› bir
flekilde devrimci katletmeye teflebbüse kadar götürmüfltür.
12 Eylül'den bu yana tam on y›l geçti. Ve DY hiçbir varl›k göste-
remedi¤i gibi, her gün bölünüp parçaland›. ‹çinden sivil toplumcu-
lar, yefliller ç›kard›, iyice flekilsizleflti. Kimin neyi savundu¤u, ne
ad›na savundu¤u belli de¤ildi. Hatalar›n›, zaaflar›n› Türkiye halkla-
r›na ve taraftarlar›na aç›klama, özelefltiri yapma yerine, taraftarla-
r›n› Devrimci Sol'a karfl› kemiklefltirmek ve Devrimci Sol'un gelifli-
mini engellemek için provokatif yöntemlere baflvurmay› tercih etti-
ler. Öyle ki, kendi arkadafllar› Ayd›n Erol'u öldürdü¤ünde, bunu
Devrimci Sol'a y›kmaya çal›flt›lar. Ne yaz›k ki(!) kendi arkadafl›n› öl-
23
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
düren DY'li tüm gerçe¤i aç›klad›.
Özellikle Devrimci Sol'un mücadelesinin yükseldi¤i koflullarda
provokasyon yaratmay› al›flkanl›k haline getirdiler. Her fleyiyle tü-
kenmifl, falçata tafl›yan, ayyafl, ahlak düflkünü serserileri bile yan›-
na toplayan bu DY'li çevre, flimdilerde de Devrimci Sol'cu kan› dök-
mek ve bizi oligarfli yerine kendileri ile u¤raflt›rmak için provokas-
yonlar düzenliyor.
Devrimci Yol'cular› uyar›yoruz!
Devrimcileri öldürmeye teflebbüs eden, falçata ve b›çakla faflist
serseriler gibi sald›ran (......) adl› befl kifliyi ve devrimcileri öldür-
meye teflebbüs ederek yaratt›klar› provokasyonu tüm halka ve dev-
rimcilere aç›klamal›, özelefltiri yapmal›d›rlar.
Taraftar ve kadrolar›n›n neden devrimcilere faflist yöntemlerle
sald›rd›klar›n›, yalan ve spekülasyonlarla siyaset yapmaya çal›flt›k-
lar›n›, maddi nedenleri ile aç›klamal›d›rlar.
Falçatal›, b›çakl›, dilinden en rezil küfürler eksilmeyen bu ayyafl-
lar›n gerçek niteliklerini halka ve devrimcilere aç›klamal›d›rlar.
TTüümm DDeevvrriimmccii,, YYuurrttsseevveerr vvee ‹‹lleerriicciilleerr!!
Biz sol içi çat›flmaya hep karfl› olduk. DY ve benzerleri gibi dev-
rimci kan› dökmedik. Ama bilinen bu tavr›m›zdan dolay›, baflkalar›
"... Sald›r›r›m, kan dökerim, nas›l olsa bir fley yapamazlar." düflün-
cesiyle hareket etmeye bafllarsa, "Hz. ‹sa tavr›" göstermeyece¤imiz
aç›kt›r.
Faflist yöntemlerle devrimci kan› ak›tanlara, devrimci hareketin
genel ç›karlar› düflünülerek tav›r al›nacakt›r.
Devrimci, sosyalist oldu¤unu iddia eden hiç kimse, sorumsuzca,
tam bir serseri gibi hareket edemez. Etmeye devam etti¤i noktada,
onun serserili¤ini, provokatörlü¤ünü, faflist yöntemlerini etkisiz-
lefltirmek görev haline gelir.
Y›llard›r tüm sola ça¤r› yap›yoruz. "Gelin, 12 Eylül öncesi sol içi
çat›flmalar› tart›flal›m, nedenlerini bulal›m. Kim, nerede, hangi an-
lay›flla ne yapm›fl, a盤a ç›kartal›m. Elefltiri ve özelefltiriler yap›ls›n
ve bir daha sol içi çat›flma olmas›n." diyoruz. Ne yaz›k ki; baflta DY
24
Zafer Yolunda 2
25
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
olmak üzere, devrimci kan› ak›tanlar susuyorlar. Ve flöyle dedik:
"... Sustukça bu olaylar yeniden ve daha boyutlu olarak tekrarlana-
cakt›r." Bugün bunun ilk ad›mlar› görülüyor. Ve ilginçtir, yine dev-
rimci kan› ak›tan, 12 Eylül öncesi birçok devrimciyi öldüren, onlar-
cas›n› yaralayan, siyaset yasaklar› koyan DY'lilerdir. Bir örgüt, bir
ideoloji, bir güç sahibi olamayan DY'liler bugün devrimin ç›karlar›-
n› düflünmüyorlar. Y›llard›r hiçbir fleyi baflaramaman›n yaratt›¤›
kompleksle, h›rç›nl›kla, sadece kendi küçük burjuva gururlar›n›
kurtarmak için, her türlü burjuva yöntemlerini kullanmay›, sokak
serserilerine özgü davran›fllar› meflru görmektedirler.
Bu yolun sonu yoktur. Devrimci kan› ak›tarak siyasi arenada var
olmaya çabalamak yerine, emperyalizme ve oligarfliye karfl› savafl-
mal›d›rlar. Bunu yapmad›klar› sürece, Devrimci Sol düflmanl›¤› ile
flartland›r›lan insanlar›n bir gün kendilerini vuran bir silah haline
gelece¤i bilinmelidir.
DY'C‹ OLDU⁄UNU ‹DD‹A EDENLERDEN DÖRT DEVR‹MC‹Y‹ ÖLDÜR-
MEYE TEfiEBBÜS ETMELER‹N‹N HESABINI TÜM ‹LER‹C‹LERE, DEVR‹M-
C‹LERE VE HALKA VERMELER‹N‹ ‹ST‹YORUZ.
VE ONLARCA DEVR‹MC‹ VE YURTSEVER‹ KATLEDENLER‹, GERÇEK-
LER‹ AÇIKLAMAYA ÇA⁄IRIYORUZ.
PROVOKASYONLAR VE DEVR‹MC‹ MASKEL‹ SERSER‹LER MÜCADE-
LEM‹Z‹ ENGELLEYEMEZ!
KAHROLSUN SOL ‹Ç‹ ÇATIfiMAYI YARATANLAR!
Temmuz 1990
DEVR‹MC‹ SOL
26
Zafer Yolunda 2
DDUUYYUURRUU KKAAMMUU ÇÇAALLIIfifiAANNLLAARRIINNIINN SSEENNDD‹‹KKAALLAAfifiMMAA VVEE HHAAKKLLAARRIINNII
AARRAAMMAA MMÜÜCCAADDEELLEESS‹‹NNDDEE OONNLLAARRII ‹‹HHBBAARR VVEE SSÜÜRRGGÜÜNN EEDDEENN,,
AAÇÇII⁄⁄AA AALLIINNMMAASSIINNII SSAA⁄⁄LLAAYYAANN TTÜÜMM MMÜÜDDÜÜRRLLEERR‹‹,, PPEERRSSOONNEELL
fifiEEFFLLEERR‹‹NN‹‹ VVEE ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹KKÇÇ‹‹ MMEEMMUURRLLAARRII UUYYAARRIIYYOORRUUZZ..
Emekçilerin faflist ÖZAL iktidar›na karfl›, kendi haklar› ve kendi
iktidar› için yürüttü¤ü mücadeleye engel olan ve iktidarla iflbirli¤i
tavr› içine girenleri, devrimcileri ihbar edenleri; tüm uyar›lara ra¤-
men, ihbarc› ve halk düflman› tav›rlar›nda ›srar etmeleri halinde ce-
zaland›raca¤›z.
‹‹flflbbiirrlliikkççii vvee iihhbbaarrcc›› mmeemmuurrllaarraa sseesslleenniiyyoorruuzz;;
Sizin s›n›fsal ç›karlar›n›z tüm emekçilerle birlikte mücadele et-
mekten geçiyor. Ama sizler, birlikte mücadele ederek insanca bir
yaflam› sa¤lama, çocuklar›n›za güzel, onurlu bir gelecek b›rakma
yerine k›sa vadeli ç›karlar›n›z için arkadafllar›n›z› ihbar ediyor, ifl-
ten att›r›yorsunuz. Belki bugün bu davran›fllar›n›zdan dolay› ikti-
dar sahipleri s›rt›n›z› s›vazl›yor, ama sizi tüm halkla, emekçilerle,
hatta ailenizle, çocuklar›n›zla karfl› karfl›ya getiriyor. Sizi uyar›yo-
ruz. ‹hbarc›l›¤› sürdürmeniz halinde toplum içinde gezemeyeceksi-
niz! Çünkü sizi affetmeyece¤iz. Uyar›lar›m›za kulak t›kayarak ih-
barc›l›¤a devam etmeniz halinde devrimci adaleti kullanmaktan çe-
kinmeyece¤iz.
‹hbarc›l›k yapan bir kaç muhbiri cezaland›rd›k. Bu onlara a¤›r bir
ceza de¤il, sadece bir uyar›yd›. Ama onlar uyar›m›z› dikkate alarak,
halktan ve ihbar etti¤i emekçilerden özür dileyip onurlu bir yol
seçmek yerine, iktidar›n kendilerini korumas›n› istediler. Ne yaz›k
ki iktidar onlar› koruyamayacak! fiöyle bir düflünün... Bugüne kadar
kimi, hangi halk düflman›n› korudular? Onlar ifllerine yarayan› kul-
lan›r kullan›r, sonra bir yana atarlar. Kamu emekçilerinin sendika-
laflma ve hak arama mücadelesinde birçok emekçiyi ihbar eden ik-
tidar iflbirlikçilerinden baz›lar›n› sizlere aç›kl›yoruz:
MMuuhhiittttiinn OOKKUUMMUUfifi:: Taksim ‹lkyard›m Hastanesi Baflhekimi.
Hastanede çal›flan dört sa¤l›k emekçisinin a盤a al›nmas›n› sa¤lad›.
(CEZALANDIRILDI)
NNeeccaattii BB‹‹LLGG‹‹NN:: Taksim ‹lkyard›m Hastanesi Nükleer T›p Bölüm
fiefi. A盤a al›nan sa¤l›k emekçilerini ispiyon etti.
HHaalliill TTOOPPLLAAMMOO⁄⁄LLUU:: Bak›rköy Ruh ve Sinir Hastal›klar› Hasta-
nesi Baflhekimi. Haklar› için mücadele eden sa¤l›k emekçilerine fii-
li müdahalede bulundu, polise ihbar etti. (CEZALANDIRILDI)
SSeellççuukk GGÜÜRRKKAAYYNNAAKK:: Baltaliman› Kemik Hastal›klar› Hastanesi
Baflhekimi. Yemek boykotu yapt›klar› gerekçesiyle sürgün etti¤i iki
sa¤l›k emekçisini, geceyar›s› lojmanlardan polis zoruyla att›.
HHaalliill SSEEZZGG‹‹NN:: ‹lçe Milli E¤itim Müdürü. ‹lerici ve devrimcileri
keyfi olarak sürgün etti.
MMeehhmmeett KKAALLAAFFAATT:: Ankara Beytepe Kampüsü Emniyet Birim
Destek Müdürü. Kamu Emekçileri Sendikas› (Kam-Sen) için yap›lan
destek toplant›s›n› jandarmaya ihbar ederek, 24 devrimcinin gözal-
t›na al›nmas›na neden oldu.
RRaassiimm TTOORRUUNN:: fiiflli Etfal Hastanesi Baflhekimi. Temmuz direni-
fline kat›lan üç sa¤l›k emekçisinin a盤a al›nmas›n› sa¤lad›. Bas›n
toplant›s› yapan sa¤l›k emekçilerine polis arac›l›¤› ile müdahale et-
mek istedi. (SON KEZ C‹DD‹ B‹Ç‹MDE UYARILDI.)
AAllii SSAA⁄⁄BBAACCAAKK:: fiiflli Etfal Hastanesi ‹dari Memuru. Bas›n toplan-
t›s› duyurusu yapan iki sa¤l›k emekçisini gece yar›s› polise teslim
etti.
CCaaffeerr KKAANN:: Avc›lar, ‹nsa Lisesi Ö¤retmeni. Gerici-faflist bir nite-
li¤e sahip. Okuldaki devrimci-demokrat ö¤renciler ve ö¤retmenler
üzerinde bask› oluflturmak amac›yla, idareyle iflbirli¤i yap›yor.
ÖÖmmeerr YYüücceell ÇÇAALLIIKKLLII:: PTT ‹stanbul Telefon Baflmüdürü. Yemek
boykotuna kat›ld›¤› için 30 PTT emekçisini sürgün etti. Sürülen PTT
emekçilerini açl›k grevi yapt›¤› gerekçesiyle iflten att›.
ZZeekkeerriiyyaa TTEEMM‹‹ZZEELL:: ‹stanbul Defterdar›. Haklar› için mücadele
eden maliye emekçilerini sürgün edip, meflru toplant› düzenlemek
isteyen maliye emekçilerini polise ihbar etti.
TTuunnccaayy KKAAYYAA:: Defterdar Üst Dan›flma Memuru. Bildiri da¤›tan
iki maliye memurunu polise ihbar etti.
AAllii YYAAYYLLAA:: Kartal Devlet Hastanesi Baflhekimi. Yasal bildirileri-
ni da¤›tan sa¤l›k emekçilerini yasad›fl› bildiri da¤›t›yor diye polise
ihbar etti.
27
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
28
Zafer Yolunda 2
MMüürrflfliitt KKAARRYYAAKK:: Gö¤üs Cerrahisi Merkezi Baflhekimi. ÖZAL'›n
has adam›, sa¤l›k emekçilerini insan kapasitesinin üzerinde çal›fl-
maya zorluyor.
CCeevvaatt YYAAKKUUTT:: Kofluyolu Ast›m Hastanesi Kalp Cerrah›. Sa¤l›k
emekçilerine insani de¤erlerden uzak davran›yor.
AAssuummaann EE⁄⁄RR‹‹BBOOLL:: Numune Hastanesi Baflhekimi. Koridorda si-
gara içti diye iki personelin sigaralar›n› avuçlar›nda söndürmeye
zorlad›.
MMeecciitt ÇÇAALLIIfifiKKAANN:: Bak›rköy Ruh ve Sinir Hastal›klar› Hastane-
si’nde doktor. Sa¤l›k emekçilerinin mücadelesine perde arkas›ndan
engel oluyor.
Tüm ihbarc›lara bir kez daha sesleniyoruz!
‹hbarc›l›ktan vazgeçin ve halktan özür dileyin! Devrimci adalete
güvenin!
KAHROLSUN ‹HBARCILAR VE HALK DÜfiMANLARI!
HALKA KARfiI ‹fiLENEN SUÇLAR CEZASIZ KALMAYACAK!
10 A¤ustos 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
FFAAfifi‹‹ZZMMLLEE ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹⁄⁄‹‹ YYAA PPAANN
33 MMUUHHBB‹‹RR--AAJJAANNII CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
‹zmir ve çevresindeki derneklerde, siyasi dergi bürolar›nda,
okullarda devrimci, ilerici ve yurtseverlerin çal›flmalar›n› polise ih-
bar eden, ihbar karfl›l›¤› para alan ve kiflisel güvence sa¤layan NA-
ZIM KAVAK, NAH‹T DEN‹Z ve YAfiAR KANKAL örgütümüzce gözalt›-
na al›narak sorgulanm›fl ve polis hesab›na çal›flan ihbarc›-ajan ol-
duklar› kesinleflmifltir.
Yap›lan sorgulamada, bu muhbirlerin Emniyet Genel Müdürlü¤ü
bünyesindeki ‹stihbarat Teflkilat› taraf›ndan korku, ceza tehdidi ve
daha iyi bir yaflam vaadi ile örgütlenmifl bir flebeke içinde yer ald›k-
lar› anlafl›lm›flt›r. Derneklerde, siyasi dergi bürolar›nda, okullarda
oluflturulmaya çal›fl›lan bu muhbir-ajan flebekesinin baflka eleman-
lar› da vard›r ve bunlar taraf›m›zdan bilinmektedir. fiu an etkisiz
durumda olan bu flebeke elemanlar› ayr›ca sorgulanacakt›r.
NAZIM KAVAK, NAH‹T DEN‹Z, YAfiAR KANKAL isimli muhbir-ajan-
lar sorgulama süresince, cezai durumlar›n›n a¤›rlaflaca¤› endiflesiy-
le, tam bir samimiyet içinde hareket etmemifller, baz› konularda iti-
rafta bulunmakta çekince göstermifllerdir.
Sorgu ekibimizin zor yöntemlerine baflvurmadan yapt›¤› uzun
süreli sorgulamalar neticesinde, bu kiflilerin muhbir-ajan olduklar›
ve devrimcilere zarar verdikleri kesinlik kazanm›fl ve bu yüzden,
ölüme mahkum edilerek cezaland›r›lm›fllard›r. Olay›n tüm maddi
ve manevi sorumlulu¤u, bu kiflileri korku, tehdit ve iyi yaflam vaa-
di ile muhbir-ajan yapan polise ve bugünkü iktidara aittir. Faflist
Özal iktidar›, bu insanlar› nas›l kulland›¤›n› ve nas›l aldatt›¤›n› ka-
muoyuna aç›klamal›d›r.
Can korkusuyla ve kiflisel ç›karlar› için devrimci ve yurtseverle-
ri ihbar edip yaflamlar›n› tehdit alt›na sokan, iflkence görmelerine
ve y›llarca cezaevlerinde yatmalar›na neden olan muhbir-ajanlar›
uyar›yoruz.
Oligarfliyle iflbirli¤i yapmaktan vazgeçin! Devrimci güçlere tes-
lim olun, gerçekleri aç›klay›n! Devrimci adalete güvenin ve ona s›-
¤›n›n! E¤er bunu yapmaz da halka ve devrimcilere karfl› suç iflleme-
29
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
30
Zafer Yolunda 2
ye devam ederseniz, sizi oligarflinin polisi de koruyamayacakt›r!
AJAN VE MUHB‹RLER‹ CEZALANDIRACA⁄IZ!
AJAN VE MUHB‹RLER DEVR‹MC‹ ADALETE HESAP VERMEKTEN
KURTULAMAYACAK!
AJAN VE MUHB‹RLER DEVR‹MC‹ MÜCADELEM‹Z‹ ENGELLEYEMEZ!
24 A¤ustos 1990
DEVR‹MC‹ SOL
NNoott:: Cezaland›r›lan üç kifli Yeni Bosna Beflyol'daki Sanayi Site-
si'nin karfl›s›ndaki Anadolu Koleji'nin bulundu¤u sitenin arazisinde
bulunmaktad›r.
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL SSAAVVAAfifiÇÇIISSII YYOOLLDDAAfifiIIMMIIZZ MMUUSSTTAAFFAA IIfifiIIKK''II 11998811 YYIILLIINNDDAA ‹‹fifiKKEENNCCEEYYLLEE ÖÖLLDDÜÜRREENN PPOOLL‹‹SSLLEERRDDEENN ‹‹BBRRAAHH‹‹MM ÇÇAA⁄⁄LLAARR''II CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK..
HH‹‹ÇÇBB‹‹RR ‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹ CCEEZZAASSIIZZ KKAALLMMAAYYAACCAAKK!!
‹brahim Ça¤lar, 12 Eylül'ün iflkenceci polislerinden biri olarak,yüzlerce insana yap›lan iflkencelere bizzat kat›ld›¤› gibi, yoldafl›-m›z Mustafa Ifl›k'›n 2. fiube fleflerinden Ahmet Ateflli'nin emriylekatledilmesinde do¤rudan yer alm›flt›r.
Mustafa Ifl›k 1981 y›l›nda, Ahmet Ateflli'nin yönetti¤i ve kat›ld›-¤› bu operasyonda Küçükköy'deki evinden al›narak 2. fiube’ye geti-rilmifl, burada yine Ahmet Ateflli'nin verdi¤i emirle, 2. fiube 1. K›-s›m’da 771 No’lu ekipte görevli iflkenceci polisler taraf›ndan yo¤uniflkenceye tabi tutularak katledilmifltir.
‹flkenceciler Mustafa Ifl›k'›n katledilmesini kamuoyuna, 12 Eylülboyunca s›k s›k yapt›klar› gibi, "çat›flma sonucunda ölü olarak elegeçirildi¤i" biçiminde yans›tarak, cinayetlerine "meflru" bir görüntüvermeye çal›flm›fllard›r.
‹flkenceci Polis ‹brahim Ça¤lar, yoldafl›m›z›n evinden al›nmas› veiflkenceyle katledilmesinde birinci derecede rol alm›flt›r. Ve bu yüz-den de cezaland›r›lm›flt›r. Hiçbir iflkenceci cezas›z kalmayacakt›r.
Hiçbir iflkenceci aradan geçen y›llar›n kendini unutturmufl olaca¤›-n› sanmamal›d›r. ‹flkence suçu iflleyenleri asla unutmayacak ve affet-meyece¤iz. Bu eylem halka ve devrimcilere karfl› suç iflleyen tüm ifl-kencecilere bir uyar› olmal›d›r. ‹flkenceciler hizmet ettikleri devle-tin onlar› koruyamayaca¤›n›, iflleri bitince bir yana at›lacaklar›n› vekendi kaderleriyle bafl bafla kalacaklar›n› asla unutmamal›d›rlar.
Devletin gücüne güvenerek iflkence yapmaya devam edenler, birgün bunun hesab›n›n sorulaca¤›n› bilmelidirler.
fiu anda bir k›s›m yoldafl›m›za iflkence yapan polisleri uyar›yoruz.
Yoldafllar›m›za iflkence yapmaya derhal son verin! Aksi halde,yapt›klar›n›z›n hesab› er ya da geç sorulacakt›r.
‹fiKENCEC‹ KAT‹LLER CEZASIZ KALMADI KALMAYACAK! HALKA VE DEVR‹MC‹LERE KARfiI ‹fiLENEN SUÇLAR UNUTULMAYACAK!
A¤ustos 1990
DEVR‹MC‹ SOL Silahl› Devrimci Birlikler
31
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
32
Zafer Yolunda 2
MMUUHHBB‹‹RR--AAJJAANN fifiAA‹‹RR YYÜÜKKSSEELL''‹‹ CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
‹zmir ve yöresinde, Nahit Deniz, Naz›m Kavak, Yaflar Kankal ile
birlikte, faflizm ile iflbirli¤i halinde, muhbir-ajanl›k yapan fiair Yük-
sel'i cezaland›rd›k.
Ayn› muhbir-ajan flebekesinin bir unsuru olan fiair Yüksel gözal-
t›na al›nd›.
Süren sorgulamas› sonunda, muhbir-ajanl›¤› netleflen fiair Yük-
sel, yarg›lanm›fl ve suçlu bulunmufltur.
Faflizm ile iflbirli¤i yaparak, devrimcilere ve halka zarar veren
muhbir-ajanlar›n Devrimci Adaletin yarg›s›ndan kurtulamayacakla-
r›n› bir kez daha vurguluyoruz.
Faflizm ile iflbirli¤i yapan muhbir-ajanlara sesleniyoruz: Devrim-
cilere ve halka verdi¤iniz zararlar ve suçlar›n›z büyümeden Dev-
rimci Adalete teslim olun.
FAfi‹ZM ‹LE ‹fiB‹RL‹⁄‹ YAPAN MUHB‹R-AJANLAR
DEVR‹MC‹ ADALETTEN KURTULAMAZ.
MUHB‹R-AJANLAR CEZASIZ KALMAYACAK.
28 A¤ustos 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Güvenlik Örgütü
33
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
TTÜÜRRKK‹‹YYEE VVEE OORRTTAADDOO⁄⁄UU HHAALLKKLLAARRIINNIINN DDÜÜfifiMMAANNII
BB‹‹RR SSAAVVAAfifi SSUUÇÇLLUUSSUU HH‹‹RRAAMM AABBAASS
- 12 MART VE 12 EYLÜL'DE HALKIMIZA AÇILAN SAVAfiIN KURMAY-
LARINDAN VE YÜRÜTÜCÜLER‹NDEN B‹R‹ OLDU⁄U;
- KONTRGER‹LLA fiEF‹ OLARAK B‹RÇOK KARANLIK C‹NAYET‹N VE
KATL‹AMIN TERT‹PÇ‹S‹ OLDU⁄U;
- B‹R ‹fiKENCE, C‹NAYET VE KOMPLO ÖRGÜTÜ OLAN M‹T'‹N YÖNE-
T‹C‹S‹ SIFATIYLA ONLARCA DEVR‹MC‹N‹N KATLED‹LMES‹, B‹NLERCE-
S‹N‹N ‹fiKENCE GÖRMES‹ VE Z‹NDANLARA ATILMASINDAN SORUMLU
OLDU⁄U;
- KÜRT ULUSAL HAREKET‹N‹ YOK ETMEK ‹Ç‹N ÇEfi‹TL‹ DEVLET-
LERLE ‹fiB‹RL‹⁄‹ HAL‹NDE SALDIRI VE KOMPLO PLANLARI YAPTI⁄I VE
UYGULADI⁄I;
- CIA VE MOSSAD'LA ‹fiB‹RL‹⁄‹ YAPARAK F‹L‹ST‹N HALKINA KARfiI
KOMPLOLAR TEZGAHLADI⁄I;
- TERÖR, TAK‹P, TEHD‹T VE C‹NAYETLERLE KORKU YAYARAK HALKI
S‹ND‹RMEY‹ AMAÇLAYAN POL‹T‹KANIN UYGULAYICISI OLDU⁄U ‹Ç‹N;
ÖÖRRGGÜÜTTÜÜMMÜÜZZ TTAARRAAFFIINNDDAANN ÖÖLLÜÜMMEE MMAAHHKKUUMM EEDD‹‹LLEERREEKK
CCEEZZAALLAANNDDIIRRIILLMMIIfifiTTIIRR
HH‹‹RRAAMM AABBAASS''››nn iiflfllleeddii¤¤ii ssuuççllaarr›› kan›tlamak için belgelere ihti-
yaç yoktur. Türkiyeli devrimciler ve yurtseverler onu, iflkencehane-
lerden, kanl› operasyonlardan tan›rlar.
Türk ve Kürt halklar› onu, oligarfliye sad›k bir uflak olarak yapt›-
¤› hizmetlerden, terör eylemleri ve cinayetlerden tan›r. Kendi itira-
f›yla "kelleyi koltu¤a alarak" canla baflla çal›flm›fl, 140'tan fazla ope-
rasyona do¤rudan kat›lm›flt›r.
Filistinli yurtseverler ve Ortado¤u halklar› onu, CIA ve MOSSAD'la
iflbirli¤i yaparak kendilerine karfl› düzenledi¤i cinayet ve tertipler-
den, halklar› birbirine düflman etmek için gösterdi¤i faaliyetlerden
tan›rlar. Ülkemiz ayd›nlar› onu, Ziverbey köflkünden, M‹T'in gizli ifl-
kence merkezlerinden tan›rlar. Onu tan›mayan yoktur.
O, THKP-C önderlerinden yi¤it savaflç› ULAfi BARDAKÇI'n›n katle-
dildi¤i operasyonu yöneten ve teti¤i çeken biridir.
34
Zafer Yolunda 2
O, CIA ve MOSSAD'›n iflkence yöntemlerini ülkemize tafl›yan, ifl-
kence uzmanlar› yetifltiren, iflkence tekniklerini yayg›nlaflt›ran bir
iflkence uzman›d›r.
O, M‹T karargahlar›nda, gizli M‹T binalar›nda, ülkemiz insan›na
yap›lan iflkenceleri yöneten ve bizzat iflkence yapan biridir.
1 May›s 1977'de onbinlerce insana kurflun ya¤d›r›larak, 34 devrim-
ci ve yurtseverin katledilmesiyle sonuçlanan katliam› organize eden-
lerden biri odur. Faflist MHP çetesiyle iflbirli¤i yaparak, devrimci mü-
cadeleyi engellemek için devlet ad›na katliamlar ve karanl›k cinayet-
ler tezgahlayan Kontrgerilla'n›n önde gelen fleflerinden biri odur.
O, Filistin halk›n›n yürüttü¤ü mücadelenin meflrulu¤una gölge
düflürmek için elinden geleni yapan, MOSSAD ile iflbirli¤i içinde
Türkiye'deki Filistinli yurtseverlere savafl açan, FKÖ temsilcili¤ini
kapatt›rmak için komplolar tezgahlayan biridir.
O, devrimci ve yurtsever örgütleri takip ve yok etme, Türkiye
halklar›n›n ekonomik-demokratik ve politik haklar›n› gasp etme
plan ve programlar›n› haz›rlayanlardan biridir.
Onun iflledi¤i suçlar say›lamayacak kadar çoktur. H‹RAM ABAS'›n
halk düflman› kimli¤inin art›k gizli olan bir yan› yoktur.
O, halka ve devrimcilere karfl› iflledi¤i suçlar yüzünden B‹R kez
de¤il B‹N kez ölümü hak etmifltir. Örgütümüz onu cezaland›rarak,
kim olursa olsun halk›n adaletinden kaçamayaca¤›n› göstermifltir.
H‹RAM ABAS, bütün halk düflman› faaliyetlerine ra¤men oligarflinin
ihtiyac› kalmad›¤› aflamada bir kenara at›lm›flt›r. Bu, bütün burjuva
ve faflist iktidarlar›n ortak karakteridir. Hangi yetkiye ve konuma sa-
hip olursa olsun, ifli bitenin, devlet taraf›ndan bir yana at›ld›¤› ger-
çe¤i yüzlerce kez yafland› ve hala yaflan›yor. Bugün 12 Eylül cunta-
s›n›n flefi EVREN'in korunuyor oluflu bile, onun sonsuza kadar koru-
naca¤›n› göstermiyor. Halk düflmanlar› bu gerçe¤i asla unutmay›n!
Bir kez daha ilan ediyoruz: Devlet, ister korusun isterse koruma-
s›n, halk düflmanlar› halk›n adaletinden kaçamayacakt›r! 12 Eylül
fleflerinin sonu da H‹RAM ABAS'›n sonu gibi olacakt›r!
Bugün de halka savafl açanlar, savafl suçlular›, ÖZAL iktidar› ve
onun gönüllü hizmetçileri, t›pk› 12 Eylül suçlular› gibi, halk ve dev-
rimciler taraf›ndan asla unutulmayacak ve affedilmeyeceklerdir.
35
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
Devrimci adalet, mutlaka uygulanacakt›r!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ ADALET!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL!
KAHROLSUN HALKA SAVAfi AÇANLAR VE ZULMEDENLER!
26 Eylül 1990
DEVR‹MC‹ SOL Silahl› Devrimci Birlikler
36
Zafer Yolunda 2
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
29.9.1990 tarihli Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde Refah
Partisi MKYK üyelerinden eski MSP milletvekili fiener BATTAL'›
ölümle tehdit etti¤imiz, kendisine örgütümüzün imzas›n› tafl›yan
bir mektup gönderdi¤imiz ve mektupta "örgüte zarar veren faali-yetlerde bulundu¤undan dolay› öldürülece¤ini" belirtti¤imiz fleklin-
de bir haber yer ald›.
Yine 26.9.1990 tarihli Milliyet gazetesi ile 29.9.1990 tarihli Hür-
riyet gazetesinde yer alan haberlerde, Türk-‹fl'e ba¤l› TEKS‹F sendi-
kas›n›n Bak›rköy flubesinin bas›lmas› olay› örgütümüze mal edil-
mekte, eylemin örgütümüz taraf›ndan yap›ld›¤› iddia edilmektedir.
HHeerr iikkii hhaabbeerr ddee aass››llss››zz oolluupp, habere konu olan mektup ve
bask›n olay›n›n örgütümüzle bir ilgisi yoktur. Örgütümüz, gerçek-
lefltirdi¤i eylemleri kamuoyuna aç›klamaktad›r ve üstlenme gibi bir
gelene¤e sahiptir. Ve her fleyden önce hedeflerimiz, halk düflmanl›-
¤› aç›k olan kifli ve kurumlard›r. Ciddiyetten yoksun tehdit mektup-
lar› yollamak, gelifli güzel hedeflere bask›n düzenlemek örgütümü-
zün siyasi mücadele anlay›fl›na yabanc›d›r. Bu tür olaylara ad›m›z›n
kar›flt›r›lmas›, hakk›m›zda yalan ve as›ls›z haberlere yer verilmesi
örgütümüzün prestijini kamuoyu nezdinde y›pratmay› amaçlayan
M‹T ve Siyasi Polis'in baflvurdu¤u komplonun bir parças›d›r.
1 Ekim 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Merkez Komitesi
FFAAfifi‹‹ZZMM‹‹NN DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ VVEE YYUURRTTSSEEVVEERR TTUUTTSSAAKKLLAARRII SS‹‹NNDD‹‹RRMMEEYY‹‹ HHEEDDEEFFLLEEYYEENN HHÜÜCCRREE TT‹‹PP‹‹ CCEEZZAAEEVV‹‹ PPOOLL‹‹TT‹‹KKAASSIINNII PPRROOTTEESSTTOO EETTMMEEKK ‹‹ÇÇ‹‹NN,, HHÜÜCCRREE TT‹‹PP‹‹ CCEEZZAAEEVV‹‹ OOLLAARRAAKK ‹‹NNfifiAA EEDD‹‹LLEENN YYAAKKAACCIIKK CCEEZZAAEEVV‹‹NN‹‹ TTAAHHRR‹‹PP EETTTT‹‹KK..
Faflizmin, 12 Eylül'le birlikte halka ve devrimcilere karfl› açt›¤›
savafl, hemen her alanda oldu¤u gibi cezaevlerinde de sürdü. Dev-
rimci tutsaklar, iflkence bask› ve her türlü insanl›k d›fl› uygulama ve
politikalarla sindirilmek ve teslim al›nmak istendi. Amaç, devrimci-
leri inançlar›na ihanet ettirmek ve halka, ne kadar inançs›z kifliler
olduklar›n› göstererek devrimcilere olan güven duygular›n› sars-
makt›.
Devrimciler, yurtseverler, ilericiler, y›llar boyu onlarca flehit,
binlerce sakat pahas›na direndiler. Türkiye zindanlar› onlar›n "TES-
L‹M OLMAYACA⁄IZ, BAfiARAMAYACAKSINIZ" sesleriyle ç›nlad›.
Haftalarca aç kald›lar, yo¤un iflkencelerden geçtiler, ama diren-
diler.
fiehit düfltüler, sakat kald›lar ama insanl›k onurunu ve siyasi
kimliklerini korumay› bildiler. Faflizmin tüm gözda¤›, iflkence, ide-
olojik, fiziki ve psikolojik bask›lar› sonuçsuz kald›. Kazanan, dev-
rimciler ve yurtseverler oldular. Ve bu direnifller sonucudur ki, bu-
gün faflizmin zindanlar›, tutsaklar›n devrimci türküleriyle ç›nl›yor.
Oligarfli, tutsaklar› sindirmeyi baflaramad›¤› gibi, ülke zindanlar›-
n›n devrimciler için birer okul, birer e¤itim yeri haline dönüflmesi-
ni de önleyememifltir.
12 Eylül'den bu yana kimi zaman artarak, kimi zaman azalarak
da olsa, hiç ara verilmeden uygulanan iflkence ve bask› politikala-
r›yla bir sonuç alamayan oligarfli, son y›llarda ard arda gündeme
gelen "ÖZGÜRLÜK EYLEMLER‹"yle tam bir çaresizlik içine girmifltir.
Oligarflinin ald›¤› tüm önlemler, dikti¤i her yeni duvar devrimcile-
rin özgürlük atefli karfl›s›nda eriyor, yok oluyor.
Bugün faflizmin bu açmaz›n› gidermek için, ÖZAL iktidar›, 12 Ey-
lül süresince iflas eden hücre tipi cezaevleri uygulamas›na yeniden
baflvuruyor. Bu amaçla Eskiflehir Cezaevi yeniden düzenlendi, Yaka-
37
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
38
Zafer Yolunda 2
c›k-Dolayoba Cezaevi’nin yap›m› da bitmek üzere...
ÖZAL iktidar›, emperyalizme ve tekellere hizmet etmek, dizgin-
siz sömürüye dayanan kapitalist düzeni sürdürebilmek için, daha
fazla bask›, terör ve iflkenceye, daha fazla cezaevine ihtiyaç duyu-
yor. Bu yüzden adeta, cezaevi içinde cezaevi infla ediyor. Örgütü-
müz, faflizmin devrimci ve yurtseverleri sindirme ve y›llarca zin-
danlarda tutarak çürütme politikas›n› protesto etmek için Hücre ti-
pi cezaevi olarak infla etti¤i Yakac›k-Dolayoba Cezaevi’ni tahrip et-
mifltir.
Devrimci ve yurtsever tutsaklara yönelik her türlü bask›ya son
verilmeli, hücre tipi cezaevi uygulamas›ndan vazgeçilmelidir.
Faflizm devrimci tutsaklar› teslim alamayacakt›r!
KAHROLSUN FAfi‹ZM‹N TUTSAKLARI S‹ND‹RME VE TESL‹M ALMA POL‹T‹KASI!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ TUTSAKLARIN D‹REN‹fi‹!
TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELES‹ ENGELLENEMEZ!
Ekim 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
39
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
HHAALLKKIIMMIIZZAA
Özal iktidar›, savafl 盤l›klar›yla ülkemizi Amerikan emperyalizmi-
ne peflkefl çekerken, ülke içinde halk muhalefetinin canlanmamas› için
faflist bask› ve terörü ad›m ad›m yükseltiyor. Oligarflinin halka karfl›
uygulad›¤› bu politikada temel amaç, her zamanki gibi ‹fiKENCE...
Öyle ki, iflkence tezgahlar› TBMM'nin yan›bafl›nda çal›fl›yor. Ama
iflkenceciler ve halk düflman› di¤er suçlular ellerini kollar›n› salla-
yarak Ankara'n›n göbe¤inde dolaflamayacaklar. K›l›k-k›yafet de¤ifl-
tirseler de, sakal-b›y›k kesseler de halk›n adaletinden kurtulamaya-
caklar; er ya da geç yapt›klar›n›n hesab›n› vereceklerdir...
‹flte, 12 Eylül döneminde halka karfl› suç ifllemifl bir iflkenceci:
Ad›: HHaalliill
Soyad›: ÇÇEETT‹‹NN
Görev yeri: 12 Eylül döneminde Çarflamba Jandarma Karakol Ko-
mutan Vekili.
SSuuççuu:: Cinayet, halka ve devrimcilere bask›-iflkence yapmak.
KKaann››tt:: Erzincan 1 No’lu Synt. Askeri Mahkemesi 1982/21 esas
say›l› dosya, bölge halk›n›n tan›kl›¤›...
‹nsan müsveddesi, iflkenceci Halil ÇET‹N insanl›k d›fl› suçlar ifller-
ken, di¤er iflkenceciler gibi halk›n adaletinin kendisine ulaflamayaca-
¤›n›, sonras›nda ise k›l›k-k›yafet de¤ifltirip halk›n aras›na kar›flmakla,
''güvenli'' bölgelerde dolaflmakla gizlenebilece¤ini san›yordu. Ama
öyle olmad›... ‹flkenceci Halil ÇET‹N halka, devrimci ve yurtseverlere
karfl› iflledi¤i cinayet, iflkence ve insanl›k d›fl› uygulamalar suçlar›n-
dan dolay› örgütümüz taraf›ndan yarg›lan›p, ölüme mahkum edildi.
Halka karfl› suç ifllemifl ve halen bu suçlar› ifllemeye devam eden-
lere ça¤r›m›z› yineliyoruz: Bugün için biliniyor veya bilinmiyor ol-
mak sizleri kurtarmaz. Suçlar›n›z daha fazla artmadan halk›n dev-
rimci adaletine teslim olun.
HALK DÜfiMANI ‹fiKENCEC‹LER CEZASIZ KALMAYACAK!
Ekim 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
40
Zafer Yolunda 2
ÖÖRRGGÜÜTTÜÜMMÜÜZZÜÜ AARRKKAADDAANN HHAANNÇÇEERRLLEEMMEEYYEE ÇÇAALLIIfifiAANN,, PPOOLL‹‹SS KKOOMMPPLLOOLLAARRIINNAA OORRTTAAKK OOLLAANN AALL‹‹ AAKKGGÜÜNN''ÜÜ CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Devrimcilere ve halka karfl› suç iflleyen ve yap›lan soruflturma
sonucu bu suçlar› kesinleflen Ali Akgün, örgütümüz taraf›ndan yar-
g›lanarak ölüme mahkum edilmifl ve cezaland›r›lm›flt›r.
1) Ali Akgün, 12 Eylül öncesi örgütümüzün Akdeniz Bölgesi’nde fa-
aliyet gösteriyordu. Bölgede yetkisi olmad›¤› halde, kendi bafl›na bir
soygun örgütledi, baz› yoldafllar› "örgüt karar›" diye aldatarak eyleme
dahil etti. Eylemin baflar›s›zl›¤a u¤ramas› ve eyleme kat›lanlar›n yaka-
lanmas› ard›ndan, kendisinden iflledi¤i suçun hesab› soruldu ve so-
nuçta cezaland›r›larak s›radan sempatizan konumuna indirildi.
2) 1982 y›l›nda, Elaz›¤ Cezaevi'nde, hareketimizin di¤er baz›
devrimci örgütlerle birlikte örgütledi¤i firar eylemine kat›ld›, fira-
r›n ard›ndan hareketin yönetimindeki yoldafllar› kötülemeye ve
kendine, hiçbir yetki ve konumu olmamas›na ra¤men, farkl› mis-
yonlar biçmeye bafllad›.
3) S›radan sempatizan konumunda oldu¤u halde yetki istedi. Bu
kabul edilmeyince kariyer tutkusu ve ihtiraslar›yla hareket etmeye,
hareketimizi bölme amaçl› polisiye faaliyetlere giriflti. Her türlü
devrimci ilke ve de¤eri çi¤nemekten kaç›nmad›.
4) Özellikle 1983 bafl›nda, hareketimize yönelik gerçekleflen ve
önemli bir güç kayb›na yol açan operasyon sonras›, devrimcili¤i b›-
rakm›fl ya da daha önce hareketten at›lm›fl, flaibeli, hatta polis de-
nilen kiflileri çevresinde toplayarak bir çete oluflturma, yönetici
yoldafllar› ihbar etme, haklar›nda spekülasyonlar üretme, örgüt
ad›n› kullanma, örgüt ad›na baflka siyasetlerle görüflme, örgüt ad›-
n› kullanarak çek-senet tahsilat›, gasp gibi ifller yapma vb. yoluna
gitti. Ajan-muhbir diye bilinen flaibeli kiflileri yan›na alarak aç›k bir
karfl›-devrimci çal›flma içine girdi.
5) Cezaevi firarisi ve kesinleflmifl cezas› olmas›na ra¤men polis
yapt›¤› her fleye göz yumdu. Ona, Devrimci Sol'u bölecek adam gözü
ile bakt›, çetesini geniflletmesine göz yumdu. Arada z›mni bir anlaflma
vard›. Bu anlaflma o denli aç›kt› ki, varl›¤› ve yapt›klar› bilinmesine
ra¤men, polise düflenlere bile kendisiyle ilgili tek bir fley sorulmad›.
Aleni ve rahatça dolaflt›, hemen her yere girip ç›kt›. Ona göre
"polis kendisinden korkuyordu ve bu yüzden de dokunmuyordu."
6) Bu süreçte (1983-85), hareketle iliflkisi kopan ya da durumu-
nu bilmeyen insanlar›m›z› aldatarak etraf›na toplamaya çal›flt›.
Uyar›lara ra¤men bundan vazgeçmedi, örgütümüze karfl› polisin
icazetinde komplo tezgahlayarak karfl›-devrimci bir faaliyet yürüt-
meye devam etti.
7) Bafllang›çta yaln›zd›. Ama daha sonra, örgütümüzün yurtd›fl›
sorumlusu ve merkez komitesi üyesi Pafla Güven'in ülke içindeki
yoldafllarla uyumsuzlu¤unun derinleflmesi sonucu, onunla iflbirli¤i
içine girdi.
8) Pafla Güven'den, 1984-85 y›llar›nda ülkeye dönmesi istenmifl-
ti. Ama o bunu yapmad›¤› gibi, hiç kimseye sormadan kar›s›n› yurt-
d›fl›na ç›kartm›fl ve yan›na ald›rtm›flt›. Ülke içindeki yoldafllar mad-
di ve manevi çok zor koflullarda yaflarken, o kendi kiflisel ç›karlar›
peflinden koflmufl, harekete de¤il, yak›nlar›na para yard›m› yapm›fl,
dahas›, kirli ifller çevirmeye bafllam›flt›. Pafla Güven'in ülkeye dön-
meyi reddetti¤i ve ülke içinde yoldafllarla uyumsuzlu¤unun derin-
leflti¤i bu dönemde, Ali Akgün onunla yapt›¤› iflbirli¤inden güç ala-
rak komplocu faaliyetini yo¤unlaflt›rd›.
9) Pafla Güven'in örgütümüzden ihraç edilmesinden sonra da bu
tutumunu de¤ifltirmedi, ihbar ve alçakl›klar›na devam etti. Öyle ki,
biri yurtd›fl›nda, di¤eri ülkede ayn› ifli yapt›lar. Halka ve sol güçlere
"‹ki Devrimci Sol var" havas› vermeye çal›flt›lar. Oysa biri örgütten
ihraç edilmifl, di¤eri s›radan sempatizan konumuna indirilmifl iki
suçludan baflka bir fley de¤ildiler. (Nitekim Pafla Güven, 1986'da,
yurtd›fl›nda tamamen tecrit oldu. Kar›s›yla birlikte mafyac›l›¤a gö-
müldü, batt› ve ç›kmaya da niyetli de¤il. ‹hanetini, en sonunda Fran-
s›z polisine s›¤›narak devrimcileri ihbar etmeye kadar vard›rd›.)
10) Ancak ihanet çetesinin bütün çabalar› sonuç vermedi ve ha-
inler amaçlar›na ulaflamad›lar. Ali Akgün, 1985 y›l›nda, yapt›klar›y-
la hiçbir sonuç elde edemeyece¤ini ve kendisinden mutlaka hesap
sorulaca¤›n› anlay›nca, ülkeyi terk ederek yurtd›fl›na ç›kmaya ni-
yetlendi. Ama polis, örgütümüze karfl› komplocu faaliyetlerini sür-
dürürken serbestçe hareket etmesine göz yumdu¤u bu haine, bafl-
kas›n› ararken tesadüfen rastlay›nca ifller bozuldu. Onu gözalt›na
almaktan kaçamad›, firari olmas›, kesinleflmifl cezas› bulunmas›n-
dan dolay› da b›rakamad›.
41
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
42
Zafer Yolunda 2
11) Ali Akgün, iflledi¤i tüm bu suçlar, örgütümüze verdi¤i zarar-
lar ve ihanet tavr› ortadayken, cezaevinde bir arkadafl›m›z›n insani
iliflkiyi sürdürme ad›na liberal bir tav›r tak›nmas› yüzünden komün
iliflkilerimize al›nd›. Kuflkusuz bu tutum hatayd›.
12) Ali Akgün cezaevinde, yapt›klar›ndan piflmanl›k duyarak
özür dileme ve affedilmeyi isteme gibi bir tav›r içine girmedi, aksi-
ne her fleyi inkar ederek baflkalar›n› suçlamay› ye¤ledi.
13) Hareketimiz 1989 y›l›nda, baflta Ali Akgün olmak üzere bir k›-
s›m hainler ve polislik yapt›¤› söylenen flaibeli kifliler hakk›nda ye-
ni bir soruflturma bafllatt›. fiaibeli insanlar›n baz›lar› gözalt›na al›n-
d›, sorguland›, ifadeleri al›nd›. O dönem iliflkiler içerisinde olan yol-
dafllar yeniden dinlendi. Çeflitli insanlar›n tan›kl›¤›na baflvuruldu.
14) Aylarca süren bu soruflturma süresince Ali Akgün'ün kendisiy-
le de konufluldu, olanak bulununca baz› yüzlefltirmeler de yap›ld›.
Ancak Ali Akgün, hiçbir zaman aç›k olmad›, sürekli yalan söyledi. Ha-
reketimizin kendisi hakk›nda genifl bir soruflturma açt›¤›n› ö¤renin-
ce pani¤e kap›ld›. Son olarak, kendisine soruflturma bitinceye kadar
komünde kalmas› gerekti¤i belirtilerek, ayr›lmas› halinde bütün suç-
lamalar› kabul etmifl say›laca¤› söylenmesine karfl›n, o, soruflturma
sonucunda her fleyin ortaya ç›kaca¤› ve cezaland›r›laca¤›n› anlad›-
¤›ndan komünden ayr›ld› ve ko¤ufltan da gitmeye karar verdi.
15) Örgütümüzün yapt›¤› soruflturma sonucu, Ali Akgün'ün iha-
netini, polisle z›mni iflbirli¤i içinde çal›flmas›n›, Pafla Güven alça¤›
ile birleflerek hareketi arkadan hançerlemeye kalk›flmas›n›, kendi ki-
flisel ç›karlar› ve ihtiraslar› için flaibeli, serseri ve polisle iflbirli¤i ya-
pan kiflileri etraf›nda toplayarak bir çete oluflturdu¤u ve çapulcu çe-
tesiyle yapt›¤› ifllere örgütümüzün ad›n› kar›flt›rd›¤› vb. aç›kl›¤a ka-
vuflmufltur.
Ali Akgün, yap›lan yarg›lama sonucunda, örgüte ihanet etti¤i, ifl-
ledi¤i suçlar›n hesab›n› vermekten kaçt›¤›, devrimcilere ve halka
özelefltiri yapmad›¤›, hareketimize verdi¤i zararlar› telafi gibi bir
çaba ve niyet içinde olmad›¤› ve bu yüzden düzelme flans›na da sa-
hip bulunmad›¤› için, ölüme mahkum edilmifl ve karar, örgütümüz
taraf›ndan infaz edilmifltir.
ÖRGÜTÜMÜZE YÖNEL‹K KOMPLOLARA ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!Ekim 1990
DEVR‹MC‹ SOL
""MMuuhhttaarrllaarr,, kkaahhvveehhaannee ssaahhiipplleerrii vvee
iiflfllleettmmeecciilleerrii,, eessnnaaffllaarr!!
Egemen s›n›flar›n M‹T, polis gibi bask› ve istihbarat örgütleri hal-
k›n hak arama eylemleri ve devrimci mücadelesi gelifltikçe yeni yol-
lara baflvurmaktan kaç›nm›yor. Son günlerde, eskiye oranla daha
yo¤un flekilde polisin halk›n toplu olarak gelip gitti¤i yerlerde bu-
lunan insanlar›m›z› çeflitli yollara baflvurarak muhbirli¤e zorlad›¤›-
n› biliyoruz. Polis, sizden devrimcileri ihbar etmenizi bekliyor.
Polisin siz muhtarlar ve kahvecilerle toplant›lar yapmas›n›n, tek
tek konuflmas›n›n amac›, sizi devrimcilere karfl› bir istihbarat örgü-
tü gibi kullanmakt›r. Sizi halk düflman› yapmakt›r.
Devrimcileri ve hakk›n› arayan insanlar› ihbar etmenin, polise
vermenin; bizi sömürenlerin, iflkence edenlerin, ülkemizi savafla
sürükleyenlerin yan›nda yer almak oldu¤unu unutmay›n. ‹hbarc›l›k
yaparak aln›n›za ömür boyu tafl›yaca¤›n›z bir kara leke sürmeyin.
KKaahhvveehhaannee ssaahhiipplleerrii,, iiflfllleettmmeecciilleerr vvee eessnnaaffllaarr!!
Polisin size “Muhbirlik yapmazsan›z ruhsat›n›z› iptal ederiz, ça-
l›flman›za izin vermeyiz, s›k s›k ceza yazd›r›r›z, hatta karakola çe-
keriz.” demesinden korkup boyun e¤meyin. Polisin siz esnaflara
neler yapt›¤›n›, sizi nas›l tehdit etti¤ini kamuoyuna aç›klay›n.
Sizler, geçimini çal›flarak kazanan emekçilersiniz. Emekçi insan-
lar, baflka emekçileri ihbar ederek bundan yarar sa¤lamay› düflüne-
mez, düflünmemelidir. Hele ihbarc›l›k gibi flerefsizce bir yola bafl-
vurarak kendine ç›kar sa¤lamay› düflünmek, b›rakal›m kötü bir dav-
ran›fl olmas›n›, bir alçakl›kt›r. Belki baz›lar› devrimcileri, çevresin-
de halk mücadelesine önderlik eden ilerici ve yurtsever insanlar›
ihbar ederek geçici baz› ç›karlar sa¤layabilir. Ama baz› küçük ç›kar-
lar için insan›n flerefini befl paral›k etmesinden, halk düflman› ola-
rak damgalanmas›ndan daha kötü bir fley olabilir mi? Yapt›¤› ö¤re-
nildi¤inde insan çevresine hangi yüzle bakar, çevresindeki insanlar
ona nas›l güvenir? Bunlar› düflünmek gerekir.
Bugün esnaflar devletin ald›¤› yüksek vergilerin, arac›n›n, büyük
tüccar›n bask›s› alt›nda eziliyor. Hayat pahal›l›¤› iflçilerimizi, me-
murlar›m›z› oldu¤u gibi esnaflar›m›z›n da belini büktü. Bunun için
43
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
44
Zafer Yolunda 2
tüm emekçiler iflçisiyle, memuruyla, yoksul köylüsüyle, esnaf›yla
birleflmek ve mücadele etmek zorunday›z. Egemen güçlerin halk›
birbirine k›rd›rma, birbirini ihbar ettirme oyununu bozmal›y›z. On-
lar›n kokuflmufl düzeni ayakta kals›n diye kendi s›n›f kardefllerimi-
zi ihbar ederek kifliliksizleflmeyelim, flerefimizi lekelemeyelim.
MMuuhhttaarrllaarr!!
Size oy veren insanlar, kendilerini ihbar edesiniz diye sizi oraya
seçmedi. Muhtarl›k yapt›¤›n›z mahallede kad›n-erkek, genç-yafll›,
on binlerce, yüz binlerce insan yafl›yor. Sizin göreviniz onlar› ihbar
etmek de¤il, korumakt›r. Onlara zarar gelmesini engellemektir. Po-
lisle iflbirli¤i yapmak, devrimci ve ilerici insanlar› polise bildirmek;
o insanlar› iflkenceye yollamakt›r, hapislerde çürütmektir ve belki
de öldürmektir. Bunu asla unutmay›n! Polisin sizi muhbir haline ge-
tirmesine karfl› ç›kmaz ve iflbirli¤i yaparsan›z, muhtar olmaktan ç›-
kar devletin polis gücü haline gelirsiniz.
TTüümm mmuuhhttaarrllaarr››,, kkaahhvveehhaannee ssaahhiipplleerrii vvee iiflfllleettmmeecciilleerriinnii,,
eessnnaaffllaarr›› uuyyaarr››yyoorruuzz!!
Devrimcileri, hakk›n› arayan insanlar› ihbar etmeyin! ‹hbarc›l›k
alçakça ve flerefsizce bir davran›flt›r. Devrimciler, bu kokuflmufl,
adaletsiz düzene karfl› mücadele ederken, önlerine ç›kan engelleri
aflmak zorundad›rlar. Halk›n mücadelesini gelifltirmenin baflka yo-
lu yoktur. Bunun için devletin, M‹T, polis gibi bask› ve terör örgüt-
lerine karfl› da gerekeni yapmaktan kaç›nmayacaklard›r. ‹HBARCILI-
⁄IN CEZASI ÖLÜMDÜR.
ANAP iktidar›, 15-16 yafl›ndaki gençlerimizi, kad›nlar›m›z› bile
muhbirli¤e zorluyor, insanlar›n kumar, içki gibi al›flkanl›klar›n› kul-
lanarak, iflsizlikten ve paras›zl›ktan bunalm›fl gençlerimizi para ve
ifl vaadiyle kand›rarak muhbir yapmak istiyor. Buna engel olmak
onurlu her insan›n görevidir.
Muhtarlar ve esnaflar!
Oligarflinin yan›nda de¤il, halk›n ve devrimcilerin yan›nda yer
al›n! ‹hbarc› olmay›n! Polisin bask›lar›na boyun e¤meyin, gerçekle-
ri aç›klay›n! ‹hbarc›lar› teflhir edin ve uyar›n!
Ekim 1990
DEVR‹MC‹ SOL
SSaa¤¤mmaallcc››llaarr CCeezzaaeevvii SSaavvcc››ss›› NN‹‹YYAAZZ‹‹ FF‹‹KKRREETT AAYYGGEENN''‹‹,,
TTuuttssaakkllaarraa BBaasskk›› UUyygguullaadd››¤¤››,, OOppeerraassyyoonnllaarr YYaapptt››¤¤››,, TTüümm UUyyaarr››llaarraa RRaa¤¤mmeenn SSaalldd››rr›› PPoolliittiikkaass››nnddaann VVaazzggeeççmmeeddii¤¤ii ‹‹ççiinn
CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Niyazi Fikret Aygen'in cezaevi savc›l›¤›na atanmas›yla beraber, Sa¤-
malc›lar Cezaevi'nde devrimci tutsaklara yönelik bask› ve sald›r›lar yo-
¤unluk kazand›, özellikle art arda gerçekleflen firarlar› hazmedememe-
nin sonucu olarak, tutsak devrimcilerden intikam alma yoluna gidildi.
Bizzat Cezaevi Savc›s› Niyazi Fikret Aygen'in emriyle bafllat›lan
operasyonlarla cezaevinde terör havas› estirilmifl, birçok devrimci
bu operasyonlar s›ras›nda a¤›r flekilde dövülerek yaralanm›fl, tu-
tuklular›n haklar› gasp edilmifl, tüm uyar›lara ra¤men bask› ve sal-
d›r› politikas›ndan vazgeçilmemifltir. Savc› Niyazi Fikret Aygen'in
yönetimi alt›nda cezaevinde personel de¤iflikli¤ine gidilerek ger-
ginli¤in sürekli k›l›nmas› amaçlanm›fl ve bu politikaya ba¤l› olarak;
- Özel tip cezaevinde arama bahanesiyle yap›lan operasyonda
tutuklular k›yas›ya dövülmüfl, 30 kadar› hastaneye kald›r›lm›flt›r.
- Mahkemeye, hastaneye gidifllerde tutuklulara dayak at›lm›fl, 31
Temmuz 1990 günü operasyondan geçirilmifltir.
- Ko¤ufllara bask›nlar düzenlenmifl, tutuklular vahfli flekilde dö-
vülmüfl, eflyalar› talan edilmifltir.
- Tutuklu aileleri tartaklanm›fl, ma¤dur edilmifltir.
- Avukat ve aile görüflleri engellenmifl, tutuklu haklar› gasp edil-
mifltir.
- 12 Eylül 1990'da yap›lan operasyonla izlenen politikada ›srar
edilece¤i, bask›lar›n ve hak gasplar›n›n sürece¤i ilan edilmifltir.
Bütün bunlar›n birinci derecede sorumlusu olan Cezaevi Savc›s›
Niyazi Fikret Aygen'e eski MHP'li Cezaevi Müdürü Ali Kurt ile ceza-
evinde görev yapan di¤er savc›, müdür ve güvenlikten sorumlu ‹l
Jandarma Komutanl›¤›'na ba¤l› personel suç ortakl›¤› yapm›flt›r. Bu
yöneticileri bugüne kadar defalarca uyard›k. Ama onlar devrimcile-
re zulmetmekten, bask› yapmaktan vazgeçmediler. Üstelik M‹T ve
Siyasi fiube ile birlikte tutsaklara karfl› yeni sald›r› ve provokasyon-
45
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
46
Zafer Yolunda 2
lar düzenleme haz›rl›¤›na girdiler.
Sa¤malc›lar Cezaevi Savc›s› Niyazi Fikret Aygen, yap›lan tüm
uyar›lar› dikkate almad›¤› ve devrimci tutsaklara karfl› suç iflleme-
ye devam etti¤i için örgütümüz taraf›ndan cezaland›r›lm›flt›r.
Bu eylem ayn› zamanda, iktidar›n;
- Eskiflehir'de Hücre Tipi Cezaevini açarak devrimci ve yurtsever
tutsaklar› tecrit etme ve bireysellefltirme politikas›na;
- Diyarbak›r ve Ceyhan Cezaevi'ndeki yurtsever tutsaklara yöne-
lik iflkence, bask› ve sürgünlere karfl› bir protestodur.
‹ktidar› ve onun emrindeki tüm cezaevi savc›lar›n› ve müdürleri
uyar›yoruz: Tutsak devrimci ve yurtseverlere yönelik her türlü bas-
k›, iflkence ve hak gasplar›na derhal son verin! Hücre tipi cezaevi
uygulamas›n› durdurun!
YAfiASIN TUTSAK DEVR‹MC‹LER‹N D‹REN‹fi‹!
KAHROLSUN FAfi‹ZM!
13 Kas›m 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
TTÜÜRRKK VVEE KKÜÜRRTT HHAALLKKLLAARRIINNAA DDUUYYUURRUU!!
ÖÖZZAALL''II,, BBAAKKAANNLLAARR KKUURRUULLUU''NNUU VVEE
AANNAAPP MM‹‹LLLLEETTVVEEKK‹‹LLLLEERR‹‹NN‹‹ UUYYAARRIIYYOORRUUZZ
Özal iktidar›n›n Ortado¤u'da ç›kacak bir savafl› bahane ederek
halka ve devrimcilere karfl› açt›¤› savafl giderek yay›l›yor. Halk›n
hak aray›fllar›, insanca yaflam arzusu ve mücadelesi yükselirken, ik-
tidar›n buna verdi¤i yan›t daha çok bask› ve terör oluyor. Yasakla-
nan grevler, izin verilmeyen gösteriler, yeni bask› tedbirleri, iflken-
celer, hemen her fley halk›n mücadelesini bo¤mak için iktidar›n
elinden gelen her fleyi yapt›¤›n›n göstergeleri...
‹flsizli¤in, yoksullu¤un, sefaletin kol gezdi¤i ülkede, art arda
patlayan savafl zamlar›yla halk için hayat çekilmez hale getirildi.
Özal iktidar› vurgunculuktan, halk›n ve ülkenin zenginliklerini ya¤-
malamaktan, emekçileri iliklerine kadar soymaktan baflka bir fley
düflünmüyor. Hak aramak suç ilan edildi. Haks›zl›¤a, adaletsizli¤e,
sömürüye ve zulme karfl› ç›kan herkes devletin terörüne maruz ka-
l›yor. Bu düzene karfl› ç›kmak, baflkald›rmak “terörizm" say›l›yor ve
devrimciler halka, y›llardan beri yap›ld›¤› gibi, "teröristler" olarak
gösterilmeye çal›fl›l›yor.
Ama art›k kimse bu yalana inanm›yor. Terörizmi uygulayan›n
bizzat devlet oldu¤unu, teröristlerin de devletin bafl›nda oturdu¤u-
nu, hemen herkes daha iyi görüyor ve anl›yor. Oligarflinin "terö-
rizm" demagojisi, kendi yüzünü gizlemek isteyen suçlunun tavr›na
benziyor. Halka her türlü bask›y›, zulmü, iflkenceyi reva görecek,
her türlü hakl› istemi zorla bast›racak, hak ve özgürlükleri rafa kal-
d›racak; sonra da tüm bunlara karfl› ç›kanlar, mücadele edenler "te-
rörist" ilan edilecek; Özal iktidar›n›n yapt›¤› budur. Oysa, terörün
kayna¤› devlettir, terörizme baflvuran da devletin kendisidir.
M‹T, Kontrgerilla gibi örgütlerle, ilerici, demokrat ayd›nlar› kat-
leden kimdir?
Karakollara, flubelere iflkence tezgahlar›n› kuran ve çal›flt›ran
kimdir?
Kürt halk›na karfl› kanl› bir savafl sürdüren, her türlü zulmü re-
47
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
va gören,
Kürdistan'da insan haklar›n› resmen rafa kald›ran kimdir?
Her türlü yasal mücadeleyi yasaklayan, yürüyüfl yapan insanlara
cop ve kurflunlarla sald›ran kimdir?
Gece yar›lar›nda evlere kanl› sald›r›lar düzenleyen, insanlara so-
kak ortas›nda pusu kurarak katleden kimdir?
Bunlara daha onlarcas›n› ekleyebiliriz. Ülkemizde devlet terörü-
nün s›n›r› yoktur. Ve faflizmin bu terörü, on y›llard›r artarak, eksi-
lerek ama hiç bitmeyerek sürüyor.
Bugün de devlet, bask› ve terör politikas›n›n yan›nda, M‹T,
Kontrgerilla gibi gizli örgütleri arac›l›¤›yla ya da deste¤iyle Muam-
mer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok gibi ilerici, laik
ayd›nlar› hedef alan cinayetler iflliyor. Ard› s›ra "terörizm" demago-
jisine baflvurarak, halk›n mücadelesini bo¤maya yönelik sald›r›lar›-
na zemin haz›rlamaya, devrimcileri kendi tezgahlad›¤› cinayetlerin
sorumlusuymufl gibi gösterip hedef haline getirmeye çal›fl›yor.
Özal iktidar›, yo¤un iflçi grevlerinin, memur direnifllerinin, genç-
li¤in ve emekçi halk kesimlerinin kitlesel direnifllerinin gündeme
geldi¤i, devrimci mücadelenin ad›m ad›m geliflmeye bafllad›¤› gü-
nümüzde, halk›n iktidara karfl› muhalefetini bast›rmak için panik
ve telafl içinde yeni bask› tedbirlerine baflvururken, devrimcilerin
idam›n› da gündeme getirmek istiyor. Amaç, halka ve devrimcilere
gözda¤› vermektir.
Hemen belirtelim ki, idam edilecek her devrimciden, idama oy
veren her milletvekili ve bakan sorumlu olacakt›r.
Devrimciler idam sehpas›na bafl› dik ç›kmas›n› bilirler. Ama dev-
rimcilerin idam›n› onaylayanlar, bunun hesab›n› da vermeye haz›r
olmal›d›rlar.
TTÜÜRRKK‹‹YYEE HHAALLKKLLAARRIINNAA DDUUYYUURRUUYYOORR VVEE ÖÖZZAALL ‹‹KKTT‹‹DDAARRIINNII
UUYYAARRIIYYOORRUUZZ!!
E¤er devrimciler idam edilirse, bunun sorumlusu olan iktidar
yetkililerinden ve emrindeki kolluk güçlerinden hesap soraca¤›z.
‹damlar› onaylayanlar, kendi idam hükümlerini de imzalam›fl ol-
duklar›n› asla unutmas›nlar.
48
Zafer Yolunda 2
‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,, YYUURRTTSSEEVVEERRLLEERR
Özal iktidar› bugün Kürdistan'dan sonra asl›nda, ‹stanbul baflta
olmak üzere çeflitli kentlerde ve giderek tüm ülkede ola¤anüstü hal
uygulamas›na veya s›k›yönetime haz›rl›k yap›yor. Ama bunu ilan
etmeye henüz cesaret edemiyor. Daha flimdiden gecekondularda
jandarma operasyonlar› bafllat›ld›, mavi bereliler üniversitelere ka-
dar sokuldu. Kentler, semt semt aran›yor. Adeta iflgal ordular› gibi
hareket ediyorlar.
Kürdistan'da zaten bir savafl sürüyor. En son olarak hükümet, in-
san haklar›n› bu bölgede rafa kald›rd›¤›n› resmen ilan ederek her
türlü terör, katliam ve zulme baflvurmaktan kaç›nmad›¤›n› da onay-
lam›fl oldu.
Özal iktidar›n›n bask› ve terörü, her fleye ra¤men devrimci hare-
keti yok etmeye yetmeyecektir. Nas›l, Kürt ulusal hareketini tüm
bask›lara ra¤men yok edemediyse, devrimci hareketi de yenemeye-
cektir.
Bunu hep birlikte yaflayacak ve görece¤iz.
ÖZAL ‹KT‹DARINA KARfiI SAVAfiMAK HERKES‹N GÖREV‹D‹R. Sava-
fl› bafllatan biz de¤il, oligarflidir. Tüm devrimciler, yurtseverler,
emekçi insanlar iktidar›n halka açt›¤› savafla karfl› koymal›, birlefl-
meli ve mücadele etmelidir. Kazanmak için Savaflmaktan baflka yo-
lumuz yoktur.
BAfiTA ÖZAL OLMAK ÜZERE BAKANLAR KURULU'NU;
BASKI TEDB‹RLER‹NE, ‹DAMLARA ONAY VEREN M‹LLETVEK‹LLER‹N‹;
ÖZAL ‹KT‹DARINA H‹ZMET EDEN EMN‹YET MÜDÜRLER‹N‹, VAL‹LE-
R‹, POL‹S fiEFLER‹N‹, ORDU VE JANDARMA KOMUTANLARINI VE D‹-
⁄ER GÖREVL‹LER‹;
UYARIYORUZ!
HHaallkkaa kkaarrflfl›› aaçç››llaann ssaavvaaflflaa ssoonn vveerriinn!! DDeevvrriimmcciilleerrii iiddaammaa
yyeelltteennmmeeyyiinn!!
Aksi halde, siyasi tarihimizde defalarca kan›tland›¤› gibi, halka
karfl› ifllenen suçlar cezas›z kalmaz, kalmayacakt›r.
Hesap soruldu¤unda, terör edebiyat›na sar›lmay›n! Cezaland›r›-
49
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
50
Zafer Yolunda 2
lan›n efllerini, çocuklar›n› kullanmay›n! Katletti¤iniz, iflkence yapt›-
¤›n›z, idam ferman› ç›kard›¤›n›z devrimci ve yurtseverlerin de efl-
leri ve çocuklar› oldu¤unu unutmay›n!
Biz, insanlar›n ac› çekti¤i, çocuklar›n yetim, efllerin dul kald›¤›,
sömürü ve zulmün kol gezdi¤i, emekçilerin yoksulluk ve sefalet
içinde yaflad›¤› bir düzen için de¤il; insanlar›n ac›lar›n›n son bul-
du¤u, herkesin insanca yaflad›¤›, eme¤inin karfl›l›¤›n› ald›¤›, hâk ve
adalet duygular›n›n karfl›l›¤›n› buldu¤u sosyalizm için savafl›yoruz.
Bu düzenin kurulmas›na engel olan herkesi afl›p geçmek zorunda-
y›z. Milyonlar›n ç›kar› bunu gerektiriyor.
Hiçbir güç, halk›n kendi iktidar›n› kurma mücadelesini engelle-
yemez! Zafer, er ya da geç halk›n olacakt›r!
DEVR‹MC‹LER‹ ‹DAM EDENLER CEZASIZ KALMAYACAK!
TERÖR‹ST OLAN DEVR‹MC‹LER DE⁄‹L, DEVLETT‹R!
BASKI VE ‹DAM POL‹T‹KALARI; EMPERYAL‹ZME KARfiI BA⁄IMSIZLIK, FAfi‹ZME KARfiI DEMOKRAS‹, SÖMÜRÜYE KARfiI SOSYAL‹ZM MÜCADELEM‹Z‹ ENGELLEYEMEZ!
Kas›m 1990
DEVR‹MC‹ SOL
MMUUHHBB‹‹RRLL‹‹KK fifiEERREEFFSS‹‹ZZLL‹‹KKTT‹‹RR,, CCEEZZAASSIIZZ KKAALLMMAAZZ!!
Halk›n iktidar›, halk›n örgütlenmesi için mücadele eden devrim-
cileri ihbar etmek, bizi sömürenlerin, iflkence edenlerin, ba¤›ms›z-
l›¤›m›z› elimizden alanlar›n yan›nda yer almakt›r. Devrimci faaliye-
ti yürütenlere hangi biçimde olursa olsun verilen zarar mutlaka
karfl›l›¤›n› bulur. Çünkü örgütümüz bask›n›n, sömürünün, yoksul-
lu¤un ortadan kald›r›laca¤› bir düzen için mücadele etmektedir.
Tüm emekçi s›n›f ve kesimlerin ç›kar› bu hakl› mücadelededir. Bu
hakl› mücadelenin önüne ç›kacak engeller hangi kesimden gelirse
gelsin afl›l›p geçilecektir. Bu böyle bilinsin.
Acizli¤i belgelenen terörist devletin güvenlik örgütü, flimdi de
robot resimlerden çare(!) umuyor. Devrimci eylemler sonras› çizi-
len, gerçe¤i yans›tmayan ve devrimcileri teflhir eden robot resimler
esnafa verilmekte, esnaf da bunlar› halk›n görebilece¤i yerlere asa-
rak, iflkencecilere yard›mc› olmaktad›r. Bu robot resimleri asan es-
naf uyar›lm›fl ve ço¤u resimleri indirmifltir. Ancak tüm bu uyar›lara
ra¤men indirmeyenler ç›km›flt›r. Bunlardan biri de Kanarya'daki ‹s-
tasyon K›raathanesi idi. 24 Kas›m 1990 günü yeni bir uyar› niteli-
¤inde bu iflyeri flimdilik molotofla k›smen tahrip edilmifltir. Bu
muhtarlara, kahvehane sahiplerine, esnaflara kararl›l›¤›m›z›n kü-
çük bir göstergesi, örne¤i olmal›d›r. Bundan sonra devrimcilere za-
rar verici hiçbir faaliyette bulunmamal›d›rlar.
Muhtarlar, kahvehane sahipleri, esnaflar!
‹hbarc› olmay›n! Polisin bask›lar›na boyun e¤meyin!
Devrimci adalete s›¤›n›n!
MUHB‹RL‹K fiEREFS‹ZL‹KT‹R, CEZASIZ KALMAZ!
Aral›k 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Topkap› Bölge Komitesi
51
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
52
Zafer Yolunda 2
1122 EEyyllüüll’’üünn ‹‹flflkkeenncceeccii CCeellllaattllaarr››nnddaann,, ‹‹ssttaannbbuull SSiiyyaassii fifiuubbee DDeevvrriimmccii SSooll ll NNoo’’lluu MMaassaass›› SSoorrgguu TTiimmii fifieeffii OOllaarraakk BBiinnlleerrccee ‹‹nnssaannaa vvee DDeevvrriimmccii SSooll SSaavvaaflflçç››llaarr››nnaa ‹‹flflkkeennccee YYaappmmaakkttaann SSuuççlluu
AAYYDDIINN BBAARRIIfifi''II CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK!!
Ayd›n Bar›fl, ‹stanbul Siyasi fiubeye düflenler için hiç de yabanc›
biri de¤ildir. 12 Eylül öncesi ve sonras› 1. fiube'de iflkence tezgah›-
na yat›r›lan binlerce insan; onu iflkence seanslar›nda, kimi zaman
"papaz" kimi zaman "cellat" rolünde görmüfl ve tan›m›flt›r. O, halk›n
ve devrimcilerin yeminli bir düflman›, iflkenceci bir katildir.
12 Eylül sonras› ‹stanbul Emniyet Müdürü fiükrü Balc› komutas›nda,
Mete Altan, Tayyar Sever, Celal Demirtafl, Fikret Ifl›nkaralar, Fikret Altun
gibi iflkenceci polis flefleriyle beraber, Gayrettepe'deki 1. fiube binas›n›n
bir iflkence üssüne dönüfltürülmesinde etkin bir rol oynam›flt›r.
K Grubu Komiser Muavini ve Devrimci Sol l No'lu Masas› Sorgu
Timi fiefi olarak 12 Eylül generallerine gönüllü hizmet etti¤i süre
içinde; ‹stanbul'da ve Anadolu'da, Devrimci Sol'la ilgisi oldu¤u id-
dias›yla gözalt›na al›nan hemen her kifliye ve örgütümüz savaflç›la-
r›na yap›lan iflkencelerde ya do¤rudan rol alm›fl, ya da yönetici ve
yönlendirici bir rol oynam›flt›r. Örgütümüze yönelik düzenlenen
say›s›z operasyonun planlanmas›nda ve gerçeklefltirilmesinde bi-
rinci derecede rolü vard›r. ‹flkence ve cinayetlerini, tehdit, flantaj,
provokasyon tezgahlama, çeflitli ideolojik sald›r›lar izlemifltir.
Ayd›n Bar›fl halka ve devrimcilere karfl› iflledi¤i say›s›z suçun ya-
n›nda, Devrimci Sol savaflç›lar›ndan;
Ahmet Karlangaç'› iflkenceyle,
Selçuk Küçükçiftçi'yi kurflunlayarak,
Selim Mehmet Yücel'i yakaland›ktan sonra kurfluna dizerek,
Hayrettin Eren'i iflkenceyle öldürüp, cesedini yok ederek,
Tahsin Elvan'› kurfluna dizerek,
Abdullah Gözalan'› kurflunlayarak katletmekten do¤rudan so-
rumludur.
Ayd›n Bar›fl, iflledi¤i cinayetlerin ve yapt›¤› iflkencelerin karfl›l›¤› ola-
53
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
rak 12 Eylül cuntas›n›n flefi Evren taraf›ndan bizzat ödüllendirilmifltir.
‹flkence yapmada ve cinayet ifllemede s›n›r tan›mayan bu halk
düflman›, örgütümüz taraf›ndan yarg›lanm›fl, iflledi¤i affedilmez
suçlardan ötürü ölümle cezaland›r›lm›flt›r.
12 Eylül'ün tüm iflkencecilerini bekleyen son, Ayd›n Bar›fl'›n sonudur.
Ayd›n Bar›fl gibileri kendilerini en güçlü gördükleri 12 Eylül son-
ras› dönemde bile güçsüzdürler. ‹flkence tezgah›na yat›rd›klar› dev-
rimcilere sorarlard› hep, "Beni d›flar›da görsen ne yapars›n?" diye...
Bugün iflkenceye, halka zulmetmeye devam edenlere sesleniyo-
ruz: ‹flkenceye son verin! Size iflkence yapmay› emredenlerin emir-
lerine uymay›n! Aksi halde, halk›n adaletine hesap vermekten kur-
tulamayacaks›n›z. Dünyan›n neresine giderseniz gidin, sizi bulacak
ve cezaland›raca¤›z. Bugün veya yar›n halk›n adaleti mutlaka yaka-
n›za yap›flacak, dünya size dar gelecektir!
YOLDAfiLARIMIZIN KANI YERDE KALMADI, KALMAYACAK!
KAHROLSUN FAfi‹ZM YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
Aral›k 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
‹‹fifiÇÇ‹‹ SSIINNIIFFII VVEE EEMMEEKKÇÇ‹‹ HHAALLKKIIMMIIZZIINN KKUURRTTUULLUUfifi MMÜÜCCAADDEELLEESS‹‹ TTEERRÖÖRRLLEE EENNGGEELLLLEENNEEMMEEZZ!!
Bugün, 12 Eylül faflizminin, a¤›zlar›na kilit, ayaklar›na pranga
vurdu¤u onbinlerce emekçi insan›n, "YETER ARTIK" diye yank›lanan
güçlü sesini iflitiyoruz, ba¤›r›yorlar... Yürüyorlar "Geliyoruz zincir-leri k›ra k›ra, iktidar›n kafas›na vura vura" diyerek...
TTÜÜRRKK‹‹YYEE ‹‹fifiÇÇ‹‹ SSIINNIIFFII BB‹‹RR TTAARR‹‹HH YYAAZZIIYYOORR!!
12 Eylül'ün gaspetti¤i haklar›n› istiyor. Sürekli kötüleflen yaflam
koflullar›n›n düzeltilmesini, eme¤inin gerçek karfl›l›¤›n›n ödenme-
sini istiyor.
Yüzbinlerce emekçi, 3 ve 4 Ocak günleri 12 Eylül yasaklar›n› hi-
çe sayd›, generallerin yapt›¤› yasalar› parça parça etti.
BBUU,, ‹‹fifiÇÇ‹‹ VVEE EEMMEEKKÇÇ‹‹ HHAALLKKIIMMIIZZIINN,,
ÖÖZZAALL ‹‹KKTT‹‹DDAARRIINNAA BB‹‹RR UUYYAARRIISSIIDDIIRR..
Emekçiler, 3 Ocak GENEL GREV‹ ve 4 Ocak ZONGULDAK yürüyü-
flüyle iktidar›n ve sermaye s›n›f›n›n surat›na güçlü bir tokat indir-
mifltir; sömürü ve zulme daha fazla boyun e¤meyeceklerini, talep-
lerini elde etmek için mücadele edeceklerini göstermifltir.
Ama ÖZAL iktidar›, iflçi ve emekçi düflman› tutumunu sürdür-
mekte s›n›r tan›m›yor. Emperyalizm ve tekellerin ç›karlar› için hal-
k›n taleplerini hiçe say›yor. Bu yüzden 3 Ocak genel grevini bask›,
tehdit ve flantajla engellemek istedi. Baflaramay›nca, polis ve jan-
darma gücünü kullanarak iflçileri, memurlar›, ö¤rencileri, esnaf›
gözalt›na ald›. Yürümek isteyenlere sald›rd›, kepenk kapayan esna-
f› açmaya zorlad›, hatta kurflunlad›. 4 Ocak'ta bafllayan Zonguldak
yürüyüflünün önüne barikatlar kurdu. Yüzbinlere varan iflçi konvo-
yunun önünü tanklarla, panzerlerle, komando ve polis gücüyle kes-
ti. ‹flçileri so¤u¤a mahkum etti, baz›lar›n› gözalt›na ald›.
‹flçi ve emekçi halk›n taleplerine kulak t›kayan ÖZAL iktidar›, ül-
kemizi Amerikan›n yede¤inde bir savafla sürükleyerek içinde bu-
lundu¤u güç durumdan savafl yolu ile ç›kman›n hesaplar›n› yap›-
yor. Ama bu hesaplar tutmayacakt›r.
HHAALLKKIIMMIIZZ ÖÖZZAALL''IINN HHEESSAAPPLLAARRIINNII BBOOZZAACCAAKKTTIIRR!!
Art›k 12 Eylül yasaklar›yla halk›n gözü korkutulamaz. Emekçile-
54
Zafer Yolunda 2
rin eylemlerine karfl› fliddete baflvurarak, yeni bask› yasalar› ç›ka-
rarak, Ola¤anüstü Hal ilan ederek emekçi uyan›fl› bast›r›lamaz. 3 ve
4 Ocak tüm çabalara ra¤men nas›l engellenemediyse, yenileri de
engelleyemeyecektir! Bu kez, iflçilerin önüne konan barikatlar da
afl›lacak, emekçiler iktidar için yürüyecektir.
Herfleyin sessizce kabul edildi¤i dönem bitmifltir. ‹flçi s›n›f›, 3 ve
4 Ocak eylemleriyle, kendisine köle muamelesi yap›lmas›na, TÜS‹-
AD, T‹SK, MESS gibi sermaye örgütlerinin dayatmalar›na, haklar›n›n
gaspedilmesine, dingisiz sömürüye, afla¤›lamaya "dur" demifltir.
ÖZAL iktidar›n›n iflçi ve emekçi düflman› yüzünü yak›ndan görmüfl
ve tan›m›fl, SHP ve DYP gibi partilerin de iflçilerin dostu olmad›¤›na
defalarca tan›k olmufltur.
ÖZAL iktidar›, iflçilerin hakl› taleplerini kabul etmek yerine, tep-
kileri bast›rma yolunu seçiyor. fiiddet yolunu seçiyor. Ama iflçi s›-
n›f› ve halk, taleplerini elde edecektir! ‹flçi ve emekçilerin eylemi;
- 12 Eylül'ün tüm yasaklar›na son verilmesi ve 12 Eylül suçlula-
r›n›n yarg›lanmas›,
- Tüm tutsaklar›n serbest b›rak›lmas›;
- Faflist diktatörlü¤ün y›k›lmas› ve tüm özgürlükleri güvence al-
t›na alacak demokratik bir anayasan›n yap›lmas›;
- NATO'dan ç›k›lmas› ve her türlü ba¤›ml›l›k iliflkisine son veril-
mesi;
- Kürt halk›n›n kendi kaderini özgürce belirlemesi;
- Arap halklar›na yönelik savafl politikas›na son verilmesi do¤-
rultusunda geliflecek, Ba¤›ms›z ve Demokratik Türkiye hedefine
ulaflana dek sürecektir.
‹flçilerin ve halk›n haklar›n› kazanmas›n›n tek yolu devrimdir.
Ancak devrimle oligarfli iktidardan alafla¤› edilebilir, sömürü ve
bask›n›n olmad›¤›, eflit, adil ve özgür bir toplum kurulabilir.
3 ve 4 Ocaklara fliddet uygulayanlar›, iflçilerin, halk›n direniflle-
rini, hak alma mücadelesini tank, panzer ve kurflunla durdurmak
isteyenleri BB‹‹RR KKEEZZ DDAAHHAA UUYYAARRIIYYOORRUUZZ:
fifi‹‹DDDDEETT‹‹NN‹‹ZZEE,, DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ fifi‹‹DDDDEETTLLEE KKAARRfifiIILLIIKK VVEERREECCEE⁄⁄‹‹ZZ!!
Bu amaçla örgütümüz:
55
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
56
Zafer Yolunda 2
‹stanbul'da MESS, Eyüp, Sefaköy, Fatih Emniyet Amirli¤i ile Anka-
ra ANAP ‹l Merkezi ve Adana Yüre¤ir ‹lçesi binas›n›n bombalanma-
s› eylemlerini gerçeklefltirmifltir.
‹‹flflççii vvee hhaallkk ddiirreenniiflfliinniinn ddüüflflmmaannllaarr››::
- Baflta TURGUT ÖZAL olmak üzere, ANAP iktidar›n›n önde gelen-
lerinden KORKUT ÖZAL, YUSUF ÖZAL, KEMAL YAMAK, MEHMET KE-
ÇEC‹LER, HÜSNÜ DO⁄AN;
- Baflbakan ve bakanlar kurulunun tüm üyeleri;
- ÖZAL'›n flakflakç›s›, h›kdeyicisi milletvekilleri;
- TÜS‹AD, T‹SK, MESS, TOBB vb. iflbirlikçi tekelci sermaye kuru-
lufllar›, iflçileri iflten atan, süren tekelci sermayedarlar;
- ÖZEL HARP DA‹RES‹ yöneticileri,
- ANAP iktidar›n›n emniyet müdürleri;
- Kürdistan'daki siyasi ve askeri yetkililer;
- DGM Savc›lar› ve üyeleri
- Siyasi flube müdür ve iflkencecileri
iflçilere ve emekçilere uygulanan fliddetin karfl›l›¤› olarak, dev-
rimci fliddetimize hedef olmaktan kurtulamayacaklard›r.
FAfi‹ST TERÖR CEVAPSIZ KALMAYACAKTIR!
TEK YOL DEVR‹M!
FER‹T VE HAMD‹ YOLDAfiLARIN MÜCADELES‹ YOLUMUZU AYDINLATIYOR!
KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
Aral›k 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
HHAALLKKIIMMIIZZAA!!....
‹talya'da NATO'ya ba¤l› "Gladio" isimli gizli terör örgütünün aç›-
¤a ç›kmas›yla, ülkemizde de kontrgerilla tart›flmalar› birdenbire
alevlendi. Herkes bir beklenti içerisinde... Ço¤unlukla san›l›yor ki,
ayn› ‹talya'da oldu¤u gibi ülkemizde de CIA patentli terör örgütü
kontrgerilla a盤a ç›kacak ve y›llard›r Kürt ve Türk halklar› üzerin-
de estirilen faflist terör, faili meçhul cinayetler, katliamlar, provo-
kasyonlar ayd›nlanacak, sorumlular› bir bir yarg›lanacak... Böyle
düflünmek, kelimenin gerçek anlam›yla safl›kt›r. Çünkü, dünya kon-
jonktüründeki geliflmelere ba¤l› olarak ‹talya gibi ülkelerde ifllevi-
ni yitiren "Gladio"lar› a盤a ç›karmak, burjuvazi için bir tehlike
oluflturmazken, bizim gibi sürekli faflizmin hüküm sürdü¤ü ve oli-
garflinin iktidarda kalabilmesi için teröre baflvurmaktan baflka çare
bulamad›¤› ülkelerde ise, oligarflinin bindi¤i dal› kesmesi düflünü-
lemez. Göstermelik bir-iki tart›flmayla kontrgerilla olay› kapat›lma-
ya çal›fl›lacakt›r.
Y›llard›r iflkence, katliam ve her türlü insanl›k d›fl› uygulamala-
r›yla halk›m›za kan kusturan bu cinayet flebekesi kontrgerilla, an-
cak ve ancak halk›n devrimci muhalefetinin yükselmesiyle a盤a ç›-
kar ve ortadan kald›r›l›r.
‹flkenceciler ve halka karfl› suç ifllemifl di¤er suçlular, devletin
kendilerine kol-kanat germesine s›¤›nadursunlar; halk›n devrimci
adaleti onlar› bir bir bulacak ve hak ettikleri cezaya çarpt›racakt›r.
Halka karfl› ifllenen suçlar›n üzerinden on y›llar da geçse, unu-
tulmaz, unutulmayacak...
Bugün bu suçlulardan bir tanesini daha teflhir edip cezaland›r›-
yoruz.
13 Eylül 1977 günü Elaz›¤ iflkencehanelerinde yurtsever Pir Ah-
met SOLMAZ'›n katledilmesinden sorumlu "Mengele" art›¤› DDrr.. MMuu--
ssaa DDuummaann,, hhaarreekkeettiimmiizz DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL ttaarraaff››nnddaann yyaarrgg››llaann››pp,,
ööllüümmee mmaahhkkuumm eeddiillmmiiflflttiirr..
Pir Ahmet SOLMAZ'›n katledilmesinden sonra, Elaz›¤ C. Savc›s›
taraf›ndan Musa Duman hakk›nda “sahte rapor düzenlemek, normal
biçimde muayene edip tedaviye almayarak görevini savsaklamak”
57
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
58
Zafer Yolunda 2
suçlar›ndan dava aç›l›r. Burjuva hukukuna inanm›fl bir savc› tara-
f›ndan aç›lan bu dava sonuçsuz kal›r. Faflizm, kendi yasalar›n› da
tan›maz. Bütün kan›tlar Musa Duman'›n aleyhindeyken, devletin
yetkili makamlar› devreye girer. Musa Duman aklan›r(!) ve devletin
özel korumas› alt›nda "hizmetlerine" devam eder.
Bu eylemimiz, flimdiye kadar halka karfl› suç ifllemifl ve halen
suç ifllemeye devam edenlere ibret olmal›d›r. ‹flledi¤iniz suçlar›n
üzerinden geçen y›llar suçlar›n›z› unutturmayacakt›r. Halk›n ve
devrimcilerin bellekleri güçlüdür.
‹fiKENCEC‹ KAT‹LLER CEZASIZ KALMADI, KALMAYACAK!
HALKA VE DEVR‹MC‹LERE KARfiI ‹fiLENEN
SUÇLAR UNUTULMAYACAK!
Aral›k 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
MM‹‹TT vvee SS‹‹YYAASS‹‹ PPOOLL‹‹SS
YYAALLAANN HHAABBEERR ÜÜRREETT‹‹YYOORR
22.12.1990 tarihli Milliyet gazetesinde, örgütümüzü hedef alan
ve ““DDoo¤¤aall GGaazz PPllaann›› DDeevv--SSooll''ddaa”” bafll›¤› tafl›yan gerçek d›fl› bir ha-
ber yay›nlanm›flt›r.
Örgütümüz halk› pani¤e sevk edici, amac› ve hedefi belli olma-
yan eylemlere karfl› oldu¤u gibi, bu tür eylemlere hiçbir zaman bafl-
vurmam›flt›r. Faflizmin iflkencecileri de art›k bu gerçe¤i kabul et-
mekte, örgütümüzün siyasi çizgisi ve eylem anlay›fl›n› reddedeme-
mektedirler.
Do¤al gaz borular›n›n patlat›lmas›ndan halk›m›z›n ve devrimci-
lerin bir ç›kar› olamaz. Bu yüzden bizim do¤al gaz planlar›n› çal-
mam›zdan da, böyle bir eylem hedefine sahip olmam›zdan da söz
edilemez. Haber tamamen uydurmad›r ve siyasi polisin, örgütümü-
zü "terörist" bir örgüt olarak gösterme, halkla karfl› karfl›ya getirme
ve yeni bask›lara meflruiyet kazand›rma senaryosunun ürünüdür.
Yine 23.12.1990 tarihli Hürriyet gazetesinde yer alan “Terörist-
ler, eroin mafyas› ile ortak” bafll›kl› haberde örgütümüzle ilgili ile-
ri sürülen iddialar tamamen as›ls›zd›r. Enis Karaduman ve mafya
ile örgüt olarak herhangi bir iliflkimiz olmam›flt›r. Haberde ad› ge-
çen yoldafllar›m›z Dursun Karatafl ve Bedri Ya¤an'›n da sözü edilen
59
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
60
Zafer Yolunda 2
kiflilerle bir iliflkisi sözkonusu de¤ildir.
M‹T ve siyasi polis, gerçekle bir ilgisi olmayan bu tür yalan ha-
berler üreterek, örgütümüzü devrimci amaçlar›yla ba¤daflmayan
iliflkiler içindeymifl gibi göstermeye özel bir çaba sarfediyor. Birer
gün arayla iki ayr› günlük gazetede yay›nlanan bu iki ayr› yalan ha-
beri, oligarflinin örgütümüze yönelik yeni bir sald›r›s› olarak de¤er-
lendiriyor, M‹T ve siyasi polisin taktiklerine yard›mc› olanlar› çaba-
lar›ndan vazgeçmeye ça¤›r›yoruz.
EMPERYAL‹ZME ve OL‹GARfi‹YE KARfiI MÜCADELEM‹Z
YALAN HABERLERLE KARARTILAMAZ!
23 Aral›k 1990
DEVR‹MC‹ SOL
33 OOCCAAKK ‹‹fifiÇÇ‹‹ DD‹‹RREENN‹‹fifi‹‹ VVEE HHAALLKKLLAARRIINN
MMÜÜCCAADDEELLEESS‹‹ TTEERRÖÖRRLLEE BBOO⁄⁄UULLAAMMAAYYAACCAAKK
ÖZAL iktidar›n›n halk›m›za karfl› yürüttü¤ü savafl boyutlanarak
sürüyor. ‹flçilerin, memurlar›n, gençli¤in, gecekondu halk›n›n, kü-
çük üreticilerin hakl› talepleri için sürdürdü¤ü mücadele terörle
ezilmek, yok edilmek isteniyor. ABD'nin yede¤inde Körfez savafl›na
girmeye haz›rlanan iktidar, mücadele ile kazan›lm›fl hak ve özgür-
lükleri de rafa kald›r›p toplumsal muhalefeti bast›rman›n hesapla-
r›n› yap›yor. Ülke, ÖZAL'›n kumandanl›¤›nda yeni bir 12 Eylül süre-
cine sokulmak isteniyor.
Ülke çap›nda Ola¤anüstü Hal ilan etme haz›rl›klar›, devrimci ve
demokrat güçlere yönelik sald›r›lar›n yo¤unlaflmas›, 3 Ocak iflçi di-
reniflinin yasad›fl› ilan edilmesi, her türlü hak aray›fl›n› bast›rma ça-
bas›, Kürt halk›na ve yurtsever güçlere yönelik bask›lar›n artmas›
ve fliddetlenmesi bu hesaplar›n ürünüdür.
Art›k devlet terörü s›n›r tan›m›yor.
- ‹flçi s›n›f›n›n 3 Ocak direnifli yasad›fl› ilan ediliyor.
- Kürt halk› üzerinde katliam haz›rl›klar› yap›l›yor, Kürt halk› ye-
rinden yurdundan sürgün ediliyor.
- Her gün dernekler bas›lmakta, talan edilmekte, insanlar sorgu-
suz sualsiz götürülmekte ve iflkenceden geçirilmektedir.
- Demokratik örgütler bir bir kapat›lmakta, toplumsal muhalefet
odaklar› örgütsüzlefltirilip susturulmaya çal›fl›lmaktad›r.
- Her türlü yasal ve meflru faaliyet fiilen engellenmektedir.
- Gece yar›s› evlere bask›nlar düzenlenmekte, yataklar›ndan kald›r›-
lan insanlar, kendilerini iflkence tezgahlar›n›n ortas›nda bulmaktad›r.
‹ktidar, muhalif hiçbir sese tahammül edemiyor.
‹nsanca yaflam için eme¤inin karfl›l›¤›n› isteyen iflçiye, demokra-
tik üniversite isteyen gençli¤e, sendika isteyen memura, yaflam
kavgas› veren gecekonduluya, özgürlük isteyen Kürt halk›na sald›-
r›yor. Bu yüzden devlet eliyle örgütlenen terör, ayr›m yapm›yor. ‹fl-
çi-emekçi, kad›n-erkek, yafll›-genç, Türk-Kürt mücadele eden her-
kes bask›ya u¤ruyor, sindirilmek, susturulmak isteniyor.
‹‹KKTT‹‹DDAARRII UUYYAARRIIYYOORRUUZZ!!
61
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
62
Zafer Yolunda 2
Faflist terörünüz cevaps›z kalmayacakt›r. Bütün çabalar›n›z boflunad›r.
Ülkeyi yasaklar, bask›lar ve terörle yönetebilece¤inizi san›yorsan›z
yan›l›yorsunuz. Bask› ve terörünüz sizi vuran silah olacakt›r. Savafl›
bahane ederek toplumsal muhalefeti ezme, yok etme hesaplar›n›z bo-
fla ç›kacakt›r. Halka karfl› ifllenen suçlar›n hesab› mutlaka sorulacakt›r.
ÖRGÜTÜMÜZ, ÖZAL iktidar›n›n Türk ve Kürt halklar›na ve onla-
r›n devrimci demokratik güçlerine yönelik olarak giderek artan bas-
k› ve terörünü protesto amac›yla Ba¤larbafl› Çevik Kuvvet Merkezi
ile DMO'daki polis araçlar›n› bombalayarak tahrip etmifltir.
KAHROLSUN FAfi‹ST ÖZAL ‹KT‹DARI!
YAfiASIN TÜRK VE KÜRT HALKLARININ ÖZGÜRLÜK VE SOSYAL‹ZM MÜCADELES‹!
KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
31 Aral›k 1990
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
HHAALLKKIIMMIIZZAA......
AAdd››;; FFeerriitt EElliiuuyygguunn..
Karadeniz'in verimli topra¤›ndan, K›z›ldere
manifestosunu yaratan silahl› mücadelenin
üretken alan›ndan alm›flt› mayas›n›. Ordu ili
Fatsa ilçesindendi...
'80 öncesi sivil-resmi faflist terörüne karfl›
Liseli Dev-Genç tavr›yla ‹stanbul'un fiiflli sem-
tinde yeflerdi s›n›f kini... Befliktafllar›n varofl-
lar›nda, Dikilitafl'ta, Fulya'da, Ihlamur Dere-
si'nde büyüdü, boy verdi. 12 Eylül'ün tezgah-
lar›nda Hasdal-Metris zindanlar›n›n tafl du-
varlar› aras›nda bilendi bask› ve zulme karfl›
s›n›f bilinci.
Mücadeleyi-davay› inkar›n kol gezdi¤i, her türlü de¤erin yok sa-
y›ld›¤› yenilgi y›llar›nda DEV-GENÇ'in yeniden yarat›lmas› süreciy-
le devam etti kald›¤› yerden... Meflrulu¤un, kaç›fl için kuytu köfle-
lerin arand›¤› zor koflullarda, yeralt› mücadelesine, profesyonel
devrimcili¤e bafllad›. Üç y›la varan militanl›¤›-mücadele ve dava
adam› olma özellikleriyle her fleyini halk›na-hareketine-yüce sos-
yalizm idealine verdi... S›n›f bilinci, politik-askeri niteli¤i, her tür-
lü sorunun üzerine ç›kabilen "iflbitirici" yarat›c›l›¤› ile geldi¤i SDB
(Silahl› Devrimci Birlikler) ekip sorumlulu¤uyla; sa¤lam mayas›
devrimin verimli topra¤›nda tutmufl, tam anlam›yla ete-kemi¤e bü-
rünmüfltü art›k...
‹flçilere, demokratik kitle örgütlerine, emekçi Kürt ve Türk halk-
lar›na karfl› uygulanan bask› ve teröre karfl› onlar›n sesi-öfkesi ol-
du. ‹stanbul Güzeltepe'deki DMO'da... halk›n, davan›n yüce kat›na
ç›kt›-ölümsüzleflti...
Bir dava adam›nda olmas› gerekenlerden de fazlas› vard› onda;
Ferit yaflam dolu, canl›, nefleliydi.. En a¤›r koflullarda, en çö-
zümsüz anlarda kendini yeniden üreten bu yan›yla, sorunlara tes-
lim olmay›p onlar›n üzerine ç›kard› her zaman... Coflkulu ve karar-
l›yd›; 12 Eylül'ün yaratt›¤› karamsarl›k-y›lg›nl›k ortam›nda, dev-
63
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
FFeerriitt EELL‹‹UUYYGGUUNN
64
Zafer Yolunda 2
rimci saflarda s›kça görülen "kendini tüm sunmama" ruh halinin en
yo¤un yafland›¤› dönemlerde bile "kolay-zor ifl" ayr›m› yapmadan
her boyuttaki görevi omuzlad›. 24 saati ile devrimi-mücadeleyi ya-
flayan bir enerjiye sahipti...
Onun için sadece, dün baflard›klar› ya da içinde bulundu¤u an
yapmas› gerekenler yoktu! Tüm coflkusu ve özverisi ile yar›n›; da-
ha zor ve karmafl›k görevleri düflünürdü. Geriye dönüflü, geçmifl
baflar›lar›yla tatmin olmak için de¤il; eksik ve hatalar›ndan ders al-
mak, yar›n› ona göre infla etmek için yaflard›.
Yoldafl›m›z, alabildi¤ine duyarl›, özverili ve fedakard›... "Yarin
yana¤›ndan gayri..." felsefesini gerçek anlamda kimli¤inde cisim-
lefltirmiflti. Devrim mücadelemizin yaralar ald›¤›, birçok olanak-
s›zl›klar ve maddi-manevi yokluk koflullar›nda dahi bir nebze ol-
sun yak›nmad›. Halk›n›n açl›¤›n›, yoklu¤unu paylaflt›; gitti¤i iliflki-
lerde hüzne de-k›vanca da ortak oldu. Var olan›n üzerine ç›kma u¤-
rafl›nda, özel-genel her fleyini, kiflisel-çevresel tüm olanaklar›n›
halk›n›n mücadelesine açt›, birçok fleyi yoktan var etti. Kendi ko-
flullar›n›n benzeflikli¤ini unutarak daha geri koflullarda, daha elve-
riflsiz ortamlarda yaflayan yoldafllar› için hep rahats›zl›k duydu;
kendinden önce alt iliflkilerini, ekip içindeki yoldafllar›n› düflündü.
Her fleyi ile hep vericiydi. Kendinden o kadar vericiydi ki; ekipteki
yoldafllar›na, halk›n›n mücadelesine daha fazla fleyler katabilmek
için, "onlara haks›zl›k yapmamak için!" kendinin olan tek fleyden-
duygular›ndan bile fedakarl›klar yapt›. Duygudafl› ile iliflkisini hep
olmas› gerekenden de daha tali planda tutabildi.
Ayn› zamanda da yarat›c› ve üretkendi... Silahl› mücadele ve
SDB'ler bünyesinde birçok fleyi yoktan var etti. Olanaks›zl›klar›n;
askeri teknik, lojistik-mali eksikliklerimiz üzerine ç›kabilmeyi her
zaman baflard›. "Bu koflullarda bu kadar olur" s›¤›nmac›l›¤›na hiç
sapmad›. Zaten onun lügat›nda "olmaz" diye bir niteleme hiç olma-
d› ki!
Çözümsüzlü¤ün-çaresizli¤in en yo¤un yafland›¤› kesitlerde bile
so¤ukkanl›l›¤›n› yitirip-paniklemeden; pratikçili¤i ile çözümü ade-
ta yeniden yaratt›. Hesaplanmayan bir kuflatmada -yoldafllar› için-
onlar› atefl hatt›ndan ç›karan bir rehber, bir yerlerine mermi sap-
lanm›fl bir baflkas› için yaras›na neflter vuran doktor oldu. ‹ç çelifl-
kisine kap›lm›fl, olumsuz ruh halindeki bir di¤er yoldafl› için dev-
rimden yana irade idi.
Do¤all›¤›ndan-üretkenli¤inden gelen iflbitirici kiflili¤iyle SDB so-
rumlusu olarak prati¤in önüne ç›kard›¤› en karmafl›k sorunlar› bi-
le an›nda aflabilen özellikleriyle yan›ndaki yoldafllar›na güven ve
rahatl›¤› tafl›yan bir kurmayd›. ""FFeerriitt vvaarrssaa bbuu iiflfl bbaaflflaarr››llmm››flfltt››rr""
havas›n› en zor pratik görevde bile çevresine tafl›yan bir yöneticiy-
di.
Askeri-pratik mücadeleyi, politikan›n rehberli¤inde yürütebil-
me, içinde bulunulan ekonomik-siyasi-sosyal konjonktürlere denk
düflen bir silahl› mücadele hatt› çizebilme vas›flar›yla ayn› zaman-
da hareketimizin bir siyasi kadrosuydu. Silahl› mücadeleyi; halk›n
somut taleplerinden hareketle yola ç›k›p, ona uygun hedeflere vu-
ran ve kitleler nezdindeki sonuçlar›n› örgütlülü¤e dönüfltüren çok
yönlülü¤ü içinde kavram›fl; davas›nda, teoriyi, prati¤in k›lavuzu
edinmiflti.
Askeri mücadelede; prati¤i oya gibi iflleme iflinde halka (ilgisiz
insanlara) zarar vermeme ilkesine hep uymufltu. Silah›n›n namlu-
sunu, hakim s›n›flara, kan emicilere, iflkencecilere, halk katillerine
çevirmiflti. Çeflitli foko-kolayc› anlay›fllarda s›kça rastlanan, halka
dolayl› da olsa zarar verici biçimlerden hep kaç›nd›... Hareketimi-
zin art›k düflman taraf›ndan bile teslim edilen seçmeci-tutarl› si-
lahl› eylem çizgisine, onun yaratt›klar› yeni yeni de¤erler katt›.
12 Eylül faflizminin getirdi¤i olumsuz sonuçlar›n afl›lmaya bafl-
land›¤›, oligarflinin halk›m›za dayatt›¤› bask› ve fliddet koflullar›na
ra¤men hak arama taleplerinin hareketlendi¤i sürecin en bafl›ndan
beri mücadelemizin yükünü omuzlam›fl bir yoldafl›m›zd›... Geliflen
süreçte düflman›n yeni taktik ve sald›r› araçlar›na karfl› yeralt› mü-
cadelesinin kendini yenileyen biçimlerine uyabilme çok yönlülü¤ü
ile görevlerini sürdürdü. Hareketimizin "yeniden at›l›m süreci"
sonras› '89 y›l› bafllar›nda görev ald›¤› SDB sorumlulu¤unda kendi-
ni de aflarak uzmanlaflt›; adeta kendini yeniden yaratt›... Yoldaflla-
r› ile kolektif uyum içinde, birbirini tamamlayan-gelifltiren-üreten
iliflkiler a¤› kurdu. Bak›fllar›yla birbirini anlayan, sezgileriyle ya-
p›lmas› gerekeni hissedebilen ortak ruh flekillenmesi; bizzat pra-
tik-askeri görevlerde onun ve yoldafllar›n›n bütünleflmesi-ayn› in-
65
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
san olabilmesi noktas›na varan bir mükemmelli¤e eriflmiflti...
"Her fleyin haz›r bulunamayaca¤›" gerçe¤inden hareketle yenidevrald›¤› iliflkilerde gelifltirici, kendi fazlalar›n›, deney-tecrübebirikimlerini karfl›s›ndakine verici oldu. "Bu insan eksik, bunun çe-flitli zaaflar› var, bu adam olmaz... vb" yak›nmalar›na düflmeden,›srarla, karfl›s›ndakini dönüflmeye zorlad›... Takipten askeri-teknikbilgilere, teorik-pratik e¤itime uzanan, çok yönlülük içinde çabukve h›zl› ama disiplinli ve ilkeli ve de sab›rla yeni dava adamlar› ya-ratt›. En s›radan unsurun de¤eri bile kendi de¤erinin önüne geçti;atefl hatt›na onun yerine kendini att›. E¤itim olay›n›, sadece soyutolarak-anlat›mda de¤il, bizzat somutta kendi de yaflayarak sa¤lad›.
Bu yan›, mütevaz›l›¤›-alçak gönüllü kiflili¤i, kendinden öncebaflkalar›n› öne ç›kar›c› özelli¤i ile de birleflti¤i için, her yoldafl ileiliflkileri gerçekten de y›k›lmaz-sars›lmaz bir içtenli¤e oturuyor-
du...
Ferit, geride b›rakt›¤› yoldafllar› için, bizleriçin, s›n›f mücadelesinin diyalekti¤i gere¤ihep yaflanacak olan kay›plardan "biri daha"de¤ildir. Onun yoklu¤unu omuz bafl›m›zdahep hissedece¤iz. Yoldafll›k kavram›na yüceanlam›n› veren tüm özellikleri ile o, geride ka-lanlar›n canlar›ndan bir parças›n› da ald› gö-türdü; DMO'daki patlaman›n daha fliddetlisiniyüreklerimizde yaflatt›...
O anda yan›ndaki yoldafl› ise HHaammddii AAyy--ggüüll'dü. Amasya'n›n Gümüflhac›köy ilçesinden-
di. Geldi¤i ortamdan, yetiflme koflullar›ndan alm›flt› altyap›s›n›.Gençli¤i ile bugünün yar›na tafl›y›c›s›, gelece¤in güvencesi olansimgelerin en yenisiydi...
Hamdi yoldafl derdi ki hep; "Benim en büyük idealim SDB üyesiolabilmek!" Kaflarlanm›fl eski tüfeklerin, dava kaçk›nlar›n›n, müca-deleden yan çizmeyi ideolojik sapk›nl›klarda arayanlar›n, k›sacatükenmifllerin yüzüne inen bir flamar gibi, gencecik bedeniylemanfletlerde yatarken, foto¤raflar›yla adeta hayk›r›yordu! "... Be-nim coflkum, kararl›l›¤›m, gençli¤imin dinamizmi yar›n›n güvence-sidir!"
66
Zafer Yolunda 2
HHaammddii AAYYGGÜÜLL
Emperyalist propaganda araçlar›yla beslenen, "çöken-y›k›lan"
gerileyen sosyalizm(!) üzerine; iyiye-güzele-özlenene varman›n,
inanç tazelenmesinde; halk›na verebilece¤i en yüce mesaj› verdi
ölümüyle... Gelece¤in kimde-nerede-nas›l oldu¤unu gösterdi dosta
da, düflmana da.
Evet; "Günler a¤›r, günler ölüm haberleriyle geliyor!" art›k. Em-
peryalizm ve oligarfli, geçmiflten ald›¤› derslerle yüklü sald›r›lar›-
n›, savafl naralar›yla daha bir pervas›zca sürdürecek gelecekte. ‹fl-
te onlar ölümleriyle, bize, buna karfl› yapabileceklerimizi, en ç›p-
lak haliyle gösterip, karanl›¤›n üstünde par›ldayan bir meflale ol-
dular. Evet; Ferit ve Hamdi yoldafllar! Kayb›n›zla can›m›zdan iki
can koptu, yüreklerimizi da¤lad› korunuz... Biz ne kadar hüzün-
lüysek, biz ne kadar ac› içindeysek; ondan bir kat daha fazla -ama
kesinlikle daha fazla- düflman seviniyor.(!) A¤›zlar›ndan salyalar›
ak›tarak sinsi sinsi gülüyorlar.(!) Yoldafllar, size ne için hay›flan›yo-
ruz(!) biliyor musunuz? SDB'leri "deflifre" ettiniz onlar nezdinde...
Aylard›r, y›llard›r "iz üstündeyiz, yakalad›k, bulduk, vb." nakarat-
lar›n› tekrarlayanlara, parçalar›n›zla da olsa yakaland›n›z...(!)
Sizler ise; sevinmeyin emperyalizmin, oligarflinin sad›k uflakla-
r›; sevinmeyin yeni umut "A¤ar" beyler! SDB'ler, SDB üyeleri zaten
hiç gizlenmediler ki... Onlar hep emekçi halklar›yla beraberdiler:
‹flkencecilere, halk›n-devrimcilerin katillerine, kan emicilere, 12
Eylül'ün sorumlular›na ve devamc›lar›na karfl› "halk›n adaleti"
olurken iç içeydiler halklar›yla... Ekonomik-sosyal-siyasal hak ara-
ma mücadelesinin namluya sürülmüfl mermisi, sizin karanl›k
emeller için oluflturdu¤unuz flatolar›n›z› bafllar›n›za y›kan-y›kacak
olan halk›n öfkesinin fünyesi olmaya devam edecekler bundan
sonra da... Biz yapt›klar›m›zla ortaday›z ve halk›m›zla iç içe yafl›-
yoruz;
Bas›n› da kullanarak yaratmaya çal›flt›¤›n›z "anarfli-terör" senar-
yolar› ile karanl›klar›n içine hapsedip; korku-tedirginlik havas›n-
da, giz perdesinde bo¤maya çal›flt›¤›n›z silahl› mücadele ve onu
yürüten organlar olarak SDB'ler yapt›klar› ile ortadalar! En meflru-
en ç›plak haliyle savunuyorlar yapt›klar›n› ve sahipleniyorlar ka-
muoyunda... Ya siz sahip ç›kabiliyor musunuz cesetlerinize, onla-
r›n geçmifllerine?
67
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
68
Zafer Yolunda 2
Korkunuz da bundand›r zaten! Kaç›n›lmaz sonunuzu geciktir-
meye, size yönelen halk›n öfkesinin namlusundan, onun "adaletin-
den" kaçmaya çal›fl›yorsunuz! Tüm çaban›z bofluna!
‹flte ilan ediyoruz; sizden iki yoldafl›m›z›n katilinin de hesab›n›
mutlaka soraca¤›z... Öfkemizin sonuçlar› yoldafllar›m›z› bizden
koparan patlamalardan da daha fliddetli olacak... SDB'lerin her
ekip üyesinin de¤erinin ne oldu¤unu, ödeyece¤iniz bedelle göste-
rece¤iz size...
Yoldafllar, size and olsun!
Hakl›y›z kazanaca¤›z. Çünkü halk›n iktidar›, halk›n yönetimi
için savafl›yoruz. Halk›m›z›n örgütlü gücüyle birleflmifl devrimci
fliddetimiz yenilmedi-yenilmeyecek.
FER‹T VE HAMD‹ YOLDAfiLAR ÖLÜMSÜZDÜR!
FER‹T VE HAMD‹ YOLDAfiLARI MÜCADELEM‹ZDE YAfiATACA⁄IZ!
KAHROLSUN FAfi‹ZM YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
TEK YOL DEVR‹M! KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
Ocak 1991
DEVR‹MC‹ SOL MERKEZ KOM‹TES‹
69
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMM HHAALLKKLLAARRII TTEESSLL‹‹MM AALLAAMMAAZZ!!
ABD ve ‹ngiltere'nin bafl›n› çekti¤i emperyalist güçler, Suudi Ara-
bistan, Türkiye gibi iflbirlikçileriyle birlikte Ortado¤u halklar›na sa-
vafl açt›lar. Bu savafl, emperyalist güçlerin dünya hakimiyetini pe-
kifltirme savafl›d›r. Bu savafl halklara gözda¤› verme, onlar› kölelefl-
tirme savafl›d›r. Halklar boyun e¤meyecektir! Ortado¤u halklar›,
ABD emperyalizminin bombalar›na teslim olmayacakt›r!
Emperyalist sald›rganl›¤›n ve barbarl›¤›n karfl›s›nda;
TTÜÜMM HHAALLKK;;
iflçiler, köylüler, emekçiler, ayd›nlar, emperyalizme karfl› olan
herkes BB‹‹RRLLEEfifiEELL‹‹MM!!
Bu haks›z EEMMPPEERRYYAALL‹‹SSTT SSAAVVAAfifiAA KKAARRfifiII ÇÇIIKKAALLIIMM!!
Arap halklar›n›n düflmanlar›n›n Türk ve Kürt halklar›n›n da düfl-
man› oldu¤unu unutmayal›m!
‹slamiyeti bir doktrin haline getirip, müslümanlar›n emperyaliz-
min karfl›s›nda oldu¤unu söyleyenler! fiimdi, sözlerinizi pratikte is-
patlama zaman›d›r. fiimdi, emperyalizmin Arap halklar›n› yok etme
politikalar›na, tüm gücünüzle karfl› ç›kma zaman›d›r.
fiimdi, emperyalizme karfl› olan herkesin, Arap halklar›n›n vah-
flice katledilmesine karfl› ç›kma zaman›d›r.
B‹Z bu amaçla EEMMPPEERRYYAALL‹‹SSTT HHEEDDEEFFLLEERREE SSAALLDDIIRRAACCAA⁄⁄IIZZ!!
Tüm emperyalist kurulufllar, flirketler, üsler, yetkililer, emperya-
lizmin iflbirlikçisi ÖZAL iktidar› ve di¤erleri hedefimizdir. Emperya-
list güçlerin geliflmifl savafl araçlar›na ve ileri teknolojiye sahip ol-
mas› teslimiyetin nedeni olamaz. Güçlü görünenler de¤il, hakl› olan-
lar kazanacakt›r! Irak yerle bir edilse de, yarat›lan enkaz›n alt›ndan
emperyalizme karfl› yeni bir direniflin tohumlar› f›flk›racakt›r!
Bugün halklar, emperyalizmin "özgürlük" ve "demokrasi" dema-
gojisine inanm›yor. Dünyan›n dört bir yan›ndan "petrol için, tekel-
ler için dökecek kan›m›z yok" diyen milyonlar›n sesi yank›lan›yor.
Sesimizi bu sese katal›m! "EMPERYAL‹ZM! ORTADO⁄U'DAN VE ÜL-
KEM‹ZDEN DEFOL!" diye hayk›ral›m.
OORRTTAADDOO⁄⁄UU,, OORRTTAADDOO⁄⁄UU HHAALLKKLLAARRIINNIINNDDIIRR!!
TTÜÜRRKK VVEE KKÜÜRRTT HHAALLKKLLAARRII!! .. ..
ÖZAL iktidar›, ABD emperyalizmine bir uflak gibi hizmet ederek
Irak halk›n›n katledilmesine ortak olmufltur. Türkiye ve Kürdistan
topraklar› iflgal alt›ndad›r. Topraklar›m›zdan her gün emperyalizmin
ölüm saçan uçaklar› havalan›yor ve bu uçaklar Irak'› bombal›yorlar.
Türkiye, emperyalizmin bir sald›r› üssü haline getirilmifltir!
ÖZAL ve ANAP hükümeti, Meclisten ald›¤› yetkiyi ABD'ye vermifl-
tir. Türkiye ad›na kararlar› alan ABD yönetimi ve baflkan›d›r.
Kürt halk›, ABD'nin bir dedi¤ini iki etmeyen ÖZAL iktidar›n›n iz-
ledi¤i politika yüzünden savafl›n sonuçlar›yla yüzyüze kalm›flt›r.
‹ncirlik ve di¤er üslerin Irak'a sald›r› amac›yla ABD taraf›ndan kul-
lan›lmas›, Türkiye'nin do¤rudan savafla sokulmas›d›r. Bir misilleme
halinde hedefte olan Kürt halk›d›r. ‹ktidar, Kürt halk›n›n güvenli¤i
için hiçbir tedbir almam›flt›r. Çünkü onlar için ABD'nin ç›karlar› hal-
k›n güvenli¤inden daha önemlidir.
Bu iflbirlikçi ve halk düflman› politikaya karfl› ç›kmal›y›z. Emper-
yalizme ve iflbirlikçilerine karfl› savaflmak hepimizin görevidir.
ÖZAL iktidar›, emperyalizmle iflbirli¤inin ve ülkemizi ABD üssü ha-
line getirmesinin hesab›n› halklara verecektir!
Emperyalizm döktü¤ü kanda bo¤ulacak!
Ortado¤u'da yaflayan tüm halklar kardefltir!
Arap, Türk, Kürt, Fars halklar› kardefltir!
ÖÖrrggüüttüümmüüzz,, eemmppeerryyaalliisstt ggüüççlleerriinn IIRRAAKK hhaallkk››nnaa kkaarrflfl›› ggiirriiflfl--
ttii¤¤ii vvaahhflflii ssaalldd››rr››llaarr››nnaa kkaarrflfl››ll››kk oollaarraakk;;
‹stanbul'da, Maslak'ta ABD'ye ait askeri lojistik amaçl›, ABD ‹ncir-
lik Üssü ile ba¤lant›l› MTMC Outport ‹stanbul, Tahtakale'de, Türk-
Amerikan Board Heyeti bürosu, Kabatafl Setüstü'nde Amerikan De-
nizcilik fiirketi ABS, Teflvikiye'de Avrasya Gözlemevi (CIA ile iliflki-
li), Mecidiyeköy'de Commarcial Union Sigorta fiirketi, Beyo¤lu'nda
‹talyan Konsoloslu¤u;
Adana'da, Amerikan Konsoloslu¤u ile Türk-Amerikan Derne¤i;
Ankara'da, Frans›z Hava Yollar› ile Suudi, Japonya, Kanada, Avus-
turya Hava Yollar›n›n bulundu¤u bina;
70
Zafer Yolunda 2
71
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
‹zmir'de, Amerikan Tuslog, Amerikan Kültür ile Frans›z Kültür
binalar›n› bombalayarak tahrip etmifltir.
NNOOTT:: Ankara Valili¤i, Ankara Siyasi fiube polislerince 9 Ocak
1991 tarihinde iflkencede öldürülen Dev-Genç'li Birtan ALTUNBAfi'›n
an›s›na bombalanarak tahrip edilmifltir.
Ocak 1991
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
KKÜÜRRTT HHAALLKKIINNAA VVEE UULLUUSSAALL GGÜÜÇÇLLEERR‹‹NNEE KKAARRfifiII YYÜÜRRÜÜTTÜÜLLEENN KKAARRfifiII--DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSAAVVAAfifiIINN KKUURRMMAAYYLLAARRIINNDDAANN KKÜÜRRDD‹‹SSTTAANN KKAASSAABBII,, KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA fifiEEFF‹‹ FFAAfifi‹‹SSTT GGEENNEERRAALL HHUULLUUSS‹‹ SSAAYYIINN''II CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK..
HHUULLUUSS‹‹ SSAAYYIINN''II CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK!! ÇÇÜÜNNKKÜÜ OO;;
- Kürdistan'daki “‹flgal ordusu”nun komutanl›¤›n› yaparak Kürt
halk›n›n kendi kaderini tayin etme mücadelesini bo¤mak istedi¤i;
- Kürtleri asimilasyona ve jenosite tabi tuttu¤u;
- Kürt insan›n› afla¤›lad›¤›, ezdi¤i ve milli zulme u¤ratt›¤›;
- Kürt olmay› suç sayd›¤›, kendisine "Kürdüm" diyeni suçlu gördü¤ü;
- ‹flkenceyi Kürt insan›n›n günlük yazg›s› haline getirdi¤i ve bin-
lerce insan› iflkenceden geçirdi¤i;
- Yoksul Kürt köylülerini yerinden yurdundan etti¤i, sürgünlere
u¤ratt›¤›;
- Özel timler ve di¤er askeri ve sivil bask› güçleriyle her türlü ci-
nayeti, katliam› ve vahfleti gerçeklefltirdi¤i, Kürt halk›na tarif olun-
maz ac›lar çektirdi¤i;
- Koruculuk sistemini örgütleyerek Kürdü Kürde k›rd›rd›¤›;
- Kontrgerilla taktiklerini uygulad›¤›, Kürt halk›na yönelik psiko-
lojik savafl yürüttü¤ü ve provokasyon eylemleri tezgahlad›¤›;
Ve daha bunlar gibi say›s›z suçlar iflledi¤i için
ÖÖLLÜÜMMÜÜ DDEEFFAALLAARRCCAA HHAAKK EETTMM‹‹fifi BB‹‹RR‹‹DD‹‹RR..
Onun cezaland›r›lmas›, Kürt halk›n›n mücadelesini bo¤mak iste-
yenlere ders olsun!
Faflist General Hulusi SAYIN, Özel Harp uzman› olarak Kürdis-
tan'da Kontrgerilla'y› teflkilatlayan kiflidir. Her türlü Kontrgerilla
takti¤i onun planlamas› ve yönlendirmesi ile uygulanm›fl; iflkence,
terör, cinayet, katliam, sürgün... akla gelebilecek her türlü zorbal›k
ve vahflet onunla birlikte Kürt insan›n›n yazg›s› haline gelmifltir.
"S›cak takip" ad› alt›nda Irak içlerine yap›lan ve Kürtleri k›y›ma
u¤ratan operasyonlar› yöneten kifli de odur.
O, Kürdistan için bir KASAP, Kürtler için ça¤dafl bir DEHAK't›.
Yak›n çevresi taraf›ndan bile "gaddar" olmakla suçlanan bu halk
72
Zafer Yolunda 2
73
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
düflman›, faflist ideolojinin bilinçli bir savunucusu, Kürt halk›n›n
bafl düflmanlar›ndan biriydi. Kürdistan'daki fiili yönetim dönemi
bittikten sonra Baflbakanl›k Bafldan›flman› olarak bu bölgede etkin
bir rol oynamaya devam etmifltir.
Onu cezaland›rarak, kim olursa olsun Kürt halk›na karfl› ifllenen
suçlar›n cezas›z kalmayaca¤›n› gösterdik.
Hiçbir güç Kürt halk›n›n kendi kaderini tayin etmesini engelleyemez.
KÜRD‹STAN KÜRT HALKININDIR!
YAfiASIN TÜRK VE KÜRT HALKININ MÜCADELES‹!
YAfiASIN TÜRK VE TÜRK HALKLARININ KARDEfiL‹⁄‹! KAHROLSUN ARAP, KÜRT, TÜRK HALKLARINA KARfiI SAVAfi AÇANLAR!
YAfiASIN HALKLARIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELES‹!
30 Ocak 1991
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
‹‹NNCC‹‹RRLL‹‹KK ÜÜSSSSÜÜ''NNDDEE GGÖÖRREEVVLL‹‹ CCIIAA AAJJAANNII BBOOBB‹‹EE EEUUGGEENNEE MMOOZZEELLLLEE''‹‹ AABBDD EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMM‹‹NN‹‹NN IIRRAAKK HHAALLKKIINNII VVAAHHfifi‹‹CCEE KKAATTLLEETTMMEE VVEE IIRRAAKK''II YYIIKKIIMMAA UU⁄⁄RRAATTMMAA SSUUÇÇUUNNAA OORRTTAAKK OOLLDDUU⁄⁄UU ‹‹ÇÇ‹‹NN CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Bugün Irak'ta sivil halk ölüyor, çocuk-yafll›, kad›n-erkek deme-den katlediliyor; kentler, tarihi eser, dini yer ayr›m› yap›lmaks›z›ny›k›ma u¤rat›l›yor. Emperyalizmin bu vahfletine ülkemizdeki ABDve NATO üslerinden kalkan uçaklar da kat›l›yor. ‹ncirlik Üssü'ndenkalkan bomba yüklü uçaklar her gün Irak halk›na ölüm ya¤d›r›yor-lar. Bobie Eugene Mozelle, ‹ncirlik'e y›¤›lan ölüm silahlar›n›n tafl›n-mas›nda görev alarak Irak halk›n›n katledilmesine yard›mc› olmufl,katliam› gerçeklefltirenlerle suç ortakl›¤› yapm›flt›r. Onu, emperya-lizmin halklar› katleden cinayet makinesinde rol sahibi oldu¤u içincezaland›rd›k, O ülkemizdeki ABD gücünün bir unsuru olarak, Irakhalk›n›n katliama u¤rat›lmas›ndan oldu¤u kadar, Türk ve Kürt halk-lar›n›n atefl alt›nda b›rak›lmas›ndan da sorumludur. Onu, ülkemizinemperyalizmin bir sald›r› üssü olmas›na karfl› ç›kt›¤›m›z, ABD veNATO'ya ait tüm üslerin kapat›lmas›n› ve ABD'nin ülkemizden defo-lup gitmesini istedi¤imiz için cezaland›rd›k.
Mücadelemiz, iflbirlikçi Özal iktidar›n›n Türkiye'yi tamamenABD'nin güdümüne sokma, adeta bir ABD eyaleti haline getirme ça-balar›na karfl› aral›ks›z sürecektir. Türkiye'yi "küçük Amerika" yap-ma hayali içindeki egemen s›n›flar›n, ülkemizi bir bafltan bir baflaABD ve NATO üsleriyle donatmas›na, ikili anlaflmalarla ba¤›ml›l›¤›pekifltirmesine ve her geçen gün emperyalizmin daha çok denetimialt›na sokmas›na karfl› ç›kmaya devam edece¤iz! Türkiye'nin ABDflirketlerinin istedi¤ini yapt›¤›, CIA ajanlar›n›n istedi¤i gibi cirit at-t›¤› bir ülke haline getirilmesine sessiz kalmayaca¤›z.
ABD güçleri, flirketleri, kurulufllar›, ABD yanl›s› kifli ve kurumla-r› hedefimiz olacakt›r. Bugün devrimciler emperyalist hedeflerevurdukça, tüm emperyalistler tek bir a¤›zdan "terörizm" diye 盤l›kat›yorlar. Bir CIA ajan› cezaland›r›l›nca, insanl›k ad›na cinayet ifl-lenmifl say›l›yor, ama Irak halk›n›n k›y›ma u¤rat›lmas› cinayettensay›lm›yor. Yoksa Irak halk› insandan de¤il mi? Can› tatl› olan sade-ce Bush'un piçleri mi?
Devrimcilerin eylemleri terörizm de¤ildir. Gerçek terörizm, mo-
74
Zafer Yolunda 2
75
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
dern teknolojinin en geliflmifl silahlar›yla kitlesel imha ve soyk›r›myapmak; bir ülkenin tüm zenginliklerini yok etmektir. Bugün ABDemperyalizmi ne kadar "bar›fl" ve "demokrasi" sloganlar›n›n arkas›-na s›¤›n›rsa s›¤›ns›n, terörcü, katliamc› yüzünü gizleyemez.
ABD emperyalizmine karfl› savaflmay› görev biliyoruz. Bu yüz-den ABD güçleri, hedefimiz olmaya devam edecektir.
TTÜÜMM YYAANNKKEEEE''LLEERR HHEEDDEEFF‹‹MM‹‹ZZDD‹‹RR!!
Örgütümüz, CIA ajan› Mozelle'yi cezaland›rma yan›nda, Irak hal-k›na karfl› sürdürülen katliam› protesto etmek amac›yla, ‹‹zzmmiirr fii-rinyer ve BBaayyrraakkll››''ddaakkii NNAATTOO tesislerini de bombalam›flt›r. Bu te-sisler di¤er ABD üsleri ve flirketleri gibi, ABD güçlerine lojistik des-tek sa¤layan yerler içinde olup, emperyalist sald›rganl›¤›n üssü ol-ma ifllevine sahiptirler.
ABD VE D‹⁄ER EMPERYAL‹ST VE YERL‹ ‹fiB‹RL‹KÇ‹ HEDEFLERE YÖ-NEL‹K EYLEMLER‹M‹Z DEVAM EDECEKT‹R! Savafl›m›z, emperyalizmiülkeden kovana, sömürü ve zulmün son bulmas›na kadar sürecektir.
Ortado¤u Halklar› Emperyalizme Teslim Olmayacak!Kahrolsun ABD Emperyalizmi!Kahrolsun Emperyalizmin ‹flbirlikçisi Özal ‹ktidar›!Yaflas›n Ba¤›ms›z Türkiye!KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
fiubat 1991
DEVR‹MC‹ SOL
BBAAfifiTTAA ÖÖZZAALL OOLLMMAAKK ÜÜZZEERREE,, BBAAfifiBBAAKKAANN,, BBAAKKAANNLLAARR KKUURRUULLUU ÜÜYYEELLEERR‹‹ VVEE SSAAVVAAfifi ‹‹ÇÇ‹‹NN OOYY KKUULLLLAANNAANN TTÜÜMM MM‹‹LLLLEETTVVEEKK‹‹LLLLEERR‹‹ SSAAVVAAfifi SSUUÇÇLLUUSSUUDDUURR,, SSAAVVAAfifi SSUUÇÇLLUULLAARRII SSUUÇÇLLAARRIINNIINN BBEEDDEELLLLEERR‹‹NN‹‹ ÖÖDDEEYYEECCEEKKLLEERRDD‹‹RR!!
Emperyalist tekellerin ve petrol fleyhlerinin ç›karlar›na bekçilik
yapmaya soyunan Özal iktidar›, Türkiye'yi ad›m ad›m savafl›n içine
sürüklemifltir. Halk›m›z›n büyük ço¤unlu¤unun savafla karfl› oldu-
¤unu bile bile Özal, Türkiye ve Kürdistan topraklar›n› emperyalist-
lerin sald›r› üssü haline getirerek ülkeyi fiilen savafla sokmufltur.
ABD ve NATO üslerinden kalkan uçaklar, Irak halk›n›n tepesine her
gün binlerce ton bomba b›rak›yor, Irak halk› katlediliyor, Irak y›k›-
ma u¤rat›l›yor, Özal iktidar›, Irak halk›n›n katledilmesinde ve
Irak'›n y›k›ma u¤rat›lmas›nda emperyalistlere suç ortakl›¤› yap›yor.
Halklar›n kan›n› ak›tarak ç›kar elde etmeye çal›flmak onursuzluktur.
Özal, ABD'ye Ortado¤u'da bekçi köpekli¤i yapmak gibi onursuz,
ülkemizi ve halk›m›z› afla¤›layan bir misyonun gönüllü taliplisi ol-
mufltur. Türkiye'yi Arap halklar› nezdinde yeni bir ‹srail haline ge-
tirerek, parayla tutulmufl kiral›k katil rolü üstlenmifltir. Bu yüzden
bir koyup yirmi kazanma hesab› yap›yor, Ortado¤u'dan elde edile-
cek ganimetten pay almak için u¤rafl›yor.
Türkiye hiçbir dönem emperyalizme böylesine ba¤›ml› olmad›,
hiçbir dönem ülkenin kaderi ABD'ye bu denli teslim edilmedi. Ülke-
miz böylesine uflak ruhlu, onursuz yöneticilere herhalde hiçbir dö-
nem sahip olmad›, halka düflmanl›k hiçbir dönem bu denli pervas›z
sürdürülmedi.ÖÖZZAALL ‹‹KKTT‹‹DDAARRII,, ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹KKÇÇ‹‹LL‹‹⁄⁄‹‹NN VVEE HHAALLKKAA DDÜÜfifiMMAANNLLII⁄⁄IINN
AADDIIDDIIRR!!
Özal iktidar› için insan hayat›n›n de¤eri yoktur. Bugün halk›m›z
korumas›zd›r, can güvenli¤i için tedbir al›nmam›flt›r. S›¤›nak yok-
tur, gaz maskesi da¤›t›lmam›flt›r. Çünkü iktidar, halk›n de¤il, ABD
ç›karlar›n›n koruyuculu¤unu yap›yor. Füzeler halk›n yaflad›¤› kent-
ler yerine ABD üslerinin etraf›na yerlefltirildi. Polisler halk›m›z ye-
rine ABD'lileri ve iflbirlikçilerini korumakla görevlendirildi. Savafl
tacirleri için halk›n kan›n›n dökülmesinin, insanlar›n savafl›n ac›la-
76
Zafer Yolunda 2
77
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
r›n› yaflamas›n›n, yoksullu¤un ve sefaletin artmas›n›n, ülkenin onu-
runun befl paral›k olmas›n›n hiç mi hiç önemi yoktur.
‹flbirlikçi ve halk düflman› niteli¤i tümüyle a盤a ç›kan Özal ikti-
dar›, yapt›klar›n›n hesab›n› mutlaka verecektir.ÖÖZZAALL ‹‹KKTT‹‹DDAARRII SSAAVVAAfifi SSUUÇÇLLUUSSUUDDUURR VVEE BB‹‹ZZ SSAAVVAAfifi
SSUUÇÇLLUULLAARRIINNDDAANN HHEESSAAPP SSOORRAACCAA⁄⁄IIZZ!!
- Türkiye'yi ABD'nin batmayan uçak gemisine çeviren, ülkenin ve
halk›m›z›n kaderini ABD yönetiminin eline teslim eden;
- Halk›m›z› savafla sürmek, insanlar›m›z› ölüme göndermek iste-
yen, savafl› protesto edenlere kurflun s›kan, iflçilerin grevlerini ya-
saklayan ve onlara süngü zoruyla iflbafl› yapt›ran;
- Yoksullu¤u ve sefaleti insanlar›n yazg›s› haline getiren, savafl
zamlar›yla iflçiyi, köylüyü, memuru, esnaf›, tüm emekçileri ezen;
- Kürtlerin ulusal uyan›fl›n› bo¤mak ve kendi kaderini tayin et-
mesini engellemek için savafl› f›rsat sayan, onlar› savafl ateflinin or-
ta yerinde korumas›z b›rakan, yerinden yurdundan eden;
- Devrimcileri yurtseverleri iflkence tezgahlar›nda, sokak ortala-
r›nda, da¤larda sorgusuz sualsiz katleden;
BU ‹KT‹DARDAN, ONUN BAfiI ÖZAL'DAN, AKBULUT’TAN, BAKAN-
LAR KURULU’NDAN, ONLARA YETK‹ VEREN TÜM M‹LLETVEK‹LLER‹N-
DEN HESAP SORACA⁄IZ!
‹flbirlikçili¤in ve emperyalizme uflakl›¤›n, Türkiye'nin ABD'nin bir
eyaleti gibi yönetilmesi onursuzlu¤unun, halklara düflmanl›¤›n, halk›-
m›z› savaflla yüz yüze b›rakman›n, ac› ve y›k›mlara yol açman›n, in-
san kan›n› emperyalist ç›karlar için ak›tman›n, halklar› birbirine düfl-
man etmenin, k›saca ifllenen tüm savafl suçlar›n›n hesab›n› soraca¤›z.
ÖZAL, AKBULUT, BAKANLAR KURULU VE SAVAfiA EVET D‹YEN TÜM M‹LLETVEK‹LLER‹ SAVAfi SUÇLUSUDUR!
KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹LER‹!
KAHROLSUN EMPERYAL‹ST SAVAfi!
ÖZAL ‹KT‹DARINA KARfiI SAVAfi EMPERYAL‹ZME KARfiI SAVAfiTIR!
fiubat 1991
DEVR‹MC‹ SOL
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
Son dönemde Ankara'da gerçekleflen devrimci eylemlerin ard›n-
dan ‹çiflleri Bakan›, Emniyet Genel Müdürü, Ankara Valisi ve Ankara
siyasi polisinin kamuoyunu etkileme ve yönlendirmeye yönelik ça-
balar› yo¤unluk kazand›. Pefl pefle yap›lan aç›klamalar, gerçe¤i yan-
s›tmad›¤› gibi içine düflülen aczi ve telafl› da gösteriyor.
Devrimci mücadelenin geliflmesinden ve yayg›nlaflmas›ndan kor-
kan bu güçler, Ankara'da ve Türkiye'nin çeflitli yerlerinde binlerce
insan›n sorgusuz sualsiz gözalt›na al›n›p iflkenceden geçirilmesiy-
le devrimci geliflmenin engellenebilece¤ini düflünüyorlard›. Ama bu
hesap tutmad›. Her fleyi hallettiklerini sand›klar› Ankara'da devrim-
ci eylemlerin sürmesi ve kendilerinin acz içinde kalmas›, onlar›, ey-
lemlerle ilgisi olmayan insanlar› gözalt›na almaya ve bu insanlara
iflkence zoruyla baz› eylemleri kabul ettirmeye yöneltmifltir. Bun-
dan amaç, kamuoyuna ne kadar baflar›l› olduklar›n› göstermek ve
halk› yan›ltmakt›r.
Aliflan Turan'›n gözalt›na al›nmas› ve ona, ilgisi olmad›¤› halde,
iflkenceyle, faflist doktor Musa Duman'›n cezaland›r›lmas› eylemin-
de yer ald›¤›n›n kabul ettirilmesi ve ayn› yöntemle, eylemle hiçbir
ilgisi olmayan baflka insanlar›n da eylemde yer ald›klar›na dair ifa-
de imzalatt›r›lmas› bunun ürünüdür.
Bu senaryo, Aliflan Turan'›n gerçe¤i aç›klamas›n› engellemek için
cezaevinde tecrit bölümüne konulmas›, Birtan Altunbafl'›n gözalt›-
na al›narak ayn› fleylerin ona da kabul ettirilmek istenmesi biçimin-
de sürdürülmüfltür. Birtan, haz›rlanan senaryoda yer almay› red-
detti¤i için öldürülmüfltür. Birtan'›n katledilmesi polisin kendi ça-
resizli¤ini gizlemek çabas›n›n sonucu olmufltur. Çünkü onlar için
insan katletmek s›radan bir olayd›r.
Bütün bunlar sürerken Kürdistan kasab› Hulusi Say›n'›n örgütü-
müzce cezaland›r›lmas›, Ankara polisinin senaryosunu bozmufl,
zavall›l›klar›n› iyice ortaya ç›karm›flt›r. Çaresizlik, polisi, bu eylemi
gerçeklefltirenlerin Aliflan Turan'a iflkenceyle imzalatt›r›lan ifadede
yer alan insanlar olduklar›n› aç›klamaya götürmüfltür.
Ankara Valisi Saffet Ar›kan Bedük, ‹çiflleri Bakan› Abdülkadir Ak-
78
Zafer Yolunda 2
79
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
su, Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican ve Ankara siyasi polisi, ka-
muoyuna "eylemcileri bulduk" mesaj›n› verebilmek için, Birtan Al-
tunbafl'›n katledilmesi yan›nda, ilgisiz insanlar› lanse ederek ve he-
def göstererek bedelini çok a¤›r ödeyecekleri suçlar ifllemektedir-
ler. Bugüne kadar, eylemlerimizle ilgili tek bir eflkal, tek bir isim,
tek bir delil bulamam›fllard›r. Tüm aç›klamalar, halk› aldatma amaç-
l› yalanlardan ibarettir.
Onlar, bundan böyle öldürdükleri her devrimci için bedel ödeye-
ceklerdir. Birtan Altunbafl'› katledenlere karfl›l›k, biz de iflkenceci-
leri ve iktidar yetkililerini cezaland›rmaktan çekinmeyece¤iz. Ceza-
land›rmak için, Birtan'› bizzat katleden olup olmad›¤›na bak›lma-
dan, iflkenceci ve ANAP'l› olmas›n› yeterli görece¤iz.
‹nsanlara iflkence yap›lmas›ndan ve devrimcilerin iflkenceyle
katledilmesinden, tüm iflkenceciler, onlara emir verenler, onlar› yö-
netenler, iflkence politikas›n› onaylayan herkes sorumludur.
‹flkence yapan, yapt›ran ve yap›lmas›na GÖZ YUMAN TÜM ‹KT‹-
DAR YETK‹L‹LER‹ SUÇLUDUR!
fiubat 1991
DEVR‹MC‹ SOL
11.. BBÖÖLLÜÜMMEE EEKK::AAddnnaann ÖÖzzbbeeyy’’iinn CCeezzaallaanndd››rr››llmmaass›› -- AA¤¤uussttooss 11999900
1990 y›l›na ait aç›klamalardan, Metris Hapishanesi’nin iflkenceci yö-
neticilerinden Adnan Özbey’e yönelik olarak 1990 A¤ustos’unda ger-
çeklefltirilen eylemin aç›klamas›n›n orijinali bulunamam›flt›r. Ancak bu
sürecin bilgilerinde bir eksiklik olmamas› aç›s›ndan bu eyleme iliflkin
bilgiler, bölümün sonuna ek olarak konulmufltur.
Zafer Yolunda 1’de Adnan Özbey eylemi flöyle anlat›lmaktayd›: “fiim-
di s›rada, 12 Eylül faflizminin hapishanelerde estirdi¤i terörün önde ge-
len uygulay›c›lar›ndan, o dönem Davutpafla ve Metris hapishanelerin-
deki iflkencelerden ve bask›lardan birinci derecede sorumlu olan iflken-
ceci hapishane müdürü, emekli BBiinnbbaaflfl›› AAddnnaann ÖÖzzbbeeyy vard›r.
Halk›n adaleti kap›s›n› çald›¤› gün Adnan Özbey, restoran iflleten
emekli bir binbafl›d›r. Günü gelip de emekli oldu¤unda, kendini çok gü-
venlikte hissederek d›flar› bile nadiren ç›kt›¤› k›fllalar›n› terk etmek zo-
runda kalan Adnan Özbey, flimdi sivil yaflam içindeydi.
Ama halk›n adaleti unutmaz. Unutmam›flt›r.
Binbafl› Adnan Özbey, müdür ve iç güvenlik amiri olarak görev yap-
t›¤› Davutpafla ve Metris Askeri hapishanelerinin en az›l› iflkencecile-
rinden biriydi. l2 Eylül l980’de cunta yönetime geldi¤i s›rada, tutsakla-
r› “‹ktidar art›k biziz, hepinize kazma kürek verece¤im, mezarlar›n›z›
kaz›n, kurfluna dizileceksiniz” diyen ve hemen ard›ndan da ko¤ufllara
azg›nca sald›r› düzenleyen, yine Davutpafla Hapishane Müdürü Binbafl›
Adnan Özbey’dir.
1981-’82 y›llar›nda, Metris Hapishane müdürüdür bu kez. ‹flkence,
bask› ve yasaklar›n mimar›, planlay›c›s› ve uygulay›c›s› deneyimli bir
iflkencecidir art›k. Hesap verme günü gelmifltir Adnan Özbey’in. Dev-
rimci Sol savaflç›lar› ‹stanbul Ortaköy’de, iflletti¤i restoran önünde hay-
k›r›rlar ““‹‹flflkkeenncceeccii bbiinnbbaaflfl››,, hheessaapp vveerrmmee ss››rraass›› sseennddee!!....”” ve basarlar
teti¤e, Adnan Özbey a¤›r yaralan›r!”
Adnan Özbey yaral› kurtuldu¤u eylemden sonra, “Ben iflkenceci de-
¤ilim” diye aç›klamalar yap›p, kendini aklamaya çal›fl›r. Devrimci Sol
taraf›ndan yay›nlanan bildiride Özbey’in suçlar›na iliflkin flunlar
80
Zafer Yolunda 2
s›ralan›r:
“(...) - May›s 1980, Davutpafla Askeri Cezaevi: Devrimci tutsaklaraatefl aç›ld›. Gemlik Devrimci Sol davas›ndan yarg›lanan Halil Ayd›n aya-¤›ndan vuruldu. Hastaneye gidifli bilinçli olarak engellendi¤i için, dahasonra aya¤› kesildi. Binbafl› Adnan Özbey cezaevi müdürü.
- 20 A¤ustos 1980, Davutpafla Askeri Cezaevi: Devrimci tutsaklar birkez daha tarand›. 10’dan fazla yaral›. Binbafl› Adnan Özbey cezaevi mü-dürü.
(...) - Eylül 1980, Davutpafla Askeri Cezaevi: ‹rfan Çelik isimli devrim-ci, Askeri Savc› Abdülkadir Duvarc›o¤lu, ‹ç Güvenlik Komutan› Emin Ta-mer ve Binbafl› Adnan Özbey’in tecrit odas›nda yürüttü¤ü iflkenceli sor-gulamalar sonucu intihar etti.
- 1981-1982, Metris Askeri Cezaevi: Tutsaklara yönelik ‘hoflgeldin da-yaklar›’, ziyaret yasaklar›, avukata ç›k›flta at›lan dayaklar, 12 Ocak ope-rasyonu, 28 Mart operasyonu, 14 May›s 1982’de bafllayan 28 günlük AGile püskürtülen operasyonlar. Onlarca yaral› ve Binbafl› Adnan Özbey bukez Metris’teki politikaya yön veriyor. Özel uzman görevli.
- Cezaevi kap›lar›nda tutsak ailelerine say›s›z coplatt›rma suçlar›.”
Adnan Özbey’e iliflkin yukar›daki al›nt›, Devrimci Sol’un bu eylemle
ilgili yay›nlad›¤› “Hiçbir ‹flkenceci Cezas›z Kalmad›, Kalmayacak!” bafl-
l›kl› Devrimci Sol aç›klamas›ndan al›nm›flt›r, ancak yukar›da belirtil-
di¤i gibi, aç›klaman›n orijinali mevcut de¤ildir.
81
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
82
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
BBööllüümm 22
11999911
84
Zafer Yolunda 2
‹‹KKTT‹‹DDAARRIINN ‹‹fifiKKEENNCCEE YYAAPPMMAA VVEE ‹‹fifiKKEENNCCEE ‹‹LLEE DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERR‹‹ KKAATTLLEETTMMEESS‹‹NNEE ‹‹ZZ‹‹NN VVEERRMMEEYYEECCEE⁄⁄‹‹ZZ!!
Oligarfli devrimcileri
sindirmek amac›yla yeni
bir savafl bafllatt›. Son bir
ayd›r polis terörü ve ifl-
kencesi, dizginlerinden
boflanm›fl gibi s›n›r tan›-
maz hale geldi, insanlar
sorgusuz sualsiz gözalt›-
na al›n›p iflkenceden geçi-
riliyor. fiubelerden, kara-
kollardan s›k s›k insan ce-
setleri ç›k›yor. Birtan Altunbafl'›n Ankara 1. fiube’de iflkenceyle öldü-
rülmesinden sonra, bu kez de Ali R›za A¤do¤an Beyo¤lu Karako-
lu’nun 3. kat›ndan güpegündüz afla¤›ya at›larak katledildi. Polise gö-
re ölümlerin nedeni intihar... Kimi kendini as›yor, kimi 3. kattan atl›-
yor, kimisi de açl›k grevi yaparak ölüyor.
Bu cinayetler ne flekilde gizlenmeye çal›fl›l›rsa çal›fl›ls›n, sorum-
lular› hesap vermekten kurtulamayacak!.. Katledilen her devrimci-
nin ve yurtseverin hesab› sorulacak!..
Biz daha önce ANAP iktidar›n› ve emrindeki polisi defalarca
uyard›k, iflkenceye son verilmesini, aksi halde iflkence yapanlar› ve
yapt›ranlar› cezaland›raca¤›m›z› söyledik. Uyar›lar›m›z dikkate
al›nmad›¤› gibi, iflkenceyi daha da art›rma yolu seçildi.
ANAP iktidar›, devrimcilere ve halka gözda¤› vermeyi amaçl›yor.
Toplumsal muhalefet güçlerini sindirmek ve etkisiz k›lmak için
85
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 22 fiubat 1991 SSaayy››:: 1
AAllii RR››zzaa AA⁄⁄DDOO⁄⁄AANN BBiirrttaann AALLTTUUNNBBAAfifi
korku yaymak istiyor. E¤er, iktidara karfl› mücadele etmekte karar-
l›ysan›z, bafl›n›za her fley gelebilir mesaj›n› yay›yor.
Dahas›, Terörle Mücadele Yasas› gibi yeni yasalar haz›rlayarak
devrimci ve yurtseverlere karfl› aç›lan savafla h›z verme çabas› için-
de. Sokak ortas›nda, iflkencede insanlar› katletmeyi meflru bir ey-
lem haline getirmeye çal›fl›yor.
Asl›nda bu ifl bugün de yap›l›yor, insanlar güpegündüz katledili-
yor, iflkenceyle öldürülüyor. Yeni yasayla sadece, yap›lanlara "ya-
sal" k›l›f geçirilmifl olacak.
Biz buna izin vermeyece¤iz!
‹flkence yapanlar›, yapt›ranlar›, iflkenceyi yönetenleri, iflkence
politikas›n› sürdüren ANAP iktidar›n›n tüm yetkililerini, onlar›n
hizmetindeki yöneticileri ifllenen cinayetlerden sorumlu tutaca¤›z.
Devrimci ve yurtseverleri katledenler hesap vermekten kaçama-
yacak! Ve ANAP iktidar›n›, Terörle Mücadele Yasas› da kurtaramaya-
cak! Çok geçmeden terör ve iflkenceyle, insanlar› katletmekle dev-
rimci mücadelenin yok edilemeyece¤i ortaya ç›kacak, sömürü ve
zorbal›¤a dayanan bu düzenin bekas›n› sa¤laman›n öyle kolay ol-
mad›¤› anlafl›lacakt›r.
Bugün Türkiye'de mevcut yasalar ifllemiyor, yasalar, en baflta
onu koyanlar taraf›ndan çi¤neniyor. ‹nsan haklar›n›n hiçbir de¤eri
yok. Hak aramak bile suç say›l›yor. ‹flte biz, böyle bir ülkede halk›n
adaletini uyguluyoruz. ‹ktidar, halk›n bask› ve zulüm karfl›s›nda
öyle çaresiz olmad›¤›n› görecektir.
‹‹KKTT‹‹DDAARRII UUYYAARRIIYYOORRUUZZ::
Hangi yasay› ç›kar›rsan›z ç›kar›n, hangi bask›lara baflvurursan›z
vurun, halk›n mücadelesini engelleyemeyeceksiniz! Tarihten ders
almayan size, devrimci mücadeleyi terörle bo¤amayaca¤›n›z› gös-
terece¤iz! Terörle Mücadele Yasas› ç›kararak polise öldürme yetkisi
vermeniz, "istedi¤inizi korkmadan öldürün, kimse sizi yarg›lama-
yacak" demeniz, kendinizi kurtarmaya yetmeyecek! Halka ne kadar
meydan okursan›z okuyun, ne kadar yasa ve anayasa tan›maz tav-
r›n›z› sürdürürseniz sürdürün, baflaramayacaks›n›z!
Tüm bask›lar›n›z, iflledi¤iniz tüm cinayetler sizi vuran silaha dö-
nüflecektir!
86
Zafer Yolunda 2
Bugün emrinizdeki polis öylesine çaresiz ve zavall›d›r ki, dev-
rimci eylemleri gerçeklefltirenleri bulamad›¤› için, eylemlerle ilgisi
olmayan insanlar› eylem faili olarak ilan ediyor, yüzlerce insan› gö-
zalt›na al›yor, iflkenceden geçiriyor, baflar›l› oldu¤unu göstermek
için adeta ç›rp›n›yor.
Devrimci ve yurtseverleri, "savafla hay›r" diyen insanlar›, polis
bask›s› ve terörüne karfl› ç›kanlar› toplu olarak gözalt›na alma, ifl-
kence yapma, kimini sakat b›rakma, kimini öldürme hakk›n› kendin-
de görenler, yapt›klar›n›n hesab›n› vereceklerini de unutmas›nlar.
Hak ve hukuk olmayan yerde, biz halk›n adaletinin uygulay›c›s›
olaca¤›z! Terörle Mücadele Yasas› ç›kararak, polise öldürme özgür-
lü¤ü tan›rsan›z, karfl›l›¤›n› da misliyle alacaks›n›z!
‹flkenceye, insan katletmeye son verilmezse, namlular›m›z, size
dönük olacakt›r! ANAP iktidar› ve onun hizmetindeki herkes hede-
fimiz olacakt›r!
BBeeyyoo¤¤lluu EEmmnniiyyeett AAmmiirrllii¤¤ii’’nniinn bboommbbaallaannmmaass›› vvee iiflflkkeenncceeccii
ppoolliiss kkoommiisseerrlleerriinnddeenn ZZeekkii KKAAYYAA''nn››nn cceezzaallaanndd››rr››llmmaass›› eylem-
lerini, Birtan ALTUNBAfi ve Ali R›za A⁄DO⁄AN'›n katledilmesine ce-
vap olarak gerçeklefltirdik.
Ali R›za A⁄DO⁄AN'›n 3. kattan at›larak öldürüldü¤ü Beyo¤lu Em-
niyet Amirli¤i’ne 21.2.1991 günü saat 17:10'da yerlefltirdi¤imiz iki
bombadan ilki, ayarlad›¤›m›z gibi saat 17.20'de patlam›fl ve bina-
n›n büyük hasar görmesine, içinde bulunan çok say›da iflkencecinin
yaralanmas›na yol açm›flt›r. Ayn› gün saat 21.30'da patlayan ikinci
bomban›n etkisiyle, bu kez Emniyet binas› y›k›lm›fl, birkaç polis da-
ha yaral› veya öIü olarak hastaneye kald›r›lm›flt›r. Binaya bomba
yerlefltirilirken gözalt›nda bulunan insanlar›n zarar görmemesi için
gereken özen gösterilmifltir.
Biz bu eylemlerle, iktidar›n emrindeki iflkenceci polis fleflerine,
devrimcilere gözda¤› vermek için, iflkenceyle insan katletmenin
hiçbir ifle yaramayaca¤›n›, devrimciler karfl›s›nda zavall› ve çaresiz
kalmaya mahkum olacaklar›n› gösterdik. Öyle ki, bombalar› yerlefl-
tirirken, onlar insanlara iflkence yapmakla meflguldüler...
‹flkenceciler, suçluluk kompleksi ve halk nezdindeki çaresizlikle-
ri ortaya ç›kacak endiflesiyle Beyo¤lu Emniyet Amirli¤i'nin bomba-
Haber Bültenleri (1990-1994)
87
lanmas› eylemlerimizi gizlemeye çal›fl›yorlar. Tahrip olan ve y›k›-
lan binada birçok iflkencecinin yaraland›¤› ve muhtemelen ölenler
oldu¤u kamuoyundan saklan›yor. Prestij kurtarmak için olsa gerek,
eylemimizi, komik bir biçimde "tüp patlamas›" diye aç›klad›lar! Oy-
sa bina y›k›lm›fl haldedir, bas›n›n görmesini engellemek için yollar
trafi¤e kapat›lm›fl ve bas›na sansür konmufltur.
Daha önce iflkencelerden ve devrimcilerin öldürülmelerinden
ANAP iktidar›n›n ve onun hizmetinde olan herkesin sorumlu olaca-
¤›n›, ANAP sorumlular›n›n ve iflkencecilerinin cezaland›r›laca¤›n›
aç›klam›flt›k. Bu eylemlerimiz bir uyar› olmal›d›r. Cinayetlerinize de-
vam ederseniz karfl›l›¤›n› alacaks›n›z ve yaln›z devrimcilerin de¤iI,
sizin de cenazeleriniz kalkmaya devam edecektir!
B‹RTAN VE AL‹ RIZA'NIN ANISI YAfiAYACAK!
‹fiKENCELERDEN VE DEVR‹MC‹ KATL‹AMINDAN
TÜM ANAP YÖNET‹C‹LER‹ VE ‹KT‹DAR YETK‹L‹LER‹ SORUMLUDUR!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
88
Zafer Yolunda 2
ÖÖZZEELL HHAARREEKKAATT TT‹‹MM‹‹ EELLEEMMAANNLLAARRIINNDDAANN ‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹ KKAATT‹‹LL SSAABBRR‹‹ CCEEYYLLAANN''II CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Son dönemde Emniyet Müdürlüklerinde ve karakol binalar›nda ifl-
kenceyle katledilenlerin ard› arkas› kesilmiyor. ‹ktidar›n iflkence po-
litikas›na h›z vermesiyle birlikte, emrindeki poliste, kendi üzerine
düfleni fazlas›yla yerine getiriyor. Kimseye hesap vermek zorunda ol-
mad›¤›n› ve istedi¤ini yapabilece¤ini gösterircesine insanlar› bir bir
katlediyor. Sonra da halkla adeta alay edercesine, emniyet ve karakol
binalar›nda ifllenen bu cinayetleri, kamuoyuna "kalp krizi", "intihar",
"pencereden atlad›" gibi gülünç gerekçeler uydurarak yans›t›yor.
Bu cinayetlerin amac›, halka ve devrimcilere korku ve gözda¤›
vermektir. Katledilenler sadece devrimciler de¤ildir. Çeflitli neden-
lerle gözalt›na al›nan insanlar›n bile, bir süre sonra emniyet ve ka-
rakol binalar›ndan cesedinin ç›kar hale gelmesi, iflkencenin ulaflt›-
¤› boyutu ve yayg›nl›¤› göstermesi aç›s›ndan çarp›c›d›r.
Kamuoyuna yans›d›¤› kadar›yla son üç ayda iflkence sonucu do-
kuz kifli katledilmifltir. Ankara'da Birtan ALTUNBAfi, Haydar ARMAN,
‹hsan BAfiBU⁄U; ‹stanbul'da Ali R›za A⁄DO⁄AN, ‹dris CAN; Mardin
Derik'te Yakup AKTAfi; Cizre'de Tevfik T‹MUR; Kars'ta Kas›m ARAS;
Mersin'de ‹brahim ATEfi yap›lan iflkenceler sonucu yaflamlar›n› yi-
tirmifllerdir.
Bu insanlar›n katledilmesinin sorumlusu ANAP iktidar› ve onun
emrindeki polis flefleridir.
Biz daha önce iktidar› ve emrindeki yöneticileri defalarca uyar-
d›k. ‹flkence politikas›na son verilmesini, aksi halde iflkencelerden
ve insanlar›n iflkenceyle katledilmesinden, iflkence yapanlar kadar
iflkence emrini verenleri, iflkenceyi yönetenleri ve iflkence politika-
89
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 Mart 1991 SSaayy››:: 2
s›n› onaylayan herkesi sorumlu tutaca¤›m›z› aç›klad›k.
‹flkence tüm h›z›yla devam ediyor. ‹nsanlar hiçbir gerekçe ol-
maks›z›n gözalt›na al›n›yor, iflkenceden geçiriliyor, ilgisi olmad›k-
lar› eylemlerle zorla "fail" haline getiriliyor ve tutuklan›yorlar.
ANAP iktidar› ve onun emrindeki tüm yöneticileri, baflta Ankara
Valisi Saffet Ar›kan BEDÜK, ‹çiflleri Bakan› Abdülkadir AKSU, Emni-
yet Genel Müdürü Necati B‹L‹CAN, DGM Baflsavc›s› Nusret DEM‹RAL,
yard›mc›s› Ülkü COfiKUN, Ankara Emniyet Müdürü Hasan ÖZDEM‹R
ve Ankara Siyasi polisi olmak üzere iflkence yapan, yapt›ran ve ifl-
kence politikas›n› onaylayan herkesi bir kez daha uyar›yoruz.
Eylemlerimizle ilgisi olmayan insanlar› gözalt›na alarak, haz›rla-
d›¤›n›z senaryolar› onlara kabul ettirmeniz; sizin çaresizli¤inizi gös-
terir. Eylemlere "fail" uydurma çaban›z bir ifle yaramayacak, oynad›-
¤›n›z oyun geri tepecektir. ‹nsanlar› gözalt›na alma, iflkence yapma-
yapt›rma, onlar› suçlama ve tutuklama politikas›n› sürdürmekte ne
kadar ›srarl› olursan›z olun, bir sonuç elde edemeyeceksiniz. Bu po-
litikadan geç kalmadan vazgeçin! ‹flledi¤iniz suçlar› ço¤altmaya de-
vam etmeyin! Aksi halde hesap vermekten kurtulamayacaks›n›z!
Sadece Devrimci Sol elemanlar›na yönelik iflkence ve cinayetleri-
nizin de¤il, tüm halka yap›lan iflkencelerin, s›radan insanlar›n kat-
ledilmesinin de hesab›n› soraca¤›z!
Özel Harekat Timi’nde görevli iflkenceci polis Sabri CEYLAN'›
Kürt halk›na ve devrimcilere yönelik operasyonlara kat›ld›¤› için
cezaland›rd›k. Bu kez yaral› olarak kurtuldu, ancak bir dahaki sefe-
re bu flans› olamayacakt›r.
E¤er iflkence politikas›n› sürdürmeye devam eder ve insanlar›
katlederseniz, biz de karfl›l›k vermeye devam edece¤iz.
‹fiKENCEC‹LER CEZASIZ KALMADI, KALMAYACAK!
‹fiKENCEDE KATLED‹LENLER‹N ANISI YAfiAYACAK!
ANAP ‹KT‹DARI VE EMR‹NDEK‹ YÖNET‹C‹LER, ‹fiKENCELER‹N VE
‹fiKENCEYLE ‹NSANLARIN KATLED‹LMES‹N‹N HESABINI VERECEKT‹R!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
90
Zafer Yolunda 2
TTOOPPRRAAKKLLAARRIIMMIIZZ EEMMPPEERRYYAALL‹‹SSTT KKAATT‹‹LLLLEERR‹‹NN ÜÜSSSSÜÜ DDEE⁄⁄‹‹LLDD‹‹RR
Ortado¤u halklar›n› hedef alan emperyalist sald›rganl›¤›n mer-
kezleri içinde Türkiye'deki NATO ve ABD üsleri de yer ald›. ‹ncirlik,
Erhaç, Batman üslerinden kalkan ABD uçaklar›, Irak halk›na ölüm
ya¤d›rd›lar. Irak'a at›lan onbinlerce bombayla, asker-sivil ayr›m› ya-
p›lmaks›z›n, binlerce insan vahflice katledildi. Irak, ekonomik ve
kültürel tüm zenginli¤i ile imha edildi.
Tüm gizleme çabalar›na ra¤men, bugün emperyalist güçlerin
binlerce insan› nas›l katletti¤i yavafl yavafl ortaya ç›k›yor.
Ortado¤u’da teknolojinin tüm olanaklar› kullan›larak büyük bir
katliam gerçeklefltirildi.
Bu katliamlar› asla unutmayaca¤›z!
Özal iktidar›, Türkiye topraklar›n›n katliam üssü olarak kullan›l-
mas›na izin vererek emperyalizmin halklara karfl› iflledi¤i suçlara
ortak oldu. Kad›n-çocuk demeden binlerce insan›n bombalarla ya-
k›lmas›ndan, s›¤›naklarda diri diri kavrulmas›ndan en az emperya-
lizm kadar Özal iktidar› da sorumludur.
Özal'›n izledi¤i politika, halklar› birbirine düflman etme, k›rd›rma
politikas› olmufltur. Bu politikayla Türkiye, halklar›n nezdinde, ABD
emperyalizminin güdümünde yeni bir ‹srail haline getirilmifltir.
Savaflla birlikte Türkiye'deki ABD ve NATO üslerinin, emperyaliz-
min ülkemizdeki varl›¤›n› güçlendirme ve ba¤›ml›l›¤› pekifltirme-
den baflka bir ifllevi olmad›¤› aç›k biçimde görülürken; ABD ve NA-
TO üslerinin kapat›lmas›n›n, emperyalist ba¤›ml›l›¤› pekifltiren tüm
ikili anlaflmalar›n iptal edilmesinin, baflta NATO olmak üzere tüm
91
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 Mart 1991 SSaayy››:: 3
emperyalist ittifaklardan ç›k›lmas›n›n ne kadar önemli oldu¤u bir
kez daha ortaya ç›kt›.
Emperyalizmin uflakl›¤›n› yapan Özal iktidar› sayesinde art›k
emperyalist katiller, ülkemizde kendi ülkelerindeymifl gibi dolafla-
biliyorlar. ‹ktidar, halk›n can güvenli¤i için hiçbir tedbir almazken,
ABD'liler için her fleyi seferber edebilmifltir.
Bunlar unutulmayacakt›r.
TTÜÜRRKK‹‹YYEE,, EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMM‹‹NN ÇÇ‹‹FFTTLL‹‹⁄⁄‹‹ DDEE⁄⁄‹‹LLDD‹‹RR!!
Özal iktidar›ndan emperyalizme uflakl›¤›n, ulusal onursuzluk
politikas›n›n hesab›n› soraca¤›z! Halklar›n kan›n› dökerek ç›kar
sa¤lama onursuzlu¤u cezas›z kalmayacak!
ÖZAL ‹KT‹DARINA KARfiI SAVAfi, EMPERYAL‹ZME KARfiI SAVAfiTIR
diyerek, Ba¤›ms›z ve Demokratik Türkiye için mücadeleyi yükselte-
ce¤iz!
Bugün emperyalistler Irak halk›n› katletti¤i ve Irak'› y›k›ma u¤-
ratt›¤› için zafer 盤l›klar› at›yorlar. Bununla bofl yere övünmesin-
ler. Çünkü devrimcilerin önderlik etti¤i bir halk mücadelesini bo¤-
mufl de¤iller. Baflar›lar›, bir zamanlar destekledikleri ve iflbirli¤i
yapt›klar› ama flimdi savaflt›klar› Saddam yönetimine isteklerini ka-
bul ettirmekten ibarettir. Bu tür yönetimlerin emperyalizmle zaman
zaman çat›flsa bile ona karfl› direnemedi¤i yeni bir olgu de¤ildir.
OOrrttaaddoo¤¤uu''ddaa eemmppeerryyaalliizzmmee kkaarrflfl›› ssaavvaaflfl bbiittmmeemmiiflflttiirr!!
ABD, Irak'› dize getirdi diye savafl›n bitti¤ini sanmas›n! Savafl,
Arap, Türk, Kürt, Acem halklar› nezdinde eskisinden daha fliddetli
olarak sürecek ve halklar, emperyalizme yaslanan iflbirlikçi iktidar-
lara son vererek, halklara zorla dayat›lan statükolar› yerle bir ede-
cektir!
Irak halk› da iktidar› bizzat eline ald›¤›nda, emperyalizme karfl›
gerçek direnifli örgütleme ve onu yenilgiye u¤ratmay› baflaracakt›r!
ABD'nin Irak'a Kuveyt'i kurtarmak için de¤il, Ortado¤u petrolleri
üzerinde denetim kurmak için sald›rd›¤›, halklar›n zenginliklerini
gaspederek onlar› kölelefltirmek istedi¤i, tüm dünyaya "ya bana bo-
92
Zafer Yolunda 2
yun e¤ersiniz ya da bafl›n›za bomba ya¤ar" mesaj›n› verdi¤i ve em-
peryalist sald›rganl›¤›n art›k s›n›r tan›maz bir hale geldi¤i bir ger-
çektir.
Ama halklar emperyalizme boyun e¤meyecek.
Emperyalizmin terör ve katliam›, anti-emperyalist ba¤›ms›zl›k
ve özgürlük mücadelelerini engelleyemeyecektir!
BB‹‹ZZ,, EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMMEE VVEE ÖÖZZAALL ‹‹KKTT‹‹DDAARRIINNAA YYÖÖNNEELL‹‹KK
EEYYLLEEMMLLEERR‹‹MM‹‹ZZEE DDEEVVAAMM EEDDEECCEE⁄⁄‹‹ZZ!!
Kendini dolar karfl›l›¤› emperyalizme kiralayan kiral›k katil rolü-
ne soyunan Özal iktidar›ndan emperyalizmle iflbirli¤inin ve Arap
halklar›n›n katledilmesinin hesab›n› soraca¤›z!
Türkiye ve Kürdistan topraklar›n›n, emperyalizmin halklara kar-
fl› giriflti¤i katliam›n üssü haline getirilmesinin hesab›n› soraca¤›z!
Bu amaçla, ‹zmir NATO karargah›nda görevli AAmmeerriikkaall›› YYaarrbbaayy
AA LLWW‹‹NN MMAACCKKEE örgütümüz taraf›ndan cezaland›r›lm›flt›r.
ABD VE NATO ÜSLER‹ DERHAL KAPATILMALIDIR!
KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹ ÖZAL ‹KT‹DARI!
HALKLARIN EMPERYAL‹ZME KARfiI SAVAfiI SÜRECEK!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
93
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹‹KKTT‹‹DDAARR YYAALLAANNLLAARRIIYYLLAA KK‹‹TTLLEELLEERR‹‹ KKAANNDDIIRRMMAAKK ‹‹SSTT‹‹YYOORR
1. 3. 1991 tarihinde TV ve günlük bas›nda Adana'da ABD'liyi öl-
dürenlerle, ABD Konsoloslu¤u'nu ve ABD Kültür Derne¤i'ni bomba-
layanlar yakaland› haberleri yer ald›.
Daha önce de ‹stanbul'da ve Ankara'da benzer haberlere rastlan-
m›flt›.
‹stanbul Emniyet Müdürü Mehmet A⁄AR, Beyo¤lu Emniyet Amir-
li¤i’nin bombaland›¤›n› gizlemek için, tüp patlad› yalan›n› savur-
mufltu. Keza Ankara Emniyeti'yle beraber çal›flan Ankara DGM sav-
c›s› Nusret DEM‹RAL da; Hulusi SAYIN ile Musa DUMAN ve Halil ÇE-
T‹N'i öldürenler yakaland› diyerek; eylemlerle uzaktan yak›ndan il-
gisi olmayan Mücadele Dergisi muhabirlerini günlerce bas›nda ka-
tiller yakaland› diye reklam etmiflti, ediyor. Tatmin edici bir fley bu-
lamad›¤›ndan gözalt› süresini yasalara ayk›r› flekilde uzatt›kça
uzatt›.
Eylemler karfl›s›ndaki çaresizlik ve acizlik, koca DGM savc›lar›na
kendi koyduklar› yasalar› çi¤netiyor, iflkence süresini uzatt›r›yor.
Mehmet A⁄AR kendi amirli¤ini bile korumaktan aciz oldu¤undan
Beyo¤lu Emniyet Amirli¤i'nin bombalanmas›n› tüp patlad› yalan›y-
la geçifltirmek istemiflti. Yaral› ve ölü polisleri aç›klamaktan kaç›n-
m›flt›. Ama her ne hikmetse bas›na tüp patlad› diye aç›klad›¤› amir-
li¤i göstermek istememiflti.
Ayn› yalan haber vermeye; Adana Emniyet Müdürü, Terörle Mü-
cadele Dairesi Eski Baflkan› Mete ALTAN da kat›ld›.
1.3.1991 tarihli bas›nda ve TV’de ABD'liyi öldüren ile ABD Kon-
soloslu¤u'nu ve ABD Kültür Merkezi'ni bombalayan Devrimci
Sol'cular yakaland› haberi yerald›. Öncekilerde oldu¤u gibi bu ha-
94
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 7 Mart 1991 SSaayy››:: 4
ber de bafltan sona yaland› ve düzmece idi. Mete ALTAN'›n kendi
prestijini kurtarma gayretinden kaynaklan›yordu.
Y›llar›n deneyimli polis flefi; Terörle Mücadele Dairesi Eski Bafl-
kan›, Adana Emniyet Müdürü Mete ALTAN; kendi sorumluluk bölge-
sinde peflpefle gerçekleflen eylemleri aç›klama cesaretini göstere-
mezdi. Mete ALTAN'›n benim oldu¤um bölgede eylem olmaz, bura-
s› ‹stanbul de¤il havas› söndü. Peflpefle gerçekleflen eylemlerle
prestijine a¤›r bir darbe indirildi. Adana'da da eylem yap›laca¤›
gösterildi.
Mete ALTAN, prestijini kurtarmak için hayali eylemciler yaratt›.
Alenen bilinen, yerleri yurtlar› belli olan kiflileri eylemci diye lanse
edip, eylemi yaparlar ama yakalan›rlar yalan›yla durumu kurtarma-
ya çal›flt›.
‹ktidar mensuplar› gerçeklerin duyulmas›ndan korkuyor. Dev-
rimci eylemleri yalan ve demagojileriyle karalamaya çal›fl›yor. Bö-
bürlendi¤i emniyet müdürleri ve savc›lar›n›n acizliklerini örtmeye
çal›fl›yor. Hala devlet güçlüdür eylem yapamazlar imaj›n› vermeye
çal›fl›yor.
Bütün bunlar nafile. Devrimci eylemlerimizle gerçekleri bütün
ç›plakl›¤›yla kitlelere götürece¤iz. ‹ktidar›n yalanlar›n› su yüzüne
ç›karaca¤›z. Acizliklerini, zavall›l›klar›n› sergileyece¤iz. ‹flkence
yap›p eylemci yakalad›k yalanlar›n› bir bir ortaya dökece¤iz.
YALANLARLA EYLEMLER‹M‹Z KARARTILAMAZ!
YALANLARLA K‹TLELER‹N KANDIRILMASINA ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!
EYLEMLER‹N FA‹L‹ YAKALANDI YALANI, K‹TLELER‹ KANDIRAMAYACAK!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
95
Haber Bültenleri (1990-1994)
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
Yüzy›l dergisinin 10 Mart 1991 tarihli 5. say›s›n›n Merhaba köfle-
sinde Serhan Bolluk imzas›yla yay›nlanan haberde, Cengiz Çan-
dar'la ilgili yap›lan yay›ndan sonra Yüzy›l'a iki tehdit telefonu gel-
di¤i, bunlardan birinde, "Devrimci Sol, Silahl› Devrimci Birlikler"
ad›na konufltu¤unu söyleyen flahs›n "yay›nlar›n›zla bizi provoke
ediyorsunuz, sizi cezaland›raca¤›z" dedi¤i öne sürülüyor.
Örgütümüzün böyle bir tehdit telefonu ile hiçbir ilgisi olmad›¤›
gibi, Yüzy›l yöneticilerini ve çal›flanlar›n› "cezaland›rma" diye bir
politikas› ve tutumu da yoktur. Olay, örgütümüz hakk›nda flaibe ya-
ratmay› amaçlayan bir provokasyondur.
Kamuoyunu bilgilendiririz.
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
96
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 11 Mart 1991 SSaayy››:: 5
EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMM‹‹ ÜÜLLKKEEMM‹‹ZZDDEENN KKOOVVAACCAA⁄⁄IIZZ
Irak halk›n›n katliama u¤rat›ld›¤› emperyalist savafl›n ard›ndan,
flimdi de ABD, "bar›fl"›n güvence alt›na al›nmas› ad›na, bölgedeki as-
keri varl›¤›n› güçlendirme ve kal›c› k›lman›n ad›mlar›n› at›yor. ABD
D›fliflleri Bakan› James BAKER, bölgede ABD'nin ç›kar ve isteklerine
uygun bir düzen kurulmas› için Ortado¤u ülkelerini dolafl›yor.
BAKER'in ziyaret etti¤i ülkelerden biri de Türkiye.
Ortado¤u'da yerleflik bir güç haline gelmeyi amaçlayan ABD, ül-
kemizdeki varl›¤›n› daha da pekifltirmek istiyor. Yeni üsler elde et-
mek, daha fazla kuvvet ve cephane bulundurmak, bunun için yeni
ikili anlaflmalar yapmak istiyor. ABD'nin plan›, Körfez'e y›¤d›¤› as-
keri gücün bir k›sm›n›, bölgeye istedi¤i anda müdahale edecek bir
haz›r kuvvet olarak Türkiye'de konumland›rmak. Bu kuvvet saye-
sinde, Ortado¤u'daki ilerici ve anti-emperyalist güçleri bask› alt›n-
da tutmak; gelecekte ABD ç›karlar›n› tehdit etmeleri halinde berta-
raf etmektir. Bu planda Türkiye'ye biçilen rol, ABD'nin bir silah ve
cephane deposu olmas›d›r.
BAKER'in ülkemize geliflinin nedeni budur.
BAKER, ülkemizi, halklara karfl› ifllenen katliamlar›n, emperyalist
sald›rganl›k eylemlerinin üssü haline getirmek istiyor. Türkiye, em-
peryalizmin çiftli¤i de¤ildir. Olmayacakt›r!
BBAAKKEERR,, ÜÜLLKKEEMM‹‹ZZDDEENN DDEEFFOOLLMMAALLIIDDIIRR!
‹flbirlikçi ÖZAL iktidar›, ABD’nin isteklerini yerine getirmeye dün-
den raz› bir tutum içindedir. Savafl s›ras›nda Bush’un bir dedi¤ini iki
etmeyen Özal, Ortado¤u’da emperyalizme bekçilik yapman›n
ABD’ye yeni üsler, yeni imtiyazlar vermenin haz›rl›klar›n› yap›yor.
97
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 17 Mart 1991 SSaayy››:: 6
Savaflla birlikte ülkemizdeki ABD ve NATO üslerinin hangi amaç-
larla kullan›ld›¤›n›, bu üslerden kalkan uçaklar›n Irak halk›n›n kat-
liam›na nas›l kat›ld›¤›n› hep birlikte gördük. Türkiye'deki üslerin
ülkeyi savunmakla hiçbir ilgisi olmad›¤›, aksine emperyalist sald›r-
ganl›¤›n yay›lmas›n›n arac› oldu¤u bir kez daha ortaya ç›kt›. Buna
ra¤men ABD'ye yeni üsler ve yeni imkanlar tan›mak, gelecekte Or-
tado¤u'da baflka halklar›n da Irak halk› gibi katledilmesine flimdi-
den ortak olmak demektir. Halk›m›z› istemedi¤i bir savaflla yüzyü-
ze getirmek, savafl ateflinin ortas›na atmak demektir.
Ülkemizde daha fazla ABD üssü kurulmas›na hay›r diyoruz.
Mevcut tüm üsler kapat›lmal›, emperyalizmin ülkemizdeki tüm
varl›¤›na son verilmelidir! Türkiye'nin emperyalizmin katliam üssü
haline getirilmesine raz› olmayaca¤›z!
ABD'ye ülkenin kap›lar›n› ard›na kadar açan ÖZAL iktidar›, em-
peryalizme uflakl›¤›n hesab›n› verecektir.
ÖZAL iktidar›, emekçi halk›m›z›n daha iyi bir yaflam için talep et-
ti¤i her fleyi reddederken, ABD'nin tüm isteklerine tereddütsüz evet
diyor. Çünkü iktidar gelece¤ini ABD'ye ipotek etmifltir. ÖZAL'›n ip-
leri, emperyalist yöneticilerin elindedir. ÖZAL, ABD'nin kuklas› ve
ufla¤›d›r.
Biz ba¤›ms›z Türkiye için emperyalizmin ekonomik, siyasi, aske-
ri ve kültürel tüm varl›¤›ndan ar›nm›fl bir ülke için savaflmaya de-
vam edece¤iz!
Emperyalizme ve iflbirlikçisi ÖZAL iktidar›na karfl› mücadelemiz
sürecek!
Ülkemizdeki tüm ABD ve NATO üslerinin kapat›lmas›n›, emper-
yalist güçlerin Ortado¤u'dan ve ülkemizden ellerini çekmesini isti-
yoruz. Halklar›n kendi geleceklerini tayin etme hakk›na yap›lan her
türlü tecavüze son verilmesini istiyoruz.
Savafl›m›z, emperyalizmi ülkemizden kovana kadar devam ede-
cektir!
Örgütümüz bu amaçla, Ankara'da ‹nterbank ile Amerikan IBM;
Adana'da Türk-Amerikan Kültür Merkezi ile Amerikan Life Sigorta
flirketi; ‹zmir'de Amerikan Araç Bak›m Merkezi ile Amerikan Gene-
ral Motors; ‹stanbul'da Bank of Boston, SKY Courier ‹nternational-
98
Zafer Yolunda 2
INT-BSS adl› Amerikan flirketleri, Amerikan Neflriyat Merkezi, Pepsi
Cola ‹dari Merkezi, Amerikan-Sabanc› Ortakl›¤› Cigna-SA sigorta flir-
keti ile Amerikan General Motors flirketinin bombalanarak tahrip
edilmeleri eylemlerini gerçeklefltirmifltir.
EMPERYAL‹ST EfiK‹YA BAKER, ÜLKEM‹ZDEN DEFOL!
ABD VE NATO ÜSLER‹NE HAYIR!
YAfiASIN BA⁄IMSIZ VE DEMOKRAT‹K TÜRK‹YE!
ORTADO⁄U, ORTADO⁄U HALKLARININDIR!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
99
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹LLEERR CCEEZZAASSIIZZ KKAALLMMAAYYAACCAAKK!!
Son dönemde Ankara'da, Emniyet ve karakol binalar›nda art ar-
da insanlar ölüyor. Ankara Valisi Saffet Ar›kan BEDÜK ve Ankara po-
lisinin yönlendirmesiyle, devrimci, yurtsever ve halktan insanlar
iflkence ile katlediliyorlar. Kamuoyuna yap›lan aç›klamalarda,
ölümlerin iflkence sonucu oldu¤u gizlenerek gülünç gerekçeler ile-
ri sürülüyor.
‹flkence ve devlet terörünün ulaflt›¤› boyut bir kez daha gösteri-
yor ki, Türkiye, yasalar›n, bizzat onlar› koyanlar taraf›ndan ihlal
edildi¤i ve yok say›ld›¤› bir ülkedir. ‹flkencenin insanl›k d›fl› bir dav-
ran›fl oldu¤unu söyleyen iktidar yetkilileri, bizzat iflkence yap›lma-
s› emrini verenler oluyor; iflkence, devletin sistemli olarak baflvur-
du¤u yöntem olarak yayg›n bir flekilde uygulan›yor. ‹flkenceciler
hakk›nda aç›lan davalar, iflkenceyi ve insan haklar› ihlallerini engel-
lemek için oluflturulan kurumlar, TBMM bünyesinde kurulan ‹nsan
Haklar› Komisyonu, aç›lan soruflturmalar vb. hepsi, iflkenceyi orta-
dan kald›rmay› hedeflemiyor. Bunlar, ülkede oynanan demokrasici-
lik oyununun birer parças› olup halk› aldatmaya yöneliktir.
Böyle bir ülkede iktidara karfl› silahl› mücadeleye baflvurmaktan
baflka yol yoktur.
Önceki bültenlerimizde, iflkenceye son verilmesini, aksi halde
misilleme yapaca¤›m›z›, iflkencelerden ve iflkencede ölümlerden
tüm iflkencecileri ve iktidar yetkililerini sorumlu tutaca¤›m›z› belirt-
mifl ve uyar›da bulunmufltuk. Ama uyar›lar›m›z dikkate al›nmad›.
Kürdistan kasab› Hulusi SAYIN'›n cezaland›r›lmas› eylemi ard›n-
dan, Ankara Valisi Saffet Ar›kan BEDÜK, Ankara Emniyet Müdürü
Hasan ÖZDEM‹R, DGM Baflsavc›s› Nusret DEM‹RAL ve yard›mc›s› Ül-
100
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 18 Mart 1991 SSaayy››:: 7
kü COfiKUN'un düzenledi¤i komployla, eylemle hiçbir ‹lgisi olma-
yan (bunu kendileri de çok iyi biliyor) baz› devrimciler gözalt›na
al›nm›fl ve günlerce süren iflkencelerden geçirilmifllerdir. Erol ÖZ-
BOLAT, ‹brahim B‹NGÖL, Alp ASLAN kamuoyuna eylemin "failleri"
olarak lanse edilmifl, tutuklanarak cezaevine gönderilmifllerdir. Üs-
telik bu komploda bas›n da kullan›larak kamuoyu oluflturulmaya
çal›fl›lm›flt›r.
Ancak komplo tutmam›flt›r. Ne bas›n, ne de kamuoyu, Ankara Va-
lisi, siyasi polisi ve DGM savc›lar›n›n yalanlar›na inanmam›fllard›r.
Hiç kuflku olmas›n ki, komplo tezgahlayanlar›n tüm oyunu bofla ç›-
kart›lacak, maskeleri düflürülecektir.
Ankara Valisi Saffet Ar›kan BEDÜK tam bir zavall›d›r. Yoldafl›m›z
Birtan ALTUNBAfi'›n ve devrimci demokrat ‹mran AYDIN'›n katledil-
mesine misilleme olarak iflkenceci polis Avni DO⁄AN'› cezaland›r-
mam›z üzerine, "eylemin faillerini tesbit ettik" diyerek, kamuoyuna
eylemin faili olarak ad› daha önce lanse edilen Berdan KER‹MG‹L-
LER'i aç›kl›yor. BEDÜK, çaresizlik içinde k›vran›yor. K›vran›yor çün-
kü, savaflç›lar›m›z› yakalayamamas› gelecek kariyerine gölge düflü-
rüyor. Bu yüzden her eyleme, alelacele bir "fail" yaratma yoluna gi-
diyor. Berdan KER‹MG‹LLER'in eylemimizle hiçbir ilgisi olmad›¤›n› o
da biliyor. Ama kendini baflar›l› göstermek ve devrimcilere gözda¤›
vermek için yalana ihtiyaç duyuyor, iflkence ile, ilgisiz insanlara ey-
lem kabul ettiriyor.
Ve flu gerçek bir kez daha a盤a ç›k›yor:
Faflizm için "adalet" ve "demokrasi" kavramlar› sadece birer de-
magoji malzemesidir. Faflist flefler için, bask›, iflkence, cinayet, ya-
lan, hile, her yola baflvurmak mubaht›r. Eylemcileri yakalayamay›n-
ca, bulduklar› devrimci, demokrat, ilerici insanlar› rahatl›kla ey-
lemlerin sorumlusu gösterebilirler, iflkenceyle eylemleri onlara ka-
bul ettirip sonra bas›na lanse edebilirler, savc›lar eliyle tutuklata-
bilir ve kazand›klar› "baflar›yla" övünebilirler. Ankara ve Adana po-
lisinin bu yolda epeyce mesafe ald›¤› görülüyor.
Ama hemen belirtelim ki, bu iflkenceci ve halk düflmanlar›n› as-
la affetmeyece¤iz. Ankara'da iflkenceleri yöneten, komplolar› tez-
gahlayan faflist flefler, Saffet Ar›kan BEDÜK, Hasan ÖZDEM‹R, Nusret
DEM‹RAL, Ülkü COfiKUN, Abdulkadir AKSU hesap vermekten kurtu-
101
Haber Bültenleri (1990-1994)
lamayacakt›r! Bunu flimdiden bilmelerinde yarar vard›r. Onlar›, ko-
rumalar› da koruyamayacak! Kendi suçlar›na, pisliklerine koruma-
lar›n› da ortak edip yaflamlar›n› bofla riske sokmas›nlar.
Saffet Ar›kan BEDÜK'ün, Hasan ÖZDEM‹R'in, Nusret DEM‹RAL'›n,
Ülkü COfiKUN'un, Abdulkadir AKSU'nun ve tüm halk düflmanlar›n›n,
çocuklar› ve yak›nlar›n› da uyar›yoruz!
Onlar halka zulmedilmesinden, iflkencelerden, insanlar›n iflken-
ceyle katledilmelerinden, ilgisiz insanlara "suç" isnat edilmesinden
sorumludurlar. Onlar bu suçlar› ifllemekten vazgeçmedikçe, halk-
tan özür dileyip halk›n adaletine s›¤›nmad›kça cezaland›r›lmaktan
kurtulamayacaklard›r. Ülkede "adalet" denen kurum, tekellere, bü-
yük toprak sahiplerine, devleti elinde tutan faflist yönetici güruha
hizmet etti¤i için, halk›n adaletini biz uygulayaca¤›z. Ve bu iflken-
ceci flefleri cezaland›raca¤›z!
AAnnkkaarraa SSiiyyaassii fifiuubbee''nniinn iiflflkkeenncceeccii ppoolliisslleerriinnddeenn AAvvnnii DDOO--
⁄⁄AANN''››nn cceezzaallaanndd››rr››llmmaass›› eylemimiz Vali Saffet Ar›kan BEDÜK ve
Ankara polisi taraf›ndan kamuoyuna ""kkaahhvvee ttaarraammaass››"" flfleekklliinnddee
dduuyyuurruullmmuuflflttuurr:: BBuu ddoo¤¤rruu ddee¤¤iillddiirr.. Bizim rasgele kahve tarama
gibi hedefsiz eylem anlay›fl›m›z yoktur. Eylemimizde bizzat Avni
DO⁄AN hedef al›nm›fl ve hedefe vurulmufltur. Masadaki baflka bir
kiflinin ölmesi ve iki kiflinin yaralanmas›, amac›m›z d›fl›nda gerçek-
leflmifl olup bundan dolay› üzüntü duyuyoruz. Bu kiflilerin iflkence-
ci polisle içli d›fll› olmalar› ve eylem an›nda pani¤e kap›lmalar› is-
tenmeyen geliflmelere neden olmufltur. Örgütümüz bu kiflilerin du-
rumunu araflt›r›p ortaya ç›karacak, gerekirse kendilerinden ve ya-
k›nlar›ndan özür dileyecek, gereken maddi deste¤i verecektir.
Buna ra¤men, belirtmemiz gerekir ki, eylem s›ras›nda iflkence
suçuyla do¤rudan iliflkili olmayan bir insan›n ölmesi ve iki kiflinin
yaralanmas›n›n gerçek sorumlusu iflkencecilerdir. Onlar suçlar›n›
aç›klay›p devrimci adalete s›¤›nmad›kça bu tür olumsuzluklar›n so-
rumlusu olmaya devam edeceklerdir.
‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹ VVEE HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNLLAARRIIYYLLAA ‹‹LL‹‹fifiKK‹‹SS‹‹ OOLLAANNLLAARRII
UUYYAARRIIYYOORRUUZZ!!
‹flkenceci polislerle, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de ve bugün devletin çe-
102
Zafer Yolunda 2
flitli kademelerinde yer alan ve halk düflmanl›¤› yapan bakan, müs-
teflar, müdür, general, subay, savc›, hakim vb, kiflilerle iliflki kurma-
y›n! Varsa hemen kesin ve onlar› tecrit edin. Onlar yüzünden siz de
istenmeyen üzücü sonuçlarla karfl›laflmay›n!
‹fiKENCEC‹LER VE HALK DÜfiMANLARI DEVR‹MC‹ ADALETTEN
KAÇAMAYACAKTIR!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
103
Haber Bültenleri (1990-1994)
SSDDBB ÜÜYYEESS‹‹ KKAAHHRRAAMMAANN AALLTTUUNN''UUNN AANNIISSIINNAA
Emperyalist eflkiya James BAKER'›n Orta-
do¤u ülkeleri gezisinin son dura¤› olan ül-
kemize u¤ramas›na karfl› gerçeklefltirdi¤i-
miz eylemler s›ras›nda, ‹zmir'de Amerikan
kurulufllar›na yönelik eylemde flehit düflen
SDB üyesi KKaahhrraammaann AAllttuunn''uunn aann››ss››nnaa
KKaarrflfl››yyaakkaa ÇÇaayy MMaahhaalllleessii KKaarraakkoolluu bboomm--
bbaallaannaarraakk ttaahhrriipp eeddiillmmiiflflttiirr..
NATO üslerinin ve Amerikan kurulufllar›-
n›n bekçi köpekli¤ini yapan, buna karfl›l›k
kendi halk›na bask› ve iflkence uygulayan
Emniyet Teflkilat›na yönelik devrimci fliddet eylemlerimiz sürecek-
tir. ‹çiflleri Bakanl›¤›'yla, bünyesinde bar›nd›rd›¤› polis teflkilat›n›
ve birimlerini iflkence ve polis terörü konusunda defalarca uyard›k.
Ancak Amerikal›dan çok Amerikanc› geçinen Özal ve iktidar›n›n dü-
men suyunda gitmeyi ye¤leyen Emniyet Müdürleri, Emniyet Amirle-
ri ve Polisler, iktidar›n gözüne girmek için devrimcilere ve halka
yönelik bask› ve iflkencelerin cezas›n› çekeceklerdir.
Hala tüp patlad›, can kayb› yok diyerek meslektafllar›na ve halka
yalan söyleyen Emniyet Müdürleri varsa, ‹zmir Karfl›yaka Çay Ma-
hallesi Karakolu'nun (iflkencehanesinin) haline baks›nlar, yalan söy-
lemeyi b›rak›p, ölen ve yaralanan iflkenceci polislerin bu hale gel-
melerinin gerçek suçlular› olduklar›n› ilan etsinler.
Emniyet Teflkilat›’nda görev yapanlar› uyar›yoruz; Emniyet Müdür-
lerini ve Amirlerini dinlemeyin, kendi halk›n›za iflkence ve bask› yap-
may›n. Halk›na ve devrimcilere terör uygulayanlar› affetmeyece¤iz.
104
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 22 Mart 1991 SSaayy››:: 8
KKaahhrraammaann AALLTTUUNN
Beyo¤lu Emniyet Amirli¤i ile Karfl›yaka Çay Mahallesi Karakolu’nun
bombalan›p tahrip edilmeleri eylemlerinde oldu¤u gibi, amirlikler ve
karakol binalar›na girerek tahrip etme eylemlerimize devam edece¤iz.
DEVR‹M fiEH‹D‹ KAHRAMAN ALTUN'UN KANI YERDE KALMAYACAK!
KAHRAMAN ALTUN ÖLÜMSÜZDÜR!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
105
Haber Bültenleri (1990-1994)
ÖÖZZAALL''IINN AAMMEERR‹‹KKAA’’YYAA EELL‹‹ BBOOfifi GG‹‹TTMMEEMMEESS‹‹ ‹‹ÇÇ‹‹NN BBUUSSHH''UUNN ÇÇOOCCUUKKLLAARRIINNDDAANN BB‹‹RR‹‹NN‹‹ VVEERR‹‹YYOORRUUZZ!!
Ortado¤u halklar›na karfl› aç›lan emperyalist savaflta, ülke kap›lar›-
n› ABD savafl gücüne ard›na kadar açan, üsleri katliam karargah› haline
getiren Özal, Bush'la görüflmeye gidiyor. ABD uflakl›¤›n›n mükafat›n› al-
mak için... Emperyalistlerle yeni anlaflmalar yaparak ülkeyi ABD'nin Or-
tado¤u'daki cephaneli¤i ve savafl üssü haline getirmek için...
Biz, emperyalizme ba¤›ml›l›¤› pekifltiren her türlü anlaflmay›
reddediyoruz. Emperyalizmin ülkemizdeki ekonomik, siyasi, asker
tüm varl›¤›na kar›fl ç›k›yor, ABD ve NATO üslerinin kapat›lmas›n›,
tüm ikili anlaflmalar›n iptal edilmesini istiyoruz.
Hedefimiz, Ba¤›ms›z ve Demokratik Türkiye'dir. Biz bunun için
savafl›yor, bunun için mücadele ediyoruz. Ama ÖZAL, bizim "ne ifle
yarad›¤›m›z›" merak ediyor. Bunu flimdiye kadar çoktan ö¤renmifl
olmal›yd›. Ama hala ö¤renememiflse, haz›r ABD'ye gitmiflken, her
f›rsatta ak›l dan›flt›¤› Bush'a sorabilir; bizim "ne ifle yarad›¤›m›z›"
ondan ö¤renebilir. Ne de olsa Bush deneyimlidir, bilir. Vietnam'dan,
Angola'dan, Nikaragua'dan, Salvador'dan, Filistin'den tan›r bizleri.
Halklar›n kurtuluflu için emperyalizme bayrak açanlar› Bush'tan iyi
kim tan›r, kim bilebilir?
Evet biz, Ba¤›ms›z Türkiye, emperyalizmin yönetmedi¤i bir ülke
diyoruz. Halk›n kendi kaderini eline ald›¤› bir ülke istiyoruz. Bu ül-
kede iflbirlikçilere yer yok! Ama Özal gibi emperyalist uflaklar› bu-
nu duymazdan, anlamamazl›ktan geliyor. Ve utanmazca "bunlar ne
ifle yarar" diyebiliyor. Ama nereye kadar?...
Eylemlerimiz, Özal'a bizim ne ifle yarad›¤›m›z› mutlaka ö¤retecektir!
Özal, Amerika'ya eli bofl gitmemesi için Bush'un çocuklar›ndan
birini yan›nda götürebilir. Bush'a bizim, "Ya Ba¤›ms›z Türkiye ola-
106
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 22 Mart 1991 SSaayy››:: 9
cak, ya da emperyalistler ölülerini toplamaya devam edecekler" de-
di¤imizi söyleyebilir. Bu eylemimiz sadece bir uyar›d›r.
Emperyalist katiller ülkemizden ellerini çekmedikçe, tas›n› tara¤›n›
toplay›p defolmad›kça, emperyalist üsleri, ABD kurulufllar›n›, ajanlar›
ve görevlilerini hedef almaya devam edece¤iz. Türkiye topraklar›n›n,
emperyalistlerin Ortado¤u'daki silah deposu ve savafl üssü haline ge-
tirilmesine raz› olmayaca¤›z. Emperyalist katilleri, onlar›n iflbirlikçi
çömezlerini, ülkemizde oturamaz, gezemez ve yaflayamaz hale getire-
ce¤iz. Anti-emperyalist, anti-oligarflik mücadelemiz Ba¤›ms›z, Demok-
ratik ve Sosyalist Türkiye'yi yaratana kadar devam edecektir.
Amerikan VINNELL-BROWN ROOT(VBR), TUSLOG Genel Müdürü
NATO kuryesi JJoohhnn GGAANNDDYY''ii cceezzaallaanndd››rrmmaa eylemini bu amaçla
gerçeklefltirdik.
KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM!
EMPERYAL‹ST ÜSLERE VE ANLAfiMALARA HAYIR!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
107
Haber Bültenleri (1990-1994)
NNoott:: Afla¤›daEmekli Albay,NATO Kuryesi
TUSLOGGenel Müdürü
JohnGANDY'ninkimlik kart›
fotokopilerinigönderiyoruz.
Görülece¤i gibi, John
GANDY, poli-sin ve ABD'li-lerin belirtti¤i
gibi özel birflirketin genel
müdürü de¤il,TUSLOG
Genel Müdürüve NATO
Kuryesidir.
‹‹fifiTTEENN AATTIILLMMAALLAARR DDUURRMMAALLII!!
‹zmit'te MAGA DER‹ FABR‹KASI'nda çal›flan 555 iflçi, k›dem tazmi-
natlar› da dahil olmak üzere yasalarla kazan›lm›fl tüm sosyal ve
ekonomik haklar› gaspedilerek iflten at›ld›.
Önce tüm yasal yollar› kullanarak haklar›n› arayan iflçiler; kapi-
talistlerin ç›karlar›n› korumak ve kollamak için düzenlenen ‹fl Ka-
nunu'nun kendilerine tan›d›¤› s›n›rl› haklar› bile tan›nmadan, tüm
giriflimleri sonuçsuz kald›. Bunun üzerine 25 fiubat'ta, at›lan bütün
iflçiler ve aileleri fabrikay› iflgal ettiler. Türkiye iflçi s›n›f› tarihinin
en uzun fabrika iflgali olan MAGA D‹REN‹fi‹ kararl› bir flekilde sürü-
yor. Kamuoyu, bas›n günlerdir süren bu hakl› direnifli yok sayarak
geçifltiriyor.
555 iflçiyi y›llard›r çal›flt›r›rken onlar›n yaratt›¤› art›de¤ere faz-
las›yla el koyan MAGA patronu AL‹ fiEN asala¤›; iflçilerin y›llard›r
kesintilerinden oluflan k›dem tazminat› vb. haklar›na da el koyarak,
adeta doymak bilmeyen bir kene gibi iflçilerin kan›n›, al›n terini
emiyor.
AALL‹‹ fifiEENN AASSAALLAA⁄⁄IINNII UUYYAARRIIYYOORRUUZZ!!
MAGA DER‹'deki iflçilerin alacaklar› son kurufluna kadar ödenme-
lidir. Ya iflçilerden gaspetti¤in tüm haklar› iade eder ya da DEVR‹M-
C‹ SOL S‹LAHLI DEVR‹MC‹ B‹RL‹KLER'in hedefleri aras›na girersin. Bu
iki yoldan birinin seçimi Ali fiEN'e aittir. Ali fiEN’e ait Ataköy’deki
yolcu helikopterlerinin bombalanarak tahrip edilmesi eylemimiz,
bu anlamda uyar›m›z›n bir parças› olarak da kabul edilmeli.
‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR!!
Kapitalist sistemin kendisi Ali fiEN gibi asalaklar›n ç›karlar› üze-
108
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 28 Mart 1991 SSaayy››:: 10
rine kurulmufltur. Onlar, iflçilerin yaratt›¤› art›de¤ere el koymadan
yaflayamazlar. Ali fiEN'in ay›rd edici özelli¤i, biraz daha açgözlü ol-
mas›nda yat›yor.
Ülkemizdeki çarp›k kapitalizmin istihdam politikas›n›n bir par-
ças› olarak; bu son dönemde yo¤un bir flekilde iflten at›lmalar yafla-
n›yor. ‹flten at›lanlar›n yerine, yedek iflsizler ordusundan asgari üc-
retle yeniden iflçi al›nacak ve bir süre onun posas› ç›kar›ld›ktan
sonra ayn› ifllem onun bafl›na gelecektir.
fiu anda çal›flan iflçiler, at›lan iflçi kardefllerine sahip ç›karak da-
yan›flma içine girmeli; nas›lsa "ben at›lmad›m" diyerek bir kenarda
duran, yar›n kendisi at›ld›¤›nda da yan›nda hiç kimseyi göremez.
‹flten at›lmalarda toplu olarak haklar›m›z› aramal›y›z. Ailelerimi-
zi de yan›m›za alarak, iflgal, gösteri, açl›k grevi... vb. direniflleri ge-
lifltirmeliyiz.
YAfiASIN MAGA DER‹ D‹REN‹fi‹!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ ‹fiÇ‹ HAREKET‹!
‹fiÇ‹Y‹Z, HAKLIYIZ KAZANACA⁄IZ!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
109
Haber Bültenleri (1990-1994)
AAMMEERR‹‹KKAA AADDIINNAA YYÖÖNNEETT‹‹CC‹‹LL‹‹KK YYAAPPAANN TTCC UUYYRRUUKKLLUULLAARRAA AAMMEERR‹‹KKAALLII MMUUAAMMEELLEESS‹‹ YYAAPPAACCAA⁄⁄IIZZ
Son dönemde Amerikan hedeflerine ve ajanlar›na yönelik eylem-
lerimizin emperyalist çevreleri ve iflbirlikçilerini ne kadar rahats›z
etti¤ini biliyor ve görüyoruz. Al›nan tüm önlemler ve eylemlerimi-
zi engellemeye yönelik tüm çabalar sonuçsuz kald›. Art›k emperya-
listler, iflbirlikçilerine dahi güvenemez hale geldiler. Örne¤in, ken-
dilerini korumak için oturduklar› adresleri isteyen polise, adresle-
rini bildirmeyi reddediyorlar.
Biz, emperyalizmin ülkemizdeki varl›¤›na karfl› ç›k›yor; tüm em-
peryalist üs ve kurulufllar›n kapat›lmas›n›, emperyalizmle olan eko-
nomik, siyasi, askeri ba¤›ml›l›k iliflkilerine son verilmesini istiyo-
ruz. Emperyalizmin yönetiminde ve denetiminde bir Türkiye'ye ha-
y›r diyoruz.
Savafl›m›z Ba¤›ms›z Türkiye içindir. Eylemlerimizle ülkemizdeki
ABD varl›¤›n› ortaya koyuyor, emperyalizmi teflhir ediyoruz.
Bu yüzden Amerikan üs, kurulufl, flirket, ajan ve güvenliklerini
hedef al›yoruz, onlara yönelik eylemler gerçeklefltiriyoruz.
Türkiye'yi emperyalistlerin ellerini kollar›n› sallayarak dolafl›p
gezdikleri bir ülke olmaktan ç›karaca¤›z dedik. Onlar› bu ülkede is-
tedikleri gibi gezemez, dolaflamaz ve oturamaz hale getirece¤iz de-
dik.
Henüz daha iflin bafl›nday›z. Fazla bir fley yapm›fl say›lmay›z.
Ama birkaç eylem bile, panik ve telafl içine düflmelerine neden ol-
du gibi görünüyor. ABD flirketleri yeni tedbirler almaya yöneliyor-
lar.
110
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 29 Mart 1991 SSaayy››:: 11
Bunlardan biri, Türkiye'deki temsilcilerini geri çekerek, yerleri-
ne Türk yöneticiler atama haz›rl›¤›d›r. Emperyalistler can kayg›s›na
düflmüfl gibiler, ABD'Ii ölece¤ine yerli iflbirlikçi ölsün anlay›fl›yla
hareket ediyorlar. Bu yolla, hem ülkemizdeki ABD varl›¤›n› gizleme-
yi, hem de hedef olmaktan kurtulmay› amaçl›yorlar.
Bizim anti-emperyalist, anti-oligarflik savafl›m›z giderek yüksele-
cek, gizli-aç›k tüm emperyalist güçler, kurulufllar, kifliler hedefimiz
olmaya devam edecektir. Ta ki, ülkemiz gerçek anlamda ba¤›ms›z
oluncaya kadar...
fiimdiden herkesi uyar›yoruz:
Emperyalist flirketlerde ABD'lilerin yerini almaya kalkan her kim
olursa olsun, uyru¤una bak›lmaks›z›n hedefimiz olacakt›r. Onlar›
Amerikan iflbirlikçisi olarak görecek ve ülkemizdeki ABD varl›¤›n›n
bir parças› sayaca¤›z. Amerikal›lar yerine kendi can›ndan olmak is-
temeyen herkes, Türkiye'deki ABD flirketlerinde yöneticilik yapma-
y› reddetmelidir.
Bizim emperyalizme karfl› savafl›m›z, Ba¤›ms›z Türkiye'yi yara-
tana kadar sürecektir.
ABD ülkemizdeki ekonomik, siyasi, askeri varl›¤›na son vermeli,
tas›n› tara¤›n› toplayarak defolup gitmelidir. Aksi halde, Türki-
ye'deki ajanlar›n›n, görevlilerinin ve iflbirlikçilerinin cesetlerini
toplamaya devam edecektir.
YAfiASIN BA⁄IMSIZ TÜRK‹YE!
KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
DEVR‹MC‹ SOL
111
Haber Bültenleri (1990-1994)
YYUUSSUUFF EERR‹‹fifiTT‹‹ ‹‹fifiKKEENNCCEEDDEE KKAATTLLEEDD‹‹LLDD‹‹!!‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹LLEERR CCEEZZAASSIIZZ KKAALLMMAAYYAACCAAKK!!
Örgütümüz üyesi ve savaflç›s› YUSUF ER‹fiT‹, 14. 3. 1991 Perflem-
be günü sabah saat 08.20 sular›nda, bir arkadafl›yla buluflmak için
gitti¤i Belgradkap› civar›nda, ‹stanbul Siyasi fiube polisleri taraf›n-
dan gözalt›na al›nd›. Buradan Gayrettepe'deki 1. fiube binas›na ge-
tirilerek hemen iflkenceye yat›r›ld› ve a¤›r iflkencelere maruz kald›.
O, iflkence alt›nda konuflmay› reddetti ve sorulan tüm sorulara "ha-
y›r" cevab›n› verdi.
Yusuf ER‹fiT‹'nin gözalt›na al›n›fl›, iflkence görmesi ve iflkenceci-
lerin tüm vahfletine ra¤men konuflmay› reddedifli, ayn› süre içinde
1. fiube'de bulunan di¤er insanlar›n tan›kl›¤›yla kesinleflmifltir.
ANAP iktidar›ndan ve ‹stanbul siyasi polisinden, yoldafl›m›z Yu-
suf ER‹fiT‹'nin ak›beti hakk›nda bir aç›klama yap›lmas›n›, gerçe¤in
aç›k ve net biçimde kamuoyuna duyurulmas›n› istiyoruz.
Onun iflkencede öldürüldü¤ünü biliyoruz. ‹flkenceciler iflledikle-
ri cinayeti gizleyerek bir yere varamazlar. Gerçek, bir an önce hal-
ka aç›klanmal›d›r.
Yoldafl›m›z› iflkencede katledenler hesap vermekten kurtulama-
yacakt›r. Onlara, devrimcileri öldürmenin öyle kolay olmad›¤›n›
gösterecek ve ö¤retece¤iz.
Örgütümüz, Yusuf ER‹fiT‹'nin iflkencede katledilmesine karfl›l›k,
iflkenceci polislerden 1. fiube’de Devrimci Sol timinde görevli Hac›
Beykaya'y› cezaland›rm›flt›r.
Bu ilk uyar›d›r. Yoldafl›m›z›n ak›beti hakk›nda bir aç›klama yap›l-
mazsa ve cenazesi ailesine teslim edilmezse, misilleme eylemleri-
112
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 5 Nisan 1991 SSaayy››:: 12
ne devam edece¤iz.
Son dönemde flube ve karakol binalar›nda pervas›zca uygulanan
iflkenceler sonucu birçok devrimci ve halktan insan yaflam›n› yitir-
di. ‹flkenceyle ölümler, fiili infaz›n yeni bir biçimi haline getirilmifl-
tir. Bunun sorumlusu ANAP iktidar› ve emrindeki polistir.
‹ktidar ve emrindeki iflkenceciler böyle davrand›¤› sürece bizden
merhamet beklemesin. ‹flkenceyle öldürülen her devrimci için mi-
silleme yapmaya ve katilleri cezaland›rmaya devam edece¤iz.
‹fiKENCEC‹LERDEN HESAP SORACA⁄IZ!
YUSUF ER‹fiT‹'N‹N KANI YERDE KALMAYACAK!
KAHROLSUN FAfi‹ZM!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
113
Haber Bültenleri (1990-1994)
MM‹‹TT VVEE PPOOLL‹‹SS ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹KKÇÇ‹‹SS‹‹ ‹‹KK‹‹ HHAA‹‹NN CCEEZZAALLAANNDDIIRRIILLDDII
BBuunnllaarrddaann KKeemmaall FFIIRRAATT;; polisin iddia etti¤i ve bas›nda yaz›ld›¤›
gibi Devrimci Sol'la daha önce iliflkisi olan biri de¤ildi. Aksine Küçü-
karmutlu'da arazi mafyas›n›n önde gelenlerinden Metin KAHRA-
MAN'›n silahl› fedaisi olup, onunla birlikte Küçükarmutlu halk›na sal-
d›ranlardan biriydi.
Kemal FIRAT, bu sald›r›lardan birinde yaraland› ve akabinde dev-
rimciler taraf›ndan gözalt›na al›nd›. Gözalt› süresi içinde halka yöne-
lik sald›r›lar›n ve zulmün hesab› sorulurken, o piflmanl›k getirdi ve
her fleyin sorumlusunun Metin KAHRAMAN oldu¤unu, onun polisle
birlikte Küçükarmutlu halk›na sald›r›lar düzenledi¤ini, provokasyon-
lar tertipledi¤ini, kendisinin onun taraf›ndan kullan›ld›¤›n›, devrimci-
leri yanl›fl tan›d›¤›n›, e¤er kendisine flans tan›n›rsa bunu yaflam›nda
gösterece¤ini, samimiyetsiz davranmas› halinde her türlü cezaya ra-
z› geldi¤ini, devrimci adalete s›¤›nd›¤›n›, Küçükarmutlu'ya yönelik
komplolar› ve Metin KAHRAMAN'›n polisle iflbirli¤ini, yine polisin pro-
vokasyonlar› hakk›nda aç›klama yapaca¤›n› belirtti. Anlatt›klar›n›n
samimi görülmesi üzerine kendisine yeniden flans tan›nd› ve bu
amaçla, tedavisi yap›ld›, yaras›n›n iyileflmesi için çaba gösterildi.
Ona yard›m edildi¤i bu süreç içinde, polis taraf›ndan düzenlenen
baflka bir operasyon nedeniyle gözalt›na al›nd›. Gözalt›nda iken, da-
ha önce yapt›¤› aç›klamalarda samimi olmad›¤›n›, ikiyüzlü davrand›-
¤›n›, polisle iflbirli¤i yaparak devrimcilere ve halka yönelik komplo
iliflkisini sürdürdü¤ünü ortaya koydu. Polis Kemal FIRAT'›n Devrimci
Solcu olmad›¤›n› çok iyi bilmesine ra¤men, onu bilinçli olarak Dev-
rimci Sol'cuymufl gibi lanse etti ve örgütümüz içine yerlefltirme çaba-
s›na girdi. Bu plan›n bir parças› olarak tutukland› ve cezaevine gön-
derildi. Bizim aç›m›zdan Kemal FIRAT'›n polisle iliflkisinin devam et-
114
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 6 Nisan 1991 SSaayy››:: 13
ti¤i ve polis taraf›ndan kullan›ld›¤› s›r de¤ildi. Herfleyden önce o, ara-
zi mafyas›n›n silahl› bir fedaisiydi ve polisin onunla iliflkiyi devam et-
tirmemesi düflünülemezdi. Nitekim, cezaevinde iken bir yandan ken-
dini devrimcilere kabul ettirmek için suni bir tav›rla keskin bir dev-
rimci pozlar›na bürünürken, öte yandan Cezaevi Müdürü Ali KURT ve
Jandarma subaylar›n›n iflbirli¤iyle hastaneye gidifl-geliflleri düzenlen-
mifl ve ‹stanbul Siyasi fiube Devrimci Sol Masas› iflkencecilerinden Fik-
ret IfiINKARALAR'la görüflmesi sa¤lanm›flt›r. Bu iliflkiyle ondan özellik-
le örgütümüzün cezaevindeki insanlar› hakk›nda bilgi al›nmaya çal›-
fl›lm›fl, o da bildiklerini anlatm›flt›r. Ancak, onun niteli¤ini bilen dev-
rimciler, gerekli tedbirleri ald›¤›ndan amaçlar›na ulaflamam›fllard›r.
Kemal FIRAT, cezaevini, kendisini devrimcilere kabul ettirerek ör-
güte girmenin, bu anlamda 1. fiube’de polis taraf›ndan tezgahlanan
örgüt içinde polis hesab›na çal›flan bir ajan haline gelmenin arac› ola-
rak kullanmak istemifl ama bu oyunu tutmam›flt›r.
Polisin içimize ajan sokmay› amaçlayan oyunlar› iflas edecektir. Bu ça-
balar, onlar›n çaresizli¤ini ve zavall›l›¤›n› gösterir. Çeflitli yollarla ajanlafl-
t›r›lm›fl kiflilerin örgütümüze sokulmalar›na asla izin vermeyecek, gere-
kirse dizilerce insan› bu yüzden cezaland›rmaktan çekinmeyece¤iz.
Kemal FIRAT, devrimciler taraf›ndan sorguland›¤› süre içinde ver-
di¤i sözlere ba¤l› kalmam›fl, tüm uyar›lar ve devrimci çabalar onu po-
lisle iflbirli¤inden vazgeçirmeye yetmemifltir. O, polisin gönüllü ajan-
l›¤›n› kabul etti¤i ve onun hesab›na çal›flarak halka ve devrimcilere
zarar vermeyi sürdürdü¤ü için, hakk›nda örgütümüz taraf›ndan ceza-
land›r›lma karar› al›nm›fl, bu karar güvenlik örgütümüzün elemanla-
r›nca gerçeklefltirilmifltir.
MMeehhmmeett AAllii ÇÇEELL‹‹KK ise; örgütümüzün çeflitli birimlerinde sorum-
luluklar alm›fl, tüm eksik ve zaaflar›na ra¤men bu sorumluluklar› ye-
rine getirmeye çal›flan biriydi. Ama o, düflman eline geçince, polisin
"ya ölürsün ya da bizimle iflbirli¤i yapars›n" tehdidi karfl›s›nda daha
ilk anda polisle do¤rudan iflbirli¤i yapma yolunu seçmifl, yoldafllar›na
ve örgütüne tam bir ihanet örne¤i sergilemifltir. Onun için, devrimin,
halk›n ç›karlar›n›n, yoldafll›k iliflkilerinin hiçbir anlam› kalmam›fl, iha-
netin bata¤›na gömülmüfltür. Örgütüne ve yoldafllar›na zarar vermek
için adeta insanüstü bir çaba sergilemifltir.
Mehmet Ali ÇEL‹K, polisle iflbirli¤i içinde, polisin devrimci eylem-
115
Haber Bültenleri (1990-1994)
lerimiz ve yükselen mücadele karfl›s›nda çaresizli¤ini gizlemek için
baflvurdu¤u çeflitli eylemlere fail bulma senaryosunu onaylamakla
kalmam›fl, polisin ajan› olarak örgüt içinde kalmay› kabul edecek den-
li ileri gitmifltir. Örgüte ne kadar çok zarar verirse, polise ne kadar çok
yaran›rsa, kurtuluflunun da o kadar kolay olaca¤›n› sanm›flt›r.
Mehmet Ali ÇEL‹K, polisle iflbirli¤i yapmas›na ve tam bir ihanet tav-
r› sergilemesine ra¤men, tutuklan›nca devrimcilerin ko¤ufluna gelmifl-
tir. O iflledi¤i suçun ne anlama geldi¤ini, iflbirlikçilik ve ihanetin ne de-
mek oldu¤unu bilmeyen biri de¤ildi, aksine bunu çok iyi bilenlerdendi.
Ama o, bir kez ihanet yolunu seçmiflti ve bunu sürdürmekte kararl›yd›.
Kendisinin durumu hareketimiz taraf›ndan biliniyordu, bu yüzden de
kendisini iflbirlikçi ve ihanet eden biri de¤il de, zay›fl›k göstererek çö-
zülmüfl biri gibi göstermeye çal›flarak devrimcilerden adalet dilendi.
E¤er onun tavr› gerçekten iflkenceye dayanamamaktan, ölüm kor-
kusundan ötürü zay›fl›k gösterme ve çözülme olsayd›, bu flekilde de-
¤il de, farkl› biçimlerde cezaland›rma, çeflitli müeyyideler uygulama
yoluna gidilirdi. Ama Mehmet Ali ÇEL‹K'in durumu böyle de¤ildir. O,
aç›k bir ihanet ve iflbirlikçilik tavr› sergiledi. Bunun örgütümüz aç›s›n-
dan s›r olan bir yan› yoktur. Bu yüzden onun devrimci adalete s›¤›n-
ma iste¤i samimi bulunmad›. O bunu, iflbirlikçili¤ini sürdürebilmek
için bir manevra olarak gündeme getirdi. Örgütümüzün böylelerini af-
fetme gibi bir anlay›fl› yoktur.
Mehmet Ali ÇEL‹K örgütümüzce ölüme mahkum edilmifl ve cezalan-
d›rma eylemi örgütümüzün güvenlik elemanlar›nca yerine getirilmifltir.
Polisin bu tür çabalar› ifle yaramayacakt›r. ‹nsanlar› para, yeni bir
hayat sunma, ceza, ölüm tehdidi vb. yöntemlerle ajanlaflt›rma gayret-
leri sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Bu tür ölümlerin gerçek sorumlu-
su, insanlar› ihanete, iflbirlikçili¤e, muhbirli¤e zorlayan, ajanlaflt›rma-
ya çal›flan polis ve M‹T'tir. Ve polis-M‹T ayn› fleyleri yapmaya devam
ettikçe, biz de cezaland›rma eylemlerinden vazgeçmeyece¤iz.
POL‹S-M‹T'‹N ÖRGÜTÜMÜZE AJAN SOKMASINA ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!
POL‹S-M‹T ‹fiB‹RL‹KÇ‹S‹ HA‹NLER‹N CEZASI ÖLÜMDÜR!
KAHROLSUN FAfi‹ZM, YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
DEVR‹MC‹ SOL
116
Zafer Yolunda 2
PPOOLL‹‹SS VVEE MM‹‹TT PPRROOVVOOKKAASSYYOONN HHAABBEERRLLEERR‹‹ YYAAYYIINNLLAATTIIYYOORR
4 Nisan 1991 tarihli Günefl gazetesinde Oktay ÖZESK‹C‹ imzas›y-
la yay›nlanan ve "Dev-Sol'un eylem plan› ele geçirildi" bafll›¤›n› tafl›-
yan yaz›da, özetle;
"Yasad›fl› Dev-Sol ve THKP örgütlerinin 'sa¤-sol çat›flmas›'n› yeni-den alevlendirmek amac›yla Topkap› Müzesi ve Menderes An›t›'n›bombalamak için planlar haz›rlad›klar› ö¤renildi(...)"
"Elde edilen bilgilerden, terör örgütlerinin hedefinin; 'eski baflba-kanlardan Adnan MENDERES, D›fliflleri eski bakan› Fatin Rüfltü ZOR-LU ve Maliye eski bakan› Hasan POLATKAN'›n kabirlerinin bulundu-¤u An›t Mezar ile Topkap› Müzesi'nde kutsal emanetlerin sergilendi-¤i bölümü bombalamak' oldu¤u saptand›."
"(...) örgütlerin Topkap› Müzesi'ndeki kutsal emanetler bölümü-nün bombalanmas› ile 'dini kesimi' harekete geçirmeyi, MenderesAn›t›'n› bombalayarak da sürtüflme ve kutuplaflmay› ortaya ç›karmadüflüncesinde olduklar› belirlendi" deniyor.
Bu haberin gerçekle uzaktan yak›ndan hiçbir ilgisi yoktur. Haber
tamamen uydurma olup, yazanlar, M‹T ve polisin, devrimci örgüt-
leri halktan soyutlama, halk›n baz› kesimlerini birbirleriyle ve dev-
rimcilerle çat›flt›rma iste¤ini yans›t›yor. Bu tür yalan, provokatif ni-
telikli, polis kaynakl› haberler daha önce de yay›nland›; örgütümüz
üzerinde çeflitli flaibeler yarat›lmaya çal›fl›ld›.
Örne¤in, k›sa bir süre önce, 22.12.1990 tarihli Milliyet gazete-
sinde "Do¤al Gaz Plan› Dev-Sol'da" bafll›¤›n› tafl›yan ve bizim ‹stan-
bul'daki do¤al gaz boru hatlar›n› bombalayabilece¤imiz gibi bir
117
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 6 Nisan 1991 SSaayy››:: 14
imaj yaratmaya yönelik provokasyon amaçl› spekülatif bir haber
yay›nland›. Yine 23.12.1990 tarihli Hürriyet gazetesinde, "Terörist-
ler Eroin Mafyas› ile ortak" bafll›kl›, örgütümüzü karalayan ve küçük
düflürmek isteyen bir haber yay›nlad›. Bu tür haberlerin M‹T ve si-
yasi polisin bas›na dikte etti¤i haberler oldu¤unu, gerçekle ilgisi
bulunmad›¤›n› aç›klayarak kamuoyuna bilgi verdik. 22.12.1990 ta-
rihli aç›klamam›zda söz konusu haberlerin yalan oldu¤unu aç›k bir
dille ortaya koyduk.
Keza 28 Mart 1991 tarihli Tercüman gazetesinde "Hassas planlar,
Dev-Sol'da" bafll›kl› Ali ÖNCÜ imzas›yla yer alan polis kaynakl› ha-
berde, ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü'nün bir yaz›s›nda korkunç ger-
çe¤i ortaya koydu¤undan bahisle, ‹stanbul Büyükflehir ve Bayram-
pafla Belediyeleri’nden, cezaevi ve hastane planlar›n› elde etti¤imiz
ve cezaevindeki arkadafllar›m›z›n bu planlar› kullanarak firar eyle-
mine giriflecekleri öne sürüldü. Tamamen uydurma bir nitelik tafl›-
yan bu haberle amaçlanan, hem cezaevindeki devrimci, yurtsever
tutuklular üzerinde bask› yaratmak, hem de belediye ve hastaneler-
de çal›flan ilerici, demokrat, devrimci iflçi ve memurlara yönelik
bask› ve sürgün politikalar›na zemin haz›rlamakt›r.
Bu tür ilgisiz haberler -ki bunlar ço¤alt›labilir- sürekli yay›nlan-
makta, bas›n, polis ve M‹T'in devrimci örgütleri hedefleyen provo-
kasyonlar›na ya yard›mc› olmakta, ya da alet olmaktad›r.
Günefl gazetesinde Oktay ÖZKES‹C‹ imzas›yla yeralan "Dev-Sol'un
eylem plan› ele geçirildi" bafll›kl› haber de bunlardan biridir ve M‹T-
Polis provokasyonunun bir parças›d›r.
Bu haberlerin yay›nland›¤› günlerde faflistlerin sald›rmas› bir te-
sadüf olmasa gerek. Haber, bu sald›r›larla birlikte düflünüldü¤ünde
anlam kazanmakta, polisin ne yapmak istedi¤ini ele vermektedir.
Gençli¤e yönelik faflist sald›r›lar› körükleyen ve teflvik eden po-
lis, bir yandan bununla "sa¤-sol çat›flmas›" görünümü vermeye ça-
l›fl›rken di¤er yandan bunu devrimciler yarat›yormufl imaj› olufltur-
maktan da geri durmuyor. Yalan haberler pompalamaktan amaç, fa-
flist sald›r›lar› meflru göstermek ve kamufle etmek ve üstelik so-
rumlulu¤un devrimcilerde oldu¤u havas›n› yaymakt›r.
Bu yüzden bizim Menderes An›t›'n› bombalayarak "sürtüflme ve
118
Zafer Yolunda 2
kutuplaflmay› ortaya ç›karma düflüncesinde" oldu¤umuz türünden
deli saçmalar›n› haber niyetine piyasaya sürebiliyor, bu konuda ba-
s›n› do¤rudan veya dolayl› olarak kullan›yor.
Polisin bu oyunu iflas edecektir. Bu tür yalanlar, provokatif ha-
berler imal etmeye yönelmeleri, devrimci mücadele karfl›s›ndaki
çaresizliklerinin ürünüdür. Bu oyun tutmayacakt›r. Faflist sald›r›la-
r› sa¤-sol çat›flmas› gibi göstermeye ve bunu devrimcilerin k›flk›rt-
t›¤› havas›n› yaymaya yönelik oyunu bozaca¤›z, ifllemez hale geti-
rece¤iz.
Yine bizim “dini kesimi” harekete geçirmek amac›yla "Topkap›Müzesi'ndeki kutsal emanetler bölümünü" bombalayaca¤›m›z türün-
den aptallara özgü senaryolar üretiliyor ve bunlar haber olarak ya-
y›nlan›yor.
Her fleyden önce biz, emperyalizme ve onun iflbirlikçisi iktidara
karfl› mücadele etti¤ini söyleyen, düzene angaje olmayan, kendisi-
ni faflizme kulland›rmayan dindar kesimlerle bir savafl içinde de¤i-
liz, olmayaca¤›z. Biz dine karfl› de¤il, düzene karfl› savafl›yoruz.
Devrimciler, emperyalizme ve faflizme karfl› olan herkesin, siyasi
ve dini inançlar›na bakmaks›z›n birlikte hareket etmekten, düfl-
manl›k de¤il dostluk iliflkisi sürdürmekten yanad›r. Biz halk›m›z›n
dini inançlar›na sayg›l› oldu¤umuz gibi, onun kutsal gördü¤ü yer-
lere zarar vermeme, oralar› koruma gibi bir anlay›fla da sahibiz. On-
lar› ilk olarak engelleyecek olan bizleriz.
M‹T ve siyasi polis, devrimcilerin bu tav›rlar›n› bildi¤i ve gördü-
¤ünden olsa gerek, emperyalizme ve faflizme karfl› olan düzen
aleyhtar› güçleri birbirine düflürmek için afla¤›l›k yalanlar uydur-
makta, bunlar› bas›ndaki ajanlar›n› kullanarak haber olarak yay›n-
latmaktad›r.
Akl› bafl›nda insanlar›n bunlara inanacaklar›n› sanm›yoruz. Ben-
zer yalanlarla geçmiflte kitle katliamlar› bile yap›ld›¤› kimse için s›r
de¤ildir. Devrimcilerin camileri bombalad›¤› haberlerini yayarak
insanlar› k›flk›rtan faflistlerin Marafl'ta, Çorum'da giriflti¤i kitle k›-
y›mlar›n› kim unutabilir? Ama bunlar›n devrimcilerle hiçbir ilgisi
olmad›¤› ortaya ç›km›flt›r. Halk›n bir kesimini galeyana getirerek
ilerici, yurtsever insanlara sald›rtan provokasyon eylemleri düzen-
leyenlerin, yalan haberlerle insanlar› k›flk›rtanlar›n bizzat faflistler,
119
Haber Bültenleri (1990-1994)
M‹T ve kontrgerilla güçleri oldu¤unu art›k bilmeyen kalm›fl m›d›r?
Bugün bu tür yalan haber üretenlerin, yar›n onlar› bizzat gerçek-
lefltirerek devrimcilerin üzerine atmaya kalkabilece¤i gözard› edi-
lemez. Polis, M‹T ve kontrgerillan›n bu tür olas› provokasyon ey-
lemlerine karfl› kamuoyunu flimdiden bilgilendirmeyi, bu tür ey-
lemlerle devrimcilerin hiçbir ilgisi olamayaca¤›n›n bilinmesini isti-
yoruz.
Yine bu tür provokasyon haberlerini yazan gazetecileri ve onla-
r› yay›nlayan gazete yöneticilerini de uyar›yoruz: Polisin oyununa
alet olmay›n! E¤er mesle¤inize bir parça sayg›n›z varsa, e¤er bir
parça gazetecilik onuru tafl›yorsan›z, asparagas haberleri gerçek-
mifl gibi yay›nlamaktan vazgeçer, kamuoyunu aldatma amaçl› polis
oyunlar›na dahil olmazs›n›z.
Biz, bas›nda hala onur sahibi insanlar›n oldu¤una, bu tür haber-
ler kendisine geldi¤inde, kayna¤›n› araflt›ran ve belgeleyen gazete-
ciler bulundu¤una inanmak istiyoruz.
DEVR‹MC‹ SOL
120
Zafer Yolunda 2
TTHHKKPP--CC ÖÖNNDDEERR VVEE SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRIINNAA KKAARRfifiII DDÜÜZZEENNLLEENNEENN OOPPEERRAASSYYOONNLLAARRII YYÖÖNNEETTEENN,, 1122 MMAARRTT''IINN ‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹ KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA fifiEEFFLLEERR‹‹NNDDEENN MMEEMMDDUUHH ÜÜNNLLÜÜTTÜÜRRKK''ÜÜ,, OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹YYEE KKAARRfifiII SSÜÜRRDDÜÜRRDDÜÜ⁄⁄ÜÜMMÜÜZZ SSAAVVAAfifiTTAA YY‹‹TT‹‹RRDD‹‹⁄⁄‹‹MM‹‹ZZ TTÜÜMM DDEEVVRR‹‹MM fifiEEHH‹‹TTLLEERR‹‹ AANNIISSIINNAA CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Memduh ÜNLÜTÜRK, 12 Mart faflizminin bask›, terör, iflkence ve
cinayetlerinden birinci dereceden sorumlu kontrgerilla fleflerinden
biriydi. ‹stanbul kontrgerillas›n›n önde gelen ismi olarak, Faik TÜ-
RÜN'ün kumandanl›¤›nda planlanan, örgütlenen ve uygulanan tüm
kontrgerilla eylemlerinin ard›ndaki kiflilerden biri de odur.
Baflta THKP-C önder ve savaflç›lar› olmak üzere, 12 Mart faflizmi-
nin devrimcileri ve yurtseverleri hedefleyen kontrgerilla operas-
yonlar›ndan, oluflturulan iflkence merkezlerinden ve bu merkezler-
de yap›lan iflkencelerden do¤rudan sorumludur. Halka ve devrimci-
lere karfl› ifllenen say›s›z cinayette, katliamda, psikolojik ve ideolo-
jik amaçl› sald›r›da, iflkencede, Özel Harp Uzman› olarak onun im-
zas› vard›r.
Ziverbey Köflkü'nün iflkence merkezi haline getirilmesi, Faik TÜ-
RÜN'le birlikte onun verdi¤i emir sonucu olmufltur. Buradaki iflken-
celeri bizzat yönetmifl, birçok devrimci ve ayd›n› iflkence tezgah›n-
dan geçirmifltir. 12 Mart'›n ünlü provokasyon eylemleri de onun
eseridir. O 12 Mart faflizminin halka ve devrimcilere karfl› iflledi¤i
tüm suçlardan birinci dereceden sorumlu olan biridir.
Onu cezaland›rarak, kim olursa olsun, aradan ne kadar zaman
121
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 8 Nisan 1991 SSaayy››:: 15
geçerse geçsin, halka ve devrimcilere karfl› ifllenen suçlar›n asla
unutulmayaca¤›n›, halk›n adaletinin er ya da geç gerçekleflece¤ini,
bir kez daha gösterdik.
’’7711 fifiEEHH‹‹TTLLEERR‹‹NN‹‹ UUNNUUTTMMAADDIIKK,, UUNNUUTTMMAAYYAACCAA⁄⁄IIZZ!!
’71 baflkald›r›s›n› kanla, terörle bo¤anlar hiçbir zaman unutul-
mad›, unutulmayacak. Örgütümüz 12 Mart faflizminin, 12 Eylül fa-
flizminin, eli kanl› cellatlar›ndan hesap sormaya devam edecektir.
Bu tür cezaland›rma eylemleriyle intikam peflinde kofltu¤umuz sa-
n›lmas›n. Devrimci hareket affedicidir. Ama samimi olanlar için,
yapt›klar›ndan gerçekten üzüntü duyanlar ve bunu dürüstçe aç›kla-
yanlar için.
Memduh ÜNLÜTÜRK, Türkiye iflçi ve emekçilerine, devrimcileri-
ne, yurtseverlerine karfl› yüzlerce suç iflleyen biri olmas›na ra¤-
men, yapt›klar›ndan piflmanl›k duymak bir yana, bunlar› övünç ve-
silesi olarak gören ve savunanlardan biridir. Bu tavr›yla iflkenceci-
leri özendiren, cesaretlendiren bir konumda olmufltur. Biz onu ce-
zaland›rarak, halk düflmanlar›n›n yapt›klar›ndan piflmanl›k duyup
halk›n adaletine s›¤›nmad›kça, kendilerini bekleyen sonun ne ola-
ca¤›n› bir kez daha gösterdik.
Kimse halk›n adaletinden kaçamaz. Kimse aradan y›llar geçti di-
ye yapt›¤›n›n unutulaca¤›n› sanmas›n. Devrimcilerin bellekleri hiç-
bir fleyi unutmayacak kadar güçlüdür.
Örgütümüz, 12 Mart'›n önde gelen isimlerinden iflkenceci
kontrgerilla flefi Memduh ÜNLÜTÜRK'ü;
- 30 Mart 1972'de K›z›ldere'de katledilen THKP-C önder ve savafl-
ç›lar›n›n ve ’71 silahl› direniflinin tüm flehitlerinin,
- 12 Mart sonras›n›n anti-faflist, anti-oligarflik mücadelesinde fle-
hit düflen tüm devrimcilerin,
- 12 Eylül faflizminin sokakta, da¤da, iflkencede, zindanda, idam
sehpas›nda katletti¤i tüm devrimcilerin,
- Ve bugün sürdürdü¤ümüz mücadelede yitirdi¤imiz tüm flehit-
lerimizin an›s›na CEZALANDIRMIfiTIR.
122
Zafer Yolunda 2
KIZILDERE'DE VE DEVR‹M MÜCADES‹NDE Y‹T‹RD‹⁄‹M‹Z TÜM
fiEH‹TLER ÖLÜMSÜZDÜR! ONLARI MÜCADELEM‹ZDE YAfiATACA⁄IZ!
‹fiKENCEC‹LER VE HALK DÜfiMANLARI CEZASIZ KALMADI-KALMAYACAK!
KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
DEVR‹MC‹ SOL Silahl› Devrimci Birlikler
123
Haber Bültenleri (1990-1994)
OO BB‹‹RR DDEEVVRR‹‹MM EEMMEEKKÇÇ‹‹SS‹‹YYDD‹‹
Tokatl› yoksul bir köylü ailesinin çocu¤uy-
du Yusuf. Tüm yaflam›n› çal›flarak geçirmifl,
kendi yaflam›n› kendi kazanm›fl bir emekçiydi.
Devrimci saflara kat›l›fl› pek çok insan gibi, 12
Eylül öncesinin devrimci yükselifl sürecinde
oldu. Onun emekçi kiflili¤i devrimci yaflam›na
da yans›m›flt›. O her zaman bir devrim emek-
çisi olmay› bildi, kendini devrime adayan insa-
n›n kararl›l›¤› ile yaflad› ve mücadele etti.
Yusuf'un flahs›nda, sosyalizmin yarataca¤› "yeni insan"›n tüm
özelliklerini görmek mümkündü. Çal›flkanl›k, dürüstlük, kararl›l›k,
ba¤l›l›k, tevazu gibi bir devrimci için s›ralanabilecek hemen tüm
erdemler onda adeta cisimleflmiflti. Ama onun bu özellikleri yete-
rince de¤erlendirilemedi. "Yeni insan" niteliklerine sahip olmayan
kimileri, yönetici vas›flar›n› gelifltirmek için ona f›rsat vermedi,
önünü açmad›. Çünkü o, popülizm ve kariyerizm gibi zaaflara ya-
banc›yd›, bu yüzden kendini pazarlamak ve öne ç›kmak gibi bir ta-
v›r içinde olmad› hiçbir zaman. Onun için, verilen ifli yapmak, ka-
rarlar› uygulamak, harekete ba¤l› kalmak esast›. Her görevi popü-
lizme düflmeden sessizce ve kararl›l›kla yerine getirdi. Ve bu özel-
likleriyle o, gerek yoldafllar› aras›nda gerekse her kesimden emek-
çi insanlar aras›nda sevilen, sayg› duyulan ""bbiizziimm YYUUSSUUFF"" oldu.
Yusuf, 12 EylüI'den hemen sonra, 12 Eylül iflkencelerinin en yo-
¤un oldu¤u ve en pervas›zca uyguland›¤› dönemde gözalt›na al›n-
d›, iflkenceden geçirildi. Henüz bir sempatizand›, ama bir sempati-
zanken bile iflkencecilere s›r vermedi.
124
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 10 Nisan 1991 SSaayy››:: 16
YYuussuuff EERR‹‹fifiTT‹‹
‹flkencecilerle tan›fl›kl›¤› o y›llarda bafllad›. 1987'de örgütsel fa-
aliyetler içinde yeniden gözalt›na al›nd›, yine yo¤un iflkencelerden
geçirildi. ‹flkencecilerle aras›nda süren savaflta zafer yine onundu.
Üzerine verilen ifadelere ra¤men, o iflkencecilere, "size söyleyecek
bir fleyim yok" diyerek, onlar› bir kez daha yenilgiye u¤ratt›.
‹flkenceciler bu direniflinden dolay› onu cezaland›rmak istiyor-
du. Düzenin yasalar›na göre tutuklanmas›n› gerektirecek bir kan›t
olmamas›na ra¤men, o yine de tutukland›. Yusuf'u katleden iflken-
ce timinin flefi Fikret IfiINKARALAR, ona flöyle diyordu: "Senin bu
delillerle tutuklanman mümkün de¤il ama ben seni tutuklatt›raca-
¤›m ve en az iki y›l yatacaks›n." Fikret IfiINKARALAR sözünde dur-
du. ‹flkencecilerin DGM ile yapt›¤› iflbirli¤i sonucu Yusuf, kan›t ol-
mamas›na ra¤men tutukland› ve 2 y›l› aflk›n süre tutuklu kald›. Hat-
ta DGM taraf›ndan a¤›r cezaya çarpt›r›ld›, ancak Yarg›tay'›n cezay›
bozmas› sonucu serbest kalabildi.
Yusuf'un cezaevi yaflam› da "yeni insan"›n tablosunu yans›tan
güzelliklerle doludur. O hep bir görev adam›, bir devrim emekçisi
oldu. Cezaevinde kald›¤› y›llar, devrimci tutsaklar›n özgürlük ey-
lemleri için kaz›lan tünellerin daimi iflçilerinden biri oldu. Bir kez
olsun yak›nmad›. Kendisi için bir fley beklemeden yoldafllar›n›n öz-
gürlü¤ü için yan›p tutufltu. Gece-gündüz, so¤uk ve çamur içinde,
havas›z tünellerde adeta bir köstebek gibi çal›flt›.
Tutsakl›k yaflam› sona erip de tahliye olunca, içeride birkaç y›l
yat›p ç›kan, düzen özlemleri geliflmifl, ço¤u küçük-burjuva ürkek
ve kaypak kifliliklerin yapt›¤› gibi, devrimcili¤i b›rakmak için yollar
aramaya kaçmad›. Ya da devrimcilik yapmaya niyetli oldu¤unu söy-
leyip de sürekli sorun ç›karan kiflilerin, bir aya¤› devrimde bir aya-
¤› düzende bocalayan ikircikli, kaypak tav›rlar içine girmedi. Daha
ç›kt›¤›n›n ikinci günü örgütüne, aç›k ve kesin biçimde, "Ben her fle-
yimle hayat›m› devrim için vermeye haz›r›m, görev bekliyorum"
mesaj›n› iletti.
Onun tavr›, iflkenceden geçmenin ve cezaevinde yatman›n, dev-
rimcileri kaypak ve tereddütlü k›lamayaca¤›n› gösteren en güzel
örneklerden biridir.
Birçok popüler kiflinin uzun y›llar süren cezaevi yaflam›ndan
sonra, "pislik" denebilecek tav›rlarla devrimci mücadeleden uzak
125
Haber Bültenleri (1990-1994)
durduklar› düflünüldü¤ünde, Yusuf'un tavr› çok daha anlaml›d›r.
Yusuf, tahliyesinden sonra devrimci yaflam›nda ilk kez, önemli
sorumluluklar ald›. Yöneticilik deneyi ve tecrübesi hemen hemen
hiç yoktu. Ama o, düzen ba¤lar›ndan, düzenin yaflam tarz›ndan
kopmufl oldu¤u ve kendini tüm düflünsel gücüyle devrime motive
etti¤i için, k›sa sürede, yoldafllar›ndan ve kitlelerden ö¤renerek, ya-
flad›¤› deneylerden dersler ç›kararak yönetme sanat›n›n incelikleri-
ni kavrad›. Yoldafllar› üzerinde sayg›nl›k yaratt›; onlar› sevdi, onlar
taraf›ndan sevildi.
‹flte o, kendini sürekli gelifltirdi¤i bu mücadelesinde daha ileri
sorumluluklar almak üzereyken yeniden tutsak düfltü. 14. 3. 1991
günü saat: 8.2O sular›nda, ‹stanbul Belgradkap› civar›nda bir ran-
devusuna gitti¤i s›rada, polisle iflbirli¤i yapan ve randevu yerini ve-
ren bir hainin yard›m›yla yakaland›. O, siyasi flubenin iflkencecile-
riyle, Gayrettepe iflkencehanesiyle tan›fl›kt›. Bu, üçüncü tutsak al›-
n›fl› oluyordu. Daha önce iki kez düflmüfltü iflkenceye ve her ikisin-
de de zafer onun olmufltu. Bu kez de öyle olacakt›. Bundan ne yol-
dafllar›n›n, ne kendisinin, ne de iflkencecilerin kuflkusu yoktu. Da-
ha gözalt›na al›nd›¤› yerde iflkencecilerin dövme giriflimine karfl›
koyacak, onlar› h›rpalayacak, hatta birini tekmelerle baca¤›ndan
yaralayacakt›. ‹flkenceciler sonucun ne olaca¤›n› bilmelerine ra¤-
men, onu yine de iflkence tezgah›na yat›rmaktan vazgeçmediler. O
ise sloganlar›yla karfl›l›k verdi onlara. "Size söyleyecek hiçbir fle-
yim yok, hiçbir fley söylemeyece¤im" diyordu yine.
‹flkenceciler ilk iflkence seanslar›ndan sonra onu katletmeye ka-
rar verdiler. Bu yüzden flube girifl tutanaklar›na ismini yazmad›lar.
fiubede görülmemesi ve sesinin duyulmamas› için tedbir de ald›lar.
Ama baflaramad›lar. Yusuf, görgü tan›klar›n›n gözlemlerine göre
muhtemelen 17.3.1991 günü katledildi. O günden bu yana ANAP ik-
tidar› ve iflkenceciler akibeti hakk›nda hiçbir aç›klama yapmad›lar.
Geleneksel rollerini oynamay› sürdürerek, "haberimiz yok, biz gö-
zalt›na almad›k" diyorlar ve Yusuf'u katlettiklerini gizliyorlar. Oysa
Yusuf'un gözalt›na al›nd›¤› ve iflkence yap›ld›¤› kesindir.
Bundan böyle iflkence tezgahlar›nda Yusuf'un ad› hep an›lacak-
t›r. ‹flkenceciler, devrimcileri korkutmak için, "Yusuf gibi yapar›z"
diyecekler; devrimciler ise, "Yusuf gibi direnece¤iz" diye karfl›l›k
126
Zafer Yolunda 2
verecek onlara. Yusuf'un katledilmesiyle yenilen devrimciler de¤il
iflkenceciler olmufltur.
Yusuf'u hiçbir zaman unutmayacak, unutturmayaca¤›z. Tüm
emekçi kitleler ve devrimciler tan›¤›m›z olsun ki, bu savaflta, iflken-
cecilerin oyununu bozacak, onlar›n devrimcileri katlederek sindir-
me ve teslim alma taktiklerini bofla ç›karaca¤›z. Öyle bir hale gele-
cek ki, iflkenceciler Yusuf'u katlettiklerine bin piflman olacaklar.
‹flkencede direnerek yaflam›n› yitiren tüm devrimcilerin an›s›
daima yaflayacak, yaflat›lacakt›r.
Yusuf'lar›n, Birtan'lar›n, Ali R›za'lar›n, Ahmet KARLANGAÇ'Iar›n
ve Mazlum GÜDER'lerin, daha onlarca devrimcinin iflkence tezgah-
lar›nda direnip ölümü kucaklamas›yla yüzlerce insan›n bu tezgah-
larda direnmesiyle yaflat›lan devrimci direnme ruhu, onbinleri,
yüzbinleri kucaklayan bir devrim rüzgar› haline dönüflecektir.
Ve iflkence silah›, devrimcilerin iflkence tezgahlar›nda göstere-
cekleri dirençle ve devrimci adaletin iflkencecilerden hesap sorma-
s›yla etkisiz k›l›nacakt›r.
DEVR‹MC‹ ADALET ‹fiKENCEC‹LER‹N PEfi‹N‹ BIRAKMAYACAKTIR!
MÜCADELE B‹NLERCE YUSUF'U DO⁄URACAK!
VE B‹R GÜN MUTLAKA ‹fiKENCEHANELER‹ BAfiLARINA YIKACA⁄IZ!
DEVR‹MC‹ SOL
127
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹ PPOOLL‹‹SSLLEERR AAVVNN‹‹ DDOO⁄⁄AANN VVEE MMUURRAATT SSOOYYTTÜÜRRKK''ÜÜNN CCEEZZAALLAANNDDIIRRIILLMMAASSII EEYYLLEEMM‹‹ HHAAKKKKIINNDDAA AAÇÇIIKKLLAAMMAA
Haber bültenimizin 7. Say›s›’nda, iflkenceci polis Avni DO⁄AN'IN
15 Mart 1991 tarihinde örgütümüz taraf›ndan cezaland›r›lmas›na
iliflkin baz› aç›klamalarda bulunmufl ve flunlar› söylemifltik. "Eyle-mimizde bizzat Avni DO⁄AN hedef al›nm›fl ve hedefe vurulmufltur.Masadaki baflka bir kiflinin ölmesi ve iki kiflinin yaralanmas› amac›-m›z d›fl›nda gerçekleflmifl olup, bundan üzüntü duyuyoruz. Bu kiflile-rin iflkenceci polisle içli d›fll› olmalar› ve eylem an›nda pani¤e kap›l-malar› istenmeyen geliflmelere neden olmufltur. Örgütümüz bu kifli-lerin durumunu araflt›r›p ortaya ç›karacak, gerekirse kendilerindenve yak›nlar›ndan özür dileyecek, gereken maddi deste¤i verecektir."
Bu aç›klamay› yapt›¤›m›z günlerde yaral›lardan biri daha öldü.
Biz söyledi¤imiz gibi eylemle ilgili araflt›rma yapt›k ve bunu bir so-
nuca ulaflt›rd›k. Eylem timinin sorgulanmas› yan›nda, eylemin ger-
çeklefltirildi¤i kahvehane çevresindeki halkla da konufltuk.
Öncelikle belirtmemiz gerekir ki, Avni DO⁄AN'›n cezaland›r›lma-
s› eylemine uzun bir takip ve araflt›rma sonucunda karar verildi.
Yaklafl›k bir ay süren çal›flma sonucunda Avni DO⁄AN'›n da içinde
bulundu¤u 4 kiflilik bir iflkenceci polis ekibinin, eylemin gerçeklefl-
tirildi¤i Dostlar Kahvehanesi'ne gelip gittikleri tespit edildi. Bu ge-
lifl gidifller bazen hep birlikte olabildi¤i gibi, bazen de Avni DO-
⁄AN'›n tek bafl›na veya yan›nda bir kifliyle birlikte gelip gitmesi
fleklinde olabiliyordu.
Eylemin gerçeklefltirildi¤i 15 Mart 1991 günü, Avni DO⁄AN ve
ayn› iflkence ekibinden Murat SOYTÜRK ekip otosundan birlikte
128
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 12 Nisan 1991 SSaayy››:: 17
inip kahvehaneye girdiler. Her zaman yapt›klar› gibi yanlar›na kah-
vehanede bulunanlardan iki kifli alarak oyun masas›na oturdular.
Ard›ndan savaflç›lar›m›z kahvehaneye girdiler ve orada bulunanla-
ra iflkencecilerin oturdu¤u masay› iflaret ederek, o masada oturan-
lar d›fl›nda herkesin yere yatmas›n›, iki iflkenceciyi cezaland›racak-
lar›n›, baflka kimseye zarar verme niyetinde olmad›klar›n› belirtti-
ler. Hedeflenen kifliler Avni DO⁄AN ve Murat SOYTÜRK'tü.
Eylem, Avni DO⁄AN'› cezaland›rmak için planlanm›flt›. Ama onun
yan›nda daha önce kahvehaneye birlikte gelip giden di¤er iflkence-
cilere rastlan›rsa onlar da hedef al›nacakt›. Eylemi gerçeklefltiren
savaflç›lar›m›z›n böyle bir inisiyatifi vard›. Ve eylem, bu inisiyatif
temelinde, iki iflkenceciyi hedef alarak gerçeklefltirildi. Eylem an›n-
da iflkencecilerin panik içine düfltü¤ü ve oturduklar› masadan
uzaklaflmak istedikleri do¤rudur. Ancak savaflç›lar›m›z, hedef al-
d›klar› iflkenceciler d›fl›nda kimseye zarar vermeden eylemi gerçek-
lefltirmifl ve ard›ndan düzenli olarak geri çekilmifllerdir.
Eylemden sonraki ilk aç›klamam›zda, "sadece Avni DO⁄AN'›n he-
deflendi¤i" biçiminde yer alan ifade, yoldafllar›m›zla aram›zdaki
iletiflim yetersizli¤i ve henüz eylemin ayr›nt›lar› konusunda yete-
rince bilgi sahibi olamamak yüzünden gündeme gelmifltir. ‹ki ifl-
kencecinin cezaland›r›lmas› s›ras›nda iki kiflinin daha yaralanmas›-
n›n (bunlardan biri daha sonra öldü) sorumlulu¤u bize ait de¤ildir.
Bu kiflilerin yaralanmas›, muhtemelen savaflç›lar›m›z geri çekildik-
ten sonra eylem an›nda hedef al›nan ancak o s›rada henüz ölmemifl
olan iflkencecinin panik halinde atefl etmesi sonucu gerçekleflmifl
olabilir.
Ankara Valisi Saffet Ar›kan BEDÜK'ün eylemle ilgili aç›klamas› ve
TRT'nin bu eylemi verifl biçimi dikkatle izlenmiflse bir pani¤in ya-
fland›¤› ve bir fleylerin gizlenmek istendi¤i görülmüfltür... Alelacele
yap›lan aç›klama ile bizim "kahve tarad›¤›m›z" öne sürülmüfl ve
rastgele insanlar› öldürdü¤ümüz imaj› yarat›lmaya çal›fl›lm›flt›r.
Saffet Ar›kan BEDÜK'ün daha önce benzer cezaland›rma eylemleriy-
le ilgili yapt›¤› aç›klamalarda, örgüt ad›n› anmazken bu kez özellik-
le vurgulamas› dikkat çekiciydi. Ayn› flekilde haber bültenlerinde
örgüt isimlerini "propaganda olur" gerekçesiyle telaffuz etmemek-
te ›srarl› olan TRT’nin, bu eylemde Devrimci Sol ismini özellikle be-
129
Haber Bültenleri (1990-1994)
lirtmesi ve haberi yans›t›fl flekli anlaml›d›r. Avni DO⁄AN ve Murat
SOYTÜRK'ün iflkenceci polis oldu¤unu kahvehaneye gidip gelen he-
men herkes biliyor. Çünkü, onlar, bunu gizlemiyorlard›. Kumar ma-
sas›na her oturduklar›nda yapt›klar› iflkenceleri ayr›nt›lar›yla ve
zevkle anlat›yorlard›.
E¤er savaflç›lar›m›z eylem s›ras›nda, eylem öncesi hedeflenen
flekilde iflkencecilerin silahlar›n› alabilmifl olsalard›, eylem sonras›
iktidar›n emrindeki polis fleflerinin, iflkenceci polis Murat SOY-
TÜRK'ü s›radan bir vatandaflm›fl gibi göstermeye çal›flmalar›n› ke-
sin flekilde yalanlayabilmifl olacakt›k. Ancak iflkencecilerin silahla-
r›n›n al›nmas›, eylem s›ras›ndaki bir terslik yüzünden baflar›lama-
d›.
‹ktidar güçlerinin Murat SOYTÜRK'le ilgili çeliflkili aç›klamalar›
bir fleyleri gizlediklerini ortaya koyuyor zaten. Önce "emekli" bir ki-
fli ilan edildi, sonra "floför" oldu¤unda karar k›l›nd›. Oysa bizim
araflt›rmam›z sonucunda onun ne "emekli" ne de "floför" olmad›¤›
kesin biçimde ortaya ç›kt›. O, iflkenceci Avni DO⁄AN'›n 4 kiflilik eki-
binde yer alan iflkencecilerden biriydi. Buna kahvehanenin daimi
müflterisi olanlar tan›kl›k edebilecek durumdad›r. Aksini iddia
edenleri küçük bir araflt›rma yapmaya davet ediyoruz.
Saffet Ar›kan BEDÜK, yalan söylemifl, gerçekleri sapt›rm›flt›r. ‹k-
tidar›n devrimci güçleri y›pratmak için, birçok insan›- buna çocuk
ve kad›nlar da dahil- katledip sonra bunu devrimciler yapm›fl gibi
gösterdi¤i, kontrgerilla taktiklerine baflvurdu¤u bir ülkede devrim-
ci eylemleri karartmak ve devrimcileri halk›n gözünde y›pratmak
için bu tür yalan aç›klamalar›n yap›lmas› do¤ald›r.
Biz tüm siyasi faaliyetlerimizde ve devrimci eylemlerimizde,
olumluluklar›m›z gibi olumsuzluklar›m›z› da üstlenmekten çekin-
medik. Çekinmeyiz. Biz halka karfl› her zaman aç›k ve dürüst olma-
y› ilke edindik. Ama iktidar ve hizmetindeki görevliler için ayn› fle-
yi söylemek mümkün de¤ildir. Onlar, halka yalan söylemeyi, iki
yüzlü davranmay› ve düflmanl›k etmeyi al›flkanl›k edinmifllerdir. ‹fl-
kencede katledilen devrimciler ve yurtseverler hakk›nda "pencere-
den atlad›", "çukura düfltü", "kalp krizi geçirdi", "kendini ast›",
"banktan düflüp öldü" gibi hemen herkes taraf›ndan gayr› ciddi bu-
lunan aç›klamalar, herhalde bu özelliklerini yeterince yans›t›yor.
130
Zafer Yolunda 2
Avni DO⁄AN ve Murat SOYTÜRK'ün cezaland›r›lmas› eyleminde,
kimin yalan söyledi¤inin anlafl›lmas› için, namuslu bas›n mensup-
lar›n› olay› araflt›rmaya ve gerçe¤i a盤a ç›karmaya ça¤›r›yoruz. Bu
eylemle hedefledi¤imiz iki iflkenceci d›fl›nda bir kiflinin ölmesi ve
bir kiflinin de yaralanmas›nda hiçbir sorumlulu¤umuzun olmad›¤›-
n› bir kez daha belirtiyor, bu konunun kamuoyunca bilinmesini is-
tiyoruz.
FFAAfifi‹‹ZZMM‹‹NN PPRROOVVOOKKAASSYYOONN VVEE YYAALLAANNLLAARRIINNII
AAÇÇII⁄⁄AA ÇÇIIKKAARRAACCAA⁄⁄IIZZ!!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
131
Haber Bültenleri (1990-1994)
TTHHYY GGRREEVV‹‹NN‹‹ KKIIRRMMAAKK ‹‹SSTTEEYYEENNLLEERR‹‹ UUYYAARRDDIIKK
THY iflçilerinin haklar›n› elde etmek için bafllatt›¤› grev sürer-
ken, iktidar, özel havayollar› flirketleriyle iflbirli¤i yaparak bu grevi
k›rmaya çal›fl›yor.
Tatl› karlar peflinde koflan özel havayolu flirketleri, iktidar›n ar-
zusu ve çabas›yla gönüllü olarak hemen devreye girdiler. Kiralad›k-
lar› ya da sat›n ald›klar› yeni uçaklarla ek seferler düzenleyerek ha-
vayolu grevini etkisizlefltirme ve k›rma misyonunu üstlendiler.
Özal'›n "iflçilere daha fazla ücret vermeyin” diyerek bizzat müdaha-
le etti¤i bu grev, devletin tüm olanaklar› ve özel flirketlerin çabala-
r›yla ezilmek isteniyor. ‹flçilere, “Verilene raz› olun, boyun e¤mek-
ten baflka yolunuz yok" deniyor.
Havayolu iflçilerinin grevini k›rmak isteyen herkesi uyar›yoruz.
‹flçilerin birli¤ini parçalamaya ve mücadelesini etkisiz k›lmaya yö-
nelik tüm eylemlerinizden vazgeçin! ‹flçilerin eme¤inin karfl›l›¤›n›
ödeyin, haklar›n› gaspetmeyin! Aksi halde karfl›n›zda bizi bulacak-
s›n›z.
Özel havayolu flirketleri grev süresince çal›flmaktan ve grev k›r›-
c›l›¤› yapmaktan vazgeçmelidir. E¤er iktidarla iflbirli¤i içinde grev
k›r›c›l›¤›na devam edilirse daha farkl› eylem biçimlerine baflvuraca-
¤›m›z bilinmelidir.
Bu uyar›m›z tüm sermayedarlar, büyük patronlar, fabrika sahip-
leri için de geçerlidir. Onlar iflçi düflmanl›¤›na son vermez; grev k›-
r›c›l›¤›ndan, iflçilere bask› yapmaktan, haklar›n› gaspetmekten, on-
lar› haks›z flekilde iflten atmaktan vazgeçmezse, biz de eylemleri-
mizi geniflleterek yaymaktan vazgeçmeyece¤iz. Ve u¤rad›klar› za-
rar, iflçilerden gaspettiklerinden çok daha büyük olacakt›r.
132
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 12 Nisan 1991 SSaayy››:: 18
‹flçiler, güçsüz olmad›¤› gibi yaln›z da de¤ildir. ‹ktidar›n ve ser-
mayenin sald›r›lar›na karfl› kendilerini savunmaya haklar› vard›r.
Ve bu hakk› her yola baflvurarak kullanacaklard›r.
Örgütümüz, THY grevini k›rmak isteyenleri, uyarmak amac›yla
‹stanbul Hava Yollar› fiirketi’nin ‹stanbul Bahariye'deki flubesi ile ‹s-
tanbul'da Maçka'da Pasifik Hava Yollar› ve Turizm flirketlerinin
bombalama eylemlerini gerçeklefltirmifltir.
KAHROLSUN GREV KIRICISI ÖZEL fi‹RKETLER VE THY ‹fiVEREN‹!
‹fiÇ‹N‹N EME⁄‹N‹N HAKKI VER‹LS‹N!
EME⁄‹N HAKKINI GASPEDEN TÜM SERMAYEDARLAR VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹LER‹NE KARfiI MÜCADELE EDECE⁄‹Z!
YAfiASIN THY ‹fiÇ‹LER‹N‹N D‹REN‹fi‹!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
133
Haber Bültenleri (1990-1994)
BBEEfifi‹‹KKTTAAfifi // IIHHLLAAMMUURR HHAALLKKIINNAA
Yoldafl›m›z Yusuf ER‹fiT‹'nin siyasi flube iflkencecileri taraf›ndan
katledilmesine misilleme olarak, 5 Nisan 1991 günü semtinizde,
Hac›bey KAYA isimli iflkenceciyi cezaland›rd›k. Siyasi poliste çal›-
flan ve bizzat iflkence yapan, birçok insan›n katledilmesinden so-
rumlu olan bu iflkencecinin cezaland›r›lmas› s›ras›nda, iflçi oldu¤u
söylenen Suat C‹NC‹ de yaflam›n› yitirdi.
Suat C‹NC‹, eylemin ne amaçla yap›ld›¤›n›, cezaland›r›lan kiflinin
kim oldu¤unu bilmeden (veya bilerek) yoldafllar›m›za müdahale et-
mek istedi. Eylemi gerçeklefltiren devrimcilerin üzerine at›lma, tut-
ma ve sar›lma gibi bir tav›r içine girdi ve bunu sürdürmekte ›srar
etti. Yoldafllar›m›z›n yaflam›n› riske eden bu tav›rdan tüm ›srarlara
ra¤men vazgeçmeyince, silahla etkisiz hale getirilmekten baflka yol
kalmad›. Onun bilerek veya bilmeyerek, tüm iflçilerin, emekçilerin
düflman› bir iflkenceci katili korumaya çal›flmas›na ra¤men bizim
onu, öldürmek gibi bir kast›m›z olmad›. Yoldafllar›m›z onu etkisiz
k›lmak anlay›fl›yla hareket ettiler, ama ortaya istenmeyen bir sonuç
ç›kt›.
IIHHLLAAMMUURR HHAALLKKII!!
Zorbal›¤›n ve faflist terörün, sömürü ve zulmün kol gezdi¤i, iflçi-
ler, emekçiler ve ezilen insanlar için hak ve hukukun olmad›¤› bir
ülkede yafl›yoruz. Böyle bir ülkede silaha sar›lmaktan, bask› ve zor-
bal›¤a karfl› devrimci fliddete baflvurmaktan baflka yol yoktur.
Biz Türkiye'nin dört bir yan›nda iflçi grevlerini yasaklayan, grev
k›r›c›l›¤› yapan, devrimci ve yurtsever insanlar› iflkenceden geçi-
ren, katleden, hak arayan herkese karfl› zor kullanan, halk›m›z› se-
134
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 12 Nisan 1991 SSaayy››:: Özel aç›klama
falet denecek yaflam koflular›na mahkum eden bir iktidara karfl› sa-
vafl›yoruz. Bu iktidar›n gerçek sahibi olan büyük sermayedarlara,
büyük toprak sahiplerine karfl› savafl›yoruz. Onlar›n terörünün uy-
gulay›c›s› olan devlet güçleri, iflkenceci polisler bizim hedeflerimiz
aras›ndad›r. Zorbalara, halk düflmanlar›na karfl› devrimci adaleti,
halk›n adaletini devrimci fliddete baflvurarak gerçeklefltirmekten
baflka yol yoktur. Ve biz bu yüzden eli devrimcilerin ve halk›n ka-
n›na bulaflm›fl katilleri nerede olursa olsun buluyor ve hak etti¤i ce-
zaya çarpt›r›yoruz.
Mahallenizde, iflyerinizde gerçek niteli¤ini bilmedi¤iniz bu tür-
den kifliler olabilir. Onlar›n cezaland›r›lmas› karfl›s›nda, olan bite-
nin ne oldu¤unu bilmeden "bir insan öldürülüyor, müdahale etme-
liyim" duygusuyla hareket etmemelisiniz. Bilmelisiniz ki, devrimci-
ler, halk›n düflman› olmayan, halka ve devrimcilere zulmetmeyen,
iflkence yapmayan kimseyi hedef almazlar. Bizim silahlar›m›z ölü-
mü onlarca kez hak etmifl olanlara dönüktür.
Belki siz dün apartman›n›zda oturan, soka¤›n›zda gezen iflken-
ceci katil Hac›bey KAYA'y› tan›m›yor, gerçek niteli¤ini bilmiyordu-
nuz. Devrimci eylemimiz sonucu bir halk düflman› ile yan yana ya-
flad›¤›n›z› ö¤renmifl oldunuz. Biz inan›yoruz ki, Suat C‹NC‹ de bil-
meyerek bir iflkenceciyi korumak durumuna düfltü ve yaflam›ndan
oldu.
Bu tür olumsuzluklar›n ortaya ç›kmamas› için, çevrenizde otu-
ran polislerin, di¤er devlet görevlilerinin, yüksek bürokratlar›n,
sermayedarlar›n, muhbir olabilece¤inden kuflkuland›¤›n›z kiflilerin
gerçek durumlar›n› araflt›r›p devrimcilere bildirmelisiniz. E¤er bu-
nu yapmak istemiyorsan›z, en az›ndan bu tür kiflilerden uzak du-
run, çevrenizi de bunlara karfl› uyar›n!
Yoldafl›m›z Yusuf ER‹fiT‹ iflkencede öldürüldü. Cesedi yok edildi.
Ailesine bile verilmedi. Yusuf'un yerinde sizlerden birinin o¤lu ya
da k›z› da olabilirdi. O¤lunuz veya k›z›n›z›n iflkencede öldürüldü-
¤ünü nas›l ispat edeceksiniz? ‹flkencecilerin cezaland›r›lmas› müm-
kün olacak m›?
Unutmay›n ki, Türkiye'de, iflkencecileri cezaland›ran yasalar
göstermelik olarak vard›r, bunlar uygulanmaz. Kazara yarg›lanan
bir iki iflkenceci olsa bile, çok az cezalarla kurtulurlar.
135
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹flkencede öldürülenlerle ilgili yap›lan suç duyurular›na verilen
cevaplar ise, ço¤u kez halkla alay eder niteliktedir. Emniyet ve ka-
rakol binalar›nda insanlar iflkenceyle katledilirler, sonra da bunlara
"pencereden atlad›", "çukura düfltü", "kendini ast›", "bafl›n› duvara
çarpt›", "kalp krizi geçirdi" gibi gülünç gerekçeler uydurulur. Bazen,
t›pk› Yusuf ER‹fiT‹ gibi, öldürülen kiflinin cesedi de ortadan kald›r›-
l›r. Olay›n tan›klar›n›n olup olmamas› hiç önemli de¤ildir. ‹flkence-
ciler "biz öyle birini gözalt›na almad›k" deyip ç›karlar iflin içinden.
‹flte Türkiye'nin gerçe¤i budur.
Son on y›ll›k dönemi bir araflt›r›n! Çevrenizden, tan›d›klar›n›z-
dan sorun, bas›ndan izleyin! Bu süre içinde, onbinlerce insan›n ifl-
kenceden geçirildi¤ini, yüzlercesinin iflkencede öldürüldü¤ünü,
onlarcas›n›n da "kay›p" oldu¤unu göreceksiniz.
‹flte o zaman Hac›bey KAYA gibi iflkenceci katillerin ölümü neden
hak ettiklerini daha iyi anlayacaks›n›z. "Adalet" olmayan yerde,
"adalet" kavram›n›n hiçbir de¤er tafl›mad›¤› bir ülkede olan bitenle-
re "dur" diyecek, adaleti uygulayacak birilerinin olmas› gerekti¤ine
inanacaks›n›z.
Biz devrimciler bunu yap›yoruz. Bundan sonra da eylemlerimizi
aynen sürdürecek, halk›n adaletinin gerçeklefltiricisi olaca¤›z.
‹fiKENCEC‹LERDEN VE HALK DÜfiMANLARINDAN UZAK DURUN,
ONLARI TECR‹T ED‹N!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
136
Zafer Yolunda 2
BBEERRXXWWEEDDAANN AAYYIIBBIINNII DDÜÜZZEELLTTMMEELL‹‹DD‹‹RR
31 Mart 1991 tarihli Berxwedan dergisinin 122. say›s›nda
"ARGK'n›n eylemleri ve Dev-Sol'un ay›b›" bafll›kl› bir haber-yaz› yer
ald›. Bu yaz›da, siyasi tarihimizde, bir kez olsun baflka bir örgütün
eylemini üstlenmek gibi bir "ay›b›"m›z olmad›¤› ve bunun hemen
tüm devrimci, yurtsever, demokrat kamuoyunca bilindi¤i halde; hiç
de hak etmedi¤imiz ve yapan için "ahlaks›zl›k" olarak nitelenebile-
cek bir iddiayla, ARGK'n›n eylemlerini üstlendi¤imiz, Newroz'la il-
gili olarak ‹zmir'de gerçeklefltirilen eylemler anlat›l›rken flunlar
söyleniyor:
"Söz konusu sald›r›lardan ilki 16 Mart günü Kadifekale yak›nla-r›ndaki bir kahvehaneye düzenlenen bask›nd›. ‹flkencecili¤iyle ünlübaz› polisler bir süreden beri izlenmekteydi. Bunlardan bir grubunolay günü ad› geçen kahveye geldi¤ini tesbit eden ARGK timi, iflken-cecileri burada k›st›rarak ikisini ölümle cezaland›rd›. Polislerin kar-fl› atefliyle olay yerinde bulunan bir sivil de yaflam›n› yitirdi."
"‹kinci sald›r› tam 21 Mart Newroz günü gerçeklefltirildi. ‹zmirÇay Mahallesi'nde bulunan karakola yap›lan bombal› sald›r›da, ilkbelirlemelere göre 1 polis öldü, 1 komiser ve 1 komiser yard›mc›s› veen az iki polis de yaraland›."
Bu sat›rlar›n akabinde, ARGK'n›n gerçeklefltirdi¤i bu iki eylemin
Dev-Sol taraf›ndan üstlenildi¤i, "bunun devrimci ahlakla ba¤dafl-mad›¤›" belirtilmekte ve baflkalar›n›n yapt›¤› eylemlerin bile bile
üstlenilmesinin ancak "bir sefalet göstergesi" olabilece¤i söylen-
mektedir. Ve ard›ndan "Yap›lan bir yanl›fll›k ise, bunu düzeltme deyine yanl›fll›¤› yapanlara düflmektedir. Devrimci sorumluluk bunugerektiriyor" denmektedir.
137
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: Nisan 1991 SSaayy››:: Özel aç›klama
Öncelikle belirtelim ki, gerçek Berxwedan'›n iddia etti¤i gibi de-
¤ildir.
BBiirriinnccii oollaarraakk;; l6 Mart günü gerçeklefltirilen ve bizim taraf›m›z-
dan üstlenildi¤i iddia edilen Kadifekale yak›nlar›ndaki kahvehane
bask›n›yla örgütümüzün uzak-yak›n hiçbir ilgisi yoktur. Bu eylemi
üstlendi¤imiz iddias› do¤ru de¤ildir. Bu eylemle ilgili ne sözlü, ne
yaz›l› bir üstlenme tavr›m›z olmad›¤› gibi, bunu ça¤r›flt›rabilecek
herhangi bir aç›klama ve belge de gösterilemez.
‹‹kkiinnccii oollaarraakk;; 21 Mart günü gerçeklefltirilen ‹zmir Çay Mahalle-
si Karakolu’nun bombalanmas› eylemi, örgütümüzün gerçeklefltir-
di¤i bir eylem olmas›na ra¤men, Berxwedan bunu ARGK'ya mal et-
mekte, tam da elefltirdi¤i konuma bizzat kendisi düflmektedir. Biz
bu eylemi k›sa bir süre önce ‹zmir'de baflka bir bombalama eyle-
minde flehit düflen yoldafl›m›z Kahraman ALTUN'un an›s›na düzen-
ledik ve eylemi; hem sözlü, hem de Devrimci Sol'un 8 say›l› Haber
Bülteni'nde resmi olarak üstlendik.
Kald› ki, her iki eylemin kimlere ait oldu¤u, burjuva bas›n›na bi-
le flüphe getirmez biçimde yans›m›flt›r.
Bu noktada yanl›fll›¤› yapan Berxwedan'd›r ve yapt›¤› yanl›fll›¤›
düzeltme görevi de ona düflüyor. E¤er ortada bir "ay›p" varsa, bunu
biz de¤il Berxwedan yap›yor.
Kuflkusuz ki, konunun böyle bir aç›klamaya gerek kalmadan, giz-
li ve sorumlu bir yaklafl›mla araflt›r›lmas›n› ve gerçeklerin iddia sa-
hipleri taraf›ndan ortaya ç›kar›lmas›n› arzulard›k. Ama bu gerçek-
leflmedi. Arkadafllar›n s›kça belirtti¤i gibi, dostluklar her zaman
önemlidir, dostluklara de¤er vermek gerekiyor. Biz arkadafllar› dost
gördü¤ümüz için, Berxwedan'da ileri sürülen ve gerçe¤i yans›tma-
yan iddialara do¤rudan cevap vermek ve konuya iliflkin bir aç›kla-
ma yapmak yerine, öncelikle do¤ru olan›n ne oldu¤unu aktarmay›
ve yanl›fll›¤›n bizzat onu yapanlar taraf›ndan düzeltilmesini iste-
dik. Bu anlay›fl›m›zdan hareketle, arkadafllara, muhtemelen yanl›fl
bilgilenmeden kaynaklanan bir hata yapt›klar›n›, Devrimci Sol'un
ARGK'n›n eylemlerini üstlenmek gibi bir tavr›n›n olmayaca¤›n›, si-
yasi mücadele tarihimizde böyle tek bir örne¤in dahi bulunmad›¤›-
n›, Kadifekale yak›nlar›ndaki kahvehane bask›n›yla ilgili bir üstlen-
me tavr›m›z›n olmad›¤›n›, aksi yönde bir kan›t gösterilmeyece¤ini,
138
Zafer Yolunda 2
Çay Mahallesi Karakolu'nun ise örgütümüz taraf›ndan bombaland›-
¤›n› ve eylemin gerçeklefltirilme amac›n› anlatarak, kendilerinden,
konuyu yeniden araflt›rmalar›n› ve yanl›fl› düzeltmelerini istedik.
E¤er öne sürdükleri iddialarda hala ›srarl› iseler, o zaman bizim
ARGK'n›n eylemlerini üstlendi¤imize dair bir belge göstermeleri ge-
rekti¤ini söyledik.
Ancak bir cevap almak mümkün olmad›¤› gibi, geçen süre içeri-
sinde bize karfl› yap›lan bu ay›b›n düzeltilmesine yönelik bir giri-
flimde de bulunulmad›. Bu aç›klama bu yüzden zorunlu hale geldi.
Ayn› zamanda, öne sürülen iddialardan yola ç›k›larak, Newroz,
Kürdistan Halk› ve Kürdistan mücadelesi konusunda, hakk›m›zda,
devrimci sorumluluktan uzak ve dostluk iliflkisiyle ba¤daflmayan
bir üslupla, elefltiri ad›na dostluk duygular›n› yaralayan sözler de
söyleniyor. Do¤rusu yad›rgamamak elde de¤il. Berxwedan'dan akta-
ral›m:
"Özellikle 21 Mart Newroz günü yap›lan eyleme Dev-Sol'un sahipç›kmas› oldukça ilginçtir. Dev-Sol'un Newroz üzerine, Newroz'unKürdistan Halk› ve Kürdistan ulusal kurtulufl mücadelesi nezdindekiyeri ve önemi üzerine herhangi bir olumlu yaklafl›m›na bugüne ka-dar tan›k olunmam›flken, bugün kalk›p Newroz günü yap›lan ARGKeylemini üstlenmesi gerçekten ilginçtir. Özal bile bugün en sahtekarbiçimlerde Newroz'a sahip ç›kma gere¤i duyarken, devrimcilik ad›-na Kürdistan Halk›n›n bu direnifl ve isyan gelene¤ine bu denli ya-banc› kalacaks›n, ard›ndan da Newroz günü eylem yapt›¤›n› iddiaedeceksin."
Bizleri Özal'la k›yaslama noktas›na varan bir anlay›fl›n sergileni-
yor oluflu gerçekten üzücüdür ve buna neden gerek duyuldu¤u da
merak konusudur. Asl›nda bir süreden beri yer yer, dostlar aras›n-
da olmamas› gereken, bir "birikim" yaratmaktan öteye geçmeyecek
tav›rlar›n sergilendi¤ine tan›k oluyoruz. Ve samimi olarak ifade
edelim ki, bu tür tutumlar›n nedenini anlamakta hayli güçlük çeki-
yoruz.
Öncelikle flunun bilinmesini istiyoruz: Biz, çoklar› gibi, Kürt hal-
k›'n›n mücadelesi ve Kürdistan gerçe¤iyle ilgili bolca keskin laf
edip pratikte devrimci görevlerini unutanlardan, Türkiye halklar›
için tek bir eylem dahi gerçeklefltirmeyenlerden de¤iliz. Ve yine on-
139
Haber Bültenleri (1990-1994)
lar gibi Kürt yurtseverlerin mücadelesine destek vermeyi sadece ve
sadece baflkalar›n›n flakflakç›l›¤›n› yapmak olarak anlayanlardan da
de¤iliz. E¤er arkadafllar, Newroz'a, onun Kürt halk› ve mücadelesin-
deki yeri ve önemi üzerine "olumlu yaklafl›ma" sahip olmaktan,
sözde keskinlik yapanlar›n tavr›n› anl›yorsa, aç›kça ifade edelim ki,
biz onlara benzemeyece¤iz. Devrimci görevlerimizden bunu anla-
m›yoruz.
Devrimci görev, Türkiye halklar›n›n mücadelesini devrimci bir
iktidar perspektifi etraf›nda birlefltirmek; silahl› mücadeleyi gelifl-
tirmek ve yaymakt›r. Kürt halk› ve Kürdistan gerçe¤ine yaklafl›rken
bu perspektifle hareket ediyoruz.
Devrimci enternasyonalizmin anlam› tam da bu noktada ortaya
ç›k›yor. Gine Devrimi’nin önderi Amilcal CABRAL'›n sözleriyle "Da-yan›flman›n temeli son derece basittir: Savaflmak!" Evet, belki biz
çok keskin laf etmiyoruz ama savafl›yoruz, savafl› yaymaya çal›fl›-
yoruz.
Kürt halk›n›n mücadelesiyle dayan›flma, mücadele gelenekleriy-
le birleflme, gerçek anlamda buradan geçiyor.
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
140
Zafer Yolunda 2
‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹LLEERREE ÖÖLLDDÜÜRRMMEE ÖÖZZGGÜÜRRLLÜÜ⁄⁄ÜÜ VVEERREENNLLEERRBB‹‹ZZ‹‹MM DDEE DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ AADDAALLEETT‹‹ UUYYGGUULLAAMMAA ÖÖZZGGÜÜRRLLÜÜ⁄⁄ÜÜNNEE SSAAHH‹‹PP OOLLDDUU⁄⁄UUMMUUZZUU UUNNUUTTMMAASSIINNLLAARR!!
Daha önce iktidar›n emrindeki polis gücünü, iflkencede katledi-
len yoldafl›m›z Yusuf ER‹fiT‹'nin ak›beti hakk›nda bir aç›klama yap-
maya ve naafl›n› ailesine teslim etmeye ça¤›rd›k; aksi halde, misil-
leme eylemlerine devam edece¤imizi ve iflkencecilerden hesap so-
raca¤›m›z› belirterek uyar›da bulunduk. Ama bugüne kadar ne bir
aç›klama yap›ld›, ne de yoldafl›m›z›n naafl› ailesine teslim edildi.
‹flkenceciler sessiz kalmay› ve devrimcilere yönelik sald›r›lar›n›
sürdürmeyi ye¤lediler.
Çok geçmeden ‹zmir'de iki yoldafl›m›z katledildi. Bir grup yolda-
fl›m›z›n kald›¤› eve düzenlenen ve evdeki tüm yoldafllar›m›z›n he-
def al›nd›¤› operasyonda, Olcay UZUN ve Faruk BAYRAKÇI isimli sa-
vaflç›lar›m›z bilerek ve isteyerek öldürüldüler.
Katliamlarda, iflkencede ölümlerden ve devrimcilere yönelik te-
rörden ANAP iktidar›n› ve emrindeki güçleri sorumlu tutuyoruz. Sa-
vaflç›lar›m›z›n kan› yerde kalmayacak. ANAP iktidar› ve iflkenceciler
hesap vermekten kurtulamayacakt›r.
Devrimcileri tek tek katlederek tüketece¤ini, mücadele edenleri
sindirece¤ini ve devrimci mücadeleyi bo¤aca¤›n› sananlar yan›l›-
yorlar. fiehit düflen savaflç›lar›m›z›n yerini yenileri al›yor, almaya
devam edecektir. Faflizmin bask›, terör, iflkence ve katliamlar›, bizi
devrimci ideallerimizi gerçeklefltirmekten al›koyamayacak, faflizmi
y›karak Devrimci Halk ‹ktidar›’n› kurma hedefinden asla vazgeçme-
yece¤iz.
Bugün iktidar, faflist teröre meflruluk kazand›rmaya çal›fl›yor.
141
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 15 Nisan 1991 SSaayy››:: 19
141-142'nin kald›r›lmas›, tecil yasas›n›n ç›kar›lmas› vb. hepsi birer
aldatmacad›r, birer oyundur. Bunlar›n yerine daha a¤›r yasalar kon-
mufltur. Bu manevradan amaç, faflist terörün önündeki engelleri te-
mizlemek, iflkenceci polislere devrimcileri katletme özgürlü¤ü ta-
n›makt›r.
ANAP iktidar›, devrimci mücadeleyi bo¤mak için emrindeki bas-
k› güçlerine istedi¤inizi yapabilirsiniz iflaretini vermifltir. Asl›nda
bu yeni de¤ildir. Son dönemde iflkence tezgahlar›n›n fiili infaz yer-
leri haline getirilmesi, devrimcilerin, düzenlenen operasyonlarla
art arda katledilmesi bu politikan›n ilk ad›mlar› olarak gündeme
geldi.
fiimdi anti-terör yasas›yla bu uygulamalara "yasall›k" kazand›r›-
l›yor. Bu yasayla devrimciler halktan tecrit edilmek ve etkisizleflti-
rilmek isteniyor. ‹ktidar, devletin bask› güçlerine her eyleminizde
serbestsiniz diyor; onlara, halka ve devrimcilere karfl› iflledikleri
suçlarda yarg›lanmama güvencesi veriyor.
"" TTeerröörrllee MMüüccaaddeellee YYaassaass››"" devrimci mücadeleyi bo¤ma yasa-
s›d›r.
Ama hat›rlatal›m ki, bu yasa da ifle yaramayacak ve sonunda fa-
flizmi vuran bir silaha dönüflecektir.
Devrimci mücadele halka dayan›r, gücünü ve kayna¤›n› halktan
al›r. Bu tür yasalarla onu engellemek mümkün olsayd›, bunu en iyi
olarak 12 Eylül'ün baflarmas› gerekirdi. Oysa faflizmin tüm bask› ve
terörüne, iflkence ve katliamlar›na ra¤men, bugün devrimciler yine
mücadele ediyor, yine savafl›yor.
Yasayla polise devrimcileri katletme özgürlü¤ü tan›yanlar, bu-
nun as›l zarar›n›n kendilerine olaca¤›n› bilmelidirler. Her cinayetin,
her katliam›n bedeli daha a¤›r biçimde ödetilecektir.
Devrimcilerin fliddete baflvurmas›n›n nedeni faflizmin terörüdür.
‹ktidar, halk›n mücadelesini, devrimci mücadeleyi bo¤mak için flid-
dete baflvurdu¤u için, devrimciler de fliddete baflvuruyorlar. Terö-
rün, zulmün kol gezdi¤i bir ülkede silaha sar›lmaktan do¤al ne ola-
bilir? Hiç kimse, devrimciler fliddete baflvuruyor diye onlar› suçla-
yamaz. Devrimcilerin fliddeti gelifligüzel bir fliddet de¤ildir. O, hal-
k›n adaletini temsil ediyor, faflizmin terörüne karfl› halk›n savun-
142
Zafer Yolunda 2
mas›n› temsil ediyor. Bu yüzden devrimcileri "terörist" ilan edip
halktan yal›tabileceklerini sananlar hep yan›ld›lar, yine yan›l›yor-
lar.
ANAP iktidar›, ç›kard›¤› yasayla, polise iflkence yapma, insanlar›
katletme ama buna ra¤men yarg›lanmama, hesap vermeme özgür-
lü¤ü kazand›rd›; iflkenceciler zaten sözde yarg›lan›yordu, flimdi bu
da olmayacak.
Ama iflkenceciler fazla sevinmesin. Çünkü onlar› devrimciler
yarg›layacak ve cezaland›racak; adaletin uygulay›c›s› devrimciler
olacakt›r. Art›k iflkencecilerin cezaland›r›lmas›, her zamankinden
daha çok hakl›l›k ve meflruluk kazanm›flt›r.
Bilinmelidir ki, iflkenceciler insanlar› katletme özgürlü¤ünü kul-
land›klar› ölçüde, biz de devrimci adaleti uygulama özgürlü¤ümü-
zü kullanaca¤›z.
‹flte bu yüzden, yoldafllar›m›z Yusuf ER‹fiT‹, Olcay UZUN ve Faruk
BAYRAKÇI'n›n katledilmesine misilleme olarak iflkenceci polis eki-
binden Kenan YAMAK ve Nebi fiEKER'i cezaland›rd›k.
YOLDAfiLARIMIZIN KANI YERDE KALMAYACAK!
‹fiKENCEC‹LERDEN HESAP SORMAYA DEVAM EDECE⁄‹Z!
FAfi‹ZME KARfiI SAVAfiI SÜRDÜRECEK, YUSUF, FARUK VE OLCAY'IN ANILARINI YAfiATACA⁄IZ!
KAHROLSUN FAfi‹ZM!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
143
Haber Bültenleri (1990-1994)
""SSOONN BBAASSKKII"" GGAAZZEETTEESS‹‹ BBÜÜRROOSSUUNNUUNN BBOOMMBBAALLAANNMMAASSIIYYLLAA HH‹‹ÇÇBB‹‹RR ‹‹LLGG‹‹MM‹‹ZZ YYOOKKTTUURR
19 Nisan 1991 tarihli günlük gazetelerde yer alan bir haberde,
"Son Bask›" gazetesinin Teflvikiye'deki irtibat bürosunun bayram›n
ilk günü bombaland›¤›, gazetelere telefon eden bir kiflinin eylemi
Dev-Sol ad›na üstlendi¤i ve olay› 31 Mart tarihinde bu gazetede ç›-
kan bir haber yüzünden gerçeklefltirdiklerini söyledi¤i yaz›l›yor.
Bu eylemle örgütümüzün hiçbir ilgisi yoktur. Örgütümüz, "Son
Bask›" gazetesine yönelik bir eylem gerçeklefltirmedi¤i gibi, her-
hangi bir gazeteye telefon da etmemifltir.
Eylemi gerçeklefltirenlerin kim oldu¤unu bilmiyoruz. Bombala-
ma bir polis provokasyonu da olabilir, baflka baz› güçler taraf›ndan
yap›lm›fl bir eylem de olabilir. Ama nas›l ve kimler taraf›ndan, han-
gi amaçla yap›lm›fl olursa olsun, örgütümüzün ad› kullan›larak ey-
lemin üstlenilmesi, örgütümüzü hedefleyen bir provokasyondur.
Bu tip eylemlere ad›m›z› kar›flt›ranlar, bizi bas›nla karfl› karfl›ya ge-
tirmeyi ve örgütümüzü y›pratmay› amaçl›yorlar.
Devrimci Sol'un bugüne kadar, hakk›nda yalan haber yazan ya da
yapan bas›na, fliddet uygulama gibi bir tavr› olmam›flt›r. Daha önce
polis ve M‹T kaynakl› oldu¤undan ve bizzat onlar›n dikte etti¤in-
den hiç flüphe duymad›¤›m›z, bizi do¤rudan karalamay› amaçlayan
yalan haberlerden dolay› bile, böyle bir tav›r gelifltirmedik. Biz, bu
tür haberleri tekzip etme, haberi yay›nlayanlar› k›nama yolunu seç-
tik. Ve haber sahiplerini, gerçekleri kamuoyuna aç›klamaya davet
ettik. Bu tavr›m›zda bir de¤ifliklik yoktur. Bizi az çok tan›yan, mü-
cadele anlay›fl›m›z› ve çizgimizi bilen duyarl› bas›n›n, bunun far-
k›nda oldu¤unu san›yoruz.
144
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 20 Nisan 1991 SSaayy››:: 20
"Son Bask›" gazetesine yönelik bombalamayla bir ilgimiz olmad›-
¤› halde, eylemi örgütümüzün gerçeklefltirdi¤ini ve üstlendi¤ini
yazd›lar, en az›ndan gazetecilik ahlak›n›n ve sorumlulu¤unun bir
gere¤i olarak, bu aç›klamam›z› da yay›nlamal›d›rlar.
DEVR‹MC‹ SOL
145
Haber Bültenleri (1990-1994)
TTÜÜRRKK‹‹YYEE ÖÖZZAALL AA‹‹LLEESS‹‹NN‹‹NN ÇÇ‹‹FFTTLL‹‹⁄⁄‹‹ DDEE⁄⁄‹‹LLDD‹‹RR!!
Ülkemizde insanlar her gün biraz daha yoksullafl›r ve sefalet içi-
ne itilirken, emekçiler için yaflam her gün biraz daha çekilmez ha-
le gelirken; bir avuç parababas› ve onlar›n iktidar yöneticileri, Özal
ailesi, lüks ve ihtiflam içinde yaflamay› sürdürüyor. Halk›m›z aç kal-
mamak için binbir cefa çekerken; onlar ziyafetler, kokteyller, flata-
fatl› e¤lenceler, dü¤ünler düzenleyerek gününü gün ediyor, har vu-
rup harman savuruyorlar. Yoksullar düzenin cefas›n› çekiyor, zen-
ginler sefas›n› sürüyor.
Özal ailesi, halk›m›z›n eme¤inden, kan›, can› pahas›na ürettikle-
rinden çal›nanlarla padiflahlara özgü dü¤ün yap›yor. Harcanan mil-
yarlar›n haddi hesab› yoktur. Halkla adeta alay ediliyor, iktidar ol-
man›n bütün imkanlar› Özal ailesinin lüksü için seferber ediliyor,
kullan›l›yor.
Bu dü¤ün için harcanan paralar Özal'lar›n de¤il, halk›m›z›n eme-
¤inin, al›nterinin ürünüdür. Milyonlarca emekçinin cebinden çal›n-
m›flt›r. Bu paralarda, katledilen, iflkencede öldürülen yüzlerce dev-
rimcinin kan›, milyonlarca emekçinin al›nteri, o¤ullar›-k›zlar› polis
kurflunlar›na hedef olan annelerin-babalar›n gözyafl›, tedavi olama-
yan yoksullar›n ilaç ve hastane ücretleri, beslenemeyen, okuyama-
yan çocuklar›n nafakas›, yar›n›ndan umudunu kesmifl insanlar›n
ac›s› vard›r. Bu paralar, yar› aç yar› tok yaflamaya mahkum edilen
milyonlar›n gaspedilen ekme¤idir.
Özal ailesi, iflte bu paralarla saltanat sürüyor.
Milyonlarca insan iflsiz evsiz barks›z yaflarken, ifl bulup çal›flabi-
lenler iki yakas›n› bir-araya getiremezken, insanlar açl›¤›n, yoksullu-
¤un ac›s›n› iliklerinde hissederken; Özal ailesi, hiç utanmadan mil-
146
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 27 Nisan 1991 SSaayy››:: 21
yarlar› su gibi harc›yor, pahal› zevklerini tatmin için her fleyi yap›yor.
Halk›m›z›n yiyece¤inden, giyece¤inden, günlük ihtiyaçlar›ndan,
zorunlu giderlerinden çeflitli yöntemlerle kesilen paralarla, eme¤i
sömürülerek, ürettiklerine el konularak elde edilenlerle, iktidarda-
ki iflbirlikçi az›nl›¤›n kasalar› dolduruluyor. Özal, iflbirlikçi tekelle-
re trilyonlar› ak›t›rken, hayali ihracatç›lara, spekülatörlere, tefeci-
lere, vurgunculara milyarlar› hibe ederken, eme¤inin hakk›n› iste-
yen, grev yapan direnen iflçilerden, memurlardan kendilerine veri-
lene raz› gelmesini isteyebiliyor; onlar› “yoksa ekme¤inizden olur-
sunuz" diye tehdit edebiliyor.
Özal iktidar›, halk›m›z›n sofras›ndaki iki dilim ekmekten birine
de göz koymufltur.
Türkiye'de insan eme¤i ve hayat› öylesine ucuzlat›lm›flt›r ki,
emekçiler adeta köle haline getirilmifltir. Düflük ücretlerle, sa¤l›k-
s›z koflullarda, yar›n güvencesi olmadan, yoksulluk ve sefalet için-
de yaflamak bir "kader"mifl gibi gösterilmek isteniyor. Milyonlar›
bulan iflsiz ordusu için ise, bu "flans" bile yoktur.
Türkiye, emperyalizmin ve oligarflinin sömürü cennetine dönüfl-
türülmüfltür. Adalet yoktur; hakk›n› aramak suçtur. Haklar› için mü-
cadele edene gösterilen devlet sopas›d›r; bask›d›r, zulümdür, ifl-
kencedir, terördür.
Türkiye yasaklar ülkesidir. Ama bir avuç sömürücü için yasak
yoktur; yasaklar halk içindir. Halk› soyup so¤ana çevirenler için öz-
gürlük de vard›r, demokrasi de... Onlar için hayat güzeldir; her fley
yolunda gitmektedir.
Onlar›n saltanat›, halk›m›z›n sefaleti ve yoksullu¤u üzerine ku-
rulmufltur. Bu düzen, çal›flan insanlar›n eme¤i hayas›zca sömürüle-
rek sürdürülüyor; terörle ayakta tutuluyor. Bu saltanat›n temelinde,
neredeyse bedavaya kapat›lan insan eme¤i vard›r; dökülen binler-
ce insan›n kan› vard›r.
Ülkeyi yöneten iktidar çürümüfltür, kokuflmufltur.
‹flte biz bunun için, Özal ailesinin dü¤ün yapt›¤› otel salonuna
ve yerleflim alan›na bomba yerlefltirerek halk›m›z›n tepkisini orta-
ya koymay› amaçlad›k. Sömürüye, zulme, haks›zl›¤a ve adaletsizli-
¤e dayanan bu düzenin sahiplerine bir uyar›da bulunmak istedik.
147
Haber Bültenleri (1990-1994)
Bu eylemle can kayb›n› hedeflemedi¤imiz için, dü¤ünün yap›ld›-
¤› Swiss Otel salonuna ve yerleflim alan›na 4 adet bomba yerlefltir-
di¤imizi, 26 Nisan 1991 günü saat 21.00-21.05 aras›, ‹stanbul Em-
niyet Siyasi fiube Müdürlü¤ü’ne, otel güvenlik sorumlular›na ve ba-
s›na telefon ederek bildirdik. Ve otel salonu ve çevresinin boflalt›l-
mas›n› istedik.
Ama yapt›¤›m›z uyar› dikkate al›nmad› ve salon boflalt›lmad›.
Can kayb›n› hedeflemedi¤imiz için biz de bombalar› patlatmaktan
vazgeçtik. E¤er isteseydik hiç flüphe olmas›n ki, bunu rahatl›kla ya-
pard›k. Bize engel olabilecek hiçbir güç yoktu. Zaten flu anda yer-
lefltirdi¤imiz bombalar da yerinde duruyor.
Biz, halk›m›z›n kendi kaderini ellerine alaca¤› bir iktidar için sa-
vafl›yoruz. Sömürü ve bask›n›n olmad›¤› bir ülke için; ba¤›ms›z, de-
mokratik ve sosyalist Türkiye için savafl›yoruz. Bu mücadele neyi
gerektiriyorsa onu yapaca¤›m›zdan kimsenin kuflkusu olmas›n. Bu-
gün sadece uyar›yla yetinmemiz, yar›n da ayn› flekilde hareket ede-
ce¤imiz anlam›na gelmiyor. ‹ktidar, devrimcilere ve halka terör es-
tirmeye, kan dökmeye devam ederse, iflkence ve katliamlardan vaz-
geçmezse, bizim cevab›m›z da de¤iflecektir.
Ülkeyi kendi çiftli¤i gibi gören Özal ailesi, bu ülkede devrimcile-
rin de yaflad›¤›n› asla unutmas›n! Eylemimiz, bu gerçe¤i Özal aile-
sine ve iktidar›na daima hat›rlatacakt›r!
‹‹KKTT‹‹DDAARRII UUYYAARRIIYYOORRUUZZ
Bask›, terör ve iflkenceyle bu düzeni sürdüremeyeceksiniz!
Bugünkü saltanat hep böyle devam etmeyecek, bir gün yapt›kla-
r›n›z›n hesab›n› vermekten kurtulamayacaks›n›z! Devrimci adalet,
halka ve devrimcilere karfl› suç iflleyenlerin yakas›na yap›flacakt›r!
Unutmay›n!..
E¤er istersek yatak odalar›n›z›n içine de gireriz. Çünkü biz hal-
ka dayan›yor, gücümüzü halktan al›yoruz, onun s›n›rs›z olanakla-
r›ndan yararlan›yoruz.
En güvendi¤iniz yerler bile sizin için tehlikeli olabilir. Alaca¤›n›z
önlem sizi korumaya yetmeyecektir! Dü¤ün için yüzlerce polisi se-
ferber etmeniz nas›l bir ifle yaramam›flsa, bundan sonra da farkl› ol-
mayacakt›r! Ne terör yasalar›n›z, ne iflkenceci polisiniz, ne de yüz-
148
Zafer Yolunda 2
binlerce kiflilik ordunuz, bu çürümüfl düzeni ayakta tutamaz art›k.
Bu düzenin sahipleri olarak kendinizi ne kadar gizlerseniz gizle-
yin, çevrenizdeki önlemleri ne kadar art›r›rsan›z art›r›n, hatta kim-
liklerinizi de¤ifltirip yüzünüze estetik ameliyat› da yapt›rsan›z, hiç
ummad›¤›n›z ve beklemedi¤iniz anda, bizi karfl›n›zda bulacaks›n›z!
HALKIN SIRTINDAN SALTANAT SÜRENLER HESAP VERECEKT‹R!
HALKTAN ÇALINAN HER fiEY‹ GER‹ ALACA⁄IZ!
ÜLKEM‹Z VE TÜM ZENG‹NL‹KLER‹ HALKIMIZINDIR!
BA⁄IMSIZLIK - DEMOKRAS‹ VE SOSYAL‹ZM YOLUNDA
KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
ÖÖNNEEMMLL‹‹ UUYYAARRII;; Hedefimiz; insanlara zarar vermemek, gereksiz ka-y›plara yol açmamak ve iktidar›n günlerce öncedenpolisi seferber ederek ald›¤› tüm önlemlerin ne denlikof oldu¤unu göstermek oldu¤u için, bombalar›nyerlerini tarif ediyoruz:
11.. BBoommbbaa:: Dü¤ün yap›lan salonun girifl kap›s›n›n al-t›ndaki tesisatlar›n geçti¤i dehlizdeki genifl-dar de-mir tesisat›n içine yerlefltirilmifltir. (26 Nisan 1991gün ve 21.28 ayarl›)
22.. BBoommbbaa:: Otelin Dolmabahçe taraf›ndaki bahçesinindenize do¤ru 15-16 metre uzakl›ktaki bahçe topra¤›-na, 15-2O santim derinli¤e gömülü. (Ayn› tarih ve21.25 saat ayarl›)
33.. BBoommbbaa:: Otelin Dolmabahçe taraf›ndaki çiçekli-ha-vuzlu bahçe hizas›nda, Taflk›flla yönüne 15-18 metreileride topra¤a gömülü. (Ayn› tarih ve 21.25 saatayarl›)
44.. BBoommbbaa:: Otelin alt flantiye girifl kap›s›n›n karfl›s›n-da (Dolmabahçe'ye inen yolun) bulunan Maçka Park›k›sm›nda, su deposu ya da küçük beton binadan 15metre afla¤›ya do¤ru topra¤a gömülü. (Ayn› tarih ve21.40 saat ayarl›)
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
149
Haber Bültenleri (1990-1994)
ÖÖNNEEMMLL‹‹ UUYYAARRII
Swissotel'e ve bahçesine yerlefltirilen dört bomban›n yerleri, afla-
¤›daki krokide gösterilmektedir. Krokide belirtilen yerlere bak›ld›¤›n-
da, ‹stanbul Emniyet Müdürü Mehmet A⁄AR'›n "yasad›fl› bir örgütün
b›rakt›¤› bildirinin ihbar kabul edilemeyece¤ini... Böyle bir fley söz
konusu de¤ildir" demesinin bofl böbürlenme oldu¤u anlafl›lacakt›r.
Devrimci Sol, yapmad›¤›, yapamayaca¤› hiçbir eylem ya da ben-
zeri fleyi üstlenmemifltir. Mehmet A⁄AR, ald›¤› yo¤un polis önlem-
leriyle Swissotel'e bomba yerlefltirilemeyece¤i gerçe¤ine kendisini
o kadar çok inand›rm›fl görünmektedir ki, bombalar›n patlayaca¤›
saatten önce, bas›n› da haberdar ederek Swissotel'i ve ‹stanbul Em-
niyetini; "ilki saat 21.20'de, di¤erleri farkl› aral›klarla patlamak
üzere Swissotel salonunun yerleflim alan›na ve 10 m çevresinin
muhtelif yerlerine dört adet bomba yerlefltirdik. Hedefimiz can
kayb› olmad›¤› için uyar›yoruz. Salonu ve otelin yerleflim alan›n›
boflalt›n! Aksi halde do¤acak sonuçtan siz sorumlu olursunuz" uya-
r›lar›m›z› ciddiye almay›p oteli boflaltmayarak tam bir sorumsuz-
luk örne¤i sergilemifllerdir.
Biz ise, uyar›m›z›n dikkate al›nmad›¤›, salonun boflalt›lmad›¤›n›
gördü¤ümüzde eylemimizde can kayb›n› hedeflemedi¤imiz için
devrimci sorumlulu¤umuzun gere¤i bombalar› patlatmaktan vaz-
geçmifltik.
Bir kez daha uyar›yoruz; insanlara zarar vermemek, gereksiz ka-
y›plara yol açmamak için afla¤›daki krokide bombalar›n yerlerini
iflaretliyoruz.
DEVR‹MC‹ SOLSilahl› Devrimci Birlikler
150
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 30 Nisan 1991 SSaayy››:: 22
151
Haber Bültenleri (1990-1994)
11 MMAAYYIISS YYAASSAALLLLAAfifiMMAALLIIDDIIRR!! 11 MMAAYYIISS 11997777 KKAATTLL‹‹AAMMII’’NNIINN SSOORRUUMMLLUUSSUU KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAADDIIRR!!
‹flçilerin ve emekçilerin birlik, dayan›flma ve mücadele günü olan
1 May›s'› y›llard›r "yasak" ilan eden oligarfli, her y›l 1 May›s'ta kan
dökmeye, terör estirmeye devam ediyor. 1 May›s'› kutlamak iste-
yenler, polisin sald›r›s›na u¤ruyor, gözalt›na al›n›yor, iflkenceden
geçiriliyor.
1 May›s 1977'de kontrgerillan›n düzenledi¤i katliam sonucu 34
emekçi yaflam›n› yitirdi. 1989'da Mehmet Akif DALCI, polis kurflun-
lar›yla can verdi. 1 May›s'› engellemek için bask›, terör, gözda¤›,
provokasyon... her yola baflvuruluyor. 1 May›s'›n simgesi haline ge-
len Taksim Meydan›, her y›l polis ve askeri birlikler taraf›ndan ifl-
gal ediliyor, devletin tüm terör güçleri harekete geçiriliyor; ‹stan-
bul kenti adeta "korku" kenti haline getirilmeye çal›fl›l›yor.
Türkiye iflçi s›n›f› ve emekçileri, 1May›s'›n bir "hak" oldu¤u bilin-
ciyle, tüm önlemlere, her türlü bask› ve teröre ra¤men, “1 May›s'›n
yasallaflt›r›lmas›" mücadelesinden vazgeçmiyor, vazgeçmeyecektir!
Hiçbir güç 1 May›s'› unutturamaz! 1 May›s bilinciyle donanm›fl
iflçiler ve emekçiler, bu yüzden her y›l Taksim'e yürüyor, alanlara
ç›k›yor, fabrikalarda üretimi durduruyor.
BBuu mmüüccaaddeellee ddeevvaamm eeddeecceekkttiirr!!
1 May›s'› ilkel bir zihniyetle "yasak gün" ilan etmekte ›srar eden-
ler bilmeli ki, bundan böyle " 1 May›s'›n yasallaflt›r›lmas›" mücade-
lesini, fliddete fliddetle karfl›l›k vererek sürdürece¤iz.
Örgütümüz, bu anlay›fla uygun olarak, 24 Nisan-1 May›s 1991 ta-
152
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 4 May›s 1991 SSaayy››:: 23
rihleri aras›nda gerçeklefltirdi¤i "1 May›s’›n yasallaflmas› ve 1 May›s
‘77 katliam›n›n sorumlusu kontrgerillad›r" kampanyas› çerçevesinde;
‹‹SSTTAANNBBUULL''ddaa:: fiiflli'de Koç Holding'e ba¤l› Tekerson, Bostanc›'da
Koç Holding'e ba¤l› Koçtafl, Altunizade'de Toprak Holding'e ba¤l›
Toprak Nakliyat, Altunizade’de Koç Holding'e ba¤l› fiark Sigorta,
Merter'de Vakko, Ankara Asfalt› üzerinde Anadolu Endüstri Hol-
ding, ANAP Ka¤›thane ve Üsküdar ilçe binalar›; Mecidiyeköy'de PET-
K‹M Bölge Temsilcili¤i; Altunizade'de STFA Merkezi, Kartal-Ceviz-
li'de Toyota-SA, Topkap› Maltepe'de Migros, Hal›c›o¤lu'nda Koç Hol-
ding'e ba¤l› Beko Teknik, Kabatafl Setüstü'nde Yaflar Holding'e ba¤-
l› Günefl Sigorta, Befliktafl'ta Boronkay Holding, Kad›köy Fener Yo-
lu'nda General Elektrik bombalanm›flt›r.
ANAP ilçe binalar›n›n bombalanmas› ard›ndan bas›nda yer alan
haberde, örgütümüz ad›na telefon eden birinin bu eylemleri "Sem-
ra ÖZAL'a hoflgeldin" demek için gerçeklefltirdi¤imizi söyledi¤i be-
lirtilmifltir. Bu do¤ru de¤ildir. Örgütümüz bas›na böyle bir telefon
etmedi¤i gibi, böyle bir aç›klama da yapmam›flt›r. ANAP ilçe binala-
r›n›n bombalanmas› eylemleri, "1 May›s'›n yasallaflt›r›lmas›" kam-
panyas› çerçevesinde gerçeklefltirilen eylemlerimizdendir.
Ayr›ca örgütümüz, iflkenceci kontrgerilla flefi Necdet KÜÇÜKTAfi-
KINER ve iflkenceci polis Mete BOZBORA'n›n cezaland›r›lmas›na yö-
nelik bir bombalama eylemi gerçeklefltirmifltir.
Necdet KÜÇÜKTAfiKINER, 12 Mart'›n ünlü iflkencecilerinden biriy-
di. Ziverbey Köflkü'ne ve Sansaryan Han'a düflen herkes, onun yö-
netti¤i iflkence timinin elinden geçmifltir. M‹T mensubu bir kontrge-
rillac› olarak birçok karanl›k eylemin tezgahlay›c›s› oldu. 1 May›s
1977 katliam›n›n perde arkas›ndaki en önemli isimlerinden biriydi.
Son olarak orta¤› eski M‹T üyesi iflkenceci polis Mete BOZBORA'yla
iflkencecilerin avukatl›¤›n› yap›yordu.
Örgütümüz; 1 May›s 1977 flehitlerinin an›s›n› yaflatmak ve kat-
liam›n hesab›n› sormak için, bu katliam›n sorumlular›ndan
kontrgerilla flefi Necdet KÜÇÜKTAfiKINER'i ve orta¤› iflkenceci Mete
BOZBORA'y› cezaland›rmak istemifl ancak hedefine varamam›flt›r.
Bu kez elimizden kurtulmufl olmalar›, onlar› cezaland›rmaktan vaz-
geçece¤imiz anlam›na gelmiyor. Gelecek sefer böyle olmayacakt›r!
Yine ayn› amaçla;
153
Haber Bültenleri (1990-1994)
AANNKKAARRAA''ddaa:: Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›, Koç Holding
ve Çukurova Elektrik flirket binalar›, Eczac›bafl› Menkul K›ymetler
Borsas›, STFA Ankara Merkezi, Toprak Holding ve Alarko Holding
flirket binalar› bombalanm›flt›r.
Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›'na yönelik bombalama ey-
lemimiz büyük bir maddi hasar meydana getirmesine ra¤men, dev-
letin prestij kaybedece¤i endiflesiyle gerçekler kamuoyundan giz-
lenmifltir. Gerek eyleme dair yap›lan aç›klamalar, gerekse tahrip
olan bakanl›k binas›n›n foto¤raflar›n›n çekilmesine izin verilmeme-
si bunu do¤ruluyor.
Örgütümüz, 1 May›s kampanyas› çerçevesinde ayr›ca;
‹‹ZZMM‹‹RR''ddee:: Profilo Holding Da¤›t›m Merkezi ve Coca Cola flirket
binas›n›, fiemikler ‹fl Bankas› ile Ya¤c›lar ‹fl Bankas›'n›,
AADDAANNAA''ddaa:: fiakirpafla'daki Profilo Bölge Müdürlü¤ü'nü, Akbank
Denizli fiubesi'ni, ‹fl Bankas› Cemalpafla fiubesi'ni, Ziraat Bankas› is-
tasyon fiubesi’ni, Eski ‹stasyon ‹fl Bankas› fiubesi'ni,
BBUURRSSAA''ddaa:: Ziraat Bankas› Merinos fiubesi'ni, Halk Bankas› Cum-
huriyet fiubesi'ni,
‹‹ZZMM‹‹TT''ttee;; ‹fl Bankas› Merkez ve flubelerini bombalam›flt›r.
YAfiASIN 1 MAYIS!
1 MAYIS'I YASALLAfiTIRACA⁄IZ!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
154
Zafer Yolunda 2
SSDDBB''LLEERR‹‹NN KKAARRAARRLLII SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRII FFAARRUUKK VVEE OOLLCCAAYY YYOOLLDDAAfifiLLAARRIINN AANNIISSIINNII YYAAfifiAATTAACCAA⁄⁄IIZZ
FFAARRUUKK yyoollddaaflfl, devrimci mücadeleye lise y›llar›nda ilgi duydu.
Aktif mücadeleye kat›l›m› 1987 sonlar›nda Liseli Devrimci Gençlik
saflar›nda oldu. 12 Eylül sonras› hareketimizin yeniden güç kazan-
maya bafllad›¤› süreçte, liseli gençli¤in örgütlenmesi ve toparlan-
mas›nda büyük çaba harcad›. Liseli Devrimci Gençlik ve genelde
Devrimci Gençlik; onu kitle mücadelesinden, örgütlenme çal›flmala-
r›ndan, propaganda faaliyetlerinden tan›r. Liseli gençli¤in mücade-
lesinin radikalleflmesinde Faruk yoldafl›n rolü önemlidir. O, dürüst-
lü¤ü, çal›flkanl›¤›, özverisi ve yetenekleriyle k›sa sürede Demokra-
tik Lise mücadelesinde, liseli gençli¤in önderlerinden biri olmay›
baflard›.
Asl›nda o, pratik zekas›, kab›na s›¤maz coflkusuyla örgütlü mü-
cadeleyle tan›flmadan önce de, yap›lmas› gerekenin bir köflede otu-
155
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 13 May›s 1991 SSaayy››:: 24
OOllccaayy UUZZUUNN FFaarruukk BBAAYYRRAAKKÇÇII
rup beklemek de¤il, elden gelen her fleyi yapmak oldu¤unu bilen ve
kapasitesi oran›nda bunu yaflama geçiren birisiydi.
Faruk yoldafl, büyük ifl-küçük ifl ay›r›m› yapmadan her ifle coflku
ile sar›l›r, tüm yeteneklerini, enerjisini yapt›¤› ifl için seferber eder-
di. O, genç kufla¤›n bir temsilcisi olarak mücadele içerisinde h›zla
kendini yeniledi ve yükseldi. Liseli gençli¤in örgütlenmesinde ken-
di yerini alacak devrimciler yetiflince, tafl›d›¤› bayra¤› gönül rahat-
l›¤›yla baflka yoldafllar›na devretti. Ve kendisi silahl› mücadelenin
bilfiil sürdürülmesinde görev ald›. SDB üyesi oldu.
K›sa süren SDB savaflç›l›¤› da onun baflar›lar›, kahramanl›¤›, gö-
zü pekli¤i ve yarat›c› çabalar›yla doludur. Görev ald›¤› her alanda
yarat›c› ve üretken olmay› bilen, yorulmak bilmez bir enerjiyle ifle
sar›lan Faruk yoldafl, bu özellikleriyle SDB sorumlusu olmaya da
adayd›.
Onun yaflam›nda ve mücadelesinde dürüstlük, aç›kl›k temel il-
keydi. ‹nançlar› için mücadele etmek, tüm yaflam›n› belirleyen olgu
oldu. Mücadelesine engel konuma gelen her iliflkisini radikal tarz-
da koparmay› baflard›. Kendine ayak ba¤› oldu¤unu düflündü¤ü
duygusal iliflkisini, okulunu, çal›flt›¤› ifli terketmede, kimse ondan
böyle bir fley istemedi¤i halde, bir an olsun tereddüt göstermedi.
Korku ona yabanc› bir duyguydu. En zor anlarda bile so¤ukkan-
l›l›¤›n› koruyabilen bir özelli¤e sahipti. Örne¤in, bir pratik eylem
an›nda, tesadüfen bulunduklar› yerden geçen bir polisin kendileri-
ni kurflun ya¤muruna tutmas› karfl›s›nda, yan›nda bulunan dene-
yimsiz arkadafl›n›n pani¤e kap›lmas›na ra¤men, so¤ukkanl› hareket
etmeyi bilerek hem kendinin, hem de arkadafl›n›n yaflam›n› kurtar-
may› baflarm›flt›.
Ama tüm bu olumlu özelliklerine karfl›n, birçok yoldafl›n s›k s›k
yapt›¤› hataya o da düfltü: Disiplin hatas›na... Devrimci yaflam›n as-
la ihlal edilmemesi gereken temel kurallar›ndan birine uymamas›,
kendisinin ve Olcay yoldafl›n yaflam›na mal oldu¤u gibi, di¤er yol-
dafllar›n›n ölümden dönmesine ve tutsak düflmesine yol açt›. Hata-
s›, baflkas› taraf›ndan bilinmemesi gereken bir evin bulundu¤u
semti, sohbet s›ras›nda bir arkadafl›na söylemesiydi. Bu kiflinin ya-
p›lan sohbeti polise anlatmas›, kald›klar› evin bulunmas›n› sa¤lad›.
Mücadele hata affetmiyordu. Faflizmin silahl› güçleri devrimciler-
156
Zafer Yolunda 2
den daha zeki de¤ildi, ama hatalar› da de¤erlendirmeyi biliyordu.
Faruk bu hatas›na ra¤men, devrimciler için, kahramanl›¤›n, yara-
t›c›l›¤›n ve savaflç›l›¤›n simgesidir. Ancak ölümüyle, ac› da olsa,
tüm bu özelliklerin, disiplinle, kurall› devrimci yaflamla birleflmesi
gerekti¤i, aksi halde mücadelenin uzun süreli olamayaca¤› bir kez
daha ortaya ç›kt›. Onun tafl›d›¤› özellikler tüm devrimciler için bir
örnek; iflledi¤i hata ise bir ders olmal›d›r.
OOLLCCAAYY yyoollddaaflfl, devrimci mücadeleye 12 Eylül öncesi kat›ld› ve
flehit düflünceye kadar da devrimci yaflam içinde yer ald›. O, her za-
man mücadele istemiyle dolu, hareketine ba¤l›, tevazu sahibi bir
devrimci oldu. 12 Eylül'ün karanl›k y›llar›nda devrimci kalmay› bil-
di. Yenilginin yaratt›¤› ortam› f›rsat bilerek düzene angaje olan, ör-
gütüne s›rt çeviren, her türlü ahlaks›zl›¤› yapmaktan çekinmeyen
insanlara tav›r ald›; devrime ve halka olan inanc›n› hep korudu.
Onun devrimcilik d›fl›nda bir yaflam› olmam›flt›r. Küçük-büyük
her ifle koflmufl, örgütlü-örgütsüz her dönemde mücadele içinde
yer alm›flt›r. ‹flkencedeki tavr›yla, cezaevi yaflam›yla, kitle çal›flma-
s› içindeki becerisiyle devrimci mücadele sürecinde tüm s›navlar-
dan baflar›yla geçmifltir. Ona farkl› bir alanda çal›flaca¤›, mevcut
tüm iliflkilerini terk etmesi gerekti¤i söylendi¤inde, babas›n›n a¤›r
hasta olmas›na ald›r›fl etmeden, "önce örgüt ve görev gelir" diyerek,
örnek bir devrimci tav›r sergilemifl; bu davran›fl›yla, aile ve sevgili
ba¤lar›ndan bir türlü kopamayan ve onlar› devrimci mücadelede
ayak ba¤› gibi tafl›yan birçok inançs›za da ders vermifltir.
Olcay yoldafl, SDB üyesi olarak da baflar›l› oldu. Bir SDB üyesinin
görevlerini cesurca yerine getirdi, yoldafllar›yla tüm güçlükleri pay-
laflt›. O, kad›n yoldafllar›m›z›n disiplin, özveri ve cesaretinin bir
simgesi olarak yaflayacakt›r.
Faruk ve Olcay yoldafllar, 9 Nisan 1991 gecesi ‹zmir siyasi polisi
taraf›ndan kald›klar› eve yap›lan bask›n s›ras›nda bilinçli olarak
katledildiler.
Polisin onlara ulaflmas›, ifllenen disiplin hatas›n›n sonucuydu. 6
Nisan 1991 tarihinde SDB üyelerinden ..... polis taraf›ndan tesadü-
fen gözalt›na al›nm›flt›. Belli bir saate kadar kald›¤› eve gelmeyince
evin boflalt›lmas›na karar verilmifl, yeni tutulan ve .....'nin bilmedi-
157
Haber Bültenleri (1990-1994)
¤i eve yerleflilmiflti. Ancak daha önce yap›lan bir hata, bir sohbet,
gereksiz yere söylenilen birkaç kelime polisin yorum yapmas›na
yol açacakt›.
Evin yerini belirleyen polis, 9 Nisan gecesi katliam amac›yla sal-
d›r›ya geçti. Evde bulunan savaflç›lar›m›z sald›r›ya silahla karfl›l›k
vererek çat›flmaya girdiler. Polis eve yang›n bombas› att› ve yanma-
ya bafllayan insanlara kurflun ya¤d›rmay› sürdürdü. Faruk ve Olcay
yoldafllar bu çat›flmada yaflamlar›n› yitirdiler.
OOnnllaarr››nn aann››ss›› ddaaiimmaa yyaaflflaayyaaccaakktt››rr!!
Örgütümüz Faruk ve Olcay yoldafllar›n katledilmesine karfl›l›k
olarak, 17 Nisan 1991 tarihinde ‹stanbul'da iki iflkenceci polisi ce-
zaland›rm›fl, 22 Nisan 1991 tarihinde ‹zmir Küçükyal› Karakolu’nu
bombalam›flt›r.
FARUK VE OLCAY YOLDAfiLAR ÖLÜMSÜZDÜR!
OL‹GARfi‹DEN ‹fiLED‹⁄‹ C‹NAYETLER‹N HESABI SORULACAKTIR!
FARUK VE OLCAY YOLDAfiLARLA KAVGA BAYRA⁄IMIZ DAHA YÜKSEKLERDE, ÖFKEM‹Z DAHA BÜYÜK!
DEVR‹MC‹ SOL
158
Zafer Yolunda 2
KKÜÜRRTT HHAALLKKIINNIINN DDÜÜfifiMMAANNII ‹‹KK‹‹ KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAACCIIYYII CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK!!
Kürt halk›n›n varl›¤› 70 y›ld›r inkar ediliyor, kendi kaderini tayin
etme hakk› engelleniyor.
Topraklar› iflgal alt›nda tutulan Kürt halk›na karfl› y›llard›r bu
eritme ve yok etme politikas› uygulan›yor. Bu politika bugün "özel
savafl" biçiminde sürdürülüyor. Kürt insan› eziliyor, zulme u¤ruyor,
iflkence görüyor, yerinden yurdundan sürülüyor, en temel haklar›
çi¤neniyor, afla¤›lan›yor.
KKoonnttrrggeerriillllaa KKüürrddiissttaann''ddaa iiflflbbaaflfl››nnddaadd››rr..
Ola¤anüstü Hal Bölgesi Asayifl Kolordusu Komutanl›¤› yapan
Korgeneral ‹smail SELEN ile Siirt ‹l Jandarma Alay Komutanl›¤› ya-
pan Tu¤general Temel C‹NGÖZ, kontrgerillan›n Kürdistan'daki
uzant›lar› olarak Kürt halk›na karfl› ifllenen say›s›z suçtan sorumlu
olduklar› için örgütümüz taraf›ndan ""KKÜÜRRDD‹‹SSTTAANN''DDAA ‹‹fifiGGAALLEE
SSOONN,, KKÜÜRRDD‹‹SSTTAANN KKÜÜRRTT HHAALLKKIINNIINNDDIIRR"" kampanyas› çerçevesin-
de cezaland›r›lm›flt›r.
Örgütümüz, Kürt halk›na büyük ac›lar yaflatan, Kürdistan'daki
bask›, terör ve katliam›n sorumlular›ndan ve özel savafl›n kurmay-
lar›ndan iki iflkenceciyi cezaland›rarak, Kürt halk›n›n ba¤›ms›z ve
özgür yaflama mücadelesinin her koflulda sürece¤ini, halklar›m›za
karfl› suç iflleyenlerin halk›n adaletinden asla kaçamayaca¤›n› bir
kez daha göstermifltir.
HHaallkkllaarr››mm››zzaa kkaarrflfl›› ssuuçç iiflfllleeyyeennlleerrii aaffffeettmmeeyyeeccee¤¤iizz!!
Kürt halk›n› ezen, zulme u¤ratan, iflkenceden geçiren, afla¤›la-
yan herkes hedefimiz olmaya devam edecektir.
159
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 24 May›s 1991 SSaayy››:: 25
‹‹SSMMAA‹‹LL SSEELLEENN, Ola¤anüstü Hal Bölgesi Asayifl Kolordu Komuta-
n› olarak görevli oldu¤u süre içinde Kürdistan'daki tüm bask› ve
zulümlerden sorumludur. Onun döneminde Kürt halk›na yönelik te-
rör ve katliamlar sürmüfl, özel timlerin, jandarma güçlerinin sald›-
r›lar› artarak devam etmifltir. ‹flkencenin yayg›nlaflt›r›lmas›nda, si-
vil halk› hedefleyen sald›r›lar›n yo¤unlaflmas›nda, korucular›n art›-
r›lmas›nda ve Kürdün Kürde düflman edilmesinde, kontrgerillac›l›-
¤›n gelifltirilmesinde, sürgün politikas›na h›z verilmesinde do¤ru-
dan rol sahibidir. Kürdistan'da kontrgerilla, onun emir ve komuta-
s›nda daha etkin k›l›nm›flt›r.
O, her zaman devrimcilerin ve halk›n yeminli bir düflman› olmufl-
tur. O, Jandarma Komutan› olarak bulundu¤u her yerde, devrimcile-
re ve halka yönelik tüm sald›r›lardan da do¤rudan sorumludur.
TTEEMMEELL CC‹‹NNGGÖÖZZ ise, henüz Albay iken Siirt ‹l Jandarma Komuta-
n› olarak BOTAN Bölgesi’ndeki kontrgerillan›n bafl›ndayd›. Siirt'te,
fi›rnak'ta, Ad›yaman'da, Kahramanmarafl'ta ve çevresinde Kürt hal-
k›n› hedefleyen hemen her eylemde onun rolü vard›r. O, halka biz-
zat kurflun s›kan iflkence yapan biridir. Yüzlercesinin katledilme-
sinden, binlercesinin sürülmesinden, iflkence görmesinden o so-
rumludur. Kürt köylerini bombalatan, sivil halk›n üzerine atefl açt›-
ran, itirafç›l›¤› yayan ve kurumlaflt›ran, Diyarbak›r Cezaevi'ndeki
hainleri bizzat yöneten kiflidir. Kontrgerilla konusunda özel olarak
e¤itim görmüfl ve yetifltirilmifltir. Mesle¤i, devrimcilere, yurtsever-
lere ve halka düflmanl›k yapmakt›r.
‹flte, iktidar sahiplerinin "güzide vatan evlatlar›" dedikleri bu
halk düflmanlar›d›r.
Bunlar vatan›n de¤il, emperyalizmin ve oligarflinin evlatlar›d›r.
Egemenler ad›na halklar›m›z› ezmek, bask› alt›nda tutmak için
memur edilmifllerdir.
Örgütümüz, emperyalizmin ve oligarflinin bu eli kanl› cellatlar›-
n› cezaland›rmaya devam edecektir.
Kürt halk›n›n DEHAK'lar›na halka zulmetmenin bedelini ödetece¤iz!
Temel C‹NGÖZ'ün bu kez kurtulmufl olmas›, onu unutaca¤›m›z
anlam›na gelmiyor. Er ya da geç yeniden karfl›laflaca¤›z ve yapt›kla-
r›n›n hesab›n› soraca¤›z.
160
Zafer Yolunda 2
Onu cezaland›rmay› amaçlad›¤›m›z eylemde, yan›nda bulunan
emir subay› Yaflar IfiIK'› da bilinçli olarak hedef ald›k. Çünkü o da
Temel C‹NGÖZ'ün iflledi¤i suçlara ortakt›r.
Bir kez daha yineliyoruz: Ne bask›, ne terör, ne de katliamlar
Kürt halk›n›n özgürlük mücadelesini bo¤amaz! Hiçbir güç Kürt hal-
k›n›n kendi kaderini tayin etme mücadelesini engelleyemez! Müca-
dele, zaferi elde edene kadar sürecektir!
KÜRD‹STAN KÜRT HALKININDIR. Ve Kürt halk› kendi kaderini tayin
edecek güce sahiptir. ‹ktidar, Kürt halk›n›n kendi kaderini tayin etme
hakk›n› tan›mal›, Kürdistan'daki iflgale son vermelidir. Bu kapsamda;
- Ola¤anüstü Hal uygulamas› kald›r›lmal›, özel savafla son veril-
meli, Kürdistan'daki tüm iflgal güçleri geri çekilmelidir.
- Kürt halk›na karfl› suç iflleyenler yarg›lanmal› ve cezaland›r›l-
mal›d›r. Kürt halk› ve kültürü üzerindeki yasaklara son verilmelidir.
- Koruculuk sistemi da¤›t›lmal›, halk›m›z› birbirine k›rd›rma po-
litikas›ndan vazgeçilmelidir.
- Kürtlerin örgütlenme ve görüfllerini serbestçe ifade etmesini
engelleyen tüm yasaklar kald›r›lmal›, sürgün edilen tüm Kürtlerin
topraklar›na dönmesi sa¤lanmal›d›r. Kürt halk›n›n tüm talepleri
karfl›lanmal›d›r.
Kürt halk›n› savunanlar›, özgürlü¤ü için mücadele edenleri bölü-
cülükle suçlayanlar, asl›nda kendileri bölücülük yap›yorlar. Halkla-
r›n birlikte yaflamas› ancak eflit ve özgür olduklar› koflullarda müm-
kündür. Kürt halk›n›n varl›¤›n› reddederek, ona karfl› eritme ve yok
etme politikas› uygulayarak, egemen s›n›flar, y›llard›r gerçek an-
lamda bölücülük yap›yorlar.
Biz halklar›n kardeflli¤ine inan›yoruz. Tüm halklar gibi Kürt ve
Türk halklar›n›n da kardefl oldu¤una ve birlikte yaflamak istedi¤ine
inan›yoruz. Ama eflit ve özgür koflullarda ve gönüllülük temelin-
de... Biz bunun için mücadele ediyor, bunun için savafl›yoruz. Ve
bunun için Kürt halk› özgür olmal›d›r diyoruz.
Özgürlü¤e ve kurtulufla giden yol, halklar›m›z›n egemen güçlere
karfl› birlikte mücadelesinden geçiyor. Halklar›m›z, birlikte örgütlene-
rek ve birlikte savaflarak zafere ulaflacak, emperyalizmin ve oligarflinin
egemenli¤ine son vererek, halklar›n devrimci iktidar›n› kuracakt›r!
161
Haber Bültenleri (1990-1994)
YAfiASIN HALKLARIN B‹RL‹⁄‹ VE DAYANIfiMASI!
YAfiASIN KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELES‹!
HALKLARIMIZIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELES‹, B‹RL‹KTE ÖRGÜTLENME,
B‹RL‹KTE MÜCADELE VE B‹RL‹KTE ‹KT‹DARDAN GEÇ‹YOR!
TÜM YERL‹ VE YABANCI ‹fiGAL GÜÇLER‹ KÜRD‹STAN’I TERKETMEL‹D‹R!
KÜRT HALKINA ZULMEDENLER CEZASIZ KALMAYACAK!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
162
Zafer Yolunda 2
""KKüürrddiissttaann''ddaa iiflflggaallee ssoonn,, KKüürrddiissttaann KKüürrtt hhaallkk››nn››nndd››rr"" kam-
panyas› çerçevesinde, örgütümüz, iki kontrgerillac›y› cezaland›r-
man›n yan›nda, ayr›ca;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa:: Zeytinburnu Adliyesi’ni, Kad›köy, Fatih ve Eyüp
Kaymakaml›¤›’n›, Unkapan›'ndaki Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanl›¤› ‹stanbul Bölge Müdürlü¤ü’nü, Kad›köy'deki Türk Ekonomi
Bankas›, Kozyata¤›'ndaki ORKO binas›n›;
‹‹zzmmiirr''ddee:: Ç›naralt› Polis Karakolu’nun inflaat›n›, Çamdibi'ndeki
Defterdarl›k binas›n›, Bornova'daki BMC Nissan fiirketi’ni bombala-
m›flt›r.
Ayr›ca ‹‹ssttaannbbuull''ddaa:: Aselsan'›n Levent'teki merkezi bas›lm›fl,
özel kripto ile, askeri tesisler, bankalar ve baz› önemli kurulufllar›n
alarm sistemini içeren planlara el konulmufltur.
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
NNoott:: 26 No’lu Devrimci Sol Haber Bülteni yay›nlanmam›flt›r. Bir tek-nik aksakl›k sonucu, 25 No’lu bültenden sonra 25-Ek say›s› yay›nlanm›flve ard›ndan, 27 No’lu bültene geçilmifltir.
163
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 3 Haziran 1991 SSaayy››:: 25-EK
HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNLLAARRIINNAA KKAARRfifiII BB‹‹RR KKAADDIINN KKAAHHRRAAMMAANN::
PPEERR‹‹HHAANN
28.6.1991 günü eli silahl› onlarca iflkence-
ci katil Befliktafl Yenimahalle’de güpegündüz
bir eve sald›rd›lar. Önceden bir uyar›da bu-
lunmadan, "teslim ol" ça¤r›s› yapmadan, ken-
di hukuk kurallar›n› dahi hiçe sayarak tüm
halk›n gözü önünde bir vahflet sergilediler.
Sald›rd›klar› evde bir ordu yoktu. ‹mha
edilmek istenen bir grup Devrimci Sol savafl-
ç›s› da de¤ildi. Eli silahl› bir alay serserinin
karfl›s›nda 18 yafl›nda gencecik bir k›z vard›.
Ad› PER‹HAN DEM‹RER'di.
Yafl› küçüktü ama yüre¤i büyüktü Peri-
han'›n. Do¤rudan atefl ederek eve girmek isteyen iflkenceci katille-
re tek bafl›na karfl› koydu. Onlar›n silahl› sald›r›s›na bir Devrimci
Sol savaflç›s›na yak›fl›r tarzda silahla karfl›l›k verdi. Halk düflman›
cellatlar›na adeta "durun oldu¤unuz yerde, buraya o kadar kolay gi-
remezsiniz" dedi. Ölmekten korkmuyordu. Çünkü o; inançlar› için,
varl›¤›n› adad›¤› davas› için, gerekti¤inde seve seve ölmeye haz›r
bir devrimciydi. Onun duydu¤u korku, kald›¤› evde bulunan örgüt-
sel dokümanlar›n polisin eline geçmesi ve yoldafllar›n›n polisin ku-
raca¤› karakola düflerek yakalanmas›yd›. Ama o kendi hayat›n› feda
ederek bunlara izin vermedi. Tek bafl›na sürdürdü¤ü çat›flma s›ra-
s›nda hem evdeki dokümanlar› imha etmeyi baflard›, hem de yol-
dafllar›n›n olas› bir düflman tuza¤›na düflüp ele geçmelerini engel-
ledi.
164
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 Temmuz 1991 SSaayy››:: 27
PPeerriihhaann DDEEMM‹‹RREERR
Bas›n, evden kaçanlar›n oldu¤unu yazd›. Oysa evden kaçan yok-
tu, Perihan tek bafl›nayd› ve tek bafl›na savaflt›.
Perihan’›n tavr›, devrimci kahramanl›¤›n en güzel örneklerinden
biridir. O, faflizmin eli kanl› cellatlar›n›n karfl›s›na tek bafl›na diki-
lerek, yoldafllar›na ve örgütüne ba¤l›l›¤›n, devrimci kararl›l›k ve ce-
saretin ne oldu¤unu gösterdi. Devrim için, sosyalizm için, halk için
yaflam›n ve mücadele etmenin ne anlama geldi¤ini ö¤retti. Onun
tavr›nda cisimleflen devrimci sorumluluk bilinci, tüm devrimcilere
örnek olacak güzelliktedir. Ve ö¤renmeye niyetli olanlar için büyük
bir derstir.
PPeerriihhaann YYoollddaaflfl''››nn ddiirreenniiflfliinnii bbüüyyüütteecceekk vvee yyaayyaaccaakk,, aann››ss››nn›› yyaaflflaattaaccaa¤¤››zz!!
Perihan Yoldafl, Devrimci Sol'un bir üyesi, Silahl› Devrimci Birlik-
ler’in bir savaflç›s›yd›. Çorumlu yoksul bir ailenin k›z›yd›. Emekçiy-
di. Yaflam›n› hep çal›flarak kazand›. ‹flçi s›n›f› içinden gelen bu genç
yoldafl›m›z, devrimci kavgaya kat›ld›ktan sonra da hep bir emekçi
gibi çal›flt›, çabalad›. Kendini süratle gelifltirdi ve k›sa sürede ken-
dini kabul ettirdi. Yarat›c› ve üretken özellikleriyle SDB içinde ba-
flar›l› oldu ve kad›nlar›n devrimci savafl içinde ne denli önemli rol
oynayabileceklerine pratik bir örnek oluflturdu.
O, örnek yaflam› ve tavr›yla, daha flimdiden kad›nlar›n bir kahra-
manl›k simgesi haline gelmifltir. Bundan böyle devrimci kad›nlar,
Perihan gibi olmak, onun gibi savaflmak, onun tafl›d›¤› sorumluluk
duygusuna sahip olmak için çaba gösterecek, Perihan'› kendilerine
örnek alacaklard›r. Perihan ad›, ülkemiz devrimci mücadelesinde
kad›n kahramanl›¤›n› simgeleyen bir isim olarak daima yaflayacak
ve yaflat›lacakt›r.
Perihan'› katledenler sevinmesinler... Çünkü örgütümüz devrim-
ci savafl› gelifltirdikçe, genç-yafll›, kad›n-erkek birçok yeni kahra-
man yarat›yor. Düflen yoldafllar›m›z›n yerini yenileri dolduruyor.
Devrimci savafl›m›z, flehitlerimizden ald›¤›m›z güçle daha da geli-
fliyor ve yay›l›yor. Oligarflinin bütün çabas› boflunad›r. Faflizm, Pe-
rihan'lar› katlederek tüketemiyor, aksine ço¤alt›yor.
165
Haber Bültenleri (1990-1994)
Bunun en canl› kan›t›, polis fleflerinin, iktidar yetkililerinin "ya-
kalad›k", "çökerttik" edebiyat›na ra¤men devrimci savafl›n ad›m
ad›m geliflmeye devam etmesidir. Çaresizlik öyle bir boyuta ulafl-
m›flt›r ki, sonunda devlet, yurtd›fl›ndan "terör uzman›" ad› alt›nda
kontrgerillac› ithal etmeye karar vermifltir. Son dönemde yo¤unla-
flan sald›r›lar, s›n›r tan›maz boyuta ulaflan terör, kamuoyunu aldat-
maya yönelik aç›klamalar, haz›rlanan düzmece senaryolarla ilgisiz
insanlar›n devrimci eylemlerin "faili" diye lanse edilmesi, yaflan›lan
bu çaresizli¤in ürünüdür.
Bugün iflkenceciler, halk düflmanlar›, devrimcilerin gölgesinden
bile korkar hele gelmifltir. Devletin tepesindekilerin neredeyse bir
ordu ile birlikle dolaflmaya bafllamas› bu korkunun ürünüdür. Ama
bilinsin ki, halka zulmedenler, halk› sömürenler, kan›n› emenler,
ülkemiz insan›n› açl›¤a ve sefalete mahkum edenler, devrimcileri
iflkenceden geçirenler, katledenler için hiçbir önlem ifle yaramaya-
cakt›r! Kimse halk›n adaletinden kaçamaz! Perihan'lar›n, Olcay'la-
r›n, Ferit'lerin, Hamdi'lerin, Kahraman’lar›n, Faruk'lar›n... hesab›n›
sorduk, soraca¤›z!
‹‹flflkkeenncceecciilleerriinn yyaallaannllaarr›› kkiimmsseeyyii kkaanndd››rraammaazz..
Son zamanlarda devrimcilere yönelik sald›r›lara h›z veren iflken-
ceciler, u¤rad›klar› baflar›s›zl›k karfl›s›nda, zevahiri kurtarmak is-
tercesine adeta ç›rp›n›yorlar. Özellikle Kürdistan cellatlar› ‹smail
SELEN ve Temel C‹NGÖZ'ün örgütümüz taraf›ndan cezaland›r›lma-
s›ndan sonra bu çabalar daha da boyutland›. Eylemlerimiz akabin-
de çaresizlik içinde kalan iktidar güçleri, ifli, devrimci eylemlerimi-
ze sözde fail yaratmaya; avukatlara, gazetecilere sald›rmaya kadar
vard›rd›lar.
‹smail SELEN ve Temel C‹NGÖZ'ün cezaland›r›lmas› eylemiyle il-
gili art arda yap›lan aç›klamalar gerçe¤i yans›tm›yor. Dikkatle izle-
yenlerin görebilece¤i gibi, bu aç›klamalar kendi kendileriyle de çe-
lifliyor. Bir defa ‹smail SELEN'in cezaland›r›lmas› eylemiyle ilgili ya-
p›ld›¤› öne sürülen operasyon tamamen düzmecedir ve Ankara Va-
lisi, DGM Savc›s› ve siyasi polisinin devrimci-demokrat insanlar›
hedefleyen bir komplosudur. Bugüne kadar bu eylemle ilgili polisin
166
Zafer Yolunda 2
eline, ne herhangi bir kan›t/belge, ne de herhangi bir savaflç›m›z
geçmifl de¤ildir. Keza Temel C‹NGÖZ'ün cezaland›r›lmas› eylemiyle
ilgili olarak da, ele geçirdikleri çok küçük fleyler d›fl›nda, esasen
polis eylemi çözebilmifl durumda de¤ildir. Dahas›, ele geçirilenler
bir tesadüf eseridir ve bu konuda polisin baflar›l› oldu¤u iddias› ko-
caman bir yaland›r. Polis flefleri, prestij kurtarma peflindedirler. Ve
yap›lan aç›klamalarda kendi kendilerini tatminden öteye bir anlam
tafl›mamaktad›r. Bu eylemle hiçbir ilgisi olmayan Hasan EL‹UY-
GUN'un daha önce eylemin faili olarak lanse edilmesini bir "taktik"
olarak aç›klayan ve bizi "yan›ltt›¤›n›" ileri süren Adana Emniyet Mü-
dürü Mete ALTAN'›n söylediklerinin gerçekle ilgisi yoktur. Mete AL-
TAN, durumu kurtarmak için aç›kça yalan söylüyor; daha önceki ba-
flar›s›zl›klar›na k›l›f geçirmeye çal›fl›yor.
Mete ALTAN, asl›nda bu çaba içinde bir baflka fleyi de itiraf etmifl
oluyor: Kendi yasalar›n› bile nas›l çi¤nedi¤ini... Evet, eylemimizle
hiçbir ilgisi olmayan bir insan› "eylem faili" ilan ederek aç›k hedef
haline getirmifl, f›rsat bulunursa katledilmesine zemin haz›rlan-
m›flt›r. Onun için hayat›n›n ve düzenin sözde var olan yasalar›n›n
önemi yoktur; önemli olan kendisinin ne kadar "baflar›l›" oldu¤unu
göstermek ve yukar›dakilerin gözüne girmektir.
‹‹nnssaann hhaakkllaarr›› ssaavvuunnuuccuullaarr››nnaa,, TTüürrkkiiyyee''nniinn bbiirr hhuukkuukk
ddeevvlleettii oolldduu¤¤uunnuu ssaavvuunnaannllaarraa ssoorruuyyoorruuzz;;
Polis fleflerinin böylesine yasa tan›maz bir tutum içinde hareket
etti¤i, ilgisiz insanlar› bile bile "hedef" haline getirdi¤i bir ülkede,
devrimciler silaha sar›lmay›p da ne yapacakt›r?
Bir ülke düflünülsün ki, insanlar her gün bask›ya, zulme u¤ruyor.
Hakk›n› aramas› suç say›l›yor. Polis güpegündüz insanlar› sorgusuz
sualsiz kurflunluyor, katlediyor. Karakol ve flube binalar›ndan yük-
selen iflkence 盤l›klar› neredeyse arfl-› ala'ya yükseliyor... S›n›r ta-
n›mayan bir terör rejimi sürdürülüyor. Böyle bir ülkede hangi hu-
kuktan, hangi demokratik yollardan söz edilebilir? Devletin tepe-
sindekilerin bile her gün kendi yasalar›n› ihlal etti¤i bir ülkede,
devrimcilerin silaha baflvurmaktan baflka bir yolu var m›?
E¤er var deniyorsa, buyurun, eli silahl› katillerin devlet ad›na is-
167
Haber Bültenleri (1990-1994)
tedi¤i gibi at oynatmas›na, istedi¤i insan› sorgusuz sualsiz katlet-
mesine engel olun! Bu cellatlar›n hakk›ndan gelin.
Susmay›n! ‹nsan haklar›n› savunuyorsan›z, bu ülkenin bir hukuk
düzeni oldu¤unu iddia ediyorsan›z, susmay›n!
Mete ALTAN'›n bir kifliyi bile bile hedef göstermesine tepki gös-
terin, ses ç›kar›n!
Gencecik bir k›z›n, tüm halk›n gözü önünde güpegündüz perva-
s›zca katledilmesine sessiz kalmay›n. Katillere hak verircesine sus-
kunlu¤a gömülmeyin!
Bundan sonra bu tür uygulamalar› önleyebilecek misiniz? Bunu
hangi hukukla, hangi yapt›r›m gücüyle baflaracaks›n›z?
Biz zora ve fliddete dayanan bu düzeni de¤ifltirmenin ancak si-
lahl› mücadele ile mümkün olaca¤›na inan›yoruz. Hakk›n, hukukun
olmad›¤› yerde, devrimcilerin silaha baflvurmaktan baflka yolu yok-
tur. Zulme, sömürüye, haks›zl›klara karfl› direnmek, bunun için si-
laha sar›lmak iflçi ve emekçi s›n›flar›n meflru bir hakk›d›r ve biz bu
hakk› kullan›yoruz.
Perihan yoldafl›m›z, bu hakk› kullanan iflçi kökenli bir devrim-
ciydi. Ve o, ülkemizin genç k›zlar›na örnek olacak bir davran›fl ser-
giledi.
An›s› daima yaflayacak, yaflat›lacakt›r!
KAHROLSUN HALK DÜfiMANLARI!
YAfiASIN KAHRAMAN SAVAfiÇILARIMIZ!
PER‹HAN'LAR ÖLMEZ!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
168
Zafer Yolunda 2
‹‹fifiTTEENN AATTIILLMMAALLAARRAA SSOONN!!‹‹fifiÇÇ‹‹ SSIINNIIFFIINNIINN HHAAKK MMÜÜCCAADDEELLEESS‹‹NNDDEE YYAANNIINNDDAAYYIIZZ!!
Siyasi iktidar›n ve sermaye güçlerinin iflçi ve emekçilere yönelik
sald›r›lar› sürüyor. Yüzbinlerce iflçi iflten at›l›yor, hakk›n› arayanlar
bask›ya u¤ruyor, iflçilerin hak direniflleri, eylemler engellenmeye,
k›r›lmaya çal›fl›l›yor.
Türkiye son 10 y›lda, sermayenin cenneti say›lan ülkelerden bi-
ri haline getirildi. Emek sömürüsü hiçbir dönem bugünkü kadar
a¤›r ve katmerli olmad›. ‹flçi haklar› hiçbir dönem bu kadar ayaklar
alt›na al›nmad›.
Özal iktidar›n›n izledi¤i politika, aç›k bir iflçi ve emekçi düflman-
l›¤› politikas›d›r. Bu politika, iflçilerin afla¤›lanmas›, onurlar›yla oy-
nanmas› noktas›na ulaflm›flt›r.
‹flçiler, iktidar taraf›ndan tehdit ediliyor, "Verilene raz› olun, ak-si halde iflinizden, ekme¤inizden olursunuz" deniyor.
Tekelci sermaye ile iç içe geçmifl Özal iktidar›, iflbirlikçi burjuva-
zinin sömürü ve soygun düzenini sürdürmek için her yola baflvu-
ruyor. Emekçilere ve devrimcilere yönelik bask› ve sald›r›lar›n art-
t›r›lmas›nda, aç›k terör yöntemlerine baflvurulmas›nda, grev ve di-
renifllerin k›r›lmaya çal›fl›lmas›nda, lokavt›n, faflist yasalar›n gün-
demde tutulmas›nda ve uygulanmas›nda... hep bu amaç yat›yor.
Ama iflçi ve emekçiler her fleye ra¤men bugün iktidara boyun e¤-
miyor, açl›k ve sefaleti kader olarak kabul etmiyor.
‹ktidar›n bask›, tehdit ve sald›r›lar›, insanca yaflamak isteyen,
eme¤inin karfl›l›¤›n› almak isteyen emekçilerin hakl› istemlerini
bo¤maya yetmeyecektir.
Çünkü bugün art›k en s›radan emekçi bile hakk›n› elde etmek
169
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 9 Temmuz 1991 SSaayy››:: 28
için, kazanmak için mücadele etmek gerekti¤ini görüyor, anl›yor.
Her fleyin emekçilerin birlik olmas›ndan, birlikte mücadele etme-
sinden geçti¤ini kavr›yor. Sermaye güçlerinin ve iktidar›n çok yön-
lü sald›r›lar›na karfl› kendini savunma ve mücadelesini gelifltirme
yollar›n› araflt›r›yor, buluyor.
AArrtt››kk iiflflççii ss››nn››ff›› vvee eemmeekkççiilleerriinn eellii kkoolluu bbaa¤¤ll›› ddee¤¤iillddiirr..
‹flbirlikçi burjuvazi ve onun iktidar› iflçi direnifllerini ezmek için
nas›l her yola baflvuruyorsa, devrimci güçler de emekçi halk›n ç›-
karlar›n› savunma temelinde her mücadele yöntemine baflvurmak-
tan kaç›nmayacakt›r.
Emekçilerin kurtuluflu, oligarflinin iktidar›na son vermekle müm-
kündür. Üretenlerin ayn› zamanda yönetenler haline gelece¤i bir
düzen kurulmadan, emekçi halk›n kurtuluflu sa¤lanamaz. Bu yüz-
den iflçi ve emekçilerin mücadelesi, önüne ç›kan tüm engelleri afla-
rak, tüm barikatlar› parçalayarak iktidara yönelmek zorundad›r.
Bunun için iflbirlikçi tekelci burjuvaziye, onun iktidar›na ve ikti-
dar kurumlar›na oldu¤u kadar; iflçileri aldatan ve satan iflbirlikçi
sar› sendika a¤alar›na, iflçilerin s›rt›ndan ç›kar sa¤layan tüm asa-
laklara ve s›n›f düflmanlar›na yönelmek, onlar› da hedeflemek kaç›-
n›lmazd›r.
Bunu yapaca¤›z.
‹ktidar›n ve sermaye güçlerinin kendi ç›karlar› için her fleyi mefl-
ru gördü¤ü, grevleri k›rd›¤›, iflçileri toplu olarak iflten att›¤›, bask›
ve terör uygulad›¤›, iflçilerle alay etti¤i, afla¤›lad›¤› yerde, biz de
emekçilerin ç›karlar›n› savunma temelinde devrimci eylemlere bafl-
vurmaktan çekinmeyece¤iz. ‹flçilerin sömürülmesine, ezilmesine,
haks›zl›¤a u¤ramas›na, tehdit edilmesine karfl› ç›kacak, emekçileri
hedefleyen sald›r›lar› cevaps›z b›rakmayaca¤›z.
‹flçilerin hakk›n›, devrimci adalet perspektifine sahip devrimci ey-
lemlerle savunaca¤›z; iflçilerin düflmanlar› bizim de düflman›m›zd›r.
Özal iktidar› ve onun destekçisi sermayedarlar, fabrikatörler, bü-
yük patronlar, onlar›n koruyucusu kolluk güçleri, iflbirlikçi sar›
sendika a¤alar›, faflist sendikac›lar, fabrikalar› parselleyen, iflçileri
geçim kap›s› haline getiren iflçi simsarlar›, grev k›r›c›lar›, devrimci
ve ilerici iflçileri jurnalleyen muhbirler, ajan ve sabotörler, devrim-
170
Zafer Yolunda 2
cileri düflman gören, devrimcilerle iflçiler aras›na barikat örmeye
çal›flan s›n›f düflmanlar› hedefimiz olacakt›r.
‹flçi s›n›f›n›n mücadelesini bo¤maya çal›flanlar, önüne engel ç›ka-
ranlar, iflçileri sömüren ve ezenler, bundan böyle yapt›klar›n›n he-
sab›n› da vermek zorunda kalacaklar›n› bilmelidirler.
Hiçbir güç, iflçi ve emekçi halk›n iktidar mücadelesinin zafere
ulaflmas›n› engelleyemeyecektir.
Bu çerçevede örgütümüz; ‹flçi s›n›f›n›n mücadelesini destekle-
mek ve iktidar›n iflçi düflman› politikalar›n› teflhir amac›yla, 10 Ha-
ziran-5 Temmuz 1991 tarihleri aras›nda ""‹‹flfltteenn aatt››llmmaallaarraa kkaarrflfl››
çç››kkaall››mm,, hhaakk mmüüccaaddeelleessiinnddee bbiirrlleeflfleelliimm"" kampanyas›n› düzen-
lemifl ve bu kampanya kapsam›nda;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa;;
Gümüflsuyu'ndaki Ere¤li Demir Çelik Sat›fl Müdürlü¤ü’nün, Zin-
cirlikuyu'daki Türkiye Seramik Çimento ‹flverenleri Sendikas›’n›n,
Kartal So¤anl›k'taki, Anadolu Yakas› Tekel Pazarlama ve Da¤›t›m
Baflmüdürlü¤ü’nün bas›l›p tahrip edilmesi;
Zincirlikuyu'daki Karayollar› 17. Bölge Müdürlü¤ü Genel Merke-
zi’nin, Maliye ve Gümrük Bakanl›¤› Hesap Uzmanlar› Kurulu ‹stan-
bul Grup Baflkanl›¤› binas›n›n, Küçükyal›'daki Karayollar› 1. Bölge
Müdürlü¤ü’nün, Çaml›ca'daki DS‹ Bölge Müdürlü¤ü’nün, Dolapde-
re'deki Denizcilik ‹flletmeleri binas›n›n bombalanmas›;
AAnnkkaarraa''ddaa;;
Kamu ‹flverenleri Sendikas› (KAMUSEN) Genel Merkezi'nin bas›l›p
tahrip edilmesi, Maliye ve Gümrük Bakanl›¤›, Çal›flma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanl›¤› ile fieker Fabrikas› Müdürlü¤ü, Demir ve Çelik ‹fllet-
meleri Genel Müdürlü¤ü, Etibank Genel Müdürlü¤ü, Petrol ‹flleri Ge-
nel Müdürlü¤ü ve Tekel Sat›fl Bürosu’nun bombalanmas›;
BBuurrssaa''ddaa;;
Çal›flma Bakanl›¤› Genel Müdürlü¤ü’nün bombalanmas› eylemle-
rini gerçeklefltirmifltir.
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
171
Haber Bültenleri (1990-1994)
FFAAfifi‹‹ZZMM KKAATTLL‹‹AAMMLLAARRLLAA KKEENNDD‹‹ SSOONNUUNNUU HHAAZZIIRRLLIIYYOORR
TTÜÜRRKK‹‹YYEE HHAALLKKLLAARRII!!
12 Temmuz 1991 günü ‹stanbul'da bir katliama tan›k oldunuz.
12 Temmuz 1991 günü, 10 devrimci, iktidar›n emrindeki terör güç-
lerince tüm halk›n gözü önünde güpegündüz katledildiler.
O gün polis telsizini dinleyenler, Saat: 19.30 sular›nda ‹stan-
bul'daki tüm emniyet güçlerine art arda ya¤an talimatlar› iflittiler.
Polis flefleri; çevik kuvvetin, siyasi flube elemanlar›n›n, çelik yelek-
li timlerin, panzerlerin, itfaiye araçlar›n›n, Dikilitafl, Balmumcu, Ni-
flantafl› ve Yeni Levent'te mevzilenmesini, bu mahallelere tüm girifl
ve ç›k›fllar›n tutulmas›n›, halk›n sokaklara ç›kmas›n›n engellenme-
sini, evlerinde olanlar›n pencerelere yaklaflmas›na izin verilmeme-
sini istiyordu.
Binlerce polis, verilen emirle birlikte, bu dört mahalleye akt›.
Halk flaflk›nd›, tedirgindi, korku içindeydi...
Ne oluyordu? Bunca polis ne için gelmiflti? Mahalleyi niçin iflgal
etmiflti? Kendi deneyleri ve sa¤duyular›yla,
devlet güçlerinin halk›n lehine bir fley yapma-
yaca¤›n› sezebiliyor, polisin bir sald›r› haz›rl›-
¤› içinde oldu¤unu görebiliyorlard›.
‹nsanlar›n evlerine gitmesine, pencereden
kafas›n› ç›karmas›na dahi izin verilmemesi,
gizli kapakl› bir fleylerin döndü¤ünü, halk›n
baz› fleyleri görmemesi istendi¤ini ortaya ko-
yuyordu. Her gün bas›nda ç›kan haberlerden,
birilerinin sokakta, evde sorgusuz sualsiz öl-
dürüldü¤ünü de biliyorlard›.
172
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 22 Temmuz 1991 SSaayy››:: 29
NNiiyyaazzii AAYYDDIINN
Çok geçmedi, silah ve bomba sesleriyle sar-
s›ld›lar. Bu seslere efllik eden devrimci slogan-
lar› ve marfllar› duydular.
Tahrip gücü yüksek bombalar peflpefle patl›-
yor, her yana barut ve yan›k kokusu yay›l›yor-
du. Tüm mahalle halk› her silah sesinde, her
bomba patlay›fl›nda yeni bir insan›n katledildi-
¤ini düflünüyor, merak içinde beklefliyorlard›.
Ve nihayet ambulans sinyalleri iflitildi. Me-
raklar›n› yenemeyenler katledilen insanlar›n
cesetlerini görebilmek için pencerelerden d›-
flar›ya bakt›lar ve birer birer götürülen cesetlerle karfl›laflt›lar. Dik-
katlerini çeken en önemli fley, girilen yerden sa¤ ç›kar›lan hiç kim-
senin olmamas›yd›.
Tekni¤in tüm olanaklar›yla donanm›fl binlerce polis, panzerler
eflli¤indeki çelik yelekli ölüm mangalar›, her nas›lsa sa¤ ve yaral›
olarak kimseyi yakalayam›yor, herkesi ölü olarak ele geçiriyordu.
Bu bir katliamd›... 10 devrimcinin dört ayr› yerde, ayn› saatler-
de, ayn› yöntemlerle bilinçli olarak katledilmesi eylemiydi.
Katliam›n ard›ndan polis telsizleri yeniden çal›flmaya bafllad›lar,
ölüm mangalar›na sald›r› emri verenler art›k onlar› kutlayabilirdi.
Ve katiller "gözlerinden öpülerek" kutland›lar.
Her fley planland›¤› gibi yap›lm›fl, operasyon tamamlanm›flt›. Ar-
t›k halk evinden ç›kabilir, evine gidebilirdi.
Merakla korku içinde bekleflen insanlar, "operasyonun bitti¤ini" du-
yuran anonsla y›¤›nlar halinde soka¤a f›rlad›lar.
Barut ve yan›k kokusu tüm mahalleye yay›l-
m›flt›. Ev ve iflyerleri bombalarla tahrip olmufl,
duvarlar kurflun delikleriyle dolmufltu. Sokak-
larda mahalle halk›n›n "efendi insanlard›", "iyi
insanlard›" dedikleri yoldafllar›m›z›n henüz
kurumam›fl kanlar› vard›.
Ve halk tedirginlik içinde, korku ve endifley-
le birbirine soruyordu:
- "Neden? Suçu neydi bu insanlar›n?"
173
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹‹bbrraahhiimm EERRDDOO⁄⁄AANN
ÖÖmmeerr CCOOfifiKKUUNNIIRRMMAAKK
- "Bu nas›l ifltir, hiç kimse sa¤ yakalanm›yor?"
Sorular sorular› izliyor, f›s›lt›yla her yana
dalga dalga yay›l›yordu. Devletin katliam ve
yok etme politikas›n› bilen baz› kesimleri sus-
kunluk içindeydiler; gerçe¤i söylemeye cesaret
edemediler.
Devletin "büyük" ve "yüce" oldu¤una ina-
nanlar, bir ev ya da iflyerinde 3-4 insan›, bin-
lerce polisle, panzerlerle ve özel timlerle çevi-
rip bombalarla imha etmenin "büyüklük" ve
"yücelik" olmad›¤›n› gördüler.
"Bana dokunmayan y›lan bin y›l yaflas›n" diyenler korkuyla irkildi-
ler. Bir gün ayn› fleyin kendi bafllar›na gelece¤ini düflünerek "bu nas›l
düzen", "hukuk ve yasalar nerede" diye kendi kendilerine söylendiler.
Ama devrimciler, yurtseverler, katliam›n her saniyesini bellekle-
rine kaydettiler. Halk›n sessizli¤inden, tepkilerini yer yer dile getir-
mesinden, duydu¤u öfkeden, oligarflinin tüm katletme gücüne ra¤-
men ne denli çaresiz oldu¤unu da gördüler.
"Neden katledilmifllerdi?", "Neden teslim olmam›fllard›?"
Bu sorular ayn› günün gecesi saat: 01.30'da TV haber bülteninde kat-
liama dair ilk aç›klama yay›nland›¤›nda tüm Türkiye'de sorulur oldu.
TC tarihinde belki ilk defa, tüm halk›n gözleri önünde, güpegün-
düz, devletin ölüm mangalar›, operasyon düzenledikleri üç iflyeri ve
bir evde bulunan herkesi ölü olarak ele geçirmiflti. ‹ktidar, kendi ya-
salar›n›, hukuk kurallar›n› bir yana iterek bundan böyle adeta terö-
rün tek geçerli "yasa" olaca¤›n› ilan etmiflti. "Bi-
zim düzenimize karfl› ç›kanlar her fleye katlan-
maya haz›r olmal›d›r" mesaj› veriliyordu. Em-
peryalizmle iflbirli¤ine, kapitalist sömürüye,
zulme ve yoksullu¤a bayrak açanlar, adalet iste-
yenler, hak-hukuk diyenler ve en önemlisi de,
tüm dünyada "Sosyalizm öldü" 盤l›klar›n›n at›l-
d›¤› bir dönemde hala halklar›n kurtuluflundan
söz edenler, sosyalizm için savaflt›¤›n› söyle-
yenler, bundan böyle yeni katliamlara, iflkence-
lere, zindanlara haz›r olsun deniyordu.
174
Zafer Yolunda 2
NNaazzmmii TTÜÜRRKKCCAANN
YYüücceell fifi‹‹MMfifiEEKK
AAMMAAÇÇ TTÜÜMM HHAALLKKAA GGÖÖZZDDAA⁄⁄II VVEERRMMEEKKTT‹‹RR
‹flçi ve emekçi halk›n mücadelesi düzeni
sarst›kça, devrimci mücadele ad›m ad›m geliflip
yay›ld›kça, çaresizlik içinde kalan egemen s›n›f-
lar, sömürü düzeninin bekas› için, aç›k bask› ve
terör politikas›na h›z vermekten, cinayet ve kat-
liamlara yönelmekten baflka yol bulam›yorlar.
Hitler'den al›nm›fl savafl yöntemleri, zorda ka-
lan tüm kapitalistlerin gerekti¤inde çekinme-
den baflvurdu¤u yöntemler olmufltur her za-
man. Bugün de iktidar, içine düfltü¤ü çaresizlik
sonucu, bu yöntemlerden medet umuyor. Faflizmin yüzüne geçirilen
demokrasi maskesi bir yana at›larak, "hukuk devleti" vaazlar› unutu-
larak, devletin terör güçlerine "sald›r" komutu veriliyor.
Bugün halk›m›z›n ekonomik, sosyal, siyasal, ulusal talepleri için
yürüttü¤ü mücadele, devrimci güçlerin dünyada olan›n aksine sos-
yalizm bayra¤›n› yükseltmeye devam etmeleri, emperyalizmi ve ifl-
birlikçilerini derinden rahats›z ediyor. "Yeni dünya düzeni" peflinde
koflan ABD, her fleyin kendi arzusuna göre biçimlendi¤i bir dünya
özlemiyle, iflbirlikçi iktidarlardan "ç›banbafl›" olarak gördü¤ü güç-
lerin ezilmesini istiyor. ANAP iktidar›n›n, CIA ile iflbirli¤i halinde
M‹T, Kontrgerilla ve siyasi polisi devrimci, ilerici güçlerin, halk güç-
lerinin üzerine salmas›, kanl› katliamlara ve cinayetlere yönelmesi
iflbirlikçi egemen s›n›flar›n gelecek endiflesinin ürünü oldu¤u kadar
emperyalizmin bu iste¤inin de sonucudur.
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERR FFAAfifi‹‹ZZMMEE BBOOYYUUNN EE⁄⁄MMEEYYEECCEEKKTT‹‹RR!!
Faflizmin halka, devrimcilere karfl› sürdür-
dü¤ü savafl yeni de¤ildir. Bu savafl 20 küsur y›l-
d›r devam ediyor. Cephenin bir yan›nda Ameri-
kan emperyalizmi ve iflbirlikçileri vard›r; di¤er
yan›nda iflçiler, emekçiler, yoksul köylüler, ay-
d›nlar, gençler... k›saca tüm halk›m›z vard›r.
Onlar›n örgütlü gücü devrimciler vard›r.
Türkiye egemen s›n›flar›, bir milyona daya-
nan orduya, 200 bine yaklaflan polis gücüne,
M‹T, kontrgerilla gibi gizli örgütlere sahip ol-
175
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹‹bbrraahhiimm ‹‹LLÇÇ‹‹
HHaassaann EELL‹‹UUYYGGUUNN
mas›na ve bunlar› her türlü teknik donan›ma
sahip k›lmas›na ra¤men, halk muhalefetinin
üstesinden gelemiyor. Emrindeki bu dev savafl
gücü halk›n mücadelesinin ad›m ad›m gelifl-
mesini engelleyemiyor, devrimcilerin iktidar
için sürdürdü¤ü mücadeleyi bo¤am›yor. Bir
evdeki üç-befl devrimcinin bile teslim al›nama-
y›p katledilmesi, görünürdeki tüm güç gösteri-
sinin ard›nda, asl›nda egemen s›n›flar›n ne
denli kof ve güçsüz oldu¤unu ortaya koyuyor.
10 yoldafl›m›z›n ‹stanbul'da, iki yoldafl›m›-
z›n Ankara'da katledilmesi, oligarfliye ve emperyalizme karfl› sür-
dürdü¤ümüz 20 küsur y›ll›k savaflta, u¤rad›¤›m›z ilk katliam de¤il-
dir. Biz K›z›ldere'de, idam sehpalar›nda, iflkencehanelerde, zindan-
larda, sokaklarda evlerde, da¤larda defalarca öldük. Ve istisnas›z
her seferinde, tüm iletiflim araçlar› kullan›larak "çökerttik", "yok et-
tik", "büyük darbe vurduk" propagandas› yap›larak halk kitlelerinin
güvensizli¤e düflürülmesi, umutlar›n›n tüketilmesi amaçland›.
Ama baflaramad›lar!
Her darbe sonras› mücadele eskiyi aflarak ilerledi.
Zulme ve iflkencelere direnen, cinayet ve katliamlara gö¤üs ge-
ren devrimcilerin ""BBaa¤¤››mmss››zz TTüürrkkiiyyee"", ""KKaahhrroollssuunn FFaaflfliizzmm"", "" YYaa --flflaass››nn SSoossyyaalliizzmm"", ""YYaaflflaass››nn DDeevvrriimmccii SSooll"" fliarlar› yay›lmaya de-
vam etti. Bu fliarlar egemenleri vuran bir kurflun oldu, katledilen
devrimcilerin yerleri misliyle dolduruldu.
Devrimci adalet, iflkencecilerden, halk düflmanlar›ndan hesap
sormaya bafllad›.
Halka ve devrimcilere zulmedenler, iflte bu
yüzden korkuya kap›ld›lar. Yapt›klar› katliam-
lar›, iflkenceleri, insanl›k d›fl› uygulamalar›
unutarak, halk düflmanlar›ndan hesap sorul-
mas›na "terörizm" ad›na lanet ya¤d›rd›lar.
TC’nin ordusu, polisi ve silahlar›n›n arka-
s›nda aslan kesilen, kahramanl›k gösterisine
soyunan, yapt›klar›n›n sonsuza kadar yanlar›-
na kalaca¤›n› sanan bu zavall›lar; devlet baflka-
176
Zafer Yolunda 2
CCaavviitt ÖÖZZKKAAYYAA
BBiillaall KKAARRAAKKAAYYAA
n›ndan, bas›ndan, milletvekiline, generalinden
polis fleflerine kadar hemen hepsi hesap sorul-
maya bafllan›nca can derdine düfltüler, a¤›zla-
r›ndan hiç düflürmedikleri "vatan-millet" ede-
biyat›n›n, asl›nda kendi ç›karlar›n› korumak-
tan baflka bir fley olmad›¤›n› gösterdiler. Kendi
güvenlikleri için devletin tüm olanaklar›n› se-
ferber ettiler ve ne kadar, ikiyüzlü olduklar›n›
ortaya koydular. S›rf bu amaçla özel tabur
oluflturma, CIA'dan yararlanma ve hatta "terör
uzman›" ad› alt›nda efendilerinden koruyucu
isteme yolunu seçtiler.
Kuflkusuz devrimciler, bu tür tedbirlerin de bir ifle yaramayaca-
¤›n› gösterecektir! Devrimci irade, kararl›l›k ve yarat›c›l›kla tüm en-
gelleri aflmaya, halk düflmanlar›n› bir bir cezaland›rmaya devam
edecektir!
Bugün iktidar›n "kontrgerilla" taktiklerini gündeme getirmesi, ifl-
kencelere, sokak ve ev infazlar›na h›z vermesi, aç›k cinayet ve kat-
liamlara yönelmesi, devrimcileri yürüdü¤ü yoldan al›koyamayacak-
t›r. CIA ile iflbirli¤i yapma, onun teknik gücünden ve uzmanlar›n-
dan daha genifl çapl› yararlanma, M‹T, kontrgerilla ve siyasi polisi
devrimcilerin ve halk›n üzerine salma, iktidar için kurtulufl de¤il-
dir, olmayacakt›r! Bu ayn› zamanda halk›n ve devrimcilerin müca-
delesinden duyulan korkuyu ortaya koyuyor.
Diyarbak›r'da tertiplenen provokasyon ve Kürt halk›na, onun ile-
rici, yurtsever güçlerine yönelik katliam; ‹stanbul'da ve Ankara'da
ev ve iflyerlerine düzenlenen bask›nlarla yol-
dafllar›m›z›n do¤rudan katledilmesi, iktidar›n
bu politikay› giderek t›rmand›raca¤›n›n aç›k
iflaretidir. Farkl› zamanlarda ve biçimlerde ye-
ni katliamlar›n, kontrgerilla eylemlerinin, pro-
vokasyonlar›n gündeme gelmesi kimse için fla-
fl›rt›c› olmamal›d›r.
Devrimciler, halk› sindirmeyi ve teslim almay›
hedefleyen bu politikaya boyun e¤meyecektir!
Asl›nda bu politikalar›n orijinal bir yan›
177
Haber Bültenleri (1990-1994)
ZZeeyynneepp EEddaa BBEERRKK
FFiinnttöözz DD‹‹KKMMEE
yoktur. Dünyan›n bir çok ülkesinde, devrimci
güçleri bo¤mak ve pasifize etmek için, CIA ve
Pentagon kurmaylar›n›n gelifltirdi¤i bir strateji
dahilinde uygulanmaya sokulan bu politikayla
amaçlanan, iflbirlikçi iktidarlar›n ömrünü biraz
daha uzatmakt›r. Ölüm mangalar› bunun için
devreye sokulmufl, katliamlara bunun için h›z
verilmifltir. Ama bu politikalar›n uyguland›¤›
her yerde, devlet eliyle sürdürülen aç›k terö-
rün, giderek sadece devrimcileri de¤il, tüm
halk› düflman gören bir nitelik kazand›¤› ve t›r-
mand›¤›, iç savafl›n boyutlanarak yay›ld›¤›, devrimci güçlerin silah-
lanarak büyüdü¤ü de bir gerçektir ve bu asla unutulmamal›d›r.
Gelinen aflamada oligarfli böyle bir savafl› göze alm›flt›r.
Biz de halka ve devrimcilere karfl› yürütülen bu savafl› kabul et-
ti¤imizi söylüyor savafl›n gereklerini yerine getirmeye devam ede-
ce¤imizi ilan ediyoruz.
Türkiye art›k iflçi grevlerinin, köylü hareketlerinin, çeflitli halk
kesimlerinin eylemlerinin giderek daha da politize olaca¤› bir süre-
ce girmifltir. Oligarflinin terörü de bu yüzden sadece devrimcileri
hedef alm›yor; düzene karfl› olan daha genifl kesimler de terörün
hedefi oluyor. Yine bugün savafl›n silahl› biçimi görünürde devrim-
cilerle oligarfli aras›nda sürüyor olsa da, bu durum yavafl yavafl de-
¤ifliyor. Silahl› mücadele halk› örgütledi¤i ölçüde silahl› öncünün
yürüttü¤ü mücadele de, örgütlü halk›n mücadelesine dönüflüyor.
Bu anlamda savafl oligarfli ile halk aras›ndad›r. Ve bundan sonraki
süreçte bu daha belirgin biçimde ortaya ç›kacakt›r!
‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,, TTÜÜMM EEZZ‹‹LLEENNLLEERR!!
Kendi hukukunu, yasa ve kurallar›n› dahi tan›mayan bir iktida-
r›n; katliamlar›na, faflist terörüne karfl› kendimizi savunmak, can
güvenli¤imizi sa¤lamak için silaha sar›lmaktan baflka yol kalma-
m›flt›r. Düzenin s›n›rlar› içinde hukuki yollarla hak aramak ve elde
etmek; adaletin gerçekleflmesini beklemek bir hayaldir.
Ölmemek için, yaflamak ve yaflatmak için savaflmak gerekiyor.
E¤er iktidar›n herkesi korkutup sindirmesini engellemek istiyor-
sak, silaha sar›l›p karfl›l›k vermek zorunday›z.
178
Zafer Yolunda 2
BBuulluutthhaann KKAANNGGAALLGG‹‹LL
Bu bizim de¤il, oligarflinin bize dayatt›¤› bir tercihtir.
‹ktidar, sömürü düzeni ebediyen sürsün istiyor. Açl›¤a ve sefale-
te mahkum edilen emekçiler seslerini ç›karmas›n, verilene raz› ol-
sun istiyor. E¤er biz bu kölelik düzeninin de¤iflmesini istiyorsak,
bunun için kavga etmek, savaflmak zorunday›z.
Yoldafllar›m›z bu bilinç içinde savaflarak flehit düfltüler.
Onlar, tafl›d›klar› sosyalizm bayra¤›n› hep yükseklerde tuttular.
Sosyalizme ve halklar›n kurtulufluna olan ba¤l›l›klar›n› canlar›n› fe-
da ederek ortaya koydular.
Onlar› asla unutmayaca¤›z, an›lar›n› daima yaflataca¤›z.
‹ktidar ve emrindeki polis flefleri, katliam›n ard›ndan yoldafllar›m›-
z›n öldürülmesini meflru göstermek için büyük çaba içine girdiler. Po-
lis flefleri ve iktidar sözcülerinin kamuoyuna art arda yapt›klar› aç›k-
lamalar gerçe¤i yans›tm›yor. Bu aç›klamalar ve bas›nda yer alan M‹T
ve polis kaynakl› di¤er haberlerde birçok abartma ve yalan vard›r.
Elbette yoldafllar›m›z kendilerini katletmeye gelen polise karfl›
direnmifl, ellerindeki tüm olanaklarla kendilerini savunmufllard›r.
Hiçbir Devrimci Sol militan› faflizme teslim olma yolunu seçmez,
seçmeyecektir. Ama yoldafllar›m›za "teslim olun" ça¤r›s› yap›ld›¤›
koca bir yaland›r. Ölüm mangalar› katliam amac›yla gelmifl, hiçbir
uyar› yapmadan tüm halk›n gözleri önünde güpegündüz sald›r›ya
geçmifl, yoldafllar›m›z›n bulundu¤u ev ve iflyerlerini bomba ve si-
lahlarla adeta harabeye çevirmifllerdir.
Yine iddia edildi¤inin aksine, katledilen yoldafllar›m›z›n bir k›sm›n›n
örgütümüzün gerçeklefltirdi¤i silahl› eylemlerle hiçbir ilgisi yoktur.
Katliam› gerçeklefltirenler, katlettikleri insanlar›n kim oldu¤unu
dahi bilmiyorlard›. Bunun kan›t› birçok yoldafl›m›z›n kimli¤inin son-
radan teflhis edilmesi, baz›lar›n›n ise hala teflhis edilmemifl olmas›-
d›r. Devrimci Sol üyesi olmak katledilmek için yeterli olmufltur.
KK AATTLLEEDD‹‹LLEENN YYOOLLDDAAfifiLLAARRIIMMIIZZIINN AADDLLAARRII fifiÖÖYYLLEEDD‹‹RR::
‹stanbul'da
1)NNiiyyaazzii AAYYDDIINN, 2)ÖÖmmeerr CCOOfifiKKUUNNIIRRMMAAKK, 3)YYüücceell fifi‹‹MMfifiEEKK,
4)‹‹bbrraahhiimm ‹‹LLÇÇ‹‹, 5)‹‹bbrraahhiimm EERRDDOO⁄⁄AANN, 6)NNaazzmmii TTÜÜRRKKCCAANN, 7)BBii--
llaall KKAARRAAKKAAYYAA, 8)HHaassaann EELL‹‹UUYYGGUUNN, 9)ZZeeyynneepp EEddaa BBEERRKK, 10)CCaa--
179
Haber Bültenleri (1990-1994)
vviitt ÖÖZZKKAAYYAA
Ankara'da 1)FFiinnttoozz DD‹‹KKMMEE, 2)BBuulluutthhaann KKAANNGGAALLGG‹‹LL
‹‹LLEERR‹‹CC‹‹LLEERR,, DDEEMMOOKKRRAATTLLAARR,, YYUURRTTSSEEVVEERRLLEERR,, TTÜÜMM HHAALLKKIIMMIIZZ!!
Oligarflinin katletti¤i bu devrimcilerin ad› hiçbir zaman unutul-
mayacakt›r! Onlar›n tafl›d›¤› sosyalizm bayra¤›, yerlerini dolduran-
lar›n elinde daha yükseklere kald›r›lacak, emperyalizme ve oligar-
fliye karfl› savafl›m›z aral›ks›z sürecektir!
Onlar› katleden ANAP iktidar›ndan mutlaka hesap soraca¤›z!
Katliam karar›ndan, baflta devlet baflkan›, baflbakan ve bakanlar
kurulu olmak üzere tüm ANAP milletvekilleri, önde gelen di¤er
ANAP yöneticileri sorumludurlar. Emniyet Genel Müdürü, ‹stanbul
ve Ankara Valisi, ‹stanbul ve Ankara Emniyet Müdürü, onlar›n em-
rindeki M‹T ve polis flefleri, ANAP iktidar›n›n verdi¤i bu karar›n uy-
gulay›c›s› olmufllard›r.
Yoldafllar›m›z›n katliam karar›n› verenleri ve bu karar› uygula-
yanlar› asla unutmayacak ve affetmeyece¤iz!
Katiller hesap vermekten kurtulamayacak, devrimci adalet er ya
da geç yakalar›na yap›flacakt›r!
fiimdiden tüm dünyaya ve halk›m›za ilan ederiz ki, onlar› bula-
cak ve cezaland›raca¤›z!
12 TEMMUZ KATL‹AMI UNUTULMAYACAK!
YAfiASIN ANT‹-EMPERYAL‹ST ANT‹-OL‹GARfi‹K DEVR‹M MÜCADELEM‹Z!
YAfiASIN SOSYAL‹ZM!
KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
DEVR‹MC‹ SOLMERKEZ KOM‹TES‹
AAçç››kkllaammaa::
Yoldafl›m›z DDuurrssuunn KKAARRAATTAAfifi öldürülmüfl ya da yakalanm›fl de-
¤ildir. Yurtd›fl›ndaki arkadafllar›m›z›n aç›klamas› bir yanl›fl anlama
ve bilgi eksikli¤inden kaynaklanm›flt›r. Yoldafl›m›z örgütsel görev-
lerini yerine getirmeye devam ediyor.
180
Zafer Yolunda 2
KKAAMMUUOOYYUUNNAA AAÇÇIIKKLLAAMMAA
12 Temmuz 1991 günü ‹stanbul'da üç iflyeri ve bir ev olmak üze-
re dört ayr› yerde yap›lan operasyonlarda 10 yoldafl›m›z bilinçli bir
flekilde katledildi. Polis, Niflantafl›, Balmumcu, Dikilitafl ve Levent'te
katletti¤i yoldafllar›m›z›n ad›n› dahi bilmiyordu. Bu gerçek bugün
tüm ç›plakl›¤›yla ortaya ç›km›flt›r. Operasyon sonras› polisin yapt›-
¤› aç›klamada, katledilen yoldafllar›m›zdan ancak foto¤raf ve par-
mak izi yoluyla kimli¤i tesbit edilebilenlerin gerçek isimleri yer al-
m›flt›r. Baz› yoldafllar›m›z›n isimlerini kamuoyuna aç›klayan ise ör-
gütümüz olmufltur. Ancak polisi baflar›l› göstermek çabalar›n›n
ürünü olsa gerek, kimi bas›n organlar›nda, örgütümüzün, katledi-
len yoldafllar›m›z›n kimliklerine iliflkin yapt›¤› aç›klamaya, polisin
aç›klamas›ym›fl gibi yer verilmifltir. Biz yine iddia ediyoruz: Polis,
katletti¤i yoldafllar›m›z›n kim oldu¤unu önceden bilmiyordu. Dev-
rimci Sol'cu olmalar› katledilmeleri için yeterli say›ld›.
Bugün 12 Temmuz katliam› hala tüm yönleriyle ayd›nlanm›fl de-
¤ildir. Katliam›n hemen ard›ndan ‹çiflleri Bakanl›¤› ve polisin yapt›-
¤› aç›klamalar aras›ndaki çeliflkinin nedeni de belli de¤ildir. Operas-
yon sonras› ‹çiflleri Bakan› 11 kiflinin öldürüldü¤ünü söylerken, ‹s-
tanbul polisi bu say›y› 10 kifli olarak aç›klam›flt›r. Keza baz› gazete-
lerde ç›kan haberlerde, ‹stanbul'da ölü olarak ele geçirilenlerin 12
kifli oldu¤u belirtilirken, kimi Adli T›p yetkilileri de bunu do¤rula-
yarak Adli Morgta 12 kiflinin cesedinin bulundu¤unu söylemifllerdir.
Bu çeliflkiler gösteriyor ki, ‹çiflleri Bakanl›¤› ve polis, katliama
iliflkin baz› gerçekleri kamuoyundan gizlemifllerdir.
12 Temmuz operasyonunda ‹stanbul'da örgütümüz üyesi toplam
10 yoldafl›m›z flehit düfltü. Bunlardan NNiiyyaazzii AAYYDDIINN, CCaavviitt ÖÖZZKKAA--
181
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 A¤ustos 1991 SSaayy››:: 30
YYAA, HHaassaann EELL‹‹UUYYGGUUNN, NNaazzmmii TTÜÜRRKKCCAANN, ZZeeyynneepp EEddaa BBEERRKK, Di-
kilitafl'ta bir büroda; ‹‹bbrraahhiimm EERRDDOO⁄⁄AANN, YYüücceell fifi‹‹MMfifiEEKK, Balmum-
cu'da bir evde; ‹‹bbrraahhiimm ‹‹LLÇÇ‹‹, BBiillaall KKAARRAAKKAAYYAA, Niflantafl›'nda bir
iflyerinde; ÖÖmmeerr CCOOfifiKKUUNNIIRRMMAAKK Levent'te bir büroda katledildiler.
E¤er katledilenlerin say›s›na iliflkin verilen rakamlar (11 ya da
12) do¤ruysa operasyonda örgütümüzün üyesi olmayan halktan in-
sanlar da öldürülmüfl demektir. Ortada bu yarg›m›z› do¤rulayan ka-
n›tlar da vard›r. Bunlar›n bafl›nda, operasyon s›ras›nda ölü olarak
ele geçirildi¤i aç›klanan ve ad›n›n Mustafa Üstünda¤ oldu¤u söyle-
nen kiflinin, sahiplenen kimse ç›kmad›¤› için kimsesizler mezarl›¤›-
na kald›r›lmas› olay› geliyor. 31 Temmuz 1991 tarihli gazetelerde
ç›kan bu haber pek çok kiflinin dikkatini çekmemifl olabilir. Ama
gerçek, Mustafa ÜSTÜNDA⁄ olarak aç›klanan kiflinin kim oldu¤unun
ayd›nlat›lmas›yla ortaya ç›kacakt›r.
Bir kez kesin olan bir fley vard›r ki, 12 Temmuz günü katledilen
yoldafllar›m›zdan ‹brahim ‹LÇ‹ d›fl›nda kalan 9'unun cenazesi ailesi
taraf›ndan teslim al›n›p defnedilmifltir. Polisin ad›n› Mustafa ÜS-
TÜNDA⁄ olarak aç›klad›¤› kifli, e¤er polisin iddia etti¤i gibi örgütü-
müzün üyesi ise, ‹brahim ‹LÇ‹'den baflkas› olmamas› gerekir. Oysa
bu kifli ‹brahim ‹LÇ‹ de¤ildir. Yoldafl›m›z› tan›yanlar cesedin ‹bra-
him ‹LÇ‹'ye ait olmad›¤›n› kesin biçimde belirlemifllerdir.
O zaman ‹brahim ‹LÇ‹'nin cesedi nerededir ve niçin gizlenmekte-
dir?
Ortaya ç›kan gerçek fludur: Polis 12 Temmuz operasyonunda yol-
dafllar›m›z d›fl›nda halktan insanlar› da katletmifl, ama bunu kamu-
oyundan gizlemek yolunu seçmifltir. Örne¤in Niflantafl›'nda a¤›r ya-
ral› olarak yakaland›¤› belirtilen ve örgütümüz üyesi oldu¤u aç›kla-
nan ‹brahim GÖKTEN'in örgütümüzle hiçbir ilgisi yoktur. Halktan
bir insan› do¤rudan hedef al›p katleden polisin bunu gizleme yolu-
na gitmesi, baflka fleylerin de gizlendi¤inin aç›k delili de¤il midir?
Her fley Niflantafl›'ndaki operasyonda kimlerin öldürüldü¤ü ve
polisin bu operasyona iliflkin neleri gizledi¤inde dü¤ümleniyor. Bu
operasyonla ilgili polis aç›klamalar›na dayanarak bas›n›n verdi¤i
haberlerde ölü say›s› 2-3-4 fleklinde çeliflkili biçimde yer alm›flt›r.
Niflantafl›'nda bombalarla tahrip edilen iflyerinde gerçekten kaç ki-
flinin öldürüldü¤ü bugün hala bir s›rd›r.
182
Zafer Yolunda 2
Yoldafl›m›z ‹brahim ‹LÇ‹ burada katledilmifltir. Ama cesedi bugün
ortada yoktur ve ne yap›ld›¤› da belli de¤ildir. Polisin yapt›¤› aç›k-
lamada, Niflantafl›'nda öldürülen, en az iki örgüt üyesi sözkonusu-
dur. Bunlardan biri Bilal KARAKAYA oldu¤una göre, di¤eri, yani yol-
dafl›m›z ‹brahim ‹LÇ‹ nerededir?
Biz Niflantafl›'ndaki iflyerinde Bilal KARAKAYA ve ‹brahim ‹LÇ‹ d›-
fl›nda örgütümüz üyesi hiç kimsenin bulunmad›¤›n›, bu yüzden bu-
rada baflka bir yoldafl›m›z›n katledilmesinin mümkün olmad›¤›n›
söylüyoruz.
Polis, Mustafa ÜSTÜNDA⁄ kimli¤ini tafl›yan kifliye kimse sahip
ç›kmad› derken asl›nda Niflantafl›'nda katledilen bu kiflinin örgütü-
müz üyesi olmad›¤› ve örgütümüz üyesi olan ‹brahim ‹LÇ‹'nin cese-
dinin yok edildi¤i gerçe¤ini gizliyor.
Ayr›ca kimsesizler mezarl›¤›na kald›r›lan kiflinin Mustafa ÜSTÜN-
DA⁄ olmas› ya da Mustafa ÜSTÜNDA⁄ ad›na düzenlenmifl sahte bir
kimlik tafl›mas› da sözkonusu olamaz. Çünkü Mustafa ÜSTÜNDA⁄
kimli¤ini Balmumcu'da katledilen yoldafl›m›z ‹brahim ERDO⁄AN ta-
fl›yordu ve bu kimlik Niflantafl›'ndaki iflyerinde de¤il Balmumcu'daki
evde bulunmufltur. Üzerinde de ‹brahim ERDO⁄AN'›n bilinen-tan›nan
resmi vard›r. E¤er bu kimlik ortaya ç›kar›l›r ve gösterilirse her fley
apaç›k görülecektir. Kald› ki, operasyon sonras› bas›nda ç›kan haber-
lerde bile Mustafa ÜSTÜNDA⁄ ad›na düzenlenen kimli¤in Balmum-
cu'da bulundu¤u aç›kça yer alm›flt›r. O halde polis ne yapm›flt›r?
Polis, Balmumcu'da katletti¤i yoldafl›m›z ‹brahim ERDO⁄AN'›n
Mustafa ÜSTÜNDA⁄ ad›na düzenlenmifl sahte kimli¤ini, Niflanta-
fl›'nda katletti¤i örgütümüzle ilgisi olmayan bir kifliye ait olarak
göstermifl, yine Niflantafl›'nda katletti¤i örgütümüz üyesi ‹brahim
‹LÇ‹'nin cesedini ise yok etmifltir. Operasyona iliflkin yap›lan çelifl-
kili aç›klamalar, iflte bu noktada daha bir anlam kazan›yor.
Tüm kamuoyunun 12 Temmuz katliam›na iliflkin bu gerçe¤i bil-
mesini istiyor; bas›n›, duyarl› olan herkesi ‹brahim ‹LÇ‹'nin cesedi-
nin ne yap›ld›¤›n› sormaya ça¤›r›yoruz.
DEVR‹MC‹ SOLMERKEZ KOM‹TES‹
183
Haber Bültenleri (1990-1994)
EEMMPPEERRYYAALL‹‹SSTT ÇÇIIKKAARRLLAARRIINN BBEEKKÇÇ‹‹SS‹‹ ""ÇÇEEKK‹‹ÇÇ GGÜÜÇÇ"" TTÜÜRRKK‹‹YYEE''DDEENN DDEEFFOOLL!!
Emperyalistler, Ortado¤u'daki varl›¤›n› kal›c›laflt›rmak için önce
Kürtleri korumak bahanesiyle Irak Kürdistan›'n› iflgal ettiler. Bir sü-
re sonra buradan çekilmek zorunda kal›nca, bu kez bir askeri birli-
¤i "Çekiç Güç" ad›yla Silopi'de konuflland›rd›lar. ABD ve ‹ngilte-
re'nin ortaklafla yürüttükleri bu planla amaçlanan, bölgede emper-
yalizmin ç›karlar›n› sarsacak her geliflmeye an›nda müdahale ede-
cek bir gücü sürekli haz›r halde bulundurmakt›r. "Çekiç Güç"ün
Kürtleri korumak için oluflturuldu¤u iddias›, emperyalizmin kendi
ç›karlar› için uydurdu¤u koca bir yaland›r. Emperyalizm halklar›n
dostu de¤il, düflman›d›r. Kürdistan'›n iflgali, Kürt halk›n› korumak
için de¤il, baflta Kürt yurtsever hareketi olmak üzere bölgede em-
peryalizmin ç›karlar›n› sarsan halk hareketlerine müdahale etmek
amac› tafl›yor. Bu güçle emperyalist ç›karlar› tehdit edenlerin ezil-
mesi, emperyalizmin iflbirlikçisi rejimlerin ayakta tutulmas› hedef-
leniyor. Özal iktidar› TC s›n›rlar› içinde, bu emperyalist müdahale
gücünün yerleflmesine izin vererek, Türkiye'yi emperyalizmin halk-
lara yönelik sald›r› üssü haline getirmek istiyor. Buna izin verme-
yece¤iz!
Ulusal onurun ayaklar alt›na al›nmas›na karfl› ç›kacak, emperya-
lizmin ülkemizdeki varl›¤›na son vermek için savaflmaya devam
edece¤iz.
Türkiye'yi emperyalizmin Ortado¤u halklar›na karfl› sald›rgan
bir üssü haline getirmek isteyenler, karfl›lar›nda, halklar›n birli¤i ve
dayan›flmas›n›n kararl› savunucular›, ba¤›ms›zl›k ve özgürlük mü-
cadelesinin sürdürücüsü devrimcileri bulacakt›r. Emperyalizme ül-
184
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 19 A¤ustos 1991 SSaayy››:: 31
kemizde yer yok diyoruz.
ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin sald›rgan müdahale gücü ülke-
mizden defolmal›d›r.
Emperyalizm ve iflbirlikçisi Özal iktidar›, halklara boyun e¤dire-
meyecektir. Örgütümüz, emperyalist sald›rganl›¤›n bir parças› olan
Çekiç Güç'ün Türkiye'de konuflland›r›lmas›n› protesto amac›yla em-
peryalist tekellerin uzant›s› CCoommmmeerrcciiaall UUnniioonn SSiiggoorrttaa AA..fifi''nniinn
GGeenneell MMüüddüürr YYaarrdd››mmcc››ss›› AAnnddrreeww BBllaakkee''ii cceezzaallaanndd››rrmm››flfltt››rr..
TÜRK‹YE'N‹N EMPERYAL‹ST SALDIRGANLI⁄IN ÜSSÜ HAL‹NE GET‹R‹LMES‹NE KARfiI ÇIKACA⁄IZ!
KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹LER‹!
YAfiASIN BA⁄IMSIZ TÜRK‹YE!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
185
Haber Bültenleri (1990-1994)
HHAALLKKAA VVEE DDEEVVRR‹‹MMEE ‹‹HHAANNEETT EEDDEENN,, YYOOLLDDAAfifiLLAARRIINNII FFAAfifi‹‹ZZMM‹‹NN KKUUCCAA⁄⁄IINNAA AATTMMAAKKTTAA HH‹‹ÇÇBB‹‹RR SSAAKKIINNCCAA GGÖÖRRMMEEYYEENN BB‹‹RR HHAA‹‹NN‹‹ CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK!!
BBiirrkkaann OORRUUÇÇ, faflizme karfl› sürdürdü¤ümüz savaflta ihanet yo-
lunu seçti¤i için örgütümüz taraf›ndan cezaland›r›lm›flt›r.
Örgütümüze "her göreve haz›r" oldu¤unu belirterek kat›lan ve is-
te¤ine uygun flekilde görevlendirilen bu kiflinin, k›sa bir süre son-
ra yüzüne takt›¤› maskenin düflmesiyle gerçek niteli¤i a盤a ç›km›fl-
t›r.
Birkan ORUÇ, devrimci bir örgüt içinde yer alman›n ne anlama
geldi¤ini bilmeyen biri de¤ildi. Ama o, s›cak mücadelenin güçlükle-
riyle yüzyüze gelince, devrime ve halka karfl› olan sorumluluklar›-
n› unutmufl, kendi ç›karlar› ve düzen özlemleri için faflizmle iflbir-
li¤i, ihbar, provokasyon dahil her tutuma aç›k hale gelmifl, burjuva-
ziye teslim olup flefaat dilemek istemifl, tüm uyar› ve çabalara ra¤-
men bu yüzsüz ve utanmaz tavr›ndan vazgeçmemifltir. Örgütümü-
zün kendisini içine yuvarland›¤› batakl›ktan kurtarma çabas›na da
olumlu yan›t vermemifl, halka ve devrime ihanet yolunu seçmekte
›srar etmifltir.
Bu yüzden gözalt›na al›nm›fl ve sorgulanm›flt›r.
Gözalt›nda tutuldu¤u ve sorguland›¤› 3 ay boyunca kendi ihane-
tini kabul etmifl ve verilecek her cezay› hak etti¤ini belirtmifltir.
‹haneti kendi itiraf›yla sabittir.
Örgütümüzün halk›n mücadelesine ihanet edenlere karfl› tavr›
aç›k ve nettir.
‹‹hhaanneettiinn cceezzaass›› ööllüümmddüürr!!
186
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 23 Eylül 1991 SSaayy››:: 32
Birkan ORUÇ, faflizmle mücadeleyi b›rakarak iflbirli¤i yolunu
seçti¤i, ihbar ve provokasyon dahil devrimcileri faflizmin kuca¤›na
atacak her yola aç›k hale geldi¤i ve birçok devrimcinin yaflam›n›
tehlikeye soktu¤u, yap›lan tüm uyar›lara ra¤men bu davran›fl›ndan
vazgeçmedi¤i ve ihanetini sürdürdü¤ü için örgütümüz taraf›ndan
cezaland›r›lm›flt›r.
ÖRGÜTÜMÜZE VE HALKA ‹HANET EDENLER‹N CEZASI ÖLÜMDÜR!
DEVR‹MC‹ SOL
Güvenlik Örgütü
187
Haber Bültenleri (1990-1994)
OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹NN‹‹NN SSEEÇÇ‹‹MM AALLDDAATTMMAACCAASSII,, AAMMEERR‹‹KKAANNCCII DDÜÜZZEENN‹‹ AAYYAAKKTTAA TTUUTTMMAAYYAA YYEETTMMEEYYEECCEEKKTT‹‹RR!!
AAMMEERR‹‹KKAANN UUfifiAA⁄⁄II FFAAfifi‹‹SSTT GGEENNEERRAALLLLEERRDDEENN KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA fifiEEFF‹‹
AADDNNAANN EERRSSÖÖZZ''ÜÜSSEEÇÇ‹‹MM AALLDDAATTMMAACCAASSIINNII PPRROOTTEESSTTOO EETTMMEEKK VVEE OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹NN‹‹NN
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERREE YYÖÖNNEELL‹‹KK KKAATTLL‹‹AAMMLLAARRIINNAA MM‹‹SS‹‹LLLLEEMMEE AAMMAACCIIYYLLAA
CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Özgürlük istemlerinin, hak aray›fllar›n›n terörle bast›r›ld›¤›, dev-
rimci ve yurtseverlere yönelik cinayet ve katliamlar›n birbirini iz-
ledi¤i bir ülkede yafl›yoruz.
Türkiye egemen s›n›flar› bugün, yeni bir seçim aldatmacas›yla
çürüyen ve kokuflan Amerikanc› düzeni ayakta tutmaya, emekçi
halk için bask› ve terör, sömürü ve yoksulluk demek olan Ameri-
kanc› demokrasiye kan vermeye çal›fl›yorlar.
Halka sahte vaadlerde bulunmaktan, umut tacirli¤i yapmaktan
öteye gidemeyen burjuva siyasi partiler Amerikanc› demokrasinin
erdemlerini saymakla bitiremiyorlar. "Siz seçin, sizi en iyi biz yö-
netiriz" diyorlar. Asl›nda söyledikleri, "sömürü düzenini en iyi biz
ayakta tutar›z" demekten baflka bir anlam tafl›m›yor.
Onlar›n tüm çabalar›, emekçilerin sömürülmesi ve ezilmesi üze-
rine kurulu bu Amerikanc› düzeni yaflatmak içindir. Herfley, bu sö-
mürü düzeninin devam ettirilmesi içindir.
Burjuva partileri halk›n sorunlar›n› çözemezler!
Çünkü onlar›n misyonu, emekçi halk›n düzene yönelik tepkileri-
ni yat›flt›rmak, bast›rmak ve egemenler ad›na ülkeyi yönetmektir.
188
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 21 Ekim 1991 SSaayy››:: 33
Onlar sömürüye dayanan, eflitsizlik ve adaletsizlik üzerine kuru-
lu bu düzeni de¤ifltirmek için de¤il, korumak için vard›rlar.
Onlar›n "Demokrasi" dedikleri fley, düzenin bekas› için silahlar›n
gölgesinde oynanan bir oyundan baflka bir fley de¤ildir. Onlar için
"demokrasi", bask›ya, teröre, iflkenceye, hak gasplar›na, sömürüye,
eflitsizli¤e, adaletsizli¤e dayanan bu faflist rejimin sürmesidir.
Bu yüzden biz devrimciler, seçim aldatmacas›na karfl› ç›k›yor,
“SSEEÇÇ‹‹MM ÇÇAARREE DDEE⁄⁄‹‹LL,, DDEEVVRR‹‹MM!!”” diyoruz.
Hangi parti gelirse gelsin, halk›n sorunlar› çözümlenmeyecektir.
Halklar›m›z›n kurtuluflu DEVR‹M'den geçiyor.
Emperyalist ba¤›ml›l›¤›n sona erece¤i BA⁄IMSIZ B‹R ÜLKE'yi; bas-
k› ve terörün son bulaca¤› DEMOKRAT‹K B‹R ÜLKE'yi; sömürünün
sona erece¤i ve emekçilerin al›n terinin karfl›l›¤›n› alaca¤› SOSYA-
L‹ST B‹R ÜLKE'yi yaratman›n yolu DEVR‹M'den geçiyor.
Bu düzen y›k›lmadan ve emekçi halk iktidar› kurulmadan kurtu-
lufl mümkün de¤ildir.
Biz, bunun için mücadele ediyor, bunun için savafl›yoruz.
Eylemlerimizle, oligarflinin seçim aldatmacas›na karfl› ç›k›yor,
Amerikanc› düzenin sürdürülmesinden baflka anlama gelmeyen
"demokrasicilik oyununa hay›r" diyoruz.
Eylemlerimizle, iktidardan ve onun ad›na bu düzene bekçilik ya-
pan, halka bask› ve terör uygulayan, devrimci ve yurtseverlere yö-
nelik kanl› katliamlar tertipleyen faflizmin eli kanl› cellatlar›ndan,
iflkencecilerinden hesap soruyoruz.
Örgütümüz, "SEÇ‹M ÇARE DE⁄‹L, DEVR‹M!" kampanyas› çerçeve-
sinde; baflta iflkenceci kontrgerilla fleflerinden Adnan ERSÖZ olmak
üzere iflkenceci polisleri cezaland›rm›fl, iktidara ve onun emrinde-
ki faflist terör odaklar›na yönelik bir dizi devrimci eylem gerçeklefl-
tirmifltir.
Eylemlerimiz ayn› zamanda, 12 Temmuz katliam›n› gerçekleflti-
renlere bir cevapt›r.
Adnan ERSÖZ, halk›m›za ve devrimcilere karfl› ifllenen cinayet-
lerden, katliamlardan sorumlu bir iflkenceci oldu¤u için cezaland›-
r›ld›. 12 Eylül öncesinde gerçeklefltirilen kontrgerilla eylemlerinde
189
Haber Bültenleri (1990-1994)
onun do¤rudan rolü vard›r. M‹T müsteflar› oldu¤u dönemde, bir çok
devrimci ve yurtsever onun emir ve yönetimi alt›nda katledilmifl,
halk› hedef alan say›s›z terör cinayet, provokasyon ve katliam ey-
lemi onun emri ile uygulanmaya konmufltur.
Adnan ERSÖZ'ün suç dosyas› 12 Eylül sonras› daha da kabarm›fl-
t›r. Cunta flefleri ile kol kola giren ve onlar›n hizmetine koflmakta
tereddüt etmeyen bu iflkenceci, bizzat cuntac›lar›n kontenjan ada-
y› olarak Dan›flma Meclisi'ne girmifl, cuntan›n ald›¤› kararlar› onay-
layan bu kukla mecliste cuntac›lar›n güvenilir bir dostu olarak on-
lar›n istekleri do¤rultusunda hareket etmifl, 12 Eylül faflizminin
halka karfl› iflledi¤i tüm suçlara ortak olmufltur. Binlerce devrimci-
nin iflkenceli sorgulardan geçirilmesinde, onlarcas›n›n idam edil-
mesinde cuntac› generaller kadar, onun da sorumlulu¤u vard›r.
Örgütümüz, bu Amerikan ufla¤› faflist generali cezaland›rarak
halka ve devrimcilere zulmedenlerin, iflkencecilerin hiçbir zaman
cezas›z kalmayaca¤›n› bir kez daha göstermifltir.
Faflist flefler, halk›n adaletinden kaçamazlar, kaçamayacaklar! Yine bbuu kkaammppaannyyaa ççeerrççeevveessiinnddee öörrggüüttüümmüüzz aayyrr››ccaa;;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa::
- 4 kiflilik bir iflkenceci siyasi polis timini he-
def alm›fl ve iflkencecilerden Baflkomiser Osman
KAHRAMAN'la, polisler Selahattin UZ ve Necdet
Kadri ‹LTER'i cezaland›rm›flt›r. Bir yoldafl›m›z›n
da flehit düfltü¤ü bu eylemde, bir iflkenceci po-
lis yaral› olarak kurtulmay› baflarm›flt›r.
- Ka¤›thane Emniyet Amirli¤i bombalanarak
büyük oranda tahrip edilmifltir.
- ANAP'›n; Fatih Nesliflah Mahallesi'nde, Ye-
dikule'de, Sar›yer Büyük Armutlu'da, Bak›r-
köy'de, Ka¤›thane'de, Güneflli Köy'de, Güngören'de, Karagümrük'te,
Pendik'te, Beykoz'da bulunan SEÇ‹M ‹RT‹BAT BÜROLARI bas›larak
tahrip edilmifl ya da bombalanm›flt›r. BBuurrssaa''ddaa::
- ANAP Bursa milletvekili aday› Cüneyt KARLIK cezaland›r›lm›fl;
ancak, bu faflist milletvekili aday› eylemden yaral› olarak kurtulma-
y› baflarm›flt›r.
190
Zafer Yolunda 2
HHaayyrrii KKOOÇÇ
- ANAP'›n; Çekirge'deki Seçim ‹rtibat Bürosu'yla, ANAP milletve-
kili adaylar› Feridun PEHL‹VAN, Selahattin TEZGEL ve Temel Serdar
KILINÇ'a ait SEÇ‹M ‹RT‹BAT BÜROLARI düzenlenen bask›nlar sonucu
tahrip edilmifltir. ‹‹zzmmiirr''ddee::
- ANAP'›n; Karfl›yaka'da, Hatay Bahçelievler'de, Eflrefpafla'da (iki
ayr› yerde) SEÇ‹M ‹RT‹BAT BÜROLARI bas›l›p tahrip edilmifltir.
‹‹zzmmiitt’’ttee::
- ANAP '›n Derince Gündo¤du SEÇ‹M ‹RT‹BAT BÜROSU tahrip edil-
mifltir.
Örgütümüz, bu kampanya öncesi, 1122 TTeemmmmuuzz kkaattlliiaamm››nnaa mmii--
ssiilllleemmee aammaacc››yyllaa;;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa::
- 31 Temmuz 1991 günü iflkenceci polislerden Vehbi ERDO-
⁄AN'›n Yenibosna'da cezaland›r›lmas›,
- Yine ayn› gün Üsküdar Zeynep Kamil'de iflkenceci polis ekibi-
nin imha edilmesi ve iflkencecilerden Muhsin ARSLAN ve Soner YIL-
MAZ'›n cezaland›r›lmas›,
- 12 A¤ustos 1991 günü Taksim'de Çevik Kuvvet güçlerini hedef
alan bombalama (bu eylem amac›na ulaflamad›)
- 27 A¤ustos 1991 günü iflkenceci polislerden Süleyman ‹P-
MENÇ'in Alibeyköy'de cezaland›r›lmas› (Bu iflkenceci eylemden ya-
ral› olarak kurtuldu.) BBuurrssaa''ddaa::
- 15 Temmuz 1991 günü Çekirge Polis Karakolu ile Orhangazi ‹l-
çe Jandarma Bölük Komutanl›¤›'n›n bombalanmas›,
- 19 Temmuz 1991 günü Vilayet binas›n›n bombalan›p tahrip
edilmesi
- 23 Temmuz 1991 günü ANAP Band›rma ‹lçe Binas›'n›n bomba-
lan›p tahrip edilmesi;
DDEEVV--GGEENNÇÇ''llii yyoollddaaflfl››mm››zz SSeehheerr fifiAAHH‹‹NN''iinn kkaattlleeddiillmmeessiinnee mmii--ssiilllleemmee oollaarraakk;;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa;;
- 12 Eylül 1991 günü iflkenceci polislerden Nurtekin SEV‹ML‹, Er-
191
Haber Bültenleri (1990-1994)
tu¤rul DÖNMEZ ve Selahattin ODABAfiI'n›n Yenibosna'da cezaland›-
r›lmas› eylemlerini gerçeklefltirmifltir.
Yine örgütümüz, Paflabahçe Cam Fabrikas›'nda iflçileri keyfi bi-
çimde iflten atan, hakk›n› arayan ve direnifle geçen iflçilerin direni-
flini k›rmaya çal›flan Paflabahçe iflverenine ve iktidara bir uyar›da
bulunmak; onlara PPaaflflaabbaahhççee iiflflççiilleerriinniinn yyaallnn››zz oollmmaadd››¤¤››nn›› ve
onlarla dayan›flma içinde oldu¤umuzu göstermek amac›yla;
‹‹ssttaannbbuull’’ddaa;;
- 10 A¤ustos 1991 günü Befliktafl'taki fiifle Cam Genel Müdürlü-
¤ü'nü tahrip etmifltir.
FAfi‹ZME KARfiI SAVAfiIMIZ SÜRÜYOR, SÜRECEK!
AMER‹KANCI DÜZEN YIKILACAK, HALK ‹KT‹DARI KURULACAKTIR!
SEÇ‹M ÇARE DE⁄‹L, TEK YOL DEVR‹M!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
192
Zafer Yolunda 2
193
Haber Bültenleri (1990-1994)
KKAAMMUUOOYYUUNNAA PPOOLL‹‹SS‹‹NN ""SSOOKKAAKK ‹‹NNFFAAZZLLAARRII””NNAA HHEERR GGÜÜNN
BB‹‹RR YYEENN‹‹SS‹‹ EEKKLLEENN‹‹YYOORR
27.10.1991 tarihli günlük gazetelerde, poli-
sin gerçeklefltirdi¤i yeni bir sokak infaz›n›n
haberi yerald›.
Ancak haberi veren gazeteler bir sokak infa-
z›ndan de¤il, polisle çat›flmaya giren bir grup
insandan, bir kiflinin yaral› olarak ele geçiril-
mesinden söz ediyor.
Günlük gazetelerin hemen hepsinde yer
alan bu haberde, özetle; DEVR‹MC‹ SOL’a ba¤l›
bir grup SDB üyesinin üst düzey bir polis mü-
dürüne suikast yapmak üzere Gayrettepe'deki
Migros önünde buluflacaklar›, bunun polis taraf›ndan önceden tes-
pit edildi¤i ve Gayrettepe'nin tüm girifl ve ç›k›fllar›n›n tutularak ter-
tibat al›nd›¤›, biri kad›n olmak üzere 4 kifli olan ve bir BMW otomo-
bille bölgeye gelen kiflilere "dur" ihtar›nda bulunuldu¤u, bu ihtara
uyulmay›p atefl aç›lmas› sonucu çat›flma ç›kt›¤›, yar›m saat süren
çat›flma sonucu DEVR‹MC‹ SOL Merkez Komitesi üyesi BBuurrhhaann
RReemmzzii KKAAFFAADDEENNKK'in a¤›r yaral› olarak ele geçirildi¤i, bu kiflinin
Adnan ERSÖZ olay›n›n planlay›c›s› ve uygulay›c›s› oldu¤u belirtili-
yor.
Bir gün sonraki (28.10.1991 tarihli) günlük gazetelerde ise, ayn›
iddialara paralel olarak, hastanede yaflam›n› yitiren Burhan Remzi
KAFADENK'in DEVR‹MC‹ SOL Merkez Komite üyeli¤i yan›nda Mali ‹fl-
ler Sorumlusu oldu¤u da öne sürülerek, örgüte ait 18 milyar› kont-
194
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 10 Ekim 1991 SSaayy››:: 34
BBuurrhhaann RReemmzziiKKAAFFAADDEENNKK
rol etti¤i, örgüt lideri Dursun KARATAfi'la yüzyüze görüflebilen az
say›daki militandan biri oldu¤u, kendisinin örgüt paras›n›n harcan-
mas› konusunda imza yetkisine sahip oldu¤u vb. dile getiriliyor.
Siyasi polis ve M‹T taraf›ndan bas›na dikte ettirildi¤i anlafl›lan
bu iddialar›n gerçekle uzaktan yak›ndan bir ilgisi yoktur. Polis ve
M‹T, ürettikleri yalan haberlerle kamuoyunu yönlendirmeye ve bu
yolla, özellikle son günlerde art arda gerçeklefltirilen sokak infaz-
lar›na "meflruluk" kazand›rmaya çal›flmaktad›rlar.
Gerçekler polis kaynakl› haberlerde yer alan iddialardan çok
farkl›d›r. Bir defa:
11-- Örgütümüzün Gayrettepe'de üst düzey bir polis müdürünü
hedef alan bir eylem haz›rl›¤› içinde oldu¤u ve bunun polis taraf›n-
dan haber al›nd›¤› do¤ru de¤ildir.
22-- Bu amaçla Gayrettepe ve civar›nda silahl› birliklerimizde yer
alan hiçbir savaflç›m›z bulunmam›fl, bir BMW marka otomobille sö-
zü edilen bölgeden geçme durumu olmam›flt›r.
33-- Ayn› flekilde SDB savaflç›lar›m›zla polis aras›nda yar›m saati
bulan bir çat›flma olmam›flt›r.
44-- Gerek kontrgerilla fleflerinden Adnan ERSÖZ'ün cezaland›r›l-
mas›, gerekse de Bahçelievler'de iflkenceci polislerin cezaland›r›l-
mas› eylemiyle ilgili hiçbir savaflç›m›z yakalanmam›flt›r. Bu eylem-
lerle ilgili polisin elinde herhangi bir delil yoktur. Bu yöndeki aç›k-
lamalar, çaresizlik içindeki polisin, kamuoyuna "eylem faillerini ya-
kalad›k" mesaj›n› vererek, kendini baflar›l›ym›fl gibi gösterme çaba-
s›d›r.
55-- Yaral› olarak ele geçirildi¤i aç›klanan ve daha sonra hastane-
de yaflam›n› yitiren Burhan Remzi KAFADENK, iddia edildi¤i gibi bir
çat›flma sonucu yakalanmam›fl, son günlerde polisin gerçeklefltirdi-
¤i sokak infazlar›ndan birine hedef olmufltur.
66-- Burhan Remzi KAFADENK, ticaretle u¤raflan, kendi iflinde gü-
cünde, yurtsever bir insand›r. Örgütümüzle ba¤› bir taraftar olmak-
tan öteye gitmemifltir. Merkez Komite Üyesi ve örgütümüzün Mali
‹fller Sorumlusu oldu¤u koca bir yaland›r.
77-- Yine onun örgüte ait 18 milyar› kontrol etti¤i, örgüt lideri Dur-
sun KARATAfi ile yüz yüze görüflen az say›daki militandan biri ol-
195
Haber Bültenleri (1990-1994)
du¤u, kendisinin örgüt paras›n›n harcanmas› konusunda imza yet-
kisine sahip oldu¤u iddialar›, polisin uydurdu¤u hayali senaryonun
parçalar›d›r.
Siyasi polis ve M‹T'in dikte ettirdi¤i ve özellikle son dönemde
yo¤unluk kazanan ve bafltan sona yalan üzerine kurulu bu tür ha-
berle ulafl›lmak istenen birden çok hedef vard›r.
Birinci olarak; örgütümüzün eylemleri karfl›s›nda çaresiz kalan,
savaflç›lar›m›za ulaflamayan ve bir fley yapamayan polis, sars›lan
prestijini kurtarma ve kendini baflar›l› gösterme çabas› içinde haya-
li eylem senaryolar› üretmekte; kamuoyunda, eylemleri engelledi¤i,
örgütümüzün önde gelen yöneticileri ve savaflç›lar›n› yakalad›¤›
imaj›n› oluflturarak örgütümüze karfl› güvensizlik yaratmay› amaç-
lamaktad›r.
‹kinci olarak; Örgütümüzün iflkenceci polisleri hedefleyen ey-
lemleri karfl›s›nda korku ve pani¤e kap›larak, en küçük hareketi
kendine yönelik bir eylem gibi alg›layan ve sokak ortas›nda halktan
insanlar› dahi güpegündüz kurflunlamaya bafllayan polisin, son
günlerde sokak infazlar› biçimine dönen terörünü, "... örgütüne yö-
nelik operasyon" kisvesi alt›nda gizleme çabas› söz konusudur.
Üçüncü olarak; "Eylem faili" diye hayali insanlar yarat›larak yeni
katliamlara, yeni infazlara zemin haz›rlanmaktad›r.
“Topuz saçl› kad›n” masal› bu yüzden uydurulmufltur. Ve yine bu
yüzden sürdürülmeye devam ediliyor. Bir süre sonra "topuz saçl›
kad›n"›n ölü olarak ele geçirildi¤i ilan edilirse bu hiç flafl›rt›c› olma-
mal›d›r.
Son günlerde ‹stanbul'da gerçeklefltirilen sokak infazlar›na bak-
mak gerçekleri görmek için yeterlidir.
Bahçelievler'de iflkenceci polislerin cezaland›r›lmas› eyleminin
oldu¤u gün eylemde yer ald›¤› gerekçesiyle hiçbir fleyle ilgisi olma-
yan özürlü bir genç sokak ortas›nda yüzlerce kiflinin gözleri önün-
de kurfluna dizilmifltir.
Bu olaydan k›sa bir süre sonra, Bak›rköy'de ANAP bürosunu ba-
s›p kaçanlardan biri oldu¤u iddias›yla, hiçbir fleyle ilgisi olmayan
bir kifli, önce aya¤›ndan yaral› olarak yakalanm›fl, sonra sokak orta-
s›nda infaz edilmifltir.
196
Zafer Yolunda 2
Bu kez Gayrettepe'de eylem haz›rl›¤› içinde oldu¤u öne sürüle-
rek, örgütümüzün sempatizan›, taraftar› yurtsever bir insan kurflu-
na dizilmifltir. Polis bu infaz› meflru göstermek için, kurfluna dizdi-
¤i insan› alelacele, örgütümüzün Merkez Komitesi üyesi ve Mali ‹fl-
ler Sorumlusu ilan etmifl ve bu masala uygun senaryo uydurmufltur.
‹flkenceciler, bu tip yalanlarla cinayetlerini gizleyemezler. Ger-
çekler er ya da geç ortaya ç›kacakt›r.
‹nsanlar› sokak ortas›nda kurfluna dizmeyi günlük ifl haline geti-
renler, bu cinayetlerinin hesab›n› vereceklerini de unutmamal›d›r-
lar.
Devrimci adalet onlar›n yakas›na yap›flacakt›r.
Örgütümüz, katledilen devrimcilerin, yurtseverlerin, halktan in-
sanlar›n hesab›n› sorma konusunda sonuna kadar kararl›d›r. Halk›
hedef alan fliddete fliddetle karfl›l›k verece¤iz.
‹fiKENCEC‹LER CEZASIZ KALMADI, KALMAYACAK!
SOKAK ‹NFAZLARININ HESABINI SORACA⁄IZ!
DEVR‹MC‹ SOL
197
Haber Bültenleri (1990-1994)
KKAARRAARRII BB‹‹ZZ VVEERREECCEE⁄⁄‹‹ZZ
9 y›ld›r devam eden DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL ddaavvaass›› nihayet ssoonnaa eerrddii..
12 Eylül generallerinin atad›¤› yarg›çlardan kurulu askeri mah-
keme, karar›n› aç›klad›: 42 idam, 553 kifli hakk›nda yüzlerce y›l›
bulan hapis cezas›...
Cunta yarg›çlar›n›n bofl salona okuduklar› bu karar, devrimcileri
mahkum etmek isteyen faflizmin kendi mahkumiyetinin ilan›ndan
baflka bir fley de¤ildir.
Çünkü bu davada 9 y›l boyunca yarg›lanan devrimciler de¤il, fa-
flizm olmufltur. Çünkü 9 y›l boyunca mahkeme salonu piflmanl›¤›n
ve teslimiyetin de¤il, mücadele ve direniflin kürsüsü haline gelmifl-
tir. Salonda yank›lanan ses, her zaman devrimin sesi olmufltur.
9 y›l sonra, yang›ndan mal kaç›r›r gibi aç›klanan kararla sözde
devrimciler mahkum edilmifllerdir.
Ama biz "hay›r" diyoruz, bu karar›n tarih önünde hiçbir geçerli-
li¤i yoktur. As›l karar› veren biz olaca¤›z. Karar verme s›ras› flimdi
bizdedir.
1122 EEYYLLÜÜLL''ÜÜNN CCUUNNTTAA fifiEEFFLLEERR‹‹,, KKEELLLLEE AAVVCCIILLAARRII,,
KKAALLEEMM KKIIRRIICCIILLAARRII!! ....
fiimdi siz, bizim verece¤imiz karar› dinlemeye haz›r olun. Kendi-
nizi tarihin ve halk›n yarg›s› önünde hesap vermeye, halka ve dev-
rime karfl› iflledi¤iniz tüm suçlar›n bedelini ödemeye haz›rlay›n.
Size, ""BBAAfifiAARRAAMMAAYYAACCAAKKSSIINNIIZZ”” ddeeddiikk,, BBAAfifiAARRAAMMAADDIINNIIZZ!!....
9 y›l süren bu davadan zaferle ç›kan biz, kaybeden sizsiniz. Ka-
zanan biz, zarar eden sizsiniz.
fiöyle bir gerilere gidip bakal›m. Neyi amaçlad›n›z, neyi elde et-
198
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 8 Kas›m 1991 SSaayy››:: 35
tiniz, ne umdunuz ne buldunuz?
12 Eylül sonras› on binlerce ilerici, yurtsever, devrimci, sizin
emrinizle gözalt›na al›nd›, iflkenceden geçirildi, tutukland›, hapis-
haneye çevrilen askeri k›fllalara dolduruldu. Emir-komutayla iflle-
yen mahkemeler sizin emrinizle kuruldu, binlerce insan bu mahke-
melerde göstermelik olarak yarg›land›, a¤›r cezalara çarpt›r›ld›.
Her fley devrimci mücadeleyi bast›rmak ve halk› sindirmek içindi.
Devrimcileri teslim almak istiyordunuz. Karfl›n›zda diz çöküp
boyun e¤melerini bekliyordunuz.
Ama olmad›. BAfiARAMADINIZ!
Yüzlerce devrimciyi toplu davalar açarak yarg›lamaya kalkt›n›z.
DEVR‹MC‹ SOL davas›n› bu amaçla açt›n›z. ‹flkencehaneden geçen,
cezaevlerinde sürekli bask› alt›nda tutulan ilerici, yurtsever, dev-
rimci insanlar› ceza tehdidiyle teslim alaca¤›n›z› sand›n›z.
Ama olmad›. BAfiARAMADINIZ!
‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,, EEZZ‹‹LLEENN HHAALLKKLLAARRIIMMIIZZ!!....
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL ddaavvaass›› ssoonnaa eerrddii..
Bu dava, 12 Eylül rejiminin açt›¤› onlarca toplu davadan sadece
biriydi. Ama bu dava; yarg›lanan insan say›s›yla, yarg›lama biçi-
miyle, dava boyunca yaflananlarla, 12 Eylül faflizminin "yarg›"ya ba-
k›fl›n› en iyi yans›tan davalar›n bafl›nda geliyor.
Bu davada hemen her türlü keyfili¤e ve "hukuk ihlali"ne rastla-
mak mümkündür. 12 Eylül'ü tan›mak ve anlamak isteyen herkes, bu
davaya bakarak bir yarg›ya varabilir. Çünkü bu dava, 12 Eylül'ün
aynas› olmufltur.
Bu davada, 12 Eylül generalleri kendi yasalar›n› dahi ihlal etmek-
ten çekinmediler.
Yapt›klar› yasalar, ifllerin istedikleri gibi gitmesine "zorluk ç›kar-
d›¤›" koflullarda yeni yasalar yapmaktan kaç›nmad›lar. Hatta bazen,
önce uygulamay› bafllatt›lar, ard›ndan "yasa"s›n› ç›kard›lar.
Akla gelen her fley yafland› bu davada... Ama devrimciler daha
mahkemenin bafl›nda faflizmin eli kanl› temsilcilerine "BAfiARAMA-
YACAKSINIZ" dediler. Ve 9 y›l›n sonunda bunu herkese gösterdiler.
Evet!.. BAfiARAMADILAR!
199
Haber Bültenleri (1990-1994)
DEVR‹MC‹ SOL davas› direniflle aç›lan, direniflle kapanan bir da-
va oldu. Devam etti¤i 9 y›l boyunca protestoyla, eylemleriyle, açl›k
grevleriyle, ölüm oruçlar›yla, tek tip elbise giymeme direnifliyle,
san›ks›z yap›lan duruflmalar›yla, savunmas›yla, firarlar›yla, fafliz-
min dayatt›¤› tüm kurallar› reddedifliyle kamuoyunun gündemin-
den hiç düflmedi. 9 y›l boyunca mahkeme salonlar›nda sesimiz hep
yank›land›, sloganlar›m›z hiç kesilmedi. Mahkeme kürsüsü devri-
min kürsüsü haline geldi. HAKLIYIZ KAZANACA⁄IZ fliar›, bu kürsü-
den iflçilerin, emekçilerin, gençli¤in mücadelesine, fabrikalara, ifl-
yerlerine, okullara, yoksul kondu mahallelerine, ülkenin hemen her
yan›na ulaflt›, dalga dalga yay›ld›.
Bask›lar, iflkenceler, yapt›r›mlar... hiçbiri ifle yaramad›.
Sesimizi k›samad›lar, bo¤amad›lar.
Tutsak düfltük ama yenilmedik. Boyun e¤diremediler.
Mahkeme kürsüsü, piflmanl›¤›n dile getirildi¤i, icazet dilenen
yerler olmad›. Bu kürsü, faflizme meydan okuman›n, inançlar›m›z›
ve düflüncelerimizi her koflul alt›nda savunman›n, her türlü engel,
tehdit ve cezaya ra¤men halk›n davas›na olan ba¤l›l›¤›m›z›n dile
getirildi¤i yerler oldu. S›rf bu yüzden yüzlerce y›l› bulan cezalar
verdiler, ama vazgeçiremediler.
12 Eylül generalleri, üzerine tek tip elbiseler giymifl, önleri ilik-
lenmifl, elleri dizlerinin üstünde hareketsiz duran, esas duruflta
bekleyen "san›klar" yaratmak istediler. Ama bu özlem gerçekleflme-
di. Mahkeme salonunda uygulanmak istenen yapt›r›mlara uyulma-
d›, generallerin faflist disiplini her koflulda reddedildi. Protestolar
protestolar›, direnifller direniflleri izledi. Her duruflma bir eylem,
her mahkeme salonu bir eylem alan› haline dönüfltü.
Kalemi, ka¤›d› yasaklad›lar, sesimizi yine k›samad›lar.
Davay› toplu açt›lar, protesto ve direnifllerle karfl›laflt›lar. Tek
tek yarg›lama yapmak için özel yasa ç›kard›lar, direniflimiz yine
sürdü.
Cunta yasalar›na göre toplu direnifl suçtu, toplu hareket etmek ve
direnmek yasakt›. Bu yüzden mahkemeden att›lar, duruflmalar› "sa-
n›ks›z" yapt›lar yine baflaramad›lar. Tek tip elbise giymedi¤i için 2.5
y›l kimseyi duruflmaya ç›karmad›lar. Ama direnifl sürdü, direnifli k›-
200
Zafer Yolunda 2
ramad›lar, ama mesle¤imizin "devrimcilik" oldu¤unu ö¤rendiler.
Sahte belgeler düzenleyip, suçüstü hükümleri uygulamaya kalk-
t›lar, "idamlar bize v›z gelir" yan›t›n› ald›lar. Savafl hali uygulama-
s›n› bafllatt›lar. Mahkeme salonunda operasyonla yapt›rd›lar, cop-
latt›lar.
Ama OLMADI... OLMADI... OLMADI!..
BAfiARAMADILAR!
Hiçbir çaba, devrimcileri inançlar›n› her koflul alt›nda savun-
maktan vazgeçiremedi.
Devrimcilere suçlu elbisesini giydiremediler.
Ve gerçek suçlular›n isimlerini bizden dinlediler.
““VVEERR‹‹NN KKAARRAARRIINNIIZZII,, KKIIRRIINN KKAALLEEMMLLEERR‹‹NN‹‹ZZ‹‹"" dedik, ““DDEEVVRR‹‹MM--
CC‹‹ SSOOLL ssaavvaaflflçç››llaarr››nn››nn hhiiççbbiirr flfleeyyddeenn kkoorrkkuussuu yyookk aammaa ttaarriihhiinnvvee hhaallkk››nn öönnüünnddee hheessaapp vveerrmmeekktteenn kkuurrttuullaammaayyaaccaa¤¤››nn››zz›› ddaa
uunnuuttmmaayy››nn"" diye ekledik.
Evet, biz yarg›lanan de¤il, yarg›layan olduk.
Bu davada kazanan biziz, kaybeden faflizm!..
Bu davada mahkeme salonlar› açl›k grevlerine, ölüm oruçlar›na
tan›k oldu. Toplu protestolara, tek tip elbise giymeme direnifline,
devrimin hiç susmayan sesine, "HAKLIYIZ KAZANACA⁄IZ" diyen, ta-
rihin ve bilimin yasalar› bizden yana diyen devrimcilerin destans›
savunmas›na tan›k oldu.
Faflizmin mahkum edilifline, tüm mevzilerin tek tek ele geçirili-
fline tan›k oldu.
Ve faflizmin zindanlar›n›n kal›n duvarlar›, çelik has›rlar›, yarg›-
lamaya kalkt›klar› DEVR‹MC‹ SOL savaflç›lar›n› ellerinde tutmaya
yetmedi. Zindan duvarlar›, art arda gerçekleflen özgürlük eylemle-
riyle delik deflik edildi. Nas›l gerçekleflti¤ini bile anlayamad›klar›
firarlarla rezil oldular, kepaze oldular.
Bu yüzdendir ki, bu dava evrensel boyutu olan, daha flimdiden
tarihe mal olmufl bir davad›r. Bu dava gelecek kuflaklar için büyük
bir devrimci miras, bir gelenektir. ‹nançla, kararl›l›kla, özveriyle,
direniflle, cüretle yo¤rulmufl bir gelenektir.
Ve bu gelenek, Türkiyeli devrimcilerin bundan böyle faflizmin
201
Haber Bültenleri (1990-1994)
mahkemelerinde nas›l davranmalar› gerekti¤ine ›fl›k tutacak, onla-
ra yol gösterecektir.
Bu dava, devrimle karfl›-devrimin çat›flt›¤› bir arena olmufl, tari-
he böyle geçmifltir.
Bu dava, bundan böyle, faflizme boyun e¤meyen devrimcileriyle,
devrimin susmayan bir kürsüsü olmas›yla daima an›lacakt›r.
San›k say›s›yla, istenen cezalar›yla, eylemin fazlal›¤›yla, iddi-
anameleriyle, belgelenen iflkenceleriyle, savafl hali uygulamas›yla,
keyfilikleriyle, kendi yasalar›n›n dahi ihlal edilmesiyle, belgelerin
tahrif edilmesiyle, kalem-ka¤›t yasaklar›yla, duruflmalardan at›lma-
lar›yla, san›ks›z yap›lan duruflmalar›yla, mahkeme salonunda ger-
çekleflen operasyonlar›yla, yarg›çlar›n emriyle at›lan dayaklar›yla,
iflkenceleriyle, sloganlar›yla, konuflmalar›yla, dilekçeleriyle, savun-
malar›yla, susmayan insanlar›yla, direniflleriyle, toplu protestola-
r›yla, açl›k grevleriyle, ölüm oruçlar›yla, tek tip elbise giymeyi red-
deden ve 2.5 y›l duruflmalara al›nmayan devrimcileriyle, dalga dal-
ga yay›lan devrimci mesajlar›yla, izleyici heyetleriyle, avukatlar›y-
la, dinleyicileriyle ve nihayet 9 y›ll›k tutsakl›¤a son veren firarlar›y-
la ve daha birçok fleyiyle daima an›lacakt›r.
Hükmünü verecek olan tarihtir!
Gelecek, devrimci onurunu ve kimli¤ini koruyan ve tutsakl›k ko-
flullar›nda dahi faflizmi yarg›layan ve mahkum eden devrimcilerindir.
1122 EEYYLLÜÜLL''ÜÜNN CCEELLLLAATTLLAARRII,, KKAALLEEMM KKIIRRIICCIILLAARRII!! ....
DEVR‹MC‹ SOL davas›n› bitirdiniz. Karar›n›z› aç›klad›n›z.
fiimdi siz hesap vermeye haz›r olun!
fiimdi, kalemleri k›rma s›ras› bizde!
Bizim karar›m›z kesindir: FAfi‹ZME ÖLÜM, TEK YOL DEVR‹M!
FAfi‹ZM, DEVR‹MC‹ SOL SAVAfiÇILARINI YARGILAYAMAZ!
FAfi‹ZM‹N MAHKEMELER‹ DEVR‹M‹N KÜRSÜSÜ OLMAYA DEVAM EDECEKT‹R!
YAfiASIN 12 EYLÜL MAHKEMELER‹ DEVR‹MC‹ D‹REN‹fi‹M‹Z!
DEVR‹MC‹ SOL
202
Zafer Yolunda 2
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
11.11.1991 tarihli Hürriyet gazetesinde "Ölüm fiifreleri ÖlümeGötürdü" bafll›kl› hayali bir senaryo üzerine kurulu, gerçe¤i yans›t-
mayan ve örgütümüzü hedef alan bir haber yer ald›.
Söz konusu haberde, bir süre önce Ankara'da arabas›na konan
bomba ile cezaland›r›lan Amerikal› Çavufl Victor MARVICK'in örgü-
tümüze ait bilgisayar disketlerini çözen ve gizli belgeleri a盤a ç›-
karan kifli oldu¤u, onu hedef alan eylemin de bu yüzden örgütü-
müz taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i öne sürülmektedir. Yine ayn› ha-
berde, "Bu disketlerden elde edilen bilgiler sonucu Dev-Sol'un ölümlisteleri, örgüt evleri, militan kod isimleri, banka hesaplar› ve ulus-lararas› ba¤lant›lar›na iliflkin çok önemli ipuçlar› bulunmufltu" den-
mektedir.
Gerçekle uzaktan yak›ndan ilgisi olmayan bu asparagas haberle
esas olarak amaçlanan, "polis herfleyi biliyor" havas›n› yayarak ör-
gütümüze karfl› güvensizlik yaratmak, kuflku duyulmas›n› sa¤la-
makt›r. Zaman zaman gündeme getirilen bu tür haberlerle ne yap›l-
mak istendi¤i kimse için s›r de¤ildir. Haber, örgütümüzü hedef
alan, polis ve M‹T'in yönlendirdi¤i psikolojik savafl›n bir parças› ni-
teli¤indedir.
Herfleyden önce, 12 Temmuz operasyonunda örgütümüze ait bil-
gisayar disketleri ele geçirilmifl de¤ildir. Bu operasyonda polisin
buldu¤u fley, küçük bir cep bilgisayar›ndan ibarettir ve bu bilgisa-
yarda da an›lan türde herhangi bir bilgi mevcut de¤ildir, olmas› da
mümkün de¤ildir. Bu konuya iliflkin benzer bir haber, daha önce, 12
Temmuz katliam› sonras› 26.07.1991 tarihli Sabah gazetesinde yer
alm›fl, "Dev-Sol'un bilgisayar›n›n ele geçti¤i ve çözüldü¤ü, Türki-
203
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 12 Kas›m 1991 SSaayy››:: 36
ye'deki tüm üyelerinin isim ve adreslerinin ortaya ç›kt›¤›" belirtil-
miflti. Ama her nedense o günden bu yana polis "tüm üyelerininisim ve adreslerini ele geçirdi¤i" örgütümüze, ciddi nitelikte bir tek
darbe vurma baflar›s›n› gösterememifltir. Bu tür haberlerin ›s›t›l›p
›s›t›l›p yeniden gündeme getirilmesinde, polisin içine düfltü¤ü ça-
resizli¤in de pay› vard›r.
‹kinci olarak; örgütümüz, flimdiye kadar gerçeklefltirdi¤i tüm ce-
zaland›rma eylemlerini üstlenmifltir. Buna Amerikan emperyalizmi-
nin ülkemizdeki varl›¤›n› temsil eden kifli ve kurulufllara yönelik
eylemler de dahildir. E¤er Amerikal› Çavufl Victor MARVICK'e yöne-
lik eylemi örgütümüz gerçeklefltirmifl olsayd›, hiç flüphesiz bunu
da ayn› flekilde üstlenirdi. Örgütümüzün bu eylemle herhangi bir
iliflkisi yoktur ve ad› geçen haberde bu konuda söylenenler gerçe¤i
yans›tmamaktad›r.
Bu iddia, örgütümüze karfl› kuflku ve güvensizlik yaratmak ama-
c›yla uydurulan "bilgisayar disketleri masal›"na inand›r›c›l›k kazan-
d›rmak için ortaya at›lm›flt›r. Ve üretilen senaryonun daha gerçekçi
k›l›nmas› amaçlanm›flt›r.
DEVR‹MC‹ SOL
204
Zafer Yolunda 2
TTÜÜRRKK‹‹YYEE HHAALLKKLLAARRII AADDIINNAA
DYP ve SHP'nin politikalar›n› on y›llard›r biliyoruz. Bu partiler;
demokrasi, insan haklar›, hak-hukuk-adalet söylemlerine ve de tüm
vaatlerine ra¤men, iktidarlar› dönemlerinde emekçi halka, devrim-
cilere, ilericilere ve yurtseverlere karfl› bask› ve terör politikalar›n›n
uygulay›c›lar› oldular; birçok katliam›n, on binlerce insan›m›z›n ifl-
kence görmesinin ve tutuklanmas›n›n sorumlulu¤unu tafl›d›lar.
Ülkemizin ekonomik, politik ve askeri olarak emperyalizmin de-
netimine girmesine yol açan politikalar›n uygulay›c›lar›, yine bu
partilerdir.
Yoksullu¤un, iflsizli¤in, adaletsizli¤in ülkedeki yarat›c›lar›, te-
kelci sermayenin palazland›r›lmas›n›n yasa yap›c›lar› ve uygulay›-
c›lar› yine bunlard›r.
Bundan böyle de bu partilerin, ayn› politikalar› sürdürece¤ini bi-
liyoruz. DYP, SHP, ANAP, RP, DSP vd. partilerin aras›nda özde bir
fark yoktur. Söylemlerindeki nüanslara ra¤men, esasta hemen hep-
si kapitalizmi savunmakta, tekellerin ç›karlar›n› düflünmektedirler.
Ancak kapitalistler, hiçbir partiyi maddi güçlerine dayanarak ikti-
dara getiremezler. Bunun için halk›n oylar›na ihtiyaçlar› vard›r.
Halk, burjuva partileri için birer oy deposudur. Bu nedenledir ki,
seçim dönemlerinde insan haklar›, demokrasi, adalet ve halka ade-
ta cennet vaat eden söylevler eksik olmaz. DYP-SHP de, seçim süre-
since hemen her konuda halka birçok fley vaat etmifllerdir.
DEM‹REL'in de¤iflti¤i, halktan yana politikalar izleyece¤i söyle-
nir. Keza ‹NÖNÜ halk ve emek sözcüklerini hiç eksik etmez. DYP ve
SHP'nin, oligarflinin geleneksel bask› ve terör politikalar›n› artan
bir flekilde uygulayacaklar›n› biliyoruz.
205
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 26 Kas›m 1991 SSaayy››:: 37
Tüm bunlara ra¤men, demokrasi, insan haklar›, halk ve emekten
yana oldu¤unu iddia eden yeni iktidar, halk›n insanca ve onuruyla
yaflamak için vazgeçilmez olan taleplerini h›zla yerine getirmelidir.
Bunun için özellikle kendi iktidarlar› dönemindeki bask› ve terö-
rün, iflkencenin, katliamlar›n, yoksullu¤un, ülkenin emperyalist he-
gemonya alt›na sokulmas›n›n hesab›n› halka vermeli ve halktan ya-
na yeni politikalar›yla de¤ifltiklerini göstermelidirler. Halk›n ve
devrimcilerin de onlar›n demokrat oldu¤una inanmas› için bu ta-
leplerin yerine getirilmesi asgari koflullard›r. Dahas› bask› ve terö-
rün halk düflmanl›¤›n›n doru¤a ç›kt›¤›, tüm ülkeyi iflkencehane ve
cezaevine dönüfltüren 12 Eylül generallerinin, baflta Turgut ÖZAL
olmak üzere ANAP hükümetlerinin halk düflman› politikalar› ortaya
ç›kart›l›p halk›n kat›l›m› ve karar›yla yarg›lanmal›d›r.
‹ktidar partileri, faflizmin de¤iflmez uygulay›c›lar› olmaya devam
ettikçe buna karfl› halk›n çaresiz ve savunmas›z olmad›¤›n› göre-
ceklerdir. Faflist bask› ve teröre, halk düflman› ve emperyalist iflbir-
likçi politikalara karfl› halk›n adaletini devrimci fliddetle uygulama-
ya devam edece¤iz. Bu durumda dökülecek kanlar›n sorumlusu biz-
ler de¤il, DYP-SHP iktidar› olacakt›r.
DDEEMMOOKKRRAASS‹‹ VVEE ‹‹NNSSAANN HHAAKKLLAARRIINNII UUYYGGUULLAAYYAACCAA⁄⁄IINNII SSÖÖYYLLEEYYEENN DDYYPP--SSHHPP ‹‹KKTT‹‹DDAARRII HHAALLKKIINN TTAALLEEPPLLEERR‹‹NN‹‹ YYEERR‹‹NNEE GGEETT‹‹RRMMEELL‹‹DD‹‹RR..
- ANT‹-TERÖR YASASI TÜMÜYLE ‹PTAL ED‹LMEL‹ VE YASANIN SO-NUÇLARI ORTADAN KALDIRILMALIDIR.
TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜ⁄Ü KOfiULSUZ SA⁄LANMALIDIR.‹fiKENCEC‹ VE HALK DÜfiMANLARI DIfiINDAK‹ TÜM S‹YAS‹, ADL‹
TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLER SERBEST BIRAKILMALIDIR.
- KÜRT HALKININ KEND‹ KADER‹N‹ TAY‹N ETME HAKKI KABULED‹LMEL‹D‹R.
- OLA⁄ANÜSTÜ HAL KALDIRILMALI, BÖLGEDEK‹ KORUCULUK S‹STE-M‹ DA⁄ITILARAK ÖZEL T‹M VE TÜM BASKI GÜÇLER‹ GER‹ ÇEK‹LMEL‹D‹R.
- ‹NSAN HAKLARINI YASAKLAYAN, BASKI ALTINA ALAN TÜM YASA-LAR ‹PTAL ED‹LMEL‹D‹R.
- ‹NSAN HAKLARINI Ç‹⁄NEYENLER, ‹fiKENCE YAPANLAR, YAPTI-RANLAR YARGILANMALI VE BUNDAN MADD‹ VE MANEV‹ OLARAK ZA-RAR GÖREN HERKES‹N ZARARLARI TAZM‹N ED‹LMEL‹D‹R.
206
Zafer Yolunda 2
- SEND‹KAL HAKLAR, GENEL GREV, GREV, D‹REN‹fi VE ÖRGÜTLEN-MEY‹ ENGELLEYEN, KISITLAYAN TÜM YASALAR KALDIRILMALIDIR.
DEMOKRAT‹K, ‹fiÇ‹DEN YANA YEN‹ YASALARIN YAPIMINDA ‹fiÇ‹-LER SÖZ VE KARAR SAH‹B‹ OLMALIDIR.
GENEL GREV HAKKI TANINMALI, LOKAVT YASAKLANMALIDIR.‹fiTEN ATILMALARA SON VER‹LMEL‹, ATILANLAR GER‹ ALINMALIDIR.‹fiÇ‹ ÜCRETLER‹, ‹fiÇ‹ KURULUfiLARININ VE ÇEfi‹TL‹ HALK KURU-
LUfiLARININ SAPTAYACA⁄I TEMELDE YEN‹DEN DÜZENLENMEL‹D‹R.
- ÇEfi‹TL‹ NEDENLERLE ‹fiS‹Z KALAN, ÇALIfiAMAZ DURUMDA OLANHERKES‹N VE A‹LES‹N‹N, ‹NSAN ONURUNA YARAfiIR B‹R fiEK‹LDE YA-fiAM KOfiULLARI GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR.
- YÖK KALDIRILMALI, Ö⁄RET‹M ÜYELER‹, Ö⁄RENC‹LER VE ÇALI-fiANLARIN ÜN‹VERS‹TELER‹ YÖNETT‹⁄‹ DEMOKRAT‹K B‹R S‹STEM KU-RULMALIDIR.
ÜN‹VERS‹TELERDE VE TÜM Ö⁄REN‹M KURUMLARINDA PARALI E⁄‹T‹-ME SON VER‹LEREK, KAP‹TAL‹ZM‹ VE ÇIKARCILI⁄I DE⁄‹L; HALKI, EME⁄‹VE ULUSAL ONURU TEMEL ALAN B‹R E⁄‹T‹M S‹STEM‹ UYGULANMALIDIR.
- GECEKONDU YIKIMINA SON VER‹LMEL‹ VE SORUNLARI ÇÖZÜLE-REK, HALKIN KONUT SORUNU ‹NSANCA YAfiAM STANDARTLARINAKAVUfiTURULMALIDIR.
- YOKSUL KÖYLÜ ÜRET‹C‹LER‹N‹N TÜM BORÇLARI ‹PTAL ED‹LMEL‹D‹R.TOPRAK A⁄ALARININ VE BÜYÜK TOPRAK SAH‹PLER‹N‹N TOPRAK-
LARI, TOPRAKSIZ VE AZ TOPRAKLI YOKSUL KÖYLÜLERE DA⁄ITILA-RAK; TOPRAK A⁄ALI⁄INA VE KÖYLÜLÜ⁄ÜN BU TEMELDE SÖMÜRÜL-MES‹NE SON VER‹LMEL‹D‹R.
KÖYLÜLER‹ BORÇLANDIRARAK SÖMÜREN, TOPRAKLARINA EL KO-YAN ARACI VE TEFEC‹LER‹N VARLIKLARINA SON VER‹LMEL‹D‹R,
TABAN F‹YAT TESP‹TLER‹NDE ÜRET‹C‹LER‹N EME⁄‹N‹N KARfiILI⁄IVER‹LEREK; BU TESP‹TLERDE ÜRET‹C‹LER‹N, ‹fiÇ‹ VE D‹⁄ER HALK KU-RULUfiLARININ SÖZ VE KARAR SAH‹B‹ OLMASI SA⁄LANMALIDIR.
AZ TOPRAKLI YOKSUL KÖYLÜLERE HER TÜRLÜ MADD‹ DESTEK YA-PILARAK, ‹NSANCA YAfiAM DÜZEY‹NE ULAfiTIRILMALIDIR.
- ‹fiKENCEYE DERHAL SON VER‹LEREK TÜM ‹fiKENCEC‹LER YARGI-LANMALIDIR.
S‹YAS‹ fiUBELER, M‹T MERKEZLER‹, KARAKOLLAR, JANDARMA B‹R-L‹KLER‹ VE G‹ZL‹ KONTRGER‹LLA ÜSLER‹NDEK‹ TÜM ‹fiKENCE ALET-LER‹ HALKIN GÖZÜ ÖNÜNDE ‹MHA ED‹LMEL‹D‹R.
fi‹MD‹YE KADAR ‹fiKENCE YAPILDI⁄I B‹L‹NEN POL‹S, M‹T, JANDAR-MA, KARAKOL VB. YERLER‹N TÜMÜ SÜREKL‹ OLARAK HALKIN DE-MOKRAT‹K ÖRGÜTLER‹N‹N DENET‹M‹NE AÇIK HALE GET‹R‹LMEL‹D‹R.
- 12 EYLÜL GENERALLER‹ DERHAL TUTUKLANARAK TÜM HALKA AÇIK
207
Haber Bültenleri (1990-1994)
B‹R fiEK‹LDE, ‹fiLED‹KLER‹ SUÇLARDAN DOLAYI YARGILANMALIDIR.12 EYLÜL SONRASI VE BUGÜN HALK DÜfiMANI POL‹T‹KALARDAN
ZARAR GÖREN, ‹fiKENCEYE U⁄RAYAN, YAKINLARI KATLED‹LEN-‹DAMED‹LEN HERKES‹N KEND‹N‹ ‹FADE EDEB‹LECE⁄‹, SUÇLULARI KANIT-LAYAB‹LECE⁄‹ B‹R PLATFORM HAZIRLANARAK HALKIN GÖSTERECE⁄‹SUÇ BELGELER‹YLE VE DE HALKIN KATILIMIYLA SUÇLULAR YARGI-LANMALI VE CEZALANDIRILMALIDIR.
- TIPKI 12 EYLÜL GENERALLER‹ G‹B‹ ANAP HÜKÜMETLER‹ DE HAL-KA KARfiI UYGULADIKLARI BASKI, TERÖR, ZULÜM, YOKSULLAfiTIRMAVE EMPERYAL‹ST ‹fiB‹RL‹KÇ‹S‹ POL‹T‹KALARINDAN DOLAYI YARGI-LANMALIDIR.
- 12 EYLÜL GENERALLER‹N‹N VE DE ONLARIN M‹RASÇISI ANAP ‹K-T‹DARININ ‹DAM ETT‹⁄‹, DA⁄LARDA VE SOKAKLARDA KATLETT‹⁄‹,‹fiKENCE EDEREK TUTUKLADI⁄I TÜM DEVR‹MC‹, ‹LER‹C‹, DEMOKRAT,YURTSEVER ‹NSANLARA VE A‹LELER‹NE MADD‹ VE MANEV‹ TAZM‹-NAT ÖDENMEL‹D‹R.
- GÜVENL‹K KUVVET‹ MASKES‹ ALTINDA SORGUSUZ, SUALS‹Z YAPI-LAN ‹NFAZLAR AÇI⁄A ÇIKARTILARAK SUÇLULARI YARGILANMALIDIR.
- ÖZEL HARP DA‹RES‹ ADI ALTINDA ÇALIfiAN KONTRGER‹LLA DA-⁄ITILMALI, HALKA KARfiI KATL‹AM VE PROVOKASYON UYGULAYAN-LAR YARGILANMALIDIR.
- ÜLKEN‹N VE HALKIN ULUSAL ONURUNU Ç‹⁄NEYEN EMPERYAL‹Z-M‹N, EKONOM‹K S‹YASAL VE DENET‹M‹NE VE YÖNLEND‹RMES‹NESON VER‹LEREK TÜM EMPERYAL‹ST KURULUfiLARDAN ÇIKILMALI, ‹K‹-L‹ ANLAfiMALAR ‹PTAL ED‹LMEL‹D‹R.
- ÜLKEM‹ZDEK‹ ASKER‹, S‹YAS‹ VE SÖMÜRÜYE DAYALI EKONOM‹KAMAÇLI TÜM EMPERYAL‹ST KURULUfiLAR KAPATILMALIDIR.
KÜRD‹STAN'A YERLEfiT‹R‹LEN ÇEK‹Ç GÜÇE BA⁄LI EMPERYAL‹ST-LER SINIR DIfiI ED‹LMEL‹D‹R.
DEVLETLERARASI ‹L‹fiK‹LERDE EZ‹LEN HALKLARDAN YANA TAVIRALINIP EMPERYAL‹ZM‹N GÜDÜMÜNDEK‹ POL‹T‹KALARA SON VER‹L-MEL‹D‹R.
- KAPATILAN TÜM DERNEKLER VE PART‹LER AÇILMALI, BU KONU-DAK‹ BASKI YASALARI ORTADAN KALDIRILMALI, POL‹S‹N VE MÜLK‹AM‹RLER‹N DERNEK KAPATMA YETK‹LER‹NE SON VER‹LMEL‹D‹R.
- TÜM HALKIN KONUfiMA, YAZMA VE ÖZGÜRCE ÖRGÜTLENMEHAKKI SA⁄LANMALIDIR.
DÜfiÜNCE ÖZGÜRLÜ⁄ÜNÜ, HALKIN KÜLTÜRÜNÜN GEL‹fiT‹R‹LME-S‹N‹ ENGELLEYEN TÜM YASA VE KARARNAMELER ‹PTAL ED‹LMEL‹D‹R.
- HALKIN SA⁄LIK SORUNLARI ULUSLARARASI STANDARTLAR ÇER-
208
Zafer Yolunda 2
ÇEVES‹NDE ÇÖZÜLMEL‹, SA⁄LIK H‹ZMETLER‹ ÜCRETS‹Z OLMALIDIR.
-M‹T VE POL‹S TARAFINDAN F‹fiLENEN TÜM DEVR‹MC‹, DEMOK-RAT, ‹LER‹C‹ VE YURTSEVERLER‹N DOSYALARI HERKES‹N KEND‹S‹NE‹ADE ED‹LEREK, D‹⁄ER NÜSHALAR DEMOKRAT‹K KURULUfiLARIN SE-ÇECE⁄‹ B‹R KOM‹SYON ÖNÜNDE ‹MHA ED‹LMEL‹D‹R.
- KEYF‹ GÖZALTILARA, KOVUfiTURMALARA, F‹fiLEMELERE SON VE-R‹LMEL‹D‹R.
GÖZALTI SÜRES‹ EN FAZLA 24 SAATLE SINIRLANDIRILARAK AVU-KATIN B‹LG‹S‹ DIfiINDA GÖZALTI VE SORGULAMAYA BAfiVURULMA-MALIDIR; AVUKAT, SORGULAMANIN TÜM AfiAMALARINDA BULUNA-B‹LMEL‹D‹R. GÖZALTINA ALINAN K‹fi‹, A‹LES‹ VE YAKINLARIYLA GÖ-RÜfiEB‹LMEL‹D‹R.
- TÜM HÜCRE T‹P‹ VE ÖZEL CEZAEVLER‹ KAPATILMALI, 12 EY-LÜL'DEN BUGÜNE GEREK S‹YAS‹, GEREKSE ADL‹ TUTUKLULAR TARA-FINDAN ‹fiKENCE YAPTI⁄I VE ‹NSAN HAKLARINA AYKIRI DAVRANDI-⁄I BEL‹RLENEN CEZAEV‹ MÜDÜRLER‹, SAVCILARI, JANDARMA KOMU-TANLARI YARGILANMALIDIR.
CEZAEVLER‹, DEMOKRAT‹K KURULUfiLARIN, HALKIN, TUTUKLUYAKINLARININ DENET‹M‹NE AÇIK OLMALIDIR.
- 12 EYLÜL GENERALLER‹N‹N YASAKLADI⁄I DEVR‹MC‹, DEMOKRA-T‹K, ‹LER‹C‹ KURULUfiLAR AÇILMALIDIR.
- 12 EYLÜL ANAYASASI VE ONUN UZANTISI TÜM YASALAR ORTA-DAN KALDIRILARAK, DEMOKRAT‹K ÖRGÜTLER‹N VE HALKIN KATILI-MIYLA HALKTAN, EMEKTEN YANA, ÜLKEN‹N BA⁄IMSIZLI⁄INI VE DE-MOKRAS‹Y‹ ESAS ALAN DEMOKRAT‹K B‹R ANAYASA YAPILMALIDIR.
- SÜRGÜN ED‹LEN, SÜRGÜN YAfiAMAK ZORUNDA KALANLARIN ÜL-KELER‹NE DÖNMES‹ SA⁄LANARAK ZARARLARI TAZM‹N ED‹LMEL‹D‹R.
- ASKER VE POL‹S DAH‹L TÜM MEMURLARIN SEND‹KAL VE DE HERDÜZEYDE ÖRGÜTLENME HAKLARI VER‹LEREK, SÖZ VE KARAR SAH‹B‹OLMA ÖNÜNDEK‹ TÜM YASA VE TÜZÜKLER KALDIRILMALIDIR.
- ASKERL‹K MECBUR‹ OLMAKTAN ÇIKARTILMALIDIR.
- DGM'LER ‹PTAL ED‹LMEL‹, BU MAHKEMELERDE YARGILANANLA-RIN DAVALARI DÜfiÜRÜLMEL‹D‹R VE BU DAVALARIN NASIL AÇILDI⁄ISORUfiTURULMALIDIR.
- EMPERYAL‹ZME KARfiI BA⁄IMSIZLIK, FAfi‹ZME KARfiI DEMOKRAS‹,
SÖMÜRÜYE KARfiI SOSYAL‹ZM!
SEÇ‹M ÇARE DE⁄‹L, DEVR‹M!
DEVR‹MC‹ SOL
209
Haber Bültenleri (1990-1994)
PPoolliissiinn SSoonn DDöönneemmddee AArrtt AArrddaa GGeerrççeekklleeflflttiirrddii¤¤ii ““SSookkaakk ‹‹nnffaazzllaarr››””nnaa,, ‹‹flfllleeddii¤¤ii CCiinnaayyeettlleerree vvee ÖÖrrggüüttüümmüüzz SSaavvaaflflçç››ss›› HHAAYYRR‹‹ KKOOÇÇ ‹‹llee TTaarraaffttaarr››mm››zz BBUURRHHAANN RREEMMZZ‹‹ KKAAFFAADDEENNKK''ii KKaattlleettmmeessiinnee MMiissiilllleemmee OOllaarraakk,, ‹‹flflkkeenncceeccii PPoolliiss fifieefflleerriinnddeenn‹‹ssttaannbbuull EEmmnniiyyeett MMüüddüürr YYaarrdd››mmcc››ss››
fifiAAKK‹‹RR KKOOÇÇ''UU,, EEMMRR‹‹NNDDEEKK‹‹ KKOORRUUMMAA PPOOLL‹‹SS‹‹YYLLEE BB‹‹RRLL‹‹KKTTEE CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Bugün katledilmek için art›k devrimci olmak gerekmiyor. Son dö-nemde hemen herkesi hedef alan polis terörü, s›n›r tan›maz boyut-lara ulaflt›. Yurtsever, demokrat, hatta halktan insanlar bile polisingerçeklefltirdi¤i sokak infazlar›n›n hedefi haline geldiler. ‹nsanlarkaç›r›l›yor, katlediliyor, cesedi yok ediliyor. fiube ve karakol binala-r›nda "flüpheli ölüm"ler devam ediyor.
Polis terörüyle amaçlanan bellidir. Amaç, halka ve devrimcileregözda¤› vermek, sindirmektir.
ANAP iktidar›n›n dü¤meye basmas› ve "sald›r" komutu vermesiy-le harekete geçen "ölüm mangalar›", seçim sonras› da eylemlerinisürdürüyorlar. Her gün devrimci, yurtsever yeni bir insan›n katle-dildi¤ine tan›k oluyoruz. Yayg›nlaflan sokak infazlar›, sorgusuz su-alsiz öldürmeler bu mangalar›n eseridir. Polise "çekinmeyin, güven-ce alt›ndas›n›z" denilmifltir. Onlar da, "biz istedi¤imizi yapar›z, is-tedi¤imizi kurflunlar, istedi¤imizi öldürürüz, bize kimse bir fley ya-pamaz" tavr› içindedirler. Güpegündüz yüzlerce insan›n gözüönünde gerçeklefltirilen infazlar, kaç›r›l›p sonra yok edilen, iflken-ceyle katledilen insanlar bunun aç›k göstergeleridir.
‹flkenceciler için "infaz" edilenin kim oldu¤u önemli de¤ildir. Bubazen hiçbir fleyle ilgisi olmayan bir insan, bazen özürlü bir genç,bazen de yurtsever-devrimci bir kifli olabilir. Nas›l olsa ifllenen ci-nayetleri perdeleyecek bir senaryo vard›r: "Kaçarken ölü olarak elegeçirildi", "eylem haz›rl›¤›ndayken yakaland›", "polisle silahl› çat›fl-maya girdi", "biz gözalt›na almad›k, ilgimiz yok"...
210
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 4 Aral›k 1991 SSaayy››:: 38
Kimin "terörist" oldu¤u, kimin olmad›¤› art›k polis fleflerinin a¤-z›ndan ç›kan sözlere göre belirleniyor. Onlar›n bir çift sözü ile s›-radan bir insan bir ç›rp›da "terörist" ilan edilebiliyor.
Seçimle iflbafl›na gelen yeni iktidar da, ANAP'›n sald›r›ya geçirdi-¤i ölüm mangalar›na yeflil ›fl›k yakmaktan baflka bir fley yapm›yor.
Halka yap›lan tüm vaatler flimdiden unutulmaya bafllanm›flt›r. ‹k-tidar, polis terörüne, iflkencelere, cinayet ve katliamlara son vermeçabas› ve niyeti içinde olmad›¤›n› ortaya koymufltur. Bu yöndead›m atmak yerine ölüm mangalar›n› cesaretlendiren demeçler ve-riliyor. Onlara adeta "devlet ad›na eylemlerinize devam edebilirsi-niz" deniliyor. Ama ellerine silah, altlar›na araba verilerek soka¤asal›nan bu ayyafl, serseri tak›m› unutmas›n ki, devrimci adalet on-lar›n peflini asla b›rakmayacak, katledilen her devrimcinin, heryurtseverin, her insan›n hesab›n› sormaya devam edecektir.
Örgütümüz, bu "infaz çeteleri"nin eylemleri karfl›s›nda sessizkalmayacak, halk› ve devrimcileri hedef alan karfl›-devrimci flidde-te, devrimci fliddetle cevap verecektir.
‹flkenceci polis fleflerinden fiakir KOÇ'u cezaland›rarak bu konu-daki kararl›l›¤›m›z› ortaya koyduk.
Bu eylemimiz, 12 Temmuz katliam›n› gerçeklefltirenlerden, yol-dafl›m›z Hayri KOÇ'u katledenlerden, örgütümüz taraftar› BurhanRemzi KAFADENK'i sokak ortas›nda fiili infaz›n hedefi haline geti-renlerden hesap sorma oldu¤u kadar, iktidara yap›lm›fl bir uyar› ni-teli¤i de tafl›yor. Kendi aralar›nda bile alacaklar› haraç nedeniyleçat›flan, her türlü ahlaktan yoksun, bu lümpen ve serseri çetelerin-den, iflkence ve infaz timlerinden, iflledikleri cinayetlerin ve yapt›k-lar› iflkencelerin hesab› sorulmazsa, daha önce oldu¤u gibi bundansonra da, katledilen her devrimci, her yurtsever için misillemedebulunmaya devam edece¤iz. Bizim savafl›m›z, emekçi halk›n iktida-r› içindir. Ve bu iktidar kurulana kadar sürecektir!
Ne polis terörü, ne iflkenceler, ne de art arda gerçeklefltirilen ci-nayet ve katliamlar devrimci savafl›m›z› engelleyemez, engelleye-meyecektir!
Halktan yana, halk›n hükümeti ve de demokrat oldu¤unu söyle-yen DYP-SHP koalisyonu gerçekten halktan yana ve demokratsa, he-men her gün sokakta, da¤da sorgusuz sualsiz insanlar›m›z› katle-den, iflkenceci, insanl›¤a düflman M‹T, kontrgerilla, siyasi flube flef-lerini derhal görevden almal› ve yapt›klar› katliamlar›n, iflkencele-rin hesab›n› sormal›d›r. Demokratl›k ve insan haklar›ndan söz edenDYP-SHP hükümeti, bir nebze de olsa insan haklar›ndan nasibini al-m›flsa, yapaca¤› ilk ifl bu olmal›d›r. Art›k kim terörist, kim iflkence-
211
Haber Bültenleri (1990-1994)
ci, kim halk› katlediyor, bunlar halk nezdinde s›r olmaktan ç›km›fl-t›r. DEM‹REL ve ‹NÖNÜ'nün yapacaklar› ilk ifl, katliam ve iflkencele-re emir verenleri, bizzat uygulayanlar› aramak olmal›d›r. Bunlarçok uzakta de¤il; dün de, bugün de devletin en yetkili kurumlar›n-da yer alan kiflilerdir. K›saca terörist ve iflkenceci olan, insan hak-lar›n› çi¤neyen, yok eden bizzat devlettir.
DYP-SHP hükümetini uyar›yoruz: Devrimci, ilerici ve yurtsever-lere yönelik iflkence, bask› ve teröre son vermedi¤iniz, suçlular›halk›n önüne ç›kart›p yarg›lamad›¤›n›z sürece, nereye giderlersegitsinler, ne tür koruma tedbirleri al›rlarsa als›nlar, onlar›, mutlakabulup ortaya ç›kartacak ve cezaland›raca¤›z.
KAT‹LLER, ‹fiKENCEC‹LER, HALKA TERÖR UYGULAYANLAR VE BUNLARA EM‹R VERENLER TUTUKLANIP YARGILANMALIDIR!
‹fiKENCE, BASKI VE TERÖRE SON VER‹N! AKS‹ HALDE DÖKÜLEN KANLARIN SORUMLUSU S‹Z OLACAKSINIZ!
KAHROLSUN FAfi‹ZM, YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
DEVR‹MC‹ SOL Silahl› Devrimci Birlikler
212
Zafer Yolunda 2
‹‹KKTT‹‹DDAARR,, 1122 EEYYLLÜÜLL''ÜÜNN VVEE AANNAAPP''IINN MM‹‹RRAASSIINNII DDEEVVAAMM EETTTT‹‹RR‹‹YYOORR,, ‹‹LLGG‹‹SS‹‹ZZ ‹‹NNSSAANNLLAARR HHEEDDEEFF GGÖÖSSTTEERR‹‹LL‹‹YYOORR
5.12.1991 günü TRT haber bültenlerinde, ad›, soyad› ve resimle-
riyle birlikte 5 kifli, iflkenceci ve sokak infazc›s› polis fleflerinden
fiakir KOÇ ve koruma polisinin cezaland›r›lmas› eyleminin faili ola-
rak lanse edildiler.
El çabuklu¤uyla haz›rlanan bu komplo senaryosuna, kamuoyu-
nun yabanc› olmad›¤›n› san›yoruz. Her fleyden önce iktidar, ve
onun polis flefleri, bir k›s›m insanlar› eylem faili diye lanse ederken
kamuoyuna hiçbir kan›t sunmamakta, büyük bir pervas›zl›kla in-
sanlar›n can güvenliklerini ortadan kald›rmaktad›rlar. Dahas›, in-
fazc› polis ve kontrgerilla timlerine do¤rudan davetiye ç›kart›lmak-
tad›r.
Eylem faili diye lanse edilen insanlar›n, cezaland›rma eylemi-
mizle hiçbir ilgileri yoktur. Bunun böyle oldu¤unu iktidar da, em-
rindeki polis flefleri de pekala bilmektedirler. Ama gerek iktidar, ge-
rekse de polis flefleri koltuklar›n› korumak için bir fleyler yap›yor
görünmek zorundad›rlar. Bu anlay›fl›n sonucu olarak da, dillerin-
den hiç düflürmedikleri insan haklar›, hukukun üstünlü¤ü, yasalar
vb. gibi kavramlar› bir kenara atarak adeta unutmaktad›rlar.
DYP-SHP koalisyonu, daha iktidar koltu¤una oturmadan, tüm
hak-hukuk demagojilerine ra¤men "terörizmi yok edece¤iz" diye-
rek, halka, devrimcilere ve ilericilere karfl› 12 Eylül generallerinin
ve ANAP iktidar›n›n ahlaktan ve adaletten yoksun devlet terörünü
esas alan faflist politikalar›n› sürdüreceklerini göstermifllerdir. Bu-
gün de yap›lan budur. Eylemle ilgili olmayan befl insan›n hedef gös-
terilmesinin ne anlama geldi¤ini Türkiye halklar› bilmektedir.
213
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 5 Aral›k 1991 SSaayy››:: 39
Yar›n bu insanlardan baz›lar›n›n "çat›flmada öldürüldü" vb. se-
naryolarla katledilmesi kimse için flafl›rt›c› olmayacakt›r. T›pk› k›sa
bir süre önce Bahçelievler'deki bir cezaland›rma eylemimizden
sonra sokaktan geçen ve eylemle hiçbir ilgisi olmayan özürlü bir
gencin öldürülmesi gibi. Yine örgütümüzün Merkez Komitesi üyesi
ve Mali ‹fller Sorumlusu diye lanse edilip katledilen Burhan Remzi
KAFADENK gibi. Oysa Burhan Remzi KAFADENK, sadece bir tarafta-
r›m›zd›. Keza 12 Temmuz'da katledilen 12 yoldafl›m›zdan bir k›s-
m›n›n eylemlerimizle bir ilgisi yoktu. Daha birkaç gün önce polis,
Hüseyin F‹DANO⁄LU'nu bir apartmandan afla¤› atarak katletmifltir.
Hüseyin F‹DANO⁄LU'nu kim, niçin katletmifltir? Polisin gözalt›na
almas›ndan sonra kaybolan onlarca insan ne olmufltur? ‹ktidar ilgi-
sizdir.
Bu tür sorgusuz-sualsiz katliamlar, sokak infazlar›, ilgisiz insan-
lar›n eylem faili olarak lanse edilmesi ve düzmece ifadelerle dava-
lar aç›lmas› (Ankara'daki Hulusi SAYIN davas›) gibi örnekler çoktur.
Bu gerçekleri hemen herkes gibi DYP-SHP koalisyon hükümeti de
bilmektedir. Daha önceki bültenlerimizde de belirtti¤imiz gibi, de-
mokrasiden, hak ve hukuktan sözeden hükümet, vaadlerinde sami-
miyse, öncelikle halk› ve devrimcileri katleden iflkenceci halk düfl-
manlar›n› bulup ortaya ç›kartmal›d›r. Ama hükümet bunun sözünü
bile etmemektedir. Çünkü tekellerin ve emperyalizmin ç›karlar›n›
korumak için terörden baflka yol kalmam›flt›r. Her geçen gün biraz
daha çürüyen, ekonomisiyle, politikas›yla bir ç›kmaz içine giren;
parlamentosuyla, uygulanmayan yasalar›yla halktan tecrit olan,
halka güvenmeyen ve halk›n hiçbir sorununu çözemeyecek olan
burjuva iktidarlar›n›n elinde terör, yalan ve komplodan baflka silah
kalmam›flt›r.
Belirtmek isteriz ki, ne iktidar, ne de onlar›n polis flefleri bu yön-
temlerle hiçbir sonuç alamayacaklard›r. Tersine, bu yöntemler on-
lar›n halk düflman› gerçek yüzlerinin her gün biraz daha ortaya ç›k-
mas›n› sa¤layacakt›r.
Turgut ÖZAL, "iflkenceleri yazmay›n" diyerek, bas›n› iflkenceci-
lerle iflbirli¤i yapmaya ça¤›r›yor. Halka ihbarc› olun diyor: Eskiflehir
zindan›n›n yeniden aç›lmas› ve devrimcilerin imha edilmesi için
ça¤r›lar yap›yor. K›saca ÖZAL, halk düflman› kimli¤ini ve de polisin
214
Zafer Yolunda 2
hiçbir yasaya uymamas› gerekti¤ini aç›kça ilan ediyor. Böylece ifl-
kenceci polisi, kontrgerillay› ve devlet terörünü uygulayan di¤er
güçleri yan›na alarak muhalefet yapmaya soyunuyor. DYP-SHP hü-
kümeti, hak ve hukuktan söz etmeye devam edecekse, kimlerle,
hangi polis flefleriyle çal›flt›¤›n› tekrar tekrar düflünmelidir.
Bir kez daha söylüyoruz:
Eylem faili diye aç›klanan insanlar›n eylemimizle bir ilgileri yok-
tur. Var deniyorsa bunun kan›tlar› halka aç›klanmal›d›r. Biz ellerin-
de hiçbir fley olmad›¤›n›, bunun için de bir fley aç›klayamayacakla-
r›n› biliyoruz. Polis, eylemi gerçeklefltiren savaflç›lar›m›z hakk›nda
herhangi bir bilgi ya da belgeye sahip de¤ildir.
DYP-SHP'yi oylar›yla iktidar yapan, az da olsa onlar›n insan hak-
lar›n› gözetece¤ini ve adalet ölçüleri içinde hareket edece¤ini
uman, onlara umut ba¤layan herkese sesleniyoruz: Katliamlar›n, ifl-
kencelerin, sokak infazlar›n›n, gözalt›nda kaybolanlar›n, hedef gös-
terilen insanlar›n hesab›n› soral›m!
- DEVR‹MC‹ KAT‹LLER‹N‹, KAT‹LLERE EM‹R VERENLER‹ AFFETMEYECE⁄‹Z!
- KOMPLOLAR VE ‹NFAZLAR, ‹fiKENCEC‹ fiEF MEHMET A⁄AR'I KURTARAMAZ!
DEVR‹MC‹ SOL
215
Haber Bültenleri (1990-1994)
PPOOLL‹‹SS,, KKOOMMPPLLOO SSEENNAARRYYOOSSUUNNAA DDEEVVAAMM EEDD‹‹YYOORR
7 Aral›k 1991 tarihli Milliyet gazetesinde "Polis, Dev-Sol'un S›rr›-n› Çözdü" bafll›¤› alt›nda yay›nlanan haberde polisin Devrimci
Sol'un eylemlerini nas›l çözdü¤ü, var oldu¤u iddia edilen itirafç›la-
ra dayan›larak anlat›l›yor.
Haberde sözü edilen itirafç›lar›n hiçbiri gerçek de¤ildir. Anlafl›-
lan polis flefleri çaresiz durumdad›rlar. Befl kifliyi alelacele eylem
faili diye lanse etmelerinin hiç kimseyi ikna etmedi¤ini görmüfl ol-
salar gerek ki, flimdi de kendi zeka seviyelerine uygun bu mizahi
aç›klamayla komplo senaryolar›n› meflrulaflt›rmaya çal›fl›yorlar.
5 Aral›k 1991 tarihli 39 say›l› Haber Bültenimizde, "EYLEM FA‹L‹D‹YE AÇIKLANAN ‹NSANLARIN EYLEM‹M‹ZLE B‹R ‹LG‹LER‹ YOKTUR.VAR DEN‹YORSA BUNUN KANITLARI HALKA AÇIKLANMALIDIR. B‹Z EL-LER‹NDE H‹ÇB‹R fiEY OLMADI⁄INI, BUNUN ‹Ç‹N DE B‹R fiEY AÇIKLAYA-MAYACAKLARINI B‹L‹YORUZ. POL‹S, EYLEM‹ GERÇEKLEfiT‹REN SAVAfi-ÇILARIMIZ HAKKINDA HERHANG‹ B‹R B‹LG‹ YA DA BELGEYE SAH‹P DE-⁄‹LD‹R" demifltik. Polisin Milliyet gazetesine dikte ettirdi¤i komplo
senaryosu, kara mizah örne¤i bu aç›klama, tam da söylediklerimizi
kan›tlar niteliktedir. fiöyle ki;
11-- ‹tirafç› diye sözü edilen ‹brahim YALÇIN'›n böyle bir durumu
yoktur. Dahas› iflkence zoruyla al›nan ifadesinde bile ne Devrimci
Sol'a, ne de SBD eylemlerine iliflkin herhangi bir aç›klama yapma-
m›flt›r. ‹brahim YALÇIN bugün sa¤ olup Sa¤malc›lar Cezaevi’nde bu-
lunmaktad›r. Polisin aç›klamalar›n›n bafltan sona yalan oldu¤unu
anlamak için gerçe¤i kendisinden ve gözalt›ndayken iflkenceyle al›-
nan ifadelerinden ö¤renmek mümkündür. Ayr›ca ‹brahim YALÇIN'›n
polise teslim oldu¤u da yaland›r.
216
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 8 Aral›k 1991 SSaayy››:: 40
22-- Bekaa'da Hüseyin kod adl› bir kamp komutan›m›z yoktur. Sö-
zü edilen bu kiflinin Türkiye'ye girerken silah›yla birlikte yakalan-
d›¤› ve itirafç› oldu¤u tamamen uydurmad›r. Bu kifli mevcut senar-
yoya kan›t bulamaman›n çaresizli¤i içinde ç›rp›nan polisin hayali
olarak yaratt›¤› bir tiptir.
33-- Haberde "Gerçek ad› aç›klanmayan Temel kod adl›" bir kiflinin
daha itirafç› oldu¤u belirtilmektedir. Gerçekte ne bu adda bir arka-
dafl›m›z yakalanm›fl, ne de itirafç› olan böyle biri vard›r. Keza örgü-
tümüzün Göztepe'de Nevzat AYAZ ve orada oturan emekli general-
lere suikast yapma haz›rl›¤› içerisindeyken yakalanan herhangi bir
savaflç›s› olmam›flt›r. Böyle bir eylem program›m›z da yoktur.
44-- 12 Temmuz'dan sonra örgütümüz içerisinde hesaplaflma bafl-
lad›¤› ve bunun paralelinde Dursun KARATAfi ve Bedri YA⁄AN'›n ör-
güt taraf›ndan sorguland›¤›, Dursun KARATAfi'›n örgütün bilgisi d›-
fl›nda bir hafta süreyle kay›plara kar›flt›¤› fleklindeki iddialar ise ko-
ca bir yaland›r. Bu, iflkencecilerin yaklafl›k 12 y›ld›r hep arzu ettik-
leri ama her türlü ahlaks›zl›¤a, yalana, demagojiye baflvurmalar›na
ra¤men baflaramad›klar› bir fleydir. Örgütümüz içerisinde ne bir he-
saplaflma söz konusudur, ne de arkadafllar›m›z›n sorgulanmas›, ka-
y›plara kar›flmas› durumu vard›r. Ayr›ca sözü edildi¤i gibi örgütü-
müzden ihraçlar›n oldu¤u, 20 kiflilik bir grubun ayr›larak THKP-C
K›z›ly›ld›z diye bir örgüt kurdu¤u gerçek de¤ildir. Zaten böyle bir
örgüt yoktur, olmam›flt›r.
Polis ve iktidar sözcüleri bir yandan eylemlerimizle ilgisi olma-
yan kifliler hakk›nda komplo senaryolar› düzenleyerek ölüm emir-
leri ç›kart›rken; bir yandan da ABD'li ak›l hocalar›ndan ödünç ald›k-
lar› kontrgerilla yöntemleriyle, karikatürize bir tarzda bas›n› ve
TRT'yi kullanarak yalan haberlerle psikolojik savafl yöntemlerine
baflvurmaktad›rlar. ‹ktidar ve emrindeki polis flefleri çaresizlik
içinde zavall›laflmakta, yalan ve demagojiyle halk› aldatmaya çal›fl-
maktad›rlar. Bu yolun onlar› kurtaramayaca¤›n›, bizim kadar onlar
da çok iyi bilmektedirler.
Benzer örnekler daha önce de yaflanm›flt›r. Örgütümüzün iflken-
ceci, katliamc› Temel C‹NGÖZ'ü cezaland›rmas›ndan sonra prestiji
sars›lan Adana Emniyet Müdürü Mete ALTAN, bugün Mehmet
A⁄AR'›n yapt›¤› gibi hiç beklemeden Hasan EL‹UYGUN adl› arkada-
217
Haber Bültenleri (1990-1994)
fl›m›z› hedef göstermifl ve vur emri ç›kartm›flt›r. K›sa süre sonra ise
baflka insanlar›n yakalanmas›yla "Hasan EL‹UYGUN'un yan›ltmaamac›yla lanse edildi¤ini, asl›nda eylem failinin Hasan EL‹UYGUN ol-mad›¤›n› bafltan bildiklerini" aç›klam›flt›r. ‹zlenen yöntemin hukuki
ve ahlaki yan› ibret vericidir. Bir insan hakk›nda vur emri ç›kart›l›-
yor, ard›s›ra tüm halk›, kamuoyunu aptal ve sürü yerine koyarak
"bu bir taktikti" denilebiliyor. Gerçe¤in böyle olmad›¤›n› kuflkusuz
herkes biliyor. Hasan EL‹UYGUN hedef gösterildi¤i süre içerisinde
yakalanm›fl olsayd› kesinlikle katledilecek ve Temel C‹NGÖZ dosya-
s› kapat›lacakt›. Bu faflist kafa yap›s›n›n ahlak›na ve hukukuna uy-
gun bir durumdur.
Hat›rlan›rsa 24 Kas›m 1991 tarihli Milliyet gazetesinde de "Cina-yetler Ayd›nlan›yor" bafll›¤› alt›nda polisin dikte ettirdi¤inden flüp-
he duymad›¤›m›z örgütümüze yönelik bir haber daha yer alm›flt›.
‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü yetkililerinden birine atfen verilen ha-
berde, bu kiflinin "en k›sa süre içerisinde faili meçhul cinayetleri ay-d›nlatarak dosyalar› kapataca¤›z" dedi¤i belirtiliyor. Yukar›da be-
lirtti¤imiz gibi polisin savaflç›lar›m›z› yakalay›p itiraf ettirme gibi
bir durumu yoktur. Elinde bir kan›t da mevcut de¤ildir. Polis kendi-
lerini ve iktidar› baflar›l› göstermek için daha önce sözü edilen
"dosyalar› kapatmak" zorundad›r! Bugün yap›lan budur.
Bas›n mensuplar›; iflkencecilerin, katillerin her dedi¤ini yazma-
dan önce araflt›r›c› olmak ve objektif davranmak gere¤i duymal›d›r.
Kendi mesleklerine ve kamuoyuna bir parça olsun sayg›lar› kalm›fl-
sa polisin ve iktidar›n halk› yalan haberlerle aldatmas›n›n, sorgu-
suz-sualsiz katliamlar›n, hedef gösterilmesinin aleti olmamal›d›rlar.
YALAN HABERLER ÇARES‹ZL‹⁄‹N ÜRÜNÜDÜR
DEVR‹MC‹ SOL
218
Zafer Yolunda 2
PPKKKK LL‹‹DDEERR‹‹ NNEE YYAAPPMMAAKK ‹‹SSTT‹‹YYOORR??
7 Aral›k tarihli Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet, Sabah gazetele-
rinde PKK lideri Abdullah ÖCALAN'la yap›lan söylefli yay›nland›. Bu
söyleflide A. ÖCALAN'›n, bir gazetecinin sordu¤u “PKK'n›n Dev-Sol'layapt›¤› bir anlaflmadan söz ediliyor. Dev-Sol, PKK'n›n bir flehir uzan-t›s› m›?" sorusuna verdi¤i cevap ilginç, ilginç oldu¤u kadar da an-
laml› ve düflündürücüdür: "... Dev-Sol'a çok bilinçli bir görev verdi-¤imizi söylemek mübala¤al›d›r. Dev-Sol'un bizden güç ald›¤› do¤ru-dur. Ama bizim gidin flu, flu, flunlar› öldürün diye bir talimat›m›zyoktur. Bunu çok aç›kça belirtiyorum. Biz bunlar› çok iyi kullanabi-lirdik." (Cumhuriyet, 7.12.91)
Hemen belirtelim ki, özellikle Hulusi SAYIN, Temel C‹NGÖZ, ‹s-
mail SELEN gibi Kürt halk›n›n düflman› kontrgerillac›lar› cezaland›r-
mam›zdan sonra, M‹T ve kontrgerilla taraf›ndan bas›na, Devrimci
Sol'un PKK ile anlaflt›¤›, görev bölüflümü yapt›¤› fleklinde asl› olma-
yan haberler dikte ettirilmifltir. Devrimci Sol'un ne PKK ile, ne de
baflka bir örgütle bu veya buna benzer hiçbir anlaflmas› yoktur, ol-
mam›flt›r.
Abdullah ÖCALAN'›n bir gazetecinin kontrgerilla kaynakl› haber-
lerden esinlenerek sordu¤u soruya verdi¤i cevap, sorunun cevab› ol-
maktan öte; bas›na, kamuoyuna, halka yanl›fl, olumsuz mesajlar ver-
mekte, devrimci-yurtsever örgütler aras›ndaki dostlu¤u ve dayan›fl-
may› zedeleyen, egemen güçlere koz veren anlamlar içermektedir.
Abdullah ÖCALAN, "Dev-Sol'a çok bilinçli bir görev verdi¤imizisöylemek mübala¤ad›r..." derken kulland›¤› "çok bilinçli" ifadesiyle,
adeta bir k›s›m görevler verdi¤ini ima etmekte, bu anlama gelen bir
mesaj yaratmaktad›r. PKK, Devrimci Sol'a verdi¤i "çok bilinçli olma-
219
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 12 Aral›k 1991 SSaayy››:: 41
yan görevler" varsa, bunlar› halka aç›klamal›d›r. Devrimci Sol'a ne
PKK lideri Abdullah ÖCALAN, ne de baflka bir örgüt görev veremez.
Örgütümüzün ba¤›ms›z ideolojik-politik çizgisi ve buna uygun
devrimci bir prati¤i vard›r. Bu çizgi, özgücüne güveni esas alan, sa-
¤a-sola sapmayan, faydac›l›¤a ve kurals›zl›¤a düflmeyen, daha önce
söylediklerini daha sonra reddetmeyen, y›llard›r süregelen devrim-
ci bir çizgidir. Ve herkes taraf›ndan bilinmektedir. Bunu Abdullah
ÖCALAN'›n da çok iyi bildi¤ine inan›yoruz.
ÖCALAN devam ediyor: "... Biz bunlar› iyi kullanabilirdik. Türk
solu bir hayli geri. Dev-Sol diyorsunuz. Çok çatapatlar, terörist mi
diyelim art›k. Çok ilkeller. Tipik terör kelimesinden biraz bu mu an-
lafl›lmal›?" ((**))
PKK lideri, "... biz bunlar› iyi kullanabilirdik..." derken devrimci
literatürü devrimci-yurtsever-ilerici örgütler aras›ndaki iliflkinin
özünü unutmufl gibidir. "Kullanmak" ne demektir? Kim kimi, ne
için, neden, nerede, nas›l kullan›r? Birilerinin bir baflkas›n› kullan-
may› düflünmesi; onlar› devrimci olarak, dost olarak görmemesi-
nin, karfl› devrimci saflarda de¤erlendirmesinin sonucu olabilir an-
cak. Kendilerine devrimci, sosyalist diyenlerin, en az›ndan bu id-
diada olanlar›n -birbirlerine karfl› elefltirileri ne olursa olsun- kul-
lanma mant›¤› söz konusu olamaz. Baflkalar›n› kullanma yöntemi, o
çok elefltirilen ve kendi d›fllar›nda hemen herkes için uygun s›fat
olarak kullan›lan "Kemalizm"in politik yöntemidir. Ortado¤ulu kü-
çük burjuva politikac›lar›n yöntemidir. Ve bu özünde burjuva ide-
olojisinin yans›mas›d›r.
PKK liderine hat›rlatmakta yarar görüyoruz. Devrimci Sol'u kim-
se kullanamaz. Devrimci Sol kendini kimseye kulland›rmaz ve kim-
seyi de kullanmaz. Dahas›, Devrimci Sol, dostunu düflman›n› ay›rt
etmesini iyi bilir. Dostlar›n› hiç unutmad›¤› gibi, düflmanlar›n› da
unutmaz ve affetmez. Devrimci Sol'un dostlu¤u, kendi örgütsel ki-
flili¤ini bir yana iterek, devrimci görevlerini yerine getirmeyerek
sözde dost görünen ama birbirlerinin yüzüne gülüp arkas›ndan ku-
yu kazmak ikiyüzlülü¤ü içine girenlerin dostlu¤u türünden de¤il-
dir. Bir baflkas›n›n flakflakç›l›¤›n› yaparak devrimci görevlerinden
kaç›fl› gizleme, hiç de¤ildir. Bu gerçe¤i PKK da, hemen herkes kadar
bilmektedir. Belki, PKK, kendini kulland›ranlar› kullanmaya al›flm›fl
220
Zafer Yolunda 2
olabilir ama Devrimci Sol'un kendini kulland›ranlar s›n›f›ndan ol-
mad›¤›n› ve de hiçbir zaman bunun gerçekleflemeyece¤ini görmüfl
olmal›d›r. Ve san›r›z "biz bunlar› iyi kullanabilirdik" sözleri, bu s›-
k›nt›n›n bir sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r.
PKK'l› dostlar›m›za belirtmek isteriz ki; "kullanma" ile flekillen-
mifl faydac› ideolojilerin yön verdi¤i politik yap›lar, tüm güç göste-
rilerine ve devrimci söylemlerine ra¤men iç yap›lar›nda güçsüzlü-
¤ü ve zaaf› tafl›rlar. Bu politikan›n mant›¤›, "ben güçlüyüm, o halde
herkesi kullan›r›m"d›r. Güçsüzlü¤ün ve zaaf›n ortaya ç›kt›¤› nokta
tam da buras›d›r. Güç olmaktan ç›k›ld›¤› veya zaafa düflüldü¤ü an,
"kullanma", "kendini kulland›rmaya" dönüflür.
PKK lideri, M‹T ve kontrgerillan›n yönetiyor dedi¤i günlük bas›n-
da yaz›lmak üzere Devrimci Sol'un "terörist" oldu¤unu ilan ediyor.
Bu tespit PKK tarihinde bir dönüm noktas› olsa gerekir. Faflizme
karfl› her ne flekilde olursa olsun, silahl› mücadeleyi savunan istis-
nas›z tüm örgütler, egemen güçler ve onlar›n destekçileri refor-
mistler taraf›ndan hep böyle suçlanm›fllard›r. Silahl› mücadeleye
"terörist" damgas› vurulmufl, silahl› mücadele yürütenler Marksist-
Leninist, ilerici, yurtsever ay›r›m› yap›lmadan kitlelerden tecrit
edilmeye çal›fl›lm›flt›r. Bu durum PKK için de geçerlidir. PKK silah›
eline ald›¤› andan itibaren teröristlikle suçlanm›fl, hatta birçok ke-
sim taraf›ndan da karfl›-devrimci ilan edilmifltir. Ama gerek oligar-
flinin, gerekse de faflizme ve emperyalizme karfl› mücadele etme di-
ye bir sorunu olmayanlar›n bu tür ithamlar› ve demagojileri fazla
anlaml› de¤ildir. Egemen güçlerin "terör" demagojisine sar›lmas›,
onlar›n s›n›fsal konumlar› gere¤idir. Ve mücadelenin geliflmesiyle
bu demagoji etkisiz kalmaya mahkumdur. Yine reformistlerin, dev-
rim için savaflmamaya yeminli olanlar›n "terörizm" demagojileri de
çeflitli biçimlerde hep sürecektir. Onlar›n misyonu, çöken, tükenen,
mücadele karfl›s›nda gücü kalmayan burjuvaziyi sinsice güçlendir-
mekten baflka bir fley de¤ildir. Kuflkusuz bu gerçekleri PKK lideri de
bilmek durumundad›r. PKK lideri "terörizm"in ne anlama geldi¤ini,
kimi kimlere karfl› kulland›¤›n› düflünmelidir. Dahas›, kendi tarihle-
rini unutacak kadar bellek kayb›na u¤ram›fl olamaz. O halde sorun
nedir? PKK yeni bir sürece mi girmektedir? Devrimci Sol'un nas›l
bir örgüt oldu¤unu, mücadele çizgisini, düflüncelerini, prati¤ini ye-
221
Haber Bültenleri (1990-1994)
ni ö¤renmifl olamayaca¤›na göre de¤iflen nedir? Evet, de¤iflen bir
fley olmal›d›r. De¤iflen Devrimci Sol de¤il, PKK'd›r.
PKK liderinin Devrimci Sol'la ilgili "... Tipik terör kelimesinden bi-raz bu mu anlafl›lmal›..." söylemini 7 Aral›k 1991 tarihli Sabah ga-
zetesinde yay›nlanan flu sözler daha anlaml› k›l›yor: "Onlar› Türki-ye nas›l ›slah edecek flafl›yorum. Biz belki anlafl›r›z da. Fakat çok ça-tapatlar yani. Bir tanesini hizaya getirmek çok zor."
Bu sözlerin gerçekten söylenip söylenmedi¤inden emin de¤iliz.
Çünkü sosyalistlik, ilericilik misyonu tafl›yan hiç kimse, en az›ndan
faflizme karfl› ilerici bir güç olarak gördü¤ü bir örgütün faflist yöne-
timlerce "›slah edilmesi"ni isteyemez. Bu sözler gazetecinin çarp›t-
malar› da olabilir. Böyle olmas› durumunda Abdullah ÖCALAN'›n,
gerek tekzip yoluyla, gerekse baflka kanallar kullan›larak çarp›tma-
lar›n düzeltilmesini istemesi gerekirdi. Bunlar yap›lmad›¤›na göre
cevap vermek zorunlu hale geliyor.
Abdullah ÖCALAN "onlar› Türkiye nas›l ›slah edecek flafl›yorum"derken, Türkiye oligarflisinin Devrimci Sol'u ›slah etmesini, burju-
vaziyle uzlafl›c› bir çizgiye getirmesini, sindirmesini mi istiyor? Ya-
ni devrimci eylemlerimize son vermemizi, SHP ile uzlaflmam›z› m›
istiyor? Devam ediyor Abdullah ÖCALAN; "Biz belki anlafl›r›z da. Fa-kat çok çatapatlar yani" diyor. "Islah" sözcü¤ü, bu sözlerle biraz
daha anlam›n› buluyor. "Biz belki anlafl›r›z da" derken oligarfliyle
anlaflmas›n› kastediyor kuflkusuz. Çünkü söylefliyi yapanlar ona gö-
re Türk egemen güçlerinin temsilcileridir. Evet onlar anlaflabilir...
‹lkesiz, faydac›, kullanma mant›¤›n›n hakim oldu¤u bir politika; oli-
garfliyle uzlaflma, anlaflma eksenine girdi¤i noktada devrimci kural-
lar›, enternasyonalizmi, dostluklar› unutmak zorundad›r. Böyle du-
rumda dostlar ve düflmanlar süratle yer de¤ifltirirler. Art›k bünyeyi
sessizce kemiren, zaman zaman ortaya ç›kan ama silahlar›n gücü
nedeniyle fazla göze çarpmayan, gizlenen uzlaflmac›, özgücüne gü-
venden yoksun bir çizgidir.
Gerçek güç silahlar›n ç›kard›¤› seste de¤il, onlar› yöneten düflün-
celerdedir. Düflüncelerin zay›f ya da yanl›fl oldu¤u yerde silahlar
nihai hedefe varmay› sa¤layamaz; rotas›n› flafl›r›r, sa¤a sola vurma-
ya ve etkisizleflmeye yol açar. Ulusal ve toplumsal mücadeleler ta-
rihi bunlar›n çokça örne¤i ile doludur. Günümüzde bunun en somut
222
Zafer Yolunda 2
örne¤ini Celal TALABAN‹ ve Mesut BARZAN‹ önderli¤indeki Silahl›
Kürt Milliyetçi Hareketi oluflturuyor.
PKK'l› arkadafllar›n SHP ile uzlaflmay› desteklemeleri, oligarflinin
DYP-SHP hükümetine güvenoyu vermeleri ve uzlaflma isteklerinde
›srarl› olmalar›, kendi tarihlerinden ve dünya devrimleri tarihinden
yeterli dersleri ç›karmad›klar›n› gösteriyor.
"Bir tanesini hizaya getirmek çok zor" diyor ÖCALAN. Do¤rudur.
Bu gerçe¤i Abdullah ÖCALAN'›n da anlamas› sevindiricidir. Bizim
"hizaya" gelmememiz, getirilemememiz bir olumsuzluk de¤il, aksi-
ne Türkiye halklar› için bir onurdur. Ama PKK liderine göre "terö-
ristler" "hizaya" getirilmelidir. Hizaya gelmenin anlam›, "Belki biz
anlafl›r›z da" dedi¤ine göre, oligarfliyle uzlaflma olmal›d›r. Bunu red-
detti¤imiz biliniyor. Devrimci Sol'un oligarflinin partilerinden bek-
ledi¤i hiçbir fley yoktur. Oligarfliden demokrasi, halklar için özgür-
lükler bekleyenler büyük bir yan›lg› içerisindedirler. Umudumuz
odur ki, bu beklenti içinde olanlar, yan›lg›lar›n› erken zamanda an-
lar ve kendilerini düzeltirler. On y›llar›n flovenist, halk düflman›
burjuva partilerine mesaj verirken; iflas etmifl, her fleyiyle a盤a
ç›km›fl, halktan tecrit olmufl ve tüm umudunu SHP iktidar›na ba¤la-
m›fl reformist TKP söylemiyle konuflmak, PKK liderine hiç yak›flm›-
yor. Hele "›slah" ve "terörizm" tespitleri mizahi bir nitelik tafl›yor.
"Teröristlik", "ilkellik", "çatapatl›k" vb. sözcükler kullan›rken çok
dikkat edilmelidir. Devrimci Sol'un bu özelliklere sahip olmad›¤›
herkes taraf›ndan çok iyi bilinir. Devrimci Sol'un silahlar› hedef fla-
fl›rma durumunda de¤ildir. PKK liderinin düflünce tarz› ve mant›-
¤›yla hareket edildi¤inde, bizzat onun söyledi¤i "Bizi do¤uda bom-
balarsan, biz de Kapal›çarfl›’ya gir tara emri verece¤iz" sözlerine
bakarak PKK için, teröristlik, çatapatl›k, ilkellik nitelemelerini kul-
lanmak rahatl›kla mümkündür. Elbette biz kimilerinin basit ve ucuz
bir tarzda yapt›¤› gibi, devrimci, ilerici-yurtsever bir harekete, bir
k›s›m yanl›fllar›ndan yola ç›karak "terörist" damgas› vurmay›z. Bi-
zim için esas olan onun mücadelesinin muhtevas›d›r ve tavr›m›z›
ona göre belirleriz.
PKK lideri, sahip oldu¤u misyon gere¤i söyledi¤i her sözün ne
anlama geldi¤ini, nas›l yorumlanaca¤›n›, kimlere hangi mesaj› ve-
rece¤ini düflünmek zorundad›r. Onun, "Kapal›çarfl›’ya gir tara" em-
223
Haber Bültenleri (1990-1994)
ri verip vermeyece¤ini bilemeyiz -bu kendilerinin bilece¤i bir ifltir-
ama biz savaflç›lar›m›za böyle bir talimat vermez ve do¤rudan hal-
k› hedefleyen böyle bir eylemi devrimci eylem olarak görmeyiz.
Böyle bir eylemi devrimci içeri¤i olmayan, hedefsiz, halk› karfl›s›na
alan "kör terör" olarak de¤erlendirip mahkum ederiz. Ancak bu tür
eylemler, çizgi haline gelmedi¤i sürece de, PKK'ya olan bak›fl›m›z
de¤iflmez. Bugün böyle bir düflüncenin prati¤e geçirilmesinden öte,
kafalarda var olmas› ve halka yans›t›lmas› dahi büyük bir yanl›fll›k-
t›r. Bu, oligarflinin gelifltirmeye çal›flt›¤› milliyetçi floven duygular›
körükleyici, halklar› birbirine k›rd›rmadan fayda umanlara prim ve-
rici bir yaklafl›md›r.
Faflizme ve emperyalizme karfl› mücadele eden güçlerin enerjile-
rini mücadeleye harcayacaklar› yerde, haklara bir fley kazand›rma-
yan, tersine zarar veren bu tür anlams›z tart›flmalara girmesi, hiç
olmamas› gereken, istemedi¤imiz bir fleydir. Ama ne yaz›k ki, bu
tart›flmay› bafllatan biz de¤iliz.
Biz, Türkiye'deki faflist yönetim alafla¤› edilmeden, devrimci
halk iktidar› kurulmadan, Türkiye halklar›n›n özgürlü¤e kavuflma-
s›n›n mümkün olmad›¤›na inan›yoruz. Tüm elefltirilerimize, çeflitli
yanl›fl düflüncelerine ve tav›rlar›na ra¤men PKK'y› bu mücadelede
dostumuz, müttefikimiz olarak görüyoruz. Onlar, bizlerin oligarfli
taraf›ndan "›slah edilmesini" isteseler de, "terörist" olarak nitelese-
ler de, bu tespitimiz geçerlili¤ini koruyacakt›r.
DEVR‹MC‹, ‹LER‹C‹, YURTSEVERLER ARASINDA DÜfiMANLI⁄I DE⁄‹L, DOSTLU⁄U GEL‹fiT‹REL‹M!
TARTIfiMAYI VE ELEfiT‹R‹Y‹ KEND‹ ‹Ç‹M‹ZDE, MÜCADELEY‹ FAfi‹ZME KARfiI YAPALIM!
DEVR‹MC‹ SOL
((**)): Benzer niteleme ve ifadeler daha seviyesiz bir flekilde Tur-
kish Daily News'in 4 Aral›k 1991 tarihli say›s›nda yer al›yor.
‹‹llggiillii bbeellggeelleerr eekktteeddiirr::
224
Zafer Yolunda 2
225
Haber Bültenleri (1990-1994)
""BBEEKKAAAA''DDAA PPKKKK ‹‹LLEE ÜÜÇÇ GGÜÜNN""
Arabayla "Akademi"den sadece alt› dakika ileride Türkiye'nin en
tehlikeli üç radikal örgütünün kald›klar› bina var. Dev-Sol bunlar›n
aras›nda. Dev-Sol e¤itim arazisinden makineli tüfek at›fllar› ve pat-
lama sesleri geliyor akflamleyin. Militanlar flehir faaliyetleri için ha-
z›rlan›yorlar. PKK topraklar›n›n yan›ndaki (bu) topraklarda bir bay-
rak (bu) topraklar›n sahibini ilan ediyor. Toyota jeepleri park etmifl
ama militanlar görünmüyorlar,
"Onlar oldukça ketum" diye aç›kl›yor PKK liderlerinden biri. "Öy-leki ço¤unun konuflurken bile yüzleri kapal›."
"Gerçekte" diye ekliyor di¤eri "onlar gerçek teröristlerdir. Türki-ye bize terörist diyor, fakat siz karar vermeden önce Dev-Sol lideriDursun Karatafl'› görmelisiniz, gerçek teröristin kim oldu¤unu bun-dan sonra anlars›n›z."
Dev-Sol'un Bekaa'daki varl›¤› nispeten yeni ve PKK kontrolü al-
t›nda. Hem de çok problemli. Üç Türk sol örgütü aras›nda mütema-
diyen sorunlar var, Dev-Sol ve PKK aras›nda da öyle.
Bir gece "Onlar baz› fleyler yapmay› düflünüyorlar" dedi Öcalan.
"Onlar general Selen ve Ersöz'ü öldürdü. Ama yapt›klar› iki çok ›l›m-l› kumandan öldürmekti. Devrimin orijini böyle faaliyetler (eylem-ler) nas›l olabilir?"
226
Zafer Yolunda 2
TTUURRKKIISSHH DDAAIILLYY NNEEWWSS
(4 Aral›k 1991)
KKAAMMUUOOYYUUNNAA
SSEEDDAATT SS‹‹MMAAVV‹‹''YY‹‹ AANNMMAA TTÖÖRREENN‹‹NNDDEE PPAATTLLAATTIILLAANN BBOOMMBBAA KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA EEYYLLEEMM‹‹DD‹‹RR
11 Aral›k 1991 günü Hürriyet gazetesinin kurucusu Sedat S‹MAV‹'yi
anma töreninde patlat›lan bomba, geçmiflte örneklerine s›kça rastla-
d›¤›m›z M‹T, kontrgerilla provokasyonudur.
Patlat›lan bomban›n gücü gözönüne al›nd›¤›nda provokasyon eyle-
minin bas›n mensuplar›na yönelik bir katliam fleklinde düflünüldü¤ü
ortaya ç›kmaktad›r.
Provokasyon, katliam ve karanl›k eylemleriyle tan›nan M‹T, kontr-
gerilla gibi örgütler, devrimci geliflmeyi ve eylemleri kaos ve kargafla
ortam› yaratarak etkisiz k›lmaya, hedef flafl›rtmaya çal›fl›rlar. T.C.'nin
son 20 y›ll›k tarihine bak›ld›¤›nda, bu örgütler taraf›ndan düzenlenen
hemen hiçbir eylemin faillerinin ortaya ç›kart›lmad›¤› görülür. Kuflku-
suz, devletin resmi kurumlar› olarak görev yapan, onlar taraf›ndan
beslenen, teflvik edilen, CIA tekni¤iyle çal›flan bu örgütleri bulup or-
taya ç›kartmak güçtür. Dünyan›n hemen her yerinde, özellikle de dev-
rimci mücadelenin geliflti¤i ülkelerde CIA ve yerli egemen güçler, bu
tür provokasyon eylemlerinin düzenlenmesinin gerekli oldu¤unu be-
lirtirler. ABD'nin bu tür konulardaki uzmanl›¤› ve iflbirlikçi iktidarla-
r›n iflbafl›nda bulundu¤u ülkelerde, kontrgerilla güçlerini e¤ittikleri
herkesin bildi¤i aç›k bir olgudur. Gerek ABD'nin, gerekse Türkiye oli-
garflisinin bu konudaki görüflleri s›r de¤ildir. Özel Harp Dairesi ad›y-
la çal›flan T.C. Kontrgerillas›'na ba¤l› generallerin, provokasyonlarla
hedef flafl›rtma, devrimcileri tecrit etme, en az›ndan devrimci eylem-
lerin etkisini s›n›rland›rma fleklindeki görüflleri aç›kça bilinmektedir.
12 Aral›k 1991 tarihli kimi gazetelerde, ‹stanbul'daki kontrgerilla
yetkililerine dayan›larak verilen haberde, anma töreninde patlat›lan
227
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 13 Aral›k 1991 SSaayy››:: 42
bomban›n, örgütümüz taraf›ndan daha önce Göztepe Devlet Malzeme
Ofisi'nde gerçeklefltirilen eylemde kullan›lan türden, el yap›s› bir
bomba oldu¤u belirtilerek, düzenlenen provokasyon eylemine örgü-
tümüz de bulaflt›r›lmak istenmektedir. Sözü edilen türden el yap›s›
bomba örgütümüzün bir icad› olmad›¤› gibi, bu tür bombay› hemen
herkesin yap›p kullanabilece¤i aç›k bir olgudur.
‹stanbul'da gerçekleflen her provokasyon eyleminin ard›nda Emni-
yet Müdürü Mehmet A⁄AR vard›r. Öyle ki, bas›na da yans›yan ve de
tüm bas›n mensuplar›n›n polis telsizinden dinledi¤i gibi, Mehmet
A⁄AR, rahatl›kla "sokak infazlar›" için infaz timlerine emir verebil-
mektedir. Mehmet A⁄AR bu cüreti, sadece sahip oldu¤u Emniyet Mü-
dürü s›fat›ndan de¤il, kontrgerilladan ald›¤› güçle de yapmaktad›r.
DEVR‹MC‹ SOL'un bas›n mensuplar›n› hedef alma, onlara yönelik
fliddet eylemleri düzenleme gibi program› yoktur, olmam›flt›r.
Kontrgerilla, M‹T ve polis güçleri, yeni hükümetin devrimci gelifl-
meler ve halk›n mücadelesi karfl›s›nda, söylem düzeyinde de olsa, in-
san haklar›, iflkence vb... talepleri dikkate alaca¤›n› dile getirmesin-
den rahats›zd›r. ‹ktidar›n devrimci mücadelenin ivmesini düflürmek,
bofl umutlar yaratmak ve halk› oyalamak için baflvurdu¤u sahte re-
form taktiklerini anlayamayacak kadar geri ve faflist bir karaktere sa-
hiptirler. Onlar, provokasyonlara baflvurarak bürokrasideki yerlerini
sa¤lamlaflt›rmaya, kaos, kargafla ortam› yaratarak öteden beri sürdü-
regeldikleri sald›r› ve katliamlar›n› devam ettirmeye çal›flmaktad›rlar.
Halk kitlelerinin; iflkencecilerin, provokatörlerin, katillerin peflini
b›rakmamas› ve sesini her gün biraz daha yükselterek suçlar›n ortaya
ç›kar›lmas›n› istemesi, provokasyon tertipçilerini giderek daha çok
korkutmakta ve yeni tertipler düzenlemeye götürmektedir.
KKaammuuooyyuunnaa,, BBaass››nn MMeennssuuppllaarr››nnaa TTüümm NNaammuusslluu ‹‹nnssaannllaarraa
SSeesslleenniiyyoorruuzz::
Türkiye'de art›k gizli bir yan› kalmayan ve her provokasyon eylemi-
nin tertipçisi durumunda olan kontrgerilla her yönüyle ortaya ç›kart›-
l›p kontrgerillac›lar hak ettikleri cezaya çarpt›r›lmad›kça bu tür provo-
kasyon eylemleri yine olacak ve hep bir s›r olarak kalmaya yine devam
edecektir. Bu yüzden; insanlar›m›z› katleden, halka yönelik terör poli-
tikalar› gelifltiren ve uygulayan kontrgerilla ad›yla an›lan katiller flebe-
kesini teflhir ve tecrit etmek, iflledi¤i cinayetleri ortaya ç›kartmak, ifl-
228
Zafer Yolunda 2
kence, katliama, provokasyona kar›flmam›fl her insan›n görevidir.
Sedat S‹MAV‹'yi anma töreninde patlat›lan bomban›n amaçlar›ndan
biri de; bas›nda, insan haklar› ihlallerine, iflkenceye karfl› oluflan tep-
kiyi tersine çevirmek, bas›n›n bu konuda sesini k›smak ve suçlular›n
ortaya ç›kart›lmas›n› engellemektir. T›pk› ÖZAL gibi onlar da, iflkence-
lerin yaz›lmas›ndan rahats›zd›rlar. ÖZAL, fiakir KOÇ'un cenaze töre-
ninde bas›n mensuplar›na, "Bu hadiselerde maalesef polisimizi, güven-lik güçlerimizi, 'iflkence yap›yor' diye devaml› yaz›larla etkisiz hale ge-tirmeyiniz. Bunlar faydadan ziyade çok büyük zararlar getiriyor... (...)Bu gibi davranmaya devam edenlere de affedersiniz, lanet okuyorum"diyordu. 5 Aral›k 1991 tarihli 39 No’lu Haber Bültenimizde, ÖZAL'›n
bu sözlerine karfl›l›k "...k›saca ÖZAL halk düflman› kimli¤ini ve de po-lisin hiçbir yasaya uymamas› gerekti¤ini ilan ediyor. Böylece iflkencecipolisi, Kontrgerillay› ve devlet terörünü uygulayan di¤er güçleri yan›-na alarak muhalefet yapmaya soyunuyor. DYP-SHP hükümeti hak vehukuktan söz etmeye devam edecekse, kimlerle, hangi polis flefleriyleçal›flt›¤›n› tekrar düflünmelidir" demifltik. Bu gerçe¤e yeniden dikkat
çekiyoruz, ÖZAL'›n yaklafl›m›yla kontrgerillan›n provokasyon eylem-
leri bütünlük halindedir.
Bas›n mensuplar› ÖZAL'›n ve kontrgerillan›n provokasyonuna alet
olmamal›d›r. Gerçeklerin üzerine yüründü¤ünde provokasyonlar ters
tepecektir. Tüm halk›n gözü önünde sokak infazlar› yap›ld›, ilgisiz in-
sanlar eylem faili olarak lanse edildi, ses ç›kart›lmad›. Bu sessizlik pro-
vokatörleri cüretlendirdi. Bugün ise katliam düzenlemeye yöneliyorlar.
Tekrar belirtiyoruz: Sedat S‹MAV‹'nin anma töreninde patlat›lan
bomba bir provokasyon eylemidir ve örgütümüzün hiçbir ilgisi yoktur,
olamaz. DEVR‹MC‹ SOL herkesin yak›ndan bildi¤i gibi, tüm eylemlerini
an›nda üstlenir ve gerekçelerini kamuoyuna aç›klar; örgütümüz do¤ru-
dan kitleyi hedef alan hiçbir eyleme baflvurmaz, bunu yapan› da k›nar.
Ancak karanl›k güçler ve provokatörler, yapt›klar›na sahip ç›kmazlar.
PROVOKASYON EYLEMLER‹NE KARfiI ÇIKALIM, PROVOKASYONLARA ALET OLMAYALIM!
PROVOKASYONLARIN ARKASINDAK‹ KARANLIK GÜÇLER‹ AÇI⁄A ÇIKARALIM!
DEVR‹MC‹ SOL
229
Haber Bültenleri (1990-1994)
KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA fifiEEFFLLEERR‹‹ PPRROOVVOOKKAASSYYOONN VVEE YYAALLAANNLLAARRDDAANN MMEEDDEETT UUMMUUYYOORR
Son dönemde ‹stanbul kontrgerillas› yeniden ata¤a geçti. Dev-rimci eylemlerin tüm bask›, terör ve katliamlara ra¤men engellene-memesi, devrimci adaletin iflkencecilerden hesap sormaya devametmesi, kontrgerilla fleflerini her türlü provokasyon ve yalana bafl-vurarak devrimci geliflmeyi engellemeye, devrimcileri hedefleyenpsikolojik savafla a¤›rl›k vermeye yöneltti. Hemen her yol mubahsay›l›yor. Sokakta infaz edilen insanlar, kaybedilen ya da iflkencedekatledilen insanlar hep onlar›n marifeti.
‹stanbul kontrgerillas›n›n fleflerinden Mehmet A⁄AR, besbelli kiçok zor durumda. Yalan üstüne yalan üretiyor. Gerçekle ilgisi olma-yan aç›klamalarla kontrgerilla eylemlerini gizlemeye, bas›n› yön-lendirmeye, kamuoyunu yan›ltmaya çal›fl›yor.
K›sa bir süre önce baz› insanlar "eylem faili" diye afifle edildiler.Halk›m›z muhbirlik yapmaya ça¤r›larak devrimcilerin bafl›na ödülkondu. Kontrgerilla resmen kelle avc›l›¤›na soyundu.
Ard›ndan Simavi'nin mezar›na konan bomba ile bas›n› hedef alanbir katliam girifliminde bulundular. Kontrgerilla flefi Mehmet A⁄AR,bu provokasyon eylemine örgütümüzün ad›n› bulaflt›rmak için elin-den geleni yapt›. Kamuoyunu yönlendirme amaçl› aç›klamalar›ylaböyle bir imaj yaratmak istedi ama baflaramad›.
Bu kez de, de¤iflik bir yola baflvuruluyor. Örgütümüzün yay›nla-d›¤› haber bültenleri taklit edilerek, sahte "Devrimci Sol Haber Bül-teni" bas›l›p da¤›t›l›yor; bunlar devrimci-demokrat insanlar›n yo-¤un olarak bulundu¤u yerlere as›l›yor. Kontrgerilla flefleri bu yön-temlerle örgütümüz içinde bir tart›flma yarataca¤›n›, kimi yoldaflla-r›m›za yönelik kuflku ve güvensizlik duygusu oluflturaca¤›n› umu-yor. Ama bunu o denli acemice ve aptalca yap›yorlar ki, gören ilkbak›flta bir provokasyon bildirisiyle karfl›laflt›¤›n› anlayabiliyor. Da-ha önce ç›kan haber bültenlerimizden çal›nm›fl birkaç cümleye saç-
230
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 24 Aral›k 1991 SSaayy››:: 43
ma sapan fleyler monte edilerek örgütümüz içinde kuflku ve güven-sizlik duygular›n›n gelifltirilebilece¤i, içten içe sars›nt› yarat›labile-ce¤i san›l›yor. Ama yan›l›yorlar. Onlar Devrimci Sol’u hiç tan›mam›flolmal›lar. Bu tür yöntemlerden medet umanlar besbelli ki birer za-vall›dan baflka bir fley de¤ildir. Onlar, devrimci eylemlerimiz karfl›-s›nda bir fley yapamaman›n flaflk›nl›¤›n› yafl›yorlar.
Haz›rlad›klar› "bülten" zeka özürlülere özgü bir "eser" niteli¤in-dedir. ‹mla hatalar›yla dolu, bizim üslubumuzdan uzak, tarih ve sa-y› numaras› dahi konulmam›fl bu “eser”leriyle kontrgerillac›lar kim-seyi kendi yalanlar›na inand›ramazlar, bu tür yöntemlerle bir yerevaramazlar.
Di¤er yandan haz›rlanan provokasyon bülteninin içeri¤i, kontr-gerillac›lar›n örgütümüz hakk›nda ciddi hiçbir bilgiye sahip olma-d›¤›n› da ortaya koyuyor. Adeta bulan›k suda bal›k avlamaya çal›fl›-yorlar. Ama tüm çabalar› bofluna. ‹stanbul kontrgerillas› bu tür yön-temlerle bir fley elde edebilece¤ini san›yorsa yan›l›yor. Örgütümü-zü az çok tan›yan herkes, kontrgerillan›n üretti¤i bu tür yalanlaragülüp geçecektir.
Ama kontrgerilla flefi Mehmet A⁄AR böyle düflünmüyor olmal›.Böyle bir yola baflvuruldu¤una göre bir fleyler elde edebilece¤iniumuyor. Ya da çaresizli¤i onu böyle hareket etmeye zorluyor.
Bu kez de hedef al›nan yine yoldafl›m›z Dursun KARATAfi't›r.Onun flahs›nda örgütümüz karalanmak ve 12 Temmuz sonras›, ör-gütümüz içinde bir tart›flma varm›fl havas› yarat›lmak isteniyor.
Kontrgerillac›lara göre 12 Temmuz katliam›n›n hemen akabindeyoldafl›m›z Dursun KARATAfi ortadan kaybolmufltur! Onun ortadankayboluflu örgütümüzü endifleye düflürmüfl, bu yüzden yurtd›fl›n-daki yoldafllar›m›z ‹nsan Haklar› Komisyonu'na baflvurmufllard›r!
Neresinden b›k›l›rsa bak›ls›n gerçekle zerre kadar ilgisi olmayanbu ifadeler kargalar› bile güldürmeye yeter. Bu tür yalanlar, kontr-gerillac›lar›n -tüm çabalar›na ra¤men- yoldafl›m›z Dursun KARA-TAfi'a ulaflamamas›n›n yaratt›¤› h›rç›nl›¤›n yans›mas›d›r. Ve belirte-lim ki, bunu hiçbir zaman baflaramayacaklar!..
12 Temmuz akabinde yoldafl›m›z Dursun KARATAfi örgütsel gö-revlerini yerine getirmeye devam etmifl, ortadan kaybolmas› diyede bir fley söz konusu olmam›flt›r. Dahas›, yurtd›fl›ndaki yoldafllar›-m›z›n ‹nsan Haklar› Komisyonu'na baflvurdu¤u yalan› kontrgerilla-c›lar›n halüsinasyonundan ibarettir. Bunlar› daha önce de aç›klad›k.
Biz, baflvurulan bu tür yöntemleri yad›rgam›yoruz. Çünkü pro-vokasyon ve yalandan medet uman kontrgerillac›lar için her fley
231
Haber Bültenleri (1990-1994)
mubaht›r. Onlar psikolojik savafl ad›na her yola, her yönteme bafl-vuracaklard›r. Ama daha bir slogan› dahi do¤ru dürüst yazmaktanaciz olanlar›n, inand›r›c› senaryolar üretebilmesi mümkün de¤ildir.
Provokasyon bülteninde hedef al›nan bir di¤er kifli flu an ceza-evinde yatmakta olan ‹brahim YALÇIN'd›r. Bir süre önce bir günlükgazetede yer alan kontrgerilla kaynakl› haberde, bu arkadafl SDBkomutan› olarak lanse edildi ve "itirafç›" ilan edildi. Ama durumunböyle olmad›¤› belgeleriyle ortaya ç›kt›. ‹brahim YALÇIN'›n iddiala-r› yalanlayan aç›klamas› da ayn› gazetede yer ald›. Ama kontrgeril-lac›lar bir kez onu SDB komutan› ilan etmifllerdi ve art›k bundanvazgeçmek olmazd›. O da hedef olmal›yd› ki SDB'ler nezdinde birtart›flma yarat›labilsin.
Mehmet A⁄AR'›n bir yalanc› oldu¤u art›k herkesin gözünde ortayaç›km›flt›r. Provokasyon bülteninin de baflta kendisi olmak üzere ‹stan-bul Emniyet Müdürlü¤ü bünyesindeki kontrgerillac›lardan Savafl DE-M‹R, Fikret IfiINKARALAR ve ad›n› henüz bilmedi¤imiz 40 yafllar›nda-ki bir kad›n iflkencecinin bir mahareti oldu¤undan flüphe etmiyoruz.
Onlar yalana dayal› bu tür senaryolar üretmeye devam edebilir-ler. Ama örgütümüz, yolunda yürümeye devam edecektir.
Ve hiçbir fley kontrgerilla fleflerini devrimci adalet önünde hesapvermekten kurtaramayacakt›r.
MEHMET A⁄AR VE ÇETES‹, C‹NAYET, KATL‹AM VE PROVOKASYONLARIN HESABINI VERECEK!YALAN VE PROVOKASYONLARLA DEVR‹MC‹ MÜCADELE ENGELLENEMEZ!
DEVR‹MC‹ SOL
232
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
BBööllüümm 33
11999922
234
Zafer Yolunda 2
‹‹SSTTAANNBBUULL KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA fifiEEFF‹‹ MMEEHHMMEETT AA⁄⁄AARR ZZOORR DDUURRUUMMDDAA
4 Ocak 1992 tarihli TV haber bültenlerinde ve 5 Ocak 1992 tarih-
li günlük bas›nda, "‹stanbul'da patlay›c› deposu bulundu", "Dev-Solcephaneli¤i" vb. bafll›klarla polisin Fulya Mahallesi’nde Devrimci
Sol'a ait bir evi tespit edip bast›¤› ve 3.5 ton patlay›c› madde, 90
adet demir bomba kal›b›, 2 kutu dumanl› ve dumans›z barut, 220
adet 7.65 çap›nda fiflek, 2 adet Amerikan sald›r› el bombas› vb. gi-
bi çeflitli silah, bomba ve bomba yap›m›nda kullan›lan malzemele-
rin yakaland›¤› iddia edilmekte ve cephaneli¤in kiras› ödenmedi¤in-
den ev sahibinin ihbar› üzerine ortaya ç›kart›ld›¤› belirtilmektedir.
Polis aç›klamalar›n› ve bas›n› yak›ndan izleyenler, benzer bir ha-
berin daha önce, 26 Kas›m 1991 tarihli Hürriyet gazetesinde yer al-
d›¤›n› hat›rlayacaklard›r. “AYAZ ve ULUSU'nun soka¤›nda hücre evbas›ld›" bafll›¤›yla verilen bir uydurma haberde "Dev-Sol'un GizliCephaneli¤i" alt bafll›¤› aç›larak, polisin Fulya Mahallesi’nde gizli
bir depoyu ortaya ç›kard›¤›ndan, buray› Niyazi AYDIN ve Ömer KÜ-
ÇÜKÇ‹FTÇ‹'nin 6 ay önce kiralad›¤›n›n belirlendi¤inden söz edili-
yordu.
Daha önceki haber bültenlerimizde bu tür yalan haberleri üreten-
lerin bafl›n›n çeflitli provokasyon eylemlerinin düzenleyicisi ve ‹s-
tanbul kontrgerillas›n›n flefi Mehmet A⁄AR oldu¤unu belirtmifl ve
M. A⁄AR'›n kontrgerillan›n yürüttü¤ü psikolojik savafl takti¤inin bir
parças› olarak üretti¤i, yalan haberlerle kamuoyunu yan›ltmaya ve
yönlendirmeye çal›flt›¤›n› vurgulam›flt›k. Bu durum, özellikle DYP-
SHP iktidar›n›n ifl bafl›na gelmesinden sonra artarak sürmüfltür.
Bugün, Mehmet A⁄AR gibi kontrgerilla flefleri, kendilerini dev-
235
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 5 Ocak 1992 SSaayy››:: 44
rimcilere karfl› mücadelede baflar›l› gösterip yerlerini sa¤lamlaflt›r-
maya çal›fl›rken, iktidar da bofl durmamakta, "terörizm" demagoji-
siyle çeflitli yalan, provokasyon, ilgisiz insanlar›n "eylem faili" ola-
rak aç›klanmas› türünden yöntemleri teflvik etmekte ve bu yolla
devrimci mücadelenin geliflimi karfl›s›ndaki çaresizli¤ini gizlemeye
çal›flmaktad›r. ‹ktidar›n demokrasi ve insan haklar› söylemlerinin
oy avc›l›¤› için yap›lm›fl demagojilerden ibaret oldu¤u art›k net bir
flekilde ortaya ç›km›flt›r. Halk›n hiçbir sorununu çözemeyenlerin
ABD emperyalizmine, iflbirlikçi yerli tekellere ve de onlar›n gelece-
¤i için "güvence" olan kontrgerillaya dayanmak ihtiyac› duymas›
kaç›n›lmazd›r ve bugün yap›lan da budur. fiimdiki iktidar da, daha
öncekiler gibi, kontrgerillan›n ve halk düflmanlar›n›n emir vericisi
durumundad›r. Bu yüzden adresleri hemen herkesçe bilinen kontr-
gerilla fleflerine dokunmamakta, devrimci mücadeleyi ve halk mü-
cadelesini durdurma ve yok etme hesaplar›n› onlarla birlikte yap-
maktad›r.
Genelde emperyalizmin, Türkiye oligarflisinin, CIA ve kontrgeril-
lan›n ve onlar›n fleflerinin ç›karlar›n›n; devrimci mücadeleye ve
halka karfl› her türlü provokasyon, yalan ve katliam konusunda bir-
leflmekte yatt›¤›n› biliyor, baflvurulan bu yöntemleri bu yüzden ya-
d›rgam›yoruz. Devrimci mücadele gelifltikçe karfl›-devrimci güçle-
rin sald›r›lar› da yo¤unlaflacakt›r.
MMEEHHMMEETT AA⁄⁄AARR YYAALLAANN SSÖÖYYLLÜÜYYOORR
Her fleyden önce sözü edildi¤i gibi Fulya Mahallesi’nde örgütü-
müze ait bir deponun, polis taraf›ndan tespit edilip bas›lmas› diye
bir olay söz konusu de¤ildir.
11-- Patlay›c› yap›m›nda kullan›lan yaklafl›k 3.5 ton malzememizin
düflman eline geçti¤i do¤rudur. Ancak düflman bu malzememizi bir
tesadüf ve kaza sonucu ele geçirebilmifltir. fiöyle ki; A¤ustos 1991
ortalar›nda sözü edilen depo boflalt›l›p baflka bir örgüt üssüne nak-
ledilirken nakliye arac›n›n Niflantafl›'nda freninin patlamas› sonucu
istenmeyen bir trafik kazas› meydana gelmifl ve bunun sonucunda
nakliye arac› devrilerek patlay›c› malzemeleri yola saç›lm›flt›r. Nak-
liye ifllemini gerçeklefltiren savaflç›lar›m›z böyle bir durumda arac›
236
Zafer Yolunda 2
terk etmek zorunda kalm›fllard›r. Polisin, "Fulya Mahallesi’ndeki de-poda ele geçirdik" dedi¤i patlay›c› malzemeleri böyle yakalanm›flt›r.
22-- 28 Kas›m 1991 tarihli Hürriyet gazetesinde deponun 12 Tem-
muz'da öldürülen Niyazi AYDIN ve Ömer KÜÇÜKÇ‹FTÇ‹ taraf›ndan
tutuldu¤u belirtilmektedir. Oysa Ömer KÜÇÜKÇ‹FTÇ‹ diye biri yok-
tur ve bu isim tamamen uydurmad›r. Deponun Niyazi AYDIN tara-
f›ndan tutuldu¤u da yaland›r. Depo 12 Temmuz'da katledilen yol-
dafllar›m›zdan Bilal KARAKAYA taraf›ndan tutulmufltur ve sahibi bu-
nu teyit edecek durumdad›r. Kontrgerillan›n kendilerini kullanma-
s›na izin vermeyenler, bu gerçe¤i kolayca ortaya ç›kartabilirler.
33-- Nakliye arac›ndan yola saç›lan malzemeler aras›nda mermi,
bomba vb. fleyler yoktur. Bu tür mühimmat yoldafllar›m›z›n katle-
dildi¤i Niflantafl›'ndaki üssümüzde yakalanm›flt›r. Mehmet A⁄AR
tüm bas›n›, kamuoyunu aptal yerine koymakta, farkl› yerlerde ve
farkl› zamanlarda ve de farkl› flekillerde ele geçen malzemeleri ye-
ni bir operasyon yap›lm›fl ve yakalanm›fl gibi göstererek bas›n› ve
televizyonu kontrgerillan›n bir arac› olarak kullanmaktad›r.
44-- Mehmet A⁄AR, 20 Kas›m 1991 tarihli Hürriyet gazetesinde ve
bir k›s›m bas›nda yer alan haberde bir deponun yakaland›¤›ndan
söz ederken, her nedense 4 ve 5 Ocak 1992 tarihinde yapt›¤› san-
sasyonel aç›klamalar› yapmam›flt›r. Çünkü bu sürede gündemde
baflka provokasyon ve yalan haberleri vard› ve onlarla sonuç alma-
ya çal›fl›yordu. Depo masal›n› ise daha zor bir durumda kendisini
rahatlatacak bir koz olarak sakl›yordu. Mehmet A⁄AR, örgütümüze
yönelik bütün provokasyon eylemleri ve yalan haberleri bofla ç›kar-
t›l›p etkisiz k›l›n›nca, bir s›r gibi saklad›¤› -ALTI AY ÖNCE YAKALA-
NAN- 3,5 ton patlay›c› malzememizi yeni bir operasyonda ele geçi-
rilmifl gibi göstererek kamuoyuna yans›tm›flt›r. Mehmet A⁄AR'›n
yapmak istedi¤i aç›kt›r. O bir yandan devrimcilere karfl› mücadele-
de baflar›l› oldu¤unu kan›tlamaya, bir yandan da örgütümüze sü-
rekli darbeler vurdu¤u imaj›n› vermeye çal›flmaktad›r.
‹ktidar ve onlar›n kontrgerilla güçleri, birkaç savaflç›m›z› katle-
derek, tutsak alarak ve de bir k›s›m cephane ve teçhizat›m›z› ele
geçirerek bir yere varamayacaklar›n›, örgütümüzün geliflmesini,
güçlenmesini engelleyemeyeceklerini çok iyi bilmekte, bu yüzden
de yalan ve provokasyonlara baflvurmaktad›rlar. Ama bütün bu ça-
237
Haber Bültenleri (1990-1994)
balar boflunad›r. Örgütümüz, her yalan ve provokasyon eylemini
bofla ç›kart›p yoluna devam edecektir. Bundan kimsenin kuflkusu
olmas›n. Bütün provokasyon ve tertipleri kendilerini vuran bir sila-
ha dönüfltürece¤iz.
Kontrgerillan›n yalan haberlerini gerçekmifl gibi halka yans›tan
ve kamuoyunu aldatanlar da, halka karfl› ifllenen ihanet suçuna or-
tak olmakta ve halk›n katilleriyle iflbirli¤i içerisine girmektedirler.
Hemen belirtelim ki, halka karfl› suç iflleyenler, halk düflmanlar›yla
bilinçli iflbirli¤i yapanlar, geleceklerinin güvencesini kontrgerilla
ve halk düflmanlar›nda görmemelidirler. Onlar bugün kendilerini
dahi koruyacak durumda de¤iller. Çaresizlik içinde ç›rp›n›yorlar.
Kontrgerillac›lar›n, ABD iflbirlikçilerinin, halk düflmanlar›n›n elleri-
ni tutanlar, bu elleri b›rakmal›d›rlar. Aksi halde onlar, kendileriyle
birlikte ellerini tutanlar› da batakl›¤a sürükleyeceklerdir.
Mehmet A⁄AR'› ve kontrgerilla fleflerini, ne özel korumalar›, ne
dokunulmaz gördü¤ü makamlar›, ne de her gün "kocam› vuracak-lar" deyip a¤lay›p s›zlayan efllerinin gözyafllar› kurtaramayacakt›r.
BASIN, KONTRGER‹LLACILARA ALET OLMAMALIDIR!
KONTRGER‹LLACILARI TECR‹T EDEL‹M, YALNIZ BIRAKALIM!
DEVR‹MC‹ SOL
238
Zafer Yolunda 2
‹‹fifiKKEENNCCEELLEERR‹‹NN,, KKAATTLL‹‹AAMMLLAARRIINN,, KKAAYYIIPPLLAARRIINN AARRTTAARRAAKK SSÜÜRRDDÜÜ⁄⁄ÜÜ VVEE KKAATT‹‹LLLLEERR‹‹NN PPEERRVVAASSIIZZCCAA DDOOLLAAfifiTTII⁄⁄II ÜÜLLKKEEMM‹‹ZZDDEE HHAALLKKIINN AADDAALLEETT‹‹NN‹‹ UUYYGGUULLAAYYAACCAA⁄⁄IIZZ!!......
‹‹fifiKKEENNCCEE VVEE KKAATTLL‹‹AAMMLLAARRAA EEMM‹‹RR VVEERREENN,, KKAATT‹‹LLLLEERR‹‹ KKOORRUUYYAANN ‹‹KKTT‹‹DDAARR,, ÖÖLLÜÜMMLLEERRDDEENN SSOORRUUMMLLUUDDUURR!!....
‹flbafl›na geldi¤inden beri uyar›lar›m›z› ve ""‹‹ssttiiyyoorruuzz,, VVeerrmmeezz--
sseenniizz AAllaaccaa¤¤››zz"" diyen Kürt ve Türk halklar›n›n taleplerini dikkate
almayan DYP-SHP hükümeti bu ikiyüzlü politikalar›n›n sonucuna
katlanmak zorundad›r.
Türkiye halklar›, sorgusuz-sualsiz sokak infazlar›n›n, iflkencenin,
iflkencede ölümlerin son bulmas›n›; kay›plar›n ak›betinin aç›klanma-
s›n›; tüm bu cinayetlerin, insanl›k suçlar›n›n sorumlular›n›n belirle-
nip cezaland›r›lmas›n› istiyor. Türkiye halklar› eme¤inin karfl›l›¤›n›
istiyor, ifl istiyor, ulusal kimli¤ini istiyor, insanca yaflamak istiyor.
Tüm bu talepleri öne ç›kararak oy avc›l›¤› yapan Demirel ve ‹nönü ise
iktidara geçtikten sonra tüm vaadlerini bir kenara at›p Türkiye halk-
lar›na "Bekleyin" diyor ve emperyalizmin direktifleri do¤rultusunda
Kontrgerilla'y›, iflkencecileri, özel timleri halklar›n karfl›s›na dikiyor.
Evet, tüm demokrasi, insan haklar› demagojilerine karfl›n DYP-SHP
hükümeti de emperyalizmin hizmetindedir, 12 Eylül ve ANAP politi-
kalar›n›n sürdürücüsüdür. Hatta yak›n döneme iliflkin politikalar› ve
haz›rl›klar› göz önüne al›nd›¤›nda, 12 Eylül ve ANAP dönemlerinden
daha a¤›r bir bask›-terör rejiminin mimarlar› olma niyetindedirler.
Demirel ve ‹nönü, bu niyetlerinin kolayca gerçekleflebilece¤i ve-
ya sürdürdükleri bu politikalara seyirci kalaca¤›m›z türünden ha-
yallere kesinlikle kap›lmamal›d›r. Devrimciler dün oldu¤u gibi bu-
gün de kendilerine ve halka yönelik bask›-terör politikalar›na karfl›
sesini ç›karacak cesarete ve her türden sald›r›ya karfl›l›k verecek
239
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 7 fiubat 1992 SSaayy››:: 45
güce sahiptir. Hiç kimse devrimcilerin; ikiyüzlülü¤ün, iflbirlikçili-
¤in, bask›-terör-iflkence ve cinayetlerin karfl›s›nda suskun kalaca¤›-
n›, güçsüz düflece¤ini düflünmesin.
‹‹KKTT‹‹DDAARRII DDEEFFAALLAARRCCAA UUYYAARRDDIIKK!!
Devrimcileri ve halk› katledenlerin, iflkencecilerin a盤a ç›kar›l-
mas›n›, yarg›lanmas›n› istiyoruz dedik. ‹flkenceye, sokak infazlar›na
son verilmesini, kay›plar›n ak›betinin aç›klanmas›n› istiyoruz de-
dik. Ama hiçbir geliflme olmad›, bu yönde tek bir ifllem yap›lmad›,
halk›n ve devrimcilerin bu talepleri demokrasi ve insan haklar› de-
magojileri eflli¤inde bask›-terör ve iflkence ile bast›r›lmaya çal›fl›ld›.
Üç ay içinde bask›c›-iflkenceci yüzü gözler önüne serilen ve bu po-
litikalar›n› daha da fliddetlendirme haz›rl›¤›nda olan Demirel-‹nönü
hükümetini yeniden uyarmak ve bu konudaki duyarl›l›¤›m›z› göster-
mek amac›yla afla¤›daki eylemler savaflç›lar›m›zca gerçeklefltirilmifltir:
3 fiubat 1992 günü:
‹‹ssttaannbbuull''ddaa At›f ÖDÜL (Baflkomiser)
Mürüvet AKPINAR (Polis)
Salih SEVG‹CAN ( Polis)
AAddaannaa''ddaa Edip SALMAN (Polis) ((**))
‹‹zzmmiirr''ddee Ahmet KAYA ( Em. Polis) isimli iflkenceciler ile
6 fiubat 1992 günü:
‹‹ssttaannbbuull''ddaa ‹st. DGM Baflsavc›s› Yaflar GÜNAYDIN
Koruma Polisi fiaban CEYLAN
Makam fioförü Halit BALTA ((****))
AAddaannaa''ddaa Çevik Kuvvet fiube Müdürlü¤ü bas›lm›fl ((******)) ve
Polis Özer ÖZKAYA örgütümüzce cezaland›r›lm›flt›r.
‹ktidar›n ve destekçilerinin bugün "Terör" diye 盤l›k atmalar› hiç
bir fley ifade etmiyor, çünkü tüm Türkiye halklar› biliyor ki, en büyük
terörist bizzat devlettir.
Devletin verdi¤i silahla ve yetkiyle sokaklarda terör estiren, halk›
ve devrimcileri kurfluna dizen, iflkencehanelerde katleden, cesetleri-
ni yok eden, sakat b›rakan, y›llarca özgürlüklerinden mahrum eden,
dara¤ac›na gönderen bu katiller sürüsü cinayetlerine, zulümlerine
devam ettikleri sürece hak ettikleri cezalara çarpt›r›lacaklard›r.
‹ktidar ne ‹stanbul, Adana ve ‹zmir'deki iflkencecileri, ne de ‹st.
240
Zafer Yolunda 2
DGM Baflsavc›s› Yaflar GÜNAYDIN'› savunabilir. Çünkü hepsinin suç-
lar›n› ve neden cezaland›r›ld›klar›n› en iyi onlar biliyorlar. Tüm bu
suçlar sicillerine kendileri taraf›ndan "baflar›" olarak geçirilmifl ve
bu nedenle ödüllendirilmifltir. Ve bu suçlar› nedeniyle Halk›n Ada-
leti taraf›ndan yarg›lan›p cezaland›r›lm›fllard›r.
‹stanbul'da cezaland›rd›¤›m›z Baflkomiser At›f ÖDÜL, polis Salih
SEVG‹CAN ve polis Mürüvet AKPINAR bas›nda da yer ald›¤› gibi y›l-
lard›r 1. fiubede çal›flan, 1. fiube'ye düflen her devrimcinin yak›ndan
tan›d›¤›, hat›rlad›¤› birer iflkencecidir. Keza Adana ve ‹zmir'de ce-
zaland›rd›¤›m›z polisler de ayn› niteliklere sahip birer iflkencecidir.
6 fiubat 1992 günü cezaland›rd›¤›m›z ‹st. DGM Baflsavc›s› Yaflar
GÜNAYDIN ise sicili oldukça kabar›k, halk düflman› bir faflisttir. 12
Mart ve 12 Eylül dönemlerinin S›k›yönetim Mahkemelerinde olsun,
DGM'lerde olsun, o hep devrimcilerin-halk›n karfl›s›ndad›r. O, kimi
zaman polisle birlikte iflkence tezgah›n›n bafl›nda "sorgu" yapmak-
ta; kimi zaman kontrgerilla merkezlerinde halka ve devrimcilere
karfl› komplolar planlamakta; kimi zaman da mahkeme kürsülerin-
de devrimcilerin kellesini istemektedir.
YYaaflflaarr GGÜÜNNAAYYDDIINN, bu yap›s›yla DGM'lerin bugünkü ifllevini ve ça-
l›flma biçimini en iyi simgeleyen kiflilerden biridir ve bu yüzden de
‹st. DGM Baflsavc›s› yap›lm›flt›r. Ne Yaflar GÜNAYDIN ve Nusret DEM‹-
RAL gibilerinin hukukçulukla bir ilgisi vard›r, ne de DGM'lerin hukuk-
la bir yak›nl›¤› vard›r. Yaflar GÜNAYDIN ve Nusret DEM‹RAL'›n ifli gü-
cü iflkence ve komplodan ibarettir. Bu kontrgerillac›lar›n “yetenekle-
rini” en iyi sergileyebildikleri yer ise DGM’lerdir. Evet DGM’ler bugün
kontrgerilla hukukunu temsil etmekte ve uygulamaktad›r. DGM’ler
bask›, terör, iflkence ve komplolara, gözda¤›-tehdit politikalar›na
"hukuk" k›l›f› geçirmekle görevli, halk› ve devrimcileri ezmeyi, örgüt-
lü güçleri yok etmeyi hedefleyen bir kontrgerilla kurulufludur.
Hala DGM'lerde çal›flan hakim ve savc›lar› yeniden uyar›yoruz;
bbaasskk››,, ssöömmüürrüü ddüüzzeenniinnee,, kkoonnttrrggeerriillllaayyaa hhiizzmmeett eettmmeeyyiinn.. HHaallkkaa
vvee ddeevvrriimmcciilleerree kkaarrflfl›› oollaann bbuu kkuurruummuunn ssuuççllaarr››nnddaann aarr››nnmmaakk
iissttiiyyoorrssaann››zz,, oorraaddaa hhuukkuukk aadd››nnaa yyaapp››llaann iiflflkkeenncceelleerrii,, ppllaannllaannaann
kkoommpplloollaarr›› vvee bbiirr bbüüttüünn oollaarraakk DDGGMM''lleerriinn ççaall››flflmmaa bbiiççiimmiinnii,, ddaa--
vvaallaarr››nn nnaass››ll hhaazz››rrllaann››pp aaçç››lldd››¤¤››nn›› aaçç››kkllaayy››nn vvee aayyrr››ll››nn.. ‹nsanl›k
düflmanlar›na hizmet etti¤iniz sürece Halk›n Adaleti'nin flaflmaz yar-
241
Haber Bültenleri (1990-1994)
g›s›na hesap vermek zorunda kalaca¤›n›z› bilmelisiniz.
DGM Baflsavc›s›n›n koruma polisi fiaban CEYLAN ise daha önce
defalarca yapt›¤›m›z ça¤r›ya uymam›fl, bir halk düflman›n› koruma,
savaflç›lar›m›z› engelleme ve onlara zarar verme girifliminde bulun-
ma suçlar›n› ifllemifl ve bu yüzden cezaland›r›lm›flt›r!
BBuurraaddaa bbiirr kkeezz ddaahhaa ttüümm ppoolliisslleerree ççaa¤¤rr››ddaa bbuulluunnuuyyoorruuzz::
HHaallkkaa vvee ddeevvrriimmcciilleerree zzaarraarr vveerrmmeekktteenn kkaaçç››nn››nn,, iiflflkkeennccee vvee ccii--
nnaayyeett ssuuççllaarr››nnaa kkaatt››llmmaayy››nn,, bbuu ssuuççllaarr›› iiflfllleeyyeennlleerrii,, eemmiirr vveerreenn--
lleerrii kkoorruummaayy››nn,, mmuuhhaaff››zzll››¤¤››nn›› yyaappmmaayy››nn,, bbiirrlliikkttee ggeezzmmeeyyiinn..
Ve bugün ""KKaannaa kkaann iinnttiikkaamm"" diye slogan atan polisler!
Sizleri anl›yoruz korkuyorsunuz! Halk›n Adaleti'nin er geç karfl›n›-
za ç›kaca¤›n› biliyor ve bunun tedirginli¤ini yafl›yorsunuz. Ama yan-
l›fl yöne ba¤›r›yorsunuz. Sizlerin kan›n› döken oligarflidir, sizlere ifl-
kence-katliam emrini verenlerdir, halka ve devrimcilere karfl› suç iflle-
tenlerdir, 12-14 Temmuz'larda 12 devrimcinin katledilmesi emrini ve-
renlerdir. VVee flfluunnuu hhiiçç uunnuuttmmaayy››nn;; HHaallkk››nn AAddaalleettii hhiiççbbiirr ssuuççuu
kkaarrflfl››ll››kkss››zz bb››rraakkmmaazz,, hheessaabb››nn›› mmuuttllaakkaa ssoorraarr.. BBuunnddaann kkaaççaammaazz--
ss››nn››zz.. Ancak iflledi¤iniz suçlar› itiraf etti¤iniz, piflmanl›k gösterip
Halk›n Adaleti'ne s›¤›nd›¤›n›z an can güvenli¤iniz sa¤lanacakt›r. Di¤er
yandan makam floförü Halit BALTA direk hedefimiz olmamas›na kar-
fl›n, daha önceleri de tekrarlad›¤›m›z uyar›lar›-ça¤r›lar› dikkate alma-
man›n cezas›n› çekmifltir. Hiç kimsenin hak etmedi¤i cezaya çarpt›r›l-
mas›n› istemeyen örgütümüz, bu yönde bir ça¤r› yay›nlam›fl ve her-
kesi halk düflmanlar›, iflkencecileri korumamaya, onlara hizmet etme-
meye, ayn› yerde oturmamaya, birlikte gezmemeye, savaflç›lar›m›z›
engelleme veya yan›ltma tav›rlar›na girmemeye ça¤›rm›flt›r. Makam
floförü Halit BALTA bu ça¤r›ya uymufl olsayd› bugün yafl›yor olacakt›.
Halit BALTA gibileri için ça¤r›lar›m›z› tekrarl›yoruz; halk düfl-
manlar›yla, iflkencecilerle birlikte olmay›n, onlarla arkadafll›k etme-
yin, onlar› korumay›n, hizmet etmeyin. Savaflç›lar›m›z›n hedefi ol-
mak istemeyen herkes bu uyar›m›z› dikkate almak durumundad›r.
‹‹KKTT‹‹DDAARRII YYEENN‹‹DDEENN UUYYAARRIIYYOORRUUZZ!!....
Biz istemeye devam edece¤iz. Ve sizin hiç kimseye "Bekleyin"
demeye, halklar› demokrasi ve insan haklar› demagojileriyle aldat-
maya hakk›n›z yok. YYaa vveerriirrssiinniizz yyaa ddaa bbiizz zzoorrllaa aall››rr››zz..
242
Zafer Yolunda 2
Yalan ve demagojilerinizle ikiyüzlülü¤ünüzle, emperyalizme kö-
lece ba¤›ml›l›¤›n›zla, MGK'da ald›¤›n›z kararlarla, oluflturdu¤unuz
bask›-terör politikalar›yla, verdi¤iniz emirlerle, iflkencecilere-halk
düflmanlar›na cesaret veren aç›klama ve uygulamalar›n›zla dökülen
tüm kanlar›n sorumlulu¤u sizdedir. Bu yükü s›rt›n›zdan atamaya-
cak ve mutlaka hesab›n› vereceksiniz.
Baflta Demirel ve ‹nönü olmak üzere tüm hükümet üyeleri, DYP-SHP
yöneticileri ve milletvekillerini yeniden uyar›yoruz. Dökülen tüm
kanlar›n sorumlusu sizler ve uygulad›¤›n›z politikalard›r. Bu politika-
n›z›n sonuçlar›na katlanmak zorundas›n›z. Yalan-demagoji ve ikiyüz-
lü aç›klamalar sizleri kurtaramayacakt›r. Tek bir yolunuz var; Halk›n
ve devrimcilerin taleplerine kulak vermek, gerçekleri aç›klamak!...
KKÜÜRRTT,, TTÜÜRRKK VVEE TTÜÜMM MM‹‹LLLL‹‹YYEETTLLEERRDDEENN TTÜÜRRKK‹‹YYEE HHAALLKKLLAARRII!!
Dört ay önce demokrasi ve insan haklar› demagojileriyle oylar›-
n›z›n pefline düflen Demirel ve ‹nönü'nün tüm maskeleri düflmüfl,
çirkin yüzleri a盤a ç›km›flt›r.
‹‹SSTTEEMMEELL‹‹YY‹‹ZZ!!
Çünkü bizim olan› istiyoruz. ‹flkence, sorgusuz, sualsiz infazlar,kaybolmalar sona ersin, sorumlular› bulunsun; iflimiz, evimiz ol-sun demeliyiz. ‹nsanca yaflamak bizim de hakk›m›z demeli ve iste-meliyiz. Hem de en yüksek sesimizle. Sesimiz ç›kmad›kça onlar is-teyecekler... Afl›m›z›, iflimizi, can›m›z›, o¤lumuzu, k›z›m›z› elimiz-den almaya devam edecekler.
‹‹NNAANNMMAAYYIINN!!
Demokrasi ve insan haklar› diye ba¤›rmalar›na inanmay›n!
‹‹nnaannmmaayy››nn, çünkü iflkenceciler yine görev bafl›nda, iflkence alet-
leri hala eski yerlerinde.
‹‹nnaannmmaayy››nn, çünkü 12 Eylül generalleri ellerinin kan›yla ortada do-
laflmaya devam ediyor ve iktidar›n onlara dokunmaya hiç niyeti yok.
‹‹nnaannmmaayy››nn, çünkü iflkenceyi önlemekle görevli insan haklar› baka-
n› bile TV'de cezaland›r›lan iflkenceciler için intikam ça¤r›s› yap›yor.
‹‹nnaannmmaayy››nn "Bekleyin, verece¤iz" demelerine. Çünkü onlar halka
hiçbir fley veremez. Onlar öncelikle emperyalizmin, iflbirlikçi tekel-
lerin karlar›na kar katman›n yollar›n› aramakla ve bunun faturas›n›
sizlere yüklemenin gerekçelerini yaratmakla meflguller.
‹‹nnaannmmaayy››nn;; iisstteeyyeelliimm;; sseessiimmiizzii yyüükksseelltteelliimm;; mmüüccaaddeellee eeddeelliimm!!
243
Haber Bültenleri (1990-1994)
‹ST‹YORUZ VERMEZSEN‹Z ZORLA ALACA⁄IZ!
DYP-SHP HÜKÜMET‹ 12 EYLÜL GENERALLER‹N‹N VE ANAP'IN M‹RASINI DEVAM ETT‹R‹YOR! ‹KT‹DARIN ‹NSAN HAKLARI VE DEMOKRAS‹ MASKES‹YLE BASKI VE TERÖRÜ MEfiRULAfiTIRMASINA ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!‹fiKENCE, KATL‹AMLAR, ZULÜM VE SÖMÜRÜ DEVAM ETT‹KÇE EYLEMLER‹M‹Z SÜRECEKT‹R!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
* Bas›nda ‹stanbul ve Adana'daki polislerin ceza-land›r›lmas›n› PKK'nin üstlendi¤i do¤rultusunda ç›-kan haberler polis kaynakl› ve provokasyon amaçl›haberlerdir.
Polisin ve iktidar›n çaresizli¤ini yans›tmaktad›r.
**** Polis ayn› takti¤i bu eylemimiz için de gündemesokmufl ve Baflsavc›n›n öldürülmesinin THKP-C K›z›-lordu isimli örgütçe gerçeklefltirildi¤ini bas›na aç›kla-m›flt›r. THKP-C K›z›lordu isminde bir örgüt yoktur, ta-mamen polisin uydurmas›d›r.
****** Bu eylem s›ras›nda ç›kan çat›flmada bbiirr yyoollddaa--flfl››mm››zz flfleehhiitt ddüüflflmmüüflflttüürr..
244
Zafer Yolunda 2
AAllii AAYYGGÜÜLL
HHAAYYAALL‹‹ OOPPEERRAASSYYOONNLLAARR VVEE PPOOLL‹‹SSLLEERR
En büyük hayalinin ‹çiflleri Bakan› olmak oldu¤unu söyleyen
Mehmet A¤ar, sicilinde oldukça olumsuz bir yer iflgal eden ‹stanbul
dönemini kapat›rken, gider ayak prestij kurtarmak için, sicil temiz-
lemek için yalanlar›na devam ediyor.
Atamas› Resmi Gazete’de yay›nlan›p kesinleflti¤i ve hiç de göre-
vi olmad›¤› halde, flaflaal› bir bas›n toplant›s›yla ‹stanbul kontrge-
rillas›n›n yeni bir senaryosunu piyasaya sürüyor. Aç›klamaya göre
M. A⁄AR (ve Ünal ERKAN) ‹stanbul'daki hemen tüm eylemleri çöz-
müfltür. Bunu da daha iki gün önce yakalad›klar› iki kiflinin sorgu-
lar›na dayanarak iddia ediyorlar.
Oysa olay biraz kurcaland›¤›nda ve üzerinden biraz zaman geç-
ti¤inde bir kez daha görülecektir ki, M. A⁄AR yine yalan söylemek-
te; yine iflkence, infaz tehditleri vb. yöntemlerle ilgisiz insanlara
komplolar haz›rlamakta; yine yeni infazlara, kaybolmalara, katli-
amlara meflruluk zemini yaratmaya çal›flmaktad›r. Birincisi; M.
A⁄AR'›n "Yakalanan iki kifli tüm eylemleri anlatt›, eylem failleri be-lirlendi" aç›klamas›, bundan öncekiler gibi senaryodan baflka bir
fley de¤ildir. Gerçek olan, sokakta rastgele al›nan iki taraftar›m›za
iflkence, infaz tehdidi vb. yöntemlerle bilgileri olmayan baz› fleyle-
rin kabul ettirilmesidir. Bu, son dönemde emperyalizme ve oligar-
fliye karfl› yürüttü¤ümüz silahl› mücadele karfl›s›nda acizli¤i, bafla-
r›s›zl›¤› aç›kça ortaya ç›kan iktidar ve ‹stanbul kontrgerillas›n›n
öteden beri uygulad›¤› bir taktiktir. ‹kincisi; Kad›köy'de veya baflka
bir yerde H‹ÇB‹R EV‹M‹Z BASILMAMIfiTIR ve ELE GEÇ‹R‹LEN HERHAN-
G‹ B‹R S‹LAH, DOKÜMAN vb. YOKTUR. K›sacas› ÖRGÜTÜMÜZE YÖNE-
L‹K B‹R OPERASYON YOKTUR, bunu yapabilecek herhangi bir belge-
245
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 15 fiubat 1992 SSaayy››:: 46
bilgi vb. materyallere de sahip de¤illerdir.
Üçüncüsü; operasyon yap›yoruz, çok önemli bilgiler elde ettik,
eylemleri çözdük, failleri belirledik vb. diyenler, e¤er GERÇEKTEN
BUNU BAfiARAB‹LM‹fiLERSE AÇIKLASINLAR. Eylem faillerini, kullan›-
lan silahlar›, eylem planlar›n›, ele geçirilen dokümanlar› aç›klas›n-
lar. AMA BUNU YAPAMAZLAR, ÇÜNKÜ TÜMÜ YALANDIR.
‹stanbul kontrgerilla flefi M. A⁄AR her gün bu türden yeni bir ya-
lanla halk kitlelerini aldatabilece¤ini sanmas›n. Onun as›l aç›klama-
s› gereken konular; iflkencelerdir, sokak infazlar›d›r, kaybolmalar-
d›r. 12 Temmuz katliam›d›r, mafya ile olan karanl›k iliflkileridir. M.
A⁄AR ve katilleri hala 12 Temmuz katliam›n› aç›klayam›yorlar. Bu
yüzden gözalt›na al›nan her devrimciye 12 Temmuz flehitlerini suç-
lay›c› ifade yazd›rmaya, imzalatmaya çal›fl›yorlar.
MM.. AA⁄⁄AARR,, ‹‹BBRRAAHH‹‹MM ‹‹LLÇÇ‹‹''NN‹‹NN CCEESSEEDD‹‹NN‹‹ NNEE YYAAPPTTII??
M. A⁄AR bu yöntemlerle 12 Temmuz katliam›n› aç›klayam›yor.
Tersine her yalan› onu biraz daha ç›kmaza sokuyor. Son aç›klama-
s›nda 12 Temmuz flehitlerine ve özellikle ‹BRAH‹M ‹LÇ‹ yoldafl›m›-
za yönelik suçlamalar› bunun bir örne¤idir.
29 (27.07.1991 tarihli) ve 30 (01.08.1991 tarihli) say›l› bültenle-
rimizde aç›klad›¤›m›z gibi iflkenceciler 12 Temmuz'da katlettikleri
yoldafllar›m›z›n kim olduklar›n› dahi bilmiyordu. Kimliklerini bi-
zim aç›klamalar›m›zla ö¤renebildiler. Ancak bu arada Niflantafl›'nda
katledilen ‹BRAH‹M ‹LÇ‹ yoldafl›m›z›n cesedi yok edildi. Aç›klama-
m›z sonras› ‹. ‹LÇ‹'nin de katledildi¤ini sessiz kalarak kabullenen
kontrgerillac›lar, bu yoldafl›m›z›n cesedini ortaya ç›karmad›lar ve
konuyla ilgili bir aç›klama da yapmad›lar. Bugün ise M. A⁄AR, ‹. ‹L-
Ç‹'ye yönelik eylem suçlamalar› yaparken, söyledikleriyle, onun 12
Temmuz'da öldürüldü¤ünü resmen kabul ediyor. O halde TEKRAR
SORUYORUZ, ‹BRAH‹M ‹LÇ‹'N‹N CESED‹ NEREDE? ONUN ÖLDÜRÜL-
DÜ⁄ÜNÜ B‹LEN M. A⁄AR CESED‹N‹ NE YAPTIKLARINI DA MUTLAKA
B‹L‹YORDUR. Evet M. A⁄AR, ‹BRAH‹M ‹LÇ‹'N‹N CESED‹N‹ NE YAPTIN?
Öldürdük diyorsun, o halde yoldafl›m›z›n cesedinin nerede oldu¤u-
nu da biliyorsun!..
Dürüst ve meslek onuruna sayg›l› oldu¤unu iddia eden gazeteci-
246
Zafer Yolunda 2
ler, bas›n mensuplar›; 12 Temmuz sonras› "bütün eylemler çözül-
dü", "failler belirlendi", "silahlar ele geçti" gibi yan›lt›c›, katliam›
meflrulaflt›r›c›, gizleyici haber ve aç›klamalarla sizleri kullanarak
kamuoyunu aldatmaya çal›flan M. A⁄AR'›n tüm senaryolar› bugün
iflas etmifltir. Sizleri daha fazla kullanmas›na izin vermeyin. 12
Temmuz'da M. A⁄AR ve emrindeki katiller bir katliam gerçeklefltir-
diler. Bugün katliama gerekçe yaratamaman›n çaresizli¤ini yafl›yor-
lar. Ortada bir katliam var ve bir ceset kay›p. M. A⁄AR'a sormal›s›-
n›z, ‹. ‹LÇ‹'nin cesedi nerede? Yine inkar edecektir, yeni yalanlar
söyleyecektir. Çünkü o, tüm bu insanl›k d›fl› suçlar› savunup koru-
mak için maafl ald›¤› burjuva hukukuna bile ayk›r› oldu¤unu; bu-
gün s›rt›n› s›vazlayan›n yar›n kendisini terkedebilece¤ini; günah
keçisi ilan edilip burjuva mahkemelerinde yarg›lanabilece¤ini de
biliyor, flimdiden kendini sa¤lama almaya, her suçuna bir gerekçe
yaratmaya çal›fl›yor. Sizler, dürüst, onurlu ve mesle¤ine sayg›l› bir
gazeteci oldu¤unuzu iddia ediyorsan›z, bu insanl›k düflman›n›n
suçlar›n› gizlemesine, meflrulaflt›rmas›na yard›mc› olmamal›, aksi-
ne her f›rsatta sormal›, somut kan›tlar istemelisiniz.
M. A⁄AR telafl içindedir, öylesine telafl içindedir ki, yakalad›kla-
r› insanlar›n daha sorgular› bile bitmeden alelacele bu türden aç›k-
lamalar yap›yor. Bunun nedeni M. A⁄AR ve ‹stanbul kontrgerillas›-
n›n acizli¤i, köfleye s›k›flm›fll›¤›d›r. Bir yandan her geçen gün daha
da belirginleflen katliamc›-iflkenceci yüzünü gizleme iste¤i, di¤er
yandan iktidardaki post kavgas› yüzünden kaybettiklerini yeniden
elde etme çabas› M. A⁄AR'› buna zorluyor. Ancak tüm yapt›klar›na
ra¤men M. A⁄AR yeni hükümetçe "gönderilmifltir". Bunu engelleme-
nin, içiflleri bakan› olma hayalini canl› tutman›n yolunun yine dev-
rimcilere sald›rmaktan geçti¤ini iyi bilen M. A⁄AR, bu yüzden ya-
lanlar›na devam ediyor. Son bas›n toplant›s›yla iktidara göz k›rp›-
yor, "ben bu ifli yap›yordum" diyor, döküm ç›kar›yor, istatistikler s›-
ral›yor, utanmadan 30 devrimciyi öldürmüfl olmakla, katilli¤iyle
övünüyor. Art›k cinayetleri, katliamlar› baflka ellerle gerçeklefltirme
karar›nda olan iktidar ise M. A⁄AR'a "sen flimdilik dinlen" diyor. M.
A⁄AR'› dinlendirebilir ama devrimci adalet, M. A⁄AR gibilerinin pe-
flini b›rakmayacakt›r. M. A⁄AR ve emrindeki katiller tüm iflkencele-
rin, katliamlar›n, kaybolmalar›n, infazlar›n ve 12 Temmuz'un bede-
247
Haber Bültenleri (1990-1994)
lini mutlaka ödeyecektir.
TTÜÜMM PPOOLL‹‹SSLLEERR‹‹ YYEENN‹‹DDEENN UUYYAARRIIYYOORRUUZZ!!....
Ülkemizdeki her polis, bilinçli veya bilinçsiz faflizme hizmet
eden birer araçt›r. Emperyalizmin ve iflbirlikçi tekelci burjuvazinin
ç›karlar›n› koruyan, bu u¤urda iflkence yapan, cinayetler iflleyen,
katliamlar düzenleyen polis, bu nitelikleriyle kirli ifllerin adam›d›r
ve polise, ne iktidar sonuna kadar sahip ç›kar, ne de halk nezdinde
bir sayg›nl›¤a sahiptir.
Oligarfli ve iktidarlar› için polisin hiçbir de¤eri yoktur. Polis on-
lar için, pis ifllerinde kullan›p bir kenara att›¤›, pisli¤e bulaflm›fl bir
sopadan baflka bir fley de¤ildir. Düzen u¤runa tüm bu insanl›k d›fl›
eylemleri gerçeklefltirmesi, hatta bu u¤urda ölmesi oligarfliyi ve ik-
tidarlar›n› zerrece ilgilendirmez. Polis ailelerinin de belirtti¤i gibi
tüm yaflamlar› geçim zorlu¤u içinde geçer ve ölümün k›rk› dolma-
dan lojmanlardan at›l›rlar. Onlar› bekleyen daha sefil ve daha rezil
bir yaflamd›r.
Bu durumlara düflmesinde birinci derecede polisin kendisi so-
rumludur. Çünkü iktidarlar›n emriyle de olsa bile bile iflkence, ci-
nayet, katliam gibi insanl›k suçlar›n› ifllemektedirler. Bu suçlar›n
hiçbiri için akla ve insanl›¤a uygun bir gerekçe bulamazlar ve "emir
kuluyuz" nitelemesi de bu suçlar›n büyüklü¤ü yan›nda bir fleyi ifa-
de etmez. Bu gerekçeyi ileri sürme haklar› bile yoktur. Bir parça da
olsa insani de¤er yarg›lar›na sahip olan birinin iflleyemeyece¤i bu
suçlar› iflleyen polislerin devrimci adalete hesap vermesi kaç›n›l-
mazd›r. Sayd›¤›m›z suçlar› iflleyen, bunlar› ifllemeye devam eden ve
bu suçlar› a盤a ç›kan her polis mutlaka cezaland›r›lacakt›r.
Devrimci adaletten kaçmak mümkün de¤ildir. Tüm polisler ve
özellikle kontrgerilla fleflerinin emriyle sokaklarda ba¤›r›p ça¤›ran,
"kana kan" isteyen 5-10 polis bunu iyi bilmelidir. ‹stedikleri kadar
ba¤›r›p ça¤›rabilirler ama hiçbir fley kazanamazlar. Tersine daha
fazla bata¤a saplanmaktan kurtulamayacaklard›r. Düzen, onlar› ve
hatta ailelerini bile kullan›p bir kenara atmakta bir an bile tereddüt
etmeyecektir.
Nitekim dün polis ailelerini kendi amaçlar› do¤rultusunda soka-
248
Zafer Yolunda 2
¤a döken M. A⁄AR, bugün gösterilerde ailelerin amaçlar› d›fl›nda
devletin polisi ve ailelerini kullan›p kullan›p soka¤a att›¤›n› ortaya
koyan talepleri sürmesi karfl›s›nda, hayali hedefler yaratmaya, ileri
sürülen talepleri örtbas etmeye çal›flmaktad›r. Son bas›n toplant›-
s›nda M. A⁄AR'›n "polis aileleri lojmanlardan at›lm›yor" sözleri bu
çaban›n ürünüdür.
Oysa bunlar› söyleyen polis aileleridir ve bizzat M. A⁄AR'›n or-
ganize etti¤i gösterilerde söylemifllerdir. Tüm Türkiye'nin ekranlar-
da görüp dinledi¤i kad›nlar, çocuklar m› yalan söylüyor, M. A⁄AR
m›? Elbette M. A⁄AR yalan söylüyor. Çünkü kullanmak istedi¤i bu
silah ters tepmifl, kendini vurmufltur. Bunu düzeltmek için de bir
kere daha polisi ve ailelerini harcay›p yalanc› ilan ediyor. Bu,
M.A⁄AR gibi kontrgerillac›lar›n peflinden giden herkesin bafl›na ge-
lir. Onlara güvenmek hiçbir zaman kurtulufl olmaz.
‹flkence yapan, cinayet iflleyen, halka karfl› suç iflleyen tüm po-
lislerin tek bir kurtulufl yolu vard›r: Bu yol, faflizme hizmet etme-
mektir, görevden ayr›lmakt›r; iflledi¤i, bildi¤i, tan›k oldu¤u suçlar›
ve bu suçlar›n faillerini aç›klamakt›r. Tüm polisler kendileri ve ai-
leleri için çok geç olmadan bu tek ve do¤ru kurtulufl yolunu seçme-
li, devrimci adaletin affedicili¤ine s›¤›nmal›d›r.
PPOOLL‹‹SS EEfifiLLEERR‹‹ VVEE ÇÇOOCCUUKKLLAARRII!!......
- Efllerinizin, babalar›n›z›n cezaland›r›lmas›n› istemiyorsan›z,
- Çocuklar›n›z›n babas›z, analar›n›z›n dul kalmas›n› istemiyorsa-
n›z,
- 40 günde lojmandan at›l›p sefalete itilmek istemiyorsan›z, ba-
balar›n›z›n ve efllerinizin, halk›n ve devrimcilerin karfl›s›nda yer al-
mamas›n› sa¤lay›n; sömürücü emperyalist para babalar›n›n düzeni
için çal›flan, iflkence, cinayet ve katliamdan baflka bir ifli olmayan
polislikten ayr›lmas›n›, devrimci adalete s›¤›nmas›n› sa¤lay›n. Dev-
rimci adalet, suçlar›n› aç›klay›p dürüst ve namuslu bir yaflam sür-
dürenlere karfl› affedicidir. Tüm bu insanl›k d›fl› suçlar›n ay›b›ndan
da, sefalet ve sahipsizlikten de ancak bu flekilde kurtulabilirsiniz.
Unutmay›n ki, eflleriniz, babalar›n›z halka ve devrimcilere karfl›
suç ifllemeye devam ederlerse, bu suçlar› kesinlikle cezas›z kalma-
249
Haber Bültenleri (1990-1994)
yacakt›r. Bunun sonucunda sizlerin yoksulluk ve sefalete itilmesini
istemiyoruz. Biz iflkencecileri, katilleri ve bunu ›srarla sürdürenle-
ri cezaland›r›yoruz ve cezaland›rmaya devam edece¤iz. Ma¤dur ol-
mak istemiyorsan›z, ezilmek istemiyorsan›z, efllerinize, babalar›n›-
za do¤ru yolu gösterin, dürüst, namuslu, onurlu bir yaflama ça¤›r›n
onlar›. Bir iflkenceci, bir katil olarak cezaland›r›lmalar›n› ve bunun
utanc›n› belki böyle engelleyebilirsiniz.
‹BRAH‹M ‹LÇ‹'Y‹ KATLETT‹KLER‹N‹ KABUL EDENLER, CESED‹N‹N NEREDE OLDU⁄UNU AÇIKLAMALIDIRLAR!
‹fiKENCEC‹LER; DEVR‹MC‹ ADALETE SI⁄INMAK TEK KURTULUfi YOLUNUZDUR!
POL‹S A‹LELER‹; EfiLER‹N‹Z‹N, BABALARINIZIN ‹NSANLIK DIfiI SUÇLARINA ORTAK OLMAYIN, BU SUÇLARI ‹fiLEMEYE DEVAM ETMELER‹NE ‹Z‹N VERMEY‹N!...
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
250
Zafer Yolunda 2
‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹,, KKAATT‹‹LL BB‹‹RR HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNII:: NNUURRAALL UUÇÇUURRUUMM......
Nural UÇURUM bir iflkencecidir, bir katildir, bir halk düflman›d›r.
Ayd›n Cezaevi'nin duvarlar›nda onun döktü¤ü devrimci-yurtsever
kanlar› hala kurumam›flt›r.
Biz, Nural UÇURUM'dan iflledi¤i suçlar›n hesab›n› mutlaka sora-
ca¤›m›z› suç tarihinden itibaren aç›kça ilan ettik.
Ancak ne Nural UÇURUM suçlar›n› itiraf edip halktan özür dile-
mifltir, ne de düzenin adaleti bu iflkenceciyi yarg›lay›p cezaland›r-
m›flt›r.
Nural UÇURUM suçlar›n› itiraf edip halktan özür dilemedi. Çün-
kü halka ve devrimcilere karfl› suç ifllemek onun için bir al›flkanl›k,
bir kiflilik sorunu haline gelmifltir. Emrine verilen üç-befl polisin
kendisini koruyabilece¤ini, bu güvenceyle iflledi¤i suçlara devam
edebilece¤ini san›yordu. Ancak Halk›n Adaleti’ni hiçbir gücün en-
gelleyemeyece¤ini hesaplayamad›. Bugün felç olmufl bir halde yara-
l› kurtulmas› bir fleyi de¤ifltirmez. Suçlar›n› itiraf edip halktan özür
dileyene kadar Halk›n Adaleti peflinde olacakt›r.
Nural UÇURUM'un Ayd›n Cezaevi'ndeki iflkence ve katliam suçla-
r› çok aç›k, kan›tl›-belgeli olmas›na ve halk›n büyük tepkisine kar-
fl›n düzenin adaleti Nural UÇURUM'u yarg›lama yönünde bir giri-
flimde bulunmad›, tek bir ifllem yapmad›. Aksine onu korudu, Bur-
sa Baflsavc›l›¤›’yla ödüllendirdi.
Bu düzenin adaleti Nural UÇURUM gibilerini yarg›layamaz, yarg›-
lamaz. Çünkü düzenin ç›karlar› iflkencecilerin, katillerin gözetilme-
sine, korunmas›na ba¤l›d›r. Bu yüzden daha çok ve daha iyi iflken-
251
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 23 fiubat 1992 SSaayy››:: 47
ce yapanlar, daha büyük ve sistemli katliamlar düzenleyenler ödül-
lendirilir, terfi ettirilir. 12 Eylül generalleri de böyle yapm›flt›r,
ANAP hükümetleri de... Bugün DYP-SHP hükümeti de iflkencecilerin,
katillerin gözetilmesini, savunulmas›n› öncelikle görev olarak önü-
ne koymufltur. Farkl› olmas› beklenemezdi. Çünkü bu iktidar da,
halka ve devrimcilere karfl› iflkence, katliam politikalar›n› temel al-
m›flt›r. ‹flkencecilere, katillere ihtiyac› vard›r.
""AADDAALLEETT--HHUUKKUUKK"" ÇÇII⁄⁄LLIIKKLLAARRII AATTAANNLLAARR!!......
Kimi savunuyorsunuz, kimin ad›na konufluyorsunuz ve ne isti-
yorsunuz?
Nural UÇURUM'u mu savunuyorsunuz?
Nural UÇURUM'u iktidar bile savunam›yor, suçlar›n› gizleyemi-
yor. ‹ktidar, Nural UÇURUM'un iflkencehane olarak kulland›¤›, de-
vimcileri-yurtseverleri katletti¤i Ayd›n Cezaevi'ni "‹nsan Haklar›
Müzesi" yapma haz›rl›¤›ndayken siz kimin ad›na konufluyorsunuz?
Türkiye halklar› ad›na konufluyor olamazs›n›z, çünkü halklar
sizler kadar gerçeklerden uzak de¤il. Türkiye halklar› müze haline
getirilecek olan Ayd›n Cezaevi'nin kap›s›na büyük harflerle "Buras›
Nural UÇURUM'un iflkencehanesidir. Buradan geçen en büyük katil
Nural UÇURUM'dur." yaz›s›n›n yaz›lmas›n› istiyor. Ya siz ne istiyor-
sunuz? Bir daha düflünün...
Evet ne istiyorsunuz?
Hukuk ve adalet mi istiyorsunuz? Bunu, Halk›n Adaleti karfl›s›n-
da "Adalet-Hukuk" diye 盤l›k at›p faflistleri, iflkenceci katilleri, halk
düflmanlar›n› savunarak yapamazs›n›z.
Sizler bu 盤l›klar›n›zla bilinçli veya bilinçsiz bu düzenin adaleti-
ni istiyorsunuz. Yani rüflvetin, torpilin, paran›n, yolsuzluklar›n, ifl-
kence ve cinayetlerin, komplo ve entrikalar›n belirledi¤i bir adaleti
istiyorsunuz. Savundu¤unuz Nural UÇURUM'un cübbesi böyle bir
adaleti temsil ediyordu iflte. Ve siz bugün bu adaleti istiyorsunuz.
Adalet, insan›n en geliflmifl duygu ve de¤erlerine dayan›r. Adalet
onur demektir, eflitlik demektir, hak demektir. U¤runda 盤l›klar at-
t›¤›n›z bu adalet faflizmin adaletidir. Onursuz ve ahlaks›zd›r. Bir fa-
252
Zafer Yolunda 2
hiflenin ahlak› ve onuru bile bu düzenin adaletinden daha sayg›n-
d›r. Savundu¤unuz bu adalet eflitsizli¤in, zulmün adaletidir. Bu
adalette öncelik her zaman parada ve güçtedir.
Savundu¤unuz bu adalet haks›zl›¤›n adaletidir. Mahkemeler hak
arayanlar›n de¤il, gücünü ve sömürüsünü onaylatmak isteyenlerin
baflvurduklar› bir yer haline gelmifltir.
Herfleyi bir kenara b›rakal›m; ADALET ve HUKUK diyenler siz
kendiniz bu düzenin adaletine ne kadar güveniyorsunuz? Adalet ve
hukuk diye ba¤›rmadan önce bu soruyu kendinize bir kez daha sor-
mal›s›n›z... Cumhurbaflkan›ndan yarg› kurumlar›na kadar her biri-
min rüflvet, yolsuzluk, iflkence, katliam suçlar›na kar›flt›¤›, her ku-
rumun mafya ile içiçe geçti¤i bir düzende adalet aranmaz. Tersine
"Adalet" bunlar›n adaletidir ve bu düzenin sorumlular› da Halk›n
Adaleti karfl›s›nda savunulamaz. Bilinçli veya bilinçsiz bu düzenin
adalet ve hukuku için 盤l›k atanlar, bunun tarihi ve siyasi sorum-
lulu¤unu da düflünmek zorundad›r. Demokrat oldu¤unu, halktan
yana ayd›n oldu¤unu iddia edenler, oligarflinin demagojik yaygara-
lar› ve kof tehditleri karfl›s›nda pani¤e kap›l›p halk›n ve devrimci-
lerin mücadelesine, Halk›n Adaleti'ne sald›rmaktan, karalamaktan
vazgeçmelidirler. Buna devam ettikleri sürece "demokrat ve halktan
yana" olma iddialar› bofl bir demagoji olarak kalacakt›r.
HHAALLKKIINN AADDAALLEETT‹‹ ‹‹fifiLLEEYYEECCEEKKTT‹‹RR......
Halklar ve toplumlar hiçbir zaman adaletsiz kalmam›fllard›r. Ta-
rihin hiçbir döneminde halklar, uzun süre teslim al›narak, afla¤›la-
narak zorbalar›n adaletsiz düzenlerine mahkum olmam›fl, kendi
adalet mekanizmalar›n› mutlaka yaratm›fllard›r.
Türkiye halklar› bugün de kendi kurallar›yla iflleyen bir adalet
mekanizmas›na sahiptir. Bu, Halk›n Adaleti'dir; onuru, eflitli¤i ve
hakl›y› temsil eder.
Türkiye halklar› adaletsiz yaflamaya lay›k de¤ildir. Bu, halk ol-
ma, ulus olma özelliklerinin inkar edilmesi demektir. Kendine yap›-
lan her türlü zulmü, zorbal›¤›, haks›zl›¤› sineye çeken bir halk,
onursuz yafl›yor demektir.
Oligarfli, Türkiye halklar›n› her türlü bask›-terör yöntemiyle sin-
253
Haber Bültenleri (1990-1994)
direrek onursuzlu¤a, kifliliksizli¤e, adaletsizli¤e mahkum etmek is-
tiyor. Bunun için Halk›n Adaleti'ne sald›r›yor, "anarfli-terör" dema-
gojileriyle karalamaya çal›fl›yor. Ancak Halk›n Adaleti her koflulda
iflleyecektir. Ne oligarflinin kof tehdit ve demagojileri, ne de "Ada-
let, Hukuk, Demokrasi" 盤›rtkanl›klar› halk düflmanlar›n›, iflkence-
cileri, katilleri Halk›n Adaleti'nin yarg›s›ndan kurtarabilecektir.
Tüm halk düflmanlar›n›n, iflkencecilerin, katillerin ve suç ortakla-
r›n›n yaflananlardan ders ç›karmas›n›, tek kurtulufl yollar›n›n Halk›n
Adaleti'nin affedicili¤ine s›¤›nmak oldu¤unu anlamalar›n› istiyoruz.
ADALET VE HUKUK, KAT‹LLERE, ‹fiKENCEC‹LERE TERK ED‹LEMEZ, TERK ETMEYECE⁄‹Z!...
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
254
Zafer Yolunda 2
GGAAYYRREETTTTEEPPEE HHAALLKKLLAARRAA KKAARRfifiII BB‹‹RR SSUUÇÇ OODDAA⁄⁄IIDDIIRR
Halklara, devrimcilere karfl› katliam, iflkence, cinayet suçunu ifl-
leyenlerden hesap sormaya devam ediyoruz!...
Kürt ve Türk halklar›n› birbirine düflman etmek isteyenlerin vu-
rucu gücünü cezaland›rmak için;
Yeni Halepçe'ler, yeni Dersim'ler yaratmak için Kürt halk›na yö-
nelik katliam yapanlar› uyarmak için;
Kürt ve Türk halklar›n›n kardefllik duygular›n›n ve birlikte müca-
dele anlay›fl›n›n yok edilemeyece¤ini ve oligarflinin bu yöndeki ça-
balar›n› bofla ç›karaca¤›m›z› göstermek için;
Halklara karfl› yap›lan katliamlar›n, iflkencelerin ve zulmün kar-
fl›l›ks›z kalmayaca¤›n› göstermek için;
12 Temmuz'da katledilen yoldafllar›m›z›n ve di¤er devrimci-
yurtsever flehitlerin ak›t›lan kanlar›n› yerde b›rakmamak için;
‹flkencecileri, katilleri, kontrgerillac›lar› beyninden vurduk. GGaayy--
rreetttteeppee 11.. fifiuubbee bbiinnaass››nn›› bboommbbaallaadd››kk.
Gayrettepe'deki 1. fiube binas› salt iflkence ve cinayet merkezi de-
¤il, ayn› zamanda halklara ve devrimcilere karfl› sald›r›, katliam, bas-
k›, terör planlar›n›n yap›ld›¤›, yönetildi¤i ve uyguland›¤› bir kontrge-
rilla merkezidir. Her s›n›f ve tabakadan ‹stanbul halk›n›n ekonomik-de-
mokratik-siyasal hak talepleri, hak ve özgürlük mücadeleleri burada
yap›lan planlamalarla ve iflbölümüyle bast›r›lmaya, ezilmeye çal›fl›l›r.
‹fli yavafllatan, direnifle geçen, greve ç›kan iflçilerin nas›l bast›r›-
laca¤› bu binadaki beyin tak›m› taraf›ndan planlan›r ve sald›r› em-
ri buradan ç›kar.
Sendika kurmak isteyen memurun nas›l sindirilece¤ini, kurulan
sendikalar›n nas›l kapat›l›p da¤›t›laca¤›n› belirlemek ve uygulamak
yine buradaki kontrgerillac›lar›n önemli görevlerindendir.
255
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 18 Mart 1992 SSaayy››:: 48
Çolu¤unu çocu¤unu kapal› bir yerde yat›rmak, bafl›n› sokacak
bir ev sahibi olmak isteyen yoksul gecekondu halk›na karfl› sald›r›-
lar da buradan planlan›r. YÖK'e karfl› ç›kan, gerici-faflist e¤itim, ö¤-
retim sistemini de¤ifltirmek isteyen, halktan yana olmay›, insana
yarafl›r bir düzen için sesini ç›karmay› yaflam biçimi olarak benim-
seyen gençli¤e karfl› sald›r›lar›n kayna¤› da buras›d›r.
Evet. Gayrettepe Emniyet Müdürlü¤ü’nde üstlenen Terörle Müca-
dele Dairesi, kontrgerillac›lar›n, iflkencecilerin, katillerin merkezi-
dir. Onlarca devrimci bu binan›n bodrumlar›nda, hücrelerinde ifl-
kenceyle öldürülmüfl, kurfluna dizilmifltir.
Bu bina halklara ve devrimcilere karfl› katliamlar›n merkezidir. 1
May›s 1977 Katliam›’n›n beyin tak›m› ve meydandaki halka kurflun
s›kan caniler bu binadan ç›km›fllard›r. 16 Mart Katliam› bu binada
üstlenen kontrgerillac›larla, sivil faflistlerin birlikte planlay›p uygu-
lad›klar› bir sald›r›d›r. Bu bina tüm faflist rejimlerde oldu¤u gibi ül-
kemizde de siyasi polisin gücünü, rejimin halka karfl› tutumunu, ifl-
kenceyi, cinayeti, entrika ve komployu simgeler. Faflizmin temel ve
en güçlü kurumu olan siyasi polis bugün bizzat kontrgerillan›n
kendisidir. Mevcut yasa ve hukuk sisteminin onlar için hiçbir ba¤-
lay›c›l›¤› ve geçerlili¤i yoktur. Onlar için geçerli tek yasa, halklara
karfl› yürüttükleri kirli savafl›n temeli olan "ez ve yok et" kural›d›r.
Yani iflkence, infaz ve katliamd›r.
Savaflç›lar›m›z›n bu eylemi halklara ve devrimcilere karfl› uygula-
nan iflkence, infaz ve katliam politikalar›na, kontrgerilla hukukuna
ve adaletine bir cevapt›r. Halk›n Adaleti’nin ve hukukunun bir ceva-
b›d›r. Kontrgerillan›n iflkence, infaz ve katliamlar›na karfl› Halk›n
Adaleti’ni uygulamaya devam edece¤iz. Tuzaklama, bombalama, pu-
su eylemlerimiz devam edecektir. Onlar› eylemlerimiz, silahlar›m›z
karfl›s›nda koruyacak bir güç yoktur, kalmam›flt›r. Geçen y›l 12 Tem-
muz sonras› a¤ustos ay›nda Tarabya'da bir evde haz›rlad›¤›m›z tu-
zaklamadan flans eseri kurtulmalar› (4 Eylül 1991 tarihli bir k›s›m ga-
zetelerde bu olay yer ald›) veya baz› pusular›m›zdan yaral› kurtulma-
lar› bir fleyi de¤ifltirmeyecektir. Dün Tarabya'da flans eseri kurtulan-
lar› bugün üslerinde yakalad›k. Bugün Gayrettepe'de kurtulan katil
ve iflkencecileri, yar›n baflka bir eylemimizde mutlaka yakalayaca¤›z.
Nereye giderlerle gitsinler Halk›n Adaleti'nden kurtulamayacaklar.
256
Zafer Yolunda 2
‹‹KKTT‹‹DDAARR HHAALLKKLLAARRAA,, DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERREE KKAARRfifiII ‹‹fifiKKEENNCCEE--KKAATTLL‹‹AAMM PPOOLL‹‹TT‹‹KKAASSIINNDDAANN VVAAZZGGEEÇÇMMEELL‹‹DD‹‹RR......
Halklar›n, devrimcilerin örgütsüzlü¤ünden, güçsüzlü¤ünden ya-
rarlanarak Türkiye'yi bir afliret beyi, bir çiftlik a¤as› gibi yönetmek, ik-
tidarlar için bir al›flkanl›k haline gelmifltir. Bütün bir ülkeyi kendi
mülkleri, halklar›, tebalar› olarak gören 12 Eylül generalleri de, Türki-
ye'yi kendi çiftli¤i olarak gören ÖZAL iktidarlar› da bu ülkenin her tür-
lü zenginli¤ini emperyalizme satm›fl, halklar›n en kutsal de¤erlerini,
hak ve özgürlüklerini ayaklar alt›na alm›fl, kimliksiz, kültürsüz apoli-
tik bir sürü yaratmaya çal›flm›fllard›r. ‹flkence ve katliam politikalar›y-
la halklar sindirilmeye, kölece bir yaflama raz› edilmeye çal›fl›lm›flt›r.
12 Eylül generallerinin ve ÖZAL-ANAP iktidarlar›n›n mirasç›s› olan
DYP-SHP hükümeti de bugün bu politikalar› devam ettirmekte, ülkeyi
bir çiftlik gibi yönetmeye çal›flmakta, bunun için iflkencecileri, katil-
leri, kontrgerillac›lar› halk›n üzerine sürmekte, halklar› birbirine düfl-
man ederek hak ve özgürlük mücadelesini, kimlik mücadelesini, bir
bütün olarak devrimci mücadeleyi sindirmeye çal›flmaktad›r.
ÖZAL-ANAP iktidarlar›na söyledi¤imizi DYP-SHP iktidar›na da tek-
rarl›yoruz. Bu ülke sizin çiftli¤iniz de¤ildir. Bu ülkeyi istedi¤iniz gi-
bi yönetemeyeceksiniz. Bu ülke halklar›n› istedi¤iniz gibi bölüp par-
çalayamayacaks›n›z, halklar›n kardeflli¤ini ve birlikte mücadelesini
bozup engelleyemeyeceksiniz. Ülkenin zenginliklerini istedi¤iniz
gibi al›p satamayacaks›n›z, halklar›n en temel de¤erlerini, hak ve
özgürlüklerini, ayaklar alt›na alamayacaks›n›z. Buna izin vermeye-
ce¤iz, att›¤›n›z her ad›m›n karfl›l›¤›n› ödemek zorunda kalacaks›n›z.
Bu ülke Kürt, Türk ve tüm milliyetlerden Türkiye halklar›n›nd›r.
Bu ülke ezilen, sömürülen, eme¤iyle, al›n teriyle yaflayan emekçi
halklar›nd›r. Bu ülke iflçi, köylü, memur, küçük esnaf olarak emper-
yalizmin ve iflbirlikçilerinin yükünü çekmek zorunda b›rak›lan yok-
sul halklar›nd›r. Sahipsiz de¤ildir. Halklar› bölme, birbirine düfl-
man etme, halklar aras›nda çat›flma ç›karma politikalar›n›z hiçbir
flekilde baflar›ya ulaflamayacakt›r. Yeni Dersim'ler, yeni Halepçe'ler
yaratamayacaks›n›z. Halklar›n kardeflli¤i ve ortak ç›karlar› u¤runa
yürüttükleri mücadelesi bunu engelleyecektir.
Karfl›n›zda her istedi¤inizi itirazs›z yapan, her yapt›¤›n›z› sineye
çeken bir halk bulamayacaks›n›z. Direnen, hak ve özgürlüklerini elde
257
Haber Bültenleri (1990-1994)
etmenin yolunun birlikte mücadelede oldu¤unu bilen ve bu güçle her
geçen gün biraz daha kararl› ve ›srarl› bir biçimde karfl›n›za dikilen
bir halk bulacaks›n›z. Karfl›n›zda Türkiye halklar›n› bulacaks›n›z.
Karfl›n›zda can derdine düflmüfl, kendini korumaya çal›flan, yafla-
mak ve konuflmak için icazet bekleyen devrimciler yok. Ba¤›ms›z-
l›k-demokrasi-sosyalizm mücadelesini sonuna kadar sürdürmeye
kararl›, zaferinden emin ve bu u¤urda yüzlerce flehit vermifl dev-
rimci bir hareket var ve halklara karfl› iflledi¤iniz her suçun karfl›l›-
¤›n› ödemek zorundas›n›z.
SSUUÇÇLLUUSSUUNNUUZZ......
DEM‹REL ve di¤er hükümet üyeleri SUÇLUSUNUZ!...
Her türlü demagojiyle halklardan ald›¤›n›z oylar› kurfluna, bom-
baya çevirip halklara zulüm etmek, katliamlar düzenlemek suçlar›-
n› iflliyorsunuz. Halklar› birbirine düflman etmek için, halklar ara-
s›nda çat›flmalar ç›karmak için provokasyonlara ve demagojilere
baflvuruyorsunuz. Ülkeyi çiftli¤iniz gibi yönetmeye çal›fl›yorsunuz.
Bu suçlar›n›z›n karfl›l›ks›z kalaca¤›n› sanmay›n. Hiçbir güvenlik
önlemi sizleri Halk›n Adaleti'nden kurtaramaz. Bunu ÖZAL çok ya-
k›ndan gördü, yaflad›. ÖZAL'lar›n meflhur dü¤ünlerinde otele yer-
lefltirdi¤imiz bombalar› patlatmad›k. Çünkü gereksiz can kayb›n›
istemiyorduk. Ancak konuyla ilgili 27.4.1991 tarihli ve 21 say›l› Ha-
ber Bülteni'mizde de belirtti¤imiz gibi o gün uyar›da bulunup bom-
balar› patlatmamam›z, "Yar›n da ayn› flekilde hareket edece¤imiz
anlam›na gelmiyor. ‹ktidar, devrimcilere ve halka terör estirmeye,
kan dökmeye devam ederse, iflkence ve katliamlardan vazgeçmezse
bizim cevab›m›z da de¤iflecektir."
Söylediklerimiz bugün de geçerlidir. ‹ktidar, halklara yönelik bö-
lücü politikalar›ndan, katliam haz›rl›klar›ndan vazgeçmeli, iflkence
katliam politikalar›n›n, bölücülü¤ün çözüm olmad›¤›n› görmelidir.
1920'lerden beri hiçbir iktidar bask›, terör, iflkence, katliam politi-
kalar›yla, halklar aras› düflmanl›¤› amaçlayan k›flk›rtmalarla bir ye-
re varamam›flt›r. Bu iktidarda bir yere varamayacakt›r.
‹ktidar, bu politikalarda ve k›flk›rtmalarda, provokasyonlarda ›s-
rar etti¤i sürece elde edece¤i tek sonuç kendi ç›kmazlar›n›n daha
da derinleflmesi, halklar›n birlikteli¤inin daha da güçlenmesi ve or-
tak mücadelelerinin daha da geliflmesi olacakt›r. Halklar› birbirine
258
Zafer Yolunda 2
düflman etmeyi amaçlayan provokasyon ve k›flk›rtmalar devam et-
tikçe, yeni Dersim'ler, yeni Halepçe'ler yaratma haz›rl›klar› sürdü-
rüldükçe, iflkence-bask›, terör, kontrgerilla yöntemleri terk edilme-
dikçe, katiller, iflkenceciler, halk düflmanlar› korunmaya devam
edildikçe, bu politika ve uygulamalar›n sorumlular›n› ve iflkenceci-
leri, katilleri cezaland›rmaya devam edece¤iz.
Halk›n adaletini uyguluyoruz diye, iflkencecileri, katilleri ceza-
land›r›yoruz diye bize "terörist" diyenler;
Hükümet üyeleri, düzen savunucular›, generaller, polis flefleri
"ayd›n"lar, "hümanistler", vb vb... Bize "terörist" diye ba¤›rmaya de-
vam edin!.. Sesinizi daha da yükseltin, demeçler verin, yaz›lar ya-
z›n. Bofl durmay›n, iflkencecileri, katilleri savunma, koruma suçuna
devam etti¤inizi tüm dünyaya gösterin. Devrimci Adalet karfl›s›nda
iflkencecileri, katilleri, halk düflmanlar›n› savunanlar olarak ad›n›z›
tarihe geçirin. Baflka da birfley kazanamayacaks›n›z, çünkü biz ifl-
kencecileri, katilleri, halk düflmanlar›n› ve bunlara emir verenleri
cezaland›rmaya, yani bu "terörist"li¤e devam edece¤iz. Siz ise bu
insanl›k d›fl› suçlar› ve suçlular›n› koruman›n, savunman›n cezai ve
siyasi sorumlulu¤unu üstlenmek zorunda kalaca¤›n›z› unutmay›n!..
‹flkence ve katliam politikalar›n›n sorumlular›, halklar› birbirine
düflman etmeye çal›flanlar, yeni Dersim'ler, yeni Halepçe'lerin haz›rl›-
¤›n› yapanlar, bu politikalara onay verenler, destekleyenler ve bu po-
litikalar›n fiili uygulay›c›lar›, iflkenceciler, katiller, kontrgerillac›lar;
Önünüzde iki yol var: Bu politikalardan, onay ve destek vermekten
vazgeçmek ve halka karfl› iflledi¤iniz tüm bu suçlar› itiraf edip halktan
özür dilemek birinci yoldur. Ve biz bunu tercih etmenizi istiyoruz.
Birinci yolu seçmiyorsan›z kendinizi daha fazla koruyun... Her
gün, her saat, her dakika, mahallenizi, soka¤›n›z›, evinizi, iflyerini-
zi çok dikkatli kontrol edin; yata¤›n›z›n alt›na bak›n, otonuzun al-
t›na yat›n, demir kap›lar yapt›r›n, her taraf›n›z› alarm sistemiyle
donat›n... K›sacas› ne mümkünse yap›n. Çünkü birinci yolu seçme-
di¤iniz takdirde Halk›n Adaleti'yle karfl›laflmak, hesap vermek zo-
rundas›n›z. Bu karfl›laflmay›, hesaplaflmay› belki bir süre erteleye-
bilir, geciktirebilirsiniz. Ama bundan kurtulamazs›n›z. Bütün ön-
lemlerinize ra¤men Halk›n Adaleti size uzanacak küçük de olsa bir
gedik bulacakt›r. Çünkü "E¤er istersek yatak odalar›n›z›n içine de gi-
259
Haber Bültenleri (1990-1994)
reriz. Çünkü biz halka dayan›yor, gücümüzü halktan al›yoruz.Onun s›n›rs›z olanaklar›ndan yararlan›yoruz".
Evet, 27.4.1991 tarihli ve 21 say›l› Haber Bülteni'mizde söyledi¤i-
miz bu sözleri gerçeklefltirebilme gücümüzden kimsenin kuflkusu ol-
mas›n. Kontrgerillac›lar›n ve iflkencecilerin üssü Gayrettepe'ye girdi-
¤imiz gibi yatak odalar›n›za da, en güvendi¤iniz yerlere de gireriz.
Tuzaklamalar›m›zla, pusular›m›zla, patlayan ve "patlamayan" bomba-
lar›m›zla, silahlar›m›zla ve flaflmayan “Adalet”imizle halklara ve dev-
rimcilere karfl› ifllenen suçlar›n hesab›n› sormaya devam edece¤iz.
YEN‹ DERS‹MLERE, YEN‹ HALEPÇELERE ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!.. HALKLAR ARASI DÜfiMANLIK YARATILMASINA ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!
HALKLARIN B‹RB‹R‹NE KIRDIRILMASINA ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z!.. ‹fiKENCE, KATL‹AM VE KONTRGER‹LLA YÖNTEMLER‹N‹ BOfiA ÇIKARTACA⁄IZ!..
DEVR‹MC‹ SOL Silahl› Devrimci Birlikler
260
Zafer Yolunda 2
FFAAfifi‹‹ZZMMEE KKAARRfifiII HHAALLKKIINN fifi‹‹DDDDEETT‹‹ MMEEfifiRRUUDDUURR!!....
Oligarfli Kürdistan topraklar›nda terör estiriyor; Kürdistan'›n fle-
hir ve kasabalar› tank ve top atefli alt›nda. Sokaklar, meydanlar ras-
gele atefl açan panzerlerin-kariyerlerin siren sesleriyle ç›nl›yor.
Yüzy›llard›r bask›, terör, iflkence ve katliamlarla köleli¤e, yok olufla
mahkum edilen Kürt halk›, "yeter" dedi¤i için, "ben buraday›m, ölme-
dim ve ölmeyece¤im" diye kimli¤ini ve kurtulufl özlemini hayk›rd›¤›
için stadyumlara dolduruluyor, evlerine hapsediliyor, çat›lar›nda jet-
ler uçuruluyor, evleri bombalan›yor, yak›l›yor, y›k›l›yor, talan ediliyor.
Bu bir savafl ilan›d›r; bu, faflizmin bütün Türkiye halklar›na açt›-
¤› savafl›n bir parças›d›r.
Faflizmin aylard›r haz›rl›¤›n› yapt›¤› halklara karfl› topyekün sal-
d›r›s› ’92 Newrozu'yla bafllam›flt›r. Kürdistan'da bafllayan sald›r›lar
tüm Türkiye halklar›na yöneliktir ve Türkiye halklar›n›n devrimci
mücadelesini kanla-terörle bast›rmay› amaçlamaktad›r.
"Güvenlik güçleri" denilen polis, ordu, jandarma "kana kan inti-
kam" anlay›fl›yla birer infaz mangas› haline gelmifltir. Katliamlar,
sorgusuz-sualsiz sokak infazlar›, kaybedilen, kurfluna dizilen, ifl-
kencede öldürülen insanlar, bu devletin güvenlik ve adaletinin sim-
gesidir art›k. Halka karfl› aç›lan bu savafl› kontrgerilla yürütüyor,
güvenlik ve adalet, kontrgerillan›n kendisidir art›k.
Halklara karfl› yürütülen bu savafl›n baflkomutanlar› ise Demi-
rel'dir, ‹nönü'dür, Özal'd›r.
DDYYPP--SSHHPP HHÜÜKKÜÜMMEETT‹‹ RREEFFOORRMMCCUU VVEEYYAA DDEEMMOOKKRRAATT DDEE⁄⁄‹‹LL,,OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹NN‹‹NN HHAALLKKLLAARRAA KKAARRfifiII SSAAVVAAfifi HHÜÜKKÜÜMMEETT‹‹DD‹‹RR..
Demirel ve ‹nönü "insan haklar›", "demokrasi" demagojileriyle
varabilecekleri en son noktaya varm›fllard›r. Bu demagojilerle gide-
261
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 Nisan 1992 SSaayy››:: 49
bilecekleri bir yer, savunabilecekleri bir uygulama kalmam›flt›r.
Halklar›n devrimci mücadelesi bu demagojilerini iflas ettirmifl, el-
lerinden alm›flt›r.
Bu noktada Demirel mi, ‹nönü mü demokrat tart›flmalar› bitmifl,
bir mizah konusu haline gelmifltir. Düne kadar bu tart›flmay› ey-
yamc› bir 盤›rtkanl›kla sürdüren "ayd›nlar›m›z”, hatta solcu, dev-
rimci geçinenlerimiz, bu pespaye, gerçeklerden, tarihten, s›n›flar
mücadelesinden kopuk tahlilleriyle baflbafla kalm›fllard›r.
Her gerçe¤i deneyle ö¤renmeyi al›flkanl›k haline getirenler kendileri-
ni sorgulamal›, gerçek yerlerinin nerede oldu¤unu bir kere daha düflün-
melidirler. Devrimcilerin ve halk›n m›, yoksa oligarflinin mi yan›ndalar?
Bu gerçekleri halklar›n kan› döküldükten, insanlar›m›z katledil-
dikten sonra ö¤renmek, araflt›rma, düflünme, somut üzerinde yorum
yapma, halklar› ayd›nlatma, öncüsü olma ve yönetme görevleriyle
yükümlü insanlar›n özelli¤i olamaz. Bu kadar çok yan›lan, bu kadar
çok aldat›lanlar, düflünceleriyle de¤il, duygular›yla, korkular›yla ha-
reket ediyorlard›r. Onlar hep burjuva partilerin, emperyalistlerin do-
layl› ya da dolays›z yönlendirmesi alt›nda olmufllard›r. Halklara,
devrimcilere, halklar›n devrimci yarat›c›l›¤›na ve dönüfltürücülü¤ü-
ne, as›l olarak da kendilerine güvenmezler, inançs›zd›rlar. Onlar için
de¤erli olan tek fley kendi saplant›lar›, tatminleri ve ç›karlar›d›r. Ger-
çekte bunlar›n en keskinleri bile devrimi istemezler, devrimci halk
iktidar›n› kabullenmezler. K›smen yumuflat›lm›fl, biraz sosyallefltiril-
mifl bir kapitalizm özlemlerinin, hayallerinin son s›n›r›d›r.
Ne gerekçeyle olursa olsun Türkiye halklar›n› burjuva partilerinin
pefline takanlar; Demirel, ‹nönü gibilerinin "demokrat”l›¤›n› tart›flma
konusu yapanlar halklar›n dökülen kan›nda sorumluluk sahibidirler.
Bu konuda ahkam kesenler, sorumluluklar›n›-suçlar›n› kabul etmeyip
"terör" edebiyat› yapanlar; faflizmin ideolojik-siyasi propaganda me-
kanizmas›n›n aletidirler, halklar›n katledilmesi suçuna ortakt›rlar ve
devrimciler taraf›ndan bu suçlar›na göre de¤erlendirileceklerdir.
HHAALLKKLLAARRIINN ZZUULLMMEE VVEE SSÖÖMMÜÜRRÜÜYYEE KKAARRfifiII ""DD‹‹RREENNMMEE HHAAKKKKII"" TTEERRÖÖRR DDEE⁄⁄‹‹LLDD‹‹RR......
Düne kadar Türkiye halklar›n›n düzene karfl› yükselen tepkileri-
ni nötralize etmek için, halklar› düzen içi tercihlere zorlamak için
DYP ve SHP eliyle "insan haklar›", "demokrasi" demagojilerini öne ç›-
262
Zafer Yolunda 2
karan oligarfli, bu demagojilerin iflas etti¤i noktada halklara karfl›
yürüttü¤ü aç›k savafl› "terör" demagojileriyle maskelemeye, kendi
terörüne bu demagojiyle meflru zemin oluflturmaya çal›flmaktad›r.
Ezilen, sömürülen, bask› alt›nda tutulan, haks›zl›¤a u¤rayan her
halk sömürü ve zulüm düzenlerine karfl› direnme hakk›na sahiptir.
Bu tarihsel, s›n›fsal hakl›l›ktan kaynaklan›r ve zulme karfl› silahlan-
may› da, zulüm düzenini y›kmay› da, bask› ve terör alt›nda tutul-
madan, sömürülmeden, köleli¤e mahkum edilmeden yaflayaca¤› ye-
ni bir düzeni kurmay› da içerir.
Bugün faflizmin tüm iletiflim araçlar›n› (bas›n, TV. vb.) yan›na
alarak mahkum etmeye, "terör" olarak göstermeye çal›flt›¤›, iflte
halklar›n bu meflru direnme haklar›d›r.
Polisiyle, ordusuyla, jandarmas›yla, kontrgerillas›yla, tank›yla,
topuyla, iflkencesiyle, katiller sürüsüyle, DGM'leriyle en küçük bir
talebi, hak ve özgürlük mücadelesini kanla-terörle bast›ran bu sö-
mürü zulüm düzeni karfl›s›nda Kürt, Türk her milliyetten emekçi
halklar›n direnme hakk› vard›r. Bu hak silahlanmay› da, fliddet kul-
lanmay› da, bu sömürü-bask› düzenini y›k›p ba¤›ms›z, demokratik
ve sosyalist bir ülke yaratmay› da içerir.
Türkiye halklar› ve devrimciler faflizmin bu terör demagojilerini
bofla ç›karacakt›r. Halklar, siyasi, ekonomik ve sosyal aç›lardan hakl›-
d›rlar ve bu hakl›l›klar›n›, taleplerini elde ederek, özlemlerini gerçek-
lefltirerek kan›tlayacaklard›r. Bunun tek yolu mücadeledir ve bu mü-
cadele fliddeti ve de her türlü yöntemi içermek zorundad›r. fiiddet an-
cak fliddetle etkisiz k›l›nabilir, savafl ilan›na karfl› savaflmaktan baflka
bir yol yoktur. Savaflmak ve kazanmak zorunday›z. Faflizmin tüm de-
magojileri hakl› ve do¤ru bir mücadele çizgisiyle bofla ç›kar›lacakt›r...
TTÜÜRRKK‹‹YYEE''NN‹‹NN MMUUSSSSOOLL‹‹NN‹‹ TTAAKKLL‹‹TTLLEERR‹‹ BBOOfifiUUNNAA BBÖÖBBÜÜRRLLEENN‹‹YYOORR
Bugün baflbakan›ndan valilerine, faflist generallerinden iflkence-
ci polis fleflerine kadar oligarflinin tüm sözcüleri faflist Mussoli-
ni'yi, Hitler'i, Pinochet'i bile geride b›rakan ma¤rur havalarda zafer
盤l›klar› at›yorlar. Halklara karfl› uygulad›klar› bask› ve terörün,
gerçeklefltirdikleri katliamlar›n ma¤rurlu¤udur bu...
‹flte Türkiye gerçe¤i budur. Türkiye'nin rejimi budur, yönetim
anlay›fl› budur. Dün 12 Eylül generalleri, ANAP iktidarlar›, bugün
263
Haber Bültenleri (1990-1994)
ise DYP-SHP koalisyonu hemen hemen ayn› sözcüklerle, ayn› gerek-
çelerle halklara karfl› sald›r›, katliam politikalar›n› uyguluyorlar, sa-
vunuyorlar ve bununla övünüyorlar. Halk düflmanl›¤› onlar için bir
payedir. Birbirleriyle yar›fl›yorlar, "ben daha iyi yapt›m, yap›yorum"
rekabetini tüm dünyan›n, Türkiye'nin önünde yap›yorlar, hem de
üstünlü¤ü kapt›rmaman›n telafl›yla...
Bu, faflist devletin ifllerlik biçimidir, süreklili¤idir. Bu, sözleri,
vaatleri ne olursa olsun bu düzeni savunan tüm burjuva partileri-
nin girmek zorunda oldu¤u bir çemberdir. Bu çemberde tek bir gö-
rev vard›r, o da faflist devlet mekanizmas›n›n halka karfl› politika-
lar›n› uygulamak ve süreklili¤ini sa¤lamak...
Bu, faflizmi kavrayamayanlar›n, bir devlet biçimi oldu¤unu anla-
yamayanlar›n, bu düzeni burjuva partilerinin sözlerine ve vaatleri-
ne göre de¤erlendirenlerin ders ç›karmas› gereken bir manzarad›r.
Halklar›-devrimcileri katletme politikalar›n› oluflturan ve uygu-
layan "muzaffer" komutanlar h›zlar›n› alamay›p halka ve devrimci-
lere silah b›rakma, teslim olma ça¤r›lar› yap›yorlar.
Silah b›rakmak, teslim olmak, emperyalizmin, faflizmin iflbirlikçi-
si olmakt›r; kapitalizmin sömürüsüne, ahlaks›zl›¤›na, çürümüfllü¤ü-
ne ortak olmak demektir. Bu; halklara, devrime ihanettir ve suçtur.
Hiçbir devrimci-yurtsever bu ihanet suçunu ifllemeyecektir. Ala-
ca¤›n›z tek cevap, daha büyük, daha güçlü, daha kapsaml› eylemle-
rimiz olacakt›r.
Ve siz "muzaffer" komutanlar; bofluna böbürleniyor, zafer 盤l›k-
lar› at›yorsunuz. 18.03.1992 tarihli 48 say›l› Haber Bültenimizde
belirtti¤imiz gibi, "hiçbir iktidar bask›, terör, iflkence, katliam poli-tikalar›yla.... bir yere varamam›flt›r". Siz de bir fley elde edemeye-
ceksiniz. Bir kaç kasabada, flehirde jet uçurmakla, halk› topa tut-
makla, evlerine hapsetmekle zafer kazand›¤›n›z› sanmay›n. Yenilen
siz olacaks›n›z. Teslim olmas› gereken sizlersiniz ve bir fleye iha-
net etmifl de olmayacaks›n›z. Çünkü flu anda bulundu¤unuz saflar-
da ihanet edebilecek bir de¤er de yok. Bulundu¤unuz yer her fleyiy-
le çürümüfl, kokuyor. Teslim olmakla bu çürümüfllükten, kokufl-
muflluktan kurtulacaks›n›z.
EEYYLLEEMMLLEERR‹‹MM‹‹ZZ HHAALLKKIIMMIIZZII KKAATTLLEEDDEENNLLEERREE KKAARRfifiIIDDIIRR......
18. 03.1992 tarihli, 48 say›l› bültenimizde halklara yönelik kat-
264
Zafer Yolunda 2
liam politikalar›yla bir yere var›lamayaca¤›n› belirtmifl ve iktidar›
uyarm›flt›k. Bu politikalardan vazgeçilmedi¤i taktirde tavr›m›z›n ne
olaca¤› aç›kt›: "Bu politika ve uygulamalar›n sorumlular›n› ve iflken-
cecileri, katilleri cezaland›rmaya devam edece¤iz" demifltik yine ay-
n› bültenimizde.
Halklara karfl› savafl ilan edildi, Türkiye bir savafl alan›na çevril-
di. Buna sessiz kalamazd›k. Bu politikalar ve katliamlar karfl›s›nda
afla¤›daki eylemler savaflç›lar›m›z taraf›ndan gerçeklefltirilmifltir.
20 Mart 1992 tarihinde;
‹‹zzmmiirr BBuuccaa''ddaa
Devrimcilere ve halklara yönelik politikalar›n önemli bir
merkezi olan, iflkenceci-katillerin yuvas› Terörle Mücadele
Dairesi'ne ait bir ekip otosu savaflç›lar›m›zca pusuya düflü-
rülmüfl, imha edilen ekip otosunda bulunan iflkenceciler-
den Baflkomiser fiakir ÖZGAN ve polis memuru Süleyman
ERÇ‹N ölmüfl, otodaki di¤er iflkenceci Ahmet Ali SOLAK da
a¤›r yaralanm›flt›r. Savaflç›lar›m›zca imha edilen bu ekibin
bizler aç›s›ndan önemli bir yeri vard›r. 9 Nisan 1991 gece-
si iki SDB üyemiz, kald›klar› eve bask›n düzenleyen ‹zmir
Terörle Mücadele fiube Müdürlü¤ü Operasyon Ekipler Amir-
li¤i’nin komutas›ndaki katiller sürüsü taraf›ndan katledil-
diler. Olcay UZUN ve Faruk BAYRAKÇI yoldafllar›m›z› katle-
denlerin bafl›nda Operasyon Ekipler Amiri olan Baflkomiser
fiakir ÖZGAN vard›, Süleyman ERÇ‹N ve A. Ali SOLAK da ay-
n› ekibin içinde yer alan katillerden ikisiydi. Olcay ve Faruk
yoldafllara karfl› görevlerimiz henüz bitmedi.
22 Mart 1992 tarihinde;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa
Karaköy ve Örnektepe karakollar› bombalanm›flt›r.
‹‹zzmmiirr''ddee
Karfl›yaka Kaymakaml›¤› ve Örnekköy polis karakollar›na
patlay›c› at›lm›flt›r.
BBuurrssaa''ddaa
Bursa Valili¤i, Orhangazi Kaymakaml›¤› ve Çarfl› polis kara-
kolu bombalanm›flt›r.
265
Haber Bültenleri (1990-1994)
AAddaannaa''ddaa
‹stasyon Karakolu ile Ba¤lar Karakolu’na patlay›c› konul-
mufltur.
23 Mart 1992 tarihinde;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa
Fatih/Çarflamba Polis Karakolu’na yap›lan roket at›fl› bir ha-
ta sonucu yandaki daireye isabet etmifltir, istenmeyen bu
durumdan dolay› üzgünüz ve dairede oturanlardan özür
dileriz. Can kayb›n›n olmamas› sevindiricidir.
AAddaannaa''ddaa
Emniyet Müdürlü¤ü Teftifl Kurulu Bölge Müdürlü¤ü bomba-
lanm›flt›r.
‹‹zzmmiirr''ddee
Ufuk Mahallesi polis karakolu savaflç›lar›m›zca taranm›fl, 3
polis çeflitli yerlerinden yaralanm›flt›r.
BBuurrssaa''ddaa
fiehit fierafettin Y›lmaz Karakolu savaflç›lar›m›z taraf›ndan ta-
ran›p bombalanm›fl, o s›rada karakolun soka¤›nda bulunan
ekiple de çat›flmaya girilmifl ve toplam üç polis yaralanm›flt›r.
Polisin olay sonras› yapt›¤› "2 militan yaral› ve silahlar›ylayakaland›" aç›klamas›n›n ise gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Po-
lis her zaman oldu¤u gibi çat›flman›n pani¤i ile halktan insan-
lar› vurmufl ve kamuoyunu aldatmaya çal›flmaktad›r. Eylemde
yaralanan veya yakalanan hiçbir savaflç›m›z olmad›¤› gibi
herhangi bir silah kayb›m›z da yoktur. Polisin yaral› militan
dedi¤i insanlar kesinlikle olayla ilgisiz halktan insanlard›r.
24 Mart 1992 tarihinde;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa
Yenibosna'da savaflç›lar›m›z bir ekip otosunu taram›fl ve iki
polisi yaralam›fllard›r.
24 Mart 1992 tarihinde;
‹‹ssttaannbbuull''ddaa
Zincirlikuyu'da 35 M‹T mensubunu tafl›yan bir servis oto-
büsüne düzenledi¤imiz sald›r›da otobüsteki M‹T mensup-
266
Zafer Yolunda 2
lar›ndan Binbafl› Adnan GÜRSÜER ile Mevlüt YILMAZ ölmüfl,
7 M‹T mensubu da yaralanm›flt›r. Bugüne dek kapal› kap›lar
ard›nda halka ve devrimcilere yönelik her sald›r›n›n plan-
lamas›n›, organizasyonunu sa¤layan ve tüm bu faaliyetleri-
ni büyük bir gizlilikle yürütmeye çal›flan M‹T bundan son-
ra daha s›k ve güçlü darbelerimize maruz kalacakt›r. Bina-
lar›n›, araçlar›n›, kimliklerini gizlemeleri hiçbir fley ifade
etmiyor. Tüm mizansenlerini, kamuflajlar›n› bozup onlar›
ortaya ç›karacak ve cezaland›racak gücümüz vard›r. Nite-
kim son olarak hedefledi¤imiz otobüsün DS‹'ye ait görün-
mesi ve üzerinde DS‹ yaz›s›n›n bulunmas› da sivil ve s›ra-
dan vatandafl memur havalar›nda gidip gelmeleri de onlar›
devrimci adaletin elinden alamam›flt›r. Bundan sonra da bi-
nalar›n›n kap›lar›na istedikleri kadar ilgisiz tabelalar› as-
s›nlar, görünümü sa¤las›nlar, halk düflmanlar›n›n merkez-
lerini, üslerini, irtibat noktalar›n› saptayaca¤›z. Arabalar›-
n›n plakalar›n› de¤ifltirmeleri, yollar›n› de¤ifltirmeleri de
onlar› kurtaramayacakt›r. fiu veya bu flekilde halk›n içinde
yaflamak zorundalar ve orada örgütlü gücümüzle biz var›z.
Kimliklerini gizlemeleri, kendilerini herkesten soyutlama-
lar› hiçbir flekilde onlar› kurtaramayacakt›r.
25 Mart 1992 tarihinde;
AAddaannaa''ddaa
Savaflç›lar›m›z›n evini ve otosunu tespit ettikleri Adana
Emniyeti fiube müdürlerinden Erdo¤an ÇITAK arabas›yla s›-
k›flt›r›lm›fl ancak a¤›r yaralanarak kurtulmufltur. Ayn› olay-
da E. ÇITAK'›n koruma ve floförlük görevini yapan Hayri BÜ-
YÜKDO⁄AN isimli polis ise ölmüfltür.
AAnnkkaarraa''ddaa
Tuzluçay›r'da sokaklarda terör estiren, haraç toplayan ekip
arabalar›ndan birinin elemanlar› bir kahvehanede savaflç›-
lar›m›z taraf›ndan k›st›r›lm›fl, Yüksel ASLAN isimli polis öl-
müfl, ekibin di¤er 3 eleman› ise yaralanm›flt›r. Bu s›radan
bir ekip de¤il, bölgede, çevrede muhbir, ajan faaliyetlerini
örgütleyen, takip vs. faaliyetlerde bulunan "Sivil Araflt›rma
Ekipleri"nden biridir.
267
Haber Bültenleri (1990-1994)
EEYYLLEEMMLLEERR‹‹MM‹‹ZZ DDAAHHAA YYAAYYGGIINN VVEE GGÜÜÇÇLLÜÜ BB‹‹RR fifiEEKK‹‹LLDDEE SSÜÜRREECCEEKKTT‹‹RR......
Oligarflinin halklara ve devrimcilere karfl› yürüttü¤ü savafl karfl›-
s›nda eylemlerimiz de daha güçlü ve yayg›n olarak sürdürülecek,
kapsamlar› ve hedefleri geniflletilecektir.
Bugüne kadar can kayb›n›n fazla olmamas›na özen gösterdik.
Ancak bundan sonra ayn› özeni göstermeyebiliriz. Suçsuz, ilgisiz,
halktan insanlar yine hedefimiz de¤ildir. Ve eylemlerimizin planla-
mas›nda-uygulamas›nda bu insanlar›n zarar görmemesi için yine
azami özeni gösterece¤iz. Ancak suçlular›, sorumlular› cezaland›-
r›rken, devletin temel kurumlar›na darbeler vururken verece¤imiz
zararda ve yok edilmesi gereken hedeflerin çap›nda ve say›s›nda
bir s›n›r çizmeyece¤iz.
- Emperyalizme yönelik eylemlerimize devam edece¤iz. Emper-
yalizmin ülkemizdeki siyasi, ekonomik, diplomatik, askeri temsil-
cilikleri, üsleri, merkezleri ve emperyalizme hizmet eden yerli-ya-
banc› kiflileri hedef almaya devam edece¤iz. Ülkemizdeki emperya-
list egemenli¤in temsilcisi olan bu kifli ve kurumlar›n hedef al›nma-
s›n› sadece ülkemiz halklar›n›n mücadelesi aç›s›ndan de¤il, tüm
dünya halklar›n›n devrimci mücadelesi için zorunlu ve gerekli bir
görev görüyoruz, bu ulusal ve enternasyonalist görevi, her flart al-
t›nda aksatmayaca¤›z.
- Emperyalizmin iflbirlikçisi tekelci burjuvazi, tekeller devrimci
fliddetimizin kaç›n›lmaz hedeflerinden biridir. Halka ve devrimcile-
re karfl› politikalar›n gerçek sahipleri bunlard›r. Halklar›n kan› üze-
rinde karlar›na kar katan, her türlü hakk› elinden al›nm›fl emekçi s›-
n›flar›n teri ve kan›yla beslenen, ülkemizin zenginliklerini emperya-
listlere peflkefl çeken bu asalaklar güruhu bundan sonra daha s›k ve
güçlü eylemlerimizle bozulan kiflisel rahatlar›n›n, sars›lan ekonomik
ç›karlar›n›n ve can güvenliklerinin kayg›s›n› daha fazla duyacaklar.
- Emekçileri, köylüleri kölece çal›flt›ran büyük toprak sahipleri,
toprak a¤alar› da bu düzenin gerçek sahipleri olan egemen s›n›flar-
dan bir bölümü olarak bombalar›m›z›n ve namlular›m›z›n hedefi
olacakt›r. Her türlü gericili¤in kayna¤›, feodal sömürünün ülkemiz-
deki temsilcisi olan bu asalak s›n›flara karfl› eylemlerimiz ayn› za-
manda topraks›z köylünün sesi de olacakt›r.
268
Zafer Yolunda 2
- Hiçbir emek harcamadan bu ülkenin, halklar›n eme¤ine zengin-
liklerine el koyan egemen s›n›flardan tefeciler ve büyük tüccarlar
da hedeflerimiz aras›ndad›r. Tüm egemen s›n›flar gibi halk›n s›rt›n-
dan kazand›¤› zenginliklerden devletin halklara karfl› savafl›n› fi-
nanse eden, devletin iflkencecilerine, katillerine her türlü araç yar-
d›m›n› kendi düzenleri için yapan bu sömürücüler de halklar›n dö-
külen kanlar›n›n hesab›n› vereceklerdir.
- Gündemlerini ve programlar›n› egemen s›n›flar›n ç›karlar›yla
s›n›rlayan, halka karfl› bask›-terör ve katliam politikalar›yla olufltu-
ran burjuva partileri de hedeflerimiz aras›ndad›r. Özellikle her tür-
lü demagojiyle bugün halka karfl› suç ifllemeye devam eden DYP ve
SHP yetkilileri, bakanlar kurulu üyeleri ve milletvekilleriyle halka
karfl› ifllenen tüm suçlar›n sorumlusudurlar. Dökülen bunca kan›n,
katledilen, ezilen bunca insan›n hesab›n› "demokrasi" ve "insan
haklar›" demagojileriyle veremeyeceklerdir.
Muhalefette de olsalar bugünkü halk düflman› politikalar› des-
tekleyen, onay veren tüm burjuva partileri de devrimci fliddetimi-
zin hedefi olacaklard›r.
- Emperyalizm ve iflbirlikçi egemen s›n›flar›n ç›karlar› için 12 Mart
ve 12 Eylül darbelerini gerçeklefltiren, cuntalar kuran, halka karfl› sa-
vafl politikalar›n›n vurucu gücü Ordu, generalleriyle, faflist subay ve
astsubaylar›yla hedeflerimiz aras›ndad›r. Bugün Kürdistan'da s›k›yö-
netim olmasa da ordu halka karfl› sürdürülen katliam ve terör politi-
kas›n›n içindedir. Ordu generalleri, komutanlar›, s›n›r ötesi harekat-
lar›yla, komando birlikleriyle, tank-top ve z›rhl› birlikleriyle halka
karfl› yürütülen bu katliamlar›n hesab›n›n sorulaca¤›n› unutmas›nlar.
Ba¤›ms›z görünse de ordunun bir parças› olan jandarma da halk-
lara karfl› yürütülen bask›, terör, katliam politikalar›n›n içindedir ve
vurucu gücüdür. Cumhuriyet tarihine damgas›n› vuran jandarma
zulmü bugün kontrgerilla yöntemleriyle zenginlefltirilmifl bir flekil-
de k›rda ve kentlerde hükmünü sürdürmektedir. Muhbir a¤›yla,
ajanlar›yla tam anlam›yla halka karfl› bir savafla göre örgütlendirilen
jandarma; ordu ve polisle birlikte oligarflinin iç savafl ordusunu
oluflturmaktad›r. Bunun son örne¤i Malatya Akçada¤'da yaflanm›fl,
bölgedeki muhbir a¤›, Kürdistan Bölge Komitemize ba¤l› bir SDB eki-
bimiz taraf›ndan, muhbirler aras›nda sürdürülen bir soruflturma so-
269
Haber Bültenleri (1990-1994)
nucu ortaya ç›kar›lm›fl ve
bölgedeki muhbir örgüt-
lenmesinin flefi Kemal
KAPLAN tutuklanarak sor-
gulanm›fl ve sorgusu so-
nucu halka karfl› iflledi¤i
suçlar nedeniyle ölüm ce-
zas›na çarpt›r›lm›fl ve ce-
zas› infaz edilmifltir. Bu-
nun üzerine bölgedeki
jandarma ve polis güçleri
operasyona bafllam›fl, gerillalar›m›z›n imhas› için tüm bölge abluka
alt›na al›nm›flt›r. 17. 03. 1992 günü Kürdistan Bölge Komitesine ba¤-
l› SDB'lerimiz üyelerinden fifieerraaffeettttiinn fifi‹‹RR‹‹NN, SSaabbiitt EERRTTÜÜRRKK, TTuunn--
ccaayy GGEEYY‹‹KK, HHaassaann EERRKKUUfifi ve MMuussttaaffaa KKeemmaall ‹‹NNAANN isimli 5 Dev-
rimci Sol gerillas›; polis ve jandarman›n ortak operasyonuyla flehit
edilmifllerdir. Kürt ve Türk halklar›n›n kurtuluflu için savaflan, bu
u¤urda savaflarak flehit düflen bu yoldafllar›m›z›n kan› da yerde kal-
mayacak, hesab› mutlaka jandarma ve polisten sorulacakt›r.
- M‹T personeli, binalar› ve araçlar› ayr›m gözetmeden devrimci
fliddetimizin hedefi olacakt›r. Tüm tarihi devrimcileri, sosyalistleri
takip etmekle, iflkence yapmakla, provokasyon ve komplo düzenle-
mekle, cuntalar tezgahlamakla geçen M‹T'in, halka ve devrimcilere
karfl› iflledi¤i suçlar say›lamayacak kadar çoktur. 12 Mart ve 12 Ey-
lül cuntalar›n›n tezgahlanmas›nda M‹T bafl›ndan sonuna devrededir
ve tüm cunta dönemlerinde halka ve devrimcilere yönelik katliam-
lar›n içindedir. Özellikle
THKP-C'ye karfl› düzenle-
nen ve katliamla sonuçla-
nan tüm operasyonlarda
(K›z›ldere'de Mahir ÇAYAN
ile birlikte on devrimcinin
öldürülmesi, Arnavut-
köy'de bir evde Ulafl BAR-
DAKÇI'n›n katledilmesi,
Maltepe'de Hüseyin CEVA-
270
Zafer Yolunda 2
fifieerraaffeettttiinn fifi‹‹RR‹‹NN SSaabbiitt EERRTTÜÜRRKK
HHaassaann EERRKKUUfifi MMuussttaaffaa KKeemmaall‹‹NNAANN
H‹R'in öldürülmesi vb.) devrimcilere yönelik tüm provokasyonlar
Özel Harp Dairesi'yle birlikte M‹T'in düzenlemeleridir. Kültür Sara-
y›'n›n yak›lmas›, Marmara yolcu gemisinin bat›r›lmas› ve yak›n geç-
miflte Bahriye ÜÇOK, Muammer AKSOY, Turan DURSUN, Çetin EMEÇ
gibi ayd›n, demokrat insanlar›n katledilip bir kaos yarat›lmaya çal›-
fl›lmas› bu kurumlar›n önemli provokatif eylemlerindendir. Özel
Harp Dairesi ile birlikte psikolojik savafl yöntemlerini de uygulayan
M‹T bu yönde sahte bildiriler yay›nlamakta, sol örgütler aras›nda ve
devrimci örgütler içinde ayr›l›k, çat›flma yaratmaya çal›flmaktad›r.
M‹T sadece ülke içinde de¤il, Ortado¤u ve Avrupa'da da karfl›
devrimci çal›flmalar›n› sürdürmekte, Türkiye halklar›n›n ve dünya
halklar›n›n devrimci mücadelesini engellemek için CIA, MOSSAD gi-
bi uluslararas› çapta ün kazanm›fl cinayet flebekeleriyle ortak çal›fl-
maktad›r. M‹T tüm bu nitelikleriyle sadece Türkiye halklar›n›n de-
¤il tüm dünya halklar›n›n devrimci mücadelesine düflmand›r ve bu
düflmanl›¤›n› iflledi¤i suçlar›yla ortaya koymaktad›r. M‹T Müsteflar›
Teoman KOMAN'›n Newroz öncesi Kürt halk›n›n nas›l katledilece¤i-
ni, katliam stratejisini ortaya koyan aç›klamalar› bu örgütün Türki-
ye, Ortado¤u ve dünya halklar›n›n devrimci mücadelesi karfl›s›nda
nas›l bir suç oda¤› oldu¤unu aç›kça sergilemektedir.
- Halklar›n devrimci mücadelesine engel olan, bu mücadeleyi
sekteye u¤ratan, faaliyetleriyle mücadeleye, halka ve devrimcilere
zarar veren tüm ajan-provokatörler, muhbirler, ihbarc›lar da dev-
rimci fliddetimizin hedefi olmaktan kurtulamayacakt›r. Oligarflinin
halk içinde yaratmaya çal›flt›¤› muhbir çeteleri mutlaka a盤a ç›ka-
r›lacak ve da¤›t›lacakt›r.
- Birer infaz mangas› haline gelen "güvenlik güçleri" yine hedefi-
mizdir. Tek tek iflkenceciler, katiller d›fl›nda emniyet binalar›, mü-
dürlükleri, karakollar ve polis ekipleri savaflç›lar›m›z›n öncelikli
hedefleri aras›nda yer almaya devam edeceklerdir.
Hemen hepsi kumar, fuhufl, rüflvet, arazi mafyas›yla içiçe olan ve
halk›n önünden geçmeye çekindi¤i karakollar› devrimci fliddetimiz-
le da¤›taca¤›z. Halka karfl› zulüm ve bask› politikalar›n›n en ücra kö-
flelere kadar uzanmas›n› sa¤layan bu iflkence yuvalar›n›, zulüm ve
bask›n›n bu ileri karakollar›n› halklar›n mücadelesinin önünde engel
olmaktan ç›karaca¤›z. Sokaklarda, caddelerde birer serseri may›n gi-
271
Haber Bültenleri (1990-1994)
bi dolaflan, haraç toplayan, rüflvet alan, adam kaç›ran, insanlar› ras-
gele çevirip rahats›z eden, döven, iflkenceye alan ekip arabalar›n›,
devriyeleri sivil-resmi ayr›m› yapmadan cezaland›raca¤›z. Sokakla-
r›, caddeleri adi bir kabaday› gibi sa¤a sola omuz atarak arfl›nlayan,
varl›klar›yla gittikleri yeri kirleten bu serseri güruhu bundan sonra
savaflç›lar›m›z taraf›ndan daha s›k hedef al›nacaklard›r.
Kontrgerillan›n büyük flehirlerdeki merkezleri olan Terörle Mü-
cadele Daireleri hedefimiz olmaktan hiç ç›kmayacaklard›r. Bu da-
ireye kay›tl› her fley (araç, bina, insan) görüldü¤ü, tespit edildi¤i
yerde imha edileceklerdir.
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERR,, YYUURRTTSSEEVVEERRLLEERR,, DDEEMMOOKKRRAATTLLAARR,, ‹‹LLEERR‹‹CC‹‹LLEERR!!HHEERR MM‹‹LLLL‹‹YYEETTTTEENN TTÜÜRRKK‹‹YYEE HHAALLKKLLAARRII!!
Bugün Türkiye'de emperyalizme ve faflizme karfl› olan, bu düze-
ni de¤ifltirmek isteyen, halklar›n özgürlü¤ünü ve iradesini öne ç›-
karan, sömürüsüz-bask›s›z bir düzen için mücadele eden herkes fa-
flizmin bask› ve terör politikalar›n›n hedefidir.
Faflizm halka yönelik terör ve bask›s›n› giderek artt›racakt›r. Bu-
günkü, belirli operasyonlarla, katliamlarla s›n›rl› bir savafl görüntü-
sü bizleri aldatmamal›, "bana dokunmuyor" türünden bir sorum-
suzlu¤a sevk etmemelidir. Oligarflinin bask›-terör politikalar›nda
s›n›r yoktur. Bask› ve terörün s›n›r› halklar›n sindirilip kölelefltiril-
di¤i, devrimci mücadelenin bast›r›l›p yok edildi¤i noktad›r.
Devrimciyim, yurtseverim, ilericiyim, demokrat›m diyenler kendi-
lerine yükledikleri misyonun gereklerini yerine getirmelidirler. Bu,
her ne flekilde olursa olsun, silahl›-silahs›z her türlü yöntemle fafliz-
min halklara karfl› açt›¤› savafla, bask›, terör, katliam politikalar›na
karfl› tav›r almakt›r, mücadele etmektir, savaflmakt›r. Da¤larda, kent-
lerde, fabrikalarda, okullarda, her yerde mücadeleyi yükseltmek, oli-
garflinin katliam politikalar›n›n önüne set oluflturmak zorunday›z.
Bu, ayn› zamanda emperyalizme karfl› ülkenin ba¤›ms›zl›¤›n›; fa-
flizmin karfl›s›nda halk demokrasisini; sömürü-zulüm-kölelik düze-
ni karfl›s›nda sosyalizmi kazanma mücadelesidir.
Genç, yafll›, kad›n, erkek, tüm Türkiye halklar›! Faflizmin sald›r›-
lar›na, teslim ol ça¤r›lar›na karfl› daha çok silahlanmaktan, mücade-
leye daha aktif kat›lmaktan baflka kurtulufl yolumuz yoktur. Sald›-
r›lara boyun e¤mek, teslim olmak, kan›m›z›, terimizi emen bu kö-
272
Zafer Yolunda 2
lelik düzenini kabul etmek demektir; gelece¤imizi, çocuklar›m›z›
bugünden köleli¤e mahkum etmek demektir.
Faflizme karfl› mücadelede genç, yafll›, çocuk, kad›n, erkek her-
kesin yapabilece¤i bir fleyler mutlaka vard›r. Oturdu¤umuz, çal›flt›-
¤›m›z, okudu¤umuz her yerde bu hakl› mücadelemizi yükseltmeli,
gelifltirmeliyiz. Anlatmal›y›z, ö¤retmeliyiz ve ö¤renmeliyiz. Bunlar
da mücadelenin bir parças›d›r. Çevremizdeki karfl› devrimcileri,
muhbirleri, ajanlar›, polisleri tecrit etmek, devrimcilere bildirmek,
onlar›n halka ve devrimcilere verecekleri zararlar› önlemenin bir
yoludur ve kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Kazanmak için devrimcilerle birlikte olmak, örgütlenmek ve kü-
çük de olsa yapabilece¤imiz her fleyi yaparak mücadeleye katk›da
bulunmak zorunday›z.
HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNII PPOOLL‹‹TT‹‹KKAALLAARRIINN SSOORRUUMMLLUULLAARRII,, DDEESSTTEEKKÇÇ‹‹LLEERR‹‹ VVEE UUYYGGUULLAAYYIICCIILLAARRII!!
Tüm ifllevleri halklara karfl› katliam ve terör politikalar› olufltur-
mak olan iktidar›n ve bu politikalar›n destekleyicileri burjuva par-
tilerinin yetkilileri!...
Türkiye halklar›n›n ve devrimci mücadelenin tarihi bask›-terör
ve katliamlarla örülmüfltür. Ancak tüm politikalar›n hiçbiri de ege-
men s›n›flar›n, faflizmin istedi¤i sonuçlar› yaratamam›flt›r. Her kat-
liam, her bask› ve terör dönemi yeni bir geliflmenin temeli olmufl,
halklar›n ve devrimcilerin daha güçlü bir flekilde aya¤a kalkmala-
r›yla sonuçlanm›flt›r. Bu katliam ve terör politikalar›n›n sorumlula-
r›na düflen pay ise her y›ldönümünde korku içinde titreyerek geçir-
dikleri günler olmufltur. Sizler ise bu flansa bile sahip olamayacak-
s›n›z. Devrimciler geçmiflten çok daha güçlü örgütlenmelerle, kök-
lü geleneklerle ve profesyonel savaflç›lar›yla sizlerden hesap sor-
mak için y›ldönümlerini beklemeyecekler. Yaflam›n›z›n her an›n›,
her dakikas›n› devrimci adaletin hesap soraca¤› saatin gelmesini
bekleyerek, bunun korkusuyla geçireceksiniz.
Halk›n oylar›yla meclise gelenler, silahlar›n gölgesinde, o silah-
lar›n koruyuculu¤una güvenerek katliamlar› onaylayanlar, destek-
leyenler!... Hiçbir güç sizleri onay verdi¤iniz, destekledi¤iniz bu
katliamlar›n hesab›n› ödemekten kurtaramayacakt›r. Silahlar›m›z,
bombalar›m›z Meclis’te de, lojmanlar›n›zda da, z›rhl› araçlar›n›zda
273
Haber Bültenleri (1990-1994)
da sizleri mutlaka bulacakt›r.
Katliam politikalar›n› oluflturanlar, onaylayanlar, destek veren-
ler, savunanlar!.. Halka karfl› düflmanl›ktan vazgeçin, özür dileyin
çok geçmeden. Halklar özür dilemelerinizi de kabul etmeyecektir.
Tercihinizi bir an önce yapmak zorundas›n›z.
Bu düzene, devlete silahl› güç olarak hizmet edenler, askerler,
polisler!..
Faflizmin bask›, terör, katliam politikalar›na araç oldu¤unuz sü-
rece hedefimiz olmaktan kurtulamayacaks›n›z. Ellerinizdeki silah-
lar faflizmin silahlar›d›r ve o silahlar› halka ve devrimcilere çevir-
di¤iniz sürece namlular›m›z hep size dönük olacakt›r. Halklar›n ve
devrimcilerin can güvenli¤ini faflizm ad›na tehdit ediyorsunuz, or-
tadan kald›r›yorsunuz. Bu tehdide araç oldu¤unuz sürece sizin de
can güvenli¤iniz yoktur. Sizin can güvenli¤iniz devrimcilerin elin-
dedir, hiçbir z›rhl› araç, hiçbir koruma önlemi hedef al›nan bir halk
düflman›n› devrimcilerden koruyamaz, bunu hiç unutmay›n.
Çocuklar›n›z›n yetim kalmas›n›, ailelerinizin 40 günde soka¤a
at›lmas›n› istemiyoruz; insanl›¤›n›z›, geldi¤iniz yeri ve gelece¤ini-
zi düflünüp vazgeçin. E¤er iflkence yapmadan duramayacak kadar
sadistleflmediyseniz; rüflvetsiz, kumars›z, içkisiz yaflayamaz halde
de¤ilseniz; halklar›n, devrimcilerin kan›n› dökmekten zevk alm›-
yorsan›z silahlar›n›z› at›n, üniformalar›n›z› ç›kar›n. Dürüst, s›ra-
dan bir iflte çal›flmak, onurlu ve aln› aç›k bir flekilde ailenize sahip
ç›kmak o kadar zor de¤il. Halktan özür dileyip onurlu bir yaflam›
seçmekle hiçbir fley kaybetmeyeceksiniz, aksine baflta insanl›¤›n›z›
olmak üzere çok fley kazanacaks›n›z.
ONURLU VE NAMUSLU KALMIfi HERKES‹ FAfi‹ZME KARfiI SAVAfiA ÇA⁄IRIYORUZ!..
FAfi‹ZM‹ YENECE⁄‹Z!..
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
274
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MM TTAARR‹‹HH‹‹NN‹‹ YYAAZZIIYYOORRUUZZ!!....
Tarihin her sayfas›nda
bizim yapt›klar›m›z var-
d›r. Ve tarih her zaman
son kazanan›n devrimci-
ler oldu¤unu yazar. Çün-
kü biz her zaman hakl›y›,
do¤ruyu, onuru, cesareti
ve adaleti simgeledik, öz-
gürlükler bizimle gerçek-
leflti, adalet bizimle yeri-
ni buldu, dürüstlük ve namus bizimle lay›k olduklar› yere kavufltu.
Evet bu yüzden çok katledildik. Prometheus olduk, Spartaküs ol-
duk, Bedrettin olduk, Pir Sultan olduk, Tupac Amaru olduk, Jose
Marti olduk, Mustafa Suphi olduk, Rosa Luxemburg olduk, Sandino
olduk, Seyit R›za olduk, Che olduk, Mahir, Deniz, ‹bo olduk, Niyazi,
‹brahim olduk, Sabahat, Sinan, Faz›l olduk, inançlar›m›z için bire
bin veren tohumlar olup bedenlerimizi topra¤a ektik.
Her seferinde yeniden aya¤a kalkt›k ve kazanan hep biz olduk.
Lenin de bizdik, Mao da. Dimitrov, Stalin, Fidel, Cabral, Neto, Ho
Chi Minh'in zafer türkülerinin besteleri bizimle yap›ld›.
Bizi yok edemediniz!..
Katledilirken de, zafer bayraklar›n› dalgaland›r›rken de dünyan›-
z› sarst›k, gelece¤inizi karartt›k. Bize hiçbir zaman ve hiçbir yerde
diz çöktüremediniz.
Ve sizin hiç gelece¤iniz olmad›. Güzelden, do¤rudan, adaletten
hep uzak kald›n›z ve bunun için yenildiniz, yenilmek kaç›n›lmaz
275
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 21 Nisan 1992 SSaayy››:: 50
SSiinnaann KKUUKKUULL SSaabbaahhaatt KKAARRAATTAAfifi
kaderiniz olarak al›nlar›n›za yaz›ld›; ikiyüzlü-
lük, yalan, sahtekarl›k, cinayet ve katliam kim-
liklerinizi belirledi. Hep tiksindirdiniz insanl›-
¤›. Hep i¤renç oldunuz, a¤z›n›zdan ç›kan sa-
dece kan ve salya oldu.
Bugün yine a¤z›n›zdan akan kan ve salyalar
aras›nda sevinç 盤l›klar› at›yorsunuz. 11 yol-
dafl›m›z›n, 11 devrimcinin kanlar› üzerinde
zafer 盤l›klar› at›yorsunuz.
Kendinizi kand›rabilirsiniz ama Türkiye
halklar›n› ve dünya kamuoyunu aldatamazs›-
n›z. Yine yenildiniz. Herkes gördü ki, yoldafllar›m›z›n kan›n› döktü-
¤ünüz her evde bizim bayra¤›m›z, bizim mücadele fliarlar›m›z dal-
galand›. Yoldafllar›m›z›n cesur ve yi¤it direniflleri karfl›s›nda pani¤e
kap›lan, korku içinde sa¤a sola kaçan sizdiniz. Yüzlerce-binlerce
idiniz. Binlerce katil, her türlü silah›n›zla, bombalar›n›zla, panzer-
lerinizle oradayd›n›z ama titriyordunuz, korkuyordunuz. Biz ise git-
ti¤iniz her yerde en fazla üç kifliydik. Her türlü silah›n›za, panzer-
lerinize, bombalar›n›za karfl› yumruklar›n› s›k›p söylenecek her fle-
yi söyleyen ve ço¤u kad›n olan üçer kifli... Ve siz bu korkak, i¤renç
halinize bakmadan "zafer" diyordunuz. Bofluna u¤rafl›yorsunuz...
Siz katiller sürüsü de çok iyi biliyorsunuz ki, de¤il onlarcam›z›,
yüzlercemizi, binlercemizi de katletseniz bizi öldüremezsiniz, yok
edemezsiniz. Çünkü biz inanan, direnen ve savaflan bir gücüz. Di-
reniflçili¤in böylesine güçlü bir gelenek, savaflç›l›¤›n böylesine bir
karakter haline geldi¤i hareket yok edilemez. Köklerimiz öylesine
derinde ki, bunun için tüm insanl›k tarihini alt-üst etmeniz, tarihi
yok etmeniz gerekecek. Bunu yapamazs›n›z ve bu yüzden kaybede-
ceksiniz. Biz ise her katliam›n›zdan sonra daha güçlü bir flekilde
aya¤a kalkaca¤›z. Bunu defalarca gösterdik, yine gösterece¤iz ki,
bofluna u¤rafl›yorsunuz baflaramayacaks›n›z. Dün oldu¤u gibi yar›n
da katletti¤iniz yoldafllar›m›z›n kanlar› kurumadan, cenazeleri kal-
d›r›lmadan siz katillerinizin lefllerini toplayacaks›n›z sokaklardan.
YYAALLAANN SSÖÖYYLLÜÜYYOORRLLAARR!!....
"Silah› ve bombas› olmas›na ra¤men çat›flmay›p teslim olan mili-
276
Zafer Yolunda 2
AA.. FFaazz››ll EErrccüümmeennttÖÖZZDDEEMM‹‹RR
tanlar var" diyenler yalan söylüyorlar...
16 ve 17 Nisan günleri gittikleri örgüt üsle-
rimizin hiçbirinde çat›flmadan teslim olan tek
bir yoldafl›m›z yoktur. Hangi evde kendilerine
do¤rultulmam›fl, teti¤ine bas›lmam›fl bir silah
bulabildiler, aç›klas›nlar. Aç›klayamazlar.
Bütün evlerin örgüt evi oldu¤unu, gittikleri
her evde silah doküman vb. bulduklar›n› söy-
leyenler yalan söylüyorlar...
Sahray› Cedit Halk Sokak’taki ev örgütümü-
ze ait bir üs de¤ildir örne¤in. Ve bu evde silah, doküman vb. hiçbir
fley yoktur. O ev Ayfle UZUNHASANO⁄LU'nun yurtd›fl›nda çal›flan
anne ve babas› taraf›ndan k›zlar›na dü¤ün hediyesi olarak al›nm›fl-
t›r ve bizimle ilgisi yoktur. Örgütümüzün üyesi olmayan, sadece bir
taraftar› olan Ayfle UZUNHASANO⁄LU'nun bu evinde de¤il silah, ör-
gütsel doküman vb. faflizm aç›s›ndan suç unsuru say›labilecek tek
bir nesne dahi yoktur. Silahs›z, savunmas›z insanlar› katleden fa-
flizm, bu katliamlar›na gerekçe uydurmaya, meflruluk kazand›rma-
ya çal›fl›yor.
Çiftehavuzlar Cezmi Or Sokak’taki evin sahte kimlikli örgüt üye-
leri taraf›ndan sat›n al›nd›¤›n› söyleyenler yalan söylüyorlar.
O ev, orada katledilenlerden Taflk›n USTA taraf›ndan gerçek kimli-
¤iyle sat›n al›nm›flt›r ve Taflk›n USTA'n›n özel mülkiyetidir. Bu yalan-
lar›n alt›nda faflizmin ya¤mac›-talanc› kafa yap›s› vard›r. Faflizm bu
tür yalanlarla bu evlere el koymak istemektedir. Bugüne dek onlarca
taraftar›m›z›n evine, arabas›na el koyman›n meflruiyetini bu türden
yalanlarla yaratan faflizm, ayn› takti¤i yine gündeme sokmufltur.
Örgüt evlerinde bilgisayar disketleri, örgütün arflivi bulundu di-
yenler yalan söylüyorlar.
Örgüt üslerimizden hiçbirinde bilgisayar disketleri ve üyelerimi-
zin listesi yoktur. Daha önce aç›klad›¤›m›z gibi örgütümüzün bilgi-
sayarla arfliv tutma vb. anlay›fl› yoktur. Di¤er yandan örgüt üsleri-
mizde o anda var olan dökümanlar›n büyük ço¤unlu¤u çat›flmalar
s›ras›nda yoldafllar›m›z taraf›ndan yok edilmifltir. Faflizm, "büyük
darbe" imaj› yaratmak, moral bozuklu¤una neden olmak için böyle
277
Haber Bültenleri (1990-1994)
TTaaflflkk››nn UUSSTTAA
bir yalan› uyduruyor. Bunu yapmak zorunda
çünkü devrimcilere karfl› yalan d›fl›nda bir si-
lahlar› yok.
FFAAfifi‹‹ZZMM HHAALLKKTTAANN TTEECCRR‹‹TT OOLLMMUUfifiLLUU⁄⁄UUNNUU MM‹‹ZZAANNSSEENNLLEERRLLEE ÖÖRRTTBBAASS EETTMMEEKK ‹‹SSTT‹‹YYOORR..
Yalanla, demagojiyle, sahtekarl›kla kimse
zafer kazanamam›flt›r, kazanamaz. Ama fafliz-
min yalandan, demagojiden baflka silah› yok-
tur. Kontrgerillan›n bu pis yöntemi, bu kirli sa-
vafl takti¤i, bugün faflizmin psikolojik savafl
ad›na dört elle sar›ld›¤› bir yöntemdir.
Sivil polislerine tezahürat yapt›rtan, bayrak ast›rtan, röportaj
ad› alt›nda halka muhbirlik ça¤r›s› yapt›rtan faflizm kamuoyunu al-
datmaya, k›flk›rtmaya çal›fl›yor. Katillerinin sahneledikleri bu oyun-
lar halka mal edilmeye çal›fl›l›yor.
Halklar muhbirli¤e zorlan›yor, halklar birbirine ve taleplerine
düflman edilmek isteniyor ve ad›na psikolojik savafl deniyor.
Üslerinde üçer kifliden fazla olmayan yoldafllar›m›za karfl› yüz-
lerce-binlerce katil seferber etmelerine; panzerleriyle, bombalar›y-
la, keskin niflanc›lar›yla ve her türlü silahlar›yla sald›rmalar›na ra¤-
men yoldafllar›m›z› teslim alamayan katiller sürüsü, bu acizlikleri-
ni, bu katliamlar›n› zafer diye lanse etmeye çal›fl›yorlar, ad›na psi-
kolojik savafl diyorlar.
Halk düflman› politikalar›yla halklar›n nefretini kazananlar, dev-
rimci mücadele karfl›s›nda iflkence ve katliam d›fl›nda bir dayanak-
lar› olmayanlar 055 masallar›yla kamuoyunu aldatmaya çal›fl›yor-
lar, ad›na psikolojik savafl diyorlar. Oysa 055 ifllemez hale gelmifl-
tir. Polis halk nezdinde gülünecek, alay edilecek bir duruma düfl-
müfltür. Evet O55'e ihbar ya¤›yor ve polis her gün onlarca polis,
bekçi, bürokrat, holding sahibi ve faflistlerin evlerini bas›yor, hem
de büyük güçlerle, gösteriye gidercesine konvoylarla... Bu operas-
yonun da halk›m›z›n O55'e ihbar›yla kesinlikle ilgisi yoktur. Ope-
rasyon, bir arkadafl›m›z›n polis takibine düflmesi sonucunda ger-
çekleflmifltir.
Türkiye halklar›ndan en küçük bir yard›m ve destek göremeyen,
278
Zafer Yolunda 2
AArriiff ÖÖNNGGEELL
katliamc› yüzlerini gizleyemez hale gelen fa-
flist katiller; bas›n›yla, TV'leriyle bu tecrit ol-
mufllu¤u gizlemek, katliamlar›n› meflrulaflt›r-
mak, kaybetti¤i psikolojik üstünlü¤ü yeniden
elde etme u¤rafl›ndad›r. 055 masallar› bunun
içindir, bayrak aç›p slogan atma mizansenleri
bunun içindir.
Bu psikolojik savafl de¤ildir, bu yaland›r, de-
magojidir, ikiyüzlülüktür. Bu ç›kmazd›r, bu
batakt›r. Bu güç de¤ildir. Güç yürektedir,
inançtad›r, savaflma kararl›l›¤›ndad›r. Biz bu
güce sahibiz. Devrimci kan›na susam›fl kalemleriyle gazeteler,
TV'ler vars›n sizin olsun, tepe tepe kullan›n onlar›. Onlar da sizi
kurtaramayacak. Kurtarabilseydiler 12 Eylülcüleri kurtar›rlard›.
Kurtaramazlar çünkü karfl›n›zda biz var›z ve biz halk›n içindeyiz.
Halklar gazetelerinizin, TV'lerinizin her biri di¤erini yalanlayan
k›rk türlü yalan›na de¤il bize inan›yor. Çünkü biz do¤ruyu söylüyo-
ruz ve halk bunu biliyor.
1166--1177 NN‹‹SSAANN''DDAA YYEENN‹‹LLDD‹‹NN‹‹ZZ VVEE TTÜÜMM DDÜÜNNYYAA AACC‹‹ZZLL‹‹⁄⁄‹‹NN‹‹ZZ‹‹ GGÖÖRRDDÜÜ..
Evet, her birinde 2-3 yoldafl›m›z›n bulundu¤u örgüt üslerimizin
hiçbirini teslim alamad›n›z. Her gitti¤iniz üste yenildiniz.
Panzerlerinizle, bombalar›n›zla, a¤›r makinal›lar›n›zla, keskin
niflanc›lar›n›zla ve yüzlerce katilinizle çevirdi¤iniz her üssümüzde
bayra¤›m›zla, marfllar›m›zla, kavga sloganlar›m›zla, s›k›l› yumruk-
lar›m›zla karfl›land›n›z. Gitti¤iniz her üssümüzde unutamayaca¤›-
n›z bir flamar yediniz. Bu, inanc›n, cesaretin, devrimci kararl›l›¤›n,
sosyalizmin flamar›yd›.
Ve sizlerle çok karfl›laflt›k katiller sürüsü... Halk›n Adaleti’yle karfl›-
laflt›¤›n›z her seferinde yalvard›n›z, dizlerinizin ba¤› çözüldü. Savafl-
ç›lar›m›z› karfl›s›nda görüp de direnen, yalvarmayan bir katile rastla-
mad›k bugüne dek. Her seferinde ellerinizi kald›r›p teslim oldunuz,
yumru¤unu s›k›p gö¤sünü açan olmad› hiç. Korkaks›n›z, i¤rençsiniz.
Ve bu halinize bakmadan sizi bir kere daha utanç verici bir flekilde re-
zil eden yoldafllar›m›z karfl›s›nda zafer 盤l›klar› at›yorsunuz.
Üzülmüyoruz, yas tutmuyoruz. Aksine gururluyuz. Yoldafllar›-
279
Haber Bültenleri (1990-1994)
fifiaaddaann ÖÖNNGGEELL
m›z direnme gelene¤imizi daha da güçlendir-
diler, direnifl destanlar› yaratt›lar. Korku ve
pani¤inizi, acizli¤inizi tüm dünya kamuoyuna
ve Türkiye halklar›na bir kez daha gösterdiler.
Tüm dünya, sol yumruklar›n› s›k›p, tüm silah-
lar›n›za karfl› "Cesaretiniz varsa gelin" diye
hayk›ran Sabahat'lar›n, Eda'lar›n destans› dire-
nifli karfl›s›nda nas›l korktu¤unuzu, nas›l ç›lg›-
na döndü¤ünüzü gördü... Herkes tan›k oldu ki,
biz orada 2 kad›n 1 erkek toplam üç kifliydik
ve siz binlerceydiniz ama korkuyordunuz.
Çiftehavuzlar’da ikinci bir Maltepe direniflini faflizmin surat›na bir
flamar gibi indiren yoldafllar›m›z›n çok büyük bir maddi güçleri yok-
tu belki. Ama kocaman yürekleri vard›. Onlar ba¤›ms›zl›k, demokra-
si, sosyalizm mücadelesi veren, bu u¤urda ölüme de hofl geldi safa
geldi diyen Devrimci Solculard›. Onlar› böyle güçlü k›lan buydu iflte.
Sosyalizme inanc›n soylulu¤unu tafl›yorlard›, kurtuluflun devrimde
olaca¤›n› gören ve bu inançla savaflan bir kararl›l›¤a sahiptiler.
Hiçbir yoldafl›m›z can derdine düflmedi, faflistlere, iflkenceci ka-
tillere yalvarmad›. Önce örgütlerini ve savaflç› geleneklerini düflün-
düler, bunlar›n gere¤ini yerine getirdiler. Faflizmin ifline yarayacak
hiçbir belge-doküman b›rakmad›lar, yok ettiler ve bayraklar›n› aça-
rak geleneklerimize uygun bir flekilde, geleneklerimizi daha da
güçlendiren bir kararl›l›kla savaflt›lar ve düflman› rezil ettiler.
Erenköy, Üstbostanc›, Çiftehavuzlar'da saatlerce direnen, maddi
yönden çok üstün düflman güçleri karfl›s›nda bir an bile teslimiyeti
düflünmeyen yoldafllar›m›z sosyalizm inanc›n›n, kurtulufl mücade-
lesinin birer bayra¤›yd›lar. Faflizm o bayraklar› yere düflüremedi.
Bayraklar›m›z›, yoldafllar›m›z›n cesetlerine basarak indirenler hiç
sevinmesinler. O bayrak ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmin bay-
ra¤›d›r ve tüm Türkiye'de dalgalan›yor art›k. Her Devrimci Sol üssü,
her Devrimci Solcu’nun evi bir direnifl kalesidir. Ve düflman›n karfl›-
s›nda bayra¤›m›z› dalgaland›raca¤›m›z yüzlerce kalemiz var, binler-
ce Sabahat›m›z, Edam›z, Sinan›m›z, Faz›l›m›z var. Biz yine bayrakla-
r›m›zla, silahlar›m›zla savafl alan›nday›z. Bombalar›n›za, silahlar›n›-
za, panzerlerinize ve yüzlerce katilinize karfl› dünyan›n en güçlü si-
280
Zafer Yolunda 2
HHüüsseeyyiinn KKIILLIIÇÇ
lah›na sahibiz. Sosyalizm inanc›yla, devrimi
gerçeklefltirme kararl›l›¤›yla kab›na s›¤mayan
yüreklerimiz var. CESARET‹N‹Z VARSA GEL‹N!..
Cesaretiniz varsa gelin. Silahlar›n›zla, bom-
balar›n›zla, panzerlerinizle gelin. Hep ayn› ta-
v›rla karfl›lanacaks›n›z. Yumruklar› havada,
al›nlar› dik sosyalizmi hayk›ran, bayraklaflan
yoldafllar›m›z› bulacaks›n›z karfl›n›zda. Ve siz
yine korkacaks›n›z, sineceksiniz, panik içinde
sa¤a sola sald›racaks›n›z.
16-17 Nisan'da biz çok fleyler kazand›k.
Devrimci Solcular için art›k direnmenin, savaflman›n yepyeni an-
lamlar› var. Sabahatlar, Edalar Devrimci Solcu gibi savaflman›n,
Devrimci Solcu gibi yaflaman›n ve ölmenin yeni örneklerini yaratt›-
lar. Art›k direnmenin, savaflman›n ve onurluca ölmenin yeni bir ad›
var: Sabahat gibi, Eda gibi savaflmak, onlar gibi ölmek tüm Devrim-
ci Solcular›n bilincine kaz›nm›flt›r. Onlar gibi direnece¤iz, onlar gi-
bi çat›flaca¤›z, onlar gibi yaflayacak ve ölece¤iz...
16-17 Nisan'dan faflizmin pay›na düflen ise daha fazla yalan, daha
fazla demagoji ve en i¤renç provokasyondur, korkudur, acizliktir. O
kadar korkak ve acizdirler ki, katlettikleri yoldafllar›m›z›n yerde ya-
tan cesetlerini kurflun ya¤muruna tutarak, silah tutan bileklerini de-
lik deflik ederek korkular›n› bast›rmaya çal›flt›lar. Yüre¤imizin ve bi-
le¤imizin gücü onlar› her zaman korkutmufltur ve korkutacakt›r.
O kadar aciz ve korkaklar ki, son mermilerini atarken bile ismi-
ni hayk›rd›klar› önderimizin onlar› ihbar etti¤ini ileri sürdüler. Ya-
lan ve demagoji bünyelerine öylesine sinmiflti ki, bir yandan Sinan
yoldafl›m›z›n sa¤ kol oldu¤unu söylerken, bir yandan da önderi-
mizle aras›nda çeliflki oldu¤unu iddia ettiler. Silahla, bombayla bi-
zi yok edemeyeceklerini, parçalayamayacaklar›n›, morallerimizi
bozamayacaklar›n› çok iyi biliyorlar ve bu yüzden yalanlarla, i¤-
renç suçlamalarla sonuç almaya çal›fl›yorlar. Bu yalanlarla hiçbir
Devrimci Solcu’nun savaflma azmini, kararl›l›¤›n›, direnme ruhunu
karartamayacaks›n›z. Ama unutmayaca¤›z. Bu yalanlar› üretenleri,
yayanlar› ve kamuoyuna gerçek olarak sunmaya çal›flanlar› unut-
mayaca¤›z. Faflizmin psikolojik savafl yöntemlerine alet olan her-
281
Haber Bültenleri (1990-1994)
SSaatt›› KKIILLIIÇÇ ((TTAAfifi))
kes, bilinçli veya bilinçsiz yaps›n bu yalanlar-
da sorumluluk sahibi olacakt›r. Örgütümüze
ve yoldafllar›m›za karfl› elefltiri s›n›r›n› aflan
bir flekilde küfredenleri de unutmayaca¤›z, on-
lara da bizi elefltirebileceklerini ama küfrede-
meyeceklerini ö¤retece¤iz.
KK AATTLL‹‹AAMMLLAARRLLAA,, YYAALLAANN VVEE DDEEMMAAGGOOJJ‹‹YYLLEE HHAALLKKLLAARRIINN KKUURRTTUULLUUfifiUU EENNGGEELLLLEENNEEMMEEYYEECCEEKK!!....
Yeni bir cuntayla flapkas›n› al›p gitme kor-
kusunu yaflayan Demirel, bir cunta flefinin ya-
pabilece¤i her fleyi yapabilece¤ini emperyalist efendilerine ve te-
kelcilere kan›tlama derdindedir. Katliam emirleri veriyor, katliam-
lar› meflrulaflt›rmak için her türlü yalan ve demagojiye baflvurmak-
tan geri durmuyor. Efendilerine, bir cunta flefinden daha iyi yapa-
r›m demek istiyor.
Demirel gibi cunta flefi özentilerinin de, yeni cuntalar›n da Tür-
kiye'nin ekonomik, siyasi, sosyal koflullar›nda hiçbir flans› yoktur.
Ne yaparlarsa yaps›nlar baflaramayacaklar, halklar›n kurtulufl mü-
cadelesini sindiremeyecekler, Devrimci Hareketi yok edemeyecek-
lerdir. Bunu daha önce defalarca denediler. 12 Mart ve 12 Eylül'de-
ki cuntalar halklara ve devrimcilere karfl› her türlü katliam, iflken-
ce, zindan politikas›n› uygulad›lar ama baflaramad›lar ve yine ayn›
yere döndüler. K›s›r bir döngü içindeler. Bu, tarihi tersine çevirmek
isteyenlerin k›s›r döngüsüdür. Halklar›n ba¤›ms›zl›k, demokrasi,
sosyalizm mücadelesini bast›rabilmek, Devrimci Hareketi yok et-
mek, emperyalizmi ve iflbirlikçi tekelleri kaç›n›lmaz sonlar›ndan
kurtarmak mümkün de¤ildir. Bu çaba ekonominin, siyasetin, sosyal
bilimlerin ve tarihin kurallar›na ayk›r›d›r. Bu kurallar›, bask›, zor ve
terörle, yalan ve demagojiyle ifllemez hale getirebilmek mümkün
de¤ildir. Hele Türkiye gibi ekonomik, siyasi, sosyal krizin sürekli
oldu¤u bir ülkede emperyalizmi ve iflbirlikçi tekelleri ne Demirel
gibi cunta flefi özentileri, ne de yeni cuntalar kurtarabilir. Sistem
tam bir ç›kmazdad›r ve bu ç›kmaz› aflabilmeleri mümkün de¤ildir.
Bugünkü kan dökücülükleri de bu ç›kmaz›n, bu çaresizli¤in ürü-
nüdür. Kürt, Türk ve her milliyetten emekçi halklara kan ve gözya-
282
Zafer Yolunda 2
EEddaa YYÜÜKKSSEELL
fl› d›fl›nda verebilecekleri bir fley yoktur. Halk-
lar›n gerçek kurtulufl yoluna, devrim mücade-
lesine her geçen gün daha fazla kat›lmas›, hak
ve özgürlük mücadelesini yükseltmesi ve kur-
tuluflun devrimde oldu¤unu bilince ç›karmas›
onlar› daha da telaflland›r›yor, panik içinde
sald›r›yorlar, kan döküyorlar ve yalana sar›l›-
yorlar. Kürt ve Türk halklar›n›n kurtulufl umu-
dunu kanla, yalanla karartmaya çal›fl›yorlar.
Tüm bu yalanlar›n›n, döktükleri kanlar›n
hesab›n› emekçi halklara vermek zorundalar.
Devrimci mücadeleyi bast›rarak, Devrimci Hareketi yok ederek k›sa
süre de olsa nefes alabileceklerini san›yorlar. Katliam, cinayet ve
yalanlarla, Devrimci Hareketi sindirmeyi, etkisizlefltirmeyi, geri
ad›m att›rmay›, üye ve savaflç›lar›n›, taraftarlar›n› y›ld›rmay› amaç-
l›yorlar. Ama bu politikalar›n›n sonuçlar›n› düflünmüyorlar, düflü-
necek durumda de¤iller. Halk›n öfkesinin ve intikam duygular›n›n
ne denli güçlü ve korkunç oldu¤unu ak›llar›na bile getirmek istemi-
yorlar. fiunu hiç unutmas›nlar ki, Devrimci Sol'a uzanan her eli k›r-
d›k ve hiçbir yoldafl›m›z›n kan›n› yerde b›rakmad›k. Bu katliamlar›-
n› da onlara pahal›ya ödetece¤iz.
Baflta Demirel olmak üzere tüm hükümet üyeleri, faflist katiller
sürüsünün bafl›ndaki yetkililer, müdürler, amirler ve onlar›n emrin-
dekiler bu katliam›n birinci dereceden sorumlusudurlar, suçludur-
lar. Suçlular›n gereken cezalara çarpt›r›laca¤›ndan kimsenin kuflku-
su olmas›n. Bu Devrimci Sol'un sözüdür.
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL ÜÜYYEELLEERR‹‹,, SSDDBB SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRII,, DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL TTAARRAAFFTTAARRLLAARRII !!
Oligarfli katletmekle bizleri tüketebilece¤ini, savafl gücümüzü
yok edebilece¤ini san›yor. ‹stedikleri kadar "büyük darbe" desinler,
istedikleri kadar katillerin bafl› Demirel'in a¤z›ndan "beyinlerini da-¤›tt›k" desinler; biz ayaktay›z, savafl›yoruz ve Sabahatlar›n, Sinan-
lar›n, Faz›llar›n ast›¤› bayra¤› tafl›maya devam ediyoruz.
Korkuyorlar. Önderlerimizden, üyelerimizden, savaflç›lar›m›z-
dan, taraftarlar›m›zdan, örgütümüzden, hepimizden korkuyorlar.
Bunun için en adi yalanlar›, en basit demagojileri, en çirkef provo-
283
Haber Bültenleri (1990-1994)
AAyyflflee NNiill EERRGGEENN
katif demeçleri peflpefle s›ral›yorlar. Bir güçle-
ri yok. Yalanla savafl›yorlar bize karfl›. Her ya-
lan›, her provokasyonu faflizmin kendisini vu-
ran bir silah olmufltur. Bundan sonra da müca-
delemizin gücüyle o yalanlar›, provokasyonla-
r› kendilerini vuran birer silah haline getirece-
¤iz. Biz, önderlerimizi de, savaflç›lar›m›z› da,
flehitlerimizi de tan›yoruz. Ayyafl, serseri, ah-
lak ve namus düflüncesinden yoksun, para için
her fleylerini satan burjuvalar, faflistler, iflken-
ceciler ve onlar›n dalkavuklar› devrimcilerin
yaflam›na dil uzatamaz.
Bugün flehitlerimizin b›rakt›¤› bayra¤› omuzlay›p daha yüksekle-
re tafl›mak, onlar›n kan›n› yerde b›rakmamak görevdir. Bu, devrim
bayra¤›n› daha da yükseltmektir.
ÜÜyyeelleerr,, SSaavvaaflflçç››llaarr,, TTaarraaffttaarrllaarr!!....
Bir savafl içindeyiz. Bunun baflka bir ad› yoktur. Düflman her tür-
lü yöntemle sald›r›yor. Bu çaresizlikten do¤an bir sald›r›d›r. Kay-
bettikleri psikolojik üstünlü¤ü yeniden ele geçirmek temel amaçla-
r›d›r. Katliamlar, yalanlar, mizansenler hep bunun için.
Ama kaybetmifl durumdalar, iliklerine kadar korku içindeler. Bi-
ze karfl› güçsüzler ve kendilerini koruma telafl›ndalar. Z›rhl› araba
için birbiriyle kavga edenlerin, silahl› güçlerinin neredeyse yar›s›-
n› kendi güvenlikleri için ay›ranlar›n psikolojik üstünlükten söz et-
meleri düflünülemez. Zay›fl›klar›n› yalan ve iftiralarla maskelemek
istiyorlar. Ama çok geç art›k.
Bu bir savafl. Ölmek ve öldürmek savafl›n ilk kural›d›r. Faflizm
bizleri katlederek, y›ld›rmay›, korkutmay›, vazgeçirmeyi amaçl›yor.
Bunun karfl›s›nda at›lacak tek bir geri ad›m›m›z yoktur. Bu savafl›
onlar bafllatt› ve biz de gerekeni yapaca¤›z. Yoldafllar›m›z›n kanla-
r› yerde dururken, onlar›n güçlülük demagojilerine, sahte zafer 盤-
l›klar›na sessiz kalmayaca¤›z. Katliamc›lara anlad›klar› dilden ce-
vap vermeye devam edece¤iz. Tüm Devrimci Sol üyelerinin, SDB sa-
vaflç›lar›n›n, Devrimci Sol taraftarlar›n›n bugün en temel görevi fa-
flistlere, katillere, katliam emrini verenlere, devrim önünde engel
olanlara dünyay› zindan etmektir. Bu mücadelede her fley bir silah-
284
Zafer Yolunda 2
AAyyflflee GGÜÜLLEENN((UUZZUUNNHHAASSAANNOO⁄⁄LLUU))
t›r. Devrimci ‹lke ve kurallara ba¤l› kalarak her türlü yol ve yönte-
mi kullan›p düflman güçlerini tahrip edelim, faflizmin katliamlar›na
anlad›klar› dilden cevap verelim. Faflizmde olmayan bir silaha sahi-
biz. Yüre¤imiz ve inanc›m›z var. Bu silah› flimdi kullanman›n zama-
n›d›r. O bütün silahlar› bize bulacakt›r, her türlü eksi¤imizi tamam-
layacakt›r.
YYOOLLDDAAfifiLLAARRIIMMIIZZIINN KKAANNLLAARRII YYEERRDDEE KKAALLMMAAYYAACCAAKK......
Faflizm, Devrimci Sol'a büyük bir darbe vurdu¤unu kan›tlamak
için olmad›k yalanlar› s›ral›yor, bunun için ilgisiz insanlar› dahi ör-
güt üyesi olarak göstermeye, ilgisiz evleri örgüt üssü olarak tan›t-
maya çal›flmaktad›r. 16-17 Nisan günleri katledilen yoldafllar›m›z
d›fl›nda gözalt›na al›nd›¤› söylenen ve 6 kifli oldu¤u aç›klanan in-
sanlar›n durumu bu çabalar›n bir örne¤idir. Gözalt›nda bulunan bu
insanlar›n örgütümüzle bir ilgisi yoktur. Ne kendileri örgütümüz
üyesidir, ne de bulunduklar› yerler örgütümüze ait üslerdir. Bu in-
sanlarda silah-bomba-doküman vs. yakaland›¤› ise kocaman bir ya-
land›r. 16-17 Nisan günlerinde katledilen 11 kifliden Ayfle UZUNHA-
SANO⁄LU hariç di¤erleri örgütümüz üyesidirler ve bunlar›n içinde
Sabahat KARATAfi, Sinan KUKUL ve A. Faz›l Ercüment ÖZDEM‹R ön-
der yoldafllar›m›zd›r. Yoldafllar›m›z›n katledildikleri yerler ve ger-
çek isimlerini afla¤›ya yaz›yoruz. Bu yazd›klar›m›za uymayan her
fley yaland›r, faflizmin psikolojik savafl›n›n bir parças›d›r.
- Çiftehavuzlar, Cezmi Or Sokak, Karasu Apartman›’nda katledi-
len yoldafllar›m›z:
SSaabbaahhaatt KKAARRAATTAAfifi,, EEddaa YYÜÜKKSSEELL,, TTaaflflkk››nn UUSSTTAA..
- Üstbostanc› Dr. Kemal Ergüder Sokak'taki evde katledilen yol-
dafllar›m›z:
SSiinnaann KKUUKKUULL,, AArriiff ÖÖNNGGEELL,, fifiaaddaann ÖÖNNGGEELL..
- Erenköy, Hayri E¤mezo¤lu Sokak, ‹kizler Apartman›’nda katle-
dilen yoldafllar›m›z:
AA.. FFaazz››ll EErrccüümmeenntt ÖÖZZDDEEMM‹‹RR,, HHüüsseeyyiinn KKIILLIIÇÇ,, SSaatt›› KKIILLIIÇÇ ((TTAAfifi))
- Sahray› Cedit Halk Sokak’taki K›l›çer Apartman›’nda ise:
Üyemiz AAyyflflee NNiill EERRGGEENN ve taraftar›m›z AAyyflflee UUZZUUNNHHAASSAA--
NNOO⁄⁄LLUU katledilmifllerdir.
285
Haber Bültenleri (1990-1994)
Bu yoldafllar›m›z› kaybetmemizin bizler aç›s›ndan anlam› bü-
yüktür ve onlar›n bizler için ifade etti¤i de¤erleri yaflatmak boynu-
muzun borcudur. Bu borcu ödeyece¤iz, ödemeye devam ediyoruz.
Daha önce defalarca katliamlara u¤rayan, flehitler veren bir ha-
reketiz ama hiçbir koflulda mücadelemiz durmad›, ivmesini düflür-
medi. 16-17 Nisan katliam› da faflizme böyle bir sonuç getirmeye-
cek. Kimse böyle bir hayale kap›lmas›n. Dün oldu¤u gibi yar›n da
iflkencecilerin, katillerin, halk düflmanlar›n›n korkusu olmaya de-
vam edece¤iz ve bu görevimizi bir an bile ihmal etmeyece¤iz, et-
medik. Kürt ve Türk halklar›n›n kurtulufl mücadelesini sürdürmek
ve bunun tüm yüklerini omuzlar›m›za almak bizlerin yaflam ilkesi-
dir. Bu misyonumuzu sürdürece¤iz, eylemlerimizle her koflulda fa-
flizmin korkulu rüyas› olaca¤›z. 16-17 Nisan öncesi ve sonras› ey-
lemlerimizle ilgili genifl aç›klamalar daha sonra yap›lacakt›r.
YAfiASIN YOLDAfiLARIMIZIN DESTANSI D‹REN‹fiLER‹!
Ç‹FTEHAVUZLAR'DA DALGALANAN DEVR‹MC‹ SOL BAYRA⁄I TÜM TÜRK‹YE'DE DALGALANACAKTIR!
DEVR‹MC‹ SOL
Merkez Komitesi
286
Zafer Yolunda 2
287
Haber Bültenleri (1990-1994)
1166--1177 NNiissaann ÇÇ‹‹FFTTEEHHAAVVUUZZLLAARR
‹‹KK‹‹YYÜÜZZLLÜÜLLÜÜ⁄⁄ÜÜ,, ‹‹fifiKKEENNCCEE VVEE KKAATTLL‹‹AAMMII AAHHLLAAKK EEDD‹‹NNMM‹‹fifi BB‹‹RR DDÜÜfifiMMAANNLLAA SSAAVVAAfifiIIYYOORRUUZZ!!....
21 Nisan, 1992 tarih ve 50 say›l› Haber Bülteni'mizde 16-17 Ni-
san katliam›na iliflkin gerçekleri aç›klam›fl, bu katliam›n Devrimci
Sol'un mücadelesinde herhangi bir kesintiye yol açmayaca¤›n›, ör-
gütümüzün her türlü operasyonu atlatabilecek bir esnekli¤e ve
kadro birikimine sahip oldu¤unu belirtmifltik. Nitekim geçen bu sü-
re söylediklerimizin kan›tland›¤› bir dönem olmufltur.
Katliam sonras› dönem bu yönüyle örgütümüzün gücünü ve ka-
rarl›l›¤›n› ortaya koydu¤u kadar oligarflinin panik ve acizli¤inin de-
recesini de sergilemifltir.
Oligarfli aç›k savafl istedi ve karfl›l›¤›n› da al›yor. Hiçbir kuru-
muyla böyle bir aç›k çat›flmaya haz›r olmad›¤› belirgin bir tarzda
ortaya ç›kan oligarflik devlet mekanizmas›n›n bugün a¤›rl›k verdi¤i
temel yöntem psikolojik savaflt›r. Korkusunu da, pani¤ini de, katli-
amlar›n› ve iflkencelerini de yalan ve demagoji üzerinde biçimlenen
psikolojik savafl taktikleriyle örtbas etmeye çal›flmaktad›r.
‹çerisinde bulunduklar› panik onlar› gözü dönmüfl bir sald›rgan-
l›¤a itmifltir. ‹lgisiz halktan insanlar kurflunlanmakta, silahs›z in-
sanlar bombalarla, a¤›r makinal› silahlarla uzaktan katledilmekte,
korku ve panik tüm topluma egemen k›l›nmak istenmektedir. Öyle
ki sürdürülen bask›-terör kampanyas› ile gerçeklerin aç›klanmas›
bile cesaret sorunu haline getirilmek istenmekte; iktidara yönelik
en ufak bir elefltiri dahi çeflitli biçimlerde bask› ve terörün hedefi
olmaktad›r. Namuslu, demokrat insanlar›n susturulmaya çal›fl›lma-
s›; gerçekleri aç›klama, kitleleri ayd›nlatma görevini sürdüren der-
neklerin, çeflitli demokratik örgütlerin bas›l›p kapat›lmas› hep bu
288
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 2 Haziran 1992 SSaayy››:: 51
panik ve korkunun ürünüdür.
Cenazelere sald›racak kadar çaresizleflen iktidar, halktan tecrit
olmufllu¤unu örtbas etmek için Türkefl'in cinayet flebekelerini yeni-
den devreye sokarak "Halk deste¤i" mizansenleri düzenlemeye bafl-
lam›flt›r. Ancak sivil polisler ve MÇP'li faflistlerle sergilenen bu
oyun kitlelerin gözünde teflhir oldu. Fakat iktidar bir kez Milliyetçi
Cephe politikalar›n› uygulamaya karar vermifltir ve buna devam
edecektir. Çünkü iktidar›n Türkefl ve çetelerinden baflka dayanacak
gücü kalmam›flt›r. Halklara karfl› sürdürülen katliam ve bask› poli-
tikalar›n›n bir kitle temeline ihtiyac› vard›r ve bu da MÇP eliyle ya-
rat›lmak istenmektedir. Bu ise halklar aras›nda düflmanl›k demek-
tir. Kürt-Türk, Alevi-Sünni çat›flmalar› demektir. Burada MÇP'li fa-
flistleri uyar›yoruz; 12 Eylül öncesi devleti koruma ad›na devrimci-
lere, emekçi halklara sald›rd›n›z, binlerce insan› katlettiniz. Ama
yine de oligarfliye yaranamad›n›z. Sizleri her türlü kirli iflinde kul-
lanan devletin sizinle ifli bitti¤inde solu¤u iflkencehanelerde ve ce-
zaevlerinde ald›n›z. Orada k›smen de olsa devletin sizleri nas›l kul-
land›¤›n› gördünüz, bir k›sm›n›z piflmanl›k getirdi. Bugün yine ay-
n› oyun oynan›yor ve devlet milliyetçilik demagojisiyle sizleri dev-
rimcilere ve halka sald›rt›yor. Ajan-provokatör kontrgerillac›larla
birlikte halk deste¤i olarak sunuyor ve katliamlar›na ortak ediyor.
Bu yoldan vazgeçin. Yine kullan›l›p kullan›l›p ifliniz bitince bir ke-
nara at›lacaks›n›z. Kontrgerilla ve devletle iflbirli¤ine devam eder-
seniz gereken cevab› alacaks›n›z.
BBUUGGÜÜNN OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹NN‹‹NN PPOOLL‹‹TT‹‹KKAALLAARRIINNII BBEELL‹‹RRLLEEYYEENN KKOORRKKUUDDUURR--YYAAfifiAAMMAA GGÜÜDDÜÜSSÜÜDDÜÜRR--YYAALLAANNDDIIRR......
Hiçbir uzun vadeli programa sahip olmayan oligarflinin günü
kurtarmaya çal›flt›¤› bugün herkes taraf›ndan ç›plak gözle dahi gö-
rülmektedir. Uzun vadeli plan ve program yapmak için ne ekono-
mik bir güce, ne de siyasal istikrara sahiptirler. Emperyalist-kapita-
list ülkeler gibi halka çeflitli ekonomik, sosyal olanaklar tan›yacak
bir d›fl talan ve sömürüden de yoksun olan, aksine her geçen gün
biraz daha ülke zenginliklerini emperyalist ülkelere peflkefl çeken
oligarfli; iflçi-memur ücretlerini, ürün bedellerini bile ödeyemez du-
rumdad›r. Böylesine bir ç›kmaz içinde bulunan oligarflinin ne re-
289
Haber Bültenleri (1990-1994)
form, ne demokrasi, ne de insan haklar› konusunda kitlelere vere-
bilece¤i tek bir fley yoktur. Her fley iki kelimede odaklaflm›flt›r: TE-
RÖR ve DEMAGOJ‹...
Tüm umudunu MC politikalar›na, ç›plak bir teröre ve yalan-de-
magoji üzerinde flekillenmifl psikolojik savafl taktiklerine ba¤layan
bugünkü iktidar, oligarflinin büyük umutlar besledi¤i bir iktidard›r.
Bu umudun da tükenmesi oligarfliyi Türkiye halklar›yla daha büyük
ve zorlu bir hesaplaflmaya zorlayacakt›r. Böyle bir hesaplaflmadan
kaçmak, geciktirmek bugün temel amaçt›r. Ancak seçilen, zorunlu
k›l›nan yöntemlerin bu hesaplaflmay› daha da zorunlu k›ld›¤› da bir
gerçektir. Seçilen bu yöntemlerin yaratabilece¤i tek bir sonuç var-
d›r, o da devrimciler öncülü¤ünde yarat›lan örgütlü bir halk hare-
keti... Oligarflinin hiçbir yöntemi bu gidifli durduramaz ve durdura-
mayacakt›r. Her yöntem bu gidifli daha da h›zland›racakt›r.
Demirel-‹nönü hükümetinin tüm demokrasi, reform, insan hakla-
r› demagojilerinin iflas etti¤ine tüm Türkiye tan›kt›r. Öyle ki, ye-
minli devrimci düflman› Oktay EKfi‹ bile hükümetin Ceza Yarg›lama-
lar›'na iliflkin getirdi¤i de¤ifliklikler karfl›s›nda "Bizi Aldatt›n›z" di-
ye feryat etmekte; ortaya konulan reform paketlerinin ANAP öneri-
lerinden kopya edildi¤ini ve ondan bile geri oldu¤unu söylemek zo-
runda kalmaktad›r. Kendi paral› uflaklar›na bile kabul ettiremedik-
leri "Demokratl›klar›n›” her gün kurflunlay›p iflkenceden geçirdikle-
ri halk kitlelerine kabul ettirebilmeleri mümkün de¤ildir. Hiç kimse
yap›lan aç›k katliamlar› dahi halklarla alay edercesine "Ama hukuk
içinde kalarak yap›yoruz" diye savunan Demirel ve ‹nönü'nün de-
mokratl›¤›na inanmaz, kefil olamaz. Bugün ruhlar›n› ve kalemlerini
satarak Demirel-‹nönü hükümetinin demokratl›¤›na kefil olanlar›n
da onlar› terk etmeleri fazla uzakta de¤ildir.
Yalan, demagoji, ikiyüzlülük ve sahtekarl›k Demirel'in gerçek
yüzüdür. Demirel’i karakterize eden ahlak düflkünlü¤üdür, onur-
suzluktur. Tüm siyasal yaflam› bu iki kelimeyle özetlenebilir. Bur-
juvazinin bir türlü vazgeçememesinin, her dönem makbul bir adam
olmas›n›n nedeni de budur. Çünkü burjuvazinin sözlü¤ünde, ahlak
ve onur kelimeleri yoktur, ç›kar›lm›flt›r.
Ahlaks›zl›kla, onursuzlukla tan›mlanan bir düflmanla savaflmak
biz devrimcilerin zorunlu görevi olmufltur. Ancak fluras› da çok iyi
290
Zafer Yolunda 2
bilinmelidir ki, onlar›n yürüttü¤ü bu "Kirli Savafl"›n pisliklerine, çir-
kefine hiçbir zaman ortak olmayaca¤›z, savafl›m›z› yine dürüst ve
ilkelerimize ba¤l› olarak sürdürece¤iz. Kuraca¤›m›z düzenin teme-
linde, hatta en küçük bir parças›nda dahi pislik, çirkef olmas›n,
onur ve ahlak onun tek harc› olsun istiyoruz ve sonuna kadar da
bunu koruyaca¤›z, korumakta ›srarl› olaca¤›z.
Ahlak ve onurdan yoksunluk korkuyu ve yalan› ön plana ç›kar›r.
Ve bugün düzenin tüm kurumlar› korkuyla titreyen, yalanla yafla-
yan bir durumdad›r.
Bize karfl› tüm silahlar›n› seferber edenlerin daha operasyon sa-
atlerinde dahi nas›l büyük bir korku içinde olduklar›na ve bu kor-
kunun gün be gün nas›l tüm hücrelerini sard›¤›na tüm Türkiye ta-
n›k oldu. Daha fazla koruma isteyenlerden z›rhl› araç kavgas› ya-
panlara; sokakta gezemez hale gelen polisin soka¤a ç›kar›lmas› ve
korunmas› için çare arayan, yard›m dileyen toplant› ve aç›klamalar-
dan brifinglere kadar her fleye hep birlikte tan›k olduk. Bir koruma
ordusuyla gezen ve bunu her gün teknik ve insan gücü olarak ye-
tersiz bulup art›ran bir Baflbakan'›n "Beyinlerini da¤›tt›k" demesi ki-
mi inand›r›r? Bu demeç onun korkusunu gizleyebilir mi? Sezgin,
Kozakç›o¤lu, Menzir gibi palyaçolar›n sabah "Ezdik, bitirdik, yok
ettik" aç›klamas› yap›p ö¤leden sonra ölüm mangalar›na "S›rt›n›z›
duvara dayay›n, kahvelerde oturmay›n, gazete okumay›n, duraklar-
da beklemeyin, arabaya binmeyin" vb. emirleri ya¤d›rmas› hangi
"cesaret”in, hangi "güç"ün ürünüdür acaba? Emrindekilere bunlar›
emredenlerin kendileri nas›l yafl›yor, nas›l bir ruh hali tafl›yorlar?
Bunu tahmin etmek hiç de zor de¤il.
Savafl istediler, savafl›n nas›l olaca¤›n› küçük çapl› da olsa göster-
dik, öyle bir ruh haline girdiler ki uçan kufla atefl etmeye bafllad›lar.
Gazeteler her gün polisin-jandarman›n vurdu¤u s›radan insanlar›n
haberleriyle dolmaya bafllad›. Afla¤›daki son bir ayda iflledikleri ci-
nayetlerin listesi asl›nda korkular›n›n küçük bir göstergesidir:
Nisan ay›nda: - Ankara'da bir karakolun önünden geçen otomo-
bil eksoz patlamas› üzerine tarand›, otomobildeki
hamile kad›n öldürüldü.
- 19 Nisan'da evden kaçan 11 yafl›ndaki Adem KAR-
291
Haber Bültenleri (1990-1994)
GÜL isimli çocuk Küçükçekmece'de Jandarmalar ta-
raf›ndan öldürüldü.
- 20 Nisan'da Merter'de Eflref KAPLAN isimli genç
polislerce kurfluna dizildi, Devrimci Solcu oldu¤u
ilan edildi. Adli suçlular› kulland›¤›m›z demagoji-
leri yap›ld› ve örtbas edildi.
- 21 Nisan'da Adana Kozan'da ortaokul ö¤rencisi
Osman AKBAfi bir komiser taraf›ndan kurfluna di-
zildi.
- 27 Nisan'da Hasköy'de Cemalettin ARIK isimli
‹mam Hatip Lisesi ö¤rencisi, bir polis timi taraf›n-
dan kurfluna dizildi.
- 27 Nisan'da Halkal› Polis Lojmanlar›’nda su satan
3 sucu bir iflkenceci taraf›ndan kurflun ya¤muruna
tutuldu. Suculardan biri orada (Mehmet Ali KAR-
DAfi) a¤›r yaralanan ikisinden biri de 3 May›s günü
hastanede öldü.
May›s ay›nda: - 8 May›s gecesi Bursa'da Tevfik ÖZU⁄URLU isimli
genç vurularak öldürüldü.
- 22 May›s gecesi ‹stanbul Zeytinburnu'nda Serdar
TANIfi isimli genç yine polislerce taran›p öldürüldü.
Bu liste sadece bas›na yans›t›lanlardan kaba bir gözlemle ç›kar›-
lan listedir. Bu cinayetlerin hemen hepsinin gerekçesi de ayn›d›r.
"Terörist olmalar›ndan korktum", "üzerime üzerime geldi", "Dur de-
dim durmad›" vb. vb. ‹flte devletin gücü, iflte ölüm mangalar›n›n ce-
sareti. Fazla bir fley söylemeye gerek yok san›r›z.
SS‹‹LLAAHHSSIIZZ SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRIIMMIIZZDDAANN DDAAHH‹‹ KKOORRKKAANNLLAARR ÇÇAARREEYY‹‹ DDAAHHAA FFAAZZLLAA YYAALLAANNDDAA BBUULLMMUUfifiLLAARRDDIIRR
Hemen her operasyonda savaflç›lar›m›z›n bulundu¤u üslere yak-
laflmaktan dahi korkar hale gelen oligarflinin ölüm mangalar› her
türlü a¤›r silahla gerçeklefltirdikleri katliamlar›n› yalan ve demago-
jiyle örtbas etmeye çal›flmaktad›rlar.
30 Nisan 1992 günü Adana Kurtulufl Mahallesi’nde savaflç›lar›m›-
z›n terk etmek üzere olduklar› ve dokümanlarla silahlar›n› boflalt-
292
Zafer Yolunda 2
t›klar› bir üssü saran Mete ALTAN ve emrindeki katiller sürüsü tek
bir silah› dahi olmayan 3 yoldafl›m›z› uzaktan att›klar› bombalarla
a¤›r makinal› tüfek at›fllar›yla katlettikten sonra, bu korkakl›klar›n›
ve caniliklerini gizlemek için evde birçok silah bulundu¤unu, ken-
dilerine silah ve bombayla karfl›l›k verildi¤i yalanlar›n› uydurdular.
Oysa o üssümüz o s›rada boflalt›lm›flt› ve k›sa bir süre önce di¤er
savaflç›lar›m›z birli¤e ait silah ve cephaneyi oradan tafl›m›fl, mer-
kez üslerine götürmüfllerdi. Üste son kontrollerini yap›p ç›kmak
üzere olan üç yoldafl›m›z›n cesaret ve kararl›l›klar› d›fl›nda bir si-
lahlar› yoktu. Her fleyi bir silah olarak kullanabilen yoldafllar›m›z
sloganlar›yla, direnifl türküleriyle düflman›n karfl›s›na ç›kt›lar ve
flanl› direnifllerini kanlar›yla duvarlara nakflettiler. S›dd›k, Esma ve
Güven yoldafllar›n tabancalar›, tüfekleri ve bombalar› yoktu ama
yürekleri, inançlar› ve akacak kanlar› vard›. Devrimin son görevini
kanlar›yla yerine getirdiler. Duvarlara DEVR‹MC‹ SOL yazarak inanç
ve cesaretlerini hayk›rd›lar. ‹ktidar ve Mete ALTAN ise tüm halkla-
r›n nezdinde "katil" diye lanetlendiler bir kere daha. Yoldafllar›m›-
z›n bu cesareti ve yi¤itlikleri karfl›s›nda ezilip "silahl› ve bombal›y-
d›lar" yalanlar›n› uyduran Mete ALTAN ve di¤er katilleri bu söyle-
diklerini kan›tlamaya ça¤›r›yoruz. Orada tek bir silah yoktu, e¤er
var diyorlarsa aç›klas›nlar, kan›tlas›nlar, bekliyoruz.
Ancak biz de biliyoruz ki aç›klayamazlar, kan›tlayamazlar. Her
gün psikolojik savafl ad›na bir yalanla kamuoyunun karfl›s›na ç›kan-
lar›n söylediklerini kan›tlama diye bir dertleri kalmam›flt›r. Bafltan
da söyledi¤imiz gibi onlar günü kurtarmaya çal›fl›yorlar ve her gün
söyledikleri bir yalanla devrimcilerin mücadelesini yenebilecekleri-
ni, hareketimizi karalayabileceklerini san›yorlar. Ve çaresizlefltikçe
de yalanda s›n›r tan›maz hale geliyorlar. Son günlerde bas›ndaki
uflaklar›yla manfletlere ç›kard›klar› yalanlara bak›ld›¤›nda bu konu-
da ne denli pervas›zlaflt›klar› daha iyi ortaya ç›kmaktad›r. Bunlar-
dan birkaç tanesini buraya aktar›rsak oligarflinin hareketimiz karfl›-
s›ndaki çaresizli¤inin boyutu daha iyi anlafl›l›r:
- Necdet MENZ‹R'in 22 May›s tarihinde bir bas›n toplant›s›yla
aç›klad›¤› her fley psikolojik savafl amaçl› yalanlard›r ve hiçbir ge-
çerlili¤i yoktur. Aç›klaman›n temeli olarak ileri sürülen kod isim ve
sahte isimlerin birço¤u uydurmad›r ve bir k›sm› da oldukça eskiye
293
Haber Bültenleri (1990-1994)
aittir, bugün herhangi bir geçerlili¤i yoktur. Her fleylerini biliyoruz
imaj›n› güçlendirmek için yap›lan bu aç›klama bir yerde çaresizlik-
lerinin de göstergesi olmufltur.
- Ayn› aç›klamada PKK ile Devrimci Sol aras›nda çat›flma-sürtüfl-
me yaratmay› amaçlayan ifadeler bu bas›n toplant›s›n›n as›l amac›-
d›r. Uzun süredir ellerindeki tüm olanaklarla böyle bir çat›flma ya-
ratmay› amaçlayan oligarfli bu türden dedikodu üslubuyla halklar›n
mücadelesini bölme çabalar›nda odak noktas› olarak belirledi¤i
PKK ile Devrimci Sol'u çat›flt›rma politikalar›n› resmilefltirmifltir.
Ancak devrimciler aras› elefltiri onlar›n silah› olmayacakt›r. Dev-
rimciler birbirlerini elefltirebilir. Fakat onlar›n iliflkilerinin belirle-
yici yan› faflizme karfl› birlikte savaflmakt›r.
- Yine Belçika'da mafya içi bir çat›flmay› örgütümüze mal etme
çabalar› da, psikolojik savafl takti¤inin bir gere¤i olarak gazete
manfletlerine ç›kar›lm›flt›r. Belçika'daki olay›n örgütümüzle herhan-
gi bir iliflkisi olmad›¤›n›, çat›flanlar›n mafya üyeleri oldu¤unu ken-
dileri de çok iyi biliyorlar. Fakat psikolojik savafl›n özü budur. Her
f›rsatta karalamak, bu yönde her olay›, her pisli¤i devrimcilere bu-
laflt›rmak bugün oligarflinin temel yöntemi olmufltur.
- Son günlerde bas›nda "Dev-Sol liderinin ailece görüfltü¤ü emek-li bürokrat" biçiminde yer alan haberlerin de gerçekle hiçbir ilgisi
yoktur. Bu haber oligarflinin çeflitli kesimleri aras›nda bir iç hesap-
laflman›n yans›mas› olarak manfletlere ç›kar›lm›flt›r, örgütümüzün
hiçbir bürokrat veya devlet görevlisiyle "aile iliflkisi" yoktur.
Bu türden demagojik-provokatif haberleri, aç›klamalar› ço¤alt-
mak mümkün ama u¤raflmaya de¤mez, çünkü hemen her gün yeni
bir yalanla kamuoyunun karfl›s›na ç›k›yorlar. Bu yalanlar›n hepsiy-
le u¤raflacak zamana sahip de¤iliz ve kendimizi böyle bir zorunlu-
luk alt›nda hissetmiyoruz. ‹leri sürülen yalanlar karfl›s›nda önem
derecesine ve Türkiye halklar›n›n devrimci mücadelesine yönelik
zararlar› oran›nda aç›klamalar›m›z olacakt›r. Ama bunu biz belirle-
yece¤iz. Bu anlamda de¤inmek zorunda oldu¤umuz yalan ve çar-
p›tmalardan biri de eylemlerimizle ilgili üretilen yalanlard›r, özel-
likle son dönemlerde giderek art›r›lan bu türden yalanlar› aç›kla-
may› Türkiye halklar›na karfl› bir görev olarak kabul ediyoruz. Dev-
rimci Sol bugüne dek tüm eylemlerini üstlenen ve savunan bir an-
294
Zafer Yolunda 2
lay›fla sahip olmufltur ve düflman yetkililerinin dahi kabul etmek
zorunda oldu¤u net bir eylem çizgisine sahiptir. Bu netli¤i bulan-
d›rma çabalar›na izin vermemiz beklenemez. Oligarflinin son dö-
nemlerde böyle bir bulan›kl›k yaratma çabalar›n›n belli bafll› örnek-
leri flunlard›r:
- 31 Mart 1992 günü Bursa Uluda¤ yolunda kurfluna dizilen Bü-
lent ÜLKÜ isimli yoldafl›m›z› katledenler bu cinayetlerini örtbas et-
mek için "örgüt içi hesaplaflma" yalan›n› uydurmufl ve olaydan 2
hafta sonra bas›ndaki uflaklar› Emin DEM‹REL ve Murat DEM‹REL
arac›l›¤›yla bu olay örgütümüze karfl› bir sald›r› arac› haline getiril-
mek istenmifltir. Oysa Bülent yoldafl›n cesedinde hala iflkence izle-
ri vard›. Ellerinde kaybolmayan kelepçe izleri, gözündeki gözba¤›,
parmaklar›ndaki "Parmak izi mürekkebi" onlar›n tüm yalanlar›n› ve
afla¤›l›k yöntemlerini gözler önüne sermifltir.
- 17 Nisan 1992 günü ‹stanbul/Erenköy'de öldürülen emekli me-
mur Ahmet SELEK'in sorumlulu¤u da örgütümüze y›k›lmak istenmifl
ve bas›n bu yönde haberlerle donat›lm›flt›r. Söz konusu emekli me-
murun öldürülmesiyle hiçbir ilgimiz olmam›flt›r ve olmas› için de
bir sebep yoktur. Kendisi hakk›nda bir istihbarat›m›z ve bilgimiz
olmayan s›radan bir insan› öldürmek bizim devrimci fliddet anlay›-
fl›m›za ayk›r›d›r.
- 13 May›s 1992 günü öldürülen Maliyeci Kenan KARAHAN da ör-
gütümüz taraf›ndan cezaland›r›lmam›flt›r. Bas›nda kardefli polis ol-
du¤u için öldürüldü veya kardefliyle kar›flt›r›ld› türünden haberler-
le olay bize mal edilmek istenmiflse de tüm kamuoyu Devrimci
Sol'un hedef seçiminde ne denli titiz oldu¤unu bilir. Hiç kimseyi
yanl›fll›kla veya akrabalar›n›n suçundan dolay› bugüne dek cezalan-
d›rmad›k. Böyle bir fleyi de devrimci fliddet anlay›fl›m›zla ba¤dafl-
t›rmad›¤›m›z› özellikle vurgulamak isteriz.
Bu noktada psikolojik savaflta bas›n›n önemli bir destek olarak
oligarflinin terör ve katliam politikas›n›n yan›nda yer ald›¤›n› ve
bunun büyük bir sorumluluk tafl›d›¤›n› belirtmek isteriz. Haberle-
riyle, yorumlar›yla, köfle yaz›lar›yla karfl›-devrimci bir role soyu-
nan bas›n›n bu yolu terk etmesini; uflak ruhlu, beyinlerini ve ka-
lemlerini kontrgerillan›n emrine tahsis etmifl belli çevrelerin ege-
menli¤inden kurtulmas›n› bekliyoruz. Bas›n emekçileri, kontrgeril-
295
Haber Bültenleri (1990-1994)
lan›n haber bülteni haline gelen bas›n›n bu tutumuna karfl› sesini
yükseltmek, meslek ahlak ve onurunu korumak zorundad›r. Sergi-
lenen bu onursuz ve ahlaks›z tutumu tüm bas›n mensuplar›na mal
etmiyoruz, ancak bas›n› kontrgerillan›n denetiminden kurtarman›n
da yine bas›n emekçilerinin çabalar›yla mümkün olabilece¤ini bir
kere daha hat›rlatmak istiyoruz. Sessizlik ve kabullenme ifllenen bu
suçlara ortak olmak demektir ve her suçun mutlaka bir karfl›l›¤›
vard›r, herkes iflledi¤i suçlar›n hesab›n› vermek zorundad›r. Ve bu-
gün dökülen devrimci kanlar›n›n üzerinde tepinmek, katliamlar›
bayram havas›yla manfletlere ç›karmak en az katliam yapanlar ka-
dar, kan dökenler kadar suça kat›lmakt›r. Bas›nda meslek onur ve
ahlak›n› hala koruyan namuslu, dürüst seslerin bu gidifle dur deme-
si ve bu do¤rultuda ad›mlar atmas› bas›n›n bundan sonraki konu-
munu belirleyecek temel etken olacakt›r.
EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMMEE VVEE OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹YYEE KKAARRfifiII EEYYLLEEMMLLEERR‹‹MM‹‹ZZ DDEEVVAAMM EEDDEECCEEKKTT‹‹RR......
21 Nisan 1992 tarih ve 50 say›l› Haber Bülteni'mizde 16-17 Nisan
öncesi ve sonras› eylemlerimizi ayr›ca kamuoyuna aç›klayaca¤›m›z›
duyurmufltuk. Bugüne dek yapt›¤›m›z gibi bundan sonra da eylem-
lerimiz üzerine herhangi bir gölge düflürülmesine izin vermeyece-
¤iz. Oligarflinin tüm yalan ve demagojileri bunu baflaramayacakt›r.
1166--1177 NNiissaann ÖÖnncceessii EEyylleemmlleerriimmiizz::
11-- 31.3.1992, ‹stanbul Gültepe Karakolu bölge halk›na ve dev-
rimcilere yönelik bask›, terör ve iflkence uygulamalar› nedeniyle
bombalanarak tahrip edilmifltir.
22-- 31.3.1992, ‹stanbul Halkal› Vergi Dairesi, oligarflinin halk›n
eme¤ine el koyma yöntemlerinden biri olan vergileri protesto et-
mek amac›yla bombalanm›flt›r.
33-- 2.4.1992 günü ‹stanbul Bahçelievler'de devrimcilere yönelik
birçok operasyona kat›lan polis memuru ‹brahim COfiKUN, bu suç-
lar›n›n karfl›l›¤› olarak savaflç›lar›m›z taraf›ndan ölümle cezaland›-
r›lm›flt›r.
44-- 7.4.1992, ‹stanbul Alibeyköy Karakolu, oligarflinin halklara ve
devrimcilere yönelik bask› ve denetim ayg›tlar›ndan biri olmas› ne-
296
Zafer Yolunda 2
deniyle savaflç›lar›m›zca bombalan›p tahrip
edilmifltir.
55-- 9.4.1992 günü ‹zmir Bayrakl›'da iflkence
ve cinayet flebekelerinin e¤itim merkezi olan
Bornova Polis Okulu'na ait servis arac› savaflç›-
lar›m›zca pusuya düflürülmüfl, ç›kan çat›flma-
da Polis memuru Volkan TÜRKOGLU ile kontr-
gerilla ö¤retmeni Ramazan EGE'nin pislikle
örülmüfl yaflamlar›na son verilmifl, di¤er ifl-
kenceciler yaral› olarak kurtulmufltur. Çat›flma
s›ras›nda alçakça kurfluna dizilen HHaammiiyyeett
YYIILLDDIIZZ yoldafl›m›z flehitler kervan›m›za kat›lm›flt›r. Hesab›n› mut-
laka soraca¤›z.
66-- 15.4.1992 günü ‹stanbul/Edirnekap›'da sorgusu tamamlanan
Kadir YAVAfiO⁄LU isimli polis ajan› Güvenlik Birimimizce ölümle
cezaland›r›lm›fl ve yan›na iflledi¤i suçlar›n itiraf› b›rak›lm›flt›r. Bu
itiraflara göre:
Yaflad›¤› bir gözalt› s›ras›nda polisin ajan-muhbirlik teklifini ka-
bul eden bu flah›s, ajan-muhbirlik faaliyetleri konusunda çeflitli
yerlerde ve zamanlarda hain fiaban TAfiÇI ve 1. fiube iflkencecileri
taraf›ndan e¤itime tabi tutulmufltur. Ancak ald›¤› tüm e¤itime ra¤-
men örgütümüzün ihanet flebekelerine karfl› ald›¤› önlemler sonu-
cu bir zarar veremeden tesbit edilerek gözalt›na al›nm›flt›r. Güven-
lik örgütümüzce yap›lan sorgusunda ajan-muhbir faaliyetine nas›l
girdi¤ini, bu flebekede yer alanlar›n isimlerini, kendilerine ders ve-
ren fi.TAfiÇI ve 1. fiube polislerinin kimliklerini aç›klam›fl; e¤itim
gördü¤ü yerleri ayr›nt›s›yla tarif edip göstermifl ve tüm suçlar›n›
itiraf edip yaz›ya geçirmifltir. Bir ajan-muhbir flebekesinin üyesi
olarak örgütümüze s›zmak, faflizme örgütümüz hakk›nda bilgiler
aktarmak isteyen bu hain, örgütümüz taraf›ndan ölüme mahkum
edilmifl ve al›nan karar Güvenlik Örgütümüzce yerine getirilmifltir.
77-- 16.4.1992 tarihinde ‹stanbul Eyüp'te haraç ve zulüm estirmek-
ten baflka bir ifllevi olmayan bir ekip arabas› savaflç›lar›m›zca pusu-
ya düflürülmüfl, arabada bulunan 2 polis ile bir bekçi yaral› olarak
kurtulmufltur.
88-- 16.4.1992 günü ‹stanbul Befliktafl'ta Yurt ‹çi Kargo'nun sahibi-
297
Haber Bültenleri (1990-1994)
HHaammiiyyeett YYIILLDDIIZZ
ne ait olan MEF Dershanesi savaflç›lar›m›z taraf›ndan bombalanarak
tahrip edilmifltir. Aylard›r her türlü zorlu¤a ve polis sald›r›lar›na
karfl›n yi¤itçe mücadelelerini sürdüren, hak almak için bafllatt›kla-
r› direniflten taviz vermeyen Yurt ‹çi Kargo iflçilerini bugüne dek
her türlü araçla destekledi¤imiz gibi bundan sonra da yanlar›nda
olaca¤›z. ‹flçilere karfl› düzenin tüm bask› terör kurumlar›n› sefer-
ber eden Yurt ‹çi Kargo sahibinden bu suçlar›n›n hesab›n› sormaya
devam edece¤iz.
99-- 16.4.1992 günü dünya halklar›n›n bafl düflman› ABD'nin Tepe-
bafl›'ndaki Baflkonsolosluk binas› savaflç›lar›m›zca hedef al›nm›fl ve
bina at›lan roketle tahrip edilmifltir. Bu sömürü ve zulüm düzeni-
nin gerçek efendisi olan ABD emperyalizmine karfl› tav›r almak bu-
gün tüm yurtsever ve demokratlar›n baflta görevidir. Çünkü özgür-
lük ve eme¤in mücadelesi ülkemiz topraklar›na, zenginliklerine el
koyan emperyalistlerin kovulmas›yla baflar›ya ulaflacakt›r. Emper-
yalizme istedi¤i gibi at oynataca¤› bir alan b›rakmayaca¤›z, her is-
tediklerini yapamayacaklar. Tüm gücümüzle emperyalizme karfl›
mücadelemizi sürdürece¤iz, ülkemiz halklar›na ve bir bütün olarak
dünya halklar›na yönelik her sald›r›n›n sorumlusu olan emperya-
lizm her zaman de¤iflmeyen hedefimiz olmaya devam edecektir.
1166--1177 NNiissaann SSoonnrraass›› EEyylleemmlleerriimmiizz::
Oligarfli 16-17 Nisan katliam›yla ve daha sonraki cinayetleriyle
bizleri kurals›z, pis bir savafla çekmek istedi. Katliamlarla bir yan-
dan de¤erli savaflç›lar›m›z› hedeflerken, ayn› anda insanl›k d›fl› uy-
gulamalar›yla bilinçsiz, kendili¤indenci tepkileri, kurals›z bir sava-
fl› zorlad›. Ancak örgütümüz hiçbir zaman oligarflinin bu tuza¤›na
düflmedi; tüm eylemlerinde ilkeleri ve daha önceden aç›klad›¤› he-
defler do¤rultusunda hareket etti. O pis, çirkef bir savafl istiyordu;
biz ise kurallar›m›zla, ilkelerimizle, hedeflerimizle bu savafl› nas›l
kavrad›¤›m›z› ve hiçbir zaman bilinçsiz bir kör terör içine düflme-
yece¤imizi bir kere daha kan›tlad›k. Savafl› pis ve çirkef yöntemler-
le sürdürmek ancak korkunun, pani¤in belirledi¤i oligarflinin yön-
temi olabilirdi ve öyle oldu. Sonuçta korkular› daha artt›, panikleri
biraz daha yay›ld›. Katliam›n ö¤renilmesinden hemen sonra hare-
kete geçirilen Silahl› Devrimci Birliklerimiz afla¤›daki eylemleri ger-
298
Zafer Yolunda 2
çeklefltirmifltir. Bunlar d›fl›nda hiçbir eylemin sorumlulu¤unu üst-
lenmedi¤imizi, yüklenmek istenen eylemlerin kontrgerillan›n mari-
feti oldu¤unu bir kere daha tekrar etmek isteriz.
1100-- 17.4.1992 günü ‹stanbul Ka¤›thane'de oligarflinin bask› terör
mekanizmas›n› oluflturan polislerden ikisi (fierif KURT ve Kadir ER-
DO⁄AN) savaflç›lar›m›zca ölüm cezas›na çarpt›r›lm›flt›r.
1111-- 17.4.1992, Bursa'da iflkenceci polislerin toplanma yeri olan
Polis Emeklileri Lokali bir SDB birli¤imizce bombalanarak tahrip
edilmifltir.
1122-- 18.4.1992, ‹stanbul Gaziosmanpafla semtinde gezici iflkence
merkezleri olan ekip arabalar›ndan birini pusuya düflüren savaflç›-
lar›m›z arabada bulunan Komiser Bülent ÜSTÜN ile bekçi Mücahit
ÜNLÜ'ye bu suçlar›n›n cezas›n› ödetmifltir.
1133-- 19.4.1992, ‹stanbul Kocamustafapafla'da üç polisin kald›¤›
bekar evi yerlefltirilen bomba ile tahrip edilmifl, hiçbir yerde huzur
bulamayacaklar› iflkencecilere bir kez daha hat›rlat›lm›flt›r.
1144-- 19.4.1992, ‹stanbul At›flalan›'nda devriye gezen bir ekip ara-
bas› aç›lan taciz atefli ile kovalanm›fl, rahat gezemeyecekleri mesa-
j› verilmifltir.
1155-- 20.4.1992, ‹stanbul Sanayi Mahalle-
si’nde polis ‹smail SELÇUK ve yan›nda bulunup
yard›m eden sicilli faflist Y›lmaz BAfiKAYA
isimli flah›s cezaland›r›lm›fl; olayda ç›kan ça-
t›flmada yoldafl›m›z ÖÖnnddeerr ÖÖZZDDOO⁄⁄AANN flehit
düflmüfltür. Son nefesinde dahi kendisini kufla-
tan ölüm mangalar›na karfl› sloganlar›m›z›
hayk›ran Önder yoldafl›m›z›n hesab›n› soraca-
¤›z.
1166-- 20.4.1992, ‹stanbul Topkap›'da çevik
kuvvet polisi Selami EP‹K bugüne dek k›rd›¤› kafa ve kollar›n hesa-
b›n› savaflç›lar›m›z›n kurflunlar›yla ödemifltir. Yaral› olarak kurtu-
lan bu iflkenceci ayn› flans› bir daha bulamayacakt›r. Ayn› olayda,
"Polisi Vuran Terörist" diye lanse edilip Merter'de kurfluna dizilen
Eflref KAPLAN isimli gencin aç›klad›¤›m›z gibi ne örgütümüzle, ne
de eylemle herhangi bir ilgisi yoktur. N. MENZ‹R çaresizli¤ini ve ci-
299
Haber Bültenleri (1990-1994)
ÖÖnnddeerr ÖÖZZDDOO⁄⁄AANN
nayetlerini bu tür yalanlarla örtbas etmeye çal›flmaktad›r.
1177-- 22.4.1992, Adana'da çevik kuvvet polisi Eflref Edip SALMAN,
katliamlar›n karfl›l›¤› olarak cezaland›r›lm›flt›r.
1188-- 22.4.1992, ‹stanbul Eyüp'te savaflç›lar›m›z›n Fatih Emniyet
Amiri Ahmet KAPLAN'›n geçifl yoluna kurduklar› uzaktan kumandal›
tuzak hedefi vuramam›flsa da, iflkencecilere sokakta bile rahat geze-
meyecekleri mesaj›n› canl› bir flekilde vererek amac›na ulaflm›flt›r.
1199-- 23.4.1992, ‹stanbul Ça¤layan'da birer iflkence merkezi olan
karakollardan Sirkeci Karakolu'nda görevli komiser muavini Ahmet
ACAR savaflç›lar›m›zca cezaland›r›lm›fl, yaflam›n sadece karakollar-
da olmad›¤› ve yaflam›n her alan›nda devrimcilerin bulundu¤u ifl-
kencecilere bir kere daha gösterilmifltir.
2200-- 25.4.1992, ‹stanbul Okmeydan›'nda devriye görevi yapan bir
ekip otosu taciz atefliyle bölgeden uzaklaflt›r›lm›flt›r.
2211-- 27.4.1992, ‹stanbul Hal›c›o¤lu'nda Çevik Kuvvet arac›, savafl-
ç›lar›m›z›n oligarflinin militarist güçlerinden el koydu¤u G-3 sila-
h›yla taranm›fl, arabada bulunan polislerden 8'i a¤›r yaralanm›fl,
bunlardan Yadigar AKANLAÇ isimli iflkenceci 4.5.1992 günü hak et-
ti¤i biçimde ölümden kurtar›lamam›flt›r.
2222-- 28.4.1992, Bursa Çekirge'de bulunan Devlet Bakan› Cavit
ÇA⁄LAR'a ait köflk, bask› ve sömürü düzeninin sorumlular›ndan bi-
ri oldu¤u için bombalanm›flt›r.
2233-- 28.4. 1992 günü ‹stanbul Bak›rköy'de devriye gezen polis
ekiplerine devrimci adaletin onlara sokaklar› da yasaklad›¤›n› gös-
termek amac›yla bir tuzak haz›rlanm›fl, tuzaktan k›lpay› kurtulan
ekip arabas› tahrip edilmifltir.
2244-- 30.4.1992, Mehmet Sami TARHAN isimli itirafç›, örgütümüze
ve halka verdi¤i zararlar nedeniyle Sa¤malc›lar Cezaevi’ndeki Gü-
venlik Birimimizce cezaland›r›lm›flt›r. Kürdistan Silahl› Birlikleri-
mizden Tunceli gerilla birli¤inin bir üyesi olan bu flah›s, mart ay›
sonunda bir konaklama s›ras›nda birli¤inden kaç›p düflmana s›¤›n-
m›fl ve itiraflara bafllam›flt›r. ‹tiraflar›n› sonuna kadar sürdüren M.
Sami TARHAN bu suçlar› nedeniyle cezaland›r›larak örgütümüze ve
halka zarar veren hiçbir itirafç›-muhbirin cezas›z kalmayaca¤› bir
kez daha gösterilmifltir.
300
Zafer Yolunda 2
2255-- 2.5.1992, ‹stanbul Hürriyet Mahallesi’nde, 16-17 Nisan katli-
am›na kat›lan bir polis timi, merkezleri olan kahvede savaflç›lar›-
m›zca pusuya düflürülerek cezaland›r›lm›flt›r. Birinin yaral› kurtul-
du¤u bu eylemimizde katiller timine mensup Tevfik C‹⁄ERC‹, Ercan
GÖKTEPE, Ömer AKBULUT, Adem BAfiER ve Cevat YILMAZ isimli ifl-
kenceciler hak ettikleri cezaya çarpt›r›lm›flt›r.
Bu olay sonras›, eyleme kat›lanlardan birinin yakaland›¤›n›, ve
bu flahs›n uyuflturucu müptelas› oldu¤unu aç›klayan Necdet MEN-
Z‹R'den o günden bu yana ses ç›kmam›flt›r. Bugüne dek yüzlerce ya-
lan› ortaya ç›kan N. MENZ‹R'i bu olay›n içyüzünü aç›klamaya ça¤›-
r›yoruz. Buyursun aç›klas›n kim uyuflturucu müptelas›? Kendileri-
ne hiçbir ifade vermeyen yi¤it bir insan› suçlamak kolay, kan›tla-
mak zordur. Ama bu kez de ölüm mangalar› flefi MENZ‹R söyledik-
lerini yutacakt›r. Verecek tek bir cevab› yoktur çünkü.
2266-- 4.5.1992, Bursa'da Necdet BAY isimli polis, bugüne kadar
halklara ve devrimcilere karfl› sürdürülen bask› ve katliam politika-
lar›n›n uygulay›c›lar›ndan biri olarak savaflç›lar›m›zca ölüm cezas›-
na çarpt›r›lm›fl ve bu ceza infaz edilmifltir.
2277-- 6.5.1992, ‹stanbul Üsküdar'da Mehmet DAMAR ve Celal SÖN-
MEZ isimli polisler ölüm mangalar›n›n Ankara'da yoldafllar›m›za
karfl› yürüttü¤ü katliama misilleme olarak cezaland›r›lm›flt›r.
2288-- 6.5.1992, ‹stanbul Bak›rköy'de çevik kuvvet mensubu Alaad-
din ÇAYCI ile lokantas›n› polislere aç›p bir üs gibi kulland›ran sivil
faflist Fevzi OKYAY cezaland›r›lm›fl, bask›-zulüm mekanizmas›na ne
flekilde olursa olsun yard›m edenlerin cezas›z kalmayaca¤› göste-
rilmifltir.
2299-- 7.5.1992, ‹stanbul Bak›rköy DYP ‹lçe Binas› bombalanarak ik-
tidar›n bask› ve katliam politikalar›ndan birinci derecede sorumlu
Demirel'in partisine bir uyar› yap›lm›flt›r.
3300-- 8.5.1992, ‹stanbul Ac›badem'de, halka ve devrimcilere karfl›
katliam politikalar›n›n sorumlular›ndan DYP'nin ‹stanbul ‹l Baflkan›
Muhsin D‹VAN savaflç›lar›m›zca vurulmufl ancak bu emperyalist
ufla¤› yaral› kurtulmufltur. DYP sorumlular›na karfl› eylemlerimiz
devam edecektir. Tüm bu katliamlar›n siyasi sorumlusu olan Demi-
rel ve partisinin yetkilileri, milletvekilleri, mutlaka savaflç›lar›m›-
301
Haber Bültenleri (1990-1994)
z›n hedefi olacak ve suçlar›n›n hesab›n› vereceklerdir. Bu olay son-
ras› Muhsin D‹VAN gibi bir korkaktan kahraman yaratmaya çal›flan
iktidar ve uflak bas›n bofluna u¤rafl›yor. Ne M. D‹VAN silah›n› kulla-
nabilecek cesarete sahip olabilmifltir, ne de herhangi bir savaflç›m›z
yaralanm›flt›r.
16-17 Nisan sonras› Silahl› Devrimci Birliklerimizin gerçeklefltir-
dikleri eylemler yukar›da sayd›klar›m›zd›r. Bunun d›fl›nda üye ve
taraftarlar›m›z›n oligarflinin çeflitli kurumlar›na yönelik dizilerce
molotoflama ve tahrip eylemleri olmufltur. Burada bunlar›n listesi-
ni vermeye gerek görmüyoruz. Ancak fluras› iyi bilinmelidir ki, 16-
17 Nisan sonras› oligarfliye yaflatt›¤›m›z kabusu istedi¤imiz zaman
yaflatacak güç ve olanaklara sahibiz, halklar›m›z›n deste¤i ve kat›-
l›m› bizi her zaman bu güce sahip k›lm›flt›r.
16-17 Nisan sonras› çok de¤erli yoldafllar›m›z› kaybettik. Ama
hiçbirinin yeri bofl kalmad› ve flehit yoldafllar›m›z›n direniflleri yo-
lumuzu biraz daha ayd›nlatt›, gücümüze güç katt›. Bugün, 16-17
Nisan öncesinden daha güçlüyüz. fiehit yoldafllar›m›z›n b›rakt›¤›
direnifl kararl›l›¤› ve inançlar› gücümüzü büyütmüfl, kararl›l›¤›m›z›
bilemifltir.
Oligarfli ise biraz daha ç›kmaza sapland›, biraz daha çaresizlefl-
ti. Devrimci fliddetin kabusunu yaflad›lar ve bunu hiç unutmas›nlar.
‹stersek, gücümüzü yöneltirsek onlar› sokakta bile gezemez hale
getiririz, evlerinden burunlar›n› bile ç›karamazlar. Biz güç kan›tla-
ma ve kan dökme merak›nda de¤iliz ve hiçbir zaman da böyle bir
isteriye kap›lmay›z. Kendi program›m›z ve hedeflerimiz do¤rultu-
sunda mücadelemizi ve eylemlerimizi sürdürmeye devam edece-
¤iz. Karfl› karfl›ya kald›¤›m›z her genel sald›r›da, her katliamda ay-
n› genel karfl›l›¤› gösterece¤imizi ve oligarfliye verilen deste¤i ve
destek sahiplerini hiç unutmayaca¤›m›z› bir kere daha hat›rlatmak
isteriz. Hiç kimse devrimcilerin bir operasyonla yok edilece¤ini sa-
n›p da bayraml›klar›n› giymesin, salyalar›n› ak›tmas›n. Herkese
ruhlar›n› ç›kar için satmamas›n›; do¤runun ve hakl›n›n yan›nda ola-
rak çok fley kazanacaklar›n›, çöken bir düzenle birlikte mezara sü-
rüklenmenin hiçbir ç›kar karfl›l›¤› kabul edilmemesi gerekti¤ini
söylemekten b›kmayaca¤›z. Bunu anlayanlar dostumuzdur; anla-
302
Zafer Yolunda 2
mamakta ve üç-befl kurufl için kendini satmakta ›srar edenlere ise,
düflmanl›¤›m›zdan baflka verecek bir fleyimiz olmayacak. Halklar›n
ve devrimcilerin düflman› olmak ise bugünden ölmek demektir, ta-
rihin ve insanl›¤›n lanetini kabul etmek demektir.
AADDIIMMIIZZ DDOO⁄⁄RRUU KKUULLLLAANNIILLMMAALLIIDDIIRR......
Daha önce de üzerinde durdu¤umuz ve duyarl›l›¤›m›z›n bilindi-
¤i bir konuyu yeniden hat›rlatmak istiyoruz.
Örgütümüzün ad› DEVR‹MC‹ SOL'dur ve hiçbir zaman bu ismi k›-
salt›lm›fl haliyle, "DEV-SOL" olarak kullanmad›k. Esas olarak DEV-
R‹MC‹ SOL kavram› k›sa, belirli bir anlam› ve gelene¤i ifade eden bir
isimdir. Bunun ayr›ca k›salt›l›p "DEV-SOL" biçimine sokulmas›, bu
anlam ve gelene¤i gözden kaybetmeye ve olumsuz bir imaj yarat-
maya yöneliktir.
Kontrgerilla ve siyasi polisin bilinçli olarak yapt›¤› bu k›saltma,
bir k›s›m bas›n-yay›n organlar›nca da bilinçli veya bilinçsiz olarak
kullan›lmakta, kontrgerilla ve siyasi polisin amac›na hizmet edil-
mektedir.
Her türlü amaç ve niyeti bir kenara b›raksak bile, hiç kimsenin
bir olguyu kendine göre tan›mlay›p isimlendirmeye, özellikle siya-
si mücadelede, hakk› yoktur; böyle bir fleyin yap›lmas› siyasi ahlak
aç›s›ndan da do¤ru de¤ildir. Bu hakk› kendisinde görenlerin ve
bunda ›srar edenlerin belirli siyasi amaçlarla hareket etti¤ini var-
saymak durumunda oldu¤umuzu özellikle belirtmek isteriz.
Tüm bas›n-yay›n organlar›ndan, kontrgerilla ve siyasi polisin bu
çabas›na ortak olmamas›n› ve ismimizi do¤ru biçimiyle kullanma-
s›n› bekliyor, buna hakk›m›z oldu¤una inan›yoruz.
HALK DÜfiMANLARI SOKAKLARDA RAHAT GEZEMEYECEK, UYUYAMAYACAKTIR!..
HALK DÜfiMANI, EMPERYAL‹ZM‹N UfiA⁄I DYP-SHP ‹KT‹DARI KATL‹AMLARIN VE TÜM SUÇLARININ BEDEL‹N‹ ÖDEYECEKT‹R!..
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
303
Haber Bültenleri (1990-1994)
304
Zafer Yolunda 2
DD‹‹RREENNEENN BBEELLEEDD‹‹YYEE ‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR‹‹NN‹‹NN YYAANNIINNDDAAYYIIZZ
Devrimci mücadele ve emekçi halklar›n hak arama, alma mücadele-si karfl›s›nda her geçen gün daha da bata¤a saplanan Demirelcihükümet, pervas›zca terör estiriyor.
Siyasi iktidar›n verdi¤i vaatleri yerine getirmesini isteyen, hesapsoran, hak arayan memur ve iflçilere verdi¤i cevap tehdit, sürgün, iflçik›y›m›, dayak, iflkence, gözalt›, grev ertelemeleri, grev k›r›c›l›¤› veterörden baflka bir fley de¤ildir.
Örgütümüz emekçi halka karfl› ifllenen bu suçlar›n karfl›l›ks›z kalmayaca¤›n›,halk›n örgütsüz olmad›¤›n›, uygulanan devlet terörüne karfl›, devrimci fliddetlekarfl›l›k verilece¤ini bir kez daha göstermek, belediye iflçilerinin devam edengrevine destek olmak amac›yla bir dizi eylem gerçeklefltirmifltir. Bu amaçla:
- ‹stanbul belediyelerinde devam eden grevde; grev k›r›c›l›¤› yapmas›,daha fazla sömürü, daha az ücret, iflten at›lmalar ve sendikas›zlaflt›rmademek olan özellefltirme ad› alt›ndaki tafleronlu¤u ‹stanbul belediyelerindeilk kez ihale ile alan flirket olmas› nedeniyle, Kartal Esentepe'deki Altafl'a aitgaraj; özellefltirmeyi, iflçi k›y›m›n› ve grev k›r›c›l›¤›n› protesto etmekamac›yla örgütümüz taraf›ndan bomba ve molotofla tahrip edilmifltir.
- Gerici-faflist bir yönetime sahip olan ‹ETT Aksaray Tafl›tlar fiubesi; sivilfaflist örgütlenmeyi sendika yönetimi arac›l›¤›yla ‹ETT'de oluflturmaçabalar›ndan; ‹ETT emekçilerinin haklar›n› iflverenle uzlaflarak satmaktan;‹ETT emekçilerinin hak arama, hak alma eylemlerine kat›lmalar›n› engelle-di¤inden ve belediye iflçilerinin grevine destek amac›yla örgütümüztaraf›ndan 7 A¤ustos tarihinde bas›lm›fl ve bomba ile tahrip edilmifltir.
- DYP-SHP iktidar›ndan ald›klar› güçle pervas›zca iflçi k›y›mlar›na yöne-len ifladamlar›n› uyarmak amac›yla Küçükçekmece Cennet Mahallesi’ndeki‹S-S‹AD (‹stanbul Sanayici Ve ‹fladamlar› Derne¤i) örgütümüz taraf›ndan 8A¤ustos tarihinde bas›larak tahrip edilmifl ve bombalanm›flt›r.
Eylemlerimizle bu suçlar› iflleyenleri tekrar uyar›yoruz: ‹flçi s›n›f›na,emekçi halklara karfl› suç ifllemeye devam etti¤iniz sürece, hareke-timizin hedefi olmaktan kurtulamayacaks›n›z. "
DEVR‹MC‹ SOL
305
Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 15 A¤ustos 1992
11999922 MMaayy››ss--AArraall››kk AArraass›› DDeevvrriimmccii SSooll EEyylleemmlleerrii
(Devrimci hareketin 1992 Eylül’ünde karfl› karfl›ya kald›¤› darbe-cilik ihaneti döneminde, Devrimci Hareket taraf›ndan gerçeklefltiri-len çeflitli eylemlere iliflkin aç›klama yap›lamam›flt›r.
Bu dönemde gerçeklefltirilen eylemlerin bir dökümü, darbeci çe-te taraf›ndan ç›kar›lan Devrimci Sol Dergisi'nin 1992 Ekim say›s›n-da, 1992 Kas›m’›nda yay›nlanan 6. say›s› ve 1993 Ocak ay›nda ya-y›nlanan 7. say›s›nda yer alm›flt›r.
Devrimci Sol’a ait olan bu eylemleri tarihi geliflim aç›s›ndan ek-sik b›rakmamak için, bu dökümlere de burada yer veriyoruz)
88 MMaayy››ss--1177 EEyyllüüll 11999922 ttaarriihhlleerrii aarraass›› KK››rr GGeerriillllaa BBiirrlliikkllee--rrii''nniinn,, SSiillaahhll›› DDeevvrriimmccii BBiirrlliikklleerr''iinn vvee MMiilliisslleerr’’iinn ggeerrççeekklleeflflttiirr--ddiikklleerrii eeyylleemmlleerrddiirr::
- Küçükarmutlu’da devlet güçlerine karfl› 6 kez bombal› sald›r›gerçeklefltirildi.
- Reflitpafla girifline bubi tuzakl› bir bombal› pankart as›ld›, imha
ekipleri flans eseri kay›ps›z kurtuldu.
- Küçükarmutlu halk›n›n “direnifl tepesi” olarak and›¤› ve panzer-
ler taraf›ndan iflgal edilen tepeye, panzerlerin yan›bafl›na bubi tu-
zakl› bir propaganda kaseti yerlefltirilerek yay›n yap›ld›.
- 22 Haziran’da SDB savaflç›lar› taraf›ndan Tarabya ve Arnavut-
köy karakollar› bombaland›.
- Küçükarmutlu’da polisle iflbirli¤i yapan bir muhbirin evine pat-
lay›c› at›larak, bir baflka muhbirin evi bas›l›p dövülerek uyar›ld›.
- Nurtepe’de Dursun Saykal adl› muhbir aya¤›ndan kurflunland›.
- Gazi Mahallesi’nde Mehmet Kaya’n›n dükkan› bombaland›; ay-
r›ca Nurtepe ve Gazi Mahallesi’nde iki bekçinin silah›na el konul-
du.
306
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: Ekim- Kas›m 1992
307
Haber Bültenleri (1990-1994)
- Yenikap› iflportac›lar›n›n tezgahlar›n›n y›k›lmas› için her fleyi
yapan belediye mafyas›n›n bafllar›ndan Nurettin Sözen’in kardefli
Ziya Sözen ve iki suç orta¤›n›n iflyeri bas›larak tahrip edildi.
Yenikap›’daki iflporta tezgahlar›n›n y›k›lmas›ndan sorumlu SHP
Meclis üyeleri Mehmet Mercano¤lu’nun iflyeri bas›larak dövülmek
suretiyle; Mustafa Kalender korumalar› etkisiz hale getirildikten
sonra, yere yat›r›l›p etraf›na atefl edilerek cezaland›r›ld› ve uyar›l-
d›lar.
- Gebze Sarkuysan Lisesi’nin ihbarc› müdürü tüm uyar›lara ra¤-
men muhbirli¤e devam etti¤i için okul önünde dövüldü ve son kez
uyar›ld›.
- Ümraniye’de hafriyat mafyas›n›n ve büyük flirketlerin çevre
halk›na yönelik bask›lar›n› protesto etmek ve faflist mafyac›lar›
uyarmak amac›yla Emlakbank’›n flantiyesi bas›ld›, barakalar atefle
verildi.
- Kartal Belediyesi iflçilerinin direnifli karfl›s›nda polisle iflbirli¤i
yapan Belediye Baflkan› M.Ali Büklü, otomobili molotoflan›p yak›la-
rak, Belediye Baflkan Yard›mc›s› Zeki fiafak, Kartal’daki ya¤ deposu
bombalanarak; Belediye Meclis üyesi Cemal Tezcan, Rahmanlar’da-
ki yaz›hanesi bombalanarak iflçi düflman› tav›rlar›ndan vazgeçme-
leri için uyar›ld›lar.
- 25 May›s’ta Emekli Polis Memurlar› Derne¤i bombaland›, tahrip
edildi.
- Kartal-Maltepe’de bir nakliyat flirketi bas›larak içeride bulunan
evrak ve mühürler al›nd›.
- Okmeydan› Halil R›fat Pafla Mahallesi ve ‹dealtepe Mahallesi
muhtarl›klar› bas›ld›, polisle iflbirli¤i yapmamalar› konusunda uya-
r›ld› ve çeflitli evraklar al›nd›.
- Hasköy’de polisle iflbirli¤i halinde faflist örgütlenme yapan ve
küçük çocuklara sark›nt›l›k eden faflistin pastanesi molotofla yak›-
larak cezaland›r›ld›.
1122 TTeemmmmuuzz kkaattlliiaamm›› yy››llddöönnüümmüü kkaammppaannyyaass›› eeyylleemmlleerriimmiizz
12-14 Temmuz katliamlar›n›n y›ldönümü çerçevesinde örgütlü
oldu¤umuz tüm yerlerde en genifl biçimde yaz›lama yap›lmas›,
bombal›-bombas›z pankartlar as›lmas›, DEVR‹MC‹ SOL bayraklar›
as›lmas› eylemleri gerçeklefltirildi. Ayr›ca bu kampanya çerçevesin-
de yap›lan devrimci fliddet eylemleri de flöyle:
AAnnkkaarraa::
- 15 Temmuz: Aktepe Karakolu’nda görevli polis Ali Kurto¤lu
Abidinpafla’da cezaland›r›ld›.
- 15 Temmuz: GÜR-‹fi flirketi molotofland›.
- 16 Temmuz: Bir polisin silah› milislerimizce kamulaflt›r›ld›.
- 18 Temmuz: Baflbakanl›k Personel Dairesi bas›ld›, arfliv bölümü
atefle verildi ve DEVR‹MC‹ SOL bayra¤› as›ld›.
- 24 Temmuz: Çevik Kuvvet fiube Müdürlü¤ü’nde görevli polis
memurlar› Hüseyin Mutlu ve Hasan Günefl cezaland›r›ld›lar. ‹ki po-
lis de yaral› kurtuldular.
AAddaannaa::
- 16 Temmuz: Devlet Malzeme Ofisi bas›l›p yak›ld›, DEVR‹MC‹
SOL bayra¤› as›ld›.
- Ziraat Bankas› molotofland›.
‹‹zzmmiirr::
- 12 Temmuz: Mersinli’de OPEL’in deposu bombaland›.
BBuurrssaa::
- 17 Temmuz: Duatepe Karakolu bombaland›.
- 24 Temmuz: Akbank Yeflilyayla fiubesi’yle, Mesken’de iki banka
flubesi bombalanarak tahrip edildi.
‹‹ssttaannbbuull::
- 12 Temmuz günü saat 21.30’da; Ka¤›thane, Eminönü ve Halka-
l› vergi daireleri, Bak›rköy ve Kartal adliyeleri, Emirgan Karakolu
bombaland›.
- 13 Temmuz: ABD Konsoloslu¤u (Tepebafl›) Lav silah› ile vurul-
du, tahrip edildi.
- 13 Temmuz: Florya Polis E¤itim Merkezi’nde komiser yard›mc›-
s› Yadigar Özdemir Hasköy’de cezaland›r›ld›, faflist polis yaral› kur-
tuldu.
- 14 Temmuz: Hürriyet Mahallesi’nde Terörle Mücadele fiubesi ifl-
kencecilerinden polis Kamil Koç cezaland›r›ld›.
Yine 14 Temmuz’da: Bak›rköy ‹ncirli’deki Koç Amerikan Bankas›,
Kartal So¤anl›’da BORUSAN tesisleri, Koç Holding’e ait NASOTO, Ga-
ranti Bankas› Çemberlitafl fiubesi, Haznedar’da Magirus Fabrikas›
bombaland›lar.
- 17 Temmuz: Mercan Vergi Dairesi önünde park eden ekip oto-
308
Zafer Yolunda 2
suna bombal› tuzak kurulmufl, patlamada ekip otosu ve içindekiler
hafif hasarla bu defa kurtulmufllard›r.
- 24 Temmuz: ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü binas› Lav silah› ile
vurulmufl, tahrip edilmifltir.
- 27 Temmuz: ‹stanbul Fikirtepe’de polise ait araçlar›n depolan-
d›¤› OTO-SAN bombalanm›flt›r.
- 29 Temmuz: 12 Mart döneminin ‹stanbul S›k›yönetim Komutan
Yard›mc›s› cuntac› generallerden Kemal Kayacan Göztepe’deki evin-
de cezaland›r›ld›.
AA¤¤uussttooss--EEyyllüüll aayy›› eeyylleemmlleerrii
- 2 A¤ustos: ‹stanbul Örnektepe Karakolu tarand›.
- 8 A¤ustos: ‹stanbul Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (‹S‹AD)’nin
Küçükçekmece’deki flube binas› bas›ld› ve içeriye “Yaflas›n Halk›n
ve Belediye-‹flçilerinin Direnifli- DEVR‹MC‹ SOL” yaz›ld›ktan sonra
dernek molotofland›.
- 8 A¤ustos: BELED‹YE-‹fi Sendikas› ‹ETT Tafl›tlar fiubesi bas›ld› ve
içeriye “Kahrolsun Sar› Sendikac›l›k- DEVR‹MC‹ SOL” yaz›ld›ktan
sonra bombaland›.
- 11 A¤ustos: Çevik Kuvvet fiube Müdürlü¤ü’ne ait servis arac›na
Ba¤c›lar’da bombal› tuzak kuruldu, servis arac›, patlaman›n etkisiy-
le tahrip oldu ve bir polisin yaraland›¤› aç›kland›.
- 15 A¤ustos: Hassas Bölgeleri Koruma fiube Müdürlü¤ü’nde gö-
revli polis Servet Tuncer Ankara’da cezaland›r›ld›, polisin yaral›
kurtuldu¤u eylemden sonra yoldafllar›m›z olaya müdahale eden bir
ekip otosuyla çat›flt›, bir yoldafl›m›z yaraland›. Yaral› yoldafl›m›z›n
eylem bölgesinden uzaklaflmak için çevirdi¤i taksinin floförü yolda-
fl›m›z› polise teslim etmek isteyince cezaland›r›ld›.
- 19 A¤ustos: Bak›rköy Güngören’deki Genç ‹fladamlar› Derne¤i
bas›ld›. Duvarlara “‹flçi K›y›m›na Son- DEVR‹MC‹ SOL” yaz›ld›ktan
sonra dernek bombaland›.
- 30 A¤ustos: 30 A¤ustos törenlerinin yap›ld›¤› alana kurulan fle-
ref tribününde ‹stanbul Valisi Hayr› Kozakç›o¤lu, ‹stanbul Emniyet
Müdürü Necdet Menzir, Birinci Ordu Komutan› ‹. Hakk› Karaday›,
Harp Okullar› Komutan› Orgeneral Kemal Yavuz, ‹stanbul Belediye
Baflkan› Nurettin Sözen ve di¤er askeri-idari yüksek kademenin
oturdu¤u koltuklar›n tam alt›na yerlefltirilen tahrip gücü yüksek
309
Haber Bültenleri (1990-1994)
bomba ikinci aramada tesadüfen bulundu.
-- TTuunncceellii HHoozzaatt KKuummkkaayynnaakk ((TTaannzzii)) KKööyyüü KKaarraakkoolluu DDEEVVRR‹‹MM--
CC‹‹ SSOOLL KK››rr GGeerriillllaallaarr›› TTaarraaff››nnddaann TTaarraanndd››..
19 A¤ustos 1992 günü, saat 21.30 s›ralar›nda DEVR‹MC‹ SOL ge-
rillalar› Tunceli ‹li Hozat ‹lçesi Kumkaynak (Tanzi) Köyü Karako-
lu’nu otomatik silahlarla taram›fl ve eylem yerine DEVR‹MC‹ SOL
bayra¤› ast›ktan sonra kay›p vermeden geri çekilmifllerdir. DEVR‹M-
C‹ SOL gerillalar› bas›na gönderdikleri yaz›da “son dönemde ülke-
mizde yo¤unlaflan infazlar› protesto etmek” için eylemi gerçeklefl-
tirdiklerini ve eylemlerinin bundan sonra aral›ks›z sürece¤ini, (...)
DEVR‹MC‹ SOL bayra¤›n›n ülkenin her yerinde dalgalanaca¤›n› be-
lirtmifllerdir.
-1 Eylül: Küçükçekmece Ekipler Amiri Komiser Ömer Çak›r’›n ce-
zaland›r›lmas› eyleminde yoldafl›m›z Ali R›za Karagöz’ün silah›n›n
tutukluk yapmas› üzerine silah›na davranan faflist komiser yoldafl›-
m›z› katletmifltir. Murteza Kaya adl› devrimci ö¤rencinin de katle-
dilmesinden dolay› hakk›nda aç›lm›fl bir dava bulunan tescilli dev-
rimci katili Ömer Çak›r’dan bunlar›n hesab› mutlaka sorulacakt›r.
- 4 Eylül: DYP Ba¤c›lar Belediye Baflkan Aday› Muhsin Ayd›n’›n ifl-
yeri bas›ld›. ‹çeridekiler etkisiz hale getirildikten sonra Muhsin Ay-
d›n’›n silah› kamulaflt›r›ld›, duvarlara DEVR‹MC‹ SOL yaz›ld›.
- 6 Eylül: Sosyetenin u¤rak yerlerinden Klüp 29 ve fiamdansa
“Kürdistan’daki katliamlar› ve yarg›s›z infazlar›” protesto için bom-
baland›.
- 8 Eylül: Toprak Seramik’e ait helikopter pistine yönelik bomba-
l› sald›r› eylemi gerçeklefltirdi.
- 9/10 Eylül: Seher fiahin’in katledilmesinin y›ldönümünde DEV-
GENÇ; ‹TÜ Ayaza¤a Kampusu, Y›ld›z Üniversitesi ve ‹Ü Avc›lar Kam-
pusu ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin girifllerinde-bulunan polis ku-
lübelerini Seher fiahin’in katlini ve okullardaki polis iflgalini protes-
to için bombalayarak yerle bir etmifltir.
- 10 Eylül: Büyükdere Caddesi’ndeki Renault Bayii Kürdistan’da-
ki katliam› protesto için bombaland›.
- 12 Eylül: 12 Eylül askeri faflist cuntas›n›n y›ldönümünde DYP-
SHP koalisyon hükümetinin Milli Savunma Bakan› Nevzat Ayaz’›n
damad› olan Avukat Fikret Öztamur’un bürosu bas›ld›. 12 Eylül ön-
310
Zafer Yolunda 2
cesi MHP’li sivil faflist kadrolardan olan devrimci katili F. Öztamur,
flu anda da ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü’nün avukatl›¤›n› yapmakta
ve Tuzla Katliam› Davas›’nda katil polisleri savunmaktad›r. Bask›n
an›nda büroda bulunmayan faflist avukat bu kez kurtulmufltur.
- 15 Eylül: Eczac›bafl› ve Koç Holding; 12 Eylül’ü ve Kürdistan’da-
ki katliamlar› protesto etmek amac›yla bombaland›lar.
- 17 Eylül: Kürdistan’daki katliamlar› protesto amac›yla ‹stan-
bul’da Ordu Pazar› bombaland›.
- 17 Eylül: ‹stanbul Bahçelievler’de Hassas Bölgeler Koruma fiube
Müdürlü¤ü’nde görevli Baflkomiser Halil Y›ld›r›m savaflç›lar›m›zca
cezaland›r›lm›flt›r. 12 Temmuz katliam›nda ‹brahim Erdo¤an yolda-
fl›m›z›n bulundu¤u örgüt üssünün bas›lmas›nda yer alan bu eli kan-
l› iflkenceci benzer suçlar› bir daha iflleyemeyecektir.
YAfiASIN HALKIN ADALET‹!
H‹ÇB‹R HALK DÜfiMANI CEZASIZ KALMADI, KALMAYACAK!
7 Kas›m 1992
SSiillaahhll›› ggüüççlleerriimmiizz ""hhaallkk››nn aaddaalleettiinniinn"" ggüüvveenncceessiiddiirr..
EEyyllüüll vvee EEkkiimm aayy››nnddaa KK››rr GGeerriillllaa BBiirrlliikklleerrii''nniinn vvee SSiillaahhll››DDeevvrriimmccii BBiirrlliikklleerr''iinn ggeerrççeekklleeflflttiirrddiikklleerrii eeyylleemmlleerrddiirr::
KK››rrddaa ggeerrççeekklleeflflttiirriilleenn eeyylleemmlleerr::
"K›r Gerilla Birliklerimiz 29 Eylül 1992 tarihinde Tunceli'ninHozat ilçesine ba¤l› Yukar› H›d›rdamlar› mevkii, Elaz›¤-Hozatasfalt› üzerinde seyir halindeki üç askeri araca pusu atm›fllard›r.Faflizmin sokak ve ev infazlar›na, Kürt halk›na karfl› giriflilenkatliamlara ve genelde artan tüm bask› uygulamalar›na karfl›gerçeklefltirilen pusu eyleminde üç askerin öldü¤ü, bir astsubay vebirçok askerin de yaraland›¤› ö¤renilmifltir. Askeri araçlara pusueyleminden baflka yine ayn› bölgede yol bir süre trafi¤e kapat›laraksivil araçlarda kimlik kontrolü yap›lm›fl, yol güzergah›nda içkisatan bir iflletmeye içki satma yasa¤› konulmufltur."
28 Eylül'de Sivas-Zara Büyükgüney Köyü’nde iki gerillan›n flehitdüflmesinden sonra gerillalar 3 Ekim'de fierefiye Karakolu'nutarad›lar.
SSiillaahhll›› DDeevvrriimmccii BBiirrlliikklleerriinn fifieehhiirrlleerrddee GGeerrççeekklleeflflttiirrddiikklleerriiEEyylleemmlleerr::
‹‹SSTTAANNBBUULL
- 12 Eylül'ün y›ldönümünde çok say›da bombal›-bombas›z
311
Haber Bültenleri (1990-1994)
pankart as›lm›flt›r.
- Bak›rköy'de Koç Holding'e ait SUROTO molotofland›.
- Hasköy'deki Beko ‹stanbul Bölge fiefli¤i bombaland›.
- ‹nter Star televizyonunun Gayrettepe'deki stüdyosu önündekiaraçlar›, devrimcilere karfl› yürüttü¤ü kampanyadan vazgeçmesikonusunda uyar› amac›yla bombaland›.
- ‹flçilerin sendikalaflma faaliyetini engellemek için iflçi atanTAK‹MSAN flirketinin Kartal So¤anl›'daki iflyeri bombalan›p eylemyerine pankart as›ld›.
- 20 Eylül 1992: Avc›lar'da Terörle Mücadele fiubesi'nde görevlipolis Abdülkadir Deliçay'a yönelik bir cezaland›rma eylemi gerçek-lefltirilmifl ancak faflist polis bu kez sa¤ kurtulmufltur.
- 24 Eylül 1992: Sultanmurat Çengelköy Mahallesi'nde halkabask› uygulayan ATA 2 flirketi ifl flantiyesi bürosu yak›ld›.
- 26 Eylül 1992: Sabanc›'n›n yapt›rd›¤› Beylerbeyi Polis E¤itimMerkezi'ne kurulan bubi tuza¤› rastlant› sonucu önceden fark edil-mifltir.
- 28 Eylül 1992: Gayrettepe'deki Siyasi fiube’nin law silah› iletahribi ve iflkencecilerin cezaland›r›lmas› evlemi yine bir tesadüfeseri eylem gerçekleflmeden k›sa bir süre önce bulunmufltur.
- 30 Eylül 1992: Ba¤dat Caddesi'ndeki Bostanc› Polis Karakolubombalanm›flt›r.
- 4 Ekim 1992: Yeniköy'deki Kavel Kablo Fabrikas› yak›ld›.
- 5 Ekim 1992: Gültepe'deki Çukurova Holding bürosu bomba-land›.
- 6 Ekim 1992: Üsküdar Sultantepe Polis Karakolu bombaland›.
- 9 Ekim 1992: Samand›ra'da devrimcilere karfl› bask›, dayak vehakaret gibi suçlar iflleyen Merkez Emlak sahibi Zeki Sümbül ayak-lar›ndan kurflunlanarak cezaland›r›ld› ve bu suçlar› ifllemeyedevam etmemesi konusunda uyar›ld›.
- 11 Ekim 1992: Kumkap›'daki Polis Bak›m Lojistik Atölyesimolotofland›.
- 13 Ekim 1992: PKP lideri Abimael Guzman'›n tutuklan›fl›n›protesto ve Peru'daki mücadele ile dayan›flma için Peru'nunTürkiye Temsilcili¤i bombaland›.
- 15 Ekim 1992: Okmeydan›'ndaki çevik kuvvete ait bir minibüstarand›, bir polisin yaraland›¤› aç›kland›.
- 19 Ekim 1992: Kartal Gülsuyu'nda mafyac›l›k ve polisle iflbirli¤iiçinde muhbirlik yapan KOYMENLER flirketinin Bostanc›'daki iflyeriyak›ld› ve Kartal'daki bürolar› kurflunland›,
312
Zafer Yolunda 2
BBUURRSSAA VVEE EEGGEE ‹‹LLLLEERR‹‹
- 24 Eylül 1992: Bursa'da BMC bombaland›
- 1 Ekim 1992: Bursa'da Sivil Savunma ‹l Müdürlü¤ü bombaland›.
- ‹zmir yolu üzerindeki polis noktas› saatli bomba ile tahrip edil-di.
- 4 Ekim 1992: ‹zmir Ç›narl›'da General Motors'un Opel deposubombaland›.
- 4 Ekim 1992: ‹zmir'de Bornova Adliyesi bombaland›.
- 4 Ekim 1992: ‹zmir'de Karfl›yaka Kaymakaml›¤› bombaland›.
- 4 Ekim 1992: Denizli Emniyet Müdürlü¤ü bombaland›.
- 5 Ekim 1992: Bursa Ulubatl› Hasan'da Toprak Holding bomba-land›.
- 5 Ekim 1992: Manisa Salihli tütün deposuna yönelik bir sald›r›gerçeklefltirildi.
- 18 Ekim 1992: Buca Cezaevi'nde devrimci tutsaklara yönelikfaflist sald›r›lar› protesto etmek ve cezaevi yöneticilerini son kezuyarmak amac›yla cezaevi müdürünün evine yönelik bombal›sald›r› gerçeklefltirilmifltir.
DEVR‹MC‹ SOL
313
Haber Bültenleri (1990-1994)
314
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
BBööllüümm 44
11999933
316
Zafer Yolunda 2
SSiillaahhllaarr››mm››zz hhaallkk››nn flfliiddddeettiinniinn öönnüünnüü aaçç››yyoorr
""‹‹nnffaazzllaarr vvee KKaayy››ppllaarr››nn SSoorruummlluullaarr›› CCeezzaass››zz KKaallmmaayyaaccaakk""
- 27 Ekim: Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'den sonra Dev-Genç'liAyhan Efeo¤lu'nun da kay›plar listesine eklenmesini protesto et-mek için Dev-Genç; Befliktafl Akaretler'de silahl› bir korsan gösteridüzenlemifl ve Akbank fiubesi'ni molotofla tahrip etmifltir.
- 6 Kas›m: fiehremini'de bir ekip otosu taranarak Do¤an Alt›nça-nak, Faz›l Kandemir ve Durhasan Beyhan adli, polisler cezaland›r›l-m›flt›r.
- 11 Kas›m: Üsküdar Altunizade'deki Uran Holding bombalana-rak tahrip edilmifltir.
- 17 Kas›m: Befliktafl Ekipler Amirli¤i makam otosu taranm›flt›r.Befliktafl Ekipler Amiri Yavuz Selim fiahin ve 3 polis memuru ceza-land›r›lm›flt›r."
""‹‹flflççii DDüüflflmmaannllaarr››nnddaann HHeessaapp SSoorraaccaa¤¤››zz""
- 31 Ekim: Devrimci ‹flçi Hareketi, Küçükçekmece Belediyesi'neyapt›¤› bombal› bask›nda; bas›lan yerin duvarlar›na “Belediye iflçi-leri Yaln›z De¤ildir”, “‹flçi K›y›m›na Son” sloganlar›n› yazm›fl ve ey-lemi üstlenmifltir.
- 26 Kas›m: 10 Kas›m günü Paflabahçe fiifle Cam Fabrikas›'na DEV-R‹MC‹ SOL taraf›ndan as›lan pankarta müdahale etmedi¤i gerekçe-siyle bir bekçiyi iflten atan iflçi düflman› personel flefi Tuncay Bal-kuv önce dövülüp iflçiler önünde özelefltiri verdirildikten sonra ifl-yerine yap›lan uyar›ya ra¤men bekçi, bir haftal›k süre doldu¤u hal-de ifle al›nmay›nca fabrikan›n kristal bölümü bas›l›p bombalanm›flve buraya "‹flçi Düflmanlar›ndan Hesap Soraca¤›z" yaz›l› bir pankartas›lm›flt›r.
- 29 Kas›m: Merter'de Akkanat Tekstil Fabrikas›'n›n sahibi, iflçidüflman› Mehmet Akkanat'›n arabas› molotoflanarak tahrip edilmifl-
317
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 9 Ocak 1993
tir.
""GGeennççllii¤¤ee KKaallkkaann EElllleerrii KK››rraaccaa¤¤››zz""
- 4 Aral›k: ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi polis noktas›molotoflanarak tahrip edilmifltir. Kad›köy'deki Marmara Üniversite-si Kampusu polis noktas› bas›larak bekçi etkisiz hale getirildiktensonra polis Ahmet Bozok cezaland›r›lm›fl, silah ve telsize el konul-mufltur.
- 7 Aral›k: Erciyes Üniversitesi’ndeki bask›lar› protesto etmekiçin Dev-Genç; Halk Sigorta Kayseri Bölge Müdürlü¤ü'nü molotofla-yarak tahrip etmifltir.
BBuunnllaarr››nn dd››flfl››nnddaakkii ççeeflfliittllii eeyylleemmlleerr::
- 24 Ekim: Kartal Gülsuyu'nda halka karfl› suç iflleyen ve mafya-l›k yapan Ali Parlak'›n evi ve iflbirlikçi fiafak K›rtasiye kurflunlana-rak halka karfl› suç ifllememeleri konusunda son kez uyar›lm›fllar-d›r.
- 31 Ekim: T‹KB üyesi iki devrimci fiaban Budak ve Remzi Basa-lak'›n katledilmesini protesto için Adana Ziraat Bankas› Denizli fiu-besi bombalanm›flt›r.
- Yerel seçimlerle ilgili olarak burjuva partilerine yönelik siyasalfaaliyetler çerçevesinde DYP Gebze ilçe Binas› ile Cevizli ve Küçük-yal› seçim bürolar› molotof kokteylleri ve sis bombalar› ile tahripedilmifltir. Ayn› saatlerde DYP Gebze ‹lçe Binas› ve ayn› caddedekiVak›flar Bankas›'na da bombal› pankartlar as›lm›flt›r."
DEVR‹MC‹ SOL
318
Zafer Yolunda 2
‹‹ÇÇ VVEE DDIIfifi DDÜÜfifiMMAANNLLAARRIIMMIIZZ HHAARREEKKEETT‹‹MM‹‹ZZ‹‹ TTAASSFF‹‹YYEE EETTMMEEKKTTEE BB‹‹RRLLEEfifiMM‹‹fifiTT‹‹RR,, BBAAfifiAARRAAMMAAYYAACCAAKKLLAARR!!......
TTüümm DDeevvrriimmccii SSoollccuullaarr vvee ttaarraaffttaarrllaarr››mm››zz!!
Emperyalizmin ve oligarflinin M-L'lere ve ulusal hareketlere kar-
fl› on y›llard›r sürdürdü¤ü kontrgerilla taktiklerine yabanc› de¤iliz.
Düzen aleyhtar›, düzeni tehdit eden, devrimci halk iktidar›n› kur-
mak isteyen hemen tüm devrimci güçler, emperyalizmin ve oligar-
flinin çok çeflitli sald›r›lar›yla karfl› karfl›ya kalm›flt›r. Hareketimiz
de bu tür sald›r›lara u¤rayan önemli güçlerden biridir.
Devrimci Sol olarak siyasi arenaya ç›kt›¤›m›zdan bugüne kadar,
katliamlarla, tutsakl›kla, iflkenceyle örgütümüzü amac›ndan vazge-
çiremeyen, hedefinden sapt›ramayan oligarfli, bunlar›n yan›nda ide-
olojik-psikolojik sald›r›lara baflvurarak, halk kitlelerini yan›ltarak,
güvensizlik yayarak geliflip güçlenmemizi engellemek istemektedir.
Ölmek, öldürmek, tutsak düflmek bir yerde savafl›n genel kural›d›r.
Ve biz bu savaflta u¤rad›¤›m›z katliamlara, çok de¤erli önder ve sa-
vaflç›lar›m›z› yitirmemize ra¤men, dostun ve düflman›n ibretle izle-
di¤i direnifl destanlar› yaratarak, oligarflinin bu silahlar›n› kendisine
döndürerek halk›m›za kurtulufl umudunu tafl›d›k. Oligarflinin koflu-
¤unu ve çaresizli¤ini sergiledik. ‹flte Devrimci Sol'un herkese, her fle-
ye ve tüm olumsuzluklara ra¤men sürdürdü¤ü bu kararl› çizgisi, oli-
garfliyi, bizi katliamlarla yok edemeyece¤i sonucuna vard›rm›flt›r.
Bunun içindir ki, oligarfli gerek halka, gerekse saflar›m›za yöne-
lik ideolojik, psikolojik propaganda taktiklerini yo¤unlaflt›rm›fl ve
bu konuda her yöntemi deneyerek sonuç almaya çal›flm›flt›r ve ça-
l›flmaktad›r... Özellikle önderli¤imizin cezaevinden ç›k›fl›ndan son-
ra, bu taktiklerini daha da yo¤unlaflt›rm›fl, önderli¤imizle belirli
kadrolar aras›nda suni çeliflkiler yaratmaya çal›flm›flt›r. Bununla
319
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 5 Mart 1993 SSaayy››:: 52
kadrolar› önderli¤imize karfl› k›flk›rtmak, güvensizlik yaymak ve
sonuçta örgütümüzü parçalayarak güçten düflürmek, savafl potan-
siyelini yok etmek istemektedir.
Y›llard›r yap›lan bu propaganday› görmek durumunday›z. Ço¤u
kez burjuva bas›n›nda örgütümüz ve önderlik aleyhine yalan ve de-
magojilerden oluflmufl çeflitli haberlerin yer ald›¤›n› görür, yeni bir
kontrgerilla haberi veya bildirisi deyip geçeriz. Oysa ç›kan bu tür
haberlerin, bildirilerin hangi amaca hizmet etti¤i, hangi koflullarda
ç›kar›ld›¤›, nedenleri üzerinde düflünüp önlemler almak durumun-
day›z. Kuflkusuz kontrgerilla taktiklerini içsellefltirmifl, devrime ve
örgüte yürekten inanm›fl arkadafllar›m›z için bir sorun yoktur. Ama
örgütümüzün tarihini, savafl›m›z› gerçek anlam›yla kavramam›fl
olanlar, oligarflinin bu tür sald›r›lar›ndan flu veya bu biçimde etki-
lenmektedir. Keza oportünizmin k›flk›rtmas›, spekülasyonu ve de
içimizdeki oportünist uzant›lar›n, beflinci kollar›n, f›rsatç›l›¤›n,
kendi ihtiras ve zaaflar›n› tatmin edecek zemin aray›fllar› kontrge-
rillan›n baflar› hanesine yaz›lmaktad›r.
Hareketimiz bugün her zamankinden daha güçlü bir sald›r›yla
karfl› karfl›yad›r. Örgütümüz tüm eksiklerine, 1990'dan bu yana 12
Temmuz, 16-17 Nisan gibi katliamlar› yaflamas›na karfl›n, sürekli ge-
liflen, büyüyen bir hat izlemifl ve güçlenmifltir. ‹flte tam da bu afla-
mada, oligarflinin kontrgerilla taktikleri tüm yo¤unlu¤u ile gündeme
girerek örgütümüzü parçalamay›, tasfiye etmeyi hedeflemektedir.
23 fiubat 1993 tarihli Hürriyet gazetesinde ç›kan “DEV-SOL'U D‹-
R‹LTEN fiEYTAN‹ PLAN" yine alt bafll›klarda "Dev-Sol'da darbe, ikinci
adam aray›fl›, yeniden toparlanma" bafll›klar› alt›nda yaz›lan haber,
kontrgerilla takti¤inin bir üst noktadaki ifadesi olup, aç›kça ayr›l›¤›
ve tasfiyecili¤i körüklemektedir. Keza 24 fiubat tarihli Milliyet gaze-
tesinde ve kimi TV haberlerinde, Türkiye oligarflisinin Dursun Kara-
tafl'› ve Bedri Ya¤an'› Alman hükümetinden istedi¤i, Alman hüküme-
tinin ise bunu reddetti¤i fleklindeki haberler de tamamen as›ls›z
olup ayn› amaca hizmet etmektedir. Yine 27 fiubat tarihli Milliyet'te
"Dev-Sol'da Kavga" bafll›kl› yaz› da, komploculu¤u, tasfiyecili¤i des-
teklemek için yaz›lan kontrgerilla yay›n›ndan baflka bir fley de¤ildir.
DDeevvrriimmccii SSooll''aa UUmmuutt BBaa¤¤llaayyaann HHaallkk››mm››zz vvee
TTüümm DDeevvrriimmccii SSoollccuullaarr!!
320
Zafer Yolunda 2
Devrimci Sol, siyasi tarihi boyunca ne oligarflinin her katliam veoperasyonundan sonra çökerttik, yok ettik demagojilerine, neoportünizmin 3-5 ayda bir ileri sürdü¤ü "Devrimci Sol Bölündü" de-magoji ve yalanlar›na, ne de içimizdeki oportünistlerin, tasfiyecile-rin felaket tellall›klar›na prim vermeyerek, do¤ru bildi¤i yolda bü-yük bir inat ve kararl›l›kla yürümüfltür.
YYoolluummuuzzaa DDeevvaamm EEttmmeekk ZZoorruunnddaayy››zz!!
Örgütümüz 15 y›ll›k tarihi boyunca Türkiye solunda pek yaflan-mam›fl en güzel de¤erleri yaratarak bugünlere gelmifltir. Bu de¤er-lerin belki de en önemlisi "Devrimci Sol Bölünmez ve Devrimci SolDedi¤ini Yapar" gerçe¤idir.
Örgüt olarak flehitlerimizle, kadrolar›m›zla, önderli¤imizle, sa-vaflç›lar›m›zla, taraftarlar›m›zla ve bize umut ba¤layan, destekle-yen halk›m›zla bugünlere geldik. Birbirimize güvenerek, davam›zainanarak, gerekti¤inde ölerek, öldürerek oligarflide korkulu günler,halk›m›zda umut yaratt›k. fiimdi oligarfli kendi korkulu günleriniunutmak ve halk›m›z›n umudunu söndürmek istemektedir.
Kontrgerillan›n bu umudunu söndürmek, yok etmek, ezip geç-mek zorunday›z.
Biz gelip geçici bir hevesin, k›sa süreli bir takti¤in de¤il, zaferin,Devrimci Halk ‹ktidar›’n›n peflindeyiz...
Bu hedefe varmay› engelleyen, engellemeye çal›flan içimizden ved›fl›m›zdan her kim olursa olsun ezip geçmek zorunday›z.
Tarihimizi tersyüz ettirmek isteyenler; ideolojimizi, politikam›-z›, ahlak›m›z›, ilke ve de¤erlerimizi yok say›p her fleyi kirletmek is-teyenler, kendilerini bizden görmüyorlar demektir. Hangi k›l›f al-t›nda gelirse gelsin, hangi gerekçelere s›¤›n›rsa s›¤›ns›n, bunlar fluveya bu biçimde oligarflinin yönlendirmesinde, hareketimizi parça-lamay› ve devrim yürüyüflümüzü engellemeyi hedeflemifllerdir veböyle kabul edilmelidirler.
15 y›ll›k siyasal tarihimiz boyunca, iç ve d›fl hemen tüm sald›r›la-
r› etkisiz k›ld›k ve bu sald›r›lardan güçlenerek ç›kt›k. Oligarflinin bu
sald›r›s›ndan da güçlenerek ç›kaca¤›m›zdan hiç kimsenin kuflkusu ol-
mamal›d›r. Gücümüz flimdiye kadar yaflatt›¤›m›z güven duygusunda,
birli¤imizde, ideoloji-politika ve taktiklerimizin do¤rulu¤undad›r.
Bugün darbecilik, komploculuk, tasfiyecilik, ideolojik-politik-ah-
321
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
322
Zafer Yolunda 2
laki olarak her yönüyle tükenmifl, iflas etmifltir. Kadrolar›m›z örgü-
tümüzü çok yüksek bir bilinçle sahiplenmifl, tasfiyecili¤i ad›m ata-
maz, konuflamaz duruma getirmifltir.
Darbecili¤i, tasfiyecili¤i, hizipçili¤i mahkum etmek için karfl›-
darbe gibi devrimci olmayan yöntemlere baflvurmad›k. Sorunu
komplocu anlay›fl›n mahkum edilmesi ve hareketimizde bir daha
ortaya ç›kmas›n›n koflullar›n› engellemek için bir bilinçlendirme ve
e¤itim faaliyeti olarak ele ald›k. Saflar›m›zda devrimci demokrasi
örne¤i yaflatarak kadrolar›m›za, ilkelerimize, geleneklerimize gü-
venerek tasfiyecili¤e karfl› savaflt›k. Ve yaln›z ülkemiz devrimcili¤i-
ne de¤il, tüm devrimci hareketlere, devrimci demokrasi ve tasfiye-
cili¤e karfl› mücadele konusunda olumlu bir deney sunduk.
Yine bu olayda kadrolar›m›z ve tüm Devrimci Solcular, k›flk›rt-
malar›, demagojileri, spekülasyonlar›, çamur atmalar› ve provokas-
yonlar› ellerinin tersiyle iterek, düflman›n oyununa gelmeyecekleri-
ni dost ve düflman herkese bir kez daha göstermifllerdir. Ve Devrim-
ci Sol'un iç ve d›fl düflmanlara karfl› mücadelesinde her zaman za-
ferle ç›kaca¤› bir kez daha kan›tlanm›flt›r.
YYoollddaaflflllaarr!!
Savafl tüm boyutlar›yla her alanda keskinleflerek sürmektedir. Bu
anlamda hareketimize yönelmifl bu son sald›r›y› da savafl›n fliddet-
lenmesinin ve ileri bir at›l›m›n do¤um sanc›lar› olarak kabul edip,
düflmanlar›m›z›n üzerine daha kararl› yürümeliyiz.
Her fley birli¤imiz, gelece¤imiz ve zaferimiz için fliar› daha bir
bilinçle, daha yüksek sesle hayk›r›lmal›d›r.
Devrim ve karfl›-devrim aras›nda ara yol yoktur. Ara yol arayan-
lar bizi oportünizmin batakl›¤›na götürmek isteyenlerdir. Oportü-
nizme ve düflmana karfl› devrimci halk iktidar›n›n, proletaryan›n
bilinciyle hareket edece¤iz!
KAHROLSUN TASF‹YEC‹LER, DARBEC‹LER VE KOMPLOCULAR!KAHROLSUN ‹Ç VE DIfi DÜfiMANLARIMIZ!DEVR‹M YÜRÜYÜfiÜMÜZÜ H‹ÇB‹R GÜÇ ENGELLEYEMEZ!
DEVR‹MC‹ SOL
‹‹flflççiilleerr,, EEmmeekkççiilleerr,, YYuurrttsseevveerrlleerr,, TTüümm HHaallkk››mm››zz!!
6 Mart gecesi yeni bir katliam daha yafland›. Oligarfli cesetleri-
miz üzerinde zafer 盤l›klar› atarak bir kez daha bizi yok etti¤ini,
çökertti¤ini söylüyor... Ve kan gölü içerisinde, katledilen anneleri-
ni isteyen çocuklar›m›za sahip ç›kma demagojisi yap›yor. Anne ve
babalar›n› katledip, yüzlerce çocu¤umuzu öksüz ve yetim b›rakan-
lar kendileri de¤ilmifl gibi, sözüm ona çocuklara sahip ç›k›yor gö-
rünümü vererek kendilerinin ne kadar müflfik, devrimcilerin ne ka-
dar zalim oldu¤unu göstermek istiyorlar. Ve devrimcileri "Devrim-
cili¤e devam ederseniz, çocuklar›n›z öksüz ve yetim kal›r" diye
korkutmak istiyorlar. Faflizmin açmaz› öylesine derinleflmifl ve hal-
k›n devrim iste¤i öylesine kök salm›flt›r ki, bu kavga art›k anne, ba-
ba, efl, çocuk ayr›m› yapmadan, gerekti¤inde herkes bir tarafa, dev-
rimci mücadele bir tarafa diyerek yürüyor. Çocuklar anne ve baba-
lar›n›n iflkence seslerini, delik deflik edilmifl cesetlerinin görünüm-
lerini belleklerine kaz›yarak büyüyorlar. Anneler, babalar, çocukla-
r›n›n da¤da ve flehirde mücadele ve ölüm haberlerini beklerken, ço-
cuklar›na nas›l destek olacaklar›n›, devrim yürüyüflünü nas›l h›z-
land›racaklar›n› düflünerek her gün biraz daha düzenden kopuyor,
yeni bir yaflam kuruyor, yeni bir kültürü içsellefltiriyor. Bu devrim
yürüyüflüdür. Bu yürüyüfl art›k oligarflinin tüm demagoji ve yalan-
lar›n› ezip geçerek, hedefine do¤ru artan bir h›zla ilerliyor.
Hareketimizi ne katliamlar, ne de kontrgerillan›n sindirme,
komplo, böl-parçala ve yönet taktikleri yok edemez. Savafl›m›z› ge-
riletemez... Devrimci Halk ‹ktidar› rotas›n› sapmaya u¤ratamaz...
Kontrgerillan›n insanlar›m›z› katletmesi, tutsak almas› ve hare-
ketimizi tasfiye etmeye çal›flmas› asla baflar›ya ulaflamayacakt›r. 15
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 8 Mart 1993 SSaayy››:: 53
323
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
y›l boyunca bütün katliamlar›, darbeleri direnifl çizgimizle zafere
dönüfltürdük. Komplo ve tasfiye giriflimlerini ise yeni bir bilinçlen-
me ve e¤itim faaliyeti olarak ele al›p dersler ç›kararak, ideolojik-
politik mücadelemizle ezip, daha güçlü örgütlenmeler ve politika-
lar yaratarak gelece¤e daha emin ad›mlarla yürüdük. Bu kez de
böyle olaca¤›ndan hiç kimsenin kuflkusu olmas›n.
Kontrgerilla katliamla birlikte hareketimizi tasfiye etmek için
her türlü hile, provokasyon, yalan ve demagojiyi gündeme getire-
rek karfl›-devrimci çabalar›n› sürdürecektir. Nitekim bas›nda ve
TV'lerde yer alan haberler kontrgerilla haberleri olarak de¤erlendi-
rilip, duyarl› olunmal›d›r. Devrimci Sol, ne katliamlara, ne de tasfi-
ye ve komplo giriflimlerine asla teslim olmad› ve olmayacakt›r. Da-
ha da büyüyüp güçlenerek, daha h›zl› koflarak partili devrim yürü-
yüflüne devam edecektir.
6 Mart gecesi katledilenler bizim flehitlerimizdir. Hatas›yla, seva-
b›yla, günah›yla mücadelemizde yer alm›fl, oligarflinin katletti¤i in-
sanlara sahip ç›kaca¤›z. Gereken sayg›y› gösterece¤iz... Onlar› katle-
den oligarfliden ve katledilmelerine adeta bilerek, bütün ›srarlara
ra¤men kendini dayatarak ortam haz›rlayanlardan hesap soraca¤›z!..
KATL‹AMLARIN HESABINI SORACA⁄IZ!
HAREKET‹M‹Z‹ TASF‹YE ETMEK ‹STEYENLER ASLA BAfiARIYA ULAfiAMAYACAKLARDIR!
DEVR‹M YÜRÜYÜfiÜMÜZE DEVAM EDECE⁄‹Z!
BBeeddrrii YYAA⁄⁄AANN ((HHAAYYDDAARR))
1959 Erzurum do¤umlu, emekçi, yoksul bir ailenin çocu¤uydu.
1978'de aktif olarak devrimci mücadeleye kat›ld›. ‹stanbul DEV-
GENÇ çal›flmalar› içerisinde geliflerek, yöneticilerinden oldu. 1980
öncesi k›sa bir süre ‹stanbul DEV-GENÇ sorumlulu¤u yapt› ve tutsak
düfltü. K›sa süren bu ilk tutsakl›¤›ndan sonra, yine ayn› görevle
mücadelede yerini ald›. 12 Eylül'den sonra yeniden tutsak düfltü.
Cezaevlerinde direnifl hatt›n›n önde gelenlerinden oldu. Çeflitli ce-
zaevlerinde cezaevi idarelerine ve di¤er siyasetlere karfl› hareketi-
mizi temsil etti. 1989 Ekim'inde bir özgürlük eylemiyle yeniden s›-
324
Zafer Yolunda 2
cak mücadeleye kat›ld›. Hareketimiz taraf›ndan Ortado¤u temsilci-
li¤ine atand›. 10 Eylül 1992 tarihine kadar bu görevini sürdürdü. 6
Mart 1993 gecesi örgüt üyelerimiz Gürcan Özgür, Menekfle Meral ve
taraftarlar›m›z Asiye Kasap, R›fat Kasap'la birlikte oligarfli taraf›n-
dan katledildi.
GGüürrccaann ÖÖZZGGÜÜRR ((DDEERRYYAA))
1953 Elaz›¤ do¤umlu, emekçi bir ailenin k›z›yd›. 1977'lerden iti-
baren Devrimci Gençlik mücadelesinde yer ald›. 1978'den sonra ise
farkl› alanlarda çal›flmalar yürüttü. 12 Eylül'den sonra birçok önder
ve kadrolar›m›z›n tutsak al›nmas›yla daha ileri görevler üstlendi.
1983'te hareketimizi sahiplenen birkaç insandan biriydi. Özveriyle
çal›flt›. 1984'te tutsak düfltü. Direnifl hatt› içinde yer ald›. 1987'de
özgürlü¤üne kavuflunca yeniden mücadele içerisinde yerini ald›...
Bir süre sonra 12 Temmuz'da flehit düflen önder yoldafllar›m›zdan
Niyazi Ayd›n'la evlendi. Örgütümüzün 1990 Mart kararlar›yla yeni-
den at›l›m sürecine girdi¤i aflamada ‹stanbul Devrimci ‹flçi Hareke-
ti Komitesi'ne atand›. 17 Nisan 1992'den k›sa bir süre sonra ‹stan-
bul Mahalli Birimler, Devrimci ‹flçi Hareketi ve ‹stanbul SDB'leri si-
yasi sorumlulu¤una atand›. Ve 12 Aral›k 1992 gününe kadar hare-
ketimizin ileri kadrolar›ndan biri olarak bu sorumlulu¤unu sürdür-
dü. 6 Mart 1993 gecesi flehit düfltü.
MMeenneekkflflee MMEERRAALL ((BBEERRRR‹‹NN))
1967 Band›rma do¤umlu, yoksul emekçi bir ailenin k›z›yd›.
1988'de ‹stanbul sa¤l›k emekçileri içerisinde aktif mücadele sür-
dürdü. Bir süre ‹stanbul Hemflireler Derne¤i'nin baflkanl›¤›n› yapt›.
Birçok sa¤l›k emekçisinin devrimci mücadeleye kat›lmas›nda onun
pay› vard›. Bir süre sonra daha ileri görevler alarak Devrimci Me-
mur Hareketi'nin yeniden örgütlenmesinde yer ald›. Ve bu alan›n si-
yasi sorumlulu¤una atand›. 17 Nisan 1992'den itibaren ise zorunlu
olarak bu görevden al›n›p, baflka görevlere verildi. 1 fiubat 1993'e
kadar bu görevlerini sürdürdü. 6 Mart 1993 gecesi flehit düfltü.
RR››ffaatt KKAASSAAPP
1961 Rize do¤umlu, emekçi bir aileden gelme bir iflçiydi. ‹ETT'de
325
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
326
Zafer Yolunda 2
planton görevlisi iken 1991 y›l›nda hareketimizle iliflkiye geçti. 12
Temmuz katliam› sonras› D‹H'te hareketimizin bir taraftar› olarak
örgütlenme çal›flmalar› içinde yer ald›. 1992 Ekim sonras›ndan fle-
hit düfltü¤ü tarihe kadar ise kurumlaflma ile görevliydi. Bu görevi-
ni büyük bir özveri ve disiplinle yerine getirdi.
AAssiiyyee KKAASSAAPP
1964 Rize do¤umlu, emekçi bir ailenin k›z›yd›. Devrimci hare-
ketle tan›flmas› efli dolay›s›ylayd›. S›radan bir ev kad›n›yken, efliyle
birlikte devrimci mücadeleye katk›da bulunarak hareketimizi be-
nimsedi. Bulundu¤u kurumlaflma iliflkilerinde, halktan gelen do¤al-
l›¤›, özveri ve disipliniyle çal›flt› ve bir taraftar›m›z olarak flehit
düfltü.
DEVR‹MC‹ SOL
SSAAVVAAfifiMMAAYYAA DDEEVVAAMM EEDDEECCEE⁄⁄‹‹ZZ!!
Bugün hareketimiz d›fl ve iç düflmanlar›m›z›n yo¤un sald›r›s› al-
t›nda olup, bölünüp parçalanmak ve tasfiye edilmek istenmektedir.
Devrimci Sol üyeleri, savaflç›lar›, taraftarlar› ve halk›m›z asla buna
izin vermeyecektir. Düflmanlar›m›z› sevindiren, hareketimize, hal-
k›m›za zarar veren tav›r ve davran›fl içerisinde olanlar, düflmanla-
r›m›zd›r ve bunlardan hesap sormak her Devrimci Solcunun, taraf-
tar›m›z›n görevidir.
Düflmanlar›m›z, kendilerinden yapt›klar›n›n hesab›n›n soruldu-
¤unu ve sorulaca¤›n› çok iyi bilmektedirler. Onlar bizimle olan sa-
vafllar›nda katliamlara ra¤men hiçbir zaman umduklar›n› bulamad›-
lar, savafl içerisinde Devrimci Sol'un ne olup olmad›¤›n› çok daha
iyi tan›d›lar, gördüler. Tek umutlar› vard›, her türlü hile, yalan, de-
magoji ve provokasyonlarla hareketimizi içten bölme ve güçten dü-
flürmeydi. Bugün bunun sevinciyle kadeh tokuflturuyorlar.
Bu sevinci onlara yaflatmayaca¤›z!
Hareketimizi böldürtmeyece¤iz!
Hareketimizi bölmeye, oligarfliyle olan savafl›n› engellemeye ça-
l›flan her kim olursa olsun karfl›lar›nda her fleyiyle varl›¤›n› ortaya
koyarak devrim için and içmifl Devrimci Solcular› bulacakt›r.
Devrim yürüyüflümüze engel olmak isteyenleri bir kez daha uya-
r›yoruz: Hareketimize, de¤erlerimize, halk›m›za daha fazla zarar
vermeden, daha fazla suç ifllemeden Devrimci Sol adaletine teslim
olun. Aksi halde do¤acak bütün olumsuzluklardan sorumlu olacak-
s›n›z ve bunun hesab›n› tarih ve halk›m›z önünde mutlaka ve mut-
laka vereceksiniz.
Örgütümüz devrim yürüyüflüne devam edecektir!
327
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 18 Mart 1993 SSaayy››:: 54
328
Zafer Yolunda 2
6 Mart Katliam›’n›n sorumlusu oligarfli ve darbecilerdir. Osmanl›
gelene¤inin mirasç›s› oligarfli kendi düzenine karfl› olan herkese
düflmand›r. Kan ak›tmaya doymaz. Bunun için de devrimcileri kat-
lederek yok etmeyi politika edinmifltir. Onlarla anlad›klar› dilden
savaflmay› sürdürece¤iz.
Oligarfliyi, savafl›m›z›, örgütümüzü yeterince bilmeyenler, tan›-
mayanlar, oligarfliyle savaflmay› oyun zannedenler, kendi f›rt›nal›
ruh hallerinin, hiziplerinin, iç çekiflmelerinin, ihtiras kavgalar›n›n
sonucu olarak katliam ortam›n› haz›rlam›fl, hareketimize maddi
manevi büyük zararlar vermifltir, vermeye de devam etmektedir.
Bunlar›n hesab› sorulacakt›r.
Savafl›m›z sürecektir!
10.3.1993 günü saat 17.45'te Bayrampafla Metro ‹stasyonu yak›-
n›nda E-6 yolu üzerinde hareket halinde olan 30 kiflilik Çevik Kuv-
vet minibüsü law silah›yla tahrip edilip, taranarak birçok polis ce-
zaland›r›lm›flt›r. Eylemi Topkap› Bölge Komutanl›¤›m›za ba¤l› Bu-
luthan Kangalgil Birli¤i gerçeklefltirmifltir.
HER fiEY B‹RL‹⁄‹M‹Z, GELECE⁄‹M‹Z VE ZAFER‹M‹Z ‹Ç‹N!
6 MART KATL‹AMININ SORUMLUSU OL‹GARfi‹ VE DARBEC‹LERDEN HESAP SORACA⁄IZ!
DEVR‹MC‹ SOL
Silahl› Devrimci Birlikler
HH‹‹ÇÇBB‹‹RR DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL SSAAVVAAfifiÇÇIISSII
TTEESSLL‹‹MM OOLLMMAAYYAACCAAKK!! OOLLMMAAZZ!!
HHaallkk››mm››zz,, TTaarraaffttaarrllaarr››mm››zz,, YYoollddaaflflllaarr››mm››zz!!
24 Mart gecesi saat 22.00 ve 25 Mart 02.30 sular› sabaha karfl› ‹s-
tanbul yeniden silah sesleriyle yank›land›.
Bu ses Devrimci Sol savaflç›lar›n›n, ""HHiiççbbiirr DDeevvrriimmccii SSooll SSaa--
vvaaflflçç››ss›› TTeesslliimm OOllmmaazz"" diyenlerin sesleriydi...
Bir kez daha kuflat›lm›fl üç Devrimci Solcu, 12 Temmuz'un, 16-17
Nisan flehitlerinin yolunda devrim yürüyüflünü devam ettirdiklerini
hayk›r›yorlard›. Her seferinde bitirdik, büyük darbe vurduk diyen
oligarfliye, silahlar›yla cevap veriyorlard›. Devrimci Sol'un iktidar yü-
rüyüflündeki kararl›l›¤›n› bir kez daha izliyordu Türkiye halklar›.
Onlar Devrimci Halk ‹ktidar›’n›n, sosyalizmin savaflç›lar›yd›lar.
329
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 26 Mart 1993 SSaayy››:: 55
RReeccaaii DD‹‹NNÇÇEELL ‹‹bbrraahhiimm YYaallçç››nnAARRKKAANN
AAvvnnii TTUURRAANN
Halk›n adaletinin, özgürlük savafl›n›n önderleriydiler. Nas›l savafl›-
laca¤›n› bilir, düflmanlar›n› ve dostlar›n› iyi tan›rlard›. Ölüm an›n-
da dahi inançlar›m›z›n tafl›y›c›s› oldular. ‹nançlar› henüz faflizme
karfl› savafl›p ölüm dahil her fleyi göze alamayanlar›n, can güvenlik-
lerini sa¤lamay› ilke edindiler. Ve kuflatma alt›ndaki üslerinde Dev-
rimci Sol üye ve savaflç›s› olmayanlar› d›flar› ç›kard›lar...
Onlar Mahirlerin, H. Cevahirlerin takipçisiydiler... THKP-C, Dev-
rimci Sol savaflç›lar› kuflatma alt›nda dahi her türlü davran›fl›n, her
sözcü¤ün, at›lan her kurflunun, düflmana ve halka mesaj vermesi
gerekti¤ini bilirler... Onlar›n tarihinde yoldafllar›n› terk etmek, iha-
net etmek, teslim olmak yoktur!
Onlar 1971 ‹stanbul Maltepe'den, K›z›ldere'den, 12 Temmuz'dan,
16-17 Nisan'dan kanlar›yla Devrimci Sol yazan S›dd›k ve Esma'n›n,
Eyüphan'›n soya¤ac›ndan gelen direnifl tarihi yazanlar›n yoldaflla-
r›yd›lar.
"Bayra¤›m›z Ülkenin Her Taraf›nda Dalgalanacak" diye hayk›ran
yoldafllar›m›z›n fliar› üzerine and içmifl, Devrimci Sol savaflç›s›yd›-
lar... ‹flte onlar›n küçük çapl› silahlarla ve el yap›m› üç bombayla
dört saat boyunca a¤›r silahlarla ve panzerlerle donanm›fl düflman
güçlerine aman vermeyen, kuflatma alt›ndaki üslerine yanaflt›rma-
yan yi¤it direniflleri, bu devrim and›na ba¤l›l›klar›n›n simgesiydi.
Ve 25 Mart saat 02.30'da yoldafllar›m›z Recai Dinçel, Avni Turan
ve ‹brahim Yalç›n Arkan son mermilerini, bombalar›n› düflmana
atarken Devrimci Sol'un tüm katliamlara ra¤men yaflayaca¤›n› bir
kez daha hayk›r›yorlard›.
Bugün, hep bu inanç ve yürekle savaflarak, kuflat›ld›¤›, flehit edil-
di¤i anda dahi düflmana bir darbe daha vurmak ve özgürlük bayra-
¤›n› ülke sath›nda dalgaland›rmak görevi genç, yafll›, kad›n, çocuk
demeden elden ele yay›l›yor...
YYOOLLDDAAfifiLLAARRIIMMIIZZIINN ÖÖZZGGEEÇÇMM‹‹fifiLLEERR‹‹
RREECCAA‹‹ DD‹‹NNÇÇEELL ((ÖÖZZCCAANN--OOSSMMAANN))
1958 Sinop do¤umlu, Çerkez milliyetinden emekçi bir ailenin
o¤luydu.
330
Zafer Yolunda 2
1976-1977'lerde çevresinden etkilenerek devrimci düflüncelere
sempati besler. Yüksek ö¤renime bafllad›¤›nda devrimci saflarda
yerini al›r. 1978'de ‹stanbul Sinop Yurdu'nda gerici ve faflistlere
karfl› mücadele eder. Hareketin görevlendirmesiyle faflist kuflatma
alt›nda bulunan Ni¤de Yurdu Müdürlü¤ü görevini üstlenir... Gün ge-
lir tek bafl›na nöbet bekler, gün gelir onlarca faflistin kurflunlar›na
karfl› yurdu savunur.
Ayn› süreçte DEV-GENÇ Aksaray Bölge Komitesi Üyeli¤i ve bu ko-
miteye ba¤l› Faflist Teröre Karfl› Silahl› Mücadele Ekipleri'nde yer
al›r. Hareketimizin faflist teröre ve oligarfliye karfl› sürdürdü¤ü mü-
cadele kampanyalar› çerçevesinde bask›n, cezaland›rma vb. birçok
eylemde aktif olarak yer al›r.
Yafl›n›n üstündeki olgunlu¤u, sakinli¤i ve kararl›l›¤›yla hep çev-
resine güven veren, hiçbir zaman ahlaki de¤erlere leke sürdürme-
yen, dürüstlü¤ü ve devrimci safl›¤›yla çevresinde sayg› uyand›ran
birisi olmufltur. ‹nanarak konuflan, inanarak savaflan bir dava ada-
m›d›r o... Bu nedenledir ki, irili ufakl› birçok görevi bir emekçinin
sabr› ve özverisiyle yerine getirerek sürekli kendisini gelifltirmesi-
ni bilmifl ve hep gelece¤e güvenle bakm›fl, güven tafl›m›flt›r. Kah bir
anti-faflist silahl› eylemin en önünde, kah yurt nöbetinde, kah bir
okulun faflistlere karfl› güvenli¤inin sa¤lanmas›na koflturmufltur.
Nitekim 12 Eylül öncesi, bir okul güvenli¤ini sa¤lama görevinden
dönerken tutsak düflmüfltür.
Recai, 12 Eylül faflizmini Davutpafla Zindan›'nda karfl›lad›. Tüm
eksik ve yetersizli¤ine ra¤men, direnifl hatt›n› örgütlemeye çal›flt›.
Bütün ‹stanbul cezaevlerinde direniflin ileri gelenlerinden oldu. Tüm
bask› ve zor koflullar›n›n getirdi¤i demoralizasyon, sapk›n ak›mlara
karfl› hep dimdik ayakta durmas›n› bildi. O, bu yan›yla Devrimci
Sol'la birlikte ö¤rendi, geliflti. 1987'de Metris Cezaevi Komitesi'nde
sorumluluklar ald›. ‹stanbul cezaevlerinin her bir köflesinde onun
eme¤ine, direnifline, kararl›l›¤›na tan›k olmak mümkündür.
Devrimci Sol davas›n›n siyasi savunmalar› bafllad›¤›nda Hakl›y›z
Kazanaca¤›z'›n alt›nda onun imzas› da vard›r. O, bu imzan›n ne an-
lama geldi¤inin bilincinde olarak, halk›na verdi¤i sözü tutmufl, ya-
flam› pahas›na and›na ihanet etmemifltir. Bu Devrimci Sol gururudur.
Onu Hakl›y›z Kazanaca¤›z'da "12 Eylül Suçlular› ve Teröristle-
331
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
ri"ni yarg›larken, emperyalizme ve oligarfliye karfl› Devrimci Sol'un
zafere kadar sürecek ve her ne pahas›na olursa olsun geri dönülme-
yecek savafl ilan›n› okurken görürüz... Dost ve düflman›n dikkatle-
rini bir kez daha üzerine çeker... 12 Eylül faflizminin suçlular›ndan
hesap sorulaca¤›n› halk›m›za Devrimci Sol'un sözü olarak müjde-
ler.
Recai 1990'da tahliye oldu... Onun için de¤iflen bir fley yoktu.
Düzen mi, devrim mi diye bir an bile tereddüt etmeden, büyük bir
coflkuyla "Görev bekliyorum" diyordu... Hareketimiz taraf›ndan Ka-
radeniz Bölgesi Sorumlulu¤u'na atanarak bölgenin yeniden örgüt-
lenmesinde görev ald›. K›sa bir süre sonra tutsak düfltü. Tutsakl›¤›
çok sürmedi... Yeniden özgürlü¤e kavufltu¤unda her fleyiyle inana-
rak, düzenle tüm ba¤lar›n› kopard›¤›n›n yeni bir kan›t› olarak, te-
reddütsüz yine "Bekliyorum" diyordu. Ülkesini, halk›n› o denli se-
viyordu ki, iflkencelerini ve cezaevlerini de sever olmufltu. Faz›l
yoldafl›n›n sorumlulu¤unda Anadolu'nun bir k›s›m kentlerinde Si-
lahl› Devrimci Birlikleri örgütleme görevini ve baz› SDB'lerin komu-
tanl›¤›n› üstlendi. 16-17 Nisan 1992 katliam›nda bu görevi düflman
taraf›ndan saptand›... Çok k›sa bir süre hareketle ba¤› kopmas›na
ra¤men o, yap›lmas› gerekenin bilincinde olarak katliama karfl› mi-
silleme eylemlerini örgütlemeye çal›flt›. Düflman her yerde onu ar›-
yordu. Aran›yorum diye hiçbir gün olanaks›zl›klardan, zorluklar-
dan flikayetçi olmad›. Hareketin yaflad›¤› koflullar› bilerek, yarat›c›-
l›¤›n› kullanarak, özverisiyle yaflam ve mücadele sorunlar›n› çöz-
meye çal›flt›. Bu süreçte yeniden Karadeniz Bölgesi Sorumlulu¤u’na
atand›. Aylarca darbeci gasp çetesi onu aldatarak, sorumlusuyla
ba¤ kurmas›n› engelledi. Çünkü olay› duydu¤unda kendilerine tav›r
almas›ndan korkuyorlard›.
16 Ocak'ta darbeciler, kontrgerillan›n rahatl›kla alt›na imza ata-
bilece¤i yaz›lar›n› verip, derhal tav›r belirlemesini istediler... Yafla-
m› boyunca devrimci de¤erlerine, dürüstlü¤üne ve ahlak›na leke
sürmemifl Recai yoldafl, darbeciye "Bu dakikadan itibaren seninle
tek kelime konuflmam, sen meflru de¤ilsin, derhal önderli¤in telefo-
nunu ver" der. Darbeci flaflk›nd›r. "Ben bafl›m› koydum bu ifle" vb. de-
yince o da "Biz bafl›m›z› her gün, 24 saat boyunca koymufl durum-
day›z" diye cevap verir. 15 dakika sonra hareketi arar, telefondaki
332
Zafer Yolunda 2
ses Osman'd›r. Yani 16-17 Nisan öncesinin SDB komutanlar›ndan
Özcan'd›r. Gerçek kimli¤iyle y›llar›n devrim emekçisi Recai'dir...
Ayn› rahatl›k, ayn› tebessüm, ayn› yumuflak ses tonu, dingin ve s›-
cakt›r. Sitem ediyoruz; “Ne o sesimizi de unuttun" diyoruz. Ses pa-
razitli, iyi duyulmuyor, ama o hareketimizi ve de¤erlerimizi iyi bi-
len biri olarak kendine güvenli ve emindir.
O, 20 Ocak 1993 tarihli "Hareketime ve Yoldafllar›ma" bafll›kl› ya-
z›s›nda, "Bizlerin gücü geleneklerimizden, flehitlerimizin b›rakt›¤›mirastan ve önderli¤e güvenimizden gelmektedir. Sizlerin gücü isekiflisel ihtiraslar›n›zdan kaynaklanmaktad›r. Kiflisel ihtiraslar›n birörgüt karfl›s›nda kazanma flans› yoktur" derken yine gelece¤e umut-
lu ve kararl›d›r.
Recai, darbeci gasp çetesine karfl›, devrimci demokrasi ve siya-
sal onur savafl›m›zda en önde yer alan arkadafllar›m›zdan biriydi.
Hareketin kadrolar›na ulafl›p, gerçekleri anlatmak, kadrolar aras›n-
da koordinasyonu sa¤lamak, tarafs›z maskeli darbecileri ikna ede-
bilmek için kalacak bir evi dahi olmad›¤› koflullarda, gece gündüz
koflturdu. Gün oldu telefon edecek paras› dahi olmad›. Ama asla ya-
k›nmad›. O, emperyalizme ve oligarfliye karfl› savafl›m›zda oldu¤u
gibi, siyasal kimlik ve onur savafl›m›zdan da aln›n›n ak›yla ç›km›fl,
darbecili¤in hareketimizde yaflayaca¤›na bir an bile inanmam›flt›r.
Son mermisine kadar teslim olmayarak, çat›flarak, ölümüyle Dev-
rimci Sol'u yüceltmifltir.
Sen rahat uyu Recai Yoldafl. ‹stanbul'da, Karadeniz'de, Kürdis-
tan'da, Ege'de, ‹ç Anadolu'da, flehir ve da¤lar›m›zda, halk›m›zla, ge-
rillalar›m›zla bayra¤›m›z elimizde, devrim yürüyüflümüze devam
ediyoruz.
‹‹BBRRAAHH‹‹MM YYAALLÇÇIINN AARRKKAANN ((EETTHHEEMM))
1958 ‹stanbul do¤umlu, emekçi bir ailenin çocu¤uydu. 1976'lar-
dan itibaren lise y›llar›ndayken aktif olarak devrimci mücadeleye
kat›ld›.
Devrimci Sol olarak siyasal arenaya ç›k›fl›m›zda daha aktif ve so-
rumlu görevler ald›. Belirli bir süre Silahl› Devrimci Birlikler'de ça-
l›flt›. 12 Eylül öncesi Ege Bölge Komitesi'nde görev yapt›. Genç yafl-
lardan itibaren hareketimizin militan, kararl›, sürekli yöneticilik
333
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
yeteneklerini gelifltiren, okuyan, analiz eden nitelikleriyle h›zla yö-
netme sanat›n› ö¤renmifl Devrimci Sol kadrolar›ndand›.
12 Eylül'den sonra yap›lan yeni düzenlemelerde Ankara Komite-
si'nde görev ald›. 12 Eylül'ün tüm bask› ve zulmüne karfl› kararl› ve
militan tavr›n› sürdürdü. Kendisinden daha ileri sorumluluklarda
bulunan bir k›s›m insanlar›n can telafl›na kap›l›p, mücadeleyi terk
etmeleri karfl›s›nda cesaretle öne at›larak, do¤an bu boflluklar› dol-
durdu ve hareketi sahiplendi. Ülkenin dört bir yan›nda, "Vur emriy-
le aran›yor" resimlerini ast›lar. Bir gün merakla bu afifllere bakar-
ken kendi resmini görür ve gülerek yoluna devam eder. Daha son-
ra bir yoldafl›na, kendi afiflini seyretmenin hazz›n› anlat›r. Vur em-
riyle aranmak, ona ra¤men mücadele etmek ve oligarfliye meydan
okumaktan daha haz verici ne olabilir ki... ‹brahim'in yaflad›¤› haz
bu olsa gerekti.
1982'de tutsak al›n›r. Oligarfli tüm kendi yasalar›n› çi¤neyerek
onu alelacele mahkeme önüne ç›kar›r, suçüstü yasalar›na göre yar-
g›lar ve davay› hemen sonuçland›rarak idam karar› verir. Tüm bas-
k› ve zor koflullar›na, yasaklara ra¤men Devrimci Sol'un sesini oli-
garflinin kürsülerinde hayk›r›r. Bundan sonra idam ipi boynunda ol-
mak üzere y›llarca sürecek cezaevi yaflam› bafllar, direnifllerin en
önünde o vard›r. Neredeyse tüm Anadolu cezaevlerinde dolaflt›r›l›r.
‹dam etmek için alelacele davay› sonuçland›ran cunta, bir türlü
idam karar›n› onaylatamaz.
Özgürlük tutkusu her tutsa¤›n en büyük özlemidir. Bu tutku ‹b-
rahim gibi yoldafllarda mücadele tutkusuyla birleflmifltir. Bu tutku
sonucu tüm yarat›c›l›klar›n› kullanarak, 1991'de Faz›l yoldafl›yla
birlikte Gaziantep Cezaevi'nden firar ederler. Tutsakl›ktan özgürlü-
¤e aç›lan kap›n›n mücadeleden geçti¤ini bilen ‹brahim için farkl›
bir yaflam düflünülemez. O dönemler hareketimiz, askeri kamp
oluflturma, savaflç›lar›m›za askeri e¤itim yapt›rma ve k›r gerillas›n›
bafllatma karar› alm›flt›r. Bu karar çerçevesinde askeri e¤itim için
kampa gönderilir. Burada e¤itimini tamamlad›ktan sonra Karadeniz
K›r Gerilla Birli¤i Komite Üyesi ve Komutan olarak Sivas-Tokat da¤-
lar›nda bir gerilla birli¤ine komuta eder. Burada bir süre görev yap-
t›ktan sonra Ege da¤lar›nda gerilla birli¤i örgütlemek üzere görev-
lendirilir. Bu birli¤in örgütlenmesi, lojistik haz›rl›k, hareket alan›n›
334
Zafer Yolunda 2
tan›mas› süreçlerini tamamlay›p eylem kararlar› ald›¤›nda, gerilla
birli¤i darbe yer, ‹brahim o anda orada olmad›¤›ndan yakalanmaz.
Bu süreçte hareketimizde darbe olmufl ve ‹brahim aylarca hiçbir
görev verilmeden bekletilmifltir. Ancak darbenin kadrolara aç›lma-
s› söz konusu oldu¤unda hat›rlan›r. Sadece darbecilerin yaz›lar›n›
okudu¤u halde, darbecilere tav›r al›r ve meflru olmad›klar›n› söyler.
Ve 19 Ocak 1993 tarihli "Yoldafllar" bafll›kl› yaz›s›nda flöyle der:
"Hareketimizin bünyesinde yaflanan ve bünyemize, kültürümüze,
ahlak›m›za, hukukumuza, geleneklerimize yabanc› olan bu çarp›k
durum -darbecilik olay›- hangi gerekçeyle yap›lm›fl olursa olsun
meflru görülmez, suçtur..."
Hareketin sanc›l› bir dönem yaflad›¤› ama bu sanc›y› dindirme-
miz gerekti¤i bilinciyle hareket etti. Hareketimiz ‹brahim'i birçok
arkadaflla tart›flmaya gönderdi. ‹brahim'e özellikle de kendilerine
tarafs›z diyen darbecilerle ba¤›n› koparmamas›n›, onlar› kazanmak
istedi¤imizi belirterek bu kesimle görüflmeler yapmas› görevi veril-
di. Yine vur emriyle aran›yordu, yine afiflleri vard›. Ama o tüm bu
riskleri göze alarak, nerelere girip ç›kt›klar› belli olmayan bu iki-
yüzlü, sahtekarlarla görüflmekten çekinmedi. Onlar› çok iyi tan›-
yordu. F›rsatç›l›klar›n›, hesaplar›n› biliyordu. Buna ra¤men ›srarla
onlar› ikna çabalar›n› sürdürdü. fiehit düfltü¤ü ana kadar da her fle-
ye ra¤men bu görevine devam etti. Ve bu çabalar› yan›lt›lm›fl, eksik
bilgilendirilmifl baz› arkadafllar›n, hareket saflar›na dönmesinde et-
kin bir rol oynad›.
Çocuk yafllarda kavgan›n ortas›nda olan, militanl›ktan yönetici-
li¤e h›zla yükselen ve her Devrimci Solcu’nun düfllerinde yaflatt›¤›
gerilla ve komutan olma düflleri gerçekleflti¤inde, o belki de en
mutlu insand›. Kuflkusuz ki, yaflam› kadar ölümü de bir Devrimci
Sol Komutan›'na yak›fl›r biçimde olacakt›. Kuflat›ld›¤› üste son mer-
misine kadar yoldafllar›yla birlikte çat›flt› ve flehit düfltü...
Gözün arkada kalmas›n Bak›rköy'ün ele avuca s›¤maz çocu¤u,
Ege da¤lar›n›n kartal›... Bayra¤›m›z asla yere düflmeyecek.
AAVVNN‹‹ TTUURRAANN ((CCEEMM‹‹LL))
1954 Düzce do¤umlu, Çerkez milliyetinden yoksul bir ailenin
335
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
o¤luydu.
1975'lerde, ‹stanbul Teknik Üniversitesi'nde devrimci mücadele-
ye at›ld›. DEV-GENÇ içerisinde aktif görevler ald›. Ayr›ca çeflitli böl-
ge örgütlenmelerinde sorumluluklar üstlendi.
Hep bir görev adam›, sessiz, sakin ve hassas kiflili¤iyle bir dava
adam›yd›.
12 Eylül'den sonra tutsak düfltü. Cezaevleri direnifl mücadelesi-
nin ön hatt›nda yer alanlar›ndan biri de oydu. Hareketimiz 1984'te
ölüm orucu karar› ald›¤›nda tereddütsüz bu direniflin ilk gönüllüle-
rinden oldu. 75 gün süren direniflin bitirilmesinden sonra yeniden
yaflama dönerek, faflist yapt›r›mlara karfl› direniflin ön saflar›nda
yer ald›.
1986'da tahliye oldu. Tahliye oluflundan hemen k›sa bir süre
sonra, hareketin büyük olanaks›zl›klar içerisinde bulundu¤u koflul-
larda birçok aktif görevler üstlendi.
1988'de Avrupa Komitesi'ne atand›. Avrupa'daki yabanc› rüzgar-
lar onu etkileyemezdi. O hep ülkesinin, özellikle de Düzce ve Bolu
yöresinde gerilla hareketinin yarat›laca¤› günlerin düflleriyle yafl›-
yordu.
1990'da hareketimizin askeri kamp oluflturma karar› üzerine, bu
kamp çal›flmas›n› bafllatmak üzere görevlendirilen ilk birkaç arka-
dafltan biri oldu. Gece gündüz, yoruldum demeden, inflaat iflçili¤in-
den nöbete, yemek yapmaya, floförlü¤e kadar her ifle kofltu. Tüm bu
ifller içerisinde askeri e¤itimini de tamamlamak zorundayd›. Onun
sabr›, bitmek bilmeyen enerjisi ve çal›flkanl›¤› kiflili¤inin bir parça-
s› gibidir. Onun hassas, sessiz ve sakin görünümü alt›nda düflmana
karfl› öfke dolu büyük bir kararl›l›k vard›r. Y›llarca süren tutsakl›k
koflullar›, yeralt› yaflam›, iki y›ll›k k›r gerilla yaflam›, inanç ve karar-
l›l›k ö¤elerinden hiçbir fley eksiltmemifltir.
1991 yaz›nda Sivas-Tokat da¤lar›na bir gerilla birli¤iyle beraber
ayak basar. Art›k da¤lar›m›zda gerilla vard›r. Ayn› süreçte baflka bir
bölgeye de gerilla birli¤i ç›kart›l›r. Hemen her fley çok yeni olup bir-
çok fleyi kendi olanaklar› ve yarat›c›l›klar›yla halletmek zorunda-
d›rlar. Ald›klar› görevin bilincinde olarak, do¤aya ve düflmana kar-
fl› savaflarak, gerillan›n yaflama tarz›n› ö¤renirler. Ayn› gerilla birli-
336
Zafer Yolunda 2
¤inin komutan yard›mc›s›d›r.
13 Eylül'de hareketimizde darbe oldu¤unda, her fleyden haber-
sizdirler. Gebze-Bayramo¤lu operasyonundan sonra gerilla birli¤iy-
le ba¤lar› kopmufltur. K›sa bir süre sonra Aybast› yöresine uzanan
birli¤in operasyona u¤ramas›yla da¤da ilk flehitlerini verirler ve iki
yoldafl›m›z topra¤a düfler.
14 Ocak'a kadar darbeciler bu birli¤imizi aray›p sormaz. Ancak
darbe yaz›lar›n› vermek için onlar› arar ve bulurlar. Bafllang›çta ta-
rafs›z›z diyen darbecilerin eksik, yalan-yanl›fl bilgilendirmeleri so-
nucu baz› konularda eksik de¤erlendirmeler yaparak ça¤r›c›lar›n
19 Ocak tarihli yaz›s›na imza atan yoldafl›m›z›n bu hataya düflürül-
mesinde Arif (Asaf) sahtekar›n›n özel çabas› vard›r. Avni, Asaf sah-
tekar›n›n gerçek yüzünü gördü¤ünde tereddütsüz birkaç yoldafl›n
huzurunda Arif’in yüzüne düflüncelerini söyleyerek imzas›n› geri
çeker, özelefltiri yaparak hareket saflar›na döner.
Ama onun hassas kiflili¤i, sonucu, mevcut durumu hazmedemez.
Hareketi, mevcut durumdan ç›karmada yard›mc› olur düflüncesiyle
Ölüm Orucu'na bafllar. Ancak tüm yoldafllar›m›z›n Ölüm Orucu'nun
bir fley çözemeyece¤i konusunda bask› yapmas› ve de hareketimi-
zin 3 Mart tarihli 1 No'lu Karar›’ndan sonra ve çeflitli geliflmeleri
dikkate alarak bu eylemine son verir.
Biraz kendisini toplad›ktan sonra da¤lara yeniden dönmeye ha-
z›rd›r art›k. Gitmeden da¤da ve kampta yaflama konusunda kendi-
sinden yaz› yazmas› istendi. Bunlar› yaz›p ilettikten sonra baz› ha-
z›rl›klar›n› tamamlay›p, görev yerine dönecektir. ‹flte bu dönüfl ari-
fesinde yoldafllar›yla birlikte Devrimci Sol gelene¤ine, gerilla ilke-
lerine ba¤l› kalarak savafl›p flehit düflmüfltür.
Sen üzülme Cemil yoldafl... Açt›¤›n›z yolda ülkemizin dört bir
yan›ndaki da¤lar›nda gerillalar›m›z olacak, silah seslerimiz daha
gür ç›kacak. Ne oligarfli ne de iç düflmanlar›m›z kanla yaz›lan bu
geliflmeyi engelleyemezler.
Recai, ‹brahim Yalç›n ve Avni'yi do¤rudan katledenler oligarflidir.
Ama hareketimizi legalize eden, örgütlenmemizi, savaflmam›z› en-
gelleyen, yoldafllar›m›z›n görev yerlerini terk etmelerine neden
olan darbeciler de suçludur.
337
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
338
Zafer Yolunda 2
Silah depolar›m›z›, kasam›z› gasp ederek silahlanmam›z› ve ope-
rasyonlara karfl› önlemler almam›z› engelleyen darbeci Arif, Süley-
man ve Hüseyin, yoldafllar›m›z›n katlinden birinci dereceden suç-
ludurlar.
Hareketin olanaklar›n›, arflivini gasp etmeye devam edip, savafl›-
m›z› engelledikleri sürece ihanete devam ediyorlar demektir.
Darbeciler ve onlara bilerek veya bilmeyerek yard›m edenler suç
iflliyorlard›r.
Darbeciler bugün, ihaneti her fleyiyle a盤a ç›km›fl adi bir grup
çeteci olup, kontrgerillan›n misyonunu oynamaktad›rlar. Bu çeteye
kimse yard›m etmemeli, yard›m edenler derhal bu yoldan vazgeç-
meli ve hareketi bilgilendirmelidir. Aksi halde do¤acak olumsuz-
luklardan biz sorumlu olmayaca¤›z.
Oligarfli bugün f›rsat bu f›rsatt›r diyerek, hareketimize sald›r-
maktad›r. Bu ortam› haz›rlayan darbecilere ve oligarfliye karfl› sava-
fl›m›z› sürdürüp flehit yoldafllar›m›z›n hesab›n› soraca¤›z.
KAHROLSUN OL‹GARfi‹ VE DARBEC‹LER!
YAfiASIN BAHÇEL‹EVLER D‹REN‹fi‹M‹Z!
RECA‹, ‹. YALÇIN VE AVN‹'N‹N HESABINI SORACA⁄IZ!
ÖÖnneemmllii NNoott:: 11 Ekim 1992'de kayboldu¤u aç›klanan Tu¤rul Özbek'in
‹stanbul Terörle Mücadele fiubesi'nce gözalt›na al›n›p, iflbirli¤i yapt›¤› aç›k-
l›¤a kavuflmufl ve kesinleflmifltir. Bu hain konusunda tüm halk›m›z ve yol-
dafllar›m›z duyarl› olmal›d›r. Ayr›ca 6 Mart gününden beri kaybolan Kenan
(Ali K›rlang›ç) isimli darbeci konusunda da dikkatli olunmal›d›r. Durumu
bilinmemektedir. Gereken önlemler al›nmal›d›r.
DEVR‹MC‹ SOL
fifiEEHH‹‹TTLLEERR‹‹MM‹‹ZZ‹‹ YYEENN‹‹ fifiEEHH‹‹TTLLEERR‹‹MM‹‹ZZLLEE
KKUUCCAAKKLLIIYYOORRUUZZ
HHaallkk››mm››zz!!
Devrim yürüyüflümüze devam edece¤imizi, savafl› sürdürece¤i-
mizi daha önce de belirtmifltik. Savafl sürüyor... 30 Mart-17 Nisan
fiehitlerimizi Anma Günleri dolay›s›yla, flehitlerimizin an›s›na dü-
zenledi¤imiz bir eylemde üç yoldafl›m›z› flehit verdik.
fiehit yoldafllar›m›z Kad›köy Silahl› Devrimci Birlikler Bölge Ko-
mutanl›¤›'na ba¤l› Hamiyet Y›ld›z Birli¤i üyeleriydi.
1.4.1993, saat 9.45'te polis otosuna karfl› giriflilen sald›r› eyle-
minde savaflç›lar›m›z ald›klar› eylem emrinin ve de flehit yoldaflla-
r›na sayg›n›n gere¤i olarak, olumsuz koflullara ra¤men kararlar›n-
dan geri dönmediler. Hakk› Karahan komutas›ndaki bu birli¤imiz,
ald›¤› her eylem karar›n› sonuç ne olursa olsun yerine getirmeyi il-
339
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 2 Nisan 1993 SSaayy››:: 56
HHaakkkk›› KKAARRAAHHAANN FFeerrddaa CC‹‹VVEELLEEKK VVeeyysseell BBEEYYSSÜÜRREENN
ke edinmifl birliklerimizdendi. Düflman güçlerince kuflat›ld›klar›
koflullarda yetersiz silahlar›na, tüm olanaks›zl›klar›na ra¤men ey-
lem operasyonunu baflar›yla tamamlamak ve üslerine ulaflmak için
adeta her ad›mda çat›flarak teslim olmama, direnme tav›rlar›yla
Devrimci Sol partizan gelene¤ini sürdürdüler. Kendi yaflamlar›n› yi-
tirirken, düflmana da büyük zararlar vererek, savafl gerçe¤inin difle
difl bir kavga ve kararl›l›k s›nav› oldu¤unu gösterdiler.
Hakk›, Ferda ve Veysel, silahl› savafl›m›zda eylem karar› al›nd›-
¤›nda bu karar› uygulaman›n yüksek bilinciyle Silahl› Devrimci Bir-
likler içerisinde an›lacakt›r.
Savafl› sürdürece¤iz... Bu sözümüzün takipçisi olaca¤›z. Ve bu
savaflta her ad›mda topra¤a düflen flehitlerimizi yeni flehitlerle ku-
caklama kararl›l›¤› ve bilinciyle hareket edece¤iz!
HHAAKKKKII KKAARRAAHHAANN ((HHüüsseeyyiinn,, 11997700--......))
Malatyal› yoksul bir ailenin çocu¤uydu. Devrimci mücadeleyle
üniversite y›llar›nda tan›flt›. 1988-1989'da ‹stanbul Üniversitesi Ve-
terinerlik Fakültesi'nde ö¤renciyken, DEV-GENÇ saflar›nda mücade-
leye kat›ld›. K›sa sürede ö¤renci gençli¤e kendini sevdirdi ve oku-
lundaki mücadelenin en önünde yer ald›. At›lgan, mücadeleci, kit-
lelerle kolay kaynaflan, kararl› özellikleriyle dikkati çekti. O bitmek
tükenmek bilmez enerjisiyle gerçek bir DEV-GENÇ'liydi. K›sa süre-
de DEV-GENÇ'in Avc›lar Kampusu örgütlenmesi yöneticisi oldu.
1991'de DEV-GENÇ'in yeniden örgütlenme sürecinde, yeralt› faali-
yetinin ilk örgütleyicilerindendi. Aksaray Bölge Komitesi Üyeli¤i ve
Sorumlusu olarak görev ald›.
1992 y›l›nda DEV-GENÇ milis örgütlenmesinde komutan olarak
görev ald›. Bu görevi baflar›yla yürüttü. Gerçek bir devrim savaflç›-
s› ve milis komutan› olarak üzerine düfleni yapt›. Faflizmin gençli-
¤e yönelik sald›r›lar›na karfl› gündeme getirilen her fliddet eylemin-
de Komutan Hakk›’n›n önemli pay› ve eme¤i vard›. fiehit düfltü¤ü
ana kadar verilen her eylem talimat›n› baflar›yla uygulad›. Yönetti-
¤i savaflç›larla birçok bask›n, bombalama, cezaland›rma eylemine
kat›larak baflar›yla sonuçland›rd›.
Baflar›l› faaliyetinin sonucu olarak, hareketimiz taraf›ndan yönet-ti¤i ekiple birlikte Silahl› Devrimci Birlikler’de konumland›r›ld›. Bir
340
Zafer Yolunda 2
birlik komutan› olarak da baflar›lar›n› devam ettirdi... Ama Hakk›’n›n
as›l gönlünde yatan k›r birlikleriydi... O, k›r birliklerinde görevli ola-
rak hep Malatya da¤lar›nda görev alaca¤› günün hayalleriyle yaflad›.
1 Nisan 1993'te, 30 Mart-17 Nisan Devrim fiehitlerini Anma Kam-
panyas› kapsam›nda, bir faflist polis timini cezaland›rma eylemin-
de silah›n›n son mermisine kadar çat›flarak flehit düfltü.
Hakk› yoldafl seni DEV-GENÇ'liler unutmayacak; faflizme indiri-
len her darbede DEV-GENÇ'in de¤erli milis komutan› Hakk› gibi at›l-
gan ve kararl› olaca¤›z.
Seni hareketimiz unutmayacak... Silahl› Devrimci Birliklerimizin
her eyleminde, tüm flehit komutanlar›m›zla bir kez daha an›lacaks›n.
Seni Malatya da¤lar› da unutmayacak; hayallerini Malatya da¤la-
r›nda mitralyöz sesleriyle yank›land›raca¤›z.
FFEERRDDAA CC‹‹VVEELLEEKK ((ZZeeyynneepp,, 11996699--......))
‹stanbul Esenler’de emekçi bir ailenin k›z›yd›. 1988'de Sa¤l›k Mes-
lek Lisesi'nde devrimci mücadeleyle tan›flt›. Liseli DEV-GENÇ saflar›n-
da aktif görev ald›. 1989'da k›sa süre hemflireler aras›nda devrimci
faaliyet yürüttü. Ve Atatürk E¤itim Fakültesi'nde ö¤renimine yeniden
devam etmeye bafllad›¤›nda DEV-GENÇ saflar›nda yer ald›. Biriminde
aktif, bitmek tükenmek bilmez bir enerjiyle çal›flt›. Temiz, saf, dü-
rüst, yoldafllar›na ve hareketine ba¤l› kiflili¤iyle k›sa sürede öne ç›k-
t›. 6 Kas›m boykot çal›flmalar›nda okulunda neredeyse onu tan›ma-
yan, onun konuflmad›¤› insan, s›n›f yok gibiydi. Bu faaliyeti onun kit-
leler aras›nda "Boykotçu K›z" olarak tan›nmas›na neden olmufltu.
Defalarca gözalt›na al›nd›. Faflizm onu y›ld›rmak, mücadeleden
al›koymak için her yöntemi denedi. A¤›r iflkencelere tabi tuttu. Ama
Ferda, iflkenceci cellatlar›n karfl›s›nda bir an bile gerilemedi. Hare-
ketinin ve DEV-GENÇ'in ilkelerine sonuna kadar sad›k kald›...
DEV-GENÇ'in yeniden örgütlenmesinde, önceleri Kad›köy Koordi-
nasyon Sorumlulu¤u, daha sonra ise yeralt›na geçerek, Kad›köy Böl-
ge Sorumlulu¤u görevlerini yürüttü... Ferda bu görevlerini yerine ge-
tirirken, bir yandan da gece ifllerinde hemflirelik yap›yor, yoldafllar›-
na ve bölgesine ekonomik destek olmak için çaba sarfediyordu... Ge-
ce ifli onun mücadele görevlerine asla engel olmuyordu. DEV-GENÇ
çal›flmalar›nda yine en çok koflturan, ifllerini ertelemeyen Ferda'yd›.
341
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
342
Zafer Yolunda 2
Onun bu fedakarl›¤› çal›flma arkadafllar›na da örnek oluyordu...
Ferda'n›n yüre¤inde hep bir devrim savaflç›s› olmak yat›yordu. Her
f›rsatta bunu iletir ve bir savaflç› olarak görev almak isterdi.Bu arzu-
su, DEV-GENÇ milislerinde görev üstlenmesiyle gerçekleflti.Bu göre-
vinde de birçok eylemde baflar›lar›yla yer ald›. Bu baflar›lar› sonucu
komutan› ile birlikte Silahl› Devrimci Birlikler’de görevlendirildi.
1 Nisan 1993'te komutan› Hakk› ve savafl arkadafl› Veysel'le sila-
h›n›n son mermisine kadar çat›flarak flehit düfltü...
VVEEYYSSEELL BBEEYYSSÜÜRREENN ((OOrrhhaann,, 11997733--......))
1991'de Liseli DEV-GENÇ saflar›nda devrimci mücadeleye kat›ld›.
Bafltan itibaren yeralt› faaliyetlerinde görev ald› ve Liseli DEV-
GENÇ'in Gaziosmanpafla örgütlenmesinde çeflitli sorumluluklar üst-
lendi. Savaflç› ve militan kiflili¤iyle dikkat çekmesi sonucu, DEV-
GENÇ milislerinde görevlendirildi... fiehit düfltü¤ü yoldafllar›yla
birlikte o da çeflitli eylemliliklerden baflar›yla ç›kt›...
1 Nisan 1993'te Silahl› Devrimci Birlikler üyesi olarak flehit düfltü...
DEVR‹M fiEH‹TLER‹ ONURUMUZDUR!
DEVR‹MC‹ SOL
‹‹ÇÇ VVEE DDIIfifi DDÜÜfifiMMAANNLLAARRIIMMIIZZIINN TTUUZZAAKKLLAARRIINNII
BBOOfifiAA ÇÇIIKKAARRTTAACCAA⁄⁄IIZZ!!
22 Nisan 1993 günü akflam› ‹stanbul mahalli alanda çal›flan bir
k›s›m arkadafllar›m›za alçakça bir pusu kuruldu. Devrimler tarihin-
de ve kendi tarihimizde pusular›, bildi¤imiz, gördü¤ümüz ve her
fleyimizle ona karfl› y›llard›r savaflt›¤›m›z emperyalizm ve oligarfli-
nin yöntemi olarak tan›m›flt›k. Ama bu pusuyu kuranlar bunlar de-
¤ildi. Düflmanl›¤› ve alçakl›¤› sol maskeyi takarak gizlemeye çal›-
flan iç düflmanlar›m›zd›.
Darbe yaparak ihaneti bafllatanlar ihanetlerini yoldafllar›m›z›
katlederek, hareketimizin maddi varl›¤›n› çalarak h›rs›zl›kla ve
provokatörlükle devam ettiriyorlar.
Her gün biraz daha tükenip yok oldukça onur, namus, ahlak gibi
kiflisel düzeyde bile ele al›nmas› gereken olgular› tümden unuttu-
lar. Hareketimizden çald›klar›yla yafl›yor, provokasyonlar düzenli-
yor, oligarfliye mesajlar iletiyor ve sonuçta resmen kontrgerilla gi-
bi yoldafllar›m›za pusu kuruyorlar...
22 Nisan akflam› ‹stanbul Gaziosmanpafla'da kafas›n›n kar›fl›k ol-
du¤unu söyleyen biri yoldafllar›m›z› evine davet eder. Ev bir bekar
odas›d›r. Yoldafllar›m›z odaya girdiklerinde ›fl›klar› söndürülmüfl
odada kendilerine silah do¤rultmufl darbeci Muammer Ayd›n, Ercan
Temelli ve ‹smail ...'i görürler... Yoldafllar›m›z da düflmana ve de
darbecilerin tuzaklar›na karfl› haz›rl›kl›d›rlar... Darbecilerin yoldafl-
lar›m›z› katletme tuza¤› kendileri için ölüm tuza¤›na dönüflür. Dar-
becilerin ihanet kusan silahlar›na karfl› silahla cevap verilir. Sonuç-
ta darbeciler hareketimizi bölüp parçalaman›n, provoke etmenin,
yoldafllar›m›z›n can›na kastetmenin cezas›n› çekerler. ((**))
343
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 23 Nisan 1993 SSaayy››:: 57
Bu ihanet çetesinden özellikle de Ercan ve Muammer defalarca
yoldafllar›m›za silah çekmifl, daha birkaç gün önce bir taraftar›m›-
z›n arabas›n› yakm›fl, bir yoldafl›m›z›n evini basmaya kalkm›fl, de-
falarca provokatör rolü üstlenmifl kiflilerdir...
Tüm bunlara ra¤men hareketimizin 3 Mart tarihli 1 No’lu Karar›
(Devrimci Sol Özel Say› 1) ve 10 Nisan tarihli Devrimci Sol Özel Sa-
y› 4'te bu konuya iliflkin hemen tüm yaz›lar›m›zda defalarca darbe-
cilik pisli¤ine bilerek veya bilmeyerek bulaflan herkese ça¤r› yapa-
rak devrimci adalete gelip teslim olmalar›, suçlar›n› daha fazla ar-
t›rmamalar› herkesin okuyup duyabilece¤i flekilde, aç›kça anlat›l-
m›flt›r. Ve hareketin kararlar›na uymayan, hareketimizi provoke et-
meye devam edenlere karfl› da yapt›r›m ve ceza uygulanaca¤› belir-
tilmifltir. Bu süre içersinde aldat›lan, yanl›fl düflünen birçok darbe-
ci, hareketin adaletine teslim olarak özelefltiri sürecine girmifltir.
Ercan Temelli, Muammer Ayd›n ve ‹smail gibileri ise suçlar›na yeni
suçlar katmaya devam etmifllerdir. Buna ra¤men hareketimiz dev-
rimci adaletiyle, sabr›yla bu insanlar› girdikleri ihanet yolundan
döndürmek istemifltir. ‹flte yoldafllar›m›z darbeci anlay›fl›n ahlak-
s›zl›¤›n› ve ihanetini bilerek s›radan bir sempatizan da olsa darbe-
cili¤in etkisinde kalmamas› için tart›flmaya gitmifllerdir.
Ercan, Muammer ve ‹smail darbecili¤in ihanet yolunda birçok
suç iflleyerek, hareketin kararlar›na uymayarak, defalarca ayn› ce-
zay› hak etmelerine ra¤men ölümle cezaland›raca¤›m›z hedefleri-
miz aras›nda olan darbeciler de¤ildiler. Bu sonu, onlar› devrimcile-
re pusu atmaya zorlayan, bizzat planlayan darbeci çete flefleri ve
kendileri haz›rlam›flt›r...
Art›k faflist güçler, darbeciler hiçbir flekilde birbirinden ay›rt edi-
lemez olmufltur. ‹ç ve d›fl düflmanlar ideolojik, politik, ahlaki ola-
rak birleflmifl ve hareketimizi tasfiye etmeye ant içmifllerdir.
22 Nisan 1993 günü yaflanan geliflmeler emperyalizme ve oligar-
fliye karfl› sürdürdü¤ümüz savafl›n boyutunu, iç ve d›fl düflmanlar›-
m›z›n birlikteli¤ini ve hareketimizin kuflatma alt›na al›nmak isten-
di¤ini gösteren çok çarp›c› bir tablo ortaya ç›karm›flt›r.
Dersim'de 12 yoldafl›m›z Çemiflgezek'te bir düflman karakoluna
yapt›klar› sald›r›n›n ard›ndan gece ve gün boyu süren çat›flmadan
sonra devrim tarihimizi yazan tüm flehitlerimiz gibi çat›flarak flehit
344
Zafer Yolunda 2
345
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
düfltüler.
Yine ayn› gün ‹stanbul'da oligarfli operasyonlar düzenleyerek bir
k›s›m yoldafl›m›z› katlediyor, bir k›sm›n› iflkence tezgahlar›na tafl›-
yordu.
Tüm bunlar sürerken darbeci ihanet çetesi de bofl durmuyordu.
Onlar da yoldafllar›m›za pusu kurarak katletmeyi düflünüyordu...
13 Eylül 1992 gününden itibaren söylüyoruz! VVee tteekkrraarr eeddiiyyoo--
rruuzz!!....
Darbeci ihanet çetesi savafl›m›z›n geliflmesini, örgütlenmemizi,
partimizi engellemifltir. Hareketimizin hemen tüm iliflkilerini deflif-
re ederek operasyonlara aç›k hale getirmifltir. Örgütümüzün maddi
varl›¤›n› ve olanaklar›n› gaspederek savaflç›lar›m›z› silahs›z b›rak-
m›fl, operasyonlara karfl› önlem almam›z› engellemifltir. Tüm bu za-
rarlar› faflizm 15 y›l boyunca verememifltir. Bunun için darbeciler
düflman ad›na hareket etmekte ve ihanete devam etmektedirler. ‹n-
sanl›k tarihinin hiçbir evresinde ihanet cezas›z kalmam›flt›r. Darbe-
ciler de ihanetlerinin cezas›n› ödeyeceklerdir.
TTeekkrraarr uuyyaarr››yyoorruuzz!!
Hala darbeci çetenin etkisi alt›nda olanlar, hareketimizi bölmeye
ve yok etmeye çal›flanlar, hareketimizin devrimci adaletine teslim
olmal›d›rlar. Ne oligarflinin, ne de darbecilerin pusular› asla bizi
devrim yürüyüflümüzden al›koyamaz... Örgütümüze yönelmifl iç ve
d›fl düflmanlar›m›z›n tüm alçakça pusular›n›, hareketimizi tasfiye
etmeye yönelik tüm provokasyonlar›n› defalarca bofla ç›kararak
ezip geçtik. Bu kez de öyle olacakt›r.
Hareketimize daha fazla zarar vermeden, düflmana daha fazla
hizmet etmeden, kendinize daha fazla zarar vermeden devrimci
adalete s›¤›n›n!.. Aksi halde sonuçlar›na katlanmak zorundas›n›z.
KAHROLSUN DARBEC‹ HA‹NLER!
‹Ç VE DIfi DÜfiMANLARA KARfiI SAVAfiIMIZ SÜRECEKT‹R!
DEVR‹MC‹ SOL
((**)):: Ercan'› vuran ilk kurflun Muammer'in silah›ndan ç›kan kurflundur.
DDÜÜfifiMMAANN ÜÜSSLLEERR‹‹NNDDEENN BB‹‹RR‹‹NN‹‹ DDAA⁄⁄IITTTTIIKK
30 Mart- 17 Nisan Devrim fiehitlerini Anma Haftas› dolay›s›yla
18 Nisan 1993 tarihinde Çemiflgezek ilçesine ba¤l› Akçap›nar (Vas-
guvan) Jandarma Karakolu’na roketatarl› bir sald›r› gerçeklefltir-
dik. Sald›r›da düflman üssünü tahrip edip, çok say›da kay›p ver-
dirdik. Sald›r›dan sonra ç›kan silahl› çat›flmay› da baflar›yla ta-
mamlayan birli¤imiz, kay›p vermeden üslerine geri çekildiler.
Bu eylemimizi, yerin co¤rafi yap›s› bizim aç›m›zdan dezavan-
taja sahip oldu¤undan dolay›, Dersim bölgesinde bugüne kadar
yap›lm›fl en nitelikli eylem olarak görüyoruz. Çünkü düflman üssü
büyük bir ovan›n ortas›nda ve çekilmek için en az 4-5 saat yürü-
mek gerekiyor. Ayr›ca hedefimize yaklaflmak, uzaklaflmak kendi
içinde bafll› bafl›na büyük bir risk tafl›yor. Hatta yöre halk›, “oraya
giden sa¤ dönemez” demeleriyle, eylemimize intihar eylemi ola-
rak bak›yor. Evet, iflimizin zor olaca¤›n› biliyorduk. Ancak flunu
da biliyorduk ki, flehitlerimizi lay›k›yla anmak ve böyle bir eylem
yapmak gerekiyordu, biz de bunu yapt›k.
Dostumuz da, düflman›m›z da flunu bilmeli ki; biz her günümü-
zün Devrim fiehitlerini Anma Günü oldu¤u bilinciyle hareket ede-
rek, eylemlerimizi sürekli ve yayg›n bir flekilde sürdürece¤imizi
belirtiyoruz.
Kürdistan’da yurtsever hareketin oligarfli ile uzlaflma masas›na
oturma çabalar›n›n oldu¤u, düflman›n da bundan dolay› psikolo-
jik üstünlük sa¤lamak için bütün enerjisini harcad›¤› günümüzde,
halk›m›z›n yaln›z kalmad›¤›n›, onlar›n tek kurtulufl umudu olan
Devrimci Sol’un hiçbir koflul alt›nda düflmanla uzlaflmayaca¤›n›,
Kürt ulusunun kurtuluflu mücadelesinde düflenlerin de bizim fle-
346
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: Nisan 1993
hitlerimiz oldu¤unu, bu flehitlerimizin kanlar›yla yaratt›¤› de¤er-
lerin oligarflinin uzlaflma masas›na oturtulamayaca¤›n›, flehitleri-
mize sahip ç›karak buna izin vermeyece¤imizi belirtiyor, flehitle-
rimize verdi¤imiz devrim sözümüzü tutarak “Kurtulufla Kadar Sa-
vafl” fliar›yla Kürt-Türk ve di¤er milliyetlerden ezilen halklar›n
Devrimci Sol çat›s› alt›ndaki ortak mücadelesiyle özgür yar›nlar›
kuraca¤›m›za söz veriyoruz.
Ve veriyoruz ki, Mahir’lerin, Niyazi’lerin, Sabo’lar›n, Sinan’lar›n,
Apo’lar›n, ‹brahim’lerin ve tüm devrim flehitlerinin adlar›n› er ve-
ya geç Kürdistan’›n ve Türkiye’nin en yüksek da¤lar›na alt›n harf-
lerle yazaca¤›z.
fiEH‹TLER‹M‹Z‹ SAVAfiARAK YAfiATTIK, YAfiATACA⁄IZ!
B‹J‹ ÇEPA fiOREfiGER! YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL!
YAfiASIN ÖNDER‹M‹Z DURSUN KARATAfi!
DEVR‹MC‹ SOL-Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r Gerilla Birli¤i Komutanl›¤›-
347
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
HHaallkk››nn GGeeççiimm SSoorruunnuunnuunn SSoorruummlluussuu DDüüzzeennddiirr
YYookkssuull EEmmeekkççii DDeerrssiimm HHaallkk››;;
Ülkemizde yaflanan ekonomik-sosyal bunal›m›n etkilerinin enfazla yafland›¤› yerlerden biri kuflkusuz Dersim’dir.
Yoksul ve ifl imkanlar›ndan yoksun Dersim halk›, maddi yaflant›-s›n› sürdürecek, kal›c› hiçbir olana¤a sahip de¤ildir. Oligarflinin yo-¤un bask› ve katliamlar› da geçim s›k›nt›s›na eklenince, h›zla nüfu-sun azalmas›na neden olmufltur.
Halk›n büyük bölümü, devletin bask› ve fliddetinden göç etmifl,da¤l›k köylere sürgün edilmifltir. Kal›c› ekonomik olanaklara da sa-hip olmayan Dersim halk›, bu insans›zlaflt›rma politikas›na primvermifltir. Kendi topraklar›nda kalma, yaflam olanaklar›n› gelifltirme,birlik ve örgütlülü¤ünü sa¤layarak bask›lara direnme yolunu sonu-na kadar sürdürememifltir.
Genel olarak Kürdistan yoksul halk›n›n sorunlar›na sahip Dersimhalk› da, gelece¤ini büyük flehirlerde, yurtd›fl›nda arama yolunu ço-¤unlukla benimsemifltir.
Eme¤ini d›flar›da arayan halk kendi gücünü, birli¤ini zay›flatm›fl-t›r. Kal›c› eme¤e sahip olmay›, onurlu bir yaflam›n sosyalizmle ola-ca¤›n›, devrimcilerle iç içe olan Dersim halk› genel olarak bilmekte-dir. Ancak Türkiye genelinde devrimci mücadele aleyhine geliflenkoflullar burada da güvensizlik yaratm›flt›r.
Bugün geride kalan Dersim köylerinin genel geçim kayna¤› davar-c›l›kt›r. Fenni besicilik koflullar›na maddi ve hizmet olarak sahip ol-mad›klar›ndan, do¤al olanaklar (Orman çay›r vb.) halk için her fleydemektir. Buralar›n korunmas› ve gelifltirilmesi, devrimcilerden da-ha çok halk›n sahiplenmesi kendi genel ç›kar›nad›r. Çünkü gelece¤ibu do¤al olanaklar›n varl›¤› üzerinedir.
Devrimciler, sosyalizm mücadelesinde, ülkenin do¤al kaynak vezenginliklerini korumay› kendilerine görev bilirler. Çünkü bu ola-naklar gelecek toplumun da olanaklar›d›r. Onun için har vurup har-
348
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: May›s 1993
man savrulamaz.
Maddi geçim, halk› kolaydan para kazanmaya sürüklemifltir. Ser-mayesiz, emeksiz gelir elde edilecek en önemli kaynak ormanlard›r.Baflka bir ifl yapma zahmetine girmeyen baz› köyler, ormanlar› geçi-ci olanaklar› için h›zla tüketmifl ve tüketmeye devam ediyorlar. Bir-iki yük odun götürüp ucuz yoldan biraz gelir sa¤layan köylü, baflkaifle el atmaktan çekinmekte, miskince yan gelip yapmaktad›r.
Bölgede, eskiden y›lan›n dahi dolaflamayaca¤› söylenen ormanlar,bugün sinek dahi uçsa görülecek duruma getirilmifltir. Önceleri çev-relerini tüketenler, daha sonra korumas›z, göçlerden sahipsiz kal-m›fl yerlere göz dikerek tüketmektedirler. Köylü gelece¤ini tüket-mektedir. Devrimciler buna sessiz kalamazlar. Emekçi halk›n do¤alzenginlik ve kaynaklar›n›n kolayca bitirilmesine izin verilemez.
Halk›m›z›n, geçim sorununun sorumlusu mevcut sömürücü, bas-k›c›, katliamc› oligarflik düzendir. Bunu bilen gören, devrimciler hal-k›n ekonomik sorunlar›n›, siyasal mücadeleye katarak, örgütlenme,devrimci mücadeleyi yükseltmektedirler. Halk›m›z›n ekonomik-sos-yal (e¤itim, sa¤l›k, konut, seyahat vb) sorunlar›n›n bir avuç az›nl›-¤›n düzeni olan oligarflik düzen y›k›lmadan bitmeyece¤i aç›kt›r.
Halk›m›z bu para kazanma yolunu terk etmelidir. Elindeki olanak-lar›n› iflleyerek, devrimcilerin önderli¤inde birli¤ine ve örgütlülü¤ü-ne güç vermelidir. K›rsal alanda, emperyalizme, oligarfliye karfl›yükseltilen gerilla savafl›n›n verilmesinde güvenlikli bölgeler olanormanlar, gerillaya üstünlük sa¤lamaktad›r. Evet, bu bir gerçektir.Ancak, düflman›n, “devrimcilerin orman kesimine karfl› ç›kmalar›,kendileri içindir” yalan ve demagojisinin hiçbir gerçek yönü yoktur.Çünkü gerillan›n en iyi orman› örgütlü halk›n içidir.
Bugün orman kesimi, mera kullan›m›, yayla yerleri, tarla gibi yer-ler yüzünden birbiriyle kavgal›, küs, daval› olmayan köy, aile, hattayak›n akraba kalmam›fl gibidir. Bu da halk›n örgütlenmesine ve bir-li¤ine bir engeldir. Bu da müdahalemizin bir nedenidir.
Faflist devlet güçleri, köylünün gelece¤ini tüketmesini körükleye-rek kendi korunma alanlar›n› geniflletiyorlar. Amaç; köylünün kay-naklar›ndan geçimini sa¤layacak olanaklar›n› bitirip, orman köyleri-ni ormans›zlaflt›rmakt›r. Buradaki halk›n devrimci mücadeleye des-te¤ini bitirmek, gerillaya taktik askeri üstünlük sa¤layan bu orman-lar› kontrol edece¤i ç›plakl›¤a kavuflturmakt›r.
Son y›llarda, orman kesimine devrimciler taraf›ndan müdahaleedilmifl, amaçl› kesim yasaklanm›flt›r. Ancak kararlar›n titiz takipçi-si olunmad›¤›ndan, kararlar›n uygulay›c›l›¤› yeterli olmam›flt›r. Giz-li aç›k orman kesimi, sat›m›, bilinçsizce tüketim bugüne kadar de-vam etmifltir. Orman›n satmak için kesimi, yine geliflecek yafl molla-
349
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
r› yakmak amaçl› kesimi bölgedeki tüm devrimci örgütler taraf›ndanyasaklanm›flt›r. Hareketimiz Devrimci Sol da bu karar›n takipçisiolacakt›r.
Halk›n kendi tüketim ihtiyac› d›fl›nda, satmak amaçl› kesimi ya-sakt›r. Orman›n ihtiyaç için kesiminde, yafl a¤aca dokunmadan, ku-ru a¤aç, kök toplayarak ve ihtiyac› olanlar›n karfl›l›kl› anlaflarak ya-rarland›r›lmas›yla ihtiyaçlar› sa¤lamak mümkündür. Devrimcilerindenetiminde, bilinç, orman› harap etmeden yap›lacak imarlar or-mans›z köylüye verilebilir. Yine ormans›z köylünün bu kuru a¤aç,kök toplayanlardan karfl›l›kl› anlaflmayla yararland›r›larak, ihtiyac›-n› gidermesine yard›mc› olunmal›d›r. Ma¤dur b›rak›lmamal›d›r.
Kaçak odun kesenler tespit edildi¤inde çeflitli ceza ve yapt›r›mlaruygulanacakt›r.
Karakol için odun kesmek, buralara tafl›mak suçtur. Bunu yapan-lar a¤›r bedellere haz›r olmal›d›rlar.
Hazine tapulu yerler de dahil hiçbir alan müteahhide verilmeye-cektir. Geçici ç›kar ve geçim için gelece¤imizi tüketmeyelim.
Emekçi halk›m›z›n yoksullu¤unun, sömürü, katliam, asimilasyo-nun sorumlusu bir avuç az›nl›k (oligarfli) düzenidir. Onurlu ve özgürbir yaflam için devrimci mücadeleye kat›l›n, destek verin. Gelece¤i-mizi ellerimizle kural›m. Halk›n yönetimi, iktidar› için birlik ve ör-gütlülü¤ümüzü yükseltelim.
Yaflas›n emekçi halklar›n Devrimci Sol önderli¤indeki onur, ada-let, demokrasi mücadelesi!
Yaflas›n Dersim Direniflimiz!
Yaflas›n Devrimci Sol!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
350
Zafer Yolunda 2
351
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
YYaaflflaass››nn 2233 NNiissaann DDeerrssiimm DDiirreenniiflfliimmiizz
Tarih 14 Nisan. Üç birli¤imiz bir aradayd›lar. Hareketimizin ilan etti-¤i Devrim fiehitlerini Anma Günleri’nden dolay› yapaca¤›m›z eylem ça-l›flmalar›n› sürdürüyorduk. 15 Nisan’da eylem haz›rl›klar› bitmifl, eyle-me kat›lacak savaflç›lar›n isimleri belirlenmiflti. Eylem yeri, co¤rafi ko-numu bak›m›ndan kendi içinde büyük bir risk tafl›d›¤›ndan, özellikle da-ha yetkin ve tecrübeli savaflç›lar seçilmiflti. ‹simler okunmaya baflland›-¤›nda tüm savaflç›lar pür dikkat kesilmifllerdi. ‹smi okunan her savaflç›sevincini gizleyemiyordu. Eylemin savaflç›lar› belirlendi. ‹simleri okun-mayan yoldafllar›n hüzünlendikleri her hallerinden belliydi. ‹smi okunanyoldafllar da eyleme kat›lman›n, düflmana vurulacak darbede yer alma-n›n coflkusunu yafl›yorlard›. Bu iki ruh hali dikkatimizi çekti¤inden k›sabir konuflma yapma gere¤i duyuldu. Yap›lan konuflmayla eyleme kat›la-mayan savaflç›lar›n üzülmeleri için hiçbir nedenin olmad›¤›, bundanböyle birçok önemli eylemlikler gerçeklefltirece¤imizi, tüm savaflç›lar›ndaha birçok düflman üssünü da¤›taca¤›n› ve ondan öteye eylemlerimiz-deki baflar›, kiflilerin de¤il, hareketimizin baflar›s›, bundan dolay› hepi-mizin baflar›s› olarak görülmesi gerekti¤i bilince ç›kar›lmaya çal›fl›ld›.Asl›nda tüm yoldafllar anlatt›klar›m›z›n bilincindeydiler ancak düflmanaduyduklar› kinden dolay› hepsi eyleme fiilen kat›lmak istiyordu.
Ayr›lmadan önce beraber son yeme¤imizi yedik ve genel bir sohbet-ten sonra hareket haz›rl›klar› bafllad›. Haz›rl›klar sürürken, eyleme kat›l-mayan grubun komutan›, 23 Nisan flehitlerimizden Teslim (Mehmet) yol-daflla ikili görüfltük. Konuflma özellikle sorumlu oldu¤u birli¤in güvenli-¤i üzerine yo¤unlaflm›flt›. Çünkü gerçeklefltirece¤imiz eylemin boyutugöz önüne al›n›rsa; düflman›n sars›lan prestijini kurtarmak için yo¤unoperasyonlara girece¤inden emindik. Bundan dolay› birli¤i tespit etti¤i-miz bir alanda konumland›rmas›n› ve bizden haber al›nmadan alan›nterk edilmemesini belirttik. Görüflme bitmifl, ayr›l›k saati gelmiflti. Hepberaber DEVR‹MC‹ SOL marfl›n› söyledik ve vedalaflarak ayr›ld›k. Ayr›l›r-ken, yoldafllar›m›z ard›m›zdan sesleniyorlard›: “Kendinize çok dikkatedin”, “Bir kurflun da bizden taraf düflmana yollay›n”... Yoldafllar›m›z›n
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: May›s 1993
duygular›n› ve düflmana kinlerini sevinçle karfl›lad›k. Hedefe do¤ruuzun yolculu¤umuz bafllad›. Ancak hedefe gitmeden di¤er birli¤e deulaflmam›z ve onlar›n da güvenli¤ini almam›z gerekiyordu. Uzun bir yol-culuktan sonra di¤er yoldafllar›m›za da ulaflt›k. Onlarla da var olan iflle-rimizi hallettikten sonra eylem noktas›na do¤ru yolumuza devam etme-ye bafllad›k. 16 Nisan yolda geçti.
17 Nisan... Son kez her fleyi gözden geçirdik, eylem grubumuzla planüzerinde ayr›nt›l› çal›flt›k, her savaflç›n›n görevini anlatt›k ve bu çal›fl-malar›m›z bittikten sonra dinlenmeye geçtik. 18 Nisan’da akflam saatle-rinde hava durumu kötüleflti, yine ya¤mur çiselemeye bafllad›. Buna ra¤-men sab›rs›zl›kla bekledi¤imiz an gelmiflti. ‹lk hareket noktas›ndan yolaç›kmadan önce yine her fleyi son kez gözden geçirdikten sonra hareke-timiz bafllad›. Yaklafl›k 5 saatlik bir yolculuktan sonra nihayet hedefeyaklaflm›flt›k. Tüm savaflç›larda coflku doruktayd›. Eylem plan›na uygunflekilde sald›r› ve savunma gruplar› seri bir flekilde yerlerini ald›lar. He-defimiz Akçap›nar Jandarma Karakolu’ydu. Karakolun d›fl duvarlar›nakadar yaklaflm›flt›k. Tüm gruplar konumland›ktan sonra ilk sald›r› roketat›fl› ile bafllam›flt›. Roket hedefini bulmufltu. Roketimiz büyük bir gürül-tü ile ko¤ufl duvar›n› parçalayarak içeri girdikten sonra tüm sald›r› ekip-leri karakolu dövmeye bafllam›flt›k. Sald›r›n›n sonlar›na gelince sloganla-r›m›z tüm ovay› kapl›yordu. Hep bir a¤›zdan “Yaflas›n Devrimci Sol”, “Ya-flas›n Mücadelemiz” sloganlar›n› hayk›r›yorduk. Eylemin sald›r›-imhaaflamas› bitmiflti. Art›k çekilebilirdik. Plana uygun makineli tüfek koru-mas›nda geri çekildik.
Bu arada ya¤mur da fliddetini art›rmaya bafllam›flt›. Buna ra¤men üs-sümüze dönmek için o zorlu ve çamurlu sarp da¤lar› aflmal›yd›k. Yolu-muzun çok uzun ve yorucu olmas›na ra¤men, eylemimizin coflkusuylagünlerce yürüyerek üssümüze dönmeyi baflard›k. Tahmin etti¤imiz gibihavadan ve karadan yo¤un operasyonlar bafllad›. Düflman hiç beklemedi-¤i yerden darbe yemiflti ve bunu hiç hazmedemiyordu. Dersim halk›ndaoluflan sempatiyi bast›rmak için düflman Dersim da¤lar›na büyük güç dö-kerek halka gözda¤› vermeye çal›flt›. Bir haftaya yak›n bir süre yo¤unoperasyonlar yafland›. Di¤er birliklerin güvenilir yerlerde olduklar›n› bil-memiz bizi rahatlat›yordu. Ta ki 23 Nisan günü ald›¤›m›z ac› habere ka-dar. Evet, 23 Nisan’da çok ac› bir haber alm›flt›k. Bir anl›k da olsa flok ol-mufltuk, can›m›zdan tam 12 parça kopar›lm›flt›. ‹çimiz s›zl›yordu. Yüre-¤imiz yan›yordu. As›l bizi flok eden nedenlerden biri, flehit yoldafllar›m›-z›n niçin katledildikleri alanda bulunduklar› idi. Yo¤un operasyonlar sür-dü¤ünden sa¤l›kl› haber alam›yorduk. Bir iliflkimizi yollayarak yoldaflla-r›m›z hakk›nda kesin sonucu alm›flt›k. Do¤ruydu, tam 12 gerillam›z ih-bar yemifl; Devrimci Sol’un yaratt›¤› direnme, teslim olmama gelene¤inebir halka da Dersim’den ekleyerek ölümsüzleflmifllerdi. O an tüm savafl-ç› yoldafllar›m›zla düflündü¤ümüz tek fley vard›: Vakit kaybetmeden
352
Zafer Yolunda 2
353
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
yoldafllar›m›z›n hesab›n› sormak. Ne var ki hava flartlar› aleyhimizeydi.O an so¤ukkanl›l›¤›m›z› korumak zorundayd›k. Aksine yoldafllar›m›z›nhesab›n› sorma pahas›na bir baflka birli¤i kaybedebilirdik. Düflmana da-ha güçlü darbeler vurmak için haz›rl›klar›m›z› h›zland›rmaya bafllad›k.
En k›sa sürede birliklerimiz bu sars›nt›y› üzerlerinden atarak daha bircoflkuyla görev alanlar›na dönerek faaliyetlerine devam ettiler. Tüm sa-vaflç›lar›n içine bir kor düflmüfltü. Bir an önce yoldafllar›m›z›n hesab›n›sormal›yd›k. Bunun için bir kez daha and içtik. Bundan sonra daha faz-la cesaretle koflarak ancak flehitlerimize lay›k olaca¤›m›z inanc›nday›z.fiu anda yoldafllar›m›z› katleden düflman›m›za besledi¤imiz kinle, hare-ketimize daha fazla zarar veren darbeci alçaklara sesleniyoruz. Silah de-polar›m›za el koyarak, geçici de olsa savafl›m›z›n geliflimi önünde büyükbir engel oluflturdular. 12 flehidimizin yerlerini fazlas›yla doldurabile-cek haz›r savaflç› aday›m›z varken, bize ait olan savafl malzemelerimiziellerinde tutmaya devam ederek suçlar›na suç ekliyorlar.
Asaf alça¤› ve yandafllar›na bir kez daha sesleniyoruz. Fosseptik çu-kuruna g›rtla¤›n›za kadar batm›fls›n›z, ne kadar kendinize flu veya bumisyonu biçmeye çal›fl›rsan›z çal›fl›n siz birer hainsiniz ve elinizdeki si-lahlar üzerinde hiçbir hakk›n›z yok, onlar yaln›zca Devrimci Sol savaflç›-lar›n›nd›r. Yani bizimdir, hemen bize ait olan silahlar›m›z› bize iadeedin, aksi olarak 12 flehidimizin hesab›n› aç›k düflman›m›z gibi, sizdende sormak boynumuzun borcudur.
Savafl›m›z kesintiye u¤ramad›. Daha büyük bir coflkuyla koflturuyo-ruz demifltik. Hakl› bir nedenimiz var. Çünkü yoldafllar›m›z gelenekleri-mize uygun bir flekilde çarp›flarak flehit düfltüler. 12 gerillaya karfl› 1500düflman askeri, subay›, özel timi ve itirafç› hainler (tespit etti¤imiz biriT‹KKO davas›ndan itirafç› Bozo kod isimli hain) Buna ra¤men 8 saate ya-k›n çat›flma sürüyor. Mermi ve flarjörlerinin s›n›rl› olmas›na ra¤men...
Yoldafllar›m›z›n yaratt›¤› bu gelenekten sonra bayra¤› teslim ettikleriyoldafllar›n›n coflkusunun doru¤a ç›kmamas› düflünülebilir mi? Devrim-ci Sol savaflç›lar› teslim olmaz gelene¤ini Dersim da¤lar›nda yaflatmayadevam edece¤iz.
Halk›m›z cenazelerimizi sahiplendi. Öyle ki devrimci mücadeleninbafllamas›ndan günümüze kadar böyle sahiplenme belli ki ilk kez görü-lüyor. Her cenazemize binlerce kat›l›m ve “Devrimci Sol Gerillalar› Ölüm-süzdür”, “Yaflas›n Dersim Direniflimiz”, “Yaflas›n Devrimci Sol”, “Yaflas›nÖnderimiz Dursun Karatafl” sloganlar› tüm Dersim da¤lar›nda yank›lan›-yordu. Öyle ki düflman bu öfkeden ve gerillan›n sald›r›s›ndan korkarak,kendi karargahlar›na çekilerek büyük bir gücünü kendilerini korumayaay›rm›fllard›. Korkmakta hakl›lar, çünkü her an silahlar›m›z› enselerindehissediyorlar. Korksunlar, çünkü katlettikleri 12 gerillam›z›n yerini, on-larca 12’ler do¤arak doldurdu. Korkular›ndan cesetlerimizi parçalad›lar.
Mermileri bitip sa¤ veya yaral› yakalad›klar› yoldafllar›m›z› kurfluna di-zerek korkular›n› gizleyemiyorlar. Korkmakta hakl›lar çünkü Dersimda¤lar›nda gerilla ordusu yaratmaya do¤ru koflar ad›mlarla yürüyoruz.Korku da onlar› kurtaramayacak, çünkü onlar için her fley bitti. Leflleri-ne bile sahip ç›kan olmayacak.
Ama biz flimdi daha gür sesle hayk›r›yoruz: B‹ZE ÖLÜM YOK!
YAfiASIN DERS‹M D‹REN‹fi‹M‹Z!
12’LER YAfiIYOR! DEVR‹MC‹ SOL SAVAfiIYOR!
YAfiASIN ÖNDER‹M‹Z DURSUN KARATAfi!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
354
Zafer Yolunda 2
ÖÖRRGGÜÜTTSSÜÜZZ VVEE BB‹‹RRLL‹‹⁄⁄‹‹ OOLLMMAAYYAANN HHAALLKK GGÜÜÇÇSSÜÜZZDDÜÜRR
Yoksul, Emekçi Dersim Halk›,
Halk›n örgütsüz ve birlikten yoksun olmas›ndan dolay›, Dersim
halk›n›n temel geçim kaynaklar›ndan olan davarc›l›ktan, elde edilen
ürün, tefeci-tüccarlara büyük karlar sa¤lamaktad›r.
Köylü y›l içerisinde tefeci-tüccarlara borçland›r›larak ba¤›ml› hale
getirilmekte, satt›¤› ürün bedeli vadeli ödemeye ba¤land›r›larak eline
toplu para geçmesi önlenerek ma¤dur edilmektedir.
Oligarflinin alt tabakalar›ndan tefeci-tüccarlar, sömürücü s›n›f ifl-
birli¤ini sa¤layarak, ürün fiyatlar›n› düflük tutarak en fazla kar› amaç-
lamaktad›rlar. Sermaye üstünlüklerini tehdit arac› olarak kullan›p,
ürünü (peynir, ya¤, çökelek) ortada b›rakacaklar›n› söyleyerek köylü-
yü kendine mecbur etmektedirler.
Köylü; kooperatif, üretici birli¤i, dernek gibi kendi mal›n› pazarla-
yacak araçlara sahip olmad›¤›ndan eme¤i ortada kalmaktad›r. Örgüt-
süz ve birli¤i olmayan halk güçsüzdür. Gücümüzü devrimcilerin ön-
derli¤indeki mücadeleye katt›¤›m›zda, onurlu ve özgür bir yaflama
kavuflaca¤›m›z günler her gün daha yak›nlaflacakt›r.
Emekçi halk›n sömürü ve ezilmesine son vermek için oligarfli ve
emperyalizme karfl› halk›n savafl›n› yükseltmeye çal›flan, sosyalizm
mücadelesini büyük kararl›l›k ve cesaretle sürdüren Devrimci Sol bu
soruna ilgisiz kalamazd›.
Halk›m›z›n peynir sorununa, ezilip sömürülmesine, tav›r ve destek
istemesi talebi üzerine müdahale edilmifltir. Köylünün y›ll›k gideri-
geliri araflt›r›larak, peynirin tüketici piyasadaki fiyat›n› da dikkate ala-
rak, peynirin fiyat› köylünün de ortak istemi olan 25 (yirmi befl) bin
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: May›s 1993
355
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
lira olarak benimsenmifltir.
Y›ll›k arpa, saman, yem tutar› ve fiyatlar›, k›fl›n uzun yaflanmas›n-
dan dolay› giderin artmas› ve köylünün eme¤i ortaya ç›kar›ld›¤›nda
bu fiyat köylünün ma¤duriyetini k›smen giderece¤i gibi, tüccar için
de alt›ndan kalkamayaca¤› fiyat de¤ildir.
Oligarfli, ekonomik-siyasal bunal›m›n›n, bütçe a盤›n›n yükünü
emekçi halk›n s›rt›na son zamlarla yükleyerek köylünün kazanc›n›
flimdiden s›f›ra indirmifltir.
Tefeci-tüccarlar›n ürünü ortada b›rakma tehditlerine, köylü kendi
birli¤ini ve kararl›l›¤›n› göstererek fiyatta ›srarl› olmal›d›r.
Tefeci-tüccarla özel anlaflarak fiyat k›rmaya neden olmak, halka
karfl› yap›lan bir suç olarak görülüp cezaland›r›lacakt›r.
Köylüye peynir bedelini zaman›nda ödemeyen, onu doland›r›p,
ma¤dur eden tefeci-tüccara bu alanda ürün toplama hakk› tan›nmaya-
cakt›r.
Emekçi halk›n gelece¤i devrimdedir. Özgür ve onurlu bir yaflam,
oligarfliye, emperyalizme karfl› sürdürdü¤ümüz sosyalizm mücadele-
sindedir.
Günlük, geçici ç›karlar peflinde koflmayal›m. Devrim yürüyüflüne
destek verelim, güç katal›m.
Halk›n örgütlü gücüyle birleflmifl devrimci fliddet yenilmez.
Yaflas›n Emekçi Halk›n Sömürüye, Bask›ya, Ezilmeye Karfl› Onur ve
Özgürlük Mücadelesi!
Yaflas›n Dersim Direniflimiz!
Yaflas›n Devrimci Sol!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
356
Zafer Yolunda 2
‹‹hhbbaarrcc›› VVeellii PPoollaatt’’›› CCeezzaallaanndd››rrdd››kk
12 Eylül cuntas› emekçi halk› bask› ve fliddetiyle sindirirken, dev-rimcilere karfl› da yo¤un sald›r› ve katliamlar›na bafllam›flt›. Bu sald›-r› ve katliamlarda genifl bir ihbar a¤› oluflturarak, halk›n gelenekleri-ni, ahlak›n› ayaklar alt›na ald›. Küçük bir ç›kar, korku nedeni onurunuve gelece¤ini yok edebilecek kadar onursuzlaflan iflbirlikçi ve muhbir-ler ç›kt›.
Veli Polat da Dersim’deki devrimci mücadeleyi bast›rmada bir pi-yon olarak kullan›lmaya bafllanan ahlaks›zlardan bir tanesidir.
Dersim’de cunta döneminde iflkenceci katil Vali Kenan Güven hal-ka karfl› bask› ve fliddeti örgütlerken, özel olarak ihbarc›l›k a¤›n› dagelifltiriyordu. Askerli¤i döneminde emir eri olan ihbarc› Veli Polat’›bularak, Çemiflgezek yöresindeki a¤› oluflturmada ona birinci derece-den rol verdi. Çok özel iliflki gelifltirerek, Veli Polat deflifre olup yurt-d›fl›na kaç›ncaya kadar onu kulland›.
‹flkenceci Kenan Güven’in resmini evinin baflköflesine asacak kadaryüzsüzleflen kendisine “baba”, efline “anne” diye hitap edecek kadaralçalan ihbarc› Veli Polat, bu özel ilginin diyetini devrimcileri ihbarederek ödüyordu.
Daha önce birçok ihbara ad› kar›flan Veli Polat; 3.2.1984 günü Dev-rimci Sol gerillalar›n›n Çemiflgezek Tekeli Köyü, E¤nik (Çizmeli) Mez-ras›’nda çembere düflmesini sa¤layarak yoldafl›m›z Ali Hüseyin Av-c›’n›n katledilmesine neden olmufltur.
Olay› soruflturan hareketimiz ve bölgede faaliyet yürüten T‹KKO,ihbarc›y› a盤a ç›karm›fllard›r. T‹KKO di¤er bir iflbirlikçi H›d›r Dinçer’ive Veli Polat’› evden alarak cezaland›rmak üzere götürmüfltür. H›d›rDinçer cezaland›r›lm›fl, ancak Veli Polat’›n ise T‹KKO’cu arkadafllar›nelinden kaç›p kurtuldu¤u aç›klanm›flt›r. Onursuz yaflam›n› o an kurta-ran iflbirlikçi, k›sa sürede üvey babas› Hitler bozuntusu Kenan Gü-ven’in yard›m› ile pasaport alarak Avrupa’ya (Fransa) kaçm›flt›r.
Son üç y›lda köyüne izine gelen iflbirlikçinin her geliflinde düflman,
357
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: May›s 1993
358
Zafer Yolunda 2
devrimcilerin kendisini cezaland›raca¤›n› bildi¤inden köyün çevresi-ne sürekli pusu atm›flt›r.
Son geldi¤inde durumu ö¤renen Devrimci Sol k›r gerilla birli¤imizevine bask›n düzenleyerek ihbarc›y› gözalt›na alm›flt›r. Tekrar geniflaraflt›rma ve sab›rl› bir sorgudan sonra suçu a盤a ç›kar›lan ihbarc›, 5günlük tutuklamas›na son verilerek ölüme mahkum edilmifltir.3.5.1993 günü flehidimiz Ali Hüseyin Avc›’n›n mezar› yan›nda cezas›infaz edilmifltir. Hiçbir ihbarc›-iflbirlikçi, devrimci adaletimizden kur-tulamayacakt›r. Halka ve devrimcilere karfl› iflledi¤i suçlardan vazge-çip piflmanl›k duyan, devrimci adaletimize bir an önce s›¤›n›p af dile-yen, suçlar›n› itiraf edip, halktan özür dileyen iflbirlikçilere adaletimi-zin affedicili¤ini gösterece¤iz. Soruflturmalar›m›z sonucu a盤a ç›ka-r›lanlar için her fley bitmifl olacakt›r.
23 Nisan’da flehit düflen 12 yoldafl›m›z›n da kanlar›n› yerde b›rak-mayacak, yoldafllar›m›z ihbar eden hainleri de a盤a ç›kartarak hak et-tikleri cezay› verece¤imize dair halk›m›za söz veriyoruz.
H‹ÇB‹R ‹fiB‹RL‹KÇ‹ HA‹N CEZASIZ KALMADI, KALMAYACAK!
AL‹ HÜSEY‹N YOLDAfiIMIZ ÖLÜMSÜZDÜR!
YAfiASIN 23 N‹SAN DERS‹M D‹REN‹fi‹M‹Z!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
MMEERRSS‹‹NN TTUURRBBOO FF‹‹LLTTRREE ‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR‹‹ YYAALLNNIIZZ DDEE⁄⁄‹‹LLDD‹‹RR!!
Bu ülkede iflçilerin sendikalaflmas› yasal bir hakt›r. Sendikal ça-
l›flma nedeniyle iflten at›lmak, iflçiye bask› yapmak burjuva yasala-
r›na göre de suçtur. Ancak tüm bunlar sadece ka¤›t üzerindedir.
Gerçekte, Mersin Turbo iflçilerinde oldu¤u gibi, sendikal hak müca-
delesi egemen s›n›flarca her türlü zorbal›¤a baflvurularak yok edil-
meye çal›fl›l›r.
Turbo fabrikas›nda sendikal çal›flmay› engellemek için, iflçileri
soka¤a atan, açl›¤a mahkum edeni iflveren, amac›na ulaflamaman›n
h›rç›nl›¤›yla sald›r› üstüne sald›r› düzenlemektedir. Birçok defa ifl-
çi düflman› yüzünü ortaya sermifl bu asalak, açl›k grevi direniflinde
ölüm s›n›r›na gelen iflçilerin üzerine jandarmay› sald›rtacak kadar
gözü dönmüfl bir kan emicidir... ‹flten at›lmalar› protesto etmek,
at›lan iflçilerin yeniden ifline dönmesini sa¤lamak amac›yla yürütü-
len açl›k grevi direniflinin 36. gününde, direniflçi iflçiler jandarma
dipçikleriyle ve yerlerde süründürülerek gözalt›na al›nm›fl, iflken-
celi sorgulardan geçirilmifltir.
Örgütümüz Devrimci Sol, bu vahfleti protesto etmek, iflçi düfl-
manl›¤›nda s›n›r tan›mayan Turbo iflverenini uyarmak, iflçilerin
haklar›n›n takipçisi oldu¤unu göstermek için 20 Haziran 1993 tari-
hinde Turbo fabrikas›na yönelik bir devrimci fliddet eylemi düzen-
lemifltir.
Eylemimizin hedefi fabrika nakil araçlar›n› tahrip ederek, iflvere-
ne maddi zarar vermek yoluyla uyar›da bulunmakt›. Ancak yoldafl-
lar›m›za engel olmaya çal›flan ve silah çekmeye yeltenen fabrika
bekçileri Hasan Y›ld›r›m, Ercan Karaca ve Raflettin Dafll› cezaland›-
r›lmak zorunda kal›nm›flt›r. Bu kifliler eylemimizin do¤rudan hede-
359
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 22 Haziran 1993 SSaayy››:: 58
fi olmasalar da, iflçilerin direniflini k›rmada, direniflçi iflçilere bask›
yapmada aktif rol oynamalar› nedeniyle, cezaland›r›lmay› defalar-
ca haketmifl kiflilerdir.
Birçok kez uyard›k, yine uyar›yoruz! Kan emici asalaklar ve on-
lar›n terör güçleri flunu iyice kafalar›na kaz›mal›d›rlar ki, emekçi
halka karfl› iflledi¤iniz hiçbir suç cezas›z kalmayacakt›r. Halka yö-
nelik her sald›r›n›n hesab› er ya da geç sorulacakt›r!
Eylemimiz sonras›nda, çevre köylere kadar sald›r›s›n› geniflle-
ten; kad›n, çocuk demeden gözalt›na al›p iflkence yapan faflist güç-
lerin çabas› boflunad›r... Turbo iflvereni e¤er namlular›m›z›n do¤ru-
dan hedefi olmak istemiyorsa, akl›n› bafl›na toplamal›, iflçilere ve
çevre köylerdeki halka yönelik sald›r›lara derhal son vermelidir.
Halk›n ve iflçilerin üzerine sald›rtt›¤› terör çetelerinin iplerini geri
çekmelidir. ‹flçilerin ve emekçi halk›n çaresiz olmad›¤›n› görmeli,
hak gasplar›na ve iflten at›lmalara son vermelidir.
‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,, TTÜÜMM HHAALLKKIIMMIIZZ!!
Önümüzdeki günler, iflçi s›n›f› ve emekçi halklar için mücadele
günleridir. Oligarfli, bütün direnifl ve protestolara karfl›n, iflten at›l-
malar›n ve özellefltirmelerin devam edece¤ini ilan ediyor. Bu, bin-
lerce iflçinin açl›¤a ve sefalete mahkum edilmesi demektir... Buna
karfl› direnmeliyiz...
Oligarflinin tek korkusu, emekçi s›n›flar›n direnmesi ve politika-
lar›n› bofla ç›karmas›d›r. O her türlü sömürüye ve zorbal›¤a sessiz-
ce boyun e¤en bir toplum istiyor. Ölüm s›n›r›na varan açl›k grevle-
riyle oligarflinin bu politikas›na karfl› koyan Ka¤›thane Belediye ifl-
çilerinin ve Mersin Turbo Filtre fabrikas› iflçilerinin direnifllerini bu
nedenle bir an önce k›rmak istiyor. Onlar›n iflçilere örnek olmalar›-
n›, daha büyük kitlesel direnifllere öncülük etmelerini engellemeye
çal›fl›yor.
Bu direniflleri yaflatmal›y›z. Yayg›nlaflt›rmal› ve zafere ulaflmas›
için her türlü deste¤i sunmal›y›z.
Bu ülkede tüm de¤erleri yaratan ve üreten bizleriz. Ülkemizin
her kar›fl topra¤›nda bizim al›n terimiz, eme¤imiz vard›r.
Ülkemizin zenginliklerini kendi mal› sayan; bizim eme¤imiz,
360
Zafer Yolunda 2
361
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
al›n terimiz üzerinde keyif süren bir avuç iflbirlikçi, sömürücü zor-
ba karfl›s›nda çaresiz kalamay›z. Sömürücü egemen s›n›flar ülkemi-
zi öyle bir hale getirmifltir ki; yarg›s›z infazlar, tank ve toplarla
köylerin, kasabalar›n y›k›lmas›, halka yönelik bask›, fliddet uygula-
malar›, iflkenceler günlük s›radan olaylar say›lmaktad›r. Oligarfli
içine düfltü¤ü krizi bir nebze hafifletebilmek için emekçi halklara
karfl› hiçbir yasa-kural tan›mamaktad›r.
Buna karfl› emekçi halk›n fliddetini örgütlemek, fliddete fliddetle
karfl›l›k vermekten baflka yol yoktur. Oligarflinin fliddetine karfl›
halk›n fliddetiyle mücadele etmek en meflru hakk›m›zd›r.
Bunun için örgütlenelim. Devrimci Sol önderli¤inde her alanda,
her birimde halk milisleri kural›m.
Örgütümüz Devrimci Sol bugüne kadar oldu¤u gibi bundan son-
ra da, direnen ve mücadele eden emekçi s›n›flar›n sesi ve haklar›-
n›n koruyucusu olmaya devam edecektir... Ve ilan ediyoruz ki, Ka-
¤›thane ve Turbo iflçilerinin direniflinde flehit düflen her iflçinin he-
sab›n› oligarfli a¤›r ödeyecektir...
OL‹GARfi‹N‹N EMEKÇ‹ HALKA YÖNEL‹K SALDIRILARININ HESABINI
SORACA⁄IZ!
EMPERYAL‹ZME KARfiI BA⁄IMSIZLIK
FAfi‹ZME KARfiI DEMOKRAS‹
SÖMÜRÜYE KARfiI SOSYAL‹ZM ‹Ç‹N SAVAfiIYORUZ!
YAfiASIN TURBO VE KA⁄ITHANE BELED‹YE ‹fiÇ‹LER‹N‹N
ONURLU D‹REN‹fi‹!
DEVR‹MC‹ SOL
- Mersin Halk Milisleri -
‹‹fifiÇÇ‹‹LLEERR,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,, YYUURRTTSSEEVVEERRLLEERR
TTÜÜMM HHAALLKKIIMMIIZZ
DDAARRBBEECC‹‹ KKOONNTTRRAA ÇÇEETTEESS‹‹ RRIIZZAA GGÜÜNNEEfifiEERR
YYOOLLDDAAfifiIIMMIIZZII KKAATTLLEETTTT‹‹ !!
Bugün art›k tüm halk›m›z›n bildi¤i bir ger-
çek var. Bu gerçek, dosta düflmana, onlarca fle-
hit vererek emperyalizme ve oligarfliye karfl›
savaflan, halk düflmanlar›n›n korkulu rüyas›
olan DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL ggeerrççee¤¤iiddiirr..
Devrimci Sol'un faflizme karfl› sürdürdü¤ü
özgürlük mücadelesinde dostlar› yan›nda çok-
ça düflmanlar› da oldu. D›fl düflmanlar›m›z ör-
gütümüzü yok etmek, kendi geleceklerini ga-
rantiye almak için katliam ve suikastler yapar-
ken iç düflmanlar›m›z da ihtiras tutkular› ve
savafl›m›zdan korkmalar› sonucu 13 Eylül 1992'de darbe yaparak,
örgütümüzü sinsice, Osmanl› entrikalar›yla ele geçirmek istediler.
Bunu baflaramay›nca hareketimizi bölmek, parçalamak, güçten dü-
flürmek için aç›k düflmanlar›m›z ve sözde dostlar›m›zla anlaflt›lar.
Hareketimizin kadro ve taraftarlar›, darbecili¤i ezici bir ço¤unluk-
la ihanet olarak adland›r›p mahkum etti. Ceza korkusuyla yaflayan
bu darbeci ihanet çetesi; kadro ve taraftarlar›m›za karfl› pusu, ifl-
kence, suikast, kaç›rma, yaralama, dernek basma vb. her yöntemi
deneyerek örgütümüze karfl› iflledikleri suçlar›n bedelini ödemek-
ten kaçmak istediler.
Örgütümüzden çald›klar› para ve silahlarla saklanmakta, cinayet
ifllemekte ve pusu kurmaktad›rlar.
362
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 15 Temmuz 1993 SSaayy››:: 59
RR››zzaa GGÜÜNNEEfifiEERR
‹stanbul Kulaks›z'da bir lokantada Dev-Genç'ten bir yoldafl›m›z
yemek yerken darbecilerin açt›¤› ateflle a¤›r yaraland›.
Topkap›'da polisin gözleri önünde bir yoldafl›m›z› bir arabaya
at›p kaç›rd›lar... Cennet Mahallesi'nde kurflunlay›p b›rakt›lar. A¤›r
yaral› olarak hastaneye kald›r›ld› ve polis gözalt›na ald›...
‹ki yoldafl›m›z› kaç›r›p ‹kitelli'ye götürdüler. Yoldafllar›m›z bura-
dan kaçt›lar... 14.7.1993 saat 15.00 sular›nda ‹stanbul ‹kitelli sem-
tinde R›za Günefler isimli yoldafl›m›z darbeci çete taraf›ndan kur-
flun ya¤muruna tutuldu ve flehit oldu. Birçok yoldafl›m›za daha sal-
d›r›ld›, iflkence yap›ld›... Bunlar› ayr›ca aç›klayaca¤›z. Bu çetenin
halk kitleleriyle bir ilgisi olmad›¤›ndan sald›r›p kaçmaktad›r.
Kontrgerilla iflkencecileri, iflkence tezgahlar›nda her fleyiyle dar-
becili¤i savunuyor ve hareketimize sald›r›yor... Darbeciler art›k
propagandalar›n› yapacak, kendilerini koruyacak ve meflrulaflt›ra-
cak en güvenilir gücü bulmufltu.
‹flkenceciler flöyle diyorlar:
"Devrimci Sol'u 12 Temmuz 1991'de yok etti¤imizi sand›k, 16-17Nisan 1992'de daha güçlü oldu¤unuzu gördük... Bu kez kesin yok et-tik dedik.
Ama Gebze-Bayramo¤lu operasyonunda örgütün çok daha yayg›nve güçlü oldu¤unu, ummad›¤›m›z, düflünemeyece¤imiz yerlere nü-fuz etti¤ini gördük. fiafl›rd›k, ürktük...
Tam bu s›rada darbe imdad›m›za yetiflti ve ifliniz bitti..."
Kontrgerilla flimdilerde darbecilerle ayn› havay› soluyor, ayn›
hazz› yafl›yor. Kontrgerilla, Devrimci Sol'un savaflma h›z›n› yavafl-
latt›¤›ndan bayram ediyor. Darbeci ihanet çetesi, kontrgerilla ile ifl-
birli¤i yaparak Devrimci Sol'a sald›r›p kendi can güvenli¤ini sa¤la-
d›¤›n› düflünüyor.
Ne oligarflinin katliam mangalar› ve pasifikasyon yöntemleri, ne
de darbeci ihanet çetesinin yoldafllar›m›z› katletmesi, kontrgerilla
taklidi propagandalar› örgütümüzün savafl›n› ve geliflmesini engel-
leyemez. Darbeci ihanet çetesi nereye kaçarsa kaçs›n, hangi köste-
bek yuvas›na s›¤›n›rsa s›¤›ns›n onlar› o yuvalardan ç›karaca¤›z ve
oligarflinin korkulu rüyas› olmaya devam edece¤iz.
363
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
364
Zafer Yolunda 2
HHaallkk››mm››zz,, ddoossttllaarr››mm››zz;;
Kendisine Devrimci Solcu diyen, örgütümüzün ad›n› kullanan bu
ihanet çetesini iyi tan›mal›s›n›z. Hainler her zaman dost maskesi
takarak ihanetlerini gizlemek isterler. Bugün darbeciler de devrim-
ci maskesiyle dolaflmakta ve oligarfliyle birlikte devrimcilere karfl›
suikastler tertiplemekte, iflkence yapmakta, insan kaç›rmaktad›r.
Örgütümüzün tüm kadrolar›n›n bu ihanet çetesi hakk›ndaki karar›
aç›kt›r. Cezaland›r›lacaklard›r. Örgütün kararlar›na uymam›fl, örgü-
te darbe yapm›fl, örgütün mal varl›¤›n› gasp ederek kaçm›fl, sui-
kastler tertiplemifl, cinayet ifllemifl, insanlar›m›z› yaralam›fl, kaç›r-
m›fl, hapsetmifltir...
Bu çetenin halk kitleleriyle hiçbir iliflkisi yoktur. Halktan kaça-
rak, köstebek yuvalar›nda oligarflinin güvenli¤inde gizlenerek ya-
flamaktad›r. Ne kadar gizlenebileceklerini herkes görecektir...
Bu ihanet çetesini meflrulaflt›rmamak, hasta beyinli kiflilerin ürünü
olan darbe pisli¤ini yaflatmamak için bu çetenin sakland›¤› yuvalar›
deflifre edelim... Bu çetenin elebafllar› a盤a ç›kar›l›p hak ettikleri ce-
za verilmedikçe cinayet ifllemeye, kontrgerilla ile iflbirli¤i yapmaya
devam edecektir. Bu bir avuç it-kopuk tak›m›n› tek tek tan›yoruz. Sa-
p›klar›n, kariyeristlerin, serserilerin, haflaratl› beyinlerin bir araya
geldi¤i bu kontrgerilla çetesinin yok edilmesi kaç›n›lmaz olmufltur.
Hiçbir devrimci örgütte darbe yapmak, darbe yap›p örgütün mal
varl›¤›n›, silahlar›n› çal›p kaçmak ve hiçbir ideolojik ayr›l›¤› olma-
d›¤› halde örgütü parçalamaya kalkmak cezas›z kalamaz. Cezas›z
kal›r diyenler, ya örgüt gerçe¤inden birfley anlam›yor ya da art ni-
yetlidir. Darbecili¤i meflrulaflt›ranlar, meflrulaflt›rmaya çal›flanlar
tarih önünde sorumlu olacaklard›r...
KAHROLSUN DARBEC‹ ‹HANET ÇETES‹!
RIZA GÜNEfiER'LER KATLED‹LMEKLE TÜKENMEZ!
RIZA'NIN KAT‹LLER‹ DARBEC‹ KONTRA ÇETES‹ SUÇLARININ
HESABINI VERECEKT‹R!
DEVR‹MC‹ SOL
DDAARRBBEECC‹‹--KKOONNTTRRAA ÇÇEETTEESS‹‹NN‹‹NN HHAARREEKKEETT‹‹MM‹‹ZZEE
KKAARRfifiII ‹‹fifiLLEEDD‹‹⁄⁄‹‹ SSUUÇÇLLAARRAA OORRTTAAKK OOLLMMAAKK
DDEEMMOOKKRRAATTLLIIKK DDEE⁄⁄‹‹LLDD‹‹RR
29 Temmuz 1993 tarihinde Ayd›nlar Matbaas›, hareketimizce ba-
s›larak tahrip edilmifltir.
Eylemimizin amac› darbeci kontra çetesinin suç ortakl›¤›na soyu-
nan Ayd›nlar Matbaas› sahibi Veysel Ayd›n'› maddi zarar vermek yo-
luyla cezaland›rmakt›. Ancak bu arada kimi devrimci-demokrat kifli
ve kurumlara ait yay›nlar›n irademiz d›fl›nda zarar gördü¤ünü ö¤-
renmifl bulunuyoruz. Örgütümüzün eylemlerinde demokrat kiflile-
re, kurumlara ve halka zarar vermeme konusundaki hassasiyeti her-
kesçe bilinir. Bu eylemde de yoldafllar›m›z gerekli özeni gösterdik-
leri halde bu mümkün olmam›flt›r. ‹stemeyerek de olsa hem dostla-
r›m›za zarar verilmifl, hem de darbeci-kontra çetesine ve oligarfliye
örgütümüze karfl› kullanabilece¤i bir k›flk›rtma malzemesi sunul-
mufltur. Dostlar›m›z›n bu tür k›flk›rtmalara gelmeyece¤ini, bizi an-
lay›flla karfl›layacaklar›n› umar›z. Nedeni ne olursa olsun, böyle bir
zarara sebebiyet verdi¤imiz için dostlar›m›zdan özür diler, zarar›n
telafisi için elimizden gelen çabay› gösterece¤imizi belirtiriz.
Veysel Ayd›n, kontrgerilla çetesinin yay›nlar›n› basmamas›, bu
çetenin hareketimize karfl› sürdürdü¤ü alçakça sald›r›lara alet ol-
mamas› için defalarca uyar›lm›flt›r. Ama o, bütün uyar›lar›m›za ve
dostça ikna çabalar›m›za ald›r›fl etmeyerek, hareketimize karfl› düfl-
manca tutum içine girmifl, hatta gazetelere ilan vererek düflmanl›-
¤›n› sürdürece¤ini aç›klayacak kadar hayas›zca davranm›flt›r.
Darbeci kontra çetesiyle niçin kader birli¤i yapt›¤›n›n, hareketi-
mize niçin düflmanca sald›rd›¤›n›n aç›klamas›n› Veysel Ayd›n'a b›-
365
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 A¤ustos 1993 SSaayy››:: 60
366
Zafer Yolunda 2
rak›yoruz. Ama bir kez daha belirtiriz ki, hareketimiz kendine dost
olana dostça, düflman olana düflmanca tav›r almaktan bugüne ka-
dar sak›nmad›¤› gibi bundan böyle de sak›nmayacakt›r.
Bugün kendi cenazesini bile kald›rmaktan aciz, say›lar› 15-20'yi
geçmeyen bir avuç darbeci kontra çetesinin, oligarflinin özel hima-
yesi, örgütümüzden gaspetti¤i maddi olanaklar ve kimi sözde dost-
lar›m›z›n deste¤iyle yaflam›n› sürdürmeye çal›flmas› boflunad›r. Bu-
na izin vermeyece¤iz. Hareketimize karfl› tarihin tan›k oldu¤u en
alçakça sald›r›y› mutlaka ezece¤iz. Hareketimizden gaspedilen
maddi olanaklarla, devrimci katili cellat Menzir'in diline pelesenk
olan i¤renç yalan ve spekülasyonlar›n, "Devrimci Çözüm" ad› alt›n-
da propaganda edilmesine izin vermeyece¤iz.
Devrim mücadelesinde say›s›z fedakarl›klara katlanan, yüzlerce
tutsak ve flehit veren hareketimize karfl›, böylesi bir suçlular güru-
huna yard›mc› olmak, böylesi alçakça ihanete arka ç›kmak, "düflün-
ce özgürlü¤ünü savunma" bahanesiyle maskelenemez. Demokratl›k
bir yana, bir parça vicdan sahibi olan hiç kimse hangi k›l›f alt›nda
olursa olsun böylesi bir ihanet çetesini savunmaya yeltenmemeli-
dir.
Yine de herfleye karfl›n, tüm devrimci demokrat kamuoyu önün-
de, Ayd›nlar Matbaas› sahibini bir kez daha uyar›yoruz: Darbeci-
kontra çetesine suç ortakl›¤› yapmaktan vazgeç!
Sol hareketler ve tek tek devrimci demokratlar, bugünkü tüm
olumsuzluklar›n kayna¤›n›n darbeciler oldu¤unu anlamal›d›r. Dar-
becilik her fleyiyle mahkum edilip tecrit edilmedikçe, hareketimize
ve tüm sol hareketlere zarar vermeye devam edecektir.
DEVR‹MC‹ SOL
KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA VVEE DDAARRBBEECC‹‹ KKOONNTTRRAA
SSAALLDDIIRRIILLAARRIINNAA DDEEVVAAMM EEDD‹‹YYOORR
31 Temmuz 1993 günü
akflam saatlerinde Mer-
sin'in Silifke ilçesi k›rsal
alanda gerilla birli¤imiz
ve Akdeniz Bölgesi siyasi
sorumlumuz oligarflinin
sald›r›s›na u¤rad›.
Bölge siyasi sorumlu-
muz AAllii TTaarr››kk KKOOÇÇOO⁄⁄--
LLUU ve Gerilla Birli¤i
Komutan Yard›mc›m›z MMuussttaaffaa SSEEFFEERR yoldafllar›m›z flehit oldu.
Oligarfli, savafl›m›z› engellemek için topyekün savafl ilan etmifl
durumdad›r. Katliamlar, iflkenceler, keyfi tutuklamalar, bask›nlar
süregelen ola¤an tav›rlar haline geldi. fiehirde, k›rda, hemen tüm
demokratik mevzilerimiz bu sald›r›lardan, iflkencelerden nasibini
almaktad›r.
Oligarfli, özellikle k›r gerillam›z›n geliflmeye bafllad›¤›n› gördü-
¤ünden itibaren sald›r›lar›n› bir kat daha art›rd›. Darbecili¤in orta-
ya ç›kmas›yla, darbecilerle iflbirli¤i yaparak hareketimizi kuflatma
alt›na almaya, katliam ve pasifikasyon taktikleriyle güçten düflür-
meye, yok etmeye çal›fl›yor.
Toros da¤lar›ndaki gerilla birli¤imizin geçmifli k›sad›r. Ama To-
roslarda mutlaka gerillam›z geliflecek, yoksul köylülü¤ü, ezilen
halklar› örgütleyip savafla katacakt›r. Yoldafllar›m›z›n özenli çabala-
367
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 3 A¤ustos 1993 SSaayy››:: 61
AAllii TTaarr››kk KKOOÇÇOO⁄⁄LLUU MMuussttaaffaa SSEEFFEERR
r›, her fleyi yoktan var ederek birli¤i yaflatmalar›n›n bofla gitmedi-
¤ini düflmanlar›m›z da, sözde dostlar›m›z da görecektir.
fifieehhiittlleerriimmiizz::
AAllii TTaarr››kk KKOOÇÇOO⁄⁄LLUU ((AAzzmmii))...... 1959 Adana Osmaniye do¤um-
lu... Türk milliyetinden yoksul bir ailenin o¤lu.
1977'li y›llardan itibaren mücadele içinde. 12 Eylül öncesi Dev-
Genç saflar›nda ve Faflist Teröre Karfl› Silahl› Mücadele Birlikle-
ri'nde mücadele etti. 12 Eylül'den sonra tutsak düfltü. Yaklafl›k 10
y›l› tutsakl›k koflullar›nda geçti. Cezaevlerinde sürekli direnifl hat-
t›nda oldu. Hiçbir zaman devrimci hareketin çizgisinden sapmad›,
reformist ak›mlardan etkilenmedi. Eksik ve zaaflar›na karfl› hep
aç›k oldu. Büyük küçük demeden tüm ald›¤› görevlere dört elle sa-
r›ld›...
1991'de cezaevinden tahliye olunca birçoklar› gibi düflüneyim,
ailem vb. demeden tekrar göreve kofltu... Bir süre Akdeniz Bölge-
si'nde yasal platformda çal›flt›... Oligarfli, O'nu tekrar gözalt›na ala-
rak iflkencelerden geçirdi; iflkenceciler ne bir s›r alabildi, ne de
O'nu sindirebildi. Serbest b›rakmak zorunda kald›lar. Tar›k'›n mü-
cadele d›fl›nda bir yaflam› yoktu. Bir süre sonra illegal yaflama bafl-
lad›. Akdeniz Bölge Komitesi'ne atand›... Akdeniz Bölgesi'nde hare-
ketin geliflip güçlenmesi, kitle örgütlülüklerinin gelifltirilmesi, mi-
lislerin oluflturulmas›, k›r gerillas›n›n haz›rlanmas›nda O'nun çaba-
lar›n› görürüz. Düflman yine peflindedir, ama O y›lmaz. 1992 Tem-
muzu’nda bir illegal üssümüze girerken kontrgerillan›n cellatlar›-
n›n pususuna düflerek kurflun ya¤muruna tutuldu, ama kurtuldu...
O yine mücadele içindedir. Vur emriyle aran›yordu. Ama O hep kit-
lelerin içindedir. Yeni insanlar› e¤itmek, kadrolaflma yapmak göre-
vini durmaks›z›n sürdürmek gerekti¤inin bilincindedir. Onu iflçi
grevlerinde, açl›k grevlerinin örgütlenmesinde, Turbo iflçilerinin
direniflinde, milis eylemlerinin örgütlenmesinde, k›r gerillas›n›n
haz›rl›k çal›flmalar›nda, her yerde görmek mümkündür.
1992'de Akdeniz Bölge Komitesi Siyasi Sorumlulu¤u’na atand›...
Hareketimizde kontra darbesinin ortaya ç›kmas›yla devrimci hare-
ketten ve önderlikten yana tavr›n› ald›. Bölgesine hiçbir darbecinin
girmesine izin vermedi.
368
Zafer Yolunda 2
Tar›k'›n yöneticilik tarihi belki k›sad›r, ama O hep olumsuzluk-
lar, yoksulluklar içerisinde mücadele etti ve baflar›l› bir grafik çize-
rek geliflti.
31 Temmuz 1993 günü muhtemelen gerilla birli¤i ile görüflmeye
gitti¤i gün oligarflinin cellatlar› O'nu katlettiler... O'nu katletmekle
Tar›k'lar›n tükenece¤ini sananlar bir kez daha yan›lacaklar...
Tar›k 12 Eylül'ün karanl›k tutsakl›k y›llar›nda örgütüne ve çizgi-
sine sahip ç›kan, direnen, tutsakl›¤›na son verildi¤inde tereddüt-
süz mücadeleye koflan ve bir an olsun dönüp geriye bakmayan, kit-
lelerle birlikte yaflamak ve onlar örgütlenmeden devrimci mücade-
lenin geliflemeyece¤ine inanan bir yöneticimizdi.
Darbecili¤e karfl› mücadelede radikal olmak gerekti¤ini ve asla
taviz verilmemesini, koflullar ne olursa olsun darbecili¤in devrim-
ci harekette yaflat›lmamas› ve hareketin böldürülmemesini isterdi.
O mütevaz›l›¤› ve sabr›yla, risklerden, zorluklardan kaç›nmayarak
insanlara örnek oldu. Programl› militan bir çal›flma olmadan, prog-
ram›n ›srarl› takipçisi olunmadan görevlerin üstesinden gelineme-
yece¤ine inan›rd›. Yaflam› ve mücadelesi devrimcilikle dolu dolu
geçti...
Onu bir militan, kitleler içerisinde bir örgütçü, bir savaflç› ve bir
yönetici olarak hep hat›rlayaca¤›z.
Toroslar, Adana'n›n, Mersin'in, Antep'in, Antakya'n›n gecekondu
yoksullar›, gençleri, fabrika iflçileri, Turbo ve Toros'un direniflçile-
ri O'nu asla unutmayacakt›r. Tar›k'›n mücadele bayra¤›n› fabrikalar-
da ve da¤larda savafl› yükselterek tafl›yaca¤›z...
MMUUSSTTAA FFAA SSEEFFEERR ((UUllaaflfl))...... 1970 Dersim do¤umlu. Kürt milliye-
tinden, yoksul bir köylü ailesinin o¤lu. Çocuk denilebilecek yaflta
devrimci gerillalarla tan›flt›. 1984'lerde Dersim'de çobanl›k yapar-
ken gerilla birli¤imizle tan›fl›r, onlara çeflitli konularda yard›m
eder. Daha 14 yafl›nda iken yaflam›na kastedecek iflkencecilerle ta-
n›fl›r, gözalt›na al›n›r. Art›k bir devrimcidir. Belki çok fley bilmiyor-
dur... Ama O Dersim çocu¤udur. Hep ezilmifl, horlanm›fl, katliamla-
ra u¤ram›fl Dersim halk›n›n evlad›d›r. Sömürüyü ve zulmü tüm hüc-
relerinde hisseder. Özgürlü¤ün, kurtuluflun devrimde oldu¤una ve
devrimin esas yolunun gerilla oldu¤una inan›r. Gerilla olma sevda-
369
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
s› onda her gün biraz daha büyür...
1986'da ‹zmir'e geldi. Çeflitli ifllerde çal›flt›. Ayn› süreçte yasal
platformda devrimci mücadele içerisinde de bulundu. Ama onun
özlemi da¤lard›r. Özgürlü¤ün da¤lardan geçti¤ine inan›r. O bir da¤
çocu¤udur. "Dersim'in da¤lar› fethedilmelidir" der.
1990'da örgütümüzün Ortado¤u'da kamp kurma ve k›r gerillas›-
n› bafllatma haz›rl›klar›nda ilk kampa giden bir grup yoldafl aras›n-
da yer ald›. Kamp›n infla edilmesinde b›kmadan, yorulmadan çal›fl-
t›... Bu süre içerisinde askeri e¤itimini tamamlad›. Art›k da¤lar O'nu
beklemektedir. Umutludur, coflkuludur... 1991 Haziran›'nda ‹bra-
him Erdo¤an yoldafl›yla birlikte ülkeye girifl yapt›. Henüz da¤lara
gitme haz›rl›¤› yaparken 12 Temmuz katliam› yafland›. Mustafa'n›n
bir süre hareketle ba¤› koptu. Kendisinin de içinde bulundu¤u müf-
reze da¤a ç›km›fl, ama O yetiflememiflti. Ama da¤lar›n çocu¤udur
O... Dersim da¤lar›na ç›k›p birli¤ini bulur ve birli¤e kat›l›r... Art›k
da¤larda silah elde halk›n özgürlük savaflç›s›d›r. 1992 sonunda bir
hainin düflmanla iflbirli¤i yapmas›yla birli¤i pusuya düfler. Mustafa
birli¤in öncülerindendir... Pusuyu farkeder ve yoldafllar›n› uyar›r...
Yoldafllar› pusudan kurtulurlar, ama Mustafa tutsak düfler... Musta-
fa'n›n da¤ ve gerilla sevdas› yine bitmez. Mücadele için yan›p tutu-
flur. 1993 fiubat›'nda tutsak bulundu¤u Nevflehir Cezaevi'nden öz-
gürlü¤e ad›m atar. Yine "beni da¤lara gönderin" der... Bu kez Toros
da¤lar›ndad›r... Toroslarda gerillan›n kurumlaflmas› için çal›fl›r. Ge-
rilla birli¤inin komutan yard›mc›l›¤›n› yapar... O Dersim da¤lar› ve
Dersim halk› kadar Toroslar› ve Toros Türkmenlerini de sever...
Çünkü Kürt ve Türk halklar›n›n kardeflli¤ine inanm›flt›r. Gecesini
gündüzüne katarak çal›fl›r.
Darbeyi duyunca lanetler... Daha çok çal›flmak ve özverili olmak
gerekti¤ini söyler. ""...... hhaarreekkeettiimmiizz vvee hhaallkk››mm››zz bbüüyyüükk bbiirr iihhaannee--
ttee uu¤¤rraadd››,, aannccaakk bbüüttüünn oollaannllaarr kkaarrflfl››ss››nnddaa hheerr DDeevvrriimmccii SSooll
kkaaddrroossuu ddaahhaa ffaazzllaa ggöörreevv vvee ssoorruummlluulluukkllaarr üüssttlleennddii.. fifiiimmddii
hheerr zzaammaannkkiinnddeenn ddaahhaa ffaazzllaa öözzvveerriillii oollmmaall››,, yyaarraatt››cc››ll››¤¤››mm››zz››
zzoorrllaammaall››,, ss››kk›› ssaarr››llmmaall››yy››zz.. YYoollddaaflflllaarr››mm››zz››nn kkaannllaarr›› ppaahhaass››nnaa
yyaarraatttt››¤¤›› ddee¤¤eerrlleerree ddaahhaa ffaazzllaa ddee¤¤eerr kkaattmmaall››yy››zz...... HHeerr DDeevvrriimm--
ccii SSoollccuunnuunn ggöörreevvii dd››flfl vvee iiçç ddüüflflmmaann››nn ssaalldd››rr››llaarr››nnddaann yyaarraa
aallaann hhaarreekkeettiimmiizziinn yyaarraallaarr››nn›› ssaarrmmaakktt››rr,, aakkssii ggeerreekkççeelleerr ddeevv--
370
Zafer Yolunda 2
rriimmee,, hhaallkkaa,, flfleehhiitt yyoollddaaflflllaarr››mm››zzaa iihhaanneettttiirr,, ddüüflflmmaann››nn yyaapptt››kk--llaarr››nn›› oonnaayyllaammaakktt››rr......"" der. Bu inanç ve bilinçle savafl›rken flehit
düfltü...
14 yafl›nda devrimci, 20 yafl›nda gerilla ve 23 yafl›nda devrim fle-
hidi... K›sac›k yaflam›n› onurla doldurmufl, coflkulu, umutlu, özgür-
lü¤e sevdal› bir insan Mustafa... Sen rahat uyu Mustafa yoldafl, öz-
gürlü¤ün savaflç›lar› ülkenin dört bir yan›nda, Dersim'de, Toroslar-
da, Karadeniz'de, flehirlerde savaflarak güçlenecek ve bayraklar›m›z
yükseklerde dalgalanacakt›r.
Mersin/Silifke operasyonunda Tar›k ve Mustafa yoldafllar›m›z fle-
hit düflerken iki yoldafl›m›z da a¤›r yaraland›, bir k›sm› da muhte-
lif kurflun yaralar› ald›klar› halde iflkenceye al›nd›lar...
DDAARRBBEECC‹‹ KKOONNTTRRAA DDAA PPUUSSUU KKUURRDDUU!!
31 Temmuz günü Mersin'de kontrgerilla, gerilla birli¤imize pusu
kurup iki yoldafl›m›z› katledip, ikisini a¤›r yaralarken; 2 A¤ustos
1993 günü de, darbeci kontra çetesinden 3 kifli Mücadele gazetesi-
nin yak›n›nda pusu kurarak Mücadele gazetesi muhabiri Savafl KA-
RAKURUM ve Devrimci Gençlik dergisi sahibi Zeynep ARIKAN'› kur-
flun ya¤muruna tuttu. Darbeci kontra çetesi fliddet uygulamadan,
sald›rmadan, katletmeden yaflayamaz. Onlar geleceklerini, tüm
Devrimci Solcular› katletmelerine ba¤lam›fllard›r. Çünkü hiçbir
Devrimci Solcunun, taraftar›n›n onlar› affetmeyece¤ini bilmekte-
dirler. Ne yaz›k ki bu çaresiz, zavall› psikopatlar binlerce Devrimci
Solcu’nun katletmekle tükenemeyece¤ini anlayamam›fllard›r. Resmi
kontrgerilla da Devrimci Solcular› katlederek tüketece¤ine, yok
edece¤ine inan›yordu. fiimdilerde art›k onlar
da inanm›yor. Çünkü Devrimci Sol'un bir halk
hareketi oldu¤unu biliyorlar.
Darbeci, art›k kontrgerilla ile iflbirli¤ini giz-
leyemiyor. Bir yandan oligarfli, bir yandan dar-
beci birlikte yoldafllar›m›za pusu kuruyor ve
katlediyorlar. Daha dün Halk›n Gücü sahibi R›-
za GÜNEfiER'i katlettiler... Ard›s›ra kontrgerilla
KKeemmaall AAYYGGÜÜLL'ü katletti. fiimdi Mersin'de kont-
rgerillan›n, ‹stanbul'da darbeci kontran›n pu-
371
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
KKeemmaall AAYYGGÜÜLL
susu ve sald›r›lar› devam ediyor. Darbeci sald›r›yor, ard›s›ra polis
gazete bürolar›n› üst üste bas›yor, iflkenceci polis kimin sald›rd›¤›-
n› pekala biliyor, ama o katillerin kendi çocuklar› oldu¤unun tama-
men bilincinde olarak darbeci kontran›n katliam giriflimini dergi
bürolar›n› bas›p, talan ederek, çal›flanlar› gözalt›na alarak tamaml›-
yor. Kuflkusuz bu sald›r›lar›n bir aya¤› da darbecili¤i destekleyen,
himaye eden belli sol yap›lard›r... fiimdi biraz da kendi eserleri
olan, polisle birlikte cinayet iflleyen darbecileriyle övünebilirler.
Hiç kuflkumuz yok. Onlar yine hareketimize sald›racak bir fleyler
bulurlar... Hala bu darbeci kontra çetesinin gerçek yüzlerini görme-
yiflleri büyük bir gaflettir. Umudumuz geç de olsa görebilmeleridir.
Mersin'de ve ‹stanbul'da kontrgerilla ve darbeci kontran›n pusu-
lar›na düflen yoldafllar›m›z yaflam için direniyor... Her iki düflman
güç de cinayetlerini iflleyip yeni katliamlar planlamak için üslerine
döndüler.
Katilleri tan›yoruz. Biri hareket taraf›ndan cezaland›r›lan bir ay-
yafl, sap›k ve aylard›r pusu kuruyor, cinayet iflliyor; di¤er ikisi ha-
reket içinde hiçbir yere gelememenin sanc›s›yla kiflilik ispat›nda,
kiflisel intikam peflinde olan iki serseridir... Bunlar hedefimiz de¤il-
dir. Ama darbeci flefler onlar›n da yaflamlar›n› yok ediyor. Tüm ka-
muoyu bilmelidir, bu insanlar› cezaland›rd›¤›m›zda sorumlusu dar-
beci çete flefleri olacakt›r. Ortaya ç›kacak bütün ölümlerden, do¤a-
cak zararlar›n tümünden darbeci çete sorumludur...
Darbeci kontra çete flefleri Tahta Hüseyin, Süleyman, Zafer, ‹lha-
mi kendi pis canlar› için insanlar› kontra cinayetlerine ortak ederek
suç ifllemeye devam ediyorlar. ‹flledi¤iniz cinayetlerin, verdi¤iniz
zararlar›n hesaplar› tek tek sorulacakt›r. Hangi karanl›k dehlize gi-
rerseniz girin, kimlerle iflbirli¤i yaparsan›z yap›n devrimci adalet-
ten kurtulamayacaks›n›z. Hepinizin sonu Asaf'›n sonu gibi olacakt›r.
YYoollddaaflflllaarr,, hhaallkk››mm››zz,,
Kontrgerilla, darbeci kontra, emperyalistler ve kimi sol hareket-
ler hareketimizi kuflat›p, sald›r›p yok etmek istemektedirler. Hare-
ketimiz tarihinin en karanl›k ve en büyük komplosuyla karfl› karfl›-
yad›r. Bu komployu ortadan kald›rmak, kuflatmay› yarmak ve dev-
rim yürüyüflümüze daha güçlü devam etmek zorunday›z... Kontrge-
rilla ve darbeci kontra bu yürüyüflümüzü engellemek için sald›r›-
372
Zafer Yolunda 2
373
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
yor. Biz Devrimci Sol olarak, kadrolar›yla, taraftarlar›yla, önderli-
¤iyle 12 Eylül'ün zifiri karanl›¤›nda, düflman kuflatmas›nda tüm sal-
d›r› ve pasifikasyon taktiklerine karfl› “BAfiARAMAYACAKSINIZ!” flia-
r›n› yükselterek direndik, yaralar›m›z› sard›k, savaflt›k ve Devrimci
Solcu olman›n bir onur oldu¤u gerçe¤ini yaratt›k... fiimdi bu onuru
yok etmek istiyorlar...
Devrimci Sol'a gönül verenler, flu veya bu nedenle mücadelede
at›l kalanlar, hatta aktif mücadelenin d›fl›na düflenler her zaman-
kinden daha çok hareketi savunmal› ve her konuda katk›lar›n› sun-
mal›d›r. Neden, niçin sorular›n› sormadan, aç›k düflman sald›r›lar›-
n›, düflmanla aç›k iflbirli¤i yapanlar›, sözde dostlar›n kuflatmas›n›
görerek Devrimci Sol gerçe¤ini sahiplenmelidir. Devrimci Sol gerçe-
¤i hepimizindir... Bu gerçek onurumuzdur, sevgimizdir, umudu-
muzdur, gelece¤imizdir. Gelece¤imizi kirletmemek, karartmamak
için sahiplenelim ve düflmanlar›m›za karfl› savaflal›m, onlar› karan-
l›k yuvalar›ndan ç›kar›p devrime karfl› iflledikleri suçlar›n hesab›n›
soral›m.
Hareketimize karfl› yönelen komployu ve düflman güçlerin takti-
¤ini iyi de¤erlendirip savaflmal›y›z. Kontrgerilla, darbeci kontra,
burjuva bas›n› ve bir k›s›m sol hareketler, hareketimize karfl› cihad
açm›flt›r. Bu karfl›-devrimci sald›r›y› püskürterek yolumuza devam
etmek zorunday›z.
fifieehhiitt yyoollddaaflflllaarr››mm››zz;;
Ant olsun ki, bayra¤›m›z hiçbir zaman yere düflmeyecek... Dün-
yan›n tüm namlular› üzerimize çevrilse, tüm iflkence tezgahlar›
bizler için çal›flsa, yüzlerce kez katliamlara u¤rasak, binlercemiz
tutsak da olsa bayra¤›m›z ülkenin da¤lar›nda, kentlerinde, dört bir
yan›nda dalgalanacak... Ve hiç kimse devrim yürüyüflümüzü, ikti-
dar savafl›m›z› engelleyemeyecektir.
BAfiARAMAYACAKSINIZ!
DEVR‹MC‹ SOL
““KKiimm BBuunnllaarr??”” ddiiyyeennlleerr öönnccee kkeennddii kkiimmlliikklleerriinnii ttaann››mmllaammaall››dd››rrllaarr
TTDDKKPP’’NN‹‹NN TTUUTTAARRSSIIZZLLII⁄⁄II VVEE GGEERRÇÇEEKK’’‹‹NN AAYYIIBBII
Hareketimizin Dersim’de k›r gerillas›n› yaratmas›yla birlikte, k›-sa sürede halk aras›nda kabul görmüfltür. Halk›n sorunlar› ile ya-k›ndan ilgilenmesi, prati¤i, devrimci adalet anlay›fl›n› hayata geçir-mesi ve yaratt›¤› direnifl gelene¤i ile k›sa sürede Dersim’in birçokalan›nda halk›n yo¤un deste¤ini kazanm›fl, bir daha sökülmemeküzere kök salmay› baflarm›flt›r. Dersim halk› ve Devrimci Sol geril-lalar›n›n etle t›rnak gibi bütünleflmelerini hazmedemeyen ve bu ha-z›ms›zl›¤›n› yalan ve dedikodularla anti-propagandam›z› yapmayaçal›flan TDKP’ye bizden öte Dersim halk› cevap veriyor. Düflmanladifle difl ve aç›k savafl›m yürütüldü¤ü Kürdistan’›n Dersim’inde var-l›¤› dahi hissedilmeyen TDKP, kendisini gündeme sokabilmek içinpervas›zca hareketimize yönelik çamur atma, karalama kampanya-lar› sürdürüyor. Bunlar› somut örneklerle aç›klarsak:
“Denge Sorefl” adl› yay›nlar›n›n son say›s›n› hemen hemen hare-ketimizi karalama yaz›lar›yla doldurmufllard›r.
YYaallaann 11:: TDKP’ye ait kitaplar› y›rtm›fl›z.
YYaallaann 22:: Halka TDKP’lileri evlerinize b›rakmay›n demifliz.
YYaallaann 33:: Peynirin taban fiyat› 25 bin TL. olarak belirlememiz so-nucu üreticiden komisyon al›yormufluz.
YYaallaann 44:: Gitti¤imiz köylerden birinde bir bayan› tartaklam›fl›z.
YYaallaann 55:: Orman kesimi konusunda koydu¤umuz kurallara halkkarfl› ç›k›yormufl.
YYaallaann 66:: 23 Nisan’da savaflarak flehit düflen 12 yoldafl›m›zdanEylem ve Abidin’in cenazelerine en fazla befl yüz kifli kat›lm›fl veslogan atan sadece 20-30 kiflilik küçük bir grupmufl.
Bunlar› dikkate al›p cevap verme gere¤i görmedik, ancak gördük
374
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 9 A¤ustos 1993
ki bu kez Gerçek dergisinin arac›l›¤›yla daha pervas›zca bir flekildesald›rarak, düflman›m›z›n dahi sayg› duymak zorunda kald›¤› dev-rimci adalet anlay›fl›m›z› hedef al›yorlar. Bu karalama ve yalanlaracevap vermek bir zorunluluk haline geldi.
YYaallaann 11:: Gerillalar›m›z... köyüne giderken, o an köyde bulunanTDKP’liler gerillalar›m›z› düflman gücü san›p söz konusu kitaplar›-n› ve hatta flarjörlerini bile b›rak›p kaçm›fllard›r. Daha sonra flarjör-lerini alm›fllar ve kitaplar köylüler taraf›ndan bize verilmifltir. Birsüre sonra tekrar karfl›lafl›ld›¤›nda kitaplar bizden istenmifl, biz dekitaplar›n o an baflka bölgede faaliyet yürüten müfrezemizde ol-du¤unu, k›sa sürede iade edece¤imizi belirtmemize ra¤men, kitap-lar›n› iade etmemizi beklemeden “kitaplar›m›z› y›rtt›lar” diye ferya-da bafllam›fllard›r. Tabii amaç kitap de¤il de hareketimizi karalamakolunca s›k›nt›lar›n› anlamak pek zor olmuyor. Kendileri mücadelealan›nda görülmedikleri için f›rsat bulmuflken bu arkadafllara sesle-niyoruz. Kitaplar›n›z, b›rak›p kaçt›¤›n›z noktada duruyor. Korkma-y›n, gidin kitaplar›n›z› al›n, ancak yazd›klar›n›zdan dolay› halka he-sap vermek zorundas›n›z.
YYaallaann 22:: Faaliyet yürüttü¤ümüz alanlarda 2-3 kifliden oluflanTDKP grubu kurals›z bir yaflam sürdürdüklerinden; gerek halk, ge-rekse zaman zaman gerillalar›m›z taraf›ndan ciddi bir flekilde uya-r›lmalar›na ra¤men nöbet tutma vb. konulardaki tutars›zl›klar›n›sürdürmeleri üzerine halk “Bunlar›n niyeti çat›flmak de¤il, teslimolmak” diyerek bu arkadafllara tav›r almaya bafllad›. Buna ra¤mengerillalar›m›z da halka “Bu arkadafllar›n düflmana yem olmalar›n›engellemeliyiz, bize yaraflan budur” demifl ve pratikte de ayn› köy-de kal›nd›¤›nda güvenlikleri bile sa¤lanm›flt›r. Tabii içlerinden biri-nin ahlaki anlamdaki zaaf›n›n ortaya ç›kmas› ve ifli ahlaks›zl›¤a var-d›rmas›na kadar... Ki bunu da k›saca açmakta yarar var. Ahlaki an-lamdaki bir olumsuzlu¤u ailelerin bize iletmesiyle duruma müda-hale edilmifltir. TDKP’lilerle ayn› köyde kitle önünde gerçeklefltir-di¤imiz toplant›da arkadafllar›n›n suçlu oldu¤unu kabul etmeye vehalka özelefltiri vermeye ça¤›rmam›z karfl›s›nda “arkadafl›m›z flakayapm›fl”, “akli dengesi yerinde de¤il” türünden gayri ciddi cevaplarvermifllerdir. Bunun üzerine biz kendilerine tav›r ald›k, teflhir ettik.Bu konuda da ispat isteyen varsa ispata haz›r›z.
YYaallaann 33:: Peynirin taban fiyat›n› 25 bin lira olarak belirlememizsonucu üreticiden komisyon al›yormufluz. O güne kadar kimseninciddi bir flekilde ilgilenmedi¤i bu konuyu ele al›p halk›m›z›n yo¤un
375
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
talebini göz önünde bulundurarak peynir taban fiyat›n› 25 bin TLolarak belirlemifltik. Çünkü biz halk›m›z›n sorunlar›n›n kendi so-runlar›m›z oldu¤u bilinciyle hareket ettik.
Peynir sorununa el atm›fl ve üreticinin eme¤i olan peynirin ucuzbir fiyatla arac› ve tefeciye kapt›r›lmas›na engel olmufl; k›smen deolsa, üreticinin al›n terinin, eme¤inin karfl›l›¤›n› almas›n› sa¤lam›-fl›zd›r. Elbette bunu geçici bir yöntem olarak görüyoruz. Y›llard›rDersim’de faaliyet yürüttü¤ünü iddia eden sol hareketler, halk›nkendi ürününü kendisinin de¤erlendirece¤i kooperatifleflmeyi ha-yata geçirememifllerdir. Elbette k›smen de olsa ma¤duriyetlerini ön-lemenin yolu, kooperatifleflmeyi hayata geçirmektir. Ancak bunugerçeklefltirinceye kadar halk› tefecinin insaf› ile bafl bafla b›raka-mazd›k. Sizler bugüne kadar halk›n sorunlar›n› çözmekten uzak,sadece halktan yiyecek almak ve mücadeleyi yükseltmeye çal›flandevrimci örgütlerin anti-propagandas›n› yapmakla meflgul ol-du¤unuzdan, halk›m›z›n yarar›na att›¤›m›z ad›mlar› da spekülatifbir flekilde komisyon almak olarak de¤erlendiriyorsunuz. TDKP’liarkadafllara sormak gerekiyor. Acaba siyasal tarihleri boyunca tesa-düfen de olsa halk›n bir sorununu çözmeye çal›flm›fllarsa komisyonmu alm›fllard›r? Mücadelenin, halk›n sorunlar›yla yan›p-tutuflma-yan bir anlay›fl›n bu sorunlar›n çözümü için çaba sarf eden devrim-ciler hakk›nda art niyetli düflünüp karalamalar›n› yad›rgam›yoruz.Karalamalar›n›n yan›t› halk›n politikalar›m›z› sahiplenmesindedir.
YYaallaann 44:: Gitti¤imiz bir köyde bir bayan› tartaklam›fl›z. Söz konu-su bayan tartaklama olay› olmad›¤› gibi, kendisi kiflisel birtak›mproblemlerinden dolay› psikolojik bir çöküntü içerisine girmifl, gi-den gerillalar›m›za sekter bir tutum tak›nm›flt›r. Bundan dolay› ha-ne halk› bayan›n sorunlar›n› gerillalar›m›za anlatm›fl, hatta bayanad›na özür dilemifllerdir. Bu konuda hane ve köy halk› tan›¤›m›zd›r.
YYaallaann 55:: Orman kesimi konusunda koydu¤umuz kurallara halkkarfl› ç›k›yormufl.
Dersim halk› yoksuldur. As›l geçim kaynaklar›n›n bafl›nda hay-vanc›l›k geliyor, yetifltirdikleri hayvanlar bafll›ca keçiden olufluyor.Keçilerin beslenmesi için orman, olmazsa olmaz bir öneme sahip-tir. Ayr›ca günümüze kadar köylü taraf›ndan yap›lan düzensiz or-man kesimi sonucunda Dersim’de orman tükenme aflamas›na gel-mifl durumda. Yok olma aflamas›na gelen orman›n daha fazla tahripolmas›n› engellemek amac› ile yafl odun kesimini yasaklam›fl›zd›r.Bu karar›m›z da halk taraf›ndan destek görmüfltür. Bölgede faaliyetyürüten yurtsever hareketin de ayn› paralelde karar› ç›km›flt›r. Bu
376
Zafer Yolunda 2
karar›m›z›n oturmas›ndan rahats›z olan TDKP’lilerin inisiyatifimizik›rmak için halk› yafl odun getirmelerini teflvik etmeye çal›flmalar›-na ra¤men, halk›m›z karar›m›za son derece sayg›l› davranarak buarkadafllara gereken cevab› vermiflti.
YYaallaann 66:: 23 Nisan’da flehit olan 12 gerillam›zdan Abdi ve Ey-lem’in cenazesinde TDKP’ye göre befl yüz kifli kat›lm›fl ve 20-30 ki-fli slogan atm›flt›r.
Dersim da¤lar›nda direnifl destanlar› yaratarak ölümsüzleflen 12Devrimci Sol gerillas›n› Dersim halk›n›n sahipleniflini dostumuz da,düflman›m›z da gördü. Dersim, Dersim olal› halk›n flehitlerine böy-lesine sahiplenifline belki de ilk kez tan›k oluyor. Eylem ve Abidinyoldafllar›n da cenazesine TDKP’lilerin söyledikleri gibi 500 de¤il1500 dolay›nda kitle kat›lm›fl ve tüm kitle hep bir a¤›zdan “Devrim-ci Sol Gerillalar› Ölümsüzdür”, “Yaflas›n Devrimci Sol”, “Yaflas›n Ön-derimiz Dursun Karatafl” sloganlar›n› hayk›rm›fllard›r. Bu coflkuyuçarp›tmaya bir anlam veremedi¤imiz gibi, yalanlar›nda acemicedavrand›klar› için bir kifliyi dahi inand›ram›yorlar. Bunlar söyledik-leri yalanlar›ndan sadece birkaç›.
Biz TDKP’nin yalanlar›n›n belli bafll› birkaç›n› cevaplad›k. Aksiniiddia ediyorlarsa biz Dersim halk›n›n içinde, onlar›n yan› bafl›nda-y›z. Buyursunlar gelsinler, biz daima söylediklerimizi kan›tlar›z.Halk›m›z da tan›¤›m›zd›r.
““KKiimm BBuunnllaarr”” DDiiyyeennlleerr KKiimm??
Gerçek dergisinin de 18. say›s›nda tamamen yalan, çarp›tma,spekülatif ve masa bafl› habercili¤ine dayanan “Kim Bunlar” bafll›¤›ile Zeynel Murat imzal› bir yaz› ç›kt›. Yaz›n›n daha bafl›nda Devrim-ci Sol Güçler ile Devrimci Sol’un ay›rd›n› bile koyamayan bir “cahil-lik” ve “sorumsuzluk” sergileniyor. Gerçek, 12 Devrimci Sol gerilla-s›n›n ve 3 T‹KKO gerillas›n›n katledilmesinde rolü olan bir ihbarc›-y› sorgulay›p cezaland›rmam›z, bununla birlikte gözalt›na al-d›¤›m›z ve sonradan b›rakt›¤›m›z 3 köylünün durumuyla ilgili feve-ran koparmaya çal›fl›yor ve “Kim bunlar?” diyor. Öncelikle flunun al-t›n› çizelim, biz bugüne kadar, hareket olarak gerçeklefltirdi¤imiztüm cezaland›rma eylemlerimizi an›nda üstlendi¤imiz gibi, bu ey-lemi de resmi olarak üstlendik. Gerçek yazarlar› Dersim gerçe¤in-den uzaklar ve kendi yay›nlar›n›n d›fl›nda yay›n okumuyorlar anla-fl›lan. Çünkü ad› geçen eylemi üstlendi¤imize dair resmi aç›klama-m›z (bölgenin yan› s›ra) 3 Temmuz ’93 tarihli Mücadele gazetesinin52. say›s›nda da yay›nland›. B›rakal›m bütün Dersim halk›n›, Türki-ye halklar› da bu eylemi gerçeklefltirdi¤imizi ö¤rendiler. Bir tek
377
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
Gerçek yazarlar› “ö¤renemediler”. Bu eylemi gerçeklefltirenler için“Kim bunlar?” deyip kafa buland›rmaya çal›flaca¤›n›za, aç›klamam›-z› okusayd›n›z “Kim bunlar?” sorusunu sorup ortal›¤› buland›rma-ya çal›flmazd›n›z. D›fl›n›zdaki yay›nlar› okuma zahmetine katla-nsayd›n›z veya bölgede (Dersim) s›radan birine sordurtsayd›n›zgerçekleri ö¤renirdiniz.
Yaz›n›zda Marksizm-Leninizm dersleri verip küfredece¤inize ön-ce “gerçe¤i” bir araflt›r›n, ö¤renin, ondan sonra kalem sallay›n.
Söz konusu yaz›da Karabak›r Köyü’nde sorgulama amac› ile al-d›¤›m›z, sonuçta birinin suçu sabit görüldü¤ünden cezaland›r-d›¤›m›z dört kifliye iflkence yapt›¤›m›z ileri sürülerek, halk›n kafa-s›n› buland›rmak, devrimci hareketin sayg›nl›¤›n› zedelemek için,düflman›n bile sayg› duymak zorunda kald›¤› devrimci adalet anla-y›fl›m›za dil uzatacak kadar ahlaks›zca bir yol izleniyor. Asl›ndaGerçek’çiler de iyi bilirler ki, özellikle 12 Eylül’den günümüze ka-dar iflkencecilere karfl› mücadele ve iflkenceleri teflhir konusundaen tutarl› tav›r koyan yine Devrimci Sol’dan baflkas› de¤ildir. Bu ar-kadafllar›n sorgulamalar›m›zda en ufak bir bask› yöntemi dahi kul-lanmayaca¤›m›z› bilmelerine ra¤men, bu yönde kafalar› bulan›klafl-t›rmaya çal›flmalar› ahlaks›zl›ktan baflka bir fley de¤ildir. Sorgula-d›¤›m›z insanlar›n kendi seslerinden ifadeleri var, bunlar›n üçü bu-gün hayatta, yiyeceklerimizi yemeyip yedirdi¤imizin, battaniyeleri-mizde bu insanlar› yat›rd›¤›m›z›n tan›klar› gene bu insanlard›r.TDKP’li diye sahiplendikleri bu kiflilerden biri ise ifadesinde, asl›n-da köyün bu duruma düflmesinde en önemli pay›n TDKP’ye ait ol-du¤unu belirterek, flimdiye kadar yak›n akraba çevresinin etkisiyleTDKP’liyim dedi¤ini, asl›nda böyle olmad›¤›n›, taraf›m›zca görevverildi¤i takdirde görev yapmaktan onur duyaca¤›n› belirtmifltir.Zaten bu flah›s flüpheli olarak de¤il bir tak›m geliflmelere tan›kl›kyapmas› amac› ile al›nm›flt›r.
Ancak daha sonradan duyuyoruz ki TDKP’liler söz konusu insa-n› uzak bir bölgeye kaç›rm›fl, bununla da yetinmeyip silahl› olan veba¤›fllanmas› için bizlere 50 milyon teklif edebilecek kadar alçalanve yöre halk› taraf›ndan “iflbirlikçi” hain Hasan A¤uçano¤lu’nu da-hi savunmaya bafllam›fllard›r. Gerek bunlardan dolay›, gerekse herkoflulda savafl›m›z›n önünde oluflturmak istedikleri setlerle sonuç-ta kimlere hizmet ettikleri aç›k ve nettir. TDKP Dersim’de savaflandevrimcilerin anti-propagandas›n› yaparak politika yürütüyor.
Özellikle darbeci kontra çetesinin propagandas›n› yaparak hare-ketimizi, önderli¤imizi karalamaya çal›fl›yor.
Gerçek dergisindeki bu yaz›n›n sahibini Dersim’e davet ediyoruz.fiayet kendine güveniyorsa ve yazd›klar›na gerçekten sahip ç›k›yor-
378
Zafer Yolunda 2
379
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
sa, kendi iddialar›n› ispatlar; biz yazd›klar›m›z› ispata haz›r›z.
Gerçek’teki yaz›da (Büyük Marksist-Leninist pozlar›nda) flöyledeniyor: “Ülkemizde devrimciler taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i iddiaedilen çok say›da kontra eylemleri söz konusudur. Kültür saray›n›nyak›lmas›, vapur bat›rma, ‘77 1 May›s Katliam›, ‹kiyaka, Baflba¤larkatliam› vb.” Gerçek yazar› bir fleyler ima ediyor anlafl›lan. Devrim-ci hareketimizin eylemleri gayet aç›k ve nettir. Bugüne kadar düfl-man bile bu netlik karfl›s›nda eylemlerimizin amac›n› çarp›tamad›.Ama düflman›n bile baflaramad›¤›n› Gerçek “baflarmaya” çal›fl›yor.
Bizimle ilgisi olmayan verdi¤imiz örnekleri de her zaman tart›fl-maya haz›r›z. Peki Gerçek yazarlar›, siz hangi yüzle ‘77 1 May›s’›n›yaz›yorsunuz. ‘77 1 May›s’›nda kontrgerillaya zemin haz›rlayan, 36emekçinin katledilmesine sebebiyet verenlerin “Kim bunlar?”› aca-ba kimlerdi? Bu soruyu aradan geçen 16 y›la ra¤men hiç kendinizesordunuz mu?
Evet, Gerçek’çiler, tart›fl›lacak çok fley var ve biz tart›flmaya ha-z›r›z, peki siz haz›r m›s›n›z?
Bugün art›k Dersim’de gündemi belirleyen bir hareketiz. Hiçbirpratik faaliyetimizde, devrimci adalet anlay›fl›m›za ters düflecekhiçbir yöntem uygulamad›k. Ancak gerek 12 flehidimizin ihbarc›la-r›n› ve gerekse genelde ihbar a¤›n› kurutmak için iflbirlikçileri ceza-land›rmaya devam edece¤iz. Bunlar› TDKP koruma alt›na alsa bile...
Halk›m›za soruyoruz: TDKP devrimci harekete karfl› yürüttü¤üanti-propagandada acaba kimin a¤z›n› kullan›yor? Yine de biz iyim-ser düflünüyoruz ve dostça uyar›yoruz. TDKP enerjisini savaflandevrimci örgütleri karalamaya de¤il, devrimci savafl› gelifltirmeyeharcamal›d›r.
YAfiASIN DEVR‹MC‹ YÜRÜYÜfiÜMÜZ!YAfiASIN DERS‹M D‹REN‹fi‹M‹Z!BIJ‹ ÇEPA fiOREfiGER!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
DDAARRBBEECC‹‹ KKOONNTTRRAA KKAAÇÇIIRRDDII,,
KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA KKAATTLLEETTTT‹‹ !!
13. 8. 1993 günü saat 12.00 s›ralar›nda Okmeydan› PERPA'da iki
milis üyemiz, bir taraftar›m›z ve örgütümüzle hiçbir ilgisi olmayan
halktan iki insan, toplam befl kifli kontrgerilla taraf›ndan katledildi.
Ayn› gün TV haber bül-
tenlerinde "Soygun girifli-minde bulunmak isteyen-ler öldürüldü", "Kartal-Topselvi Karakolu'nu bom-balayanlar ölü ele geçiril-di" vb. fleklinde katliam
duyuruldu. Olay neydi,
nas›l olmufltu, gerçekte
halk›n gözü önünde katle-
380
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 15 A¤ustos 1993 SSaayy››:: 62
MMeehhmmeett SSAALLGGIINN
SSeellmmaa ÇÇIITTAAKK SSaabbrrii AATTIILLMMIIfifi
HHaakkaann KKAASSAA NNeebbii AAKKYYÜÜRREEKK
dilen bu insanlar kimdi?..Oligarflinin ve kendini sol-demokrat diye
lanse eden bas›n nas›l olmufltu da ayn› flekilde haberi halka duyuru-
yor ve halk› aldat›yordu?
Oligarflinin TV'lerini, bas›n›n› anlamak mümkündü... Katliamdan
bir gün önce Kartal Topselvi Karakolu bombalanm›fl ve ‹stanbul Em-
niyet Müdürü Menzir "faillerin cezaland›r›laca¤›n›" belirtmiflti... Bu
aç›kça, katliam yapaca¤›z demekti. Menzir'in bu mesaj› hedefini
buldu ve ertesi gün katliam gerçekleflti... Sözüm ona Kartal-Topsel-
vi Karakolu'nu bombalayanlar yakalanm›fl, teslim olmam›fl ve katle-
dilmifllerdir... Üstelik içlerinde bir de kad›n olunca Topselvi Kara-
kolu'nun failleri oldu¤u kan›tlanm›fl oluyordu. Çünkü Topselvi Ka-
rakolu'nun bombalanmas›nda bir de kad›n oldu¤u söylenmiflti. Bu-
nun için mutlaka bir de kad›n›n öldürülmesi gerekiyordu.
N. Menzir, Topselvi Karakolu'nu bombalayanlar›n kimler oldu¤u-
nu çok iyi biliyordu. Çünkü onlar› silahla yakalad›klar› halde b›ra-
kan, Devrimci Sol'u yok etmek için sonuna kadar savaflacak sözü al-
d›ktan sonra güvenliklerini sa¤layan, evlerini, dergi bürolar›n› bek-
leyen, yay›nlar›n› da¤›tan, propagandalar›n› yapan bizzat kendile-
riydi. Ama darbecilerin maskesi düflmüfl kontrgerilla ile iliflkileri
art›k s›r›t›yordu, bunun ortadan kald›r›lmas› için yeni taktiklere
baflvurdular. Bunun için, devlete de karfl›ym›fl görünümünü verecek
baz› eylemlere ihtiyaçlar› vard›... Menzir, Devrimci Sol'un tasfiye
edilmesi için onlarca polisin ölümünü de göze al›rd›. Çünkü Dev-
rimci Sol'un ne yap›p yapmayaca¤›n› çok iyi biliyordu.
Kontrgerilla, sürdürdü¤ü karfl›-devrimci savaflta kendini misille-
me yapmaya da zorunlu görüyordu. Darbeci kontray› korumalar›na
alarak, onlarla birlikte eylem yapma ve eylem misillemesi katliam›
düzenlediler.
KK AATTLL‹‹AAMM,, DDAARRBBEECC‹‹ KKOONNTTRRAA VVEE KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹⁄⁄‹‹ ‹‹LLEE HHAAZZIIRRLLAANNMMIIfifiTTIIRR
Nebi Akyürek'e ait "Beyaz Saray Kafeterya" k›sa bir süre önce bir
operasyonda a盤a ç›km›fl, polis taraf›ndan bilinmekte olup dene-
tim alt›ndad›r. 10. 8. 1993 günü polisin denetimi alt›nda isimleri
bizce bilinen iki darbeci kontra eleman› Nebi Akyürek'i silah zoruy-
la kaç›r›r, iki gün gözalt›nda tutar, iflkence yapar. Amaç, Devrimci
381
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
Sol'a yard›m etmeyeceksin, bize yard›m edeceksin vb.dir. Ve Ne-
bi'nin Lada/Samara marka arabas›n› da gasp edip "seni denetleyece-
¤iz" diyerek b›rak›rlar... Nebi, kaç›r›lmas›n› ve otosunun gasp›n›,
tehditleri yoldafllar›m›za anlat›r. Bu olaydan hemen sonra darbeci
kontran›n Topselvi Karakol eylemi gerçekleflir. Eylem sonras› dar-
becilerin beyaz renkli bir Mazda oto ile kaçt›klar› haberi gazeteler-
de yer al›r. Sözü edilen beyaz renkli Mazda çok büyük olas›l›kla
darbeci kontran›n Nebi Akyürek'ten gasp ettikleri otodur. Darbeci
kontra böylece bir taflla iki kufl vurmay› hedeflemifltir... Bir yandan
polise karfl› eylem yapt›¤›n› göstererek kontra olmad›¤›n› kan›tla-
yacak, öte yandan Nebi'nin otosunu eylemde kullanarak Menzir ve
çetesine yoldafllar›m›z› hedef göstererek, oligarfliye misilleme yap-
mas›n› sa¤layacakt›... Menzir de böylece kendince katliam meflru-
iyetini sa¤layacak ve kararl›l›k gösterisi yapacakt›... Darbeci, hem
Devrimci Solcular› katlettirmifl, hem de eylem yapm›fl olacakt›.
Menzir ise, kamuoyuna karfl›, devrimcileri cezaland›rm›fl olacakt›.
Nebi'nin polis denetiminde kaç›r›lmas›, ard›s›ra otosunun Kartal'da
kullan›lmas› ve gerçeklefltirilen katliam herfleyiyle darbeci ve
kontrgerillan›n iflbirli¤iyle haz›rlanm›flt›r.
Yoldafllar›m›z büyük olas›l›kla polis ve darbeciler taraf›ndan ya-
n›lt›larak katliam yerine gelmeleri sa¤land›. Çünkü buran›n a盤a
ç›kt›¤›n› ve polis denetiminde oldu¤unu bilmektedirler.
Katliam yerine b›rak›lan silahlardan sadece ikisi yoldafllar›m›za ait
olabilir. Di¤er silahlar ve patlay›c›lar polis taraf›ndan b›rak›lm›flt›r.
Burjuva bas›n›n katliam› Topselvi Karakol eylemiyle birlefltirerek
vermesi, Menzir ve darbeci kontran›n ortak plan›d›r. Burjuva bas›-
n›n› ve TV'lerini anlamak zor olmuyor. Ama sol geçinen, demokrat
iddias›ndaki baz› bas›n›n oligarflinin bu kontra haberlerini yorum-
suz vermeleri, katledilenlerin Topselvi Karakolu ile ilgili olduklar›,
BY'c› olduklar› fleklindeki haberleri, Nebi'nin darbecilerce kaç›r›l›p
tehdit edildi¤i, otosunun gasp edildi¤ini ›srarla gizlemelerini anla-
mak güçlefliyor... Anlafl›lan o ki, darbecileri korumak her geçen gün
biraz daha zorlafl›yor. Öyle ki burjuva bas›n› bile Selma Ç›tak'›n ve
Sabri At›lm›fl'›n "devrimcilerle bir iliflkisinin olmay›p yanl›fll›kla ve-
ya iki atefl aras›nda kald›lar" gibi aç›klamalarla polisi kurtarmaya
çal›fl›rken, bir gerçe¤i de istemeden de olsa itiraf etmek zorunda
382
Zafer Yolunda 2
kal›rken, sol bas›n›n bunlara de¤inmemesi ve olanaklar› oldu¤u
halde gerçe¤i ö¤renme girifliminde bulunmamalar›n› anlamak çok
zordur... Anlafl›lan darbecili¤i korumak ve Devrimci Sol düflmanl›-
¤›, burjuva propagandas›n›n etki alan›na girmeyi ve hareketimize
sald›r›y›, gerçeklere gözleri kapatmak ise halka do¤ruyu anlatma-
may› beraberinde getiriyor. Nebi'nin darbecilerce kaç›r›ld›¤›n›, teh-
dit edildi¤ini, otosunun gasp edildi¤ini, katledilenlerden ikisinin
devrimcilikle hiçbir ilgilerinin olmad›¤›n› yazmamak; keza katledi-
lenlerin Devrimci Solcu oldu¤unu gizleyip darbeci oldu¤unu yaz-
man›n ne tür bir habercilik oldu¤unu, kimlerin ifline yarad›¤›n› tek-
rar tekrar düflünmelerinde fayda vard›r. Bu habercilik anlay›fl›n›n
örneklerini ço¤altmak mümkündür, ama gereksiz...
fifieehhiittlleerriimmiizz::
MMeehhmmeett SSAALLGGIINN ((CCaanneerr)):: Dersimli... 1972 Mazgirt do¤umlu...
Kürt milliyetinden...
Yoksul, köyden flehire göç etmifl, iflçilikle yaflam›n› sürdüren bir
ailede büyüdü... Ailesinin yoksullu¤u nedeniyle Orta 1'de okulu
terk etti. Konfeksiyon iflçisi olarak yaflam›n› kazanmaya ve ailesine
yard›mc› olmaya çal›flt›. 1991'de hareketimiz saflar›na kat›larak
birçok görev ald›... Genellikle mahalli çal›flma içerisinde bulundu.
Birkaç kez gözalt›na al›nd› ve iflkence gördü. Her seferinde daha bi-
linçli bir flekilde mücadeleye kofltu... Son görevi Topkap› Bölgesi Bi-
rinci Milis Komutan› idi.
Çocuklu¤u Nurtepe'de geçti... Nurtepe halk›n›n yaflam savafl›n›
kendi yaflam›nda görmüfl, daha çocuk yafllarda devlete karfl› büyük
bir öfke ve kin duymaya bafllam›flt›. Bu öfke ve kinle sürekli olarak
devlet güçlerinin bölgedeki hedeflerini araflt›rmak, onlara karfl› ey-
lemler düzenlemek konusunda hep ›srarl› ve militan bir çaba içeri-
sinde olmufltur.
13 A¤ustos günü saat 12.00 sular›nda henüz bilmedi¤imiz bir
nedenle Hakan KASA yoldafl›yla birlikte katliam yerine gitti ve
kontrgerilla-darbeci kontra iflbirli¤iyle katledildi...
HHaakkaann KKAASSAA ((EEmmiinn)):: 1975 Kars do¤umlu. Yoksul bir ailenin o¤-
lu... Ailesinin yoksullu¤u nedeniyle ö¤renimini Orta 2. s›n›fta b›ra-
383
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
karak konfeksiyon iflçili¤ine bafllad›. Alibeyköy'ün yoksul gecekon-
du semtlerinde çocuk yaflta yaflam kavgas› içerisinde büyüdü... Ya-
flam›, haks›zl›klar›, devrimcili¤i, faflizmi burada tan›d›. Genç, atak,
cesur, haks›zl›klara ve adaletsizli¤e karfl› büyük öfke duyan, yerin-
de duramayan ama disiplinli ve özverili bir yoldafl›m›zd›...
Özellikle hareketimizde darbe olay›n›n duyulmas›yla birlikte
her fleyiyle mücadeleye kat›ld›... Onun en büyük özlemi Silahl› Dev-
rimci Birlikler savaflç›s› olmakt›... Ona biraz daha beklemesi, acele
etmemesi söylendi¤inde "ben daha çok eylem yapmak, daha çok sa-
vaflmak istiyorum" derdi... SDB savaflç›s› olamadan oligarflinin ve
darbeci kontran›n pususunda katledildi. Son görevi, fiiflli Bölgesi Bi-
rinci Milis savaflç›s›yd›...
NNeebbii AAKKYYÜÜRREEKK:: 1961 ..... do¤umlu. Hareketimizin üyesi, savafl-
ç›s› veya aktif bir taraftar› de¤ildir. Sadece s›radan bir taraftar›m›z-
d›r, zaman zaman çeflitli yard›mlarda bulunan bir sempatizan›m›z-
d›r... Bu nedenle darbeciler O'nu sürekli tehdit ediyor, Devrimci
Sol'a yard›m etmemesi ve kendilerine yard›m etmesini istiyorlard›.
O, darbecili¤i lanetliyordu. Son olarak darbeciler polisin gözleri
önünde O'nu kaç›rd›, iflkence yapt› ve otosunu gasp etti. Otosunu
da eylemde kullanarak polisle birlikte haz›rlad›klar› plan›n sonucu
flehit olmas›na neden oldular.
SSeellmmaa ÇÇIITTAAKK vvee SSaabbrrii AATTIILLMMIIfifi:: Bu insanlar Nebi Akyürek'in ifl-
yerinde çal›flarak yaflamlar›n› kazanan, devrimcilikle veya örgütü-
müzle uzaktan veya yak›ndan hiçbir iliflkisi olmayan, tan›mad›¤›-
m›z halktan insanlard›r. Ayr›ca Sabri At›lm›fl, Nebi'nin akrabas›
olup çal›flmak için ‹stanbul'a yeni gelmifltir. Kontrgerilla ve darbeci
kontran›n iflbirli¤iyle katliama meflruiyet sa¤lamak için katledildi-
ler... Nebi'nin iflyerinde çal›flmaktan baflka hiçbir "suçlar›" yoktur...
Selma ve Sabri'yi devrimcilikle ve hareketimizle hiçbir ba¤lar›
olmad›¤› halde burjuvazi ve kendisine sol diyen bas›n büyük bir
sorumsuzlukla SDB'li ve darbeci diye lanse ederek oligarflinin pro-
pagandas›n› güçlendirdiler.
Halk›m›z›n onurlu insanlar› olarak, kontrgerillan›n ve darbeci
kontran›n kurbanlar› olarak an›lar›n› mücadelemizde yaflataca¤›z.
fiimdi, kontrgerilla, darbeci kontra ve darbecilerin koruyucular›
384
Zafer Yolunda 2
385
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
sevinerek, daha çok Devrimci Solcu’nun katledilmesini bekliyorlar.
Devrimci Solcular›n katledilmesi onlar› üzmez sadece sevindirir.
Onlar› üzen, darbecilerin propagandas›n› yapan ç›karc›, kaypak,
karanl›k bir matbaac› gibi kifliliklerin ve darbecilerin zarar görme-
sidir. Hareketimize zarar vermek isteyenlerin cezaland›r›lmas›, za-
rar verenlerin etkisiz b›rak›lmas› gündeme geldi¤inde protesto
üzerine protesto yaparlar, tehdit ederler; h›z›n› alamayanlar, öfke-
sini dindiremeyenler küfür ederler... Ama Devrimci Solculara yöne-
lik katliamlarda, pusularda, yaralamalarda susmay› tercih ederler.
Suskunluk, suçlulu¤un itiraf›d›r. Bununla da kalmaz yoldafllar›m›-
za, taraftarlar›m›za pusu kuranlar›, yaralayanlar› "kimli¤i bilinme-yenler taraf›ndan atefl edildi" diyerek gizler ve gerçekleri halk›n ö¤-
renmesini engellerler. Devrimci Sol'u bölünmüfl göstermek için
özel bir çaba sarfeder ve darbeci literatürü kullan›rlar...
KONTRGER‹LLA ve DARBEC‹ KONTRGER‹LLA ÖRGÜTÜMÜZE ve HALKIMIZA HESAP VERMEKTEN KURTULAMAYACAKTIR!
KAHROLSUN KONTRGER‹LLA ve DARBEC‹ KONTRA!
fiEH‹TLER‹M‹Z‹ SAVAfiIMIZDA YAfiATACA⁄IZ!
BAfiARAMAYACAKSINIZ!
DEVR‹MC‹ SOL
OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹,, ‹‹fifiKKEENNCCEE VVEE KKAATTLL‹‹AAMMLLAARRAA RRAA⁄⁄MMEENN
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹LLEERR‹‹ TTEESSLL‹‹MM AALLAAMMIIYYOORR
ÖÖRRNNEEKK BB‹‹RR DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹,, DD‹‹RREENN‹‹fifiÇÇ‹‹:: BBAAKK‹‹ EERRDDOO⁄⁄AANN
10 A¤ustos gecesi veya 11 A¤ustos günü ör-
gütümüzün Ege Bölgesi Siyasi Sorumlusu Baki
ERDO⁄AN gözalt›na al›nd›... Oligarflinin sicilli
iflkencecileri tüm iflkence maharetlerini gös-
termelerine ra¤men onun a¤z›ndan örgütümü-
ze ait bir s›r alam›yorlard›... Oligarflinin iflken-
cecileri her zamanki gibi hilekar ve sahtekar-
d›lar. 10 veya 11 A¤ustos günü gözalt›na al›n-
mas›na ra¤men 18 A¤ustos günü gözalt›na
al›nd› diye gösterdi ve befl gün sonra "solunumyetersizli¤inden öldü" diye aç›klad›lar. Burju-
vazinin utanma duygusu, ahlak› olamazd›. Bu hile ile iflkence süre-
cini uzatma ve gözalt›n› resmi belgelere geçirmeyerek ölüm tehdi-
dini kullanmak istiyordu. Ama Baki bu tehditlerle teslim al›nacak
bir devrimci de¤ildi... Halk›n›, ülkesini, örgütünü her koflulda sa-
vunman›n bir erdem ve görev oldu¤unu bilerek iflkencecilere diren-
di, davas›n› son nefesine kadar savundu...
Baki, 1964 y›l›nda Sivas'ta yoksul Kürt bir ailenin çocu¤u olarak
dünyaya geldi. Ailesi yoksulluk nedeniyle Mu¤la'ya göç etmek zo-
runda kald›. Bu yoksulluk nedeniyle Baki de daha çocuk yafllarda
yaflam kavgas›n›n içine girdi, çeflitli ifllerde çal›flt›... Ve yine bu sü-
reçte devrimcilerle tan›flt›... Ezilmiflli¤i, yoksullu¤u, haks›zl›klar›
tüm hücrelerinde hissetti...
12 Eylül sonras› bir k›s›m y›lg›nlar çevresi onun mücadeleye er-
386
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 25 A¤ustos 1993 SSaayy››:: 63
BBaakkii EERRDDOO⁄⁄AANN
ken kat›lmas›n› engellediler. Ama s›n›f kiniyle dolu Baki bu çevre-
nin barikatlar›n› aflarak 1987'de ilk ö¤renci hareketlerine kat›ld›.
Ayd›n'da Turizm Otelcilik Meslek Yüksek Okulu Ö¤renci Derne-
¤i'nin kurucular› aras›nda yer ald›.
1989'a gelindi¤inde art›k daha bilinçli olup, devrimci mücadele-
de kesin tercihini yapm›fl durumdayd›. Dev-Genç saflar›na kat›ld›...
Daha sonra TÖDEF kurucular› aras›nda yer ald›. Kiflili¤i, yaflam›, her
fleyi baflkayd› art›k... Gelece¤e, hareketine umutla güvenle bakmak-
tayd›... 1991 sonlar›na kadar TÖDEF Bölge Temsilcili¤i dahil çeflitli
görevler üstlendi. Tüm görevler onun için kutsald›... 1991 sonunda
Ayd›n ve Denizli çevresi iliflkilerinden sorumlu olarak yeralt›nda is-
tihdam edildi. Sürekli ö¤renmeye ve elefltiriye aç›k mütevaz› kiflili-
¤iyle hemen tüm görevlerini h›zla kavrad› ve sürekli bir geliflme gra-
fi¤i çizdi. O, pratik faaliyetin tüm yo¤unlu¤una ra¤men teorik gelifl-
mesini hiç ihmal etmedi. Bu özelli¤i onun sabr›, mütevaz›l›¤›, karar-
l›l›¤› ve insana de¤er veren özellikleriyle birleflti¤inde ikna yetene-
¤i yüksek, sevilen, güven veren bir yönetici tipi çizdi...
Devrimci hareket onun bir parças›yd›... O, devrimci hareketle
birlikte yeni bir kiflilik kazanm›fl ve Devrimci Solcu olman›n onuru-
nu ve hazz›n› bilen biriydi. Darbecilik pisli¤ini duydu¤unda tered-
dütsüz hareketi sahiplendi.
Bölgede çeflitli geliflmelerden, operasyonlardan sonra daha ileri
sorumluluklar ald›. 1993 Haziran›'nda Ege Bölgesi Siyasi Sorumlulu-
¤u’na atand›. Yaflanan süreçte ald›¤› görevinin a¤›rl›¤›n›n bilincin-
deydi ve sürecin zorlu geçece¤ini biliyordu. Ama o Devrimci Sol'u iç-
sellefltirmifl bir insand›. "Biz her zorlu¤u aflacak güç ve inançtay›z"diyerek yeni görevine dört elle sar›ld›... Gece-gündüz iller aras›nda
yolculuk yaparak iliflkileri düzenlemeye çal›flt›... Yoksullu¤a, olanak-
s›zl›klara al›fl›kt›... Bütün olanaks›zl›klar›n üstesinden gelmek ve gö-
revleri baflarmak gerekiyordu. Bir tek evin, yol paras›n›n dahi olma-
d›¤› koflullarda s›zlanmad›, olmaz demedi... Gün geldi evsizlikten
da¤larda ve ormanlarda yatt›... Böyle olmaz diyenlerin yanl›fll›klar›-
n› gösterdi. O hep baflaraca¤›z, bunu da aflaca¤›z anlay›fl›yla hareket
etti... Bu inanç kendisine büyük bir güveni ve coflkuyu kazand›r›rken
alt›ndaki insanlar›n da olumlu etkilenmesini beraberinde getirdi...
Baki, militan yönetici insan›n örneklerindendi. Hemen en küçük
387
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
sorunda, olanaks›zl›kta morali bozulan, yukar›dan çözüm bekleyen
bürokrat anlay›fla düflmand›... ‹yi ve kötü günlerde hep yoldafllar›y-
la birlikte oldu... Yap›lmas› gerekenlerin bilincine vard›¤› noktada
her türlü riski göze alarak görevlerin takipçisi oldu... Bu vb. birçok
olumlu özellikleriyle yoldafllar›na güven verdi. Bu güven nedeniy-
ledir ki, gözalt›na al›nd›¤› duyuldu¤unda yoldafllar› "Bizim Kaz›m'agüvenimiz sonsuz, onun düflman› her alanda yenece¤inden emi-niz"... diyerek güvenlerini belirttiler. Baki, bölgenin flehir ve köyle-
rini çok iyi bildi¤inden defalarca operasyonlardan kurtulmufltur...
Buna ra¤men özellikle gençlik hareketi içerisinde iken defalarca gö-
zalt›na al›nm›fl ve her seferinde düflmana direnerek, s›r vermeyerek
ç›km›flt›. Bu kez de böyle olaca¤›ndan kimsenin flüphesi yoktu.
Baki, ald›¤› tüm sorumluluklara karfl›n, memleketi olan Sivas'ta ge-
rilla veya gerilla komutan› olma arzusundan hiç vazgeçmedi. Sivas'a
gitme ve gerilla olma düflünü hep yaflatt›. Bu düflü nedeniyle de böl-
gede en çok k›r gerillas›n›n darbe yemesine üzüldü. Ege'de k›r gerilla-
s›n›n yeniden yarat›lmas› için köy iliflkilerine çok önem verirdi. O, k›r
gerillas›n›n ve k›rlar›n hareketimiz aç›s›ndan önemini kavram›flt›...
Baki'yi katledenler, yeni Baki'lerin do¤mas›n› engelleyemezler. On-
lar Baki'yi katlettiler, ama yenemediler. Katletmeleri yenilgilerinin
kan›t›d›r. Ege'nin kentlerinde ve da¤lar›nda, tüm ülkede bayra¤›m›z›
dalgaland›raca¤›z. Sen rahat uyu Baki yoldafl, yoldafllar›m›z›n "Bay-ra¤›m›z ülkenin her taraf›nda dalgalanacak..." mesaj› direniflinizle
anlam kazan›yor ve bayra¤›m›z daha yükseklerde dalgalan›yor.
‹‹fifiKKEENNCCEECC‹‹,, HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNII RREECCEEPP SS‹‹LLOO’’YYUU VVEE CCEEMMAALL fifiEENNEELL''‹‹ CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK
Tüm devrimci ve yurtseverlere, halk›m›za iflkence yapanlar›,
katliamlar ve provokasyonlar düzenleyenleri hiçbir zaman affetme-
yece¤iz. Bu gerçe¤i defalarca tekrarlad›k ve halk düflmanlar›n›
uyard›k, ama onlar oligarflinin uflakl›¤›n› yapmaya devam ettiler.
Devrimcilere ve halka karfl› düflmanca tav›r alanlar halk›n adaletin-
den kurtulamazlar. Toplumlar tarihinin tüm aflamalar›nda halk düfl-
man› ve hainler halk›n adaletine hesap vermifllerdir. Oligarflinin
yetkilileri ve onlar›n paral› iflkencecileri de halka ve devrimcilere
karfl› iflledikleri suçlar›n hesab›n› vermek zorundad›rlar.
25 A¤ustos 1993 günü saat 22:00 s›ralar›nda ‹stanbul Milli ‹stih-
388
Zafer Yolunda 2
389
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
barat Teflkilat›'nda görevli iflkenceci Recep Silo bir Silahl› Devrimci
Birli¤imizce cezaland›r›lm›flt›r. Birli¤imiz hedefi ortadan kald›r›p
kay›p vermeden üssüne dönmüfltür. Recep Silo'nun halka ve dev-
rimcilere karfl› iflledi¤i suçlar kan›tland›¤›ndan ve hala suç iflleme-
ye devam etti¤inden ölümle cezaland›r›lm›flt›r. Recep Silo, M‹T’teki
önemli görevinden dolay›, bu görevini en yak›nlar›ndan dahi gizle-
mekteydi. Örgütümüz onu titiz bir çal›flma ve araflt›rma sonucu
bulmufl ve cezaland›rm›flt›r.
Ayr›ca 27 A¤ustos 1993 günü sabah saat 8:35 s›ralar›nda Fatih
Ekipler Amirli¤i’nde görev yapan Cemal fienel, savaflç›lar›m›z tara-
f›ndan cezaland›r›lm›flt›r. Savaflç›lar›m›z hiçbir kay›p vermeden üs-
lerine dönmüfltür.
Ne oligarflinin iflkencecilere vaad etti¤i "yeni yüzler”, ne de get-
tolar hiçbir fley onlar› halk›n adaletinden kurtaramaz.
‹fiKENCEC‹LER KATLETMEKLE B‹Z‹ TESL‹M ALAMAZLAR!
BAK‹'LER B‹R DE⁄‹L B‹NLERCED‹R!BAK‹'LER‹N DAVAYA OLAN ‹NANÇLARI VE D‹REN‹fiLER‹ OL‹GARfi‹Y‹ KORKUTUYOR, B‹Z‹ DAHA GÜÇLÜ KILIYOR!
H‹ÇB‹R ‹fiKENCEC‹ VE HALK DÜfiMANI CEZASIZ KALMAYACAK!
DEVR‹MC‹ SOL
390
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLAÇIKLAMA
TTaarriihh:: Temmuz A¤ustos 1993
HHaallkk››mm››zzaa kkaallkkaann eelllleerrii kk››rraaccaa¤¤››zz..
Devlet Pir Sultanlar’›n isyanc› gelene¤ine sahip Sivas devrimci-
yurtsever halk›na karfl› tahammülsüzdür. Nitekim, gerici faflistlerin
ilk sald›rd›¤› hedeflerden birinin Pir Sultan Abdal'›n heykeli olmas›
da bunun göstergesidir. Asker ve polis, resmi devlet güçleri de bu
geliflme ve katliamlara seyirci kalm›fl, hatta adeta çanak tutmufltur.
(...) Sessiz kalmamal›s›n. Bu katliam ve provokasyonlar olacakt›r
ve sürecektir. 12 Eylül'le birlikte bitmedi, buna aldanma. Devlet Pir
Sultan'›n flehri Sivas'›n isyanc› gelene¤ini ve köklerini kurutmak
için sald›racakt›r. Unutma, bir H›z›r Pafla gider, bir baflka H›z›r Pa-
fla gelir. Ama biz, Devrimci Sol gerillalar› olarak da¤larda ve flehir-
lerde hep yan›nday›z. Ve diyoruz ki, halk›m›za kalkan elleri k›raca-
¤›z. Bugüne kadar nas›l oligarfliden ve emperyalizmden hesap sor-
duysak bundan sonra da soraca¤›z. (...)
DDeevvrriimmccii SSooll
AAhhmmeett KKaarrllaannggaaçç KKaarraaddeenniizz--SSiivvaass KK››rr GGeerriillllaa BBiirrllii¤¤ii::
(2 Temmuz 1993’teki Sivas Katliam› Sonras› Yay›nlanan Bildiri.
Bu bildirinin orjinali mevcut de¤ildir; burada yer alan, devrimci bas›nda
yay›nlanan bölümüdür.)
*
KKoorruuccuulluu¤¤uu KKaabbuull EEttmmee,, EEttttiiyysseenn VVaazzggeeçç"Soruyoruz, kimin için, kime karfl› silahlan›yorsun? Neden koru-
391
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
culu¤u kabul ediyorsun? E¤er devletin Alevi-Sünni, Kürt-Türk ya-
pay ayr›m› oyununa geliyorsan yan›l›yorsun. Çünkü ayn› kaderi, tö-
reyi, gelene¤i, ac›y›, sevinci, bask›y›, iflkenceyi, haks›zl›¤›, adalet-
sizli¤i paylaflan, flekeri, çay›, unu vb. zaml› fiyattan alan bu topra-
¤›n insanlar› kardefltir. Kaderi, gelece¤i ve kurtuluflu da ayn›d›r. O
halde devletin bu oyununa gelerek birbirine karfl› silahlanma. E¤er
devletin verdi¤i üç-befl kurufl için korucu oluyorsan, o zaman sen
afla¤›l›k ve flerefsiz birisin. Kelle avc›l›¤›na soyunmufl bir paral› ka-
tilsin, insan olamazs›n. ‹nsanl›k suçu iflliyorsun, devletin bu suçla-
r›na ortak olup halk düflmanl›¤› yap›yorsun. Bunun cezas› da çok
a¤›rd›r.
UYARIYORUZ... Koruculuk senin yarar›na de¤il zarar›nad›r. Biz
Devrimci Sol gerillalar› koruculu¤u kabul edene karfl› ac›mas›z ola-
ca¤›z. Önümüze ç›kart›lan her engel gibi koruculu¤u da ezip geçe-
ce¤iz. Bu nedenle koruculu¤u kabul etme, ettiysen vazgeç.
Kurtuluflunu sa¤lamak için Devrimci Sol gerillalar›na kat›l. Unut-
ma, kurtuluflun senin elindedir. Haks›zl›¤a, adaletsizli¤e, bask› ve
sömürü düzenine ancak sen son verebilirsin. Bunun için birlik ol,
örgütlen ve gerillayla bütünlefl. Devrimci Sol senin için var, senin
için var olacak.
1100 AA¤¤uussttooss 11999933
DDeevvrriimmccii SSooll
AAhhmmeett KKaarrllaannggaaçç KKaarraaddeenniizz--SSiivvaass KK››rr GGeerriillllaa BBiirrllii¤¤ii
(Bu bildirinin orjinali mevcut de¤ildir; burada yer alan,
devrimci bas›nda yay›nlanan bölümüdür.)
392
Zafer Yolunda 2
DDeevvrriimmccii SSooll AAkkddeenniizz BBööllggee KKoommiitteessii''nnddeenn TToorrooss GGaazzeetteessii’’nnee TTeekkzziipp
Birinci olarak... köylüler taraf›ndan "tafllanarak" öldürüldü¤ü id-
dia edilen Ali Tar›k Koço¤lu yoldafl›m›z, köylülerin sald›r›s› sonucu
de¤il, oligarflinin militarist güçleriyle girilen silahl› çat›flmada yara-
l› tutsak düflmüfl ve sonras›nda militarist çetenin fiziki sald›r›s›na
maruz kalm›flt›r. Ayr›ca yoldafl›m›z zaman›nda hastahaneye kald›-
r›lmayarak ölüme terk edilmifltir.
Köylülerin tafllad›¤› iddias›, operasyonlar› düzenleyen militarist
güçler taraf›ndan ortaya at›lan bir yaland›r. Yoldafl›m›z› katleden
resmi faflist çete, kendi suçlar›n› gizlemek için ve örgütümüzü,
emekçi köylülerle karfl› karfl›ya getirmek için böyle bir gerçek d›fl›
senaryo uydurma yoluna gitmifltir. Soruflturmay› yürüten baflsavc›
da katil sürüsünü gizlemek için bu yönde bir soruflturma açmaya
çal›flmaktad›r. Bu savc›n›n bu yöndeki çabas› onu katillerin suç or-
ta¤› olmaktan öteye götürmeyecektir.
Di¤er yandan, o bölgenin köylüleri, yoldafllar›m›z o bölgede kal-
d›klar› süre içinde birçok kez yoldafllar›m›za yard›mc› olmufllar ve
ekmeklerini paylaflm›fllard›r. Dün oldu¤u gibi bugün de emekçi
köylüler DEVR‹MC‹ SOL gerillalar›ndan kendisine bir zarar gelmeye-
ce¤ini çok iyi bilmektedir. Katliam›n sorumlular›n› biz çok iyi tan›-
yoruz, katliam›n sorumlular›ndan ve iflbirlikçilerinden er ya da geç
hesap soraca¤›z.
Hareketimiz her zaman söylediklerini yapm›fl, yapt›klar›n› ise
savunmufltur. Orman yakmak vb. eylem anlay›fl›m›z olmad›¤› gibi,
eylem çizgimiz içinde bu tür bir tek örnek de göstirelemez. Aksine
örgütümüz, her eyleminde cezaland›r›lacak kiflilerin/hedefin d›fl›n-
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLAÇIKLAMA
TTaarriihh:: Temmuz A¤ustos 1993
393
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
daki insanlara zarar vermemek için büyük bir özen göstermifltir.
"Haber" niyetine yer verdi¤iniz yalanlar›n kayna¤›n› ise aç›klaya-
mazs›n›z. Ama biz "haber" kaynaklar›n›z› çok iyi tan›yoruz. Ciddi-
ye al›nmak istiyorsan›z haber diye yazd›klar›n›z›n do¤ruluk dere-
cesini biraz araflt›r›rs›n›z. Yok, "Biz oligarfliye yaranmak, flirin gö-
zükmek, çamur at iz kals›n politikas› gere¤i olarak, biz çamur at-
mak istiyoruz" diyorsan›z bildi¤iniz yoldan flaflmay›n ve devam
edin. Ama unutmay›n ki, böyle bir politika size bir fley kazand›r-
maz, aksine çok fley kaybettirir.
Biz bir kez daha vurgulayal›m: Toros da¤lar›nda oligarflinin mi-
litarist güçleriyle girdikleri silahl› çat›flmada flehit düflen Ali Tar›k
Koço¤lu ve Mustafa Sefer yoldafllar›n hesab›n› soraca¤›z. Bundan
kimsenin kuflkusu olmas›n.
31 Temmuz katliam›n› protesto etmek amac›yla örgütümüz sa-
vaflç›lar› taraf›ndan gerçeklefltirilen eylemleri, gazetenize telefon
edilerek üstlenildi¤i halde yazmad›n›z. Fakat polis fleflerinin senar-
yolar›n›n üstüne bal›klama atlad›n›z. Tüm bu yazd›klar›m›z karfl›-
s›nda, size haks›zl›k yapt›¤›m›z› düflünüyorsan›z, gazete sütunlar›-
n›zda “linç etme” ve “orman yakma” olaylar›na iliflkin belirtti¤imiz
yönde bir düzeltme yay›nlars›n›z. Aksi takdirde yay›n politikan›za
iliflkin de¤erlendirmemizi onaylad›¤›n›z sonucu ç›kacakt›r.
1100 AA¤¤uussttooss 11999933
DDeevvrriimmccii SSooll
AAkkddeenniizz BBööllggee KKoommiitteessii
(Bu bildirinin orjinali mevcut de¤ildir; burada yer alan,
devrimci bas›nda yay›nlanan bölümüdür.)
394
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 26 Ekim 1993 SSaayy››:: 64
KK AATTLL‹‹AAMMLLAARRIINNIIZZ,, KKOORRKKUU VVEE PPAANN‹‹⁄⁄‹‹NN‹‹ZZ
BB‹‹TTMM‹‹fifiLL‹‹⁄⁄‹‹NN‹‹ZZDD‹‹RR!!
Ülkemizin ad› bask›, terör ve katliamlarla an›l›r oldu.
Oligarflinin içine düfltü¤ü kriz derinlefltikçe bask› ve katliam uy-
gulamalar›na her gün bir yenisi ekleniyor.
Kürt halk› üzerinde soyk›r›mlar uygulan›yor ve daha çapl› katliam-
lar›n haz›rl›¤› yap›l›yor. Devrimcilere yönelik yarg›s›z infazlar birbiri-
ni izliyor. ‹stanbul gibi emekçi halk›n sesini yükseltti¤i flehirlerde çe-
flitli görünümler alt›nda bask› ve gözda¤› operasyonlar› düzenleniyor.
Ancak silah ters tepiyor. Oligarflinin halk saflar›nda yaratmaya
çal›flt›¤› korku ve panik kendi saflar›nda büyüyor. Bask› ve terörü-
nü art›rd›kça bat›yor, h›zla tükenifle sürükleniyor.
Bu bask› ve gözda¤› operasyonlar›ndan biri de 25 Ekim 1993 gü-
nü arama-tarama ad› alt›nda ‹stanbul'da gerçeklefltirildi. Menzir'in
iflkenceci katiller çetesi 25 Ekim günü yine sokaklara dökülür, yol
keser, kitle tafl›ma araçlar›n› durdurur, terör estirir.
Bu terör ekiplerinden biri de K›s›kl› Merkez Dura¤›'na pusu kur-
mufltur. Akflam saat 20.00 sular› hiç de haz›r olmad›¤› bir olayla kar-
fl›lafl›r. Bu saatlerde bir belediye otobüsünü durdurarak arama yap-
maya bafllayan iflkenceciler, otobüste bulunan bir yoldafl›m›z› da ara-
maya ve üzerindeki silah› almaya yeltendiklerinde hak ettikleri ceva-
b› al›rlar. ‹flkencecilerden MET‹N DUVASLIO⁄LU iflkencecili¤inin ceza-
s›n› yaflam›yla öderken, MUHS‹N ÇEV‹K ise yaral› olarak kurtulur.
Savunmas›z halk karfl›s›nda "ast›¤› ast›k, kesti¤i kestik" edas›yla
sa¤a sola emir ya¤d›ranlar, devrimci bir savaflç›yla karfl›laflt›klar›n-
da korku ve panikten flaflk›nlaflm›fl birer zavall›d›rlar. Otobüsün
içindeki iflkenceciler birbirlerini ezerek d›flar› kaçarlar. Otobüs d›-
395
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
fl›nda pusuda bekleyenlerin bir k›sm› panik içinde kaçarken bir k›s-
m› ise ayr›m gözetmeden otobüsü taramaya bafllar. Kesintisiz 15 da-
kika kadar süren bu katliam giriflimini mermileri bitene kadar sür-
dürürler. Ve otobüste bulunan sivil halktan SADIK SAL‹H, polis kur-
flunlar›yla can verir. MUSTAFA OLDUM ve HAM‹T AKAY ise yaralan›r.
Faflist Menzir'in olay› çarp›tarak saflar›nda yaflanan korku ve pa-
ni¤i, iflkencecilerin ayr›m gözetmeden halka yönelik katliam girifli-
mini gizleme çabas› boflunad›r. Olay yukar›da anlatt›¤›m›z gibi ge-
liflmifl ve yoldafl›m›z zarar görmeden üssüne dönmüfltür.
Ayr›ca yoldafl›m›z›n atefli sonucu halktan hiç kimse zarar görme-
mifltir. Yoldafl›m›z olumsuz pozisyonuna ra¤men HALKA ZARAR
VERMEME ilkemize titizlikle uymaya çal›flm›fl, sadece üç el atefl et-
mifl ve üçü de gerekli hedefini bulmufltur. Faflist Menzir cesareti
varsa iflkenceci çetesinin nas›l korku ve panikle halk› katletmeye
kalkt›¤›n›, sivil halktan kiflilerin kimlerin silah›ndan ç›kan kurflun-
larla can verdi¤ini kamuoyuna aç›klamal›d›r.
DEVR‹MC‹ SOL
396
Zafer Yolunda 2
YYÜÜRREEKKLLEERR‹‹YYLLEE,, ‹‹NNAANNÇÇLLAARRIIYYLLAA,, KK‹‹NNLLEERR‹‹YYLLEE
DD‹‹RREENNDD‹‹LLEERR!!....
26 Ekim gecesi Ankara
halk› yeni bir katliama da-
ha tan›k oldu...
Balgat'ta iki yoldafl›m›-
z›n kald›¤› bir üssümüzü
tesadüfen a盤a ç›kartan
iflkenceciler, saatlerce
bomba ve kurflun ya¤d›ra-
rak yoldafllar›m›z› katlet-
tiler.
Gece saat 22.00 sula-
r›nda kuflat›lan yoldafllar›m›z, yetersiz olanaklar›na ra¤men 5 saat
direnerek Ankara semalar›nda bayra¤›m›z› bir kez daha onurla dal-
galand›rd›lar... Mermileri bitene kadar katiller sürüsünü üslerine ya-
naflt›rmad›lar. Kimlikleri dahil her fleyi yok ederek oligarflinin ifline
yarayacak hiçbir fley b›rakmad›lar. Faflizm, mermileri bitmifl ve sa-
vunmas›z olduklar› halde onlar›n cans›z bedenlerini teslim alabildi...
fiehit yoldafllar›m›z›n kimlikleri ve devrimci yaflamlar› flöyledir:
TTAAYYYYAARR TTUURRHHAANN SSAAYYAARR ((SSeeffeerr))...... 1967 Konya do¤umlu. Yok-
sul iflçi bir ailenin o¤lu.
Tayyar yoldafl babas›n›n D‹SK üyesi olmas› nedeniyle daha çocuk
yaflta bask› ve sürgünlerle tan›fl›r. Devrimcilere bu günlerden kalma
bir sempatisi vard›r. Ancak 12 Eylül'ün karanl›k y›llar› 1989 y›l›na
kadar devrimci mücadeleye kat›lmas›na engel olur. 1989, Anado-
TTaayyyyaarr TTuurrhhaannSSAAYYAARR
YYaaflflaarr YYIILLMMAAZZ
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 26 Ekim 1993 SSaayy››:: 65
397
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
lu'da ö¤renci hareketlerinin yeni yeni geliflmeye bafllad›¤› y›llard›r.
Ayn› y›l Tayyar yoldafl da ö¤rencisi bulundu¤u Erciyes Üniversitesi
T›p Fakültesi’nde ilk ö¤renci eylemlilikleri içinde yer almaya bafllar.
1990 y›l›nda ise Dev-Genç'lilerle tan›fl›r ve giderek Dev-Genç'in ak-
tif bir militan› ve örgütleyicisi olur.
Erciyes Üniversitesi’ndeki çal›flmalar› nedeniyle defalarca gözal-
t›na al›n›r, iflkencelerden geçirilir, tutsak edilir. Ama her defas›nda
daha büyük kinle yeniden mücadeleye sar›l›r, iflkencecileri kendi
inlerinde defalarca yenilgiye u¤rat›r. ‹flkenceciler, daha örgütlü bir
devrimci bile de¤ilken onun ne çetin ceviz oldu¤unu anlam›fllard›r.
1992'de son s›n›ftayken okulunu terk ederek profesyonel dev-
rimcilik yaflam›na at›l›r. Ankara'da milis çal›flmalar›nda yer al›r.
Milis örgütlenmesinin aktif eyleme geçmesi için canla baflla çal›-
fl›r. Ancak ayn› günler darbeci çetenin ihaneti bu arzusunu yerine
getirmeye engel olur.
13 Eylül darbesi alt edildikten sonra, Murat GÜL'ün komutas›n-
daki Ankara Silahl› Devrimci Birlikleri’nde görevlendirilir. Bir yarg›-
s›z infaz operasyonunda komutan›n›n katledilmesi ve kimi birlik
üyelerinin tutsak düflmesi Tayyar yoldafl› daha da kinlendirir. Israr-
la yine Ankara'da görev alma talebinde bulunur. Sokaklardaki usta-
l›¤› ve uyan›kl›¤› ile bu operasyondan kendisinin ve di¤er birlik
üyelerinin kurtulmas›n› sa¤lar.
26 Ekim akflam›, oligarflinin iflkencecileri yoldafl›m›z›n bulundu-
¤u üssü tamamen bir tesadüf sonucu a盤a ç›kart›r. Ayn› üste kalan
Yaflar YILMAZ yoldaflla birlikte saatlerce çat›flarak flehit düfler.
Tayyar yoldafl, "DEV-GENÇ'lilerin beni keflfetmesi yaflam›m›n en
güzel ve en flansl› olay›d›r" sözünü her f›rsatta tekrarlard›n. Dev-
rimci yaflam›n, oligarflinin cellatlar› karfl›s›nda boyun e¤meyen sa-
vaflç› kiflili¤inle bizler de senin gibi yoldafllara sahip oldu¤umuz
için kendimizi flansl› görüyoruz. Ve yüre¤indeki kavga ateflini ülke-
mizin dört yan›na yaymaya, naafl›n huzurunda söz veriyoruz. Kab›-
na s›¤mayan coflkun, düflmana olan kinin, savaflma iste¤in, feda-
karl›¤›n, zorluklara gö¤üs germe azmin, yoldafllar›na ve halk›na
duydu¤un sevgin bizlere örnek olacakt›r...
YYAAfifiAARR YYIILLMMAAZZ ((YYuussuuff))...... 1970 Tekirda¤ do¤umlu, memur bir
398
Zafer Yolunda 2
ailenin o¤lu. Anadolu Üniversitesi iktisadi ve ‹dari Bilimler Fakülte-
si mezunu.
Yaflar yoldafl 1989 y›l›nda ö¤renci gençlik hareketinde yer alarak
devrimci mücadeleyle tan›fl›r. 1990 y›l›nda ise DEV-GENÇ saflar›nda
yer al›r. Okulunda akademik mücadelenin örgütleyicilerinden ve
yöneticilerinden olur. 1991 y›l›nda gençlik içinde bir yeralt› örgütü
yaratmak için gece-gündüz çal›fl›r.
1992 y›l› sonlar›nda bir operasyonda deflifre olunca Ankara'da
konumland›r›l›r. Kurye ve milis çal›flmalar›na kat›l›r. fiehit düfltü-
¤ünde yoldafl› Tayyar'la birlikte ayn› birimde görevlidir.
Yaflar yoldafl için devrimcilik, her fleyden önce düzenin pislikle-
rinden kurtulmak, kendini yeniden yaratmak demekti. Hareketine
sundu¤u bir raporunda "kendimi yeniden yaratmak ve yeni insan ol-mak için devrimciyim" diyordu. Devrimci yaflam› boyunca bu sözü-
ne sad›k kald›. Elefltiriye aç›k, küçük-burjuva gururundan uzak,
kendini yenilemekte ›srarl› kiflili¤iyle örnek oldu.
Yine onun hareketine ba¤l›l›¤› ve devrime inanc›, güce tapan,
olumsuzluklarla karamsarlaflan, küçük-burjuva kaypaklar› için ö¤re-
tici olan flu sözlerinde ifadesini bulur "12 Temmuz, 16-17 Nisan ope-rasyonlar› ve 13 Eylül'deki darbe ile hareketimiz, her cepheden sal-d›r›n›n oda¤› haline geldi. Devrimci mücadele çok daha zor durum-lara da düflebilir. Burada önemli olan stratejiyi hayata geçirmekteinatç› olmakt›r. Devrimci hareketin bunu baflard›¤›na inan›yorum..."
Yaflar yoldafl, mütevaz› ve olgun kiflili¤iyle, sadeli¤i ve fedakar-
l›¤›yla, özü sözünün birli¤iyle, hareketine ve devrime ba¤l›l›¤›yla
Devrimci Sol savaflç›lar›n›n yüre¤inde yaflayacakt›r
YYoollddaaflflllaarr,, HHaallkk››mm››zz!!
Faflist katiller, Balgat direniflinde yoldafllar›m›z›n tüfek ve çok
say›da bomba kulland›¤›n› söylerken yalan söylüyorlar. Yoldafllar›-
m›z›n yaratt›¤› her direnifl destan› karfl›s›nda, savaflç›lar›m›z›n ce-
saret ve inançlar›n›, kendilerinin korku ve acizliklerini kamuoyun-
dan gizleyebilmek için yanlar›nda getirdikleri silahlar› sa¤a sola
atarak yoldafllar›m›z›n silah donan›mlar›n› fazla göstermeye özel
önem veriyorlar.
Oysa oligarfli de çok iyi biliyor ki, hiçbir devrimci direnifl desta-
399
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
n› silah gücüyle yarat›lmam›flt›r. Direnifl destanlar›m›z›n yarat›c›s›,
inanc›m›zd›r, halk›m›za ve yoldafllar›m›za ba¤l›l›kla dolu yürekleri-
mizdir, düflmana duydu¤umuz kindir. Gerçekte taflla, sopayla, "H‹ÇB‹R DEVR‹MC‹ SOL SAVAfiÇISI TESL‹M OLMAZ" fliar›n› hayk›rarak düfl-
man›n kurflunlar› ve bombalar› karfl›s›na dikilen cesaretimizdir.
Balgat destan› da farkl› yarat›lmam›flt›r. Düflman›n makinal› tü-
fekleri, panzerleri, bombalar› ve roketleri karfl›s›nda, yoldafllar›m›-
z›n silah gücü sadece bir mikro uzi ve iki tabancadan ibarettir.
TTÜÜRRKK VVEE KKÜÜRRTT HHAALLKKLLAARRII,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,,
Oligarfli özelde hareketimize, genelde tüm devrimci demokrat
güçlere karfl› tam bir imha hareketi yürütmektedir. Halk›m›z› sömü-
rü ve bask› düzenine kölece boyun e¤dirmek için her gün yeni kat-
liamlar düzenlenmekte, sivil faflist çeteler de devreye sokularak iç
savafl derinlefltirilmeye çal›fl›lmaktad›r.
Ancak sömürü ve bask› düzeni her yönüyle bitmifltir, tükenmifl-
tir... Ne katliamlar, ne de her katliamdan sonra tekrarlanan ve art›k
kimse için inand›r›c›l›¤› kalmayan "bitirdik-yok ettik" yalanlar› faflist
düzeni ayakta tutmaya yetmiyor... Bask› ve katliam uygulamalar›, hal-
k›n ve devrimcilerin de¤il, katillerin yüre¤indeki korkuyu büyütüyor.
Üçer-befler flehit düflerken, yoldafllar›m›z›n dalgaland›rd›¤› bay-
rak senin bayra¤›nd›r... Ellerindeki silahlar senin silahlar›n, dille-
rindeki sloganlar senin sloganlar›nd›r... Onlar›n katledilmesine ses-
siz kalmayal›m.
Oligarflinin halka daha çok bask› ve terörden baflka verebilece¤i
bir fley yoktur... Haklar›m›z› alman›n tek yolu, oligarflinin zoruna
karfl› halk›n zorunu dayatmakt›r... Bunun için birleflmeli, DEVR‹MC‹
SOL önderli¤inde örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz...
TAYYAR TURHAN SAYAR VE YAfiAR YILMAZ YOLDAfiLARI MÜCADELEM‹ZDE YAfiATACA⁄IZ!
YAfiASIN BALGAT D‹REN‹fi‹M‹Z!YOLDAfiLARIMIZI KATLEDENLER HALKIN ADALET‹NDEN KURTULAMAYACAK!
DEVR‹MC‹ SOL
400
Zafer Yolunda 2
HHAALLKKIINN OOLLAAYYAA TTEEPPKK‹‹SS‹‹ VVEE TTAAVVRRIIMMIIZZ
PKK’n›n ‘93 bahar›ndan bugüne kadar Dersim halk›na karfl› kullan-m›fl oldu¤u yöntemler, halkta PKK’ya karfl› tepkisel bir yaklafl›ma yolaçm›fl, bir potansiyel oluflturmufltur. fiu ana kadar bu tepkilerini aç›k-ça ifade edemeyen halk, son olumsuzlukla birlikte tepkilerini ve tav-r›n› (esnaf kepenk kapatarak, halk da cenazeleri sahiplenerek) aç›ktandile getirmifl, hangi gerekçeye dayand›r›lmaya çal›fl›l›rsa çal›fl›ls›n,devrimcilerin birbirlerine karfl› silah kullanmas›n› tasvip etmedi¤inigöstermifltir.
Dersim halk› PKK’n›n politikalar›ndan o kadar rahats›z olmaktad›rki, bu rahats›zl›klar›n› yanl›fl yöntemleri dahi kullanarak dile getirme-ye çal›fl›yor. Buna karfl›l›k, oligarflinin eline koz vermemek için, Der-sim halk›n›n tepkilerini yanl›fl yöntemlerle a盤a vurmas›n›n önünegeçilmeye çal›fl›lm›flsa da baflar›lamam›flt›r.
Esnafa hiçbir örgütün kepenk kapatma ça¤r›s› olmam›fl, kepenklerkendili¤inden kapat›lm›flt›r. Tabii ki bu durum kontrgerillac›lar› se-vindiren, (hatta teflvik edilen) bir durumdur. Çabalar›m›z sonucundaprotestolarda “Kahrolsun PKK, Kahrolsun APO” sloganlar›n›n at›lmas›engellenmifl, olas› bir kontrgerilla provokasyonuna düflülmemifltir.
Böylesi bir süreçte, bu tür yöntemler, oligarfliyi sevindirip, onun is-tedi¤i bir ortam› yarataca¤›ndan, (yanl›fl eylem çizgisinde de olsa)PKK’n›n hala savaflan bir güç olmas›ndan dolay› do¤ru olarak kabuledilemez. Bunlar söylenirken, elbette PKK’n›n olumsuzluklar›na gözyumulamaz. Bu olumsuzluklar aç›k olarak tart›fl›lmal› ve sert bir fle-kilde elefltirilmeli, teflhir edilmelidir.
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: Ekim 1993
401
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
SSooll iiççii ççaatt››flflmmaa,, kkiimmee kkaazzaanndd››rr››rr,, kkiimmee kkaayybbeettttiirriirr
PPKKKK’’NNIINN TTAARR‹‹HH‹‹NNEE SSÜÜRRDDÜÜ⁄⁄ÜÜ YYEENN‹‹ BB‹‹RR LLEEKKEE
PKK, Kürdistan’da tek güç olma ve buna göre davranma mant›¤›y-la, önce halk› kendine “ba¤lama”y› hedefleyen yasaklara ve yanl›flyöntemlere baflvurarak, di¤er örgüt taraftarlar›n› kendi örgütsel iflle-rinde kullanmak için zorlayarak ve sonuçta devrimci bir örgüte katli-am biçimine yönelerek kontrgerillac›lar›n ekme¤ine ya¤ sürmüfltür.Oligarfli halklar›m›za karfl› açt›¤› kirli savaflta, iyice köfleye s›k›flm›fldurumda. Her türlü yöntemi kullanarak, büyüyen, geliflen mücadele-nin önüne geçmeye çal›fl›yor, fakat baflaram›yor, baflaramayacak. Oli-garfliye karfl› verilen savafl›n gittikçe büyüdü¤ü bir süreçte, devrimci-lerin namlular›n› birbirine yöneltmesi düflman› sevindirmekten baflkahiçbir ifle yaramaz. Devrimcilerin umut oldu¤u bir aflamada, sol içi ça-t›flma, halk›n devrimcilere karfl› olan güveninin sars›lmas›n› da bera-berinde getirir. Halk› umutsuzlu¤a iter, devrimcilerin kitlelerle olanba¤lar›n›n kopmas›na neden olur. Kaybeden mücadele ve halk olur,kazanan ise oligarfli.
Sol içi çat›flmalar devrim tarihimizde yeni yaflanan bir durum de-¤ildir. Onlarca devrimci, yaflam›n› sol için çat›flmalarda yitirmifltir.Halen kafalardaki eski mant›¤›n y›k›lmam›fl oldu¤u, l2 Eylül öncesimant›¤›n bugüne tafl›d›¤› aç›k olarak görülmektedir. Bugüne kadar he-men hemen bütün örgütsel sol içi çat›flmalara iliflkin yazm›fl-çizmifl,kendince çözüm önerileri de bulmufltur. Ancak bunun önüne geçilme-si için ciddi ad›mlar at›lmam›fl, söylenenler sadece lafta kalm›flt›r.
Sol içi çat›flman›n l2 Eylül öncesinin sorunu gibi görüldü¤ü ve ifl-lenmifl olan suçlar›n en ufak bir özelefltirisi dahi verilmeden, üstününkulland›¤› süreçte, Dersim’de meydana gelen ve halka kaybettiren buçat›flma sorunu yeniden gündeme gelmifltir.
Sol içi çat›flmada suç dosyas› oldukça kabar›k olan PKK’n›n savaflan
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: Ekim 1993
bir güç olmas›ndan ötürü, geleneksel sol taraf›ndan geçmiflte yapt›k-lar›na es geçilmifl, yaflan›lan süreçteki halka yönelik yanl›fllar›na “sa-vafl seyri içerisinde olabilir” hoflgörüsüyle yaklafl›larak bugüne gelin-mifltir.
Oligarfliyi sevindiren bu sald›r› ve katliam, yurtsever hareketPKK’n›n ne yapmaya çal›flt›¤›n›, nereye gitti¤ini aç›k olarak sorgula-mas›n›, sola bak›fl›n› netlefltirmesini gerektiriyor. Evet, PKK ne yapma-ya çal›fl›yor? Sola karfl› yöneltti¤i namlular›yla neyi ispatlamak isti-yor? Anlafl›l›yor ki, sald›r›da amaç, bölgede tek güç ve otorite olmak-t›r. Ve PKK bu noktada kendisine engel olabilecek hiçbir grubu istemi-yor.
Bugün TDKP’ye yönelen bu katliam di¤er savaflan örgütlere de da-yat›lm›fl, böyle bir ortam körüklenmifltir. Ancak politik öngörüyledüflman› sevindirecek bu ortama düflülmemifltir. Bu tekelci mant›¤›n,biraz geliflip güçlendi¤inde, d›fl›ndaki örgütlere siyasi ambargo koy-maya çal›flmas›, onlar› küçümsemesi, da¤lar› ben yaratt›m havas›nagirmesi, sorunlar› çözmeyece¤i gibi dost güçler aras›ndaki iliflkileride tart›fl›l›r hale gelecektir.
Örgütler aras› sorunlar, yine örgütler aras› görüflmeler, tart›flmalarsonucunda, meselelere dostluk temelinde yaklafl›mla çözülür. Bir ta-raftan dostluktan dem vurmak di¤er taraftan dostlu¤a s›¤mayacakdavran›fl biçimleri sergilemek samimiyetsizlikten baflka bir fley de¤il-dir. Birbirimize karfl› aç›k ve samimi olunmas› gerekti¤ini art›k ö¤ren-meliyiz.
PKK’n›n halka karfl› yanl›fl e¤ilimleri, kontrgerillac›lar›n kullanabi-lece¤i ve kimin yapt›¤›n› tart›fl›l›r hale getirdi¤i askeri prati¤i karfl›-s›nda, PKK’n›n TC’ye karfl› savaflan bir güç olmas›n› esas alan yaklafl›-m›m›zdan dolay›, ideolojik elefltiriyle kal›nm›fl, bunun y›prat›c›, dost-luk iliflkilerini zedeleyici bir hale dönüflmesine engel olunmaya çal›-fl›lm›flt›r.
PKK bugün elefltiriyi b›rakm›fl, d›fl›ndaki örgütleri karalar nitelikteve hatta ahlaki de¤erlere dahi yönelen bir sald›r› biçiminde hareketediyor. O yüzden de bundan sonra konuya iliflin olumlu ad›mlar› ön-celikle PKK’n›n atmas› gerekiyor.
PKK’n›n Ekim 1993 tarihli Dersim Eyaleti Askeri Konseyi ad›na ya-p›lan aç›klamada (ifllemifl oldu¤u suça k›l›f bulmaya çal›flarak)TDKP’nin kendi aralar›na ajan soktu¤u, 28 Eylül 1993 tarihinde MilliKöyü’ne yak›n bir yerde üç gerillalar›n› flehit ettikleri gibi gerçeklehiçbir ilgisi olmayan iddialar yer al›yor. Ayn› aç›klamada di¤er solun
402
Zafer Yolunda 2
bu bölgede yapacaklar›ndan dolay›, kendilerinden izin almalar› gerek-ti¤ini belirtiyor. Mademki ajan sokma, gerillalar›n› flehit etme gibiolaylar geliflmiflti, PKK flu ana kadar neden kamuoyunu ve devrimciörgütleri bu konuda bilgilendirmemifltir? Zevahiri kurtarma mant›¤›y-la, gerçekle ilgisi olmayan aç›klamalarla bir yere var›lamaz.
Ayn› bildiride PKK, tarihimizden do¤ru dersler ç›karal›m diyor.Do¤rudur, tarihten do¤ru dersler ç›karmas›n› PKK’ya biz de öneriyo-ruz. Kendi deyimiyle yeni “Rayberler” ç›kar›lmak istenmiyorsa, bir anönce yanl›fl uygulamalardan, davran›fllardan vazgeçilmelidir.
SSOOLL ÖÖRRGGÜÜTTLLEERREE ÇÇAA⁄⁄RRIIMMIIZZDDIIRR Bugüne kadar yaflan›lan sol içi çat›flmalarda kaybedenin halk›m›z,
kazanan›n ise düflman oldu¤u aç›kt›r. Dersim’de yaflanan olay›n sade-ce bölge özgülünde kalmayaca¤›, tüm Türkiye sath›n› etkileyece¤i debir gerçektir. Bu durum karfl›s›nda tüm sol sa¤duyulu ve so¤ukkanl›bir biçimde davranmal›, sorun devrimci yöntemlerle çözülmelidir.
Gerçeklefltirilen katliam yeni bir sol içi çat›flmay› yeniden solungündemine sokmufltur. Bu olumsuzlu¤un önüne bir an önce geçilme-li, düflman daha fazla sevindirilmemelidir. Devrimci örgütler -bafltaPKK- bugüne kadar içinde yer alm›fl oldu¤u oranda sol içi çat›flmalar-da pay›na düflen hesab› aç›k bir biçimde halka vermelidir. ‹ntikamc›davran›fl biçimlerinden kaç›n›lmal›, sorun kan davas›na dönüfltürül-memelidir.
Bu konuda ilk ad›m› atmas› gereken taraf PKK’n›n kendisidir. Buad›m› da, öncelikle elinde tutmufl oldu¤u iki TDKP’liyi serbest b›rak›p,el koymufl oldu¤u silahlar› teslim ederek atmal›d›r.
DDEERRSS‹‹MM VVEE TTÜÜMM KKÜÜRRDD‹‹SSTTAANN HHAALLKKII Sana öncülük etti¤ini iddia edenlerin, bugün namlular›n› yeniden
birbirlerine yöneltmesi karfl›s›nda sessiz kalmak, sorunlar› çözmeye-ce¤i gibi, aksine daha da derinlefltirecektir. Halk›m›z bu konuda üstü-ne düflen sorumlulu¤u yerine getirmelidir. Unutmayal›m ki, devrimci-ler de yanl›fl yapar, yanl›fl kararlar alabilir. Yap›lan yanl›fllar karfl›s›n-da halk›m›z›n alaca¤› tutarl› tav›r, örgütlerin kendilerini yeniden göz-den geçirmesini, kendilerine çeki düzen vermelerini, yanl›fll›klar›n-dan geri ad›m atmalar›n› sa¤layacakt›r. Korkmak, susmak çözüm de-¤ildir. Daha büyük olumsuzluklar› getirecektir. Hele ki, korkudan göçetmek, çok daha büyük olumsuzluklar›n nedeni olacakt›r. Bask› ve zorkarfl›s›nda tarihimiz boyunca gösterdi¤imiz direnifli yine göstermeli-
403
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
404
Zafer Yolunda 2
yiz. Göç, ülkeyi terk etme oligarflinin iste¤idir. Oligarfliyi sevindirme-yelim. Halk›m›z, hangi örgüt olursa olsun, yapm›fl olduklar› olumsuz-luklar›n karfl›s›na dikilmelisiniz. E¤er bunu yapam›yorsan›z, bunuonayl›yorsunuz demektir. Sizlerin alaca¤› tav›r, sol içi çat›flmalar› en-gelleyecek temel faktörlerden biridir. Yeniden devrimcilerin birbirle-rini vurmas›n› istemiyorsan›z, bundan rahats›z oluyorsan›z çat›flma-ya zemin haz›rlayan örgütlere karfl› tav›r almal›, korkmadan, çekin-meden bu örgütlere -olumsuzluklar›n› giderinceye kadar- sunmufl ol-du¤un maddi ve manevi deste¤i çekmeli, hiçbir flekilde yard›mc› ol-mamal›, “Benim ad›ma yap›yorsan, beni dinlemen gerek” diyebilmeli-siniz. Kimse halka dayanmadan bir fley yapamaz. Bugün sesini ç›kar-maz, susarsan, yar›n senin ad›na iktidar olanlar›n neler yapabilece¤is›r de¤ildir. Alaca¤›n›z tav›r yanl›fl yapana “dur” diyecek, olumsuzluk-lar›n önüne geçecektir.
ÇÇÖÖZZÜÜMM ÖÖNNEERR‹‹LLEERR‹‹MM‹‹ZZ 11-- PKK’n›n Dersim halk›n› devrimcilerden so¤utan eylem ve taktik-
leri, sola karfl› giriflti¤i katliam en genifl biçimde mahkum edilmeli, ifl-ledi¤i suç konusunda ciddi bir özelefltiri istenmelidir.
22-- Acil olarak, halka aç›k devrimci bir platform toplanmal›, PKK’n›nson olumsuzlu¤u ve tüm yanl›fll›klar› elefltirilmeli, sorgulanmal›d›r.Platformda ba¤lay›c› kararlar ç›kart›lmal›d›r. Bu kararlar halk›n kat›l›-m› ve tan›kl›¤›yla teminat alt›na al›nmal›d›r.
33-- TDKP’ye karfl› giriflilen sald›r›y› gerçeklefltiren grup ve komutan-lar devrimcilerin oluflturaca¤› bir komisyon taraf›ndan halk›n önündeyarg›lanmal›, cezalar halk taraf›ndan verilmelidir.
44-- El konulan silah ve malzemeler derhal iade edilmeli, birlikte gö-türülen 2 TDKP’li serbest b›rak›lmal›d›r.
Dersim’de halktan örgüt taraftarlar›na ve bir devrimci örgüte karfl›yap›lan sald›r›y› mahkum ediyoruz.
Sol içi çat›flma kontrgerillac›lar› sevindirir, halka kaybettirir. Sol içiçat›flma ulusal ve s›n›fsal kurtulufl önünde en büyük engel olacakt›r.Sola karfl› de¤il, düflmana karfl› mücadele yükseltilmelidir.
YAfiASIN DEVR‹MC‹LER‹N KARDEfiL‹⁄‹-B‹RL‹⁄‹ VE MÜCADELES‹! YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
405
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDÖÖRRTT TTDDKKPP''LL‹‹NN‹‹NN ÖÖLLDDÜÜRRÜÜLLMMEESS‹‹ HHAAKKKKIINNDDAA
AAÇÇIIKKLLAAMMAA
Son olarak 28 Ekim 1993 tarihli Özgür Gündem gazetesinde
PKK'n›n Dersim Eyalet Komutan› Dr. Baran'la yap›lan söyleflide Ba-
ran, "Bunlardan halen iki kiflinin cenazesi meçhuldür. fiimdi bu cena-zelere ne oldu. Nereye götürüldü? Bu cenazelerin kesinlikle a盤aç›kmas› gerekiyor. Biz flunu iddia ediyoruz. Kaybedilen iki cenazepolislere aittir, kontralara aittir ve düflman bunu gizledi..."
Baran'›n merak›n› gidermek ve iddias›n›n as›ls›z oldu¤unu anlat-
mak ve halk›m›za do¤ru bilgiler vermek zorunday›z. Tüm Dersim
halk›n›n bildi¤i gerçe¤i Baran'›n çarp›tmas›na izin veremeyiz. Ba-
ran bile bile halk› yan›ltmaktad›r. Baran, kendi yanl›fllar›yla halk›
flartland›rmak istemektedir. Belki bunu Kürdistan'›n birçok kenti ve
köyünde baflarabilir, ama Dersim halk› nezdinde baflaramaz.
OOllaayy flflööyyllee oollmmuuflflttuurr::
TDKP'lilerin öldürülmesi 9 Ekim saat 16.15'te gerçekleflmifltir.
Olaydan iki gün önce PKK ve TDKP'liler ayn› arazi parças›nda
kalmaktad›rlar. Bu süre içinde PKK'l›larla TDKP'liler aras›nda "Bizsavafl›yoruz, siz savaflm›yorsunuz... vb." fleklinde bir tart›flma yafla-
n›yor. Bunun üzerine TDKP'liler üst düzeyde bir görüflme istiyorlar,
PKK bu talebi kabul ederek buluflma yeri veriyor. TDKP'li yaral›n›n
aç›klamas›na göre bu randevuya gidemiyorlar.
Olay günü yine ayn› araziyi kullan›yorlar. Saat 16.15'te PKK'l›lar
gelip önce TDKP'nin nöbetçisini enterne ediyorlar, grubu ise kufla-
t›p silahlar›n› al›p yere oturtuyorlar. "Neden görüflmeye gelmedi-niz?" diyerek ba¤›r›p ça¤›r›yorlar ve tutukland›klar›n› söylüyorlar.
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 2 Kas›m 1993 SSaayy››:: 66
406
Zafer Yolunda 2
TDKP'liler ise bu durumu kabul edemeyeceklerini ama silahlar›n›
iade etmeleri durumunda karargaha gelebileceklerini söylüyorlar.
PKK'l›lar, k›p›rdayan› cezaland›racaklar›n›, karfl› koymamalar›n›,
karargaha götüreceklerini söylüyorlar. TDKP'li biri bu durumu ka-
bul etmiyor. Bu s›rada PKK'l›lar bir telsiz görüflmesi yap›yor ve ilk
k›m›ldayan TDKP'liyi vuruyorlar, ard›ndan grubu tar›yorlar. ‹nleme
sesi gelenlerin kafalar›na tekrar kurflun s›k›yorlar, özellikle iki so-
rumlu insan› tar›yorlar. Yaral› kalan birine tekrar s›k›yorlar ama isa-
bet ettiremiyorlar. Ard›ndan silahlar›n›, teçhizatlar›n› alarak geri
çekiliyorlar.
Olay›n geçti¤i saatlerde örgütümüzün Dersim ‹brahim Erdo¤an
Gerilla Birli¤i Komutanl›¤›'na ba¤l› bir müfrezemiz yak›n çevrede
oldu¤undan silah seslerini duyunca düflman›n bölgede oldu¤unu
sanarak önlem al›yor. Bir süre sonra ormandan bir gerilla birli¤inin
indi¤ini görüyorlar. Gerilla birli¤inin PKK'l›, grup komutanlar›n›n
da .... adl› kifli oldu¤unu farkediyorlar. Birli¤imiz PKK'l›lara "Ne olu-yor?" diye sordu¤unda her kafadan bir ses ç›k›yor; ""KKoonnttrraa ççeetteessii--nnii yyookk eettttiikk"", "" KKeeyyffiimmiizzddeenn ss››kktt››kk,, ssiizzii nnee iillggiilleennddiirriirr vvbb.. vvbb..""cevaplar veriliyor. Müfrezemiz durumdan kuflkulanarak köye ini-
yor, köyde yaral› bir TDKP'li ile karfl›lafl›yorlar. Onun ilk tedavisini
yaparak olay yerine ç›k›yorlar. Olay yerinde de bir yaral›, bir adet
kelefl ve bir flarjörü de alarak bölgeden uzaklafl›yorlar.
Olay›n tüm ayr›nt›lar›n› yaral› iki TDKP'li anlat›yor. Çevre halk
da bunlar› bilmektedir. Daha sonra savaflç›lar›m›z yaral›lar›n teda-
visini yaparak gönderiyorlar.
K›saca öldürülen TDKP'li 6 de¤il 4'tür. Anlafl›lan Baran 6 kifliyi öl-
dürdüklerinden çok emin ki, bunun üzerine mant›¤›n›n gere¤i ola-
rak ultra yorumlar yap›yor. ‹ki ceset yok diyor, o halde polis kald›r-
d› ve saklad›. Mant›k, düflünüfl tarz› flafl›rt›c› ve korkutucudur. Ger-
çe¤i araflt›rma gere¤i bile duymuyor. Bir devrimci, sorumluluk du-
yan bir insan bu denli sorumsuzca konuflmamal›d›r.
DEVR‹MC‹ SOL
GGEERR‹‹LLLLAA YYAAfifiAAMMII VVEE MMÜÜCCAADDEELLEESS‹‹
Gerillac›l›k bir yaflam tarz›d›r. Kendi içinde kurallar› olan, herdakikas› bile insana haz veren, tarihsel hakl›l›¤›n vermifl oldu¤uinançla, birçok zorluklara karfl› devrimci iradenin üstün geldi¤i biryaflamd›r. Evet, özellikle k›r gerillac›l›¤›n›n kendi içinde birçok zor-lu¤u vard›r.
GGEERR‹‹LLLLAANNIINN ‹‹LLKK ZZAAFFEERR‹‹ DDOO⁄⁄AAYYAA KKAARRfifiIIDDIIRRHer fleyden önce bir k›r gerillas› do¤an›n bütün zorluklar›na al›fl-
mak zorundad›r. Karda, tipide, aral›ks›z ya¤an ya¤murlar alt›ndakal›p, saatlerce yol yürüyüp, aç ve uykusuz kalabilir. Bunlara katla-namayan asla iyi bir gerilla olamaz. K›rda, düflmana karfl› meydanokurcas›na sürdürülen aç›k savafl içerisinde yer alan gerilla, birçokolanaktan yoksun, askeri imkanlar› ve iradesi ile do¤adaki zorluk-lara karfl› savafl verir. Ve gerilla öncelikle bu savafl› do¤aya karfl› ka-zanmak, do¤aya karfl› savaflta kendine güvenmek zorundad›r. Aksitakdirde gerillada moral üstünlük giderek gerileyecek ve bu da sü-reç içinde inançs›zl›¤›n, gerilla mücadelesinden uzaklaflman›n ze-mini olacakt›r.
Gerilla yaflant›s› içinde, bir ekip faaliyeti olmas› gerekir. Ekip fa-aliyetinde, canl›l›ktan uzak monoton bir yaflam kabul edilemez. Ya-flam› renklendirme, onu canl› k›lma, gerilla yaflam›n›n verimlili¤i veçekicili¤i aç›s›ndan çok önemlidir. Ekip içerisinde kiflilerin birbirle-rinin eksikli¤ini kabul etme, fazlal›¤›n›, özel yeteneklerini ekibekatmada duyarl› davranmas› gerekir. Gelinen alanlardaki eksiklikve zaaflar gerilla içine kadar tafl›nmamal›, e¤er varsa, bunlardankurtulman›n yollar› kolektif bir biçimde herkes taraf›ndan tespitedilerek, üzerine gidilmelidir. K›rlardaki mücadele her fleyden öncegünlük yaflam aç›s›ndan pek çok konuda “yok”larla biçimlendi¤in-den, insanlar›n geçmiflte edinmifl oldu¤u birçok al›flkanl›¤› da b›-
407
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: Kas›m 1993
rakmas› gerekir.Ekipte memur mant›¤›n›n oluflmas›na izin verilirse, koflullar›n
bütününün de etkisiyle, “gözlerimi kapar›m, vazifemi yapar›m” an-lay›fl› gittikçe yerleflir. Bu da ekipteki insanlar›n birbirlerini gelifl-tirmesinin önünü daha bafl›ndan t›kar ve yap›lan hatalar›n bir hataolarak kabul edilmemesi gibi bir sorunu a盤a ç›kar›r. Bu özellikleönemlidir. Çünkü gerilla yaflam›nda elefltiri kabul edilmez ya da s›ks›k s›radan elefltiriler yap›l›rsa, bu ikili iliflkilerin zay›fl›¤›na yolaçar.
Mant›kl› davranmak yerine, duygulara göre hareket edilirse, ha-ta yapma oran› da yükselir. Oysa gerillada duygulara göre hareketetmek, çok tehlikeli sonuçlar do¤uracak hatalar yap›lmas›na nedenolacakt›r.
Halkla girilen iliflkilerdeki düzey iyi ayarlanmal›, bu iliflkilerindejenere olmas›na hem örgütsel hem siyasi aç›dan izin verilmeme-lidir. Halkla kurulan iliflkilerin içtenli¤i, samimiyetiyle, gerillan›nyapt›r›mc›l›¤› birbirine engel olmamal›d›r. Halkla girilen iliflkilerde-ki alçakgönüllülük, mütevaz›l›k ekip içerisinde de devam etmelidir.Ekipteki yoldafll›k temeline dayanmas› gereken iliflkilerin de¤erikavran›lmal›, feodal arkadafll›k düzeyine dönüflecek iliflkiler olufl-turulmamal›d›r.
DD‹‹SS‹‹PPLL‹‹NN GGEERR‹‹LLLLAANNIINN MMAAYYAASSIIDDIIRRBu gerilla biriminin hayati konular›ndan birisi disiplindir. Ancak
bu disiplin mekanik bir disiplin olmamal›d›r. Gerilla grubu ne içinsavaflt›¤›n›, amac›n› bilen bireylerden oluflmufl bir yap›d›r ve disip-lini de bu yap› üzerinde flekillenmelidir. Böyle bir yap›da oluflan di-siplin mekanik olmaktan çok gönüllülük temeline dayan›r. Disiplin-sizlik bir gerilla birimini bekleyen en büyük tehlikedir. Disiplindenuzak bir yap›lanman›n ömrü öncelikle askeri aç›dan fazla uzun ol-mayacakt›r.
Gerilla faaliyeti yürüten bir birimin en önemli ve üzerinde durul-mas› gereken yanlar›n›n bafl›nda, gerillan›n morali ve psikolojik ya-p›s› gelmektedir. Halk› örgütlemede, pratik faaliyeti yürütmede,ekibi canl› k›lmada, onu ileriye tafl›mada bir gerillan›n en büyük si-lah› moraldir. Gerillan›n devaml› olarak moralini yüksek tutmas›,en olumsuz koflullarda bile moralini yükseltecek yanlar bulup ç›-karmas› gerekmektedir. Savafl›n her alanda sürdü¤ü bu süreçte ge-rillay› baflar›ya götürecek olan en önemli silahlardan biri budur. Bukonuda grup komutanlar›ndan üst komutana kadar, özellikle yöne-tici gerillalara büyük görevler düflmektedir. Gerilla yaflam›n›n kufl-
408
Zafer Yolunda 2
409
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
kusuz süreklili¤i olan her koflulda geçerli kurallar›, ilkeleri vard›r.Ancak yürütülen gerilla savafl›ndan ç›kar›lacak derslerle bu yafla-m›n her gün daha yetkinleflecek bir tarzda yeniden düzenlenmesigerekir. Disiplinli bir yaflant›y› oturtmak için sürekli bir de¤erlen-dirme içinde olunmal›, denetim bofllu¤u b›rak›lmamal›d›r. Bir ko-mutan her savaflç›n›n annesi, babas›, kardefli, yani her fleyidir. Ko-mutan böyle bir hoflgörüye ve kucaklay›c› olma özelli¤ine sahip ol-mal›d›r. Ancak ayn› zamanda disiplinli, tavizsiz ve gerekti¤ince“kat›” olmal›d›r. Disiplinin sa¤lanmas›nda kaç›n›lmaz olarak yapt›-r›mlara, cezai müeyyidelere de baflvurulacakt›r. Ancak esas olanbunu do¤al mekanizmalar› içinde sa¤layabilmektir. Bu sa¤land›¤›n-da gerilla yaflam›n›n canl›l›¤›, dinamizmi ve birlik ruhu da yarat›l-m›fl olacakt›r.
GGEERR‹‹LLLLAA KKOOLLEEKKTT‹‹VV‹‹ZZMMDD‹‹RRKitle çal›flmas› sürdüren gerilla, her fleyden önce oturup kalkma-
s›ndan yemek yemesine kadar her hareketine dikkat etmelidir. Hal-k›n seviyesine inebilmeli, onlar›n ruh halini yakalayabilmeli ve onagöre davranma yetene¤ine sahip olabilmelidir.
Gerillan›n yaflam› bireysellikten çok kolektivizme dayanmal›d›r.Bireysellik yönü giderilmemifl bir yap›lanman›n faaliyeti pek bafla-r›l› sonuçlar ortaya ç›karmayacakt›r. Kolektivizmin eksikli¤i, ekipiçerisinde sürekli olmas› gereken s›cak ve samimi iliflkileri dahabaflta öldürecektir.
Yürütülen faaliyetin baflar›s›n›n önemli noktalar›ndan birini de,planlama oluflturmaktad›r. Faaliyetin planl› bir flekilde yürütülme-si, yap›lacak ifllerin program dahilinde yönlendirilmesi baflar›y› ar-t›racakt›r.
Hareketli yaflam gerillan›n motorudur. En düz arazide bile sürek-li hareket halinde olunarak faaliyet yürütülmelidir. Hareketlilik ge-rillay› canl› k›lan en can al›c› noktad›r. Gerillalar, tarihsel süreçiçinde çok önemli bir misyon üstlenmifltir. Daha fazla özveri, dahafazla disiplinle hareket etmek zorunday›z. “Daha fazla cesaret” de-miyoruz. Çünkü gerillan›n öyle bir sorunu yoktur.
Bu süreçten sonra tüm devrimcilere, demokratlara, ilericilere,yurtseverlere sesleniyoruz. Birer DEVR‹MC‹ SOL gerillas› olma onu-runa sahip olmak istiyorsan›z da¤lara gelin.
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
YYEENN‹‹LLEECCEEKKSS‹‹NN‹‹ZZ!!....
"Hücre evi bas›ld›..."
"Dev-Sol'a bir darbe da-ha"
"Difli militan teslim olça¤r›s›na uymad›..."
"Bol miktarda silah vedoküman yakaland›..."
Gelifligüzel serpifltiril-mifl silahlar, bayraklar veözellikle ellerinden kur-flunlanm›fl militanlar›n görüntüleriyle tamamla-
nan bir mizansen...
Evet, burjuva bas›n ve yay›n organlar› yeni bir katliam› daha ha-ber veriyordu...
Katliam 26 Kas›m akflam› saat 17.00 sular›nda herkesin gözleriönünde gerçeklefltirilmiflti...
Katledilen yoldafl›m›z Erol Yalç›n silahs›z ve tamamen savunma-s›z durumdayd›. 18 yafl›ndaki Selma Do¤an ise sadece bir taraftar›-m›zd›...
Katliam›n yap›ld›¤› ev örgütümüzün bir üssü de¤il, çevre halk›n›nda yak›ndan tan›d›¤› ve y›llard›r ayn› mahallede oturan emekçi biraileye aitti. Yoldafl›m›z Erol Yalç›n sadece birkaç saatlik ziyaret ama-c›yla evde bulunuyordu... Evde silah, bayrak, örgütsel doküman gibifleylerin bulunmas› da söz konusu de¤ildi...
Ama burjuva bas›n ve yay›n organlar› katliamc› çetenin acizli¤ini
410
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 1 Aral›k 1993 SSaayy››:: 67
EErrooll YYAALLÇÇIINN SSeellmmaa DDOO⁄⁄AANN
gizlemek için baflka türlü davranamazd›. Onlar PERPA'da, U¤ur vefiengül'lerin katledilmesinde oldu¤u gibi yine katiller çetesini akla-maya çal›fl›yorlard›.
Çünkü DEVR‹MC‹ SOL savaflç›lar›na yönelik infaz politikalar› iflasetmiflti. YEN‹LM‹fiLERD‹. Yoldafllar›m›z›n destans› direniflleri, herkatliam› devrim fliar›na çeviren cesaretleri bu oyunu bofla ç›karm›fl-t›.
Katledildikçe ço¤alan bizdik.
12 Temmuzlar, 16-17 Nisanlar, Dikmen'ler, Balgat'lar kâr etmiyor-du. Her katliamda bayra¤›m›z› daha yükseklere tafl›d›k. Onurla dal-galand›rd›k.
12 Martlar, 12 Eylüller, ola¤anüstü hal uygulamalar› kâr etmedi.Her bask› ve terör dönemi ard›ndan geliflen, güçlenen ve hesap so-ran olduk. 17'sinde, 18'inde yeni SABO'lar, S‹NAN'lar yaratt›k.
Yok olan ve çürüyen onlard›. Çaresizdiler... Çaresizliklerini gör-dükçe korku ve pani¤e kap›ld›lar. Alçakl›kta, i¤rençlikte s›n›r tan›-mad›lar. Sokakta, mahallede herkesi düflman görmeye bafllad›lar. Ar-t›k kan kusan namlular›n hedefi sadece DEVR‹MC‹ SOL savaflç›lar› de-¤il, s›radan devrimci, demokratlara kadar uzanm›flt›.
Tüm kurumlar›yla, bas›n ve yay›n organlar›yla, acizliklerini gizle-menin telafl› içindeydiler. Hasköy halk›n›n gözleri önünde gerçekle-flen katliamda da bu denli alçalmalar›n›n nedeni budur.
Ama bofluna... Korkunun ecele faydas› yoktur... YEN‹LECEKS‹N‹Z!Katletti¤iniz yoldafl›m›z EROL YALÇIN ve SELMA DO⁄AN'›n huzurun-da bir kez daha and içeriz ki halk›n adaletinden yakan›z› kurtarama-yacaks›n›z. fiehitlerimizin bizi devrime bir ad›m daha yak›nlaflt›rma-s›na engel olamayacaks›n›z. TÜKENECEKS‹N‹Z... B‹Z KAZANACA⁄IZ!
26 Kas›m akflam› kkaattlleeddiilleenn yyoollddaaflflllaarr››mm››zz››nn kimlikleri ve dev-rimci yaflamlar› flöyledir:
EERROOLL YYAALLÇÇIINN ((SSEELLÇÇUUKK)):: 1965 K›rflehir do¤umlu... Çiftçi bir aile-nin o¤lu...
Devrimci mücadeleyle 1988 y›l›nda üniversitede tan›fl›r, ö¤rencisioldu¤u Y›ld›z Üniversitesi ö¤renci derne¤inde çal›flmaya bafllar. Ayn›y›l yaflad›¤› gözalt› ve tutsakl›k Erol'un yaflam›nda önemli dönüflüm-lerin habercisi olur. Devrimci tutsaklar›n yaflam›n›n Erol üzerinde b›-
411
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
rakt›¤› imaj siyasi tercihinde önemli rol oynar. Cezaevinden ç›kt›¤›n-da o art›k bir DEVR‹MC‹ SOL sempatizan›d›r. Bütün heyecan› ile DEV-GENÇ saflar›nda mücadeleye at›l›r. Giriflken ve atak kiflili¤i, kitleler-le kolay ba¤ kurabilme yetene¤i ile dikkat çeker. Her akademik, de-mokratik mücadelede, 6 Kas›m'da, 3 Ocak'ta, Nisan DirenifllerindeErol'u bir kitle önderi, kitleleri eyleme kald›ran bir ajitatör olarak gö-rürüz. DEV-GENÇ'in radikal eylemlerinde en önde yürürken görürüz.6 Kas›m sonras› boykot k›r›c›lar›n›n cezaland›r›lmas›nda ‹smet Girit-li'ye ilk tokat› patlat›rken görürüz. Ama onun as›l özelli¤i zaaflar›nakarfl› ac›mas›zl›¤› ve kendini yenilemedeki inatç›l›¤›d›r. 12 Eylül'üngençlik üzerinde yaratt›¤› dejenerasyona karfl› kendi içinde verdi¤imücadele ile birçok yoldafl›na örnek olmufltur. Zaaflar›n›n üzerineac›mas›zca gidilmesi ve hatta cezalar verilmesi küçük burjuva guru-runu de¤il, devrimci özünü kamç›lam›flt›r. O bir yönetici olabildi¤igibi mütevaz› bir s›ra neferi olmay› bilmesiyle de DEV-GENÇ saflar›n-da sayg›n bir yer edinmifltir.
"Bir zamanlar Hareket ve ben vard›m. Bunu aflal› epey oldu. Bu iki-sinin ayr›lmazl›¤›n› art›k biliyorum."
"Hareket benim tüm inanc›md›r, özgürleflmemdir. Et ve t›rnak gibibütünleflti¤im, hareketimin olmad›¤› bir an dahi düflünemiyorum."sözleri Erol'un gelifliminin en özlü ifadesidir. Bu geliflimi içinde 1990y›l›nda DEV-GENÇ'in yeniden örgütlenmesi sürecinde yeralt› iliflkile-rinde görevlendirilir. Bir süre irtibat görevlisi olarak kendini yenile-me sürecine tabi tutulur. Bir kez olsun yak›nmaz. Küçük ifl, büyük iflkayg›s›na kap›lmaz, o hep iddial›d›r. Ve daha aktif görevler talepeder. 1991 y›l›nda DEV-GENÇ ‹Ç GÜVENL‹K SORUMLULU⁄UNA getiri-lir. Yükselen bir grafik izler. Bölge sorumlulu¤u, ‹stanbul DEV-GENÇkomite üyeli¤i görevlerinde de baflar›s›n› devam ettirir. Hareketimiz-de yaflanan ihanete karfl› büyük bir öfke ile tav›r al›r. Darbeci çete-nin mahkum edilmesi ve hareketimize verdi¤i zararlar›n önlenmesiiçin DEV-GENÇ'in üstlendi¤i onurlu görevlerin yerine getirilmesindeEROL yoldafl›n pay› büyüktür.
1993 Ekim'inde ‹stanbul DEV-GENÇ siyasi sorumlulu¤una atan›r.Ve henüz bu görevini devrald›¤› günlerde flehit düflmüfltür.
Erol yoldafl› kuflkusuz en verimli ça¤›nda kaybettik. ‹liflki yürüttü-¤ü s›radan insanlar›n e¤itimi ve denetimine özel önem verilmemesiO'nu saflar›m›zdan koparan as›l neden olmufltur. Ama Erol yoldaflbizlere b›rakt›klar›yla, örnek oldu¤u de¤erleriyle yüre¤imizde ve bi-
412
Zafer Yolunda 2
413
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
lincimizde yaflamaya devam edecektir. Erol bir savafl naras›, kendiniyenilemekte inatç›l›k, DEV-GENÇ atakl›¤›, devrimci eylemde gözü-pekli¤i ve kararl›l›¤› ile DEV-GENÇ'in her eyleminde yaflamaya devamedecektir, düflman›n tepesinde patlayan bomba, iflkencecilere s›k›lankurflun olacakt›r.
SSEELLMMAA DDOO⁄⁄AANN:: 1975 do¤umlu yoksul bir ailenin k›z›d›r. Henüz18 yafl›ndad›r. Ama yoksulluk, yaln›zl›k, annesi ve kardeflleriyle ya-flam kavgas› verme zorunlulu¤u onu genç yafl›nda olgunlaflt›rm›flt›r.Bir yandan ö¤renimini sürdürürken di¤er yandan çal›flmak zorunda-d›r. O bir emekçidir. Gençtir. Genç bir emekçi kadar temiz ve saft›r.Düzenin pisliklerine, sömürü ve bask›lara içten içe büyüyen kinidevrimcilerle tan›flt›¤›nda bilince dönüflmeye bafllar. Darbeci ihanetçetesinin hareketimizi arkadan hançerledi¤i, bütün s›rlar›m›z› deflif-re etti¤i günlerde devrimcilere yüre¤ini ve kap›s›n› açar. Onlar›n ya-flam›nda kendini görür, özlemini duydu¤u dünyay› görür. Ve o gün-den sonra devrimci harekete yürekten ba¤lanan bir dost, bir sempa-tizand›r. Olanaklar› elverdi¤i ölçüde devrimci harekete yard›mc› ol-mak için ç›rp›n›r.
26 Kas›m günü Devrimci Harekete küçük de olsa yeni bir olanaksunmufl olman›n sevincini yaflarken katledilir.
O devrimin binlerce emekçisinden biridir. Hareketimiz böylesibinlerce emekçinin sundu¤u küçük olanaklar› devrim yürüyüflündebüyük bir güce dönüfltürmeyi ilke edinmifltir. Onlar devrimimizinas›l kahramanlar› ve yarat›c›lar›d›r. Oligarfli de bunu çok iyi bilir.Emekçi halk›n yaratan ve üreten ellerinden korkusu da bundand›r.18 yafl›ndaki Selma'n›n ellerine s›k›lan kurflunlar bu korkunun enaç›k göstergesidir. Ama hareketimiz bu küçük elleri birlefltirmeyi vefaflizmin g›rtla¤›n› s›kan, devrimi yaratan büyük güce dönüfltürmeyier geç baflaracakt›r. Selma'n›n tüm devrimcilere verdi¤i mesaj da bu-dur.
DDEEVV--GGEENNÇÇLL‹‹LLEERR,,Genç yafl›n›za karfl›n çok fleylere tan›k oldunuz. Devrim kavgas›-
na binlerce tutsak ve flehit verdiniz. Hareketimizin at›l›m süreciniyaflad›¤› 1990'dan bu yana verdi¤iniz flehitlerin say›s› bile 20'yi afl-m›flt›r.
414
Zafer Yolunda 2
Ne mutlu sizlere ki 20 y›l› aflk›nd›r devrim bayra¤›n› onurla tafl›-d›n›z. fiehitlerin gösterdi¤i yoldan bir an olsun sapmad›n›z.
fiimdi daha güç ve zorlu görevler omuzlamaya haz›rlanmal›s›n›z.Baflaraca¤›n›zdan kuflkumuz yoktur.
Yeter ki 12 Mart karanl›¤›n› y›rtan Mahirlerin, Denizlerin takipçisiolmaya devam edelim.
Yeter ki 12 Eylül iflkencelerinin boyun e¤diremedi¤i Sinanlar›n,Apolar›n, Selçuklar›n takipçisi olmaya devam edelim.
Yeter ki at›l›m dönemimizin kahramanlar› Buluthanlar›n, Farukla-r›n, Hamiyetlerin takipçisi olmaya devam edelim.
Yeter ki darbeci ihanet çetesinin yaratt›¤› tahribata canlar›yla si-per olan Ferdalar›n, Hakk›lar›n ve Veysellerin takipçisi olmaya de-vam edelim.
fiehit yoldafllar›m›z›n gözleri üzerimizde olacakt›r. Yürekleri siz-lerle çarpacakt›r.
Erol yoldafl yine tarihimizin onurlu bir sayfas›n› karfl›lama haz›r-l›¤›ndayken flehit düfltü. fiimdi O'nun yükseltmeye çal›flt›¤› bayraksizlere devredilmifltir. En az O'nun kadar atak ve cesur, en az O'nunkadar kendini yenilemekte ›srarl› olmak zorunday›z.
Ve tüm gücümüzle bizi yok etmek isteyenleri yok etmeye motiveolmal›y›z. Düflman›n her katliam›na savafl› büyüterek cevap vermeli-yiz.
Bugün hareketimiz k›rlarda ve flehirlerde emekçi halk›n savafl flia-r›d›r. Ve ne mutlu ki DEV-GENÇ gibi savaflç› bir gençlik örgütüne sa-hiptir. Daha çok genç savaflç› ve yönetici vererek devrimci hareketigüçlendirelim. Düflman›n bize duydu¤u kinin yüz kat›, bin kat› kinleona sald›ral›m ve imha edelim. Bugün savaflmak için Marksist-Leni-nist olmak, devrimci olmak gerekmiyor. Bunu iyi kavrayal›m. Binler-ce Selma'y› oligarflinin karfl›s›na dikebilece¤imizi bilince ç›karal›m.
EROL YALÇIN VE SELMA DO⁄AN’I MÜCADELEM‹ZDE YAfiATACA⁄IZ!
‹fiKENCEC‹LER, KAT‹LLER, EMEK DÜfiMANLARI, HALKIN ADALET‹NE HESAP VERMEKTEN KURTULAMAYACAKLARDIR!
DEVR‹MC‹ SOL
1188 EEyyllüüll 11999933 ttaarriihhllii EEmmppeerryyaalliizzmmee vvee OOlliiggaarrflfliiyyee KKaarrflfl›› MMüü--ccaaddeellee ggaazzeetteessiinnddee yyaayy››nnllaannaann,, EEmmeekkllii AAllbbaayy FFaarruukk ÇÇeelleebbiioo¤¤--lluu vvee EEmmeekkllii OOrrggeenneerraall HHüüsseeyyiinn DDoo¤¤aann ÖÖzzggööççmmeenn’’iinn cceezzaallaann--dd››rr››llmmaass››nnaa iilliiflflkkiinn DDeevvrriimmccii SSooll ttaarraaff››nnddaann ssöözzllüü oollaarraakk yyaapp››--llaann eeyylleemm üüssttlleennmmeelleerriiddiirr::
DDeevvrriimmccii SSooll::1122 MMaarrtt iiflflkkeenncceecciilleerriinnddeenn AAllbbaayy FFaarruukk ÇÇeelleebbiioo¤¤lluu’’nnuu cceezzaallaanndd››rrdd››kk
12 Mart Cuntas› dönemi iflkencecilerinden, ayn› zamanda eski
Ankara Merkez Komutanlar›ndan Albay Faruk Çelebio¤lu, Devrimci
Sol taraf›ndan ‹stanbul’daki evinde bafl›na s›k›lan tek kurflunla ce-
zaland›r›ld›. Albay’›n cesedinin üstüne ise Devrimci Sol-Silahl› Dev-
rimci Birlikler’in bayra¤› b›rak›ld›. 14 Eylül’de gazetelere edilen
telefonla yap›lan üstlenmede flunlar belirtildi:
“Birkaç gün önce Orgeneral Özgöçmen’i cezaland›rd›¤›m›zda,
kontrgerillaya yönelik eylemlerimizi sürdürece¤imizi aç›klam›flt›k.
Bugün Bostanc›-Alt›ntepe’de Emekli Albay Faruk Çelebio¤lu’nu Türk
ve Kürt halklar›na yönelik bask›lar› k›namak için cezaland›rd›k. Fa-
ruk Çelebio¤lu 12 Mart’›n iflkenceli sorgular›na kat›lm›fl ve bunu da-
ha sonra itiraf etmifl, ancak halklar›m›zdan özür dilememifltir. Ey-
lemi Devrimci Sol Silahl› Devrimci Birlikler Kad›köy Bölge Komutan-
l›¤› olarak üstleniyoruz.”
DDeevvrriimmccii SSooll’’ddaann kkaattlliiaamm›› pprrootteessttoo
Eski ‹stanbul Birinci Ordu Komutanlar›ndan Emekli Orgeneral Öz-
göçmen’in cezaland›r›lmas›, Devrimci Sol taraf›ndan flöyle üstlenildi.
“Bugün saat 15.00 s›ralar›nda oligarflinin kurmaylar›ndan,
415
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLÜSTLENME
TTaarriihh:: Eylül 1993
416
Zafer Yolunda 2
Emekli Orgeneral Hüseyin Do¤an Özgöçmen’i cezaland›rd›k. Eyle-
mimizi, Mehmet Sincar’›n Batman’da kontrgerilla taraf›ndan katle-
dilmesini protesto etmek için yapt›k.
Türk ve Kürdistan halk›n›n örgütlü gücü olarak bu tür sald›r›la-
r› yan›ts›z b›rakmayaca¤›z. Eylemimiz s›ras›nda bir yoldafl›m›z si-
lah›n›n tutukluk yapmas› sonucu oligarflinin eline geçmifltir. Dev-
rimci Sol/Silahl› Devrimci Birlikler, Topkap› Bölge Komutanl›¤›.”
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
BBööllüümm 55
11999944
418
Zafer Yolunda 2
OORRHHAANN TTAAfifiAANNLLAARR''IINN EERRKKEEKKLL‹‹⁄⁄‹‹ VVEE DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL DDÜÜfifiMMAANNLLII⁄⁄II
Orhan Taflanlar'›, hükümet flefleri ve de devlet bürokrasisi fazla ta-
n›maz. ‹zmir Emniyet Müdürlü¤ü görevinde "Terör ‹zmir'e kayacak.."diye kahve kahve toplant› yapan, ne kadar bekar, yeni evli çift varsa
tek tek aratan, gazetelere bu konuda demeçler veren, sürekli halk› ger-
gin tutan, iflkence ve bask›yla ününe ün katan Orhan Taflanlar'› devlet
yeteri kadar tan›masa da bu ülkenin devrimcileri onu iyi tan›rlar.
‹zmir'de gece gündüz "terör" kabusu ile yaflayan Orhan Taflanlar,
aya¤›n›n tozuyla Ankara'ya gelir gelmez kendini bir kez daha gös-
terdi. Devletin gözbebe¤i katliamc›, iflkenceci ‹stanbul ve ‹zmir Em-
niyet Müdürleri de kim oluyormufl ki, en büyük Orhan Taflanlar'd›.
Ve tüm Türkiye bunu bilmeliydi.
Memurlar›n Ankara mitinginde kendini göstermeliydi. Kad›n, yafl-
l› demeden herkese bizzat sald›r›yor ve kabaday›l›k yap›yordu. "Öy-le arka taraftan slogan atmay›n... Erkekseniz ön tarafa ç›k›n da öy-le at›n sloganlar›n›z› bakay›m..." diyordu. Küfür, hakaret, cop, tek-
meler ve yerde sürüklenip yaka paça gözalt›na al›nan memurlar...
Do¤rusu Orhan Taflanlar kendini göstermifl, iyi flov yapm›fl, ‹stanbul
ve ‹zmir Müdürlerini sollam›fl hem de "erkekli¤ini" ispat etmiflti!...
Orhan Taflanlar'›, onu emniyet müdürlü¤üne atayanlar yeterince
tan›maz. O, faflizme ve kapitalizme hizmet eden devletin bürokrat-
lar›, iflkencecileri, tüm halk düflmanlar› gibi korkak, iki yüzlü, ç›-
karc›, dalkavuk ve her an ihanet edebilecek durumdad›r. Onlar›n
vatan, ulus, halk, dürüstlük gibi hiçbir de¤erleri yoktur. Tek de¤er-
leri, ç›karlar› ve can güvenlikleridir. Orhan Taflanlar da bu nitelik-
lerinden dolay› emekçilere, halka sald›rmakta pervas›z davran›yor
ve biraz daha devletin gözüne girmek için halka karfl› her türlü su-
419
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 17 Ocak 1994 SSaayy››:: 68
çu iflliyor. Çünkü o, halk düflmanl›¤›n›n cezas›n› çok iyi biliyor. Ve
yaflam›n› biraz da tesadüflere borçlu.
12 Temmuz 1991 öncesinde Orhan Taflanlar'›n Ankara'da gidip
geldi¤i, günün büyük ço¤unlu¤unu geçirdi¤i giyim ma¤azas›n› sa-
vaflç›lar›m›z tespit etti... Orhan Taflanlar cezaland›r›lmak üzerey-
ken 12 Temmuz katliam› yafland› ve O. Taflanlar'›n bu istihbarat›
polisin eline geçti. O. Taflanlar büyük bir pani¤e kap›ld›. Her yerde
Devrimci Solcular› ar›yor, görüflüp anlaflmak istedi¤ini söylüyordu.
Kendince güvenilir bir kaynak bulamay›nca bir tan›d›¤›n› Ankara
Cezaevine gönderdi ve buradaki tutsak yoldafllar›m›z arac›l›¤›yla
kendisinin "Devrimci Sol'a karfl› hiçbir düflmanl›¤›n›n olmad›¤›n›, neistersek vermeye haz›r oldu¤unu, kendisini affetmemizi..." istiyor-
du. Bütün halk düflmanlar› canlar›n› çok severler... Yaflamlar›n› teh-
likede gördükleri an satmayacaklar› hiçbir fley yoktur.
Kendisine iflledi¤i bütün suçlar› bir teyp kasetine okumas›n›, ayr›ca
yazmas›n›, bir gazete arac›l›¤›yla halktan özür dilemesini ve gelip tes-
lim olmas›n› istedik. Ancak bunlar› yapt›ktan sonra kendisini affedip
affetmeyece¤imizin düflünülece¤ini ilettik. Ama bir halk düflman›yd›
ve her fleyi ç›kard›, parayd›... Yüzsüzce bize para teklif etti. fiartlar›m›-
z› tekrar belirttik. Taflanlar devrimcilerden korktu¤u gibi, devlet deste-
¤ini ve ç›karlar›n› da kaybetmek istemiyordu. Akl›nca hem devrimcile-
rin fliddetini çekmeyecek, hem de halk düflmanl›¤›na devam edecekti.
Bir süre sonra bu kez de baflka bir devrimci örgütün sempatizan›
arac›l›¤›yla Avrupa örgütümüze ayn› haberleri iletti, yeniden af dili-
yordu. fiartlar tekrar belirtildi. Bundan sonra O. Taflanlar'›n ‹zmir Em-
niyet Müdürlü¤ü maceras› bafllad›. O. Taflanlar art›k Devrimci Sol düfl-
man›yd›. Hayatta kalmas› Devrimci Sol'un yok olmas›na ba¤l›yd›. Ge-
cesini gündüzüne katarak örgütümüz aleyhine çal›fl›yordu. Adeta
uçan kufltan flüpheleniyordu. Ölüm korkusu tüm hücrelerini sarm›fl-
t›... Ve flimdi Ankara Emniyet Müdürlü¤ü'ne terfi etti Orhan Taflanlar...
Yine ölüm korkusu içinde, yine her yerde Devrimci Solcu görüyor.
Evet, Orhan Taflanlar böyle bir erkekti!
Ne yaz›k ki, korkunun ecele faydas› yok. Orhan Taflanlar'› dün
nas›l bulduysak yine bulaca¤›z ve bu kez af dileyecek zaman› da
bulamayacakt›r...
DEVR‹MC‹ SOL
420
Zafer Yolunda 2
OO,, ‹‹NNAANNDDII⁄⁄II DDAAVVAAYYII ZZAAFFEERREE GGÖÖTTÜÜRRMMEEKK ‹‹SSTTEEYYEENN
BB‹‹RR KKOOMMUUTTAANNDDII......
Malatya... Sivas... Dersim da¤lar›ndan son-
ra, flimdi de Karadeniz da¤lar›ndan bir selam
gönderdi gerillalar›m›z.
Bu kez, Komutan Y›lmaz selaml›yor halk›-
m›z›. Umudu, özgürlü¤ü, adaleti, gelece¤i se-
laml›yor Komutan Y›lmaz. H›rç›n, dalgal› Ka-
radeniz sular› gibi coflkulu, kararl›, direngen
selam›n› ald›k Y›lmaz Yoldafl.
9 fiubat 1994'te KKaarraaddeenniizz KK››rr BBiirrllii¤¤ii KKoo--
mmuuttaann›› BBaahhaattttiinn AAnn››kk ((KKoommuuttaann YY››llmmaazz))
yoldafl› flehit verdik.
Ordu'nun Kumru ‹lçesi'ne ba¤l› Eskiçokde-
¤irmen Köyü 'ne girerken oligarflinin kiral›k katillerinin kurdu¤u
pusuya düflen Komutan Y›lmaz, kahramanca direnerek flehit düfltü.
Kinliyiz. Yoldafl›m›z› katledenlere, cans›z bedenine eziyet ede-
cek kadar alçalanlara yüre¤imiz kin doludur.
Bir doktor ki, cenazenin ambulans› kirletece¤ini düflünecek ka-
dar alçak ve insana sayg›s›z...
Bir Belediye Baflkan› ki, yoldafl›m›z›n cans›z bedenini çöp araba-
s›na koyacak kadar gözü dönmüfl bir cani, bir halk düflman›...
Bir savc› ki, gerçekleri söyleme cesareti bile gösteremeyecek ka-
dar, hukuktan, haktan ve ahlaktan uzak...
Kimin için, neyin u¤runa?
Kimdi katledilen, katledenler kimlerdi?
421
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 21 fiubat 1994 SSaayy››:: 69
BBaahhaattttiinn AANNIIKK
Katledilen bir devrimcidir, katledenler ise halk düflmanlar›...
Katledilen bir Karadeniz çocu¤udur; katledenlerin memleketi,
soyu sopu belirsiz...
Katledilen, tüm Türkiye halklar›n›n eme¤i, Karadeniz halk›n›n
f›nd›¤›, tütünü, çay› sömürülmesin diye elde silah savafland›r; kat-
ledenler sömürücüleri, tefecileri, fuhufl yuvalar›n›, halk›n ekme¤i-
ne göz dikenleri koruyanlar...
Katledilen, halk›n gelene¤ine, dinine, namusuna, kültürüne say-
g› gösteren, savunand›r; katledenler, cami imam›n› tehdit edip mi-
nareden atefl açacak kadar halka sayg›s›z, ayyafl, rüflvetçi, namus
ve ›rz düflmanlar›...
Katledilen özgürlü¤ün savunucular› DEVR‹MC‹ SOL savaflç›lar›,
Karadeniz K›r Gerilla Birli¤i Komutan› YILMAZ'd›; katledenler, ifl-
kenceciler, bask› ve terör uzmanlar›...
‹flkencecileri, oligarflinin kiral›k katillerini, halk düflmanlar›n› ta-
n›yoruz ve onlara karfl› savafl›yoruz. Y›lmaz Yoldafl da bunun için
Karadeniz da¤lar›ndayd›. Karadeniz halk›n›n, emekçilerinin hakla-
r›n› elinde silah›yla savunmak için savafl›yordu. Ama bu doktor, bu
belediye baflkan›, bu savc› kimdir? Kimden yanad›rlar?
Bu ar-namus tan›mayan, meslek onuru nedir bilmeyen, insanl›k-
tan nasibini almam›fl vatan, halk, emek nedir bilmeyen hayvan so-
yundan beter caniler kimdirler, kime karfl› kiminledirler? Niçin, ki-
min için yaflarlar?
Böyleleri yaflamay› hak etmiyor. Böylelerinin yaflamas› ve yafla-
t›lmas› suçtur, insanl›k suçudur.
Böylelerini insanl›k ad›na ortadan kald›rmak boynumuzun bor-
cudur.
Hiçbir halk düflman› Y›lmaz Yoldafl› katletmekle Karadeniz da¤-
lar›nda özgürlük atefllerini söndürdü¤ünü sanmamal›d›r.
Karadeniz da¤lar›na kan›n› ak›t›rken de bizlere yol gösteren Y›l-
maz Yoldafl, görevinin en önemli k›sm›n› tamamlam›fl olman›n hu-
zuruyla topra¤a düflmüfltür.
Bu nedenle üzülmüyoruz...
Üzülmüyoruz... Karadeniz'de k›r gerillas›n› yaratmak ve gelifltir-
422
Zafer Yolunda 2
mek O'nun en büyük hayaliydi. Komutan Y›lmaz, bu hayalini kendi
eme¤iyle gerçeklefltirerek flehit düfltü. Ve bir komutan olarak Birli-
¤ini kurtarmak için kendini feda ederek bayra¤›m›z› daha da yük-
seklerde dalgaland›rd›. Örnek oldu.
Bu kahramanca davran›fl Komutan Y›lmaz'›n devrimci yaflam an-
lay›fl›n›n do¤al sonucuydu. O'nun bu tür kahramanl›klarla dolu ya-
flam› ve an›s› önünde sayg›yla e¤iliyor, onur duyuyoruz...
BBAAHHAATTTT‹‹NN AANNIIKK ((KKoommuuttaann YY››llmmaazz)) YYoollddaaflfl, 1962'de Trabzon
Çarfl›bafl›'nda do¤du. Laz milliyetinden emekçi bir ailenin çocu¤uy-
du.
1976-77 y›llar›nda daha çocuk denilecek yafltayken devrimci mü-
cadeleye kat›ld›. Bafllang›çta DY saflar›nda mücadele sürdürürken,
1978'de hareketimizin kurulmas› ile DY tasfiyecili¤ine tav›r alarak
saf›n› belirlemekte tereddüt göstermedi. Karadeniz'de DY tasfiyeci-
li¤inin teflhiri ve devrimci mücadelenin yükseltilmesi için militan-
ca çal›flt›.
1980'de Giresun'da Tirebolu ve Espiye Liselerinde ve çevresinde
örgütlenme çal›flmalar› yapmakla görevlendirildi. Bu görevini sür-
dürürken birçok anti-faflist eyleme kat›ld›. Birçok kez gözalt›na
al›nd›.
12 Eylül döneminde tutuklanarak y›llarca tutsak kald›. Ama 12
Eylül zindanlar› çoklar› gibi O'nu bitiremedi. Tutsakl›¤› bitti¤inde
devrimci ailesini bularak daha yüksek kinle mücadeleye sar›ld›.
1988'de Hareketimizin silahl› örgütlenmeleri içinde yer ald›.
1990'da Silahl› Devrimci Birliklerin kurulmas›yla ilk üyelerinden oldu.
Hareketimizin at›l›m y›llar›nda birçok eylemde yer ald›. Yararl›-
l›k ve kahramanl›klar gösterdi. Bu nitelikleriyle flehir birliklerinde
komutan yard›mc›l›¤›na yükseldi.
1992'de k›r gerillas›nda görevlendirilen Y›lmaz Yoldafl, Sivas-To-
kat Ahmet KARLANGAÇ K›r Gerilla Birli¤i'ne s›radan bir savaflç› ola-
rak kat›ld›. Ama k›sa sürede kimi eksik ve zaaflar›n› aflarak, k›r ko-
flullar›na adapte olarak yine komutan yard›mc›l›¤›na yükseldi.
1993 sonlar›nda Karadeniz da¤lar›nda k›r birli¤ini kurmak ve ge-
lifltirmek görevi ile Karadeniz K›r Birlikleri Komutanl›¤›'na atand›.
423
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
Bu O'nun en büyük hayaliydi. Büyük bir coflku ve heyecanla k›sa sü-
rede görev bölgesine ulaflt›. Yeni savaflç›lar yetifltiriyor, program ve
planlar gelifltiriyordu. fiehit düfltü¤ü ana kadar bu heyecan›ndan
hiçbir fley kaybetmeden çal›flt›.
Oligarflinin kiral›k katilleri bir operasyon sonucu k›r birli¤i faali-
yetinden haber ald›¤›nda Komutan Y›lmaz görevinin en önemli k›s-
m›n› yerine getirmifl, birli¤i e¤itmifl olman›n huzuru içindeydi. O
iyi bir ö¤retmen ve iyi bir ö¤renciydi. DEVR‹MC‹ SOL'culu¤un; ö¤-
renmek, yaratmak ve yoktan var etmek oldu¤unu iyi bilirdi. Bu
özellikleriyle k›sa sürede genç ve tecrübesiz insanlardan, bütün
olanaks›zl›klara karfl›n bir birlik yaratmay› bildi. Düflman, gerilla
birli¤imizin faaliyet yürüttü¤ü bölgeye büyük bir kuvvetle sald›r-
mas›na karfl›n bekledi¤i sonucu alamad›.
O, gerçek bir devrim savaflç›s›yd›. K›rda ve flehirde savafl›n usta-
lar›ndand›. Yaflam›nda korkuya, tereddüte, bedensel isteklere yer
yoktu. So¤ukkanl› ve ölüme meydan okuyanlardand›. Savafl›n, yafla-
m› ölümün a¤z›ndan çekip almak demek oldu¤unu bilenlerdendi.
Eylemlerde yoldafllar›na siper, hedefe süzülüp giden bir kartald›.
Her eylemde en riskli noktalar› tercih eder, çat›flmada en son yol-
dafl› çekilmeden çekilmezdi.
Komutan Y›lmaz, k›r koflullar›nda savafl›n di¤er boyutu olan
amans›z do¤a koflullar› karfl›s›nda da yi¤it bir savaflç›yd›. Günlerce
aç ve susuz kald›¤› oldu. Bir kez yak›nmad›, kendi direncini yoldafl-
lar›na afl›lamak için çabalad›.
Eksik ve zaaflar›na yenildi¤i, geri konuma düfltü¤ü anlar da ol-
du. fiehir birliklerinde komutan yard›mc›s› iken, s›radan bir savafl-
ç› olarak k›r birliklerine gitmesi bu nedenleydi. Ama zaaflar›n› afl-
may›, düflüflten yeniden yükselifle geçmeyi ve daha h›zl› yürümeyi
bilenlerdendi. Çünkü O, sorumluluklardan kaçan, gerekçeler peflin-
de koflanlardan de¤ildi. Bir elefltiri-özelefltiri raporunda flöyle di-
yordu:
"Kendi kiflisel ç›karlar›m›z ön planda oldu¤unda hemen haklar›-
m›za sar›l›r›z. Ama örgütümüzün sorunlar› söz konusu oldu¤unda
bu haklar›m›z› ve görevlerimizi nedense hat›rlamay›z."
O, bu kavray›fl›yla eksik ve zaaflara karfl› ac›mas›zd› ama her ek-
424
Zafer Yolunda 2
siklikte önce kendine yönelen, kendi pay›n› arayand›. Kendini yeni-
lemekte zorluk çekmemesi de bu nedenleydi.
Komutan Y›lmaz bir Laz ufla¤›yd›. Esprileri, s›cakkanl›l›¤›, coflku
ve at›lganl›¤›yla hatalar ve zaaflar karfl›s›nda tahammülsüzlü¤üyle
Laz milletinin özelliklerini devrimci kiflili¤iyle birlefltirmifl tüm bir-
li¤in moral kayna¤›, Lazo¤lusu olmay› baflarm›flt›.
Ve O, bir halk adam›yd›. Halk›n ac›lar›n›, dertlerini yüre¤inde
hisseden, halk›n dilinden konuflmas›n› bilendi. Çocukla çocuk,
gençle genç, yafll›yla yafll›yd›. Bütün yaflam›n› halk›n kurtulufluna
adayan gerçek bir halk önderi, halk örgütçüsüydü...
YYoollddaaflflllaarr,, EEmmeekkççii HHaallkk››mm››zz,, KKaarraaddeenniizz''iinn YYookkssuull ÜÜrreettiicciilleerrii,, FF››nndd››kk,, ÇÇaayy vvee TTüüttüünn EEmmeekkççiilleerrii......
Devrimcileri yok etme hayaliyle yaflayan, tüm yaflam umudunu
devrimcilerin yok olmas›na ba¤layan bir düflmanla savafl›yoruz.
Savafl bizim tercihimiz de¤ildir. Faflizm, devrimciyim, demokra-
t›m hatta halktan yanay›m diyenlere baflka yaflam flans› tan›mamak-
tad›r. Savaflmak zorunday›z.
Ülkemizde insanl›¤›n flahdamar› savaflmaya ba¤lanm›flt›r. Savafl-
mamak yok olmakt›r.
‹nsanl›k için savaflmak zorunday›z.
Yaflamak için savaflmak zorunday›z.
Ve onurlu bir yaflam için savaflmak zorunday›z.
Savaflmak ve faflizmi yenmek, bugün insan›m diyen hiç kimsenin
kaçamayaca¤› bir görevdir.
DEVR‹MC‹ SOL bunun için savaflmakta, tüm varl›¤›yla halk›n sa-
vafl›n› gelifltirmeye çal›flmaktad›r. DEVR‹MC‹ SOL savaflç›lar› Laz,
Türk, Kürt, Çerkez, Arap her milliyetten halk›n evlatlar›d›r. Savafl›
gelifltirmek, güçlendirmek ve halk düflmanlar›n› yenmek için tüm
milliyetlerden emekçiler DEVR‹MC‹ SOL saflar›nda birleflmeliyiz.
Bugün oligarfli Kürdistan'da ve ülkemizin dört yan›nda terörü
azg›nca t›rmand›r›yor. Önümüzdeki günler, terörün daha da boyut-
lanaca¤› günler olacakt›r. Devrim ve karfl›-devrim aras›ndaki aman-
s›z çat›flma daha da geliflecektir. Bizi yok etmek isteyen bu sald›r›
425
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
karfl›s›nda dünyam›z›n en kararl› savaflç›lar› olmak, savafl› yaymak
ve gelifltirmek zorunday›z.
Komutan Y›lmaz, bunun bilincinde olan komutanlar›m›zdand›.
Savafl› gelifltirmek, yaymak ve güçlendirmek için Karadeniz da¤la-
r›na ayak bast›¤›nda olanaks›zl›klar ve yokluklarla karfl›s›nda bek-
leyen da¤ gibi sorunlar vard›. Ama afl›lmal›yd›. Baflka yolu yoktu.
Yaflam pahas›na afl›lmal› ve savafl Karadeniz da¤lar›nda da geliflti-
rilmeliydi. Bu bilinçle çal›flt›. "Silah yok, mermi yok" demedi... Bir-
li¤ine eli sopal› savaflç›lar katt›. Umutla, zafere tutkuyla yürüdü...
O, inand›¤› davay› zafere götürmek isteyen bir komutand›.
Ve biz yaflamak, davam›z› zafere tafl›mak u¤runa çok Y›lmazlar›
flehit verdik. Daha da verece¤iz... Bu savaflta ülkemizin tüm da¤lar›
gibi Karadeniz da¤lar›n›n da gerilla naralar›yla, makineli tüfek ses-
leri ile inleyece¤i, düflmana amans›z darbeler vurulaca¤› günler de
gelecektir. Y›lmaz Yoldafl'›n, Lazo¤lu'nun kan› üzerine and içeriz ki,
bunu baflaraca¤›z. O'nun Karadeniz da¤lar›na akan kan›n› yerde b›-
rakmayaca¤›z. O'nun flehit düflerken yükseltti¤i bayra¤› özgürlü¤ün
tafl›y›c›s› olan gerillalar›m›z›n savafl naralar› ile selamlayaca¤›z...
KOMUTAN YILMAZ’A SÖZÜMÜZ VAR, KARADEN‹Z DA⁄LARINDA DA SAVAfiI GEL‹fiT‹RECE⁄‹Z!
KAHROLSUN HALK DÜfiMANLARI, FAfi‹ST KAT‹LLER!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL SAVAfiÇILARI!
DEVR‹MC‹ SOL
426
Zafer Yolunda 2
GGEERRÇÇEEKK DDeerrggiissiinnee YYaann››tt
Gerçek dergisinin 24 Ocak 1994 tarihli 44. say›s›n›n 20-21. say-
falar›nda, kamu emekçilerinin 13 Ocak eylemleri s›ras›nda sald›r-
gan tutumuyla dikkatleri çeken Ankara Emniyet Müdürü Orhan Ta-
flanlar ile ilgili olarak "Emniyet Müdürünün Güvenlik Sorunu" bafl-
l›kl› bir yaz› yay›nland›. Yaz›da Devrimci Sol taraf›ndan yap›lan ko-
nu ile ilgili bir aç›klamadan da söz edildikten sonra, söz konusu sa-
y›n›n 21. sayfas›n›n sondan 4. paragraf›nda "Orhan Taflanlar ad›na
Devrimci Sol'a nedamet mesajlar› ileten kiflilerin Taflanlar taraf›n-
dan gönderilip, gönderilmedi¤inden emin olmak zor..." diye baflla-
y›p devam eden k›s›mda, Devrimci Sol'un Orhan Taflanlar ile ilgili
yapt›¤› aç›klama aç›kça buland›r›lmaya çal›fl›larak, olay kontrgeril-
la ya da M‹T içi bir "tezgah" olarak yans›t›l›yor.
Gerçek yazar›, Orhan Taflanlar'›n Devrimci Sol'dan af dilemek
için arac› göndermifl olabilece¤ini pek “gerçekçi” bulmuyor. "Dev-
rimci Sol'a nedamet mesajlar› ileten kiflilerin" Taflanlar’›n aya¤›n›
kayd›rmak isteyenler de olabilece¤ini düflünürken flöyle devam edi-
yor: "Bu, birbirinin kuyusunu kazmak isteyen burjuva klikler aras›
sürmekte olan dalafl› galip bitirmek isteyen kesim taraf›ndan yap›l-
m›fl bir komplo da olabilir."
Evet, söylenen aç›k. Gerçek dergisinin hangi anlay›flla bu yaz›y›
kaleme ald›¤› ortada. O her fleyden önce, devrimci adaletin hesap
soruculu¤unun bu denli etki yarataca¤›n› ve halk düflmanlar›n›n
zaman içinde devrimci hareketten "aman" dileyebilece¤ini reddedi-
yor. Onun anlay›fl›na göre bizim “bireysel terörümüz” böylesi so-
nuçlar do¤uramaz. Hele hele bir emniyet müdürü nas›l olur da
"aman" dileyebilir? Yine onlara göre bu, olsa olsa, M‹T'in karanl›k
odalar›nda dönen ve bas›na yans›yan bir "tezgah"›d›r. Burjuva klik-
ler aras› hesaplaflma, bir it dalafl›n›n sonucudur. "Birileri" O. Taflan-
lar'›n yerini sarsmaya çal›flmaktad›r.
427
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL ÖÖzzeell AAçç››kkllaammaa
Her fleyden önce, tüm kamuoyuna teflhir olan ve halka düflman-
ca sald›r›lar›yla gündem olmufl olan bir karfl›-devrimciyi savunmak
Gerçek dergisinin ifli olmamal›yd›. Aç›klama Devrimci Sol'undur ve
17 Ocak 1994 tarihinde 68. say›l› bülten olarak kamuoyuna yay›n-
lanm›flt›r. Hareketimizin bugüne dek isminin, imzas›n›n kullan›l-
mas›na ve kontrgerilla yay›nlar›na karfl› duyarl›l›¤› herkes taraf›n-
dan bilinir. Onun için bas›nda bu konu yer al›r almaz, yapt›¤›m›z
aç›klama bize ait olmasayd›, hemen reddedece¤imizi ve do¤rusunu
kamuoyuna aç›klayaca¤›m›z› Gerçek dergisi de çok iyi bilir. Ama
bunu bilmek belli ki ifllerine gelmemifl.
Gerçek, bu aç›klama ile O. Taflanlar'›n prestijini kurtarmaya çal›-
fl›yor. Yerini korumas›n› sa¤l›yor. Devrimci Sol'un aç›klamas› konu-
sunda flaibe yarat›yor. Devrimci bir yay›n organ› böyle bir duruma
düflmemeliydi.
Gerçek, halk›n ve devrimcilerin gücüne inançs›z olup, devrimi
egemen güçler aras› kendili¤inden bir mücadeleye indirgemektedir.
Gerçek, bir zamanlar TKP'nin, egemenler aras› çeliflkiden fayda-
lanma amac›yla devrimcileri karalayan, oligarfliyi aklayan, TKP'N‹N
SES‹ ve B‹Z‹M RADYO'nun yay›nlar› hala belleklerde tazeli¤ini koru-
maktad›r. TKP misyonu Gerçek dergisine yak›flm›yor.
Gerçek, ne yazd›¤›n›, neyi savundu¤unu, kime hizmet etti¤ini bi-
lemeyecek kadar gaflet içerisinde olamaz. Gerçek'in ismine lay›k
olmas› kendi ç›kar›nad›r.
fiubat 1994
DEVR‹MC‹ SOL
428
Zafer Yolunda 2
OOLL‹‹GGAARRfifi‹‹NN‹‹NN SSEEÇÇ‹‹MM OOYYUUNNUUNNUU BBOOZZAALLIIMM
Oligarfli halk›m›za karfl› açm›fl oldu¤u kirli savafl›n› boyutland›ra-
rak sürdürüyor. Ama bir türlü kökünü kurutaca¤›z dedi¤i “terör”ü
bast›ram›yor. Özel ordu deyip göklere ç›kard›¤› Tansu Çiller’in kurta-
r›c› melekleri de Kürdistan’a aya¤›n› basar basmaz gerillan›n kurflun-
lar›yla tan›flarak bu iflin TV’lerde esas durufla geçip “yok edece¤iz”
demek kadar rahat olmad›¤›n› anlad›. Oligarflinin bugüne kadar rahat
olmad›¤›n› anlad›. Oligarflinin bugüne kadar de¤iflik maskelerle pa-
zara ç›kard›¤› Özal’›n korucular›, Mesut’un özel timleri, Demirel’in
kontralar› gibi Tansu’nun özel ordular› da sönüp gitti. Halk›n deste-
¤ini her geçen gün kaybeden, krizini bir türlü hafifletemeyen oligar-
fli ne yapaca¤›n› flafl›rm›fl durumdad›r. TC’nin önünde bugün 27 Mart
yerel seçimleri vard›r. Bu seçim çal›flmalar› süresinde TC’nin gerilla-
n›n, halk muhalefetinin karfl›s›nda acizleflti¤ini gördük. Çok güçlü-
yüz diyen TC, önce seçimleri nas›l yapt›raca¤›z diye kara kara düflü-
nürken, halk›m›z›n devrimci, yurtsever adaylar› destekleyece¤ini gö-
rünce bu kez nas›l kazanabilirim diye düflünmeye bafllad›. Devrimci,
yurtsever adaylara yönelik sald›r›lar›n› yo¤unlaflt›rarak kimini tutuk-
latt›, kimini iflkenceden geçirdi, milisleri tutuklatarak çal›flmalar› en-
gellemeye, sonuçta seçimleri “güvenlik” alt›na almaya çal›flt›. Güçlü
oldu¤unu iddia eden düflman Kürdistan’da seçimlerin bir saat erke-
ne ald›. Köylülerin güvenlik nedeniyle karakollarda oy vermeye zor-
layarak acizli¤ini ortaya koydu. Bunlar›n hepsi TC’nin güçsüzlü¤ünü
göstermektedir. Ne yaparsa yaps›n TC güçsüz oldu¤unu gizlemeye-
cek, halk›n deste¤ini kazanmayacakt›r.
YYii¤¤iitt KKüürrtt HHaallkk››,,
TC, Kürt halk› bizi destekliyor demektedir. Oysa kendisini destek-
leyenler TC’nin uflaklar›, korucular›, bir avuç iflbirlikçilerinden bafl-
429
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 16 fiubat 1994
kas› de¤ildir. TC’nin Kürt halk› bizi destekliyor çabas›n› bofla ç›kar-
tal›m ve devrimcilere, yurtseverlere destek verdi¤imizi gösterelim.
Bu nedenle düzenin partilerine, iflbirlikçi uflaklar›na oylar›m›z› ver-
meyelim.
Kürdistan’da yaflanan son geliflmeler, TC’nin “Belediyelerine olur-
sa olsun, her türü hileye baflvurarak devrimci, yurtseverlere kapt›r-
mayaca¤›z, kulland›rtmayaca¤›z!” yönündedir. DEP’in de seçimlerden
çekilmesiyle Kürdistan’da halk›m›z›n yarar›na çal›flabilecek hiçbir
aday görmüyoruz. Var olan adaylar›n hiçbirisi desteklenecek nitelik-
te de de¤ildir. Çünkü halklar›m›z bu aday ve partileri olan SHP, DYP,
ANAP vb düzen partilerini çok iyi tan›maktad›r. Hepsi de yönetime
geldiklerinde verdikleri vaatleri unutup halk›n sofralar›ndan çald›k-
lar›yla ceplerini doldurmaya çal›flt›lar. Hiçbiri halk›n ç›kar›n› ve gele-
ce¤ini düflünmedi¤i gibi belediyeleri de yapacaklar› soygunun birer
arac› haline getirdiler. Buralar› birer arpal›k haline dönüfltürdüler.
TC’nin uflaklar›, korucular› bu partilerin adaylar›d›r. Bunlara oylar›-
m›z› vermeyelim, sand›¤a gitmeyelim, halk komitelerinde (köy, iflye-
ri, mahalle komiteleri) örgütlenelim. TC’ye, devrimcileri-yurtseverle-
ri destekledi¤imizi seçimlere kat›lmayarak bir kez daha gösterelim.
Köylüleri karakollara, aya¤›na ça¤›ran devletin tehditlerine boyun
e¤meyelim, onlar› yaln›zl›¤a mahkum edelim. Kürdistan’da seçimler
için adayl›¤›n› koyanlara:
TC’nin her türlü hileye baflvurup halka dayatt›¤› seçim oyununun
kuklas› olmay›n. Seçim oyununu reddederek halk›n dostlu¤unu kaza-
n›n ve seçimlerden çekilin. Bu ortamda Kürdistan’da kim belediyeler-
de görev al›rsa als›n halk›n ve devrimcilerin katledilmesine flu ya da
bu flekilde ortak edilecektir. Bu oyuna gelmeyelim.
Halk Komiteleri fieklinde Örgütlenelim!
Kendi Sorunlar›m›za Sahip Ç›kal›m!
Kürdistan’daki Adaylar TC’nin Uflaklar›d›r,
Onlar› Desteklemeyelim!
Yaflas›n DEVR‹MC‹ SOL! Yaflas›n Önderimiz Dursun Karatafl!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
430
Zafer Yolunda 2
DDEERRSS‹‹MM’’DDEEKK‹‹ GGEERRÇÇEEKKLLEERR VVEE PPAARRTT‹‹ZZAANN’’IINN ÇÇAARRPPIITTMMAALLAARRII ÜÜZZEERR‹‹NNEE
Partizan’›n 16. Say›s›’ndaki Devrimci Sol ‹brahim Erdo¤an K›rSDB’lerine yönelik yanl›fl, çarp›tmalarla dolu yaz›s›na karfl›l›k, halk›-m›za konuya iliflkin olarak aç›klama yapmay› devrimci sorumlulu-¤umuzun vazgeçilmez bir gere¤i olarak görüyoruz.
Partizanc› arkadafllar, her fleyden önce maddi bir zemine oturma-yan iddialar›na karfl›l›k özellikle Dersim halk›ndan alacaklar› tepki-yi hesaplam›fl olacaklar ki, öz olarak yazmak istediklerini yazacak-ken, her zaman oldu¤u gibi teorik gevezeliklerini de öne ç›kararak,sanki M-L’i, proletaryay› yeni keflfetmifller gibi yaz›y› keskin ve yal-d›zl› kelimelerle süsleyip as›l s›k›nt›lar›n› da aralara s›k›flt›rm›fllar...Tabii ki ilk bak›flta böyle. Okudukça “Acaba bu yaz› s›radan bir insa-n›n kaleminden ç›kan bir yaz› m›?” sorusu, do¤al olarak ilk akla ge-len soru oluyor. Çünkü Dersim’de peynir vb. sorunlara müdahaleeden Devrimci Sol Güçler de¤il, Devrimci Sol gerillalar›d›r. Devrim-ci Sol ve Devrimci Sol Güçler’i birbirinden ay›rt edemeyecek kadarhesapl› bir kafa yap›s›n›n as›l soruna da politik dürüstlükle yaklafl-malar› beklenemez elbette. Biz inan›yoruz ki, Partizan yazd›klar›ylahalk› inand›ramad›¤› gibi sa¤duyulu okurlar›n› inand›rmakta dagüçlük çekiyordur.
Partizanc› arkadafllar, Bölge Komutanl›¤›m›zca halk›n yarar›naal›p, hayata geçirdi¤i peynir fiyat› vb. kararlar›n› sabote etmek pa-has›na tüccar›n yan›nda yer alabilecek kadar ifli ç›lg›nl›k noktas›navard›rd›¤› halde, Özgür Gelecek okurlar›n›n, bu konuda ayr› bir s›-k›nt›s› olan Özgürlük Dünyas›’na karfl›, 16. say›, ikinci sayfada ce-vap mahiyetinde yazm›fl olduklar› yaz›da, ald›¤›m›z kararlar do¤rul-tusundaki do¤rular ifade ediliyor. Özgür Gelecek okurunun ifade et-ti¤i gibi, belirtilen sorunlar›n üzerine bölgede T‹KKO de¤il, Devrim-ci Sol gerillas› taraf›ndan gidilmifltir. Okurun “Köylünün ürününügerilla elbette tefeci-tüccar›n insaf›na b›rakmay›p, müdahale etmesi
431
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 5 Mart 1994
gerekiyordu, müdahale etti,” ifadesini, Dersim ‹brahim Erdo¤an K›rGerilla Birlikleri Komutanl›¤›, imzas› ile konuya iliflkin yap›lan aç›k-lamada kullanm›flt›r. Özgür Gelecek okuru soruna samimi ve do¤rubir flekilde yaklaflm›flt›r; ancak bilinmelidir ki, T‹KKO soruna ÖzgürGelecek okurlar› kadar samimi yaklaflm›yor. Çünkü inisiyatif kayg›-s›na kap›l›p, her gün bunun kabuslar›n› gören bir anlay›fl›n, bu türsorunlara karfl›, devrimci bir yaklafl›m sergilemesi de beklenemez.
Peynir sorununda oldu¤u gibi, kumar ve içkiye karfl› da yine ge-rillam›z bölgede yo¤un faaliyet yürütmüfl, halk›m›zdan birço¤unaiçkiyi ve kumar› b›rakt›rm›flt›r. T‹KKO küçük hesaplar peflinde kofl-may› b›rakmal›, hiç olmazsa taraftarlar›na biraz kulak vermelidir.
Tarihimiz boyunca halk›m›z, yaratt›¤›m›z geleneklerle, direnifldestanlar›m›zla bizi de tan›r, politikalar›n› özellikle anti-DevrimciSol’culuk üzerine oturtmufl oportünizmi de... Yaz›n›n özünden deanlafl›laca¤› gibi, Partizan’›n en önemli kayg›s›d›r ki, bizim olmad›-¤›m›z dönemler de dahi, Dersim halk› üzerinde Partizan’›n hiçbirdönem inisiyatifi olmam›flt›r.
Savafl dergi sütunlar›nda hayali bask›nlar, pusular türünden flata-fatl› haberlerle yürümüyor art›k. Savafl anti-Devrimci Sol’culuk ya-parak da yürümüyor. Savaflmak istiyorsan›z, bu olumsuzluklar›n›z-dan vazgeçip, savaflan devrimci güçlerin nas›l ortak hareket edece-¤ini daha ciddi düflünmeye bafllamal›s›n›z. Devrim cephesinde ka-zan›mlar, ancak bu düflüncenin hayata geçirilmesiyle sa¤lanacakt›r.
Çamur ve karalamalarla dolu, ciddiyetten uzak saçmal›klar› içe-ren yaz›y› okuyan Dersim halk›, bu arkadafllar›n faaliyetini(!) bildi-¤inden ve bölgeye iliflkin durumlar›n› bire bin katarak anlatan abar-t›l› yaklafl›mlar›na al›flt›¤›ndan, bölge halk›n› ayd›nlatma gere¤inidahi görmüyoruz ancak, Dersim d›fl›ndaki halk›m›za gerçekleri an-latma diye bir sorumlulu¤umuz oldu¤undan, burada belli bafll› karaçalma çabalar›na k›smen cevap verme gere¤i görüyoruz.
Bugüne kadar dost gördü¤ümüz di¤er sol hareketlere karfl› hertürlü spekülasyondan kaç›nd›k ve bundan sonra da ayn› anlay›fllahareket edece¤iz. Bizlere yönelik seviyesizce yaz›lan yaz›lar› cevap-lamaya çal›fl›rken de seviyemizi koruyaca¤›z.
Bölgede yirmi y›ldan fazla bir sürece uzanan Partizan’›n faaliyeti(!) söz konusu oldu¤undan, bugüne kadarki kitle çal›flmalar›nda, d›-fl›ndaki örgütlerin anti-propagandas›n› yaparak ayakta kalmaya ça-l›flm›flt›r. Bu tav›rlar› kendilerini son derece y›pratm›fl, öyle ki yok-sul Dersim halk› solu karalayan bu mutsuz anti-propagandalara kar-fl›l›k bir süre sonra hoflnutsuzlu¤unu art›k sesli bir flekilde, bu arka-
432
Zafer Yolunda 2
dafllara “Devrimcileri karalayaca¤›n›za, neden düflmana karfl› birlik-te savaflmak için çaba sarf etmiyorsunuz?” diye tepkilerini dile ge-tirmifllerdi. Halktan tepki alan Partizanc› arkadafllar bu kez yalan vekaralama çabalar›n› yay›nlar arac›l›¤›yla yapmaya bafllam›fllard›r.
Asl›nda Partizan’›n s›k›nt›s› anlamak pek de zor de¤il. 1979’dan1985’lere kadar Dersim bölgesinde silahl› faaliyetlerimiz sürmüfl,savaflç›lar›m›z›n fiziki tasfiyeye u¤ramalar›ndan dolay› faaliyetleri-miz kesintiye u¤ram›flt›r. Partizan’c›lar›n iddia eti¤i gibi iki y›ll›k birgeçmiflten ibaret de¤ildir. “‹ki y›ll›k faaliyetleri var” derken halk›m›-z›n belle¤inde tazeli¤ini koruyan Pertek Dere Nahiyesi Jandarma Ka-rakolu bask›n› ve birçok iflbirlikçi ajan›n cezaland›r›lmas› eylemleri-ni kimin gerçeklefltirdi¤ini nas›l aç›klarlar? Ali Hüseyin Avc› hangiörgütün flehit gerillas›d›r diye sorulaca¤›n› hiç mi düflünmüyorlar?Düflünseler dahi nas›l olsa kendilerini pek s›k gören olmuyor, çün-kü... vadisinde da¤ keçilerini izlemekten vakit bulurlarsa köylereinerler, zaten bu arada yalanlar› unutulmufltur mant›¤› ile durumukurtarmaya çal›fl›rlar. Bu y›l bir-iki tur fazla att›lar çünkü “Dev-Solbölünmüfltü” ve bunu acilen kitleye duyurma sorumlulu¤u(!) tafl›-yorlard›. Burada amaç “çamur at iz kals›n”d›r. Amaç bu olunca da pa-tavats›zl›¤a düflmek kaç›n›lmaz olur.
1985’lerde kesintiye u¤rayan Dersim’deki k›r faaliyetlerimiz ha-reketimizin 1990 at›l›m›yla birlikte tekrar bafllat›lmas› için önünehedef koymufl, 1991’de bu hedefi gerçeklefltirmifltir, ülkemizin da¤-lar›nda k›r gerillas›n› ç›kard›¤› gibi Dersim’e de k›r gerillas›n› ç›kar-m›flt›r. Devrimci Sol, Dersim’e girdi¤inde oportünizmin iddia etti¤igibi haz›r, rahat bir ortam bulmam›fl, aksine 1985’den 1991’e kadarbölgede olmay›fl›m›zdan dolay› oluflan boflluktan yararlanan opor-tünizm, sözüm ona silahl› mücadeleyi savunmas›na ra¤men gere-keni yapmam›fl, kendisini koruma mant›¤›na düflmüfl, bu mant›klakendisine belli statükolar oluflturmufltur. Dersim halk›n›n devrimci-lere olan köklü sempatisini hoyratça kullanm›fl, var olan de¤erleride önemli ölçüde heba etmifltir. Öyle ki flehitlere dahi sahip ç›kma-da bir gelenek yaratmay› baflaramam›flt›r. Ancak tüm flehitleri dev-rimci geleneklere göre sahiplenmeleri Devrimci Sol gerillalar›n›nbölgeye girmesi ve bu gelene¤i bafllatmas› ile bafllam›flt›r. Söz konu-su oluflan boflluk döneminde (1985-1991) Dersim’de hareketsizlikönemli ölçüde hakim olmufl; gerillam›z özellikle 1993 y›l› ile birlik-te hareketimiz nezdinde yaflanan iç darbeye ra¤men at›l›m bafllat-m›fl, bu paralelde gücü oran›nda düflmana her f›rsatta vurmufl, ge-rillay› yayg›nlaflt›rm›fl, milisi oluflturmufl, yeni alanlara aç›lmay› ba-
433
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
flarmas›yla bu boflluk doldurulmufltur. K›sa bir sürede yaflanan bugeliflmeler Partizan’c› arkadafllar› öyle rahats›z etmifl olmal› ki, neidü¤ü belirsiz Ayd›nl›k gazetesi ile yapt›klar› röportajda kendileriniabartmalar›n›n yan› s›ra, gücümüz hakk›nda da kamuoyunu yanl›flbilgilendirme çabas› içine girmifllerdir. Bu arkadafllar›n kompleksle-rini bildi¤imizden kendilerine iliflkin abart›l› haberlerine al›flk›n›z,ancak hiçbir gere¤i yokken say›m›z› tamamen çarp›tarak vermele-rindeki amaca bakarak da s›k›nt›lar›n› anlamak mümkün. Anlat›mla-r›n›n devam›nda Devrimci Sol gerillas›n›n uygulad›¤› yöntemin PKKyöntemiyle ayn› oldu¤u, buna karfl›l›k kendilerinin de gerillaya kar-fl› tüccar› destekleyeceklerini ve gerekirse zor da kullanabilecekleri-ni ima ederek tutars›zl›klar›n› sergiliyorlar. Bu derece düflünülme-den yaz›lan yaz›y› yazar›n sorumsuzlu¤una ba¤l›yoruz, aksi iddiaedilirse Partizan’c› arkadafllara sorumsuzca sarf ettikleri her kelimeüzerinde tek tek bir kez daha ciddi bir flekilde düflünmelerini tavsi-ye ediyoruz.
Gerillam›z bölgede umut olmufltur. Gerilla bölgede k›sa bir süreiçinde asgari altyap› çal›flmalar›n› tamamlamakla birlikte y›llard›rdevrimci otoriteyi tan›yan, Devrimci Sol’un adalet anlay›fl›n› bilenyoksul Dersim halk›n›n birikmifl sorunlar›n› çözmek için yo¤un birçaba içerisine girmifltir. Daha önce basit, çözülebilecek sorunlara bi-le pragmatist kafa yap›s› ile yaklaflan opotünizm sorunlar› çözüm-süz hale getirmifltir.
Bölgedeki as›l sorunumuz savafl› yükseltmektir. Bunun tek yolu daoligarfliye ve onun militarist güçlerine karfl› kararl› bir gerilla savafl›sürdürmekle mümkündür. Oligarflinin profesyonel ordusuna karfl›yürütece¤imiz, silahl› savafl›m›z esas olmakla birlikte, bu esas müca-deleden ayr› ele al›namayacak öneme sahip olan halk›n ekonomik-demokratik taleplerine de cevap vermek gere¤ini bilinci ile hareketetmek gerekir ki, bugün biz bunu yap›yoruz. Bu anlay›fltan hareket-le, Dersim’e yoksul köylünün bafll›ca sorunlar›ndan olan peynir ta-ban fiyatlar›n›n belirlenmesine gerilla birli¤imiz müdahale etmifltir.
Y›llard›r köylünün en önemli ürünü olan peynirini tefeci-tüccarçok ucuza alarak sermayesine sermaye katarken; üretici, hayvanlar›için ald›¤› arpan›n dahi paras›n› ödeyememektedir. 20 y›ldan fazlasüredir bölgede faaliyet yürüttü¤ünü iddia eden Partizan’c› arkadafl-lar maalesef bugüne kadar bu soruna ciddi bir flekilde yaklaflmam›fl-lard›r. 1992 y›l›nda fiyat belirlemeye kalkm›fllar, 13.000 TL. olaraksaptad›klar› üreticinin ürününün bile karfl›l›¤› olmayan bu fiyat› is-tikrarl› bir flekilde hayata geçirememifllerdir. “13.000 TL parti kara-
434
Zafer Yolunda 2
r›d›r, kesinlikle de¤ifltirilemez” denmesine ra¤men, iki gün sonrasanki bu sözleri onlar söylememifl gibi, bozulmaz dedikleri parti ka-rar›n› tüccar lehine bozarak l0.000 TL’ye düflürmüfllerdir. Oportü-nizmin tutars›zl›¤›n› bildi¤imiz için yoksul üreticimizi tefeci-tücca-r›n insaf›na b›rakamazd›k, b›rakmad›k da...
Ancak peynir sorununa iliflkin geliflmeler Partizan’c›lar›n çarp›ta-rak yans›tmaya çal›flt›¤› gibi de¤ildir, aksine karar halk›m›z›n yo¤undeste¤ini alm›flt›r. Partizan, karar› verirken aceleci davrand›¤›m›z›,bu konuda kimseyle görüflme gere¤i görmedi¤imizi vurgulamaya ça-l›fl›yor. Yalan söylüyorlar. Gerillam›z k›fl boyunca s›¤›naklarda pi-neklemeyip tüm risklere ra¤men hareketli olmufl, k›fl boyunca halk-la iliflkisini kesintiye u¤ratmam›fl, halk›n sorunlar›na çözüm bulma-n›n yol ve yöntemlerini araflt›rm›flt›r. K›fl›n 6 ay halktan soyut biz debar›naklarda yaflam›fl olsayd›k, bizim de yapt›¤›m›z tespitlerin ço¤usoyut kal›rd›. Çünkü 6 ayda enflasyonun boyutunu anlamayanlar,25.000 TL’lik ürünün de¤erini de anlayamaz. Elbette üreticiyle tart›-fl›p önerileri al›narak karar verilmifltir. Ayr›ca bu ve benzeri sorun-lara iliflkin bölgede faaliyet sürdüren di¤er örgütler bir araya geliphalk›n yarar›na olan çözümlerde ortak kararlar ç›kar›lmal›d›r anlay›-fl›nda olmufluzdur. Bugün de bu anlay›fl›m›z geçerlili¤ini korumak-tad›r. Bu anlay›fl›m›z nedeniyledir ki, Partizan’c› arkadafllarla bir f›r-sat de¤erlendirilerek görüflülmüfl ve önerimizi iletmiflizdir. Öneri-miz o an kendileri taraf›ndan da uygun görülmüfltür. Fakat bu konusonradan inkar edilmifltir. (17 Nisan 1993’de bölgeye gelen T‹K-KO’nun bir grubuyla görüflülmüfltür.) As›l ama Akçap›nar JandarmaKarakolu’na yönelik gerçeklefltirdi¤imiz bask›n eyleminden dolay›,eylem sonras› düflman güçleri taraf›ndan düzenlenecek olan olas›operasyonlara karfl›n devrimci sorumlulu¤umuz gere¤i bu arkadafl-lar›n önlem almas› için uyar› yapmaktad›r. Bu görüflme esnas›ndapeynir sorununa iliflkin düflüncelerimiz anlat›larak, ortak karar al-mak amac›yla uygun bir ortamda görüflme istenmifltir. Bu görüflme-den sonra Parzitan’c› arkadafllar tekrar bölgeden çekilmifl ve aylarcagörünmemifllerdir.
Köylülerin genel düflünceleri al›narak komutanl›¤›m›zca durumde¤erlendirilmifl, köylünün yo¤unlukla üzerinde durdu¤u 25.000 TLpeynir taban fiyat› belirlenmifltir. Daha önceki y›llarda tefeci-tüccar,peyniri çok ucuza almaya al›flt›¤› için elbette ilk anda sevinerek sözkonusu fiyat› kabullenmesi beklenemezdi. Gerillan›n sab›rl› ve öz-verili çal›flmas› sonucu, tüccar genellikle (bir-iki istisna hariç) belir-lenen fiyat› kabul etmifl, ova köylerinde bu fiyat üzerinden peynir
435
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
al›m›n›, Partizan’c›lar›n aç›k deste¤ini al›ncaya kadar sürdürmüfl,Partizan’›n ortam› buland›rma çabas›yla bir süre aksam›flt›r.
Ayn› konulu yaz›n›n bir bölümünde flöyle deniliyor “... Her siyasiyap›lanma bir s›n›f temsilcisi olarak siyaset sahnesinde yer al›rken,her belirlenme ve uygulamalar›nda ait oldu¤u s›n›f karakterini ta-fl›r...” Evet, do¤ru bir ifade; biz temsilcisi oldu¤umuz s›n›f›n halka-lar›n› savunuyoruz. Buna karfl›l›k tüccar›n ç›kar›n› savunan Partizankendisini kimin temsilcisi olarak görüyor acaba? Halk›n yarar›naolan 25.000 TL’lik taban fiyat belirlenme karar›m›z› Partizan’›n des-teklemesi gerekirken; tüccar›n belirlenen taban fiyata uyarak ovaköylerde peyniri toplamaya bafllamas› üzerine, yaylalarda tüccar›k›flk›rtarak 25.000 TL’den peynirin toplanmas›n› belirterek bask›yapmaya çal›flm›flt›r. Tüccar kendisine Partizan’› destek olarak gör-dükten sonra, daha önce uydu¤u karar›m›za uymama gayreti içindegirmifltir. Partizan’c› arkadafllar bize sorma gere¤i dahi görmedenikinci bir fiyat olarak 22.000 TL’yi belirlemifllerdir. Partizan’›n siya-si dürüstlükten yoksun bu tavr› tüccar›n korumac›lar›n›n çabas›ylada birleflerek peynirin bir süre üreticinin elinde kalmas›na neden ol-mufltur. Bunun üzerine üretici “Biz Devrimci Sol gerillas›n›n karar›-na tabiyiz” diyerek geliflmelere iliflkin gerillam›z› haberdar etmifller-dir. Bunun üzerine gerillam›z bölgedeki tüccarlar› tekrar toplayaraküreticilerin de bulundu¤u bir ortamda daha önceki kararlar hat›rla-t›lm›fl ve buna uyulmas› istenmifltir. Bu toplant› sonucu tüccarlar›ntümü belirledi¤imiz fiyat›n d›fl›na ç›kmayacaklar›n› taahhüt etmifl-lerdir.
Partizan’c›lar› yoksul üreticinin lehine ald›¤›m›z karar hiç ilgilen-dirmiyor. Onlar› ilgilendiren tek fley kendilerinin 20 y›ldan fazla birsüredir hiçbir kararlar›n› istikrarl› bir flekilde hayata geçiremedikle-rinden, kendilerine göre iki y›ld›r bölgeye giren Devrimci Sol geril-las›n›n kararlar›n› engellemekti ama halk›n yarar›na oldu¤u tart›fl›l-maz olan bu karar› da engelleyemediler. Çünkü olmayan inisiyatifkayg›s› bafllam›flt›r. Karar›m›z sabote etmek için her türlü spekülas-yona baflvurdular ve hala da devam ediyorlar. Bu arkadafllara dost-ça tavsiyemiz, enerjilerini, M-L’leri karalamaya harcayacaklar›na oli-garflinin Kürdistan’da sürdürdü¤ü katliamlara karfl› güçlerimizi bir-lefltirip nas›l daha etkili vurufllar yapabiliriz diye harcamal›d›r. Pey-nir sorununda oldu¤u gibi orman hakk›nda alm›fl oldu¤umuz karar›da sabote etmeye çal›flm›fl, uyar›lar›m›za uymay›p taze fidanlar› ke-sen bir köylüye verdi¤imiz cezaya karfl›l›k köylü ç›karlar› gere¤iPartizan’c›lar› örgütümüze karfl› kullanmay› baflarm›flt›r. Ancak do¤-
436
Zafer Yolunda 2
rulu¤una inand›¤›m›z ve halk›m›z›n da destekledi¤i karar›m›z› nepahas›na olursa olsun uygular›z, uygulad›k da... 20 y›ld›r bu konu-da kararlar› oldu¤u iddia edilen Partizan’c›lar›n bu kararlar›na ra¤-men 20 y›l önce Dersim’de y›lan›n bile zor hareket etti¤i ormanlar-da bugün bu alanlar birer bozk›ra dönüflmüfltür. Bu da gösteriyor kiarkadafllar ald›klar› kararlar› ciddi takip etmiyorlar, kendi kararlar›-na kendilerinin dahi sayg›l› olmad›klar› anlafl›l›yor. Günlük hesaplaryapt›klar›ndan, taban kaybetme kayg›s› ile yanl›fllara sessiz kalm›fl,köylünün hiç bitmeyen istemlerine (odun kesme) onay vermifllerdir.Özellikle bu konuda konuflma hakk›n› dahi kendilerinde görmeme-leri gerekirken, konuflmay› tercih ediyorlar ve konufltukça da bat›-yorlar.
Partizanc› arkadafllar›n bu ve benzeri konulara iliflkin iddialar›n›içeren yaz›s› son derece seviyesiz ve basitliklerle dolu oldu¤undanhepsine tek tek cevap vermiyoruz. Çünkü ayn› konuma düflmüfl olu-ruz, ancak bölgede peynir vb. konular›ndaki yalanlar›n› yan›tlamakdurumunda kald›k. Yalan kampanyalar›n›n önemli bir parças› içi-mizden ç›kan darbeci ihanet çetesinin sözcülü¤ünü yapmalar› ol-mufltur.
Bugün art›k herkesçe bilinen bir gerçek içimizden ç›kan ihanetçetesi hareketimize karfl› yürütülen savaflta aç›kça kontrgerillan›nyede¤i durumuna düflmüfltür. Darbe pisli¤i bölgeye bulaflmad›, an-cak o günden bu yana Partizan’c›lar›n bölgede gördükleri her Der-simliye söyledikleri ilk fley “Duydunuz mu Dev-Sol bölünmüfl” ol-mufltur. Tabii bunu söylerken a¤›zlar› sevinçten kapanm›yordu an-cak yeni koroya kat›lan oportünizmin hevesleri kursaklar›nda kal-m›flt›r, hareketimiz bölünmemifltir. Buna hiçbir Dersimliyi de inan-d›ramam›fllard›r. Devrimci Sol; kadrosuyla, sempatizanlar›yla, taraf-tar›yla önderini sahiplenmifltir ve flimdi daha güçlüdür. Ayr›ca sizinistedi¤iniz gibi bir bölünme olsayd› bile bu devrim cephesindeönemli bir güç kayb›na yol açard› ki, buna as›l sevinmesi gerekenaç›k düflman kimli¤i tafl›yanlar olmal›yd›. Oportünizm, hareketimiziçinde yaflanan darbeye sevinmesine ra¤men biz gene de onlar› ken-di cephemizde görüyoruz.
Partizan’c› arkadafllar h›zlar›n› alamam›fl olacaklar ki, bafl›ndansonuna kadar tutars›zl›klarla dolu yaz›y› de¤iflik yalanlarla besle-meye çal›flm›fllard›r. fiöyle ki, ayn› yaz›n›n içindeki bir bölümde “Yi-ne Dersim halk› dün TDKP’lilere köylere girme yasa¤› koyamay›ncaellerinden silahlar›n› alma, kap›lar›n aç›lmamas›, ekmek verilmeme-si için kitleyi karfl›t bir yönelim içine çekmeye, halka Partizanc›lara
437
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
ekmek vermeyin türünden f›rsat buldukça sevk etmelere iten DS’liarkadafllar› da iyi tan›r.” denilmektedir. Pes do¤rusu! Anti-DevrimciSol’culuk ad›na yalan makinesine döndünüz. Buna ra¤men biz yinede cevap verirken siyasi üslubumuzu koruyaca¤›z. Çünkü biz M-Lbir örgütün bölgedeki savaflç›lar› olarak iflimiz oportünizm gibi de-dikodu yapmak de¤il, savafl› kitlesellefltirip devrim yapmak diye ta-rihsel bir sorumlulu¤umuz var.
Bölgede bizim d›fl›m›zda faaliyet sürdüren di¤er sol hareketlerinçal›flmalar›n› engellemek gibi bir anlay›fl›m›z olmad›¤› gibi, her ko-nuda yard›m edece¤imizi ifade etmiflizdir. PKK’n›n katliam›ndan ya-ral› kurtulan iki TDKP’linin tedavi edilmesinde, korunmas›nda gös-terdi¤imiz özen Dersim halk›nca bilinir. Biz tarihimiz boyunca hepsol içi fliddeti reddettik, edece¤iz de... Emperyalizme ve oligarfliyekarfl› savaflan güçlerle güç birli¤i yap›p ayn› cephede savaflmak iste-miflizdir. Bunu bir kez de burada yineliyoruz. Bugüne kadar bu ça¤-r›lar›m›za da ciddi flekilde yaklaflmad›klar› gibi, gerçeklefltirdi¤imizeylemleri sahiplenmeye çal›flm›fllard›r. Örne¤in, Elaz›¤-Hozat kara-yolu üzerinde H›d›rdamlar mevkiinde gerillam›z düflman konvoyu-na yönelik baflar›l› sald›r› eylemini T‹KKO yapt›¤› bir aç›klamayla,Dev-Sol, PKK, T‹KKO diye üstleniyor. Bu anlay›fl›n nas›l bir anlay›floldu¤unun de¤erlendirilmesini halk›m›za b›rak›yoruz.
Biz Devrimci Sol ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri olarak bir kez dahasavaflan herkese sesleniyoruz. Günümüzde düflman “Milli Mutaba-kat” ad›na halklar›m›z topyekün katletmek için ortak Cephe olufltur-mufl durumdad›r; buna karfl›l›k bizler de devrimci cephesinde güç-lerimizi birlefltirip savafl› yükseltmeliyiz. Bunun yolu da elefltiri ad›alt›nda yay›n organ›n›n 13 sayfas›nda savaflan bir örgütü karalamak-tan de¤il samimi ve dürüst olmaktan geçiyor. Elefltiriye her zamana盤›zd›r ama çamur atma çabalar›na müsamaha göstermeyece¤imizde bilinmelidir.
Hiçbir güç h›zla geliflip yayg›nlaflan savafl›m›z› durduramayacak-t›r.
Marksizm-Leninizm ideolojisinden ald›¤›m›z tarihsel güçle önde-rimizin yol göstericili¤inde flimdi daha güçlüyüz. Bayra¤›m›z art›kDersim’de hep dalgalanacak.
YAfiASIN KÜRT HALKININ ÖNDER GÜCÜ DEVR‹MC‹ SOL! B‹J‹ ÇEPA fiOREfiGER!
DEVR‹MC‹ SOL -Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB’leri Komutanl›¤›-
438
Zafer Yolunda 2
TTÜÜRRKK,, KKÜÜRRTT VVEE TTÜÜMM MM‹‹LLLL‹‹YYEETTLLEERRDDEENN
YYUURRTTSSEEVVEERR HHAALLKKIIMMIIZZ,,
KKAARRDDEEfifi HHAALLKKLLAARR!!....
FFAAfifi‹‹ZZMM‹‹NN SSEEÇÇ‹‹MM OOYYUUNNUUNNUU BBOOZZAALLIIMM!!....
Faflizmle yönetilen bizim gibi ülkelerde genel olarak seçimler,
düzeni temelden sarsmayan, düzenin bekas› için sars›lan dengele-
ri yenileyen, yeni dengeler kuran, halk›n birikmifl tepkilerini etki-
sizlefltiren, emperyalistlerin ve oligarflinin manevralar›d›r. Her se-
çim öncesi, halk ve millet demagojileriyle bol keseden verilen vaat-
ler, iktidar olunur olunmaz unutulur. Seçimler, seçimleri takip
eder... de¤iflen bir fley olmaz. Bir partinin yerini, bir di¤eri al›r.
Çark ayn› flekilde dönmeye devam eder. Bu çark, tüm uluslar›,
emekçi halklar› ezen, sömüren, ulusal olarak afla¤›layan, iflkence ve
zulüm yapan, halklar›, uluslar› birbirine düflman eden, faflizmin
devlet çark›d›r. Bu çark› tersinden döndürmeye çal›flan gerçekten
ülkesini ve halk›n› seven, O'nun ç›karlar›n› düflünen hiçbir partinin
ve kiflilerin seçimlere girmesine izin vermezler. Kazara seçimlere
girseler veya seçilseler dahi, mevcut düzene karfl› ç›kt›klar›nda,
devletin gerçek yüzünü halk kitlelerine gösterdiklerinde, zor, teh-
dit, flantaj, cinayet, sürgün, gözalt›na alma, tutuklama, dokunul-
mazl›klar›n›n kald›r›lmas› dahil her türlü yöntemi deneyerek, ses-
lerini kesmek isterler. Faflizmin vahfleti ve zulmünü hak edebilmek
için, Marksist-Leninist, sosyalist olmaya da gerek yoktur. Gerçekten
yurtsever olmak, haks›zl›klara ve zulme karfl› olmak, ulusal kimli-
¤i savunmak, afla¤›lanmay› kabul etmemek, faflizmin fliddetiyle
"ödüllendirilmek" için yeterlidir.
Bugün, DEP milletvekillerinin, dokunulmazl›klar›n›n kald›r›l›p,
439
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 11 Mart 1994 SSaayy››:: 70
gözalt›na al›nmalar›, baflkan adaylar›n›n tehdit edilmeleri, tutuk-
lanmalar› ve nihayetinde seçime sokulmamalar›n›n nedeni, bu in-
sanlar›n sadece ve sadece Kürt olduklar›n› söylemeleri ve ulusal
kimliklerini savunmalar›d›r.
TTÜÜRRKK UULLUUSSUU,, TTÜÜRRKK EEMMEEKKÇÇ‹‹ HHAALLKKII!!
DEP milletvekillerinin seçime sokulmamas›yla, demokrasiyi dil-
lerinden düflürmeyen egemen güçlerin, demokrasiyle uzaktan ya-
k›ndan bir iliflkilerinin olmad›¤›, demokrasi sözlerini ve onun
uzant›s› seçim oyununu, faflizmin gerçek yüzünü gizlemek için
sürdürdükleri, art›k gizlenemez bir biçimde ortaya ç›km›flt›r.
Bugün ülkemizde demokrasinin en küçük bir k›r›nt›s›na bile
rastlamak giderek olanaks›z bir hale gelmektedir. Türkiye halklar›-
n›n ve tüm dünyan›n gözleri önünde büyük bir pervas›zl›k ve utan-
mazl›kla hala ülkemizde demokrasi oldu¤u ve bunun göstergesi
olarak da seçimlerin yap›ld›¤›n› söyleyerek, her türlü bask› ve zul-
mü, demokrasi ve seçim oyunu ile gizlemek istemektedirler. Öyle
ki bugün, TBMM, bakanlar kurulu, cumhurbaflkan› dahil tüm devlet
kurumlar›, genelkurmay karar ve emirlerini uygulayan memurlar
durumuna gelmifllerdir. 12 Eylül 1980'de oldu¤u gibi, do¤rudan ik-
tidara el koyamayan generaller, emperyalistlerin, yerli iflbirlikçile-
rinin ve onlar›n hükümetlerinin izni ve onay› ile bir cunta yapma-
dan cunta gibi yönetmekte, emir ve talimatlar vermekte, kararlar
ç›kartmaktad›r. Herkesin, istese de, istemese de kabul etti¤i gerçek
fludur; ülkemizde bir iç savafl yaflanmaktad›r. Bu savafl›n bir tara-
f›nda Kürt milliyetçileri ve devrimciler, di¤er taraf›nda emperya-
listlerin, iflbirlikçi tekellerin, büyük toprak sahiplerinin, tefeci-tüc-
car ve a¤alar›n, vurguncular›n vurucu gücü devletin ordusu, polisi,
gizli servisleri, kontrgerillalar› vard›r. Bu savafl politikas› içerisin-
de, devletin silahl› güçleri olan ordu, devletin di¤er güçlerini yöne-
ten duruma gelmifltir. Bu devlet art›k, genel kurmay ve kontr-geril-
layla yönetilmektedir. TBMM üyeleri, genelkurmay›n kukla bir da-
n›flma meclisi gibidir. Bakanlar kurulu ve cumhurbaflkan›, genelkur-
may›n içte ve d›flta çeflitli diplomatik manevralar›n› yapan karfl›
devrimci savafl›n pisliklerini örtmeye ve faflizmin zulmünü gizle-
meye çal›flan, halk› oyalayan, aldatan, bürokratlara dönüflmüfltür.
440
Zafer Yolunda 2
TTÜÜRRKK HHAALLKKII!!
Bask› ve zulüm, yaln›z DEP'‹ seçimlere katmamayla ilgili bir olay
de¤ildir. Devlet, Kürt halk›n›n ulusal kimlik savafl› karfl›s›nda çare-
sizleflmifl, güçten düflmüfltür. Ve bu güçsüzlük derinlefltikçe, bask›
ve terörü giderek artt›rm›flt›r. DEP'i seçimlere sokmama, sadece bir
görünümdür ve çok küçük bir parçad›r. Özellikle, Kürdistan'›n köy-
lerinden, da¤lar›na kadar asker seferber edilmektedir. Köyler ve fle-
hirler bombalanmakta, katliamlar düzenlenmekte, binlerce köy bo-
flalt›lmaktad›r. Kürt halk›ndan yüz binlerce insan, tehdit, gözalt›,
sürgünle karfl› karfl›yad›r. Amaç, uzun vadede Kürt ulusal hareketi-
nin ulusal direniflini yok etmektir. K›sa vadede ise, her türlü bask›
ve zoru meflrulaflt›rarak, Kürt halk›n›n seçme ve seçilme hakk›n›
elinden alarak, 27 Mart yerel seçimlerini, "Kürt ulusal sorunu diye
bir sorun yoktur, var olan birkaç teröristtir" yalanlar›n› güçlendir-
mek için kullanmak istemektedirler. ‹flte bu amaç için, bu yalan›
güçlendirmek için tüm Türkiye ve dünya halklar› aldat›larak seçim
oyununa devam edilmek istenmektedir.
Generaller bu bask›larla ne Kürt ulusal hareketini, ne de tüm ül-
kede yayg›nlaflan devrimci mücadeleyi durduramayacaklar›n› bil-
mektedirler. Özgürlük ve kurtulufl mücadelesine karfl› faflizmin al-
d›¤› her türlü bask› önlemi ters tepmekte ve devrimci savafl tüm ül-
ke sath›na yay›lmaktad›r. Bask› ve terör, halk kitlelerinin ve dev-
rimcilerin sindirilmesini, teslim olmas›n› de¤il, daha da yayg›nla-
flan ve geliflen devrimci bir savafl› ortaya ç›karmaktad›r. Oligarfli
tam bir açmaz içerisindedir. Bu nedenle Genel Kurmay Baflkan›, "Te-
röre karfl› mücadele" diyerek tüm ülkeyi cunta ve s›k›yönetim yön-
temleriyle idare etmeye çal›flmaktad›r. Bask› ve terör dalgas›, Türk,
Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Gürcü vb. demeden tüm uluslar›n ve emek-
çi halklar›m›z›n üzerinde esmektedir.
TTÜÜRRKK UULLUUSSUU!!
Her halk, ad›na ülke dedi¤imiz, yurdumuz dedi¤imiz topraklar
üzerinde yüzy›llar›n sonucu oluflmufl, ac›, sevinç, yoksulluklar ve
gerekti¤inde kan ak›tarak oluflturdu¤u ve yaflatt›¤› kültürle ulusal
bir kimli¤e sahip olmufltur. Bunun için de, ayr› kültürlere sahip ol-
salar da, her ulus kendi topra¤›nda kendi kimli¤iyle yaflayabilir. Her
441
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
ulusun kendi kimli¤ine ve topra¤›na sahip olmas›ndan daha do¤al
bir hak olamaz. Kendi ulusal kimli¤ini korumay›, yaflatmay› namus
ve onur gören bir halk, baflka ulusa sayg› göstermedi¤inde; onun da
kendi ulusal kimli¤iyle yaflamas›n› engellemeye çal›flt›¤›nda, kendi
ulusal kimli¤ine de sayg› göstermiyor, kendini afla¤›l›yor, kendi na-
mus ve onuruyla oynuyor demektir. Türk halk›, ulusal onuruna düfl-
kün bir halkt›r. Türk halk›n›n ulusal onuru; di¤er uluslar› ezen, on-
lar› yok sayan, zulmeden emperyalistlerin iflbirlikçisi, ülkemizin
topraklar›, ekonomisi ve siyaseti dahil her fleyini satan, her fleyi kan
ve para olan, hiçbir ahlak› ve kültürü olmayan ›rkç› faflistler ve bu-
günkü devlet yöneticileri ve generaller taraf›ndan temsil edilemez.
Onlar, Türk halk›n›n ulusal onuru ve kimli¤ine de düflmand›rlar.
Kürdistan'dan Rumeli'ye kadar, ülkemiz dedi¤imiz bu topraklar
üzerinde, Türkler, Kürtler, Araplar, Çerkezler, Gürcüler, Lazlar vb.
farkl› ulusal kültürlerde, din ve mezheplerde halk›m›z yaflamakta-
d›r. Hiçbir ulus, "Ben di¤er ulustan üstünüm, ben daha güçlüyüm,
devlet gücü benim elimdedir" diyerek, baflka bir ulusu afla¤›laya-
maz, yok sayamaz, onun özgürlüklerini k›s›tlayamaz. Bunu yapt›¤›
noktada, onurlu bir ulus olmaktan, kendi ulusal kimli¤ine sayg›
duymaktan ç›kar. Bask›c›-›rkç›-faflist özellikler kazanmaya bafllar.
Faflizm ›rkç›d›r, dolay›s›yla bölücüdür. ‹flte bu görevi bugün devlet
yapmaktad›r. Uluslar›m›z, emekçi kardefl halklar›m›z, egemen güç-
ler taraf›ndan k›flk›rt›lmad›¤›, kullan›lmad›¤› sürece, birbirlerine
karfl› hiçbir düflmanl›klar› olmam›flt›r. Bugün art›k yönetemez duru-
ma gelen devlet, uluslar› birbirine k›rd›rarak, suni düflmanl›klar ya-
ratarak, sömürü ve zulmü devam ettirmek istemektedir.
Faflizmin bu oyununu bozmal›y›z. Bu oyunu bozmak, baflta Kürt
halk›na karfl› k›flk›rt›l›p vurucu güç olarak kullan›lmak istenen Türk
halk›n›n görevidir. Türk halk›n›n, Türk ulusunun Kürt ulusuyla bir
ç›kar savafl› yoktur. Tersine Türk ulusunun ç›kar›, ulusal kimli¤ini
isteyen Kürt halk›n›n ulusal kimli¤ine sahip olmas›, özgür olmas›
ve bu özgürlük koflullar›nda halklar›n kardeflçe bir arada yaflamas›-
n›n düzenlenmesindedir. Hiçbir ulusun, di¤er bir ulusun özgürlü-
¤ünden korkmas› için bir neden olamaz. Ulusal özgürlükten kor-
kanlar, uluslar›n özgürlü¤ünü, halklar›n kardeflli¤ini daha da güç-
lendirece¤ini bilerek sömürü düzenlerinin daha fazla devam ede-
442
Zafer Yolunda 2
meyece¤inden korkanlard›r.
Bu topraklarda yaflayan birçok ulusun var oldu¤u ve kendi kim-
likleriyle yaflamak istedikleri gerçe¤ini hiçbir güç de¤ifltiremez. Bu-
gün Kürt halk›, yar›n da baflka halklar kendi ulusal haklar›n› isteme
hakk›na sahiptir. Onlarca fakl› ulusal kimlikteki halk› en özgür ko-
flullarda birlikte yaflatabilmek, emperyalizme, faflizme ve zulme
karfl› birlikte savaflt›rabilmek, devletin en büyük korkusudur. Bunun
için ›rkç›d›rlar. Bunun için Kürt-Türk düflmanl›¤› yaymaktad›rlar.
Art›k her fley ç›plak gözle görülecek kadar aç›kt›r. Karadeniz'den,
Trakya'dan, Ege'den, ‹ç Anadolu'dan, Akdeniz'den Kürt olup olmama
ölçüleriyle askerler, Kürt halk›na kurflun s›kmak, onlar› yurtlar›ndan
etmek için seferber edilmifllerdir. Yüz binlerce askerden hiçbiri, ne
bakanlar›n, ne generallerin, ne de holding sahiplerinin çocuklar›d›r.
Türk iflçilerinin, esnaflar›n›n, köylülerinin, iflbirlikçi olmayan tüccar
ve sanayicilerin çocuklar›d›r. Yoksul halk›n çocuklar›d›r. Ve çocukla-
r›n›z bu karfl›-devrimci savaflta ölürken, öldü¤ünü dahi ço¤u kez ay-
larca duyam›yor, duysan›z da cesedini alam›yorsunuz. "Kim için, ne-
den ölüyorlar?" sorular›n› daha s›kça sorman›n ve sesinizi yükselt-
menin zaman› çoktan gelmifltir. Sizin çocuklar›n›z›n kanlar›, Cavit
Ça¤lar gibi büyük sermayedarlar›n çocuklar›n›n trilyonlara varan
dü¤ünleri ve zevk-ü sefa içinde yaflamalar› u¤runa ak›yor. Sizin ço-
cuklar›n›z›n kan›, Genel Kurmay Baflkan› Do¤an Gürefl'in kad›n-k›z
düflkünü, serseri, kumarbaz o¤lunun pis can› için ak›yor.
Evet, devletin vatan, millet edebiyat› tamamen sahte olup, halk-
lar› birbirine k›rd›rmaya yöneliktir. Vatan ve ulus gibi kutsal de¤er-
lerimizi sömürücü, ›rkç›, zalim bu devlete teslim edemeyiz. Akan
bizim kan›m›zd›r ve bu vatan tüm uluslar›nd›r. Her ulus, ulusal
kimli¤iyle bu vatan üzerinde özgür bir biçimde yaflayacakt›r. Her
ulusun görevi, ulusal haklar›n› isteyen halka destek olmakt›r ve
onunla birlikte savaflmakt›r.
UULLUUSSAALL OONNUURRUUNNAA DDÜÜfifiKKÜÜNN TTÜÜRRKK UULLUUSSUU!!
Faflizmin seçim oyununu bozmal›y›z. DEP adaylar›n›n seçimlere
sokulmamas›, bask› ve zulme u¤ramas›, Türk ulusunu Kürt halk›na
karfl› kullanarak, Kürt halk›n›n kimli¤ini yok etme mücadelesinin
bir parças›d›r. Türk ulusu, faflizmin halklar› parçalay›p bölme oyu-
443
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
nuna karfl› tarihsel duyarl›l›¤a ve ulusal onura sahiptir. Bu tarihsel
duyarl›l›¤›n› ve onurunu eyleme dökerek, faflizmin politikalar›na
karfl› ç›kmal›d›r.
Bugün Kürt ulusal kimli¤ini savundu¤unu söyleyen parti ve in-
sanlar›n seçimlere sokulmamas›n›, bask›ya u¤ramas›n›, ulusal onu-
ra sahip bir halk kendisine yönelmifl kabul etmelidir.
Herkesin seçime kat›lmad›¤›, seçme ve seçilme hakk›n›n t›pk› 12
Eylül'de Evren çetesinin yapt›¤› gibi generaller taraf›ndan belirlen-
di¤i bir seçim, tüm uluslara ve halka zorla kabul ettirilmifl bir ter-
cihtir. Bu afla¤›lanmay›, bu onursuzlu¤u, ulus ve ülke sevgisi olan,
bir avuç hain ve iflbirlikçi d›fl›nda hiç kimse kabul edemez.
Bu gerçe¤i görüp bilerek, generallerin seçim dayatmas›n› reddet-
mek, hiçbir partiye oy vermemek, desteklememek, DEP'lilerle daya-
n›flma içerisinde bulunmak görevdir.
Generallerin seçim dayatmas›nda, herhangi bir partiye, bireye
destek vermek, ba¤›ms›z aday ç›kartmak, generallerin seçim politi-
kas›na güç vermek anlam›na gelecektir.
Örgüt olarak destekledi¤imiz adaylar dahil, yurtsever, demokrat,
ilerici, devrimci oldu¤unu iddia eden tüm adaylar seçimden çeki-
lip, generalleri kendi tercihleriyle bafl bafla b›rakmal›d›r.
ZZUULLMMEE BBAAfifiEE⁄⁄MMEEYYEENN KKÜÜRRTT UULLUUSSUU!!
Faflizm; bask› ve terörle, sürgün ve seçim politikalar›yla, Kürt
ulusal uyan›fl›n› durdurmak istiyor. Bu savafl güç ve kararl›l›k sava-
fl›d›r. Generaller güç ve zorla ucuz zafer peflindedirler. Sizleri sin-
dirmek, korkutmak ve göç ettirmekle, DEP adaylar›n› seçime sok-
mamakla "seçim zaferi" yaflamak istiyorlar.
Bu "zaferi" onlara tatt›rmayal›m.
Gözalt›, sürgün, tehdit, zorla seçim sand›¤›na götürme ve buna
benzer tüm bask›lara karfl› nerede ve nas›l olursa olsun kiflisel ve
kitlesel olarak direnelim. Biz topyekün ve kitlesel olarak direndi¤i-
mizde, onlar›n zorla bize uygulatmaya çal›flt›klar› her türlü uygula-
man›n tersini yapt›¤›m›zda baflarma flanslar› yoktur. Köylerimizi ve
kentlerimizi bombalayabilir, yüz binlercemizi gözalt›na al›p sürgün
edebilirler ama tüm bir ulusu asla yok edemezler, sindiremezler.
444
Zafer Yolunda 2
Topraklar›m›z› terk etmeyelim, göç etmeyelim, göç edenlere en-
gel olal›m.
Kürt ulusu ad›na hareket ettiklerini iddia eden milletvekilleri ise
faflizmin demokrasicilik oyununu güçlendiren meclisi terk edip s›-
cak savafla kat›lmal›d›rlar.
Bask›, tehdit ve sürgüne karfl›, flehirde ve köyde, her yerde kitle-
sel direniflleri örgütleyelim. Ne pahas›na olursa olsun seçim san-
d›klar› bafl›na gitmeyelim. Ve kitlesel karfl› koyufllar› örgütleyelim.
Tüm halk› zorla seçim sand›¤›na götüremezler, götürseler dahi oy
kulland›ramazlar.
TTÜÜRRKK,, KKÜÜRRTT,, AARRAAPP,, LLAAZZ,, GGÜÜRRCCÜÜ,, ÇÇEERRKKEEZZ TTÜÜMM UULLUUSSLLAARRDDAANN HHAALLKKIIMMIIZZ!!
Bu ülkenin gerçek sahipleri, bu topraklar üzerinde yaflayan tüm
uluslardan halklard›r. Bütün servetlerimiz, yeralt› ve yerüstü kay-
naklar›m›z, bütün uluslar›nd›r. Devletin yapt›¤› bask› ve zulüm bü-
tün uluslarad›r. Devlet, kendi emperyalist ve kapitalist ç›karlar›
için bütün uluslar› kullanmak istemektedir. Devlet ve O'nun gene-
ralleri, uluslar›m›z› ve ülkemizi temsil edemezler, onlar ad›na ko-
nuflamazlar. Birleflip savaflmak, ulus ve ülke kavram› içerisindeki
her fleyi onlardan geri almak görevdir.
Halklar›n, uluslar›n birleflik savafl› karfl›s›nda, ülke ve ulus diye
hiçbir derdi olmayan, ceplerinde Amerikan vatandafl› pasaportu ta-
fl›yanlar kaçacaklard›r.
Ülkemiz emperyalist iflbirlikçilerinin, tekellerin, onlar›n vurucu
gücü generallerin çiftli¤i de¤ildir. Halklar›m›zdan çald›klar› her fle-
yi onlardan geri alaca¤›z.
Uluslar›m›z, emekçi halklar›m›z, onlar›n böl-parçala-yönet oyun-
lar›n›n aleti olmayacaklard›r. Bu oyunu bozaca¤›z.
TÜM ULUSLAR... TÜM ULUSLARIN ÖZGÜRLEfiMES‹N‹ ‹STEYEL‹M!
B‹RLEfiEL‹M, SAVAfiALIM VE ZAFERE YÜRÜYEL‹M!
FAfi‹ZM‹N SEÇ‹M OYUNUNU BOZALIM!
SEÇ‹MLERE KATILMAYALIM!
DEVR‹MC‹ SOL
445
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
KKÜÜRRDD‹‹SSTTAANN''DDAANN KKAARRAADDEENN‹‹ZZ''EE,,
SSAAVVAAfifiIIMMIIZZ YYEENN‹‹ fifiEEHH‹‹TTLLEERRLLEE SSÜÜRRÜÜYYOORR!!
TTÜÜMM UULLUUSSLLAARRDDAANN EEMMEEKKÇÇ‹‹ HHAALLKKIIMMIIZZ!!
12 Mart 1994'te Karadeniz K›r Gerilla Birli¤imiz'den befl; 19 Mart
1994'te, Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r Gerilla Birli¤imiz'den üç ol-
mak üzere sekiz savaflç›m›z› daha flehit verdik.
Devrimci hareketimiz 1990'da bafllatt›¤› k›r gerillas›n› yeni fle-
hitlerle büyütüyor, gelifltiriyor. Bugüne kadar Dersim'de, Malat-
ya'da, Sivas'ta, Toroslar'da, Karadeniz'de onlarca gerillam›z, düfl-
manla girdi¤i çat›flmada topra¤a düfltü. Can ald›k, can verdik...
Topraklar›m›z, kurtulufl savaflç›lar›m›z›n kanlar›yla suland›, bayra-
¤›m›z onlarla k›z›llaflt›.
De¤il onlarcam›z; yüzlercemiz, binlercemiz topra¤a düflecek bu-
nu biliyoruz... Bunu bilerek yola ç›kt›k... Ve biz daha çok can vere-
ce¤iz ve daha çok can alaca¤›z... Bundan da asla sak›nmayaca¤›z.
Kan akan yerde zalimin hükmü uzun sürmez. Bunu ülkemizin ve
uluslar›m›z›n bafl›na musallat olan bir avuç çete de çok iyi bilir. Te-
lafllar›, feryatlar› bundand›r... A¤›zlar›n› her aç›flta, kandan, kur-
flundan söz etmeleri, tehdit ve gözda¤› vermeleri bundand›r.
Bugün ülkemizin da¤› tafl› a¤›r silahlarla donat›lm›fl katil sürüle-
riyle doludur. Terör edebiyat›, yok edece¤iz tehditleri birbirini iz-
lemektedir. Korkuyorlar... Güçlü olan bizleriz! Çünkü, güç silahla,
say›yla ölçülmez. Güç, yürektedir, bilinçtedir, halkta ve hakl› olan-
dad›r. Çünkü savafl›m›z halk›n savafl›d›r. Emekçilerin savafl›d›r.
Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü tüm uluslar›n savafl›d›r. Ada-
letin, özgürlü¤ün savafl›d›r. Namusun, onurun savafl›d›r. Bu savafl,
446
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 26 Mart 1994 SSaayy››:: 71
DEVR‹M SAVAfiIDIR... Devrim bayra¤› ülkemiz semalar›nda özgürce
dalgalanmaya bafllay›ncaya kadar, silah›m›z elimizden düflmeyecek
ve susmayacakt›r... Biz ulusumuz, emekçi halk›m›z için silah ku-
fland›k. Silahlar›m›z onlar›n yar›n›, onuru, haklar›n›n savunucusu-
dur. Silahlar›m›z ülkemizi emperyalizme satan, topraklar›m›z›
Amerikan postallar›na ezdiren, sömüren, zulmeden bir avuç hain-
den hesap soran, gelece¤in iktidar›n› kurand›r.
KKAARRAADDEENN‹‹ZZ fifiEEHH‹‹TTLLEERR‹‹MM‹‹ZZ GGEELLEECCEE⁄⁄‹‹ MMÜÜJJDDEELL‹‹YYOORR!!
12 Mart günü Karadeniz da¤lar›nda flehit düflen yoldafllar›m›z, Ko-
mutan Y›lmaz'›n ö¤rencileriydiler. Yeterli tecrübeye sahip de¤illerdi.
Silah ve cephaneleri azd› ama savafl alan›n› asla terketmediler.
Düflman, Karadeniz K›r Gerilla faaliyetlerimizi erken haber alm›fl,
9 fiubat'ta birli¤imizin bulundu¤u bölgeyi kuflatarak büyük bir güç-
le sald›rm›flt›. Yoldafllar›m›z, bu sald›r›ya karfl› saatlerce çarp›flarak
çemberi yarmay› baflard›. Sald›r›y› en önde gö¤üsleyen Komutan Y›l-
maz'd›. Birli¤in tek deneyli gerillas› olan Komutan Y›lmaz flehit düfl-
müfl ama ö¤rencilerini çemberin d›fl›na ç›karmay› baflarm›flt›.
Komutanlar›n› kaybeden savaflç›lar›m›z, bir an olsun y›lg›nl›¤a
kap›lmad›. Düflman› ustaca atlatmas›n› bilerek savafl alan›nda yeni-
den mevzilendi. Düflman, Karadeniz'in stratejik önemini biliyordu.
Bölgeye daha büyük güçler y›¤arak, aral›ks›z operasyonlara baflla-
d›. Bütün yetersizliklerine karfl›n cesurdular... Kararl› ve inançl›yd›-
lar. Gençtiler, mücadele kaçk›n› birçok eski tüfe¤e inat, ön saflar-
dayd›lar. Belki çok fley bilmiyor, süslü sözler
söylemiyorlard›. Ama düflünüyor, üretiyor ve
uyguluyorlard›. Yürekleri ve bilinçleriyle sa-
vafl› yafl›yorlard›... Onlar gelece¤imizin müj-
desiydiler 9 fiubat'taki çarp›flmadan k›sa süre
sonra iki gruba ayr›larak mevzilendiler.
12 Mart günü, Yücel Yoldafl'›n komutas›nda-
ki grup, Ordu'nun Ünye ilçesi Ball›k Köyü yak›-
n›ndaki Döfleme Ormanlar›'nda düflman kuflat-
mas›na düfltü. Düflman Erzincan'dan, Sivas'tan
toplad›¤› özel timleri, jandarmas›yla, a¤›r si-
lahlar›yla sabah saat alt› sular›nda yoldafllar›-
447
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
YYüücceell MMAARRAALL
m›za karfl› sald›r›ya geçti. Yoldafllar›m›z düflman›n büyük gücüne kar-
fl› Devrimci Sol gelene¤ine yarafl›r bir flekilde saatlerce çat›flarak flehit
düfltüler. Komutan Y›lmaz'›n gösterdi¤i yolda yürümekten bir an bile
tereddüt duymad›lar. Komutan Y›lmaz ö¤rencilerini onurla izliyordu.
KKaarraaddeenniizz DDaa¤¤llaarr››''nnddaa fifieehhiitt DDüüflfleenn YYoollddaaflflllaarr››mm››zz››nn iissiimmlleerrii vvee DDeevvrriimmccii YYaaflflaammllaarr›› KK››ssaaccaa fifiööyylleeddiirr::
ZZOORR GGÜÜNNLLEERR‹‹NN KKOOMMUUTTAANNII,, HHEEPP KKAARRAARRLLII BB‹‹RR SSIIRRAA NNEEFFEERR‹‹,, HHEEPP KKAARRAARRLLII BB‹‹RR MM‹‹LL‹‹TTAANN::
YYÜÜCCEELL MMAARRAALL ((KKoommuuttaann RReeccaaii)):: Karadeniz K›r Birli¤i Grup
Komutan›'d›r. Ordu, Ünye, Çi¤dem Köyü do¤umludur. Yoksul bir
çiftçi ailesinin çocu¤udur. Türk milliyetindendir.
Yücel Yoldafl devrimci mücadeleyle ‹stanbul'da üniversite y›lla-
r›nda tan›flt›. 1988'de DEV-GENÇ saflar›nda mücadeleye at›ld›. O,
mücadeleye at›ld›¤› günden, flehit düflene kadar hep kararl› bir s›ra
neferi, hep kararl› bir militand›. Görev, sorumluluk demedi. Dev-
Genç atakl›¤› ve coflkusuyla çal›flt›. Bütün zor ifllerde, radikal kitle
gösterilerinde polisle, faflistlerle çat›flmada, O hep en öndeydi...
Örgütleyendi. Kitleleri eyleme kald›rand›... Di¤er siyasetlerin okula
bildirilerini sokamad›¤› koflullarda onlar›n bildirilerini al›p kitlele-
re ulaflt›rand›. Defalarca gözalt›na al›nd›, tutsak düfltü, iflkencecile-
re bir kez olsun yenilmedi.
O hep zor günlerin insan›yd›. O, bask›lar ve mücadelenin büyük
bedeller istedi¤i koflullarda öne ç›km›fl, isim yapm›fl birçoklar›n›n
kaybolup gitti¤i süreçte adeta "ben burada-
y›m, beni görün" dercesine yoldafllar›n›n kar-
fl›s›na dikilmifltir.
1992 y›l› sonlar›nda k›r gerillas›na kat›lma
teklifini büyük coflkuyla kabullendi. Ancak
darbeci kontra çetesi Yücel Yoldafl'›n gerillaya
kat›lmas›n› uzun süre engellemiflti... Ama O
bir an olsun umutsuzlu¤a kap›lmad›. Darbeci
çetenin ihanetini ö¤rendi¤inde "neden" soru-
lar›n›n cevab›n› bulmufl, darbeci kontra çete-
sine karfl› büyük bir kinle mücadeleye at›l-
m›flt›.
448
Zafer Yolunda 2
YYaavvuuzz YYAAZZLLII
K›sa süre sonra kendisine Karadeniz'e gidece¤i ve gerilla için altya-
p› çal›flmalar› yapaca¤› bildirildi. Yücel yoldafl ertesi gün görev yerin-
deydi ve çoktan çal›flmalar›na bafllam›flt›. Fazla zaman geçmeden Ka-
radeniz gerilla birli¤ini kurmakla görevli yoldafllarla tan›flt›. Gözleri
çakmak çakmak oldu. Yerinde duram›yor, bir an önce Karadeniz da¤la-
r›na ulaflmak istiyordu. Komutan Y›lmaz'›n derslerini büyük bir heye-
canla dinliyor, kavramaya çal›fl›yor, soruyor, düflünüyor ve üretiyordu.
9 fiubat çat›flmas›nda ilk s›nav›n› baflar›yla verdi. Bu çat›flmadan
sonra bir grup yoldafl›n›n komutas›n› üstlenerek yeniden savafl ala-
n›nda mevzilendirdi.
Hiçbir güç Yücel'i Karadeniz da¤lar›ndan koparamaz, savafl ala-
n›n› terk ettiremezdi. Yoldafllar›na cesaret, kararl›l›k oldu. So¤u¤a,
açl›¤a karfl› direnç oldu. Çat›flmada bayrak oldu, mermi oldu, silah
oldu... Ö¤renciyken ö¤retmen oldu. Zor günlerde KOMUTAN oldu.
Yücel Yoldafl'›n bu özelliklerini düflman da çok iyi bilirdi. Bir ha-
in ajan-muhbir Yücel yoldafl› Karadeniz k›rlar›nda görünce çarp›l-
m›fla dönmüfl, cami duvar›na "Beni öldürecekler, sorumlusu Yü-cel'dir" ilanlar› asacak kadar paniklemekten kurtulamam›flt›.
Yücel Yoldafl 12 Mart günü komutas›ndaki 4 yoldaflla kahraman-
ca flehit düfltü. Düflman kinini cesedini parçalayarak almaya çal›fl›-
yordu. Ailesi O'nu ancak gözlerinden tan›yabildi.
Biz de seni gözlerinden tan›r›z Yücel Yoldafl. Ama renginden de¤il.
Düflmana kin, yoldafllar›na sevgiyle bakan ve devrime inançla par›lda-
yan gözlerinden. Ant olsun ki par›ldayan gözlerine hüzün düflürme-
yece¤iz... Ant olsun ki, Karadeniz da¤lar›nda
gerillay› gelifltirece¤iz.
Sana ant olsun Karadeniz'in kab›na s›¤-
maz, yerinde durmaz çocu¤u... Ant olsun ki,
Karadeniz da¤lar›n› k›z›llaflt›ran kan›n› dev-
rim atefline dönüfltürece¤iz...
SSAAVVAAfifiII GGEENNÇÇ AAMMAA ‹‹NNAANNÇÇLLII SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRIIMMIIZZLLAA KKAAZZAANNAACCAA⁄⁄IIZZ!!
YYAAVVUUZZ YYAAZZLLII...... Karadeniz K›r Gerilla Birli-
¤i savaflç›s›d›r. 1974 Karabük do¤umlu, Türk
milliyetinden, yoksul bir iflçi ailesinin çocu-
449
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
AAllii FFaaiikk ÖÖZZKKAANN
¤udur...
Yavuz Yoldafl devrimci mücadeleyle 1992 Kas›m›'nda Karabük
Demir Çelik Fabrikas›'nda ç›rakl›k e¤itimindeyken tan›flt›. K›sa süre
sonra darbeci-kontra çetesinin ihanetini ö¤rendi. Çevresinde bunu
gerekçe gösterip mücadeleden kaçan y›lg›n, yorgun ve yoz unsur-
lara karfl›n, o ileri at›ld›. "Biz bugünler için var›z" diyerek hareketi-
ni sahiplendi. Kararl›l›¤›, militanl›¤›yla k›sa zamanda milis çal›flma-
lar›nda yer ald›. Henüz bir eylemlili¤e geçmeden bir operasyon ne-
deniyle düflmana aç›k hale geldi. Düflman, Yavuz Yoldafl'› henüz
tam tespit edememiflti ama birçok özelli¤i ve Demir Çelik'te çal›flt›-
¤› konusunda bilgi sahibiydi. Fabrikada "Teröristler Demir Çelik'ibombalayacak, kuflkuland›klar›n›z› ihbar edin" türü ilanlarla iflçile-
ri provoke etmeye ve muhbirli¤e zorlamaya bafllad›. Yavuz Yoldafl
so¤ukkanl›l›¤›ndan hiçbir fley kaybetmedi. Yine hareketine "buradave her yerde göreve haz›r›m" mesaj›n› iletti.
Karadeniz K›r Gerilla Birli¤i'ne kat›laca¤›n› ö¤rendi¤inde bunu
coflkuyla karfl›lad›. Fazla zaman geçmeden 9 fiubat operasyonuyla
karfl›laflt›. Ama O, flehit düfltü¤ü ana kadar kararl›l›¤› ve coflkusun-
dan hiçbir fley kaybetmedi.
AALL‹‹ FFAA‹‹KK ÖÖZZKKAANN...... Karadeniz K›r Gerilla Birli¤i savaflç›s›d›r. Kas-
tamonu ‹nebolu Avaremen Köyü do¤umludur. Türk milliyetindendir.
Ali Faik Yoldafl da birlikte flehit düfltü¤ü Bar›fl ve Yavuz Yoldafllar
gibi mücadeleyle tan›flal› fazla olmam›flt›. Hareketimizin memleketi-
ne iradi müdahalesi bafllad›ktan k›sa süre sonra militan, atak ve cofl-
kulu kiflili¤iyle dikkat çekmifl, mücadelede
h›zla ön plana ç›km›flt›r.
K›r Gerilla Birli¤i'ne kat›lma teklifini hiç te-
reddüt etmeden kabul ederek, 93 Aral›k ay›n-
da birli¤ine ulaflt›. En büyük arzusunun e¤iti-
mini tamamlay›p Kastamonu da¤lar›nda geril-
la faaliyetini bafllatanlardan biri olarak geri
dönmek oldu¤unu belirten Ali Yoldafl, flehit
düfltü¤ü güne kadar ö¤renmek ve iyi bir geril-
la olmak çabas›n› elden b›rakmad›.
Ali Faik Yoldafl'›n gerçeklefltiremedi¤i ar-
450
Zafer Yolunda 2
BBaarr››flfl AATTAALLAAYY
zusu, Devrimci Sol gerillalar›na b›rak›lm›fl bir vasiyet olacakt›r.
BBAARRIIfifi AATTAALLAAYY...... Karadeniz K›r Gerilla Birli¤i savaflç›s›d›r. Mer-
zifon Gümüflhac›köy'e ba¤l› Korkut Köyü do¤umludur. Türk milli-
yetindendir.
Bar›fl Yoldafl da Karadeniz birli¤imizin genç ama savaflma arzu-
suyla dolu savaflç›lar›ndand›r. Devrimci mücadeleye örgütlü olarak
kat›lmas› ’92 y›l›nda gerçekleflir. Gümüflhac›köy'de hareketimizin
örgütlenme çal›flmalar›nda ve tütün emekçilerinin örgütlenmesinde
aktif olarak yer al›r. Tütün üreticilerinin yoksullu¤unu ve sömürü-
nün nedenlerini, haklar›n ancak mücadeleyle kazan›laca¤›n› kavra-
mas›yla k›sa zamanda çal›flmalarda ön plana ç›kar. Karadeniz'in
yoksul üreticilerinin haklar›n› silahla savunmak, devrimin ve eme-
¤in savaflç›s› olmak için s›k s›k gerillaya kat›lma talebinde bulunur.
’93 Aral›k ay›nda Karadeniz K›r Gerilla Birli¤i'nde gerilla e¤itimi-
ne bafllar. Di¤er genç yoldafllar› gibi canla baflla çal›fl›r. Yoruldum,
aç›m demeden zorluklar› yi¤itçe gö¤üsler.
Gözün arkada kalmas›n Bar›fl Yoldafl, Karadeniz'in tüm yoksul üre-
ticileri gibi tütün üreticilerinin de haklar› gerekti¤inde silahla savu-
nulmaya devam edecektir. Tefeciler, tüccarlar, bask› ve terör güçleri
ne yaparsa yaps›n, Karadeniz gerillas› yaflat›lacak ve gelifltirilecektir.
KKEENNDD‹‹NN‹‹ AAfifiMMAADDAA IISSRRAARRLLII VVEE ‹‹NNAATTÇÇIIYYDDII!!
‹‹RRFFAANN YYEENN‹‹LLMMEEZZ...... Karadeniz K›r Gerilla Birli¤i savaflç›s›d›r.
K›rflehir Medrese Köyü do¤umludur. Türk milliyetindendir.
‹rfan Yoldafl 1988'de ö¤renim gördü¤ü Ulu-
da¤ Üniversitesi'nde devrimci mücadeleyle
tan›flt›. K›sa sürede militan kiflili¤i, insiyatifi
ve siyasi kavray›fl›yla öne ç›kt›. 1989'da Yeni
Çözüm Dergisi Bursa temsilcisi, 1990'da UL -
DER yöneticisi ve Bursa Gençlik Mücadele-
si'nin öncüsüydü.
At›l›m y›llar›nda hareketimizin Karadeniz
örgütlenmesini oluflturmak üzere bir grup
yoldaflla birlikte görevlendirildi. Do¤u Kara-
deniz Bölge Sorumlulu¤u'nu üstlendi. Karade-
451
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
‹‹rrffaann YYEENN‹‹LLMMEEZZ
niz'de k›r gerillas›n›n önemini biliyordu, çal›flmalar›n› özellikle bu-
na yönelik ele ald›. ’92'de k›r gerillas› haz›rl›k çal›flmalar›n› yap-
makla görevlendirildi. Bir grup savaflç› aday›yla birlikte, heyecanla
çal›fl›yor, bir an önce da¤lara ayak basaca¤› günü bekliyordu. Ancak
17 Nisan sonras› bir operasyonla tutsak düfltü.
‹rfan Yoldafl yaflam›n›n en a¤›r sürecine tutsak düflmekle girecek-
ti, iflkencede zaaf gösterdi. Bu nedenle suçlu bulundu ve tutsakken
saflar›m›zdan ihraç edildi. Ama O, örgütünün ve yoldafllar›n›n güve-
nini kazanma, ailesine tekrar dönme çabas›n› hiç eksik etmedi. Tut-
sakl›¤› son buldu¤unda yine örgütüne kofltu. Yine kendisine flans
verilmesini istedi. "Bir sempatizan, hatta bir demokrat olarak hare-
ketime çal›flay›m, yeter ki bana hareketime hizmet etme flans› tan›-
y›n" dedi. ’93 y›l› ortalar›nda durumu yeniden de¤erlendirilerek bu
talebi kabul edildi. En a¤›r, en s›radan ifllere canla, baflla koflturdu.
1993 Aral›k›'nda Karadeniz K›r Birli¤i'ne s›radan bir savaflç› ola-
rak kat›laca¤› söylendi. Bu karar› büyük bir coflkuyla karfl›lad›. Dev-
rimci onurunu tekrar kazanma, Devrimci Sol savaflç›s› olma flans›
tan›yan hareketine minnet duygular›n› ileterek, h›zla görev yerine
gitti. fiehit düfltü¤ü ana kadar bu onuru lay›k›yla tafl›maya büyük
özen gösterdi. Tafl›d› ve bir Devrimci Sol gerillas› olarak düflmanla
çat›flarak flehit düfltü.
‹rfan Yoldafl, "düfltüm" deyip kalkmas›n›, yeniden aya¤a dikilme-
sini bilen, kavgas›na koflan, kendini yenileme s›nav›n› baflar›yla ve-
ren ve kan›yla ölümsüzlefltiren bir yoldafl›m›z olarak an›lacakt›r.
DDEERRSS‹‹MM''DDEE fifiEEHH‹‹TT DDÜÜfifiEENN YYOOLLDDAAfifiLLAARRIIMMIIZZIINN SS‹‹LLAAHHII,, YYEENN‹‹ SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRIIMMIIZZIINN EELL‹‹NNDDEEDD‹‹RR!!
19 Mart 1994 tarihinde Dersim Çemiflgezek ilçesi Arasor Deresi
mevkiinde düflman çok say›da güç y›¤arak iki müfrezemizi pusuya
düflürdü. Pusuya düflen birli¤imize ba¤l› Hayri Koç ve Nurettin Gü-
ler müfrezeleri sabah 6:10'da düflmanla amans›z bir çat›flmaya girdi.
Faflizm uçaksavarlar›, toplar›, havanlar›, roketleri, makineli tüfekle-
ri ve yüzlerce askeriyle oradayd›. Ama kahramanca çarp›flan yoldafl-
lar›m›z karfl›s›nda ne silah, ne de say› üstünlükleri kar etmedi.
Akflama kadar süren çat›flmada düflman çok say›da kay›p verir-
452
Zafer Yolunda 2
ken, üç flehit veren savaflç›lar›m›z düflman çemberini yararak pusu-
dan ç›kmay› ve bölgeden uzaklaflmay› baflard›lar. fiehit yoldafllar›-
m›z, Devrimci Sol gelene¤ine yarafl›r bir flekilde düflmanla çat›fl›r-
ken, di¤er yoldafllar›m›z›n çekilmesini sa¤layarak kendilerini feda
eden yoldafllar›m›zdand›r. Ve flehit düflen yoldafllar›m›z›n silahlar›
yan›bafl›ndaki savafl arkadafllar› taraf›ndan al›narak düflmana tes-
lim edilmemifl, geride tek bir k›r›k i¤ne dahi b›rak›lmam›flt›r.
Düflman haindir. Bütün hainler gibi korkak ve alçakt›r. Bu nedenle
flehit düflen yoldafllar›m›z›n yan›na bile saatlerce yanaflamam›flt›r.
Yoldafllar›m›z kuflatmay› yar›p ç›kt›¤›, kendilerine karfl›l›k verecek
kimse kalmad›¤› halde flehit yoldafllar›m›z›n bulundu¤u bölgeyi saat-
lerce bomba ve kurflun ya¤muruna tutmufl, yine de bir süre sessiz-
likten sonra yaklaflma cesareti gösterebilmifltir. Tuzak olabilir korku-
suyla yoldafllar›m›z›n cesedine bile yaklaflamam›fl, flehitlerimizi ipe
ba¤lay›p uzaktan sürükleyerek götürebilmifl, her türlü insani, ahlaki
de¤erden yoksun oldu¤unu bir kez daha gözler önüne sermifltir.
DDeerrssiimm''ddee fifieehhiitt DDüüflfleenn SSaavvaaflflçç››llaarr››mm››zz››nn iissiimmlleerrii vvee DDeevvrriimmccii YYaaflflaammllaarr›› KK››ssaaccaa fifiööyylleeddiirr::""DDEEVVRR‹‹MM ‹‹ÇÇ‹‹NN KKEENNDD‹‹NN‹‹ YYEENN‹‹LLEEMMEEDDEE FFIIRRSSAATTLLAARR BB‹‹TTMMEEZZ,,YYEETTEERR KK‹‹ HHAATTAALLAARR,, ZZAAAAFFLLAARRDDAA DDAAYYAATTIICCII OOLLUUNNMMAASSIINN""
MMÜÜRRSSEELL GGÖÖLLEELL‹‹ ((AArriiff)):: Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r SDB'leri
Komutanl›¤›'na ba¤l› Hayri Koç Müfrezesi'nde görevli savaflç›lar›-
m›zdand›r. Erzurum do¤umludur. Kürt milliyetindendir.
Çok genç yaflta mücadeleye at›ld›. 1980 öncesi ‹stanbul mahalli
birimlerde aktif bir militan olarak görev ald›.
Mütevaz›l›¤›, sabr› ve atakl›¤›yla çal›flma ar-
kadafllar› ve kitlelerin sayg›s›n› kazand›. 12
Eylül y›llar›nda tutsak düfltü, y›llarca ceza-
evinde kald›, direnifllere kat›ld›. 1990'da bir
özgürlük eylemiyle tutsakl›¤›na son vererek
yeniden s›cak mücadele içinde yer ald›. Hare-
ketimizin Ortado¤u'daki kamp faaliyetlerine
kat›larak kamp komutanl›¤› ve e¤itmenlik gö-
revlerinde bulundu. Daha sonra Dersim Geril-
la Birli¤i'nin ilk komutan› olarak Dersim da¤-
lar›na ayak bast›.
453
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
MMüürrsseell GGÖÖLLEELL‹‹
454
Zafer Yolunda 2
Mürsel Yoldafl 1992'de tekrar tutsak düfltü. Darbeci kontra çete-
sinin hareketimize yo¤un olarak sald›rd›¤› günlerde yeni bir özgür-
lük eylemiyle tutsakl›¤›na son vererek mücadeleye kofltu.
Mürsel Yoldafl devrimci yaflam›nda büyük zaafa da düfltü. Ama
sonuçta yine hareketinin adalet anlay›fl›na s›¤›nd› ve çözümü orada
arad›. ‹kinci kez özgürlü¤e kofltu¤unda a¤›r bir suç nedeniyle yarg›-
lanmak durumundayd› ve a¤›r ceza alaca¤› kesindi, ancak O buna
karfl›n hareketinden kaçmay›, darbeci kontra çetesinin yaratt›¤› ka-
ostan yararlanmay› düflünmedi. Zor günlerde hareketine ve mücade-
leye kofltu. "D›flar›da yarg›lanay›m, cezam neyse raz›y›m" diyerek
özgürlük eylemine kat›ld›. Özgürlük eylemi baflar›yla sonuçland›-
¤›nda hareketinden bir kez daha flans vermesi talebinde bulundu.
Dersim K›r Birlikleri'ne yeniden kat›ld›¤›nda cezal›d›r. Söz, ka-
rar, silah tafl›ma hakk› elinden al›nm›fl ve göz hapsinde tutulmufl,
zaman içinde kendini ispat etmesi söylenmifltir. Bu süreci sab›rla
gö¤üslemifl, aylar sonra yeniden silah kuflanma hakk› kazanm›fl ve
bir savaflç› olarak birli¤indeki yerini alm›flt›r.
19 Mart günü ilk anda ald›¤› yaraya karfl›n, akflama ve silah›n›n
son mermisine kadar çarp›flarak flehit düflmüfltür. O'nun nezdinde
Devrimci Sol adaletinin büyüklü¤ü, ba¤›fllay›c›l›¤› ve e¤iticili¤i ye-
ni bir örnek daha yaratm›flt›r.
CCAANNSSIIZZ BBEEDDEENN‹‹NNDDEENN BB‹‹LLEE SS‹‹LLAAHHIINNII AALLMMAAKK GGÜÜÇÇTTÜÜ!!
NNAAZZIIMM KKAARRAACCAA ((CCeemmaall)):: Hayri Koç Müfrezesi savaflç›lar›ndan-
d›r. Elaz›¤ Koruk Köyü do¤umludur. Kürt mil-
liyetindendir.
Naz›m Yoldafl, 12 Eylül öncesi gençlik ör-
gütlenmesi içinde yer alarak devrimci müca-
deleyle tan›flt›. K›sa zamanda Elaz›¤'da yürü-
tülen anti-faflist mücadelenin aktif militanla-
r›ndan biri oldu. Çal›flkanl›¤›, savaflç› kiflili¤i
ve yi¤itli¤iyle halk›n›n ve yoldafllar›n›n gön-
lünü kazand›.
Naz›m Yoldafl, mücadeleye ad›m›n› att›¤›
günden flehit düfltü¤ü ana kadar bir an olsunNNaazz››mm KKAARRAACCAA
455
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
mücadeleden ayr› kalmad›. 12 Eylül'ün en zor koflullar›nda bile O hep
bir militan, savaflç› kararl›l›¤› ve ruhuyla çal›flt›. Kaçk›nlara ve y›lg›n-
lara ald›rmadan ba¤l›l›kla ve vefayla yürüdü. Uzun y›llar düflman tara-
f›ndan aran›r durumda kald›. Ama O düflman›n didik didik kendini
arad›¤› koflullarda bile Elaz›¤'da bütün enerjisiyle koflturuyor, so¤uk-
kanl›l›k ve cesaretle görevine devam ediyordu.
1990'da hareketimizin Ortado¤u'da oluflturdu¤u kamp faaliye-
tinde yer ald›. E¤itimini tamamlad›ktan sonra Dersim da¤lar›na ilk
ayak basan gerilla birli¤ine kat›ld›. fiehit düfltü¤ü ana kadar bu bir-
li¤in bir savaflç›s› olarak canla baflla çal›flt›. Naz›m Yoldafl, yorgun-
luk nedir bilmeyenlerdendi. Kürt ulusu ve emekçi halklar yar›n öz-
gürlü¤e kavuflacakm›fl gibi koflturdu. Ama yak›n devrim hayaline
kap›lmadan, halk›n› ve yoldafllar›n› sab›rla e¤itmeye çal›flt›. Ö¤re-
tirken ö¤rendi, kendini gelifltirmeye büyük önem verdi.
Naz›m Yoldafl ulusu kadar yi¤it ve mert, ulusu kadar silaha ve
özgürlü¤e tutkulu, ulusu kadar düflmana kinli ve cesurdu. Ne için
savaflt›¤›n› bilendi. Ulusu ve halk›na sevdal›, onlar›n dertlerini yü-
re¤inde hissedendi. Bu nitelikleriyle savafl alan›nda çocuk-yafll›, ka-
d›n-erkek herkesin gönlünde taht kurand›. Kontrgerillan›n darbesi-
ni ö¤rendi¤inde hareketine yazd›¤› bir yaz›da flöyle diyordu: "‹çil-mifl olan and›m›z var. fiehitlerimize verilmifl sözümüz var. Önderli-¤imize ve yoldafllar›m›za güvenimiz var. Siz flerefsizlere de anlaya-mayaca¤›n›z kadar kinimiz var." Halk›n›, ulusunu, devrimi düflün-
meyenler, onlarla bütünleflmeyenler, Na-
z›m Yoldafl'›n ne and›n›, ne sözünü, ne
yoldafllar›na güvenini, ne de kinini anla-
yabilirler. Ve ne de flehit düflerken bile si-
lah›na s›ms›k› sar›lmas›n›. Silah, devrim
savaflç›s› için özgürlüktür, inançt›r, örgüt-
tür, halkt›r. Silah gelecektir, kurtulufltur.
Namustur. Naz›m Yoldafl bunun bilincinde
olan savaflç›lar›m›zdand›. 19 Mart günü
flehit düfltü¤ünde bile, bu nedenle silah›-
na s›ms›k› sar›lm›flt›. O, tek sermayesi
olan silah›n› düflmana teslim etmemek
için elinden almaya çal›flan yoldafllar›na FFeerriiddee KKAARRAACCAA
cans›z bedeniyle dakikalarca direnir, silah›n› b›rakmak istemez.
Sen rahat uyu Naz›m Yoldafl, silah›m›za senin gibi s›k› sar›lacak, Ela-
z›¤ ve ülkemizin k›rlar›nda özgürlü¤ün sesi olmaya devam edece¤iz.
Sen rahat uyu Dersim Da¤lar›'n›n kartal›, bizlere teslim etti¤in bay-
ra¤› yere düflürmeyecek, ö¤rettiklerinle savaflacak ve kazanaca¤›z.
Sen rahat uyu ulusumuzun yi¤it evlad›, Kürt ulusunun özgürlük sa-
vafl›n› sürdüren birli¤imiz seni asla unutmayacak, unutturmayacak.
KKAADDIINNLLAARRIIMMIIZZ OONNUURR SSAAVVAAfifiIINNAA DDEEVVAAMM EEDD‹‹YYOORR!!
FFEERR‹‹DDEE KKAARRAACCAA ((HHaammiiyyeett)):: Hayri Koç Müfrezesi savaflç›lar›n-
dand›r. Dersim Çemiflgezek ilçesi Paflac›k Köyü do¤umludur. Kürt
milliyetindendir.
Feride Yoldafl'›n devrimci mücadeleye at›l›fl›, Devrimci Sol geril-
lalar›yla tan›flmas›yla bafllar. Gerilla özgürlüktür, ulusal ve sosyal
kurtulufltur, kad›nlar›m›z›n onur mücadelesinin befli¤idir. Feride
Yoldafl köylerine gelen Devrimci Sol gerillalar›nda tüm bu umutlar›
bulur. Y›llard›r arad›¤› gerçek ailesine kavuflur... Ve yüre¤ine bir
kor düfler Feride Yoldafl'›n. O'nu yakar durur, O'nu ça¤›r›r durur.
"Bafl›n› kald›r" der, "düzenin sana biçti¤i kad›n kimli¤ini y›rt" der,
"cesaret" der, "cüret" der... Bu sese kulak verir Dersim'in yi¤it k›z›.
O art›k hayalindeki prensi bekleyen, çeyiziyle u¤raflan, düzenin
evine hapsetti¤i kad›n›n basit hayalleriyle de¤il, özgürlük savaflç›-
s› olman›n hayalleriyle yaflar. Devrimci Sol gerillas› olmak, bir ka-
d›n komutan olmak, ulusu için, halk› için, cinsiyeti için savaflmak,
savafl yönetmek ister. Kürt k›z› bunun hayaliyle yatar, bunun haya-
liyle kalkar ve bunun atefliyle haz›rlan›r gerillaya...
Feride Yoldafl'›n hayallerine kavuflmas› uzun sürmez. Temmuz
1993'te Devrimci Sol gerillas›d›r. Komutan olma hedefine kararl›l›k-
la yürümektedir. Huzurludur. Dingindir. Yüzündeki gülüfl, yüre¤in-
deki atefl hiç eksilmeden yürür. Onurludur. fiehit yoldafllar› Behiye,
Selvi ve Eylem'den sonra Dersim da¤lar›nda kad›nlar›m›z›n onur sa-
vafl›n› yürütenlerdendir. Düzenin kad›nlar›m›za biçti¤i zavall›, ça-
resiz kimli¤i silah›yla parçalayan, kad›n›n özgürlü¤ünün devrimci
mücadeleden, gerilladan geçti¤ini gösterendir. Kürt kad›n›na, Kürt
k›zlar›na ve tüm kad›nlar›m›za kurtulufl yolunu ö¤retendir. Savafl›n
ö¤rencisidir. Ezilen, boyun e¤en, tevekkül getiren kad›n›n nas›l us-
456
Zafer Yolunda 2
457
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
ta bir savaflç› oldu¤unu gösteren bir ö¤retmendir. Y›llard›r ailem
dediklerinin y›lg›nl›klar› karfl›s›nda kükreyendir. Köyünde yaflanan
göçü duyunca, güler yüzlü Feride çat›k kafllar›yla dikilir kaçanlar›n
karfl›s›na. "Zor günlerde bizi atefl ortas›nda b›rak›p gidenler benimköylüm, benim ailem olamaz" diye hayk›r›r. "Benim ailem örgütüm,burada bizimle kal›p sahiplenen halk›md›r" diyerek gerçek dostlu-
¤u, sevgiyi, sayg›y›, sahiplenmeyi anlat›r.
Feride Yoldafl, 19 Mart günü düflman›n ilk atefliyle yaralananlar-
dand›r. Yaral› oldu¤u halde befl saat kahramanca savaflm›fl, her za-
manki güler yüzüyle son nefesini vermifltir. "Ben rahat›m, mutlu-yum, huzur içindeyim" der gibidir.
Sen rahat uyu Kürt k›z›, senin son nefesini verirken yüzünde ta-
fl›d›¤›n gülücük hep yüzümüzde olacak.
Sen rahat uyu Feride Yoldafl, bizleri sahiplenen halk›m›z, gerçek
ailemiz hep bizlerle olacak.
Sen rahat uyu kad›nlar›m›z›n onur savaflç›s›, düzenin kendine
biçti¤i kimli¤i silah›yla y›rtan birçok kad›n savaflç›m›z ve komuta-
n›m›z olacak.
TTÜÜMM UULLUUSSLLAARRDDAANN TTÜÜRRKK‹‹YYEE HHAALLKKLLAARRII!!
fiehit yoldafllar›m›z tüm uluslardan Türkiye halklar›n›n evlad›-
d›rlar. Kürttürler, Türktürler, Arapt›rlar, Lazd›rlar, Çerkesdirler,
Gürcüdürler... Onlar Türkiye halklar›n›n birli¤inin sembolüdürler...
Onlar›n savafl yoldafll›¤›n›, tüm uluslar›n yoldafll›¤›na dönüfltürelim.
Birleflelim, Savaflal›m, Kazanal›m!
YAfiASIN KARADEN‹Z, DERS‹M D‹REN‹fi‹M‹Z!
fiEH‹T DEVR‹MC‹ SOL GER‹LLALARI ÖLÜMSÜZDÜR!
DEVR‹MC‹ SOL
458
Zafer Yolunda 2
ÖÖZZGGÜÜRR GGÜÜNNDDEEMM GGAAZZEETTEESS‹‹''NNEE......
23 Mart 1994 tarihli Özgür GÜNDEM Gazetesi'nde, "ÇEM‹fiGE-ZEK'TE ÖLEN ASKER SAYISI 12" bafll›kl› haberde, "... Dersim'in Çemifl-gezek ilçesi yak›nlar›nda, gerillalarla devlet güçleri aras›nda ç›kançat›flmada ölen asker say›s›n›n 12 oldu¤u bildirildi. Bir gerillan›n dayaflam›n› yitirdi¤i çat›flmadan sonra, operasyon yapan devlet güçle-rinin sa¤ yakalayarak bas›na PKK gerillas› olarak tan›tt›¤› 9 gerilla-n›n da Dev-Sol gerillalar› oldu¤u ö¤renildi..." denilmektedir. Bu ha-
ber, 19 Mart 1994'te Çemiflgezek ilçesine ba¤l› Arasor Deresi mev-
kiinde yaflan›lan gerçekleri yans›tmamaktad›r.
19 Mart 1994 günü, Çemiflgezek ilçesi Arasor Deresi mevkiinde,
Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r Gerilla Birli¤i'mize ba¤l› Hayri Koç ve
Nurettin Güler müfrezelerimiz, düflman taraf›ndan pusuya düflü-
rülmüfl, ç›kan çat›flmada Hayri Koç müfrezemizin 3 savaflç›s› flehit
düflerken, 25 kadar savaflç›m›z düflman çemberini yararak, çat›flma
bölgesinden baflka bir kay›p vermeksizin çekilmifllerdir. fiehit dü-
flen Mürsel GÖLEL‹, Naz›m KARACA, Feride KARACA adl› savaflç›la-
r›m›z›n d›fl›nda düflman taraf›ndan ele geçirilen ya da gözalt›na al›-
nan savaflç›m›z yoktur. Müfrezelerimize ba¤l› di¤er savaflç›lar›m›z,
flehit düflen yoldafllar›n›n silahlar›n› da yanlar›na alarak ve düflma-
na kay›plar verdirerek üslerine çekilmifllerdir.
Bu konuda genifl bilgi 71 No'lu Devrimci Sol Haber Bülteni'nde vard›r.
Aç›klad›¤›m›z çerçevede, 23 Mart 1994 tarihinde gazetenizde
"Çemiflgezek'te Ölen Asker Say›s› 12" bafll›¤›yla yay›nlanan haber, ta-
raf›n›zdan düzeltilmeli ve aç›klamam›z yay›nlanmal›d›r.
DEVR‹MC‹ SOL
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 26 Mart 1994 SSaayy››:: 72
HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNLLAARRII
"ASIL S‹Z DEVR‹MC‹ SOL'UN ADALET‹NE TESL‹M OLUN"
TTÜÜRRKK VVEE KKÜÜRRTT UULLUUSSUU!!
TTÜÜMM MM‹‹LLLL‹‹YYEETTLLEERRDDEENN EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR!!
VVAATTAANNSSEEVVEERRLLEERR!!
Bafll›ktaki ""AAss››ll SSiizz DDeevvrriimmccii SSooll''uunn AAddaalleettiinnee TTeesslliimm OOlluunn""
sözleri, 4 A¤ustos saat 02:30'da yüzlerce halk düflman› taraf›ndan
kuflat›ld›¤›nda düflman›n "teslim ol" ça¤r›s›na Devrimci Halk Kurtu-
lufl Savaflç›lar› HÜSEY‹N ARSLAN, GÜNER fiAR ve ÖZLEM KILIÇ'›n ce-
vaplar›d›r.
‹stanbul ve tüm ülkemiz bir kez daha Devrimci Halk Kurtulufl Sa-
vaflç›lar›n›n özgürlü¤ün, kurtuluflun silah sesleriyle yank›land›.
Düflman, yüzlerce katili, panzerleri, a¤›r silahlar›, uflak bas›n›, figü-
ran faflistleriyle, herfleyiyle oradayd›.
459
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 8 A¤ustos 1994 SSaayy››:: 73
HHüüsseeyyiinn AASSLLAANN ÖÖzzlleemm KKIILLIIÇÇGGüünneerr fifiAARR
‹ki genç k›z, bir erkek üç kifliydiler. Gençtiler. 18, 23, 25 yafl›n-
dayd›lar.
Güçlüydüler. Üç kifliydiler ama tüm Türkiye halklar›n› temsil edi-
yorlard›. ‹flçiler, köylüler, gençler, emekçiler, tüm vatanseverlerle
birlikteydiler.
Kürt, Türk, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü tüm halklar›yla birlikteydiler.
Teslim olun ça¤r›lar›na özgürlü¤ün silahlar›n› ateflleyerek cevap
verdiler. Düflman kuflatmas›nda onlarca bomba, binlerce kurflun üsle-
rini delik deflik ederken bayraklar› ellerindeydi. Kuflat›lan devrimci üs
o an, özgür vatan topra¤›yd›. Düflmana s›k›lan her kurflun halk›n öf-
kesi, özgürlü¤ün sesiydi. Bayrak dalgalanacak, silah susmayacakt›.
Bayrak yere düflmeyecek, silah teslim edilmeyecekti.
Vatan topra¤›n› 6.5 saat süreyle bomba ve kurflun ya¤muru alt›n-
da tuttular.
Devrimci Sol bayra¤›n› yere düflürmediler.
BBaayyrraakk vatand›.
BBaayyrraakk ulustu.
BBaayyrraakk özgürlüktü.
BBaayyrraakk namustu.
Bayrak düflmana b›rak›lamazd›.
Bayrak elden ele geçti.
Ancak 6.5 saat sonunda özgür vatan topra¤› kanla suland›¤›nda
art›k,
kan konufluyordu.
Vatan duvardaki kand›.
Duvardaki kan özgürlüktü,
Namustu, onurdu.
Silah teslim edilmemifl,
bayrak daha yükseklere çekilmiflti.
Duvardaki kan zaferdi.
Düflman kan dökmüfl ama yenilmiflti.
Gençtiler. Onurluydular. Vatanlar›n›, halklar›n› temsil ediyorlard›.
Düflmana bir ders daha verdiler. Onlar fieyh Bedrettinlerin, "...
460
Zafer Yolunda 2
dönen dönsün, ben dönmezemm yolumdan" diyen Pir Sultanlar›n so-
yundan geliyorlard›.
Bafle¤mezlerdi.
Vatanlar› iflgal alt›ndayd›. Halklar› ezilip, sömürülürken, ulusal
onurlar› yok edilmeye çal›fl›l›rken köflelerinde oturup sessiz dura-
mazlard›.
Onlar, kurtuluflun silah elde savaflmaktan geçti¤ine inanan ve
hiçbir koflulda teslim olmayan Mahir'lerin, Deniz'lerin, Niyazi'lerin,
Sinan'lar›n, Sabo'lar›n yoldafllar›yd›lar.
Onlar, Adana'da, Ankara'da kurflunlar›n›n kalmad›¤›, silahlar›n›n
olmad›¤› yerde kanlar›n› düflmana kurflun yapan Esma'lar›n, Eyüp-
han'lar›n yoldafllar›yd›lar.
Onlar, Çiftehavuzlarda, düflman kuflatmas›nda "Cesaretiniz Var-
sa Gelin" deyip bayrak açan Sabo'lar›n gelene¤inden geliyorlard›.
Onlar, "Devrimci Sol'cular asla teslim olmaz" diyen Recai'lerin
yoldafllar›yd›lar. Ölebilir, ama asla teslim olmazlard›.
HHAALLKKIIMMIIZZ,,
4 A¤ustos'ta saat 02:30'dan 08:30'a kadar ‹stanbul Ba¤c›lar'da
düflman güçlerince kuflat›lan yoldafllar›m›z 6.5 saat süreyle bayrak-
lar›n› aç›p çat›flt›lar.
EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR,,
Açl›¤a, zulme, sömürüye, ulusal onurun yok edilmesine karfl› si-
lah elde savaflmaktan baflka hiçbir yol yoktur.
Hiçbir zalim ve faflist diktatör kendili¤inden devrilmemifltir. Di-
renmek, örgütlenmek, silahlanmak ve savaflmak zorunday›z.
Vatanlar›, halk› için çekinmeden kendilerini feda eden gençleri-
miz, ölmesini bildikleri kadar yaflamas›n› da bilirler. Ama yaflama-
n›n vatan›n›n sat›lmas›na, halk›n›n sömürülmesine sessiz kalarak,
düzenin sundu¤u nimetlerle yaflay›p, vatan hainlerinin suçlar›na
ortak olarak yaflamamak oldu¤unu bilirler.
Bu vatan bizimdir.Bu halk bizimdir.
Tüm servetler, üretilen her fley bizimdir.
Bu vatan bizimse, bu halk bizimse,
461
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
Bu vatanda onurlu bir halk olarak yaflamak, vatan hainlerine halk
düflmanlar›na karfl› savaflmak demektir.
Özgürlük, kurtulufl ve ba¤›ms›zl›k için yaflamak demektir.
Bugün onurlu bir insan gibi, bir vatansever gibi yaflamak savafl-
mak demektir.
Savaflmayan yaflam›yor demektir.
Onlar, en büyük vatanseverlerdiler. Vatanlar›n› canlar›ndan çok
seviyorlard›. Vatanlar› için öldüler.
VVAATTAANNSSEEVVEERRLLEERR,,
HHAALLKKTTAANN YYAANNAA OOLLAANNLLAARR,,
Vatan›n her kar›fl topra¤›n› kana bulayan, halk›m›z› katleden, sö-
müren emperyalistlerin, parababalar›n›n ufla¤› bu iktidar, her fle-
yiyle tükenmifltir. Devletin tüm güçlerini seferber ederek halka sa-
vafl açmalar›, da¤lar›m›z›, flehirlerimizi bombalamalar› art›k yöne-
temediklerinin, güçsüzlüklerinin ifadesidir.
Onlar›n silahlar›na, tekniklerine, ordular›na karfl› bizim de bit-
mez tükenmez yenilmez ve hakl› olan halk gücümüz vard›r.
Bu gücümüzü kullanmal›y›z.
Güç örgütlenmektir.
Güç silahlanmakt›r.
Güç savaflmakt›r.
Savafl ülkenin dört bir yan›nda sürmektedir. Bu savafla, yafll›,
genç, kad›n, çocuk demeden her fleyimizle kat›ld›¤›m›zda devlet
çökecek, Devrimci Halk ‹ktidar› do¤acakt›r.
Zaferin yolu Hüseyin'lerin, Güner'lerin, Özlem'lerin gösterdi¤i yol-
dur. Bu yolda yürümek zorunday›z. Bu yol kans›z yürünmez. Daha
çok kan akacak. Belki on binlerimizi, yüz binlerimizi flehit verece¤iz.
fiehitsiz zafer olmaz.
Vatan›m›z› seviyorsak, onurla yaflamak istiyorsak, eme¤imizin
hakk›n› almak istiyorsak;
ba¤›ms›z ve özgür bir ülke için,
sömürü ve zulmün olmad›¤› bir düzen için,
savaflmak ve savaflan çocuklar yetifltirmek zorunday›z.
HHAALLKKIIMMIIZZ,, EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERR!!
462
Zafer Yolunda 2
Ba¤c›lar direnifl destan›n› yaratanlar sizin gençlerinizdir.
Bu iki genç k›z ve erke¤imizin yaflam öyküleri çok k›sa ama onur-
lu ve dolu dolu yaflanm›flt›r. Yürekleri hep vatan ve ülke için atm›fl,
beyinlerinde vatan›n› ve halk›n› düflünmekten baflka hiçbir fley olma-
m›flt›r. Yürekleriyle, beyinleriyle, bedenleriyle düflman kurflunlar› al-
t›nda son nefeslerini verirken dahi vatanlar›na ve halklar›na karfl› gö-
revlerini yerine getirmekten baflka hiçbir fley düflünmemifllerdir.
Onlar halkt›lar.‹çimizdeydiler.Sizlerden biriydiler.Onlar örgütümüz Devrimci Sol'un savaflç›lar›yd›lar.
Sizlerin, Halk›n Kurtulufl Savaflç›lar›yd›lar.
SSaavvaaflflçç››llaarr››mm››zzddaann HHÜÜSSEEYY‹‹NN AARRSSLLAANN, 1972'de Sivas'›n Zara il-
çesinde do¤du. Kürt milliyetindendi. Yoksul bir emekçi ailesinin
çocu¤udur. Muhasebecilik, so¤uk demircilik, pazarlamac›l›k gibi
birçok iflte çal›flarak yaflam›n› kazanm›flt›r.
1990'da Devrimci Gençlik ile tan›flt›. K›sa süreli Devrimci Genç-
lik içindeki faaliyetlerinden sonra 1991'de ‹stanbul'da mahalli bir
birimin sorumlulu¤una getirildi. 1993 Ocak›’nda milis komutan› ol-
du. Ve iki mahallenin sorumlulu¤unu sürdürdü.
O, kitleler içerisinde gece-gündüz kofltururken komutanl›¤›n›
yapt›¤› milisi daha ifllevli hale getirmek için ç›rp›n›rken darbe iha-
netini ö¤rendi. O'nun için tart›fl›lacak bir fley yoktu. Darbe ihanetti,
ihanet edenler cezas›z kalmamal›yd›... Darbecili¤in tasfiye edilmesi
ve saflar›m›zda darbecili¤in kavranmas› için tüm enerjisiyle çal›flt›.
Siyasi olarak her gün biraz daha gelifliyordu. Devrimci bir örgü-
te sahip olman›n gücünü ve O'nu kaybetmenin ne demek oldu¤unu
bilince ç›kar›yordu. Örgüt iç ve d›fl düflmanlara karfl› korunmal›yd›.
fiöyle diyordu "... Hareket benim ailem, her fleyimdir. Gerçek dost-
lu¤u ö¤retti. Hareket benim hayat›m, yaflamam›n en büyük nedeni-
dir. Yoldafllar›m›, hareketimi kendi öz ailemden daha çok seviyorum."
1993 yaz›nda Silahl› Devrimci Birlikler üyesi olurken düzenle
tüm köprülerini atm›fl, vatan› ve halk› için ölmeye ve öldürmeye
haz›rd›. Bir süre sonra birli¤in komutan yard›mc›l›¤›na atand›. Ör-
gütümüzün, darbeci hainler taraf›ndan birçok olanak ve de¤erleri-
463
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
nin tahrip edildi¤i, sanc›l› bir süreçte olanaks›zl›klar içerisinde bir
çok eylemin içinde yer ald›, yönetti. Birlik komutanl›¤›na atand›¤›n-
da geçici olarak aktif faaliyetlerini durdurma emrini alm›fllard›. Bir
savaflç› için yoldafllar› ve halk› katledilirken susmak zordu.
Beklediler.
Düflmandan hesap soracaklar›, intikam alacaklar› günü beklediler.
‹flte Ba¤c›lar Direnifl Destan› bu süreçte yarat›ld›. Bu destan›n ko-
mutan› Hüseyin Arslan'd›r.
O, düflman güçlerinin kuflatmas›n› gördü¤ünde, Güner ve Özlem
yoldafllar›yla birlikte düflmana kurflun ya¤d›r›rken bir elinde özgür-
lü¤ün, eme¤in, Devrimci Sol'un bayra¤›n› dalgaland›r›yordu.
Bayrak Ba¤c›lar’da dalgalanmal›yd›.
Çünkü O, Halk›n Kurtulufl Bayra¤›yd›.
Düflman a¤›r silahlar› ve bombalar›yla üsse sald›r›rken Kurtulufl
Bayra¤› daha da yükselmeliydi. Saat 04:00'te bayra¤› üssün pence-
resine ast›. Zafer iflareti yap›p geri dönerken vuruldu.
Vuruldu¤unda "Bayra¤›m›z Ülkenin Her Taraf›nda Dalgalanacak"
sözüne sad›k kal›p görevini yerine getirmenin huzuru içindeydi.
Mutluydu...
Bayrak dalgalan›yordu.
Son nefesine kadar vatan› ve halk› için savaflm›fl ve flehit düflmüfltü.
Ama Hüseyinler tükenmezdi.
Annesi cenazesinde flöyle diyordu: "E¤er üç kifli onlarca polisle 6-
7 saat süreyle çarp›flm›flsa ben böyle bir evlat dünyaya getirmekten
gurur duyar›m..."
Emperyalizme ve faflizme karfl› savaflacak binlerce Hüseyin var-
d›... Ve anneler on binlercesini do¤uracak, o¤ullar›n›, k›zlar›n› va-
tanlar› için, onurlar› için, insanca yaflamak için büyüteceklerdi.
AANNNNEELLEERR,,
Hüseyin'in annesinin ça¤r›s› sizedir.
Anneler, bu sömürücü, emek ve vatan düflman› iktidar› y›kmak
için çocuklar›n›z› yetifltirin. Çocuklar›n›z› bu düflünceyle, bu ahlak
ve kültürle büyütün.
464
Zafer Yolunda 2
Vatana ve halka karfl› görevini yapmayan, emperyalizme ve fa-
flizme karfl› savaflmayan bir evlat düzene hizmet ediyor demektir.
Anneler, Hüseyin'in annesinin sesine kulak verin... Ve O SES‹ hiç
unutmay›n.
GGÜÜNNEERR fifiAARR YYoollddaaflfl››mm››zz, aslen Elbistanl› olup 1969 ‹stanbul do-
¤umludur. Kürt milliyetindendir. Bir memur ailesinin çocu¤udur.
1987'de üniversiteye girdi¤inde 12 Eylül karanl›¤›ndan yeni ye-
ni s›yr›lmaya bafllayan gençlik oldukça hareketliydi. O k›sa sürede
saf›n› belirledi.
Dev-Genç'liydi.
Cesaretliydi...
Okul derne¤inin yönetiminde yer ald›... Ve k›sa sürede okuldan
uzaklaflt›r›ld›. 1988'den 1989 sonuna kadar okul içerisinde illegal
faaliyet sürdürdü. 1990'da Dev-Genç Befliktafl Bölge Komitesi'nde
yer ald›, ayr›ca Samsun ve Trabzon'da TÖDEF faaliyetlerini örgütle-
di. Bu süre içerisinde defalarca gözalt›na al›nd›, iflkence gördü. Her
seferinde iflkence tezgahlar›ndan bafl› dik ç›kmas›n› bildi. 1991
Aral›k›’nda tekrar yeralt› çal›flmas›na çekildi.
O, hep bir Silahl› Devrimci Birlikler savaflç›s› olmak isterdi... Ör-
gütte darbe ihaneti gerçekleflmiflti. Darbeden bilgi sahibi olmas› ve
örgütünü bulmas›; sorumlusu olan darbeci bir hainin devrimcili¤i
b›rak›p kaçmas›, o gün üsse geri dönmemesi üzerine, üssü terk
ederek bir iliflkimize u¤ramalar› sonucu olmufltur. Darbecilere kar-
fl› tavr› aç›k ve net olmufltur. Bu süreçte (’93 yaz›nda) ‹stanbul Si-
lahl› Devrimci Birlikleri'nin birinde istihdam edildi. Silahl› Devrim-
ci Birlikler içerisinde birçok eyleme kat›ld›. Bu faaliyet içerisinde
hergün biraz daha yetkinleflirken, düflmana büyük darbeler vurma-
n›n heyecan ve coflkusunu yaflarken, 4 A¤ustos 1994'te yoldafllar›
Hüseyin ve Özlem'le birlikte üslerinde kuflat›ld›lar.
Bayrak açacak, çat›flacak ve gerekti¤inde kanlar›yla, duvara Dev-
rimci Sol yazacak, son nefeslerine kadar devrim görevlerini yerine
getireceklerdi. Direnmek, direnifl destan› yaratmak bizim karakte-
rimizdi. Düflmanla do¤rudan alay etmeliydiler. Bayra¤› açm›fl, düfl-
mana kurflun s›k›yorlard›.
Saatlerdir üsse giremeyen düflman, yoldafllar›m›z›n atefli karfl›-
465
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
466
Zafer Yolunda 2
s›nda, tüm çevre evleri boflalt›p a¤›r silahlarla mevzilenip atefl etti-
¤i halde üsse giremiyor, yoldafllar›m›z› teslim alam›yorlard›. Saat-
ler geçiyordu.
Saat 04:00'de komutanlar› Hüseyin flehit oldu¤unda bayra¤› Gü-
ner devrald›. Komuta O'ndayd›... Teslim olun ça¤r›lar›na,
"Bofluna u¤rafl›yorsunuz, Biz ölümü tilililerle karfl›lar›z..." diye ce-
vap veriyordu, yoldafl› Özlem'le.
Böylesine ilk kez rastlan›yordu...
Dü¤ünlerde, cenazelerde, yürüyüfllerde halk›m›z›n tilililerini bi-
liyorduk...
Ama üzerlerine bomba ve kurflun ya¤arken,
Ölümleri an meselesiyken,
Tilili çekerek ölüme gidenlere ilk defa tan›k oluyordu Türkiye
Halklar›.
Halkt›lar. Onurluydular. Kahraman ve de¤erlerine ba¤l›yd›lar.
Tilili çekerek ve duvara kanlar›yla Devrimci Sol yazarak flehit ol-
dular.
Genç k›zd›lar. Namusluydular.
Emperyalist iflgalin ve faflizmin egemen oldu¤u bir ülkede, na-
mus, silah elde savaflmakt›r. Savaflt›lar.
Dost, düflman, halk herkes flaflk›nd›... Böylesini görmemifllerdi...
ÖÖZZLLEEMM KKIILLIIÇÇ 1976 Sivas do¤umlu... Kürt milliyetinden... Emekçi
bir ailenin k›z›...
Genç yafl›nda mücadelenin önemli sorunlar›yla tan›flt›. Nas›l dü-
zende, toplum içinde güzellikler ve pislikler varsa devrimci müca-
dele içerisine de düzen pisliklerinin çok çeflitli biçimlerde s›zd›¤›-
n›, etraf› kirletti¤ini gördü.
Örgütü, sahiplenmeyi, ihaneti, ilkeli olmay› ve savaflmay› ö¤rendi.
Y›llar› günlere s›¤d›rarak büyüdü.
1992'de 16 yafl›nda Ankara Liseli Devrimci Gençlik yöneticileri
aras›ndayd›.
1993 fiubat›’nda darbe ihanetini ö¤rendi¤inde 17 yafl›ndayd›...
Devrimcili¤i safl›k, temizlik, do¤ruluk, hakl›dan yana olmak ola-
rak kavram›flt›.
Örgütlü bir insand›. ‹lkeliydi.
Amcas› M. K›l›ç hain olmufl, Özlem'e haince yaklaflarak O'nu iha-nete sürüklemek istiyordu. Amcas›n›n isteklerine "... sen darbeci-sin..." dedi¤inde, M. K›l›ç "... Neden sen ye¤enim de¤il misin?..." di-ye sordu¤unda " ... devrimci iliflkiler amca-ye¤en iliflkisi de¤ildir, ör-gütlü yoldafll›k iliflkileridir..." cevab›n› vermiflti.
17 yafl›nda 17 y›ld›r devrimci oldu¤unu iddia eden bir haine
ders veriyordu.
Savafl ac›mas›z sürüyordu. Örgüt ihanete u¤ram›fl, savafl›m›z en-
gellenmiflti. Hainler asla affedilemezdi. Özlemin amcas› yok, hain
M. K›l›ç vard› art›k. M. K›l›ç haininin bulunmas›nda ve cezaland›r›l-
mas›nda bizzat yer ald›.
Darbeciler iflbirlikçiydi, ihbarc›yd›. Özlemin cezaland›rmada yer
ald›¤›n› anlam›fllard›. "Küçük k›z" diyerek bildirilerle oligarfliye ih-
bar ettiler.
Özlem için yeni bir süreç bafll›yordu. O'nun halk› için katlanama-
yaca¤› hiçbir fedakarl›k yoktu. En yak›nlar›n›n ihanetini, çirkefli¤i-
ni görmüfl, örgütünün güzelliklerini daha iyi tan›m›flt›.
Bir süre sonra,
Sivas da¤lar›nda gerillayd›...
Özlem için mücadelenin alan› yoktu. O, "her yerde, her türlü gö-
rev yapabilirim" diyen örgüt insan›yd›.
Da¤lar› çok seviyordu. Ama sa¤l›¤› nedeniyle tekrar flehirlerde
istihdam edildi. 1993'te ‹stanbul Silahl› Devrimci Birlikleri'nde sa-
vaflç›yd›.
Militanl›k, kitle çal›flmas›, sab›r ve özveri Özlem'in nitelikleridir.
Örgüt, maddi zorluklar içerisindeyken savaflç› görevlerini aksat-
mayacak flekilde bir iflte çal›flarak üssün ihtiyaçlar›n› gidermek için
katk›da bulunuyordu.
18 yafl›ndayd›...
Silahl› Devrimci Birlikler savaflç›s›yd›.
Emekçiydi.
Sab›rl›yd›.
"Bizim de günümüz gelecek" diyenlerdendi.
4 A¤ustos gecesi düflman güçleriyle karfl› karfl›ya geldi¤inde, ar-
467
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
t›k 18 yafl›nda tecrübesiz, genç bir k›z de¤ildi. Genç yafl›nda ac›la-
r›, ihaneti, savafl›n ac›mas›zl›¤›n› görmüfl, ülkesinin ve halk›n›n
kurtuluflu için yola ç›km›fl bir savaflç›yd›.
4 A¤ustos gecesi düflman›n kuflatt›¤› üs Türkiye ve Kürdistan'd›.Türk ve Kürt halklar›n›n öncüsüydüler.18 yafl›ndayd›.Korkusuz ve cesurdu.
Vatan ve halk u¤runa savaflmak için cesur ve korkusuz olmak ge-
rekmiyordu. Onurlu ve namuslu olmak yeterliydi.
Onurluydular. Namusluydular.
Yoldafl› Güner'le birlikte tilililerini çekip duvara son sözleri Dev-
rimci Sol yazd›klar›nda ölürken coflkuluydular.
18 yafl›ndayd›.Ders veriyordu.
Yüzlerce gencimiz ölürken, vatan ve halk sevgisinden yoksun
düzenin pisli¤i içerisinde onursuzca yaflayanlara ö¤retiyordu.
Ülkeye ve halka hiçbir yarar› olmayan halk›n ve devrimcilerin öl-
melerine de¤er vermeyip, kendi yaflamlar›n› herfleyin üstünde tu-
tan, sürüngen küçük burjuva ayd›nlar›na, dava kaçk›nlar›na, darbe-
ci la¤›m farelerine ders veriyordu.
Türk, Kürt tüm milliyetlerden gençlere ça¤r› yap›yordu. Bu vatan bizim. Bu halk bizim. Biz halk›z.Yaflamak için, yaflatmak için savaflal›m.
HHAALLKKIIMMIIZZ!!
HÜSEY‹N'‹N, GÜNER'‹N, ÖZLEM'‹N SAVAfiI HEP‹M‹Z‹N SAVAfiIDIR!
HALKIMIZIN SAVAfiIDIR!
DEVR‹MC‹ SOL'UN SAVAfiIDIR!
DEVR‹MC‹ SOL SAFLARINDA SAVAfiA KATILIN!
DEVR‹MC‹ SOL
468
Zafer Yolunda 2
HHAALLKK DDÜÜfifiMMAANNII ÜÜÇÇ HHAA‹‹NN‹‹ CCEEZZAALLAANNDDIIRRDDIIKK!!
Düflman, devrimci hareketlere karfl› sald›r›lar›n› çok çeflitli bi-
çimlerde sürdürmektedir. Tutuklamalar, gözalt›lar, iflkenceler, teh-
dit ve öldürmeler, bilinen düflman yöntemleri olup aç›k hareketler-
dir. Düflman›n aç›ktan gelen bu sald›r›lar›na karfl› mücadele etmek,
savaflmak her devrimcinin yapmas› gereken bir görevdir. ‹nanç, ce-
saret, halka ve vatana ba¤l›l›k, namuslu olmak bu savafl› vermek
için yeterlidir. Ama, düflman sadece bilinen bu aç›k yöntemlerle sa-
vaflm›yor. Toplumlar›n oluflumlar›ndan itibaren egemen güçler, her
zaman kendi düzenlerine karfl› ç›kan topluluklar ve örgütler içeri-
sine ajan sokarak, devrimci geliflimi engellemek, hedef sapt›rmak,
kendilerine karfl› geliflen hareketleri denetimleri alt›na alma ve yok
etme faaliyetlerini sürdürmüfllerdir.
Di¤er bir yöntemleri ise gerçek anlamda davaya inanmam›fl,
mevcut düzenden her yönüyle kopmam›fl, çeflitli amaçlarla devrim-
ci örgütler içerisine girmifl zay›f, bencil kiflilikteki insanlar› zorla
veya bencilliklerini tatmin edecek çeflitli vaatlerle hainlefltirerek,
örgütlere darbe vurup güçten düflürmek istemektir. ‹haneti besle-
yen, kendi içinde tafl›yan bu zay›f kifliliklere, "Yaflam m›, devrim
mi?" dayat›l›r. Vatan› ve halk› için yaflam›n› feda edemeyenler, ege-
men güçlerin zoru, fliddeti ve tehditi karfl›s›nda kendi yaflam kay-
g›lar›n› ön plana ç›kart›rlar. Yaflam kayg›s› devrimin ç›karlar›n›n ye-
rini almaya bafllad›¤›nda her türlü ihanetin beslenip büyüdü¤ü ze-
min de ortaya ç›km›fl demektir. Düflman›n hareket etti¤i alan bu ze-
mindir. Bu zeminde ajanlaflt›rmalar, çözülmeler, çarp›k, reformist,
hedef sapt›ran, birli¤i bozan düflüncelerin ve sabotör faaliyetlerin
ortaya ç›kt›¤› görülür.
469
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 24 A¤ustos 1994 SSaayy››:: 74
Düflman›n hareket etti¤i bu zemini mutlak anlamda ortadan kal-
d›rmak mümkün de¤ildir. Çünkü, yüzy›llar›n bencil ve ç›karc› dü-
flüncelerinin, yaflam biçiminin egemen oldu¤u bir düzeni y›kacak
olan insanlar, bu düzende yetiflmifllerdir. fiu veya bu flekilde düze-
nin bencil düflüncelerini tafl›yanlar, bu bencilliklerini çok çeflitli bi-
çimlerde devrimci mücadeleye de yans›tacaklard›r. Bencillik, ç›kar-
c›l›k ve egemen güçlerin ideolojik, kültürel olarak sürekli bunlar›
empoze etmesi ve zor yöntemleri karfl›s›nda ihanetler de olacakt›r.
‹hanetleri asgariye indirmek, boyutlu zarar vermelerini engellemek
bize ba¤l›d›r. Bu, herfleyden önce ideolojik netli¤e ve sa¤laml›¤a sa-
hip olmak demektir. ‹deolojik olarak net ve sa¤lam oldu¤umuzda,
bunu içsellefltirip; düflüncede, kültürde, yaflam biçiminde, çal›flma
tarz›nda uygulad›¤›m›zda devrime ve örgüte yabanc› unsurlar›n
uyum sa¤lamas›, bar›nmas› güçleflecektir. Devrim ve karfl› devrim
aras›ndaki çizgiler, küçük burjuva ayd›nlar›n›n, demokratlar›n›n,
burjuva hümanistlerinin, sol maskeli burjuva ajanlar›n›n her fleyi
belirsizlefltiren, tart›flan, esasta tüm keskinli¤e ra¤men, burjuva
düflüncelerinden, serseri, sorumsuz yaflamlar›ndan halka yabanc›
kültürlerinden ay›rdedilebilecek kadar kal›nlaflmal›d›r. Biz bu top-
raklarda, vatan›m›zda, halk›m›zla devrim yapaca¤›z. Onlar›n içeri-
sinde, onlardan biriyiz, bir ad›m önlerindeyiz. Ama ayaklar›m›z va-
tan topra¤›na s›k›ca basmak zorundad›r. Vatan topra¤›m›za s›k›ca
basmayanlar, devrime öncülük yapacak örgütü yaratamazlar. Halk›
devrime götüremezler. Sa¤a sola savrulurlar. Halka yabanc› düflün-
celeri, burjuvaziden ve emperyalizmden çalarak veya onlar›n yön-
lendirmesiyle adeta zorla halka ve devrimcilere kabul ettirmeye ça-
l›fl›rlar. Sürekli olarak kapitalizmin kiflilere kazand›rd›¤› bencil, za-
y›f, duygusal yönlere seslenerek, k›flk›rtarak, devrimi ve örgütleri
sabote etmek isterler.
Düflüncede sa¤lam ve net olmay›p, düzenle ba¤lar›n› tam olarak
koparmam›fl olanlar çeflitli zeminlerde ve koflullarda burjuvazinin
yönlendirmesi alt›na girerek do¤rudan veya dolayl› düflmana hiz-
met ederler.
Devrim ve karfl›-devrim aras›ndaki çizgiler kal›nlaflmak zorunda-
d›r. Bu; demokratlarla, burjuva hümanistlerle, reformistlerle, dev-
rimci geçinen küçük-burjuva ayd›nlar›yla, ihtilalcilerin her fleyiyle
470
Zafer Yolunda 2
birbirinden ayr›lmas› demektir. Bu; vatandan, halktan, devrimden
yana olanlarla vatan hainlerinin, halk düflmanlar›n›n birbirinden
ayr›lmas› demektir.
Devrimci Halk Kurtulufl Hareketi, bu düzende, bu düzenin ide-
olojik, ekonomik, politik, kültürel bütün çirkeflikleriyle savaflarak
geliflecektir. Bu savafl büyük kahramanlar yarat›rken hainler de ç›-
kacakt›r. Sadece kahramanlar›m›z› görüp hainleri görmemek, düfl-
man›n hainlefltirme yöntemlerine karfl› önlem almamak demektir.
Önlem almak zorunday›z. Esas olarak önlem ideolojik, politik, kül-
türel, yöntem ve çal›flma tarz›nda devrimcileflmektir. Devrimcilefl-
meyi, ihtilalcili¤i benimsemektir. ‹htilalcili¤i benimsemek, öncelik-
le düflman›n hangi düflünce, kültür, yöntem ve araçlarla ihtilalcili-
¤i engellemeye çal›flt›¤›n› kavramak demektir. Bunu kavrad›¤›m›z-
da, geliflen bütün olaylara, olgulara, düflüncelere bu duyarl›l›kla
bakt›¤›m›zda düflman güçlerin, d›fl›m›zdaki ve içimizdeki faaliyet-
lerini daha kolay görece¤izdir. ‹htilalcili¤e karfl› olan düflman, bir
ihtilalci gibi düflünemez, yaflayamaz, üretemez. Muhakkak aç›k ve-
recektir.
Bütün bunlarla birlikte düflman faaliyetleri sürecektir. Ortaya
ç›kt›¤› noktada en a¤›r flekilde cezaland›rmak zorunday›z. ‹hanetin
cezas› ölümdür ve bu tarih boyunca süregelen halklar›n adaletidir.
Vatana, halka ve örgüte ihanet etmek ba¤›fllanamaz. Ba¤›fllamak da-
ha çok ihanet demektir.
Düflman ç›karc›lar›, zay›f kiflilikleri hainlefltirerek bize zarar ver-
meye, içimize sokmaya çal›flacakt›r. Bu, devrimin ve karfl›-devrimin
savafl›d›r. Onlar kendi s›n›flar›n›n ç›karlar›n› korumak için insanla-
r› hainlefltirmeye çal›flacaklar, biz de devrimin ç›karlar›n› korumak
için hainleflmeleri engelleyecek,
engelleyemedi¤imiz durumda ortaya ç›karacak, bulacak ve hak
etti¤i cezay› verece¤iz.
BB‹‹RR KKOONNTTRRGGEERR‹‹LLLLAA AAJJAANNII:: fifi‹‹MMEELL AAYYDDIINN
‹stanbul mahalli bölgelerde faaliyetimiz içinde yer alan fiimel
Ayd›n, birçok operasyonun yap›lmas›nda kontrgerilla ajan› olarak
çal›flm›fl ve örgütümüze zarar vermifltir.
471
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
472
Zafer Yolunda 2
Bir çok operasyonun, tutuklanman›n O'nun çevresinde oluflmas›
ve O'na bir fley olmamas› flüpheleri üzerinde yo¤unlaflt›rm›flt›r. Po-
lis de fiimel Ayd›n'›n art›k d›flar›da fazla ifle yaramayaca¤›n› düflün-
dü¤ünden son bir operasyonla yeni tutuklamalarla birlikte fiimel
Ayd›n'› da tutuklad›. Tutuklamaktaki amaç cezaevinde ajan faaliye-
tini sürdürmek ve fiimel Ayd›n üzerindeki kuflkular› kald›rarak ye-
niden d›flar›daki mücadelede ajan olarak kullanmak istemesiydi. fii-
mel Ayd›n'a "Cezaevinde seni sorgulayacaklard›r ama, diflini s›k sa-
na inanacaklard›r" diye telkinde bulunulmufltur.
fiimel Ayd›n, daha lise birinci s›n›ftan itibaren ajanlaflt›r›lm›fl ve
her konuda e¤itilmifltir.
fiubat 1994'te tutuklanmas›ndan itibaren cezaevinde yap›lan
sorgusunda, sürekli olarak yalan söyleyerek, masum ve hasta roller
tak›narak, oyalama yolunu seçmifltir. Ancak, 29 Temmuz'dan itiba-
ren kontrgerillan›n O'na verdi¤i e¤itim, gerçekler karfl›s›nda O'nu
kurtaramam›fl ve suçlar›n› itiraf etmifltir.
Lise birden itibaren nas›l ajanlaflt›r›ld›¤›n›, polisin e¤itim yön-
temlerini, nas›l çal›flt›klar›n›, örgütümüz içerisindeki rolünü, poli-
sin planlar›n›, verdi¤i zararlar› itiraf etmifltir. Bütün bu itiraflar›,
ses bantlar› ve kendi el yazmalar›yla belgelenmifltir. Yap›lan sorgu-
sunda verdi¤i tüm ifadeler, ilgili insanlar›n anlat›mlar›, mahalli böl-
gelerdeki operasyonlar›n geliflimi incelenerek fiimel Ayd›n'›n polis
ajan› oldu¤u kesinleflmifltir.
Bu nedenle, fiimel Ayd›n'›n ajan faaliyeti sürecinde bir çok insa-
n›m›z› yakalatt›¤› ve cezaevinde bu ajan faaliyetini bilinçli bir fle-
kilde sürdürmek istedi¤i kesinleflti¤inden 20.8.1994 tarihinde
ölümle cezaland›r›lm›flt›r.
AAHHMMEETT CCEELLAALL ÖÖZZKKUULL:: BB‹‹RR HHAA‹‹NN
Karadeniz Bölgesi’nde çeflitli sorumluluklar› olan ve Karadeniz
K›r Gerilla Birli¤i ile iliflki sürdüren, örgütümüzün üyesi Ahmet Ce-
lal Özkul, flubat ay›nda bölgede yap›lan bir operasyon sonucu gö-
zalt›na al›nm›flt›r.
Gözalt›na al›nd›¤› ilk andan itibaren örgütsel iliflkilerimize ve
devrimci de¤erlerimize ba¤l› kalmayarak yaflam kayg›s›na düflmüfl,
düflmana örgütsel iliflkilerimizden bafllayarak tüm iliflkilerimizi de-
flifre etmifltir.
Gözalt›na al›nmas›n›n ikinci gününde Gerilla Birli¤imizin s›¤›-
naklar›n›n bulundu¤u bölgeyi bizzat göstermifl, 9.2.1994 sabah›
Gerilla Birli¤imizin s›¤›naklar›n›n bulundu¤u bölge Ahmet Celal Öz-
kul'un rehberli¤inde kuflat›lm›fl, ç›kan çat›flmada birlik komutan›-
m›z Bahattin An›k flehit düflmüfltür. Düflman refakat›nda bulunan
ve düflmanla iflbirli¤inin sonuçlar›n› gören hain Ahmet Celal Özkul,
silah seslerinin gerilla üslerine sald›r› oldu¤unu ve bu sald›r›n›n
sonucunda flehitlerin olabilece¤ini bildi¤i halde silah sesleri aras›n-
da rahatl›kla düflman güçlerinin verdi¤i yeme¤i yiyebilmifltir.
Bahattin An›k'› flehit vermekle birlikte düflman kuflatmas›n› yar-
may› baflaran birli¤imiz, düflman›n yo¤un operasyonu ve takibi so-
nucu, 12.3.1994 günü tekrar düflman sald›r›s›na u¤ram›fl ve ç›kan
çat›flmada Yücel Maral, Yavuz Yazl›, Bar›fl Atalay, ‹rfan Yenilmez ve
Ali Faik Özkan yoldafllar›m›z flehit düflmüfltür.
Süregelen operasyonlarda birçok savaflç›m›z ve bölgede faaliyet
gösteren kadrolar›m›z tutsak düflmüfltür.
Ahmet Celal Özkul, ihaneti sonucu, bildi¤i ve dolayl› bilgi sahi-
bi oldu¤u birçok taraftar›, dost iliflkilerimize kadar hemen her fleyi
düflmana vermifltir. Raporlardaki flifreleri çözmüfl, polisin ortaya
ç›k›p da bulamad›¤› iliflkileri bulmas›na da yard›mc› olmufltur.
Özetle, Ahmet Celal Özkul, gözalt›na al›nd›¤› andan itibaren, bil-
gi sahibi oldu¤u tüm iliflkileri düflmana vermifltir. Alt› gerillam›z›n
flehit olmas›nda ve birçok yoldafl›m›z›n tutsak düflmesinde birinci
dereceden suçludur.
Tutukland›ktan sonra örgütümüze karfl› aç›k olmam›fl, iflledi¤i
a¤›r suçlar›n hesab›n› vermekten kaçm›flt›r. Yoldafllar›m›z›n flehit
olmas›nda düflmanla iflbirli¤ini gizlemeye çal›flarak, düflmana ver-
di¤i bilgileri örgütümüze do¤ru bir flekilde anlatmayarak, bölgeyi
operasyona aç›k halde tutmufltur. Bütün bunlara neden, a¤›r suç ifl-
lemedi¤i kan›s› yaratarak a¤›r cezadan kurtulmakt›r. Yaflam kayg›-
s›d›r.
Ancak soruflturman›n ilerleyen günlerinde belli oranda bu suçla-
r›n› itiraf etmifltir. Bunu yaparken de yine yaflam kayg›s› tafl›yor
473
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
olup bir yandan "örgütün adaletine s›¤›n›yorum" derken bir yandan
da "düflman bana baflka cezaevine gitme olana¤› tan›m›flt› ama yap-
mad›m" demek istemektedir. Böylece hem düflman nezdinde, hem
de devrimci adaletten kurtularak yaflamaya devam edecektir. Düfl-
mana s›¤›nman›n kurtulufl olmad›¤›n› bilmektedir. Bütün bunlar
göstermektedir ki, Ahmet Celal Özkul'un devrimci adalete s›¤›nma-
s› adaletin tecellisi için de¤il, kendi can kayg›s› nedeniyledir.
Ahmet Celal Özkul'un gözalt›na al›nd›¤› tarihten itibaren düfl-
man karfl›s›ndaki tutumu, alt› yoldafl›m›z›n flehit olmas›na ve
birçok yoldafl›m›z›n tutsak düflmesine ve bölgede birçok iliflkimi-
zin a盤a ç›kmas›na neden olan iflbirli¤i tavr› uzun bir süre ayr›nt›-
l› bir flekilde sorgulanm›flt›r.
Bu sorgulamada Ahmet Celal Özkul'un kendi anlat›mlar›, birlikte
ve daha sonradan gözalt›na al›nan insanlar›m›z›n anlat›m ve de¤er-
lendirmeleri, sorgulamay› bizzat sürdüren yoldafllar›m›z›n de¤er-
lendirme ve sorgulama tutanaklar› incelenmifl ve Ahmet Celal Öz-
kul'un yukar›da aç›klad›¤›m›z flehitlerimiz, tutsak düflmeler ve ilifl-
kilerin deflifre olmas›ndan birinci dereceden sorumlu oldu¤u, düfl-
manla iflbirli¤i yapt›¤› sonucuna var›lm›flt›r.
Ahmet Celal Özkul, düflmanla iflbirli¤i yaparak ölümlere neden
olacak düzeyde suç ifllemenin devrimci hukuk içerisindeki karfl›l›-
¤›n› bilmeyen, bilinçsiz, s›radan biri de¤ildir. Örgütsel ilke ve de-
¤erleri, devrimci adaletin k›staslar›n› bilmektedir. Bütün bunlar›
bilmesi iflledi¤i a¤›r suçun bilincinde oldu¤unu göstermektedir.
Düflmanla iflbirli¤i yaparak, örgütüne, yoldafllar›na, vatan›na
ihanet etti¤inden, 21.8.1994 tarihinde ölümle cezaland›r›lm›flt›r.
HH.. HHUULLUUSS‹‹ KKUULLAAKK:: YYOOLLDDAAfifiIINNII BBEEfifi DDAAKK‹‹KKAADDAA SSAATTAANN BB‹‹RR KKAATT‹‹LL
1988 tarihinde Ankara'da gözalt›na al›nd›¤›nda bildi¤i tüm ör-
gütsel iliflkileri polise vererek çözülmüfltür. Tahliyesi ile birlikte
kendini afl›p kan›tlayaca¤›n› belirtti¤inden, alt düzeyde görev veri-
lerek kendisini kan›tlamas› istenmifltir.
22 Nisan 1993 tarihinde ‹stanbul'da Silahl› Devrimci Birlikler
(SDB) Komutan› ‹brahim Yalç›n'›n kurumlaflmas› ve kuryeli¤i göre-
474
Zafer Yolunda 2
475
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
vini sürdürürken yakalanm›flt›r. Yakaland›¤› ilk dakikalardan itiba-
ren -daha sokaktayken- iflbirli¤i yapmaya bafllam›flt›r. Polisle birlik-
te ‹brahim Yalç›n'a telefon ederek takipte oldu¤unu, gelemeyece¤i-
ni belirterek ‹brahim Yalç›n'›n kurtulmas›n› engellemifl ve katledil-
mesini sa¤lam›flt›r. Cezaevinde bu a¤›r suçuna ra¤men ciddi bir he-
saplaflmaya girmemifl olumsuz tavr›n› sürdürmüfltür.
Bu nedenle, 20.8.1994 tarihinde ölümle cezaland›r›lm›flt›r.
Zorla veya kendi ç›karlar› için düflmanla iflbirli¤i yapanlar›, iti-
rafç› hainleri, ideolojik bask› alt›nda örgütümüze zarar verenleri,
hedef sapt›rmaya çal›flanlar› bulacak, ortaya ç›karacak ve cezalan-
d›rmaya devam edece¤iz. Örgütümüzün tarihi bilinir. fiimdiye ka-
dar hiç bir halk düflman›n›, haini unutmad›k, y›llar geçse de bulduk
ve cezaland›rd›k. Haf›zas› zay›f olanlar yeniden hat›rlatmam›z›
uyar› kabul etmelidirler. ‹hanet yolundan vazgeçmelidirler. Aksi
halde sonuçlar›na katlanacaklard›r.
BÜTÜN HA‹NLER DEVR‹MC‹ ADALET KARfiISINDA HESAP
VERECEKLERD‹R!
DEVR‹MC‹ SOL
HHAALLKKIIMMIIZZAA VVEE HHAARREEKKEETT‹‹MM‹‹ZZEE KKAARRfifiII ‹‹fifiLLEENNMM‹‹fifi
HH‹‹ÇÇBB‹‹RR SSUUÇÇ CCEEZZAASSIIZZ KKAALLMMAAYYAACCAAKKTTIIRR
""DDaarrbbeeccii ççeettee flfleefflleerriinnee vvee hhaallaa öörrggüüttüümmüüzzüü ttaassffiiyyee vvee ssaabboo--ttee eettmmeeyyee ççaall››flflaannllaarraa ssoonn ççaa¤¤rr››::
BBuu yyaazz››nn››nn yyaayy››nnllaanndd››¤¤›› ttaarriihhtteenn iittiibbaarreenn 33 ggüünn iiççeerriissiinnddeehhaarreekkeettiinn aaddaalleettiinnee ss››¤¤››nn››pp ggeelliipp tteesslliimm oollaannllaarr››nn ssaammiimmiiyyeettddeerreecceelleerriinnee ggöörree iiflfllleeddiikklleerrii ssuuççllaarr yyeenniiddeenn eellee aall››nn››pp,, ddeevvrriimm--ccii aaddaalleett iillkkeelleerriiyyllee yyaarrgg››llaannaaccaakkllaarrdd››rr.. AAkkssii hhaallddee,, iiflfllleeddiikklleerriiaa¤¤››rr ssuuççllaarr››nn bbiirriinnccii ddeerreecceeddeenn ssoorruummlluussuu oollaarraakk cceezzaallaanndd››rr››--llaaccaakkllaarrdd››rr.. ((......))""
7 Haziran 1993'te, tüm kadrolar›m›z›n kat›l›m›yla ald›¤›m›z "2
No'lu Karar"›m›zla, darbecilerin suçlar›n› birer birer saym›fl, teslim
olmalar› için kendilerine süre vermifl, aksi durumda cezaland›r›la-
caklar›n› belirtmifltik. Bu karar›m›z, tüm dünya ve Türkiye halklar›-
na, devrimci kamuoyuna ve darbeci kontra çetesine aç›klanm›flt›r.
Darbeci kontra çetesi, ortaya ç›k›fl›ndan bugün vard›¤› noktaya
kadar tam bir karfl›-devrimci sabotaj hareketi olarak gündeme gel-
mifl, süreç içerisinde yapt›¤›m›z tüm tespitler her sözcü¤üne kadar
hayat içerisinde kan›tlanm›fl, darbe ve darbecilik her fleyiyle bit-
mifl, tükenmifltir. Tüm bu geliflmeler aleni yaflanm›fl, darbeciler
yapt›¤›m›z tüm ça¤r›lara cevap dahi vermemifl, kaç›fl›, ayr›l›¤› ör-
gütlemeye yeltenmifl, bunu baflaramad›klar› noktada oportünizm
ve kontrgerilla ile birleflerek hareketimizi yok etmeye çal›flm›fl,
ama sonuçta üç-befl ›rz düflman›, h›rs›z ve çapulcu bir çete art›¤›na
dönüflmüfllerdir.
Dün oldu¤u gibi bugün de darbeci kontra çetesine, onlara yar-
476
Zafer Yolunda 2
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 19 Eylül 1994 SSaayy››:: 75
d›m ve suçlar›na ortakl›k edenlere karfl› ald›¤›m›z 7 Haziran 1993
tarihli "2 No'lu Karar"›m›z geçerlili¤ini ve de¤ifltirilemezli¤ini koru-
maktad›r. 7 Haziran 1993'ten bugüne darbecilik art›k tarihe mal ol-
mufltur. Ve bizim aç›m›zdan sorun, devrimcilerin adaleti sorunu-
dur. AAddaalleettiimmiizz tteecceellllii eeddeecceekkttiirr.. Darbeci kontra çetesi ve onla-
ra kucak açan, iflbirli¤i yap›p hareketimize karfl› suç iflleyenler ce-
zas›z kalmayacakt›r.
Hareketimiz ortaya koydu¤umuz çerçevede, darbeci kontra çete-
sine yönelik olarak afla¤›daki eylemleri gerçeklefltirmifltir:
88 EEyyllüüll 11999944 günü, darbecilere ait kontra merkezi olan "Devrim-
ci" Çözüm dergisi yaz› iflleri müdürü Erol Akgün cezaland›r›lm›flt›r.
Erol Akgün oligarfliyle ayn› paralelde hareketimize karfl› küfür ve
hakaret eden, yalan ve demagojileriyle dolu kontra yay›n› "Devrim-
ci" Çözüm dergisinin yaz› iflleri müdürlü¤ünü üstlendi¤i ilk gün bu
cezay› hak etmifl, adaletimiz 8 Eylül 1994'te tecelli etmifltir.
1133 EEyyllüüll 11999944 günü, ortaya ç›kt›¤› günden bugüne darbecilere
kucak açan, koruyan, kollayan, bas›n ve kamuoyu önünde darbeci
kontra çetesinin sözcülü¤üne soyunup hareketimize küfür ve haka-
rette pervas›z davranan Mahmut ve Bakiye Eliuygun, evleri bas›l-
mak suretiyle uyar›lm›fl, iflledikleri suçlar hat›rlat›lm›fl, adaletimi-
ze s›¤›nmalar› ifade edilmifltir. Olay sonras› bas›na verdikleri de-
meçlerde ayn› tavr›n› sürdüren bu kifliler, tav›rlar›n›n hesab›n› so-
raca¤›m›z› bilmelidirler.
1155 EEyyllüüll 11999944 günü, Bak›rköy'deki Nezihi Modaevi, darbeci
kontra çetesinin bir dönem üs olarak kulland›¤›, sahiplerinin ayn›
zamanda polisle iflbirli¤i yapt›¤› bir yer olmas› nedeniyle taraf›m›z-
dan bas›lm›fl, yak›lmak suretiyle tamamen tahrip edilmifl, sahipleri
uyar›lm›flt›r.
66--1144 EEyyllüüll tarihleri aras›nda, ‹stanbul genelinde kontra dergi
"Devrimci" Çözüm'ü satmamalar› do¤rultusunda uyard›¤›m›z gaze-
te bayileri uyar›m›z› dikkate alm›fl, satmamaya bafllam›flt›r.
1188 EEyyllüüll 11999944 günü, kontra yay›n› "Devrimci" Çözüm dergisini
uyar›lar›m›za ra¤men da¤›tmakta ›srar eden YAY-SAT'a (Yay›n Sat›fl
Da¤›t›m fiti.) ait Ça¤layan semtindeki bayi, taraf›m›zdan bas›lm›fl,
yak›larak tahrip edilmifltir. Keza, uyard›¤›m›z halde kontra yay›n›-
477
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
478
Zafer Yolunda 2
n› satmaya devam eden Yenibosna Y›ld›r›m Beyaz›t Caddesi'ndeki
bir k›rtasiye dükkan› da 19 Eylül'de iflledi¤i bu suçtan dolay› bas›l-
m›fl, yak›larak tamamen tahrip edilmifltir.
DARBEC‹ KONTRA ÇETE ARTIKLARI EYLEMLER‹M‹Z‹N DEVAM EDECE⁄‹N‹, ADALET‹M‹ZDEN KURTULAMAYACAKLARINI B‹LMEL‹D‹R!
DEVR‹M YÜRÜYÜfiÜMÜZÜ H‹ÇB‹R GÜÇ DURDURAMAZ!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL!
DEVR‹MC‹ SOL
479
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
KKUURRTTUULLUUfifiUUMMUUZZUUNN YYOOLLUU HHAALLKK KKUURRTTUULLUUfifi
SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRIINNIINN KKAANNLLAARRIIYYLLAA
AAYYDDIINNLLAATTTTIIKKLLAARRII YYOOLLDDUURR
KKÜÜRRTT VVEE TTÜÜRRKK UULLUUSSUU!!
TTÜÜMM UULLUUSS VVEE MM‹‹LLLL‹‹YYEETTLLEERRDDEENN EEMMEEKKÇÇ‹‹ HHAALLKKIIMMIIZZ!!
Savafl›m›z her cephede bütün fliddeti ile sürüyor. Bu savaflta bu
topraklarda do¤up büyümüfl, halk›m›z›n en de¤erli evlatlar›n›,
genç k›zlar›m›z›, o¤ullar›m›z› flehit veriyoruz. Bugün vatan›m›z eli
silahl›, a¤z›ndan salya akan katiller sürüsünün terörüyle yak›lmak-
ta ve y›k›lmaktad›r. Kaybedeceklerini bilmenin korkusuyla vahflice
sald›rmaktad›rlar. Güçlü oldu¤umuzu, hakl› oldu¤umuzu biliyorlar.
Bu topraklarda daha birçok Halk Kurtulufl savaflç›m›z› flehit verme-
ye haz›r oldu¤umuzu biliyorlar. fiehitlerimizin kan›n› yerde b›rak-
mayaca¤›m›z› biliyorlar. Korkular›, umutsuz sald›rganl›klar› bun-
dand›r. Terör ve fliddette s›n›r tan›mayan bir düflmanla savafl›yo-
ruz. Hiçbir de¤er tan›mayan bu düflman, bugün Kürdistan'da da¤la-
r› bombalamakta, ormanlar› yakmakta, bölgeyi insans›zlaflt›rmak
için her türlü vahfleti sergilemektedir. Nüfus ve kaynak kontrolleri
ile köyleri boflaltmak istemekte, bu topraklar›n sahibi Kürt halk›n›
yok etmek istemektedir.
Baflaramayacaklar. fiehitlerimizin kan›yla sulad›¤›m›z vatan top-
raklar› her gün biraz daha özgürlefliyor. Halk Kurtulufl Savaflç›lar› ile
omuz omuza savaflmak isteyen Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Gürcü,
Laz, Azeri tüm ulus ve milliyetlerden, tüm mezheplerden binlerce
genç, ihtiyar, kad›n, erkek insan›m›z özgürlük için eline silah almak
için can at›yor. Bizim gücümüz halk›m›zdan, hakl›l›¤›m›zdan, yüre-
¤imizden ve bilincimizden geliyor. Adalet, namus ve onur için sava-
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 22 Eylül 1994 SSaayy››:: 76
fl›yoruz. Her türlü bedeli ödemeye haz›r›z. Bü-
tün zorluklar›na ra¤men savafl›m›z› ad›m
ad›m büyütecek emperyalistleri, iflbirlikçileri-
ni, zalimleri vatan›m›zdan söküp ataca¤›z.
Demokratik Halk ‹ktidar›n› kuraca¤›z. Bu vata-
n› Amerikan iflbirlikçilerine b›rakmayaca¤›z.
3 Eylül 1994 günü Kürdistan da¤lar› bir ke-
re daha flehitlerimizin kan›yla özgürlü¤e bir
ad›m daha yaklaflt›. Dersim ‹brahim Erdo¤an
K›r Silahl› Devrimci Birlikler Bölge Komutanl›-
¤› Hayri Koç Müfrezesi’ne ba¤l› bir grup Halk
Kurtulufl Savaflç›m›z Arasor mevkiinde düfl-
man pususuna düfltü. Ç›kan çat›flmada 5 sa-
vaflç›m›z› flehit verdik. Ayn› çat›flmada düfl-
man, 1'i ölü olmak üzere 4 kay›p vererek att›-
¤› pusu istedi¤i sonucu almadan bölgeden çe-
kildi. Ayn› bölgede 19 Mart 1994 tarihinde de
gerillalar›m›z 3 flehit vermiflti. Savafl gerçe¤i-
ni her gün en yak›c› biçimde yaflayan gerilla-
lar›m›z a¤›r bedeller pahas›na da olsa ö¤reni-
yor, ö¤retiyor ve savafl› büyütüyor. Bölgede
bulunan Ulukale Köyü’nün ihbarc› niteli¤i gö-
zönüne al›narak savaflç›lar›m›z Bölge Komu-
tanl›¤› taraf›ndan uyar›lm›fl ama müfrezemiz
bu uyar›y› gerekti¤i gibi dikkate almam›fl ve
ad› geçen köyün ihbarc›lar› taraf›ndan düfl-
man bilgilendirilerek müfrezemiz pusuya dü-
flürülmüfltür. Ç›kan çat›flmada flehit düflen
yoldafllar›m›z›n kimlikleri flöyledir:
11-- AAyyddeemmiirr fifiAAHH‹‹NN ((NNiiyyaazzii))
Grup Komutan›. Yoksul bir Türk ailesinin
çocu¤u, 1970 Hekimhan do¤umlu.
22-- NNuurrhhaann AAZZAAKK ((EEyylleemm))
Orta halli bir Kürt Alevi ailesinin k›z›. 1974
Pertek do¤umlu.
33-- AAssuummaann KKOOÇÇ ((MMaakkbbuullee))
480
Zafer Yolunda 2
AAyyddeemmiirr fifiAAHH‹‹NN
NNuurrhhaann AAZZAAKK
AAssuummaann KKOOÇÇ
Yoksul bir Kürt Alevi ailesinin k›z›. 1971
Çemiflgezek do¤umlu.
44-- HHüüllyyaa AATTEEfifi ((PPeerriihhaann))
Yoksul bir Kürt Alevi ailesinin k›z›. 1977
Hozat do¤umlu.
55-- OOrrhhaann KKOORRKKUUTT ((HHaassaann))
Yoksul bir Kürt Alevi ailesinin çocu¤u.
1974 K.Marafl do¤umlu.
Çok genç yaflta elde silah özgür vatan için
savaflan bu flehitlerimiz gelece¤i, do¤acak f›rt›-
nay› müjdeliyorlar. Türk, Kürt omuz omuza,
ba¤›ms›zl›k, özgürlük için savaflan kahraman flehitlerimiz, rahat uyu-
yun. Silah›n›z elden ele geçmifl, özgürlük bayra¤›m›z yükseklerdedir.
44 EEyyllüüll ggüünnüü KKaarraattaaflfl mevkiinde konumlanan düflman güçleri-
ne, gündüz saat 13.00 sular›nda gerillalar›m›z bir gün önceki flehit-
lerimizin hesab›n› sormak için ayn› tarzda cevap vermifl, Halk Kur-
tulufl savaflç›lar›m›z›n att›¤› pusuda düflman güçleri 6 ölü, 3 yaral›
vererek bölgeden kaçmak zorunda kalm›flt›r,
19 Mart tarihinde 3 yoldafl›m›z›n flehit düflmesine neden olan,
Ulukale Köyü’ndeki ihbarc›lar uyar›lm›fl, muhbirlikten vazgeçmele-
ri, düflman›n ad›na çal›flmamalar›, kendilerinden hesap sorulaca¤›
bildirilmiflti. Bölge Komutanl›¤›'n›n bu uyar›s›ndan sonra halk›n
adaletine s›¤›nacaklar› yerde, köy muhtar›n›n öncülü¤ünde düfl-
manla daha ileri iflbirli¤ine giren bu ihbarc› flebekesi, ifli daha da
ileri götürerek devletten silah almak için ta-
lepte bulunmufllard›r.
Bu ihanetlerinin, ihbarc›l›klar›n›n hesab›n›
sormak zaman› art›k gelmiflti. Bu ihbarc› fle-
bekeden hesap sorma ve cezaland›rmak üze-
re 9 Eylül günü saat 17.00 s›ralar›nda Halk
Kurtulufl Savaflç›lar›m›z taraf›ndan Ulukale
Köyü kuflat›lm›flt›r. Köye giren gerillalar›m›z
önceden saptanan ihbarc›lar› isim isim ça¤›-
r›p, teslim olmalar›n› istemifltir. Suçlar›n› bi-
len bu hainler sakland›klar› yerlerden savafl-
481
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
HHüüllyyaa AATTEEfifi
OOrrhhaann KKOORRKKUUTT
482
Zafer Yolunda 2
ç›lar›m›za atefl açm›flt›r. Bunun üzerine gerillalar›m›z bu ihbarc›la-
r›n evlerini atefle vermifl ve tespit edilen ihbarc›lar› d›flar› ç›karta-
rak, bunlardan 7 tanesini ölümle cezaland›rm›flt›r. Bu s›rada köyde
bulunmayan baz› iflbirlikçi-ihbarc› flebeke üyeleri halk›n adaletin-
den flimdilik kurtulmufllard›r. Ancak savaflç›lar›m›z onlar› da er ya
da geç bulacak ve hakettikleri cezay› verecektir.
Gerek 3 Eylül günü flehit düflen yoldafllar›m›z›n intikam›n› düfl-
mandan almam›z ve gerekse Ulukale Köyü’nde ihbarc› flebekeyi im-
ha etmemizden do¤an bölge halk›ndaki büyük sempatiyi k›rmak,
bölgedeki katil sürülerinin duydu¤u korkuyu azaltmak için oligar-
fli, eylem haberlerimizi kamuoyuna çarp›tarak vermifltir. Gerillala-
r›m›z›n köy camisini yakt›¤›n› söylemifltir. Ancak adalet, namus,
onur, özgürlük için savaflan Halk Kurtulufl Savaflç›lar›m›z namlula-
r›n› kime çevireceklerini, nereyi imha edeceklerini çok iyi biliyor-
lar. Kurtulufl savafl›m›za kumanda eden siyasetimiz gere¤i bugüne
kadar üzerinde tart›flma yaratacak, oligarfliye karfl›-propaganda ko-
zu veren bir eylem çizgimiz olmad›. Bundan sonra da olmayacakt›r.
Savaflç›lar›m›z›n halk›n de¤erlerine el uzatmak gibi bir düflünce ve
davran›fl› bugüne kadar olmam›flt›r. Düflman bofluna ç›rp›n›yor. Sa-
t›l›k kalemleri, bas›n-yay›n araçlar›yla kurtulufl savafl›m›z› karala-
yamayacaklard›r. Halk Kurtulufl Savaflç›lar›m›z her gün biraz daha
büyüyen, her gün biraz daha güzelleflen bu özgürlük kavgas›nda
saflar›n› büyütecek ve zaferi yakalayacakt›r. Bu kavga genç-ihtiyar,
kad›n-erkek, namuslu, onurlu tüm emekçi halk›m›z›n kavgas›d›r.
KKÜÜRRTT,, TTÜÜRRKK TTÜÜMM UULLUUSSLLAARRDDAANN EEMMEEKKÇÇ‹‹ HHAALLKKIIMMIIZZ
Özgür vatan için kan›yla topra¤›n› sulamaktan kaç›nmayan sa-
vaflç›lar›m›z›n ça¤r›s›na uy! O¤ullar›n›n-k›zlar›n›n açt›¤› yoldan sen
de yürü! Bu topraklar, bu vatan bizimdir! Düflman› bir an evvel bu
topraklardan atabilmek için birleflelim, savaflal›m, kazanal›m!
fiEH‹TLER‹M‹ZLE DEVR‹M YÜRÜYÜfiÜMÜZ SÜRÜYOR!
fiEH‹TLER‹M‹Z‹N KANI YERDE KALMADI, KALMAYACAK!
YAfiASIN HALK KURTULUfi SAVAfiIMIZ!
fiEH‹T HALK KURTULUfi SAVAfiÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR!
DEVR‹MC‹ SOL
483
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ HHAALLKK KKUURRTTUULLUUfifi SSAAVVAAfifiÇÇIILLAARRIINNIINN SSAAVVAAfifi
NNAARRAALLAARRIINNIINN DDUUYYUULLAACCAA⁄⁄II GGÜÜNNLLEERR YYAAKKIINNDDIIRR
Bir yoldafl›m›z daha flehitler kervan›m›za
kat›ld›.
Tüm kararl›l›¤›yla s›ms›k› sar›ld›¤› silah›-
n›n bir kazayla atefl almas› sonucu yitirdik
BBeeddiiii CCeennggiizz yoldafl›m›z›. Bizi üzüntüye bo-
¤an bu kazaya ra¤men, yoldafllar›na kararl›l›-
¤›n› miras b›rakarak, onur duydu¤umuz bir
ölümle flehit oldu. Sabahat'lar gibi, Esma'lar,
Nurhayat'lar gibi, Ba¤c›lar'daki yoldafllar› gi-
bi, umudun ad›n› kan›yla duvara yazarak ku-
caklad› ölümü.
Yoldafl›m›z 1960 y›l›nda Mersin'e ba¤l› Ka-
zanl› buca¤›nda do¤du. Arap milliyetinden orta halli bir Alevi aile-
nin çocu¤uydu. Ankara Y›ld›r›m Beyaz›t Akflam Lisesi'nden mezun
oldu. Uzun y›llar çiftçilik yapt›. Bir dönem Hacettepe Üniversitesi
Beytepe Kampusü Laboratuvar›'nda çal›flt›. 1975'lerde yeniden yük-
selifle geçen devrimci mücadelede halktan yana saf tuttu ve 1977
sonlar›nda Devrimci Yol'a kat›ld›. Bu yap› içerisinde Ankara-Ulus ci-
var›nda faaliyet gösterdi. Çal›flt›¤› iflyerinde TÜM-DER'li (Tüm Me-
murlar Derne¤i), lisede DEV-GENÇ'li, mahallede ise mahalli birim
eleman› olarak çal›flt›. Ancak k›sa bir süre sonra Devrimci Yol, teo-
rik ve pratik olarak Parti-Cepheye lay›k olmayan bir savrulufla u¤-
ray›nca, bu yap›y› terk etti ve birkaç arkadafl›yla birlikte DEVR‹MC‹
SOL saflar›na geçti. Polisin gerçeklefltirdi¤i operasyonlar sonucu,
yaln›z kalmas›na ra¤men mücadeleden geri durmad›. Yaz› yazd›,
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 28 Eylül 1994 SSaayy››:: 77
BBeeddiiii CCEENNGG‹‹ZZ
pankart ast›. Bu süreçte yoldafl›m›z›n evi DY'liler taraf›ndan bask›-
na u¤rad› ve talan edildi.
Bedii yoldafl, bir süre memur örgütlenmesinde çeflitli görevler
ald›. Geliflen bir operasyon sonucu, aran›r duruma düflen yoldafl›-
m›z bölgeyi terk etmek zorunda kald›. Bir yandan hareket ile ba¤
kurmaya çal›fl›rken, 7-8 ay süren bu yoksunluk ve sefalet koflulla-
r›nda bile bir kez olsun yak›nmad› ve mücadeleyi etiyle-t›rna¤›yla
yeniden yaratt›. Cuntayla birlikte yakalanan yoldafl›m›z tutuklana-
rak Mamak Cezaevi'ne gönderildi. 1980 y›l›ndan 1991 y›l›na kadar
11 y›l yurdun birçok cezaevinde tutsak yaflad›. Bart›n ve Gaziantep
Özel Tip cezaevlerinde kald›. Tutsakl›k günlerinde direnifllerin hep
en ön saflar›nda, düflmana s›k›l› yumruk, öfkeli slogan oldu.
‹stikrarl› bir geliflim çizgisi ortaya koydu. Tutsakl›k yaflam› bo-
yunca hep daha ileri görevler üstlenen bir seyir izledi. Konum de-
¤ildi sorunu. Daha ileri görevler onun disiplinli, kurall›, çal›flkan
yaflam›n›n bir ürünüydü. Gaziantep'teki firar çal›flmalar›nda iflçili-
¤i ve özverisiyle, özgürlük ve savafl tutkusunu ortaya koydu.
Devrimci kiflili¤inin en belirgin yan› buydu denilebilir. Disiplin-
lilik, çal›flkanl›k, kurallara, al›nan kararlara uyma... fiu ya da bu ne-
denle bir eksikli¤e düfltü¤ünde bunu ilk görüp elefltiren bir baflka-
s› de¤il yine kendisi olurdu. Elefltiride de cesurdu. Bu noktada kay-
g›lar› olmayan, ister alt›nda ister üstünde olsun, elefltirilerini aç›k-
ça, eksikli¤i tan›mlayarak dile getiren bir yan› vard›. Ve bir flairdi o.
fiiir gibi dövüflmek ve dövüflürken fliirini yazmak gerek diye düflü-
nürdü.
Tutsakl›k koflullar›n›n sona ermesiyle birlikte hiç tereddütsüz
hareket saflar›nda göreve kofltu. Çeflitli sorumluluklar üstlendi. ‹s-
tanbul proletaryas› ve yoksul gecekondu halk› bu süreçte yoldafl›-
m›z› yak›ndan tan›d›.
Darbeci-kontra çetesinin ihanetine karfl› en net tav›r alan ve iha-
netin mahkum edilip hareket saflar›ndan at›l›p, temizlenmesinde
en aktif rol oynayan yoldafllar›m›zdan birisidir Bedii.
Sab›rl›l›¤›, mütevaz›l›¤›, küçük-büyük ayr›m› yapmadan her gö-
reve koflma ruhu ve çal›flkanl›¤› ile gerçek bir devrim emekçisiydi
yoldafl›m›z. Halklar›m›z›n kurtulufl umudu DEVR‹MC‹ SOL'un iflçisi,
484
Zafer Yolunda 2
hamal›, ustas›, komutan› ve giderek kurmay› oldu. O, Halk Kurtulufl
Savafl›m›z›n isimsiz kahramanlar›ndan biriydi.
Devrimci geliflmenin emekle olaca¤›na inanan ve bunu pratikte
yaflama geçiren bir yoldafl›m›zd›. Onun mücadelesinde de, yoldafl-
lar›yla iliflkilerinde de ayn› emek vard›r. Bir de¤erlendirme, bir
elefltiri-özelefltiri toplant›s›na haz›rl›ks›z geldi¤i görülmemifltir
hiç. Her bir yoldafl› hakk›nda, her bir konu hakk›nda mutlaka önce-
den düflünülüp tafl›n›lm›fl bir diyece¤i vard›r.
BBAASSKKIIYYAA,, AASS‹‹MM‹‹LLAASSYYOONNAA DD‹‹RREENNEENN AARRAAPP HHAALLKKII!!
Bedii senin saflar›m›zdaki en k›ymetli temsilcilerinden biriydi.
Arap-Alevi halk›n›n, di¤er tüm milliyetlerden halk›m›zla birlikte or-
tak örgütü ve kurtulufl bayra¤› olan DEVR‹MC‹ SOL saflar›ndayd›.
Çünkü o, 2 milyonluk Arap halk›n›n kendi ulusal kimli¤ine, özellik-
lerine özgürce sahip ç›karak; Kürt, Türk ve di¤er halklarla kardefl-
çe bir arada yaflamas›n›n yolunun, tüm milliyetlerden halk›m›z›n
ortak mücadelesinden geçti¤ine inanm›flt›.
O, Arap halk›n›n ç›karlar›yla, tüm milliyetlerden halk›m›z›n ç›-
karlar›n›n, ba¤›ms›zl›k ve sömürüden kurtulufl talebinin yi¤it bir
savaflç›s› olarak flehit düfltü. Halk›n›n yi¤it evlad› Bedii'nin, hemen
tüm uluslardan savaflç›lar›n bulundu¤u DEVR‹MC‹ SOL saflar›n› se-
çifli kendi halk›na olan bir ça¤r›d›r.
YYii¤¤iitt AArraapp hhaallkk››;; Bedii sizi, özgür olmaya, özgürlü¤ünüz için
savaflmaya ve zafer için DEVR‹MC‹ SOL saflar›na ça¤›r›yor.
Yapt›¤› bir de¤erlendirmede flunlar› söylüyordu Bedii:
""...... DDeevvrriimmccii yyaann›› aa¤¤››rr bbaassaann,, kkeennddiinnii ddeevvrriimmee aaddaamm››flfl,, kküü--
ççüükk--bbüüyyüükk ddeemmeeddeenn hheerr ggöörreevvee hhaazz››rr,, ddüüzzeennddeenn ggeelleenn zzaaaaff vvee
eekkssiikklliikklleerriiyyllee hheerr aann bboo¤¤uuflflaann,, ööllmmeeyyee vvee ööllddüürrmmeeyyee hhaazz››rr
DDeevvrriimmccii SSooll ssaavvaaflflçç››ss››yy››mm......""
Vatan›, onuru ve namusu için savaflan her Devrimci Solcu gibi
yaflatmak için ölmek gerekti¤ini bilen bir insand› Bedii. O, y›lma-
dan, b›kmadan, yoktan var ederek savafl› büyütmeye kenetlenmifl
bir Halk Kurtulufl Savaflç›s› olarak, daha önce hareketine iletti¤i bir
nitelemeyle "feda kufla¤›n›n" öncüsüdür. Vuruldu¤u andan ölümüne
kadar olan iki saatlik sürede ölüme haz›rlanm›fl, yoldafllar›na "Beni
485
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
486
Zafer Yolunda 2
hastaneye götürmeyeceksiniz" talimat›n› vermiflti. Ölmeden önce
kan›yla duvara yazd›¤› devrimci hareketin ad›, onun için Türkiye
halklar›n›n gelece¤ini simgeliyordu.
Bedii, yeniden at›l›m sürecinin bafllat›lmas›nda da önemli mis-
yonlar yüklendi ve görevinin bafl›na kofltu. Yoldafl›m›z› iflte bu sü-
reçte, yeni görevlerinin gere¤ini yerine getirme haz›rl›klar› içindey-
ken yitirdik. Ac›m›z ve öfkemiz büyüktür.
RRAAHHAATT UUYYUU BBEEDD‹‹‹‹ YYOOLLDDAAfifi!!RRAAHHAATT UUYYUU AARRAAPP HHAALLKKIINNIINN YY‹‹⁄⁄‹‹TT EEVVLLAADDII!!
Vatan›, onuru ve namusu için mücadele eden Arap gençleri, bu-
gün Gülnaz Sar›o¤lu'nun ve senin yolunda yürüyorlar. "Arap halk›
da özgür olmal›" diyorlar. Arap halk› onur duyuyor sizinle. Gurur-
lan›yorlar... Rahat uyuyun flehitlerimiz. Devrimci halk kurtulufl sa-
vaflç›lar›n›n savafl naralar›n›n duyulaca¤› günler yak›nd›r!
Halk Kurtulufl Savaflç›lar›m›z, Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Laz tam
uluslardan emekçi halk›m›z›n en ön saflar›nda kentleri kuflat›p,
meydanlar›na zafer ve devrim marfllar›yla girerken, sosyalizmin k›-
z›l bayra¤› tüm yurdun göklerine çekilirken yan›bafl›m›zda olacak-
s›n›z. Anadolu topra¤›n›n namusu, onuru sizin ad›n›zla birlikte
an›lacak. Bedeninizi parçalayan kahpe mermiler, bu kez düflman›n
bö¤rünü parçalayacak!
BED‹‹ YOLDAfi YAfiIYOR, DEVR‹MC‹ SOL SAVAfiIYOR!
YAfiASIN DEVR‹MC‹ SOL, YAfiASIN MÜCADELEM‹Z!
HALK KURTULUfi SAVAfiÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR!
KURTULUfiA KADAR SAVAfi!
DEVR‹MC‹ SOL
YYOOLLDDAAfifiLLAARRIIMMIIZZ,, RRAAHHAATT UUYYUUYYUUNN
ZZAAFFEERR‹‹ SS‹‹ZZ‹‹NNLLEE KKUUCCAAKKLLAAYYAACCAA⁄⁄IIZZ
Menzir ve katiller sürüsü 28 Eylül'de suçlar›na bir yenisini daha
eklediler. ‹stanbul Befliktafl'ta üç yoldafl›m›z› kahpece katlettiler.
Elmas Yalç›n, Fuat Erdo¤an ve ‹smet Erdo¤an; halk kurtulufl sa-
vafl›m›z›n bu üç yi¤it insan›, Türkiye halklar›n›n yüre¤ine gömüldü-
ler.
‹stanbul polisinin yar›s›n› oraya toplam›fllard› o gün. Korkuyor-
lard› yoldafllar›m›zdan. Halk Kurtulufl Savaflç›s› yoldafllar›m›z üç
kifli, kendileri yüzlerce olmas›na karfl›n, cadde kenar›ndaki bariyer-
lerin arkas›ndayd› ço¤u.
Katliam›n ard›ndan kamuoyuna aç›klayabilecekleri yaln›zca art›k
hiçbir inand›r›c›l›¤› kalmayan senaryolar›ndan ve demagojilerinden
487
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLLHABER BÜLTEN‹
TTaarriihh:: 3 Ekim 1994 SSaayy››:: 78
EEllmmaass YYAALLÇÇIINN ‹‹ssmmeett EERRDDOO⁄⁄AANNFFuuaatt EERRDDOO⁄⁄AANN
ibaretti. ‹lk kez tan›k olmuyoruz buna. Düflman›m›z mert de¤il, bu-
nu biliyoruz. Mertlik, onlar›n kendi kifliliklerine de, ç›karlar›n› sa-
vunduklar›, "huzur"unu sa¤lad›klar› egemen s›n›flar›n karakterine
de ayk›r›d›r çünkü.
SSAAVVAAfifiIIMMIIZZ EENNGGEELLLLEENNEEMMEEZZ!!
Katliamlarla savafl›m›z› durdurabileceklerini umut bile edemi-
yorlar art›k. Tarihimiz onlar›n böyle hayaller kurmalar›na bile izin
vermeyecek bir aç›kl›kla savafl›m›z›n engellenemeyece¤i ve devrim
yürüyüflümüzün durdurulamayaca¤›n› göstermifltir.
Yene yenile, ölerek, öldürerek ilerliyoruz. Ve her fleye ra¤men,
att›¤›m›z yeni ad›mlarla ilerletiyoruz savafl›m›z›. Çünkü biz halk›z.
‹flçi, köylü, memur, avukat, mühendis, ö¤renci, ö¤retmen, iflsiz, ge-
cekondulu... Elmas, Fuat ve ‹smet yoldafllar›m›z ve onlar›n yaflam-
lar›, mücadelesi savafl›m›z›n engellenemeyece¤inin do¤rudan ta-
n›klar›d›r.
Memur, avukat, mühendis olmaktan halk kurtulufl savaflç›s› ol-
maya evrilen süreçleri bizim gücümüzdür iflte.
Yoldafllar›m›z›n özgeçmiflleri bu gücün anlat›m›d›r.
EEllmmaass YYAALLÇÇIINN-- ""HHaarreekkeett bbeenniimm ggeelleeccee¤¤iimmddiirr,, yyaarr››nn››mmdd››rr""
Elmas Yalç›n 1960’ta Divri¤i'de do¤du. Alevi-Türk bir ailedendi.
Lise ö¤renimini bitirdi¤i 1979 y›l›na de¤in do¤du¤u yerde kald›. Bu
süre içinde Divri¤i'ye s›n›rl› say›da ulaflabilen Dev-Genç imzal› ya-
y›nlar› büyük bir gayretle okuyarak edindi¤i bilgileri çevresine yay-
d›, onlarla tart›flt›.
Elmas liseyi bitirdikten sonra ‹stanbul'a geldi. Burada devrimci
harekete daha yak›n olman›n heyecan›n› duyuyordu. Önce Befliktafl
daha sonra Eminönü belediyelerinde çal›flt›. Kendini sürekli gelifl-
tirdi. Devrimci düflünce ile her geçen gün daha fazla bütünleflti.
1986 y›l›nda mahalli alandaki çal›flmas›yla örgütlü mücadelede ye-
rini ald›. 1990 y›l›nda belediye emekçilerinin örgütlü gücü olan
BEM-DER içinde aktif olarak çal›flmaya bafllad›. Kamu emekçilerinin
1990 yaz›ndaki kitlesel eylemlerinde Elmas en öndedir. Kamu
emekçilerinin on y›llard›r ba¤l› tutulduklar› 657 zinciri, Elmas'›n da
yo¤un eme¤inin oldu¤u bu eylemlerde parçaland›. Ayn› y›l onu
488
Zafer Yolunda 2
BEM-SEN'in kurulufl çal›flmalar› içinde görürüz. Kararl›l›¤›yla, çal›fl-
kanl›¤› ve yetenekleriyle ilk yönetim kurulunda genel baflkan ola-
rak seçildi. Elmas belediye emekçilerinin bir önderi olarak BEM-
SEN'in kök salmas›, grevli toplu sözleflmeli hak alma mücadelesinin
bilince ç›kart›lmas› yönünde say›s›z etkinlik örgütledi. Bu arada 3
kez gözalt›na al›nd›.
Hareketini ve yoldafllar›n› iflkencehanelerde de korumay› baflar-
d›. 1992 y›l›nda henüz devrimci harekete karfl› darbe olmam›flken,
mücadelenin çok istedi¤i bir alan›na kofltu. Darbeciler Elmas'a da
darbeyi kabullendirme çabas›na girdiler. Ancak o bu pisli¤in karfl›-
s›nda yer alarak flehit düfltü¤ü ana kadar Devrimci Sol'a yak›fl›r bir
mücadele yürüttü. ""HHaarreekkeett üüllkkeemmiizziinn vvee hhaallkk››mm››zz››nn öözzggüürr,, ssöö--
mmüürrüüssüüzz ggeelleeccee¤¤iiddiirr.. BBeenniimm ddee ggeelleeccee¤¤iimm,, yyaarr››nn››mmdd››rr.. YYaaflflaadd››--
¤¤››mm ssüürreeccee bbuu sseevviinnccii gguurruurrllaa ttaaflfl››yyaaccaa¤¤››mm"" diyen Elmas, onur-
lu mücadelesiyle ve ölümüyle de bu onura ve gurura lay›k oldu¤u-
nu gösterdi. Onu kamu emekçilerinin, halk›n›n yüre¤inde, Devrim-
ci Sol'un ve partimizin mücadelesinde yaflataca¤›z.
FFuuaatt EERRDDOO⁄⁄AANN-- YYüürree¤¤ii KKaavvggaayyaa SSeevvddaall››,, DDaavvaa AAddaamm›› FFuuaatt!!
Yoldafl›m›z 1962'de Denizli'nin Ac›payam ilçesinin Dedeba¤› Kö-
yü'nde do¤du. Yoksul bir çiftçi ailesinin çocu¤uyken, yoksulluk al-
t›nda ezilmedi. Yoksullu¤a boyun da e¤medi. Bunun bir kader ol-
mad›¤›na, milyonlarca insan açl›k çekerken, bir avuç parababas›n›n
nas›l günü gün etti¤ine tan›k oluyordu. Bu nedenle okudu, ö¤rendi,
yaflad›, gördü. Üniversite y›llar› art›k onun için somut mücadele
y›llar›d›r. Devrimci mücadele içinde yerini alm›flt›r. ‹lk kez tutsak
düfltü¤ünde ise bir avukatt›r. Ancak o bu düzenin avukat› de¤il, ak-
sine bu düzeni mahkum eden, gelece¤in hukukunu yaratmaya çal›-
flan, halk›n adaletini savunan bir avukatt›r. Duruflma salonlar›,
mahkeme kalemleri, bu bak›fl aç›s›yla yapmaktan onur duydu¤u sa-
vunmalar›na tan›k oldu. Mahkemeler, cezaevleri, Adli T›p kurumla-
r›, hastaneler, tutuklu yak›nlar›, tutuklular onun yapt›¤› ifle dört el-
le sar›lmas›n›, yapt›¤› iflten heyecan duymas›n› unutmad›.
Avukatl›k yapmas›na engel olduklar›nda, birileri gibi tövbe edip
düzene dönmeyi, düzenin çöplüklerinde yaflarken ölmeyi tercih et-
medi. Tereddütsüz onuru, adaleti, namusu temsil eden o çok sevdi-
489
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
¤i, savundu¤u insanlar›n yan›na gitti. Ald›¤› tüm görevleri ayn› tut-
kuyla, ayn› sahiplenmeyle yerine getirdi. Onlarca kez bafl› dik gir-
di¤i Adli T›p Kurumu morguna bu kez daha bir onurluca, Halk Kur-
tulufl Savaflç›m›z olarak, flehidimiz olarak girdi.
Fuat'› tan›yanlar, dünyaya yetecek kadar insan ve yaflam sevgisi-
ne, kararl›l›¤›na, inanc›na tan›k olmufllard›r. Yüre¤ine s›¤mayan bu
sevgi, yoldafllar›n›n yan›nda kararl›l›k ve inanca, düflmanlar›na kar-
fl› ise ac›mas›z bir öfkeye, patlamaya haz›r bir bombaya dönüflür-
dü. Onun bu öfkesinden, patlamaya haz›r bomba gibi yüre¤inden
korkan alçaklar sürüsü, bu nedenle sa¤ yakalamay› göze alamad›-
lar. ‹ki patlamaya haz›r yürekle birlikte katlettiler.
fiu sözcükler onu ifade etmeye yetiyor: "insan güzeli, dava ada-
m› Fuat." Gerekti¤inde elde kalem savunma yapan, gerekti¤inde el-
de silah savaflan... Alabildi¤ine sab›rl›, emekçi, "olmaz"› bilmeyen
bir insan. Çocuk, yafll› demeden herkesle ilgilenmeyi, e¤itmeyi,
emek vermeyi tutku haline getiren bir yoldafl›m›z...
O, 28 Eylül günü katledildi¤inde yüre¤imiz bir kez daha kin ve
öfkeyle bilendi. Söz veriyoruz ona, bu vatanda er geç, gerekti¤inde
elde kalem, gerekti¤inde silah, gerçeklefltirmeye çal›flt›¤› halk›n
adaletinin hükmü olacak.
‹‹ssmmeett EERRDDOO⁄⁄AANN-- OO,, DDüüzzeenniinn MMüühheennddiissllii¤¤iinnii DDee¤¤iill,, DDeevvrriimmiinn MMüühheennddiissllii¤¤iinnii TTeerrcciihh EEttttii
‹smet Erdo¤an 1968 y›l›nda Sivas Y›ld›zeli'nde do¤du. Çerkez
milliyetindendi. Çocuk denebilecek yafllardan itibaren karfl›s›na ç›-
kan her olayda ezilenlerin yan›nda yer ald›. Oldukça baflar›l› bir ö¤-
rencilik yaflam› oldu. Kayseri Erciyes Üniversitesi Makine Mühen-
disli¤i bölümünden mezun olduktan sonra 1990 y›l›nda ‹stanbul'da
‹SBAK'ta (‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Bak›m Onar›m Merkezi)
atölye flefi olarak çal›flmaya bafllad›. Örgütlü mücadeleyle, hareke-
timizle burada yak›nlaflt›. ‹flçilerle olan yak›n iliflkisi ve onlar›n so-
runlar›na sahip ç›kmas›ndan ötürü ‹SBAK Cendere'ye küçük araçlar
flefi olarak sürgün edildi. Mücadelesini burada da sürdürdü. Yüksek
ücretli flef konumunda olmas›na ra¤men sendikaya üye olarak as-
gari ücretle çal›flmaya bafllad›. ‹flveren ‹smet'in bu tavr›n› sindire-
medi. 1992 y›l› Temmuz ay›nda ifl akdini feshetti. Bu arada ‹smet
490
Zafer Yolunda 2
491
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
Türk-‹fl'in 1991'de Bursa'da yapt›¤› mitingde ve 1992'de Kartal iflçi-
lerinin direniflini destek için Anakent önünden SHP ‹l Merkezi'ne
yap›lan yürüyüfl s›ras›nda gözalt›na al›nd›. Gözalt›lar onun için bir
s›navd›. Gözalt›ndan sonra devrimci hareketle daha iç içeydi. ‹flten
at›ld›ktan bir süre sonra, devrimci mücadelesini farkl› alanlarda,
farkl› biçimlerde sürdürdü. Düzenden beklentisi yoktu onun. Var›
yo¤u devrimdi art›k, devrimci hareketti. 28 Eylül'de Elmas ve Fuat
yoldafllar›yla birlikte flehit düfltü. Köylüleri, ‹stanbul'un emekçileri
onu unutmayacak. Yoldafllar› onu unutmayacak, unutturmayaca¤›z.
AANNTT OOLLSSUUNN KK‹‹,, ZZAAFFEERR‹‹ EELLMMAASS''LLAARR,, FFUUAATT''LLAARR,, ‹‹SSMMEETT''LLEERR‹‹MM‹‹ZZLLEE KKUUCCAAKKLLAAYYAACCAA⁄⁄IIZZ!!
Elmas, Fuat ve ‹smet yoldafllar›m›z, hep bizimle olacak. Sab›r,
emek ve özverileriyle var edilmesinde pay sahibi olduklar› DHKP-C;
zaferi, Elmas, Fuat ve ‹smet ve tüm flehitlerimizle kucaklayacakt›r.
Onlara söz veriyoruz ki, yüreklerimizi coflkuyla dolduran parti ve
cephemiz, onlar›n b›rakt›¤› yerden sürdürülecek olan bu savaflta
her gün biraz daha geliflip büyüyecek. Devrimci Halk Kurtulufl Sa-
vaflç›lar›m›z›n namlular› zafere dek susmayacak.
Menzir ve iflkenceci katil sürülerinden alçakça katlettikleri yoldafl-
lar›m›z›n hesab›n› soraca¤›z. Bugüne kadar oldu¤u gibi, bundan son-
ra da hiçbir halk düflman› devrimci adaletimizden kurtulamayacak.
Kay›plar›, bedelleri göze alarak girdik bu savafla. Sömürücü asa-
laklar bu talan, soygun, sefahat düzeninden kendili¤inden vazgeç-
meyecekler. Ama ant olsun, partinin önderli¤inde, asalaklar›, em-
peryalist efendilerini ve onlar›n yerli uflaklar›n›, iflkencecilerini va-
tan topraklar›ndan söküp ataca¤›z.
Ant olsun, zaferi kucaklayaca¤›z.
fifieehhiittlleerriimmiizzee VVeerrddii¤¤iimmiizz DDeevvrriimm SSöözzüünnüü TTuuttaaccaa¤¤››zz!!
YYaaflflaass››nn DDeevvrriimmccii HHaallkk KKuurrttuulluuflfl SSaavvaaflfl››mm››zz!!
KKuurrttuulluuflflaa KKaaddaarr SSaavvaaflfl!!
DEVR‹MC‹ SOL
492
Zafer Yolunda 2
‹‹ÇÇ‹‹NNDDEEKK‹‹LLEERR
BBööllüümm 11:: 11999900--11999911 ((fifiuubbaatt))
- KAMUOYUNA: TÜRK HALKI VE TÜRK‹YE'DE YAfiAYAN TÜM AZINLIK
HALKLARA .................................................................................................... 11
- KAMUOYUNA (M. AK‹F DALCI’NIN KAT‹L‹N‹ YARGILADIK
VE CEZALANDIRDIK) ................................................................................... 14
- AMER‹KAN ‹LAÇ TEKELLER‹N‹N H‹ZMET‹NDE ÇALIfiAN HZ‹ VAKFI
ÖRGÜTÜMÜZ TARAFINDAN BASILDI VE TAHR‹P ED‹LD‹ .......................... 15
- ARMUTLU, ÜMRAN‹YE VE C‹HANG‹R'DE HALKI VE DEVR‹MC‹LER‹
KATLEDENLERDEN HESAP SORACA⁄IZ! ...................................................... 17
- B‹R HALK DÜfiMANI DAHA CEZALANDIRILDI ................................................. 19
- HALKIMIZA (Özgürlük eylemi) .......................................................................... 21
- DÖRT ARKADAfiIMIZ KEND‹LER‹NE DEVR‹MC‹ YOL’CU D‹YEN K‹fi‹LER
TARAFINDAN FALÇATA VE BIÇAKLARLA ÖLDÜRÜLMEK ‹STEND‹ .................. 22
- DUYURU: KAMU ÇALIfiANLARINI... ‹HBAR VE SÜRGÜN EDEN,
TÜM MÜDÜRLER‹, PERSONEL fiEFLER‹N‹ VE ‹fiB‹RL‹KÇ‹
MEMURLARI UYARIYORUZ ......................................................................... 26
- FAfi‹ZMLE ‹fiB‹RL‹⁄‹ YAPAN 3 MUHB‹R-AJANI CEZALANDIRDIK ............ 29
- ‹BRAH‹M ÇA⁄LAR'I CEZALANDIRDIK H‹ÇB‹R ‹fiKENCEC‹
CEZASIZ KALMA YACAK! ............................................................................. 31
- MUHB‹R-AJAN fiA‹R YÜKSEL’‹ CEZALANDIRDIK ...................................... 32
- TÜRK‹YE ORTADO⁄U HALKLARININ DÜfiMANI B‹R SAVAfi
SUÇLUSU H‹RAM ABAS ............................................................................... 33
- KAMUOYUNA (Yalan habere tekzip) ............................................................. 36
- HÜCRE T‹P‹ YAKACIK CEZAEV‹N‹ TAHR‹P ETT‹K .................................... 37
- HALKIMIZA (Astsubay Halil Çetin’in cezaland›r›lmas›) .................................. 39
- ÖRGÜTÜMÜZÜ ARKADAN HANÇERLEMEYE ÇALIfiAN AL‹ AKGÜN’Ü
CEZALANDIRDIK .......................................................................................... 40
- MUHTARLAR, KAHVEHANE SAH‹PLER‹ VE ‹fiLETMEC‹LER‹,
ESNAFLAR! ................................................................................................... 43
493
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
- SA⁄MALCILAR CEZAEV‹ SAVCISI N‹YAZ‹ F‹KRET
AYGEN’‹ CEZALANDIRDIK ........................................................................... 45
- ÖZAL’I, BAKANLAR KURULU’NU VE ANAP M‹LLETVEK‹LLER‹N‹
UYARIYORUZ ................................................................................................ 47
- ‹fiÇ‹LER, EMEKÇ‹LER, YURTSEVERLER ................................................... 49
- MUHB‹RL‹K fiEREFS‹ZL‹KT‹R, CEZASIZ KALMAZ! .................................... 51
- DEVR‹MC‹ SOL 1 NO’LU MASASI SORGU T‹M‹ fiEF‹ AYDIN BARIfi’I
CEZALANDIRDIK! ......................................................................................... 52
- ‹fiÇ‹ SINIFI VE EMEKÇ‹ HALKIMIZIN KURTULUfi MÜCADELES‹
TERÖRLE ENGELLENEMEZ! ....................................................................... 54
- HALKIMIZA! (Musa Duman’›n cezaland›r›lmas›) ........................................... 57
- M‹T VE S‹YAS‹ POL‹S YALAN HABER ÜRET‹YOR ...................................... 59
- 3 OCAK ‹fiÇ‹ D‹REN‹fi‹ VE HALKLARIN MÜCADELES‹
TERÖRLE BO⁄ULAMAYACAK ..................................................................... 61
- HALKIMIZA... Ad›; Ferit Eliuygun ................................................................... 63
- EMPERYAL‹ZM HALKLARI TESL‹M ALAMAZ! ............................................. 69
- TÜRK VE KÜRT HALKLARI .......................................................................... 70
- KÜRD‹STAN KASABI, KONTRGER‹LLA fiEF‹ FAfi‹ST GENERAL
HULUS‹ SAYIN'I CEZALANDIRDIK ............................................................... 72
- ‹NC‹RL‹K ÜSSÜ’NDE GÖREVL‹ CIA AJANI BOB‹E EUGENE
MOZELLE’‹ CEZALANDIRDIK ....................................................................... 74
- BAfiTA ÖZAL OLMAK ÜZERE SAVAfi SUÇLULARI SUÇLARININ
BEDELLER‹N‹ ÖDEYECEKLERD‹R! ............................................................ 76
- KAMUOYUNA (Birtan Altunbafl’›n katledilmesi)............................................. 78
BBööllüümm 22:: 11999911
- ‹KT‹DARIN ‹fiKENCE YAPMA VE ‹fiKENCE ‹LE DEVR‹MC‹LER‹
KATLETMES‹NE ‹Z‹N VERMEYECE⁄‹Z! ..................................................... 83
- ÖZEL HAREKAT T‹M‹ ELEMANLARINDAN ‹fiKENCEC‹ KAT‹L
SABR‹ CEYLAN'I CEZALANDIRDIK .............................................................. 87
- TOPRAKLARIMIZ EMPERYAL‹ST KAT‹LLER‹N ÜSSÜ DE⁄‹LD‹R .............. 89
- ‹KT‹DAR YALANLARIYLA K‹TLELER‹ KANDIRMAK ‹ST‹YOR .................... 92
- KAMUOYUNA (Yalan habere tekzip) ............................................................. 94
- EMPERYAL‹ZM‹ ÜLKEM‹ZDEN KOVACA⁄IZ .............................................. 95
494
Zafer Yolunda 2
- ‹fiKENCEC‹LER CEZASIZ KALMAYACAK! .................................................. 98
- SDB ÜYES‹ KAHRAMAN ALTUN'UN ANISINA ............................................102
- ÖZAL'IN AMER‹KA’YA EL‹ BOfi G‹TMEMES‹ ‹Ç‹N BUSH'UN
ÇOCUKLARINDAN B‹R‹N‹ VER‹YORUZ! ................................................... 104
- ‹fiTEN ATILMALAR DURMALI! .................................................................... 106
- AMER‹KA ADINA YÖNET‹C‹L‹K YAPAN TC UYRUKLULARA
AMER‹KALI MUAMELES‹ YAPACA⁄IZ ....................................................... 108
- YUSUF ER‹fiT‹ ‹fiKENCEDE KATLED‹LD‹! ‹fiKENCEC‹LER CEZASIZ
KALMAYACAK! ............................................................................................ 110
- M‹T VE POL‹S ‹fiB‹RL‹KÇ‹S‹ ‹K‹ HA‹N CEZALANDIRILDI .......................... 112
- POL‹S VE M‹T PROVOKASYON HABERLER‹ YAYINLATIYOR ................. 115
- KONTRGER‹LLA fiEFLER‹NDEN MEMDUH ÜNLÜTÜRK'Ü,
CEZALANDIRDIK ......................................................................................... 119
- O B‹R DEVR‹M EMEKÇ‹S‹YD‹: Yusuf Eriflti ................................................ 122
- ‹fiKENCEC‹ POL‹SLER AVN‹ DO⁄AN VE MURAT SOYTÜRK'ÜN
CEZALANDIRILMASI EYLEM‹ HAKKINDAAÇIKLAMA ............................... 126
- THY GREV‹N‹ KIRMAK ‹STEYENLER‹ UYARDIK ...................................... 130
- BEfi‹KTAfi / IHLAMUR HALKINA ................................................................ 132
- BERXWEDAN AYIBINI DÜZELTMEL‹D‹R ................................................... 135
- ‹fiKENCEC‹LERE ÖLDÜRME ÖZGÜRLÜ⁄Ü VERENLER B‹Z‹M DE
DEVR‹MC‹ ADALET‹ UYGULAMA ÖZGÜRLÜ⁄ÜNE SAH‹P
OLDU⁄UMUZU UNUTMASINLAR! ............................................................. 139
- "SON BASKI" GAZETES‹ BÜROSUNUN BOMBALANMASIYLA H‹ÇB‹R
‹LG‹M‹Z YOKTUR ........................................................................................ 142
- TÜRK‹YE ÖZAL A‹LES‹N‹N Ç‹FTL‹⁄‹ DE⁄‹LD‹R! ...................................... 144
- ÖNEML‹ UYARI ........................................................................................... 148
- 1 MAYIS YASALLAfiMALIDIR! 1 MAYIS 1977 KATL‹AMI’NIN
SORUMLUSU KONTRGER‹LLADIR! .......................................................... 150
- SDB'LER‹N KARARLI SAVAfiÇILARI FARUK VE OLCAY
YOLDAfiLARIN ANISINI YAfiATACA⁄IZ ..................................................... 153
- KÜRT HALKININ DÜfiMANI ‹K‹ KONTRGER‹LLACIYI
CEZALANDIRDIK! ....................................................................................... 157
- KÜRD‹STAN’DA ‹fiGALE SON, KÜRD‹STAN KÜRT HALKININDIR .......... 161
- HALK DÜfiMANLARINA KARfiI B‹R KADIN KAHRAMAN: PER‹HAN .........162
- ‹fiTEN ATILMALARA SON! ‹fiÇ‹ SINIFININ HAK MÜCADELES‹NDE
YANINDAYIZ! ............................................................................................... 167
495
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
496
Zafer Yolunda 2
- FAfi‹ZM KATL‹AMLARLA KEND‹ SONUNU HAZIRLIYOR .......................... 170
- KAMUOYUNA AÇIKLAMA ........................................................................... 179
- EMPERYAL‹ST ÇIKARLARIN BEKÇ‹S‹ "ÇEK‹Ç GÜÇ" TÜRK‹YE'DEN
DEFOL! ......................................................................................................... 182
- HALKA VE DEVR‹ME ‹HANET EDEN, B‹R HA‹N‹ CEZALANDIRDIK! ........ 184
- KONTRGER‹LLA fiEF‹ ADNAN ERSÖZ'Ü CEZALANDIRDIK ..................... 186
- POL‹S‹N "SOKAK ‹NFAZLARI”NA HER GÜN B‹R YEN‹S‹ EKLEN‹YOR ..... 192
- KARARI B‹Z VERECE⁄‹Z ........................................................................... 196
- KAMUOYUNA (Yalan habere tekzip) ........................................................... 201
- TÜRK‹YE HALKLARI ADINA ....................................................................... 203
- ‹STANBUL EMN‹YET MÜDÜR YARDIMCISI fiAK‹R KOÇ'U
EMR‹NDEK‹ KORUMA POL‹S‹YLE B‹RL‹KTE CEZALANDIRDIK ............... 208
- ‹KT‹DAR, 12 EYLÜL'ÜN VE ANAP'IN M‹RASINI DEVAM ETT‹R‹YOR,
‹LG‹S‹Z ‹NSANLAR HEDEF GÖSTER‹L‹YOR ............................................. 211
- POL‹S, KOMPLO SENARYOSUNA DEVAM ED‹YOR ................................ 214
- PKK L‹DER‹ NE YAPMAK ‹ST‹YOR? .......................................................... 217
- SEDAT S‹MAV‹'Y‹ ANMA TÖREN‹NDE PATLATILAN BOMBA
KONTRGER‹LLA EYLEM‹D‹R ..................................................................... 225
- KONTRGER‹LLA fiEFLER‹ PROVOKASYON VE YALANLARDAN
MEDET UMUYOR ........................................................................................ 228
BBööllüümm 33:: 11999922
- ‹STANBUL KONTRGER‹LLA fiEF‹ MEHMET A⁄AR ZOR DURUMDA ....... 231
- ‹fiKENCE VE KATL‹AMLARA EM‹R VEREN,
KAT‹LLER‹ KORUYAN ‹KT‹DAR, ÖLÜMLERDEN SORUMLUDUR! ........... 237
- HAYAL‹ OPERASYONLAR VE POL‹SLER .................................................. 243
- ‹fiKENCEC‹, KAT‹L B‹R HALK DÜfiMANI: NURAL UÇURUM .................... 249
- GAYRETTEPE HALKLARA KARfiI B‹R SUÇ ODA⁄IDIR ............................ 253
- FAfi‹ZME KARfiI HALKIN fi‹DDET‹ MEfiRUDUR! ...................................... 259
- DEVR‹M TAR‹H‹N‹ YAZIYORUZ! ................................................................. 273
- ‹K‹YÜZLÜLÜ⁄Ü, ‹fiKENCE VE KATL‹AMI AHLAK ED‹NM‹fi
B‹R DÜfiMANLA SAVAfiIYORUZ ! .............................................................. 286
- D‹RENEN BELED‹YE ‹fiÇ‹LER‹N‹N YANINDAYIZ ...................................... 303
- 1992 MAYIS-ARALIK ARASI DEVR‹MC‹ SOL EYLEMLER‹ ........................ 304
BBööllüümm 44:: 11999933
- S‹LAHLARIMIZ HALKIN fi‹DDET‹N‹N ÖNÜNÜ AÇIYOR ........................... 315
- ‹Ç VE DIfi DÜfiMANLARIMIZ HAREKET‹M‹Z‹ TASF‹YE ETMEKTE
B‹RLEfiM‹fiT‹R, BAfiARAMAYACAKLAR! .................................................. 317
- ‹fiÇ‹LER, EMEKÇ‹LER, YURTSEVER TÜM HALKIMIZ! ............................. 321
- SAVAfiMAYA DEVAM EDECE⁄‹Z! .............................................................. 325
- H‹ÇB‹R DEVR‹MC‹ SOL SAVAfiÇISI TESL‹M OLMAYACAK! OLMAZ! ....... 327
- fiEH‹TLER‹M‹Z‹ YEN‹ fiEH‹TLER‹M‹ZLE KUCAKLIYORUZ ....................... 337
- ‹Ç VE DIfi DÜfiMANLARIMIZIN TUZAKLARINI BOfiA ÇIKARTACA⁄IZ! ... 341
- DÜfiMAN ÜSLER‹NDEN B‹R‹N‹ DA⁄ITTIK ................................................ 344
- HALKIN GEÇ‹M SORUNUNUN SORUMLUSU DÜZEND‹R ....................... 346
- YAfiASIN 23 N‹SAN DERS‹M D‹REN‹fi‹M‹Z ............................................... 349
- ÖRGÜTSÜZ VE B‹RL‹⁄‹ OLMAYAN HALK GÜÇSÜZDÜR ......................... 353
- ‹HBARCI VEL‹ POLAT’I CEZALANDIRDIK ................................................. 355
- MERS‹N TURBO F‹LTRE ‹fiÇ‹LER‹ YALNIZ DE⁄‹LD‹R! ............................ 357
- ‹fiÇ‹LER, EMEKÇ‹LER, YURTSEVERLER TÜM HALKIMIZ DARBEC‹
KONTRA ÇETES‹ RIZA GÜNEfiER YOLDAfiIMIZI KATLETT‹! .................. 360
- DARBEC‹-KONTRA ÇETES‹N‹N HAREKET‹M‹ZE KARfiI ‹fiLED‹⁄‹
SUÇLARA ORTAK OLMAK DEMOKRATLIK DE⁄‹LD‹R .............................. 363
- KONTRGER‹LLA VE DARBEC‹ KONTRA SALDIRILARINA DEVAM
ED‹YOR ....................................................................................................... 365
- TDKP’N‹N TUTARSIZLI⁄I VE GERÇEK’‹N AYIBI ....................................... 372
- DARBEC‹ KONTRA KAÇIRDI, KONTRGER‹LLA KATLETT‹! ...................... 378
- OL‹GARfi‹, ‹fiKENCE VE KATL‹AMLARA RA⁄MEN DEVR‹MC‹LER‹
TESL‹M ALAMIYOR Örnek bir devrimci, direniflçi: BAK‹ ERDO⁄AN ........... 384
- HALKIMIZA KALKAN ELLER‹ KIRACA⁄IZ ................................................. 388
- DEVR‹MC‹ SOL AKDEN‹Z BÖLGE KOM‹TES‹’NDEN TOROS
GAZETES‹NE TEKZ‹P ................................................................................ 390
- KATL‹AMLARINIZ, KORKU VE PAN‹⁄‹N‹Z B‹TM‹fiL‹⁄‹N‹ZD‹R! ................ 392
- YÜREKLER‹YLE, ‹NANÇLARIYLA, K‹NLER‹YLE D‹REND‹LER! ............... 394
- HALKIN OLAYA TEPK‹S‹ VE TAVRIMIZ ...................................................... 398
- PKK’NIN TAR‹H‹NE SÜRDÜ⁄Ü YEN‹ B‹R LEKE ........................................ 399
- DÖRT TDKP'L‹N‹N ÖLDÜRÜLMES‹ HAKKINDAAÇIKLAMA ...................... 403
497
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
- GER‹LLA YAfiAMI VE MÜCADELES‹ .......................................................... 405
- YEN‹LECEKS‹N‹Z! ...................................................................................... 408
- ALBAY FARUK ÇELEB‹O⁄LU VE EMEKL‹ ORGENERAL HÜSEY‹N
DO⁄AN ÖZGEÇMEN’‹ CEZALANDIRDIK ................................................... 413
BBööllüümm 55:: 11999944
- ORHAN TAfiANLAR'IN ERKEKL‹⁄‹ VE DEVR‹MC‹ SOL DÜfiMANLI⁄I ..... 417
- O, ‹NANDI⁄I DAVAYI ZAFERE GÖTÜRMEK ‹STEYEN
B‹R KOMUTANDI ......................................................................................... 419
- GERÇEK DERG‹S‹’NE YANIT ..................................................................... 425
- OL‹GARfi‹N‹N SEÇ‹M OYUNUNU BOZALIM ............................................. 427
- DERS‹M’DEK‹ GERÇEKLER VE PART‹ZAN’IN ÇARPITMALARI
ÜZER‹NE ..................................................................................................... 429
- FAfi‹ZM‹N SEÇ‹M OYUNUNU BOZALIM!.. ................................................. 437
- KÜRD‹STAN'DAN KARADEN‹Z'E, SAVAfiIMIZ YEN‹ fiEH‹TLERLE
SÜRÜYOR! .................................................................................................. 444
- ÖZGÜR GÜNDEM GAZETES‹'NE .............................................................. 456
- HALK DÜfiMANLARI "ASIL S‹Z DEVR‹MC‹ SOL'UN
ADALET‹NE TESL‹M OLUN" ....................................................................... 457
- HALK DÜfiMANI ÜÇ HA‹N‹ CEZALANDIRDIK! ........................................... 467
- HALKIMIZA VE HAREKET‹M‹ZE KARfiI ‹fiLENM‹fi
H‹ÇB‹R SUÇ CEZASIZ KALMAYACAKTIR .................................................. 474
- KURTULUfiUMUZUN YOLU HALK KURTULUfi SAVAfiÇILARININ
KANLARIYLA AYDINLATTIKLARI YOLDUR ................................................ 477
- DEVR‹MC‹ HALK KURTULUfi SAVAfiÇILARININ SAVAfi
NARALARININ DUYULACA⁄I GÜNLER YAKINDIR .................................... 481
- YOLDAfiLARIMIZ, RAHAT UYUYUN ZAFER‹ S‹Z‹NLE
KUCAKLAYACA⁄IZ ..................................................................................... 485
498
Zafer Yolunda 2
499
KK‹‹TTAAPPLLAARR
Boran Yay›nevi’nden ç›kan kitaplar
1- Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi ve
Sosyalizm Mücadelesinde GENÇL‹K (I-II)
2- Milliyetçilik Ç›kmaz›
3- Zafer Yolunda - I
4- Yaflatmak ‹çin Öldüler
5- Gülüflün Hücrelere Tak›l› Kald› - M. Çetinkaya
6- Feda Destan› - G. Y›lmaz - F. Tokay Köse
7- Bütün Yaz›lar - Mahir Çayan
8- Umut Ya¤muru - Ümit ‹lter
9- Bafle¤meyen Kad›nlar - Yasemin Berrin
10- Efsanelerden Destanlara - Hüseyin Çukurluöz
11- TECR‹T Yaflayanlar Anlat›yor - Selami Kurnaz
12- Can›m Feda - Ahmet ‹bili
13- Neydik Ne Olduk?
14- Ifl›¤› Görmek - Hasan Biber
15- Dursun Karatafl SEÇME YAZILAR
Haziran Yay›nevi’nden ç›kan kitaplar
1- Devrimci Sol Dava Dilekçeleri
12 Eylül Mahkemeleri Dosyas› (I-II)
2- Kongre Belgeleri-1: RAPOR
Parti Cephe ‹le ‹ktidara Yürüyelim
3- Kongre Belgeleri-2: KARARLAR
4- Tafl De¤il Yürekti Elimizdeki
5- Dara¤ac›nda Yap›lan Siyaset: ‹DAM
6- GAZ‹ Gecekondulardan Geliyor Halk
7- Tutsak Aileleri, 12 Eylül ve TAYAD
8- 50 Soruda HALK MECL‹SLER‹
9- 50 Soruda Din, ‹slamc›l›k ve Laiklik
10- EL SALVADOR Birleflik Devrimci Savafl
11- Direnifl Ölüm Yaflam
12- Direnifl Ölüm Yaflam-2
Devrim Kufla¤›n›n Kahramanlar›
13- Bir Direnifl Oda¤› METR‹S (Metris Tarihi)
14- Herfley Birli¤imiz, Gelece¤imiz ve
Zaferimiz ‹çin (Devrimci Harekette Darbe)
15- Bir Savafl, Bir Dava ve Zafer
16- Yeni Çözüm Seçme Yaz›lar
17- Cezaevleri Direniflleri-1: BUCA
18- Cezaevleri Direniflleri-2: ÜMRAN‹YE
19- Cezaevleri Direniflleri-3: ULUCANLAR
20- HAKLIYIZ KAZANACA⁄IZ- Cilt 1-2
21- Kontrgerilla Operasyonlar›
22- Mücadele Seçme Yaz›lar-(1-2)
23- Direnifl fiiirleri
24- Dava Dosyas›-(1-2)
25- Bize Ölüm Yok
26- Bayra¤›m›z Ülkenin Her Taraf›nda
Dalgalanacak
27- Halk S›n›f› (I-II)... E¤itim Dizisi-1
28- Amerikan ‹mparatorlu¤u Milliyetçilik ve Demokrasi...
E¤itim Dizisi-2
500
Zafer Yolunda 2
29- Kürt Sorunu Nas›l Çözülür?... E¤itim Dizisi-3
30- Hayat›n ‹çindeki Teori (1-2)... E¤itim Dizisi-4
Anadolu Yay›nc›l›k’tan ç›kan kitaplar
1- Tarihçesi ve Yaflayanlar›n Anlat›mlar›yla
‹fiKENCE-1
2- Hapishanelerde Katliam
(19-22 Aral›k 2000, Belgeler, Tan›klar -I)
TTaavv››rr YYaayy››nnllaarr››’’nnddaann çç››kkaann kkiittaappllaarr
1- Gün Karanfil Kokuyor- Hayati Azim
2- ‹ki Kardeflin Hayat›: Canan ve Zehra - A. Kulaks›z
3- Karanfil halay› - Ümit ‹lter (fiiir)
4- Bir Kar Makinas› Grup Yorum 1-2
5- Kurflun Yang›n› Hasretin - Hasan Biber (fiiir)
6- Ba¤dat'ta 68 gün - Cihan Keflkek, Eylül ‹flcan
7- Umut Kavgada Büyür - Hasan Biber (fiiir)
8- Anka Destan› - Ümit ‹lter
9- Bir Anadolu Masal› Yaban O¤lak Mister Co’ya Karfl› - Ümit ‹lter
501
Devrimci Sol Haber Bültenleri (1990-1994)
502
Zafer Yolunda 2
Top Related