Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

24
TEMEL giR iNsaN HAKKI vE sAvAş KARşITI giR tuTuM ot ARAK VICDANIRED IIAZIRLAYAN: IZMrİnr İ SAVAŞ KARŞ ITLARI Ocak 1997 ICINDEKILER t)........... ....."......... ........öNsöz \ 2) ........... ..vicnaxi ng» KAvRAMrşa iıişriN ggıinıgNiıvıLER 3) ...-....................iNsAN HAKLARI, DEMoKRAsi, nARIş vE vicneNi ng» 4) ........... ....vicnaNi nrnniN KIsA raniııçesi 5) ........... .vicoexi ne»nr iıişrix KARAR önı.ıgKLBRi 6) ........... ...iri vicnıNi RED DEKLARAsyoNu 7).........BIR DUŞLJNCE sUÇU OLARAK HALKI ASKERLIKTEN SOGUTMAK

description

 

Transcript of Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

Page 1: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

TEMEL giR iNsaN HAKKI vE sAvAş KARşITI giR tuTuM ot ARAK

VICDANIRED

IIAZIRLAYAN:IZMrİnr İ SAVAŞ KARŞ ITLARI

Ocak 1997

ICINDEKILER

t)........... ....."......... ........öNsöz\

2) ........... ..vicnaxi ng» KAvRAMrşa iıişriN ggıinıgNiıvıLER

3) ...-....................iNsAN HAKLARI, DEMoKRAsi, nARIş vE vicneNi ng»

4) ........... ....vicnaNi nrnniN KIsA raniııçesi

5) ........... .vicoexi ne»nr iıişrix KARAR önı.ıgKLBRi

6) ........... ...iri vicnıNi RED DEKLARAsyoNu

7).........BIR DUŞLJNCE sUÇU OLARAK HALKI ASKERLIKTEN SOGUTMAK

Page 2: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

r. oNSoZ

Izmir Savaş Karşıtlan Derneği Başkanı Osman Murat Ülke'nin 7 Ekim 1996 tarihindeTCK m.155'deki "halkı askerlikten soğutma" suçrrnu işlediği gerekçesiyle, AskeriCeza Kanunu rn58'de di,izenlenen "milli mukavemeti kırtrıa" fiiline dayanılarakfufuklanması ile birlikte tilkeııin siyasal giindemine "vicdani red" kavramı ilk kezgirmiş oldu.

Aslında, kamuoyu bu kawamla, 1989 yılında Tayfun Gönül ve Vedat ZencifinSokakDergisi'nde vicdani retlerini açıklaırıalan ile taruşmştı. Bu arkadaşlar hakkında TCKm.155'den dava açıldı, ancak sivil mahkemede yargılandılar. Bu yaıgılama sonucu,Vedat 7-encir beraat etti, Tayfun Gönül ise üç ay ceza aldı ve bu da para cezasma

çevrildi.

Daha sonraki yıllarda ülkede yaşanan savaş boyutlandı, çeşitli kesimlerden §avaşakarşr daha ciddi tepkiler gelişmeye başladı, asker kaçaklaruıın sayısrndaki artış da bunugösterdi. 1993 yılmın sonlarına doğru gelindiğinde, bu gelişmelere sonuç olarakmilitarizmin de rahatsızlığı giderek arttıve Genelkurmay Başkanlğı tarafindan AskerıMahkemelet'in yaygm kullanımı başladı. Böylelikle, sıkıyönetim dönemleri vecasusluk suçlan dışında da şivil kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmasınııı yoluaçıldı- Aynı yıl, Genelkurmay Başkanlıgı'nın basıı organlarına ve gazetecilere yönelikyaptıgı suç duyurularında da büyiik artışlar oldu. Genelkurmay Başkanlığı taraf]ndan

Adalet Bakanlığı kanalıyla savcılftlara gönderilen suç duyurularrım say§l 2|7'yibuldu. Bu suç duyurularından mahkumiyet kararr çıkmamasma tepki gösteren

Genelkurmay Başkanlığı yetkilileri, "Yargr fevkalade iyi işlemelidir. 2l7 suçduyurusundan şu ana kadar hiç mahkumiyet yok. Bu olmaz" diye konuştular. Buolaydan kısa bir stire sonra Genelkurmay Askeri Matıkemesi, özel bir televiryon kanalıolan HBB'nuı program yapımcılaruıdan Erhan A§ıldz ıle Ali Tevfik Berber'in veİzmir'deki Savaş Karşıtları Derneği başkanı Aytek Özel'in tufuklanmasınr kararlaştırdı.

O tarihteıı bugtine kadar onlarca gazeteci, sanatçı, öğrenci ve antimilitarist TCKm. 1 55'ten Askeri Mahkemeler'de yargılandılar. Ancak hiçbir yargılama, kamuoyundanyeterince ilgi ve tepki görmedi. Osman Murat Ülke'nin yargılanması bu anlaırıda birilki oluşturdu. Başta üç büyiik kent olmak i,izere, ülkenin bir çok yerinde oluşturulandayanışma komiteleri ile Osman Murat Ülke'ye satıip çıkildı, TCK, rn.155 ve AskeriMahkemeler eleştirildi ve vicdani reddin bir hak olduğu vurgulandı. Medya suıırlr daolsa sayfalarında yer verdi. Ama en önemlisi "Vicdani Red" kavramı bir deklarasyonolmaktan çıkarak Osman Murat Ülke'nin eyleminde doğru bir biçimde içeriklendi.Ttirkiye'de asıl ilk olan buydu işte.

2

Page 3: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

19 Kasım l996'da Geııelkurırıay Askeri Mahkemesi, Osman'ın tutukluluk haline sonvererek, askerliğini yapması için Bilecik'deki birliğine gönderilmesi kararı aldı.Yaklaşık 45 giin siiren bu fufukluluğun büyiik böttlmiinü Mamak Askeri Cezaevi'ndehücre cezasl ve açlık grevinde geçti. Osman, bir sivil olduğu halde bwada kendisinedayatılan askeıi yaptırımlara uymadr, tek tip elbise giymedi. Aynı tavrını, hiçbirörgütlü şiddet kurumunun parçası olmayacağm1 dolayısıyla askerlik yapmayacağınısöyleyerek Bilecik'deki askeri birlikte de siirdiirdü. Bu vicdani ve ahlaki bir tutumdıır.Osman kendine ve orduya karşı diirüstüir. Kaçmadı, çtirtik raporu almak içinuğraşmadı ve "parast neyse veririz" diyerek bedelli askerlik yolunu seçmeü. Karşsınaçıkan/çıkacak olan zorluklan göze a|arak/katlanaıak itaatsizliği seçti. İk obn iştebudur.

Bilecik'de birkaç giin kalan Osman Murat Ülke, burada emre itaatsizlik suçu işledigigerekçesi ile tekrar futuklanarak Eskişehir'deki Askeri Cezaevi'ne kapatıldı. AkabindeEskişehir 1. Taktik Hava Kuwetleri Komuanlığı Askeri Mahkemesi'nde "emfeitaatsizlikte §rar" suçlamasıyla hali<ında dava açıldı. 27 Ara|k'ta çıkarıldıgı ikinçiduruşmada tahliye edildi. Tahliye §onrası göttirtlldüğü askerlik şubesinde OsmanMurat Ülke'ye, bağlı olduğu birliğe kendi başma gitmesi söylendi. Bir vicdani retçiolan ve hiçbir şekitde askerlik yapmayacağını söyleyen Ülke'nin, doğal olarakherhangi bir zor olmadığı koşuld4 kendiliğinden askere gitmesi sözkonusu olamazdı.Birligi yerine evine gitti. Bir basın açıklaması yaparak kaçmadığm1 adresininbilindiğini ve olağan yaşantsını stirdtireceğini kamuoyuna bildirdi. Aynca 28 Ocakl997'de Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde tufuksıız olarak siiren duruşmasınakatılarak savuırmasını verırıek istedigini söyledi. Bu duruşmada Osman Murat Ültefutuklanabilir ya da zorlao tekrar birliğine götiirtilebilir. Böylesi bir gelişmedeyaşananlar tekralanacak ve Osman belki de yeni zorluklar ve ceza|arla karşılaşacakiır.Ama bu, onun seçimidir...

Ancak gelişmelere şöyle biı baktığ ınıada, Osman Murat Ülke'nin şahsında saldırıyauğrayan şeyin bar§, demokrasi ve insan haklan mücadelesi olduğunu görebiliriz.

Çilnkii o; temel bir insan hakkı olan vicdani red hakkını kullanmştır. Vicdani red,

düştince ve vicdan özgürliiğiiniin meşru bir kullanımı ve tezahiiriinden başka bir şeydeğildir. Bu hak, bir çok değişik uluslararası sözleşme ve kararda yer alarak evrenseldiizeyde onay kazanmıştır.

Yine bugtine kadar yaşananlara baktıgınuda diyebil iiz ki, Ti,irkiye'de vicdani redhakkının kullanrlrna§[un, si,ireç olarak iki aşamalı bir yol izleyeceği göriinmektedir.

Reddini açıklayan kişi öncelikle, heniiz sivil bir kişiyken, halkı askerlikten soğuttuğugerekçesi ile TCK, m.155 ve askeri yarglyı karşsında bulacaktu. Bu açıkça di§tince veanlatrm özgtirliiğiiniin engellennıesidir. Vicdani retçinin mücadelesi, temel hak ve

Page 4: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

özgiirltiklerin korunması doğrultusunda ve olağanüstii bir mahkeme niteliğindekiaskeri yaıgıya karşı demokratikleşme ve hııkuk mücadelesinin bir bileşeni olarakgelişecekiir. Sözkonuzu sonınun aynı zarnanda, retçi olmadığı halde vicdani redhakkını savunan, retçilere destek veren ya da orduyu herhangi bir şekilde eleştirenherkesin öntinde durduğu unutulmamalıdu. İtlnci aşama, retçinin zorLa askeregöttiri,ilmesidir.

Artık vicdani red bir düştince, bir deklarasyon olmaktan ç*arak kişinin eylemindevücut bulmaktadır. Bu aşamada militarizmin büttin şiddeti, provokasyonlar1irrasyonalitesi ile karşı karşıya kalş vardır. Eleştiri daha doğrudan ve çıplaktır. Onunnesnesi olmaya karşı direnildigi için de militarizmden kopuş mutlaktır. Bu ise savaşıninsan kaynaklarmın kurutulması anlamuıa geldigi için savaş ve şiddet karşıtlğınııı ensomut ifade ediliş biçimidir.

Izmiıli Savaş Karşıtlan olarak çalışma tarzı ve anlayışlar bakımından, alışılagelmişolandan farklı bir yapı oluşturma isteğine sahibiz. Gerek düştinsel diizlemde, gereksepratik faaliyetlerde kendimizi dar çıkarcı ve pragmatik siyaset yapşlardan arıııdırmaya

çalşıyoruz. Alanımıza giren ve kendimize dert edindiğimiz konularda demokrasicephesindeki tiim yapı ve bireylerle karşılıklı b.ilgilendirme, birikim aktarma yoluylagönüllülük temelinde ve eşit ilişki kurmak en temel ilkemizdir. Bizim için iyi ve doğruolanı başkalarına önermeyi önemsediğimiz kadar bize yapılan öneri ve eleştirileri deaynı şekilde önemsemekte ve varoluşumuz için gerekli saymaktayız.

Bu anlayıştan kalkarak yukarıda ana hatlarına kısaca değinmeye çalıştğımz si,irecinilk günlerinde TCK, m.l55 ve Askeri Yargı konusunda ki,içük bir dosya hazırlamıştık.O çalşmanıı bir devamı olarak "Vicdani Red" konusunda tartşmak ve bilgilendirmeyapmak amacıyla yeni bir dosya hazırladık. Bu amaç, aynr zamarıdabir hatırlatmayı daiçeriyor. Dosya; algılayışlara ve isteklere bağlı olarak yapılacak katkılarla dahagenişlemiş, ama bize ait bir dosya olarak kalabilir. Ya da hepimizin ortak dosyasıhaline gelebilir.Durduğumuz nokiadan baktÇıırıızda karşı karşıya olduğumuz sonınrın önemi bize,dosyanın hepimize ait olması gerektigi sonucunu veriyor. Değerlendirme size/sizlereait. Sonuç ne olursa olsun her ti.irlü katkı ve çaba bizim için değerlidir ve önemlidir.Hepsi için şimdiden teşekktir ediyoruz...

Page 5: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

II. VICDANI RED KAVRAMINA ILIŞKIN DEGINMELER

Dil önemlidir. Kawarnlanmız, öyle zannediyorum ki, içeriklerinden daha fazlasını;

kavraırır kullananm o içerikle kurduğu ilişkiyi de gösterirlçr. Ve bilinmesi, iyicebilinmesi gerektigi tizere her kavram belli bir düştince diinyasında doğar ve budiinyanın renklerini kendisiyle beraber taşır.

Gerek bu maka§e adını veren "vicdani red" kavram1 gerekse bu kavramın içindedoğduğu savaş karşıtı çerçeve, iizerinde yaşadıgımn coğrafyada ilk kez orı yıldanda}ıa kısa bir siire öncesinde duyulınaya başlandı ve sadece üç yildır örgütlü birmücadelenin ekseni olageldi. Bizi bu makaleyi kaleme almaya yönelten önceliklineden "vicdani red" kawammı kendi öz bağlamııda açıklamaya çalşmak ve sınırlı da

olsa öncelikle aiılaki ve -belli bir dolayıma tabi olarak da- politik temellerini ifadeetmekii; ancak, yaüna nedenimiz salt bu çabayla srnırlı değil.

Vicdani red kavraırrınm -ya da pratikte, ilk vicdani retçilerin ortaya çıkmasınuı- çokgeniş olmasa da yaraffıgı bir etki var. Bu etkinin öncelikli nedenini elbette on yılı aşkııbiı siiredir devam eden §avaşm belirledigi politik-toplumsal gerçeklikte aramakyerinde olur. Savaşın yaraffıgı bu koşullar vicdani red kavramrnm kendi gerçekliğinianlarrayı (paradoksal olmayan ama yine de ilginç bir şekilde) zorlaştırmaktadu.Zfua, savaşa ilişkin her -tarafsız değil ama varolan taraflardan bağımsız- tufum savaşantaraflaruı gayretkeşliğiyle ya yok edilmeye ya da taraflardan birine yamaıımaya

çalışılıyor. Buna bir de bu coğrafyanın gayet pragırıatist, incelmiş bir zekadan veidealleriyle diyalektik bir ilişkide belirlenmesi gereken -ama böyle olmayan- ahlakideğerlerden yoksun olan geleneksel muhalefet kiilttirtinü ekleyin. Sonuç; birdüşiincenin kendisini savaşan tarafların ya da geleneksel sol muhalefetin dışında;olduğu gibi varetme§inin ve hele de kamuoyu tarafindan anlaşılmasının bütiinüylezorlaşmş olduğudur.Ortaya çıkan birçok yçni kavram gibi "savaş karşıtlğı", "vicdani red",

"antimilitarizm", "şiddetten arulmış eylem", "sivil itaatsızlik" vd. de yol açtıklanmuhalefetin etkisi oranuıda devlet tarafmdan bastırılmaya, geleııeksel sol söyleme

eklenebildikleri oranda bu söylemin stirdtirücüsü kesimler tarafindan kendilerinemaledilmeye, aksi takdirde, "demokratik kiiçiik burjuva tavn" olarak bir kenara

atılmaya, savaş konusundaki duruşlanyla da "haklı savaş"ın destekçisi halinegetirilmeye çaJış ılıyor.Bg erozyondur. Bu makale, aynı zamanda, okuyucusuna etkileyebildiği oranda buerozyonu aza|tma isteğinin de bir tirtinüdür.

Page 6: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

vicdani Reddin Öntemelleri

Vicdani red, bireyde vücut bulan ve bu nedenle belli bir birey üasarrmı doğrultusundakavranabilen savaş karşıtı bir futumdur. En kısa tanımıyla; bir bireyin ahlaki tercih,

dini inanç ya da politik görüşleri nedeniyle askerlik yapmayı reddetmesidir. Farklımotivasyonlardan kaynaklanan ama aynı eylemde birleşen bireylerin, kuşkusuz, ortak

bir paydaları vardu. Bu payda militarizme karşı olınaktu. Militarizmin ve hizmet ettiğidevlet aygıtmın (tahakktim mekanizması da diyebiliriz) birey iizerindeki en arsztasamıf iddiasına karşı olnaktır.

Özel olarak militarizm ve genel olarak da tahakktim mekanizmasr hayatımızın birçokalanında ve hatta hayatınıuın kendisi iizerinde çeşitli tasamıflar iddia etmekte, butasamıfları kullanmak için şiddeti örgütlemekie ve bu tasamıf iddiasına karşı çıl«ıayıda -yine örgütlii şiddet ile garanti altına alman- yaptırımlara bağlamaktadn. Tiimtoplumsal modelimiz, biı tahakküm mekarlizması olan iktidaruı bu tasamıfunukullanabileceği biçimde örgiitlenmiştır; ailede, okulda, işyerinde, orduda ve bizzathergiin onlarca defa iizerinde ytirtidüğtimilz caddelerde. Ve tek tek her birey, iktidarınkendi iizerindeki bu tasamıflarmı kabul edecek, bu tasamıflarma hizmet edecek veüstiine üstltik bir'de bundan gurur duyacak biçimde yetiştirilmekie, daha doğru birtabirle öğ üttilmektedir.

Hayatwıız i2erindeki bu tasamıflar neredeyse sonsuz bir çeşitlilikte ortaya çıkar.Vergiye tabi tufulmak, yasal olarak gözaltma alınmak, yasalar ile onaylanmayan atnaaynı yasalar tarafindan fiili olarak korunan bir biçimde işkenceye uğramak, tecaviizedilmek, okulda dayak yemek, işten çıkarıimak, aç bırahlmak,hayatınıızın bir buçukyıtını orduya adamak, bunu yapmaya zorlanmak, yapmaktan kaçuıdığımu takdirdesoruşturulmak, aranmak, yakalanmak, dövülmek, itaat etmeye zorlanmak, insanöldiirmesini öğrenmek, şiddet kullanmak, insanlrktan çıkarılmak, köylülere bokyedirmek, yapmak istemezsek yine dövülmek, ana ülimizi konuşamamak, vb, vb.Yaşamrmız boyunca bunları ve daha nice benzerlerini hepimiz göriirtiz. Bazılanmızbunların arasından yaşar gider, bazılarırın ise "Niye?" diye §orar. Rahatsız olur.Yaşanan durumu kendi adalet tasarımına, ahlakına, inançlarına, kısaca kendisinikenüsi yapan herşeye aykırı bulur. Burada bir insanın hayatı tizerinde iki farklı hakiddiası vardır; biri o insanın kendisine aittir, digeri ise iktidara. Vicdani red karan, bu

çatşkının en yoğun yaşanüğı durumlardan birinde ortaya çıkar ve çoğunlukla, askere

çağrılan bireyin bu çagrıyr alenen reddetmesiyle gerçekleşir. Aslında söz konusu olan,bireyin kendi hayatı ve bizzü yaşııına hakkı tizerinde, kendisinden başka bir yetkinintasamıfunu kabul etmemesidir. Ve bu, bize, son derece makul göziiktiyor.

Page 7: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

Ahlaki Sorumluluk lşbirligi Yapmamak

İnsanları vicdani retçi olmaya yönelten çeşitli gerekçeler vardır. Bu gerekçeleriçerikleri bakımmdan birbirinden gayet farklı olabilirler. Birey iman ile bağlandığı birkutsall* tasarımı doğrulfusunda askerlik yapmayı reddedebileceği gibı, son derecepolitik bir tasanm, yai bir toplumsal tasarrm doğrultusunda da bunu yapabilir.Vicdani red, bu farklı gerekçelerin ortaklaştığı ahlaki bir momenttir. Zır4 hangigerekçeyle olursa olsıın askerlik yapmayl reddetmek, savaş mekanizması ile işbirliğiyapmayı reddetmeİiir ve bireyi, bu reddedişe -neredeise kaçınılmaz olarak_stirfüleyen ahlaki bir sorgulamayı gerektirir.

Ahlaki sorgulamayı, kawamlarm diliyle konuşfuğutnue böyle bir metinde ifade etmekgerçekten zor. Anlamak için, insanuı kendisiyle hesaplaşmasmn derinliklerinitahayyül etmeliyiz. Bu tahayyül bizi tek bir söze, sık sık acı verebilen bir sözcüğesiirtiklüyor: Sonrmluluk! İnsan sorumludur. Evlemlerinden ve eylememezliklerindensorumludur. İrade satıibidir ve bu ytizden her koşulda doğru bildiği gibi davranma"imkanı"na sahiptir. Ahlaktan ve sorum]uluktan sözedebilmemizi mi,imkiin kılanyegane şey de zaten bu uimkan"dır. Birey, bu imkanı kultanmadıgı her durumda"kötüllilr" olarak addettiği şeyden kendisinin de sorumlu olduğunu duyumsar. Enazından, diirüst ahlaki sorgulama bunu gerektirırıektedir. Bir eylemin sorumluluğu onugerçekleştirene olduğu kadar, ona iradi onay veren herkese aittır. Ve kanrmızca,askerlik bıınun için zorunludur; daha çok insanr savaş mekanizmasının gtinahlarınaortak etmek için. Vicdani red, bu giinaha ortak olmak istemeyen ahlaki duyarlılıktandoğar.

Savaşa Karşı Vicdani Red

Basitçe şunu soracağız:Uzerinde yaşadığımu coğrafuada bir savaş vaı mı? "Kirli" yada "haklr" demiyoruz, "terör" ve "teröre karşı mücadele" de demiyoruz; sadece savaş..."Kürdistan", "bölge" ya da "gtineydoğu Anadolu"da yaşanan bir savaş...

Tırnak içinde kullandığımz kelimelerden bağımsz olarak bu soruya "Evet'' diyecekçok az insan var. Bu şıı demektir; tırnak içindeki kavramların kendisindaı doğduklanpolitik tasarımlardan bağımsz olarak savaş tizerine düştinen çok az insan...Kavrarnların bu çeşitliligi, bizim sadece "savaş" demeyi yeğledigimiz olgununtanımlanmasına dair bir tartşmayla karşı karşıya olunduğunu gösteriyor. Gerçi aklıbaşmda hiç kimse, durup dururken, savaş yerine ukirliu ya da "haklr" savaş, "terör" yada "teröre karşı mücadele" demeyecek; veya bizim gibi, sadece "§avaş" demeyiyeğlediğini belirtme ihtiyacı duymayacaktır. Bu, savaş iizerine politik tasarımlar

Page 8: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

dolayımmdan düştinmenin ve bu yolla yargıda bulunmanın doğurduğu bir sonuçtur.

Ve bu sonuç bize şunu söylemektedir: Pekçok insan belli (ve değişken olabilen)politik amaçlar doğrulfusıında, belli tarihsel koşullarda savaşı bir araç olarakonaylamaktadır. Ve bu onay, kimi durumlarda onaylayandan bağımsız da olarak,keııdisini politik bir büttinliiğe dayandırır. Savaş, bu pqlitik bütilnlük içerisindeonaylanan ve gözetilen amaçların gerçekleştirilmesi yolunda meşru bir araç olarakkabul edilmekte ve pek çok "özgtirltikçü-eşitlikçi" söylem tarafmdan mücadelenin en

üst biçimi olarak kutsanmaktadır.

Bu durum iizerine düştinmek bizi, ister istemez, araç-arnaç ilişkisi iizerine düşiinmeyestirtiklüyor. Politik düştinceler tarihi açsından bunun neredeyse kadim bir tartışmaolduğunu biliyorıız. Bu tartşmayı burada bütiinüyle yapmak miimkiin değil; ancak,

dili<at çekmek istediğimiz önemli bir noİ<ta vaı.

Araç-amaç ilişkisi bakımından birbirine zıt gibi görtinen iki tutumdan bahsedilegelir.Birincisi, amaca ulaşabilmek için her ttirlü Eıracl meşru gören bir tutumdur veMalryavel ile özdeşleştirilmiştir. Bu tutum a"racm meşruiyetini "yarar" ilkesine göre

belirler. İkinci bir fufum doğal olarak başka bir ilkeye dayanır. Bu ikinci tutuma göre

bir aracı meşru kılan şey, onrın gözetilen aınaca "uygun" olup olmadığıdır -ve mesela,

tarihsel olarak tipik bir temsilcisini Gandhi'de ve onun şiddetten anıım§ direnişindebulur. Doğrusu, bu ayrımın araç ve amaç arasuıdaki karşıhklı ve kesintisiz etkileşimihiçe saydğını düştinüyoflrz. Böylesi bir ayrrm, her iki tavn da salt bireyin tercihinetabi olan iki imkan olarak göstermektedir. Oysa, hele ki sözkonusu ettiğima şeypolitika olduğunda, araçlardan önce amaçlar tercih edilirler ve bu iki tercih birbirinikesintisiz olarak belirler. Başka bir deyişle, ofoç ve amaç araşında yapısal bir farklılftaramak boşunadır. Kanınıızca Ma§avel de, Gandhi de bunı.ırı gayet iyi farkındaydı veher ikisi de politik ideallerine giden yolu bu idealin yap§ına uygun bir şekilde formüleetmişlerdi. Öncelikli sorun Eımacl gerçekleştirmek için doğru aracm ne olduğu değil,bizatihi €Lmacm ne olduğudur. Amaç kendi aracııu söyler.

Savaştan yana olmak ya da ona karşı olmak... İşlek bir zihin temel sorunun buolmadığını görecektir. Bfu araç olarak savaşl onaylayan ya da reddeden iki ayn ilkeyle-ve dolaysıyla iki a5ırı "amaç kavrayşı"yla- karşı karşıyayız

Savaşı politik bir araç ya da şu çok sevimsiz deyişle "politikanm başka ançlarLadevarnr" olarak ele aldğımada, açıl<tn ki, €ımacrna uygunluğu ölçüstinde meşru biraraçtu o. Öyl. ya da böyle her tiirlü "haklr §avaş" söyleminin Eöz öntinde

bulundurduğu da bu olsa gerek. Nitekim, ulus-devlet kurmak için savaş kadar uygunpek az araç vardr ve savaşilı "doğa"§ı ulus-devletin "doğa"sma pek azhaksalık eder.

zira,her ikisi de tahakktimcü niteliklidir.

Page 9: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

Tatıakktimiin çeşitli kisveler altındaki her ti,irlü makro politik tezahtirtintin savaş ile içlidşlı olmasının bir tesadüf olmadğını düştinüyoruz; bu makro politik tezahiirlerinhepsinde "haklı §avaş" düştincesini bu§or oluşumuz ise hiç tesadüf değildir.Sözkonusu olan tatıalı*timcii bir toplumsal taşarım yaratmak ya da onu korunıaksa

§avaş buna çok uygun bir araçtu ve tahakkiimcü politik düşüncelerin böyle bir aracı

"haklr" olarak adlandırırıamasl için hiçbir neden göremiyoruz; çiinkii savaşın bir başkaişlevi tahak!ıimdıir

Vicdani red de bu diizlemde kavranabildiği ölçüde derinlikli olarak ve hakikianlamıyla anlaşılabilir. Savaşın hiçbir tiirtine destek vermemek ve herhangi bir savaş

mekanizırıası içinde yer almayı reddetmek anlamında vicdani red; sav€şı, yanimilitariani, yani örgtitlü ve kurumsal şiddeti onaylayan hiçbir politik amacı ve

toplumsal tasarımr insan topluluklarının geleceği için hayra alamet bir şey olarakgörmemekiedir.

Toplumsal Değişimin Aracı Olarak Vicdani Red

Vicdani retçilere sıklıkla söylenen şeylerden biri, savaşa karşr bu kadar bireysel birfutumun, gerçi iyi niyetli olduğu, ama yetersiz kaldıgı ve sonuç a|maya yöneiikotınldığıdu. Bu diyoruz ki, vicdanının sesini dinleyen bir insanın durumunuanlamamanuı bir sonucudur; retçi öncelikle sonuç almak için değil, vicdani kanaatleri

gereği başka ttirlü davranması mümkün olmayacağı için bu yönde davranmaktadır;

ama konumuz şimdi bu değil.

Vicdani red tekil bir eylem olarak, şüphesiz, toplumu dönüştiirmeye muktedir değildir.Ama unutulmaması gerekir ki vicdani retçi ahlaki bir öznedir; kendi iradesi

doğrultusunda davranmakta ve ister istemez ötekiteri de böyle yapmaya davet

etmektedir. Bu davet, yapısı gereği, bir toplumsal değişim çağrsıdır. Elbeffe, çoğukişi bilir ki, toplum böyle çağrılarla değişmiyor; ama bunu bilenlerin pek azı"

toplumun bu çağrılar olmaksızın hiç değişmeyeceğinin farkındadr. Dolaysıylaretçinin tutu(nu, bizzat örnek teşkil etmesi bakımmdan toplumsal degişim yöntinde birdeğere sahiptir.

Vicdani reddin toplumsal değişim için ifade ettiği asıl önem, eylemin kendisindenziyade, kişiyi bu eyleme stirfüleyen kavrayşta yatar. Vicdani retçi -reddiningerekçeleri çok farklı olsa da- belli bir toplumsal değişim istikaırıetine işaretetmektedir. Bu istikamet; bir, tçlumsal değişim mücadelesine katılanların iradeleriniözgiirleştirneleri, dolaysıyta iktidar tarafuıdan belirlenen ve yönetilen kişiliksiznesneler olmaktan çıkıp ahlaki ve politik özneler haline gelmeleri şeklinde; iki,

Page 10: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

özgtirleşme siirecinin politik araçlarını tahakkiimtin köleleştirici araçlarııdanayırrıalar1yani şiddetten arınm§ bir mücadele örgütlemeleri şeklinde; üç, istenen yeni

diinyanın değerlerini bugiinden inşa etmek ve onlara yaşam alanı açmak şeklinde; ve

daha, şu anda aklıma gelmeyen başka başka şekillerde tezahiir eder. Tiim bu tezahtir

edişler belli bir meşruiyet fikrine dayanmaktadır. Bu meşruiyet, kuşkusuz iktidarnezdinde değil, üçiincü taraflar yani halk nezdinde ortaya çıkar ve toplumsaldeğişimin momenti halktan başkası olmayacaktr. Şüphesiz, demek istemiyoruz ki,

şiddetten arınm§ eylem kendisinden menkul olarak üçtincü taraflan ikna eder ve

döniiştiirtir. Hayır. Demek istediğimiz, vicdani reddin de bir parças[u teşkil ettigi bueylem biçimlerinin, kendi duruş noktalarını anlatabilmek ve diğerlerini ikna edebilmekiçin sahip olduğ u imkanlılıkların (istidatlar) daha fazla olduğ udur.

Hiçbir tahak*tim sistemi keııdisini mutlak bir varoluşa dönüşttirmeyi -eıı azından

şimdiye kadar- becerebilmiş değildir. Her tahakktim sisteminin Mya da çok gediklerivardu ve öyle zannediyorum ki bu gerçek hiç değişmeyecekiir; zira insan, yap§lgereği çok çeşitli varoluş imkanlarırıa sahiptu. "En kapalı, en totaliter toplumlarda bilebirisi çıkar ve dtizenin çarkına bir yerde çomak sokar; çünkii özıe her zamar eylememuktedirdir ve daima bir özgtirltik imkanına sahiptir." Şiddetten anırm§ eylembiçimleri meşruiyetler.ini tarı da sistemin bu kapatılamaz gediklerinde tesis ederler vebu gedikleri genişletiılerj İktidarııı şiddeti karşısında, şiddetten arurm§ futum (şiddete

boyun eğmeyi değil, şiddete rağmen yapacağını yapmakta srar etmeyi kastediyorum)

anlatmak istediğini üçiincü taraflara çok daha doğrudan ve kendisinden kaçmdamazbir arılıkla iletme imkanırıa sahip olur. Onun meşruluk iddiasının pratikteki

karşılığı işte budur.

ru, İNSAN HAKLAH, BARIş, DEMOKRASİVE VİCDANİ RED

Kiirt sorununun çöztimü için önerilen sayaşın başlamasından bu yana |2 yıl geçti. Adıister "düşfü yoğunluklu çatrşma" ya da "terörle mücadele" olsun; ister "kirli" ya da

"haklı" ön eklerini alsın, her savaş gibi coğrafyamuda yaşanan savaş da hesaba

gelmez maddi ve manevi kayıplarm. yanrsfa, ttim toplumsal ve siyasal yaşamda

mıJazzambir değişinı ve alttist oluşa nedeıı olmaktadu. savaşla birtikte, insan haklarıihlalleri daha da yoğunlaşmıştır. Savaşa bağlı olarak ukçılığın ve şovenizmin geniş

yığmlar arasındaki yaygınlğı ve gördüğü itibar iirktlntii vericidir. Halkın adeta devletgibi davranmaya başladığı koşullarda, devlet de militarist emir komuta zincirinin

10

Page 11: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

tepesindeki karar merciiden ibaret bir göriiniim vermektedir. Siyasal kirliliğin artşınakoşut bir şekilde, demokrasi düşmanlığı ve huhık tanımazlık, siyaset yap§ın temelilkesi haline gelmiştir. İnsan hayatının zeıre kadaı önemi kalmamştır. Şiddet, sorunları

çözmenin tek aracı olarak benzersiz bir iktidara sahiptir. Farklı olanı anlaırıaya

çalşrnak, kendini ötekinin yerine koymak tek kelime ile ihanettir. Herkes bizdenolmak zorundadır, aksi taktirde yokedilmeyi haketmiştir. Yokedilmeyi istemeyenlerise .bu coğraffayı terk etmek zorundadırlar. Tiim bu dayatmalara karşı çıkş veitaatsizlik ise güçlü değildir; geniş yığınlar nezdinde meşruiyet kaeanmş bağırnsu birsöylemi yoktur ve mücadele araçlarının seçiminde sistemden tam bir kopuşuyaşayamamaktadır...

Savaşın etkiledigi sosyal ve siyasal koşullaruı betimlemesini daha da uzatmak veayrmtılandırmak miimktin. Ancak, bu kadarı bile nasıl zorluve karmaşık bir gerçeklikiçindc olduğrımuzu anımsatmaya yeter. Doğaldıı ki; bu anımsatmayı bir amaç güderekyaptık. Amacımız; insan hakları, barş ve demokrasi kavramları ile ilişkisi içindevicdani reddin içinde yaşadığınnu gerçekliğin ıeresine denk düştiiğtinü ortaya koymaistegidir.

İnsan Haklan ve Vicdani Red

'Vicdani red' kavramının etik, politik içeriklendirmesi her şeyden önce insanm insan

olmaktan kaynaklanan temel hak ve özgiirltiklerine dayanır. Temel hak veözgürliiklerin meşru kullanımı olan vicdani red; ayflı zarnaftda, göriintir bir gerçeklikhaline getirdiği bu hakların teminatıdır da. Vicdani red, insan hakları kavrayışı ve hak

kullanımı bakımmdan oldukça geri dtizeyde olan Tiirkiye'de, insan haklarımücadelesinin bir bileşeııi olarak, hak sahibi olma ve hak aratr|abilincinin gelişmesinihızlandıracak önemli bir moment özelligi taşımaktadır.

Vicdani red öncelikle "yaşam hakkr" nrn savunusuna dayanır. Aydınlanmadüşiincesinin, insanı kendisi dşındaki ve ona aşkm ilkelere dayanarak kavrayan her

ti.irlü dtinya görüşiine karşı geliştirdigi birey olmak, biricik bir kişiliğe sahib olmakanlayşları, devamııda bizi "hak sahibi olma" fikrine ulaştırması bakımından önemli birgelişmedir. Bireylkişi kawamı "irade' ve "eyleme" özgiirlüğü gibi yetilerin iizerineoturmaktadır. İrade ve eylemeye ehil olmak ise bir takun doğal haklara sa}ıip olmak veonlarr kullanabilınek demektir. İnsan bio-psiko-sosyal bir bütiinlüğe sahiptir. Kişiolarak haklarını kullanabilmesi için bu bütiinlügilni,in korunması bir zorunluluktur.Ancak, bio-psiko-sosyal büttinlüğiin oluşmasınn ve stireğen bir "gereklilik" halikazanabilmesinin ön koşulu da, önce dünyaya gelmiş olmak, §onra da "yaşamıstirdiirmek", yod "yaşamak'! ür. Bu da "yaşam hakkı" denilen şeyi karşımıza çıkarır.

ı1

Page 12: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

Diğer tiim haklarm kullanılabilirlik merkezi olaıak "yaşam hakkı" içerigi, kapsamı ile

"biı" ve "a5rnı" olan bir özden ibarettir. Tıpkı tek hücreli bir canlı gibidir. Onayapılacak herhangi bir müdahale ya da sınır getirme çabası hücrerıin ttiınlüğtinü etkiler.Bu aslında onu yokolmaya göttiren ya da yokolma tehdidi içeren bir etkilemedir.Dolayısı ile sözkonusu "öz[in", yani "yaşam hakkı"nın, rnutlak varoluşunun korunmasıiçin, hiç bir önlem, yaptırım ya da kurallar dizgesi ile sınırlandırılmaması, noksana

uğratılmaması gerekmektedir. Buradan kalkarak daha özlü bir şekilde diyebiliriz ki"yaşam hakkr', 'linsanın öldiirülınezligi" hakkından başka birşey değilür.

Oysa savaş yol açtığı ağır kıyım ve yıkınrlarla insanın varlğına karşı en ciddi tehdittir.Başta yaşam hakkı olmak iizere her ti,irlü insan hak ve özgiirlügiintin alabildiğine

çiğnendiği, yok edildiği nesnel bir dunıırıdur. Bu bakımdan §avaşın hiçbir ttirtine

destek verırıemek; öldiirrıeyi öğreten, ölmeyi ve öldtirırıeyi emreden her ttirlü şiddetmekanizması içinde yer almayı reddetmek anlamına gelen vicdani redçilik ise,

yaşamhakkını mutlak olarak savunmak demektir. Öncelikle kendi yaşam hakkıııdanyola çıkan vicdani retçi, gerçekleştirdiği bu eylemi ile aynı zarıaıda başkalarıııınyaşaıTı hai*ınuı koruyucusu ve güvencesi de olmaktadır.

Vicdani reddin dayandığı temel haklardan bir diğeri ise evrensel bildirgenin 18.

maddesinde belirtilen "düşiince, vicdan ve din özgi,irlüğü hakkr"dır. Derin inanışları dakapsar biçimde dinsel, ahlaki veya benzer nedenlerden kaynaklanan vicdani ilketerleortaya çıkan vicdani red, düşiince ve vicdan özgiirlüğtintin meşru bir kullanlml v6tezahtiriinden başka birşey değildir. Bu tezahiir ediş, doğal olarak beraberinde

"düştinceyi ifade özgiirlügü" gibi temel bir hakkin kullanımınr da getirmektedir.

Düşiinmenin ve düşiiııceyi ifade etmenin suç sayıldlgı, bil çok yasal diizenlerneyleengellendigi bir ülkede, bu hakların dolayımsz bir kullanımr olan vicdani reddin de

öntinde elbette büytik zorluklar vardır. Vicdani retçinın karşısına, düşünceleriniaçıkladığı andan itibaren, "halkr askerlikten soğutmak" gibi belirsiz bir suçu

diizenleyen TCK, m.155 vo olağanüstii yargl niteliğindeki askeri mahkemeler

çıkmaktadır. Dolayısryla, vicdani redde ilişkin hak alma çabaları başanya ulaştıkçal'düşiinceyi ifade özgtirlüğü" için verilen müçadelede önemli bir adım daha atılm§olacaktır.

Demokrasi ve vicdani Red

Yurtüaşların çoğunluğıınun hala "kapıkulu" duygu ve zihniyeti ile körükörtine bağholduğu bir devletin egemenliği altında yaşıyoruz. Bu, demokrasinin en temel ögesiolan, verili olanı sorgulayan, eleştiren, reddeden ve değiştirmeye çalışan "özgi.iriradelerin" yokluğu anlamına gelmekteür. Ordu da, sözkonusu duygu ve zihniyetin

|2

Page 13: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

yeniden iiretiminin gerçekleştiği, devletin en önemli ideolojik üretim aygıtlarııdanbiridir. Dolaysıyl4 her bakımdan koşulsuz itaatt isteyen bir kurumun sorgulanmast veişlevinin reddi anlamındaki vicdani red; "tebaa" olmaktan, "kulluk"tan kurtulup "irade"ve "eyleme" özgürlüğtine sahip, "birey" olmaya giden yolu açan önemli araçlardan biridurumundadır.

Bireyin özıur iradesine dayah bir çıkış olan vicdani red aynı zarıanda bir toplumsaldeğişim çağrsıdır. Bu çağn, diğer tezahür ediş biçimlerinin yanlsra önerdiği insanilişkileri ile de gerçekleşir. Tahakktimcü, otoriter ilişkilerin yaşandğı bir ortamdaözgtir iradelerin, bunlara daya! yigdeni kanaatlarin oluşmasnın milmk[in olamıyacağı

çok açıktır. Bu bakımdan hiçbir iktidar ve tahakktim ilişkisine izin vermeyen, eşit veözgw irade sahiplerinin ilişki biçimi olarak taban demokrasisi, vicdani red hareketinindaha doğru bfu deyişle anti-militarist hareketin oluşmasmın ve gelişmesininönkoşuludur. Bu önkoşul aynı zamanda, bugtine kadar yönetenler açsmdan olduğukadar, yönetilenler açsından da hep sorunlu bir kavram olan demokrasinin yaşambiçimi haline gelmesi için bir öneri, bir imkanlılıktır.

Vicdani reddin reel di,izlemde 'demoltratikleşme ve hukuk mücadelesinin

zenginleşmesine yönelik katksı ise çok daha yakuı bir imkanlılık olarakgöztikmektedir. Bu, uluslarüstti hulilk normlarının benimsetilmesi uğraşsıdır. Başkabir çok alanda olduğu gibi, bu alanda da T.C. devleti altına imza attığı uluslararasısözleşmeleri ve kararları bir ttirlü uygulamamakta ve yokmuş gibi davranmaktadır.Vicdani red hakkuıa ilişkin uluslararası diizeyde alınmış kararların ve yapılmşsözleşmelerin iç hul$k kuralı haline getirilmesi yönünde sağlanacak bir başarı bir çokaçıdan örnek oluşfuracakiır. Diğer alanlardaki uğraşılar ile karşılıklı etkileşim içindekibu katkı, genel demokrasi ve hukuk standartının yiikselmesi anlamrıa da gelecektir.

Banş ve Vicdani Red

Bugiin ulaşılan nokiada, savaşıı getirdigi yıkrm, hiç kimsenin hatta savaşl si.irdiiren

güçlerin bile tahammtil edemeyeceği boyuttadır. Bir çöztime ulaşma ve banş talebi,tiirn ağırlığı ile kendini dayatan bir gerçekliktir. Ne var ki savaşan güçler, savaşlkendileri açısından rasyonalize eden, meşrulaştıran, gerekliligini mutlak kılmaya

çalışan ve biraz dikkatlice incelendiğinde benzerlikler üaşıdıgı görülen bir söylemesahipler. Bu söylemin ve onu oluşfuran düşünüş biçiminin içinde kalarak, gerçekien§avaşa karşı bir tufum geliştirmek ve çöztim thetmek mtimk[in değildir. Kurumsal

şiddeti onaylayan tiim siyasal, toplumsal amaçları yadsımak; §avaşın hiçbir tiirtinedestek vermemek; herhangi bir savaş mekanizması içinde yer alınayı reddetrnekanlamındaki "vicdani red", taraflardan ttimüyle bağımsı.z ve üçiincü bir seçeneğinvarolduğunu açık ve net olarak göstermektedir. Bu, aynı zaırranda? savaşn insan

l3

Page 14: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

kaynaklannın kurutulması çağrsuıı da içermektedir. Bu çağrının karşılık bulmasıhalinde savaşı durdurabilme ve gerçekten savaş yanlsı güçlerden bağımsız, adil bir

çöziim tiretebilme imkanı yakalanabilecekiir.

Son gtinlerde yaşanaıı gelişmeler, özellikle kazadarı sonra açığaçftan siyasal gerçekleraçıkça göstermiştii ki; b*ş, demokrasi ve insan haklan mücadelesinin öniindeki asılengel militarizmdir. Savaşm stirmesini isteyen de "o" dur. Başta faili meçhul cinayetlerolmak iizere her tiirlü insan haklan ihlalinin sorumlusu da "o" dur. Artık mititarizınidoğrudan hedef almadan siirdiirülecek olan demokrasi ve insan haklari mücadelesi ilebir sonuca ulaşmak miimkiin görünmemekiedir. Bu bakımdan militarizmi doğrudansorgulaırıaya alan, onu güçlendirecek her tiirlü ilişkiden kendini muaf futmayıaırıaçlayan vicdani reddin banş, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin bir bileşeniolarak önemi görmezden gelinemez.

l

Iv. ViCnaNi REDniN KISA TARirıi

Vicdani reddin kökenlerini Ortaçağ'da ilk olarak orta Avnıpa feodal beyliklerindebulmak miimkiin. O dönemde çeşitli Hrıstiyan tarikatları feodal beylerle anlaşmalaryaplp, bir çeşit "savaş vergisi" ödeyerek üyelerini ordu hizmetinin dışuıda futuyorlardı.Bu durumu gerçek anlamıyla vicdani red olarak tanrmlamak mtimkiin değildir; zira,

ıeddetmek denen insani yeti hiçbir çağda bedeli para ile ödenen birşey olarak ortaya

çıkmamıştır. Bu çizgiyi ilk terkeden ve feodal rejimin ya askerlik hizıneti ya §avaş

vergisi dayatmasııa karşı ilk radikal çıkışı gerçekleştiren Almanya'daki

"Wiedertaeufer" tarikatı, Katolik kilisesinin kışkırtmasıyla kanlı bir şekilde bastırıldı.

Sonrasında 18. yiizyılda İngiltere'de, dini inançları nedeniyle şiddet kullanmayı,askerlik yapmayl ve vergi vermeyi reddeden "Quaker" tarikatmı görüyoruz. Quakerlergerekçelerinin açıklğı ve tavırlarındaki futarlıtftla ilk vicdani retçiler olarakadlandırılabilirler.

Vicdani retçilerin 20. yiizyıtda ilk kitlesel çıkşı l. Paylaşım Savaşı sırasında

İngiltere'de gerçekleşti. Savaşa çağrılan binlerce insan savaşa katılmayı reddettiler,

3.000 tanesi hapse atıldı. Bu çıkıştan soffa l92l yı|nda İngiliz retçilerin önemli birböliimünü oluşfurduğu WRI (War Resisters' İnternational - Uluslararası SavaşKarşıtları) kuruldu. WRI daha sonra yerel savaş karşıtr örgtitlerin ve vicdani red

örgütlerinin uluslararası çatsı haline geldi.

l4

Page 15: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

Vicdani red hareketi 1968 ve sonrasinda büttin Avrupa'yı sarstr. Avrupa devletlerivicdani red ha}kını '70'lerin ortasından başlayarak tarumaya başladılar. '80'lerinbaşııda Yunanistan ve Ttirkiye dşında büttln Avrupa ülkelerinde vicdani red hakkıtanınmış durumdaydı. Ancak vicdani red hakkı "sivil hizmet" zorunluluğuyla birlikteelde edilebildi. Silatıtı hizmet yapmak istemeyen insanlar gene zorrınlu'olarak ve

çoğırrılukla askerlikten da}ıa uzun bir stire hastane, okul vb. sosyal birimlerde çokdüştik ücretlerle hizmet etmeye zorlanıyorlar. Batılı liberal devletler bu yasaldtizenlemeyle Avrupa vicdani red hareketinin büYiik böltimilnü yönlendirmeyibşaıdılarsa da, bugti,ı hem askerlik yapmayı hern de sivil hizmet yapmayı reddedeninsanlardan oluşan "total red" hareketi Avrupa, Latin Amerika ve Afrika'nın çeşitlitilkelerinde siirmektedir. Bu tavir devletin birey üsttindeki hiçbir tasamıfunu kabuletırıemesi ve uluslararasl-savaş di,izenine her ne biçimde olursa olsun hizınet etmeyireddetmesi ile radikal savaş karşıtlığının gerçek taşıyıcısı durumundadu.

v. vicDANi nnnop iıişriN ranaR öRNEKI_.ERİ

l. BIRLEŞMrş MILLETLER

Askerlik hizmetini vicdani redle ilgili 1993 yılı kararr

(8 Mart 1993 dökiimanı E/CN 4/lgg3tL.107: "Gençligin, askerlik hizmetini vicdani redsorusunu kapsayacak biçimde, insan haklaruıuı desteklenmesi ve korunmasıiçerisindeki rolü".)Avusfurya, Kosta Rika, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, Hollanda, Portekiz veBirleşik Krallık (İngiltere ve Kuzey İrlanda) tarafından hazırlanmştır.

İnsan Haklan Komisyonu;-Tilm Üye Devletler'in, insan haklarını ve temel özgiirliikleri desteklemg ve koruma ve

çeşitli uluslararasr insan haklaıı belgeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve insancıl hukırk

çerçevesinde iizerine aldığı yüki.imlülükleri yerine getirme ödevleri olduğunutekrarlayarak,

- Insan Haklan Evrensel Beyannamesi'nin, yaşam hakkı, kişi özgiirlük ve güvenligi,düştince, vicdan ve din, vicdani red haklannı di.izenleyen 3 ve 18. maddelerinihatırlayara§

I5

Page 16: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

- Uluslaıarası Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesi tarafindan tanınan, herkesin düştince,vicdan ve din özgiirliiğiine sa}ıip olduğunu akılda tutarak,

- Diiştince, vicdan ve din özgiirlüğü hakkınıı yasal uygulaması olarak herkesinaskerlik hizmetini vicdani red hakkı olduğunu tanryan Mart 1989 tarihli 89/59 sayılıtavsiye kararrnı hatırlayarak

- Genel Kurul'un 1985 yılmı "Uluslararası Gençlik Yıl1 Katıtım, Gelişme, Barş" olarakadlandırdğı 17 Aralık 1979 yılı 34/15 nolu kararı, Genel Kurul'un; genç insanlarırıanlayşl4 tiim insanlar için barş, adalet ve saygı ruhuyla biiyüttilmesi gerektiğinidiizenleyeıı Aralık 1965,2037 QOÇ ve 19 Aralık 1968, 2447 (XXIII; sayılı tavsiyekararlarııı akılda tutarak,

- Pek çok ülkede askerlik hizrıetini vicdani reddi sağlamaya dair devam edengereksinime dikJ<at çeken Alt- Komisyon Özel Raportörü'niin diizenledigi insanhaklan ve gençlik hakkındaki §onuç raporuna ( I]/CN.4/Sub.2/1992136) dikkat ederek,

- askeri hizmet yapan insanların, vicdani red geliştirebileceğinin bilincinde olarak,

- askeri hizmeti vicdani reddin, derin inanşları da kapsar biçimde dinsel, ahlaki veyabeıızer nedenlerden kaynaklanan vicdani ilkelerden ve nedenlerden ortaya çıktıgınııfarkrıa vararak,

l. Uluslararası Sivil ve Politik Haklar Sözleşmesi m.18'de olduğu kadar İnsan HaklanEvrensel Bildiigesi m.l8'de de beli*ildigi gibi, herkesin Çüşiince, vicdan ve dinözgiirlüğü hakkının meşru kullanrmı olarak

askerlik hizmetini vicdarri red hakkı olduğuna dikkat çeker,

2. hrın.lu askerlik hizınetini yapmakta olan kişilerin, askerlik hizmetini vicdani redhakkının dşında bırakılamayacağ ını belirtir,

Askerlik hizmetini vicdani redle ilgili pek çok yerel ya§anm var olduğu gerçeğininfarkma var[,

3. Eğer hentiz yapılmadıysa, askerlik hizınetini viçdani reddi samimi temelde ele alan ,

askeri hizmeffeıı aynk tutmayı amaçlayan yasalar yapılmasını ve önlemler alınmasmı,Devletler'den rica eder,

4. Vicdani retçiler için, tavsiye kararlaruıda, vicdani red nedenleriyle uyarlı pek çokalternatif hizmeti tanıttıklarm1 bu doğrulfuda, bazı Devletlerin deneyimlerini akılda

l6

Page 17: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

futarak, vicdani redçileri hapis cazasna mahkum etmekien kaçındıkların1 bu koşullanhazırlamamş olan zorunlu askeri hizmet sistemi bulunan ülkelere hatırlatır,

5. Bu ti,ir hizmetlerin kamu nezdinde silahla ilgisi bulunmayan,(non-combatant) veyasivil karakterli olması gerektiğini ve ceza|andırıcı niteliginin bulunmamasr gerektiğinivurgular,

6. Eğer heniiz yapılmadıysa, Üye Devletlerden, kendi ulusal yasal sistemlerinin çatsıiçinde vicdani reddin uygun olmadığuıa özel durumlarda karar verecek, bağımsız vetarafsz yapilax oluşturulmasrnr rica eder,

7. Askeri hizmetten etkilenen ttlm ilgili kişilere askerlik hizmetini vicdani red vevicdani retçi stattistine süip olmak için gerekli vasıtalaıın bilgisinin utaşılabilirolmasının önemini belirtir.

8. Genet Sekreter, varolan kararları Birleşmiş Milletler'in tiim Üye Devletleri'ndentemin etmesini ve askeri hizmeti vicdani red hakkının, Birleşmiş Milletler'in ti,im

komuoyunun bilgilendirilmesi etkinliklerinin içerisinde yer almasını talep eder,

9. Genel Sekreter aynı zamanda, Komisyon'dan, askerlik hizmetini vicdani redkonusundaki ellli birinci ofurumunda, Hüktimetler tarafindan tiretilen dilekleri vekendisine ulaşan bilgileri rapor etmesini talep eder,

lO.Bundan sonra bu konunun, elli birinci oturumurrıın gtindemini oluşfuran

"Gençligin, askerlik hizmetini vicdani red sorusunu kapsayacak biçimde, insanhaklarııın desteklenmesi ve korunması içerisindeki rolü" başlığı ile dikkate alınmasınakarar verir.

Yanısıra;BM İnsan Haklan Komisyonu, vicdani red konusuna 1981 ydında değinmiştir.Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ve Uluslararası Sivil ve Politik HaklarSözleşmesinde herkesin düşiince, vicdan ve din hakkı olduğu tanınmıştır. Komisyon,1989'daki karan içinde,(karar no 1989/59) 'Uluslararası Sivil ve Politik HaklarSözleşmesi m.18'de olduğu kadar İnsan Hakları Eweıısel Bildirgesi m.l8'debelirtildigi gibi, herkesin düştince, vicdan ve din özgiirlügü hakkının meşruuygulaması olarak askerlik hizmetini vicdani red hakkı olduğunu tanır.'Aynı zamandaKomisyon, üye devletleri, 'bu ttir koşulları hazırlamamış zorunlu askeri hizmet sistemiolanları (üye devletleri)... 'ilkesel olarak kavgacı olmayan (non-combatant) (paragraf4), sivil karakterli ve kamu yaranna alternatif hizmetlerin değişik biçimlerini vicdaniretçilere tarırtması (paragraf 3) doğrulfusunda uyanr.

ı7

Page 18: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

8 Mart 1995 tarihli kararmda (Karar |9951 83), Insan Hakları Komisyonu daha öncekikararlarını tekrar etti ve 'heniiz yapılmadıysa, askeri hizmeti vicdani red temelindebağşıklıkları amaçlayan yasaların yapılması ve yeni mesafeler alınmasınıDevletler'den srarla talep etti. '

(Aşağıdaki çeuinler, İnsan HaHan Helsinki Federasyonu Hoilanda tarafindanyaynlanan "Yunanistan ve Tıirkiye'de Vicdani Red" adiı broşıirden alınmştır.)

2. AvRt]PA ctrvnNıİr vB İşgİRLİĞİ ronrFBneNsr

1990 Kopenhag Belgelerinde, paragraf 18 şöyle der;

( 1 8) Katılıncı devletler

(l8.1) - Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, herkesin, askeri hizmeti vicdaniredde hakkl olduğunu tanıdığuıı kaydederek

(18.2) - pek çok katılımcı devlet tarafından, askeri hizmetten vicdani red temelindebağ şıklık|ara ızıin veren yeni mesafeler aluıdğ uıı kaydederek

(18.3) - pek çok htikümetler dışı organizasyonun, askerlik hizmetini vicdani redkonusundaki aktivasyonlarını kayıtlayarak

(18.4) - vicdani red nedeniyle uygun, ilkesel olarak kavgasız (non- combatant) veyasivil karakterli alternatif hizmetleri, heniiz yapılmayan yerlerde, kamu yaranna vecezaLandrrcı olmayan karakterde tanıtmayı dikkate alır ve bu konuda hemfikir olur

(18.5) - bu konuda kamuoyuna bilgi vermeyi olanaklı kılar

(18.6) - İnsani Boyut Konferansı çatsı içinde, silahlı hizmeti vicdani red temelinde, :

zorun]u askeri hizmetten bağışıklıkla ilgili bireylerin benzer sorulan olduğundamütalaa içinde olunur ve bu sorularla ilgili bilgi alşverişinde bulunur.

l8

Page 19: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

3. AVRIJPA KONSEY

Avrupa Konseyi, ilk olarak 1967 yılınd a,337 no'lu kararr ve 478 no'lu tavsiye karanile vicdani red hakkı konusunda kendisini açıklamştır. Bundan sonra, ParlamenterlerAsaırıblesi ve Başkanlar Komitesi çeşitli nedenlerle konuya gönderme yapmştır. 1987

yılında Başkanlar Asamblesi bir karar (no. R (87) 8) içinde 'zorunlu askerlikhizmetinden sorumlu olan, vicdani nedenlerin zorlamasryla şilah kullanmaylailişkilenmeyi reddeden herkes bu hizmeti yapma ytlktimlülüğiinden kurtarılma hakkınasahip olmalıdır... Bu kişiler, altenıatif hizmetler yapmaya sorumlu tutulabilir(paragfaf 1).

Daha ötesi, 'alternatif hizmet... ilkesel olarak sivil ve kamu yaraxına olmah' (paragraf9) ve'cezalandırıcı nitelikte olmamalıdır' (paragraf 10).

4. AVRIJPA BIRLIGI

...Tiirkiye, (üye olarak hentiz kabul edilmemekle birlikte- çn) Avrupa Birligi ileilişkilendirilmiştir ve AB ile yeni gtimriik birliği anlaşmasıım Avrupa Patlementosutarafııdan onaylandığını görmek istemektedir. Bu nedenle, Ttiıkiye'nin insan haklarısicili, Parlarnento tarafindan stirekli olarak incelenmektedir. Tiirkiye'nin Avnıpagtimrilk birligi üyesi olabilmesi ve insan hakları konusu nedeııiyle yükselen tansiyonTiirkiye ile AB arasında defalarca askıya alınan görüşmeler için AvrupaParlamentosu'nun onay veflnesi gerekmektedir......

Avrupa Parlamentosu'nun viçdani red ve alternatif sivil hizmet konusundaki 'özgürltikve toplumun tiim üyelerine eşit davranma ilkesine tamamen saygıyla, askere alınanherkesin, silahlı veya silahsız askeri hizmeti, vicdan temelinde herhangi bir zamandareddetme hakkmı garanti etıneye çağıran' birinci paragrafi, 13 Ekim 1989 yılındaadapte edildi. Karar aynı zaırıanda, alternatif sivil hizmet hakkının Avnıpa İnsanHaklarını Koruma ve Temel Haklar Sözleşmesi içerisine bir insan hakkı olarakalınmasr için Komisyon ve AB'nin Üye Devletleri'ne, AB'ne baskı yapmaları için çağrıyapmaktadır. (paragraf l 1)

11 Mart 1993 tarihli kararda Avrupa Parlamentosu'BM İnsan Hakları Komisyonu'nun89159 nolu kaıan ile askerlik hizmetini vicdani reddin tanıdığı gibi, vicdani redhakkınm, Üye Devletlerin yasal sistemleri içerisine alınması gerektiğini ad«ieder'

(paragraf 46). Yine, 'Af Örgütil tarafuıdan pek çoğu düşiince suçlusu (prisoniers of

l9

Page 20: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

con§cience) olarak kabul edilen vicdani retçilerin yargılanmaları ve hapsedilmelerinikınal (paragraf 50)....

Geçen yıl (19 Ocak |gg4} Avnıpa Parlamentosu 'vicdani reddi, Birleşmiş Milletlerİnsan Haklan Komisyonu'nun |g8g/5g no'lu kararında tanındığı gibi, gerçek kişisel birhak olarak addeden' başka bir kararı da adapte etti. ..

vI. iı<i vicnaxi RED DEKLARASyoNIJ

Vicdani retçi, bir asker kaçağı değildir. Vicdani reddi -ülkemizde son derece yaygıJıolan ve orduya ve askerliğe karşı duyulan içsel tepkinin de bir göstergesi olarakaddedilebilecek- asker kaçaklığından ayırdeden en önemli şartlardan biri vicdaniretçinin askerlik yapmayı reddettiğini kamuya açıklamasıdır. Bu açıklaırıalara "vicdanired dektarasyonu" diyoruz. Aşağıda iki vicdani red deklarasyonu okuyacaksuız. İlkiVedat Zencir tarafindan Sokak dergisine yapılmış bir açıklamadır ve 1l Şubat 1990tarihli Sokak dergisinde yayuılanmştr. İkincisi ise 16 Ocak 1993 tarihinde Erkan

Çalpur tarafırıdan -İzmir'de kurulan ve Kasım '93'te kapatılan- ilk Savaş KarşıtlarıDerneği'nde açıklandı ve 8 Şubat 1993 tarihli Bakaya dergisinde yayuılandı.

Vedat Zencir 6 Kasım l996'daİzmir Valiligi tarafından "tedbir gerekçesi"yle kapatılanİzmir Savaş Karşıtlan Derneği yönetim kurulunda görev almaktadır ve Erkan Çalpurda aynı derneğin üyesidir. Her iki vicdani retçi de askere gitmerne tavrında kararlıolarak olağ an yaşamlarını sürdtirüyorlar.

uBen Vedat Zencir. Şiddeti, emir alıp veımeyi yaşantıma almanıaya niyetli ve kararlıolan bir insanım. Yaşantımı bir takım ahlaki ilkeler doğrultusunda göstermeye özengösteriyonım. Bunun için yaşaın anlayşımla çelişecek kurum, kuruluş ve işIerdebüunmuyorum. 20 yaşndan beri kendimi ne zaman askere almmış dğünsem veyabunun niyasnı görsem mide kramptan geçiiyoıum. Emir alıp vermek benimkişiliğimle, duygulanmla hiç bağdaşmayan bir şey. HeIe kendimi tanımadığıminsan]an öldürmeye hazır dğıinmek -bu, hiçbir şekilde kabui edemeyeceğim birdurum.

İnsan benim için dinset boyutta kutsal bir yaratık değil, fakat ben insana tannsal biryıikleme yapmadan her insanm yaşıınül en az keadiminki kadar kutsal buluyorum. Bu

20

Page 21: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

ytizden de gerekçesi ne oluısa olsun öld{iımeye yönelik herhangi bir yapı içindebuIunaııaaı.

Kendi değerleim doğnıItusunda yaşamak beaim en doğal hakkm. Uste]ik benimdeğerlerim gayet safiyane şeyleı Şiddet istemiyoıum. Emir aimak-vemıekistemiyonım. Şimdi, bunun dşnda bir daunnşa zorlaamamı da doğnısu hiç aHwıalmıyor."

vedat zencir

"Insanlık ailesinin bir ferdi oiarak bea, her tıirlü cinayete, bir cinayet örgitıi (hem deea büyük oianı) olank orduya ve tabi ki savaşa lcarşyım. Awcu, ben karşı olduğumuaet biçimde ortaya koymadıkçç sessiz kaidıkça bu aşağıI* dunımu anaylamışolacağıını dıişıinüyoa Iaşanan bu rezi]IiHere karşı bir soıumluluğum olduğunuhissediyoıum.

Bu düşıincelerim ve alıIaki ilkelerjmle ben (elbette ki) insaa öIdümıek ve bunuyapacak kişileri eğifrııek amacıyla kuruiüuş bir örgıit olduğunu dıişıindüğtim orduyakatıimayı, bir,,asker" olmayı reddediyoıum

Bu hareketim üzerine bana ,,devletı'n ve mjlletin çıkarı" ya da ,,ahlak" koausuadanutuk çelgıek isteyenier o]abilir. Ama ben kendimi herhangi bir millete dahil ya da

deu]ete ait hissefııiyorum. Egemen ahlaki kalıplar da beni bağlanııyor. Birey otankkendi (iasanca olduğuau d.işıindüğüm) ahlakım vıır ve ona göre hareket ediyorum."

Erkan Çalpur

vu. Bin Düşürxcg StJçtJ oLARAK"HALKI ASKERLIKTEN SOGUTMAK" (T.C.K. Madde 155)

Rahatlıkla gözlenebileceği tizere son yıllarda sivillerin askeri mahkemelerdeyargılanmalaıı giderek sıklaşıyor. Bunun bir nedeni tizerinde yaşadğımu coğrağadaon yılı aşkın stiredir yaşanan savaşln, devlet ve kurumlarmı daha baslacı, daha militer,da}ıa pervasız hale getirmesi ise, bir diger nedeııi de, kuşkusuz, bu pervasızlğa "Dur!"

2l

Page 22: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

dryen insanlarm ortaya çıkmasıdır. Baeı insanlar, bu memlekette başlarına gelebilecekher ti,irlü şeyi göze alarak düştincelerini açıklamaktıa, militarizfrlll ve ttim taraflanylasavaşı eleştirmektedirler. Ve böylece "düşiince suçu" olaıak bildigimiz durum ortaya

çftar. Şüphesiz bu, "düşiince suçu"nun tek biçimi değildir. Üzerinde yaşadıgımızcoğrafuad4 Ttirkiye Cumhuriyeti devletinin çeşitli yasalan ile yiize yakın di§üncesuçu tarif edilmiştir. İşte "halkı askerlikten soğutma" §uçrrnu diizenleyen TCKnııı 155.

maddesi de bu yasalardan birisidir.

Ancak 155. madde yol açtğı yargılama usulü ve bu usuliin siyasal işlevi gözöniinealmdğında diğer "düştince suçlan"ndan belli bir farklılğı içerir. Söztinü ettiğimiz155. madde aynen şöyle:"Geçen maddelerdeyazılı olaa üual haricinde kanunlan karşı gelmeye hatkı teşvik ilememleketİn emniyetine tehlike ivas edecek surette makale nesir edealer ve halkıaskerlikten soğurnak yolunda aeşiyatta veya telkinatta bulunan]ar yahut umumi biriçtimada veya nıısn toplandğı yerlerde bu suretle autuk ınt eden]er iki aydan ikiseneye kaı';r }ıapİs alunur ve bunlaıdan 45ffi lindan 36.000 linya kadar ağır cezayınakdi alnır."

Görüldüğü iızere, bu madde ile kişilerin askeri yasalar ve askeri uygulamalarkonusundaki görüş, inanç ve düştinceleri bir suç kabul edilerek cezalandırılmaktadır.Bu gayet açık.

Ikinci ve daha önemli bir nokta ise şudur. 1993 yılına dek "halkı askerliktensoğutmak" bir terör suçu olarak fiilen Devlet Güveıılik Mahkemeleri'nin (DGM) görevalanuıda kabul ediliyordu. 1993'ten bu yana ise bu zuç Tiirk Askeri Ceza Kanunu'nun(TACK) 58. maddesi ile ilişkilendirilmekte ve "vatana ihanet" kapsamında ele alınarakgörevli mahkeme olarak askeri mahkemeler kabul edilmektedir.

TACK Madde 58 şöyle der:

"Her kim Tiirk Ceza Kanunuhun 153 ve 161. maddelerinde yazılı suçlardan biisini vel55. maddede yazılı haikı askerlikten soğutmak yolunda aeşriyatta ve te]kinatta

bulunmak ve nutuk indefuıek frillerini işleyecek oluısq mil]i mukavemeti kıınıakcüımünden dolayı mezkur maddelerde gcisterilen cezalarla cezalandırılır.

Bunun anlamı şudur ki, savaşa, militarizme ve askerliğe karşı düşiincelerini açıklayaninsanlar sadece "halkı askerlikten soğutrrıak" ile değit, fakat "halkı askerliktensoğutmak yoluyla milli mukavemeti krrmak" ile suçlanmakta ve bundan dolayı da sivilmahkemelerde değ il askeri mahkemelerde yargılanmalarııa zernin hazırlanmaktadır.

"Halkı askerlitien soğutma" suçrrnun sivil ceza kanunu (TCK) içerisinde zatnndiizenlenmiş iken bir de askeri ceza kanununda (TACK) yeralınasnın en önemli

22

Page 23: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

nedeni sivil yasanuı ilgili genel hüktimlerinden sıyrılmak istemidir. "Halkı askerliktensoğutnrak" suçu, "milli mukavemeti kfmak" ile ilişkilendirilerek "vatana ihanet"§uçlarl arasında ele alınmaktadn; ve böylece de zamün aşımından müstesnafufulmaktadır. Dolaysıyla herhangi bir tarihte savaşa ve militarizme karşı bir görüşdile getirmiş olmaktan dolayı ömriintiziln sonuna kadar yargılanma tehdidi altındasınz.

Tilm modern ceza teorileri -en azından prensipte- önce suçlu yaratıp §onracezalandırmak isteminden ziyade, toplumda suç oraııını aza|ffiıaya yöneliktir. Devletinkeııdisine çizdiği meşruluk alanı içerisinde ceza vermenin aınacı da, "suç" ilebozulduğu varsayılan toplumsal dengenin yeniden sağlanmasıdır. Dolayısryla, devlet,ceza verebilme yetkisini bireylerin davranşlarından intikaırı alma yöntindekullanamaz. "Halkı askerlikien soğutmak" şeklinde bir suç tarif edilmiş olmasıdüşiinme ve düşi,incelerini açıklama özgiirlügiinü baştan aşağıya ihlal ederken, bir detarif edilen bu suçrrn zaman aşımırıdan müstesna futulması, intikamcı bir cezaanlayşıyla karşı karşıya olduğumuzu ve dolaysıyla devletin, kendisine çizmiş olduğumeşruiyet alanrnuı dşuıa çıktığını gösterir.

155. maddenin askeri bir suç olarak kabul edilmesine imkan veren bu usül, aynızarıanda savaşa ve militarizme yönelik eleştirileri askeri yaıg|kapsamuıa sokma}iadır.Böylece kişinin düşiincelerini açftlanrası sonucu baskıya marc"e kalmas1 yargılanması,hapsedilmesi yetmezmiş gibi, biı de tiim bu işler askeri makamlar tarafindanyapılmaktadır. Yani bir sivil olarak askeri uygulamaları eleştirmenin bedeli, askerlertarafııdan, askeri yasalara göre yargılanıp, askeri hapishanelere tıkılmak olmaktadn.

Bu sıradan bir baskı politikası değildir. Genel anlamıyla militarizme ve §avaşa, özelolarak da -vicdani red kavramıyla ilişkili olarak- zorunlu askerliğe yapılan eleştirilerinaskeri yargı kapsamına alınrnasıyla Genelkurmay Başkanlıgı meseleye el koymuş olduve konu kati biçimde tartışmaya kapatıldı. Böylece savaş karşıtı düşiince ve daha genelolarak orduyu ve militarist politikaları eleştirme mevhumu "dokunulmaz" bir alanataşınryordu. Askeri yargmn öncelikli olarak hizınet ettiği siyasal işlev de budur:Orduyu ve yürüttilen militarist politikalan "eleştirilebilir olanın" sııırları dışuıa

çıkarmak. Bu "dokunulmazlık", her militarist devlet geleneğinde aynı olduğu tizereTiirkiye Cumhuriyeti tarihi içinde de ordunun diğer devlet organlanndan ayrrk,onlardan üstiin ve eleştirilemez bir yere sahip olmasından kaynaklanır.

İşte 155. maddeyi ihlal edenler, aslen bu dokunulmazlğı tanımadıklan içindir ki,devletin intikamcı ceza uygulamalaruıın hedefi durumuna gelmekiedirler.

23

Page 24: Temel bir insan hakki ve savaş karşiti bir tutum olarak vicdani red

Konuyla ilgili Berlin'deki Kampagıe gegen Wehıpilicht, Zwangsdienste wdMilitğr (Askerlige, .funınla l{ir.ıııete ve Militarime Karşı Kampanya)taıafmdaa yaymlaaan,ç4skerliği Reddedelim - Kriegsdienste veııveigetn"adlı broştir tausiye edilfu.

Bazı iletişim adreslen :

Kaırıpagne gegen Wehrpflicht, Zwangsdienste und MilitörOranienstraBe 25, 10999 BerlinTel: O30 l 615 0O 53O - Faıı: O3O l 6L5 OO 529

enail : cıım[ıaign@berlin- snafu . de

Connection ç.V.Gerberstr- 5, 63065 OffenbachTel: 069 l 82 37 55 34 Fax; 069 l 82 37 55 35

email : coıınec tion@link-f. rhein-main. de

Savaş Hızmetini Reddedenler GirişimiBarbarastr. 1 52531 Übach-PalenbergTel: O245l / 42O 24 - Fax: O245L I 9a 92 13

24