The Pala Ekim 2012

24
The PALA Yıl: 5 Sayı: 36 EKİM 2012 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI DÜŞÜNCE BAHÇESİ KİTAP SÖYLEŞİLERİ BOBİ-PALA OKULDAN HABERLER PALASKOP SİNE-PALA TEKNO-PALA KÜÇÜK ŞEYLER FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK LISESI 21. DÖ NEM MEZUNLARINI UĞURLADI

description

The Pala Ekim 2012

Transcript of The Pala Ekim 2012

T h e PA L A Yıl: 5 Sayı: 36 EKİM 2012

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

DÜŞÜNCE BAHÇESİ

KİTAP SÖYLEŞİLERİ

BOBİ-PALA

OKULDAN HABERLER

PALASKOP

SİNE-PALA

TEKNO-PALA

KÜÇÜK ŞEYLER

FMV Ö ZEL AYAZAĞ A IŞIK LI SESI 21. DÖ NEM MEZUNLARINI UĞ URLADI

Editörden

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Okul Gazetesi The PALA

(The Press Association of Lycee Attitudes)

İmtiyaz Sahibi Ömer ORHAN

Sorumlu Müdür Yardımcısı

Hakan KULABER

Sorumlu Öğretmenler Zafer YAZ

Şahika PAT

Web Yayım Serkan YAMAN

Berna HAMARAT KAYA

Baskı & Cilt Şevki SÜTÇÜ

Renkli Basım Nuri ÇEVİK

Editör

Ege KESKİN

İllüstrasyon Zafer YAZ

Fotoğraf

Elif ABACI

Dizgi Zafer YAZ

Düzeltmen Zafer YAZ

Mizan ÖZGÜR

E-Mail: [email protected]

Merhaba Sevgili The PALA okuyucuları,

The PALA’nın 5. yılında yeni editörünüz olarak sizlerle buluşmanın heyecanını

yaşıyorum. Dört yıl boyunca bu gazeteye emek veren E. Mümtaz

HACIPAŞAOĞLU’na The PALA’nın bugünlere gelmesindeki katkılarından dolayı

teşekkür ediyorum. The PALA onun sayesinde bugünlere geldi...

Bu sayımızda The PALA’nın değişmez sayfa ve konularıyla yine karşınızda

olduk. Palaskop’umuz yenilenen yüzüyle karşınızda. Okulumuzda

düzenlenen etkinlikler, geziler, ödüller bilginize sunuldu.

Keyifle okumanız dileğiyle...

S A Y F A 2

Ege KESKİN

Ayşe Revna ALBULAK

Deniz İNANICI

Filiz ÇENE

Gültuğ ŞAHİNOĞLU

Gül Tuğçe YARKIN

Çiğdem KORBEK

Çiğdem KUTLUĞ

Gülin ŞEKERCİ

Leyla TARAKÇI

Merve SAVRAN

Tuğba ELTER

İdil ARAT

İsmail Güven İNAN

Hande ACARMAN YEŞİLKAYA

Mizan ÖZGÜR

Melda CEMAL

Mehmet Sait EMİR

Sevda KOÇ

Şahika PAT

Tuğba ELTER

Yalçın YALÇINKAYA

Zafer YAZ

Yazarlar

S A Y F A 3

Cumhuriyet yönetimi; devlet ve siyasi yaşantımıza, egemenliğin bir kişiye, bir sınıfa değil doğrudan millete ait olduğu

gerçeğini kazandırmıştır. Cumhuriyet rejiminin bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayması, milli birlik ve beraberliğimiz

açısından da pekiştirici olmuştur. Cumhuriyet rejimi aynı zamanda insana verdiği değer ve gösterdiği saygı nedeniyle çağdaş

uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur. Diyebiliriz ki Türkiye’nin çağ atlaması,

milletimizin Atatürk’ün önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum hâline gelişi, laik ve demokratik Cumhuriyet

rejimi sayesinde mümkün olabilmiştir. Gelecek her nesil bilmelidir ki bu topraklarda kurulan Cumhuriyet, Atatürk’ün

önderliğinde bir ölüm kalım savaşından sonra ilan edilmiştir. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce

gazinin emeği vardır. Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile geliştirilmesi, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk’e

ve onun devrim arkadaşlarına borçlu olduğu kaçınılmaz bir görevdir. Şüphesiz ki Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci

içinde kendilerine bırakılan emaneti sürekli koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti’ni Büyük Önder’in çizdiği yolda sonsuza

dek yaşatacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerin ışığında, 29 Ekim 2012 Pazartesi günü okulumuzda gerçekleştirilen törende,

Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıldönümünü coşkuyla kutladık. Sevda KOÇ

S A Y F A 4

AYAZAĞA IŞIK LİSESİ MONET’NİN BAHÇESİ’NDE! 11 Ekim 2012 Perşembe günü öğle yemeğinden hemen sonra başladı Emirgan’da bulunan Sakıp Sabancı Müzesine

yolculuğumuz. 19. yüzyılda yaşamış ünlü Fransız Ressam Claude Monet’nin Paris Marmottan Monet Müzesinde bulunan

eserleri SSM’nin çalışmalarıyla üç ay boyunca İstanbul’da sergilenecek. Dünya resminde izler bırakmış, çiçek ve doğa temalı

39 eseri yakından görebilmek için çıktık yola. Programımız müzenin atölyesinde bizim için hazırlanmış küçük bir tanıtım

konuşmasıyla başladı. Bize eserleri anlatacak üç kılavuzumuzla tanıştık. Monet kimdir? Nerelidir? Hangi yıllarda yaşamıştır?

Ne tür eserler vermiş, hangi hayat biçimini benimsemiştir? Bu küçük söyleşi, eserleri görmeden önce fikir edinmemizi ve

sanatçının benimsediği “Dışavurumculuk” (Expressionism) akımı hakkında bilgilenmemizi sağladı. Kılavuzlarımızla beraber

gerçekleştirdiğimiz eserlerin gözlemi sırasında, sanatçının hayatının farklı dönemlerinde içinde bulunduğu stil anlayışı detaylı

bir biçimde aktarıldı. Sergi sonrası tekrar atölyeye inerek, eğitim programımız dâhilinde bizim için hazırlanan “Monet’nin

Bahçesi’ne sen de gel!” faaliyetine katıldık. Sergide gördüğümüz renk ve biçimleri ifade edebilmek amacıyla kendi

izlenimlerimizi renklere döktük. Bugünün anısına artık bizim de bir “Jardin de Monet” (Monet’nin Bahçesi) köşemiz oldu.

Şahika PAT

S A Y F A 5

Apple Özel Etkinliğinde tanıtılan yeni nesil iMac dikkatleri üzerine

çekti. Herkes iPad Mini‘ye odaklanmışken, yeni nesil iMac tasarımıyla

iPad Mini‘den daha çok dikkat çekti. Phil Schiller‘ın hâlâ en verimli

bilgisayar olarak tanımladığı yeni iMac, bir önceki nesilde olduğu gibi

21,5 ve 27 inç‘lik ekran boyutlarıyla karşımıza çıkıyor. En ince

bölgesi 5mm gibi inanılmaz bir incelikte olan iMac‘in arka bölümünün

ortasına doğru hafif bir kalınlaşma oluyor. Üzerindeki örtü

kaldırıldığında herkesin şaşırdığı bu ince tasarım için Phill Schiller

şunları ekledi: “Bu ince tasarımın altında komple bir bilgisayar yer

alıyor.” Apple sadece tasarımda yeniliğe gitmemiş tabi ki. 21 inç‘lik model 1920 x 1080p HD ekrana

sahip iken, 27 inç‘lik modelin çözünürlüğü 2560 x 1440 piksel olarak göze çarpıyor. NVIDIA GeForce

600 grafik işlemcinin yer aldığı yeni iMac‘ler 720p HD ön kameraya sahip. İşlemci konusuna

değinecek olursak; yeni iMac’ler i5 veya i7 işlemci ile geliyor ama henüz detayları bilinmiyor. Her

iMac 128GB’lık bir flash hafızaya sahip iken bunun yanında 3TB’a kadar da hard disk barındırıyor.

Böylece veri yükleme sırasında SSD’ye çok yakın bir hıza sahip oluyor. Ben SSD‘den vazgeçmem

derseniz Apple sizi de düşünmüş. 768GB SSD‘ye sahip iMac‘ler de seçenekler arasında.

Apple sonunda itiraf etti

Apple, belki de tarihinde ilk defa, yaşanan sorunu

kabul etmek zorunda kaldı. Apple, 100 binlerce Mac’i

etkileyen zararlıdan kullanıcılarının başının ağrıdığını sonunda

kabul etti ve gerekli aracı yayımladı. Windows, yüksek pazar payı nedeniyle her

zaman hackerların hedefi olmuştur. Ancak bu, Microsoft’un işletim sistemini daha

güvenli hâle getirmesini sağladı ve bugün kullanıcının bir katılımı olmadan bir trojanı Windows’a

yüklemek, eskisinden daha zor. Düşük pazar payı nedeniyle hackerların hedefi olmayan Mac’ler ise

aslında daha güvenli değiller. Mac’lerde ortaya son çıkan tehlike “Flashback” ise şu an birkaç farklı

şekilde kendini dağıtmış bulunuyor ve ele geçen web sitelerinde yüklenmesi gereken bir Java

uygulaması olarak görünüyor.

Chrome altında çalışan Chrome Jam,

Google'ın tarayıcısına bu yeteneği de

kazandırdı!

Arkadaşlarınızla oturduğunuz yerden müzik

çalmak, Google'ın yeni Jam web uygulaması ile

çok kolay. Chrome ile çalışan Jam'de yapmanız

gereken çalmak istediğiniz enstrümanı seçmek

ve bir URL yoluyla arkadaşlarınızı oyuna davet etmek. Böylece farklı enstrümanlardan oluşan bir

müzik grubunu oluşturabilir, internet üzerinden prova yapabilirsiniz. Jam içerisinde "kolay" ve "pro"

modda çalınabilen 19 farklı enstrüman bulunuyor. Çaldığınız müziği kaydetmeniz mümkün olmuyor,

ancak Jam müzik grubunuzla anlık fikirlerinizi paylaşmanız için iyi bir platform sunuyor. Jam'i

kullanabilmeniz için gerçek bir müzisyen olmanıza gerek yok.

Kaynak: veteknoloji.com Zafer YAZ

S A Y F A 6

09-11 Ekim 2012 tarihleri arasında 9. sınıf öğrencilerimiz sınıf sınıf alınarak “Beyin, Öğrenme ve

Verimli Çalışma İlişkileri” Semineri gerçekleştirilmiştir.

04 Ekim 2012 Perşembe günü 10. sınıf velilerine, “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınav Sistemi

Süreci” konulu seminer düzenlenmiştir.

Koç Üniversitesi tanıtım gezisi son sınıf öğrencileriyle 02 Ekim 2012 Salı günü gerçekleştirilmiştir.

Yıldız Teknik Üniversitesi tanıtım gezisi 11. sınıf öğrencileriyle 18 Ekim 2012 Perşembe günü

gerçekleştirilmiştir.

Gülin ŞEKERCİ

S A Y F A 7

Tuğba ELTER

DİLLENMEYEN YARA HEP TAZE KALIR (mı?) Ece TEMELKURAN

Dünyanın dört bir yanında, altı kıtada, insanlar birbirinden farklı farklı dillerde konuşur. “i‘m happy”

“sono felice” “ich bin froh“ “je suis heureux” “mutluyum” diyebilirler farklı şekillerde. Ama sözümüz

farklı olsa da kalbimizdeki his hep aynıdır. Hislerimiz, vücudumuzun diliyle de konuşur. Gözler,

dudaklar, omuzlar, eller, kollar, tüm vücudunuz, kelimelerin üzerinden atlayarak anlatır varlıklarını.

Hisler ortaya çıkmak isterler. Şekle bürünmek isterler. Bazıları onları kelime yapar, satar. Şiirler yazılır

dize dize. “Bilmezdim kelimelerin bu kadar kifayetsiz olduğunu, ben bu derde düşmeden önce” derken

şair, kelimelerin anlatamadığı duygunun varlığını, onlarla oynayarak nasıl da ustaca anlatmıştır. Kimisi

hisleri heykel yapar, kimisi resim yapar, kimisi dans yapar. Hisler renk olur, şekil olur, ses olur.

Paylaşıldıkça, bizi insan yapar. Paylaşıldıkça bizi yaklaştırır. Paylaşıldıkça bizi özgürleştirir. Zaten o

yüzden mi demiştir acaba Büyük Önder: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri

kopmuştur.” diye?

Hislerimizi ya ifade edemeseydik? Kızınca sesimizi yükseltip, kaşlarımızı çata çata sözümüzü

söyleyemeseydik? Üzülünce ağlayamasaydık. “ağlamak güzeldir” diye bir şarkıyı duyamasaydık?

Mutlulukla koca bir kahkaha atamasaydık? Mümkün değil öyle değil mi? Bunu düşünemeyiz bile! Ama

bazen bazı durumlarda gerçekten hissettiklerimizi gösteremeyiz. Yanından geçerken,

sana üç saniye bakıp gülen o çocuğa, belki sen de gülemezsin. Kimsenin olmadığı

bir köşeye çekilip maçın kritik golünü atan kahraman futbolcu gibi sıçramanı

başkaları görsün istemezsin. Suratına büyük bir kâse çorbayı boşaltan o dünyalar

şirini kızına gözlerini aça aça öfkeni kusamazsın. Bazen hislerin ortaya

çıkması, hiç uygun değildir. Freud, “Nevrozlar medeniyetin bedelidir.”

derken tam da bunu anlatmak istemiştir. Birlikte yaşayabilmek için,

“öteki”nin hisleri ile hislerini çarpıştıramazsın. Ya ne yapmalı onları yok

mu saymalı? Yok sayılabilirler mi? Bazı insanlar bunu denerler.

Yollarının “psikosomatik hastalıklar”a çıkması muhtemel. Bazılarıysa

“nevroz”larla tanışırlar Freud’un dediği gibi. İşletmecilik alanında

yapılan bir başka çalışmada, kuruma/yöneticisine olumsuz hisler

taşıyan ve hislerini ifade etmeyen/edemeyen çalışanların,

kurumun görünmez giderlerini nasıl da sinsi sinsi artırdığını

ortaya çıkarmıştır. “Dillenmeyen yara hep taze kalır.” derken

Ece Temelkuran söyleyemediklerimizin nasıl da yok

olmadığını nasıl güzel işaret etmiştir.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

İdil ARAT

S A Y F A 8

Hepimizin hayatında kopamadığı ve sadece kaybedildiğinde değeri anlaşılan

küçük şeyler yok mudur aslında? Açıkçası bu yazım ilk yazım olduğu

için kısa bir giriş yapmak istedim. Neden küçük şeyler diyorum bana

verilen bu köşeye? İnsanlar belki de her gün her geçen saat, stresin ve

yoğunluğun verdiği bir endişe ile büyük problemlerin içinde kendini

kaybederken küçük şeyleri unutuveriyor. Ben de sizinle unuttuğumuz

küçük şeyleri konuşmak istedim belki birlikte hatırlarız diye bu ismi

seçtim.

Zamanın içinde mi kayboluyoruz yoksa zamanı mı kaybediyoruz? Kendimize hiç

sormadığımız bu küçük soru belki de farklı hayal dünyalarına bir yolculuk

yapmamıza yetiyor. Zaman bugünlerde hiçbirimize yetmiyor. Saatler, günler hızla

geçiyor derken bir bakıyoruz sanki yıllar bitmiş ve biz başladığımız yeri çoktan

terk etmişiz. Kendinize karşı dürüst olun. Ben her zaman kendime karşı

dürüstümdür diye aklınızdan geçirmeye gerek yok şimdi. Geriye dönüp

baktığınızda en güzel anılarınızın kaçını hatırlıyorsunuz? Geriye dönüp

baktığınızda kaç kötü anınız size kendini hatırlatıyor? İnsanlar bu iki soruya

yıllarca cevap verememişlerdir. Kimisi arkasını dönüp baktığında en

sevdiği anıları gördüğünü söylemiş çünkü hayatı hep doya doya yaşadığını

belirtmiş, kimisi ise en kötü anıların akılda ve kalpte daha çok yer kapladığını

söylemiştir. Ben ikisine de katılmıyorum, desem yeridir. İnsan yaşadığı kadar vardır. Hatırlaması

gereken her şeyi hatırlar ve unutması gerekenleri siler hafızasından.

Kocaman bir zamanın içine bütün hayallerimizi sığdırabiliyorken. Kısacık bir zamanın içine hiçbir şey

sığdıramaz duruma geldiğimiz anlar olduğunda üzülmeye hiç gerek yok. Neye inanırsanız onu

yaşarsınız. Uzun veya kısa zaman fark etmeden hayallerinizi gerçekleştirebilecek tek kişi sizsiniz.

Zamanınızı iyi kullanın. Geçti diye onu çöpe atmayın. Zamanın son kullanma tarihi yoktur. Tarihini

de siz yazarsınız ve kendiniz oynarsınız. Oyunun en zor kısmı içinde yaşarken nasıl geçtiğini

anlayamamaktır. Şimdi de biri size en zor kısmı söylediğine göre oyunu kolaylaştırın. Başkalarının

oyununuzu bozmasına izin vermeyin çünkü geçen zaman nasılsa geri gelmiyor, oynadığınız bu rolü de

bir daha oynayamayacaksınız. Hayat, zamanı iyi kullananlara gülümser bu yüzden küçük oyununuzu

oynarken kocaman gülümsemeyi de sakın unutmayın.

S A Y F A 9

19- 22 Ekim 2012 tarihleri arasında Bursa Özel Emine Örnek

Lisesinde Avrupa Gençlik Parlamentosu kapsamında yapılan

Emine Örnek Ulusal Forumu’na 7 öğrencimizle katıldık.

Türkiye’nin değişik illerinden gelen 120 öğrenciyle birlikte

öğrencilerimiz 4 gün boyunca komite çalışması yaptılar.

Öğrencilerimiz Özkan GÖK, Lara YILMAZ, Sinan

GÜNAYDIN, Burak KORKMAZ ilk kez bu konferanslarla

tanışırken, Melisa AVCI, ilayda DURE ve Deniz FIRAT daha

önce katıldıkları konferanslar nedeniyle deneyimliydiler.

Konferansın ilk günü öğrenciler kaynaşma, tanışma ve takım

olabilmeleri için oryantasyon oyunları oynadılar. İkinci günü

açılış töreninden sonra seçtikleri komitelerde diğer arkadaşlarıyla

konularını tartışmaya başladılar, konularını tartışırken buldukları

sorunlara çözüm önerileri geliştirdiler. Üçüncü gün de bu komite

çalışmalarına devam ettiler, çözüm önerilerinden oluşan ve genel

kurulda oylanacak olan komite taslaklarını yazdılar. Son gün

genel kurulda her komite çözüm taslaklarını diğer komitelerin

oylarına sundular. Öğrencilerimiz sözcülük, komitelerinin açılış

ve kapanış konuşmalarını yapma gibi görevlerde bulunurken,

diğer komitelere soru sorarak genel kurulda aktif olarak

çalıştılar. Öğrenciler ülke ve dünya sorunları üzerinde tartışırken

çok yoruldular, bu yorgunluklarını son akşam yapılan konferans

yemeğinde eğlenerek attılar. Öğrenciler ülke ve dünya

sorunlarına karşı çözüm bulmak için bir araya gelmekle kalmadı,

danışman öğretmenler de branşlarında veya eğitimle ilgili

konularda birbirleriyle fikir alışverişi yaparak güzel bir

konferansta bulunmanın mutluluğunu yaşadılar. Avrupa Gençlik

Parlamentosu konferansları öğrencileri sorumluluk, bilgi

paylaşımı, her türlü düşünceye karşı hoşgörülü olma, farklı

düşüncelere açık olma, çözüm becerisi geliştirebilme gibi

konularda geliştirdiği için, bu konferanslara katılmamızda maddi

ve manevi destek veren FMV Işık Vakfı yöneticilerine, Okul

Müdürümüz Sayın Ömer ORHAN’a ve öğrencilerimizin

derslerini telafi ederken sürekli yanlarında olan ders

öğretmenlerine teşekkür ederiz. Çiğdem KORBEK

S A Y F A 1 0

MUN Kulübü “REUNION I” Buluşması

FMV Ayazağa Işık Lisesi MUN Kulübü öğrencileri ve bu kulüpte görev almış mezun öğrenciler

22.09.2012 tarihinde bir araya gelerek hem anılarını tazelediler hem de MUN konferansları için

birbirleri ile farklı paylaşımlarda bulundular. Günün sonunda bu toplantıların her yıl geleneksel olarak

tekrarlanmasına karar verildi. Melda CEMAL

English Speaking Union, World Members’ Conference, 2012

FMV Ayazağa Işık Lisesinin

kurumsal üyesi olduğu, English

Speaking Union Derneği, 20

Eylül 2012’de, Harbiye

Askeri Müzesi Konferans

Salonlarında ESU World

Members’ Conference

2012’yi düzenlemiştir.

Konferansın onur konukları

arasında Lord Alan Watson,

ESU Başkanı Dame Mary

Richardson, Peter Kyle, eski Amerikan

Senatörü ve Uluslararası ESU Başkanı Patricia

Schroeder ve ESU Türkiye Başkanı Rıza

Kadılar’dır. İletişim dilinin İngilizce olduğu bu konferansta okulumuz öğrencilerinden ve 2012,

Türkiye ESU Public Speaking Şampiyonu Dilara Demir, sunuculuk görevini üstlenmiştir. Bunun yanı

sıra okulumuz öğrencilerinden E. Mümtaz Hacıpaşaoğlu, Murathan Kendirci, Melisa Yüksel, Ece

Terziahmetoğlu, Kaan Akalın ve Yağmur Taşdemiroğlu da bu konferansta rehber olarak görev

almışlardır . Hande ACARMAN YEŞİLKAYA

S A Y F A 1 1

T H E P A L A

Round-table discussion with Patricia Schroeder at ESU WMC 2012

2012-2013 Eğitim Öğretim yılı MUN Kulübü için öğrenci seçimleri başarılı bir şekilde tamamlanarak

tüm katılan öğrencilere ve bundan sonra kulüpte çalışmalarını sürdürecek 9. sınıf öğrencilerine okul

Müdürümüz Sayın Ömer ORHAN tarafından belgeleri verilmiştir. MUN Kulubü öğrencilerinin Jüri

üyeliği yaptığı seçmelerde Lara YILMAZ, Sinan BİRKAN, Selin ÖNCEL ve Selin TEZEL başarı

göstererek MUN Kulübü bünyesinde çalışmalara başlamıştır. Melda CEMAL

20 Eylül 2012’de Harbiye Askeri Müzesi Konferans

Salonlarında, English Speaking Union, WMC 2012 çerçevesinde,

dünyadaki politik sorunların tartışıldığı bir yuvarlak masa

toplantısı düzenlenmiştir. American Bussiness Forum

Türkiye’nin sponsorluğunda gerçekleşen bu oturumu Eski

Amerikan Senatörlerinden Patricia Schroeder yönetmiştir.

Oturuma Amerikalı ve Türk iş adamlarının yanı sıra okulumuzu

temsilen MUN öğrencilerimizden İdil Arat ve Uğur Koç

katılarak aktif bir şekilde tartışmalarda yer almışlardır.

Hande ACARMAN YEŞİLKAYA

IŞIK’TA FRANSIZCA

Okulumuz 9. sınıf öğrencilerinden Başak Nisan

DURAN ve Selin TUHUYAN 9 Mayıs 2012

tarihinde İstanbul Fransız Kültür Merkezince yapılan

DELF A2 sınavında başarı göstermişlerdir.

Öğrencilerimize diplomaları Okul Müdürümüz Sayın

Ömer ORHAN tarafından verilmiştir.

Gül Tuğçe YARKIN

S A Y F A 1 2

T H E P A L A

Evinizle bağlantılı gelişmeler yaşayabilirsiniz. Mağdur olduğunuz bir durumu çözme şansınız olabilir.

Hayallerinizi gerçekleştirmek için gayret gösterebilir ve idealist biçimde çalışabilirsiniz. Ortaklaşa

çalışmalar yapabilirsiniz. Ailevi ilişkilerinizde baskıyla karşılaşabilir ve kendinizi huzursuz

hissedebilirsiniz. Aile içi ilişkilerinizde titiz davranmak huzursuzluğunuzu artırabilir.

İyimser, inançlı ve bilge bir kimliğe bürünebilirsiniz. Dış ülkelerle, yükseköğrenimle veya yargılamayla

bağlantılı bir kimliğe sahip olabilirsiniz. İlişkileriniz nedeniyle huzursuzluk yaşayabilirsiniz. Finansal

konularla ilgi baskı yaşayabilir ve dengenizi bulmakta zorlanabilirsiniz. Sıcak ve sempatik tavırlarınızla

çevrenizdekilerin sevgisini kazanabilirsiniz. Ama zor beğenen tavırlardan vazgeçmelisiniz.

Kendinizi biraz geri plâna çekmek isteyebilir ve yalnız kalmak isteyebilirsiniz. Bu günlerde sizi etkileyen olaylar

yaşayabilir, fakat olayların niye böyle yaşandığını anlamayabilirsiniz. Veya gizli düşmanlarınız yüzünden

kayıplarla karşılaşabilirsiniz veya çok para harcayabilirsiniz. Bu dönemde kendinizi olayların kurbanı olmuş

gibi hissedebilirsiniz. Bu yüzden içe kapanmak ve inzivaya çekilmek isteyebilirsiniz. Aslında kendinizi

kapatmak yerine dış dünyayla daha fazla ilgilenmeye çalışın. Böylece içinde bulunduğunuz depresif ruh

hâlinden kendinizi kurtarabilirsiniz.

Akrabalarınızla ilişkileriniz yoğunlaşabilir. Yakın çevrenizdekilerle uyumlu ve huzurlu bir dönem

geçirebilirsiniz. İş seyahatlerine çıkabilirsiniz. Sağlık ve zindelik için bir grupla birlikte çalışmaya

başlayabilirsiniz. Bu aralar geçmişle ilgili olan bazı olaylar sinir bozabilir. Özellikle kontrol

etmekte zorlandığınız konularda, sizde karamsarlık uyandıran alanlarda, kayıp gibi görünen

geçmiş meselelerde manevi destekler ve yardımlarla karşılaşabilirsiniz.

İşinizle, okulunuzla bağlantılı gelişmeler yaşayabilirsiniz. Çalışmalarınız sayesinde oldukça

popüler olabilirsiniz. Ekip arkadaşlarınızla dikkatleri üzerinize toplayabilirsiniz. Kariyerinizde,

yetenekleriniz sergileyerek ilerleme olanağı bulabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz çevrede

fazlasıyla titiz davranabilir huzursuz olabilirsiniz. Aşk hayatınız da bu aralar hareketli.

Venüs sizi aşk, ortaklaşa paylaşım gerektiren maddi konularda harekete geçirecek. Başkalarından

beklenen destekler, ortaklaşa gelirler artabilir. Duygusallıktan çok mantıksal yaklaşımlar öne çıkabilir.

Özellikle başkalarından gelecek destekler, ortaklaşa gelirlerde yeni fırsatlarla karşılaşabilir, kazançlı

çıkabileceğiniz alışverişleri bu süreçte yapabilirsiniz.

S A Y F A 1 3

Çalışma ortamınız, günlük hayatınız ve sağlığınızla ilgili konularda olumlu etkiler altında olacaksınız. Ay

boyunca, detay gerektiren işler ve eleştiriler çok fazla günlük hayatınızda yer alabilir. Bu ay geri hareket

edecek olan Jüpiter sizi geçmişle ilgili konulara daha fazla yakınlık içine sokacak. Özellikle yakın çevre,

kardeşler, kısa yolculuklar ve iletişim gerektiren konularda geçmişte elinizden kaçırdığınızı

düşündüğünüz fırsatlarla tekrar karşılaşabilir buna karşılık yeni girişimlerinizde engellerle

uğraşabilirsiniz.

Mutluluğunuza daha fazla odaklanacağınız bir dönemdesiniz. Aşk hayatınız, yaratıcı yetenekleriniz

sayesinde aradığınız mutluluğu bulabilirsiniz. Fakat aşırı eleştirici tavırlar ve ilişkilerinizde mantık

arayışı mutluluğunuza gölge düşürebilir. İkili ilişkileriniz, ortaklıklarınız konusunda çok hassas

davranabilir, meselelerin derinlerinde yatan sorunları çok daha iyi anlayabilirsiniz. Bu dönemde

karamsarlığınız artabilir ve karşınızdaki kişinin sözlerinde çok farklı anlamlar arayabilirsiniz.

Gereksiz şüphecilik ve endişeli yaklaşımlar huzursuzluğunuzu artırabilir.

Parasal konularda atılacak ilk adımlar ve anlaşmalar konusunda uygun bir zaman. Maddi konularda

yeni fırsatlarla karşılaşabilir, kazançlı çıkabileceğiniz alışverişleri bu süreçte yapabilirsiniz. Basit ve yararlı

şeylere yönelebilir, en fazla ihtiyacınız olan şeyleri seçebilirsiniz. Aileniz ve ev konuları ile daha fazla

ilgilenebilirsiniz. Bu süreçte derinleşen duygular gizli düşünceler yüzünden aile içi sorunlar artabilir.

Endişeli ve şüpheci yaklaşımlar sorunların artmasına neden olabilir.

Arkadaş çevresiyle ilgili çalışmalar hızlanabilir. Sosyal ortamlarda bulunabilir ve daha fazla

iletişim içinde olabilirsiniz. Arkadaşlarının sağlığında veya çalışmalarında, zaman zaman

beklenmedik sıkıntılar oluşabilir. Yeni bir grubun içine girebilir ve onlarla daha fazla vakit

geçirebilirsiniz. Sağlıkla bağlantılı bir çevrede bulunabilirsiniz.

Bu dönemde yurt dışı bağlantılı konular, yabancılar, kişisel gelişim ve felsefeler, seyahatler ve eğitimle

ilgili olaylarla uğraşmanız gerekebilir. Bu konularla ilgilenirken güzel ilişkiler kurabilir veya

güzel fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Sosyal hayatınız, dostluklar ve organizasyonlar gündemde

kalmaya devam edecek. Oldukça aktif bir sosyal hayatınız olabilir, dışarda yeni kişilerle

tanışabilir, fikirlerinizle dikkat çekebilirsiniz. Dostlar ve arkadaşlarla daha fazla beraber

olabilirsiniz. Aşk hayatınız bu aralar durgun, artık biraz daha cesur olmalısınız.

Ortaklaşa girilen bir iş için en olumlu sonuç ve gelişmelerin yaşanabileceği dönemdesiniz. Öte yandan

karşılıklı çekim gücü sayesinde ilişkileriniz sizin için ön plana çıkacak. Tek başına olmak yerine

birlikte aktivitelerde bulunmak isteyebilirsiniz. Duygularınızı ifade etmek adına çok dikkatli

davranabilir, bazı detaylara çok fazla takılarak, aşırı bir titizlik gösterebilirsiniz. Ancak bu

hâliniz sizi bir süre sonra sıkıntıya sokabilir

Deniz İNANICI / Ayşe Revna ALBULAK

S A Y F A 1 4

S A Y F A 1 5

Zafer YAZ

S A Y F A 1 6

2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı “Sempre Arte” etkinliklerimiz başladı!

Açılış etkinliğinde resim bölümü öğrencileri Sempre Arte logolu

pano hazırlarken, müzik bölümü öğrencileri enstrümanları ile eşlik

ettiler. Resim öğrencilerimizden Beni ŞALCUM, Rengin Jiyan

KOLÇAK, Elifnas YALÇINKAYA, Aylin

MUTAL, Julia Mary KAYAER, S. Emir

KAYRAK, Nil BERKE, Nicole

ERDOĞAN, Ayla Merve

KARADUMAN, Arda ACAR, Tuğçe

CENGİZ, Beyza Şevval ŞENGÜL,

Emine MUTLU, Seren

BASMACI, Hazal DİRİL ve Ece

AKSEN akrilik boya ile büyük

tahta blok üzerine Sempre Arte

logosu ile kişisel tasarımlarını

yaptılar. Diğer taraftan Kadir

Berat YILDIRIM, Ekin GÖKAY

ve Pınar TARTAN piyano, Can

Berk TAŞKIN gitar çalarak eşlik ettiler.

Kasım ayı kültür sanat etkinliklerinden (tiyatro,

konser, müzikal, opera, sergi) oluşan panolar

hazırlanarak A Lobi girişine konuldu.

S A Y F A 1 7

Çiğdem KUTLUĞ / Merve SAVRAN

Geçen sene final konserimiz büyük ilgi gördüğü için bu sene müzik öğrencileri daha fazla

sözlü şarkılar seslendirecekler. “Pop-Rock”, “Glee”, “Eurovision“ gibi temalı

konserlerimizin ilki olan “Çizgi Film ve Müzikaller” konulu konserimiz 7 Aralık Cuma

günü 12.30’da gerçekleşecektir. Resim öğrencilerinin de maske tasarımları yapacağı

etkinliğimize katılımınızı bekliyoruz.

Sanat dolu bir yıl daha geçirmek dileğiyle…

S A Y F A 1 8

05.10.2012 tarihinde 10-G sınıfı ile Türk Edebiyatı

dersi “Güzel Sanatlar ve Edebiyat” ünitesi

bağlamında, “İstanbul Modern”e bir gezi

düzenlenmiştir. Gezide çağdaş sanatçıların değişik

türlerdeki eserleri incelenmiş ve “Yeni Yapıtlar, Yeni

Ufuklar” sergisi gezilmiştir. Leyla TARAKÇI

Edebiyat-Sosyal Dersler Bölümü 18.10.2012

tarihinde öğrencilerimize tarihi bir mekânda

tarihi kitaplarımızı göstermek, kütüphane

bilincini aşılamak, tarihi eserlerimizin önemini

kavratmak amacı ile Hazırlık A ve Hazırlık B

sınıflarıyla "Süleymaniye Yazma Eserler

Kütüphanesi"ne gezi düzenlemiştir. Gezimizde

öğrencilerimize kütüphane atmosferinde yazma

eserlerle ilgili bilgiler verilmiş, kütüphane

ortamını görmeleri sağlanmıştır. Mizan ÖZGÜR

03.11.2012 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler

Bölümü Girişimcilik Kulübü olarak Türkiye’de ilk

defa gerçekleştirilen İnovasyon Türkiye Fuarı’na

katıldık. Bu fuarda öğrencilerimiz yenilikçi

teknoloji, proje, patent ve buluş sahipleriyle fikir

alışverişinde bulundular, sergilenen ürünlerin

özellikleri hakkında bilgi sahibi oldular. Bu fuarın

öğrencilerimizin geleceğe bakışlarını,

yeteneklerini ve zihinlerini yeniden gözden

geçirmeleri açısından önemli olduğunu

düşünüyoruz. İsmail Güven İNAN

Dünyada eşine az rastlanır bir destanımız var bizim,

dünyaca övündüğümüz. Kalkıp ayağa ardı sıra dalgaları,

dağları, ağaçları, insanları yürüten bir destan bu. Hece hece

okumak, bilmek zorundayız; ses ses duymak işitmek… Her

yıldönümünde kimliğimizi yeniden okumak, sandığımızı

yeniden karıştırmak zorundayız. Bu amaçlar doğrultusunda

bu yıl da 29 Ekim’i coşkuyla kutladık. Kutlama

programımız çerçevesinde 10-F sınıfı öğrencileriyle

düzenlediğimiz şiir dinletisinde, şiirlerle ve müziklerle

Cumhuriyeti bir kez daha kutladık ve o günlerin coşkusunu

ve duygusunu yaşamaya çalıştık. Kutlama programlarının

ülkemizin her yerinde her yıl artan coşkularla kutlanmasının

gerektiği bugünlerde eğitimciler olarak Cumhuriyet’in,

Atatürk ilke ve inkılaplarının ülkemize kazandırdıklarının

daha fazla bilincinde olmak zorundayız. Ateşi ve ihaneti

tekrar gördüğümüz bugünlerden yine akıllarımızı ve

yüreklerimizi birleştirerek çıkacağımıza olan inançla nice

Cumhuriyet Bayramlarına diyoruz. Filiz ÇENE

T H E P A L A

S A Y F A 1 9

Cumhuriyetimizin 89. yılını kutlama etkinlikleri kapsamında Edebiyat-Sosyal Dersler bölümü olarak “Cumhuriyet ve

Eğitim” konulu bir panel düzenledik. Panel 02.11.2012 tarihinde Tarih Öğretmeni Mehmet Sait EMİR’in sorumluluğunda

gerçekleşti. Konuşma yapan öğrencilerimizden Bircem Özekici ve Yağmur Taşdemiroğlu “Köy Enstitüleri” hakkında, İdil

Arat ise “Türk devriminin eğitime yansımaları” konusunda bilgi verdiler. Ege Boysan ile Sena Tarım şiirlerle; Merve Özkan

müzik düzenlemeleriyle panelimize renk kattılar. Müdürümüz Sayın Ömer Orhan Bey’in katılımıyla gerçekleşen panelimize

destek veren bütün öğrencilerimize ve öğretmenlerimize çok teşekkür ederiz. Mehmet Sait EMİR

2012-2013 eğitim-öğretim yılında

biyoloji laboratuvarı yenilenmiş,

öğrencilerimize daha etkin bir eğitim

sunmak amacıyla aside dayanıklı

masalar, smart board ile koordine

çalışan laptop, özel ses sistemi ve

dolaplar kullanıma sunulmuştur.

Gültuğ ŞAHİNOĞLU

S A Y F A 2 0

MI6 ciddi bir saldırıya uğrar ve kurumun değerleri temelden sarsılır. M’e karşı sadakat testinden geçen

ajan James Bond kişisel bedelleri ağır olsa da tehdidi bulup her ne pahasına olursa olsun yok etmelidir.

Zira MI6’yı ciddi riske sürükleyen isim Silva adında gözü kara, gizemli bir adamdır.

Sinema tarihinin en uzun soluklu aksiyon film serisi olan 007 James Bond'un nefes kesen macerası bu

sefer Türkiye, Çin ve İngiltere ekseninde geçiyor.

Serinin 23. filmi olan Skyfall'da 2000'li yılların son Bond'u olarak Daniel Craig'i izlerken ünlü aktöre

M rolünde seyircinin alıştığı üzere Judi Dench, Silva rolünde Javier Bardem, hukümet görevlisi

Mallory olarak Ralph Fiennes, Bond kadınları olarak Ajan Eve rolünde Naomie Harris ve Severine

rolünde Bérénice Marlohe eşlik ediyor.

Yönetmen koltuğunda Sam Mendes'in oturduğu filmin Türkiye dışındaki diğer çekim mekânları

arasındaysa Şangay, Londra ve İskoçya’nın kuzey bölgeleri yer alıyor.

2012 gişe rekortmeni süper kahramanlarında gözle görülür

bir "insanileşme" var. Mayıs ayında Yenilmezler'in de

boyunu aşan kötücül güçler olabileceğini gördük,

temmuzda Batman -sonradan toparlansa da -

karizmayı birkaç tur Bane'e kaptırdı, ilk fragmanı

görücüye çıkan Iron Man 3'te Stark

imparatorluğunun yerle bir olma sahnelerini

izledik. 1962'den itibaren hayatımıza giren 007

Ajan James Bond da serinin son filmi Skyfall ile

o da bu düşüten nasibini alıyor. Anlaşılan o ki

Hollywood, en sıkı maceradan "sıyrık almadan

kurtulan kahraman" klişesini artık yemediğimizi

idrak etti.

50 yıla yayılan Bond serisi, 3. defa İstanbul'a

uğruyor. Daha önce İstanbul'a uğrayan Bond

filmleri ise "From Russia With Love" ve "The

World Is Not Enough" idi.

Skyfall, Türkiye'de sadece İstanbul'da

değil, Adana ve Fethiye'de de

çekimleri yapılan bir Bond filmi.

Kaynak: Beyazperde.com İllüstrasyon: Zafer YAZ

T H E P A L A

S A Y F A 2 1

S A Y F A 2 2

T H E P A L A

Okuduğumuz Kitapları Paylaşıyoruz: “Alamut” Söyleşisi

Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen “Kitap Söyleşileri”

etkinliğin ilk konuşmacısı, geçen yıl da olduğu gibi bu

etkinliğin önerisinde bulunan Sayın Heather Erguvanlı

olmuştur. Sayın Erguvanlı, kitap söyleşisinde yazarı Wladi-

mir Bartol olan “Alamut” adlı romanı bizlerle paylaşmıştır.

Romanda, Hasan Sabbah’ın, Alamut Kalesi’nin, fedailerin ve cennet

bahçelerinin hikâyesi anlatılıyor… Bir tarafta Hasan Sabbah’ın yeryüzü

cennetiyle yeni tanışan güzel köleler, diğer tarafta onun en güvenilir

savaşçıları olan fedailer… Sabbah’ın yarattığı cennetin içinde gözleri

açıldığında hepsinin hayatı hiç umulmadık bir şekilde değişmekte!

Hikâye 11. yüzyıl İranı’nda, kendini peygamber ilan eden Hasan

Sabbah’ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek

bölgede hâkimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesi’nde

geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan

Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun

yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı

verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet

eder. Artık kapılar onun için ardına kadar açılmıştır.

S A Y F A 2 3

Yalçın YALÇINKAYA

Okuduğumuz Kitapları Paylaşıyoruz: “A Dance with Dragons”

Söyleşisi

A Dance with Dragons (Ejderhalarla Dans) kitabı Buz ve

Ateşin Şarkısı serisinin beşinci kitabı olarak George R. R.

Martin tarafından yazıldı. Bu kitabın başarılı sunumunu ise

9 C sınıfı öğrencisi Mahmut Şahin yaptı.

George Raymond Richard Martin’in ana hikâyesi olan Buz ve Ateşin’in

şarkısının sadece 5 kitabı yayımlandı. Ülkemizde ilk kitap Taht Oyunları

adı altında iki parça olarak Arkabahçe Yayınları’ndan çıkmıştı. Dizi

popüler olunca Epsilon hakları satın alıp tüm kitapları çevirme kararı

almıştı. Martin normal şartlarda 3. kitapta her şeyi bitirmişti ancak çok

fazla ilgi gelince seriyi 7 kitap yapacağını açıklamıştı. Şu an kendisi 6.

kitap olan The Winds of Winter’ı yazmakta, bu eserin ise Türkçe’ye Kış

Rüzgârları olarak çevrilmesi beklenmektedir.

A Dance with Dragons (Ejderhalarla Dans) kitabı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin beşinci kitabı olarak yazıldı.

Kitapta anlatılan hikâye kurgusal iki kıta olan Westeros ve Essos’ta binlerce yıl öncesinde geçmektedir. Hikâye

üçüncü bir şahsın ağzından 31 farklı karakterin bakış açısıyla anlatılmakta. Hikâye üç ana konuda beraber işlenir:

Westeros’u kontrol etmek isteyen farklı hanedanların mücadelesi; Westeros’un kuzeyindeki duvarın arkasında

yaşadıklarına inanılan doğaüstü varlıklar olan “Diğerleri”nin yükselen tehdidi ve 15 yıl önce

öldürülen kralın sürgündeki kızı Daenerys Targaryen’in Westeros’a ateş saçan

ejderhalarıyla dönüp tahtı geri alma hırsı...

S A Y F A 2 4