TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018...

12
ANAYASA BÖLÜM KARAR DUYGU VE 2015/18411) Karar Tarihi: 13 /9/2018

Transcript of TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018...

Page 1: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

DUYGU ALTINTAŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/18411)

Karar Tarihi: 13/9/2018

Page 2: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

Başkan

Üyeler

Raportör

Başvurucular

Vekili

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

: Burhan ÜSTÜN

Serdar ÖZGÜLDÜR

Serruh KALELİ

Hicabi DURSUN

Kadir ÖZKA YA

: Murat İlter DEVECİ

: 1. Duygu ALTINTAŞ

2. Makbule KARTAL

3. Onursal ALTINTAŞ

: Av. Özlem ARTUT

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru , ölüm olayının etkili bir şekilde soruşturulmaması nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

il. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 23/11/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru , başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından

yapılmasına karar verilmiştir .

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir ömegı bilgi ıçın Adalet Bakanlığına (Bakanlık)

gönderilmiştir . Bakanlık görüşünü sunmuştur.

7. Başvurucu Bakanlık görüşüne cevap vermemiştir.

111. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UY AP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler kapsamında ilgili olaylar özetle şöyledir :

2

Page 3: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

9. Başvurucu Makbule Altıntaş'ın birlikte yaşadığı eski eşi, diğer başvurucular

Duygu Altıntaş ve Onursal Altıntaş'ın ise babası olan A.A. 9/6/2014 tarihinde saat 08.15 sıralarında, müdürü olarak çalıştığı şirkete ait işyerinde, caraskal (üç direği birer uçlarından bir noktada bağlayıp diğer uçlarını üçgen şeklinde yere açarak yapılan vinç) rayının en uç kısmındaki deliğe urganla (halat, kalın ip) asılı vaziyette, aynı işyerinde işçi olarak çalışan O.A., C.A. ve R.Ç. tarafından bulunmuştur.

10. 112 Acil Servis görevlileri olay yerine saat 08.27-08.40 sıralarında gelmişlerdir. A.A.nın EKG'sini (kalp grafisi) çeken görevliler A.A.nın ölü olduğunu tespit etmişlerdir.

11. Olay hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca (Cumhuriyet Başsavcılığı) derhal soruşturma başlatılmıştır.

12. Olay yeri 08 .50 sıralarında olay yeri incelemesinden sorumlu kolluk görevlilerince Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda incelenmiştir. Yapılan

incelemede işyeri giriş kapısında herhangi bir hasar veya zorlama izi bulunmadığı, cesedin ayaklarının yere değdiği ve dizlerinin hafif bükük olduğu, cesedin sol arka yanındaki tahta paletin üzerinde çizgili bir defter yaprağı bulunduğu, bu defter yaprağının üzerinde "Çocuklarım beni bu durumda görmesin. Çocuklara hemen haber vermeyin." cümlelerinin yazılı olduğu, ölene ait büro masası üzerinde çizgili bir defter bulunduğu, cesedin sol ayağının solunda devrik halde bir plastik iskemle olduğu ve ölenin pantolonunun arka sol cebinde başvurucular Duygu Altıntaş ve Onursal Altıntaş'ın telefon numaralarının yazılı olduğu ön yüzü boş bir şans oyunu kuponu bulunduğu tespit edilmiştir.

13 . İskemlede parmak izi tespit edilememiştir.

14. Olay yerinin bir krokisini çizen kolluk görevlileri olay yerinin fotoğraflarını da çekmişlerdir.

15. Cumhuriyet savcısı huzurunda ölü muayenesi ve otopsi işlemleri yapılmıştır.

Otopsi işleminde cesedin alnında lx0,5 cm ebatında bir sıyrık bulunduğu, kanda 83 mg/dl, göz sıvısında ise 123 mg/dl etanol bulunduğu, kanda ve göz sıvısında metanol bulunmadığı,

kanda ve idrarda sistematikteki diğer maddelerin bulunmadığı tespit edilmiştir. Otopsi raporunda; boynu çepeçevre dolanan, iki hat halinde, boyun sol yanda ası vasıtasının cildi sıkıştırmasına bağlı doku içi kanaması bulunan, kenarlarında ası materyalinin özelliğini

gösteren telem görüldüğü ve ölümün ası sonucu meydana geldiği belirtilmiştir.

16. İntihar notu olduğu değerlendirilen çizgili defter yaprağı üzerinde görünür vücut izi tespit edilemese de kimyasal bir işlem uygulanması sonucunda söz konusu yaprakta iki adet vücut izi bulunduğu kolluk tarafından saptanmıştır. Bu vücut izinin vücudun neresine ait olduğuna ilişkin bir tespit bulunmamaktadır.

17. Ölenin çalıştığı işyerinin bulunduğu iş hanındaki bir başka işyerinin kamera kayıtları kolluk görevlilerince incelenmiştir. Merdiven boşluğunu kayda alan kameranın görüntülerindeki zamana göre A.A. , saat 08 .34 sıralarında işyerine yalnız gelmiştir.

18. Kolluk görevlileri, A.A. ile aynı işyerinde çalışan C.A., O.A. ve R.Ç. ile A.A.nın işvereni İ.Y.nin ifadelerini almıştır. C.A., O.A. ve R.Ç. ifadelerinde; saat 08.15 sıralarında işyerine geldiklerini, C.A.nın kesimhanede A.A.yı asılı vaziyette gördüğünü,

3

Page 4: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat hattını aradıklarını beyan etmişlerdir. İ. Y. ise beyanında; 9/6/2014 tarihinde saat 07.45 sıralarında A vustralya'dan Türkiye'ye geldiğini, havalimanında A.A.nın kendisini karşılamaması üzerine ona telefon ettiğini ancak telefonunun kapalı olduğunu, intihar ettiğini öğrenince işyerine gittiğini söylemiştir.

19. Üzerinde "Çocuklarım beni bu durumda görmesin. Çocuklara hemen haber vermeyin." cümlelerinin yazılı olduğu defter yaprağı ile A.A.nın masasında bulunan ve defter yaprağının ona ait olduğu değerlendirilen defter İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca incelenmiş ve defter yaprağı üzerindeki yazılar ile defterdeki yazıların aynı şahıs eli ürünü olduğu sonucuna varılmıştır.

20. Cumhuriyet Başsavcılığınca müşteki olarak ifadesi alınan başvurucu Onursal Altıntaş, babasına ait telefonda ve babasının işyerinde kullandığı bilgisayarda yer alan kayıtların silindiğini tespit ettiklerini belirterek telefondaki ve bilgisayardaki silinmiş

kayıtların uzman kişilerce geri getirilmesini, O.A., A.T. ve S.T. isimli kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep etmiş ve babasına ait telefonu Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etmiştir.

21. Cumhuriyet Başsavcılığı A.A. tarafından kullanılan mobil telefonun son üç aylık iletişiminin tespitine ilişkin raporları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtmiştir. Söz konusu raporlara göre A.A. 9/6/2014 tarihinde sesle veya mesajla iletişim kurmamış, en son sesli görüşmesini 8/6/2014 tarihinde saat 22.26'da başvurucu Onursal Altıntaş'la yapmıştır.

22. Cumhuriyet Başsavcılığı O.A., S.T. ve A.T.nin tanık sıfatıyla beyanlarını

almıştır. Bu kişiler ifadelerinde; A.A.nın işyerine yalnız girdiğine dair kamera kaydından ve bu hususu bekçinin doğruladığından söz etmiş; tehdit edildiğine veya bir başkasınca intihara teşvik edildiğine, azmettirildiğine, yönlendirildiğine, intihar kararının kuvvetlendirildiğine ya da intiharına herhangi bir şekilde yardım edildiğine şahit olduklarına dair beyanda bulunmamışlardır.

23. Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesi tespit edilen İ.Y.; A.A.nın ücretli çalışan müdür olduğunu, zaman zaman üretim ve ödemeler konusunda A.A. ile tartıştıklarını,

A.A.nın ödeme dengesini kendisine bildirmediğini, son dört yıla ait muhasebe kayıtlarının olaydan önce bilgisayardan silindiğini tespit ettiklerini, A.A.nın sürekli kredi çekerek kendini borç altına soktuğunu sonradan öğrendiğini, bilgisi dahilindeki borçların ödemelerini aksatmadığını ve A.A.ya ait telefondaki kayıtları silmediğini beyan etmiştir.

24. Başvurucu Makbule Kartal 25/7/2014 ve 7/8/2014 tarihlerinde Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek birlikte yaşadığı eski eşi A.A.nın ölümüyle ilgili diğer insanlarla konuşmalarından ve A.A.nın çalıştığı işyerine gelip gitmelerinden rahatsız olan İ.Y.nin telefonla kendisini aradığını ve "Neyin peşindesin. Eğer daha fazla bu olayı kurcalarsan çocuklarına zarar veririm." diyerek tehdit ettiğini ve A.A.nın kasten öldürülmüş olabileceğini iddia etmiştir. Bu iddialar üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlatmıştır.

25. Yeni soruşturma kapsamında başvurucu Makbule Kartal'ın vekili Cumhuriyet Başsavcılığında tanık sıfatıyla ifade vermiş ve İ.Y.nin telefonda bu işi kurcalarsa Makbule Kartal'ın zarar göreceğini ve çocuklarına zarar vereceğini söylediğini beyan etmiştir.

4

Page 5: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

26. Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni başlatılan soruşturmada kasten öldürme suçu ile ilgili soruşturmayı tehdit suçu ile ilgili soruşturmadan ayırmış ve kasten öldürme suçu ile ilgili soruşturmayı A.A.nın şüpheli ölümü hakkında yürütülen soruşturmayla birleştirmiştir.

27. Başvurucular farklı tarihlerde bizzat veya vekilleri aracılığıyla soruşturma

dosyasının fotokopisini almışlardır.

28. Bizzat veya vekilleri aracılığıyla değişik zamanlarda Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile müracaat eden başvurucular, A.A.nın intihar edecek bir yapıda olmadığını belirtip A.A.nın işyerinin borçları için yaptığı ve ailesine yaptırdığı maddi fedakarlıklardan, iş yerinin yaşadığı ekonomik zorluklardan ve İ.Y.nin kişiliğinden bahsederek A.A.nın öldürülmüş olabileceğini veya en azından intihara süreklendiğini iddia etmişlerdir.

29. Ayrıca başvurularında A.A.nın boynundaki urgandan vücut izi alınmadığını,

kamera kaydına göre A.A.nın işyerine 08.35'te geldiğini oysa A.A.yı asılı vaziyette bulan işçilerin işyerine 08. 15'te geldiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, olayı

kurcalamaması konusunda başvurucu Makbule Kartal'ın İ.Y . tarafından tehdit edildiğini ve olay yerinin resimlerine göre işyerinin duvarında bulunan iki kırmızı lekenin incelenmediğini öne süren başvurucular;

-Olay günü saat 07.00-09.00 arası güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesini,

-Güvenlik kamerasının sabit diskinin incelenmesini,

-Tanıklar K.T. , B.T.U. ve M.A. ile başvurucu Makbule Kartal'ın beyanlarının alınmasını,

-1 12 Acil Servisin A.A. ya müdahalesine ilişkin kayıtların getirtilmesini,

-İ.Y.nin Türkiye'ye geliş saatinin ilgili yerden sorulmasını,

-A.A. tarafından kullanılan bilgisayarın T... ünvanlı özel şirkete

incelettirilmesini talep etmişlerdir.

30. A.A.nın işyerinde kullandığı bilgisayarın sabit diski kopyalanmış ve elde edilen kopya Cumhuriyet Savcısının talimatı doğrultusunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Adli Bilişim Büro Amirliği (Adli Bilişim Bürosu) görevlilerince incelenmiştir. Yapılan

incelemede, konuyla ilgili olabileceği değerlendirilen herhangi bir veriye rastlanmamıştır.

31. A.A.nın telefonu Adli Bilişim Bürosunca incelenmiştir. İnceleme raporunda yer alan sohbet içeriklerinde; A.A.nın tehdit edildiğine veya A.A.nın bir başkası tarafından intihara teşvik edildiğine, azmettirildiğine veya yönlendirildiğine, intihar kararının

kuvvetlendirildiğine ya da intiharına herhangi bir şekilde yardım edildiğine ilişkin veri bulunmadığı anlaşılmıştır.

32. Başvurucu Makbule Kartal'ı tehdit ettiği iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında kollukça şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan İ.Y., Makbule Kartal'ın avukatı ile birlikte ışyerıne gelip çalışanlarını sorguya çektiğini , Makbule Kartal'a "olayın

5

Page 6: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

soruşturulduğunu, kendisinin de olayı araştırdığını" söylediğini beyan etmiş ve suçlamayı kabul etmemiştir.

33. Cumhuriyet Başsavcılığınca tanık olarak ifadesi alınan Ş.C., A.A.nın işyerine komşu olan bir işyerinde bekçi olarak çalıştığını, olay günü işyerine gittiğinde A.A. tarafından kullanılan aracın işyeri önünde olduğunu gördüğünü, bir müddet sonra A.A.yla aynı iş yerinde çalışan R. ve O.nun geldiğini, kapıyı anahtarla açıp işyerine giren işçilerin bağırarak A.A.nın kendini astığını söylediklerini ve bekçinin A.A. dışında işyerine kimsenin gelmediğini söylediğini beyan etmiş ve İ.Y.nin kişiliği ile çalışma ilişkilerine ilişkin gözlemlerini anlatınıştır.

34. Cumhuriyet Başsavcılığınca K.T. tanık olarak dinlenmiştir. İfadesinde K.T., A.A.nın malına veya canına yönelik bir saldırı olacağı konusunda kendisine herhangi bir şey söylemediğini veya ima etmediğini, bu hususta bir şey de duymadığını, tehdit edildiği veya intihara teşvik edildiğine dair duyumu olmadığını, eksik veya hatalı soruşturma yapıldığı yönünde bir kanaatinin olmadığını ve olay yeri incelemesi bittikten sonra olay yerine gittiğini söylemiştir.

35. Cumhuriyet Başsavcılığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünden A.A.ya yapılan tıbbi müdahaleye ilişkin kayıtları, İstanbul Emniyet Müdürlüğünden ise İ.Y.nin yurda giriş-çıkış zamanlarına ait çizelgeyi getirtmiştir. Söz konusu çizelgeye göre İ.Y. 9/6/2014 tarihinde saat 08 .13 'te Türkiye'ye giriş yapmıştır.

36. A.A. tarafından işyeri adına keşide edilen çekler ve çek hesaplarına ait hesap hareketleri ile A.A. tarafından kullanılan elektronik posta adresinden gönderilen ve bu adrese gelen iletilere ait bilgisayar çıktıları soruşturma evrakı arasına alınmıştır.

37. Cumhuriyet Başsavcılığı, A.A.nın parasal sorunlar nedeniyle psikolojik bunalıma girerek kendini asmak suretiyle intihar ettiği ve şüpheli İ.Y.nin kasten öldürme ve intihara azmettirme suçlarını işlediğine dair hiç bir delil bulunmadığı gerekçesiyle 30/6/2015 tarihinde olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.

38. Başvurucular;

-A.A.nın İ.Y., O.A., R.Ç. ve C.A. tarafından öldürüldüğüne ve olaya intihar süsü verildiğine dair delillerin yeterince incelenmediğini,

-Bulunma şekline göre A.A.nın intihar etmesinin fiziki olarak mümkün olmadığını,

-Cesedin alnındaki sıyrığın sebebinin araştırılmadığını,

-A.A.nın büro masasında bulunan defterin kime ait olduğunun saptanmadığını,

-İntihar notundaki vücut izlerinin kime ait olduğunun tespit edilmediğini,

-A.A.nın tırnaklarının, elbiselerinin ve A.A. tarafından kullanılan işyeri aracının incelenmediğini,

-İ.Y., O.A., R.Ç. ve C.A.nın telefon yoluyla kurdukları iletişimlerin tespit edilmediğini,

6

Page 7: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

-Başvurucu Makbule Kartal'ın tehdit edildiğine ilişkin soruşturmanın ayrı

yürütüldüğünü,

-A.A.nın telefon ve bilgisayarının geç incelendiğini,

-İ.Y.nin yurda giriş-çıkış zamanlarının getirilmediğini iddia ederek ve ifadesi alınan bazı kişilerin beyanlarındaki çelişkilere ve A.A.nın işyerine geldiği zamanı gösteren kamera kaydındaki zamanın doğruluğunun şüpheli olduğuna dikkat çekerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz etmişlerdir.

39. Başvurucuların itirazı 16/9/2015 tarihinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair soruşturma içeriğine uygun olduğu gerekçesiyle Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğince (Ceza Hakimliği) reddedilmiştir.

40. Nihai kararı başvurucu 22/10/2015 tarihinde öğrenmiş olup yasal süresi içinde, 23/11/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

41. Konuyla ilgili ulusal ve uluslararası hukuk Anayasa Mahkemesinin Yasin Ağca ((B. No: 2014/13163, 11/5/2017) başvurusu hakkında verdiği kararda yer almaktadır (Yasin Ağca, §§ 86, 87 ve 91-96).

42. Bununla birlikte Yasin Ağca başvurusu hakkında verilen kararda yer almayan ancak başvuru yönünden önem arz eden birkaç husustan bahsetmek gerekir.

43. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ölümü nedeniyle devletin sorumlu olduğu iddia edilen bir kişinin ebeveyni gibi yakın aile üyelerinin de -ölen kişinin yasal mirasçıları olup olmadıklarına bakılmaksızın- bizzat 2. madde ihlalinin dolaylı mağdurları olduklarını iddia edebileceklerini kabul etmiştir (Van Colle/Birleşik Krallık, B. No: 7678/09, 13/11/2012, § 86). Bu bağlamda AİHM; ölen kişinin eşlerinin, çocuklarının ve yeğenlerinin yaşam hakkının ihlal edildiğine yönelik başvurularını inceleyip sonuçlandırmıştır

(Salman/Türkiye [BD] , B. No:21986/93, 27/6/2000; Ramsahai ve diğerleri/Hollanda [BD], B. No: 52391/99, 15/5/2007; Yaşa/Türkiye, B. No: 63/1997/847/1054, 2/9/1998, § 66).

44. AİHM, üç çocuğunun babası olan ve on iki yıldan daha uzun bir süre birlikte yaşadığı partnerinin yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin olarak başvurucunun yaptığı bir başvuruyu da incelemiştir. AİHM söz konusu başvuruda; Bulgaristan Yüksek Mahkemesinin evli olmayan partnerlere de partnerlerinin haksız ölümü nedeniyle tazminat alma hakkı tanıdığına, yerel adli makamların başvurucunun başvuru ehliyetini sorgulamadığına ve soruşturma makamlarının başvurucunun ceza soruşturmasının

durdurulmasına karşı yaptığı başvuruyu inceleyip karara bağladığına dikkati çekmiştir. Uzun yıllardır beraber yaşayan bir çiftin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 8. maddesinin amaçları doğrultusunda bir aile teşkil ettiğine ve ilişkilerinin evlilik dışı olmasına rağmen Sözleşme'nin 8. maddesinin sağladığı korumadan yararlanma hakkına sahip olduğuna değinen AİHM; başvurucunun partnerinin ölümünden kişisel olarak etkilendiği, bu nedenle Sözleşme'nin 2. maddesinin ihlal edildiği iddiasının mağduru olduğunda şüphe bulunmadığı ve başvuru ehliyetinin amaçları yönünden başvurucunun durumunu evli bir eşten ayrı tutmak için geçerli bir neden bulunmadığı sonucuna varmıştır (Velikova/Bulgaristan (k.k.), B. No: 41488/98, 18/5/1999).

7

Page 8: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

V. İNCELEME VE GEREKÇE

45. Mahkemenin 13/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları Ve Bakanlık Görüşü

46. Başvurucular ölüm olayıyla ilgili soruşturmada yakınlarının başkası tarafından asılıp asılmadığının araştırılmadığını, ölene husumet besleyen kişiler olup olmadığı

konusunda soruşturmanın derinleştirilmediğini, ölüm zamanının kesin olarak saptanmadığını, işyerinin girişindeki kameraya ait görüntülerin incelenmediğini ve telefon görüşmeleriyle ilgili etkili ve tarafsız bir araştırma yapılmadığını ileri sürmüşlerdir. Öte yandan başvurucular gerek delil toplanmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmemesi gerekse bazı evraka ulaşamamaları nedeniyle soruşturmaya etkili olarak katılamadıklarını, toplanmayan deliller bulunmasına rağmen eksik incelemeyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ve bu karara yapılan itirazın kesin olarak reddedildiğini belirterek Anayasa'nın 17., 36. ve 40. maddelerinde güvence altına alınan yaşam, adil yargılanma, etkili başvuru ve iki dereceli yargılama haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir.

47. Bakanlık görüşünde, konuyla ilgili AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına ve somut olaydaki soruşturma işlemlerine yer verilmiş; soruşturma yükümlülüğünün sonuç yükümlülüğü olmadığı belirtilerek mağdurların olaylarla ilgili beyanlarıyla bağdaşan bir sonuca ulaşılmamasının soruşturmanın etkisiz olduğu anlamına gelmeyeceği ifade edilmiştir.

B. Değerlendirme

1. İncelemenin Kapsamı Yönünden

48. Anayasa'nın "Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı" başlıklı 17. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, yaşama, maddf ve manevf varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. "

49. Anayasa'nın 5. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Devletin temel amaç ve görevleri, (..) kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddf ve manevf varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. "

50. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların şikayetlerinin özü, yakınlarının ölümü ile ilgili ceza soruşturmasının etkili yürütülmediğine ilişkindir.

51. Somut olayda başvurucular, yakınlarının ölümüne bir devlet görevlisinin neden olduğunu ileri sürmemiş; yakınlarının yaşamına yönelik olarak devletin yetkili makamlarınca bilinen ya da bilinmesi gereken gerçek ve yakın bir tehdidin bulunduğuna ancak anılan makamların yakınlarının yaşamını korumak için gerekli tedbirleri almadıklarına ilişkin bir iddiada da bulunmamışlardır.

8

Page 9: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

52. Bu itibarla başvurucuların tüm iddialan, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin usul boyutu kapsamında incelenmiştir.

2. Kabul Edilebilirlik Yönünden

53. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir .. . "

54. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir :

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. "

55. 6216 sayılı Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir :

"Bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihma nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir. "

56. Bireysel başvuru yolunu işletebilecekler esas itibarıyla doğrudan mağdur sıfatını taşıyan kişiler olmakla birlikte somut olayın koşullarına ve ihlal edilen hakkın niteliğine göre doğrudan mağdur ile arasında kişisel ve özel bir bağ bulunan, dolayısıyla da Anayasa'nın ihlalinden olumsuz olarak etkilenmiş veya ihlalin sona ermesinden meşru ve kişisel bir menfaati bulunan kimseler de dolaylı mağdur sıfatıyla bireysel başvuruda bulunabileceklerdir (Engin Gök ve diğerleri, B. No: 2013/3955, 14/4/2016, § 53).

57. Bununla birlikte dolaylı mağduriyetin ortaya çıkması, somut olayın koşullarına ve ihlal edilen hakkın niteliğine bağlı olarak değişebilmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi, mağdurun bizzat başvuru yapmasının mümkün olmadığı ve yakın akrabalık ilişkisinin bulunduğu kimi durumlarda -özellikle yaşama hakkının söz konusu olduğu

durumlarda- başvurucuların ihlalden doğrudan etkilenmemiş olmalarına rağmen ihlalden dolaylı olarak etkilenmeleri nedeniyle kendi adlarına başvuru yapabileceklerine karar vermiştir (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752, 17/9/2013 , § 41; Cemil Danışman, B. No: 2013/6319, 16/7/2014; Sadık Koçak ve diğerleri, B. No: 2013/841, 23/1/2014; Rifat Bakır ve diğerleri, B. No: 2013/2782, 11/3/2015).

58 . Başvurucular Duygu Altıntaş ile Onursal Altıntaş A.A.nın çocuklarıdır.

Dolayısıyla bu başvurucular yönünden, başvuru ehliyeti açısından başvuruda bir eksiklik bulunmamaktadır. Ancak başvurucu Makbule Kartal 19/4/2005 tarihinde ölen A.A.dan boşanmıştır. Bu nedenle başvurucu Makbule Kartal'ın mağdur sıfatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir.

9

Page 10: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

59. Başvuruya konu soruşturmada başvurucu Makbule Kartal müşteki sıfatıyla yer almış ve boşansa da ölen eski eşiyle birlikte yaşadığını beyan etmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara başvurucular birlikte itiraz etmişler ve bu itiraz, başvurucu Makbule Kartal yönünden mağdur sıfatı yokluğu nedeniyle reddedilmemiştir. Aynca başvurucular Duygu Altıntaş ve Onursal Altıntaş, Makbule Kartal ile A.A.nın müşterek çocuklarıdır. Tüm bu hususları nazara alan Anayasa Mahkemesi, başvurucu Makbule Kartal'ın A.A.nın ölümünden dolaylı olarak etkilendiği ve bu nedenle dolaylı mağdur sıfatını taşıdığı sonucuna varmıştır. Dolayısıyla başvurucu Makbule Kartal'ın mağdur sıfatı yönünden de başvuruda bir eksiklik bulunmamaktadır.

60. Diğer taraftan başvurunun diğer kabul edilemezlik nedenleri açısından da incelenmesi gerekir.

61 . Anayasa'nın 1 7. maddesinde düzenlenen yaşam hakkı Anayasa'nın 5. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde devlete pozitif ve negatif ödevler yükler (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 50).

62. Devletin yaşama hakkı kapsamındaki pozitif yükümlülüklerinin korumaya ilişkin maddi yönü yanında usule ilişkin yönü de bulunmaktadır. Bu yükümlülük, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesini ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili bir soruşturma yürütmeyi gerektirir. Bu soruşturmanın temel amacı,

yaşam hakkını koruyan hukukun etkili bir şekilde uygulanmasını ve varsa sorumluların hesap vermelerini sağlamaktır (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 54).

63. Diğer taraftan ceza soruşturmasının temel amacına ilişkin yükümlülük, kesin olarak bir sonuç elde etmeyi gerektirmez. Anayasa'nın 1 7. maddesi, başvuruculara üçüncü kişileri bir suç nedeniyle yargılatma ya da cezalandırma hakkı vermediği gibi devlete tüm yargılamaları mahkumiyetle sonuçlandırma ödevi yüklemez (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 56).

64. Yaşama hakkına ilişkin ceza soruşturmasının etkili olabilmesi için öncelikle soruşturma makamlarının resen harekete geçerek ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit etmeleri gerekir. Soruşturmada ölüm olayının nedeni veya sorumlu kişilerin belirlenmesi imkanını zayıflatan bir eksiklik, etkili soruşturma yükümlülüğüne aykırılık oluşturabilir (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 57).

65. Bununla birlikte soruşturma makamlarının olayın gelişimine ve delillerin elde edilmesine ilişkin ileri sürülen her türlü iddiayı ve talebi karşılama zorunluluğu

bulunmamaktadır. Soruşturma kapsamında yürütülecek soruşturma işlemlerinin belirleyicisi yetkili soruşturma makamlarıdır (Yavuz Durmuş ve diğerleri, B. No: 2013/6574, 16/12/2015, § 62).

66. Ceza soruşturmasının etkililiğini sağlayacak hususlardan biri de fiilen hesap verilebilirliği sağlamak için soruşturma sürecinin kamu denetimine açık olmasıdır. Aynca her olayda, ölen kişinin yakınlarının meşru menfaatlerini korumak için bu sürece gerekli olduğu ölçüde katılmaları sağlanmalıdır (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 58).

67. Son olarak ceza soruşturmasının etkililiği için soruşturmanın makul bir özen ve süratle yürütülmesi gerekir (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017, 18/9/2013, § 30).

10

Page 11: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

68. Somut olayda Cumhuriyet Başsavcılığı, A.A.nın ölümü hakkında kendiliğinden hareket geçerek derhal soruşturma başlatmıştır. Dolayısıyla ivedilik ilkesi yönünden soruşturmada eksiklik bulunmamaktadır.

69. Başvurucular, bazı evraka ulaşamamaları nedeniyle soruşturmaya etkili olarak katılamadıklarını ileri sürmüş olsalar da talep etmelerine rağmen hangi soruşturma evrakına erişemedikleri yönünde herhangi bir açıklama yapmamışlardır. Başvuru formunun ekindeki belgelerden başvurucuların farklı tarihlerde soruşturma dosyasının fotokopisini aldıkları,

toplanmasını talep ettikleri delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdikleri, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edebildikleri ve soruşturmaya katılım konusunda herhangi bir engelle karşılaşmadıkları anlaşılmıştır. Öyle ki başvurucuların talepleri doğrultusunda soruşturma işlemleri de yapılmıştır. O halde yakınlarının ölümü hakkında yürütülen soruşturmaya başvurucuların gerekli ölçüde katılamadıkları söylenemez.

70. 9/6/2014 tarihinde başlayan ve Ceza Hakimliğinin 16/9/2015 tarihli kararıyla sona eren soruşturma sürecinde Cumhuriyet Başsavcılığı, sadece intihar ön kabulüyle hareket etmemiş; cinayet olasılığını da dikkate alarak delil toplamıştır. Bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığı bizzat veya emrindeki adli kolluk yardımıyla olay yerini incelemiş, ölü muayenesi ve otopsi işlemleriyle kesin ölüm sebebini tespit etmiş, öleni asılı vaziyette gören kişilerin beyanlarını almış, ölenin son üç aylık telefon yoluyla kurduğu iletişimlere ait raporları incelemiş, ölenin telefon ve bilgisayarındaki kayıtlan tetkik etmiş, olay hakkında bilgi sahibi olabilecek kişilerin ifadelerini almış, ölenin asılı olarak bulunduğu yerdeki defter yaprağındaki yazıyla ölenin masasında bulunan defterdeki yazıyı karşılaştırmış, ölene yapılan tıbbi müdahaleye ilişkin belgeler ile şüpheli İ.Y.nin yurda giriş-çıkış tarih ve zamanlarını gösteren çizelgeyi ilgili yerlerden getirtmiş ve ölenin tek başına işyerine geldiğine dair güvenlik kamerası kaydını incelemiştir.

71. Cumhuriyet Başsavcılığının A.A.nın ölümüyle neticelenen olayı aydınlatma

isteğinden kuşku duyulmasını gerektirecek bir husus olmadığını ve başvurucuların

yakınlarının öldürüldüğüne dair soruşturma makamlarınca tespit edilen herhangi bir delil ve emare bulunmadığı gibi soruşturma makamlarının vardığı sonucun aksi yönde bir sonuca ulaşılmasını mümkün kılan bir bulgu ve bilgi de bulunmadığını dikkate alan Anayasa Mahkemesi, yakınlarının öldürülmüş olabileceğini ileri süren başvurucuların iddialan konusunda soruşturma makamlarına daha sağlam delil veya emare sunmadan daha derin ve etkili bir soruşturma yürütülmesi konusunda haklı bir beklentiye giremeyecekleri kanaatine varmış ve mevcut koşullarda ölüm olayını aydınlatabilecek tüm delillerin toplandığı, yaklaşık on beş ay gibi makul bir sürede sonuçlandırılan soruşturmanın özenle yürütüldüğü ve netice itibarıyla yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna ulaşmıştır.

72. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşullan yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Yaşama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

11

Page 12: TÜRKİYE CUMHURİYETİ - Anayasa · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018 nabzına baktıklarında A.A.nın öldüğünü anladıklarını ve 155 Polis İmdat

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/18411 : 13/9/2018

B. Yargılama giderinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Üye Başkan

Burhan ÜSTÜN Serdar ÖZGÜLDÜR Üye

Serruh KALELİ

Üye Üye Hicabi DURSUN Kadir ÖZKA YA

12