Usak Rapor-kuzey Irak

63
 Uluslararası Stratejik Ara  ş  tırmalar Kurumu 1 U.S.A.K. KUZEY IRAK OPERASYONU RAPORU  Ankara 13 Haziran 2007 

Transcript of Usak Rapor-kuzey Irak

Page 1: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 1/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

1

U.S.A.K.KUZEY IRAK

OPERASYONU RAPORU

Ankara13 Haziran 2007

Page 2: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 2/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

2

RAPOR HAKKINDA

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (U.S.A.K.) bu konudaki ilk raporunu 2006yılında yayınlamıştı. Şartlardaki değişimi de göz önünde bulundurarak rapor gözdengeçirilmiş ve genişletilmiştir. Ancak aradan geçen bir yıllık sürede raporun öngörüleri vetespitlerinde kaydadeğer bir hata olmaması raporun başarısını teyit etmiştir.

Elinizdeki rapor yaklaşık 2,5 yılda, 100’den fazla güvenlik ve bölge uzmanının görüşlerialınarak hazırlanmıştır. Raporun hazırlanmasında U.S.A.K. tarafından bir yılı aşkın birsüredir yürütülen Terörle Mücadele Projesi adlı proje de önemli bir altyapı sunmuştur. Buçerçevede Güvenlik, Hukuk, Uluslararasılişkiler ve Siyaset Bilimi disiplinlerindenonlarca akademisyen ve alandan çok sayıda uzman ve görevli ile çalıştaylar, çalışmatoplantıları ve konferanslar düzenlenmiştir. Elinizdeki rapor söz konusu toplantı veçalışmaların en azından sınır ötesi operasyon konusunda damıtılmış bir halidir denebilir.Ayrıca en son gelişmeleri göz önünde bulunduran USAK uzmanları son aylarda hummalıbir çalışma ile raporu son haline getirmeye çalışmışlardır.

ç siyaset ile dış-savunma politikalarının iç içe geçtiği şu günlerde böyle bir raporuyayınlamanın risklerinin farkındayız. Yanlış veya eksik anlaşılmak, farklı düşünenler yada farklı öncelikleri olan bazı gruplarca etiketlenmek bu risklerden yalnızca birkaç tanesi.Buna rağmen U.S.A.K. olarak böylesine hayati konularda bilgi, analiz ve vizyonüretmenin en önemli görevimiz olduğunu düşünüyoruz.

Çalışmanın daha güvenli bir Türkiye’ye hizmet etmesi, Türk karar alıcıların çalışmalarınıkolaylaştırması dileğiyle.

Saygılarımızla.

Doç. Dr. Sedat LAÇNERU.S.A.K. Başkanı

Page 3: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 3/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

3

RAPOR’UN ÖZET

Page 4: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 4/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

4

Yapılmalı mı? Nasıl Yapılmalı?

• Sınır ötesi operasyon öncesinde tüm çözüm yolları denenmemiştir. Özelliklediplomasi alanında Türkiye’nin atabileceği adımlar bulunmaktadır. Bu adımlarıngecikmeden atılması gerekir. Özellikle ABD’nin işbirliğine ikna edilmesi, Irakmerkezi yönetiminin ve Kuzey Irak yerel yönetiminin desteğinin alınmasıkonusunda hala ümit vardır ve bu tür destekler sınır ötesi operasyonu gereksiz dekılabilir. Bu tür destekler hangi düzeyde alınırsa alınsın, isterse operasyonugereksiz kılmasın, en azından olası bir operasyonu kolaylaştırabilir.

• Sınır ötesi operasyona ihtiyaç duyulduğu en üst düzey askeri makamlarcabelirtilmiştir. Fakat konunun tek boyutu askeri boyut değildir. Sınır ötesioperasyon birkaç yüz teröristin öldürülmesi ile sonuçlanabilir. Fakat daha fazlakişinin terörist olmasına, Kuzey Irak’ta yeni terör odaklarının oluşmasına, KuzeyIrak’ta ve diğer bölgelerde Kürtçülüğün güçlenmesine de neden olabilir. Böyle biroperasyona karar verecek olan tek birim doğal olarak askeri birimler değildir.Sadece askeri hedefleri göz önünde bulundurmak hayati çok sayıda çıkara zararverebilir. Ayrıca orta ve uzun vadede askeri hedeflere de zarar verebilir.

• Çok başarılı bir sınır ötesi operasyon dahi Türkiye’nin PKK terörü sorununuçözemez. Çünkü sorunun kaynağı Kuzey Irak değildir.

• Teröristle mücadele ile terörle mücadele aynı değildir. Sınırötesi operasyontartışmalarında iki olgu karıştırılmaktadır.

• Sınır ötesi operasyonun hedefleri iyi tarif edilmemektedir. Hedefin PKK kamplarıdışına taştığı izlenimi edinilmektedir. Bölgede Türkiye’nin PKK’yı aşan çok dahahayati çıkarları da vardır. Kısa vadeli çıkarlar için daha önemli ve hayati çıkarları

zedeleme riski bulunmaktadır.• Sınır ötesi operasyon yapılacak ise bunun ön hazırlığı siyasi, diplomatik,ekonomik ve askeri açılardan iyi yapılmamıştır.

• Sınır ötesi operasyon ve terörle mücadelede iç aktörler arasındaki güvensizlik veiletişim eksikliği büyük bir sorundur ve operasyonun başarısını azaltabilir.

• Normalşartlarda seçim dönemlerinde riski büyük operasyonlardan kaçınılır. Eğerzaruri ise bu tür operasyonlar iç siyasette istismar edilmemeye çalışılır. Bu türoperasyonların başarısında içeride birlik içinde olunmasının hayati bir önemivardır. Eğer teknik olarak da mümkünsebu tür operasyonları seçimden sonrayapmakta büyük yarar bulunmaktadır .

• Sınır ötesi operasyon yapılacak ise bunun asker-yoğun bir yaklaşımla değil,teknoloji ve uzmanlık-yoğun bir yaklaşımla olması gerekir. 30-40 teröristin peşine5.000-10.000 asker ile düşülür ise hem kayıplar artacaktır, hem de sonuçalınamayacaktır. Operasyon daha ziyade terör uzmanı özel timler ile yapılmalı,daha az tecrübeli ve daha az eğitimli birlikler daha güvenli geri yerlerdekonuşlanmalıdır.

Page 5: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 5/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

5

• PKK Amerikan çıkarlarına, Barzani ve Talabani’nin geleceğe dönük planlarınazarar vermedikçe Türkiye PKK ile mücadelesinde yalnız kalacaktır. Bu nedenlePKK ile bu aktörlerin arasının açılması için gereklişartlar sağlanmalıdır.

• PKK’nın Türkiye’deki saldırıları Kuzey Irak’a taşınmalıdır. Böylece PKK terörübir Kuzey Irak gerçeği haline gelecektir.Şu ana kadar terör örgütü eylemleriniIrak’ta değil, Türkiye’de yapmaya özel bir önem vermektedir.

• Sınır bölgesinde tampon bölge kurma çabası yararlı olabilir. Ancak bu konudaIrak ve ABD’nin yardımını almak işleri kolaylaştırır. Bu ülkeler operasyonunsadece bu kısmında Türkiye’ye destek olsalar dahi yeterli olacaktır. Bu nedenleABD ile basın önünde geri alınması olanaksız sözlerle ilişkilerin gerilmesi bazısorunlara yol açabilir. Kısa zamanlı ve ani sayılabilecek bir operasyonda dış desteğin önemi az olabilir. Ancak aylarca, hatta belki de yıllarca sürmesi olasılığıolan bir operasyonda Türkiye’nin daha fazla dosta ihtiyacı olacaktır.

• Türkiye’nin sınır ötesi operasyon ile ilgili olarak bölgesel koordinasyon açısındanyapması gerekenler bulunmaktadır. Örneğin Kandil ve çevresi ile ilgili olarakranve Türkiye’nin eşgüdümlü hareket etmesi bu dağdaki kamplara büyük zararlarverebilir. ki ülke uçaklarının aynı anda yapacakları hava saldırıları, top atışları vebölgeye yapılacak nokta operasyonları sayesinde hem PKK kampları önemliölçüde zarara uğramış olur, hem de Barzani-Talabani ikilisine çok hayati birmesaj verilmiş olur.

• Sınır ötesi operasyon uzun süredir tartışılmakta, fakat bir türlügerçekleşmemektedir. Bu tartışmalar PKK’ca kullanılmakta ve rehavete,yılgınlığa kapılmış teröristlerini canlı tutmada bir araç olarak kullanılmaktadır. Bunedenle tartışmaların basın önünde yapılması ve konunun bazı boyutlarınıngereksiz yere gündemde kalması son derece sakıncalıdır.

• Türkiye karşısındaki cepheyi genişletmemelidir. PKK terörü ile birşekilde

ilişkisi olan her ülkeyi böylesine hassas ve riskli bir dönemde karşısına alarakTürkiye sadece operasyonun maliyetini arttırabilir. Son dönemdeki bazısuçlamalar Türkiye’nin karşısındaki cepheyi genişletir türdendir.

• Operasyonun kalıcılaşması riski bulunmaktadır. Özellikle tampon bölgeuygulaması yıllarca da sürebilir. Türkiye düzenli olarak Kuzey Irak’taoperasyonlar yapmak zorunda kalabilir. Bu da Türkiye ile Irak arasındakiilişkilerin savaş görünümünü almasına ve PKK’yı çok aşan bir boyuta geçmesineyol açabilir. Kısacası operasyonun sınırları iyi çizilmez ve birçok hedefin ucu açıkbırakılır ise Türkiye bölgede istemediği noktalara sürüklenebilir ve kendisiniistemediği yerlerde bulabilir.

• Operasyon Türkiye’yi ekonomik ve dış-iç siyasi hedeflerinden geri dönülmez birşekilde uzaklaştırabilir. Sıcak çatışmalar başladıktan sonra geri dönüş daha dazorlaşabilir. srail’in Lübnan’daki ve Filistin’deki uygulamalarına benzer bir yolagiren bir Türkiye’nin Ortadoğu’dan bir daha çıkması olanaksız bir hal alabilir. Budurumda srail’in aksine ABD’nin koşulsuz desteğine sahip olmayan Türkiye’ninIraklaşması da mümkündür.

• Kürt Sorunu istenmeyen bir yöne ve hızla kayabilir.Şu anda Kuzey Irak’ta belliölçülerde izole olan sorun Kuzey Irak ve Güneydoğu’nun Türk güvenlikgüçlerince birleştirilmesi sonucunda tek bir bölge haline gelebilir. Bu durumda

Page 6: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 6/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

6

PKK veya başka bir Kürtçü grup pan-Kürdist hedeflerine daha kolay ulaşabilir.Operasyonun büyümesi ve bölgesel ekonomiye darbe vurması halinde GüneydoğuAnadolu Bölgesi ile Kuzey Irak arasındaki benzerlikler olumsuz noktalardaaratabilir ve ülke bütünlüğü açısından riskler derinleşebilir.

• Türkiye’nin sınırları uluslar arası aktörlerce sıklıkla sorgulanmaya başlanabilir.• Operasyonun başarısız olması halinde terör örgütü daha çok militan ve

sempatizan bulabilir. Örgüt yeniden yükselişe geçebilir. Türkiye’nin tüm gücü ileyapacağı saldırı PKK’ya ağır bir darbe vuramaz ise güçlendirir.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta Barzani köylerini mağdur etmesi Barzani merkezliKürtçülüğü güçlendirebilir.

• Operasyon PKK’ya propaganda malzemeleri sağlayabilir ve bu sayede taraftarkitlelerini arttırmasına yol açabilir.

• Operasyonun içlere doğru kayması halinde diğer Iraklı aktörler ile karşı karşıyagelinebilir.Şii-Sünni ç Savaş’ı Türkiye’yi de hedef alabilir.

• Özellikle Kerkük ve Türkmenler sorununda Türkiye yalnız kalabilir. Barzani ve

Talabani halihazırda bazıŞii grupların desteğine sahiptir. Eğer operasyon genişlerve işgal görünümünü kazanırsa bazı Sünni ve diğer Şii gruplar da Irak’ı korumarefleksi ile hareket edebilir. Türkiye ile bu gruplar arasında çatışmaların başlamasıhalinde ise Türkiye-Irak ve Türkiye-Arap dünyası ilişkileri farklı dengelereoturabilir.

• Türkiye’nin operasyon esnasında yapacağı hatalar Türkler ve Kürtler arasındakalıcı hasarlara yol açabilir. Terör örgütü operasyon haberleri ile birlikte dahahareketli bir hale gelmiştir. Ayrıca çok sayıda terörist de sivil hayatta kamufleolmuştur. Hata ile bombalanacak bir köy, ya da yaşanacak bir trajedi Türkiye’ninoperasyona devam etmesini olanaksızlaştırabilir ya da operasyonun her türlümaliyetini katlanılamaz ölçüde arttırabilir. PKKşimdiden sivil kalkanlar

kullanmayı değerlendirmektedir.• Şu ana kadar somut desteğin alınabileceği ülkeler olarak ran ve Suriye ön plana

çıkmaktadır. Suriye’nin operasyon esnasında sessiz kalması ve kendi sınırınagelecek teröristleri yakalaması yeterli görünmektedir.ran ise Kandil Dağıüzerinde top atışları ve hava saldırıları ile Türkiye’ye destek verebilir. Ancakunutmamak gerekir ki ran şu ana kadar PKK konusunda çok da güvenilir birmüttefik olmamıştır. PEJAK saldırıları iki ülkeyi yakınlaştırdıysa da, PKK’nınson dakika pazarlıkları içinderan’ı hedef almaktan vazgeçmesi halinde dengeleryeniden değişebilir. Çünkü PKK hem ran’ı, hem de Türkiye’yi uzun süre hedef alamayacaktır. Bu durumda PKK’nın Türkiye’ye odaklanmasıran’dakifaaliyetlerini azaltmasına yol açabilir ve Tahran’ın duruşu şaşırtıcı bir şekildedeğişebilir.

• Operasyonun farklı mecralara kayması ve Bağdat ile Ankara arasındaki sorunlarınderinleşmesi halinde devreye uluslar arası kurumlar ve devletler girebilir veböylece sorun her açıdan Türkiye’nin kontrolünden çıkabilir.

• Türkiye’nin içeride ve dışarıda kamuoylarını hazırlamak için büyük vakitkaybettiğini söylemiştik. Ancak hiçbir önlem ve araç için tamamen geç kalınmış değildir. Dışarıda özellikle Terörle Mücadele Özel Temsilcisi’ne büyük görevler

Page 7: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 7/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

7

düşmektedir. Hızla Bağdat-Washington-Erbil-Ankara ve hatta buna Brüksel’i dekatarak yoğun görüşmelere başlanmalıdır. Türkiye’nin pozisyonuna diğerülkelerin destekleyici açıklamaları ile destek sağlanmalıdır. Temsilci ve ekibi 3.bir kol olarak dünya kamuoyunu olası bir operasyona ve Türkiye’nin diğer olasıgirişimlerine hazırlamalıdır.

• çeride ise asker-sivil uyumsuzluğu izlenimi giderilmelidir.Şehit cenazelerindebaşlayan kutuplaşma son derece tehlikeli bir sürece işaret etmektedir.Şehitlerinincenazelerinde dahi birlik olamayan bir ülkenin sınır ötesi operasyona girişmesizorlukları arttıracaktır.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’taçok fazla sayıda ve iç içe geçmiş boyutları bulunanulusal çıkarları vardır. Bu çıkarları tek boyutlu bir yaklaşım ilekoruyabilmek olanaksızdır. Siyaset, diplomasi, ekonomi ve askeri birimleruyum içinde çalışmadığı sürece bu alanların hiçbirinde kalıcı başarısağlayabilmek olanağı bulunmamaktadır.

• Sorunların birbiri ile bağlantısı olduğu muhakkaktır. Ancak sorunlar çözülürkenbu bağları azaltılmaya çalışılır. Sorunlar kademeli olarak, küçük parçalarhalinde çözülmeye çalışılır. Tüm sorunları bir operasyon ile çözebilmekolanağı yoktur. Bu nedenle özellikle askeri operasyonların hedeflerinin çok iyitespit edilmesi gerekir ve gerçekleştirilmesi güç gizli ajandalardan kaçınmakşarttır. Kuzey Irak’ta PKK terörü, Barzani-Talabani oluşumu ve Kerkük sorunubirbiriyle ilgisi bulunan, ancak birbirinden çok büyük farklar da içeren konulardırve ayrı ayrı ele alınarak çözülmeye çalışmaları gerekir. Hepinse dönük toptancıbir yaklaşım sorunları derinleştirebileceği gibi Türkiye’nin haklı olduğukonularda meşruiyet zeminini zedeleyebilir. Tüm bu sorunların her biri benzeriaraç ve yöntemlere gere duyabileceği gibi, birbiri ile ilgisi son derece az olanfarklı araç ve yöntemler de gerektirmektedir.

• Habur Sınır Kapısı’nın kapatılması, Kuzey Irak’taki Türk yatırımlarını geriçekmek gibi ‘önlemler’ tepkisel önlemlerdir. Ayrıca bu önlemler ancak birkez uygulanabilir. Eğer bundan sonra da sorunlar devam eder ise Türkiye’ninelinde bölgeyi etkilemede kullanabileceği kartlar yok denecek bir düzeyeinecektir. Sanılanın aksine Türkiye zaten bölgedeki ekonomik ve lojistikkatkılarını siyasi alanda kullanmaktadır ve Kürt Yönetimi Türkiye’ye olanbağımlılığının farkındadır. Sınır kapısındaki geçişlerde zaman zaman gözlenenyavaşlama ve hızlanmalar Türkiye’nin bu araçları kullanmaşekillerinden sadecebiridir. Irak Türkmenleri ile bu rapor için gerçekleştirilen görüşmelerde sorunlarınçözümünün Kuzey Irak’ın Türkiye’ye ekonomik ve diğer açılardan daha fazlabağlanmasından geçtiği özenle belirtilmiştir. Askeri alanda çok sert tepkiler ve

ekonomik alanda ilişkilerin bitirilmesi orta ve uzun vadede sınırın hemen ötesindeTürkiye’ye düşman bir oluşuma yol açar. Oysa Türkiye’nin uzun vadeli hedefiburada Türkiye’ye dost ve Türkiye ile entegre olmuş bir yapıdan geçmektedir. Bukonuda srail örneği iyi tahlil edilmek zorundadır. Türkiye’nin srail ilekıyaslandığında daha zayıf uluslar arası bağlantıları olduğu düşünüldüğündeyanıbaşında bir Filistin ya da Lübnan benzeri yapılar oluşturması halindekarşılaşacağı riskler daha iyi görülebilir. Unutmamak gerekir ki Kuzey Irak’taterörü besleyen ortam zenginlik ya da istikrar değil, tam tersine fakirlik ve

Page 8: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 8/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

8

kontrolü sağlayamayan zayıf idarelerdir. Kuzey Irak halkı ne kadar fakir olursa veyönetimi ne kadar güçsüz kalırsa PKK ve/veya yeni terör örgütleri o kadar kolayfaaliyetlerini sürdürebilirler. Türkiye’nin önceliği Kuzey Irak ve Türkiye’ninGüneydoğusu’nda teröristlerin istismarına yol açana dokuyu tamir etmektir.

- Riskler• Olası bir operasyonun başarısını olumsuz etkileyebilecek nedenlerin başında daha

önce anlatıldığı üzere hazırlıksız olmak geliyor. Ne iç, ne de dış kamuoyuyeterince hazırlanamadı.

• Karşı cephe çok genişletildive genişlemeye de devam ediyor.• Daha önceki 20’den fazla operasyonun tecrübeleri yeterince dikkate

alınmadı.• Kayıpların çok yüksek olmasına neden olabilecek çok sayıda unsur var. Daha

önceki operasyonlardan çok farklı bir operasyon ile karşı karşıyayız.• Kamuoyundakibeklentiler gereksiz yere arttırıldı.• Operasyonun hedefinin iyi tanımlanmamış olması başarısını etkileyecektir.

Hedef sadece PKK kampları mıdır? Barzani güçleri ne kadar hedeftir?• Oluşturulması düşünülen tampon bölgeden teröristleri yok etmek çok zor olabilir

ve buradaaylarca, hatta yıllarca kalmak gerekebilir. Bu da Türkiye’yi Irak’taişgalci ülke konumuna sokabilir ve kalıcı olarak birçok ülke ile sorunlu halegelinmesine yol açabilir.

• Türkiye’nin sınırda oluşturacağı tampon bölge Türkiye’nin terörden etkilenenbölgeleri ile birleşerek teröristlere stratejik bir derinlik kazandırabilir .Halihazırda Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde saldırılarınısürdüren teröristler güçlerin Irak’ın kuzeyine de yayılmasıyla birlikte manevra

alanlarını genişletebilirler.• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta dar birşeride yerleşmesine Barzani güçlerinin

direnmesi güç görünmektedir. Ayrıca ABD’nin de belli oranlarda bu girişimidurdurmaya çalışmayacağı izlenimi edinilmektedir. Ancak Türkiye’nin bu yöndeatacağı adımlar bir oldu-bitti olarak görülür ve bazı ülkelerce tehdit olarakalgılanırsaPKK’ya dönük dış destek genişleyebilir ve terör örgütü Türkiye’yibelli yönlere itebilmek için araç olarak kullanılabilir.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta ilerleyeceği her km için Irak’ın iç dengelerindedaha fazla ‘dost’ bulması gerekmektedir. Başta Şiiler olmak üzere Iraklıdirenişçiler ile karşı karşıya gelecek bir Türkiye Irak ç Savaşı içinde zarargörebilir.

• PKK, Türk ordusunun daha da içlere gelmesine çaba sarfedecektir. Bunun içinbazı provakasyonlara da gidecektir. Bukonuda tepkisel değil, planlı vehazırlıklı hareket etmek gerekir.

• Türkiye, Kuzey Irak’ta ilerledikçe alacağı riskler de büyüyecektir. Türkiye’nin,diğer operasyonlardan farklı olarak bu operasyonda başarısızolma lüksü yoktur. Eğer başarı sağlanamadan geri dönülür ise ABD ve Irak’takiyetkililer Türkiye’nin “PKK kamplarını ortadan kaldırın ” çağrılarını hiçbir

Page 9: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 9/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

9

şekilde ciddiye almayacaklar ve “sen de bunu ba şaramıyorsun. Bu durumda di ğ er ülkelerden talepte bulunmanda gerçekçi de ğ ildir ” diyebileceklerdir. Böyleceterör kampları sorunu çözümsüzlüğe sürüklenebilecektir.

• Türkiye’nin Irak’ta gerçekleştireceği saldırılarda sivil hedefleri vurmamasıhayati bir önem taşımaktadır. Bölge tüm dünyanın gözü önündedir ve PKK’nınKuzey Irak’ta etkili bir görüntüleme ağı bulunmaktadır. Burada yaşanacak hatalısaldırılar anında dünya medyasında yer bulacaktır. Yanlışlıkla öldürülmüş çocuklar, kadınlar ya da yaşlılar, hava saldırısında isabet almış hastane veyaokullar PKK propaganda makinesince ve Batı’daki destekçilerince Türkiye’yekarşı kullanılacaktır.

• Bölgedeki terörist dağılımı Türk güvenlik güçlerinin hatalı vuruşlarına çokuygun bir durumdadır. Teröristler daha çok yerleşim yerlerine gömülüşekildeyaşamaktadırlar. Birçok köyde çok sayıda terörist sivil hayatın içindedir. Ayrıcamobil terörist gruplar sık sık yer değiştirerek zaman zaman sivil birimleri de hedef haline getirmektedirler. PKK’ya sempatisi olan bazı köyleri teröristlerdenayırmak çok zordur. Buna karşın köyleri tamamen ortadan kaldırmak dadüşünülemez bir hedef olur.

• Teröristlerin sivil hayata eklemlenmiş yaşamları ani ve arkadan saldırılarada yol açabilir. Geri güvenliği sağlanmamış bir derinlere operasyondabeklenmedik noktalardan saldırılar gelebilir.

• Bu seferki operasyondaistihbarat toplamak daha zor olacaktır. Ayrıca yanıltıcıistihbarat da önemli bir risktir.

• Türk askeri ile Barzani güçleri arasında yaşanacak her türlü sıcak temas Kürtçühareketlerce istismar edilecektir. Özellikle tüm Kürtlerin liderliğine oynayan veKuzey Irak’ta gerçek bir Kürt milleti kurmaya çalışan Barzani için Türkaskerlerinin varlığı yararlı görülebilir. Çünkü düşmansız bir milliyetçilik olamaz.

Bu bağlamda Türkiye teröristleri öldürürken farkına varmadan gerçekte henüzoluşmamış olan bir ulus-devletin meşruiyet zeminini de oluşturmuş olabilir.• Elbette en büyük risk çok büyük kayıplar vermektir. Eğer Türkiye çok kısa bir

zamanda büyük kayıplar verirse bir yandan askerin moral düzeyi düşer, diğertaraftan PKK güçleri motice olarak daha diri saldırılarda bulunabilirler.

• Son dönemde PKK’nın en büyük sorunu silahlı militanlarını motive etmekti.Ciddi bir yılgınlık hali söz konusuydu. Söz konusu operasyon haberleri buyılgınlığı kırmaya ve PKK içinde hareketlenmelere yol açtı. Eğer PKKoperasyona direnebilir ve kendince kısmi başarılar sağlayabilirse dağılmanıneşiğine gelmiş olan terör örgütü daha fazla yeni terörist de kazanabilir.Şu sıralaryeni adam devşirmede sorunlar yaşayan PKK 15-16 yaşındaki kız çocuklarınıdahi bünyesine katmaya hazırken, ‘savaş’ ortamı olarak lanse ettiği operasyonsayesinde bu sorunlarından kurtula da bilir.

• Muhtemelen operasyon esnasında PKK’nın Türkiye içindeki saldırıları katlanarakartacaktır. PKK’nın amacı 1980’lerin sonundaki çatışma ortamında Türkiye’deyeniden üretmektir. Bir diğer hedef de Türkiye’deki çatışmaların bir azınlığınayaklanması olarak lanse edebilmektir. Eğer Türkiye Kuzey Irak’ta bariz hatalaryapar ve bunu uluslar arası alanda yalnızlaşarak gerçekleştirirse Türkiye içindeki

Page 10: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 10/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

10

çatışmalar dünya kamuoyunda Türkiye’yi kıskaca alacak bir araç haline gelebilir.Özellikle Avrupa kurumlarında Türkiye eski konumuna dönebilir.

• Diğer bir risk de operasyonun istenmeyen ölçüde büyümesi ve bir tür savaş halinialmasıdır. Bu durumda Türkiye’nin karşısında PKK’dan daha fazla gücünoluşması, hatta bazı yeni terör örgütlerinin ve/veya gayrinizamî güçlerinoluşmasıdır.

• Operasyonun ekonomiye yükü henüz hesaplanmış değildir. Ayrıca borsa veyabancı sermaye girişleri üzerindeki yükü de tahmin edilmesi güç zararlardır.Operasyonun aylarca sürmesi ve kalıcı bir hal alması halinde zararlar katlanarakbüyüyecektir.

• Operasyonun kalıcı hale gelmesi halinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi ekonomiside bundan olumsuz yönde etkilenecektir.

• Operasyonun sınırlı hedefleri aşması halinde Türkiye’nin Kuzey Irak ile olanticaretinin ve buradaki yatırımlarının etkilenmesi de olasıdır.

• Türkiye’nin ekonomik ve siyasi alanlarda Kuzey Irak’ta yabancı bir güç halinegelmesi sonucunda, bölge daha fazla bölge dışı güçlerin kontrolüne geçebilir.Böylece Türkiye uzun yıllar giderilmesi olanaksız bir zararla karşılaşılabilir.

• Türkiye’nin operasyon esnasında yapacağı hatalar Türkler ve Kürtler arasındakalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle operasyonun çok dar ve iyi tespit edilmiş hedeflerinin olması gerekmektedir. Bu hedeflerin öncelikle istihbaratla tespitedilmiş olması ve bunun üzerine askeri ve siyasi hedeflerin inşa edilmesi şarttır.stihbarat da sadece askeri açıdan değil, sosyal doku, ekonomik durum ve diğer

boyutlar göz önünde tutularak toplanmalı ve analiz edilmelidir.• Dış politikada Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde süreklileşen ve zamanla işgal

görüntüsü alan varlığı Türkiye’yi Avrupa Birliği hedeflerinden koparabilir veOrtadoğululaştırabilir. Avrupa Birliği ülkelerindeki en son gelişmeler de bu

süreci pekiştirebilir. Fransa’da Sarkozy, Almanya’da ise Merkel yönetimleriTürkiye’nin AB üyeliğini kesin bir şekilde engellemek istemektedirler.Türkiye’nin Irak içine daha fazla girmesi bu konuda AB’nin yüklenmek zorundakalacağı yükleri de Türkiye’nin sırtına yıkacaktır. Irak’ta askeri macera daha daderinleşir ve kontrolden çıkar ise Avrupalı Türkiye’den Ortadoğulu Türkiye’yegeçiş geri döndürülemeyecek birşekilde hız kazanabilir.

• Dünya kamuoyunda askeri Türkiye yönetimindeki rolü abartılı birşekildealgılanarak Türkiye’nin bir tür askeri diktatörlük olduğu propagandası etkiliolabilir. Bu tür malzemeleri kullanmaya hazır Ermeni, Yunan, Kıbrıs Rumu vePKK’lı güçlü bir lobinin Batı’da hazır bekledi unutulmamalıdır. Bu türpropagandalar Türkiye’nin dışarıdaki siyasi ve askeri çıkarlarını zedelemeklekalmaz, aynı zamanda ticari çıkarlarını da baltalayabilir. Örneğin ihracatyavaşlayabilir, turizm gelirleri azalabilir.

• Türkiye’nin militarist görünümü güç kazanırken Ermeni Sorunu ve KıbrısMeselesi başta olmak üzere ulusal dava sayılabilecek konularda Türkiye’ninmeşruiyet zemini kayabilir. Türkiye’nin aleyhine dönecek bir rüzgârda Ermeni veKıbrıs sorunlarında son derece olumsuz kararlar alınabilir ve bu kararlardan geridönmek zordur.

Page 11: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 11/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

11

U.S.A.K.KUZEY IRAK OPERASYONU

RAPORU

Page 12: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 12/63

Page 13: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 13/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

13

bir nedeni budur. Yani Türkiye’den Kürt ulusunu oluşturabilmek için öteki olarakyararlanılmak istenmektedir.

3. IRAK KÜRTLER : Irak’taki Kürtlerin sorunlu bir halde yaşıyor olması isteristemez Türkiye’yi de etkilemektedir. Özellikle Türkiye’nin hem Irak Kürtleri ile

sorunlu olması, hem de Türkiye’de kendilerini Kürt siyasetinin temsilcileri olarakyansıtan gruplarla ilişkilerinin sorunlu olması terörle mücadelede zaaflara yolaçmaktadır. Terör örgütleri bu durumu istismar ederek Türkiye’nin tüm Kürtlerile arasının bozuk olduğu imajını yerleştiriyorlar. Türkiye ile Kuzey IrakKürtleri arasındaki bir yakınla şma bu bağlamda PKK’ya ideolojik bir darbevuracak ve sorunun etnik değil terör sorunu olduğunu gösterecektir. EğerTürkiye Irak Kürtleri de dahil tüm Kürt gruplar ile kar şı karşıya gelir ise budurumda PKK ile mücadelesinde dünya kamuoyunu kaybetme tehlikesi ilekarşı karşıya kalır. Türkiye’nin Irak, ran, Suriye ve diaspora Kürtleri ileilişkilerinde karşısında tek bir blok oluşturmamaya gayret etmesigerekmektedir. Bu bağlamda Irak deneyimi hayati bir önem kazanmaktadır.

4. LOJ ST K NEDEN: Şu ana kadar çeşitli zamanlarda çöküşün eşiğine gelenPKK terör örgütü her seferinde Irak’ın kuzeyinde tekrar toparlanma fırsatıbulmuştur. Kuzey Irak, Türkiye-ran-Irak ve Suriye ülkelerinin kesişim noktasıdırve bu hassas bölgede dost bir güç olmadığı sürece Türkiye’ye en önemli tehlikelerburadan gelmeye devam edecektir. Bugün PKK terörü olmasına karşın, ABD’ninIrak politikası bölgeyi hızla dinci terörün de merkezi haline getirmektedir. Irak’ınyeni bir Lübnan veya Afganistan haline gelişi sonucunda Irak’tan Türkiye’yegeçiş kapısı olan Kuzey Irak Türkiye’deki tüm teröristlerin silah temin ettiği,eğitim aldığı, saldırılar planladığı bir yere dönebilir. Terörün en önemli gelirkaynakları olan uyuşturucu ve diğer yasadışı işler için de Kuzey Irak hayati birlojistik sunabilmektedir. Kısacası bölge Türkiye’ye karşı teröre lojistik destekverecek en önemli yerdir. Eğer Irak’ın kuzeyinde Türkiye’ye yakın bir güç olmazise Türkiye’nin uzaktan bu bö lgenin teröre vereceği lojistiği kesebilme olanaklarıoldukça sınırlıdır.

5. KARA NOKTA: Bölgede ne Irak’ın, ne ABD’nin, ne de yerel Kürt gruplarınyeterince otorite kuramamış olması sadece PKK’ya değil, diğer ülkeistihbaratlarına ve Türkiye’deki çetelere ve yasadışı oluşumlara da saklanacakgözden ırak ve nispeten güvenli bir yer sunmaktadır.Şu anda bölge Türkiye’denve dışarıdan resmi veya gayri resmi grupların pazarlık ve işbirliği alanınadönmüştür. Bu bağlamda bölgede suikastlar planlanmakta, terör örgütlerinemalzeme sevkıyatları yapılabilmekte, terör örgütü mensupları ile görüşmeler

yapılabilmekte vs.dir. Kısacası Kuzey Irak’ta istikrar ve otorite tesis edilmediğisürece bu bölge ‘karanlık işbirlikleri’nin yapıldığı bir yer olmaya devamedecektir. Bu da başta PKK olmak üzere Türkiye’ye dönük tehditlerin büyümesive hatta uluslararasılaşması demektir.

6. EN YAKIN DIŞ BAĞLANTININ KOPARILMASI VE TERÖRDEDER NL Ğ N ORTADAN KALDIRILMASI:Özellikle etnik farkları istismareden terör hareketlerinde komşu ülkelerden bir veya birkaçı teröristlere destekolur veya onları görmezden gelir. IRA ve ETA terörü bunun sayısız örnekleri ile

Page 14: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 14/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

14

doludur. IRA’ya 20. yüzyılın ilk yarısında Alman desteği, başından neredeysesonuna kadar da rlanda desteği ngiltere’nin mücadelesini zorlaştırmıştır.ngiltere IRA’yı silahsızlandırırken ilk önce yakın desteği, yani rlanda desteğini

ortadan kaldırmıştır. rlanda desteği ortadan kalkınca terörün derinliği de azalmış ve mücadele kolaylaşmıştır. Aynı şekilde spanya’da da ETA örgütü Fransa’dan

resmi ve gayriresmi yollardan aldığı desteği kaybedene kadar spanya’nın terörlemücadelesi çok kanlı olmuştur. Fransa desteği çekince ise terörün derinliğineredeyse kaybıolmuştur. PKK örneğinde teröre derinlik veren önemli bir unsuristikrarsız ve zaman zaman güç boşluğuna düşen Kuzey Irak’tır. Bu bölgeninistikrar kazanması ve Türkiye’ye dost güçlerin denetiminde olması teröründerinliğini önemli ölçüde bitirecektir. Irak Savaşı’ndan sonra Suriye veTürkiye’nin de PKK terörüne karşı çok sert önlemler aldığı düşünülecek olursa,Kuzey Irak teröristlerin tek çıkış-giriş kapısı gibi durmaktadır.

7. GÜNEYDOĞU’NUN EKONOMK KALKINMASI:Terörle mücadelenin enönemli ayağını ekonomik ve sosyal kalkınma oluşturmaktadır. Bu ise taşımayatırımlardan çok yakın çevre ile entegrasyondan geçmektedir. Teröre maruzkalan bölgenin yakın çevresiyle, özellikle de yakın komşu ülkeler ile ticaretininartması terörün zeminini önemli ölçüde kırar. Bu bağlamda Güneydoğu ve DoğuAnadolu’nun terörer maruz kalan kesimleri için yakın çevre ülkeler Suriye, Irakev ran’dır. Suriye ile ciddi bir yol alınmıştır ve etkileri özellikle Gaziantepüzerinde görülmektedir. Ancak yatırımlarda ve dış ticarette en zayıf bölgesayılabilecek olan Hakkari,Şırnak ve Batman için en önemli Pazar Irak’tır.Irak’ta yaşanan savaş tüm olumsuzluklarına rağmen ciddi avantajlar dasunmaktadır. Bilindiği üzere savaş ve çatışma bölgelerinde kar marjları yükselirve güvenlik risklerini üstlenen firmalar pazara daha kolay girer. Irak’ta daTürkiye’nin bu bölgesi için çok önemli fırsatlar bulunmaktadır. Kültürel açıdanbu bölge ile yakın olan Türkiye insanı, güvenlik risklerine de adı geçen illerdeoldukça yatkındır. Bu durumda özellikle bu 3 il için Kuzey Irak ve Irak’ın tamamıbüyük bir pazardır. ki pazar arasındaki hareketlilik ise terörün en azındanekonomik ve sosyal altyapısını zayıflatacak, devlet yatırımlarının ziyan olmasınıda bir ölçüde engelleyecektir. Bu seçeneğin aksi de Türkiye’deki PKK terörünüarttırma etkisine sahip olacaktır. Irak’ın bir cazibe merkezi haline gelmesi, bunakarşın Türkiye’nın sınır bölgelerinin zayıf kalması ters göçe neden olabilir ve sonderece hassas olan bu bölgede sorunların Türkiye’nin inisiyatifindne çıkmasınayol açabilir.

8. D ĞER ÜLKELERE TÜRK YE ÜZER NDE OPERASYON YAPMAOLANAĞI BIRAKILMAMASI:Terörün en önemli yan etkisi diğer ülke ve

güçlerin operasyonlarına maruz kalmaktır. Türkiye de PKK terörünün nedenolduğu ortam nedeniyle bir çok açık ve gizli zayıflatma ve istikrarsızlaştırmaoperasyonu ile karşı karşıya kalmıştır. Bu tür operasyonların en önmeli merkeziise Kuzey Irak olmuştur. ABD, srail, ngiltere, Rusya ve AB ülkelerinden çoksayıda istihbarat elemanının ve yine bu ülkelerden yasadışı oluşumların KuzeyIrak’taki ve Irak’taki varlığı aşikardır. Bu da Türkiye için her an bir tehlikeyedönüşebilir.

Page 15: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 15/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

15

9. SRA L VE NEO-CON FAKTÖRÜ: 1990 yılına kadar Batı’nın nispetendaha fazla önemsediği gerginlik Ortadoğu’da Suriye Lübnan- srail-Mısırekseninde olmuştur. Bu dar bölgede yoğunlaşan gerginlik ise özellikle srail veAmerikan politikaları üzerinde gerilim oluşturmuştur. Körfez Savaşı ve IrakSavaşı ise bölgedeki gerilimi doğuya doğru kaydırmaktadır. Yeni çatışma alanı

olarak Suriye, Irak, ran ekseni şekillenmektedir. Bu da Türkiye için çok büyüktehlikelerin habercisidir. Dikkat edilirse söz konusu hat Türkiye’nin sınırlarınınmühim bir kısmıdır. Bu kırılgan bölgedeki en hassa yer ise Kuzey Irak’tır.srailüzerindeki yükü kaldırabilmek için ‘Müslüman birsrail’ oluşturma fikriningerçekleşmesine çok yaklaşılmıştır. srail ve Batı ile dost, ancak Türkiye kadargüçlü ve bağımsız olamayacak bir Kürt devleti veya hareketi bu işlevi görecek vegerilim alanının srail’e kaymasını azaltacaktır. Başka bir deyişle şiddet vegerilim sınırlarımıza, özellikle de Kuzey Irak’a taşınmak istenmektedir. Böyle birortamda teröristlerin en uygun istikrarsızlaştırma aracı olarak görülüpdesteklenmesi kolaylaşacaktır.

Page 16: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 16/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

16

Irak’ın dari Yapısı

RAN

TÜRK YE

SUR YE

SUUD ARAB STAN

KUVEYT

ÜRDÜN

Page 17: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 17/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

17

II. TÜRK YE KUZEY IRAK’TA TERÖR KONUSUNDA NE YAPTI?(TÜRK YE’N N KUZEY IRAK STRATEJS )

Irak Savaşı’na Kadar Olan Dönem• Türkiye’nin Irak sınırı daha başıından itibaren tehdit algılanan bir sorun oldu.

ngilizler ile sorunlu anlaşma ve Şeyh Sait syanı’nın bunda önemli bir payıvardır. Sınırdan gelebilecek tehdi,tler bu nedenle 5 Haziran 1926 tarihli sınıranlaşmasına da yansımış ve sınırın her iki tarafında her iki ülkeye karşı olabileceksuçluların ve grupların yakalanarak iade edilmesi önemli maddelerden biriolmuştur.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’a ve Irak’a bakış açısı bu bölgeden tehlike gelmediğisürece ilgilenmemek yönünde olmuştur. Soğuk Savaş döneminde gelişen azsayıdaki olayda da Soğuk Savaş rekabeti etkili olmuştur.

• Körfez Savaşı’na kadar bölgeye Türk bakışında temelde güvenlik ve PKK terörübaskın olarak yer almıştır. Kaçakçılık ve terör saldırıları sorun olmadığı sürecebölgede ciddi bir hareket yaşanmamıştır. Turgut Özal döneimde Irak’la ticaretiarttırmak önemli bir öncelik halini aldıysa da bu politika Türkiye-Irakilişkilerindkei yapısal algılamaları değiştirmek için yeterli olamamıştır. Sözkonusu dar yaklaşımın Irak Savaşı’na kadar sürdüğü de söylenebilir. Bölgeninsosyal, ekonomik, kültürel, etnik vd. boyutları ne yazık ki görmezden gelinmiştir.Bölgedeki Türkmenler ile dahi yeterince ilgilenilmedi. Saddam Hüseyindöneminde ilişkiler iki başkent ilişkisiydi ve halklar arası ilişki çeşitli nedenlerlekurulamadı.

• Güvenlik boyutunda iseönleyici bir yaklaşımdan çok tepkisel bir yaklaşımdanbahsedilebilir. PKK terörü Irak topraklarını kullanarak Türkiye’yi tehdit edenekadar dış güvenlik ve istihbarat anlamında Türkiye’nin Irak’taki varlığı yokdenecek bir düzeyde kalmıştır.

• Türkiye bölgede Kürt kartını neredeyse hiç kullanmamıştır. Bölge ülkeleri ise bukonuda çok istekli davranmışlardır. ran ve Irak bibirlerine karşı muhalif Kürtleridesteklemişlerdir. srail ve ABD ran Şahı aracılığıyla Irak Kürt ayrılıkçıhareketlerine ciddi bir destek sağlamıştır. SSCB ran’a karşı ran’daki Kürtçühareketlere destek vermiştir. Yine Irak’ta Barzani hareketinin Marksistbağlantıları oldukça kuvvetli olmuştur. Suriye ve Yunanistan da Türkiye’ye karşıPKK’ya destek vermiştir.

• Türkiye’nin bölgedeki Kürt siyasetine ilgi duymaması onu diğer ülkelerinpolitikalarından koruyamamıştır. Aksine savunmasız bir konuma getirmiştir. ranveya Suriye’nin yaptığı gibi Türkiye’nin ayrılıkçı Kürtçü hareketleridesteklememesi, komşularının istikrarına zarar vermemesi takdireşayandır.Ancak Kürt siyaseti, diğer ülkelerdeki Kürtlerin durumu ve beklentilerikonusunda bu kadar ilgisiz ve bir o kadar da bilgi birikiminden yoksun oluşuanlaşılabilir bir durum değildir.

Page 18: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 18/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

18

• PKK teröristleri sınır aşarak eylemde bulununca Türkiye Irak ile ikili mutabakatında bir sonucu olarak sınır aşan operasyonlarda bulundu. Hatta bazı dönemlerdemutabakatı da aşarak, Bağdat Yönetimi’nin protestolarına aldırmaksızınteröristleri takip etti ve yok etmeye çalıştı. Ancak bu operasyonlarda başarısağlandığını söyleyebilmek zordur.

• Kuzey Irak’a ilk askeri sınır aşan operasyon 1987 lkbaharı’ndagerçekleştirilmiştir. Özal’ın başbakanlığı dönemindeki bu operasyon havadanPKK hedeflerinin bombalanmasışeklinde olmuş, Saddam Hüseyin Yönetimi sertbir dille operasyonu protesto etmiştir. 1990’lar boyunca çok sayıda sınır ötesioperasyon yapılmış, bunların bir kısmı onbinlerce askerin aktıldığı, hava ve zırhlıaraç destekli kapsamlı operasyonlar olmuştur. Bu operasyonlarda PKK’nınkayıpları olduysa da operasyon süresince küçük gruplara bölünen PKK militanlarıarzaiye ve diğer ülkelere dağılmış, operasyon biterken de yine aynı bölgeleredönmüştür. Hatta operasyonun etkisiyle kendisine yeni katılımlar dasağlayabilmiştir.

• PKK dışında Türkiye Körfez Savaşı’ndan sonra oluşan boşluğun dolmasınagayret göstermiştir. Bu bağlamda özellikle Barzani ve Talabani’nin bölgedeistikrar unsuru haline gelmesi için destek verilmiştir. Bu sayede PKK’nın bölgedebarınamayacağı hesap edilmiştir. Bu nedenle tıpkı ran gibi Türkiye de Barzani veTalabani’nin bibirlerini yok etmelerine izin vermemiştir. kilinin mücadelesişiddetlenince Türkiye araya girmiştir. Türkiye bu durumlarda ikilininzayıflamasının PKK’ya yarayacağını düşünmüştür. Garip birşekilde ikili fazlacabirbirine yaklaştığında Türkiye uyarılarda bulunmuştur. Bundan maksat ise ikiKürt grubunun birleşerek ayrı bir devlet kurma yoluna gitmemeleridir. KısacasıTürkiye özellikle 1990’lar boyunca birbiriyle çelişen iki ayrı siyaset izlemiştir.Böyle bir siyasetin başarılı olabilmesi ise neredeyse olanaksızdır. Sonuç olarak

Irak’ın kuzeyinde bir Kürt siyasi oluşumu için gerekli tüm destek Türkiyetarafından verilmiş, ancak PKK’nın barınmasını engelleyecek düzeyde bir siyasiotorite oluşması mümkün olmamıştır.

• Körfez Savaşı ve Irak Savaşı arasında geçen sürede Türkiye Irak Kürt siyasetinegirmeye çalışmışsa da bunu daha çok güvenlik güçlerine havale etmiştir. Askerive istihbari birimler bölgede bazı çalışmalar yapmakla kalmamış, aynı zamandaözellikle sınır bölgesine yerleşmişlerdir. Irak Savaşı öncesinde yaklaşık 10 yıldırsınırda bulunan Türk askerine ek olarak Kuzey Irak’ın iç kesimlerinde de farklıgörünümler altında Türk güvenlik görevlileri bulunuyordu. Özellikle Türkmenbölgelerinde Türkmen siyasetinişekillendirmeyi de amaçlayan bu birimleryıllardır bu bölgededir.

• Türkiye daha çok askeri birimleri ile Kuzey Irak’ta olmasına karşın Irak Savaşı’nakadar ‘sivil Türkiye devletini’ bölgede görmek oldukça zor olmuştur. BölgeTürkiye’yi üniformalı veya üniformasız güvenlik görevlileri ile tanımıştır.Bölgede yardım amaçlı bulunanan Kızılay’ın mensuplarına dahi asker veyaistihbaratçı gözüyle bakılmış, hatta bazı görevlilerin linç edilmesi vb. hadiseleryaşanmıştır. Bu da Irak’taki Kürtler arasında Türkiye’ye olan güvensizliğiarttırmıştır.

Page 19: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 19/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

19

• Mevcut tabloya karşın Türkiye kaybedilen yıllarda bölgede çok güçlü bir nüfuzsahası oluşturabilirdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın hayali olanTürkiye’ye entegre edilmiş bir Kuzey Irak gerçekleşemediği için Kuzey Irak’ınTürkiye’yi istikrarsızlaştırma potansiyeli güçlenerek devam etmiştir. Bu dönemdeTürkiye’nin devlet olarak bölgedeki eksikliklerişu şekilde sayılabilir:

o Bölge sadece güvenlik güçlerine adeta terk edilmiştir.o Güvenlik güçlerinin bölgedeki faaliyetleri yeterince denetlenmemiştir.o Bölgeye dönük bir strateji veya yaklaşım belirlenememiştir.o Konunun sorumluluğuna bırakıldığı kurumlar bölgeye belli ve kalıcı bir

strateji çerçevesinde yaklaşmamıştır.o Ulusal, istikrarlı ve karşı taraflara doğru mesajlar veren uygulamalardan

çok kişilere bağlı faaliyetler gözlenmiştir.o Bazı durumlarda Türkiye adına hareket etme yetkisi olan veya öyle olduğu

izlenimini çevresine veren bazı marjinal kişiler yerel Türkmen siyaseti ilebirleşerek bölgede kişisel veya ideolojik çıkarları doğrultusunda hareketetmiş, bu da Türkiye’nin ulusal güvenilirliğine zarar vermiştir.

o Kendisinde olandan daha fazla yetki gören bir önceki maddede tanımlanankişilerden bazıları diğer ülke temsilcileri ile de karanlık faaliyetler içinegirebilmişlerdir.

o Türkmen siyasetine fazlasıyla giren bazı Türkiye’den ‘yetkililer’ Türkmensiyasetinde de bölünmelere yol açmışlardır. Onların yanlış yönlendirmelerive hataları sonucunda geniş kitlelerin Türkiye hakkındaki ümitlerikırılmış, Türkmen partileri bölünmüş ve Kürt ya da Arap partilere yönelimartmıştır.

o Türkiye adına bölgede konuşan kişiler ile Ankara’daki hükümetlerarasında sağlıklı bir bağ olmadığı için Ankara Hükümetleri ile bölgearasındaki bağ da kopmuştur.

o Ülkenin resmi temsilcisi olan Büyükelçilik Irak’da fazlaca etkiliolamamış, Bağdat ve çevresinde çoğu kez sığ bir gündem içinehapsolmuştur. Özellikle Irak’ın kuzeyinde Türkiye’den gönderilmiş bazıgruplar kendilerini ya Büyükelçiliğe bağlı görmemişlerdir, ya da bu bağınsadece formalite olduğunu düşünmüşlerdir. Ne yazık ki elçilikler de bu önkabulü doğrular bir algılama içinde olmuşlardır.

o Büyükelçiliğin Irak’taki Türk görevliler ile bu ilişkisinin bir nedeni altyapı eksikliği olmuştur. Elçilik bir kaç kişi ile çalışmalarını sürdürmüştür.Yeterli konsolosluklar açılamamıştır. Çoğu kez diplomatların dil ve bölgebilgisi, gelmeden önceki hazırlıkları olması gerektiği düzeyde olmamıştır.

Diğer Batılı ülke diplomatları gelmeden neredeyse 1 yıl önce bu ülkelerehazırlanırken, Türkiye’den giden diplomatlar çoğu kez Arapça veyaKürtçe bilmemektedirler. Diplomatlar bölge konularına da gelmedenancak bir kaç gün önce başlamaktadırlar.

o Elçiliğin ve konsolosluğun şu anki haliyle etkili bir politika yürütebilmekoldukça güçtür.

o Türkiye bölgede etkin çalışan bir enformasyon ofisine ihtiyaç duyduğuhalde bu da başarılamamıştır. Kuzey Irak’ta, Bağdat’ta ve Basra’da bu tür

Page 20: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 20/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

20

işlev görecek birer ofis olabilirdi. Bu tür ofisler işadamlarından, yerelmedyaya kadar bölge ile Türkiye arasında doğrudan iletişim kurabilirdi.Türkiye Irak’ta 2,5 milyon kadar Türkmenin yaşadığını iddia etmektedir.Eğer bu rakam doğru ise sadece Türkmenler ile ilgili siyaseti yürütmekiçin dahi bir kaç kişilik diplomat kadrosu yeterli olamaz. Bu rakama

Irak’ta faaliyet gösteren Türk işadamları, işçileri vs. eklendiğinde, rutindiplomasi de ilave edildiğinde Türk diplomasisinin altyapısı zayıflığıkendiliğinden gözler önüne serilmiş olacaktır.

o Bölgede Kürtçe yayıncılık tamamen Türkiye dışındaki güçlerin elinegeçmiştir. 1990’ların başında en avantajlı konumdaki ülke Türkiyeolmasına, bölge halkının anlamamasına rağmen Türkçe kanalları ilgiyleizlemesine rağmen Türkiye’nin Kürtçe yayıncılık konusunda çok gerilerdekalması sonucunda bölgede başta KDP, KYP ve PKK olmak üzereTürkiye dışındaki çok sayıda ülke ve grup Kürtçe yayıncılığa hakimolmuşlardır. Halen ABD, ngiltere ve ran da dahil bir çok ülke Irak’taKürtçe radyo ve televizyon yayını yapmaktadır.

o Türkiye sadece Kürtçe alanında değil Arapça yayıncılıkta da yoktur.o Irak’taki dergi ve gazetelerin haber ve yorumlarının etkilenmesi için ABD,

srail, ngiltere, diğer AB ülkeleri, Rusya, ran ve diğer ülkeler yoğun birçaba sarfetmektedir. Ne var ki Türkiye’nin bu tür faaliyetlerde debulunmadığı görülmektedir.

o Yazılı ve görsel medyada yer alamayan bir ülkenin o bölgedekipolitikalarda etkili olabilmesi mümkün değildir. Türkiye ile bölgearasındaki iletişimsizlik Türkiye’ye ciddi ölçüde itibar ve güçkaybettirmektedir.

Irak Savaşı ve Sonrasındaki Politikalar ve Yanlışlar

• Türkiye, Kuzey Irak ile ilgili olarak dost ve düşman ülke ve gruplara karşıanlaşılır bir iletişim dili geliştirememiştir

• Dışa karşı, Türkiye’nin Irak ve Kürtler konusunda kendi içinde dahi mutabakatolmadığı izlenimi verilmiştir

Page 21: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 21/63

Page 22: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 22/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

22

• Türkmen siyasetine yanlış ve gereksiz müdahaleler sonucunda Irak Türkmensiyaseti doğal olmaktan çıkıp yapay ve güçsüz bir hal almıştır. Türkmenlerbölgede kendi haklarını koruyacak ufak çaplı organizasyonları dahi yapamaz halegelmişler, her hareketleri Türkiye’nin hareketi olarak algılanmaya başlanmıştır.

• Türkiye’nin Türkmen siyaseti daha önce de belirtildiği üzere neredeyse sadecegüvenlik güçlerine bırakılmıştır. Oysa dış siyaset ülkenin sivil yöneticileritarafından belirlenir ve sivil-askeri gerekli kurumlar o siyasetin ilgili kısımlarınıdoldurur. Hükümetin başı çekmediği, sadece bir veya birkaç kurumun tek başınaharekete ttiği alnalarda en önemli sorun koordinasyon ve hedefsizliktir.Türkiye’nin Irak Türkmen siyasetindeki en önemli sorunu bu olmuştur. Türkmensiyasetinde görev alan Türk yetkililer yönlendiricisiz ve koordinasyonsuzçalışmaktadırlar. Bu ortamda yapılan bir kaç olumlu çalışmanın da boşa gitmesikaçınılmazdır.

• Irak Türkmen siyasetinde dış çıkarlarını korumada zayıf kalan Türkiye bir başkaciddi tehlike ile de karşı karşıya kalmıştır. Bu bölgedeki Türk güvenlik güçleri dış savunmadan ve Türkmenleri Irak siyasetinde etkili olacakşekilde yenidenyapılandırmadan daha çok, Türk iç siyasetine odaklanmışlardır. Bu gelişmekurumsal tercihlerden ziyade bu kurumlarda yer alan bireylerin çabalarının birsonucu olmuştur ve bu durumdan Türkiye’deki ve dışarıdaki bazı gruplaryararlanmışlardır. Bunda PKK sorununun da büyük etkisi olmuştur. SonuçtaKuzey Irak Türkiye’deki çeteleşme içinde önemli bir kesişme yeri halini dealmıştır. Türk ordusu ve istihbaratı içindeki bazı disiplinsiz ve başka gruplar ileteması olan kişiler yasadışı eylem ve planlarını Türkiye’deki gözlerden vekontrolden uzak birşekilde gerçekleştirebilmektedirler. Irak’ta silah ticareti vepara hareketleri neredeyse kontrolsüz gerçekleşmektedir. Irak’ta 15 yıldır bulunan

Türk askeri varlığı ile birleştiğinde art niyetli kişilerin çeteleşmeleri için gereklibir ortam oluşmuş olmaktadır. Sonuçta K.K.T.C. ve Kuzey Irak Türkiye’dekiçeteleşmelerin yeşerdiği ve güçlendiği bir yer halini almıştır. En son Atabeyler Çetesi ’nde Kuzey Irak’taki yerleşim yerlerinin mühürlerinin bulunması, suikastkrokilerinin bir Türkmen derneğinin ajandası üzerinde hazırlanması bu konudakiipuçlarından sadece ikisidir. Türkiye’de bir çok suikast tertipinin ve saldırınınKuzey Irak bağlantısı ciddi bir çalışmada kolayca ortaya çıkacaktır.

Page 23: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 23/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

23

III. SINIRÖTES OPERASYON VE SICAK TAKP ‘HAKKI’: HUKUKSALÇERÇEVE

Her şeyden önce ‘sınır ötesi operasyon’ ve ‘sıcak takip hakları’ Türk medyasında doğal

ve hukuki bir hak olarak sunulmaktadır. Oysaki uluslar arası hukukun otomatik olaraktanıdığı böyle bir hak yoktur. Devletler bu tür olanakları diğer ülkelere anlaşmalar ya dayasal düzenlemeler yoluyla tanımazlarsa diğer bir ülkede yapılacak askeri operasyonlar oülkenin topraklarının ve ulusal haklarının işgali anlamına gelecektir.

Sıcak takip hakkı daha çok deniz hukukundan kaynaklanmıştır. Ancak bazı özeldurumlarda karada da bu hakkın olduğu savunulmuştur. Deniz hukukunda sıcak takip yada izleme eylemi o ülkenin ulusal sularında ve uluslar arası sularda, o devlete karşı suçişlemiş kişi ya da kişilere karşı yapılabilir. Ancak hedef başka bir ülkenin ulusal alanınagirdiğinde bu hak da biter. Diğer bir deyişle diğer ülkelerin ulusal sularında sıcak takipkendiliğinden bir hak değildir. Bundan sonrası ikili ve uluslar arası anlaşmalara bağlıdır.Karada ise sıcak takip çok daha sınırlıdır.şlenen suç ne kadar ağır olursa olsun, oülkenin güvenlik güçleri ulusal kara sınırlarına geldiklerinde durmak zorundadırlar. Budurumu popüler bir örnekler açıklamak gerekirse eski Amerikan filmlerinde suçluların ilkhedefi Meksika sınırını aşmak olmuştur. Sınır aşıldıktan sonra suçlu ile aradaki mesafebirkaç yüz metre de olsa Amerikalı güvenlik güçlerinin yetki sahası bitmiş demektir. kilianlaşmalar ile bu sınırlandırmalar aşılabilirse de, ulus-devletlerin en kıskanç olduklarıkonulardan biri kayıtsızşartsız ulusal egemenlikleridir. Bu nedenle kendi topraklarındayabancı bir gücü hiçbir devlet istemez. Geçici süreli dahi olsa başka ülke silahlıgüçlerinin kendi ülkesinde birilerini kovalaması hiçbir devletin hoşuna gitmez. Bunedenle ülkelerinde askeri üs bulunduran ülkeler dahi, bu üslerdeki yabancılarınülkelerindeki faaliyetlerine sınırlamalar getirir. Bu yabancıların ülke içinde silahkullanması ise özellikle yasaklanır.

Sınır ötesi operasyonkavramına gelince, bu eylem başka bir ülkede başlamaktadır. Yanisıcak takip gibi eylem bir ülkede başlayıp diğerinde devam etmemekte, tamamen ikinciülkede cereyan etmektedir. Dolayısıyla sınır ötesi operasyon, sıcak takipten çok daha zorve karmaşık boyutları olan bir eylemdir.

Birleşmiş Milletler hukuk düzeninin en çok önem verdiği hususun sınırlara ve diğerülkelerin ulusal egemenliğine saygı duyulması ve savaşın belli şartlar hariç yasaklanmasıolduğu söylenebilir. Bu nedenle BM sistemi sıcak takip ya da sınır ötesi operasyon gibi

askeri eylemleri kolaylaştırmak bir yana zorlaştırıcı hüküm ve mekanizmalar getirmiştir.BM sisteminde bir ülkeye askeri müdahalenin iki adet meşru yolu bulunmaktadır:Birincisi meşru müdafaadır. kincisi iseBM Güvenlik Konseyi’nin alacağı karar dır.Türkiye’nin Irak’ın kuzeyi için Güvenlik Konseyi kararı aldırabilmesi oldukça güçgörünmektedir. Hatırlanacak olur ise 2003 Irak Savaşı öncesinde ABD dahi, bir diğerGüvenlik Konseyi üyesi ngiltere’nin desteğine rağmen, böyle bir kararı aldıramamıştı.ABD’nin Irak Savaşı’ndaki bir meşrulaştırma çabası ise Irak’tan tehdit algıladığını iddiaetmesi olmuştur. Amerikan Yönetimi tehdit algıladığı için ön-vuruş ( pre-emptive ) saldırı

Page 24: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 24/63

Page 25: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 25/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

25

karşı kimyasal silahlar kullanmaya başlayıp, buradan Türkiye ve ran’a kaçışlarbaşlayınca Türkiye benzeri bir hakkı Irak’a kullandırmamış, bu da soruna nedenolmuştur. Dört yıl için yapılan anlaşma böylece uzatılamamış, Türkiye de uzatmakonusunda bir süre isteksiz durmuştur. Ancak dönemin Başbakanı YıldırımAkbulut 5-7 Nisan 1990 Bağdat gezisi esnasında uzatma talebinde bulunmuştur.

Ancak Bağdat bu talebe Suriye’ye daha fazla su bırakılması gibi bir isteklekarşılık vermiş, yani uzatma istemediğini belli etmiştir. Anlaşmanın süresidolduktan sonra Türkiye daha fazla meşru müdafaa tezine sarılmıştır. Bir dönemde Türkiye’nin yaşam hakkı söylemi duyulmuştur.

Görüldüğü üzere ikili anlaşmalar da Türkiye’nin hukuki duruşunu fazlacagüçlendirmemektedir. Bu noktada 1991 Körfez Savaşı ve savaşın neden olduğu fiilidurumun çok önemli olduğunu hatırlatmak gerekir. Savaş sonrasında Irak bölgeyi fiilenyönetemez hale gelmiştir ve Kuzey Irak bir tür devletsiz alan haline gelmiştir. Fakat buda hukuki değil, fiili bir durumdur. Dahası bu dönemde Iraklı Kürtler Türk askerini birtehdit olarak görmemiş, aksine PKK’ya daha fazlaşüphe ile yaklaşmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararla Irak’ın 36. paralelinden kuzeyinde GüvenliBölge kurulması ve Irak uçaklarına ve askerlerine bu bölgenin yasaklanması Türkiye’ninaskeri operasyonlarını kolaylaştırmıştır. Türkiye bir yandan güvenli bölgeoluşturulmasına katkıda bulunmuş, diğer taraftan da ihtiyaç duyduğu operasyonlarıyapabilmiştir. Bu dönemde uluslararası gücün (Çekiç Güç) kalış sürelerinin uzatıldığıyer de Türkiye olmuştur. Türkiye bu bölgenin (Güvenli Bölge) ileride olası bir Kürtdevletine zemin oluşturabileceğini bile bile sınır aşan operasyonlarını sürdürebilmek içinÇekiç Güç’e evet demiştir.

Özellikle Körfez Savaşı’ndan sonra sınır ötesi operasyonların hukuki zemini çok zayıftırve daha çok fiili duruma dayanmaktadır. Söz konusu dönemde Türkiye operasyonlarınıABD ve Iraklı Kürt grupların onayı ve hatta desteği ile gerçekleşmiştir. Bazıoperasyonlarda Barzani güçleri Türk ordusu ile birlikte çarpışmış, ABD de biroperasyonda uydu görüntüleri ve diğer bazı istihbarat bilgilerini Türk subaylarınavermiştir. Böylece, Kuzey Irak’ta uluslararası desteği arkasına alarak operasyonlar yapanTürk güvenlik güçlerinin içeride ve dışarıda hukukiliği fazlaca tartışma konusuolmamıştır.

Page 26: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 26/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

26

IV. DAHA ÖNCEK SINIR ÖTES OPERASYONLAR

• Sınır ötesi operasyon Türkiye’nin 1990’lar boyunca sıkça başvurduğu bir yöntemolmuştur ve genel olarak başarılı olduğunu söyleyebilmek zordur. Kısmibaşarıların, karşılaşılan maddi ve manevi kayıpları karşıladığı da söylenemez.Şuana kadar Türkiye’nin bölgeye yaptığı belli başlı sınır ötesi operasyonların sayısı24’ü bulmuştur.

• lk operasyon 1983’de yapıldı. Ankara ile Bağdat arasında Sınır Güvenliği veşbirliği Anlaşması imzalanırken, anlaşma ile Bağdat TSK'ne sıcak takip yetkisiverdi. Bu sayede 10 km içeriye kadar takip hakkı kazanılmış oldu. 25 Mayıs 1983tarihli takipte 5.000-7.000 kadar asker sınırı 5 km kadar geçti. Bu operasyonesnasında Irak ordusu da bazı önlemler aldı. Operasyonlarda Barzani kampları dazarar gördü ve PKK ile Barzani arasında yakınlaşma başladı, hatta işbirliği içinanlaşma dahi imzalandı.

• 1984 Ekim ayında 2. operasyon yapıldı. 12 Ağustos 1986 operasyonu ÇukurcaKarakolu’na yapılan saldırı ve 14 askerinşehit olmasıyla başladı. Bunun üzerineTürk Hava Kuvvetleri bazı kampları vurdu. Barzani kaynaklarına göre busaldırılarda 165 peşmerge öldü. 4 Mart 1987 tarihli hava saldırısında da Era, Sıratve Alamış çevresine konuşlanmış PKK kampları hedef alındı. Bu saldırılarBarzani ile PKK arasında gerginliği başladığı saldırılar oldu.

• 1988-1991 arasında Irak’ın izin vermemesinin de etkisiyle sınır ötesi operasyonlarkesilmiş oldu.

• Nisan 1991’de Türk askeri komando birliği ile sınırı aştı. 5-21 Ağustos’ta da havagücü desteğinde PKK’lıların olduğu tahmin edilen 24 noktaya vuruş yapıldı.

Süpürge Operasyonu’nda Durji bölgesinde yakın temas sağlandı.• 1991 yılı boyunca çeşitli defalar sınır aşılmak zorunda kalındı. Ekim’dekioperasyonlarda yerel Kürt grupların da desteği sağlandı. Dohuk, Erbil, Zaho,Selahaddin şehirlerine Türk güvenlik güçleri ve istihbaratı kalıcı olarakyerleştirildi.

• 1992 Bahar aylarında PKK kamplarına havadan bombalar bırakıldı. Kara harekatıbunu takip etti. Mart’ta ve Mayıs aylarında operasyonlar yapıldı. Buoperasyonlara paralel olarakran’daki kamplara da baskınlar yapıldı.

• Ekim 1992’de ise 15.000 kadar asker hava ve tank desteği altında sınırı geçti. Buçatışmalarda 450 civarında PKK’lı öldürülürken, PKK bu iddiaları yalanladı.

• 1994 boyunca irili ufaklı geçişler oldu. 2.000 civarında olduğu belirtilen PKK’lıetkisiz hale getirilmek istendi. Ancak başarısı tartışmalı oldu.

• Ocak 1994 hava saldırıları oldukça geniş kapsamlıydı ve Zeli kampı hedef alındı.Bu kamp PKK’lılara mühimmat sağlıyordu. Saldırılarda 200’den fazla PKK’lıöldü. Ancak PKK bunu da yalanladı. Nisan 1994’de de 5.000 asker ile bir kezdaha sınır 15 km kadar geçildi.

• Mart 1995 operasyonunda çok sayıda general de görev aldı. 35.000’i aşkın askersınırı aştı. 60 kmden fazla içeriye girildi (Çelik Operasyonu). 12 PKK kampı

Page 27: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 27/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

27

hedeflenirken yine binlerce PKK militanının etkisiz hale getirileceğidüşünülüyordu. Fakat istenen sonucun alındığı söylenemez.

• 1995’de tampon bölge kurulması hedeflendi. Temmuz 1995’de sınır aşılırkenoperasyonlar birbuçuk ay sürdü. Operasyonlarda 500’den fazla PKK’lı öldürüldü.Rakam PKK’ca yalanlandı. Operasyon özellikle Avrupa Birliği’nce sert bir dilleeleştirildi. Aynı döndemde PKK ile KDP arasındaki gerginlik yer yer çatışmaşeklinde sürüyordu. Aynı yıl yer yer sınır ötesi küçük çaplı takipler oldu.

• 1996 baharında da sınır ötesi operasyon vardı. Havadan Zap, Haftanin ve Kumridağı ve çevresi bombalandı. Temmuz ayında bir kez daha belli hedeflerbombalandı. Barzani saldırılarda sivillerin de öldürüldüğünü iddia etti veTürkiye’yi suçladı (Atmaca Tokat Operasyonu). Yazın Sinat, Aresindi Boğazı,Birkiavda, Haftanin ve Gelereş civarındaki kamplar hedefteydi. Aynı yılınsonunda PKK bir karakola havan topu ile saldırınca bir tugay ile takip yapıldı.

• 1997 Mayıs ayında ise Balyoz Operasyonu yapıldı. Hava desteği altında 35.000asker operasyona katıldı. Yaz boyunca Irak’ın kuzeyinde kalındı. Operasyonundevamında 10.000’den fazla takviye asker de katıldı. Eylül’de tekrar Irak’agirildi. Eylül’deki operasyon tank desteğ.i altında yaklaşık 10.000 askerle yapıldı.Ekim’in ikinci haftasında geri dönüldü. Dönüşte 1.000 kadar asker sınır boyundakonuşlandırıldı. Bu operasyonlarda TSK 2 helikopterini kaybetti.

• Aralık 1997’de Hakurke bölgesine girildi (Çekiç Operasyonu). Operasyona20.000 civarında asker katıldı. KDP de Türk askerine destek verdi.

• 1998 baharı yine sınır ötesi operasyon mevsimiydi. 15.000 kadar askerledüzenlenen Murat Operasyonu da istenen sonucu veremedi.

• 1999 Sandviç Operasyonu’nda havadan bombalama ve karadan operasyonlardüzenlendi. Lolan ve Hakurke’ye havadan bombalama yapıldı.

• Özellikle1999-2003 yılları arasında bölgeye dönük kapsamlı bir operasyona

girilmemiştir. Bazı hava saldırılarından da sonuç alınamamıştır. Oysa budönemde Irak’ta ciddi bir yönetim boşluğu vardı ve ABD ya da herhangi bir engelyoktu. Türkiye bu yıllarda daha kapsamlı önlemler almayarak ömnemli bir fırsatıkaçırmıştır.

Yukarıdaki tabloya bakıldığında Türkiye’nin yerel bazı Kürt gruplarını desteğini almış olmasına, Güneydoğu Anadolu’da Olağanüstü Hal uygulmasına ve bölgede Barzani veTalabani’nin henüz son derece zayıf olmasına rağmen yeterince başarılı olmadığıgözlenmiştir. Operasyonlar son derece pahalı olmuş ve çok sayıda şehit verilmiştir.PKK’nın verdiği kayıplar ise tam olarak bilinememektedir. Öldüğü iddia edildiği kadarPKK’lı cesedi Türkiye’ye gelmemiştir. Bu da ceset sayılarının bazen tahminlerdenoluştuğunu göstermektedir. Operasyonlar belli dönemlerde yapılmış ve PKK da bunagöre hazırlık yapmıştır. Düzenli birlikler karşısında daha esnek olan PKK terörist gruplarıtüm bu operasyonlara rağmen güçlerini korumayı başarmışlardır. Birçok operasyondanönce ve sonra o operasyonun son olacağı belirtilmiş, ancak bu başarılamamıştır. Buşartlar altında Türkiye’nin geçmişe nazaran daha iyi koşullara sahip olmadığısöylenebilir.

Page 28: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 28/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

28

V. F L DURUM VE KUZEY IRAK’TA SON DURUM

Hukuki durum bir yana fiiliyatta Türk askerleri 1992 yılından bu yana Irak sınırınıniçindedir. Özellikle Zaho, Haftanin, Duhok, Amediye dörtgeni arasında yoğun bir Türk

askeri gücü mevcut. Türk askeri zaman zaman birkaç km’den 60 km’ye kadar derinliğekadar operasyonlar yapıyor. Bunlar daha çok sıcak takip tarzı operasyonlar. Alınanistihbarata göre de operasyon yapıldığı oluyor. Eğer belli bölgelerde teröristlerintoplandığı haberi gelir ise o bölgelere dönük saldırılar düzenlenebiliyor. Sınırın heryerinde Peşmergeler bulunmuyor. Şu ana kadar görünen manzara Türk askerininPeşmerge ile ya da Amerikan askerleri ile karşılaşmamaya özel bir önem vermesi. Aynışekilde Peşmergeler ve Amerikalılar da büyük ölçüde Türkleri görmezden geliyorlar.PKK teröristlerine de Amerikalıların ve Peşmergelerin “gözümüze gözükmeyin, yoksaaramızda çatı şma çıkar ” uyarısında bulunduğu belirtiliyor. Kuzey Irak’ta güvenlik en sondeğişiklikle Peşmergelere geçti. Buna rağmen Amerikan üsleri varlığını sürdürüyor.Fakat bu üsler sınırdan oldukça içeride yer alıyor. Erbil-Kerkük arasındaki üs ileFelluce’deki üs sınıra en yakın Amerikan üsleri olarak görünüyor. Fakat Amerikalılarözellikle Türk askeri ile çatışmak istemez ise bu askerlerin olası PKK operasyonlarıbölgesinde olmadıkları söylenebilir.

Kuzey Irak’taki PKK teröristlerinin sayısı 3.000’den 5.000’e kadar değişiyor. Sınırboyunda aktif PKK’lı sayısı 2.000 olarak tahmin ediliyor. Bu teröristler içinde nispetendaha iyi yetişmiş olanların sayısı ise 1.000 civarında. Bunların dışında kalanlar daha çokyeni katılmış olanlar. PKK, Öcalan’ın yakalanmasından sonra ciddi oranda kan kaybettive şu anki kadrolar daha çok yeni isimlerden oluşuyor. Teröristlerin içinde çok sayıdaçocuk-terörist de bulunuyor. Bu durum bir açıdan direnci azaltabilir. Akıllıca yapılmış baskınlara teröristler yeterli karşılığı veremeyebilirler. Ancak çocuk yaştaki teröristlerinsayısındaki artış, militanlar arasında kadınların sayısındaki artış Türkiye açısından bazıhandikapları da getirebilir. Teröristler arasında yaş oranı düşünce intihar saldırısı ihtimalide artmaktadır. PKK’nın intihar saldırılarında daha çok bayanları kullanması da buyöntemin sıklıkla kullanılabilme olasılığını ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca PKK sondönemde bombalı saldırı timleri oluşturmaya çalışmaktadır. Şehirlerde güvenlikgüçlerinin operasyonları bu girişimleri önemli ölçüde engellemiştir. Ancak Kuzey Irakdağlarını Türk askerine göre daha iyi tanıyan teröristlerin bu tür saldırılara başvurmasıolasılığı da yüksektir.

Türkiye toprakları içindeki PKK’lı terörist sayısı ise 1.500 civarında tahmin ediliyor.

Şu aşamada yapılabilecek bir sınır ötesi operasyonu incelediğimizde iseşöyle bir tablo ilekarşılaşırız:

• Özellikle 2003 sonrasında Kuzey Irak’ta 10’dan fazla nispeten büyük çaplı silahlıPKK kampı kurulmuştur. Toplam kamp sayısı 20’den fazla olarakdeğerlendirilmektedir. Bunlarda silah ve ideolojik eğitimler de verilmektedir.Yani bu kamplar sanılandan daha geniş bir alana kuruludur. Bunlar daha çok

Page 29: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 29/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

29

Kandil Dağı ön plan çıkmaktadır. Bu dağ Kuzey Irak’ın kuzey doğu kesimindedir.Kamplara son dönemde gazetecilerin yaptığı ziyaretler militanların yakın birzaman kadar son derece rahat olduklarını ve kendilerini güvende hissettiklerinigöstermektedir. Bu rehavette Türkiye’nin bugünlere kadar hiçbir eylemdebulunmamış olmasının büyük rolü vardır. Ancak son bir aydır hareketlenen

ortamda kamplardaki rehavet de ortadan kalkmıştır. Bazı kamplarda ise boşalmagözlenmekte, mobil terör gruplarının sayısı artmaktadır.• PKK kampları kalıcı, yeri değişmez kamplar olarak değerlendirilmemelidir.

Saldırı olasılığına karşı birçok kamp her an mobil hale gelebilecek tarzdadır.Operasyon tartışmalarının ardından PKK Türk ordusunu Kuzey Irak’ta karşılamapozisyonuna geçmektedir. Bu stratejinin önemli bir ayağı ise içerilere çekilmek vedağılmaktır. Arazide iyi dağılan teröristler toplu olarak baskına yakılmaktan dakurtulmuş olacaktır. kinci olarak bir grup vur-kaç saldırıları için özel olarakgörevlendirilmiştir. Türk ordusu ile PKK teröristlerini karşılaştırmamak, bununyerine moral bozucu saldırılarda bulunmak hedefi gözlenmektedir. Asıl saldırısahası olarak ise Türkiye’nin içleri hedeflenmektedir.

• Hareketli terör gruplarına ek olarak bir de köylerde ve daha büyük yerleşimbirimleri içinde yuvalanmış hücreler bulunmaktadır. Bunların tespiti ve etkisizhale getirilebilmesi biraz daha zor olabilir.

• Kandil ve Çevresi: Kandil Dağı ve çevresi son derece dağlık bir bölgedir veTürkiye-Irak-ran sınırlarının kesişim bölgesinde kalır. Kandil Dağı kuşbakışıTürkiye sınırından 90 km kadar bir uzaklıktadır. Yollar izlendiğinde elbette bumesafe 100 km’yi aşıyor. Bölgenin bir kısmı da ran sınırında kalmaktadır. Bunedenle dağın olası bir operasyon öncesinderan tarafından düzenli ve yoğun birsaldırı altında tutulmasında yarar bulunmaktadır.

• Dağ Türkiye sınırından uçaklarla 5 dakika mesafede. Buna karşın etkili bir hava

desteğinin ancak 456 km öteden verilebileceği belirtiliyor. Bu da Türkiye’ninhandikapı. Türkiye-Irak-ran sınır kavşağına daha yakın bir hava üssünün bukadar süre içinde yapılmamış olması Türkiye’nin bölgedeki askeri çatışmaları veyayılma olasılıklarını yeterince takip etmediğini ve sınır ötesi bir operasyonayeterince hazırlanmadığına yorulabilir.

• Kandil Dağı, Türkiye sınırının hemen yanıbaşında değil. Kuşuçuşu mesafe ile enyakın noktası yaklaşık 80-89 km. Karayoluyla gidildiğinde mesafe 100 km’yiaşıyor. Terör kampları dikkate alındığında kara yoluyla mesafenin 150 km’yiaştığı görülüyor. Dağ ran-Irak sınırı üzerinde ve bölge aslında tek bir dağdanoluşmuyor. Çevrede yükseklik ve zorlu arazi geniş bir alanı kapsıyor. Türkuçaklarının buraya ulaşması sınırdan dakikaları alır, ancak hemen sınırdahavaalanı olmaması nedeniyle mesafe daha da uzuyor. En yakın hava desteğiDiyarbakır veya Malatya’dan gelecek. Yani hava desteğinin operasyon bölgesineuzaklığı 456 km kadar. Dağın tamamen kuşatılması çok zor. Böyle bir girişimdekuşatmanın 235 km’den 317 km’ye kadar uzaması gerekiyor, bu durumdakontrolü gereken alan 3.000 km kareyi aşıyor. Geniş kara birlikleri ile dağasaldırıldığında askerin güvenliği ve teröristin kaçışının engellenebilmesi için arazikontrolü önemli bir unsur. Bu noktada hava desteğinin istenildiği kadar yoğunolamaması olasılığı da var. Bu durumda yerde arazinin çok sayıda asker ile

Page 30: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 30/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

30

kapatılması gerekiyor. PKK’nın üslendiği vadi yerden 1.300-1.500 metreyükseklikte. Vadinin çevresindeki dağlar ise 2.900 metre civarında. Dağın zirvenoktası ise 3.500 metre. Yani PKK bir anlamda doğal bir kalenin içinde yerbulmuş. Bu alanın büyüklüğü 13,4 x 4.6 km olarak tahmin ediliyor. Dağa çıkış dazig zaglar çizen geçitlerden geçiyor. Geçitlerin birçoğu pusu kurulmasına son

derece müsait. Bu geçitler hava saldırılarını da etkisizleştirebilecek nitelikte.Dağın çeşitli yerlerinde sığınaklara ek olarak kaçış için tüneller de bulunuyor.Hava saldırılarının etkisini azaltan bir diğer unsur da ağaçlık alanlar.

• Kandil Dağı ve çevresindeki terörist sayısının sınırötesi operasyon tartışmalarıüzerine azaldığı tahmin ediliyor. Yine de birkaç yüz teröristin bu dağda iyihazırlanmış sığınaklarda konuşlandığı da biliniyor. Bazı uzmanlara göre sayı 600civarında. Dağ daha çok eğitim amaçlı kullanılıyor. Yeni teröristler burayagetiriliyor ve bomba, saldırı vs. eğitiminden geçiriliyor. ‘Mahsum KorkmazAskeri Akademisi’ ve ‘Haki Karerdeolojik Eğitim Akademisi’ bu dağda yeralıyor.

• Kandil Dağı çıkılması güç sayılabilecek bir dağdır. Dağdaki önemli noktalaraçıkışlarda dar geçişler pusu kurulmasını kolaylaştıracak türdendir. Dağa doğruvadiye varana kadar 1 km’yi aşan tuzaklarla dolu bir yoldan çıkılabilmektedir.Dağ ve çevresinde yükseklik yer yer 3.500 metreye kadar ulaşabilmektedir.Çeşitli tepelerde PKK’nın gözcü ve koruma kampları ve silah yuvalarıbulunmaktadır. Burada uçaksavarların da olduğu belirtiliyor. Bu da böyle biroperasyondan önce dağ ile ilgili iyi bir istihbaratın toplanmasını gereklikılmaktadır. Şu ana kadar güvenlik güçlerinin elinde makineli yuvaları ve roketatar mevzileri hakkında haritaların olduğunu varsayıyoruz. Dağın neresindePKK’nın ne yaptığı eğer bilinmiyor ise, dağa ilk defa çıkılacak ise bu durumdaçok vahim tablolar ile karşılaşılabilir. Tabii ki bugüne kadar bu kadar büyük bir

ihmal yapıldığını düşünmek dahi zordur.• Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda dağın çevresinde uçaksavar da dâhilolmak üzere çok sayıda savunmaya dönük önlem alındığı, hassas noktalarınmayınlandığı biliniyor. Dağın çevresinde Dokça Uçaksavarlar dışında sondönemde elde edilmiş bazı füzeler de bulunuyor. Uçaksavar sayısının 10’danfazla olduğu sanılıyor. Önemli noktalara ağır makineli silahlar yerleştirilmiş durumda. Komşu bir ülkenin geçmişte verdiği destek ile dağın birçok bölgesindeçok iyi korunaklı tüneller hazırlanmış durumda. PKK’nın buradaki sığınaklarınıdışarıdan yok edebilmek olanaksıza yakın zorlukta. Sığınakları yok edebilecekharici silahlar ABD’nin elinde ve Amerikalıların bu silahları vermeyeceği tahminedilebilir. Bu silahların bazıları srail tarafından Lübnan’da Hizbullah’a karşı

kullanılmıştı. Ancak bu savaşta srail’in başarılı olamadığı konusunda uzmanlararasında bir mutabakat vardır. Aynışekilde ABD’nin her türlü yasal-yasadışısilahı kullandığı halde Tora Bora Dağları’nda El Kaide ve Taliban’a karşı başarısağlayamadığı, sığınakları ortadan kaldıramadığı bilinen bir gerçektir. Budurumda dağın içine girmek ve doğrudan teröristleri daha çok da konvansiyonelyöntemlerle etkisiz hale getirmek gerekiyor ki, bu da riskleri arttırıyor. Dağ PKK’nın cephaneliği gibi de çalışıyor. 10.000’den fazla el bombasının, 3.000’denfazla kalaşnikof silahın, yüzlerce roketatarın burada saklandığı tahmin ediliyor.

Page 31: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 31/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

31

Bazı Stringer füzelerinin de olduğu sanılıyor. Ancak bu rakamlar her iki yöne dedeğişken rakamlardır.

• Kandil ve çevresinde sadece silahlı kamplar bulunmuyor. 30 civarında köy dedağın çevresinde yer alıyor. PKK teröristleri bu köylülerle içli dışlı. Buralardabazı silahlı militanlar da sivil hayata kamufle olmuş halde yaşıyorlar. Bu türköylerde PKK kendi eğitim müfredatını uyguladığı okullar ve diğer sivil hizmetbirimleri de kurmaya çalışıyor. Bir de mütevazı koşullara sahip hastaneleri var.Bu hastanede Türkiye dışında Batı Avrupa’dan gelen bazı sağlıkçılar çalışıyor.Çalışan sayısı 7 kişi kadar. Diğer sağlık birimi ile birlikte çalışan sayısı 15’iaşıyor. Silahlı kampların etrafında da bazı tarım alanları bulunuyor. Tiyatro vs.düzenlenerek hayat normalleştirilmeye çalışılıyor. Taş ve çamurdan yapılmış evler dışında prefabrik evler de yapılmış. PKK buraya öylesine yerleşmiş kimeyvelikleri ve mezarlığı dahi var. Elektrik jeneratörleri ile sağlanıyor. PKKkamplarında 100’den fazla jeneratör olduğu sanılıyor. Fakat tüketim çok fazladeğil. Kandil civarında iki adet küçük çaplı elektrik üreten ‘santralleri’ var. Buelektrik üretim yeri bir baraj veşelaleden faydalanıyor ve buradan sorumlu 7-8PKK’lı var. Suyun alındığı derelere PKK, Şehit Ayhan ve Şehit Harun adınıvermiş. Yakındaki iki köy de buradan elektrik alıyor.

• Yiyecek daha çok yakınlardaki Raniya’dan geliyor. Üsse düzenli olarak servisvar. Örgüt bazı ulaşımlarını elindeki bazı 4x4 Nissan arazi araçları ile sağlıyor.Bazı noktalarda güvenlik amaçlı olarak köpekler de tutulmuş. PKK dağı bir silahlıüsten çok bir komün-ülke gibi yönetmeye çalışıyor. Kampta kalanlara PKK’nınidaresinde bir ülkede oldukları izlenimi verilmeye çalışılıyor. Bu nedenleideolojik eğitim günün her anında faaliyetlerin içinde veriliyor.

• Dağda ve Irak’taki diğer PKK kamplarında 6 tür PKK’lı var: Türkiye’dengelenler, Suriye Kürtleri, Irak Kürtleri,ran Kürtleri, Avrupa’dan gelenler veErmeniler. ranlılar daha çok PEJAK adı altında ran’a dönük saldırılardabulunuyorlar. ranlı Kürtler, Suriye’den gelenlere göre dahaşehirli, daha eğitimlive daha genç görünüyor. ran’a dönük saldırı yapan PKK kolunun Irak’taki sayısı500-1.000 kişi olarak tahmin ediliyor. Ermeniler ise örgütte daha üst görevlerdeyer edinmiş durumdalar. Son dönemde Suriye Ermenilerinin ve Kürtlerinin örgütiçinde daha aktif hale geldiği belirtiliyor. Türkiye’den adam bulmakta zorlukyaşandığı belirtiliyor. Belki de bu nedenle Türkiye’den gelenlerin yaş ortalamasıoldukça düşük. çlerinde çocuk yaşta olanların sayısı az değil. Türkiye’dengelenler daha çok eğitimsiz ve işsiz/kalifiye olmayan kişiler. lginç birşekilde son

dönemde örgüte katılan genç kızların sayısında bir artış var. Örgüte katılanlardaha çok aile ve çevre baskısından kaçıyorlar ve hareketli bir hayat arayışıiçindeler. PKK kamplarına daha çok Türkiye veran’dan gelen bu kızlar ilkgeldiklerinde siyasi bir duruşa sahip değiller. Kamplarda uygulanan propagandasonucunda adeta beyinleri yıkanıyor ve birçok eylemde en kolay ikna edilenlerarasında yer alıyorlar. Birçok genç kız ise kamp içinde veya dışında uğradığıtacizler sonucunda bunalıma giriyor ve örgütten kaçmaya çalışıyor. Bu türolaylarda mayınlara basarak sakat kalan çok sayıda genç kız var. Örgütten

Page 32: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 32/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

32

kaçanların sadece Irak’taki genel toplamının ise 3.500’den az olmadığıbelirtiliyor.

• Kandil Dağı’nın Türkiye açısından önemli bir dezavantajı buraya onbinlerce askerile yapılacak bir operasyonun kısa sürede PKK’lılarca öğrenilecek olmasıdır.Mesafenin uzunluğu ve yolun zorluğu PKK’ya yeterli kaçış ve/veya karşı saldırıhazırlık süresini verecektir. Kandil Dağı’nın Türkiye açısından olumlu yönü iseran’ın da Kandil’i hedef alıyor olması. Eş zamanlı ve eş güdümlü bir

operasyonda bazı dezavantajlar giderilebilir.ran bildik geçitleri tutabilir, dağ veçevresini top atışlarına tutar, hatta hava desteği sağlar ise olası bir operasyon dahaverimli olabilir. Ayrıca Kandil Dağı bölgesinin ran kanadında yer alan Mahabad,Neğede gibi bölgelerde de rans ilahlı güçlerinin Türk askeri operasyonuna paraleloperasyonlar başlatması halinde PKK ran sınırının arkasında destek alamaz,ran’a geçmek isteyenler de lojistik ve diğer desteklerden mahrum kalırlar.

• Tüm bu şartlar dikkate alındığında Kandil Dağı’na operasyonun önceliklerarasında olmadığı düşünülüyor. Zatenşu ana kadar Türk silahlı güçleri sınırdan enfazla 60 km kadar içeri girmiş görünüyor. Kandil Dağı’na yapılacak büyükkapsamlı bir operasyonun aylarca sürme olasılığı vardır ve bu kadar derin birsahada bu kadar uzun süre kalabilmenin maliyeti her açıdan çok yüksektir. Bunedenlerle olası bir operasyonda öncelik Kandil’de değil, diğer kamplarda vegeçiş noktalarında olacaktır.

o Kandil Dağı’ndan Çeşitli Yerleşim Yerlerine Kuşbakışı Uzaklığı: Malatya: 626 km Tunceli: 571 km. Elazığ: 565 km. Diyarbakır: 450 km Mardin: 370 km. Şırnak: 242 km. Siirt: 287. Hakkari: 120 km.

Page 33: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 33/63

Page 34: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 34/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

34

o Kurtak Köyü: Kandil Dağı asayişine bağlı yol kontrol ekibi bulunuyor.Sayıları 15 ila 20 arasında değişen teröristler görev yapıyor. Bunlarıngörevi en ufakşüpheli durumu veya kişiyi merkeze telsizle bildirmek.1

Söz konusu kamplardaki PKK militanları son derece bıkkın bir haldeler. Özellikle uzun

bekleme dönemlerinde teröristler arasındaki karamsarlık ve yılgınlık daha bir artıyor. Buyılgınlığı dağıtan temel unsur ise Türkiye’den gelen sert açıklamalar ve sınır ötesioperasyon olasılığının canlanması oluyor. Sınır ötesi operasyon ne zaman gündeme gelsePKK kamplarındaki teröristlerin ruh hali değişiyor ve PKK’nın işi kolaylaşıyor.

• PKK sadece Kandil Dağı’nda veya silahlı kamplarda yuvalanmış değildir.Irak’taki PKK’ya bağlı sivil toplum kuruluşu veya medya organı görünümlüyapılanmalar silahlı kamplardan daha etkili birşekilde çalışmaktadırlar. Bunedenle sınır ötesi operasyon dendiğinde sadece dağdaki kampların algılanıp,yalnızca bunlara odaklanılması gerçek hedeften sapmaya yol açabilir.

• PKK’lı militanların önemli bir kısmı Peşmerge kılığındadır. Bazılarının Peşmergeiçinde görev aldığı iddiası da vardır. Bu durumda PKK’yı dağdaki kamplarınıdağıtarak bitirmekte başka zorluklar olduğu anlaşılmaktadır.

Söz konusu liste fikir vermesi için sunulmuştur. PKK’nın bunların dışında da etki sağladığı bazı köylerbulunmaktadır. Ayrıca teröristler son dönemde daha ziyade hareketli bir hale gelmiştir.

Page 35: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 35/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

35

VI. TÜRK YE’N N OPERASYON ÖNCESYAPTIĞI HATALAR VE EKS KLER

- Türkiye her şeyden önce böylesine büyük ve riskli bir operasyonu yapmadan

sorunları çözmek için elinden geleni yapmadı.ç siyasetteki gerilim, ABD veBarzani’ye dönük suçlamalar ile geçen zaman içinde diplomasi silahı iyikullanılamadı. Oysa ki sorunun çözümünde en önemli aktör olan ABD’ninTürkiye’nin istekleri doğrultusunda ikna edilebilmesi için Türkiye’nin elinde çokönemli kartlar bulunuyordu.

- Türkiye, ABD’ye karşı öncelikle Afganistan kozunu kullanabilirdi.Şu ana kadarAfganistan’da yerel halktan en çok desteği alan ve Müslüman olması nedeniyleABD’nin Afganistan operasyonlarının meşrulaştırılmasında önemli bir roloynayan Türk askerlerinin durumu Kuzey Irak’taki gelişmelere bağlanabilirdi.ABD için Türkiye’nin Afganistan’daki desteğinin hayati olduğu hatırlanacak olurise bu alandaki en ufak bir girişim dahi Washington tarafından ciddiye alınırdı.Türkiye sadece askerlerini çekerek değil, ABD’yi Afganistan konusundaeleştirerek de Irak’ta güç kazanabilirdi.

- Türkiye’nin elindeki diğer bir kart ise El Kaide terörüne karşı ABD ve srail ileyürüttüğü yakın işbirliğidir. Aslında El Kaide doğrudan Türkiye’yi hedef almamaktadır. Hatta Türkiye’de eylem yapabilmek için yeterli kişileri dahibulmakta zorlanmaktadır. stanbul bombalamaları da Türkiye’nin ABD,srail vengiltere ile olan yakın ilişkilerine karşı gerçekleştirilmiştir. Diğer bir deyişle

Türkiye El Kaide’nin üzerine haddinden fazla giderek doğrudan hedef ülke halinegelmektedir. Diğer bir deyişle PKK’ya karşı ABD ve bazı Avrupa Birliğiülkelerinin izlediği taktiği izlememektedir. Türk polisinin gerçekleştirdiği bazıoperasyonlar vardır ki bunlarda Türkiye ABD vesrail’in çıkarlarını korumadaonlardan daha fazla katkıda bulunmuştur. Elbette Türkiye terör ile neredekarşılaşırsa mücadele etmeye devam etmelidir. Ancak başkasının teröristi içinyapılan mücadelelerin karşılığı da o ülkelerden talep edilmelidir. stihbarat veterörle mücadele alanında ABD ile işbirliğinde yaşanan bazı yavaşlamalar daABD’ye Irak mesajları verebilirdi.

- Bu tür operasyonlarda öncelikle diğer müttefikler bulunmaya çalışılır. ABDdünyanın süper gücü olmasına karşın en hoyrat davrandığı zamanlarda dahi diğerülkelerin desteğini aramıştır. En yalnız olduğu Irak Savaşı’nda dahi yerigeldiğinde milyarlarca dolar harcayarak 40’dan fazla devletin desteğini almayaçalışmıştır. Afganistan’da ve diğer operasyon alanlarında da diğer ülkelerin

desteğine büyük önem verilmektedir. Türkiye’nin, ABD’nin sahip olduğu askerigüce sahip olmadığı hatırlanacak olur ise diğer ülke ve aktörlerin desteğine dahafazla ihtiyaç duyacağı aşikârdır. Buna rağmen Türkiye bir yandan operasyonihtiyacından bahsederken, diğer taraftan karşısındaki cepheyi olabildiğincegenişletmiştir. Terörün bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerince desteklendiğinin bukadar net ve bu kadar üst düzey ağızlardan dile getirilmesi AB ülkelerindeolumsuz bir havaya neden olmuştur. Bu tür açıklamalardan pratik bir sonuçalınması mümkün gözükmemektedir. Altyapısı hazırlanmadan, AB ülkelerini

Page 36: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 36/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

36

tehdit eder tarzda açıklamaların zamanlaması AB’nin bu konuda Türkiye’ye olandesteğinde sorunlara yol açmıştır. Oysa ki AB’de PKK terörünün malikaynaklarının güçlü olduğu, propaganda kanallarının da canlı olduğu ABDtarafından da sıklıkla ama üslubunca dile getiriliyordu. Türkiye bu konuda ABDile birlikte hareket ederek bazı sonuçlar alabilirdi. Gerçekten AB ülkelerinin PKK

terörünü desteklediği düşünülüyorsa bu tepkiler farklı ama daha etkili kanallardanbasına ve kamuoyuna aktarılabilirdi. Türkiye ise bu alanda en son söyleyeceğinien başta söyleyerek ciddi anlamda kendi stratejilerine zarar vermiştir.

- Karşı cephenin genişlemesinde diğer bir ayak daABD olmuştur. En üst düzeyağızlardan ABD’nin PKK terörüne destek verdiği ima edilmiştir. Hatta bununlakalmayıp Genelkurmay Başkanı ağzından Barzani ve Talabani’nin ardındaABD’nin olduğu, bunların da ABD’ye güvenerek Türkiye’yi tehdit etmeyekalktığı ifade edilmiştir. 30 Mayıs 2007 tarihli açıklamada ise “Orada Barzani devar; ABD de var. Onlarla da mı sava şaca ğ ız” ifadeleri Amerikan askerleri ilesavaşma olasılığını gündeme taşımıştır. Oysa ki bu tür ifadeleri tekrarlamayagerek yoktur. Bu bilgiler kamuoyunun bilgisi dâhilindedir ve ilişkileri germekdışında hiçbir amaca hizmet etmemektedir. ABD ya da AB’nin tehdit veyaimalarla Kuzey Irak’taki faaliyetlere destek vermeyeceği de açıktır. Bu nedenleilk başta belirttiğimiz üzere ABD ile medyadan gizli diplomatik görüşmelerinyapılması ve pazarlık içinde olunması gerekirdi.

- Üçüncü olarakTürkiye, Bağdat ile de ilişkilerini geliştiremedi. Irak Araplarınındesteğini almada Barzani-Talabani ikilisi Türkiye’den daha aktif ve etkili oldular.Sistemin içinde olmaları bir avantajdı elbette. Ancak Türkiye’den medyaaracılığıyla yapılan açıklamaların da destek alınamamasında önemli bir rolü vardı.Özellikle Terörle Mücadele Koordinatörlü ğ ü müessesesinin çalıştırılamaması veaskeri konularda Irak ile ikili temaslara geçilmemesi iletişimsizliğe ve derin yanlış anlamalara yol açtı. Bağdat’ta bazı çevrelerde Türkiye’nin Irak’ı işgal etmekistediği, hatta Kerkük ve Musul’u petrol nedeniyle almak istediği dedikodularıhızla yayıldı.

- Türkiye ‘sınır ötesi operasyon’ adını farklılaştırarak ve Arap dünyası üzerindeyoğun bir çaba ile buradaki çalışmalarında Arap dünyasının desteğini, en azındantarafsızlığını temin edebilirdi. Hatta Kuzey Irak’a Arap dünyasından bir güvenlikgücünün yerleştirilmesi gibi öneriler ile gündeme yön verebilir, haklılığını tümdünyaya farklı kanallardan da anlatabilirdi.

- Türkiye slam Konferansı Örgütü’ndeki özel ba ğ lantıları nı kullanarak PKKterörü konusun da bu örgütten ve üyelerinden destek açıklamaları alarak dünyakamuoyunu hazırlayabilirdi. Örgütün başkanının Türk olması ayrı bir kolaylık

getirirdi.- Elbette en önemli destekKuzey Irak’taki yerel unsurlardan gelmeliydi. SadeceBarzani ve Talabani değil, diğer yerel unsurların da desteği aranmalıydı.Barzani’nin sert açıklamalarına odaklanarak onunla iletişimi tamamen koparmaksınır ötesi operasyonun risklerini ve maliyetlerini arttırmıştır. Türkiye’de bazıönemli kişilerin meseleyi gurur meselesi yapması, hatta kendi ideolojik duruşlarıile devlet işlerine yaklaşmaları doğru olmamıştır. Barzani ve diğer gruplar ilegörüşmelerin en üst kademede olması gerekmezdi ve bu görüşmeleri yapması

Page 37: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 37/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

37

gereken kişilerin başında Koordinatör olan kişi geliyordu. Böylece neBaşbakan’ın, ne de askeri bir üst düzey yetkilinin görüşmesi gerekmezdi. Barzanibu görüşmelerde bazen sopa, bazense havuç gösterilerek bazı hususlara iknaedilebilirdi. Ancak taraflar arasında inisiyatif hiçbir zaman Türkiye’ye geçmiş görünmedi. Gelişmelere yön verenler daha çok Türkiye dışındaki aktörler oldu,

Türkiye ise sürüklendi.- Destek çabalarının merkezinde Terörle Mücadele Özel Koordinatörlüğüolmalıydı. Koordinatör, başta ABD, Bağdat ve Kuzey Irak olmak üzere dışarıdadünya kamuoyunu olası bir Türk operasyonuna hazırlamalıydı. Ancak buşansbüyük ölçüde kaçmıştır ve koordinatörlüğün yeterince çalışmaması nedeniyleTürkiye bölgede büyük bir bedel ödemektedir.

- Türkiye kendi içinde kavgalı bir görüntü vermemeliydi. Cumhurbaşkanı,Başbakan, Genelkurmay, Koordinatör vb. aktörler birbirini tam anlamıyladestekler açıklamalar yapmamışlardır. Diğer ülkeler ile medya kanalıyla görüşme‘hastalığı’ ne yazık ki terörle ilgili iç birimler arasında da devam etmiştir. Bu dakarşı cepheye cesaret vermiş, olası bir operasyonun meşruiyetini zedelemiştir.Avrupa Birliği ülkelerinde ve Kuzey Irak’ta bu operasyonun aslında askerlerceistendiği, Türkiye’de askerin normal bir siyasi sisteme göre daha fazla ağırlığınınolduğu, bu nedenlerle Başbakan’ın askerlere direnemedi yaygın birşekildekonuşulmuştur. Oysa ki bu tür operasyonlarda ulusal bir kenetlenme görüntüsüverilmesi hayatidir.

- Yetkililer operasyon ile ilgili iç kamuoyundaaşırı bir beklenti oluşturmuşlardır.Kamuoyunda operasyonun terörü bitireceği, PKK’ya son vereceği gibi gerçektenuzak beklentiler oluşmuştur. Oysa böyle bir beklenti gerçekçi değildir.

- Yetkililer, terörün sadece Kuzey Irak’tan kaynaklandığı algılamasına nedenolmuşlar, içeride saldırılar artınca kamuoyu saldırılara hazırlıksızyakalanmıştır.

- Yetkililer sınır ötesi operasyon ve terör tartışmalarının iç siyaset aracı halinegelmesine izin vermişlerdir. Hatta bazı gruplar birbirlerini teröre destek vermeklesuçlamışlardır ki, zaman zaman suçlananlar arasına hükümet dahi girmiştir.

- En önemlisi olası bir sınır ötesi operasyon ve terör konusunda inisiyatif Türkiye’den çıkmış ve diğer, dış aktörlere geçmiştir. Şu anda inisiyatif dahaçok ABD, Iraklı Kürtler ve PKK’da görünmektedir.nisiyatifin yenidenkazanılamadığı bir ortamda hiçbir politika başarılı olamaz.

- Türk silahlı güçlerinin Irak’ın kuzeyinde belli bir serbestîsi hâlihazırdabulunmaktadır. Türk güçleri sınırın ötesinde belli sınırlı operasyonları zatenyapabilmektedir. Türk irtibat subaylarının Barzani güçleri ile ilişkisi bazı

durumlarda işbirliği düzeyine de ulaşmaktadır. Birçok olayda Türk irtibatsubaylarının tespiti ve talebini takiben Barzani bölgesindeki bazı PKK’lıların elegeçirilmesi daha kolay olmuştur. Bu gerçekler dikkate alındığında Türkiye’ninIrak ve ABD ile ilişkilerinde çok sert bir tutum takınması ve daha kötüsü sorunlarımanevra alanı olmayan medyaya taşıması mevcut bazı avantajların dakaybedilmesine yol açabilir. Türkiye’nin sınırın her iki yanındaki askerigirişimlerinin başarısı bu operasyonların ne kadar gizli kaldığı ile yakındanilgilidir. Bir yandan kamuoyu hazırlanırken, diğer taraftan operasyonlar

Page 38: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 38/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

38

olabildiğince gizli tutulmaya çalışılmalıdır. Oysa Türkiye söylenmemesigerekenleri söyleyen, ama söylenmesi gerekenleri söylemekte yavaş kalan birtablo çizmektedir.

- Türk tarafında anlaşılması güç birtepkisellik ve duygusallıkhâkimdir. Yetkililerkamuoyunda oluşan duygu-öfke birikimini belli bir amaca yöneltmek istiyor

olabilir. Ancak belli bir seviyeden sonrakitlesel tepkileri kontrol etmekolanaksızlaşabilir. Şu ana kadar toplumda oluşan tepki ise sınır ötesi operasyonveya terörle mücadele hedeflerine hizmet eder bir seviyeyi çoktan aşmıştır.Bundan sonra kamuoyunu daha fazla tepki vermeye çağırmanın yararı olmadığıgibi büyük zararları da olabilir. Bundan sonraki tepkilerşiddete dönüşebilir veülke içinde önü alınamayacak bölünmelere yol açabilir. Türk halkı teröre karşıaskeri ve polisineşu ana kadar tam destek vermiştir. Bu destek sadece maddi veyamanevi değil, kendi canını verecek düzeydedir. Bu durumda halktan daha fazladestek istemek işlerin içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açacaktır. En kötüsüise ülke içinde farklı etnik kökenden gelen insanlar ile farklı siyasi görüştenolanlar arasında çıkabilecek çatışmalardır. Terörle mücadelede başarı içeridebirlik olmaktan geçer. Bu nedenlehalktan beklenen destek konusundayetkililer ölçülü olmalıdırlar.

- Yetkililer kamuoyunun bu kadar yoğun bir şekilde gelişmelere dâhil olmasına izinvermeye devam edecek olurlar ise, yabancı aktörler de dâhil olmak üzere birçokaktör terörle mücadeleyi Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak ya da başka amaçları içinkullanabilir.

- Türkiye’nin karşısındaki cepheyi kontrolsüz birşekilde genişletmesinin birdiğer olumsuz etkisi debazı aktörlerin Türkiye ile olan sorunlarını PKKüzerinden çözmeye çalışması olabilir. ABD, srail, bazı AB ülkeleri ve hatta bazıAvrasya ülkeleri Türkiye ile olan sorunlarını dikkate alarak, Türkiye’yi bellihedeflerinden uzaklaştırabilmek vs. için PKK’ya Kuzey Irak’ta çıkabilecek olasıçatışmalarda beklenmedik bir destek verebilir. Örneğin sadece belli ülkelerinsahip olduğu uydu görüntüleri, casus uçakların elde ettiği bilgiler PKKteröristlerinin eline geçer ise Türk askeri ani baskınlar ve büyük kayıplar ile karşıkarşıya kalabilir. Aynışekilde PKK teröristlerinin eline geçebilecek ileri teknolojiürünü silahlar da Türkiye’nin kayıplarını arttırabilir.

- Türkiye Barzani ve Talabani gruplarının üzerine daha fazla gidecek olur ise bugruplar da PKK’ya örtülü destek vererekçatışmayı daha fazla Türkiye’nin içineitebilirler. Her iki grubun da bunu yapma ihtimali vardır.

- PKK, Kuzey Irak’ta silahlı çatışmalardan özenle kaçınmaktadır. Bununyerine saldırılarını Türkiye topraklarında gerçekleştirmektedir. Sürekli olarak

Irak’ta silahlı bir eylem amacında olmadığını, Türkiye’yi de Irak üzerindenvurmadığını tekrarlamaktadır. Böylece Irak içerisinde meşru ve yasal bir harekethalini almak istemektedir. Dikkat edilirse PKK eylemlerinin tamamına yakınıTürkiye topraklarındadır. PKK bu stratejisini uluslar arası basın nezdinde de çokiyi kullanmıştır. Buna karşın Türkiye Kuzey Irak’ta son derece hırçın bir görüntüçizmektedir. Denebilir ki terör mağduru bir ülkenin hırçınlığı maruz görülmelidir.Ancak bu bir sinir harbidir, silahlar harbi değil. Türkiye’nin Kuzey Irak’ta dahasakin görünmesi, yapacağı eylemleri daha sessiz yapması gerekmektedir.

Page 39: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 39/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

39

PKK’nın stratejisinin doğru okunması ve belki dePKK’nın Kuzey Irak’ta dahasaldırgan görünmesi için zemin oluşturulması gerekmektedir. Bu da özenlehazırlanmış, çok dikkatli planlanmış örtülü sınır ötesi operasyonlarla yapılabilir.

- Eğer çatışmalar Türkiye dışına taşınabilirse bu durumda Barzani’nin de tamdesteği sağlanabilir. PKK, Irak için de ABD politikaları için de bir engel olmaya

başladıkça süreç Türkiye’nin lehine işlemeye başlar.- Türkiye, Kuzey Irak ile ilgili çok sert eleştiriler getirmesine karşın kendi sınırlarıiçindeki saldırıları açıklamakta zorluk çekmektedir. PKK teröristleri sadecesınırın hemen yanıbaşında değil, yüzlerce kilometre içeride eylemler yapmaktadır.En son Pülümür olayında çok bariz güvenlik zaafları olduğu ortaya çıkmıştır.Bölgedeki birçok karakola giriş çıkışlarda yeterli güvenlik önlemlerininalınmadığı görülmektedir. Askerin eğitim açığı, güvenlik güçlerinin terörlemücadele uzmanlarınca beslenmediği vs. türü aksaklıklar Türkiye’yi Irak’ta dazor durumda bırakmaktadır. Türkiye’de terör olayları sürdüğü sürece Türkiye’ninIrak’taki PKK kampları konusunda ABD ve Irak’tan talepleri zayıflamaktadır.

- Konunun en önemli boyutlarından biri desınır güvenliğidir. Türkiye-Irak sınırıbirçok uzmana göre kolay geçilebilir bir vaziyettedir. Sınırın dağlık ve zorlucoğrafi koşullara sahip olması mevcut durumu izah etmeye yetmemektedir ve neyazık ki sorunun önemli bir kısmı düzenli birlikler ile sınırı korumaalışkanlığından kaynaklanmaktadır. Silahlı kuvvetler PKK teröristlerininesnekliğine yetişmekte zorlanmaktadır. Hal böyle olunca Türkiye’nin KuzeyIrak’taki kamplara dönük eleştirileri zayıflamaktadır. Çünkü ABD ve Barzani’denPKK ile mücadele etmesini isteyen Türkiye dışarıya kendi sınırlarınıkoruyamayan, ülkesinde hemen her gün terör olayları olan ama bunuengelleyemeyen bir ülke konumuna düşmektedir.

- Türkiye sık sık Kuzey Irak yönetiminin başındaki Barzani’yi ve Irak’ın Kürtkökenli Cumhurbaşkanı Talabani’yi küçümser, hatta aşağılar tarzdaaçıklamalar yapmaktadır. Eğer Türkiye’nin çıkarları Kürtleri tamamen karşıyaalmayı gerekli kılıyorsa bu açıklamaların stratejik bir anlamı olabilir. Ancak butür açıklamalar belli bir sistem ve psikolojik kampanya çerçevesinde yapılmaktançok belli bir duygu ve sinir patlamasına işaret etmektedir. Oysa devletin yetkiliisimlerinin toplumda veya kendilerinde oluşan duygu patlamalarıyla konuşmalarıdoğru değildir. Çünkü söylenen sözlere hem kitleler, hem de emirleri altındakikolluk güçleri ve bürokrasi de inanmaktadır. Barzani ve Talabani sayıları100.000’i bulan, adına Peşmerge denen ve fiiliyatta ordu gibi yapılanmış birsilahlı güce sahiptirler. Irak’ın kuzeyinin güvenliği tamamen kendilerine teslimedilmiştir. Birçok noktada Irak’ın temsilcisi yetkisine sahiptirler. Daha da

önemlisi PKK ile kıyaslanamayacak kadar silahlı ve mali güce sahiptirler. Bunedenle içi doldurulamayacak tehditler, aşağılamalar vs. Türkiye’ye yarar yerinezarar getirir. Özellikle bahsi geçen sınır ötesi operasyonun yapılacağı alandahâkim olan güçlere karşı yapılacak olan tehditlerin gerçekçi, onlara karşıkullanılacak dilin de dikkatli olması gerekir.Terörle mücadele duygularıntatmin edileceği bir alan değildir.

- Türkiye kanadındaki duygusallık ve tepkisellik sadece PKK tarafından değil,Barzani ve Talabani tarafından da iyi yönetilmektedir. Barzani kendisini nedensiz

Page 40: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 40/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

40

yere Türk ordusu tarafından tehdit edilen kişi olarak takdim etmektedir.Türkiye’ye dönük eleştirilerini zaman zaman yükselterek, bazı durumlardaalçaltarak elde etmek istediklerini almaktadır. Türkiye bu soğuk savaşta kendisinizor durumda bırakacak açıklamaları bırakmalıdır. Barzani ve Talabani’ye mesajvermenin tek yolu uzaktan konuşmak değildir.

- Türkiye terörle mücadelede ABD ve Irak’lı gruplardan destek beklerken sonderece naif dabranarak salt ilkelerden hareketle teröre karşı desteğin geleceğinidüşünmüştür. Diğer bir deyişle ABD’nin de Barzani-Talabani ikilisinin de PKKterör örgütü olduğu için bu örgütle savaşmasını beklemiştir. Oysa günümüzdünyasında hiçbir ülke ya da grup bir başka ülkenin çıkarları için askerlerininhayatını tehlikeye atmamaktadır. ABD gibi küresel bir güç dahi Irak’a, ya daAfganistan’a müdahale edeceği zaman sadece ilkeler bazında destek arayışınaçıkmamaktadır. Amerika birçok askeri operasyonu öncesinde destek istediğiülkeler ile sorunlarını çözmeye çalışmış, sorun yaşamadıklarına ise maddi veyabaşka alanlarda yardım etmiştir. Yani ABD dahi operasyonlarında diğer ülkedesteğini ‘satın alma’ yoluna gitmektedir. Elbette yeri geldiğinde açık veya imayoluyla tehdit yolu da denenmektedir. Ancak diğer ülkelerin desteği alınırken eniyi yöntemin dengeli bir ödüllendirme olduğu görülmektedir. Bu çerçevedebakıldığında Türkiye’nin destek istediği ABD, Barzani, Talabani ve Bağdat’asadece eleştiri getirmemesi, bunun yanı sıra terörle mücadelede onların ne gibikazancı olacağını da göstermesi gerekmektedir. ABD için bu kazancınAfganistan, dinci terörle mücadele vb. alanlarda Türkiye’nin desteği olacağınıyukarıda belirtmiştir. Barzani ve Talabani için de benzeri çıkarların olmasıgerekir. Aksi taktirde Barzani-Talabani ikilisinden Türkiye için adamlarınınhayatlarını tehlikeye atmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır. KısacasıTürkiye’nin Barzani-Talabani ikilisinin PKK ile mücadelede destek vermelerikarşılığında sadece tehditte bulunmaması, bunun yanı sıra veya bunun yerine bumücadeleden onların ne kazanacağını da anlatması gerekir. Eğer Barzani veTalabani Türkiye’nin PKK ile mücadelesini bitirdikten sonra kendisineyöneleceğini ve zarar vereceğini düşünür ise gerçek bir destek alabilmekolanaksızlaşır.

- Yetki Sorunu: Konunun yazılı veya sözlü yetki meselesi haline gelmesi sonderece yanlış olmuş, Türkiye’nin terörle mücadeledeki birlikteliğini dışarıyayanlış yansıtmıştır. Oysa ki Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelede en tecrübelidevletlerden biridir ve sınır ötesi operasyon da dâhil olmak üzere devletteçarkların nasıl işleyeceği bellidir. En azından daha önce yapılan operasyonlardakiteamül dikkate alınmalıydı. Aktörlerin ortada sorun olsa bile bu sorunları medya

aracılığıyla çözmeye çalışmaları hem yararsız hem de zararlı bir davranış olmuştur. Daha önceki operasyonlarda konu öncelikle MGK’ya taşınmıştır.Ayrıca devletin zirvesindeki ikili haftalık, aylık vs. görüşmeler de görüş alışverişiiçin kullanılmıştır. Tüm bu görüşmelerde Genelkurmay kanadı talepte bulunmuş,devletin zirvesinde (Cumhurbaşkanında, başbakanda, hükümette vs.) belli birirade uyumu oluşmuş ve ardından da gerekli yazılı belgeler MGK GenelSekreterliği ve Genelkurmay tarafından hazırlanarak Başbakan ve diğer ilgiliyetkililerin imzasına sunulmuştur. Devlette işler ilk bakışta yukarıdan aşağı doğru

Page 41: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 41/63

Page 42: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 42/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

42

VII. TÜRK YE NE PLANLIYOR?

Türkiye şu ana kadar her fırsatta sınırın arkasına sarkmaya çalıştı. Zamanla sınırın Iraktarafında birkaç km’lik girmeler oldu. Halen de Türk askerleri belli bölgelerde sınırındiğer tarafına yerleşik durumda. Zırhlı birlikler de dâhil Türk silahlı güçleri Irak

tarafından sızmaları önlemeye çalışıyor ve sıcak takip operasyonları düzenliyor. Asılamaç ise sınır boyunca en az 10-15 km’lik birşeritte uzun süre kalıcı olabilmek. Buşeridin bazı bölgelerde daha da kalınlaşması gerekebilir. 2007 yılı itibariyle temel hedef iki ülke arasında kalıcı birşerit oluşturmak olarak görülüyor. Benzeri bir girişim sınırlı daolsa ran tarafında da gözleniyor. ran güçleri zaman zaman Kandil bölgesinde 10 km’yekadar derine inip bazı operasyonlar yapıyorlar. Ayrıca top atışları da gerçekleştiriyorlar.

Türkiye ayrıca hâkim olduğu bölgelerden hava ve top saldırıları ile teröristleri vurmayaçalışıyor. Hilal Operasyonu buna örnek gösterilebilir. Bu kapsamda Özel Kuvvetler’ebağlı bordo berelilerin keşiflerinin ardından Ameri ve Zaho’daki terörist kamplarvurulmuştu. Geliye, Pısaxa, Pirbela, Şeşdara, Şeranış ve Elanış noktaları gecekaranlığında iki saat süreyle bombalandı. TSK kaynakları PKK kamplarının yerle biredildiğini ileri sürdü. Ancak PKK’ya ne kadar kayıp verdirilebildiği net değil. Havasaldırılarına örnek olarak ise yaklaşık 16 F-16 ile 2006 Ağustosu’nda yapılan ve HakkariÇukurca’dan yaklaşık 5 km içeride olan Kanimasi’yi hedef alan saldırı bulunmaktadır.Saldırıdan önce söz konusu alan Andaçtepe yakınlarına konuşlanan topçularcadövülmüştü. Bu saldırının da ne kadar başarılı olduğunu bilemiyoruz.

2006’da hedef alınan yerler arasında Barmeni, Batofa, Krebia, Baroukhy, Kery, Mansurve Siriya bölgeleri de vardı.

Uzaktan havan topu atışları ve havadan saldırı dışında bir diğer yöntem de vur-kaçsaldırılar. TSKşu ana kadar bu yönteme pek başvurmadı. Düzenli birliklerin doğası bunafazlaca müsaade etmiyor. Ancak 2006’dan bu yanavur-kaç yönteminin de uygulandığıbelirtiliyor. Sınırdan 15 km içeride olan Amediye’deki bazı operasyonlar bu yöntemeişaret ediyor.

Türkiye sadece Irak tarafında değil, Türkiye tarafında da bir tampon bölge oluşturmaçabasında. Sınır boyunca belli bir derinliği dış unsurlara kapamayı düşünüyor. 6 Haziran2007’de ilan edilen Güvenli Bölgeler de koordinatları dikkate alındığında tampon bölgeoluşturmaya dönük olarak ilan edilmiş görünüyor. Muhtemelen bu çabalar önümüzdekigünlerde artarak devam edecektir.

Şu ana kadarki tablo incelendiğinde Türk askerinin çok geniş çaplı, yüzlerce kilometreyeyayılmış ve yüzlerce kilometre derinliği olan bir sınır ötesi operasyona sıcak baktığısöylenemez. Küçük çaplı operasyonlar ise son dönemde zaten yapılmaya başlanmıştır.Sınır ötesi operasyon için talep edilen iznin hangi ölçüde bir operasyon için olduğu isebelli değildir. Tarih itibariyle sınır ötesi büyük bir operasyon için gerekli hazırlıklar tamolmadığı anlaşılmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 250.000’i aşkınasker konuşlanmış vaziyettedir. Ancak sadece asker yığmakla operasyona hazırlıklar

Page 43: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 43/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

43

tamamlanmış olmamaktadır. Daha öncekli operasyonlarda hazırlıklar aylarca sürmüştür.Haziran 2007 itibariyle hazırlıklara başlanması halinde en erken Eylül ayında çok büyükçaplı bir operasyon başlayabilir ki bu tarihten sonra hava koşulları bazı bölgelerdezorlaşmaktadır. Askerin izin gelmeden bazı hazırlıkları yaptığı varsayılsa dahişu anakadar görebildiğimiz eksiklerin oldukça fazla olduğu yönündedir. En önemlisi iç ve dış

kamuoyunun hazırlanmasında ciddi sorunlar vardır. Buna rağmen büyük çaplı birsınırötesi operasyon kararı verilir ise bu kararın birden çok ve sınırlı operasyonlarşeklinde uygulanması olasılığı daha yüksektir. Diğer bir deyişle Türk askerinin sınırınIrak tarafındaki alanını (tampon bölge) kademeli olarak genişletmesi ve buralardan dar veiyi seçilmiş hedeflere vur-kaç türü eylemler de dâhil zamanlı-dar hedefli saldırılaryapması beklenebilir. Bu hedef için ise Türk güvenlik güçlerinin güvenli koridorlaraihtiyacı olacaktır. Bu koridorların ne kadar içlere uzanabileceği ise şu an içinmuammadır. PKK’nın Türk ordusunu içlere çekme çabası göz önünde tutulduğundaoperasyonun kalıcılaşma olasılığı da vardır.

Page 44: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 44/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

44

VIII. R SKLER

• Olası bir operasyonun başarısını olumsuz etkileyebilecek nedenlerin başında dahaönce anlatıldığı üzere hazırlıksız olmak geliyor. Ne iç, ne de dış kamuoyuyeterince hazırlanamadı.

• Karşı cephe çok genişletildi ve genişlemeye de devam ediyor.• Daha önceki 20’den fazla operasyonun tecrübeleri yeterince dikkate alınmadı.• Kayıpların çok yüksek olmasına neden olabilecek çok sayıda unsur var. Daha

önceki operasyonlardan çok farklı bir operasyon ile karşı karşıyayız.• Kamuoyundaki beklentiler gereksiz yere arttırıldı.• Operasyonun hedefinin iyi tanımlanmamış olması başarısını etkileyecektir. Hedef

sadece PKK kampları mıdır? Barzani güçleri ne kadar hedeftir?• Oluşturulması düşünülen tampon bölgeden teröristleri yok etmek çok zor olabilir

ve burada aylarca, hatta yıllarca kalmak gerekebilir. Bu da Türkiye’yi Irak’taişgalci ülke konumuna sokabilir ve kalıcı olarak birçok ülke ile sorunlu halegelinmesine yol açabilir.

• Türkiye’nin sınırda oluşturacağı tampon bölge Türkiye’nin terörden etkilenenbölgeleri ile birleşerek teröristlere stratejik bir derinlik kazandırabilir. HalihazırdaTürkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde saldırılarını sürdürenteröristler güçlerin Irak’ın kuzeyine de yayılmasıyla birlikte manevra alanlarınıgenişletebilirler.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta dar birşeride yerleşmesine Barzani güçlerinindirenmesi güç görünmektedir. Ayrıca ABD’nin de belli oranlarda bu girişimidurdurmaya çalışmayacağı izlenimi edinilmektedir. Ancak Türkiye’nin bu yöndeatacağı adımlar bir oldu-bitti olarak görülür ve bazı ülkelerce tehdit olarakalgılanırsa PKK’ya dönük dış destek genişleyebilir ve terör örgütü Türkiye’yibelli yönlere itebilmek için araç olarak kullanılabilir.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta ilerleyeceği her km için Irak’ın iç dengelerinde dahafazla ‘dost’ bulması gerekmektedir. Başta Şiiler olmak üzere Iraklı direnişçiler ilekarşı karşıya gelecek bir Türkiye Irakç Savaşı içinde zarar görebilir.

• PKK Türk ordusunun daha da içlere gelmesine çaba sarfedecektir. Bunun içinbazı provakasyonlara da gidecektir. Bu konuda tepkisel değil, planlı ve hazırlıklıhareket etmek gerekir.

• Türkiye Kuzey Irak’ta ilerledikçe alacağı riskler de büyüyecektir. Türkiye’nin,diğer operasyonlardan farklı olarak bu operasyonda başarısız olma lüksü yoktur.Eğer başarı sağlanamadan geri dönülür ise ABD ve Irak’taki yetkililerTürkiye’nin “PKK kamplarını ortadan kaldırın” çağrılarını hiçbirşekilde ciddiyealmayacaklar ve “sen de bunu başaramıyorsun. Bu durumda diğer ülkelerdentalepte bulunmanda gerçekçi değildir” diyebileceklerdir. Böylece terör kamplarısorunu çözümsüzlüğe sürüklenebilecektir.

• Türkiye’nin Irak’ta gerçekleştireceği saldırılarda sivil hedefleri vurmaması hayatibir önem taşımaktadır. Bölge tüm dünyanın gözü önündedir ve PKK’nın Kuzey

Page 45: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 45/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

45

Irak’ta etkili bir görüntüleme ağı bulunmaktadır. Burada yaşanacak hatalısaldırılar anında dünya medyasında yer bulacaktır. Yanlışlıkla öldürülmüş çocuklar, kadınlar ya da yaşlılar, hava saldırısında isabet almış hastane veyaokullar PKK propaganda makinesince ve Batı’daki destekçilerince Türkiye’yekarşı kullanılacaktır.

• Bölgedeki terörist dağılımı Türk güvenlik güçlerinin hatalı vuruşlarına çok uygunbir durumdadır. Teröristler daha çok yerleşim yerlerine gömülü şekildeyaşamaktadırlar. Birçok köyde çok sayıda terörist sivil hayatın içindedir. Ayrıcamobil terörist gruplar sık sık yer değiştirerek zaman zaman sivil birimleri de hedef haline getirmektedirler. PKK’ya sempatisi olan bazı köyleri teröristlerdenayırmak çok zordur. Buna karşın köyleri tamamen ortadan kaldırmak dadüşünülemez bir hedef olur.

• Teröristlerin sivil hayata eklemlenmiş yaşamları ani ve arkadan saldırılara da yolaçabilir. Geri güvenliği sağlanmamış bir derinlere operasyonda beklenmediknoktalardan saldırılar gelebilir.

• Bu seferki operasyonda istihbarat toplamak daha zor olacaktır. Ayrıca yanıltıcıistihbarat da önemli bir risktir.

• Türk askeri ile Barzani güçleri arasında yaşanacak her türlü sıcak temas Kürtçühareketlerce istismar edilecektir. Özellikle tüm Kürtlerin liderliğine oynayan veKuzey Irak’ta gerçek bir Kürt milleti kurmaya çalışan Barzani için Türkaskerlerinin varlığı yararlı görülebilir. Çünkü düşmansız bir milliyetçilik olamaz.Bu bağlamda Türkiye teröristleri öldürürken farkına varmadan gerçekte henüzoluşmamış olan bir ulus-devletin meşruiyet zeminini de oluşturmuş olabilir.

• Elbette en büyük risk çok büyük kayıplar vermektir. Eğer Türkiye çok kısa birzamanda büyük kayıplar verirse bir yandan askerin moral düzeyi düşer, diğertaraftan PKK güçleri motice olarak daha diri saldırılarda bulunabilirler.

Son dönemde PKK’nın en büyük sorunu silahlı militanlarını motive etmekti.Ciddi bir yılgınlık hali söz konusuydu. Söz konusu operasyon haberleri buyılgınlığı kırmaya ve PKK içinde hareketlenmelere yol açtı. Eğer PKKoperasyona direnebilir ve kendince kısmi başarılar sağlayabilirse dağılmanıneşiğine gelmiş olan terör örgütü daha fazla yeni terörist de kazanabilir.Şu sıralaryeni adam devşirmede sorunlar yaşayan PKK 15-16 yaşındaki kız çocuklarınıdahi bünyesine katmaya hazırken, ‘savaş’ ortamı olarak lanse ettiği operasyonsayesinde bu sorunlarından kurtula da bilir.

• Muhtemelen operasyon esnasında PKK’nın Türkiye içindeki saldırıları katlanarakartacaktır. PKK’nın amacı 1980’lerin sonundaki çatışma ortamında Türkiye’deyeniden üretmektir. Bir diğer hedef de Türkiye’deki çatışmaların bir azınlığınayaklanması olarak lanse edebilmektir. Eğer Türkiye Kuzey Irak’ta bariz hatalaryapar ve bunu uluslar arası alanda yalnızlaşarak gerçekleştirirse Türkiye içindekiçatışmalar dünya kamuoyunda Türkiye’yi kıskaca alacak bir araç haline gelebilir.Özellikle Avrupa kurumlarında Türkiye eski konumuna dönebilir.

• Diğer bir risk de operasyonun istenmeyen ölçüde büyümesi ve bir tür savaş halinialmasıdır. Bu durumda Türkiye’nin karşısında PKK’dan daha fazla gücünoluşması, hatta bazı yeni terör örgütlerinin ve/veya gayrinizamî güçlerinoluşmasıdır.

Page 46: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 46/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

46

• Operasyonun ekonomiye yükü henüz hesaplanmış değildir. Ayrıca borsa veyabancı sermaye girişleri üzerindeki yükü de tahmin edilmesi güç zararlardır.Operasyonun aylarca sürmesi ve kalıcı bir hal alması halinde zararlar katlanarakbüyüyecektir.

• Operasyonun kalıcı hale gelmesi halinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi ekonomiside bundan olumsuz yönde etkilenecektir.

• Operasyonun sınırlı hedefleri aşması halinde Türkiye’nin Kuzey Irak ile olanticaretinin ve buradaki yatırımlarının etkilenmesi de olasıdır.

• Türkiye’nin ekonomik ve siyasi alanlarda Kuzey Irak’ta yabancı bir güç halinegelmesi sonucunda, bölge daha fazla bölge dışı güçlerin kontrolüne geçebilir.Böylece Türkiye uzun yıllar giderilmesi olanaksız bir zararla karşılaşılabilir.

• Türkiye’nin operasyon esnasında yapacağı hatalar Türkler ve Kürtler arasındakalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle operasyonun çok dar ve iyi tespit edilmiş hedeflerinin olması gerekmektedir. Bu hedeflerin öncelikle istihbaratla tespitedilmiş olması ve bunun üzerine askeri ve siyasi hedeflerin inşa edilmesi şarttır.stihbarat da sadece askeri açıdan değil, sosyal doku, ekonomik durum ve diğer

boyutlar göz önünde tutularak toplanmalı ve analiz edilmelidir.• Dış politikada Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde süreklileşen ve zamanla işgal

görüntüsü alan varlığı Türkiye’yi Avrupa Birliği hedeflerinden koparabilir veOrtadoğululaştırabilir. Avrupa Birliği ülkelerindeki en son gelişmeler de busüreci pekiştirebilir. Fransa’da Sarkozy, Almanya’da ise Merkel yönetimleriTürkiye’nin AB üyeliğini kesin bir şekilde engellemek istemektedirler.Türkiye’nin Irak içine daha fazla girmesi bu konuda AB’nin yüklenmek zorundakalacağı yükleri de Türkiye’nin sırtına yıkacaktır. Irak’ta askeri macera daha daderinleşir ve kontrolden çıkar ise Avrupalı Türkiye’den Ortadoğulu Türkiye’yegeçiş geri döndürülemeyecek birşekilde hız kazanabilir.

• Dünya kamuoyunda Ordu’nun, Türkiye yönetimindeki rolü abartılı birşekilde algılanarak Türkiye’nin bir tür askeri diktatörlük olduğupropagandası etkili olabilir. Bu tür malzemeleri kullanmaya hazır Ermeni,Yunan, Kıbrıs Rumu ve PKK’lı güçlü bir lobinin Batı’da hazır beklediğiunutulmamalıdır. Bu tür propagandalar Türkiye’nin dışarıdaki siyasi ve askeriçıkarlarını zedelemekle kalmaz, aynı zamanda ticari çıkarlarını da baltalayabilir.Örneğin ihracat yavaşlayabilir, turizm gelirleri azalabilir. Türkiye askeri konularda dahil olmak üzere yalnızlığa itilebilir.

• Türkiye’ninmilitarist görünümü Batı’da güç kazanırken Ermeni Sorunu ve KıbrısMeselesi başta olmak üzere ulusal dava sayılabilecek konularda Türkiye’ninmeşruiyet zemini kayabilir. Türkiye’nin aleyhine dönecek bir rüzgârda Ermeni veKıbrıs sorunlarında son derece olumsuz kararlar alınabilir ve bu kararlardan geridönmek zordur.

Page 47: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 47/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

47

IX. BÖLGEDEK AKTÖRLER N OPERASYONLAR KARŞISINDAK OLASI TUTUMLARI

IX.1. PKK’NIN OLASI TUTUMU

• Özellikle ilk zamanlarda Irak içindeki teröristlerini iç bölgelerehareketlendirecektir. Hedef olabilecek bölgelerde sabit hedef bırakmakistemeyecektir.

• Dayanabildiği kadar bir süre Irak içinde Türk askeri ile çatışmaya girmemeyeçalışacak, bunun yerine Türkiye içinde saldırılarını sürdürecektir.

• Irak’taki teröristlerin bir kısmını Türkiye tarafına geçirmek isteyecektir. Irak’aasker kaydırmalarıyla birlikte Türkiye içindeki güvenlikte zaaflar oluşmasını ümitederek hareket edecektir. Bu nedenle Türkiye’ye diğer geçiş noktaları olabilecekran ve Suriye sınırlarında da önlemler alınmak zorundadır.

• Ateşkes, bildiri vs. tarzından çıkışları ile özellikle Batı kamuoyunu etkilemeyeçalışacaktır. Nitekim 12 Haziran 2007 tarihli PKK ile ilişkili Fırat HaberAjansı’nın Brüksel’de duyurduğu ve AP’nin tüm dünyaya yaydığı ateşkes haberiböyle bir manevradır. Terör örgütünün derdi kendisini barışçıl göstermek veTürkiye’nin, PKK ateşkes ilan ettiği halde militarist bir tutum sergilediğinivurgulayabilmektir.

• PKK özellikle bazı Avrupa başkentlerinde Türkiye’nin saldırgan bir tutum içindeolduğunu vurgulayan gösteriler düzenleyecektir.

• PKK üst kademesinden, Avrupa başkentlerinde şok edici tarzda çıkışlar veaçıklamalar gelebilecektir. Bunlar zaman ayarlı siyasi destek girişimleri olacaktır.

• Türkiye’nin PKK’nın propaganda ve kamuoyu oluşturma çabalarına özel önemvermesi ve özellikle Avrupa başkentlerinde PKK’nın gerçek yüzünü ortaya

çıkarıcı faaliyetlere hız vermesi gerekir.Şu günlerde PKK’nın uyuşturucu, karapara ve insan kaçakçılığındaki açık rolünü gösterir belge ve bilgilerin Avrupalıyetkililere daha çok ulaşması ve medyada bu bağlantıların daha iyi anlatılmasıgerekir. Avrupa ülkelerinin teröre destek verdikleri iddialarının özellikle üstkademeler ağzından medya önünde tekrarlanmaması, bunun yerine daha stratejikbir duruş sergilenmesi gerekir. Sanılanın aksine Türkiye Avrupa’da aktif girişimlerde bulundukça ve AB ülkeleri ile ilişkileri geliştikçe PKK bu bölgedehareket kabiliyetini büyük ölçüde kaybetmiştir.

• Avrupa başkentlerindeki eylemlere paralel olarak Türkiyeşehirlerinde kalkışmayıandırır bazı gösteriler düzenleyebilir. Özellikle seçim sürecini bu maksatlakullanmak isteyebilir. Örgüt Türkiye’de bir azınlığın çok zor durumda olduğuizlenimini verebilmek için her türlü görüntüyü vermeye çalışacaktır. Bu anlamdaörgüt, bu tür eylemlerde güvenlik güçlerini tahrik etmeye çalışacaktır.

• PKK, Türkiye büyükşehirlerinde sansasyonel bombalamalara girişebilir. Bunların bir kısmını üstlenmeyedebilir de. Marmaris ve Ulus bombalamalarındaolduğu gibi.

Page 48: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 48/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

48

• Olası bir operasyon ya da tampon bölge oluşturulmasıyla birlikte PKK içinaktif operasyon alanı daha da genişlemiş olacaktır. Bu nedenle terör örgütüsahaya yayılımını farklılaştıracaktır.

• PKK, tampon bölge oluşturulduktan sonra buradan Irak’ın içlerine doğruoluşturulmak istenebilecek güvenli koridorların işlememesi için elinden geleniyapacaktır.

• Terör örgütü Türkiye’nin kar şısındaki cephenin genişlemesi içinprovakasyonlara gidecektir. Çatışmaları Barzani, Talabani ve Türkiyearasındaki ilişkilere de taşımak isteyecektir. Hatta Türkiye’yi diğer Iraklıgruplar ile de çarpıştırmak ve olası bir operasyona savaş görüntüsü vermekisteyecektir. Bunun için PKK teröristleri başka grupların kıyafetini giymek gibiyanıltmalara da gidebilirler.

• Irak’ta Türkmen hedeflere saldırarak sorunu daha büyük bir boyuta taşıyabilirler.• Operasyonu bahane ederek Türk-Kürt düşmanlığını oluşturmaya çalışacaktır.• Kuzey Irak’ta kalıcı bir Türkiye korkusu oluşturmaya çalışacaktır.•

Operasyonu kullanarak yeni katılımlar sağlama gayretinde olacaktır.• Operasyonu kullanarak yayın organlarında, diğer ülkelerdeki temsilciliklerinde vebölgede mağduriyet görüntüsü verecektir.

• lk aşamalarda değil ama operasyonun hızlanması ve terör örgütüne büyükzararlar vermeye başlaması halinde Türkiye’nin turizm bölgelerinde veyabancıların yoğunlukla gittiği bölgelerde terör saldırıları artabilir.

• Türk askerinin bölgede sivil hedefleri vurması için tuzaklar kurmakisteyeceklerdir. Bölgede sivil hedeflerin vurulduğuna dair görüntüleri düzenliolarak Batılı uzantılarına göndererek bir propaganda makinesi oluşturacaklardır.

IX.2. IRAKLI KÜRTLER N VE PEŞMERGE’N N OLASI TUTUMU• Şu anda Kuzey Irak Kürt Yönetimi bölgesinde güvenliği sağlama görevi

Peşmergeler’in elinde. Sayıları 90-100.000 arasında. Bu değişiklik Türkiye’deoperasyon tartışmalarının yoğunlaştığı bir zamanda gerçekleşti. Bir açıdan Türkaskerinin Amerikan askerleri ile sıcak teması olasılığı azaldı, diğer taraftan isebölgede Kürt silahlı varlığı yasal değişiklikle meşrulaştırıldı. Peşmergeler şusıralar düzenli ordu haline getirilmeye çalışılıyor.

• Peşmergeler ngilizler ve Amerikalılarca eğitildiler. Hatta srail de bu eğitimleredestek verdi. Bazı ağır silahlara da sahipler ve silahlanmaları devam ediyor.Ancak düzenli savaşta tecrübeleri son derece az. Saddam döneminde Irak’a vebirbirlerine karşı savaştılar. Fakat şu anki Peşmerge içinde geçmiş tecrübeleriüzerinde taşıyanların sayısı az. Ayrıca geçmişteki çatışmalar ile bugünkü güvenlikgerekleri aynı değil. Bu nedenle Türkiye-Peşmerge arasında çıkabilecek sıcaktemasta Peşmergelerin çatışma olmaksızın hızla geri çekilmeleri, hatta Kürtbirliklerin dağılması olasılığı da bulunmaktadır.

• Ancak denge Peşmerge ile Türk Ordusu arasında değildir. Eğer Barzani bazıyerlerden beklediği desteği alabilirse Türkiye karşısında daha uzlaşmaz

Page 49: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 49/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

49

olabilecektir. Bu konuda istediği netlikte bir destek gelmemesi halinde iseolabildiğince çatışmadan kaçınılacak, sadece aradaki gerginlik nedeniyle bazıistisnai silahlı temas olabilecektir.

• Barzani ve Talabani’nin Türkiye’nin askeri operasyonlarını bir tür işgal olarakgösterip bunun üzerinden zayıf kalmış olan Kürt milliyetçiliğini canlandırmayaçalışması olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle Türkiye askeri operasyonları ileaskeri hedeflerine ulaşırken Kürtçü hareketleri güçlendirme olasılığı dabulunmaktadır.

• Barzani ve Talabani Irak içindeki konumlarını kullanarak diğer Iraklı güçlerikendi yanlarına çekmek için özel bir çaba içindedirler ve bu çabalarınısürdüreceklerdir. Ayrıca Batı başkentlerinde de toprakları işgal edilen mağdur vegarip bir halk oldukları vurgusunu işleyeceklerdir. Avrupa kurumlarından Türkiyealeyhine açıklamaların gelmesinde etkili olabilirler.

• Türkmen sorununu kuzeydeki sorunlarını dengelemek için istismar etmekisteyebilirler

• Türkiye’nin askeri hedeflerinin son noktası konusundaşüpheler bulunmaktadır.Öyle ki bazı kişiler Genelkurmay’ın asıl hedefinin Barzani güçleri olduğunu vesınırötesi operasyondan asıl gayenin Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurdurmamakolduğunu iddia ediyorlar. Resmi makamlardan henüz teyit gelmemişse deböylesine büyük bir hedef var ise bu durumda tablo çok daha farklı olacaktır.Türk askerlerinin Peşmerge ile temaslarında nasıl bir direnişle karşılaşacakları netdeğildir. Çünkü son dönemde Peşmergelere yapılan yatırımlar henüz test edilmiş değildir. Ancak Türk askerinin çok başarılı olacağı ve Peşmergelerin dağılacağıve Türkiye’nin birdenbire kendisini Erbil önlerinde bulacağı biran için varsayılsadahi bu sonuç bir zaferden çok denklemin daha fazla içinde çıkılmaz bir halalması anlamına gelecektir.

IX.3. ABD’NN OLASI TAVRI

• Amerika bu operasyona karşı olduğunu her fırsatta dile getirdi. 2006 yılındaki biroperasyon girişimini de son anda verdiği vaatler ve diğer girişimleri ile engelledi.

• Şu anda da ABD tek taraflı ve sadece askeri araçlara dayanan bir operasyonakarşı.

• Buna rağmen Türkiye’nin küçük çaplı operasyonlarına karşı gelemeyeceğini,kendisinin bu tür girişimleri engelleyemeyeceğini açıkça ifade etti.

• ABD bazı küçük çaplı operasyonları engelleyemeyeceğini, hatta bunlarıgörmezden gelebileceğini geçmişte de ima etmişti. Ancak ABD son dönemdeterörü kendisinin de desteklediği yönündeki açıklamalardan rahatsız. Amerikanaskerleri ile çatışma olasılığının üst düzey yetkililerce tartışmaya açılması darahatsızlık konuları arasında. Ancak ABD’nin Türk askeri ile sıcak temasa girmekistemeyeceği tahmin ediliyor. Eğer ABD, Türk askerinin ilerlemesini durdurmakkonusunda kararlı ise bunun tek yolu iki ülke askerleri arasında sıcak çatışmadeğildir: ABD yerel güçlerin direncini silah, bilgi vs. takviyesi ile arttırabilir,uluslararası düzeyde bazı kurumları ve mekanizmaları Türkiye’nin aleyhine

Page 50: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 50/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

50

harekete geçirebilir, Bağdat’ta alınacak kararlar ile Türkiye’yi ‘işgalci ülke’konumuna sokturabilir, Türkiye üzerinde ekonomik araçlarını kullanabilir vd.

• 1 Mart Tezkeresi’nin geçmemesi ve Çuval Olayı iki ülke ilişkilerinde kalıcıhasarlara yol açtı. Eğer Kuzey Irak’taki gerilim de giderilemez ve iki müttefikülke ilişkilerine zarar verir bir hal alırsa Türkiye-ABD ilişkilerinin üçüncü birtravmayı kaldırması çok zordur.

IX.4. AVRUPA BRL Ğ ’N N OLASI TAVRI

• Avrupa Birliği de sınırötesi operasyona karşı olduğunu açıkça ilan etmiştir.• Türkiye’de son dönemde bazı üst düzey yetkililerin terörün arkasında bazı AB

ülkelerinin ve hatta bizzat AB’nin olduğunu ima etmesi rahatsızlığa yol açmıştır.Gizli diplomasinin konuları medya kanalıyla Türkiye’nin AB karşısındaki pekçok kartını kaybetmesine yol açmıştır.

• Sanılanın aksine AB ülkeleri terör örgütüne karşı hiçbir önlem almıyor değildir.PKK AB ülkelerinin terör listelerinde yer almaktadır. Ayrıca son dönemdePKK’nın faaliyet alanlarında ciddi daralmalar vardır.

• Türkiye AB sürecinde ilerledikçe PKK faaliyetlerine vurulan darbelerartmaktadır. Buna rağmen durum ideal bir düzeyde değildir ve alınacak daha çokfazla önlem vardır. Ancak bu önlemler Türkiye’nin AB’ye meydan okumalarıveya ilişkilerin gerilmesi ile alınamaz.

• Bazı AB ülkelerinde PKK bağlantılı örgütler faaliyettedir ve bu konudaTürkiye’nin elinde önemli kanıtlar da bulunmaktadır. Sorun ilişkilerin daha çokdevletten devlete işlemesindedir. Bu konularda ABD’nin de Türkiye’ye paraleldüşündüğü görülmektedir. ABD ve Türkiye’nin AB nezdindeki girişimleriniarttırması sonuç alınmasını kolaylaştırabilir.

• Olası büyük çaplı bir sınır ötesi operasyon yukarıda sayılan çabalarıbaltalayacaktır. PKK’nın nispeten daha rahat hareket ettiği ülkelerde bununnedeni Türkiye’nin AB’nin bir parçası olmaması ve bazı çevrelerde hala normalbir devlet sayılmamasıdır. Normalleşme sürecinin Kuzey Irak gelişmeleri iletersine dönmesi süreci daha olumsuz bir yöne itebilir.

• AB içerisindeki Türkiye karşıtı lobi çok fazla maliyet yüklenmeden Türkiye’ninAB ile olan ilişkilerini durdurabilir, hatta Türkiye’nin tam üyeliği dosyasını birdaha açılması güç olacakşekilde kapattırabilir.

• AB, Ermeni meselesi ve Kıbrıs’ta Kuzey Irak’ın neden olduğu Türkiye karşıtıhavanın da etkisiyle Türkiye karşıtı radikal bazı kararlar alabilir.

IX.5. Iraklı Diğer Grupların Olası Tutumu

• Bağdat Yönetimi operasyona açıkça karşı çıkacak ve topraklarının hukuka aykırıolarak ihlal edildiğini öne sürecektir.

• Bağdat Yönetimi’nin tutumunu iki faktör sertleştirecek ya da yumuşatacaktır: Bufaktörler Iraklı Kürtlerin yapacakları lobi ve ABD’nin alacağı tavırdır.

• Iraklı gruplar Kürtler ile ilişkilerine göre tavır belirleyecektir.

Page 51: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 51/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

51

• Mukteda El Sadr grubu Türkiye ile ilişkileri en iyi olan gruplardan biri olaraktutumunu belli bir aşamaya kadar sertleştirmeyecektir. Sadr’ın en son açıklamasıilkeleri çerçevesinde tutarlıdır. Ancak Sadrşu an için Türkiye’ye karşı değildir veaçıklamaları daha çok göstermeliktir. Ancak operasyonun gerçek bir işgaledönmesi halinde sadr da dahil diğer gruplar da Türkiye’yi işgalci olarakdeğerlendirebilir.

• El Kaide, operasyona karşı olduğunu açıkladı. El Kaide de Türkiye’ye karşımanipüle edilebilecek bir örgüttür.

• El Hekim grubu Kürt gruplarla pazarlşıkları çerçevesinde Türkiye’ye karşı sert birtutum içine girebilir.

• Özellikle Sünni gruplar ile yakın bir temas sağlanmaz ise burada dahi sorunlaryaşanabilir. Çünkü Irak’ta hemen her siyasi grup aynı zamanda silahlı da bir grupve bir yönüyle teröre yakın yöntemler kullanıyorlar. Bu tür yapılar iseyönlendirme ve kışkırtmalara çok açıktırlar.

Page 52: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 52/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

52

X. SINIR ÖTES OPERASYON YAPILMALI MI? YAPILACAKSA NASIL?

• Sınır ötesi operasyon öncesinde tüm çözüm yolları denenmemiştir. Özelliklediplomasi alanında Türkiye’nin atabileceği adımlar bulunmaktadır. Bu adımlarıngecikmeden atılması gerekir. Özellikle ABD’nin işbirliğine ikna edilmesi, Irakmerkezi yönetiminin ve Kuzey Irak yerel yönetiminin desteğinin alınmasıkonusunda hala ümit vardır ve bu tür destekler sınır ötesi operasyonu gereksiz dekılabilir. Bu tür destekler hangi düzeyde alınırsa alınsın, isterse operasyonugereksiz kılmasın, en azından olası bir operasyonu kolaylaştırabilir.

• Sınır ötesi operasyona ihtiyaç duyulduğu en üst düzey askeri makamlarcabelirtilmiştir. Fakat konunun tek boyutu askeri boyut değildir. Sınır ötesioperasyon birkaç yüz teröristin öldürülmesi ile sonuçlanabilir. Fakat daha fazlakişinin terörist olmasına, Kuzey Irak’ta yeni terör odaklarının oluşmasına, KuzeyIrak’ta ve diğer bölgelerde Kürtçülüğün güçlenmesine de neden olabilir. Böyle biroperasyona karar verecek olan tek birim doğal olarak askeri birimler değildir.Sadece askeri hedefleri göz önünde bulundurmak hayati çok sayıda çıkara zararverebilir. Ayrıca orta ve uzun vadede askeri hedeflere de zarar verebilir.

• Çok başarılı bir sınır ötesi operasyon dahi Türkiye’nin PKK terörü sorununuçözemez. Çünkü sorunun kaynağı Kuzey Irak değildir.

• Teröristle mücadele ile terörle mücadele aynı değildir. Sınırötesi operasyontartışmalarında iki olgu karıştırılmaktadır.

• Sınır ötesi operasyonun hedefleri iyi tarif edilmemektedir. Hedefin PKK kamplarıdışına taştığı izlenimi edinilmektedir. Bölgede Türkiye’nin PKK’yı aşan çok dahahayati çıkarları da vardır. Kısa vadeli çıkarlar için daha önemli ve hayati çıkarları

zedeleme riski bulunmaktadır.• Sınır ötesi operasyon yapılacak ise bunun ön hazırlığı siyasi, diplomatik,ekonomik ve askeri açılardan iyi yapılmamıştır.

• Sınır ötesi operasyon ve terörle mücadelede iç aktörler arasındaki güvensizlik veiletişim eksikliği büyük bir sorundur ve operasyonun başarısını azaltabilir.

• Normalşartlarda seçim dönemlerinde riski büyük operasyonlardan kaçınılır. Eğerzaruri ise bu tür operasyonlar iç siyasette istismar edilmemeye çalışılır. Bu türoperasyonların başarısında içeride birlik içinde olunmasının hayati bir önemivardır. Eğer teknik olarak da mümkünsebu tür operasyonları seçimden sonrayapmakta büyük yarar bulunmaktadır .

• Sınır ötesi operasyon yapılacak ise bunun asker-yoğun bir yaklaşımla değil,teknoloji ve uzmanlık-yoğun bir yaklaşımla olması gerekir. 30-40 teröristin peşine5.000-10.000 asker ile düşülür ise hem kayıplar artacaktır, hem de sonuçalınamayacaktır. Operasyon daha ziyade terör uzmanı özel timler ile yapılmalı,daha az tecrübeli ve daha az eğitimli birlikler daha güvenli geri yerlerdekonuşlanmalıdır.

Page 53: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 53/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

53

• PKK Amerikan çıkarlarına, Barzani ve Talabani’nin geleceğe dönük planlarınazarar vermedikçe Türkiye PKK ile mücadelesinde yalnız kalacaktır. Bu nedenlePKK ile bu aktörlerin arasının açılması için gereklişartlar sağlanmalıdır.

• PKK’nın Türkiye’deki saldırıları Kuzey Irak’a taşınmalıdır. Böylece PKK terörübir Kuzey Irak gerçeği haline gelecektir.Şu ana kadar terör örgütü eylemleriniIrak’ta değil, Türkiye’de yapmaya özel bir önem vermektedir.

• Sınır bölgesinde tampon bölge kurma çabası yararlı olabilir. Ancak bu konudaIrak ve ABD’nin yardımını almak işleri kolaylaştırır. Bu ülkeler operasyonunsadece bu kısmında Türkiye’ye destek olsalar dahi yeterli olacaktır. Bu nedenleABD ile basın önünde geri alınması olanaksız sözlerle ilişkilerin gerilmesi bazısorunlara yol açabilir. Kısa zamanlı ve ani sayılabilecek bir operasyonda dış desteğin önemi az olabilir. Ancak aylarca, hatta belki de yıllarca sürmesi olasılığıolan bir operasyonda Türkiye’nin daha fazla dosta ihtiyacı olacaktır.

• Türkiye’nin sınır ötesi operasyon ile ilgili olarak bölgesel koordinasyon açısındanyapması gerekenler bulunmaktadır. Örneğin Kandil ve çevresi ile ilgili olarakranve Türkiye’nin eşgüdümlü hareket etmesi bu dağdaki kamplara büyük zararlarverebilir. ki ülke uçaklarının aynı anda yapacakları hava saldırıları, top atışları vebölgeye yapılacak nokta operasyonları sayesinde hem PKK kampları önemliölçüde zarara uğramış olur, hem de Barzani-Talabani ikilisine çok hayati birmesaj verilmiş olur.

• Sınır ötesi operasyon uzun süredir tartışılmakta, fakat bir türlügerçekleşmemektedir. Bu tartışmalar PKK’ca kullanılmakta ve rehavete,yılgınlığa kapılmış teröristlerini canlı tutmada bir araç olarak kullanılmaktadır. Bunedenle tartışmaların basın önünde yapılması ve konunun bazı boyutlarınıngereksiz yere gündemde kalması son derece sakıncalıdır.

• Türkiye karşısındaki cepheyi genişletmemelidir. PKK terörü ile birşekilde

ilişkisi olan her ülkeyi böylesine hassas ve riskli bir dönemde karşısına alarakTürkiye sadece operasyonun maliyetini arttırabilir. Son dönemdeki bazısuçlamalar Türkiye’nin karşısındaki cepheyi genişletir türdendir.

• Operasyonun kalıcılaşması riski bulunmaktadır. Özellikle tampon bölgeuygulaması yıllarca da sürebilir. Türkiye düzenli olarak Kuzey Irak’taoperasyonlar yapmak zorunda kalabilir. Bu da Türkiye ile Irak arasındakiilişkilerin savaş görünümünü almasına ve PKK’yı çok aşan bir boyuta geçmesineyol açabilir. Kısacası operasyonun sınırları iyi çizilmez ve birçok hedefin ucu açıkbırakılır ise Türkiye bölgede istemediği noktalara sürüklenebilir ve kendisiniistemediği yerlerde bulabilir.

• Operasyon Türkiye’yi ekonomik ve dış-iç siyasi hedeflerinden geri dönülmez birşekilde uzaklaştırabilir. Sıcak çatışmalar başladıktan sonra geri dönüş daha dazorlaşabilir. srail’in Lübnan’daki ve Filistin’deki uygulamalarına benzer bir yolagiren bir Türkiye’nin Ortadoğu’dan bir daha çıkması olanaksız bir hal alabilir. Budurumda srail’in aksine ABD’nin koşulsuz desteğine sahip olmayan Türkiye’ninIraklaşması da mümkündür.

• Kürt Sorunu istenmeyen bir yöne ve hızla kayabilir.Şu anda Kuzey Irak’ta belliölçülerde izole olan sorun Kuzey Irak ve Güneydoğu’nun Türk güvenlikgüçlerince birleştirilmesi sonucunda tek bir bölge haline gelebilir. Bu durumda

Page 54: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 54/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

54

PKK veya başka bir Kürtçü grup pan-Kürdist hedeflerine daha kolay ulaşabilir.Operasyonun büyümesi ve bölgesel ekonomiye darbe vurması halinde GüneydoğuAnadolu Bölgesi ile Kuzey Irak arasındaki benzerlikler olumsuz noktalardaaratabilir ve ülke bütünlüğü açısından riskler derinleşebilir.

• Türkiye’nin sınırları uluslar arası aktörlerce sıklıkla sorgulanmaya başlanabilir.• Operasyonun başarısız olması halinde terör örgütü daha çok militan ve

sempatizan bulabilir. Örgüt yeniden yükselişe geçebilir. Türkiye’nin tüm gücü ileyapacağı saldırı PKK’ya ağır bir darbe vuramaz ise güçlendirir.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta Barzani köylerini mağdur etmesi Barzani merkezliKürtçülüğü güçlendirebilir.

• Operasyon PKK’ya propaganda malzemeleri sağlayabilir ve bu sayede taraftarkitlelerini arttırmasına yol açabilir.

• Operasyonun içlere doğru kayması halinde diğer Iraklı aktörler ile karşı karşıyagelinebilir.Şii-Sünni ç Savaş’ı Türkiye’yi de hedef alabilir.

• Özellikle Kerkük ve Türkmenler sorununda Türkiye yalnız kalabilir. Barzani ve

Talabani halihazırda bazıŞii grupların desteğine sahiptir. Eğer operasyon genişlerve işgal görünümünü kazanırsa bazı Sünni ve diğer Şii gruplar da Irak’ı korumarefleksi ile hareket edebilir. Türkiye ile bu gruplar arasında çatışmaların başlamasıhalinde ise Türkiye-Irak ve Türkiye-Arap dünyası ilişkileri farklı dengelereoturabilir.

• Türkiye’nin operasyon esnasında yapacağı hatalar Türkler ve Kürtler arasındakalıcı hasarlara yol açabilir. Terör örgütü operasyon haberleri ile birlikte dahahareketli bir hale gelmiştir. Ayrıca çok sayıda terörist de sivil hayatta kamufleolmuştur. Hata ile bombalanacak bir köy, ya da yaşanacak bir trajedi Türkiye’ninoperasyona devam etmesini olanaksızlaştırabilir ya da operasyonun her türlümaliyetini katlanılamaz ölçüde arttırabilir. PKKşimdiden sivil kalkanlar

kullanmayı değerlendirmektedir.• Şu ana kadar somut desteğin alınabileceği ülkeler olarak ran ve Suriye ön plana

çıkmaktadır. Suriye’nin operasyon esnasında sessiz kalması ve kendi sınırınagelecek teröristleri yakalaması yeterli görünmektedir.ran ise Kandil Dağıüzerinde top atışları ve hava saldırıları ile Türkiye’ye destek verebilir. Ancakunutmamak gerekir ki ran şu ana kadar PKK konusunda çok da güvenilir birmüttefik olmamıştır. PEJAK saldırıları iki ülkeyi yakınlaştırdıysa da, PKK’nınson dakika pazarlıkları içinderan’ı hedef almaktan vazgeçmesi halinde dengeleryeniden değişebilir. Çünkü PKK hem ran’ı, hem de Türkiye’yi uzun süre hedef alamayacaktır. Bu durumda PKK’nın Türkiye’ye odaklanmasıran’dakifaaliyetlerini azaltmasına yol açabilir ve Tahran’ın duruşu şaşırtıcı bir şekildedeğişebilir.

• Operasyonun farklı mecralara kayması ve Bağdat ile Ankara arasındaki sorunlarınderinleşmesi halinde devreye uluslar arası kurumlar ve devletler girebilir veböylece sorun her açıdan Türkiye’nin kontrolünden çıkabilir.

• Türkiye’nin içeride ve dışarıda kamuoylarını hazırlamak için büyük vakitkaybettiğini söylemiştik. Ancak hiçbir önlem ve araç için tamamen geç kalınmış değildir. Dışarıda özellikle Terörle Mücadele Özel Temsilcisi’ne büyük görevler

Page 55: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 55/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

55

düşmektedir. Hızla Bağdat-Washington-Erbil-Ankara ve hatta buna Brüksel’i dekatarak yoğun görüşmelere başlanmalıdır. Türkiye’nin pozisyonuna diğerülkelerin destekleyici açıklamaları ile destek sağlanmalıdır. Temsilci ve ekibi 3.bir kol olarak dünya kamuoyunu olası bir operasyona ve Türkiye’nin diğer olasıgirişimlerine hazırlamalıdır.

• çeride ise asker-sivil uyumsuzluğu izlenimi giderilmelidir.Şehit cenazelerindebaşlayan kutuplaşma son derece tehlikeli bir sürece işaret etmektedir.Şehitlerinincenazelerinde dahi birlik olamayan bir ülkenin sınır ötesi operasyona girişmesizorlukları arttıracaktır.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’taçok fazla sayıda ve iç içe geçmiş boyutları bulunanulusal çıkarları vardır. Bu çıkarları tek boyutlu bir yaklaşım ilekoruyabilmek olanaksızdır. Siyaset, diplomasi, ekonomi ve askeri birimleruyum içinde çalışmadığı sürece bu alanların hiçbirinde kalıcı başarısağlayabilmek olanağı bulunmamaktadır.

• Sorunların birbiri ile bağlantısı olduğu muhakkaktır. Ancak sorunlar çözülürkenbu bağları azaltılmaya çalışılır. Sorunlar kademeli olarak, küçük parçalarhalinde çözülmeye çalışılır. Tüm sorunları bir operasyon ile çözebilmekolanağı yoktur. Bu nedenle özellikle askeri operasyonların hedeflerinin çok iyitespit edilmesi gerekir ve gerçekleştirilmesi güç gizli ajandalardan kaçınmakşarttır. Kuzey Irak’ta PKK terörü, Barzani-Talabani oluşumu ve Kerkük sorunubirbiriyle ilgisi bulunan, ancak birbirinden çok büyük farklar da içeren konulardırve ayrı ayrı ele alınarak çözülmeye çalışmaları gerekir. Hepinse dönük toptancıbir yaklaşım sorunları derinleştirebileceği gibi Türkiye’nin haklı olduğukonularda meşruiyet zeminini zedeleyebilir. Tüm bu sorunların her biri benzeriaraç ve yöntemlere gere duyabileceği gibi, birbiri ile ilgisi son derece az olanfarklı araç ve yöntemler de gerektirmektedir.

• Habur Sınır Kapısı’nın kapatılması, Kuzey Irak’taki Türk yatırımlarını geriçekmek gibi ‘önlemler’ tepkisel önlemlerdir. Ayrıca bu önlemler ancak birkez uygulanabilir. Eğer bundan sonra da sorunlar devam eder ise Türkiye’ninelinde bölgeyi etkilemede kullanabileceği kartlar yok denecek bir düzeyeinecektir. Sanılanın aksine Türkiye zaten bölgedeki ekonomik ve lojistikkatkılarını siyasi alanda kullanmaktadır ve Kürt Yönetimi Türkiye’ye olanbağımlılığının farkındadır. Sınır kapısındaki geçişlerde zaman zaman gözlenenyavaşlama ve hızlanmalar Türkiye’nin bu araçları kullanmaşekillerinden sadecebiridir. Irak Türkmenleri ile bu rapor için gerçekleştirilen görüşmelerde sorunlarınçözümünün Kuzey Irak’ın Türkiye’ye ekonomik ve diğer açılardan daha fazlabağlanmasından geçtiği özenle belirtilmiştir. Askeri alanda çok sert tepkiler ve

ekonomik alanda ilişkilerin bitirilmesi orta ve uzun vadede sınırın hemen ötesindeTürkiye’ye düşman bir oluşuma yol açar. Oysa Türkiye’nin uzun vadeli hedefiburada Türkiye’ye dost ve Türkiye ile entegre olmuş bir yapıdan geçmektedir. Bukonuda srail örneği iyi tahlil edilmek zorundadır. Türkiye’nin srail ilekıyaslandığında daha zayıf uluslar arası bağlantıları olduğu düşünüldüğündeyanıbaşında bir Filistin ya da Lübnan benzeri yapılar oluşturması halindekarşılaşacağı riskler daha iyi görülebilir. Unutmamak gerekir ki Kuzey Irak’taterörü besleyen ortam zenginlik ya da istikrar değil, tam tersine fakirlik ve

Page 56: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 56/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

56

kontrolü sağlayamayan zayıf idarelerdir. Kuzey Irak halkı ne kadar fakir olursa veyönetimi ne kadar güçsüz kalırsa PKK ve/veya yeni terör örgütleri o kadar kolayfaaliyetlerini sürdürebilirler. Türkiye’nin önceliği Kuzey Irak ve Türkiye’ninGüneydoğusu’nda teröristlerin istismarına yol açana dokuyu tamir etmektir.

Page 57: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 57/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

57

XI. ORTA VE UZUN VADEL ÖNER LER

XI.1. Kuzey Irak’ta Kürt Liderler ve Kürt Halkı

• Irak’ta Kürt liderler Barzani ve Talabani, ABD ve Batı’ya verdikleri destek veBatı medyasının manipülasyonlarının da etkisiyle gerçek birer halk hareketi liderive demokratisinin sembolleri olarak yansıtılmışlardır. Oysa ki yeri geldiğinde heriki lider de Saddam Hüseyin benzeri bir duruş sergileyebilmektedirler. Diğer birdeyişle Kürtçü hareketlerin sesi çok çıkmasına ve herkes bir Kürt halkındanbahsediyor olmasına karşın Irak’ta Kürtlerin modern anlamda bir ulusolabildiklerini söyleyebilmek zordur. Iraklı Kürtler halk olarak görüşleriniözgürce dile getiremektedirler.Çoğulculuk bizzat Barzani ve Talabani tarafındanbastırılmaktadır. şin aslına bakılacak olur ise ortada homojen bir halktan ziyadearalarında büyük farklar bulunan, henüz bir millet olmanın bilincine ulaşamamış gruplar bulunmaktadır.

• Barzani’nin zaman zaman sertleşen söyleminin bir nedeni de budur.Barzaniolmayan bir milleti Türkiye’den gelecek sert tepkilerin de katkısı ile olurhale getirmeye çalışmaktadır. Türkiye, Kürtçülüğe sert tepki gösterdiğinisanarak aslında Kürtçü hareketlerin en büyük destekçisi konumuna dadüşebilir. Bu nedenle kontrolsüz sert yanıtlar vermek doğru değildir.Özellikle Barzani-Türkiye ‘çekişmesi’ tenis oyununa benzememelidir. Barzanikanadından gelen her açıklamaya yanıt verilmemelidir. Bu bir iletişimden ziyademanipülasyondur.

• Türkiye, Iraklı Kürt liderler ile Iraklı Kürtler arasındaki farkları tespitetmelive buna göre hareket etmelidir.

• Mevcut Kürt yöneticiler üzerindedaha fazla demokrasi ve liberalleşme baskısı

yapılmalıdır.• Demokratikleşen ve liberalleşen Irak Kürtlerin kısa vadede Türkiye’nin aleyhineolacağı ve Türkiye’deki Kürtçülüğe destek olacağı savunulabilir. Oysa ki şuhaliyle Kürtler dış güçlerin her an kullanabileceği bir kart durumundadırlar vebunu kıracak en önemli araç bölgenin Türkiye benzeri bir yapıya kavuşmasıdır.Kürt demokratikleşmesi terörün de Kürt sorunun da önemli bir panzehiri olabilir.

• Irak Kürtleri üzerinde liderleri aşan iletişim kanallarının kurulması gerekir.• Şu anki durum Türkiye’nin lehine görülmese de orta ve uzun vadede Kürtleri

Türkiye’nin yanına çekebilecek projeler bugünden devreye sokulmalıdır.• Kürt liderler üzerinde Kürt halkının talepleri ciddi bir baskı oluşturmalıdır. Bu

sayede Kürt liderler daha pragmatist ve Türkiye ile ilişkilerde daha fazla destekarayışı içinde olacaklardır.

• Türkiye’ye yakın yeni Kürt isimler ve alternatif muhalifler ile iletişimkurulmalıdır.

• Kürtleşmiş ya da Kürtler üzerinde etkili Türkmenler ile iletişim güçlendirilmeli,Kürtlere yaklaşan Türkmenlere ‘hain’ gözüyle bakmaktan vazgeçilmelidir.

XI.2. Kürtçe ve Arapça Yayıncılık

Page 58: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 58/63

Page 59: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 59/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

59

• Bölgede Türk okulları açılabilir• Bölgeye yapılacak Türkçe, Kürtçe ve Arapça yayınlarda Açık Öğretim benzeri

programlar olabilir• Irak’lı Kürt, Arap ve diğer bilim adamları için gezi, araştırma ve diğer burslar

oluşturulabilir• Burslar için bir vakıf oluşturulması ve bursların kurumsallaşması çok yararlı

olacaktır.

XI.3. Ticari lişkiler

• Kuzey Irak, Irak Savaşı’ndan sonra Türk işadamları için önemli bir yatırım alanıhaline gelmiştir. Bunun bir kaç nedeni vardır: 1)lk olarak Talabani ve Barzanidaha çok Türk şirketlerini tercih ediyor. Bu sayede Türkiye’nin tepkisininazaltılabileceklerini düşünüyorlar, 2) Diğer ülke şirketleri belirlenen rakamlarabölgeye gelmek istemiyorlar. Güvenlik endişeleri Türklerin bir çok rakibiniortadan kaldırıyor, 3) Coğrafi yakınlık Türkşirketlerinin masraflarını azaltıyor, 4)Kültürel yakınlık anlaşmayı kolaylaştırıyor, 5) Psikolojik üstünlük. Türkiye halaKuzey Irak’ta çok önem verilen ve güçlü bilinen bir ülke, 6) Dil ve diğerkolaylıklar. Özellikle Türkşirketlerinin Türkiyeli Kürt işçileri tercih ediyorolması başta dil olmak üzere bir çok zorluğu ortadan kaldırıyor.

• Türkiye’de bazı kişiler Kuzey Irak Kürt bölgesinin Türkiye’den daha zenginolması halinde Türkiye’de Kürtçü akımların kendilerine bu bölgeyi örnekalacaklarını ve buranın Türkiye Kürtleri için de cazibe merkezi olacağını iddiaetmektedirler. Bu tür iddialar gerçekçi değildir. Cazibe merkezi olmanın tekkriteri zengin olmak değildir. Nitekim Suudi Arabistan, Kuveyt veyaran petrolgelirlerine rağmen bölgede cazibe merkezi olamamışlardır. Çünkü cazibe merkezi

olmanın birden fazla unsuru vardır. Gelirin nispeten adil dağılımı, mülkiyetinkutsallığı, liberal ekonomi ve demokrasi bunlardans adece birkaçıdır. Bu türözelliklerin bir kısmına ise ancak uzun ve yorucu tecrübelerden sonraulaşılabilmektedir. Barzani ve Talabani idareleri ile bölgenin diğer yönetimanlayışları arasında büyük paralellikler vardır ve Türkiye’nin yanında KuzeyIrak’ın cazibe merkezi olması zordur. Bu nedenle bölgenin ekonomik kalkınmasıTürkiye’yi korkutmamalıdır. Türkiye’yi endişelendirmesi gereken bu gelişmelerintamamen onun kontrolü dışında olması olmalıdır. Kaldı ki ekonomik açıdan daKuzey Irak hala bir cazibe merkezi değildir ve yakın bir zaman kadar da gelişmeTürkiye ortalamasının altında kalacaktır.Şu anda Kuzey Irakşehirlerine birkaçsaat elektrik verilebilmekte, içme suyu dahi yeterince sağlanamamaktadır. Altyapıyok denecek bir düzeydedir. Erbil’in gelişmişliği hala Diyarbakır’ın oldukçagerisindedir.

• Türkiye Irak’ın kuzeyinin zenginleşmesinden çok diğer Arap ülkelerine benzer biryapıda ilerlemesinden çekinmelidir. Diğer bir deyişle, Kuzey Irak’ın, kaynaklarınsadece birkaç kişi veya ailenin elinde toplandığı, geniş kitlelerin sadece birfigüran olarak görüldüğü toplumsal örneklere doğru ilerlememesinin yoluekonomik kalkınmadan geçmektedir ve Türkiye bölgede liberal ekonomininyerleşmesi için çaba sarfetmelidir. Irak’ta Kürtlerin toplu kalkınması ve

Page 60: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 60/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

60

aydınlanmasından çok, ekonomik ve siyasi gücün dar bir kadroya geçmesi büyükbir tehlike oluşturur.

• Kuzey Irak ekonomisinde yasa dışı oluşumların önüne geçilmelidir. Terörörgütleri sadece uyuşturucu ve insan kaçakçılığı değil, kaçak mazot ve malkaçırma gibi işlerden de beslenmektedir. Her türlü yasadışı faaliyet terörörgütlerinin işline yaramaktadır. Çünkü bu tür kar marjı yüksek işlerin korumasınısilahlı gruplar yapabilmektedir. Bu çerçevede Talabani, Barzani ve BağdatYönetimi’nin yasadışı organize suçlar ile başedebilecek güçleri, bilinçleri vetecrübeleri bulunmamaktadır. Bu nedenle başta çişleri Bakanlığı ve bağlıbirimleri olmak üzere Türk kurumlarının Irak’ta organize suçlarla mücadelekonusunda işbirliği geliştirmesi gerekmektedir. Bunun için AB, ABD veuluslararası kurumlardan da finansal destek sağlanabilir. Irak Kürtlerindengümrüklerde ve kaçakçılık ile mücadele eden diğer birimlerde görevli olanlareğitilebilir, ortak operasyonlar gerçekleştirilebilir vs. Bu tür ortaklıklar yanlış anlamaları da azaltır ve Türkiye’nin gerçek niyetlerinin bölgede daha sağlıklıanlaşılabilmesini sağlar.

• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta milyarlarca dolarlık bir iş hacmi oluşmaktadır. Nevarki bu hacim Türkiye’nin devlet desteğinden yeterince yararlanamamaktadır.Türkiye hızla bölgede destek ofisleri ve konsolosluklar açmalıdır.şadamları veişçilerine sahip çıkmalı, onları yerel uygulamaların insafına bırakmamalıdır.Türkiye’de bazı kesimler bu tür bir siyasetin Irak’ta Kürt devletini de facto olaraktanımak anlamına geleceğini iddia etmektedirler. Oysa ki bir devletin uluslabütünlüğünü ve gücünü yanıstan en önemli gösterge onun vatandaşlarına ne kadarsahip çıktığıdır. Bir devletin çıkarları, vatandaşlarının çıkarlarının toplamıdır.Eğer Irak’ın kuzeyinde binlerce Türk işçi ve işadamı olarak çalışıyor vemilyarlarca dolarlık bir çıkara sahip iseler Türkiye Cumhuriyeti devleti de orada

olmak zorundadır. Bu Türkiye’nin gücünü içeriye ve dışarıya en iyi gösterecekyaklaşımdır.• Kuzey Irak ile ilgili olarak bölgede yatırımı olan işadamlarıyla düzenli olarak

görüşmeler yapılmalıdır. Güvenlik konularında dahi bu kişilerin görüşlerinindüzenli olarak alınmasının büyük yararları olacaktır.

• Terör açısından bakıldığında fakir ve istikrarsız bir Kuzey Irak’ın Türkiye içinhem kendisi bir tehdit olabilecektir, hem de PKK benzeri terör örgütlerine uygunbir ortam sağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin ana hedefi Kuzey Irak’ta istikrarve ekonomik gelişme olamlıdır.

• Bölgedeki ekonomik canlanma Türkiye’nin Güneydoğusu’nda da ekonomikcanlanmaya, dolayısıyla teröre zemin hazırlayan ortamın ortadankaldırılmasına yol açabilir. Ancak herkesin kabul edeceği üzere Güneydoğu ileKuzey Irak arasındaki her türlü ilişki hassas ve riskli ilişkilerdir. Bu alandakigelişmeler iyi planlanmaz ve kontrollü gidilmezse süreç hızla tersine de dönebilir.Ekonomi alanında Türkiye tarafından ön hazırlıkların iyi yapılması gerekir.Öncelikle bu ilişkinin yükünü çekecek bir lokomatif gerekmektedir. Bu daşu aniçin Gaziantep olarak görülmektedir. Bu ile verilecek özel destekler sayesindeGaziantep kısa sürede yanına diğer illeri de alacaktır. Akdeniz sahillerindenKuzey Irak’ın içlerine kadar karayolu ve tren yolunun güçlendirilmesi

Page 61: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 61/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

61

gerekmektedir. Yol güvenliği ve güvenililirliği sağlanabilirse sadece Irak’ınkuzeyi değil, tüm Irak Türkiye’ye bir ölçüde bağımlı hale gelecektir.

• BölgeninTürkiye’ye bağlanmasında bir başka araç ise dünya ile bağlantısınınTürkiye üzerinden sağlanmasıdır. Karayollarına ek olarak güçlü bir demiryoluağı kurulmalıdır. Karayolu ile ticaret ve taşımacılık sınır kontrollerinigüçleştirmekte ve ticari ilişkilere de zarar vermektedir. Oysa demiryolu sayesindehem güvenlik kontrolleri rahatlayacaktır, hem maliyetler azalacaktır, hem de hızlıve güvenli bir ticaret sağlanacaktır. stanbul’dan Erbil, Zaho ve Süleymaniye’yekadar demiryolu ile gitmek kısa sürede mümkün olmalıdır. Bunun için hattınNusaybin’den Türkiye-Irak sınırına ve buradan da Irak’ın kuzeyine girmesigerekiyor.Şu anda hatlar Suriye üzerinden Bağdat’a ulaşmakta, hem doğrudan birulaşım olmamakta, hem de Kürt bölgelerine demir yollarıyla bağlantıkurulamamaktadır. Eğer hat Türkiye içerisinde uzatılır ve Kuzey Irak’a doğrudangiriş yapabilirse bu sayede stanbul-Kerkük hattı da kurulmuş olacaktır. ÇünküErbil ile Kerkük ve aşağı bölgeler arasında demiryolu bağlantısı bulunmaktadır.

• Türkiye ve Kuzey Irak arasında ulaşım şebekesini güçlendirmede bir diğerkatkıyı isesınıra yakın bir havaalanı oluşturacaktır. Sınırın Türkiye tarafındankurulacak ve sivil uçuşlara açık bir havaalanı sayesinde Kuzey Irak’ın sınırbölgesi de bir havaalanına kavuşmuş olur. Özellikle Zaho’daki son dönemdekibüyüme sayesinde bu havaalanı verimli olabilecektir. Türkiye havacılık alanındaGürcistan ile uyguladığı işbirliğini bu bölge ile de kurabilir. Bu sayede hemekonomik kalkınma ve entegrasyon hızlanacaktır, hem de Kuzey Irak’a geçişlerTürkiye üzerinden olduğu için bölgenin güvenlik kontrolleri daha kolay olacaktır.

XVI.4. Güvenlik lişkileri

• Türkiye tarafları ikna ederek ve aşamalı olarak sınır güvenliğinde daha etkili birhale gelmek zorundadır.

• Şu anda Türkiye’nin sınır ötesi operasyon ve sıcak takip haklarının yasaldayanakları yok denecek bir düzeydedir. Oysa Saddam Hüseyin dönemindekianlaşma genişletilerek ve süresi geniş tutularak yeniden gündeme alınabilir.Özellikle yeniden yapılanma dönemindeki Irak ile bir fırsatı bulunarak yasaldüzenlemelere gidilmelidir. Sınırın Irak tarafında da Türk askerine bazıayrıcalıklar tanınmalıdır. Ortak operasyon, sıcak takip, Irak tarafında bazı üslerelde edilmesi gereken hedefler olmalıdır.

• Irak sınırında güçlü istihbarat üslerine ihtiyaç vardır.• Özellikle Kuzey Irak’ta polis ve askerin eğitimi kademeli olarak Türkiye’ye

geçmelidir.• Türkiye’nin Kuzey Irak’ta bir tehdit olarak algılanması engellenmelidir. Bunu

kademeli olarak tersine çevirecek halkla ilişkiler kampanyalarına biran öncegeçilmelidir.

• Bölgenin güvenlik kurumları ile görüşmeler sıklaştırılmalıdır.• Orta ve uzun vadede bölgede teröre karşı mücadelenin önemli bir unsuru da Iraklı

Kürtler olmalıdır.

Page 62: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 62/63

Uluslararası Stratejik Ara ş tırmalar Kurumu

62

• Kuzey Irak’taki ekonomik, siyasi ve sosyal doku terör üretmeye ve mevcut terörörgütlerinin istismarına açıktır. Bu bölgede özellikle yasadışı gelir kapılarınınkapanması gerekmektedir. Bu çerçevede Bağdat ve Kuzey Irak güvenlikbirimlerine yasadışı organize suçlarla mücadelede destek verilmesigerekmektedir. Gerekirse buradaki görevliler Ankara’da veya yerinde Türkgüvenlik güçlerinin eğitiminden geçirilmelidir.

Page 63: Usak Rapor-kuzey Irak

8/6/2019 Usak Rapor-kuzey Irak

http://slidepdf.com/reader/full/usak-rapor-kuzey-irak 63/63

RAPORU YAYINA HAZIRLAYAN KURUM HAKKINDA

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (U.S.A.K.) sivil toplum kuruluşu (STK)statüsünde bir düşünce-araştırma merkezidir (think tank ). Çalışmalarını üye bağışları,kurucu işadamı üyelerinin katkıları ve hazırlamış olduğu proje ve raporlardan elde

ettiği gelir ile yürütmektedir.

Kurum 2004 yılında Ankara’da kurulmuştur. Gönüllü çalışanları ile birlikte USAKçalışmalarına katkı veren uzman ve bilim adamı sayısı 50 kişiyi aşmaktadır. Kurumbünyesinde çeşitli araştırma merkezleri yer almaktadır (Avrupa Birliği AraştırmalarıMerkezi ABAM; Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi ODAM; UluslararasıGüvenlik, Terör ve Etnik çalışmalar Merkezi UTEM gibi).

Kurum kitap yayınları dışında Journal of Turkish Weekly (www.turkishweekly.net)ve USAK Stratejik Gündem (www.usakgundem.com) adlı iki internet yayını dayapmaktadır. Kurumun çok sayıda uluslararası bilimsel indeksler tarafından tarananiki adet uluslararası bilimsel ve hakemli dergisi de yayındadır:Uluslararası Hukukve Politika (UHP) ve Orta Asya ve Kafkasya Ara ş tırmaları Dergisi (OAKA) .

Kurum hakkında daha fazla bilgi resmi sitesindenwww.usak.org.tr edinilebilir.Ayrıca rapor ve kurum hakkında sormak istediğiniz sorularınız için aşağıdakinumaraları arayabilirsiniz:

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu International Strategic Research Organization Adres: Süslü Sokak, No. 2, Mebusevleri, Tandoğan, Ankara, Türkiye

Tel: 0090 - 312 212 28 86 0312 - 212 28 87 0312 - 212 28 52 0312 - 212 28 75 0312 - 533 486 09 74 Fax: 0090 - 312 212 25 84 E-mail: [email protected]: http://www.usak.org.tr, http://www.isro.org.uk,http://www.turkishweekly.net, http://www.usakgundem.com