Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemlere ...
Trafik Kazalarina Dur Diyelim
Click here to load reader
-
Upload
idris-elmas -
Category
News & Politics
-
view
517 -
download
2
description
Transcript of Trafik Kazalarina Dur Diyelim
Kıymetli Okurlar,
İçinde yaşadığımız Türkiye ilginç bir ülkedir. Birçok çelişkiyi, yanlışı, inanılmaz olayları, bu da olurmu
diyeceğiniz konuları görebileceğiniz gerçekten ilginç bir ülkedir. Türk toplumu cahillikten bir türlü
kurtulamamıştır. Burada bana kızdığınızı duyar gibi oluyorum. Cahil olmayı seviyoruz, bu nedenle bizi
okumuş cahil yapmak istediler ve başardılar.
Bu ilginçliklerden bir tanesi de ülkemizde yaşamış olduğumuz trafik kazalarıdır. Trafik kazası
meydana geldiğinde birçok kişi, kaderi böyleymiş, alın yazısı böyle imiş diyerek ağıt yakmakta ve
durumu hemen kabullenmektedir.
Peki bu kazalar nasıl ve neden meydana gelmektedir. Gerçekten insanların alnına yazıldığı için mi
yoksa insanlarımız tarafından bir takım tedbirsiz, emniyetsiz veya dikkatsiz davranışların sonucumu
meydana gelmektedir.
Size 2009 yılı Ramazan Bayramı tatilinde ülke genelinde meydana trafik kazalarının istatistiksel
bilgisini vermek istiyorum.
2009 YILI RAMAZAN BAYRAMI TATİLİNDE ÜLKE GENELİNDE MEYDANA GELEN ÖLÜMLÜ-YARALANMALI TRAFİK
KAZALARI, ÖLÜ-YARALI SAYILARI DAĞILIMI
TARİH TOPLAM KAZA
SAYISI ÖLÜMLÜ KAZA
SAYISI YARALI KAZA
SAYISI ÖLÜ
SAYISI YARALI SAYISI
AREFE GÜNÜ 19.09.2009 346 16 330 20 851
BAYRAM SÜRESİ (3GÜN)
20.09.2009 370 19 351 22 861
21.09.2009 338 15 323 18 982
22.09.2009 334 30 304 31 838
GENEL TOPLAM 1.388 80 1.308 91 3.532
Bu tabloya baktığımızda; ülke genelinde toplam 1388 trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazalar
neticesinde toplam 91 Türk Vatandaşı hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ayrıca 3532 Türk Vatandaşı
ise çeşitli şekilde yaralanmıştır.
Bu tablo vahimdir. Bu tablonun hesabını soran yoktur. Bu tablodaki vahim durumla ilgili hiç kimse
sorumluluk kabul etmemektedir. Bayramdan sonra haber kanallarında kaza haberlerini izlemiş
olabilirsiniz.
Bayram sonunda meydana gelen kazalar nedeniyle hiç görevinden istifa eden bir yetkili ismini
duydunuz mu? Yine bu kazalarla ilgili olarak hiç üzgün olduğunu söyleyen bir yetkili gördünüz mü?
Kazaların neden meydana geldiğini anlatan, Türk Vatandaşını bilinçlendirmeye çalışan hiç bir
televizyon kanalı, kamu idaresi, içişleri bakanlığı gördünüz mü?
Ben görmedim. Ben ne gördüm biliyor musunuz? Ramazan Bayramı süresince hayatını kaybeden 91
Türk Vatandaşının hiçbir değerinin olmadığını gördüm. Televizyon kanallarında toplam kaç saniye
haber olarak yer aldığını düşünüyor sunuz? Bayramın bittiği akşam her bir kanalda en fazla 60 saniye
haber olarak yer aldılar.
Farkında mıyız bilmiyorum ama insan kaynaklarımızı o kadar kolay tüketiyoruz ki, bu insan
kaynağının ne kadar önemli olduğunu, yetişmesi ve belli bir yaşa gelmesi için harcanan emek, para,
eğitim, gıda, giyim, bakım, gibi aklımıza gelmeyen birçok unsurla birlikte ülkemizini en kıymetli Türk
Vatandaşlarını kaybediyoruz.
Ne oldu? Bayrama gittik. Gitmeye çalıştık. Acelemiz mi vardı? 5 saatlik bir yolu 5.5 saatte giderseniz
ölür müsünüz? Size soruyorum ölür müsünüz? Evet ölürsünüz. Çünkü siz 5.5 saatte gitmek isteseniz
ve her türlü trafik kuralına uysanız bile, karşıdan gelen ve 5 saatte varmak isteyen sürücünün hatalı
sollaması nedeniyle size çarpması sonucu ölürsünüz.
Yani ölüm Türk Vatandaşı için kaçınılmaz.
Peki bu durumda, kazalarda hayatını kaybeden Türk Vatandaşlarının (sadece Ramazan Bayramında
91 kişi) bir maliyeti var dedik ve bu maliyetin faturasını kime keseceğiz. Başbakana mı? İçişleri
Bakanına mı? Emniyet Genel Müdürüne mi? Trafik Polislerine mi? Jandarmaya mı? Başkan
Obama’ya mı? Yoksa ölüp gidenlere mi? Söyleyin kime keselim.
Bu arada kazada hayatını kaybeden Türk Vatandaşlarının bedeli dedik ama, kazada yaralanan Türk
Vatandaşlarının (sadece Ramazan Bayramında 3532 kişi), kazaya karışan araçların hurdaya çıkması,
araçların tamir edilmesi, parça değişimleri, işçilik, zaman kaybı, sigorta bedelleri, hastane morg,
ambülans, tedavi giderleri, cenaze işlemleri, gibi ilk aşamada görünmeyen ve sonra ortaya çıkan bu
masrafların bedelini kime keseceğiz.
Bu sorun için önce eğitim sorunu dediler. İlköğretim okullarında trafik dersi yıllar önce kondu. O
dersleri gören çocuklar, şimdi delikanlı, nasıl araba kullanıyorlar ve nasıl motorsiklet kullanıyorlar
biliyormusunuz? Ben biliyorum, çok dikkatli araba kullanmıyorlar. Çünkü okulda öğrendiler, ancak
trafiğe çıktıklarında kendilerinden yaşça büyük insanların nasıl araba kullandıklarını gördüler ve
öğrendiklerini çok kısa sürede unuttular. Yani tek başına eğitim de yeterli olmadı.
Türkiye’de araba kullanan bu kadar insan neden çılgınlar gibi araba kullanıyor. Çok az bir kesimi
bundan muaf tutmak istiyorum. Yani düzgün araba kullananları hariç tutuyorum. Özellikle kendi
arabasını değilde ticari olarak şirketin aracını, kiralık aracı, bir arkadaşının aracını, bir başkasının
aracını kullanan sürücüler, siz ce nasıl araba kullanıyorlar. İnanamazsınız!...
Bu arada halk otobüsleri, minibüsler, taksi şoförleri sizce nasıl araba kullanıyor. Tam bir trafik
canavarı gibi araba kullanıyorlar. Hızlı araba kullanıyorlar, gaz pedalına sonuna kadar basarak, hiç
durmayacakmış gibi, yol vermeden, trafik kuralları gözetmeden, başkalarının canına kast ederek araç
kullanıyorlar. Kimdir bunlar? Onlar, trafik canavarı olmuş Türk Vatandaşlarıdır. Türk demeye dilim
varmıyor ama diyorum.
Ya motorsiklet sürücüleri, onlar nasıl kullanıyor dersiniz? Her akşam şehir morguna bir motorsiklet
sürücüsü cansız olarak giriyor. Vücudu parçalanmış, beyni dağılmış şekilde giriyor. İnanmıyorsanız
morga gidip sorun, bugün hiç motorsikletli geldi mi diye?
Eğitim dedik, sürücüler ve kazalar dedik, ya denetimler nasıl gidiyor? Denetimlerin sonuçlarının hiç
açıklandığını duydunuz mu? Bütün devlet kurumları kalite belgeleri aldılar. Kalite prensiplerinin en
önde geleni denetimdir. Bu denetimi halk için yapıyorsanız, prensip gereği sonuçlarını Türk
Vatandaşları ile paylaşmanız gerekirdi.
Biz denetim yapıldığı tesadüfen görüyoruz, ancak sonuçları ne oldu, ne tür sorunların bulundu,
sürücülere ne tür cezalar verildi, bilmiyoruz. Sadece kendi başımıza gelirse biliyoruz. Zaten başkası
da bizi ilgilendirmez, diyebilir miyiz? Hayır diyemeyiz, çünkü o birisi birgün hızlı araba kullanırken,
otobüs durağına dalarak, durakta işe gitmek için bekleyen 4 Türk Bayan Vatandaşını adeta katlediyor.
Kaza nasıl oldu, aşırı süratla araba kullanırken, aracın kontrolünü kaybetmek, kazanın nedeni olarak
kayıtlara geçiyor. Sonra yine bildiğimiz sahne tekrarlanıyor. Haber yapılıyor, cenaze töreni v.s.
Durakta bekleyenlerin insan hakları, yaşam hakkı var mıydı? Bence yoktu. Olsaydı, bugün yaşıyor
olurlardı. Yaya olarak size yeşil ışık yanarken bile geçmeden önce yine yola bakarak geçiniz. Çünkü
bu ülkede yayaya yanan yeşil ışıkta bile öldürüyorlar adamı.
Aşağıda sizinle iki fotoğrafı paylaşmak istiyorum ve kazasız günler diliyorum.
Kamyon ile Otomobilin Aşkı Kanlı Bitti Motorsiklet ile Otomobil Biz Ayrılamayız Dediler.
Sağlıcakla kalın. Kazasız günler diliyorum. Devletin bu konuya açılım gibi el atmasını da bekliyorum.
İdris Elmas
Otel Güvenlik