1
IŞIN DEDEKTÖRLERİ
Ref. Enstrümantal Analiz, İyon Dedektörleri, Kromatografi Dedektörleri
Dedektör, geniş bir dalga boyu aralığındaki ışın enerjisine karşı duyarlı ve düşük seviyelerdeki ışın güçlerine karşı hassas olmalıdır. Işını hızla algılayabilmeli, kuv-
vetlendirilebilecek bir elektrik sinyali üretebilmeli, gürültü seviyesi düşük olmalı ve ürettiği sinyal, demetin P gücü ile doğru orantılı olmalıdır.
G = K P + K’
G: Dedektörün elektrik responsu (tepkisi) dur, akım, direnç, veya emk birimleriyle verilir.
K: Dedektörün, elektrik responsu/ışın gücü cinsinden hassasiyetini belirten sabit.
K’: Kara akımdır; dedektör yüzeyine hiç ışın gelmediği halde küçük ve sabit bir respons gösterir.
(d) Dedektörler
Fotondedektörleri
Termaldedektörler
termokupl (voltaj) veya bolometre (direnç)
golay pnömatik hücre
piroelektrik hücre (kapasitans)
http://www2.fiu.edu/~cai/index_files/Chapter%207%20Components%20of%20Optical%20Instruments.ppt
Dalgaboyu, nm
VAC UV Görünür Yakın IR IR Uzak IRSpektralbölge
100 200 400 700 103 2x103 4x103 7x103 104 2x104 4x104
fototüp
fotosel
silikon diod
yük transferi
fotomultiplier tüp
fotoğraf levhası
fotoiletken
2
İki tip ışın dedektörü bulunur; bunlar:
Foton dedektörleri; fotonları algılar
Isı dedektörleri; ısıyı algılar
Tüm foton dedektörleri, ışının reaktif bir yüzeyle etkileşerek elektronlar üretmesi-
ne (fotoemisyon) veya elektronları elektrik iletebileceği enerji hallerine yükseltme-sine (fotoiletim) dayanır. Bu işlemler sadece ultraviyole, görünür, ve yakın-infrared ışın enerjileriyle gerçekleşebilir.
Fotoelektrik dedektörlerde elektrik sinyali bir seri tek tek olayların (bir fotonun absorbsiyonu) sonucudur. Tersine infrared ışını algılayan ısı transduserleri kuvantize olmayan algılayıcılardır.
Foton dedektörlerini vurma gürültüsü, ısı dedektörlerini Johnson gürültüsü sınırla-dığından iki dedektörle ilgili saptanamayan hatalar birbirinden farklıdır.
Şekilde ultraviole, görünür, ve infrared spektroskopide kullanılan çeşitli
dedektörlerin kıyaslamalı spektral responsları gösterilmiştir. Ordinat fonksiyonu dedektör gürültüsüyle ters, dedektör yüzey alanı ile doğru orantılıdır. İki ısı transduserinin (H ve I) relatif hassasiyetinin dalga boyuna bağlı olmadığını, fakat
hassasiyetlerinin de fotoelektrik dedektörlerden önemli derecede düşük olduğunu belirtmek gerekir. Diğer taraftan, foton dedektörleri sabit respons-dalga boyu iliş-kisi bakımından ideallikten oldukça uzaktır.
3
Fotoelektrik Dedektörler
A: Fotomultiplier tüp
B: CdS fotoiletken hücre
C: GaAs fotovoltaik hücre
D: CdSe fotoiletken hücre
E: Se/SeO fotovoltaik hücre
F: Silikon fotodiod
G: PbS fotoiletken hücre
Termal Dedektörler
H: Termokupl
I :Golay hücresi
Dalga boyu, nm
Spe
ktra
l res
pons
https://sharepoint.cisat.jmu.edu/isat/isat253/Slides/Transducers%20and%20Sensors%20I.ppt
Çeşitli fotoelektrik ve termal dedektörlerin spektral responsları
4
I. FOTON DEDEKTÖRLERİ
Foton dedektörleri birkaç tiptir
1. Fotoğraf Levhası
2. Fototüpler (Vakumlu Fototüpler)
3. Photomultiplier Tüpler
4. Fotovoltaik Hücreler
5. Fotoiletkenler (Fotokondüktivite)
6. Silikon Fotodiodlar
7. Çok Kanallı Foton Dedektörleri
Fotodiod dizileri (Photodiode arrays, PDA)
Charge transfer aletleri (Charge-trasfer devices, CTD
Vidikonlar
Farklı dalga boylarında çalışmalarda farklı dedektörlere gereksinim vardır.
http://www2.fiu.edu/~cai/index_files/Chapter%207%20Components%20of%20Optical%20Instruments.ppt
mavisilikon
silikon
S-20fotomultiplier
S-1fotomultiplier
GaN
Rel
atif
hass
asiy
et
Dalga boyu, nm
Bazı dedektörlerin dalga boylarına karşı hassasiyetleri
5
1. Fotoğraf Levhası
Fotoğraf levhaları 1900’lü yıllarda astronomide kullanılmaya başlamıştır. Digital
bigisayarlar ve digital görüntülerin keşfinden önce radyografik çalışmalarda da görüntünün cam levhalara kaydedildiği fotoğraf levhaları kullanılırdı.
Fotoğraf Levhaları, cam üzerine ince bir gümüş halojen (örneğin AgBr) kaplana-
rak hazırlanır. Mikron büyüklüğünde AgBr kristalleri bir jelatin emülsiyon içinde dağıtılarak cam üzerine yayılır. Levhaya bir foton çarptığında gümüş iyonu elekt-ronla birleşerek gümüş atomuna dönüşür ve gizli görüntü (veya resim) meydana
gelir. Gizli görüntü develope işlemiyle amplifiye edildiğinde film üzerinde gümüş tortusu nedeniyle karanlık bir alan oluşur.
Fotoğraf levhalarınada, poz süresi ve çökelen gümüş miktarı arasında baştan
sona kadar doğrusal bir ilişki olmaz; şekilde görüldüğü gibi doğrusallık “eşik” ve “omuz” olarak tanımlanan bölgelerin arasında bulunur.
Poz süresi (logatitmik skala)
Yoğu
nluk
(çök
en g
ümüş
)
2.5
2.0
1.5
1.0
0.5
http://www.physics.hku.hk/~phys2022/Chapter4_notes.ppt#12 AGFA 1999
< 1: minimum yoğunluk1 - 2: eşik2 - 3: doğrusal kısım3 - 4: omuz> 4: maksimum yoğunluk
4
3
1
2
0.5 1.0 2.0 3.0 4.0
Fotoğraf levhasının doğrusallılktan sapması
6
2. Fototüpler (Vakumlu Fototüpler)
Fototüpler elektronların bir fotohassas katı maddeden emisyonuna göre çalışır.
Fototüp, havasız bir tüpün iç kenarlarına yapıştırılmış yarı-silindirik bir katot ile tel bir anoddan oluşur. Elektrodun konkav yüzeyinde, ışınlandırıldığı zaman elektron emitleyen bir fotoemissif tabaka bulunur. Elektrotlar arasına bir potansiyel uygu-
landığında, emitlenen elektronlar tel anoda akarak bir fotoakım yaratır. Üretilen akımlar, bir ışın şiddeti için fotovoltaik bir hücreden alınan akımların onda biri kadardır. Tersine, fototüpün elektrik direnci yüksek olduğundan sinyalin
amplifikasyonu kolay ve yeterli olur.
Şekilde, bir fototüp ve aksesuar devresi görülmektedir. Işının yarattığı fotoakım R boyunca bir potansiyel düşmesine neden olur, bu kuvvetlendirilerek bir kaydedici-
yi hareket ettirir
katot
tel anot
foton demeti
elektronlar
R
90 V DC güçkaynağı
- +
DCamplifikatörve okuma
vakumlu camveya kuvartz
Iht
tp://
ww
w2.
fiu.e
du/
~ca
i/ind
ex_f
iles/
Cha
pte
r%20
7%20
Com
pone
nts%
20of
%20
Opt
ical
%20
Inst
rum
ents
.ppt
Bir fototüp ve aksesuar devresi
Bir fotoemissif yüzeyden çıkarılan elektronların sayısı, bu yüzeye çarpan demetin
ışın gücü ile doğru orantılıdır. İki elektrot arasına uygulanan potansiyel artırıldı-ğında, anoda ulaşan elektronların miktarı da hızla artar; doygunluk potansiyeline erişildiği zaman anotta elektron toplanması maksimum olur. Bu durumda akım,
uygulanan potansiyelden bağımsız, ışın gücü ile doğru orantılı hale gelir.
Fototüpler ~90 V potansiyelde çalıştırılır, bu değer doygunluk bölgesi içindedir.
7
Ticari fototüplerde değişik fotoemissif yüzeyler kullanılır. Kullanıcı yönünden fotoemissif yüzeyler dört grupta toplanır:
Yüksek hassasiyetli yüzeyler; En hassas katotlar şekilde 1,2 kod ile gös-terilen bialkali tiplerdir; bunlar potasyum, sezyum ve antimondan yapılır.
Kırmızı hassas yüzeyler; Kırmızı hassas yüzeyler çok alkali tipli
(Na/K/CS/Sb gibi) veya Ag/O/Cs yapılı malzemelerdir (3). Ga/In/As bile-şimi kırmızı bölgeyi 1.1 m’ye kadar genişletir
Ultraviole hassas yüzeyler; Ultraviyole hassas formülasyonlarda tüp şeffaf
pencereler içine konulur.
Düz responslu yüzeyler: Düz responslar Ga/As bileşimi ile elde edilir (4).
Işın olmadığı halde de fototüpler küçük bir akım üretirler; bu "kara akım" ısıl olarak
çıkarılan elektronlardan oluşur.
1: bialkali katot (K, Cs ve Sb’denyapılır); safir pencereli
2: bialkali katot; kireç camıpencereli
3: çok alkalili katot (Na/K/CS/Sbgibi); kireç camı pencereli
4: Ga/As katot; özel cam pencereli
%1 ve %10 eğrileri belirtilenkuvantum verimindeki responsundeğerini gösterir
200 400 600 800Dalga boyu, nm
1008060
40
20
1086
4
2
1
Fot
oka
tot r
esp
onsu
, m
A /
w
43
21
%10
%1
Bazı fotoemissiv yüzeylerin spektral responsları
8
3. Fotomultiplier Tüpler (PMT)
Fotomultiğlier tüpler UV ve görünür bölgelerde çok hassastır ve cevaplaması
(respons) çok hızlıdır.
Fotomultiplier tüp bir dizi fotokatotdan (dinodlar) yapılır. Fotokatotlar, sezyum-antimon intermetalik bileşiklerden üretilen fotohassas malzemelerdir.
Katot yüzeyi ışınla karşılaştığında elektronlar çıkarır. Birinci dinod, katottan 90V daha pozitif bir potansiyelde tutulur, ve bu nedenle de elektronlar kendisine doğru akar. Dynode'a çarpan her elektron ilave birkaç elektron çıkarır; bunlar, birinci
dinoddan 90 V daha pozitif olan ikinci dinoda doğru hızlandırılırlar. Burada da yüzeye çarpan her elektron yeni birkaç elektron çıkarır. İşlemin ayni şekilde tüm dinodlarda tekrarlanmasıyla herbir foton 106 –107 elektron çıkarır; bu elektron
şelalesi, anotta toplanır. Sonuçta oluşan akım elektronik olarak kuvvetlendirilir ve ölçülür.
radyasyon h
fotoelektron dinodlar
ikincilelektronlar
anot
akım-voltajamplifiyerineyüksek voltaj (-)
500-2000 V
fotoemissif katot
http
://w
ww
.che
mis
try.
adel
aide
.edu
.au/
exte
rnal
/soc
-rel
/con
tent
/pm
t.ht
m
Bir fotomultiplier tüpün şematik görünümü
Sintilasyon Sayıcılar
Sintilasyon sayıcılarda iyonlar önce bir dinoda çarpar, elektron emisyonu meyda-na gelir. Bu elektronlar sonra bir fosfor ekrana (veya levhaya) çarparlar ve fotonlar
çıkarırlar. Fotonlar multipliere giderler, çoğalırlar ve amplifiye edilirler.
9
http://saf.bio.caltech.edu/bi170b/BMB170b_2011_LECTURE13.pdf
sintilatör(fosfor ekran)iyon demeti
dönüşümdinodu
e
Sintilasyon sayıcı
4. Fotovoltaik Hücreler
Fotovoltaik dedektörlerde akım, bir yarı-iletken tabakada yaratılır.
Fotovoltaik hücreler, esas olarak, görünür bölgedeki ışını saptamak ve ölçmekte
kullanılır. Hücre en yüksek hassasiyeti 550 nm'de gösterir; 350 ve 750 nm'de algılama yeteneği, maksimum değerin %10' una kadar düşebilir. Kullanım aralığı insan gözünün algılayabileceği seviyeye yaklaşır.
Fotovoltaik hücrede, üzerine selenyum veya bakır(1) oksit gibi yarı-iletken bir madde çöktürülmüş düz bir bakır veya demir elektrot bulunur (Şekil). İkinci (veya toplayıcı) elektrot yarı-iletkenin dış yüzünün ince geçirgen bir altın, gümüş, veya
kurşun filmi ile kaplanmasıyla hazırlanır; tüm sistem şeffaf bir zarf içine alınarak korunur. Yeterli enerjideki ışın yarı-iletkene ulaştığında kovalent bağları kopararak iletici elektronlar ve boşlukların oluşmasına yol açar. Elektronlar metalik filme
doğru, boşluklar ise yarı iletkenin çöktürüldüğü tabana doğru göç ederler. Serbest elektronlar dış devreden akarak bu boşluklarla etkileşirler. Sonuçta bir elektrik akımı oluşur, büyüklüğü yarı-iletken yüzeye çarpan fotonların sayısı ile orantılıdır.
Bir fotovoltaik hücrenin ürettiği akımlar bir galvanometre veya mikroampermetre ile ölçülebilecek kadar büyüktür; dış devrenin direnci küçükse, fotoakımın büyük-lüğü, hücreye çarpan ışının gücü ile doğru orantılıdır. Akımlar tipik olarak 10-100
A seviyelerindedir.
10
Işın gücünün saptanmasında kullanılan engel-tabakalı hücrede bir dış elektrik enerjisi kaynağına gereksinim yoktur. Diğer yandan hücrenin iç direncinin düşük
olması, hücre çıkışının yeterli derecede kuvvetlendirilmesini engeller. Bu durum-da, engel-tabakalı hücre yüksek seviyeli aydınlatmalarda tam bir algılama yapa-bildiği halde düşük seviyelerde hassasiyetini kaybeder.
Engel-tabakalı hücrenin diğer bir dezavantajı da eskimesidir; akım çıkışı, sürekli aydınlatma sonucu kademe kademe zayıflar; özel devre dizaynları ve deney ko-şulları seçilerek bu etki en aza indirilebilir.
metalik bir film ilekaplanmış çok ince bir
selenyum tabakası
demirlevha
üst tabaka ile temasısağlayan sprey metal halka
_
+
http
://ch
emte
ch.o
rg/c
n/cn
212/
212-
5.ht
mgümüş
selenyum
demir taban
hhcam
pencere
+ _
+
_
Tipik iki engel tabakalı hücre şeması
5. Fotoiletken (Fotokondüktivite) Dedektörler
Elektronlar ve boşluklar bir yarı-iletkende üretilir.
Yakın-infrared bölgedeki (0.75-3 m) ışını en hassas izleyebilen dedektörler, bu aralıktaki ışın absorblandığında direnci düşen fotoiletkenlerdir.
Fotoiletken ışın dedektörleri, genellikle kurşun ve kadmiyum sülfürler veya se-lenürlerden hazırlanan yarı-iletken maddelerden yapılır. Gelen ışın iletkenliği değiştirir ve farklı fotoakım doğar. Şekilde böyle bir yarı-iletken ve bağlantı devresi
görülmektedir.
11
bias voltajfotoakım, i
gelen yerel osilatörve sinyal alanı
Fotoiletken önyüzey
amplifier
çıkış
R
0 Volt
A (alan)
http://metrology.tkk.fi/courses/S-
108.4010/2006/S-
108.4010_Lecture_15.3.2006.ppt
Fotoiletken dedektör ve bağlantı devresi
Fotonlar yeteri kadar enerjiye sahipse, yani,
Efoton= h
ise, kimyasal bağlardan elektrolar çıkar; serbestçe dolaşan elektronlar yarı-iletkenin direncini düşürür.
En çok kullanılan fotoiletken madde kurşun sülfür, 0.8-2 m bölgesinde hassastır.
Hücrenin yapıldığı cam veya kuvartz levhalar üzerine bu maddeden ince bir taba-ka çöktürülür. Sonra tüm sistem, yarı-iletkenin atmosferle reaksiyona girmemesi için, havası boşaltılmış bir kap içine yerleştirilir.
6. Silikon Fotodiodlar
Siklon fotodiodlarda İletim bir ters-bias bağlantı boyuncadır. Bir silikon diod dedektör, bir silikon çip üzerinde oluşturulmuş ters bias bir pn bağlantısıdır. Ters-bias, bağlantının iletkenliğini sıfıra kadar düşüren bir tüketme tabakası yaratır. Işın
n bölgesine çarptırılırsa, yine de boşluklar ve elektronlar oluşur. Boşluklar tüketme tabakasından p bölgesine difüzlenerek orada yok edilirler; yani, ışın gücüyle oran-tılı olarak iletkenlikte bir artış olur.
Negatif voltaj tüketme bölgesindeki elektrik alanını artırır. Bu durumda bariyer voltajı çok büyüktür; dolayısıyla, bağlantıda difiüzyon olmaz; yani, difüzyon akımı,
ID = 0 olur.
12
Bir silikon fotodiod dedektör basit bir vakum fototüpünden daha fazla, bir fotomultiplier tüpten daha az hassastır; spektral aralığı 250-1100 nm'dir.
Aşağıda bir silikon fotodiodun yapısı ve fotodiod spektrumu verilmiştir. Fotodiodun responsivitesi dalga boyuna bağlıdır.
yansıma yapmayankaplama
p-tip silikon
n-tip silikon
anot (metal)
katot (metal)https://sharepoint.cisat.jmu.edu/isat/isat253/Slides/Transducers%20and%20Sensors%20I.ppt
p-n bağlantısı
Bie silikon diyodun yapısı
Photodiode Spectral Responsivity
0
0.10.2
0.3
0.4
0.50.6
0.7
300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200Wavelength (nm)
Re
spo
nsi
vity
(A/W
)
Photodiode Spectral Responsivity
0
0.10.2
0.3
0.4
0.50.6
0.7
300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200Wavelength (nm)
Re
spo
nsi
vity
(A/W
)
Photodiode Spectral Responsivity
0
0.10.2
0.3
0.4
0.50.6
0.7
0
0.10.2
0.3
0.4
0.50.6
0.7
300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200Wavelength (nm)
Re
spo
nsi
vity
(A/W
)
Dalga boyu, nm
Res
pons
ivite
https://sharepoint.cisat.jmu.edu/isat/isat253/Slides/Transducers%20and%20Sensors%20I.ppt
Fotodiod spektral responsivitesi
13
7. Çok Kanallı Foton Dedektörleri
Çok kanallı foton dedektörleri optik görüntüyü bir video elektrik sinyaline çevirebi-
len bir dizi ince fotoduyar malzeme içeren dedektörlerdir. Bu tip görüntü algılayıcı-lar önceleri televizyon için geliştirilmiş, daha sonraları spektroskopik cihazlarda kullanılmaya başlanmıştır.
Görüntü algılayıcı bir monokromatörün odak düzlemi üzerine yerleştirilir. Dağıtılan ışın çok kanallı dedektöre çarptığında odak düzlemi boyunca, ışının şiddetine bağlı bir yük paterni oluşur. Bu yük paterni saptanır ve bir spektruma çevrilmek
üzere saklanır. Spektrumun tüm birimlerl sıra ile değil "anında" algılanır. Yani bir çok kanallı dedektör bir fotoğraf levhası gibi çalışır, her biri farklı bir dalga boyunu karşılayan çok sayıdaki giriş yarıklarının görüntülerini algılar. Bir spektrumun tüm
birimlerinin anında kaydedilmesi çok önemli bir olaydır.
Çok kanallı foton dedektörler, bir çip üzerinde belli bi şekilde düzenlenmiş küçük fotoelektrik hassas elementler dizisinden oluşur. Çeşitli tipte çok kanallı
dedektörler bulunur. Spektroskopik uygulamalarda kullanılan en önemlileri:
Fotodiod dizileri (Photodiode arrays, PDA)
Yük Transferi Aletleri (Charge Transfer Device, CTD)
Vidikonlar
Fotodiod dizileri (Photodiode arrays, PDA)
Silikon diod dizileri çok sayıda fotoduyar silikon diod çiftlerinden yapılır, depolama kapasitörleri bir silikon çip üzerinde bulunur. Tek bir çip üzerindeki diod-kapasitör çiftlerinin sayısı üreticiye göre değişir; bunlar 211, 256, 512, 1024, 2048, 4096 gibi
sayılar olabilir. Diodların genişlikleri 15-50 m, yükseklikleri 500 m dolayındadır . Çipin uzunluğu 1-6 cm arasındadır.
Fotodiod ve kapasitör çiftlerinden başka çipte, bilgisayar işlemlemesi için bir çıkış
sinyali veren bir integre devre bulunur.
PDA’lar, basit fotovoltaik dedektörlerlerle aynı prensibe göre çalışır.
14
SiO2 koruyucu tabaka
ışık
p-tip Si
boşalmabölgesi
n-tip Si
Bir fotodiod array yapısının şematik görünümü
ttp:
//ww
w2.
fiu.e
du/~
cai/i
ndex
_file
s/C
hapt
er%
207%
20C
ompo
nent
s%20
of%
20O
ptic
al%
20In
stru
men
ts.p
pt
ışıkkaynağı garating polikromatör
eliptikayna
PDA dedektör
ayna
örnek
Fotodiod dizisi (PDA) dedektörün bir sistemde yerleşim şekli
Küçük silikon fotodiodlar ters-bias pn bağlantısı içerirler. Fotomultiplier tüplerden
daha az hassas olmasına karşın tarama hızı ve sinyal/gürültü oranı yüksektir.
Silikon fotodiod dizileri ‘çoklu dalga boyu ölçmeleri’ni anında gerçekleştirir; örne-ğin, didmiyum çözeltisinin (S-3150, SCINCO) spektrumunu 1 saniye içinde ölçer
(Şekil).
15
Ab
sorb
ans
Dalga boyu, nm
300 400 500 600 700 800 900 1000
1.0
0.8
0.6
0.4
0.2
0.0
S-3150, SCINCO
Didmiyum çözeltisinin (S-3150, SCINCO) spektrumu
Şarj Transferi Aletleri (Charge Transfer Device, CTD)
Şarj transfer aletlerinin performansları fotomultiplier tüplere yakındır. Ayrıca çok-
kanallı ölçme yapabilme avantajına sahiptirler.
Şarj transfer aleti bir metal oksit yarı-iletken (MOS) malzeme yapısındadır; çok sayıda bağımsız piksellerden oluşur; piksellerde yük o şekilde depolanır ki yük
paternleri ışın paternlerini karşılar.
+10V
+ + + + + +
+
http://www.cs.princeton.edu/courses/archive/fall01/cs597d/slides/cs597d_fall01_lect2_imaging.ppt#21
SiO2 (izolasyon)
tükenme bölgesi(elektron kovası)
p-tip slikon
foton
kapı
MOS (Metal oksit yarıiletken): Kapıya voltaj uygulandığında yarı-iletkende pozitif
boşluklar oluşur. Protonun malzemeye çarpmasıyla elektron-boşluk çifti yaratılır.
16
0 10 0 0 volt 0 10 10 0 volt 0 10 0 0 volt
0 5 10 0 volt 0 0 10 0 volt
(a)
(d) (e)
(b) (c)
http://www.cs.princeton.edu/courses/archive/fall01/cs597d/slides/cs597d_fall01_lect2_imaging.ppt#21
Yük transferi: Voltaj uygulandığında yük bir kovadan diğerine hareket eder
Bu aletler doğrusal veya iki boyutlu olabilir. Yük paternini saptamada kullanılan
metoda göre iki tip yük transfer aleti kullanılmaktadır; bunlar şarj-kapıld (CCD) ve şarj-injeksiyon (CID) alatleridir.
Vidiconlar
Vidiconlar görüntü algılayan vakum tüpleridir ve televizyon görüntülerinde çok kullanılırlar. Şekilde bir vidicon tüpünün şematik diyagramı verilmiştir. Yapısı bir
televizyon tüpüne benzer, burada bir hedef alan peşpeşe bir seri yatay süpürme işlemi ile taranır, taramada bir elektron akımı kullanılır.
17
elektrontabancası
tarayıcıelektron demeti
fotoiletken levhamerceksistemi
+ + + +
http://www.cs.princeton.edu/courses/archive/fall01/cs597d/slides/cs597d_fall01_lect2_imaging.ppt#21
Bir vidicon tüpün şematik görünümü
Bir monokromatör, vidicon tüpü, ve bilgisayar bulunan bir cihaza "optik çok-kanallı
analizör" denir. Böyle bir cihaz, spektrumun tamamını (veya bir kısmını) anında kaydedebilmesi bakımından çok önemlidir. Dedektörün küçüklüğü ya dalga boyu-nu veya rezolusyonu sınırlayan bir dezavantajdır.
18
II. TERMAL DEDEKTÖRLER (Isı Dedektörleri)
Termal dedektörlerde aktif element, sıcaklık değişiminin en yüksek derecede ol-
ması için mümkün olduğu kadar küçük tutulan bir malzemedir. Işın gelişi kesildi-ğinde element ortam sıcaklığına geri döner.
Termal dedektörler çeşitlidir; bunlar başlıca dört grup altında toplanabilir.
1. Termokupllar ve Termopiller
2. Bolometreler (Direnç Termometreleri)
3. Golay ve Pnömatik Dedektörler
4. Piroelektrik Dedektörler
İnfrared ışının ölçülmesi, kaynak şiddetlerinin ve infrared fotonun enerjisinin dü-şük olması nedeniyle, zordur. Bu özellikler, bir infrared dedektörden alınan sinya-
lin küçük olmasına yol açar, ve ölçümün yapılabilmesi için büyük kuvvetlendirme-ye gereksinim olur. Bir infrared cihazın hassasiyeti ve doğruluğu dedektör siste-mine bağlıdır.
Daha önce anlatılan fototüpler infrared için uygun değildir, çünkü bu bölgedeki fotonlar enerji kaybederek elektronların fotoemisyonuna yol açarlar. Bu nedenle ısıl dedektörler ve fotoiletkenliğe dayanan tayin yöntemleri uygun olur.
Çok kısa dalga boyları dışındaki tüm infrared bölgede, ışının ısıtma etkisiyle tepki veren ısıl dedektörler kullanılabilir. Bu cihazlarla, ışın küçük bir siyah cisim tara-fından absorblanır ve oluşan ısı artışı ölçülür. Bir spektrofotometreden gelen ışın
demetinin gücü çok azdır (107 – 109 W), saptanabilir bir sıcaklık yükselmesi üretil-diğinde, absorblayıcı elementin ısı kapasitesinin olabildiğince küçük olması gere-kir. Absorblayıcı elementin boyutunu ve kalınlığını küçültmek ve tüm infrared de-
meti element yüzeyi üzerinde yoğunlaştırmak için pek çok çalışma yapılmıştır. En iyi koşullarda, binde birkaç derecelik (0C) ısı yükselmeleri algılanabilmektedir.
İnfrared ışının ısıl yöntemle ölçülmesinde çevreden gelen ısıl etkiler sorun yaratır.
Absorblayıcı element bir vakumlu ortamda ve bir koruyucu içinde tutularak çevre ısılarından korunur. İstenmeyen ısı kaynaklarını en aza indirmek için infrared ci-hazlarda daima kesilmiş (chopped) ışın kullanılır. Böylece istenilen analit sinyali
19
chopperin frekansı olur; Bu sinyal, uygun devrelerle istenmeyen ışın sinyallerin-den tamamen ayrılır.
1. Termokupllar ve Termopiller
terminal blokmetal A metal C
metal B
sıcak bağlantıTh
ısıkaynağı
soğukbağlantı
soğukbağlantı
akım
+
_
terminal blok içinbuz banyosu
TC
http://www.razorrobotics.com/knowledge/?title=Thermocouple
voltmetre
www.omega.com
Isı kaynağı, soğuk bağlantı ve ölçme sistemlerinin bulunduğu
bir termokupl devesi
En basit tarifiyle bir termokupl, bir metalin iki ucunun, başka bir metalin (veya yarıiletken bir metal alışımın) uçlarına kaynatılmasıyla (ergitilerek) oluşan bağlan-
tılardır. İki termokupl bağlantısı arasında, bağlantılar arasındaki sıcaklık "farkı" ile değişen, bir potansiyel doğar. Uygulamaların çoğunda bağlantılardan biri (refe-rans bağlantısı) sabit tutulur (çoğunlukla bir buz banyosu içinde) ve ikinci bağlantı
sıcaklığa-hassas dedektör olarak çalıştırılır.
Termokupulun hassasiyeti termopiller kullanılarak yükseltilebilir. Termopiller, termokupuların (örneğin 6 adet) seri olarak bağlanmasıyla hazrlanan bir tür termal
dedektörlerdir. Seri bağlanma nedeniyle çıkış toplanabilir özelliktedir. ‘Sıcak’ bağ-lantılar aktif element, ‘soğuk’ bağlantılar referans gibi davranır. Bu tür dizaynlar termal enerjiyi elektrik sinyaline çevirebilen çok basit bir aygıtlardır.
20
İnfrared çalışmada kullanılan dedektör bağlantısı çok ince tel halindeki Pt ve Ag veya Sb ve Bi gibi metal sistemlerinden, veya metallerin iletken olmayan bir des-
tek malzemesi üstünde buharlaştırılmasıyla hazırlanabilir. Hazırlanan bağlantı, çoğunlukla, karartılır (ısı absorblama kapasitesini düzenlemek için) ve infrared ışını geçiren bir penceresi bulunan vakumlu bir odacığa yerleştirilir
Referans bağlantı ise kapasitesi daha büyük olacak ve gelen ışından özenle ko-runacak şekilde dizayn edilir. Analit sinyali kesilmiş olduğunda, sadece iki bağlantı arasındaki sıcaklık farkı önemlidir; bu nedenle, referans bağlantının sabit bir sı-
caklıkta tutulmasına gereksinim olmaz.
İyi dizayn edilmiş bir termokupl dedektör 10-6 0C sıcaklık farkına tepki verebilir (6-8 V/W aralığında bir potansiyel farkı). Bir infrared dedektörün termokuplu bir
düşük-impedans (zahiri direnç) cihazıdır; çoğunlukla, bir yüksek-impedans önamplifikatöre bağlanır.
2. Bolometreler (Direnç Termometreleri)
Bolometreler elektrik direncinde, gelen ışından aldığı ışın miktarıyla orantılı bir elektrik direnci üreten aygıtlardır. Gelen ışını absorbladıklarında önce sıcaklıkları
yükselir, bu durum elektrik direncinin değişmesine yol açar.
Hassas element platin veya nikel gibi metal şeritlerden, veya bir yarı iletkenden (bunlara termistör de denir) yapılmış olabilir; örneğin, germanyumla doplanmış
yarı-iletkenleler gibi. Yarı-iletken tiplerin kullanım alanları metalik tiplerden daha yaygındır. Bu malzemeler, sıcaklığa bağlı olarak önemli direnç değişiklikleri göste-rirler. Respons elementi küçüktür ve ışın ısısını absorblaması için karartılmıştır.
Direnç termometrelerinin IR cihazlarda kullanımı diğer infrared dedektörler kadar yaygın değildir.
Bolometre, sabit sıcaklıktaki bir ısı yutucuya bağlanmış absorblayıcı bir element-
tir; Gelen elektromagnetik ışın malzeme tarafından absorblandığında serbest elektronların kinetik enerjileri artar. Serbest elektronların atomlarla çarpışmaları sonucunda malzemenin dokusunda titreşimler meydana gelir; bu durum sıcaklık
değişimi olarak gözlenir.
21
elektromagnetikışın absorber
akım, I
termal direnç
termal bağlantı
ısı yutucu, sabit sıcaklıkta
http
://w
ww
.evi
lpro
fess
or.c
o.uk
/bo
lom
eter
-the
ory/
Bir bolometrik dedektörün şeması
.3. Golay (Pnömatik) Dedektörler
Golay dedektörü performans karakteristikleri çok iyi olan hassas bir gaz termo-
metresidir
Silindirik bir odacıkta ksenon gazı bulunur. Silindirin bir ucuna bir infrared pencere yapıştırılmıştır; diğer ucunda, dış yüzü gümüşlenmiş esnek bir diyafram vardır.
Işık demeti gümüşlenmiş bir yüzeyden bir vakumlu fototüpün katoduna yansıtılır. Hücreye IR ışın girdiğinde karartılmış membran ısınır, bu da iletkenlikle ksenonu ısıtır. Basınçta meydana gelen yükselme gümüşlenmiş diyaframın bombeleşme-
sine neden olur. Sonuçta, fototüpün aktif yüzeyine çarpan yansıtılan ışık miktarı değişir; böylece, infrared demetin gücü ile ilgili fotoakımda bir değişme olur.
pnömatik odacık
ayna
dedektörkaynak
fotodioddedektör
h
pencere
Gang%20Wang%20Instrumental_Week3_4_5_CH7-2010
Bir golay hücresi
22
Golay hücresi diğer ısı dedektörlerinden daha pahalıdır ve yakın ve orta infrared ışına karşı çok hassastır; bu nedenle de bu spektral bölgelerde çok nadiren kulla-
nılır. Diğer taraftan, 50 m (200 cm-1 )den büyük dalga boylarında fevkalade so-nuç verir; bu nedenle, en çok uzak-infrared bölgede kullanılır.
4. Piroelektrik Dedektörler
http://www.eas.asu.edu/~vasilesk/EEE352/Lecture%2032.ppt#16
absorber kontakt
arka kontakt
sinyal
amplifier
yansıtıcı yüzey
ışık
Lpiroelektrik malzeme
Piroelektrik dedektör ve amplifier devresi
En hassas termal dedektörlerdir. Lityum tantalat (LiTaO3), baryum titanat, ve
triglisin sülfat (TGS) gibi bazı kristallerin sıcaklığa-hassas dipol momentleri vardır. Bu tür maddeler metal levhalar arasına konulduğunda sıcaklığa-hassas bir kapasitör oluşur, bu da infrared ışının gücünü ölçmede kullanılır. Burada iletilen
sinyal kapasitanstır.
Dedektörün responsu, malzemenin elektrik polarizasyonunun sıcaklıkla artması halinde yükselir. Polarizasyonun değişmesi dielektrik sabitinin de değişmesine
neden olur. Radyant enerji absorblanırken sıcaklık yükselir ve elektrik polarizas-yon artar; dolayısıyla malzemedeki akım yer değiştireceğinden dış devrede bu değişikliğe eşdeğer miktarda bir akım meydana gelir. Bu halde piroelektrik ele-
ment doğrudan bir akım jeneratörü gibi davranır.
23
Piroelektrik etki: Bazı malzemelere ısı uygulandığında pozitif ve negatif yükler malzemenin zıt uçlarına doğru hareket ederler. Malzeme ısıtılmaya devam edildi-
ğinde statik elektrik oluşur. Bu özellikten ararlanılarak çeşitli aygıtlardan elektrik akımı elde edilebilmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar
Principles of Instrumental Analysis, D.A.Skoog, D.M. West, II. Ed. 1981
Gang%20Wang%20Instrumental_Week3_4_5_CH7-2010
http://chemtech.org/cn/cn212/212-5.htm
http://metrology.tkk.fi/courses/S-108.4010/2006/S-108.4010_Lecture_15.3.2006.ppt
http://saf.bio.caltech.edu/bi170b/BMB170b_2011_LECTURE13.pdf
http://www.chemistry.adelaide.edu.au/external/soc-rel/content/pmt.htm
http://www.cs.princeton.edu/courses/archive/fall01/cs597d/slides/cs597d_fall01_lect2_imaging.ppt#21
http://www.eas.asu.edu/~vasilesk/EEE352/Lecture%2032.ppt#16
http://www.evilprofessor.co.uk/bolometer-theory/
http://www.physics.hku.hk/~phys2022/Chapter4_notes.ppt#12 AGFA 1999
http://www.razorrobotics.com/knowledge/?title=Thermocouple
http://www2.fiu.edu/~cai/index_files/Chapter%207%20Components%20of%20Optical%20Instruments.ppt
https://sharepoint.cisat.jmu.edu/isat/isat253/Slides/Transducers%20and%20Sensors%20I.ppt
Top Related