ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ …Bu çalışma Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu...
Transcript of ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ …Bu çalışma Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ Atakan EMİROĞLU İSTANBUL (4. LEVENT-HACIOSMAN ARASI) METRO TÜNELİNDEKİ MÜHENDİSLİK UYGULAMALARI
MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2010
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
İSTANBUL (4. LEVENT-HACIOSMAN ARASI) METRO TÜNELİNDEKİ
MÜHENDİSLİK UYGULAMALARI
Atakan EMİROĞLU
YÜKSEK LİSANS TEZİ
MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Bu Tez 02/07/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir. ……………….................... ………………………….. ……................................ Prof. Dr. Mesut ANIL Doç. Dr. Alaettin KILIÇ Doç. Dr. Suphi URAL ÜYE DANIŞMAN ÜYE ...………………............... ...……………………….. Doç. Dr. A. Mahmut KILIÇ Doç. Dr. Abdülazim YILDIZ ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Maden Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No:
Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü
Bu Çalışma Ç. Ü. Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: MMF2010YL10 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların
kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
I
ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ
İSTANBUL (4. LEVENT-HACIOSMAN ARASI) METRO TÜNELİNDEKİ
MÜHENDİSLİK UYGULAMALARI
Atakan EMİROĞLU
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
Danışman : Doç. Dr. Alaettin KILIÇ Yıl : 2010, Sayfa : 139
Jüri : Prof. Dr. Mesut ANIL Doç. Dr. Alaettin KILIÇ
Doç. Dr. Suphi URAL Doç. Dr. Ahmet Mahmut KILIÇ
Doç. Dr. Abdülazim YILDIZ İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından planlanan ve yapımı Garanti Koza
A.Ş/Alsim-Alarko A.Ş. ortak girişimi tarafından istenilen İstanbul Metrosu Darüşşafaka-Hacıosman arasındaki ilave kısmı inşaatı projesinde Hat 1 km: 22+805-24+515.487, Hat 2 km: 22+822.5-24+548.175 arasında yapılmış olan metro tünelini kapsamaktadır. Bu çalışma Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu (NATM) uygulanarak açılan bir tünelde yapılan mühendislik çalışmalarını içermektedir. Bunun için, metroların gerekliliği ve önemimden bahsedilmiştir. Dünya’daki ve Türkiye’deki önceden yapılmış metro çalışmalarına değinilmiş ve kaya sınıflama sistemlerinden bahsedilmiştir. Kaya ve zemin birimlerinin mühendislik özellikleri anlatılmıştır. Elde edilen bilgilerle tünel tipleri ve destekleri belirlenmiştir. Yapılan kazı çalışması ve destek terkiplerinde kullanılan malzeme hakkında bilgiler verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: İstanbul Metrosu, Kaya Sınıflandırma, NATM, Umbrella Arch, Tünel.
II
ABSTRACT
MSc THESIS
ENGINEERING APPLICATIONS IN ISTANBUL (BETWEEN 4th LEVENT-HACIOSMAN) UNDERGROUND TUNNELS
Atakan EMİROĞLU
ÇUKUROVA UNIVERSITY DEPARTMENT OF MINING ENGİNEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES Supervisor : Assoc. Prof. Dr. Alaettin KILIÇ Year: 2010, Pages: 139 Jury : Prof. Dr. Mesut ANIL : Assoc. Prof. Dr. Alaettin KILIÇ : Assoc. Prof. Dr. Suphi URAL : Assoc. Prof. Dr. Ahmet Mahmut KILIÇ : Assoc. Prof. Dr. Abdülazim YILMAZ
Study area planned by the Istanbul Metropolitan Municipality and Garanti Koza Construction Co. / Alsim-Alarko Inc. requested by the Istanbul Metro is a joint venture between Darüşşafaka-Hacıosman further part in the project of construcion of Line 1 km: 22+805-24 +515,487, Line 2 km: 22+822.5-24 +548,175 subway tunnels that have been made between the covers.
This study comprises engineering studies in a tunnel which has constructed and opened by using NATM.Therefore,importance and necessities of underground has been mentioned in this study.Undergrounds which are in Turkey and all over the World has been previously mentioned studies and rock classification systems have been mentioned.Engineering properties of rock and soil units are described.The tunnel types and supports by the information obtained was determined.Excavation and support were given information about materials used in the composition. Key Words: Istanbul Underground, Rock classification, NATM, Umbrella Arch,
Tunnel.
III
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans tez çalışmamda bilgi ve birikimi ile bana yol gösteren, bu tezin
oluşmasında yaptığı yardım ve katkılarından dolayı tez danışmanım Doç. Dr.
Alaettin KILIÇ’a teşekkür ederim.
Tez çalışmalarım sırasında kapısını aşındırdığım Arş. Gör. Ahmet
TEYMEN’e teşekkür ederim.
Bu tezin oluşmasında benden desteğini esirgemeyen arkadaşlarım Erdem
AYCAN ve Mertcan KENRU’ya teşekkürlerimi sunarım.
Tez çalışması için yaptığım araştırmalarda bana yardım eden ve bilgi akışı
sırasında her türlü kolaylığı sağlayan Özgün Şirketler Grubu Soner Temel
Mühendislik Genel Müdürü Öner YILMAZ’a ve şirket mühendislerine teşekkür
ederim.
Tezin çizelgelerinin oluşturulmasında ve tezin tüm aşamalarında yardım ve
desteğini esirgemeyen Eda GÜÇ’e teşekkür ederim.
Bugüne kadar benden maddi ve manevi desteğini esirgemeyen babam
Mustafa EMİROĞLU, annem Semiye EMİROĞLU, kardeşim Emirhan
EMİROĞLU’na teşekkürü bir borç bilirim.
IV
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ .............................................................................................................................I
ABSTRACT ............................................................................................................ II
TEŞEKKÜR ........................................................................................................... III
İÇİNDEKİLER ....................................................................................................... IV
ÇİZELGELER DİZİNİ ..........................................................................................VII
ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................................ XI
1. GİRİŞ ................................................................................................................... 1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ..................................................................................... 3
2.1. Tüneller .......................................................................................................... 3
2.2. Tünelcilikte Kullanılan Terimler ..................................................................... 3
2.3. Tünel Kazı Yöntemleri .................................................................................... 5
2.3.1. Aç-Kapa Tünel Açma Yöntemi ............................................................. 5
2.3.2. Delme ve Patlatma Yöntemi ile Tünel Açımı ........................................ 6
2.3.3. Makine ile Kazı ..................................................................................... 7
2.3.3.1 Tam Kesit Kazı Makineleri ....................................................... 7
2.3.3.1.(1). Kayada Tam Kesit Tünel Açma Makineleri ile
Tünel Açımı ....................................................................... 7
2.3.3.1.(2). Yumuşak Zeminlerde Tam Kesit Tünel Açma
Makineleri ile Tünel Açma ................................................. 8
2.3.3.2. Yarım Kesit Kazı Makineleri ................................................... 8
2.3.3.2.(1). Kayalarda Yarım Kesit Tünel Açma Makineleri
ile Tünel Açma .................................................................. 9
2.3.3.2.(2). Yumuşak Zeminlerde Yarım Kesit Tünel Açma
Makineleri ile Tünel Açımı ................................................ 9
2.4. Tünel Açma Yöntemleri ................................................................................ 10
2.4.1 Parçalı Kesit Yöntemleri ...................................................................... 10
2.4.1.1. Alman Yöntemi ..................................................................... 10
2.4.1.2. Belçika Yöntemi .................................................................... 11
2.4.1.3. Eski Avusturya Yöntemi ........................................................ 12
V
2.4.1.4. İngiliz Yöntemi ...................................................................... 12
2.4.1.5. İsviçre Yöntemi ..................................................................... 13
2.4.1.6. İtalyan Yöntemi ..................................................................... 13
2.4.2. Tam Kesit Yöntemi ............................................................................. 13
2.4.2.1. Tam Mekanizma Yöntemi ...................................................... 14
2.4.2.2. Ön Sağlamlaştırma Yöntemi .................................................. 14
2.4.2.3. Kalkan Yöntemi ..................................................................... 14
2.5. Tünel Çeşitleri .............................................................................................. 15
2.5.1. Hizmet Tünelleri ................................................................................. 15
2.5.1.1. Kanalizasyon Tünelleri .......................................................... 15
2.5.1.2. Alt Yapı Tünelleri .................................................................. 15
2.5.1.3. Enerji ve Su Tünelleri ............................................................ 15
2.5.2. Ulaştırma Tünelleri ............................................................................. 16
2.5.2.1. Demiryolu Tünelleri............................................................... 16
2.5.2.2. Yaya Tünelleri ....................................................................... 16
2.5.2.3. Metro Tünelleri ...................................................................... 16
2.6. Metro İnşaatlarının Dünya’daki ve Türkiye’deki Tarihçesi ............................ 17
2.7. Kaya Kütlesi Sınıflaması ............................................................................... 30
2.7.1. Kaya Yükü (Terzaghi) Sınıflaması ...................................................... 30
2.7.2. Kaya Kütlesi Puanlama Sistemi........................................................... 32
2.7.3. Q Sistemi ............................................................................................ 38
2.7.3.1. Asgari Bulon Boyları ............................................................. 46
2.7.3.2. En Büyük Desteksiz Açıklık .................................................. 46
2.7.3.3. Desteksiz Kalma Süresi.......................................................... 47
2.7.3.4. Tavan ve Duvar Destek Basınçları. ........................................ 47
3. MATERYAL VE METOD ................................................................................. 51
3.1. Materyal ....................................................................................................... 51
3.1.1. İnceleme Alanının Yeri ....................................................................... 51
3.1.2. Genel Jeoloji ....................................................................................... 53
3.1.2.1. Bölgesel Jeoloji ...................................................................... 53
3.1.2.2. Çalışma Alanının Jeolojisi ..................................................... 56
VI
3.1.2.2.(1). Neojen Çökeller ............................................................... 56
3.1.2.2.(2). Kartal Formasyonu ........................................................... 57
3.1.2.2.(3). Andezit ve Diyabaz Daykları ............................................ 57
3.1.2.3. Yapısal Jeoloji ....................................................................... 58
3.1.3. Mühendislik Jeolojisi .......................................................................... 59
3.1.3.1. Proje Alanında Yer Alan Zemin ve Kaya Tabakalarının
Mühendislik Özellikleri ......................................................... 59
3.1.3.1.(1). Zemin Tabakaları .................................................. 60
3.1.3.1.(1).(a). Katı Kumlu Kil Tabakası ............................................ 60
3.1.3.1.(1).(b). Orta Sıkı Kum-Siltli Kum Tabakası ............................ 61
3.1.3.1.(1).(c). Tamamen Ayrışmış Kaya ............................................ 61
3.1.3.1.(2). Kaya Birimleri ................................................................. 63
3.1.3.1.(2).(a). Grovak Kaya Birimi .................................................... 63
3.1.3.1.(2).(b). Kireçtaşı Kaya Birimi ................................................. 68
3.1.3.1.(2).(c). Şeyl Kaya Birimi ........................................................ 72
3.1.3.2. Fay Zonlarında Yaklaşık Mühendislik Özellikler ................... 75
3.1.3.3. Karst Problemi ....................................................................... 75
3.1.3.4. Yeraltı Suyu Durumu ............................................................. 76
3.1.3.5. Gaz Durumu .......................................................................... 78
3.1.3.6. Deprem Durumu .................................................................... 78
3.1.3.7. Kazılabilirlik .......................................................................... 80
3.1.4. Geoteknik Değerlendirme .................................................................... 81
3.2. Metod ........................................................................................................... 84
3.2.1. Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi ................................................ 84
3.2.1.1.Yeni Avusturya Tünel Açma Yönteminin Ana İlkeleri ............ 85
3.2.2. Tünel Kazı Çalışmalarında İlerleme .................................................... 96
3.2.2.1. Makine ile Kazı İlerlemesi ..................................................... 96
3.2.2.2. Patlatma ile Kazı İlerlemesi ................................................... 97
3.2.3. Önerilen Destek Sistemleri ve Uygulamaları ....................................... 98
3.2.3.1. Çelik Hasır ............................................................................. 98
3.2.3.2. İksa Montajı ......................................................................... 100
VII
3.2.3.3. Püskürtme Beton .................................................................. 100
3.2.3.4. Kaya Bulonu ........................................................................ 102
3.2.3.4.(a). Enjeksiyonlu Kaya Bulonları ............................... 102
3.2.3.4.(b). Swellex Tipi Bulonlar ......................................... 103
3.2.3.5. Süren Uygulaması ................................................................ 103
3.2.3.6. Zemin Çivisi ........................................................................ 103
3.2.4. Umbrella Arch .................................................................................. 104
3.2.5. Tünel Destekleme Tasarımı İçin Kaya Birimlerinin Tünelcilik ve
Mühendislik Açıdan Değerlendirilmesi............................................. 107
3.2.6. Projelendirme Parametreleri .............................................................. 119
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ........................................................................... 123
4.1. Tünel Tipleri ve Hat Bilgileri ...................................................................... 123
4.2. Tünel Destek Terkipleri .............................................................................. 127
4.2.1. Birincil Destek Terkipleri .................................................................. 127
5. SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................. 135
KAYNAKLAR ..................................................................................................... 137
ÖZGEÇMİŞ ......................................................................................................... 139
VIII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA
Şekil 2.1. Tünelde kullanılan terimler ....................................................................... 4
Şekil 2.2. Londra Metrosu ...................................................................................... 18
Şekil 2.3. Boston Metrosu ...................................................................................... 19
Şekil 2.4. Paris Metrosu .......................................................................................... 21
Şekil 2.5. Berlin Metrosu ........................................................................................ 22
Şekil 2.6. Newyork Metrosu .................................................................................. 23
Şekil 2.7. Moskova Metrosu .................................................................................. 24
Şekil 2.8. Ankara Metrosu ..................................................................................... 26
Şekil 2.9. İzmir Metrosu ......................................................................................... 27
Şekil 2.10. İstanbul Metrosu .................................................................................. 29
Şekil 2.11. Bursa Metrosu ...................................................................................... 30
Şekil 2.12. RMR değerlerine bağlı olarak tünel kazılarının ayakta kalma zamanı .... 36
Şekil 3.1. Proje alanının yeri ................................................................................... 52
Şekil 3.2. Çalışma alanının uydu görüntüsü ............................................................ 53
Şekil 3.3. Bölgesel jeoloji haritası (1) ..................................................................... 54
Şekil 3.4. Bölgesel jeoloji haritası (2) ..................................................................... 55
Şekil 3.5. Çok ayrışmış grovaklara ait tipik karot durumu ....................................... 64
Şekil 3.6. Orta derecede ayrışmış grovaklara ait tipik karot durumu ........................ 66
Şekil 3.7. Az ayrışmış-ayrışmamış grovaklara ait tipik karot durumu ...................... 67
Şekil 3.8. Çok-orta derecede ayrışmış kireçtaşlarına ait tipik karot durumu ............. 70
Şekil 3.9. Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşlarına ait tipik karot durumu .................. 71
Şekil 3.10. Orta derecede ayrışmış şeyl seviyelerine ait tipik karot durumu ............. 72
Şekil 3.11. Az ayrışmış-ayrışmamış şeyl seviyesine ait tipik karot durumu ............. 74
Şekil 3.12. Deprem kaynağı Kuzey Anadolu Fayının (KAF) Marmara Denizi
İçindeki Konumu ................................................................................... 79
Şekil 3.13. İstanbul ili deprem bölgeleri haritası...................................................... 79
Şekil 3.14. Yeraltı yapısının taşıyıcı kısmı .............................................................. 86
Şekil 3.15. Kayaç gevşemelerinin tünellere etkisi.................................................... 87
Şekil 3.16. Koruyucu bölge halkası ......................................................................... 87
IX
Şekil 3.17. Zamana bağlı olarak kayacın kendini tutma süresi ................................. 88
Şekil 3.18. Sağlamlaştırma kaplamaları .................................................................. 89
Şekil 3.19. Sağlamlaştırmada kullanılan ekipmanlar ............................................... 90
Şekil 3.20. Sağlamlaştırma için yapılan ölçümler .................................................... 91
Şekil 3.21. Taşıyıcı zon ve sağlamlaştırma halkası .................................................. 92
Şekil 3.22. Halka şeklindeki sağlamlaştırma kabuğu ............................................... 92
Şekil 3.23. Sistemin deformasyon durumu………………………………………….94
Şekil 3.24. İç ve dış kabuk ………………………………………………………….95
Şekil 3.25. Çelik hasır montajı yapılmış tünel kesiti………………………….…….99
Şekil 3.26. Montajı yapılmış iksa……………………………………………….….100
Şekil 3.27. Püskürtme beton uygulaması ………………………………………….101
Şekil 3.28. Umbrella Arch boruları ………………………………………………..105
Şekil 3.29. Montajı yapılmış süren, çelik hasır, iksa ve umbrella arch boruları…...106
Şekil 3.30.Umbrella ve zemin çivisi uygulamaları ile tünel açımı (1) .................... 106
Şekil 3.31. Umbrella ve zemin çivisi uygulamaları ile tünel açımı (2) ................... 107
Şekil 4.1. A tipi tünel enkesiti ............................................................................... 123
Şekil 4.2. T tipi tünel enkesiti ............................................................................... 124
Şekil 4.3. C tipi tünel enkesiti ............................................................................... 124
Şekil 4.4. P tipi tünel enkesiti ................................................................................ 125
Şekil 4.5. A1 tipi destek terkibi ............................................................................. 129
Şekil 4.6. A2 tipi destek terkibi ............................................................................. 130
Şekil 4.7. A3 tipi destek terkibi ............................................................................. 131
Şekil 4.8. A5 tipi destek terkibi ............................................................................. 132
X
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA
Çizelge 2.1. Tünel kazısı ve desteklenmesi için kayaçların sınıflandırılması
(Terzaghi Sınıflaması) ........................................................................ 31
Çizelge 2.2. Kaya kütlesi puanlama sistemi ............................................................ 33
Çizelge 2.3. Kaya tünellerinde RMR’ye dayalı destek rehberi ................................. 37
Çizelge 2.4. Q sistemi parametreleri........................................................................ 41
Çizelge 2.5. ESR değerleri ...................................................................................... 44
Çizelge 2.6. Q değerine bağlı kaya kütlesi sınıflaması ............................................. 45
Çizelge 2.7. Jeolojik Dayanım İndeksi .................................................................... 48
Çizelge 2.8. Önorm B2203 ..................................................................................... 49
Çizelge 3.1. Katı kumlu kil tabakası arazi ve laboratuar verileri .............................. 60
Çizelge 3.2. Orta sıkı kum-siltli kum tabakasına ait arazi ve laboratuar verileri ....... 61
Çizelge 3.3.Tamamen ayrışmış kaya seviyesine ait arazi ve laboratuar verileri........ 62
Çizelge 3.4. Çok ayrışmış grovak seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile
RMR-GSI değerleri ........................................................................... 64
Çizelge 3.5. Orta derecede ayrışmış grovak seviyelerine ait karot-mukavemet
verileri ile RMR-GSI değerleri ........................................................... 65
Çizelge 3.6. Az ayrışmış-ayrışmamış grovak seviyelerine ait karot-mukavemet
verileri ile RMR-GSI değerleri ........................................................... 68
Çizelge 3.7. Çok ayrışmış kireçtaşı seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile
RMR-GSI değerleri. ........................................................................... 69
Çizelge 3.8. Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşı seviyelerine ait karot-mukavemet
verileri ile RMR-GSI değerleri. .......................................................... 71
Çizelge 3.9. Orta derecede ayrışmış şeyl seviyelerine ait karot-mukavemet
verileri ile RMR-GSI değerleri ........................................................... 73
Çizelge 3.10. Az ayrışmış-ayrışmamış şeyl seviyelerine ait karot-mukavemet
verileri ile RMR-GSI değerleri .......................................................... 74
Çizelge 3.11. Sondaj kuyularına ait yeraltı su seviyeleri, tünel tavanı ve arazi
kotları ile karşılaştırılması ................................................................. 77
XI
Çizelge 3.12. Karşılaşılacak kaya birimlerine ait Q sınıflaması ve beklenen
muhtemel destek tipleri ................................................................... 108
Çizelge 3.1.3. Tünellerde karşılaşılacak kaya birimlerine ait CSIR (RMR)
sınıflaması ...................................................................................... 110
Çizelge 3.14. Hat 1 tünel güzergahı için kaya birimlerinin mühendislik ve
tünelcilik açısından sınıflandırılması ............................................... 112
Çizelge 3.15. Hat 2 tünel güzergahı için kaya birimlerinin mühendislik ve
tünelcilik açısından sınıflandırılması ............................................... 115
Çizelge 3.16. Tünel güzergahı çevresindeki kaya birimlerine ait minimum,
maksimum ve ortalama Q, RMR ve GSI değerleri........................... 118
Çizelge 3.17. Düşey profilde zemin parametreleri ................................................. 119
Çizelge 3.18. Sondaj noktalarında tünel çevresi için ortalama zemin
parametreleri ................................................................................... 120
Çizelge 4.1. Tünel tiplerine ait kilometreler………………………………………..126
Çizelge 4.2. Tünel tiplerine bağlı patlatma ile ilerleme ve patlayıcı madde
miktarı………………………………………………………………...127
Çizelge 4.3. Destek terkipleri ve kilometreleri……………………………………..128
Çizelge 4.4. Destek terkibine bağlı kullanılan malzeme miktarları………………. .133
1. GİRİŞ Atakan EMİROĞLU
1
1. GİRİŞ
Tüneller, uygun ulaştırma yapıları vasıtası ile aralarında doğal zorluklar ve
tehlikeler olan, iki yerleşim biriminin kesintisiz bir şekilde bağlantısını sağlayan
önemli mühendislik yeraltı yapılarındandır. Böylece dağlık arazi, nehirler ve denizler
gibi doğal engelleri, izin verilen güvenli ve elverişli ulaştırma sistemleriyle, iklim
şartlarından da etkilenmeyecek şekilde aşılması tüneller ile sağlamaktadır. Yolcu ve
yüklerin kesintisiz taşınabiliyor olması, bir toplumun gelişmesi ve sosyal olarak
refaha ulaşabilmesi için gerekli bir durumdur. Tünellerin faaliyet alanları,
güvenilirlik ve verimlilik içerisinde, kesintisiz ve uygun koşullarda ulaştırma
sağlamaktır.
Tünellerin, gelişmiş toplumlarda halkın günlük yaşamının önemli parçasını
oluşturduğu ilk çağlardan beri açıkça görülmektedir. İnsanlar yaşamlarını
sürdürebilmek, günlük faaliyetlerini devam ettirebilmek, gelişebilmek ve değişik
toplumlarla faaliyet içinde bulunabilmek için tünellere ihtiyaç duyulmuş ve bu
nedenle de M.Ö. II. yüzyıldan günümüze kadar tünelcilik çok büyük gelişmelere
sahne olmuştur. Tüneller, tarih boyunca her zaman kültürel açıdan gelişmiş
toplumlarda diğer toplumlara göre daha önce inşa edilmişlerdir ve bu toplumlar
teknik ve ekonomik güce de sahip olmuşlardır.
Artan dünya nüfusu ile oluşan ihtiyaçların karşılanabilmesi için insanların
ulaşım sorununu gidermesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu sorun, daha sonraları
insanların toplu yaşama geçmeleri ile oluşan şehircilik kavramını ortaya çıkarmış ve
ulaşım konusu büyük bir sorun haline gelmiştir. Şehirlerde nüfusun artmasıyla
günümüzde metropol denilen büyük şehirler oluşmuştur. Ulaşım konusu, bütün
büyük kentlerin en başta gelen ve hemen hemen hiç bitmeyen bir sorunu olmuştur.
Ulaşımdaki bu sorunu çözebilmek için büyük şehirlerde metro tünelleri yapılmaya
başlanmıştır.
Metrolar, insanların şehir içi taşımacılığında diğer taşıma araçlarına göre daha
güvenilir, hızlı ve daha fazla sayıda insan taşınabilmesine olanak sağlamıştır. Bu
avantajları ile büyük kentlerde şehir içi trafik sorununu çözmek için günümüzde
kullanılan en önemli alternatif taşımacılıktır.
1. GİRİŞ Atakan EMİROĞLU
2
Kentler için geliştirilmiş, toplu taşımacılığın bir türü olan metro, bütün
dünyada kullanılmaktadır. Birçok kentteki metrolar hızlı ve ucuz bir ulaşım olanağı
sağlayarak, özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde karayollarındaki trafik
sıkışıklığını azaltır. Kent merkezinde caddelerin, evlerin ve bazen de ırmakların
altında uzanan tünellerden geçen metro hatları, kimi yerlerde de yerin üstüne çıkar.
İlk metrolarda buharlı lokomotifler kullanılmış, günümüzde ise elektrik enerjisiyle
çalışan ve bilgisayarlı denetim sistemleriyle donatılmış metrolar kullanılmaktadır.
Metroların amacı: şehir içi yollardaki trafik sıkışıklığına çözüm getirmek ve
diğer taşıma sistemlerinin sınırlı olduğu kentlerde ulaşım sorununun çözümüne
yardımcı olmaktır. Bir metro treni 400-600 kişi taşıyabilmektedir. Aynı sayıda
insanı, karayolu ile taşıyabilmek için altı otobüs ya da yüz otomobil gerekmektedir.
Metro gibi büyük bir yatırımın giderlerini, satılacak metro biletlerinin
geliriyle kısa sürede karşılama olanağı olmadığından, metro yapımı için gerekli
parayı genellikle hükümet ya da kent belediyesi sağlar. Bir kentte metro yapılması
planlanırken, kentteki nüfus artışı, araba sayısı, insanların boş zamanlarını
değerlendirme ve yolculuk alışkanlıkları gibi etkenler de göz önünde bulundurulur.
Ayrıca metro sistemlerinin, kentler arası trenlerle, banliyö trenleriyle, karayolu,
denizyolu ve havayolu ulaşım sistemleriyle bağlantısı da sağlanmaktadır. Başarılı ve
modern metro sistemlerinde birbirine yakın istasyonlar arasında kısa aralıklarla hızlı
trenler çalışır.
Bu tezin amacı metro tünellerinde uygulanan tünel açma yöntemlerini
inceleyip kullanılan yöntemin nasıl uygulandığı hakkında bilgi vermek; uygulanan
yöntemde kazı işleminin nasıl yapıldığı, yapılan kazı sonrasında tünel
desteklenmesinin nasıl yapıldığı ve kullanılan destek elemanlarının neler olduğu ile
kullanılan destek elemanlarının miktarları hakkında bilgi vermektir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
3
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
2.1. Tüneller
Demiryolu, karayolu, yaya yolu, kanal, metro vb. gibi taşıma yolunun bir
kısmının yeryüzünden geçirilmesinin teknik bakımdan mümkün olmadığı ya da
ekonomik bakımdan uygun bulunmadığı yerlerde bu kısmın yeraltından geçirilmesi
için başvurulan sanat yapılarına tünel denir.
Tünel inşaatını gerektiren nedenler:
• Eğimi sınırlı olan güzergahlarda, dağlık arazide, yeryüzünden aşılamayan sırt
ve tepelerin geçilmesi amacı ile,
• Güzergahın bir kısmının önemli toprak kaymaları, kaya yuvarlanmaları veya
çığdan korunması durumunda,
• Demiryollarında, dağlık bir arazide yükseklik kazanmak amacı ile,
• İnşaatı ve bakımı fazla masraflı olan, kendini tutamayan zeminlerdeki büyük
yarmalardan kurtulmak için,
• İrtibat ve derivasyon galerileri gibi su getirme yapılarının bir kısmı olarak, pis
ve temiz suların izolesi, gaz boruları elektrik ve telefon kabloları vb. gibi
muhtelif tesislerin içinde toplandığı galeriler olarak şehir hizmetleri için,
• Yer üstü yapılarının çok pahalı olduğu yerlerdeki yolların genişletilmesi ve
yeni yolların açılmasının imkansız olduğu durumlarda veya kitle halinde çok
sayıda insanın taşınması gerektiği metro inşaatları için,
• Trafiği yoğun olan yolların veya bir yol ile demir yolunun aynı düzende
birbirini kesmesi istenildiği zaman,
• Birbirlerinden tepe, sırt, akarsu, boğaz vb. gibi doğal engellerle ayrılmış şehir
semtlerinin birleştirilmesi amacı ile tüneller açılmaktadır.
2.2. Tünelcilikte Kullanılan Terimler
Tünelcilikte, yatay düzlemle olan ilişkileri, derinliklere ve en kesitlere bağlı
olarak değişik terimlerle ifade edilir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
4
Yeraltında yatay veya eğik olarak yapılan girişi ve çıkışı olan iki ucu açık
boşluklara ‘tünel’, bir tarafı açık olana ‘galeri’, dik olarak yapılan kazılara
‘baca’(şaft), aşağıya eğimli olanlara ‘baş aşağı’, yukarıya doğru olanlara ‘baş
yukarı’, geniş daire veya buna yakın şekillerde olanlar ‘oda’ adını alır. Tünelin
üstünde bulunan zeminlere ‘örtü’ ve bunun kalınlığına da ‘örtü kalınlığı’ adı verilir.
Tünelin kazılması ile tünelden çıkarılan kütlelere ‘pasa’ denir. Herhangi bir metodun
uygulanmasında ve bir işlemin yapıldığı parçaya ‘ano’ adı verilir. Tünel en kesitinde
gösterildiği gibi; tünelin ilerlediği boşluğun alt kısmına taban ya da ‘radye’, yan
kısımlarına ‘ayak’ ya da ‘duvar’, üst kısmına da ‘tavan’ ya da ‘kemer’ denir.
Kemerin ayaklarla birleştiği noktaya ‘üzengi’, üzenginin üstünde kalan kısmına
‘kalot’, üzengi seviyesinin altında kalan kısmına da ‘stros’, ismi verilir (Şekil 2.1).
Şekil 2.1. Tünelde kullanılan terimler
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
5
2.3. Tünel Kazı Yöntemleri
Tüneller genellikle üç yöntemle açılır.
1. Aç-Kapa
2. Delme ve Patlatma
3. Makine ile Tünel Açma
2.3.1. Aç-Kapa Tünel Açma Yöntemi
Genellikle metro tünelleri, güzergah itibariyle ana yolların altından
geçebildiği gibi yüzeye yakın kısımların altından da geçebilmektedir. Taşıt yolunun
çığlardan korunması amacıyla yapılan çığ tünelleri, kanalizasyon tünelleri, içme suyu
tünelleri ve yeraltı geçitlerinin inşası ise açık havada yapılarak daha sonra üzerinin
örtülmesi, basit ve ekonomik bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yöntemde
önce kazı boşluğunun yanları betonarme kazık veya beton duvar perdesi ile
desteklendikten sonra, yüzeyden hendek şeklinde kazılarak açılmaktadır. Yeraltı
suları yüzeye yakınsa yeraltı su seviyesi düşürülür veya su derin kuyulara drene
edilir. Kenar ayakların örülmesinde hiçbir özellik yoktur. Tamamen açık havadaki
duvar örme usullerine göre yapılır. Tavanın oluşturulmasında eğer yeryüzünden
yeteri kadar derinlik varsa bir kemer oluşturulur. Bu kemer de açık havada
oluşturulduğundan fazla güçlükle karşılaşılmaz. Eğer yeryüzünden yeteri kadar
derinlik yoksa betonarme bir tavan oluşturulabilir. Yerleşim alanları içerisinde
yapılan kazı çalışmaları, gürültü ve trafiğin engellenmesi gibi sorunları nedeniyle pek
tercih sebebi değildir. Trafiğin gidişatını engellememek için seyyar köprüler
kullanılabilir. Aç-kapa tünel açma yönteminin diğer yöntemlerden farkı tavanda
tasman oluşmamasıdır. Bu nedenle çevredeki yapılara zarar vermeden geçilmesi
mümkündür. Ayrıca diğer yöntemlerle yeteri kadar yapılamayan izolasyon işlemi bu
yöntemle kolaylıkla yapılabilmektedir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
6
2.3.2. Delme ve Patlatma Yöntemi ile Tünel Açımı
Tünel açılacak yerdeki kayaçları hızlı ve ekonomik bir şekilde çıkarmak tünel
kazılarının esas amaçlarından biridir. Bu işlem yapılırken tünel duvarlarındaki
kayaçlara zarar vermemeye dikkat edilmelidir. İyi bir patlatma tasarımı ve kontrolü,
pürüzlülük ve zarar görmeyecek tünel çeperi durumuna göre yapılır.
Modern mekanize tünel açımında, delme patlatma yöntemi ile ilk aşamada
kayaç delinir. Kuyular ve delikler aynı zamanda kaya bulonları içinde ayrıca
açılabilir. Açılan deliklere önceden belirlenmiş cins ve miktarda patlayıcı madde
doldurulur. Patlatma işlemi, kurulan ateşleme mekanizması ile patlatma yapılarak
tamamlanır. Duman ve tozun dağılmasından sonra tavan temizlenerek aynaya
ulaşılır. Pasa alınarak püskürtme beton aynaya kadar yapılır.
Çapı 8 m den küçük olan ve iyi kalite kayaçlarda açılacak olan tüneller,
delme ve patlatma ile tek aşamada tam kesit olarak açılabilir. Kaya koşullarının
bozukluğu veya aynanın daha geniş olacağı tünellerde çekirdek yöntem uygulanır.
Bu yöntemde öncelikle üst kesit kaldırılır, kalot oluşturulur. Daha sonra iksası
yapıldıktan sonra stros oluşturulur. Bu durum gerek kazıyı gerekse iksa
uygulanmasını kolaylaştırır. Kötü tünel zeminlerinde önce küçük pilot tüneller açılır.
Tipik olarak bir tünel 1-3 patlatma safhası ile açılır. Her safhadaki ilerleme
uzunluğu kaya kitlesi ve çapına bağlı olarak sınırlıdır. Tünelde ilerleme ayna
genişliğinin %50-%90’ı kadardır.
Genel tünel problemleri, rutin koşullardan kaynaklanmaz. Özellikle bazı
kısımlarda lokal olarak bulunan aşırı kötü zayıf kayaçlarda sorun yaratmaktadır.
Delme-patlatma yöntemi ile tünel açmanın avantajları:
• Uzun yıllardır uygulanıyor olmasının verdiği tecrübe,
• Gerekli ilk malzemenin ve teçhizatının ucuzluğu,
• Her türlü kaya şartlarında uygulanabilmesidir.
Bu üstünlük kaya şartlarının tünel güzergahı boyunca değişmediği
durumlarda önemli olmayabilir. Fakat kaya şartlarının tünel güzergahı boyunca
değiştiği durumlarda ve çok yüksek mukavemetli kayaçlarda uygulanabilecek tek
yöntem olabilir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
7
Delme ve patlatma yöntemi ile tünel açmanın dezavantajları:
• Uzun zaman alır ve ilerleme yavaş olur.
• Aşırı sökülmenin önüne geçilemediğinden tünel çapını ve şeklini korumak
hemen hemen imkansızdır.
• Ne kadar hassasiyet gösterilirse gösterilsin, patlamanın sebep olduğu
gevşemelerden kaçınılmaz.
2.3.3. Makine ile Kazı
Tünel kazı makineleri ile yapılan tünel kazısı, patlamaya oranla daha az yıkıcı
ve bozucu olduğundan daha duyarlı tüneller içindir.
2.3.3.1. Tam Kesit Kazı Makineleri
Farklı tünel şartlarında ekonomik olarak kazı yapabilmektedir. Fakat bu
makinelerin satın alınması, çalışacak sahaya getirilmesi ve kurulması pahalıdır. Tam
kesit Tunnel Boring Machine (TBM)’in fiyatı tünel çapıyla orantılı olarak
artmaktadır. Eğer tünel uzunluğu 1 km den fazlaysa TBM’nin kullanımı ekonomik
açıdan olumlu sonuç vermektedir. Eğer tünel zemin koşulları sıkça değişiyorsa
patlatma, makine kazısına oranla daha ekonomik bir yöntem olur. Kayacın tahmin
edilenden sert veya yumuşak olması ya da beklenenden yüksek basınç seviyeleri ile
karşılandığında çalışma gecikebilir ve makine zarar görebilir.
2.3.3.1.(1). Kayada Tam Kesit Tünel Açma Makineleri ile Tünel Açımı
Bir tam kesit tünel açma makinesi, ön yüzeyinin çeşitli cins ve sayıda
kesicilerin yerleştirilmiş olduğu dönen bir kafa ile içinde gerekli cihazların ve
kumanda bölümünün bulunduğu silindirik bir gövdeden ibarettir.
Dönen kafa 4-10 dev./dk’lık bir hızla dönmektedir. Dönme hızı çapa bağlıdır.
Güç, elektrik motoru veya hidrolik disk motorundan sağlanır. Makinelerin çoğu
dairesel tünel açar, düşük kapasiteli bazı makineler ise tünel çapına göre değişik
şekillerde tünel açılabilmektedir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
8
2.3.3.1.(2). Yumuşak Zeminlerde Tam Kesit Tünel Açma Makineleri ile Tünel
Açma
Yumuşak zeminde tünel açmak için çok çeşitli tünel açma makineleri
geliştirilmiştir. Her birinde kazı pasasının atılması ve tünel kaplamasının yapılması
ile ilgili ekipmanlar farklıdır. Tünel açma makinelerinin (TAM) en belirgin özelliği
çok pahalı olmasıdır.
Genel olarak yumuşak zeminler için yapılmış TAM’lerin ön yüzeyi
kesicilerin yerleştirildiği bir silindirin aynaya döndürülerek itilmesi ile tam kesit
halinde kazı yapar.
Yumuşak zeminlerde kullanılan tam kesit tünel açma makinelerinden en
yaygın olarak kullanılanı dönen tekerlekli kalkan makinesidir. Bu makinelerde
kalkanın ön yüzeyinde, kesiciler yerleştirilmiş dönen bir tekerlek bulunur. Tekerlek
aynaya itildiğinde dönerken aynı zamanda ezerek, keserek veya kazarak tüneli
açarlar. Aynada kesilen ve kalkanın tabanına dökülen pasa, konveyör veya benzeri
ekipmanlarla geriye sevk edilir. Kesici kolların arası makineye göre açık veya kapalı
olabilmektedir. Yumuşak kil ve akıcı kum gibi malzemelerde kollar arası, bölümler
halinde kapalı olup pasanın içeri alınabilmesi için bir kısmı açılabilir. Bu makinelerin
saatteki verimi en fazla 6-7 m ye çıkabilir. Çapları 1-8 m arasında değişmektedir.
2.3.3.2. Yarım Kesit Kazı Makineleri
Yarım kesit tünel açma makineleri aynanın bir kısmını kazarlar. Manevra
kabiliyetleri daha fazladır. Belirli lokasyonlarda sınırlı sürülme uzaklıklarında
kolayca tünel içinde sokulabilir ve patlama için emniyet arz edecek bir mesafeye
çekilebilirler. Bu makineler, dayanımları düşük ve aşındırma özelliği az kayaçlarda
kazı yapabilirler. Masif ve yüksek dayanımlı kayaçlarda çalışmazlar. Bu makinelere
kollu tünel açma makineleri de denilmektedir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
9
2.3.3.2.(1). Kayalarda Yarım Kesit Tünel Açma Makineleri ile Tünel Açma
Kollu tünel açma makineleri, genellikle paletli olup bir kol üzerinde dönen
küçük bir kafaya yerleştirilmiş kesiciler yardımı ile kayayı delerler. Basınç
mukavemeti 1000 kg/cm2’ye kadar olan sert kayalarda kullanılmak üzere pek çok
çeşitleri vardır.
Kollu tünel açma makineleri kullanılırken yeterli bir ilerleme hızı için pasa
yükleme, taşıma kapasitesi, tozları yatıştırmak için su püskürtme sistemi ve
havalandırma sisteminin uygun olmasının yanında gerekli su ve enerjinin kesintisiz
sağlanması önemlidir. Bu makinelerde verimlilik tünel çapına, iksa sıklığına, kaya
mukavemetine ve kayanın diğer özelliklerine bağlıdır. Makinelerin kayayı kesebilme
dereceleri, kayanın basınç mukavemetinin yanında, kaya mukavemetine, basınç ve
kayma mukavemetleri arasındaki ilişkiye, minerallerin dizilişine, özellikle kuvars
gibi aşındırıcı tanelerin yüzdesine, tane boyutuna, tabakalanma ve eklemlenmeye
bağlıdır.
Bu makinelerde, makine ile ayna arasının temizlenmiş olması gerekmektedir.
Ancak bu şekilde kesici kafa ve kazı malzemesini kaldıran sistem çalışabilir. İksa
gerekiyorsa aynanın 2 m gerisinden takip edilecek şekilde yapılması gerekmektedir.
2.3.3.2.(2). Yumuşak Zeminlerde Yarım Kesit Tünel Açma Makineleri ile Tünel
Açımı
Genel olarak kayada kullanılan kollu tünel açma makineleri, yumuşak
zeminde de kullanılmaktadır. Yarım kesit makineleri, iri bloklar içeren yumuşak
malzemede, bir iksayı gerektirmeyecek kadar duyarlı olan malzemeye ulaşıncaya
kadar hemen her türlü zemin şartlarında kullanılabilmektedir. Yumuşak zemin
şartlarında, ilerleme hızı esas olarak daha yavaş olduğundan tam kesit açma
makineleri kadar ekonomik olmayabilir.
Çoğu durumlarda yumuşak zeminde çalışırken, kollu tünel açma makineleri
bir kalkanın içine yerleştirilmiş olarak kullanılır. Zemin şartlarına göre değişik tipte
yarım kesit kazıcılar da geliştirilmiştir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
10
2.4. Tünel Açma Yöntemleri
Tünel açma yöntemleri parça ve tam kesit yöntemleri olarak iki bölümde
incelenmektedir. Yalnız Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi, tünel açma
çalışmalarında büyük bir gelişmeye yol açtığından ayrı bir bölüm olarak
incelenmektedir.
Hem tünel açma yönteminin belirlenmesinde hem de sağlamlaştırma türünün
seçiminde kayaç özelliklerinin büyük önemi vardır. Kayaçların ayrışma derecesi ve
çatlak sıklığına bağlı olarak, seçilmesi gereken tünel açma yöntemleri ve
sağlamlaştırma tipleri doğru seçilmelidir.
2.4.1. Parçalı Kesit Yöntemleri
Parçalı kesit yöntemlerinde ilk önce nakliye amacıyla tavan ve taban
galerileri sürülmekte, daha sonra diğer parçalar pano halinde alınmaktadır. Bu
yöntemlerde önemsiz deformasyonlar dikkate alınmamaktadır. Bu bölüme giren
başlıca yöntemler aşağıda özetlenmiştir.
2.4.1.1. Alman Yöntemi
Bu yöntem çekirdek yöntemi olarak da bilinir. Önemini kaybetmiş olmasına
rağmen son yıllarda büyük kesitli yeraltı yapılarının kalot kazılarında
kullanılmaktadır. Bu yönteme göre; önce iki adet yan ayak galerisi ve tavan galerisi
sürülür, bu çalışmayı izleyen zaman içinde duvarlar örülür. Daha sonra yan ayak
galerilerinden tavan galerisine doğru bunları birleştirecek şekilde tünel boyunca
galeriler açılır. Bu işlemlerden sonra, çekirdek bölümüne oturtulan kısa boylu
destekler yardımıyla büyük deformasyonların önüne geçilir. Daha sonra tavanın
örülmesi gerçekleştirilir ve tavan kaplaması tamamlanır. Son olarak ortadaki
çekirdek bölümü alınarak taban kaplaması işlemine geçilerek tünel bitirilmiş olur.
Yöntemin avantajları:
• Açılan galerilerden sonra özellikleri bilinen bir formasyonda çalışması,
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
11
• Tavan kemerinin sağlam destekler üzerinde bulunması ve masrafsız
olmasıdır.
Yöntemin dezavantajları:
• Çalışma alanının çok dar olması,
• Zaman kaybının fazla olması,
• Galeri gerilmelerinin değişik yön ve şiddette ortaya çıkması olarak
sıralanabilir.
2.4.1.2. Belçika Yöntemi
Bu yöntemin ana ilkesi tavan kayacının dengesini korumaktır. Bunun için
tavan galerisi sürülmekte ve kalot kazısı bitiminden sonra derhal kaplanmalıdır.
Tavan kaplandıktan sonra diğer parçalar anolar halinde alınmaktadır.
Belçika yönteminde; bir tünele değişik çalışma alanları oluşturulduğu gibi,
her şantiyenin birbirini izleyen anolarında da birer ekibin çalışma olanağı
olduğundan ilerleme hızını arttırmak mümkündür. Bu yöntem; zeminin kendini
tutma derecesi ve tünel kesitinin büyüklüğü gibi bazı özel durumlar karşısında
değişikliklere uğrayarak uygulanabilmektedir. Büyük basınçlara maruz kalındığında
gövdenin yanlarında bacalar oluşturulur ve bunlara beton ayaklar dökülür. Bu durum
maliyetin yükselmesine yol açar. Tavan ve taban galerileri ortadan bir bacayla
birleştirilerek nakliyat galerisiyle sürekli irtibat sağlanır. Plastik deformasyonlara
yatkın, orta ve az sağlam kayaçlarda başarı ile uygulanmaktadır.
Yöntemin avantajları:
• Tavanın kısa sürede sağlamlaştırılabilmesi,
• Ağaç tüketimi çok az olması,
• Kaya duyarlılığının sağlanması,
• Sürekli kazıya uygun olmasıdır.
Yöntemin dezavantajları:
• Tavan ve taban kaplamalarının çabuk yapılmasının gerekmesi,
• Çalışma alanının dar olması şeklinde sıralanabilir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
12
2.4.1.3. Eski Avusturya Yöntemi
Uzunluğu az, kesiti geniş olan tünellerde uygulanan bir yöntemdir. Önce
tavan ve tabanda nakliye galerileri açılır, kazı yukarıdan aşağıya doğru yapılır.
Kaplama ise aşağıdan yukarıya bütün parçalar alındıktan sonra yapılır. Bu yöntem
fazla ağaç tüketimi ve taş duvar kaplamasından dolayı yüksek maliyetlere ulaşır. Son
zamanlarda çelik ya da çelik-ağaç kombinasyonları ve sağlamlaştırma amacıyla
püskürtme beton uygulaması yaygınlaşmaktadır.
Tavan ve taban galerisi her 50-60 metrede bir bacalarla birleştirilerek, taban
galerisi nakliyat amacıyla kullanılır.
Yöntemin avantajları:
• Çalışma alanı fazla olduğundan ekonomik ve hızlı bir yöntemdir,
• Her çeşit jeolojik yapıya ve değişken koşullara uyum sağlayabilir,
• Her galeri açıklığında destekler tabana yerleştirildiğinden yüksek basınçlı
ortamlarda çalışmak emniyetlidir.
Yöntemin dezavantajları:
• Ağaç tüketimi fazladır,
• Çalışma alanı dardır,
• Taban kaplamasındaki gecikme olumsuz sonuçlar yaratabilir. Kalıcı
kaplamanın gecikmesi, geçici desteklemenin pahalı olmasına ve kaya
sağlamlığının azalmasına neden olur. Bu yöntem kum, çakıl gibi akıcı ve kil
gibi plastik davranışlı kayaçlar dışındaki kayaçlarda başarı ile uygulanır.
2.4.1.4. İngiliz Yöntemi
Bu yöntem tüm özellikleri ile Eski Avusturya Yöntemi’ne benzer. Ancak
Eski Avusturya Yöntemin’den daha az parçalı olduğundan daha sağlam ve az baskılı
kayaçlarda uygulanır. Ayrıca tünel ve enkesitin küçük olduğu durumlarda daha
başarılı olarak çalışır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
13
2.4.1.5. İsviçre Yöntemi
Bu yöntemde önce taban galerisi açılır. Bu galeriler araştırma galerileri gibi
önde ilerler ve nakliyat amacıyla kullanılırlar. Sonra bu taban galerisi tavana kadar
genişletilir. Tavana ulaşıldıktan sonra yan parçalar aşağı doğru alınır. Kaplama
aşağıdan yukarıya doğru yapılır.
Yöntemin avantajları:
• Sağlam kayalarda kazı kolaylığı sağlar,
• Çalışma sahası geniştir.
Yöntemin dezavantajları:
• Yoğun bir şekilde geçici ağaç tahkimat kullanılır,
• Ağaç tüketiminin yüksek olmasıdır.
2.4.1.6. İtalyan Yöntemi
Çok plastik ve akışkan kayalarda uygulanan, ender bir yöntemdir. Yöntemin
temel prensibi, kazı öncesinde arın ve tünel cidarının rijit plakalarla kaplanmasıdır.
İlerleme sırasında rijit plakalar kaldırılır, kazılan kısımlar rijit plakalarla hemen
yeniden desteklenir. İlerleme oldukça yavaştır. Kalıcı rijit tabakalar ayrıca bir iç
kaplamayla sağlamlaştırılır. Bu yöntem küçük kesitli tünellerde tam kesit şeklinde de
uygulanabilir.
2.4.2. Tam Kesit Yöntemi
Bu tip yöntemlerde öngörülen tünel profili bir defada alınır. Metro tünelleri
gibi deformasyonlara izin verilmeyen ortamlarda kullanılan yöntemlerin en
önemlileri aşağıda verilmiştir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
14
2.4.2.1. Tam Mekanizma Yöntemi
Kazı ve nakliye mekanize olarak yapılır. Destekleme, kazıyı takiben
gerçekleştirilir. Bu yöntem en hızlı tünel açma yöntemidir. Özel araç-gereçlere
gereksinim göstermesi ve ilk yatırım maliyetinin yüksek olması nedeniyle ancak
uzun ve dairesel kesitli tünellerin açımında ekonomik olmaktadır.
Yöntem, elastik davranışlı olan, akma göstermeyen, kolay kazılabilen,
yumuşak veya yarı sert kayaçlarda uygulanma alanı bulur. Son zamanlarda
teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha sert kayaçlar kazabilen makineler
kullanılmaya başlanmıştır.
2.4.2.2. Ön Sağlamlaştırma Yöntemi
Pahalı ve çok zaman alan bir yöntemdir. Bu yöntem; akıcı, duray olmayan ve
fazla su içeren kayaçlarla, kaya patlamalarının olduğu yüksek dağ tünellerinin
açılmasında kullanılır. Kazıdan önce dondurma ve enjeksiyon yöntemleri tek tek ya
da beraberce kullanılarak kayanın mekanik sağlamlığı arttırılır. Kaya içindeki suyun
yaratacağı tehlike böylece ortadan kaldırıldıktan sonra kazıya başlanır.
2.4.2.3. Kalkan Yöntemi
Çok plastik ve akıcı kayaçlarda kullanılır. Yeryüzünde olabilecek
deformasyonları önlediğinden, yerleşim merkezlerinin altından geçen tünel ve
metrolarda kullanılabilen bir yöntemdir. Ancak ekonomik bir yöntem olmadığından
diğer yöntemlerin uygulanamadığı durumlarda son çare olarak başvurulur.
Yöntemde kazı sürekli olarak yapılır. Kullanılan kalkan, kazı arını ve tünel
duvarını desteklemektedir. Kalkanın gövdesi, hidrolik baskı pabuçları ile
desteklenirken, ileriye itilen kesici uçlar arasına saplanır. Böylece güvenli bir çalışma
ortamı sağlanır. Destekleme; tünel boyunca, tünel kesiti genişliğinde olan tüp ile
sağlanır. Sağlamlaştırma, diğer yöntemlerdeki gibi yapılır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
15
2.5. Tünel Çeşitleri
2.5.1. Hizmet Tünelleri
2.5.1.1. Kanalizasyon Tünelleri
Şehir içerisine yapılan, atık suların şehir dışına çıkarılması ve arıtma
tesislerine ulaştırılmasında kullanılan tünellerdir. Bu tünellerde en önemli konu
tünelin iç yalıtımının çok iyi yapılmasıdır. Çünkü tünellerden geçen atık suların
içinde bulunan kimyasal maddeler tünel duvarlarına zarar verebilirler. Diğer önemli
bir hususta sızıntının zararlarını önlemektir. Bu nedenle tünel duvarlarında aside
karşı mukavemet kazandıran kimyasal maddeler karıştırılmış tuğla kullanılır. Tünelin
boyutları semtlere göre değişim gösterebilir.
2.5.1.2. Alt Yapı Tünelleri
Büyük yerleşim bölgelerinde enerji, telefon kabloları ve diğer kabloların
yerleştirilmesi, gaz, su ve diğer kamu hizmetlerinin sağlanması için yapılır. Boyutları
genellikle yaya tünelleri kadar olmaktadır. Diğer tünellerden farkı, eğimi çok olan
giriş rampası yerine düşey şaftlar kullanılmasıdır.
2.5.1.3. Enerji ve Su Tünelleri
Hidroelektrik enerji elde etmek amacıyla barajda toplanmış suyun tribün
merkezine nakledilmesi için tüneller yapılır. Su, tam cidara kadar dolu olduğundan
tünelin içerisine büyük su basıncı gelebilir. Bu nedenle dairesel veya at nalı kesitli
tüneller daha uygundur.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
16
2.5.2. Ulaştırma Tünelleri
2.5.2.1. Demiryolu Tünelleri
Ulaştırma tünelleri arasında en önemli yeri alırlar. Çünkü demiryolu
kullanımının gelişmesine paralel olarak, tünelcilik tekniklerinde ilerleme
kaydedilmiştir. Demiryolu tünelleri nehir, su kanalları ve boğaz altlarında veya
dağlık bölgelerin içerisinde inşa edilebilir. Tek hatlı demiryollarında 4.5 m ile 6 m
genişlikte, çift hatlı demiryollarında 8 m ile 9 m lik genişlikte açılırlar.
2.5.2.2. Yaya Tünelleri
Gerektiğinde küçük kesitli, eğimi fazla olabilecek şekilde şehir içerisinde,
trafik yoğunluğunun çok sık olduğu yerlere yapılır. Giriş ve çıkışlarda eğim fazla
olursa asansörler kullanılır. Yaya tünelleri genişliği 3 m den, yüksekliği ise 2.50 m
den daha küçük tutulmamalıdır. Şekilleri ise dikdörtgen veya tercihen kemer veya
daire şeklinde olabilir.
2.5.2.3. Metro Tünelleri
Kullanım alanlarına göre otoyol ve ana güzergah üzerinde, yerleşim
bölgelerinin içerisinden geçilmesi durumunda inşa edilirler. Demiryolu tünellerinden
boyutları ile ayrılırlar. Şehir içerisindeki trafik yoğunluğunu azaltmak amacı ile
metro tünelleri hizmete konulmaktadır.
Hızlı ulaşım, metro, raylı sistem, toplu taşımacılık ve benzeri terimler,
genellikle şehir içlerinde raylı bir teknolojiye dayalı ulaşım anlamını taşımaktadır.
Bunların en önemli özellikleri, yüksek sayıda insan taşıyabilmeleri ve sık sefer
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
17
sayılarıdır. Bu sefer sıklığı için tavsiye edilen on dakikada bir ya da daha sık bir
değerdir. Ayrıca diğer ulaşım yöntemlerinden daha farklı bir kotta yer alırlar.
Dünyanın birçok yerinde genel adı ‘metrodur’. Metro, ‘metropolitan’ veya
‘metropolis’ kelimesinden kısaltılarak kullanılmaktadır. Londra’da ‘underground’
denilmektedir. Kuzey Amerika ve İskoçya’da ‘subway’ olarak kullanılır. Ancak Los
Angeles ve Washington’da ‘metro’ adıyla anılmaktadır. Hızlı ulaşım, şehrin altında,
yüzeyde ya da yükseltilmiş bir seviyede (havai hat) olabilmektedir. Genellikle
şehirlerin merkezlerindeki ağlar yerin altında yapılandırılır. Şehir dışına gidildikçe
yüzey hatlarında artmalar görülür. Ancak günümüzde yeraltı, yüzey ve yükseltilmiş
hatlar şehirlerin içlerinde de çalışmaktadır. Amerika’daki subway ve Amerika
dışındaki underground terimleri, genellikle yerin altındaki toplu ulaşım sistemleri
için kullanılmaktadır. Bazı şehirlerde subway terimi sistemin tamamı için kullanılır
ancak dünyada en sık kullanılan kelime metrodur. Yükseltilmiş hatlarda yapılan hızlı
ulaşım, Chicago’da ‘El’ ya da ‘L’ olarak anılır. İngiltere’de ise Doğu Londra’daki
‘Docklands Light Railway’ (DLR)’de olduğu gibi hafif raylılar yükseltilmiş olmak
zorunda da değildir. Metrolarda kullanılan trenler genellikle insanlar (operatör)
tarafından kullanılır ancak Singapur ve Londra’da bazı hatlar insansız ve tam
otomatiktir. Bunun yanında Londra’da ‘Tube’, Asya ülkelerinde ‘MRT’ (mass rapid
transit), Almanya’da ‘U-Bahn’, İskandinavya’da ‘T-Bane’, Arjantin’de ‘Subte’
kelimeleri kullanılmaktadır (Köksal, 2007).
2.6. Metro İnşaatlarının Dünya’daki ve Türkiye’deki Tarihçesi
Dünyanın en eski metro sistemi olan Londra metrosu, yerin altındaki
tünellerinin şekilleri nedeniyle ‘Tüp’ diye adlandırılır. Londra metrosunda, ilk sefer
10 Ocak 1863’te yapıldı. Metro, 415 km uzunlukta, 274 istasyon sayısı ve 12 aktif
hat ile faaliyet göstermektedir. Her gün 3 milyonu aşkın kişinin ulaşım için
kullandığı Londra metrosunda, platformlar kameralarla izlenmektedir. Toplam
güzergah uzunluğu 415 km olmakla birlikte birçok istasyon birkaç hat tarafından
kullanılmaktadır. Londra metrosundaki hatlara bakıldığında; Circle Hattı, 26.5 km
uzunluğunda olup 36 istasyon bulunmaktadır. Metropolitan Hattı, 65.3 km
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
18
uzunluğunda olup 34 istasyon bulunmaktadır. Hammersmith & City Hattı, 25.4 km
uzunluğunda olup 28 istasyon bulunmaktadır. District Hattı, 64.5 km uzunluğunda
olup 60 istasyon bulunmaktadır. Northern Hattı, 59.1 km uzunluğunda olup 52
istasyon bulunmaktadır. Central Hattı, 73.3 km uzunluğunda olup 50 istasyon
bulunmaktadır. Waterloo & City Hattı, 2.4 km uzunluğunda olup 2 istasyon
bulunmaktadır. Bakerloo Hattı, 23.6 km uzunluğunda olup 25 istasyon
bulunmaktadır. Piccadilly Hattı, 65.6 km uzunluğunda olup 52 istasyon
bulunmaktadır. Victoria Hattı, 21.3 km uzunluğunda olup 16 istasyon bulunmaktadır.
Jubilee Hattı, 37.2 km uzunluğunda olup 27 istasyon bulunmaktadır. Docklands
Light Railway Hattı, 34 km uzunluğunda olup 40 istasyon bulunmaktadır (Şekil 2.2).
Şekil 2.2. Londra Metrosu (http://www.urbanrail.net)
Kuzey Amerika’daki ilk ulaşım amaçlı tüneller, 1 Eylül 1897’de işletmeye
açılmış olan Boston’daki ‘Yeşil Hat’ adıyla anılan kesimdir. Boston metrosunun ilk
tasarımı dört hat olan ve hafif vagonların çalışacağı iki istasyondan oluşan bir
güzergahtı. Boston metrosunda daha sonradan yapılan inşaat çalışmaları uzun
trenlere göre yapılmıştır. Yeşil hatta hala hafif vagonlar çalışmaktadır. 1901’de ağır
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
19
vagonlar diğer hatlarda devreye sokulmuştur. Boston metrosundaki hatlara
bakıldığında; Green Hattı, 36.4 km uzunluğunda olup 65 istasyon bulunmaktadır.
Red Hattı, 33 km uzunluğunda olup 22 istasyon bulunmaktadır. Blue Hattı, 9.5 km
uzunluğunda olup 12 istasyon bulunmaktadır. Orange Hattı, 18 km uzunluğunda olup
19 istasyon bulunmaktadır. Silver Hattı, 1.6 km uzunluğunda olup 3 istasyon
bulunmaktadır (Şekil 2.3).
Şekil 2.3. Boston Metrosu (http://www.urbanrail.net)
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
20
Paris’in sembollerinden biri haline gelen Paris metrosunun başlangıç hattı 19
Temmuz 1900 yılında, Dünya Fuarı Evrensel Sergisi sırasında törenle açılmıştır.
Toplamda 211 km uzunluğunda olup 16 hatlıdır. Hatlar 1’den 14’e kadar
numaralandırılmış ve iki tane de 3bis ile 7bis adı verilmiş küçük hat mevcuttur.
Bunlar önceleri 3. ve 7. hatların birer kollarıyken daha sonra bağımsız birer hatta
dönüşmüşlerdir. Paris metrosundaki hatlara bakıldığında; 1. Hat, La Defense-
Chateau de Vincennes Hattı 16.6 km uzunluğunda olup 25 istasyon bulunmaktadır.
2. Hat, Charles de Gaulle-Etoile-Nation Hattı 12.3 km uzunluğunda olup 25 istasyon
bulunmaktadır. 3. Hat, Pont de Levallois/Becon-Gallieni Hattı 11.7 km uzunluğunda
olup 25 istasyon bulunmaktadır. 3bis Hattı, Gambetta-Porte de Lilas Hattı 1.3 km
uzunluğunda olup 4 istasyon bulunmaktadır. 4. Hat, Porte de Clignancourt-Porte
d’Orleans Hattı 10.6 km uzunluğunda olup 26 istasyon bulunmaktadır. 5. Hat, Place
d’ltalie-Bobigny/Pablo Picasso Hattı 14.6 km uzunluğunda olup 22 istasyon
bulunmaktadır. 6. Hat, Etoile-Nation Hattı 13.6 km uzunluğunda olup 28 istasyon
bulunmaktadır. 7. Hat, La Courneuve-Villejuif/Mairie d’lvry Hattı 22.4 km
uzunluğunda olup 38 istasyon bulunmaktadır. 7bis Hattı, Louis Blanc-Pre-St.Gervais
Hattı 3.1 km uzunluğunda olup 8 istasyon bulunmaktadır. 8. Hat, Balard-Creteil-
Prefecture Hattı 22.1 km uzunluğunda olup 37 istasyon bulunmaktadır. 9. Hat, Pont
de Sevres-Mairie de Montreuil Hattı 19.6 km uzunluğunda olup 37 istasyon
bulunmaktadır. 10. Hat, Boulogne Pont de St. Cloud-Gare d’Austerlitz Hattı 11.7 km
uzunluğunda olup 23 istasyon bulunmaktadır. 11. Hat, Chatelet-Mairie de Lilas Hattı
6.3 km uzunluğunda olup 13 istasyon bulunmaktadır. 12. Hat, Porte de la Chapelle-
Mairie d’lssy Hattı 13.9 km uzunluğunda olup 28 istasyon bulunmaktadır. 13. Hat,
Asnieres-Gennevilliers/St.-Denis-Chatillon-Montrouge Hattı 24.3 km uzunluğunda
olup 32 istasyon bulunmaktadır. 14. Hat, St-Lazare-Bibliotheque François Mitterrand
Hattı 9 km uzunluğunda olup 9 istasyon bulunmaktadır (Şekil 2.4).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
21
Şekil 2.4. Paris Metrosu (http://www.urbanrail.net)
Berlin, Almanya’nın başkenti ve en büyük şehri olarak 3.5 milyon nüfusu ile
Avrupa’nın önemli başkentlerinden biridir. Berlin’de ilk metro 18 Şubat 1902’de
çalışmaya başlamıştır. Berlin metrosundaki hatlara bakıldığında; U1 Hattı,
Uhlandstraße-Warschauer Straße Hattı 8.9 km uzunluğunda olup 13 istasyon
bulunmaktadır. U2 Hattı, Pankow-Ruhleben Hattı 20.7 km uzunluğunda olup 29
istasyon bulunmaktadır. U3 Nollendorfplatz-Krumme Lanke Hattı 12.1 km
uzunluğunda olup 15 istasyon bulunmaktadır. U4 Hattı, Nollendorfplatz-Innsbrucker
Platz Hattı 2.9 km uzunluğunda olup 5 istasyon bulunmaktadır. U5 Hattı,
Alexanderplatz-Hönow Hattı 18.4 km uzunluğunda olup 20 istasyon bulunmaktadır.
U55 Hattı, Hauptbahnhof-Brandenburger Hattı 1.5 km uzunluğunda olup 3 istasyon
bulunmaktadır. U6 Hattı, Alt-Tegel-Alt-Mariendorf Hattı 19.9 km uzunluğunda olup
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
22
29 istasyon bulunmaktadır. U7 Hattı, Rathaus Spandau-Rudow Hattı 31.8 km
uzunluğunda olup 40 istasyon bulunmaktadır. U8 Hattı, Wittenau-Hermannstraße
Hattı 18.2 km uzunluğunda olup 24 istasyon bulunmaktadır. U9 Hattı, Rathaus
Steglitz-Osloer Straße Hattı 12.5 km uzunluğunda olup 18 istasyon bulunmaktadır
(Şekil 2.5).
Şekil 2.5. Berlin Metrosu (http://www.urbanrail.net)
New York Metrosu Amerika’nın en büyük metrosu olarak 27 Ekim 1904
tarihinde açılmıştır. Toplamda 368 km uzunluğunda olup 468 istasyon bulunmaktadır,
bu istasyonlardan bir kısmı farklı hatlara da hizmet vermektedir. New York metrosu
şehrin trafik yoğunluğunu azaltmada yetersiz kalsa da, önemli bir trafik yükünü
hafifletmektedir (Şekil 2.6).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
23
Şekil 2.6. Newyork Metrosu (http://www.urbanrail.net)
Moskova Metrosu 15 Mayıs 1935 yılında hizmete girmiş ve halen dünyanın
en modern metrosu olarak kabul edilmektedir. Metronun istasyonları bir sanat
şaheseri olarak adlandırılmaktadır. 265 km uzunluğunda olup 165 istasyona sahip
Moskova Metrosu iş günlerinde 8-9 milyon arası yolcu taşıma kapasitesi ile
dünyanın en çok yolcu taşıyan metrosu konumundadır. 13 hattı bulunan Moskova
Metrosunun hatlarına bakıldığında; Hat 1, Sokol’nicheskaya (Kirovsko-
Frunzenskaya) Hattı 26.2 km uzunluğunda olup 19 istasyonu bulunmaktadır. Hat 2,
Zamoskvoretskaya Hattı 36.9 km uzunluğunda olup 20 istasyonu bulunmaktadır. Hat
3, Arbatsko-Pokrovskaya Hattı 43.7 km uzunluğunda olup 21 istasyonu
bulunmaktadır. Hat 4, Filyovskaya Hattı 14.9 km uzunluğunda olup 13 istasyon
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
24
bulunmaktadır. Hat 5, Kol’tsevaya Hattı (ring hat) 19.3 km uzunluğunda olup 12
istasyon bulunmaktadır. Hat 6, Kaluzhsko-Rizhskaya Hattı 37.9 km uzunluğunda
olup 24 istasyon bulunmaktadır. Hat 7, Tagansko-Krasnopresnenskaya Hattı 35.9 km
uzunluğunda olup 19 istasyon bulunmaktadır. Hat 8, Kalininskaya Hattı 13.1 km
uzunluğunda olup 7 istasyon bulunmaktadır. Hat 9, Serpukhovsko-Timiryazevskaya
Hattı 41.5 km uzunluğunda olup 25 istasyon bulunmaktadır. Hat 10, Lyublinskaya
Hattı 20.7 km uzunluğunda olup 12 istasyon bulunmaktadır. Hat 11, Kakhovskaya
Hattı 3.4 km uzunluğunda olup 3 istasyon bulunmaktadır. Hat L1, Butovskaya Hattı
(Hafif Metro) 5.5 km uzunluğunda olup 5 istasyon bulunmaktadır. Hat M1, Monoray
Hattı 4.7 km uzunluğunda olup 6 istasyon bulunmaktadır (Şekil 2.7).
Şekil 2.7. Moskova Metrosu (http://www.urbanrail.net)
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
25
Ankara Metrosu sistemi 3’ü yapım aşamasında olan 2 tanesi aktif halde
çalışmakta olan 5 hattan oluşmaktadır. Ankara’nın artan ulaşım talebini karşılamak
amacıyla yapımına 7 Nisan 1992 tarihinde başlanan Ankara’nın ilk hafif raylı sistemi
olan Ankaray, 30 Ağustos 1996 tarihinde tamamlanarak AŞTİ-Dikimevi
güzergahında hizmete açıldı. Hat 8.52 km uzunluğunda olup 11 istasyonu
bulunmaktadır.
1997 yılında hizmete giren Ankara Metrosu 1. Aşama Metro olarak
bilinmektedir. Batıkent-Kızılay istikametinde ulaşım sağlayan, Ankara’nın
kullanımda olan metrosudur. Hat uzunluğu 14.66 km uzunluğunda olup 12 istasyonu
bulunmaktadır (Şekil 2.8).
2. Aşama Metro, halk arasında Çayyolu Metrosu olarak bilinmektedir.
Kızılay ile Çayyolu semtini birleştiren, yapımına 2003 yılında başlanan ve inşaatı
devam eden, 16.59 km uzunluğunda, 11 istasyon olarak yapılması planlanmıştır.
3. Aşama Metro, halk arasında Eryaman Metrosu olarak bilinmektedir.
Kızılay ile Törekent semtini birleştiren, yapımına 2001 yılında başlanan ve inşaatı
yasal sorunlar nedeniyle tamamlanamayan bu metronun 1. Aşama Metro Batıkent
istasyonu üzerinden aktarmasız taşıma yapması planlanmaktadır. Bu hat, 17.76 km
uzunluğunda, 12 istasyon yapılması planlanmaktadır.
4. Aşama Metro, halk arasında Keçiören Metrosu olarak bilinmektedir.
Tandoğan-Ulus ile Keçiören ilçesini birleştiren, yapımı halen devam eden bu
metronun, Ankaray’ın Tandoğan istasyonu üzerinden aktarmalı taşıma yapması
planlanmaktadır. Bu hat 9.22 km uzunluğunda, 9 istasyon yapılması planlanmaktadır.
Ankara Metrosu sistemi, 90 saniyelik servis aralıkları ile hareket edebilme,
saatte 80 km hız yapabilme, 108 (36 tren) adet araçla her bir yönde saatte 70.000
yolcuyu taşıma kapasitesine sahiptir.
Güzergâh boyunca sistemdeki max. Eğitim %3’tür. Ana hat 3.4 km lik
köprüyol(viyadük), 7.1 km lik yeraltı delme tüneller, 4.1 km lik açık yarma ve
hemzemin kesimlerden oluşmaktadır. Hat açıklığı 1435 mm olup kaynaklanmış
sürekli raylardan oluşmaktadır. Acil durumlar ve bakım servisleri için tüm ana hat
güzergâhı boyunca bir yürüme yolu bulunmaktadır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
26
Yolcu istasyonlarındaki platform uzunluğu 140 m dir. Altı istasyonda kenar
platform beş istasyonda orta platform ve Kızılay İstasyonu'nda hem kenar hem de
orta platform bulunmaktadır.
Şekil 2.8. Ankara Metrosu
İzmir Hafif Raylı Sistemi 22 Mayıs 2000 tarihinde faaliyete girmiştir.
1. Aşama Üçyol-Bornova arasında 11.6 km uzunluğunda olup 10 istasyon
bulunmaktadır.
2. Aşama Üçyol-Fahrettin Altay arası 5.5 km uzunluğunda, 6 istasyon
yapılması planlanmıştır.
3. Aşama Bornova Merkez ve Otogar bağlantıları, İzmir Metrosunun Ege
Üniversitesi Hastanesi önündeki son istasyondan Bornova merkeze 3.2 km ve
Üniversite, Evka 3, Bornova Merkez ve Halkapınar istasyonundan Kamil Tunca
Bulvarı altından Otogara 4.5 km Halkapınar, Vakıf, Çamdibi, Altındağ, Otogar proje
çalışmaları tamamlanmak üzeredir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
27
4.Aşama Fahrettin Altay - Balçova Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi arası,
tamamı yeraltında olan 3.75 km uzunluğundaki güzergahta 4 adet istasyon
planlanmıştır.
5.Aşama Üçyol-Buca-9 Eylül Kampusu Güzergah etüdü yapılıyor (Şekil 2.9).
Bunun yanı sıra, Halkapınar İstasyonu’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından hazırlanan ve TCDD işbirliği ile yürütülen Aliağa–Menderes hattının
metro standardına yükseltilmesi projesinin tamamlanmasıyla birlikte toplam 97 km
lik etkin bir aktarmalı ulaşım olanağı yaratılacaktır (http://www.izmirmetro.com.tr).
Şekil 2.9. İzmir Metrosu
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
28
İstanbul Metrosu, 12 milyonu aşkın nüfusu ile dünyanın en büyük
şehirlerinden biri olan İstanbul’un trafik sorununu ortadan kaldırmak amacı ile
yapılmaya başlanmıştır. İstanbul Metrosu diğer metrolarda olduğu gibi metro, hafif
metro, banliyö hattı birbiri ile entegre olacak şekilde projelendirilmiş ve yapımı
devam etmektedir. İstanbul’da hafif metro ve metro hatlarına bakıldığında;
Aksaray-Havalimanı Hafif Metro hattı, 19.6 km uzunluğunda olup 18
istasyona sahiptir. 3 Eylül 1989 tarihinde Aksaray-Kartaltepe arasında faaliyete
girmiştir.
Zeytinburnu-Kabataş Hattı, ilk olarak Sirkeci-Aksaray-Topkapı bölümü 1992
tarihinde, Topkapı-Zeytinburnu bölümü Mart 1994 ve Sirkeci-Eminönü bölümü ise
Nisan 1996 tarihinde hizmete açılmıştır. Daha sonra 30 Ocak 2005 tarihinde hat
Kabataş’a uzatılmış ve aynı gün hizmete giren Taksim-Kabataş Funiküler hattı ile
entegre peron yapısı sayesinde Tramvay-Metro ve deniz ulaşımı Kabataş bölgesinde
birbirine bağlanmıştır. Bu hat 13.2 km uzunluğunda olup 24 istasyona sahiptir.
Taksim-4.Levent hattı, 16 Eylül 2000 tarihinde hizmete girmiştir. 31 Ocak
2009’da hattın kuzeyinde Atatürk Oto Sanayi ve güneyinde Şişhane uzantıları hizmet
vermeye başlamıştır. 29 Mart 2010 Taksim-Atatürk Oto Sanayi arasında kesintisiz
hizmete başlamıştır. Bu hat 14.5 km uzunluğunda olup 10 istasyona sahiptir.
Kadıköy-Moda Tramvayı, 1 Kasım 2003 tarihinde hizmete girmiştir. Bu hat
2.6 km uzunluğunda olup 10 istasyon yer almaktadır.
İstanbul’un ikinci modern tramvay hattı olan Zeytinburnu-Güngören-Bağcılar
güzergahı 14 Eylül 2006 tarihinde hizmete girmiştir. Bu tramvay hattı 5.2 km
uzunluğunda olup 9 istasyona sahiptir.
Topkapı-Habibler hattı, 17 Eylül 2007 tarihinde hizmete girmiş olup Şehitlik-
Mescid-i Selam arasında hizmet veren bu hat 18 Mart 2009 tarihinde Edirnekapı-
Topkapı uzantısının hizmete girmesiyle birlikte bu hat 15.3 km uzunluğa ve 7’si
yeraltı olmak üzere toplam 22 istasyona sahiptir (Şekil 2.10).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
29
Şekil 2.10. İstanbul Metrosu
Bursa metrosu, BursaRay adı ile 19 Ağustos 2002 tarihinde hizmete girmiş
olup Bursa’nın trafik yoğunluğunu azaltmakta önemli bir yer tutmaktadır. 2 hat
halinde ulaşımı sağlayan Bursa metrosu kuzey hattı, 4.8 km uzunluğunda olup 5
istasyondan oluşmaktadır. Batı hattı, 5.32 km uzunluğunda olup 5 istasyondan
oluşmaktadır. Bu iki hattın devamındaki birleşim Doğu hattını oluşturmaktadır. Doğu
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
30
hattı, 12.49 km uzunluğunda olup 13 istasyondan oluşmaktadır. Batı hattının
devamındaki üniversite bağlantısı B etabı olarak adlandırılmakta ve B Etabı 5.85 km
uzunluğunda olup 6 istasyondan oluşmaktadır (Şekil 2.11).
Şekil 2.11. Bursa Metrosu
2.7. Kaya Kütlesi Sınıflaması
2.7.1. Kaya Yükü (Terzaghi) Sınıflaması
Terzaghi 1946 yılında, çelik destek sistemlerine uygun olarak geliştirilen ilk
gerçekçi sınıflama yöntemini ortaya koymuştur. Bu önemli bir gelişmeydi çünkü
tünel kazılarında çelik destekler o tarihte 50 yıldır kullanılıyordu. Bu sınıflamadan
bahsederken sınıflamanın amacını iyi vurgulamak gerekiyor. Sınıflama çelik
desteklerle desteklenen tünellerin üzerindeki kaya yüklerini tahmin etmek için
tasarlanmıştır. Püskürtme beton, kaya bulonu gibi yöntemlerin kullanıldığı modern
tüneller için uygun değildir (Çizelge 2.1).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
31
Çizelge 2.1. Tünel kazısı ve desteklenmesi için kayaçların sınıflandırılması (Terzaghi sınıflaması)
Sınıf No Fiziksel özellik Açıklama Düşey yük
Hp Desteklenme
Şekli
1 Sağlam ve çatlaksız
Magmatik kayaçlar, tabaka kalınlığı tünel
boyutu yanında önemsiz kalan çökel kayaçlar
0 Kaya bulonu veya geçici
destek
2 Sağlam tabakası veya şistsel
Seyrek eklem ve çatlaklı çökel kayaçlar,çok hafif metamorfizma geçirmiş
şistler
0-0.5B Kaya bulonu veya geçici
destek
3 Tabakasız, orta derecede eklemli
Magmatik, metamorfik çökel kayaçlar orta
derecede eklemli ve çatlaklı, çatlaklar
arasında kuvars ve kalsit gibi bağlayacılar
iyi, kil kötü yönde etkiler.
0-0.25B Kaya bulonu veya geçici
destek
4 Parçalı ve çatlaklı
Makaslama ve fay zonları yakınında
ortalama 10 cm den büyük aralı, parçalı,
çatlaklı kayaçlar
0.25B -
0.35 (B+Ht)
Sık kaya bulunu(2m
aralıklı)veya kalıcı-geçici
destek
5 Çok parçalı ve çatlaklı
Makaslama ve fay zonları yakınında
ortalama 10 cm den ufak aralı çok parçalı,
çatlaklı kayaçlar
0.35-1.10 (B+Ht)
Kalıcı destek ve/veya
püskürtme betonu
6 Tamamen parçalanmış (fakat kimyasal yönden
ayrışmamış)
Tamamen parçalanmış, sıkışmamış, kohezyonu,
çok az, ince daneler haline gelmiş veya kimyasal ve fiziksel
etkilerle belirli bir sürede bu hale gelebilen kayaç
1.10 (B+Ht)
Dairesel kalıcı destek ve püskürtme
betonu,prefabrik kaplama
7 Sıkıştıran (Orta derinlikte)
Killer ve kil mineralleri içeren kayaçlar
(1.10-2.10) (B+Ht)
Dairesel kalıcı destek ve püskürtme
betonu,prefabrik kaplama
8 Sıkıştıran (Çok derinde)
Az şişen killer (kaolen minerali)
(2.10-4.50) (B+Ht)
Dairesel kalıcı destek ve püskürtme
betonu,prefabrik kaplama
9 Şişen Çok şişen killer
(montmorillonit,bentonit vb.)
4.50 (B+Ht) -75m
Dairesel kalıcı destek ve püskürtme
betonu, prefabrik kaplama
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
32
B: Tünelin tabandaki genişliği
Ht: Tünelin yüksekliği
HP: Kaya yükü
• Tünel tavanının su tablası altında bulunduğu varsayılmıştır. Eğer sürekli
olarak su tablasının üzerinde ise sınıf no’su 4,5,6 olanlar için verilen kaya
yükü değerleri % 50 azaltılabilir.
• Kilden türemiş kayaçlar (kiltaşı, siltaşı, şeyl, kayrak, filit, şist,) sıkılaşma,
çimentolama ve metamorfizma derecesine bağlı olarak 2 ile 9 no’lu sınıflar
arasında değişimler gösterebilirler.
• Eğer kumtaşı veya kireçtaşı gibi tabakalar kiltaşı tabakaları ile nöbetleşiyorsa
tünelin iki yanındaki ve tavanın aşağı doğru hareketini kapsayan basınçlar
tünel kazısını etkiler. Bundan başka kiltaşı ile kireçtaşı ya da kumtaşı
sınırındaki kaymaya karşı daha düşük olan direnç tünel tavanı üzerindeki
kemerlenme yapan kaya dayanımını önemli ölçüde azaltır. Bu durumdaki
kayaçlarda tavan basıncı sınıf no 5’teki kadar fazla olabilir.
2.7.2. Kaya Kütlesi Puanlama Sistemi
Jeomekanik kaya kütlesi sınıflama sistemi veya kaya kütlesi puanlama
sistemi (RMR), Bieniawski (1973) tarafından ortaya koyulmuş, daha sonra üzerinde
bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu sistem temelde bir sıralama mantığına
dayanmaktadır. Veri olarak jeolojik süreksizlik verilerinin mantık ve rakamsal
değerlerine göre bir puanlama getirerek, elde edilen toplam puan rakamsal değerine
göre, kayacın çok iyi, iyi, orta, zayıf ve çok zayıf diye sınıflandırılmasından ibarettir.
Kaya kütlesi puanlama sisteminde (RMR), kaya kütlesinin geometrik ve
mekanik şartları ile ilgili olarak sadece birkaç temel parametre kullanılmaktadır.
RMR sisteminde bunlar:
• Taze kayanın tek eksenli basınç dayanımı,
• Kaya kalite göstergesi (RQD),
• Süreksizlik açıklığı,
• Süreksizlik yüzeylerinin durumu,
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
33
• Yeraltı suyu şartları,
• Mühendislik yapısıyla ilgili olarak süreksizliklerin yönelimi.
Bu parametreler kullanılarak elde edilen puanlama Çizelge 2.2’de
gösterilmiştir.
Çizelge 2.2. Kaya kütlesi puanlama sistemi A. Sınıflama Parametreleri ve Puanları
Parametre Değerler Aralığı
1 Taze Kaya
Malzemesinin Dayanımı
Nokta Yük
Dayanım İndisi (Mpa)
>10 10 - 4
4 - 2
2 - 1
Bu düşük aralık için tek eksenli basınç
dayanımı tercih edilir.
Tek Eksenli Basınç
Dayanımı (Mpa)
>250 250
- 100
100 -
50
50 -
25
25 - 5
5 - 1
<1
Puanı 15 12 7 4 2 1 0
2 Karot Kalite Göstergesi RQD (%)
100
- 90
90 -
75
75 -
50
50 -
25 <25
Puanı 20 17 13 8 3
3 Süreksizlik Açıklığı
>2m
2 -
0.6 m
600 -
200 mm
200 -
60 mm
<60 mm
Puanı 20 15 10 8 5
4 Süreksizliklerin Durumu
Çok pürüzlü yüzeyler
devamlı değil, Kapalı-yarık Bozunmamış duvar kayası
Az pürüzlü yüzeyler,
Yarık genişliği
<1 mm, Az bozunmuş
duvar kayası
Az pürüzlü yüzeyler,
Yarık genişliği <1 mm,
Çok bozunmuş
duvar kayası
Çizikli yüzeyler
veya Dolgu
kalınlığı <5 mm veya Yarık
genişliği 1-5 mm Sürekli
Yumuşak dolgu,
kalınlık >5 mm veya
Yarık genişliği >
5mm Sürekli
Puanı 30 25 20 10 0
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
34
Çizelge 2.2. (Devamı)
5 Yeraltı Suyu
10 m tünel uzunluğu için içeri
akış
Yok <10 10 -
25
25 -
125 >125
(eklem suyu
basıncı)/ (majör asal
gerilme) oranı
0 <0.1 0.1 -
0.2
0.2 -
0.5 >0.5
Genel Şartlar
Tamamen Kuru Nemli Islak Damlama Akma
Puanı 15 10 7 4 0
B. Süreksizlik Şartlarının Sınıflanması İçin Kılavuz Bilgileri
Parametre Puanlama
Süreksizlik Uzunluğu
< 1 m 1-3 m 3-10 m 10-20 m >20 m
6 4 2 1 0
Yarık Genişliği
Yok <0.1 mm 0.1-1 mm 1-5 mm > 5 mm
6 5 4 1 0
Pürüzlülük Çok pürüzlü Pürüzlü Az pürüzlü Düz Çizikli
6 5 3 1 0
Dolgu Malzemesi
Yok Sert dolgu <5 mm
Sert dolgu >5 mm
Yumuşak dolgu
<5 mm
Yumuşak dolgu >5 mm
6 4 2 2 0
Bozuşma
Bozuşmamış Az bozuşmuş
Orta bozuşmuş Çok bozuşmuş Tamamen
bozuşmuş
6 5 3 1 0
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
35
Çizelge 2.2. (Devamı) C. Süreksizlik Doğrultu ve Yönelimlerinin Tünelcilikteki Etkisi
Doğrultu Tünel Eksenine Dik( >300)
Eğimin Ters Yönde Gerileme Eğimin Ters Yönde İlerleme
Eğim 45-90 Eğim 20-45 Eğim 45-90 Eğim 20-45
Çok Uygun Uygun Orta Uygun Değil
Doğrultu Tünel Eksenine Paralel Doğrultudan Bağımsız
Eğim 20-45 Eğim 45-90 Eğim 0-20
Orta Hiç Uygun Değil Orta
D.Süreksizlik Yönelimleri İçin Puanlama Düzeltmeleri
Süreksizliklerin Yönelimi Çok Uygun Uygun Orta Uygun
Değil Hiç Uygun Değil
Puanlama
Tünel ve Madenler 0 -2 -5 -10 -12
Temeller 0 -2 -7 -15 -25
Şevler 0 -5 -25 -50 -60
E. Toplam Puanlamaya Göre Belirlenen Kaya Kütlesi Sınıf
Puanlama 100-81 80-61 60-41 40-21 <20
Sınıf No I II III IV V
Tanım Çok İyi Kaya İyi Kaya Orta Kaliteli Kaya Kötü Kaya Çok Kötü Kaya
F. Kaya Kütlesi Sınıflarının Anlamı
Sınıf No I II III IV V
Ortalama Kemerlenme
Süresi
15 m açıklık için
20 yıl
10 m açıklık için 1 yıl
5 m açıklık için 1 hafta
2.5 m açıklık için 10 saat
1 m açıklık için 30 dk.
Ortalama Kütlesinin
Kohezyonu(Kpa) >400 400-300 300-200 200-100 <100
Kaya Kütlesinin Sürtünme Açısı(O)
>45 45-35 35-25 25-15 <15
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
36
Çizelge 2.2’nin A bölümünde, sınıflama parametrelerinin ilk beşi ve bunlarla
ilgili puanlamalar verilmiştir. Buna göre, parametrelerin her biri beş gruba ayrılmış
ve parametrelerin değer aralıkları bu gruplarla belirtilmiştir. Bir kaya kütlesi
değerlendirilirken, parametrelerin bu gruplardan hangisine denk geldiği bulunur ve
sonuçta elde edilen sayısal değerler toplanır.
Çizelge 2.2’nin B bölümünde süreksizlik özellikleri ile ilgili puanlamalar
vardır. Süreksizliklerin yönelimleri C ve D bölümlerinde görüldüğü gibi tüneller ve
madenlerden temellere, temellerden yamaçlara ilerledikçe daha önemli olmaktadır.
Tablonun E bölümünde kaya kütlesi sınıfları çok iyi kayadan çok zayıf
kayaya doğru değişen şekilde verilmiştir. F bölümünde ise; bir önceki E
bölümündeki kaya kütle sınıflarına karşılık gelen kemerlenme süresi ile birlikte kaya
kütlesinin Mohr-Coulomb dayanım parametreleri olan kohezyon ile sürtünme açısı
yaklaşık değerleri verilmiştir.
Yaklaşımın karmaşık kaya kütlelerindeki kullanımının basitliği sayesinde, bu
sınıflama sisteminin ve düşünce yapısının uygulanması ile önemli mühendislik
kazanımları sağlanmıştır. RMR değerlerine bağlı olarak tünel kazılarının ayakta
kalma zamanı Şekil 2.12’de gösterilmiştir.
Şekil 2.12. RMR değerlerine bağlı olarak tünel kazılarının ayakta kalma zamanı
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
37
Destek yükü RMR sınıflamasından belirlenebilir:
P= ( )100-RMR100 γ B
⋅ ⋅
(2.1)
Burada; P= kaya yükü (kN), B= tünel genişliği(m), γ = kayanın birim hacim
ağırlığı (kgk /m3) dür.
Kaya tünellerinde RMR’ye dayalı destek rehberi Çizelge 2.3’te belirtilmiştir.
Çizelge 2.3. Kaya tünellerinde RMR’ye dayalı destek rehberi
RMR sınıfı
Kazı Destek
Kaya Bulonu Püskürtme Beton Çelik Hasır
81-100 Tam Kesit: 3 m ilerlemeli Destek gerekmez, gereken yerlere lokal bulonlama
61-80
Tam Kesit: 1-1.5 m ilerlemeli, Desteklerin
tamamlanması aynadan 20 m
uzakta
3 m uzunluğunda, 2.5 m aralıklı
lokal bulonlama,
çelik ağ genellikle
gerekir
Gereken yerlere 50 mm
41-60
Üst ayna ve tabanda 1.5-3 m
ilerleme, her bir
patlatmadan sonra ön
destekleme aynanın 10 m
ilerlemesi ile nihai destek
4 m uzunluğunda, 1.5-2 m aralıklı
sistematik bulonlama, Tavan ve
yanlarda çelik ağ
Tavanda 50-100 mm,
Yanlarda 30 mm
21-40
Üst ayna ve tabanda
1-1.5 m ilerleme, aynanın 10 m
ilerlemesi ile destekleme
hemen yapılmalı
4-5 m uzunluğunda, 1-1.5 aralıklı sistematik bulonlama, Tavan ve
yanlarda çelik ağ
Tavanda 100-150 mm,
Yanlarda 100 mm
Gerekli yerlere 1.5 m aralıklı
hafif çelik iksa
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
38
Çizelge 2.3. (Devamı)
0-20
Çoklu kazılar Üstte 0.5-1.5 m
ilerleme Kazı ile birlikte
destekler hemen
yerleştirilmeli, Püskürtme beton
patlatmadan sonra mümkün olan en
kısa zamanda
5-6 m uzunluğunda, 1-1.5 aralıklı sistematik bulonlama, Tavan ve
yanlarda çelik ağ
Tavanda 150-200 mm,
Yanlarda 150mm, 50 mm aynada
0.75 m aralıklı ağır çelik iksa
Kesit kapatılmalı
2.7.3. Q Sistemi
Q sınıflama sistemi, 1974 yılında Norveç Jeoteknik Enstitüsü
araştırmacılarından Barton, Lien ve Lunde tarafından ortaya konmuştur. Bu sistemin,
kaya sınıflama sistemi konusunda büyük katkısı olmuştur. Öncelikle,
İskandinavya’da tünellerde gerçekleştirilen 200 ayrı inceleme ve değerlendirmeye
dayanmaktadır.
RMR sistemine benzer şekilde, altı parametreye değerler vererek Q sistemi
geliştirilmiştir. Bu parametreler:
• RQD
• Süreksizlik takım sayısı
• En elverişsiz süreksizliğin pürüzlülüğü
• Ayrışma derecesi veya en zayıf süreklilikteki dolgu
• Su artış miktarı
• Gerilme durumu
Kaya kütlesinin değerini belirten ‘Q’ sayısı (tünelcilik niteliği belirteci)
aşağıdaki formül 2.2 ile tanımlanmıştır:
wr
n a
JJRQDQ=J J SRF
⋅ ⋅ (2.2)
olarak tanımlanır. Burada:
RQD= Kaya kalite göstergesi,
Jn= Eklem takım numarası (süreksizlik takım sayısıyla ilgili).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
39
Jr= Eklem pürüzlülük numarası (süreksizlik yüzeylerinin pürüzlülüğü ile
ilgili).
Ja= Eklem ayrışma numarası (süreksizlik yüzeylerinin ayrışma veya bozuşma
derecesiyle ilgili).
Jw= Eklem suyu azalım faktörüdür (süreksizlik içine akan su miktarları ve
süreksizlikteki basınçlarla ilgilidir).
SRF= Gerilme azalım faktörüdür (makaslama zonlarının varlığı, gerilme
konsantrasyonları, sıkışan ve kabaran kayalarla ilgili).
Q değerini bu şekilde sunmanın amacı denklemde verilen üç ana oranın
yorumlanmasında bazı yöntemler geliştirmektir. Barton, Lien ve Lunde Q belirteci
hakkında aşağıdaki görüşleri ileri sürmektedir:
Bu orandan ilki (RQD/Jn) kaya geometrisiyle ilgilidir. RQD/Jn; 100/0.5 üst
değeri ile 100/20 alt değeri arasında değişmekte olup blok boyutlarının kaba bir
ölçüsüdür. RQD’nin artması ve süreksizlik takım sayısının azalmasıyla Q artar.
Süreksizlik takım sayısının azalmasıyla RQD artar ve böylece orandaki pay ile payda
karşılıklı olarak birbirini destekler. Temel olarak bu oranın değeri ne kadar yüksek
olursa, kaya kütlesinin geometrik niteliği de o derece iyidir. RQD’nin
belirlenmesinde geleneksel olarak kullanılan 0.1 metrelik eşik değerinin 3 m-1’den
küçük süreksizlik sıkılık değerlerinden genellikle etkilenmediği belirtilmiştir. Ayrıca,
RQD genel olarak anizotrop bir problem olup anizotropluk henüz dikkate
alınmamıştır.
İkinci oran (Jr/Ja) bloklar arası kaya dayanımı ile ilgili olup, bu oranın yüksek
değerde olması kaya kütlesinin mekanik niteliğinin iyi olduğunu gösterir. Ayrıca
eklem yüzeylerinin ve dolgusunun sürtünme özellikleri ile pürüzlülüğünü temsil
eder. Süreksizlik pürüzlülüğünün artması ile bu oran büyür süreksizlik yüzeyinin
ayrışmasıyla da azalır. Kaya kütlesi içerisindeki farklı süreksizlik takımlarının
pürüzlülükleri ve ayrışma dereceleri farklı olabilir. Bu durumda Q sisteminin en kötü
durumu kullanılır.
Üçüncü oran (Jw/SRF) çevresel bir faktör olup, su basınçları ve akımları,
makaslama zonlarının varlığı, kayadaki sıkışma ile şişme ve analizdeki gerilme
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
40
durumu ile ilgilidir. Su basıncının veya akım miktarının düşmesi ve ayrıca uygun
kaya kütlesi dayanımının arazi gerilmelerine olan oranlarında bu oran artar.
Bunlardan SRF:
• Killi kayaçlarda ve makaslama zonlarındaki kazılarda gevşeme yükünün,
• Kendi kendini tutabilen kayalarda gerilemenin,
• Kendini tutamayan plastik kayalarda (killerde) ezilme yüklerinin bir
göstergesidir.
SRF, toplam gerilme değişkeni olarak da tanımlanabilir. Jw, etken normal
gerilmeyi azaltarak eklemin makaslama dayanımını azaltan su basıncının bir
göstergesidir. Su bununda ötesinde, kil dolgulu eklemlerde yumuşamaya ve kilin su
ile yıkanıp akarak eklemin boşalmasına neden olabilir. Jw/SRF ifadesi karmaşık
ampirik bir faktör olup etken gerilme koşullarını tanımlar.
Q sisteminin kullanımı RMR sisteminden daha karmaşıktır. Bu nedenle,
Çizelge 2.2’de sistemin içerdiği altı parametreye ait sınıfların tüm aralıkları
gösterilmiştir.
RMR sistemi 0 ile 100 arasında ve Q sistemi de 0.001 ile 1000 arasında bir
sayı verir. Bu yaklaşımlar kullanılarak, sınıflamada sayılar ile tanımlanan sınıflara
göre bir kaya kütle tanımlaması yapılabilir. Örneğin, RMR değeri 62 iyi kayayı;
benzer şekilde Q= 20 değeri iyi kayayı gösterir. RMR değeri beş kalite sınıfı
sunarken, Q sistemi 9 kalite sınıfı ile tanımlanır.
Tanımlanan sınıflamaların ikisi de tünel kazılarında gerekli desteği
hesaplamak üzere geliştirilmiştir. Mühendis, bu sınıflama şemalarını başka
projelerde kullanılırken dikkatli olmalıdır. Bieniawski (1989) RMR sisteminin tüm
tasarım problemlerine cevap olmadığını, geliştirme amacına yönelik olarak
kullanılmasının önemli olduğu belirtilmiştir. Çizelge 2.4’de 6 değişkenin sayısal
değerleri verilmektedir. Bu çizelge incelendiğinde değişkenlerin anlamı daha kolay
anlaşılacaktır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
41
Çizelge 2.4. Q sistemi parametreleri
Açıklama Değer Notlar
Kaya Kalite Göstergesi RQD RQD’nin 10 olarak ölçüldüğü veya rapor edildiği durumda (sıfır dahil), Q’yu değerlendirmede 10 nominal değeri kullanılır.5’lik RQD aralıkları (100,95,90 vb.) yeterince hassastır.
a) Çok kötü 0-25 b) Kötü 25-50 c) Orta 50-75 d) İyi 75-90 e) Mükemmel 90-100
Eklem Takım Numarası Jn
Ara kesitler için (3.0xJn) kullanınız. Portallar için (2.0xJn) kullanınız.
a)Masif, sınıf veya birkaç çatlak 0.5 b)Bir eklem takımı 2 c)Bir eklem takımı ve rastgele 3 d)İki eklem takımı 4 e)İki eklem takımı ve rastgele 6 f)Üç eklem takımı 9 g)Üç eklem takımı ve rastgele 12 h)Dört veya daha fazla eklem takımı, rastgele, ileri derecede çatlaklı’şeker küpü’vs.
15
j)Topraksı, ezilmiş kaya 20 Eklem Pürüzsüzlük Numarası Jr
İlgili eklem takımının ortalama açıklığının 3 m den büyük 1.0 ekle. Lineasyonlar uygun şekilde yönlenmiş olmak koşuluyla lineasyonlu, düzlemsel, çizikli eklemler için Jr= 0.5 kullanılabilir. b den g ye kadar olanlar küçük, diğerleri büyük yapılardır
(i)Kaya duvarı teması - (ii) 10 cm makaslamadan önce kaya
duvarı a)Süreksiz eklem 4 b)Pürüzlü, dalgalanmalı 3 c)Pürüzsüz dalgalanmalı 2.0 d)Çizikli, dalgalanmalı 1.5 e)Pürüzlü veya düzensiz, düzlemsel 1.5
f)Pürüzsüz, düzlemsel 1.0
g)Çizikli, düzlemsel 0.5
(iii)Makaslandığında kaya duvar teması yok -
h)Kaya duvarı temasını önlemeye yeterli kalınlıkta kil minerali içeren zon
1.0
j: Kaya duvarı temasını önleyecek kadar kalın, kumlu, çakıllı veya ezilmiş kaya
1.0
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
42
Çizelge 2.4. (Devamı) Eklem Ayrışma Numarası Ja Φr
Φr, değerleri ayrışma ürünlerinin mineralojik özelliklerine yaklaşık bir kılavuz bilgi sağlamak amacıyla verilir.
(i)Kaya duvarı teması - - a)Sıkıca kapanmış, sert, yumuşamayan, geçirimsiz dolgu; örnek: kuvars veya epidot
0.75 -
b)Bozunmamış eklem duvarları; sadece yüzeyde lekeler 1 25-35 o
c)Hafifçe ayrışmış eklem duvarları, yumuşamayan mineral kaplamaları, kumlu partiküller, kil içermeyen parçalanmış kaya
2 25-35 o
d)Siltli veya kumlu kil şeklinde kaplamalar, küçük kil fraksiyonu(yumuşamayan)
3 20-25 o
e)Yumuşamayan veya düşük sürtünmeli kil minerali kaplamaları; örnek: kaolonit, mika. Ayrıca klorit, talk, jips, grafit vb.ile az miktarda şişebilen killer (süreksiz giysiler; kalınlık 1-2mm’den az)
4 8-16 o
(ii)10 cm makaslamadan önce kaya duvarı teması - -
f)Kumlu partiküller, kil içermeyen parçalanmış kaya vb. 4 25-30 o
g) Kuvvetlice aşırı konsolide, yumuşamayan kil mineral dolguları (sürekli; kalınlık<5 mm)
6 16-24 o
h)Aşırı konsolidasyon orta veya düşük derece,yumuşayan,kil mineral dolguları(sürekli;kalınlık<5 mm)
8 12-16 o
j)Şişebilen kil dolgulu; örnek: montmorillonit (sürekli; kalınlık <5 mm)Ja değeri, kil boyu partiküllerin yüzdesine, suyun girişine bağlıdır.
8,12 6-12 o
(iii)Makaslandığında kaya duvarı teması yok - -
k)Parçalanmış kaya ve kil zonları veya bantları(kil şartlarının tanımı için bkz.h ve j şıkları)
6,8 veya 8,12
6-24 o
I)Siltli kil zonları veya bantları, az kil fraksiyonu yumuşamayan) 5 -
m)Kalın, sürekli kil zonları veya bantları (kil şartlarının tanımı için bkz.g, h ve j şıkları)
10,13 veya 13,20
6-24 o
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
43
Çizelge 2.4. (Devamı) Gerilme Azalma Faktörü SRF
İlgili makaslama zonunun kazı yüzeyini sadece etkidiği fakat kesmediği durumda SRF değerlerini %25-50 oranında azaltınız.
Kuvvetli bir anizotrop gerilme alanının bulunduğu durumda (ölçülmüşse): 5≤ σl / σ3 ≤10 olduğu zaman σc ve σt ‘yi 0.8 σc ve 0.8 σt ‘ye düşürür. σ1 / σt >10 olduğu zaman σc ve σt ‘yi 0.6 σc ve 0.6 σt ‘ye düşür.
(i)Tünel kazısında kaya kütlesinin gevşemesine neden olabilecek; kazı yüzeyini kesen zayıflık zonları
-
a)Kil veya kimyasal olarak parçalanmış kaya içeren çok sayıda zayıflık zonu, çok gevşek komşu kaya (herhangi bir derinlikte)
10.0
b)Kil veya kimyasal olarak parçalanmış kaya içeren tek zayıflık zonu (kazı derinliği <50m)
5.0
c)Kil veya kimyasal olarak parçalanmış kaya içeren tek zayıflık zonu (kazı derinliği >50m)
2.5
d)Sağlam kayada(kil içermeyen) çoklu makaslama zonları, gevşek komşu kaya( herhangi derinlikte)
7.5
e)Sağlam kayada (kil içermeyen) tek makaslama zonu, gevşek komşu kaya (kazı derinliği <50 m)
5.0
f)Sağlam kayada (kil içermeyen) tek makaslama zonu, gevşek komşu kaya (kazı derinliği>50 m)
2.5
g)Gevşek, açık çatlaklar, aşırı derecede çatlaklı veya şeker küpü vs. (herhangi derinlikte)
5.0
(ii)Sağlam kaya, kaya gerilme problemleri -
σc / σl σt / σl h) Düşük gerilme, yüzeye yakın 2.5 >200 >13 j) Orta düzey gerilme 1 200-10 13-0.66 k)Yüksek gerilme, çok sıkı yapı (genellikle stabilite için uygun, duvar stabilitesi için uygun olmayabilir)
0.5-2.0 10-5 0.66-0.33
l)Vasat düzeyde kaya patlaması (masif kaya) 5-10 5-2.5 0.33-0.16
m)İleri düzeyde kaya patlaması (masif kaya) 10-20 <2.5 <0.16
(iii) Sıkışan kaya; sağlam olmayan kayanın yüksek kaya basıncının etkisi altında plastik akması
-
- n) Orta derecede sıkan kaya basıncı 5-10
p) İleri derecede sıkan kaya basıncı 10-15
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
44
Çizelge 2.4. (Devamı)
Yukarda belirtilen açıklamalar ışığında tünelcilik niteliği belirteci (Q) sayısı
aşağıda verilen 3 değişkenin bir fonksiyonu;
• Blok boyutları (RQD/ Jn)
• Bloklar arası makas dayanımı (Jr / Ja)
• Etkin gerilme (Jw/SRF)
Tünelcilik niteliği belirtecini (Q) kullanarak kazının mekanik davranışını ve
tahkimat gerekip gerekmediğini bulabilmek için Barton, Lien ve Lunde eşdeğer
boyut (De) olarak adlandırdıkları yeni bir kavram tanımlamışlardır. Eşdeğer boyut,
kazı çapının, tavan açıklığının veya kazı yüksekliğinin, kazı tahkimat oranına (ESR)
bölümü olarak tanımlanmıştır. ESR değerleri Çizelge 2.5’te gösterilmektedir.
Çizelge 2.5. ESR değerleri Kazı Tipi
A. Geçici maden kazıları B. Düşey kuyular:
• Dairesel kesitli • Dikdörtgen / kare kesitli
C. Kalıcı maden kazıları, hidrolik santral cebri tünelleri(çok yüksek basınç olanlar hariç), pilot(kılavuz) tüneller, bacalar ve büyük-geniş kazılar için giriş galerileri.
D. Yeraltı depoları, su arıtma tesisleri, tali karayolu ve demiryolu tünelleri, giriş(yaklaşım) tünelleri
E. Yeraltı hidrolik santralleri, ana karayolu ve demiryolu tünelleri, sığınaklar, giriş ağızları, kavşaklar.
F. Yeraltı nükleer santralleri, demiryolu ve metro istasyonları, spor ve halka açık tesisler, yeraltı fabrikaları
ESR 3-5 2.5 2.0 1.6 1.3 1.0 0.8
Eklem Suyu Azalım Faktörü JW Yaklaşık Su Basıncı (kg/cm2) a) Kuru kazılar veya kazı içine minör akış; örnek: yerel olarak 5 l/dak 1.0 <1
d) Çok miktarda akış veya yüksek basınç, eklem dolgularının önemli miktarda yıkanması
0.33 2.5-10
e) Patlatma sırasında son derece yüksek içeri akış veya su basıncı; zamanla azalan türde
0.2-0.1 >10
f) Kayda değer bir azalım göstermeksizin, son derece yüksek içeri akış veya su basıncı
1-0.05 >10
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
45
Eş değer boyut ile kaya kütlesi kalitesi arasındaki ilişki Şekil 2.13’te
gösterildiği gibidir.
Şekil 2.13. Eş değer boyut-kaya kütlesi kalitesi
eÇapDESR
= (2.3)
Q değerine bağlı kaya kütlesi sınıfı Çizelge 2.6’da gösterildiği gibi
belirlenmektedir.
Çizelge 2.6. Q değerine bağlı kaya kütlesi sınıflaması Q değeri Kaya kütlesi sınıfı
1000-400 Son derece iyi
400-100 Pek çok iyi
100-40 Çok iyi
40-10 İyi
10-4 Orta
4-1 Zayıf
1-0.1 Çok zayıf
0.1-0.01 Çok fazla zayıf
0.01-0.001 Son derece zayıf
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
46
2.7.3.1. Asgari Bulon Boyları
Bulon uzunlukları kazının boyutlarına (genişlik ve yükseklik) bağlıdır.
Tavanda kullanılan bulonların uzunluğu kazı genişliğine (B), duvarlarda kullanılan
bulonların boyları ise kazı yüksekliğine (H) bağlıdır. Kaya bulonları için asgari
boylar aşağıdaki şekildeki gibi formüle edilebilir;
Tavan için: 2+0.15BL=ESR
(2.4)
Duvarlar için: 2+0.15 HL=ESR
⋅ (2.5)
L, Bulon boyu olup birimi ‘m’ (metre) dir. Tüneller için ESR= 1 alınır.
Bu bağıntılar kullanılarak tünel tip ve kesitlerine bağlı olarak bulun boyları
tespit edilebilir. Burada elde edilecek boylar asgari olup gerekli görülmesi halinde
korozyon ve zeminin yerinde özellikleri dikkate alınarak revize edilmelidir.
2.7.3.2. En Büyük Desteksiz Açıklık
Tünel profilini oluşturan kayaçların desteksiz durma süresi ve buna bağlı
olarak destek gerektirip gerektirmeyeceği veya gerektireceği destek türü, tünel
kazısını yönlendiren en önemli etkenlerden biridir.
Kaya ortamlarda açılan tünellerde desteksiz kazı açıklığı (Bmax) ile kaya kütle
sınıflaması (Q) arasındaki ilişki aşağıdaki formülle ifade edilmektedir;
• 0.4maxB = 2 ESR Q⋅ ⋅ (2.6)
Buna karşılık çapı bilinen bir tünel için kritik Q değeri ise, aşağıdaki şekilde
formüle edilir;
• 2.5KazıAçıklığıQ=
2 ESR ⋅
(2.7)
ESR, kazı destek oranı olup metro gibi ulaşım tünelleri için 1 kabul edilir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
47
2.7.3.3. Desteksiz Kalma Süresi
Grovak-şeyl içinde açılacak tünel kısımları için kendi kendini tutma süresi
genel olarak, ‘ani çökme’ ile ‘72 saat’ arası kabul edilebilir. Kireçtaşları içinde
açılacak tünel kısımlarının kendi kendini tutma süresi ise, 1 hafta ile 1 yıl arasında
değişebilir. Q ve ESR değerleri bilindiğinde tahkimatsız durma açıklığının en yüksek
değeri Bmax 2.6 formülü ile gösterilmiştir.
2.7.3.4. Tavan ve Duvar Destek Basınçları
Metro tünellerinin bu teze konu kesimleri genel olarak az ayrışmış-
ayrışmamış kaya içinde açılmakla beraber, tünel tavanında etkilenme bölgesi içinde,
ağırlıklı olarak orta derecede ayrışmış kaya, kısmen de çok ayrışmış kaya seviyeleri
yer almaktadır.
Kaya içinde açılan tünellerde kalıcı tavan desteği basıncı ile Q arasındaki
ilişki çatlak takımı sayısına bağlı olarak aşağıdaki bağıntılar ile ifade edilir.
Üç ve üzeri eklem takımı halinde;
• 1-3
Tavanr
2P = QJ
⋅ (2.8)
Eklem takımı sayısı üçten az ise
• 11 --1 32
Tavan n r2P = J J Q3
⋅ ⋅ ⋅
(2.9)
Q ve RMR kaya kalitesi göstergeleri arasındaki ilişki aşağıdaki eşitlikte
gösterildiği gibidir:
• Madencilik tünelleri için: RMR=(9 lnQ)+42⋅ (2.10)
• İnşaat tünelleri için: RMR=(10.5 lnQ)+44⋅ (2.11)
Jeolojik dayanım indeksi Çizelge 2.7’de, Önorm B2203 sınıflaması Çizelge
2.8’de verilmiştir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
48
Çizelge 2.7. Jeolojik Dayanım İndeksi
JEOLOJİK DAYANIM İNDEKSİ Kaya kütlesinin yapısı ve yüzey koşulları belirlenerek uygun kutu seçilir, ortalama Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI)’nin değeri grafikteki
doğrusal eğrilerden elde edilir.
Süre
ksiz
lik y
üzey
koş
ulu
ÇO
K
pürü
zlü,
Ta
ze a
yrış
mam
ış
İYİ
Düz
, çok
az
ayrış
mış
, de
mir
oksi
t sıv
amal
ı
OR
TA
Düz
,ort
a de
rece
de
ayrış
mış
ZA
YIF
Kay
gan,
sert
vey
a kö
şeli
parç
alar
,dol
guya
sa
hip,
çok
ayr
ışm
ış
ÇO
K Z
AYIF
K
ayga
n, y
umuş
ak k
il do
lgul
u, ç
ok a
yrış
mış
YAPI AZALAN YÜZEY KALİTESİ
Sağlam veya Masif-Kayaç malzemesi veya geniş
aralıklı birkaç süreksizlik içeren masif kaya kütlesi
KA
YA P
AR
ÇA
LRIN
IN K
ENET
LENM
E D
EREC
ESİN
DE A
ZALM
A
90
UYGULANMAZ
Bloklu-Üç kesişen ortagonal süreksizlik setinin
oluşturduğu kübik bloklu, birbirleriyle çok iyi
bağlanmış, örselenmiş kaya kütlesi
80
70
Çok Bloklu- Dört veya daha fazla Süreksizlik setinin kesişmesinden oluşan
köşeli bloklar içeren, kısmen örselenmiş kaya kütlesi
60
50
Bloklu/Örselenmiş- Birbirini Kesen Çok Sayıda Süreksizlik Setinin
Oluşturduğu Köşeli Bloklar İçeren, Kıvrımlanmış ve/veya
faylanmış kaya kütlesi
40
30
Parçalanmış- Köşeli ve yuvarlak kaya parçalarının
bir araya gelmesinden oluşan, birbirlerine bağlanma
dereceleri zayıf, aşırı derecede kırıklı kaya kütlesi
2
0 10
Foliasyonlu/Lamınasyonu/Makaslanmış-İnce laminalı veya foliasyonlu, Zayıf kayaçlar. Diğer süreksizlik setlerine
oranla daha egemen olan sık aralıklı şistozite yüzeyleri
kayaçta bloklanmanın gelişmesini önlemiştir.
UYGULANMAZ
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
49
Çizelge 2.8. Önorm B2203
Kaya sınıfı Kaya davranışı
A
A1 Stabil Deformasyonlar küçüktür ve çok hızlı azalırlar. Serbest kaya parçaları temizlendikten sonra sökülme olma eğilimi yoktur.
A2 Sonradan Az
Sökülen
Deformasyonlar küçüktür ve çok hızlı azalırlar. Tünel tavanında ve yan duvarların üst kısmında, süreksizlikler ve kaya kütlesi ağırlığından sığ sökülmelerin olma eğilimi vardır.
B
B1 Gevrek Deformasyonlar küçüktür ve çok hızlı azalır. Patlatmadan kaynaklanan kayadaki gevşemeler ve kaya kütlesinin düşük mukavemetli tünel tavanında ve yan duvarların üst kısmında sökülmelere neden olur.
B2 Çok Gevrek
Deformasyonlar hızlı azalırlar. Kaya kütlesinin düşük mukavemetli patlamanın etkisi ile hızla derinlere ulaşan gevşemeler olur. Bu nedenle desteklenmeyen kısımlarda kopmalar meydana gelir.
B3 Taneli Bölünmüş kazıda bile kaya kütlesinde dökülmeler meydana gelir. Kohezyonun az olması ve az çimentolaşma kazının stabilitesinde yetersizliğe neden olur.
C
C1 Baskılı
Yüksek ön gerilmeler kırılgan kaya kütlesince elastik enerji depolanmasına neden olur. Bu enerjinin aniden yer değiştirmesiyle kayada kesme ve kaya yapısının ezilmesi ile birlikte kırılmalar olur. Desteksiz bırakılan kısımlarda fırlayan kayalar fışkırmaya müsaittir. Kaya kütlesindeki kırılmalar derine ulaşır.
C2 Çok Baskılı
Belirgin, uzun süren ve yavaş son bulan deformasyonlar gözlenir. Plastik davranışlı yüksek kohezyonlu kaya kütlelerinde yenilme gözlenir.
C3 Aşırı Baskılı
İlk deformasyonlar yüksektir ve hızlı oluşur, uzun sürer ve yavaş son bulurlar. Derine inen kırılma ve plastik bölgeler gözlenir.
C4 Akıcı Çok az kohezyon ve sürtünme. Kaya kütlesinin az plastik davranışı kısa süre desteksiz bırakılan bölünmüş kazıda bile tünel içine malzeme akışına sebep olur.
C5 Şişen Şişme potansiyelli kil minerali, tuz, anhidrit içeren kaya kütlelerinde su alımıyla meydana gelen hacim artışı sebebiyle gevşemeler olur.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Atakan EMİROĞLU
50
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
51
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
3.1.1. İnceleme Alanının Yeri
İnceleme alanı, İstanbul Avrupa yakasında, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi
tarafından planlanan ve inşaatı sürmekte olan ‘İstanbul Metrosu 4. Levent-Ayazağa
kesimi, bağlantı hatları ve depo sahası inşaatı’ projesinin devamındaki, Darüşşafaka-
Hacıosman arasındaki ilave kısmı içermektedir. İnceleme alanındaki Darüşşafaka
İstasyonuna gelene kadar tünel güzergâhı, Büyükdere Caddesi Astsubay Orduevi
yanından başlanıp bu bölgede bulunan sık orman altından geçilerek İzzet Baysal
Huzurevi yanında bulunan Darüşşafaka İstasyonuna ulaşmaktadır. Darüşşafaka
İstasyonu, anahat tünelleri Hat 1 Km: 22+805-22+985, Hat 2 Km: 22+823-23+003
arasında kalan arsada inşa edilmiştir. Teze konu olan inceleme alanı Darüşşafaka
İstasyonundan başlayıp istasyonun devamında Büyükdere Caddesi altından geçilerek
Orman Bölge Müdürlüğü önüne ulaşıp buradan Boğaziçi İmar Müdürlüğü ve
Hacıosman korusunun altından geçilerek Hacıosman istasyonuna ulaşmaktadır.
Hacıosman İstasyonu Hat 1: Km 24+128.800-24+328.830, Hat 2: Km 24+168.893-
24+368.903 arasına inşa edilmiştir. Proje alanının yeri Şekil 3.1’de gösterilmektedir.
Çalışma alanına ait uydu görüntüsü ise Şekil 3.2’de verilmektedir.
Teze konu olan tüneller ise Hat 1 Km: 22+805-24+515.487, Hat 2 Km:
22+822.5-24+548.175 arasında inşa edilmiştir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
52
Şekil 3.1. Proje alanının yeri
YENİ ÇALIŞMA ALANI
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
53
Şekil 3.2. Çalışma alanının uydu görüntüsü
3.1.2. Genel Jeoloji
3.1.2.1. Bölgesel Jeoloji
İstanbul kenti ve yakın çevresi çok faylı ve kıvrımlı Paleozoyik kaya birimleri
ile bunlar üzerinde yer alan düzensiz Tersiyer çökellerinden oluşur (Şekil 3.3 ve 3.4).
Paleozoyik birimler karbonifer ve kretasede magmatik sokulumlar ile
kesilmiştir. Bu magmatizma olayları sırasında kaya birimleri içine yaygın olarak
andezit ve diyabaz daykları yerleşmiştir. İstanbul bölgesinin Paleozoyik temelini,
özellikle Anadolu yakasında yaygın olan ordovisiyen silüriyen ve devoniyen yaşlı
kaya toplulukları ile Rumeli yakasında yaygın olan karbonifer serileri oluşturur.
Ordovisiyen daha ziyade karasal kökenli arkozlardan (Kurtköy formasyonu),
silüriyen kuvarsit (Aydos formasyonu), kumtaşı-kiltaşı ardalanması (Gözdağı
formasyonu) ve kireçtaşlarından (Dolayoba formasyonu) oluşmaktadır. Devoniyen
kaya toplulukları ise kumtaşı-grovak-şeyl ve kireçtaşlarından kuruludur. Özellikle
İstanbul’un batı yakasında yaygın olan Karbonifer serileri ise çamurtaşı-kumtaşı ve
kiltaşı seviyelerinin ardalanması şeklindedir. Ağırlıklı olarak kil ara seviyeli kum ve
killi kumlardan oluşan neojen çökelleri genellikle eski vadi yataklarını doldurmuş,
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
54
sıkı yerleşmiş akarsu çökelleri görünümündedir (Grup Artson, Geoteknik
Değerlendirme Raporu, 2007).
Şekil 3.3. Bölgesel jeoloji haritası (1) (sarı renk neojen çökelleri, yeşil renk Trakya
(karbonifer), yeşilimsi sarı Baltalimanı (karbonifer), açık kahve renk Büyükada (devoniyen) ve koyu kahve Kartal (devoniyen) formasyonlarını göstermektedir)
Yeni Çalışma Alanı
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
55
Şekil 3.4. Bölgesel jeoloji haritası (2)
Metro Hattı
Yeni Çalışma Alanı
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
56
3.1.2.2. Çalışma Alanının Jeolojisi
Tünel güzergahında, Hacıosman Koruluğundaki ormanlık arazide, Tarabya
yolu şevinde ve güzergâhın sonunda Menekşe Sokakta olmak üzere sınırlı yüzey
mostraları mevcuttur. Bu mostraların tümünde devoniyen yaşlı Kartal formasyonuna
ait grovak-şeyl ardalanma serileri bulunmaktadır. Neojen çökellerin varlığı ise daha
ziyade sondaj çalışmaları sonucu belirlenmiştir (Şekil 3.4).
Yüzey ve sondaj verilerine göre, bu teze konu olan metro tünel güzergâhı,
tümü ile devoniyen yaşlı Kartal formasyonundan oluşmaktadır. Sondajlar sırasında
karşılaşılan kireçtaşı ara seviyeli grovak-şeyl ardalanmasının Pendik üyesine, kalın
kireçtaşı kısımlarının ise Kozyatağı üyesine karşılık geldiği düşünülmektedir. Neojen
çökeller güzergâh boyunca yüzeyde pek kalın olmayan yamalar şeklindedir (Grup
Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.2.2.(1). Neojen Çökeller
Metro tünelleri güzergahının bu kısmında, Neojen çökellere, Orman Bölge
Müdürlüğü civarında ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü kuzeyinde iki ayrı yama halinde
rastlanır. Söz konusu bu kesimlerde yapılan TSK 65 ve SK 4, sondajlarında 11.50 m
ile 31 m arasında değişen kalınlıklarda neojen çökelleri kesmiştir.
Neojen çökeller, üst kesimlerde daha ziyade sarı-kahve renkli, ayrışmış
kumlu kil, alt kesimlerde ise ağırlıklı olarak kil ara katkılı kum ve killi siltli
kumlardan oluşur. Birim, Trakya formasyonu üzerinde genellikle sarı renkli, siyah
kayaç ve ayrışmış grovak parçaları ile yuvarlaklaşmış silis çakılları ihtiva eden ince
bir siltli kum-kumlu silt seviyesi ile başlar, üste doğru yeşil kil ara katkılı bej renkli
kum seviyeleri şeklinde devam eder. Genel olarak kumlar açık bej renkli ağırlıklı
olarak kuvars kökenli ve bol mikalı, killer ise sarımsı bej veya yeşil renkli, yaygın
olarak fissürlü ve kayma izlidir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu,
2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
57
3.1.2.2.(2). Kartal Formasyonu
Genel olarak şeyl-grovak ve kireçtaşı ardalanması şeklinde karakterize
edilebilen Kartal formasyonu, proje alanında ince kireçtaşı ara katkılı şeyl-grovak
ardalanması ve kalın kireçtaşı seviyelerinden oluşmaktadır. Birime ait yüzey
mostralarına, kısıtlıda olsa, Orman Bölge Müdürlüğü karşısındaki ormanlık arazide
ve Ata Caddesi dolayında rastlanır. Şeyl-grovak ardalanması bazen grovak baskın
(ince şeyl, kalın grovak seviyeleri), bazen de şeyl baskın (ince grovak, kalın şeyl
seviyeleri) kesimler şeklindedir.
Şeyller orijinal halde koyu-mavimsi gri renkli, ayrıştıklarında zeytin grisi-
grimsi sarı renkler alır. Ayrılma yüzeyleri genellikle mikalıdır. İnce grovak
tabakaları ve kireçtaşı laminaları ile ardalanma karakteristiktir. Grovaklar da şeyler
ile aynı renklere sahip olup kötü boylanmış ve bol mikalıdır. Her iki seviyede belli
ölçülerde karbonat içerir. Kireçtaşları koyu gri renkli, biyomikritten biyosparite
kadar değişen bir bileşime sahip olup bazı kesimlerde kristalleşme ve
dolomitleşmeye maruz kalmıştır. Birim yüzeyde önemli ölçüde ayrışmaya
uğramıştır. Sondajlarda tamamen ayrışmış kesime ait kalınlık 6 m ile 30 m arasında
tespit edilmiştir.
Metro tünellerinin, Hat 1: km 23+100 ile Hat 1: km 24+515 arasında, Kartal
formasyonuna ait sırası ile Hat 1: km 23+100-23+180 arası: grovak baskın, şeyl-
grovak ardalanması, km 23+180-23+320 arası: Kireçtaşı, km 23+320-23+930 arası:
grovak baskın, şeyl-grovak ardalanması, km 23+930-24+120 arası: şeyl baskın,
şeyl-grovak ardalanması, km 24+120-24+300 arası: grovak baskın, şeyl-grovak
ardalanması, km 24+300-24+515 arası: Kireçtaşı andezit ve diyabaz daykları kaya
seviyeleri geçilmiştir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.2.2.(3). Andezit ve Diyabaz Daykları
Kaya birimleri birçok noktada dayk şeklindeki magmatik kayalar tarafından
kesilmiştir. Daykların bir kısmı andezit bir kısmı ise diyabaz bileşimindedir.
İnceleme alanında karşılaşılan ve kalınlıkları 10 cm ile 2-3 m arasında değişen
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
58
daykların genellikle parçalanmış zayıf kaya zonlarında yer almaları ve fay hatlarına
benzer şekilde kabaca doğu-batı gidişli olmaları dikkat çekicidir.
Yüzeye yakın kesimlerde dayklar çoğunlukla ayrışmış olup sarımsı kahve
renkli, orta ayrışmış kesimlerde açık gri yeşilimsi ve beyaz benekli, ayrışmamış
kısımlarda ise açık gri-yeşilimsi renklerde gözlenir (Grup Artson, Geoteknik
Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.2.3. Yapısal Jeoloji
Yüzeydeki kalın ayrışma nedeni ile yapısal unsurlar hakkında yeterli bilgi
edinilememiştir. Buna karşın sondajlarda sıkça andezit sokulumlarına eşlik eden, fay
zonlarına özgü kayma yüzeyli, ezik seviyeler geçilmiştir. Öte yandan sondaj
verilerinin korelasyonu sırasında kaya birimlerinin fiziksel ve litolojik özellikleri
bakımdan uyumsuzluklar gözlemlenmiştir. Bununla birlikte Darüşşafaka Metro
İstasyonu alanının güney sınırında karbonifer birimleri ile devoniyen birimleri
dokanağının faylı olduğu, bu fayın güneye eğimli normal bir fay olduğu
gözlemlenmiştir. Yine Kartal formasyonunun kireçtaşı seviyesi ile şeyl-grovak
ardalaşma seviyeleri sınırında sonradan andezit daykının yerleştiği bir fay zonu
olduğu belirlenmiştir. Kireçtaşı seviyelerinin kabaca K25B doğrultulu ve güneybatı
yönde 60°- 70°, şeyl-grovak seviyelerinin ise K70B doğrultulu ve kuzeybatı yönde
50° ile 80° arasında değişen eğimlere sahiptir.
Kaya birimleri genel olarak çok yaygın biçimde kıvrımlı ve kırıklı (faylı)
olmanın yanı sıra, sıkça yumuşak dolgulu makaslanma zonları ile paralanmış-
milonitleşmiş fay zonları bulundurur. Öte yandan yer yer ince-orta kalınlıklı, kabaca
doğu-batı doğrultulu ve düşeye yakın eğimli andezit-diyabaz daykları ile kesilmiştir.
Dayklar genellikle fay gibi yapısal süreksizlikleri izlemiştir.
Sondajlarda tespit edilen ani tabaka değişimleri ile litoloji ve ayrışma düzeyi
değişimleri muhtemel fay zonları olarak yorumlanmaktadır. Sondaj verilerinde de
belirlendiği gibi güzergâh boyunca çok sayıda fay ile karşılaşılmıştır. Sondajlar arası
mesafe (100-130 m) dikkate alındığında sondajlarla belirlenen faylar dışında, başka
faylar ile de karşılaşılmıştır. Bölgenin tektonik geçmişi dikkate alındığında fayların
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
59
farklı nitelikte (doğrultu atımlı, eğim atımlı veya oblik) ve çok değişik geometrilerde
oldukları belirlenmiştir.
Orman Bölge Müdürlüğü karşısındaki arazide gözlemlenebilen Kartal
formasyonu K70B doğrultulu ve kuzeybatı yönde 50° ile 80° arasında değişen
eğimlere, metro hattının Tarabya yolunu kestiği kısımda ise tabakalar genel olarak
batı-kuzeybatı yönde 40-70 derece eğime sahiptir (Grup Artson, Geoteknik
Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3. Mühendislik Jeolojisi
3.1.3.1. Proje Alanında Yer Alan Zemin ve Kaya Tabakalarının Mühendislik
Özellikleri
Metro tünelleri güzergahının bu kısmı tümü ile devoniyen yaşlı grovak-şeyl
ve kireçtaşlarından oluşan Kartal formasyonu içinde inşa edilmiştir. Güzergah
boyunca yüzeyde yamalar halinde bulunan neojen çökeller, 30 metreye ulaşan
kalınlığına rağmen tünel kotlarına kadar inememektedir. Yüzeyde ayrıca yer yer
önemsiz kalınlıkta suni dolgular bulunmaktadır. Kaya birimleri üzerinde tamamen
ayrışma ürünü kalın bir örtü tabakası mevcuttur.
Suni dolgu, neojen çökeller ve kaya birimlerinin tamamen ayrışmış kesimleri
‘zemin’, çok, orta derecede ve az ayrışmış veya ayrışmamış kesimleri ise ‘kaya’
olarak isimlendirilmiştir.
İnceleme alanındaki mühendislik özellikleri açısından 3 farklı zemin ve 3
farklı kaya biriminde 8 farklı kaya seviyesi belirlenmiştir. Litolojik bakımdan esas
olarak 3 farklı kaya birimi bulunmakla birlikte, farklı ayrışma seviyeleri dolayısı ile
her kaya birimi kendi içinde farklı mühendislik özelliklere sahip 2-3 seviye
halindedir. Bu nedenle kaya birimlerinin 8 farklı başlık altında değerlendirilmesine
gerek duyulmuştur. Söz konusu zemin tabakaları-kaya tabakaları (birimleri) şu
şekilde sıralanabilir; zemin tabakaları; katı-kumlu kil tabakası, orta sıkı kum-siltli
kum tabakası, tamamen ayrışmış kaya seviyesi. Kaya birimleri, grovak kaya birimi;
çok ayrışmış grovak seviyesi, orta derecede ayrışmış grovak seviyesi, az ayrışmış
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
60
veya ayrışmamış grovak seviyesi. Kireçtaşı birimi; çok ayrışmış kireçtaşı seviyeleri,
orta derecede ayrışmış kireçtaşı seviyesi, az ayrışmış veya ayrışmış kaya tabakaları.
Şeyl kaya birimi; orta derecede ayrışmış şeyl seviyesi, az ayrışmış veya ayrışmamış
şeyl seviyeleri. Her seviye, mühendislik açıdan aşağıda ayrı ayrı değerlendirilmiştir
(Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.1.(1). Zemin Tabakaları
Neojen çökeller ile birlikte ‘tamamen ayrışmış kaya’ tabakası da zemin
tabakaları içinde ele alınmıştır.
3.1.3.1.(1).(a). Katı Kumlu Kil Tabakası
Neojen çökellerin yüzeye yakın, 3-5 m kalınlığındaki ayrışmış kısımlarını
oluşturan bu tabaka, sarı-kahvemsi-bej (sütlü kahve) renkli, ağırlıklı olarak kumlu kil
bileşimindedir. Tabakaya ait arazi ve laboratuar verileri Çizelge 3.1’de gösterilmiştir
(Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.1. Katı kumlu kil tabakası arazi ve laboratuar verileri
Özellik % Derece
Penetrasyon Direnci N30 7–10
Çakıl Oranı 0
Kum Oranı 25-45
Kil+Silt Oranı 55-75
Likit Limit 62-63
Plastik Limit 16-20
Plastisite İndisi 43-46
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
61
Yukarıdaki verilere göre bu tabaka, yüksek plastisteli katı kumlu kil, olarak
sınıflandırılabilir. Yüzeyde yer alan bu tabakaya tünel kazısı sırasında
karşılaşılmayacaktır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.1.(1).(b). Orta Sıkı Kum-Siltli Kum Tabakası
Sarı bej renkli, belirgin şekilde mika ve silt katkılı ince-orta taneli kumdan
oluşan tabaka, alt kesimlerinde yaygın şekilde kayaç parçaları ve yuvarlak çakılar
ihtiva eder. Tabakaya ait arazi ve laboratuar verileri Çizelge 3.2’de verilmiştir (Grup
Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.2. Orta sıkı kum-siltli kum tabakasına ait arazi ve laboratuar verileri
Parametreler Minimum Maksimum
Penetrasyon Direnci N30 13 26
Çakıl Oranı % 0 16
Kum Oranı % 50 78
Kil+Silt Oranı % 27 34
Yukarıdaki verilere göre bu tabaka orta sıkı siltli kum olarak sınıflandırılabilir
(Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.1.(1).(c). Tamamen Ayrışmış Kaya
Güzergâhta yer alan tüm kaya birimlerinin yüzeye yakın kısmını oluşturan bu
tabaka, sarı kahve, yeşilimsi sarı renkli, ağırlıklı olarak kayaca ait ilksel dokunun
korunduğu, kalıntı kayaç parçaları ile köken litolojiye bağlı kil-silt veya silt-kum
matriks malzemeden oluşur. Yüzeye iyice yakın kesimlerde ayrışma çok ileri düzeye
vararak kayaca ait doku tamamen kaybolmuş ve yaygın killeşme meydana gelmiştir.
Buna karşın nispeten derin kısımlarda, kayaç tümü ile ayrışmış olmasına karşın genel
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
62
olarak kayaca ait doku belirgin veya kaya kütle halinde korunmuş, elle
parçalanabilir, kof kaya niteliğindedir.
Ayrışmış kaya, litolojiye bağlı olarak kendi içinde killi kumlu kil veya çakıllı
killi (veya siltli) kum olmak üzere iki kısımda ele alınabilir. Genel olarak kil ve silt
dane boyu bileşen baskındır. Yüzeye yakın 5-6 m kalınlığındaki kesim daha fazla
ayrışmış olmanın etkisi ile düşük penetrasyon, buna karşın yüksek plastisite
değerlerine, alt kesimler ise nispeten daha yüksek penetrasyon direnci ve düşük
plastisite değerlerine sahiptir. Tamamen ayrışmış kaya seviyesine ait SPT N30, dane
boyu dağılım ve kıvam değerleri aşağıdaki Çizelge 3.3’de verilmiştir (Grup Artson,
Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.3. Tamamen ayrışmış kaya seviyesine ait arazi ve laboratuar verileri
Parametre Minimum Maksimum
Penetrasyon Direnci N30 üst 4 50
Penetrasyon Direnci N30 alt 10 >50
Çakıl Oranı % 0 29
Kum Oranı % 1 65
Kil+Silt Oranı % 24 99
Likit Limit % 32 75
Plastik Limit % 15 35
Plastisite İndisi % 10 57
*Ortalama N değeri hesaplamasında >50 değerleri= 50 kabulü yapılmıştır.
Genelde, düşük-orta plastisite değerlerine sahip olmakla birlikte bazı
kesimlerde illit-montmorolonit türü killeşmeler dolayısı ile yüksek plastisite
değerleri ile karşılaşılmıştır.
Yukarıdaki verilere göre tamamen ayrışmış kaya tabakasının üst 5-6 m
kalınlığındaki kesimi mühendislik açıdan orta sıkı-sıkı çakıllı killi kum veya çok katı
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
63
kumlu kil, alt kesimleri ise sıkı killi siltli kum veya sert kumlu kil olarak
sınıflandırılabilir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.1.(2). Kaya Birimleri
Metro tünelleri güzergâhının bu kısmının tümü ile devoniyen yaşlı grovak,
şeyl ve kireçtaşı gibi litolojilerin ardalanmasından oluşan Kartal formasyonu içinde
inşa edileceği yukarıda belirtilmiştir. Bu farklı litolojideki birimler arasındaki sınırlar
bazen normal tedrici geçişli, bazen de faylıdır.
Söz konusu litolojik birimler, yüzeyden itibaren tünel kotlarına kadar farklı
düzeyde ayrışmaya uğramıştır. Aşağıda her litolojik (grovak, kireçtaşı ve şeyl)
birime ait farklı ayrışma seviyeleri ile ilgili Jeomekanik ve mühendislik özelliklere
ayrı ayrı değinilmiştir.
Bu kapsamda her seviye ile ilgili elde edilen veriler derlenerek CSIR (RMR)
ve GSI sistemlerine göre değerlendirilmiş ve sınıflandırılmıştır. CSIR(RMR)
sınıflandırması Bieniawski 1989’a göre yapılmıştır. Değerlendirmede yeraltı su
seviyesi 5 (nemli, düşük basınçlı su sızıntıları), süreksizlik yönelim düzeltmesi ise –5
(orta) puan kabul edilmiştir. Bu durumda kısmen güvenli tarafta kalmak üzere GSI =
RMR89+5 kabulü yapılmıştır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu,
2007).
3.1.3.1.(2).(a). Grovak Kaya Birimi
Tünel kazısının önemli kısmını (% 50 den fazlası) oluşturan grovak kesimi
esas olarak grovak-çamurtaşı ve az oranda bunlarla ardalanan şeyl seviyelerinden
oluşur. Hat 1, km 23+000-23+165, km 23+340-23+925 ile km 24+125-24+300
aralığında karşılaşılan grovak baskın kesim, ayrışma düzeylerine göre (tamamen
ayrışmış kesim hariç) üç seviye halindedir. Grovak biriminin yer aldığı kısımlarda
tamamen ayrışmış kaya seviyesi altında, 5-10 m arasında değişen kalınlıkta çok
ayrışmış kaya seviyesi, bunun altında orta derecede ayrışmış kaya seviyesi, daha altta
ise az ayrışmış veya ayrışmamış kaya seviyeleri bulunur. İlksel rengi gri-koyu gri
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
64
olmasına karşın çok ayrışmış kesimlerde sarı-kahve, orta ayrışmış kesimlerde zeytin
yeşili-gri, az ayrışmış veya ayrışmamış kesimlerde ise orijinal gri-koyu gri renklidir.
Çok ayrışmış grovak seviyeleri; Sarı kahve renkli, genelde sık kırıklı-
parçalı olan bu kesimde çatlaklar genellikle hafif dalgalı, kil dolgulu, düz veya hafif
pürüzlüdür. Bu kısma ait ortalama karot ve mukavemet verileri ile bu veriler ve diğer
gözlemsel veriler birlikte derlenerek RMR ve GSI açısından yapılan değerlendirme
sonuçları Çizelge 3.4’de gösterilmiştir. Çok ayrışmış grovaklara ait tipik karot
durumu Şekil 3.5’de verilmiştir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu,
2007).
Çizelge 3.4. Çok ayrışmış grovak seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 50
Solid Karot Verimi (SCR) 30
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 5
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 10
Kaya Kütle Oranı (RMR) 18
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 23
Şekil 3.5. Çok ayrışmış grovaklara ait tipik karot durumu
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
65
Orta derecede ayrışmış grovak seviyeleri; Zeytin yeşili-gri renkli, genelde
orta-sık kırıklı, yer yer parçalı olan orta derecede ayrışmış grovak kesiminde,
çatlaklar genellikle sıkı, hafif dalgalı ve az pürüzlüdür. Bu kısma ait ortalama karot
ve mukavemet verileri ile bu veriler ve diğer gözlemsel veriler birlikte derlenerek
yapılan RMR ve GSI değerlendirme sonuçları Çizelge 3.5’de gösterilmiştir. Orta
derecede ayrışmış grovaklara ait tipik karot durumu Şekil 3.6’da gösterilmektedir
(Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.5. Orta derecede ayrışmış grovak seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 60
Solid Karot Verimi (SCR) 44
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 17
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 22
Nokta Yük İndisi Ic50 (MPa) 3.74
Doğal Birim Hacim Ağırlık nγ (gr/cm3) 2.55
Doygun Birim Hacim Ağırlık nγ (gr/cm3) 2.75
Kaya Kütle Oranı (RMR) 29
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 34
Orta derecede ayrışmış grovak kesimi Jeomekanik (mühendislik) sınıflama
açısından zayıf kaya’ya karşılık gelmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
66
Şekil 3.6. Orta derecede ayrışmış grovaklara ait tipik karot durumu
Az ayrışmış-ayrışmamış grovak seviyeleri; Gri-koyu gri renkli, genelde
orta-sık kırıklı yer yer parçalı, yer yer seyrek kırıklı olan bu grovak kesiminde
çatlaklar genellikle sıkı, hafif dalgalı ve orta düzeyde pürüzlü olup kil dolgusu pek
yoktur. Bu kısma ait ortalama karot ve mukavemet verileri ile diğer gözlemsel
verilerle birlikte derlenerek yapılan RMR ve GSI değerlendirme sonuçları Çizelge
3.6’da verilmiştir. Az ayrışmış-ayrışmamış grovaklara ait tipik karot durumu Şekil
3.7’de gösterilmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
67
Şekil 3.7. Az ayrışmış-ayrışmamış grovaklara ait tipik karot durumu
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
68
Çizelge 3.6. Az ayrışmış-ayrışmamış grovak seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 80
Solid Karot Verimi (SCR) 60
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 25
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 31
Nokta Yük İndisi Ic50 (MPa) 6.4
Doğal Birim Hacim Ağırlık nγ (gr/cm3) 2.7
Doygun Birim Hacim Ağırlık nγ (gr/cm3) 2.84
Kaya Kütle Oranı (RMR) 38
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 43
Az ayrışmış-ayrışmamış grovak kesimi Jeomekanik (mühendislik) sınıflama
açısından zayıf kaya’ya karşılık gelmekle birlikte önemli bir kısmı orta kalite kaya
vasfındadır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.1.(2).(b). Kireçtaşı Kaya Birimi
TSK 65, SK 1, SK 11 ve SK 12 sondaj verilerine göre metro tünelleri
güzergâhının km 23+160-23+320 ile km 24+300-24+515 (etap sonu) arasındaki
kesimlerinin kireçtaşı seviyeleri içinde bulunmaktadır.
Kireçtaşı birimi tünel güzergâhlarında, tamamen ayrışmış örtü tabakası
altında, 2-13 m arasında değişen kalınlıkta (ortalama kalınlık 7.5 m) düzensiz şekilde
çok-orta derecede ayrışmış kesimlerden, daha altta ise az ayrışmış veya ayrışmamış
kesimlerden oluşmaktadır. Tüneller daha ziyade ayrışmamış seviyeler içinde
kalmaktadır. Çok-orta derecede ayrışmış kesimlerin birbirleri ile düzensiz (iç-içe)
sınır oluşturmaları dolayısı ile aşağıda bu iki kesim birlikte ele alınmış ve ortak
değerlendirilmiştir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
69
Çok-orta derecede ayrışmış kireçtaşı seviyeleri; Çok ayrışmış kesimler
mavi-sarı renkli, genelde sık kırıklı-parçalı, erime izli, toprak dolgulu kısımlardan,
orta derecede ayrışmış kesimler ise yukarıda sıralanan özelliklerin nispeten daha iyi
konumda olduğu, ayrışmamış kaya kısmının ayrışmış, erimiş kaya kısmına oranla
daha fazla olduğu kesimlerden oluşur. Çok ayrışmış kesimlerde çatlaklar genellikle
dolgulu, orta derecede ayrışmış kesimlerde ise dalgalı, yer yer kil dolgulu, dolgusuz
kısımlar ise hafif pürüzlüdür. Bu kısma ait ortalama karot ve mukavemet verileri ile
bu veriler ve diğer gözlemsel veriler birlikte derlenerek yapılan RMR ve GSI
değerlendirme ve sınıflandırma sonuçları Çizelge 3.7’de verilmiştir. Çok-orta
derecede ayrışmış kireçtaşlarına ait tipik karot durumu Şekil 3.8’de gösterilmektedir
(Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.7. Çok ayrışmış kireçtaşı seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 55
Solid Karot Verimi (SCR) 39
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 13
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 34
Kaya Kütle Oranı (RMR) 31
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 36
Çok-orta derecede ayrışmış kireçtaşı kesimi Jeomekanik (mühendislik)
sınıflama açısından zayıf kaya’ya karşılık gelmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
70
Şekil 3.8. Çok-orta derecede ayrışmış kireçtaşlarına ait tipik karot durumu
Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşı seviyeleri; Grimsi mavi-açık mavi renkli
genelde seyrek, yer yer sık kırıklı, yer yer ise masif olan az ayrışmış veya
ayrışmamış kireçtaşı kesiminde, çatlaklar genellikle sıkı, dalgalı, pürüzlü ve
dolgusuzdur. Bu kısma ait ortalama karot ve mukavemet verileri ile diğer gözlemsel
veriler birlikte derlenerek yapılan RMR ve GSI değerlendirme ve sınıflandırma
sonuçları Çizelge 3.8’de verilmiştir. Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşlarına ait tipik
karot durumu Şekil 3.9’da verilmiştir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme
Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
71
Çizelge 3.8. Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşı seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 92
Solid Karot Verimi (SCR) 86
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 61
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 50
Nokta Yük İndisi Ic50 (MPa) 5.28
Doğal Birim Hacim Ağırlık nγ (gr/cm3) 2.7
Doygun Birim Hacim Ağırlık nγ (gr/cm3) 2.73
Kaya Kütle Oranı (RMR) 67
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 72
Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşı kesimi Jeomekanik (mühendislik) sınıflama
açısından iyi kaya’ya karşılık gelmektedir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme
Raporu, 2007).
Şekil 3.9. Az ayrışmış-ayrışmamış kireçtaşlarına ait tipik karot durumu
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
72
3.1.3.1.(2).(c). Şeyl Kaya Birimi
SK 7 ve SK 8 sondajlarının yapıldığı Hat 1, 23+930-24+130 kilometreleri
arasında yer alması beklenen şeyl birimi ağırlıklı olarak şeyl, daha az oranda ise
grovak, kumlu kireçtaşı ve çörtlü kireçtaşı seviyelerinin ardalanması şeklindedir.
Tamamen ayrışmış kaya kısmı altında 5-6 m kalınlığındaki kesim orta derecede
ayrışmış, daha altta ise sondaj derinliklerine kadar az ayrışmış veya ayrışmamış kaya
seviyelerinden oluşur. Şeyl bölgesindeki tünel güzergahının tümü ile az ayrışmış-
ayrışmamış kaya içinde kalması beklenir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme
Raporu, 2007).
Orta derecede ayrışmış şeyl seviyesi; Esas olarak gri-koyu gri renkli olan
şeyler, boz renkli, grovak-çörtlü kireçtaşı ara seviyeleri ile ardalanır. Genel olarak sık
kırıklı-çok parçalıdır. Şeyl kesimlerde çatlaklar genellikle sıkı, düzlemsel ve düzdür,
grovak- kumlu kireçtaşı ve çörtlü kireçtaşı seviyelerinde ise nispeten dalgalı ve
pürüzlüdür. Bu kısma ait ortalama karot ve mukavemet verileri ile diğer gözlemsel
veriler birlikte derlenerek yapılan RMR ve GSI değerlendirme sonuçları Çizelge
3.9’da verilmiştir. Orta derecede ayrışmış şeyl seviyelerine ait tipik karot durumu
Şekil 3.10’da verilmiştir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Şekil 3.10. Orta derecede ayrışmış şeyl seviyelerine ait tipik karot durumu
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
73
Çizelge 3.9. Orta derecede ayrışmış şeyl seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 77
Solid Karot Verimi (SCR) 53
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 23
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 12
Nokta Yük İndisi Ic50 (MPa) 3.85
Kaya Kütle Oranı (RMR) 26
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 31
Orta derecede ayrışmış şeyl kesimi Jeomekanik (mühendislik) sınıflama
açısından zayıf kaya’ya karşılık gelmektedir.
Az ayrışmış-ayrışmamış şeyl seviyeleri; Gri-koyu gri renkli, genelde orta-
sık kırıklı yer yer parçalı olan şeyl kesiminde çatlaklar genellikle sıkı, dolgusuz, hafif
dalgalı ve orta düzeyde pürüzlüdür. Bu kısma ait ortalama karot ve mukavemet
verileri ile diğer gözlemsel veriler birlikte derlenerek yapılan RMR ve GSI
değerlendirme sonuçları Çizelge 3.10’da verilmiştir. Az ayrışmış-ayrışmamış şeyl
seviyesine ait tipik karot durumu Şekil 3.11’de verilmiştir. Az ayrışmış-ayrışmamış
şeyl kesimi Jeomekanik (mühendislik) sınıflama açısından zayıf kayaya karşılık
gelmekle birlikte bazı kesimleri orta kalite kaya vasfındadır. (Grup Artson,
Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
74
Çizelge 3.10. Az ayrışmış-ayrışmamış şeyl seviyelerine ait karot-mukavemet verileri ile RMR-GSI değerleri
Parametreler Ortalama
Toplam Karot Verimi (TCR) 80
Solid Karot Verimi (SCR) 59
Kaya Kalite Tasarımı (RQD) 33
Serbest Basınç Dayanımı (MPa) 15
Nokta Yük İndisi Ic50 (MPa) 5.62
Kaya Kütle Oranı (RMR) 35
Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI) 40
Şekil 3.11. Az ayrışmış-ayrışmamış şeyl seviyesine ait tipik karot durumu
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
75
3.1.3.2. Fay Zonlarında Mühendislik Özellikleri
Güzergah boyunca çok sayıda fay zonundan geçilmiştir. Fayların doğrultu ve
eğimleri genel olarak doğu batı doğrultulu, andezit dayklarının eşlik ettiği normal
faylardan oluşmaktadır. Ayrışma, breşleşme ve killeşmenin yaygın olduğu bu
zonların zayıf da olsa su taşıdıkları ve önemli stabilite problemlerine yol açtıkları
görülmüştür. Tünel kazısı hangi birim içinde olursa olsun, fay zonlarında en kötü
zemin koşullarına göre projelendirilmeli ve desteklenmelidir. Bu kesim için
aşağıdaki kaya verileri öngörülmüştür (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme
Raporu, 2007).
• Kaya Kalite Tasarımı (RQD)= 0
• Serbest Basınç Dayanımı (MPa)= 10 kg/cm2
• Kaya Kütle Oranı (RMR)= 13
• Jeolojik Dayanım İndeksi (GSI)= 18
3.1.3.3. Karst Problemi
Boşluk anlamına gelen ‘karst’ asidik suların etkisi ile eriyebilen karbonat
kökenli (kireçtaşı, marn, dolomit ve jips gibi) kayalarda suyun kayacı eritmesi
sonucu oluşur. Başlangıç evresinde genellikle kayaçtaki eklem ve diğer süreksizlik
düzlemlerine karşıt gelişir. Bu aşamada karstlaşma geometrisi dikkatli araştırmalarla
belirlenebilir niteliktedir. Ancak karstlaşmanın ileri düzeye ulaştığı aşamalarda son
derece gelişi güzel bir geometrinin şekillenmesi dolayısı ile karstlaşma geometrisinin
belirlenmesi oldukça zordur.
Kartal formasyonunun kireçtaşı kesimlerinde yaygın olarak önemsiz erime
izlerine rastlanmıştır. Darüşşafaka İstasyonun kabaca güneybatı köşesinde yapılan
İSK 8 sondajında ise 3.5 m yüksekliğinde karstik boşluk tespit edilmiştir. Bu
kesimde yalnızca bir adet sondaj yapılmış olması dolayısı ile karstik boşluğun yatay
yöndeki yayılımı konusunda bilgi edinilememiştir. Bu nedenle söz konusu sondajda
karşılaşılan karstik boşluğun eriyerek genişlemiş bir kaya çatlağı mı yoksa yatay
yönde de gelişmiş geniş bir karst (mağara) mı olduğu kesin olarak bilinmemektedir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
76
Başta bu karstın tespit edildiği kısımda olmak üzere, istasyon tünellerinin
kireçtaşı içinde açılan bölümünde, kazı tabanından itibaren asgari tünel genişliğine
eşit kalınlıktaki zemin kesitinin prospeksiyon sondajları ile taranarak mevcut karstik
boşluğun düşey ve yatay yöndeki yayılımı, karstik boşluklar tespit edilerek gerekli
önlemler (dolgulama vb.) alınmıştır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu,
2007).
3.1.3.4. Yeraltı Suyu Durumu
Tünel güzergahında yer alan grovak ve şeyler geçirimsiz veya az geçirimlidir.
Kireçtaşları, kırıklı ve erime boşluklu oldukları üst kesimlerde geçirimli-çok
geçirimli, genellikle az kırıklı veya masif oldukları tünel kotları civarında ise az
geçirimli kabul edilebilirler. Kaya birimleri üzerinde yer alan neojen çökeller
ağırlıklı olarak kumlardan kurulu olup kaya birimi üzerinde asılı akifer niteliğindedir.
SK sondajlarında yapılan 12 adet basınçlı su testi (BST) deneyinde iki tanesi
hariç diğer tüm deneylerde Emilme Katsayısı (Leugeon) 1 değerinin altında
(geçirimsiz) elde edilmiştir. Kireçtaşı içinde yer alan SK 12 sondajında 47-52
metreler arasında yapılan BST deneyinde emilme katsayısı 1.35 Leugeon (az
geçirimli) bulunmuştur. Yine kireçtaşı kesimi içinde daha önce yapılmış olan TSK
65 sondajında yapılan BST de ise Leugeon birimi 0.27 (geçirimsiz) ile 25 (geçirimli)
arasında değişim göstermiştir. İSK 12 sondajında yapılan 2 adet basınçlı su testi
deneyinde, kayanın aşırı kırıklı olması nedeni ile sızdırmazlık contasının
tutturulamaması nedeni ile deney yapılamamıştır. Şeyl-grovak kesimlerinde kalan
İSK 10 ve İSK 11 numaralı sondajlarda yapılan BST deneylerinde Leugeon birimi
0.58 (geçirimsiz) ile 3.9 (az geçirimli) arasında, kireçtaşı kesimi içinde açılan İSK 9
sondajında yapılan deneylerde ise 29 ile 52 (çok geçirimli) arasında değişim
göstermiştir.
Sondajlarda yeraltı su seviyesi 4.5 m ile 37.5 m arsında değişen derinliklerde
ölçülmüştür (Çizelge 3.11). Su seviyesinin yüksek ölçüldüğü kuyular genellikle
neojen çökellerde veya düşük kotlarda kalmaktadır. Arazi kotlarına göre
düzenlendiğinde yeraltı su kotunun +80 ile +113.78 kotu arasında değiştiği
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
77
görülmektedir. Çizelgeden görüleceği üzere metro tünellerinin bu teze konu olan
kesiminde, yeraltı su seviyesi, tünel tavanı üstünde 0-40 m arasında değişen
yüksekliklerde yer almaktadır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu,
2007).
Çizelge 3.11. Sondaj kuyularına ait yeraltı su seviyeleri, tünel tavanı ve arazi kotları ile karşılaştırılması
Sondaj No
Kuyu Kotu (+)
Yeraltı Su Seviyesi (m)
Yeraltı Su Kotu (+)
Tünel Tavanı Üstünde Beklenen Su Kalınlığı
İSK 8 101.5 18.5 83.00 0
İSK 9 103.6 15.00 88.60 3.5
İSK 10 107.10 14.00 93.10 11
İSK 11 113.06 12.00 101.06 18.00
İSK 12 114.00 13.00 101.00 17.00
TSK 64 120.50 11.00 109.50 16.40
TSK 65 121.00 12.40 108.60 18.00
SK 1 124.43 19.25 105.18 24.60
SK 2 126.05 22.00 104.05 25.00
SK 3 126.45 24.00 102.45 26.00
SK 4 127.78 14.00 113.78 40.80
SK 5 119.24 23.00 96.24 24.80
SK 6 113.79 22.50 91.29 22.80
SK 7 102.25 11.00 91.25 21.20
SK 8 97.56 4.50 93.06 24.00
SK 9 108.97 10.20 98.77 28.80
SK 10 113.93 21.50 92.43 24.00
SK 11 124.19 37.50 86.69 17.60
SK 12 99.12 19.50 79.62 12.00
Yukarıdaki veriler ışığında, kireçtaşı seviyeleri dışında, metro tünelleri
güzergâhında yer alan diğer kaya birimlerinin ağırlıklı olarak geçirimsiz-çok az
geçirimli oldukları, dolayısı ile kayda değer yeraltı suyu taşımadıkları söylenebilir.
Kireçtaşlarının tünel tavanı üzerinde yer alan kesimleri açık çatlaklı ve erime
boşluklu olup geçirimli-yüksek geçirimli, tünel kotları civarında yer alan kesimleri
ise az çatlaklı ve masif olup az geçirimli-geçirimsizdir. Bu durumda, güzergâhta
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
78
kireçtaşları bulunmasına rağmen tünel kazısı sırasında önemli sayılabilecek bir
yeraltı suyu problemi ile karşılaşılmamıştır. Ancak arazinin çok faylı olması dolayısı
ile özellikle kireçtaşlarında olmak üzere geçirimli üst bölgeler ile tünel güzergahını
birleştiren fay hatlarında dikkate değer yeraltı suyu sızıntıları ile karşılaşılabilir.
Tünel gibi yeraltı kazılarında genel olarak fay, volkanik dayk vb. zayıflık zonlarında,
alışılagelmişten farklı olarak su sızıntısı ve akışları ile karşılaşılabildiği, söz konusu
bu kesimlerin aynı zamanda potansiyel duraysızlık bölgeleri olduğu bilinmektedir.
Bununla birlikte fay, andezit daykı zonları, kireçtaşı seviyeleri ile SK 7-SK 8
sondajı arasında yer alan dere tabanı civarındaki fay ve buradaki litolojik değişim
sınırlarında da alışılagelmişten bir miktar daha fazla yeraltı suyu ile karşılaşılabilir.
Yine SK 3 ile SK 4 sondajı arasındaki muhtemel fayın üstteki Neojen çökelleri de
etkilemiş olabileceği ve bu kesimden de su sızıntılarının fazla olması beklenir (Grup
Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.5. Gaz Durumu
Çalışma konusu tünel etabının içinde açıldığı paleozoyik yaşlı kayaçlarda,
gerek sedimantolojik çökelim koşulları ve litolojik bileşimleri, gerekse geçirmiş
oldukları tektonik ve magmatik süreçler açısından herhangi bir gaz tehlikesi ile
karşılaşılmamıştır. Tünel güzergâhının Hat 1 Km 23+925-24+120 arası kesiminde
yer alan şeylerin, çok net olmasa da organik malzeme katkıları dolayısı ile bir miktar
gaz üretme potansiyelleri meydana gelmiştir (Grup Artson, Geoteknik
Değerlendirme Raporu, 2007).
3.1.3.6. Deprem Durumu
Proje alanında bilinen herhangi bir aktif fay mevcut değildir. Bu çalışmalar
sırasında da bu türden bir bulguya rastlanmamıştır. Proje alanına en yakın aktif fay
Marmara Denizi tabanında yer aldığı bilinen Kuzey Doğu Anadolu fayıdır. Söz
konusu fayın proje alanına olan mesafesi 30 km dolayındadır (Şekil 3.12).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
79
Şekil 3.12. Deprem kaynağı Kuzey Anadolu Fayının Marmara Denizi içindeki Konumu (Grup Artson, Jeoteknik Değerlendirme Raporu, 2007)
Proje alanı Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 1998 yılında yayınlanan
Deprem Bölgeleri Haritasına göre 2. derece deprem bölgesinde kalmaktadır (Şekil
3.13). Bu deprem bölgesine göre ilgili deprem yönetmeliği ‘Etkin Yer İvme
Katsayısının’ A0 = 0.30-0.40 arasında alınmasını tavsiye etmektedir.
Şekil 3.13. İstanbul ili deprem bölgeleri haritası.(Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 2007)
Proje Alanı
Proje Alanı
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
80
Metro tünellerinin bu etabında tüneller tümü ile az ayrışmış-ayrışmamış
grovak-kireçtaşı- şeyl türü sedimanter kaya seviyeleri içinde yer almıştır. Söz konusu
kaya seviyeleri A1 zemin grubuna dâhil edilebilir. Bu durumda afet bölgelerinde
yapılacak yapılar hakkında yönetmeliğe göre metro tünelleri güzergâhının bu teze
konu kısmı için yerel zemin sınıfı Z1’e kabul edilebilir. Z1 yerel zemin sınıfı için
yukarıda anılan yönetmelik Spektrum Karakteristik Periyotlarının aşağıdaki şekilde
alınmasını tavsiye eder.
• TA= 0.10 saniye
• TB= 0.30 saniye
Genel olarak, derine inildikçe zemin koşullarının iyileşmesi nedeni ile
deprem ivmesinin küçüldüğü, dolayısı ile tünellerin yer üstü yapılarına göre çok daha
güvenli oldukları, bununla birlikte sığ tünellerin derin tünellere oranla depremden
daha çok etkilendikleri bilinmektedir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme
Raporu, 2007).
3.1.3.6. Kazılabilirlik
Şeyl-grovak kaya birimlerine ait RQD değerleri 0 ile 43, tek eksenli basınç
dayanım değerleri 150 ile 300 kg/cm2, hakim çatlak aralığı ise 3-10 cm aralığında
değişim göstermektedir. Bu veriler dikkate alındığında, bu iki kaya biriminin ağırlıklı
olarak klasik kazı yöntemleri ile kazılabileceği, az bir kesiminde ise kazı güçlüğü
çekilebilineceği söylenebilir.
Kireçtaşlarında ise RQD değerleri 30 ile 65, tek eksenli basınç dayanımı 400
ile 500 kg/cm2, baskın çatlak aralığı ise 10 cm ile 150 cm arasında değişim
göstermektedir. Buna göre kireçtaşı kesimlerinin kazısı önemli ölçüde patlatma
gerektirebilir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
81
3.1.4. Geoteknik Değerlendirme
Normal koşullarda Hat-1 ve Hat-2 tünelleri birbirine paralel 32 m mesafede A
tipi tüneller şeklinde planlanmıştır. Ancak makas, istasyon ve benzeri yapılar
dolayısı ile tüneller arasındaki mesafe çoğu zaman 32 metrenin altına düşmekte veya
iki tünel bitişik inşa edilmektedir. Yine bu nedenle tünel tipleri A, T, C ve P arasında
değişim göstermektedir.
Tünel derinlikleri lokal olarak değişkenlik göstermekle birlikte genelde 30 ile
50 m arasında değişim gösterir. Güzergah boyunca yapılan sondaj verilerine göre
tünellerin, tümü ile grovak-kireçtaşı-şeyl ardalanması şeklindeki az ayrışmış-
ayrışmamış kaya birimleri içinde inşa edilmiştir. Yeraltı su seviyesi tünel tavanı
üstünde 12-40 m yukarıda tespit edilmiştir.
Bu teze konu olan hat 1 ve hat 2 tünel güzergâhları başlangıçta kabaca kuzey-
güney doğrultuda Büyükdere Caddesini izlerken, Boğaziçi İmar Müdürlüğü binaları
hizasından itibaren kuzeydoğuya dönerek, ormanlık arazi içinden Tarabya Caddesini
dik kesecek şekilde geçerek buradaki yerleşim alanı altında son bulmaktadır.
Güzergâh üzerinde kritik sayılabilecek bir yapı göze çarpmamıştır. Tünelin asgari 30
m derinlikten (yapılaşmış alandaki asgari derinlik 40 m dolayındadır) geçiyor olması
dolayısı ile yapılaşma üzerinde olumsuz bir etki oluşturmadığı belirlenmiştir (Grup
Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Darrüşşafaka Metro İstasyonu (Hat 1: km 22+805-22+985 ve hat 2: km
22+822.5-23+002.5); İstasyon kısmında altta P tipi delme tüneller, yüzeyde ise
çeşitli merdiven-bağlantı tünelleri ile diğer yardımcı üniteler inşa edilecektir.
İstasyon alanında yüzeyde katlı otopark ve sosyal tesis (evlendirme dairesi, kültür
merkezi vb) inşası düşünülmektedir.
Hat 1: km 23+100-23+650 ve Hat 2: km 23+140-23+690 arası; Metro
tünellerinin Büyükdere Caddesini izlediği bu aralıkta, delme tüneller klasik A tipi
tüneller şeklinde olup, tüneller arası mesafe 15 ile 28 m arasında, tünel üstündeki
örtü kalınlığı ise 35 m ile 51 m arasında değişim gösterir. Tünel güzergahı boyunca
Büyükdere Caddesi dışında başkaca yapı mevcut değildir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
82
Güzergahın bu kısmı boyunca yüzeyde kalın ayrışma yanı sıra yersel olarak
neojen çökeller bulunmaktadır. Ancak tünel kazıları tümü ile az ayrışmış-ayrışmamış
grovak-kireçtaşı seviyesi içinde kalmaktadır. SK 2 sondaj verilerine göre Hat 1 km:
23+460 ile 23+520 ( Hat 2: km 23+430-23+480 arası) aralığında aşırı kırıklı bir zon
geçilmiştir. Bu zonun varlığı SK 2 sondajlar ile önceden tespit edilmiştir.
Tüneller üst yarı-alt yarı şeklinde, gerekli yerlerde üst ve alt yarılar da kendi
içinde bölünerek açılmıştır. Fay zonu vb. aşırı kırıklı kesimlerde kazı öncesinde tünel
tavanı ve yanları jet-grout veya enjeksiyonlu sürenler ile emniyete alınmış, birincil
destekler geciktirilmeden yerleştirilmiştir. Bu etapta yer alan kireçtaşları az kırıklı-
masif yapıda olup tünel kazısı sırasında gevşetme amaçlı veya doğrudan kazı amaçlı
olarak patlayıcı kullanılmıştır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu,
2007).
Hat 1: km 23+650-23+132 ve Hat 2: km 23+690-24+170 arası; Bu kesimde
tüneller Büyükdere Caddesinden ayrılıp kuzeydoğu yönde Boğaziçi İmar
Müdürlüğünün bulunduğu ormanlık arazi altından devam eder. Başlangıçta A tipi
tünel şeklinde olmakla birlikte, ilerleme yönünde önce T, sonra C, tekrar T, C,A
şekillerinde devam edip Hat 1 : Km 24+132 ve Hat 2 Km 24+170 de Hacıosman
Metro İstasyonuna (P tipi tünel) ulaşır. Bu aralık içinde tünel et kalınlığı 20 m ile 55
m arasında değişim gösterir.
Bu aralıkta yapılan SK 4, 5, 6, 7 ve 8 sondaj verilerine göre tünel inşasının
önemli ölçüde az ayrışmış-ayrışmamış grovak seviyesi içinde, daha az oranda ise
yine az ayrışmış-ayrışmamış şeyl seviyeleri içinde gerçekleşmesi yeraltı su
seviyesinin tünel tavanı üzerinde 20-40 m yukarda yer almıştır.
Özellikle buradaki şeyl seviyelerinde olmak üzere kaya biriminin yaygın
olarak kırıklı ve kıvrımlı olduğu görülmüştür. Bu kesimde de çok sayıda fay ile
karşılaşılması, yine özellikle şeyl içinde kalan fay zonlarında aşırı kırıklılık ve su
sızıntıları dolayısı ile tünel kazısı sırasında stabilite sorunları yaşanmıştır (Grup
Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Hacıosman Metro İstasyonu (Hat 1: km 24+132–24+312, Hat 2: km
24+170–24+350); İstasyon kısmında altta P tipi delme tüneller, yüzeyde ise çeşitli
merdiven-bağlantı tünelleri ile diğer yardımcı üniteler inşa edilmiştir. İstasyon
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
83
alanında yüzeyde Tarabya yolu dışında herhangi mühendislik yapısı mevcut
değildir.İstasyon alanının güneybatı ucunun kabaca şeyl-grovak sınırına, kuzey
ucunun ise kabaca grovak-kireçtaşı sınırına karşılık gelmiştir.
İstasyon alanında tünel et kalınlığı 28 ile 55 m arasında değişim gösterir.
Yüzeyde kaya birimlerinin tamamen ayrışması sonucu oluşmuş kalın bir örtü
tabakası mevcuttur. İstasyon alanında yeraltı su seviyesi topoğrafik duruma bağlı
olarak 4.50 ile 37.50 m arasında değişen derinliklerde ölçülmüştür. Delme tünel
üzerindeki suya doygun kalınlık 17-24 m arasında değişim göstermektedir.
Delme tünel kazıları sırasında sert kireçtaşı seviyeleri ile karşılaşılması
halinde, kazı sorunları yaşanmıştır. Her iki uçta karşılaşılması muhtemel fay
zonlarında alışılagelmişten fazla su sızıntıları ve stabilite problemleri ile
karşılaşılmıştır. Delme tüneller üst yarı-alt yarı şeklinde açılmış, gerekli kısımlarda
üst ve alt yarı da kendi içinde bölünüp açılmıştır. Yüzeydeki kazıların ağırlıklı olarak
tamamen ayrışmış, kısmen de çok ayrışmış kaya içinde gerçekleşmiştir (Grup
Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Hat 1: km 24+312–24+515, Hat 2: km 24+350–24 + 548; Bu aralıkta A tipi
tüneller inşa edilmiştir. Tünel güzergâhı tümü ile yerleşim alanı altından
geçmektedir. Tünel örtü (et) kalınlığı 38 m ile 56 m arasında değişim gösterir.
Tünellerin ağırlıklı olarak az kırıklı, kısmen masif kireçtaşı içinde açılmıştır. Tünel
kazısı sırasında gevşetme amaçlı veya doğrudan kazı amaçlı olarak patlayıcı
kullanılmıştır.Gerek tünel et kalınlığı ve zemin özellikleri, gerekse yüzeydeki yapı
özellikleri dolayısı ile tünel kazısının yüzey yapılarını olumsuz etkilememiştir. Tünel
kazısının patlama yapılan kısımlarında kullanılan patlayıcı miktarı, yapılara zarar
vermeyecek şekilde tasarlanmış, patlatmalar sırasında ivme, parçacık hız ve yer
değiştirme verileri ölçülmüştür.Bu aralık, tektonik süreksizlikler ve volkanik dayk
zonlarındaki zayıflamış kaya koşulları ve kireçtaşı biriminin kazılabilme güçlüğü
dışında genel olarak iyi zemin koşullarına sahiptir (Grup Artson, Geoteknik
Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
84
3.2. Metod
3.2.1. Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi
Tünelcilikte yeni bir anlayışın ortaya çıkmasına yol açan ‘Yeni Avusturya
Tünel Açma Yöntemi’(NATM) özellikle çürük taş ve zeminlerde diğer yöntemlere
göre büyük başarı göstermiştir. Bu yöntem, tünelin kendini, açıldığı kaya ortamına
taşıtma ilkesine dayanmaktadır. Açılan bu boşlukta, boşluğu çevreleyen yan taşlarda
ortaya çıkan yeni kuvvetlerin kontrolü ile seçilen tahkimatın uygulanması bu
yöntemin ana unsurlarındandır. Koruyucu tahkimat olarak adlandırılan destek,
zeminin dengelenmesini sağlar. Zemini taşımak için kaya bulonları, püskürtme beton
ya da beton kaplama ve invert betonu ile tahkimatın diğer bölümleri oluşturulur.
Tahkimatın ikinci bölümünde, beton içi kemer oluşturmadan önce, dış
kemerin dengeye ulaşmasına özen gösterilir. Bu yöntem diğer tünel açma
yöntemleriyle birlikte de uygulanabilir. NATM kaya stabilizasyonunu masif kayada
kubbeli bir kemer meydana getirerek ve kayanın tabii mukavemetinin koruyarak
sağlar. Bu amaçla, kazıdan hemen sonra kaya yüzeyine örgü-tel donatımının üzerine
basınçlı hava ile çabuk donan püskürtme beton tatbik edilir, çevreleyen kayaya, kaya
bulonları ve ankrajlar yerleştirilerek zamana bağlı deformasyonlar kaydedilir.
Son tünel kaplaması, genellikle ilk püskürtme kaplamadan su geçirmez bir
membran ile korunan donatısız betondan oluşur. Drenaj doku örtüsü bu membranı
korur ve drenaj için bir geçiş sağlar. Membranın alt ucunda da drenaj kanalları suyu
toplar.
NATM, esasen bir kaya sınıflama sistemi olmayıp, tünel inşası sırasında
yeraltı yapılarının deformasyonlarını gözleyen ve yük altındaki kaya kütlesinin
prensiplerini içeren bir yaklaşım ya da felsefedir.
Bu nedenle NATM kesin olarak belirlenmiş kazı ve tahkimat sistemlerini
içermemektedir. En duyarlı ve ekonomik tahkimat elde edilmesi için tahkimatın
sürekli gözden geçirilmesi ve kaya hareketlerinin gözlenmesi esas olmak kaydıyla
tünelcilik ve kazı yöntemlerinin hepsi kullanılabilir. Bu özellik NATM’ı bir
yöntemden çok bir felsefe yapan özelliktir. Yöntem; özellikle zayıf zeminlere adapte
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
85
edilen, ince bir püskürtme beton tabakasıyla yüzey sağlamlaştırması yapılan, kaya
bulonları yardımıyla sağlamlaştırılan ve mümkün olduğu kadar kısa bir süre içinde
ters kemer betonu ile kaplanan yeni bir tünelcilik yöntemidir.
Tünelciliğin çok karışık işlemlerinin olmasından dolayı her jeolojik
formasyona uyum sağlayabilen yöntem en iyi yöntem olacaktır. En uygun yöntem
başlangıçta tünele etki eden bütün çevresel koşullar ve tünelin çevreye olan
etkilerinin mutlaka hesaba katılarak seçilmesi gerekmektedir.
Avantajları:
• Çok değişik zemin şartlarına uyumludur,
• Farklı en ve kesitlere kolaylıkla ve esnek olarak uygulanabilir,
• Gerekli tahkimat boyutlandırmasında ekonomik olarak optimizasyon
sağlanabilir,
• Kısa ve küçülmüş bölümlere ekonomik uygulamalar yapılabilir,
• Tam kesit galeri açma makineleri ile kombinasyonları kolaydır.
Dezavantajları:
• Yeraltı suyunun altında uygulanması ek ölçümlerle olabilir,
• İlerleme oranı nispeten küçük olduğu için önemli artışlar sağlanmaz,
• Personel eğitilmesi, pratik kazandırılması kolay değildir,
• Projeyi yaptıran ve yapan açısından anlaşma ve risk dağılımı zordur,
• Otomasyon olanağı sınırlıdır,
• Yöntemin materyallerinin kalitesi yüksek olmalıdır.
3.2.1.1. Yeni Avusturya Tünel Açma Yönteminin Ana İlkeleri
Tünelcilikte devrim yaratan bu yöntemin en önemli ilkesi, kayanın
duyarlılığının kaplamanın kalınlığına bağlı olmayıp, çeşitli faktörlere bağlı
olduğudur. Bu faktörler kayanın ilk sağlamlığının korunması, kayanın kendini tutma
süresinin tespiti, desteklemenin zamanında ve kazıyı takip edecek şekilde yapılması
gibi faktörlerdir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
86
NATM’ı karakterize eden prensipler belirlenmiştir. Bu prensiplerin herhangi
birini terk edilmesi durumunda yöntem özelliğini kaybetmektedir.
Bu ana prensipler sırasıyla;
1. Yeraltı yapısının ana malzemesi dağın kendisidir. Yani tünelin esas taşıyıcı
kısmı, boşluğu çevreleyen ana kayanın kendisidir (Şekil 3.14).
Şekil 3.14. Yeraltı yapısının taşıyıcı kısmı
2. Kayanın başlangıçtaki sağlamlığı korunmalıdır. Bu nedenle uyulması
gereken ana ilke kayanın primer dayanımlılığını korumaya çalışmaktır.
3. Gevşemeler önemlidir. Çünkü gevşemeler, kayanın taşıma direncini azaltır.
Bunun için ayrışma etkisine sahip olan gevşek ve yaygın kaya deformasyonları
önlenmelidir (Şekil 3.15).
4. Tek ve iki eksenli gerilme ortamından kaçınılmalıdır. Çünkü bu türden
gerilmelerin etkisinde bulunan kayanın taşıma direnci düşer.
5. Koruyucu zon, kayacın taşıma direncini azaltmaksızın oluşturulmalıdır.
Kazı sonrasında oluşan deformasyonlar, koruyucu zonun oluşmasına yeterli olacak
fakat kayacı aşırı gevşeyerek taşıma direncinin düşmesine neden olmayacak şekilde
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
87
denetlenmeli ve yönlendirilmelidir. Bu alanda başarılı olunduğu ölçüde güvenlik
artar ve daha ekonomik olur (Şekil 3.16).
Şekil 3.15. Kayaç gevşemelerinin tünellere etkisi
Şekil 3.16. Koruyucu bölge halkası
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
88
6. Sağlamlaştırma işlemleri tam zamanında ve gerekli esneklikte yapılmalıdır.
Bunu sağlamak için sağlamlaştırma işlemlerine ne çok erken, ne de çok geç
başlanmalı ve iksa direncini oluşturan yapının ne çok rijit ne de zayıf olmamasına
özen gösterilmelidir.
7. Özgül zaman faktörü (kayacın kendini tutma süresi) doğru olarak tahmin
edilmelidir. Bu nedenle, kayacın ve özellikle kaya sağlamlaştırmanın birlikte,
zamana bağlı kırılma davranışlarını belirleyen özgül zaman faktörleri doğru olarak
saptanmalıdır (Şekil 3.17).
Şekil 3.17. Zamana bağlı olarak kayacın kendini tutma süresi
8. Ön deneyler ve ölçümler yapılmalıdır. Zaman faktörünün ve kayanın kazı
sonrasındaki deformasyon davranışlarının önceden belirlenmesi için laboratuarda ve
arazide deneylerin yapılması, deneme galerisinde de konverjans ve deformasyonların
ölçülmesi zorunludur. Bilindiği gibi boşluğun kendini tutma süresi, deformasyon hızı
ve kaya kalitesi yeraltı kaya mekaniğinde de projelendirme için gerekli olan en
önemli etmenler arasındadır.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
89
9. Sağlamlaştırma, kuvvetleri bağlayıcı türde olmalıdır. Kazı sonrasında
büyük deformasyonların ve gevşemelerin beklendiği durumlarda, sağlamlaştırma
direnci yaylı yükler şeklinde ve önemli boşluk yüzeyini bağlayacak biçimde
olmalıdır. Bunu sağlayan en başarılı yöntem kısa sürede prizlenen ‘püskürtme beton’
kullanılmalıdır.
10. Sağlamlaştırma kaplamaları ince kabuk şeklinde olmalıdır. Geçici ve
kalıcı sağlamlaştırma kaplamaları ince kabuk şeklinde ve bükülebilir esneklikte
olmalıdır. Böylelikle kabuk içinde eğilme momentlerinin oluşması ve bunların
meydana getireceği çekme ve kesme kırıkları önlenebilecektir (Şekil3.18).
Şekil3.18. Sağlamlaştırma kaplamaları
11. Sağlamlaştırma, çelik hasır, ankraj ve çelik bağlarla yapılmalıdır.
Sağlamlaştırma, kabuğun kalınlaştırılması ile değil, kabuğa gerekli esnekliği verecek
olan çelik hasır ve bağlarla sağlanmalı, kayayı kendine taşıtmak için etkin gerilmeler
ankrajlarla dağın içine aktarılmalıdır (Şekil 3.19).
12. Sağlamlaştırma zamanı ve araçları ölçümlerle saptanmalıdır. Tünel
duvarındaki ve onu çevreleyen kayaçlar içerisindeki deformasyonların ve
gerilmelerin ölçülmesi, kayacın uygulama sırasındaki davranışını göstermesi
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
90
bakımından büyük önem taşımaktadır. Ön varsayımlara göre yapılan projelendirme
ile dağın içine girildikten sonra uygulanması gereken proje, çoğu beklenmedik yeni
etmenlerinde ortaya çıkması nedeniyle birbirinden farklı olacaktır. Bu nedenle yeraltı
kaya yapıları projelerinde, sürekli değişikliği zorunlu kılan bir dinamizm vardır;
yeraltı kaya yapıları mühendisliğinde bir proje değil adım adım ve yer yer değişen bir
proje sisteminden söz edilmelidir. Bu sistemin kendi arasındaki uyumunun kaya
ortamında uygun ve başarılı olması için; gözlem, ölçme, deneyleme, denetleme,
yorumlama ve arşivlendirme gibi tüm mühendislik jeolojisi ve kaya mekaniği
çalışmalarının eksiksiz yapılması zorunludur. Bu çalışmaların yapılmadığı ve kesitler
boyunca hep aynı projenin kullanıldığı durumlarda Yeni Avusturya Tünel Açma
Yöntemi’nin kullanılmadığı bilinmelidir (Şekil 3.20).
Şekil 3.19. Sağlamlaştırmada kullanılan ekipmanlar
13. Tünel, statik bakımdan taşıyıcı zon ile sağlamlaştırma kabuğunun
oluşturduğu bir halkadır. Modern anlamda tüneller dairesel kesitli yapılardır. Dağın
içerisinde, boşluk galerisinde oluşturulan gerilme halkası (taşıyıcı zon) ile boşluk
duvarına yapıştırılan sağlamlaştırma kabuğu birlikte çalışan bir halka oluştururlar.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
91
Statik bakımdan tünel duraylılık araştırmalarında iki boyutlu bir çember, üç boyutlu
ise bir küptür (Şekil 3.21).
Şekil 3.20. Sağlamlaştırma için yapılan ölçümler
14. Sağlamlaştırma kabuğu kapak halka şeklinde olmalıdır. Bir çemberin
statik bakımdan tam taşıyabilir duruma gelmesi için halkaların kaplanması
zorunludur. Yay, çentik ve derzli halka statik bakımdan çembere kıyasla duraysızdır.
Bu bakımdan kalot, sağ-sol yan kazısı ve sağlamlaştırılmalarından sonra taban kazısı
bitirilmeli ve sağlamlaştırma kaplaması bir halka şeklinde boşluk duvarına
yapıştırılmalıdır. Bu durum en iyi biçimde ancak tam kesit kazıları izleyen çember
şeklinde sağlamlaştırma kabukları ile elde edilebilir. Ancak taban kayacının taşıma
özelliklerinin iyi olduğu durumlarda, tabanın sağlamlaştırılması ve sağlamlaştırma
yayının bir halkaya tamamlanması gerekmeyebilir (Şekil 3.22).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
92
Şekil 3.21. Taşıyıcı zon ve sağlamlaştırma halkası
Şekil 3.22. Halka şeklindeki sağlamlaştırma kabuğu
15. Halka, en kısa zamanda oluşturulmalıdır. Kayacın ikincil gerilmelerinin
oluşum sırasındaki davranışı, kabuğun deformasyonlarına bağlıdır. Tam kapanmamış
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
93
bir çember, taşıyıcı halka durumunda olduğu için gevşemeleri arttırarak ve boşluğu
çevreleyerek onun taşıma direncini düşüren bir etken olmaktadır. Kaya içindeki
deformasyonların ve plastik zon oluşumlarının zamanın bir fonksiyonu olduğu göz
önüne alınacak olursa, sağlamlaştırma yayını en kısa zamanda halka şeklinde
kapatmak çok olumlu sonuçlar verecektir. İki boyutta ele aldığımız tünel statiğine üç
boyuttaki bir tüp içinde değerlendirecek olursak; sağlamlaştırma halkasında fazlaca
uzaklaşmış kalot kazılarında, tavanın sağlamlaştırılması ile oluşturulan yay
şeklindeki (daha fazla deformasyonlara izin vermesi nedeni ile) tüneli, eksen
doğrultusunda eğmeye çalışan bir moment meydana getirdiği görülür. Eğilmeye
zorlanan bu tüpün uç kısmındaki kalot kabuğunun yan ayaklarında çok büyük
gerilme oluşarak arını tehlikeye sokar. Dolayısıyla kalot anosu sağlamlaştırma
halkasından fazla uzaklaştırılmamalı ve tünel kaplaması en kısa zamanda
yapılmalıdır.
16. Dağ olabildiğince az kurcalanmalıdır. Boşluğun açılması primer gerilme
durumunu bozarak yeni bir gerilme dağılımı oluşturmaktadır. Boşluğun biçimini ve
boyutunu değiştirmeye yönelen her yeni kazı bir kez daha gerilmelerin yönünün,
şiddetinin ve yerinin değişmesine neden olacak, böylece kaya dokusu giderek
gevşeyecek ve kayanın taşıma direnci azalacaktır. Gerilmelerin boşalması sırasında
kaçınılmaz olan boşluk içine yönelen deformasyonlar, süreksizlik yüzeylerini
açmakta, rölatif ötelenmelerle kayanın dokusunu örselemektedir. Bu durum kayanın
daha fazla su getirmesi ve çatlakların mekanik değişmesi bakımından da önem
taşımaktadır. Unutulmaması gereken nokta, kayanın en sağlam olduğu durumun kazı
öncesindeki ilk durumu olduğudur. Bu durumu en az değiştiren kazı ilkesi ise,
sekonder gerilme durumunun bir defa daha oluşturulmasıdır. Dolayısıyla, kısmi
kazılar çalışmaları karmaşıklaştırdığı ve doğal yapının giderek bozulmasına neden
olduğu için tam kesit kazılar en uygun olanlarıdır (Şekil 3.23).
17. Tünel açma yöntemi yapının güvenliği açısından önemlidir. Tünel açma
yönteminin uygulanış biçimi yeraltı kaya yapısının duraylılığı (stabilitesi) ve
güvenliği açısından, kayanın zamana bağlı davranışını doğrudan doğruya etkilediği
için büyük önem taşımaktadır. Yöntemler uygulanış biçimine göre organizasyon ve
zamanlamada büyük farklılıklar oluştururlar. Bu bakımdan arın panosunun
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
94
uzunlukları, atım derinlikleri, sağlamlaştırmanın gerçekleşme süresi, tabanın
kaplanması, sağlamlaştırma direncinin sağlanması yeraltı yapılarının güvenliğine
büyük ölçüde etki eder.
Şekil 3.23. Sistemin deformasyon durumu
18. Yuvarlatılmış boşluk profilleri kullanılmalıdır. Yeraltı boşluğunun (tünel)
en kesiti daire veya elips şeklinde olmalı, çıkıntı çentik ve köşeler bulunmamalıdır.
Bunlar yapı duvarında ve kaya içinde gerilmelerin yoğunlaştığı bölmeler meydana
getirerek, bunların karşılanmasını zorunlu kılan aşırı boyutlandırmaya neden olurlar
veya yapının duraylılığını ve güvenliğini tehlikeye sokarlar.
19. İç kabuk ince olmalı ve dış kabuk ile sürtünmesiz fakat sıkı bağlı
olmalıdır. İki kabuklu sağlamlaştırmalarda, iç kabukta istenmeyen eğilme
momentlerinin oluşmaması için kaplama ince olmalıdır. Ancak dış kabuktan
gelebilecek olan yüklerin kesilmeye çalışmaması için dış kabuğun sürtünmesiz bir
şekilde ve tam yüzeyi ile sıkıca oturması sağlanmalıdır (Şekil 3.24).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
95
Şekil 3.24. İç ve dış kabuk
20. Ön (geçici) sağlamlaştırma işlemleriyle yapının stabilitesi sağlanmış
olmalıdır. Kabuk ve çevresindeki kayadan oluşan yeraltı kaya yapısının
deformasyonları iç kabuğun yerleştirilmesinden önce durdurulmuş, yani ikincil
denge durumu dengeli son şeklinin almış olmalıdır. İkinci kabuğun görevi, güvenliği
arttırmak ve mimari görünümü sağlamaktır. Ancak yeraltı sularının bulunduğu
durumlarda iç kabuk tüm yükleri alacak şekilde boyutlandırılmalıdır. Bu durumlarda
dış kabuk ile iç kabuğun arası bitüm, naylon vb malzemeyle su geçirmeyecek
biçimde izole edilmek zorundadır. Geçici sağlamlaştırmanın en önemli öğelerinden
biri olan ankrajların, kalıcı sağlamlaştırma durumları için hesaba katılabilmesi için
bunların belirli oranda korozyona karşı korunmuş olması gerekmektedir.
21. Yapım süresi içerisinde yönlendirme ve denetleme ölçümleri yapılmalıdır.
Kaya ve kabuktan oluşan sistemin, yapım süreci içerisindeki karşılıklı davranışların
bilinmesi, deformasyonların sönümleşip sönümleşmediğinin belirlenmesi ile
gerilmelerin, yer, büyüklük ve türlerinin saptanması açısından büyük önem
taşımaktadır. Kaya ve beton içine yerleştirilen ölçüm aletleri yapının
tamamlanmasından sonra da kontrol amaçlı kullanılmalıdır.
22. Drenaj ve dağdan kabuğa iletilen su basıncı boşaltılmalıdır. Yeraltı
suyunun bulunduğu durumlarda yeraltında açılan her boşluk, bir drenaj yapısı gibi
çalışmakta ve suyu kendisine çekmektedir. Hem süreksizliklerin mekanik
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
96
özelliklerini değiştirmesi hem de çalışma ortamını güç koşullar altına sokması
bakımından istenmeyen su geliri, su boşaltan ağızların beton ile tıkanmasından sonra
kabuk gerisinde büyük değerlere varan su basınçları oluşturabilir. Çatlak suyu
basıncının sistemi taşıma direncini düşürmesini önlemek için suyun drene edilmesi
gerekir. Bu amaçla boşluk çevresine drenaj boruları yerleştirilmelidir.
3.2.2. Tünel Kazı Çalışmalarında İlerleme
3.2.2.1. Makine ile Kazı İlerlemesi
Tünel içerisinde, aynada kazı yapmak için öncelikle aynada ne kadar ilerleme
yapılacağı ve bu yapılacak olan ilerleme miktarına bağlı olarak kayacın kendini
tutabilmesini sağlamak için gerekli olan işlemler yapılmalıdır. Bu işlemler umbrella
borusu veya süren borusu çakmaktır. Umbrella borusu ile destek için boruların
yerleştirileceği deliklerin delinmesi ve bu boruları çakılması işlemi rock, süren
borusu ile destek için gerekli deliklerin delinmesi ve bu boruların çakılması işlemi
ise jumbo ile yapılır. Kazılacak bölge kazı sonrasında kendini tutabilecek konuma
getirildikten sonra, aynada ilk defa kazıya giriliyorsa üst yarı aynası topograf
tarafından çizilir. Çizilen kazı alanı ekskavatör ile kazılır. Kazılan malzeme kepçe
vasıtasıyla taşınır. Belli bir miktar malzeme ise püskürtme beton(shotcrete) atımı
yapabilmek için platform yapılarak bırakılır. Platform yapıldıktan sonra ekskavatör
iksa ayaklarının geleceği bölgeyi açar ve iksa montajı topograf eşliğinde yapılır. Bu
işlem alta hasır montajı ve hasırı sırtlayan iksanın konumu ile yapılır. Kazıya ilk defa
girildiğinden sıfır noktasına ve ilerleme mesafesine iksa montajı yapılır. İlerleme
mesafenin 40-60 cm ileri mesafede iki iksa arasına işban demiri kaynatılarak iki
iksanın sabitlenmesi sağlanır. Örneğin; 23+520 km sinden ilk defa kazıya giriliyor ve
ilerleme adımı 50 cm olsun. İlk iksa 23+520 ye ikinci iksa 23+520,5 e konulur ve bu
iki iksa arasına 50+50= 100 cm uzunluğunda işban demiri kaynatılarak iksalar
sabitlenir. Sabitleme işlemi yapıldıktan sonra shotcrete atılır. Shotcrete kullanılan
ekipmana bağlı olarak kuru veya yaş atılabilir. Shotcrete atıldıktan sonra platform
için bırakılan pasa alınır. Ekskavatör ile önceki iksanın ayak bölgesi açılır. Bu sayede
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
97
kazının sınırlarını operatör önceki iksayı baz alarak rahatlıkla yapabilir. Kazıya ayak
bölgesinden başlanır. Sağ ve sol ayak bölgelerini açtıktan sonra omuz bölgelerine
doğru ardından da eksene doğru gelerek kazı tamamlanır. Kazı işlemi en fazla
uygulanan destekleme mesafesinin yarı mesafesine kadar yapılabilir. Örneğin;
umbrella borusunun boyu 9 m dir yeniden umbrella borusu yerleştirmek için 4-5m
kazı yapılması gerekir. Süren borusunu boyu 4 m olup yeniden süren çakılması için
2-2.5 m kazı yapılması gerekir. İlerleme bir hasır eninde olduğunda shotcrete atılmış
iksalara ikinci kat hasır olarak bağlanır ve tekrar shotcrete atılır. İkinci kat hasır ve
shotcrete A3 ve A5 tipi tahkimatlar için geçerlidir. İlerleme çok fazla olmadan geri
dönülerek enjeksiyonlu kaya bulonları yapılır. Bu işlemler yapıldıktan sonra altyarı
kazısının yapılmasında bir engel kalmamış olur. Altyarı kazısı yapılacak bölge
kullanımda değilse, önünde çalışma yoksa veya önde yapılan çalışma bitene kadar
belli bir mesafe altyarı kazısı ve tahkimatı yapılabiliyorsa alt yarı çalışması yapılır.
Altyarı kazısı topograf tarafından yaptırılan şablon ile yapılır. Şablon üstyarıda sabit
aralıklarla ve bulunduğu yere göre uygun kottaki noktalara konulur ve şablon baz
alınarak kazı yaptırılır. Tahkimat tipine göre alt yarı tahkimatı yapılır. Üst ve
altyarısı bitmiş olan tünele belirli aralıklarla eksen ve omuz bölgelerine shotcretenin
dışına çıkacak kadar (30-40 cm) delikler delinir. Bu deliklerden enjeksiyon verilerek
shotcrete arkasında kalan boşlukların dolması ve üst bölgelerde bulunan suyun
aşağılara alınması sağlanır. Bütün bunlar yapıldıktan sonra enjeksiyonun bittiği
yerler su ve hava tutularak temizlenir ve beton ekibine teslim edilir.
3.2.2.2. Patlatma ile Kazı İlerlemesi
Patlatma işlemi ekskavatör ile kazısı gerçekleştirilemeyen aynalarda ve
patlatma sonrasında kendini belli bir süre tutabileceğine inanılan yerlerde yapılır.
Bunun için kazı yapılacak bölgede kayacın özelliklerine ve ne kadar mesafede devam
ettiğine bakılır. Bunu anlamak için daha önceden yapılmış sondaj loglarına bakılır ve
yerinde belirmek için kılavuz delgiler delinerek karot numuneleri alınır ve kayacın ne
kadar daha patlatma ile gidilecek doğrultuda olduğu tespit edilir. Patlatma yapılacak
aynanın kesitine, ilerleme adımına, güzergah üstündeki yüzeyde bulunan yapıların
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
98
durumuna ve kayacın sertliğine göre bir patlatma paterni oluşturulur. Bu paterne göre
aynada ne kadar delik delineceği, hangi yöntemle patlatma yapılacağı, ne kadar
patlayıcı kullanılacağı, ne kadar mesafe alınacağı ve bu patlatma sonrasında ne kadar
titreşim olacağı hesaplanmıştır. Patlatma yapılacak bölgede önce delik yerleri
topograf nezaretinde aynaya işaretlenir. Bu işaretli olan noktalar jumbo ile veya
benzeri bir delgi makinesi ile delinir. Makine aynadan çıkmadan ateşçi gelerek
delikleri kontrol eder, tıkanmış delik varsa açmaya çalışır. Ateşçi delik içinde su
varsa suyu temizler. Ardından kullanılan patlayıcı malzemenin cinsine göre elektrik
kesilmesi gerekiyorsa elektrik kesilir. Yapılmış olan paterne göre ateşçi uygun
gecikmeli kapsül ile patlayıcıyı belirtilen deliklere doldurur. Delik dışında kalan
fitiller bir başka fitil ile birbirlerine bağlanır. Kullanılan fitil, emniyetli fitil
olduğundan fitilin ucuna elektrikli kapsüller bağlanır. Bağlanan elektrikli kapsülde
emniyetli mesafeye yetecek uzunluktaki kablo vasıtasıyla manyetoya bağlanır.
Manyetonun gücü emniyetli fitilin ucuna bağlanan elektrikli kapsüllerin toplam
gücün iki katı olması gerekir. Bu sayede patlamamış elektrikli kapsül olma ihtimali
azalmış olur. Tüm emniyet işlemleri tamamlandıktan sonra patlatma yapılır.
Ardından ateşçi ve gaz ölçümünden sorumlu kişi aynaya giderek patlamamış
patlayıcı veya kapsül olup olmadığı ve içerideki havanın çalışmaya elverişli olup
olmadığını kontrol ederler. İçeride patlamamış patlayıcı ve kapsül varsa ateşçi uygun
bir şekilde bunları bulunduğu yerde imha eder. Bu işlemler tamamlandıktan sonra ve
ortam çalışmaya elverişli hale gelince patlatılan malzeme kepçe ile alınır. Kavlak
yani düşmemiş malzeme bulunuyorsa ekskavatör ile düşürülür. Topografa patlatılan
alan inceletilir, taranacak yer varsa taranır ve uygun tahkimat yapılır.
3.2.3. Önerilen Destek Sistemleri ve Uygulamaları
3.2.3.1. Çelik Hasır
Çelik hasır, S220 çeliğinden soğuk çekme yöntemi ile çekilip nervürlenerek
imal edilen, yüksek dayanma gücüne sahip ve genellikle inşaatlarda kullanılan bir
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
99
beton çeliğidir. Çelik hasırların minimum akma sınırı 500 N/mm2, minimum çekme
mukavemeti ise 550 N/mm2 dir.
Püskürtme betonun statik özelliklerini arttırmak için kazı sonrası tünel içinde
çelik hasır bağlanmasına geçilir. A2-A3 tahkimat sistemlerinde Q221/221 tipi çelik
hasır, A5 tahkimat sisteminde Q377/Q221 tip çelik hasır kullanılmaktadır. Q221/221
hasır tipinde; hasır boyu 500 cm, eni 215 cm, göz aralığının boyu ve eni 15 cm,
ağırlığı ise 3.53 kg/m2 dir. Q377/221 hasır tipinde; hasır boyu 500 cm, eni 215 cm,
göz aralığının boyu ve eni 15 cm, ağırlığı ise 4.4 kg/m2 dir.
Hasırlarda bindirme oranları yatay ve düşey yönde 30 cm dir. Montajda
dikkat edilecek en önemli husus çelik donatının kaya yüzeyine mümkün olduğu
kadar yaklaştırılmasıdır (Şekil 3.25).
Şekil 3.25. Çelik hasır montajı yapılmış tünel kesiti
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
100
3.2.3.2. İksa Montajı
Tünel kazısı esnasında, kendini tutamayan zayıf zeminlerde, kazı yapılırken
zemini tutmak için kullanılan yapılara iksa denir. Tünel içerisine hazır imal edilmiş
olarak, iki parça halinde gelen iksanın, flanşları üzerinde açılan dört yuva içerisinde
civata ve somunun birbirlerine bağlanması şeklinde yapılır. İksalar, kazılmış olan
tünel boşluğunu kısmen de olsa destekleyip, belirli bir noktanın ötesinde zemin
akmalarını önlemek ve boşluğu çevreleyen zeminin hareketini azaltmak için
kullanılırlar (Şekil 3.26).
Şekil 3.26. Montajı yapılmış iksa
3.2.3.3. Püskürtme Beton
Püskürtme beton tünel çevresinde bulunan zeminin gevşemesini önlemek ve
kontrol etmek amacı ile kullanılır. Kayalardaki çatlakları doldurup sıkıştırarak
kırılmaları ve kaya düşmelerini önler. Püskürtme betonun en güvenilir ve uygun
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
101
şekilde zemin yüzeyine boşluksuz bir şekilde uygulanması ve yüzeyi tamamen
kaplaması gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek için yüzeyin taranması ve çelik
hasırın zemin yüzeyine çok yakın yerleştirilmesi, erken prizlenmenin olması için
gerekli kimyasal hızlandırıcıların kullanılması ve doğru makine ile uygulanma
yapılması gerekmektedir (Şekil 3.27). Püskürtme beton uygulama olarak ikiye
ayrılır;
a. Kuru karışım: Bu karışımda, kuru çimento ile agrega hava yoluyla
karıştırıcıdan tabancaya iletilir ve burada suyla karıştırılarak yüzeye
uygulanır. Kuru karışım, değişen şartlara kolayca uyarlanabilmesi, ıslak
yüzeylere kolayca uygulanabilmesi açısında tercih sebebi olmaktadır.
b. Islak karışım: Çimento, agrega ve su karıştırıcıda karıştırılarak hortuma
iletilir ve tabancayla yüzeye uygulanırken prizlenmesini çabuklaştırmak için
gereken katkı maddesi karıştırılarak uygulanır. Islak karışımın tercih
edilmesinin en önemli nedenleri; uygulanırken sıçramanın az olması,
püskürtme beton kaybının az olması, toz oranın az olması ve karışımın
kontrol edilebilir olmasıdır.
Şekil 3.27. Püskürtme beton uygulaması (www.marmaray.com.tr)
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
102
3.2.3.4. Kaya bulonu
Kaya bulonları, kayayı çekme gerilmelerini taşıyabilecek şekilde
sağlamlaştırmak, çekme gerilmelerini ana kayaya iletmek, süreksizliklerin sürtünme
direncini arttırmak veya kayada üç eksenli gerilme durumu oluşturmak için
yerkabuğu içine bağlanan çubuklardır (Şekercioğlu, 1993).
Kaya bulonları tek başına tahkimat elemanı olarak kullanılabildiği gibi, iksa,
hasır-çelik ve shotcreteden oluşan tahkimatın tamamlayıcı elemanı olarak da
kullanılabilmektedir.
Tünel açma işlemi gerçekleşmeden önce ilkel gerilmelerin etkisinde bulunan
zemin, tünel açıldıktan sonra gerilme ve deformasyonlar ile karşı karşıya kalır. Bu
gerilmeler kayaların basınç gerilmesi yerine, çekme gerilmesi oluşturmaya zorlar.
Çekme gerilmeleri zeminin dokusunu bozmakla birlikte kayma direncini de
azaltmaktadır. Bu duruma karşı bulonlama işlemi yapılmaktadır.
3.2.3.4.(1). Enjeksiyonlu kaya bulonları
Kaya bulonları, dişli donatı çeliğinden yapılmaktadırlar. Bulonun zemine
girecek ucu sivri, diğer ucu ise başlık levhasının takılmasına uygun olarak dişli
şeklinde tasarlanmıştır. Bulon delikleri, tünel yüzeyine dik olacak şekilde jumbo
veya rock ile delinirler. Delikler çamurdan ve kayaçlardan iyice temizlenir. İnce
kum, çimento ve çimentonun %40’ı kadar su ile karıştırılarak elde edilen enjeksiyon
şerbeti dipten dışarıya doğru doldurulur Enjeksiyonlu kaya bulonları 3.00 m
boyunda, T26’lık nervürlü çelikten özel olarak imal edilmektedir. Bir ucu 10 cm dişli
ve taşıma plakaları 200/200/100 mm boyutlarındadır. Metrik 24 somun kullanılır.
Bulonun içine yerleştirildiği deliğin çapı minimum 45 mm olmaktadır. Enjeksiyon,
priz süresi gerçekleşmeden torklanamadığı için direk çalışan bir tahkimat elemanı değildir. Torklama işlemi özel amaçla üretilen ve üzerinde bir skala olan tork
anahtarı vasıtasıyla yapılır. Torklama kuvveti 50 kN (5000 kg) olup, bu değere
karşılık verebilen bulon sağlam kabul edilir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
103
3.2.3.4.(2). Swellex tipi bulonlar
Bu bulonlar çelik tüplerden yapılırlar. Bulonun her iki ucu da flanşla kapalı
olup flanşlardan biri üzerinde delik bulunmaktadır. Jumbo veya rock tarafından
önceden açılmış olan 45 mm çapındaki delik içine, üzerinde delik olan flanş dışarıda
kalacak biçimde yerleştirilir. Bulonun başına plaka takıldıktan sonra, 300 bar basınçlı
hava ve su karışımı üreten bir pompa yardımı ile delik içinde şişirilir. Kaya yüzeyi ile
bulonun birbirine yapışması ile uygulanan bir sistem olduğu için yumuşak
zeminlerde kullanım gösteremezler. Sadece bloklu, çatlaklı yapıya sahip rijit kaya
ortamlarında kullanılır.
3.2.3.5. Süren Uygulaması
Tünelde yapılan kazı sonrasında dökülmeye elverişli kaya ortamlarında,
özellikle de su oranının yüksek olduğu bölgelerde, kazı işlemi başlamadan önce
süren uygulaması yapılmaktadır. Çelik iksanın üzerinden yatayla maksimum 5-10
derece açı yapacak şekilde çakılırlar ve sayıları uygulanan destek tipine göre farklılık
gösterirler. Uygulamada daha çok 1-1/2" çapında, 4 m lik borular kullanılmıştır.
3.2.3.6. Zemin Çivisi
Genel olarak zemin çivileme yöntemi en basit şekliyle zeminin kesme
mukavemetini arttırmak ve çekme mukavemeti kazandırmak amacıyla uzun bulonlar
veya çiviler yerleştirilerek yapılan bir donatılama tekniğidir. Tasarımın esası
çivilerde oluşacak çekme kuvvetlerini sürtünme vasıtasıyla zemine aktarmaktır.
Zemin çivileri, tünellerde aynaya uygulanırken 9 m uzunlukta ve 114 mm çapında
borular, 125 mm çaplı delik1ere çakılarak yapılmaktadır. Yanal çakılan zemin
çivileri ise 26 mm çapında borulardan imal edilir. Sayıları tahkimat tipine göre
değişmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
104
3.2.4. Umbrella Arch
Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu’nun kohezyonu düşük zeminlerde
uygulanamaması, deformasyonların yüksek olması ve istenilen verimin elde
edilememesi üzerine ilk defa İtalya’da Caserta-Foggia demiryolu hattında bulunan
4.2 km uzunluğundaki San Vitale tünelinde uygulanmaya başlanmıştır. Bu yöntem,
tünel ve yüzey emniyetini arttırmış, verimlilik ve ilerleme hızının üst düzeye
çıkmasını sağlamıştır. İtalya’da çeşitli projelerde uygulanabilirliği ispatlanan yöntem
daha sonraları Japonya’da da birçok tünel projesinde kullanılmıştır. Türkiye’de ilk
olarak, NATM ile yapılan kazılarda, kazı devam ederken, tünel içi deformasyonlar
ve yüzey oturmaları kabul sınırlarının üzerine çıkması sonucu İstanbul Metrosu’
Yenikapı Şaftı tünellerinde uygulanmaya başlanmış ve başarıya ulaşmıştır. Bu
başarılı katkısından sonra Taksim bölgesindeki Fransız Sarayı altında da denenmiş ve başarıyla uygulanmıştır
Umbrella Arch yönteminin ilk aşamasında, deliklerin delinebilmesi ve
makinenin rahat çalışabilmesi için gerekli olan genişletme çalışmaları yapılmaktadır.
Bu kazılar 6 adet iksalık ve bir anoluk ilerleme içinde tünel kesitin 50 cm dışına
genişletilmesini sağlar. Bu pay başlangıçta 6.0 m lik bölümde genişletme kazısı adı altında, genişleyen ve yükselen iksalar monte edilerek 6.0 m nin sonunda elde
edilmektedir (Şekil 3.28).
Umbrella Arch yöntemi ile kazı sırasında tünel tavan kısmına gelecek
gerilmeleri karşılayabilmek amacı ile kazı aynasının tavanına 9 m uzunluğunda 114
mm çapında çelik borular yerleştirilmektedir. Bu şemsiye boruları yatay ile 6-8
derecelik açı yapacak şekilde, 130 mm çapında delinmiş olan deliklere yerleştirilir.
Umbrella Arch borularının yerleştirilmesi işlemi yapıldıktan sonra; boruların
dip kısımlarındaki boru ağızları enjeksiyon manşonu ile kapatılır ve boru ile delik
arasında kalan açıklık alçı ile sıvanarak 2-3 bar basınçta 7/5 lik (çimento/su)
enjeksiyon şerbeti basılarak doldurulur. Boruların açılan delik içerisinde rahatça
ilerleyebilmesi için uçları sivriltilir. Sivri uçtan itibaren 3 m lik kısmı deliklere
yerleştirilerek enjeksiyonun boru ile kuyu cidarı arasına yayılmasını ve hatta kazı
hangi ortamda yapılıyorsa (zemin veya kaya) bu ortama da temas etmesi temin edilir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
105
Bu enjeksiyon işlemi enjeksiyon şerbeti geri dönüş hortumlarından gelinceye kadar
yapılır .
Şekil 3.28. Umbrella Arch boruları
Benzer şekilde ayna yüzeyinden ileriye doğru Ø 125 mm çapında, 9 m
boyunda zemin çivisi delikleri delinerek her bir deliğin içerisine Ø 14 mm çapında, 9
m boyunda nervürlü demir zemin çivileri yerleştirilir ve aynı sistemde enjeksiyonu
yapılır.
Umbrella Arch borusu ve zemin çivisi yerleştirilme işlemi her 6 m lik
periyotlarda bir tekrarlanır. 9 m boyundaki Umbrella Arch borularının her 6 m de bir
tekrarlanması ile 6 m lik bir kısmı kazı üzerinde kalmakta, 3 m lik kısmı ise bindirme
olarak bırakılmaktadır. Bu şekilde kemeri oluşturan boruların 6 m lik kısmı iksalara
basarken diğer ucu da ayna içerisinde kalarak iki ucu mesnetli kiriş gibi çalışmakta
ve üzerine gelen gerilmeleri emniyetle taşıyabilmektedir (Şekil 3.29 ve 3.30).
Montajı yapılmış süren, çelik hasır, iksa ve umbrella arch boruları Şekil 3.31’de
gösterilmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
106
Şekil 3.29. Umbrella ve zemin çivisi uygulamaları ile tünel açımı (1) (Çeçen, 2007)
Şekil 3.30. Umbrella ve zemin çivisi uygulamaları ile tünel açımı (2) (Çeçen, 2007)
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
107
Şekil 3.31. Montajı yapılmış süren, çelik hasır, iksa ve umbrella arch boruları
Umbrella Arch yönteminde bunlara ilave olarak iksa ayaklarının olduğu
yerden karşılıklı 4-6 m boylarında zemin çivileri çakılmaktadır. Bu zemin çivileri
enjeksiyonlu kaya bulonlarına ilave olarak Ø 130 mm lik delik içerisine Ø 26 mm lik
nervürlü demirin yerleştirilip enjeksiyonlanma işlemi yapılıp, torklanması işleminin
yapılması ile oluşturulmaktadır.
3.2.5. Tünel Destekleme Tasarımı İçin Kaya Birimlerinin Tünelcilik ve
Mühendislik Açıdan Değerlendirilmesi
Tünel güzergahı etrafındaki kaya kesiminin daha sağlıklı analiz edilebilmesi
için güzergâh boyunca tünel tavanı üzerinde 10 m yükseklikten, tünel tabanında 5 m
derinliğe kadar olan kaya kesimi her sondaj noktası için ayrı ayrı derlenerek
mühendislik ve tünelcilik açısından sınıflandırılmış ve değerlendirilmiştir. Bu
kapsamda yapılan Q (NGI), RMR sınıflamaları Çizelge 3.12 ve 3.13’de verilmiştir
(Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
108
Çizelge 3.12. Karşılaşılacak kaya birimlerine ait Q sınıflaması ve beklenen muhtemel destek tipleri Beklenen
aralık (Km) Sondaj
No Jeolojik
Formasyon Litoloji RQD Jn Jr Ja Jw SRF Q Kaya Sınıfı
22+805 22+830
TSK 58 Kartal Kireçtaşı 40 6 3 1 1 5 4 Orta kaya A1
İSK 8
22+830 22+880 İSK 9 Kartal Kireçtaşı 50 6 3 1 1 5 5 Orta Kaya A1
22+880 22+985
İSK 10
Kartal Şeyl, grovak, kireçtaşı, andezit 15 12 1 1.5 1 5 0.17 Çok Zayıf Kaya A3
A5 İSK 11
İSK 12
23+100 23+175 TSK 64 Kartal Grovak (çamurtaşı,kalkerli çamurtaşı),
ince kireçtaşı 15 12 1.5 2.5 0.66 5 0.10 Çok zayıf kaya A3
23+175 23+320 TSK 65 Kartal Kireçtaşı, erime izli, grovak ara katkılı 65 4 3 1 0.66 5 6.44 Orta kaya A1
23+320 23+440 SK 1 Kartal Grovak (çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı 28 9 2 1 0.66 5 0.82 Çok zayıf kaya A2
A3
23+440 23+650
SK 2 Kartal Grovak (çamurtaşı, kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı, kırıklı zon 10 20 1.5 1 0.66 5 0.10
Çok zayıf kaya A3
A5
SK 3 Kartal Grovak (çamurtaşı,kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı 17 9 2 1 0.66 5 0.50 Çok zayıf
kaya A3
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
109
Çizelge 3.12. (Devamı)
23+650 23+925
SK 4 Kartal Grovak (çamurtaşı,kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı 33 6 2 1 0.66 5 1.45 Zayıf kaya
A2
SK 5 Kartal Grovak (çamurtaşı,kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı 32 9 2 1 0.66 5 0.94
Çok zayıf kaya A2
A3
SK 6 Kartal Grovak (çamurtaşı,kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı 30 6 2 1 0.66 5 1.32 Zayıf kaya
A2
23+925 24+120 SK 7 Kartal Şeyl–silisli şeyl, grovak ve kalker ara
katkılı 17 12 1.5 1 0.66 7.5 0.19 Çok zayıf kaya A3
24+120 24+160 SK 8 Kartal Silisli şeyl, yumrulu kireçtaşı, kumtaşı 40 9 2 1 0.66 5 1.17 Zayıf kaya
A2
24+160 24+300
SK 9 Kartal Grovak (çamurtaşı, kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı 19 9 2 1 0.66 5 0.56 Çok zayıf
kaya A3
SK 10 Kartal Grovak (çamurtaşı, kalkerli çamurtaşı), ince kireçtaşı 27 9 2 1 0.66 5 0.79 Çok zayıf
kaya A3
24+300 24+515
SK 11 Kartal Kumlu kireçtaşı, seyrek kırıklı 70 3 3 1 0.66 2.5 18.48 İyi kaya A1
SK 12 Kartal Kireçtaşı-kumlu kireçtaşı, erime izli-karstik boşluklu 32 4 2.5 1 0.66 2.5 5.28 Orta kaya
A1
Tüm güzergahta
rastgele Fay zonları Fay breşi, kaya unu, kil, çok parçalı
kaya 10 15 0.5 5 0.5 5 0.007 Son derece zayıf kaya
A5
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
110
Çizelge 3.13. Tünellerde karşılaşılacak kaya birimlerine ait CSIR (RMR) sınıflaması
Km Sondaj No
Jeolojik Formasyon Litoloji
RQD σu (Mpa)
Eklem Sıklığı
Eklem Durumu
Su Durumu
Eğim Dzlt. RMR Kaya
Sınıfı Puan Puan Puan Puan Puan Puan Puan
22+805 22+830
TSK 58 İSK 8 Kartal Kireçtaşı
40 40 17 20 5 -5 50 Orta
Kaya 8 5 17 20 5 -5
22+830 22+880 İSK 9 Kartal Kireçtaşı
50 50 23 22 5 -5 59 Orta
Kaya 10 6 21 22 5 -5
22+880 22+985
İSK 10 İSK 11 İSK 12
Şeyl, grovak, kireçtaşı, andezit
15 20 6 12 5 -5 30
Çok Zayıf Kaya 4 3 11 12 5 -5
23+100 23+175 TSK 64 Kartal Grovak (Çamurtaşı,Kalkerli
Çamurtaşı), İnce Kireçtaşı
15 17 6 - - - 26
Orta Kaya
4.5 2.5 8.8 10 4 -5
23+175 23+320 TSK 65 Kartal Kireçtaşı, Erime İzli,
Grovak Ara Katkılı
65 50 32 - - - 65 İyi Kaya
13 5.8 26 20 4 -5
23+320 23+440 SK 1 Kartal Grovak (Çamurtaşı, Kalkerli
Çamurtaşı), İnce Kireçtaşı
28 32 11 - - - 45 Orta
Kaya 6.2 4.11 14.27 20 4 -5
23+440 23+650
SK 2
Kartal
Grovak (Çamurtaşı, Kalkerli Çamurtaşı), İnce Kireçtaşı
0 15 2 - - - 27 Zayıf
Kaya 3 2.42 6.56 15 4 -5
SK 3 17 50 7 - - -
37 Zayıf Kaya 4.68 5.78 11.34 15 4 -5
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
111
Çizelge 3.13. (Devamı)
23+650 23+925
SK 4
Kartal
Grovak (Çamurtaşı,Kalkerli Çamurtaşı), İnce Kireçtaşı
33 24 13 - - - 46 Orta
Kaya 7 3.33 15.51 20 4 -5
SK 5 32 33 13 - - -
41 Orta Kaya 6.82 4.2 15.27 15 4 -5
SK 6 30 25 12 - - -
45 Orta Kaya 6.5 3.43 14.77 20 4 -5
23+925 24+120 SK 7
Kartal
Şeyl–Silisli Şeyl, Grovak Ve Kalker Ara Katkılı
17 15 7 - - - 30 Zayıf
Kaya 4.68 2.42 11.34 12 4 -5
24+120 24+160 SK 8 Silisli Şeyl , Yumrulu
Kireçtaşı, Kumtaşı 40 10 17 - - -
42 Orta Kaya 8.15 1.9 17.2 15 4 -5
24+160 24+300
SK 9 Kartal Grovak (Çamurtaşı, Kalkerli Çamurtaşı), İnce Kireçtaşı
19 27 8 - - - 40 Zayıf
Kaya 4.93 3.62 11.89 20 4 -5
SK 10 Kartal 27 23 11 - - -
43 Orta Kaya 6.05 3.23 14 20 4 -5
24+300 24+515
SK 11 Kartal Kumlu Kireçtaşı, Seyrek Kırıklı
70 45 35 - - - 75 İyi
Kaya 13.97 5.33 30.46 25 4 -5
SK 12 Kartal Kireçtaşı-Kumlu Kireçtaşı, Erime İzli-Karstik Boşluklu
29 40 12 - - - 46 Orta
Kaya 6.35 4.87 14.52 20 4 -5 Tüm
Güzergahta Rastgele
Fay Zonları
Fay Breşi, Kaya Unu, Kil, Çok Parçalı Kaya
0 10 2 - - - 11
Çok Zayıf Kaya 3 1.9 6.56 5 0 -5
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
112
Çizelge 3.14. Hat1 Tünel güzergahı için kaya birimlerinin mühendislik ve tünelcilik açısından sınıflandırılması (K
m)
Sond
aj N
o
Form
asyo
n
Lito
loji
RQ
D
NG
I (Q
)
CSI
R 8
9 (R
MR
)
GSI
Hoe
k 99
NA
TM 9
4 Ö
NO
RM
B22
03
TER
ZAG
Hİ
mod
ifiye
Max
. Des
teks
iz
Açı
klık
(m)
Tava
n ba
sınc
ı (k
Pa)
Biri
ncil
dest
ek
Açı
klam
alar
22+805 22+830
TSK 58 İSK 8 Kartal Kireçtaşı 40 4 50 55
B1-B2 gevrek,
çok gevrek
Az-orta bloklu ve tabakalı(3-4) 2-4 40 A2 -
22+830 22+880 İSK9 Kartal Kireçtaşı 50 5 59 65 B1
gevrek Az-orta bloklu
ve tabakalı(3-4) 4-6 40 A1 -
22+880 22+985
İSK10 İSK11 İSK 12
Kartal Şeyl, grovak,
kireçtaşı, andezit
15 0.17 30 35 B3 taneli Çok bloklu ve ince tabakalı(5) 1 240 A3 -
23+100 23+175 TSK 64 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
15 0.1 26 31 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı
(5) 0.8 290.0 A3 -
23+175 23+320 TSK 65 Kartal
Kireçtaşı,erime izli,grovak ara
katkılı 65 6.44 65 69
B1-A2 gevrek az dökülen
Orta ölçekte bloklu 4.2 40.0 A1
A2
Esasen A1, A2 gerektiren
kısımlar ile karşılaşılabilir.
23+320 23+440 SK 1 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
28 0.82 45 50 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı
(5) 1.8 110.0 A2 -
23+440 23+480 SK 2 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
0 0.1 27 31 C2-B3 baskılı taneli
Tamamen parçalanmış dökülebilen
0.8 290.0 A3 A5
Çok kırıklı, esasen A3, A5 te olabilir
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
113
Çizelge 3.14. (Devamı)
23+480 23+650 SK 3 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
17 0.5 37 42 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 1.5 130.0 A3 -
23+650 23+925
SK 4
Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
33 1.45 46 51 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.3 90.0 A2 -
SK 5 32 0.94 41 46 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.0 100.0 A2 -
SK 6 30 1.32 45 50 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.2 90.0 A2 -
23+925 24+132
SK 7 Kartal
Şeyl-silisli şeyl, grovak ve kalker
ara katkılı 17 0.19 30 35 B3 taneli Çok bloklu, ince
tabakalı,parçalı (5) 1.0 230.0 A3 -
SK 8 Silisli şeyli
yumrulu kireçtaşı, kum taşı
40 1.17 42 47 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.1 90.0 A3 -
24+132 24+312
SK 9
Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
19 0.56 40 45 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 1.6 120 A2 -
SK 10 27 0.79 43 48 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 1.8 110.0 A2 -
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
114
Çizelge 3.14. (Devamı)
24+312 24+515
SK 11
Kartal
Kumlu kireçtaşı, seyrek kırıklı 70 18.48 75 80
A2 sonradan
az dökülen
Masif veya orta ölçekte bloklu 6.4 30.0 A1
A2
Esasen A1, A2 gerektiren kısımlar ile
karşılaşılabilir
SK 12
Kireçtaşı, kumlu kireçtaşı, erime
izli-karstik boşluklu
32 5.28 46 51 B2 çok gevrek Orta ölçekte 3.9 50.0 A1
A2
Esasen A1, A2 gerektiren kısımlar ile
karşılaşılabilir
Tüm Güzergahta
Rastgele Fay
zonları
Fay breşi, kaya unu, kil, çok parçalı kaya
0 0.003 11 16 C3 çok baskılı
Tamamen parçalanmış dökülebilen
0.2 - A5 -
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
115
Çizelge 3.15. Hat 2 Tünel güzergahı için kaya birimlerinin mühendislik ve tünelcilik açısından sınıflandırılması (K
m)
Sond
aj N
o
Form
asyo
n
Lito
loji
RQ
D
NG
I (Q
)
CSI
R 8
9
(RM
R)
GSI
Hoe
k 99
NA
TM 9
4 Ö
NO
RM
B
2203
TER
ZAG
Hİ
mod
ifiye
Max
. D
este
ksiz
A
çıkl
ık(m
)
Tava
n ba
sınc
ı (kP
a)
Biri
ncil
dest
ek
Açı
klam
alar
22+822 22+850
TSK 58
İSK 8 Kartal Kireçtaşı 40 4 50 55
B1-B2 gevrek,
çok gevrek
Az-orta bloklu ve tabakalı(3-4) 2-4 40 A2 -
22+850 22+905
İSK9 Kartal Kireçtaşı 50 5 59 65 B1 gevrek
Az-orta bloklu ve tabakalı(3-4) 4-6 40 A1 -
22+905 23+135
İSK10
İSK11
İSK 12 Kartal
Şeyl, grovak, kireçtaşı, andezit
15 0.17 30 35 B3 taneli Çok bloklu ve ince tabakalı(5) 1 240 A3 -
23+135 23+205 TSK 64 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
15 0.1 26 31 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı
(5) 0.8 290.0 A3 -
23+205 23+340 TSK 65 Kartal
Kireçtaşı,erime izli,grovak arakatkılı
65 6.44 65 69 B1-A2
gevrek az dökülen
Orta ölçekte bloklu 4.2 40.0 A1
A2
Esasen A1, A2 gerektiren
kısımlar ile karşılaşılabilir.
23+340 23+470 SK 1 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
28 0.82 45 50 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı
(5) 1.8 110.0 A2 -
23+470 23+520 SK 2 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
0 0.1 27 31 C2-B3 baskılı taneli
Tamamen parçalanmış dökülebilen
0.8 290.0 A3 A5
Çok kırıklı, esasen A3,
A5 de olabilir
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
116
Çizelge 3.15. (Devamı)
23+520 23+720 SK 3 Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
17 0.5 37 42 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 1.5 130.0 A3 -
23+720 23+960
SK 4
Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
33 1.45 46 51 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.3 90.0 A2 -
SK 5 32 0.94 41 46 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.0 100.0 A2 -
SK 6 30 1.32 45 50 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.2 90.0 A2 -
23+960 24+170
SK 7
Kartal
Şeyl-silisli şeyl, grovak ve kalker
ara katkılı 17 0.19 30 35 B3 taneli Çok bloklu, ince
tabakalı,parçalı (5) 1.0 230.0 A3 -
SK 8 Silisli şeyli
yumrulu kireçtaşı, kum taşı
40 1.17 42 47 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 2.1 90.0 A3 -
24+170 24+350
SK 9
Kartal
Grovak(Çamurtaşı, kalkerli
çamurtaşı), ince kireçtaşı
19 0.56 40 45 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 1.6 120 A2 -
SK 10 27 0.79 43 48 B3 taneli Çok bloklu, ince tabakalı,parçalı (5) 1.8 110.0 A2 -
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
117
Çizelge 3.15. (Devamı)
24+350 24+548
SK 11
Kartal
Kumlu kireçtaşı, seyrek kırıklı 70 18.48 75 80
A2 sonradan
az dökülen
Masif veya orta ölçekte bloklu 6.4 30.0 A1
A2
Esasen A1, A2 gerektiren kısımlar ile
karşılaşılabilir
SK 12
Kireçtaşı, kumlu kireçtaşı, erime
izli-karstik boşluklu
32 5.28 46 51 B2 çok gevrek Orta ölçekte 3.9 50.0 A1
A2
Esasen A1, A2 gerektiren kısımlar ile
karşılaşılabilir
Tüm Güzergahta
Rastgele Fay
zonları
Fay breşi, kaya unu, kil, çok parçalı kaya
0 0.003 11 16 C3 çok baskılı
Tamamen parçalanmış dökülebilen
0.2 - A5 -
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
118
RQD, GSI, Terzaghi ve NATM sınıflamalarını da içeren tüm sınıflamalar ile
Q sınıflamasına bağlı olarak hesaplanan tünel tavanı destek basıncı ve desteksiz
açıklık miktarları ise Çizelge 3.14 ve 3.15’de verilmiştir. Q, RMR, GSI değerleri ile
NATM sınıflaması dikkate alınarak çizelgede aynı zamanda İstanbul Metrosu Destek
Tipleri verilmiştir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Bu çizelgelerden, tünel güzergahı bölgesindeki kaya birimleri için derlenen
minimum, maksimum ve ortalama Q, RMR ve GSI değerleri aşağıda Çizelge 3.16’da
verilmiştir. Çizelgede verilen değerlere göre, İstanbul Metrosu tünellerinin
Darüşşafaka-Hacıosman arasındaki kesimine konu şeyl-grovak kaya birimleri zayıf-
çok zayıf, kireçtaşı kısımları ise orta-iyi kaliteli kayaya karşılık gelmektedir. Fay
zonları çok zayıf kaya-zemin olarak dikkate alınmalıdır (Grup Artson, Geoteknik
Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.16. Tünel güzergahı çevresindeki kaya birimlerine ait minimum, maksimum ve ortalama Q, RMR ve GSI değerleri
Kaya Birimi
NGI (Q) CSIR (RMR) GSI
Min. Max. Ort. Min. Max. Ort. Min. Max. Ort.
Grovak 0.1 1.45 0.73 26 45 40 31 51 44
Kireçtaşı 5.28 18.48 10 46 75 62 51 80 67
Şeyl 0.19 1.17 0.68 30 42 36 35 47 41
NATM sınıflamasına göre kireçtaşı kesimleri B1-A2, grovak ve şeyl birimleri
ise ağırlıklı olarak B3 zemin grubuna karşılık gelmektedir. Güzergahta karşılaşılacak
fay, volkanik dayk ve paralanma zonları NATM açısından C2-C3 zemin kabul
edilebilir (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
119
3.2.6. Projelendirme Parametreleri
Projelendirme parametreleri iki şekilde derlenmiştir. Buna yatayda ve
düşeyde değerlendirme de denilebilir. Birinci şekilde, güzergâh boyunca yüzeyden
itibaren tünel tabanı altına kadar olan farklı litoloji ve mühendislik özelliklere sahip
seviyeler ayrı ayrı değerlendirilerek projelendirmeye esas parametreleri verilmiştir
(Çizelge 3.17). (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.17. Düşey profilde zemin parametreleri
Zemin Kaya Tabakaları / Parametre
D. Birim Hacim
Ağ. (gr/cm3)
Kohezyon C (kPa)
Kayma Mukavemet
Açısı (φ)
Deformasyon Modülü (MPa)
Zem
in T
abak
alar
ı
Neojen
Katı Kumlu Kil 1.90 40 10 20
Orta Sıkı/Sıkı
Kum–Siltli Kum
1.85 5 30 40
Tüm Kayalar
Tamamen Ayrışmış
Kaya 2.20 5 30 40
Kay
a Ta
baka
ları
Grovak
Çok Ayrışmış 2.40 65 36 670
Orta Derecede Ayrışmış Seviye
2.55 135 44 1.775
Az Ayrışmış –
Ayrışmamış Seviye
2.65 225 46 3.165
Kireçtaşı
Çok-Orta Derecede Ayrışmış
2.55 160 45 2.210
Az Ayrışmış -
Ayrışmamış 2.70 900 50 16.300
Şeyl
Orta Derecede Ayrışmış
2.50 85 38 1160
Az Ayrışmış -
Ayrışmamış 2.60 130 43 2150
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
120
İkinci derleme ise tünel güzergahında yapılan her sondaj noktası için tünel
kesiti ile etkileme bölgesi (10 m tünel tavanı üstünden, 5 m tünel tabanı altına kadar)
içinde yer alan kaya kısmının analizi şeklindedir (Çizelge 3.18). (Grup Artson,
Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
Çizelge 3.18. Sondaj noktalarında tünel çevresi için ortalama zemin parametreleri
Sondaj No Litoloji D. Birim Hacim
Ağ. (gr/cm3)
Kohezyon C (kPa)
Kayma Mukavemet
Açısı (φ)
Deformasyon Modülü (MPa)
TSK 64 Grovak (W1-W4) 2.55 100 37 1.100
TSK 65 Kireçtaşı (W1-W2) 2.65 500 50 10.000
SK 1 Grovak (W1-W2) 2.65 250 47 4.500
SK 2 Grovak (W1-W2) 2.65 110 35 1.100
SK 3 Grovak (W1-W4) 2.65 225 45 3.500
SK 4 Grovak (W1-W2) 2.65 250 44 4.000
SK 5 Grovak (W1-W2) 2.65 240 45 3.600
SK 6 Grovak (W1-W2) 2.65 230 44 3.750
SK 7 Şeyl (W1-W2) 2.60 90 37 1.625
SK 8 Şeyl-Grovak (W1-W2) 2.60 115 40 2350
SK 9 Grovak (W1-W2) 2.65 200 44 3.120
SK 10 Grovak (W1-W2) 2.65 225 42 3.400
SK 11 Kireçtaşı (W1-W2) 2.70 1.000 50 17.500
SK 12 Kireçtaşı (W1-W3) 2.65 190 45 3750
Fay Zonları Her Tür Kaya 2.4 50 25 450
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
121
Kaya birimlerine ait projelendirme parametreleri, GSI ve serbest basınç
dayanım değerleri kullanılarak Hoek tarafından geliştirilen bağıntıları esas alan
RockLab yazılım programı ile yapılan analizler sonucu belirlenmiştir. Söz konusu
analiz sonucunda elde edilen değerler kısmen güvenli tarafta kalacak şekilde
düzeltilerek yukarıdaki çizelgelere yansıtılmıştır.
Analizde örselenme katsayısı kayanın kırıklılık ve kompaktlığına bağlı olarak
0 ile 1 arasında değişken değerler şeklinde alınmıştır. Kazı sırasında örselenmemenin
kırıklı kayalarda daha az, kompakt kayaçlarda ise daha fazla olacağı mantığı esas
alınmıştır (Grup Artson, Geoteknik Değerlendirme Raporu, 2007).
3. MATERYAL VE METOD Atakan EMİROĞLU
122
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
123
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
4.1. Tünel Tipleri ve Hat Bilgileri
Bu teze konu olan Darüşşafaka İstasyonu ile Hacıosman İstasyonu arasında
A, T, C ve P tipi tünel kazıları yapılmıştır. Bu tünel tiplerinin kesitleri aşağıdaki
şekillerde gösterilmektedir
A tipi; Ana hat tünelidir. 6.16 m genişliğinde, 6.30 m yüksekliğindedir (Şekil
4.1).
Şekil 4.1. A tipi tünel enkesiti
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
124
T tipi; Geçiş tünelidir. 13.37 m genişliğinde, 8.16 m yüksekliğindedir (Şekil
4.2).
Şekil 4.2. T tipi tünel enkesiti
C tipi; Makas tünelidir. 11.25 m genişliğinde, 7.35 m yüksekliğindedir (Şekil
4.3).
Şekil 4.3. C tipi tünel enkesiti
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
125
P tipi; Peron tünelidir. 9.25 m genişliğinde, 7.84 m yüksekliğindedir (Şekil
4.4).
Şekil 4.4. P tipi tünel enkesiti
Anahat tünelleri güzergahında inşa edilecek farklı tünel tiplerine ait
kilometreler Çizelge 4.1’de verilmiştir.
Çizelge 4.1’de verilen tünel tip ve kilometreleri incelendiğinde ana hat tüneli
olan A tipi ile hat 1 ve hat 2’de toplam 2308.162 m ilerleme sağlanmıştır. Peron
tünelleri olan P tipi tünel ile hat 1 ve hat 2’de toplam 760 m ilerleme yapılmıştır.
Geçiş tüneli olan T tipi tünel ile hat 1 ve hat 2’de toplam 218 m ilerleme
sağlanmıştır. Makas tüneli olan C tipi tünel ile hat 1 ve hat 2’de toplam 150 m
ilerleme sağlanmıştır. Toplam tünel boyu ise 3436.162 m olarak gerçekleşmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
126
Çizelge 4.1. Tünel tiplerine ait kilometreler
TÜNEL TİPİ
KİLOMETRE
İlerleme Mesafesi
(m) HAT 1
İlerleme Mesafesi
(m) HAT 2
P 180 22+805-22+985 180 22+822.5-23+002.5
A 777 22+985-23+762 797.5 23+002.5-23+800
T 60 23+762-23+822 22 23+800-23+822
C 75 23+822-23+897 75 23+822-23+897
T 50 23+897-23+947 86 23+897-23+983
A 175 23+947-24+122 177 23+983-24+160
P 200 24+122-24+322 200 24+160-24+360
A 193.487 24+322-24+515.487 188.175 24+360-24+548.175
Toplam 1710.487 1725.675
Metro inşaatındaki kazı ekskavatörlerle gerçekleşmiştir. Ekskavatörlerin
yetersiz kaldığı bölgelerde ise patlatma ile ilerleme sağlanmıştır. Ekskavatörlerle
kazı işleminde toplam 2267.472 m ilerleme sağlanmıştır. Geri kalan 1168.69 m de
ise patlatma ile ilerleme sağlanmıştır. Tünel tiplerine bağlı olarak gerçekleştirilen
patlatma mesafeleri ve kullanılan patlayıcı miktarları Çizelge 4.2’de
gösterilmektedir.
Patlatma ile ilerleme sırasında tünel tiplerine bağlı olarak kullanılan patlayıcı
madde miktarları da değişim göstermektedir. C ve T tipi tünellerde 2. aşama
kazılarda yapılan patlama ile ilerleme mesafeleri hesaplara katılarak patlayıcı madde
miktarları hesaplanmıştır. Kazı aşamasında; A tipi tünel 36.85 m2, P tipi tünel 65.37
m2, T tipi tünel 100.04 m2, C tipi tünel ise 76.87 m2 dir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
127
Çizelge 4.2. Tünel tiplerine bağlı patlatma ile ilerleme ve patlayıcı madde miktarı
Tünel Tipi İlerleme (m)
Kullanılan Patlayıcı Madde Miktarı
(Kg)
A 655.83 27790
P 327.76 24637
C 150 13259
T 35.1 4038
Toplam 1168.69 69724
4.2. Tünel Destek Terkipleri
Teze konu olan güzergahta gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra tünellerin
destek tipleri belirlenmiş ve bu düzene göre tünel desteklenmesi yapılmıştır.
4.2.1. Birincil Destek Terkipleri
Anahat tünellerinin bu teze konu olan kısmında tünel etkileme bölgesi içinde
değişik kaya türü ortamlar mevcuttur. Öte yandan güzergâhın bu kısmında çapları 6.3
m ile 13.37 m arasında değişen A, T, C ve P tip tünellerin açılmıştır.
NATM’a göre destekleme terkibi Çizelge 3.14 ve 3.15’de verilmiştir. Ayrıca
verilen Q veya RMR sınıflamalarına bağlı olarak farklı destek terkipleri belirlemek
de mümkündür. Ancak uygulamada bütünsellik sağlanması ve karışıklığa yol
açmaması amacı ile tünel kazısının desteklenmesinde, geçmişten beri İstanbul
Metrosunda kullanılmakta olan A1, A2, A3 ve A5 destek terkipleri kullanılmıştır. Bu
bağlamda A tipi tüneller için A1, A2, A3, A5 destek tipleri, T, C ve P tipi tüneller
için ise A terkibi destek tiplerine eşdeğer (tünel çaplarına uyarlanarak) destek tipleri
kullanılmıştır. Kullanılan destek tipleri kilometresi belirtilerek Çizelge 4.3’de
verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
128
Çizelge 4.3. Destek terkipleri ve kilometreleri Destek
Tipi İlerleme mesafesi
(m) Hat 1
İlerleme mesafesi
(m) Hat 2
A2
6.2 23+368.000 - 23+374.200 16.8 24+058.400 - 24+075.200
263 24+128.000 - 24+391.000
246.237 24+168.163 - 24+414.400
28.375 24+519.800 - 24+548.175
A3
554.5 22+813.500 - 23+368.000 530.9 22+900.500 - 23+431.400
27 23+374.200 - 23+401.200 552.09 23+506.310 - 24+058.400
1 23+434.800 - 23+435.800 92.963 24+075.200 - 24+168.163
640.5 23+487.500 - 24+128.000
105.4 24+414.400 - 24+519.800
113.4 24+391.000 - 24+504.400
A5
8.5 22+805.000 - 22+813.500 78 22+822.500 - 22+900.500
33.6 23+401.200 - 23+434.800
74.91 23+431.400 - 23+506.310 51.7 23+435.800 - 23+487.500
11.087 24+504.400 - 24+515.487
Toplam 1710.487 1725.675
Tünellerde yapılan destek terkipleri incelendiğinde A2 destek terkibiyle
toplam 560.612 m tünel desteklenmiştir. A3 terkibiyle toplam 2617.753 m tünel
desteklenmiştir. A5 terkibiyle 257.797 m desteklenmiştir. Toplamda 3436.162 m
tünel desteklemesi yapılmıştır. A1, A2, A3 ve A5 destek tipleri (terkipleri) aşağıdaki
elemanlardan kuruludur.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
129
A1 Destek Terkibi
• Püskürtme Beton (d= 10-15 cm)
• Çelik Hasır (1 sıra)
• Swellex Bulon (L= 3.00 m uzunluğunda. 1.00-1.50 m aralıklı)
• İlerleme Mesafesi Ayna (1.0-1.50 m)
A1 destek terkibi Şekil 4.5’te gösterilmektedir.
Şekil 4.5. A1 tipi destek terkibi
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
130
A2 Destek Terkibi
• Püskürtme Beton (d= 20 cm)
• Çelik Hasır (1 sıra)
• Çelik iksa (1.20 m aralıklı)
• Harç dolgulu kaya bulonu veya swellex bulon (L= 3.00-5.00 m uzunluğunda
ve 1.00-1.50 m aralıklı)
• Enjeksiyonlu süren (Ø26 mm çubuk. L= 3.00 m, 2.00-2.40 m aralıklı)
• İlerleme Mesafesi Ayna (1.0-1.50 m)
A2 destek terkibi Şekil 4.6’da gösterilmektedir.
Şekil 4.6. A2 tipi destek terkibi
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
131
A3 Destek Terkibi
• Püskürtme beton (d= 20 cm)
• Çelik hasır (2 sıra)
• Çelik iksa (0.80-1.20 m aralıklı)
• Harç dolgulu kaya bulonları (L= 3.00-5.00 m) veya swellex bulonlar (L=
3.60-4.50 m) veya kendi delen enjeksiyon bulonları (L= 3.00-4.00 m ve 0.80-
1.00 M aralıklı)
• Enjeksiyonlu süren (Ø26 mm çubuk L= 3.00 m ve 1.60-2.0 m aralıklı)
• Aynaya püskürtme beton (d= 5 cm gerektiğinde)
• İlerleme Mesafesi Ayna (0.5–1.0 m)
A3 destek terkibi Şekil 4.7’de gösterilmektedir.
Şekil 4.7. A3 tipi destek terkibi
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
132
A5 Destek Terkibi
• İlerleme Boyu: 0.8-1.0 m
• Hasır Çelik: 2 Kat
• Püskürtme Betonu: 30-35 cm
• Kaya Bulonu:
1. Aşama 7 adet 6 m boyunda
3. Aşama 4 adet 6 m boyunda
5. Aşama 3 adet 6m boyunda
• Umbrella Arch:
1. Aşama 24 adet 9 m boyunda
3. Aşama 24 adet 9m boyunda
5. Aşama 26 adet 9m boyunda
A5 Destek terkibi Şekil 4.8’de gösterilmektedir.
Şekil 4.8. A5 tipi destek terkibi
Uygulanan destek sistemine göre kullanılan iksa, bulon, süren, zemin çivisi
ve Umbrella Arch borularına ait miktarlar Çizelge 4.4’de gösterilmektedir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
133
Destek terkiplerine bağlı olarak iksa, bulon, süren ve zemin çivisi miktarları
farklılık göstermektedir. Tünel tiplerine bağlı olarak da yüzey alanı farklılıkları
nedeniyle püskürtme beton miktarları farklılık göstermektedir. Kazı işlemi sırasında
ilerleme adımına göre de bu miktarlarda değişimler görünmektedir.
Çizelge 4.4. Destek terkibine bağlı kullanılan malzeme miktarları
Destek Tipi
İksa (Adet)
Bulon (Adet)
Süren (Adet)
Zemin Çivisi (Adet)
Umbrella Arch
Borusu (Adet)
Püskürtme
Beton (m3)
A2 507 3746 7270 - - 6766.58
A3 2156 15511 28293 - - 24455.2
A5 347 2059 60 4010 1658 2991.67
Toplam 3010 21316 35623 4010 1658 34213.45
Destek terkipleri belirlenen, uzunluğu Hat 1’de 1710.487 ve Hat 2’de
1725.675 m olan Darüşşafaka-Hacıosman arasındaki metro inşaatında kazı işlemi
toplam 3436.162 m olarak gerçekleştirilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Atakan EMİROĞLU
134
5. SONUÇ VE ÖNERİLER Atakan EMİROĞLU
135
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
İstanbul Metrosu Tünellerinin Darüşşafaka-Hacıosman arasında kalan Anahat
Tünelleri güzergahının zemin koşullarının araştırılması ve projelendirmeye esas
zemin parametrelerin belirlenmesine yönelik olarak jeolojik-jeoteknik
çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar incelenip yorumlanmıştır.
Tünel zemini ve etkilenme bölgesini oluşturan kaya ortamlar NGI (Q
Lien&Barton) ve CSIR (RMR, Bieniawski) sistemlerine göre sınıflandırılmış
ve NATM kaya sınıfı eşdeğerleri belirlenmiştir. Belirlenen bu sınıflandırmalar
incelenmiş ve uygunluğu yorumlanmıştır.
Bu sınıflamalara bağlı olarak çeşitli destekleme terkipleri belirlenebilmekle
birlikte, karışıklığa yol açmamak ve bütünsellik sağlanması amacı ile tünel kazıları
için NATM kaya sınıflamasına karşılık gelen ve halen İstanbul Metrosu A tipi
tünellerinde kullanılmakta olan A1, A2, A3 ve A5 birincil destek terkipleri
kullanılmıştır. Kullanılan bu destek terkiplerinde harcanan malzeme miktarı ve
ilerleme mesafeleri hakkında gerekli bilgi verilmiştir. Bunlar incelendiğinde;
A2 destek terkibi ile toplam 560.612 m tünel desteklenmiştir. Bu 560.612 m
tünel desteklenmesinde toplam 507 adet iksa, 3746 adet kaya bulonu, 7270 adet
süren, 6766.58 m3 püskürtme beton kullanılmıştır.
A3 destek terkibi ile toplam 2617.753 m tünel desteklenmiştir. Bu 2617.753
m tünel desteklenmesinde toplam 2156 adet iksa, 15511 adet kaya bulonu, 28293
adet süren, 24455.2 m3 püskürtme beton kullanılmıştır.
A5 terkibi ile toplam 257.797 m desteklenmiştir. Bu 257.797 m tünel
desteklenmesinde toplam 347 adet iksa, 2059 adet kaya bulonu, 60 adet süren, 4010
adet zemin çivisi, 1658 adet Umbrella Arch borusu, 2991.67 m3 püskürtme beton
kullanılmıştır.
A2, A3, A5 tünel destek terkibi ile 3436.162 m tünel desteklenmesinde
toplam 3010 adet iksa, 21316 adet kaya bulonu, 35623 adet süren, 4010 adet zemin
çivisi, 1658 adet Umbrella Arch borusu, 34213.45 m3 püskürtme beton kullanılmıştır.
Tünel kazısı, zemin koşulları ve tünel çapına bağlı olarak genelde
üstyarı/altyarı şeklinde yapılmış, zemin koşullarının kötüleştiği kısımlarda üst yarı ve
5. SONUÇ VE ÖNERİLER Atakan EMİROĞLU
136
alt yarı kazısı da kendi içinde birkaç bölümde aşamalı olarak yapılmıştır. Kireçtaşı
biriminin geçildiği kesimlerde tünel kazısında patlayıcı madde kullanılmıştır.
Yapılan kazı çalışmasında ekskavatör ve patlayıcı madde ile gidilen mesafeler
belirlenmiş ve bunlar hakkında bilgi verilmiştir. Bunlar incelendiğinde;
Ekskavatörlerle kazı işleminde toplam 2267.472 m ilerleme sağlanmıştır.
Geri kalan 1168.69 m de ise patlatma ile ilerleme sağlanmıştır.
Tünel tiplerine bağlı olarak gerçekleştirilen patlatma mesafeleri ve kullanılan
patlayıcı miktarları incelendiğinde:
A tipi tünel de toplam 655.83 m ilerleme yapılmış ve 27790 kg patlayıcı
madde kullanılmıştır.
P tipi tünel de toplam 327.76 m ilerleme yapılmış ve 24637 kg patlayıcı
madde kullanılmıştır.
C tipi tünel de toplam 150 m ilerleme yapılmış ve 13259 kg patlayıcı madde
kullanılmıştır.
T tipi tünel de toplam 35.1 m ilerleme yapılmış ve 4038 kg patlayıcı
kullanılmıştır.
Toplamda 1168.69 m tünel ilerlemesinde 69724 kg patlayıcı madde
kullanılmıştır.
İstanbul’un hızla artan nüfus oranı ve yapımı planlanan 3. köprünün de
getireceği nüfus artışı göz önünde bulunursa İstanbul’un nüfus yoğunluğu ileriki
yıllarda Karadeniz kıyılarına doğru olacağı görülmektedir. Bu kapsamda Avrupa
yakasının Karadeniz’e bağlandığı Sarıyer ilçesinin nüfusunda hızlı bir artış olması
beklenmektedir. Metro inşaatının bu kısmı yakın bir zamanda nüfusunda önemli bir
artış olması beklenen Sarıyer’e uzatılması ve bu bölgede oluşabilecek trafik
probleminin çözülebilmesi açısından oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir.
Nüfusu 15 milyona yaklaşan İstanbul için metro hatlarının arttırılması ve
sistemin tramvay, hafif raylı sistem, banliyö, vapur hatları ile entegre bir şekilde
planlanması ve yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
137
KAYNAKLAR
AKLAN, S., 2002. Tünel Kazısında Karşılaşılan Problemler, Doğuş Holding İnşaat
Grubu.
ARIOĞLU, E., 1998. Metro Tünellerinin Duyarlılığının Korunması, Yapı Merkezi.
BARTON, N., LIEU R. ve LIMDE I., 1974. Engineering Clasification of Rock
Masses for the Design of Tunnel Support. Oslo Norway, 106s.
CRAİG, R.F., 2004. Basic Soil Mechanics. Seventy Edition, Spon Basımevi,
Londra, 447s.
ÇEÇEN, Ö., 2007. İstanbul Metrosu Koksa Tünelleri Yüzey Deformasyon Analizi.
İ.T.Ü. Mühendislik Fakültesi-Yüksek Lisans Tezi, 88s.
DİNÇER, R., 2000. Tünel Mühendisliğinde Jeoteknik Etüt ve Uygulamada
Karşılaşılan Problemler. Yüksel proje uluslar arası A.Ş. , Ankara.
ERGUVANLI, K., 1982. Mühendislik Jeolojisi. İ.T.Ü. Matbaası Gümüşsuyu,
Yenilenmiş 3. Baskı.
ERİŞ, İ., 1999. İstanbul Metrosunda Geçilen Kayaçların Yeraltı Kazıları Açısından
Yorumu, Yeraltı Kaya Yapılarında Mühendislik Jeolojisi. Mühendislik
Jeolojisi Bülteni, 17, 92-102s.
GRUP ARTSON ARAŞTIRMA SONDAJLARI MÜHENDİSLİK TİCARET
LİMİTET ŞİRKETİ, 2007. İstanbul Metrosu Darüşşafaka-Hacıosman arası
Geoteknik Değerlendirme Raporu, İstanbul.
GRUP ARTSON ARAŞTIRMA SONDAJLARI MÜHENDİSLİK TİCARET
LİMİTET ŞİRKETİ, 2006. İstanbul Metrosu 4.Levent-Ayazağa arası
Jeoteknik Değerlendirme Raporu, İstanbul.
HOEK, E. and BROWN, E.T., 1980. Underground Excavations in Rock.Institutions
Of Mining and Metallurgy. London, 382s.
HOEK, E., 2000. Kaya Mühendisliği. TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yayını,
Ankara, 319s.
http://www.urbanrail.net/index.html (Erişim tarihi: 3 Şubat 2010)
İzmir Metro A.Ş. , http://www.izmirmetro.com.tr/ (Erişim tarihi: 5 Şubat 2010)
138
KARPUZ, C. ve HİNDİSTAN M.A., Kaya Mekaniği İlkeleri ve Uygulamaları.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yayını Ankara, 346s. KETİN, İ. ve GÜNER, G., 1989. İstanbul Bölgesinde Karbonifer Yaşlı Trakya
Formasyonu’nun Yapısal Özelliği. Mühendislik Jeoloji Bülteni, İstanbul,
sayı:11, 13-18s.
KUMBASAR, V. ve KİP, V.; 1985. Zemin Mekaniği Problemleri. Çağlayan
Yayınevi, İstanbul.
KURT, C., YILMAZ, Ö. ve ŞİMŞEK, S., 2002. İstanbul Metrosu Tünellerinde
Umbrella Arch Yönteminin uygulanması ve sonuçları.Ulaşımda yeraltı
kazıları 1.Sempozyumu, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yayını,
İstanbul, 331-342 s.
KÖKSAL, D. M., 2007. Dünya’da ve Türkiye’de ulaşım amaçlı yeraltı mühendislik
yapıları-Tarihsel Bir Bakış. 2.Ulaşımda yeraltı kazıları sempozyumu
bildiriler kitabı, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yayını, İstanbul, 604s.
MÖRÖY, K., 2001. İstanbul Metrosu Yenikapı-Unkapanı Arası İnşaatı Yenikapı
Tünellerinde, Kil Zeminlerde Uygulanan Klasik Tünel Açma Yöntemi İle
Umbrella Arch Yönteminin Karşılaştırılması.Yüksel Proje (Yayımlanmamış )
RABCEWICZ, L., The Austrian Tunneling Method.Water print.
ŞEKERCİOĞLU, E.; 2002. Yapıların Projelendirilmesinde Mühendislik Jeolojisi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yayınları, Ankara, 18-21s.
ULUSAY, R., 2003. KAYA KÜTLELERİNİN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ,
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yayınları, Ankara, 60s.
UZUNER, B.A., 1998. Temel Zemin Mekaniği.Teknik Yayınevi, Ankara.
YÜKSEL PROJE ULUSLAR ARASI A.Ş. 1997. İstanbul Metrosu 1.Aşama İnşaatı
Levent - Ayazağa arası Jeoteknik Değerlendirme Raporu. Ankara.
YÜKSEL PROJE ULUSLAR ARASI A.Ş. 2005. İstanbul Metrosu 4.Levent-
Ayazağa Kesimi Depo Sahası ve Bağlantı Hatları Jeoteknik Değerlendirme
Raporu. Ankara.
139
ÖZGEÇMİŞ
1985 yılında Giresun’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Giresun’da
tamamladıktan sonra 2004 yılında Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümünü kazandı, 2008 yılında mezun oldu ve aynı
yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Ana Bilim
dalında yüksek lisans eğitimine başladı.