V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU...

6
V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT ETKiNLiKLERi ' '' '!, ;, f@ 1\f!iRAS 1 ,.,;- , .. __ ..__. .... ._.-.·-·- *!! ·'! Tr '!!!'..-- - --· YOCOCU Azerbaycan Selçuk Almanya M oldova (ltaly Youthin Kültürel Üniversitesi Türk Türklerin Komrat Devlet Conservation of Kurumu El San. ve Üniversitesi Cultural (Azerbaijan Uyg. Merkezi Ertstitüsü (Komrat Heritage) Cultural (Selçuk Univers!ty (Germany Sta te Heritage Research Center Institute of Universitv) Suppôrtto forTurkish World of Research Handicrafts) Turks) Association) 1 " Prof . Dr. Yusuf KÜÇÜKDAG (In Honour of Prof . Dr. Yusuf KÜÇÜKDAG)" V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT ETKiNLiKLERi V. INTERNATIONAL TURKIC ART, HISTORY AND FOLKLORE CONGRESS 1 ART ACTIVITIES Editörler: Osman KUNDURACI-Ahmet AYTAÇ 13-16 April 2016 Komrat/MOLDOVA

Transcript of V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU...

Page 1: V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU …isamveri.org/pdfdrg/D265791/2016/2016_TOKE.pdf · 2018. 7. 25. · Sevgiliye kavuşmayı can ve ... Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak

V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT ETKiNLiKLERi

,.-~

yg_:~ç_ç~ ~ ~;:··, ' '''!, ;, ı--=--= ~ f@

1\f!iRAS 1 ,.,;- ,

-·-:ı. .. _ı-. __ ..__. .... ._.-.·-·-

*!!·'!Tr'!!!'..--- --· YOCOCU Azerbaycan Selçuk Almanya M oldova

(ltaly Youthin Kültürel Mirası Üniversitesi Türk Türklerin Komrat Devlet Conservation of Kurumu El San. Arş. ve Dünyas ı Üniversitesi

Cultural (Azerbaijan Uyg. Merkezi Ertstitüsü (Komrat Heritage) Cultural (Selçuk Univers!ty (Germany S ta te

H eritage Research Center Institute of Universitv) Suppôrtto forTurkish World of Research Handicrafts) Turks)

Association)

1

"Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAG Armağanı (In Honour of Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAG)"

V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT

ETKiNLiKLERi

V. INTERNATIONAL TURKIC ART, HISTORY AND FOLKLORE

CONGRESS 1 ART ACTIVITIES

Editörler: Osman KUNDURACI-Ahmet AYTAÇ

13-16 April 2016 Komrat/MOLDOVA

Page 2: V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU …isamveri.org/pdfdrg/D265791/2016/2016_TOKE.pdf · 2018. 7. 25. · Sevgiliye kavuşmayı can ve ... Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak

V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT ETKiNLiKLERi

NACl AHMED DEDE DTVANI'NDA MEVLEVfLiK

Eda TOK'

ABSTRACT The Mevlevi Order is one of the most important and wide spread traditional

lslamic Sufi Way (Tariqat) that has preserved the spiritual teachings of Mawlana Jalaluddin Rumi. The Mevlevi Order was first organized •by Mawlana's son, Sultan Walad, inspired by philosophy of love and tolerance and unique genius of Rumi. Most Divan poets were interestad in Mevlevi Order and prefered to be a Mevlevi. So that Rumi's message have iıispired most of Divan poets. Divan poets were expressed their affection toMawlana in their poems and served with their divans. One of them Şeyh Nacl Ahmed Dede (died in 1712) asa poet of the Mevlevi Order, used Mevlevi terms in his Divan. In this study, we aim to find how and in which mearıs Mevlevi terms were used by Şeyh Naci Ahmed Dede in his poems. And we consider Mevlevi Order acting from his poems. Key Words: Naci Ahmed Dede, Divan, Mevlevi

Mevlevilik kaynağını tasawuftan ve bir tasawuf piri olan Mevlana'nın engin düşünce dünyasından alan sünni tarikatların en l;>üyüğü ve en yaygınıdır (Önder, 1992-85 ). Mavlevilik Mevlana'nın döneminde sistemli bir tarikat değildir, daha sonra Mevlana'nın düşüncelerini Hüsameddin Çelebi geliştirmiş, oğlu Sultan Veled sistemleştirmiş ve bu tarikatı kurmuştur (Çelebi, 2006: 159). Çok sayıda divan şairi de bu tarikata bağlanmış ve bu gelenek içerisinde yetişmiştir. Isen tezkiralerden hareket ederek tarikat müntesibi 320 şairin 220'sinin Mevlevi olduğunu söylemektedir (Isen, 1999: 308). Bu rakam bize divan şairlerin en çok iltifat ettikleri tarikatın Mavlevilik olduğunu açıkça göstermektedir. Naci Ahmed Dede de Mevlevi şairlerden birisidir. Naci Ahmed Dede, Sahih Ahmed Dede'nin bildirdiğine göre 998/1587-1588, Mehmed Ziya ve Hüseyin Vassafın kaydına göre ise 1042/1632-1633 yılında doğmuştur. Naci Ahmed Dede Sursalı olup Bursa Mevlevihanesi Şeyhi Salih Zihni Dede'den hilafet alıp bir süre onun hizmetinden bulunduktan sonra istanbul'a gelmiştir. Naci Ahmed Dede Bursa Mevlevihanesi'nde bulunduğu süreçte gerekli diniilimleri öğrendikten sonra Farsça öğrenmeye başlamış. Mesnevi talim etmiş ve bir yandan da tarikat adab ve erkanını öğrenmeye gayret etmiştir. Sahih Ahmed Dede'nin kaydına göre Naci Ahmed Dede 1066/1565-1566 yılında istanbul'a gitmiştir. Bazı kaynaklar Naci Ahmed Dede'nin lstanbul'a geldiğinde Galata Mevlevihanesi'nde sakin olduğunu ve dergahın şeyhi Adem Dede'ye bağlanarak tekmil-i meşihat ettiğini, onunla birlikte hacca gittiğini, Mekke ve Medine'nin ziyaretinden sonra Mısır'a geçtiklerini, Mısır'da şeyhinin vefat etmesi üzerine Naci Ahmed Dede'nin. istanbul'a dönüp Galata· Mevlevihanesi'nin yeni şeyhi Arz! Mehmed Dede'nin hizmetinde bulunduğunu kaydetmektedirler. Kaynaklar Naci Ahmed Dede'nin 1071/1660-1661 yılının başlarında Beşiktaş Mevlevihanesi'ne şeyh tayin edildiğini, 1703/1662'debu görevinden azledildiği , 1075/1664-1665'de tekrar Galata Mevlevihanesi şeyhliğine tayin · edildiğini ancak 1087/1676-1677'de bu meşihatının kaldırılıp yerine Gavsi Ahmed Dede'nin (ö.1109/1697-1698) getirildiği bildirilmektedir. Naci Ahmed Dede bir süre boşta kaldıktan sonra 1090/1679-1680'de KM Ahmed Dede yerine Yeni Kapı Mevlevihanesi şeyhliğine tayin edilmiştir. Sahih Ahmed Dede'nin verdiği bilgiye göre Na ci Ahmed Dede 1 Muharrem 1109 (20 Temmuz

'Yrd. Doç. Dr., Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Düzce.

419

Page 3: V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU …isamveri.org/pdfdrg/D265791/2016/2016_TOKE.pdf · 2018. 7. 25. · Sevgiliye kavuşmayı can ve ... Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak

V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORIU KONGRESi/SANAT ETKINLiKLERi

1697) tari~i~de Yenikapı ~~vlevi~anesi'nde _on dört yıl kad_ar _mesnevihanlık yapmış olan Pendarı Ahmed Dede yı vekaleten kendı makamına getirmış ancak vekili Pendari Ahmed Dede'nin vefatı üzerine Yenikapı Mevlevihanesi şeyhliğine 122 yaşındaykan ikinci kez yine Naci Ahmed Dede geçmiş ve üç buçuk yıl postnişinlik hizmetini yürütmüştür. Yani Nacl Ahmed Dede Yenikapı Mevlevihanesi'nde iki ayrı dönem olmak üzere yirmi iki yıl postnişinlik yapmıştır. Naci Ahmed Dede 1 Muharrem 1124 (9 Şubat 1712) tarihinde 126 yaşında vefat etmiştir. Nacl Ahmed Dede Defter-i Dervişan'da da kaydedildiği üzere Yenikapı Mevlevihanesi'nde türbe derununda medfOndur. Dönemin ünlü mutasawıflarından biri olan Naci Ahmed Dede'nin belki de en önemli özelliği önce Beşiktaş, ardından Galata ve Yenikapı mevlevihanelerinde şeyhlik yapmış olmak böylelikle Istanbul Mavleviliğine ilk kez dönüşümlü meşihat modelini getiren kişl olmasıdır. Naci Ahmed Dede "Naci" mahlasıyla ve döneminin şiir anlayışına uygun olarak yazdığı sutiyane, 'aşıkane ve hakimane tarzdaki __ şiirlerini mürettep bir divanda toplamıştır (Kaya, 2012: 71-74). Divan'ın Istanbul Universilesi Kütüphanesi No: T.1245/l'de kayıtlı bulunan tek nüshası üzerinde Yılmaz Kınktaş Yüksek lisans tezi olarak çalışmıştır (Kınktaş, 2001).

Biz de bu çalışmamızdaMevlev7 geleneği içerisinde yetişmiş, farklı mevlevihanelerde şeyhlik yapmış olan Naci Ahmed Dede'nin Divanı'nı !aradık ve Mavlevilik ile alakah unsurları tespit ederek bunları şairin hangi vesilelerle kullandığım görmeye çalıştık.

Arapça işitmek anlamına gelen sema', Mavlevi literatüründe ise ritm ve mOsiki eşliğinde yapılan, sağdan sola, kalbin etrafında çark atıp dönerek yapılan edilen bir çeşit nafile ibadettir (Şemseddin Sami, 2007: 734; Top, 2007: 81). Mevlana {1207-1273) zamanında sema'ın zamanı, mekanı ve belirli şekli olmayıp vecd ve manevi heyecan nerede, ne zaman doğarsa ~ema' icra edilirken, 1460 yıllarında Sultan Veled'in üçüncü nesil torunlarından Pir Adil Çelebi zamanında ferdi bir hareket şekli olmaktan çıkmış, kaldeleri yerleşmiş bir grup aktivesi halini kazanmıştır. O zamandan beri Mevlevi ayinlerinin vazgeçilmez bir unsuru olan sema'ın kökü çok eskilere dayanmaktadır. Ancak bazı Mevlev7 kaynakları sema'ı Şems-i Tabrizi'ye mal etmektedir (Yöndemli, 2007: 264-267). Mavleviliğin adeta sembolü haline gelmiş olan sema' Mevlevilerce şüphesiz çok önemli bir yere sahiptir ve sema'da maksat ruhen yükselerek Allah'a yaklaşmaktır. Naci Ahmed Dede Divanı'nda sema' redifli bir gazel (Gazel 46) kaleme almıştır. Şair sözü edilen gazelde adeta sema'nın tanımını yapmıştır. Ona göre sema', Mevlevi tarikatına giren salikierin plri, reisidir. Sema' hakikat sırlarını keşfedendir yani sema' döndükçe Hakk'a yaklaşan semazen, hakikat sırlarını anlar ve maddeden uzaklaşır. Şair, sema'yı tarikatın piri şeklinde düşünerek sema'nın yol göstericiliğine de dikkat çekmiştir:

Plşva-yı salik-i pir-i tarikatdür sema' Kaşif-i ser-beste-i sırr-i hakikatdür sema' (Gazel46/1)1

Sema' ledün ilminin arifi, Hak yolunu gösteren anlamlar mülkünün ise padişahıdır. Sema' Hak yolunu gösteren bir kılavuz gibidir. Sema' icra edildikçe hakikatler anlaşılır ve Hakk'a yaklaşılır:

'Arif-i ilm-i ledünni 'amil-i şer-i Nebi Şehriyar-ı mülk-i ma'na-yı hidayetdür sema' (Gazel 46/2)

Şair aşağıdaki beyitte sema'yı keramet sahibi bir şeyh gibi tasawur etmiş ve ondan himmet ümit edenlerin bir an bile o şeyhin eteğini bırakmadıklarını ifade etmiştir:

Damenin elden komaz talib olanlar bir nefes

1Beyitler "Yılmaz Kınktaş (2001 ), N<kiAhmed Dede Divan ı (inceleme-Transkripsiyonlu Metin). Yüksek Usans Tezi, Cumhuriyet Universilesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas, 2001" çalışmasından alınmıştır.

420

Page 4: V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU …isamveri.org/pdfdrg/D265791/2016/2016_TOKE.pdf · 2018. 7. 25. · Sevgiliye kavuşmayı can ve ... Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak

V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT ETKiNLiKLERi

Himmetin ümidi der şeyh-i kerametdür sema' (Gazel 46/3) Hicaz, Arap yarımadasında Mekke ve Medine'nin bulunduğu bölgedir. Edebiyatta sevgilinin bulunduğu yer aşığın Kabe'si olarak düşünüldüğü için sevgilinin bulunduğu yer, mahallesi Hicaz'a benzetilmektedir (Pala, 2002: 218). Şair de aşağıda.ki beyitte sevgilinin bulunduğu yeri Hicaz olarak tasawur etmiştir. Sevgiliye kavuşmayı can ve gönülden isteyen aşık için kurtuluş yolunun sema' olduğunu ifade etmiştir. Hakk'a kavuşmayı arzulayan aşıklar için kurtuluş yolu olarak sema' gösterilmiştir:

Can u dilden isteyen da'im Hicaz-ı vuslatı 'Aşı k-ı teşne-d i le rah-ı salarnetdür sema' (Gazel46i4)

Aşağıdaki beyitte ise sema' tecelli nurunun bir işareti olarak gösterilmiştir. Şair, tecrid -ve nida sanatlarından yararlanarak kendisine seslenmiş ve feyiz almak isterse dönmesi yani sema' etmesi gerektiğini savunmuştur:

Feyz-yab olmak dilersen Naciya gerdişde ol Da'ima nur-ı tecelliye delaletdür sema' (Gazel 46/5)

Naci Ahmed Dede aşağıdaki kıt'asında cahillerin ve alimierin Şema'ya bakış açılarını ortaya koymuştur. Sema'nın alimleri kemale ulaştı rırkan cahiller için boş bir hayalden ibaret olduğunu ifade etmiştir. Sema' inkara düşüp, doğruluktan anlamayan gafiller için vebalin aslı olmuştur. Beyitte sema'yı herkesin anlayamayacağına ve herkese aynı etkiyi göstermeyeceğine vurgu yapıl mıştır. Sema', onu kuru bir rakstan ibaret görenler için boştur ancak onu Hakk'a yaklaştıracak bir araç olarak gören alimler için kemale eriştiren bir ibadettir:

'Aiimlere tekmil kemal aldı sema' Cahillere bi-hOde hayal oldı sema' Inkara düşüb sıdk u sebad anlamayan Gafiller içün 'ayn-ı vebal oldı sema' (Kıt'a 19)

Şair döneminin önemli olaylarından olan Mevlevilere konulan sema yasağının 1 095/1684'te kaldırılması üzerine de aşağ ıdaki beyti söylemiştir:

GOş-ı cana mülhim-i gaybi didi tarihini Mevleviler döndi cana 'aşk-ı Mevlana ile {Tarih 1)

IV. Murad'ın tahtta olduğu dönemde önce Vani adlı bir Hoca, sonra yerine Hünkar şeyhi olarak geçen oğlu Fazı! Ahmed Paşa yoldan çıkmış tarikatları bahane ederek Mevleviliği de kapatıp, sema'ı yasaklatmıştı r. Bu mentur olay tarih boyunca memleketlerine hiçbir zararı dokunmayan Mevlevileri çok etkilemiş ve ebced hesabıyla "Yasag-ı bed" (1077/1666) (kötü yasak) olarak tarihlendirilmiştir. Bu yasak Vani'nin gözden düşmesine kadar 18 yıl sürmüş, 1684'te yasak kalkmış ve Mevleviler yeniden sema' dönmeye başlamışlardı r (Bayru, 2007: 143-144). . Yeşil yaprak anlamına gelen berg-i sebz, Mevlevinin dedesine ve dergaha gönül almak için verdiği bir hediyedir (Top, 2007: 284). Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak am.acıyla ya da sadaka olarak götürülmez. Bu bir gönül almadır ve hecjiye mutlaka gizli olarak sunulur (Gölpınarlı, 2006: 20). Naci Ahmed Dede'nin Divanı'nda iki beyitte berg-i sebz ifadesiyle karşılaşılmaktadır. Şair ll. Mustafa için yazdığı kasidesinin aşağıdaki beyitinde yazdığ ı kasideyi ll. Mustafa'ya küçük bir hediye olarak sunduğunu ifade etmek için Mevlevi tabiri olan berg-i sebz ifadesini tercih etmiştir:

B erg-i sebzümdür fakirane huzOrı 'izzete Bu kaside tarihim iclasuna makbul ola (Kaside 5/17)

Şair, Peygamber efendimiz için yazdığı naatın aşağıdaki beyitinde is~ Resullah'ın izzetine layık bir hediyesinin olmad ığını ifade etmek için berg-i sebz lfadesini kullanmıştır:

Cenab-ı 'izzetüne layı k asla berg-i sebzim yok Dil u can um nisar-ı makdemündür ya ResOlailah ( Kaside 1 0/2)

421

Page 5: V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU …isamveri.org/pdfdrg/D265791/2016/2016_TOKE.pdf · 2018. 7. 25. · Sevgiliye kavuşmayı can ve ... Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak

V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESiJS.AN.AT ETKiN.LiKLERI

Şair şiirlerinde şeyh ile mürid ilişkisi üzerine de. değinmiştir. Şair, aşağıdaki beyitte mürioin şeyhinin sözlerini dinlemesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Şeyhin sözlerini inciye benzeten şair, müride bu yolda mutlu olmak istiyorsa şeyhinin inci gibi olan sözlerini kulağına küpe etmesini yani onun sözlerini dinlemesini tavsiye etmiştir:

Mürid-i şeyh-i cam ol Naciya ger devlet istersen o merd-i kamilün dürr-i kelamın zib-ı gGş eyle (Gazel74/5}

Aşağıdaki beyitte de yine şeyh ve mürit ilişkisi söz konusu edilmiştir. Şeyhin müridini terbiye etmek isterse, Hak yolunda yüzlerce keramet gösterabiieceği savunulmuştur. Şair şeyhin müridine yol gösterdiği, Hak yolunda onu terbiye ettiği bilgisine yer vermiştir:

Terbiye kılmak murad itse mürid-i sadıkın Şeyh-i kamil rah-ı Hakda sad keramet gösterür (Gazel14/3}

Hırka, Mavlevilerde resmi giysidir. Mürit şeyhinin huzuruna çıkarken, mescide, semahaneye girerken hırka giyer. Hırka giymenin tarikata girmek gibi bir anlamı da olduğu için hırka müride törenle giydirilir (Cebecioğlu, 2014: 211 }. Maddi kıymetlerinin azlığı ve gösterişsizliği dolayısıyla aba, hırka tevazunun, kanaatin, dünyaya önem vermemenin; maddi değeri yüksek ve gösterişi olduğu için ipekli kumaşlar, atlas, kaftan, hil'at vb. ise iktidarın övünmenin, gücün sembolüdür (Öztoprak, 2010: 106-107). Aşağıdaki beyitte de verilen bu bilgilerin birörneğini görmekteyiz. Salike seslenen şair kaba, atlas ve diba gibi kıymeUi kumaş ve giysileri terk edip muhabbet yolunda hırka giymesini söylemiştir. Bu şekilde gösterişten uzaklaşmasını, bu dünya mal mülküne kıymet vermeyip kanaat sahibi olmasını tavsiye etmiştir:

Uru b terkin kaba vo atlas u dibanun ey sa lik Bu gün rah-ı mahabbetde vücudun hırka-püş eyle (Gazel74/3}

Bir başka beyilinde ise aşk tekkesinde eski keçe abadan omzumuza hırka diken dervişleriz diyerek dervişlerin gösterişten uzak h ırkalar giydiğini bildirmiştir:

Tatekye-i 'aşk içre nemed köhne 'abadan Dervişlerüz düşumuza hırka be-düzuz (Gazel 36/3)

Hiç şüphesiz Mevlana denilince ilk akla gelen isimlerden biri Şems-i Tebrizi'dir. Şems ve Mevlana çok yakın dost olmuş, Şems tasawufı bilgi ve birikimiyle, coşkulu mizacıyla Mevlana'yı etkilemiş, ondaki cevheri yüzeye çıkarmıştır. Şems, Mevlana'nın hayatında ve bugün kültürilmüzde ve edebiyatımııda edindiği yerde önemli rol oynamıştır. Naci Ahmed Oede de Mevlevilikte önemli yer edinmiş bu ismi anmadan geçmemiştir. Şair, güneş anlamına da gelen şems kelimesine "Şems-i din" terkibiyle yer vermiş, şems kelimesini güneş ve Şems-i Tabrizi'yi çağrıştıracak şekilde tevriyeli kullanmıştır:

Gulam-ı asıan-ı Şems-i din ol Naciya imrüz O 'ali-mertebet ferda seni matrüd göstermez {Gazel 39/5}

Başka bir beyitte kendini tutkun, aşkından divaneye dönmüş bir halde tasawur eden şair, kendisinin aşıkların oluşturduğu halkanın başı olduğundan · beri hepsinin Mevlevilerin ayağının toprağı olduğunu bildirmiştir. Kendisi de Mevlevi olan şair Mavlevileri aşıklar olarak nitelendirmiştir çünkü onlar Hak aşığıdırlar.

Ser halka-i 'uşşak olalı Nacl-i şeyda Sa-cümle-i hak-i kadern-i Mevleviyandur (Gazel31/5)

Şair Köprülüzade Mustafa Paşa için yazdığı kasidenin aşağıdaki beylinde kendisinden fakir şeklinde söz etmiştir.

Te'emmül eyledüm zihnümde cüdun böyle buldum kim Fakir-i derd-mendün bab-ı ihsanunda Hatemdür (Kaside 8/16)

Aşağıdaki beyitte de şair kendisinden söz ederken ben kelimesi yerine fakir kelimesini kullanmıştır. Çaresiz bir aşık olduğunu söyleyen şair, sevgilinin hatırını sormamasındarı şikayet etmiştir:

Hayli demdür ki yatur 'aşık-ı bi-çare fakir

422

Page 6: V. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU …isamveri.org/pdfdrg/D265791/2016/2016_TOKE.pdf · 2018. 7. 25. · Sevgiliye kavuşmayı can ve ... Bu hediye bir ihtiyacı karşılamak

V. ULUS.LARARASI TÜRK SANATI, TARiHi ve FOLKLORU KONGRESi/SANAT ETKiNLiKLERI

Hatırın yoklamaga gelmedi canan hayfa (Gazel1/2) Şair, Divanı'nda neyin özelliklerini anlattığı altı beyitlik bir lügaza yer vermiştir. Şair Mevlevilikte önemli bir yere sahip olan ve şairlerce daima yüceltilen neye sadece bu şekilde yer vermiştir:

Ol nedür kim kendü inler gayrıyı şadan ider Dad umub şah u gedadan nale vü efgan ider (Lugaz 1) Sib-i ten pür-dag ber-simin kemer der-hırka-pQş Naciya 'arif olanlar neydügün iz'ani der (Lugaz 6) o

17. yüzyıl Mevlevi şairlerden biri olan Naci Ahmed Dede'nin Divanı incelendiğinde şairin seçtiği ve kullandığı unsurlar onun Mevlevi geleneği içerisinde yetiştiğini

• hissettirmektedir. Şair •şiirlerinde en çok Mevlevilerce önemli bir yere sahip olan sema'ya yer vermiş, sema' redifli bir gazel kaleme almıştır. Tarikatın önemli bir simgesi olan hırka, Mevlevi tabiri olan berg-i sebz, şeyh-mürşit ilişkisi de şairin şiirine yansıyan unsurlar arasındadır. Mevlevi olsun ya da olmasın divan şairlerinin çok sık kullandığı unsurlardan biri olan neye sadece lOgazda yer vermiş olması dikkat çekicidir. Şair Mevlana methinde bir şiir de kaleme almamıştır. Mavleviliğin üç büyük Mevlevihanesinde şeyhlik yapmış olmasına rağmen Naci Ahmed Dede Divanı'nda Mevlevilikle ilgili unsurların çok yoğun olarak kullanılmamıştır. Bu da bize şairin şiirlerini yazarken Mevleviliğinden ziyade şairliğini daha ön plana çıkardığını işaret etmektedir.

KAYNAKÇA BAYRU, Esin Çelebi (2007) "Sema", Mevlana Ocağ1, Kombassan Vakfı , Konya, s. 137-146. CEBECIOGLU, Ethem (2014), Tasawuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, OttoYayınları, Ankara. GÖLPINARU, Abdülbaki (2006), Mevlevi Adab ve Erkam, lnkılab, Istanbul. iSEN, Mustafa (1999), "Tezkirelerin ışığında Divan Edebiyatma Bakışlar: Divan Şairlerinin Tasawuf ve Tarikat Ilişkileri", Osmanli Divan Şiiri üzerine Metinler, haz.: Mehmet Kalpaklı, Yapı Kredi Yayınları, Istanbul, s. 306-309. KAYA, Bayram Ali (2012), Tekke KapiSI Yenikapi Mevlevihanesi'nin lnsanfan, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları, Istanbul. KIRIKTAŞ, Yılmaz (2001), Nacr Ahmed Dede Divam (lnceleme-Transkripsiyonlu Metin), Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas. ÖNDER, Mehmet (1992), Yüzyi/farBoyunca Mevlevifik, Dönmez Yayınları, Ankara. ÖZTOPRAK, Nihat (2010), "Divan Şiirinde Giyim Kuşam üzerine Bir Deneme", Divan Edebiyat/ Araştirmalan Dergisi 4, istanbul, s.1 03-154. PALA, lskender (2002), Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Leyla ile Mecnun Yayıncılık, istanbul. SAMI, Şemseddin (2007), KamOs-1 TOrk/, Çağrı Yayınları, Istanbul. TOP, Hüseyin (2007), Mevlevi U sOl ve Adab1, Ötüken, Istanbul. YÖNDEMLI, Fuat (2007), Mevlevffikte Sema ve MOsıki, Nüve Kültür Merkezi Yayınları, Istanbul.

423