VE ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİcdn.chp.org.tr/cms/0/Folder/69202.pdf · Yenilenebilir enerji...

28
TÜRKİYE’DE ELEKTRiK ENERJİSİ VE ENERJİ KOOPERATİİLİĞİ EKİM, 2016 ANKARA

Transcript of VE ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİcdn.chp.org.tr/cms/0/Folder/69202.pdf · Yenilenebilir enerji...

  • TÜRKİYE’DE ELEKTRiK ENERJİSİ VE ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİ

    EKİM, 2016ANKARA

  • TÜRKİYE’DE ELEKTRiK ENERJİSİ VE ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİ

    EKİM, 2016ANKARA

  • ÖNSÖZ

    Tüm tüketicilerin, kaliteli ve yeterli enerjiye, sürekli şekilde ve ödenebilir koşullarda ulaşabilmesi Cumhuriyet Halk Partisinin enerji politikasının temelini oluşturmaktadır. Yerli kaynaklara öncelik veren, insan odaklı ve sürdürülebilir enerji üretimi önceliğimizdir. Çevre ve toplumla uyumsuz, yerel paydaşların karşı çıktığı projeler CHP iktidarında uygulama alanı bulamayacaktır.

    Giderek artan enerji ithalatı ekonomimiz üzerinde büyük bir yük oluşturmakta ve yüksek cari açık vermemize neden olmaktadır. Enerjide dışa bağımlılığımız ayrıca dış politika ve güvenlik sorunlarına da yol açmaktadır. Bu yüzden dışa bağımlı fosil yakıtların enerji tüketiminde ve elektrik üretimindeki payının düşürülmesi bir gereklik olmuştur. Doğal gaz ve kömüre dayalı elektrik üretimine kısıtlamaların getirilmesi ve üretimdeki paylarının düşürülmesi gerekiyor.

    Mevcut elektrik tüketimimizin üç katından fazlasına karşılık geldiğini bildiğimiz yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın enerji üretimindeki payının artırılması için gerekli çalışmalar zaman yitirilmeksizin yapılmalıdır.

    Yenilenebilir kaynaklarımızı harekete geçirmekte enerji kooperatifl eri bir seçenek oluşturmaktadır. Pek çok ülkede başarılı örneklerinin olduğunu biliyoruz. Tamamen yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı rant odaklı yaklaşımdan uzak olarak enerji kooperatifl eri kanalıyla devreye aldığımızda hem enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak, hem de çevreyle uyumlu bir enerji üretimi gerçekleştirmiş olacağız. Halkın katılımıyla yerel kalkınmaya da önemli katkılar sunacak enerji kooperatifl erinin yerel yönetimlerin öncülüğü ve desteğiyle hayat bulması daha hızlı gelişmesini sağlayacaktır.

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı

    Kemal KILIÇDAROĞLU

  • SUNUŞÜlke olarak son yıllarda enerjide dışa bağımlılığımız hızla artarak %75’e çıkmıştır. İthalatta en büyük kalemi enerji oluşturduğu için cari açığın artmasında da etkili olmaktadır. Uygulanan ve uygulanması planlanan enerji politikaları geleneksel enerji kaynaklarına yönelik olup, çok zengin bir potansiyele sahip olduğumuz yenilenebilir enerji kaynaklarımızın yüksek miktarlarda devreye alınmasıyla ilgili etkili kararlar hayata geçirilmiyor.

    Yenilenebilir enerji konusunda faaliyet gösterecek enerji kooperatifl eri hem çevreye duyarlı bir enerji üretim seçeneği, hem de halkın enerji üretimine katılım seçeneği sunmaktadır. Esasen ABD, Almanya, İngiltere, Danimarka, İspanya ve daha pek çok ülkede çok ciddi gelişmeler göstermiş olan enerji kooperatifçiliği ülkemizde henüz başlangıç aşamasındadır.

    Enerji yatırımları büyük sermayenin yüksek kar hedefi yle faaliyette bulunduğu, büyük yatırımlar özelliği taşımaktadır. Enerji kooperatifçiliği, enerji üretim sektörüne halk katılımını sağlayarak bu alanın demokratikleştirilmesine de katkı sunacaktır.

    Paris İklim Anlaşması ile birlikte yenilenebilir enerjinin ön plana çıkması bu alandaki yatırımları da tüm dünyada hızlandırmıştır.

    Bu anlamda enerji kooperatifçiliği yüksek yenilenebilir enerji potansiyelimizi harekete geçirerek, dışa bağımlılıktan kurtulmamızda önemli bir araç olarak karşımızda durmaktadır. Yerel yönetimlerimizin bu konuda sorumluluk alması enerji kooperatifçiliği açısından önemli bir itici güç olacaktır.

    Ahmet AKINBalıkesir Milletvekili

    Genel Başkan Başdanışmanı

  • ÖZET

    Paris İklim Anlaşması’nın fosil yakıt döneminden temiz enerji teknolojilerine geçişi işaret ettiği kabul edilmektedir.

    Günümüzde yenilenebilir enerji artık gerçek bir alternatif haline gelmiştir.

    Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre 2015 yılında dünyada devreye giren elektrik santrallerinin %90’ı yenilenebilir enerjiden oluşmuştur.

    Enerji yatırımları ağırlıklı olarak büyük sermaye tarafından kontrol edilmektedir. Büyük ölçekli enerji santralleri büyük sermaye sahipleri tarafından kurulmaktadır. Bütün dünyada yenilenebilir enerji ile birlikte katılımcı bir enerji sektörü oluşması için girişimlerde bulunulmaktadır.

    Ülkemiz enerjide yüksek oranlı olarak dışa bağımlı durumdadır. 2000 yılında dışa bağımlılık oranımız %67 iken, 2015 yılında %75’e ulaştığı hesaplanmıştır. Hükümetin enerji politikaları bu şekilde devam ettiğinde bu oranın daha yukarılara çıkması kaçınılmaz olacaktır.

    Ülkemiz zengin olarak kabul edilen yenilenebilir enerji kaynaklarına sahiptir. Hidrolik dışı yenilenebilir kaynak potansiyelimiz Rüzgarda 48.000 MW, Güneşte 270.000 MW, Jeotermalde 600 MW, Biyogazda 4000 MW’dır.

    Yenilenebilir enerji üretim tesisleri daha küçük kapasitelerde ve tüketim noktalarına yakın yerlere kurulabildikleri için halk katılımına daha uygun olduğu değerlendirilmektedir.

    Rüzgar, hidrolik, jeotermal ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara bağlı elektrik üretim tesislerinin kaynağında kurulmasının daha ekonomik olduğu bilinmektedir.

    1163 sayılı Kooperatifl er kanununa göre en az 7 gerçek veya tüzel kişi tarafından ana sözleşmenin imzalanması ile enerji kooperatifi kurulabilecektir. Kuruluş işlemleri tamamlanan enerji kooperatifi “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği” ve ilgili tebliği çerçevesinde faaliyette bulunabilecektir.

  • 9

    I. GİRİŞ

    21. BM İklim Değişikliği Tarafl ar Konferansı - COP21, 30 Kasım-11 Aralık 2015 tarihleri arasında Paris’te gerçekleştirildi. Düzenlenen oylamanın ardından Paris Anlaşması’nın 195 ülkenin delegesinin desteği ile oy birliği ile kabul edildiği açıklandı. Geçtiğimiz Nisan ayında da 175 ülke tarafından imzalandı. Anlaşma, Kyoto Protokolü’nün sona ereceği 2020’de yürürlüğe girecek. Anlaşma, bu yüzyılın sonu itibarıyla küresel sıcaklık ortalamasındaki artışın 1.5ºC, olmazsa en çok 2ºC’yi geçmemesi amacı doğrultusunda bir dizi önlem içeriyor.

    Paris İklim Anlaşması’nın fosil yakıt döneminden temiz enerji teknolojilerine geçişi işaret ettiği kabul edilmektedir.

    Dünyada kömür tüketimindeki artış hızı düşüyor. Dünyadaki kömürün yarısı Çin tarafından tüketilmektedir. Ama Çin’deki tüketimde de düşüş olduğu biliniyor. Hindistan ve bazı uzak doğu ülkelerinde tüketim artmaktadır. Kömürün enerji üretiminde hala en düşük maliyet olanağını sunduğu bilinmektedir.

  • 10

    Yenilenebilir enerjinin, eskiden maliyetler yüksek olduğu için yatırıma dönüşme ihtimali zayıf olarak değerlendirilmekteydi. Ancak aradan geçen zamanda maliyetlerin hızla düştüğü, özellikle güneş’te maliyetlerin %80 oranında düştüğü bilinmektedir. Maliyetlerdeki düşme trendinin süreceği düşünülmektedir. Rüzgarda da benzer gelişmeler yaşanmıştır.

    Günümüzde yenilenebilir enerji artık gerçek bir alternatif haline gelmiştir.

    Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre 2015 yılında dünyada devreye giren elektrik santrallerinin %90’ı yenilenebilir enerjiden oluşmuştur.

    Yenilenebilir Enerji yatırımlarında Almanya ve diğer gelişmiş ülkeler başı çekse de 2015 yılında yenilenebilir yatırımların 2/3’ünü gelişmekte olan ülkeler yapmıştır. Sadece Çin’de bu alandaki yatırımlar AB ve ABD nin toplam yatırımını katlar duruma gelmiştir.

    Karbon emisyonunun 2/3’ünün enerji sektöründen geldiği hesaplanmıştır. Enerji sorunu çözülmeden, iklim değişikliği sorununun çözülemeyeceği ortadadır. İklim değişikliği sorunun çözümünde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği öne çıkıyor,

    Dünyada gelişen enerji trendlerinde, özellikle Paris İklim Zirvesi ile birlikte fosil kaynaklı enerji yatırımlarından uzaklaşma, maliyetleri düşen yenilenebilir kaynaklara doğru bir yönelmenin ortaya çıktığını görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde bile yenilenebilir enerji yatırımları hızla artmaktadır.

    Ülkemizin enerji politikası ise dünyadaki bu trende ters bir gelişim içerisinde bulunmaktadır. Dışa bağımlılığımızın azaltılarak enerji arz güvenliğimizin sağlanması ve çevre sağlığına zarar verilmemesi için yenilenebilir enerji yatırımlarına hız verilmesi gerekirken, kömürlü termik santral yatırımlarına öncelik verileceği bizzat Enerji Bakanı tarafından açıklanmış ve uygulamalara bu yönde hız verilmiştir.

  • 11

    Bu amaçla 04.06.2016 tarihinde kömürlü termik santrallere teşvik getiren Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik yapan kanun TBMM’de kabul edilmiştir.

    Enerji yatırımları ağırlıklı olarak büyük sermaye tarafından kontrol edilmektedir. Büyük elektrik santralleri büyük sermaye sahipleri tarafından kurulmaktadır. Bütün dünyada yenilenebilir enerji ile birlikte katılımcı bir elektrik sektörü oluşması için girişimlerde bulunulmaktadır. Bu alanda pek çok ülke önemli ilerlemeler kaydetmiştir.

    Enerji kooperatifl eri bu alanda çok ciddi bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. ABD başta olmak üzere pek çok ülkede uzun yıllardan bu yana önemli işlevler üstlenen enerji kooperatifl eri elektrik üretim ve dağıtımında Türkiye için de uygulanabilir önemli bir alternatif olarak görülmektedir.

  • 12

    II- TÜRKİYE’NİN ELEKTRİK ENERJİSİ GÖRÜNÜMÜ

    YIL ÜRETİM (GWh)İTHALAT (GWh)

    İHRACAT (GWh)

    TÜKETİM (GWh)

    ÜRETİM ARTIŞ ORANI (%)

    TÜKETİM ARTIŞ ORANI (%)

    2010 211.208 1.144 1.918 210.434 8,4 8,4

    2011 229.395 4.556 3.645 230.306 8,6 9,4

    2012 239.497 5.826 2.954 242.370 4,4 5,2

    2013 240.154 7.429 1.227 246.357 0,3 1,6

    2014 251.963 7.953 2.696 257.220 4,9 4,4

    2015 259.612 7.411 3.195 263.828 3,0 2,6

    2015 yılı itibariyle üretilen elektriğin %68,5’i termik santrallerden, %25,8’i hidroelektrik santrallerden, %5,7’si jeotermal, rüzgar ve güneş gibi diğer yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiştir.

    2015 yılında üretilen elektriğin %28,2’si kömür yakıtlı termik santrallerden, %37,9’u doğal gaz yakıtlı termik santrallerden, %4,4’ü rüzgardan, %1,3’ü

  • 13

    jeotermalden elde edilirken güneşten elde edilen elektrik miktarı henüz oransal olarak istatistiklere yansıyacak büyüklüğe bile ulaşmamıştır.

    Rüzgar enerjisi santrallerinde bir önceki yıla göre küçük de olsa bir ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen, güneşte benzer bir gelişme sağlanamamıştır.

    2002 yılında elektrik enerjisi üretiminde kamunun payı yaklaşık %60 iken, 2015 yılı sonuna gelindiğinde bu oran %21,3’e gerilemiştir. Buna paralel olarak özel sektörün payı da aynı dönemde %40’tan %78,7’ye yükselmiştir.

    Hükümet programı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının açıklamalarını dikkate aldığımızda önümüzdeki günlerde tamamlanacak özelleştirmelerle kamu payının çok daha aşağılara düşeceğini düşünebiliriz. Ülkemiz elektrik sektörü içerisinde bulunduğumuz süreçte özel sektör odaklı bir özellik göstermektedir.

    Ülkemiz enerjide yüksek oranlı olarak dışa bağımlı durumdadır. 2000 yılında dışa bağımlılık oranımız %67 iken, 2015 yılında %75’e ulaştığı hesaplanmaktadır. Hükümetin enerji politikaları bu şekilde devam ettiğinde bu oranın daha yukarılara çıkması kaçınılmaz olacaktır.

    2014 yılında 55 milyar dolar olan enerji ithalatımız, 2015 yılında petrol fi yatlarındaki düşüşün etkisiyle 38 milyar dolarda kalmıştır. Türkiye’nin her yıl verdiği dış ticaret açığında en büyük payı enerji ithalatı oluşturmaktadır.

    Doğalgazda dışa bağımlılığımız farklı bir özellik daha arz ediyor. Tamamına yakınını ithal ettiğimiz doğalgazın %55’ini tek bir ülkeden Rusya’dan alıyoruz. Akkuyu Nükleer Santralini de Rusların yapacak olması bu bağımlılığı büsbütün artırmaktadır. Rusya ile yaşanan “uçak düşürme” krizi ile büyüyen diplomatik kriz bu bağımlılığın ülkemize nelere mal olabileceği konusunda çok önemli veriler üretmiştir.

  • 14

    2001 yılında Türkiye 8,5 milyon ton kömür ithal ederken, 2015 yılı sonu itibariyle taşkömürü ithalatı 31,5 milyon tona çıkmıştır. İthal edilen taşkömürünün %44’ü termik santrallerde tüketilmiştir.

    2002 yılında ithal kömüre dayalı termik santral kurulu gücü sadece 145 MW iken 2015 yılında 6.469 MW’a çıkmıştır.

    Bu şekilde ithal kömür üzerinden de bir dışa bağımlılık süreci yaşanmıştır. Ayrıca kurulma aşamasında olan Çanakkale başta olmak üzere ülkemizin çeşitli yerlerinde ithal kömüre dayalı yeni elektrik santralleri projeleri olduğunu bilinmektedir.

    24 Nisan 2016 günü Sayın Cumhurbaşkanı Adana’da özel sektör tarafından yapılan bir termik santralin açılışında “ithal kömüre karşıyım, kendi kömürümüzü elektrik üretiminde kullanalım” açıklamasını yaptı.

    14 yıldan bu yana bu ülkeyi kimin yönettiğini ve ithal kömürün enerji üretimindeki olağanüstü artışındaki paydan kimin sorumlu olduğunu bu vesileyle kendisine hatırlatmak gerekiyor.

    Özetle büyüyen ve gelişen bir ülke olarak enerji talebimiz var. Bu enerjiyi nasıl üreteceğiz. İthal kaynakları mı öne çıkaracağız yoksa yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı mı devreye alacağız.

    Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak büyümekte olan enerji talebimizin yerli kaynaklarımızla karşılanabileceğine inanıyoruz. Yerli kaynaklarımızın yetersiz olduğu iddialarının doğru olmadığını düşünüyoruz. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı devreye alarak enerjide dışa bağımlılığımızı düşüreceğimizi biliyoruz. Ayrıca çevre ve toplumla uyumlu, yerel paydaşların da onay verdiği bir enerji üretimi politikası temel ilkelerimizdendir. Enerji politikalarımızı bu temeller üzerine kurmuş bulunmaktayız.

  • 15

    III. TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ VE MEVCUT DURUM

    Ülkemiz zengin olarak kabul edilen yenilenebilir enerji kaynaklarına sahiptir. Hidrolik dışı yenilenebilir kaynak potansiyelimiz şu şekildedir;

    Rüzgar: 48.000 MW kurulu güce karşılık gelen 120 milyar kWh;

    Güneş: 270.000 MW kurulu güce karşılık gelen 380 milyar kWh ( Bahçe ve çatı uygulamaları ile birlikte 400 milyar kWh)

    Jeotermal: Elektirik üretiminde kullanılabilecek teknik potansiyel 600 MW (4 milyar kWh), ancak bu arakamın 3 katına kadar çıkabileceği hesaplanmaktadır.

    Biyogaz: 4000 MW kurulu güce karşılık gelen 35 milyar kWh,

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planında yenilenebilir kaynaklar için belirlenen hedefl er şu şekildedir;

    Rüzgar: 10.000 MW

    Jeotermal: 700 MW

    Güneş: 3000 MW

    Biyokütle: 700 MW

  • 16

    2015 yılı sonu itibariyle mevcut durum;

    Rüzgar: 4.503 MW

    Jeotermal: 623,9 MW

    Güneş: 248,8 MW

    Hükümetin rüzgar ve güneş enerjisinde belirlediği hedefl ere ulaşmasının mümkün olmadığı, belirlenen rakamların afaki kalacağı düşünülmektedir.

    AKP hükümetinin zengin yenilenebilir kaynaklarımız yerine enerji yatırımlarında kömüre dayalı termik santraller ve nükleer santraller ile yoluna devam edeceği anlaşılıyor.

    Enerji verimliliği de ülkemizde çok önemli enerji kaynakları arasında değerlendirilmektedir.

  • 17

    IV. ELEKTRİK TARİFELERİ

    Ülkemizde EPDK tarafından belirlenen elektrik tarifeleri pek çok kalemden oluşmaktadır. Düzenlenen faturalar halkımız tarafından anlaşılamaz, kontrol edilemez hale getirildi. Yargı kararlarına rağmen kayıp kaçak bedeli altında ciddi bedeller tahsil edilmektedir. Halkın bu bedellere itiraz etmesi, yargının halkın lehine karar vermesi nedeniyle uygulamada bir değişiklik yapılarak kayıp kaçak bedellerinin faturalarda gizlenmesi yoluna gidildi.

    Geçtiğimiz dönem bu bedellerin kanunla faturalara eklenmesi girişiminde bulunulmuş ancak ilgili tasarı TBMM’de görüşülme imkanı bulamadığı için kadük kalmıştır. Ancak bu konuda AKP’nin kararlı olduğu görülüyor. Bu yeni dönemde de aynı tasarıyı yenileyerek TBMM’ye tekrar sundu.

    Tasarı, AKP milletvekillerince verilen aynı içerikteki teklifl e birleştirilerek AKP oylarıyla kanunlaştı.

    Tüketicilerin sırtına yüklenen bedeller kayıp kaçakla sınırlı kalmıyor. TRT payı, vergiler, sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli gibi bedeller de bindiğinde tüketilen elektriğin faturası enerji bedelinin iki katına çıkıyor. Bir örnek vermek gerekirse tükettiği enerjinin bedeli 53 lira olan bir tüketicinin toplam faturası 102 lira oluyor.

    Bakanlıkça hazırlanan ve Ocak ayında yayınlanan bir belgede yer alan tarife tablosundaki bilgilere göre 1 kWh enerjinin bedeli 21,34 kuruş. Diğer bedeller ilave edildiğinde rakam 41, 17 kuruşa çıkıyor. Yani yaklaşık iki katına çıkıyor.

    Bir de sayaç okuma adı altında tahsil edilen bir bedel var. Yani dağıtım fi rmaları sattığı elektriği ölçmek için tüketiciden ayrıca bir bedel tahsil ediyor.

    2006-2014 yılları arasında sadece kayıp kaçak bedeli olarak tüketicilerden 33 milyar TL tahsil edildiğini bakanlık kendi belgelerinde açıklıyor.

  • 18

    Şu anda elektrik faturaları üzerinden bir soygun düzeni kurulmuş durumda.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrikte faturalama yaparken tüketicilerin yani halkın yararını değil, dağıtım fi rmalarının karlılıklarını düşünmektedir.

    Bakanlık bu konuyla ilgili olarak sorulan bir soruya verdiği yazılı yanıtta bu yönde bir itirafta bulunmuş; kayıp kaçak bedellerinin kaldırılmasının söz konusu olmadığını belirtirken davaya muhatap olan ya da olacak tedarik şirketlerinin mali sürdürülebilirliğinin olumsuz yönde etkilenebileceği gerekçesiyle bu haksız, hukuksuz bedelin tahsilini savunmaktadır.

    Elektrik enerjisi bedeli üzerine bindirilen bu yüklerden vatandaşlarımızın kurtarılması gerekmektedir.

  • 19

    V. ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİ

    Ülkemizde elektrik sektöründe katılımcılıktan söz etmek henüz mümkün değildir. Elektrik sektörünün önemli bir büyüklüğü özel sektör eliyle yönetilmektedir. Doğası gereği kar odaklı bir yönetim anlayışı egemendir. Enerji sektörü büyük karların ve büyük rantların söz konusu olduğu bir sektördür.

    Elektrik üretimi sektöründe yapılan özelleştirmelerle kamu payı düzenli bir şekilde azalmış ve 2015 yılında %21,3’e gerilemiştir. Bu oran önümüzdeki yıllarda yapılacak özelleştirmelerle daha da aşağılara düşecektir.

    Sermaye egemen bir yapıya sahip enerji piyasasının katılımcı bir yapıya kavuşması için başka bazı ülkelerde örnekleri görüldüğü gibi kooperatifçilik önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketicilerin kendi elektrik ihtiyaçlarını üretmek üzere ortak bir çatı altında bir araya gelmeleri katılımcılığı artıracaktır.

    Büyük oranda fosil kaynak kullanan büyük kapasiteli elektrik santralleri çok fazla sermaye gerektirmektedir. Bu yüzden sermaye sahipleri tarafından kurulabilmektedir.

    Ancak yenilenebilir enerji üretim tesisleri daha küçük kapasitelerde ve tüketim noktalarına yakın yerlere kurulabildikleri için halk katılımına daha uygun olduğu değerlendirilmektedir.

    Rüzgar, hidrolik, jeotermal ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara bağlı elektrik üretim tesislerinin kaynağında kurulmasının daha ekonomik olduğu bilinmektedir.

    Ülkemizde enerji kooperatifçiliğin altyapısı kimi eksikliklere rağmen yapılan mevzuat düzenlemeleri ile bir noktaya kadar getirilmiştir.

  • 20

    Tüketicilerin kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretim yapması, bu üretimi de ortak bir çatı altında gerçekleştirmesi sektörde katılımcılığı artırabilecek ve demokratik bir yapının oluşmasını sağlayacaktır.

    Ülkemizde kooperatifl er bugün için çok ciddi büyüklükteki işletmeleri bünyesinde barındıran ekonomik etkinliğe kavuşmuşlardır. 2015 yılı için İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan ilk 500 sanayi kuruluşu içerisinde Trakyabirlik 126, Marmarabirlik 382, Pankobirlik Konya Şeker 37, Pankobirlik Kayseri Şeker 101. sırada yer almıştır. Bu anlamda Türkiye’de köklü bir kooperatifçilik birikimi ve deneyimi vardır.

    1163 sayılı Kooperatifl er kanununa göre en az 7 gerçek veya tüzel kişi tarafından ana sözleşmenin imzalanması ile enerji kooperatifi kurulabilecektir. Kuruluş işlemleri tamamlanan enerji kooperatifi “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği” ve ilgili tebliği çerçevesinde faaliyette bulunabilecektir.

    Buna göre ;

    • 100 ortaklı kooperatifl er, kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birlikleri 1MW’a kadar,

    • 100 ila 500 arasında ortağı olan kooperatifl er, kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birlikleri 2 MW’a kadar,

    • 500 ila 1000 arasında ortağı ola kooperatifl er, kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birlikleri 3 MW’a kadar,

    • 1000’den fazla ortaklı kooperatifl er, kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birlikleri 5 MW’a kadar,

    tahsis yapılabilmektedir.

    Enerji kooperatifçiliğine Belediyelerin öncülük yapabileceğini düşünmekteyiz. Belediyelerin öncülüğünde kurulabilecek kooperatifl er özellikle yenilenebilir enerji alanında yeni bir gelişme olarak önemli ilerlemeler sağlayabilir.

  • 21

    Kooperatifl ere de şimdilik sadece lisanssız elektrik üretimi olanağı sağlanmıştır. Şirketlere verilmiş olan hakların kooperatifl ere de sağlanması ve lisanslı olarak üretim yapabilmelerine de olanak tanınması gerekmektedir.

    Enerji kooperatifl eri sorumlu oldukları ortaklarına ucuz, güvenli ve kar amacı gütmeyen bir elektrik hizmeti vermek amacıyla kurulmalıdır.

    Enerji üretimi çalışması yapan ve bu konuda teknik altyapısı ile birikimi olan belediyelerimizin enerji kooperatifçiliği konusuna öncülük yapması isabetli olacaktır.

    Partimize mensup bazı belediyelerde enerji kooperatifçiliği ile ilgili çalışmaların ve girişimlerin olduğu bilinmektedir. Bu vesile ile bu çalışmaları yapan belediyelerimizi öncü girişimlerinden dolayı kutlamak gerekiyor

  • 22

    Enerji kooperatifl eri; üretimi, satışı, tüketimi veya enerji dağıtımını veya bu alanla ilgili diğer hizmetleri amaçlayan kooperatif yapılanması olarak tanımlanmaktadır.

    Günümüzde enerji kooperatifçiliği alanında en ileri gitmiş ülkeler Almanya, Danimarka ve ABD’dir.

    Almanya’da özellikle fotovoltaik, yerel ısınma ve rüzgar’da enerji kooperatifi sayısı hızla artmaktadır. Almanya’da 1000 civarında enerji kooperatifi nin faaliyette bulunduğu belirtilmektedir. Sadece Güneş’te 180 den fazla enerji kooperatifi bulunduğu bilgisi verilmektedir.

    Danimarka’da ülkenin rüzgar kapasitesinin %23’ü kooperatifl ere aittir. Biyogaz üretiminin %80’ini üreten biyogaz tesisleri enerji kooperatifl erine aittir. Danimarka’da 150 binden fazla aile rüzgar kooperatifl erinin ortağıdır. 2000’den fazla rüzgar kooperatifi nin bulunduğu Danimarka’da enerji projelerinin en az %20’sinin yerel halka ait olması yasa ile şart koşulmuştur.

    ABD’de nüfusun %12’sine enerji kooperatifl eri hizmet vermektedir. Dağıtım ağının %40’ı kooperatifl ere aittir. Yenilenebilir kaynakların %13’ü kooperatifl erin yönetimindedir.

  • 23

    Bolivya’da 1 milyondan fazla insana hizmet sağlayan kooperatif elektrik dağıtım piyasasının %30’undan sorumludur.

    Brezilya’da üç milyonu aşan tüketiciye elektrik sağlayan ve bir milyonu aşan ortağa sahip 126 adet kırsal elektrik kooperatifi bulunmaktadır.

    Bu ülkelere ilave edebileceğimiz enerji kooperatifi uygulaması yapan pek çok farklı ülke bulunmaktadır.

    Türkiye’de enerji kooperatifçiliği henüz başlangıç düzeyinde bulunuyor. Önemli olarak kabul edebileceğimiz bir ilerleme yok. Mevzuat altyapısı kimi eksikliklere rağmen tamamlanmış olmasına rağmen şu ana kadar kurulan enerji kooperatifi sayısı sadece beştir.

    CHP’li belediyelerimizin bu konuya öncülük yapması bu alanın gelişmesi için çok yerinde olacaktır.

    Halkımızın daha ucuz, kaliteli ve temiz enerji tüketebilmesinin yolu enerji kooperatifçiliğinden geçmektedir. Pek çok ülkedeki örneğinde olduğu gibi yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösterecek enerji kooperatifl erinin başarılı olacağı düşüncesini taşımaktayız.

    Bugünkü fi yatlarla 1MW gücündeki bir güneş enerjisi santrali 1 milyon Avro’ya mal olmaktadır. Rüzgar enerjisi santrali maliyeti ise buna yakın bir rakamdır. 1 MW rüzgar enerjisi santrali 900 bin Avro’ya kurulabilmektedir. Fosil yakıta dayalı elektrik üretim tesisleri ise çok daha büyük kaynaklar gerektirmektedir.

    Yenilenebilir enerji alanında yaşanan teknolojik gelişmelerle önümüzdeki yıllarda maliyetlerin daha da aşağılara düşmesi beklenmektedir. Bu durum enerji kooperatifçiliğinin yaygınlaşmasını sağlayacaktır.

  • 24

    Enerji Kooperatifl eri ile;

    • Yerel kaynakların yerel halk tarafından kullanılarak enerjinin tüketileceği yerde üretilmesi sağlanacaktır.

    • Yeni istihdam yaratılacaktır.

    • Halkın enerji konusunda söz sahibi olması sağlanacaktır.

    • Enerji piyasasında sermaye egemen yapıya karşı bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır.

    • Yerel kalkınmaya katkı sağlanmış olacaktır.

    • Çevrenin korunması sağlanacaktır.

    • Enerjide dışa bağımlılığımız düşecektir.

    • Enerjide dönüşüme katkı sağlanacaktır.

    • Enerji piyasasının demokratikleşmesine katkı sağlayacaktır.

    CHP İktidarında;

    • Enerji kooperatifl eri tıpkı şirketler gibi elektrik piyasasında faaliyet göstereceklerdir.

    • Bu anlamda gerekli teşvik ve destek sistemi geliştirilecektir.

    • CHP’li belediyeler enerji kooperatifçiliğinde halkla birlikte yer alacak ve bu alanda örnek uygulamalar hayata geçirecektir.

    • Yenilenebilir enerji kaynaklarımız enerji kooperatifl eri üzerinden geliştirilecek ve devreye alınacaktır.

    • Enerji kooperatifi nin olduğu yerde teşvik ve desteklerde bu kooperatifl erin önceliği olacaktır.

    • Enerji kooperatifçiliğinin önünde var olan bütün engeller kaldırılacaktır.

  • NOTLAR

  • NOTLAR

  • 28

    TÜRKİYE’DE ELEKTRiK ENERJİSİ VE ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİ

    /ColorImageDict > /JPEG2000ColorACSImageDict > /JPEG2000ColorImageDict > /AntiAliasGrayImages false /CropGrayImages true /GrayImageMinResolution 300 /GrayImageMinResolutionPolicy /OK /DownsampleGrayImages true /GrayImageDownsampleType /Bicubic /GrayImageResolution 300 /GrayImageDepth -1 /GrayImageMinDownsampleDepth 2 /GrayImageDownsampleThreshold 1.50000 /EncodeGrayImages true /GrayImageFilter /DCTEncode /AutoFilterGrayImages true /GrayImageAutoFilterStrategy /JPEG /GrayACSImageDict > /GrayImageDict > /JPEG2000GrayACSImageDict > /JPEG2000GrayImageDict > /AntiAliasMonoImages false /CropMonoImages true /MonoImageMinResolution 1200 /MonoImageMinResolutionPolicy /OK /DownsampleMonoImages true /MonoImageDownsampleType /Bicubic /MonoImageResolution 1200 /MonoImageDepth -1 /MonoImageDownsampleThreshold 1.50000 /EncodeMonoImages true /MonoImageFilter /CCITTFaxEncode /MonoImageDict > /AllowPSXObjects false /CheckCompliance [ /None ] /PDFX1aCheck false /PDFX3Check false /PDFXCompliantPDFOnly false /PDFXNoTrimBoxError true /PDFXTrimBoxToMediaBoxOffset [ 0.00000 0.00000 0.00000 0.00000 ] /PDFXSetBleedBoxToMediaBox true /PDFXBleedBoxToTrimBoxOffset [ 0.00000 0.00000 0.00000 0.00000 ] /PDFXOutputIntentProfile () /PDFXOutputConditionIdentifier () /PDFXOutputCondition () /PDFXRegistryName () /PDFXTrapped /False

    /CreateJDFFile false /Description > /Namespace [ (Adobe) (Common) (1.0) ] /OtherNamespaces [ > /FormElements false /GenerateStructure false /IncludeBookmarks false /IncludeHyperlinks false /IncludeInteractive false /IncludeLayers false /IncludeProfiles false /MultimediaHandling /UseObjectSettings /Namespace [ (Adobe) (CreativeSuite) (2.0) ] /PDFXOutputIntentProfileSelector /DocumentCMYK /PreserveEditing true /UntaggedCMYKHandling /LeaveUntagged /UntaggedRGBHandling /UseDocumentProfile /UseDocumentBleed false >> ]>> setdistillerparams> setpagedevice