TEPE İNŞAAT İLKOKULU
4-B SINIFININ 2. DERGİSİ
MADDEYİ TANIYALIM ÜNİTESİNDE CAM OCAĞINA GİDEREK YERİNDE GÖRÜP İNCELEME YAPTIK
4.SINIFLARIN BEYKOZ CAM ATÖLYESİNE GEZİSİ
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ SINIFÇA ŞİİRİMİZİ YAZARAK , ŞİİRLER OKUYARAK KUTLADIK
Ben zehirli mantarların,
Deve dikenlerinin,
Ayrık otlarının boy attığı verimsiz bir toprak
değil,
Ben,
Kırlarda elvan elvan çiçeklerin açtığı,
Dağlarında hür kuşların uçtuğu,
Pınarlarından susayanın içtiği,
Yollarından yiğitlerin geçtiği
Çiftçisinin başak, başak kardeşliği biçtiği
Bir vatan olmak istiyorum;
Ben, öğretmen olmak istiyorum.
Ben Hakk'a yönelen alınlarda nur,
Vatan topraklarını çevreleyen sur,
Mehmetçiğin göğsünde "iman"
Gençliğimin damarlarında "asil kan"
Bu zulme eğilmeyen baş,
Ben vatan için ağlayan gözlerde yaş,
Barışta güvercin, savaşta kartal olmak
istiyorum;
Ben, öğretmen olmak istiyorum.
Nejat SEFERCİOĞLU
Öğretmenler mum ışığınɑ benzerler,bɑşkɑlɑrını ɑydınlɑtɑbilmek için kendileri sönerler.
Bɑşɑrım dɑ sen vɑrsın …kɑlbim ismini ɑnsın.sɑygılɑr senin olsun… sevgili öğretmenim
Öğretmen Olmak İstiyorum
Ben, öğretmen olmak istiyorum,
Ben, şairimin mısralarında dil
Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül,
Aşığımın sazında tel
Öpülesi bir el olmak istiyorum.
Ben, öğretmen olmak istiyorum...
Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit,
Korkunun mayalandığı yerde yürek,
Güçsüzlüğün güçlendiği yerde bilek
olmak istiyorum.
Ben öğretmen olmak istiyorum...
Şu öksüz yavruya sımsıcak kucak,
Şu yetim çocuğa yanan bir ocak,
Çorak topraklara yağan yağmur,
Azgın sulara, bend,
Mehmed'imin elinde çağlar açan kılıç,
Ben ana, ben baba, ben Fatih, ben İbni Sina,
Ben Mimar Sinan olmak istiyorum.
Ben öğretmen olmasam diyorum,
Kim ekecek tohumları toprağa.
Ben ressamımın elinde fırça, tualinde renk
Bestekarımın en içli şarkısında nağme,
Hattatımın, nakkaşımın elinde kalem;
Ben Hoca Ali Rıza,
Ben Itri, Leyla Hanım,
Ben öğretmen olmak istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de
unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Ceyhun Atuf KANSU
Dünyanın Bütün Çiçeklerini
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin? ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları?
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerinde,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,
Öğretmene Veda (Engin Çağatay)
Belki de bir daha göremeyeceğim
O nurla donanmış yüzünü,
Belki de öpemeyeceğim bir daha o pamuk ellerini,
En zoru da belki bir daha hiç duyamayacağım
O sevgi yüklü sesini.
Öğretmenim bugün bizi bırakıp gidiyorsun!
Hüzünlüsün ,düşüncelisin,kaygılısın,
Ama hiç üzülme;
Merak etme biz senin bize kara tahta başında
öğrettiklerinden
Kendimize bir ders çıkardık,
Her gün GÜNAYDIN demenden bir ders aldık.
Seni görmesek te bundan sonra,
Duymasak ta sesini kulaklarımızda,
Hissetmesek te elini başımızda,
Sen bizimlesin
Bir köşede durmuş bizi izlersin.
Nurla donanmış yüzün olmasa da sınıfımızda,
Sesin yankılanmasa da koridorlarda,
Pamuk ellerin gezmese de başımızda,
Sen hep yüreğimizdesin
Ve unutma hiç silinmeyeceksin
Ne zaman bir başarı elde etsek
Aklımıza gelen ilk isimsin.
Beni küçücükken alıp,eğittin,
Kara tahta başında
Cahillik ile savaşan bir devdin,
Anamdan, babamdan sonra
Benim için endişelenen tek kişiydin.
Öğretmenim!
Eğer hata yapıp ta kırdıysam kalbinizi,
Üzdüysem sizi,lütfen affedin beni
Her ne kadar gitme desem de
Sessiz bir kıyamet kopsa da yüreğimde,
Faydası yok artık.
Öğretmenim!
Bana öğrettikleriniz için size sonsuz teşekkür ederim.
Sizden aldığım bu bayrağı,
En ileri taşıyacağıma
Ve asla yüzünüzü kara çıkarmayacağıma,
NAMUSUM ve ŞEREFİM ÜZERİNE YEMİN EDERİM !...
Dört Yıl Geçti Aradan Heyecanla geldim ilk okula Annem , babam yanımdaydı. Bu senin okulun dediler, Bir sınıfa koydular. Biri geldi sınıfa, O senin öğretmenin dediler. Öğretmenin anlamını bilmiyordum, Korku ve heyecanla bakıyordum. Gözüm doldu bir anda, Annemi, babamı istiyorum. Öğretmenim geldi yanıma, Elimi tuttu, saçımı okşadı bir anda. Şarkılar söyletti, oyunlar oynattı. Günler bir birini kovalıyordu. Okumayı, yazmayı öğretiyordu. Derslerimizi çoğaltıyordu. Bir , iki, üç dördüncü sınıf derken, Dört yıl geçti aradan. Düşünüyor, konuşuyorum. Hayal edip, çiziyorum. Artık her şeyi yazıyorum. 4-B Sınıfı ( Anonim)
BAŞÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL
ATATÜRK’Ü SAYGIYLA VE MİNETLE ANIYORUZ.
Öğretmen ile ilgili Sözler
Toplumun düşmɑnı cehɑlet, cehɑletin düşmɑnı öğretmenlerdir.
(Atɑtürk)
Milletleri kurtɑrɑnlɑr yɑlnız ve ɑncɑk öğretmenlerdir. (Atɑtürk)
Öğretmenler!.Sɑrsılmɑz imɑnlɑ sizi izleyeceğiz ve kɑrşılɑştığınız bütün engelleri kɑldırɑcɑğız. (Atɑtürk)
Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olɑcɑktır. (Atɑtürk)
Dünyɑ’nın her yerinde öğretmenler, toplumun en fedɑkɑr ve sɑygıdeğer insɑnlɑrıdır. (Atɑtürk)
Öğretmenler bir milleti kurtɑrɑn en büyük unsurlɑrdır. (Atɑtürk)
Yeni nesil en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğun dɑn ve onlɑrın yetiştirecekleri
öğretmenlerden ɑlɑcɑktır. (Atɑtürk)
Benim ɑsıl ɑnlɑtılɑcɑk yɑnım öğretmenliğimdir. Toplumɑ, milletime ben, öğretmenlik yɑpɑbiliyorsɑm,
beni onunlɑ ɑnlɑtın. Yoksɑ kɑzɑndığım zɑferler, yɑptığım öteki işlerle beni ɑnlɑtmɑnız pek önemli
değildir. (Atɑtürk)
Öğretmen kɑndile benzer. Kendini tüketerek bɑşkɑlɑrınɑ ışık verir. (Rufini)
Dünyɑ dɑ her şeye bir değer biçilir. Amɑ öğretmenin eserine değer biçilemez. Onun eseri hem her şeydir ve hem
de hiçbir şeydir. (Socrɑtes)
Herkesi ɑydınlɑtmɑk isteyen öğretmenler, mum gibi erimeye rɑzı olmɑlıdır. (Cenɑp Şɑhɑbettin)
Dünyɑdɑ işlenmesi güç üç şey vɑrdır: Elmɑs, çelik, insɑn ruhu. (Benjɑmin Frɑnklin)
Bɑnɑ bir hɑrf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. (Hz.Ali)
Heykeltırɑş mermere ne ise, öğretmen de çocuğɑ odur. (Atɑsözü)
Yeryüzünde öğretmenlikten bɑşkɑ onurlu bir meslek tɑnımıyorum. (Diyojen)
Uluslɑrı kurtɑrɑnlɑr yɑlnız ve ɑncɑk öğretmenlerdir.
Dünyɑnın her yɑnındɑ öğretmenler, insɑn topluluğunun en fedɑkâr ve en değerli vɑrlığıdır.
Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
Mustafa Kemal ATATÜRK
BİLMECELER
Bir saat günde 13 defa çalarsa neyi gösterir?
1-Uzadıkça kısalan şey nedir? —————————-
2-Ali, sepetteki elmaların yarısını ve bir yarım elmayı Ayşe’ye; sonra kalan elmaların yarısını ve bir yarım elmayı Ahmet’e
ve yine kalan elmaların yarısını ve bir yarım elmayı da Hasan’a veriyor. Sonuçta sepette sadece bir elma kaldığına göre
başlangıçta kaç elma vardı? Not: Elmalar bölünmeden paylaşılıyor.
AŞAĞIDAKİ BİLMECELERİN CEVAPLARINI EŞLEŞTİREREK GÖSTERİNİZ kutu kutu odalar
içinde ne güzel
oyuncaklar,kitaplar
oyun oynar
şarkı söylerler
öğretmenler çocuklar
hem arkadaştır
tatlıdır sesi
hem anne-babadır
içimizden en bilgilisi
sapından tutarsın
içini doldurursun
renk renk ellerde
okula taşırsın
okul çantası
okul
öğretmen
BENİM ÖĞRETMENİM Okumayı , yazmayı o öğretti bana , Sevgiyi , saygıyı o gösterdi bana . İyiyi , kötüyü o anlattı bana , Doğruluğu , dürüstlüğü o söyledi bana . Haftanın ilk günü ; Yatağımdan fırlar , Okula koşarım . Öğretmenimi görmek için , Elimden geleni yaparım , Benim öğretmenim. SANEM EZGİ EREN
4/B NO:133
*bozuk olduğunu*
BULMACA
Aşağıdaki açıklamaların anlamlarını karşılarına yazın. Daha sonra aşağıdaki bulmacada bu sözcükleri, örnekteki gibi bulup işaretleyin. * Doğada kendiliğinde bulunan madde türü:………………………… ………………………………..
* İnsanların çeşitli yöntemler kullanarak doğal maddelerden oluşturdukları tüketim maddeleri
türü:……………………………………. ……………………………….
* Doğal maddelerin tükenmemesi için doğal maddelerin yerine kullanılmak üzere üretilen madde türü:
…………………………… …………………………….
* Madde miktarının ölçüsü:………………………….
* Bir maddenin kapladığı yer:…………………………
* Boş kabın kütlesi:…………………………
* Sıvı maddenin ısı etkisiyle gaz haline geçmesi:…………………………………..
* Sıvı maddelerin ısı vererek katı hale geçmelerine verilen ad:……………………………………..
* En az iki maddenin bir biri içinde dağılması:……………………………….
* Birden çok maddenin bir araya gelmesiyle oluşan madde :………………………………
* Kendi özelliklerini kaybederek başka bir madde haline gelme:……………………………………….
* Katı maddelerin şekil almış hali:……………………………………..
* İşlerimizi yaparken kolaylık sağlayan araçlar:……………………………………………
* Yaşamımızı kolaylaştıran, işimize yaradığı için yanımızda bulundurduğumuz cisimlere verilen ad
:……………………………………..
*Bir tüketim maddesi oluşturmak için bir araya getirilen maddelere verilen ad:……………............
* Yaşadığımız çevreyi dolduran, renksiz, kokusuz ve akışkan gaz karışımı:………………………
* Belirli bir şekilleri olan, dışarıdan bir etki olmadıkça değişmeyen sert yapılı, maddenin üç halinden
biri:……………………………………
* Belirli bir şekilleri olmayan, bulundukları kabın şeklini alan, akışkan madde: sıvı
* Belirli bir şekilleri olmayan, uçucu, sıvılardan daha akışkan olan, maddelerin üç halinden biri :…………………
* Katı bir maddenin ısı alarak sıvı hale gelmesi:……………………………
İ Ş L E N M İ Ş M A D D E İ
A B U H A R L A Ş M A L
G L I A E R İ M E I R T
A E V C I T A K Ş A Ü Ç
Z T I İ H A V A I K Ö
C İ S İ M E Ş Y A R A Z
B O Z U N M A M Ü
M A L Z E M E K N N
Y A P A Y M A D D E O M
D O Ğ A L M A D D E
SUDA BATAN VE YÜZEN MADDELERİN DENEYİ
MIKNATISIN ÇEKTİĞİ METALLER
SUYU ÇEKEN MADDELER VE SUYA BATAN MADDELER DENEYİ
GAZLAR BULUNDUKLARI KABIN ŞEKLİNİ ALIRLAR
SINIF MİMARLARI İŞ BAŞINDA
MADDEYİ TANIYALIM
B Ç Ö G S A F M A D D E T R T
B U Ğ A Z M A D D E Ğ Ü E İ A
U Ç H Z İ T L E Z Ö Ç E R Ş Z
H Ö R A M A L Z E M E M M L T
A Z M T R K D O Ğ A L R O E Y
R Ü M I Y L V I V I S Ü M N A
L N I A K C A K A T I D E M P
A M Ş A L N P Ş Ğ İ Ğ Z T İ A
Ş E I U İ E A R T K O Ü R Ş Y
M B R U Ğ P T T T I Ü Y E O L
A V A S Ü Z M E I Y R T N O L
Y A K R E R İ M E S P M L P F
H A L D E Ğ İ Ş İ M İ N A E A
I S I N M A A A S O Ğ U M A S
B O Z U N M A Ş M İ C A H Ü
C İ S İ M İ Ş A Y Ş E Ç Ö P Ç
Aşağıdaki kelimeleri bulmacadan bulunuz.
NOT: Kelimeler soldan sağa, sağdan sola, yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya ve çapraz olarak yer
almaktadır.
SAF
ERİME BOZUNMA DOĞAL ALET
BUHARLAŞTIRMA
ÇÖZÜNME HALDEĞİŞİMİ HACİM EŞYA
YÜZDÜRME
ÇÖZELTİ SOĞUMA KÜTLE MALZEME
BUHARLAŞMA
KARIŞIM ISINMA GAZ CİSİM
MIKNATIS
SAFMADDE İŞLENMİŞ SIVI MADDE
SÜZME
TERMOMETRE YAPAY KATI
10 KASIM DA ATAMIZI SAYGILA ANDIK
1 2 3 4
5
6 7 8 9
10 11 12 13
14
15 16
15 16
Çarp ve topla.Bulduğun sonuçları bulmacanın karelerine yerleştir.
CAM FABRİKASI GEZİSİ
Soldan –Sağa
1 18 X 23 =
3- 18 X 18 =
5- 25 X 22 =
6- 23 X 14 =
8- 25 X 19 =
10-15 • 19 =
12-23 • 22 =
14-16 • 17 =
15-17 • 16 =
16-19 • 24 =
Yukarıdan-Aşağı
1-18 X 24 + 21 =
2-20 X 22 + 12 =
3-12 X 22 + 40 =
4-18 X 24 + 33 =
7-11 X 19 + 39 =
9- 22 • 32 + 76 =
10-9 • 19 + 51 =
11-19 • 25 + 47 =
12-19 • 25 + 49 =
13-25 • 27 + 1 =
DEDEMİN YADİGARI (KENDİLERİ YAZIP OYNADILAR)
ANLATAN(FATMA) : Bir varmış,bir yokmuş, bir gün Doruk ve Elif babaları ile dedelerine gitmişler.Macera şimdi
başlıyormuş.
ÇOCUK(DORUK):Baba daha gelmedik mi?
ÇOCUK(ELİF Ç.):Baba Doruk haklı daha gelmedik mi?
BABA(TUNA):Az kaldı, birazdan geliriz.
ANLATAN(FATMA):Dedeleri ve anneannelerine
gelmişlerdi.
ÇOCUK(DORUK):Sonunda gelebildik.
ÇOCUK(ELİF Ç.):Ne kadar sürdü baba?
BABA(TUNA):Trafik yüzünden geciktik.
ÇOCUK(DORUK):Hadi artık içeri girelim.
ANLATAN(FATMA):Doruk, Elif ve babaları Tuna ile içeri girdiler.Anneanneleri onları kapıda karşıladı.
ANNEANNE(ELİF):Ayakta kalmayın , içeri girin.
ANLATAN(FATMA):İçeri girdiler ve sobanın başına oturdular.Sıra büyük süprize gelmişti.
DEDE(EMRE):Tuna oğlum, bu saat benim babamdan kalma bu saati sana vereceğim sende oğluna verirsin.
BABA(TUNA):Tamam, bu saati senden yadigar olarak saklayacağım.
ANLATAN(FATMA):Bu hikaye de mutlu sonla biter.
Yazan:DORUK ÖZTOP ve ELİF NAZ BÜYÜK 01 KASIM 2013
TUAL ÇALIŞMALARIMIZ
Benim Öğretmenim Canım Öğretmenim, benim öğretmenim, Öğretirsin bana, Sayıları, harfleri, okumayı, yazmayı, Atatürk’ü, Atatürk’ün anılarını, Sonra geçer derse, Fen ve Teknoloji’ye, İskeletin kaç bölümü olduğunu, Damarlardan ne aktığını. Ondan sonra geçer, Yeni bir konuya, Hayatın gerçeklerine, Canım Öğretmenim, benim öğretmenim, Sonra döner derse, Sosyal Bilgiler’e, Yetmez yazdığımız yazı, Çözdüğümüz soru, Ona yetişmek için, Koşar dururuz okul bitene kadar. Üzülürüz okuldan ayrılırken , Olsun , Yarın yine okul var. Yeni güne başlamanın yolu: Ders çalışmak, güne hazırlanmakla olur. Benim öğretmenim.Canım öğretmenim Yazan: Doruk Öztop 15 Kasım 2013
OYUN Ecem:Arkadaşlar size bir bilmece soracağım. Sena:Tamam!!! Ecem:İnsanda birtane Türkiye’de iki tane? Sena:Hmm biraz zormuş.Buldum tabi ki boğaz köprüsü. İpek:Bana da sorun . Lütfen! Ecem:Dokuzdan ne zaman bir çıkarsa on olur? İpek:Roman rakamı. Sanem:Melis bu soru sana. Melis:Bekliyorum. Sanem:Her gün durmadan hıçkıran nedir? Melis:Saat Alp:Hey beni unuttunuz! Ecem:Pardon.Bu soru sana, yastıkta bitki, Adana'nın meşhur şeyi? Alp:Pamuk. Ecem:Bizi dinlediğiniz için teşekkürler.
BİLMECE OYUNU ÖĞRENCİLER YAZDI VE OYNADI
UMUT: EMRE SANA BİR SORUM OLCAK EN KAHRAMAN SEHRİMİZ HANGİSİDİR? EMRE:UMUT BUNU BANA MI SORUYORSUN TABİ Kİ KAHRAMANMARAŞ.TUNA SIRA SENDE HANGİ BON BONİYİ ÇOK SEVER? TUNA:EMRE YAAA BONİBON TABİ.MERT ŞİMDİ SENDE CRAFT KAREDİR? MERT:HMMM GALİBA MİNECRAFT.ŞİMDİ SIRA SENDE DENİZ HANGİ KUŞLAR ÇOK KIZGINDIR? DENİZ:BUNU NİNEM BİLE BİLİLİR ANGRY BİRDS.HADİ ALP SANADA BİR TANE VAR EN BİLGİLİ SAYAÇ NEDİR? ALP:DENİZ SENDE UMUT GİBİSİN ÇOK KOLAY BİLMECELER SORUYORSUN BİLGİSAYAR. UMUT:ALP BUNU BİLDE GÖRELİM EN İYİ VİZYON HANGİSİDİR? ALP:UMUT SENDE ABARTTIN BU KADAR KOLAY OLMAZ Kİ TELEVİZYON.ŞİMDİ SENDE DORUK EN TATLI GELİN HANGİSİDİR? DORUK:ALP BİDE UMUT'A DİYİYORSUN GELİNCİK TABİ.DORUK ÖZTOP SENDE BİLDE GÖRELİM EN İYİ KRAL HANGİSİDİR? DORUK.Ö:YA DORUK ÇOK KOLAY TABİKİ ASLAN KRAL.MELİS SİZDE ÖLECE DURMAYIN EN KARA SİNEK HANGİSİDİR? MELİS:DORUK CEVABI SORUDA VERDİN KARASİNEK TABİ.İPEK HADİ SEN BİL BAKALIM EN ÖLÜ DENİZ HANGİSİDİR? İPEK:MELİSSS BUNU NİNEMİN NİNESİ BİLİR ÖLDENİZ. UMUT:SİZDE BİLMECE BIRAKMADINIZ.BULDUM BUDA SANA SORGUN EN YÜZLÜ KİTAP HANGİSİDİR? SORGUN:HMMMM BİRAZ ZORMUŞ BULDUM! FACEBOOK.CEREN AL BAKALIM HANGİ ADAM İRON DIR? CEREN:SORGUN BU KADAR KOLAYMI SORULUR İRON MAN.SENA SEN BİL EN OBUR BAŞKAN KİMDİR? SENA:CEREN BİDE SEN DİYOSUN OBAMA TABİ.AZRA ŞİMDİ SENDE HANGİ VOLKAN KALECİDİR? AZRA:SENA SENDE ABARTTIN VOLKAN DEMİREL.ELİF NAZ HADİ BAKALIM SENDE ŞİMDİ EN ULU DAĞ HANGİ DAĞDIR? ELİF NAZ:AZRA BİRAZ KOLAY OLMADIMI SENCE?ULUDAĞ TABİ.BARIŞ HADİ BAKALIM PEPE HANGİ TAKIMDA OYNAR? BARIŞ:O KENDİ FİLMİNDE OYNAMIYORMUYDU BULDUM REAL MADRİD. UMUT:ARKADAŞLAR BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKÜR EDERİZ....
Cam Fabrikası
Otobüsle Beykoz’a gittik ilk başta kaybolmuştuk ama sonra bir kişiye sorarak cam fabrikasına geldik. Gelir
gelmez bir rehber bizimle konuşup bir cam ustasının bize bir şey yapacağını söyledi, masanın üzerinde bir alet
vardı o alet çok sıcak bir maddeymiş onunla bize bir sarı mavi gövdesi beyaz bir penguen yaptı ve o sıcak
maddeye uzun süre bakmamız gerekiyorsa ona özel gözlüğü takmalıymışız. Penguen bitince dolaşmaya
başladık ben bardakların altında cam fabrikası yazılıydı. Oranın bir başka odasına girdik ve camlarla ilgili bize bir
şeyler gösterdiler camları 1500 derecelik fırınlarda pişiriyorlarmış. Oradaki abla cam yapılırken kullanılan kumun
diğer adının(Silisyum) olduğunu söyledi, bir başka abide ısılı şeye biraz soğutup bir uzun yerden üfleyince balon
gibi şişti ama bu bir camdı. Biraz fabrikada gezdik oradaki camdan yapılmış bir sürü eşya vardı. Oradan bir
başka odaya girdik biz orada kırık parçalardan tabak yada pano vardı ben tabağı seçtim umarım en kısa sürede
gelir çünkü anneme göstermek istiyorum. Bitirdikten sonra en son satış yerine gittik, ben oradan bir bileklik
aldım, ve günümüz sona ermiş oldu. Tuana Zeynep Kutlu
CAM VE EŞSİZ DÜNYASI
Merhaba arkadaşlar bu gün gittiğimiz cam atölyesini anlatacağım sizlere. Okula geldiğimiz zaman matematik
kitaplarımızı açtık. Öğretmenimiz problem çözdürdü. Zaman o kadar çabuk geçti ki ingilizce dersine geldi.
Oturup bekledik teacher geldi anlattı. Dersimizin ortasında Sultan öğretmen girdi. Şunları dedi; Çocuklar ders zili
çaldığında ben sizi alıp yemekhaneye götüreceğim dedi.
Yemekhaneye indik. Yemeklerimizi bitirdik. Kapının orda sıraya girdik.otobüse bindiğimizde Azra ben Mert
oturduk. Yarım saat geciktikten sonra Sanem rahatsızlandı.Nermin teyze poşet verdi. Sanem biraz daha rahatladı.
Bir saat geçtikten sonra cam atölyesine vardık. İçeri girince orda çalışan abla yarım ay olmamızı istedi. Biz de o
şekli olduk. Bir abi oturup ben size bir penguen yapacağım dedi.bizde oturup dinledik. İlk başta ateş yanan bir
alet vardı.O aletin adını hatırlamıyorum. Sonra çubuk alıp ateşin üzerine yuvarladı yuvarladı zaman o kadar çabuk
geçti ki penguen bitti.Abi bir şey dedi. Bakır aynı renkler değil soğuduğunda aynı renkler alacak. Sonra atölyeye
gittik. Atölyeye vardığımızda bir abi balon yaptı nefesiyle şişirdi sonra kırdı. Sonra abla bizi kendimiz
yapacağımız bir atölyeye girdik . Ben bitirdim. Otobüse bindik ve okula gittik.
Elif Çetinkaya Cam Atölyesi
Sınıfça cam atölyesine gittik.Oraya ilk geldiğimizde bir abi rengarenk cam çubuklardan bir ateşte camları birazcık eritip çok
güzel bir penguen yaptı.Sonra camların yapıldığı kısma gittik.Çok güzel şeyler vardı.Bir abla bize camların nasıl yapıldığını
anlattı.Daha sonra küçük cam parçalarından tabak yaptık.Sonra alışveriş yaptık ,ve okula döndük.Öğretmenle konuştuktan
sonra eve gittik. Heyecanla anneme anlattım.Annem çok güzel buldu.
ECEM İPEK BULUT 4/B
Cam Atölyesi Çok heyecanlıydım. Arkadaşlarımız ve öğretmenimizle birlikte cam atölyesine gidecektik. Bugün, servisle Beykoz’a cam atölyesine gittik. İlkönce bir ağabey bizlere camdan penguen yaptı. Ağabey pengueni yaparken bir ablada bizlere camın hangi ısıda eridiğini, camın yapısında kullanılan malzemeleri ve daha birçok şey anlattı. Ağabey, penguenini bitirdikten sonra bizde camların sergilendiği bir koridordan geçerek bir bölüme vardık. Sonra bizler koltuklara oturduk.Gittiğimiz bölümde ağabeyler çalışıyordu.Abla bizlere sorular sordu. Daha sonra bir ağabey bizlere camın hangi aşamalardan geçtiğini gösterdi. Sonrada bizlere camdan balon yaptı. Oradan çıktıktan sonra bir çalışma alanına gittik. Öğretmenimiz bizlere burada kendi çalışmamızı yapacağımızı söylemişti. Bu nedenle ben çok heyecanlanmıştım. Önümüzde kare , şeffaf bir cam vardı. Camların önünde de küçük küçük renkli camlar vardı. Abla bizlere neler yapacağımızı anlattı. Küçük renkli camlarla kare camın üzerine şekil yapacaktık. Herkesin önünde kısa bir anket vardı. Anketin en üstünde de tabak mı? Tablo mu? yazıyordu. Ben tabak şıkkını işaretledim. Herkesin çalışması bittikten sonra hediyelik eşya bölümüne gittik. Ben oradan bir balık ve iki bileklik aldım. Bize bu geziyi düzenlediği için öğretmenime çok teşekkür ederim. Defne Ceylan 4-B / 129 27.11.2013
Cam Fabrikasına Gezi
İlk olarak öğretmenim bize şöyle dedi:Çocuklar Perşembe günü Cam Fabrikasına gezimiz var.
Sonra bize dekontları dağıttı. Ben heyecanla anneme söyledim ve annem dekontu imzaladı.
Öğretmenimiz sonraki gün , gezi Salı gününe ertelendi dedi. Hepimiz üzülmüştük.Birde cam fabrikasına giderken cam
şişe götürmemizi istediler .Gezi günü gelmişti.Herkes geziye geliyordu.Gezi Beykoz’da minik bir evde idi. Amca bize
örnek olarak bir penguen yaptı ve nasıl yaptığını anlattı. Sonra bir diğer eve girdik. İçeride dört şişe vardı.Biri bize
gezinin ayrıntılarını anlattı. O evden çıktık. Geldiğimiz eve geri döndük ve başka bir odaya girdik. Abla bize söyle dedi:
Çocuklar önünüzde duran cama ortada duran şekilli camları istediğiniz gibi yerleştirdikten sonra üstündeki kağıda adınızı
yazın dedi.
İşimiz bittikten sonra satın alacağımız şeylere sıra gelmişti.Herkes alacaklarını aldı ve kasada ödemesini yaptı.Sonra
okula geri döndük.
Öğretmenimiz ‘’size sürprizİm var ‘’dedi.Ve sürpriz şuydu.Bizim verdiğimiz şişeleri ezmişlerdi. Üstünde şöyle yazıyordu:
ŞİŞEYDİM BAK NE OLDUM!!!
Beni ,senden önce Cam Ocağı Vakfına gelen bir çocuk getirdi. Senin getirdiğin şişe ise,senden sonra gelecek başka bir
örgenciyle gidecek ,diye yazıyordu.
Son dersimiz bittikten sonra hepimiz çok mutlu bir şekilde evlerimize döndük.
Yazan:Doruk ÖZTOP 4-B
Dört Yıl Geçti Aradan D örtyıl geçti aradan, Ö ğretmenimle son senem. R akamlar, harfler, heceler, T enefüslerde koşup eğlenmeler. Y eni yılda yeni okulda, I lıktı havalar, günler güneşli. L a, Do, Re, Mi, notaları geçti, G eçti günler, yıllar. E ni boyu büyük sınıf, Ç elimsizdik, şimdi güçlü çeviğim, T amamlandı senem, I yi güzel günler. A nonim çalışması yaptık, R akamlar ilerledi. A rdından sınavı kazandım, D emek birde çalıştım. A radan yıllar geçse de, N erede o günler, nerede. Yazan: Doruk Öztop 4-B 21 Kasım 2013
Dört Yıl Geçti Aradan Heyecanlandım, okulun ilk gününde, Birinci sınıfa başlamadan önce. Okumayı yazmayı öğrenince, Havalara uçtum, gönlümce, Sonra ikiye geçtim, Yeni sayıları öğrendim. Yeni arkadaşlar edindim. Okuldan hiç gitmemek istedim. Yıllar geçti hemen, Üçte buldum kendimi. Yeni güne başlamıştım, Yine ödevler, yeni ödevler. Dörde geçmiştim bir anda, Öğretmenimle son senem. Su gibi okuyordum Ve bu şiiri yazıyordum. Yazan: Doruk Öztop 4-B 21 Kasım 2013
Gezi Merhaba ben 4-B sınıfından Melis Tezcan, 26 Kasım Salı günü öğretmenim ve arkadaşlarımla cam atölyesine yol aldık. Hepimiz çok heyecanlıydık ve güzel bir şekilde otobüse bindik. Otobüs kurallarını dinledik sonra yola devam ettik. İleride büyük bir yer gördük herkes çok şaşırdı. Ve beklediğimiz o an, otobüsten inip atölyemize kavuşma zamanı,herkes atölyeye koştu. İçeride bir amca vardı, bize ateş tarafından yanmamak için geri çıkmamızı söyledi, bizde usluca kurala uyduk. sonra ateşi ile mavi, kırmızı ve beyaz renkleri ile küçük bir penguen yaptı. Bizde hep bir ağızdan teşekkür ettik, Sonra bir abla bizi camların yapıldığı yere götürdü.daha da sonra ise bizi kendi tabak ve panomuzu yapmak için bir odaya götürdü onları okulumuza kargo ile yollayacağını söyledi. sonra hepimiz satış yerine doğru koştuk, orda bir çok şey aldık ve artık dönme zamanı geldi. BENCE BİR GÜN SİZDE GELİN Yazar- Melis Tezcan No 45 4-B
VİALAND
Okuldan çıktım servise binip eve geldim.Tam o sırada telefon çaldı,arayan annemdi dedi ki -Oğluşum nasılsın? -
İyiyim anneciğim.Sen? –Sağ ol canım bende sen vialan de gitmek ister misin?
-Evet bir arkadaşımda gelebilir mi? -Kim peki? -Baran anneciğim. -Babana sordun mu? -Hayır –O zaman babana
sor izin verirse olur. -Tamam anneciğim sana iyi günler. –Sana da yavrum.Sonra babamı aradım babam dedi ki:
Evet tabii ki gelebilir ona sordun mu? -Hayır sorup seni ararım görüşürüz.-Baybay oğlum sonra Barana sordum
o gelirim dedi.Annemle yola çıktık birden yağ ışığı yandı benzincide yağımızı doldurduk sonra yola çıktık.Yol
bayağı sürdü babamı alıp Vialane gittik.Çok büyük bir yerdi.Bir baktım çok büyük ve uzun bir hız treni
gördüm.Hemen yanına gittim .Ve üstünde şöyle yazıyordu:NEFES KESEN 3 SANİYEDE 120KM YE
ÇIKAÇAK BU TREN ÇOK YAKINDA!Sonra oyun dünyası diye bir yere gittik babamlara orada ayrıldık Baran
ve ben oyun dünyasından aşağıya baktım çok büyük bir su treni vardı.Hemen aşağıya doğru koştuk ve uzun bir
kuyruk gördük bekledik,bekledik sonra sıra bize geldi.Babam bize poşetten montlar aldı.Birden yukarı çıktık
yaklaşık 30 sn sonra aşağıya doğru indik.Kalbimiz duruyor gibiydi ve sırılsıklam olduk.Bir daha bindik aradan
uzun zaman geçti yaklaşık 8 kere bindik.Oradan aşağıya indik ÇILGIN NEHİR diye bir alete bindik.Oradan
ZİNDAN diye bir korku tüneline bindik.Ama hiç korkunç değildi.Sonra safari tüneline bindik.Bir adam
zırvalamaya başladı.Sonra salıncağa bindik.Oradan sonra küçük bir traktöre bindik.Traktör bizi çıkışa
bıraktı.Oradan yemek yemeğe gittik.Sonra arabaya binip eve gittik.... UMUT BAYRAKLI 4/B 174
Saygıdeğer Öğretmenlerim Sevgili Arkadaşlarım; Ben Tepe İnşaat İlkokulu temsilcisi Tuna GÜRBÜZ. 4.Sınıf öğrencisiyim. Sınıftaki arkadaşlarımın güveni ve desteğiyle 2. sınıftan beri sınıf temsilciliği görevini üstleniyorum. Bu yıl okulumdaki oyların büyük bir çoğunluğu ile okul temsilcisi seçildim. Okuldaki öğretmen ve arkadaşlarım kendilerini en iyi şekilde temsil edebileceğime inandıkları ve güvendikleri için sizlerin de desteğini almak üzere beni buraya gönderdiler. Bana inanmalarının ve güvenmelerinin sebebi var. Çünkü; Çalışkanım, başarılı ve kurallara uyan bir öğrenciyim. Verilen görev ve sorumlulukları zamanında ve eksiksiz yapmaya çalışıyorum. Arkadaşlarıma, öğretmenlerime ve okul çalışanlarına saygılıyım, onları seviyorum. Okuldaki arkadaşlarım ve öğretmenlerimle iletişimim iyi. Okulda sevilen ve güvenilen bir öğrenciyim. Temsilci seçimlerinin biz öğrencilere demokrasi kültürünü, seçme, seçilme ve oy kullanma bilincini kazandırdığını düşünüyorum. Benim çalışma yapmayı düşündüğüm konularla birlikte ;Sizlerin öneri, istek ve sorunlarınızı öğretmen ve idarecilerimizle paylaşmak istiyorum. Arkadaşlarıma ve öğretmenlerimize okullarımıza ilişkin çalışmaların yürütülmesinde yardımcı olmak için görev almak istiyorum. Okulu özel ve güzel yapan öğrencilerdir. Her öğrencinin öne çıkan bir yönü mutlaka vardır. Buna inanmak ve daha iyisini yapmak da bizlerin elindedir. Sizden isteğim bu onurlu görevde bana destek olmanızdır. Hepinize teşekkür ederim. 03.12.2013
Sonya ve Çiçekleri
Bir varmış bir yokmuş, ilkbaharın ağacı Sonya renk renk çiçekleriyle ve cıvıl cıvıl öten kuşlarıyla tanınırmış.
Tüm çocuklar onun tatlı ve sağlıklı meyvelerini yiyince Sonya çok mutlu olurmuş. Ama Sonya kışın neler
olacağını bilmiyormuş ve yanına bir çocuk gelmiş. Sonya çocuğa “Mayk kışın neler olacak ?“diye sormuş.
“Kışın donarsın, sonbahar ise yaprakların dökülür “ demiş.
Sonya bu lafları duyunca ödü kopmuş. Aylar geçince sonbahar gelmiş. Sonya’nın yaprakları dökülmüş.
Çocuklar artık evlerinden çıkmaz olmuşlar. Sonya şundan korkuyormuş, ya bir daha yaprakları çıkmaz, mis
kokulu çiçekleri ve birde tatlı sulu meyveleri olmazsa. Sonya birden uykuya dalmış, uyandığında başucunda bir
baykuş görmüş “Aa bir kuş” demiş. Baykuş şaşırmış “ Benim adım kuş değil Baykuş”diye kızmış. Sonya
gecelerinin daha korkunç olduğunu düşünür üşürmüş. Yaprakları olsa ısınırmış.
Gitgide havalar daha da soğumuş, yağmurlar yağmaya başlamış. Sonya çok üşümüş, yanında bir ağaç bile
yokmuş. Sonya sabah olunca mutlu uyanmış ama öğlene doğru Sonya yanındaki evin camının açık olduğunu
görmüş. Mayk’ın annesi haberleri izliyormuş. Haberdeki adam kışın geldiğini haber vermiş.
Haftalar geçmiş, Sonya kar tanelerini çok sevmiş ama çocuklarda karla oynamayı çok severmiş. Çocuklar dışarı
çıkmış, kar tanelerinin üzerine basmışlar. Sonya kar tanelerini ağlarken görünce biraz kızmış çocuklara. Ama ne
yapsın, kimse onu duymamış. Aniden fırtına esince Mayk’ın annesi onu içeri çağırmış, artık kış kıyamet
kopmuştu. Sonya daha da fazla korkmuştu. Sonya gitgide donuyordu ama artık donması geçmişti. Çünkü
çocuklar karla oynar gülüşleri Sonya’yı mutlu edermiş.
Aylar geçmiş, yaz olmuş. Sonya’nın yaprakları , çiçekleri ve meyveleri olmuş. Sonya bunu görünce çok mutlu
olmuş.
İLKBAHAR
Kış bitmişti.İlkbahar yaklaşmıştı.Geceleri kış kıyamet kapıyordu. Sabaha karşı yağmur yağardı, fakat o gün öyle
olmadı. Ağaçların üstünde çiçek ve meyve vardı. Anladım ki ilkbahar gelmiş. Kahvaltımı yapıp anneme
seslendim.
- Anne dışarı çıkabilir miyim ? Annem
- Sıkı giyinirsen olur. Tamam diyip odama gittim. kardeşim ardından
- Bende geleceğim dedi.
Ben sevinçle kıyafetlerimi giydim ve şöyle dedim.
- Anneciğim meyve ve çiçek toplayabilir miyim ?
-Tamam olur. Diye cevap verdi. Annem
Dışarı çıktım.Meyveleri, çiçekleri toplamaya başladım.Yarım saat sonra yağmur yağdı. Annem
-Artık hava çok soğuk hasta olacaksınız şimdi içeri girmelisiniz dedi. Bende
-Tamam anneciğim . Diyip içeri girdim. Biraz kitap okudum. Sonra annem,
-Yatma vakti geldi geri kalanı yarın okursun iyi geceler dedi. Bende
-Sana da iyi geceler dedim. Sonra yanağımdan öpüp gitti.
Elif Çetinkaya
DENEYLERLE MADDEYİ VE CİSMİ TANIMAYA ÇALIŞIYORUZ
KUMAŞ VE İPLERLE KES YAPIŞTIR YAPIYORUZ
YERLİ MALI KUTLAMASINDAN BİR GÖRÜNTÜ
ETKİNLİKLERDE YAPTIKLARIMIZ
Dergiyi Hazırlayanlar :Tepe İnşaat İlkokulu 4- B Sınıfı Öğrencileri ve
Sınıf Öğretmeni Mehmet Ali Koyuncu
Top Related