Termo Klima Şubat 2011

166

description

Isıtma, Soğutma

Transcript of Termo Klima Şubat 2011

Page 1: Termo Klima Şubat 2011
Page 2: Termo Klima Şubat 2011
Page 3: Termo Klima Şubat 2011
Page 4: Termo Klima Şubat 2011
Page 5: Termo Klima Şubat 2011
Page 6: Termo Klima Şubat 2011
Page 7: Termo Klima Şubat 2011
Page 8: Termo Klima Şubat 2011
Page 9: Termo Klima Şubat 2011
Page 10: Termo Klima Şubat 2011
Page 11: Termo Klima Şubat 2011

Murat DEMİRTAŞ

Geçen hafta KOSGEB yetkililerinin yeni teşvikler hakkında bilgi verdikleri bir toplantıya

katıldım. Yeni sistemin özelikle KOBİ statüsündeki üreticilerimiz için oldukça faydalı ola-

cağını düşünüyorum. 1987’den buyana 24 yıldır sektörümüzde firmaların nereden ne-

reye geldiğini benim kadar kimse takip edemez sanıyorum. Firmaların küçük

atölyelerden devasa fabrikalara dönüştüğünün canlı şahidiyim. Firmalarımız bu değişim

sürecinde büyük çoğunlukla kendi kaynaklarını kullandılar. Geçmiş yıllarda firmalara

yaptığımız ziyaretlerde KOSGEB ya da Dış Ticaret Müsteşarlığının desteklerinden bah-

settiğimiz zaman firmaların büyük bir çoğunluğunun bu desteklerden haberdar olma-

dıklarını, olanların da pek fazla ilgi göstermediklerini gördüm. Son zamanlarda

firmalarımızın üretim kapasitelerinin artması ve rekabet ortamının kızışmasıyla daha

çok tanıtıma, Ar-Ge faaliyetlerine ihtiyaç duyacaklardır. Özellikle KOSGEB destekleri

yeni yönetmeliklerle kolay ulaşılabilir hale gelmiştir. Genel destek programı çerçevesinde

fuarlara, iş gezilerine, tanıtıma, eşleştirmeye, istihdama, danışmanlığa eğitime, enerji

verimliliğine, tasarıma, sınaî mülkiyet haklarına, belgelendirmeye, test analiz ve kalib-

rasyona destek verilmektedir. Ayrıca diğer destek programları Ar-Ge, inovasyon ve en-

düstriyel uygulama, kredi faizi desteği, iş birliği ve güç birliği, girişimcilik desteği…

Uluslararası alanda rekabet edebilmek için özellikle Ar-Ge ve belgelendirme ve tanıtımın

önemi yadsınamaz. Ülkenin genel problemi olan sermaye yetersizliği yaşanırken bu des-

teklerden faydalanmamak pek akılcı olmaz sanıyorum. Sadece bu destekleri takip

etmek için istihdam edilecek bir personel, maliyetini kat kat çıkartacaktır.

DERNEKLERDE YENİ YÖNETİMLER İŞ BAŞINDA

İki sivil toplum örgütünde yönetim kurulları ve başkanlar değişti. İnşaat Malzemesi Sa-

nayicileri Derneği İMSAD da başkanlık görevini yürüten Sn. Orhan Turan yerini Sn. Hü-

seyin Bilmaç‘a bıraktı. Sn. Orhan Turan görev süresinde İMSAD’ı geniş vizyonu olan

farklı bir noktaya taşıdı. Sektör derneklerimizin de üye olduğu İMSAD’ın yeni yöneti-

mine ve Sn. Hüseyin Bilmaç’a görev süreleri boyunca başarılar diliyorum.

İkinci değişim ise sektörümüzün temel derneklerinden biri olan İklimlendirme Soğutma

Klima İmalatçıları Derneği, İSKİD’deki yönetim değişikliği idi. Yapılan seçimlerde Sn.

Levent Aydın başkanlığında yeni yönetim kurulu seçildi. İSKİD’in yeni yönetimine ve

Sn. Levent Aydın’a önümüzdeki iki yıl boyunca başarılar diliyorum. Eski başkanımız Sn.

Nedim Zalma’ya geçirmiş olduğu başarılı iki yıl için sektörümüz adına teşekkür ediyo-

rum. Sn. Nedim Zalma’nın görev süresince etrafındakilerle paylaşarak, yaşanır bir dün-

yayı çocuklarımıza bırakma yolunda çevreye, doğaya verdiği önemin herkese örnek

olması gerektiğini düşünüyorum.

Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle…

Kaçırdığımız fırsatlar…

Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Dergisi

DÜNYA FUAR YAPIM LTD. ŞTİ. ADINA SAHİBİ EBRU DEMİRTAŞ[email protected]

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)MEHMET Ö[email protected]

GRAFİK TASARIMABDULLAH [email protected]

ULUSLARARASI İLİŞKİLER EMRE ÇİÇEKÇİ[email protected]

MUHASEBE- FİNANS MÜDÜRÜAYNUR GÜLEÇ[email protected]

SİSTEM ANALİSTİHAKAN [email protected]

DANIŞMANMURAT DEMİRTAŞ[email protected]

REKLAM GRUP SATIŞ

GÜLFER [email protected]

NAZLI BOZDAĞ DEMİ[email protected]

SELHAN Ö[email protected]

BİLİM YAYIN KURULU

PROF. DR. HASAN HEPERKANDR. BURAK OLGUN

[email protected]

BASKIPORTAKAL BASIMHuzur Mahallesi Tomurcuk Sokak No:5/14 Levent -Şişli / İstanbulTel: 0212 332 28 01 (Pbx)

ADRESDereboyu Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz PlazaNo: 28 Kat: 2 Daire: 3-4Maslak - İstanbul0212 290 33 [email protected]

YAYIN TÜRÜYayg›n, Süreli, Ayl›k

ISSN 1309-4599

Termo Klima’da yer alan makalelerdekifikirler yazarlarına aittir. Yayımlanan ilan-ların sorumluluğu reklam verene aittir.Termo Klima’nın bütün yayın haklarıDünya Fuar Yapım Ltd. Şti.’ne aittir. Yazı-lar kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

Page 12: Termo Klima Şubat 2011

32 SEKTÖR GÜNDEMİ32- İMSAD: 2011 yılında inşaat sektöründe büyümenin

devam etmesi tüketiciye bağlı38- İSKİD yeni yönetim kurulunu seçti40- Enerji Verimliliği Haftası kutlandı46- İMSAD’ın Olağan Seçimli Mali Genel Kurulu’nda

Orhan Turan veda etti: Bölgede üretim üssü olmak için durmak yok, yola devam!

48- İMSAD’ın yeni başkanı Hüseyin Bilmaç oldu52- Isısan faaliyetlerine “Bosch Termoteknik Isıtma ve

Klima Ticaret A.Ş.” adıyla devam ediyor

İ Ç İ N D E K İ L E R

56 GÜNDEM56- Ali Tezel: Torba Kanun hayatımızda neleri

değiştirecek62- Kimya Yüksek Mühendisi Mürşat Özkaya:

Tarifelerde ne oluyor! 64- Özgür Kaşifler’de Koçluk Seansı Diyalogları-2

66 YENİ PAZARLAMADr. Zeki Yüksekbilgili: E-posta ile pazarlama yaparken muhakkak bilmeniz gerekenler

69 YUVARLAK MASA TOPLANTISITasarımcı, üretici ve uygulamacılar perspektifinden Soğutma Gruplarının Seçimi, İşletmesi ve Bakımı- Moderatör Prof. Dr. Ahmet Arısoy- Aldağ Genel Müdürü Tevfik Akannaç- Arde Klima Genel Müdürü Mustafa Arslancan- Detay Mühendislik Yöneticisi Kani Korkmaz- Form Grup Genel Müdürü Mehmet Oral- Johnson Controls Genel Müdürü Harun İz

92 SEKTÖREL SÖYLEŞİ92-Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. GenelMüdürü Murat Demirtaş:

118-Doç. Dr. Gülden Gökçen: Teskon platformlarındaenerji konusu gittikçe artan bir yoğunluk kazanıyor

Page 13: Termo Klima Şubat 2011
Page 14: Termo Klima Şubat 2011

149 KÜLTÜR-SANATAyın sanat gündeminden sizin için seçtiklerimiz

156 SAĞLIKAraş. Gör. Dr. Gülhan Coşansu: Gönüllü kan bağışı

İ Ç İ N D E K İ L E R

133 TEKNİK134- Dr. Burak Olgun: Soğutma sistemlerinde kullanılanakışkanlara genel bir bakış

138- Teknik Tan›t›mÖlçüm yapmanın bina enerji verimliliğindeki önemi

140- MakaleAlternatif soğutucu akışkanların bilgisayar programı yardımıyla performans analizi

116 AR-GE NOTLARIMak. Müh. Dr. Süleyman Tokay: Artımlı İnovasyon mu, Radikal İnovasyon mu?

116 EĞİTİM KURUMLARIMIZSüleyman Demirel Üniversitesi, Teknik EğitimFakültesi, Makine Eğitimi Bölümü

112 İŞ GEZİSİGüneşin Kapısı MADR‹D

106 SEKTÖRÜN NABZISektörün önde gelen inovasyon ve dizayn fuarı: CLIMATIZACIÓN 2011

128 ARAMIZDAKİ PROFESYONELLERAriston Türkiye Ülke Müdürü Francesco Sgarbi:Türk pazarı artık Ariston İtalya için daha önemlibir pazar

95 İZLENİM95- AHR-EXPO LAS VEGAS 2011’in ziyaretçi

katılımında yeni rekor kırıldı96- Görüşler

Page 15: Termo Klima Şubat 2011
Page 16: Termo Klima Şubat 2011

SECTOREL INTERVIEWDoç. Dr. Gülden Gökçen: -118

Energy subject in Teskon is gaining incresing importance

92

IMPRESSIONAHR-EXPO LAS VEGAS 2011 -95

has seen record breaking numbers interms of visitors

Over 54.000 HVAC&R professionals hasgathered in Las Vegas

Company views -96

95

PROFESSIONALS AMONG US Ariston Turkey Country Manager

Francesco Sgarbi: Turkish Market is now a much more

important market for Ariston Italy

128

C O N T E N T S

INDUSTRY’S AGENDA32- İMSAD: The growth of construction industry in 2011 depends on the consumer

38- İSKİD has chosen the new board

48- İMSAD’s new president Hüseyin Bilmaç

52- Isısan will continue it’s activities underthe name of “Bosch Termoteknik Isıtma veKlima Ticaret A.Ş.”

32

AGENDA56-Ali Tezel: What will “Torba Legislation”(Several Legislations under one umbrella)change in our lives

62-M. Sc. Chemical Engineer Mürşat Özkaya:What is happening to the tariffs?

64-Independent Explorers Coaching SessionDialogues -2

56

TECHNICSDr. Burak Olgun: - 1 3 4

General look to the refrigerant gasesused within refrigeration systems

133

REKLAM İNDEKSİ3 S NORM 111

AIRFEL 21

AKANTEL 17

ALARKO TOTALINE 11

ALDAĞ 73

ARÇELİK 1

ARSAN KLİMA 27

ASTEKNİK 115

ASTRAL 160

AYAS 131

BAYMAK 13

BOSCH TERMOTEKNİK 2-3, A.K.

CFM SOĞUTMA 5

DEMSAN 53

DOĞAL JEOTERMAL 61

EKİN ENDÜSTRİYEL 123

EZİNÇ A.K.İ.

FLEXIVA 35

FRİTERM 77

GEDİK DÖKÜM 51

GES TEKNİK 23

İMEKSAN 25

İMAS 89

İMCO 55

KARYER 85

KLİMA PLUS 30-31

MAKRO TEKNİK 41

MGT FİLTRE 137

EURASIA MOTO BIKE EXPO 148

NORM BAĞLANTI 59

ÖZFRİGO TEKNİK 47-49

PAMSAN 19

PAWEX 2011 105

PINAR SOĞUTMA 39

PFI 15

POMPA-VANA KONGRESİ 104

REHAU 37

RENEX ECO 2011 63

SODEX ANKARA 2011 O.K.İ.

SPIRAX INTERVALF 4

STANDART POMPA 9

STEP MÜHENDİSLİK 43

TESKON KONGRESİ 121

TESKON SODEX 2011 68

TESTO 45

TRANE 67

TÜRK HENKEL 29-KULAK

ULPATEK 127

VATBUZ 81

VIESSMANN 6

YAPI-TEK 90-91

ROUND TABLE MEETINGFrom the perspective of investor, manufacturer and designerChoosing, maintance and management of refrigeration groupsProf. Dr. Ahmet Arısoy, Tevfik Akannaç, Mustafa Arslancan, Kani Korkmaz, Mehmet Oral, Harun İz

69

Page 17: Termo Klima Şubat 2011
Page 18: Termo Klima Şubat 2011

bir delik altında mahallin ortasında açıkbir ateş yakmak şeklinde olmuştur. Ana-dolu‘da bazı yörelerde halen uygulan-makta olan ve “Tandır” olarak bilinenısıtma, bu ilkel şeklin bir benzeridir. Avrupalılar, açık ateşle ısıtmayı, mahalliniçersinde “Şömine” olarak adlandırılanbacası olan ayrılmış bir bölmede gerçek-leştirerek geliştirmişlerdir. Bu sistemle, ba-canın sağladığı çekme etkisiyle yanmaiyileşmiş, yanma sonucu oluşan gazlarınınortama karışması kısmen önlenmiş ve birmiktarda ortam havalandırması gerçek-leştirilmiştir.Romalılar, 2000 yıl, hatta daha eski za-manlarda sıcak gazları döşeme ve duvar-lardaki kanallardan dolaştırmak suretiyleısıtma yapmışlardır (Şekil 1). Bina dışındabir veya birçok noktada ateş yakmak veelde edilen sıcak gazları ihtiyaca göre kıs-men yada hepsini kanallardan geçirerekısıtmayı kontrol edebilmeyi dahi düşün-müşlerdir. Pompei harabelerinde StabianThermac adı verilen hamamlarda (toplubanyolarda) Tepidarium adı verilen din-lenme odalarında içi boş olan döşemenintaşıma sisteminin boşluklarında (Suspen-surac) sıcak yanma gazlarını dolaştırarakısıtma yapıldığı bilinmektedir. Bugün kul-

lanılmakta olan tüm hava sistemlerininaslında bu uygulamanın bir değişik versi-yonu olduğu düşünülebilir. Tüm hava sis-temlerinde ısıtılan veya soğutulan havakanallarda dolaştırılmakta ve gereksinimegöre mahallere dağıtılmaktadır. Hattapanel sistemi denilen bir uygulamadahava, doğrudan duvar veya döşemeiçinde dolaştırılmaktadır.Tarihte ilk soba kullanımı Çinliler tarafın-dan bugünkü çini sobalara benzeyen sis-temlerle olmuştur. Çin‘deki uygulamalardayakılan ateşler nispeten küçük olup, asılamaç soba duvarlarını oluşturan tuğlalarınısıl enerjiyi depolama özelliğinden yarar-lanmaktı. Rusya‘da peç adı verilen tuğlasobalar odaların ortak bir köşesine kurul-muş, sıcak baca gazları duvarlar içersindebırakılan kanallarda dolaştırılmıştır. Karsdolaylarında bu tesisatın hala kullanıldığıbazı eski evler vardır.Isıtmada buhar kullanımı 1700’lü yıllarınikinci yarısında buhar makinelerinin bu-lunmasıyla ortaya çıkmış, ilk basınçlı sıcaksu uygulaması ise ikinci dünya savaşı son-rası gerçekleştirilmiştir. Mekanik havalandırma ilk olarak maden-lerde başlamış, daha sonra hastaneler veumumi binalarda uygulanmıştır.

g ö r ü ş

14 Termo Klima Şubat 2011

‹klimlendirmedeısıtma ve soğutma

Prof. Dr. Hasan A. Heperkan

klimlendirme denildiğindeaklımıza önce, soğuk kışaylarında insanların yaşa-dıkları ortamları ısıtan,sıcak yaz aylarında ise so-

ğutan cihazlar gelir. Daha dikkatli ince-lendiğinde bu işlevin arkasında, ortamınsıcaklığının (mümkünse nemin) kontroledilerek insanın çevresiyle olan ısı denge-sinin kurulması ve kendisini rahat ve kon-forlu hissetmesinin sağlanması olduğugörülür.Günümüzde bu temel işlevler yeni birboyut kazanmışlardır. Enerji kaynaklarınınkısıtlı olması ve ilgili sistemlerin çevreyikirletmesi, verimliliği, ısıtma ve soğut-mada enerji tasarrufunun önemini önplana çıkarmıştır. Günümüzde ısıtma vesoğutma tekniği kendisini, hem teknikhem de inşaat açısından enerji tüketiminiazaltacak yöntemlerin kullanılması ve ön-lemlerin alınması şeklinde ortaya koyar.Tarihte insanlar ilk olarak açıkta ateş ya-karak ısınmışlardır. Isıtmanın kapalı me-kanlarda ilk uygulaması, damda bırakılan

Şekil 1 Romalılar Dönemine ait bir Isıtma Sistemi.

a. Dış duvarb. Ara katmanc. Kanallı tuğlad. Dekorasyon için iç kaplamae. Döşemef. Tuğla Plakalarg. Tuğla sütunlarh. Tuğla döşemei. Yanma odası

Page 19: Termo Klima Şubat 2011
Page 20: Termo Klima Şubat 2011

İklimlendirme ise önceleri buharlaşmalı(evaporatif) soğutma ile doğal olarak uy-gulanmış (Hindistan ‘da aynı yöndenesen rüzgarlardan faydalanılmıştır.), ilk ik-limlendirme tesisatı ise 1836 da İngiltere‘de Millet Meclisi binasında kullanılmıştır.Isıtma hava vantilatörleri önüne yerleşti-rilen boru demetleri yardımıyla, soğutmaise havaya su püskürtülmesi yolluyla sağ-lanmıştır. Gerektiğinde su, buz kullanıla-rak soğutulmuştur.Rasyonel bir bilim olarak ısıtma Almanyave Fransa ‘da, havalandırma ise İngiltereve A.B.D. de 20. yüzyılın başında gelişmiş-tir. Konfor ile ilgili bilimler özellikle A.B.D.de öne çıkmış, 1896 da ASHVE (AmerikanIsıtma ve Havalandırma Mühendisleri Bir-liği), 1904 de ASRE (Amerikan SoğutmaMühendisleri Birliği) kurulmuştur. 1911 deASME (Amerikan Makine MühendisleriBirliği) iklimlendirme konularını makinemühendisliği alanına dahil etmiştir. Günü-müzde bu birlikler ASHRAE (AmerikanIsıtma Soğutma ve İklimlendirme Mü-hendisleri Birliği) adı altında birleşmişlerdir.İklimlendirme tesisatı önceleri A.B.D. desinema ve tiyatrolarda, daha sonra dabüyük dükkanlar, ofisler ve lokantalardakullanılmıştır. Günümüzde artık özelliklesıcak yörelerdeki evlerde de geniş kulla-nım alanı bulmaktadır.Tarihsel gelişmeye bakıldığında soğutmaişlevinin çok geç kullanıldığı görülür.Bunun iki temel nedeni vardır. Isıtma birihtiyaçtır, insan belirli sıcaklığın altında ya-şamını sürdüremez. Soğutma ise rahatla,konforla ilgilidir, refah seviyesinin artmasıile önem kazanmıştır. İkinci neden ise tek-nolojiyle ilgilidir. Bilindiği gibi termodina-miğin ikinci yasası gereği ısı, sıcakortamdan soğuk ortama doğru akar.Bunu tersine çevirmek için özel cihazlargerekir ve bunların yapımı ancak 19. Yüz-yılda başarılmıştır.Soğutma, iklimlendirme ve sıcak su hazır-lama endüstrilerinde kullanılan buhar sı-kıştırmalı çevrim, düşük sıcaklıktabuharlaşarak ısı çeken ve yüksek sıcaklıktayoğuşarak bu ısıyı farklı bir ortama taşıyansoğutucu akışkanlara ihtiyaç duymaktadır.Uzun yıllardan beri bu tür sistemlerde kul-lanılan CFC ve HCFC gazlarının ozon ta-bakasına zarar verdiğinin anlaşılmasıüzerine, bu maddelerin kullanımı Mon-treal Protokolü ile yasaklanmıştır. Böyleceteknoloji kendisini yenilemeye zorlanmıştır. CFC ve HCFC gazlarının Montreal Proto-kolü ile yasaklanmasından sonra küreselısınma etkisi olan HFC gazlarının kullanımıda Kyoto Protokolü ile kısıtlanmış ve özel-likle bazı Avrupa ülkelerinde 2010-2012yıllarından sonra bu gazların kullanımınıntamamen yasaklanması gündeme gelmiş-tir. Bu bağlamda, çevre üzerinde olumsuzetkisi olmayan bir soğutkana ihtiyaç duyul-

muştur. Amonyak, hava, su buharı ve hid-rokarbonlar doğada bulunmaları nedeniyleyeni soğutkan adayları olmuşlardır. Ancak,soğutkan olarak havayı kullanan Braytonçevriminin veriminin düşük olması, su bu-harının arzu edilen sıcaklık aralığına uygunolmaması, amonyağın zehirli, hidrokar-bonların ise yanıcı olması, karbondioksitigüçlü bir alternatif konumuna getirmiştir.Yapılan araştırma ve çalışmalar, propan,bütan ve izobütan gibi hidrokarbonlarınönemli ölçüde yanıcı olduğunu ve her nekadar evsel sistemlerde kullanılsa da özel-likle yüksek şarj miktarı gerektiren uygu-lamalarda ek güvenlik önlemlerigerektiğini göstermiştir. Diğer bir doğalsoğutkan olan karbondioksit ise, yanıcıveya zehirli değildir, ozon tabakasınazarar vermez ve küresel ısınma potansi-yeli diğer soğutkanlara göre önemli öl-çüde düşüktür. CO2 ile ilgili önemli birnokta, kritik sıcaklığının düşük olması ne-deniyle yüksek ortam sıcaklıklarındatranskritik bir çevrimin gerçekleşmesi veŞekil 2 ve Şekil 3’de sunulduğu üzerekonvansiyonel sistemlerde sabit basınç vesıcaklıkta gerçekleşen yoğuşma prosesi-nin yerini, sabit basınç ve değişken sıcak-lıkta gerçekleşen soğuma/çevreye ısıatma prosesinin almasıdır. Bu tür bir pro-ses, çevrim şartlarına göre optimumegzoz basıncının belirlenmesini gerektir-mektedir.CO2 çevrimlerinin transkritik olma özel-liğinin yanısıra, aynı doyma sıcaklıklarındadoyma basıncının diğer soğutkanlaragöre 10-20 kat daha yüksek olması, sis-temde kullanılan kompresör, ısı değiştiricive kısılma cihazı gibi komponentlerin ta-sarımında önemli değişiklikler gerektir-mektedir.

CO2 soğutma sistemleri, süpermarketderin dondurucuları, büyük ölçekli klimasistemleri, ısı pompalı su ısıtıcı ve şişe so-ğutucularıında uygulama alanı bulabil-miştir. Özellikle araç klima sistemlerinde,2011 yılından itibaren R-134a kullanımı-nın hem Avrupa Birliği’nde hem de Ame-rika’da yasaklanacak olması, CO2 yi caziphale getirmektedir. (fiekil 2,3)Karbondioksitin kendine has özelliklerinedeniyle kompresördeki sıkıştırma ora-nının düşük, basınç farkının ise yüksek ol-duğu bu durumu göz önündebulundurarak yapılacak tasarımlar ilediğer soğutkanlarla eşdeğer performansyakalanmalıdır. Kompresör performansı-nın incelendiği bir çalışmada, en önemlifaktörün silindir-piston kaçağı olduğu vebelirli bir soğutma kapasitesi için opti-mum silindir çapı/strok değerinin 1.1mertebesinde olduğu sonucuna ulaşıl-mıştır [3]. Türkiye’de de artık firmalar veüniversiteler CO2 konusunda çalışmakta,dünya pazarlarında rekabet edebileceköncü ürünler tasarlamaya bütçe ve kay-nak ayırmaktadırlar [4].

Kaynaklar[1] Riffat, S.B., Afonso, C.F., Oliveira, A.C. ve Reay,D.A., 1997. Natural refrigerants for refrigerationand air-conditioning systems, Applied ThermalEnergy, 17, 33-42[2] Pettersen, J., Hafner, A., Skaugen, G. ve Reks-tad, H., 1998. Development of compact heatexchengers for CO2 air conditioning systems, Int.J. of Refrigeration, 21, 180-193[3] Süss, J. ve Kruse, H., 1998. Efficiency of theindicated process of CO2 compressors, Int. J. ofRefrigeration, 21, 194-201[4] Heperkan, H., Olgun, B., Kurtuluş, O., Oğuz.E., Soğutucu akışkan olarak karbondioksit kulla-nan transkritik çevrimlerin sayısal ve deneysel in-celemesi, Yıldız Teknik Üniversitesi SANTEZprojesi, 2008.

g ö r ü ş

16 Termo Klima Şubat 2011

Şekil.2 Transkritik CO2 soğutma çevrimi [1]

Şekil.3 HCFC-22 ve CO2 için yüksek basınç ta-rafı ısı değiştiricisinde sıcaklık dağılımı [2]

Page 21: Termo Klima Şubat 2011
Page 22: Termo Klima Şubat 2011

Soğutma Sanayii İş Adamları Derneği(SOSİAD) sektöre nitelikli iş gücü yetişti-ren okulların malzeme açığını gidermekamaçlı yardım çalışmalarını sürdürüyor.SOSİAD üyelerinin bağışladığı malzeme-ler 30 Aralık 2010 günü Bursa Demirtaş-paşa Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’neSezgin Gökçe tarafından teslim edildi.Bölüm öğrencilerinin de katıldığı törendebir konuşma yapan Okul Müdürü HalilAydemir Türkiye’de mesleki teknik eğiti-min istenilen seviyeye bir türlü getirileme-diğini, bunun en önemli sebeplerindenbirinin mesleki eğitimin pahalı bir eğitimolmasından kaynaklandığını belirtti.

Okullarında Tesisat Teknolojisi alanınınyeni açıldığını, SOSİAD’ın bu malzemebağışının kendileri için çok önemli oldu-ğunu belirterek teşekkür etti. SOSİADadına Sezgin Gökçe de yaptığı konuş-mada dernek olarak her zaman eğitimedestek verdiklerini, okul sektör işbirliğininönemli olduğunu, nitelikli iş gücünün art-

masının sektörün gelişimine katkı sağla-yacağını belirterek SOSİAD olarak bun-dan sonra da eğitime desteğimiz sürecekdedi. Malzeme bağışında bulunan SO-SİAD üyesi Frigoterm Soğutucu CihazlarSan. ve Tic. A.Ş., Yılmaz Soğutma Ltd. Şti.ve Gökçeler İç ve Dış Tic. Soğutma Sis.A.Ş. firmalarına teşekkür etti.

SOSİAD eğitime destekvermeye devam ediyor

İstanbul Ticaret Odası’nın sektörle koor-dinasyonu çerçevesinde hazırlanan iklim-lendirme ve soğutma alanındaki meslekstandartlarına uygun olarak yapılandırılanISKAV teknik eğitim programı sürüyor. 3-4 Ocak’taki “İklimlendirme ve havalan-dırma sistemlerinde otomatik kontrol”,5-6 Ocak’taki “Soğutma sistemlerindesızdırmazlık testi, vakuma alma ve soğu-tucu akışkan şarj yöntemleri” eğitimleriDr. Hüseyin Bulgurcu tarafından; 19Ocak’taki “Soğutma sistemlerinde peri-yodik bakım” eğitimi Uğur Ertaş; 28Ocak’taki “Su soğutma grupları” eğitimiDr. Kadir İsa tarafından gerçekleştirildi.

Şubat ve Mart aylarında yapılacak teknik eğitimlerin programı:• 14-15 Şubat 2011 Endüstriyel soğutmasistemlerinde arıza teşhisi

• 16 Şubat 2011 Binaotomasyonu ve açıkprotokoller• 21-22 Şubat 2011Soğutma sistemleri-nin kontrolü• 23 Şubat 2011 So-ğutmanın temel ilkeleri• 24 Şubat 2011 Yük-sek verimli motorlar veEC, DC uygulamaları• 25 Şubat 2011 Temelpsikrometrik işlemler• 2 Mart 2011 Merkezi iklimlendirme sis-temleri• 4 Mart 2011 HVAC&R sistemlerindeenerji verimliliği ve ölçme• 7 Mart 2011 Tekstil iklimlendirmesi• 8 Mart 2011 Soğutma ve iklimlendirmesistemlerinde yalıtım

• 9 Mart 2011 Fanlar ve fan seçimi• 16 Mart 2011 Kanal sistemlerinin bo-yutlandırılması• 23 Mart 2011 Hastane iklimlendirmesi• 30-31 Mart 2011 Soğuk Odalarda so-ğutma yükü hesabı ve boru çaplarının he-saplanması

ISKAV Teknik Eğitimleri devam ediyor

ISKAV mesleki eğitimin gelişmesi vesektörün ihtiyacı olan teknik altyapıyasahip nitelikli işgücünün yetişmesi içinmeslek yüksekokulu ve teknik liseleremalzeme desteği vermektedir. ISKAV’ın

üyelerine çağrısı üzerine, İSOVZincirlikuyu Teknik ve EndüstriMeslek Lisesi’nin bu yıl açılan İk-limlendirme alanında kullanılacakmalzemeler temin edilmiş veokula teslim edilmiştir.ISKAV’ın sektör firmalarıyla işbirliğikapsamında Arçelik LG ve Form Şir-

ketler Grubu eğitimde ihtiyaç duyulanklima setleri, kompresörler, evaporatör-ler, kondanserler, fanlar ve muhtelif tesi-sat elemanlarını okula hibe ettiler. Sektörfirmaları okullarımıza eğitim malzemesi

göndermeye devam ediyor. İklimlen-dirme ve Soğutma alanında öğrenci ye-tiştiren okullarımızdan Balıkesir MeslekYüksekokulu, Samandıra Teknik ve En-düstri Meslek Lisesi ile Sefaköy İsmetAktar Teknik ve Endüstri Meslek Lisele-rine de eğitimde kullanılacak klima ci-hazları hediye edildi. ISKAV Eğitim veLaboratuvar Komisyonu, çalışmalarındaeğitimcilerin eğitimi ve teknik ekipmantemini yoluyla okullarda eğitim kalite-sinin arttırılmasına katkıda bulunuyor.

Sektörden okullara teknik destek ISKAV ve sektör derneklerinin katkılarıyla büyüyor

k ı s a - k ı s a

18 Termo Klima Şubat 2011

Page 23: Termo Klima Şubat 2011
Page 24: Termo Klima Şubat 2011

Baca İmalatçıları ve Uygulayıcıları Derneği1. Olağanüstü Genel Kurulunu 29 Ocak2011 tarihinde yapıldı. Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Yö-netim Kurulu Başkanı Ergün Gök, konuşma-sında geçen yıldan bu yana BACADERolarak kurumsallaşma çalışmalarını tamam-ladıklarını, eğitim alt yapısını tamamlayarakbacacı eğitimleri konusunda ilk eğitimlerigerçekleştirdiklerini, sektörde iş birliği içindeoldukları kurum ve kuruluşlar ile ortak ça-lışmalar yapıldığı ifade etti. 2011 yılında dabu çalışmaların hız kesmeden devam ede-ceğini, eğitimlerin artırılacağını ve yaygınlaş-tırılacağını ifade eden Gök, üyelerin bundansonra da desteklerinin artarak devam etme-sini temenni ettiğini belirtti. Yönetim Kurulu Başkanı Ergün GÖK’ünardından Bacader Yönetim Kurulunun da-vetlisi olarak toplantıya katılan GAZMER

Genel Müdürü Mustafa Ali Akman’da ko-nuşmasında iç tesisat güvenliğinin öne-mine dikkat çekerek, iç tesisat güvenliğininen önemli hususunun baca olduğunu vebaca konusunda yapılan çalışmalara büyükönem verdiklerini belirtti. Konuşmasına Ba-cader’in faaliyetlerine bugüne kadar hepdestek olduklarını desteklerinin bundansonra da artarak devam edeceğini belirtenAkman, Gazmer Ürün Belgelendirme sü-recinde de bacalar konusunda işbirliği ya-pacaklarını belirtti. Açılış konuşmalarının

ardından toplantının devamında 2010 yılıfaaliyet sunumu ve mali bütçe sunumlarıyapılarak ibra edildi. Toplantının sonundaBacader’in yeni üyeleri olan üretici sınıfındaMitanox Baca, Promek Baca ve FalkenBaca firmaları ile uygulayıcı firma sınıfındaBackon Baca Sistemleri ve Era Yönetim fir-malarına ve dernek üye sınıfında Baca Sis-temleri Havalandırma ve Mutfak YağlıKanalları Temizleyicileri Derneği TÜBA-DER’e üyelik sertifikaları takdim edildi.

k ı s a - k ı s a

20 Termo Klima Şubat 2011

Alarko Carrier, HVAC sektörüne verdiğieğitim desteğini, “Isıtma SistemlerindeKullanılan Islak Rotorlu SirkülasyonPompaları” semineriyle sürdürdü.

Alarko Carrier, Türk Tesisat MühendisleriDerneği (TTMD) Kocaeli İl Temsilciliği veMakina Mühendisleri Odası Kocaeli Şu-besi işbirliği ile HVAC sektörüne özel bireğitim düzenledi. “Isıtma SistemlerindeKullanılan Islak Rotorlu SirkülasyonPompaları” konulu teknik eğitim, AlarkoCarrier Su Basınçlandırma SistemleriÜrün Yöneticisi Cüneyt Bulca tarafındanverildi.3 Aşamalı olarak planlanan eğitimin ilkbölümünde katılımcılara, ıslak rotorlusirkülasyon pompaları ile ilgili teorik ve

yapısal bilgiler aktarıldı. İkinci bölü-münde seçim esaslarının anlatıldığı veuygulamalı örneklerin verildiği eğitim,yeni enerji yasası ve mevcut binalarınyeni sistemlere adaptasyonu konularınınişlendiği üçüncü bölüm ile son buldu. 28 Ocak 2011 Cuma günü Kocaeli Ma-kina Mühendisleri Odası eğitim salo-nunda gerçekleştirilen eğitime, bölgedefaaliyet gösteren özel ve resmi kurum-larda çalışan 42 mühendis ve teknikpersonel katıldı.

Alarko Carrier’dan HVAC sektörüne özel eğitim

BACADER 1. OlağanüstüGenel Kurulu yapıldı

Ariston Thermo Group yerel bilgilendirme toplantılarına devam ediyorIsıtma alanındaki ürün gamını her gün çe-şitlendirerek Türkiye pazarındaki gücünüarttıran Ariston Thermo Group Türkiye ge-nelinde yaygınlaştırdığı bilgilendirme top-lantılarının 3. yılına Denizli ili ile başlayaraksektör firmaları ile 27 Ocak ‘ta DenizliAnemon Otel’de biraraya geldi. Ariston Thermo Group 2011 yılında Tür-kiye genelinde yeni dogalgaz gelen illereöncelik verilerek toplam 22 ilde bilgilen-dirme toplantısı düzenleyecek. AristonThermo Group Bilgilendirme toplantı-sında ayrıca 2010 yılı ısı sektörü hakkındagenel değerlendirme, 2011 satış hedef-leri, pazarlama stratejisi, yeni ürünler ve

Ariston Thermo Group’un taahhütçü ba-yilerine özel “My Team Kurulumcular Ku-lübü” hakkında da detaylı bilgiler verildi.

ARİSTON THERMO GROUP’TAN TEMİZENERJİYE BÜYÜK YATIRIMYenilenebilir enerji kaynaklarının geliş-mesi ve tercih edilebilmesi için Ar-Ge ça-lışmaları yapan Ariston Thermo Group,İtalya’nın Marche bölgesinde güneşenerji sistemleri üretim tesisi kurarak üre-tim kapasitesini genişletti. Ayrıca Isı pompalı ürünlere büyük yatırımyapan grup, Nuos ısı pompalı su ısıtıcısı-nın 80-100-200 ve 250 lt (güneş enerjisi

ile uyumlu) kapasitelerinden sonra bu yılda farklı ürünlerini piyasaya sunmaya ha-zırlanıyor. Ariston Türkiye pazarında ter-mosifon, kombi, yoğuşmalı kazan, güneşenerjisi ve ısı pompalı termosifon ürünleriile yeralıyor.

Page 25: Termo Klima Şubat 2011
Page 26: Termo Klima Şubat 2011

06.Aralık.2010 tarihinde faaliyete geçenHSK Middle East Dubai ofisi, ilk satışınıDuba’inin önemli otelleri arasında yeralan Al-Nasr International Oteline yaptı.Yenilenmekte olan Otel’in havalandırma-sında HSK markalı Flexline Klima Santral-leri ile fancoil cihazları tercih edildi. HSK’nın Eurovent’ten (AHU-00-06-026)onaylı birinci sınıf Klima Santrali Flexline, ısıköprüsüz olma özelliğini taşımaktadır. Pa-neller 50 mm kalınlığında taş yünü izo-lasyonlu olup yüksek gövde filtresızdırmazlıkları sağlanmıştır. Filtrelerekolay servis verilmesi ve üst düzeyde sız-dırmazlık sağlanması için yeni filtre kasetdizaynı yapılmıştır. Kullanım yerine ve ihti-

yaca bağlı olarak farklı tip ve ölçü-lerde filtre (panel filtre, metalik filtre,torba filtre, rijit tip filtre, aktif karbonfiltre, hepa vs.) kullanılmaktadır. Sant-rallerde 1 mm panel sac kalınlığı ve30*30 ölçülerinde 2 mm et kalınlığındagalvaniz kutu profiller kullanılmaktadır.Flexline’da tüm radyal fan tipleri kullanıl-makla beraber, frekans konvertörü isteğebağlı olarak kullanılmaktadır. Estetik tasa-rıma sahip HSK Fancoil cihazları, hafifgövde yapısı ile iç ortamlarda montaj ko-laylığı sağlamaktadır. Fancoil cihazlarınıntüm yüzeyleri izolelidir ve RoHS yönetme-liğine uygun olarak üretilmektedir. Ayrıcaözel olarak tasarlanmış airfoil fanlarla sessiz

çalışma (33dB – 48dB Lp orta devir) özelli-ğine, kolay sökülebilir ve yıkanabilir uzunömürlü filtreye, yüksek verimli, hidrofilikkaplamalı dairesel ısı eşanjörüne sahiptir. 4devir seçeneği ile sessiz fakat güçlü havadağıtımı yapabilen fancoillerin, dikdörtgenveya yuvarlak kanal bağlantıları ile diğermahalleri de şartlandırma olanağı bulun-maktadır.

Ferroli, İstanbul İtalyan Başkonsolosluğu’nun ısıtma sistemlerini yeniledi!Türkiye’de 20 yılını dolduran Ferroli, İtal-yan Başkonsolosluğu’nun ısıtma sistem-lerinin yenilenmesine sponsor oldu.Isıtma ve soğutma sistemlerinin uzmanmarkası Ferroli, konsolosluğa ilk olarak1993’de ısıtma sistemi kurmuştu. 18 yılboyunca Türkiye’deki İtalyan elçilerini ısı-tan Ferroli, şimdi son teknolojili sistem çö-zümleriyle aynı sıcaklığı devam ettirecek. Venedik Sarayı binası, Başkonsoloslukbinası, Başkonsolos konutu ve okul bi-nasıyla toplam dört ayrı bölümden olu-şan ve her bölümü birbirinden bağımsızolarak ısıtılan konsolosluk komplek-sinde; Ferroli Türkiye tarafından arma-ğan edilen 4 adet yoğuşmalı yer tipikazan Energy Tob B 160 ve bir adet degüneş enerji sistemleri ile tam entegreliEconcept 51 A duvar tipi yoğuşmalıkazan kullanıldı. Yüzde 17’ye varanilave tasarruflu ürünlerin kullanıldığı ve

yaklaşık 2 ayda tamamlanan yenile-meyle konsolosluğa ait ısıtma sistemle-rinin tamamının modernizasyonunugerçekleştirildi. Yapılan çalışmaların ardından, FerroliTürkiye’ye gönderdiği mektupta; Ferro-li’nin teknoloji kapasitesiyle örnek birbaşarı modeli olduğunun altını çizen İs-tanbul İtalyan Başkonsolosu GianlucaAlberini, “Ferroli, Türkiye ve İtalya ara-sında var olan ticari ilişkiler ve işbirliği-nin daha da yüksek bir seviyeyeulaşmasına katkıda bulunmuştur” diye-rek teşekkürlerini iletti.

k ı s a - k ı s a

22 Termo Klima Şubat 2011

Dubai’nin ünlü “Al-Nasr International Oteli”nin havalandırmasında HSK markası tercih edildi

Galatasaray Türk Tele-kom Arena Stadı’nda

Üntes tercih edildi15 Ocak tarihinde Seyrantepe’de açılışıyapılan Türkiye’nin en üst düzeyde tek-nolojik donanımına sahip stadında Üntesklima ve havalandırma ürünleri tercihedildi. Seyrantepe Stadı, uzmanlar tara-fından Almanya’da projelendirildi vekomple mekanik tesisatını AK Mühendis-lik üstlendi. Stadın saha dışındaki oturumalanı yaklaşık 43.000 m2 dir. 52.000 kişikapasiteli tribünlerin dışında tesiste ay-rıca, 150 suit, VIP lounge’ları, stadyum

yönetimi, member’s club, müze, fanshop, restoran ve food-court işlevleri içe-ren 2 kat bulunuyor. Türk Telekom ArenaStadı’nın klima ve havalandırma ihtiyacıiçin farklı kapasite ve tiplerde tamamıÜntes fabrikalarında üretilen yaklaşık 550adet fan coil, toplam 550.000 m3/h lik 35adet klima ve havalandırma santrali ay-rıca 45 adet hücreli aspiratör ve ısı gerikazanım cihazları kullanıldı.

Bosch Isı Sis-temleri, yenikombi almak yada kombisinideğiştirmek is-teyenleri kaçırıl-mayacak birkampanya ilebuluşturuyor.31 Mart 2011tarihine kadardevam edecek

olan kampanyada Bosch kombiler Bonuskart sahiplerine 36 taksit fırsatı ile sunu-luyor. Bosch markalı bütün kombi mo-dellerini kapsayan kampanya da Boschyoğuşmalı kombiler 60 TL’den başlayantaksitlerle tüketiciyle buluşuyor. İleri teknolojisi ile dikkat çeken Boschyoğuşmalı kombiler uzun ömrünün yanısıra daha fazla enerji tasarrufu sunuyor.Bosch’un yeni nesil yoğuşmalı kombileriçevreye duyarlı özellikleri ile ön plana çı-karken yüksek verimleri sayesinde tüke-ticinin yakıt faturalarını önemli orandahafifletiyor. Modern tasarımı ile göz dol-duran Bosch kombiler kolay kullanımözellikleri ile de büyük rahatlık sunuyor.Başta yüksek verim, doğal gaz tasarrufuve anında sıcak su sağlamak olmaküzere çok sayıda avantajı biraradasunan Bosch kombiler ileri teknolojisi ilekonfor ve kaliteyi biraraya getiriyor.Bosch Isı Sistemleri, düzenlediği kam-panyalar ile herkesin uygun fiyatlarlakombi sahibi olmasına olanak sağlıyor.

Bosch Isı Sistemleri’nden çok avantajlı

kombi kampanyası…

Page 27: Termo Klima Şubat 2011
Page 28: Termo Klima Şubat 2011

Kaliteli üretim, yönetim ve hizmet stratejisiyle hareket edenODE Yalıtım, global marka olma vizyonu doğrultusunda,kurulduğu günden bu yana kalite belgelerine ve test rapor-larına 500.000 TL yatırım yaptı.Çok aşamalı testlerden geçerek yurt içinde ve uluslararasıalanda geçerli olan birçok kalite belgesine sahip olan ODEYalıtım, kalite standartlarını daha da ileri seviyelere ulaştı-rarak hem daha iyi hizmet sunuyor, hem de rakiplerinin açıkara önüne geçiyor. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tuttuklarını vurgu-layan ODE Yalıtım Genel Müdürü Bülent Çolak, “Kuruldu-ğumuz günden bu yana aldığımız belgeler ile uluslararasıstandartta hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Global pazardaetkin, dünya rekabetine uyumlu ve proaktif bir kuruluş olmakamacıyla kaliteye yatırım yapıyoruz. Bir yandan kaliteli vegüvenli ürün yapısını sürekli geliştiren ve destekleyen tek-nolojilere yatırım yaparken, diğer yandan yenilikçi ve küreseltrendlere uyan ürünler ve hizmetler ile koşulsuz müşterimemnuniyetini sağlamayı hedefliyoruz.”dedi.

Ode Yalıtım’dan kaliteye yatırım

k ı s a - k ı s a

24 Termo Klima Şubat 2011

Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörü-nün öncülerinden Airfel’in Japon devi Mit-subishi Heavy Industries Bayileri, bu kez de28 Kasım- 4 Aralık tarihleri arasında Uzak-doğu seyahatinde buluştu. Airfel’in geçti-ğimiz yıl MHI firması ile yapmış olduğuanlaşma çerçevesinde bayi ağını hızla güç-lendirmeye devam eden Airfel, yoğungeçen bir yılın ardından MHI bayileri için iş

ve tatilin başarıyla bir araya getirildiğiUzakdoğu seyahatini gerçekleştirdi.Bayiler, Uzakdoğu’nun en ilginç seyahatyerleri arasında gösterilen Bangkok ve Pat-taya’da bölgenin güzel noktalarını, tapı-naklarını, tropikal doğal güzelliğini ve kentdokusunu unutulmayacak anlarla dolu birprogram eşliğinde birlikte keşfettiler veyepyeni kültürlerle tanışma fırsatı buldular.Altın Buda Tapınağı, Yatan Buda, MermerTapınak, eşsiz rengiyle dünyanın en güzelyerlerinden biri olan Mercan adaları, otan-tik Nong Nooch Köyü, ziyaret edilenönemli merkezler arasındaydı.Seyahat sırasında bayiler ayrıca, en sonteknolojilerle donatılmış dünya standart-larında MHI fabrikasını gezip ürünlerle il-gili detaylı bilgiler aldılar.Katılımcılar, seyahat ile ilgili olarak; MHIve Airfel markasının başarılı bir işbirliği ile

Türkiye çapında giderek yaygınlaştığınısöylediler. Yoğun geçen bir yılın ardındanbu seyahatin yeni yıl için önemli bir mo-tivasyon olduğunu, aynı zamanda fabrikagezisi ile MHI ürünlerinin Ar-Ge süreçlerive teknolojileri ile ilgili de faydalı bilgileredindiklerini belirttiler. MHI Bireysel Sistemler Satış MüdürüTaner Özdoğan MHI bayileri ile ilgili yap-mış olduğu değerlendirmede; “Türkiyegenelinde tek kurumsal kimlikle açılışla-rını gerçekleştirdiğimiz MHI bayilerimizle,bayi ağımızı giderek güçlendiriyoruz.Bugün 39 olan MHI bayi sayımızı 2011yılı sonuna kadar 60’a çıkarmayı hedefli-yoruz. Başarılı çalışmalarımızla MHI’indünyadaki en önemli partneri haline gel-dik. Endüstrinin en tasarruflu ve çevreyeduyarlı MHI klimalarını Airfel güvence-siyle tüketicilerle buluşuyor” dedi.

Airfel MHI bayileri Uzakdoğu seyahati ile yeni yıl için enerji depoladı

İstanbul Uygulamalı Gaz ve Enerji Teknolojileri AraştırmaMühendislik A.Ş (UGETAM) İle Yıldız Teknik Üniversitesi(Y.T.Ü.) protokol kapsamında; Bina Enerji Yöneticisi SertifikaProgramı (BEY) Eğitimlerine katılan ve Elektrik İşleri Etütİdare (EİE)’sinde yapılan sınavda başarılı olan kursiyerleresertifikaları törenle verildi.UGETAM-Kurtköy tesislerinde düzenlenen törende ilk konuş-mayı yapan UGETAM Genel Müdürü Serkan Keleşer; UGE-TAM’ ın doğal gaz ve enerji sektöründe ki gelişmeleriyakından takip edip ve sektörde öncü bir kuruluş olduğunuvurgulayarak, bu kapsamda Yıldız Teknik Üniversitesi ile ger-çekleştirilen bu eğitimlerin ülkemize faydalı olduğunu, ülkeolarak enerji ihtiyacımızın çoğunluğunu yurt dışından ithal et-tiğimizi ve bu nedenle de enerjimizin en verimli şekilde kul-lanılmasının önemine dikkat çekti. BEY Eğitimlerinin, 2011yılında da hız kesmeden devam edeceğini, Yalova Üniversitesiile yapılan protokole benzer bir çalışmanın daha Malatyaİnönü Üniversitesi ile yapılacağının da bilgisini verdi.UGETAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Ümit Doğay Arınç;yıllar önce gerekliliğine inandıkları, enerji verimliliği konu-sunda meydana gelen bu gelişmelerin olmasından dolayıduyduğu memnuniyeti dile getirerek, UGETAM’ ın, yerli ya-bancı birçok kuruma örnek olduğunu ifade etti. UGETAM’ ınbu konuda sektörde ki önderliğine devam edeceğini söyledi.Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Kın-cay; UGETAM ile beraber gerçekleştirdikleri bu eğitimlerdenduyduğu memnuniyeti dile getirerek, ortaklaşa yaptıklarıbu eğitimlerin çok faydalı olduğunu belirterek, bu tür eği-timlerin devam etmesinin önemine vurguda bulundu. Konuşmaların ardından, UGETAM ve EİE’ de tarafından ya-pılan, BEY Eğitim Sertifika Programını başarıyla tamamla-yan kursiyerlere; UGETAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Ümit Doğay Arınç, UGETAM Genel Müdürü Serkan Keleşerve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. OlcayKıncay tarafından sertifikalar takdim edildi.

Bina Enerji Yöneticisi Sertifikaları, UGETAM’da yapılan bir törenle

sahiplerine verildi

Page 29: Termo Klima Şubat 2011
Page 30: Termo Klima Şubat 2011

Binalarda Enerji Performansı Yönetme-liği’nin yürürlüğe girmesiyle YoğuşmalıKaskad Sistemler büyük önem kazanıyor.Merkezi sistem uygulamaları için idealçözüm sunan Buderus Kaskad Sistemler;toplam kullanım alanı 2000 m²’yi geçenbinalarda düşük yakıt tüketimi ile tasarrufsağlıyor.Buderus yoğuşmalı kaskad sistemler;çoklu kazan kullanımı sayesinde de ye-dekleme ihtiyacını ortadan kaldırıyor.Mevcut kazan dairelerinde dönüşüm ve

yenileme sırasında kolay taşınabilme vekurulum imkanı sunan Buderus KaskadSistemler, değişen ısıtma gereksinimineuyum sağlayarak, kısmi yükteki veriminartması gibi farklı avantajlar sunuyor. Yo-ğuşmalı Kaskad sistemin bu avantajllarıbirçok uygulamada tercih edilme sebebioluyor ve bu sistemler aynı zamanda yo-ğuşmalı kazanların sahip olduğu tümteknolojik avantajları da beraberinde ge-tiriyor.Her kazanın kendi içerisinde kapasitesiniayarlayabilme özelliği ve kaskad sistemioluşturan kazanların ihtiyaca göre sıra iledevreye girebilmesi ile tam bir kapasitekontrolü sağlanabiliyor. İhtiyaç azaldı-ğında kazanlar teker teker devreden çı-karak, yakıt ekonomisine de katkıdabulunuyor.Yer gereksinimini azaltan, kolaylık sağla-yan baca tasarım opsiyonları ile hemkolay kurulum hem de kolay işletme im-kanı sunan Buderus yoğuşmalı kazanlar,

yer seçiminde esneklik aynı zamandamontajda zaman tasarrufu sağlıyor.Çok daireli apartmanlarda ve orta ölçekliısıtma tesislerinde kullanımları gün geç-tikçe artan Buderus duvar tipi yoğuşmalıkazanlar kolay ulaşılabilir iç yapısı ilebakım ve servis kolaylığı sunarken öndenaçılan kapısı sayesinde sağdan ve soldansıfır montaj yapılabilme özelliğine de sa-hipler. Buderus yoğuşmalı kazanlar, daralanlarda montajı kolaylaştıran bu özelliğisayesinde kaskad uygulamalarda esnek-lik, mekanda da yer tasarrufu sağlıyorlar. Tek kazanda 100kW, kaskad sistemde ise2.500 kW kapasiteye ulaşılarak, yoğuş-malı kazanların avantajlarından büyükkapasiteli sistemlerde de yararlanılmasısağlanıyor.280 yıllık tecrübeye sahip Buderus’un enüstün teknolojiyi kullanabilme özelliği vegüvenilirliği altında üretilen yoğuşmalıkazanlar, Avrupa’da 29 yıldır Türkiye’deise 15 yıldır kullanılıyor.

Toplam kullanım alanı 2000 m²’yi geçen binalarda Buderus YoğuşmalıKaskad Sistemler büyük kolaylık ve enerji tasarrufu sağlıyor

k ı s a - k ı s a

26 Termo Klima Şubat 2011

Vitra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıtarafından düzenlenen 11. SanayideEnerji Verimliliği Proje Yarışması’nda, suharcamadan hijyen sağlayan “susuz pisu-var” projesiyle ikincilik ödülüne layık gö-rüldü. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri GrubuPazarlama Direktörü Berna Erbilek,“Enerji Verimli Ürün” kategorisinde veri-len ödülü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-kanı Taner Yıldız’dan aldı.

Berna Erbilek, “Üretirken, tasarlarken veyönetirken enerji kaynaklarını koruma so-rumluluğunun bilincinde bir kuruluş ola-rak, amacımız, gelecek kuşaklarayaşanabilir mavi bir gezegen bırakmak.Su tasarrufu, Vitra’nın sunduğu komplebanyo çözümlerinin çok önemli bir un-suru. Çözümlerin sürdürülebilir olmasıiçin, toplu kullanım alanları ve konutlar-daki su tüketimini azaltmaya yönelik

araştırmalar yapıyor, sertifikalı ürünler su-nuyoruz. Bu çalışma ve araştırmaların so-nucunda geliştirilen susuz pisuvarprojesiyle ödül almaktan mutluluk duyu-yoruz.” dedi.

Vitra’nın Susuz PisuvarıVitra, su kullanımını sıfıra indiren bir pi-suvar geliştirdi. Kullanım esnasında idrar,pisuvarın içine yerleştirilen kartuşta bulu-nan özel sıvıdan geçerek kanalizasyonsistemine gidiyor. Bu özel sıvı, kanalizas-yon sistemindeki kötü kokuların banyoortamına dağılmasını engelleyerek hemhijyeni sağlıyor, hem de diğer pisuvarlaraoranla koku giderici özelliği nedeniylebanyoda konforu artırıyor. Daha daönemlisi susuz pisuvar,su tasarrufuna önemlibir katkı sağlıyor.Günde 100 kerekullanılan standartbir pisuvar ayda 12ton, yılda 144 tonsu harcarken, Vitratarafından geliştiri-len susuz pisuvardasu tüketimi tamamensıfırlanıyor.

Vitra’nın Susuz Pisuvar’ına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ödül

Page 31: Termo Klima Şubat 2011
Page 32: Termo Klima Şubat 2011

Gedik Kaynak, bugüne kadar ülkemizdeüretilmeyen ve toz altı kaynak teknolojisiile üretim yapan tüm sektörlerin ihtiyacıolan ‘Tozaltı Kaynak Tozu’ nu Türkiye’deilk kez üreten firma oldu. 2010 Kasım ayıbaşında test aşamasını bitiren yeni tozüretim hattı sayesinde şimdiye kadar yurtdışından getirilen kaynak tozları, artıkGedik tesislerinde ‘GeKa Flux’ markasıylaüretilecek. Yurt dışına bağımlılığı azalta-cak bu yeni yatırım, ülke ekonomisine dekatkı sağlayacak.Gedik Kaynak Genel Müdürü Edib Sara-

coğlu konu ile ilgili olarak ‘Toz-altı kaynak tekniğinde tozaltıkaynak telleri ve tozları, tel-tozkombinasyonu şeklinde kulla-nılmaktadır. Bu kombinasyon sı-rasında ana metala uygun ilavemetalin hem kimyasal kompo-

zisyon açısından hem de istenen mekanikdeğerler açısından elde edilecek sonuçlarıson derece önemlidir ve sürekli üretici fir-manın sorumluluğunda olmak zorunda-dır. Gedik olarak Türkiye’de ilk kez tümkullanıcıların her türlü taleplerine karşılıkverecek şekilde tozaltı kaynak tozu üre-tim hattımızı yapılandırdık’ dedi.Gedik Kaynak yeni üretim hattında rutil tip(alüminat rutil), bazik tip (alüminat bazikve florid bazik), mangan silikat, sert dolgutelleri ve paslanmaz tozaltı telleri için tozaltıkaynak tozu üretiyor. Ayrıca ARGE çalışma-

larıyla müşterilerin farklı istekleri doğrultu-sunda yeni ürünlerin geliştirilmesiyle ürünçeşitliliği her geçen gün artıyor.

İhracat da hedefleniyor5000 ton/ yıl kapasite ile üretime başla-yan tozaltı kaynak tozu üretim hattının kap-asitesinin ilerleyen dönemde üç katınaçıkarılması, böylelikle hem iç piyasanın tale-binin karşılanması hem de ilk yerli üretimtozaltı kaynak tozunun ihraç edilmesi plan-lanıyor. Bu yatırımla birlikte Gedik Kaynak’ınbir dünya markası olma vizyonu doğrultu-sunda müşterilerine komple çözümler üret-mek konusunda önemli bir adım dahaattığını belirten Edib Saracoğlu, projeninbaşarıya ulaşmasında ARGE bölümünündesteğinin yanı sıra şirketin kalite yapılan-masının ve üstün üretim teknolojisininbüyük katkıları olduğunu söyledi.

Gedik ilk yerli üretim toz altı kaynak tozunu piyasaya sundu

k ı s a - k ı s a

28 Termo Klima Şubat 2011

PFI Ortadoğu soğuk odalara bir kanat daha açıyor…

PFI Ortadoğu ürün gamında bulunantüm modellerinin çift kanatlı versiyon-larını yeni yılda müşterilerinin beğeni-sine sundu.Adana Hacı Sabancı Sanayi Bölgesi’ndeikinci yılını doldurmak üzere olan PFIOrtadoğu, soğuk oda kapıları alanın-daki faaliyetlerine, ürün yelpazesineyeni ürünler katarak devam ediyor.İtalya’ da 15 yıldır soğuk oda kapılarıüreten PFI S.r.l. ve modüler konteynerve prefabrike yapılar konusunda uzmanCon-imex firmasının ortaklığıyla kurul-muş olan PFI Ortadoğu, 2011 yılına üçyeni modelle giriyor. PFI Ortadoğu'nunçift kanatlı sürgülü, menteşeli ve serviskapıları yeni yılda depolardaki yerlerinialacak.Tam Yalıtımlı Çift Kanatlı Sürgülü Ka-pılar: İnşaat yapısının ve mevcut yapınıntaşıyıcı kolonlarının değiştirilemediği,farklı tasarım uygulamalarının gerçek-leştirildiği veya yeni tasarım bir sistemdeçeşitli kısıtlardan dolayı başka alternati-fin olmadığı geçişlerde kullanılır. Bu tarzgeçişlerde daha önceden hızlı PVC veyasarmal branda kapılar kullanılırken yalı-tım değerlerinin düşük olmasından do-layı ısı kaybı meydana geliyor vedolayısıyla maliyetler de yüksek düzey-lerde oluyordu. Tam yalıtımlı çift kanatlı

sürgülü kapıla-rımız işte tambu noktadas e k t ö r ü nönemli bir ihti-yacını karşıla-maktadır. Ayrıca, çok büyük enlerdekapıların sürekli açılıp kapanması,zaman içerisinde taşıyıcı sistemler olanpanel dengelerini bozmakta, ray profilve birleşim detayları ağırlık problemlerinedeniyle hızla yıpranmaktadır. Büyükenlerde kapı gerektiren geçişlerin, kul-lanım kolaylığı ve uzun ürün ömrü iti-bariyle çift kanatlı sürgülü olaraktasarlanmaları uygun olacaktır. Tam Yalıtımlı Menteşeli Kapılar:Genel olarak revizyon projelerde tercihedilir. Yeni tasarımlarda ise mevcut ge-çişin genellikle manüel gerçekleştirildiğive/fakat gerekli görüldüğü zamanlardaforklift / transpalet kullanımına da ola-nak veren bir tasarımdır. Özelliklemekan ve maliyet kısıtlarının öne çıktığırevizyon ve yeni tasarımlarda kullanıcı-ların ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Tasa-rım veya revizyonu yapılacak tesislerdede giyotin sürgülü kapıların kullanıla-mayacağı, yükseklik limiti olan geçiş-lerde rahatlıkla ikame ürün olarakkullanılabilirler.

Çift Kanatlı Servis Kapıları: Aktif ka-nadı ile günlük personel geçişinin sağ-landığı ve gerekli görüldüğünde pasifkanadın da kullanıma açılarak makineve teçhizat değişiminin kolaylıkla yapı-labilmesine olanak sağlayan bir ürün-dür. Çift kanatlı servis kapıları, tüm PFIOrtadoğu kapılarında olduğu gibi çokyüksek hijyen değerleri sayesinde, diğerahşap, metal veya PVC kapılar yerine,gıda güvenliğinin üst düzey olduğu te-sislerde güvenle kullanılabilir.

PFI ORTADOĞU MÜŞTERİLERİNİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEK Güçlü teknik kadrosu ve Ar-Ge yatırım-larına verdiği önemle PFI Ortadoğu,soğuk depolarının kapı çözümlerindeteknik yeterliliğe çok kısa sürede ulaştı.Ekonomi, şıklık ve dayanıklılığın adresiolan PFI Ortadoğu gelecek yıllarda dayeni ürünlerle müşterilerinin yanında ol-maya devam edecek.

Page 33: Termo Klima Şubat 2011
Page 34: Termo Klima Şubat 2011
Page 35: Termo Klima Şubat 2011
Page 36: Termo Klima Şubat 2011

2010 yılında inşaat sektörü, üretici ba-zında parlak bir görünüm sergilemiştir.Yatırım projelerine devam edilmiş, üretimhızla artmıştır. Bununla birlikte gayrimen-kul satışlarının aynı düzeyde seyretmediğigörülmüştür. Burada daha önceki İMSADAylık Raporları’nda belirtildiği üzere yatı-rımcının mevcut koşulların en uygun ko-şullar olduğuna henüz inanmaması etkiliolmuştur. Borsa ve faizin mevcut seviyelernedeniyle cazibesini yitirmesi yatırımcıla-rın odaklandıkları alanın gayrimenkul ol-masını sağlamıştır. Dolayısıyla oluşan builginin gayrimenkul sektöründe patlamayaratması kaçınılmazdır. Bununla birliktesatıcıların da bu fırsatı görerek fiyatlamayaptıkları ve gayrimenkul piyasasında çokmiktarda ‘tok satıcının’ bulunduğu görül-mektedir. Dolayısıyla piyasanın denge fi-yatının oluşum süreci gecikmektedir. Bunedenle piyasanın şu anda istenen verimisağlamadığı görülmektedir. Bu durum göz önünde bulundurularak

2010 yılında inşaat sektöründe yaşananyüksek büyüme bu açıdan değerlendiril-melidir. 2008 ve 2009 yılında daralansektör, talep potansiyelini görerek hare-kete geçmiş 2010 yılını yatırım için kul-lanmıştır. Bu yatırımların kalıcı bir gelişimgöstermesi için 2011 yılında talebin ha-rekete geçirilmesi gerekmektedir. Aksidurumda biriken stokların bir sonucu ola-rak 2011 yılında inşaat sektöründe yatı-rımların yavaşladığı görülebilecektir.Bunun doğal uzantısı olarak sektördeivme kaybı beraberinde gelebilecektir. Bu nedenle özellikle tüketici talebini ha-rekete geçirebilecek adımların 2011 yılı-nın ilk çeyreğinde atılması gerekmektedir.Türkiye’de İMSAD’ın liderliğinde inşaatmalzemeleri sanayisi bir tarafta iç pazar-daki gelişmeleri yakından izlerken, diğertaraftan ihracattaki başarının artarak sür-dürülebilmesi için hedef dış pazarlarıtakip etmektedir. İnşaat sektöründe arzve talebin sektörün her alanında etkin ve

verimli bir şekilde buluşmasının sağlan-ması içinde bulunduğumuz dönemdedaha da kritik önem taşımaktadır.

Rapordan Ayrıntılar:TÜRKİYE VE DÜNYADA GÜNDEM

İki yönlü büyüme bekleniyor IMF Baş Ekonomisti Olivier Blanchard2011 yılında dünyada gelişmiş ülkelerinyavaş, gelişmekte olan ülkelerin ise hızlıekonomik toparlanma göstereceği ikiyönlü büyümenin devam edeceğini açık-ladı. Gelişmiş ülkelerde büyüme yavaşseyredecek: Gelişmiş ülkelerde finansalsistem ağır hasar gördü. Ayrıca, piyasala-rın bankaların sağlıklılığına ilişkin güven-leri tam değil ve finansal aracılıkmekanizmaları iyi islemiyor. Buna ek ola-rak düşük tasarruf oranı ve aşırı konut ya-tırımlarının sonucu olarak gelişmişülkelerdeki zayıf ekonomik toparlanmauzun ve yavaş bir süreç izleyecek ve issiz-

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) yayınladığı detaylı aylık inşaatsektörü değerlendirme raporunda inşaat sektörünün 2010 yılı özet olarak de-ğerlendirilirken, 2011 yılında tüketici talebinin önemine dikkat çekildi.

İMSAD: 2011 yılında inşaat sektöründebüyümenin devam etmesi tüketiciye bağlı

s e k t ö r g ü n d e m i

32 Termo Klima Şubat 2011

Page 37: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r g ü n d e m i

33Termo KlimaŞubat 2011

liği azaltmada yeterli olmayacak. Geliş-mekte olan ülkeler ise iç talep kaynaklıhızlı büyümenin yarattığı artan sermayeakımları ve ekonominin aşırı ısınma riskigibi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Küreselyeniden dengelenme olmadıkça da sağ-lıklı bir iyileşme süreci yaşanmayacak: Ya-pısal reformlar ve döviz kurudüzenlemelerini de kapsayacak şekildeülke ekonomilerinin yeniden dengelen-meleri gerekiyor.

ABD geriliyor Asya yükseliyor ABD’de yılın üçüncü çeyreğinde emlak fi-yatları gecen yılın aynı dönemine göreyüzde 4.31 geriledi. Emlak fiyatları geçenyılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,41 azal-mıştı. Ülkede yılın ikinci çeyreğinde birönceki çeyreğe göre hafif bir artış kayde-den emlak fiyatları, üçüncü çeyrekte birönceki çeyreğe göre ise yüzde 1,68 geri-ledi. Asya’da bazı ülkelerde üçüncü çey-rekte emlak fiyatları, hükümetlerinspekülasyonlara karşı aldığı önlemlererağmen artmaya devam etti.

IMF’in Türkiye değerlendirmesi olumluUluslararası Para Fonu IMF, Türkiye’de buyıl büyümenin yüzde 8'in üzerinde ger-çekleşmesini beklediklerini, 2011'de bü-yümenin % 4,5 olacağını öngördü. Buyılki büyüme oranıyla kriz öncesi seviye-lerinin üzerine çıkılacağını, Türkiye’ninbunu Avrupa’da başarabilen nadir ülke-lerden biri olduğu belirtildi. Değerlendir-mede, “Makro ihtiyati politikaları, malisıkılaştırma, döviz alımlarının likiditeninçekilmesi yoluyla dengelenmesi ve bun-ların rekabet gücünü artırmaya yönelikyapısal reformlarla desteklenmesi uygunbir politika bileşimidir.” vurgusu yapıldı.Likiditenin enjekte edilmesinin yavaşlatıl-ması ve piyasadan çekilisinin artırılması-nın daha uygun likidite koşullarıyaratabileceği de belirtildi. Kredilerinkontrol altında tutulmadığı takdirde iserisklerin oluşabileceği söylendi.

Sanayi Strateji belgesi açıklandıTürkiye’nin 2011-2014 dönemine ilişkinsanayi stratejisi vizyonunu ortaya koyanbelge, Sanayi ve Ticaret Bakanı NihatErgün tarafından açıklandı. Strateji Bel-gesi’nin ortaya koyduğu temel hedef,uzun vadede Türkiye’yi orta ve yüksekteknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretimüssüne dönüştürmek... Belgede sanayi,ticaret ve hizmet sektörlerinin bir bütünolarak görüldüğünü, belgenin yatay vesektörel politika alanları üzerine kurgu-landığını belirten Ergün, “Yatırım ve İşOrtamı”, “Uluslararası Ticaret ve Yatırım-

lar”, “Beceriler ve İnsan Kaynağı”, “KO-Bİ’lerin Finansmana Erişimi”, “FirmalarınTeknolojik Gelişimi”, “Altyapı Sektörleri”,“Çevre” ve “Bölgesel Kalkınma” olmaküzere, 8 alt baslık altında topladıklarıyatay sanayi politika alanlarının, ülkeninrekabet gücünü bir bütün olarak artır-mayı hedeflediğini anlattı. Ergün, “TürkTicaret Kanunu Tasarısı’nı 2011 yılınınmart ayına kadar yasalaştırmış olacağız.Bunun ikincil mevzuatını 2012 yılının so-nuna kadar tamamlamış olacağız. Giri-şimciliğin yaygınlaşması için, girişimcileresağlanan destekler her yıl bir önceki yılagöre artırılacaktır.” dedi.

Çalışma Bakanlığından istihdam projesiÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, fi-nansmanını İşsizlik Fonu'nda biriken pa-radan sağlayacağı, yılda 200 bin kişiolmak üzere 5 yılda 1 milyon kişiyi sana-yide istihdam etmeyi planlayan bir projeyiuygulamaya koydu. 'Uzmanlaşmış Mes-lek Edindirme Merkezleri (UMEM) - Be-ceri'10' adını taşıyan projenin bugünekadarki diğer kurslardan ayrılan yanı,doğrudan sanayicinin ihtiyaç duyduğusahalarda eleman yetiştirecek olması. Ele-manların yetişeceği, kursların açılacağıyerler Çalışma Bakanlığı'nca belirlenen111 endüstri meslek lisesi ve teknik lise.İstihdamla ilgili bu büyük projenin duyu-rusu Türkiye’nin en büyük şirketlerinibünyesinde toplayan İstanbul SanayiOdası'nda yapıldı. Projenin mimarı Ça-lışma Bakanlığı bürokratları, yüzde 10 fireverse dahi 5 yılda buprojeyle 900 bin kişi-nin işbaşı yapacağıiyimserliğine sahip.

Türkiye’nin borçstoğu azalıyorDevlet Bakanı ve Baş-bakan Yardımcısı AliBabacan, petrol veenerji fiyatlarındakiartış, yüksek mik-tarda makine ve teç-hizat ithali ile yatırımharcamalarının art-ması ve Türkiye’dekiiç tüketimin hızlan-masının cari açığı ar-tırdığını belirterek,“Bu yıl sonunda cariaçığın milli gelireoranı yüzde 6’yayakın gerçekleşir.”dedi. Ekonomi Koor-dinasyon Kurulu Top-lantısı’nda yaptığı

konuşmada, 2010 gelişmelerini özetleyenBabacan, şu noktalara da değindi: “Buyılı iyi bir büyüme rakamı ile kapatacağız.Orta vadeli programda öngörülen yüzde6,8’in üzerinde bir büyümeye ulaşılacak.Türkiye pek çok ülkeden farklı olarak2010 yılında kamu açığını ve borç sto-kunu düşürdü. Tüm Avrupa bölgesindeborç soğu düşen tek ülke Türkiye.GSYİH’ya oran olarak borcu düşen tekülke. Bu yıla yüzde 45,5’le başladık, yılso-nunda yüzde 41-42 arasında bir noktadabitireceğiz. İhracat ekim ayı içerisindeaçıklanan orta vadeli programda öngörü-len hedefi az da olsa geçecek. Orta Va-deli Programımızda 2011 yılı için 127milyar dolarlık bir ihracat projeksiyonuöngördük. Bu yine bir miktar iddialı gibikulağa gelse de, bu rakamı duyduğundaBakan Çağlayan ve TİM Başkanı Büyü-kekşi’nin sırtında belki hafif bir terlemebelirtisi olsa da inşallah hep beraber çalı-şarak bunu yakalarız.”

EKONOMİDE VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SON BİR AY2010 yılında inşaat sektörü üretici ba-zında parlak bir görünüm sergilemiştir.Yatırım projelerine devam edilmiş, üretimhızla artmıştır. Bununla birlikte gayrimen-kul satışlarının aynı düzeyde seyretmediğigörülmüştür. Borsa ve faizin mevcut sevi-yeler nedeniyle cazibesini yitirmesi yatırım-cıların odaklandıkları alanın gayrimenkulolmasını sağlamıştır. Dolayısıyla oluşan builginin gayrimenkul sektöründe patlama

Page 38: Termo Klima Şubat 2011

yaratması kaçınılmazdır. Bununla birliktesatıcıların da bu fırsatı görerek fiyatlamayaptıkları ve gayrimenkul piyasasında çokmiktarda ‘tok satıcının’ bulunduğu görül-mektedir. Dolayısıyla piyasanın denge fiya-tının oluşum sureci gecikmektedir. Bunedenle piyasanın su anda istenen verimisağlamadığı görülmektedir. 2010 yılındainşaat sektöründe yaşanan yüksek bü-yüme bu acıdan değerlendirilmelidir.2008 ve 2009 yılında daralan sektör,talep potansiyelini görerek harekete geç-miş 2010 yılını yatırım için kullanmıştır. Buyatırımların kalıcı bir gelişim göstermesiiçin 2011 yılında talebin harekete geçiril-mesi gerekmektedir. Aksi durumda biri-ken stokların bir sonucu olarak 2011yılında inşaat sektöründe yatırımların ya-vaşladığı görülebilecektir.

TÜRKİYE EKONOMİSİTürkiye ekonomisinin ısınma potansiyeli artmaktadır. Bunun temel nedeni hane halkının 2010yılının son çeyreğinde tasarrufa yönelme-sinin yanı sıra para politikası faiz oranla-rının %7 seviyesinin altına çekilmesi veenflasyon oranındaki gerilemedir. Nite-kim IMF’nin Türkiye ile ilgili olarak yayın-ladığı raporda, likidite enjekteedilmesinin yavaşlatılması ve kredilerinkontrol altında tutulması gerekliliği vur-gulanmıştır. Bunun yanı sıra 2010 yılınınson ayında dolar kurunda yaşanan yük-selişin ihracata katkısı kademeli olarakekonomik faaliyetlere yansıyacaktır.

Bu noktada Merkez Bankası’nın izleye-ceği para politikası önem kazanmaktadır.Para politikasının yanı sıra 2011 Hazi-ran’ında yapılacak olan secimler önce-sinde hükümetin mali disiplinden tavizvermemesi durumunda ekonomidekikontrollü ve kademeli büyümenin ger-çekleşmesi söz konusu olabilecektir.Ancak her seçim döneminde olduğu gibiekonomik canlılığı kuvvetlendirmek içinkamu harcamalarında artış yapılmasıbütçe açığının artma riskini beraberindegetirecektir.

Sanayi verilerinde artış eğiliminin hızkestiği görülmektedir.Nitekim, 2009’un Şubat ayında -%23,48ile dip yaptıktan sonra yukarı trend izle-yen sanayi sektörü Ekim ayında 15 aylıknegatif rakamları geride bırakmış ve ilkkez pozitif bir büyüme ortaya koyarak%6,41 düzeyinde artış göstermiştir. Sa-nayicinin global krizden çıkışa temkinlibakması nedeniyle sanayi üretiminde2009 yılının Kasım ayında %2,25’lik ge-

rileme yaşanmıştır. 2009’un Aralık ayında%24,95’lik artış görülmüş, Ocak ayında%12,08’lik yükseliş kaydedilmiştir. Şubatayında %17,81’lik artısın görüldüğü sa-nayi üretiminde Mart ayında yükseliş%21,6, Nisan ayındaki ivmelenme%16,63, Mayıs ayındaki artış %15,35’eişaret etmektedir. Haziran ve Temmuz ayırakamlarındaki yükseliş %9,74 ve%8,8’de kalırken, veri, Ağustos’ta%10,98’e, Eylül ayında %10,21’e Ekimve Kasım aylarında ise sırasıyla %9,84 ve%9,10’a gelmiştir.

Sanayinin öncü göstergelerinden kap-asite kullanım oranı rakamlarında da yük-selişin hız kestiği görülmektedir. NitekimEkim ayında %75,3 düzeyine yükselenkapasite kullanım oranı Kasım ayı itiba-riyle %75,9 düzeyine yükselmiştir, sonolarak Aralık ayında %75,6 seviyesinegerilemiştir. Daha önceden de ortaya koy-duğumuz üzere kapasite kullanımı inşaatsektörü için iki acıdan değerlendirilmeli-dir. İlk olarak kapasite kullanımındakiartış, sanayi üretiminde artışa işaret et-mektedir. İnşaat malzemesi sanayisininüretim düzeyi de bu rakamın içindedir.İkinci olarak ise kapasite kullanımınınyüksek seviyelere ulaşması, yeni yatırım-ların dolayısıyla inşaat sektörünün hare-ketlenmesine neden olabilecek birunsurdur. Dolayısıyla bu orandaki artısınhız kesmesi sektörün bekleyişe geçmesinyali olarak görülmelidir.

İhracat verilerinde ise aylık bazdaki ra-kamda son 12 aylık ortalama 9,24 milyardolar düzeyinde oluşmaktadır. Aralıkayındaki 9,44 milyar dolarlık veri, bu dü-zeyin biraz üzerinde oluşmuştur. FakatKasım ayına göre ciddi bir düşüş gözlen-mektedir. Mevsimsel etkiler nedeniyle ti-caretin hız kesmesi bunda etkili olmuştur.Nitekim Noel tatili nedeniyle hem üretimhem de satış hacimlerindeki düşüş ihra-cat rakamını olumsuz yönde etkilemiştir.Ülke bazında ihracat tablosu incelendi-ğinde ise Avrupa ülkeleri ile yapılan ihra-cat düzeyindeki artış dikkati çekmektedir.Bununla birlikte komsu ticaretinin güçle-niyor olması olumlu bir gelişme olarak ih-racata yansımıştır. Özellikle global ölçektetartışmalara konu olan İran ile ihracattameydana gelen %48’lik artış olumlu birunsur olarak dikkate alınmalıdır.

Diğer yandan issizlik oranında son açık-lanan rakamlar olumlu havanın dağıldı-ğını göstermektedir. Nitekim Ağustosayında %11,4 düzeyine kadar yükselen

issizlik oranları Eylül ayında %11,3 ile birönceki aya yakın gerçekleşmiştir. Özellikle2009 yılının Nisan ayından bu yana işsiz-lik oranında yaşanan seyir incelendiğindebu artışın işsizlik oranlarında önemli birsapma yaratmayacağı görülebilir. NitekimNisan ayı issizlik oranının %14,9 düze-yinde oluşmasının ardından bu rakamMayıs ayında %13,6 düzeyine, Haziran’daise %13 seviyesine gerilemiştir. Temmuzayında oran %12,8’lere kadar düşmüştür.Ancak Ağustos ayında yaz etkisiyle de%13,4 düzeyine çıkılmıştır. Eylül ayındayine %13,4 düzeyinde oluşan issizlik oranıEkim ayında ancak %13 seviyesine gerile-yebilmiştir. Kasım ayında ise issizlik oranıyeniden %13,1 düzeyine çıkmıştır. Aralıkayında issizlik oranı %13,5 oranına geri-lemiş gibi görünse de Ocak ayında bu oran1 puanlık artışla %14,5 düzeyine çıkmıştır.Bu yıla %14,5 ile giren issizlik oranlarıTemmuz’a kadar 7 ayda 4 puanlık düşüşkaydettikten sonra Eylül ayında 1 puanlıkartış yasamıştır.

TÜRKİYE İNŞAAT SEKTÖRÜ2010 yılında inşaat sektörü üretici ba-zında parlak bir görünüm sergilemiştir.Yatırım projelerine devam edilmiş, üretimhızla artmıştır. Bununla birlikte gayrimen-kul satışlarının aynı düzeyde seyretmediğigörülmüştür. Burada daha önceki rapor-larımızda belirttiğimiz üzere yatırımcınınmevcut koşulların en uygun koşullar ol-duğuna henüz inanmaması etkili olmuş-tur. Borsa ve faizin mevcut seviyelernedeniyle cazibesini yitirmesi yatırımcıla-rın odaklandıkları alanın gayrimenkul ol-masını sağlamıştır. Dolayısıyla oluşan builginin gayrimenkul sektöründe patlamayaratması kaçınılmazdır. Bununla birliktesatıcıların da bu fırsatı görerek fiyatlamayaptıkları ve gayrimenkul piyasasında çokmiktarda ‘tok satıcının’ bulunduğu görül-mektedir. Dolayısıyla piyasanın denge fi-yatının oluşum sureci gecikmektedir. Bunedenle piyasanın su anda istenen verimisağlamadığı görülmektedir.

Bu nedenle 2010 yılında inşaat sektö-ründe yaşanan yüksek büyüme bu acıdandeğerlendirilmelidir. 2008 ve 2009 yılındadaralan sektör, talep potansiyelini göre-rek harekete geçmiş 2010 yılını yatırımiçin kullanmıştır. Bu yatırımların kalıcı birgelişim göstermesi için 2011 yılında tale-bin harekete geçirilmesi gerekmektedir.Aksi durumda biriken stokların bir sonucuolarak 2011 yılında inşaat sektöründe ya-tırımların yavaşladığı görülebilecektir.Bunun doğal uzantısı olarak sektörde ivme

s e k t ö r g ü n d e m i

34 Termo Klima Şubat 2011

Page 39: Termo Klima Şubat 2011
Page 40: Termo Klima Şubat 2011

kaybı beraberinde gelebilecektir. Bu ne-denle özellikle tüketici talebini hareketegeçirebilecek adımların 2011 yılının ilkçeyreğinde harekete geçirilmesi gerek-mektedir.

Tüketici ayağında ise konuta yatırımyapma eğiliminin güçlü bir şekilde arttığıgörülmektedir. Merkez Bankası’nın gös-terge faizi sert bir şekilde geri çekmesi,tahvil faizinin ise %7’nin gerilediği dö-nemde gayrimenkule yatırım yapma eği-liminin arttığı görülmektedir. Dahaönceden belirttiğimiz durum bu rakam-larla da desteklenmektedir. Ancak bu eği-limin istenen düzeyde realize olmadığı danet bir şekilde görülmektedir. Konut ta-miratına yönelik harcama eğilimi ise azal-maya devam etmektedir. Konut talebi konusunda izlenmesi gere-ken kalemlerin basında kredi miktarı gel-mektedir. Bu noktada konut kredisikullanımlarına dikkat edilmelidir. NitekimEkim, Kasım ve Aralık aylarında kredi kul-lanımı sırasıyla %3,91, %2,05 ve %4,52oranında artış kaydetmiştir. Yani konutkredisi kullanma eğilimi devam etmiştir.

Bu noktada vade yapısındaki secicilik yinedikkat çekmektedir. Faizlerin dipte olduğugörüsünün etkili olması nedeniyle kısa va-deli kredi kullanımlarında düşüş yaşanırken,

5-10 yıllık kredi kul-lanımının arttığı gö-rülmektedir. Yanitüketici mevcut kredifaizlerini uzun vadeiçin kullanmak iste-mektedir. Bununlabirlikte dikkat edil-mesi gereken birdiğer noktada kredikullanımında birönceki aya göre be-lirgin bir düşüş ya-şanmasıdır.Mevcut durumdavade dağılımında

5-10 yıllık ve 3-5 yıllık kredilerde paylarınsırasıyla %51 ve %28 düzeyinde oluş-tuğu görülmektedir. Dikkat çekici birdiğer unsur Merkez Bankası’nın sert faizindirimlerine karşın sektörde yatırımcınınistediği indirim düzeylerinin uzun vadelikrediler için sağlanmamış olmasıdır. Bu-rada yatırımcının beklediği kredi faizoranlarının 2011 yılında da oluşmayacağıgörülmelidir. Nitekim mevduatta vade ya-pısı kısa olan bankaların kredi verirkenuzun vadeye yönelmesi rasyonel görün-memektedir.

İnşaat sektörünün istihdamında ise hızlıbir toparlanma Ağustos ayı itibariyle tersedönmüştür. Ocak ayında 1 milyon 161bin rakamında olan sektör istihdamınınözellikle Mart-Mayıs aylarında sırasıyla%11,47, %12,27 ve %6,98 oranında ar-tarak Nisan ayı itibariyle 1 milyon 517 binrakamına ulaştığı görülmektedir. Dahasonrasında hız kesse de Temmuz ayında1 milyon 632 bin rakamına ulaşan sektöristihdamı Ağustos itibariyle geri çekil-meye başlamış, Eylül’de 1 milyon 520 bindüzeyine gerilemiştir.

Önümüzdeki dönemde, gayrimenkul sek-töründe gerek potansiyel talep, gereksefaizlerin düzeyi göz önünde bulundurul-duğunda oluşan patlama yapmaya hazırtalebin harekete geçme noktası önemli

olacaktır. Mevcut durumda fiyatların hızlıbir artış göstermesinin yanı sıra bu yıl ya-şanacak olan genel secim belirsizlik un-suru olarak on plana çıkmaktadır.Stokların yüksek düzeyi göz önünde bu-lundurulduğunda 2011 yılında tüketicitalebinin realize olma düzeyi sektör açı-sından büyük önem taşımaktadır. Bu ne-denle özellikle tüketici talebini hareketegeçirebilecek adımların 2011 yılının ilkçeyreğinde harekete geçirilmesi gerek-mektedir. Bu adımlar gerek üretici ge-rekse ekonomi yönetimi tarafındanatılabilir. Üretici ayağında ‘otomotiv üre-ticilerinin stratejilerine benzer bir şekildekampanya ağırlık gidilebilir. Diğer yandanekonomi yönetimi de KDV ve harç indiri-minde sembolik bir adım atarak 2008 yı-lında teknoloji ürünlerinde yaşananpatlamaya paralel bir tüketici talebininoluşmasını sağlayabilir. Böylece mevcutstokların erimesi sağlanarak üretici yatırım-larının nakde ve yeni yatırımlara dönüştü-rülmesi sağlanabilir.

s e k t ö r g ü n d e m i

36 Termo Klima Şubat 2011

Page 41: Termo Klima Şubat 2011
Page 42: Termo Klima Şubat 2011

İSKİD Olağan Genel Kurulu 21 Ocak 2011Cuma saat 14:00’de Point Hotel İstanbulBarbaros’ta 92 İSKİD üyesi ve misafirin ka-tılımıyla gerçekleştirildi. Yeni oluşan Yöne-tim Kurulu 10 Şubat 2011 tarihindeyapacağı ilk toplantısında görev dağılımınıbelirleyecek.

İSKİD Olağan Genel Kurulu sonrasında ge-leneksel kokteyl ve gala yemeği gerçekleş-tirildi. Kokteylde çalışmalarıyla derneğe vesektöre katkıda bulunan sekiz İSKİD Komis-yonuna ve ISKAV’a, yine sektöre katkıların-

dan dolayı İMSAD Yönetim Kurulu BaşkanıOrhan Turan, Gıda Güvenliği ve Soğuk Zin-cir Kitabı Editörü Prof. Dr. Y. Onur Devres veOAİB Makina Tanıtım Grubu BaşkanıAdnan Dalgakıran’a ve İSKİD yeni OnursalÜyeleri Erol Gökdemir, Cemal Yılmaz, Prof.Dr. Abdurahman Kılıç, Prof. Dr. Macit Tok-soy’a plaketleri takdim edildi.

76 geçerli oyun kullanıldığı, gizli oy açıktasnif yöntemi ile yapılan seçimlerde, YeniYönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve OnurKurulu şu isimlerden oluştu:

Yeni oluşan yönetim kurulu 10 Şubat 2011 tarihindeyapacağı ilk toplantısında görev dağılımını belirleyecek.

YÖNETİM KURULU ASIL ÜYELERNaci ŞAHİNLevent AYDINM. Selman TARMURH. Önder ŞAHİNCem SAVCINesim ZALMAİhsan ÇATMANERAli Sedat AKISKATaner YÖNET

YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELERBahadırhan TARİHakan DÖNMEZSerli SİNANOĞLUMehmet ORALAlişan ERCAN

DENETİM KURULU ASILŞ. Ersan BAKANAYRaşit AKINCem EĞRİKAVUK

DENETİM KURULU ASILA. Levent KUZAYA. Tevfik AKANNAÇŞeref YARIMBAŞ

ONUR KURULU ASIL ÜYELERA. Metin DURUKAhmet ARISOYTunç KORUNS. Zeki POYRAZOlgun SÖNMEZ

ONUR KURULU YEDEK ÜYELERDoğan ÖZGÜRCengiz HEPERGİLVural EROĞLU

İSKİD yeni yönetim kurulunu seçti

s e k t ö r g ü n d e m i

38 Termo Klima Şubat 2011

Page 43: Termo Klima Şubat 2011
Page 44: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r g ü n d e m i

40 Termo Klima Şubat 2011

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB)ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Mü-dürlüğü (EİE) tarafından düzenlenen veyaklaşık 1200 kişinin katıldığı Enerji Ve-rimliliği Haftası’nda Türkiye’nin enerjidekigelecek vizyonu ele alındı. 29. Enerji Verimliliği Haftası açılışına Çevreve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu,Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel MüdürüKemal Büyükmıhçı, Enerji ve Tabi Kaynak-lar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, Bayın-dırlık ve İskan Bakanlığı MüsteşarYardımcısı Mahmut Küçük’ün yanı sırakamu kurumlarının yetkilileri, 81 ilin valileri,STK’lar ve çeşitli sektör temsilcileri katıldı.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI PROF.DR. VEYSEL EROĞLU İŞ ADAMLA-RINA YENİLENEBİLİR ENERJİ YATI-RIMI ÇAĞRISI YAPTI29. Enerji Verimliliği Haftası’nın açılışındakonuşan Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr.Veysel Eroğlu, yenilenebilir enerji ve enerjiverimliliğinin gelecekte de önemini sür-düreceğine dikkat çekerek, işadamlarına,türbin, izolasyon, güneş enerjisi alanla-rında yatırım çağırısında bulundu. Nük-leerin hemen hemen hiç riski olmayan

temiz bir enerji olduğunu dile getirenBakan Eroğlu, “Bu konuda endişe edilme-sin. Türkiye’nin enerji çeşitliliğine ihtiyacıvar. Bilen, bilmeyen herkes bunu konuşu-yor” dedi.

Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. VeyselEroğlu, yenilenebilir enerji ve enerji verim-liliğinin gelecekte de önemini sürdürece-ğine dikkat çekerek, işadamlarına, türbin,izolasyon, güneş enerjisi alanlarında yatırımçağrısında bulundu.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANTANER YILDIZ “SİVİL TOPLUM KURU-LUŞLARIYLA HER ŞEYE RAĞMENENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUSUNDA UZ-LAŞI İÇİNDE OLMAK GEREK.” Enerji verimliği etkinliğine katılan Enerjive Tabii Kaynaklar Bakan Taner Yıldız Tür-kiye'nin 2023 yılına kadar en az yüzde20'ler civarında tasarruf hedeflediğinianımsatarak, kaynakların verimli kullanıl-ması gerektiğini vurguladı. Enerji verimli-liği başlığının kendi içinde finansıyapılabilen bir sektör olduğunu anlatanYıldız, 1,5 yılda kendini amorti eden ya-tırımlar bulunduğunu, bu yatırımların fi-nansmanın da zor olmadığını söyledi.Nükleer santrallere, HES'lere karşı çıkansivil toplum kuruluşlarıyla her şeye rağ-men enerji verimliliği konusunda uzlaşıiçinde olmak gerektiğini ifade eden Yıl-dız, sivil toplum örgütlerinin stratejilerinebu başlığı da eklemelerini istedi. Yıldız,''Karşı çıkmaya devam etsinler ama enerjiverimliliğini destekliyoruz desinler. Bu bileenerji verimliliği konusundaki kültüreönemli bir katkı sağlamış olur'' dedi.

ETKB ve EİE tarafından düzenlenen 29. Enerji Verimliliği Haftası etkinlikleri İs-tanbul WOW Convention Center’de gerçekleştirildi.

Enerji Verimliliği Haftası kutlandı

Page 45: Termo Klima Şubat 2011
Page 46: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r g ü n d e m i / g ö r ü ş

42 Termo Klima Şubat 2011

Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle,TMMOB Makina Mühendisleri Odası İs-tanbul Şubesi Başkanı İlter Çelik veTMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İs-tanbul Şubesi Erhan Karaçay ortak birbasın açıklaması yaptılar. Yapılan ortakaçıklamada; “Enerji kurumları özelleştiri-lerek, kamu denetimi yok edilerek verim-lilik sağlanamaz. Yaşam kalitemizdentaviz vermeden, daha verimli enerji kul-lanımı mümkündür.” denildi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odasıve TMMOB Elektrik MühendisleriOdası İstanbul Şubelerinin yaptıklarıaçıklama şu şekilde; Çağımızda enerjiye ulaşmak en doğalinsan haklarından biridir. Ekonomik/sosyalkalkınma ve insanca yaşam için; güvenilir,ucuz ve temiz enerji arzı günümüzün enönemli sorunu haline gelmektedir. Dün-yada halen 1,6 milyar insanın (yüzde25,1) enerjiden yararlanma olanağınasahip olmadığı bilinmektedir. Enerjinin büyük bir kısmı fosil yakıtlardanelde ediliyor. Ama yakın gelecekte fosilkaynakların tükeneceği bilinmektedir.Ekolojik dengenin alarm vermesi, tüke-nen enerji kaynaklarımızın yanında birbaşka tehlikeyi oluşturmaktadır. Enerji ta-

lebinin her yıl artan oranda yükselmesi vedolayısıyla maliyetlerin artması enerji açı-sından bizleri dönülemez noktalara getir-mektedir.Ülkemizin harcadığı enerji, 2009 yılında105 milyon ton petrol (MTep) eşdeğe-rinde gerçekleşmiştir. Enerji Bakanlığınaçıkladığı verilere göre; Birincil enerji ar-zının 30,3 milyon tep’lik kısmı yerli üre-timle karşılanmıştır. 2011 yılında birincilenerji tüketiminin 114.300 bin TEP ola-cağı tahmin edilmektedir. 1990-2009 dö-neminde ülkemizde birincil enerji talebiartış hızı yüzde 3,7 düzeyinde gerçekleş-miştir. Türkiye, OECD ülkeleri içerisindegeçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji talepartısının en hızlı gerçekleştiği ülke duru-mundadır. Aynı şekilde ülkemiz, dünyada2000 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin’den sonra en fazla talep artı-sına sahip ikinci büyük ekonomi konu-munda olmuştur.Enerji yoğunluğu; Bir birim iş ya da hizmetüretiminde sarf edilen enerji bedelinin,ürünün toplam giderleri içindeki oranı ola-rak tanımlanmaktadır. Bugün Türkiye’deenerji yoğunluğu 0,38 TEP/1000USD’dir(TEP: Ton Eşdeğer Petrol: 1 tep = 11.626kWh’dir). Kişi başına tüketim ise 1,06TEP’e karşılık gelmektedir.

Görüleceği gibi üretilen hizmet veyaürünün maliyetlerindeki enerji oranını(yoğunluğunu) aynı işi yaparak düşür-mek enerjimizi daha verimli kılmanın enönemli yollarında biri olmaktadır. OECDülkelerinde enerji yoğunluğu 0,19TEP/1000USD iken, kişi başına enerji tü-ketimi 4,68 TEP’dir. Dolayısıyla enerji yo-ğunluğumuzu daha aşağı seviyeleredüşürürken, kişi başına düşen enerji tü-ketimimizi artırmalıyız.Enerji Verimliliği Yasası 2007 yılında,Enerji Kaynakları ve Enerjinin Kullanı-mında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yö-netmelik ise 25 Ekim 2008 tarihindeyürürlüğe girdi. 2008 yılı "Enerji Verim-liliği Yılı" ilan edildi. Enerji verimliliği gibiyaşamsal önemdeki bir konunun gün-deme getirilmesindeki yoğun çaba top-lumsal duyarlılığın gelişmesi açısındanson derece önemli olmakla birlikte; enerjiözelleştirmelerinin hız kazandığı dönemerastlaması ve ele alınış şekli, enerji alanın-daki serbest piyasa uygulamalarıyla olanbağını da sorgulamayı gerektiriyor. Biryandan özelleştirmelerle ülke enerji üre-timi ve dağıtımını tümüyle piyasalaştırıpdiğer yandan toplumsal duyarlılığı ar-tırma girişimi hükümetin tutarsızlığını or-taya koymaktadır.

BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSITMMOB Makina Mühendisleri Odası ola-rak son yıllarda ardı ardına yapılan verim-lilik artışını destekleyecek düzenlemelereçok olumlu bakıyor ve destekliyoruz.Ancak uygulama ve denetimin sağlıklıolarak yapılması çok önemlidir.Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şu-bemizde ve Anadolu Yakası Eğitim Mer-kezinde 20 Aralık 2010 tarihi itibari ileEnerji Kimlik Belgesi Uzman Eğitimleribaşlamıştır. Şubemizde, Kadıköy ve Bey-likdüzü Temsilciliğimizde açılan kurslardaenerji Yöneticileri eğitimleri başarıyladevam etmekte ve Enerji Verimliliği Ka-nunu ve Binalarda Enerji Performansı Yö-netmeliği ülke ekonomisi ve toplum yararıdoğrultusunda hayata geçirilmektedir. Enerji Bakanı Taner Yıldız 2011 Bütçekonuşmasında enerji verimliliği başlığı

TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı İlter Çelikve TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Erhan Karaçay:

“Yaşam kalitemizden taviz vermeden,daha verimli enerji kullanımı mümkündür.”

Page 47: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r g ü n d e m i / g ö r ü ş

43Termo KlimaŞubat 2011

altında şunları söylemektedir: “2007 yı-lından itibaren Enerji Verimliliği Kanunuve ikincil mevzuatının yürürlüğe konul-ması ile beraber; enerjinin ve enerji kay-naklarının verimli kullanımını teşvikeden ve zorunlu kılan düzenlemeler ge-tirilmiş ve bu alandaki uygulamalarınbüyük kısmı başlatılmıştır.2008 yılında çıkarılan Başbakanlık Ge-nelgesi ile kamuda verimsiz lamba kul-lanımı yasaklanmıştır. Kamuda verimliaydınlatmaya geçiş ile bu günkü fiyatlarlakamu bütçesinden aydınlatma bedeliödemelerinde yaklaşık 50 milyon lira heryıl tasarruf edilmektedir.” Oysa Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Mü-dürlüğü verileri, sanayimizde en az %15, binalarımızda en az % 35 ve ulaşı-mımızda en az % 15 tasarruf potansiyeliolduğunu ve bu oranlar tutturulduğundatoplam olarak yıllık 4 milyar TL’nin üze-rinde bir tasarruf sağlanabileceğini gös-termektedir. Enerji verimliliğinde kararlıve başarılı adımlar atabilirse, 2020 yılıtalep tahmini gerçekleşme oranı en az% 20 (45 milyon TEP enerji) azaltılabi-lecektir. Bu miktar yerli ve temiz kaynak-larımızdan üretebileceğimiz elektrikenerjisinin 2,5 katı ve ortalama 30 mil-yon konutun yıllık enerji ihtiyacını karşı-layabilecektir. Bu yönde 5 Aralık 2009'da çıkarılan Bi-nalarda Enerji Performansı Yönetmeliğidoğrultusunda yapılacak Enerji KimlikBelgesi ile ilgili düzenleme önce 1 Tem-muz 2010'a, daha sonra da gerekli alt-yapının hazır olmadığı gerekçesiyle 1Ocak 2011'e ertelenmişti. 1 Ocak 2011tarihi itibarıyla yeni yapılacak binalardageçerli olacak, eski binalar için de 2017yılına kadar tamamlanacak olan EnerjiKimlik Belgesi, konut ve binalarda elek-tronik sistem teknolojilerinin uygulanmasıile doğan “akıllı binalar ve bina otomas-yonu” kavramları ekonomik çözümleriberaberinde getirmekte, önemli ölçüdeenerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu bağla-mada EMO’nun mevcut güncel standart-lara göre hazırladığı ve beş yıldır enerjibakanlığında bekletilen “Elektrik İç Tesis-leri Yönetmeliği” bir an önce yürürlüğegirmelidir.Enerji Yönetimi kavramı planlama, koor-dinasyon ve kontrol gibi birbirinden ba-ğımsız olduklarında etkisiz kalabilecekişlevlerin, bir araya gelerek oluşturduğu

bir bütündür. Bu anlamda “Enerji Yöne-timi” ürün ve hizmet kalitesinden, gü-venlikten veya çevresel tüm koşullardanfedakârlık etmeksizin ve üretimi azalt-maksızın enerjinin daha verimli kullanımıdoğrultusunda yapılandırılmış ve orga-nize edilmiş disiplinli bir çalışmadır.Enerji verimliliği çalışmalarının organizas-yonunun odak noktası “Enerji Yönetimi”kavramıdır. Geniş kapsamlı Enerji Yöne-timi programlarının uygulanması ileenerji verimliliği çalışmalarına süreklilikkazandırıldığı gibi enerji verimliliğindekiiyileşme oranı da %25’i aşabilmektedir. Sanayi tesislerinde ise; yıllık enerji tüke-timi 1000 TEP’den fazla olan işletme-lerde çalışanları arasından SEY (SanayiEnerji Yöneticisi) görevlendirilmesi ge-rekmektedir. Yani sadece elektrik ener-jisi kullanan bir işletmenin geçen seneboyunca kullandığı enerji 11.627.907kWh’i geçmelidir. Büyüklük olarak 24saat çalışan bir işletme için 1400 kW ci-varında bir kurulu güç anlamına gelir.Yıllık tüketimi 50.000 TEP’den fazlaolan işletmelerde ise “enerji yönetim bi-rimi” kurulması gerekmektedir. Buenerji yönetim birimlerinde enerji yöne-ticisi dışında bir elektrik veya elektrikelektronik mühendisi ile bir makina mü-hendisini çalıştırmalıdır.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ HAFTASITMMOB’ye bağlı odaların uzmanlıkalanlarında karşı çıkmadığı yasalardanbiri Enerji Verimliliği Yasası’dır. Odaları-mız, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Ya-sası’nı desteklerken, Yasanın Odalaraverdiği sorumluluk ve görevleri yerinegetirmek üzere çalışmalar yürütmekte-dir. Odalarımız "kamu kurumu niteli-ğinde bir meslek örgütü" olmabilinciyle; Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde

özverili ve iyi niyetli çabalar ile hazırla-nan yasa ve yönetmeliklerin uygulan-masında "art niyetli", "kar mantıklı","piyasacı" yaklaşımların egemen olma-ması için çaba sarf etmektedir.Her yıl ocak ayının ikinci haftasında kut-lanan Enerji Verimliliği Haftası’nda, ve-rimlilik ve tasarrufun "piyasalaştırma vepahalı enerji" uygulamalarıyla sağlan-masına yönelik politikalardan vazgeçil-mesini talep ediyoruz. Enerji verimliliğive tasarrufu konusunun tam tersinekamu hizmeti anlayışı ile ele alınması vekamu yararı çerçevesinde toplumsal bi-lincin yükseltilmesi gerekmektedir. Budoğrultuda bu hafta içerisinde ilköğre-tim okullarında Enerji Verimliliği konulusöyleşiler düzenlenmektedir.İhtiyaçlarımızı karşılayabilmek için enerjiyatırımları öncelikle yerli ve yenilenebilirenerji kaynakları olmak üzere, kamu ta-rafından planlanarak yapılmalıdır. Enerjiiletim ve dağıtım hatlarındaki % 15’ünüzerinde olan kayıp ve kaçaklar azaltıl-malıdır. Türkiye’de lamba üreten tek bir fabrika-nın bile bulunmadığı ortamda gösterme-lik kampanyaların ötesinde verimliliğingerçek ekonomik çözümlerle birlikte elealınması da temel bir zorunluluktur.Türkiye’nin eski tip, çok enerji tüketen ci-hazlarla çöplük haline getirilmesine gözyumulmamasını, bir an önce enerji verim-liliği standartlarının yerleştirilmesi ve ge-rekli mevzuatın yürürlüğe konulmasını,ciddi bir denetim yapısının sağlanmasını is-tiyor ve tasarruflu lamba kullanımının yay-gınlaştırılmasına yönelik olarak dar gelirliyurttaşlara ücretsiz lamba dağıtımı yapıl-masını ve asgari yaşam standardına uygunelektrik miktarının ücretsiz verilmesini öne-riyoruz.

Tablo1. TEİAŞ kanyaklarına göre Üretim-TalepDengesi (GWh) şöyle tahmin edilmektedir.

Page 48: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r g ü n d e m i / g ö r ü ş

44 Termo Klima Şubat 2011

Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle, TürkTesisat Mühendisleri Derneği’nden ya-pılan açıklamada, “Enerji verimliliğininülkemiz ekonomisinin gelişimine çokönemli bir katkı sağlayacağını, iklim de-ğişikliği ve küresel ısınma ile mücade-lede etkin bir yöntem olduğu”vurgulanarak, halkın bilinçlendirilmesi-nin önemine dikkat çekildi. TTMD Yönetim Kurulu Başkanı CaferÜnlü, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,“Enerjide dışa bağımlı bir ülkede yaşıyo-ruz ve tükettiğimiz enerjinin yüzde 75’iniithal ediyoruz. Enerji, ithalattaki enönemli kalemlerimizden biri ve tüm bukoşullara rağmen enerjiyi verimli kullan-mıyoruz. Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdı-ğımızda enerji savurganı bir ülkeolduğumuz açıkça gözükmektedir.2007 yılında çıkarılan Enerji VerimliliğiKanunu ve arkasından yayınlanan Sana-yide Enerji Verimliliği ile Binalarda EnerjiPerformansı Yönetmelikleri yürürlükte-dir. Ancak, uygulamada yaşanan bazısorunlar nedeniyle istenilen sonuçlara

ulaşılamamaktadır.” şeklinde konuştu.TTMD Yönetim Kurulu Başkanı CaferÜnlü, 5 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğegiren Binalarda Enerji Performansı Yö-netmeliği kapsamında yer alan BinaEnerji Kimlik Belgesi ile ilgili görüşlerinide dile getirdi. Ünlü, Bina Enerji KimlikBelgesi’nin uygulamaya geçebilmesi içingerekli yazılım programı BEP-TR’nin kul-lanımı ile ilgili kurslara başlandığını,ancak programda eksiklikler ve yanlış-lıklar olduğunu ifade etti. Program içeri-ğinde mekanik tesisata çok az yerverilmiş olması, yenilenebilir enerjiler vekojenerasyona ise yer verilmemesiniörnek gösteren Ünlü, “Enerji Kimlik Bel-gesi; binanın ısıtma, soğutma ve aydın-latma için ihtiyaç olan enerji ve çevreyeverdiği zararı (karbondioksit salımını)gösteren bir belgedir. Verimli cihazlar veyenilenebilir enerjiyi değerlendiremeye-ceğimiz yazılım programı ile sağlıklı birsonuç alınamayacağını düşünüyoruz. Bunedenle, ‘BEP-TR’de bulunan yanlışlıklarve eksiklikler giderilene kadar uygulamaertelenmelidir’ görüşündeyiz. Aksi tak-dirde, verildiği tarihten itibaren 10 yılgeçerli olacak Enerji Kimlik Belgesi,doğru değerleri yansıtmayacaktır.” diyekonuştu.

Cafer Ünlü, “8,5 Milyon bina, 18.5 mil-yon adet konut bulunan ülkemizde bina-ların tükettiği enerji 29,5 Milyon TEPolup, toplam tüketimin yüzde 37 ‘sini teş-kil etmektedir. Ortalama olarak binalardayüzde 40’dan fazla enerji tasarrufu po-tansiyeli vardır. BEP Yönetmeliği tam an-lamıyla uygulamaya geçtiği takdirde,binaların tükettiği enerjiden yılda en az 7Milyar USD tasarruf edebileceğiz.” diyevurguladı.

TTMD’den verilen bilgilere göre; 2009 ve-rileri ile sanayide yılda 26 Milyon TEPenerji tüketilmektedir. Bugün, sanayi iş-letmelerinde yüzde 10- 40 arasında

enerji tasarrufu potansiyeli olmasına rağ-

men, enerji verimliliği ve enerji ekonomi-

sinin bilincine varan kuruluş sayısının

oldukça az olduğunu belirten TTMD Yö-

netim Kurulu Başkanı Cafer Ünlü, küçük

önlemlerle önemli tasarruflar sağlanabi-

leceğinin altını çizerek; “İyileştirmeler,

ömrünü tamamlamış tesisatlar ve cihaz-

ların yenilenmesi; ileri teknoloji ürünü,

yüksek verimli cihazların kullanılması; ka-

çakların kontrolü; buhar ve hava kaçak-

larının önlenmesi ve atık ısı geri kazanım

sistemi uygulamaları” ile enerji verimlili-

ğinin artırılabileceğini belirtti.

Ünlü, “Sanayinin tükettiği toplam ener-

jiden hareket edersek, enerji verimlili-

ğine özen göstererek yapacağımız

iyileştirmeler sonunda yılda 4 Milyar

USD daha tasarruf edebiliriz.” diye ek-

ledi.

Cafer Ünlü, enerji verimliliğindeki sorunla-

rından birisinin de elektrik üretimindeki

kayıplar olduğunu vurgularken, bugün

üretilmekte olan elektriğin %56sı doğal-

gaz, %18'i hidrolik ve %20'si linyitten

sağlandığını, rüzgar enerjisinin sembolik

düzeyde kullanıldığını ve özellikle büyük

ölçüde dışa bağımlı ithal doğalgaza dayalı

bu üretim tarzının ülkemiz için büyük bir

tehdit oluşturduğunu söyledi.

TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Cafer

Ünlü, Enerji Verimliliği Haftası’nı kutlar-

ken, “Sanayi ve konutlarda enerji verim-

liliğini tam anlamıyla uygularsak; ülkemiz

yılda en az 11 Milyar USD enerjiyi tasarruf

edebilir. Bu nedenle enerji verimliliği ko-

nusunda yapılan tüm doğru uygulamaları

TTMD olarak destekliyoruz” açıklamasını

yaptı.

TTMD Başkanı Cafer Ünlü:

“Sanayi ve konutların tükettiği enerjidenyılda en az 11 milyar dolar tasarruf edebiliriz”

Page 49: Termo Klima Şubat 2011
Page 50: Termo Klima Şubat 2011

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin(İMSAD) Olağan Seçimli Mali Genel KurulToplantısı, 3 Şubat 2011 tarihinde Swisso-tel The Bosphorus’da yapıldı. Yoğun katı-lımla gerçekleşen Genel Kurul Toplantısıöncesinde, “Türk İnşaat Sektörü 2011 yılıöncelikleri ve değerlendirmeleri” konulutoplantıda İMSAD Yönetim Kurulu BaşkanıOrhan Turan’ın yanı sıra T.C. Bayındırlık veİskân Bakanı Mustafa Demir, İMSAD Eko-nomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin,Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendi-kası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu, Tür-kiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan VekiliTahsin Öztiryaki de sektöre ilişkin görüş vedeğerlendirmelerini paylaştı.İnşaat dünyasına bir Türk Ekolü geldiğinivurgulayan İMSAD Yönetim Kurulu Baş-kanı Orhan Turan, dünyada rekabetçi ola-bilmek adına, Türk firmalarının dünyastandartlarına uygun üretim yapması, ka-liteyi yaşam biçimi olarak benimseyip“Made in Turkey” imajını güçlendirmesigerektiğini ifade etti. Turan, “Sanayi stra-tejisinde de belirtildiği gibi, Türkiye içinuygulanacak stratejinin uzun dönemlivizyonu ‘orta ve yüksek teknolojili ürün-lerde bölgenin üretim üssü olmak’ olarakbelirlenmiştir. Bu uzun dönemli vizyonkapsamında, Türk yapı sanayinin rekabet

edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltile-rek, dünya ihracatından daha fazla payalan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerlive ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, ni-telikli işgücüne sahip bir yapı malzemelerisanayi yapısına dönüşümünü hızlandır-malıyız” şeklinde konuştu.Pek çok gelişmeye bağlı olarak 2011 yılı-nın hayli dalgalı geçeceğini vurgulayanİMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr.Kerem Alkin, “2011 yılı son Mısır veTunus olaylarıyla birlikte beklenendendaha hareketli ve belirsizliklere gebe biryıl izlenimi veriyor. Ekonomi aktörleri buyıl kur, faiz, enflasyon ve emtia fiyatlarınıöngörebilmekte 2010 yılına göre daha dazorlanacaklar.” dedi. Dünya Ekonomisi, Türkiye Ekonomisi veinşaat sektörünün ekonomi içindeki yerihakkında genel değerlendirmeler yapanTürkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendi-kası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu, in-şaat sektörünün istihdamdaki yeri, konut

satışlarının yıllar içindeki değişim süreçlerive bina maliyetlerini etkileyen faktörlerleilgili açıklamalarda bulundu.İMSAD üyelerinin katılımına açık olanGenel Kurul toplantısında ise OrhanTuran dört yıldır sürdürdüğü başkanlıkgörevini devretti. Yeni seçilen İMSAD yö-netimi, önümüzdeki günlerde toplanarakgörev dağılımı yapacak.

T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanı MustafaDemir tarafından dört yıllık başkanlık dö-nemindeki emekleri için Orhan Turan’aplaket verilirken, İMSAD faaliyetlerindeözverili çalışmalarda bulunan KalekimKimyevi Mad. San. ve Tic. A.Ş., Şeker-bank T.A.Ş., Basf Yapı Kimyasalları San.A.Ş., EKY Eczacıbaşı Koramic Yapı Kimya-salları San. ve Tic. A.Ş., Marshall Boya veVernik San. A.Ş., İMMİB, Türk Ytong San.A.Ş., Yapı-Endüstri Merkezi A.Ş., ODE Ya-lıtım San. ve Tic. A.Ş. Con-imex Prefabrikİnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. plaket aldı.

Turan, “Türk yapı sanayi-nin rekabet edebilirliğininve verimliliğinin yükselti-lerek; dünya ihracatındandaha fazla pay alan, ağır-lıklı olarak yüksek katmadeğerli ve ileri teknolojiliürünlerin üretildiği, nite-likli işgücüne sahip biryapı malzemeleri sanayiyapısına dönüşümünühızlandırmalıyız” dedi.

İMSAD’ın Olağan Seçimli Mali Genel Kurulu’nda Orhan Turan veda etti:

Bölgede üretim üssü olmak için durmak yok, yola devam!

s e k t ö r g ü n d e m i

46 Termo Klima Şubat 2011

Page 51: Termo Klima Şubat 2011
Page 52: Termo Klima Şubat 2011

ADI - SOYADI ÜNVANI FİRMA / DERNEK ADI TEMSİL ETTİĞİ SEKTÖR

Hüseyin Bilmaç Başkan KORAMIC YAPI KİMYASALLARI SAN. ve TİC. A.Ş. / Genel Müdür YAPI KİMYASALLARI

Orhan Turan Üye ODE YALITIM SANAYİ ve TİCARET A.Ş. / Yönetim Kurulu Başkanı YALITIM

Oktay Alptekin Üye PİMAŞ PLASTİK İNŞ. MALZ. AŞ. / Genel Müdür PVC - PENCERE

Levent Akgerman Üye AKG YALITIM ve İNŞAAT MALZ. SAN. ve TİC. A.Ş. / Yönetim Kurulu Üyesi GAZBETON

Atalay Gümrah Üye ECZACIBAŞI YAPI GEREÇLERİ SAN. TİC. A.Ş. / Genel Müdür SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ

Ferdi Erdoğan Üye KALE GRUBU/ KALEKİM KİMYEVİ MADDELER SAN. ve TİC. A.Ş. / Genel Müdür KARO SERAMİK

Tayfun Küçükoğlu Üye BETEK BOYA VE KİMYA SAN.A.Ş. / Genel Müdür BOYA

Muzaffer Kayhan Üye NUH ÇİMENTO SAN. A.Ş. / Genel Müdür Yardımcısı ÇİMENTO

Dündar Yetişener Üye FİBROBETON ŞİRKETLER GRUBU / İcra Kurulu Başkanı CEPHE SİSTEMLERİ

Nuri Bulut Üye İZOCAM TİC. ve SAN. A.Ş. / Genel Müdür YALITIM

Murat Şener Üye YAPI MERKEZİ PREFABRİKASYON A.Ş. / Genel Müdür PREFABRİK YAPI

Dr. Veysel Yayan Üye DÇÜD-TÜRKİYE DEMİR ÇELİK ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ / Genel Sekreter DEMİR - ÇELİK

Ertuğrul Şen Üye İZODER ISI SU SES ve YANGIN YALITIMCILARI DERNEĞİ / Genel Koordinatör YALITIM

Kenan Aracı Üye TALSAD-TÜRKİYE ALÜMİNYUM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ / Yönetim Kurulu Üyesi ALUMİNYUM

Nesim Zalma Üye İSKİD-İKLİMLENDİRME SOĞUTMA KLİMA İMALATÇILARI DERNEĞİ / Yönetim Kurulu Üyesi İKLİMLENDİRME

Demet Budak Yedek Üye TRAKYA CAM SAN.A.Ş / Kurumsal İletişim Müdürü CAM

Şahin Alpaslan Yedek Üye ASPEN YAPI ve ZEMİN SİSTEMLERİ SAN. ve TİC. A.Ş. / Yapı Grup Başkanı YAPI-ZEMİN SİSTEMLERİ

Galip Sayıl Yedek Üye BASF YAPI KİMYASALLARI SAN. A.Ş. / Pazarlama ve Satış Direktörü YAPI KİMYASALLARI

Serdar Dönmez Yedek Üye TİMDER-TESİSAT İNŞAAT MALZEMECİLERİ DERNEĞİ / Yönetim Kurulu Başkanı YAPI MALZEMELERİ DAĞITIM

H. Yener Güreş Yedek Üye TUCSA-TÜRK YAPISAL ÇELİK DERNEĞİ / Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı YAPISAL ÇELİK

İMSAD 2011-2013 Yılları Yönetim Kurulu

İMSAD üyelerinin katılımına açık olan Ola-ğan Seçimli Genel Kurul ToplantısındaOrhan Turan dört yıldır sürdürdüğü başkan-lık görevini, seçilen Yeni Yönetim Kuru-lu’nun oybirliği ile Hüseyin Bilmaç’a devretti. 2011-2013 yılları döneminde İMSAD’dabaşkanlık görevini sürdürecek olan Hüse-

yin Bilmaç, aynı zamanda Eczacıbaşı Ko-ramic Yapı Kimyasalları A.Ş. Genel Mü-dürü, Türk Belçika - Lüksemburg TicaretOdası Yönetim Kurulu Üyesi, BJK KongreÜyesi, İntema A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesive İzoder Yönetim Kurulu Üyesi olarakgörev yapıyor.

Yönetim Kurulu’nda yer alan isimler ilebirlikte, İMSAD’ın şemsiye örgüt yapısınauygun olarak, yapı kimyasallarından yalı-tıma, seramikten çimentoya, boyadandemir çeliğe pek çok sektör temsilcisi sa-nayici ve sektör derneği yeni yönetimdegörev aldı.

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünün temsilcisi İnşaat Mal-zemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı geç-tiğimiz hafta yapıldı. 4 yıldır İMSAD Başkanlığı’nı yürüten Orhan Turan, görevsüresinin dolması nedeniyle üyelere veda ederken Yeni Yönetim Kurulu’nun oy-birliği ile Hüseyin Bilmaç başkan seçildi.

İMSAD’ın yeni başkanı Hüseyin Bilmaç oldu

s e k t ö r g ü n d e m i

48 Termo Klima Şubat 2011

Page 53: Termo Klima Şubat 2011
Page 54: Termo Klima Şubat 2011

Halkbank, makine imalat sanayine destekolmak, sektörün ihracat payını artırmakamacıyla Makine ve Aksamları İhracatçı-ları Birliği ile protokol imzaladı. Protokoltöreni Halkbank Genel Müdürü HüseyinAydın ve Birlik Yönetim Kurulu BaşkanıAdnan Dalgakıran’ın katılımıyla gerçek-leştirildi. Halkbank Genel Müdürü Hüse-yin Aydın, ülke ekonomisinin gelişiminekatkıda bulunmak için sektörlere özeldestek paketi uygulamasını kesintisiz sür-dürdüklerini belirterek şunları ifade etti:“Makine imalatçıları, imalat sanayi için-deki bütün sektörlere girdi sağlama,yoğun mühendislik ve ar-ge faaliyetleriyürütme, üretim kompozisyonlarını belir-leme özellikleri sebebiyle ülkemiz ekono-misinde lokomotif sektör olarak önemlibir yere sahip. Makine ve Aksamları İhra-catçıları Birliği ile imzaladığımız proto-kolle birlik üyeleri ve onlarınmüşterilerinin yeni ürünümüz Makineİmalat Sanayi Destek Paketi kapsamın-daki krediler ve diğer finans ürünlerindenözel koşullarla yararlanmasını sağlayaca-ğız. Yeni destek paketimizle hem üretici-lerin ihracatını artırmayı hem de alıcılarıyerli makine kullanmaya teşvik ederekithal ikamesini sağlamayı amaçlıyoruz.”

TÜRK MAKİNE SANAYİ, EN FAZLAÖNEM VERİLEN SEKTÖR HALİNE GELDİMakine ve Aksamları İhracatçıları BirliğiYönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakı-ran ise Halkbank ile işbirliği yapmaktanduydukları memnuniyeti dile getirdi vesöz konusu kredi programıyla ilgili şunlarıbelirtti: “Makine sektörü, çok sayıda malve hizmetin üretilmesinde kullanılan ma-kineleri temin etmesi nedeniyle ülke eko-nomisinin gelişiminde çok öncelikli biryere sahiptir. Makine sektörü tüm önemlialt endüstrilerle stratejik bağlantı içinde-dir. Türk makine sanayi, son yıllarda ülke-mizde en fazla önem verilen sektör halinegelmiştir. Halkbank ile işbirliğimizin sonu-cunda uygulamaya giren bankacılık pro-tokolüyle makine imalatçılarımızı özelkoşullarla desteklemeyi amaçlıyoruz. Buözel destek paketinin, çoğu KOBİ niteli-ğindeki firmalarımıza daha uygun vadeve koşullarla finansman imkânı sağlaya-cağını ve sektörümüze önemli katkılardabulunacağını ümit ediyoruz.”

6 FARKLI KREDİ SEÇENEĞİProtokol kapsamında birlik üyesi imalat-çılara ve müşterilerine Türk lirası ve dövizcinsinden kullandırılacak Makine Alım

Kredisi tutarın azami yüzde 75’ini karşılı-yor. Kredi, ödemesiz dönem dâhil olmaküzere azami 10 yıl vade fırsatı sunuyor.Üreticilere yönelik Ham Madde ve AraMal Alım Kredisi, Ar-Ge, İnovasyon, Pa-tent Destek Kredisi ile müşterilere yönelikMakine Alım Kredisi kapsamındaki iş-letme kredisinin vadesi ise ödemesiz dö-nemle birlikte 4 yıla kadar uzuyor.Kredilere uygulanacak vade, faiz oranı vekredilendirilecek azami oran, firmalarınkredi rating notu, verimliliği, piyasa vesektörel koşullar, kredi konusu makineninüretilip faaliyete geçmesi ve verimli kulla-nım süresine göre belirleniyor.

İmalatçı ve alıcıların farklı gereksinimlerigöz önünde bulundurularak oluşturulanMakine İmalat Sanayi Destek Paketi üret-ciler için; Makine Alımına Yönelik YatırımKredisi, Ham Madde ve Ara Mal AlımınaYönelik İşletme Kredisi, Ar-Ge, İnovasyon,Patent Destek Kredisi, Gayrinakit DestekKredisi, müşteriler için Makine AlımınaYönelik Yatırım ve İşletme Kredisi, Gayri-nakit Destek Kredisi olmak üzere 6 farklıkredi seçeneği içeriyor.

Halkbank ile Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği arasında imzalanan proto-kol kapsamında, makine imalatçılarına ve makine alıcılarına Makine İmalat Sa-nayi Destek Paketi kapsamındaki krediler ve diğer finans ürünlerinden özelkoşullarla yararlanma imkânı sağlandı.

Halkbank’tanmakine

imalatçılarına özel destek

paketi

s e k t ö r g ü n d e m i

50 Termo Klima Şubat 2011

Page 55: Termo Klima Şubat 2011
Page 56: Termo Klima Şubat 2011

2007 yılından itibaren Bosch Grubu’nunTermoteknoloji işkolunun Türkiye’dekitemsilcilerinden biri olan Isısan’ın tümTürkiye’de 650’den fazla bayisi bulunu-yor. Bosch Isı Sistemleri, Buderus ve Dai-kin olmak üzere Amana, Highlife,Goodman, Elicent, Dynair gibi çeşitli mar-kaları bünyesinde bulunduran Isısan,Ocak 2011 itibariyle “Bosch TermoteknikIsıtma ve Klima Ticaret A.Ş.” olarak faa-liyetlerini sürdürüyor.

1975 yılından itibaren ısıtma, soğutma vehavalandırma sektöründe faaliyet göste-ren Isısan, bu alanlardaki çalışmalarınıBosch Termoteknik Isıtma ve Klima TicaretA.Ş olarak yürütmeye devam edecek.Enerji ekonomisi, Bosch TermoteknikIsıtma ve Klima Ticaret A.Ş’in kurulduğugünden bu yana gündeminde yer alıyor.Bosch, Buderus ve Daikin gibi sektörününönde gelen markalarını tüketicilerin terci-hine sunan Bosch Termoteknik Isıtma veKlima Ticaret A.Ş; uzun yıllara dayanan“3E” felsefesini uyguluyor. Enerji, eko-nomi ve “environment”, yani çevre söz-cüklerinden oluşan “3E” felsefesi BoschTermoteknik Isıtma ve Klima TicaretA.Ş’nin tüm aktivite ve yaklaşımlarının te-melini oluşturuyor. Faaliyetlerini enerji eko-

nomisi ve çevre ekseninde gerçekleştirenBosch Termoteknik Isıtma ve Klima TicaretA.Ş, bu bakış açısıyla tüketicilerini yenile-nebilir enerjiler ve alternatif sistemlereyönlendiriyor. Bu sayede hem çevrenin ko-runmasına hem de enerji ekonomisinekatkı sağlamaya çalışıyor, fosil yakıtlarındaha az kullanımına teşvik ediyor.

Bosch Termoteknik Türkiye Ortadoğu veKafkasya Satışlarından Sorumlu Satış Di-rektörü Selman Tarmur gerçekleştirilenbasın toplantısında yaptığı konuşmadaşunları dile getirdi: “Bosch Termotekno-loji Türkiye, ısıtma, soğutma ve havalan-dırma sektöründe hızla büyüyen, başarılıişlere imza atan ve sürekli gelişen öncüfirmalardan biri oldu. Bosch olarak 100.yılımızı kutladığımız 2010 yılında ise özel-likle yenilenebilir enerjiler alanında öncüyatırımlar yapmanın mutluluğunu yaşıyo-ruz. 2009 yılında elde ettiğimiz 207 mil-yon Euro cironun ardından 2010 yılındayaptığımız yatırımlar ile bu başarı düzeyinidaha da yükseklere taşımış bulunuyoruz.2011 yılının ilk günlerinde bugün buradasizlerle yeni bir değişimin heyecanını pay-laşmak istiyoruz. Kurulduğu 1975 yılın-dan itibaren uzman kadrosu ile çeşitlibaşarılara imza atan Isısan, Ocak 2011 iti-

bariyle “Bosch Termoteknik Isıtma veKlima Ticaret A.Ş.” olarak faaliyetlerinisürdürüyor. Bu ünvan değişikliği mevcutilişkilerde, karşılıklı sorumluluklarda, per-sonelde ve bayilerle ilgili bir değişiklik ya-ratmayacaktır. Küresel ısınmasınetkilerinin her geçen gün daha fazla his-sedildiği ve enerji fiyatlarının tüm zaman-ların en yüksek değerlere ulaştığıgünümüzde; Bosch Termoteknik Isıtmave Klima Ticaret A.Ş olarak da doğanınve doğal kaynakların korunmasındabüyük önem taşıyan ve enerjiyi etkin birşekilde kullanabilen çevre dostu ürünlersunmaya devam edeceğiz. Ayrıca Isısanisminden tümüyle vazgeçmiş değiliz. Isı-san markasıyla yaptığımız hizmetlerimizvar. Bu hizmetlerimiz tek merkezden çokmarkalı bir servis organizasyonu. Satışınıyaptığımız bütün markalara servis hizmetiveriyor. Bu isim değişikliğiyle bu organi-zasyon ortadan kalkmıyor Isısan Servismarkasıyla devam ediyor. Aynı şekildeeğitim ve tanıtım faaliyetlerimizi yürüttü-ğümüz Isısan Akademi de aynı şekildedevam ediyor. Bundan sonra da eğitimfaaliyetlerimizi, tanıtım, seminer aktivite-lerimizi, kitap, katalog gibi yayın çalışma-larımızı Isısan Akademi markası altındayürütmeye devam edeceğiz.”

s e k t ö r g ü n d e m i

52 Termo Klima Şubat 2011

Isısan faaliyetlerine“Bosch Termoteknik

Isıtma ve Klima Ticaret A.Ş.”

adıyla devam ediyor“Isısan Isıtma ve Klima San. A.Ş.” isim değişikliğine giderek, Ocak 2011 yılındanitibaren “Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima Ticaret A.Ş.” olarak hizmet ver-meye başladı...

Page 57: Termo Klima Şubat 2011
Page 58: Termo Klima Şubat 2011

Makro Teknik, Türkiye’nin en uzak nok-tası dahi olsa müşterilerinin havalandırmasektörü ile ilgili her türlü talebini karşıla-maya yönelik olarak “Size Daha Yakı-nız!” konsepti ile Makro Teknik Expressnoktalarını açtı. 2010 yılını, bir önceki yılagöre cirosal %70 büyüme ile kapatanMakro Teknik yurt içinde Adana, Antalya,Batman, Ankara ve İstanbul başta olmaküzere 11 Makro Express noktası ile satışağı kurdu. 2011 yılında yurtdışına açıl-mayı planlayan Makro Teknik, ilk Expressnoktasını, programladığı tarihte, ocakayında Gürcistan’da açtı.Makro Teknik, üretici kimliği üzerine tica-ret kabiliyetini ekleyerek Makro Expressadı altında bir satış networku oluşturdu.İş Ortaklığı prensibine dayanan bu sistem,ekonomik potansiyeli güçlü coğrafya-larda, bölgelerinde kuvvetli ve bilinen fir-malarla iş ortaklıkları kurdu. Böylece,havalandırma sektörünün tüm ürün ga-mını hedef kitlesine ulaştırmayı sağladı.

Özdemir: “Hem kendi kapasitemizi,hem de sektördeki atıl kapasiteyi kul-lanıp arz oluşturmaya başladık."Konuyla ilgili bir açıklama yapan MakroTeknik Genel Müdürü Nurettin Özdemir“1980’li yıllarda uygulamacı olarak girdi-ğimiz sektörde, 1998’de Makro Teknikmarkasıyla üretim faaliyetine başladık.Bağlantı elemanlarına yönelik üretimimizi

2005 yılına kadar sürekli geliştirdik. 2006yılından itibaren pazarlama yönümüzüdaha fazla geliştirmeyi planladık. Hemkendi kapasitemizi, hem de sektördeki atılkapasiteyi kullanıp sektörün ihtiyaç duy-duğu ürünlerin arzını oluşturmaya başla-dık. Havalandırma sektöründe ihtiyaçduyulan ürünleri hem kendi üretimimizlehem de yerli veya yabancı firmalardan te-darik ederek pazara sunmaya başladık. Buçalışmalarımızın sonunda 2010 yılında ci-rosal büyüklüğümüzde %70’in üzerindebir artış sağladık.” dedi. Yurtiçinde 11 merkeze ulaşan Makro Tek-nik Express sistemi 2011 yılında yurtdı-şında açılacak yeni merkezlerle büyük birsatış sistemine dönüşecek. Gürcistan,yurtdışındaki ilk merkez olarak ocakayında faaliyete başladı. Makro TeknikExpress satış noktalarının çoğalması ileyerli ve yabancı üreticiler için cazibe mer-kezi haline gelen Makro Teknik ayrıca Ar-Ge çalışmalarına hız verdi. 2011 yılındaüretim kapasite yatırımlarını faaliyete ge-çirecek olan Makro Teknik, her yıl 3 faydalımodel geliştirmeyi hedefliyor. Geçtiğimizdönem faydalı model ile tescillenen PratikPim, kullanıcılara sunduğu avantajlar sa-yesinde artan bir satış trendi izliyor. Müş-terisine daha yakın olmayı hedefleyerek,444 2 657 (MKR) çağrı numarasını oluştu-rarak, Türkiye’nin her yerinden MakroTeknik Express’lere ulaşılmasını sağladı.

MAKRO TEKNİK EXPRESS ADANA ŞUBESİ HIZLA BÜYÜYOR “Size Daha Yakınız” stratejisinin bir so-nucu olarak hayata geçirilen Makro TeknikExpress Adana 2010 yılında kuruldu. Eko-nomik açıdan olumlu gelişmelerin yaşan-dığı Adana ve çevresinde gerek yurt içigerekse yurt dışı potansiyelleri hızlı şekildedeğerlendirilerek önemli projelere imzaatıldı. Makro Teknik Express Adana şube-sinin sahibi Ahmet Faruk Dinç “Biz dinçMakina olarak bölgemizde uygulama ala-nında aranılan ve güvenilen bir markayız.Makro Teknik ile güç birliğimizin, bizi seç-melerinin temelinde bu güven ve tecrübevar. Makro Teknik Express olmak bize güçkattı. Rekabetimizde avantajlar sağladı.Makro’nun vizyonu, sektördeki gücü, ge-liştirdiği projeler ve geleceğe bakışındakiprofesyonellik ile ticaretimizi büyüttük veuygulamacılıktaki hacmimizi geliştirdik.”açıklamasında bulundu. Makro Teknik Express Adana olarak yapı-lan projeler arasında; Avea Hizmet Binası-Adana, Dörtyol Ticaret Binası, EMTAİncirlik Şantiyesi (365 no’lu bina), GüneyEstetik Hastanesi, Emniyet Müdürlüğü Bi-nası, İş Bankası şubeleri, Urfa ViranşehirHastanesi, Burger King Şubeleri, GarantiBankası şubeleri gibi ülkemizde önemlikuruluşlar ile Afganistan ve Irak’ta pekçok önemli proje yer alıyor.

s e k t ö r g ü n d e m i

54 Termo Klima Şubat 2011

Makro Teknik Express’ler bölgelerindebüyük güç haline geliyor

Makro Teknik yurt içinde 11 Makro Express noktası ile satış ağıkurdu, 2010 yılını %70 büyüme ile kapattı.

Page 59: Termo Klima Şubat 2011
Page 60: Termo Klima Şubat 2011

Torba Kanun geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda kabuledildi. İşçiler kanunu protesto etmek için meclise yürüdüler ancakpolisle karşı karşıya geldiler. İş hayatını yeniden düzenleyen buyasada neler var? Medyada birçok isim konuşuyor bu konuyu amaher önemli konuda olduğu gibi herkes bir tarafından tutuyor. Ya-sanın sektörümüzü de ilgilendirdiğini düşünerek, olumlu ve olum-suz yanlarını üç ayrı makalede ele alan Habertürk gazetesi yazarıAli Tezel’in yazılarını sayfalarımıza aldık.

g ü n d e m

56 Termo Klima Şubat 2011

Torba Kanun’da hem olumlu yani halkınbeklentilerine uygun değişikliler olduğugibi 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girenSosyal Güvenlik Kanunu’ndaki hatalar dadüzeltilmektedir. Bunları da aşağıdaki sı-rasıyla verelim.

***OLUMLU DEĞİŞİKLİKLERTBMM’de önce Plan ve Bütçe Komisyo-nunda ardından da genel kurulda kabuledilen prim ve vergi affı olumlu ve bek-lentilerine uygundur.

Yeni gelen affın detayları:Açıklamalara göre SGK’ya 31.12.2010gününe kadar oluşmuş prim ve cezalar afKanunu kapsamında olacak.

1-SSK ve Bağ-Kur prim borçları bakımından;SGK’ya var olan işveren ve Bağ-Kur primborçlarının prim asıllarından herhangi birindirim yok ama birikmiş gecikme zam vefaizleri silinecek. Gecikme zam ve faizleriyerine ise 2005 yılına kadar TÜFE, 2005yılından sonra ise ÜFE ile güncelleme ya-pılacaktır. Yani, prim borcuna işlemiş ge-cikme zam ve faizleri silinecek bunlar

yerine prim anaparasının oluşma ayındanbugüne kadar ÜFE ve TÜFE ile arttırılacak.

2-İdari para cezaları bakımından;SGK’ya var olan İdari para cezalarının anaparasının yüzde 50’si silinecek ve kalanyüzde 50 ceza da bugüne kadar ÜFE veTÜFE ile güncellenecek.

3-Mahkemelik olanlar şanslı;SGK’yı mahkemeye vermiş olan işverenlerve Bağ-Kur’lular ise en şanslı olanları. Da-valarından vazgeçmek şartıyla ihtilaflı ala-cakların yüzde 75’ini SGK silecek vekalan yüzde 25’lik kısmın gecikme zamve faizleri de silinip, TÜFE ve ÜFE ile gün-cellenecek.

4-Başvuru süresi 2 ay olacakPrim ve vergi affına başvuru süresiKanun’un Resmi Gazetece yayımlanma-sını takip eden 2 aydır. İki aydan sonraaffa başvurulamayacak.

5-Bağ-kur süresi silinenler eski rakamlardan ödeme yapabilecek30 Nisan 2008 gününe kadar Bağ-Kur’a60 aydan çok prim borcu olanların sigor-

Torba Kanun hayatımızdaneleri değiştirecek

Yeni yasadaki 224 maddenin 20’si çalışanlar lehine olacak.

Kamuoyunda bilinen adıyla“Torba Kanun” yürürlüğe gir-diğinden hayatımızda çok şeydeğişecek. Özellikle İş ve Dev-let Memurları Kanunlarındayaptığı önemli değişiklikler ileçalışma hayatımızdaki hak veborçlarımızı değiştireceği gibisosyal güvenlik kanunların-daki değişiklikler ile sosyal hakve borçlarımızı değiştirecektir.Torba Kanun içinde halkınbeklentilerine uygun veolumlu değişiklikler olduğugibi sermayenin taleplerineuygun çalışanları etkileyecekolumsuz değişiklikler de var.

Ali Tezel / Habertürk

Page 61: Termo Klima Şubat 2011

g ü n d e m

57Termo KlimaŞubat 2011

talılık süreleri silinerek Bağ-Kur borçlarıda sıfırlanmıştı. Bunlardan silinen sürele-rini canlandırmak isteyenler güncel ra-kamlarla ödeme yapmaları gerekiyordu.Torba Kanun ile güncel rakamlarla değileski rakamlarla silinen sürelerini canlan-dırma hakkı da getirilmektedir.Ancak, bu kişiler Bağ-Kur sigortalılık sü-relerini canlandırırken hiç yararlanmadık-ları sağlık hizmetleri için de yüzde 12,5oranında genel sağlık sigortası da öde-mek durumunda kalacaklar. Bu da olum-suz bir durumdur.

6- Haksız yere 65 yaş veya özürlü aylığıalanların, aylıkları % 50 fazlası ile gerialınması gerekenlerden, % 50 fazlaya iliş-kin tahsil edilmemiş tutarların tahsilindenvazgeçilecek.

7-Kapanan, iflas eden işyerlerinin31/7/2010 veya önceki bir tarihe ilişkinolduğu halde ödenmemiş sigorta primi,işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlikdestek primi ve idari para cezası asıllarıtoplamı 50 lirayı aşmayan alacaklar ile tu-tarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlıgecikme cezası ve gecikme zammı gibifer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i ala-caklardan tutarı 50 lirayı aşmayanlarıntahsilinden vazgeçilecek.

8- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ileüyelerin oda ve borsalara ödenmemişolan aidat borçları asılları altı ay içindeödenirse borç asıllarına isabet eden ge-cikme zamlarının tahsilinden vazgeçilir.Oysa aynı düzenleme meslek kuruluşla-rına üye olan küçük esnaflar için de (Ör-neğin; Bakkallar Odası üyeleri) geçerliolmalı. Meslek kuruluşuna borcu olduğuiçin üye kaydı bulunduğu halde sgk yaibraz etmek üzere yazı alamayan 100binden fazla esnaf var.

9-4/B bendi (Bağ-Kur) kapsamındaki si-gortalılar, borçlarını yapılandırmaları ha-linde, yapılandırılan borç haricinde altmışgünden fazla prim ve prime ilişkin borç-larının bulunmaması ve ilk taksitini öde-meleri kaydıyla, hak sahipleri de dahilgenel sağlık sigortasından yararlanmayabaşlatılacak.

***TOPLULUK SİGORTASI OLANLAR SSK’YA GEÇİRİLİYOR10-1 Ekim 2008 günü yürürlüğe giren5510 sayılı Kanun ile yapılan hata ile yurt-dışına Topluluk sigortası kapsamında mü-teahhitler tarafından götürülen Türkişçilerin emeklilik primlerini artık işveren-leri değil kendileri tarafından isteğe bağlısigorta kapsamında ödenebiliyordu. Öde-nen primleri de SSK’ya değil Bağ-Kur’a

sayılıyordu. Şimdi hatanın yarısı düzeltil-miş işçiler yine kendi ceplerinden emekli-lik primi ödeyecekler ama ödedikleriSSK’ya sayılacak.

***HATALI AYLIK GERİ ÖDEMELERİ 3 AYDAN 24 AYA ÇIKIYORTorba Kanun ile yapılan düzenleme ileSGK tarafından hatalı veya yanlış öden-diği tespit edilen emekli-dul-yetim veya65 yaş (özürlü) aylıklarının geri ödemeusul ve esasları da değiştirilmektedir. YaniSGK, hatalı maaş bağladıklarından maaş-ları 3 ay içinde geri istemekte idi. 3 ayiçinde ödeme yapmayanlar için faiz he-saplamakta idi. Şimdi 24 ay içinde öde-mek mümkün. 24 aya kadar ödemelerdefaiz işlemeyecek.

Evde ve uzaktan çalışma geliyorTorba Kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun61 inci maddesi başlığı ile birlikte değiş-tirilip, ülkemizde esnek (ayda 30 gündenaz) çalışma usulleri değiştiriliyor. Artık,çağrı üzerine çalışmanın yanında evde ça-lışma, uzaktan çalışma metotları da uygu-lanmaya başlanacak. Ancak, işverenlereesnek çalıştırma kanuni düzenleme ile ge-tirilirken, bu tür çalışma yaptırılacak işçile-rin hakları ise yönetmeliğe bırakılmış.Umarım yönetmelik genel seçimden önceçıkarılır. Ayda 30 günden az çalıştırılacak işçilerede eksik kalan sürelerini kendi ceplerin-den ödeme usulü getirilmiştir.

***İŞVERENLER İŞÇİLERİ ESNEK ÇALIŞTI-RIP-ESNEK ÜCRET VE HAK VERECEKLERTorba Kanun ile 4857 sayılı Kanunun 14üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdakişekilde değiştirilmiştir. Değiştirilen hükümile artık işverenlerimiz işçileri ayda 30 gündeğil, kendi işyerinde değil, işgüvenliğitedbiri alarak değil, mesai ve fazla mesaiuygulayarak değil, evlerine gönderdikleriiş ile çalıştıracaklar, süreye göre değil yap-

tırdıkları işe göre para ödeyecekler. İşyerikirası, iş sağlığı ve güvenliği tedbiri mas-rafı, fazla mesai ücreti, ihbar, kıdem taz-minatı, işgüvencesi olmadan işçileriçalıştırabilecekler.

Yeni düzenleme aynen şöyle;“Çağrı üzerine çalışma, evden çalışma veuzaktan çalışmaMADDE 14- Çağrı üzerine çalışmanın usulve esasları aşağıda belirtilmiştir.a) Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üst-lendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaçduyulması halinde iş görme ediminin ye-rine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş iliş-kisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmisüreli bir iş sözleşmesidir.b) Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimiiçinde işçinin ne kadar süreyle çalışaca-ğını taraflar belirlemedikleri takdirde, haf-talık çalışma süresi yirmi saat olarakkararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalış-tırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştı-rılsın veya çalıştırılmasın ücrete hakkazanır.c) İşçiden iş görme borcunu yerine getir-mesini çağrı yoluyla talep hakkına sahipolan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırıl-madıkça, işçinin çalışacağı zamandan enaz dört gün önce yapmak zorundadır. Sü-reye uygun çağrı üzerine işçi iş görmeedimini yerine getirmekle yükümlüdür.Sözleşmede günlük çalışma süresi karar-laştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyigünde en az dört saat üst üste çalıştır-mak zorundadır.

Evden çalışmanın usul ve esasları aşağıdabelirtilmiştir.a) İşçinin, ücret karşılığı işverenin belirle-diği bir malı veya hizmeti üretmek ama-cıyla bir veya birden fazla işverene bağlıolarak ancak işverenin denetimi dışındave genellikle işçinin kendi evinde iş görmeedimini sunduğu yazılı sözleşmeye dayalıiş ilişkisidir.

Page 62: Termo Klima Şubat 2011

b) Evden çalışma sözleşmesi ile çalıştırılanişçinin ücreti, parça başına veya götürüolarak ürettiği işe orantılı ödenir. c) Sözleşmede işin tanımına ve konusuna,yapılma şekline, parça başına işlerde iste-nen üretim adedine ve belirli ise işin nekadar sürede yapılacağına yer verilir. İşçi-lerin çalıştıkları gün ve saatlerin işverentarafından onaylanan günlük puantajcetvelleriyle takip edilmediği durumlarda,sözleşmeye emsal işin emsal işçi tarafın-dan yapılabileceği süreye ilişkin bir hesap-lamanın eklenmesi zorunludur.

Uzaktan çalışmanın usul ve esasları aşa-ğıda belirtilmiştir.a) İşçinin bir hizmet ya da mal üretmekamacıyla işletme merkezi dışında genel-likle evde ya da işyeri dışında bir bürodaiş edimini yerine getirdiği, haberleşme vebilgisayar ağı ile işletmeyle bağlantı kuru-lan, işyerine bağımlılığın az olduğu yazılısözleşmeye dayalı iş ilişkisidir.b) Uzaktan çalışma sözleşmesinde, asgariolarak işin yapılacağı yer ve tanımı, genelve özel çalışma koşulları, işveren tarafın-dan temin edilen ekipman, ekipmanınkorunmasına ilişkin yükümlülükler, işve-renin çalışanla iletişim kuracağı saatlereilişkin hükümler yer alır.c) İşveren uzaktan çalışanlar tarafındankullanılan verilerin korunmasını sağla-makla yükümlüdür. İşveren, uzaktan ça-lışanı veri korunmasına ilişkin şirketkuralları ve ilgili mevzuat hakkında bilgi-lendirir. Verilerin korunması amacıyla özelyaşama müdahale dışında işveren tarafın-dan belirlenen hükümlere uzaktan çalışa-nın uyması zorunludur.Çağrı üzerine, evden veya uzaktan ça-lışma sözleşmesiyle çalıştırılan işçi, ayrımı

haklı kılan bir neden olmadıkça, salt işsözleşmesinin niteliğinden ötürü emsalişçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. İşveren, çağrı üzerine, evden ve uzaktançalışan işçileri yazılı olarak çalışma koşul-ları ile ilgili olarak bilgilendirmekle yü-kümlüdür.Çağrı üzerine, evden veya uzaktan ça-lışma sözleşmesiyle çalıştırılan işçinin işsağlığı ve güvenliğinden işveren sorum-ludur.Çağrı üzerine, evden veya uzaktan ça-lışma sözleşmesiyle çalıştırılanlarla ilgili işsözleşmesinin tarafları, bölünemeyenhaklar, yıllık ücretli izin, ihbar ve kıdemtazminatına hak kazanmada esas süre,hafta tatili ve ücretine hak kazanma vebenzeri konulara ilişkin hususlar Çalışmave Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılanyönetmelikle belirlenir.”

***İŞÇİ HAKLARI YÖNETMELİĞE BIRAKILMIŞDüzenleme ile işverenlerin tüm haklarıkanun ile yapılırken, işçilerin haklarının neolacağı ise yönetmeliğe bırakılmış du-rumdadır. Yönetmelik 12 Haziran 2011gününde yapılacak genel seçimden öncemi çıkar, sonra mı çıkar bilemem amagenel seçim sonrasında kalırsa yönetme-lik hükümlerinin çalışanların için hüsranolacağı kesindir.

***-İŞÇİLERİ 30 GÜNDEN AZ SGK’YABİLDİRME KOLAYLAŞTIRILIYORSosyal Güvenlik Kanunumuza göre ayda30 gün çalışmak asıl, 30 günden az ça-lışmak ise istisnadır. İşverenlere de 30günden az SGK’ya bildirimler için ek zor-luk ve bildirimler getirilmiştir. TorbaKanun ile işverenleri, çalışanlarını ayda 30

günden az bildirme teşvik edilmekte vebildirimler kolaylaştırılmaktadır. 30 gün-den az çalışanlar için Eksik Gün bilgiformu verme yükümlülüğü esnetilmekteve büyük işverenlere EK-10 formu vermeyükümlülüğü kaldırılmaktadır. Adeta,büyük işyerlerine adeta sigortalıları 30günden az bildir denmektedir.

***AYDA 30 GÜNDEN AZ ÇALIŞTIRILA-CAK İŞÇİLER, PRİMLERİ DE CEPLERİN-DEN ÖDEYECEKLER4857 sayılı Kanun ile yapılan esnek ça-lışma modelleriyle işverenlere işçileri ayda30 günden az çalıştırabilirsin denirken, iş-çilere de 30 günden eksik olan sürelerinprimlerini de cebinden ödeme yükümlü-lüğü getirilmiştir.

**-Torba Kanun’un yürürlüğe girmesiile birlikte 01.10.2008 gününden son-raki dönem için, ayda 30 günden az ça-lıştığı SGK’ya bildirilenler 30 gündeneksik kalan sürelerini kendi ceplerindenSGK’ya tıpkı askerlik borçlanması gibiborçlanabilecekler. Yani, 4857 sayılı Ka-nuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile ça-lışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıklarıaylara ait eksik süreleri,” borçlanabilecekve bu borçlanmalar 4/a (SSK) sigortalılıksüresinden sayılacak. Oysa liberal bir an-layışla hazırlanan 4857 sayılı Kanun2.8.2003 tarihinde yürürlüğe girdiğine vebu kanunla kısmi çalışmalar yasallaştığınagöre, borçlanılan sürelerin belirlenme-sinde, 01.10.2008 günü değil İş Ka-nunu’nun yürürlüğe girdiği 2.8.2003tarihi esas alınmalıydı.

**-Yine ayda 30 günden az SGK’ya bil-dirilen işçiler, 30 günden eksik kalan sü-relerini bundan sonraki dönemler için heray kendileri isteğe bağlı sigorta kapsa-mında ödeyebilecekler. Ödedikleri isteğebağlı sigorta Bağ-Kur’a değil, SSK’ya sa-yılacak. Eski düzenlemede, 30 günden azçalıştığı için isteğe bağlı sigortalı olanlarınprim ödedikleri isteğe bağlı sigortalılık sü-releri daha önce 4/b (Bağ-Kur) sigortalılı-ğına sayılmakta iken yeni düzenleme ilebu süreler 4/a (SSK) sigortalılık süresindensayılacaktır. Düzenleme isabetli olmuşama teknik alt yapısı hala yapılamayanhalen kısmi süreler için isteğe bağlı primödeyenler her ay SGK il müdürlüklerini zi-yaret ederken düzenlemenin uygulama-sının hızlandırılması şart. İsteğe bağlısigortalılara da e-bildirge şifresi verilereksorun çözülebilir.

-İşsizlik sigortası primi de işçinin cebin-den çıkacak;Torba Kanun ile getirilen yeni bir düzen-leme ile işçilerden ayda 30 günden az

g ü n d e m

58 Termo Klima Şubat 2011

Page 63: Termo Klima Şubat 2011
Page 64: Termo Klima Şubat 2011

SGK’ya bildirilenler isterlerse kendi cep-lerinden 30 günü tamamlayacak işsizliksigortası primi de ödeyebilecekler. Yani,İsteğe Bağlı Sigortalılar istekleri halindeİSP primi ödeyerek, İşsizlik Sigortası hak-larından yararlanabilecek. Ancak, işsizliksigortası primini ait olduğu ayı takip edenayın sonuna kadar ödememeleri halinde,o aya ait işsizlik sigortası primi ödemehakkı düşecek.

-İşçileri SGK’ya stajyer bildirin hükmü geliyorTorba Kanun ile stajyer ve çırak çalıştırmayükümlülüğü olan işyerlerinin kapsamı de-ğiştiriliyor. Artık 10 veya daha çok değil 5veya daha çok işçi çalıştıran işyerleri de iş-yerlerinde çırak ve stajyer çalıştırabilecek.Ayrıca, Torba Kanun ile 5510 sayılı Kanu-nun 87. maddesinin (e) bendinde yer alan“zorunlu” ibareleri madde metninden çı-kartılmaktadır. Yani, sadece okullarındaokudukları teorik eğitimi, pratik yapmakzorunlu görevi olan öğrenciler ve çıraklardeğil, isteyen herkes çırak veya stajyer ola-rak işletmelerce çalıştırılabilecek.Halen geçerli olan maddedeki zorunlustaj cümlesindeki “zorunlu” kelimesi kal-dırılmakta ve işverenlerin işe alacakları iş-çileri stajyer ve çırak adı altında yıllarcaçalıştırmalarına yol açılmaktadır.İşe girecek gençleri artık işverenler işçideğil de yıllarca stajyer adı altında çalıştı-rabileceklerdir. İşsizliğin had safhada olduğu ülkemizde işegirebilmek amacıyla işçi değil de stajyer adıaltında işe girmeyi kabul edebileceklerdir.Zira, stajyerliğin kısıtları ve süresi de be-lirlenmemiştir. 50 yaşındaki kişiyi de 20yaşındaki kişiye de stajyer adı altında ça-lıştırma hakkı işverene verildiği gibi süresi

de konmamış olup yıllarca işçiyi stajyer di-yebileceklerdir.İşçi değil de stajyer olarak bildirilen sü-relerde çalışanın, yıllık izin, ihbar vekıdem tazminatı gibi İş Kanunlarındandoğan hakkı olmayacağı gibi stajyerleriçin SGK’ya emeklilik primi de ödenme-yeceğinden yıllarca stajyer olarak çalışanişçi ilerde emekli de olamayacaktır.İş güvencesiz, sosyal haklardan mahrumçalışan çalışanlarımız olacak. İşverenlerimiziçin dikensiz gül bahçeleri yaratılacaktır.

***STAJYERLERE SAĞLIK HAKKI DA VERİLİYORİşverenlere, işçileri-çalışanları stajyer veçırak adı altında çalıştırma hakkı verilir-ken, stajyerlerin hakları da unutulmamış.Stajyerlerin kendi adlarına sağlık yardımıalma hakkı da getirilmiştir. Zorunlu staj-yerler için daha önce okulları yüzde 1oranında prim öderlerken, Torba Kanunile getirilen düzenleme ile yüzde 1’e ila-veten yüzde 5 oranında sağlık primi alın-ması uygulaması da başlatılmaktadır.Bu durumda özel sektör işçileri stajyer adıaltında çalıştırırsa normal işçiler için yüzde34 oranında SGK’ya prim ödemek yerineyüzde 6 oranında prim ödeyecek.Bu arada özel sektör işverenleri stajyeryerine İŞKUR ile sözleşme imzalayıp kur-siyer adı altında işçi çalıştırırlarsa da primoranı yüzde 13,5 olacaktır hatta bu primide İŞKUR ödeyebilecektir.

-Stajyer ve çıraklara da işveren asgariücretin altında para ödeyebilecek ama işSGK’ya prim ödemeye gelince asgari ücretbaz alınarak SGK’ya prim ödenecektir.

***ÇIRAK VE STAJYERLERİN YENİ HAKLARI-Torba Kanun’un yürürlüğe girmesi ile çı-raklar, stajyerler, staj gören üniversite öğ-rencileri kendi sigortalılıkları üzerindensağlık yardımı alabilecekler. -Çırak ve stajyerler GSS kapsamında ola-cağı gibi Türkiye İş Kurumu tarafındandüzenlenen meslek edindirme, geliştirmeve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerGSS kapsamında olacaklar ve primleri deİŞKUR tarafından SGK’ya ödenecek.-Burslu yabancı uyruklu öğrenciler asgariücret üzerinden GSS primi ödeyerek sağ-lıktan yararlanacaklar. YÖK tarafından ay-rılan kontenjan dahilinde tam bursluokuyan yabancı uyruklu öğrencilerin GSSprimi Üniversitelerin bütçelerine konula-cak ödenekten karşılanacak.

Deneme süresi 4 aya çıkıyorİş Kanunu kapsamındaki işçilerin halen 2ay olan deneme süresi Torba Kanun’unaynen kabülü halinde 4 aya çıkarılacaktır.Bu sebeple, 4 aylık işçinin işveren tarafın-

dan işten çıkarılması halinde kendisinetek bir kuruş ihbar tazminatı ödenmeye-cektir. İşçilerin deneme süresinin 2 aydan4 aya çıkarılması da çalışanların hak ka-yıplarının artması anlamına gelmektedir.Yani, işveren stajyer veya çırak olarak yıl-larca çalıştırdığı işçiyi, zar zor işçi kadro-suna alsa bile 4 ay daha denebilecektir.

***ÇAKIŞAN SİGORTALILIK DÜZELTİLİYORBir çalışan aynı zamanlarda hem memur,hem SSK’lı hem de Bağ-Kur kapsamındaçalışıyorsa öncelik hakkı memuriyette(4/C) idi. Ancak, aynı sürelerde hem SSKhem Bağ-Kur varsa üstünlük hakkı olma-dan önceden başlayan sigortalılık kesin-tiye uğrayıncaya kadar sonra başlayangeçerli sayılmıyordu. Torba Kanun ile si-gortalılık çeşitleri üstünlük stratejisinegöre düzenlenmektedir. Olumlu bir dü-zenlemedir. Buna göre, önceden başlayansigortalılık geçerli olur ilkesi terk edildi.Sigortalılığın üstünlüğü ilkesi benimsendi.Üstünlük sıralaması, 4/c ) (Emekli Sandığı)sonra 4/a (SSK) ve en son 4/b (Bağ-Kur)olarak düzenlenmektedir. Düzenleme isa-betli olmakla birlikte sadece bundan son-rası için değil geçmişe de şamil olmalı.Zira, SGK her zaman yaptığı gibi tutucudavranıp yürürlüğü kanunun resmi gaze-tede yayınlandığı tarih olarak uygular. Ay-rıca, bu düzenleme sadece 5510 sayılıKanun değil eski 506, 1479, 5434,2925, 2926 sayılı kanunlardaki sigortalılıkçatışmaları için de uygulanmalıdır. Sadecebu sorun sebebiyle SGK’ya karşı açılmışbinlerce dava devam etmektedir.

*** TRAFİK KAZASI SAĞLIK GİDERLERİ SGK’DANBu köşeyi takip edenler bilirler, “Trafik ka-zası geçirirseniz ağaçtan düştüm deyin”yoksa SGK sağlık giderinizi karşılamaz di-yerek vatandaşları uyarmıştım. TorbaKanun ile artık trafik kazası geçirenlerinsağlık giderlerini de SGK karşılayacak. Ay-rıca, SGK Kısa Vadeli Sigorta Kolları DaireBaşkanı Osman YÜCE, ücretsiz izinleriyasal saymayarak sigortalılara hem iş gö-remezlik ödememekte hem de sağlık yar-dımı almasını engellemekte idi. Yenidüzenleme ile doğum yapan ve 6 ayakadar ücretsiz izin kullanan kadınlar ilebir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aş-mayan ve işverenlerince belgelendirilenücretsiz izin sürelerinde genel sağlık si-gortalılıkları devam edecek. Ancak, ücretsiz izin süresi bir ayı aşarsane olacak, sigortalı sağlıktan yararlana-madığı gibi GSS primi ödemekle yükümlüolacak. Bu süre yıl içinde bir ay değil 6 ayolarak belirlenmeli. İşverenin belgelendir-mesi koşulu da muğlak bir ifade. Bu ifadeişverenin beyanı doğrultusunda olarakdüzenlenmeli.

g ü n d e m

60 Termo Klima Şubat 2011

Milyonlarca stajyer işçimiz yola çıkıyorTorba Kanun’da yapılan ufacık birdeğişiklik ile 5510 sayılı Kanun’un çı-raklık ve stajyerlik ile ilgili hükmün-deki “zorunlu” kelimesi çıkarılarak,tüm işverenlere işyerlerine çırak vestajyer çalışan işe alma hakkı getirili-yor. Yaş sınırı, süre sınırı olmaksızınişe girecek olanları stajyer olarak işealıp, sosyal haklardan mahrum, işgü-vencesiz, emeklilik hakkı vermedençalıştırmak hakkı geliyor. Ancak,EŞEĞİ VE SEMERİ KAYBETTİRİLEN ÇA-LIŞANLAR da üzülmesin diye eşekdeğil ama semer geri verilerek çırak vestajyerler de artık kendi üzerlerindensağlık yardımı alabilecekler…

Page 65: Termo Klima Şubat 2011
Page 66: Termo Klima Şubat 2011

epey sevindi. İlk üzülenler maalesef devletefazla güvenen serbest tedarikçilerdi! ve ço-ğunluğu bir yıllık tatlı rüyalarından uyandılar.Olayın farkına varma sırasına göre ikinciüzülenler de artık elektrik maliyetini kısmenazalttığını sanan serbest tüketici konumun-daki sanayicilerdi. Ticarethane tarifesindeki-ler ise o kadar fazla indirim alıyorlardı ki,hala rüyadalar ve umarız uyanmazlar. Sevi-nenler ise, müşterilerini kısmen de olsa gerialan yeni gelin dağıtım şirketleriydi. Her nekadar bu kazanan ve kaybedenler uzun va-dede piyasa koşullarıyla daha belirgin olarakortaya çıkacak olsa da, şimdilik durumböyle. Olayı biraz temelden incelersek eğer; ser-best tüketici limitinin geçen sene 100.000kWh’a düşürülmesi ile elektriğin farklı teda-rikçilerden alınması yönünde yoğun bir ha-reketlilik yaşanmış olup, bu durum busınıftaki tüketicilerin maliyetlerinin azalma-sına yol açmıştır. Böylelikle hem pek çokkurum düşük elektrik maliyetine kavuşmuşhem de elektrik sektörüne bir canlılık gel-miştir. Hatta, Enerji Bakanlığı uzun vadedeserbest tüketici limitinin daha da düşürül-mesi ile bütün tüketicilerin ikili anlaşma pi-yasası içine çekilmesinin ve bu rekabetortamından faydalanmasının önününaçmak istemektedir. Serbest tüketici limiti-nin düşürülmesi ile yoğunlaşan bu hareket,2010 sonunda EPDK’nın çıkardığı yeni tari-feyle özellikle sanayiciler açısından sekteyeuğramış gibi görünmektedir.Bu karar ile dağıtım şirketinden alınan elek-triğin birim fiyatları üzerinde birtakım artışve azalışlara gidilmiş, ayrıca “sayaç okuma”adlı yeni bir kalem eklenmiştir. Fakat, birimfiyatlar üzerinde yapılan değişiklikler dağı-tım şirketinden alınan elektriğin toplambirim fiyatı üzerinde bir değişikliğe yol aç-mamıştır. Bununla birlikte, serbest tedarikçi-lerden elektrik alacak serbest tüketiciler için,tedarikçiden alınan birim fiyat üzerine geti-rilecek olan maliyet kalemlerinde de birta-kım değişikliğe gidilmiş, ayrıca yeni bir“kayıp” parametresi getirilmiştir. Bu durum dolayısıyla, tüketicilerin dağıtımşirketlerinden aldıkları elektriğin maliyetindebir değişiklik olmazken, serbest tedarikçidenalınan elektriğin maliyetinde bütün kullanıcıtipleri için bir artış yaşanmıştır. Serbest tüke-ticiden alınan elektriğin üzerine bir kayıp pa-rametresi getirilerek, toplam maliyet üzerineek bir kalem getirilmiş, bu sayede özellikle

sanayicilerin yaşadığı maliyet avantajı orta-dan kaldırılmıştır. Bu kararın arkasında yatan sebeplerden biri,yapılan bu düzenleme ile ülkemizdeki yük-sek oranlı kayıp/kaçağın, bu uygulamadanönce sadece dağıtım şirketinden elektrikalan tüketicilerin maliyetleri içinde olduğu,serbest tüketicilerin bu maliyete katılmamasıgösterilmiştir. Kısacası, yeni düzenleme iledağıtım şirketlerinin devletten aldığı birimfiyat içinde bulunan kayıp/kaçak maliyeti,aynı iletim ve dağıtım hattını kullanan ser-best tüketicilere de paylaştırılmaktadır.Esas sebep olarak ortaya atılan ise, yeni dü-zenleme ile geçtiğimiz sene yüksek fiyatlarlayapılan dağıtım özelleştirmeleri sonucu, da-ğıtım şirketlerinin fiyatlarda yapılmasını iste-diği artışları karşılamak ve küçük tüketicilerifazla etkilemeden yapılabilecek etkili bir de-ğişiklik ile, hızla dağıtım şirketlerinin abone-liğinden ayrılan büyük tüketicileri, tekrardağıtım şirketlerine döndürmek olduğu söy-lenmektedir. Bütün bu değişikliklerin sonucunda, özel-likle sanayicilerin serbest tedarikçilerle yap-mış olduğu ikili anlaşmalarda sanayicitarafından karşılanacak ekstra bir maliyetoluşmuş olup, elektrik temin eden özel şir-ketlerden indirim alınmadığı takdirde top-lam maliyet dağıtım şirketinden alınanelektriğin toplam maliyetini geçmektedir. Bukoşullarda örneğin, sanayicilerin özel şirket-lerden alacağı elektrik birim fiyatı 14 kuruşaltına inmedikçe, serbest tedarikçiden elek-trik almak maliyet açısından avantajlı dur-mamaktadır. Bu yüzden firmaların özelelektrik şirketleriyle yaptıkları anlaşmalarınçoğunda bir değişikliğe gidilmesi gerekecek,hatta geriye dönüş yaşanabilecektir. Sonuç olarak, daha önce de dediğim gibi,yapılan bu tarife değişikliği birilerini gerçek-ten sevindirdi, çünkü sabit olarak almış ol-dukları birim fiyatlarda ciddi bir artış olmuşdurumda. Bu artışlar o şirketler tarafındanne kadar yatırıma döndürülecek, kayıp ka-çağı önlemede ne kadar kullanılacak göre-ceğiz. Her ne kadar esas müşterileri ticaritarifeden elektrik kullananlar olan serbesttedarikçiler de, serbest piyasa koşullarındamaliyetlerini daha ne kadar düşürebilecekleronu da göreceğiz. Yoksa geçenlerde duy-duğum 12 küsürlük bir rakam bunun gös-tergesi mi?

e n e r j i g ü n d e m i

62 Termo Klima Şubat 2011

zelleştirme kavramında sonnoktaya geldik sanırım.Geçen seneki dağıtım özel-leştirmeleri ile değişik birşeyler oldu. Elektrik birkamu hizmeti miydi yoksa

alınıp satılan bir mal mıydı sorusu cevabınıbuldu. Son yıllarda piyasada oluşturulan birnevi borsa sistemi ile artık tamamen bir malkonumuna gelen, tedariğinde farklı seçe-nekler sunulan elektrik, onu evimize geti-renlerin de özel sektöre geçmesi ile herkesinartık istediği yerden alabileceği bol seçeneklibir mal veya bir özel sektör hizmeti halinegeldi. Özelleştirme iyidir kötüdür konusunagirmeyeceğim, avantajları ve dezavantajlarıile ayrı bir konu. Önemli olan özelleştirme-nin Türkiye için uzun vade de daha avantajlıveya karlı olup olmadığıdır. Dağıtım özelleştirmeleri bu noktada ol-dukça önemli bir konumda. Devletin, elek-triği bir kamu hizmeti konumundan çıkarıp,tamamen serbest piyasa koşullarının hakimolduğu bir konuma getirme prensibi oldu-ğunu biliyoruz. Şimdilik dağıtımıyla, yakındaüretimiyle ve de iletimiyle bu alanda tama-men özel sektör olacak. Tabi bu geçişler sı-rasında her zaman ki gibi fiyat düşüktüyüksekti tartışmaları olacak ve oldu da. İlkbakışta milyarlar havada uçuştu ve herkesbu fiyata bu iş olur mu dedi. Ama kimse, ge-çenlerde bir Bakan’ın da dediği gibi, elbettehesap kitap yapmadan bu paraları vermedi.Herkes kendi kriterlerine göre (Türk usulü)hesabını yaptı ve bu fiyatlar ortaya çıktı.Olay biraz karışık olduğu içindir ki, pek ya-bancı göremedik. İleride olur mu, hep bir-likte göreceğiz. Bu verilen paralar az mıydıçok muydu bilinmiyor ama herkes başkala-rının verdiği parayla hesap kitap yaptıdurdu. Kimisi “olur” dedi kimisi evirdi çe-virdi “mümkün değil” dedi. Tam herkes ne oluyor derken, 2010 bitme-den EPDK oyunun kurallarını değiştirdi vebu duruma birileri çok üzülürken, birileri de

Tarifelerdene oluyor!

Mürşat ÖzkayaKimya Yüksek Mühendisi

* www.yesilekonomi.com’dan alınmıştır.

Ö

Page 67: Termo Klima Şubat 2011
Page 68: Termo Klima Şubat 2011

ABD’deki Amerikan Küçük İşletmelerDairesi başarılı bir iş adamı olmanın 5 şar-tından bahseder: Uzmanlaşmış bilgi, pro-fesyonel araçlar, para, duyguları kontroledebilme yeteneği ve bir akıl hocası, yanimentor, yani koç.

Koçluk kavramı birçok kişi için yeni olsada kültürümüzde akıl hocalığı kavramıöteden beri vardır. Padişahlar, devletadamları, stratejik görevleri olan yöneti-ciler her zaman danışacakları birini ge-rekli görmüşlerdir. Bu atasözlerimize deyansımıştır. “Akıl akıldan üstündür”, “Birelin nesi var iki elin sesi var”.

Şimdilerde ise koçluk da kendi içinde çe-şitlenmeye başladı. Yaşam koçluğu, yö-netici koçluğu, nefes koçluğu, ebeveynkoçluğu… Özgür Kaşifler’de ise yaptığı-mız “İş Geliştirme Koçluğu”dur. Yani biriş sahibinin, asli görevi olan iş geliştirmeçalışmalarını daha iyi yapabilmesi için birbilene danışması da diyebiliriz.

Aşağıdaki diyaloğa bakın. Yaşanan sorun,doğru argümanlar üzerinden ışık tutan birdış bir gözün yardımıyla ve yeni bakış açıla-rıyla değerlendirildiğinde nasıl çözülüyor.

İş Sahibi: İşimi geliştirmek için yapmamgereken çalışmalara günlük işlerdenzaman ayırıp bir türlü başlayamıyorum.

İş Geliştirme Koçu: Böyle bir durum kar-şısında neler hissediyorsunuz?

İş Sahibi: Kendime çok kızıyorum. Hattaetrafımda işimle ilgili fırsatları kaçırdığımıgördükçe deli oluyorum. O an için birsürü kararlar alıyorum ama sonrasındabunları bir türlü uygulayamıyorum.

İş Geliştirme Koçu: Almış olduğunuz ka-rarları uygulayamamaktan dolayı nelerkaybediyorsunuz?

İş Sahibi: Yeni iş fırsatları, yeni müşteriler,dolayısıyla ciro kaybı. Aslında çalışanları-

mın da bu konuda işe sahip çıkmalarınıbekliyorum. Onların her şeyi benden bek-liyor olmaları ve benim her şeye vakitayırmam gerektiği düşüncesi de belkibütün bunlara sebep oluyordur.

İş Geliştirme Koçu: Ahmet Bey çok ye-rinde bir tespit yaptınız, tebrik ederim.Rica etsem Liderlik modülündeki E-MythBakış Açısı kitapçığınızda sayfa 3’te “İşi-niz sizin bir yansımanızdır” başlığının al-tındaki tanımı bana okuyabilir misiniz?

İş Sahibi: “Bir işletmenin çalışması ve gi-dişatı sahibinin direkt yansımasıdır. İşinsahibi dağınıksa, vizyon sahibi değilse veözensizse iş de dağınık, vizyonsuz olacakve özensiz bir şekilde yürüyecektir. Diğertaraftan işin sahibi dikkatli ve düzenli iseve basiretli bir şekilde davranıyorsa, işinede bu özellikleri yansıtacaktır.”

İş Geliştirme Koçu: Peki bu okudukları-nız hakkında ne düşünüyorsunuz?

g ü n d e m

64 Termo Klima Şubat 2011

Özgür Kaşifler’de Koçluk Seansı Diyalogları-2

Page 69: Termo Klima Şubat 2011

g ü n d e m

65Termo KlimaŞubat 2011

İş Sahibi: Çalışanlarımın beni örnek ala-cağını, bu sebeple onlara örnek olmamgerektiğini düşünüyoru

İş Geliştirme Koçu: Kesinlikle evet, siz işsahibi olarak çalışanlarınıza gerek vizyonu-nuzla, gerekse bu vizyonu hayata geçirir-ken gösterdiğiniz davranışlarla ve kattığınızruhla örnek olmalısınız. Sizin coşkunuz on-ların motivasyon kaynağı olmalı.

İş Sahibi: Ama ben işlerini yapsınlar diyeonlara para veriyorum.

İş Geliştirme Koçu: Doğru, onlar da buparanın karşılığı olan rutin işleri yapıyor-lar. Ama sizin istediğiniz gibi size yeniöneriler getirmiyorlar. Yani iş geliştirmedediğimiz stratejik işlere kafa yormuyorlardeğil mi? Peki sizce bunun sebebi nedir?

İş Sahibi: Dediklerinize katılıyorum. Amaben onları nasıl motive edeceğimi, nere-den başlayacağımı bilemiyorum. Asıl so-runum da bu. Benim yaşadığım belirsizlikdurumunu onlarda yaşıyorlar.

İş Geliştirme Koçu: Çok güzel bir noktayageldik. Tam burada biraz duralım. Aslındasorunun cevabı biraz önce üzerinden geçti-ğimiz konuda. Kısa bir hatırlama yapalım. Li-derlik modülümüzün giriş prosesindenhatırlayacaksınız: “Kristal berraklığında birvizyona ihtiyacınız var ki, bunu net bir şe-kilde enerji ve güçlü bir kendini adamaylabaşkalarına iletebilirsiniz. İşinizde herkesbunu anlamalı ve inanmalı. Sizin olduğu gibiherkesin vizyonu haline gelmeli”.

İş Sahibi: Evet, bu tanım biraz önce tamnet olarak oturmamıştı. İşin dışındanbakıp değerlendirince şimdi oldu. Geldi-ğimiz bu noktada bu vizyonun nedenkristal berraklığında olması gerektiğiniçok daha net görebiliyorum.

İş Geliştirme Koçu: Peki vizyonunuzunetleştirmenize engel olan bir durum varmı sizce?

İş Sahibi: Ekonominin gidişatı, piyasalarındurumu diyebilirim… Bir türlü net birhedef koyamıyorum. Çoğu zamandakoyduğum hedefler konusunda sonunakadar gidemediğim için çalışanlarımınbana olan inancı da zayıflıyor.

İş Geliştirme Koçu: Biraz önce söyledi-ğim gibi vizyonunuz yani hedefiniz kristal

berraklığında olmalı ve herşeyden önem-lisi yazılı ve çalışanlarınıza iletilmiş olmalı.

İş Sahibi: Çok doğru fakat yine de viz-yonu netleştirirsem de, bunu çalışanla-rıma iletsem de benim istediğim gibiçalışırlar mı ondan pek emin değilim.

İş Geliştirme Koçu: Bizim buradaki ama-cımız, önce sizin gitmek istediğiniz yeribelirlemek. Daha sonrasında ise oraya gi-debilmek için mümkün olan en uygunyolu bulmak. Siz buraya tek başınızadeğil, çalışanlarınızla birlikte gideceksiniz.Dolayısıyla siz ve çalışanlarınızın ortak birhedefe doğru beraber yol almanızı sağla-mamız gerekiyor.

İş Sahibi: Söylediklerinize katılmakla be-raber, çalışanlarım konusunda hala emindeğilim. Bugüne kadar birçok kere bazıkonularda hedef koydum. Ama bir türlüsonunu getiremedim. Çalışanlarımı birtürlü istediğim gibi bu hedefe bağlaya-madım.

İş Geliştirme Koçu: Peki siz koyduğunuzhedefe ne kadar bağlı kaldınız?

İş Sahibi: Çıkan problemler sebebiylezaman zaman hedeften koptuğum oldu,üstüne bir de çalışanların direnci ekle-nince bir zaman sonra bu bende bezgin-lik yarattı ve vazgeçtim.

İş Geliştirme Koçu: Kristal berraklığındaolmasından kastımız aslında şudur; belirlibir sürenin sonundaki işletmenizin res-mini bugünden çizmenizdir. Yani o süre-nin sonunda işletmenizin ürettiği ürün yada hizmetin tanımı, bu ürün ya da hiz-meti satın alabileceklerini düşündüğünüzpazar kesiminin tanımı, bu pazar kesimi-nin nerelerde bulunduğu, yaptığınız sa-tışlar neticesinde elde edebileceğiniz ciro,kar ve büyüme oranları, çalışan sayınız,şube sayınız ve sizi rakiplerinizden ayırandiğer özelliklerinizin tanımıdır. Sizden is-tediğimiz bütün bunları net bir şekildeyazmanızdır. Daha önce belirlemiş oldu-ğunuz hedeflerle bu söylediklerim ara-sında benzerlik var mı?

İş Sahibi: Aslında ben yazılı olmasa daher sene sonunda satışlar anlamında birhedef koyuyorum. Ama bir türlü istedi-ğim sonucu alamıyorum.

İş Geliştirme Koçu: Hedefin konulmasınınbir sonraki aşaması ölçümlenme ve değer-lendirilmedir. Belirli periyodlarda yapacağı-

nız ölçümlemeler sonucunda ilerlemenizikaydetmeniz gerekiyor. Belirlediğinizoranda ilerleme olmamışsa bunun sebep-lerini araştırmanız gerekiyor. Daha öncebuna benzer bir çalışma yaptınız mı?

İş Sahibi: Yapmadık. Zaten sene ortasınagelip de hedefe uyamayacağımız sonucuortaya çıkınca vazgeçiyoruz.

İş Geliştirme Koçu: E-Myth tarzı bir lide-rin ya da iş sahibinin 3 temel özelliği ol-malı. Birinci özelliği vizyon, yani şu anüzerinde konuştuğumuz konu. Diyelim kibiraz önce anlattığım kilit noktalara sahipbir vizyon belirlediniz. İkinci özellik hare-ket dediğimiz aslında disiplin de diyebile-ceğimiz, sizin bu vizyona ulaşmakkonusundaki tavrınız, kararlılığınızdır.Üçüncüsü ise ruh yani hedefe adanmışlık.Çalışanlarınızın sizin peşinizden aynı he-defe koşmalarını sağlayabilecek kadar biradanmışlık ve inanç içinde olmalısınız.Peki siz bu üç özelliğe baktığınızda vebundan önceki koyduğunuz hedeflerinizede baktığınızda neleri eksik ya da fazlayaptığınızı görebiliyor musunuz?

İş Sahibi: Açıkçası ben hiç bu yönlerdenbakmadım ve bakmam gerektiğini de bil-miyordum. Sadece bir hedef koyup, çokçalışıp bu hedefe ulaşabileceğimi düşü-nüyordum. Hatta elemanlarım işlerinidüzgün yapmadılarsa ya da onlara birtakım şeyleri yaptıramadıysam kendimdevreye girip daha da çok çalışıyordum.Bir süre sonra elimden daha fazlasınıngelemeyeceğini düşünüp vazgeçiyordum.O zaman şu ana kadar yaşadıklarımın as-lında tek sorumlusu benim. Ve düzelte-cek kişi de benim. Siz şimdi banadiyorsunuz ki, hedefinizi koyun, çalışan-larınızı da bu hedefin içine dahil edin veonlara her yönünüzle örnek olun.

İş Geliştirme Koçu: Kesinlikle evet.

İş Sahibi: Aslında böyle bir sonucun çık-masına sevindim. Çünkü başkalarının de-ğişmesiyle uğraşmaktansa kendimdekiyanlışlığı görüp, kendimi değiştirmekdaha kolay diye düşünüyorum. O zamanilk yapmam gereken şey bugüne kadarkafamda belirlediğim ve net olmayan viz-yonumu netleştirmek değil mi?

İş Geliştirme Koçu: Şunu hiçbir zamanunutmayın! Hedefi koymak kadar, bu he-defi gerçekleştirmek konusunda çıkanengelleri ortadan kaldırmak ve kararlıolmak da önemlidir.

Page 70: Termo Klima Şubat 2011

y e n i p a z a r l a m a

66 Termo Klima Şubat 2011

010 yılında tahmin edilendünya nüfusu 6,845,609,960kişi, bu kişilerin %28,7’si, yani1,966,514,816 kişi internet

kullanıyor. 2009 verilerine gore kullanımdaolan 2.9 milyar e-posta hesabı var, bu he-saplar üzerinden her gün 247 milyar gön-deri yapılıyor. Kısaca, e-posta, internetkullanıcılarının baştacı…

İnternet, Türkiye’de sanılanın aksine ciddibir kitle tarafından kullanılıyor. IAB (Inte-ractive Advertising Bureau) 2010 Türkiyeİnternet Ölçümleme Araştırması Tür-kiye’de 24 milyon internet kullanıcısı bu-lunduğunu ortaya koyuyor.

İnterneti kullanan müşterilere ulaşmanınen kolay yolu ise e-postalar. E-postalar ilesunumlarınızın çok ucuza duyurulmasınısağlamanız mümkün. Çünkü e-postalarhala en ucuz tanıtım mecrası. İşte bu yüz-den de, son zamanlarda artık binlercefirma, tanıtımları için bu etkin ve ucuzyöntemi seçiyor.

E-postalarla ilgili araştırmalar, bu aracınkullanımında dikkat edilmesi gerekenönemli noktaları belirlemiş durumda. Busonuçlara gore düzenlenecek e-postakampanyalarının başarı şansları bir hayliyüksek. Siz de, e-postalar aracılığıyla ta-nıtım yapacaksanız, e-postlarala ilgili mu-hakkak bilmeniz gerekenler;

E-posta göndermek için en uygun günSalı günüdür. Kullanıcılar, gönderilen mesajları silme-den en çok Salı günü (%25,4) okumayıtercih ediyorlar. Daha sonra sırasıyla Çar-şamba (%23.3) ve Perşembe (%18.3)günleri tercih ediliyor.

E-postaların sabah kullanıcıların hesap-larında olmasını sağlayın.Kullanıcıların %41’i e-postalarını sabahkontrol ediyorlar.

Konu kısmı 50 karakterden az olan me-sajların silinmeden açılma olasılığıdaha fazladır. E-postanızın Konu kısmını 50 karakter-den az tutun. Konu kısmı 1-49 karakterarası olan e-postaların açılma olasılığı, 50karakterden fazla olanlara göre %12,5fazladır.

Çok fazla e-posta ile müşterilerinizi sıkmayın. Müşterileriniz, aynı firmadan haftada bir-den fazla teklif almak istemiyorlar. Kulla-nıcıların %35.3’u, aynı firmadan gelenmesajı haftada bir sıklıkta olduğu sürecenormal olarak değerlendirirken, %32,9’uayda bir sıklığı normal olarak değerlendi-riyor.

E-postaları pazarlamanız için kullanırkenasla unutmamanız gereken 3 kural var;

E-postanın Konu Kısmı:Bir e-postanın "sil" tuşundan kurtulma-sının tek yolu, konu kısmının alıcının ilgi-sini çekmesidir. Her ne kadar "siz" ve"bedava" kelimeleri çekici olsa da, bu ke-limeler gereğinden fazla kullanıldıkların-dan, artık alıcıyı etkileyemez durumdalar.E-postanın konu kısmı, pazarlama bölü-münün hazırladığı ilanın başlığıyla aynışeydir. Etkilemeli, hatta harekete geçir-melidir.

E-postanın Açılış kısmı:E-postaların içeriğinin alıcılar tarafındanokunmaya devam edilmesini sağlayankısım açılış kısmıdır. Bu yüzden açılış kıs-mının işinizin, sizin, teklifinizin veya su-numunuzun hakkında değil, sadece amasadece alıcının hakkında bir şeyler içer-melidir. Unutmayın, insanlar kendileriyle,sizinle veya işinizle olduğundan dahafazla ilgilenirler.

E-postanın uzunluğu: E-postalarınızı mümkün olduğunca kısatutun, tıpkı bu paragraf gibi!..

E-posta ilepazarlamayaparkenmuhakkakbilmeniz

gerekenler

Dr. Zeki Yüksekbilgilihttp://www.yuksekbilgili.com

[email protected]

2

Page 71: Termo Klima Şubat 2011
Page 72: Termo Klima Şubat 2011
Page 73: Termo Klima Şubat 2011

Geçen ay ilkini düzenlediğimiz yuvarlak masa toplantılarının ikincisi olan bu top-lantımızda “Soğutma Gruplarının Seçimi, İşletme ve Bakımı” ana başlığı elealındı. Toplantıyı organize ederken; Proje Tasarımcısı, ürünlerin Üretimi ve Sa-tışı, Müteahhitlik Hizmeti ve Akademik boyutu açısından konunun direktilgililerinin bir araya gelerek farklı açılardan konuşulmasını arzu ettik.

Bu amaç doğrultusunda akademik boyutunda Sayın Prof. Dr. Arısoyaynı zamanda moderatör olarak toplantımızı yönetimini üstlendi.Proje Tasarımcıları açısından Detay Mühendislik’ten Sayın Kani Kork-maz, Müetahhit Hizmetleri açısından Arde Klima’dan Sayın MustafaArslancan, Üretimi ve Satışı açısından Aldağ’dan Sayın Tevfik Akan-naç, Johnson Controls Sayın Harun İz ve Form Grup’tan Sayın Meh-met Oral toplantıda değerli görüşlerini bizimle paylaştılar.

Soğutma grupları konusunda genel değerlendirme ile başlayantoplantıda “Soğutma gruplarının seçimi, Soğutma gruplarında gü-venlik, Soğutma gruplarının devreye alınması, bakımı ve işletme-deki sıkıntılar, Yerli üretim ve Soğutma grupları sektörününgeleceği” başlıkları ele alındı.

Soğutma grupları sektörünün tüm paydaşlarını bir araya ge-tirerek organize ettiğimiz dosya konusunun öne çıkan başlık-larıyla büyük ilgi çekeceğini düşünüyoruz. Buradan baştatoplantının moderatörlüğünü üstlenme nezaketini gösterenSayın Prof. Dr. Ahmet Arısoy olmak üzere, Sayın Kani Kork-maz, Sayın Mustafa Arslancan, Sayın Tevfik Akannaç, SayınHarun İz ve Sayın Mehmet Oral’a ayrı ayrı teşekkürü bir borçbiliriz.

Ebru Demirtaş

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

69Termo KlimaŞubat 2011

Page 74: Termo Klima Şubat 2011

Ahmet Arısoy: Her şeyden önce “So-ğutma grupları nedir ve bunların seçimkriterleri nelerdir?” sorusu üzerine konuş-mamız gerektiğini düşünmekteyim. İlketapta soğutma gruplarını tanımlayalım,daha sonra da onların seçim kriterlerinikonuşalım. Tabi bütün seçim kriterleri üze-rinde konuşmaktan ziyade ana seçim kri-terleri üzerinde konuşmamızın cihazlarınözelliklerini de netleştireceği için önemliolacağını düşünüyorum. Bu seçim kriter-lerinin başında soğutma gruplarının verimigeliyor. Güncel olan en önemli konu enerjitüketimi, çünkü bizim tesisatlarımızdakienerji tüketiminin esas gerçekleştiği yer-lerden bir tanesi soğutma grupları. Diğeride kazanlar ama kazanların ağırlığı gide-rek azalıyor. Dolayısıyla soğutma gruplarıçok kritik bir eleman. Maliyet de düşü-nülmesi ve konuşmamız gereken diğer birseçim kriteri. Bu cihazların çok önemli birbaşka seçim kriteri ise ses ve titreşim. Yerihtiyacı da seçim kriterlerinde önemli biryer tutmakta. Enerji kadar kıymetli olanbir başka kaynak; su… Bu grupları su ile

ilişkilendirerek tartışmamızın faydalı ola-cağını düşünüyorum. Son olarak da hij-yen… Özellikle lejyonella bağlamındahijyen, seçim açısından önemli bir diğer pa-rametre. Tabi ki sizin uygun göreceğinizbaşka seçim kriterleri de burada konuşula-bilir. Kriterlerin sonrasında şartnamelere ge-çilebilir. Burada üretici ve pazarlamayla ilgiliarkadaşlarımızın olduğunu göz önünde bu-lundurursak şartnamelerin bizim toplantı-mızda önemli bir gündem konusu olacağınıdüşünmekteyim. Önemli gördüğüm birbaşka konu kabul işlemleri, devreye alma,test, balans konusu. Bana göre işletme vebakım seçim kriterleri kadar önemli bir şey.Kişisel olarak da değişik tecrübelerim var.Ürünleri ciddi, titiz bir çalışmayla seçilip,projelendirilip, satın alınıp yerine koyulduk-tan sonra iş bitmiş gibi bir düşünce ortayaçıkıyor. Daha sonrasıyla çok fazla ilgilenilmi-yor. Aslında buz dağının altında kalanbölüm de bence burası, çünkü bu nokta-dan sonra çok yeterli insan olduğunu dü-şünmüyorum. Gerek devlette gerek özelsektörde bu kadar özenerek projelendirilipseçilip bu kadar paralar harcanarak getiri-len ürünler istenildiği gibi işletilmiyor, ça-lıştırılmıyor ve ürün tamamen başka birnoktaya gidiyor. Bizim başta düşündüğü-müz bu kriterler, özellikler bir şekilde hebaedilmiş oluyor. Bu bakımdan burada özel-likle ileriye dönük olarak devreye alma veişletme, bakım meseleleri üzerinde mut-laka bir mesajımız olması gerektiğini dü-şünüyorum.Diliyorum ki gerçekten insanların işine ya-rayacak birtakım mesajlar buradan çıksınve insanlar bu kadar çok sayfayı okuyarakzaman kaybettiklerini düşünmesinler.

Kani Korkmaz: “Tasarımdan başlayarak,kullanım ömrü boyunca cihazdan nebekleniyor?” Bir nebze açmak gerekirse;biz tasarım esnasında sadece grubun se-çimiyle ilgili teknik sıralama değil, grubunçalışma ömrünün içerisinde ne gibi per-formanslar göstermesi gerektiğini önce-likle yaparız. Bu sıralamalara bağlı olmaküzere taleplerimizi üreticilerin ya da te-mincilerin ne oranda karşıladıkları vebunların piyasa koşulları içerisinde geliş-melerin nerelere doğru gittiğine bakarız.İkincisi; Uygulamacıların tasarımdan gelenve üreticiden aldıkları cihazların yerleştiril-mesi konusundaki durumlarını tartışabili-riz. Üçüncüsü; Sizin önemle üzerindedurduğunuz işletme-bakım ve işletmeömrü boyunca sistemin soğutma grubu

ile birlikte verimliliğinin ne olduğunu tar-tışabiliriz. Dördüncüsü; Güvenlik önlem-leri, deprem güvenliği, yangın güvenliğigibi soğutma gruplarında aranması gere-ken özelliklerden bahsedebiliriz çünkü buda işletmenin bir parçası. Siz üretici olarakbir ömür öngörüyorsunuz, tasarımcı dabu ömrü kabul ediyor ama bir de yerin-deki ömür var, bu da işletmenin doğru ya-pılması ile mümkün. Beşincisi; Ülkemizdesoğutma grupları üretilmiyor. Bu bağ-lamda ülke içerisindeki pazarın oluşmasın-daki etkenleri de bir nebze konuşulabiliriz.Son olarak da dünya pazarlarındaki so-ğutma gruplarının nereye doğru gittiğinikonuşursak doğru noktayı bulacağımızıdüşünüyorum.

Mehmet Oral: Daha önce de çeşitli fir-malarda soğutma grupları konusunda yıl-larca çalıştım ve bu konularda belli birdeneyim edindim. Siz birtakım kriterlerverdiniz; verim, maliyet, ses, hijyen… Benbunlara bir iki şey eklemek istiyorum. Bi-rincisi kapasitedir; Yaklaşık 300kw kapasi-teye kadar soğutma grupları çok özel birdurum olmadığı takdirde fizibilite anali-zine dahi gidilmeden hava soğutmalı seçi-lir. Bunun dışında bir de bakım ve start-upkolaylığı çok önemli bir kriter. Hava soğut-malı gruplar su soğutmalı cihazlara görebu konularda büyük bir avantaja sahipolup, bu nedenden dolayı da kullanımlarıson derece yaygın hale gelmiştir. Konuş-

SOĞUTMA GRUPLARINA DAİR GENEL DEĞERLENDİRMELER

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

70 Termo Klima Şubat 2011

Prof. Dr. Ahmet Arısoyİstanbul Teknik ÜniversitesiMakina Fakültesi

Kani KorkmazDetay Mühendislik

Yöneticisi

Ahmet Arısoy: “Soğutma grupları ürünlericiddi, titiz bir çalışmayla seçilip, projelen-dirilip, satın alınıp yerine koyulduktansonra iş bitmiş gibi bir düşünce ortaya çı-kıyor. Daha sonrasıyla çok fazla ilgilenil-miyor. Aslında buz dağının altında kalanbölüm de bence burası, çünkü bu nokta-dan sonra çok yeterli insan olduğunu dü-şünmüyorum. Gerek devlette gerek özelsektörde bu kadar özenerek projelendirilipseçilip bu kadar paralar harcanarak geti-rilen ürünler istenildiği gibi işletilmiyor, ça-lıştırılmıyor ve ürün tamamen başka birnoktaya gidiyor.”

Kani Korkmaz: “Biz tasarım esnasındasadece grubun seçimiyle ilgili teknik sıra-lama değil, grubun çalışma ömrününiçerisinde ne gibi performanslar göster-mesi gerektiğini öncelikle yaparız.”

Page 75: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

71Termo KlimaŞubat 2011

manın ikinci kısmı için bir flowchart hazır-ladım yani “Hangi kapasitede hangi tip so-ğutma grubu seçilmesi daha uygun olur”konusuna açıklık getirecek 6-7 ana nedeniiçinde barındıran bir hazırlığım var. Bir deverimi biraz açmak lazım. Verim dediği-mizde bizde anlaşılan şu oluyor; soğutmagrubuna bakıyorlar, %100’deki verimi“3,1 ise bu cihaz A sınıfı bir cihazdır” di-yorlar ve olay orada bitiyor. Gerçi son za-manlarda bu biraz yıkılmaya başlandı.Hem tasarımcı arkadaşlarımız hem de alı-cılar yıllık verimin (ESEER) çok daha önemliolduğunu anlamaya başladı. Dolayısıylaverim konusunu da belki o şekilde irdele-mek gerekebilir.

Harun İz: Çok kısa bir iki maddeyi vur-gulamak istiyorum. Bir tanesi; hayat boyumaliyet, verim dediğimiz zaman%100’deki COP çok yanıltıcı ve neredeyseanlamsız bir bilgi. Cihazların ömürleri bo-yunca mülk sahibine getirdikleri maliyetçok önemli… Bizim firmamız aşağı yukarı120 yıllık bir firma ve işletme, tesis yöne-timi tarafı da olduğu için birtakım istatistikîbilgilere de sahip. Bir tesisin 40 yıl civarındakullanılan bir bina için ilk yatırım maliyeti otesisin hayat boyu maliyetleri, klima sis-temleri, inşaat maliyeti, sonrasındaki ope-rasyon maliyetlerini içeren toplammaliyetinin %12’sini hiçbir zaman geçmi-yor. Bu bizde istatistikî bilgi olarak var. Gerikalan neredeyse %75-80’in üzerindekimaliyet sistemlerin yenilenmesi, güncellen-mesi, değiştirilmesi gibi konulara harcanı-

yor. Aslında yatırımcı korkunç maliyetlerlekarşı karşıya… Dolayısıyla ilk seçimlerin çokdikkatli yapılıyor olması lazım. Operasyonmaliyetlerini konuşurken detaylara gireriz,bu önemli. Belki biraz detay ama soğutmagrupları tek başlarına hiçbir şey değiller,birer makineden ibaretler, bunlar binaylaberaber çalıştıkları için manüel olarak mıyoksa akıllı bir otomasyon sistemi tarafın-dan mı yönetildikleri son derece önemli.Çok verimli olmayan bir cihazı akıllı bir kul-lanımla korkunç paralar harcanmış amabaşıboş bırakılmış bir cihaza göre çok dahaverimli bir şekilde yönetebilirsiniz. MehmetBey ve Kani Bey de söylediler, satış sonrasıçok önemli. Bu odadan yatırımcıya birmesaj gidebilirse mutlu olurum. Doğru birörnek mi bilmiyorum ama hava soğutmalı,çok popüler kapasiteli 800-900 kilowattlıkbir cihaza insanlar 80 bin-100 bin Euro ci-varında paralar veriyorlar. Çok ciddi yatı-rımlar bunlar. Bu yatırımcılar aldıklarımarkalı arabalara gözlerinin içi gibi bakı-yorlar ama bu makineler kazan dairesine,çatıya, binanın arka bahçesine gittiğizaman aynı şekilde mali bir boyut teşkil et-melerine rağmen kimse onlarla ilgilenmi-yor. Dolayısıyla bu konuda insanların birazgözünü açmamız lazım. Bakım, yenilemegiderlerinin minimum değerde tutulmasıiçin son derece önemli. Üretici firmalarıntercih ediliyor olması konuşulabilir.

Tevfik Akannaç: 32 sene boyunca birçokolaylar yaşadık. Üretim seçim ve işletmeyealma bakım kriterleri gelişti ve değişti. Yerliüreticilerin bilgi ve deneyimleri arttıkça ka-lite, verim ve enerji tasarrufu ön planaçıktı, malzeme tasarrufunun maliyet unsu-runu etkilemesi ile rekabet şartlarına ayakuydurarak yerli üretimin tercih edilmesineyardımcı olmaya çalıştık. Aynı şekilde ta-sarım ve mekanik taahhüt yapan şirketle-rin kriterleri değişti ve kullanıcıların olayabakışları yatırım maliyetleri dışında, işletmebakım giderleri açısından da ele alınmayabaşlandı. 1980-1990 yılları arasında so-ğutma grupları daha çok özel sektör tara-fından endüstriyel amaçlı, devletyatırımlarında da klima amaçlı kullanılırdı.Aldağ olarak, senede 150-200 adet mak-simum 500 kw kapasiteye kadar soğutmagrubu yapardık. Bu soğutma gruplarınıngenelde %80’i su soğutmalı olurdu. O dö-nemlerde sadece bir kompresörü aldığımızfiyata bugün bir soğutma grubunu alıyo-ruz. O noktalardan bu noktalara geldik.Turizm yatırımlarının gelişmesi ile ithalatönem kazandı ve birçok yabancı firma dis-tribütörleri vasıtası ile sektöre girerek so-ğutma grubu üretimini ters yöndeetkilediler. Ancak pazarın büyümesine vegelişmesine katkı sağladılar. 2000 yılındansonra yatırım hacimlerinin büyümesi vekapasite ihtiyaçlarının artması da pazarıhareketlendirdi.

Mehmet OralForm GrupGenel Müdürü

Tevfik AkannaçAldağ Genel Müdürü

Harun İzJohnson ControlsGenel Müdürü

Mehmet Oral: “Verimi biraz açmaklazım. Hem tasarımcı arkadaşlarımızhem de alıcılar yıllık verimin (ESEER) çokdaha önemli olduğunu anlamaya baş-ladı. Dolayısıyla verim konusunu dabelki o şekilde irdelemek gerekebilir.”

Harun İz: “Soğutma grupları tek başla-rına hiçbir şey değiller, birer makinedenibaretler, bunlar binayla beraber çalıştık-ları için manüel olarak mı yoksa akıllı birotomasyon sistemi tarafından mı yöne-tildikleri son derece önemli. Çok verimliolmayan bir cihazı akıllı bir kullanımlakorkunç paralar harcanmış ama başıboşbırakılmış bir cihaza göre çok daha ve-rimli bir şekilde yönetebilirsiniz.”

Tevfik Akannaç: “Yerli üreticilerin bilgive deneyimleri arttıkça kalite, verim veenerji tasarrufu ön plana çıktı, mal-zeme tasarrufunun maliyet unsurunuetkilemesi ile rekabet şartlarına ayakuydurarak yerli üretimin tercih edilme-sine yardımcı olmaya çalıştık.”

Page 76: Termo Klima Şubat 2011

Mustafa Arslancan: En son konuşan ola-rak aradan konuşulmayanları bulup ko-nuşmak zor. Herkesin görüşleri birbirine

benzer nitelikte. Zaten buradaki kişiler so-runlarını kendi içerisinde çözebilen insan-lar ama özellikle müteahhitlik kısmıylailgili birtakım sıkıntılarımız var. Bunlarınbaşında soğutma gruplarını müteahhitle-rin almaması var, artık bu cihazları danış-manları vasıtasıyla yatırımcı alıyor. BunuTürkiye için söylüyorum, yurtdışındaböyle bir şey yok. Çünkü yurtdışında“Sizin sorumluluğunuzu neden ben üze-rime alayım” diyor. Oysa Türkiye’de hemürünü kendi alıyor hem de sorumluluğubize bırakıyor. Bu konu tartışılırsa iyi olurdiye düşünüyorum. Bir de seçimlerde okadar hassas davranılıyor ki mesela adambir milyon kcal/h soğutma grubu alırkenbir tanesinin 160 kilokalorilik fazlası varsadiğerinden daha avantajlıymış gibi düşü-nüyor. Yani fiyatı eşit ama “Benim 160 ki-lokalorilik fazlam var, benimki daha iyidiyor.” Bazı işveren de buna inanıyor.Çünkü bazı tasarımcı ya da müşavir de-diğimiz firmalar isterlerse inandırabiliyor-lar. Bu hassasiyetin ele alınması lazım. Sizistediğiniz kadar güzel bir grup alın,bunun montajını yapacak olan firma ge-rekli bilgiye sahip değilse ki son zaman-larda bu tür firmalar çok var. Yani bu işibilmediğini düşündüğümüz firmalar…yapacak bir şey kalmıyor. Dolayısıyla oürünün verimini sizin kağıt üzerinde he-sapladığınız oranda almak mümkün ol-muyor. Bunun incelenmesi lazım. Bir de

genelde karşılaştığımız bir sorun; cihazlargaranti süreleri boyunca sanki her şeymüteahhidin üzerindeymiş gibi en ufakbir olayda bize geliniyor. Hâlbuki biz on-lara özellikle diyoruz ki “Garanti süresizarfında sizin o malzemenin satıcısıyla biranlaşma yapmanızla bizim garantimizarasında fark var.” Bir de markalarda eşitlik; özellikle çok de-ğişik markalar var ama projeciler bunlarıyazarken, seçim kriterlerini koyarken öylemarkaları yan yana koyuyorlar ki birbiriylealakası olmayan, hatta bazen herhaldesatıcının kalbi kırılmasın diye o markadaöyle bir model üretimi olmadığı halde omarkaya yazabiliyorlar. Bu bizim açımız-dan bir sıkıntı çünkü bir tanesi gidiyor,ben şu markaya koydum 10 lira diyor, di-ğeri yok 12 lira diyor, hemen herkes o 10liraya göre değerlendiriyor. Nasıl olsa ya-tırımcı kendisi alıyor, siz eğer doğrusunuyapıp 12 lira olanı yazdıysanız zor du-ruma düşebiliyorsunuz. Bir bu bir de sa-tışlarda da eşitlik olması gerekiyor. Şöyleki; satıcılar malının gerçeğini ortaya koy-malı, abartmamalı. Bu benim için de ge-çerli çünkü ben de mal satıyorum. Bir debenim 15 yıllık satış tecrübem olduğu içinbiliyorum. Aslı astarı olmayan birtakımsunumlar yapılabiliyor. Bu da özellikle ofirmada o tecrübeye sahip kişiler olmazsayanılabiliyor. Ele alınması gerektiğini dü-şündüğüm konular bunlar.

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

72 Termo Klima Şubat 2011

Mustafa ArslancanArde KlimaGenel Müdürü

Mustafa Arslancan: “Müteahhitlik kıs-mıyla ilgili sıkıntılarımızın başında so-ğutma gruplarını müteahhitlerinalmaması var, artık bu cihazları danış-manları vasıtasıyla yatırımcı alıyor.Bunu Türkiye için söylüyorum, yurtdı-şında böyle bir şey yok. Çünkü yurtdı-şında “Sizin sorumluluğunuzu nedenben üzerime alayım” diyor. Oysa Türki-ye’de hem ürünü kendi alıyor hem desorumluluğu bize bırakıyor.”

SOĞUTMA GRUPLARI NASIL SEÇİLMELİ?Ahmet Arısoy: Aşağı yukarı ortak birnoktaya geldik. Bu noktadan sonra grup-ların seçimi ile ilgili konuları konuşalım.Kani Bey ile başlayalım, “Soğutma grup-ları nasıl seçilmeli? Hangi konulara dikkatedilmeli?” Sadece sizce önemli olan şey-leri vurgulayabilirsiniz.

Kani Korkmaz: Soğutma grubu tek ba-şına her ne kadar bir şey ifade etmiyor isede işin merkezinde bulunmakta. O ol-mazsa bütün sistemi kursanız da bir şeyyapamıyorsunuz. Tasarımcı açısından enönemli şey tasarladığı yapıya uygun cihazıseçebilmek… O cihaz için neler önemli-dir? Biraz önce bahsettik, tüm yıl içerisin-deki verimliliği önemli. Bunun yanı sıratasarım aşamasında yapının tüm yıl içeri-sindeki çalışma sürelerinin neler olduğu-nun çok iyi bir analizle ortaya koyulmasıgerekir. Tasarımcı bunu tek başına da yük-lenebilir çözüm ortaklarıyla birlikte de ya-pabilir. Buna bağlı olarak hava soğutmalısu soğutmalı seçimleri yapılmalı, grubun

serbest soğutma yapabilme özellikleriöne çıkartılmalıdır. Ayrıca, ilk yatırım ma-liyeti, çalışma ömründeki yatırım mali-yeti, üretici firmanın cihazı seçtiktensonra satın almayı düşündüğü cihazın ar-kasında durabilme kabiliyeti, uluslararasıtecrübesinin olması, sertifikalandırabil-mesi vs. dir. Sıklıkla gördüğümüz şöyle birşey var; tasarımda öngördüğünüz her-hangi bir büyüklükteki bir cihazı almak is-tiyorum demiş olmanıza rağmen zamanzaman firmaların kendi cihazlarının ve-rimlilikleri konusunda tasarımcıyı da ya-nılttığı noktalar olabiliyor. Bir verimlilikdeğeri sunuluyor, o verimlilik değeri sizintasarım esnasında öngördüğünüz değerialdatıcı bir noktaya doğru taşıyabiliyor.Bunlar için her şeyden önce soğutmagruplarını temin edicilerinin veya üretici-lerinin ortak bir zeminde bir etik değerüzerinde anlaşmaları gerekiyor. Her ciha-zın sertifikası var ama bu sertifikalarınçıktılarla birlikte doğru sunulması gereki-yor. Hava soğutmalı mı seçelim, su soğut-

malı mı seçelim? Artık çevre dostu gazla-rın kullanılmasıyla ilgili bir tereddüt yok,çevreci gazlar kullanıyoruz. Ancak tamolarak dost mu emin değilim. Çünkü kul-landığınız her gazın bir zararı var. Biz me-kanik olarak doğayı zorluyoruz. Nedemektir bu? En basit tabiriyle insanları

Kani Korkmaz: “Tasarımcı açısından enönemli şey tasarladığı yapıya uygun ci-hazı seçebilmek… O cihaz için nelerönemlidir? Başta sistemin bütün yükle-rini çıkarttıktan, analizleri yaptıktan,mevsimsel olarak yük analizleri de or-taya çıktıktan sonra ilk olarak cihazınkonulacağı yer için en uygun cihaz ti-pine bakmalı, hava soğutmalı grubumu seçecek, su soğutmalı grubu mu se-çecek, su soğutmalı grubu seçerken ser-best soğutma imkânları var mı, nezaman bunları yapmalı, bunların hep-sini öne çıkartmalı…”

Page 77: Termo Klima Şubat 2011
Page 78: Termo Klima Şubat 2011

doğal şartlarının içerisinde bir eve koydu-ğumuz zaman bile doğayı zorladığımızanlamı çıkar ki bugün artık kalıcı ve çokbüyük yapılar yapıyoruz, bunları kapatı-yoruz, çok fazla enerjitüketimi zorunlu-luğu ile karşı karşıya kalıyoruz, bu karşıkarşıya kaldığımız noktalar da bir zorla-madır. Dolayısıyla bugün bizim için çokdoğru olan sistemlerin, çok doğru olançevre dostu gazların zaman içerisinde neverdiğini ancak bu gaz araştırma şirketle-rinin bize verdiği bilgilerle kabul ediyoruz.Bu çevre dostu gaz diyoruz ama yıllarsonrasında ortaya çıkabilecek sorunları-nın ne olduğunu bilmiyoruz. Yerli bir üre-tim yok. Dışarıdan üretim geliyor ve bizimürünümüz iyidir diye geliyor. Biz bunuaraştırma konumunda da değiliz amabizim bildiklerimizin ve bunları buralardakonuşmamızın bir marifeti olmalı. Bizbunları akıl süzgecimizden nasıl geçirebi-liriz? Bunları geçirirken de üniversiteleri-mizin, bilim adamlarımızın bu konuda biziileriye dönük olmak üzere aydınlatmalarıgerekiyor. Ben çok verimli, çevre dostu,ses seviyesi düzgün cihazları kullandımdediğim anda doğru yapıyor muyumbunu olabildiğince bilmeliyim. Cihaz se-

çilirken göz önüne alınması gerekenbaşka etkenlerde var. Örneğin, Aynı kap-asitelerle öngörülen 10 tonluk cihaz davar 7 tonluk cihaz da var. Bu cihazlarıkoyduğum yerde bu ağırlıktaki cihazastatik olarak birtakım önlemler almak zo-runda kalıyorsam cihaz benim için pahalımı yoksa daha ekonomik mi? Bunları bil-memiz lazım. Binaya getirdiği yükler neoldu? Bu kadar basit görünen konularcihaz seçiminizdeki en önemli kriterler-den biri haline gelebiliyor. Tasarımcının baktığı bir diğer konu sadececihazın çıplak olarak maliyeti değil boru-lama konusunda verdiği kolaylıklar. Eğercihazın girişleri ve çıkışları cihazın konduğunoktalarda bağlantılara kolayca ulaşmaimkânı vermiyorsa ilave bir maliyet getiri-yor yani cihazın tek başına maliyetinin bunoktada da göz önünde tutulmaması ge-rekiyor. O yere uygun cihazı mutlaka ön-görmeniz gerekiyor. Bu işleticiler açısındanda önemli. Mimari tasarımda uygun gör-düğünüz bir yer var, bir grup seçiliyor, se-çilen grup orada bağlantılar için doğru birbağlantı imkânı vermeli.Çoklu gruplar kullanıyorsanız, çoklugrupların balanslanması önemli, titreşim-

lerinin alınması önemli. Yangın güvenliği-nin alınması önemli. Sistem seçilirkenbunlara da imkân veriyor olması önemli.Diğer bir kriter sesle ilgili. Tasarımda so-ğutma gruplarını veya soğutma kulelerinibirlikte çok rahat yerlere koyma imkânınasahip olamıyoruz. Onun için eğer bugrupları yerleştirdiğimiz yerler gerek çev-redeki binalar için gerek kurulduğu binaiçin bir zorlama oluşturuyorsa ses kriter-lerini öne çıkartmak gerekiyor. Çoğu üre-ticinin ses kriterlerini ürettikleri standartürünler, sessiz ürünleri var, bu ürünlerinseçimleri verilmeli ve üreticinin verdiği bucihazlar da gerçekten o ses seviyelerinitutmalı. Sadece cihazın üzerindeki verdiğises kriteri bir şey ifade etmiyor sizin onunereye koyacağınız da önemli. Onun içinüreticilerin, temin edicilerin, tasarımcıla-rın ve işletmecilerin cihazın bulunduğukonumu daha önceden tasarımcının ön-gördüğü şekilde üreticiden de bununkendi cihazıyla ilgili performansının veri-lerini almalı. Ses performansının verilerinialarak koymalı ki geriye dönük olmaküzere sondan başa sistemin bütünlüğüsağlanabilsin. Diğer bir konu ise büyükyapıların artan iç yükleri ve ister istemez

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

74 Termo Klima Şubat 2011

Page 79: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

75Termo KlimaŞubat 2011

kışın da geçiş mevsimlerinde de soğutmagruplarını ve kulelerini kullanmak ihtiyacıduyuyoruz. Sistem seçimlerinde verimli-liği öne çıkartırken fanlarda, gruplarda,kule fanlarında, frekans inventörünü öneçıkartmamız gerekiyor diye düşünüyo-rum. Özellikle kulelerde frekans inven-törlü fan kullanımında minimum devirsayıları %10’lara kadar indirilebiliyor amabunları genellikle %25’in altına düşürme-menin doğru olacağını düşünüyorum.Bazı fanlarda frekans inventörlü kullanı-lırken rezonansa giriş noktaları var. Onoktaların üretici tarafından belirlenipfrekans inventöründe o devirlerin çıkar-tılması lazım. Aksi halde yıpranmalaraneden oluyor. Fanı devreden çıkartmakzorunda kalıyorsunuz. Tasarımcı yönün-den baktığımız zaman bunların hepsinintek tek incelenmesi gerekiyor ama paran-tez içerisinde söyleyeyim tasarımcıların or-ganizasyonlarının büyüklüklerinin yeterliolmaması, verilen zamanlar ve bedellerproje üretimlerinin önünde en büyük en-gellerden birisi. Diğer engeller ise sürekliyapılan revizyonlar, kullanım amaçlarınındeğişiyor olması, öyleki tasarımına başla-nan bir proje defalarca yeniden yapılmak

zorunda kalınıyor. Bu sürenin içerisinde ya-pının diğer mekanik ana cihazların seçim-lerinde de bahsettiğim noktalarınaraştırılması, bunların öne çıkartılması ko-nuları ne yazık ki çok eksik kalıyor.

Ahmet Arısoy:• Tasarımcılara verilecek bir mesaj;Sadece mükemmel bir cihazı seçmeniz ye-terli değildir. Bunu nereye yerleştireceği-nize dikkat edin, eğer buna göre yerinizyoksa seçeceğiniz cihazın tipi farklı olmalı.Aksi takdirde çok iyi bir cihaz seçmenizerağmen başarısız bir işletme ile karşılaşır-sınız. Bu mesajı şu şekilde de verebiliriz;sistemlerin tasarımı sadece mekanik tesi-satın tasarımı anlamında düşünülmemeli,tasarımların bir grubun birlikte ortak çalış-ması olarak yapılmasında çok ciddi yararlarvar. Bir mimarla birlikte çalışmak bu an-lamda çok önemlidir.

• Üreticilere verilecek bir mesaj;Günümüzde özellikle cihazların akustikve titreşimle ilgili özelliği öne çıkmayabaşladı. Üreticilerin tasarımcıya birtakımimkânları sunmalarını bekliyoruz yani bucihazları yerleştirdiğimiz yerlerde akse-

suar anlamında birtakım elemanların ol-ması lazım ki tasarımcı buna göre bu ak-sesuarları seçmek suretiyle doğru biryerleşim yapabilsin.

• Üreticilere vereceğimiz ikinci mesaj; Günümüzde biz, tasarımcı ve belki kulla-nıcılar olarak cihazlarda ısı geri kazanımözelliğini istiyoruz, serbest soğutma özel-liğini istiyoruz, çok iyi bir kapasite kontrolözelliğini istiyoruz, kullanılan fanların de-ğişken devirli ve çok iyi kontrol edilebilircihazlar olmalarını istiyoruz ve altını çize-rek söylüyorum; bu değişken devir sıra-sında fanların rezonansa geçmemesikonusuna dikkat edilmesini istiyoruz.

Mehmet Oral: Soğutma grubu seçimininson derece detaylı bir konu olduğunu bi-liyoruz. Hakikaten kimi zaman bir cihazseçiyorsunuz, ağırlık bile orada tek başınabir etken olabiliyor. Peki, biz satıcı pence-resinden baktığımız zaman ne görüyo-ruz? Açıkçası soğutma grubu seçiminegösterilmesi gereken itinanın projelerinancak %20’sine gösteriliyordur amaonun dışındaki projelerde bunların çokfazla dikkate alındığını düşünmüyorum.

Kani Korkmaz: Ben de tam yapamıyorum.

Mehmet Oral: Ama siz yine birtakım şey-ler yapabiliyorsunuz. Biz neler görüyoruz.Bize gelen taleplerde bazen sadece “250kilowattlık hava soğutmalı soğutmagrubu” diyor. “Sen nerede kullanacaksın,kompresörü ne olacak, dış hava şartları,soğutulacak su şartların ne olacak?” Hiç-bir şey yok, sadece “Hava soğutmalı so-ğutma grubu” diyor. Karar tamamensatıcıya bırakılmış. Bu da soğutma grubuseçiminin bazen tamamen satıcının gü-dümünde yönlendirildiğini gösteriyor.Teknik detaylara girdiğimizde soğutmagrubu seçiminde çok fazla kriteri var amaben gelmeden önce detaylara girmedenne olmalıdır diyerek bir çalışma yaptım.Benim görüşüm şudur; 1000 kilowattın al-tında bir iş geldiği zaman hava soğutmalıgrup kullanılır. Türkiye’de şu anda %90-95 oranında böyle olduğunu düşünmek-teyim. Bunu ana sebebi ise hava soğutmalıgrup fiyatlarının, su soğutmalı sisteme

Mehmet Oral: “Bence artık seçim ya-parken kriterler fazlalaştı. Buna çok dik-kat etmek lazım. Deniz kenarında olanişletmelerde deniz suyu soğutmalı so-ğutma grupları kullanılıyor ve cihaz ısıgeri kazanım opsiyonlu seçilerek ısıpompası çalıştırılıyor.”

Page 80: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

76 Termo Klima Şubat 2011

göre -Çünkü burada su soğutmalı gruba,kule, pompa, borulama ve işçilik fiyatlarıda ekleniyor- daha ucuza gelmesi, binaiçinde yer kaplamadan dış ortama konula-bilmesi ve bakım kolaylığı gelmektedir. Toplam kapasitenin 1000kilowatta kadarolduğu projelerde genelde tek cihaz gidi-yor. Bu da tartışılabilir belki 700-800kilo-wattan sonra kapasitenin ikiye bölünüp,yedekleme sağlanıp iki cihaz olması dahafaydalıdır ama özellikle de ilk yatırım ma-liyeti ve iki cihaz için her zaman yer bulu-namamasından dolayı 1000kilowattakadar çoğunlukla tek cihaz olarak seçili-yor. Özellikle 600 kw kadar daha küçükkapasiteli bir ihtiyaç varsa hemen hementüm projelerde scroll kompresörlü so-ğutma grupları kullanılmakta.

Mustafa Arslancan: Pardon şimdi ol-ması gerekeni değil olanı anlatıyorsunuzdeğil mi?

Mehmet Oral: Olanı anlatıyorum amabunun nedenlerine de kısaca açıklamayaçalışıyorum. 600 ile 1000kilowatt arasınabaktığımızda ben vidalı gruplar olmasıkanaatindeyim. Peki, 0 ile 600kilowattarası neden scroll kompresör? Çünküscroll kompresör şu anda seri imalatı ya-pılan, kapasite olarak belli bir büyüklüğüaşamayan, ancak güvenilirliği yüksek, ve-rimli ve ekonomik bir ürün. Copelandyapmış olduğu büyük ölçekli imalat ilehemen hemen tüm Amerikan ve Avrupalıimalatçılara scroll kompresör imalat yapı-yor. Özellikle 410 gazının ticari anlamdakullanımı geliştikten sonra tüm imalatçı-lar küçük kapasitelerde scroll kompre-sörlü grup imalatına başladılar. Geneldekapasite olarak da 500-600kw hemenhemen tüm imalatçıların standardı halinegeldi. Bu ürünlerin verim değerleri de ol-dukça iyi. Özellikle ara yük değerlerininyüksekliğinden dolayı -Aynı devredekikompresörleri devre dışı bırakarak kap-asite kontrolu yaparak düşük kapasite-lerde büyük evoparatör ve kondenseryüzeylerini çalıştırarak sağlıyorlar- yıllıkverimleri vidalı grupların dahi üzerine çı-kabilmektedir. Bunu zorlayanlar da var,bazı imalatçılar çok sayıda kompresörkullanarak (12-16 arası) 1000kilowattakadar ulaşıyor. Bunun çok doğru bir se-çenek olduğunu düşünmüyorum. Sadeceyükün çok değişken olduğu yerlerde yük-sek kısmi yük verimlerinden dolayı kulla-nım alanı bulabilir. Normalde 600 ile1000kilowatt arasında vidalı grup için şuanda en çok tercih edilen soğutmagrubu. Vidalı kompresör güvenilirliği ol-dukça fazla, kolay kolay arıza yapmayan

bir kompresör tipi; Özellikle de tam yük-teki verimleri de oldukça yüksek. Peki,1000kilowattan sonra ne olur? 1000ki-lowattla 3000kilowatt arasına baktığı-mızda birden fazla cihaz kullanmakgerekiyor. Yine fizibiliteye bağlı olarak susoğutmalı ya da hava soğutmalı vidalıkompresörlü gruplara kullanılıyor. Su te-dariğinde bir sıkıntı varsa direk hava so-ğutmalı grup olarak karar veriliyor. Ancakverimlere baktığımızda tabi ki bu kapasi-teler için su soğutmalının daha mantıklıolduğunu düşünüyoruz. 3000kilowattiçin 2 tane 1500kilowattlık santrifüj çokmantıklı gelmiyor bana. Tabi santrifüjünCOP değeri vidalıya göre ara yüklerdendolayı belki düşük olabilir ama santrifüjünde çalıştırması zor. Bunun için eğitimlipersonelinizin olması lazım. Şu anda Tür-kiye’de böyle bir eleman bulmak son de-rece zor... Sonuç olarak ben3000kilowatta kadar kapasite olan yer-lerde kesinlikle vidalı grupların kullanıl-ması gerektiğini düşünüyorum. Toplamkapasitemiz 3000’in üzerinde olduğuzaman da proje özelliklerinden dolayıaksi bir durum bulunmadığı sürece kesin-likle su soğutmalı kullanılmalıdır. Ben bukapasitelerde az önce söylemiş olduğumsebeplerden dolayı su soğutmalı vidalının3 veya 4 tane kullanılmasının doğru ol-duğunu düşünüyorum ama 6000kilowat-tın üzerine çıktığımız zaman da o zamantek kullanılacak şey santrifüj cihazlardır.Aslında şöyle söylemek de mümkün. Pra-tik olarak vidalı grubun kullanılabileceğiher kapasitede vidalı kullanıp, bunu aşanyerlerde en son tercih olarak santrifüjgruba gidilmelidir. Bu arada tabi cihaz se-çimlerinde bakılması gereken birtakımspesifik şeyler vardır. Mesela yanımızdabir su kaynağı var diyelim, o zaman havasoğutmalı kullanmamız hakikaten hiçmantıklı değil, orada mutlaka suyu kul-lanmalıyız. Son zamanlarda mekanik pro-jelerin yapımında bu konu ciddi şekildeetüt edilmektedir. Antalya’da bizim ekip-man sağladığımız Terracity adında biralışveriş merkezi yapılıyor. Projenin ger-çekleştirileceği arsanın Jeolojik etütleri ya-pıldı, bu arsanın altında önemli miktardasu bulunduğu belirlendi. Orada 4 tane ar-tezyen kuyusu açıldı. Soğutma kulesi hiçkullanılmadı. Yaklaşık 4500-5000kw birkapasite var orada. Doğrudan yer altı su-larıyla kondenser soğutması yapılacak.Bence artık seçim yaparken kriterler faz-lalaştı. Buna çok dikkat etmek lazım.Deniz kenarında olan işletmelerde denizsuyu soğutmalı soğutma grupları kullanı-lıyor ve cihaz ısı geri kazanım opsiyonluseçilerek ısı pompası çalıştırılıyor. Dolayı-

sıyla tesisiniz sıcak suyu da oradan rahat-lıkla elde edilebiliyor. Büyük üretici firma-ların yetkilileriyle konuştuğumda şunudiyorlar; 2020 yılına kadar bütün Av-rupa’da kazan kullanımı son derece aza-lacak. Neden? Çünkü ısı pompasıcihazlarının kullanımı gittikçe yaygınlaşa-cak. Bunun ana sebebi de ısı pompası ci-hazları elde edilecek ısıtmanın kazandançok daha verimli olmasından kaynaklanı-yor. Dolayısıyla tasarımcılara çok iş düşü-yor. Artık bir cihaz seçerken ısı pompasıalternatifinin göz önünde bulundurulmasıgerektiğini düşünüyorum. Eğer ısı pom-pası projede fizibilitesinde olumlu çıkmazise normal soğutma gruplarına gidilmesigerektiğini düşünüyorum. Biraz önce Kani Bey söylemişti; satıcılaragüvenebilir miyiz? Çünkü bazıları hakika-ten satışın hırsına kapılıyor ve biraz farklışeyler de çıkabiliyor ortaya. Burada Euro-vent en önemli dayanaktır diye düşünüyo-rum. Amerika’dan gelen cihazlarabaktığımızda onların da bir ARI sertifikasıvar, o üreticilere de güvenmeliyiz diye dü-şünüyorum ama birçok Amerikalı firmanında zaten şu anda Avrupa’da imalatı var.Onlar da Eurovent sertifikasına sahipler. Biraz önce freecooling örneği verildiğiiçin aklıma geldi. Özellikle hava soğutmagruplarında freecooling bir opsiyon, free-cooling nedir? Türkiye için konuşuyorum;diyelim ki İç Anadolu bölgesinde bir sa-nayi yatırımınız var. Burada soğutmagrubu kullanacaksınız ve proseste çalışa-cak. Freecoolingin özelliği nedir? Su çıkışsıcaklığınız diyelim ki 8 derece, 5 derecealtından yani 3 dereceden itibaren kom-presörleri yavaş yavaş devreden çıkarta-rak size serbest bir şekilde çok daha azelektrik üreterek soğutma almanızı sağlı-yor hatta -1 derecenin altında fanları dahikapatarak tamamen hiçbir güç harca-maksızın soğutma elde edebiliyorsunuz.Şu anda yurtdışındaki birçok projeye veözellikle Rusya’daki, Kazakistan’daki pro-jelere baktığım zaman oralarda hava sı-caklıkları bazı bölgelerde -20-30 dereceyekadar düşebiliyor. O bölgede seçilen so-ğutma gruplarınına %50’den fazlası free-cooling özelliğine sahip. Dolayısıylafreecoolingin çok önemli bir konu oldu-ğunu ve seçim kriterlerinden birisi halinegeldiğini düşünüyorum. Yerli üretim ko-nusuna geçtiğimizde Tevfik Bey’in görüş-lerini aldıktan sonra benim birkaçeklemem olacaktır.

Ahmet Arısoy: “2020 yılına doğru ka-zanların kullanımı genel olarak düşecek,ısı pompası çıkacak.” dediniz. Ben bu ko-

Page 81: Termo Klima Şubat 2011
Page 82: Termo Klima Şubat 2011

nuyla biraz ilgiliyim. Size katılıyorum ısıpompaları belki de artık hayatımızın çokdaha büyük bir bölümünü oluşturacak.

Kani Korkmaz: Hocam orada dikkat edil-mesi gereken nokta şu; her iki sistemi deöne çıkarttığımızda neticede çevreyle ilgilibir sorun var. Halbuki Avrupa Birliği ülke-lerinde Pellit ısıtmada önemli bir unsurolarak ortaya çıktı. Pelliti ısıtmada kullan-mak, şu anda teorik olarak baktığımızdahiçbir zararı yok, üstelik ciddi şekilde çev-reye katkısı da var.

Mehmet Oral: Bizim çalıştığımız firmaiçin söylüyorum, derler ki; eskiden so-ğutma grubu yapılırdı, sonra o grubun ısıpompası versiyonuna geçilip, geçilmeme-sine karar veriliyordu. Şimdi önce ısı pom-pası olarak tasarlıyorlar, sonra soğutmatarafına geçiyorlar. Şu anda baktığımızzaman kazan firmalarının da a ısı pompasıkonusunda önemli çalışmaları olduğunugörmekteyiz. Çünkü tahmin ediyorumonlar da geleceği gözlemlediler ve bu şe-kilde kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Okudunuz mu bilmiyorum şimdi Ja-ponya’da karbondioksitli ısı pompası ci-hazları var. Isı pompası prensibindeçalışıyorlar, akışkan olarak da karbondi-oksiti kullanıyorlar, yaklaşık 4,5 COP’lerivar ve sadece evlerdeki sıcak su için kul-lanılıyorlar. Bu bile geldiği ve gideceğinoktayı gösteren örneklerden bir tanesi.

Harun İz: Az önce Mustafa Bey’in de de-diği gibi sona kalanlara çok fazla konukalmıyor. Kani Bey gerçekten çok güzel,derinlemesine girdi konuya. Mehmet Beyde üretici açısından konuya baktı. Benhiçbir şeyi tekrar etmeden yeni şeyler ek-lemeye çalışacağım. Klasik cümleler söy-lüyor olabilirim. Şunu söyleyerekbaşlamayı arzu ediyorum; sektörün hernoktasında daha bilgili, bilinçli, eğitimliinsanların olması çok çok önemli. Bubizim tarafımızda da, müşavirler tara-fında da, belki daha da önemlisi kararmercii olan, bütçeleri harcayan yatırımcı

tarafında da eğitim çok gerekli. Aksi tak-dirde projeler dönüp dolaşıp “kaç para,daha ucuza olmaz mı” veya “daha bit-medi mi” gibi sorulara maruz kalıyorlar.Yapılan projenin bilinci insanlarda yerleş-mediği için o değer de verilmiyor. Bir keresadece soğutma gruplarının seçimini ko-nuşuyor olsak bile bilginin daha iyi bir se-viyeye ulaşması lazım. Biz aslında üreticifirmalar olarak seçim konusunda oturupkarar vermiyoruz. Bizim rolümüz satış ön-cesi faaliyetler dediğimiz müşavirler veyayatırımcıları ziyaret etmek, projeler oluş-maya başladığı zaman mümkün oldu-ğunca teknolojilerimizi, avantajlarımızı obinaya veya endüstriyel uygulamaya ka-tabileceğimiz şeyleri anlatmak, bir parçadünyadaki trendlerin ne olduğunu, en-düstriyel cihazlarda kullanılan teknoloji-lerin ne aşamada olduğu, Türkiye’dekidurumları konuşmak. Firmaların lokalkadrolarındaki bilgi, beceri seviyesini deyatırımcının, müşavirin biliyor olması ge-rekir. Mesela Kani Bey bir firmayı seçti, bircihazı seçti ama bu cihaz Türkiye’de sa-tıldığı halde arkasında duracak kimseyoksa üç gün sonra yatırımcı dönüp onaniye böyle oldu, ben niye sıkıntı çekiyo-rum diye soracak. Dolayısıyla soğutmagruplarının seçiminde bizlerin üreticilerolarak piyasaya doğru, sağlıklı bilgi dağı-tıyor olması önemli. Mehmet Bey’in söy-lediği gibi firma seçim aşamasınagelindiği zaman haklı ve yatırımı yapacakkişiye avantaj sağlayacak bir rekabet or-tamı yaratılması gerçekten önemli. Bu-rada yine müşavirlere ciddi bir görevdüşüyor. Mustafa Bey’in söylediği gibi,ben kendi firmamı da aradan çıkartıyo-rum, mesela bize 250kilowattlık bir gruplazım, Çin’in bilinmeyen bir firmasıyla be-raber iki tane marka yazıldığı zaman her-kes ne yapmaları gerektiği konusundatereddüde düşüyor. Soğutma grubu seçimianlamında haklı bir rekabet yaratılmasıönemli. Bunun dışında üreticiler adınagrup seçimini nasıl gördüğümüzden bah-setti ama belki birkaç not ekleyebilirim. 0-600kilowattlık scroll cihazlardan bahsetti,ben bunun bir bölümünün artık piyasayıçok ciddi anlamda kaplamaya başlayandeğişken debili klima cihazlar tarafındanalınmaya başladığını düşünüyorum. Birkaçyüz kilowattlık soğutma grubu sistemlerigittikçe azalıyor. Türkiye’de artık soğutmagrubu pazarı kadar hatta muhtemelen bir%20-30 daha fazla değişken debili klimacihazlar pazarı var. Soğutma grupları böylebir tehdit altında.

Mehmet Oral: Türkiye’deki HVAC-R pa-zarına baktığımız zaman ki bu pazarda

merkezi sistemler ve değişken debili klimacihazlar var. Buna menfezlerini de ekleye-biliriz. Şu anda bu pazarın üçte biri değiş-ken debili klima cihazlar haline geldi.

Harun İz: Bir de grupların bin kilowatt-lara kadar özellikle hata oranlarının az ol-ması, piyasanın bunlara alışmış olması birdiğer etken. İlk çıktıklarında o kadar ve-rimli değillerdi belki ama bir 20 yıldır vi-dalı gruplar satılıyor hatta son 10 yıldırçok yoğun bir şekilde satılıyor. Verimlericiddi anlamda üst seviyelere geldi. Fre-kans inverteri kullanımını yoğun bir şe-kilde destekliyoruz çünkü aklın yolu bir,fanlarda, pompalarda bu teknoloji yıllar-dır kullanılıyor. İnverter sonuçta çok ucuzbir eleman değil, ürün geliştirmeyle ala-kalı bir şey. İnverter bir soğutma grubunaentegre olduğu zaman satın alınabilecekbir bedele hala sahip olması lazım. Buyüzden firmaların çabaları önemli... Fre-kans inverterları su soğutmalı gruplar vebüyük kapasiteli gruplardan başladı. Tür-kiye’de bir sürü uygulamasını görüyoruz.Enerji konusunda yatırımcılara ciddi kat-kılar sağlıyor. Özellikle santrifüj soğutmagruplarında çünkü o uygulama kolay ve70’lerden beri yapılıyor. Bundan 5 yılkadar önce hava soğutmalı gruplara dasıçradı. Burada yine bir teknoloji kırılmasıyaşanıyor olacak, onlar da bir jenerasyonileriye gidiyor olacak. Bunun belki kayıt-lara geçmesi doğru olmaz ama magazin-sel bir bilgi olarak söylüyorum; havasoğutma grupları ara yük verimlerinin6’ların üzerine çıkacağı şekilde tasarlana-bilir pozisyondalar. Bu tür cihazları 2011yılı içerisinde Türkiye piyasasında da gö-receğiz. Hız kontrolünün yanına sıkış-tırma oranının kontrolü de eklenince bubirimleri yakalamak mümkün gibi gözü-küyor. Dolayısıyla biz üreticiler olarak ta-sarımcılardan bu tür teknolojileri önplana çıkarmaları için bir parça destekbekliyoruz çünkü danışmanlık görevi ta-sarımcıda. Tasarımcıların yatırımcıları buşekilde yönlendirmesi Türkiye’nin enerjitasarrufuna atılan önemli adımlar olarakkayda geçecektir çünkü bir binada enerjitüketiminin %40’ları veya %50’leriHVAC sistemi tarafından kullanılıyor. Do-layısıyla buralarda elde edilen verim ciddianlamda önemli... Soğutma grupları konusunda da MehmetBey birçok şeyi hızlı ve güzel bir biçimdeözetledi ama absorbsiyonu unutmamaklazım. Türkiye aslında birçok soğutmagrubu tipinin kullanılmasına hem iklimolarak hem de endüstrisi, diğer sektörleri,turizm sektörü, iş hayatı bakımından el-verişli. Çok zengin bir profil var. Absorb-

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

78 Termo Klima Şubat 2011

Harun İz: “Sektörün her noktasındadaha bilgili, bilinçli, eğitimli insanlarınolması çok çok önemli… Aksi takdirdeprojeler dönüp dolaşıp “kaç para, dahaucuza olmaz mı” veya “daha bitmedimi” gibi sorulara maruz kalıyorlar. Ya-pılan projenin bilinci insanlarda yerleş-mediği için o değer de verilmiyor. Birkere sadece soğutma gruplarının seçi-mini konuşuyor olsak bile bilginin dahaiyi bir seviyeye ulaşması lazım.”

Page 83: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

79Termo KlimaŞubat 2011

siyon konusu bir türlü patlamadı Tür-kiye’de ama görüyorum ki o patlama ge-liyor. Artık bundan kaçış yok. Belkimüşavirlerimizin de biraz daha fazla dahilolması lazım. Kojenerasyon firmaları li-derliği ele almış durumdalar. Kendi pro-jelerini kendileri yapıyorlar, işverenlekonuşuyorlar. Bu sistemleri kojenerasyonfirmaları satın alıyor. Sanırım şu anda Tür-kiye’de 80 civarında yürüyen kojeneras-yon projesi var. Her proje için bir iki cihazdüşünürseniz ciddi bir absorbsiyon pazarıgündeme geliyor gibi gözükmekte. Yinekonsept olarak bir şey söyleyeyim; dün-yada bu bir iş yapma biçimi, bunu Türki-ye’ye taşımayı arzu ediyoruz. 2011-2012yıllarında böyle projeler yapmayı istiyoruz.Geliştirdiğimiz bazı işler var, dünyada per-formans taahhüdü diye bir konsept var.Bugün ABD’de aşağı yukarı 20 milyar do-larlık bir performans taahhüt pazarı var.Bizim firmamız buradan %25-30 civa-rında bir pay alıyor. Sistemlerini değiştir-mek isteyen bir yatırımcı var ama elindekikaynakları sınırlı ve değerli veya kaynaklarıyok. Bunlar yapacakları yatırım konusundaçok hassaslar, geri dönüşlerinin ölçülebilirve garantili olmasını arzu ediyorlar. Bu türfirmalara iyi analiz yapma, finansal kay-naklar bulma, enerji maliyetlerini düşürme,düşürdükleri enerji maliyeti kadar kullan-dıkları krediyi ödeme ve sonuç olarak hiç-bir negatif nakit akışı hissetmeden çokbüyük ve kendileri için değerli projeleryapma gibi imkânlar sunulabiliyor ve bufirmalar kredilenme süreci boyunca da ye-nilenmiş, son derece verimli ekipmanlara,altyapıya, tesise kavuşabiliyorlar. Enerji ve-rimliliği konusunda yatırımcıların çok dahacesur hareket edebilmelerini sağlamak içinTürkiye’de konsepti tanıtıyor olmamızlazım. Bunun dışında da bende çok farklıbir not yok. Sektör nereye gidiyor konula-rına da girmiş gibi oldum. Üçüncü turdayine söz almak isterim.

Ahmet Arısoy: Ben iki noktayı sormak is-tiyorum. Değişken debili klima cihazlarıile ilişkili bir kapasite bandı verdiniz mi?Harun İz: Yok vermedim ama aslında pekde mantığı kalmadı. Eskiden söyle bir ina-nış vardı; villa veya küçük bir iş merkezitürü projeler çözülüp biraz daha büyü-düğü zaman aman başımıza iş gelir konuş-maları olurdu. Bu durum kırılmış gibigözüküyor. Kapasite sınırı da artık yok gibigözüküyor. Bakarsanız birkaç sene önce500-600-700 bin dolarlık merkezi sistem-ler konusunda siparişler bizim gibi üretici-ler için çok önemliydi. Şimdi görüyorumda birkaç milyon dolarlık Değişken debiliklima cihazları projeleri rahat rahat yapıla-

biliyor. Kani Bey ya da Mehmet Bey belkisöyler; toplam kapasite olarak görülen enbüyük projelerde, mertebelerde ama eği-tim tesisleri böyle çözülüyor artık. Büyüküniversitelerde, otellerde aslında uygu-lama türüne çok fazla bakılmadan çokfazla değişken debili klima cihazları çokyoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı.

Kani Korkmaz: Bunu tetikleyen en büyükunsur Türkiye’deki konut konseptinin fark-lılaşıyor olması. Konut olarak yapılan yük-sek yapılar da soğutma ihtiyacını dahakolay çözme imkanı merkezi sistem çö-zümlerinden ziyade değişken gaz debili sis-temlerinin yapılmasını ortaya çıkardı. Pazargenişledi. Pazar genişleyince de daha öncebahsedildiği gibi üretim tesisleri idari bö-lümlerinde, villalarda kullanılan VRV-VRFartık genel çözümler içerisinde de kullanı-lıyor. Isı pompası özelliklerinden dolayı dabirçok alanda, otellerde, iş yerlerinde bilekullanılabiliyor. Sulu VRV-VRF olarak dakazan – kule –v.b ile birlikte büyük tesis-lerde bir sistem seçeneği oluşturuyor.

Mehmet Oral: Ama aslında birazcık top-lam kapasiteyi de veriyor.

Ahmet Arısoy: Frekans kontrollü veyadevir kontrollü kompresörlerin kullanıl-masıyla ilişkili özellikle mali açıdan birtakım limitlerden söz ettiniz, bunu okur-larımız için bir parça açar mısınız? Meselaneden fanlarda, pompalarda değişkendevir kullanıyoruz? Neden bunun so-ğutma grubunda kullanılmasında birtakım limitler var?

Harun İz: Elbette, ben bir iskeleti çizmeyeçalışayım, Kani Bey, Mehmet bey benidesteklesinler. Hız kontrolü bütün sistem-lerde, pompalarda, fanlarda, gruplarda,dönel mekanizmalarda neden yapılıyor?Çünkü hızla hızı sağlamak açısından kul-landığınız güç arasında üstsel bir ilişki var.İşte küpüyle orantılı, dolayısı ile belli bir güçkullanımıyla bir soğutma kapasitesini veyabir hava debisini sağlıyorsunuz ama akşamsaatiyse, soğutmaya ihtiyacınız yoksa veyasoğutma ihtiyacı azalıyorsa, tesiste havadebileri ihtiyacı düşmeye başlıyorsa hızıazaltarak bu debileri ya da soğutma kap-asitesini azaltmak size çok büyük avantaj-lar sağlıyor. Çünkü hızı bir kademedüşürdüğünüz zaman kullandığınız gücüüstsel bir orantıyla düşürüyorsunuz.Hız kontrolü artık hepimizin bildiği birşey, dolayısı ile birçok yerde enerji tasar-rufu için kullanılıyor. Fakat az önce desöyledim frekans inverteri denen ekip-

manlar çok ucuz değil. 5 ila 50kwattlıkfrekans invertörleri yoğun bir şekildeklima santrallerinde, fanlarda, kulelerdekullanılıyor. Artık dünya çapında çokbüyük oranlarda üretildikleri için reka-betçi fiyatları oluşmuş durumda amabunları gruplarda kompresör hız kontro-lünde kullanmaya başladığınız zaman,mesela 1000kwattlık bir soğutma grubu-nun tam yük veriminin kabaca 3 olduğunudüşünelim, 300-350kilowattlık kompre-sörleri ve elektrik motorları var. 350kilo-wattlık bir frekans inverterı aslında grubunmaliyetine ciddi bir etki getirecek bir ele-man. Bunların da yoğun bir şekilde kulla-nılması, fazlaca üretilmesi, fazlacasatılmasından sonra fiyatları yavaş yavaşartmaya verimleri ise düşmeye başladı vegruplarda kullanılmaya başlandı. Frekansinverterı dediğiniz zaman verim avantajla-rından sadece bir tanesi olan güç faktörü-nün her zaman 0.95’in üzerinde olmasısebebiyle çektiğiniz enerjiyle ödediğinizenerji neredeyse birbirinin aynısı oluyor.Böyle bir avantaj da var, hız kontrolü sizigenellikle ara yüklerde vidalı ve santrifüjcihazlarda soğutma akışını daha kontrollü,daha dengeli yapmanızı, dolayısı ile arayüklerde cihazınızın sessiz yani daha az tit-reşimli çalışmasını sağlıyor.

Ahmet Arısoy: Sonuç olarak ana faktörmaliyetle ilişkili yani bu kompresörlerdekullandığımız vakit, ciddi maliyete sebepoluyor. Bunu dikkate alacak bir biçimdebir optimizasyon çalışması olması lazım.Harun İz: Frekans inverterına York firma-sından örnek veriyorum, bilimsel bir bilgiolduğu için zararı da yok. 1978de üreti-len aşağı yukarı 1000kilowattlık ilk sant-rifüj grubu bir oda boyutlarındaydı.Yanında da bu oda boyutlarında bir fre-kans inventerı vardı. Bu cihazın fotoğraf-ları var. Bugün aşağı yukarı 5000kilowattlık bir soğutma grubuna, kontrolpanosunun yanına bir frekans inventerıkoyuluyor. Teknoloji oralardan buralaragelmiş durumda. Elbette ki oda kadar birürünün maliyetiyle çanta kadar bir ürü-nün maliyeti farklı… Bu teknoloji reka-betçi olmaya başlayınca 5 yıl kadar öncehava soğutmalı gruplara da atladı, oavantajı kullanabiliyor.

Mustafa Arslancan: Bir şey söyleyeyim;bu frekans konvertörünü kullanmayıp dachiller hattı üzerindeki pompadan fre-kans konverterünü kullanıyoruz. O aynıoranda fayda sağlıyor mu? Orada suyundebisini kullanarak soğutma grubundanzaten yapıyoruz.

Page 84: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

80 Termo Klima Şubat 2011

Tevfik Akannaç: Zonlu sistemlerde yap-manız daha faydalı. Her devri, hızı ayar-lamak sistem üzerine ters etki yapar veişletme şartlarını zorlaştırır. Devir ayarla-maya kalktığınız zaman kompresör devriile kondenser fan devrini de ayarlamamızgerekir. Buna bağlı olarak da akışkan de-bisinin kontrolü yapılmalıdır. Soğutmagruplarında en zor şey; akışkanın debisiniayarlamaktır. Çok teknik bir olay bunu aça-bilirim ama tekniğine girmek istemiyorum.Sistemi bir bütün olarak düşünmeli ve oto-masyon sistemini de buna göre kurgula-malıyız. Su debisinin de sistemin çalışmaşekline göre ayarlanması verimi etkileye-cek ve iyileştirecektir. Son yıllarda soğutmagrubu üreticileri bu konuya ağırlık vermişve sistemlerini geliştirmeye başlamışlardır.Tabii maliyet artışları da beraberinde gel-miş yatırım bedellerini yükseltmiştir. Çalış-tırma ve sistemin kontrolü açısından zorlubir dönemeçtir. Projecilerin de sistemlerinidizayn ederken daha dikkatli olmaları vetüm komponent seçimlerini de buna göreyapmaları gerekir.

Mustafa Arslancan: Seçimlerdeki ve pro-jelendirmedeki, konulardan bahsetmemgerekirse, başında da dediğim gibi proje-lerde çok hassasiyet gösteriyoruz amaözellikle soğutma gruplarında seçim kri-terlerinde nelere dikkat edileceği konusu,Mehmet Bey’in de açıkladığı olaylar, tah-min ediyorum bu güne kadar yapılanprojelerden alınan bilgiler. Sanki olmasıgerekenler bunlarmış gibi projeciler böyleyapıyor dediniz değil mi Mehmet Bey?

Mehmet Oral: Üç aşağı beş yukarıöyle… yani birisi hiçbir şey bilmiyorsa,şöyle bir baksa çok fazla yanılmaz amatabi her projenin ayrı ayrı özelliği var.

Kani Korkmaz: Grubun sayısı etkilidir.Üçe bölersiniz, hesaplanan bir yükünüzvardır. Kışın sadece küçük bir grup çalış-tırırsınız. 3000 kW yükünüz varsa 3 adet1000 yada 1250-1250-500 kW koyabilir-siniz. Onun size başka türlü yararları var-dır. Zonlamanız olabilir, minimum yükihtiyacını karşılayabilirsiniz. Bir bilgisayarbölümünüz vardır, o bölüme hitap edenzamanlar olabilir.

Mustafa Arslancan: Şunu söylemek isti-yorum, sizler bu kadar hassas düşünüpsistemlerinizi seçiyorsunuz. İşveren bu ko-nuya geldiğinde özellikle soğutma grubu-nun fiyatını ayarlarken bunları bazendikkate almıyor, bu birinci sorunumuz.Dediğim gibi soğutma gruplarını geneldeyatırımcı almaya başladı. Yatırımcıların al-

dığı soğutma gruplarında biz fazla söz sa-hibi olamaz hale geldik fakat projeler ya-pılırken projelerdeki şartnamelerde artıkne hikmetse “performans sorunu sizeait” gibi bir ifade geçiyor. Bunu gördüğü-nüzde sizin söylediğiniz kriterlerin dışındao kadar göze batan yanlış değerlendir-meler var ki biz bunları dikkate alıp projeyöneticisine bu bilgiyi verdiğimizde projeyöneticisi projeciye dönüyor, projecibenim projeme dokunmayın diyor, %90böyle diyorlar. Dolayısıyla sistemlerin iyiseçilmesi lazım, iyi projeciler olması lazım,iyi projeciler de iyi para kazanarak oluyor.Türkiye’de de en az para kazananlar pro-jeciler. Dolayısıyla böyle bir sorunumuzvar maalesef. Biz müteahhit olarak bu işinneresindeyiz? İster istemez bu haksız re-kabet oluşturuyor, bu tür cihazların alı-mında söz sahibi olamadığımız durumlarbizi teknolojiden, teknikten geriye at-maya başlar yani bizi işin dışında tutmayabaşlar. Biz ne kadar mühendislik yaparsakyapalım bize mühendis değil tüccar mü-hendis lazım oluyor. Böyle bir durumdada bazen görmezden gelebiliyoruz. Bazımüşavirlik ve proje firmaları var, haladiyor ki “performans sorumluluğu sanaait.” Neden sorumluluk bana ait olsun.Burada ciddi bir projeci var, ciddi bir projeyürütme firması var, yatırımcı da ilgili.Hala diyor ki “sana ait.”

Mehmet Oral: O zaman güvensizlik vardemektir.

Kani Korkmaz: Üretici de alsa işveren dealsa siz de alsanız, ki zaten genel şartna-menin içerisinde yazıyor, diyor ki “işverenbu cihazları temin ederken siz bu sisteminbütününü kuruyorsunuz.” Niçin perfor-mans? Orda bir soğutma grubu var, so-ğutma grubunu aldığınız firma var, zateno soğutma grubunun performans belge-sini verecek. Baktığınız zaman inşaat üre-tim sisteminin bütününün sorunu bu.

Mustafa Arslancan: O da var ama sa-dece o değil. Cihazı alırken diyor ki “bun-dan sen sorumlusun.” “Neden bensorumluyum projeci seçmiş bunu” diyo-

rum. Bu durumda biz de projeye özgüolarak, Proje ofisi kuruyoruz .Projeyi baş-tan aşağı inceliyoruz. Ama her işte buimkân olmuyor. Uyarıyoruz, bazen diyor-lar ki “hayır bizimki de olur geç bunu”,bazen diyorlar “tamam bunu dikkate ala-lım, bunlar doğru mudur?” Neticede bizuygulamacıyız. Uygulamacı olmak; yapı-lan düzgün bir projenin nasıl yapılacağınıbilmek demektir ve biz o yüzden eksperuygulamacı olarak oradayız. Yönlendiricimüşavir firma da örneğin Kani Beyler dedoğru yapıp yapmadığımı kontrol etmekya da benim isteklerimin yerinde olup ol-madığını karşılamak için oradalar.

Kani Korkmaz: Bize bayındırlıktan gelenşey bu; müteahhit ehlifendir. Ehlifen ol-duğu için o malzemenin kim tarafındannasıl alındığı önemli değil. Yapıyla ilgilibölümün bütününden müteahhit olaraksorumlusunuzdur diyor. Eğer projede birşey varsa projeye döneceksiniz, malze-mede bir şey varsa malzemeye dönecek-siniz. “Bunun değiştirilmesi gerekir”diyeceksiniz diyor.

Mustafa Arslancan: Ben bu metodundoğru olmadığını düşünüyorum. “Nedemek müteahhidim ben!” A’dan z’yeneden ben almıyorum, “yapıyorsan herşeyi sen al ben yapayım.” Şimdi biz teknikolarak bir ürünü alırken her zaman korka-rız yani teknik şartnamede olmayan birmalı oraya koymaktan korkarız. Yarın öbürgün geriye döndüğünde bu daha pahalıyamal olur ama işveren bundan korkmuyor.İşverene müşavir “Öyle yapılmış ama böylede olsa olur şöyle de olur.” diyebilir. Busöylenince işveren de alıştı artık.

Kani Korkmaz: Kim alıştırdı?

Mustafa Arslancan: Biz değil.

Kani Korkmaz: Ama bu ürün senin, işve-ren tarafından alınması eskiden söz ko-nusu değildi.

Mustafa Arslancan: Ben isim vermiyorumama kim alıştırdı biliyorum, şahsi olarak.

Kani Korkmaz: Şahsi olarak bakma, biz-ler alıştırdık. İşveren artık her şeyi öğ-rendi, onun geriye dönüşü yok. Türkiye’deartık bu gelenek haline geldi, ana malze-meyi işveren alıyor. Bu kimin işine geldi?İlk olarak daha zayıf müteahhit firmalarınrisk almamak adına o alsın, ben borukanal yaparım, riski azaltmış olurum yak-laşımıyla bu noktalara geldi.

Mustafa Arslancan: “Soğutma grupla-rını genelde yatırımcı almaya başladı.Yatırımcıların aldığı soğutma grupla-rında biz fazla söz sahibi olamaz halegeldik fakat projeler yapılırken projeler-deki şartnamelerde artık ne hikmetse“performans sorunu size ait” gibi birifade geçiyor.”

Page 85: Termo Klima Şubat 2011
Page 86: Termo Klima Şubat 2011

Mustafa Arslancan: Bu yüzden de çokhaksız rekabetler oluştu.

Kani Korkmaz: İkinci olarak ürün teminediciler, üreticiler şu noktaya geldiler; bazımüteahhitler aldıkları malzemelerin işve-renden bedelini aldıkları halde üreticilereödeme periyotlarını değiştirdiler. Ozaman da daha garanti olması açısındanüreticiler ve temin ediciler malı işverenevermeyi tercih ettiler.

Harun İz: Ben izninizle bir şey söylemekistiyorum; aslında işveren malzeme al-maya başlayınca üreticilerin başına şöylebir şey geldi; biz eskiden mekanik firma-lara daha çok satardık çünkü mekanik fir-malar müşavirden sonra bir başka kontrolnoktasıydı. Mustafa Bey bugün burada buişi yapıyor, yarın başka bir iş yapacak, sonrabaşka bir iş yapacak. Dolayısıyla kendistandartları dâhilinde kaliteli malzeme kul-lanmaya özen gösterir. Bunun aslındabizim için ne kadar önemli olduğunu bizsonradan işverenlerle oturup konuşmayabaşladığımızda çok iyi anladık. İşvereninkarşısına çıktığınız zaman hiçbir bilgi olma-dığı için, belki 7-8 sene önce aradan birseviye elenince belki 10 puan, 5 puandaha yüksek kar elde edebilir miyiz diyedüşünüyorduk. Ama bu hiç olmadı çünküişveren ne York’u ne Carrier’ı tanıyor. Ta-nıyanları var elbette ama azınlıkta, bilinçliyatırımcı çok fazla değil. Karşınıza dökü-yorlar 25 tane marka, en ucuzu kimseonunla karşılaştırmaya çalışıyorlar. Sorum-luluğunu mekanikçiye yıkıyorlar. Bizi savu-nacak, York’un veya Carrier’ın malınıkullan başın ağrımaz diyen kimse yoktu.Eskiden mekanik taahhütçüde bizim yanı-mızdaydı çünkü onlar için bitirdiği iştenbaşının ağrımaması önemliydi.

Kani Korkmaz: Metot tamamen yanlışMustafa Bey, tamamen sizinle aynı fikirde-yim ama bu noktada bunun geriye dönü-şünü sağlamak Türkiye için son derece zor.

Mustafa Arslancan: Tabi ki zor çünküTürkiye’nin karakteri buna müsait. Ge-çenlerde bir yazı okudum. Arabeski ençok dinleyen ülkelerin başında Mısır varyani Araplar var. Klasik müzikte ise Avru-palılar var. Türkiye’de bu iki müzik türü yarıyarıya gelmeye başlamış. Bizde de böyle,bu metot nerede var? Ben Araplarla çalış-tım, bu metot ne orada var ne de Av-rupa’da. Amerika’yı bilmiyorum. Bu metotsadece bizde var, oturttuk bu metoduşimdi “İçinden çıkamıyoruz.” diyoruz. Benbir işe girerken ana cihazları işaretliyorum,

diyorlar ki siz alacaksınız. Hayatta inan-mam, ben çalışma arkadaşlarıma diyorum,“Bu ürünlerin fiyatlarını alın ben koyaca-ğım fiyatlarını.” Kaç para diyorlar, 100…ben 75’e kadar indiriyorum. Neden? Na-sılsa ben almayacağım. Bunun zararı banamı oluyor? Yine size oluyor.

Mehmet Oral: Tabi ki… Ondan sonrabize geliyor?

Mustafa Arslancan: Ondan sonra neoluyor? Satıcı o cihazı 75’e verebilmekiçin farklı yollar aramaya başlıyor. Ya da“Ben nasıl farklı bir cihaz versem de o fi-yata bunu çıkarabilsem” demeye başlıyor.Sistem kendi kendine yeni bir yöntemoluşturmaya başladı. “Alan razı verenrazı” pozisyonuna gelmeye başlandı. Birkere siz soğutma grubunu istediğinizkadar düzgün seçin, bence her şeydenönce öyle bir ihalede kafadan ana cihaz-ları sistem düşünsün. Bu tür hilelerle alı-cıyı da yanıltıyorlar. Bu sefer ortaya haksızrekabet çıkıyor. Ben yine insaflıyım 75 ya-zıyorum, 50 yazanlar oluyor. Ben 24 yıllık bir firmayım. 24 yıl içerisindeşunu görüyorum; bu sektör giderek geriyegidiyor ama giderek de büyüyor. Benim birşansım daha var, ben aynı zamanda satıcı-lık da yaptım. Satıcılık da çok zor iş... Ogenel giderleri elde etmek için %5-10 kâr-larla mal satıp para kazanılmaz. Çünkü ne-ticede hacim belli... Ancak çok büyük birorganizasyon olacak, sürümden kazana-caksınız. Demin söyledim yerli imalatçı ola-rak gelecek oraya, orada olay daha başka,bir markalaşma olayı, bir globalleşme olayıvar. Bundan bilmem kaç sene önce Türki-ye’nin globalleşeceği söylenirken herkesgöbek attı. Şimdi hepimiz zarar görmeyebaşladık. Kim kârlı çıkıyor bu işten? Alıcı-lar… Hepimiz alıcıyız ama biz oradan kârederken, satışta rekabette dayanamaz halegeldik. Bu soğutma grubunun konusudeğil ama soğutma grubu da bununönemli noktalarından bir tanesi. Yanisonuç olarak soğutma grubunun satın alın-ması konusunun ciddi olarak ele alınmasıgerekiyor. Bizim gibi müteahhitler açısın-dan artık kendince oturmuş bir sistem var.Biz bu sistem içerisinde bu soğutma gru-bunu bize hiç aldırmayacaklar diyebiliyo-ruz. Az önce değişken debili klimasistemleri ile ilgili bir konu vardı. Biliyorsu-nuz İSKİD bu konuda değişken debili klimasistemlerinin giderek merkezi sistemlerinkarşısında tehlike yarattığını düşünerek birkomisyon kurdu. Bana da onursal üye ola-rak bu bilgiler geliyor. Geçen gün komis-yonu inceledim. 10 tane komisyon üyesivar, 4 tanesi zaten değişken debili klima

sistem satıcısı. Bu iş nasıl oluyor, ben anla-madım. Konuşanlara bakıyorsunuz, hepbu sistemi satanlar konuşmuş.

Kani Korkmaz: Aslında proje bazındabakmanız gerekiyor. Değişken debiliklima sistemleri kötüdür gibi bir algı oluş-masın. Özellikle Türkiye’deki paylaşımıngetirdiği ve kullanma farklılıklarının çoksık olduğu bir ortam var. Bir yapı yapıyor-sunuz, yapıyı bir amaç için ortaya çıkarı-yorsunuz iki sene sonra bu yapı tamamenkarakter değiştirebiliyor. Değişken debiliklima sistemleri bu tür isteklere çok esnekcevaplar verebiliyor. Onun için bu sistem-ler tercih ediliyor.

Mustafa Arslancan: Bunu söylerken,bizim için kötü değil, benim için kötü,benim pazarım öldü diyor. İş yetenekle-rim değişken debili klima sistemlerineuygun değil. Ben havalı sistemlere göregeliştirmişim kendimi. Şimdi 70000 met-rekare, 5 yıldızlı bir otel, sizce VRF olmalımı, olmamalı mı?

Kani Korkmaz: Ben bu soruyu sisteminbütününe bakarak cevaplarım. Hesaplar ya-pılmış, ne çıkmış, sıcak suyu nasıl temin edi-yor? Bir otel düşünün, hiçbir toplantı salonuyok, hiçbir yemekhanesi yok. Sadece otelodalarından oluşmuş bir yer. Bu tip yapı-larda yapabilirsin. Otel odaları bütün dolu-luklarını üst üste çakıştırdığınız zaman%25’e tekabül ediyor. Dolayısıyla sistemeproje bazında bakmak gerekiyor. Proje ba-zında bakmadan bu sistem iyidir, bu sistemkötüdür kararını vermek yanlış olur.

Mustafa Arslancan: Dolayısıyla böyle so-runlarımız var. Bütün bu sorunlar aslındagenelde satıcılarda değil, müteahhitlerdekilitleniyor. Yani böyle bir durum olduğuzaman ben zaten işe girmiyorum. İşin bü-tünü o. Değişken debili sistem sattığımızzaman ne oluyor biliyor musunuz? Bensistemi satandan sistemi alacağım, sis-temi monte eden adama para vereceğim.Dolayısıyla bu işte ben komisyoncu konu-muna düşüyorum. Benim yaptığım orga-nizasyonda buna yer yok. Tekrardankonuya dönecek olursak, seçim kriterle-rinde esas olan biz müteahhitler olamı-yoruz. Sadece yurtdışı projelerinde alımve seçim kriterlerinde dâhil olabiliyoruz.Türkiye’de müteahhitlerin hiçbir dâhliyok bu işin içinde. Her ne kadar “Müte-ahhitler bu işten sorumlu” deseler de buişten hiç de sorumlu olmuyoruz. İş projeyöneticisiyle satıcı arasında gidip geliyor.Ama önemli olan bunun montajının yapı-lıp alınan cihazın projeye uygun olup ol-madığını kontrolü yapılmasıdır.

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

82 Termo Klima Şubat 2011

Page 87: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

83Termo KlimaŞubat 2011

Ahmet Arısoy: Teşekkür ederim. Buyu-run Tevfik Bey.

Tevfik Akannaç:

Seçim dediğiniz zaman birçok kriter or-taya çıkıyor. Bu projenin başlangıcındansonuna kadar giden bir süreç... Nedir bu?Bir talep, bir kullanıcı var. Bu bir şahısveya firma olabilir. İkincisi, bu talebe bağlıolarak projeyi yapacak bir tasarım ekibi.Ondan sonra bunun altında üreticininveya ithalatçı firmanın seçimi var, montaj-cının seçimi var. Netice olarak bir seçimlersilsilesi var. Bunların hepsinin de bu talebien uygun şekilde realize etmesi gerekiyor.Bu noktadan sonra da kullanıcı en verimlicihazı alsın ve çalıştırsın. Seçim kriterle-rinde soğutma grubunu konuşursak bizönce verimliliğe bakarız. Ana kriterbudur. Seçilen cihazın değişken şartlar-daki kapasitesinin kontrolü da işletmeşartlarında oldukça zordur ve soğutmagrubunun soğuk su sağladığı ekipmanla-rın kontrolünü de gerektirir. Genelde kar-şılaştığımız problem su debilerininyetersizliğinden kaynaklanan ve debikontrolünün yapılamamasından soğutmakapasitesinin istenilen değerleri vermeme-sidir. Bu problemde sistemde kullanılantüm cihazları etkiler (fan coil ve klima sant-ralı gibi) Soğutma veya ısıtmada kişilerinalgılamaları çok farklıdır ve bir ortamdakisıcaklık kimine göre az kimine göre fazlaolabilir. Bu da ısının elle tutulamaması vegözle görülememesidir. Katı bir maddegibi ölçülmesi ve değerlendirilmesi zordur.Ancak çeşitli kabuller yaparak hesaplar, de-ğerlendirebilirsiniz. Bu değerlerde seçimkriterleri ile uyuşmayabilir.

Projeci de en düzgün hesabı yapmak zo-rundadır. Bunu yaptığını düşünürüz. Pro-jecinin cihaz markasını belirleyecekşekilde hareket etmesini ve seçim yapma-sını istemeyiz. Bence de böyle olmamalı-dır. Sadece kapasiteyi belirleyip tarifi iyiyapmalıdır. Nasıl çalışacak, hangi sistemibesleyecek maksimum ve minimum sı-caklık değerlerinde ne elde ederim gibi…Şimdi verim dediğimiz zaman olayı şöyledüşünmek lazım; ana kriter verimlilik.COP’si 2,9 olsun, 3 olsun, 3,5 olsun, 4olsun… Şimdi düşündüm de biz eskidenağırlıklı olarak su soğutmalı soğutmagrubu üretiyorduk ve talepte bu doğrul-tuda idi. Yani hava soğutmalı gruplaranazaran daha verimli olan su soğutmalı-lar tercih ediliyormuş. O zaman verimin,enerji tasarrufunun pek konuşulmadığıdönemlerdi ve sadece işlevin yapılmasıönemli idi. Ne zaman işletme ve bakımgiderlerinin azaltılması ve cihazın kapla-dığı yer problemleri düşünülmeye baş-landı. O zaman cihaz seçimleri ve işletmekriterleri verim, servis bakım kolaylığı önplana çıktı. Kullanıcının ana hedefi, ya-tırım ve işletme maliyetlerini düşürmektir.Bu etki cihaz maliyetlerine yansımış Ar-Ge faaliyetleri ve teknolojik yenilikler ci-hazları küçültmüş daha verimlikompresörler ile cihaz fiyatları rekabetdoğrultusunda düşmüştür. Mesela eski-den ürettiğimiz soğutma grubu evapora-törü 400 kg ise şimdi kullanılanevaporatör aynı kapasitede 150kg geli-yor, keza vidalı kompresör ağırlıkları tür-bin tipli kompresör ile 750kgdan 200kgkadar düşürüldü. Her şey teknolojik ge-lişmelere ve Ar-Ge çalışmalarına bağlıolarak değişti. Proje üreten firmalar is-teğe en uygun projeyi üretmek, mekanik-çiler de uygulamakla yükümlü olmalı.Üreticilerde en uygun fiyatla rekabete gi-rebilecek kalitede cihaz üretmelidir.

Kani Korkmaz: Eğer o soruyu soruyorsa-nız Tevfik Bey, şu noktaya gelmemizdeyarar var diye düşünüyorum. Tasarımcıcihaz seçmemeli konusunda farklı düşü-nüyoruz. Bizim işimiz bir cihaz değil. Biryapıya en uygun cihaz… O yapıya enuygun cihazı üreticinin öngörmesi müm-kün değil. Üretici o cihazı öngöremez.Yani tasarımcı o yapıya en uygun cihazıöngörmeli ve onun bütün şartnameleriniortaya koymalı.

Tevfik Akannaç: Bir soğutma grubu ver-diği kapasite ile doğru orantılı olarak se-çilir. Yani Mehmet Bey’in de dediği gibi,bize gelip “Bana 250KW’lık soğutmagrubuna ihtiyacım var.” diyen müşteri de

var bir proje ile gelip birçok kriterleri sor-gulayan müşteride var, birinci müşteriyeistediği kapasitede en uygun fiyatlı grupteklif ediliyor. İkinci müşteriye seçim kri-terlerine göre belirlenen en uygun cihazteklif ediliyor. Soğutma gruplarında üre-tici firmalar sürekli yenilikler yaparakcihaz kalite ve performans değerleriniyükseltiyorlar. Cihaz satışında, satıcı firmaelemanlarının yetişmesi ve grup özellikle-rini bilmesi satışın gerçekleşmesindeönemli oluyor. Üretici firma yeniliklerinitakip etmek oldukça zorlaşmaya başladıSon yıllarda kompresörlerde, evaporatör vekondenserlerde yapılan değişiklikler veotomasyon özelliklerindeki yenilikler cihazseçimlerinde dikkatli olmayı gerektiriyor.Aynı zamanda seçim kriterlerindeki mad-deleri de arttırmış bulunmaktadır. Bugüngrup üretim tarzları o kadar çok değişiyorki biz bile takip etmekte zorlanıyoruz. Mesela biz 1994 -2001 yılları arasındaAvustralya’dan modüler Multistack so-ğutma gruplarını getirdik. Burada amaçenerji tasarrufu ve işletme bakım kolaylığıidi Bu cihazların satışlarında da oldukçabaşarılı olduk. Modüllerin hepsi aynı,özellikte ve yan yana birleştirerek isteni-len kapasiteye ulaşılıyor. Modüller anlıkkapasite ihtiyacına göre devreye giriyor veçıkıyor. Dolayısıyla sistemi o kadar güzelorganize etmişler ki sistem her an verimlişekilde kullanılabiliyor. Özellikle turizmyatırımlarında yoğun olarak kullanıldı vekullanılmaya devam ediyor. Yaptığımız in-celemelerde senelik elektrik sarfiyatında%35 tasarruf sağlandığını gördük. Yazayları için, Amerikalılar tarafından yapılanincelemelerde pik yükler belirlenmiş vetam kapasite kullanımının %3-5 merte-besinde olduğu görülmüş ağırlıklı kulla-nım değerleri de %60’lık kapasitedeğerleri olarak belirlenmiş ve bu bilgilerdoğrultusunda modüler chiller gruplarıtasarlanmış. Sezonsal pik sıcaklık değer-leri ve yıllara göre dağılımları soğutmagrupları seçimlerinde önemli bir etkendirve grup yatırım tutarını da direkt etkile-mektedir. Bugün soğutma grupları kap-asiteleri, bölgelere göre pik sıcaklıkdeğerleri çıkartılarak %40 -50 küçültüle-bilmekte veya grup seçiminde toplamkapasite iki değişik kapasitede gruba bö-lünerek sistem tesisi yapılmakta ve aktifverimli çalışma sağlanabilmektedir. Freecooling eklemeli soğutma grupları ya-nında kompresörlerde yapılan değişiklerson yıllarda ön plana çıkmaya başladı. İn-vertör vasıtası ile kompresör hızlarını veakışkan debilerini ayarlamak mümkünolabiliyor. İkinci bir kompresör yeniliği iseözellikle su soğutmalı gruplarda ve yaş tip

“Şimdi ben kriter deyince üretici olarak,cihazın verimli bölgede çalışmasını ar-zularım. En düşük elektrik sarfiyatı ilekullanıcıyı memnun etmesini isterim.Sessiz ve titreşimsiz çalışmasını isterim.Satış sonrasında bana problem çıkart-mamasını isterim. Biz üretirken bu üçşeyi düşünürüz.”

Tevfik Akannaç: “Soğutma gruplarındaen zor şey; akışkanın debisini ayarla-maktır. Sistemi bir bütün olarak düşün-meli ve otomasyon sistemini de bunagöre kurgulamalıyız. Su debisinin de siste-min çalışma şekline göre ayarlanması ve-rimi etkileyecek ve iyileştirecektir. Sonyıllarda soğutma grubu üreticileri bukonuya ağırlık vermiş ve sistemlerinigeliştirmeye başlamışlardır.”

Page 88: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

84 Termo Klima Şubat 2011

SOĞUTMA GRUPLARI SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ VE GÜVENLİK

evaporatörlü sistemlerde verimli olarakkullanılan yüksek devirli çift kademe tür-binli yağsız çalışan elektrostatik yatakla-malı, verim katsayıları 10’nun üzerindeolan kompresörler kullanılmaya başlamış-tır. Amaç tamamen enerji sarfiyatlarınıminimuma indirmektir. Bu tip sistemlerinişletmeye sağladığı fayda cihaz fiyatın-daki artışla kıyaslanmalı seçim de bu doğ-rultuda yapılmalıdır.

Mehmet Oral: Çok özür dilerim. Bakınöyle diyorsunuz da beş günü ben oradagörmüşsem, o beş günü orada risk eder-dim ama bir hastaneyse risk etmem. Onuancak tasarımcı bilir.

Tevfik Akkannaç: Bir iş merkezi veya otelyatırımcısı sisteminin mükemmel olmasıiçin gerekli proje çalışmasını yaptırıyor,proje firmalarımız da kendi yöntemlerinegöre sistemi belirliyor ve cihaz tekniközelliklerini çıkartarak malzeme listelerinihazırlıyorlar. Teknik özellikler kısmında okadar çok detay istenmeye başladı ki bubilgilere ulaşılması ve doğruluğunun testedilmesi mümkün olamayabilir. İmalatdetaylarına kadar inilmeye başlandı eli-mizde bu tür şartnamelerin örnekleri var.Sorulan sorulara cevap verilebilmesi içinimalatçı firmaların çok uzun sürecek test-ler yapmaları gerekir. İstenilen cihaza aitözelliklerde bu şekilde abartıya gitmek

ancak kafa karışıklığına yol açar. 10 firma-dan gelecek teklifte 60-80 maddeyi de-ğerlendirmek ve kıyaslamak hiçbir projefirmasına fayda sağlamaz ve işin içindençıkılmaz olur.

Netice olarak yapılan seçimler alıcınınönüne geldiğinde ve işin parasal boyu-tuna gelindiğinde değerlendirme maale-sef aynı titizlikle yapılmıyor. Bunun birçokörneğini de gördük ve yaşıyoruz.

Şimdi hangi birini anlatayım, birçok projeuygulama ve bakım hataları en sonundaüretici üzerinde düğümleniyor. Anlata-yım; ben bir grup seçeceksem eğer, gru-bun üreticisi veya ithalatçısından detaylıbir garanti isterim ve bakım hizmetlerinidetaylandırır, fiyatlarını isterim. Biliyorsu-nuz son zamanlarda Eurovent belgesi ib-razı isteniyor ve Eurovent ile her şartıngaranti altına alındığı düşünülüyor. Euro-vent belgesi tamamen belirli kriterleregöre bir sınıflandırma belgesidir. Aldığınızcihazın sınıfını belirler. Soğutma grupla-rında hiçbir üretici bildiğim kadarı ile Eu-rovent belgesine sahip değil. Dolayısıyla

yerli üreticiler özel ve kamu ihalelerindensaf dışı oluyor. Birçok yabancı firmada bubelgelere sahip değil. Büyük bedellerödeyerek bu belgeye sahip olabiliyorsu-nuz ve ayrıca Eurovent 600kw kapasiteyekadar test yapabiliyor. Üstündeki kapasi-telerde ise üretici firma imkânlarını kulla-nıyorlar. Müşteri size 250-300kW’lık birgrup talebi ile geldi ve sizde projeyi gör-mediniz, sattınız. Müşteri “Bu cihaz iste-nilen kapasiteyi vermiyor” dedi. Neyaparsınız, Hemen projeciyi çağırırsınız,taahhüdünü yapanı çağırırsınız, projeyebakarsınız, uygulamaya bakarsınız. Eğersizde bir hata varsa grubunuzda gereklidüzeltmeyi yaparsınız veya geri alırsınız.Dolayısıyla kullanıcı açısından güvenilirlikesastır. Bugüne kadar soğutma grupla-rında kapasite ilgili olarak yaşanan problem-lerin işletme hatasından kaynaklandığınıgördük ve tavsiyelerimiz ile bu problemlerigiderdik. İthal gruplarda yaşanan prob-lemler genelde distribütör firmalar tara-fından giderilir ve garanti yükleri deonların üzerindedir. Rekabet nedeni iledüşük karlar ile satılan soğutma grupları,ağırlaştırılmış garanti şartlarında üreticiveya satıcıyı her zaman mağdur edebilir.Seçim de bence 4 veya 5 tane ana kriterönemlidir. Verimlilik, ses ve titreşim sevi-yesi, satış sonrası servis bakım hizmetlerive arkasından da kullanıcıyı ilgilendirenmaliyettir.

Ahmet Arısoy: Teşekkür ediyorum.

“Daha sadeleştirilmiş ve konununözünü içeren teknik şartnameler ile he-defe daha kolay ulaşılacağı kanısında-yım. Lütfen, hesaplanabilir ve kolaycaölçülebilir değerler ile şartlarımızı or-taya koyalım.”

Ahmet Arısoy: Bu bölümde sektörün ge-leceğini tartışmaya açıyorum. Önce siz-den başlayalım buyurun Harun Bey…

Harun İz: “Sektörün geleceği nasılolur?” konusunda, belki bazı şeyleri tek-rar ediyor olacağım ama satış sonrası hiz-met son derece önemli… Bunlar büyükve önemli yatırımlar. 25 yıla kadar gidenömürlerinin olması lazım. Dolayısıyla nasıldesteklendikleri önemli... Yetkin servis-lerle, teknisyenlerle destekleniyor olmasıönemli. Seçim faktörlerinden bir taneside son kullanıcılar açısından bu olmalı.Firmaların bu tür özelliklerine bakıyor ol-malılar. Hepimiz tartışmasız bir şekilde verimdedik. Bu artık dünyada bir trend. Yıllar-dır var olan, Türkiye’de de çok kuvvetlen-miş bir trend; Yeşil dalga. Binaların LeedSertifikaları’na sahip olmaları. Leed Serti-fikaları’nda “Ben acaba Platin mi alırım,Altın mı alırım, Gümüş mü alırım, Gümüş

alırsam benim şirketim için iyi olmaz beno yüzden Leed’den uzak durayım.” sevi-yesinde insanlarda paranoya oluşturmayabaşlamış durumda. Verim üzerine hepberaber gidiyor olmamız lazım. Alternatifteknolojileri korkmadan tanıtıyor, konu-şuyor olmamız lazım. Bizim tarafımızdaeksik kalmış olabilir, bu konuda sektörede taahhüt ediyorum, doğru bilgi bes-leme açısından hem müşavirlere hem ya-tırımcılara elimizden geleni yapıyorolmamız lazım. Kararların bilgiyle veriliyorolması lazım. Az önce de söylediğim gibi“bu kaç paraya” gelene kadar bir sürüşeyin konuşulmuş olması lazım. Sektör nereye gidiyor? Az önce değişkendebili klima sistemleri, soğutma grubunaciddi bir şekilde tehdit. Bir şekilde forseedilmiş, kendi kendine oluşmuş, hava so-ğutmalı grupların bir bölümüne tehditşeklinde geliyor. Pazarı küçültüyor. Yıllar-dır da Mehmet Bey, Tevfik Bey katılırlardiye düşünüyorum. HVAC pazarı o kadar

Harun İz: “Değişken debili klima sistem-leri, soğutma grubuna ciddi bir şekildetehdit. Pazarı küçültüyor. İşin doğrusuHVAC pazarı o kadar da büyümedi as-lında. Bir beş senedir aynı rakamları ko-nuşuyoruz. Sektörün geleceği birazenerji ve yapacağı akıllı ve piyasaya su-nacağı ürünlerden geçiyor.”

Page 89: Termo Klima Şubat 2011
Page 90: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

86 Termo Klima Şubat 2011

da büyümedi işin doğrusu. Bir beş sene-dir aynı rakamları konuşuyoruz.

Tevfik Akannaç: Ürün çeşitlenmesi ne-deni ile büyüme olduğu gözüküyor. So-ğutma grupları yerine alternatif ürünlerekayma var, teknolojik yeniliklere bağlı ola-rak çeşitlenme dolayısıyla dağılım yüzde-leri değişti.

Harun İz: Doğru, değişken debili klimasistemleri sıfırdan geldi, milyon dolar ci-varında bir pazara oturdu. Tabi bu benimtahminim. Geri kalan sistemler muhte-melen 200-300 milyon dolar civarında,hep aynı yerde sayıyorlar.

Tevfik Akannaç: Türkiye’de 100 milyondolar civarında bir soğutma grubu pazarıolduğunu varsayarsak sektör hacmimizinçok büyük olmadığını göreceğiz. Makineimalatçıları sektörü yaklaşık 10 milyardolar civarında. Konuştuğumuz soğutmasektörü toplam1milyar dolar civarında.Bu çerçevede yerli üretim yapan firmala-rın gelişmeleri bu hacimin artması ilemümkündür. Gereksiz cihaz ithalatların-dan kaçınarak üretici firmalarımız devletve özel sektör yatırımlarında desteklen-meli ve proje firmaları da seçimlerini üre-ticilerimiz lehine yapmalıdırlar. Ar-Gefaaliyetlerimizde yerli üreticiye verilendeğer çerçevesinde hızla artacaktır.

Harun İz: Dolayısıyla sektörün geleceğibiraz enerji ve yapacağı akıllı ve piyasayasunacağı ürünlerden geçiyor. Bir de şunusöylemeyi çok arzu ediyorum. Soğutmagrupları tek başına gittikçe daha az şeyifade eder oldu. Tedarikçi pozisyonundakifirmaların -biz en azından öyle yapmayaçalışacağız- son kullanıcı için, müşavirleriçin çözümler, sistemler üretiyor, satıyor,pazarlıyor olması lazım. Bir grup diye ma-saya oturmak artık yanlış. Grubun binayanasıl bağlandığı, kontrol sistemi, kuleylenasıl konuştuğu, konuşması gerekiyorsabinanın başka sistemleriyle, güvenlik sis-temleriyle veya genel işletme mantığıylakonuşuyor olması lazım. Dolayısıyla teda-rikçilerin -ben yine döndüm eğitim konu-suna geldim- sistem hakkında daha fazlabilgi sahibi olup, -son kullanıcı ve müşte-rimiz olan müşavirleri de ben bilgi müş-terimiz olarak görüyorum- sistemçözümleri üretiyor olmamız lazım. Biz bukonuda ilerlemeye çalışıyoruz. Son olarakda burada olmaktan çok büyük keyif al-dığımı belirtmek istiyorum. İnşallah enkısa zamanda başka bir aktivitede bulu-şuruz. Herkese faaliyetlerinde başarılar di-liyorum.

Kani Korkmaz: Aslında sektör nereye gi-diyor derken küçük bir sektörden bahset-tiğimizi biliyoruz. Hatta bu konuda beş yılönce İsmet Gencer’e sektörü sordu-ğumda bana verdiği cevaptan sonra pa-rasını ben vereyim kapatın sektörüesprisini yapmıştır. Yine aynı noktalardaduruyoruz. Bizde binalarda soğutmayapma anlayışı son on yılın içerisinde ge-lişmiştir. Bu sürecin içerisinde bizim kul-landığımız ürünlerin ömrünün ortalamayirmi yıl olduğuna bakarsak bir on yılsonra bunların değişmesi söz konusu ola-cak. Bizim burada dikkat etmemiz gere-ken şey değiştirdiğimiz ürünlerin yerinekoyduğumuz ürünlerin özellikle şu andakiişletmede bulunan arkadaşlarımızın bütünverimlilik kriterlerini, çevre kriterlerini ve obinanın sistem kriterlerini göz önüne ala-rak seçmeleri doğru olacaktır. Biraz önceHarun Bey dedi ki, 6 verimi olan hava so-ğutmalı ürünler geliyor. Yani eğer değişti-recekse -bunlar piyasaya çıkacaksa- bunlarıciddi şekilde öne çıkartmaları gerekiyor. Pa-zarın geleceği konusunda sektörün o ko-nuda endişe etmemesi gerekiyor. On yılıonun için söyledim. Bir on yıl sonra veyaönümüzdeki yıllar itibariyle yeni yapılarınihtiyaçları gerektiği gibi değiştirileceklerlebirlikte katlanarak artacak. Sektörün esasbüyümesi bundan sonraki zamanlarda ger-

çekleşmiş olacak. Tabi burada beklenentehlike; Rekabet koşulları müteahhitler için,tasarımcılar için, yerli üreticiler için, rekabetkoşullarına nasıl dayanacaklarıdır. Organi-zasyonlarını uluslararası niteliklere kavuş-turmadıkları sürece bu organizasyonlarınıtamamlamış olan başka ülkelerden firma-lar burada olacak. Pazar durumu işlemidaha da zorlaştıracaktır. Bunun geriye dö-nüşünün de -dünya kritik bir sürece düşme-diği sürece- zor olduğunu düşünüyorum.

Tevfik Akannaç: Ayrıca gereksiz isteklerile işi abartarak alımın ithalatçı lehine kul-lanılması da dışarıya döviz aktarımını hız-landırıyor.

Kani Korkmaz: Güvenlikle ilişkili olaraksöylemek istediğim şey, soğutma grup-ları, özellikle hastaneler gibi mutlak su-retle çalışması gereken yerlerde, depremgüvenliği açısından, yangın güvenliği açı-sından cihazların korunması gerekliliğiniöne çıkartmalıyız.

Mehmet Oral: Ben Kani Bey’in söyledik-leri üzerine sıcağı sıcağına bir şeyler söy-lemek istiyorum. Kani Bey bir yerde haklı;soğutmanın çok gerekmediği yere ticariamaç güdüp ağırlık vermenin anlamı yokama en azından şuraya geldik Kani Bey.On sene önce ben bakardım, adam mil-yon dolarlık villa yapardı, içine en lüks eş-yaları koyar ama içine klimayı koymazdı.Yani en azından o bilince geldi insanlar.Yani o İtalyan kapı koluna harcadığı pa-ranın bir kısmını klimaya harcamasındabir sakınca görmüyorum ben satıcı ola-rak. En azından diğer yaptıklarına baktı-ğım zaman. Tabi ki her şeyin de bir dozuolmalı. Yani olup olmayacak bir yerde dedediğiniz gibi 18 derece üfleterek her ta-rafı banyoyu falan klimatize etmek an-lamlı mıdır? O tabi ki ayrı mesele.Merkezi sistem için değişken debili klimasistemleri bir tehdittir. Değişken debiliklima sistemleri neden tehdit? İnsanlardeğişken debili klima sistemlerine nedengidiyor? Bence en önemli sebebi insanlarartık teknik sistemlerden kaçıyor. So-ğutma gruplu bir sistem aldığınız zamanotomasyonunu çözeceksiniz, bakımızor… Ama öbür tarafta değişken debiliklima sistemi yaptığınız zaman firmayagidiyorsunuz. Firma projesini çiziyor. Sis-teme bakıyorsunuz, sistem otomasyonlaçözülmüş. Ondan sonra sistemin monta-jını kim yapacak? Firmanın yetkili servisivar, pratik olarak o yapacak. Cihaz eli-nizde olduktan sonra on katlı bir yere bilebir ayda iki ayda hemen sistemi kuruyor-sunuz. Beş yıldızlı bir otelin odasının de-ğişken debili klima sitemleri ile çözülmesibence çok yanlış bir şey. Otellerde suyla

Kani Korkmaz: “Eğer Türkiye şartları içe-risinde Türkiye’nin katma değer yap-ması konusundan bahsedersek bumüteahhitler için, tasarımcılar için,yerli üreticiler için de Ar-Ge, rekabet ko-şulların ve kendi organizasyonlarınıuluslararası niteliklere kavuşturmadık-ları sürece bu organizasyonlarını ta-mamlamış olan başka ülkelerdenfirmalar burada olacaklardır. Çünküaçık bir pazar durumunda olacaktır.”

Page 91: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

87Termo KlimaŞubat 2011

yapılan konforu o sistemlerin sağlayabile-ceklerine ben kesinlikle inanmıyorumama sonuçta pratikliğinden dolayı bu sis-temler tercih ediliyor.

Enerji o kadar önemli hale geldi ki insan-lar bir şey yaptığı zaman, minimum ener-jiyi sarf edecek şekilde projelerhazırlıyorlar. Ama soğutma grubunugüneş enerjisiyle asiste etmekten tutunda birçok kombinezon şu anda mümkün.Bizim alternatif enerjiyle ilgili bir firmamızda var. Orada da görüyorum. İnsanlar Sü-rekli böyle yeni fikirlerle geliyorlar. Nasıldaha verimli sisteme gidebilirim diye. Anaolarak söyleyeceklerim bunlar.

Ahmet Arısoy: Teşekkür ediyorum.

Mehmet Oral: “Sektörün geleceğinebaktığım zaman da olarak da ben dahaçok ısı pompalarına doğru gidileceğinidüşünüyorum. Daha az sayıda kazankullanımı olacaktır ve bir de alternatifenerjili sistemlere yönelinecektir.”

Ahmet Arısoy: Yerli üretim konusundaTevfik Bey’e söz vermek istiyorum.

Tevfik Akannaç: Türkiye’de soğutmagrupları kısıtlı kapasitelerde üretiliyor.Üretici satışa ve yoğun kullanım kapasi-telerine bakar, ona göre üretim yapar.Pazar araştırması neticesinde hangisiniyapacağına karar verir ve üretir. Bizimgördüğümüz kadarıyla bugüne kadaryaptığımız satışların %60’ı’500 kw kap-asiteye kadar. Dolayısıyla biz de 400-500kW’a kadar üretimi hedefledik. Buşekilde de üretim yaptık. Son beş sene-deki satışlar tamamen hava soğutmalıgrup olarak şekillendi. Yüz tanede ikitane de su soğutmalı üreterek satabiliyo-ruz. Endüstriyel amaçlı ve konfor klimaamaçlı satışlarda oran %65 ile konforklima yatırımlarında. Su soğutma grubupiyasası yerli üretici açısından maalesefçok iç açıcı değil, rakamlar düşmeye baş-ladı. Önümüzdeki günlerde de tamamenüretimden kalkabilir. Bunun nedenlerin-den bir tanesi maliyetlerin çok yukarıdaolması. İkincisi yabancı firmaların fiyatla-rını düşürmeleri, özellikle Türkiye’de…Çevremize de baktığımız zaman yatırımınve nüfusun yoğunlukta olduğu bölgelerTürkiye ve bizim yakın çevremiz. En iyibağlantılarımızın olduğu ülkeler de yakınkomşularımız. Türkiye’ye bu konuda çokbüyük baskı var. Bu firmaların fiyatları beşsene öncesinin fiyatlarının %30 aşağı-sında. “Malzeme fiyatı artarken nedenbunların fiyatları düştü.” diye sorunca dabunun cevabını bulmak çok zor olmuyor.Biz bir kompresörü 1000 dolara alıyorsak,yabancı üreticiler 600 dolara alıyor. Dola-yısıyla bizim soğutma grubu maliyetimizonların Türkiye’deki satış fiyatı oluyor.Uluslararası rekabet şartları ve pazardan

pay alabilmemiz maliyet fiyatları nedeniile günden güne azalıyor. Üreticilerimiz it-halatçı olmaya ve pazardan aldıkları pay-ları koruma yolunu seçmeye başladılar.Paket satışlar nedeni ile satış yelpazeleriiçinde grup bulunması önemli bir faktör.Müşteri tercihlerinin paketin tamamınınbir firmadan sağlanması yönünde olmasıda ithalatı gerekli kılıyor. Soğutma kulesi,Klima santrali, fan coil ve diğer soğutmaekipmanlarını üreten firmalar soğutmagrupları satış açığını ithalat yaparak vesatış sonrası hizmete garantör olarak du-rumlarını korumaya çalışıyorlar…İlk başta yabancı firmalar distribütörleriniseçtiler ve satış şanslarını yokladılar. Şimdide gelip üretim tesislerini kurarak Avru-pa’da azalan pazar payları açığını Türkiye

ve komşularına ulaşarak kapatma yolunuseçtiler. İtalya, İspanya ve Fransa’da bulu-nan ana üreticiler Türkiye’yi üs olarak kul-lanıyor ve yakın ve Orta Doğu ile Türkcumhuriyetlerine ulaşıyorlar. Şu anda Tür-kiye yatırımların artması nedeni ile konforamaçlı soğutma gruplarında en iyi pazarkonumunda. Benim gördüğüm kadarıylasoğutma sistemlerinin önü açık. Değiş-ken debili klima sistemlerin gelişmesi vebakım montaj kolaylıkları küçük çaptakiyatırımcılar için ideal bir seçim olabilir. Busistemler su anda avantajlı gözükse bilegelecekte çevre faktörlerinin de ön planaçıktığı dünyamızda sorunlara neden ola-bilir. Büyük çaplı yatırımlar için uygun birsistem olduğunu düşünmüyorum. Servisbakım hizmetleri ve yoğun otomasyonağırlığı arızalar halinde büyük bedellerödenmesine yol açabilir. Oluşabilecek gazkaçakları ve yarattığı etkide göz ardı edil-memelidir. Şu anda firmalar arasında darekabet var. Son 15 senede soğutma sis-temleri konfor şartlarının sağlanmasıamacı ile kullanılıyor, sonuçta soğutmagrupları ile yeni tanışmış bir ülkeyiz. Pa-zarda her iki sistemde uzun seneler kul-lanılacak ve satılacaktır. Bir de ısı pompası konusu vardı. Enerji ta-sarrufu açısından o da önemli, ama sis-tem komplike oldukça yönetilmesizorlaşıyor. Örnek olarak orta ölçekte birbanka şubesine kurulan bir soğutmagrubu işletme ve bakım açısından prob-lem olarak karşınıza çıkıyor yatırımcı ci-haza yaptığı yatırımın değeri ölçüsündeönem vermeyerek sahipsiz bırakıyor veehil olmayan kişiler ile işletmeye çalışıyor.Cihaza kim bakıyor? Oradaki bekçi bakı-yor. Dolayısıyla siz müşteriyle karşı karşıyakalıyorsunuz. İstenmeyen durumlar yaşa-nıyor.

SOĞUTMA GRUPLARINDA YERLİ ÜRETİM

Tevfik Akannaç: “Su soğutma grubu pi-yasası yerli üretici açısından maalesefçok iç açıcı değil, rakamlar düşmeyebaşladı. Önümüzdeki günlerde de ta-mamen üretimden kalkabilir. Bununnedenlerinden bir tanesi maliyetlerinçok yukarıda olması. İkincisi yabancı fir-maların fiyatlarını düşürmeleri, özel-likle Türkiye’de…”

Page 92: Termo Klima Şubat 2011

y u v a r l a k m a s a t o p l a n t ı s ı

88 Termo Klima Şubat 2011

Ahmet Arısoy: Teşekkür ediyorum. Özel-likle işletmeye alma, devreye alma dahasonrasında bakım ve işletmedeki sıkıntılarkonularını vurgulamamız lazım.

Mustafa Arslancan: Ben müteahhit gö-züyle bakıyorum. Özellikle işletmeye alırken“Sistemlerden garanti süresince siz sorum-lusunuz” diyorlar ve bu süre içinde de birproblem olursa bizi arıyorlar. Ama işler bü-yüdükçe kendi bakım ekiplerini kurmayabaşladılar ve onları da bizim yanımıza eğitimiçin vermeye başladılar. Biz de ana cihazlarlailgili firmalardan bilgiler alıp onlara aktarıyo-ruz. Gerekirse firmalardan rica ediyoruz,oradaki teknik elemanları yetiştiriyorlar. Sonbirkaç ay içerisinde de onlar bizim bünye-mizde bulunuyorlar. Maaşlarını ya biz veri-yoruz ya da yatırımcı firmalar veriyor. Bu türgelişmeler olmaya başladı. Bu güzel amabuna önem vermeyenler de var.

Bir de özellikle soğutma gruplarıyla ilgili ola-rak kağıt üzerinde her şey doğru. Kapasiteşudur, verim şudur, üzerindeki aksesuarlarbudur. Fakat bunların doğru olup olmadığıkonusunda, sistemi devreye alınca özelliklebunların ayarları yapılmadığı sürece, sonuçtaalınamayacağını biliyoruz. Bunların ayarları-nın yapılabilmesi, testlerinin yapılabilmesiiçin bir takım kriterler var. Bunları biz müte-ahhitler olarak bağımsız olarak yapıyoruz.Sonuçta öyle böyle teslim ediyoruz. Gidereküniversal hale geldi bu işler. Bunların bağım-sız kuruluşlar tarafından test ve ayarlarınınyapılıp belirlendikten sonra verilen değerlerinölçülmesi, “bir soğutma grubu şu kapasiteyegeliyor mu şu sıcaklık şartlarında ya da so-nuçta ben bu soğutma değerini alabiliyormuyum?” Bir takım çalışmalar var. Bu ko-nuda ISKAV’ın bir çalışması var. Şu anda okonuyla ilgili elemanlarımız yetişiyor. Ameri-kan NEBB kuruluşu ile bir çalışmamız var.Onların adını kullanarak bu testleri yapaca-ğız. İlk olarak da bizim yaptığımız Tekfen’inyeşil binasının değerlerinin ölçülüp sonuçla-rının alınmasıyla ilgili bir çalışma yapıldı.Böyle bir çalışmanın projenin başlangıcındanberi olması gerekiyor ama biz ortasından iti-baren testlere başladık. Sonuçta Tekfen biz-den böyle bir şey istemedi. Bunu biz gönüllü

olarak yaptık. Resmi olarak yayınlamıyoruz.Bizden böyle bir istek yok çünkü. Bizdenböyle bir isteğin olması için bunun yayılmasıgerekiyor. Cihaz bazında da olabilir, sistembazında da ama cihaz bazında ölçüm NEB’inkonusu değil. Bu daha çok TÜV’ün konusu.Türkiye’de Ceylan Giyim diye bir firma var.Şimdi el değiştirdi. O zaman sahibi dedi ki,“Kardeşim ben bunu senden alacağım amasenin katalog değerlerini veriyor mu, vermi-yor mu, ben bunu ispatını istiyorum.”Tamam dedik. Fransa’ya söyledik. “Tamamolur, şu kadar para istiyorum” dedi. Gidipölçüm yapıldı. Bu da bir yöntem… Buradaolay şu, iki tane konuya değiniyorum. Birin-cisi satılan cihazların gerçek değeri verip ver-mediğinin kontrolü…

Tevfik Akannaç: Çok basit bir şeklide ya-pılabilir. Kompresör üreticilerine ait kompre-sör ergilerini ve teknik değerleriniüreticilerden talep ederek alsınlar. Talep edi-len kapasitenin sağlanıp sağlanmadığı gö-rülecektir. İş ayrıca işletme sırasındada basittest yöntemleri ile kapasiteler bulunabilir vekompresör ergileri ile karşılaştırma yapılabilir.

Mustafa Arslancan: Katalogda olmayandeğerleri teklife yazan firmaları biliyorum.“Bir şey olursa bana gel diyor.”

Kani Korkmaz: Niçin öyle? Çünkü he-saplarda değişik etkenlerle büyük seçim-ler yapılıyor. Gerçek yük analiziyapılmadığı için büyük seçiliyor. Bu du-rumda da siz cihazı küçük verseniz de,yerinde ölçüm yapmadığınız zamansorun fark edilmiyor.

Mustafa Arslancan: Eğer gerçekten haklırekabet olacaksa bu yapılmalı. Satış sonrasıgaranti süresince servis hizmeti üzerindeduruyoruz. Üreticiler de durmalılar. Bazı bi-linçli kullanıcılar bunu başında istiyor. Bazıkullanıcılar farkında olmuyor, sonradan is-tiyor. Ama bu cihazın ömrü için çokönemli. Cihazların çalıştığı süre içerisindeperformans kontrollerinin yapılması lazım.Bu ne için gerekli? Enerji ekonomisi için,verimin kontrolü için gerekli olan şeyler.

Ahmet Arısoy: Teşekkür ediyorum. As-lında bir iki şey ilave etmek istiyorum çünkühepimizin yaşadığı şeyler. İşletme döne-minde sistem performansının zaman içeri-sinde ölçülüp ölçülmemesi konusundanvazgeçtim sistemin doğru işletilebilmesiveya başlangıçta düşünüldüğü gibi işletil-mesi bence çok ciddi bir sorun. Bunun çokdüşük yüzdelerle olduğuna inanıyorum. Sizbir otomasyon sistemi düşünüyorsunuz, her

şey kuruyorsunuz, projeci bir şeyler düşün-müş; sıcaklıklar şu olacak, set değerleri buolacak… Ondan sonra bir gidip bakıyorsu-nuz ki orada bunları işleten adamın bunlar-dan hiç haberi yok. Gelişigüzel bir şeyleryapmış. Havaları açmış, sıcaklıkları yükselt-miş, düşürmüş ve cihaz bambaşka nokta-larda çalışıyor. Bunu vurgulamamız lazım,yani milyonlarca dolar yatırım yapılıyor,bütçe ayrılıyor, ondan sonra işin işletmesinegirince oradaki insanlara işletmesi için 1000lira vermek fazla geliyor.

Mustafa Arslancan: Bizim iki yıllık yük-sek meslek okullarında mekanik işletme-cilik veya elektromekanik işletmecilik gibibir branş ya da kurs açmamız gerekiyorçünkü bu tür elemanlar genelde sonra-dan devşirme oluyorlar. Örneğin; bir otelişletmesinde elektromekanik olarak neyedikkat edileceğini ancak “Babaerkil” şe-kilde öğrenmeye çalışıyorlar. Böyle birşeyin olması gerektiğini düşünüyorum.

Kani Korkmaz: Bu konuda TTMD bir fonaldı, biliyorsunuz. Bunu da yanlış hatırlamı-yorsam Samsun, Kayseri, bir yer daha var,üçünün meslek okullarındaki gençlerinmeslek konusundaki eğitimleriyle ilgili hibeolarak aldı. Bunun gibi birkaç tane daha fonvar. Aslında bizim derneklerin çok parçalan-mış olmalarından ben rahatsızım. Etkili birşekilde çalışacak insanlar da çok dağıldı.Bunlar birer niyet olarak ortaya konuluyorama yapılamıyor. Aslında bu fonlardan çokbüyük oranlarda yararlanma imkânı var.Bizim yönetim kurulundaki Kemal arkada-şımız bu konuyla ciddi anlamda ilgileniyor.Birkaç ülkeyle birlikte de projeler hazırlanı-yor, bu projeleri ortak da uygulayabiliyorsu-nuz. Bu milyon Euro’ları bulan ve hibeşekline dönüşen fonlarla özellikle işsiz genç-lerin iş edinerek sektöre kazandırılması ko-nusunda derneklere büyük görev düşüyor.Biraz önce Mehmet Bey santifüj gruplardanbahsetti. “Tamam, kullanalım ama onunlailgili eleman yok.” Aslında bu söz bile ciddibir tehlike. İnsanlara çok güzel tesisler yapı-yorsunuz, çok karmaşık hale de getirebili-yorsunuz ama o karmaşık haldeki yapılardoğru dürüst kullanılmıyor. O zaman ilk ola-rak biz ihtiyaçlara cevap verecek en basit,en rahat kullanılabilen sistemleri ortaya koy-malıyız. Bunu tasarımdan başlayarak her ta-rafa doğru gidecek şekilde açmalıyız. Bundahepimizin ciddi şekilde kusurları var. İştebunun temel sebebi doğru organizasyonlarıyerine oturtamamamız.

Ahmet Arısoy: Ben müsaadenizle top-lantıyı kapatmak istiyorum. Hepinize çokteşekkür ediyorum.

SOĞUTMA GRUPLARININ DEVREYE ALINMASI BAKIM VE İŞLETMEDEKİ SIKINTILAR

3-4 milyon Euro yatırılarak büyük bir sis-tem kuruluyor ama sisteme bakması içinişe alınan adam asgari ücretli birisi…Düğmeye basması için alınan adamlaroluyor. Bu adamlar da bir terslik anındaolaylara vakıf olamıyorlar. Bu bir yanlış-lıktır, bunu düzeltilmesi gerekiyor amanasıl düzeltilir bilemiyorum.

Page 93: Termo Klima Şubat 2011
Page 94: Termo Klima Şubat 2011
Page 95: Termo Klima Şubat 2011
Page 96: Termo Klima Şubat 2011

10-13 Mart 2011 tarihleri arasında düzen-lenecek olan Sodex Ankara Fuarı hakkındabilgiler veren Hannover Messe Sodeks Fua-racılık Genel Müdürü Murat Demirtaş, fua-rın yapılış amacını, düzenleneceketkinlikleri ve fuarın hedefini anlattı.

Neden Sodex Ankara fuarını yapıyorsunuz?Yıllardan beri Anadolu’nun çeşitli illerindeSodex fuarlarını yaptık. Bu fuarlar ağırlıklıolarak İstanbul’da yaptığımız ISK-Sodex İs-tanbul Fuarı’nın yapılmadığı yıllarda yapıldı.Antalya, Kayseri, Trabzon, İzmir’de yaptıkama Anadolu’nun merkezinde Başkent’tefuar yapmadık. Bunun sebeplerinden biri,Ankara’ya ilk doğal gaz geldiğinde yapılanfuar organizasyonlarının çok da başarılıolamamalarıydı. Bu fuarlar başarılı olama-yınca da tekrardan yapılmadı.

SODEX ANKARA FUARI KENDİ KENDİNE OLUŞTUBizim Ankara’da fuar organize etmemiz,Ankara’nın son dönemlerdeki gelişimiylede yakından ilgili. Ankara’da son yıllardaçok ciddi bir gelişme var. Özellikle sana-yideki büyüme çok dikkat çekici. Ayrıcasektörümüzdeki firmaların ürün sattıkları

alışveriş merkezleri, büyük hacimli binalar,otel binaları, yeni konut projeleri hızla ge-lişmekte… Bu süreç devam ederken ka-tılımcılarımızdan yıllardan beri gelen“Neden Ankara’da bir fuar yapmıyorsu-nuz? sorusunu yavaş yavaş düşünmeyebaşladık. Ankara’da düzenlediğimiz bufuar bir anlamda kendi kendisini istedi.Biz “Ankara’da bir fuar yapalım” deme-dik, gelen taleplerle fuar kendi kendineoluştu.

KAMU KURUMLARI SEKTÖRÜN CİDDİALICISI DURUMUNDA, SEKTÖRÜN TA-NITILMASI GEREKİYORAnkara kamu kurumlarının merkezi vekamu kurumları sektörün ürettiği ürünlerinciddi alıcısı durumunda… İstanbul’da ger-

çekleştirdiğimiz fuara kamu kurumlarınınyetkililerinin hepsini gerek coğrafi uzaklıkgerek iş yoğunluklarından dolayı getirme-miz imkânsız. Oysa Ankara’da gerçekleşti-rilecek bir fuara bu kurumların yetkilileriningelmeleri çok daha kolay olacaktır. Bir diğer konu ise; İklimlendirme-tesisatve soğutma sektörü son zamanlarda çokbüyük atılımlar yaparak gelişti. Büyüyenbu sektörün kamuya tanıtılması gereki-yor. İklimlendirme-tesisat ve soğutmasektörü Türkiye’nin en büyük sektörüdeğil ama Türkiye’nin en büyük fuarınıyapan bir sektör. Dolayısıyla sektörde faa-liyet gösteren firmaların dayanışmasın-dan doğan bu büyüklüğün bir şekildeanlatılması, tanıtılması gerekiyor.

Murat Demirtaş: “Anka-ra’da düzenlediğimiz bufuar bir anlamda kendikendine oluştu. Biz “An-kara’da bir fuar yapalım”demedik, gelen taleplerlefuar kendi kendini oluş-turdu. Sektörde faaliyetgösteren firmaların daya-nışmasından doğan sek-törel büyüklüğün birşekilde kamu kurumla-rına anlatılması, tanıtıl-ması gerekiyor.”

Türkiye’nin gelişen, büyüyen sektörünün fuarı Sodex Ankara’da

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

92 Termo Klima Şubat 2011

Page 97: Termo Klima Şubat 2011

Devlet, kamu ihalelerinde % 15 dahafazla fiyatlı bile olsa yerli üreticiyi tercihedilmesini öngörüyor ama bunun uygu-lamada çok fazla yürüdüğü söylenemez.Bu yerli üreticiler için çok önemli birnokta. Son yaptığımız İklimlendirmeMeclisi toplantısında Sanayi ve TicaretBakanlığı temsilcisi de vardı. Devletin yerliüreticiyi desteklemesi zorunluluğu kara-rından yola çıkarak sektörümüzün ka-muyla, Kamu İhale Kurumu yetkilileriylebuluşmasını organize etmek için bir çabagösterdik.

ŞİMDİDEN FUARIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ DOLMUŞ DURUMDAAnkara’da çok yeterli bir fuar alanı yok.Havaalanı yolu üzerinde Altınpark içeri-sinde bir fuar alanı var. Biz bu fuarı bu-rada gerçekleştireceğiz. Açıkçası fuaralanının kiralanması sırasında salonundoldurulması anlamında biraz tedirgin-dik. Fakat şuanda alanın büyük bir bö-lümü dolmuş durumda. Ayrıca geçtiğimizgünlerde gittiğimiz Ankara ziyaretindekamu kurumlarının çok ciddi bir yer ta-lepleriyle karşılaştık. Onlarda fuarda yeralarak kendilerini tanıtmak istiyorlar. Buistekleri karşılamaya çalışıyoruz.

FUARIN HEDEFİ ANKARA VE ÇEVRE İLLER Bu fuarı sadece Ankara olarak düşünme-mek gerekiyor. Biz bu fuara karar verirkenTürkiye haritasını masanın üzerine koydu-ğumuzda ve Ankara’nın çevresinde bulu-nan ve karayolu ile iki saatlik mesafedekiillerin nüfuslarının toplamı yaklaşık 15milyon. Bu insanlar sabah 8’de yola çık-tıklarında sabah saat 10’da fuar alanındaolabilirler. Bu nedenle hedefimizi biraz daha büyü-terek, Ankara ve çevresine yönelik olarakrevize ettik. Elbette tanıtımlarımızı tümTürkiye’yi kapsar şekilde yapacağız amaağırlıklı bu iller üzerinde duracağız. Bu 15milyonluk nüfus birçok Avrupa ülkesininnüfusundan daha fazla. Bu nüfusu fuaradavet edeceğiz. Şuana kadar yaptığımız ta-nıtımlar sonucunda ziyaretçi anlamındafuarın oldukça iyi geçeceğini düşünüyoruz.

ANKARA ULAŞIM İMKÂNLARIYLABÜYÜK BİR MERKEZAyrıca sadece çevre iller değil diğer iller-den de Ankara’ya ulaşım artık çok kolay-laştı. Eskiden Ankara’ya uçakla ulaşmakiçin önce İstanbul’a gelinir İstanbul’dan An-kara’ya gidilirdi. Ama artık Anadolu Jet’inAnkara merkezli olarak çalışmasıyla birlikte

hemen hemen Türkiye’nin her yerindenulaşım kolaylaştı. Anadolu’dan İstanbul’dadüzenlediğimiz fuara gelemeyenler içinönemli bir fırsat olacağını düşünüyoruz. Ankara-Eskişehir arasındaki hızlı tren deson dönemlerde çok ciddi bir sanayi şehriolan, çok büyük nüfusa sahip Eskişehir’inrahatlıkla Ankara’ya ulaşabiliyorlar.

Fuarda ne gibi etkinlikler olacak?Başlarken sadece Sanayi ve Ticaret Ba-kanlılığı ile beraber iklimlendirme-tesisatve soğutma sektörünü bir araya getir-mekti. Sonra yaptığımız toplantılardabaktık ki bizim sektörümüz sadece Sa-nayi ve Ticaret Bakanlığı ile ilgili değil,Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Bayın-dırlık ve İskan Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı direkt olarakbizim sektörümüzle ilgili. Ayrıca Milli Sa-vunma Bakanlığı’nın inşaat bölümlerinindirekt karar vericileri, özellikle tesisatpompa vana kullanan Devlet Su İşleri’ninyetkilileri, santrallerin klimatizasyonunusektörümüz tarafından yapılan telekomü-nikasyonun merkezi ve büyük müteahhit-lik şirketlerinin merkezleri Ankara’dabulunuyor. Ayrıca TOKİ başkanlığı orada,TOKİ’nin konumunu herkes çok iyi biliyor.TOKİ Başkanı ile de görüşmelerimiz yaptıkfuara çok büyük ilgi gösterdi… Bu kadargeniş bir perspektiften bakılınca fuar biranda devletle sektörümüzün buluşmanoktası haline geldi.

KAMU KURUMLARIYLA İKLİMLENDİRME - TESİSAT VE SOĞUTMA SEKTÖRÜNÜN BULUŞMA PANELİ DÜZENLENİYORBilindiği gibi Türkiye Odalar ve BorsalarBirliği bünyesinde İklimlendirme Meclisibulunuyor. Ben de bu meclisin bir üyesi-yim. En son yaptığımız toplantıda da sek-törün tanıtımına yönelik olarak bir panelgerçekleştirilmesi yönünde ortak bir ka-rara alındı. Fuarın açılış günü olan 10Mart tarihinde öğleden sonra sektörtemsilcileri ile kamu kurumlarının yetkili-leri arasında bir buluşma paneli organizeettik. Bu panelde Kamu İhale Kuru-mu’ndan, TOKİ’den; Sanayi ve Ticaret Ba-kanlığı’ndan, Bayındırlık ve İskânBakanlığı’ndan yetkilileriyle beraber sek-törümüzün sorunlarının tartışmasının ya-pılacağı bir panel olacak. Diğer günlerde de bu panelleri özellikledevam ettireceğiz. Ayrıca sektörümüzdebirçok firma ve sektörel dernekler eğitimseminerleri düzenliyor, Ankara’da bu se-minerler çok fazla düzenlenmediği için

eğitim seminerlerinin fuar kapsamındaAnkara’da organize edilmesini sağlayaca-ğız. Aynı şekilde firmalarımız da ürün ta-nıtım seminerleri organize edecekler.

ANKARA’DAKİ BİR FUARA İLK KEZ ALIM HEYETİ ORGANİZASYONU DÜZENLENİYOROrta Anadolu İhracatçı Birlikleri ile birliktefuara yabancı ülkelerden alım heyetleriorganizasyonu düzenleniyor. Hep İstan-bul’daki fuarlara alım heyetleri organizas-yonu yapılıyordu ilk kez Ankara’dadüzenlenecek bir fuara alım heyetleri or-ganizasyonu gerçekleştirilecek. Ayrıca sektörün geleceği için okullarımızçok büyük öneme sahip düşüncesiyle An-kara ve çevresindeki iklimlendirme ile ilgililiseler ve meslek yüksek okullarını fuaradavet ediyoruz. Hatta bu okullardan fuarageleceklerin ulaşımlarını biz karşılayacağız. Güzel bir fuar etkinlik programı olacağınışimdiden söyleyebilirim.

Fuarın açılışına kimler davetli?Fuarı açılışına İklimlendirme Meclisi’ninbağlı olduğu TOBB’nin Başkanı SayınRıfat Hisarcıklıoğlu’nu, Sanayi ve TicaretBakanı Sayın Nihat Ergün’ü, Enerji ve TabiKaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız’ı, Ba-yındırlık ve İskân Bakanı Sayın MustafaDemir’i ve Sağlık Bakan’ı Sayın Recep Ak-dağ’ı da davet ettik.

Sodex Ankara Fuarı’nın düzenlenmesiyle il-gili periyot ne?Şuanda Ankara’da mevcut fuar alanınındışında yeni fuar alanları yapılması plan-lanıyor. Fuarın açılışına bir aksilik olmazsaAnkara Büyükşehir Belediye BaşkanıSayın Melih Gökçek’te gelecekler. Anka-ra’da fuar alanı yapılmasıyla ilgili çeşitliprojeler var. Bizim düşüncemiz, elbettefuardan sonra netliğe kavuşur, fuar dagüzel geçecek gibi görülüyor ama İstan-bul’daki fuarın olmadığı yıllarda Anka-ra’da yapılacak yeni fuar alanıyla süreklihale gelmesi. Tekli yıllarda büyük ihti-malle Ankara’da fuarımızı sürekli olarakgerçekleştiririz. En son Ankara ziyaretimde uçaktaki yolcu-ların % 30’unu yabancılar oluşturuyordu.Ülkemizin son yıllarda gerçekleştirdiği atı-lımlarla beraber yabancılardan Ankara’yabüyük ilgi gösterdiklerini görüyoruz. Birçokyeni, otelin hizmete girmiş olmasına rağ-men otellerde yer bulmak mümkün değil.Biz Ankara’da yeni ve modern fuar alanıile artık bir fuar şehrine doğru götürmekiçin çaba sarf edeceğiz.

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

93Termo KlimaŞubat 2011

Page 98: Termo Klima Şubat 2011

4M TEKNİK YAZILIM. 197AFS BORU SANAYİ 291AGEMAK 121AİRFEL A.Ş. 191AKGÜZ KLİMA İNŞAAT 407AKTİF ASPİRATÖR ELK.MOTORLARI 247ALDAĞ A.Ş. 303ALFA MAKİNA KAZAN SANAYİİ 445ALFEN MAKİNA VE ARMATÜR SANAYİ 569ALP KANAL SİSTEMLERİ 311ALPER BEKTAŞ MÜH. 417ALTIGEN OTOMASYON 139ANADOLU RADYANT ISI 115ARES MAKİNA 209ARTNİVO MİMARLIK MÜH. 539ASTA İÇ VE DIŞ TİC. 273AYAS ASPİRATÖR 215AZEL ELEKTRONİK LTD.ŞTİ. 159BAHÇIVAN ELEKTRİK MOTOR 257BATUSAN MAKİNA 557BERDAN CİVATA SOMUN 425BERKSAN MAKİNA 421BEYAZ TEKNİK YAPI SİSTEMLERİ 283BOTES MÜHENDİSLİK 509BTS BİNA TEKN.SİST.ELEK.ELEKT. 239CFM SOĞUTMA OTOMASYON 295CÖMERT ISITMA SOĞUTMA 151DAYISAN MAK.MET. 167DELFİN HAVALANDIRMA SİS.İML. 285DELTA ENERJİ SİS.MÜH. 411DG VİZYON RADYATÖR 141DOĞU ISITMA SOĞUTMA 267E-GAZ MALZ.MÜH 127EKSERJİ ENERJİ ÖLÇÜM VE PAYLAŞIM SİST. 405

ELEKTRO-TEK 201ELPA YANGIN DOLAPLARI İŞ GÜV.EKİP.MET. 131ERF GRUP MAKİNA 435ERMAK ELEKTRONİK 543EROĞLU BORU BAĞLANTI ELEMANLARI 307ERSOY ISITMA SOĞUTMA TESİSAT 145FALKEN BACA SİSTEMLERİ 169FETAŞ YANGIN EKİPMANLARI 401GEMAK GIDA ENDÜSTRİ MAKİNALARI 251GENTEM MÜHENDİSLİK VE MAKİNA 553GES TEKNİK KLİMA 287GÜCÜM POMPA MAK. ATALAR ŞENGÜL VE ORTAĞI 211GÜÇTAY ELEKTRİK SANAYİ 199GÜLTEKİN TEKNİK ISITMA SOĞUTMA 583HACI AYVAZ ENDÜSTRİYEL MAMÜLLER SANAYİ 101HAVAK LTD.ŞTİ. 589HAVALANDIRMA GRUP İNŞ.MAK.TESİSAT SAN. 533HAZAR ARITIM PROJE VE İNŞAAT TAAH. 175HİMTES HAVALANDIRMA İMALAT TESİSAT 299ISISO ISITMA SOĞUTMA KLİMA HAVALANDIRMA 259İNAN PLASTİK MAKİNALARI SANAYİ 165İNCİRCİOĞLU VANTİLATÖR KLİMA İMALAT 459KARAKAYA OTOMASYON VE İLERİ TEKNOLOJİLER 147KLİSOM KLİMA SOĞUTMA ISITMA 581KOÇKAYA ISI 123KOZLUSAN-SALİH KOZLU 107MACROFİL FİLTRE SANAYİ 137MAKRO TEKNİK END.ÜRÜNLERİ VE MAKİNA İML. 213MAK-TES DOĞALGAZ ISI SİST. KADİR GAYGUSUZ 143MEGA SIZDIRMAZLIK ELEMANLARI SANAYİ 113MEKSİS MEKANİK SİSTEMLER İMALAT 461METAL SERVİS DAN. 111METRİKS GAZ VE SU ARMATÜRLERİ 133MGT FİLTRE KLİMA TESİSAT 195

MİTANOKS BACA SİSTEMLERİ 227NEMA KİMYA DIŞ.TİC. 219ONSE YALITIM SAN. DIŞ TİC 505OTOMASYON KONTROL MARKET 179ÖZMAKSAN MEGAFÜZYON TEKNOLOJİLERİ 161PAMSAN KLİMA HAVALANDIRMA 571PERMAK MAKİNA A.Ş. 243RAM ÖLÇÜ VE KONTROL SİSTEMLERİ 163RENK SU ARITMA SİSTEMLERİ 223RMA YATIRIM MAKİNA 443SADIK PRES SANAYİ HÜSEYİN PÖKÖN 439SAYIL ERDEM-FMS MÜHENDİSLİK 129SBC OTOMASYON SİSTEMLERİ 441SET ENDÜSTRİYEL FİLTRE KLİMA TEST VE KONTROL 157TEK FİLTRE SANAYİ 117TEKAN TEKNİK ISITMA SOĞUTMA CİHAZLARI 235TEKHNELOGOS YAZILIM 535TEKNO YANGIN VE HAVALANDIRMA 119TEKNOKLİMA SANAYİ 271TEMAS MÜHENDİSLİK 405TEMPO POMPA VANA SANAYİ 565TESAN ELEKTRİK OTOMASYON 229TESTO ELEKTRONİK VE TEST ÖLÇÜM CİHAZLARI 429TUBEST BACA SİSTEMLERİ 511TÜRK HENKEL A.Ş. 263TÜRK LOYDU VAKFI İKTİSADİ İŞLETMESİ 419ULUS YAPI TESİSAT MALZEMELERİ SANAYİ 109ÜNTES ISITMA KLİMA TİC.A.Ş. 451VİRA VALF A.Ş. 205VİS VANA 265YAPI-TEK İNŞAAT MALZ. 183YENİ ENERJİ SİSTEMLERİ - VOLKAN SAK 409YEŞİLYURTLAR MAK. ISI CİH. 135

A SALONU ÜST KATD5

Yürüyen MerdivenAlt Kattan Çıkış

İNİŞ

ÇIKIŞ İNİŞ

ÇIKIŞ

Yürüyen MerdivenAlt Kattan Çıkış

553

549

547539535525523

521

511 509 505

599

591

597

583

587 585

581

571

579

569 557

561565

589

543541533 544537531

GİRİŞ

GİRİŞ

A BLOK

.. .

B BLOK

KAFETERYA

B SALONU ÜST KAT

GEÇİŞ

TOPLANTISALONU

BAYANWC

BAYWC

GİRİŞ

A SALONU ALT KAT

287

239

247

175

191

179

101

291

107111115117123

295299303

307

127

131

135

257243

259251

235 227

223

215

219

211

209

201

205

199

195

267

271

265

263 273 283 285

183

147 151 161 163 165

113121 109119

311

167157

213 197

133

145143

129

141

229

169

137

159

139

B BLOK

A BLOK

451

409

429

407

425

411

419

441

435

451

445

461

417

401

405

GİRİŞ

421

467

443

439

459

B SALONU ALT KAT

GEÇİŞ

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

94 Termo Klima Şubat 2011

Şirket Adı STAND NO Şirket Adı STAND NO Şirket Adı STAND NO

SODEX Ankara 2011 Yerleşim Planı ve Katılımcı Listesi

Page 99: Termo Klima Şubat 2011

Bu yıl 63.sü düzenlenen AHR Expo fuarı,1938 katılımcı firma ve toplam 120’ninüzerinde ülkeden gelen 54.000 ziyaretçisiile kendi rekorunu kırdı. 31 Ocak- 2 Şubattarihleri arasında ABD’nin Nevada eyaleti-nin Las Vegas kentinde düzenlenen AHREXPO’ya ABD dışından 200 ü yeni olmaküzere 31 ülkeden 400 firma katıldı. AHR Expo’nun 80 yıllık tarihinde Batı’dagerçekleştirilen AHR’ler içinde en büyükolma özelliği gösteren fuar, bölgede enson 2004 yılında Anaheim’da gerçekleş-tirilen AHR Expo dan yaklaşık %40 dahafazla katılımcı firma ve %16 daha fazlastant alanı ile büyüklüğünü ilan etmişoldu. Fuar toplam 379.600 m2 alandagerçekleştirildi.

Yeşil bina konusunda gelişmeler ve LEEDSertifikasyonu, en yeni teknolojik uygu-lamalar konularında düzenlenen eğitim-ler, seminer ve çalıştaylar, katılımcılarınbilgilerini ve vizyonlarını geliştirebilecek-leri önemli fırsatlar sundu.

AHR Expo fuar organizatörü InternationalExhibition Şirketi Genel Müdürü Clay Ste-

vens, fuarın başarısını ekonominin iyiyegitmesi ve Las Vegas gibi cazibe merkezibir şehirde fuarın düzenleniyor olmasınabağladı. “Bakıldığında LAS VEGAS’ta ol-dukça güçlü bir fuar beklentimiz vardı. Bubeklentimizin 2 nedeninden biri fuarın Ba-tı’da 7 yıldır yapılmıyor oluşu ve gelişenekonomidir” diyor ve özellikle “yeni güneşenerjisi ve yeşil teknolojilerde güçlü bir bü-yüme” beklediklerini belirtiyor.

Fuarda bina otomasyon ve kontrol sis-temleri ile yazılım ürün gruplarının birarada sergilendiği ayrı bölümler yer aldı. Yeni ürün ve teknolojiler için üç gün bo-yunca süren sunum programları, fuarınetkinlikleri arasındaydı. Ücretsiz katılımaaçık seminerlerin yanı sıra ücretli kayıtyaptırılabilen kurslar, seminer ve çalıştay-lar ile geleneksel ASHRAE Kış Toplantısıyoğun ilgi gördü.

Türkiye’den 4 Firma AHR Expo’daBu yılki AHR Expo Las Vegas’a Türki-ye’den 4 firma katıldı. AFS Boru Sanayi,Işıl Mühendislik, UFO Işıklı Isıtma ve Yük-sel Teknik fuarda ürünlerini sergilediler.

Ekonominin iyiye gitmesi ve Las Vegas gibi cazibe merkezi bir şehirde fua-rın düzenleniyor olmasının getirdiği ziyaretçi avantajı bu yıl düzenlenenAHR EXPO’ya büyük bir başarı kazandırdı.

AHR-EXPO LAS VEGAS 2011’in ziyaretçi katılımındayeni rekor kırıldı. 54.000‘in üzerinde HVAC&R profesyoneliLas Vegas’da buluştu.

2011 Fuarında Altı çizilmesi gerekenler• 130’un üzerinde konferans, seminer veçalıştay düzenlendi. Bunlardan 31’i destek-leyen dernekler sayesinde ücretsiz gerçek-leştirildi.

• Firmaların gerçekleştirdiği en son ürünlerve teknolojileri olmak üzere 73 yeni ürünteknolojisi sergilendi.

• Katılımcı firmalar tarafından 9 gelişenteknolojiler oturumu gerçekleştirildi.

• Bina Otomasyonu ve Kontrol Bölümünde100’den fazla firma ürünlerini sergiledi.

• Sürdürülebilir Teknolojiler GösterimiUSCBC LEED Platinyum Sertifikalı bir YeşilBina’da geleceğin ekipmanlarının ve kulla-nılabilir ürünlerini kapsayan interaktif su-numlarla sergilendi.

• Ahr Expo İnovasyon Ödülleri sunumu.

KİMLİK KARTI

Tarih : 31 Ocak-2 Şubat 2011

Ziyaret Saatleri : 09.00-20.00

Fuar Alanı : Convention Center

Düzenlenme Sayısı : 63

Sıklık : Yılda 1

Ziyaretçi Profili : Profesyonel Ziyaretçilere

Organizatör : AHR

i z l e n i m / a h r e x p o 2 0 1 1

95Termo KlimaŞubat 2011

Page 100: Termo Klima Şubat 2011

Fuar tanıtımına oldukça önem veren vesektörle ilgili tüm fuarlarda yer alan AFS,AHR EXPO için Las Vegas’taydı… Katıldığı fuarlarda kendi üretimi olanürünler ile yer alan AFS, bu fuarda da Fle-xible Hava Kanalları, Flexible Ara BağlantıElemanları, Kendinden Yapışkanlı İzolas-yon Çivisi, Hazır Hava Kanalı İzolasyonu,Anemostadlar, Panjurlar, Metal/PlastikKelepçe, Alüminyum Folyo Bantlar ve Ha-valandırma Ekipmanları gibi ürünlerini zi-yaretçilerin beğenisine sundu.Yoğun ilgi gösterilen AFS standında plas-tik panjurların yanı sıra; getirdiği yeniliklesektörde bir ilk olarak kabul edilen ve bu

yıl Ashare Journal’da tanıtımına yer veri-len anti-mikrobiyal hava kanalları en fazladikkat çeken ürünler arasında yerini aldı. Fuarla ilgili değerlendirmede bulunan AFSGenel Koordinatörü Zahid Poyraz bu yılziyaretçi dağılımının değişken olduğunuve bu değişkenliğin fuarın Amerika’nınbatı sahiline yakın bir eyalette yer alma-sından kaynaklandığı görüşünü dile ge-tirdi. Poyraz ayrıca, yenilik bakımındançok farklı olmasa da geçen sene Orlando,Florida ve önceki sene New York’ta dü-zenlenenlere nazaran daha yoğun geçti-ğini, ziyaretçi sayısının daha fazlaolduğunu da sözlerine ekledi.

AFS Genel Koordinatörü Zahid Poyraz: “Anti-mikrobiyal hava kanallarımız fuarda en fazla dikkat çeken ürünler arasında yer aldı.”

1990’lı yıllarda esnek hava kanalı üreti-mine başlayan ve bugün 40’a yakın ülkeyeihracat yapan Işıl Mühendislik A.Ş Tübi-tak’la geliştirdiği ve dünyada bir ilk olanTam Laminasyonlu Esnek Hava KanalıArtist’İ ilk kez Las Vegas’ta gerçekleştirilenAHRExpo Fuarı’nda görücüye çıkardı.Artist ısıtma, soğutma, havalandırma veatık gaz geçiş hatlarında kullanılmaküzere iç ve dış yüzeyi lamineli alüminyumfolyodan ve bu yüzeyler arasına izolasyonmalzemesi lamine edilerek yüksek geri-limli çelik tel takviyesi ile imal edildi.

ARTİST’İ FARKLI KILAN NEDİR?• Klasik yöntemle izole edilen hava ka-nallarında iç boru, izolasyon malzemesive ceket laminasyonu tam sağlanamadı-ğından; İç boru, izolasyon malzemesi veceket arasında hava sirkülasyonu olur vebu durum izolasyon üzerinde olumsuz et-kiler oluşturup, ısı kaybını artırır.• Artist’te; İç boru, izolasyon malzemesi

ve ceket birbirine tam laminasyonlu ola-rak üretildiğinden iç boru, izolasyon mal-zemesi ve ceket arasında havasirkülasyonu oluşmaz, dolayısıyla ısı kaybıdaha azdır.• Klasik yöntemle cam yünü ve polyesterelyaf haricinde, diğer izolasyon malzeme-lerinin kullanılması mümkün değildir.• Artist ise; Camyünü, polyester elyaf,polietilen köpük, kauçuk köpük v.b. hertürlü izolasyon malzemesinin kullanılma-sına olanak sağlar.• Klasik yöntemle üretilen izoleli esnekhava kanallarının dış yüzey (ceket) alanıdaha büyük olduğundan, ısı kaybı dahafazladır.• Artist ise; tam lamineli olduğundan dışyüzey (ceket) alanı daha küçük ve dış yü-zeyi daha düzgündür. Dolayısıyla ısı kaybıdaha azdır.• Klasik yöntemde izolasyon malzemesi,ceket ve iç boru arasında serbesttir.Bu durum izolasyon malzemesinde top-

lanma, ek yerlerinde açılma, dökülme vetozuma gibi olumsuz etkiler oluşturur.• Artist’te; İç boru, izolasyon malzemesive ceket tam lamineli olaraküretildiğinden izolasyon malzemesi top-lanma ve tozuma yapamaz, ek yeri sözkonusu değildir.• Klasik yöntemle yapılan izolasyon nem-den etkilenir.• Artist ise; Kullanılan izolasyon malze-melerinin özelliğine göre nemli ortamlariçin çok daha ideal bir çözüm sunar.• Ayrıca; Uygulamada tek seferde montajkolaylığı ve estetik bir görünüm sağlar.

Türkiye’nin Artist’i Las Vegas’ta sahneye çıktı

Las Vegas'ta düzenlene AHRExpo Fuarı’ndakatılımcı olarak ilk kez yer aldık. Dünya pi-yasasında soğutma ve özellikle HVAC ala-nında önde gelen firmaların katıldığı fuardabir Türk markası olarak bulunmak, firma-mız için bir gurur kaynağı olmuştur.İki seneye yakın bir zamandır, imalatçısıolduğumuz Cold-Flex ürün gamı kısa za-manda dünya piyasasında özellikle Avru-pa'da büyük bir yankı uyandırmış olup,ürünümüzü Amerika pazarında da büyükilgi ile karşılandı. Fuar sırasında ve sonra-sında da talepler almaya başladık.Standımıza Amerika, Kanada, Meksika,Venezüella, Uruguay, Brezilya, Kostarika,

Şili, Arjantin, Japonya, Çin, Moğolistan,Avustralya, Yeni Zelanda, Bolivya, Küba,Hindistan, Mısır, İspanya, Fransa, Porte-kiz, İtalya, Ürdün ve çeşitli Arap ülkelerin-den ziyaretçiler gelmiş olup, yararlıtemaslarda bulunduk. Genel olarakesnek hortum ve bağlantı elemanlarınıngetirmiş olduğu kolaylık ve isçilik zama-nının azalmasını takdir etmişlerdir.

Önümüzdeki dönemde ürünlerimizi dün-yanın her bölgesinde görmeyi umuyoruz.Böylece Türkiye ihracatına ve ekonomi-sine bir fayda sağlamayı ümit ediyoruz.

Yüksel Teknik Ahmet Uludoğan: “HVAC alanında önde gelen firmaların katıldığı fu-arda bir Türk markası olarak bulunmak, firmamız için bir gurur kaynağı olmuştur.”

i z l e n i m / a h r e x p o 2 0 1 1

96 Termo Klima Şubat 2011

Page 101: Termo Klima Şubat 2011

i z l e n i m / a h r e x p o 2 0 1 1

97Termo KlimaŞubat 2011

AHR Expo Inovasyon Ödülleri Sunumu On firma birincilik mertebesine layık gö-rülürken, 32 firmaya Mansiyon ödülleriverildi. Mitsubishi Electric, “Ahr Expo YılınÜrünü” ödülünü Isıtma ve City Multy Ha-valandırma Sistemi ile kazandı. 10 farklıkatogoride ödül alan şirketler ve ürünlerişöyledir;

Bina Otomasyonu (İklimlendirme kontrol)

Şirket: ecobeeÜrün: ecobee EnerjiYönetim Sistemi

ecobee Enerji YönetimSistemi en yeni teknoloji ile donatılmış ,basit termostatların yeterli kontrol vefonksiyonellik sağlamadığı ve tam dona-nımlı bina otomasyon sistemlerinin kar-maşık ve pahalılığından uzak olmakistenen ugyulamalarda idealdir. EMS ku-rulumu basit, işletim masrafı düşük vearttırılmış enerji tasarrufu sağlamaktadır.

İklimlendirme- Soğutma

Şirket: Advantix SystemÜrün: DuCool DuTreatSistemi Sıvı KurutuculuKlima / Nem Alma Ci-hazı

Desiccant Nem AlmaTeknolojisi soğutur, nem alır , iç havakalitesini arttırır ve ısı ve nem kontro-lünü tek bir kaynaktan yapılmasını sağ-lar. DuTreat serisi(DT) geleneksel nemalma endüstrisinde gelişmiş bir tekno-lojidir. Innovatif dizaynı ve gelişmişözellikleri ile iç hava kalitesi ve enerjitasarrufunu artırır.

Yeşil Bina

Şirket: Daikin AC(America), Inc.Ürün: Daikin Alt-herma™ HavadanSuya Isı Pompası Sis-temi

Yeni Daikin Alt-herma ısı pompaları serisi apartmanlar vetoplu ısıtma, büyük toplu konutlar içinverimli havadan suya ısı pompası tekno-lojisi sunuyor. Sadece ısı pompası80°C’ye kadar su sıcaklığı, modüler di-zayn: bir dış ünite 10 apartmana kadarkullanılabiliyor, çalışma masraflarında%20 tasarruf, A enerji sınıfı boylerleregöre %30 daha az karbondioksit emis-yonu sağlıyor.

Isıtma

Şirket: LG Electronics, Inc.Ürün: V2 Enjeksiyonlu IsıPompası (Havadan Suya)

LG Electronics V2 Enjek-siyonlu havadan suya ısıpompası , Buhar Enjeksi-yon teknolojisini kullanarak ısı kapasite-sini ve COP’u 2 aşamalı döner kompresörve faz ayırıcı kullanarak arttırıyor. SistemCOP’u %10 artıyor. Dış sıcaklığın - 15°C(5°F)olduğu bölgelerde destek veren ısı-tıcı olmadan %100 ısıtma sağlıyor.

İç Hava Kalitesi

Şirket: Triatomic Environ-mental, Inc.

Ürün: Fresh-AireUV APCO Indik-siyonlu Hava Te-mizleyici

Triatomic Environmental'ın Fresh-AireUV APCO’su merkezi klimaların hava ka-nalı içerisine kuruluyor ve hava klimaiçinde siküle edilirken ortaya çıkan havakaynaklı kirliliği gideriyor. Uçucu OrganikBileşenleri (VOC) yakalamak için özel biremici cihaz barındırıyor ve yakaladığı bile-şenleri innovatif foto-katalitik oksidasyonsüreci ile (PCO) elementler karbondioksitve su buharı haline getiriyor.

Tesisat

Şirket: ITT Residential& Commercial WaterÜrün: ecocirc Sıcak SuDevir Ettirici

ecocirc sıcak su devirettiricisi elektronik ko-mutalı / sürekli mıkna-tıs motoru dizaynı ile enerji tüketiminde%52 tasarruf sağlıyor. 10 W elektrik ileçalışıyor. Programlanabilir zamanlayıcı vegömülü termostatı da bulunan üründaha fazla enerji tasarufu sağlamaya uy-gundur. Entegre kontrol ve küresel vanasıhizmet esnasında hızlı yalıtım sağlar

SoğutmaŞirket: EmersonClimate Technolo-gies, Inc. Ürün: CopelandDiscus Digital™Kompresörü Copeland Discus

Dijital Kompresörü sürekli ve kusursuz di-jital kapasitesi ile %10’dan %100’e

kadar arttırılmış kompresör güvenirliği veverimliliği, uzun raf ömrü ve daha az kay-nak kaybı ile belirgin oranda tasarruf sağ-lıyor. İşletim masrafları elektrik kullanımının%65’ine tekabül ediyor bu da işletim mas-raflarını düşürürken ürünün entegrasyo-nunu birincil öncelik olarak tutulmasınısağlıyor.

Yazılım

Şirket: CAN2GO(SCL Elements Inc.)Ürün: CAN2GOgömülü BAS IPWeb Arayüzü

CAN2GO gömülü BAS IP Web arayüzüdoğrudan CAN2GO kontrolörleri tarafın-dan host ediliyor. Her bir kontrolör birgömülü BACnet IP server’na sahip. Birveya daha fazla kontrolör bir LAN’a bağ-landığında tüm ağ Web browser’ı tara-fından yönetiliyor. Ürün EnOcean/ZigBeeçift taraflı kontrolünü destekliyor.

Araçlar

Şirket: NeutronicsInc. Ürün: UltimaID Pro HVAC/R So-

ğutucu Gaz Analiz Cihazı

The Ultima ID Pro Soğutucu Gaz Analizcihazı 84 soğutucu gaz için iki basınç, ikisıcaklık, altsoğutma ve süperısı, sıvı vebuhar satürasyonlarını gösterebiliyor. Ba-sınç / zaman tablosu sistemde ne oldu-ğunu detaylı geçmişini, veri günlüklemeyive başka özellikleri gösterebiliyor. İncefilm transistörü gelecekte ürünün kolayugrade edilebilir olmasını sağlıyor.

Havalandırma

Şirket: Mitsu-bishi Electric So-ğutma ve Isıtma ÇözümleriÜrün: Mitsubishi Electric CITYMULTI® Havalandırma Sistemi (DOAS)

Mitsubishi Electric Isıtma ve Soğutma Çö-zümlerinin CITY MULTI’si dış alan hava sis-temleri içindir ve VRF inverter sürücülüteknoloji kullanarak enerji verimli dış havaalanı sağlamaktadır. Soğutma döngüsün-den çıkan atık ısıyı kullanarak ek kaynağaihtiyaç duymadan tekrar ısıtma kabiliyetisağlıyor. %100’e kadar - 4°F dan 109°F (-20°C dan 43°C) ısı aralığında hava sıcaklık-larını ve önısıtmalı 1,200 cfm (566 L/s)’ekadar kabul ediyor.

Page 102: Termo Klima Şubat 2011

erimli bir enerji piyasa-sına doğruEnerji verimliliğini teşviketmek için bugu n pek çokulkede politikalar ve

ölçutler geliştirilmiş durumdadır. Enerji vebilgilendirme etiketleri, zorunlu minimumenerji performansı standartları ve gönullu verimlilik anlaşmaları bunlardan enpopu ler olanlarıdır. Etkili hu kumet politi-kaları piyasaları “iten”(örneğin, standart-lar) veya piyasaları “çeken” (teşvikler)olmak uzere iki faktöru bir arada barın-dırırken, verimlilik standartlarının dahaverimli bir enerji sistemine geçişte etkiliolduğu ve du şuk maliyet sağladığı kanıt-landı. Bu alanda en çok başarı göstermişulke olan Japonya’nın programı, zorunluhedeflere dayalı yasal bir plan --şu andayeniden gözden geçirildiğini de ekleye-lim- olarak bir yandan hedef değerlerinsurekli olarak yenilenmesine olanak tanır-ken, diğer yandan enerji tu keten ekip-manların u retici ve ithalatçılarına, piyasasegmentlerine göre önceden belirlenmişuru nlerinin enerji verimliliğini surekli ola-rak geliştirmeleri için teşvikler veriyor.Bugu nu n piyasada bulunan en iyi verim-lilik modelleri gelecekteki standartlar içinşimdiden seviye belirleyen modellerdir.Örneğin, mevcut u runlerin en iyi verimli-lik seviyeleri model revize edilirken gele-cekte belirlenmiş bir zaman dilimi içinverimlilik standartları olarak önceden be-lirlenir.

Enerji verimliliğinde yeniliklerin desteklen-mesi, duşuk karbonlu ulaşım sistemleri veyenilenebilir enerji uretimiEnerji [d]evriminin daha cazip hale gel-mesinde yenilikler (yeni icatlar) önemli birrol oynayacak. Zaten verimlilik ve salımstandartlarını surekli ileriye göturmek içinbuna ihtiyacımız da var. Yenilenebilirenerji ve enerji verimliliğine destek veren

programlarda yeniliklerin desteklenme-sine de mutlaka yer verilir çunku enerjiarzı zincirinde –Ar-Ge ve tanıtım projele-rinden geniş çaplı kullanıma kadarkarşı-laşılan tum engeller bu yolla giderilebilir.

Cihaz, bina ve taşıtlar için bağlayıcı vesu rekli gelişen verimlilik ve salım standart-ları belirlemekSanayileşmiş ulkelerde, bekleme modu(standby) elektrik tuketimi hane başınatoplam enerji tuketiminin %4’u ile%10’una denk du şecek biçimde 20 ile60 vat arasında değişmektedir. Ancakbekleme modu elektrik tuketimini 1 vat’aduşurecek teknolojiler mevcuttur. Bu tek-nolojilerin kuresel bir standart olarak zo-runlu tutulması UEA tarafındanönerilmiştir. Japonya, Gu ney Kore ve Ka-liforniya Eyaleti şimdiden sözkonusuuluslararası yaklaşımın gerçekleşmesinibeklemeden bekleme modu standartla-rını kendi evlerinde zorunlu hale getirdi.Bunun gibi pek çok standart yolu mev-cuttur.

Enerji talebini azaltmak u zere mevcut en-gelleri ve diğer piyasa başarısızlıklarını aşanpiyasa dönuşumu politikalarını geliştirip uy-gulamakStandartların yerleştirilip uygulanmasınaek olarak, piyasa dönuşumu politikalarıenerji verimli u run ve hizmetleri teşvikeder. Bu stratejinin amacı piyasaya uzun

ömurlu yapısal ve davranışsal değişimlerisokabilmektir. Böylece enerji verimli tek-nolojilerin benimsenme oranı artış göste-rir. Temel faktörlerden biri piyasabariyerlerini aşabilmektir. Bu bariyerlerenerji verimli u runlerin uretim ve satışınıkısıtlarlar.

Yakıt yok, salım yok, sorun yok: Yenilenebilir enerjilerDunyanın her bir yanında huku metler,elektrik piyasasını özelleştirme su recin-deyken, yenilenebilir enerji kaynaklarınınartan rekabet gucunun bu kaynaklara yö-nelik talebin artışına neden olması gere-kir. Ancak konvansiyonel teknolojilereyönelik neredeyse bir yu zyıl boyuncasurmuş olan guçlu finansal, siyasal ve ya-pısal destek ile çarpıtılmış bir elektrik pi-yasasında, yenilenebilir enerjiler politikdestek olmazsa dezavantajlı ve marjinalbir konumda kalabilir. Bu nedenle, gu çlubir siyasi ve ekonomik çabayla yenilene-bilir teknolojiler, 20 yıl kadar bir sure bo-yunca, özellikle sabit tarifelerle yasalguvence altına alınarak geliştirilmelidir.Şu anda, yeni yenilenebilir enerji u retici-leri, tuketiciler ve vergi mukellefleri ilk ya-tırımlar için gerekli olan faiz veamortisman maliyetlerini önceden öde-miş oldukları için marjinal maliyetlerleenerji ureten eski nukleer ve fosil yakıtsantralleri ile rekabet etmek zorundadır.Bu durumun u stesinden gelmek ve belli

d i z i y a z ›

98 Termo Klima Şubat 2011

Enerji kaynakları ve arz guvenliği

Türkiye Enerji [D]evrimi Senaryosu:

Politikaönerileri

V

Greenpeace Ulusal Enerji Senaryosu Raporu

Page 103: Termo Klima Şubat 2011

d i z i y a z ›

99Termo KlimaŞubat 2011

bir du zeyde hareket alanı oluşturabilmekiçin siyasi irade gereklidir.Fosil yakıtların görduğu ilgiyi –alınan ar-ge fonları ve teşvikler gibi- yenilenebilirenerji teknolojileri de görmuş ve dışsalmaliyetler enerji fiyatlarına yansımış ol-saydı, çoktan rekabet edebilir duzeye gel-miş olurlardı. Fosil yakıtlara ve nukleerenerjiye yönelik kamusal teşviklerin kesil-mesi ve “kirleten öder” ilkesinin enerji pi-yasalarına yerleştirilmesi piyasa koşullarınıeşitleyebilir ve yenilenebilir enerji tekno-lojileri için gerekli olan teşvik ihtiyacınıciddi duzeylerde duşurebilirdi. Bu ilkebu tunuyle uygulanmadığı surece çarpıkpiyasa koşulları içinde rekabet edebilmekiçin yenilenebilir enerjilerin maliyet telafisive ek destek tedbirleri alması gerekir.Farklı sektörler ve teknolojiler için destekmekanizmaları bölgesel özellikler, önce-likler ve başlangıç noktalarına göre fark-lılık gösterebilir. Ancak her tu rlu destekmekanizmasında birtakım genel ilkelerinmutlaka bulunması gerekir.

Bu kıstaslar:Hedeflere ulaşılmasında etkili olmaPek çok ulke örneği de gösteriyor ki, des-tek mekanizmalarının doğru bir şekildetasarlanması ile önceden belirlenmiş ulu-sal hedeflere ulaşmak mu mkundur. Ulu-sal duzeyde benimsenmiş herhangi birsistem yeni kurulu kapasitenin oluşma-sında ve hedeflere ulaşmada etkili ol-maya odaklanmalıdır.

Uzun dönemli istikrarDestek turu ister fiyat, ister miktar temelliolsun, yatırımcıların uzun vadeli istikraragu ven duymalarını sağlamak gerekir. Bu,politika uretenlerin işidir. Sistemi veyadestek seviyesini su rekli olarak değiştir-memek veya durumu dur-kalk piyasasıhaline çevirmemek kesinlikle hayati önemtaşır. Bu nedenle piyasa istikrarı destekmekanizmasının uzun dönemli ve kararlıtasarlanması gerekir.

Basit ve hızlı idari prosedurlerKarmaşık lisanslama sureçleri yenilenebi-lir enerjilerin önu ndeki en zor engeller-den biridir. Her duzeyde idari engellerinkaldırılması şarttır. projeleri onaylamakiçin net bir zaman çizelgesi ve “tek du-raklı muessese” denilen sistemin oturtul-ması gereklidir.

Yerel/bölgesel faydanın teşvik edilmesi vetoplumun olurunun alınmasıYenilenebilir enerjilerin gelişimi yerel veyabölgesel ölçekte hem kurulum hem deuretimden kaynaklanan ciddi etkiler ya-

ratabilir. Bazı destek mekanizmaları yeni-lenebilir teknolojilerin kamuoyunca en-gellenmesine veya desteklenmesineolanak tanıyan ölçutleri de bulundururlar.destek mekanizması, yerel/bölgesel kal-kınmayı, istihdamı ve gelir uretimini teş-vik etmelidir. Aynı zamanda yenilenebilirenerjilerin kamusal kabulu nu olumlu et-kileri ve çok sayıda paydaşın katılımıylaartırmaya teşvik etmelidir.Enerji uretiminde yenilenebilir enerjilerinbuyuk potansiyelini kullanmak uzere aşa-ğıda mevcut politik çerçeveler ve bariyer-lerin genel bir görunumu verilmektedir.Yenilenebilir enerjilerin gelişimi aynı za-manda surdurulebilir bir ekonomik kalkın-maya, kalifiye istihdamın yaratılmasına,teknolojik gelişmeye, kuresel duzeyde re-kabet edebilir hale gelmeye, endu striyelbazda ve bilgi uretim sureçlerinde liderli-ğin kazanılmasına da katkı sağlar.

Yenilenebilir enerji hedefleriSon yıllarda, sera gazı azaltım politikala-rının bir parçası olmasının yanı sıra enerjiarzı guvenliğini artırmak için de, artan sa-yıda ulke yenilenebilir enerjiler için hedef-ler belirledi. Bu hedefler ya kurulu gu çuzerinden ya da enerji tuketiminin biroranı şeklinde ifade edilmektedir. Her nekadar bazı durumlarda yasal bağlayıcılık-ları olmasa da, bu hedefler, Avrupa’danUzak Doğu ve ABD’ye, tu m dunyada ye-nilenebilir enerji kaynaklarının payını ar-tırmak yönunden önemli bir katalizörgörevi ustleniyor. Yatırım vadesinin 40 yılakadar çıkabildiği elektrik sektöru nde sa-dece birkaç yıllık bir zaman dilimi pek deuzun sayılmaz. Dolayısıyla yenilenebilirenerji hedeflerinin etkili olabilmesi içinkısa, orta ve uzun vadeli adımların belir-lenmesi ve yasal açıdan bağlayıcılıklarınınolması gerekir. Aynı zamanda tarifeli alımgarantisi gibi mekanizmalar tarafındanda desteklenmeleri önemlidir. Yenilenebi-lir enerjinin payının önemli oranda art-ması için hedeflerin her teknoloji için ayrıayrı (ruzgâr, guneş, biyokutle vb.) belirlen-mesi gerekmektedir. bu hedefler yerelpotansiyel ile uyumlu olacak şekilde, aynızamanda da mevcut ve planlanan altyapıgöz önunde bulundurularak duzenlenir.Son yıllarda özellikle ruzgâr ve guneşenerjisi endustrilerinin kanıtladığı uzere,yenilenebilir enerjiler sektörunde %30 ile%35 oranında yıllık buyume elde etmekmumkundur. Avrupa Fotovoltaik EndustrisiDerneği (EPLA), Avrupa Isıl Guneş EnerjisiEndustrisi Derneği (ESTPIA) ve AvrupaRuzgâr Enerjisi Derneği (EWEA) ile birlikte

çalışarak Greenpeace ve EREC bu endustri-lerin 1990 yılından gunumuze kadar olangelişimlerini belgeledi ve 2020’ye kadarolan dönemi kapsayan bir tahmin raporuoluşturdu.

Enerji sektöru için taleplerGreenpeace ve yenilenebilir enerjilerendu strisinin, yenilenebilir enerjilere ge-çişi desteklemek için yapılması gerekendeğişiklikler hakkında net bir çizelgesi bu-lunuyor. Temel talepler şunlardır:• Fosil yakıt ve nukleer enerjilere verilenmali teşviklerin kaldırılması.• Salım ust sınırı ve ticareti (cap &trade)yoluyla dışsal maliyetlerin (toplumsal veçevresel) enerji fiyatlarına dâhil edilmesi.• Enerji tuketen tum cihaz, bina ve taşıt-lar için enerji verimliliği standartlarının zo-runlu kılınması.• Yenilenebilir enerji ve kombine ısı veelektrik uretimi için yasal bağlayıcılığıolan hedefler belirlenmesi.• Elektrik piyasalarının yenilenebilir enerjiureticilerine şebekeye bağlanma önceliğigaranti edilerek reforme edilmesi.• Yatırımcılara, örneğin tarifeli alım ga-rantisi gibi programlarla tanımlı ve istik-rarlı geri dönuşlerin sağlanması.• Çevresel u run bilgisinin daha çok sağ-lanması için etiketlendirme ve kamuo-yunu bilgilendirme mekanizmalarınıniyileştirilmesi.• Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğiiçin ayrılan araştırma ve geliştirme butçe-lerinin artırılması.Konvansiyonel enerji kaynaklarının dunyaçapında her yıl 250 - 300 milyar dolarlıkmali yardım aldığı tahmin ediliyor. Teşvik-ler, konvansiyonel enerji fiyatlarını yapayolarak azaltır, yenilenebilir enerjinin piya-sadan uzak tutulmasına neden olurve aslında rekabet edebilme şansı olma-yan teknolojilerle yakıtları destekler. Fosilyakıtlar ve nukleer enerjiye yapılan doğ-rudan ve dolaylı mali yardımların kesil-mesi enerji sektöru nde daha verimli biralana doğru hareket edilmesine yardımedecektir. “G8 Renewable Energy TaskForce” raporuna göre (2001) “…maliyardımların çok daha kuçu k boyutlardayenilenebilir enerji kaynaklarına doğruyönlendirilmesi bile yeni kamusal hedef-lere tutarlılık getirilmesi ve sosyal ve çev-resel maliyetlerin fiyatlara dahil edilmesiiçin fırsat yaratacaktır. Rapor “Yenilene-bilir enerji kaynaklarının piyasada dahaeşit ve adil bir duzeyde rekabet etmeleri

Page 104: Termo Klima Şubat 2011

için, G8 ulkelerinin çevreye zararlı tekno-lojilere yapılan teşvikleri ve diğer destek-leri kesmek u zere adım atmaları ve dışsalmaliyetlerin hesaplanmasına dayalı pi-yasa-temelli mekanizmaları geliştirmelerive tamamlamaları gerekmektedir”yönunde bir tavsiyeyi de içeriyor. Eğer pi-yasalar, elektrik u reticilerinin (aynı za-manda tu m enerji sektöru nun) çevreyikirletmelerinin hala hemen hemen serbestolduğu duşuncesi ile çarpıtılmamış olsaydı,yenilenebilir enerji özel koşullara ihtiyaçduymayacaktı. Uzun zamandır kullanılanve tamamıyla çevreyi kirleten teknolojilereyapılan mali yardımlar çoğunlukla yıkıcıdır.Geleneksel elektrik yöntemlerine yapılanmali desteği kaldırmak sadece vergimukelleflerinin parasını kurtarmakla kal-mayacak, aynı zamanda yenilenebilirenerjilerin ihtiyaç duydu€u desteği debuyuk oranda azaltacaktır. Şu anda enerjipiyasasında olan çarpıklığın ortadan kal-dırılması ve telafi edilmesi için yapılmasıgerekenlerin tam bir tasviri şu şekildedir:

enerji piyasası çarpıklıklarının ortadan kaldırılmasıYenilenebilir enerjinin potansiyelinebutunu yle ulaşmasındaki engellerin ba-şında, enerji uretiminin topluma yansıyangerçek maliyetlerinin ölçu lmesine olanakveren enerji piyasası fiyatlandırma yapıla-rının henuz yerleşmemiş olması gelir.Enerji u retimi bir yuzyıldan uzun bir sure,yeni kurulu guç yatırımlarını finanseetmek uzere devlet teşviki alan veya elek-trik faturaları u zerinde zorunlu vergileruygulayan ulusal tekeller tarafından şe-killendirildi. Çoğu ulkenin daha liberalelektrik piyasalarına yönelmesiyle birlikte,bu seçenekler artık mu mkun değildir. Bunedenle, ruzgâr enerjisi gibi yeni tekno-lojiler mevcut teknolojilerle rekabet eder-ken dezavantajlı bir konumda kalırlar. Budurumu du zeltmek için politik yaklaşım-larda daha adil bir tutum gerekir.

çevreyi kirleten enerjilerin sosyal veçevresel maliyetlerinin içselleştirilmesiBedelleri bugu n toplum tarafından öde-nen konvansiyonel enerji u retiminin ger-çek maliyeti, sağlık uzerindeki olumsuzetkiler, - cıva kirliliğinden asit yağmurla-rına kadar - yerel ve bölgesel çevresel yı-kımlar ve iklim değişikliğinin gezegeninbutunu uzerindeki olumsuz etkileri gibikalemleri içerir. Gizli maliyetler aslındanu kleer santral işletmecileri tarafından

karşılanması çok pahalı olan kaza sigor-tasını da içerir. Örneğin price-andersonYasası, bir kaza durumunda amerika’dakinukleer santrallerin sorumluluğunu, enfazla 98 milyon dolar’a kadar ve santralbaşına yıllık sadece 15 milyon dolar ile sı-nırlandırıyor. Şirketin muaf tutulduğu 10milyar dolar’a kadar çıkabilen miktar isevergi mukelleflerinin ödediği bir endu strifonunda birikiyor.Çevresel hasar, öncelikli olarak, kayna-ğına inilerek du zeltilmelidir. bunu enerjiuretimi açısından ele alırsak, ideal olanenerji uretiminin çevreyi kirletmemesidirve bunu önlemek de enerji ureticilerininsorumluluğudur. Eğer çevreyi kirletirlerseuretimin topluma bir butun olarak verdiğizarar kadar bir tutarı ödemeliler.Ancak enerji uretiminin çevresel etkileriniölçmek zor olabilir. Eriyen buz örtulerininsonucunda pasifik adaları’nda kaybedilenevlere ya da insan yaşamlarında ve sağlıkkoşullarındaki bozulmaya nasıl fiyat biçe-biliriz ki?!Avrupa Komisyonu tarafından finanseedilen bir proje olan ExternE, çevresel za-rarları da dâhil ederek, elektrik uretiminingerçek maliyetini ölçmeye çalıştı. Bu ça-lışmanın tahminlerine göre çevreye vesağlığa verilen zarar anlamındaki haricimaliyetler elektrik u retim maliyetlerineeklenseydi, kömur ya da petrol kaynaklıelektrik fiyatı iki katına çıkardı, doğalgaza dayalı elektrik maliyetini ise %30oranında artırırdı. Eğer bu çevresel mali-yetler elektrik fiyatlarına yansımış olsaydı,pek çok yenilenebilir enerji kaynağı her-hangi bir desteğe ihtiyaç duymayacaktı.Yine aynı zamanda, fosil yakıtları venukleer enerjiye yapılan doğrudan ve do-laylı mali teşvikler kaldırılmış olsaydı, ye-nilenebilir enerji uretiminin ihtiyaçduyduğu destek ciddi oranda azalacakveya buna duyulan ihtiyaç tamamen or-tadan kalkacaktı.

‘’kirleten öder’’ ilkesini yerleştirmekPiyasanın tamamıyla rekabetçi olabilmesiiçin diğer mali desteklerle birlikte dışsalmaliyetler de enerji fiyatlandırmasınıniçine dâhil edilmelidir. Bu da, hukumetle-rin “kirleten öder’’ şeklinde bir sistemiuygulamaya koyarak salım yapanlara or-taya çıkan bedeli ödetmesini, ya da kir-letmeyenlere bunun karşılığını vermesinigerektiriyor. Dunya elektrik piyasasındadaha adil bir rekabet ortamının oluşması

için, elektrik kaynaklarında “kirletenöder” vergilendirmesinin kabul edilmesiya da yenilenebilir enerji kaynaklarına eşoranda bir tazminat verilmesi ve yenile-nebilir kaynakların çevreyle ilgili vergilen-dirilmelerden muaf tutulması gereklidir.

Elektrik piyasası reformuEğer yenilenebilir kaynaklar araştırma ge-liştirme fonları ve mali yardımlaryönu nden diğer kaynakların gördu ğu il-giyi görmuş olsaydı ve dışsal maliyetlerenerji fiyatlarında yansıtılsaydı yenilene-bilir kaynaklar çok daha önce rekabetedebilir bir konuma gelebilirdi. Yeni yeni-lenebilir teknolojilerin geniş bir kapsamdakabul edilebilmesi için elektriksektörunde zaruri bazı reformların yapıl-ması gereklidir.

Bu reformlardan bazıları şunlardır:Elektrik sektöru ndeki bariyerlerin kaldırılmasıKarmaşık lisanslama prosedurleri ve buro-kratik engeller, yenilenebilir enerji proje-lerinin karşılaştığı en zor engellerden biriolarak karşımıza çıkıyor. İdari yapılanma-nın her duzeyinde projeleri onaylamakiçin net bir zaman çizelgesi oluşturulma-lıdır. Öncelik, yenilenebilir enerji projele-rine verilmelidir. hu kumet, yenilenebilirenerji projeleri için mevcut duzenlemele-riguçlendirerek daha detaylı yönergelerbelirlemeli ve aynı zamanda yenilenebilirenerji projeleri lisanslama prosedu runu nverimlilik duzeyini artırmalıdır.Önemli engellerden bir diğeri ise pek çokOECd ulkesinde, kısa ve orta vadeli elektrikuretimi kapasite fazlası olmasıdır. Kapasitefazlası nedeniyle var olan bir enerji santra-linde kömur veya petrol yakmak, bir yeni-lenebilir enerji tesisi kurmaktan, onufinanse etmekten ve amortismanındandaha ucuza gelmektedir. Bunun sonu-cunda, yenilenebilir teknolojilere, yenikömur ya da doğal gaz yakan enerji tesisleriile tamamıyla rekabet edebilir duzeyde ol-ması durumunda bile yatırım yapılmayacak-tır. Elektrik fiyatlarının, mevcut kurulugucun son birim maliyetleri yerine, yeni ku-rulu guce yatırımın maliyetlerini yansıtmayabaşladığı duruma erişinceye kadar yenile-nebilir kaynaklara destek gerekecektir.Diğer engeller arasında, ulusal, bölgeselve yerel duzeyde uzun vadeli planlamaeksiklikleri; entegre kaynak planlamasınınolmayışı; elektrik şebekesinde entegre

d i z i y a z ›

100 Termo Klima Şubat 2011

Page 105: Termo Klima Şubat 2011

d i z i y a z ›

101Termo KlimaŞubat 2011

planlama ve yönetim anlayışının olma-ması; piyasalardaki öngöru lebilirlik ve is-tikrar eksiklikleri; uluslararası sukaynakları için yasal çerçeve eksikliği;dikey olarak birleşmiş şirketlerin elektrikşebekesi sahibi olmaları ve uzun vadeliaraştırma geliştirme fonlarının eksikliğisayılabilir.Ayrıca, off-shore ru zgâr enerjisi ya da ısılguneş enerjisi santralleri gibi buyuk öl-çekli yenilenebilir enerji kaynakları içinhiçbir elektrik şebekesi yoktur. Kara uze-rinde bulunan zayıf (ya da hiç olmayan)şebekeler, merkezi olmayan uretimin eko-nomik yararlarının yeterince tanınmamasıve kamu kurumlarının yenilenebilir tek-nolojileri kendi doğalarını yansıtmayanşebekelere bağlanmaya zorlayarak ayrım-cılık yapması da cabası.

Yenilenebilir enerjilere yönelik piyasa engellerinin ortadan kaldırılması için gereken reformlar:• Duzenli ve tek biçim planlamaprosedu rleri ile ruhsat/izin sistemleri veen az maliyetli şebeke entegrasyonu plan-laması.• Elektrik şebekelerini adil kullanım hakkıve şeffaf fiyatlandırmanın sağlanarak ay-rımcı bağlanma ve iletim tarifelerinin kal-dırılması.• Sonradan eklenen ve merkezi olmayanuretimin yararlarının tanınması ve karşılı-ğının verilmesi; bir şebekenin baştan sonakullanımında adil ve şeffaf fiyatlandırma.• Üretim ve dağıtım şirketlerininbölunmesi ve özelleştirme esnasındadikey entegrasyona izin verilmemesi.• Şebeke altyapısını geliştirme ve guçlen-dirme maliyetlerinin bireysel yenilenebilirenerji projeleri tarafından değil şebekeyönetimi tarafından karşılanması.• Özelleştirme sonrasında tuketicilerinenerji kaynağı hakkında bilgili bir şekildetercih yapmalarını sağlamak için yakıt ka-rışımı ve çevresel etki bilgilerinin açık ol-ması.

fiebekeye öncelikli bağlanma Şebekeye bağlanma, iletim ve maliyetpaylaşımı ile ilgili kurallar genellikle yeter-sizdir. Özellikle maliyet dağılımı ve iletimucretleri ile ilgili yasal duzenlemeler açıkolmalıdır. Yenilenebilir enerji ureticilerininöncelikli bağlanma hakkı garanti edilmeli,gerekli oldukları durumlarda şebeke ge-nişletme ve guçlendirme maliyetleri, şe-

beke operatörleri tarafından karşılanmalıve tuketicilerin tumu arasında paylaştırıl-malıdır. Çu nku yenilenebilir enerjilerinçevresel yararları kamu malıdır ve siste-min işletimi doğal bir tekeldir.

Yenilenebilir enerjiler için destek mekanizmalarıBu bölumde, var olan destek mekaniz-malarının bir özeti sunuluyor ve işleyişle-rine yönelik deneyimler aktarılıyor. Destekmekanizmaları, elektrik sektörundeki ba-şarısızlıkları duzeltmek için en iyi ikinciçözumdur. ancak bunlar kısa vadede“kirleten öder” prensibini uygulamanınbaşka bir pratik yolu olmamamasındanöturu pratik siyasi çözumlerdir.Yenilenebilir enerjinin yayılmasını destek-leyen iki mekanizma vardır. Bunlardanilki, ureticiye ödenen elektrik fiyatınıhukumet politikasının belirlediği ve piya-sanın da buna bağlı olarak uretim mikta-rını belirlemesine izin verdiği “Sabit FiyatSistemleri” dir. İkincisi ise yenilenebilirelektrik enerjisi miktarını hu kumetin ön-ceden belirleyip buna bağlı olarak fiyatduzeylerini piyasanın belirlemesine izinverdiği “Yenilenebilir Kota Sistemleri”.(Amerika’da bunlar Yenilenebilir PortföyStandartları olarak adlandırılır). Her iki sis-tem de, teşviklendirilmiş ve çevresel ma-liyetleri hesaplanmayan ve amortismanınıödemiş olan konvansiyonel uretime karşıkorunan bir piyasa oluşturur. Bu sistem-

lerin amacı teknolojik gelişme ve maliyetazaltımına doğru hareket edilmesini ko-laylaştırarak, gelecekte geleneksel tekno-lojiler ile rekabet edebilecek daha ucuzyenilenebilir enerjilere ulaşılmasını sağla-maktır.Kota esaslı ve fiyat esaslı sistemler arasın-daki temel fark, ilkinin elektrik ureticileriarasında rekabet ortamı yaratmasıdır.Ancak elektrik uretimi maliyetlerini azalt-mak için en önemli etkenlerden biri olanteknoloji ureticileri arasındaki rekabet,hukumet ister fiyatları, ister kotaları be-lirlesin, mutlaka oluşur. Şu anda ruzgârenerjisi ureticilerine ödenen fiyatlar pekçok kota esaslı avrupa sisteminde (İngil-tere, Belçika, İtalya) sabit fiyat (ya daprim) esaslı sistemlere (Almanya, İspanya,Danimarka) nazaran daha yuksektir.

Sabit fiyat sistemleriSabit fiyat sistemleri, yatırım teşviklerini,sabit tarifeli alım garantisini, sabit primsistemlerini ve vergi kredilerini içerir.

Yatırım teşvikleri, çoğunlukla santralinguç miktarına (kilovat cinsinden) göre ya-pılan anapara ödemeleridir. Ancak destekoranını elektrik uretimi yerine kuruluguce göre belirleyen sistemler genellikledaha az verimli teknolojilere yönelinme-sine neden olmaktadır. Dolayısıyla diğerteşviklerle birleştirildiklerinde verimli ola-bilseler de bu ödemelerden kaçınmak

Page 106: Termo Klima Şubat 2011

yönu nde ku resel bir eğilim söz konusu-dur. Sabit tarifeli alım garantisi avrupa’dageniş çapta kabul edilen bu sistem al-manya, İspanya ve Danimarka’da ruzgârenerjisinin buyumesinde son derece ba-şarılı oldu. Bu sistemde, işletmecilere şe-bekeyi besledikleri her kilovat saatelektrik için belli bir oranda sabit fiyat be-lirleniyor. Almanya’da fiyatlar her tekno-lojinin görece olgunluğuna göredeğişiklik gösteriyor ve azalan maliyetleriyansıtmak için her yıl sabit fiyatlar da az-altılıyor. Sistemin ek maliyetleri vergimu kellefleri ya da elektrik tuketicileri ta-rafından karşılanıyor. Bu sistem Turki-ye’de de benimsenen sistemdir, fakatfiyatlandırma etkili olmadığı için yenile-nebilir enerjilerin yaygınlaşmasına olankatkısı da sınırlıdır.

Alım garantisinin en bu yuk faydası, idarianlamda basit olması ve daha iyi bir plan-lamayı teşvik etmesidir. Her ne kadarsabit tarife resmi bir “enerji satın almaanlaşması” ile desteklenmese de, genel-likle dağıtım şirketleri tum uretimi yenile-nebilir enerjilerden almak zorundabırakılırlar. Almanya, değişen sistemin ge-tireceği siyasi riskleri 20 yıllık ödemelerigaranti ederek azalttı. Sabit fiyatlı siste-min en bu yuk sorunu, yenilenebilir tek-nolojilerin uretim maliyetlerindekideğişimlere - aşağı ya da yukarı yönlu -hızlı bir şekilde uyum sağlanamamasıdır.

Sabit primli alım garantisi: Zaman zaman “çevresel bonus’’ olarakda adlandırılan mekanizma elektrik top-tan satış fiyatına sabit bir prim ekleyerekyuru tu luyor. Bir yatırımcının perspektifin-den bakıldığında kilovat saat başına alı-nan toplam fiyat değişen elektrikfiyatlarına bağlı olduğu için sabit tarifelisisteme nazaran tahmin edilebilirliği dahaazdır. Piyasa açısından bakıldığında ise pi-yasa fiyat sinyallerine tepki verecekleriiçin sabit primin tum elektrik piyasasınaentegre edilmesini daha kolay olacaktır.İspanya sabit prim sistemine en iyi uyumsağlamış ulke olarak göze çarpıyor.Vergi kredileri, Kanada ve Amerika’da uy-gulanma şekliyle, uretilen her kilovatsaatbaşına vergi ödemelerine karşı bir krediöneriyor. Amerika’da piyasa, yaklaşık olarak1,8 sent olan bir federal Üretim vergi kredisi(PTC) ile yurutuluyor. Bu tutar enflasyonoranına göre yıllık olarak ayarlanıyor.

Yenilenebilir kota sistemleri İki çeşit yenilenebilir kota sistemindenbahsedebiliriz; ihale sistemleri ve yeşil ser-tifika sistemleri. ‹hale sistemleri bir eyaletya da ulkede belirli bir projeyi ya da belirlibir miktarda yenilenebilir enerji uretimkapasitesini kurmaya ve işletmeye olanaksağlayacak sözleşmeler için rekabetçifiyat teklifleri verilmesini kapsıyor. Her nekadar genellikle diğer faktörler dikkatealınsa da her zaman en duşuk fiyatı verenihaleyi kazanır. Bu sistem İrlanda, Fransa,İngiltere, Danimarka ve Çin’de ru zgârenerjisini desteklemek için kullanılıyor.Sorun şu ki, yatırımcılar ihaleyi kazanabil-mek için ekonomik olmayan bir fiyat ve-rebilir ve daha sonra da projeyiuygulamaya koymaktan vazgeçebilirler.Örneğin İngiltere’nin NFFO (Fosil Olma-yan Yakıt Zorunluluğu) ihale sistemindepek çok anlaşma uygulanmaya geçme-miştir. Sonuç olarak bu sistemden vazge-çilmiştir. Ancak uzun anlaşmalar,planlama izinlerine kolay ulaşım ve makulbir asgari ucret ile duzgun bir şeklide ta-sarlanmış olsaydı, Avrupa’da kuzey deni-zi’nden doğal gaz ve petrol çıkarmaprojesinde olduğu gibi özellikle bu yukçaplı projelerin ihaleleri etkili olabilirdi.Ticari yeşil sertifika sistemleri yenilenebilirureticisi tarafından uretilen her kilovatsaat için “yeşil sertifikalar’’ sunma yönte-miyle çalışıyor. Piyasada kullanılabilen busertifikaların değeri, daha sonra, elektrikdeğerine ekleniyor. Bir yeşil sertifika sis-temi, genellikle, yenilenebilir elektrik ure-timinin artan kotaları ile beraber çalışır.Enerji şirketleri yasal olarak artan oran-larda yenilenebilir girdisi yapmak zorun-dadır. Bu sisteme adapte olmuş ulkelerarasında, Avrupa’da İngiltere, İsveç veİtalya, sistemin Yenilenebilir Portföy Stan-dardı olarak adlandırıldığı Amerika’da isepek çok eyalet bulunur.Sabit ihale fiyatı ile karşılaştırıldığındayeşil sertifika modeli yatırımcı için daharisklidir çunku uzun dönemli sertifika söz-leşmeleri için etkili piyasalar geliştirilme-diği surece fiyat iniş çıkışları gunlukduzeyde olur. Bu tur piyasalar şu andamevcut değildir. Ayrıca sistem, diğerödeme mekanizmalarından daha karma-şıktır. Bu kadar destek sisteminden han-gisi daha iyi çalışır? Geçmiş deneyimlerebağlı olarak kesin olan bir durum vardırki; sabit tarife ve primlere bağlı politikalardaha verimli çalışacak şekilde tasarlana-bilir. Ancak bu sistemleri yerleştirmek ba-

şarının kesin garantisi değildir. Yenilenebilirkaynakları destekleme mekanizmalarındadeneyimi olan hemen her ulke bir dönem,sabit tarife mekanizmasını kullanmıştır.Ancak yenilenebilir enerji uretiminin artı-şına olan katkı tum ulkelerde aynı dere-cede olmamıştır. Mekanizmanın başarısınıbelirleyen faktör, diğer ayarlamalarla bir-likte etkili bir tasarımın ortaya çıkmasıdır.Isınma ve soğutma için yenilenebilir ener-jiler çoğunlukla göz ardı edilen ama aynıderecede önemli olan bir diğer sektör deısınma ve soğutmadır. avrupa gibi pek çokbölgede, toplam enerji talebinin neredeyseyarısı, kolaylıkla rekabet ortamı yaratılabi-lecek, ısınma/soğutma talebidir. Ulusal ye-nilenebilir enerji stratejileri yapılırken ısınmave soğutma için mutlaka belirli hedeflerinkonması ve uygun tedbirlerin alınması ge-rekir. Isıtma ve soğutma sektörundeki ye-nilenebilir enerjilerin fınansal olarak teşvikedilmesi, bilinçlendirme kampanyaları, busistemleri kuranların, mimarların vemuhendislerin eğitimi ve pilot projeler gibiteşviklerin daha önceden bu stratejilerdeöngörulmuş olması yaygınlaştırmayı kolay-laştıracaktır. Bazı ulkelerde veya bölgelerdeuygulandığı uzere, yeni binalar ve genişçaplı yenilemeye gidenler için ısı tuketimininasgari bir kısmının yenilenebilir enerjilerdenkarşılanması zorunluluğu getirilmelidir.Bugunun mevcut teknolojileri ile maliyetaçısından uygun olan yenilenebilir ısınmave soğutma potansiyelinin uygulamayageçilmesi için konulan ölçutlerin piyasayıcanlandırıcı nitelikte olması gerekir. Aynızamanda, özellikle ısı depolama ve yeni-lenebilir soğutma alanlarında Ar-Ge ça-balarına daha çok destek verilmelidir.Henuz başlangıç aşamasında olan ticariyeşil sertikalar gibi, politika seçeneklerininpotansiyel etkileri hakkında yorum yap-mak için henuz çok erken. Yatırımlarıçekme ve yeni kapasite oluşturma yete-nekleri hakkındaguvenilir bir kanının oluşması için dahaçok zaman ve deneyime ihtiyacımız var.Ulusal duzeyde seçilecek olan çerçeveaynı zamanda ulkelerin kultur ve tarihine,yenilenebilir enerjilerin ne kadar gelişmişolduklarına ve siyasi iradeye de bağlıdır.

Enerji devrimi çerçevesi için öneriler• Butun fosil yakıt teşviklerine son vermek.• Kota sistemi veya “salım u st sınırı ve ti-careti” gibi yollarla enerji uretimi kaynaklıdışsal maliyetlerin (çevresel ve toplumsal)fiyatlara dahil edilmesi.• Tum elektrik cihazlar, bina ve taşıtlar

d i z i y a z ›

102 Termo Klima Şubat 2011

Page 107: Termo Klima Şubat 2011

d i z i y a z ›

103Termo KlimaŞubat 2011

için katı enerji tu ketimi normlarının belir-lenmesi.• Yenilenebilir enerjiler ve uretimi içinzorlayıcı hedefler.• Elektrik piyasalarının reforme edilmesi,yenilenebilir enerji u reticilerine şebekeyebağlanma önceliği verilmesi.• Bir ucretlendirme sistemi veya asgariteşviklerle, yatırımların net ve istikrarlı geridönu şunu n garanti edilmesi.• Araştırma ve geliştirme butçelerinin ye-nilenebilir enerji ve enerji verimliliği alan-larında artırılması.• Hem sanayi hem de bireysel kullanımdaenerji verimliliği ölçutlerinin yeniden göz-den geçirilip yasal çerçeve tanımlanması.• Biyokutlenin alternatif bir bir enerji ola-rak verimli ve surdurulebilir biçimde kul-lanılması.• Enerji ve çevre duzenlemelerinin etkilibir şekilde uygulanması için merkezihukumet ve mahalli birimler arasındadaha du zgun bir koordinasyonu sağlaya-cak politika ve normların oluşturulması.• Tum yenilenebilir enerji projelerinin yerlihalkın haklarına saygı duyması ve onlaragerçek kazanımlar sağlaması gerekir. Buinsanlar kendilerini ve kullandıkları top-rağı etkileyecek sözkonusu plan ve böl-gesel programların oluşturulmasına,uygulanmasına ve değerlendirilmesinekatılmalıdır.

Turkiye için politika önerileri: Retorikten gerçekliğeDunyada esen ruzgârların da etkisiyle,turkiye’de son yıllar politikacıların hemenhemen her fırsatta yenilenebilir enerji veenerji verimliliği u zerine konuşmalar yap-masıyla geçti. 2005 yılında, yenilenebilirenerji yatırımlarını teşvik etmek amacıyla,yenilenebilir enerjilerin elektrik u retimiamacıyla kullanımına yönelik yasa,

TBMM tarafından onaylandı. Guvenilirsatın alım tarifelerinin olmaması nede-niyle yasa, özellikle ru zgâr ve kuçuk hid-roelektrik yatırımlarını guvence altınaalmak amacıyla 2007 yılında değiştirildi.2006 yılında ise özellikle sanayisektörunu tasarrufa yönlendirmek ama-cıyla, Enerji Verimliliği Yasası hayata ge-çirildi. 2008 yılı özellikle bireyselkullanımda enerji verimliliğini artırmakamacıyla hukumet tarafından “enerji ve-rimliliği yılı” olarak ilan edildi.Yine de PriceWaterhouseCoopers rapo-runa göre, zayıf yasal performans veduzenlemelerin kalitesinin yetersiz olmasıyenilenebilir yatırımların› tahrif ediyor vebanka finansmanını daraltıyor. Başka birdeyişle, bu du zenlemeler, enerji sisteminidönuşturup canlı bir yenilenebilir enerjilerve enerji verimliliği piyasaları yaratmaktanhala çok uzak. (Tablo1)

Tarifeli alım garantisi sisteminin yeterincegu venilir bir yatırım ortamı yaratmama-sına ek olarak, şebeke sistemi de en iyiyenilenebilir enerji potansiyellerinden fay-dalanacak biçimde planlanmıyor. Şebekesisteminin hala bu yuk merkezi elektrikuretimine ve devasa hidroelektrik veyakömurlu termik santraller gibi buyuksantrallere hizmet edebilmesi esas alını-yor. Bu nedenle kömur için planlamalardahiçbir kısıtlama getirilmediği (hatta yerelkömur kullanan buyuk santraller için 15yıllık alım garantisi veriliyor) gibi, örneğinruzgâr gibi hızı buyuyen yenilenebilirenerji yatırımları şebekelerdeki zayıflıklarveya hiç şebeke bulunmaması gibi neden-lerle daha planlama aşamasındayken sı-nırlanıyor. Hâlâ çift taraflı sayaç sistemininbulunmayışı şebekeye bağlı fotovoltaikpiyasalarının buyumesini butunuyle en-gelliyor. Ancak tum bu sorunların teme-

lindeki en buyuk sebep, ne yenilenebilirenerjiler ne de enerji yoğunluğu için yasalhedeflerin konulmuş olmasıdır. Tu rki-ye’nin Avrupa Birliği’ne katılmasınınhukumet için son derece önemli olduğugerçeğinden yola çıkarsak, Avrupa Bir-liği’nin 2020 yılına kadar birincil enerji ar-zının en az %20’sini yenilenebilirkaynaklardan karşılama hedefi Turkiye’yede uygulanmalıdır (Enerji [D]evrimisenar-yosu bu hedef gözetilerek hazırlandı).Orta vadede yasal hedeflerin konulması,politikaların siyasi koşullar ve piyasa pay-larını kaybetmek istemeyen gu çlu pet-rol/doğal gaz endu strilerinin lobiçalışmalarından -bazı durumlarda bu yol-suzluklara kadar neden olabiliyor- bağım-sız olarak duzenlenmesini ve yenilenebilirenerjiler ve enerji verimliliği için gu venlibir gelişim alanının oluşturulmasını sağ-layacaktır. Ayrıca retoriğin ötesine geç-mek ve gerçek bir surduru lebilir enerjigeleceği yaratmak için hu kumet, nukleerenerji hayalleriyle zaman ve para kaybet-meyi bırakmalıdır. Ekonomik fizibilitesininolmaması nedeniyle uluslararası enerjiajansı projeksiyonlarında bile nu kleerenerjiye yer verilmemiştir. Piyasanın yeni-lenebilir enerjilere açılması için yerelkömur ve nukleer santrallerine tanınan15 yıllık alım garantisi hemen iptal edil-melidir. Yenilenebilir enerji projeleri hari-cinde hiçbir konvansiyonel teknoloji içinkamu ortaklığı kabul edilmemelidir. Sonolarak da, enerji geleceğini kararlı bir şe-kilde şekillendirmek için G20 uyesi vebuyuk bir kalkınmakta olan ulke olarakTurkiye, 2009 Kopenhag iklim toplantı-sında, karbon salımlarını sınırlamak içiniddialı hedeflere söz vermelidir. Turkiyeiklim değişikliğini kontrolden çıkmadanönlemek uzere yurutulen uluslararası ça-badan- ve bu çabanın beraberinde getir-diği destek mekanizmalarından- muafolmamalıdır. Enerji [D]evrimi senaryosu ileTurkiye’nin enerji kaynaklı karbondioksitsalımlarını %6,3’lu k iddialı bir kalkınmahızıyla dahi 2005 rakamlarına (217 mil-yon ton) oranla 2020 yılına kadar%50’lik bir artışla (317 mt) sınırlayabile-ceğimizi gösteriyoruz. Buna ek olarakatık yönetimi, ormansızlaşmanın durdu-rulması ve ormanların ıslah edilmesi, f-gazlarının kesilmesi ve surduru lebilirtarımın teşvikiyle sera gazı salımlarındadaha fazla indirim mumkundu r. Bu deği-şiklikler, ekonomik kalkınma hedefleriyleuyumlu olarak yapılabilir. Üstelik mevcutenerji politikası projeksiyonlarına oranladaha fazla yeşil istihdam da yaratılabilir.

- Bitti -Tablo1. Tarifeli satın alma garantisi sitemindeki önerilen duzenlemeler

Page 108: Termo Klima Şubat 2011
Page 109: Termo Klima Şubat 2011
Page 110: Termo Klima Şubat 2011

İki yılda gerçekleştirilen UluslararasıKlima, Isıtma, Havalandırma ve SoğutmaFuarı CLIMATIZACION’ un bu yıl 14., 1-4Mart tarihleri arasında İspanya’nın baş-kenti Madrid’te yapılacak. Yaklaşık 50 binmetrekarelik bir alanda toplam 6 salondayapılacak olan fuar 2009 ‘daki küçülme-sine rağmen bu yıl tekrar eski günlerine

dönme hedefinde. Bu yıl 5., 7. ve 9. sa-lonlarda Isıtma Sıcak Su Sistemleri ve Te-sisat, 6.salonda Endüstriyel ve TicariSoğutma, 8. ve 10. salonlarda ise İklim-lendirme ve Havalandırma sistemleri aynızamanda 10. Salonda Merkezi Kontrolve Ayar Sistemleri yer alıyor. Fuar SalıdanCumaya sabah 10:00’dan akşam 8:00’e

kadar açık kalacak . Türkiyeden bu yılfuara 8 firma katılıyor. AFS Boru, FritermTermik Cihazlar,Hannover-Messe SodeksFuarcılık, Işıl Mühendislik, Kes Klima, No-vatherm ve NTG Plastik. 2009 da düzen-lenen en son fuar 680 firmayı bir arayagetirmiş yaklaşık 46.900 profesyonel zi-yaretçi tarafından gezilmişti.

CLIMATIZACION 2011, 1-4 Mart tarihleri arasındaMadrid’de ziyaretçilerini bekliyor. Fuar bir kezdaha endüstrinin enerji verimliliğine verdiği önemive çevreye olan duyarlılığını yansıtıyor olacak. Buiki konu bir çok ürünün odak noktasını oluşturuyor ve yine bu iki ana konuçerçevesinde FOROCLİMA konferansı ve Workshoplar düzenleniyor.

s e k t ö r ü n n ab z ı

106 Termo Klima Şubat 2011

Sektörün önde gelen inovasyon ve dizayn fuarı:

KİMLİK KARTI

Tarih : 1-4 Mart 2011

Ziyaret Saatleri : 10.00-20.00

Fuar Alanı : Feria de Madrid

Düzenlenme Sayısı : 14

Sıklık : 2 yılda 1

Ziyaretçi Profili : Ticari Ziyaretçilere

Organizatör : IFEMA, Feria de Madrid

Destekleyenler : AFEC- İklimlendirme

Ekipmanları İmalatçıları Derneği

CLIMATIZACIÓN 2011

Page 111: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r ü n n ab z ı

107Termo KlimaŞubat 2011

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İÇİN… Isıtma, Soğutma sektörünün önde gelenfuarı CLIMATIZACIÓN, bir kez daha endüs-triye genel bir bakış sunan projelere, ürün-lere ve çözümlere ev sahipliği yapacak.Fuar sürdürülebilir bir dünyada yaşamiçin kendini çalışmaya adayan sektörünuğrak noktası haline geldi. CLIMATIZA-CIÓN aynı zamanda enerji verimliliğinede büyük önem veriyor bu sebeple alter-natif enerji kaynaklarını kullanarak do-ğaya etkiyi minimum düzeye indirgeyentüm ekipman ve sistemlerin sergilendiğibir etkinlik olma amacında.Fuardaki faaliyet programı bir dizi uygu-lamalı teknik Workshop ve elektrikli eveşyaları dağıtım ağı kanalı ile güçlendiril-mekte. FOROCLIMA faaliyetlerini iklimlendirmeısıtma ve aerotermik ısıtmada özel bir ana-lizle birlikte uygulanabilir yenilenebilir ener-jilere ve enerji verimliliğine odaklayacak.Inovasyon Galerisinde sunulan ürünlerinana konusunu araştırma ve geliştirmeoluşturacak.

FUAR KAPSAMINDA FOROCLIMA... CLIMATIZACIÓN fuarı bir kez daha en-düstrinin enerji verimliliğine verdiğiönemi ve çevreye olan duyarlılığını yan-sıtıyor olacak. Bu iki konu bir çok ürününodak noktasını oluşturuyor ve yine bu ikiana konu çerçevesinde konferans ve faa-liyetler düzenleniyor.Gelenek olduğu üzere CLIMATIZACIÓNkapsamında her yıl uzman konferans veforumlardan oluşan FOROCLIMA KONFE-RANS program düzenlenecek. Buradasektörden uzmanlar, şirketler, enstitülerve profesyoneller deneyimlerini paylaşa-cak ve know-how’larını güncelleyecekler.FOROCLIMA Konferansları iklimlendirme,ısıtma ve iklimlendirme sektörlerine uy-gulanan şekliyle aerotermik ısıtma (ısıpompasına dayalı yeni bir yenilenebilirenerji şekli), enerji verimliliği ve yenilene-bilir enerji alanındaki en son trendleri veteknolojileri sergiliyor olacak.

Diğer yeni bir özellik Madrid Bölgesel Yöne-timi tarafından düzenlenecek Birinci VerimliIsıtma İklimlendirme Kongresi CLIMA+’ınfuar ile aynı anda düzenlenecek olmasıdır.

Faaliyet Programı çerçevesinde de bu yılbir çok yenilik buluyor. Madrid İş Derneği(Tesisat, Gaz, Isıtma, İklimlendirme, Elek-trik, Bakım ve İlgili Sektörler – ASEFO-SAM) ve El Instalador dergisi işbirliğindeUygulama Teknikli Workshoplar bu yeni-liklerden biri. Bu Workshoplar katılımcılarıiçin pratik ve eğitici olmanın yanı sıraözellikle esnaf ve tesisat profesyonellerinihedefleyerek sıhhi tesisatın en inovatifürünlerini keşfetmelerine olanak sağlaya-cak . Dahası ilk defa ev eşyaları dağıtımağı ile ilgili bir toplantı düzenlenecek.

Buna ek olarak sektör imalatçılarınınaraştırma ve geliştirme projeleri bir kezdaha 5.si düzenlenecek Inovasyon Gale-risinde birincil rol oynayacaklar. İnovas-yon galerisinin amacı endüstri üyelerininen son teknoloji ürünlerini sergilemektir.

ENDÜSTRİNİN TAMAMINDAN ORTAK DESTEK… İspanyadaki tüm sektörel dernekler fuarıdesteklemekte ve fuar Oarganizatör Ko-mitesi çerçevesinde temsil edilmektedir.Bu derneklerin arasında AFEC (İklimlen-dirme Ekipmanları İmalatçıları Derneği);FEGECA ( İspanyol Jeneratör ve Isıtıcılarıİmalatçıları Derneği); ANEFRYC (Ulusal İk-limlendirme ve Soğutma Firmaları Der-neği); AMASCAL (Isıtma, SoğutmaTesisat, Bakım Teknisyenleri DernekleriFederasyonu); AMICYF (Isıtma, SoğutmaTesisat, Bakım Teknisyenleri DernekleriFederasyonu); ASETUB (Boru ve PlastikAksesuar Üreticileri Derneği); ASIMC-CAF(Madrid Bölgesi Tesisat ve Bakım Şir-ketleri Derneği); ATECYR (İspanyol Teknikİklimlendirme ve Soğutma Derneği); CNI(Tesiat ve Bakım Firmaları Ulusal Konfe-derasyonu), ve CONAIF (Tesisat, Gaz,Isıtma, İklimlendirme, Yangın KorumaUlusal Konfederasyonu).

Ayrıca bu fuarda CLIMATIZACIÓN İberya veuluslararası alandaki pozisyonunu APIRAC(Portekiz İklimlendirme Derneği) ile yaptığıanlaşma sayesinde güçlendirmiş oldu. Busayede Potekiz Derneği de fuar organizas-yon komitesi içinde yer alıyor olacak.

FUARDA SERGİLENEN ÜRÜN GRUPLARI• İklimlendirme• Bina Yönetim Sistemleri, Ayar ve Kontrolleri• Ticari Soğutma• Komponentler• Su Isıtıcıları ve Tesisatı• Endüstriyel Soğutma• Yalıtım• Borular ve Vanalar• Pompa ve Ekipmanları• Tesisat El Aletleri, Araç ve Gereçleri• Havalandırma

Climatizacion katılımcı ve ziyaretçi İstatistikleri

2007 2009

Katılımcı sayısı 2.026Doğrudan katılımcı sayısı 800

Brüt Fuar Alanı 107.660 m2

Net Fuar Alanı 58.781,50 m2

Ziyaretçiler 69.527

Katılımcı sayısı 1.459Doğrudan katılımcı sayısı 680

Ulusal 459

Uluslararası 221

Brüt Fuar Alanı 101.330 m2

Net Fuar Alanı 45.269,50 m2

Ziyaretçiler 46.899Ulusal 42.601

Uluslararası 4.298

Page 112: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r ü n n ab z ı

108 Termo Klima Şubat 2011

TÜRKİYE’DEN 8 FİRMA BU YIL FUARDA….Bu yıl düzenlenecek CLIMATIZACION 2011 Fuarı’na Türkiye’den 8 firma katılıyor. AFS Boru, Friterm Termik Cihazlar, Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık, Işıl Mühendislik, Kes Klima, Novatherm ve NTG Plastik.

Türk firmalarının salon ve yerleşim planları

Novatherm / Stand No: 5D01

HMSF / ISK-Sodex / Stand No: 10B19

AFS / Stand No: 8E08

Friterm Termik Cihazlar / Stand No: 6E19

Kesklima / Stand No: 8E08

Işıl Mühendislik / Stand No: 8E24

Hakan Plastik / Stand No: 7B25

NTG Plastik / Stand No: 9A01

Page 113: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r ü n n ab z ı

109Termo KlimaŞubat 2011

INOVASYON GALERİSİ 2011

Mikro Kojenerasyon, aerotermal enerji, kom-pak ekipmanlar, enerji tasarrufu ve sürdü-rülebilirliğin tamamı bu bölümde yer alıyor.

CLIMATIZACION süresince, 5.si düzenle-necek olan Inovasyon Galerisinin hedefiaraştırma ve geliştirme ile üretilmiş ürün-leri tanıtmaktır. Bu bağlamda Galeri sektöriçindeki AR &GE ve inovasyon faaliyetlerinitanıtmayı amaçlamaktadır. Seçim süreci farklı sekörlerden uzmanlı-ğını kanıtlamış nihai kullanıcı yorumlarıylaberaber profesyonel uzman bir komiteninkarararından geçmektedir. Bu komite çe-şitli açılardan ürünün inovasyon derecesini,sürdürülebilirliğini, enerji verimliliğini, yeni-lenebilir enerji kullanımını ve sunulan fi-kirdeki kalite ve özel dizaynı göz önündebulundurmaktadır. IFEMA elde edilen gelirleri Sınır Tanıma-yan Mühendislere (Sivil Toplum Örgütü)dayanışma projelerine aktaracaktır.

5.Inovasyon Galerisi Bu yıl 5.düzenlenmekte olan İnovasyon Ga-lerisi 12 ürüne ev sahipliği yapacak: Bu 12ürünün temsil ettiği özellikler; Isı ve elektrikortak üretimine dayanan mikro kojeneras-yon ekipman kullanımı; Aerotermal ısı pom-pası uygulaması; Yaşam alanı ısısının suyakıyasla 4 kat daha sabit olmasını sağlayancephe havalandırma klima sistemi için pa-rafin-grafit kullanımı. İnovasyon Galerisi aynı zamanda şu açılar-dan bazı ilginç fikirler sunuyor olacak: Farklıtesisatlar için daha kompak ve sofistikeekipmanlar kullanarak kullanılan alanı da-raltma; Maksimum konfor ve minimumenerji tüketimini kolaylaştıran bina sistem-leri,; Gürültü kirliliğini azaltmaya yarayanekipmanlar; Kablosuz teknolojiye dayananyeni fikirler.

A I R L A NFMax AnaHava ArıtımÜnitesi A I R L A N ,Fmax serisin-den havaarıtma ile il-

gili ünitelerini sergileyecek. FMax Serileriçalışma esnasında ekipmanın ömrü bo-yunca %80 tasarruf sağlamakta olupenerji tüketimini azaltmak için dizaynedilmiştir. Çift ısı geri kazanım sistemi(statik ve aktif) ve inovatif soğutma veadyabatik nemlendirme sistemi istenenkoşullarda minimum enerji tüketiminedayanan hava kaynağı sağlar. %100bypass kapısının dahil edilimesi dış hava

(ücretsiz soğutma) tarafından sağlananücretsiz enerjiyi optimize etmekte bu daara sezon dönemleri için idealdir. Fmaxserileri EN 1886 standardı ile uyumludur.

BAXI GAMMA 1.0Yakıt Pili Isı ve elektrik enerjisinineşzamanlı hidrojen kulla-nımına dayanan enerji,yakıt olarak doğalgazkullanımı Gamma 1.0’ınsunduğu çözümdür. Kı-sacası bu ürün ısı ve elek-triğin ortak üretimininsunduğu mikro kojene-rasyon ürünüdür. Anaçalışma prensibi içten

yanmalı motorların aksine hidrojen ve ok-sijenin elektrolizine dayanmaktadır.Gamma 1.0 pili evsel kullanım veya dahafazlası için termal enerjiyi ısıtma, sıcak suve elektrik enerjisi için kullanımını sağla-yarak sofistike bir çözüm sunar. Diğeriçten yanmalı motora dayanan sistemle-rin aksine pil statik elektrolikit süreç ilehareketli kısma ihtiyaç duymadan çalışır.

DAIKIN Altherma Flex Aerotermal Isı Pompası

DAIKIN Gale-ride iklimlen-dirme ısıtmave sıcak su(split sistem)hazırlanmasıiçin dizaynedilen DaikinAltherma Flexaerotermal ısıpompası ile

katılacak. Bu sistem Daikin’in bir çok içüniteyi bir dış üniteye bağlanmasını sağ-layan VRV® teknolojisi kullanımına da-yanmaktadır. Elektronik kompresör vegenleşme vanası kombinasyonu orantılı-entegre-çıkarıcı bir sistemi tarafındankontrol edilmekte ve bu kombinasyon dış

ünitede devirdaim eden soğutucuları sü-rekli modifiye etmektedir böylece kendi-sine bağlı iç üniteleri varyasyonlar içinbeslemektedir. Bu her bir iç ünitenin ba-ğımsız çalışmasına yol açmakta tam ha-reketlilik sağlamaktadır. Her ev kendiısıtma, sıcak su ve soğutma hizmetinikendi kendine kontrol edebilmektedir.

DANFOSS HHP Scroll KompresörüD a n fo s s ’ u nHHP ScrollKompresörüevsel ve ticarip a z a r l a r d akullanılan ısıpompası uy-gulamalarındam a k s i m u m

verimliliği elde etmek için dizayn edilmiş-tir. Bu ürün yılın zamanına ve işletim mo-duna göre (soğutma veya ısıtma) farklıpompalar için kullanılabilinir. StandartScroll Kompresörleri çalışma koşulları de-ğiştiğinde verimlilik seviyelerini sabit tu-tamaz dolayısıyla düşük ambianslısıcaklıklarda yüksek kompresyon oranıyüzünden performansta büyük düşüşyaşar. Yeni dizayn dış hava sıcaklığı bağlıfarklı çalışma koşullarında bile optimumisentropik performans sağlar. Böylece enters koşullarda bile performans patlamasıyaşar.

DOMUSA Evrim Solar 30 DX HibridSolar Kazanı

Domusa sıcaksu üretimi içingüneş enerjisikaynağını anaısı kaynağı,yedek kaynakolarak ta pet-rol kullanımınısalayan hibridkazanı Evrim

Solar 30 DX i sunacak. Bu ekipman aynı za-manda yoğuşma teknolojisine bağlı ısıtma

• AIRLAN .................................................. FMax Primary Air Treatment Unit• BAXI ..................................................... GAMMA 1.0 Fuel Battery• DAIKIN ................................................. Daikin Altherma Flex Aerothermal Heat Pump • DANFOSS ............................................. The HHP Scroll Compressor • DOMUSA CALEFACCIÓN S.COOP. ......... The Evolution Solar 30 DX Hybrid Solar Boiler • HONEYWELL ........................................ Evohome Multi-Zone Controller • INTARCON ........................................... Sigilus-Multi Low-Noise Multi-Service Condensing Unit• METU SYSTEM IBÉRICA ........................ METU FORM 100% Air-Tight Ductwork SYSTEM • ORKLI .................................................. The OK-SOL150 Integrated Solar Collector • JUNKERS ............................................. CerapurSolar High-Efficiency Integrated System• SOLER & PALAU ................................... The TD Silent Ventilator Range • TROX ................................................... Phase Change Material (PCM) Modules

Galeride yer alan inovatif ürün ve şirketler alfabetik olarak;

Page 114: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r ü n n ab z ı

110 Termo Klima Şubat 2011

hizmeti de vermektedir. Bu ürünün güeşenerjisini kaynak olarak kullandığı zamanbüyük bir emilim yüzeyine sahip solar kol-lektörü ve yüksek performanslı pazlanmaztank devreye girer. Bu sistem (CTE) TeknikBina Kodu gereksinimlerini karşılamaktaözellikle ışımanın faza olduğu ve enerji ta-lebini %110 aştığı 3 aylık dönemlerde biri-ken solar enerjii de yönetebilien kendikendine boşaltma sistemi ile donatılmıştır.

HONEYWELL’den Evohome Multi-ZoneKontrolörüKonfordan ödün vermeden enerji tasar-

rufu: bu Honey-well tarafındanGaleri’de sergi-lenecek Evo-home MultiZone Kontrolö-rü’nün sloganı-dır. Evohome

kendi kendini açıklayan parmak veyakalem ile yönetilebilinen dokunmatikekran göstrgesine sahiptir. Hem masahem de duvar uygulaması bulunuyor vesekiz bağımsız ısı bölmesi ve zamanlama-sını kontrol edebiliyor. Kontrolör Evo-home bağımsız oda kontrol sisteminin birparçası dolayısıyla kablosuz RF (868MHz) teknolojisi ile donatılmıştır. Bu kont-rol sistemi ev ve ofis sistmelerinde radya-törler, zemin ısıtması ve valfler içinopsiyonel olarak ta kazan ve ısı pompa-ları için kullanılabilinir.

INTARCON’dan Sigilus-Multi DüşükSesli Multi-Service Yoğuşma ÜnitesiINTARCON Sigilus-Multi ekipman serisinisergiliyor olacak. Bu ünite düşük ses yapısıile birlikte soğutucu akışkan ayar vanasımulti-service soğutma kondenseri serisin-den oluşmaktadır. Pozitif ve negatif ısı-larda ticari soğutma uygulamaları için özelolarak dizayn edilmiş bu ürün soğutmaüretimini bir grup küçük ticari soğutma ci-hazları (örneğin soğutma dolapları, odalarıve vitrinleri) tek bir küçük ünitede merkez-liyor. Bu ürün aynı zamanda hotellerin en-düstriyel mutfakları v restoranları,süpermarket ve özellikli dükkanlarınküçük multi servis tesi-satları için tavsiye edil-mektedir. Bu ürün aynızamandasürekli bu-harlaşmaısısı gerek-tiren en-düst r i ye lsüreçlerde so-ğutma ünitesi olarak ta kullanılabilinir.

METU SYSTEM IBÉRICA, Metu Form% 100 Hava Geçirmez Hava Kanalı Sistemi

Metu System Ibérica’nın yeni sistemimacun kullanmadan %100 hava geçir-mez tesisat yapılmasını sağlıyor. MetuForm bir dizi kaynaklanabilen yuvarlakborulardan oluşuyor. Dahası Metu formher türlü sızıntıyı engellleyen (sadecehava değil, aynı zamanda yağ ve diğer sı-vılar) patentli bağlantı sistemine sahiptir.

ORKLI OK-SOL150 Entegre Solar Kollektörü

ORKLI, termal solar enerjiyi sıcak su üre-timi için kullanan entegre solar kollektörüOK-SOL150’u tanıtacak. Bu ürün amor-tisör, kuvvetlendirilmiş tekrar dolaşım sis-temi ve 150 litrelik sıcak su tankını birünitede topluyor. OK-SOL150 fotovoltaiksolar teknolojisini tekrar-devirdaim pom-pasını beslemek için kullanıyor bu da sis-temin tamamen otonom olmasını ve hiçbir dış güç kaynağına ihtiyaç duymama-sını sağlıyor.

JUNKERS CerapurSolar Yüksek VerimliEntegre SistemiRobert BoschGMBH grubunabağlı JUNKERS,yedek su tankla-rına ihtiyaç duy-madan sıcak suüretimi için solark o l l e k t ö r l e r eadapte edilebilen yüksekverimli entegre sistemiCerapur Solar’ı tanıtacak.Temel avantajı SolarInside/ Kontrol ünitesi sistemi

sayesinde standart kazanlara oranla %55tasarruf sağlamasıdır. Bu sistem tesisatıçevreleyen hava değişimleri koşullarını(ışıma, iç ortam sıcaklığı,dış ortam sıcak-lığı, sistemin durgunluğu), aynı zamandatüketim alışkanlıklarını göz önünde bulun-duran Bosch patentli solar ısıtma sistemive yoğuşmalı kombi optimizasynuna da-yanmakta bu sayede optimum perfor-mans sağlanmaktadır. Ayrıca CerapurSolar kombisi yoğuşma kombisini pek çokbaşka kaynağa bağlamak için ideal çö-zümler sunmaktadır: solar ısı, palet veyakatı yaıt sobası ve ısı pompası gibi...

SOLER & PALAU TD Sessiz VantilatörSerisi

SOLER & PALAU hava kanalları içinemonte edilen ve evlerde, ticari binalarda,ofis ve endüstriyel ortamlardaki havanınyenilenmesini sağlayan TD Sessiz Vanti-latör Serisini tanıtıyor olacak. Bu seri ilesunula yeni avanajların arasında ses dal-gası kanallama sistemi ve ses emici ma-teryal kullanımı gösterilebilinir. Bu yayılansesin 12 dB (A)’e kadar düşmesini sağlı-yor dolayısıyla var olan ürünlerin içindeen sessiz olanıbu vantilatörleroluyor.

TROX Faz De-ğişim Mater-yal Modülü(PCM)İlk defa TROX bir ısıdeposu modülünü CepheHavalandırma Klima Sistemiiçin Faz Değişim Materyali (PCM) ile dona-tıyor. Bu üniteler yaşam alanı ısısısnısabit tutmaya yarayan, depolama kap-asitesi suya oranla 4 kat fazla olan pa-rafin grafit kullanıyor. Bu tip materyalısıyı emiyor, dolayısıyla ondan sonra sa-lınarak katıdan sıvı hale geçiyor. Buteknoloji ile soğutma makinesine ihti-yaç duymadan gün ile gece arasındakidoğal ısı farklılıkları ısı veya soğuk ha-vayı salmak için kullanılabilinir. Ayrıcaparafinin depolama teknolojisi olarakkullanımında çevre dostu, bio-çözüne-bilir ve zehirli olmayan bir madde ol-ması ürünü enerji verimliliği, ısıtma vehavalandırma sistemlerinde bir adımöne götürüyor.

Page 115: Termo Klima Şubat 2011
Page 116: Termo Klima Şubat 2011

Gitmeden önce uzun planlar yapmanızagerek olmayan, hemen bir uçağa atlayıpgide-bileceğiniz ve mutlaka iyi vakit geçirecek al-ternatifler bulabileceğiniz renkli ve kıpırtılı birgüneş kenti: MadridSembolik olarak İspanya’nın merkezi olan“sıfır noktası”nı da içeren Puerta del Sol, Mad-rid’in en bilinen ve kalabalık meydanlarındanve ”Güneşin Kapısı” anlamına gelenadı ilekentin enerjisini çok iyi ifade ediyor. Hayattankeyif almayı bilenlerin kenti Madrid, erkenuyanmayan ve asla erken uyumayan; belki dehiç uyumayan bir şehir. Flamenko baştaolmak üzere kıpırtılı danslar Madridliler’in ensevdikleri…Gece eğlencesi ve gece klüpleri sabah6.00’dan önce kapanmıyor. Her tür damakzevki arayışına hitap eden restoranları vemuhtelif etkinlikleri sayesinde başlı başına birkuliner seyahat adresi de olabilecek kent,uzun ve keyifli öğle yemekleri ve 22.00 sula-rında oturulan akşam yemekleriyle ünlü birhedonizm merkezi.Tarihi binalar ile modern mimariyi birleştirenşehrin silueti, pek çok dış mekan sanat eseri veçok renkli graffiti’lerle renklenirken, sanatınvurgusu Avrupa’nın en iyi müzeleri arasınagiren müzeleriyle taçlanıyor. Avrupa sanatınınen iyi müzelerinden sayılan Prado, Picasso’nunGuernica’sına ve pek çok modern sanat sergi-lerine ev sahipliği yapan Reina Sofia baştaolmak üzere pek çok müze, sanat severleri ka-palı kapılar ardına çekse de çekici alışveriş nok-talarıyla dolu caddeler, ünlü pazar yerleri,futbol maçları ve boğa güreşleri de karşıçekim merkezleri oluşturuyor. Yani Madrid’deyok yok: Sanat, tarih, alışveriş eğlence, iyiyemek ve çok keyifli, geniş bir yelpazede ko-naklama alternatifleri…

Güneşin KapısıMADRİD

Page 117: Termo Klima Şubat 2011

i ş g e z i s i

113Termo KlimaŞubat 2011

ULAŞIMHava alanına geldikten sonra eğer bir paketprogram dahilinde seyahat ediyorsanız siziisteğiniz dahilinde bir vasıta karşılayacak veotele transferinizi gerçekleştirecektir.Eğer seyahatinizi kendi başınıza yapıyor-sanız hava alanı servisleriyle belli nokta-lara metro veya en yakın tren istasyonunagidebilir oradan da otelinize ulaşabilirsi-niz. Barajas Havaalanından taksi ya daotobüsle şehir merkezine gitmek 20 da-kika kadar sürer. Havaalanı otobüsleriUluslararası Terminal 1’ den kalkarakPlaza de Colon’a giderler. HavaalanındanPuerta Del Sol’e (Madrid merkeze) taksiile giderseniz yaklaşık 26 Euro civarındabir ödeme yapabilirsiniz.Puerto DelSol’den IFEMA (Fuar Merkezi) ise yaklaşık22 Euro’dur. Havaalanındaki metro istas-yonu da Madrid’in herhangi bir yerinegitmek için en kolay ve en hızlı yoldur. Şehir içi ulaşımda metro, otobüs ve trenkolaylıkla bir yerden bir yere gitmenizisağlar. 24 saatlik Madrid Visit Card ilemetro ve otobüsü 5 Euro karşılığında is-tediğiniz kadar kullanabilirsiniz.

NEYİ MUTLAKA GÖRMELİ- YAPMALIMadrid’in her bölgesi farklı özellikleri ileziyarete değer… Los Austrias, Sol VeCentro bölgelerinde Madrid’in mimariaçıdan önemli mihenk taşlarının yanısıra pek çok bar, restoran ve otel bulunu-yor. Kentin doğu kapısı olan ve bu nedenlegüneşin buradan girdiği varsayımıyla Gü-neşin Kapısı, Puerta del Sol olarak adlan-dırılan meydan, pek çok turişstin yolaçıkış noktası. E, zaten değil Madrid’inbütün İspanya’nın sıfır noktası sayılansembolik noktada burada yer alıyor. Buçevrede Palacio Real ve Plaza Mayor İs-panya politik tarihine ve kent yaşantısınaçok eskilerden beri tanıklık eden, görü-lesi eserler. Buradan hareketle diğer tümbölgeleri yürüyerek gezmeniz mümkün.Yolda Belle Epoque mimari çizgisindekiPalacio de Comunicaciones ve filmler-den çıkmış izlenimi veren çarpıcı Metro-polis Binası’nı Cibeles ve Alcalameydanlarını görerek Salamanca’yakadar uzanabilirsiniz. La Latina ve Lava-pies bölgeleri dar ortaçağ sokakları,meşhur tapas barları ve restoranlarıylauğramadan geçemeyeceğiniz yerler.Pazar günleri kurulan Madrid’in ünlü bitpazarı El Rastro da Latina da. Huertasve Atocha ise gece hayatının nabzınınattığı ve Reina Sofia sanat merkezine evsahipliği yapan hareketli ve entelektüel

bölgeler. Paseo del Prado ve El Retriroise Prado Müzesi başta olmak üzeredünyaca ünlü müze ve galerilerin yol bo-yunca sıralandığı ve muhakkak bir uğra-yıp biraz vakit geçirmek gereken RetiroPark’ın yer aldığı olmazsa olmaz merkez-ler. Retiro Parkta sabah ya da akşamüstüyürüyüşü veya içindeki kuğulu göldeminik kayıklarla bir gezinti keyfi yapma-lısınız. Salamanca ise kentin refah dü-zeyi yüksek, şık restoran vemağazalarıyla ünlenen bölgesi. Mad-rid’in 1931 yılında açılan, ünlü boğa gü-reşi merkezi Las Vantas, Plaza de Torosve Museo Taurino da Salamanca bölge-sinde yer alıyor. 25.000 seyirci kapasitelistat, konserlerede ev sahipliği yapıyor.Salamanca’daki bir başka cazibe noktası,Ulusal Arkeoloji Müzesi. Malasana veChueca Bölgeleri eklektik yaşam tarzınıhem gece hayatı, hem de restoran vealışveriş alternatifleriyle hissettiriyor.Mad-rid’in turistik olmayan meskun kısımlarınıgörmek için Chamberi ve Argüellesbölgelerine, sofistike birtakım restoranalternatifleri, Real Madrid futbol takımı-nın sahası ve futbol çoşkusu için KuzeyMadrid bölgelerine uzanmalısınız.

Teleferiğe binin. İspanya'nın güzelmanzarasının tadına varmak için; şehirmerkezinden binebileceğiniz teleferik,Rosaleda Bahçeleri'nin üzerinden geçipCasa de Campo'ya kadar gidiyor.

Real Monasterio de San Lorenzo de ElEscorial'la ufkunuzu genişletin. Devasamanastır, hükümdar Felipe II'nin gücünükanıtlıyor. Burayı gezmek saatlerinizihatta günlerinizi alabilir. Ancak ne olursaolsun; içini tam gezmeseniz bile yapıtıgörmeden Madrid'i terk etmeyin.

Puerta del Sol'daki ayı heykelininönünde alışverişe mola verin. Mad-rid'in en turistik bölgesi Puerta Del Sol'dabulunan ayı heykeli, Madrid'in en tipiksembolü.

Madrid'in hükümdarlık sarayını ziyaretedin. 18.yüzyılda yapılan Palacio Real'inmimarisine hayran kalacaksınız.

Prado, Thyssen ve Reina Sofia müzele-rini gezin. Picasso'dan Dali'ye, Hierony-mus'dan Bosch'dan Van Gogh'a kadarbirçok sanatçının eserlerini görebileceği-niz bu müzeler dünyaca ünlü eserlere evsahipliği yapıyor.

Pazara gidin. El Rastro'da pazar günlerikurulan bitpazarında; yollanmış kartpos-tallar, atılmış aşk mektupları ve daha bir-çok şey bulabilirsiniz.

Latin havasını içinize çekin. Cava Ba-ja'da bulunan Latin mahallesi, canlılığıylasizi çok etkileyecek.

Yapımı 110 yıl süren katedralle tanışın.Şehir merkezinde bulunan Catedral de laAlmudena'nın ilk taşı 1883'de Kral Al-fonso XII tarafından kondu ve 1993 yı-lında Papa John Paul II tarafından bitirildi.

NEREDE YEMELİ-İÇMELİ?Madrid’in yöresel mutfağı pek heyecanverici olmasada, şimdilerde uluslar arasıüne kavuşmuş deneysel aşçıları , uluslararası mutfaklar kadar İspanya’nın Kata-lan, Bask, Galiçya ve diğer heyecan verenmutfaklarından örnekler taşıyan restoran-ları, yenilikçi tapas barlarıyla uzun yemekmuhabbetlerine yaraşır deneyimler sunanbir kuliner merkez haline dönüşmüş.Uzun yemek derken, gerçekten uzun ye-meklerden bahsediyoruz. Çünkü İspan-yollar için yemek, diğer faaliyetler arasınasıkıştırılmış bir ara değil; başlı başına birzevk. Öğle yemekleri en erken 13.15 gibibaşlayıp rahat rahat 16.30’a kadar uzar-ken, restoranların çoğu bu saten sonrakapanıp akşam yemeği için 20.30’da açı-lıyor.Bu saatlerde akşam yemeği biraz tu-ristik bir davranış , çünkü Madridliler21.30-22.00 sularında akşam yemeğinebaşlama adetindeler. Yani 20.30’da birrestorana gittiğinizde boş görünmesinealdanmayın. Lezzetli yemekleri arasındaetli ve nohutlu bir tür çorba olan CocidoMadrileno ve tabii ünlü İspanyol mezeleritapa yanında Kastilya, Bask ve Galiçyamutfaklarının süper örneklerini de mut-laka denemelisiniz. Madrid’in şarapçılıktakendi apelasyonu olan tek bölge oldu-ğunu da hatırlatalım. İyi yemek, iyi şarapve yemek ortamına hakim keyif ve kıpır-tının tadını çıkarın.

RESTORANLAREstado Puro, Plazo Canovas del Castillo

Paco Roncero’nun yeni tapas barı HotelNH Paseo del Prado’nun içinde yer alıyor.Ama caddede ayrı girişi var. Varilimsi bireğimi olan tavanı İspanyol kadınlarının şıktopuzlarını tamamladıkları dev saç tarak-larıyla kaplı. Estado Puro Saf/doğal halanlamına geliyor ve Paco Roncero’nun

Page 118: Termo Klima Şubat 2011

i ş g e z i s i

114 Termo Klima Şubat 2011

Edificio Metropolis’in süslü kubbesi

Plaza de Colon Prado Müzesi

pişirme yöntemleri hakkında bir fikir ve-riyor. Sadece Pazar akşamları kapalı. Or-talama hesap kişi başı 25-30 Euro

Taberna La Bola , Calla de la Bola 5

Kırmızı tonlarının hakim olduğu bu küçüktaberna 200 yıl önce kurulmuştur.1873’ten beri kendini yenileme gereğiduymayacak kadar başarılı ve popülerrestoranlarından biri olan La Bola müşte-rilerine Madrid’in en iyi cocido’sunu sun-maktadır. Jabugo jambonu, kuşkonmaztabağı, taze sarımsaklı karidesli mantar,kendi suyunda pişirilmiş küçük kalamarlarve et çeşitleri ile ziyafetin bedeli, kişi başıortalama 25-30 Euro.

El Sobrino del Botin, Calle de los Cuchilleros 17

1725’te kurulan bu taberna birçokları ta-rafından Madrid’in en iyi restoranların-dan biri olarak gösterilir. GelenekselKastilya yemeklerinin sunulduğu ve birzamanlar yazar Hernest Hemingway’inde müdavimi olduğu tabernanın spesyalikızarmış kuzudur.

NEREDE EĞLENMELİ?Gece hayatı denince Madrid, dünya baş-kentlerinden biri olmaya aday. Akşamyemeğinin 21.30-22.00 civarı başladı-ğını düşünürseniz gece hayatıda tabii

24.00 civarında başlıyor. Şehrin pek çokbölgesi eğlence alternatifleri sunuyor.Size birkaç öneri,

Corral de la Moreria, C. Moreria, 17

“Tablao” İspanyol dilinde Flamenko danspisti anlamına geliyor. Corral dela More-ria’da da Madrid’e gelen herkesin uğramasıgereken eğlence duraklarının başında geli-yor. Michelin İspanya rehberinde iki yıl üstüste yer alan ve New York Times’ın ölme-den önce yapılacak 100 şey listesine koy-duğu Corral dela Moreria Flamenko dansdisiplininin en önde gelen isimlerinin canlımüzik eşliğinde,sahne performanslarına evsahipliği yapıyor. Rezervasyon gerektirenmekana akşam yemeği için de gidilebilir.

Cardamomo, Calla de Echegaray,15

Turistik olmayan hiçbir süsü püsü bulun-mayan Cardamomo’ya insanlar sadecedans etmek veya iyi bir gösteri izlemek içingeliyorlar. Giriş ücretsiz ama rezervasyongerekiyor.

ALIŞVERİŞ Aşıveriş denince akla gelen şehirlerdenbiri de Madrid'dir. El sanatı mağazaları,büyük mağazalardan eski ve yeni modaalışveriş merkezlerine kadar hemenhemen her şeyi bulabileceğiniz alternatifibol mekanlar bulunmaktadır.

Kent merkezindeki Adolfo Dominguezmodern tasarımlarıyla dikkati çeker. Geceelbiseleri, klasik giysiler, renkli ve canlı ta-sarımlar burada mevcuttur.Chueca'da yer alan Amore e Pisque lüksve moda temelli koleksiyonuyla hizmetsunan bir mekandır. Dolce&Gabbana veGaetano Navarro gibi ünlü markalar bu-rada bulunur.Calle Goya, Calle Serrano, Calle Almirante,Calle Ortega y Gasset ve Calle Fuencarral,kentin ünlü alışveriş caddelerindendir. El Rastro La Latino metro durağından Callede la Libera de Curtidores boyunca Pazarsabahları 08:00- 14:00 arası devam edenve Mercado de Monedas y Sellos PlazaMayor’da sadece pazarları kurulan, Mad-rid'in en iyi pazarlarından iki tanesidir.

OTELLERTRYP CAPITOL Adres:Gran Via 41,28013Tel:91 521 83 [email protected] Via’nın keşmekeşinin tam ortasında,Plaza Callao’nun bitişiğinde yer alan buotel, Madrid’in en ilginç mimariye sahipmodern yapılarından birinde hizmet verir.Odalar 1998’ de yenilenmiştir.

REGİNAAdres: Calle de Alcala 19, 28014Tel: 91 521 47 25Bu modern otelin Calle de Alcala üz-erinde, Real Academia de Bellas Artes’inyanında ve Puerta del Sol’un hemenyakınında, şık bir yeri vardır.

GALIANOAdres: Calla de Alcala Galliano 6, 28010Tel: 91 319 20 00 Plaza deColon’un bir blok batısında Neo-Klasik bir yapıda hizmet veren bu küçük vefarklı otelin odaları geniş ve rahattır.

Dali Madrid

Plaza Mayor

Page 119: Termo Klima Şubat 2011
Page 120: Termo Klima Şubat 2011

a r - g e n o t l a r ı

116 Termo Klima Şubat 2011

Bir inovasyonun karlılıkanalizi ile ilgili başta gelenamaç, Pazarın haklı ne-denleri üzerinde yenilikçiorganizasyonun, bir ino-vasyonun istismarının ser-

maye giderinin hangi seviyede olduğu ileilgili farkındalığını sağlar. İnovasyonunkarlılık analizi; bir kar ve zarar tahminikadar aynı zamanda bir proje, yatırılansermaye, planlama ve kontrol planı daolmak zorundadır. Kar ve zarar tahminiile ilgili fonksiyonun temelinde, inovasyonbaşarı faktörü araştırmasına yakın birbağlantı vardır. Başarı faktör araştırması,bir inovasyonun başarı ve başarısızlığıarasındaki farkı yaratır ki, bu da ilgili kri-teri bulmaya çalışır. Pratikte, inovasyon fikirleri ile ilgili kaydınizleri başarı faktör araştırmasının ilgisiniaçıklar: Yapılan bir çalışmada 116 farklışirketteki ürün inovasyonu üzerindekiuzun süreli 1,919 çalışmanın sadece %0,6’ sı pazarlanabilir olmuş ve başarılı so-nuçlara ulaşmıştır. İnovasyon fikirleri uyul-ması gereken seçim prosesini gerektirir:Ürün ile ilgili ilk fikirlerin % 10’ u bile pa-zara ulaşmaz, % 70’ i fiyasko ile sonuç-lanır. Pazarda kalan ürünlerin % 46’ sibaşarısız olur, % 33’ ü kabul edilebilir birkar sağlamaz, ve sadece % 21’ i ( 1,919’un % 0,6’ sı yani 11 adedi ) başarılı olur. Başarısızlık oranı bulguları pratikte ino-vasyonların başarı faktörleri ile ilgili dene-yimin gerekliliğini güçlendirir. Eğer kararvericiler daha amaca uygun, yerinde, sağ-lam, güvenli bilgiye sahip ve bu bilgiyikullanabiliyorsa, hataların büyük bir bö-lümünden kaçınılabilir. Bu durumda ilginçbir soru vardır: İnovasyonların yenilik de-recesi nasıl bir rol oynar? Düşük dereceliyeniliğe sahip inovasyonlar mı (artımlıinovasyon ) yoksa yüksek dereceli yeni-liğe sahip inovasyonlar mı ( radikal ino-vasyon ) daha umut vericidir? Alternatifolarak, ürün yenilikçiliği her ikisinde deinovasyonlar için bir başarı faktörüdür. Bu makale bu soruya cevap verecektir. Buamaçla, öncelikli olarak başarı faktörüaraştırmasını inceleyelim.

Başarı Faktörü Araştırmasıİnovasyon yönetiminin amacı başarıdır.Uygun yönetim adımları bir inovasyonunbaşarısını garanti edemezken, başarı şan-sını artırabilir. İnovasyon yönetiminin hempratik ve hem de bilimselliği bu yüzdeninovasyonun başarısını neyin karakterizeettiği ile ilgili sorularla ilgilenmektedir.Başarı faktörlerinin konsepti, günümüzekadar sürekli olarak peşine düşülen1960’ larda yayınlanan araştırmanın am-

pirik yöneliminden gelmektedir. Başarıfaktör araştırması hem stratejik “yararlılık“(doğru şeyi yapmak) ve hem de operasyo-nel “yeterlilik“ (onu doğru yapmak) ol-maya yardım eder. Bir proje olarak birinovasyon fikrinin kabul edilmesi kararı biryararlılık (“doğru şeyi yapmak”) kararıdır.Yapılıp yapılmadığı sorusunun ötesinde,projenin önceliği projenin etkinliğini etki-ler: Nasıl yoğun bir şekilde olduğu diğeraktivitelerin doğru ya da yanlış olabilece-ğine bağlı olarak sürecektir. Kaynak tahsisiile ilgili bu karar, uygun analiz metodlarıyladesteklenmelidir. Kaynak bütçesi ile son-raki ürün geliştirme ve pazarlama (karşı-laştırmalı olarak), fayda ile ilgili bir sorudeğil, verim ile ilgili bir sorudur.Başarı için yönetim aktivitelerinin ilişkile-rini değerlendirmek için, soru öncelikliolarak inovasyon başarısının nasıl anlaşıl-dığı ile ortaya çıkar.

İnovasyon Başarı Ölçümüİnovasyon araştırması, başarı ölçümü ko-nusu ile ilgili son derece ilgilidir. İnovasyonbaşarısının nelerden oluştuğu aslında de-neyimin nasıl olduğu ve araştırmadaki ka-rarsız uygulamaların başarısına göredeğişir. Eğer sonuçlar stratejik kararlarıdesteklemeyi varsayarsa, yaygın iş yöne-tim göstergeleri uygun olmayacaktır.

İnovasyon başarısının ölçümü için uygunyaklaşımlar;• Deney seviyesi• Kullanılan başarı boyutu• Veri toplama yöntemiİle farklılaştırılabilir.

Deney seviyesi; başarı ölçümüne ait olannesne / alan olarak anlaşılır. Şirket – seviyebaşarısı ile ilgili deneyim ( mesela; satış bü-yümesi, karlılık ) iki sebepten ötürü prob-lemlidir. Diğer yandan, şirket seviyesindekibaşarı sadece inovasyonla değil aynı za-manda ilave iç ve dış faktörlerin de katılı-mıyla belirlenir. Bu demektir ki, başarılıinovasyon yönetimi ile şirket seviyesindekibaşarı arasında belirgin bir sebep yoktur.Bir şirketin net satışı ve karlılığı geçmiş ino-vasyon aktivitelerinin doğru olup olmadığıile ilgili sonuçlara yansıyan başarıyı resme-der. Ekonomik Pazar başarısı için anahtarkriter, kazanç ya da kayıp, Pazar payı ve birinovasyonun imaj gelişimidir. Karşıt olarak,bir inovasyonun teknik başarısı ve şirketinkazancı, önemli iç başarı kriterlerini degösterir. Teknik başarı Ar-Ge çalışmaların-daki geçerli ve fiziksel sonuçlara bağlıyken,iç uzmanlık ile ilgili stratejik açılım, önemlibir gelecek – merkezli başarı göstergesiolarak görülebilir.

Artımlı İnovasyon mu,

Radikal İnovasyon mu?

Mak. Müh. Dr. Süleyman TOKAY, Ar-Ge Yöneticisi

D

Page 121: Termo Klima Şubat 2011

a r - g e n o t l a r ı

117Termo KlimaŞubat 2011

Başarılı bir sonuç başarılı bir süreç olarakfarz edilirken, eşlik eden süreç ilişkili başarıkriteri sık sık kullanılır. İnovasyon başarısı,kısmi performansın gerçekleştirilmesi te-meline dayanır ki bu durum giriş prosesiboyunca önceden belirlenmiş proje kilo-metre taşları için değerlendirilir.

Proses ilişkili başarı kriteri aşağıdaki üçamaçla tariflenmiştir;• İnovasyonun kalitesi / faydası• Ortak giderler• Gerekli süre

Sonuç olarak, veri toplama metodları ileilgili literatür, başarının objektif ve subjek-tif ölçümü arasındaki farklılaşmadır. Ob-jektif başarı ölçümü değer temellidir(örneğin; yüzde olarak Pazar payı veya gi-derler), subjektif başarı ölçümü ise, al-tında yatan başarı kriterlerinin hedefbaşarısı ile ilgili hissedilir derecedeki sub-jektif kayıtlarına dayanır.

Araştırma alanına genel bakışGirişte belirtildiği gibi, başarı faktör araş-tırması inovasyon başarısını önemli dere-cede etkileyen faktörleri belirlemeyeyardım eder. Pazardaki inovasyonlarınyüksek başarısızlık oranları problemingenel bir farkındalığına öncülük eder veyeni ürünlerle ilgili başarı ve başarısızlıkiçin sebeplerin araştırma yönetimini bul-maya çalışmaya iter. Başarı faktör araştır-ması için standart bir metod yoktur vegeniş bir yelpazeye sahip ampirik metod-

lar vardır. Normal olarak, durumların rast-gele numunesi, başarı ve başarısızlık ara-sındaki farkı ayıran faktörler için araştırılır.Sıklıkla, başarı bir veya daha fazla bağımlıdeğişkenle birlikte çalışır ve bağımsız de-ğişkenler çok değişkenli istatistikler kulla-nan potansiyel başarı faktörleri ile analizedilir. (Şekil1)

Başarı faktör araştırması ile ilgili geçerlidurum pek çok araştırmacının çalışması-nın temelini oluşturur. İlave olarak, po-yansiyel başarı faktörleri ile ilgili olarakgeniş bir yelpazede devam eden çalışma-lar, başarı faktörlerinin sınırlı bir sayısındadaha derin bir analizi üzerine alan ça-lışma da mevcuttur.Bulunan ilgili inovasyon başarı faktörlerininhacmi hemen hemen çok büyük birhacme sahiptir. Hatta pek çok tekil çalış-manın göz ardı edilmesi ve pek çok özün-den gelen yaygın faktör üzerindeoduklansa bile, bulunanların miktarı idraketmek için zordur. Bununla birlikte, eğer ni-telik bakımından diğerleri ile entegre olmuşbir girişimde bulunulursa, çeşitli metodlarlatekrar tekrar beliren ve farklı araştırma içe-riklerinde yaygın bulgular üzerinde bir gözile, başarı faktör araştırması ile ilgili genelolarak otuz yıl içinde özetlenebilir. ( Şekil ).Başarı / başarısızlık değişkeni ile ilgili çokgeniş bir bölüm ayrıntılı olarak konuşmayıve pazarlamaya bağlı olarak belirir. Benzerkararların altında yatan Pazar araştırmala-rından Stratejik ve operasyonel pazarlamakararları vardır.

Başarı faktör araştırmaları ile ilgili bulgu-lar; inovasyon yönetimi için büyük yarar-lar sağlar, fakat onlar geçmişte tenkitedilir. Aynı ve benzeri bağımsız değişken-ler için bulguları oluşturan eleştiri merkez-leri bazı durumlarda, kendi etkilerininkuvvetiyle çalışır. Eleştirilerin önemli nok-taları yetersiz teorik destekleyicileriyle be-raber, ölçümün tutarsız ve zayıfyöntemlerine bağlıdır.

İlave olarak, inovasyon yönetiminin ope-rasyonel detayları, başarı faktör araştır-masının kapsamının ötesinde yayılan bilgiyönetimi gibi fazlasıyla karmaşıktır. Yöne-tim bilgiye ihtiyaç duyar. Bu bilgi, spesifikdurum analizinden gelen inovasyonunhassas şartları ile ilgilidir. Bu nedenle, ino-vasyon Pazar araştırması dikkate değer vehedef müşteriler, partnerler ve rakipleri ileilgili beklenen davranışı sergileyen haricibilgiyi dağıtmalıdır. Bütün bunlara rağ-men, genel başarı faktör araştırması so-nuçları anlamlı bir şekilde pratikte karayapıcı prosesi desteklemek için kullanıla-bilir. Bu yüzden her bir inovasyon projesiyayında bir checklist yapılmalıdır.

Kaynaklar: [1] Trommsdorff and Steinhoff

2007, p. 70 (Synopsis of numerous studies, in-cluding Montoya-Weiss and Calantone 1994;Melheritz 1999; Henard and Szymanski 2001“ Innovation Performance Accounting “, Wil-helm Schmeisser - Hermann Mohnkopf - Matt-hias Hartmann - Gerhard Metze

25 yıllık araştırma sonucu inovasyon başarı faktörleri [ 1 ]

Firmayıetkileyenfaktörler

Kuruluş Seviyesi

• Üst Yönetim İlişkisi• Proje Şampiyonu,Organizatör• Proje / Program Uyumu• Ar-Ge, Üretim, PazarlamaEntegrasyonu ve Kullanımı•Patent Tescil Politikası

• Belirgin Rekabet Avantajı• Ar-Ge / Üretim Deneyimi /Sinerjisi• Proje Yönetim Kalitesi• Müşteri Analizi / Entegrasyonu• Pazarlama Kalitesi

• Pazar Boyutu

• Pazar Büyümesi

• Pazar Potansiyeli

• Rekabet Miktarı

• Çevresel Faktörler

• Rekabet Yoğunluğu

Proje Seviyesi

Firmayızorlaetkileyenfaktörler

Ürünİnovasyon

Başarı Faktörleri

Page 122: Termo Klima Şubat 2011

X. Ulusal Tesisat Mühendisliği KongresiYürütme Kurulu Üyesi ve "BinalardaEnerji Performansı" semineri yöneticisiDoç. Dr. Gülden Gökçen ile Teskon Kon-gresi hakkında yaptığımız röportajı siz-lerle paylaşıyoruz. Doç. Dr. GüldenGökçen ayrıca İzmir Yüksek TeknolojiEnstitüsü Makina Mühendisliği Bölü-mü'nde öğretim üyesi ve Enerji Mühen-

disliği Anabilim Dalı Başkanı olarak çalış-malarını sürdürmektedir.

Röportajımıza başlamadan önce kısaca sizitanıyabilir miyiz? Teskon'daki geçmiş dö-nemdeki ve bugünkü görevleriniz hak-kında da kısaca bilgi alabilirmiyiz?İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü MakinaMühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve

Enerji Mühendisliği Anabilim Dalı Başka-nıyım. 1993 yılında ilki gerçekleştirilen Ulusal Te-sisat Mühendisliği Kongresi’nde çiçeğiburnunda bir doktora öğrencisiydim vekongrede bildiri sunanlara katılım belgesivermekle görevliydim. İlk kez böyle büyükbir organizasyonda görev almış olmanınverdiği mutluluğun yanı sıra kongrede

Sektörün nabzını tutan, Tesisat Mühendisleri’nin ihtiyaç duyduğu konulardakurs, seminer, panel ve sempozyumların düzenlendiği Teskon Kongreleri bir kezdaha yepyeni ve güncel konularda eğitim ve tartışmalar ile herkesin ilgisini çe-kecek. Planlanan sosyal etkinliklerle, Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongre’lerininstandardını bir adım öteye taşıyacaktır. Sektörü ve üniversiteleri Nisan 2011’deİzmir’de görmeyi umuyoruz.

Teskon platformlarında enerji konusugittikçe artan bir yoğunluk kazanıyor

118 Termo Klima Şubat 2011

Page 123: Termo Klima Şubat 2011

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

119Termo KlimaŞubat 2011

sergiye katılan bir jeotermal enerji firmasıile tanışmam, bu alana yönlenmemi sağ-ladı ve hayatımın akışını tamamen değiş-tirdi. Doktora konusu olarak Jeotermalenerjiyi seçtim, yurtdışında bu alanda eği-tim ve araştıma yapma olanakları bul-dum. Şu anda kariyerimi hem jeotermalenerji hem de son 10 yıldır binalardaenerji performansı alanında sürdürüyo-rum. İnanıyorum ki aradan geçen 18 yıliçinde tesisat kongreleri benim gibi aka-demik hayatına yön vermeye çalışan yada sektörde çalışma alanı arayan pek çokgence yol göstermiştir. İlk kongre sonrasında 2 yılda bir gerçek-leştirilen Tesisat Kongrelerinin tümündeizleyici, bildiri sahibi ya da seminer dü-zenleyicisi olarak mutlaka yer aldım. 9.Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi (TES-KON2009)’nde Yürütme Kurulu üyesi ola-rak görev yaptım. 10. Kongre’de de aynıgörevimi sürdürüyorum. Öğrenci olarakgörev almaya başladığım bir kongrenindüzenlenmesine ve yön verilmesine kat-kıda bulunuyor olmak benim için çok an-lamlı ve onur verici. Teskon2007’de Enerji Yönetimi Uygula-maları Semineri, Teskon2009’da ise Bina-larda Enerji Performansı Sempozyumu’nudüzenledim. Teskon2011’de de aynısempozyumu 2. kez düzenliyorum.

X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi'ndeenerji konusunun çok kullandığını görüyo-ruz. Sizce bunun nedeni nedir? Enerji; eğitim, sağlık, güvenlik gibi bir ül-kenin temel ve değişmez değerlerindenbiridir, gelişmişlik göstergesidir. Bu ne-denle her zaman gündemde kalmıştır vekalmaya devam edecektir. Türkiye’de2000 yılından bu yana AB’ne uyum süreciçerçevesinde enerji alanında pek çok yasaldüzenleme yapılması nedeniyle, özellikleyenilenebilir enerji kaynakları ve enerji ve-rimliliği konuları daha çok konuşulur ve ça-lışılır oldu. Bu alanlara yapılan yatırımlararttı. Tesisat mühendisliğini yakından ilgi-lendiren enerji sistemleri ve uygulamalarınedeniyle de Teskon platformlarında son3 kongredir gittikçe artan yoğunluktaenerji konuşulmaktadır. Hatta son 2 kon-grenin ana teması enerjidir.

"Binalarda Enerji Performansı"nı Teskoniçinde ikinci kez düzenliyorsunuz. O gün-den bugüne ülkemizde neler değişti? Bizesempozyumun içeriği hakkında bilgi vere-bilir misiniz?Teskon2009 öncesi “Binalarda Enerji Per-formansı” yönetmeliği çıkmıştı ve hemyönetmelik hem de yönetmelik eki olarakçıkarılacak olan ulusal metodoloji üzerine

yoğun tartışmalar yapılıyordu. Bu ne-denle sempozyumumuza ilgi büyük oldu.O günden bugüne Aralık 2009’da yönet-melik yürürlüğe girdi, metodoloji çalış-ması (BEP-TR) bir yıl gecikme iletamamlandı ve Aralık 2010’da yayınla-nan bir tebliğ ile metodolojiye ait yazılımile ilgili eğitim çalışmaları başlatıldı. Öteyandan bina ve sanayi enerji yöneticisieğitimleri ve EVD şirketleri ile ilgili düzen-leme çalışmaları devam ediyor. Bu yoğungündem bizim Sempozyumumuza dayansıdı ve 50 adet bildiri özeti ile rekoraulaştık. Sempozyum’da en çok ilgi çeke-cek oturumun BEP-TR’nin tanıtıldığı otu-rum olacağına inanıyorum. AyrıcaSempozyum’da Mevcut Binalarda EnerjiPerformansı, Bina Enerji PerformansınıArtırıcı Malzemeler ve Bina Enerji Perfor-mans Yazılımları vb. güncel konuları içe-ren oturumlar yer alacak.

Kongrede Enerji ile ilgili örneğin “Bina-larda Enerji Performansı Yönetmeliği ve Uy-gulamaları” konulu panel gibi platformlarolacak. Bize genel olarak “Binalarda EnerjiPerformansı” konusunda neler söyleyebilir-siniz?Binalarda Enerji Performansı Yönetmeli-ği’nin uygulanabilmesini sağlayacak olanBEP-TR ve ilgili yazılım henüz yayımlandığıiçin üzerine daha çok konuşulması, tartışıl-ması gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizbina stoğunun ve yeni yapılacak binalarınen doğru şekilde analiz edilmesi, sonra-

sında gerçekleştirilecek iyileştirme çalışma-larının doğru bir şekilde gerçekleştirilmesiiçin hesaplamalarda kullanılan temel verile-rin doğru bir şeklilde sağlanması ve sürekligüncellenmesi, birincil enerji dönüşüm kat-sayılarının ülkemiz koşulları için belirlenmesiönemlidir. Ayrıca yapı stoğunu oluşturanmevcut binaların analizleri yeni binalaragöre çok daha zordur. Önemli bir veri ihti-yacı vardır ve istatistiksel çalışma gerektirir.Şu anda pekçok belirsizlik sözkonusu. Fakatzaman içinde Teskon gibi platformlarda ya-pılacak tartışmalarla belirsizliklerin netlik ka-zanağına inanıyorum.

Bu yıl sizin X. Ulusal Tesisat MühendisliğiKongresi'nden beklentileriniz nelerdir? Sonolarak kongre ile ilgili neler söylemek ister-siniz?10. Kongre olması nedeniyle bizler çokheyecanlıyız, bu heyacanın tüm katılım-cılara yansıyacağına ve Kongre’nin çokdaha renkli geçeceğine inanıyorum. Sektörün nabzını tutan, Tesisat Mühend-isleri’nin ihtiyaç duyduğu konularda kurs,seminer, panel ve sempozyumların dü-zenlendiği Teskon Kongrelerinde bir kezdaha yepyeni ve güncel konularda eğitimve tartışmalar ile herkesin ilgisini çekecek.Planlanan sosyal etkinliklerle Teskon2011,Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongre’lerininstandardını bir adım öteye taşıyacaktır. Sek-törü ve üniversiteleri Nisan 2011’de İzmir’degörmeyi umuyoruz.

Page 124: Termo Klima Şubat 2011
Page 125: Termo Klima Şubat 2011
Page 126: Termo Klima Şubat 2011

e ğ i t i m g ü n d e m i

122 Termo Klima Şubat 2011

Gençlerin kariyer

seçiminde bilimsel teknikler

Azize GökmenBahçeşehir Üniversitesi Mesleki Teknik Eğitimi

Geliştirme Merkezi Başkanı

ise eğitimini tamamlaya-rak üniversitede hangibölüm okuyacağını seç-mek üzere olan gençleriçin en büyük stres kay-

nağı, okuyacağı bölümler ile ilgili yapacak-ları tercihleridir. Maalesef günümüzde,butercihleri belirleyen en önemli faktör, ken-disinin ilgi ve yetenekleri değil; ailesinin vetoplumun beklentileridir. Ülkemizde üni-versitede okumakta olan gençler üzerindeyapılan anket çalışmaları göstermektedir ki;bu gençlerin pek çoğu sevmediği bir bö-lümde okuyor olmaktan kaynaklı başarısızolabilmekte, mezun olmayı başaranlar ise;sevmedikleri bir meslekte mutsuz biryaşam sürdürmekte yahut aldıkları eği-timden bağımsız işlerde çalışmaktadırlar.

Bu durum; gençler için zaman, enerji vemotivasyon kaybına yol açarken, ülke-mizde bu gençlerin eğitimine ayrılan kay-nağın da ziyan olmasına yol açmaktadır.Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul Valiliği,

Milli Eğitim Müdürlüğü ve Uğur KariyerMerkezinin tarafından ortak yürütülenAvrupa Birliği Projesi kapsamında; CPT(Career Path Test) uygulaması ile öğren-cilere hangi mesleklerde başarılı olabile-ceklerine dair yol gösterilmektedir. İşsizliğive yanlış istihdamı önlemek için ortaöğ-retim öğrencilerinin kariyer yollarına yö-nelik bir program geliştirmek amacıtaşıyan proje Yunanistan,Slovenya,Maca-ristan ve İngiltere’deki eğitim kuruluşları-nın işbirliği ile geliştirilmiştir.Kariyer yolu testi, grup danışmanlığı (öğ-renci ve veli) ve kariyer danışmanlığı hizmetiçi eğitimi de kapsayan bu programda, öğ-rencilerin kariyer eğilimleri ve öğrenme stil-leri belirlenmektedir. Bu test JohnL.Holland’ın RIASEC modeline dayan-makta olup , öğrencilerde baskın olan 3kariyer eğilimini belirlemektedir.Öğrencinin istediği meslekler ile CPT testsonuçları arasında bir fark varsa, bu konuüzerinde önemle durulmakta ve öğrenciye,kendisinin dahi farkında olmadığı baskınyönleri ile ilgili detaylı bilgi verilmektedir.Bunun yanısıra öğrencilerin kendi etkilive verimli ders çalışma sistemlerini oluş-turabilmeleri amacıyla baskın öğrenmeşeklinin de tespiti ve öğrenci ile paylaşıl-

ması, bütünsel ve analitik öğrenme stille-rinin anlatılması da bu proje kapsamındaverilen hizmetlerden bazılarıdır.Bu test, 2 ay gibi çok kısa bir sürede, İs-tanbul içerisinde pek çok ortaöğretim ku-rumunda öğrencilere uygulanmıştır.Bilgisayar üzerinde uygulanan bu testitalep eden ortaöğretim kurumları, MET-GEM’e yaptıkları başvurular ile, isterkendi laboratuvarlarında, isterlerse MET-GEM laboratuvarlarında bu uygulamayıgerçekleştirebilmektedirler.Bilimsel geçerliliğe sahip tercihlerin yapıl-masına imkan veren bu uygulama yoluylakişilerin güçlü özelliklerine dayanan mes-lek seçimleri yapmaları sağlanacak, ve-rimlilikleri artacak, kişiler gerçekpotansiyelleri ile çalışabilecek ve ekono-mide büyük kayıplar yaratan verimsiz işgücü kavramı ortadan kalkmış olacaktır.Geleneklere bağlı olmak bir toplumugüçlü kılan özelliklerden biri olsa da,gençlerimizin hayatı, geleneksel yöntem-ler ve toplumun değer yargıları ile tercihyaparak harcanabilecek kadar değersizolmamalı, bilimsel yöntem ve teknolojikilerlemelerin ışığında gençler, geleceğinmesleklerine, kendi ilgi alanları çerçeve-sinde, profesyoneller tarafından yönlen-dirilmelidirler.

L

Page 127: Termo Klima Şubat 2011
Page 128: Termo Klima Şubat 2011

Süleyman Demirel Üniversitesi, TeknikEğitim Fakültesi, Makine Eğitimi Bölümü,

1994 tarihinde açıldı. Süleyman DemirelÜniversitesi Kampusunda 1994–1995eğitim-öğretim yılında eğitime başlandı.Bölümün tesisat öğretmenliği progra-mında 2. öğretim ise 1997–1998 eğitimöğretim yılında faaliyete başladı. Bö-lümde okuyan öğrenciler belirli bir teknikalanda uzmanlaşabiliyorlar. Bu yönüyleMühendislik Fakültelerinde ülkemizdehenüz tam olarak başarılamayan, amagelişmiş ülkelerde uygulanan sistemin altyapısı, Teknik Eğitim Fakültelerinin yapı-lanmasında mevcut. Bölüm öğrencilerine teorik temel bilgiler,temel mühendislik bilimleri ve söz konusuanabilim dalı ile ilgili mühendislik dersleri

verilirken, bunlara paralel olarak proje ça-lışmaları, atölye ve laboratuvar uygula-maları ağırlıklı bir eğitim de veriliyor. Yineöğrencilerin proje çalışmalarını bilgisayarortamında gerçekleştirebilmeleri için bil-gisayar destekli ve uygulamalı bilgisayardestekli tasarım dersleri de veriliyor. Bölüm 2006, 2007 ve 2008 yıllarındaErasmus Avrupa Birliği Öğrenci DeğişimiProgramı kapsamında 5 öğrencinin çeşitliAvrupa ülkelerine eğitim gitmesine ola-nak sağlayarak Avrupa Birliği üniversite-leriyle işbirliği gerçekleştiriyor. Ayrıca2006-2007 eğitim öğretim dönemindeMTEM projesi kapsamında atölye ve la-boratuvarlar daha teknolojik hale getiril-

“S.D.Ü. Makine Eğitimi Bölümü’nde teorik temel bilgiler, temel mühendislik bi-limleri eğitimlerinin yanında bunlara paralel olarak proje çalışmaları, atölye velaboratuvar uygulamaları ağırlıklı bir eğitim de veriliyor.”

Süleyman Demirel Üniversitesi, TeknikEğitim Fakültesi, Makine Eğitimi Bölümü

e € i t i m k u r u m l a r › m › z

124 Termo Klima Şubat 2011

Page 129: Termo Klima Şubat 2011

e € i t i m k u r u m l a r › m › z

125Termo KlimaŞubat 2011

miş. Makine Eğitimi Bölümü; Tesisat öğ-retmenliği, Tasarım ve Konstrüksiyon Öğ-retmenliği ve Otomotiv Öğretmenliğiolmak üzere 3 programdan oluşuyor.

Tesisat Öğretmenliği programıTeknik Eğitim Fakültesinin kurulduğu dö-nemde 1.öğretimde öğrenci alan en eskibölümlerinden biri. 1.öğretimde 1998 yı-lında ilk mezunlarını verdiğinde 2. öğre-timde öğrenci alınmaya başlandı. Buprogramda 36 kredisi eğitim dersleri, 25kredisi YÖK tarafından zorunlu derslerolan ve 134 kredisi alan dersleri olmaküzere toplam 175 kredi-saatlik bir eğitimveriliyor. Eğitim-öğretimin ilk dönemle-rinde teorik dersler ağırlık oluşturuyor.Bunun yanı sıra temel el becerilerini ge-liştirmek için de temel imalat, kaynak tek-niği ve sıhhi tesisat uygulamaları içinatölye uygulamaları da mevcut. Eğitim-öğretiminin son dönemlerinedoğru ısıtma, soğutma, klima sistemlerive doğal gaz projeleri ve laboratuvar-atölye uygulamalarıyla, teknik öğretmenveya alanında uzmanlaşmış teknik ele-man becerilerini kazanmış oluyorlar.

Tasarım ve Konstrüksiyon Öğretmenliği programıFakültenin en son açılan bölümlerindenbiri. 2008 yılı itibariyle ilk mezunlarını ver-miş. Bu programda 36 kredisi eğitimdersleri, 25 kredisi YÖK tarafından zo-runlu olan dersler ve 139 kredisi alandersleri olmak üzere toplam 171 kredilikeğitim veriliyor. Öğrenciler temel beceri-lerini teknik-meslek resim dersleriyle ka-zanmaya başlıyorlar. Daha sonra birmakinanın tasarlanıp imal edebilme aşa-masına getirilebilmesi için gerekli olanteorik dersleri alıyorlar. Ayrıca Auto-CAD,CAD/CAM, 3DMax gibi günümüzde ta-nınmış tasarım programlarını kullanabile-cek beceriye sahip oluyorlar. Bunun yanısıra son sınıfta bitirme projeleri ve proto-tip geliştirme dersleriyle tasarladıklarıürünlerin imkan verdiği ölçüde imal ede-rek el becerilerini ortaya koyuyorlar. Buprogramda mezun olan öğrenciler, en-düstriyel tasarımcılarda aranan özellikler-den biri olan tasarım programlarınıkullanabilen teknik eleman olma şansınıyakalıyorlar.

MAKİNE EĞİTİMİ BÖLÜMÜTeknik Eğitim Fakültesi mezunları, MeslekLisesi, Teknik Lise, Anadolu Teknik Lisesi,Çıraklık Eğitim Merkezlerinde teknik öğ-retmen; üniversitelerde öğretim elemanı;sanayi ve hizmet sektöründe hizmet içieğitimlerinde teknik eğitim uzmanı; Av-rupa Birliği, ABD, Kanada gibi ülkelerde,sanayi ve hizmet sektörünün uygulamabilgi ve becerisi isteyen alanlarında tek-noloji, uygulama mühendisi, teknolojimühendisi veya teknolojist unvanlarıylaçalışan elemanlar gibi teknik eleman ola-rak görev yapıyor.

AKADEMİK PROFİLBölümde 2 profesör, 1 doçent, 5adet yar-dımcı doçent doktor, 2 adet öğretim gö-revlisi doktor, 1 adet öğretim görevlisi, 1adet doktor araştırma görevlisi ve 3 adetaraştırma görevlisi bulunmaktadır.

LİSANSÜSTÜ EĞİTİMMakine Eğitimi Anabilim Dalı’nda S.D.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı olarak Li-sans Üstü eğitim veriliyor. Lisans Üstü Eği-timde yüksek lisans programı eğitimine

Page 130: Termo Klima Şubat 2011

devam ediyor.. Ayrıca doktora programı-nın açılması için de gerekli başvurular ya-pılmış, sonuçlanması bekleniyor. Akademik personel tarafından; KOSGEB,Isparta Sanayi ve Ticaret Odası ile İşadamlarına ve Isparta ve Yöresindeki As-keri ve Mülki İdari Amirlerine, Bor, Strate-jik Önemi ve Kullanım alanlarıkonularında konferanslar veriliyor. Bunla-rın yanında bölüm öğretim elemanlarınca

Erasmus değişim programı çerçevesinde3 adet yurtdışında seminer verilmiş. Bun-ların 2 tanesi Almanya ve 1 tanesi İtal-ya’da gerçekleşmiş. Bölüm öğretimelemanları tarafından projelere TÜBİ-TAK’tan bir çok destek alınmış. Aynı za-manda bölüm öğrencilerine, öğretimüyelerince verilen destekler neticesindeçok sayıda lisans öğrencisi de 2000 yılın-dan itibaren projelerinde destek almışlar.

e € i t i m k u r u m l a r › m › z

126 Termo Klima Şubat 2011

SEMPOZYUMLAR• 3-5 Eylül 2003 tarihinde, 14’ün-cüsü üniversitede düzenlenenULIBTK’03, Ulusal Isı Bilimi ve TekniğiKongresi’nin düzenlenmesinde Ma-kine Eğitimi Bölümü olarak aktif birrol üstlenilmiş. • 23 Mart 2005 tarihinde ise S.D.Ü.Makine Eğitimi Bölümü ve DevletMeteoroloji İşleri ile birlikte ortaklaşaDünya Meteoroloji Günü Çalışta-yı’nın düzenlenmesinde bölüm öğre-tim üyeleri ve elemanları aktif rollerüstlenmişler. • 28-30 Haziran 2009 tarihindebölüm öğretim elemanları tarafın-dan “Ekserji Uygulamaları ve YazKursu” düzenlenmiş. Bu etkinliğeyurtdışı ve yurtiçinden çok sayıda öğ-retim elemanı katılmış.

Page 131: Termo Klima Şubat 2011
Page 132: Termo Klima Şubat 2011

Aramızdaki Profesyoneller bölümümüzünbu ayki konuğu üç yıldır Türkiye’de yaşa-yan Ariston Türkiye Ülke Müdürü Fran-cesco Sgarbi oldu. Üç yıl önceye göreAriston’un Türkiye’ye bakış açısındaönemli değişikliklerin olduğunu belirtenSgarbi, Ariston Türkiye’nin başında bu-lunduğu bu üç yıl içerisinde Türkiye pa-zarının ve Türk ekibinin güvenirliğiniarttırdıklarını ve daha önemli bir pazarhalini almasını sağladıklarının altını çizdi.

İş ve özel hayatına dair sohbet etme im-kânı bulduğumuz Francesco Sgarbi içinTürkiye’nin ve özellikle İstanbul’un artıkayrı bir yeri var. Boğaz’da kahvaltı etmek,Beşiktaş’ta rakı balık…

Bize kendinizi tanıtmanızı isteyebilir miyiz?Nerde doğdunuz, eğitiminiz kısaca hayathikâyenizi anlata bilir misiniz?İtalya’nın doğu kıyılarında, Roma yakın-

larında küçük bir kasaba olan Ancona’dadoğdum. İlkokulu ve ortaokulu Anco-na’da tamamladım. Ailemin isteği ile EskiYunan, Felsefe ve Latince eğitimi verilenklasik liseye (Liceo Classico) gittim. Bendaha çok matematik ve fen bilimleri eği-timi almak taraftarıydım ama ailem bukonuda iyi olmadığımı söyleyerek dahazor bir eğitim olan klasik liseyi seçmemiçin yönlendirdiler.

Ariston Türkiye Ülke Mü-dürü Francesco Sgarbi:“3 yıl önce Türkiye pazarıAriston için tam olarakorganize olamamış birpazardı. Benim burayakattığım değer Türkiyepazarının ve Türk ekibi-nin güvenirliğini arttır-mak oldu. Beklentileriarttırarak daha önemlibir pazar halini almasınısağladık. Artık Türk pa-zarı Ariston İtalya içindaha önemli bir pazar.”

Gülfer Duran

a r a m › z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

128 Termo Klima Şubat 2011

Türk pazarıartık Aristonİtalya için daha önemlibir pazar

Page 133: Termo Klima Şubat 2011

a r a m › z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

129Termo KlimaŞubat 2011

Makine Mühendisi olmak bilinçli yaptığınızbir tercih miydi?. Yani çocukluğunuzdanberi bu alana bir ilginiz vardı.Doğrudan Makine mühendisliği ile ilgilideğil tabi ama çocukluğumdan beri mü-hendisliğe karşı bir ilgim vardı. Kendi me-kanik eşyalarımla uğraşmayı seviyordum.Özellikle araba ve motosikletimle.

HVAC sektörü ile tanışmanız nasıl oldu? Bir arkadaşımın donmuş balık üretimi ileilgili bir işi vardı. Bu sektörle ilk tanışmambu sayede oldu. Arkadaşımla birlikte ça-lışırken Ariston yetkilileri bana Ar & Gedepartmanında iş önerdiler. Fakat ben Ar-Ge departmanında çalışmayı pek isteme-dim ve teklifi kabul etmedim. Teklifi kabuletmedim çünkü arkadaşımla birlikte çalı-şırken çok fazla mühendislik yaptığımıdüşünüyordum ve biraz değişiklik istiyor-dum. Ben her zaman hayatta değişiklikyapmanın iyi olduğunu düşünmüşümdür.Ben teklifi kabul etmedim ama 6-7 aysonra beni tekrar aradılar ve pazarlamadepartmanında ürün yönetiminde bir po-zisyon olduğunu belirttiler. Bu pozisyon ozaman daha çok ilgimi çekti ve Aris-ton’da çalışmaya başladım. Bir yıl sonra İngiltere Ariston Şubesi’ndePazarlama Müdürü olarak görevlendiril-dim. 2 yıl bu görevi yürüttükten sonraAriston Fransız Chaffoteaux şirketini satınaldı. Bu satın alma işlemlerinden sonrayeni yönetim, yeni bir ürün planlama, pa-zarlama ve satın alma ekibi oluşturmakiçin çalışmalara başladı. Bu süreçte benbu yeni oluşum için Fransa’ya gönderil-dim. Fransa’da 2,5 yıl çalıştıktan sonraİtalya’ya geri döndüm ve kombi ürünleriiçin yeni oluşturulan bir platform proje-sinde görev aldım. Bu platform projesifarklı modülleri entegre etmeyi gerektiri-yordu. Dolayısı ile hedefimiz Aristonkombilerine tamamen yeni bir soluk ge-tirmekti. Kombinin tüm parçalarını yeni-den dizayn ettik, organizasyondadeğişikliklere gittik ve verimliliği arttırmakiçin gerekli düzenlemeleri yaptık.

Türkiye hikâyeniz nasıl başladı?Türkiye’de hikâyemin başlangıcı şansadayanıyor. İtalya’da kombilerin yeni di-zaynı proje çalışmalarından sonra işinteknik yanından çok satış alanında çalış-mak istediğimi daha net anladım. Bu is-teğimi de yönetime sununca, Balkan

ülkelerine yönelik olarak satış pazarlamaalanında çalışmaya başladım. Bir ay kadarbu pozisyonda çalıştıktan sonra yönetimİstanbul’daki pozisyonun boşaldığını bil-dirip beni buraya kaydırmak istediklerinibelirttiler, ben de bu teklifi kabul ettim.

Türk HVAC pazarını nasıl bulunuyorsunuz?Özellikle Ariston tarafından baktığınızda?Türk pazarının zor bir pazar olduğunudüşünüyorum. Hem rekabetçi hem zorde bir pazar... Özellikle de finans açısın-dan baktığınızda zor bir pazar. Isıtma sektörünün dağınık ve bir birlikiçerisinde olmadığını düşünüyorum. Ör-neğin Türkiye’de beyaz eşya sektörüdaha güçlü, gelişmiş, birikim, birleşme vefinansal güce sahip olduğunu görebilirsi-niz. HVAC sektörü de gün geçtikçe iyile-şiyor ama hala beyaz eşya sektörününsahip olduğu bir güç değil.

Ben Türkiye’de beyaz eşya sektörü ileısıtma sektörünün yapılarının çok farklı ol-duğunu düşünüyorum. Beyaz eşya sektö-ründe uzun zamandır faaliyet gösterenyerli firmalar bulabiliyorsunuz ama ısıtmasektöründe hep kısa geçmişli firmalar var.Bunlar en iyi ürünü sunuyor olabilir, güventoplamış olabilir ama baktığınızda bu tipfirmalar daha az sağlam görünüyor. Yinede son 2- 3 yılda ısıtma sektöründe debakış açılarının değiştiğini görüyoruz. Fir-malar daha az hırslı ve daha ulaşılabilir he-defler ortaya koyuyorlar.

Gelişmesi için ne yapılmalı peki?Bunu söylemek zor ama sektörün geliş-mesi ve bir güç haline gelmesi sektörünçalışanlarına bağlı… Yapılan uygulamalar,uzmanlıklar sektörün gelişmesine yar-dımcı olacaktır ve sektörün profesyonel-leşmesine katkı sağlayacaktır.

Page 134: Termo Klima Şubat 2011

Türkiye’de dernekler sektörün gelişimi içinbüyük çabalar harcıyorlar. Bu anlamdaAriston gibi köklü bir kurumdan Türkiye’yeknow-how aktarılabilir. Bu birikimleri aktar-mak mümkün olabilir mi?Biz Ariston olarak DOSİDER üyesiyiz ve de-neyimlerimizi bu dernek aracılığı ile payla-şıyoruz. Düzenli eğitimlerimiz var veTürkiye çapında yerel toplantılar düzenli-yoruz.Bu sektör henüz çok genç, şirketler tamanlamıyla profesyonelliğe ulaşmadı. Ancakbu çok normal çünkü örneğin Türkiye’yekombi 10 sene gibi kısa bir zaman öncegeldi. Doğal olarak doğalgaz gelmedenkimse kombinin ne olduğunu bilmiyordu.Dolayısı ile insanları eğitmek önemli. Ürün-lerin nasıl çalıştığı, bakımı ürünlerden en iyiperformansı alma gibi bilgileri biliyor olma-ları gerekiyor. Biz hem servis merkezleri-mizde hem teknisyenlere bölgeselanlamda farklı şehirlerde eğitim düzenle-meye çalışıyoruz. Bu bizim önceliğimiz.

Bu sektöre girmek isteyen gençlere tavsi-yeniz ne olur?Benim önceliğim açık fikirli olmalarıdır.Eğer kapalı fikirli olursanız etrafında olupbitenleri algılayamazlar. İkincisi tutarlılıktır.Gün be gün özelikle insanlarla tutarlı ol-malılar. Beyaz deyip siyahı yapmamalılar.Ondan sonra çok çalışmalılar. Bu her işiçin gereklidir.

Yeni mühendisler Ariston’a girmek için neyapmalılar? Bu aslında başvurulan pozisyona bağlı olurgenelde. İngilizce bilmelerini tercih ederiz.Bu şirketin bir ihtiyacı aslında ama İngilizcebilmek o insanın yarın öbür gün Türkiyedışında da yaşam imkânı ve fırsatlar bula-bileceğinin göstergesidir. Benim için deaynı zamanda açık fikirli olduğunu belirt-mesi bakımından önemli. Diğer önemli birözellik proaktifliktir. Birileri bir şey söylesindiye bekleme, bir şeyler tavsiye et ve kendifikirlerini de öne sür. Dürüstlük de önemli.Bazı katı yönetimler gibi çok çalışma taraf-tarı değilim. Bence sabah 5’te de, öğlen12’de de, gece 2’de de çalışılabilinir. Al-manlar gibi değiliz. İtalyan firmalar gibibiraz flexible ama günün sonunda beklen-tilerle rakamlar birbirini tutmalı.

Türkiye’ye gelmeden önce Türkiye hak-kında düşünceleriniz nasıldı?Doğrusunu isterseniz Türkiye hakkındahiç fikrim yoktu. Gerçekten... Türkiyeİtalya’ya hem yakın hem uzak. İtalya’da

eskiden daha az insan Türkiye’yi tanı-yordu ama artık biraz daha fazla biliniyor.İtalyanlar genelde tatil için İspanya ve Yu-nanistan’ı seçiyor dolayısı ile Türkiye İtal-ya’da çok popüler değil. Benim için Türkiye çok güzel bir sürprizoldu. Özellikle İstanbul iyi bir yaşam ku-rabileceğiniz bir şehir.

Türkiye’de birçok şehri gezdiniz. İstanbuldışında ilginizi çeken bir şehir var mı?En çok Güneydoğu Bölgesi’nde Diyarba-kır, Gaziantep ve Şanlıurfa şehirlerini çoksevdim. İnsanlarla konuşamasam bile bu-radaki kültür ve insanlar bana sıcak geldi.İklim de biraz daha sıcak.

İstanbul’da en çok yapmayı sevdiğiniz şeynedir? Özellikle hafta sonu İtalya’ya gitmediğimzamanlarda Boğaz’da kahvaltı etmeyiçok seviyorum. Bazen de şehri gezmeyiseviyorum. Fakat Ayasofya ve Sultan

Ahmet gibi turistik yerleri değil de şehrindiğer taraflarında gezmeyi seviyorum. Birde pazar akşamları dostlarımla birlikteBeşiktaş’a rakı balığa gidiyoruz.

İstanbul’da ne kadar kalacaksınız? Hiçbir fikrim yok. Gençken hep gelece-ğimi ve yarın ne olacağımı düşünürdüm.Ama şimdi 41 yaşındayım ve farklı dü-şünmeye başladım. Sadece kendim içindeğil herhangi bir şey için bile yarının negetireceğini bilemeyiz. Dolayısıyla zamaniçinde neler olabileceğini bilmem pekmümkün değil. Dürüstçe konuşmam ge-rekirse İstanbul çok iyi bir karışım, hem işaçısından hem de yaşam açısından bak-tığımızda dünyanın en iyi şehirlerindenbir tanesi. Bunları sadece siz burada ol-duğunuz için değil her zaman söylüyo-rum. Geçenlerde bir arkadaşıma dasöyledim, bana göre ileri de iyi bir yaşamkurmak açısından en iyi şehirler İstanbulve Şangay olabilir.

Sizce Francesco Sagribi Aristona’a ne kattı?3 yıl önce Türkiye pazarı Ariston için çokiyi organize olamamış önemsiz bir pa-zardı. Benim buraya kattığım değer Tür-kiye pazarının ve Türk ekibiningüvenirliğini arttırmak oldu. Beklentileriarttırarak daha önemli bir pazar halini al-masını sağladık. Artık Türk pazarı Aristonİtalya için daha önemli bir pazar. Örneğingeçen hafta ilk defa Ariston Akdeniz Pa-zarlama toplantısını İstanbul’da gerçek-leştirdi. Ariston İtalya için orta ölçekli birfirma ve bana farklı kültürler yaşama fır-satı sundu. Eğer bölge değiştirmemiş ol-saydım 14 sene bir şirkette çalışmak zorolabilirdi.

Özel yaşamınız hakkında bahsedebilir mi-siniz biraz?Evliyim ve biri 4 diğeri 6 yaşında 2 çocu-ğum var. Karım ve çocuklarım İtalya’dayaşıyorlar, bazen İstanbul’a geliyorlar yada ben her 2 haftada bir İtalya’ya gidiyo-rum. Squash ve tenis oynamayı çok sevi-yorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?2008 kötü bir yıl değildi, 2009-2010daha iyiydi, 2011 inanılmaz başladı uma-rım böyle gider. Herkes kendine birazdaha fazla güven duyuyor bu da benimhoşuma gidiyor. Kriz ve ekonomik ortaminsanları korkutuyordu ama bu senegüven geri geldi.

a r a m › z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

130 Termo Klima Şubat 2011

Page 135: Termo Klima Şubat 2011
Page 136: Termo Klima Şubat 2011
Page 137: Termo Klima Şubat 2011

teknik

Page 138: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

134 Termo Klima Şubat 2011

1. SOĞUTUCU AKIŞKANLARBuhar sıkıştırma çevrimi esasına göre ça-lışan soğutma sistemlerinde, ısıl enerjinintaşınması görevini yapan akışkan; "Soğu-tucu akışkan" veya "Soğutkan" adıylatanımlanır. Soğutucu akışkanlar ısı alış–verişini sıvı fazdan buhar fazına (soğu-tucu/evaporatör devresinde) ve buharfazından sıvı faza (yoğuşturucu/konden-ser devresi) dönüşerek sağlarlar.

Soğutucu akışkanların görevlerini, ekono-mik ve güvenilir bir şekilde yerine getire-bilmesi istenilir. Bunun için de soğutucuakışkan olarak kullanılan maddelerin bazıkimyasal ve fiziksel özelliklere sahip ol-ması beklenir.

Genel olarak soğutucu akışkanlarda aşağı-daki özellikler aranır: • Pozitif buharlaşma basıncı olmalıdır.Hava sızmasını, dolayısıyla havanın getir-diği su buharının soğuk kısımlarda katıla-şarak işletme aksaklıklarına meydanvermesini önlemek için buharlaşma ba-

sıncının çevre basıncından bir miktarfazla olması gerekir. • Düşük yoğuşma basıncı olmalıdır. Yük-sek basınca dayanıklı kompresör, kondan-ser, boru hattı gibi tesisat olmalıdır. • Buharlaşma gizli ısısı yüksek olmalıdır.Buharlaşma gizli ısısı ne kadar yüksekolursa sistemde o oranda gaz akışkankullanılacaktır. • Kimyasal olarak aktif olmamalıdır, tesi-sat malzemesini etkilememesi, korozif ol-maması, yağlama yağının özelliğinideğiştirmemesi gerekir. • Yanıcı patlayıcı ve zehirli olmamalıdır. • Kaçakların kolay tespitine imkan verenözellikte olmalıdır. (Koku, renk) • Ucuz olmalıdır. • Isı geçirgenlik katsayısı yüksek olmalıdır. • Dielektrik olmalıdır.

• Düşük donma derecesi sıcaklığı olmalıdır. • Yüksek kritik sıcaklığı olmalıdır. • Özgül hacmi küçük olmalıdır. • Viskozitesi düşük olmalıdır.

Özellikle emniyet ve güvenilirlik yönün-den iyi olan, ayrıca iyi bir ısıl özelliği desahip olan soğutucu akışkan için1920’lerde yapılan araştırmalar Fluoro-karbon soğutucu akışkanların (florineedilmiş hidrokarbonların) bulunmasınaolanak sağlamıştır. Halokarbon (halojeneedilmiş hidrokarbonlar) ailesinden olanfluorokarbonlar, metan (CH4) veya etan(C2H6) içerisindeki hidrojen atomların-dan bir veya birkaçının yerine sentez yo-luyla klor, flor veya brom (halojen)atomları yerleştirmek suretiyle elde edil-mektedir. (Çizelge 1, 2)

Soğutma sistemlerinde

kullanılanakışkanlara genel bir

bakış

Dr. Burak Olgun [email protected]

Prof. Dr. Eralp Özil [email protected]

Zeta Bilgi Teknolojileri Yatırım Danışmanlığı Proje Araştırma Eğitim İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.

Kuyubaşı, Kadıköy, İSTANBULTel: (0216) 449 29 38•Faks: (0216) 414 16 45

www.zetabt.com

Page 139: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

135Termo KlimaŞubat 2011

2. SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN ÇEVRESEL ETKİLERİMevcut sistemlerde kullanılan soğutucuakışkanların büyük bir bölümü ozon tü-ketme potansiyellerinin (ODP: OzoneDepletion Potential) yüksek olması nede-niyle ozon tabakasının incelmesine ve at-mosferde uzun süre kalması (GWP:Global Warming Potential) sonucunda dasera etkisine neden olmaktadır.

2.1 Ozon Tabakası ve TahribatıMevcut sistemlerde kullanılmakta olanbazı soğutucu akışkanların ozon tabaka-sına zarar verebilme potansiyelleri bulun-maktadır.Ozon (O3) üç adet Oksijen atomundanoluşan şeffaf bir gazdır. Ozon tabakasıozon gazından oluşan ve atmosferin yu-karı seviyelerinde başka bir deyişle yer yü-zeyinden 10-50 km yüksekte bulunan birtabakadır. Bu tabakanın temel rolü Ultra-viyole (UV) ışınları olarak adlandırılan gü-neşin zararlı ışınlarına karşı bizlerikorumaktır. Ozon tabakası yeryüzüne ula-şan bu zararlı ışınlara karşı korumak içinbir filtre gibi davranır. (Çizelge 3)

2.2 Ultraviyole (UV) Işınları Güneşten yeryüzüne gelen ultraviyoleışınlar; aynı karakteristiklere sahip olma-dıkları ve canlılar üzerindeki etkilerinin

farklı olması sebebiyle UV-A, UV-B ve UV-C olmak üzere üç kategoriye ayrılır.•UV-A: En yaygın ve sağlığımız için en aztehlikeli olan ışınlardır. Ozon tabakası buışınların geçmesine izin verir. •UV-B: Oldukça tehlikelidir. Bu ışınlarınbüyük bir kısmı, bizlere ulaşmaması içinozon tabakası tarafından engellenir. •UV-C: Sağlık için en tehlikeli ışınlardır.Ozon tabakası bu ışınların bizlere ulaşma-sını önler. Bütün UV ışınları, deri ve göz temasındasağlık problemlerine yol açabilir. Ozon ta-bakası kalın olduğunda sadece UV-A ışın-ları ile UV-B ışınlarının yeryüzüneulaşabilir. Bu durumda, calıların sağlığınispeten korunmuş olur. Ozon tabakasıincelendiğinde UV-A, UV-B hatta bazenUV-C ışınları yeryüzüne ulaşabilir. Budurum canlılar için son derece olumsuzkoşullar oluşturabilir. (Şekil 1)

2.3 CFC’lerin Ozona EtkisiCFC türü soğutkanlar klor ve brom içerenbileşiklerdir. Bu nedenle Ozon tabakası-nın dolaylı olarak incelmesine ve ayrıcasera etkisine neden olurlar. Bu bileşikler

atmosfere yayıldığında güneşışınlarının etkisi ile ayrışmakta,klor (Cl) ve brom (Br) atomlarıserbest kalmaktadır. Oldukçazayıf bağlara sahip olan ozonmolekülleri (O3) serbest kalanklor ve brom atomları ile reaksi-yona girerek brommonoksit(BrO) ve klormonoksit'e (ClO )dönüşmektedir. Bu reaksiyonsonucu O2 açığa çıkmaktadır.Bu reaksiyon zincirleme devametmektedir. (Şekil 2)Şekil 1 Ozonun oluşum mekanizması

Page 140: Termo Klima Şubat 2011

3. CFC İÇEREN MADDELERLE İLGİLİULUSLARARASI ANTLAŞMALAR VEYAPTIRIMLAR3.1 Viyana sözleşmesiOzon tahribatının önlenmesine yönelikilk uluslararası girişim 1985 yılında UNEP(Birleşmiş Milletler Çevre Programı) öncü-lüğünde imzalanan Viyana Sözleşmesi'dir.Ancak maalesef bu belge, yükümlülük veyaptırım yerine sadece tavsiye kararlarıiçermektedir.

3.2 Montreal Protokolü1987 Eylül ayında başta ABD, Japonya,Sovyetler Birliği ve Avrupa Topluluğu ülke-lerinin bulunduğu 43 ülkenin katılımı ileMontreal Protokolü imzalanmıştır. Mon-treal Protokolü'ne taraf olan ülkeler ozontahribatına neden olan maddelerin kulla-nım miktarlarını 1986 yılı verilerine daya-narak kullanılan toplam miktarın 1995'te% 50, 1997'de % 85 azaltılmasını ve2000 yılında tamamen kaldırılmasını kabuletmişlerdir. Montreal Protokolü'ne imzaatan ülke sayısı 1992'de 80'e, 1994'te134'e, 1995'te 150'ye ulaşmıştır.Ancak ilerleyen zaman içindeki verilertekrar değerlendirildiğinde; bu protoko-lün güncellenmesi gerekliliği ile 1990 yı-lının Haziran ayında, bu protokoldekiimza sahibi ülkeler İngiltere’de toplanmış-tır. Bu toplantıda kloroflorokarbonların vehalonların kullanımı ve üretimlerinin2000 yılından önce durdurulmasına vekarbontetraklorür ve metilkloroformunkontrol kapsamına alınmasına karar veril-miştir. Aynı toplantıda gelişmekte olan ül-kelerin mali ve teknik yardıma olanihtiyaçları nedeniyle çok taraflı fon oluş-turulması kararı verilmesi de diğer bir dik-kat çekici sonuçtur. Oluşturulmasıplanlanan bu fonun kullanım yetkileri deUNEP (Birleşmiş Milletler Çevre Programı)UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Prog-ramı), Dünya Bankası ve UNIDO (Birleşmiş

Milletler Sanayi Kal-kınma Örgütü)’neverilmiştir.

3.3 İklim DeğişikliğiÇerçeve Sözleşmesi1992 yılında Çevreve Kalkınma Konfe-ransında kabul edildi.21 Mart 1994 tari-hinde yürürlüğe girdive 188 ülke ile Av-rupa Birliği tarafın-dan onaylandı.Maalesef aralarındaTürkiye’nin de bulun-duğu altı ülke tara-

fından onaylanmadı. Amaç, atmosferdetehlikeli bir boyuta varan insan kaynaklısera gazı emisyonlarının iklim sistemi üze-rindeki olumsuz etkisini önlemek ve bellibir seviyede durdurmaktı. Ozon tabakasınıincelten maddelere dair Montreal Proto-kolü ile denetlenmeyen kaynaklardangelen beşeri kökenli emisyonlar ve tümsera gazlarını içermekteydi.

3.4 Kyoto protokolüGelişmiş ülkelerin 2000 yılında sera gazıemisyonlarını 1990 yılı seviyesinde tut-mak için İklim Değişikliği Çerçeve Sözleş-mesi’nin yetersiz olduğunun kabuledilmesi ile yükümlülüklerin daha sıkıhale getirilmesini amaçlamaktadır.Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbon-dioksit ve sera etkisine neden olan diğerbeş gazın salınımını azaltmaya veya bunuyapamıyorlarsa salınım ticareti yoluylahaklarını arttırmaya söz vermişlerdir. Pro-tokol, ülkelerin atmosfere saldıkları kar-bon miktarını 1990 yılındaki düzeyleredüşürmelerini gerekli kılmaktadır.1997'de imzalanan protokol, 2005'te yü-rürlüğe girebilmiştir. Çünkü, protokolünyürürlüğe girebilmesi için, onaylayan ül-kelerin 1990'daki emisyonlarının (atmos-fere saldıkları karbon miktarının)yeryüzündeki toplam emisyonun %55'inibulması gerekmekteydi ve bu oranaancak 8 yılın sonundaRusya'nın katılımıylaulaşılabilmiştir.Kyoto Protokolü şuanda yeryüzündeki 160ülkeyi ve sera gazı salı-nımlarının %55'indenfazlasını kapsamaktadır.Kyoto Protokolü ile dev-reye girecek önlemler,pahalı yatırımlar gerek-tirmektedir. Sözleşmeyegöre;

• Atmosfere salınan sera gazı miktarı%5'e çekilecek,• Endüstriden, motorlu taşıtlardan, ısıt-madan kaynaklanan sera gazı miktarınıazaltmaya yönelik mevzuat yeniden dü-zenlenecek,• Daha az enerji ile ısınma, daha az enerjitüketen araçlarla uzun yol alma, daha azenerji tüketen teknoloji sistemlerini en-düstriye yerleştirme sağlanacak, ula-şımda, çöp depolamada çevrecilik temelilke olacak,• Atmosfere bırakılan metan ve karbondioksit oranının düşürülmesi için alterna-tif enerji kaynaklarına yönelinecek,• Fosil yakıtlar yerine örneğin bio dizelyakıt kullanılacak,• Çimento, demir-çelik ve kireç fabrikalarıgibi yüksek enerji tüketen işletmelerdeatık işlemleri yeniden düzenlenecek,• Termik santrallerde daha az karbon çı-kartan sistemler, teknolojiler devreye so-kulacak,• Güneş enerjisinin önü açılacak, nükleerenerjide karbon sıfır olduğu için dünyadabu enerji ön plana çıkarılacak,• Fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üre-tenden daha fazla vergi alınacaktır.

2004 yılında Birleşmiş Milletler İklim De-ğişikliği Sözleşmesi’ne taraf olan ancakuzun süre Kyoto Protokolü'nü imzalama-yan Türkiye 30 Mayıs 2008'de Protokolüimzalayacağını resmen açıklamıştır. Baş-langıçta tüm OECD ülkeleri gibi hem Ek1 hem de Ek 2'de yer alan Türkiye, kendibaşvurusu üzerine 2001'de Fas'ta yapılantoplantı da geçiş ülkesi sayılarak Ek 2'dençıkarılmıştır.

Türkiye'nin, Kyoto Protokolüne katılma-sının uygun bulunduğuna ilişkin kanuntasarısı 05.02.2009 tarihinde, TBMMGenel Kurulunda kabul edilerek yasalaş-mıştır.

m a k a l e

136 Termo Klima Şubat 2011

Şekil 2. CFC’lerin ozona etkisi.

Page 141: Termo Klima Şubat 2011
Page 142: Termo Klima Şubat 2011

Günümüzde artan enerji maliyetleri, re-kabet koşulları ile birlikte kaynaklarındaha etkin kullanımı son derece önemlibir konu haline gelmiştir. Masrafların kı-sılması, giderlerin azaltılması rekabetdünyasında bir adım öne çıkılmasını sağ-layacaktır. Peki neden enerji tasarrufu ya-pılmalıdır?

Enerji tasarrufunun önemli sebeplerinden3 tanesini şöyle sıralayabiliriz;

• Enerji genellikle fosil yakıtlardan sağla-nan, miktarı limitli ve geri dönüşümü ol-mayan değerli bir kaynaktır.• Enerji paradır ve enerji tasarrufu aslındapara tasarrufu anlamına gelmektedir.• Enerji kullanımı demek aslında sera et-kisi yaratan toksik gazların gökyüzüne sa-lınması anlamına gelmektedir. Enerjiyitasarruflu kullanmak ise sera etkisine veiklim değişikliğine yol açan bu gazlarınsalınımının azaltılması anlamına gelmek-tedir.

Enerjiye ödenen bedel sanayide olduğu gibibinalarda da en büyük masraf kalemlerininbaşında gelmektedir. Bunları azaltmanın tekyolu enerjinin etkin kullanılmasıdır. Enerjiyietkin kullanabilmek için öncelikle sistemintanınması, sistemin tanınması için ise sistemhakkında sayısal veriye ihtiyaç bulunmakta-dır. Sistem hakkında sayısal veriye ancak öl-çerek ulaşabiliriz. Çünkü ölçmek bilmek,bilmek ise yönetmektir.

Enerji ile ilgili binalarda yapılan bazı ölçüm-leri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;• Havalandırma ve iç ortam hava kalitesideğerlerinin ölçülerek değerlendirilmesi • Elektrik panolarında termal kamera ilesıcaklık dağılımının incelenmesi • Termal kamera ile izolasyon sıkıntısıolan, ısı kaçağı olan bölgelerin, ısı köprü-lerinin tespiti • Yakma sistemlerinin verimliliğini bacagazı analiz cihazı kullanarak periyodikkontrolü • IR termometrelerle uzaktan menfez sı-caklıklarının ölçülmesi• Çok fonksiyonlu ölçüm cihazları ile oto-masyon sistemindeki transmiterlerin doğ-ruluğunun incelenmesi

Şimdi bu başlıkları biraz daha ayrıntılı ola-rak inceleyelim;

İç hava kalitesi ile enerjinin bağlantısıKişinin sağlığı, performansı ve refahıbüyük ölçüde maruz kaldığı ortam koşul-larına bağlıdır. Havadaki sıcaklık, nem,hava akış hızı ve CO2 miktarı gibi para-metrelerin her biri ideal ortam koşullarıiçin uygun biçimde ayarlanmalıdır. Bu da,klima ve havalandırma sistemlerinin dü-zenlenmesini ve parametrelerin dikkatliölçümünü gerektirir. (Resim 1)

Optimum işletim için, iklimlendirme sis-temleri mükemmel şekilde ayarlanmalıdır.Binalarda iyi bir iklim ve minimum enerjitüketimi birlikte düşünmelidir. Yüksekhava değişim hızı içerideki havayı dahayaşanabilir hale getirmesinin yanındaenerji açısından baktığımızda çok daetkin olmayabilir. Havalandırma sistemle-rinin ayarları yapılırken insanların konforortamını optimum seviyede, minimumenerji kullanımı ile nasıl yapılabileceği dü-şünülmelidir. Aşağıdaki parametrelerkonforlu ortam koşulları için çok önemli-dir: Hava akış hızı, odalar arası fark ba-sıncı, fitlerlerin değişim zamanınıbelirlemek için filtrelerdeki basınç farkı,hava nemi, hava sıcaklığı ve CO2 miktarı.Özellikle iç hava kalitesini oluşturan pa-rametrelerin gün boyu izlenerek, gün içe-risindeki en yüksek seviyelere çıktığızaman dilimlerinin incelenmesi ve siste-min ayarlanmasında bunlara da dikkatedilmesi önemlidir. Her ölçüm paramet-resi ayrı ölçüm cihazları kullanılarak kay-

dedilebildiği gibi, çok fonksiyonlu birölçüm cihazı ile iç hava kalitesi değerleri-nin eş zamanlı olarak kaydedilmesi analizetme açısından daha rahat olacaktır. Herölçüm parametresi için iyi veya kötüölçüm yeri olduğundan, ölçümün sadecenasıl yapıldığı değil nerde yapıldığı daönemlidir.

Yanma sistemlerinin analiziYanma sistemlerinin baca gazı analiz ci-hazı ile periyodik kontrolü de yakıt tasar-rufu açısından son derece önemlidir. Bacagazı analizini periyodik olarak yaparakveya hizmet olarak bu işlemi yaptırarakyanma verimliliğinizi her zaman kontrolaltında tutmanız mümkündür. Baca gazıanalizini yorumlamak için aşağıdaki bilgi-ler yararlı olacaktır:

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı gibiyanma sisteminden atılan oksijen miktarıarttıkça baca gazı kayıpları da artar.Bunun önüne geçebilmek için yanma sis-temine giren havanın azaltılması gerek-mektedir. Azaltılan oksijen miktarı karbon

Ölçüm yapmanın bina enerji verimliliğindeki önemi

t e k n i k t a n ı t ı m

138 Termo Klima Şubat 2011

Resim 1

Page 143: Termo Klima Şubat 2011

t e k n i k t a n ı t ı m

139Termo KlimaŞubat 2011

atomları ile iki oksijen yerine bir oksijenatomunun birleşmesine neden olupyanma ürünü olarak karbondioksit yerinekarbonmonoksit oluşumunu sağlar. Çev-reyi kirletmemek için Hava Kalitesi Ko-ruma Yönetmeliği’nde tanımlı limitemisyon değerlerinin üzerine çıkmayacakşekilde oksijen azaltılmalıdır. (Resim 2)

Termal görüntülemeTermal görüntüleme de etkin enerji kul-lanımı açısından son derece yararlı bir uy-gulamadır. Termal kameralar ilegözünüzle görmenizin mümkün olmadığıizolasyon sıkıntıları görülebilir hale gele-bilmektedir. Binalarda termal kameralarkullanılarak ısı köprüleri tespit edilebilir.(Resim 3a, 3b)

Aynı zamanda izolasyon sıkıntısı olanboru ve sıcak yüzeyler tespit edilerek ısıkaybının önüne geçilebilir.

İzolasyonun ya-nında termal ka-meralarla elektrikpanolarındaki gev-şek bağlantılarınbulunması, fazlar-daki yük dağılımınıntespiti gibi uygula-malar da enerjininetkin kullanımıiçin gerekli uygu-lamalardır.

U değeri ölçümüBinalardaki u değeri (ısı geçirgenlik kat-sayısı) ölçümü de bina yalıtımının etkinliğiortaya çıkaran bir hesaplamadır. Artık Udeğeri ölçümünü sahada pratik olarakyapabilen cihazlar da bulunmaktadır. Udeğeri yine bina yalıtımının etkinliğinintespitinde kullanılan önemli parametrele-rin basında gelmektedir. Unutulmamalıdırki bina yalıtımı, gökyüzünü ısıtmamızı en-gelleyen en önemli faktörlerden biridir.(Resim 4)

Etkin enerji kullanımı için öncelikle siste-min (binanın) tanınması gerekmektedir.Binanın tanınması için en başta yapılmasıgereken işlem ölçümlerin yapılması veyayaptırılmasıdır. Unutulmamalıdır ki ölç-mek bilmek, bilmek yönetmektir.

Binalardaki kaliteli ortam koşulları için, sı-caklık, nem, fark basınç gibi ölçüm para-metreleri hayati önem taşır. Ölçümteknolojisi uzmanı Testo AG çok hassassensörleriyle birlikte, size çeşitli ölçüm gö-revlerinizi yerine getirmek için son derecehassas ölçüm cihazları sunmaktadır.

Bina iklim kalitesini izlemek, analiz etmekve belgelemek için olan ölçüm cihazlarıtermal kamera, veri kayıt cihazları (data-logger), çok fonksiyonlu ölçüm cihazları veölçüm verisi izleme sisteminden oluşur.

Testo, fiziksel ve kimyasal ölçüm para-metreleri için portatif ve sabit ölçüm ci-hazlarının lider üreticisidir. Firma 50 yıllıktecrübesiyle kullanışlı, uzman ve evrenselölçüm çözümleri sunmaktadır.

Resim 2

Resim 3a

Resim 3b

Resim 4

Page 144: Termo Klima Şubat 2011

Soğutucu akışkanlar, soğutma, iklimlen-dirme ve ısı pompaları sistemlerinin per-formans katsayılarını etkileyen en önemliparametrelerden biridir. Çoğunlukla buakışkanlar, buharlaşma ve yoğuşma fazdeğişimi işlemleri yardımıyla, bir ortam-dan çektikleri ısıyı, diğer bir ortama atar-lar. Bu faz değişimleri, mekanik buharsıkıştırmalı ve absorbsiyonlu soğutma sis-temlerinde görülürken, hava gibi bir akış-kan kullanan gaz soğutma çevrimlerindegörülmez. Bir soğutma cihazının tasarımı,seçilen soğutucu akışkanın özelliklerineçok bağlıdır.Soğutucu akışkanlardan, ısı geçişi kabili-yetleri ile doğrudan ilişkili olmayan, bir-çok koşulu yerine getirmesi istenir.Kullanma şartlarındaki kimyasal kararlılıken önemli karakteristiktir. Emniyet kodlarıbirçok uygulama için zehirsiz, yanmaz so-ğutucu akışkanların kullanımını şart ko-şabilmektedir. Fiyat, kolayca bulunabilme,kompresör yağları ve soğutma tesisatın-daki malzemeler ile uyumlu olması, diğergöz önüne alınması gereken hususlardır.Ayrıca soğutucu akışkan seçiminde buakışkanlardan istenen termodinamiközelliklerin gerçekleşmesi de sağlanmalı-dır. Soğutucu akışkanlarda yüksek ısı ile-tim katsayısı, düşük viskozite katsayısı daistenen özellikler arasındadır.Diğer taraftan, bir soğutma sistemindenkaçan soğutucu akışkanın çevresel etki-leri de göz önüne alınmalıdır. CFC olarakbilinen halojenli bileşenlerin, çok kararlıolmaları nedeniyle, yıllarca atmosferdekalabilmekte ve zamanla stratosfer taba-kası içine yayılmaktadır. CFC molekülleri(örnek olarak R-11 ve R-12 soğutucuakışkanlarında olduğu gibi ) karbon ilehalojen klorin, florin ve/veya bromin içe-rir. Atmosferin üst kısımlarına ulaştığında,soğutucu akışkan molekülleri parçalana-rak, ozon tabakasını tahrip eden kloriniaçığa çıkarır. Atmosferin alt tabakalarındaise bu moleküller, yeryüzünün ısınmasınayardım eden kızılötesi ışınları yutar. CFCmoleküllerindeki bir veya daha fazla ha-lojen yerine bir hidrojen atomunun konul-ması, bunların atmosferdeki ömrünü veçevreye olan olumsuz etkilerini büyük öl-çüde azaltmaktadır.

Bu çalışmada farklı alternatif soğutucuakışkanların, belirlenen parametreler al-tında, soğutma sistemindeki performans-ları incelenmiştir ve sonuçlar grafikselolarak sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Soğutucu akışkanlar,CFC, Soğutma sistemleri

1. GİRİŞBir soğutma sisteminde ısının bir ortam-dan alınıp başka bir ortama nakledilme-sinde ara madde olarak yararlanılansoğutucu akışkanlar ısı alış verişini genel-likle sıvı halden buhar haline ve buhar ha-linden sıvı haline dönüşerek sağlarlar. Budurum bilhassa buhar sıkıştırmalı çevrim-lerde geçerlidir.İlk defa kapalı çevrimle çalışan buhar sı-kıştırmalı soğutma çevrimini gerçekleşti-ren Jacob Perkins (1984) soğutmasistemini Etil Eter soğutucu akışkanla ça-lışmak üzere hazırlamıştır. Daha sonraPerkins’in yardımcısı olan Hague, sis-temde yaptığı bazı değişikliklere ilavetensoğutkan türünü de değiştirip Kauçukin( caoutchoucine ) denilen ve tabii kauçu-ğun damıtımı sırasında oluşan uçucu birakışkanı soğutkan olarak başarıyla kul-lanmış ve az miktarda buz üretimini ger-çekleştirmiştir. 1869’da Charles Telliertarafından New Orleans’daki bir bira fab-rikası için projelendirilen soğutma siste-minde amonyak kullanılmıştır. Fakat busistemde sorunlarla karşılaşılmıştır. De-Coppet, amonyağa uygun yeni bir kom-presör yapmak suretiyle sorunu çözüpsoğutma sistemini uygun hale getirmiştir.Böylece amonyak kompresyonlu so-ğutma sistemleri devri başlamış ve günü-müze kadar kullanılagelmiştir.Emniyet ve güvenilirlik yönünden iyi ve ay-rıca ısıl özellikleri de amaçlara çok uygunolan soğutkan maddeler için 1920’li yıllarınsonlarında başlatılan araştırmalar, halojeneedilmiş hidrokarbonların (halokarbonlar)bulunmasını sağlamıştır. Bunların büyükçoğunluğunda Flor bulunmakta (Florineedilmiş hidrokarbonlar) ve bunlara bazenFluokarbon soğutkanlar da denilmektedir.

2. ÇEVRESEL ETKENLER1974 yılında M.J. Molina ve F.S. Rowland,CFC’nin yüksek frekanslı morötesi ışık al-tında ozonu katalitik olarak ayrıştırma yete-neğine sahip olduğunu kanıtlayan birlaboratuar çalışması yayınlanmıştır. Dahaileri seviyedeki çalışmalar, CFC’nin 60 yıl içe-risinde ozon tabakasını %7 oranında aşın-dıracağını öngörmüştür. Bu çalışmalarınsonucuna dayanılarak 1978 yılında Ameri-ka’da aerosol spreylerde CFC kullanımı ya-saklanmıştır. Ozon tabakasının aşınmasısorununun temelinde, CFC’nin doğası ge-reği sahip olduğu ve onu bir soğutucu akış-kan olarak avantajlı kılan “kararlılık” özelliğiyatar. Parçalanmaları son derece zor oldu-ğundan, CFC’ler stratosfere geçene kadaruzun yıllar boyunca atmosferde kalır. Bu-rada yoğun morötesi güneş radyasyonunvarlığı ile moleküller sonunda parçalanır veklor iyonu açığa çıkar. Ozon moleküllerininoksijen moleküllerine dönüştürebilen buserbest haldeki klor iyonlarıdır.Sera etkisi ilk olarak 1896 yılında İsveç’likimyacı Svante Arrhenius tarafından or-taya atıldı. Sera etkisi atmosferin alt kısım-ları ve stratosferin belirli “sera gazları”nedeniyle doğal olarak ısınmasıdır. Bu gaz-ların yeryüzüne gelen kısa dalgalı güneşradyasyonunun taşıdığı ısıl enerjisini geçi-rerek bu enerjinin atmosferin alt kısımlarıile yeryüzü tarafından emilmesine olanakverir. Bununla birlikte yeryüzünden yayılanuzun dalga boyuna sahip radyasyonu ge-çirmez ve bu enerjinin atmosferin alt kıs-mında tutulmasına neden olur. İnsanlığınkarşı karşıya kaldığı sorun sera etkisinin git-tikçe çoğalması, yani küresel ısınmadır.1983 yılında Avrupa-İskandinav ülkeleriile Amerika arasında aerosol spreylerdeCFC kullanımı konusunda müzakerelerbaşlamıştır. Montreal Protokolü 1987sonbaharında imzalanmıştır. Protokolüimzalayan ülkeler CFC ve halon ticaretiyasağı konulmuştur. 1995 Viyana toplan-tısında metil bromür üretim ve kullanımı-nın 2010 yılına kadar aşamalı olarakbırakılmasına karar verilmiştir. 1997 yılın-daki dokuzuncu toplantıda gelişmekteolan ülkeler için CFC ve ilgili halokarbon-ların kullanımının 2030 yılına kadar aşa-malı olarak bırakılmasına kara verilmiştir.

Alternatif soğutucu akışkanların bilgisayarprogramı yardımıyla performans analizi

m a k a l e

140 Termo Klima Şubat 2011

Prof.Dr. A.Kemal YAKUT SDU Teknik Eğt. Fak. Mak. Eğt.

Anabilim Dalı Başkanı [email protected]

Öğr.Gör. Bayram KILIÇMAE Bucak Emin Gülmez

MYO. Öğr. Gö[email protected]

Doç.Dr. Reşat SELBAŞSDU Teknoloji Fakültesi

Bölüm Başkanı[email protected]

Doç.Dr. Arzu ŞENCANSDU Teknik Eğt. Fak. Makine

Eğt. Blm. Öğr. Ü[email protected]

Doç.Dr. Önder KIZILKANSDU Tek. Eğt. Fak. Mak. Eğt.

Blm. Öğretim Ü[email protected]

Page 145: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

141Termo KlimaŞubat 2011

3. SOĞUTUCU AKIŞKANLARBir soğutma sisteminde ısının bir ortam-dan alınıp başka bir ortama nakledilme-sinde aracı madde olarak yararlanılansoğutucu akışkanlar ısı alış verişini genel-likle sıvı halden buhar haline ve buhar ha-linden sıvı haline dönüşerek sağlarlar. Budurum bilhassa buhar sıkıştırmalı çevrim-lerde geçerlidir.Soğutucu akışkanların yukarıda tarif edi-len görevleri ekonomik ve güvenilir bir şe-kilde yerine getirebilmesi yani birsoğutma sisteminin verimli ve emniyetliçalışabilmesi için bazı kimyasal ve fizikselözelliklere sahip olmaları gerekir. Bu özel-likler, uygulama ve çalışma şartlarının du-rumuna göre değişebileceği gibi herzaman bu özelliklerin hepsini yerine ge-tirmek mümkün olmayabilir. Genel kaideolarak bir soğutucu akışkanda aranmasıgereken özellikler şunlardır:• Daha az bir enerji sarfı ile daha çok so-ğutma elde edilebilmelidir.• Soğutucu akışkanın buharlaşma ısısıyüksek olmalıdır.• Evaporatör de basınç mümkün olduğukadar yüksek olmalıdır.• Yoğuşma basıncı düşük olmalıdır.• Viskozitesi düşük ve yüzey gerilimi azolmalıdır.• Emniyetli ve güvenilir olmalı, nakli, de-polanması, sisteme şarjı kolay olmalıdır.• Yağlama yağları ile ve soğutma devresielemanları ile zararlı sonuç verebilecek re-aksiyonlara girmemelidir ve yağlama ya-ğında çözülebilmelidir.• Soğutma devresinde bulunmaması ge-reken rutubet ile bulunması halinde bileçok zararlı reaksiyonlar meydana getir-memelidir.• Sistemden kaçması halinde, bilhassa yi-yecek maddeleri üzerinde zararlı etki yap-mamalıdır. Sistemden kaçması halindekolay fark edilmeli ve saptanabilmelidir.• Sistemden kaçarak havaya karışmasıhalinde civardaki insanlara, çevreye vediğer canlılara zarar vermemelidir. Sis-temden gerektiğinde geri toplanıp kulla-nılabilmelidir.• Havaya karıştığında yanıcı ve patlayıcıbir ortam oluşturmamalıdır.• Çalışma şartlarındaki basınç ve sıcaklık-ların en uç sınırlarında dahi ayrışıp çözül-memeli, stabil olmalı ve bütünözelliklerini muhafaza etmelidir.• Elektriksel özellikleri, bilhassa hermetikve yarı-hermetik tip kompresörler içinuygun olmalıdır.• Temini kolay ve fiyatı düşük olmalıdır.• Kritik noktası ve kaynama sıcaklığı, kul-lanılacağı soğutma sistemine uygun ol-malı, ısıl kondüktivitesi yüksek, molarbuhar ısınma ısısı ise alçak olmalıdır.

4. SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN PERFORMANS ANALİZİBir soğutucu akışkanın termofiziksel özel-liklerinin analiz edilmesi ile teorik perfor-mansını önceden tahmin etmekmümkündür. Her soğutucu akışkanın sa-yısal özellik değerlerinin diğerlerindenfarklı olmasına rağmen hepsi basınç-en-talpi diyagramında benzer karakterlerdedoyma eğrisine sahiptirler. Soğutucu akış-

kanların performansları ile ilgili değerlertablo ve grafiklerde verilmiştir. Tablo 1’ deR-22 soğutucu akışkanı kullanılan 1kW’lık soğutma yüküne sahip, %80 izen-tropik kompresör verimi olan, aşırı so-ğutma ve aşırı kızdırmasız bir buharsıkıştırmalı soğutma sisteminin perfor-mans katsayısının (COP), evaporatör sı-caklığına bağlı olarak değişimleriverilmiştir.

Tablo 1. R-22 için Evaporatör sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 3. R-22 için aşırı soğutma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 2’ de yine R-22 soğutucu akışkanı kullanılan 1 kW’lık soğutma yüküne sahip,%80 izentropik kompresör verimi olan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız bir buharsıkıştırmalı soğutma sisteminin performans katsayısının (COP), kondenser sıcaklı-ğına bağlı olarak değişimleri verilmiştir.

Tablo 3’ de R-22 soğutucu akışkanı için aşırı soğutma sıcaklığına bağlı olarak buharsıkıştırmalı soğutma sisteminin performans katsayısının (COP) değişimleri verilmiştir.

Tablo 2. R-22 için kondenser sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Page 146: Termo Klima Şubat 2011

Tablo 4’ de R-22 soğutucu akışkanı içinaşırı kızdırma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 5’ de R-22 soğutucu akışkanı içinkompresör izentropik verimine bağlı ola-rak buhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 6’ da R-410A soğutucu akışkanıkullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), evapora-tör sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 7’ de yine R-410 A soğutucu akış-kanı kullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), konden-ser sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 8’ de R-410 A soğutucu akışkanıiçin aşırı soğutma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 9’ da R-410 A soğutucu akışkanıiçin aşırı kızdırma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 10’ da R-410 A soğutucu akışkanıiçin kompresör izentropik verimine bağlıolarak buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi-nin performans katsayısının (COP) deği-şimleri verilmiştir.

Tablo 11’ de R-407C soğutucu akışkanıkullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), evapora-tör sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 12’ de yine R-407C soğutucu akışkanıkullanılan 1 kW’lık soğutma yüküne sahip,%80 izentropik kompresör verimi olan, aşırısoğutma ve aşırı kızdırmasız bir buhar sıkış-tırmalı soğutma sisteminin performans kat-sayısının (COP), kondenser sıcaklığına bağlıolarak değişimleri verilmiştir.

m a k a l e

142 Termo Klima Şubat 2011

Tablo 4. R-22 için aşırı kızdırma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 5. R-22 için izentropik verimle performans katsayısının değişimi

Tablo 6. R-410 için Evaporatör sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 7. R-410 A için kondenser sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Page 147: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

143Termo KlimaŞubat 2011

Tablo 13’ de R-407C soğutucu akışkanıiçin aşırı soğutma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 14’ de R-407C soğutucu akışkanıiçin aşırı kızdırma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 15’ de R-407C soğutucu akışkanıiçin kompresör izentropik verimine bağlıolarak buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi-nin performans katsayısının (COP) deği-şimleri verilmiştir.

Tablo 16’ dA R-404A soğutucu akışkanıkullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), evapora-tör sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 17’ de yine R-404A soğutucu akış-kanı kullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), konden-ser sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 18’ de R-404A soğutucu akışkanıiçin aşırı soğutma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir

Tablo 19’ da R-404A soğutucu akışkanıiçin aşırı kızdırma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 20’ de R-404A soğutucu akışkanıiçin kompresör izentropik verimine bağlıolarak buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi-nin performans katsayısının (COP) deği-şimleri verilmiştir.

Tablo 21’ de R-134A soğutucu akışkanıkullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), evapora-tör sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 8. R-410 A için aşırı soğutma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 9. R-410 A için aşırı kızdırma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 10. R-410 A için izentropik verimle performans katsayısının değişimi

Tablo 11. R-407C için Evaporatör sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Page 148: Termo Klima Şubat 2011

Tablo 22’ de yine R-134A soğutucu akış-kanı kullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), konden-ser sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 23’ de R-134A soğutucu akışkanıiçin aşırı soğutma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 24’ de R-134A soğutucu akışkanıiçin aşırı kızdırma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 25’ de R-134A soğutucu akışkanıiçin kompresör izentropik verimine bağlıolarak buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi-nin performans katsayısının (COP) deği-şimleri verilmiştir.

Tablo 26’ da R-125 soğutucu akışkanıkullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), evapora-tör sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 27’ de yine R-125 soğutucu akış-kanı kullanılan 1 kW’lık soğutma yükünesahip, %80 izentropik kompresör verimiolan, aşırı soğutma ve aşırı kızdırmasız birbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP), konden-ser sıcaklığına bağlı olarak değişimleri ve-rilmiştir.

Tablo 28’ de R-125 soğutucu akışkanı içinaşırı soğutma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 29’ da R-125 soğutucu akışkanı içinaşırı kızdırma sıcaklığına bağlı olarakbuhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

Tablo 30’ da R-125 soğutucu akışkanı içinkompresör izentropik verimine bağlı ola-rak buhar sıkıştırmalı soğutma sistemininperformans katsayısının (COP) değişim-leri verilmiştir.

m a k a l e

144 Termo Klima Şubat 2011

Tablo 12. R-407C için kondenser sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 13. R-407C için aşırı soğutma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 14. R-407C için aşırı kızdırma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 15. R-407C için izentropik verimle performans katsayısının değişimi

Page 149: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

145Termo KlimaŞubat 2011

Tablo 16. R-404A için Evaporatör sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 17. R-404A için kondenser sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 18. R-404A için aşırı soğutma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 19. R-404A için aşırı kızdırma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 20. R-404A için izentropik verimle performans katsayısının değişimi

Tablo 21. R-134A için Evaporatör sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 22. R-134A için kondenser sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Tablo 23. R-134A için aşırı soğutma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi

Page 150: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

146 Termo Klima Şubat 2011

Tablo 24. R-134A için aşırı kızdırma sıcaklığıyla performans katsayısının değişimi Tablo 25. R-134A için izentropik verimle performans katsayısının

değişimi

Tablo 26. R-125 için Evaporatör sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 27. R-125 için kondenser sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 28. R-125 için aşırı soğutma sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 29. R-125 için aşırı kızdırma sıcaklığıyla performans katsayısınındeğişimi

Tablo 30. R-125 için izentropik verimle performans katsayısının değişimiŞekil 1. Soğutucu Akışkanların Evaporatör SıcaklıkDeğişimine Bağlı olarak COP değerleri

Şekil 1-5 ara-sında tüm soğu-tucu akışkanlarınperformans kat-sayısı değerleri,farklı çalışma pa-rametre ler inebağlı olarak kar-şılaştırılmıştır.

Page 151: Termo Klima Şubat 2011

m a k a l e

147Termo KlimaŞubat 2011

SONUÇLARSoğutucu akışkanlar, soğutma, iklimlen-dirme ve ısı pompaları sistemlerinin enönemli çalışma parametrelerinden biridir vebir soğutma cihazının tasarımı, seçilen so-ğutucu akışkanın özelliklerine çok bağlıdır. Bunun yanında soğutucu akışkanın çevre-sel etkileri düşünüldüğünde, CFC olarakbilinen halojenli bileşenler, çok kararlı ol-maları nedeniyle, yıllarca atmosferde kala-bilmekte ve zamanla stratosfer tabakasıiçine yayılmaktadırlar. CFC molekülleri(örnek olarak R-11 ve R-12 soğutucu akış-kanlarında olduğu gibi ) sadece karbon ilehalojen klorin, florin ve/veya bromin içerir.Atmosferin üst kısımlarına ulaştığında, so-ğutucu akışkan molekülleri parçalanarak,ozon tabakasını tahrip eden klorini açığaçıkarır. Atmosferin alt tabakalarında ise bumoleküller, yeryüzünün ısınmasına yardımeden kızılötesi ışınları yutar.

CFC moleküllerindeki bir veya daha fazlahalojen yerine bir hidrojen atomunun ko-nulması, bunların atmosferdeki ömrünüve çevreye olan olumsuz etkilerini büyükölçüde azaltmaktadır. Bu yüzden bu tür akışkanların özelliklerinive analizlerini kolaylaştıran bilgisayarprogramları çok kullanışlı olmaktadır. Sol-kane bilgisayar programı ile 20 adet so-ğutucu akışkanın istenen basınç vesıcaklık değerleri için termodinamik özel-likleri belirlenebilmekte ve bu değerlertablo haline getirilebilmektedir. Ayrıca is-tenen özellikleri taşıyan kompresörlü so-ğutma sistemi dizaynı yapılabilmekte vesistem elemanları seçim kriterleri belirle-nebilmektedir. Bu şekilde belirlenerek kullanılan soğu-tucu akışkanlar çevreye çok az zarar ver-mektedir ve kullanım alanları hızlaartmaktadır.

KAYNAKLAR1. DİDİON, D.A., 1999. “ The Influence of theThermophysical Fluid of the New Ozone-SafeRefrigerants on Performance” , InternationalJournal of Applied Thermodynamics, March1999.2. McLİNDEN, M.O., 1998. “ Thermodyna-mic Evaluation of Refrigerants in the vapourCompression Cycle using Reduced Properties ”, International Journal of Refrigeration, Vol.11,1998.3. ROSS, H., 1987. “ Horizontal Flow Boillingof Pure and Mixed Refrigerants ” , Internatio-nal Journal of Heat and Mass Transfer, Vol.30,19874. ÖZKOL, N., 1999. “ Uygulamalı SoğutmaTekniği” Makine Mühendisleri Odası YayınNo:115, 45-87.5. YAMANKARADENİZ, R., HORUZ, İ., COŞ-KUN, S., 2002. “Soğutma Tekniği ve Uygula-maları”, Uludağ Üniversitesi, Yayın No:79.

Şekil 2. Soğutucu Akışkanların kondenser Sıcaklık Değişimine Bağlı olarakCOP değerleri

Şekil 3. Soğutucu Akışkanların Aşırı Soğutma Sıcaklık Değişimine Bağlıolarak COP değerleri

Şekil 4. Soğutucu Akışkanların Aşırı kızdırma Sıcaklık Değişimine Bağlı olarak COP değerleri

Şekil 5. Soğutucu Akışkanların İzentropik Verim Değişimine Bağlı olarakCOP değerleri

Page 152: Termo Klima Şubat 2011
Page 153: Termo Klima Şubat 2011

kültür - sanat

Page 154: Termo Klima Şubat 2011

k ü l t ü r - s a n a t

150 Termo Klima Şubat 2011

Son dönemin önde gelen gençsanatçılarından mounir fat-mi’nin “megalopoller’’ sergisi,26 Ocak 2011 – 19 Mart 2011tarihleri arasında Akbank Sa-nat’ta sanatseverlerle buluşuyor.1990’lı yıllarda ulus-devletleringeriye çekilmesiyle birlikte dev-letler-üstü siyasi ve ekonomik ya-pılanmanın oluşmasını eleştirenmounir fatmi, “megalopoller’’ile şehirlerin mimarisine eğile-rek kaybolan bir dünyadan yeni

teknolojilerin hakim olmayabaşladığı başka bir dünyaya,Arap aleminden ironik olarakbakmaktadır. Küratör Ali Akaysergi ile ilgili değerlendirme-sinde; “ Berlin Duvarı ve SSCBsonrasında, Avrupa Birliği’ninde ortak para birimine doğrugeliştiği yıllarda dünyayı yataybir şekilde kesen şehirler yenidünya merkezleri olmaya başla-dılar. Şehirlerdeki değişim ençok mutenalaşma ve normalleş-

tirme süreçlerinde kendisinigösterdi. Eski marjinalleşen ma-halleler, yeniden yatırım altınaalınarak bir şehircilik planlama-sına doğru geçildi. Mimarlar busüreci en çok belirleyen unsur-lar olarak şehirlerin binalarınıyeniden oluşturdular. Bu süreciirdeleyen mounir fatmi, mega-lopoller kavramına farklı biryorum katıyor” dedi.

Etkinlik ücretsizdir.

Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde sanat veedebiyatta derin izler bırakmış önemli isim-ler için açılan “Bir Usta Bir Dünya” sergi di-zisi, 2011 yılında Prof. Dr. Metin And iledevam ediyor. Geleneksel Türk tiyatrosu,tasvir sanatları, illüzyon ve halkbilimi üze-rine yaptığı benzersiz çalışmalarla tanınanMetin And bu sergide; kitapları, dostlarınınonun hakkında yazdıkları yazıları, özel eşyave belgeleri, albümünden fotoğrafları ve il-lüzyon aletleriyle yeniden gündeme geli-yor. “Bir Usta Bir Dünya: Metin And”sergisi, 26 Ocak- 25 Şubat 2011 tarihleriarasında Vedat Nedim Tör Müzesi’nde zi-yaret edilebilecek.

Yer: Yapı Kredi Vedat Nedim Tör MüzesiYapı Kredi Kültür Merkeziİstiklal Cad. No:161-161 A Kat:1 BeyoğluT:0 212 252 47 00

Bu ayda Beyoğlu-Tünel hattını ziyaret

Megalopoller26 Ocak-19 Mart 2011Akbank Sanat

1

“Bir Usta Bir Dünya:Metin And”

26 Ocak-25 Şubat 2011Yapı Kredi VedatNedim Tör Müzesi

2

ÜÇ MEKAN, DÖRT SERGİ:AKBANK SANAT: Megalopoller

” ALANistanbul: Kent Üzerine Bir Sergi ve Gizli Bahçe

1970’de Fas’ın Tanca şehrindedoğan mounir fatmi, Paris’te ya-şıyor ve çalışıyor. İsviçre, Almanya,Fransa, Japonya gibi pek çok ül-kede eserleri sergilenen sanatçı,2006 yılında 7. Dakar Bienali’ndeBüyük Ödül’e layık görüldu.Amsterdam’da ‘RijksakademieVan Beeldende’ düzenlenenUriÆt ödülünü kazandı. Çalışmalarında izleyiciyi politikave dinle ilgili ön yargılarındanarındırmak için görsel alanlar vedilsel oyunlar yaratan mounir fat-mi’nin eserleri; ayrıca İspan-ya’daki 2. ‘Sevilla Bienali’, Kore‘Gwangju Bienali’ ve 2007 yılındaAngola’da 1. ‘Luanda Trienni-al’inde sergilendi. Sharjah’da 8.Bienal’de ve 52. Venedik bienal-lerine katılan sanatçı, son olarak2009 10. ‘Lyon’ Bienali’ne katıldı.New York Studio Museum Har-lem’de Flow sergisinde eserlerisergilenen sanatçının, Paris’teCentre Georges Pompidou’de‘Traces du Sacré’ sergisinde deeserleri yer almaktadır.

mounir fatmi Hakkında:

Page 155: Termo Klima Şubat 2011

k ü l t ü r - s a n a t

151Termo KlimaŞubat 2011

Bahar Oganer ve Ozan Oganer ortak atölyedeneyimlerini ortak bir sergi projesinde biraraya getiriyor. İki sanatçının Paris ve İzmiratölyelerinde birlikte geçirdikleri yoğun ça-lışma ve üretim sürecini “Gizli Bahçe” isimlisergi ile ALANistanbul’da sanatseverlere su-nuyor. Bahar Oganer ve Ozan Oganer resimve heykel sanatının imkanlarını ortak birbağlam ve belirlenmiş bir uzam içerinde aş-maya ve genişletmeyi amaçladıkları bu pro-jede, tuvalin sınırlarından taşan resimler 3boyutlu nesneler ile etkileşim içerinde çoklualımlamalara açılıyor. ALANistanbul –II tanımlı geometriyesahip bir galeri mekanı. İki sanatçı, bu mi-marinin baskıcı diline tezat bir imgelemzenginliği yaratarak izleyiciler üzerindeşaşırtıcı bir etki hedefliyorlar. Mekanın

Kartezyen koordinatlarına karşılık doğa-nın sanatsal dışavurumu iki sanatçınınkendilerine özgü ifade biçimleri ile so-mutlaşıyor. Bahar Oganer kendi resim ça-lışmalarının sürekliliği içerisinde çarpıcırenk kullanımı ve bu çoklu renk dina-mizmi içerisindeki yüzeylerin yarattığı gizliperspektif ile galeri duvarlarını dönüştü-rüyor. Ozan Oganer ise tam tersi bir ha-

reket ile 3 boyutlu nesnelerin tek yönlüalgılamasının ötesine geçerek, heykelleri-nin saydamlaşan yüzeylerini, ışığın im-kanlarını kullanarak katı objeler olmanınötesine taşıyor. Sanatçı doğa ile insan be-deni arasındaki kopartılamaz bağları, ar-kaik çağların tanrısal sembollerinegöndermeler yaparak serginin gizemli birtarihsellik kazanmasını sağlıyor.“Gizli Bahçe” resim ile heykelin bir me-kanda, bir serginin üretiminde nasıl birliktekurgulanabileceğini ve mekansallığın 3boyutlu ve 2 boyutlu ifade biçimleri ilenasıl bütüncül bir sergiye dönüştürülebile-ceği üzerine yenilikçi bir çalışma. İki sanat-çının uzun süreli ortak atölyedeneyimlerinin Paris ve İzmir’den İstan-bul’a taşınarak somutlaştığı sergi, bu uzunsüreli deneyimin izlerinin derinlemesinehissedilebildiği yoğunlukta bir sanatsalperformans niteliğinde.

Galip Dede Caddesi No: 24/Zemin ve 11Tünel – İstanbul Turkey Tel: +90 212 292 04 14+90 212 252 94 53E-mail: [email protected] Web: www.alanistanbul.com

“La Production de L’Espace: Kent Üze-rine Bir Sergi” Murat Germen, Ceren Oykut ve Müge Bil-gin’in çalışmalarından oluşacak olan “LaProduction de L’Espace: Kent Üzerine BirSergi” , 17 Şubat - 11 Mart 2011 tarihleriarasında ALANistanbul-I de görülebilir.Günümüz çağdaş sanatının kent üzerineiki ayrı tarzda yaklaşımı göze çarpar. Bi-rincisi kentlileşmiş sınıfların ideolojisineuygun bir resim diline açılır. Bu kentselimgelemin estetize edilerek fetişleştiril-

diği, modern sanatın “çığlık”ından epeyuzaklaşarak dekorlaşmış bir görsel zevknesnesine tekabül eder. Diğer yol ise tam tersi bir strateji ile kentegerçekliğin coğrafyası olarak ele alarak,kentin sosyal “durum”una doğru yönel-mektedir. Bu yönelimin karşılığı ise sanatıdüşünsel bir şema içine sıkıştırma tehli-kesi ile karşı karşıyadır.

Peki, kentin sanatsal pratiklere imge düz-leminde konu olduğu noktada 3. bir yol,yeni bir bakış söz konusu olabilir mi?Çağdaş estetiğin duyumsal potansiyelle-rinden vazgeçmeden, güncel bir sanatsal

üretim mümkün müdür? “La Productionde L’Espace: Kent Üzerine Bir Sergi” farklıtarzlarda çalışmalar yapan üç sanatçınınbu bağlamda yeni bir kanal açtığı bir sergiprojesidir. Kentin çokluğu, sanatın eşsizyeni bir estetiğe açılabileceği potansiyel-leri taşır ve bu sergi bu iddia ile ortaya çık-mıştır.

Galip Dede Caddesi No: 24/Zemin ve 11Tünel – İstanbul TurkeyTel: +90 212 292 04 14+90 212 252 94 53E-mail: [email protected]: www.alanistanbul.com

etmek için dört nedenimiz var...Kent ÜzerineBir Sergi

17 Şubat-11 Mart 2011ALANistanbul

ALANistanbul

3

Gizli Bahçe17 Şubat-11 Mart 2011

4

Page 156: Termo Klima Şubat 2011

Gösteri sanatlarında yepyeni bir boyut açan Kanadalı dünyacaünlü topluluk Cirque Du Soleil’un en köklü gösterilerindenSaltimbanco, ilk kez Türkiye’ye geliyor. 19 Şubat – 4 Mart2011 tarihleri arasında Abdi İpekçi Spor Salonu’nda sahnealacak Cirque Du Soleil topluluğu, asla kaçırılmaması gerekengörselliğiyle akrobasi ve teatral performansın doruğa çıktığı,bir şehir masalını konu eden muhteşem Saltimbanco gösteri-siyle nefesleri kesecek. Sahne tasarımı, müzikleri, dansları, kos-tümleri ve makyajlarıyla gösteri sanatlarında bir devrimyaratan dünyaca ünlü Kanada-Quebec’li Cirque du Soleil top-luluğu, İstanbul’u büyülemeye hazırlanıyor. Modern dans veakrobasiyi en etkileyici şekilde birleştiren ve şimdiye kadarOscar törenleri ve Las Vegas da dahil dünyanın tüm büyükperformans merkezlerinde sahne alan, dünyanın en uzun so-luklu ve en ünlü gösterilerinden biri, Cirque Du Soleil, Saltim-banco gösterisiyle 19 Şubat – 4 Mart tarihleri arasındayediden yetmişe tüm İstanbul’u etkisi altına alacak.

Saltimbanco Hakkında:Cirque Du Soleil’in yaratıcısı Guy Laliberte, Saltimbanco gösterisi için hayatınkutlanışı sözlerini kullanıyor. Farklı sanat türlerini harmanlayarak şimdiyekadar görülmemiş orijinallikte bir gösteri sunan Saltimbanco topluluğununsanat anlayışı 8 farklı değerden oluşuyor: Akrobasi, Tiyatro, Hayal gücü,Dans, Cesaret, Hüner, Zarafet ve Çok kültürlülük. Renkli karakterler ve hip-notize edici sahne tasarımıyla epik bir gösteriye imza atacak efsane toplu-luk, 51 kişilik kadrosu ve hikâyede öne çıkan teatral karakterleri, barokgörselliğiyle şimdiye kadar Türkiye’de görülmemiş büyüklükte bir şova ha-zırlanıyor. Kimi zaman komik kimi zaman dramatik tonlara sahip bu göste-ride, trapez, akrobasi, denge ve jonglörlük üzerine farklı bölümler yer alıyor.Konusu dahilinde İstanbul gibi büyük metropollerin dinamiklerinden ilhamalan Saltimbanco, şehrin ruhunu yansıtan çok renkli ve uzun süre hafıza-lardan silinmeyecek bir gösteri için İstanbul’a geliyor.

Efsanevi topluluk “Cirque Du Soleil” ilk kez Türkiye’de!

k ü l t ü r - s a n a t

152 Termo Klima Şubat 2011

Yer: Abdi İpekçi Arena / Abdi İpekçi Spor Salonu, 100. Yıl Cad., Kazlıçeşme / İstanbul Tarih: 19-20-22-23-24-25-26-27 Şubat / 01-02-03-04 Mart 2011Bilet Satış Yerleri: BiletixBilet Fiyatları:1. Kategori: 163,50 TL 2. Kategori: 136,00 TL 3. Kategori: 109,00 TL 4. Kategori: 82,50 TL 5. Kategori: 55,50 TL

Ateş Pervaneleri tulumbacıların

tarihi Rezan HasMüzesi’nde

“Ateş Pervaneleri: Tulumbacılar” başlıklı sergi, Osmanlı İmpa-ratorluğu’nda, asker-sivil itfaiye neferi olarak tanımlanan veaynı zamanda da mahallenin yiğitlik, şeref ve namus sembolüolan tulumbacıların, günümüz itfaiye teşkilatına nasıl dönüş-tüğünü gözler önüne seriyor. Macaristan ve Fransa başta olmak üzere Avrupa’da yangınlaratulumba olarak adlandırılan söndürme düzeneğiyle müdahaleedilmesi XVI. ve XVII. yüzyıllarda başlarken; Osmanlı Devle-ti’nde tulumbanın kullanılmaya başlanması XVIII. yüzyıl ba-şında, Fransız asıllı bir mühendis olan Gerçek Davud (David)tarafından (Kasım1719-Kasım 1720)’de gerçekleştirilmiştir. Kendilerine has argoları ve küfrü bol muhabbetleri ile tulum-bacılık; başlı başına bir kültürü, bir yaşam biçimi yansıtmak-taydı. Bir haaaayt ile başlayan nârâlar, manilerle yangına gidişve dönüşte öndeki sandığı geçme adına verilen mücadele, be-ledî bir hizmetin ifası yanında teatral bir gösteri niteliğindeydi.Ağustos 1924’te yasaklanan Mahalle Tulumbacılığı kültürününkapılarını aralayan bu sergide; Cibali Tütün ve Sigara Fabrikasıİtfaiye bölümüne ait malzemeler ile İtfaiye Müzesi eserlerindenoluşan bir seçki ile dönemin soyso-kültürel yapısı, gündelikyaşam tarzı ve devlet yapısı gözler önüne seriliyor. Sergide ayrıca ilk yangın söndürme araçlarından birisi olan 1927 ya-

pımı FIAT marka bir araba da bu-lunuyor. Tam adı Autopompa FIAT503F Torpedo olan bu araç, itfaiyemodeli araçların bugüne kadar ko-runmuş ve ülkemizde bilinen tekörneğini oluşturuyor. “Ateş Pervaneleri: Tulumbacı-lar” sergisi 24 Şubat 2011 tari-hinden itibaren Haziran ayınakadar Rezan Has Müzesi’nde zi-yaretçilerini bekliyor.

Yer: Rezan Has MüzesiAdres : Kadir Has Üniversitesi Kadir HasCad. CibaliT: 0212 533 65 32Tarih : 24 Şubat-31 Mayıs 2011

Page 157: Termo Klima Şubat 2011

k ü l t ü r - s a n a t

153Termo KlimaŞubat 2011

St. Petersburg Devlet Buz Balesi (eski adıyla Leningrad Devlet Buz Balesi) 1- 6MART 2011 tarihleri arasında yalnız sekiz gösteri için TİM MASLAK SHOW ikifarklı muhteşem eseri ‘’KUĞU GÖLÜ ve SİNDİRELLA’’yı sahneleyecek.

Dünyada ilk defa klasik baleyi tiyatro sahnesinde buz pistinde sergilemeyi başaran bir grup:

St. Petersburg Devlet Buz Balesi

Tiyatro Kedi’den çağdaş bir komedi

Bir yandan ömrü boyunca, "Vegeratör"gibi ne olduğu belli olmayan icatlaryapan; öte yandan otuz yıllık karısının izniolmadan radyonun sesini bile açamayankılıbık bir adam (Haldun Dormen); öldü-rülen bir telekızın “cinayet zanlısı” olarakaranırsa ne olur? Üstelik bu telekız, birbakanın kızıysa ve dolayısıyla; medyanınve halkın büyük ilgisini çeken bu cinaye-tin tek “katil adayı”nın bu pısırık adamolduğuna başta karısı (Füsun Önal)olmak üzere herkes inanıyorsa…Tiyatro Kedi’nin yeni komedisi PAZARGÜNKÜ CİNAYET; “terlik ve hırkadan”,

“çılgın bir gösterişe”geçiş yapan otuz yıllık birevliliğin ve bütün bunlar-dan menfaat sağlamayaçalışan kişilerin komik,farklı, sürprizlerle doluöyküsü.PAZAR GÜNKÜ CİNAYET’i WolfgangEbert yazdı, Hale Kuntay Türkçe’ye çe-virdi. Hakan Altıner ‘in sahneyekoyduğu oyunun, Kostüm Tasa-rımını Sadık Kızılağaç, DekorTasarımını Tuba Unat, yapımcı-lığını ise İpek Kadılar Altıner

üstlendi. Oyuncular Haldun Dormen,Füsun Önal, Gazi Şeker, Eda Gülten,Sertan Erkaçan ve Hilmi Özçelik.

Pazar Günkü Cinayet

Gösteri yer ve Saatleri:06 Şubat Pazar: TİM Fettah Aytaç Salonu - İstanbul20 Şubat Pazar: Kadıköy Halk Eğitim Merkezi - İstanbul27 Şubat Pazar: Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi - İstanbul

St. Petersburg Devlet Buz Balesi, 1995 yı-lından bu yana gösterilerini tiyatro sah-nelerinde de sergileyerek dünyada ilkdefa, klasik bale eserlerini, tiyatro sahne-sinde kurulan bir buz pistinde, klasik kos-tümler ve dekorlarla sergilemeyi başarangrup olmuştur. St. Petersburg Devlet BuzBalesi (eski adıyla Leningrad Devlet BuzBalesi) 1967 yılında büyük koreograf veSt. Petersburg Klasik Bale Okulu gelenek-lerinin başarılı uygulayıcısı Konstantin Bo-yarsky (1915 – 1974) tarafından kuruldu.Balenin sanat yönetmeni, dünyaca ünlü“Mariinsky Balesi”nin (Kirov Balesi) eskisolistlerinden Rusya devlet sanatçısıKonstantin Rassadin. Rudolf Nureyev’in

okul arkadaşı olan,bale dünyasının tar-tışmasız yıldızlarıMikhail Baryshnikovve Natalia Makarovaile aynı sahneyi pay-laşan Rassadin aynızamanda baş koreo-graf olarak grubuntüm prodüksiyonla-rını sahneye koyankişi.Balenin müzik yönet-meni ve kurucuların-dan birisi de Leo

Korkhin. Dünyaca ünlü bir orkestra şefiolan Korkhin, adını Shostakovich’tenalan St. Petersburg Filarmoni Derne-ği’nin bünyesinde konserler veren Aka-demik Senfoni Orkestrası da dahil olmak

üzere birçok orkestranın şefliğini yaptı.Bale grubunda yer alan yaklaşık yirmi dans-çının her biri uluslararası yarışmalarda üstünbaşarılar kazanmış ve bu nedenle RusyaDevleti tarafından spor dalında üstatlık un-vanıyla şereflendirilmişlerdir. Balenin repertuarı, P.Tchaikovsky’nin ünlüyapıtları, “Uyuyan Güzel”, “Kuğu Gölü”,“Fındıkkıran”; S.Prokofiev’in “Romeo veJülyet” ve “Cinderella” gibi dünyaca ünlüeserlerini içeriyor.St. Petersburg Devlet Buz Balesi’nin bumuhteşem prodüksiyonları, on beş yıl bo-yunca ABD, Kanada, Almanya, Çin, İspanya,Kore, Tayvan, Yunanistan, Portekiz ve İrlan-da’nın en önemli sahnelerinde sergilendi.

Gösteri düzeni:1 MART 2011, 21:00 Kuğu Gölü 2 MART 2011, 21:00 Kuğu Gölü 3 MART 2011, 19:30 Sindirella 4 MART 2011, 21:00 Sindirella 5 MART 2011, 15:00 Sindirella 5 MART 2011, 21:00 Kuğu Gölü 6 MART 2011, 14:00 Sindirella 6 MART 2011, 19:30 Kuğu Gölü

1. Kategori: Mekan: Türker İnanoğlu Maslak Show Center Tarih: 01.03.2011 / Saat: 21:00Bilet fiyatları: 90,00 TL, 75,00 TL, 60,00 TL, 40,00 TL

Page 158: Termo Klima Şubat 2011

1970 yılında Ankara’da doğan Fazıl Say,4 yaşında piyanoya başladı. Ankara Dev-let Konservatuarı’nda “Üstün YetenekliÇocuklar için Özel Statü”de öğrenim gö-rerek; 1987’de konservatuarın piyano vekompozisyon bölümlerini bitirdi. Çalış-malarını Alman bursuyla DüsseldorfMüzik Yüksek Okulu’nda sürdüren sa-natçımız, 1991’de konçerto solisti diplo-masını aldı, 1992’de Berlin TasarımSanatları ve Müzik Akademisi’nde piyanove oda müziği öğretmenliğine getirildi.Beş kıtada sürdürdüğü konserleri veyankı uyandıran CD’leriyle bütün dün-yada aranan bir piyanist olan Fazıl Say,derinlikli yorum kavrayışı nedeniyle günü-

müze kadar 20 uluslararası ödülle onur-landırıldı. Sunduğu konserlerle her yıl yüzbinlerce müzikseverin hayranlığını kaza-nan sanatçı, New York Filarmoni, St. Pe-tersburg Filarmoni, AmsterdamConcertgebouw, Viyana Filarmoni, ÇekFilarmoni, İsrail Filarmoni, Orchestre Na-tional de France, Tokyo Senfoni gibi or-kestralar eşliğinde çağımızın tanınmışşefleriyle konser verdi. 2008’de AvrupaBirliği tarafından “Kültür Elçisi” unvanıylagörevlendirilen Fazıl Say, doğu ve batıkültürleri arasında yeni köprü kurmayıamaçlamaktadır.

Gabor BOLDOCZKI

Gabor Boldoczki, 14 yaşında Macaris-tan’ın Zalaegerszeg kentinde düzenlenenUlusal Trompet Yarışması’nda birinciliködülünü kazandı. Devam eden süreçtesanatçı, müzik eğitimini sırasıyla L.-Wei-ner Konservatuarı’nda, Budapeşte’deFranz Liszt Konservatuarı’nda ve uluslar-arası kariyerine başlamadan önce Profe-sör Reinhold Friedrich’in öğrencisi olarakmaster programıyla tamamladı. Mü-nih’teki uluslararası ünlü ARD müzik ya-rışmasını kazanmasıyla birlikte sanatçı, 21yaşında Paris’te düzenlenen “Grand Prixde la Ville de Paris” ‘i alarak, “ÜçüncüUluslararası Maurice André Trompet Ya-rışması’nı” kazandı. Devam eden yüksekbaşarıları ile birlikte sanatçı, mükemmelolarak nitelendirilen tekniği ve sanatsalvirtüözü olarak Prix Davidoff ödülünüaldı. Avrupa turnesi boyunca pek çok ta-nınmış salonda sahne alan Boldoczki,Salzburg Festivali Michael Haydn konser-lerinde sahne almak için davet edilen ilktrompet sanatçısıdır.

Eşsiz stili ile çağının özel trompet sanat-çılarından biri olan Boldoczki, bu kon-serde Fazıl Say ve CRR İstanbul SenfoniOrkestrası’yla birlikte müzikseverlere unu-tulmaz bir gece yaşatacaklar.

Fazıl Say & CRR Senfoni Orkestrası

k ü l t ü r - s a n a t

154 Termo Klima Şubat 2011

Trompet Konçertosu

Fazıl SAY“O, sadece dahi bir piyanistdeğil; şüphesiz ki 21. yüzyılınen büyük sanatçılarından biriolacaktır.” (“Le Figaro” Paris)

Yer: CRR Konser Salonu Darülbedayi Cad. Harbiye, Şişli - İstanbul Tarih: 22-23 Şubat 2011Saat: 20:00Bilet Satış Yerleri: BiletixBilet Fiyatları:1. Kategori: 78,00 TL 2. Kategori: 67,00 TL3. Kategori: 56,00 TL 4. Kategori: 45,00 TL

Page 159: Termo Klima Şubat 2011

k ü l t ü r - s a n a t

155Termo KlimaŞubat 2011

Avrupa, Çin, Japonya ve ABD'de izleyici-lerin büyük beğenisini kazanan Sa Chen,piyanonun büyük ustası Emmanuel Ax ta-rafından "Parlak bir piyanist!" olarak yo-rumlanıyor. 1979 Çin doğumlu Sa Chenmüziğe beş yaşındayken önce kemanlabaşladı daha sonra piyano ile müzik eği-timine devam etti. 1991-1995 yılları ara-

sında Çin Cumhurbaşkanı Jiang Zemin'inde ilgisi altında Sichuan Konservatua-rı'nda Profesör Dan Zhaoyi'den almayabaşladığı piyano eğitimi, Shenzhen Sa-natlar Okulunda 1995-1997 yılları ara-sında da devam etti. Londra'ya taşınarakGuildhall Müzik Okulu ve Drama JoanHavill'de (1997-2000) eğitimini sürdürdü.

Profesyonel kariyerinin ilk yıllarında ka-zandığı ödüller ve aldığı övgü dolu sözlerChen'in yıldızının parlamasını sağladı. İlködülünü 1994 yılında Çin Uluslararası Pi-yano Yarışmasında kazanan sanatçı,1996 yılında ödülle döndüğü Leeds Ulus-lararası Piyano Yarışmasındaki perfor-mansı aynı zamanda onun uluslararasıarenadaki ilk ciddi performansıydı,BBC'den canlı yayınlandı. Aynı yıl Uluslar-arası Frederick Chopin Piyano Yarışma-sında dördüncülük ödülü de Chen'inoldu. 2000 ve 2001 yıllarında 20nin üze-rinde konser için Japonya'ya davet edildi.Tokyo'daki "20.yüzyılın en büyük 100 pi-yanisti" adlı prestijli bir diziye davetedildi. Ünlü keman virtüözü Gidon Kre-mer ile konserler verdi. 2005 yılında iseklasik müzik alanındaki en prestijli yarış-malardan olan ABD'deki Uluslararası VanCliburn Piyano Yarışmasında üçüncülükkazandı. Bu ödüller onun uluslararası ka-riyerinin başlangıcı oldu.

Chen şu anda Almanya'da yaşıyor. Chen,İngiltere'nin en prestijli salonlarındanWigmore Hall ve Avusturalya'da SidneyOpera House'un da aralarında bulun-duğu Avrupa ve ABD'deki önemli salon-larda konserler vermektedir. New York'ta(Carnegie Hall), Washington D.C.'de(Kennedy Center), Londra'da (BarbicanCentre, Purcell Room and Cadogan Hall),Varşova'da (Philharmonic Hall), Milano'da(the Salla Verdi), Berlin'de (BroadcastHall), Zürih'te (Tonhalle), Basel'de (Foun-

dation Beyeler Museum ve Vitra DesignMuseum), Kopenhag'ta (Louisiana Mu-seum), Boston'da (Symphony Hall) bu sa-lonlar arasında sayılabilir.

Chen'in yönetimi altında çaldığı orkestraşefleri arasında Sir Simon Rattle, LeonardSlatkin ve Long Yu gibi isimler, davet edil-diği festivaller arasında Duszniki ChopinFestival, Louisiana Museum, LockenhausChamber Festival, Le Musiques festival veBeijing Music Festival'i gibi festivaller yeralmaktadır. Pekin, Şangay ve HongKong'daki düzenli orkestra konserlerininyanısıra son dönemlerde birlikte çaldığıorkestralar arasında the Los Angeles Phil-harmonic, the Royal Stockholm Philhar-monic Orchestra, the MilwaukeeSymphony Orchestra, the WDR Sinfoni-eorchester, Pittsburgh Symphony Orches-tra, Bremen Philharmonic, OrchestreNational du Capitole in Toulouse, HongKong Philharmonic bulunmaktadır. RoyalLiverpool Philharmonic Orchestra ile İs-panya turnesi ayrıca Milano, Paris ve Lon-dra resitalleri de son dönem çalışmalarıarasında göze çarpmaktadır.

Sa Chen'in yayınlanmış 4 albümü bulu-nuyor.

İstanbul Resitalleri 2010-2011 sezonu, 9 sezon resitalinden biri: SA CHEN

Son yıllarda Çin'den yükselen en dikkat çekici en duygulu piyanistlerden olanSa Chen, piyano tarihinin en önemli üç yarışmasından birden ödülle dönen ilkpiyanist! L’OFFICIEL dergisi geçen yıl Sa Chen'i "2009'un en önemli 10 Çin'likadın sanatçısından biri" olarak seçti.

P R O G R A M

ScarlattiSonatlarLisztDante SonataLisztRigoletto Paraphrase

ara

RavelLe Tombeau de CouperinRavelLa Valse

Mekan: Fulya Sanat Hakkı Yeten Cad. Selenium Plaza 10 C Fulya, Beşiktaş - İstanbulTarih: 17.02.2011 Saat: 20:30:00

Bilet Fiyatları: 100,00 TL , 80,00 TL, 60 TL ve 50 TL

Page 160: Termo Klima Şubat 2011

s a ğ l ı k

156 Termo Klima Şubat 2011

er yıl binlerce insan, birkaza ya da hastalık sonu-cunda kan bulamadığı içinhayatını kaybediyor. Bunakarşılık yapılan araştırmalar,

yaklaşık 72 milyon insanın yaşadığı Türki-ye'de yıllık kan bağış oranının, nüfusun%1'i kadar olduğunu gösteriyor. Oysakikan bağışı, kan bekleyen binlerce insanınhayatını kurtarmanın yanı sıra, bağış yapankişinin sağlığını da olumlu yönde etkiliyor.

Kimler Kan Bağışı Yapabilir?18 - 65 yaşları arasında ve 50 kilogramınüstünde olan her sağlıklı birey kan ba-ğışında bulunmak için kan bankalarınabaşvurabilir. Kişinin kan vermek içinuygun olup olmadığına yapılan bazı test-ler, muayeneler ve sağlık geçmişine görekarar verilir.

Kan Bağışı Hangi Sıklıkta Yapılabilir? Erkekler, en sık 2 ayda bir; kadınlar ise, ensık 3 ayda bir olmak üzere ve yılda toplam4 üniteyi geçmemek koşuluyla kan verebi-lirler. Her defasında bağışlanan kan stan-dart olarak 450 ml'dir. Bu miktar, toplamkan hacminin yaklaşık % 8’i kadardır.

Kan Vermenin Vücuda ZararYan Etki var mıdır?Kan bağışının, kilo aldırma, zayıflatma,halsiz bırakma, kaşıntı ve bağımlılık gibiyan etkileri yoktur.

Kan bağışını takiben, eksilen sıvı hacmi,damar dışındaki sıvının, damar içine geç-mesiyle saatler içerisinde karşılanır. Hücrelerin yenilenmesi süreci ise 2 ay ka-dardır. Düzenli aralıklarla yapılan kan ba-ğışının sağlık açısından herhangi birsakıncası olmadığı gibi, aksine pek çok ya-rarı vardır.

Kan Vermenin Faydaları Nelerdir?Kan bağışı yaptığınızda sadece ihtiyacıolan insanın sağlığına kavuşmasını sağla-makla kalmaz, aynı zamanda kendi sağ-lığınız için de olumlu bir şey yapmışolursunuz. İşte kan bağışı sonrasında sağ-lığınızdaki olumlu değişiklerden enönemlileri şunlardır:- Kan hücreleriniz yenilenir.- Kan yapan organlarınız daha sık çalışırhale gelir. - Sosyal sorumluluk ve ait olma hissini ge-liştirerek ruhsal olarak da rahatlarsınız.- Genç hücreler dolaşıma katıldığı için,bağışıklık sistemi aktivitesi değişir.- Kanınızdaki yüksek yağ oranı düşebilir. - Kalp krizi ihtimalini %90 oranındaazalttığı ifade edilmektedir.- Kan bağışçısı her kan verdiğinde: AIDS,Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz ve Kan grubutaramasından ücretsiz olarak yararlanmışolur. - Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin,kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kanbulunmazsa ölecek bir hastanın sizin ver-

diğiniz kanla kurtulmasının, size ver-diği manevi duygu ölçüsüzdür.

Bağışınız çok insancıl ve onurlubir davranıştır.

Kimler Hiçbir Zaman KanBağışında Bulunamaz?- Hepatit B ve Hepatit C ge-çirmiş olanlar ve taşıyıcıolanlar

- HIV/AIDS hastaları- Anemisi olanlar

- Kanama diatezi (eğilimi) olanlar- Otoimmün hastalığı olanlar

- Koroner kalp hastalığı, angina pekto-ris, ciddi kardiyak aritmi, serebrovaskülerhastalıklar, arteriyal tromboz veya tekrar-layan venöz trombozu olan kişiler- Kanser hastaları- Astım hastaları- Epilepsisi olanlar

H

Gönüllükan bağışı

Araş. Gör. Dr. Gülhan Coşansuİstanbul Üniversitesi Florence Nightingale

Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı

Page 161: Termo Klima Şubat 2011

157Termo KlimaŞubat 2011

- Kronik böbrek hastalığı olanlar- Gebeler

Kan Bağışında Dikkate Alınan Diğer Durumlar Nelerdir?- Sıtma geçirenler tedavinin tamamlan-masından 3 yıl sonra kan verebilirler- Frengi geçiren hastalar, iyileşmeden 1 yılsonra kan verebilirler. - Tüberküloz geçirenler tedavinin sağlan-masından 5 yıl sonra kan verebilirler- Diyabetliler ilaç kullanmıyorlarsa veyailaçla kan şekeri kontrol altındaysa kanverebilirler- Doğum veya gebeliğin sonlanmasından6 hafta sonra kan verebilirler- Polen alerjisi olanlar alerjilerinin olduğudönemde kan veremezler- Brusella geçirmiş kişiler tam iyileşmeyitakiben iki sene sonra kan bağışı gönül-lüsü olabilirler. - Osteomyelit geçirmiş hastalar, tam dü-zelmeden 5 yıl sonra kan verebilirler. - Büyük ameliyatlardan sonra 6 ay bo-yunca kan bağışı alınmaz. Mide rezeksi-yonu geçirenler ise, hiçbir zaman kanbağışçısı olamazlar.- Kan veya kan ürünü transfüzyonu yapıl-mış olan kişiler 1 yıl boyunca kan vere-mezler. - Canlı virüs aşısı (Su çiçeği, sarı humma,kızamık, kızamıkçık, oral polio, kabaku-lak) yapılmış olanlar 3 hafta kan vere-mez - İnaktif virus aşısı ve toxoid aşı( Polio-in-jeksiyon , influenza, rabies, difteri, teta-noz) olanlar 3 gün kan veremezler - Ölü bakteri aşısı olanlar ( Kolera, tifo,antrax) 5 gün kan bağışında bulunamaz-lar.

Kan Bağışı Nasıl Yapılır?- Kan merkezine gelen gönüllüler yanidonörler, ilk olarak donör formunu dol-durur. Bu form, kişinin donör olup olama-yacağını anlamaya yönelik bazısorulardan oluşmaktadır. Formun ikincisayfasında ise, kişiye ait kimlik, adres vebağış bilgileri bulunmaktadır. - Kan merkezi doktoru, doldurulan formile birlikte donörün tansiyon, ateş, vücutağırlığı, nabız ve kan hemoglobin değer-lerini inceledikten sonra sizi kısa bir fizikmuayeneden geçirir. Kişi kan bağışı içinuygunsa, kan bağış salonuna alınır- Kan alma yatağına uzanan gönüllünün

uygun bir damarından kan alma işlemibaşlar ve yaklaşık 5-10 dakikada bu işlemtamamlanır.- Kan verme işleminden sonra kişilerin10-15 dakika dinlenmesi ve sıvı almasısağlanır. Bu sürenin sonunda kişi günlükyaşamına dönebilir.

Kan Bağışından Sonra Nelere DikkatEdilmelidir?- Sigara kullanıyorsanız kan bağışındansonra en az 30 dk geçmeden sigara iç-meyiniz. Böyle bir durumda sigara kulla-nımı baş dönmesi, bulantı gibi şikayetlereyol açabilir.- İlk birkaç saat kan verdiğiniz kolunuzlaağır şeyler taşımayınız. Bu kanamayaneden olabilir.- İlk 4 saat boyunca her zaman olduğun-

dan daha çok sıvı şeyler (su, kola, meyvesuyu vb.) almaya çalışınız.- Bir sonraki öğünden önce alkollü içe-cekler almayınız. Alkol vücuttan sıvı kay-bını arttıracağı için şikayetlere yol açabilir.- Sporla uğraşıyorsanız kan bağışladığınızgün ağır spor faaliyetleri yapmayınız.- Kan bağışladıktan sonraki ilk 4 saat aşırısıcak ortamlarda (hamam,sauna gibi) bu-lunmayınız.- Pilot, ticari araç şoförleri, tehlikeli ma-kine operatörleri, yüksek yerlerde bedenifaaliyet gösteren vb. meslek gruplarınınkan bağışladıktan sonra 24 saat işlerineara vermeleri önerilir.- Eğer baygınlık hissi, baş dönmesi olursabir yere uzanın veya başınızı iki dizinizinarasına alacak şekilde oturun.

Page 162: Termo Klima Şubat 2011

s u m m a r y

158 Termo Klima Şubat 2011

İMSAD: The growth of construction industry in 2011 depends on the consumer

While 2010 was evaluated as a shortsummary in IMSAD’s detailed monthlyevaluation report the importance ofconsumer demand in the year 2011was pointed out.

From the perspective of investor, manufacturer and designer

Choosing, maintance and management of refrigerationgroups

Turkey Energy (R)Evolution Scenario: Energy Resources and supply safety Politics suggestions

In order to promote energy efficiency a lot ofpolitics and criterias have been developed.Energy and information labels, compulsoryminimum energy performance standarts andvoluntary agreements are among the mostpopular ones.

Page 163: Termo Klima Şubat 2011

s u m m a r y

159Termo KlimaŞubat 2011

Süleyman Demirel University,Technical Education Faculty,Machine Section Department

Parallel to theoretical basicinformation, basic engineeringscience education in S.D.U. Machine Section Department;project works, workshops andlabaratory application educationis also provided.

The leading innovation and design exhibition:CLIMATIZACIÓN 2011

CLIMATIZACION 2011 is waiting forit’s visitors between the dates March1-4 in Madrid. The exhibition willonce again reflect the importance ofenergy efficiency and sensibility towards environment. These 2 issuesform the focal point of FOROCLIMAconferences and Workshops.

Turkish Market is now a much more important market for Ariston Italy

“Ariston Turkey Country ManagerFrancesco Sgarbi: “3 years ago Turkey wasa disorganized market for Ariston. Thevalue I added here was to increase theimportance given to Turkish market and

reliability of the Turkish team. We have increased the expectations and created amuch more mportant market. Now Turkishmarket is a very important market for Italy.”

Page 164: Termo Klima Şubat 2011
Page 165: Termo Klima Şubat 2011
Page 166: Termo Klima Şubat 2011