T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS01069.pdf · 2013-09-23 ·...
Transcript of T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS01069.pdf · 2013-09-23 ·...
i
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANA BİLİM DALI
MOBBİNGİ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER: ISPARTA- ANTALYA-
BURDUR’DA SAĞLIK SEKTÖRÜNDE HEMŞİRELER ÜZERİNE
ÇALIŞMA
Azime ARISOY
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMAN
Doç. Dr. Adem KORKMAZ
ISPARTA-2011
ii
ÖNSÖZ Kendim bir sağlık çalışanı olarak, sağlık sektöründe yaşanan işyerinde
psikolojik şiddetin yaşandığını çok sık gördüğüm için bu çalışmayı yapmayı istedim.
Sağlık sektöründe başarılı olanı kıskanma, başarılarını görmezden gelmeler, yalnız
kalanı “günah keçisi ilan etme” olaylarının işyerinde verimi ve işyerine bağlılığı,
motivasyonu ve sosyal sermayeyi nasıl olumsuz etkilediğine bizzat şahit oldum. Bu
çalışmada, “sağlık sektöründe hemşireler arasında mobbingi ortaya çıkaran faktörler
nelerdir?” sorusuna cevap aranmıştır.
İşyerleri birçok faklı kişilik yapısında insanların bir arada çalıştığı yerlerdir.
Her bir birey faklı duygu, düşünce yapısına sahiptir. Önemli olan bu farlılıklara
rağmen ahenk içinde, birbirinin haklarını ihlal etmeden çalışabilmektir. “Büyük balık
küçük balığı yutar” sadece orman kanunudur. Medeniyet ve özgürlüklere saygı ise
insana özgüdür. Mobbingin yaşandığı ortamda ise farklılıkların ahenginden ve insana
saygıdan söz edilememektedir..
Konuyla ilgili okuduğum her bir bilimsel kaynakta yaşanan gerçeklerin
yansımasını gördükçe çalışmayı daha büyük bir heves ve heyecanla sürdürdüm.
Çalışma iki yıla yakın sürede tamamlandı. Bütün çaba, çıkan sonuçları idarecilerin
biraz olsun dikkate alması ve görmezden gelinen hak ihlalinin önüne geçilmesi
içindir.
Öncelikle yüksek lisans öğrenimimde bana verdiği desteklerinden dolayı
Sayın Doç. Dr. İlker H. ÇARIKÇI, Sayın Zülküf DAĞLI ve Sayın Yrd. Doç. Dr.
Mustafa ÖZTÜRK’ e teşekkür ederim.
Özellikle değerli hocam ve tez danışmanım Sayın Doç. Dr. Adem
KORKMAZ’ a çalışmanın her aşamasında engin bilgisi ve deneyimi ile değerli
katkılarından dolayı minnettarım.
Son olarak bu çalışmayı yaparken gösterdiği sabır ve destek için sevgili
eşime, kızlarım Azra ve Nil’e uzun ve mutlu bir hayat dileklerimle...
iii
ÖZET MOBBİNGİ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER: ISPARTA- ANTALYA-
BURDUR’DA SAĞLIK SEKTÖRÜNDE HEMŞİRELER ÜZERİNE
ÇALIŞMA
Azime ARISOY
Süleyman Demirel Üniversitesi, Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim
Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 176 sayfa, Haziran 2011
Danışman: Doç. Dr. Adem KORKMAZ
Bu çalışmanın amacı, Antalya, Isparta ve Burdur’da çalışan hemşireler
arasında, işyerinde psikolojik şiddet olgusuna (mobbing) neden olan etmenlerin neler
olduğunu incelemektir.
Araştırmanın evrenini, Ocak- Mayıs 2011 tarihi itibari ile Burdur- Isparta-
Antalya illerinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı birinci basamak, ikinci basamak ve
üçüncü basamak sağlık kuruluşları ile özel hastanelerde çalışan hemşireler
oluşturmaktadır. Burdur, Isparta ve Antalya’da toplam örneklem sayısı 382
seçilmiştir.
Sağlık sektöründe çalışan hemşireler arasında mobbingi ortaya çıkaran
faktörlerin neler olduğunu belirlemek üzere hazırlanmış olan anket, beş ayrı
bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde uygulamaya katılan hemşirenin yaşı,
medeni durumu ve kaçıncı basamak sağlık kuruluşunda çalıştığını belirlemeye
yönelik sorulara yer verilmiştir. İkinci bölümde mobbing davranışlarını ayrı ayrı
ortaya koymaya yönelik 35 soruya yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, mobbingi ortaya
çıkarabilecek yönetim kaynaklı faktörlerle ilgili 5 soruya yer verilmiştir. Dördüncü
bölümde de mobbingi ortaya çıkarabilecek hemşirelerden kaynaklı faktörlere yönelik
17 soruya yer verilmiştir. Son olarak beşinci bölümde mobbing ve süreciyle ilgili 9
soruya yer verilmiştir.
iv
Araştırma sonucunda elde edilen veriler, Sosyal Bilimlerin Bilimsel İstatistik
Veri Analizi programı olan SPSS’te girilmiş, değerlendirilmiş ve oluşturulan
tabloların yorumları yapılmıştır.
Araştırmanın sonucunda hemşireler arasında yaşanmakta olan mobbinge;
hemşirelik mesleğinin bayan mesleği olması, bayanların daha çok duygularıyla
hareket ediyor olmaları, hemşirelerin görev tanımlarının net olarak yapılmamış
olması, hemşirelerin yasal hak ve yükümlülükleri hakkında yeterince biliçli
olmamaları, sağlık sektöründe hemşirelerin yoğun stres altında çalışmaları,
hemşirelerin çalışma koşullarının kötü olmasının, yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasının ayrıca kötü yönetimin, neden olduğu sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler:
Psikolojik Taciz, Psikolojik Terör, İşyerinde Duygusal Taciz
v
ABSTRACT
THE FACTORS OCCUR MOBBİNG: THE STUDY ON THE NURSES
WORKİNG AT THE HEALTH SECTOR İN ANTALYA BURDUR ISPARTA
Azime ARISOY
Suleyman Demirel University, Department of Industrial Relations and Labor
Economics, Master's Thesis, 176 pages, June 2011
Supervisor: Assoc. Dr. Adem KORKMAZ
The aim of the study is to investigate the factors causing psychological
violence fact (mobbing) in workplace among the nurses who work in Antalya ,
Isparta and Burdur.
The investigation is consisted of 382 voluntary nurses working at the primary,
secondary, tertiary health care institutions and private hospitals which are related to
the Ministry of Health in Burdur – Isparta – Antalya by the time period January -
May 2011.
The survey which was made to determine the factors causing mobbing
among the nurses working in health sector consists of 5 parts. The first part includes
the questions related to the age of the nurses, their marital status and their workplace.
In the second part there are 35 questions which are meant to define mobbing
behaviors individually. For the third part, there are 5 questions related to some
factors which can increase mobbing bacuse of the management. In the forth part,
there are 17 questions which are related to some factors from nurses that are the
causes of mobbing. The last part, there have been given 9 questions about mobbing
and it’s the process.
At the end of the survey the obtained data is entered to the SPSS which is
the Scientific Statistical Data Analysis program of the Social Sciences ;this data is
evaluated and the generated tables has been commented.
vi
At the end of this survey it is understood that as the nursing profession is female
profession, women are more to be very sensual, as the lack of clear terms of
reference for nurses, not being conscious enough about nurses' legal rights and
obligations , working under the intense stress and poor conditions at the health
sector and bad management are the key factors causing mobbing among nurses.
Keywords:
Mobbing, Psychological Terrorization, Violence and Victim
vii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ....................................................................................................................... İİ
ÖZET ........................................................................................................................ İİİ
ABSTRACT ............................................................................................................... V
İÇİNDEKİLER ...................................................................................................... Vİİ
KISALTMALAR DİZİNİ ........................................................................................ X
ŞEKİLLER VE GRAFİKLER DİZİNİ ................................................................. Xİ
TABLOLAR DİZİNİ ............................................................................................. Xİİ
GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM ...................................................................................................... 4
KURAMSAL TERİMLER ........................................................................................ 4
1.1.Mobbıng Kavramı ve Benzer Kavramlar .......................................................... 4
1.1.1. Bullying (Zorbalık) ....................................................................................... 7
1.1.2. Stalking (Gölge Taciz) ................................................................................ 10
1.2. Mobbıngin Tarihsel Gelişimi ........................................................................... 10
1.3. Bazı Ülkelere Göre Mobbing ........................................................................... 12
1.4. Mobbıngin Oluşumu ......................................................................................... 16
1.5. Mobbing Davranışları ....................................................................................... 18
1.6. Mobbing Tipolojisi ............................................................................................ 19
viii
1.7. Mobbingin Aşamaları ...................................................................................... 21
1.8. Mobbingin Dereceleri ....................................................................................... 22
1.9. Mobbing Süreci İçinde Rol Alanlar ................................................................ 25
1.9.1. Psikolojik Şiddete Maruz Kalanların Kişilik özellikleri .............................. 26
1.9.2. Psikoşiddet Uygulayan Zorbaların Özellikleri ............................................. 28
1.9.3. Mobbing Uygulayan Kişinin Örgüt İçindeki Yeri ....................................... 29
1.9.3.1. Yukarıdan Aşağı Doğru Mobbing (Dikey Mobbing)................................ 30
1.9.3.2. Eşdeğerler Arasında Mobbing (Yatay Mobbing) ...................................... 30
1.9.3.3. Aşağıdan Yukarı Doğru Mobbing ............................................................ 31
1.9.4. Mobbing İzleyicileri ..................................................................................... 31
1.10. Mağdurun Psikoşiddete Verdikleri Tepki Biçimleri ................................... 32
1.11. Mobbingin Etkileri .......................................................................................... 33
1.11.1. Bireyler Üzerindeki Etkisi.......................................................................... 33
1.11.2. Mobbingin Topluma Ve Ülke Ekonomisine İlişkin Etkileri ..................... 36
1.11.3. Mobbingin Örgüt Üzerine Etkileri ............................................................. 37
1.12. Psikoşiddete Maruz Kalmamak İçin Alınacak Önlemler ........................... 38
1.13. Mobbingle Başa Çıkabilme Yöntemleri ........................................................ 41
İKİNCİ BÖLÜM ...................................................................................................... 43
MOBBİNGİN İŞYERLERİNDE YAŞANMA NEDENLERİ VE SAĞLIK
SEKTÖRÜNDE MOBBİNG ................................................................................... 43
2.1. Mobbingin İşyerlerinde Yaşanma Nedenleri ................................................ 43
2.1.1. Duygusal Saldırıya Uğrayan Kişinin Kişiliğinden Kaynaklanan Nedenler . 44
2.1.2. Psikolojik Şiddet Mağdurlarının Yaş, Cinsiyet ve Mesleklerine Bağlı
Nedenler ................................................................................................................. 45
2.1.3. Örgütsel ve Sosyal Nedenler ....................................................................... 49
2.1.4. Mobbing Sürecinde Yönetime Bağlı Nedenler ........................................... 54
ix
2.2. Sağlık Sektöründe Mobbing ............................................................................. 56
2.2. 1. Sağlık Sektöründe Mobbing Nedenleri ....................................................... 56
2.2.2 Sağlık İşyerlerinde Yapılan Psikolojik Şiddet Araştırmaları ...................... 59
2.2.3. Sağlık Sektöründe İşyerinde Şiddetin Sonuçları .......................................... 61
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM .................................................................................................. 65
MOBBİNGİ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER: ISPARTA- ANTALYA-
BURDUR’DA SAĞLIK SEKTÖRÜNDE HEMŞİRELER ÜZERİNE
UYGULAMA ............................................................................................................ 65
3.1. Araştırmanın Konusu, Araştırmanın Amacı ve Önemi, Araştırmanın
Kapsamı, Yöntem, Evren ve Örneklem, Araştırmanın Varsayımları, Araştırma
İle İlgili Tanımlar ..................................................................................................... 65
3.1.1. Araştırmanın Konusu ................................................................................... 65
3.1.2. Araştırmanın Amacı ve Önemi .................................................................... 65
3.1.3. Araştırmanın Kapsamı ................................................................................. 65
3.1.4. Yöntem ......................................................................................................... 66
3.1.5. Ölçme Araçları ............................................................................................. 66
3.1.6. Evren ve Örneklem ...................................................................................... 66
3.1.7. Araştırmanın Varsayımları ........................................................................... 67
3.1.8. Araştırma İle İlgili Tanımlar ........................................................................ 68
3.2. ARAŞTIRMA BULGULARI VE YORUMLAR .......................................... 68
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ........................................................................ 142
KAYNAKÇA .......................................................................................................... 146
EK ............................................................................................................................ 150
ANKET SORULARI ............................................................................................. 150
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................ 161
x
KISALTMALAR DİZİNİ
ABD: Amerika Birleşik Devletleri
ÇYP: Çalışanlara yardım programı
Dr. :Doktor
E.T. : Erişim Tarihi
FIP: International Pharmaceutical Federation (Uluslar arası Eczacılar Federasyonu )
ICN: International Council of Nurses (Uluslararası Hemşireler Konseyi)
ILO: Uluslar arası Çalışma Örgütü
IPD: Institute of Personnel and Development
M.Y.O: Meslek Yüksek Okulu
NAQ: Olumsuz Davranışlar Anketi (Negative Act Questionnaire)
NHS: Ulusal Sağlık Hizmeti (National Health Service)
Prf. Dr. : Profesör Doktor
PTSD: Post Traumatik Stress Disorder
s. : Sayfa
SRF: Institute for Social Research
SSPS: Sosyal Bilimler İçin İstatistik Paket Programı (Statistical Package For Social
Sciences)
TCK: Türk Ceza Kanunu
TUC: British Trade Union Council (İngiliz Sendika Konseyi)
TUS: Tıpta Uzmanlık Sınavı
vb. : Ve benzeri
WHO: World Health Organization
WMA : the Word Medical Association (Dünya Medikal Birliği)
xi
ŞEKİLLER VE GRAFİKLER DİZİNİ
ŞEKİLLER
Şekil 2:Psikoşiddet Sürecinde Bulunan Kişiler.......................................................... 26
Şekil 1: Psikoşiddet süreci ......................................................................................... 27
GRAFİKLER
Grafik 1:İşyerinde Şiddet ve Taciz ............................................................................ 14
Grafik 2: Bazı Ülkelere Göre Korkutma ve Sindirmeye Maruz Kalma Oranı .......... 15
xii
TABLOLAR DİZİNİ
Sayfa No:
Tablo 1: Psikoşiddetle ilişkili tanımlar ........................................................................ 8
Tablo 2:Psikolojik taciz sürecinde görülen saldırgan davranışlar.............................. 23
Tablo 3:Mobbingin Bireyler, Aileler, Kurumlar ve Toplum Üzerine Etkisi ............. 34
Tablo 4:Meslek Gruplarına Göre Mobbing Riski ...................................................... 47
Tablo 5: Mobbing Madurlarının Yaş Dağılımları ...................................................... 48
Tablo 6: Örgütte Mobbingin Faktörleri...................................................................... 52
Tablo 7: Sağlık İşyerlerinde Yapılan Psikolojik Şiddet Araştırmaları....................... 62
Tablo 8: İşyerinde Psikolojik şiddetle ilgili yapılmış çalışmalar ............................... 64
Tablo 9: Burdur, Isparta, Antalya İllerinde Çalışan Hemşire Durumu ...................... 67
Tablo 10: Araştırmanın Yapıldığı İller ...................................................................... 69
Tablo 11:Görüşülenlerin Yaş Düzeyi......................................................................... 69
Tablo 12: Görüşülenlerin Medeni Durumu ................................................................ 69
Tablo 13:Görüşülenlerin Eğitim Düzeyi .................................................................... 70
Tablo 14: Kaçıncı Basamak Sağlık Kuruluşunda Çalıştıkları .................................... 70
Tablo 15: Çalıştıkları Yerde Konuşurken Sebepsiz Yere, ......................................... 71
Tablo 16: Birlikte Çalıştıkları Kişilerin, Kendilerini İfade ........................................ 72
Tablo 17: Yaptıkları İşlerin Haksız Yere Eleştirilme Düzeyi .................................... 72
Tablo 18: Kötü Söz veya Küfre Maruz Kalma Düzeyi .............................................. 73
Tablo 19: Yazılı veya Sözlü Tehdit Alma Düzeyi ..................................................... 73
Tablo 20: İş Çevrelerindeki İnsanların Konuşmama Düzeyi .................................... 74
Tablo 21: Diğer Çalışanların Konuşmalarının Yasaklanma Düzeyi .......................... 75
Tablo 22: İş Arkadaşlarının Orada Değilmiş Gibi Davranma ................................... 75
Tablo 23: İş Arkadaşlarınca Arkasından Kötü Konuştuklarını .................................. 76
Tablo 24 Çalışma Arkadaşlarından Kasıtlı Olarak Kendisini .................................... 76
Tablo 25: Mesleki Yeterliliklerine Haksız Eleştiriler Alma ...................................... 77
Tablo 26: Göre İletişimlerinin Olumsuz, Küçük Düşürücü ve Kötü ......................... 78
Tablo 27: Sürekli Olarak Yanlışlar Belli İnsanlara .................................................... 78
Tablo 28: Olaylardan ve Gelişmelerden Dışlandıklarını ........................................... 79
Tablo 29: Milliyetleri, Giyimleri ve Görünüşleri İle Alay Edildiğini ........................ 79
Tablo 30: Şeref,Onur ve İtibarlarınaGölge Düşülme Durumu................................... 80
xiii
Tablo 31: Daha Kötü Çalışma Koşulları Olan İşyerlerine Sürdürülmekle Korkutulma
Durumu ...................................................................................................................... 81
Tablo 32: İşyerinizde Önemli Bilgi ve Belgelerin Saklanıyor olma Durumu ........... 81
Tablo 33: Kısa Sürede Başarılması Çok Zor, İstenmeyen İşler ................................. 82
Tablo 34: Önemli Görevlerin Görüşülenlerden Daha Niteliksiz Kişilere ................. 83
Tablo 35: Karşı Bağırma, Masa Yumruklama Gibi Ağır Tavırlar ............................ 83
Tablo 36: Psikolojik Yardım Alması Gerektiği ......................................................... 84
Tablo 37: Haklarında Asılsız Söylentiler Çıkartılıyor Olma Durumu ....................... 84
Tablo 38: Dini ve Siyasi Görüşleriyle Alay Edildiğini Hissetme Durumu ................ 85
Tablo 39: Sürekli Eksiği ya da Hatasının Aranıyor Olma Durumu ......................... 86
Tablo 40: Başarıyla Yaptıkları İşlerin Görmezden Gelinme ,Çabalarının ve
Başarılarının Küçümseniyor Olma Durumu .............................................................. 86
Tablo 41: Özel Yaşantılarının Olumsuz Olarak Gündeme Getiriliyor Olma Durumu
.................................................................................................................................... 87
Tablo 42: Amirleri ya da İş ArkadaşlarıTarafından Uluorta Azarlanmış Olma
Durumu ...................................................................................................................... 88
Tablo 43: Görüşülenlerin İşyerlerinde Nedeni Bilinmeyen Moral Çöküntüsü
Mevcudiyetinin Durumu ............................................................................................ 88
Tablo 44: İşyerindeHastalık İzni ve Hastaneye Gitmede Artış Durumu ................. 89
Tablo 45: Üstlerinin, Hemşirelerin Kendilerini Rahatça İfade Etmelerini Engelleme
Durumu ...................................................................................................................... 90
Tablo 46: Görüşülenlerin Yönetim Kademesinden Herhangi Biriyle Görüşme ........ 90
Tablo 47:Görüşülenlerin Şikayetleriyle İlgili Yönetimin, Açık Kapı Politikaları
Uygulama Durumu ..................................................................................................... 91
Tablo 48:Sorunları Çözmek İçin Kurum İçi Mekanizmaların Varlığının Durumu ... 92
Tablo 49: Görüşülenlerin Şikâyetleriyle Üst Yönetimin ilgilenme Durumu ............. 92
Tablo 50: Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını
Düşünülme Durumu ................................................................................................... 93
Tablo 51: Mobbingin İdarecinin Kişilik Probleminden Kaynaklandığını Düşünme
Durumu .................................................................................................................... 100
Tablo 52: Mobbingin Yönetimin Bu Tür Davranışların Olduğuna İnanmamasından
Kaynaklandığının Düşünülme Durumu ................................................................... 100
xiv
Tablo 53: Mobbingin Yönetim İle Çalışanlar Arasındaki İletişim Yetersizliğinden101
Tablo 54: Sorunların Yönetim İle Çalışanlar Arasındaki Güven Eksikliğinden
Kaynaklandığını ....................................................................................................... 102
Tablo 55: Mobbingin Kaynağının Hemşireliğin Bayan Mesleği Olması ve Bayanların
Daha Çok Duygularıyla Hareket Ediyor Olmasından Kaynaklandığını Düşünme
Durumu .................................................................................................................... 102
Tablo 56: Hemşirelerin Küçük Yaşta İş Hayatına Atılıyor Olmalarının Mobbinge
Etkisi ........................................................................................................................ 106
Tablo 57: Hemşirelerin Yatılı Okulda Sürü Psikolojisiyle Yetiştirilmelerinin ve
Eğitimde Aşırı .......................................................................................................... 107
Tablo 58: Herkesin Ekip İçinde Kendini Ön Plana Çıkarma Çabası ....................... 108
Tablo 59: Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumu .......................... 108
Tablo 60: Hemşirelerin Yasal Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama
Durumu .................................................................................................................... 112
Tablo 61: Hemşirelerin Eğitiminde Kişiler Arası İletişime Yeterince Önem
Verilmemesi Durumu ............................................................................................... 115
Tablo 62: Mobbingin Hemşirelerin Eğitim Seviyesinden Kaynaklılık Durumu ..... 116
Tablo 63: İşyerinde Psikolojik Şiddet Uygulayanların Aile İçi Sorunlarının Yoğun
Yaşandığını Düşünme Durumu ................................................................................ 117
Tablo 64: Bayan Mesleği Olduğu İçin Bayanlarda Daha Çok Yoğun Kıskançlık
Duygusu Yaşanması Durumu .................................................................................. 117
Tablo 65: Hemşirelerin Mesleklerine Küçük Yaşta Başladığı İçin Meslek Seçimini
Aile ve Çevre........................................................................................................... 118
Tablo 66: Mobbingin Hemşirelerin Mesleklerini Sevdikleri için Değil Şartların
Gereği ....................................................................................................................... 119
Tablo 67: Mobbingin Çok Küçük Yaşta Ekonomik Bağımsızlık, Erken Yaşta
Evlilikleri Getirdiği İçin Yanlış Evliliklerden Kaynaklanan Mutsuzlukların İşyerine
Yansımasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu ............................................... 120
Tablo 68: Mobbingin Hemşirelerin Henüz Kişiliği Oturmadan İş Hayatına
Atıldıkları İçin, İşin ................................................................................................. 120
Tablo 69: Sorunların Yoğun Stres Altında Çalışmaktan Kaynaklandığını Düşünme
Durumu .................................................................................................................... 121
xv
Tablo 70: Mobbingin Çalışma Koşullarının Kötülüğünden Kaynaklandığını
Düşünme Durumu ................................................................................................... 124
Tablo 71: Mobbingin,Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını
Düşünme .................................................................................................................. 127
Tablo 72: Mobbing (İşyerinde Psikolojik Şiddet) Sözcüğünü Duyma Durumu ...... 132
Tablo 73: Mobbing Mağduruna İşyerinde Psikolojik Taciz Uygulayan Kişinin Statü
Durumu .................................................................................................................... 132
Tablo 74: İşyerinde Uğranılan Tacizin Devam Ettiği Sürelerin Durumu .............. 133
Tablo 75: İşyerinde İş ArkadarınınMobbinge Maruz Kalması Durumunda
Hemşirelerin ............................................................................................................. 134
Tablo 76: İşyerindeki Psikolojik Şiddete Karşı Yönetimin Tavrının Durumu ........ 135
Tablo 77: Mobbinge Karşı Yönetimin Soruna Karşı Çözüm Üretme Durumu ...... 136
Tablo 78: Mobbing Süresince Mağdurların Yaşadıkları Rahatsızlıkların Durumu . 136
Tablo 79: Mobbing Süresince Mağdurun Ailesinin Etkilenme Durumu ................ 137
Tablo 80: Mobbing Sendromlarının Sonuçlarının Durumu ..................................... 138
Tablo 81: Varsayım Sonuçlarının Ortalama, Standart Sapma, Standart Hata Değerleri
.................................................................................................................................. 139
Tablo 82: Varsayımların Anlamlılık Durumları ...................................................... 139
1
GİRİŞ
Geçmişten günümüze işyeri hayatı var olalı hep süregelen ancak son yıllarda
sıkça duyduğumuz mobbing, günümüzde işyerlerindeki en önemli sorunlardan
biridir. Mobbing olgusu, işyerinde birinin veya bir gurup insanın diğer bir kişiye
sürekli, kasıtlı, sistematik olarak yıpratma, yıldırma amaçlı sergilediği
davranışlarıdır. İşyerinde arasıra oluşan tartışmalar mobbing olarak
değerlendirilmemelidir. Mobbingi ayıran özelliği kasıtlı, sürekli, sitematik, yıldırma
ve boyun eğdirme, yok etme amacı taşıyan davranışlar olmasıdır.
Hedef alınan kurban, sürekli olarak gurup dışı bırakılır, giyim kuşamı kasıtlı
olarak eleştirilir, sürekli açığı aranır, herkesin içinde gülünç duruma düşürmek için
özel bir çaba harcanır, inançlarıyla dalga geçilir, başarıyla yaptığı işler görmezden
gelinir, özel hayatındaki olumsuzluklar gerekli gereksiz gündeme getirilir.
Saldırıların amacı kurbanı yıpratmak ve kendine olan öz güvenini yok etmektir.
Sistematik olarak psikolojik tacize maruz kalan, yalnız bırakılan kişi zamanla
kendine olan özgüvenini kaybedecek tacizlerden kurtulmanın yollarını arayacaktır.
Bu arada işe olan bağlılığı azalacak, işteki başarılardan mutlu olmama, işyerinde
geçirdiği zamandan zevk almamaya başlayacak, işteki verimi düşmeye ve hata
yapmaya başlayacaktır. Zamanla mobbbbing mağduru kendisini çaresiz ve
savunmasız hissedecektir. Yani saldırgan yada saldırganlar hedeflerine ulaşmış
olacaklardır. Sonrasında kronik stres, depresyon, iştahsızlık yada aşırı yemek yeme
gibi fiziksel şikayetler baş gösterecektir. Daha da kötüsü bu tacizlerin sonu işten
ayrılma ve intiharlara kadar gidebilmektedir. İşyerindeki sorunların eve taşınması
sonucunda aile içi huzursuzluklar ve boşanmaya kadar giden sorunlar baş
göstermektedir.
İşyeri yönetiminin tavrı mobbingin oluşması ve devamında büyük rolü
olduğu düşünülmektedir. İşyerinde adam kayırmaların, adaletsizliklerin olduğu, daha
çok çalışan kişinin ödüllendirilmediği, hataları olan ve kötü çalışanın uyarılmadığı
bir çalışma ortamında mobbingin yaşanılması kaçınılmazdır. Mobbingin
yaşanmasına göz yuman, yaşanmasına destek veren, kişilik problemi olan
yöneticilerin olduğu, kötü yönetimin hâkim olduğu işyerlerinde, sorunların daha da
büyümesi kaçınılmazdır. Yönetimin işyerinde psikolojik şiddet davranışlarının
2
olabileceğine inanmaması ve yaşanmaması için tedbir almaması da sorunların
büyümesine neden olacaktır.
Şimdiye kadar mobbing ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde heşireler
arasında mobbing yaşanma oranlarının yüksek çıktığı görülmüştür. Hemşirelik
mesleğinin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla hareket ediyor
olmalarının sağlık işyerlerinde mobbingin yaşanma riskini arttıracağı tahmin
edilmektedir. Oysa kararlar verilirken objektif olmaya ve iş etiğine uygun olmaya
özen gösterilmelidir.
Sağlık işyerleri ekip çalışmasının hakim olması gereken yerlerdir. Takım
ruhunun yaşatılmadığı işyerlerinde sosyal sermaya zarar görmekte ve çalışanlar arası
bağlar zayıflamaktadır. Hemşirelerin küçük yaşta sağlık meslek liselerinden mezun
olurla olmaz ücra yerleşim yerlerinde işe başlamaları, ilk işe başladıkları sağlık
kuruluşunda çömez muamelesi görmeleri işyerinde takım ruhuyla çalışma isteklerini
yok etmektedir. Bu da hemşireler arasında mobbing yaşanma ihtimalini
arttırmaktadır.
Hemşirelerin eğitim şekilleri göz önünde bulundurulduğunda; meslek
tercihlerini orta okuldan sonra hemen yapmaları beklenmektedir. Bu yaştaki gencin
tercihlerini aiesinin ve çevresinin yönlendirmesiyle, mesleği sevdikleri için değil
şartlar öyle gerektirdiği için seçtikleri gerçektir. Sağlık meslek liselerinde yatılı
okullarda öğrencilerin aşırı baskıyla, sürü psikolojisiyle yetiştirilmeleri kişiliklerini
etkilemektedir. Sürü psikolojisiyle yetişen bu öğrenciler mezun olup iş hayatına
atıldıklarında ekip içinde kendilerini ön plana çıkarma çabası içinde olmaktadırlar.
Sağlık meslek liselerinde teorik olarak kişiler arası iletişim dersi verilse de pratik
uygulamada bu teorik dersin uygulamasının olmaması derste verilenlerin yetersiz
kalmasına sebep olmaktadır. Kişiler arası iletişim konusunda yeterli beceriye sahip
olmamaları iş hayatına atıldıklarında sorunların yaşanmasına sebep olmaktadır.
Sağlık işyerlerinde hemşirelerin görev tanımlarının net olarak yapılmaması,
hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde olmamaları mobbing
yaşanma riskini arttırmaktadır. Ayrıca hemşirelerin yoğun stres altında çalışmaları,
yapılan işin yoğun ve yorucu olmasına çalışma koşullarının kötü olması da eklenince
mobbingin yaşanma riski daha da yükselmektedir.
3
Hemşirelerin küçük yaşta kazanılan ekonomik bağımsızlıkları, küçük yaşta
evlilikleri beraberinde getirmektedir. Evlilik için yapılan yanlış tercihlerden
kaynaklanan mutsuzluklar ve aile içi sorunların yoğun yaşanması işyerine
yansımaktadır. İşyerine mutsuz gelen çalışanların ekip arkadaşlarıyla iletişimlerinin
olumsuz olacağı düşünülmektedir.
Hemşireler arasında mobbingin yaşanmasını önlemek için bir takım
önlemlerin alınması gerekmektedir. Sağlık işyerlerinde yönetimin mobbing
konusunda duyarlı olmasının, mobbing hakkında hizmet içi eğitimler verilmesinin,
meydana gelen olumsuzluklara zamanında ve bilinçli müdahale etmesinin,
çalışanlarla yönetim arasındaki iletişim kanallarının açık tutulmasının ve çalışanlarla
güven ortamının sağlanmasının, mobbing yaşanma riskini azaltacağı
düşünülmektedir.
Çalışanların kişilerarası iletişim konusunda bilinçlendirilmesi, hak ve
yükümlülüklerinin bilincinde olmalarının sağlanması, görev tanımlarının net olarak
yapılması, ekip çalışmasının teşvik edilmesinin sorunların yaşanmasını önleyecektir.
Aynı zamanda iş yoğunluğunun çalışanlar arasında eşit paylaşımı, işyeri stresinin
asgari düzeyde tutulma çabaları, çalışma koşullarının iyileştirilmesi de takım halinde
çalışma isteklerini arttıracaktır.
İşyerinde psikolojik şiddetin olmadığı ortamlarda güven, iş arkadaşlarına
saygı ve yapılan işten duyulan memnuniyet hakim olacaktır. Çalışanlarla yönetim
arasında iletişim kanalları sürekli açık olması ve sosyal sermayenin güçlü olması, iş
verimini yükseltecektir. Böylece işten ayrılmalar azalacak, iş tatmini artacak, hastalık
izinleri ve işe devamsızlıklar azalacaktır.
Bu çalışmanın birinci bölümünde örgütlere ve bireye zarar veren mobbing
kavramının tanımı, mobbing olgusunun nasıl oluştuğu, mobbingin türleri, birey ve
örgütler üzerindeki etkilerinden bahsedilecektir. İkinci bölümünde sağlık sektöründe
mobbing nedenleri ve sonuçları irdelenmeye çalışılacaktır. Üçüncü bölümde ise
anket uygulamasıyla elde edilen verilere ve verilerin değerlendirilmesine yer
verilecektir.
4
BİRİNCİ BÖLÜM
KURAMSAL TERİMLER
1.1.Mobbıng Kavramı ve Benzer Kavramlar
Son yıllarda yönetim ve çalışma psikolojisi alanında çalışma yapan bilim
adamları, iş yeri bağlantılı bir sorundan kaynaklanan iş yerinden uzaklaşma olgusu
saptamışlardır. Başlangıçta iş yerinde var olan rekabetten kaynaklanan psikolojik
baskılarla ortaya çıktığı düşünülen, ancak varlığı ve boyutunun önemi daha önce fark
edilmeyen ve özellikle istifa ederek iş yerinden ayrılan çalışanlar arasında sık
görülen bu olguya, ‘mobbing’ (iş yerinde psikolojik taciz ) adı verilmektedir (Tınaz,
2008: 7).
Zorbalık olgusu düzenli olarak defalarca ve aşırı meydana gelen olumsuz
veya düşmanca davranışları içerir. Ara sıra, bir kerelik olan olay zorbalık olarak
kabul edilmez. Bir kerelik olumsuz davranış genellikle çalışan herkesin hayatta
karşılaşabileceği ortak davranış türüdür. Ama bu sistematik tekrarlandığı zaman
zorbalık olur (Vartia, 2003: 10) .
Dr. Leymann’ın tanımına göre ise (1976); bir veya birkaç kişi tarafından
diğer bir kişiye yönelik olarak, düşmanca ve ahlâk dışı yöntemlerle sistematik bir
biçimde uygulanan psikolojik bir terördür (Çobanoğlu, 2005: 28).
Bazı işyerlerinde zorbalık bazı çalışanlar için bir problemdir. Bu zorbalığın
amacı mağduru etiketlemek ve sürekli ve ard arda karşılaştıkları zorluklara karşı
kendini savunmak zorunda bırakmaktır. Eğer iki taraf eşit güce sahipse bu
çatışmadır. Zorbalıkta iki tarafın gücü birbirine eşit değildir (Vartia, 2003: 9).
Yıldırma kısaca şu: Bir grup insan, çok küçük bazı farklılıklardan ötürü (bu
farklılıklar ille de olumsuz özellikler olmak zorunda değildir), içlerinden birisini,
bilinçli/ kasıtlı olmaksızın kurban seçerler ve giderek artan bir tempoda onu
beceriksiz, geçimsiz olarak algılamaya başlayıp itici davranışlarıyla bu kişiyi
gerçekten de beceriksiz, geçimsiz, utsuz, sorunlu bir insan haline getirirler; o kişiyi
psikolojik ve fiziksel anlamda ciddi olarak zedelerler (Dökmen, 2005: 171).
5
Her örgütün kendine özgü normları vardır. Gurup üyelerinin gerek gurup içi
bireysel faaliyetlerde gerekse birbiri ile karşılıklı ilişkilerde uymak istedikleri
davranış kurallarına normlar adı verilmektedir. Normlar bir kere benimsendikten ve
çoğu üyelerce kabul gördükten sonra dinamik baskı araçları şekline dönüşürler.
(Eren, 2008: 115-116).
Gurup üyeleri bazen birey olarak belli bir davranış biçimini benimsememiş
olsa bile, hatta bireyin kişisel amaçlarına ters düşen bir davranış bile olsa, norma
uymak zorunda kamaktadırlar. Bu nedenle normlar sosyal baskı araçları niteliğini
taşımaktadır. Normlara uymama veya onlardan kısmen de olsa sapmalar halinde
normlara uymayan gurup üyesine davranışının hatalı olduğu hissettirilir veya bazen
açıkça bildirilir. Ve davranışını normlara uygun hale getirmesi duyurulur. Eğer üye
bu uyarılara ilgisiz kalırsa, bireysel uyarılar sosyal baskılar biçimine dönüşürler.
Böylece üye ya norma uygun davranır ya da belirli bir zaman içinde grup dışına
itilerek yalnız bırakılır (Eren, 2008: 115-116).Ve mağdur bu güçlüklere karşı
savunurken zorlanır. Böyle davranışlara maruz kalanlarda sağlık sorunları başlar,
kendilerini iyi hissetmeleri zorlaşır (Einarsen, 2000: 7).
Mobbing sendromu, haksız suçlamalar, küçük düşürmeler, genel tacizler,
duygusal eziyetler ve/veya terör uygulamak yoluyla bir kişiyi işyerinden dışlamayı
amaçlayan kötü niyetli davranışları içerir. Bu kişilerin yönetici(ler)i, örgütü, üstleri,
eşleri veya aynı statüdeki çalışma arkadaşlarını da sistemli ve sıklıkla mobbing
benzeri davranışlara örgütleyerek kişiye karşı cephe (çeteleşme) oluşturmasıdır.
Örgüt bu davranışı görmezden geldiği, göz yumduğu hatta kışkırttığı için kurban,
karşısındaki çok sayıda ve güçlü kişi karşısında kendini çaresiz görür ve mobbing
gerçekleşir. Sonuç her zaman zarar görme; fiziksel veya zihinsel sıkıntı veya
hastalık, sosyal sorunlar ve en çok da işten çıkarılmadır (Davenport, Schwartz, Elliot,
2003: 22). Mobbing sendromu kurbanın sağlığının bozulması, bazen de intiharıyla
sonuçlanabilmektedir.
Mobbingde insanların imajını, mesleki ahlakını yeterliliğini küçük düşürücü
davranışlar vardır. Mesleki yeterlilik sorgulandığı zaman bu aynı zamanda
güvenilemeyeceği anlamına da gelir. Algılamalarına göre eğer onlara güvenilmiyorsa
yaptıkları iş değersizdir. Ve kendileri de değersiz hale gelir. Sonuç “benlik”
6
duygusunun kaybıdır. Bu unsur, her şeyin üzerinde, mobbing döngüsünü başlatır
(Davenport ve diğerleri, 2003: 22).
Mobbing sürecinin mekanizması, farklı işyerlerinde farklı şekilde gelişse de,
genelde süreç içinde çok tipik, benzer yol izlenir. Mağdur bireyin görevleri kendine
hiç bildirilmeden başkasına verilir. İşe devamsızlık yaptığı, işe geç geldiği veya
görevini ihmal ettiğine dair uyarı mektupları yazılır. Kendisiyle iletişim kesilir;
kendisine bildirilmesi gereken haber ve bilgiler bildirilmez. Çeşitli eleştirilere maruz
kalır ve kınanır. Tüm bu yaşadıklarından etkilenen birey hastalanır ve bir süre işe
gelemez. Hastalık sonrası işe geri döndüğünde sorduğu sorulara hiçbir cevap alamaz,
kendisine durumla ilgili açıklama yapılmaz (Tınaz, 2008: 100). Mağdur görmezden
gelinir, o orada değilmiş gibi davranılır, imalı konuşmalara maruz bırakılır, giyimi,
davranışları ve konuşmalarında sürekli eksiği aranır. Yaptığı işi haksız yere
eleştirilir. Mağdur yalnız ve çaresiz bırakılır.
Yalnız bırakma ya da cezalandırma konusunda guruplar çeşitli yollara
başvurmaktadırlar. Örneğin, konuşmama, azarlama, alay etme, iş araç ve gereçlerini
saklama, çalıştığı makine tezgâhlara gizli sabotajlar yaparak iş verimliliğini düşürme
en sık başvurulan cezalandırma yöntemidir. Bu yöntemlere maruz kalan kişiler,
başarısızlık olasılıkları da artacağı için yönetimin de gözünden düşmekte, sorunlu
çalışan ilan edilmesine sebep olmaktadır. (Eren, 2008: 116).
Mobbing uygulayan kişi; saldırgan, taciz edici ya da hakaret edici davranışla,
gücü kötüye kullanarak kurbanın kendisini tehdit altında hissetmesine,
aşağılanmasına neden olmaktır. Mobbing’te amaç, mağdurun özgüvenini
zayıflatarak, onun kronik bir endişe içine ve yoğun stres altına girmesidir (Yavuz,
2007: 8).
Mobbing kavramı tam olarak Türkçeye çevrilemediği için mobbing kavramı
yerine çeşitli kavramlar kullanılmaktadır. Bu kavramlar; (Çobanoğlu, 2005: 20)
• İşyerinde duygusal linç,
• İşyerinde psikolojik terör,
• İşyeri travması,
• İşyerinde zorbalık,
• İşyerinde psikolojik taciz,
• İşyerinde duygusal saldırı,
7
• Yıldırma,
• Duygusal taciz,
• Zorbalık… vb.
Diğer dillerde mobbing yerine çeşitli kaynaklarda kullanılan terimler ise
(Çobanoğlu, 2005: 21);
• Bullying
• Stalking
• Psycho-terror at workplace
• Emotional abuse
• Worplace syndrome
• Psychological abuse…vs.
Literatürde yer alan zorbalık (bulying/victimisation); duygusal istismar
(emotional abuse); psikolojik taciz (mobbing); işyeri terörü (workplace
terrorization); psikolojik terör (psychological terrorization); kötü muamele
(maltreatment/mistreadment); taciz (harassment) ve istismar (abuse) terimleri bu
çalısmada bir şemşiye kavramı olan Mobbing (işyerinde psikojik şiddet) başlığı
altında toplanmıstır (Yaman, 2009: 21).
1.1.1. Bullying (Zorbalık) “Bullying” mobbing kavramına yakın bir kavram olarak görülür. Genelde,
mobbing, caydırma, sindirme, mağdurun benliğini öldürme gibi anlamlara gelirken;
bullying söz konusu tutum ve davranışların biraz daha kaba şeklini uygulamak
anlamına gelmektedir. Yani bullying, mobbingten farklı olarak, daha çok fiziksel
saldırı ve tehdit içeren davranışlar olarak nitelendirilirken, “mobbing” daha karmaşık
davranışları tanımlamakta ve psikolojik boyuta işaret etmektedir. Ancak bu küçük
farklılıklara rağmen iki kavramın da eş anlamda kullanıldıkları ve birbirlerinin yerine
geçtikleri görülmektedir (Can, 2007: 7).
8
Tablo 1: Psikoşiddetle ilişkili tanımlar REFERANS TARİH TERİM TANIM
Brodsky 1976 Taciz
(Harassment)
Bir kişi tarafından başkasına ısrarla devam eden
işkencevari olan, yıpratan, hayal kırıklığına uğratan
davranışlardır. Bu tür davranışlar kurbanı tahrik eder,
baskı altında bırakır, korkuya, yılgınganlığa, veya en
azından kurbanda rahatsızlığa neden olur.
Thylefors 1987 Günah keçisi
İlan Etme
(Scapegoating)
Bir kişinin veya grubun, bir veya birden fazla bireylere
belli bir periyot boyunca sürekli olarak olumsuz
davranışlarda bulunmasıdır.
Leymann 1990 Yıldırma
(Mobbing),
Psikolojik Terör
(Psychological
Terror)
Bir veya birkaç kişi tarafından yalnızca bir kişiyi hedef
alan düşmanca, ahlak dışı ve sistematik iletişim biçimidir.
Wilson 1991 İşyeri
Travması
(Workplace
Trauma)
Çalışanın maruz kaldığı, başka bir çalışan veya
yönetici tarafından sürekli olarak yapılan istemli
ve kötü niyetli davranışlardır. Bu davranışlar
kurbanda işyerine karşı yabancılık, adaptasyon
sorunu ve izole edilmişlik izlenimi uyandırır.
Björkqvist,
Österman
&
Hjelt-Back
1994 Taciz
(harassment)
Karşı tarafın kendini müdafaasını engellemek
için bir veya birkaç nedeni bahane ederek
bedensel veya zihinsel acı vermek yoluyla
tekraren rahatsız edilmesidir.
Kaynak: Vartia, 2003: 9
9
Tablo 1.(Devam) : Psikoşiddetle ilişkili tanımlar
REFERANS TARİH TERİM TANIM
Einersan&
Skogstad
1991 Bullying Bazı işyerlerinde zorbalık bazı çalışanlar için
bir problemdir. Bu zorbalığın amacı mağduru
etiketlemek ve sürekli ve ard arda karşılaştıkları
zorluklara karşı kendini savunmak zorunda
bırakmaktır. Eğer iki taraf eşit güce sahipse bu
çatışmadır. Zorbalıkta iki tarafın gücü birbirine
eşit değildir.
Keashly,
Ttrott&
MacLean
Keashly
1994
1998
Kötü Niyetli
Davranış/Duy-
gusal Taciz
(Abusive
behaviour/
emotional
abuse )
Bir veya birden fazla kişinin cinsel veya ırksal
nedenlerle mağdura karşı yönettiği sözlü veya
sözsüz davranışlarla zarar vermesidir.
Salin 2001 Bullying Bir veya birkaç kişi tarafından iş yerinde
düşmanca bir çalışma ortamına sebebiyet veren,
tekrarlanan ve kalıcı bir kaç. Kişiye yönelik
olumsuz davranışlardır. Zorbalıkla karşılaşan
kişinin kendini savunmasında güçlükler vardır
(çünkü güçler eşit dağılmamıştır).
O’Moore,
Siegne,
McGuire &
Smith
1998 Bullying Bullying tahrip edici bir davranıştır. Bir kişi
veya bir grup tarafından yürütülen, sürekli
psikolojik ve fiziksel saldırı tekrarlanır.
Saldırgan davranışların tek bir defa tolere
edilemediği durum zorbalık olarak tarif
edilemez.
Kaynak: Vartia, 2003: 9-10
10
1.1.2. Stalking (Gölge Taciz) Stalking bir insanı art niyetli ve planlı bir şekilde ısrarla ve defalarca taciz ve
tedirgin etmektir.
Stalking davranışı (Çobanoğlu, 2005: 171);
• Belli bir insan üzeride yoğunlaştığında,
• Korku hissi uyandırdığında,
• Bünyeye verilebilecek fiziksel zararlar söz konusu olduğunda,
• Olay birçok defa tekrarlandığında,
• Kötü niyetli ve kasti yapıldığında söz konusudur.
Gölge taciz kapsamına giren konular ise (Çobanoğlu, 2005: 172);
• Telefon yoluyla taciz,
• Mesaj yoluyla tehdit,
• Araba ve özel eşyaya zarar verme,
• Elektronik posta veya mektupla taciz,
• İmalı tehditler (sözlü veya yazılı olabilir),
• Yakın mesafeden takip,
• Aletle veya çıplak gözle izleme,
• Bir insanı işe gidiş gelişlerde aynı noktada bekleme,
• Anlamsız ve yersiz iletişim kurma çabaları,
• İzinsiz özel alanlara girme,
• Gizli taciz kurbanının bahçesine veya hayvanlarına zarar verme,
• Kurbana kanlı mektup veya yırtılmış resim gönderme gibi
davranışlar gölge taciz sınırları içerisinde yer almaktadır.
1.2. Mobbıngin Tarihsel Gelişimi
Mob sözcüğü, kanun dışı şiddet uygulayan düzensiz kalabalık anlamına
gelmektedir. Latince’ de “kararsız kalabalık” anlamına gelen mobile vulgus
11
sözcüklerinden gelmektedir. Mob fiili “ortalıkta toplanmak, saldırmak ve rahatsız
etmek” anlamındadır (Davenport ve diğerleri, 2003: 3).
Mobbing terimi ilk olarak1960’larda hayvan davranışlarını inceleyen bilim
adamı Konrad Lorenz “mobbing “ kavramının küçük hayan gruplarının (örneğin
kuşlar) daha güçlü ve yalnız bir hayvana (örneğin tilki) toplu şekilde hücum ederek
uzlaşması; yada aynı kuluçkada çıkan kuşlar arasında yaşanan ve diğer kuşların,
aralarında en zayıf kuşu yiyecek ve sudan uzak tutarak dışlaması, iyice güçsüz bir
hale getirmesi ve en sonunda da fiziksel saldırılarla öldürerek grubun dışına atması
durumunu ifade etmek amacıyla kullanılmıştır (Tınaz, Bayram ve Ergin, 2008:3).
Daha sonraki yıllarda, İsveçli bilim adamı dr. Peter Paul Heinemann okul
yaşantısında öğrenciler arasında görülen zorbalık ve taciz olaylarını ele aldı. 1972
yılında İsveç’te Mobbing: Goup Violence Among Children (Çocuklar arasında Grup
şiddeti) adlı kitabını yayınladı. Dr. Heinemann, mobbing sözcüğünü çocuklar
arasında görülen zorbalık ve şiddet hareketlerinin önü alınamazsa, kurbanları
ümitsizlik ve korku nedeniyle intihara kadar götürebileceğini vurgulamak için
kullanmıltır (Çobanoğlu, 2005: 26) .
Leymann’ın iş yerinde çalışanlar arasında benzer tipte uzun dönemli
düşmanca ve saldırgan davranışların varlığını dair yaptığı saptamalar sonucunda, bu
kavramı kullandığı görünmektedir (Yaman, 2009: 22).
Psikoşiddet kavramı 1984 yılında İsveç’te “İş Hayatında Güvenlik Ve Sağlık”
konulu bir raporun içinde Heinz Leymann tarafından ortaya atıldığı ileri
sürülmektedir. Psikoşiddet bazı yayınlarda geçtiğinin aksine fiziksel şiddet
içermemekte, daha çok işin pskolojik yönü ağır basan ince taktikler, sindirmeler,
baskılar ve yıldırmalardan müteşekkil bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır (Yaman,
2009: 22).
Leymann bu çalışmasında kendisine işyerinde “zor kişiler” olarak bildirilen
kişileri araştırmış ve bu kişilerin başlangıçta “zor” olmadığını belirlemiştir.
Davranışlarının kalıtsal bir kişilik bozukluğu olmadığını ortaya çıkarmış ve işyeri
yapısı ile kültürünün, bu insanları “zor” sıfatıyla damgalandıkları ortamı yarattığını
belirlemiştir (Davenport ve diğerleri, 2003: 3).
12
Leymann’ın bu çalışmalarının ışığında dünyanın pek çok yerinde; İrlanda,
İsveç, Finlandiya, Avusturya, Macaristan, İtalya ve Fransa gibi Ülkelerde konuyla
ilgili geniş araştırmalar yapılmıştır (Çobanoğlu, 2005: 27).
İşyerinde zorbalığın ortaya çıkması yönetim ve literatür bazında gelişmesi
90’ların sonuna doğru olmuştur. Bu hızlı büyüme İngiltere, Avusturalya, Almanya,
Norveç, Güney Afrika, Japonya ve Amerika’da gözlenmiştir. Bu ülkelerde doğan
algı; medya, akademi ve işyerlerinde zorbalığa dikkat çeken sendikalar tarafından
sağlanmıştır. Son zamanlarda 5000’in üzerinde çalışan üzerinde yapılan bir
çalışmada İngiliz Sendika konseyi (TUC) tarafından incelenmiştir ve 10 kişiden
12’sinin işyerinde zorbalığa maruz kaldığını göstermiştir (Lewis, 2000: 20).
1.3. Bazı Ülkelere Göre Mobbing
Mobbingin insan üzerindeki etkisi konusunda bizde sınırlı düzeyde olsa da,
özellikle batılı ülkelerde yapılmış birçok araştırma bulunmaktadır. Almanya’da
Institute for Social Research (SRF) kuruluşu, Haziran 2002 tarihinde işyerlerinde
mobbingin boyutlarını gösteren bir rapor yayınladı. Araştırmada Almanya’daki
çalışanların % 2.7 yaklaşık (800.000) işgörenin mobbingden etkilendiklerini
göstermektedir. Aynı araştırma bayanların erkeklere göre %75 daha fazla mobbing
baskısı altında olduklarını ve üstelik çalışanların 1/9’u tüm yaşamları boyunca
Mobbing baskısını hissettiklerini belirtmişlerdir. (Study examinas ‘mobbing’ at the
workpalece, www.eiro.eurofound )
Dr. Leymann’ın tahminlerine göre İsveç’teki intiharların %15’i doğrudan
işyeri mobbingiyle doğrudan bağlantılıdır ( Davenport ve diğerleri 2003: 8).
İsveç, Norveç, Finlandiya ve Almanya, mobbingin yasal olarak adını koymak
amacıyla, duygusal refahı da kapsayan, önleyici ve koruyucu mesleki güvenlik
yasalarını yürürlüğe koymuştur. Buna örnek olarak 1993’te İsveç Ulusal Mesleki
Güvenlik ve Sağlık Kurulu “İşyerinde Zulmedilme ile İlgili Yönetmeliği” ni
göstermek mümkündür.( Davenport ve diğerleri, 2003: 10).
İşyerinde psikolojik şiddet araştırmaları, mobbingin Almanya’da olduğu gibi,
tüm dünya ülkelerinde yaygın örgütsel sorun olduğunu göstermektedir. İnsan hakları,
temel hak ve özgürlükler, iş güvenliği, çalışan hakları konusunda göreli olarak önde
olan Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinde rakamlar psikolojik şiddetin
küçümsenmeyecek boyutta olduğunu göstermektedir. (Tutar, 2004: 62).
13
İngiltere’de 1996’da Institute of Personnel and Development (IPD) tarafından
yapılan araştırmaya göre her 8 çalışandan biri (3 milyon kişi) son 5 yılda işyerinde
zorbalığa maruz kalmıştır (Tutar, 2004: 63).
Amerika’da 2000 yılında Gray Namie tarafından 1335 kişi üzerinde yapılan
işyerinde psikolojik şiddet araştırmasına göre çalışanların %16’sı psikolojik şiddet
mağdurudur (Tutar, 2004: 64).
Vartia tarafından yapılan çalışmada işyeri psikolojik şiddetinin çeşitli
organizasyonel ortamlar ile mutluluk ve sağlık ilişkisine özel bir bakış atılmıştır.
Kesitsel anket araştırması 949 belediye çalışanı ve 1870 cezaevi çalışanına (896’sı
cezaevi memuru) uygulanmıştır. 2 yılı aşkın sürede 2 araştırmaya yanıt olarak 5432
hastane çalışanını kapsayan uzunlamasına veri tabanı oluşturulmuştur. İşyerinde
psikolojik şiddetin en fazla cezaevinde (prevelans %20.1) daha sonra Belediyede
(%10.1) ve %5 ile hastanelerde görülmüştür (Vartia, 2003: 6).
Geçmiş yılların raporlarında da olduğu gibi işyerinde şiddet ve taciz yine
büyük iş sorunu olmaya devam ediyor. Konunun kamusal bir tartışma olması
nedeniyle cevap verme oranı ülkeden ülkeye büyük farklılık göstermekte ve bu
nedenle bazı ülkeler bu soruna çözüm bulmamakta ısrarcı olmaya devam etmektedir
(www.antimai.org-E.T. 11.08.2010).
Roma Antlaşması her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır. Amsterdam
Antlaşması’nın 13. maddesi ırk, cinsiyet, din, inanç yaş, sakatlık, cinsel tercihler ve
etnik kökene bağlı ayrımcılık yapmayı yasaklamaktadır. 2001 yılında, bu maddeye
“işyerinde taciz” konusu da eklenmiş ve karar Avrupa Parlamentosu tarafından
onaylanmıştır.(2001/2339(INI)) Bu karar, özellikle bir işyeri tacizi olan mobbing
konusunu ilgilendirmektedir (Çobanoğlu, 2005: 217).
14
Grafik 1:İşyerinde Şiddet ve Taciz
Kaynak:www.antimai.org -E.T.11.08.20
Avrupa birliği ülkeleri arasında mobbing sendromu hızla yayılmakta ve
önlenebilmesi için bir dizi yasal düzenlemeler öngörülmektedir. Yasaların
hazırlanmasında ortaya çıkan en büyük zorluklardan birisi, terimin tanımlanmasında
yatmaktadır (Çobanoğlu, 2005: 216-217).
İrlanda’da 30 psikolojik şiddet mağduruyla yapılan bir mülakat çalışmasında
mağdurlar, zorbayı zor bir kişiliğe sahi olmakla suçlamıştır. Ayrıca mağdurların üçte
ikisi, zorbanın kendilerini kişisel niteliklerinde dolayı kıskandığını belirtmiştir
(Yaman, 2009: 40).
Kararda, üye ülkelerin işyeri tacizlerine karşı önlemler almaları, “tacizin”
kapsamını genişleterek, tanımını standartlaştırmaları, devletin ve toplumun işyeri
saldırıları karşısındaki sorumluluklarını, işyerinde çalışanların sağlık ve
emniyetlerinin korunmasını; insan onuru ve karakter bütünlüğünün bir gereği olarak,
zorbalık ve işyerinde şiddete karşı mücadele öngörülmektedir (Çobanoğlu, 2005:
217).
Grafik 2’den anlaşılacağı üzere; Avrupaı ülkeleri karşılaştırıldığı zaman İşyerinde
korkutma ve sindirmeye maruz kalma oranı en yüksek %15 ile Fillandiya iken en
düşük yaşandığı ülkeler %4 ile İtalya ve portekizdir.
15
Grafik 2: Bazı Ülkelere Göre Korkutma ve Sindirmeye Maruz Kalma Oranı(%)
Kaynak:www.antimai.org -E.T.11.08.2010
Avrupa Vakfı, her 5 yılda bir çalışma koşullarıyla ilgili olarak Avrupa çapında
araştırma yapmaktadır. İlk araştırma 1990 yılında, ikincisi 1995 yılında yapılmış
olup, bu sonuncusu 2000 yılı verilerinden oluşmaktadır. 2000 yılı araştırmasında
21.500 işçiyle birebir, yüz-yüze görüşme yapılmış; Luxemburg dışında kalan her bir
üye ülkede 1500 işyerine gidilmiştir (www.antimai.org-E.T. 11.08.2010).
Avrupa parlamentosu, mobbing konusunun bazı ortak yönlerini şu şekilde
vurgulamaktadır. “İşyerinde insani anlayışın eksikliği… Yaşanan kişisel
saldırılar…İşyerinde mevcut sosyal topluluktan soyutlanmak hissi… İşyerinde
karşılanamayan talepler ve bu talepleri karşılayacak imkânların olmayışı…”
Mobbingle ilgili özel yasalar yapan ülkeler Fransa, Belçika, Danimarka, Finlandiya,
İsveç ve Hollanda’dır (Çobanoğlu, 2005: 217-218).
İngiltere, Norveç ve Avusturalya’ daki çalışmalara göre işyerinde çalışan bir çok
kişi zorbalığa maruz kaldığını düşünmektedir. Okulda zorbalığa maruz kalan
çocuklarla birlikte araştırmalar Britanya ve Avustralya’da olay derecelerinde
benzerlik göstermektedir. Bununla birlikte İngiliz kaynaklar Mobbing tanıklarındaki
etkisinin önemine dikkat çekmiştir. Rakamlara göre kendisi taciz edilip İşyerinden
16
ayrılan sayısı %25 ve arkadaşlarının tacize uğradığını görüp işten ayrılanlar ise %20
oranındadır (Rayner, 2000: 31).
Mobbing karşılığı olarak dilimizde ilk kez “işyerinde duygusal taciz”
denilmiştir; daha sonra Üstün Dökmen “İş yeri Zorbalığı” ifadesini kullanmıştır
(Dökmen, 2005: 171).
Ülkemizde de mobbing terörüne maruz kalanların %80’den fazlası, duygusal
zekâ açısından oldukça gelişmiş insanlardır. Duygusal saldırıya uğrayanların büyük
bir bölümü (%70) duygu ve his dünyası zengin bayanlardan oluşmaktadır
(Çobanoğlu, 2005: 53).
1.4. Mobbıngin Oluşumu Genellikle küçük sorunlar bir araya gelir, önemli sorunlara yol açar, bunlar da
sinerjik etkileşimi, ekip olmayı zorlaştırır veya imkânsız kılar. Küçük birikimler
büyük patlamalara, damlalar sellere sebep olur. Küçük birikimlerin yol açtığı büyük
sorunlardan üç tanesinin adını belirtecek olursak şunları sıralayabiliriz: Yıldırma,
kurum depresyonu, ve işyeri fobisi. Bunlar, birbirlerinden bağımsız olarak ortaya
çıkabilecekleri gibi, birbiriyle karşılıklı etkileşim içinde de görülebilir (Dökmen,
2005: 170).
Çoğunlukla yavaş gelişmesi nedeniyle psikolojik şiddet sürecinin ilk
başlarında çalışan, yaşadığı sorunu tanımlama ve sorunun nedenlerini belirleme
güçlüğü çeker. Uzun bir süre boyunca (en az altı ay) ve belirli aralıklarla (en az
haftada bir) çalışanın işyerindeki davranışları ve yaşam tarzı başkalarının önünde
alay konusu olur, aşağılanır, başkalarıyla iletişim kurma olanakları engellenir ya da
yaptığı iş eleştirilir. Ancak çalışan, kendisine yöneltilen bu sinsi, örtük ve düşmanca
davranışlara karşılık vermekte güçlük çeker, kendini çaresiz ve savunmasız bir
halde hisseder. Kişiliği, iş güvencesizliği, saldırganın/saldırganların örgüt içindeki
güçlü konumları, yaşadıklarına tanıklık eden olmaması ya da tanıkların tehditle
susturulmuş olmaları gibi farklı nedenlerle mağdur konumundaki çalışan; üzerine
atılan suçlamalardan kendini aklayamaz ve savunamaz. Üstelik mağdurun bu
savunmasız hali psikolojik şiddeti ve etkilerini yeniden üretir. Böylece psikolojik
şiddet süreci, mağdurun işyerindeki konumu, zihinsel ve fiziksel sağlığı üzerindeki
olumsuz etkilerini arttırabilmektedir (Özen Çöl, 2008: 109).
17
Uğradığı psikolojik şiddet yüzünden ruhsal ve davranışsal sorunlar yaşa- yan
mağdur, bu sorunlar nedeniyle çalışma ortamında sosyal huzuru bozucu bir tehdit
olarak algılanır. İşveren, işyeri sendika temsilcisi veya personel yönetimi yaşanan
olumuz olayları mağdurun kişiliğine ve/veya yeteneklerine bağlayıp, onu
suçlayabilir. Sonunda, mağdur ya içinde bulunduğu durumla mücadele etmeyi ya da
işten ayrılmayı tercih etmektedir. Çalışanın mücadele yolunu seçmesi duru- munda
işe bağlığın azalması, iş doyumunun düşmesi ve artan devamsızlıklarına bağlı
olarak verimliğindeki düşüş, işveren tarafından da işten çıkarılmasına neden olabilir
(Einarsen, 1999: 19–20).
Mobbing sendromu, çeşitli bileşenlerle, sistemli ve sıklıkla gerçekleşen on
ayırt edici etmen içerir. Bu etmenlerin hedef kişi üzerindeki etkisi, mobbing
sendromunun temel unsuru haline gelir (Davenport ve diğerleri, 2003: 23).
1. Çalışanların şerefi, doğruluğu, güvenirliği ve mesleki yeterliliğine saldırırlar.
2. Olumsuz, küçük düşürücü, yıldırıcı, taciz edici, kötü niyetli ve kontrol edici
iletişim.
3. Doğrudan veya dolaylı, gizli veya açıkça yapılması.
4. Bir veya birkaç saldırgan tarafından yapılması-“akbabalık”.
5. Sürekli, çoklu ve sistemli bir biçimde zaman içinde yapılması.
6. Hatanın kurbandaymış gibi gösterilmesi.
7. Kurbanın itibarını kaybetmeye, kafasını karıştırmaya, yıldırmaya, onu
yalıtmaya yönelik olması ve onu teslim olmaya zorlaması.
8. Kişiyi dışlama niyetiyle yapılması.
9. İşyerinden ayrılmayı kurbanın tercihiymiş gibi göstermesi.
10. Örgüt yönetimi tarafından anlaşılmaması, yanlış yorumlanması, görmezden
gelinmesi, hoş görülmesi, teşvik edilmesi ve hatta kışkırtılması.
Bu on etmenin bileşimi, hedef alınan kişinin duygusal ve fiziksel sağlığını
derinden etkiler ve hastalık, kaza ve intihar sonucu ölüme bile yol açabilir
(Davenport ve diğerleri, 2003: 23)
Bazı iş yerlerinde genellikle küçük sorunlar bir araya gelir, önemli sorunlara
yol açar. Bunlar da sinerjik etkileşimi, ekip olmayı zorlaştırır veya imkânsız kılar.
Küçük birikimler büyük patlamalara, damlalar sellere sebep olur. Küçük sorunlar
18
birikerek iş yaşamında büyük çıkmazlar yaşanmasına neden olabilir. İşte bu şekilde
ortaya çıkan, Mobbing sendromunu oluşması için (Çobanoğlu, 2005: 214);
• Fiziksel temas,
• Şakayla karışık incitici bir üslup çıkarılan dedikodular, bağırma ve
azarlanmalar,
• Duvarlara asılan posterler, yazılar ve ayıp işaretler,
• Bilgi kaynaklarına ulaşımın engellenmesi, sorumluluk verilmemesi ve
hatta verilenlerin alınması,
• Sosyal aktivitelerden kişiyi soyutlama girişimleri.
1.5. Mobbing Davranışları
Aşağıda yer alan davranışlar mobbing davranışlarına verilebilecek
örneklerdendir (Paksoy, 2007: 17).
1. Çalışanların onuru, doğruluğu, güvenilirliği ve mesleki yeterliliğine saldırılar
2. Olumsuz, küçük düşürücü, yıldırıcı, taciz edici, kötü niyetli ve kontrol edici
iletişim
3. Doğrudan veya dolaylı, gizli veya açıkça yapılması
4. Bir veya birkaç saldırgan tarafından yapılması: akbabalık
5. Sürekli, çoklu ve sistemli bir biçimde zaman içinde yapılması
6. Hatanın kurbandaymış gibi gösterilmesi
7. Kurbanın itibarını kaybettirmeye, kafasını karıştırmaya, yıldırmaya, onu yalıtmaya
yönelik olması ve onu teslim olmaya zorlaması
8. Kişiyi dışlama niyetiyle yapılması
9. İşyerinden ayrılmasının kurbanın tercihiymiş gibi gösterilmesi
10. Örgüt yönetimi tarafından anlaşılamaması, yanlış yorumlanması, görmezden
gelinmesi, hoş görülmesi, teşvik edilmesi, hatta kışkırtılması.
Yukarıda sayılan maddeler bir kimsenin mobbinge maruz kalıp kalmadığını
ölçmek amacıyla çalışanların kendi kendilerine uygulayabilecekleri bir testtir. Eğer
çalışanlar bu tür davranışlara maruz kalıyorlarsa iş hayatında mobbinge maruz
kalıyorlar demektir.
19
1.6. Mobbing Tipolojisi
Leymann 45 ayrı mobbing davranışı tanımlamıştır. Mobbinge maruz kalan kişi
fiziksel ve zihinsel olarak acı çeker, bir hastalığa yakalanır ve sosyal ıstırap
duymaktadır. Daha sonra bu 45 ayrı davranış niteliğine göre kendi içinde 5 gruba
ayrılmıştır.
Leymann’ın Tipolojisi
I. Grup Davranışlar: Kendini Göstermek ve İletişim Oluşumunu
Etkilemek (Davenport ve diğerleri, 2003: 18).
1. Üstünüz kendinizi gösterme olanaklarınızı kısıtlar,
2. Sözünüz sürekli kesilir,
3. Meslektaşlarınız veya birlikte çalıştığınız kişiler kendinizi gösterme
olanaklarınızı kısıtlar,
4. Yüzünüze bağırılır ve yüksek sesle azarlanırsınız,
5. Yaptığınız iş sürekli eleştirilir,
6. Özel yaşamınız sürekli eleştirilir,
7. Telefonla rahatsız edilirsiniz,
8. Sözlü tehditler alırsınız,
9. Yazılı tehditler gönderilir,
Jestler ve bakışlarla ilişki reddedilir,
II. Grup Davranışlar: Sosyal İlişkilere Saldırı (Davenport ve diğerleri,
2003: 18)
1. Çevrenizdeki insanlar sizinle konuşmazlar,
2. Kimseyle konuşamazsınız, başkalarına ulaşmanız engellenir,
3. Size diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir,
4. Meslektaşlarınızın sizinle konuşması yasaklanır, Sanki orada değilmişsiniz
gibi davranılır.
III. Grup Davranışlar: İtibarınıza Saldırırlar (Davenport ve diğerleri,
2003: 3)
20
1. İnsanlar arkanızdan kötü konuşur,
2. Asılsız söylentiler ortada dolaşır,
3. Gülünç durumlara düşürülürsünüz,
4. Akıl hastasıymışsınız gibi davranılır,
5. Psikolojik değerlendirme/inceleme geçirmeniz için size baskı yapılır,
6. Bir özrünüzle alay edilir,
7. Sizi gülünç düşürmek için yürüyüşünüz, jestleriniz veya sesiniz taklit edilir,
8. Dini veya siyasi görüşünüzle alay edilir,
9. Özel yaşamınızla alay edilir,
10. Milliyetinizle alay edilir,
11. Özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız,
12. Çabalarınız yanlış ve küçültücü şekilde yargılanır,
13. Kararlarınız sürekli sorgulanır,
14. Alçaltıcı isimlerle anılırsınınız, Cinsel imalar.
IV. Grup Davranışlar; Kişinin Yaşam Kalitesi ve Mesleki Durumuna
Saldırılar(Davenport ve diğerleri, 2003: 19)
1. Sizin için hiçbir özel görev yoktur,
2. Size verilen işler geri alınır, kendinize yeni iş bile yaratamazsınız,
3. Sürdürmeniz için anlamsız işler verilir,
4. Sahip olduğunuzdan daha az yetenek gerektiren işler size verilir,
5. İşiniz sürekli değiştirilir,
6. Özgüveninizi etkileyecek işler verilir,
7. İtibarınız düşürecek şekilde, niteliklerinizin dışındaki işler size verilir,
8. Size mali yük getirecek genel zararlara sebep olunur,
9. Eviniz ya da işyerinize zararlara sebep olunur.
21
V. Grup Davranışlar; Kişinin Sağlığına Doğrudan Saldırılar (Davenport ve
diğerleri, 2003: 19)
1.Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız,
2. Fiziksel şiddet tehditleri yapılır,
3. Gözünüzü korkutmak için hafif şiddet uygulanır,
4. Fiziksel zarar,
5. Doğrudan cinsel taciz.
1.7. Mobbingin Aşamaları
İşyerinde mobbing, çeşitli aşamaları içeren bir süreç şeklinde devam eder.
Mobbing oluştukça çeşitli psikolojik faktörler etkileşime girer ve hedef seçilen
kişinin yani kurbanın sağlığı olumsuz biçimde etkilenir (Can, 2007 :18).
Mobbing sürecinde kurbanı en fazla etkileyen mobbingin sıklığı, tekrarı ve
süresidir. Mobbingin süresi uzadıkça, etkisi de artar. Mobbingci kurban olarak seçtiği
kişiye zarar vermek için onun dayanma sınırlarını zorlayabilir. Ancak burada önemli
olan, herkesin mobbinge dayanma sınırının aynı olmamasıdır. Birisi için,
dayanılabilir olan bir durum, diğerine çok büyük zarar verebilir, psikolojik olarak
yaralayabilir (Can, 2007 :18).
Leyman, mobbing sürecinde beş temel aşama belirlemiştir; (Davenport ve
diğerleri, 2003: 5)
1. Aşama: Tanımlama Aşaması: Bu aşama çok önemlidir. Çünkü kurban;
“zor”, “asi”, “muhalif”, “öteki” veya “psikolojik sorunları olan biri” olarak
damgalanır. Yönetimin yanlış yargısı ve taraflı tutumu, bu negatif döngüyü
hızlandırır (Aydın, Şahin ve Uzun, 2005: 65).
Bu aşamada çatışma olarak tanımlanan, tetikleyici kritik bir olayın ortaya
çıkması söz konusudur. Bu nedenle mobbing, bazen tırmanmış, bir çatışma gibi
algılanabilir. Bu aşamada süreç, henüz mobbing niteliğini kazanmamıştır. Fakat
sergilenen davranış, kısa bir zaman içinde, mobbing davranışına dönüşebilir. B
dönemde mağdur, herhangi bir psikolojik veya fiziksel rahatsızlık hissetmeyebilir
(www.leymann.se/English/1220E.HTM- E.T.27.09.2010).
22
2. Aşama: Anlaşmazlık Aşaması: Kritik bir olayla, bir anlaşmazlıkla
karakterize edilir. Henüz psikolojik şiddet mevcut değildir ancak her an şiddet
davranışına dönüşebilir (Aydın ve diğerleri, 2005: 65).
Mobbing sürecinde ortaya çıkan davranışların hepsinin mağduru işyerinden
uzaklaştırmak amacıyla yapılan saldırı girişimli davranışlar olduğu söylenemez.
Ancak taciz edici davranışlar hemen hemen her gün ve uzun bir süre düşmanca bir
amaçla devam ederse; günlük iletişim süreci içinde ortaya çıkan davranışlar olarak
kabul görür. Bu davranışlar, zaman geçtikçe mağduru, grup içinde yalnız bırakıp
cezalandırmaya yönelik saldırgan eylemlere dönüşebilir. Saldırgan eylemlerin ve
psikolojik saldırıların başlaması, mobbing dinamiklerinin harekete geçtiğini gösterir
(www.leymann.se/English/1220E.HTM-E.T.27.09.2010).
3. Aşama: Saldırganlık Aşaması: Bu aşamada saldırgan eylemler ve psikolojik
saldırılar, psikolojik şiddet dinamiklerinin harekete geçtiğini gösterir (Aydın ve
diğerleri, 2005: 65).
4. Aşama: Kurumsal Güç Aşaması: Yönetim, ikinci aşamada doğrudan yer
almamışsa da, durumu yanlış yargılayarak, bu negatif döngüde işin içine girer ve
kurban, örgütlü ve kurumsal bir güçle baş etmek zorunda bırakılır (Aydın ve
diğerleri, 2005: 65).
5.Aşama: İşine Son Verilme Aşaması: Psikolojik şiddet sarsıntısı, travma
sonrası stres bozukluğunu tetikler. Kovulmadan sonra, duygusal gerilim ve onu
izleyen psikosomatik hastalıklar devam eder. Mağdur işini bırakmakla da psikolojik
şiddet baskısından kurtulamaz (Aydın ve diğerleri, 2005: 65)
1.8. Mobbingin Dereceleri
Mobbingin iş hayatında birinci derece, ikinci derece ve üçüncü derece mobbing
olarak üçe ayrılır. Bu derecelerin belirlenmesinde, mobbingin yaşanma sıklığı,
şiddeti, kişilerin geçmiş deneyimleri gibi çeşitli nedenler vardır (Davenport ve
diğerleri, 2003: 21).
Birinci derece mobbing: kişi direnmeye çalışır, erken aşamalarda kaçar veya
aynı işyerinde ya da farklı bir yerde tamamen rehabilite edilmektedir.
İkinci derece mobbing: kişi direnmez, kaçmaz, geçici veya fiziksel
rahatsızlıklar çeker eski işgücüne geri dönmekte zorlanmaktadır.
23
Üçüncü derece mobbing: etkilenen kişi işgücüne geri dönemez. Fiziksel ve
ruhsal zarar görebilmektedir. Yalnızca özeli tedavi uygulamasının yararı olabilir.
Tablo 2:Psikolojik taciz sürecinde görülen saldırgan davranışlar
BİREYİN KENDİNİ İFADE ETMESİNİ ENGELLEYEN DAVRANIŞLAR
Üstün, bireyin kendini ifade etmesinin engellenmesi, dinlemeyi reddetmesi, kendini
ifade etmesinin engellenmesi
Bireyin konuşmasının kesilmesi
İş arkadaşlarının, bireyin kendini ifade etmesini engellemesi, dinlemeyi reddetmesi
İş arkadaşlarının, bağırması, sövüp sayması
Bireyin işinin sürekli eleştirilmesi
Bireyin özel hayatının sürekli eleştirilmesi
Telefonla rahatsız edilmesi
Sözel olarak tehdit edilmesi
Yazılı olarak tehdit edilmesi
İlişki kurmaktan kaçınmak(göz kaçırmak, itici hareketler)
Varlığını yok saymak(üçüncü kişiler aracılığıyla hitap etmek)
Kaynak: Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009:14
Psikolojik taciz sürecinde görülen saldırgan davranışları beş gurupta
incelemek mümkündür. Bunlar; bireyin kendini ifade etmesinin engellenmesi, bireyi
tecrit etmeyi hedefleyen davranışlar, bireyin saygınlığını zedelemeye yönelik
davranışlar, bireyin çalışmasını yıpratmayı hedefleyen davranışlar, bireyin fiziksel
sağlığını tehdit edici davranışlardır. Burada amaç hedef alınan kurbanın önce yalnız
bırakılması, zayıf düşürülmesi, en sonunda da işten ayrılmaya ya da boyun
eğdirilmeye zorlanmasıdır.
Tablo 2’den anlaşılacağı gibi; bireyin kendini ifade etmesinin
engellenmesinde amaç kendisini destekleyecek kimseyle yaşadığı durumu
paylaşmasını, çare aramasını önlemektir. Aksi taktirde kurban yaşadığı psikolojik
şiddeti yönetimle ya da arkadaşıyla rahat paylaşırsa kendine destek bulacaktır ve ona
yaşatılma istenen mobbing başarısız kalacaktır.
24
Tablo2 (Devam): Psikolojik taciz sürecinde görülen saldırgan davranışlar
BİREYİ TECRİT ETMEYİ HEDEFLEYEN DAVRANIŞLAR
Konuşmamak
Söz hakkı vermemek
İş arkadaşlarından uzaklaştırmak
Diğerlerinin onunla konuşmasını engellemek
Fiziki olarak varlığını hiçe saymak
BİREYİN SAYGINLIĞINI ZEDELEMEYE YÖNELİK DAVRANIŞLAR
Arkasından konuşmak iftira etmek
Hakkında söylentiler yaymak
Gülünç duruma düşürmek, alay etmek
Ruh hastası olduğunu öne sürmek
Psikiyatrik incelemeye zorlamak
Zayıflıkları ile alay etmek
Sesini, hareketlerini vb. taklit ederek gülünç duruma düşürmek
Siyasi fikirlerini ve dini inançlarını eleştirmek
Özel hayatı ile alay etmek
Kökeni ile alay etmek
Aşağılayıcı bir göreve zorlamak
Çalışmasını adaletsiz bir şekilde ve kötü niyetle değerlendirmek
Karar ve fikirlerini sorgulamak, karşı çıkmak
Hakaret etmek
Cinsel tacizde bulunmak (söz veya hareketle)
Kaynak: Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009:14
25
Tablo 2 (Devam) : Psikolojik taciz sürecinde görülen saldırgan davranışlar
BİREYİN ÇALIŞMASINI YIPRATMAYI HEDEFLEYEN DAVRANIŞLAR
Görev vermemek
İş almasını engellemek
Gereksiz ve basit işler vermek
Yeteneğinin altında iş vermek
Sürekli yeni görevler vermek
Aşağılayıcı işler yatırmak
Yeteneklerinin çok üstünde işler vermek
BİREYİN FİZİKSEL SAĞLIĞINI TEHDİT EDİCİ DAVRANIŞLAR
Sağlığa zararlı ve tehlikeli görevlere zorlamak
Fiziki şiddetle tehdit etmek
Uyarmak amacıyla hafif fiziki saldırıda bulunmak
Fiziki saldırıda bulunmak
Bireye zarar vermek amacıyla masraf yatırmak, emek harcatmak
Evine ve işine zarar verecek şeyler yapmak
Cinsel saldırıda bulunmak
Kaynak: Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009:14
1.9. Mobbing Süreci İçinde Rol Alanlar
Çalışma yaşamında herkes, mobbing olgusu içinde rol almaya adaydır. Güçlü
ve mücadeleci, işini başarıyla sürdüren bir işgören, gelecekte onun, rakip olmasından
korkan amirinin mobbing davranışına maruz kalabilir. Ya da işgören, örgüt kültürü
ve yapısından kaynaklanan herhangi bir nedenden veya kendi kişiliğinin sapıklığının
yansıması olarak başkalarına yönelttiği davranışlarla, mobbing uygulayıcısı
konumuna gelebilir. İşgören, mobbingi uygulayan ve mobbinge maruz kalan bir
çatışma sürecinde kendini, izleyici konumunda ve belki de bir süre sonra mobbing
uygulayıcının ortağı olarak bulabilir.(Tınaz, 2008: 64-65)
• Mobbing mağdurları(kurbanlar).
• Mobbing uygulayanlar (saldırganlar, tacizciler).
26
• Mobbing izleyicileri. Şekil 1:Psikoşiddet Sürecinde Bulunan Kişiler
Kaynak: Yaman, 2009: 25
1.9.1. Psikolojik Şiddete Maruz Kalanların Kişilik özellikleri
Mağdurların kişisel özelikleri de psikolojik şiddetin mağduru olmalarına
neden olabilir. Kişinin gelişmiş adalet duygusu, ezilenlerin ve güçsüzlerin
savunuculuğunu yapması, sorgulayıcı olması gibi nedenler, bu kişileri yıldırmaya
niyetli olan mobbingcileri harekete geçirir. (Davenport ve diğerleri, 2003: 70)
İşyerinde psikolojik şiddet mağdurları konusunda yapılan çalışmalar bunların
genellikle; dürüst, çalışkan, kendilerini başkalarına beğendirme ihtiyacı içinde
olmayan, özgüveni yüksek, girişken, çalışkan, ve nitelikli, kısmen yargılayıcı ancak
suçlayıcı olmayan, kişilerle ve olaylarla değil, düşüncelerle uğraşmayı amaç edinmiş
insanlar olduğunu ortaya koymaktadır. Psikolojik şiddet mağdurları büyük işler
başarmış olsalar bile, mobbingciler gibi büyüklük hastalığı içinde değillerdir (Tutar,
2004: 52).
Tacizci Psikoşiddeti Uygulayan(zorba)
Mağdur: Psikoşiddete maruz kalan dışlanmış işgören
Aktif taciz tarafları: Tacizciyi aktif olarak destekleyen işgören
Aktif mağdur tarafları: Mağduru destekleyen bir dost, akıl danışmanı, bir tür mentor
Pasif tacizci taraftarı: Tacizciyi destekleyen aktif görev almayan işgören
Pasif mağdur tarafları: Tacizden hoşlanmayan fakat herhangi bir müdahalede bulun(a)mayan işgören
Tarafsız işgören: Hiçbir şekilde olaya müdahil olmayan (Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı güden)işgören
27
Şekil 2: Psikoşiddet süreci
Kaynak: Yaman, 2009: 34
Özellikle yaratıcı insanların, ürettikleri yeni fikirlerin diğerlerini rahatsız etmesi
nedeniyle mobbinge maruz kalma olasılığı daha fazladır. Çoğu durumda mobbing
kurbanları daha yüksek mevkilere tehdit oluşturdukları için seçilmiş kişilerdir
(Davenport ve diğerleri, 2003: 52).
Çalışan, kişisel özellikleri bakımından “teslimiyetçi” ve “dirençsiz” bir
psikolojiye sahip ise psikolojik şiddetle başa çıkması zorlaşacak ve bu zorluğun
kaynağı, bizzat bireyin kişilik özellikleri olacaktır. Eğer bireyin yeni durumlara
uyum yeteneği yüksek bir kişilik özelliğine sahip ise, psikolojik şiddetle başa
çıkması daha kolay olacaktır. Bu durum, aynı olayın farklı kişiler tarafından, farklı
algılandığını gösterir (Tutar, 2004: 36).
Eliminating Professor’ın yazarı Dr. Kenneth Westhuse’un çalışmasının
bulgularına göre “kendine karşı cephe oluşturulan profesörler daha ziyade güvenilir,
saf politikaya ilgisiz ve başarılı kimselerdir”. Çoğu durumda, kendilerine yapılandan
kısmen sorumludurlar. Genellikle ilkeli, başkaları tarafından değil, kendi kendilerini
Niyetlenmiş Çatışma Durumu (Hazırlık Evresi)
Psikoşiddetin başlaması (Başlangıç evresi)
İlk Rahatsızlıkların görülmesi (Giriş evresi)
Rahatsızlıkların ilerlemesi (Genişleme evresi)
Başarı/başarısızlıkla sonuçlanması (Sonuç evresi)
28
yönlendiren kişilerdir. Akıntının götürdüğü yere gidenlerden değillerdir (Davenport
ve diğerleri, 2003: 51).
Mobbing mağdurlarıyla yapılan görüşmeler, bu kişilerin bazı üstün özelliklere
sahip olduğunu göstermektedir. Zeki, yetenekli, yaratıcı, başarı yönelimli, dürüst,
güvenilir, kendilerini işine adamış bu kişilerin mesleki kariyerleri pek çok olumlu
özellik taşımaktadır. Politik davranamayan şiddet mağdurları, örgütlerine karşı
aidiyet duyguları ileri derecede gelişmiş kişilerdir (Tutar, 2004: 53).
Davenport ve arkadaşlarının tezlerine göre; özellikle yaratıcı insanların,
ürettikleri yeni fikirlerin diğerlerini rahatsız etmesi nedeniyle, mobbinge maruz
kalma olasılığı daha fazla. Çoğu durumda kurbanlar, daha yüksek mevkilere tehdit
oluşturdukları için seçilmiş oluyorlar (Davenport ve diğerleri, 2003: 51).
Mağdurların halsiyet skorları diğer muhataplardan daha düşüktür. Psikolojik
şiddetin yoğun olduğu işyerlerinde şiddet yaşanmayan işyerlerine göre izleyiciler ve
mağdurlar daha stresli ve mesleki hoşnutsuzluklarının daha fazla olduğu tespit
edilmiştir (Vartia, 2003: 6).
1.9.2. Psikoşiddet Uygulayan Zorbaların Özellikleri
Zorbanın kişilik yapıları özellikleri İngiltere’de vurgulanmıştır. Ve yazarlar
bu kişilerin özellikle bilinçaltında yatan özelliklere dikkat çekmiştir. Bu kişilerin
karakteristik özellikleri çalışılması zor kişiler olmalarıdır ki, bu düşünceler
mağdurların düşünceleriyle sıklıkla çakışmaktadır ( Vartia, 2003: 16 ).
Mobbinciler düşmanlık duyguları yüksek insanlardır. Kinle doyar,
düşmanlıkla beslenir. Düşmanlarının olmaması durumunda başka bir düşman
bulmada zorlanmazlar. Kontrollü gerilim stratejisi uyguladıkları için, düşmanlarının
güçlü olmasını istemezler. O nedenle güçlü düşmanlarını zayıflatmak ve yok etmek
için ellerinden geleni yaparlar; ancak düşmansız da duramazlar ( Tutar, 2004: 39).
Taciz uluslar arasında olsun, en üst ya da en alt sosyo-ekonomik düzeydeki
insanlar arasında olsun, sosyal bir içgüdüdür. İçgüdüsel kuş avlama yeteneği olan
türden bir köpek veya kemirgen avlamak üzere eğitilmiş bir hayvan, etrafta hiç kuş
veya kemirgen yokken nasıl bildiğini okursa, insanlar da ortada hiçbir akılcı neden
yokken de taciz davranışına girerler ( Davenport ve diğerleri, 2003: 43). Mobbingi
29
uygulamak için akılcı bir nedene ihtiyacı yoktur çünkü yaşanmakta olan şey normal
bir durum değildir. Zorbaların ortak özellerini gözden geçirecek olursak, zorbaların
birtakım özellikleri mevcuttur; (Yaman, 2009: 36)
• Başkalarını sözlü tehdit veya fiziksel eylemlerle kontrol altına alma
ihtiyacı duymak.
• Başkalarından daha çabuk sinirlenmek ve güç kullanmak.
• Mağdurlarla ilişkilerinde onların sorunlarını yeterince anlayamamak.
• Saldırgan davranışlar gösterenleri örnek almak.
• Sürekli saldırgan davranışlar içinde bulunmak.
• İnsanların hareketlerinde düşmanca niyetler aramak.
• Sinirli ve kindar olmak.
• Saldırgan gruplarla ilişkili olmak.
• Ebeveynlerin yapıcı problem çözme becerisi konusunda yeterince örnek
olamaması,
• Saldırganlığı benlik imajlarını korumanın bir yolu olarak görmek.
• Öfke uyandıran düşüncelere odaklanmak.
• Pek çok ailevî sorun yaşamak.
• Evde fiziksel ve duygusal istismara uğramak.
• Grup içinde dargınlık ve engelleme duyguları yaratmak.
• Takıntılı ve katı hareketler sergilemek.
1.9.3. Mobbing Uygulayan Kişinin Örgüt İçindeki Yeri Mobbing süreci içerisinde öncelikle mobbingci ve mobbing kurbanı olmak iki
kişinin bulunduğunu varsayarsak, bu iki kişi arasındaki ilişki, sürecin üç farklı
şekilde akışını olası kılar (Tınaz, 2008:122).
• Yukarıdan aşağı doğru mobbing(dikey mobbing)
• Eşdeğerler arasında mobbing (yatay mobbing)
• Aşağıdan yukarı doğru mobbing
30
Mobbingin dikey ya da yatay olarak hüküm sürmesi örgüt kültürü ve hiyerarşik
yapıyla ilgilidir. Hiyerarşi fazla ise mobbing çoğunlukla dikey, daha az ise
çoğunlukla yatay olmaktadır.(Davenport ve diğerleri, 2003; 30).
Örgütlerde üst kademelerden alt kademelere veya alt kademelerden üst
kademelere yapılan mobbinge, “dikey mobbing” denilmektedir. “Dikey mobbing”de,
üstler astlarına veya astlar üstlerine mobbing uygulamaktadırlar. “Yatay mobbing”de
ise, birbirleriyle kurmay-fonksiyonel ilişki içinde olan eşitler birbirlerine mobbing
uygulamaktadırlar (Tutar, 2004: 91-93).
1.9.3.1. Yukarıdan Aşağı Doğru Mobbing (Dikey Mobbing) Mobbing yapan kişi, kurbana göre daha üst konumdadır. Bir yönetici, bir bölüm
yetkilisi, daha üst görevde bir çalışan veya daha yaşlı bir arkadaşı olabilir. Eğer bir
kişi, örgüt içindeki konumunun gücünün bilincindeyse ve gerektiğinde bunu
acımasız bir şekilde kullanmaya eğilimliyse, bu kişinin daima etkin bir mobbingci
olma olasılığı da mevcuttur (Tınaz, 2008:122-123).
1.9.3.2. Eşdeğerler Arasında Mobbing (Yatay Mobbing) Eşdeğerler arasında veya yatay mobbingde kurban, kendisiyle aynı konumda
bulunan iş arkadaşları, emsalleri arasından seçilir. Bir işyerine yeni alınan, tayin
edilen veya terfi ederek gelen yeni birey, kişiliği ve uzmanlığının özellikleriyle bir
şekilde guruptaki bilinen ve kabul edilmiş iç dengeleri bozar. Bu, genellikle başarılı,
yetenekli, üstün özellikleri olan, duygularını ve heyecanlarını saklamasını bilmeyen
bir bireydir. Bu nedenle iş ortamında kendisine yapılanlardan ve kişiliğine karşı
sergilenen haksız davranışlardan çok acı çeker. Bu tarz olgu, genellikle yetki ve
işlerin belli düzende dağıtılmış olduğu geleneksel yapıdaki bir işyerinde gerçekleşir.
Bu çeşit bir örgüt içine katılan birey, sadece daha önce belirlenmiş köklü hiyerarşik
düzeni tehdit edici bir unsur olarak değerlendirilmekle kalmaz; aynı zamanda
kendisiyle aynı düzeyde olan arkadaşlarının da kıskançlık ve nefret gibi olumsuz
duygularına maruz kalabilir. (Tınaz, 2008:132).
Çalışanların eşit statüde olan bir iş arkadaşına saldırmalarının nedeni kıskançlık
ya da korku olabilir. Rekabetin yoğun olduğu ortamlarda kendi işlerinin devamını
garantilemek için mobbinge başvurabilirler (Davenpot ve diğerleri, 2003: 29).
31
1.9.3.3. Aşağıdan Yukarı Doğru Mobbing Bu durum çok nadir olarak görülen bir mobbing şeklidir. Kişi amirine, orta
kademedeki yöneticisine bu baskıyı zaman zaman uygulayabilir. Yapılacak
değişikliklere ilişkin kararlara dahil edilmemiş olmaktan dolayı içerleyen ya da
kişinin işine gıpta etmiş olan astlar üstlerine mobbing uygulayabilir (Davenpot ve
diğerleri, 2003: 30).
Mobbingi uygulayan kurbana göre daha alt konumdadır. İşyerinde aşağıdan
yukarı doğru psikolojik taciz, bir amirin yetkisi, astlar tarafından tarışılır duruma
geldiği takdirde ortaya çıkar. Mobbingciler genellikle birden fazladır. Hatta bazen bir
bölümdeki bütün çalışanlar, istemedikleri amirlerine karşı, adeta bir ayaklanma gibi
mobbing uygulayabilirler. Mobbingciler, kurbanı, örgütün üst yönetimi karşısında
zor duruma düşürmek maksadıyla, mobbingin en bilinen davranışı olan dışlama
stratejisini, sabote etme stratejisi ile birlikte kullanırlar. Amirlerinin talimatlarına
uymazlar, daha sonra amirlerini üst yönetime ihbar etmek amacıyla bile bile yanlışlar
yaparlar, arkasından kötü konuşup asılsız söylentiler çıkarırlar, işin yapılması için
gerekli olan ve kendilerinin bildikleri herhangi bir bilgiyi kendilerine bildirmezler
(Tınaz, 2008: 143). Bu şekilde üstleri konumundaki kurbanı yıldırmayı, boyun
eğdirmeyi amaçlarlar. Amaçlarına ulaşmak için ise amirlerinin hata yapması için
ellerinden geleni yaparlar.
1.9.4. Mobbing İzleyicileri Mobbing sürecinde izleyici olarak rol alanlar, iş arkadaşları, amirler ve
yöneticiler gibi sürece doğrudan doğruya karışmayan, ancak bir şekilde süreci
algılayan, bazen de sürece katılan kişilerdir (Tınaz, 2008: 111).
İzleyicileri sergiledikleri davranış tarzları bakımından da bazı tiplemelere
ayırmak mümkündür. Bunlar (Tınaz, Bayram ve Ergin, 2008: 51):
1. Diplomatik Tipler: Bir çatışma olgusu içinde genelde aracı rolünü
oynamayı tercih eder. Bu nedenle başkaları tarafından sevilen veya
nefret edilen bir kişidir. Bu tarz bir izleyici, örgüt içinde aldığı
tepkiler sonucunda ileride mağdur konumuna düşme tehlikesiyle
karşı karşıyadır.
2. Yardakçı Tipler: Bu tip izleyici, adeta bir emir eri gibi
mobbingciye çok sadıktır. Ancak bu özelliğinin pek fark edilmesini
32
istemez. Kendisini güvenilir bir iş arkadaşı olarak gösterse de,
amirinin bir başka kişiye karşı psikolojik şiddet uyguladığını
anladığı an, ona destek vermekten geri kalmaz.
3. Meraklı Tipler: Başkalarıyla ve başkalarının problemleriyle çok
fazla ilgilenen izleyici tiptir. Sağlık ve özel yaşamla ilgili sorular
sorarak başkalarının özel alanlarına ve konularına girer. Yardım
arayışında olan kurban dahi, zamanla rahatsız olur ve kendisinden
kaçar.
4. Bir Şeye Karışmayan Tipler: Bu tip izleyici, ortaya çıkmaktan ve
herhangi bir şeye karışmaktan hoşlanmaz. Aksi takdirde
başkalarının, onun bu işte parmağı olduğundan
şüpheleneceklerinden korkar. İyi ya da kötü tüm olan bitenlerden
uzak durmaya çalışır; konuyla ilgili hiçbir fikir beyan etmez.
Tamamen ilgisiz ve duyarsızdır.
5. Sahte Masum Tipler: Görünüşte hiçbir şeye karışmayan bir birey
izlenimini oluştursa da, gerçekte belli bir görüş ve düşünceye
hizmet etmektedir. Bu tarz bir izleyici, sonunda mobbingciye
destek çıkar. Sahte masum izleyicinin davranış tercihi, kendini
sağlama almak yönündedir. Öyle ki, İşyerinde psikolojik tacizin
uygulandığını hiç fark etmediğine dair yalan dahi söyleyebilir.
1.10. Mağdurun Psikoşiddete Verdikleri Tepki Biçimleri
Psikoşiddete maruz kalan kişilerden bazılarının bu duruma verdikleri tepkiler
şunlardır. (Yaman, 2009: 39):
• Aslında neler olup bittiğini anlamışlardır.
• Saldırılara korkmadan ve güvenle karşılık vermişlerdir.
• Kendileri üzerinde oynanan bu oyunlarda yer almamışlardır.
• Kurban(mağdur) olmayı reddetmişlerdir.
• Büyük bir fiziksel ve ruhsal dayanma gücü göstermişlerdir ve işlerin
değişeceğine inanmışlardır. Bu işe kilitlenip uzun süreli bir mücadele
için hazırlanmışlardır.
33
• Enerjilerini, hoşlarına giden başka alanlara aktarmışlardır.
Yaratıcılıklarını çalıştıkları kurum için kullanmamışlardır.
Bunun yanında psikoşiddet sonucunda incinme, ihanete uğrama ve korku,
mağdurda öfkeye yol açmıştır İçe yönelik öfke zarar verici olabilir ve psikoşiddete
neden olduğu gerilimin etkilerini arttırır. Eğer mağdur yanlış yönlendirilerek öfkesini
masum kimselere yöneltirse kendisinin sağlıklı ilişkilerini de bozabilmektedir. Bu
bakımdan mağdur psikoşiddet karşısında tepki biçimini ve öfkesini akıllıca kontrol
etmeli, ilişkilerine ve kariyerine zarar verebilecek ani tepkilerden ve davranışlardan
kaçınmalıdır (Yaman, 2009: 40).
1.11. Mobbingin Etkileri
Mobbingin bireyler, kurumlar ve toplum üzerinde çeşitli etkileri
bulunmaktadır.
Hem mağdurlar hem de mobbinge şahit olanlar bu kötü şartlardaki iş
çevrelerinden zarar görmektedir. Erkek işçiler arasında yapılan bir çalışmada
psikolojik şiddete maruz kalma ile iş yükünün hoşnutsuzluğu, işteki sosyal ortam,
yöneticilerin liderlik özellikleri, işe ilgi duyma ve motivasyonda eksiklikler arasında
kuvvetli bir bağ kurulmuştur (Einarsen, 2000: 10).
Mobbingin yaşandığı örgütlerde kazanan taraf yoktur. Mobbingciler zafer
kazandıklarını zannetseler de, acımasız başka bir mobbingcinin saldırılarına hedef
olabilirler (Tutar, 2004: 109).Yani mobbingci kendisine yaptığı saldırılarla çıkar
sağlayacağını düşünse de, mobbingin hem kurbana ve mobbingciye hem de örgüte
önemli zararları olabilir (Can, 2007: 62).
1.11.1. Bireyler Üzerindeki Etkisi
Yıldırma sürecinde acımasız ve düşmanca eylemlere maruz kalan mağdurlar,
başına gelenlere bir anlam verememektedir. Yaşam ve iş kaliteleri düşmekte,
sağlıkları bozulmakta, sosyal ilişkileri zedelenmektedir. (Paksoy, 2007: 45)
34
Tablo 3:Mobbingin Bireyler, Aileler, Kurumlar ve Toplum Üzerine Etkisi PSİKOLOJİK VE PARASAL MALİYETLER
Etki Alanı Psikolojik Maliyetler Parasal Maliyetler
BİREYLER
• Stres
• Duygusal rahatsızlık
• Fiziksel rahatsızlık
• Kazalar
• Sakatlıklar
• Tecrit edilme
• Ayrılık acıları
• Mesleki kimlik kaybı
• Arkadaşların kaybı
• İntihar/Cinayet
• İlaçlar ayakta tedavi
• Terapi
• Doktor faturaları
• Hastane faturaları
• Kaza masrafları
• Sigorta primleri
• Avukat ücretleri
• İşsizlik
• Kapasite altı çalıştırılma
• İş arama
• Taşınma
Kaynak: (Davenport ve diğerleri, 2003: 146-148
Mobbing sonucu, hedef seçilen kişi kendini altüst olmuş, tehdit altında,
dışlanmış, aşağılanmış, psikolojik olarak yaralanmış hisseder; kendine olan güveni
sarsılır, yeteneklerinden şüphe etmeye başlar ve yüksek stres altında kalır. Psikolojik
olarak etkilenmesi yanında kişide bedensel bir takım rahatsızlıklara da yol açar.
Hatta bazıları çalışamaz hale gelir (Tutar, 2004: 55).
Mobbing kurbanları, korunma içgüdüsünü harekete geçirirler. Bunun işe
yaramaması durumunda derin bir ruhsal yaralanma söz konusu olur. Kırılgan kişilik
özelliği taşıyan kurbanlar, mobbingden daha fazla yara alırlar. Mobbing
travmalarının şiddetine bağlı olarak, kalıcı psikolojik yaralanmalar söz konusu
olabilir (Tutar, 2004: 55).
Yıldırma kurbanlarının uygulanan şiddete tepkileri farklı farklı olmaktadır.
Farklı tolerans düzeyleri nedeniyle bazı çalışanlar durumu kabullenerek, her şeyi
oluruna bırakırken, bazıları çatışmayı göze alabilmektedir (Çobanoğlu, 2005: 53).
Çalışmalar ortaya koymuştur ki uzun süre devam eden psikolojik şiddet, artmış
depresyon insidansıyla ve kardiyo- vasküler hastalıklarla ilişkilidir. Aynı zamanda
depresyon, meydana gelebilecek psikoljik şiddete de zemin hazırlamaktadır (Vartia,
2003: 6).
35
Psikolojik taciz sadece mağdurların psikolojik ve fiziksel sağlığını tehdit
etmekle sınırlı kalmamaktadır. Araştırma sonuçları, psikolojik tacizin diğer
çalışanları, işletmeleri hatta ekonomik sistemi dahi etkilediğini göstermektedir
(Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 70).
Tablo3( Devam): Mobbingin Bireyler, Aileler, Kurumlar ve Toplum Üzerine Etkisi
PSİKOLOJİK VE PARASAL MALİYETLER
Etki Alanı Psikolojik Maliyetler Parasal Maliyetler
KURULUŞLAR
• Anlaşmazlıklar
• Hastalıklı şirket
kültürü
• Düşük moral
• Kısıtlanmış
yaratıcılık
• Hastalık izinlerinin artması
• Yüksek personel hareketi maliyeti
• Düşük verim
• Düşük iş kalitesi
• Uzmanlık kaybı
• Çalışanlara tazminat ödemeleri
• İşsizlik maliyetleri
• Yasal işlem/dava masrafları
• Erken emeklilik
• Yükselen personel maliyetleri
TOPLUM
TOPLULUK
• Mutsuz bireyler
• Politik kayıplar
• Sağlık, sigorta masrafları
• İşsizlik veya kapasite altı çalıştırılmadan doğan
vergi kayıpları
• Kamu yardım programlarına talebin artması
• Zihinsel sağlık programlarına talebin artması
• Malûlen emeklilik taleplerinin artması
AİLELER
• Çaresiz kalma acısı
• Karmaşa ve çatışmalar
• Ayrılık ve/veya
boşanma acısı
• Çocuklara etkileri
• Ayrılma veya
boşanma masrafları
• Ailenin gelir kaybı
• Ayrılma ve/veya boşanma masrafları
• Terapi
Kaynak: (Davenport ve diğerleri,2003; 146-148)
36
Sevdiklerinin ölümüne benzer şekilde, kurbanlar kendi benliklerinin ölümünü
yaşarlar. Benzer şekilde kendilerini kaybolmuş hissederler ve acı çekerler. Ayrıca,
bu yaşananlar olmasaydı iş yaşamlarının nasıl olacağını düşünerek üzülürler
(Davenport ve diğerleri, 2003: 76).
Gray Namie’nin Amerika’da yaptığı araştırmaya göre psikolojik şiddet,
mağdurların özel ve mesleki yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Psikolojik
şiddetin olduğu işyerleri, mağdurların beceri ve yeteneklerinden yeterince
yararlanamamakta, yaratıcılıkları azalmakta, motivasyonları düşmekte, kuşkulu,
sinirli, güvensiz bir hale gelmektedirler. Gray Namie’nin arştırma sonucuna göre;
Mobbing sonucunda çalışanların %30.8’i işlerini veya işyerlerini değiştirmekte,
%25’i işlerini bırakmakta ve %14.8’i ise işlerinden kovulmaktadır.( Tutar, 2004: 64)
Gray Namie’nin araştırmasının sonuçlarına göre işgörenlerin %41’i psikolojik
şiddet nedeniyle depresyon yaşamakta, gerilim, endişe, kaygı, düşük motivasyon ve
konsantrasyon bozukluğu nedeniyle işlerinde verimsiz oldukları ileri sürülmektedir.
(Tutar, 2004: 65)
Mobbing mağdurunda meydana gelen bulgular, Amerikan Psikologlar
Derneği (APA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan psikiyatrik
sendromlarla karşılaştırılmış ve travma sonrası stres bozuklukları ve genel kaygı
bozuklukları olarak adlandırılmıştır. (Yaman, 2009: 40)
1.11.2. Mobbingin Topluma Ve Ülke Ekonomisine İlişkin Etkileri Mobbingin topluma ve ekonomiye etkilerini kısaca sıralayacak olursak;
• Sigorta masraflarında artış,
• Mağdurun sağlık problemleri nedeniyle yapılan sağlık harcamalarının
artması,
• İşsizlik,
• Nitelikler ve yeteneklerin altında çalıştırılmadan doğan vergi kayıpları,
• Devletin sağladığı yardım programlarına yönelen talebin çoğalması,
• Erken emeklilik oranının artması,
• İşyerlerinde uygulanan psikolojik taciz sonucunda mesleki yeterliliğini
yitirmiş, psikolojik yönden tükenmiş, sağlıksız bireylerin boşta gezdiği bir toplum,
37
• Mağdurun kaba ve şiddet kullanan bir birey haline gelmesi sonucunda
boşanmış ve parçalanmış ailelerin bulunduğu toplum,
• Mutsuz bireyler ve ailelerin yer aldığı ve çalışma barışının bulunmadığı bir iş
yaşam mobbingin topluma ve ekonomiye etkileridir(Tınaz, 2008: 176).
Mağdurun sosyal imajı zedelenmiştir. Kurban depressif bir tarzda konuşması
ve davranışlarından sıkılan iş arkadaşları özel arkadaşları, yavaş yavaş onu terk
etmektedirler. Çevresindeki kişiler, artık onu “başarısız, elindekileri kaçırmış bir
birey” olarak değerlendirmektedirler. İşyerinde dışlanmış ve mesleki kimliğini
yitirmiş birey, artık sosyal çevre ve aile çevresindeki yerini dekaybetmektedir.
(Tınaz, 2008: 156)
Deliller göstermektedir ki işyerinde zorbalık diğer çalışanları da bağıl olarak
etkilemekte ve çatışmaya yol açmaktadır. Zorbalığı önlemenin en tutarlı yolu ise
çalışmalarda görüldüğü üzere işyeri çalışanlarına verilen bilgilendirme
çalışmalarından geçmektedir. (Lewis, 2000: 28)
1.11.3. Mobbingin Örgüt Üzerine Etkileri Yıldırma sürecinin örgüt üzerindeki etkileri de son derece önemlidir. Bu
süreç, en tepeden en aşağıya kadar örgütün tümünü etkilemekte ve birçok
huzursuzluğun, çatışmanın, karışıklığın oluşmasına neden olmaktadır. (Kaymaz,
2007: 81)
Mobbingciler nedeniyle örgütten önce nitelikli insanlar ayrılmaktadırlar.
Çünkü, onlar mobbingden rahatsızlık duyar ve nitelikli oldukları için bu baskıyı
çekmek zorunda olmadıklarını düşünürler. Mobbingciler zaten bu tip çalışanları
hedef almaktadırlar. Onlara göre, bu insanlar “tehlikeli” insanlardır. Bu nedenle,
onların örgütteki davranışlarını gören bu insanların işlerinden ayrılmaları gerektiğini
düşünürler (Tutar, 2004: 109-110).
Maruz kaldığı taciz sonucunda mağdurun yaşadığı çöküntüyle veriminin
düşmesi, işte hatalar yapması son derece doğaldır. Araştırma sonucuna göre, tacize
uğrayanların verimi düştükçe, yaratıcılık ve insiyatif kullanma oranı da azalmaktadır.
Verim düşüklüğü; taciz sürecinin bireyin iş tatminini, motivasyonu ve örgütsel
bağlılığı üzerindeki olumsuz etkileriyle açıklanabilir. Ayrıca, yaşanan stresin de
verim üzerinde negatif etkisi söz konusudur. Tacizle sosyal ortamdan uzaklaşma
38
sonucu gerekli bilgilerin ulaşmaması ve iş arkadaşları ile iletişim eksikliğinin de
verim üzerinde etkisi vardır. (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 70)
Psikolojik taciz, doğrudan iş sürecini etkilediği gibi dolaylı sosyo-ekonomik
zarara da yol açabilmektedir. Hastalıklarda tedavi masrafları, uzun süreli hastalık
raporlarında ödenen maaşlar, işten çıkarılma durumunda ödenen tazminatlar, sağlığın
bozulması nedeni ile erken emeklilik ve iş kazaları sonrası işgücü kaybı
düşünüldüğünde, psikolojik tacizin zararlı etkilerinin mağdurla sınırlı kalmadığı
görülmektedir. (Grobot, 2007’den Akt, Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009:
71)
Kuruluşlar yıldırma sonucunda kilit insanları kaybederler, personel
hareketleri aniden artar, nifak oluşur ve moraller bozulur. İş kalitesi ve miktarında
azalmaya sebep olur, verimlilik düşer. Yıldırma sürecinden sadece hedefler
etkilenmez aynı zamanda çalışma gurupları da etkilenir. Oluşan karmaşa ve
huzursuzluklar örgüt imajına yansır ve olumsuz bir şekilde tanınmasına sebep olur.
Örgütte iş gücü devri yükselir, giderek artan huzursuzluk ortamından ve çatışmadan
kaçmak için arayışlar başlar. Bireylerin, işlerine ve örgütlerine aidiyet duyguları
azalır, daha iyi bir çalışma atmosferi olan işyerlerine geçmek için fırsat kollarlar.
Yetişmiş bireylerin ayrılması ile örgütte kazanılmış olan tecrübe yitirilir bunun
sonucunda da yeniden eğitim maliyeti artar. (Paksoy, 2007: 45)
1.12. Psikoşiddete Maruz Kalmamak İçin Alınacak Önlemler
Psikolojik taciz kendini göstermeye başlamadan, üstü kapalı çatışmalar
yaşanırken; (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 75)
• Belirtileri tanımak: Psikolojik taciz stratejisiyle hareket eden eden kişileri
baştan teşhis edebilmek, yanlış yaklaşımları önler. Böylece bir takım
yıkıcı olaylara maruz kalmak yerine, neler yaşanacağını önceden tahmin
edebilmek kişiye güç verir, ağır bir travmanın yaşanmasına engel olabilir.
• İşletmeyi tanımak: İletişim ağını, güç ilişkilerini tanımak, işletme içi resmi
kuralları bilmek, bireyin hata yapmasını engeller ve kimden nasıl yardım
isteyebileceği konusunda bilgi sağlar.
• İş ve özel hayatı ayırmak: İş ortamında özel yaşamla ilgili verilen detaylar
daha sonra çatışma anında malzeme haline gelebilir. İş hayatında çoğu
39
zaman rekabet ve hiyerarşik ilişki, arkadaşlıktan daha öne geçer. Bu
demek değildir ki işyerinde sıcak ilişkiler kurmaya gerek yoktur, sadece
dozunu iyi ayarlamak gerekir.
• Güvenli davranış göstermek: Taciz sinsi bir şekilde başlar, ses
çıkarmadıkça psikolojik teröre dönüşür. Kötü şakalar, fiziksel temaslar,
özel hayata müdahaleler, vb. durumlarda “hayır” demeyi bilmek gerekir.
Olası çatışmaları önlemek için, çerçeve iyi çizilip iletişim somut veriler
üzerinden sürdürülmelidir. Bunu yaparken, çekingen ya da saldırgan tavır
içinde olmamaya dikkat etmekte fayda vardır. Manipülasyonları tanımak
ve bu oyunların içine girmeden cevap verebilmek, psikolojik tacizin ikinci
aşamaya geçmesini engelleyebilir.
• Hiçbir şey yapmamak: Bazen bir insanın can acıtıcı sözlerini veya negatif
davranışlarını görmezden gelmek, etkilenmediğini göstermek için uygun
bir yol olabilir. Ancak davranış sürekli hale gelirse yok saymak çözüm
getirmez.
• Saldırganla yüzleşmek: Eğer taciz yeni ve saldırganla mağdur arasındaki
dinamikler yerleşmediyse, yüzleşmek olayı durdurabilir. Davranışın
etkilerini ve kabul edilemezliğini belirtmek, bazı vakalarda, saldırganın
geri çekilmesini sağlayabilir. Çoğu zaman, insanlar davranışlarının
etkilerinin farkında olmayabilirler, mağdurun durumu bildirmesi
gerekebilir.
Kuruluşlar; takım çalışması, yetkilendirme, güven, dürüstlük, açık ve sık
iletişim, personel geliştirme gibi alanlarda mükemmele ulaşmaya çalıştıkça, şikâyet
ve anlaşmazlık çözümü konularında etkinlikte bulundukça psikoşiddetin önlenme
ihtimali de artacaktır (Davenport ve diğerleri, 2003’den Akt, Yaman, 2009: 47).
Kuruluştaki önemli kimselerin durumdan haberdar olması ve bunun yanında
eylemi zaman geçmeden durduracak ve çözüm prosedürlerini başlatacak bir
yönetimin bulunması gereklidir (Davenpot ve diğerleri, 2003: 117).
Çalışanların mobbing sürecinin ilk işaretlerini anlayabilmeleri için buna karşı
duyarlı hale getirilmeleri ve eğitilmeleri gerekir. Kurum politikası, misilleme
40
korkusu olmadan neler yapılabileceğini açıkça göstermelidir (Davenpot ve diğerleri,
2003: 117).
Nitekim Devanport, Schwartz & Elliott’a göre (2003) psikoşiddetle başa
çıkmanın beş yolu vardır (Yaman, 2009: 47):
1-Bilmezden gelmek veya bu olguyla beraber yaşamak,
2- Kabul edip teslim olmak,
3- Kendi yolunu kabul ettirmek,
4-Uzlaşmak,
5-Herkesi tatmin etmeye çalışmaktır.
Kişinin hangi yolu seçeceği; kişilik ve deneyimleri, çatışmaları nasıl ele
almayı öğrendiği ortamın özellikleri, çatışmanın şekli, kişi için önemi,
karşısındakiyle ilişkisi ve karşısındakinin nasıl bir tepki vereceği konusundaki
tahmini gibi çeşitli ve karmaşık etmenlere bağlıdır (Yaman, 2009: 47).
Mobbing Riskini Azaltmak İçin Özenli ve Destekleyici ortam yaratmak
Amacıyla Uygulanması Gereken on iki ilke (Davenport ve diğerleri, 2003: 116);
1. Kuruluşun amaçlarını ve çalışanlara nasıl davranacağını açıklayan bir hedef
saptanması. Bütün çalışanları aynı safta tutan bir görüş ve değerler saptaması.
2. Kuruluşun yapısı: Açıkça tanımlanmış raporlama düzeyleri olmalı.
3. İş tanımları: Görev ve sorumluluklar net bir şekilde tanımlanmış olmalı.
4. Personel politikaları: Beklenen davranışları ve ahlak standartlarını da içeren,
kapsamlı, kalıcı ve yasal olmalı.
5. Disiplin Konuları: Hızlı, tarafsız ve kalıcı olmalı.
6. Çalışanların da örgütün amaç ve hedeflerini benimsemiş, bu hedeflere
ulaşmadaki rolleri konusunda eğitilmiş olmalı.
7. İşe yeni girenler, sadece teknik özelliklerine göre değil, çeşitliliklerle başa
çıkabilme, sorun çözebilme ve kendi kendini yöneten bir ekip içinde
çalışabilme gibi niteliklerle duygusal zekâları da göz önüne alınarak seçilmiş
olmalı.
8. İş eğitimi ve personel gelişimi: Bütün çalışanlar için çok önemli ve değerlidir.
Sistem, değişen çevrenin ihtiyaçlarını karşılar. Eğitimde teknik bilgiler ile
birlikte insan ilişkilerine de önem verilir.
9. İletişim: Açık, dürüst ve zamanında olmalı.
41
10. Katılım, ekip çalışması, yaratıcılık, karar verebilme, güven, yetkilendirme:
Örgüt hedeflerine ulaşmada personel katılımını mümkün olan en üst düzeye
çıkaracak yapılar bulunmalı.
11. Sorun Çözme/aracılık: Her düzeydeki sorunu çözmek için bir mekanizma
olmalı. Sorunun gerçekten çözülüp çözülmediği izlenmeli.
12. Çalışanlara yardım programı (ÇYP): Bunun yokluğunda, davranışsal risk
tayini yönetimini içeren bir eşdeğeri bulunmalı.
1.13. Mobbingle Başa Çıkabilme Yöntemleri
Saldırganı durdurmak ya da sitemin dışına çıkarmak, mağdur için tek çözüm gibi
görünse de aslında çeşitli müdahale seçenekleri mevcuttur. Bunları bilmek mağdurun
taciz kurbanı haline gelmesini engelleyebilir, hatta bu sürece girmemesi için
önlemler almasını sağlayabilir. Mağdurun farklı davranış seçeneklerini görmesi,
sadece saldırgan üzerine odaklanmamasını gerektirir (Minibaş Poussard ve İdiğ
Çamuroğu, 2009: 75).
İnsanların çözülemez gibi görünen çatışmalarla, kişisel saldırılarla ve kurban
edilmeyle ne kadar başa çıkılabileceği, onların kişilikleri, karakterleri, yaşam
deneyimleri ve hepsinden çok inançları tarafından belirlenir (Davenport ve diğerleri,
2003: 54).
Psikolojik durumun bozulması, bedenin bunu ortaya koyuşu, karşı taraf için bir
zaferdir. Etkilenmediğini göstermek, karşı saldırıda bulunmaktan daha zor fakat daha
etkilidir (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 76).
Farkındalık aşamasında, bireyin tacize uğradığını kabul etmesi söz konusudur.
Mağdur duygusal bir yaralanma geçirmiştir, yalnız olmadığını görmek ve bunun
herkesin başına gelebileceğini bilmek, farkındalığı kolaylaştırır. Bu aşamada
düşünce, maruz kalınan saldırı ile meşguldür. Psikolojik taciz ile ilgili bilgi almak,
diğer mağdurların hikâyesini keşfetmek ve benzerlikleri görmek farkındalığa katkıda
bulunur (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 79).
Saldırganın amacı, hedef kişinin dengesiz davranışlar göstermesini sağlayarak,
çevresiyle ilişkisini bozmaktır. Unutulmamalıdır ki, insan psikolojik gücünü
kaybettikçe, daha tepkisel davranmaya ve herkesi karşısına almaya başlayabilir.
42
Kendini çevreden yalıtmak tacizin etkilerini arttırır, mümkün olduğunca ilişkileri
sürdürmek faydalı olur (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 77).
Kederlenme sürecini göze alın. Size ne doğru geliyorsa onu yapın: Tenha bir
yerde sessizce oturun, yapıcı etkinliklerde bulunun, daha kendine güvenli ve cesur
olun. Boşluk duyguları çok çalışarak ve işlerin peşinde koşarak geçici olarak
giderilebilir. Eninde sonunda hayatınızı yeniden kurmaya çalışmaya başlayacaksınız
(Davenport ve diğerleri, 2003: 76).
Saldırganın atakları karşısında, karşı saldırıya geçmemeye dikkat edilmelidir.
Zaten onun beklediği de budur. Bunun için stresle baş etmek ve duygularını
yönetmek etkili araçlardır. Tacize karşı mesafe alındıktan sonra, nasıl bir davranış
ortaya konacağına karar vermek daha sağlıklıdır (Minibaş Poussard ve İdiğ
Çamuroğu, 2009: 77).
Bazılarınca seçenek olarak görülen başka bir yol da şiddete başvurarak intikam
almaktır. Üzüntü ve öfke ile şiddetlerini ya kendilerine ya da başkalarına çevirirler.
Ani bir dürtüyle hareket etmekten kaçının ve hemen yardım arayın. Şiddet akılcı bir
çözüm değildir (Davenport ve diğerleri, 2003: 78).
Saldırganın amacı mağdurun performansını aşağı çekmek, duygusal dengesini
bozup çalışmasını engellemek ve hata yapmasını sağlamaktır. İşyerinde gecikmelere
neden olmamaya ve özel işlere yer vermemeye dikkat edilmelidir (Minibaş Poussard
ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 77).
İçinde bulunduğunuz özel durum ve işyerinizin kültürüne ilişkin yargılarınızın
ışığı altında, bütün seçeneklerinizi dikkatle ve gerçekçi bir şekilde tartmak son
derece büyük önem taşır. Erken eylem ve seçeneklerin hemen uygulanması
verilebilecek en iyi karşılıktır (Davenport ve diğerleri, 2003: 78).
Mobbingin tetikleyicisi olan sosyo-ekonomik farklılıklar asgari düzeye
indirilmelidir. İş hayatında her tür ayrımcılığa son verilmeli, kadınlarla erkekler aynı
koşullarda çalıştırılmalıdır (Çobanoğlu, 2005:221).
43
İKİNCİ BÖLÜM
MOBBİNGİN İŞYERLERİNDE YAŞANMA NEDENLERİ VE SAĞLIK SEKTÖRÜNDE MOBBİNG
2.1. Mobbingin İşyerlerinde Yaşanma Nedenleri İşyerinde zorbalık nedenlerinin araştırmaları genel olarak iki konuyu ele alır;
kişiliğin rolü ve iş ortamının psikolojik etkisi. İşyerinde zorbalığa maruz kalan
mağdurlar vicdanlı, literal fikirli, ensofistike, kendine ve çevresindeki durumlara
gerçekçi olmayan bakış açısıyla bakanlardır ( Einarsen ,2000: 9).
Kurban yetenekleri ve kişiliğiyle ön plana çıkıyor ise, bu mobbingciyi oldukça
rahatsız eden bir durumdur; çünkü mağdurun yeteneği, mobbingcinin yalan, iftira,
göz boyama ve karalama üzerine kurduğu statüsünü sarsmaktadır. Bu gibi
durumlarda mobbingci bastığı dalın kesilmekte olduğu düşüncesiyle adeta can
havliyle kendi durumunu sarsan çalışkan, onurlu ve dürüst kurbana karşı saldırıya
geçer. Mobbingcinin bu tutum ve davranışının arkasındaki temel güdü, bir türlü
yenemediği kıskançlığıdır (Tutar, 2004: 94-95).
Psikolojik şiddetin nedenlerinden biri de zayıf liderliktir. Liderliğin
kurumsallaştırılması ve örgüte lider vasıflı yöneticilerin kazandırılması
gerekmektedir. Vizyonu güçlü ve çalışanlar arasında vizyon paylaşımı sağlayabilen
lider yöneticiler sayesinde, şiddete müsaade etmeyen bir örgüt kültürü ve iklimi
oluşturulabilir (Tutar, 2004: 147).
Yıldırma ile ilgili çalışmaların öncülüğünü üstlenen Leymann genel olarak
insanların yıldırmaya başvurmasında dört temel neden görmektedir (Davenport ve
diğerleri, 2003: 38-39).
• Birisini, bir gurup kuralını kabul etmeye zorlamak: Bu kişiler bir gurubun
ancak belirli bir yeknesaklığın varlığında kaynaşmış ve güçlü olabileceğine
inanmaktadırlar. Bu nedenle gurup normları itaat edilmesi gereken kurallar
olarak görülmektedir.
• Düşmanlıktan hoşlanmak: İnsanlar hoşlanmadıkları kimselerden kurtulmak için
yıldırma yapmaktadırlar. Bunda kişinin kuruluş hiyerarşisinin neresinde
bulunduğu pek bir rol oynamamaktadır. Sadece kişisel hoşnutsuzluğun etkisiyle
bu süreç başlatılabilmektedir.
44
• Can sıkıntısı nedeniyle zevk arayışı içinde olmak: Burada asıl amaç eziyet
etmek ve olanlardan haz duymaktır.
• Önyargıları pekiştirmek: İnsanlar belli sosyal, ırksal veya etnik bir grubun
üyesi olduğu için kendilerine benzemeyen ve kendi guruplarının dışında
saydıkları kimselere karşı yıldırma yapabilmektedirler. Bu yıldırmanın ayrımcılık
boyutuna işaret etmektedir.
2.1.1. Duygusal Saldırıya Uğrayan Kişinin Kişiliğinden Kaynaklanan Nedenler Duygusal tacize uğrayan kişiler duygusal yönden oldukça zekidir. Esnek,
hassas ve kendi davranışlarını gözden geçirebilen kimseler mobbing mağduru
olurlar. Bu kurbanların çoğu gerek fiziksel gerekse entelektüel olarak seçkin
insanlardır. Çok iyi karakterleri, üstün kavrayış, duyuş ve seziş yetenekleri vardır.
Dünyayı ve olayları farklı noktalardan ele alıp değerlendirmekten hoşlanırlar
(Çobanoğlu, 2005: 52).
İşyerindeki şiddet mağdurları; dürüst, vicdanlı, sadık, biraz saf, deneyimsiz,
kişiliğiyle yaşından ve seviyesinden beklenenden daha becerikli kişilerdir. 2200
kişilik Norveç sendika üyelerinde yapılan çalışmada; işyerinde psikolojik şiddet
mağdurları şiddete uğramamış diğer meslektaşlarına göre daha düşük öz değerlik ve
sosyal ortamda daha fazla endişeli görüntü sergilemişlerdir. Söz konusu karakterler
onları saldırının kolay hedefi haline dönüştürür ve “günah keçisi” olurlar. Buna ek
olarak personel arası saldırı ve kargaşayla yüzleştiklerinde savunmasızdırlar. Buna
rağmen bu tür araştırmalarda mağdurların karakterleri ( kişilik özellikleri ) uymakla
beraber haksızlığa uğramanın verdiği tecrübe sonucu da oluşmuş olabilir. Leymann
ve Gutaffson (1996) kanıtlamıştır ki mağdurdaki kişilik kargaşası mağdurdaki
tahribatın işareti olarak görülebilir (Einarsen, 2000: 9).
Bu sorun üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki 3 gurup mağdur
vardır (Einarsen, 2000: 9);
1.gurup: psikolojik şiddete maruz kalma sonucu sosyal ortamda şüpheli ve
ezilmiş olanlar.
2.gurup: düşük sosyal güce sahip olanlar ve psikolojik problem öncesi durumda
olanlar.
3.gurup ise bu personel özelliklerine sahip olmayan vasat kişilerdir
45
Yeni fikirler üretebilen, farklı bakış açılarıyla dünyayı yorumlayabilen insanlar
mobbing kurbanı olabilmektedirler. Eğitim, dış görünüş, entelektüel birikim
açısından parlak elemanlar, rekabetçi ve bencil kişilik sahibi kimseler için kolay
hedef olabilmektedir. Çalışanın aksanı, temsil ettiği alt veya üst sınıf, bazı kimselerce
yadırganan etnik unsurlar da yıldırma sendromuna yol açabilmektedir (Çobanoğlu,
2005: 52-53).
Araştırmacılar, bir kimsenin karakterinin, davranışının, tavırlarının ya da içinde
bulunduğu koşulların, kişiye mobbing yapılmasında önemli olup olmadığı
konusunda, tıpkı mobbing tanımında olduğu gibi farklı görüş içindedirler. Yapılan
araştırmalar, mobbinge hedef olan kişilerin, yani kurbanların genelde üstün
özelliklere sahip oldukları için mobbinge maruz kaldıklarını göstermektedir
(Davenport ve diğerleri, 2003: 50-51).
Özellikle yaratıcı kişiler, yeni fikirler ürettiği için mobbinge daha fazla hedef
olarak görülür. Çünkü, bu tür kişiler, mobbingcinin gözünde üst pozisyonlar için
önemli bir tehdit oluşturur (Davenport ve diğerleri, 2003: 52).
2.1.2. Psikolojik Şiddet Mağdurlarının Yaş, Cinsiyet ve Mesleklerine Bağlı Nedenler
Amerika ve Kanada’da okullarda müdürler tarafından psikoşiddete maruz
kalan 50 öğretmenle nitel desenli ve yarı yapılandırılmış mülakat uygulamasına
dayalı bir çalışmada, müdürlerin formal ve informal güçlerini sözlü ve sözsüz
saldırganlık biçimine dönüştürdüğü, öğretmenlerin bu saldırganlığa korku
kültüründen dolayı haklarını savunmadığı belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre
erkek müdürlerin, kadınlara göre daha fazla sözlü ve sözsüz saldırgan davranışlarda
(topluluk içinde bağırma, masasına yumruk vurma)bulunduğu görülmüştür (Yaman,
2009: 38).
İşyerinde yaşanan psikolojik şiddet birçok ortamda mevcuttur. Özellikle geniş
ve erkek baskın ortamlarda görülme riski daha fazladır. Erkekler kadınlardan daha
iyi savunmacıdırlar. Negatif psiko-sosyal çalışma ortamında psiko-şiddet daha sık
görülür (Einarsen, 2000: 7).
İstatistikler, kadınların daha sık psikolojik tacize hedef olduğunu
göstermektedir. Fransa’da kadınların neden daha fazla psikolojik tacize hedef
olduğunu araştırmak için yapılan çalışmada elde edilen istatistik sonuçları şunlardır:
46
Fransa’da psikolojik tacizden etkilenen 9 kişinin 7’si kadın bu kadınların
normalin üzerinde feminizasyon yansıttığı tespit edilmiştir (Grebot, 2007: 49).
Büyük ve erkek baskın ortamlarda haksızlığa uğrama prevelansı en yüksektir;
yaşlı çalışanların genç çalışanlara göre daha yüksek seviyede mağduriyete uğradığı
bilinmektedir. En azından İskandinav Ülkeleri’nde mobbinge maruz kalma oranı
açısından kadınlarla erkeler arasında farklılık yoktur. Buna rağmen nemli ölçüde
erkekler psikolojik şiddeti yapan olarak rapor edilmiştir (Einarsen, 2000: 9).
Vartia’nın 2003 yılında cezaevi çalışanları üzerinde yaptığı çalışmada
işyerinde psikolojik şiddette cinsiyet farklılıklarının çok az fark oynadığı sonucuna
varmıştır. Çalıştığı örneklerde kadın ve erkeklerin psikolojik şiddete neredeyse eşit
olarak uğradığı sonucuna varmıştır. Kadın cezaevi çalışanlarının erkek çalışanlara
göre cinsel tacize daha sık uğradığını tespit etmiştir. Kadın mağdurların ise kendi
meslektaş ve hemcinslerince psikolojik şiddete maruz kaldığı sonucuna varmıştır.
Oysa erkek mağdurlar ise genellikle müdürler ve meslektaşlarınca psikolojik şiddete
uğramaktadır (Vartia,2003:6).
Yalnızca erkekler cinsel tacizde bulunmuş ve saldırgan kişileri
yönlendirmişlerdir. Kadın öğretmenler, erkeklere göre psikoşiddet tarzındaki
davranışların ilk aşamasında kendilerini daha fazla suçlamışlardır ve kendilerinden
şüphelenmişlerdir. Ayrıca kadınların daha çok ağladığı görülmüştür. Kadınların daha
hassas oluşu, eleştiri ve olumsuz davranışlara karşı direnci kıran bir özellik olarak
değerlendirilmiştir (Yaman, 2009: 38).
Hedef kişiler, yüksek iş ahlakına sahip ve yüksek eğitim seviyesine sahip
hırslı kişilerdir. Değerleri vardır. Verimli, profesyonel çalışan, vicdan sahibi
kişilerdir. Kurbanla zorbayı karşı karşıya getiren ve süreci başlatan tetikleyici bir
olay vardır (Grebot, 2007:54).
Araştırmaya göre işyerindeki psikolojik şiddet her yaştaki işgören için önemli
bir sorun niteliğindedir ve tüm yaş ve meslek grubundaki çalışanları tehdit
etmektedir (Tutar, 2004: 62).
Kadınların %31’i erkeklerin ise %21’i psikolojik şiddet nedeniyle travma
sonrası stres bozukluğu PTSD (Post Traumatik Stress Disorder)yaşamaktadır.
Kadınların %82’si işlerini kaybetmekte, bunların (%44’ü kekendi isteğiyle,%38’i
isteksizce işlerini kaybediyor). Kötü bir sonuç olarak araştırmaya katılanların
47
%79’uişten ayrıldıktan sonra bile mobbing baskısını üzerlerinde hissetmektedirler
(Gray, 2000:1).
İsveç’te işverenlerle yapılan mülakatlarda şu bulgular elde edilmiştir:
Erkeklerin %45’i; kadınların %55’i psikoşiddete maruz kalmaktadır ve istatistiksel
olarak önemli bir farklılık yoktur. Erkeklerin %76’sı diğer erkekler tarafından; %3’ü
kadınlar; %2’si hem erkekler hem kadınlar tarafından psikoşiddete maruz
kalmaktadır. Diğer taraftan kadınları %40’ı diğer kadınlar; %30’u hem erkekler hem
kadınlar tarafından psikoşiddete maruz kalmaktadır (Yaman, 2009: 39).
Kadınların erkeklere göre daha çok mobbing saldırısına uğramalarının nedeni
de olumsuzlukları daha fazla algılamaya eğilimli olmalarındandır. French Economic
and Social Committee tarafından hazırlanmış bir başka rapora göre de, 40’lı yaşlarda
kadınlara daha çok duygusal saldırı uygulanmaktadır. Çünkü kırklı yaşlar, kadınların
şirket merdivenlerine tırmanmaya başladığı yaşlardır. Aile terapisti M. France
Hirigayen’e göre Fransa’da mobbing saldırılarının %70’ini bayan kurbanların
yaşadıkları oluşturmaktadır. Cinsel tacizle psikolojik taciz teoride birbirinden çok
farklı olmasına rağmen, sıklıkla yaşanan bir taciz diğerine de yol açmaktadır
(Çobanoğlu, 2005: 21). Tablo 4:Meslek Gruplarına Göre Mobbing Riski
Meslek grupları Mobbing
%
Mobbing risk faktörü
Sosyal
meslekler(öğretmen,
avukat, vd )
6.93 2.8
Pazarlamacılar 5.64 2.0
Bankacılık ve sigortacılık 3.97 2.0
Teknik meslekler 2.38 1.8
Medikal hizmetler 6.50 1.6
Muhasebeci, sekreter,
Bilgisayar uzmanları
3.75 1.5
Ofis çalışanları 17.55 1.3
Kaynak: www.eurofound.europa.eu- E.T.05.10.2010
48
Gray Namie’nin Amerika’da yaptığı araştırmaya göre psikolojik şiddet,
mağdurların özel ve mesleki yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Psikolojik
şiddetin olduğu işyerleri, mağdurların beceri ve yeteneklerinden yeterince
yararlanamamakta, yaratıcılıkları azalmakta, motivasyonları düşmekte, kuşkulu,
sinirli, güvensiz bir hale gelmektedirler. Gray Namie’nin arştırma sonucuna göre;
Mobbing sonucunda çalışanların %30.8’i işlerini veya işyerlerini değiştirmekte,
%25’i işlerini bırakmakta ve %14.8’i ise işlerinden kovulmaktadır ( Tutar, 2004: 64).
Mobbing, tüm mesleklerde kadın ve erkeklerin yaşadığı bir örgütsel sorundur.
yukarıdaki tablo 4’den anlaşılacağı üzere mobbing sadece belli meslek alanlarında
değil, yaklaşık tüm meslek kollarında, kamu ve özel kesimde görülen önemli bir
örgütsel sorundur (Tutar, 2004: 63).
Araştırmadan çıkan sonuca göre, tüm psikolojik şiddet mağdurlarının yarıdan
fazlası yöneticileri tarafından mobbinge maruz kalmaktadır. Aynı düzeyde
çalışanların birbirlerine uyguladıkları psikolojik şiddetin oranı ise oldukça yüksektir
(Tutar, 2004: 63).
Mağdurların yaş gruplarıyla psikoşiddete maruz kalma durumu arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Mağdurların %40’ı iki ya da
dört kişi tarafından, geri kalan kısmı ise tek bir kişi tarafından psikoşiddete maruz
kalmaktadır. Bu durundan dolayı çalışanların %10-20’si ciddi hastalıklar geçirmekte
ya da intihar girişiminde bulunmaktadır. Özel sektör çalışanları, kamu çalışanlarına
göre psikoşiddete daha az maruz kalmaktadırlar (Yaman, 2009: 39).
Tablo 5: Mobbing Mağdurlarının Yaş Dağılımları Yaş %
25’ten az 3.7
25-34 2.6
35-44 2.6
44-54 2.2
55 ve üstü 2.9
Kaynak: www.eurofound.europa.eu.E.T.05.10.2010
49
Amerika’da 2000 yılında Gray Namie tarafından 1335 kişi üzerinde yapılan
işyerinde psikolojik şiddet araştırmasına göre kadın işgörenlerin zamanlarının
%84’ünü psikolojik şiddet baskısıyla geçirmektedir. Mobbingcilerin %81’i ya patron
veya üst düzey yöneticilerden oluşmaktadır (Gray, 2000: 1).
2.1.3. Örgütsel ve Sosyal Nedenler Örgüt kavramı, insanların bir takım ortak amaçlar, değerler uğruna ortaya
koydukları bir anlaşmayı ve birlikteliği içermektedir. Bu bağlamda örgüt kültürü
kavramı da örgüt içindeki bireyler ve gruplar tarafından paylaşılan ve uyulan
değerler olarak tanımlanmaktadır. Herhangi bir probleme ilişkin çözümler kişinin bu
konuda düşünmesine ve giderek bu çözümlerin paylaşılan bir değer olmasına yol
açmaktadır. Bu anlamda örgüt kültürü, üyeleri bir arada tutan bir sosyal yapıştırıcıdır
(Sabuncuoğlu ve Tüz, 2003: 29).
Örgütün kültürel yapısının örgüt üyelerince kabul edilmiş değerlerden
oluşması oldukça önemlidir. Çünkü bu, hem örgütün kurallarının sağlıklı bir biçimde
işleyişini sağlarken, hem de örgütün düzenini bozacak mobbing gibi bireysel ve
örgütsel açıdan önemli zararları olan bir davranışın ortaya çıkmasını engeller (Tutar,
2004: 102).
Örgütler farklı kültür mozayiğine sahip bireylerden oluşmaktadır. Bu bireyler,
görevsel ve mesleksel norm ve ölçütlerle bir araya gelmiş, bir arada bir grup
oluşturmanın doğal bir sonucu olarak diğer örgütlerden farklı ama kendi içlerinde
nispeten ortak inanç ve değerler sistemi oluşturmuşlardır. Oluşan bu sistem, örgüt
içinde değişik inanç, değer, tutum, düşünce şekli ve ahlak anlayışının bir arada var
olmasına yardım eder. Bu oluşuma “Örgüt kültürü” adını veriyoruz. Örgütsel kültürü,
bireyin örgütsel işleyişi anlamasına yardımcı olan ve onun örgüt içindeki davranışları
ile ilgili normlar sağlayan ortak değer yargıları ve inançlar düzenidir (Eren, 2008:
165).
İşletmenin kültürünü üreten ve yeni üyelerin kültürü öğrenmelerini sağlayan
aracılar, işletmedeki değer sistemi, mitler, semboller, adetler gibi kültürel
unsurlardır. Bu doğrultuda örgüt kültürü kavramının işletme yönetiminde
performansı ve organizasyonel etkinliği arttırmaya yönelik bir araç olarak algılandığı
söylenebilir. Örgüt kültürünü oluşturan unsurların yönetimce belirlenen politika,
50
amaç ve uygulama yöntemleri ile tutarlı olanları onaylayıp, meşrulaştırması, istenen
davranışları şekillendiren bir içeriğe kavuşturulması söz konusudur. Bu nedenle son
yıllarda yönetimde etkinliğin, örgütsel performans ve verimliliğin arttırılmasında
örgüt kültürünün önemli bir yerinin olduğu ortaya konmuştur (Sabuncuoğlu ve Tüz,
2003: 29).
İş çevresi hipotezi birkaç çalışmayla araştırılmıştır. Einarsen, Raknes ve
Matthiesen (1994)’ de göstermiştir ki; İşyerinde psikolojik şiddet ve tacizin çeşitli
örgütsel ve sosyal iş çevresinin durumuyla önemli ölçüde ilişkili olduğunu
söylemişlerdir. Bu durumlara rol çekişmeleri ve iş kontrolü belirli öncülük eder.
Psikolojik şiddetin bulunduğu iş ortamında çalışanlar rol çatışmasının yükselmiş
seviyesini, sosyal ortamların moral bozukluğunu, amirlerin davranışlarını sebep
olarak öngörmüşlerdir (Einarsen, 2000: 10).
Örgüt kültürü, örgütsel hedef, standart, politika ve davranış biçimlerine tüm
üyeler olarak inanma ve bunları davranışsal değerler olarak benimsemeye bağlıdır.
Bu takdirde sorunlar karşısında üyeler bir gurup halinde daha güçlü bir şekilde direnç
gösterebilecekler, daha inançlı, ortak ve benzer davranışlarla başarıya
erişebileceklerdir. Örgüt kültürünün eksikliği, ortak inanç ve duyguların yokluğu,
örgütsel başarıyı azaltan, moral düzeyini düşüren örgütsel stres kaynağı olabilecektir.
Bu takdirde yöneticini işi ve sorumluluğu daha güç ve zor olacaktır (Eren, 2008:
296).
Hem işyerinde psikolojik şiddete maruz kalmak hem de yapılan psoko-şiddetin
farkında olmak sosyal bağların varlığı ve yönetim yetersizliği ile ilişkilidir.
İşyerindeki faktörler işyeri psikolojik şiddetinin başlangıcında önemli rol
oynamaktadır (Vartia, 2003: 6).
Psikoşiddet, sadece kötü yöneten bir yöneticiye bağlanamayacak kadar
karmaşıktır. Meydana gelen mobbingin çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle
oluştuğunu söylemelk mümkündür. Psikoşiddetin nedenlerine baktığımızda şunları
görmekteyiz: zorbanın psikolojisi ve koşulları; örgüt kültürü ve örgüt yapısı;
mağdurun koşulları, kişiliği ve psikolojisi; anlaşmazlık gibi bir neden ve son olarak
toplumsal değerler ve kurallar gibi örgüt dışı etmenler de karşımıza çıkmaktadır
(Davenport ve diğerleri, 2003: 37).
51
Psikoşiddetin yaşandığı örgütlerin örgüt iklimi; “kapalı bir örgüt iklimi” dir.
Diğer bir ifadeyle örgüt bünyesinde işgörenler açısından korku kültürünün yoğun
olarak yaşandığı bir atmosfer, ilişkilerin donukluğu ve renksizliği, sürekli gerginlik
ve stres, açık olmayan/ kapalı bir iletişim sistemi, yoğun bir dedikodu mekanizması,
dezenformasyon, antidemokratik tutum ve davranışlar, özellikle jest ve mimiklerin
ustalıkla psikoşiddet silahı olarak kullanıldığı bir örgüt iklimidir (Yaman, 2009: 71).
Mobbing her işyerinde ve her türlü kuruluşta olabilir. Fakat İskandinavya’da
yapılan bir araştırmanın sonuçları, bunun kâr amacı gütmeyen örgütler ile okullar ve
sağlık sektöründe, büyük firmalara göre çok daha yaygın olduğunu gösteriyor.
Küçük, kâr amacı olmayan örgütler, daha büyük oranda işletmecilikten pek
anlamayan kişilerce yönetiliyor olabilir. Bunun yanında sürekli parasal baskılar,
mobbingin daha fazla olmasının nedeni olabilir (Davenport ve diğerleri, 2003: 46).
Örgütte mobbingin diğer nedenleri şunlardır (Tutar, 2004: 96);
• Zayıf yönetim, yöneticinin yetersiz ve ilgili olmayan eğitimi,
• Mobbingcinin kavgacı kişiliği,
• Aşırı iş yükü, iş yetiştirme baskısı,
• Mobbingcinin duygusal dengesizliği,
• Yöneticinin aşırı iş düzeni ve kuralcılığı,
• İşin ve ortamın stresli oluşu, yetersiz gelir düzeyi,
• Stresli meslektaşlar,
• Sayı ve nitelik olarak yetersiz personel,
• Elverişsiz örgütsel kültür,
• İş güvensizliği ve istismara müsait çalışanlar.
Psikolojik taciz olgusu, yalnızca saldırgan ve mağdur arasındaki ilişkiye
indirgenemeyecek kadar karmaşık bir olgudur. Yapılacak incelemeler, bu olgunun
hangi sistem içinde gerçekleştiğini ele almak zorundadır. İşletmenin içinde bulunan
ilişki dokusunu güç ilişkilerini, gurup normlarını, kural ve hakların uygulamaya
yansımalarını anlamak çözüm getirici olabilir. Örgütsel ve sosyal nedenlere
değinmeden yapılan açıklamalar bir şekilde eksik kalır, tamamlayıcı bir fikir
edinmemizi engellemektedir (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 57).
Örgütlerde psikolojik şiddetin ortaya çıkmasınınsorumlularından biri, duygusal
zekâsı düşük yöneticilerdir. Bu nedenle örgütsel psikolojik şiddetle başa çıkmak,
52
bilimsel zekânın yanında duygusal zekâsı yüksek yöneticiler sayesinde olabilir
(Tutar, 2004: 146).
Bunların dışında, örgütte psikolojik şiddetin ortaya çıkmasına neden olabilecek
birçok faktör olabilir. Bu faktörler genel anlamda örgüt politikasına, örgüt yapısal
özelliklerine ve örgütsel süreçlere ilişkin faktörlerdir. Bu faktörler şunlardır (Tutar,
2004: 96):
a. Örgütsel politikalara ilişkin mobbing Faktörleri: Adaletsiz
başarı değerlendirmeleri ve ücret eşitsizlikleri, örgütsel kuralların
katılığı, çelişkili yöntemler, gerçekçi olmayan iş tanımlarıdır.
b. Örgütün yapısal ve yönetsel özellikleri: Merkeziyetçilik ve
kararlardan dışlanma, yükselme olanaklarının azlığı ve aşırı
formaliteler, departmanlar arası aşırı bağımlılık, yürütme ve
danışma birimleri arasında çatışmadır.
c. Örgütsel süreçler: Yetersiz iletişim ve yetersiz bilgi, başarı
düzeyi ile ilgili yetersiz geri bildirim, belirsiz ve çelişkili amaçlar,
subjektif yönetim anlayışı ve örgütsel liderliğin yokluğu ve zayıf
yönetimdir.
Tablo 6: Örgütte Mobbingin Faktörleri Mobbing Faktörleri Önemsiz (%) Önemli(%) Çok önemli(%)
Yetersiz performans 44.9 42.1 12.9
İşgörenin yetersiz eğitimi 47.6 40.0 12.4
Stresli yöneticiler 43.3 43.6 13.0
Stresli iş arkadaşları 46.5 42.4 11.1
İşgören yetersizliği 52.5 36.5 11.0
Yöneticinin yetersiz eğitimi 54.1 35.7 10.2
Mobbingcinin zihinsel
dengesizliği
57.8 32.3 10.0
Aşırı iş yükü 58.8 32.5 8.7
Zayıf Yönetim yeteneği 69.9 23.4 6.7
Kaynak: www.library.psa.org.nz.-E.T.11.08.2010
53
Dejours (1993) tanımında işletmenin çeşitli özelliklerinin psikolojik tacizde
ne kadar önemli bir yeri olduğunu vurgulamıştır: Psikolojik taciz; iş organizasyonu,
yönetim biçimi ve değerleme şekli sonucunda oluşan dış psikolojik baskılar
nedeniyle bireyin iş yerinde yaşadığı sosyal yabancılaşmadır (Minibaş Poussard ve
İdiğ Çamuroğu, 2009: 57).
Bunun yanında Leymann(1993),işyerinde psikolojik şiddeti ortaya çıkaran
dört etmenden bahsetmektedir. Bunlar: Çalışma planı yetersizliği, liderlik
davranışlarının yetersizliği, mağdurun korumasız oluşu, örgütteki ahlaki standartların
yetersizliğidir (Einersan,1999: 21) .
Örgütlerde mobbinge neden olan birçok faktör bulunmaktadır; Bunlardan en
önemlilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz (Tutar, 2004: 95):
• İş tasarımlarındaki yetersizlik,
• Örgütsel liderliğin yetersizliği,
• Kurbanın mesleki yetersizliği ve örgütsel statüsünün düşüklüğü,
• Örgütte düşük moral standartları.
Örgütsel bağlılığın sağlanmasında önemli bir bölümünü üstlenebilecek olan
insan kaynakları yönetiminde çalışanların çoğu, yönetsel ve idari problemlere
odaklanmıştır, psikolojik problemlere nasıl cevap vereceklerini bilmemektedirler.
İnsan psikolojisine dair sınırlı bilgi, patolojik davranışların görmezden gelinmesine
yol açmaktadır. Diğer bir sorun da insan kaynakları yönetiminin, statüsü ve şirkete
katkısı yüksek yöneticilerin taciz uyguladığı durumlara müdahale etmesinin zor
olmasıdır (Minibaş Poussard ve İdiğ Çamuroğu, 2009: 59).
Mobbing, kamu veya özel her iş yerinde yaşanabilir. Ancak, örgütsel
nedenler, mobbingin ortaya çıkmasında ve devam etmesinde önemli bir faktördür.
Bazı örgütler, mobbingin yaşanmaması için çaba sarf ederken, bazıları ise, sürekli
mobbing üretmektedirler. Bu farklılığın nedeni, “örgütsel kültür”den
kaynaklanmaktadır (Tutar, 2004: 102).
Mobinge yol açan örgütsel nedenlerin aşağıdaki etmenler olduğu söylenebilir
(Davenport ve diğerleri, 2003: 47-50);
• Örgütün kötü yönetilmesi
• Yetki devretmeme düşüncesi
• Stresli işyeri
54
• Monoton işyeri
• Yöneticilerin mobbinge inanmaması ve mobbingi inkar etmesi
• Kademe azaltma ve sıfır hiyerarşi
• Küçülme, yeniden yapılanma ve şirket evlilikleri gibi değişimlerin yapılması
• Yaratıcı düşünceler ve yenilikler yapılması
Bir örgütün kötü yönetilmesi, stresli bir çalışma ortamının olması, işlerin
monoton bir şekilde yürütülmesi, yöneticilerin tutarsız, yalancı ve etik dışı
davranışlarda bulunması, “örgütsel kültür”ün mobbinge elverişli olduğunu
göstermektedir (Tutar, 2004: 102).
“Örgütsel iklim” de mobbingin ortaya çıkmasında önemli bir faktördür.
Yöneticilerin liderlik davranışı, örgütte rol çatışma düzeyinin yüksekliği, sosyal
iklimin çalışanları tatmin etmemesi vb. faktörler örgütsel iklimde yer alan
olumsuzluklar arasındadır. Ayrıca, zayıf iletişim, çalışanlar arasındaki çatışma,
üstler, astlar ve eş konumdaki iş arkadaşları arasındaki zayıf ilişkiler, üst veya alt
kademeden gelen tehdit edici sözler veya davranışlar, sosyal destekteki yetersizlikler
de “zayıf örgütsel iklim”in belirtileri arasında yer almaktadır (Tutar, 2004: 105).
2.1.4. Mobbing Sürecinde Yönetime Bağlı Nedenler Psikolojik şiddetin örgütsel kaynaklarının en önemlisi, yönetimin
yetersizliğidir. Mobbinge maruz kalınan örgütlerde başarısız yönetimin sebep olduğu
çatışmalar abartılı bir hal almaktadır. Karşıt görüşler güç savaşına dönüşmekte ve her
şeyden sorumlu tutulabilecek bir “günah keçisi” aranmaktadır. Mobbingin şiddetli
bir şekilde yaşandığı örgütlerde iletişim yukarı doğru akmamaktadır. Mağdurun
sözüne kimse inanmamakta ve onu kimse ciddiye almamaktadır (Tutar, 2004: 98).
İş çevresi stresinin kaynaklarından biri de örgüt yapısında rol, görev ve
sorumlulukların dağılımındaki bozukluklar, işi görecek elemanların bilgi, yetenek ve
tecrübe uyumsuzluklarıdır. Bu taktirde, çalışanlardan beklenen başarı düşeceği için
hem çalışanların hem de bunları yönetenlerin stresi artmış olacaktır. Bu, örgüt
havasının ya da ikliminin olumsuz etkilenmesine ve tüm çalışanların birbirine
güvenlerinin sarsılmasına, moral düzeyinin düşmesine neden olabilecektir. Örgütsel
stresi en fazla arttıran husus organizasyon içindeki düşük moral düzeyi ve iklimidir
(Eren, 2008: 296).
55
Üst yönetimin mobbingi görmezden gelmesi, hatta teşvik etmesi, sendromun
büyümesine neden olan en önemli faktördür. Bir anlaşmazlık, kontrolden çıkmış
görünen bir duruma dönüşür; insanların durumu açıklamak, söylediklerine kulak
verilmesi, bir özür duymak ya da problemin karşılıklı bir anlaşma ile çözülebilmesi
için yapıcı öneriler almak için nereye başvurabilecekleri konusunda hiçbir fikirleri
yoktur (Davenport ve diğerleri, 2003: 35).
İşletmenin iş ve faaliyet alanlarının zaman içinde aşırı ölçüde artması
yöneticinin uzmanlık alanının dışına taşması başarısızlık riskini arttıracaktır,
korkulara sebep olacak ve strese yol açabilecektir. Ayrıca rol ve görevlerin aşırı
ölçüde monoton ve sıkıcı olması da insanların işten zevk almalarını ve işi başarma
duygusunu azaltarak hayal kırıklığına ve anormal davranışlara neden olabilecektir
(Eren, 2008: 296)
Mağdurlar üstleri veya meslektaşları tarafından hedef olarak seçilmektedir.
Ancak son buluşlar kültür yozlaşmasıyla birlikte ast ile üst arasında az mevkii farkı
olduğunu gösterir. İngiltere’den deneysel veriler gösterir ki işyerindeki psikolojik
şiddetin ana suçluları yöneticilerdir (Einarsen, 2000: 9).
Brodsky, 1976’da kuruluşlardaki tacizin nihai, gerçek ya da akla uydurulmuş
amaçlarını şunlar olarak tanımladı: Disiplin getirmek, verimliliği arttırmak ya da
refleksleri koşullandırmak(askeri kuruluşlarda olduğu gibi) Davenport ve diğerleri,
2003: 47).
Bu şekilde, günümüzde kabul edilemez yönetim sınıfına sokulmaktadır. Kötü
yönetimin diğer unsurları şunlardır: (Davenport ve diğerleri, 2003: 47)
• İnsan kaynakları pahasına, aşırı şekilde sonuca yönelik bir yaklaşım.
• Fazlasıyla hiyerarşik bir yapı.
• Açık kapı politikasının (saydamlığın ) olmaması.
• Yetersiz iletişim.
• Yetersiz sorun çözebilme yeteneği ya da etkisiz çatışma yönetimi ve
şikayet prosedürlerinin yeterli olmaması.
• Zayıf liderlik.
• Yaygın günah keçicilik zihniyeti.
• Ekip çalışmasının yetersiz olması ya da ekip çalışmasının olmaması.
56
• Farklılık eğitiminin olmaması veya etkisiz olması.
Cinsiyet ve ırk ayrımcılığı veya tacizin söz konusu olduğu durumlarda,
etkilenen kişi yasaya başvurabilmektedir. ABD yasaları vatandaşı bunlara karşı
korumaktadır. Fakat mobbing daha ziyade yapanın belli olmadığı bir suistimal
olduğu için doğrudan Medeni Kanun korumasına girmemektedir. İşveren ya da
çalışanlar belirsiz bir alanda faaliyetlerini gösterebilir. Ancak bazı eyaletlerde
zihinsel-zihinsel zarar görme adı verilen bu gibi durumlarda yaşanan psikolojik
travma acılarının tazmini için Çalışanların Tazminatı Kanunu vardır (Davenport ve
diğerleri, 2003: 35-36). Ancak Türkiye’de yasalarda mobbingle ilgili yaptırım
bulunmamaktadır.
Aşırı hiyerarşik yapı, insan kaynaklarına yapılan harcamalarının aşırı bir
şekilde azaltılması, kapalı kapı politikası, örgüt içi iletişim kanallarının etkili
çalışmaması, örgütte çatışma çözme yeteneğinin zayıflığı ya da etkisiz çatışma
yönetimi, şikayetlerin yönetim tarafından ciddiye alınmaması ya da ört bas edilmesi,
zayıf liderlik, “günah keçisi” anlayışının yaygınlaşması, takım çalışmasının azlığı ya
da hiç olmaması, eğitim farklılığının dikkate alınmaması kötü yönetim
uygulamalarının temel özellikleridir (www.ikadem.com- E.T. 21.01.2011).
Yıldırma süreci örgütlerde genellikle benzer sonuçları doğurmaktadır:
“İyiler” bu uygulamalarla örgütten tasfiye edilir, “kötüler” ise yerinde kalır ya da
terfi ettirilir (Benzer sonuca, Anne Wilson Schaef ve Diana Fassel “The Addictive
Organization” adlı kitaplarında sıkça işaret etmektedirler). Böyle bir sonucun
oluşması kuşkusuz yöneticilerin sorunları görmezden gelmesi hatta inkar etmesi ile
ilişkilidir. Çünkü sorunlara çözüm arama yerine onların mevcut olmadığını söyleme
diğer bir deyişle yalanlama en kolay yoldur. Bu duruma yönetimin aciz kaldığı
örgütlerde rastlanmaktadır (www.ikadem.com-E.T. 21.01.2011).
2.2. Sağlık Sektöründe Mobbing
2.2. 1. Sağlık Sektöründe Mobbing Nedenleri
Kamu hizmetlerinin yaygın olarak sunulduğu sağlık işyerlerinde, yoğun iş
yükü, düzensiz ve belirsiz çalışma koşulları sağlık çalışanlarının psikolojik şiddete
uğrama riskini arttıran nedenler olarak görülmektedir (EUROFOUND, 2007: 38).
57
Kenneth Westhues’un 1998 tarihli Eliminating Pressors adlı kitabında
belirttiği gibi, mobbingin en yaygın olduğu sektörler sağlık ve yüksek öğrenimdir
(Davenport, 2003: 106).
Son 10 yılda şiddetin bütün formları dramatik olarak dünyanın her
yerinde artmıştır. Yaygın olarak genel sağlık sorunu haline gelmiştir. Şiddet;
fiziksel ve psikolojik zarara yol açan bütün hareketler olarak tanımlanabilir.
Şiddet; kişilerarası veya kişi yönetimli fiziksel veya psikolojik olabilir. Şiddetin
tanımı şunları da içerir; ihmal etme, grup oluşturma, kasıtlı dışlama. Şiddet
işyerinde, dinlerde, eğitimde, sosyo-ekonomik durumda yaşamın her alanında
karşımıza çıkar. International Labour Organization raporuna göre işyerinde
şiddet globâl sınırları aşan mesleki gruplar şeklini almıştır (Kingma, 2001: 129).
Araştırmalar, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riskinin diğer hizmet
sektörü çalışanlarına oranla 16 kat daha fazla olduğunu, hemşirelerin ise diğer
sağlık çalışanları arasında üç kat daha fazla risk altında olduğunu göstermektedir
(Kingma, 2001: 129).
Sağlık sektöründe mobbingi tetikleyen etkenlerden bazılarını şu şekilde şu
şekilde sıralayabiliriz: (Çobanoğlu, 2005: 141)
• Hasta sayısının yüksek olması nedeniyle çalışma temposu yoğundur.
• Özellikle devlet kurumlarında alınan maaşlar yetersizdir.
• Akademik kariyer ve yükselme sırasında kayırmacılık mevcuttur.
• Yoğun çalışma şartları ve nöbetler nedeniyle aile hayatını devam ettirmek
zorlaşmaktadır.
• Hasta yoğunluğu nedeniyle mesleğin gerekleri tam olarak yerine
getirilememektedir.
• Kadın doktorların, fiziksel olarak güçsüz olduğunun düşünülmesi sonucu,
hocaları tarafından TUS öncesinde ortopedi, nöroşirurji, cerrahi ve üroloji
gibi bölümlere yönlendirilmedikleri görülmektedir. Bu durum, cinsiyete
yönelik bir ayrımcılık oluşturmaktadır.
58
• Hemşireler hemen lise eğitimleri sonrası uzak diyarlarda ve küçük yaşlarda
çalışma yaşlarda çalışma hayatına başladıklarından, her türlü saldırı ve tacize
karşı kendilerini koruyamamaktadırlar.
• İdareye yakınlık ve yöneticiye kişisel yaklaşım nedeniyle ayrımcılık
yapılmaktadır.
Şiddete uğrayanların artan sayısıyla birlikte bakım hizmeti verenler daha çok
şiddetle karşılaşır. Geçen yıl ICN (International Council of Nurses-Uluslararası
Hemşireler Konseyi), WMA (the Word Medical Association-Dünya Medikal Birliği)
ve FIP (International Pharmaceutical Federation- Uluslar arası Eczacılar
Federasyonu ) 56. Birleşmiş Milletler insan hakları yüksek komisyonunda kararında
sağlık personelinin güvenliğini sağlaması gerektiğini deklare etmiştir (Kingma, 2001:
130).
Bütün bunların yanı sıra bazı koşullarda doktor ve hemşireler 48 saat süreyle
nöbet tutmak durumunda kalmaktadırlar. İşin içine ayrımcılık, kıskançlık,
sorumsuzluk ve kötü ruhlu yöneticiler girince stres kaçınılmaz olur. Bu koşullarda
uygulanan baskıcı, yıldırıcı ve saf dışı bırakıcı yaklaşımlar mobbing saldırısını
doğurmaktadır. Zaten günlük sıkıntılar, nöbetler, aşırı hasta yükü ve araştırmalardan
bunalan genç doktorlar ve hemşireler yoğun stresin ardından nevrotik kişilik sahibi
yöneticiler tarafından mobbing sendromuyla karşı karşıya bırakılabilmektedir
(Çobanoğlu, 2005: 142).
Sağlık sektörü dünyada ve ülkemizde diğer mesleklere nazaran kadın çalışanların
çokluğu ile dikkat çekmektedir. Hemşirelerin bayanlardan seçilmesi, çocuk, göz,
kadın doğum, psikiyatri gibi bazı tıp branşlarının kadın doktorlarca tercih edilmesi
bu artışta önemli rol oynamaktadır (Çobanoğlu, 2005: 141).
Sağlık personeli toplumsal şiddet anlayışından zarar görür. Yasal sitem
sadece birkaç durumda mağdur hemşireleri korur. Kişisel şiddetin risklerini
hemşirelik kabul etmek zorunda kalmıştır. Hemşireler kendilerini sık sık yasal hedef
olarak hissetmişlerdir. Ve şiddeti mesleklerinin bir parçası olarak kabullenmişlerdir.
Bu tutumlar çok yıkıcıdır ve değişmelidir ( Kingma, 2001: 130).
"Sağlık Çalışanlarında Psikolojik Tacizin Çalışan Performansına Etkisi (Bir
Hastane Örneği)" isimli çalışma; Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi,
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ile Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma
59
Hastanesi araştırmacıları tarafından İstanbul'da bir devlet hastanesinin 165 sağlık
çalışanı üzerinde yapıldı. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 28.5'i hiçbir
psikolojik tacize maruz kalmadığını belirtti. Hastane çalışanlarından en çok asistan
hekimler ve en az da uzman hekimler ile memurlar psikolojik tacize uğradı. Sağlık
çalışanları, psikolojik tacize maruz kaldığında en fazla olayı görmezden gelmeyi
tercih etti. Tepki gösterilen durumlarda ise vakaların sadece yüzde 17'si olumlu
sonuçlandı. Tacize uğrayanların yüzde 29.7'si, bu durumun herhangi bir nedene bağlı
olmadan gerçekleştiğini ifade etti. Psikolojik tacizi en çok yüzde 62.7 oranıyla
yöneticiler uyguladı. Bu vakalarda en çok kişinin kendini ifade etmesinin
engellenmesi, kişinin ve yaptığı işin sürekli kontrol edilmesi ile adil olmayan
performans değerlendirme davranışları söz konusu oldu ( www.kenthaber.com-
E.T.12.09.2010).
Kompleks birer yapıya sahip olan hastanelerde çatışmaların sebepleri de çok
değişiktir. Bazen herhangi birimdeki çatışma örneğinin arkasında çok sayıda sebep
yer alabilir. Çatışmalara neden olan faktörleri bilmek, çözüm üretmek için önemli
aşamadır (www.sosyalbil.selcuk.edu.tr-E.T.11.08.2010).
Hemşire, doktor ve terapistlerin oynayacağı çok önemli bir rol vardır. Bu kişiler,
çalıştıkları her gün strese bağlı hastalıklarla kendilerine gelen kişilerle ilgilenirler. Bu
çalışmanın daha önceki bölümlerinde bahsedildiği gibi uzun süre mobbing ortamında
bulunan kişiler çok hastalanabilirler. Sadece strese bağlı hastalığı tedavi etmek bu
durumda yeterli olmayabilir (Davenport, 2003: 149).
2.2.2 Sağlık İşyerlerinde Yapılan Psikolojik Şiddet Araştırmaları Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Ana Bilim
Dalında, 2007 Yılında, Hüseyin Yavuz’un hazırladığı “Çalışanlarda Mobbing
(Psikolojikşiddet) Algısını etkileyen faktörler: SDÜ Tıp Fakültesi Üzerine Bir
Araştırma” Yüksek Lisans Tezinde 189 kişi(100 bayan-89 erkek) üzerinde yapılan
anket sonucunda; hemşirelerin mobbing algısının % 52.9 olduğu sonucuna
ulaşmıştır (Yavuz, 2007: 76).
İskandinav ülkelerinde çalışan populasyonun %4-%5’i işyerinde psikolojik
şiddetle karşılaşmaktadır (son 18 ay içinde). Mobbing kısa süreli devam eden
çatışma ve izole edilmişlik değildir. Daha doğrusu mağdurlar, tekrar tekrar devam
60
eden durumlarla karşı karşıyadır. Her ne kadar İskandinav Ülkeleri bu problemlerin
sıklığı deneysel olarak daha az olsa da, diğer ülkelerde problemin görülmesi daha
sıktır. Şöyle ki; (Einarsen, 2000: 9)
726 Fin’li üniversite memuru üzerinde yürütülen çalışmada; bayanların
%24’ü ve erkeklerin %17’si işyerinde taciz mağduru olarak görülmektedir.
Avusturya’da devlet hastanesi memurları arasında yapılan çalışmada; son 6
ayda haftada bir kez düşmanca hareketlere boyun eğenlerin oranı % 26.6 olarak rapor
edilmiştir.
Başka bir örnekte 1137 part-time öğrencisi bulunan İngiliz üniversitesinde
işyerindeki psikoljik şiddet oranı %50’dir.
Tuncer Asusuna ve Barış Safran’nın “Örgütlerde Yıldırma uygulamaları ve
çatışma arsında ilişki” çalışmasının araştırma verilerine göre; Çalışanların Mobbing
(psikolojik şiddet) olaylarını yaşayanların oranı %40’ı bulmaktadır
Ayşe Dikmen’ in “İşyeri Zorbalığı ve Örgütten Ayrılma İsteğine Etkileri”
çalışmasında elde ettiği araştırma verilerine göre; Türkiye’de görülme sıklığı
%48’dir.
İngiltere’deki pratisyenlerin % 63’ü kötü muamele veya şiddete son 12 ayda
maruz kalmıştır. Yaklaşık olarak % 20 ‘si ayda en az 1 defa şiddete ve kötü
muameleye maruz kalmışlardır (Kingma, 2001: 130).
Avustralya’da ambulans personelinin ¼’ü son 12 ayda 1 defa saldırıya
uğramıştır. Hemşireler diğer sağlık personellerine göre 3 kat daha fazla şiddete
maruz kalmaktadır. Bayan hemşirelerin saldırıya daha açık olduğunu göz önünde
bulundurmak gerekir. İngiltere’de en son yapılan ankete göre hemşire tanıdığı olan
ların verdiği cevaplara göre hemşirelerin % 97’si son 1 yılda şiddete uğramıştır.
Hemşirelerin %72’si işyerlerinde kendilerini güvende hissetmemektedirler.
Hemşirelerin %95’inden fazlası işyerlerinde psikolojik şiddete uğradığını ifade
etmişlerdir. Hemişirelerin %75’inden fazlası işyerinde seksüel tacize uğradıklarını
ifade etmişlerdir (Kingma, 2001: 130).
61
2.2.3. Sağlık Sektöründe İşyerinde Şiddetin Sonuçları Kingma, sağlık sektöründeki işyeri şiddetinin yaygın sonuçlarını şu şekilde
sıralamıştır: ( Kingma,2001: 130)
1-Sunulan bakımın kalitesinde bozulma,
2- İş çevresinde bozulma,
3-Çalışanlar tarafından iş bırakma böylece genel populasyonun sağlık
servislerini kullanmada azalma,
4- Sağlık çalışanlarının işe alınmasında zorlaşma,
5- Kabul edilemez toplumsal tutumun idaresi,
6- Sağlık giderlerinin artması,
7- Sağlık personelinde sayı olarak azalma.
Mobbingin yaşandığı örgütlerde kazanan taraf yoktur. Mobbingciler zafer
kazandıklarını zannetseler de, acımasız başka bir mobbingcinin saldırılarına hedef
olabilirler (Tutar, 2004: 109).
Mobbingin yaşandığı örgütlerde genel olarak işi boşlamanın, devamsızlığın
ve işten ayrılma eğiliminin arttığı, üretkenliğin, motivasyonun ve etkinliğin düştüğü
görülür (Tutar, 2004: 52).
Çalışanların yaşadıkları bu sorunun ve olumsuz sonuçlarının bilincinde
olmamaları, psikolojik şiddet davranışlarını ayrı ayrı tanımlayan ve çalışanın
psikolojik şiddete uğrayıp uğramadığına yönelik kararı araştırmacıya bırakan objektif
yöntemin daha sağlıklı sonuçlar elde edilmesinde etkili olacağına inanılmıştır. Başka
bir deyişle, Türkiye’de işyerlerinde psikolojik şiddete maruz kalan çalışanların
yaşadıkları sorunun farkında olmayabilecekleri, adını koyamayacakları ve sorunu
kişiler arası geçici bir çatışma ya da yaptıkları işlerin bir gereğiymiş gibi
algılayabilecekleri göz önünde bulundurulmuş ve bu nedenle objektif yöntem
Seçilmiştir (Özen Çöl, 2008: 116)
Araştırmalar, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riskinin diğer hizmet
sektörü çalışanlarına oranla 16 kat daha fazla olduğunu, hemşirelerin ise diğer sağlık
çalışanları arasında üç kat daha fazla risk altında olduğunu göstermektedir. (Kingma,
2001: 129-130).
62
Kamu hizmetlerinin yaygın olarak sunulduğu sağlık işyerlerinde, yoğun iş
yükü, düzensiz ve belirsiz çalışma koşulları sağlık çalışanlarının psikolojik şiddete
uğrama riskini arttıran nedenler olarak görülmektedir (EUROFOUND, 2007: 38).
Sağlık sektöründeki şiddet berbat biçimde yıkıcı negatif sonuçlara neden
olmakla birlikte sunulan hizmetin kapsamı ve kalitesini de etkilemektedir.
Hemşireler işyeri şiddetine karşı seferberlik için birbirlerine bağlanmalıdır. (Kingma,
2001: 130)
Tablo 7: Sağlık İşyerlerinde Yapılan Psikolojik Şiddet Araştırmaları Araştırmacı Jacson Ashley Steinman, S., Ülke Jamaica Güney
Afrika
Brezilya,Tayland, Lübnan,
Bulgaristan, Portekiz,
Avustruralya
Kaynak “Physical and
Psychological
Violence in Jamaica’s Health Sector”
“Workplace Violence in
The Health Sector, Country Case: South Africa”, South Africa.
“Workplace Violence in the
Health Sector, Country
Case: Brazil, Bulgaria,
Lebanon, Portugal, South
Africa,Thailand and an
additional Australian study” Çalışma Grubu
Sağlık çalışanı Kamu-özel sektör sağlık çalışanı Sağlık çalışanı
N 832 1014 5000 Yöntem Subjektif-
ILO/ICN/
WHO/
PSH
Sübjektif ILO/ICN/ WHO/ PSH Sübjektif ILO/ICN/ WHO/ PSH
Bulgular - Psikolojik şiddet sağlık sektöründe (yüzde 46) fiziksel şiddetten,(yüzde 7. 7) daha yaygın
Psikolojik Şiddet her iki
sektördeki ortalama yaygınlık
oranı yüzde 60-70,
- 40-44 yaş arası çalışan
grubunun şiddete uğrama riski
daha fazla,
- Mağduriyette cinsiyet
açısından önemli bir fark yok,
- Bekârlar (yüzde 67) evlilere (yüzde 59) göre daha fazla risk altında
- Psikolojik şiddetin yaygınlık oranları Brezilya’da, yüzde 55, Bulgaristan’da yüzde 62 yüzde, Tayland’da yüzde 58, Portekiz’de yüzde 74, Lübnan’da yüzde 63, Avustralya’da yüzde 77.
Yıl 2005 2003
Kaynak: Özen Çöl, 2008: 113-114
63
Tablo7(Devam): Sağlık İşyerlerinde Yapılan Psikolojik Şiddet Araştırmaları
Araştırmacı Kivimäki vd. Quine Niedl Ülke Finlandiya İngiltere Avusturya
Kaynak “Workplace bullying andsickness absence in hospital staff ”
“Workplace
Bullying in Nurses”
“Mobbing and wellbeing: Economic and personal development implications”
Çalışma Grubu
Hastane çalışanı Hemşireler Hastane
Çalışanı N 5655 174 368 Yöntem Sübjektif Objektif Objektif-LIPT Bulgular -Psikolojik
şiddetin
yaygınlık oranı
yüzde 5,
- Mağdurların
devamsızlık
oranı, mağdur
olmayanlara
oranla önemli
derece yüksek
- Psikolojik şiddet
zihinsel sağlık
problemleri ve işe
devamsızlıkla
yakından ilişkili
- Son on iki
ayda bir veya
birden fazla
psikolojik
şiddet
davranışına
maruz kalan
hemşirelerin
oranı yüzde 44,
- Bir psikolojik
şiddet olayına tanıklık
edenlerin oranı yüzde
57,
- Psikolojik şiddet arttıkça; iş doyumu düşük, işten ayrılma oranı yüksek, depresyon, devamsızlıkta artış
- Psikolojik şiddetin
yaygınlık oranı en
düşük yüzde 7,8
(mağdurlar/tüm tüm
çalışanlar), en yüksek
yüzde 26,6
(mağdurlar/örneklem)
- Mağdurlarda mağdur olmayanlara göre anksiyete, depresyon, kızgınlık ve psikosomatik şikâyetlerinde artış
Yıl 2000 2001 1996
Kaynak: Özen Çöl, 2008: 113-114
Sonuç olarak psikolojik şiddet hastanelerde yaygın olarak görülen ve sağlık
çalışanları için tedbir alınmasını gerektiren düzeyde ciddi bir mesleki sağlık ve
güvenlik riskidir. İşyerlerinde gerek yönetim, gerekse çalışanlar bakımından alınacak
tedbirler ve yapılacak düzenlemeler için, bu sorunun farkındalığının sağlanması
oldukça önemlidir. Henüz yeni adlandırılmaya başlayan bu riskin tanınması,
tanımlanabilmesi; bireysel, örgütsel ve toplumsal düzeydeki ekonomik ve insani
64
sonuçlarının da bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışma, daha ileri araştırmalar için yol
gösterici olma ve veri sunma amacıyla gerçekleştirilmiştir (Özen Çöl, 2008: 131).
Tablo 8: İşyerinde Psikolojik şiddetle ilgili yapılmış çalışmalar Ülke Norveç
Danimarka
Danimarka
Fillandiya
Yazar/yazarlar Einarsen &
Skogstad(1996)
Hogh &Dofradottir (2001)
Mikkelsen & Einarsen (2001)
Björkqvist,
österman
& Hjelt-
back(1994)
Üzerinde Çalışılan Grup
Toplam 14
örnek
Asistan Hemşireler
Erişkin kişilerin rastgele örneklemesi
Hastane personeli
Üniversite
çalışanları
N 7787
745
1857
236 338
Tanım 4+1a
4+1a
5 4+1a+3a 1a+2
Prevelance %8.6
%3
%2 %3 3a: %16
%16.9
Kaynak: Vartia, 2003: 20-21
Yukarıdaki tablo 8’de sembollerin tanımı:
1 )Zorbalığın süresi 3) Eylem görülme sıklığı
1a)son 6 ay içinde 3a)haftada en az 1 defa
1b) Aydan fazla 3b)Haftada 1 defadan daha az
1c)Hiç karşılaşmamış
2)Yargıya intikal eden tipte eylemler
4)Mağdurların kendilerince duruma göre zorbalığa maruz kaldıklarını düşünme
sıklığı
5)Yaklaşık değerlendirme
Kaynak:Vartia, 2003: 21
65
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
MOBBİNGİ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER: ISPARTA- ANTALYA-BURDUR’DA SAĞLIK SEKTÖRÜNDE HEMŞİRELER ÜZERİNE
UYGULAMA
3.1. Araştırmanın Konusu, Araştırmanın Amacı ve Önemi, Araştırmanın
Kapsamı, Yöntem, Evren ve Örneklem, Araştırmanın Varsayımları, Araştırma
İle İlgili Tanımlar
3.1.1. Araştırmanın Konusu Bu çalışmanın konusu, “Mobbingi Ortaya Çıkaran Faktörler: Isparta-
Antalya- Burdur’da Sağlık Sektöründe Hemşireler Üzerine Çalışma”dır.
3.1.2. Araştırmanın Amacı ve Önemi Bu çalışmanın amacı, Antalya, Isparta ve Burdur’da çalışan hemşireler
arasında işyerinde psikolojik şiddet olgusuna (mobbing) neden olan etmenleri
incelemektir.
Bu çalışma neticesinde, Antalya, Burdur ve Isparta illerinde çalışan
hemşirelerin arasında mobbinge neden olan faktörlerin hangilerinin ne derecede
etkili olduğu; elde edilen bulgular, orta ve üst düzey yönetimin dikkatine
sunulacaktır.
Ankette yer alan sorular ile ortaya çıkarılmak istenen tutumlar göz önüne
alındığında; hastane yöneticilerinin böyle bir çalışmaya izin vermesi pek kolay
olmayacaktır. Sağlık Bakanlığından gerekli izinler alınacak olmasına rağmen
çalışanlar soruları cevaplarken bile kendilerine uygulanan psikolojik şiddetin etkisini
üzerlerinde hissedeceklerdir. Bu yönden de elde edilen veriler son derece önemlidir.
3.1.3. Araştırmanın Kapsamı Bu çalışmada Antalya, Isparta ve Burdur’da Sağlık Bakanlığı’nın kamu
kurumları ve özel sağlık kuruluşları üzerinde çalışılmıştır. Birinci, ikinci ve Üçüncü
basamakta merkez ve periferde çalışan tüm hemşireleri kapsamaktadır ancak ebe,
laborant, röntgen teknisyeni gibi hemşirelik ünvanı dışında ünvana sahip olanları
kapsamamaktadır.
66
3.1.4. Yöntem Bu çalışmada veriler birincil kaynaklardan yani hemşirelerin kendilerinden
derlenen cevaplar kullanılmıştır. Verilerin elde edilmesinde ise anket yöntemi
kullanılmıştır. Anketlerin tamamı çalışma kapsamındaki hemşireler ziyaret edilerek,
yüz yüze gerçekleştirilmiştir.
3.1.5. Ölçme Araçları Araştırma sonucunda elde edilen veriler, Sosyal Bilimlerin Bilimsel İstatistik
Veri Analizi programı olan SPSS’te girilmiş, değerlendirilmiş ve oluşturulan
tabloların yorumları yapılmıştır.
3.1.6. Evren ve Örneklem Uygulamanın sağlık işyerlerinde yapılmasının nedeni, hastane ve hastane
çalışanlarının psikolojik şiddet olayları bakımından riskli işyerleri ve meslekler
grubunda bulunmasıdır.(Vartia, 2003: 19-20)
Örnekleme yöntemi olarak, basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılmıştır.
Basit tesadüfî örnekleme, deneklerin önceden bilinen bir olasılıkla tesadüfî olarak
seçildiği bir yöntemdir. Çalışma evrenindeki her bir bireyin örnekleme kapsamına
alınma olasılığı (n/N) örnekleme öncesi bellidir ve her bir birey için eşittir. Bu
örnekleme yöntemi, çalışma evrenindeki isteyen herkesin (N) örnekleme (n) dâhil
edilmesini sağlamaktadır. Denek bulma işlemi istenen örneklem sayısına ulaşıncaya
kadar devam ettirilerek, geniş bir örnekleme ulaşılmıştır (Özen Çöl, 2008: 117).
İl müdürlüklerinden alınan resmi kayıtlarda geçen hemşire sayıları illere göre;
Burdur ilinde 8 hemşire özel hastanelerde, 415 hemşire kamu kuruluşlarında
çalışmaktadır. Isparta ilinde 20 hemşire özel hastanelerde, 610 hemşire kamu
kuruluşlarında çalışmaktadır. Antalya ilinde 617 hemşire özel hastanelerde 1785
hemşire kamu kuruluşlarında çalışmaktadır. Burdur, Isparta ve Antalya’da toplam
örneklem sayısı 382 seçilmiştir. Buna bağlı olarak Burdur ili sağlık kuruluşlarında
örneklem 44, Isparta sağlık kuruluşlarında 66 örneklem, Antalya ilindeki sağlık
kuruluşlarında 272 örneklem üzerinde anket çalışması yapılmıştır. Anket uygulaması
aşamasında anket sorularının içeriği sebebi ile Özel hastanelerde hemşirelere
yönetim kademelerinin engel olması nedeni ile zor olmuştur. Buna rağmen anket
67
uygulama sürecinde ulaşılabilen sağlık kuruluşunda çalışan hemşirelere
ulaşılabilmiştir.
Tablo 9: Burdur, Isparta, Antalya İllerinde Çalışan Hemşire Durumu İller Burdur Isparta Antalya Toplam
Özel hastanelerde
Çalışan Hemşire Sayısı
8
20 617 645
Kamu Kurumunda Çalışan
Hemşire Sayısı
415 610 1785 2810
Toplam 423 630 2402 3455
Kaynak: Sağlık Bakanlığından 24.12.2009 tarihinde elde edilen verilerden
derlenmiştir.
3.1.7. Araştırmanın Varsayımları Ülkemizde şimdiye kadar birçok çalışma yapılmıştır. Mobbingin Burdur-
Isparta ve Antalya’da sağlık sektöründe yaşanma nedenleriyle ilgili bir çalışma
yapılmamıştır. Bu çalışma yapılırken geçmiş dönemlerde yapılan çalışmaların gerek
teorik gerekse de alan araştırmaları incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda
araştırmanın varsayımları oluşturulmuştur.
Mobbingin sağlık sektöründe hemşireler arasında yaşanma nedenleriyle ilgili
çalışmanın varsayımları şunlardır;
1- Sağlık sektörlerinde mobbingin yoğun yaşandığı birimlerde kötü yönetim
hakimdir.
2- Hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla
hareket ediyor olması mobbing nedenidir.
3- Hemşirelerin görev tanımlarının net olarak yapılmaması mobbinge neden
olmaktadır.
4- Hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde olmamaları mobbing
yaşanma nedenlerindendir.
5- Hemşireler arasında mobbing, hemşirelerin yoğun stres altında
çalışmalarından kaynaklanmaktadır.
68
6- Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının kötü olması hemşireler arasında
mobbing yaşanmasına sebep olmaktadır.
7- Hemşireler arasında mobbing, yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklanmaktadır.
Yapılacak anket araştırması sonucunda bu varsayımların ne derecede doğru
olduğu bilimsel verilerle test edilecektir.
3.1.8. Araştırma İle İlgili Tanımlar Mobbing: Yaşı, ırkı, cinsiyeti, inancı, uyruğu veya herhangi bir nedenle
kurbanı rahatsız etme ve her tür kötü muameleyle başlayan ve derinleşen sistematik
bir psiko-terör olarak tanımlanabilir. Temel amacı, kurbanı hizaya çekmek, kontrol
etmek, terbiye etmek ve derin bir itaat duygusuyla, mobingcinin iradesine tabi
kılmaktır. (Can, 2007: 7)
Mobbing; (psikolojik şiddet) Uygulayan: İşyerinde kurban’a sürekli taciz
uygulayan, duygusal saldırıyı gerçekleştiren kişidir.
Mobbing Kurbanı: Tacize hedef olan, yıpratılmaya çalışılan, her fırsatta
küçük düşürülmeye çalışılan mağduru ifade etmek için kullanılmıştır.
Mobbing izleyicileri: Mobbing sürecinde izleyici olarak rol alanlar, iş
arkadaşları, amirler ve yöneticiler gibi sürece doğrudan doğruya karışmayan, ancak
bir şekilde süreci algılayan, bazen de sürece katılan kişilerdir. (Tınaz, 2008: 111)
3.2. ARAŞTIRMA BULGULARI VE YORUMLAR Bu çalışmanın amacı, Antalya, Isparta ve Burdur’da çalışan hemşireler
arasında, işyerinde psikolojik şiddet olgusuna (mobbing) neden olan etmenlerin neler
olduğu çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Uygulanan istatistiksel işlemler
sonucunda elde edilen bulgular ve bu bulguların yorumları bu bölümde verilmeye
çalışılmıştır.
69
Tablo:10’de Burdur, Isparta va Antalya illerinde yapılan anketin illere göre
dağılımı incelendiğinde; % 17,3 Isparta, %71,2 Antalya ve % 11,5 Burdur’da çalışan
hemşireler ile anket yapılmıştır. Katılımcıların en çok (%71.2) Antalya ilinde
çalıştığı görülmektedir.
Tablo 11’de anketin uygulandığı illerdeki hemşirelerin yaş dağılımına
bakacak olursak; 20-29 yaş arası % 28,3, 30-39 yaş arası %40,6, 40-49 yaş arası
22,3, 50-59 yaş arası 8,6 ve 60-69 yaş arası da 0,3 oranındadır. Katılımcıların en çok
30-39 yaş aralığında (%40.6) olduğu görülmektedir.
Tablo 10: Araştırmanın Yapıldığı İller
66 17,3 17,3 17,3272 71,2 71,2 88,544 11,5 11,5 100,0
382 100,0 100,0
IspartaAntalyaBurdur Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 11:Görüşülenlerin Yaş Düzeyi
108 28,3 28,3 28,3155 40,6 40,6 68,885 22,3 22,3 91,133 8,6 8,6 99,71 ,3 ,3 100,0
382 100,0 100,0
20-2930-3940-4950-5960-69Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 12: Görüşülenlerin Medeni Durumu
247 64,7 64,7 64,7 90 23,6 23,6 88,2 29 7,6 7,6 95,8 16 4,2 4,2 100,0
382 100,0 100,0
Evli Bekar Ayrılmış\Boşanmış Eşi Vefat Etmiş Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
70
Burdur, Antalya ve Isparta illerinde uygulanan anketimize katılan
hemşirelerin Tablo 12’de medeni durumları incelendiğinde; evli olanlar % 64,7,
bekar olanlar % 23,6, ayrılmış/boşanmış olanlar %7,6 ve eşi vefat etmiş olanlar
%4,2’dir. Katılımcıların çoğunluğunun (%64.7) medeni durumlarını “evli” olduğu
görülmektedir.
Anket uygulanan illerdeki hemşirelerin Tablo 13’te eğitim düzeyleri
incelendiğinde; Yüksek okul mezunu olanlar %51, Fakülte mezunu olanlar %21,2,
Lise mezunu olanlar %20,9 ve Yüksek Lisans olanlar % 6,8’dir. Katılımcıların %51
‘inin yüksek okul mezunu görünmesinde Anadolu Ünivesitesinde açık öğretim
şeklindeki eğitimin büyük payı olduğu düşünülmektedir.Eğer bu anket haziran 2011
‘den sonra yapılmış olsaydı; Sağlık Bakanlığının özel bir protokol ile uzaktan eğitim
lisans tamamlama programları mezun vermiş olacaktı ve en yüksek yüzde fakülte
mezunlarında olacaktı.
Tablo 13:Görüşülenlerin Eğitim Düzeyi
80 20,9 20,9 20,9195 51,0 51,0 72,081 21,2 21,2 93,226 6,8 6,8 100,0
382 100,0 100,0
Lise Yüksek Okul Fakülte Yüksek Lisans Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 14: Kaçıncı Basamak Sağlık Kuruluşunda Çalıştıkları
102 26,7 26,7 26,7227 59,4 59,4 86,153 13,9 13,9 100,0
382 100,0 100,0
Birinci Basamakİkinci Basamak Üçüncü BasamakToplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
71
Antalya, Isparta ve Burdur illerindeki hemşirelerin Tablo 14’de Kaçıncı
basamak sağlık kuruluşunda çalıştıkları sorulduğunda; Birinci basamakta çalışanların
oranı % 26,7, ikinci basamakta çalışanların oranı % 59,4 ve üçüncü basamak sağlık
kuruluşunda çalışanların oranı da % 13,9’dur. Anket uygulanan hemşirelerin
çoğunluğu %59.4 ile ikinci basamak sağlık kuruluşlarında çalışmaktadırlar.Birinci
basamak sağlık kuruluşları koruyucu sağlık hizmeti veren kuruluşlardır. Aile
Hekimliği’ne geçilmeden önce Sağlık Ocakları şimdi ise Aile Hekimlikleri, Ana
Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri, Verem Savaş Dispanserleri, Sağlık
evleri birinci basamak sağlık kuruluşlarıdır.
Hemşirelere çalışma ortamında iken sebepsiz yere çevrelerindekilerce
sözlerinin kesilip kesilmediği sorulduğunda; % 38,2’si bazen, %24,6’sı nadiren ve
%17,8’i hiç, 9,9’u sık sık, %9,4’ü çok sık sözlerinin kesildiğini ifade etmişlerdir
Verilen yanıtlarda yüzde olarak en çok “bazen” ifadesi, sonra “nadiren” yer
almaktadır. Mobbingin tanımında da yer verildiği gibi; mobbing davranışları ara sıra
işyerinde çıkan çok kısa süreli davranışlar değildir. Mobbing davranışı diyebilmemiz
için davranışın sürekli, kasıtlı olması gerekmektedir. Nadiren oluşan,bilinçsizce
meydana gelen “konuşurken söz kesilmesi” mobbing davranışı olmayabilir.
Tablo 15: Çalıştıkları Yerde Konuşurken Sebepsiz Yere, Çevrenizdekilerce Sözlerinin Kesilme Durumu
36 9,4 9,4 9,438 9,9 9,9 19,4
146 38,2 38,2 57,6 94 24,6 24,6 82,2 68 17,8 17,8 100,0
382 100,0 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen NadirenHiçToplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
72
Tablo 16’de anketimize katılanlardan kendilerini ifade etmelerinin
çevresindekilerce engellenip engellenmedikleri sorulduğunda cevap verenlerin
%30,4’ü hiç engelle karşılaşmadığını söylerken, %27,8’i nadiren, %25,7’si bazen
engelle karşılaştıklarını söylerken çok sık engelle karşılaşanların oranı %6,8 iken sık
sık engeller karşılaşanların oranı %9,2’dir. “çok sık”, “sısk sık” ve “bazen” ifadesi
verenler toplandığında %41.9’unun bu tür mobbing davranışına maruz kaldığı
görülmektedir.
Mobbing uygulayıcıları kurbana kasılı olarak icra ettikleri işi haksız yere
sürekli eleştirirler. Böylece mağdurun kendini değersiz hissetmesi sağlanma, kendine
olan özgüvenini yitirtilmesi hedeflenir. Tablo 17’de görüşülenlerin yaptıkları
işlerinden dolayı haksız yere eleştirilme durumları incelendiğinde; %19,5 oranında
eleştirilmediğini ifade ederken, %8 oranında çok sık, %11,5’i sık sık, %31,7’si bazen
Tablo 16: Birlikte Çalıştıkları Kişilerin, Kendilerini İfadeEtmelerinde Engelleme Düzeyi
26 6,8 6,9 6,9 35 9,2 9,3 16,1 97 25,4 25,7 41,8
105 27,5 27,8 69,6 115 30,1 30,4 100,0 378 99,0 100,0
4 1,0382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 17: Yaptıkları İşlerin Haksız Yere Eleştirilme Düzeyi
30 7,9 8,0 8,0 43 11,3 11,5 19,5
119 31,2 31,7 51,2 110 28,8 29,3 80,5 73 19,1 19,5 100,0
375 98,2 100,07 1,8
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
FVermeyenler Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
73
ve %29,3’ü nadiren eleştirildiklerini ifade etmektedirler. “çok sık”, sık sık ve bazen
ifadeleri toplandığı zaman %51.2 ile katılımcıların yarısı yaptıkları işin haksız yere
eleştirldiğini ifade etmiştir.
Hemşirelere “ İşyerinizde kötü söz veya küfre maruz kaldınız mı?” sorusuna
verilen yanıtların sayısal verileri yukarıda tablo haline getirilmiştir. Tablo 18’da
görüşülenlerin mobbing davranışlarından kötü söz veya küfre maruz kalma düzeyleri
incelendiğinde; %40,4 oranında hiç kalmadıklarını ifade etmektedirler. %29,3
oranında nadiren, %19,3 oranında bazen, %8,4 oranında sık sık ve %2,6 oranında
çok sık olarak ifade etmektedirler. Bu davranışa maruz kalanlar %30.3’tür.
“Nadiren” kötü söz ve küfre maruz kalanlar bu toplama dahil edilmemiştir.
Tablo 18: Kötü Söz veya Küfre Maruz Kalma Düzeyi
10 2,6 2,6 2,6 32 8,4 8,4 11,1 73 19,1 19,3 30,3
111 29,1 29,3 59,6 153 40,1 40,4 100,0 379 99,2 100,0
3 ,8382 100,0
Çok SıkSık SıkBazenNadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 19: Yazılı veya Sözlü Tehdit Alma Düzeyi
10 2,6 2,6 2,6 16 4,2 4,2 6,9 67 17,5 17,7 24,689 23,3 23,5 48,1
196 51,3 51,9 100,0 378 99,0 100,0
4 1,0382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
74
Bireyin kendini ifade etmesini engelleme davranışlarından biri olan “yazılı
veya sözlü tehdit alma” davranışına maruz kalma oranını ölçme amacıyla sorulan
“Yazılı veya sözlü tehdit aldınız mı?” sorusuna cevap veren hemşirelerin Tablo
19’da yazılı veya sözlü tehdit alma düzeyi; %51,9 oranında “hiç” cevabı verilmiştir.
“Nadiren” diyenlerin oranı %23,5, “bazen” diyenlerin oranı %17,7, “sık sık”
diyenlerin oranı %4,2 ve “çok sık” diyenlerin oranı da %2,6’dır. “bazen”, “sık sık”ve
“çok sık” cevabı verenler toplandığı zaman %24.5’i yazılı veya sözlü tehdit aldığını
ifade etmişlerdir.
İş arkadaşlarının kasıtı ve sürekli olarak Mobbing Mağduru ile
konuşmamasındaki amaç bireyin kendini ifade etmesini engellemektir(Tablo 5).
Anketimize katılanların iş çevrelerindeki insanların konuşmama düzeyi Tablo 20’de
incelendiğinde; çok sık oranı %2,7, sık sık oranı %7,5, bazen oranı %25,1, nadiren
%30,1 ve hiç oranı da %33,1’dir. Nadiren bu davranışa maruz kalanlar mobbing
mağduru olarak değerlendirilmediğine göre “bazen”, “sık sık” ve “çok sık” yanıtı
verenler toplamda %36 ‘dır.
Tablo 20: İş Çevrelerindeki İnsanların Konuşmama Düzeyi
10 2,6 2,7 2,7 28 7,3 7,5 10,2 96 25,1 25,8 36,0
115 30,1 30,9 66,9 123 32,2 33,1 100,0372 97,4 100,010 2,6
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
75
Sosyal ilişkilere saldırının bir çeşidi de mağdurun diğer iş arkadaşlarıyla
konuşması engellenmesidir. Amaç yıpratılmaya çalışılan kişinin sosoyal destek
almasının engellenmesi olduğu düşünülmektedir. Tablo 21’de anketimize
katılanlardan “Diğer çalışanların sizinle konuşması yasaklandı mı?”sorusuna cevap
verenler incelendiğinde; hiç cevabı verenler %68,4, nadiren diyenler %12,2, bazen
diyenler %11,1, sık sık diyenler %6,1 ve çok sık diyenlerin oranı da %2,1’dir.
Mağdur olduğu düşünülenlerin oranı % 19.9 ‘dır.
Mobbing Kurbanının varlığını yok saymak (üçüncü kişiler aracılığıyla hitap
etmek) ‘nin amacı hedeflen kişinin kendini ifade etmesini engellemek amaçlı sosyal
ilişkilere saldırı olduğu düşünülmektedir. Tablo 22’de görüşülenlere iş arkadaşlarının
orada değilmiş gibi davranılması sorulduğunda; %46,3 oranında hiç cevabı
verilirken, %24,1 nadiren, %18,8 oranında bazen, %5,6 oranında sık sık ve %5,3
Tablo 21: Diğer Çalışanların Konuşmalarının Yasaklanma Düzeyi
8 2,1 2,1 2,1 23 6,0 6,1 8,2 42 11,0 11,1 19,4 46 12,0 12,2 31,6
258 67,5 68,4 100,0377 98,7 100,0
5 1,3382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 22: İş Arkadaşlarının Orada Değilmiş Gibi DavranmaDurumu
20 5,2 5,3 5,3 21 5,5 5,6 10,8 71 18,6 18,8 29,6 91 23,8 24,1 53,7
175 45,8 46,3 100,0378 99,0 100,0
4 1,0382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
76
oranında çok sık cevabını vermektedirler. Bu davranışa maruz kaldıkları
düşünülenler %29.7 oranında tespit edilmiştir.
Mobbing mağdurunun arkasından asılsız ve kötü konuşma itibarına saldırı
davranışıdır. Bu davranışı sergilenelerinde amaç hedeflenen kişinin değersiz
hisstmesini ve itibarının sarsılmasını sağlamaktır. Tablo 23’te görüşülenlerin iş
arkadaşlarınca arkasından kötü konuştuklarını düşünme durumları incelendiğinde ;
%34,6 oranında nadiren, %28,6 oranında bazen, %23,1 oranında hiç, %8,7 oranında
sık sık ve %5 oranında çok sık cevabını vermektedirler. Hemşirelerin ankete cevap
verenlerinin “sık sık”, “çok sık” ve “bazen” cevabı verenler toplandğında %42.3
oranındadır.
Tablo 24 Çalışma Arkadaşlarından Kasıtlı Olarak KendisiniGülünç Duruma Düşürmek İçin Çaba Harcandığını Düşünme Düzeyi
10 2,6 2,6 2,6 25 6,5 6,6 9,2 71 18,6 18,7 28,0
101 26,4 26,6 54,6 172 45,0 45,4 100,0379 99,2 100,0
3 ,8382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 23: İş Arkadaşlarınca Arkasından Kötü KonuştuklarınıDüşünme Düzeyi
19 5,0 5,0 5,0 33 8,6 8,7 13,6
109 28,5 28,6 42,3 132 34,6 34,6 76,9 88 23,0 23,1 100,0
381 99,7 100,01 ,3
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
77
Hedef seçilen kurbanın itibarına saldırı davranışlarından biri de işyerinde
gülünç duruma düşürülmesidir. Hemşirelerden görüşülenlerin çalışma
arkadaşlarından kasıtlı olarak kendisini gülünç duruma düşürmek için çaba
harcandığını düşünme durumu sorulduğunda Tablo 24’de; hiç diyenlerin oranı
%45,4, nadiren diyenlerin oranı %26,6, bazen diyenlerin oranı 18,7, sık sık
diyenlerin oranı %6,6 ve çok sık diyenlerin oranı 2,6, bu davranışa maruz kaldığı
düşünülenler %40.2’dir.
Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı davranışları, mağdurun
kendini mesleki alanda geliştirmesine engel olma, işinin sürekli değiştirilmesi, sanki
işe yaramaz elemanmış gibi, oyalanması için anlamsız işler verilmesi gibi
davranışlardır. Tablo 25’de görüşülenlerin mesleki yeterliliklerine haksız eleştiriler
alma durumu incelendiğinde; hiç oranı %31,8, nadiren oranı 27,9, bazen oranı
%27,9, sık sık oranı 4,7 ve çok sık oranı %7,6’dır. Bu davranışa maruz kalma oranı
%40.2’dir.
Tablo 25: Mesleki Yeterliliklerine Haksız Eleştiriler Alma Düzeyi
29 7,6 7,6 7,6 18 4,7 4,7 12,4
106 27,7 27,9 40,3 106 27,7 27,9 68,2 121 31,7 31,8 100,0380 99,5 100,0
2 ,5382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
78
Bu tür davranışlar Kurbanın yürüyüşü, jestleri, sesi taklit edilmesi,alçaltıcı
isimler takılması, cinsel imalarda bulunlması, bütün çabalarının yanlış ve küçlütücü
şekilde yargılanması gibi kasıtlı hareketlerdir. Tablo 26’da görüşülenlere
iletişimlerinin olumsuz,küçük düşürücü ve kötü niyetli olduğunu düşünme durumu
incelendiğinde; hiç oranı %40,2, nadiren %29,1, bazen %19,4, sık sık %6,7 ve çok
sık % 4,6’dır. İletişimin olumsuz, küçük düşürücü ve kötü niyetli olması davranışına
maruz kalma oranı %30.7’dir.
Tablo27’de anketimize katılan hemşireler arasında sürekli olarak yanlışlar
belli insanlara yüklenip “günah keçisi” ilan edildiğini düşünme durumu
incelendiğinde; nadiren oranı %32,1, hiç oranı %27,9, bazen oranı %25,3, sık sık
oranı %9,2 ve çok sık oranı da %5,5’dir. “Günah keçisi” ilan edilen kişilerin içe
dönük, iş odaklı, işini önemseyen, yüksek değer sahibi, dürüst, vicdanlı, sadık, biraz
Tablo 26: Göre İletişimlerinin Olumsuz, Küçük Düşürücü ve KötüNiyetli Olduğunu Düşünme Düzeyi
17 4,5 4,6 4,6 25 6,5 6,7 11,3 72 18,8 19,4 30,7
108 28,3 29,1 59,8 149 39,0 40,2 100,0371 97,1 100,011 2,9
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 27: Sürekli Olarak Yanlışlar Belli İnsanlara Yüklenip,''Günah Keçisi'' İlan Edildiğini Düşünme Düzeyi
21 5,5 5,5 5,5 35 9,2 9,2 14,7 96 25,1 25,3 40,0
122 31,9 32,1 72,1 106 27,7 27,9 100,0380 99,5 100,0
2 ,5382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
79
da saf oldukları için kolayca hedef olabilecekleri düşünülmektedir. Yukarıdaki
tablo’ya bakıldığında sağlık sektöründe hemşireler arasında sürekli olarak yanlışların
belli insanlara yüklenme oranı %40’dır.
Antalya, Burdur’da ve Isparta’da hemşirelere uygulanan anketimize yanıt
verenler Tablo28’de olaylardan ve gelişmelerden dışlandıklarını düşünme düzeyleri
incelendiğinde; hiç cevabını verenlerin oranı %45,4, nadiren diyenler %28,2 bazen
diyenler %18,7 sık sık diyenler %4,2 ve çok sık diyenler %3,4’tür. Mobbing
kurbanını bu davranışa maruz bırakarak onu yalnız bırakmak, yardım almasını
engellemek amacı güdüldüğü düşünülmektedir. Hemşireler arasında olaylardan ve
gelişmelerden dışlandıklarını düşünme oranı %26.3’dür.
Tablo 28: Olaylardan ve Gelişmelerden DışlandıklarınıDüşünme Düzeyleri
13 3,4 3,4 3,4 16 4,2 4,2 7,7 71 18,6 18,7 26,4
107 28,0 28,2 54,6 172 45,0 45,4 100,0 379 99,2 100,0
3 ,8382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 29: Milliyetleri, Giyimleri ve Görünüşleri İle Alay EdildiğiniDüşünme Düzeyleri
12 3,1 3,2 3,2 15 3,9 4,0 7,1 58 15,2 15,3 22,4 49 12,8 12,9 35,4
245 64,1 64,6 100,0379 99,2 100,0
3 ,8382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
80
Mobbing kurbanı olarak hedef alınan kişinin itibarına saldırının yollarından
bazıları da milleyetiyle, giyimiyle, görünüşüyle alay edilmesidir. Böylece kurbanın
kendine olan öz güveni yok edilmeye çalışılacağı dşünülmektedir. Tablo:29’da
görüşülenlerin milliyetleri, giyimleri ve görünüşleri ile alay edildiğini düşünme
düzeyleri incelendiğinde hiç diyenlerin oranı %64,6, bazen diyenlerin oranı %15,3,
nadiren diyenlerin oranı %12,9, sık sık diyenlerin oranı %4 ve çok sık diyenlerin
oranı %3,2’dir.“Milliyetinizle, giyiminiz ve görünüşümle alay ediliyor ” yanıtı
verenler %22.5 oranındadır.
Kurbanın yıpratılaması için yapılan itibara saldırı davranışları;
mağdurunarkasından kötü konuşulması, hakkında asılsız söylentiler çıkarılması,
gülünç duruma dşürülmek için çaba harcanması gibi davranışlar olduğu
düşünülmektedir. Katılımcılar bu davranışlar “evet maruz kalıyorum” yanıtı verirken
bu soruya “nadiren” ve “hiç” yanıtı vermeleri çelişkili bulunmuştur. Tabo30’da
görşülenlerin “Şeref, Onur ve İtibarlarına Gölge Düşülme Durumu” incelendiğinde
hiç diyenlerin oranı %69.5, nadiren dyenlerin oranı 16.2, bazen diyenlerin oranı
%9.0, çok sık diyenlerin oranı 3.1, sık sık diyenlerin oranı 2.1’dir. Bu soruya yanıt
verenlerin % 14.1’dir.
Tablo 30: Şeref,Onur ve İtibarlarınaGölge Düşülme Durumu
12 3,1 3,2 3,2 8 2,1 2,1 5,3
34 8,9 9,0 14,3 61 16,0 16,2 30,5
262 68,6 69,5 100,0377 98,7 100,0
5 1,3382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
81
Yönetime yakın olan mobbing uygulayıcılarının uyguladıkları psilojik
şiddetin bir şekli de mağduru sürdürmekle tehdit etmesi şeklinde olabileceği
düşünülmektedir. Tablo 31’de Burdur, Antalya ve Burdur’da çalışan hemşirelere
“Daha Kötü Çalışma Koşulları Olan İşyerlerine Sürdürülmekle Korkutulduğunuz
oldu mu?” sorusna; “hiç” diyenlerin oranı 52.2, “nadiren” diyenlerin oranı 19.8,
“bazen” diyenlerin oranı 16.4, “çok sık” diyenlerin oranı 6.3, “sık sık” diyenlerin
oranı 5.0’dır. “Sürdürülmek tehdit edildim” diyenler %27.7’dir.
Mobbing kurbanın hata yapması için gösterilen çabalardan biri de önemli bilgi
ve belgelerin ondan saklandığı düşnülmektedir. Tablo 32’de “Görüşülenlerden
İşyerinizde Önemli Bilgi ve Belgelerin Saklanıyor Olma Durumu” incelendiğinde
Tablo 32: İşyerinizde Önemli Bilgi ve Belgelerin Saklanıyor olma Durumu
17 4,5 4,7 4,7 27 7,1 7,4 12,1 70 18,3 19,3 31,4 73 19,1 20,1 51,5
176 46,1 48,5 100,0363 95,0 100,019 5,0
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 31: Daha Kötü Çalışma Koşulları Olan İşyerlerine Sürdürülmekle Korkutulma Durumu
24 6,3 6,3 6,3 19 5,0 5,0 11,3 62 16,2 16,4 27,7 75 19,6 19,8 47,5
199 52,1 52,5 100,0379 99,2 100,0
3 ,8382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
82
hiç diyenlerin oranı %48.5, nadiren diyenlerin oranı %20.1, bazen diyenlerin oranı
19.3, sık sık diyenlerin oranı 7.4, nadiren diyenlerin oranı 20.1, çok sık diyenlerin
oranı 4.7’dir. Verilen cevaplardan bu davranışa maruz kalma oranı % 31.4’dür.
Yıldırılmak istenen kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırmanın
başka bir şeklinin mobbing kurbanına kısa sürede başarılması zor işler yüklenilmesi
olduğu düşünülmektedir. Bu şekilde hedef alınan kişini hata yapması için fırsat
aranmaktadır. Tablo 33’de “Görüşülenlere Kısa Sürede Başarılması Çok Zor,
İstenmeyen İşler Yükleniyor olma Durumu” incelendiğinde “hiç” diyenlerin oranı
30.9 iken “nadiren” diyenlerin oranı 29.1, “bazen” diyenlerin oranı 25.3, “sık sık”
diyenlerin oranı 9.4 “çok sık “ diyenler 5.4’dür. Bu davranışa maruz kaldığını ifade
edenler %40.1’dir.
Mobbing mağdurunun yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırmanın diğer
bir yolu da önemli görevler daha niteliksiz kişilere verilmesi olduğu düşünülebilir.
Tablo 34’te “ Önemli Görevlerin Görüşülenlerden Daha Niteliksiz Kişilere
Veriliyor olma Durumu” incelendiğinde “Hiç” diyenlerin oranı %27.4 iken,
“Nadiren” diyenler 26.0, “bazen” diyenler 22.2, “çok sık” diyenler 14.7’dir. Önemli
görevlerin kendisinden daha niteliksiz kişilere verildiğini düşünenler %46.5’tir.
Tablo 33: Kısa Sürede Başarılması Çok Zor, İstenmeyen İşler
Yükleniyor olma Durumu
20 5,2 5,4 5,4 35 9,2 9,4 14,8 94 24,6 25,3 40,2
108 28,3 29,1 69,3 114 29,8 30,7 100,0371 97,1 100,011 2,9
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
83
Bireyin kendini ifade etmesiniengelleyen davranışlardan birinin de kurbanın
yüzüne karşı bağırma, masayı yumuklama olduğu düşünülebilir. Tablo 35’de
“Görüşülenlere Karşı Bağırma, Masa Yumruklama Gibi Ağır Tavırlar Sergileniyor
olma D urumu” incelendiğinde ankete katılanların %46’sı karşılaşmadığı yantını
verirken, 27.7’si nadiren 16.4’übazen, 7.8’I sık sık, 2.2’si ise sık sık bu tür
davranışlarla karşılaştığı yanıtını vermiştir. Bu davranışa maruz kaldığını ifade
edenler % 26.3’tür.
Tablo 35: Karşı Bağırma, Masa Yumruklama Gibi Ağır Tavırlar Sergileniyor olma D urumu
8 2,1 2,2 2,2 29 7,6 7,8 9,9 61 16,0 16,4 26,3
103 27,0 27,7 54,0 171 44,8 46,0 100,0372 97,4 100,010 2,6
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
53 13,9 14,7 14,7 35 9,2 9,7 24,4 80 20,9 22,2 46,5 94 24,6 26,0 72,6 99 25,9 27,4 100,0
361 94,5 100,021 5,5
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 34: Önemli Görevlerin Görüşülenlerden Daha Niteliksiz Kişilere Veriliyor olma Durumu
84
Mobbing uygulayıcıların mağdurun itibarına saldırmak için uyguladıkları
yöntemlerden birinin de Mağdurun psikoljisinin bozuk olduğu yardım alması
gerektiği ima etmesidir. Tablo 36’da “Görüşülenlere Psikolojik Yardım Alması
Gerektiği İma Ediliyor Olma Durumu” incelendiğinde katılımcılardan % 62.5’i böyle
bir davranışla hiç karşılaşmadığını, % 17. 8’i nadiren bu davranışa maruz kaldığını,
%12.7’si ise bazen bu davranışla karşılaştığını, %3.8’i çok sık bu davranışa maruz
kaldığını ifade ederken, % 3.8’i ise sık sık du davranışa maruz kaldığını ifade
etmiştir. Ankete katılan hemşirelerden soruyu cevaplandıranlarının bu davranışa
maruz kaldığını ifade etme oranı %19.7’dir.
Mobbing uygulayıcılarının kurbanın itibarını sarsmak için kullandıkları
yöntemlerden birinin de asılsız söylentiler çıkarmak olduğu düşünülebilir. Tablo
18 4,7 4,9 4,9 20 5,2 5,4 10,3 64 16,8 17,3 27,6 88 23,0 23,8 51,5
179 46,9 48,5 100,0369 96,6 100,013 3,4
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 36: Psikolojik Yardım Alması Gerektiği
İma Ediliyor Olma Durumu
14 3,7 3,8 3,8 12 3,1 3,2 7,0 47 12,3 12,7 19,7 66 17,3 17,8 37,5
232 60,7 62,5 100,0371 97,1 100,011 2,9
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 37: Haklarında Asılsız Söylentiler Çıkartılıyor Olma Durumu
85
37’da “Görüşülenlerden Haklarında Asılsız Söylentiler Çıkartılıyor Olma Durumu”
incelendiğinde katılımcıların %48.5’i hiç böyle bir davranışa maruz
kalmadığını,%23.8’i nadiren bu davranışa maruz kaldığını, %17.3’ü bazen bu
davranışa maruz kaldığını, %5.4’ü sıksık bu davranışa maruz kaldığını, %4.9’u ise
çok sık bu davranışa maruz kaldığını ifade etmiştir. Bu soruyu cevaplandıraanların %
27.6’sı bu davranışa maruz kaldıklarını ifade etmiştir.
Mağdurun itibarına saldırmanın bir başka yolunun da dini ve siyasi
görüşleriyle alay edilmesi olduğu düşünülebilir. Tablo38’de “Görüşülenlerden Dini
ve Siyasi Görüşleriyle Alay Edildiğini Hissetme Durumu” incelendiğinde bu soruyu
yanıtlayanların %62.2’ si bu tür davranışa hiç maruz kalmadıklarını ifade etmişlerdir.
%19.2’ si ise nadiren maruz kaldıklarını, %12.2’ si bazen bu davranışa maruz
kaldıklarını, %4.1’i sıksık bu davranışa maruz kaldıklarını, %2.4’ü ise çok sık olarak
dini ve siyasi görüşleri ile alay edildiğini hissettiklerini ifade etmişlerdir. Bu
davranışa maruz kaldığını söyeyenler %18.6’dır.
9 2,4 2,4 2,4 15 3,9 4,1 6,5 45 11,8 12,2 18,6 71 18,6 19,2 37,8
230 60,2 62,2 100,0370 96,9 100,012 3,1
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 38: Dini ve Siyasi Görüşleriyle Alay Edildiğini Hissetme Durumu
86
Bireyin kendini rahat ifade etmesini engellemek onu sürekli endişeye itmek
için sürekli eksiği ya da hatasının aranması mobbing uygulayıcılarının bir taktiği
olduğu düşünülebilir. Tablo 39’da “Görüşüelenlerin Sürekli Eksiği yada Hatasının
Aranıyor Olma Durumu” incelendiğinde bu soruya cevap verenlerin %35.1’i hiç
böyle bir davarnışa maruz kalmadığını ifade ederken %29.3’ü nadiren bu davranışa
maruz kaldığını söylemiş, %21.7’si nadiren bu davranışa maruz kalmış, %8.2’si ise
sıksık yanıtını vermiş, % 5.7’si ise sık sık bu davranışa maruz kaldığnı ifade
etmiştir. Bu davranışa maruz kalanlar %35.6 olarak tespit edilmiştir.
Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırmanın bir başka şeklinin
de başarıyla yaptığı işlerin görmezden gelinmesi olduğu düşünülebilir.Tablo40’da
Tablo 40: Başarıyla Yaptıkları İşlerin Görmezden Gelinme ,Çabalarının ve Başarılarının Küçümseniyor Olma Durumu ?
53 13,9 14,3 14,3 31 8,1 8,4 22,7 70 18,3 18,9 41,6
100 26,2 27,0 68,6 115 30,1 31,1 99,7
1 ,3 ,3 100,0370 96,9 100,012 3,1
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren Hiç55ToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
21 5,5 5,7 5,7 30 7,9 8,2 13,9 80 20,9 21,7 35,6
108 28,3 29,3 64,9 129 33,8 35,1 100,0368 96,3 100,014 3,7
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 39: Sürekli Eksiği ya da Hatasının Aranıyor Olma Durumu
87
“Görüşülenlerden Başarıyla Yaptıkları İşlerin Görmezden Gelinme ,Çabalarının ve
Başarılarının Küçümseniyor Olma Durumu” incelendiğinde bu soruyu
cevaplayanlardan % 31.1’i hiç bu davranışa maruz kalmadıklarını, %27.0’ı nadiren
bu davranışa maruz kaldığını, %18.9’u bazen bu davranışa maruz kaldığını , %14.3’ü
çok sık bu davranışa maruz kaldığını, %8.4’ü ise sık sık bu davranışa maruz
kaldıklarını ifade etmişlerdir. %41.6 ‘sı bu tür mobbing davranışına maruz kaldığını
ifade etmiştir.
Kurban olarak seçilen bireyin kendini göstermesi ve iletişim oluşumunun
engellenmesi için mobbing uygulayıcılarının uyguladığı taktiklerinden biri de
mağdurun özel yaşamını sürekli eleştirmektir denilebilir. Tablo 41’de
“Görüşülenlerden Özel Yaşantılarının Olumsuz Olarak Gündeme Getiriliyor Olma
Durumu” incelendiğinde katılımcılardan bu soruya cevap verenlerden %51.2’sinin
hiç bu davranışa maruz kalmadıklarını, %21.8’i nadiren bu davranışa maruz
kaldığını, %15.2’si bazen bu tür davranışa maruz kaldığını, %8.3’ü çok sık bu
davranışa maruz kaldığını, %8.3’ü ise bu davranışa çok sık maruz kaldığını ifade
etmiştir. Soruyu cevaplandıranların özel yaşamlarının gerekli gereksiz eleştirildiği
yanıtını veren %27 olarak tespit edilmiştir.
Tablo 41: Özel Yaşantılarının Olumsuz Olarak Gündeme Getiriliyor Olma Durumu
30 7,9 8,3 8,313 3,4 3,6 11,855 14,4 15,2 27,079 20,7 21,8 48,8
186 48,7 51,2 100,0363 95,0 100,0 19 5,0
382 100,0
Çok SıkSık SıkBazenNadirenHiçToplamSystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
88
Mobbing uygulayıcı tarafından bireyin kendini göstermesini ve iletişim
oluşmasını engellemenin bir yolu da onu uluorta azarlamak olduğu söylenilebilir.
Tablo 42’de “Görüşülenlerin Amirleri ya da İş ArkadaşlarıTarafından Uluorta
Azarlanmış Olma Durumu” incelendiğinde soruya cevap verenlerin %%38.9’u hiç
bu davranışa maruz kalmadıklarını, %29.9’u nadiren bu davranışa maruz kaldığını,
%21.7’si bazen bu davranışa maruz kaldığını, %6’sı sık sık bu davranışa maruz
kaldığını, %3.3’ü çok sık bu davranışa maruz kaldığını ifade etmişlerdir. Soruyu
cevaplayanların %31’i amiri tarafından ulu orta azarlandığını ifade etmiştir.
19 5,0 5,1 5,1 34 8,9 9,2 14,3 88 23,0 23,8 38,1
120 31,4 32,4 70,5 109 28,5 29,5 100,0370 96,9 100,012 3,1
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 42: Amirleri ya da İş ArkadaşlarıTarafından Uluorta Azarlanmış Olma Durumu
12 3,1 3,3 3,3 22 5,8 6,0 9,2 80 20,9 21,7 31,0
110 28,8 29,9 60,9 143 37,4 38,9 99,7
1 ,3 ,3 100,0368 96,3 100,014 3,7
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren Hiç55ToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 43: Görüşülenlerin İşyerlerinde Nedeni Bilinmeyen Moral Çöküntüsü Mevcudiyetinin Durumu
89
Bir kurumda psikolojik şiddet davranışları yaşanıyorsa bunun
göstergelerinden biri de işyerinde nedeni bilinmeyen moral çöküntüsünün yaşanıyor
olmasıdır şeklinde düşünülebilir. Tablo 43’de “Görüşülenlerin İşyerlerinde Nedeni
Bilinmeyen Moral Çöküntüsü Mevcudiyetinin Durumu”nu incelediğimizde soruyu
cevaplayanların %32.4’ünün nadiren bu davranışa maruz kaldığını, %29.5’inin hiç
bu davranışa maruz kalmadığını,%23.8’i bazen bu davranışa maruz kaldığını,
%9.2’si sık sık bu davranışa maruz kaldığını, %5.1’i ise çok sık bu davranışa maruz
kaldığını ifade etmiştir. Katılımcıların %38.1’iş yerinde nedensiz moral çöküntüsü
yaşadığını ifade etmiştir.
İşyerinde mobbing davranışlarının yaşanıp yaşanmadığının göstergelerinden
biri de hastalık izni ve hastaneye gidişlerede artmadır iye düşünülebilir. Tablo44’de
“Görüşülenlerin Hastalık İzni ve Hastaneye Gitmede Artış Durumu” incelendiğinde
soruyu cevaplayanların %41.8’i hiç artış olmadığını,%32’sinadiren artış olduğunu,
%16.1’i bazen artış olduğunu,%7.1’i sık sık artış olduğunu, %3’ü çok sık artış
olduğunu ifade etmiştir. Katılımcılardan %26.2’si hastalık izinlerinede ve hastaneye
gitmelerde artış olduğunu söylemişlerdir.
Tablo 44: İşyerindeHastalık İzni ve Hastaneye Gitmede Artış Durumu
11 2,9 3,0 3,0 26 6,8 7,1 10,1 59 15,4 16,1 26,2
117 30,6 32,0 58,2 153 40,1 41,8 100,0366 95,8 100,016 4,2
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
90
Mobbing mağduru bireyin sosyal destek bulmasını engellemenin bir yolu da
onun kendini rahatça ifade etmesinin engellenmesi olduğu düşünülebilir. Tablo 45’de
“Üstlerinin, hemşirelerin Kendilerini Rahatça İfade Etmelerini Engelleme Durumu”
incelendiğinde soruya cevap verenlerin %36.5’i hiç engellenmediğini,%26.4’ü
nadiren engellendiğini, %23.9’u bazen engellendiğini, %7.1’i sık sık engellendiğini,
%6.’i ise çok sık engellendiğini ifade etmiştir. Soruya “evet” yanıtı verenler
%37.1’dir.
Mobbing kurbanının yaşadığı sorunları idareye iletip çözüm aramasının
önüne geçebilmek için mobbing uygulayıcılarının seştiği bir taktik de kurbanın
yönetim kademesinden biriyle görüşme isteğinin engellenmesi olarak düşünülebilir.
Tablo 46’da “Görüşülenlerin Yönetim Kademesinden Herhangi Biriyle Görüşme
Tablo 46: Görüşülenlerin Yönetim Kademesinden Herhangi Biriyle Görüşme
İsteğiklerinin Engellenme Durumu
20 5,2 5,4 5,4 17 4,5 4,6 10,0 60 15,7 16,3 26,3 95 24,9 25,7 52,0
177 46,3 48,0 100,0369 96,6 100,013 3,4
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
22 5,8 6,0 6,0 26 6,8 7,1 13,2 87 22,8 23,9 37,1 96 25,1 26,4 63,5
133 34,8 36,5 100,0364 95,3 100,018 4,7
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 45: Üstlerinin, Hemşirelerin Kendilerini Rahatça İfade Etmelerini Engelleme Durumu
91
İsteğiklerinin Engellenme Durumu” incelendiğinde; soruyu cevaplayanların
%48’ihiç engellenmediğini,%25.7’si nadiren engellendiğini, %16.3’ü bazen
engellendiğini, %5.4’ü çok sık engellendiğini, %4.6’sı ise sık engellendiğini ifade
etmiştir. Bu davranışa maruz kaldığını ifade edenler 26.3’tür.
Yönetim ile çalışanların iletişim sorunu olup olmadığını araştırmak için
hemşirelere “yönetim kademesinden herhangi biriyle görüşme isteğiniz engellendi
mi?” sorusu yöneltildi. Tablo 47’de “Görüşülenlerin Şikayetleriyle İlgili Yönetimin,
Açık Kapı Politikaları Uygulama Durumu” incelendiğinde soruyu cevaplayanların
%38.1’i hiç uygulanmadığını, %23.6’sı bazen uygulandığını, %23.3’ü nadiren
uygulandığını, %8’içok sık uygulandığını, %6.8’i sık sık uygulandığını ifade
etmiştir. Yönetimle görüşme isteğinin engellendiğini ifade edenlerin oranının
%38.6’dır.
Tablo 47:Görüşülenlerin Şikayetleriyle İlgili Yönetimin, Açık Kapı Politikaları Uygulama Durumu
30 7,9 8,2 8,2 25 6,5 6,8 15,1 86 22,5 23,6 38,6 85 22,3 23,3 61,9
139 36,4 38,1 100,0365 95,5 100,017 4,5
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
92
İşyerinde yaşanan sorunların yönetime iletilmesi halinde yönetimin sorunu
çözmek için tavrının ne olduğunu araştırmak için hemşirelere “yönetim
şikayetlerinizle ilgili açık kapı politikaları uyguluyor mu?”sorusu soruldu. Tablo
48’de “Sorunları Çözmek İçin Kurum İçi Mekanizmaların Varlığının Durumu”
incelendiğinde soruyu cevaplayanların %33.4’ü sorunları çözmek için mekanizmanın
hiç olmadığını, %25.7’si nadiren olduğunu, %21.8’i bazen olduğunu, %10.5’i çok
sık olduğunu, %8.6’sı sık sık olduğunu ifade etmiştir. Alınan cevaplarda yönetimin
sorunları çözmek için bir mekanizmasının olduğunu söyleyenler %40.9’dur.
Hemşirelerin aralarında yaşana sorunları yönetime ilettiklerinde yönetimin
ilgilenip ilgilenmediğini araştırmak için anket uygulananlara “üst yönetim
şikayetlerinizle ilgileniyor mu?"Tablo 49’da “Görüşülenlerin Şikâyetleriyle Üst
Yönetimin İlgilenme Durumu” incelendiğinde soruya cevap verenlerin
Tablo 49: Görüşülenlerin Şikâyetleriyle Üst Yönetimin ilgilenme Durumu
45 11,8 12,3 12,3 39 10,2 10,6 22,9 95 24,9 25,9 48,8 95 24,9 25,9 74,7 93 24,3 25,3 100,0
367 96,1 100,015 3,9
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 48:Sorunları Çözmek İçin Kurum İçi Mekanizmaların Varlığının Durumu
38 9,9 10,5 10,5 31 8,1 8,6 19,1 79 20,7 21,8 40,9 93 24,3 25,7 66,6
121 31,7 33,4 100,0362 94,8 100,020 5,2
382 100,0
Çok SıkSık Sık Bazen Nadiren HiçToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
93
%25.9’yönetimin bazen ilgilendiğini, %25.9’u nadiren ilgilendiğini, %25.3’ü hiç
ilgilenmediğini %12.3’ü çok sık ilgilendiğini, %10.6’sı sık sık ilgilenildiğini ifade
etmiştir.
Sağlık sektöründe yaşanan mobbingin nedenlerini araştırmak için anketimize
katılan hemşirelere “Hemşireler arasında yaşanmakta olan mobbig olgusu sizce
idarenin kötü yönetiminden mi kaynaklanmaktadır?” sorusu soruldu. Tablo50’de
“Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünülme
Durumu” incelendiği zaman soruyu cevaplayanların %23.9’u kararsızım, %23.3’ü
katılıyorum, %18.8’i katılmıyorum %17.4’ü hiç katılmıyorum, %16.6’sı tamamen
katılıyorum şeklince yanıt vermişlerdir. Katılımcıların % 39.9 ‘u sorunun kötü
yönetimden kaynaklandığını düşündüğü söylenilebililir.
Mobbingin yönetimden kaynaklandığını düşünme ile yaş arasında bir bağlantı
olup olmadığını araştırmak için Tablo 50.1’de “Yaş İle Yaşanan Mobbingin
İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünülme Durumu Arasındaki
İlişki” incelendiğinde; “Hemşireler arasında yaşanan mobbingin, Mobbingin
İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna 373
kişi yanıt vermiştir.
20-29 Yaş arası hemşirelerin %12.4’ü “tamamen katılıyorum” ,%23.8’i
“katılıyorum”, %24.8’i “kararsızım” %22.9’u “katılmıyorum”, %16.2’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 20-29 Yaş arası hemşirelerin %36.2’si Mobbingin
idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedirler
62 16,2 16,6 16,687 22,8 23,3 39,989 23,3 23,9 63,870 18,3 18,8 82,665 17,0 17,4 100,0
373 97,6 100,0 9 2,4
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 50: Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünülme Durumu
94
Tablo 5o. 1: Yaş İle Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünülme
Durumu Arasındaki İlişki
Ankete katılan hemşirelerin 30-39 Yaş arası ,%19.2’si “tamamen
katılıyorum” ,%23.8“katılıyorum”, %26.5’i “kararsızım”, %13.9’u “katılmıyorum”,
%16.6’sı “hiç katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 30-39 Yaş arası hemşirelerin %43’ü
Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedirler.
Burdur, Antalya ve Isparta’da 40-49 Yaş arası hemşirelerin %16.9’u
“tamamen katılıyorum” ,%24.1’i “katılıyorum”, %19.3’ü “kararsızım”, %20.5’i
“katılmıyorum”, %19.3’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş arası
hemşirelerin %41’i Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını
düşünmektedirler.
Mobbingin kötü ynetimden kaynaklandığını düşünme ile yaş arasında
bağlantı olup olmadığının çapraz sorgulamasında; 50-59 Yaş arası hemşirelerin
%19.2’si “tamamen katılıyorum”, %15.2’si “katılıyorum”, %21.2’si “kararsızım”,
%24.2’si “katılmıyorum”, %21.2’si “hiç katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş
arası hemşirelerin %34.4’ü, Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden
kaynaklandığını düşünmektedirler.
Küçük yaşta işe başladıkları için emeklilikleri de erken olmaktadır. Bu
nedenden olduğu düşnülmektedir ki 60-69 yaş arasında 1 kişi mevcuttur o da
13 25 26 24 17 105
12,4% 23,8% 24,8% 22,9% 16,2% 100,0%
29 36 40 21 25 151
19,2% 23,8% 26,5% 13,9% 16,6% 100,0%
14 20 16 17 16 83
16,9% 24,1% 19,3% 20,5% 19,3% 100,0%
6 5 7 8 7 33
18,2% 15,2% 21,2% 24,2% 21,2% 100,0%
0 1 0 0 0 1
,0% 100,0% ,0% ,0% ,0% 100,0%
62 87 89 70 65 373
16,6% 23,3% 23,9% 18,8% 17,4% 100,0%
20-29
30-39
40-49
50-59
60-69
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
95
“katılıyorum” yanıtı vermiştir. 60-69 yaş arasında hemşirelerin %100’ü Mobbingin
idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedirler.
Tablo 5o. 2:Eğitim Durumu İle Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden
Kaynaklandığını Düşünülme Durumu Arasındaki İlişki
Sağlık işyerlerinde hemşireler arasında yaşanan mobbingin kötü yönetimden
kaynaklandığını düşünme durumunun katılımcıların eğitim durumuna göre değişiklik
gösterip göstermediğini araştırmak amacıyla hazırlanan Tablo 5o. 2’de “Eğitim
Durumu İle Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını
Düşünülme Durumu Arasındaki İlişki” incelendiğinde, “hemşireler arasında yaşanan
mobbingin, mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını mı
düşünüyorsunuz?” sorusuna 373 kişi yanıt vermiştir.
Lise mezunu 78 kişinin %15.4’ü “tamamen katılıyorum” derken, %16.7’si
“katılıyorum”, %28.2’si “kararsızım”, %16.7’si “katılmıyorum”, %23.1’i hiç
katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Lise mezunu katılımcıların %32.1’i, Mobbingin
idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedirler.
Yüksek okul mezunu 190 kişinin %17.9’u “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %25.3’ü “katılıyorum” %21.1’i “kararsızım” ,%20.5’i “katılmıyorum”,
%15.3’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek okul mezunu hemşirelerin
%45.2’si Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını
düşünmektedirler.
1 1 2 1 1 715,4% 16,7% 28,2% 16,7% 23,1% 100,0%
3 4 4 3 2 1917,9% 25,3% 21,1% 20,5% 15,3% 100,0%
1 2 1 1 1 715,2% 26,6% 24,1% 16,5% 17,7% 100,0%
4 5 8 5 4 215,4% 19,2% 30,8% 19,2% 15,4% 100,0%
6 8 8 7 6 3716,6% 23,3% 23,9% 18,8% 17,4% 100,0%
Lise
Yüksek Okul
Fakülte
Yüksek Lisans
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
96
Fakülte mezunu 79 kişinin %15.2’si “tamamen katılıyorum” yanıtı verirken
%26.6’sı “katılıyorum”, %24.1’i “kararsızım”,%16.5’i “katılmıyorum”, %17.7’si
“hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Fakülte mezunu katılımcıların %41.8’i
Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedirler.
Yüksek lisans mezunu 26 kişinin %15.4’ü “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %19.2’si “katılıyorum”, %30.8’i “kararsızım”, %19.2’si “katılmıyorum”,
%15.4’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek lisans mezunu
katılımcıların %34.6’sı Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını
düşünmektedirler.
Tablo 5o. 2’de “Eğitim Durumu İle Yaşanan Mobbingin İdarecinin Kötü
Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünülme Durumu Arasındaki İlişki”de Eğitim ile
ilgili anlamlı bir farklılık olmadığı düşünülebilir.
Tablo 5o.3: Çalışılan Birim İle İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünme Durumu arasındaki İlişki
Hemşireler arasında mobbingin nedenleri araştırılırken,yaşanan mobbingin
kötü yönetimden kaynaklandığını düşünme durumunun çalışılan birimle bir ilgisi
olup olmadığını araştırmak amacıyla çapraz sorgulaması incelenmeye çalışılmıştır.
Tablo 5o.3’de “Çalışılan Birim İle İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını
Düşünme Durumu arasındaki İlişki” incelendiğinde, “hemşireler arasında yaşanan
mobbingin, idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”
sorusuna 373 kişi cevap vermiştir.
I.Basamak sağlık kuruluşunda çaışan 100 hemşirenin %22’si “tamamen
katılıyorum, %24’ü katılıyorum, %30’u “kararsızım”, %10’u “katılmıyorum ve
22 24 30 10 14 10022,0% 24,0% 30,0% 10,0% 14,0% 100,0%
31 55 42 52 40 22014,1% 25,0% 19,1% 23,6% 18,2% 100,0%
9 8 17 8 11 5317,0% 15,1% 32,1% 15,1% 20,8% 100,0%
62 87 89 70 65 37316,6% 23,3% 23,9% 18,8% 17,4% 100,0%
Birinci Basamak
İkinci Basamak
Üçüncü Basamak
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
97
%14’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. I. Basamak sağlık kuruluşlarında
çalışanların %46’sı Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını
düşündüğü söylenebilir.
II.Basamak sağlık kuruluşunda çalışan 220 hemşirenin %14.1’i “tamamen
katılıyorum,%25’i katılıyorum, %19.1’i “kararsızım”, %23.6’sı “katılmıyorum ve
%18.2’si “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. II. Basamak sağlık kuruluşlarında
çalışanların %39.1’i hemşireler arasında yaşanan Mobbingin idarecinin kötü
yönetiminden kaynaklandığını düşündüğü sonucunu çıkarmak mümkündr.
III.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %17’si “tamamen katılıyorum,
%15.1’i katılıyorum, %32.1’i “kararsızım”, %15.1’i “katılmıyorum ve %20.8’i“hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. III. Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların
%32.1’i hemşireler arasında yaşanan Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden
kaynaklandığını düşünmektedir denilebilir.
Tablo 5o.4: Çalışılan İller İle İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını
Düşünme Durumu arasındaki İlişki
Hemşireler arasında mobbing araştırılırken Tablo 50.4’de “ Çalışılan İller İle
İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünme Durumu arasındaki İlişki”
incelendiğinde, “Hemşireler arasında yaşanan mobbingin, Mobbingin İdarecinin
Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıt verenlerin
çalıştıkları iller bakımından değerlendirecek olursak;
Anketimize Isparta ilinden katılan ve “tamamen katılıyorum” yanıtı verenler
Isparta ilinde görüşülenlerin %6.5’i, “katılıyorum” diyenler %29’u oluşturmaktadır.
4 18 8 22 10 626,5% 29,0% 12,9% 35,5% 16,1% 100,0%
53 49 74 41 52 26919,7% 18,2% 27,5% 15,2% 19,3% 100,0%
5 20 7 7 3 4211,9% 47,6% 16,7% 16,7% 7,1% 100,0%
62 87 89 70 65 37316,6% 23,3% 23,9% 18,8% 17,4% 100,0%
Isparta
Antalya
Burdur
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
98
“kararsızım” diyenler %12.9’unu, “katılmıyorum” diyenler %35.5’ini, “hiç
katılmıyorum”diyenler %16.1’ini oluşturmaktadır. Isparta ilindeki katılımcıların
%35.5’i hemşireler arasında yaşanan Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden
kaynaklandığını düşündüğü söylenilebilir.
Antalya ilindeki hemşirelerin “tamamen katılıyorum” diyenleri Antalya
ilinde anket uygulanan hemşirelerin toplamının %19.7’sini, “katılıyorum” diyenler
%18.2’sini oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %27.5’ini, “katılmıyorum”
diyenler %15.2’sini, “hiç katılmıyorum”diyenler %19.3’ünü oluşturmaktadır.
Antalya ilindeki katılımcıların %37.9’i hemşireler arasında yaşanan Mobbingin
idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedir. %34.4’ü ise
Mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklanmadığını düşünmektedir.
Burdur ilinde çalışmakta olanların “tamamen katılıyorum” diyenleri Burdur
ilinden ankete katılan 42 kişinin %11.9’unu, “katılıyorum” diyenler %47.6’sını
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %16.7’sini, “katılmıyorum”
diyenler,%16.7’sini “hiç katılmıyorum”diyenler %7’sini oluşturmaktadır. Burdur
ilindeki katılımcıların %69.5’i hemşireler arasında yaşanan Mobbingin idarecinin
kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünüyor demek mümkün olabilir.
Tablo 50.5: Medeni Durum İle İdarecinin Kötü Yönetiminden Kaynaklandığını Düşünme Durumu arasındaki İlişki
İşyerinde yaşanan mobbingin kötü yönetimden kaynaklandığını düşünme
durumu ile katılımcının medeni durumu arasında bir ilişki olu olmadığı araştırılmak
35 54 63 48 39 23914,6% 22,6% 26,4% 20,1% 16,3% 100,0%
16 24 17 15 17 8918,0% 27,0% 19,1% 16,9% 19,1% 100,0%
10 5 3 6 5 2934,5% 17,2% 10,3% 20,7% 17,2% 100,0%
1 4 6 1 4 166,3% 25,0% 37,5% 6,3% 25,0% 100,0%
62 87 89 70 65 37316,6% 23,3% 23,9% 18,8% 17,4% 100,0%
Evli
Bekar
Ayrılmış\Boşanmış
Eşi Vefat Etmiş
Total
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Total
99
üzere Tablo 50.5’te “Medeni Durum İle İdarecinin Kötü Yönetiminden
Kaynaklandığını Düşünme Durumu arasındaki İlişki” incelendiğinde, “Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin, Mobbingin İdarecinin Kötü Yönetiminden
Kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”sorusuna cevap veren 373 hemşireden;
Evli olan 239 hemşirenin %14.6’sı “tamamen katılıyorum”,%22.6’sı
“katılıyorum”, %26.4’ü “kararsızım”, %20.1’i “katılmıyorum”, %16.3’ü “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. Evli olanların%37.2’si hemşireler arasında yaşanan
mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedir denilebilir.
Bekâr olan 89 hemşirenin %18’i “tamamen katılıyorum”,%27’si
“katılıyorum”, %19.1’i “kararsızım”, %16.9’u “katılmıyorum”, %19.1’i “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. Bekâr olanların %45’i hemşireler arasında yaşanan
mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedir.
Ayrılmış/Boşanmış olan 29 hemşirenin %34.5’i “tamamen
katılıyorum”,%17.2’si “katılıyorum”,%10.3’ü “kararsızım”, %20.7’si
“katılmıyorum”, %17.2’si “hiç katılmıyorum” yanıtı vermiştir. Ayrılmış/Boşanmış
olanların %53.7’si hemşireler arasında yaşanan mobbingin idarecinin kötü
yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedir.
Eşi vefat etmiş olan 16 hemşirenin %16.6’sı “tamamen katılıyorum”,%23.3’ü
“katılıyorum”, %23.9’u “kararsızım”, %18.8’i “katılmıyorum”, %17.4’ü “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. Eşi vefat etmiş olanların %39.9’u hemşireler arasında
yaşanan mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedir.
Evli olanların%37.2’si, Bekâr olanların %45’i, Ayrılmış/Boşanmış olanların
%53.7’si, Eşi vefat etmiş olanların %39.9’u hemşireler arasında yaşanan mobbingin
idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünmektedir. Çıkan sonuçlara
baktığımızda mobbingin kötü yönetimden kaynaklandığını düşünme durumu ile
medeni durum arasında ilişki görülemiştir denilebilir.
100
Antalya ,Burdur ve Isparta’da çalışmakta olan hemşirelerin “Mobbingin
İdarecinin Kişilik Probleminden Kaynaklandığını Düşünme Durumu” Tablo51’de
incelendiğinde “Yaşanan mobbig idarecinin kişilik probleminden mi
kaynaklanmaktadır?”sorusuna cevap verenlerin % 27.2’si karasızım, %22.8’i
katılıyorum, %%19.8’i hiç katılmıyorum, %17.9’u katılmıyorum, %22.8’i
katılıyorum,%12.2’si tamamen katılıyorum şeklinde yanıtlamıştır.
Mobbingin yönetim kaynaklı olduğunu düşünenlerin (%35.1) bazılarının
yönetim kademesindekilerle yaşamakta olduğu sorunları yansıtmış olabileceği de
düşünülebilir.
Tablo 51: Mobbingin İdarecinin Kişilik Probleminden Kaynaklandığını Düşünme Durumu
45 11,8 12,2 12,284 22,0 22,8 35,1
100 26,2 27,2 62,266 17,3 17,9 80,273 19,1 19,8 100,0
368 96,3 100,0 14 3,7
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumTotalSystem Missing
Total
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
44 11,5 11,9 11,9 97 25,4 26,3 38,2 94 24,6 25,5 63,7 70 18,3 19,0 82,7 64 16,8 17,3 100,0
369 96,6 100,013 3,4
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Hiç Katılmıyorum Toplam System Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
Tablo 52: Mobbingin Yönetimin Bu Tür Davranışların Olduğuna İnanmamasından Kaynaklandığının Düşünülme Durumu
101
Anket uygulanan hemşirelerin “Mobbingin Yönetimin Bu Tür Davranışların
Olduğuna İnanmamasından Kaynaklandığının Düşünülme Durumu” incelendiğinde
Tablo 52’de “ Mobbingin kaynağı sizce yönetimin mobbing davranışlarının olduğuna
inanmamasından mı kaynaklanmaktadır?” Sorusuna soruya cevap verenlerin
%26.3’ü katılıyorum, %25.5’i kararsızım, %19’u katılmıyorum, %17.3’ü hiç
katılmıyorum,%11.9’u tamamen katılmıyorum şeklinde yanıtlamışlardır. Antaya,
Burdur ve Isparta’da çalışan hemşirelerin mobbing olgusunun yöneticilerin bu tür
davranışlar olduğuna inanmamaasından kaynaklandığını düşünenlerin oranı % 38.2
olarak görülmektedir.
Yönetimin mobbing konusunda bilinçli olmasının ve mobbing davranışlarının
irdelemesinin bu olgu ile mücadelede çok önemli olduğu söylenebilir.
Hemşireler arasında mobbinge neden olan faktörleri araştırırken “Mobbingin
Yönetim İle Çalışanlar Arasında ki İletişim Yetersizliğinden Kaynaklandığını
Düşünme Durumu” Tablo 53’te incelendiğinde “Mobbingin Yönetim İle Çalışanlar
Arasında ki İletişim Yetersizliğinden Kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”
sorusuna cevap verenlerin %31’i katılıyorum, %22.5’i tamamen katılıyorum,
%18.4’ü kararsızım, % 14.2’si hiç katılmıyorum, 13.9’u katılmıyorum şeklinde yanıt
vermişlerdir. Hemşirelerin iletişim yetersizliğinden kaynaklandığını düşünenlerin
oranı %53.5’tir.
84 22,0 22,5 22,5116 30,4 31,0 53,569 18,1 18,4 71,952 13,6 13,9 85,853 13,9 14,2 100,0
374 97,9 100,0 8 2,1
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 53: Mobbingin Yönetim İle Çalışanlar Arasındaki İletişim Yetersizliğinden Kaynaklandığını Düşünme Durumu
102
Sağlık çalışanlarından hemşirelerin Tablo 54’te“ Sorunların Yönetim İle
Çalışanlar Arasındaki Güven Eksikliğinden Kaynaklandığını Düşünme Durumu”
incelendiğinde “Mobbing sorununun yönetim ile çalışanlar arasındaki güven
eksikliğinden kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz? Sorusunu cevaplayanların %
33’ü katılıyorum, %19.8’i kararsızım, %19’u tamamen katılıyorum, %15’i hiç
katılmıyorum, %13.1’i katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Hemşirelerin vermiş olduğu
yanıtlara gore %52’si sorunların idare ile çalışanlar arasında güven eksikliğinden
kaynaklanmaktadır.
Tablo 55: Mobbingin Kaynağının Hemşireliğin Bayan Mesleği Olması ve Bayanların Daha Çok Duygularıyla Hareket Ediyor Olmasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu
80 20,9 21,3 21,3150 39,3 39,9 61,239 10,2 10,4 71,563 16,5 16,8 88,344 11,5 11,7 100,0
376 98,4 100,0 6 1,6
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 54: Sorunların Yönetim İle Çalışanlar Arasındaki Güven Eksikliğinden Kaynaklandığını
Düşünme Durumu
71 18,6 19,0 19,0123 32,2 33,0 52,074 19,4 19,8 71,849 12,8 13,1 85,056 14,7 15,0 100,0
373 97,6 100,0 9 2,4
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİ YÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
103
Anketimize katılan hemşirelerin “Mobbingin Kaynağının Hemşireliğin Bayan
Mesleği Olması ve Bayanların Daha Çok Duygularıyla Hareket Ediyor Olmasından
Kaynaklandığını Düşünme Durumu” Tablo 55’de incelendiğinde; “Mobbingin,
hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla ediyor
olmasından kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna %39.9’u katılıyorum,
21.3’ü tamamen katılıyorum, %16.8’i katılmıyorum, %11.7’si hiç katılmıyorum,
%10.4’ü ise kararsızım şeklinde cevap vermişlerdir. Mobbingin bayanların
duygularıyla hareket etmesinden kaynaklandığını söyleyenler %61.2 olarak
belirlenmiştir. Tablo 55. 1: Yaş İle Mobbingin Kaynağının Hemşireliğin Bayan Mesleği Olması ve Bayanların Daha Çok DuygularıylaHareket Ediyor Olmasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu Arasındaki İlişki
Anket uygulanan illerdeki hemşirelerin tablo 55. 1’de “Yaş İle Mobbingin
Kaynağının Hemşireliğin Bayan Mesleği Olması ve Bayanların Daha Çok
Duygularıyla Hareket Ediyor Olmasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu
Arasındaki İlişki” incelendiğinde “Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve
bayanların daha çok duygularıyla ediyor olmasından kaynaklandığını mı
düşünüyorsunuz?” sorusuna 376 kişi yanıt vermiştir.
22 44 12 15 12 10521,0% 41,9% 11,4% 14,3% 11,4% 100,0%
34 64 14 24 17 15322,2% 41,8% 9,2% 15,7% 11,1% 100,0%
15 32 9 20 8 8417,9% 38,1% 10,7% 23,8% 9,5% 100,0%
9 10 3 4 7 3327,3% 30,3% 9,1% 12,1% 21,2% 100,0%
0 0 1 0 0 1,0% ,0% 100,0% ,0% ,0% 100,0%
80 150 39 63 44 37621,3% 39,9% 10,4% 16,8% 11,7% 100,0%
20-29
30-39
40-49
50-59
60-69
Total
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum
Total
104
Anket bu sorusunu yanıtlayan 20-29 Yaş arası hemşirelerin %21’i “tamamen
katılıyorum” ,%41.9’u “katılıyorum”, %11.4’ü “kararsızım” %14.3’ü
“katılmıyorum”, %11.4’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 20-29 Yaş arası
hemşirelerin %62.9’u Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların
daha çok duygularıyla ediyor olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Hemşirelerin 30-39 yaş aralığında olanlarının,%22.2’si “tamamen
katılıyorum” ,%41.8“katılıyorum”, %9.2’si “kararsızım”, %15.7’si “katılmıyorum”,
%11.1’i “hiç katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 30-39 Yaş arası hemşirelerin %56’sı
Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla
ediyor olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Antalya, Isparta ve Burdur’da çalışan hemşirelerin 40-49 Yaş arasında
olanları bu sorumuza %17.9’u “tamamen katılıyorum” ,%38.1’i “katılıyorum”,
%10.7’si “kararsızım”, %23.8’i “katılmıyorum”, %9.5’i “hiç katılmıyorum” yanıtı
vermiştir. 40-49 Yaş arası hemşirelerin %56’sı Mobbingin, hemşireliğin bayan
mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla ediyor olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
50-59 Yaş arası hemşirelerin %27.3’ü “tamamen katılıyorum”
,%30.3’ü“katılıyorum”, %9.1’i “kararsızım”, %12.1’i “katılmıyorum”, %21.2’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş arası hemşirelerin %57.6’sı, Mobbingin,
hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla ediyor
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir. 60-69 yaş arasında 1 kişi mevcuttur o da
kararsızım yanıtı vermiştir.
“Eğitim Durumu ile Mobbingin Kaynağının Hemşireliğin Bayan Mesleği
Olması ve Bayanların Daha Çok Duygularıyla Hareket Ediyor Olmasından
Kaynaklandığını Düşünme Durumu Arasındaki İlişki” Tablo 55. 2’de
incelendiğinde, “Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha
çok duygularıyla hareket ediyor olmasından kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”
sorusuna 376 kişi yanıt vermiştir.
105
Tablo 55. 2: Eğitim Durumu ile Mobbingin Kaynağının Hemşireliğin Bayan Mesleği Olması ve Bayanların Daha Çok Duygularıyla Hareket Ediyor Olmasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu Arasındaki İlişki
Lise mezunu 78 kişinin %21.8’i “tamamen katılıyorum” derken, %34.6’sı
“katılıyorum”, %12.8’i “kararsızım”, %19.2’si “katılmıyorum”, %11.5’i hiç
katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Lise mezunu katılımcıların %56.4’ü, Mobbingin,
hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla hareket
ediyor olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Yüksek okul mezunu 194 kişinin %19.6’sı “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %40.2’si “katılıyorum” %7.2’si “kararsızım” ,%18.6’sı “katılmıyorum”,
%14.4’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek okul mezunu hemşirelerin
%59.8’i Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok
duygularıyla hareket ediyor olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Fakülte mezunu 80 kişinin %21.3’ü “tamamen katılıyorum” yanıtı verirken
%46.3’ü “katılıyorum”, %13.8’i “kararsızım”,%12.5’i “katılmıyorum”, %6.3’ü “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Fakülte mezunu katılımcıların %67.6’sı
Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla
hareket ediyor olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Yüksek lisans mezunu 24 kişinin %33.3’ü “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %33.3’ü “katılıyorum”, %16.7’si “kararsızım”, %8.3’ü “katılmıyorum”,
%8.3’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek lisans mezunu katılımcıların
17 27 10 15 9 7821,8% 34,6% 12,8% 19,2% 11,5% 100,0%
38 78 14 36 28 19419,6% 40,2% 7,2% 18,6% 14,4% 100,0%
17 37 11 10 5 8021,3% 46,3% 13,8% 12,5% 6,3% 100,0%
8 8 4 2 2 2433,3% 33,3% 16,7% 8,3% 8,3% 100,0%
80 150 39 63 44 37621,3% 39,9% 10,4% 16,8% 11,7% 100,0%
Lise
Yüksek Okul
Fakülte
Yüksek Lisans
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
Hiç Katılmıyorum Toplam
106
%66.6sı Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok
duygularıyla hareket ediyor olmasından kaynaklandığını düşünmektedir
Tablo 55.2’de “EğitimDurumu ile Hemşirelerin Yasal Hak ve
Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama Durumu arasındaki İlişki”de yaş ile ilgili
anlamlı bir farklılık yoktur. Mobbingin, hemşireliğin bayan mesleği olması ve
bayanların daha çok duygularıyla hareket ediyor olmasından kaynaklandığı
konusunda hemfikir oldukları düşünülebilir.
Hemşireler arasında yaşanan mobbingin nedenleri araştırılırken; Tablo 56’da
“ Hemşirelerin Küçük Yaşta İş Hayatına Atılıyor Olmalarının Mobbinge Etkisi”
incelendiği zaman “Hemşirelerin küçük yaşta iş hayatına atılıyor olmaları Hemşireler
arasında mobbingin yaşanma sebebi olduğunu düşünüyor musunuz? Sorusunu
cevaplayanların %38’I katılıyorum, %21.5’I tamamen katılıyorum, %16.2’si
kararsızım, %14.6’sı katılmıyorum, %9.6’sı ise hiç katılmıyoum yanıtını
vermişlerdir. Katılımcılaradn %59.6’sı işyerinde yaşanan psikolojik şiddetin
hemşirelerin küçük yaşta işe başlamalarından kaynaklandığını düşündükleri
söylenilebilir.
Tablo 56: Hemşirelerin Küçük Yaşta İş Hayatına Atılıyor Olmalarının Mobbinge Etkisi
81 21,2 21,5 21,5143 37,4 38,0 59,661 16,0 16,2 75,855 14,4 14,6 90,436 9,4 9,6 100,0
376 98,4 100,0 6 1,6
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
107
Sağlık işyerlerinde mobbingin nedenler araştırılırken; Tablo 57’de
“Hemşirelerin Yatılı Okulda Sürü Psikolojisiyle Yetiştirilmelerinin ve Eğitimde
Aşırı Baskı Uygulanmasının Kişiliklerini Etkilemesinin Mobbinge Etkisi”
incelendiğinde görüşülenlerden soruyu cevaplandıranlarının %29.4’ü
katılıyorum,%20.9’u tamamen katılıyorum, %19.8’i kararsızım, %17.9’u
katılmıyorum, %12’si hiç katılmıyorum yanıtını vermişlerdir. Mobbingin
yaşanmasında hemşirelerin yatılı okulda yetiştirilmesinin etkili olduğunu düşünenler
%53.3 oranında anlamlı olduğu düşünülebilir. Bu soruyu yanıtsız bırakan 8 kişinin
gündüzlü eğitim yapan hemşirelik okullarından mezun olmuş olabileceği
düşünülmektedir. Şöyle ki 1990 yılına kadar sağlık meslek liseleri yatılı eğitim
vermekte idi. 1990 yılından itibaren gündüzlü eğitim veren sağlık meslek liselerinde
artış olmuştu. Hemşirelik okullarının 4 yıl eğitim verdiği düşünüldüğünde 17 yıldan
daha fazla çalışan hemşirelerin hepsinin yatılı okulda eğitim almış olduğu sonucunu
çıkarmak mümkün olabilir.
Tablo 57: Hemşirelerin Yatılı Okulda Sürü Psikolojisiyle Yetiştirilmelerinin ve Eğitimde Aşırı
Baskı Uygulanmasının Kişiliklerini Etkilemesinin Mobbinge etkisi
78 20,4 20,9 20,9110 28,8 29,4 50,374 19,4 19,8 70,167 17,5 17,9 88,045 11,8 12,0 100,0
374 97,9 100,08 2,1
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorumHiç KatılmıyorumToplamSystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDE GEÇERLİ YÜZDE
KÜMÜLATİF YÜZDE
108
Burdur, Isparta ve Antaya illerinde çalışan hemşirelere “Sizce hemşireler
arasında yaşanan mobbingin nedeni herkesin ekip içinde kendini ön plana çıkarma
çabası mıdır? Sorusu yöneltildiğinde, sorumuza yanıt veren 375 kişinin %36.5’u
katılıyorum, %22.4’ü tamamen katılıyorum,%18.7’si kararsızım, %14.9’u
katılmıyorum, %7.5’i hiç katılmıyorum yanıtını vermiştir. 8 kişi bu sorumuza yanıt
vermemiştir. Yanıtlayanların 58.9’u yaşanan mobbingin nedeninin herkesin kendini
ön plana çıkarma çabası olduğunu düşünmektedir.
Tablo 59’da “ Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumu”
incelendiğinde Görüşülenlerden soruya cevap verenlerinin %35.3’ü katılıyorum,
%34.5’i tamamen katılıyorum, %12.9’u kararsızım, %10.5’i katılmıyorum, %6.7’si
hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Katılımcılardan %69.8’i hemşireler arasında
Tablo 59: Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumu
128 33,5 34,5 34,5131 34,3 35,3 69,848 12,6 12,9 82,739 10,2 10,5 93,325 6,5 6,7 100,0
371 97,1 100,0 11 2,9
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 58: Herkesin Ekip İçinde Kendini Ön Plana Çıkarma Çabası
84 22,0 22,4 22,4137 35,9 36,5 58,970 18,3 18,7 77,656 14,7 14,9 92,528 7,3 7,5 100,0
375 98,2 100,0 7 1,8
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
109
yaşanan mobbingin görev tanımlarının net olarak yapılmamasından kaynaklandığını
düşünmektedir.
59. 1: Eğitim Durumları İle Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumunun ilişkisi
Tablo 59. 1’de “ Eğitim Durumları İle Görev Tanımımızın Net Olarak
Yapılmaması Durumunun ilişkisi “incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan
mobbingin Hemşirelerin görev tanımımızın net olarak yapılmamasından
kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna 371 kişi yanıt vermiştir.
Lise mezunu 77 kişinin %27.3’ü “tamamen katılıyorum” derken, %28.6’sı
“katılıyorum”, %18.2’si “kararsızım”, %16.9’u “katılmıyorum”, %9.1’i “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Lise mezunu katılımcıların %55.9’u, Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığını düşündüğü söylenilebilir.
Yüksek okul mezunu 190 kişinin %37.4’ü “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %36.8’i “katılıyorum” %10’u “kararsızım” ,%8.4’ü’u “katılmıyorum”,
%5.1’i “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek okul mezunu hemşirelerin
%74.2’si Hemşireler arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin görev tanımımızın net
olarak yapılmamasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Fakülte mezunu 79 kişinin %38’i “tamamen katılıyorum” yanıtı verirken
%38’i “katılıyorum”, %10.1’i “kararsızım” ,%8.9’u “katılmıyorum”, %5.1’i “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Fakülte mezunu katılımcıların %46’sı Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığını düşünüyor demek mümkündür.
21 22 14 13 7 7727,3% 28,6% 18,2% 16,9% 9,1% 100,0%
71 70 19 16 14 19037,4% 36,8% 10,0% 8,4% 7,4% 100,0%
30 30 8 7 4 7938,0% 38,0% 10,1% 8,9% 5,1% 100,0%
6 9 7 3 0 2524,0% 36,0% 28,0% 12,0% ,0% 100,0%
128 131 48 39 25 37134,5% 35,3% 12,9% 10,5% 6,7% 100,0%
Lise
Yüksek Okul
Fakülte
Yüksek Lisans
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
Hiç Katılmıyorum Toplam
110
Yüksek Lisans mezunu 25 kişinin %24’ü “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %36’sı “katılıyorum”, %28’i “kararsızım” ,%12’si “katılmıyorum”, %0’ı
“hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek Lisans mezunu katılımcıların %60’ı
Hemşireler arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığını düşünmektedir sonucu çıkarılabilir.
59.2: Çalışılan İller ile Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumunun ilişkisi
Tablo 59.2’de “çalışılan iller ile görev tanımımızın net olarak yapılmaması
durumunun ilişkisi” incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev
tanımımızın net olarak yapılmamasından kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”
sorusuna yanıt verenlerin hangi illerde çalıştıklarını inceleyecek olursak;
Isparta ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Isparta ilinde
görüşülenlerin %31.1’ini, “katılıyorum” diyenler %37.7’sini oluşturmaktadır.
“kararsızım” diyenler %4.9’unu, “katılmıyorum” diyenler %16.4’ünü, “hiç
katılmıyorum”diyenler %9.8’ini oluşturmaktadır. Isparta ilindeki katılımcıların
%68.8’i hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığını düşünmek mümkündür.
Antalya ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Antalya ilinde
görüşülenlerin toplamının %32.6’sını, “katılıyorum” diyenler %35.2’sini
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %16.5’ini, “katılmıyorum” diyenler
%9.7’sini, “hiç katılmıyorum”diyenler %6’sını oluşturmaktadır. Antalya ilindeki
katılımcıların %67.8’i hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın
net olarak yapılmamasından kaynaklandığınısonucuna varılabilir.
19 23 3 10 6 61
31,1% 37,7% 4,9% 16,4% 9,8% 100,0%
87 94 44 26 16 267
32,6% 35,2% 16,5% 9,7% 6,0% 100,0%
22 14 1 3 3 4351,2% 32,6% 2,3% 7,0% 7,0% 100,0%
128 131 48 39 25 371
34,5% 35,3% 12,9% 10,5% 6,7% 100,0%
Isparta
Antalya
Burdur
Toplam
Tamamen Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
111
Burdur ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Burdur ilinde
görüşülenlerin toplamının %51.2’sini, “katılıyorum” diyenler %32.6’sını
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %2.3’ünü, “katılmıyorum” diyenler %7’sini
“hiç katılmıyorum”diyenler %7’sini oluşturmaktadır. Burdur ilindeki katılımcıların
%83.8’i hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Tablo 59.3: Çalışılan Birimler İle Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumunun ilişkisi
Hemşireler arsında yaşanan mobbingin nedenlerini araştırırken Tablo 59.3’de
“Çalışılan Birimler İle Görev Tanımımızın Net Olarak Yapılmaması Durumunun
ilişkisi” incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın
net olarak yapılmamasından kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna;
I.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %32.3’ü “tamamen katılıyorum,
%34.3’ü katılıyorum, %14.1’i “kararsızım”, %9.1’i “katılmıyorum ve %10.1’i “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. I. Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların
%66.6’sı hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığını söylemek mmkündür.
II.Basamak sağlık kuruluşunda çalışanların %35.6’sı “tamamen
katılıyorum,%37’si katılıyorum, %10’u “kararsızım”, %12.8’i “katılmıyorum ve
%4.6’sı “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. II. Basamak sağlık kuruluşlarında
çalışanların %72.6’sı hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın net
olarak yapılmamasından kaynaklandığını düşünmek mümkündür.
32 34 14 9 10 9932,3% 34,3% 14,1% 9,1% 10,1% 100,0%
78 81 22 28 10 21935,6% 37,0% 10,0% 12,8% 4,6% 100,0%
18 16 12 2 5 5334,0% 30,2% 22,6% 3,8% 9,4% 100,0%
128 131 48 39 25 37134,5% 35,3% 12,9% 10,5% 6,7% 100,0%
Birinci Basamak
İkinci Basamak
Üçüncü Basamak
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
112
III.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %34’ü “tamamen katılıyorum,
%30.2’si katılıyorum, %22.6’sı “kararsızım”, %3.8’i “katılmıyorum ve %9.4’ü“hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. III. Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların
%64.2’si hemşireler arasında yaşanan mobbingin görev tanımımızın net olarak
yapılmamasından kaynaklandığı söylenebilir.
Hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde olup olmamasının
mobbinge nasıl etki ettği araştırlmak istenmiştir. Tablo 60’da “Hemşirelerin Yasal
Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama Durumu” Antalya, Burdur, Isparta
ilindeki katılımcılardan “Hemşireler arasında yaşanan mobbing, sizce hemşirelerin
yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde olmamasından mı kaynaklanmaktadır?”
sorusuna cevap verenlerinin %36.4’ü katılıyorum, %33.7’si tamamen katılıyorum,
%12.3’ü kararsızım, %11’i katılmıyorum, %6.7’si hiç katılmıyorum yanıtı vermiştir.
Kaynaklandığını düşünenler %70.1 çoğunluktadır ve anlamlı olduğu söylenilebilir.
Tablo 60.1:Yaş ile Hemşirelerin Yasal Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde
Olmama Durumu arasındaki İlişki incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan
mobbing, sizce hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamasından mı kaynaklanmaktadır?” sorusuna 374 kişi yanıt vermiştir.
20-29 Yaş arası hemşirelerin %34.3’ü “tamamen katılıyorum”
,%37.3’ü“katılıyorum” , %8.8’i “kararsızım” %11.8’i “katılmıyorum”, %7.8’i “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 20-29 Yaş arası hemşirelerin %71.6’sı Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin, hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamasından kaynaklandığı söylenilebilir.
Tablo 60: Hemşirelerin Yasal Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama Durumu
126 33,0 33,7 33,7136 35,6 36,4 70,146 12,0 12,3 82,441 10,7 11,0 93,325 6,5 6,7 100,0
374 97,9 100,0 8 2,1
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
113
Tablo 60.1: Yaş ile Hemşirelerin Yasal Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama Durumu
arasındaki İlişki
30-39 Yaş arası hemşirelerin ,%35.7’si “tamamen katılıyorum”
,%39’u“katılıyorum”, %13.6’sı “kararsızım”, %7.8’i “katılmıyorum”, %3.9’u “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 30-39 Yaş arası hemşirelerin %74.7’si Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin, hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamasından kaynaklandığını düşünmek mümkündür.
40-49 Yaş arası hemşirelerin %32.1’i “tamamen katılıyorum” ,%38.1’i
“katılıyorum”, %8.3’ü “kararsızım”, %15.5’i “katılmıyorum”, %6’sı “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş arası hemşirelerin %71.2’si Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin, hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamasından kaynaklandığını düşünmektedir sonucu çıkartılabilir.
50-59 Yaş arası hemşirelerin %27.3’ü “tamamen katılıyorum” ,%18.2’si
“katılıyorum”, %24.2’si “kararsızım”, %12.1’i “katılmıyorum”, %18.2’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş arası hemşirelerin %45.5’i, Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin, hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamasından kaynaklandığını düşünmektedir demek mümkündür.
35 38 9 12 8 10234,3% 37,3% 8,8% 11,8% 7,8% 100,0%
55 60 21 12 6 15435,7% 39,0% 13,6% 7,8% 3,9% 100,0%
27 32 7 13 5 8432,1% 38,1% 8,3% 15,5% 6,0% 100,0%
9 6 8 4 6 3327,3% 18,2% 24,2% 12,1% 18,2% 100,0%
0 0 1 0 0 1,0% ,0% 100,0% ,0% ,0% 100,0%126 136 46 41 25 374
33,7% 36,4% 12,3% 11,0% 6,7% 100,0%
20-29
30-39
40-49
50-59
60-69
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum
Yasal Hak ve Yükümlülüklerimizin Bilincinde Olmamamız
Toplam
114
Tablo 60. 2: EğitimDurumu ile Hemşirelerin Yasal Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama Durumu arasındaki İlişki
Hemşireler arasında mobbingin nedenleri araştırılırken; Tablo 60.2’de
“EğitimDurumu ile Hemşirelerin Yasal Hak ve Yükümlülüklerinin Bilincinde
Olmama Durumu arasındaki İlişki” incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan
mobbingin Hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde olmamasından
kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna 374 kişi yanıt vermiştir.
Lise mezunu 78 kişinin %28,2’si “tamamen katılıyorum” derken, %28.2’si
“katılıyorum”, %20.5’i “kararsızım”, %10.3’ü “katılmıyorum”, %12.2si hiç
katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Lise mezunu katılımcıların %56, Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamasından kaynaklandığını düşünmektedirler sonucu çıkarılabilir.
Yüksek okul mezunu 192 kişinin %33.9’u “tamamen katılıyorum” yanıtı
verirken %41.1’i “katılıyorum” %7.8’i “kararsızım” ,%10.9’u “katılmıyorum”,
%6.3’ü “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Yüksek okul mezunu hemşirelerin
%75’i Hemşireler arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin yasal hak ve
yükümlülüklerinin bilincinde olmamasından kaynaklandığını ifade etiikleri
söylenilebilir.
Fakülte mezunu 79 kişinin %38’i “tamamen katılıyorum” yanıtı verirken
%36.7’si “katılıyorum”, %12.7’si “kararsızım” ,%10.1’i “katılmıyorum”, %2.5’i “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Fakülte mezunu katılımcıların %74.7’si
22 22 16 8 10 7828,2% 28,2% 20,5% 10,3% 12,8% 100,0%
65 79 15 21 12 19233,9% 41,1% 7,8% 10,9% 6,3% 100,0%
30 29 10 8 2 7938,0% 36,7% 12,7% 10,1% 2,5% 100,0%
9 6 5 4 1 2536,0% 24,0% 20,0% 16,0% 4,0% 100,0%
126 136 46 41 25 37433,7% 36,4% 12,3% 11,0% 6,7% 100,0%
Lise
Yüksek Okul
Fakülte
Yüksek Lisans
Topl
Tamamen Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
Hiç Katılmıyorum Topl
115
Hemşireler arasında yaşanan mobbingin hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin
bilincinde olmamasından kaynaklandığını düşünmektedir demek anlamlı olur.
Tablo 60.2’de “EğitimDurumu ile Hemşirelerin Yasal Hak ve
Yükümlülüklerinin Bilincinde Olmama Durumu arasındaki İlişki”de yaş ile ilgili
anlamlı bir farklılık yoktur. Tüm yaş gurupları hemşirelerin yasal hak ve
sorumluluklarının bilincinde olmamasının mobbinge neden olduğu konusunda
hemfikir oldukları söylenilebilir.
Sağlık meslek liselerinde kişiler arası verilmektedir. Ancak verilenlerin
teorite kalıp kalmadığını araştırmak için anketimize katılan hemşirelere “ Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin sebebi hemşirelerin eğitiminde kişiler arası eğitime
yeterince önem verilmemesi midir?” sorusuna cevap verenlerin %35.6’sı
katılıyorum, %26.9’u tamamen katılıyorum, %15.2’si kararsızım, %12.2’si
katılmıyorum, %10.1’i hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Kişilerarası eğitime
yeterince önem verilmemesinden kaynaklandığını düşünenler %62.5’tir.
Tablo 61: Hemşirelerin Eğitiminde Kişiler Arası İletişime Yeterince Önem Verilmemesi Durumu
101 26,4 26,9 26,9134 35,1 35,6 62,557 14,9 15,2 77,746 12,0 12,2 89,938 9,9 10,1 100,0
376 98,4 100,0 6 1,6
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
116
Hemşirelerden anketimize katılanlardan soruya cevap verenlerinin % 29.3’ ü
katılıyorum,%21.3’ü katılmıyorum, %17.9’u kararsızım, %17.1’i tamamen
katılıyorum, %14.4’ü hiç katılmıyorum yanıtı vermiştir. Ancak hemşirelerin eğitim
düzeyleri tablo 13’te incelendiğinde anket uygulanan hemşirelerin % 20.9’u lise
mezunu, %51’i yüksekokul mezunu, %21.2’sinin fakülte mezunu, %6.8’inin yüksek
lisans mezunu olduğu görülmektedir. Buna rağmen katılımcılar %46.4 yüzde ile
mobbingin hemşirelerin eğitim düzeyinden kaynaklandığı düşüncesinde oldukları
söylenilebilir.
Tabi ki şunu da unutmamak gerekir ki eğer bu anket haziran 2011’den sonra
yapılmış olsaydı fakülte mezunları en yüksek yüzde olabilirdi. Çünkü Sağlık
Bakanlığının özel bir protokollüyle Atatürk Üniversitesi’nden uzaktan eğitimi ilk
mezunlarını vermiş olacaktı.
Antalya, Burdur ve Isparta’da çalışan hemşirelerden “işyerinde psikolojik
şiddet uygulayanların aile içi sorunlarını yoğun yaşadığını düşünüyor musunuz?”
sorusunu cevaplayanlarının %27.8’i katılıyorum, %22.5’u katılmıyorum, %19.8’i
kararsızım, %18.2’si tamamen katılıyorum, %11.8’i hiç katılmıyorum yanıtı
vermiştir. Mobbing uygulayıcılarının aile içi problemlerinin yoğun olduğunu
düşünenler % 40’tır.
Tablo 62: Mobbingin Hemşirelerin Eğitim Seviyesinden Kaynaklılık Durumu
6 16, 17, 17,11 28, 29, 46,6 17, 17, 64,8 20, 21, 85,5 14, 14, 100,0
37 98, 100,0 7 1,
38 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
117
Hemşireliğin bizim ülkemizde bayan mesleği olduğu bir gerçek ancak bazı
üniversiteler erkek hemşire mezun vermektedirler. Anketimize hiç erkek hemşire
katılmadığı için cinsiyet dağılımıyla ilgili tablolara yer verilmemiştir.
Görüşülenlerden “Hemşireler arasında yaşanmakta olan mobbingin nedeni sizce
hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların kıskançlık duygusunu daha yoğun
yaşaması mıdır?” sorusuna cevap verenlerden % 27.7’si katılıyorum,%21.9’u
katılmıyorum, %18.7’si tamamen katılıyorum,%17.1’i kararsızım,%14.7’si hiç
katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Bayanların kıskançlık duygusunu yoğun
yaşamasının mobbingin nedeni olduğunu düşünenlerin % 46.4 olduğu görülmektedir.
Tablo 64: Bayan Mesleği Olduğu İçin Bayanlarda Daha Çok Yoğun Kıskançlık Duygusu Yaşanması Durumu
70 18,3 18,7 18,7104 27,2 27,7 46,464 16,8 17,1 63,582 21,5 21,9 85,355 14,4 14,7 100,0
375 98,2 100,07 1,8
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 63: İşyerinde Psikolojik Şiddet Uygulayanların Aile İçi Sorunlarının Yoğun Yaşandığını Düşünme Durumu
6 17, 18, 18,10 27, 27, 46,7 19, 19, 65,8 22, 22, 88,4 11, 11, 100,0
37 97, 100,0 8 2,
38 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
118
Sağlık meslek liselerinin ülkemizde orta okuldan sonra sınavla alınan
öğrencilere lise düzeyinde eğitim verdiği düşünüldüğünde; bu okullarda eğitimine
başlayan hemşire adayları 17-18 yaşlarında işe başlamış olmaktadırlar. Meslek
lisesine başladıklarında 14- 15 yaşlarında ömürleri boyunca yapacakları mesleği
seçmek durumundadırlar. Doğal olarak meslek seçimlerini aileleri, çevrenin
yönlerdirmesiyle ya da şartlar öyle gerektirdiği için yaptıkları düşünülmektedir. Bu
düşünceyele “Hemşireler arasında yaşanan mobbinge, hemşirelerin küçük yaşta
meslek tercihini kendi iradeleriyle değil aile ve çevre yönlendirmesiyle seçmelerinin
neden olduğunu mu düşünüyorsunu? sorusuna cevap verenlerinin %30.4’ü
katılıyorum,%24.3’ü tamamen katılıyorum, %19.2’si kararsızım, %15.2’si
katılmıyorum,%10.9’u hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Heşirelr arsında
mobbing nedeninin küçük yaşta yapılan meslek seçimi olduğunu düşünenler %54.7
oranında tespit edilmiştir.
91 23,8 24,3 24,3114 29,8 30,4 54,772 18,8 19,2 73,957 14,9 15,2 89,141 10,7 10,9 100,0
375 98,2 100,0 7 1,8
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 65: Hemşirelerin Mesleklerine Küçük Yaşta Başladığı İçin Meslek Seçimini Aile ve Çevre
Yönlendirmesiyle Seçme Durumları
119
Bir kişinin ömrü boyunca icra edeceği mesleği severek seçmiş olması
beklenir. Ancak sağlık meslek liselerine eğitime başlayan öğrencilerin meslek tercihi
yaptıkları yaş düşünülürse bunun pek mümkün olmadığı düşünülmüştür. Bir kişi
sevmediği bir işi şartlar gerektiği için yaparsa mutlu olması işyerinde ahenkli
çalışması beklenemeyeceği düşünülmektedir. Bu nedenle hemşirelere yöneltilen
“Hemşireler arasında yaşanan mobingin hemşirelerin mesleklerini sevdikleri için
değil şartların gereği seçmiş olamaları mı neden olmaktadır?” sorusuna yanıt
verenlerinden soruya yanıt verenlerinin %35.4’ü katılıyorum, %19.5’i katılmıyorum,
%17.8’i tamamen katılıyorum, %17’si kararsızım, %10.3’ü hiç katılmıyorum cevabı
vermiştir. Şartların gereği meslek seçimini mobbinge neden olduğunu düşünenler
%53.2 olarak bulunmuştur.
Tablo 66: Mobbingin Hemşirelerin Mesleklerini Sevdikleri için Değil Şartların Gereği
Seçmiş Olmalarından Kaynaklanma Durumu
66 17,3 17,8 17,8131 34,3 35,4 53,263 16,5 17,0 70,372 18,8 19,5 89,738 9,9 10,3 100,0
370 96,9 100,0 12 3,1
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
120
Anketimize katılanlardan bu soruya cevap verenlerin %30.7’si
katılıyorum,%22.6’sı kararsızım, %20.8’i katılmıyorum, %14.3’ü tamamen
katılıyorum, %11.6’sı hiç katılmıyorum yanıtı vermiştir. Mobbingin çok küçük yaşta
ekonomik bağımsızlık, erken yaşta evlilikleri Getirdiği için yanlış evliliklerden
kaynaklanan mutsuzlukların işyerine yansımasından kaynaklandığını düşünenlerin
%45’tir..
Antalya, Burdur ve Isparta illerinde çalışan hemşirelerdensoruya cevap
verenlerden %32.3’ü katılıyorum, %21.6’sı katılmıyorum, %18.6’sı kararsızım,
%15.6’sı katılıyorum, %11.9’u hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Hemşirelerin
Tablo 68: Mobbingin Hemşirelerin Henüz Kişiliği Oturmadan İş Hayatına Atıldıkları İçin, Başında Uygulanan Çömez Muamelelerinden Kaynaklandığını Düşünme Durumu
58 15,2 15,6 15,6120 31,4 32,3 48,069 18,1 18,6 66,680 20,9 21,6 88,144 11,5 11,9 100,0
371 97,1 100,0 11 2,9
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
53 13,9 14,3 14,3114 29,8 30,7 45,084 22,0 22,6 67,777 20,2 20,8 88,443 11,3 11,6 100,0
371 97,1 100,011 2,9
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 67: Mobbingin Çok Küçük Yaşta Ekonomik Bağımsızlık, Erken Yaşta Evlilikleri Getirdiği İçin Yanlış Evliliklerden Kaynaklanan Mutsuzlukların İşyerine Yansımasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu
121
17-18 yaşlarında çalışma hayatına atıldıkları düşünülmektedir. Bu yaşta işe başlayan
çalışanın daha tecrübeli çaışanlarca tecrübesiz olarak görülmesinin mümkün olacağı
düşünülmektedir. Mobbingin hemşirelerin henüz kişilikleri oturmadan iş hayatına
atıldıkları için, işin başında uygulanan çömez muamelelerinden kaynaklandığını
düşünenlerin %48 oranında olduğu görülmektedir.
Burdur-Isparta, Antalya illerinde yapılan ankete katılanlardan “Hemşireler
arasında yaşanan Sorunların yoğun stress altında çalışmaktan kaynaklandığını mı
düşünüyorsunuz?” sorusuna cevap verenlerinin %39.1’i katılıyorum,%34.2’si
tamamen katılıyorum, %12.4’ü kararsızım, %8.9’u katılmıyorum, %5.4’ü hiç
katılmıyorum yanı vermiştir. Sağlık kuruluşlarındaki iş yoğunluğu ve hizmet verilen
gurubun hastalar olduğu düşünüldüğünde hizmet alıcıların zaten hastalığın getirdiği
stresi hizmet sunuculara yansıtması mümkündür. İş ortamındaki stresin çalışanlar
arasındaki ilişkileri de etkileyebileceği düşünülmektedir. Yaşanan bu yoğun stresin
hemşireler arasında mobbinge neden olabileceği düşünenler % 73.3 olarak
görülmektedir.
Tablo 69: Sorunların Yoğun Stres Altında Çalışmaktan Kaynaklandığını Düşünme Durumu
127 33,2 34,2 34,2145 38,0 39,1 73,346 12,0 12,4 85,733 8,6 8,9 94,620 5,2 5,4 100,0
371 97,1 100,011 2,9
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
122
Tablo 69.1’de “İllere Göre Sorunların Yoğun Stres Altında Çalışmaktan
Kaynaklandığını Düşünme Durumu” incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan
Sorunların yoğun stress altında çalışmaktan kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”
sorusuna yanıt verenlerin hangi illerde çalıştıklarını inceleyecek olursak;
Isparta ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Isparta ilinde
görüşülenlerin toplamının %31.7’sini, “katılıyorum” diyenler %45’ini
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %1.7’sini, “katılmıyorum” diyenler
%13.3’ünü, “hiç katılmıyorum”diyenler %8.3’ünü oluşturmaktadır. Isparta ilindeki
katılımcıların %76.7’si Hemşireler arasında yaşanan sorunların yoğun stress altında
çalışmaktan kaynaklandığını düşünmektedir.
Antalya ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Antalya ilinde
görüşülenlerin toplamının %32.8’ini, “katılıyorum” diyenler %36.5’ini
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %16.2’sini, “katılmıyorum” diyenler
%9.2’sini, “hiç katılmıyorum”diyenler %5.2’sini oluşturmaktadır. Antalya ilindeki
katılımcıların %69.3’ü Hemşireler arasında yaşanan sorunların yoğun stress altında
çalışmaktan kaynaklandığını düşünmektedir.
Burdur ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Burdur ilinde
görüşülenlerin toplamının %47.5’ini, “katılıyorum” diyenler %47.5’ini
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %2.5’ini, “katılmıyorum” diyenler %0’ını,
“hiç katılmıyorum”diyenler %2.5’ini oluşturmaktadır. Burdur ilindeki katılımcıların
Tablo69.1: Illere Göre Sorunların Yoğun Stres Altında Çalışmaktan
Kaynaklandığını Düşünme Durumu
19 27 1 8 5 6031,7% 45,0% 1,7% 13,3% 8,3% 100,0%
89 99 44 25 14 27132,8% 36,5% 16,2% 9,2% 5,2% 100,0%
19 19 1 0 1 4047,5% 47,5% 2,5% ,0% 2,5% 100,0%
127 145 46 33 20 37134,2% 39,1% 12,4% 8,9% 5,4% 100,0%
Isparta
Antalya
Burdur
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
123
%95’i Hemşireler arasında yaşanan sorunların yoğun stress altında çalışmaktan
kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo 69.2’de “Çalışılan Birim İle Mobbingin Sorunların Yoğun Stres
Altında Çalışmaktan Kaynaklandığını Düşünme Durumu Arasındaki İlişki”
incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan mobbingin Yoğun Stres Altında
Çalışmaktan kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna;
I.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %30’u “tamamen
katılıyorum,%41’i katılıyorum, %14’ü “kararsızım”, %7’si “katılmıyorum ve %8’i
“hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. I. Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların
%71’i Hemşireler arasında yaşanan mobbingin sorunların yoğun stres altında
çalışmaktan Kaynaklandığını düşünmektedir.
II.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %35.2’si “tamamen
katılıyorum,%40.2s’i katılıyorum, %9.6’sı “kararsızım”, %9.6’sı “katılmıyorum ve
%5.5’i “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. II. Basamak sağlık kuruluşlarında
çalışanların %75.4’ü Hemşireler arasında yaşanan mobbingin sorunların yoğun stres
altında çalışmaktan Kaynaklandığını düşünmektedir.
III:Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %38.5’i “tamamen
katılıyorum,%30.8’i katılıyorum, %21.2’’si “kararsızım”, %9.6’sı “katılmıyorum ve
%0’ı“hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. III. Basamak sağlık kuruluşlarında
çalışanların %69.3’ü Hemşireler arasında yaşanan mobbingin sorunların yoğun stres
altında çalışmaktan Kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo69.2:Çalışılan Birim İle Mobbingin Sorunların Yoğun Stres Altında Çalışmaktan KaynaklandığınıDüşünme Düzeyi Arasındaki İlişki
30 41 14 7 8 10030,0% 41,0% 14,0% 7,0% 8,0% 100,0%
77 88 21 21 12 21935,2% 40,2% 9,6% 9,6% 5,5% 100,0%
20 16 11 5 0 5238,5% 30,8% 21,2% 9,6% ,0% 100,0%
127 145 46 33 20 37134,2% 39,1% 12,4% 8,9% 5,4% 100,0%
Birinci Basamak
İkinci Basamak
Üçüncü Basamak
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
124
Tablo 70’de “Mobbingin Çalışma Koşullarının Kötülüğünden
Kaynaklandığını Düşünme Durumu” incelendiğinde; “Hemşireler arasında yaşanan
mobbingin çalışma koşullarının kötülüğünden kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?
Sorusunu cevaplayanların %34’ü katılıyorum, %27’si tamamen katılıyorum,
%19.9’u kararsızım, %13.5’i katılmıyorum, %5.7’si hiç katılmıyorum yanıtı
vermiştir. Katılanlardan bu soruya cevap verenlerinin %61’i Hemşireler arasında
yaşanan mobbingin çalışma koşullarının kötülüğünden kaynaklandığını
düşünmektedir.
Tablo 70.1’de “İllere Göre Mobbingin Çalışma Koşullarının Kötülüğünden
Kaynaklandığını Düşünme Arasındaki İlişki” incelendiğinde “Hemşireler arasında
Tablo 70. 1: İllere ve Mobbingin Çalışma Koşullarının Kötülüğünden Kaynaklandığını Düşünme
Arasındaki İlişki
13
25 5 10 7 6021,7
% 41,7%
8,3%
16,7%
11,7%
100,0%7
0 82 66 39 13 27
025,9%
30,4%
24,4%
14,4%
4,8%
100,0%1
7 19 3 1 1 4
141,5%
46,3%
7,3%
2,4%
2,4%
100,0%10
0 126
74 50 21 37127,0
% 34,0%
19,9%
13,5%
5,7%
100,0%
Isparta
Antalya
Burdur
Toplam
Tamamen Katılıyorum
Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Hiç Katılmıyorum
Toplam
100 26,2 27,0 27,0126 33,0 34,0 60,974 19,4 19,9 80,950 13,1 13,5 94,321 5,5 5,7 100,0
371 97,1 100,011 2,9
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 70: Mobbingin Çalışma Koşullarının Kötülüğünden Kaynaklandığını Düşünme Durumu
125
yaşanan mobbingin çalışma koşullarının kötülüğünden mi kaynaklanmaktadır?”
sorusuna yanıt verenlerin hangi illerde çalıştıklarını inceleyecek olursak;
Isparta ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Isparta ilinde
görüşülenlerin toplamının %21.7’sini, “katılıyorum” diyenler %41.7’sini
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler%8.3’ünü, “katılmıyorum” diyenler
%16.7’sini, “hiç katılmıyorum”diyenler%11.7’sini oluşturmaktadır. Isparta ilindeki
katılımcıların %63.4’ü Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve
yorucu olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Burdur ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Burdur ilinde
görüşülenlerin toplamının %41.5’ini, “katılıyorum” diyenler %46.3’ünü
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %7.3’ünü, “katılmıyorum” diyenler
%2.4’ünü, “hiç katılmıyorum”diyenler %2.4’ünü oluşturmaktadır. Burdur ilindeki
katılımcıların %87.8’i Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve
yorucu olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Antalya ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Antalya ilinde
görüşülenlerin toplamının %25.9’unu, “katılıyorum” diyenler %30.4’ünü
oluşturmaktadır. “kararsızım” diyenler %24.4’ünü, “katılmıyorum” diyenler
%14.4’ünü, “hiç katılmıyorum”diyenler %4.8’ini oluşturmaktadır. Antalya ilindeki
katılımcıların %56.4’ü Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve
yorucu olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo 70.2’de “Çalışılan Birim İle Çalışma Koşullarının Kötülüğünden
Kaynaklandığını Düşünme Durumu Arasındaki İlişki” incelendiğinde “Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin Çalışma Koşullarının Kötülüğünden kaynaklandığını mı
düşünüyorsunuz?” sorusuna;
I.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %22’si “tamamen
katılıyorum,%35’i katılıyorum, %20’si “kararsızım”, %16’sı “katılmıyorum
ve %7’si “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. I. Basamak sağlık
kuruluşlarında çalışanların %57’si Hemşireler arasında yaşanan mobbingin
yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
II.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %28.3’ü “tamamen
katılıyorum,%34.2s’i katılıyorum, %18.3’ü “kararsızım”, %13.2’si
126
“katılmıyorum ve %5.9’u “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. II. Basamak
sağlık kuruluşlarında çalışanların %62.5’i Hemşireler arasında yaşanan
mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını
düşünmektedir.
III.Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %30.8’i “tamamen
katılıyorum,%30.8’i katılıyorum, %26.9’u “kararsızım”, %9.6’sı
“katılmıyorum ve %1.9’u “hiç katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. III.
Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların %62.6’i Hemşireler arasında
yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo 70.2:Çalışılan Birim İle Çalışma Koşullarının Kötülüğünden Kaynaklandığını
Düşünme Durumu Arasındaki İlişki
22 35 20 16 7 10022,0% 35,0% 20,0% 16,0% 7,0% 100,0%
62 75 40 29 13 21928,3% 34,2% 18,3% 13,2% 5,9% 100,0%
16 16 14 5 1 5230,8% 30,8% 26,9% 9,6% 1,9% 100,0%
100 126 74 50 21 37127,0% 34,0% 19,9% 13,5% 5,7% 100,0%
Birinci Basamak
İkinci Basamak
Üçüncü Basamak
Toplam
TamamenKatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum
Hiç Katılmıyorum Toplam
127
Tablo71’de “MobbinginYapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından
Kaynaklandığını Düşünme Durumu” incelendiğinde, “Mobbingin,Yapılan İşin
Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”sorusuna
cevap verenlerin %34’ü tamamen katılıyorum, %32.6’sı katılıyorum, %14.8’i
kararsızım, %7.5’i hiç katılmıyorum yanıtı vermiştir.
Tablo71.1: Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını Düşünme
Durumu ve Yaş Dağılımları
Tablo 71: Mobbingin,Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını Düşünme
Durumu
126 33,0 34,0 34,0121 31,7 32,6 66,655 14,4 14,8 81,441 10,7 11,1 92,528 7,3 7,5 100,0
371 97,1 100,0 11 2,9
382 100,0
Tamamen KatılıyorumKatılıyorumKararsızımKatılmıyorum Hiç KatılmıyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
39 32 15 8 9 10337,9% 31,1% 14,6% 7,8% 8,7% 100,0%
56 52 21 16 6 15137,1% 34,4% 13,9% 10,6% 4,0% 100,0%
24 31 10 13 5 8328,9% 37,3% 12,0% 15,7% 6,0% 100,0%
7 6 8 4 8 3321,2% 18,2% 24,2% 12,1% 24,2% 100,0%
0 0 1 0 0 1,0% ,0% 100,0% ,0% ,0% 100,0% 126 121 55 41 28 371
34,0% 32,6% 14,8% 11,1% 7,5% 100,0%
20-29
30-39
40-49
50-59
60-69
Topla
TamamenKatılıyorum KatılıyorumKararsızım Katılmıyorum
Hiç Katılmıyorum Topla
128
Tablo 71.1’de “Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını
Düşünme Durumu ve Yaş Dağılımları” incelendiğinde “Hemşireler arasında
yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını mı
düşünüyorsunuz?” sorusuna 371 kişi yanıt vermiştir.
20-29 Yaş arası hemşirelerin %37.6’sı “tamamen katılıyorum” ,%31.1’i
“katılıyorum” , %14.9’u “kararsızım” %7.8’i “katılmıyorum”, %8.7’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 20-29 Yaş arası hemşirelerin %68.7’si Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
30-39 Yaş arası hemşirelerin %37.1’i “tamamen katılıyorum” ,%34.4’ü
“katılıyorum”, %13.9’u “kararsızım” %10.6’sı “katılmıyorum”, %4’ü “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 30-39 Yaş arası hemşirelerin %71.5’i Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
40-49 Yaş arası hemşirelerin %28.9’u “tamamen katılıyorum” ,%37.3’ü
“katılıyorum”, %12’si “kararsızım”, %15.7’si “katılmıyorum”, %6’sı “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş arası hemşirelerin %66.2’si Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
50-59 Yaş arası hemşirelerin %21.2’si “tamamen katılıyorum” ,%18.2’si
“katılıyorum”, %24.2’si “kararsızım”, %12.1’i “katılmıyorum”, %24.2’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermiştir. 40-49 Yaş arası hemşirelerin %39.4’ü, hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo 71.2’de “Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını
Düşünenlerin Illere Göre Dağılımı” incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan
mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını mı
düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıt verenlerin hangi illerde çalıştıklarını inceleyecek
olursak; Isparta ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Isparta ilinde
görüşülenlerin toplamının %28.3’ünü, “katılıyorum” diyenler Isparta ilinde
görüşülenlerin toplamının %45’ini oluşturmaktadır. Isparta ilindeki katılımcıların
129
%73.3’ü Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Antalya ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Antalya ilinde
görüşülenlerin toplamının %33.3’ünü, “katılıyorum” diyenler Antalya ilinde
görüşülenlerin toplamının %27.4’ini oluşturmaktadır. Antalya ilindeki katılımcıların
%60.7’si Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Burdur ilinde ve “tamamen katılıyorum” diyenler Burdur ilinde
görüşülenlerin toplamının %46.3’ünü, “katılıyorum” diyenler Burdur ilinde
görüşülenlerin toplamının %48.8’ ini oluşturmaktadır. Burdur ilindeki katılımcıların
%95.1’i Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo 71.3’de “Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını Düşünme
Durumu ve Eğitim Düzeyleri” incelendiğinde “Hemşireler arasında yaşanan mobbingin
yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?”
sorusuna;
Lise mezunlarının %23.4’ü “tamamen katılıyorum” derken, %24.7’si
“katılıyorum”, %20.8’i “kararsızım”, %20.8’i “katılmıyorum”, %10.4’ü hiç
katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. Lise mezunu katılımcıların %48.1’i Hemşireler
Tablo71.2: Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını
Düşünenlerin Illere Göre Dağılımı
17 27 3 8 5 6028,3% 45,0% 5,0% 13,3% 8,3% 100,0%
90 74 51 33 22 27033,3% 27,4% 18,9% 12,2% 8,1% 100,0%
19 20 1 0 1 4146,3% 48,8% 2,4% ,0% 2,4% 100,0%
126 121 55 41 28 37134,0% 32,6% 14,8% 11,1% 7,5% 100,0%
Isparta
Antalya
Burdur
Toplam
Tamamen Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
130
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo71.3: Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından Kaynaklandığını Düşünme Durumu ve
Eğitim Düzeyleri Arasındaki İlişki
Yüksek okul mezunlarının %34.7’si “tamamen katılıyorum” yanıtı verirken
%37.4 “katılıyorum” %12.1’i “kararsızım” ,%11.1’i “katılmıyorum”, %4.7’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. %72.1’i Hemşireler arasında yaşanan mobbingin
yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Fakülte mezunlarının %46.8’i “tamamen katılıyorum” yanıtı verirken
%27.8’i “katılıyorum”, “kararsızım” ,%11.1’i “katılmıyorum”, %4.7’si “hiç
katılmıyorum” yanıtı vermişlerdir. Fakülte mezunu katılımcıların %74.6’sı
Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünmektedir.
1 1 1 1 8 723,4% 24,7% 20,8% 20,8% 10,4% 100,0%
6 7 2 2 9 19034,7% 37,4% 12,1% 11,1% 4,7% 100,0%
3 2 1 4 6 746,8% 27,8% 12,7% 5,1% 7,6% 100,0%
5 9 6 0 5 220,0% 36,0% 24,0% ,0% 20,0% 100,0%
12 12 5 4 2 37134,0% 32,6% 14,8% 11,1% 7,5% 100,0%
Lise
Yüksek Okul
Fakülte
Yüksek Lisans
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
131
Tablo 71.4’de “Çalışılan Birim İle Çalışma Koşullarının Kötülüğünden
Kaynaklandığını Düşünme Durumu Arasındaki İlişki” incelendiğinde “Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna;
I. Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %30’u “tamamen
katılıyorum,%33’ü katılıyorum, %15’i “kararsızım”,
%15’i“katılmıyorum ve %7’si “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir.
I. Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların %63’ü Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
II. Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %36.1’i “tamamen
katılıyorum,%33.3’ü katılıyorum, %14.2’si “kararsızım”, %8.2’si
“katılmıyorum ve %8.2’si “hiç katılmıyorum yanıtı vermişlerdir. II.
Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların %69.4’ü Hemşireler
arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
III. Basamak sağlık kuruluşunda çaışanların %32.7’si “tamamen
katılıyorum,%28.8’i katılıyorum, %17.3’ü “kararsızım”,
%15.4’ü“katılmıyorum ve %5.8’i “hiç katılmıyorum” yanıtı
vermişlerdir. III. Basamak sağlık kuruluşlarında çalışanların %61.5’i
Hemşireler arasında yaşanan mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Tablo 71.4: Çalışılan Birim İle MobbinginYapılan İşin Yoğun ve Yorucu Olmasından
Kaynaklandığını Düşünme Düzeyi Arasındaki İlişki
30 33 15 15 7 100
30,0% 33,0% 15,0% 15,0% 7,0% 100,0%
79 73 31 18 18 219
36,1% 33,3% 14,2% 8,2% 8,2% 100,0%
17 15 9 8 3 52
32,7% 28,8% 17,3% 15,4% 5,8% 100,0%
126 121 55 41 28 371
34,0% 32,6% 14,8% 11,1% 7,5% 100,0%
Birinci Basamak
İkinci Basamak
Üçüncü Basamak
Toplam
TamamenKatılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
HiçKatılmıyorum Toplam
132
Hemşirelerin mobbing olgusunu bilip bilmediği, biliyorsa nereden
öğrendikleri araştırılmak istenmiştir. Bunun için anketimize katılan hemşirelerin
“Mobbing(İşyerinde Psikolojik Şiddet) sözcüğünü nasıl duydunuz?” sorusuna cevap
verenlerinin %37’si ilk kez duyduğunu, %20.5’i arkadaşlarından duyduğunu,
%18.9’u basından duyduğunu,%15.1’i kitaplardan öğrendiğini, %8.5’i Uzmanlardan
duyduğunu ifade etmiştir. %37’sinin ilk kez duymuş olması Mobbing olgusu
hakkında henüz istenilen düzeyde farkındalığın oluşmadığını düşündürebilir.
Burdur, Antalya’da ve Isparta’da çalışan hemşirelerden psikolojik şiddet
gördüğünü ifade edenlerin mobbing uygulayıcısının hangi kademede bulunduğunu
araştırmak için “Size işyerinizde psikolojik taciz uygulayanın statüsü nedir?” sorusu
yöneltildi. Bu soruya cevap verenlerinin %43.1’i meslektaşlarından, %40.2’si
Doktorardan,%16.7’si başhemşirelik tarafından psikolojik şiddet gördüğünü ifade
Tablo 73: Mobbing Mağduruna İşyerinde Psikolojik Taciz Uygulayan Kişinin Statü Durumu
51 13,4 16,7 16,7 123 32,2 40,2 56,9 132 34,6 43,1 100,0 306 80,1 100,0 76 19,9
382 100,0
Başhemşirelik DoktorlarMeslektaşlarınToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 72: Mobbing (İşyerinde Psikolojik Şiddet) Sözcüğünü Duyma Durumu
75 19,6 20,5 20,555 14,4 15,1 35,669 18,1 18,9 54,531 8,1 8,5 63,0
135 35,3 37,0 100,0365 95,5 100,0 17 4,5
382 100,0
ArkadaşlarımdanKitaplardanBasındanUzmandanİlk Defa DuyuyorumToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
133
etmiştir. Bundan da hemşirelere en çok meslektaşları tarafından mobbing
uygulandığı sonucunu çıkartmak mümkün olabilir.
“Mobbing davranışlarından biri veya bir kaçına maruz kaldıysanız, işyerinde
uğradığınız psikoljik taciz ne kadar sürdü?” şeklinde katılımcılara soru
yöneltildiğinde sorumuza cevap verenlerinin %39.9’u bir aydan az sürdüğünü, %
33.1’i 1-3 ay sürdüğün, %20.5’i 6-12 ay sürdüğünü, %7.1’i 1-3 yıl sürdüğünü ifade
etmiştir.
Psikolojik şiddetin kısa süreli yaşanıyor olması sevindirici bir tablodur. Süre
uzadıkça şiddetin boyutu ve aşaması derinleşmektedir. Süreç ne kadar kısa sürede
sonlanırsa yaratacağı travmanın da o denli az olacağı düşünülmektedir.
Araştırma kapsamındaki çalışanlardan “Çalıştığınız işyerinde ; iş
arkadaşlarınızın yukarıda sayılan türden davranış veya davranışlara maruz kalması
durumunda sizin tepkiniz ne olurdu?” sorusuna cevap verenlerin %24.5’i eylemi
yapanlar karşı savundum yanıtını vermiştir. %20.7’si hiçbir şikâyette bulunmadım,
durumu normal kabul ettim yanıtını vermiş. %20.7’si eylemi yapan veya yapanlara
karşı arkadaşımı savundum yanıtını vermiş. %14.7’si bu türden bir davranışa maruz
kalan arkadaşım olmadı yanıtını vermiş. %12.9’u eylemi yapan veya yapanları yazılı
olarak şikâyet ettim yanıtı vermiş. %6.6’sı eylemi yapan veya yapanların haklı
olduğunu düşündüm yanıtını vermiştir.
Tablo 74: İşyerinde Uğranılan Tacizin Devam Ettiği Sürelerin Durumu
100 26,2 39,4 39,4 84 22,0 33,1 72,4 52 13,6 20,5 92,9 18 4,7 7,1 100,0
254 66,5 100,0128 33,5382 100,0
Bir Aydan Az 1-3 Ay 6-12 Ay 1-3 Yıl ToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
134
Katılımcıların vermiş olduğu “hiçbir şikâyette bulunmadım”, “durumu
normal kabul ettim”, “eylemi yapan veya yapanların haklı olduğunu düşündüm”
yanıtı verenlerin bu oranda olması hemşirelerin mobbing olgusu hakkında yeterli
bilince sahip olmadıklarını düşündürebilir. “Eylemi yapan veya yapanların haklı
olduğunu düşündüm” yanıtı verenlerin İşyerinde yaşanan psikolojik travmanın ne
derecede ciddi bir durum olduğunun ve bir sonraki kurbanın kendileri olabileceğinin
farkında olmadıklarını göstermektedir.
Antalya, Burdur ve Isparta’da çalışan hemşirelerin yaşamakta olduğu
psikolojik şiddete karşı yönetimin ne gibi tedbirler aldığını anlamak için Tablo 76
incelendiğinde “Sizin uğradığınız İşyerinde Psikolojik Şiddete karşı yönetimin tavrı
ne oldu?”sorusuna cevap verenlerin %24.4’ü Yönetimin ilgilenmediğini, % 19.4’ü
Yönetimin haberinin olmadığını, %17.7’sinin Yönetimin sorunu çözdüğünü, %16.1’i
yönetimin durumu ciddiye aldığını, % 7.7’si kendisini yönetimin problemli biri
Tablo 75: İşyerinde İş ArkadarınınMobbinge Maruz Kalması Durumunda Hemşirelerin
Gösterecekleri Tepki Durumu
41 10,7 12,9 12,9
66 17,3 20,7 33,5
78 20,4 24,5 58,0
66 17,3 20,7 78,7
21 5,5 6,6 85,3
47 12,3 14,7 100,0
319 83,5 100,063 16,5
382 100,0
Eylemi Yapanı veyaYapanları Yazılı OlarakŞikayet EttimEylemi Yapanı veyaYapanları Sözlü olarakŞikayet EttimEylemi Yapan veyaYapanlara Karşı Arkadaşımı SavundumHiçbir ŞikayetteBulunmadım,DurumuNormal Kabul EttimEylemi Yapan veyaYapanların HaklıOlduğunu DüşündümBu Türden Kötü BirDavranışa Maruz KalanArkadaşım OlmadıToplamSystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİ YÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
135
olarak görmeye devam ettiğini ifade etmiştir. Soruya cevap vermeye 83 kişinin
(%21.7) hiç mobbing davranışına maruz kalmayanlardan oluştuğu düşünülebilir.
Eğer anket uygulanan birimlerde yönetim mobbing konusunda istikrarlı,
bilinçli bir strateji yürütmüş olması durumunda cevapları büyük bir çoğunlukla
“Yönetimin sorunu çözdü”, “yönetim durumu ciddiye aldı” şeklinde olması
beklenirdi. Bireyin işyerinde psikolojik şiddetin farkına varması ve bu farkındalığın
sağlandıktan sonra buna çözüm arama sürecini başlatması oldukça zor iken yönetime
bu durumu yönetime yansıtınca gördüğü muamelenin mobbingin sürecinde önemli
rol oynayacağı düşünülmektedir. Bu da %24.4’ü “Yönetimin ilgilenmedi”, % 19.4’ü
“Yönetimin haberinin olmadığını”, % 7.7’si “ yönetimin problemli biri olarak
görmeye devam etti” ifadelerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
“ Mobbinge Karşı Yönetimin Soruna Karşı Çözüm Üretme Durumu”
incelendiğinde görüşülenlerin “Yönetim sorunu çözdüyse nasıl bir yöntem
uyguladı?” sorusuna Tablo 77’de % 35.2’si yönetimin sorunu konuşarak çözdüğü
cevabını vermiştir. %24.5’i Yönetimin sorunu görev değişikliği yoluyla çözdüğünü
söylemiştir. %19.8’i yönetimin kendisini problemli personel ilan ettiğini söylemiştir
ki bunun bir çözüm yolu değil sorunu daha da büyütmek olduğu düşünülebilr.
%10.3’ü yönetimin sorunu eğitim vererek çözdüğünü ifade etmiştir ki istenilen ve
kalıcı çözüm sağlayan seçeneklerden biri olduğu söylenebilir. %10.3’ü de yönetimin
sorunun kaynağını yok ederek sorunu çözdüğünü ifade etmiştir.
Tablo 76: İşyerindeki Psikolojik Şiddete Karşı Yönetimin Tavrının Durumu
58 15,2 19,4 19,473 19,1 24,4 43,844 11,5 14,7 58,548 12,6 16,1 74,653 13,9 17,7 92,3
23 6,0 7,7 100,0
299 78,3 100,083 21,7
382 100,0
Haberi olmadıİlgilenmedilerBeni Suçladılar Durumu Ciddiye AldılarSorunu ÇözdülerBeni Problemli BiriOlarak Görmeye DevamEttiler. ToplamSystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİ YÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
136
Tabi ki istenilen sonuç yönetimin mobbing olgusunun farkında olması ve
çözüm yollarını uygulayabilme yetisinin olmasıdır. Ancak %19.8’i yönetimin
kendisini problemli personel ilan ettiğini söylemiştir.
Anket uygulanırken hemşirelerin ankete ekleme yaparak “soruna hiç bir
çözüm getirilmedi aynen devam ediyor” şeklinde bir şık koymadığımızı farkettik.
Eğer böyle bir şık konulmuş olsa daha farklı bir sonuç da çıkabileceği
düşünülmektedir.
Araştırmamızın ikinci bölümünde mobbig derecelrinde bahsedildiği üzere
mağdurun fiziksel rahatsızlık yaşamaya başlaması II. Derece mobbingde görülür.
Aslında bu soruyu yanıtlayanlar yaşanılan mobbingin derecesi hakkında da fikir
Tablo 78: Mobbing Süresince Mağdurların Yaşadıkları Rahatsızlıkların Durumu
107 28,0 37,5 37,5100 26,2 35,1 72,633 8,6 11,6 84,234 8,9 11,9 96,111 2,9 3,9 100,0
285 74,6 100,0 97 25,4
382 100,0
Uyku Bozukluğu Sinir Bozukluğu İştahsızlık-Aşırı İştahDepresyonKabus Görme ToplamSystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİ YÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
Tablo 77: Mobbinge Karşı Yönetimin Soruna Karşı Çözüm Üretme Durumu
89 23,3 35,2 35,2
62 16,2 24,5 59,7
26 6,8 10,3 70,0
26 6,8 10,3 80,2
50 13,1 19,8 100,0
253 66,2 100,0129 33,8382 100,0
Konuşarak ÇözdüGörev DeğişikliğiYoluyla Çözdü
Eğitim Vererek Çözdü
Sorunun KaynağınıYok Ederek. Problemli Personelİlan Edildim. Toplam System Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
137
sahibi olmamızı sağladığını söyleyebiliriz. “Mobbing Süresince Mağdurların
Yaşadıkları Rahatsızlıkların Durumu” incelendiğinde; görüşülenlerden “Mobbing
süresince nasıl rahatsızlıklar yaşadınız?” sorusuna cevap verenlerin Tablo 78’de %
37.5’i uyku bozukluğu yaşadığını, %35.1’i sinir bozukluğu yaşadığını, %16.9’u
depresyon yaşadığını, %16.6’sı iştahsızlık veya aşırı iştah problemi yaşadığını,
%3.9’u ise kabus gördüğünü ifade etmiştir. Tablo 80’de incelenecek olursa bu
rahatsızlıkları yaşayanların sadece %6.4’ü tıbbi destek aldığı düşünülebilir.Anketin
değerlendirme aşamasında tercih şıklarına “hiçbir rahatsızlık yaşamadım” şıkkı ve
“Mide ve bağırsak sorunları yaşadım” şıkkı eklenmediğini katılımcıların anket
kâğıdına yazdıkları notlardan fark edildi. Eğer böyle bir şık konulmuş olsa idi belki
sonuç daha farklı çıkabilirdi. Bu soruya yanıt vermeyen 97 kişinin mobbing
davranışına hiç mağruz kalmadığını ifade eden kişiler olduğu düşünülebilir.
.
“ Mobbing Süresince Mağdurun Ailesinin Etkilenme Durumu”
incelendiğinde “Mobbing sresince aileniz bundan nasıl etkilendi ?” sorusuna cevap
verenlerin Tablo 79 ‘de %41.6’sı ailesinin kendisini desteklediğini ifade etmiştir, %
38.5’i ailesinin haberinin oladığını söylemiştir. %11’i aile ilişkilerinin mobbingden
etkilenerek kısmen bozulduğunu söylemiştir. % 7.7’si ise kendisinin yaşadığı
psikolojik şiddete ailesinin aldırmadığını ifade etmiştir. %7’si yaşadığı mobbingin
ailesiyle boşanma gerçekleştiğini söylemiştir. %1’i ise ailesiyle ilişkilerinin işyerinde
Tablo 79: Mobbing Süresince Mağdurun Ailesinin Etkilenme Durumu
112 29,3 38,5 38,5121 31,7 41,6 80,121 5,5 7,2 87,3
32 8,4 11,0 98,3
3 ,8 1,0 99,3
2 ,5 ,7 100,0291 76,2 100,0 91 23,8
382 100,0
Haberi OlmadıBeni DestekledilerFazla Aldırmadılarİlişkiler KısmenBozluduİlişkiler TamamenBozulduBoşanmayla SonuçlandıToplam SystemYanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
138
yaşadığı psikolojik şiddetin etkisiyle tamamen bozulduğunu ifade etmiştir. Türk aile
yapısında aile bağlarının güçlü olduğu göz önünde bulundurulduğunda “Beni
desteklediler” cevabının daha yüksek çıkması beklenmekte idi. “Haberleri olmadı”
yanıtının dah az yüzdelikte beklenmekte olduğu söylenilebilir.
Mobbing sendromunun işler yoluna girerek sonuçlanması sevindirici sonuç
olarak düşünülmektedir. Mobbing kurbanı için en ağır sonuçları ise aile ilikilerinin
bozulup boşanmayla tamamlanmasıdır ki Tablo 80’de “ Mobbing Sendromlarının
Sonuçlarının Durumu” incelendiğinde, “Mobbing sendromu nasıl sonuçlandı?”
sorusuna cevap verenlerin % 57.9’u işlerin yoluna girdiğini, %23.2’si işyerinde
görev değişikliği yapıldığını, %6.8’i tacizcinin pozisyonunun değiştirildiğini, %6.4’ü
tıbbi destek aldığını ve almaya devam ettiğini , % 4.6’sı aile ilişkilerinin
bozulduğunu, %1.1’i istifa etmek zorunda kaldığını ifade etmiştir. Mobbing anketini
yaptıktan sonra işyerinde psikolojik şiddetin hâlâ devam eddiğini ifade eden madde
koyulmamış. Eğer bu madde konulmuş olsaydı belki daha farklı sonuçlar çıkabilirdi.
Tablo 80: Mobbing Sendromlarının Sonuçlarının Durumu
162 42,4 57,9 57,9
65 17,0 23,2 81,1
19 5,0 6,8 87,9
3 ,8 1,1 88,9
18 4,7 6,4 95,4
13 3,4 4,6 100,0280 73,3 100,0 102 26,7382 100,0
İşler Yoluna Girdiİşyerimde GörevDeğişikliği YapıldıTacizcinin PozisyonuDeğiştirildiİstifa Etmek Zorundakaldım Tıbbi DestekAldım-AlıyorumAile İlişkilerim BozulduToplamSystem Yanıtsız
Toplam
SAYI YÜZDEGEÇERLİYÜZDE
KÜMÜLATİFYÜZDE
139
Tablo 81: Varsayım Sonuçlarının Ortalama, Standart Sapma, Standart Hata Değerleri
Cevaplayıcıların varsayımlara verdikleri yanıtların ortalamaları, standart
sapmaları ve standart hataları için yukarıdaki One-Sample Statistics yapılmıştır. Test
sonuçlarına göre, bu farkın istatistiksel açıdan anlamlı olup olmadığını görmek için
aşağıdaki One-Sample Test sonuçlarına bakılmıştır.
Tablo 82: Varsayımların Anlamlılık Durumları
Uygulanan T testi neticesinde ortalamalar arası farkın %95 güven aralığında
mobbingin idarecinin kötü yönetiminden kaynaklandığını düşünme durumu istatistiki
olarak anlamlı olduğu sonucuna varılmıştır(df=372; t=42,919; sig=0,000).
One-Sample Test
42,919 372 ,000 2,971 2,83 3,11
38,200 375 ,000 2,577 2,44 2,71
34,940 370 ,000 2,197 2,07 2,32
35,287 373 ,000 2,206 2,08 2,33
35,890 370 ,000 2,121 2,01 2,24
38,779 370 ,000 2,369 2,25 2,49
34,929 370 ,000 2,256 2,13 2,38
İdarecinin Kötü Yönetiminden KaynaklandığınıDüşünme DurumuHemşirelerin Bayan Mesleği Olması ve BayanlarınDaha Çok Duygularıyla Ediyor OlmasıGörev Tanımımızın Net Olarak YapılmamasıYasal Hak ve Yükümlülüklerimizin BilincindeOlmamamızSorunların Yoğun Stres Altında ÇalışmaktanKaynaklandığını DüşünüyorumÇalışma Koşullarının Kötülüğünden KaynaklandığınıDüşünüyorumYapılan İşin Yoğun ve Yorucu OlmasındanKaynaklandığını Düşünüyorum
t df Sig. (2-tailed)Mean
Difference Lower Upper
95% ConfidenceInterval of the
Difference
Test Value = 0
One-Sample Statistics
373 2,97 1,337 ,069
376 2,58 1,308 ,067
371 2,20 1,211 ,063
374 2,21 1,209 ,063
371 2,12 1,138 ,059
371 2,37 1,177 ,061
371 2,26 1,244 ,065
İdarecinin Kötü Yönetiminden KaynaklandığınıDüşünüyorum Hemşirelerin Bayan Mesleği Olması ve BayanlarınDaha Çok Duygularıyla Ediyor OlmasıGörev Tanımımızın Net Olarak YapılmamasıYasal Hak ve Yükümlülüklerimizin BilincindeOlmamamızSorunların Yoğun Stres Altında ÇalışmaktanKaynaklandığını Düşünüyorum Çalışma Koşullarının KötülüğündenKaynaklandığını Düşünüyorum Yapılan İşin Yoğun ve Yorucu OlmasındanKaynaklandığını Düşünüyorum
N Mean Std. DeviationStd. Error
Mean
140
Budurumda, mobbing kötü yönetimden kaynaklandığını düşünenlerin puanlarının,
mobbingin kötü yönetimden kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek
olduğu sonucuna varılabilir.
Yapılan T testi sonucunda ortalamalar arası farkın %95 güven aralığında
mobbingin hemşireliğin bayan mesleği olması ve bayanların daha çok duygularıyla
hareket etmelerinden kaynaklandığını düşünme durumu istatistiki olarak anlamlı
olduğu görülmüştür (df=375; t=38,200; sig=0,000). Bu sonuca göre, mobbingin
bayanların duygularıyla hareket etmelerinden kaynaklandığını düşünenlerin
puanlarının, mobbingin bayanların duygularıyla hareket etmelerinden
kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek olduğu söylenebilir.
One-Sample Test sonucuna göre ortalamalar arası farkın %95 güven
aralığında mobbingin hemşirelerin görev tanımlarının net olarak yapılmamasından
kaynaklandığını düşünme durumu istatistiki olarak anlamlı olarak değerlendirilmiştir
(df=370; t=34,940; sig=0,000). Bu durumda, mobbingin hemşirelerin görev
tanımlarının net olarak yapılmadığından kaynaklandığını düşünenlerin puanlarının,
mobbingin hemşirelerin görev tanımlarının net olarak yapılmadığından
kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek olduğu söylenebilir.
T testi neticesine göre ortalamalar arası farkın %95 güven aralığında
mobbingin hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde olmamalarından
kaynaklandığını düşünme durumu istatistiki olarak anlamlı olduğu gözlenmiştir
(df=373; t=35,287 sig=0,000). Bu sonuca göre, mobbing hemşirelerin yasal hak ve
yükümlülüklerinin bilincinde olmamalarından kaynaklandığını düşünenlerin
puanlarının, mobbing hemşirelerin yasal hak ve yükümlülüklerinin bilincinde
olmamalarından kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek olduğu
söylenebilir.
Uygulanan T testi sonucunda ortalamalar arası farkın %95 güven aralığında
mobbingin yoğun stress altında çalışmaktan kaynaklandığını düşünme durumu
istatistiki olarak anlamlıdır(df=370; t=35,890 sig=0,000). Bu sonuca göre, mobbing
yoğun stress altında çalışmaktan kaynaklandığını düşünenlerin puanlarının, mobbing
yoğun stress altında çalışmaktan kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek
olduğu sonucuna varılabilir.
141
Yapılan T testi sonucunda ortalamalar arası farkın %95 güven aralığında
mobbingin çalışma koşullarının kötü olmasından kaynaklandığını düşünme durumu
istatistiki olarak anlamlı olduğu görülmüştür (df=370; t=38,779; sig=0,000). Bu
sonuca göre, mobbing çalışma koşullarının kötü olmasından kaynaklandığını
düşünenlerin puanlarının, mobbing çalışma koşullarının kötü olmasından
kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek olduğu söylenebilir.
Uygulanan One-Sample Test sonucunda ortalamalar arası farkın %95 güven
aralığında mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından kaynaklandığını
düşünme durumu istatistiki olarak anlamlı olarak yorumlanmıştır (df=370; t=34,929;
sig=0,000). Bu durumda, mobbingin çalışma koşullarının kötü olmasından
kaynaklandığını düşünenlerin puanlarının, mobbingin yapılan işin yoğun ve yorucu
olmasından kaynaklandığını düşünmeyenlerden daha yüksek olduğu sonucu
çıkarılabilir.
142
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Mobbing çalışma hayatı başlayalı hep var olan ancak son zamanlarda adından
sıkça söz edilmeye başlanan bir işyeri sorunudur. İşyerinde birinin ya da birkaç
kişinin, kurban seçilen kişiye karşı sürekli, kasıtlı, giderek artan dozda, yıpratma ve
boyun eğdirtme amaçlı sergiledikleri davranışlardır. Bu davranışlar, sadece kurban
ve mobbing uygulayıcılarını değil tüm örgütü olumsuz etkilemektedir. Öyle ki bu
olgunun yaşandığı örgütlerde iş verimi azalmakta, sosyal sermaye zayıflamakta, işten
ayrılmalar, hastalık izinleri, işe devamsızlıklar artmakta, işe bağlılık azalmaktadır.
Ülkemizde şimdiye kadar mobbingle ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Son
zamanlarda oldukça sık söz edilen ve öneminin farkına varılan mobbingin Burdur-
Isparta ve Antalya’da sağlık sektöründe yaşanma nedenleriyle ilgili bir çalışma
yapılmamıştır. Bu çalışma yapılırken geçmiş dönemlerde yapılan çalışmaların gerek
teorik gerekse de alan araştırmaları incelenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda
araştırmanın varsayımları oluşturulmuştur. Uygulanan anket araştırması sonucunda
elde edilen veriler SPSS programında varsayımlarımızın ne derecede doğru olduğu
bilimsel verilerle test edilmiştir.
Bu çalışmada hemşireler arasında yaşanan mobbinge neden olan faktörler ele
alınmıştır. İşyerinde yaşanan mobbing sadece mobbing kurbanını değil tüm örgütü
olumsuz etkilemektedir. Birey, işyerinde yaşanan mobbingin kurbanı olmasa bile,
ortamdaki gerginlikten, huzursuzluktan etkilenecektir. İşyerinde huzur, takım
çalışmasının ahengi, işyeri barışı hakim değilse çalışanlar işyerine isteksiz
gidecekler, sadece zorunlu çalışma saatini doldurmak gayesinde olacaklardır. Oysa
örgütlerin hedeflerine ulaşabilmesi için bu yeterli değildir. Sağlık işyerinden istenen
verimin alınması için çalışanların işte geçirdikleri sürelerde mutlu olmaları, işlerini
zevkle yapmaları, işyerinin barışının sağlanması, takım ruhunun devamlı olması
sağlanmalıdır. Mobbing olgusunun yaşandığı bir ortamlarda çalışanlar tüm bunlardan
yoksun ve mutsuz olacaklardır. Bunun önüne geçilmesi için mobbing olgusu
hakkında hemşirelerin ve yönetimin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Hizmet içi
eğitimlerde düzenli aralıklarla eğitim verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
143
Isparta, Antalya ve Burdur’da çalışan hemşireler üzeride yapılan çalışma
sonucunda elde edilen verilerle hemşireler arasında yaşanan mobbingin yönetimden,
çalışanlardan kaynaklı çeşitli sebepleri tespit edilmiştir; hemşirelik mesleğinin bayan
mesleği olması, bayanların daha çok duygularıyla hareket ediyor olmaları (%61. 2)
ve bayanlarda kıskançlık duygusunun daha yoğun yaşanıyor olması (%46. 4)
mobbing yaşanma nedenlerindendir.
Bir işyerinde iş bölümünün net olarak yapılaması orada meydana gelebilecek
karmaşanın azalmasını sağlayacaktır. Görev tanımının net olarak yapılması çalışanın
“neyi yapmakla yükümlü, neyi yapma zorunluluğu yok” buna açıklık getirir.
Hemşirelerin görev tanımlarının net olarak yapılmamış olması sağlık işyerlerinde
yaşanan sorunların başında gelmektedir (%69.8). Eğer hemşireler görev yaptıkları
birimdeki sorumluluklarını net olarak bilirse, doktorun yapması gereken işler,
hizmetlinin sorumluluğunda olan işler hemşirenin göreviymiş gibi gösterilemez.
Böylece hemşireye angarya işlerin yüklenmesinin önüne geçilmiş olacaktır.
Sağlık işyerlerinde yönetimin mobbing davranışları hakkında bilinçli olması,
çalışanlar arasında bu davranışların yaşandığı farkına varıldığında nasıl çözüm
bulacağının bilincinde olması mobbing sürecinde önemlidir. Çünkü yöneticini tavrı
mobbing sürecini sonlandırabilir ya da şiddetlendirebilir. Yöneticinin liderlik
vasıflarına sahip olması olası sorunlara zamanında ve kaynağına yönelik çözümler
getirmesi hemşireler arasında mobbingin yaşanmasını engelleyecektir. Liderlik
vasıflarına sahip olmayan ya da kişilik problemi olan bir yönetici, mobbingin
yaşanmasına destek verirse, sağlık işyerlerinde psikolojik şiddet davranışlarının
varlığına inanmazsa sorunun daha yoğun yaşanmasına ve büyümesine neden
olacaktır. İşyerinde yönetim ile çalışanlar arasında ilişkilerin sağlıklı olması için;
iletişim kanallarının açık tutulmasına özen gösterilmeli, çalışanlarla yönetim
arasındaki ilişkilere güven hakim olmalıdır. İletişim kanallarının açık olması olası bir
çok sorunun oluşmadan yok edilmesini sağlayacaktır. Oysa çalışanların çeşitli
sebeplerle iletişim kuramadığı yönetimle sorunların çözümü mümkün olmamaktadır.
Yapılan çalışma sonunda; hemşireler arasında mobbingin yaşanmasında kötü
yönetimin etkili olduğu (%39.9), mobbingin yaşanmasına destek veren yöneticilerin
bulunduğu birimlerde sorunun kaynağının idarecinin problemli kişiği olduğu (%35),
144
yönetimin sağlık işyerlerinde psikolojik şiddet davranışlarının varlığına inanmaması
sorunun daha yoğun yaşanmasının ve büyümesinin nedeni olduğu (% 38. 2),
mobbing olgusunun farkında olunsa bile bir türlü önüne geçilememesinin yönetim ile
çalışanlar arasındaki iletişim yetersizliği (%53. 5) ve güven eksikliğinden (%52)
kaynaklandığı sonucu elde edilmiştir.
Türkiye’de sağlık kurumlarında iş yoğunluğunun çok olduğu düşünüldüğünde
sağlık sektöründe hemşirelerin yoğun stres altında çalışmalarının(%73.3), çalışma
koşullarının kötü olmasının (%61), yapılan işin yoğun ve yorucu olmasının da
(%66.6) mobbinge neden olan faktörlerden olduğu söylenilebilir.
Bir çalışanın uğradığı haksızlıklara karşı kendini savunabilmesi için öncelikle
yasal haklarının, yükümlülüklerinin bilincinde olması gerekir. Hemşirelerin bu
konuda yeterli bilince sahip olmamaları yapılan haksızlıklara sessiz kalmalarına
neden olmaktadır. Hemşirelerin yasal hak ve yükümlülükleri hakkında yeterince
biliçli olmamasının (%70.1) da sağlık işyerlerinde hemşireler arasında mobbingin
yaşanmasında etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Hemşirelerin küçük yaşta işe başladıklarından (%59. 5), çalışma hayatlarının
ilk yıllarında uygulanan çömez muamelesi görmeleri ve iş yoğunluğunun yeni işe
başlayana yüklenmesi (%47. 9), söz hakkının bile kısıtlanmasının mobbingin
oluşumuna neden olduğu görülmüştür. Çömez muamelesinin bir sonra gelene “bana
yapıldı benim de yapmaya hakkım var” mantığı ile uygulanması mobbing olgusunu
devamlı kıldığı sonucu elde edilmiştir.
Hemşirelik Sağlık Meslek Liselerinin eğitim şekli gözden geçirilecek olursa
1994 yılı öncesi mezun olan hemşireler toplu yatakhanelerin olduğu yatılı okullarda
yetiştirilmekte idi. Hemşirelerin yatılı okullarda sürü psikolojisiyle yetiştirilmiş
olmaları ve eğitimde aşırı baskı uygulanmasından kişiliklerinin etkilendiği (%50.3),
bunun da mobbingin yaşanmasında etkili olduğu tespit edilmiştir. Hemşireler
arasında mobbingin, hemşirelerin çalışma hayatında ahenkli bir ekip çalışmasından
çok her birinin kendisini ön plana çıkarma çabasından kaynaklandığı söylenilebilir (
%58.9).
Hemşirelerin eğitiminde kişiler arası iletişimin sadece teorik bir ders olarak
verilmesi, pratikte olarak yeterince önem verilmemesi hemşirelerin kişiler arası
145
iletişim kurma becerisinde yetersiz kalmalarına sebep olmaktadır. Çalışanlar
arasında etkin iletişim kurulamaması sağlık sektöründe hemşireler arasında mobbing
yaşanmasında etkili olduğu düşünülmektedir.(%62.5).
Sebebi ne olursa olsun sağlık işyerlerinde hemşireler arasında mobbing
yaygın olarak görülen ve tedbir alınması zorunlu bir sorundur. Yapılan bu
araştırmadan da anlaşıldığı üzere mobbing konusunda bilinçlenme çok düşük
düzeyde ve mağdurların büyük çoğunluğu mobbing kurbanı olduklarının farkında
fakat bunu tanımlayamamaktadırlar. Mobbingle mücadelenin en önemli aşaması
mağdurun mobbing kurbanı olduğunun farkına varmasıdır. Bu farkındalık olursa
bununla mücadele için hamleler yapılabilinecektir.
Mobbingin bir hak ihlali olduğunun bilincini oluşturmak, işyerindeki verime
olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması için yöneticilerden başlayarak yoğun bir
hizmet içi eğitim verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Daha da önemlisi sağlık
hizmeti sunucularının yetiştirildiği okullarda “Mobbing” ders olarak verilmelidir.
Var olan bir sorun görmezden gelinerek, üstü örtülerek yok edilemez. Sorunun
nedenlerini ortadan kaldırarak bilinçli olarak mücadele edilmesi gerektiği
düşünülmektedir.
146
KAYNAKÇA
• ASUNAKUTLU, Tuncer, SAFRAN, Barış, “Örgütlerde Yıldırma
Uygulamaları (Mobbing)Ve Çatışma Arasındaki İlişki”, SÜ İİBF Sosyal ve
Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Aydın, 2005
• AYDIN, Şule; ŞAHİN, Nilüfer ve UZUN, Dilek, “Örgütlerde Yaşanan
Psikolojik Şiddet Sorunlarının Konaklama İşletmeleri Açısından
Değerlendirilmesi”, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 16, Sayı 2,
2007
• BARKER, Michelle ve SHEEHAN Michael, “ Bully or Advocate?
Reflections on the Lawyer-Client Relationship”, Transcending Boundaries:
Integrating People, Processes and Systems, Hosted by: The School of
Management , Grıffıth University, Proceeding of the 2000 Conference Brisbane,
Queensland, australia 6-8th September, 2000
• CAN, Yeliz, A Tipi Ve B Tipi Kişilikler Bakımından Mobbing Kişilik
İlişkisinin İncelenmesi Ve Bir Uygulama, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, 2007
• ÇARIKÇI, İlker; ÖZKUL, Burcu, “Mobbing ve Türk Hukuku Açısından
Değerlendirilmesi”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi Y.2010, C.15, S.1 s.481-499.
• ÇOBANOĞLU, Şaban, Mobbing, İşyerinde Duygusal Saldırı ve
Mücadele Yöntemleri, Timaş Yayınları, İstanbul, 2005,
• DAVENPORT Noa; SCHWARTZ, Ruth Distler and ELLIOT Gail Pursell,
Mobbing, İşyerinde Duygusal Taciz, Çev: Cem Önertoy, Sistem Yayıncılık,
İstanbul, 2003
• DI MARTINO, Vittorio; HOEL, Helge; COOPER, Cary.L. , “Preventing
Violence and Harasment in The Workplace (report)”,www.eurofound. europa..eu
, 2005 -E.T.:01.10.2010
• DÖKMEN, Üstün, Küçük Şeyler, 3.Basım, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2005
• EİNARSEN, Stale, “Bullying and harassment at work: Unveiling an
organizational taboo”, Transcending Boundaries: Integrating People,
147
Processes and Systems, Hosted by: The School of Management , Grıffıth
University, Proceeding of the 2000 Conference Brisbane, Queensland, australia
6-8th September, 2000
• EİNARSEN, Stale, “The nature and cause of bullying at work” International
Journalof Manpower, University of Bergen, 20, 1/2, 1999
• EREN, Erol, Örgütsel Davranış ve Yönetim psikolojisi, Beta basım A.Ş. , 11.
baskı, İstanbul, 2008
• EUROFOUND, “Quality Report of the 4th European Working Condi- tions
Survey”, European Foundation for the Improvement of Living and Working
Con- ditions, Dublin, 2007
• GRAY Naime, Research from The Workplace Bullying & Trauma
Institute. U.S. Hostile Workplace Survay 2000, Workplace Bullying Instate,
2008
• GREBOT, Elisabeth, Harcélement au Travail, Editions d’Organisation, Paris,
2007
• KİNGMA, Mircille, “Workplace Violence in the Health Sector: A Problem of
Epidemic Proportion”, International Nursing Review, 48, 2001.
• LEWİS, Duncan, “Workplace bullying – A case of moral panic?”,
Transcending Boundaries: Integrating People, Processes and Systems,
Hosted by: The School of Management , Grıffıth University, Proceeding of the
2000 Conference Brisbane, Queensland, australia 6-8th September, 2000
• LEYMANN, Heinz, “Der neue Mobbing Bericht. Erfahrungen und Initiativen,
Austwege und Hilfsange bot”. Rowohlt Taschenbuch Verlag GmbH,
Hamburg,1995’den Akt, Davenpot ve diğerleri, 2003: 8)
• MİNİBAŞ POUSSARD, Jale; İDİĞ ÇAMUROĞLU, Meltem, Psikolojik Taciz
İşyerinde Kâbus, Nobel Basımevi, Ankara, 2009
• ÖZEN ÇÖL, Serap, “İşyerinde Psikolojik Şiddet: Hastane Çalışanları Üzerine
Bir Araştırma”, Çalışma ve Toplum, 2008/4
• PAKSOY, Nurettin, İş Yerinde Psikolojik Taciz Yıldırma (Mobbing),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Projesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kahramanmaraş, 2007
148
• RAYNER, Charlotte, “Building a busines case for tackling bullying in the
workplace: Beyond a basic cost- benefit approach”, Transcending Boundaries:
Integrating People, Processes and Systems, Hosted by: The School of
Management , Grıffıth University, Proceeding of the 2000 Conference Brisbane,
Queensland, australia 6-8th September, 2000
• SABUNCUOĞLU, Zeyyat; TÜZ, Melek, Örgütsel psikoloji, Furkan Ofset,
Bursa, 2003
• TINAZ, Pınar, İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing), 2. basım, Beta
Yayınları, İstanbul, 2008
• TINAZ, Pınar; BAYRAM, Fuat ve ERGİN, Hediye, Çalışma Psikolojisi ve
Hukuki boyutlarıyla İşyerinde psikolojik Taciz(Mobbing), 1. basım, Beta
Yayınları A.Ş. , İstanbul, 2008
• TUTAR, Hasan, İşyerinde Psikoljik Şiddet, 3.basım, Platin yayınları, Ankara,
2004
• VARTİA, Maarit, “Workplace Bullying- Astudy on the work environment,well-
being and health”, People and Work Research Reports 56 Finnish Institute of
Occupational Health, Academic Dissertation, Helsinki, February 2003
• YAMAN, Erkan, Yönetim psikolojisi Açısından İşyerinde Psikoşiddet-
Mobbing, 1.Basım, Nobel Yayıncılık, Ankara, 2009
• YAVUZ, Hüseyin, Çalışanlarda Mobbing Algısını Etkileyen Faktörler: SDÜ
Tıp Fakültesi Üzerine Bir Araştırma, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2007
149
İNTERNET KAYNAKLARI
• ARSLAN, Şebnem.“ Hastanelerde Örgütsel Çatışma: Teori Ve Örnek Bir
Uygulama”,http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler/%C5%9Eebne
m%20ASLAN/%C5%9Febnem%20%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fma.pdf-
E.T.11.08.2010
• BAYRAK GÖK, Sabahat, “iş yerinde psiko-şiddet sarmalı olarak yıldırma
olgusu ve nedenleri”, http://www.antimai.org/ab/eu10yil.htm- E.T. 25.12.2009
• http://www.kenthaber.com/Haber/saglik/Dosya/haftanin-konugu/psikolojik-
taciz-her-iki-tarafi-da-hasta-ediyor/772bde70-2186-4381-af48-1d06df5bbf74-
E.T. 12.09.2010
• http://www.mskongre.org/doc/isiltutar.doc
• LEYMANN,Heinz, “mobbing- its Course Over Time” The Mobbing
Encycjopedia, http://www.leymann.se/English/1220E.HTM- E.T.27.09.2010
• TINAZ, Pınar, İş Yerinde Psikolojik Taciz (Mobbing),
http://www.calismatoplum.org/sayi11/tinaz.pdf, s.19
• Unacceptable Behavıor – The Unison Workplace Bullying Survey
http://www.library.psa.org.nz/collection/other/UNISON+Worklace+Bullying+Su
rvey.hl E.T.11.08.2010
• www.eiro.eurofound.eu.int/2002/08/feature/de0208203f.html-E.T.04.10.2010
• YÜCETÜRK Elif, “Örgütlerde Durdurulamayan Yıldırma Uygulamaları: Düş
mü? Gerçek mi?”, http://www.ikademi.com/orgut-sosyolojisi/512-orgutlerde-
durdurulamayan-yildirma-uygulamalari-dus-mu-gercek-mi-ii.html
150
EK
ANKET SORULARI
AÇIKLAMA
Bu anket Süleyman Demirel Üniversitesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri
İlişkileri Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tez çalışması için hazırlanmıştır. Bu çalışma
Sağlık sektöründe hemşireler arasında mobbingin yaşanma nedenlerinin neler
olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Elde edilen bilgiler tamamen bilimsel
amaçla kullanılacak ve gizli kalacaktır. Anketin amacına ulaşması için vereceğiniz
cevaplar önemlidir. Samimiyetle vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkür
ediyorum.
Azime ARISOY
Süleyman Demirel Üniversitesi
BÖLÜM 1
A1.Yaş grubunuz
o 20-29
o 30-39
o 40-49
o 50-59
o 60-69
A2.Medeni Durumunuz
o Evli
o Bekâr
o Ayrılmış/ boşanmış
o Eşi vefat etmiş
A3.Eğitim Durumunuz
o Lise
o Yüksek okul
151
o Fakülte
o Yüksek Lisans
A 4.Kaçıncı basamak sağlık kuruluşta çalışıyorsunuz?
o Birinci basamak
o İkinci Basamak
o Üçüncü Basamak
BÖLÜM 2
Halen çalıştığınız işyerinde son bir yıl
içinde
Ç
ok sı
k
Sık
sık
Baz
en
Nad
iren
Hiç
B1 Siz konuşurken sebepsiz yere,
çevrenizdekilerce sözünüz kesiliyor mu?
B2 Birlikte çalıştığınız kişiler, kendinizi ifade
etmenizi engelliyor mu?
B3 Yaptığınız iş haksız yere eleştirildi mi?
B4 Kötü söz veya küfre maruz kaldınız mı?
B5 Yazılı veya sözlü tehdit aldınız mı?
B6 Çevrenizdeki insanların sizinle
konuşmadığı oldu mu?
152
Halen çalıştığınız işyerinde son bir yıl
içinde
Çok
sık
Sık
sık
Baz
en
Nad
iren
Hiç
B7 Diğer çalışanların sizinle konuşmaları
yasaklandı mı?
B8 İş arkadaşlarınız siz orada değilmişsiniz
gibi davrandılar mı?
B9 İnsanların arkanızdan kötü konuştuğunu
düşündüğünüz oldu mu?
B10 Çalışma arkadaşlarınızdan kasıtlı olarak
sizi Gülünç duruma düşürmek için çaba
harcandığını düşündüğünüz oldu mu?
B11 Mesleki yeterliliğinize haksız eleştiriler
oluyor mu?
B12 İletişim olumsuz, küçük düşürücü ve kötü
niyetli mi?
B13 Sürekli olarak yanlışlar belli insanlara
yüklenip, “ günah keçisi” ilan ediliyor
mu?
B14 Olaylardan ve gelişmelerden dışlanıyor
musunuz?
B15 Milliyetiniz, giyiminiz ve görünüşünüzle
alay ediliyor mu?
B16 Şeref onur ve itibarınıza gölge düşülüyor
mu?
153
Halen çalıştığınız işyerinde son bir yıl
içinde
Çok
sık
Sık
sık
Baz
en
Nad
iren
Hiç
B17 Daha kötü çalışma koşulları olan
işyerlerine sürdürülmekle korkutuluyor
musunuz?
B18 İşyerinizde önemli bilgi ve belgeler
sizden saklanıyor mu?
B19 Kısa sürede başarılması çok zor,
istenmeyen işler size yükleniyor mu?
B20 Önemli görevler sizden daha niteliksiz
kişilere mi veriliyor?
B21 Bağırma, masa yumruklama gibi ağır
tavırlar sergileniyor mu?
B22 Psikolojik yardım almanız gerektiği ima
ediliyor mu?
B23 Hakkınızda asılsız söylentiler çıkartılıyor
mu?
B24 Dini ve siyasi görüşlerinizle alay
edildiğini hissettiğiniz oldu mu?
B25 Sürekli eksiğiniz ya da hatanız aranıyor
mu?
B26 Başarıyla yaptığınız işler görmezden
geliniyor, çabalarınız ve başarılarınız
küçümseniyor mu?
B27 Özel yaşantınız olumsuz olarak gündeme
getiriliyor mu?
Ço
k sık
Sık
sık
Baz
en Na
dire
Hiç
154
Halen çalıştığınız işyerinde son bir yıl
içinde
B28 Amirleriniz ya da iş arkadaşlarınız
tarafından Uluorta azarlandığınız oldu
mu?
B29 İşyerinizde nedeni bilinmeyen moral
çöküntüsü var mı?
B30 Hastalık izinleri ve hastaneye gitmelerde
bir artış söz konusu mu?
B31 Üstleriniz, kendinizi rahatça ifade etmenizi
engelliyor mu?
B32 Yönetim kademesinden herhangi biriyle
görüşme isteğiniz engellendi mi?
B33 Yönetim şikâyetlerinizle ilgili açık kapı
politikaları uyguluyor mu?
B34 Sorunları çözmek için kurum içi
mekanizmalar var mı?
B35 Üst yönetim şikâyetlerinizle ilgileniyor
mu?
Kaynak: Yavuz, 2007: 113-116
155
BÖLÜM 3
İşyerinde maruz kaldığınız
yukarıda sayılan davranışların
aşağıdakilerden hangilerinden
kaynaklandığını düşünüyorsunuz?
Tam
amen
katılıy
orum
Katılı
yoru
m
Kar
arsı
zım
Katılmıy
orum
Hiç
katıl
mıy
orum
C1 İdarecinin kötü yönetiminden
kaynaklandığını düşünüyorum
C2 İdarecinin kişilik probleminden
kaynaklandığını düşünüyorum
C3
Yönetimin bu tür davranışların olduğuna
inanmamasından kaynaklandığını
düşünüyorum.
C4 Yönetim ile çalışanlar arasında ki,
iletişimin yetersizliğinden
kaynaklandığını düşünüyorum.
C5 Sorunların yönetim ile çalışanlar
arasındaki güven eksikliğinden
kaynaklandığını düşünüyorum.
Kaynak: Yavuz, 2007: 113-116
156
BÖLÜM 4
Şimdiye kadar çeşitli ülkelerde yapılan
çalışmalarda, “Hemşireler arasında psikolojik
şiddetin diğer meslek gruplarına göre
yaşanıyor” sonucu çıkmasının sebebi sizce
nedir?
Tam
amen
katılıy
orum
Katılı
yoru
m
Kar
arsı
zım
Katılmıy
orum
Hiç
katılmıy
orum
D1 Hemşirelerin bayan mesleği olması ve
bayanların daha çok duygularıyla hareket
ediyor olması.
D2 Küçük yaşta iş hayatına atılıyor olmamız.
D3 Yatılı okulda sürü psikolojisiyle
yetiştirilmemiz ve eğitimde aşırı baskı
uygulanmasının kişiliğimizi etkilemesi
D4 Herkesin ekip içinde kendini ön plana
çıkarma çabası
D5 Görev tanımımızın net olarak yapılmaması
D6 Yasal hak ve yükümlülüklerimizin bilincinde
olmamamız
D7 Hemşirelerin eğitiminde kişiler arası
iletişime yeterince önem verilmemesi
D8 Hemşirelerin eğitim seviyesinden kaynaklı
olduğunu düşünüyorum.
157
Şimdiye kadar çeşitli ülkelerde yapılan
çalışmalarda, “Hemşireler arasında
psikolojik şiddetin diğer meslek
gruplarına göre yaşanıyor” sonucu
çıkmasının sebebi sizce nedir?
Tam
amen
katılıy
orum
Katılı
yoru
m
Kar
arsı
zım
Katılmıy
orum
Hiç
katılmıy
orum
D9 İşyerinde psikolojik şiddet uygulayanların
aile içi sorunlarının yoğun yaşandığını
düşünüyorum.
D10 Bayan mesleği olduğu için bayanlarda daha
çok yoğun kıskançlık duygusu yaşanması.
D11 Mesleğimize küçük yaşta başladığımız için
meslek seçimini kendi irademizle değil aile
ve çevre yönlendirmesiyle seçmemiz
D12
Mesleğimizi sevdiğimiz için değil şartların
gereği seçmiş olmamızdan kaynaklandığını
düşünüyorum.
D13
Çok küçük yaşta ekonomik bağımsızlık,
erken yaşta evlilikleri getirdiği için yanlış
evliliklerden kaynaklanan mutsuzlukların
işyerine yansımasından kaynaklandığını
düşünüyorum.
D14 Hemşireler henüz kişiliği oturmadan iş
hayatına atıldığımız için, işin başında
uygulanan çömez muamelelerinden
kaynaklandığını düşünüyorum.
158
Şimdiye kadar çeşitli ülkelerde yapılan
çalışmalarda, “Hemşireler arasında
psikolojik şiddetin diğer meslek
gruplarına göre yaşanıyor” sonucu
çıkmasının sebebi sizce nedir?
Tam
amen
katılıy
orum
Katılı
yoru
m
Kar
arsı
zım
Katılmıy
orum
Hiç
katılmıy
orum
D15 Sorunların yoğun stres altında çalışmaktan
kaynaklandığını düşünüyorum.
D16 Çalışma koşullarının kötülüğünden
kaynaklandığını düşünüyorum.
D17 Yapılan işin yoğun ve yorucu olmasından
kaynaklandığını düşünüyorum.
Kaynak: Yavuz, 2007: 113-116
BÖLÜM 5
E1.Mobbing (İş yerinde psikolojik şiddet) sözcüğünü nasıl duydunuz?
o Arkadaşlarımdan
o Kitaplardan
o Basından
o Uzmandan
o İlk defa duyuyorum
E2.Size İşyerinde psikolojik taciz uygulayanın statüsü nedir?
o Başhemşirelik
o Doktorlar
o Meslektaşlarım
159
E3. İşyerinde uğradığınız taciz ne kadar sürdü?
o Bir aydan az
o 1-3 ay
o 6-12 ay
o 1-3 yıl
E4. Çalıştığınız işyerinde; iş arkadaşınızın yukarıda sayılan türden davranış
veya davranışlara maruz kalması durumunda; sizin tepkiniz ne oldu?( Yavuz,
2007: 116)
o Eylemi yapanı veya yapanları yazılı olarak şikâyet ettim
o Eylemi yapanı veya yapanları sözlü olarak şikâyet ettim
o Eylemi yapan veya yapanlara karşı arkadaşımı savundum
o Hiçbir şikâyette bulunmadım, durumu normal kabul ettim.
o Eylemi yapan veya yapanların haklı olduğunu düşündüm.
o Bu türden kötü bir davranışa maruz kalan arkadaşım
olmadı.
E5. Sizin uğradığınız işyerindeki psikolojik şiddete karşı yönetimin tavrı ne
oldu?
o Haberi olmadı
o İlgilenmediler
o Beni suçladılar
o Durumu ciddiye aldılar
o Sorunu çözdüler
o Beni problemli biri olarak görmeye devam ettiler
E6. Yönetim sorunu çözdüyse nasıl bir yöntem uyguladı?
o Konuşarak çözdü
o Görev değişikliği yoluyla çözdü
o Eğitim vererek çözdü
o Sorunun kaynağını yok ederek
o Problemli personel ilan edildim
160
E7. Mobbing süresince nasıl rahatsızlıklar yaşadınız?
o Uyku bozukluğu
o Sinir Bozuk bozukluğu
o İştahsızlık, aşırı iştah
o Depresyon
o Kabus görme
E8. Mobbing Süresince aileniz bundan nasıl etkilendi?
o Haberleri olmadı
o Beni desteklediler
o Fazla aldırmadılar
o İlişkiler kısmen bozuldu
o İlişkiler tamamen bozuldu
o Boşanmayla sonuçlandı
E9. Mobbing sendromu nasıl sonuçlandı?
o İşler yoluna girdi
o İşyerimde görev değişikliği yapıldı
o Tacizcinin pozisyonu değiştirildi
o İstifa etmek zorunda kaldım
o Tıbbi destek aldım alıyorum
o Aile ilişkilerim bozuldu
161
ÖZGEÇMİŞ Azime ARISOY, 1 Mayıs 1976 yılında Burdur’da doğmuştur. İlk öğrenimini
Çavdır İlkokulunda, orta okulu Aydın Cumhuriyet Lisesinde, Liseyi Denizli Sağlık
Meslek Lisesinde tamamlamıştır. 1996-1999 Yılları arasında Malatya’da İnönü
Üniversitesi Sağlık Hizmetleri M.Y.O’da öğrenim görmüştür. 2003-2007 yılları
arasında Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde öğrenim görmüştür. 2009
yılında Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çalışma
Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümünde yüksek lisans programına başlamıştır.
2011 yılında “ Mobbingi Ortaya Çıkaran Faktörler: Isparta – Antalya- Burdur’da
Sağlık Sektöründe Hemşireler Üzerine çalışma” konulu bu tez ile Çalışma
Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler yüksek lisans tezini bu çalışma ile tamamlamıştır.
1997- 2010 yılları arsında Ebelik mesleğinde görev yapmıştır. 2010 yılı itibariyle
Ardahan İl Sağlık Müdürlüğünde İdari Mali işlerle İlgili Şube Müdürlüğü görevini
sürdürmektedir.