Tüm Yönleriyle SAĞLIK TURİZMİ · 2016-07-14 · sağlığına harcanan paranın dünya...

216
Sağlık Turizmi / Katar Raporu 1 K SATURK SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır. Tüm Yönleriyle SAĞLIK TURİZMİ KATAR ÜLKE RAPORU 2016

Transcript of Tüm Yönleriyle SAĞLIK TURİZMİ · 2016-07-14 · sağlığına harcanan paranın dünya...

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    1

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Tüm YönleriyleSAĞLIK TURİZMİ

    KATARÜLKE RAPORU

    2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    2

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    YazanProf. Dr. Sezer AKARCALI

    EditörDr. H. Ömer TONTUŞ

    Tüm hakları Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı’na aittir. Kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz. Alıntı yapıldığında kaynak gösterimi: ‘‘Editör/Yazar Adları, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, Basım Yeri, Basım Yılı’’ belirtilmesi şeklinde olmalıdır. 5846 sayılı yasa gereği Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü’nün onayı olmaksızın tamamen veya kısmen çoğaltılamaz.

    ISBN No: 978-975-590-554-9

    2016

    Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi No:39 Çankaya /ANKARATel: +90 (312) 585 28 00 Fax: +90 (312) 585 28 53

    Grafik Tasarım / DizgiSelcan ÖZENÇ

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    3

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    İÇİNDEKİLERBölüm 1 Sağlık Turizmi Hakkında Genel Bilgiler 6

    Bölüm 2 Katar Hakkında Genel Bilgiler 42

    Bölüm 3 Ekonomik Durum 58

    Bölüm 4 Katar’da Sağlık 88

    Bölüm 5 Genel Değerlendirme veTürkiye - Katar Sağlık Turizmine Yönelik Strateji Önerileri 142

    Kaynakça 192

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    4

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    ÖNSÖZ

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    5

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Bu çalışmada Türkiye ile Katar arasındaki sağlık turizmi potansiyeli ayrıntılı olarak ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, öncelikle Katar’ın nüfus, ekonomi, ticaret ve turizm vb. genel bilgileri paylaşılmıştır. Ardından Katar’ın sağlık durumu, ülke sağlık göstergelerine dayanılarak ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda, ülke sağlık sistemi, temel sağlık göstergeleri, sağlık hizmet sunumu, sağlık hizmetlerinin finansmanı, sağlık sigortası sistemi ve sağlık turizmi açısından önemli görülen çeşitli sağlık göstergeleri paylaşılmıştır. Sağlık turizmi potansiyelinin ortaya koyulabilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan iki ülke arasındaki sağlık turizmi verileri incelenmiş, buradan hareketle tespit ve öneriler yapılmıştır.

    Katar’a ait sağlık göstergelerine erişebilmek için ulusal ve uluslararası kaynaklardan yararlanılmıştır. Bunların başında Katar Halk Sağlığı Bakanlığı, Sağlık Yüksek Konseyi (Supreme Council of Health), Dünya Sağlık Teşkilatı, Dünya Bankası, IMF, Dünya Turizm Örgütü gelmektedir. Raporda, sağlık turizmi ile ilgili değerlendirme ve öneriler ağırlıklı olarak sağlık göstergelerine dayanılarak yapıldığından ulaşılabilen en güncel veriler kullanılmıştır.

    Bu çalışmanın amacı bir standart veya kriterler dizisi oluşturmak değildir. Bu çalışma; iki ülke arasındaki sağlık turizmi potansiyeline ve işbirliği yapılabilecek öncelikli konulara dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Rapor, politika belirleyiciler, karar vericiler ve uygulayıcılar için kolaylaştırıcı unsurları ortaya koymayı hedeflemektedir. Nihai olarak raporun, Ulusal Sağlık Turizmi Stratejisi hazırlanmasına da öncülük etmesi beklenmektedir.

    Bu rapor, Prof. Dr. Sezer AKARCALI’nın koordinatörlüğünde Datapoll Dan. Rek. Eğt. Org. Ter. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından hazırlanmıştır.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    6

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    BÖLÜM 1:Sağlık Turizmi Hakkında Genel Bilgiler

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    7

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    BÖLÜM I

    SAĞLIK TURİZMİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

    1. Giriş

    Sağlık turizmi, tıptaki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkmış bir alandır. Bu alan, tıbbın ve turizmin biraraya geldiği bir alandır. Sağlık turizminin ilk örnekleri, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde yaşayan ve maddi durumu yeterli olan hastaların gelişmiş ülkelere tedavi amacıyla gitmesi şeklinde ortaya çıkmıştır.

    Son yıllarda başta Türkiye olmak üzere bazı ülkeler, küresel politikaların da etkisiyle sağlık alanında önemli değişim ve dönüşümler yaşamışlardır. Bu dönüşümün temelinde küresel ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve sağlık hizmet maliyetlerinin artan yükselişi vardır. Özellikle küresel piyasalarla bütünleşme ve maliyetlerin azaltılması düşüncesi rekabeti artırmıştır. Rekabet, sağlık alanındaki mal ve hizmetleri de etkilemiştir. Ortaya çıkan bu yeni durum yeni fırsatlar yanında çeşitli zorlukları da beraberinde getirmiştir. Sağlık alanında yaşanan değişim ve dönüşümlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni fırsatlardan birisi de sağlık turizmi olmuştur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde; işgücünün ucuz olması, sağlık bakım, tedavi, rehabilitasyon ücretlerinin gelişmiş ülkelere oranla daha düşük olması, bekleme sürelerinin daha kısa olması ve sağlık hizmetleriyle entegre edilmiş turizm hizmetlerinin kendisini dünyaya ispatlamış olması gibi nedenlerle önemli bir pazar olarak değerlendirilmiştir. Türkiye, sahip olduğu benzersiz turizm imkânları ve sağlık hizmetlerinde yapılan büyük yatırımlarıyla sağlık turizmi alanındaki diğer ülkelere rekabet üstünlüğü sağlamıştır. Ancak bu üstünlüğün kalıcı hale gelebilmesi devlet desteği, kurumsal işbirliği, stratejik hareket, dinamik mevzuat, kaliteli hizmet sunan kurumlar ve nitelikli personel ile mümkündür.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    8

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    2. Sağlık Turizminin Tanımı ve Kapsamı

    Sağlık turizmi, genel olarak cerrahi veya özel uzmanlık gerektiren diğer tıbbi müdahaleleri içeren uygulamalara ihtiyaç gösteren hastalara “maliyet etkin” özel tıbbi bakım verilmesi maksadıyla turizm endüstrisi ile işbirliği yapılmasıdır. Sağlık turizmi, hastaların acil sağlık hizmetini ya da seçtikleri bir sağlık hizmetini farklı ülkelerden alması olarak da tanımlanabilir.1

    Sağlık turizminde ana fikir, günlük rutinden uzaklaşarak rahat ve değişik bir ortamda tedavi görmek veya sağlığı destekleyici hizmetler almaktır. Bir taraftan doğayla bütünleşmenin keyfini yaşarken diğer taraftan daha sağlıklı hizmetlerinden yararlanılmasını sağlamaktadır. Bunu ruhsal, duygusal ve bedeni açıdan bir yenilenme olarak da ele almak mümkündür.

    Dünyadaki küreselleşme süreci, ülke sağlık sistemlerinde yaşanan problemler (örneğin uzun bekleme listeleri ve yükselen maliyetler, hizmetlerde kalite problemleri), tüketicilerin bilinçlenmesi gibi dinamiklerin bir sonucu olarak hızla büyüyen bir sektör olan sağlık turizmi çok genel anlamda hem tatil hem de tedavi unsurlarını içeren bir kavram olmuştur. Sağlık turizmi, sağlıklı yaşam (wellness) turizmi, sağlık hizmetleri (health care) turizmi, medikal turizm olmak üzere üç sınıfa ayrılmıştır.

    Şekil 1: Sağlık Turizmi Sınıflaması

    1) Barca M., Akde E., Gedik Balbay İ. (2013). “Türkiye Sağlık Turizm Sektörünün Analizi ve Strateji Önerileri”. İşletme Araştırmaları Dergisi, 5/3:64-92.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    9

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Sağlık turizmi kapsamında sunulan hizmetleri, sağlığı geliştirmeye yönelik hizmetler, tedaviye yönelik hizmetler ve rehabilitasyon hizmetleri olarak üç başlık altında incelemek mümkündür. Medikal turizm, sağlık turizminin bir alt koludur. Medikal turizme ait genel bir tanım bulunmamaktadır. Medikal turizm için en uygun tanım, “hizmetler arası ticaret gerektiren, tıp ve turizm sektörleri arasında bağlantı kuran ekonomik bir faaliyettir” şeklindeki tanımlamadır. Medikal turizm kapsamında, plastik-estetik cerrahi ameliyatları, gittikçe popülaritesi artan göz kusuru düzeltme ameliyatları, açık kalp cerrahisi, her türlü kanser ve diş tedavileri hatta organ nakli ameliyatları gibi çeşitli tıbbi tedaviler yer almaktadır.2

    3. Sağlık Turizmi Ekonomisi

    Dünya’da 2008 yılında toplam 4,1 trilyon, 2009 yılında ise 5,4 trilyon dolar tutarında sağlık harcaması yapıldığı resmi kaynaklarca tespit edilmiştir. ABD’deki sağlık turizmi harcamalarının 5,5 milyar dolar, Avrupa’da 3,5 milyar Euro civarında olduğu, yaklaşık 120 yıldır sağlık turizmine hizmet veren Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Romanya gibi ülkelerden Çek Cumhuriyetinin bu sektörden kazancının 1 milyar doları aştığı bilinmektedir.3 Bu durum insan sağlığına harcanan paranın dünya çapında arttığını göstermektedir.

    Grafik 1:Dünya Sağlık Turizm Harcamaları (2008-2009)

    2) Barca M, Akde E, Gedik Balbay İ. (2013). “Türkiye Sağlık Turizm Sektörünün Analizi ve Strateji Önerileri”. İşletme Araştırmaları Dergisi, 5/3:64-92.3) TC Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Sağlık Turizmi Sektör Raporu (2011). http://docplayer.biz.tr/597150-Saglik-turizmi-sektor-raporu.html, 05.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    10

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Ülkeler, gelişmişlik düzeylerine göre farklılık göstermekle birlikte sağlık harcamalarına GSYİH’dan %2 ile %16 arasında değişen oranlarında pay ayırmaktadırlar. OECD ülkeleri her geçen yıl sağlık harcamalarının finansmanı için GSYİH’larından, GSYİH’ları artışı 43 oranında pay ayırmaktadırlar. Bu oran 1990 yılında %6,9 iken 2005 yılında %9 olmuştur. 4

    Ülkelerin GSYİH’larında meydana gelen artışlarla beraber toplam sağlık harcamalarında eş zamanlı artışlar görülmüştür. 2000-2008 yılları arasında en yüksek kişi başına sağlık harcaması artışında Amerika ilk sırayı almıştır.5 2008’de Türkiye GSMH’den %6 oranında pay ayırmış olmasına rağmen, %9 olan OECD ortalamasının altında kalmıştır. Bu durum 2009 yılı için değerlendirildiğinde, Türkiye’de sağlık harcamaları tutarı 2009 yılında 38 milyar USD’ye ulaşmıştır ve GSMH içinde %6,2’lik bir paya sahiptir. OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının ortalama %73’ü kamu tarafından karşılanmaktadır.6 Türkiye’de ise bu oran 2000 yılında %63 iken 2009’da %71’e ulaşmıştır 2010 yılında kişi başına ortalama harcama 755 $, 2013 yılında ise 824 $ olmuştur.7

    Grafik 2:Türkiye’ye Gelen Turistlerin Kişi Başına Ortalama Harcamaları-($) (2001-2014)

    4) TC Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Sağlık Turizmi Sektör Raporu (2011). http://docplayer.biz.tr/597150-Saglik-turizmi-sektor-raporu.html, 05.03.2016.5) OECD Health Data 2011 How Does United States Compare, http://www.oecd.org/dataoecd/46/2/38980580.pdf, 05.01.2016.6) TC Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Sağlık Turizmi Sektör Raporu (2011). http://docplayer.biz.tr/597150-Saglik-turizmi-sektor-raporu.html, 05.03.2016.7) http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do;jsessionid=JnxJPG7J2lDhvdG76PNs3yZc2t41XGsjggkzG4hvL5 nFDGWkWq32!1664145807?id=10738 e.t:10.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    11

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    4. Dünyada Sağlık Turizmi

    Küreselleşme sürecinde, ülkeler arasında işbirliğinin, seyahat özgürlüklerinin ve imkânlarının artması, ulaşımda maddi manevi kolaylıklar sağlanması dünyada sağlık turizmi kavramının yükselmesine yardım etmiştir. Sağlık turizmi, 1990’lı yılların ortalarından itibaren artan küreselleşmeye ve ülkeler arasında oluşan ciddi rekabet ortamına bağlı olarak alternatif turizm çeşidi olarak ortaya çıkmıştır.8 Bu gelişmelere paralel olarak, ülkelerin potansiyel sağlık turistlerini çekme gayretleri yoğunlaşmış ve benzer turizm ürünlerini pazarlayan ülkeler arasında kıyasıya bir rekabet yaşanmaya başlamıştır. Ortaya çıkan rekabet nedeniyle sağlık turizminden yararlanmak isteyen kişiler; sağlık tesisi, sağlık personeli, kalite, yüksek teknoloji, coğrafi yakınlık, maliyet ve güven gibi unsurları göz önünde tutarak tercih yapmaktadırlar. Tercihler üzerinde etkili olan bu unsurları en çok karşılayan ülkeler tercih edilmektedir.

    Dünya Turizm Örgütü’nün araştırmasına göre, 2013’de Dünya’da sağlık turizmi sektörünün 100 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması beklentisi aşılmıştır. Dünyada uluslararası turizm hareketlerine katılan kişi sayısı 1950 yılında 25,2 milyon kişi, 1995 yılında 528 milyon kişi iken Dünya Turizm Örgütü (UNWTO)’nün verilerine göre 2011 yılında turizm hareketliliği 980 milyonu bulmuştur.9 Aynı örgüte göre uluslararası turist sayısının bir önceki yıla göre %4,4 artarak 2015 yılında 1,2 milyara ulaşması, 2016 yılında da turist sayısının %4 daha artması beklenmektedir.10

    8) Barca M, Akde E, Gedik Balbay İ. (2013). “Türkiye Sağlık Turizm Sektörünün Analizi ve Strateji Önerileri”. İşletme Araştırmaları Dergisi, 5/3:64-92.9) a.g.e10) World Tourism Organization UNWTO Resmi İnternet Sayfası, http://media.unwto.org/press-release/2016-01-18/international-tourist-arrivals-4-reach-record-12-billion-2015,

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    12

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Şekil 2: Dünya Sağlık Turizmi Trafiği

    2015 yılında Dünyadaki turist sayısındaki artış bölgesel düzeyde incelendiğinde Avrupa bölgesine gelen turist sayısı %5 artışla 609 milyon kişiye, Asya-Pasifik ülkelerine gelen turist sayısı %5 artarak 277 milyona, Amerika’ya gelen turist sayısı %5 artışla 191 milyona, Orta- Doğuya gelen turist sayısı %3 artışla 54 milyona, Afrika’ya gelen turist sayısı %3 artışla 53 milyona ulaşmıştır.11 Küresel seyahat ve turizm hareketlerinin Dünyada bölgelere göre dağılımı şekilde verilmiştir.

    Şekil 3: Küresel Turist Sayıları (milyon)

    11) World Travel and Turizm Council Resmi İnternet Sayfası (2015). Economic Impact of Travel & Tourism: 2015 Report. http://www.wtc.org,

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    13

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Küresel zorluklara rağmen seyahat ve turizm sektörünün büyümesi ve sağladığı istihdamın artması beklenmektedir. Turizm sektörünün 2015 yılında küresel GSYİH’ya katkısı %3,7, istihdama katkısı ise 284 milyon kişi ile % 2,6 düzeyine ulaşmıştır. 2015 yılında gerçekleşen %2,9’luk küresel ekonomik büyümenin sağlanmasında bu rakamların katkısı önemlidir. 2015 yılı sonu itibariyle seyahat ve turizm sektörünün ABD GSYİH’na doğrudan veya dolaylı olarak %10,7 (7,8 milyar dolar) katkıda bulunması beklenmektedir. WTTC, küresel seyahat ve turizm sektöründe en büyük iki turizm ekonomisinin ABD ve Çin olmaya devam edeceğini, Almanya’nın en büyük üçüncü turizm ekonomi olacağını tahmin etmektedir. Güney Asya’nın turizm ekonomisi yönünden en fazla büyüyecek (%6,9) bölge olacağı tahmin edilmektedir. Asya ve Latin Amerika’da ise %2,4’lük büyüme beklenmektedir. Rusya uygulanmakta olan yaptırımlar ve rubledeki düşüş nedeniyle turizm ekonomisinde düşüş yaşanacak tek ülke olarak gösterilmektedir.12 2014 yılı uluslararası seyahat ve turizm gelirleri şekilde verilmiştir.

    Şekil 4:Küresel Turizm Gelirleri (2014)

    Küresel seyahat ve turizm gelirin en yüksek olduğu bölge 509 milyar dolar (toplam gelirin %43’ü) ile Avrupa’dır. Bunu sırasıyla Asya- Pasifik bölgesi 377 (%30), Amerika 274 (20), Orta- Doğu 49 (%4) ve Afrika 36 (%3) milyar dolar ile takip etmektedir.13 Uluslararası turizm gelirlerinin bölgelere dağılımı grafikte verilmiştir. 12) World Travel and Turizm Council Resmi İnternet Sayfası (2015). Economic Impact of Travel & Tourism: 2015 Report. http://www.wtc.org, 12.03.2016 13) World Tourism Organization (UNWTO) Resmi İnternet Sayfası (2014). UNWTO Annual Report 2014, http://dtxtq4w60xqpw.cloudfront.net/sites/all/files/pdf/unwto_annual_report_2014.pdf, 12.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    14

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Grafik 3: Uluslararası Turizm Gelirlerinin Bölgelere Dağılımı

    Önümüzdeki on yıl içerisinde seyahat ve turizm sektörünün %3,8 oranında büyüyeceği, sektörün mali büyüklüğünün 11,4 trilyon dolara ulaşacağı, her yıl ortalamam 73 milyon kişiye istihdam oluşturarak toplamda 357 milyon kişiye de istihdam sağlayacağı tahmin edilmektedir. Bu verilerden de anlaşılabileceği üzere sektöre ilişkin beklentiler ülkeler için cesaret verici düzeydedir.

    Günümüzde, daha iyi olanaklar ve daha gelişmiş teknoloji kullanılarak tedavi olmak amacıyla başka ülkelere seyahat etmek oldukça yaygınlaşmıştır. Bu durum, sağlık turizmi sektörünün her geçen gün büyümesine yol açmaktadır. Sağlık turizminin dünya çapında gelişmesinde ve hızla yayılmasını etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerden başlıcaları şunlardır:

    a. Yaşlı nüfusun giderek artması, b. Tatil alışkanlığına sahip turist kitlesinin gezerken aynı zamanda kronik hastalıklarına da çare bulma isteği olması, c. Ülkelerindeki sağlık maliyetlerinin yüksek olması, d. İleri teknoloji ve donanım altında tedavi olma isteği,

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    15

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    e. Tedavi bekleme sürelerinin uzun olması f. Sağlık sistemlerinin yeterli düzeyde olmamasıg. Kaliteli sağlık hizmeti alma isteği.

    Kitle turizmi ile gelen yabancı turistin bıraktığı gelir ortalama 750-800 dolar iken, sağlık turizmi amacı ile gelen turistin bıraktığı gelir 8500 dolardır. Sağlık turizminden daha fazla gelir elde etmek; ileri teknolojili modern altyapıya sahip olmayı, sağlık bakım hizmetlerinin kalite standartlarının yüksek olmasını ve ulaşım kolaylığını gerektirmektedir. Sağlık turizmi alanında en çok tercih edilen ülkeler; Hindistan, Küba, Kostarika, Tayland, Singapur, Kolombiya ve Malezya olmasından dolayı sağlık turizminin ana bölgesi Asya’dır.

    Sağlık turizminin genel olarak ülke ekonomileri açısından önemini ana çizgileri ile şöyle sıralamak mümkündür.

    a) Sağlık turizmi, ekonomiyi geliştiren önemli bir hizmet sektörüdür,b) Sağlık turizmi, milli gelire yüksek oranda katkı sağlayan bir etkinliktir,c) Sağlık turizmi, özel ve kamu sağlık sektörünün gelişmesine ve rekabet gücünün artmasına katkı sağlar. d) Sağlık turizmin istihdama katkısı yüksektir,e) Turizm, ülkenin coğrafi ve kültürel tanıtımı için en etkin araçlardan biridir.

    Başka bir ülkede sağlık hizmeti almayı etkileyen en önemli nedenlerin başında maliyet ve bekleme sürelerinin uzunluğu gelmektedir. Sağlık turizmi kapsamında başka ülkeleri tercih eden bazı AB ülkelerinin tedavi hizmetlerinden yaralanmak için beklemeleri gereken süreler tabloda gösterilmiştir.14

    14) Tengilimoğlu, D. (2005). “Sağlık Turizmi: Tedavi Amaçlı Turizm Ve Termal Turizmde Sorunlar Ve Çözüm Önerileri”, Hastane Dergisi, Mayıs- Haziran, No:34, S:90-96.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    16

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Tablo 1: Bazı AB Üyesi Ülkelerde Tedavi Hizmeti Bekleme Süreleri

    İngiltere Hollanda Danimarka

    Tedavi Türü

    Bekleme Zamanı (gün)

    Bekleyen Hasta (kişi)

    Bekleme Zamanı (Gün)

    Bekleyen Hasta (Kişi)

    Bekleme Zamanı (Gün)

    Bekleyen Hasta (Kişi)

    Katarakt 221 128.000 144 32.000 215 27.000

    Koroner Art.

    Hastalığı252 60.000 100 - 146 -

    Lomber Disk

    43 11.000 41 - 32 -

    Herni Onarımı

    755 85.000 245 - 214 -

    TUR 76 44.000 49 - 40 -

    Bazı AB ülkelerinde bekleme sürelerinin 755 günü, bekleyen hasta sayısı ise 11.000 ile 128.000 kişiye ulaştığı tablodan anlaşılmaktadır. Genel olarak değerlendirildiğinde turizm sektörü, dünyada en hızlı gelişen ve büyüyen sektörlerdendir. Ekonomik, sosyal, politik ve kültürel açılardan olumlu ve önemli katkıları bulunan bu sektör, dünya ekonomisinde başlı başına bir endüstri haline gelmiştir. Ayrıca, sağlık turizmi, diğer bazı sektörlerin (sigorta, pazarlama, ulaşım, eğitim, danışmanlık, vb.) üzerinde tetikleyici etkisi bulunmaktadır. Diğer bir ifade ile turizm sektörünün katma değeri en yüksek alt sektörü olan sağlık turizmi, ülke ekonomilerine büyük katkı sağlamaktadır.

    5. KÖRFEZ BÖLGESİ TURİZM PAZARI

    Körfez ülkelerinin en önemli gelir kaynağını petrol ve petrol türevi ürünlerin ihracatı oluşturuyor. Son yıllarda yüksek seyreden petrol fiyatları bölgesel refah düzeyindeki artışı ciddi oranda desteklemiş durumda. 2014’ün ikinci yarısından itibaren küresel ölçekte petrol fiyatlarında ciddi bir düşüş

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    17

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    kaydedilmesine karşın Ortadoğu’da büyük bir sermaye birikimi oluşmuş durumda. Bu sermaye birikiminin yansıdığı alanların başında ise turizm gelmektedir.

    Küresel ölçekte dikkat çeken turizm yatırımlarına ev sahipliği yapmaya başlayan Körfez Bölgesi aynı zamanda turizm harcamaları ile de dünyada dikkat çeken pazarlar arasında yer almaktadır. Özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar’dan yurtdışına çıkan kişilerin yaptıkları turizm harcamaları çok yüksek seviyelere ulaşmıştır. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Körfez Bölgesindeki ülkelerin turizm harcaması 1 ile 17 milyar $ arasındadır. Turizm harcamasında Bahreyn 1,165 milyar $ ile en düşük harcamaya sahipken Suudi Arabistan 17,660 milyar $, Birleşik Arap Emirlikleri 17,699 milyar $ ile en yüksek harcamaya sahiptir. Katar’ın turizm harcaması ise 6,616 milyar $ olmuştur. Körfez Bölgesindeki ülkelerin turizm harcamaları tabloda verilmiştir.

    Tablo 2: Körfez Ülkelerinin Turizm Harcamaları

    Körfez Bölgesi, Ortadoğu Bölgesi ve Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye gelen turist

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    18

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    sayısında son yıllarda kaydedilen artış 2014 yılında da devam etmiştir. Söz konusu ülkelerden Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 2012 yılında 1 milyon 710 bin iken 2013 yılında 2 milyon seviyesini aşarak 2 milyon 77 bin seviyesine ulaşmıştır. Yükseliş trendi 2014 yılında da devam etmiştir. 2014 yılında Ortadoğu Bölgesi ve Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı yüzde 20,12 oranında artarak 2 milyon 495 bine ulaşmıştır. 2014 yılında Türkiye’ye en fazla turist 857.000 kişi ile Irak olmuştur. Bunu Suudi Arabistan 341.786 kişi ile izlemiştir. Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye yönelik ilgi artışı 2015 yılının ilk çeyreğinde de devam etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan Ocak-Mart 2015 verilerine göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan ülkemize gelen turist sayısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 oranında artış kaydedilmiştir. Körfez Bölgesi, Orta Doğu Bölgesi ve Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının yıllara göre değişimi tabloda verilmiştir.

    Tablo 3: Körfez Bölgesi, Orta Doğu Bölgesi ve Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye Gelen Turist Sayısının Yıllara Göre Değişimi

    Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Pazar Araştırmaları Raporu’na göre; ülkemize gelen Arap turistlerin geçirdikleri süre ve ortalama harcamaları ülkelere göre farklılık göstermektedir. Buna göre; Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) gelen ziyaretçilerin ortalama tatil

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    19

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    süresi 1 hafta olurken BAE vatandaşları kişi başı harcama bakımından dikkat çekmektedir. Rapora göre BAE vatandaşlarının ortalama kişi başı harcamaları 3 bin ABD Doları seviyesindedir. Turizm harcaması ile öne çıkan diğer ülke ise Mısır’dır. Mısırlı turistlerin ortalama tatil süresi 2 hafta olurken tercih ettikleri tatil dönemi Mayıs-Eylül arası dönem olmuştur. Mısır vatandaşlarının ortalama kişi başı harcamaları ise 1500 ABD doları seviyesindedir. Ortadoğu, BAE ve Mısırlı turistlerin ortalama harcamalarındaki yüksek seviye İngiliz İstatistik Kurumu (ONS) tarafından açıklanan verilerde de kendisini göstermektedir. ONS verilerine göre Büyük Britanya’ya gerçekleştirilen turistik seyahatlerde günlük bazda en yüksek harcamayı BAE dışındaki Ortadoğu ülkeleri yapmaktadır. Ortadoğu ülkelerinin günlük turizm harcamaları 173  £’dir. Bunu 156 £ ile BAE vatandaşları ve 149 £ ile Mısır vatandaşları takip etmektedir. ONS verilerine göre İngiltere’de gerçekleştirilen günlük turizm harcamaları miktarı grafikte verilmiştir.

    Grafik 4: İngiltere’de Gerçekleştirilen Günlük Turizm Harcamaları Miktarı

    6. ARAP TURİSTLERİN TÜRKİYE’Yİ TERCİH NEDENİ VE PAZAR BEKLENTİLERİ

    Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün Pazar Araştırmaları Raporu’na göre; Arap turistlerin ülkemizi tercih etme nedenleri şu şekilde sıralanmaktadır:

    a) Güvenlikb) Bilet ve konaklama fiyatları

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    20

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    c) İklim d) Eğlence ve alışveriş altyapısı e) İnanç-dil-kültür ortaklığı

    Buradan da anlaşılacağı üzere Körfez ve Ortadoğu ülkelerinden gelen turistlerin tercihlerini öncelikle güvenlik algısı şekillendirmektedir. Daha sonra bilet ve konaklama fiyatları gelmektedir. Bu ülkelerden gelen turistlerin tercihlerinde en az etkili olan hususun din, inanç ve kültür ortaklığı olduğu ilginçtir.

    Ortadoğu ve Körfez ülkelerine ilişkin 2015 Pazar beklentileri şöyledir: a) Ortadoğu’dan ülkemize gelen ziyaretçi sayısındaki artışın terör ve güvenlik sorunları nedeniyle 2015 yılında yavaşlaması beklenebilir. b) Türkiye bu ülkelerden turist gelmesini özel bir programla ele alıp geliştirmeye isteklidir. c) Türk turizmciler ve Ortadoğulu turizmciler 2015 yılındaki büyüme oranlarının çift haneli oranlarda devam edeceği beklentisi bulunmaktadır. d) 2015’in ilk çeyreğinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısında yaşanan yüzde 10,6’lık artış beklentileri arttırıyor. e) Ortadoğu ülkelerinden turistik çıkışların ve ülkemize talebin ağırlıklı olarak bahar ayları ile birlikte artışa geçmeye başladığı dikkate alındığında ilk 3 aylık dönemde kaydedilen artışın önümüzdeki aylarda daha üst seviyelere çıkması yönündeki umutlar artıyor.15

    7. TÜRKIYE’NİN SAĞLIK TURİZMİ POTANSİYELİ

    Gelişmiş ülkelerdeki sağlık hizmetlerinin maliyetinin yüksek olması, görece yaşlı nüfusun fazlalığı, sosyal güvenlik sistemlerinin daha ucuz hizmet arayışları, insanların değişik yerlerde tedavi olma istekleri ile insanların tatil yaparken, dinlenirken tedavi olmayı tercih etmeleri bu kapsamdaki sağlık turizminin gelişmesine neden olmaktadır.

    Sağlık turizminde hedeflerden biri de, hastaların ve hasta ailelerinin rahatlığını

    15) TURSAB, ATM DUBAI Uluslararası Turizm Fuarı Değerlendirme Raporu http://www.tursab.org.tr/dosya/12852/dubai-2015-fuar-raporu_12852_4290183.pdf, 28.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    21

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    sağlamak için uygun tıbbi seçenekleri sunmaktır. Gelişmiş ülkelerdeki eğitim ve refah seviyesinin yüksek olmasına paralel olarak sağlık hizmetleri sunumu da yüksek maliyetli olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde özellikli bazı grupların (yaşlılar, kanser hastaları, çocuklar, engelliler vb.) sağlık giderleri her geçen gün artmaktadır. Bu sorun kamu ve özel finansman kurumlarını farklı arayışlara itmektedir. Bazı gelişmiş ülkelerin sağlık finansman kurumları ve özel sigorta şirketleri kaliteli tıbbi hizmet sunan ve yakında yer alan ülkelerle paket anlaşmalar yaparak sağlık hizmetlerinin maliyetlerini düşürmeye yönelik çabaları sağlık turizmine ivme kazandırmaktadır.16

    Sağlık turizmi kapsamında sunulacak sağlık hizmetlerinin değişen taleplere cevap verebilmesi, uluslararası geçerliliği olan standartların varlığını gerektirmektedir. Sağlık turizmi kapsamında sunulacak sağlık hizmetlerinin sahip olması gereken uluslararası standartlardan bazıları şunlardır: Yeterli fiziki altyapı, çevresel etkenler, ulaşım, sağlık hizmetlerinde etik değerlere bağlılık, fiziki ve ekonomik acıdan kolay ulaşılabilir sağlık hizmeti, yeterli tıbbi teknoloji, yeterli bilgi teknolojileri, uluslararası standartlarda ortak tedavi protokolleri, ulaşım ve transfer standartları, sağlık personelinin eğitimi ve kaliteli hizmet sunma standartları ile yurt dışı sağlık sigortalarının sunulan hizmetleri karşılaması için gerekli anlaşmaların yapılmasıdır.

    Tüm dünyada sağlık turizmi alanında hızlı bir ilerleme söz konusudur. Bu ilerleme büyük bir pazar oluşturmuş ve şartları uygun olan pek çok ülke bu pazardan pay alabilmek için birbiriyle yarışa girmişlerdir. Bu yarışta sağlık hizmetlerini talep eden hedef kitlenin tercihleri önem kazanmaktadır. O zaman bu tercihleri etkileyen ülkenin veya hizmetin sahip olduğu bazı özellikler önemli hale gelmektedir. Sağlık turizmi kapsamında ülkemizle ilgili araştırma yapan 16) Aksu, A. (2001). “Turistin Sağlığı.” Yeni Türkiye Dergisi, 7: 39.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    22

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    kişilerin öncelikle “Neden Türkiye” sorusunu soracakları ve buna uygun cevaplar bulabilmesi halinde Türkiye’yi tercih edecekleri açıktır. Bu soruya rahatlıkla “Türkiye” cevabı verdirtmek bir vizyon ve strateji gerektirmektedir. Bu soruya Türkiye dedirtebilmek için pek çok alternatifin oluşturulması gerekmektedir. Bu ise ancak bir kamu politikası dâhilinde gerçekleştirilebilir.

    Türkiye, 1980 sonrası başka alanlarda olduğu gibi turizm sektöründe de önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. Günümüzde turizm, Türkiye ekonomisinde en gözde sektörlerden biri haline gelirken, bu gelişmenin sosyal, kültürel ve toplumsal etkileri önemli boyutlara ulaşmıştır. Yine de dünya turizm pastasından % 1,2 gibi çok düşük bir pay alan Türkiye’nin yapması gereken çok şey vardır.

    Türkiye’ de turizm ve sağlık turizmi alanındaki gelişmeleri anlamak ve sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için milenyuma girmeden önceki 20 yılda Türkiye’de ve Dünya’da bu alanda neler olunduğunun bilinmesi gereklidir.

    Bu dönemi kısaca özetlemek gerekirse karşımıza çıkan tablo şöyledir. 1997’deki Asya ekonomik krizi ve Asya’daki paraların değerini kaybetmesi sonucunda bu ülkeler, turizme daha fazla önem vermeye başladılar. Bu kapsamda, sağlık turizmini geliştirmek için ciddi reklam kampanyaları başlattılar. Örneğin Tayland, Batılı ülkelere kıyasla çok düşük olan fiyatlarıyla kısa surede plastik cerrahi için bir merkez haline geldi. Tayland, Singapur ve Hindistan gibi sağlık turizmi durakları, Uluslararası akreditasyon kuruluşlarının akreditasyonlarıyla meşru hale geldiler. Diğer Güneydoğu Asya ve Latin Amerika ülkeleri de akreditasyon işbirlikleri sayesinde önemli sağlık turizmi durakları haline gelmeyi başarmışlardır.17

    Asya ve Rusya Krizleri Türkiye ekonomisini olumsuz yönde etkilemiştir. 2000’li yıllardan itibaren sağlık ve turizm alanlarına yönelik kamu politikalarının bir sonucu olarak, bu alanlarda önemli iyileşmeler sağlanmıştır. Sağlanan iyileşmeler turist sayılarındaki artışa yansımıştır. Buna bağlı olarak da turizm gelirleri hızla artmıştır. 2003 yılında 16.302.053 olan turist sayısı 2014 yılında 41.415.070 kişiye ulaşmıştır. 2003 yılında 13.854.868 $ olan turizm geliri de 17) Aksu, A. (2001). “Turistin Sağlığı.” Yeni Türkiye Dergisi, 7: 39.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    23

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    34.305.904 $ ulaşmıştır.18 Türkiye’nin yıllara göre turist sayısı ve turizm geliri tabloda verilmiştir.

    Tablo 4: Turist Sayısı ve Turizm Gelirinin Yıllara Gore Dağılımı (2003-2014)

    Turist Sayısı Turizm Geliri(000 $)Kişi Başı Ortalama

    Harcama ($)

    2003 16 302 053 13 854 868 850

    2004 20 262 640 17 076 609 843

    2005 24 124 501 20 322 111 842

    2006 23 148 669 18 593 950 803

    2007 27 214 988 20 942 501 770

    2008 30 979 979 25 415 067 820

    2009 32 006 149 25 064 481 783

    2010 33 027 943 24 930 996 755

    2011 36 151 328 28 115 694 778

    2012 36 463 921 29 007 003 795

    2013 39 226 226 32 308 991 824

    2014 41 415 070 34 305 904 850

    Yukarıdaki grafikten ülkemizi sağlık hizmeti almak üzere tercih eden kişilerin sayısının 2003’ten 2015’e büyük bir artış gösterdiği anlaşılmaktadır. Ülkemiz sağlık turizmi açısından önemli avantajlara sahiptir. Sağlık hizmetlerinin yakalamış olduğu kalite, nitelikli sağlık insan gücü, üst ihtisas alanlarında ulaşılan başarı, ileri teknoloji gerektiren tıbbi cihaz yatırımları, tarih dokusu vb. bunlardan bazılarıdır.

    Türkiye’ye 2015 yılında en çok turist, 15.870.330 kişiyle OECD ülkelerinden gelmiştir. Bunun 8.134.242 kişiyle bağımsız devletler topluluğu ülkeleri

    18) TÜİK Turizm İstatistikleri, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1072, 17.03.2016.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    24

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    izlemiştir.19 Katar’ın da için olduğu Batı Asya Ülkelerinden gelen turist sayısı ise 3.563.993 kişi olmuştur. Sağlık turizmi amacıyla Türkiye’ye gelen hastaların ülkeleri incelendiğinde de benzer bir durum söz konusudur. Türkiye’ye 2015 yılında gelen turistlerin geldikleri bölgelere göre dağılımı grafikte verilmiştir.

    Grafik 5: Türkiye’ye 2015 Yılında Gelen Turistlerin Geldikleri Bölgelere Göre

    Dağılımı

    2003 yılında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 16.302.053 iken 2014 yılında gelen yabancı turist sayısı 27.778.026 kişi olmuştur. 2003 yılında yabancı turistler, tüm turist sayısının % 62,3’ne karşılık gelirken, 2014 yılında %67’sine karşılık gelmektedir. Yabancı turistlerin Türkiye’de kişi başına ortalama harcaması 2003 yılında 740 $ iken 2014 yılında bu rakam 775 $ olmuştur. Yabancı turistlerin Türkiye’de ortalama kalış süreleri 8 günün üzerindedir.20 Yabancı turist sayısı ile gelirlerinin yıllara göre değişimi tabloda verilmiştir.

    19) TÜİK Turizm İstatistikleri, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1072, 17.03.21620) TÜİK Turizm İstatistikleri, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1072, 17.03.2016.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    25

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Tablo 5:Yabancı Turist Gelirlerinin Yıllara Gore Dağılımı (2003-2014)

    Turist Sayısı

    Yabancı Turistlerin

    Turizm Geliri(000 $)

    Yabancı Turistin Kişi başı Ortalama

    Harcaması ($)

    Ortalama Geceleme

    Sayısı

    2003 16 302 053 10 141 116 740 8,5

    2004 20 262 640 13 061 118 759 8,2

    2005 24 124 501 15 725 813 766 7,9

    2006 23 148 669 13 918 757 722 9,4

    2007 27 214 988 15 936 347 692 8,8

    2008 30 979 979 19 612 296 742 8,8

    2009 32 006 149 19 063 702 697 8,9

    2010 33 027 943 19 110 003 670 8,7

    2011 36 151 328 22 222 454 709 9,1

    2012 36 463 921 22 410 365 715 9,0

    2013 39 226 226 25 322 291 749 8,6

    2014 41 415 070 27 778 026 775 8,6

    Türkiye’nin turizm gelirleri; paket tur harcamaları, yeme içme, konaklama, ulaştırma, giyecek ve hediyelik eşya ve sağlık harcama türlerinden oluşmaktadır. Turizm gelirleri içerisinde sağlığa yapılan harcama türü artış eğilimindedir. Türkiye’nin harcama türlerine göre turizm gelirleri tabloda gösterilmiştir.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    26

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Tablo 6:Harcama Türlerine Göre Turizm Geliri, 2002 - 2015 (Bin $)

    Turizm Geliri

    Kişisel Harcamalar

    Sağlık Sağlık

    Harcamalarının Turizm gelirleri İçindeki Payı %

    2005 20 322 110 14 994 517 343 181 1,6

    2006 18 593 950 14 950 032 382 412 2,0

    2007 20 942 500 16 886 247 441 677 2,1

    2008 25 415 067 20 108 840 486 342 1,9

    2009 25 064 481 19 472 432 447 296 1,7

    2010 24 930 996 19 207 471 433 398 1,7

    2011 28 115 693 21 803 615 488 443 1,7

    2012 29 007 003 22 220 202 627 862 2,1

    2013 32 308 991 24 835 356 772 901 2,3

    2014 34 305 904 26 002 950 837 796 2,4

    Türkiye’ye gelen turistlerin sağlık amacıyla yaptığı harcamalar 2003 yılında 147.844 $ iken 2014 yılında 2.442.135 $ ulaşmıştır.21 Günümüzde turizm, Türkiye ekonomisinde gözde sektörlerden biri haline gelirken, sağlık turizmi de turizm içerisindeki önemini artırmaktadır. Türkiye’nin sağlık turizmi alanında önemli adımlar atabilmesinin altında sağlık, ulaşım, tanıtım ve ekonomi alanlarında yaşanan dönüşümlerin etkisi büyüktür. Sağlık alanında yaşanan dönüşüm sonucunda Türkiye, sağlık ve turizm alanında dünya ile rekabet edebilecek insan, cihaz, bina ve hizmet koşullarına ulaşmıştır. Türkiye’nin toplam turizm gelirleri içerinde sağlık turizminin payı artmaktadır.

    2003 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık sisteminde reform ile sonuçlanmıştır. Bu reform bir sonucu olarak kamu ve özel sağlık kuruluşlarının sayısı ve nitelikleri artmıştır. Türk sağlık sektörü, yurt içi ve yurt

    21) TÜİK Turizm İstatistikleri, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1072, 17.03.2016.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    27

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    dışı rekabete hazır hale gelmiştir. Özellikle özel sağlık sektöründe 2003-2011 yılları arasında kuruluş sayısı bakımından patlama yaşanmıştır. 2002 yılında 271 olan özel hastane sayısı uygulanan teşviklerin sonucu olarak 2011 yılında 503’e, 2014 yılında ise 556’ya ulaşmıştır. Bu dönemde özel hastanelerin yanı sıra Avrupa standartlarıyla yarışabilecek Sağlık Bakanlığı ve Üniversitelere bağlı kamu sağlık kuruluşları ortaya çıkmıştır. Yıllar itibariyle sağlık kuruluşlarının sayılarındaki değişim grafikte verilmiştir.

    Grafik 6:Yıllara ve Sektörlere Göre Hastane Sayısı,22

    Türk sağlık sektörü, sağlıkta dönüşüm programı sonucunda sayısal olarak büyürken nitelikli sağlık personeli yönüyle de gelişme kaydetmiştir. Türk sağlık sisteminde toplam 533.911 kişi çalışmaktadır. Toplam hekim sayısı ise 135.616 kişidir. Bunların 75.251’i uzman hekim, 39.045’i pratisyen hekimdir. Hemşire sayısı 142.432, ebe sayış ise 52.838 kişidir.23 Özellikle tıpta uzmanlık alanlarında ve üst ihtisas alanlarında pek çok ülkeyle rekabet edebilecek hekimler yetişmiştir. Türkiye’nin sektörlere göre sağlık insan gücü sayısı tabloda verilmiştir.

    22) T.C Sağlık Bakanlığı (2015). Sağlık İstatistiği Yıllığı 2014. Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü. Ankara. Sentez Matbaacılık ve Yayıncılık23) T.C Sağlık Bakanlığı (2015). Sağlık İstatistiği Yıllığı 2014. Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü. Ankara. Sentez Matbaacılık ve Yayıncılık

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    28

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Tablo 7:Sağlık Personelinin Sektörlere ve Unvanlara Göre Dağılımı, 2014

    Sağlık Bakanlığı Üniversite

    Özel Sektör Diğer Toplam

    Uzman Hekim 36.886 14.941 22.479 945 75.251

    Pratisyen Hekim 33.060 200 5.766 19 39.045

    Asistan Hekim 7.930 13.087 - 303 21.320

    Toplam Hekim 77.876 28.228 28.245 1.267 135.616

    Diş Hekimi 7.640 1.370 13.801 185 22.996Eczacı 2.102 310 24.732 55 27.199

    Hemşire 94.404 22.314 23.035 2.679 142.432Ebe 48.103 828 3.846 61 52.838

    Diğer Sağlık Personeli 107.327 12.488 29.499 302 149.616

    Diğer Personel

    ve Hizmet Alımı

    196.459 12.449 17.823 2894 229.625

    TOPLAM PERSONEL

    SAYISI 533.911 77.987 140.981 7.443 760.322

    Ulaşım sektöründe yaşanan değişim ve dönüşüm de sağlık turizminin gelişmesinde büyük paya sahiptir. Bu sektörde yaşanan gelişmeler neticesinde, 2002 yılına kadar serbest rekabete kapalı olan ve ulusal havayolu şirketi olan Türk Hava Yolları’nın tekeli altında bulunan turizm sektöründe, 2002-2008 yılları arasında % 25,2 gibi rekor sayılabilecek bir yıllık bileşik büyüme oranına ulaşılmıştır.

    Türkiye’nin sağlık turizmi açısından altyapısının nispeten uygun olduğu ve öncelik vermesi gereken ülkeler Avrupa’da; Almanya, Fransa, İsviçre, Danimarka, Hollanda, İtalya, İsveç ve İngiltere olmalıdır. Avrupa dışında ise; Japonya, Çin ve ABD’nin olması gerektiği düşünülmektedir. Türkiye’nin sağlık turizmi stratejisinde ve pazar araştırması çalışmalarında bu ülkeler ile başlanması faydalı olacaktır.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    29

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Tablo 8: Sağlık Turizm ve Turistin Sağlığı Kamu ve Özel Sektör Tahmini

    Gelirleri24

    2012 Yılı

    Hasta Sayısı

    Hasta Başına Gelir USD

    Toplam Gelir USD

    Sağlık Turizmi

    Kamu 14.766 9.000 132.894.000

    Özel 154.696 12.000 1.856.352.000

    Turistin Sağlığı

    Kamu 22.491 2.000 44.982.000

    Özel 47.972 4.000 191.888.000

    Toplam 239.925   2.226.116.000

    2012 yılında medikal turizm ve turistin sağlığı kapsamında kamu ve özel sektör tarafından elde edilen tahmini gelirler25 yukarıdaki tabloda verilmiştir. T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 6 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 10.Kalkınma Planı’nda 2018 yılı için 750.000 medikal turistin geleceği beklentisiyle 5,6 milyar dolar gelir elde edileceği tahmin edilmiştir. Bu doğrultuda, Türkiye’nin sağlık turizmi gelirinin 2018 yılında yaklaşık 3 kat artacağı, 2023 yılında ise 20 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir.26

    Sağlık turizmi alanında ortaya çıkan avantajlar, hem kamu yöneticileri hem de özel sektör yöneticileri tarafından fark edilmiş bu yönde önemli adımlar atılmıştır. Bu kapsamda Devlet Planlama Teşkilatı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı sağlık turizmi konusunda önemli adımlar atmışlardır.

    24) Sağlık Bakanlığı (2013), Türkiye Medikal Turizmi Değerlendirme Raporu. Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü. Ankara. Anıl Matbaacılık.25) Gelirler, Sağlık Bakanlığı’nın 2011/41 sayılı genelgesinde kamu sağlık kuruluşlarında sağlık turizmi ve turistin sağlığı çerçevesinde sunulması planlanan seçilmiş işlemlerin fiyatlarından yararlanılarak ve kamu ile özel sektördeki gelirler göz önünde bulundurularak Sağlık Bakanlığı tarafından ortalama olarak hesaplanmıştır.26) TC Sağlık Bakanlığı (2013), Türkiye Medikal Turizmi Değerlendirme Raporu. Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü. Ankara. Anıl Matbaacılık.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    30

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Devlet Planlama Teşkilatı’nın, 2006 yılında yayınladığı Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007-2013), sağlık alanında makro düzeyde alınan karar ve bu karar çerçevesinde ‘Sağlık Turizmi’ konusunda alt yapı oluşturulması gerektiğine vurgu yapılmış ve hedefler belirlenmiştir.27

    Sağlık Bakanlığı, 2010 – 2014 yıllarını kapsayan ilk stratejik planını yapmış ve sağlık turizmi ile turizm sağlığı konularında koyduğu hedefler yol gösterici olmuştur.28

    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 mastar planı çerçevesinde turizmin çeşitlendirilmesi çerçevesinde, Sağlık Turizmi ve Termal Turizm 2007-2013 Eylem Planı yapılması için hedefler konmuştur.29

    Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü’nün, 2010 yılında “Sağlık Turizmi” konusunda çalışmalarda bulunan Resmi Kuruluşlar (Bakanlıklar), Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri ile ilk kez tarafları bir araya getirerek “Sağlık Turizmi” ne destek vereceklerinin ve bu konunun yurtdışında tanıtımı için çalışacaklarının müjdesini vermiştir.30

    8. Türkiye’nin Termal Turizm Potansiyeli

    Anadolu’da şifalı sıcak sulardan yararlanarak tedavi olma geleneğinin, M.O. II. Yüzyıl’dan itibaren Batı Anadolu bölgesinde yer alan Allianoi kaplıca bölgesinde başladığını söyleyebiliriz. Türkiye önemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle kaynak zenginliği ve potansiyeli acısından değerlendirildiğinde dünyada ilk yedi ülke arasına girmektedir. Bu zenginliği ifade eden termal suların debi ve sıcaklıkları ile fiziksel ve kimyasal özellikleridir. Türkiye’de sıcaklıkları 20°C - 110°C arasında debileri ise 2 - 500 lt/sn arasında değişebilen 1000’nin üzerinde kaynak bulunmaktadır. İçeriği zengin olan bu kaynaklar, Avrupa’daki termal sularla karşılaştırıldığında daha

    27) DPT (2006). Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), Turizm Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara. 28) T.C Sağlık Bakanlığı (2012), Sağlık Bakanlığı Stratejik Planı 2010-201429) TÜSİAD.: “Sağlık Çalışma Grubu”, Türkiye İçin Yeni Bir Fırsat Penceresi: Tıp Turizmi Görüş Belgesi, 2009, (Çevrimiçi) http://www.tusiad.org/FileArchive/2009.06.11TipTurizmiGorusBelgesi.pdf, 15.12.201530) www.health-tourism.com/medical-tourism/history/, 21.12.2015.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    31

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    ustun nitelikler taşımaktadır. Bu kaynaklar ile 200’ün üzerinde termal merkez oluşturulmuştur.31

    Türkiye’deki kaynakların büyük bir kısmının doğal çıkışa sahip, kür tedavisi için gerekli olan eriyik maden değeri yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından zengin olması, kur sezonunun uzun olması ve kaynakların bulunduğu bölgelerin iklimsel özelliklerinin uygunluğu gibi faktörler, bu kaynakların Avrupa’daki kaynaklara göre avantajlarını ortaya çıkarmaktadır.

    Türkiye’deki termal kaynakların termal sağlık turizmi kapsamındaki toplam yatırım kapasitesi 1.365.000 yatağa tekabül etmektedir. Termal suların debi ve sıcaklıkları itibariyle yapılan bu hesaplamalarda; Afyon 189.356 yatak kapasitesi ile Türkiye’de termal sağlık turizmi acısından en fazla yatak kapasitesine sahip ilidir. Bu ili toplam yatak kapasitesi acısından Aydın 139.276, Denizli 129.287, İzmir 101.067, Kütahya 94.910 ve Sivas 90.504 yatak kapasiteleri ile izlemektedir. Hesaplanan bu rakamlar Türkiye’deki termal sağlık turizmi açısından çok ciddi bir potansiyele sahip olunduğunun acık ve net göstergesidir. Bu kaynakların ülkenin her tarafında (deniz kenarı, ormanlık, dağlık alanlarda) bulunması, termal sağlık turizmini diğer turizm çeşitleri ile entegre olabilecek konuma getirmektedir.

    Termal sağlık turizminin deniz, av, yat, golf, dağ, kış, kongre ve spor turizmleri ile birlikte değerlendirilmesi mümkündür. Birçok Avrupa ülkesindeki kur suresinin yıllık 120 gün civarında olmasına karsın Türkiye’de bu sure 300 gün civarındadır. Kür suresinin anlamlı derecede uzunluğu termal sağlık turizmi acısından önemli bir avantajdır. Türkiye’deki kür suresinin Avrupa’daki kür süresine göre 2,5 kat daha uzun olmasını sağlamakta ve termal sağlık turizminin geliştirilmesi acısından önemli bir avantaj oluşturmaktadır.

    Suyun en eski ve doğal tedavi aracı olması, doğal tedavi yöntemlerine olan ilgi, termal pazarın 25-75 yaş arası hasta ve sağlıklı insanlardan oluşması pazara olan ilgiyi artırmaktadır. Ayrıca dünya nüfusunun yıllık ortalama %2 oranında yaşlanması, sağlıklı yaşlı nüfusa sunulan hizmetlerin çeşitliliği ile

    31) TC Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Sağlık Turizmi Sektör Raporu (2011). http://docplayer.biz.tr/597150-Saglik-turizmi-sektor-raporu.html, 05.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    32

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    maliyetlerinin artıyor olması da ilgiyi artıran faktörler arasındadır. İnsanların sağlıklı yaslanmaları için orta yaslardan itibaren termal sağlık turizmi kapsamındaki hizmetlerden yararlanmaları, sağlıklarını korumaları için bu programlara katılmaları teşvik edilmektedir. 32

    Türkiye için termal sağlık turizmi alanı, yeni gelişen bir hizmet alanıdır. Avrupa ülkelerine olan yakınlık termal sağlık turizmi pazarının yakın gelecekte önemli bir yere sahip olacağını göstermektedir. Ayrıca, AB ülkeleri arasına giriş surecinin başlamış olması, AB normlarının hemen bütün sektörlerde kabul edilmesi, sağlık sektöründe yapılan akreditasyon çalışmaları, kaliteli hizmet sunabilecek tesislere ve yetişmiş personele sahip özel hastanelerin artması, sahip olduğumuz iklimsel avantajlar ile doğal-tarihi zenginlikler Türkiye’nin sadece tatil turizmi için ziyaret edilen değil, termal sağlık turizmi amacıyla da ziyaret edilen bir ülke olmasını sağlayacaktır.

    Dünya’daki değişen turizm anlayışı çerçevesinde kaliteli ve bilimsel hizmet veren termal merkezlerin; konforlu tesislerde, insan sağlığını temel alan, sağlığı koruyan ve geliştiren yaklaşımlarla on plana çıkması ve termal sağlık turizminin, geleceğin en önemli turizm çeşitlendirmeleri arasına girecektir. Termal turizm açısından önemli bir jeo-termal kuşak üzerinde yer alan Türkiye, bu alandaki kaynak zenginliği ve potansiyeli bakımından da dünyada ilk yedi ülke arasına girmektedir. 33

    Tablo 9: Bazı Ülkelerde Kaplıca Sayıları ve Ortalama Tedavi Ücretleri

    Ülkeler Kaplıca SayısıTedavi Masrafları (Euro)

    7 günlük 14 Günlük 21 GünlükAlmanya 250-300 900-1200 1700-2200 2600-3300

    Macaristan 120 450-900 800-2000 1400-2400 İtalya 200 - -Çek

    Cumhuriyeti 60 - 950-1500 -

    32) TC Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Sağlık Turizmi Sektör Raporu (2011). http://docplayer.biz.tr/597150-Saglik-turizmi-sektor-raporu.html, 15.02.201633) TC Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Sağlık Turizmi Sektör Raporu (2011). http://docplayer.biz.tr/597150-Saglik-turizmi-sektor-raporu.html, 15.02.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    33

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    9. Sağlık Turizmi Mevzuat ve Teşvik Çalışmaları

    Ülkemizde sağlık turizminin mevzuat alt yapısının oluşturulması adına son yıllarda olumlu adımlar atılmaktadır. Sağlık turizminin mevzuat alt yapısının oluşturulmasında Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığının çabaları öne çıkmaktadır. Bu Kurumlarca sağlık turizmi alanıyla ilgili yapılan önemli mevzuat çalışmaları hakkında aşağıda bilgi verilmiştir.

    a) Sağlık Bakanlığı

    Sağlık Bakanlığı’nın sağlık turizminin geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirdiği yasal düzenlemeler daha çok yönetmelik ve genelge düzeyindedir. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan 26.09.2013 tarihli “Konaklama Tesisleri Bünyesinde Kurulacak Sağlık Tesisleri” konulu Genelgede; Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme veya yatırım belgesi almış konaklama tesislerinde açılacak sağlık üniteleri başvuruları ve işleyişine ilişkin hususlar yer almaktadır. Genelgede ayrıca, konaklama tesisinin bulunduğu ilde faaliyet gösteren herhangi bir özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu özel sağlık kuruluşunun kadro ve kapasitesini kullanarak başvuru yapılabileceği, bir özel sağlık kuruluşunun, en fazla kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabileceği, bağımsız olarak açılmak istenen sağlık ünitelerinin planlama kapsamında ve hekim sorumluluğunda kurulup işletilebileceği ve her iki işletme türünde başvuru koşulları ve açılma şartlarına ve denetimine ilişkin hususlara yer verilmiştir.

    Sağlık Bakanlığı tarafından “Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönerge” hazırlanmış ve 23.07.2013 tarihli ve 25541 sayılı Bakan Onayı ile yürürlüğe girmiştir. Yönerge, 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na tabi olmayan; yurtdışında ikamet eden ve Türkiye’de oturma izni almamış, ülkemize belirli bir süre için eğitim amacı dışında yasal yollarla giriş yapmış olan kişilere sunulacak sağlık hizmetlerini kapsamaktadır. Yönerge ile ülkemize yurtdışından gelen uluslararası hastalar ile turistlere, kamu ve özel sağlık kuruluşlarında sunulacak sağlık hizmetlerinin usul ve esaslarının belirlenmesi amaçlanmıştır.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    34

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 13/06/2011 tarihinde yürürlüğe giren “Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri” konulu 2011/41 numaralı Genelgede; “Yurt dışında yaşayanlara ve ülkemizi ziyaret eden turistlere birçok hastanemizde sağlık hizmeti sunma imkânımız bulunduğu ve bu tür sağlık hizmetleri talep edenlere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve milletler arası ikili anlaşmalar kapsamının dışında farklı prensiplerde sağlık hizmeti sunulmasının uygun ve gerekli görüldüğü ifade edilmiştir.”

    Sağlık Bakanlığı 2013-2017 Stratejik Eylem Planında da sağlık turizmi ile ilgili hedeflere ve bu hedeflere ulaştıracak stratejilere yer verilmiştir. Planda sağlık turizminin genel hedefi, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına ve küresel sağlığa katkı aracı olarak sağlık sistemini geliştirmek olarak ifade edilmiştir. Bu hedefe ulaştıracak stratejiler ise şunlardır:

    a) Sağlık Turizmi kapsamında tanıtım yapmak ve cazibe oluşturmakb) Sağlık turizmi kapsamında verilen hizmet sunumunun kalitesini iyileştirmekc) Sağlık turizmi hizmet kapsamını genişletmekd) Sağlık turizmi yönetimini iyileştirmek

    b) Maliye Bakanlığı

    Maliye Bakanlığı tarafından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. Maddesinde 15.06.2012 tarihinde yapılan bir değişiklik ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın % 50’si gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilmesi sağlanmıştır.

    Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Aralık 2012 tarih ve 28514 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Kurumlar Vergisi Genel Tebliği” (Seri No: 7)’de; “Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” bölümünde; “6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10’uncu

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    35

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15.6.2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alındığı ifade edilmiştir.” Ayrıca söz konusu tebliğin 10.5.2.1. “İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu” bölümünde; Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olmak şartıyla sağlık turizmi ile uğraşan işletmelerin de indirimden faydalanmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir.

    Maliye Bakanlığı tarafından “Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2012/4)” ile;

    i. Rapor giderleri kapsamında, sağlık turizmi şirketleri ve sağlık kuruluşları için %60 oranında ve yıllık toplam en fazla 100.000 ABD doları, işbirliği kuruluşları için %70 oranında ve yıllık toplam en fazla 300.000 ABD doları tutarında karşılanması kabul edilmiştir.

    ii. Hedef ülke destekleri kapsamında, getirilen hastaların uçuş giderleri %50 oranında ve toplam tedavi masraflarının %20’sini geçmemek üzere hasta başına en fazla 1000 ABD Doları  düzeyinde karşılanması kabul edilmiştir.

    iii. Yurtdışı tanıtım desteği kapsamında, sağlık turizmi şirketleri ve sağlık kuruluşları için %50 oranında ve yıllık toplam en fazla 300.000 ABD Doları, işbirliği kuruluşları için %70 oranında ve yıllık toplam en fazla 500.000 USD tutarında karşılanması kabul edilmiştir.

    iv. Kongre-konferans katılım desteği kapsamında, sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri ve işbirliği kuruluşları için yurtdışı katılım maliyetleri etkinlik başına %70 oranında ve etkinlik başına en fazla 15.000 ABD Doları karşılanması kabul edilmiştir.

    v. Arama motoru/arama ağı reklamları kapsamında, %50 oranında ve kuruluş başına yıllık en fazla 100.000 ABD Doları tutarında karşılanması kabul edilmiştir.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    36

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    vi. Yurtdışı birimi desteği kapsamında, açılan birimlerin kira giderlerinin 4 yıl süresince karşılanması kabul edilmiştir. Sağlık turizmi şirketleri ve sağlık kuruluşları her bir birim başına  %60 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları, işbirliği kuruluşları her bir birim başına %70 oranında ve yıllık  300.000 ABD Doları tutarında desteklenmesi kabul edilmiştir.

    vii. Belgelendirme desteği kapsamında, %50 oranında ve en fazla 500.000 ABD Doları tutarında karşılanması kabul edilmiştir.

    c) Ekonomi Bakanlığı

    Ekonomi Bakanlığı tarafından sağlık turizminin geliştirilmesi kapsamında hazırlanan en önemli belge Onuncu Kalkınma Planıdır. Plan (2014-2018), kapsamında hazırlanan Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programının hedefleri arasında; Bu programla, Türkiye’nin dünyada yükselen pazar konumunda olduğu medikal turizm, termal turizm ve ileri yaş-engelli turizmi alanlarındaki hizmet kalitesinin yükseltilerek rekabet gücünün artırılmasına yer verilmiştir.

    i. Termal turizmde 100.000 yatak kapasitesinin oluşturulması, ii. Termal turizmde 1.500.000 (600.000 tedavi amaçlı) yabancı termal turiste hizmet sunulması, iii. Termal turizmde 3 milyar dolar gelir elde edilmesi, iv. Medikal turizmde dünyanın ilk 5 hedef ülke içerisinde olunması, v. 750.000 medikal yabancı hastanın tedavi edilmesi, vi. Medikal turizmde 5,6 milyar dolar gelir elde edilmesi, vii. İleri yaş turizminde 10 bin yatak kapasitesi oluşturulması, viii. İleri yaş turizminde 150.000 yabancı turistin ülkemizi ziyaret etmesi, ix. İleri yaş turizminde 750 milyon dolar gelir elde edilmesi hususları yer almaktadır.

    Bakanlık 2012 yılında yayınladığı “Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Tebliğinde sağlık turizmi sektöründe faaliyet gösteren kurumlara verilen desteklere yer vermiştir. Bu kapsamda verilecek destekler belli başlıklar altında toplanmıştır. Bakanlık tarafından teşvik desteği verileceği ifade edilen başlıklar şöyledir: Pazara giriş desteği, yurt dışı tanıtım desteği, yurt dışı birim desteği, belgelendirme desteği, ticaret heyeti ve alım heyeti desteği ve danışmanlık desteğidir.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    37

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Pazara giriş desteği kapsamında, sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri veya işbirliği kuruluşlarının sektör, ülke, uluslararası mevzuat veya yatırım konularında satın alacakları veya hazırlatacakları raporlara ilişkin giderler; sağlık turizmi şirketleri ve sağlık kuruluşları için % 60 oranında ve yıllık toplam en fazla 100.000 ABD Doları tutarında, işbirliği kuruluşları için % 70 oranında ve yıllık toplam en fazla 300.000 ABD Doları tutarında karşılanır.

    Yurt dışı tanıtım desteği kapsamında, yurt dışında düzenlenen fuar, kongre, konferans ve/veya bağımsız tanıtım programı kapsamında yapılan tanıtımlara ilişkin sponsorluk, reklam, tanıtım, danışmanlık, katılım ve organizasyon giderleri; sağlık kuruluşları veya sağlık turizmi şirketleri için % 50 oranında ve yıllık toplam en fazla 300.000 ABD Doları tutarında, işbirliği kuruluşları için %70 oranında ve yıllık toplam en fazla 500.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri ve işbirliği kuruluşlarının yurt dışında düzenlenen fuar, kongre veya konferanslara ilişkin katılım maliyetleri; etkinlik başına % 70 oranında ve en fazla 15.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri ve işbirliği kuruluşlarının arama motorlarında yapacakları, arama ağı reklamları da dâhil olmak üzere reklam ve tanıtım giderleri; %50 oranında ve sağlık kuruluşu, sağlık turizmi şirketi veya işbirliği kuruluşu başına yıllık en fazla 100.000 ABD Doları tutarında karşılanır.

    Yurt dışı birim desteği kapsamında, sağlık kuruluşlarının, sağlık turizmi şirketlerinin veya işbirliği kuruluşlarının doğrudan veya yurt dışında faaliyet gösteren şirketleri ya da şubeleri aracılığıyla açtıkları birimlerin kira giderleri 4 (dört) yıl süresince karşılanır. Bu madde kapsamında; sağlık kuruluşları ve sağlık turizmi şirketleri her bir birim başına %60 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları tutarında, işbirliği kuruluşları her birim başına % 70 oranında ve yıllık 300.000 ABD Doları tutarında desteklenir.

    Belgelendirme desteği kapsamında, sağlık kuruluşlarının uluslararası teknik mevzuata uyum sağlamak veya yurt dışı pazarlara girmek amacıyla aldıkları belge, sertifika veya akreditasyona ilişkin alım, yenileme ve danışmanlık giderleri; her bir belge, sertifika veya akreditasyon türü için %50 oranında ve en fazla 50.000 ABD Doları tutarında karşılanır.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    38

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Ticaret heyeti ve alım heyeti destekleri kapsamında, bir ticaret heyeti veya alım heyeti programı kapsamında; her bir katılımcının ulaşım ve konaklama giderleri ile programa ilişkin reklam, pazarlama, danışmanlık, tanıtım ve organizasyon giderleri % 70 oranında ve program başına en fazla 150.000 ABD Doları tutarında karşılanır.

    Danışmanlık desteği kapsamında, sağlık turizmi şirketleri veya sağlık kuruluşlarının Bakanlığın ön onay verdiği konularda satın aldıkları danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderler % 50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları tutarında karşılanır.

    d) Kültür ve Turizm Bakanlığı

    2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında medikal turizm ile birlikte termal turizm, spa&welless turizmi gibi sağlık turizmi çeşitlerini birlikte içerecek “Sağlık Turizm Merkezleri” ilan edilmesi hedeflenmektedir. Medikal turizm potansiyeli açısından ön plana çıkan İstanbul, Antalya, Ankara, Kayseri, İzmir, Gaziantep, Adana illerinde yer alan ve 2634 sayılı kapsamında ilan edilmiş olan Turizm Merkezleri (TM) ve Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri (KTKGB) ve bu iller kapsamında yeni belirlenecek Sağlık Turizm Merkezlerinin öncelikle geliştirilmesi hedeflenmiştir.

    Sağlık kuruluşu konaklama tesisleri arasında entegrasyonu arttırmak için 2634 sayılı Kanun kapsamında ilan edilen TM & KTKGB alanlarında hastane ile konaklama tesisini birlikte içeren “Sağlık Kampüsleri” oluşturulabilmesi için 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunun bazı maddeleri 5761 sayılı Kanun ile değiştirilmiştir. 5761 sayılı Kanunun değişik 8. Maddesinde yapılan değişiklikle medikal turizme yönelik sağlık kampüslerine ilişkin ek hüküm koyulması, bu kapsamda Hazine ve orman taşınmazlarının hastane gibi sağlık tesisleri de dâhil olmak üzere sağlık kampüslerine yönelik tahsis edilmesi hedeflenmiştir. Bu değişikliğe paralel olarak Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesi ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelikte değişiklik yapılmıştır. Yönetmeliğin 30. Maddesinden sonra gelmek üzere sağlık kampüslerinin niteliklerinin belirlenmesi, ayrıca sağlık kampüslerine ilişkin arazi tahsisi yapılabilmesini imkân verecek bir ekleme yapılmıştır.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    39

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Türkiye’de medikal turizm konusunda uzmanlaşan seyahat acenteleri bulunmamaktadır ve tıbbi tedavi sonrasını turizm hizmetleri ile birleştiren paket tur sisteminin yaygınlaşmamıştır. Medikal seyahat organizasyonu açısından Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, Seyahat Acenteleri Daire Başkanlığı’nca medikal turizmi konusunda uzmanlaşmış acenteler ilişkin 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği’nde niteliklerin belirlenmesine yönelik değişiklik yapılması; ayrıca tıbbi tedavi sonrası termal turizm, spa&wellness turizmi, eko-turizm, kent turizmi başta olmak üzere farklı turizm türleri ile entegre olarak planlanan kapsamlı ve çeşitli paket tur programlarının oluşturulması hedeflenmiştir.

    Medikal turizm konusunda yapılacak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin arttırılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tanıtma Genel Müdürlüğü’nce medikal turizm tanıtım ve pazarlamasına yönelik Ar-Ge çalışmalarının yapılması kararlaştırılmıştır.

    10. Sağlık Turizminde Türkiye’nin Güçlü ve Zayıf Yönleri

    Medikal Turizm, SPA-Wellness (Sudan Gelen Sağlık), Termal (Kaplıca vs) Turizm ile Yaslı ve Engelli Turizmi alanlarında Türkiye olarak; güçlü ve zayıf yönlerimiz olduğu bilinmektedir. Türkiye’nin üstünlüğe sahip olduğu alanlarda durmadan kendini geliştirmeye önem vermesi, zayıf yönlerini güçlendirmesi gerekmektedir.

    Sağlık turizminde Türkiye’nin rakip ülkeler nazaran üstünlükleri şöyledir:34

    a) Hastanelerin alt-yapıları ve donanımlarının yüksek kalitesib) Uzman hekim ve sağlık personelinin eğitim ve mesleki deneyimin

    yükselmesic) Diğer ülkelere göre sunduğu fiyat avantajları.d) Özellikle bulunduğu coğrafi konum ve geleneksel turizm çekicilikleri

    (doğal ve tarihi) ve uzun sure seyahat engeli yaratmayan iklim koşulları34) Dünya’da ve Türkiye’de Sağlık Turizmi -2010 Durum Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri (2010). http://www.ozelhastaneler.org.tr/images/Documents/sanal%20k%C3%BCt%C3%BCphane/D%C3%9CNYA%E2%80%99%20DA%20VE%20T%C3%9CRK%C4%B0YE%E2%80%99%20DE%20SA%C4%9ELIK%20TUR%C4%B0ZM%C4%B0-2010.pdf, 04.01.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    40

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    e) Yüksek standartlara ulasan turizm tesisleri ve iyi yetişmiş yabancı dil bilen personel.f) Türkiye’nin sağlık turizmi kapsamında kaplıca, mağara, deniz, şifalı bitki ve diğer doğal tedavi yöntemlerinin en iyi uygulanabileceği zengin bir potansiyele sahip olmasıg) Medikal ve sağlık turizminin diğer turizm türleri ile bütünleşebilmesi ve ortak tur programlarının yapılabilme olanakları.

    Sağlık turizminde Türkiye’nin rakip ülkeler nazaran güçlü yönleri şöyledir:35

    a) Sağlık sistemimizin-sağlık donuşum programında geldiği noktab) Özel sağlık kuruluşlarımızın batı ülkelerin kuruluşları ile yarışabilir duruma gelmeleri,c) Uluslararası JCI Akredite Kurulusuna akredite olmuş hastane sayısı (39 adet) acısından dünyada 1. sırada olmamız,d) Türkiye’nin, termal kaynaklar bakımından Avrupa ülkeleri içinde 1. sırada yer alması, e) Ülkemizin iklimi, coğrafi durumu, kültürü, bulunduğu durum,f) Ülkemiz çevresinde bulunan 600 milyonluk bir topluluğa hitap edecek bir konumda bulunmamız.g) Dünyanın en genç nüfuslu ülkesi olmamız (hizmet verebilecek personel istihdamı acısından sıkıntı olmayacak)h) Yaşlı bakımında son derece iyi olmamız ve geleneğimiz gereği misafirperverliğimiz.

    Sağlık turizminde Türkiye’nin diğer ülkeler nazaran zayıf yönleri şöyledir:36

    a) Medikal (tıp) turizm Türkiye için henüz yeni ve bu nedenle henüz tam anlamı ile organize olmamasıb) Sağlık turizminde mevzuat eksiklikleri ve yasal boşluklar olması

    35) Dünya’da ve Türkiye’de Sağlık Turizmi -2010 Durum Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri (2010). http://www.ozelhastaneler.org.tr/images/Documents/sanal%20k%C3%BCt%C3%BCphane/D%C3%9CNYA%E2%80%99%20DA%20VE%20T%C3%9CRK%C4%B0YE%E2%80%99%20DE%20SA%C4%9ELIK%20TUR%C4%B0ZM%C4%B0-2010.pdf, 04.01.201636) Dünya’da ve Türkiye’de Sağlık Turizmi -2010 Durum Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri (2010). http://www.ozelhastaneler.org.tr/images/Documents/sanal%20k%C3%BCt%C3%BCphane/D%C3%9CNYA%E2%80%99%20DA%20VE%20T%C3%9CRK%C4%B0YE%E2%80%99%20DE%20SA%C4%9ELIK%20TUR%C4%B0ZM%C4%B0-2010.pdf, 04.01.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    41

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    c) Yetişmiş her konuda ara elemana olan ihtiyacımızın olmasıd) Sağlık kuruluşlarında medikal turizm ile ilgili yetişmiş uzman (doktor, hemşire vs.) sayısının henüz yeterli sayıda bulunmamasıe) Konuya ilişkin aracı kuruluşların (aracı turizm işletmeleri) henüz bu alana yeteri kadar girmemiş olması ve bu konuda yurt dışında tanıtım – pazarlama çalışmaları yetersizliğif) Hastanelerimizin web sayfalarındaki yetersizlikler. Bu durum aynı zamanda tanıtım, reklam ve pazarlama alanında da önemli eksiklikler olduğunun da bir göstergesidirg) Sağlık kuruluşlarının genelde büyük kentlerde yoğunlaşması nedeniyle medikal turizmle klasik turizm bölgelerinin entegre olarak sinerji yaratamaması Yurt dışında ülkemizi ve yaptığımız hizmetleri iyi tanımlayamamak ve tanıtamamakh) Sağlık turizmde devlet, STK ve sektör temsilcilerinin işbirliği olmamasıi) Türkiye’ye sağlık turizmi için yoğunlukla Almanya ve Hollanda gibi Türk nüfusunun yoğun olduğu Avrupa ülkelerinden talep vardır. Oysa bu ülkelerdeki konuyla ilgili Türk girişimci sayısı yok denecek kadar azdır. İngiltere’de bu hizmeti vermek üzere kurulmuş bir firma vardır (Travel to Cure) ve henüz Türk sağlık kuruluşlarının bu pazara girmek için bir girişimleri de bulunmamaktadır. Bu da ülkedeki medikal turizm olanaklarının batıda etkili pazarlanamamasına yol açmaktadır.37

    37) Dünya’da ve Türkiye’de Sağlık Turizmi -2010 Durum Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri (2010). http://www.ozelhastaneler.org.tr/images/Documents/sanal%20k%C3%BCt%C3%BCphane/D%C3%9CNYA%E2%80%99%20DA%20VE%20T%C3%9CRK%C4%B0YE%E2%80%99%20DE%20SA%C4%9ELIK%20TUR%C4%B0ZM%C4%B0-2010.pdf, 05.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    42

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    BÖLÜM 2:Katar Hakkında Genel Bilgiler

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    43

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    BÖLÜM IIKATAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER

    1. Temel Bilgiler

    11.521 km² yüz ölçümü ile küçük bir körfez ülkesi olan Katar’ın tek karasal komşusu 60 km’lik bir sınırı paylaştığı Suudi Arabistan’dır. Denizden Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Oman’a yakın bir konumda olan Katar, Basra Körfezi’nin merkezinde olması ve İran’a yakınlığı sebebiyle jeostratejik açıdan önemli bir ülkedir.

    Tablo 10: Temel Bilgiler

    Resmi Adı : Katar Devleti Yönetim Biçimi : Emirlik (Mutlak Monarşi) Emir : Şeyh Tamim Bin Hamad Al-Thani (25 Haziran 2013) Başbakan : Şeyh Abdullah Bin Nasser Bin Khalifa Al-Thani (26 Haziran

    2013) Nüfusu : 2.334.029 (400.000 Katarlı) Yüzölçümü : 11.521 m2 Resmi Dil : Arapça Etnik Yapı : Arap (%40), Hintli (%18), Pakistanlı (%18), İranlı (%10),

    Diğer (%14) Dini Yapı : Müslüman (%77.5), Hristiyan (%8.5), Diğer (%14) Başkent : Doha Para Birimi : Katar Riyali (QAR) Para Kuru : 1 USD =

    3.64 QAR (Sabit) Hafta Sonu Tatili : Cuma, Cumartesi Saat Farkı : Yaz saati uygulanırken Türkiye ile saat farkı yoktur. Yaz saati

    uygulaması sona erdiğinde Türkiye’den 1 saat ileridedir.

    Haziran 2015 tarihi itibariyle tahmini nüfusu 2,3 milyondur. Bu rakamın büyük çoğunluğunu ülkeye Pakistan, Hindistan, İran ve Ortadoğu’nun çeşitli ülkelerinden çalışma amaçlı gelmiş oturma izni olan nüfus oluşturmaktadır.

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    44

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Ülkenin etnik yapısı Arap %40, Hintli %18, İranlı %10 ve diğer %14 şeklindedir. Aslen Katar’lı olan Arap nüfus 400.000 (nüfusun yaklaşık % 17’si) kişi kadardır. Gelişmekte olan Katar ekonomisine paralel olarak yabancı işçi akını devam etmekte ve ülke nüfusu hızlı bir artış göstermektedir. Toplam nüfusun yarısı başkent Doha’da yaşamaktadır.38

    Son derece yoksul bir tarihi geçmişin ardından hızla gelişen, modern ve liberal bir Arap ülkesi haline gelen Katar, artan petrol geliri ve sahip olduğu doğalgaz rezervleri sayesinde kişi başına düşen gelir oranlarında dünyanın en zengin ülkeleri arasındadır. Dünyada refah seviyesi en yüksek ülkelerin başında gelen ülke, son dönemde Ortadoğu siyasetinin etkili aktörlerinden biri durumuna geldi. Aynı zamanda ABD ordusunun Ortadoğu komuta merkezlerinden biri Katar’da bulunuyor. Ülke son yıllarda adını Aljazeera haber kanalları sayesinde de duyurmuştur.39

    Katar düşük nüfus ve yüzölçümüne rağmen özellikle doğalgaz endüstrisinin gelişmesi ile birlikte iddialı şekilde büyüyen bir ekonomiye sahiptir. Yaşadığı ekonomik gelişim, siyasi ve hukuki reform sürecine paralel olarak dış dünyaya da yoğun bir şekilde açılma, dış dünyada yer alma ve söz sahibi olma stratejileri izlemektedir. 40

    Ülke onlarca ekonomik projenin yanında sosyal, kültürel ve sportif vb. alanlarda birçok atılımı üstlenmiştir. Şeyh Hamad’ın eşinin direktörlüğünü yaptığı Qatar Foundation tarafından oluşturulan Education City, Amerikan ve diğer ülkelerin önemli üniversitelerinin kampüslerini bünyesinde bulundurmaktadır. Katar 2006 Asya Oyunları’na ve 2011 Asya Kupası’na ev sahipliği yapmıştır. Doha 2016 Olimpiyat Oyunlarına aday olmuş, ancak Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından belirlenen finalistler arasında yer alamamıştır. Bununla birlikte Katar, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacaktır. 41

    Katar Devleti Körfez İşbirliği Konseyi (Gulf Co-operation Couincil - GCC) üyesidir. Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Oman, Birleşik Arap Emirlikleri 38) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Katar Ülke Bülteni, 2015. https://www.deik.org.tr/6242/Katar_Ulke_Bulteni_Haziran_2015.html, 10.03.201639) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 40) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Katar Ülke Bülteni, 2015. https://www.deik.org.tr/6242/Katar_Ulke_Bulteni_Haziran_2015.html,10.03.201641) a.g.e

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    45

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    ve Katar’dan oluşan konseyde gümrük birliği oluşturulmuştur. İthal edilen ürünlerdeki standart tarife %5 olarak belirlenmiştir. 7 Haziran 2009’da Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Bahreyn’le birlikte Körfez Parasal Birliğine yönelik çalışmaların merkezi Riyad’da olacak Para Konseyi tarafından sürdürülmesine ilişkin bir anlaşma imzalanmıştır. Bununla birlikte, Konseyin ortak para birimine planlandığı gibi geçmesi mümkün gözükmemektedir. Konseyin ayrıca Avrupa Birliği ile serbest ticaret anlaşması (STA) fikri mevcut olsa da bu da gerçekleştirilebilmiş değildir. Bunun yerine ABD, Çin, Hindistan, Singapur gibi bazı ülkeler ile STA müzakereleri sürdürülmektedir. Bu anlaşmaların gerçekleştiği takdirde Katar’ın hızla gelişen petrokimya sanayine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. 42

    Katar ayrıca 2007-2008 yılları arasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyesi olmuştur. Bunların yanı sıra Katar’ın Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Uluslararası Para Fonu (IMF), Arap Ligi ve Arap Para Fonu (AMF) gibi uluslararası kurumlara üyeliği mevcuttur.43

    2. TarihiKatar’ın bulunduğu bölgedeki ilk yerleşim taş devrine dayandığı görülmüştür. Taş devrinin ülkede bulunan ilk kalıntılarının 50 bin yıllık olduğu tahmin ediliyor. Katar’da Babilliler ve Selçukluların da yaşadığı biliniyor.44 Katar’ın tarihçesi, Ortadoğu tarihi kadar eskidir. Yarımadanın ilk sakinlerini, usta birer gemici olan Kananitler olarak bilinir. 628 yılında İslamiyet’i kabul eden Kananitler, denizcilikten sağladıkları gelirlerle zengin ve lüks bir hayat sürmekteydiler. Bu sebeple, Emeviler ile araları açıldı ve bağımsız bir yönetim kurdular.

    VII. yüzyılın ortalarında İslam dini Arap yarımadasında yayınlamaya başlayınca, Katar’da Emeviler, Abbasiler gibi İslam hanedanlarının hakimiyeti altına girmiştir.45 Katar, Hz. Ebu Bekir (r.a.) döneminde İslâm topraklarına katılmıştır. Emeviler döneminde bazı ayaklanmalara şahit olan ve zaman 42) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Katar Ülke Bülteni, 2015. https://www.deik.org.tr/6242/Katar_Ulke_Bulteni_Haziran_2015.html, 10.03.201643) a.g.e44) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 12.03.201645) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 12.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    46

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    zaman bağımsız yönetimlerce yönetilen Katar’a 899’da Karmatiler hâkim oldular. Abbasi yönetimi altındayken, Ebu Said el-Cannabi bölge toprakları üzerinde Karmati mezhebini kurdu ve bu mezhebi daha sonra bütün körfez bölgesine ve Güney Arabistan’a kadar geniş bölgeye yaydı. İsmailiyye Şiasının aşırılarından olan ve Fatımilere bağlanan Karmatiler Katar’ın yanı sıra Körfez’deki geniş bir alana hükmetmişlerdir. Karmatilerin hâkimiyeti 1058’deki halk ayaklanmasına kadar sürdü. Bundan sonra Karmatiler kendi bölgelerine yani Katar ve çevresine çekildiler.46

    1520’de Katar’ı Portekizliler işgal ettiler. Ancak Portekizliler çok fazla kalmadılar ve onların çekilmesinden sonra Beni Halid kabilesi bölgeye hükmetmeye başladı. 1766’da Utub kabilesinin el-Halife ailesi mensupları Katar’a yerleştiler. Burada inci avcılığı ve ticaretiyle uğraşmaya başladı ve 1783’te de bir bölgesel yönetim oluşturdular. Bu yönetim 1867’ye kadar yine el-Halife ailesinin yönetiminde olan Bahreyn’e tabi kalmıştır. Daha sonra Bahreyn’den bağımsız bir kimlik kazandı. 1871’de Katar’a bir Türk birliği yerleştirildi ve bölge Osmanlı Devleti’ne tabi oldu.47

    Katar, 16. yüzyıldan Birinci Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasıydı. Ülkede fiili Türk egemenliği ilk olarak 1852’de, daha sonra ve kesin olarak 1871’de Muhammed el-Sani’nin daveti üzerine başlamıştır. Katar’ın bugünkü başkenti  Doha  (Kal’atü’t-Türk adı verilen kale) ve yine bugün ABD üssünün bulunduğu el-Obeid’e yerleşen Türk birlikleri 1913’e kadar burada kaldılar. Katar da Basra Vilayeti’nin Lahsa  sancağına bağlı bir kaza (ilçe) oldu. Al-Sani ailesi de Osmanlı kaymakamları olarak görev yapmaya başlamışlardır.  Osmanlı Devleti  Katar üzerindeki haklarından 29 Temmuz 1913’te vazgeçti. Son Türk askeri Katar’dan Ağustos 1915’te çekildi. I. Dünya Savaşı’nın çıkmasının akabinde 3 Kasım 1916’da imzalanan bir anlaşmayla Katar İngiltere’ye tabi oldu.48

    1939 yılında ülke toprakları üzerinde zengin petrol rezervleri bulundu ve 1949 yılında ticari olarak petrol ihraç edilmeye başlandı. Petrolün bulunuşuyla birlikte, ekonomik yönden İngiliz nüfuzu iyice arttı. Ülkenin İngilizlere tabi olduğu dönemdeki Katar yönetimi Şeyh Abdullah bin Câsim’deydi. 20 Ağustos 46) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 12.03.201647) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 12.03.201648) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 12.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    47

    SATU

    RK

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    1949’da yerine oğlu Şeyh Ali bin Abdullah geçti. Onun 24 Ekim 1960’da çekilmesi üzerine yerine oğlu Ahmed bin Ali geçti. 1970’de İngilizler Katar’dan askerlerini çektiler. 49

    Katar, 3 Eylül 1971 tarihinde kendi geçici anayasasını hazırlamış ve İngiltere’nin bölgeden çekilmesi üzerine, aynı statüdeki diğer bölge ülkeleri gibi, bağımsızlığını ilan etmiştir. Katar’ın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine 3 Eylül 1971’de Şeyh Ahmed bin Ali bin Abdullah Al-Thani Katar Devleti’nin ilk emiri olmuş ve Katar aynı yıl Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’ne katılmıştır.

    22 Şubat 1972 tarihinde Şeyh

    Khalifa bin Hamad Al-Thani

    kansız bir darbeyle Şeyh Ahmed

    bin Ali bin Abdullah Al-Thani’yi

    devirmiştir. 1972-1995 yılları

    arasında ülkeyi yöneten Katar

    Emiri  Hamad bin Khalifah

    Al Thani döneminde Katar,

    sınırları dışında da etkili bir güce

    dönüşmeye başladı. Hamad bin

    Khalifah Al Thani’nin emirliği

    döneminde, önemli siyasi ve ekonomik reformlar gerçekleşti. 25 Mayıs 1981

    tarihinde Abu Dabi’de Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap

    Emirlikleri ve Umman ile Körfez İşbirliği Konseyi’nin kurulmasında etkili

    olan Katar, genel anlamıyla pro-aktif, çevre ülkelerle iyi ilişkiler güden ve bölge

    barışına katkıda bulunan politikalar benimsese de ülke istikrarı 1980’lerde

    İran-Irak savaşıyla tehdit edilmiş, Bahreyn ile Huvar adaları sorunu, Suudi

    Arabistan ile genel sınırlar üzerine anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Suudilerle

    yaşanan sınır sorunu 1999’da varılan anlaşmayla çözülmüş, Bahreyn ile

    yaşanan Huvar adaları sorunu 1986’da iki ülke arasında bir sıcak çatışmaya

    dönüşmek üzereyken Suudi Arabistan’ın araya girmesiyle nihayetlenmiştir.49) http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar, 12.03.2016

  • Sağlık Turizmi / Katar Raporu

    48

    SATU

    RK

    SATURK yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.

    Seçimlerin özgürleşmesi için adımlar atıldı, kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Aynı zamanda gaz ve petrol sektörlerinde liberalleşmenin yolu açıldı. Basın özgürlüğünün genişletildiği ülkenin en büyük yatırımlarından televizyon kanalı Al Jazeera oldu. Haber platformları, önce Arap ülkelerinde, daha sonra da tüm dünyada en önemli medya kuruluşlarından biri olarak ön plana çıktı. Irak’ın 1990 yılında bölgedeki bir başka hidrokarbon zengini devlet olan Kuveyt’i işgali, Emir Hamad’ta, �