TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ...

96
TC GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN POLİTİKASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Şahzada Dauliatova Tez Danışmanı Prof. Dr. Haydar Çakmak Ankara 2007

Transcript of TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ...

Page 1: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

TC GAZİ ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI

ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN POLİTİKASI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Şahzada Dauliatova

Tez Danışmanı Prof. Dr. Haydar Çakmak

Ankara 2007

Page 2: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

1

Konu: Çin’in Doğu Türkistan Politikası Giriş.......................................................................................................................2 1. Bölüm Doğu Türkistan’a Genel Bir Bakış 1.1. Coğrafi Konumu..............................................................................................5 1.2. Ekonomik ve Sosyal Durumu..........................................................................8 1.3. Demografik Yapı............................................................................................15 1.4. Stratejik Önemi..............................................................................................18 2.Bölüm 1933 – 2006 Doğu Türkistan – Çin İlişkileri 2.1. Çin’in Doğu Türkistan Politikası 2.1.1. Doğu Türkistan ve Çin İlişkilerin Tarihçesi...............................................22 2.1.2. 1933 ve 1944 Doğu Türkistan’da Kurulan Devletler..................................27 2.1.3. 1949 – 2006 Çin’in Doğu Türkistan Siyaseti.............................................31 2.2. Doğu Türkistan’ın Temel Sorunları 2.2.1 Günümüzde Doğu Türkistan Türklerin Temel Sorunları............................37 2.2.1.1. Eğitim ve Dil Baskısı...........................................................................37 2.2.1.2. Nükler Deneme ve Çevre Sorunu......................................................40 2.2.2. Çin’in Asimilasyon Amaçlı Tedbirler ve Uygulamalar...............................42 2.2.2.1. Çinli Göçmenler Sorunu....................................................................42 2.2.2.2. Dini Baskılar......................................................................................44 2.2.2.3. Doğum Kontrolü................................................................................48 3. Bölüm Doğu Türkistan Sorunun Uluslararası Boyutu 3.1. Diğer Devletlerin Doğu Türkistan Politikaları 3.1.1. Türkiye – Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan Sorunu....................................50 3.1.1.1. Osmanlı Döneminde Türk – Uygur İlişkileri.......................................51 3.1.1.2. Cumhuriyet Döneminde Türk – Uygur İlişkileri .................................54 3.1.1.3. Türkiye – Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan..........................................56 3.1.2. Rusya – Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan ...................................................60 3.1.3. Türk Cumhuriyetlerinin Doğu Türkistan Politikası.......................................63 3.2. Doğu Türkistan’ın Bağımsızlık Mücadelesi 3.2.1. Doğu Türkistan’ın Bağımsızlık Mücadelesi.................................................69 3.2.2.11 Eylül Terörist Saldırısı Bağlamında Doğu Türkistan Bağımsızlık Mücadelesinin Durumu.........................................................................................75 Sonuç...................................................................................................................80 Kaynakça.............................................................................................................85 Harita....................................................................................................................92 Özet .......................................................................................................................i Abstract.................................................................................................................ii

Page 3: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

2

Çin’in Doğu Türkistan Politikası

Giriş

Çin’in, Doğu Türkistan Politikasını anlatabilmek veya anlayabilmek için, bu

ülkenin tarihinin ilk devirlerinden beri ve dünyaya bakışını yani dış politikasını

ortaya koymak gerekir. Tarihi M.Ö. 200'lü yıllara (Göktürkler ve Hunlar dönemine) kadar dayanan

Türkistan toprakları, tarihin ilk dönemlerinden beri Türklerin ana yurdu, bin yıldan

beri de İslam toprağıdır. Tarih boyunca Türkistan adı ile bir devlet veya hanlık

kurulmamış olmasına rağmen, Orta Asya'nın büyük bölümünü oluşturan söz

konusu alan, eski çağlardan beri Türklerin yerleşim merkezi olduğu için Türkistan

olarak adlandırılmıştır.

İki bin iki yüz yıllık geçmişi ile Türkistan toprakları, dünyanın en önemli ve

köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Batıda Hazar Denizi ve Ural

Dağları'nın güney kısmına, kuzeyde Sibirya'ya, güneyde İran, Afganistan ve

Tibet'e, doğuda Çin ve Moğolistan'a sınır olan Türkistan, oldukça geniş bir sahaya

sahiptir.

Türkistan’ın toplam yüzölçümü 5.340.066 km2’dir.1 Bu Türk anayurdunun

batısında 5 Türk Cumhuriyeti (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve

Türkmenistan) bulunmakta ve Batı Türkistan olarak anılmaktadır. Doğusunda ise

1.824.418 km2’lik yüzölçümü ile Çin’e bağlı özerk otonom bölge olan Doğu

Türkistan bulunmaktadır.

Özellikle de araştırmacılar tarafından tarihin ilk medeniyet merkezlerinden biri

olduğu belirtilen Doğu Türkistan, jeo – stratejik konumu itibariyle Batı ve Doğu

kültürlerinin kaynaştığı bir alan olmuştur.

1 Metin Önel, “Çin’in Etnik Politikaları Çerçevesinde Doğu Türkistan Sorunu”, “Avrupa’dan Asya’ya Sorunlu Türk Bölgeler”, Derleyen: Bekir Günay, Kültür - Sanat Yayıncılık, İstanbul 2005, s.90

Page 4: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

3

Doğu Türkistan tarih boyunca en büyük medeniyet merkezlerinden birini teşkil

eden Çin, Hint, İran, Türk ve Yunan medeniyetleri arasında köprü olma vazifesini

görmüş, İpek Yolu’nun odak noktasını oluşturmuştur.

Avrupalı strateji alimlerince Asya’nın Kalbi “Pivot of Asia” olarak nitelendirilen bu

ülke, jeopolitik ve stratejik konumu, fiziki coğrafyası, tarihi geçmişi, etnik yapısı,

kültürel değerleri ve dini inançları ile Türk – İslam dünyasının ayrılmaz bir

parçasıdır.2

Doğu Türkistan, M.Ö. 8. – 3. asırlarda İskitlere; M.Ö. 300 – M.S. 93 yıllarında

Hunlara; 522 – 744 döneminde Göktürk İmparatorluğuna; 744 – 840 devresinde

Uygur devletine; 751 – 870 Karluk ve Karahanlılar İmparatorluğuna ve Saidiye

Hanlığına merkez olmuştur (1509 – 1679). 1759 yılında Çin Mançu

İmparatorluğu’nun işgaline uğramıştır. 1863'te bağımsızlığına kavuşan Doğu

Türkistan'da Yakup Han başkanlığında "Doğu Türkistan İslam Devleti" kurulmuş

ve bu devlet; Osmanlılar, İngiltere ve Rusya tarafından resmen tanınmıştır. 1876

yılında Çin – Mançu devletince yeniden işgal edilmiş ve 1884'te Sincan "Yeni

Toprak" adıyla Çin İmparatorluğuna bağlanmıştır.

20. yüzyılın başlarında Orta Asya'da oluşan milliyetçilik akımı neticesinde

1933 yılında Kaşgar'da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu

Cumhuriyetin ömrü 1937'de sona ermiştir. Bütün Çin'e hakim olan Komünist Çin

Kuvvetleri, 1949'da Sovyet Lideri Stalin'in de onayı ile Doğu Türkistan'a girerek

ülkeyi resmen işgal etmiştir. 1955 yılında “Sincan Uygur Özerk Bölgesi” adıyla

bugünkü idari statüsü kazandırılmıştır.

Dünya kamuoyunda çok az bilinen Doğu Türkistan’ın durumunun detaylarına

girmeden önce, Doğu Türkistan'ın tarihi, jeo – stratejik ve jeo – politik konumu

üzerinde durmak gerekir. Çin’in Doğu Türkistan’a karşı yürüttüğü politikalar,

geçmişten bugüne bu bölgesel politikada Uygurlar, Doğu Türkistan’ın stratejik

konumu ve bağımsızlık mücadelesinin uluslararası boyutu.

2 M. Rıza Bekin, “Doğu Türkistan”, Muzaffer Özdağ’a Armağan, ”21.yy.da Türk Dünyası Jeopolitiği”, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, I.Cilt, Ankara 2003 s.289

Page 5: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

4

Tezin bölümlerinde, Çin’in Doğu Türkistan politikası incelenecektir, Doğu

Türkistan sorununun genel yapısına ve Uygurların bağımsızlık mücadelesi ele

alınacaktır, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Türkiye, Rusya ve Türk

Cumhuriyetleri ile olan ilişkilerine değinilecektir ve bunların güncel gelişmeleri

tespit edilecektir.

Orta Asya’da stratejik bir konuma sahip olan Doğu Türkistan, tarih boyunca

birçok imparatorluk ve beylikler kurarak, dünya medeniyetine büyük katkıda

bulunmuştur. Ancak dünya stratejisinin değişmesi dış güçlerin acımasız saldırıları

ve işgaline maruz kalmıştır. Doğu Türkistanlılar bu saldırı ve işgallere karşı hiçbir

zaman sessiz kalmamıştır, bütün imkânları çerçevesinde mücadele etmişlerdir.

Bu tezin ilk bölümü Çın’ın batısında bulunan Doğu Türkistan’a genel bir bakış

sunmaktadır. İkinci bölüm ise Çin’in Doğu Türkistan’a karşı yürüttüğü siyaseti ele

almaktadır. Üçüncü bölümünde ise Doğu Türkistan sorununun uluslararası boyutu

incelenecektir.

Page 6: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

5

1. Bölüm Doğu Türkistan’a Genel Bir Bakış

1.1. Coğrafi Konumu Sincan Uygur Otonom Bölgesi Çin’in kuzeybatı sınırındadır ve 2000

kilometre doğudan batıya, 1650 kilometre kuzeyden güneye uzanır. Çin Halk

Cumhuriyeti’nde en büyük idare birimidir.

Doğu Türkistan’ın kuzeybatısı Kazakistan, kuzeyi Altay Cumhuriyeti,

kuzeydoğusu Moğolistan, güneyi Çin’e bağlı Tibet Özerk Bölgesi, güneybatısı

Keşmir ve Pakistan, batısı Tacikistan ve Kırgızistan ile çevrilidir.

Doğu Türkistan’ın toplam yüzölçümü 1.824.418 km2’yi bulur. Bu yüzölçümü

ile Doğu Türkistan Almanya’dan 4, Ürdün’den 3 kat büyüktür. Türkiye’nin yaklaşık

2,5 katıdır.3 Türk Dünyası’nın Kazakistan’dan sonra ikinci büyük ülkesidir.

Doğu Türkistan’ın üç tarafı dağlardan (Altay dağı, Tanrı dağı, Kakanlı dağ)

ibarettir. Ülkenin doğu tarafı kumluk olup, çöllerden ibarettir. Doğu Türkistan’da

320’den fazla nehir, akarsu, dere mevcuttur. Tarım Deryası (2.179 km), İli, İrtış,

Manas, Ulungur ve Karaşehir ülkenin önemli nehirleridir. Ülkede irili ufaklı 100’den

fazla göl vardır. Bunlardan Sayram Gölü 2.070 m. yükseklikte 454 km.

büyüklüğünde, Buğda Gölü ise 1.980 m. yükseklikte ve 5 km. büyüklüğündedir.4

Yeryüzü bakımından Doğu Türkistan, Havzalar ve Havzaları çevreleyen

dağlar olmak üzere iki ana bölümde incelenir. Ancak detayda beş üniteye ayrılır.

3 Doç. Dr. Saadettin Gömeç, Uygur Türkleri Tarihi ve Kültürü, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara 1997,s. 67 4 Dr. Baymırza Hayıt, “Doğu Türkistan’ın Türk Dünya’sındaki Önemi”, Doğu Türkistan Sesi Dergisi no: 58., İstanbul 1999

Page 7: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

6

1. Kuzeydeki dağlar

2. Cungarya havzası,

3. Orta bolümde Tanrı dağları,

4. Tarım havzası

5. Güneydeki Kunlun dağları,

Kuzeydeki dağlık bölge, Çungarya Havzası bir yarım daire şeklinde çevreler

ve Moğolistan sınırını oluşturur. Söz konusu bu dağlar, Aladağlar, Tarbagatay ve

Büyük Altay sıradağlarıdır.5

Rusya Federasyonu – Moğolistan ve Doğu Türkistan sınırını oluşturan Youyi

Feng zirvesinin yükseltisi 4374 metredir. Kuzeydeki dağların güneyinde Çungarya

Havzası yer alır. Çungarya Havzası güneyden Tanrı dağlarıyla çevrilidir. Çungarya

Havzası, 1000 km. uzunluğunda ve 300 km. genişliğinde, elips şeklinde bir

depresyon alanıdır. Orta bölümde yer alan Tanrı dağlarının zirveleri daimi karlarla

kaplıdır, dağların yamaçlarından buzullar iner. Kırgızistan – Kazakistan ve Doğu

Türkistan sınır kavşağında yer alan Pobeda Zirvesi 7439 m. yüksekliktedir.

Tanrı dağlarının doğu yarısında, Bogda Şan ile Kuruk Dağ arasında,

Türkistan’ın en alçak noktası oluşturan, büyük istilaların geçiş koridoru olan Turfan

Havzası yer alır. Deniz düzeyinin 154 metre altında olup Cungarya’nın kapısıdır,

ve çorak Taklamakan Çolü’yle Lop – Nor’un tuzlu topraklarına açılır. Cin Halk

Cumhuriyeti’nin Nükleer Uzay Araştırma Merkezi burada bulunur.6

Tanrı dağlarının güneyinde yer alan Tarım Havzası, 1400 km. uzunluğunda,

500 km. genişliğinde, 470.000 km2 yüzölçümünde, elips şeklinde çok geniş bir

depresyonudur. Bu havzanın orta bölümünü, dünyanın en büyük çöllerinden 320

bin km2 alanı olan Taklamakam Çölü kaplamaktadır. Havzanın kuzeyinde batı –

doğu doğrultusunda Tarım Irmağı akar. Güneyde yer alan Kunlun Dağlarında

yükselti birden artar. Tarım Havzası’nın güneyinde dev bir duvar gibi yükselen bu

dağların yükseltisi 7000 m.’nın üstündedir. Batıdan doğuya doğru; Kongur Şan

5 Doç. Dr. Ramazan Özey, “Dünya platformunda Türk Dünyası”, s. 224 6 Rene Cagnat, Michel Jan, “İmparatorluklar Beşeği, SSCB, Çin ve İslam’ın Arasında Orta Asya’nın Yazgısı”, Alan Yayıncılık, İstanbul 1992, s.14

Page 8: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

7

(7719m.), Muztağata (7546 m.), Kunlun Tepesi (8611 m.), Muztag (7282m.),

Arkadağ (7723 m.), Monomaha Şan (7720m.) zirveleri, adeta dünyanın dev

direklerine oluştururlar.7 Doğu Türkistan dağlarında önemli geçitler vardır. 500 m. yüksekliğindeki

Karula Geçidi bunlardan birisidir. Dağların yüksek kesimlerinde yaylalar vardır.

Yaylalarda, ilkbahar ve yaz başlarında her taraf yeşillenir. Daimi kar sınırının

geçtiği yaklaşık 4500 – 5000 m. yüksekliklerde, kar örtüsünün oluşturduğu Serak

adı verilen şekiller ile Alpin çayırlar içice şahane bir manzara teşkil ederler.

Seraklar, daha ziyade buzul kütlelerinin parçalanmasından oluşur. Bazen çok

sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak değişik görünümler arz

ederler.

Doğu Türkistan, Asya kıtasının orta bölümünde yer alır ve yüksek dağlarla

çevrilidir. Bu nedenle okyanus etkisi hiç yoktur. Dolayısıyla çok şiddetli karasal bir

iklim hakimdir. Sıcaklık ve yağış miktarları az da olsa değişmekle beraber, sıcaklık

farkları çok fazla ve yağış miktarları genelde düşüktür. Kaşgarda yıllık ortalama

sıcaklık 18 C, en sıcak ay ortalaması (Temmuz), 28,5 C, en soğuk ay ortalaması

(Ocak ) – 50 C kadardır. Yıllık yağış miktarı ise 82 mm. dolayındadır. Taklamakan

Çölünde ise yağış miktarı yer yer 10 mm’ ye kadar düşer. Sıcaklık ise 38 C ile 20C

arasında değişir. Çungarya Havzası, Tarım Havzasına göre nispeten fazla yağış

alır (yıllık yağış 150 – 300 mm. arasında). Dağlık alanlarda ise yıllık yağış

(özellikle Tanrı Dağlarda, 500 mm.ye kadar yükselir).

Doğu Türkistan’da yer alan havzalar, dışa akışı olmayan kapalı bölgelerdir.

Ülkenin akarsularının büyük bir kısmı, bu havzalar akarlar ve kaybolurlar. En

önemli akarsuyu, Tarım Irmağıdır, Çevre dağlardan kaynaklanan birçok akarsuyun

birleşmesiyle oluşan Tarım Irmağı, batı ve doğu yönünde Taklamakan Çölü’nün

kuzeyinde akmaktadır. 951.000 km2 su toplama havzası olan Tarım Irmağı’nın

uzunluğu 2.030 km’dır. Doğuda Lop Gölüne dökülür. Tarım Irmağı, karların

erimesine bağlı olarak Mayıs ve Eylül arası bol su taşır, ancak buharlaşmanın

7 Doç. Dr. Ramazan Özey, “Dünya platformunda Türk Dünyası” s.224

Page 9: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

8

şiddetinden suyunun büyük bır bölümünü kaybeder. Tarım Irmağı’nın en önemli

kolları; Aksu, Hotan, Yarkent ve Kaşgar çaylarıdır.

Çungarya Havzası’nın kuzeyindeki Kara Irtış ırmağı doğu batı yönünde

akarak Kazakistan’da Zaysan Golüne dökülür. Emin çayı Alakola (Alagöl’e),

Bortala Çayı Ebinur Gölüne, Manas Çayı Manas Gölüne, Ulungur Çayı Ulungur

Gölüne sularını boşaltmaktadırlar. Hutubi Çayı ve değer küçük akarsular ise

Çungarya Havzası’nın orta bölümünde kaybolmaktadırlar.

Doğu Türkistan’ın en önemli gölü Lop Nor. Lop Nor ise “Yürüyen Göl”

demektir. Bu göl sık sık yer değiştirdiği için bu ad verilmiştir. 2000 yıl önce,

günümüzde ortadan kalkmış önemli bir ulaşım merkezi yakınında olan gol, Tarım

Irmağı’nın güneye doğru yer değiştirmesiyle birlikte kurumuştur. Irmağın yeni

ağzında ikinci bir gol oluşmuştur. Ancak ırmağın yönü tekrar kuzeye doğru yer

değiştirince Lop Gölü yine eski yerinde oluşmuştur. Lop Nor’un sık sık yer

değiştirmesi ve alanının daralıp genişlemesi Tarım Irmağı’nın hareketi ve taşıdığı

su miktarı ile ilgilidir. Gölün derinliği 5 m.’yi geçmez. Çoğu bölgesi bir bataklık

görünümündedir.

1.2. Ekonomik ve Sosyal Durumu

Çin yönetiminin Sincan Uygur Özerk Bölge’de izlediği Çinlileştirme

politikasının diğer bir sonucu olarak, sosyal ve kültürel hakların tanınması

konusunda Uygurlara karşı hem etnisitelerinden hem de dinlerinden dolayı

ayrımcılık güdülmektedir. Sosyal ve kültürel hakların ihlalleri, Doğu Türkistan

kültürünü, tarihini, hatta kimliğini anımsatacak ve onu yaşatacak her alanda

yaşanmaktadır.

Doğu Türkistan, yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla dünyanın en zengin

ülkelerinden biri olsa da, halkı şu anda dünyada en çok sefalet çeken halklar

arasındadır. İpek Yolu ticaretinin sürdüğü yıllarda refah ve kültür seviyesi ile

medeniyetinin zirvesinde olan Doğu Türkistan halkı, işlenmeyi bekleyen veya Çin

Page 10: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

9

tarafından el konulan tonlarca kaynağı ile eski günlerini özlemle anmaktadır.

2003 tarihli resmi Çin kayıtlarına göre, Sincan’ın yıllık GSYİH, 187 milyar Yuan

(yaklaşık 23 milyar dolar) olarak görünmektedir ve bu sayı 2004 yılında 220 milyar

Yuan yükselmiştir. Fakat refah seviyesindeki artış, Doğu Türkistan’ın Müslüman

halkı için geçerli değildir.8

Uygurlar arasında yüksek işsizlik oranı devam etmektedir ve bildirildiğine

göre, Han Çinli işçilerin bölgeye akınının sürmesi, Uygurların işgücü pazarından

daha da fazla dışlanmasına yol açmaktadır. Türklerin büyük bir çoğunluğu çiftçidir;

Çinceyi akıcı konuşamamaktadırlar ve sınırlı eğitim ve iş olanaklarına sahiptirler.

Bununla birlikte, raporlara göre son yıllarda Uygur aileleri Han Çinli müteahhitler

tarafından yeterli danışma hizmetleri ve tazminat verilmeden topraklarından zorla

atılmaktadır.9

Bölgedeki eğitim sahasında bilhassa Türkler arasındaki bilgili ve ehliyetli

insan yetiştirmediği için sanayi ilerlememiştir. Ülkede mevcut imalathanelerin,

tezgahların ve atölyelerin çoğu halkın basit ihtiyaçlarını karşılayan mallar

üretmektedir.

1950’den sonra, komünist idarenin başa geçmesinden sonra ülkenin bazı

bölgelerine fabrikalar yapılmaya başlanmıştır. Bu fabrikaların çoğu Doğu

Türkistan’da çıkan madenleri ve petrolü işlemek için kurulmuştur. Üretilen

mamullerin büyük çoğunluğu Çin’in diğer bölgelerine sevk edilmektedir.10 Çin

yönetimi, sanayi kuruluşları ve petrol tesislerinde bölge dışından getirerek ülkeye

yerleştirdikleri Çinlileri çalıştırmaktadır.

Sincan bölgesi içerdiği maden, mineral, petrol ve doğal gaz yataklarıyla Çin

için muazzam bir hazine niteliğindedir. Çin’de çıkarılan mineral miktarının %78’i

8 www.uygur.org Dr. Erkin, Emet’in Kaleminden Doğu Türkistan 9 Çin Halk Cumhuriyeti: Uygurlar Çin’in “terrörle savaş” adına uygaladığı baskından kaçıyor, ilk yayınlama tarihi: 01.07.2004, Kaynak: http:// : www.doguturkistan.com 10 Prof. Dr. Mehmet Saray, “Doğu Türkistan Tarihi”, Doğu Türkistan Sesi, Doğu Türkistan Araştırma Merkezi Ocak 1994, sayı 39, s.4

Page 11: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

10

Doğu Türkistan topraklarından çıkartılmaktadır. Bu bağlamda bölgeyi 21.yy’ın

Kuveyt’i olarak tanımlayabiliriz.

Çin Halk Cumhuriyeti topraklarından çıkartılan 148 çeşit madenin 118

çeşidinin Doğu Türkistan topraklarında elde etmektedir. Doğu Türkistan sınırları

dahilinde bugüne kadar yaklaşık 5000 noktada maden ocağı tespit edilmiştir ki bu,

Çin’in toplam maden ocaklarının zaten %85’ini teşkil etmektedir. Ülkedeki petrol

alanlarının yüzölçümü, İngiltere ve Fransa’nın toplam yüzölçümünden fazladır.11

Çıkartılan madenler arasında kömür, demir, uranyum, volfram, manganez,

krom, kurşun, molibden, çinko, berilyum, lityum, niyobyum, tantal, sezyum, beyaz

mika, asbest ve altın sayılabilir. Ülkenin 50 bölgesinde altın yatakları (toplam

rezervin 18.500.000 ton olduğu tahmin edilmektedir), yedi bölgede bakır madeni,

32 yerinde kurşun madenleri, 46 bölgede demir yatakları, 5 bölgede de uranyum,

5 yerde Volfram, 13 yerde Kalay, 2 yerde Civa, 6 yerde Amonyak yatakları, 70

yerde kömür madenleri bulunmaktadır.12

Aslında Doğu Türkistan’ın durumu, petrol zengini olup da bu zenginliği kendi

kendine özgürce kullanamamaktadır. Bölgenin Çin’e tabi olduğu için,

zenginliklerini olduğu gibi Çin’e aktarmak zorunda kalmıştır. Oysa Doğu

Türkistan’da 500 noktadan petrol, 30 noktadan da doğal gaz çıkarılmaktadır.

Tarım Havzası’ndaki petrol yataklarındaki rezervi 18 milyar ton olarak tespit

edilmiştir. Ancak son araştırmalarda bu bölgenin toplam petrol rezervinin 60 milyar

ton civarında olduğu söylenmektedir.13 Bu rezervlerden her yıl 10 milyon ton petrol

Çin’e taşınmaktadır. Ayrıca sadece Taklamakan Çölü’ndeki petrol rezervinin 50

milyar ton civarında olduğu tahmin edilmektedir.

11 İsmail Cengiz “Doğu Türkistan’ın Hukuki Durumu Ve Temel Sorunları” , Yeni Türkiye Dergisi, 1997 sayı 16 s.1396 12 Metin Önel, Çin’in Etnik Politikaları Çerçevesinde Doğu Türkistan Sorunu, s.91 13 Doç. Dr. Saadettin Gömeç, Uygur Türkleri Tarihi ve Kültürü, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara 1997,s.67

Page 12: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

11

Araştırmalara göre, Doğu Türkistan’da bulunan yaklaşık 2.2 trilyon ton

miktarındaki kömür rezervi, Çin rezervinin yarısını teşkil etmektedir. Doğu

Türkistan kömürünün kalitesi çok yüksektir, çünkü çok az sülfür içermektedir.

Bütün bunların haricinde, İpek Yolu’nun canlandırılması projesi kapsamında olan

Doğu Türkistan’ın özellikle Aksu ve Karamay şehirlerindeki doğal gazı, 14 milyon

dolarlık boru hattı projesiyle Şanghay limanına taşınmaktadır.14

Ayrıca, bölgede 40’tan fazla tuz çıkarılmaktadır. Sadece Kuçar şehri

etrafındaki tuz rezervlerinin bile dünya insanlarının 1000 yıllık tuz ihtiyacını

karşılayacak miktarda olduğu tespit edilmiştir.

Bu doğal kaynakları bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden sayılması

gereken Doğu Türkistan maalesef şu anda halkı kendi topraklarında yoksulluk

içinde yaşamaktadır. Bunun başlıca sebebi, zenginliklerin talan edilircesine Çin’e

taşınması ve ülkede kurulu bütün sanayi tesislerinden sağlanan gelirin Pekin’e

aktarılmasıdır. Ülke sanayi kuruluşlarında çalışanların % 90’ını ve petrol

tesislerinde çalışanların % 99’unu bölgeye yerleştirilen Çinliler oluşturmaktadır. Bu

bakımdan Türkler arasında işsizlik oranı çok yüksektir.

Doğu Türkistan halkının başlıca geçim kaynağını tarım oluşturur. 150 bin km2

tarım arazisi ve bir o kadar ekilebilen toprak mevcuttur.15 Ülkede en fazla ekilen

ürün buğdaydır. Tarım Havzasında yaz buğdayı, Çungarya Havzasında ise kış

buğdayı sahasıdır. Buğday dışında mısır, süpürge darısı, yulaf, arpa, çavdar,

ceviz gibi ılıman iklim ürünlerinin hemen hepsi Doğu Türkistan’da yetiştirilmektedir.

Pirinç gibi tahılların da ekimi yapılmaktadır. Ekili – dikili alanların %90’ını tahıllar

teşkil eder. Doğu Türkistan’ın toplam tahıl üretimi yıllık 50 – 55 milyon ton

dolayındadır.16

14 kaynak: www.doğuturkistan.com 15 İsmail Cengiz, ”Doğu Türkistan’ın Yer Altı ve Tabii Zenginlikleri”, Doğu Türkistan Sesi, 1998, No 55, s.9 16 Doç. Dr. Ramazan Özey, “Dünya Platformunda Türk Dünyası”, s.224

Page 13: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

12

Buğdaydan sonra, ikinci olarak pamuk ekimi önemlidir. Bu bölgede

yetiştirilen pamuk ta Çin Devletin ihtiyacını temin etmektedir. Doğu Türkistan

ayrıca meyve ve sebze üretiminde oldukça zengindir.17 Şekerpancarı, elma, armut, şeftali, nar, üzüm üretimi oldukça fazladır. Hami;

kavunu ile Turfan; çekirdeksiz üzümü ile ve İli; elması ile meşhurdur. Turfan’da

yılda 1.250 ton üzüm elde etmektedir.

12 bin km2 genişliğinde ormanlık alana sahiptir, Sibirya karaçamı ile beyaz

ladin ağaçlarıyla yüksek kalitede kereste sağlayabilecek kapasitededir.

Bugün Doğu Türkistan Türkleri arasında hayvancılıkla uğraşan insanların

sayısı bir milyona yakındır. Bunun en büyük sebebi, ülkenin kışlak ve yaylak

olarak kullanılabilecek dağ silsileleri arasında geniş otlakların ve vahaların

bulunmasıdır. Hayvancılığa son derece elverişli olan bu bölgelerde 14 milyon

koyun, 2 milyon sığır, 900 bin at, 30 bin deve ve 70 bin merkep ile bol miktarda

keçi ve diğer hayvanlar yetiştirmektedir. Dolayısıyla, Doğu Türkistan halkı

arasında halıcılık ve kilimcilik oldukça ileri gitmiştir.18

Eğitim: Doğu Türkistan bölgesinde 800 anaokulu, 7100 ilkokul, 1900 orta

öğretim okulu, 100 mesleki orta öğretim okulu, sağır dilsiz ve görme özürlü

çocuklar için 20 özel okul, 21 yükseköğretim enstitüsü ve çeşitli branşlarda 100

fakülte vardır. Teknik ve meslek içi eğitim kurslarıyla tatil dönemlerinde eğitim

sunan programlar da oldukça yaygındır. Günümüzde 40 üniversite ve 90

lisansüstü uzmanlık okulu vardır.19

17 İsmail Cengiz, a.g.m. s. 11 – 13.

18 Prof. Dr. Mehmet Saray, “Doğu Türkistan Tarihi”, Doğu Türkistan Sesi, Doğu Türkistan Araştırma Merkezi Ocak 1994, sayı 39, s.4 19 Mustafa Kahramanoğlu, “Yakın Tarihimizde Türklere Karşı İşlenen Katliam ve Sürgünler”, Baskı Ekip Grafik, Ankara 2005, s 162

Page 14: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

13

Endüstri, tarım, ormancılık, tıp ve halk sağlığı, finansman, hukuk ve

siyasal bilimler, kültürfizik, sanat eğitimi, öğretmen okulları ve okul öncesi

eğitim uzmanlığı gibi branşlarda yaygın eğitim verilmektedir. Günümüzde Doğu

Türkistan eğitim kurumlarından yararlanan çocuk, ergen, yetişkin, sağır – dilsiz ve

görme özürlü kişilerin toplamı dört milyon civarındadır ve sayılan eğitim

kurumlarında 180.000 öğretmen çalışmaktadır.20

Eğitim alanında da bu eşitsizlik sürmektedir. Doğu Türkistan'da okuma –

yazma bilmeyenlerin oranı % 58-60 civarındadır.21 Uygur ve diğer Türk kökenli

halkların çocuklarının üniversite kazanma oranı oldukça düşüktür.

Yukarıda bahsettiğimiz okulların çoğunda Han milletinden öğrenciler eğitim

görmektedir. Çin Hükümetinin eskiden beri Uygur Türklerini cahil bırak – yönet

siyasetiyle eğitim kalitesini yükseltmeye yönelik hiçbir girişimi yoktur. Kâğıt

üzerinde eğitimde eşitlikten bahsedilmesine rağmen Uygurların eğitim hakkı her

zaman engellenmiştir. Hanlılar bakımlı ve bilgisayarla donatılmış okullarda eğitim

görürken, Uygur Türkleri ilkel okullarda eğitimini sürdürmektedirler.

Okullarda Çince ağırlıklı eğitim yapılırken, 1998 yılında alınan bir kararla

üniversitelerde eğitim Çince ağırlıklı yapılmaya başlanmıştır. Yavaş yavaş bütün

okullarda Çince eğitime geçilmesi planlanmaktadır.

Eylül 2002'den itibaren Sincan Üniversitesi'nde birçok derste Uygurca’yı

eğitim dili olarak yasaklayan bir resmi politikanın dayatılması da dahil olmak üzere

kültürel haklar üzerindeki kısıtlamalar da son yıllarda ağırlaşmıştır.22

20 a.e.g, s 162 21 Kaynak: www.doguturkistan.com 22 "Xinjiang University to teach major subjects in Chinese" ("Sincan Üniversitesi'nde ana konular Çince öğretiliyor"), Xinhua, 7 Haziran 2002. Mart 2004'te SUÖB'deki elli etnik azınlık okulunun önümüzdeki beş yıl içinde etnik Çin okullarıyla birleşeceği ve derslerin olabildiğince Çince yürütülmesi gerektiği bildirilince, Uygurcanın eğitim dili olarak kullanılmasına getirilen artan kısıtlamalar ile ilgili korkular daha da çoğaldı. Bkz. "China imposes Chinese language on Uyghur schools" ("Çin, Uygur okullarına Çinceyi getiriyor"), RFA, 16 Mart 2004. kaynak: http:// www.uygur.org

Page 15: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

14

Resmi dilin Çince olarak kabul edildiği bölgede son 30 yıl içerisinde üç defa

alfabe değiştirilmiştir. Çin alfabesinde hiçbir değişiklik yapılmamasına karşın,

Uygur alfabesi önce Kirilce’ye çevrilmiş, daha sonra Latin harflerine geçilmiştir.

Önce Rusya, sonra Türkiye ile kurulacak ilişkilerden korkulduğu için en son Arap

alfabesi zorunlu kılınmıştır.

Günümüzde Doğu Türkistan’daki bütün yayınların sadece %16’sı

Uygurca’dır. Uygur dilinde hazırlanmış bir ansiklopedi veya sözlük

bulunmamasının yanı sıra, Uygur öğretmenlerin veya fikir adamlarının Uygur

tarihi, kültürü, sanatı üzerine yazı yazmaları da yasaklanmıştır.

Basın-yayın: Doğu Türkistan'da basın – yayın hayatının durumu ile ilgili

olarak F. Sema Barutcu Özönder'in "Doğu Türkistan'da Basın Milletler

Neşriyatı'nın Edebi Neşriyatı Örneğinde" adlı çalışması da bir fikir verebilir. Bu

makalede Çin'in en büyük azınlıklar neşriyatı olan Milletler Neşriyatının Uygurca

kitap kataloğunu incelemiş ve Kurum'un neşriyatı Merkezi hükümetin azınlık

topluma karşı yürüttüğü siyasetle birebir uygunluk gösterdiği tespit edilmiştir.

Yayın evinin 1953 – 1980 yılları edebi yayın faaliyeti birkaç istisna dışında

tamamen parti ideolojisine dönük propaganda eserleridir ve çok az Rusça’dan

tercümeyi saymazsak, hemen hepsi Çince’den tercümedir.23

Sağlık: Halk, devletin sağlık hizmetlerinden de mahrumdur. Doğu

Türkistan'daki Çinli nüfusun %95'i devletin ücretsiz sağlık hizmetlerinden

yararlanmasına karşılık, Türklerin yararlanma oranı ancak % 12 civarındadır.

Kalan % 88'i ücrete tabidir.

23 F. Sema Barutcu Özönder, "Doğu Türkistan'da Basın Neşriyatı'nın Edebi Neşriyatı Örneğinde", Doğu Türkistan Çağdaş Uygur Edebiyatında Milli Mücadele, (Sempozyum) Ankara 1996, s. 65 vd.

Page 16: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

15

1.3. Demografik Yapı

Doğu Türkistan’ın demografik yapısı hakkında tam sağlıklı bilgi edinmek

oldukça güçtür. Bunun en büyük sebebi, Çin’in kaygılarından dolayı nüfus ile ilgili

sağlıklı bilgiler vermemesidir.

1949 yılında Komünist Çin orduları Doğu Türkistan’ı işgal ettiklerinde bu

ülkede azınlık milletlerin sayısı (çoğu Çinli olmak üzere Mançur, Moğol) 600.000

civarında olup, Doğu Türkistan nüfusunun %6 teşkil ederken, günümüzde akın

akın getirilen Çinli göçmenler sebebiyle, Müslüman Türkler kendi ülkesinde

“azınlık” haline düşürülmek üzeredir.24

Doğu Türkistan’da 1993 yılında Çin hükümeti tarafından yapılan nüfus

sayımında, nüfusun 16.052.648 olduğu açıklanmıştır. Bölge nüfusu etnik açıdan

çeşitlilik göstermektedir. Bölgenin büyük çoğunluğunu oluşturan Uygurlar, Çin’in

Sincan – Uygur Otonom Bölgesi olarak da ifade ettiği Doğu Türkistan’ın yerlileridir.

1993’te Çin hükümeti tarafından yapılan sayıma göre, Doğu Türkistan’daki

Müslüman Uygurların nüfusu 7.589.468 olup bölgenin toplam nüfusunun %47’sini

oluşturmaktadır. Bölgedeki ikinci büyük çoğunluk, toplam nüfusun %37’sini teşkil

eden Han milletidir ve nüfusu 6.036.700’dür (Çin ordusu hariç). Ülkenin üçüncü

büyük çoğunluğunu oluşturan millet Kazak Türkleri olup 1.196.416 kişiyle toplam

nüfusun %7,3’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca, Doğu Türkistan’da 732.294 Hui

(Dunganlar),25 154.282 Kırgız Türkü, 149.198 Moğol, 36.785 Şibe (Çinli), 36.108

Tacik, 18.856 Mançu, 12.782 Özbek Türkü, 8560 Rus ve 4440 Tatar Türkü

yaşamaktadır.

Yukarıda adı geçenlerden Han milliyeti dışındaki Türkler ve daha sonra

bölgeye gelen Moğollar, yüzyıllardır Doğu Türkistan topraklarında bir arada

yaşamaktadırlar. Ayrıca Doğu Türkistan nüfusunun 70.929 kişilik bir bölümü Dong

24 M.Rıza Bekin, Doğu Türkistan Gerçeği, Yeni Türkiye 97/16, s.1392 25 Huiler, etnik olarak Han olup, İslam’a döndürülmüş Müslüman Çinlilerdir.

Page 17: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

16

Şiang, Tibet, Miao, Yi, Buyi ve Kore milliyetlerindendir. Bu toplulukların büyük bir

bölümü, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’ı işgalinin öncesinde ve

sonrasında diğer eyalet ve özerk bölgelerden göç etmişlerdir. Özellikle Han milleti,

Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da yürüttüğü asimilasyon politikasının bir parçası

olarak bölgeye göç ettirilmiştir. Doğu Türkistan’ın ilk işgal yıllarında Han

milliyetinden olanların sayısı 200 bin iken, bugün Çin kaynaklarına göre altı

milyonu geçmiştir. Bu göç bütün hızıyla devam etmektedir. Çin Devleti’nin 1970’de

açıklamış olduğu bir plana göre bölgeye 100 ile 150 milyon arasında Çinli göçmen

yerleştirme politikası güdülecektir ki bu da, Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk

nüfusunun azaltılmasına yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Nüfus sayımında uluslararası gözlemci bulundurulmadığından yukarıda verilen

rakamlar tahminidir ve Çinlilerin kürtaj (doğum kontrolü) politikasına göre

verilmektedir.

Çin resmi istatistiklerinde düşük gösterilen Doğu Türkistan’da 1990 yılında

yapılan bir araştırmaya göre 40 milyona yakın Türk yaşamaktadır.26 Doğu

Türkistan hakkında yayın yapan bazı kuruluşlar, bu rakamların bile gerçeği

yansıtmadığını ifade etmektedirler. Doğu Türkistan’da 1949 yılında nüfusun

%75’ini Uygurlar, %11’ini Kazaklar, %5’ini de diğer Müslüman Türk boyları teşkil

ederken 1990’da Çinlilerin oranı %38’e çıkmıştır. Çinli nüfusun artış göstermesi,

Komünist Çin hükümetinin Çinlileri Doğu Türkistan’a yerleştirerek Müslüman Türk

nüfusu azınlık durumuna düşürme çabasından kaynaklanmaktadır.

Çinlilerin asimilasyon politikası, Batı Türkistan’daki Müslüman Türk

devletlerinin bağımsızlıklarına kavuşmalarından itibaren daha şiddetli bir biçimde

uygulanmaktadır. Çin yönetimi, Müslüman Türklerin birbirleriyle olan yakınlıklarını

ortadan kaldırmak amacı ile bölgeleri etnik yapıya göre özerk il, özerk ilçe gibi

parçalara bölerek halkın birlik ruhunu öldürmeye çalışmaktadır. Bilhassa

26 Yrd. Doç. Dr. Ali Güler, Yrd. Doç. Dr. Suat Akgül, Atilla Şimşek, “Türklük Bilgisi”, Tamga Yayıncılık, Ankara 2001, s.495

Page 18: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

17

Cungarya Havzası’na yerleştirilen Çinliler, güvenlikleri açısından bu bölgede özerk

il ve ilçeler tesis etmişlerdir.

Uygurların çoğunlukta olduğu illere Kazak, Kazakların çoğunlukta olduğu

illere Kırgız, Kırgızların çoğunlukta olduğu bir ile de Özbek valiler atanarak “boy”

farklılıkları ön plana çıkartılmak suretiyle kardeş halklar arasında düşmanlık

körüklenmektedir.

Çin yönetimi, bir taraftan Han milliyetine mensup Çinlileri Doğu Türkistan

topraklarına yerleştirmektedir. Ayrıca sonradan getirilen Çinli göçmenler verimli

bölgelere yerleştirilmekte ve bu bölgelere her türlü hizmet götürülmektedir.

Başkent Urumçi’den Karamay’a kadar olan topraklarda beş milyondan fazla

Çinli göçmen yaşamakta ve Doğu Türkistan’daki fabrikaların %95’i bu topraklarda

bulunmaktadır. Oysa Müslüman Uygurların yaşadığı tarihi Kaşgar, Hoten, Artuş,

Aksu, Turfan, Kumul, Altay, Çöcek vilayetlerine hiçbir hizmet götürülmemekte,

buralarda hiçbir üretim yapılmamaktadır. Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman

Türklerin nüfusu uluslararası kamuoyuna olduğundan kat kat az gösterilmekle

kalınmamakta; halkın aynı zamanda yoksul ve cahil kalması için çalışılmaktadır.

1.4. Stratejik Konumu Amerikalı bilim adamı Prof. Owen Lattimore tarafından “Asya’nın Kalbi”

olarak tanımlanan Doğu Türkistan, Türklüğün Yurdu, Türk Medeniyet ve

Kültürünün kaynağıdır.27 Çeşitli dinlerin, medeniyetlerin ve ticaretlerin ortak

değişim sahası olmuştur. Modern strateji bakımından denizlerden uzak olması,

yüksek dağlarla ve çöllerle çevrili bulunması itibarıyla dünyada ender rastlanan

“savunma ve saldırı” merkezidir.

Siyasi, ekonomik ve askeri yönden Asya’nın en stratejik bölgelerindendir. Doğu

Türkistan doğal kaynakları bu toprakları önemli kılmaktadır.

27 Lattimore, Owen, “Pivot of Asia.Sinkiang and Inner Aian Frontiers of China and Russia”, Boston, 1950

Page 19: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

18

Çin ihtiyaç duyduğu petrol ve doğal gazın %25’ini ithalat yoluyla

karşılamaktadır. Çin uzmanlarına göre, Çin’in ekonomik kalkınmada en çok ihtiyaç

duyduğu petrol Orta Doğu’nun alternatifi olan Orta Asya’da bulunmaktadır. Çin,

2002’de 60 milyon ton petrol ithalat etmiştir, bu rakam 2010 yılında 120 milyon

tona ulaştığında ancak iç talep karşılanabilecektir. 28

Yer üstü ve yeraltı zenginlikleri bol olan Doğu Türkistan bölgesi, Çin’in

büyümesinde ayrı bir önem kazanmaktadır. Orta Asya ve Hazar Havzası kadar

köprü rolünü üstlenen Doğu Türkistan, bu bölgelerden Çin’e enerji aktarılması için

vazgeçilmez bölgedir. Bu da Körfez bölgesinden deniz yoluyla Çin’e enerji

taşınmasında karşılaşılabilecek stratejik tehditler (Hindistan kontrolündeki Hint

Okyanusu, ABD kontrolündeki Pasifik Okyanusu ve Malakka boğazı) ve

zorlukların riskleri azaltmaktadır. Bu anlamda Doğu Türkistan, Çin’in ekonomik

güvenliğini sağlayan önemli faktörlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır.29

Doğu Türkistan tarih boyunca Çin için hem siyasi hem de ekonomik

bakımdan önemli bir bölge olmuştur.

Çinlilerce “Doğu Türkistan tarihten bu yana Çin toprağının bir parçasıdır”

denilen bu bölge, siyasi bakımdan Pekin’e bağlıdır. Ancak, tarih, dil, din, etnik ve

değer gelenekleri Orta Asya ile bir bütündür. Bu bağlamda Doğu Türkistan Çin’i

hem Orta Asya’ya bağlayan, hem de Orta Asya’dan ayıran stratejik bir bölgedir.

Nüfuslarının çoğu Müslüman olan Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan,

Pakistan gibi ülkelerle komşu olan Doğu Türkistan, Çin için stratejik bir mihver

noktasıdır.30

Bu nedenle Orta Asya’da meydana gelen herhangi bir kargaşa ve çatışma

doğrudan Doğu Türkistan’ı etkilemektedir. Dolayısıyla bu coğrafya Çin’in siyasi

güvenliği açısından fevkalade önem kazanmaktadır. Bu süretle Çin, Doğu

28 Dr. Nuraniye H. Ekrem, Uluslararası “Af Örgütü’nün Yeni Çin Raporu Ve Uygurlar”, Stratejik Analiz, Ağustos 2004, s.15 29 Prof. Dr. Erkin Memiş, Prof. Dr Nuri Köstüklü, “Yeni ve Yakın Çağdaş Türk Dünyası”, Çizgi Kitapevi Yayınları, Konya – 2000 , s.112 30 Deniz Ülke Arıboğan, “Çin’in Gölgesinde Uzakdoğu Asya”, Bağlam Yayınları, Ankara, 2001,s.238.

Page 20: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

19

Türkistan’ı dış tehlikelere karşı kendisini koruyacak stratejik bir tampon bölge

olarak görmektedir.31

Mancur İmparatorluğunun komutanı Zuo Zongtang’ın dediği gibi, Doğu

Turkistan’ın kaybedilmesi Çin’in güvenliğinin tehdit altına kalması demektir. Doğu

Türkistan ve Çin’i ayıran Xinxin Xia geçidi ve onun yanındaki büyük çöl jeostratejik

konumundadır. Yani bağımsız bir Doğu Türkistan veya bir başka gücün Doğu

Türkistan’da bulunması Çin’i tehdit edebilir.

Genel coğrafya bilgisine sahip bir kişi, Çin'in Doğu Türkistan konusundaki

ısrarını anlamakta hiç zorlanmayacaktır. Bilindiği gibi coğrafi olarak Çin'in Batı ile

iletişiminin arasında iki önemli engel vardır: Birincisi 5000 km uzunluğundaki dev

Taklamakan Çölü, ikincisi de Çin sınırını boydan boya kaplayan Çin Seddi.

Doğu Türkistan ise Çin'in, çölün ilerisinde ve setin arkasında kalan tek

toprağıdır ve bu yönüyle Çin'in Batıya açılan penceresi konumundadır.

Coğrafi konumun siyaset üzerindeki etkisi ve coğrafi olarak avantajlı

bölgelerin stratejik olarak da avantajlı olmaları gerçeği, Doğu Türkistan'ı Çin için

vazgeçilmez hale getirmektedir. Bu nedenle Çin, işgal ettiği Doğu Türkistan

topraklarından çekilmek ve burada bağımsız bir devlet kurulmasına izin vermek

yerine, baskı ve şiddetle yerli halka işgali kabul ettirmeye çalışmaktadır. Bir

yandan da haber alma ve iletişim özgürlüğü de dahil olmak üzere her türlü

özgürlüğü ortadan kaldırıp, Doğu Türkistan'ı kapalı bir kutu haline getirerek,

bölgeyi mümkün olduğunca dünya gündeminden uzak tutmaktadır.

Çin'in en batı noktasını oluşturan bu topraklar, Soğuk Savaş döneminde

Çin tarafından, Sovyet tehdidine karşı tampon bölge olarak kullanılmıştır. Bu

yönüyle Çin'in söz konusu topraklar için atacağı her türlü adım, hem kendisinin

hem de bölge ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını doğrudan ilgilendirmektedir.

31 John Calabrese, “ Çin’in Orta Asya Politikası: Yenilenme ve Üslenme”, Avrasya Etütleri, AB Ofset Basın., Ankara, 1999, s.75

Page 21: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

20

Şu anki konumuyla Rusya, Çin için artık ciddi bir tehlike teşkil etmiyorsa da, Çin,

"Halkın Kurtuluş Ordusu" (PLA) olarak adlandırılan silahlı kuvvetlerine bağlı kara

ve hava kuvvetlerini bölgede tutmakta ve nükleer füzelerinin büyük kısmını da

burada muhafaza etmektedir. Elbette PLA birliklerinin Doğu Türkistan'da varlığını

devam ettirmesinin diğer bir önemli nedeni de, Müslüman halkı gerektiği gibi

kontrol altında tutabilmektir.

Ancak Çin'in Doğu Türkistan'a olan ilgisini sırf jeo – stratejik kaygılarla

açıklamak mümkün değildir. Bu bölge aynı zamanda zengin yeraltı kaynaklarına

sahiptir ve toprakları da çok verimlidir. Özellikle Doğu Türkistan'ın orta

bölgesinde yer alan Tarım Havzası'nın geniş petrol rezervlerine sahip olduğu

düşünülmekte ve bu yönde araştırmalar devam etmektedir. Bu özelliğinden

dolayı "Umut Denizi" olarak adlandırılan Tarım Havzası'nın 18 milyar ton petrol

kapasitesi olduğu tahmin edilmektedir. Jeologların şu ana kadar yaptıkları

araştırmalar ise 300 milyon ton petrol ve 220 milyar metre küp doğal gaz

kapasitesi olan 13 yatak ortaya çıkarmıştır.

Çin'in Doğu Türkistan'a enerji konusundaki bağımlılığı Tarım Havzası'ndaki

petrol kaynakları ile de sınırlı değildir. Çin sanayisi için hayati önem taşıyan, Orta

Asya Türk Devletlerinden gelecek herhangi bir boru hattının doğal güzergahı

Sincan Uygur Özerk Bölgesi olacaktır.

Zengin doğal gaz, kömür ve bakır yatakları da bu bölgeyi Çin ekonomisi için

vazgeçilmez kılmaktadır. Bunların arasında kalitesi ve yüksek kalori değeri ile ünlü

olan kömürün ayrı bir yeri vardır. 2000 yılı sonlarında yapılan bir araştırma ise

Çin'in en zengin bakır yataklarının Sincan Bölgesinde olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Çin'in diğer bölgelerinin bakır açısından zayıf olduğu ve Çin'deki tüm bakır

yataklarının ülkenin ihtiyacının yarısını bile karşılayamadığı bilinmektedir. Doğu

Türkistan'daki bakır madenleri, Çin'in gözünde Doğu Türkistan'ı daha da değerli

hale getirmektedir.

Page 22: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

21

Tüm bu madenlerin yanısıra Doğu Türkistan'ın Çin'in en büyük pamuk üretim

merkezlerinden biri olması bölgenin Çin için taşıdığı önemin bir diğer nedenidir. 2004 Sincang’daki Kela II doğal gaz bölgesinin keşfi ile Sincang’dan Çin’in

doğu kıyısına uzanacak 4.000 km (2.500 mil) lik boru hattının temeli atılmıştır. Üç

yıl önce Sincang’in Kuzeyındeki Junggar havzasi petrolü on milyon tonu geçerek

Çin’in petrol bölgeleri üretiminin rekorunu kırmıştır. 2004’te Tarım Havzası’nın

petrolü beş milyon tona ulaşmiştır.32

Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bugüne kadar toplam kapasitesi 180

bin kilovalt olan beş rüzgar enerjisi santralinin kurulduğu, böylece Sincan’in'ın

Çin'de rüzgar enerjisini en çok değerlendiren bölge haline gelmiştir.

Sincan'daki rüzgar enerjisine dayalı elektrik jenaratörlerinin üretim

kapasiteleri, geçen yılın sonu itibariyle ülke toplamının yüzde 10'unu oluşturdu.

Sincan'daki Dabançen Rüzgar Enerjisi Santrali, Asya'da bugüne kadar kurulan en

büyük rüzgar enerjisi santrali konumundadır.

Çin'in karada değerlendirebileceği rüzgar enerjisi 3 milyar 200 milyon kilovat

üzerindedir. İç Moğolistan'dan sonra en çok rüzgar enerjisi kaynağına sahip

Sincan'ın, ülkenin toplam değerlendirilebilen rüzgar enerjisi rezervinin yüzde 40'ını

oluşturmaktadır.33

32 Bill Weinberg, “Çin Sakin Durmayan Uyguristan’dan Gecen Boru Hattı Döşüyor. The Economist 2.08.2005 kaynak: http://www.economist.com/world/asia/displaystory.cfm?story_id=5252768 33 Kaynak: http://www.chinaembassy.org.tr/tur/xwdt/t248386.htm , Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin'de rüzgar enerjisini en çok değerlendiren bölge 2006/04/24

Page 23: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

22

2. Bölüm 1933 – 2004 Doğu Türkistan – Çin İlişkileri

2.1. Çin’in Doğu Türkistan Politikası 2.1.1. Doğu Türkistan ve Çin İlişkilerin Tarihçesi

Doğu Türkistan'ın Çin için çok önemli bir bölge olmasının stratejik ve

ekonomik pek çok sebebi vardır. Üstelik Çin'in Doğu Türkistan'a duyduğu ilginin

geçmişi bundan binlerce yıl öncesine dayanmaktadır.

M.Ö. 206 yılından M.S. 1759 yılına kadar geçen yaklaşık 2000 yıllık süre

içerisinde, Doğu Türkistan 1800 yıldan uzun bir süre bağımsızlığını korumuştur. Bu

tarihler arasında Hun Türk Hakanlığı'na veya Göktürk Hakanlığı'na bağlı kalınan

dönemlerde bile, yerel idare tam anlamı ile Doğu Türkistan halkının elinde

olmuştur. M.S. 751'den 1216'ya kadar geçen süre ise Doğu Türkistan'ın tam

anlamı ile bağımsız olduğu bir süreçtir. Tüm bu dönemler boyunca Çin, tarihi İpek

Yolu'nu denetimi altına alabilmek için zaman zaman Doğu Türkistan'ı işgal etmiştir.

Ancak Çin istilaları hep kısa sürelidir ve Çin hiçbir işgal döneminde Doğu Türkistan

üzerinde tam anlamı ile bir hakimiyet kuramamıştır. Doğu Türkistan'ın bugüne

kadar geçen yaklaşık 2200 yıllık geçmişinde, Çin'in istilası altında geçen yılların

toplamı 570 yıldan biraz fazladır.34

1644’de Çin İmparatorluğunu bir isyanla ele geçiren ve 1911’e kadar iktidarı

bırakmayan “Mançu” Sülalesi ilk dönemlerde Mançurya’da, Çinlilere bağlı olarak

yaşıyorlardı. Çinli memurların baskılarına dayanamayarak Çin İmparatorluğu’na

isyan ederek 1644’te yönetimi ele geçirdiler.35

Tarih boyunca Türkistan toprakları sık sık Çin istilasına uğramış, bazen

ülkenin tamamı bazen de topraklarının bir kısmı işgal altına girmiştir. Çin istilaları

ise 1700'lü yılların ortalarında başlamıştır.

34 Alptekin, İsa Yusuf, “Unutulan Vatan Doğu Türkistan”, Seha Yayıncılık, İstanbul, 1999, s. 9 35 Eberhard, Wolfram, Çin Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1947, s.299

Page 24: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

23

Bunlar, 1757’den 1860’a kadar 103 sene devam eden birinci istila

(İmparatorluk Devri); 1876’dan 1911’e kadar 35 sene devam eden ikinci istila

(İmparatorluk Devri); 1911’den 1943’e kadar devam eden üçüncü istila (Askeri

Valiler Devri); 1943’ten 1949’a kadar devam eden dürdüncü istila (Milliyetci Çin

Devri); 1949’dan beri halen devam eden beşinci istila (Kızıl Çin Devridir).

Mançu tarafından, Doğu Türkistan’ı ilk işgal ettikleri 1757 yılından itibaren,

kalıcı hiç bir icraata girişmemişlerdir. Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra Çinliler,

1764 – 1790 yıllarında eski idare tarzını değiştirerek memleketi; Cungarya ve

Kaşgarya vilayetleri şeklinde böldüler. Her iki vilayete de bir Genel Vali ve bir de

Vali tayin ettiler. Kaşgarya vilayeti altışehir (Kaşgarya, Yarkent, Yeni – Hisar,

Aksu, Üç – Turfan ve Kuça) halinde bölündü. Küçük belediyelerin idaresi yerli

halka terkedildi.36

Kurdukları düzen ile manen ve madden sömürmüşlerdir. Bu zor baskı ve

sömürü düzeninden bunalan halk sık sık isyan mecburiyetinde kalmıştır. Bu

ayaklanmaların en önemlileri, 1763’te Hamidullah Bey, 1819 – 1826 yılları

arasında Cihangir Han, 1830’da Yusuf Han Hoca, 1846’da Muhammed Emin

Hoca, 1855’te Veli Han Töre’nin önliderlik ettiği ayaklanmalardı. Bu kurtuluş

hareketleri kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Ancak, 1863’deki kurtuluş hareketi

başarıya ulaştı. İşgalci Çin birlikleri ve onlara yardımcı olanlar tamamen saf dışı

bırakılarak, Doğu Türkistan kurtarıldı. 1865’te de Yakup Bey’in gayretlerinden

sonra Doğu Türkistan bağımsız bir devlete kavuştu.37

Kendisini halifeye bağlı bir emir olarak ilan eden Yakup Bey başkanlığındaki

bu devlet, Osmanlı Devleti’ne dahil olan ilk Doğu Türkistan devletidir. Yakup Bey,

Çin karşısında yürüttüğü bu mücadele esnasında Osmanlılardan yardım talebinde

bulunmuştur. Dönemin Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz Han da, Osmanlı

Devleti’nin içinde bulunduğu sıkıntılara rağmen silah ve personel yardımı

göndermiştir.

36 Dr.Baymırza Hayit, Türkistan Devletlerin Milli Mücadeleleri Tarihi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara1995, s.137 37 Dr.Baymırza Hayit, a.g.e., s.139

Page 25: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

24

1863’te başlayıp, Yakup Bey’in merkezi bir Türkistan devleti kurmasıyla

deman eden ve Osmanlı İmparatorluğu, Afganistan, Rusya ve İngiltere gibi

devletlerce tanınarak uluslararası diplomasiyla dahil edilen “Doğu Türkistan

Devleti” yaklaşık on dört yıl ayakta kaldıktan sonra 1876 daki İkinci Mançu

İstilasına boyun eğmek zorunda kaldı.38

Yakup Bey’in vefatından sonra 1878 yılında bütün Doğu Türkistan toprakları

tekrar Mançu – Çin yönetimine geçmiştir. Müslüman halkı birbirine kırdırılan ülke,

Çin tarafından yavaş yavaş istila edilmeye başlamıştır.

Mançu – Çin işgalinin sonuca ulaşmasında İngilizlerin rolü büyüktür. Rusların

Batı Türkistan’ı ele geçirerek ilerlemesinden rahatsızlık duyan İngiliz hükümeti,

Çinlileri Doğu Türkistan’ı işgal etmeleri yönünde ikna etmiştir. Mançu – Çin

orduları İngiliz bankaları tarafından finanse edilmiştir.

Doğu Türkistan, 1884 yılına kadar, eski bir Çin deyimi olan “Batı Bölgesi”

(Hsi - Ju) adı altında idare edildi. 18 Kasım 1884 yılında, Çin İmparatoru’nun bir

direktifi ile bu toprakların adı, Çin’in 19. Vilayeti olarak “Yeni Topraklar”, manasına

gelen “Hsin – Çiyang” a çevrildi.39 Bundan böyle Avrupa’da da, oldukça basit bir

söylenişi olan “Sincan” kavramı yerleşti. Buraya ilk Genel Vali olarak da General

Liu Çing – Tsang atandı. Doğu Türkistan Genel Valilik Merkezi, İli Şehri’nden

Urumçi’ye nakledildi.40

Çinliler artık hiç bir surette Sincan’da yeniden harp günleri yaşamak

istemiyorlardı. Memleketi gayet sıkı ve sert tedbirlerle idare ediyorlardı. Halkın

fakir, sefil ve muhtaç bir duruma düşmesi amaçlanarak çok ağır vergiler ve para

cezaları getirildi. Çinli tüccarlara her sahada kolaylık temin edilirken, Müslüman

Türklerin ticari işleri engellendi. Türklerin birbirine tıbbi ve sosyal yardımda

38 Kurban, İklil, “Şarkı Türkistan cumhuriyeti (1944 – 1949)”, Ankara,1992, s.9 39 Konilov, Kaşgariya ili Vostochniy Turkistan. Opyat Voyenno statesticheskogo opisaniye (Kaşgarya veya Doğu Türkistan. Askeri – İstatistik Tasvir Denemesi), Taşkent 1903, s.25 40 Alptekin, İsa Yusuf, a.g.e. , s.139

Page 26: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

25

bulunmaları, Türk ve Türkistan kelimelerinin kulanılması, gazete, dergi çıkarılması,

Türkiye’den ve İslam ülkelerden gazete, kitap getirilmesi yasaklandı.41

Doğu Türkistan’da ikinci Mançu istilası 1911 yılına kadar devam etti. 1911’de

Çin’de Mançu İmparatorluğu devrildi ve yerine Cumhuriyet kuruldu. Çin’deki iç

kargaşalardan yararlanan bazı genel valiler, Doğu Türkistan’ı doğrudan doğruya

kendi yönetimleri altında tutmaya başladılar. Bunlar Çin’deki Cumhuriyet

Yönetimi’nin emirlerine karşı gelerek Doğu Türkistan’ı 22 yıl kendi istekleri

doğrultusunda yönettiler. Çin Cumhuriyet Başkanı Sun – Yat – Sen tarafından

1913’te Yang Tseng Hsin Genel Vali olarak atanmasından sonra, o iktidarını

sınırsız bir şekilde kullandı. Ruslara yanaşarak Doğu Türkistan’da 5 konsolosluk

açmasına izin verdi. 1922’de hükümetten izinsiz Sovyet Rusya hükümetiyle bir

ticaret anlaşması yaptı.42 Bunun sonucu olarak 1933 – 1943 yıllar arasında Doğu

Türkistan’da müşterek Sovyet – Çin idaresi, fiilen kurulmuştur.43

Müşterek Sovyet – Çin idaresi, Doğu Türkistan’da korkunç bir terrör rejimi

kurmuştu, her milli mukavereti bertaraf etmişti, memleketi bir Sovyet peyki haline

getirmek için bir yandan bütün milliyetperverleri kanlı bir şekilde temizlerken, diğer

yandan koyu bir komünist eğitimi ve sosyalizasyonla kitleleri her türlü düşünceden,

milli his ve ruhtan mahrum etme yoluna gitmiştir. Bu amaçla, başta müstakil Doğu

Türkistan devletini Cumhurbaşkanı Hoca Niyaz Haci ve Başbakan Sabit Damolla

olmak üzere, milli hükümette görev yapan bütün kabine üyeleri, siyasi liderler,

hükümet memurları, eşnaf ve tüccarlardan oluşan muteber kişiler, kitleler halinde

tevkif edilerek, insana dehşet veren zülüm ve işkencelerle öldürülmüştür.44

Bu dönemde, Uygurlar özgürlük mücadelesine girişerek bir kaç kez

hükümete karşı çıktılar. 1933 ve 1944 yıllarında Bağımsız Türkistan Cumhuriyeti

kurmakta başarılı oldular ancak her defasında eski Sovyetler Birliği’nin askeri

41 Alptekin, İsa Yusuf, “Doğu Türkistan Davası”, İstanbul, 1992, s.143 42 Hayıt, Baymırza, “Türkistan Devletlerin Milli Mücadeleleri Tarihi”, Ankara, 1995, s.308 43 İsmail M. Emin, “Değişen Dünya Stratejisinde Doğu Türkistan”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2003, s.70 44 İsmail M. Emin, a.g.e, s.71

Page 27: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

26

müdahalesi ve politik girişimleri nedeniyle eski durumlarına dönmek zorunda

kaldılar. 1949 yılında Milliyetçi Çin Hükümeti yıkıldı ve Doğü Türkistan bu kez

Komünist Çin Hükümeti ile karşı karşıya kaldı.45

2.1.2. 1933 ve 1944 Doğu Türkistan’da Kurulan Devletler

Doğu Türkistan halkının yıllardır Çin Yönetimine karşı beslediği nefret,

biriken kin ve gelişen milli benlik ruhu 20. yüzyılın başlarında Orta Asya’da uyanış

hareketlenin etkisi ile 1930’lu yıllarda genel milli eyleme dönuşmüştür. Bunun

neticesinde yeni bir Türk Devletinin kuruluşunu sağlayan büyük ayaklanmalar ve

inkılaplar vuku bulmuştur.

1931 yılında Şübat ayında Doğu Türkistan’in Kumul vilayetinde, Çin

idaresine karşı Hoca Niyaz Hacı ve Salih Dorga önderliğinde bir ayaklanma

başladı, ayaklanma kısa sürede yayıldı ve Genel Vali Chin Shu – Jen yönetimini

zorlamağa başladı,46 Doğu Türkistan’ın bağımsızlığına bir ortam söz konusuydu.

Hoca Niyaz Haci önderliğinde kurulan ihtilal komitesi ve geçici hükümet

başarılı olmuş; ülkenin bir kısmında hakimiyet kurmuştu.

1933 yılı içerisinde Şarkı Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti ilan edildi. Haci

Niyaz Haci devlet başkanı, Sabit Damolla başbakan ve Muhammed Kasım Haci

dişişleri bakanı oldular.47 Kurulan bu yeni devletin ilk işi Türkiye Cumhuriyeti ile

temas kurmak olmuş ve Atatürk’ün emriyle birçok aydın ve fikir adamı, asker bu

ülkeye gönderilmiştir.

Sovyet Rusya 1930’larda ise Doğu Türkistan Genel Valisi Şen Şisyle

anlaşma imzaladı ve onun hükümetine Şarkı Türkistan İslam Cumhuriyetinin yok

edilmesinde ve uygurların katledilmesinde, boylece milliyetci hareketinin

bastırılmasında yardımcı oldu. Çin – Rusya anlaşması ile birlikte Doğu Türkistan’ı

45 Kana Türkistan, Doğu Türkistan Sorunu, Yeni Türkiye, 1997/16, s.1415 46 Alptekin, “Doğu Türkistan Davası”, Marifet Yayınları, İstanbul 1981, s.154 47 Prof.Dr. A. Ahat Andican, Cedidizm’den Bağımsızlığa Hariçte Türkistan Mücadelesi, Emre Yayınları, İstanbul 2003, s. 378

Page 28: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

27

yeniden işgal edilmiş ve 1937’de in Şarkı Türkistan İslam Cumhuriyetinin

bağımsızlığı sona ermiştir. Bu yardım Uygur milliyetçi hareketinin acı sonu oldu ve

böylece Uygurlar özgürlüğe kavuşma şansını kaybetiler. Çin – Sovyet ortaklığı

1940’larda bir daha kendini gösterdi, uygur milliyetci hareketi tekrar bastırıldı ve

Uygur devleti yıkıldı.48

12 Kasım 1944 yılında Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde kanlı savaş ve

binlerce şehit pahasına Şarkı Türkistan Cumhuriyeti olarak adlandırılan bir Türk

Devleti kurulur. Bu devlet kısa bir zamanda Altay ve Tarbagatay vilayetlerini de

sınırları içine alarak, Doğu Türkistan topraklarının üçte bir kısmına egemen olur.49

Doğu Türkistan Cumhuriyeti ilan edilir ve Ali Han Töre’yı Cumhurbaşkanı seçilir.

Türkistan Birliği, önünde kaçan Çin Birliğini takip ederek 17.09.1945 günü

Urumçi şehrinin eşiği olan Manas Nehrine gelip duraklar. İşte o zaman

Urumçi’deki Çin karargahının komutanı Cu Şyav Lyang, Milliyetçi Çin

Cumhurbaşkanı Cang Ki Şi’ya arka arkaya telegraf çekip asker ve melzeme ister.

Bu telegraflarda “Durum ağır, istikbali kestirmek zor, sadece mertçe kurban olmak

kaldı.” denilen sözler vardır.50

Çin Hükümeti 1945’te, Doğu Türkistan problemini barışçı yoldan çözmeye

hazır olduğunu bildirdi. Doğu Türkistan Cumhurbaşkanı Ali Han Töre bu beyanata

inanır. Ruslar da, bundan başka İli bölgesi ayaklananlara silah sevkettikleri için,

milliyetçiler ile Çin Hükümeti arasında arabuluculuk yapma teşebbüsüne geçtiler.

Ali Han Töre, memleketin ileride alacağı biçimi Ürümçi’de görüşmek için,

Türkistanlı Rahimcan, Abdulhayır ve Ahmetcan Kasımi’yı görevlendirdi.

48 Nabidjan Tursunuv, “Rossiysko – Kitayskiye Otnoşeniye i Uygurskaya Karta”, (“Çin – Rusya İlişkilerinde Uygur Haritası”), ABD, Waşington, Temmuz 2001, kaynak: www.asiatimes.ru 49 Yard. Doç. Dr. İklil Kurban, “Sincang Uygur Özerk Bölgesi Denilen Kuruluşun Perde Arkası”, Bizim Krım Kültür ve Fikir Dergisi, 3/2005 Sayı 8, s.15 50 Yard. Doç. Dr. İklil Kurban, a.g.m., s.15

Page 29: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

28

Uzun görüşmelerden sonra, nihayet Çin ve Doğu Türkistan hükümetleri

arasında 12 Temmuz 1946’da 12 maddelik bir anlaşma imzalandı. Şu hususlarda

mutabakata varıldı:

1. Türkistan Hükümeti, 15 Türk ve 10’u Çinli olmak üzere 25 kişiden

kurulacaktır

2. Mahalli idare makamları, yerli halk tarafından işgal edilecektir,

3. Parlamento serbest seçimler esasına göre teşkil edilecektir,

4. Bütün tutuklular serbest bırakılacaktır,

5. Türk ve Çin dilleri resmi dil olarak geçerlidir,

6. Eğitim dili Türkçedir;

Doğu Türkistan Hükümeti’nin kuruluşu süresi içinde, Doğu Türkistan

Cumhuriyetinin devlet başkanı Ali Han Töre esrarengiz bir surette ortadan

kayboldu.51

1947’nin başlarında bu hükümet, ilk defe olarak üç Türkistanlıyı: Dr. Mesut

Sabri’yi “Genel Vali”, İsa Yusuf Alptekin’i “Hükümet Genel Sekreteri” ve Canım

Han Hacı’yı “Maliye Bakanı” olarak tayin etti.

Yeni Vali Sabri’nin, Doğu Türkistan’ı tedricen Çin’den ayırmak istemesinden

Çin Hükümeti endişe ediyordu. 1 Ocak 1949’da Sabri vazifesinden alındı;

kendisine teklif edilen İran büyükelçiliği görevini reddetti. Vatanında kalan Sabri, 5

Nisan 1951’de komünist idareciler tarafından tutuklandı. Onun yerine, Doğu

Türkistan Genel Valisi olarak bir Sovyet vatandaşı olan ve Doğu Türkistanda

Sovyet propogandasının koordinatörü olarak gizli çalışmış bulunan Burhan Şahidi

tayın edildi. Çin generali Cang “Genel sekreter”, Türkistanlı Muhammed Emin

Buğra ise “Genel Vali Vekili” oldu.

Şahidi, Genel Vali olduktan sonra Ruslar, Doğu Türkistan’daki iktisadi

menfaatlerini bir antlaşma ile tasdik ettirmek istiyorlardı. 10 Şubat 1949’da Sovyet

51 Azimet, “İstiklal mücadelesi”, İstanbul, 1999, s.33

Page 30: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

29

temsilcisi ile Çin Hükümeti arasında Ürümçi’de ticari müzakerelere başlandı.

Sovyetler, aşağıdaki taleplerde bulundular:

1. Ticaret temsilcilerinin, özel ticaret erbabı ile serbest alış – veriş yapma

hakkında sahip olması;

2. Gümrük vergililerinin dâhili ticaret vergileri ile aynı tutulması;

3. Doğu Türkistanlı ticaret erbabının doğrudan doğruya Sovyet ticaret

mümessillikleri ile alış – veriş yapabilmesi;

4. Ticaret antlaşmalarının üç yıl için tanzim edilmesi

Sonra petrol ve yeraltı zenginliklerin işletilmesi için 50 yıllık antlaşma

arzusunu da ileri sürdüler. Bundan başka, Kazakistan’ın eski başkenti Alma – Ata

– Urumçi – Kumul ve Nanking arasında bir hava yolu antlaşması sunuldu. Ruslar

isteklerinde çok ısrar ettiler, bunun için 12 Nisan 1949’da sadece hava yolu

hususundaki antlaşma imzalandı; diğer meseleler üzerinde görüşmelere devam

edildi. 10 Haziran 1949’da iki taraf arasındaki görüşmeler durduruldu. Aynı

zamanda, Milliyetçi Çin’in de Doğu Türkistan’daki hakimiyetinin sonu yaklaşıyordu.

10 Ağustos 1949’da Ürümçi Sovyet başkonsolosu Aleksandr Semilov, Doğu

Türkistan’daki Milliyetçi Çin askeribirliklerinin komutanı Tao Si – Yu’ya, Kuzey Batı

Çin komünistleri komutanı Pin Tihua’nın askeri iktidari kendine devretmesini talep

eden bir muhtırasını verdi. 26 Haziran 1949’da Genel Vali Burhan Şahidi ve

kumandan Tao anlaşma senedini imzaladılar. Uzun yıllardan beri Sovyetler için

çalışmiş İli Bölgesindeki Sovyet Taraftarları Ahmetcan Kasımi, İshak Beğ,

Abdulkerim Abbas ve Delil Han, Doğu Türkistan’daki Komünist Çin hakimiyetini

tanımaktan kaçındılar. Çünkü kendileri bir hükümet kurmak ümidinde idiler.

Bunlar, 15 Ağustos 1949’da Alma – Ata’ya davet edildiler. Fakat 17 Ağustos

Moskova ve Pekin radyoları, bu şahısların Mao Ze – Dong’un iktidari teslim alışını

tebrik etmek için Pekin’e doğru uçmakta olduklarını, lakin uçağın düşmesiyle

canlarını kaybettiklerini bildiriyorlardı.

Rus tarihçi Andrey Antonov ve diğerlere göre 1949 da Stalin siyasi amaçla

Doğu Türkistan Devletini, Çin Komünist devletine teslim etme karar aldı ve

Page 31: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

30

Ahmetcan Kasımı gibi olan Doğu Türkistan yöneticilerinden Çin birleşmelerini

istedi, taleplerini kabul etmeyınce onları oldürdü.52

29 Eylül 1949’da Çin komünistleri Ürümçi’de iktidarı ele geçirdiler. Burhan

Şahidi, komünistlerin valisi olarak görevlendirildi.53

Ekim 1949 tarihinde Gulca’yı işgal eden Komünist Çin, Şarkı Türkistan

Cumhuriyetinin varliğina son verir.

2.1.3. 1949 – 2006 Çin’in Doğu Türkistan Siyaseti Komünist Çin birliklerinin hiçbir silahlı savunmayla karşılaşmadan Doğu

Türkistan’a girmesi üzerine 26 Eylül 1949’da Doğu Türkistan’da resmen komünizm

ilan edilmiştir.

Burhan Şehidi, Komünist Çin Hükümeti’nin Doğu Türkistan valisi olarak

atanmış, daha sonra da 1955’e kadar hükümet başkanlığı görevini sürdürmüştür.

Kızıl Çin’in Doğu Türkistan’ı işgal ettiği 1949’dan 1955’e kadar geçen 4 sene

zarfında, kitleler halinde tevkif ederek, değişik yöntemlerle öldürdüğü Doğu

Türkistanlıların sayısı yaklaşik 100,000’den fazladır. Çin Komünist Partisi’nin Doğu

Türkistan Seksiyonu 2. Sekreteri Sav – Li – Cin 29 Nisan 1951’de söylediği bir

nutukta, “13.564 kişinin inkılap aleyhtarlığı ile suçlanarak hapsedildiğini, Kızıl Çin

idaresinin ilk yıllarında kızılların tayın ettiği Genel Vali Burhan Şehidi ise Komünist

Partisi merkezine gönderdiği bir raporda “Sincan’da 20.000 kişinin gizli

faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle çeşitli cezalara çarptırıldığını” resmen

beyanetmişlerdi.54

Yeni Çin yönetimi, günümüzde de devam eden büyük insan hakları ihlallerine

zemin hazırlayacak birtakım politikaları yürürlüğe koymuştur. Buna göre,

vatandaşların tek tek bütün mal varlıkları, günlük kazançları, sicilleri tespit edilip

52 Nabidjan Tursunuv, “Rossiysko – Kitayskiye Otnoşeniye i Uygurskaya Karta”(“Çin – Rusya İlişkilerinde Uygur Haritası”), ABD, Waşington, Temmuz 2001, kaynak: www.asiatimes.ru 53 İsmail M. Emin, a.g.e. s.113 54 Amaç Karahoca, “Doğu Türkistan Çin Müstemlekesi”, İstanbul – 1960, s.30

Page 32: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

31

sıkı bir kontrol ve takip altına alınmıştır. Bir kimsenin bir başkasını izinsiz ziyaret

etmesi yasaklanmış; başka bir eve, köye veya şehre ziyaret, polis izni ve takibine

tabi kılınmıştır.

Halk arasında casusluk ve ispiyonculuk teşvik edilip toplumdaki güvenlik

ortamı paramparça edilmiştir. Öyle ki, bu teşvik okul çocuklarına kadar inmiş,

ailesi hakkında haber getiren çocukların sınıfı geçmesi sağlanırken, haber

getirmeyenler sınıfta bırakılıp işkenceye maruz bırakılmıştır.

Vatandaşların ne yiyip ne içtikleri bile her gün polise ihbar edilmiştir; zira insanların

et ve yağ gibi yiyecekleri tüketmesi yasaklanıp sağlıklı Müslüman nesillerin

yetişmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bütün postanelere Çinli memurlar

yerleştirilip bütün mektupların okunması sağlanmıştır. Ayrıca, daha sonra sorgu ve

işkence yapmakta görevli olarak kullanılacak kişiler, yine Doğu Türkistanlıların

arasından, ahlaki olarak daha düşük yaşam kalitesine sahip insanlardan

seçilmiştir.55

Bütün bu baskılara karşın halkın bağımsızlık mücadelesi devam etmiştir.

Osman Batur, Canım Han Hacı ve Ali Bey Hakim gibi şahsiyetlerin öncülüğünde

yapılan istiklal mücadeleleri buna örnek teşkil etmektedir.

1955 yılında Doğu Türkistan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi adıyla bugünkü

idari statüsünü almıştır.

Komünist Anayasası’nda Doğu Türkistan bölgesine verilen bağımsız yönetim

sözü, Mao’nun iktidara gelişiyle geçerliliğini yitirmiştir; öyle ki, en azından federal

yönetim tarzını teklif edenler karşısında Mao’nun tavrı oldukça kesin olmuştur: “İki

yüzyıldır Sincan, Çin’in bölünmez parçalarından biridir. Bundan dolayı Çin’i federal

cumhuriyetlere bölme gibi bir yaklaşım asla olmayacaktır. Aksini düşünmek tarihe

ve sosyalizme düşmanca bir saldırı olacaktır.”

Böylece Doğu Türkistan’da bulunan 16 şehir ve 86 ilçe bugün Çin tarafından

bir merkez şehir, sekiz vilayet ve beş özerk ilçeden oluşan idari yapı şeklinde

yönetilmektedir.

55 http://www.uygur.org

Page 33: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

32

1940’lı yıllardan sonra Çin istilasına karşı direnen ve bir dönem Altay Valiliği

yapmış olan Osman Batur, Türkistan Maliye Bakanlığı yapmış olan Canım Han,

Vasıl Kadı, Oraz Bey, Doğu Türkistan Genel Valisi Mesut Sabri, Davut Kadı gibi

şahsiyetler, bütün imkansızlıklara rağmen Çin karşısında direnme gücü

göstermişlerdir. Çin’in türlü tehditleri karşısında Doğu Türkistan, her nesil yeni

kahramanlar çıkarmıştır. İli’de Abdulgafur Sabri, Gani Bahadır ve Fatih

Müslümoğlu, Hoten’de ise Nuri Bey ve Rozi Muhammed Bey, önde gelen

isimlerdendir. Birçoğu daha sonra yakalanmış, idam edilmiş ya da kaçmak

zorunda kalmışsa da sergiledikleri mücadele örnekleriyle tarihte önemli isimler

olarak yerlerini almışlardır.

1949 ile 1951 yılları arasında cereyan eden ayaklanmalar, herhangi bir

uluslararası destek bulamadığından hüsranla sonuçlanmıştır. Yakalanan

ayaklanma liderleri, günlerce sokaklarda dolaştırılmış, halkın önünde infaz edilmiş

ve ibret olması için cesetleri günlerce açıkta bırakılmıştır. Bu liderlerin

infazlarından en çok ses getireni Osman Batur’un infazıdır.

Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin gibi “hain” ilan edilen kişilerin de

Doğu Türkistan sınırları içine sokulmaması yönünde kesin emirler verilmiştir.

Özellikle 1953 sonrasında Doğu Türkistan’da pek çok direniş sergilendiği

bilinmektedir. Ancak düzenlenen ayaklanmaların hepsi, Çin ordusu tarafından

oldukça kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Komünist Çin Ordularının Komutanı olarak

Doğu Türkistan’ı işgal eden ve “Doğu Türkistan celladı” olarak bilinen General

Vang Cin, “devrim aleyhtarı unsurları yok etmek” sloganıyla 250 binden fazla

dindar zat ve aydını tutuklayarak çeşitli işkencelerle öldürtmüştür.

Direniş hareketleri 1958 yılında da yayılarak devam etmiştir. Bu direnişlerin

öncülerinin çoğunluğunu aydın insanların, yazarların ve din adamlarının

oluşturmasının esas sebeplerinden birisi, bazı yüksekokullarda ve konferanslarda

Uygur lehçesi yerine Çince kullanılmaya başlanmasıdır. Türk öğrenciler ve

dekanlar okullardan atılmışlardır.

Page 34: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

33

1960’lı yılların başlarında gerçekleşen ayaklanmalarsa öncekilerden biraz

farklı olarak Rusya’nın kışkırtmasıyla ve teşvikiyle gerçekleşmiş ayaklanmalardır.

Şöyle ki, bu tarihlerde Çin Hükümeti, Doğu Türkistan’da olup biten bütün

huzursuzluklardan Rusya’yı sorumlu tutmaktaydı. Bu nedenle Doğu Türkistan’daki

Rus elçiliklerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Ruslar da bunun karşılığında Doğu

Türkistan’daki teknisyenlerini geri çekmeye başlamıştır. Ne var ki, Rusya, bölge ile

olan ilişkisini tamamen kesmek istememekteydi. Doğu Türkistan halkının

durumunu, yaşadığı baskıları da çok iyi bildiği için insanları Batı Türkistan’a iltica

etmeye veya ayaklanmaya teşvik etmekteydi. Neticede 1962 yılında, dokuz siyasi

yeraltı teşkilatı siyasi harekatı başlatmıştır. İli ve Göçek bölgelerinde gösteriler

düzenlenmişse de Çin askerleri, göstericilerin üzerine ateş açarak bu gösterileri

kanlı bir şekilde bastırmıştır. Ancak buna karşılık, Çin bir takım tavizler vermek

durumunda kalmıştır. Fakat bir milyondan fazla Müslüman Türk de Kazakistan’a

ilticaya mecbur bırakılmıştır.

1965 – 1966 yıllarında yapılan ayaklanmalar sırasında Çin ordusu

tarafından binlerce Türk öldürülmüş, sadece 1966 yılı Aralık ayı içerisinde Doğu

Türkistan’da 75 bin Müslüman şehit edilmiştir.56 Bu katliam, Ramazan ayının

hemen öncesinde gerçekleştirilmiştir.

1966 yılının kurban bayramında da halk, bayram namazı kılmak için

Kaşgar’ın en büyük camisinin önünde toplanmış ancak komünist makamlar camiyi

açmama konusunda ısrar etmiş ve halkı dağıtmaya çalışmışlar; fakat kapının

kilidini kırmaya çalışan halk ile askerler arasında çatışmalar başlamıştır. Ve bu

ayaklanma bir anda bütün Doğu Türkistan’a yayılmıştır.

1967 – 1968 yılları arasındaysa Müslüman Türk halkı tarafından kurulan

300’den fazla silahlı teşkilatın mensupları tutuklanarak kurşuna dizilmiştir.

1969 yılında Ahunoğlu (Ahunov) Mecit liderliğindeki bir silahlı teşkilatın ayaklanma

hazırlığında olduğunun haber alınması üzerine teşkilat kanlı bir şekilde ortadan

56 kaynak: www.uygur.org.

Page 35: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

34

kaldırılmıştır.

1970 yılında Eyalet Hükümet Başkan Yardımcısı Eminoğlu’nun (Eminov) da

içinde bulunduğu “gizli bir siyasi partinin” 23 binden fazla üyesi ayaklanma

arifesinde bastırılmıştır.

Merkezi Çin Yönetimi, Doğu Türkistan’daki ilçelerin Çinli yetkililerine idam

cezası yetkisi vermiştir. Bunun sonucunda Eminoğlu başta olmak üzere lider kadro

idam edilmiş; binlerce genç aydın öldürülmüş veya çalışma kamplarına

sürülmüştür.

1981 yılında Urumçi şehrinde ilk defa demokratik bir mücadele patlak

vermiştir. İşçiler başta olmak üzere bütün toplumsal katmanlardan oluşan kitleler,

Çinliler tarafından bir suikast sonucu öldürülen Abdulhamit Mesut’un kanlı cesedini

sokaklarda gezdirerek açık şekilde “İnsani haklarımızı canımız pahasına da olsa

koruyacağız”, “Kana kan cana can” gibi sloganlar atarak Eyalet Komünist Partisi

Merkezi önünde gösteri yapmıştır.

Özgürlük isteyenleri, hakkını arayanları açık şekilde bu gösteriye müdahale

etmemekle beraber katılanları tespit etmiş ve gizli şekilde hepsini tutuklayıp

cezalandırmıştır.

1985 yılının Aralık ayında 10 bine yakın Müslüman Türk öğrenci, Urumçi

Üniversitesi’nde dersleri bir hafta süre ile boykot ederek sokaklarda gösteri

yapmışlardır. Daha sonra Çin’in Pekin, Nancing ve Şanghay gibi büyük

şehirlerindeki üniversiteli Türk öğrenciler de eylemleri desteklemek için

bulundukları yerlerde gösteriler düzenlemişlerdir. Gösterilerin amacı, yönetimden

Doğu Türkistan’daki atom denemelerinin durdurulması, Çinli göçmen akınına son

verilmesi, demokratik seçme ve seçilme hakkının tanınması, Doğu Türkistanlı

Müslüman Türklerin insani ve milli haklarının iadesi gibi yasal taleplerde

bulunmaktı.

Gelişmeler karşısında Çin idaresi, diyalog yolu ile bazı vaatlerde bulunmaya

mecbur kalmıştır. Ancak çok kısa bir süre sonra öğrenciler okulsuz, diplomasız ve

işsiz bırakılmıştır. Bazı öğrenci liderleri her zamanki gibi gizlice tutuklanmıştır.

Page 36: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

35

1989 yılında Urumçi’de Müslümanlar İslamiyet’e yapılan hakaret ve

saldırıların durdurulması ve demokratik haklarının verilmesini talep ederek

gösteriler düzenlemişlerdir.

Doğu Türkistan halkı, 1949’dan sonra Çin işgaline karşı çeşitli pasif ve aktif

direniş yollarını günümüze dek uzanan bir süreç içerisinde kullanmıştır. Komünist

rejimin sınıfsız, ayrımcılığın olmadığı bir toplum yaratma adına halkın milliyet, din

ve kültürüne yönelik uyguladığı insanlık dışı baskı ve şiddet karşısında halk,

yaşayışından, inanışlarından ve kimliğinden ödün vermemiş, bütün varlıklarını ve

birçok haklarını, hatta hayatlarını bu uğurda yitirmiştir.

Doğu Türkistan halkı ana diline, alfabesine, geleneklerine, göreneklerine

halen bağlıdır ve bunları yaşatmak için büyük bir mücadele vermektedir; çünkü

yeni nesillerin bunları öğrenebileceği hiçbir resmi kurum olmadığı gibi, aile içinde

milli ve dini unsurların aktarımı da devletin sıkı kontrolü altındadır.

Özellikle resmi eğitim kurumlarına son yıllarda geniş çapta getirilen yasak ve

sansürler nedeniyle kültürleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldiğinden Uygur

halkı her türlü baskıya karşı mücadelesini sürdürmektedir.

2.2. Doğu Türkistan’ın Temel Sorunları 2.2.1.Günümüzde Doğu Türkistan Türklerin Temel Sorunları

Bugünkü Çin Halk Cumhuriyeti’nin Batısında “Sincan Uygur Özerk Bölgesi”

olarak yer alan Doğu Türkistan’da halk, devamlı getirilen Çinli göçmenler

sayesinde pek çok haksızlıklarla karşı karşıya kalmıştır. Bugün Doğu Türkistan’da

kurulan fabrikaların ve imalathanelerin işçilerinin yüzde doksanbeşi Çinlidir.

Okullarda ve özellikle üniversitelerde okuyan gençlerin yuzde doksanı Çinlilerdir.

Türklerin elinde bulunan verimli topraklar alınarak Çinlilere verilmiştir. Çin

yönetiminin işlettiği zengin maden kaynaklarından ve ürettiği petrolden Doğu

Türkistanlı halk istifade edememektedir.

Page 37: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

36

Bütün bu sıkıntılar ilaveten, İslam’ın öğrenilmesine ve yaşanmasına getirilen

yasaklar ve yapılan yeraltı nükleer denemeler sonucunda bölge halkının sıhhati

ve varlığı ile cıddi bir şekilde oynanmaktadır, halkı gerçekten tam manasıyla

bunalıma süreklenmiş bulunmaktadır.

Çin Halk Cumhuriyeti, her medeni ülkenin imzaladığı İnsan Hakları Evrensel

Beyannamesini imzalayan ülkelerden biridir. Ayrıca Anayasasında Doğu

Türkistanlılara ve Tibetlilere özerklik verdiğini, onların hak ve özgürlüklerini

kullanabileceklerine dair yasal önlemler aldiğini ifade etmektedir.57 Ama bu yasal

hakların hiç birisi tatbikatta verilmemektedir.

2.2.1.1. Eğitim ve Dil Baskısı

Her ne kadar Çin Hükümeti, Birleşmiş Milletler’e “eğitim hakkı” na dair

garantiler vermiş, azınlık dillerinin sistemleştirilmesi ve azınlık okullarının idare

hakkı elde etmesiyle ilgili çalışmaları olduğunu belirtmişse de, Doğu Türkistan söz

konusu olduğunda hükümetin sözleriyle uygulaması arasında tam bir tezat

yaşanmaktadır. Üstelik eğitim konusunda resmi Çin rakamları gerçeği

yansıtmamaktadır. Daha önce de değinildiği gibi, Doğu Türkistan halkına Çinlilerle

aynı imkânlar verilmemektedir. Uygur okullarının çoğunun donanımı oldukça zayıf

durumdadır.

Asimile olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış bir halkın uzun vadeli en iyi

mücadele yöntemi, yeni nesillerin iyi bir eğitimden geçmesidir. Dolayısıyla bu

durumun farkında olan Çin yönetimi, böylesi bir mücadeleyi en başından

engellemek için Doğu Türkistan halkının kaliteli eğitim alma yollarını neredeyse

tamamen kapamış. Eğitime ayrılan ödenek kısılmakta, başka ülkelerde okumak

isteyen gençlerin önüne birçok engel çıkarılmaktadır.

57 Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1982 Anayasası, azınlıklara haklarına dair geniş çaplı garantiler açıklamaktadır. Anayasasının 4 Maddesinde; “milliyetlerin eşitliği belirtmiş, özerk bölgelerde azınlıkların haklarının korunması için “özerklik organlar” tesis edildiği” vurgulamıştır. 4. maddenin son paragrafında, 121. ve 119. maddelerinde; “kendi yazı dillerini koruma, geliştirme, kendi gelenek ve görenekleri koruma ve yenileme hakkı” ile “milli ve kürtürel mirasları koruma ve tanzim etme de, milli kültürü devam ve geliştirme de özerk yönetimin bağımsız hareket edeceği” bilirtmiştir

Page 38: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

37

1985 yılında “Sincan Uygur Özerk Bölge”nin 30. yılı dolayısıyla yayımlanan

Sincan Eğitimi adlı kitaba göre Doğu Türkistan’da toplam 8500 ilkokul

bulunmaktaydı ve bu okullarda 200 bin öğrenci eğitim görmekteydi. Bu okullardan

Uygur dilinde eğitim verenlerin sayısı 3470 ve bu okulların öğrenci sayısı da 82 bin

idi. Bu sayılardan şu ortaya çıkmaktadır ki, Müslüman Uygur halkı, Doğu Türkistan

nüfusunun çoğunluğunu oluşturduğu halde ilkokul eğitimi alanların yalnızca

%42’sini teşkil etmektedir. Her 100 kişiden 16’sı, ilkokul eğitimi dahi

alamamaktadır. İlkokul mezunlarının %40’ı ortaokullara devam ederken, ortaokul

mezunlarının da %10’u liselere girebilmektedir.

Çin yönetimince Doğu Türkistan’da Çinli öğrencilerin üniversitelere kabul

edilme oranı %60, Müslüman öğrencilerin de %40 olarak tespit edilmiştir.

Dolayısıyla üniversitelerdeki Müslüman Türklerin oranı %30’u geçmemektedir.58

Eğitim alanında muazzam boyutlarda bir eşitsizliğin yaşandığı başka birçok

veriye bakılarak anlaşılabilir. Yine 1985 yılının rakamlarına göre, Doğu

Türkistan’ın başkenti Urumçi’de Çince eğitim yapan 60’tan fazla orta okul ve lise

bulunurken, Türk çocukları için sadece dört lise bulunmaktaydı. Bu okulların

ikisinde de çoğunluğu yine Çinli öğrenciler oluşturmaktaydı. Bu durum, bugün de

fazla değişmemiştir.

Büyük mücadeleler sonucu Türkler için sınırlı sayıda okullar açılsa da, bu

okullar da Çin’in asimilasyon politikası içinde eriyip gitmektedir. Öte yandan, Eylül

2001 tarihinden itibaren her yıl 5000 Doğu Türkistanlı genç, Çin okullarında

eğitilmek üzere Çin yönetimi tarafından Çin’in iç eyaletlerine gönderilmeye

başlanmıştır.

Yine 2001 itibariyle Doğu Türkistan’da 800 anaokulu, 7100 ilkokul, 1900

ortaöğretim okulu, 100 mesleki ortaöğretim okulu, engelli çocuklar için 20 özel

58 Kaynak: www.uygur.org

Page 39: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

38

okul, 21 yükseköğretim enstitüsü ve 100 fakülte, 40 üniversite ve 90 lisansüstü

uzmanlık okulu bulunmaktadır. Ne var ki, bu okullarda eğitim görme şansı Doğu

Türkistan gençleri arasında Çinli göçmenlerin gençlerine nispeten oldukça

düşüktür.

Eğitim koşullarındaki eşitsizlikler haricinde Doğu Türkistan Müslümanları için

zorunlu tutulan müfredat da İslam ve Türk kültürünü yozlaştıracak niteliktedir.

İlkokulda öğrencilere, “Doğu Türkistan çok eskiden beri Çin’in arazisidir” ifadesi

ezberletilmektedir. Orta, lise ve üniversitelerdeki tarih derslerinde Çin tarihi

okutulmaktadır. Bunun yanı sıra, Doğu Türkistan tarihi, Türk tarihi, Türk devletleri

ve Türk ünlülerinden bahsetmek yasaktır.

Kaşgarlı Mahmud’un eseri gibi Türk kaynaklarından yararlanma, alıntı

yapmanın cezası zorunlu pişmanlık belgesi vermektir. Dinine, milliyetine veya

bağımsızlık isteğine istinaden söylediği herhangi bir sözden dolayı Doğu

Türkistanlı bir öğrenci, okuldan atılabilir, dövülebilir, işkence görebilir ya da

hapsedilebilir.

Dil konusunda ise göze çarpan ilk değişiklik, bizatihi Doğu Türkistan

topraklarının isimlendirilişidir. Doğu Türkistan 1949 yılında kesin olarak ilhak

edildiğinde ismi “yeni toprak”, “yeni sömürge” anlamına gelen “Sincan” ile

değiştirilmiştir. Doğu Türkistan halkı bu ismi hiçbir zaman kabullenmemiş olsa da,

Çin yönetimince kullanmaya mecbur bırakılmaktadır. Bu konuda 15 Kasım 2001

tarihinde dönemin Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün

açıklaması dikkat çekmektedir:

“Sincan, tarihten Çin’in topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak uluslararası

alanda tanınmıştır. Çok az sayıda bölücüler tarihi geçmişi reddederek suni olarak

“Doğu Türkistan” problemi ortaya çıkarmıştır. “Doğu Türkistan” zaten az sayıda

yabancının Çin’i parçalamayı amaçlayıp ortaya koyduğu bir isimdir. Bu ismi

Sincan’da çeşitli etnik grupları da içine alan Çin halkı hiçbir zaman kullanmadı ve

kabul etmez. “Doğu Türkistan” terörist güçleri Sincan’daki insan hakları durumunu

Page 40: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

39

saptırarak ve uluslararası kamuoyunu kandırarak uluslararası alanda sempati

uyandırmaya çalışmaktadır.”

Resmi dilin Çince olarak kabul edildiği bölgede son 30 yıl içerisinde üç defa

alfabe değiştirilmiştir. Çin alfabesinde hiçbir değişiklik yapılmamasına karşın,

Uygur alfabesi önce Kirilce’ye çevrilmiş, daha sonra Latin harflerine geçilmiştir.

Önce Rusya, sonra Türkiye ile kurulacak ilişkilerden korkulduğu için en son Arap

alfabesi zorunlu kılınmıştır.

Günümüzde Doğu Türkistan’daki bütün yayınların sadece %16’sı

Uygurca’dır. Uygur dilinde hazırlanmış bir ansiklopedi veya sözlük

bulunmamasının yanı sıra, Uygur öğretmenlerin veya fikir adamlarının Uygur

tarihi, kültürü, sanatı üzerine yazı yazmaları da yasaklanmıştır. Aksi takdirde,

bölücülük suçlamasıyla cezalandırılmakta, tutuklanmakta ve ders verdikleri okul

kapatılmaktadır. İşgalden sonra 1958 yılına kadar Çince, okullarda yabancı dil

olarak okutulduysa da, Çince eğitim daha sonra zorunlu kılınmıştır. Eylül 2003’ten

sonra bölgede Uygur Türk lehçesinde eğitim veren bütün anaokulu, ortaokul ve

liseler kapatılmış; bu okullar Çince eğitim veren okullarla birleştirilmiş; Türk

öğretmenlere Çince ders verme mecburiyeti getirilmiş; Çince bilmeyen

öğretmenler işten atılmış ve bugüne kadar Doğu Türkistan’da Uygur Türk

lehçesinde yayımlanan bütün kitaplar imha edilmiştir. Önceden Doğu

Türkistan’daki yüksek okullarda Çince eğitim oranı %70 iken şu anda eğitim

tamamen Çince olmuştur.

Daha önce de ifade edildiği gibi, Doğu Türkistan’da bağımsız bir yayın organı

ve özgür bir medya ortamından bahsetmek söz konusu değildir. Halen

yayımlanmakta olan birkaç süreli yayın olsa da, daha önce pek çok gazete ve

benzeri süreli yayın siyasi nedenlerle kapatılmıştır.

Page 41: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

40

2.2.1.2. Nükleer Denemeler ve Çevre Sorunu

Çin’in en büyük nükleer merkezi ve deneme alanı Doğu Türkistan’ın

Taklamakan Çölü’ndeki Lop – Nor Gölü civarında bulunmaktadır. Ayrıca, Çin’in

“Nükleer Füze Üssü”de bu bölgede bulunmaktadır.59 16 Ekim 1964’ten bu yana hiçbir koruyucu tedbir alınmadan 11’i yeraltında

olmak üzere 46 nükleer deneme yapılmıştır.60

Bu denemenin üzücü sonuçları halen kendisini göstermektedir.

Her ne kadar ayrıntılar kamuoyuna tam olarak yansımasa da, bu patlamalarda

kullanılan bombaların şiddetli TNT ihtiva ettiği ve tesir gücünün oldukça yüksek

olduğu bilinmektedir. Örneğin, 1984’teki bir patlamanın Richter ölçeğine göre 6,8

şiddetinde bir yer sarsıntısına neden olduğu İsveçli bilim adamları tarafından tespit

edilmiştir. Stockholm’daki yetkililer, patlatılan bombanın Hiroşima’ya atılan

bombadan 6 ila 8 kat daha güçlü olduğunu açıklamışlardır. Çin atom bombasının

1megaton = 1 kiloton gücünde olduğunu belirtmiştir.61

Bu patlamadan sonra, tarihi kent Kaşgar’da yapılan bir araştırmada 5 bin

kadar gencin yaklaşık aynı zamanlarda kör veya felç olduğu ortaya çıkmıştır.

Nükleer denemelerin yarattığı bozukluklar, insan sağlığının yanı sıra ekolojik

dengeyi de olumsuz yönde etkilemektedir ki, bu da insan nesiline karşı daha uzun

süreli bir tehdit unsurudur. Halk çeşitli hastalıklara yakalanmakta, çocuklar sakat

doğmakta veya ölmektedir. Ayrıca çevre kirlenmekte, çevre dengesi alt üst

olmakta, ürünler zarar görmektedir. Bütün bu süreç herkesin gözü önünde

yaşandığı halde konuya ilişkin hiçbir tedbir alınmamaktadır. Sebze ve meyve

çeşitlerinde azalmalar ve radyoaktif etkiler görülmektedir.

59 Boris Miynayev, “Uyguri – Etniçeskaya Bomba v Velikoy Kitayskoy Stene” (Uygurlar – Çin Seddinin Etnik Bombasıdir ), Kaynak: http://www.china.worlds.ru/info/min/uygur.html. 60 Nurrettin Aytaç, “Asya’da Çıkmaz Sokak: doğu Türkistan”, Uluslararsı İlişkilerde Olaylar ve Yorumlar, Yıl:11, Sayı: 39 Güz 2000 61 Nefise Bibi, Doğu Türkistan’da bir Facia Yaşanıyor, Doğu Türkistan’ın Sesi, No:34 – 35, Doğu Türkistan Vakfı Yayını, İstanbul, Haziran – Eylül 1992, s.65

Page 42: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

41

Nitekim Batı ülkelerinin Çin’den ithal ettikleri Doğu Türkistan menşeli kuru

yemişlerde radyasyon tespit etmeleri üzerine Doğu Türkistan kaynaklı ürünlerin

ithalini yasaklamaları bunun bir kanıtıdır.

Bütün bunların üstüne, Çin Hükümeti diğer ülkelerin nükleer atıklarını ve

çöplerini almayı ekonomik fayda getireceği düşüncesiyle bu konuda anlaşmalar

imzalanmıştır.62

Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre atom ve termo – nükleer

bombaların kullanımı sonucunda yaklaşık 210 bin kişi hayatını kaybetmiştir.

Urumçi Radyosu’nun 1988 yılında yaptığı bir yayında, nükleer denemelerin

etkisiyle sarılık, deri kanseri gibi hastalıklara yakalanan 122 bin kişinin %54’ünün

öldüğü resmen açıklanmıştır.63

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre ise 1975 – 1985 yılları arasında

lösemi vakalarının oranı %7 artmış ve nüfusun %10’u kanserle savaşmak zorunda

kalmıştır. Örgütün 1988 tarihli raporunda Hoten, Yarkent ve Kaşgar şehirlerinde

3961 kişinin tanımlanamayan salgın hastalıklara yakalandığı belirtilmektedir.

2.2.2. Asimilasyon Amaçlı Tedbirler Ve Uygulamalar

2.2.2.1.Çinli Göçmenler Sorunu

Turkistanın en önemli sorunlarından birisi, bölgeye planlı şekilde asimilasyon

amacıyla yerleştirilen Çinli göçmenler meselesidir. Bölgenin demografik yapısını

değiştirmek, halkı kontrol ve baskı altında tutmak, Müslüman Türk nüfusunu

azınlığa düşürmek, gelecekte yapılması muhtemel referanduma sayı çoğunluğu

olarak hazır olmak.

62 M.Rıza Bekin, Doğu Türkistan Gerçeği, Yeni Türkiye 97/16, s.1394 63 Doğu Türkistan 1999 İnsan Hakları İhlalleri Raporu, kaynak: http://www.doguturkistan.net/ih/rapor99.html., http://www.turan.tc/dt/turk/sorun.html.

Page 43: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

42

Komünist Çin rejimi iktidara geldiği zamandan beri, Sincan’ı kendine daha

sıkı bağlayacak şekilde bir siyaset izlemiştir. Bu amaçla bölgeyle ana Çin

arasında güçlü karayolu ve demir yolu bağlantısı kurulmuş ve özellikle sınır

bölgesine askeri birlikler yerleştirilmiştir. Pekin’in Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme

konusundaki en büyük kozu Çinli göçmen yerleştirme politikası olmuştur. 1950’de

bölge nufüsunun ancak %10’u Han Çinlisi iken, bu rakam 1990’ların ortalarında

% 40’a ulaşmıştır.64

Doğu Türkistan’a “Yapı ve Üretim Kooperatifleri” çerçevesinde Çinli

göçmenleri iskan uygulaması, Yapı ve Üretim Kooperatifleri’nin 5 Kasım 1954’te

resmen kurulmasıyla başlamıştır.

Çin’in kalabalık kırsal bölgelerinde yaşayan Çinliler, Doğu Türkistan’ın devlet

teşvikli çiftliklerine göç etmek için hükümet tarafından desteklenmektedirler. İskan

politikası esnasında yerleştirilen Çinli göçmenler arasında ilk sırayı eğitimciler ve

devlet memurları almaktadır.

Kırsal ve kentsel bölgelerden gönüllü olarak gelenlerin yanı sıra kendi

fabrikaları ile birlikte gelen vasıflı işçiler de mevcuttur. Bunların yanı sıra Çinli

öğrenciler, mühendisler, doktorlar ve benzeri grupların aileleriyle birlikte gönüllü

olarak Sincan’a yerleşmelerindeki en önemli etkenlerden biri, devletin sağladığı

yerleşim mekanları ve diğer alanlarda sağlanan kolaylıklardır. Hatta Doğu

Türkistanlı çiftçilerin, ellerinde bulundurdukları tarlaların Çinli göçmenlere

kiralanması yönünde baskı yapılmakta, tarlalarını kiraya vermeyen köylülerin

suları kesilmektedir.

Pekin 1990 yılından itibaren “Doğu Türkistan’ı açış” adı ile bölgeye Çinli

göçmenler yığmaya başladı ve açılması ile yalnızca altı işletme bölgesi 2 milyon

Çinli yerleştirerek Çinlilerin iskanı için yapılan konut ve sosyal tesislerin

64 Semih Vaner, “Unutkan Tarih“, Metis Yayınları, İstanbul 1997, s. 247 – 260

Page 44: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

43

malzemeleri hatta işçileri Çin’den getirildi. İnşaat için gerekli malzemeleri yerli

sermayaden almak yerine Pekin Çinli sermayeden alarak binlerce kilometre bu

melzemeleri trenle taşımayı tercih etti. Şehirlerdeki yüksek binalar, oteller,

mağzalar, kırsal bölgelerdeki tarım alanları ve otlaklar sembolik fiyatlara Çinlilere

satılmıştır.

Table - 1: Changing Ethnic Composition in Xinjiang 1949, 1995, and 2002

Etnik Gruplar 1949 1995 2002

Han %6 38% 40.61%

Uygur 75% 48% 47%

Kazak 10% 7% 5%

Kırgız 2% 1% 1%

Hui (Dungan) 3% 4% 4%

Moğol 1% 1% 1%

diğerler 2% 1% 1%

Kaynak: Xinjian Uighur Autonomous Rejion Statistics Bureau, April12, 2001

http://www.uyghuramerican.org/ET/nopus2001.html

Çin Hükümetin planlarına göre, Tarım Havzasına en yakın zamanda yaklaşık on

milyon Çinlinin göç etmesini beklemektedirler. 21 yüzyılın sonuna kadar Sincan

bölgesine 100 milyon Çinli göçmenlerinin taşınacağı tahmin edilmektedir.65

65 Ginodman Veniamin, Problema Uygurov v Kitaye, (Çin’de Uygur Sorunu), 17.06 2001, kaynak: www.asiatimes.narod.ru

Page 45: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

44

2.2.2.2. Dini Baskılar

Doğu Türkistan bugün de birçok dinin yaşadığı bir bölgedir. Bölgede en

yaygın dinler İslamiyet, Lamaizm (Tibet Budizmi), Budizm, Taoizm, Hıristiyanlık

(Katoliklik, Doğu Ortodoks Kilisesi) ve Şamanizm.

Uygur, Kazak, Dungan, Kırgız, Tacık, Özbek, Tatar halklar İslam dinindedir.

Dolayısıyla, Doğu Türkistan’ın toplumsal yaşamında en etkin din İslamiyet’tir.66

Bugün de Çin'in Doğu Türkistan Müslümanlarına karşı uyguladığı baskı en

yoğun olarak dini alanda hissedilmektedir. Din düşmanlığı, tüm komünist

rejimlerde olduğu gibi Kızıl Çin'in de resmi ideolojisinin bir parçasıdır.

Doğu Türkistan’da “din”; Çin Komünist Partisi tarafından “afyon”; devlet otoriteleri tarafından da “ulusal birliğe karşı tehdit unsuru”, hatta “insanların sağlığını bozan bir faktör” olarak değerlendirilmiştir. İbadet yerleri, camiler, Kuran kursları, medreseler bu bağlamda tehdidin kök saldığı yerler olarak görülmüş ve kapatılmışlardır. Kutsal dini kitaplar yakılmış, ulema ve ileri gelenler tutuklanmış, birçoğu da öldürülmüştür. Genel Vali Burhan Şehidi, 1952’de çoğu din adamlarından oluşan 120 bin kişinin idam edildiğini açıklamıştır.

Nitekim Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin Mart 1982 tarihinde ülke

çapında parti komitelerine göndermiş olduğu "Sosyalist Dönemde Dini

Problemlerle İlgili Ana Tutumunuz" adlı gizli bildiri bunu açıkça ifade etmektedir:

“İnsanlık tarihinde din sonunda yok olacaktır... Çin'deki bütün dini teşkilatlar önce

parti ve hükümetin liderliğine boyun eğecektir... Dini okulların esas gayesi, parti

yönetimini ve sosyalist sistemi destekleyen profesyonel din görevlileri

yetiştirmektir... Bu din görevlileri partinin din politikasına sadık olmak zorundadır.

Din kuruluşlarımızın esas gayesi ülkemizin siyasi tesirini yaymada önemli roller

oynamaktır.“

66 Mustafa Kahramanoğlu, “YakınTarihimizde Türkler’e Karşı İşlenen Katliam ve Sürgünler”, Baskı Ekip Grafik, Ankara 2005, s 161

Page 46: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

45

14 Mayıs 1988 tarihi Komünist Parti Merkez Komitesi toplantısında Genel

Vali Vang En Mav Pekin yönetiminin tavrını şu şekilde ifade etmiştir: “Dine

inanmama özgürlüğünü teşvik etme işlemini güçlendirmemiz gerekir. Sosyalizm

koruyacak din adamlarıyla birlikte hareket etmeliyız. İbadet yerlerinin yapımını

durdurmamız ve dinin serbestçe gelişmesine yol vermememiz lazımdır. Dini

tedrizat kesin olarak dizginlenmelidir, hacca gidecek olanların sayısı devletçe

belirtilen kontenjanla sınırlanmalıdır“67

Mao’nun ölümünden sonra “açık yumuşama politikası” uygulanmaya başlamış, Müslüman halkı, camilerini onarmaya ve kaybolan Kuran-ı Kerimlerini temin etmeye çalışmışsa da bu dönem fazla uzun sürmemiştir. 68

Oysa, Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesinde; “Her bir Çin vatandaşı, din ve inanç özgürlüğüne sahiptir” ibaresi yer almaktadır. Aynı şekilde, 31 Mayıs 1984’te kabul edilen ve 1 Ekim 1984’te yürürlüğe konan “Milli Sınırlara Sahip Özerk Bölgeler Yasası”nın 18. maddesinde de “Milli otonom bölgelerin yönetim organlarının her milletten vatandaşların dini inanç ve özgürlüğünü teminat altına aldığı belirtilmektedir.”

Öte yandan, Çin Hükümeti uluslararası platformda sahip olduğu konumu da göz önünde bulundurarak Müslüman azınlıklara karşı bir takım inayetlerde bulunmaktadır; ancak bunlar sorunları çözmekten ziyade uluslararası kamuoyundan tepki almamak içindir. Örneğin büyük şehirlerde birkaç cami süslenip ibadete açık tutulmuş ve hacca sadece hükümet tarafından seçilen kişiler gönderilmiştir.

Ancak bu uygulamalar, Doğu Türkistan sorununu daha yakından inceleyenler

için inandırıcı olamamıştır. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün “Sincan Uygurları

Üzerindeki Dini Baskı” raporu da bunu göstermektedir. Buna göre, dinin sistematik

bir biçimde kısıtlanması, Doğu Türkistan’da devlet politikası olarak güdülmektedir.

Bizzat Çin yönetmeliklerine göre, başka hiçbir devlette örneği görülmeyen,

ebeveyn ve yasal hamilelerin 18 yaşından küçük çocuklarına dini kurs ve eğitim

67 Yarar, Erhan, “Çin’in Batısı: Doğu Türkistan” Avrasya Dosyası, Bahar 1994, Sayı:3, s.149 68 M.Rıza Bekin, “Doğu Türkistan Gerçeği”, Yeni Türkiye, 97/16, s.1394

Page 47: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

46

almaları, ibadetlerde bulunmaları konusunda izin veremeyecekleri uygulaması

yürürlüktedir. Söz konusu uygulama, Çin’in hem 2002 yılında onayladığı

Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’ne, hem de 1991’de

onayladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Ayrıca, yetişkinler için de,

camide kalabalık gruplar halinde ibadet etme, vaaz verme, uzun dua okuma ve

kutsal kitaptaki bazı ayetlerin okunması konusunda kısıtlamalar getirilmiş;

memurların, işçilerin ibadet yerlerine gitmeleri ve ibadet etmeleri yasaklanmış;

ibadet ettiği tespit edilenler işten atılmış, gözetim altına alınmış veya para

cezasına çarptırılmış; aynı şekilde kadınların ibadet etmesi; özel şahıslar

tarafından dini okul veya kurs açılması; öğrencilerin dini kurs ve okullarda

okumaları yasaklanmış; bütün bu kişilerin dini bir eğitim aldıkları veya ibadet

ettikleri tespit edildiğinde cezalandırılacakları ve öğrencinin okul müdürü, sınıf

sorumlusu ile anne ve babası hakkında asli soruşturma açılacağı benzer

yönetmeliklerde ifade edilmiştir.

1949 ile 1979 yılları arasında Doğu Türkistan’da 29 bin cami kapatılmıştı, 54

bin din görevlisi tutuklanarak ağır çalışma kamplarına sevk edilmiş ve yalnızca

Urumçi’de 370 bin Kuran-ı Kerim imha edilmiştir.

1997 yılından bu yana sadece Hoten bölgesinde 1218 cami kapatılmış ve

939 tanesi devlet dairesine dönüştürülmek üzere yıkılmıştır. Camilerde komünist

rejime uygun vaaz vermeyi kabul etmeyen din adamları tutuklanmış veya

görevlerine son verilmiştir. Evinde dini kitap bulunduranların kitaplarına el

konulmuş, bu kişiler dini kitap bulundurmaktan ötürü cezaya çarptırılmışlardır.

Tüm özel okulların kapatılmasının yanı sıra 1997 yılından bu yana Cuma

hutbelerine de yasak getirilmiştir.

Yine İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna göre, Doğu Türkistan,

1997’den beri devlet güvenliği sebebiyle idam cezasına çarptırılan 200’den fazla

insanla, dünyada en çok idam cezası uygulanan bölge olmuştur.

Ayrıca, Doğu Türkistan Günlüğü gazetesinin 12 Nisan 2000 tarihli

nüshasında Doğu Türkistan’ın pek çok il ve ilçesinde inşa edilen 1500 caminin

kapatıldığı, 153 caminin inşaatının durdurulduğu ve Çin Komünist Partisine

Page 48: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

47

sadakat bildirmeyen 25 bin Türk görevlinin işine son verildiği açıklanmıştır.69

Doğu Türkistan Müslümanları üzerindeki dini baskılar, özellikle 11 Eylül

saldırılarından sonra Çin yönetiminin “terörizmle mücadele” adı altında yaptığı

faaliyetlerle daha da yoğunlaşmıştır. Hatta Çinli yetkililer 1980’lerde ve 1990’larda

yapılan ve silahlı Uygur milliyetçi gruplara atfedilen çok sayıda patlama olayını ve

diğer şiddet içeren faaliyeti, bu politikaya alet etmek üzere dünyaya duyurmuş ve

“karşı terörizim” bağlamında meşru kılmak amacıyla bir bahane olarak

kullanmıştır.

2.2.2.3. Doğum Kontrolü ve Mecburi Kürtaj

Pekin Hükümeti 70’li yılların sonunda doğum kontrol teşvikini yapmaya

başlamış ve 80’li yılların başında doğum kontrolünü yasa haline getirmiştir. Bu

yasaya göre, Çinliler tek çocuk ve diğer 55 azınlık halk ise iki çocuğa sahip

olacaktır.

Çin Hükümetine göre, doğum kontrolü Çin’in önemli bir politikası olarak nüfus

artışını planlamak, insan kalitesini yükseltmek ve nüfus artışı ile ekonomik

kalkınma arasında orantıyı geliştirmek amacını esas almıştır. Her Çin vatandaşı

doğum kontrolünü yerine getirmekle mükelleftir. 2 Mart 2000 tarihinde Çin

Başbakanlığı tarafından yürürlüğe konulan bir kararnamede Çin nüfusunun 2010

yılında 1,4 milyar altında tutulacağını hedef olarak göstermiştir. 29 Aralık 2001’de

Çin Halk Kongresi tarafından onaylanan “Çin Halk Cumhuriyeti Nüfus ve Doğum

Planlama Yasası” Çin’in doğum kontrol politikasında karaklı olduğunu bir kez daha

vurgulamıştır. Doğu Türkistan’da 1981, 1992 ve 1998 yıllarında birbirini takip eden

ilgili yasalar da yürürlüğe koyulmuştur.

Dünya nüfusunun 1/5’ini oluşturan Çin’de Çinli nüfusu %91, diğer 55 azınlık

ise %9 oranındadır. 2000 yılında yapılan son nüfus sayımda Doğu Türkistan

nüfusu 19,25 milyona yükselmiştir. Çinli nüfus 7.498 milyon olup %40.61’i

69 Kaynak: www.uygur.org

Page 49: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

48

oluşturmakta birlikte 1990 yılında yapılan genel nüfus sayımına göre % 31.64 artış

olmuştur. Doğu Türkistanlıların nüfusu 10,96 milyon olup %59,39’u oluşturmakla

1990 yılında yapılan genel nüfus sayımına göre %15,89 artış olmuştur. Yani Çin

toprağının 1/6’ini teşkil eden Doğu Türkistan’da Çinli nüfusu %40 üzerinde olmakla

birlikte nüfus artışı Doğu Türkistanlılara göre daha hızlıdır. Çinli nüfusun hızlı

artışının önemli bir sebebi ise Çinlilerin bölgeye göç etmesi ve göçmen Çinlilerin

yasa dışı doğum yapmalarıdır. Doğu Türkistanlı yerlilerin nüfusu Çin’in genel

nüfusunun %0.013’ünü teşkil etmektedir. Bu anlamda Doğu Türkistanlılar Çin’in

nüfus artışının meydana getirdiği problemlerin sorumlusu sayılmaz.70

Doğu Türkistanlıların ancak iki çocuğa sahip olması bir yasa gereği olarak

sayılıyorsa da, bu yasa sosyal yaşamda dini ve örfi anlayışı ile çelişkilidir. Bu

nedenle Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı doğum kontrol politikası sürekli tepki

ile karşılaşmaktadır. Hatta toplumsal barış ve bölgenin istikrarını da derinden

etkilemektedir. Doğu Türkistan’da Mecburi kürtaj sorunu bir çok gelişmiş ve

gelişmekte olan ülkelerde hala tartışmalı bir konu olarak devam etmektedir.

Çin’in doğum kontrol politikası gereğiyle hamileliği engelleyen tedbirler

başarısız olduğu halde kürtaj yapılması mecbur edilmektedir. Doğum kontrol

politikasının uygulayıcıları ise daha sert tedbirlerle sonuç almaya çalışmaktadır.

Bu kural dışında doğan çocuklar, vatandaşlık hakkı, isim gibi insani haklardan

yoksun bırakılmaktadırlar.71

Doğu Türkistan’da da benzer uygulamalar bulunmaktadır. Anne karnındaki

embriyonun (cenin) beş ay öncesi kürtaj yoluyla ve beş ay sonrası hatta doğuma

az kala bebekleri normal ameliyat yoluyla aldırdığını görmek mümkündür. Bu

konuda, 1994’ten itibaren Dünya Af Örgütü, İnsan Hakları Gözetme Teşkilatı,

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, ABD, Kanada ve İngiltere gibi

ülkelerin hükümet veye meclislerinin insan hakları raporlarında sürekli

zikredilmiştir.

70 Dr.Nuraniye Hidayet Ekrem, “Çin’in Doğum Kontrol Politikası”, Gökbayrak Dergisi, Yıl:12, Sayı: 58, Mart – Nisan 2004 71 M.Rıza Bekin, “Doğu Türkistan Gerçeği”, Yeni Türkiye 97/16, s.1393

Page 50: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

49

Mecburi kürtaj Doğu Türkistanlıların dini anlayışı ve örf – adetlerine uygun

olması ile birlikte getirdiği bazı sonuçlar Çin Hükümeti zorlamaktadır.

Doğu Türkistanlılar Çin Hükümetinin doğum kontrol politikasını bölgede

yürütülen asimilasyon politikasının bir parçası olarak algılamaktadır. Bölgede

meydana gelen olayların bir kısmı bu politikaya karşı yapılmıştır.

Mecburi kürtaj politikasının getirdiği siyasi boyutu dışında bu uygulama Doğu

Türkistanlı kadınların sosyo – ekonomik, psikolojik ve tıbbi durumlarında da derin

etkileri bırakmaktadır.

Sosyo – ekonomik bakımdan: Doğu Türkistanlı kadınların dini ve örfi

yaşamında, yavrunun Tanrı tarafından verildiğini ve soyunun devam ettirme

görevinin bulunduğunu düşünülmektedir. Sosyal hayattaki bu olgu hükümet

tarafından getirilen doğum kontrol yasası ile aykırı olduğunu bilerek ve bazı

cezalara rağmen yine de korku ve endişe içinde hamile kalmaya devam eden

kadınlarının sayısı az değil. Bu yolu tercih eden kadınların çoğu kırsal kesimlerde

yaşayan ve hükümet dairesinde çalışmayanlardır.

Cezalandırılmış olanlar maddi ve manevi açıdan zarar görmektedirler. 7

Nisan 1992 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 1992’de yürürlüğe giren Sincan

Uygur Özerk Bölgesi Planlı Doğum Yasası’nın 42. maddesine göre, “planlama dışı

hamile olan kadın ile kocası her ikisi ayda 50 Yuan para cezasına çarptırılmaktadır

ve hamileliği sona erdireceye kadar ödemeye devam edecektir. Kürtaj ameliyat

masrafı de kendileri ödeyecektir. Hamelilik sona erdiği ve kürtaj gerçekleştiği

takdirde ceza masrafı iade edilebilir”.

43. maddeye göre, “Doğum Tezkeresini almadan doğum yapan kendi doğum

masraflarını ödemekle birlikte 50 – 200 Yuan arasında ceza ödeyeceklerdir”,

44. maddeye göre, yasal doğumdan bir çocuk fazla yapan kamu görevlileri 3.000

– 10.000 Yuan ceza ödeyecektir; Kent sakinleri 1.000 – 20.000 Yuan ceza

ödeyecektir; Tarım ve hayvancılık ile uğraşanlar ise gelirinin 1 – 8 misli masrafı

ödeyecektir. İki ve iki üzeri çocuk yapanlar yukarıda bilertmiş olduğu gibi daha çok

planlama dışı doğum masrafı ödeyeceklerdir.

45. maddeye göre, planlı doğum yasasını ihlal eden esnaflar, Planlama Dışı

Masrafı ödeyeceklerdir; Doğum önleyici tedbiri almadığı takdirde çalişma izin

belgesi iptal edilecektir.

Page 51: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

50

46. maddeye göre, planlı doğum yasasına uymayanlar planlama dışı doğum

masrafını ödemekle birlikte, 1) kamu görevlilerin doğum masraflarını kendisi

ödeyecektir, doğum izni süresinde maaşı ödenmeyecektir ve emzirme izni iş izni

olarak sayılacaktır. 2) karı koca ikisi üç yıl içinde, örnek kişi seçilemeyecek,

dönem sermeyesi alamayacak, maaşına zam yapılmayacak, terfi edilmeyecek, ev

verilme imkanını kaybedecek. 3) tarım ve hayvancılık ile uğraşanlara kullanılabilen

toprak ve ev yapma izni verilmeyecektir. Ayrıca ölçülü maaşsız çalıştırılacaktır.

4) Kamu görevlilerine disiplin cezası verilecektir, hatta işten uzaklaştırma cazası

da verilebilir.

Tıbbi Bakımından: anne karnındaki embriyon (cenin) ameliyat yoluyla yani

dölyatağının içini kazıyıp cenini alma ameliyatı: rahmin ağız bölgesinde yara

yaratması, rahmin delinmesi, amiliyat sırasında rahim içinde embriyon parçalarının

kalması, rahim içi enfeksyon olması, aşırı narkoz kullanma ve narkozun yan etkisi,

tekrar hamile olamaması gibi sonuçları getirmektedir. Ruhsal ve fiziksel olarak

sağlığı bozulan bu kadınların hiç bir sağlık sigortalarını bulunmaması sonucu acı

dramların yaşanmasına sebep olmaktadır.

3. Bölüm Doğu Türkistan Sorunun Uluslararası Boyutu

3.1. Diğer Devletlerin Doğu Türkistan Politikaları 3.1.1. Türkiye – Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan

Türkiye ve Çin, Asya kıtasının batı ve doğu uçlarında yer alan, ortak sınırları

bulunmayan, ilişkileri halen pek mahdut iki devlet görünümündedir.

Gerçekte ise Türk ve Çin milletleri tarihin şafağında tanışmış, sürekli

komşuluk yapmış, savaş ve barış ilişkileri içinde bulunmuş, büyük devletler

kurmuş dünyadaki varlığını kesintisiz sürdürmüş iki millettir.

Anadolu Türkleri ile Uygur Türkleri’nin siyaset ve kültür ilişkileri Cumhuriyet

döneminin öncesine kadar gider. Uygur’ların Moğol’larla birlikte Anadolu'ya gelip

umumi vali gibi önemli görevlerde bulundukları, hatta Kayseri, Konya ve Karaman

gibi şehirlere yerleştikleri, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmed'in

Page 52: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

51

fermanlarını Uygurca yazdırdığı, Fatih'in sarayında Uygurca'nın da öğrenildiği

bilinmektedir.72 Burada o kadar eskiye gitmeden, mevcut belgeler ışığında l9. ve

20. yüzyıllarda devam eden bu ilişkiler üzerinde duracağız.

3.1.1.1. Osmanlı Döneminde Türk – Uygur İlişkileri

Osmanlı'ların Orta Asya’dan daha ziyade batıya ilgi duydukların gösterdikleri

bir gerçektir. Ancak bu Osmanlı'ların Orta Asya ile hiç ilgilenmedikleri anlamına

gelmez. Prof. Dr. Halil İnalcık'a göre, Osmanlı’ların iki büyük ideali vardır. Birisi

Türk'lüğü dünyaya hakim millet olarak yaşatmak, diğeri de hak tanıdığı din olan

İslam için savaşıp Allah'ın gaza’ vazifesini yerine getirmekti.73 Osmanlı

İmparatorluğu’nun kurulduğu ilk dönemlerde Orta Asya'da Timur Bey’in kurduğu

güçlü bir devlet bulunuyordu. Doğu Türkistan da müslümanlığı kabul ederek

Türkleşmiş olan Moğol kökenli hükümdarlar tarafından idare ediliyordu.

l8. ve 19. yüzyıllarda ise Seyit olarak kabul edilen hocalar işbaşında idiler. Yani 19.

yüzyılda Batı Türkistan Ruslar Doğu Türkistan da Çinliler tarafından işgal

edilinceye kadar Orta Asya Türkleri kendi kendilerini idare ediyorlardı.

Bu nedenlerle Orta Asya Osmanlıların öncelikli hedefi olmamıştır. Orta Asya

Türkleri Rus ve Çin tehdidine maruz kaldıklarında ise Osmanlılar soydaş ve din-

daşlarına ellerinden gelen yardımı esirgememişlerdir. Osmanlıların Kaşgar Hüküm-

darı Atalık Gazi Yakup Bey Bedevlet'e gösterdikleri ilgi bunun en güzel örneğidir.

Bilindiği üzere 1864 – 1869 yılları arasında Yakup Bey Hoten, Kuça, Urumçı

ve Turfan'daki yerel beylikleri ortadan kaldırıp merkezi Kaşgar olmak üzere

bağımsız bir devlet kurmaya muvaffak olmuştu. Yakup Bey kurmuş olduğu bu

devletin tanınması için 1870 de Osmanlı Sultanı ve dönemin İslam Halifesi Sultan

Abdül Aziz Han'a bir heyet göndererek kendisinin İslam halifesine tabi olduğunu

bildirmiş ve Doğu Türkistan'ın bağımsız İslam devleti olarak tanınmasını

istemiştir.74 Bundan çok memnun olan Sultan Abdül Aziz Han Yakup Bey’e "Emir-

72 A. Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş. Enderun Kitabevi. Istanbul. 1981, s:381 73 Prof Dr. Halil İnalcık, Osmanlı Devrinde Türk Ordusu. Türk Kültürü. Sayı 375. 1994, s:385 74 Mehmet Emin Buğra, “Şarki Türkistan Tarihi”, Ankara,1998, s.336

Page 53: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

52

ül Müslimin" unvanını lütfetmiştir. Bunun üzerine Yakup Bey camilerde halife

Sultan Abdül Aziz Han adına hutbe okutmuş ve parayı da Sultan Abdül Aziz Han'ın

adı ile bastırmıştır.75

Osmanlı Devleti ayrıca Yakup Bey'e Hindistan üzerinden top, tüfek ve askeri

eğitim için piyade, süvari ve topçu Osmanlı’ların Doğu Türkistan Türkleri’ne olan

ilgisi bununla kalmamış, 1914 yılında Osmanlı paşalarından Talat Paşa Rodoslu

Habibzade İlkul'u Uygur Türkleri’nin eğitimi için Doğu Türkistan'a göndermiştir.

Öğretmen olarak Kaşgar'a gelen İlkul, burada Darül Muallim-il ihtihat adında bir

öğretmen okulu açmış, bundan dolayı hapse atılmış ve 1920'de Türkiye’ye

dönebilmiştir.76

Ahmet Kemal İlkul'un Doğu Türkistan'da gerçekleştirmiş olduğu eğitim

reformu Uygur milli eğitim tarihinde yeni sayfalar açmıştır. Ahmet Kemal İlkul Doğu

Türkistan’a gönderilmeden önce de orada şuurlu Uygur Türkleri’nin Osmanlı

devletinden davet ettikleri öğretmenler görev yapmışlardı. 1880 ve 1910 yıllarında

iki defa Artuş'ta Hüseyin Bay, Bavudun Bay gibi kişilerin Osmanlı muallimleri

Yusuf, Ismail Hakkı Efendi ve Zaman Bey'i göndermiştir.77

Osmanlı devletinden davet edip getirdikleri öğretmenler okul açmış ve bu

okulda dil, edebiyat, matematik, tarih ve coğrafya gibi dersleri okutmuşlardır.

Ayrıca okulda jimnastik, futbol spor faaliyetlerinin yanı sıra askeri eğitim de

verilmiştir.78

Uygur Türkleri bir taraftan Osmanlı'lardan öğretmen isterken bir taraftan da

çocuklarını eğitim için İstanbul'a göndermekteydiler. Mesela 1900'lü yılların

başlangıcında Gulça'da bazı zengin kimseler kendi çocuklarını ve yakınlarını tahsil

75 Mehmet Emin Buğra, “Şarki Türkistan Tarihi”, Ankara, 1998, s.336 76 Ahmet Kemâl İlkul,” Çin –Türkistan Hatıraları”. Hazırlavan: Dr. Yusuf Gedikli. Ötüken. 1997 77 Mehmet Atıf, Kaşgar Tarihi. Hazırlayanlar: Prof. Dr. İsmail Aka, Vehbi Günay, Cahit Telci. Kırıkkale. 1998, s:296 78 Yrd. Doç. Dr. Alimcan İnayet, “Osmanlı ve Cumhuriyet Döneminde Türk – Uygur İlişkileri (1861-1934)”, İzmir, Ege Ün., Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü

Page 54: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

53

için İstanbul'a göndermişlerdir. Bu gençler İstanbul'da eğitimini tamamladıktan

sonra Kulça'da okul açıp 100 kişiyi yetiştirmişlerdir.79

Dr. İklil Kurban'ın naklettiği Burhan Şehidi’ye ait bir bilgiye göre, Yang

Zengx'in döneminde İli'de Türkiye'liler çöktu. Mesut Sabri Baykuzu bu kişilerle

birlikte okul açmış, öğrencilerine Türkiye şarkısı söyletmiştir.80 Bilindiği gibi Mesut

Sabri Baykuzu 1904 –1915 yılları arasında Istanbul'da eğitim görmüş ve 1947'de

Doğu Türkistan'ın Cumhurbaşkanı olmuştur.81 Yani Osmanlıların Doğu

Türkistan'da eğitimin geliştirilmesinde çok önemli rolü olmuştur.

Osmanlı paşalarından Enver Paşa tarafından kurulan Umur-ı Şarkiya (Doğu

işleri) teşkilatının 1914 tarihinde Adil Hikmet Bey, Kuşçubaşı Selim Sami Bey,

Hüseyin Emrullah (Barkan) Bey, Hüseyin Bey ve İbrahim (Hakker) Bey olmak

üzere beş kişiyi Orta Asya Türkleri’ni eğitme ve örgütleme amacıyla bölgeye

göndermesi daha da dikkat çekicidir. Bu kişiler Hindistan üzerinden Doğu

Türkistan'a ve diğer Orta Asya ülkelerine ulaşmış ve oralarda faaliyet

göstermişlerdir.82

Osmanlıların çok yakından ilgilendikleri Doğu Türkistan Türkleri de bunca

ilgiye duyarsız kalmamışlardır. Osmanlı Devleti Balkan Savaşından yenik çıkınca

İstanbul, yaralı askerler ve Balkanlar’dan göç eden insanlarla dolmuştu.

Osmanlı Devleti’nin bu ağır günlerinde Doğu Türkistan Türkleri de işgal altında

bulunmalarına rağmen İstanbul'a yardım göndermişlerdir. Tatar gazeteci yazar

Fatih Kerimi'nin 1913'te Orenburg’da basılan “Istanbul Mektupları” adlı kitabına

göre, Kulca’lı Çin müslümanı, Mektebi Sultani binasındaki Alman “Salibi Ahmer“

Kızılhaç hastanesinde yaralılara hizmet etmiştir.83 Yine aynı kitaba göre Kaşgar

müslümanlarından “Hilali Ahmer” Kızılay yararına beş bin sum para gelmiştir.84

79 Yrd. Doç. Dr. Alimcan İnayet, a.g.e. 80 Dr. İklil Kurban, “Şarki Türkistan Cumhuriyeti. (1944 1949)”. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. 1992. s:82 81 Andrew D.W. Forbes, “Doğu Türkistan Harb Beyleri”. Çeviren: Enver Can. Bayrak Yayıncılık, Istanbul. 1991, s: 460 82 Adil Hikmet Bey, ” Asya'da Beş Türk”, Hazırlayan: Dr. Yusuf Gedikli. Ötüken. 1998, s: 13 – 24

Page 55: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

54

Bunlar Osmanlı'ların Doğu Türkistan Türkleri’nin de Osmanlı'lara olan manevi

bağlarını gösteren bulgulardır.

3.1.1.2. Cumhuriyet Döneminde Uygur – Türk İlişkileri Anadolu Türkleri ile Doğu Türkistan Türkleri arasındaki ilişkiler Cumhuriyet

döneminde de devam etmiştir. Yukarda anlattığımız gibi Doğu Türkistan'da Çin

yönetimine karşı başlayan ayaklanmalar sonucunda 12 Kasım 1933 tarihinde

Kaşgar'da “Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti" adı altında bir devlet kurulmuştur.

Bu devletin hükümet ve ordu teşkilatının oluşturulmasında Türkiye'den gelen

İzmir’li Dr. Mustafa Kentli, Ali ve harbiyeden Mahmut Nedim beylerin büyük rolü

vardır. Adı geçen şahıslar Kasım 1933'te Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’ne

müsteşar olarak Kaşgar'a gönderilmişlerdir.85 Bu kişiler Doğu Türkistan İslam

Cumhuriyeti’nde Sabit Damolla ile birlikte iş gördüler ve Şarki Türkistan hareketine

bir şekil vermek istediler.86

Ayrıca, Sovyetler Birliği’nden gelen Setivaldican, Sultanbek, Behram Efendi

ve Sofizade gibi kişilerle birlikte Doğu Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti’nin

hükümet ve ordu teşkilatının düzenlenmesine yardım etmişlerdir.87

Yeni kurulan bağımsız Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti dış işleri

bakanı Kasım Hacı'yı devlet mektubu ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti başta olmak

üzere Afganistan, İran, Amerika, İngiltere, Japonya, Almanya, Fransa ve İtalya gibi

ülkelere göndermiş ve bu ülkelerden Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’ni

tanımalarını ve yardım etmelerini istemiştir.88

Doğu Türkistan’da kurulmuş olan bu yeni devletle ilgili haberler Türk

basınında ilgiyle karşılanmış ve geniş yer almıştır.89

83 Fatih Kerimi, “Istanbul Mektupları”, Orenburg 1913. s: 55 84 a.g.e. s: 113 85 Andrew D. W. Forbes, “Doğu Türkistan Harb Beyleri”, Çeviren: Enver Can. Bayrak Yayıncılık, Istanbul. 1991, s: 202 86 A. Zeki Velidi Togan, “1929–1940 Seneleri Arasında Türkistan Vaziyeti”, Türkiye Basımevi, Istanbul 1940, s: 24 87 Yrd. Doç. Dr. Alimcan İnayet, a.g.e. 88 a.g.e 89 Andrew D. W. Forbes, a.g.e, s:203

Page 56: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

55

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin dönemin Ankara Hükümetine

gönderdiği bir mesajında “Yeni bağımsızlığa kavuşmuş Doğu Türkistan'ın mavi

bayrağından sevgili Türkiye'nin al bayrağına selam olsun” ifadesi kullanılmıştır.90

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1933’de kurulan

Doğu Türkistan Cumhuriyetiyle yakından ilgilenmiş, Asya’da kurulan bu yeni Türk

Cumhuriyetine gözlemci, öğretmen ve hatta subaylar göndermiştir.

Doğu Türkistan Türkleri, Türk Cumhuriyetinin ilelebet payıdarolabilmesi için,

İstiklal Savaşina zerre kadar katkıda bulunabilmek maksadıyla, ağızındaki altın

dişlere varana kadar söküp göndermişlerdir. Bugün Tarsus’ta mütevazi bir şehitlik

vardır. Burada yatanlar, Orta Asya’nın bağrından kopup, İstiklal Savaşına katılan

gönüllülerdir. Türkiye’deki soydaşlarıyla omuz omuza savaşıp şehit düşmüşlerdir.

Bu şehitlerin arasında onlarca Doğu Türkistanlı da bulunmaktadır. Gönüllü olarak

gelemeyen Doğu Türkistanlılar, İstiklal Savaşının zaferle bitmesi için gece gündüz

dua etmişlerdir.91

Sonuç itibari ile bütün bunlar Türk – Uygur ilişkilerinin Osmanlı döneminde

olduğu gibi, Cumhuriyet döneminde de sıcak bir şekilde devam ettiğini gösterir.

90 Andrew D. W. Forbes, a.g.e, s:203 91 Erkin Alptekin, “Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 75. Yıldönümü ve Doğu Türkistan” Yeni Türkiye Dergesi, Sayı: 23 – 24, 1998, s.1450

Page 57: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

56

3.1.1.3. Türkiye – Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan

Türkiye diğer birçok ülke ile birlikte Çin Halk Cumhuriyeti ile 4 Ağustos 1971

tarihinde diplomatik ilişki tesis etti.92

Türkiye – Çin arasındaki diplomatik ilişkiler otuz yıldır devam etmesine

rağmen, karşılıklı ziyaretlerin seksenli yıllardan itibaren gelişmeye başladığı ve

son 5 – 6 yıl içinde iki ülke askeri makamları dahil iki ülke arasındaki üst düzey

temaslarının daha yoğunlaştığı görülmektedir. Bakanlar düzeyindeki ziyaretler son

yıllarda artmıştır.

Doğu Türkistan sorununun dış destekçisi olarak Türkiye’yi gören Pekin

Hükümeti, üst düzey ziyaretlerde genellikle Doğu Türkistan sorununu gündeme

getirmiş ve ikili ilişkilerin gelişmesinin ön şartı olarak Doğu Türkistan’a Ankara’nın

desteğinin kesilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ayrıca, Çin – Türkiye askeri

işbirliğinin diğer alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesi için de öncelik görevini yapması

ve bu ilişkiler çerçevesinde Türkiye’nin Batı dünyasından transfer edemediği

askeri teknolojileri Çin’den transfer etmek istemesi, Türkiye’nin Çin’e daha ılımlı

davranmasına yol açmış ve Nisan 1999’da kurulan 58. Hükümetin programında,

“Çin Halk Cumhuriyeti ile İlişkilerimizin Çok Yönlü Olarak Geliştirilmesine Özen

Gösterilecektir” ibaresine yer verilmiştir. Ancak, Türkiye’nin, Çin’in PKK ve Kıbrıs

konusundaki tutumunu gözardı ederek bu ülke ile yakınlaşmasının zor olduğu ve

bu durumun iki ülke ilişkilerinin sağlıklı gelişmesine engel teşkil edeceği

düşünülmektedir.93

Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler, özellikle

1990’lı yıllardan itibaren stratejik bir işbirliğine uzanacak kadar hız kazanmıştır.

1982 yılında cumhurbaşkanlığı düzeyinde Kenan Evren tarafından düzenlenen ilk

92 Türkiye Çin İlişkilerin Boyutları ve Engelleri, kaynak: http://www.turan.tc/kalem/bilimsel/turkiyecin.htm 93 Dr. Nuraniye Hidayet Ekrem, “Çin Halk Cumhuriyeti Diş Politikası (1950 - 2000))” , Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, Ankara 2003, s. 160

Page 58: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

57

resmi ziyaretten 1990’lı yıllara gelindiğinde Çin, özellikle ekonomik gücüyle de

birçok açıdan incelenebilecek bir ülke konumuna yükselmiştir.

Çin, Türkiye’nin önemli müttefiklerinden biri olarak değerlendirilirken

Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet programında, Çin ile iyi ilişkiler

kurulmasını öngören bir ibare hükümet protokolüne alınmıştır. Çin ile geliştirilen

ilişkiler, ekonomik ve sosyal boyutu da haizdir.

Ticari açıdan ilişkilerde, Türk Şirketleri şu ana kadar Çin Halk

Cumhuriyeti’nde kayda değer varlık gösterememişlerdir. Karşılıklı ticaret hacmı

katlanarak çoğalıyor olsa da ticari ilişkilerde Türkiye’nin pozisyonu arzu edilen

yerde değildir.

1985’de 85 milyon dolar olan karşılıklı Türkiye – Çin ticareti, 2003 yılında 2,6

milyar dolar olmuş, Çin’in Türkiye’ye ihracatı 2,1 milyar dolar, ithalatı ise 532

milyon dolara ulaşmiştır. Türkiye’nin 1,5 milyar dolarlık dış ticaret açığı ise 2004

yılında 4,464 milyar dolar ithalata karşılık 392 milyar dolar ihracatla 4,072 milyar

dolara ulaşmıştı.94 Türkiye için ciddi bir pazar olacağı açık olan Çin’in bütün

ülkelere karşı fazla veren dış ticaret hacminin, Türkiye’yi de ciddi boyutlarda

etkilediği bir gerçektir. Çin’den yapılan ithalat, yerli sanayeyi olumsuz

etkilemektedir. Son yıllarda ucuz Çin mallarının, Türk piyasalarındaki satışının,

yerli ekonomiye verdiği zarar tartışılmakta ve bu duruma yönelik önlemler

araştırılmaktadır.

Ancak, Türkiye – Çin ilişkilerinin çok ileri bir seviyeye ulaşması şu anda pek

mümkün gözükmemektedir; zira Çin’in bakış açısıyla bakıldığında, Türkiye halen

ABD’nin bir müttefikidir ve bu aşamada da mevcut ilişkiler, stratejik bir ortaklıktan

öteye gitmeyecek gibidir.

En azından, Çin basını Abdullah Öcalan’dan “Türkiye Hükümeti karşıtı Kürt

İşçi Partisi Lideri Öcalan” veya “Türkiye Kürt İşçi Partisi Lideri Öcalan” diye

bahsederken ve Kürt sorununu Miloşeviç’in Kosovalı Arnavutlara karşı uyguladığı

soykırımla paralel değerlendirirken, Türk Hükümetinin Doğu Türkistan sorunu

94 Ali Külebi, “Çin: Dünya Dengelerinin Gelecekteki Yönetmeni”, Türk Yurdu Dergisi, Aralık 2005, s.28

Page 59: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

58

karşısında Çin ile sözde iyi ilişkilerine zarar gelmemesi için duyarsız kalması kabul

edilebilir bir durum değildir.

Öte yandan, Çin Hükümeti, Doğu Türkistan’ın en büyük destekçisi olarak

Türkiye’yi görmektedir. 1990 – 1994 yılları arasında kaleme alınan “Panislamizm

ve Pantürkizm’in Doğu Türkistan’daki Yayılmaları ve Buna Karşılık Uygulanacak

Tedbirler” adlı 387 sayfalık raporda, Doğu Türkistan ‘ayrılıkçı hareketi’nin Türkiye

menşeli olduğu ileri sürülmüştür. Buna göre, Doğu Türkistan’da süregelen hareket,

II Abdülhamit döneminde başlamış ve o zamandan bugüne kadar söz konusu iki

akımın Doğu Türkistan’da etkisini göstermiştir.

Ayrıca, 19. yüzyılın son yıllarından 20. yüzyılın ortalarına kadar Doğu

Türkistan’da meydana gelen bağımsızlık hareketleri ve iki cumhuriyetin kurulması

esnasında hep Türkiye’den bölgeye sızan arkası karanlık Türkiyeliler’in bulunduğu

yazılmaktadır.95

Çin Halk Cumhuriyeti, Jiang Zemin’in 18-21 Nisan 2000 tarihinde Türkiye’ye

yaptığı resmi ziyaret esnasında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile

yapılan toplantılarda, ikili ilişkilerde dünya siyasetinden ekonomik işbirliklerine

kadar pek çok konu görüşme kapsamına alınmıştır. Bu görüşmenin temel

alanlarından biri olan Uygur Türkleri konusunda Türk Hükümeti, hem milli, hem

kültürel, hem de dini açıdan kardeşi sayılabilecek Uygur Türklerinin değil, Çin

gücünün yanında yer almıştır. Bu görüşme esnasında Doğu Türkistan’daki Uygur

Türkleri ile akrabalık ilişkileri bulunduğunu söyleyen Demirel şu sözleri sarf

etmiştir:

“Bu kişilerin Çin’e sadık yurttaşlar olarak ülkenizin bir parçası olduklarına

inanıyorum. Çin’in toprak bütünlüğünün korunması Türkiye’nin politikasıdır”.96

Bunun dışında Çin Hükümet yetkilileri, Türk liderlerle ne zaman görüşseler,

Doğu Türkistan meselesini gündeme getirip kendilerinden bir teminat

almaktadırlar.

95 Dr. Nuraniye Hidayet Ekrem, “Çin Halk Cumhuriyeti Diş Politikası (1950 – 2000))”, Avrasya stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, Ankara 2003, s. 179 96 Kaynak: www.uygur.org

Page 60: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

59

Türk liderler, değil Çinli yetkililer karşısında, Türk halkı önünde bile Doğu Türkistan

hakkında konuşmaktan çekinmektedirler.

Ocak 2001’de Çin Dışişleri Bakanı Tang Jiaxuan, Türkiye ziyareti esnasında

dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile görüşürken dini aşırılık, uluslararası terörizm

ve etnik bölücülüğe karşı ortak hareket edilmesi konusunda ortak görüşe

varıldığını ve Ecevit’in de bu konuda Aralık 1998’de bir genelge çıkararak

Türkiye’de Çin’i bölecek herhangi bir faaliyete izin verilmediğini beyan ettiğini

açıklamıştır.

Buradan da anlaşılabileceği gibi, Türkiye, Doğu Türkistan meselesinde Çin’e karşı

alternatif bir politika geliştirememektedir. Hatta Çin’in baskıları sonucu Türkiye’nin

dış işleri yetkilileri, İstanbul Sultanahmet’teki İsa Yusuf Alptekin Parkı’ndaki büstü

ve Doğu Türkistan bayrağının kaldırılması için teşebbüse geçmiş; ancak halkın ve

belediyenin karşı koymasıyla bu teşebbüs sonuçlandırılamamıştır.

1999 seçimleri arifesinde Türkiye Hükümeti bir genelge yayımlayarak Doğu

Türkistan derneklerinin faaliyetlerini sınırlamaya ve bu faaliyetlere devlet ve kamu

yetkililerinin katılmamasına çalışmıştır.

Yine de çeşitli dernek ve vakıflar bu kapsamda hayatiyet göstermektedirler.

Merkezi İstanbul’da bulunan Doğu Türkistan Vakfı ve Doğu Türkistan Göçmenler

Derneği ile merkezi Kayseri’de bulunan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma

Derneği, bu konuda aktif faaliyet yapan kuruluşların başında gelmektedir.

Adı geçen kuruluşlar gazete ve dergiler neşretmek, gösteriler ve mitingler

düzenlemek, konferans, panel ve seminerler gerçekleştirmek suretiyle Doğu

Türkistan sorununu Türk kamuoyuna duyurmaya çalışmaktadırlar.

Doğu Türkistan davasına katkıda bulunmakta olan yukarıda adı geçen

kuruluşlardan Doğu Türkistan Vakfı, bu amaçla üç aylık ilmi ve kültürel dergi Doğu

Türkistan’ın Sesi’ni; Doğu Türkistan Göçmenler Derneği, iki aylık fikir ve kültür

dergisi Doğu Türkistan’ı ve Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği de iki

aylık fikir ve kültür dergisi olan Gökbayrak’ı yayımlamaktadırlar. Bu kuruluşlar aynı

zamanda Doğu Türkistan’dan eğitim amaçlı gelen gençlere burs sağlama

konusunda da yardımcı olmaktadırlar. Doğu Türkistan davası Mazlumder, İHH

Page 61: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

60

İnsani Yardım Vakfı, İnsan Hakları Komisyonu ve Türk Ocakları gibi çeşitli dernek,

vakıf ve sivil kuruluşlar tarafından da dile getirilmektedir.

Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlıların büyük çoğunluğu 1952 yılında

Hindistan, Pakistan ve Saudi Arbaistan üzerinden ülkeye gelmiştir. Bakanlar

kurulu 13 Mart 1952 tarih ve 3232 – 0 – 3035/12765 sayılı kararıyla 1850 Doğu

Türkistanlıların iskanlı göçmen olarak Türkiye’ye kabulüne karar vermiştir.

Göçmen olarak gelen Doğu Türkistanlı Uygur, Kazak ve çok az sayıda Kırgız

Türklerinden oluşmaktaydı. Daha sonraki yıllarda 500 kadar göçmen kendi

olanaklarıyla Türkiye’ye gelmiştir.97 1960’lı yıllarda ise Afganistan üzerinden

yaklaşık 400 kadar Doğu Türkistanlı gelmişti. 1980’li yıllara boyunca da 100’den

fazla Doğu Türkistanlı Türkiye’ye göçmüştür. İskanlı göçmenlerin büyük çoğunluğu

Niğde, Kayseri, Konya ve Salihli’ye yerleştirilmiştir. Bugün ise Türkiye’de yaklaşik

25 bin Doğu Türkistanlının yaşadığı sanılmaktadır.98

3.1.2. Rusya – Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan

Türkistan'ın, coğrafi ve stratejik olarak taşıdığı önemi anlamak için ise,

öncelikle bölgenin iki dev gücü olan Rusya ve Çin'in bu topraklara olan ilgilerini

göz önünde bulundurmak yeterlidir. Coğrafi yapının da sebep olduğu siyasi

oluşumlar neticesinde bugün Batı ve Doğu olarak ikiye ayrılmış olan Türkistan

toprakları üzerinde, Rusya'nın ve Çin'in çok önemli planları vardır.

Doğu Türkistan halkı, Çin boyunduruğundan kurtulmaya çabaladığı bir

sırada, Rusya, Doğu Türkistan’ın ve Çin’in dahili ve harici yetersizliklerinden

istifade ederek, işbu ülkeyi kendi tesir sahasına sokmaya çalışıyodu. Bu amaçla,

ticari münasebetler kuruldu. 1850 yılına kadar Ruslar, İli Irmağı’na kadar olan

bölgeleri işgal etmiş ve Doğu Türkistan’in dip komşusu olmuştu. Tam 1850 yılın

başlangıcında Rus Hükümeti, Çin’den İli (Gulca), Tarbağatay ve Kaşgar’da

ticaretle meşgul olma müsadesi istedi. Nihayet, 25 Temmuz 1851’de Gulca’da

97 Hamit Göktürk, “Tarih İçinde Doğu Türkistan’dan Göçler”, (Afganistan Üzerine Araştırmalar), İstanbul 2002, s.197 – 202 98 ETIB(Easten Turkistan İnformation Bulletin) kaynak: http://www.geocities.com/CapitolHill/1730/etib5_2.html8 (18.11.1998)

Page 62: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

61

yapılan bir ticari anlaşma ile Ruslar, adı geçen bölgede ticaret yapmaya hak

kazandı.99 Lakin Çin, Rusya’nın Kaşgar ile ticari ilişkiler kurmasını reddetmişti.

Doğu Türkistan ile ticari ilişkilerin kurulmasıyla atılan bu adım, siyasi ve

askeri önemi olan ilk adımdı. Bati Sibirya Genel Valisi Gasfort, daha 1852

yılında, Kaşgar’ı Çin’den bağımsız hale getirip bu şehri Rusya’nın himayesi

altına almayı teklif etmiştir.100

Çin ve Sovyet Rusya ilişkileri 19 – 20 yüzyıllarda bazen dostluk bazan

çekişme ile iniş – çıkışlı gelmiştir. Doğu Türkistan üzerine Çin ile çıkarları

çatıştığından bazen bölgeye dolaylı müdahalelerde bulunan Moskova, her

seferinde sonunda Çin ile anlaşarak Doğu Türkistan’da desteklediklerini hep

yalnız bırakmıştır.

1 Ekim 1949’da Mao Ze – Dong Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu

resmen ilan etti ve aynı gün Sovyet Rusya tarafından tanındı.101

Rusya, Bolşevik Devrimi sonrasında, farklı Türk boylarından farklı devletlerin

kurulduğu Batı Türkistan üzerinde güçlü bir denetim mekanizması oluşturdu.

Öncelikle, bölgenin asırlardır "Türkistan" olarak bilinen ismi reddedilip, bu topraklar

"Sovyet Orta Asyası" olarak adlandırıldı. Böylece Türklerin sahip oldukları ortak

milli şuurun yok edilmesi hedefleniyordu.

Bu iki ülkenin söz konusu bölgeden ne pahasına olursa olsun vazgeçmeme

tutkusunun ardında, bölgenin stratejik konumunun yanı sıra, sahip olduğu zengin

yeraltı rezervleri de büyük rol oynamaktadır. Batı Türkistan'daki Türk devletleri

Rusya için, Doğu Türkistan ise Çin için kaybedilmemesi gereken önemli birer

hammadde kaynağı niteliğindedir.

99 Kuznetsov, V.S., “K voprosu o torgovle Anglii i Rossii V Sinzane v pervoy polovine XIX veka” (“XIX. Yuzyılın İlk Yarısında Rusya ile İngiltere’nin Sincan’daki Ticari Meseleleri Hakkında”), Moskova, 1962, sayı 6, s.19 – 30 100 Lattimore, Owen, “Pivot of Asia.Sinkiang and Inner Aian Frontiers of China and Russia”, Boston, 1950, s.28 101 Prof.Dr. Fahir Armanoğlu, “20. Yüzyıl Siyasi Tarihi”, Alkım Yayınevi. 12 Baskı, s. 439

Page 63: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

62

SSCB’nin dağılmasından sonra Çin, Rusya’yı ABD ekseninden kendi yanına

çekmeye çalışmaktadır. SSCB dönemindeki eski gücü kaybetmiş bugünkü

Rusya’da bazı “Avrasyacı“ aydınlar ve çevreler Rusya’nın eski gücünü ancak

Çin ile kuracağı bir ittifak ile yeniden kazanabileceğine inanmaktalar.102

Çin ve Rusya arasındaki yakınlaşma Orta Asya ülkeleri için çok şey ifade

etmektedir. Her iki ülkede de ayrılıkçı hareketler (Çeçenistan ve Doğu Türkistan)

radikal dini akımlar, terörizm, güvenlik problemleri, enerji kaynakları ve ticaret

yolları gibi konuların gündemde olması işbirliği için uygun zemin sunmaktadır.103

Çin’in Rusya ile bölgesel entegrasyon çerçevesinde bir şemsiye altında bir

araya gelmiş olması kuşkusuz siyasi tarih açısından önemli bir gelişmedir.

Rusya ve Çin Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kuruluşunda rol oynayan en

önemli iki ülkedir. Bu bağlamda söz konusu teşkilatın hayatını sürdürerek

güçlenmesi de büyük ölçude bu iki bölgesel gücünün izleyeceği stratejilere

bağlıdır. Son on yıl içerisinde iki ülke, ticaret ve sınır ihtilaflarının çözümü gibi

konular başta olmak üzere birçok alanda yakın ikili ilişkileri tesis etmişlerdir.

Haziran 2001’de imzalanan “Dostluk ve İşbirliği Konusunda İyi – Komşuluk

Anlaşması”, Soğuk Savaşın başlangıcından bu yana iki ülke arasında

gerçekleştirilen ilk resmi dostluk antlaşması niteliği taşıyordu.104

Bu anlaşma beş önemli işbirliği temelini oluşturması açısından önemlidir:

1. ABD hegemonyası dengelemek için ortak hedefler; 2. iki ülke arasında 4.300

km.’lik sınırın hukuken belirlenmesi ve çizilmesi; 3. silah satış ve teknoloji transferi;

102 Aleksandr Dugin, “Rus Jeopolitiği”, Avrasyacı Yaklaşim, İstanbul 2005, 103 Amanov, Şatlık, “Şanghay İşbirliği Örgütü: Orta Asya’ya yeni Bir Demirperde mi İniyor?”, Gökbayrak Dergisi, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını, Yıl:11, Sayı:62, Kasım – Aralık 2004 104 “Russya – China Trade Turnover Amounts to $11Billion.”, İTAR – TASS New Egency, 06.06.2002

Page 64: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

63

4. enerji ve hammadde tedariki; 5. Orta Asya’daki İslami akımların gelişim ve

yayılmasını durduracak önlemler.105

Çin, kısa – orta vadelerde ekonomisini güçlendirmek, Güneydoğu Asya’daki

stratejik çıkarlarını korumak, Tayvan’ı Çin toprakları içine almak, uzun vadede ise

askeri ve iktisadi bakımdan 21. yüzyılın süper gücü olmak emelindedir. Bu

stratejisi ile Çin ayrıca, batıya doğru gelişmek, komşusu Orta Asya bölgesinde

nüfuz sahibi olmak, Kafkasya ve Türkiye yoluyla Avrupa ile karadan irtibat

sağlamak amacındadır.

Ayrıca Çin, Batıya açılmasını sağlayan Doğu Türkistan’daki hakimiyetini

güçlendirmek ve Orta Asya ülkelerinden gelebilecek ayrılıkçı tehditleri önlemek

için tedbir almak mevkindedir.

Çin stratejisinin ana hedefi Çin’in doğusu ve güneyindedir, ancak bu amaca

ulaşabilmek için Çin’in kuzeyini emniyete alması gerekmektedir. Bu nedenle

Rusya ile ilişkilerini geliştirmeyi istemektedir.106

3.1.3. Türk Cumhuriyetlerinin Doğu Türkistan Politikası

Orta Asya bir bütün olarak 19. yüzyıldan itibaren uluslararası rekabete,

özellikle de Çin ve Rusya arasındaki mücadeleye konu olmuştu.

Yüzyılın ikinci yarısında Çarlık Rusya’sı Batı Türkistan’a, Çin ise Doğu

Türkistan’a hakim olunca etnik, dinsel ve kültürel açıdan bir bütün oluşturan bu

coğrafya ikiye bölünmüş oldu.

70 yıllık Sovyet İmparatorluğunun dağılması sonucunda 1991’de beş

bağımsız Orta Asya devletini ortaya çıkması başta Pekin olmak üzere, pek çok

başkentte mevcut parçalanma sürecinin etnik ve kültürel açıdan Batı Türkistan’ın

bir parçası olan Doğu Türkistan’a da yayılıp yayılmayacağı tartışmalarını gündeme

getirdi.

105 A,Fırat İnce, “Rusya Federasyonu – Çin Halk Cumhuriyeti İlişkilerine Kısa Bir Bakış: Stratejik Ortaklık Perspektifleri”, Erhan Büyükakıncı (der.) Değişen Dünyada Rusya ve Ukraina, Phonix Yayınları, Ankara, 2004, s.266 106 Dinçer Özdamar, “Çin”, Karizma, Yıl:6, Sayı:23, Temmuz – Ağustos – Eylül 2005, s.26

Page 65: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

64

Sovyetler Birliği’nin dağılması Çin’deki Uygur, Tibet ve Moğol milliyetçilerini

bağımsızlık konusunda cesaretlendirdi. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti yetkilileri

ısrarla Sovyetler Birliği’nin durumuna düşmeyeceklerini söylemektedirler.107 Pekin

bu amaçla Sincan’ın Çin’den kopmaması ve altıncı Orta Asya Cumhuriyeti olarak

ortaya çıkmaması için biri dizi önlem aldı.108

İlk başta endişeye kapıldılar, çift taraflı ilişkilerinin gelişimi konusunda

umutlarını kaybettiler, en büyük Komunist kampının çöküşü, Çin Komunist

sisteminin varlıgını etkileyen bir sorun haline geldi. Çinliler, Orta Asya’da oluşan

Bağımsız Türk Devletlerinin, Sincan’daki uygurların milliyetcı hareketlerinin

başlama ve uluslararası boyuta ulaşma sebebi olmalarından endişe ediyordu.

Uygurların bağımsızlık mucadelesini resmi olarak kontrol eden ve uluslar arası

boyutlara ulaşmasını engelleyen Sovyetler Birliği, artık Uygur sorunlarına

karışmayacağından Çinliler endişe duyuyorlardı. Aynı zamanda, Orta Asya

Cumhuriyetler’deki Uygur milli hareketlerin canlanışı ve propoganda hareketi

zirveye ulaştı. O dönemde Çin Rusya ile olan ilişkisinin nasıl ve ne seviyede

olduğunu tespit etmemişti.109

Bölgenin Orta Asya Cumhuriyetleri ile çok yoğun tarihi, etnik, kültürel ve

sosyal bağları vardır. Dolayısıyla bu Cumhuriyetlerde istikrarı bozacak her türlü

gelişme kaçınılmaz biçimde Sincan Uygur Özerk Bölge’yi da etkileyecek. Orta

Asya Cumhuriyetlerinde, büyük bir kısmı Doğu Türkistan’dan gitmiş olan ciddi

boyutlarda bir Uygur diasporası yaşamaktadır.

1979 Sovyet verilere göre, Orta Asya Cumhuriyetlerinde, büyük bir kısmı

Kazakistan’da (148 bin) olmak üzere toplam 211 bin Uygur yaşamaktaydı.110 Çoğu

1969 Çin – Rus anlaşmazlığı sırasında Doğu Türkistan’dan gelen bu Uygurlar, o

dönemde Doğu Türkistan’daki Çin yönetimine karşı çalışmalar yapmak konusunda

107 Henze P, Xinjian and ex Sovyet Central Asia: İmpressions of Chinise Turkistan, kaynak: http://www.ece.ucdavis.edu/-sidick/press/btig11.html. (18.11.1998) 108 Selçuk Çolakoğlu, “Doğu Türkistan Sorunu ve Türkiye”, Türk Dünyası Dergisi, Sayı: 16, Yıl.2000 109 Nabidjan Tursunuv, “Rossiysko – Kitayskiye otnoşeniye i Uygurskaya Karta” (“Çin – Rusya İlişkilerinde Uygur Haritası”), ABD, Waşington, Temmuz 2001, kaynak: www.asiatimes.ru 110 Etnics in USSR, (SSCB’deki Etnik Gruplar), Moskow Novosti Publishing House, 1989,s.75

Page 66: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

65

Sovyet yönetimi tarafından teşvik edilmiştir. 2003 yılı Çin verilere göre bu rakam

250 bin civarındadır.111

Yabancı kaynaklara göre yaklaşik 500,000 Uygur, Orta Asya’da ve 150,000

Afganistan, Saudi Arabistan, Türkiye, Doğu Avrupa ve Birleşik Devletler’de

yaşamaktadır.112

Pekin öncelikle sınır güvenliğini artırarak Batı Türkistan’dan bölgeye

yayılabilecek istikrarsızlıkları önlemeye çalıştı. Dış politika alanında ise Orta Asya

Cumhuriyetlerinin istikrarlı ve sağlıklı bir şekilde kalkınması için girişimlerde

bulundu. Bu amaçla yeni bağımsız devletleri tanıma konusunda zaman

kaybetmedi ve bu ülkelerde hemen diplomatik temsilcilikler açtı.

Bu girişimlerin sonuçunda Nisan 1996’da Çin’in Şahghay kentinde Çin,

Rusya, Kazakistan ve Tacıkistan arasında sınır bölgesiyle ilgili olarak güven

artırıcı askeri önlemleri konu alan bir anlaşma imzaladı.

Çin, her yıl muhteşem bir büyüme hızına ulaşan ekonomisiyle ve büyük

askeri gücüyle Batı Türkistan Bölgesi için önemli bir dış unsurudur. Var olan

sınırlandan dolayı Çin’in özellikle Kazakistan ve Kırgızıstan ile olan ticareti oldukça

arttı. Çin’in sadece Kazakistan’la olan ticaret hacmi 1996’da 500 milyar dolara

ulaştı ve bu ticaretin % 90’ı Doğu Türkistan üzerinden gerçekleşti. Doğu

Türkistan’ın Orta Asya ile olan toplam ticareti ise 1996’da 775 milyar dolar

olmuştur. 113

111 Ahat Andican, “Çin Satrancında Orta Asya”, Avrasya Dosyası, Yıl 2006, Cilt 12, Sayı 1,S.14. 112 Abanti Bhattachrya, Conceptualising Uyghur Separatizm in Chinese Nationaliti, Strategic Analysis, Vol.27, No.3, Jul – Sep 2003,s 357 113 Çolakoğlu, Selçuk, .e.a.g. s.22

Page 67: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

66

Sadece Kazakistan ve Çin arasındaki ticaret, Türkiye’nin tüm Orta Asya ile

yaptığı ticaretten daha büyüktür.114 Bu gelişmelerin sonuçunda Kazakistan,

Kırgızistan ve Hong Kong Doğu Türkistan’in en önemli ticari ortakları oldu.

Çin’in Batı Türkistan Bölgesinde ticari ilişki içinde olduğu Kırgızistan, Doğu

Türkistan’la uzun bir sınıra sahiptir. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler çok

gelişmiştir. Kırgızistan’ın her yanını Çin tüketim malları doldurmuştur. Çin

Kırgızistan’ın Narın şehrinde bir serbest ticaret bölgesi kurmuştu.115 Sınırların

açılmasıyla ticari amaçlı sınır turizmi de gelişmiştir. 1992’de yaklaşık 130.000 iş

adamı ve turist Sincan Bölgesini ziyaret etmiştir.

Çin, Doğu Türkistan bölgesinde Uygurların gerçek bir otonom istemesiyle

başlattıkları harekete yabancı bir devletin destek vermesinden endişelenmektedir.

Batı Türkistan Cumhuriyetlerinde yaşayan Uygurlarda sürekli olarak Çin yönetimini

protesto gösterileri düzenliyorlar.

Kazakistan yönetimi Sincan içindeki iki Kazak otonom bölgesinde zor

koşullar altında yaşayan 1,1 milyon Kazakların, Kazakistan’a göç edebilmesi için

Pekin yönetiminden izin istemektedirler. Çinli yetkililer bu izni bugüne kadar

vermemiştir. İlişkilerindeki diğer bir sorun Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde

bulunan Lop Nor nükleer deneme sahasında gerçekleştiği nükleer silah

denemelinin etkisinin Kazakistan’a ulaşmasıdır. Bu nedenle kazak yetkilileri sürekli

olarak Çin’den nükleer denemelere son vermesini istemektedir. Lop Nor sitesi

Kazakistan’a sadece 1000 km uzaklıktadır.116

Sovyetler Birliği’nin parçalanmasından sonra Çin, siyasi alandaki lobi

faaliyetlerinden de faydalanarak Batı Türkistan’da bağımsızlıklarını kazanan Türk

114 Gladney D.C., “Rumblings Form the Uyghur” (“Uygur sesi”), Current History, September 1997, s 287 – 290 115 Olgan Bekar, “Çin ve Batı Türkistan”, Avrasya Dosyası, Yaz 1995, cilt: 2, sayı:2 , s.51 116 Olgan Bekar, a.g.m., s.51

Page 68: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

67

devletlerinin ve bu ülkelerde bulunan Uygur diasporasının Doğu Türkistan’daki

istiklal mücadelesine destek vermelerini engelleyecek ilişkiler içine girmiştir.

1994 yılında Kazakistan ile Çin Hükümeti arasında imzalanan yeni sınır

anlaşması sonucunda Kazakistan, kendi topraklarındaki Uygur Diaspora’sının

derneklerini kapatmak zorunda kalmıştır. 1996 yılında Nazarbayev (Kazakistan),

Rahmanov (Tacikistan) ve Yeltsin (Rusya) ile yapılan görüşmeler sonucunda,

ortak sınırların korunması ve askeri güçlerden arındırılması, emniyetin sağlanması

ile ilgili yapılan anlaşma buna örnek teşkil edebilir. Böylece bu ülkelerin, Doğu

Türkistan meselesinde Çin politikasına uygun hareket etmeleri de garanti altına

alınmıştır.

26 Nisan 1996 tarihinde Çin’in sanayi kenti olan Şanghay’da Rusya, Çin ve

Orta Asya devletlerinden Çin’le sınırı olan Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan

devletleri arasında düzenlenen ilk zirvede ortak olarak “Sınır Bölgelerinde Askeri

Alanda Güvenliği Güçlendirmeye İlişkin Anlaşma”yı imzalamışlardır. Bu

anlaşmaya göre, sınır bölgesine yerleştirilen kuvvetler karşılıklı saldıramazlar;

taraflar karşı tarafa yönelik askeri tatbikat yapamazlar; askeri tatbikatların boyutu,

alanı ve sayısını sınırlandıracaklardır, taraflar sınır bölgesine yakın 100 km.

mesafedeki askeri hareketler dahil, önemli durumları birbirine rapor edeceklerdir;

taraflar sınır bölgerlerinin askeri kuvvetleri ve sınır muhafaza ordusu arasında

dostane ilişkileri geliştirileceklerdir. Bu anlaşmanın esas hedefi ise, beş ülkenin

sınır bölgelerinin barış, istikrar ve güvenliğini sağlamaktır.117

Bölgede etnik bölücülük, radikal dincilik, terörizm, silah kaçakçılığı, ticarette

kaçakçılık, uyuşturucu ticaret gibi eylemlere karşi ortak hareket edecekler ve

birbirine destek vereceklerdir. Aynı zamanda Çin, Şanghay Beşliği’nde yer alan

Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile sınır ötesi suç işleme ve iade anlaşması

yapmıştır. Bunu Türk Cümhuriyetleri’nde yaşayan ve bağımsızlık isteyen Doğu

Türkistanlılara yönelik olduğu açıktır.118

117 Dr. Nuraniye Hidayet Ekrem, “Çin Halk Cumhuriyeti Diş Politikası (1950 - 2000))” Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, Ankara 2003, s.150 118 Dr. Nuraniye Hidayet Ekrem, a.g.e., s.155

Page 69: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

68

Şanghay Örgütü toplantıları ve toplantılar sonucunda imzalanan anlaşmalar,

Çin’in Orta Asya Cumhuriyetleri üzerinde gittikçe artan nüfuzunun çok açık bir

göstergesidir. Yapılan anlaşmalarda ekonomik işbirliğinin yanı sıra ‘etnik

bölücülük’ ve ‘radikal dinciliğe’ karşı ortak hareket etme gibi maddeler de yer

almaktadır. Bütün bu anlaşmalar sayesinde uluslararası kuruluşların itirazlarına

rağmen birçok Doğu Türkistanlı Çin’e iade edilmiştir.

Kırgızistan’da üç Uygur gencinin 12 Mart 2001 tarihinde idam cezasına

çarptırılması, Çin’in siyasi gücünün etkisinin Orta Asya devletlerinde de açıkça

görülebildiğini göstermektedir.

Pekin Orta Asya ile olan ilişkileri pekiştirmek için Büyük İpek Yolu projesi

ortaya attı. Çin’in Orta Asya vasıtasıyla doğrudan Avrupa ve Orta Doğu’ya

bağlayacak olan bu proje gerçekleşirse Çin için büyük açılım olacaktı. Ayrıca

1990’da Orta Asya’da açılan Trans – Avrasya demiryoluna 1992’de Alma – Ata –

Urumçi bağlantısı yapılarak Doğu ve Batı Türkista arasında düzenli bir ulaşim

sağlanmaya başlandı.

Çin’in 21. Yuzyılda super ülke olması için enerji desteğine ihtiyaci vardır.

Halihazarda Çin, Orta Asya ülkelerinin en önemli ticaret ortağıdır. Başbakanlık Çin

Rejim Sistemini Araştırma Ensititüsü’nün uzman Zhou Lan’ın “Orta Asya ve

Rusya’nın Ekonomik Durumu ve Çin ile Olan Ticareti” konulu araştırmasında,

bölgedeki ekonomi ile politikanın ilişkini açıklarken: “Çin ve Orta Asya ile olan ticari

ve ekonomik ilişkisinde sadece ticarette yoğunlaşıldığını, teknolojik işbirliği

konularında ise gelişmenin çok az olduğunu bilirterek, Orta Asya ülkelerinin,

maden, petrol, doğal gaz, tarım ve hayvncılık işletmelerinde geniş capta Çin ile

işbirliği yapma isteği olduğunu ifade etmiştir. Sincan, Çin ve Orta Asya trafiğinin

önemli noktasındadır. Çin’in iç bölgelerindeki firmaların Orta Asya pazarını açma

konusunda Sincan stratejik konuma sahiptir. Bu özel konumun, Çin’in iç bölgeleri

Page 70: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

69

ile sınır bölgedeki ticari ve ekonomik kalkınmasında fevkalede önemli rölü

vardır”119

Çin’in hem Orta Asya’dan ayıran, hem de birleştren konuma sahip olan

Sincan Bölgesi, bu konumu bağlamında stratejik önem taşımaktadır. Orta Asya’da

uygurlar yaşadığı gibi, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde da Kazak, Kırgız, Özbek,

Tatar ve Tacık yaşamaktadır.

Böylece bir coğrafyanın patansiyal olarak etnik, dini ve teritoryal çatışmalara

içkin olduğu kuşkusuzdur.120 Çin’in Doğu Türkistan’a önem vermesinin ve Doğu

Turkistan’la milli, dini ve tarihsel ortak noktaları paylaşan Orta Asya Türk

Cumhuriyetleriyle sıkı diplomatik ilişkiler tesis etmesinin arkasında yatan nedenler,

bu bağlamda daha iyi anlaşmaktadır.

3.2. Doğu Türkistan’ın Bağımsızlık Mücadeleler 3.2.1. Bağımsızlık Mücadeleleri

Sincan’daki Çin askeri varlığı nedeniyle örgürlü ve organize bir siyasi

mücadele ister istemez gizli olmuştur,121 ancak Türkler kendi kültürel farklılıklarını

açıkça ifade ettikleri için etnik kimliklerini muhafaza etmişlerdir.

200 yıldan bu yana Sincan’da yaşayan Türkler, bağamsız olmak için sürekli

mücadele etmiş ve bağamsız devletler kurmalarına rağmen (Yakub Bek Devleti,

1933 Şarkı Türkistan İslam Cumhuriyeti, 1944’teki Doğu Türkistan Cumhuriyeti) bu

devletler kısa ömürlü olmuş nihai başarı kazanamamışlardır. Çin Hukümetleri tarih

boyunca Doğu Türkistan’ın bağımsızlık faaliyetlerini şiddetle bastırmıştır. Bunların

sebebi de bölgenin fevkalede stratejik konumudur.122

119 Dr. Nuraniye Hidayet Ekrem, a.g.e., s149 120 Erkin Ekrem, “Çin’in Türkistan Politikası: Şanghay Beşliğinden, Şanghay İşbirliği Örgütüne”, Stratejik Analiz, Cilt:2, Sayı:16, Ağustos 2001, s.73 121 Gizli siyasi mücadele ile ilgili çok az rapar vardır ve çoğu bilgide ya muhacır destekçilerden ya da bu mücadelenin bastırılması hususunda Çin politikacıların demeçleri ve beyanatlarından anlam çıkarma yoluyla gelmektedir, Michel Dillon, Xinjiang Çin OrtaAsya’sında Etnik Ayrımcılık ve Kontrol, Departman of East Asian Studies, University of Durham, Durham 1995, s.32 122 Yucel Hacaloğlu “Doğu Türkistan ve Türk kültürü” Türk Ocakları, Ankara Şubesi Yayınları, 2002 Ankara,s21

Page 71: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

70

Yurt içinde şiddet uygulayan ve yurtdışında ise siyaset yolunu tercih eden

Pekin Hükümetine göre, “Uygur Bölücüler”, bölgenin problemlerini dünya

gündemine taşiyabilmişlerdir. Pekin Hükümeti asıl halk Müslüman olduğu için,

yaptiği faaliyetlere “İslam Bölücü Teroristler ” adını verirken, Türk olduğu için de

bağımsızlık faaliyetlerine “Pantürkist Bölücüler” adını takmıştır.123

Doğu Turkistan’dakı bağamzıslık mucadelesinin özellikle 1990 yıllardan

sonra alevlendirilmişti ve bunun pek cok sebebleri olmakla beraber önemli

sebeblerini şu şekilde sıralamak mumkün:

1. Çin yönetimin Sincan’dakı siyasi baskı, ekonomik somürü, kültürel

eritme, ekolojik tahribat ve irki aşağlama siyaseti tahammül edilemez bir hal

almıştır,

2. Doğu Türkistan Türkleri bugün, uzun vadede ya Çin yönetiminin

Çinlileştirme siyasetinin bir kurbanı olup tarih sahnesinde sessizce silinme,

ya da milli ve dini benliğini koruyabilmek için kahramanca ölme gibi bir tercih

ile karşi karşiya bırakılmıştır,

3. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerin’deki soydaşlarının bağımsızlıklarına

kavuşması, Doğu Türkistan Türklerinin bağımsız yaşama arzusunu daha da

kamçılamıştır.124

1991’de Sovyetler Birliğin dağılması ve beş bağımsız Orta Asya devletlerin

ortaya çıkması, Çin’deki Uygur, Tibet ve Moğol milliyetçilerini bağamsızlık

konusunda cesaretlendirdi. Tüm bu sebepler Sincan’ı, her an patlamaya hazır bir

borut fıçısı durumuna getirmişti. Orta Asya’da oluşan bu yeni denge Çin’i bölgeye

ve bölgeyle her yönüyle bağlantısı olan Sincan Bölge’sine yönelik yeni bir politika

uygulamaya sevk etmiştir. Pekin, iç politikasını daha da etkin haline gitirerek ve

bölge ekonomisini kalkındırarak Doğu Türkistan sorununu yatıştırmaya çalışırken,

dış politikasında ise Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye’ye yönelik bir dizi

strateji geliştirmiştir. Pekin, Sincan’ı kontrol altına almak için, Şanghay İşbirliği

123 Dr. Nuraniye Hidayet Ekrem, a.g.e., s.111 124 Erkin Alptekin, “Doğu Türkistan Türklerinin Bağımsızlık Mücadelesi”, Yeni Türkiye, 1997,16 s. 1386

Page 72: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

71

Örgütü çerçevesinde güvenliğini artırmaya çalışmiş ve Türkiye ile siyasi ilişkilerini

geliştirmek için çaba sarfetmiştir.125

Nitekim 1991 yılından beri Doğu Türkistan’ın pek çok il ve ilçelerinde Çin

aleyhtarı gösteriler, silahlı ayaklanmalar ve hatta bombalama olayları patlak

vermiştir.

Sincan’da yaşayan Türk halkın Çin hükümetin yapılan baskılara karşı ortaya

cıkan olaylardan biri Barin olayıdır. Barın’ın asıl adı Kona Korgan olup, Kaşgar’ın

Aktu nahiyesine bağlı, 19.650 nüfüslü bir ilçedir. Bu ilçede yoğunluklu olarak

Uygur ve Kırgız Türkleri yaşıyor. 5 Nisan 1990 tarihinde bu ilçede Barin Olayı,

yani Çin Komunist Partisi’nin diliyle “Barın Bölücü Silahlı Ayaklanması” patlak

verdi. Doğu Türkistan İslam Partisi’nin mücahitleri cıhat ilan ederek Çin askerlerine

karşı savaşmıştır. Bunların büyük bir bölümü çarpışmalarda şehit olmuş; binlerce

Müslüman Türk tutuklanmıştır. Barın Ayaklanması olarak isimlendirilen bu olay Çin

Hükümetini derinden sarsmıştır.

Bu olayla ilgili Uygur Özerk Bölgesi Komunist Partisi Başkanı Song Hen

Liyang yabancı basına şöyle açıklanmada bulunmuştur: “Barın İlçesinde patlak

veren bölücü Silahlı ayaklanma bir gurup bölücüler tarafından teşkilli, planlı ve

maksatlı bir şekilde düzenlenmiş silahlı bir ayaklanmadır. Bunların amacı: Çin

Komunist Partisini devirip, Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni kurmaktır.”126

1992 yılının Aralık ayında dünyanın dört bir yanından gelen Doğu Türkistanlı

Muhacirlerinin Temsilcileri Sosyal ve Kültürel Kuruluşlarının başkanları ile ileri

gelenleri İstanbul’da bir araya gelerek üç gün süren “Doğu Türkistan Milli

Kurultayı”nı düzenlemişlerdir. Doğu Türkistan Müslümanlarının temsilcileri, Doğu

Türkistan halkının fiziki ve kültürel varlığını, milli kimliğini imhayı hedef alan

uygulamaların insanlığa, dünya barışına ve milletlerarası dostluk ve işbirliği

ilkesine karşı işlenmekte olan ağır bir insanlık suçu olduğunu bütün dünyaya ilan

etmişlerdir. Milli Kurultay ayrıca, Doğu Türkistan’ın yeniden bağımsız bir devlet

olarak doğuşu için gerekli politikaları tespit ve kabul etmiştir. Ancak, özellikle 90’lı

125 Erkin Ekrem , “Çin’in Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketine Yönelik Politikası: 11 Eylül öncesi ve sonrası” , Stratejik Analiz, Sayı: 20, Aralık 2001, s. 74 – 75 126 Mustafa Kahramanyol, “Yakın Tarihimizde Türkler’e Karşı İşlenenkatlıam Ve Sürgünler”. Ekip grafik baskı., Ankara 2005 s.156

Page 73: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

72

yılların ortalarından itibaren mücadele tarzının yavaş yavaş biçim değiştirdiği

görülecektir.

16 Mart 1992 tarihinde mücahitler, Kargalık ilçesinin Hindistan sınır

bölgesinde Çin işgal ordusu ile silahlı çatışmaya girişmişler ve yakalanarak şehit

edilmişlerdir. Aynı yıl, Kuçar ve Kumul bölgelerinde köprüler ve demiryolları

patlatılarak havaya uçurulmuştur. 1993 yılında Kaşgar, Hoten ve Kumul gibi

bölgelerde onlarca patlama ve sabotaj olayları meydana gelmiştir. 11 Ağustos

1993 tarihinde Kaşgar’da Çin işgal ordusuna mensup beş subay vurularak

öldürülmüştür. Temmuz 1994’te Aksu şehir merkezinde hükümete ait üç bina aynı

anda havaya uçurulmuştur. 7 Temmuz 1995 tarihinde Hoten şehir merkezinde 10

binden fazla Müslüman Türk Cuma namazından sonra tutuklanan cami imam

hatibinin salıverilmesi isteği ile gösteri düzenlemiştir. Gösteriye katılan kalabalık,

Vilayet Komünist Partisi ile Emniyet Müdürlüğü binalarına saldırmıştır.

27 Eylül 1995’te Kaşgar şehrinde binlerce insan, haksız yere açık Halk

Mahkemesi’nce idama mahküm edilen Müslüman Türk gençlerinin cezalarının

indirilmesi isteği ile gösteriler yapmış ve Çin işgal güçleri ile çatışmaya girmişlerdir.

3 Nisan 1996 tarihinde Hoten vilayetine bağlı Çirye ilçesinde zorunlu kürtaj

politikası yoluyla Müslüman Türklerin nüfusunun azaltılması ile görevli sözde

Planlı Doğum Kontrol İdaresi binası ateşe verilmiştir. Urumçi ve Kaşgar gibi büyük

şehirlerde mücahitler, Çin İşgal Kuvvetleri ile silahlı çatışmaya girişmiş ve onlarca

işgalci asker öldürülmüştür. Kaşgar şehrindeki tarihi Eyidgah Camii’nin imam

hatibi “vatan haini ve işbirlikçi” Harun bıçaklanarak ağır yaralanmıştır. Kaşgar,

Aksu ve Hoten vilayetlerinden silahlı mücahit timleri, Taklamakan’daki Çin nükleer

tesislerine saldırılar düzenlemiştir. Doğu Türkistan direniş tarihinin en son ve belki

de en çarpıcı olayı, Gulca Ayaklanması olarak isimlendirilmektedir. 5 Şubat 1997

tarihinde, Kadir Gecesi münasebetiyle ibadetlerini yerine getiren bir grup kadın ve

çocuğun tutuklanmasının ardından mahalle halkının, tutuklananların serbest

bırakılmasını istemesine rağmen birkaç tutuklunun öldürülmesi, adeta dinamiti

ateşleyen kıvılcım rolünü oynamıştır. Olaylar bir anda ayaklanmaya dönüşmüş ve

ayaklanmalar kısa sürede geniş bir alana yayılmıştır. Çatışmalar sonucunda Çin

işgal ordusuna mensup 200’den fazla asker öldürülürken tutuklanan 300’den fazla

Müslüman Türk genci de, üzerlerine soğuk su sıkılarak - 30C soğukta bekletilmiş

Page 74: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

73

ve dondurularak vahşi bir şekilde öldürülmüştür. Bu olaylarda üç binden fazla

Müslüman genç tutuklanmıştır. Yaklaşık 1600 kişiden de halen haber

alınamamıştır. Bunların Çinli işgalciler tarafından gizlice öldürülmesinden endişe

edilmektedir.

Avustralya’nın “The United Chinese Times” adlı gazetenin 20 Haziran 1996

tarihli sayısında yayınlanan haberine göre, Nisan ve Mayıs 1996 tarihleri arasında

Sincan’ın 15 il ve ilçesinde 45 silahlı ayaklanma patlak vermiş, söz konusu

ayaklanmalara 65 bin Doğu Türkistanlı katılmış ve çıkan çatışmalar sırasında

1000 den fazla kişi ölmüştü.127

Bağımsızlık bir yana, Çin yönetiminin sırf insanca yaşama hakkı için

mücadele eden Doğu Türkistanlılara karşı yürütmekte olan keyfi tutuklama,

işkence ve idam cezaları Sincan’daki ayaklanmaları daha da alevlendirmektedir.

Örneğin Uluslararası Af Örgütü’nün, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki

uygulamalarına ilişkin 1999 yılına ait 92 sayfalık raporu, Doğu Türkistan’da

sistematik olarak insan hakları ihlallerinin işlendiğini bildirmektedir. Rapor, Çin

yönetiminin batı bölgesindeki “İslamcı bölücülüğü” yok etme gerekçesi ile

Müslüman azınlık üyelerini sistematik olarak idama, işkenceye ve tutuklamalara

maruz bıraktığını belirtmektedir.128

Türkiye, Ortadoğu, Batılı ülkeler ve Orta Asya Devletlerinden Kazakistan,

Özbekistan ve Kırgızistan’a yerleşen Uygurlar aktivitelerini yeniden

canlandırmıştır. “Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Uluslararası Uygur Birliği”

Sincan’daki Uygurların hür – irade ve insan haklarını korumak amacıyla, 1992

başlarında Almatı’da kurulmuştur. Kazakistan’daki Nevada Semipalatinsk

Hareketi, Lop – Nor’daki nükleer denemelere karşi düşünceleri harekete geçirmek

için ayrı bir bölüme sahiptir. Kırgızistan’da Haziran 1992’de kurulan yeni Uygur

Partisi “Özgür bir Uyguristan İçin”, Doğu Türkistan Bağımsız Devleti’nin kurulması

127 Erkin Alptekin, “Doğu Türkistan Türklerinin Bağımsızlık Mücadelesi” Yeni Türkiye, 1997, sayı: 16, s.1386 128 Doğu Türkistan 1999 İnsan Hakları İhlalleri Raporu, http://www.doguturkistan.net/ih/rapor99.html.

Page 75: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

74

amaçlamaktaydı. Ayrıca, Uygurca yayınlanan, Uygur Awazi (Uygur’un Sesi) gibi

bazı gazeteler, Alma – Ata’da yayınlanmaktadır.129

Nisan 1992’de Uygur Kurtuluş Partisi Kazakistan Alma – Ata’da Adalet

Bakanlığına yasal siyasi bir parti olarak kayıt oldu. Örgüt Kasım 1991’de

Sincan’daki insan hakları ile ilgili olarak Birleşmiş Milletlerden yardım talebinde

bulundu.130

Münih’te (Almanya), İsa Alptekin’in oğlu Erkin Alptekin tarafından, Ocak

1991’de, “Doğu Türkistan Kültür ve Sosyal Derneği” kurulmuştur. Bu dernek Doğu

Türkistan Bilgileri Dergisini yayinlamaktadır. 1990’in Şubat başlarında Erkin

Alptekin, diğer ülkelerde birlikte Tibet ve Doğu Türkistan ‘in hür – irade hakkını

arayan “Temsil Edilmayan Ülkeler ve Halklar Organizasyonu”nun (UNPO) başkan

yardımcısı olmuştur.131

1947 – 1949 tarihlerindeki Sincan Eyaleti Hükümetinin Genel Sekreteri olan

İsa Yusuf Alptekin İstanbul’da sürgün yaşiyordu. Ve Doğu Türkistan bağımsızlık

faaliyetini sürdürmüştü. 1995 yılı Aralık ayında İstanbul’da vefat etmiştir. ÇHC

resmi haber ajansı Alptekinin ölümünü “Komünist Çin’in Düşmani Öldü” başlığıyla

çok önemli bir haber olarak dünya kamuoyuna duyurmuştur.132

İsa Yusuf Alptekin’den sonra Türkiye’de İsmail Cengiz, Hızırbek Gayretullah

ve M. Rıza Bekin, Almanya’da Erkin Alptekin, Dolkun İsa, Amerika’da Gulamettin

Pahta, Ömer Kanat, Kazakistan’da Kahraman Hocamberdi, Yusuf Muhlisi gibi

şahislar bu davanın uluslararası arenada savunuculuğunu yapmaktadırlar.

Türkiye’de Doğu Türkistan konusunda faaliyet gösteren iki önemli teşkilat

vardır. Bunlar; Doğu Türkistan Vakfı ve Doğu Türkistan Göçmenler Derneğidir.

Ayrıca Doğu Türkistan Dayanışma Derneği ile Kayseri vilayetinde Doğu Türkistan

Kültür ve Dayanışma Derneği’de bulunmaktadır. Bu kuruluşların dışında 1995

129 K. Warikoo, “Sincan’da Etnik – Dinsel Uyanış”, Avrasya Etüdleri, Cilt 2, Sayı 4, Kış 1995/1996 s.36 130 Michel Dillon, “Xinjiang Çin Orta Asya’sında Etnik Ayrımcılık ve Kontrol”, Departman of East Asian Studies, University of Durham, Durham 1995, s.39 131 K. Warikoo, “Sincan’da Etnik – Dinsel Uyanış”, Avrasya Etüdleri, Cilt2, Sayı 4, Kış 1995/1996 s.36 132 “Doğu Türkistan Öksüz Kaldı”, Aksion, 23 – 29 Aralık, 1995, s. 46 – 47

Page 76: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

75

yılında kurulan Avrasya Türk Federasyonu da öncelikli olarak Doğu Türkistan ve

Irak’ta yaşayan Türklerin sorunlarını dile getirmektedir.

3.2.2. 11 Eylül Terörist Saldırısı Bağlamında Doğu Türkistan

Bağımsızlık Mücadelesinin Durumu 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’ne karşi düzenlenen

terorist saldırısı, dünyadaki pek çok dengeyi değiştirecek yeni bir stratejik

düzenlemeyi de beraberinde getirmiştir. Ancak bazı ülkeler, bu durumu istismar

ederek, kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya niyetlendiler. Bunların başında

Çin geliyordu. Çin 11 Eylül ve sonrasını bahane ederek Sincan Özerk

Bölgesindeki baskı kampanyasını iyice hızlandırmış bulunmaktadır.133

Çin, Doğu Türkistan Türklerin milli benliğini, dini inançlarını koruma ve hak

arama mücadelesini terörizm olarak gösterme telaşi ve gayreti içinde; ABD’nin

uluslararası terörizme karşı başlattığı global mücadeleyi istismar ederek kendi

çıkarları doğrultusunda kullanma çabasına girmiştir.

Çin Yönetimi, 18 Eylül 2001 tarihinde yayınladığı bir bildiri ile de; Doğu

Türkistan’daki İslamci teröristlere karşi Batı dünyası ile işbirliği yapmak istediğini

ilan etmiş ve kendilerinin de terörizm kurbanı olduğunu vurgulamıştır.134 Ayrıca

Çin, ABD’ye destek vermek amacıyla Afganistan – Çin sınırını kapatmış,

iki ülkenin Taliban ile ilgili istihbarat çalışmalarında işbirliği yapacakları

duyurulmuştur. Çin geçmişte ABD’nin askeri operasyonlarına karşı çıkarken bu

kez destek vermiştir. Bunun sebebi dünya sahnede daha etkili olmak, ABD ile

133 Emin, İsmail M., “Değişen Dünya Stratejisinde Doğu Türkistan”, Yüksek Lisans Tezi, s 186, Ankara – 2003. 134 Çin Dişişleri Bakanlığı web sitesi, http// www.fmprc.gov.cn/chn/18109.html ( Metin Önel, “Çin Etnik Politikaları Çerçevesinde Doğu Türkistan Sorunu”, s.105)

Page 77: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

76

bozulan ilişkileri iyileştirmek, Orta Asya’daki etkinliğinin devamını sağlamak ve en

önemlisi Doğu Türkistan sorununa kökten çözüm getirmek istemesidir.135

11 Eylül 2001 tarihinden sonra aniden Doğu Türkistan’da “terörizm”i

keşfeden Çinli yetkililer, Uygurları dünya çapında terörist ilan eden bir kampanya

başlatmışlardır. On binlerce Doğu Türkistanlı gözaltına alınmakta ve adil olmayan

gizli yargılamalar neticesinde yüzlercesi idam edilmektedir.136

Bu cerçevede Çin, Sincan – Uygur Özerk Bölgesinde ayrılıkcı diye nitelediği

Doğu Türkistanlılara karşı mücadelede uluslar arası yardım çağrısında

bulunmuştur. Çin Dişişleri Bakanlığı Sözcusu Sun Yuxi , “Doğu Türkistan’ı kurmak

isteyen militanların aynı zamanda uluslararsı terör gruplarıyla bağlantısı olduğunu

iddia etmiştir.137

Doğu Türkistan bölgesinde gerçekleştirdiği sistemli tutuklamalar, işkence ve

idamları dünya kamuoyuna duyurmak istemeyen Çin yönetimi, bir yandan bu

uygulamaları için meşruiyet aramaktadır. ABD’yi Afganistan ve Irak işgallerinde

destekleyen Çin, “bölücü” ve “terörist” olarak adlandırdığı grup veya kişilere karşı

yürüttüğü “mücadele” için yine ABD ve Rusya gibi terörle mücadeleyi kendine

misyon edinmiş diğer büyük güçlerden destek talep etmektedir.

Fakat tüm bunlara rağmen Çin istediği politikayı oturtamamıştı ve ABD’den

beklediği desteği alamadığı gibi uluslararası platformda konu ile ilgili olarak

eleştiriler almiştir. 19 Ekim 2001’de APEC toplantısı için Çin’e giden ABD başkanı;

yaptığı toplantıda, “Biz birçok alanda müzakereler yaptık. Terörizme karşı savaş

kesinlikle azınlıklara karşı bir darbe vurma bahanesi olmamalıdır gibi konuları da

135 Erkin Ekrem, “ABD’deki Terör Saldırısı Sonrası Çin’in Tutumu”, Stratejik Analiz Dergisi, Ekim 2001 136 Seyit Tümtürk, ”Dünya İnsan Hakları Günü Dolayısıyla Basın Bildirisi”, Gökbayrak Dergisi, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını, Yıl: 11, Sayı: 62, Kasım – Aralık 2004

137 Çin de Türkistan için sıraya girdi! Milliyet 12.10.2001

Page 78: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

77

müzakere ettik” açiklaması ile Çin Hükümeti’ni üstü kapalı bir şekilde uyararak,

Doğu Türkistan politikasını eleştirmistir.138

Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Af Örgütü (UAAÖ), Nisan 1999'da

ve Mart 2002'de yayınladığı iki geniş kapsamlı rapor da dahil olmak üzere 1990'

lardan itibaren bölgeye ilişkin kaygıları konusunda çok sayıda rapor

yayınlamıştır.139

UAAÖ raporunda, “Amerika’daki 11 Eylül saldırılarından itibaren, Çin

hükümeti, bölgedeki siyasi ve dini ayrılıkçılara karşi önlemleri artırırken

anti – terörizmi bahane olarak kullanmaktadır” denilmektedir. Çin’in Kuzey

batısındaki Uygur Özerk Bölgesi’nde son üç yılda, on binlerce insanın

anti – terörizm politika gerekçesi ile gözaltına alındığı da rapor edilmektedir.140

Uluslararası Af Örgütü, Sincan Uygur Özerk Bölgesi de dahil olmak üzere

Çin'in bütününde yıllık olarak bu tür vakaları belgeleyen raporlar yayınlamıştır.

2002'ye kadar ölüm cezaları ve infazlar SUÖB'deki – Çin'de insanların siyasi

suçlar yüzünden ölüm cezasına çarptırıldığı tek yerdir medya organlarında düzenli

olarak yer almaktaydı.141 Ama şimdi, ölüm cezaları ve infazlar bölgedeki resmi

medyada ancak nadiren duyuruluyor, bunun nedeni de, öyle görünüyor ki

138 Erkin Ekrem, “Çin’in Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketine Yönelik Politikası”, Stratejik Analiz Dergisi, Ocak 2002, s.86 139 Bkz. Amnesty International, People's Republic of China: Gross Violations of Human Rights in the Xinjiang Uighur Autonomous Region (Uluslararası Af Örgütü , Çin Halk Cumhuriyeti: Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Ciddi İnsan Hakları İhlalleri), Nisan 1999 (ASA 17/19/99) ve People's Republic of China: China's anti-terrorism legislation and repression in the Xinjiang Uighur Autonomous Region (Çin Halk Cumhuriyeti: Çin'de Terörle Mücadele Yasası ve Sincan Uygur Özerk Bölgesinde Baskılar), Mart 2002 (ASA 17/10/2002). 140 Dr.Nuraniye H.Ekrem, “Uluslararası Af Örgütü’nün Yeni Çin Raporu ve Uygurlar”, Stratejik Analız Dergisi, Ağustos 2004 141 Bkz. Amnesty International, People's Republic of China: Executed "according to law"? The death penalty in China (Uluslararası Af Örgütü, Çin Halk Cumhuriyeti: "Yasaya göre" İnfaz mı? Çin'de ölüm cezası), 17 Mart 2004 (ASA 17.03.2004).

Page 79: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

78

yetkililerin bu tür vakalar konusunda uluslararası toplumun dile getirdiği endişelere

karşı daha duyarlı hale gelmiş olmasıdır.

Amerika’nın Küba’daki Guantanamo üssünde hala yüzlerce terörist zanlısı

bulunuyor. Bunlar arasında 2 yıl önce Afganistan savaşı sırasında yakalanmış Çin

vatandaşı, 22 Uygur da var. Pekin Hükümeti bu kişileri sorguya çekmek istemiş bu

olmayınca iadelerini talep etmişti.

Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell, yaptığı açıklamada, Uygurların

yakında serbest bırakılacağını söylemiş, ancak Çin’e iadelerinin söz konusu

olmadığını vurgulamıştı. Nedeni ise uluslararası insan hakları kuruluşlarının,

Uygurların Çin’e gönderilmeleri halinde işkenceye maruz kalacaklarını

savunmaları.142

Eylül 2003'te sürgündeki Uygur kaynakları, Mart 2002 tarihinden itibaren

Sincan Uygur Özerk Bölge’sin çeşitli şehirlerinde bağımsızlığı geliştirdiğine

inanılan Uygur kitaplarına ve öteki medya araçlarına el koymayı ya da bunları

yakmayı amaçlayan güvenlik operasyonları kapsamında on binlerce kişinin

"ayrılıkçı" ya da "terörist" oldukları iddiasıyla gözaltına alındığını bildirdi.143

Aynı kaynaklar, Nisan ile Ağustos 2002 tarihleri arasında sadece Kaşgar'da, resmi

olmayan İslami faaliyetleri hedef alan bir güvenlik operasyonu sırasında tahmini

olarak 5.000 kişinin gözaltına alındığını da belirtti. Bildirildiğine göre bu kişilerin

yaklaşık 150'sinin ölüm cezaları infaz edildi.144 Uluslararası Af Örgütü bu rakamları

doğrulatmayı başaramadı.

142 ABD – Çin Arasında “Uygur” Gerginliği, Kaynak : http://www.voanews.com/turkish/archive/2004-08/a-2004-08-17-2-1.cfm, 17.08.2004 143 Bkz. East Turkistan: Genocide, prison, torture and linguacide in the name of 'Anti –Terrorism' (Doğu Türkistan : 'Terörle Mücadele' adı altında soykırım, cezaevi, işkence ve dil kırımı, ETIC Report 2003, kaynak: http://www.uygur.org/enorg/h_rights/report_2003 .html 144 Doğu Türkistan İnsan Hakları Sorunları, Mart 2002 – Ağustos 2003, ETIC, internet adresi http:/ /www.uygur.org/china/et/2004/0213.htm.

Page 80: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

79

Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı 15 Aralık 2003 tarihinde "Doğu Türkistan

teröristleri" ve yurt dışındaki "terörist örgütler"in bir listesini yayınladı.145 Bu listede

dört örgüt adı vardı: Doğu Türkistan'ın Kurtuluşu Örgütü (ETLO), Doğu Türkistan

İslam Hareketi (ETİM), Dünya Uygur Gençlik Kongresi (WUYC) ve Doğu Türkistan

Enformasyon Merkezi (ETIC), ayrıca bu gruplara mensup on bir kişi: Hasan

Mahsum, Muhammetemin Hazret, Dolkun İsa, Abdücelil Karakaş, Abdükadir

Yapukuan, Abdümicit Muhammetkelim, Abdula Karyacı, Ablimit Tursun,

Hüdaberdi Haşerbik, Yasin Muhammat ve Atahan Abuduhani. Liste yayınlandığı

sırada Çinli yetkililer diğer devletlere, bu kişileri yakalamak ve Çin'e teslim etmek

için uluslararası bir hareket başlatılması çağrısında bulundu.

Resmi Çin basınında, listede yer alan kişiler tarafından gerçekleştirildiği iddia

edilen "terörist" olayların ayrıntılarına dair yorumlar görüldü. Daha önceki tarza

uygun olarak bu bilgiler de doğrulanmamıştı ve bu iddiaları destekleyecek hiç bir

güvenilir kanıt sağlanmıyordu. Tam tersine, "kanıtlar"ın büyük çoğunluğu başka

kişilerden sorgu altında alınmışa benziyordu. Çin'de polisin özellikle gözaltına

alınan zanlılardan "itiraf" elde etmek amacıyla sürekli ve yaygın işkence ve kötü

muamele yapması göz önünde bulundurulduğunda, Uluslararası Af Örgütü bu

şekilde elde edilen her tür "kanıt"ın derin bir kuşkuyla karşılanması gerektiğine

inanmaktadır.146

Uluslararası Af Örgütü’nün yeni raporuna göre Çin; “terörle mücadele” adı

altında Uygur toplumunun haklarını uzun süredir baskı altında tutuyor. Birçok

Uygur komşu ülkelere kaçmakta, ancak kaçanların büyük bir kısmı işkence ve

ölüm cezası ile karşı karşıya oldukları Çin’e geri gönderilmektedir.

145 "Combating terrorism, we have no choice," ("Terörizmle Mücadelede Başka Seçeneğimiz Yok") People's Daily, 16 Aralık 2003, kaynak: http://english1.peopledaily.com.cn/200312/18/eng20031218_130652.shtml. 146 Çin'deki işkencenin kapsamı ve niteliği konusunda daha fazla bilgi için bkz. Amnesty International, People's Republic of China: Torture – a growing scourge in China – time for action (Uluslararası Af Örgütü, Çin Halk Cumhuriyeti: İşkence –Çin'de büyüyen bir bela – harekete geçme zamanı), Ocak 2001, ASA 17.04.2001.

Page 81: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

80

Uluslararası Af Örgütü, “Çin Uygurlar üzerindeki baskısını “terörizm”le savaş

adına artırdı” dedi. “ABD’ye yapılan 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana Çin

Hükümeti bölgedeki tüm politik ve dini farklılıklara karşı oluşturdukları baskıyı

artırmak için ‘terörizm karşıtlığı’ nı bahane olarak kullanmaktadır.147

Çin Hükümeti şiddeti hiçbir zaman kullanmamış ya da savunmamış olan

düşünce mahkümlarını gözaltında tutmaya devam etmektedir. Bu durum, Çin’in

bölgedeki baskı politikalarının şiddet içeren davranışlar ya da ‘terörizmle’

savaşmanın çok ötesinde olduğunu göstermektedir.

Hükümet aynı zamanda; çoğu Müslüman olan Uygurların dini hakları

üzerindeki kısıtlamalarını artırarak bazı camileri kapatmış, bazı dini okulları ve

uygulamaları da yasaklamıştır. Hem kısıtlamalarını dini, kültürel ve sosyal haklara

da uzatarak “ayırımcı, terörist veya dini fanatik” oldukları şüphesi ile kişileri yıllarca

adil olmayan yargılamalar ertesinde mahkümiyet veya idam cezaları ile karşı

karşıya bırakmış, hem de avukatlar veya aileleri ile görüştürülmeden işkence ve

uzun süreli gözaltında tutmuştur.

Uluslararası Af Örgütü, “Uygur kültürel ve dini kimliğinin bağımsız ifade alanı

var olan baskı düzeyinde tehlikeli bir şekilde daralmaktadır” diye belirtti.

Birçok Uygur, Kırgızistan, Kazakistan, Nepal ve Pakistan gibi komşu ülkelere

kaçmayı seçti. Ancak Çin hükümeti bu ülkelere sığınmacıları geri göndermeleri

yönünde baskı yaptığı için buralarda da güvenlikte değiller. Geri gönderildikleri

zaman ise; işkence, adil olmayan yargılama ve hatta ölüm cezasını içeren ciddi

insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kalmaktalar.

11 Eylül’den önce Doğu Türkistan sorunları ile ilgili olarak dünya

kamuoyundan gelen eleştirilere karşı Çin Hükümeti, sorunun Çin’in iç meselesi

cevap verirken, 11 Eylül’den sonra Doğu Türkistan’daki sorunları; “uluslararası

terörizm”diye Dünya’ya takdim etmektedir. Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgrdeki

147 http://www.amnesty.org library/index/engasa170212004

Page 82: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

81

yaşadıkları halkın doğal insani haklarını arama mücadelesini, insanca yaşama

isteklerini terörist hareketler olarak gösterme çabasındadır.

11 Eylül’den sonra; Çinin Doğu Türkistan meselesini uluslararsı terörizme

karşı mücadelenin bölgede değişen dengelerden yararlanarak tamamen bitirmek

istediği açiktır. Ancak bu kez Doğu Türkistan sorununun uluslararsı gündeme

oturması ile hayal kırıklığına uğramıştır. Artık, Doğu Türkistan sorunu Çin’in iç

meselesi değil, uluslararası bir meselesidir.

Page 83: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

82

Sonuç Çin'in, Doğu Türkistan halkına karşı yaptığı insan hakları ihlallerini ve zulmü

gizlemek için uluslararası arenada öne sürdüğü iddialardan biri, bu bölgenin "Çin

topraklarının bir parçası olduğu", dolayısıyla da Doğu Türkistan'da yaşananların

"Çin'in iç meselesi sayılması gerektiği" iddiasıdır.

Oysa, tarihi kaynaklar bu iddiayı yalanlamaktadır. Bunların başında

Çinlilerin, diğer milletlerden kendilerine karşı yönelen saldırıları engellemek için

inşa ettikleri Çin Seddi gelmektedir. Tarihte ilk defa Çinliler ile bölgede yaşayan

diğer milletler arasındaki resmi sınırı bu set oluşturmuştur. Ve Doğu Türkistan

Çin'in tarihi sınırları olarak kabul edilen bu setin dışında kalmaktadır.

Öte yandan tarih boyunca Çin Seddi ile Hazar Denizi, Sibirya ile İran,

Afganistan, Pakistan, Keşmir ve Tibet sınırları arasında kalan bölgenin adı

Türkistan olmuştur. Bu durum İslam tarihinin ilk kaynaklarında, tarihi İran ve Hint

belgelerinde belirtildiği gibi, pek çok batılı tarihçi de bu konuda hemfikirdir.

Doğu Türkistan’ın ırk, dil, din, örf – adetler ve sosyal yapısı bakımından Çin

milleti ile hiç bir münesebet ve yakınlığı bulunmamaktadır.

Bilinen en eski Rus Türkologlardan Nikita Biçurin: "Hazar Denizi ile Kuh-ı Nur

Dağları arasında bir millet yaşar. Bunlar Türkçe konuşurlar ve İslam dinine

inanırlar. Bu insanlar kendilerini Türk olarak takdim ederler ve onların ülkesi

Türkistan olarak anılır", şeklindeki sözleriyle bu tarihi gerçeğin altını çizmiştir.

Çin'in bölgeyi işgalinin ardından bu topraklara, "yeni kazanılan yer" anlamını

taşıyan,"Xinjiang" (Sincan) adını koyması ise bu tarihi gerçeği değiştirmemektedir.

Şu anda Çin egemenliği altında bulunan Doğu Türkistan’da sürekli

ayaklanmalar söz konusu olmuştur. Çin ise bu ayaklanmaların kanlı bir şekilde

bastırma yoluna gitmiştir.

Çin Yönetimi için Sincan’ın kontrol edilmesi son derece önemli bir konudur.

Pekin’in, Sincan’ın daima Çin’in milli toprakların bir parçası olduğu şeklinde

konuşmasının sebebi, burası maden ve değer kaynakların potansiyel olarak büyük

ölçüde bulunduğu bir yerdir.

Page 84: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

83

19. yüzyılın büyük Oyununun merkezi olan Doğu Türkistan, önce Rusya,

İngiltere ve Çin bu bölge için mücadele etmişlerdir, oyuna iştirak etmişti. Çin, Doğu

Türkistan kaybettiği takdirde hem Pekin’nin Orta Asya ve Kafkasya’dan enerji

aktarma yönündeki stratejik planı boşa gidecek, hem de ülke güvenliği tehdit altına

girecektir. Bu bağlamda Doğu Türkistan Çin’in ulusal güvenliği için vazgeçilmez bir

konumdadır.

Bugün, %10 çıvarında büyüyen Çin’in enerji ihtiyacı artacağı için, ileride

Doğu Türkistan petrollerine muhtaç durumdadır.

Pekin hızlı ekonomik reformları sunarak, yoğunlaştırılmış askeri üstünlük ve

Han göçü ile Sincan’ı kontrol etmeye çalışıyor.

Çin Hukümeti, hem kendi kanunlarına, hem de uluslararası kurallara aykırı

tutumunu sürdürmektedir. Tarihi ve kültürel gerçekleri gözardı ederek Doğu

Türkistan halkının idaresine bakmadan diktatörce yönetmesi yüzünden, Çin

Hükümetine inanılması cok zordur. Mançur, Milliyetçi Çin ve Komunist Çin

Hükümeti her zaman aynı sert ve zorba usullerle Doğu Türkistan’ı yönetmişlerdir.

Dünyanın her yerinde geçerli olan demokrasi ve insan hakları Çin’de geçmiyor.

Doğu Türkistan'ın Çin toprağı olduğu yönündeki iddiayı geçersiz kılan çok

açık demografik gerçekler de vardır. Doğu Türkistan nüfus yapısı, dili, dini, sahip

olduğu etnik köken, milli ve manevi birikimi açısından da Çin'den tamamen

bağımsız bir yapı sergilemektedir.

Bu farklılık tarih boyunca korunmuş, Çin işgali altında geçen dönemlerde

de herhangi bir asimilasyon yaşanmamıştır. Bugün yaklaşık 17 milyon nüfusu

olduğu tahmin edilen Doğu Türkistan'ın %54'ünü - %47'si Uygur ve %7'si

Kazaklar olmak üzere- Müslüman nüfus oluşturmaktadır. (Çin'in 1997 yılında

açıkladığı verilere göre belirlenen bu oran, uluslararası organizasyonlar

tarafından, Çin'in bu konuda taraflı bir tutum sergilemesinden dolayı, güvenilir bir

bilgi olarak kabul edilmemektedir.) Müslüman nüfusun büyük çoğunluğunu

oluşturan Uygurlar ise ne dilleri ne etnik kökenleri ne de dinleri açısından

Çinlilerle benzerlik göstermektedir. Uygur alfabesi Arapça harflerden oluşan bir

Page 85: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

84

alfabedir, Uygurların dini İslam'dır ve bu halk bin yıldan uzun bir süredir Türk –

İslam inanç ve örfünü yaşamaktadır.

Tüm bu tarihi bilgiler, coğrafi ve sosyolojik gerçekler Doğu Türkistan'ın

Çin'in bir parçası değil, aksine Çin'in tarih boyunca topraklarına katmayı istediği

ayrı bir bölge olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Doğu Türkistan halkı en zor

ve çetin koşullarda dahi Çin idaresini kabullenmemiş, sık sık bağımsızlık

girişimlerinde bulunmuş, gerektiğinde silahlı mücadeleye de başvurmuştur.

Bölgenin sahip olduğu jeo – stratejik ve jeo – ekonomik önemin farkında

olan Çin Yönetimi, Uygur nüfusuna yönelik asimilasyon politikaları ve baskıcı

tutumları, uluslararsı komuoyunun tepkilerine rağmen, özellikle Sovyetler

Birliği’nin dağılmasıyla oluşan yeni siyasi yapılanma sürecine paralel olarak

attırmıştır.

Çin Hükümeti, 11 Eylül olayından sonra, Doğu Türkistan halkın hak arama

girişimlerini uluslararası terörizmin bir parçası olarak ilan etmekten sonra Doğu

Türkistan meselesini Çin’in iç işi olmaktan çıkarıp uluslararası bir mesele haline

girmiştir.

Page 86: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

85

Kaynakca ADİL, Hikmet Bey,” Asya'da Beş Türk”, Hazırlayan: Dr. Yusuf Gedikli. Ötüken. 1998, ALBİON, Adam Smith, Uyguristan için Savaşanlar, Yeni Forum, Nisan/Mayıs 1997 ALPTEKİN, İsa Yusuf, “Unutulan Vatan Doğu Türkistan“, Seha Yayıncılık, İstanbul, 1999, ALPTEKİN, İsa Yusuf, “Doğu Türkistan Davası”, Marifet Yayınları, İstanbul 1981 ALPTEKİN, Erkin “Doğu Turkistan Türklerinin Bağımsızlık Mücadelesi”, Yeni Türkiye 1997,16 ALPTEKİN, Erkin, “Tarihi Süreç İçerisinde Uygur Türkleri”, Gökbayrak, yıl:12, sayı:65, Mayıs/Haziran 2005. ALPTEKİN, Erkin, “Uygur Türkleri”, Boğaziçi Yayınevi, İstanbul–1978. ALPTEKİN, Erkin, “Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 75. Yıldönümü ve Doğu Türkistan” Yeni Türkiye Dergesi, Sayı:23 – 24, 1998 AMANOV, Şatlık, “A.B.D Dış Politikası ve İnsan Hakları” (Rusya, Çin Ve İran Örnekleri Bağlamında Konunun Değerlendirilmesi), Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul–2002 AMANOV, Şatlık, “Şanghay İşbirliği Örgütü: Orta Asya’ya yeni Bir Demirperde mi İniyor?”, Gökbayrak Dergisi, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını, yıl: 11, Sayı: 62,Kasım - Aralık 2004 ANDİCAN, A. Ahat, “Cedidizm’den Bağımsızlığa Hariçte Türkistan Mücadelesi”, Emre Yayınları, İstanbul 2003 ANDİCAN, Ahat, “Çin Satrancında Orta Asya”, Avrasya Dosyas,Yıl: 2006 Cilt: 12, Sayı: 1 ARIBOĞAN, Deniz Ülke , “Çin’in Gölgesinde Uzakdoğu Asya” , Bağlam Yayınları, Ankara, 2001 ARMANOĞLU, Fahir, “20. Yüzyıl Siyasi Tarihi”, Alkım Yayınevi. 12 Baskı ATIF, Mehmet, “Kaşgar Tarihî”, Hazırlayanlar: Prof. Dr. Ismail Aka, Vehbi Günay, Cahit Telci. Kırıkkale. 1998, s:296

Page 87: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

86

AYTAÇ, Nurrettin Aytaç, “Asya’da Çıkmaz Sokak: doğu Türkistan”, Uluslararsı İlişkilerde Olaylar ve Yorumlar, Yıl:11, Sayı:39, Güz 2000 BARUTCU, Özönder F. Sema, "Doğu Türkistan'da Basın Neşriyatı'nın Edebi Neşriyatı Örneğinde", Doğu Türkistan Çağdaş Uygur Edebiyatında Millî Mücadele, (Sempozyum) Ankara 1996 BEKAR, Olgan, “Çin ve Batı Türkistan”, Avrasya Dosyası, Yaz–1995. BEKİN, M.Rıza, “Doğu Türkistan Gerçeği”, Yeni Türkiye, Sayı:16, 1997. BEKİN, M.Rıza, “Doğu Türkistan Üzerine Rapor”, Doğu Türkistan Vakfı Yayınları, İstanbul–2003. BEKİN, M. Rıza “Doğu Türkistan” , Muzeffer Özdağ’a Armağan ,”21.yy’da Türk Dünyası Jeopolitiği”, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, I.Cilt, Ankara 2003 BHATTACHRYA, Abanti, “Conceptualising Uyghur Separatizm in Chinese Nationaliti”, Strategic Analysis, Vol.27, No.3, Jul – Sep 2003 BİBİ, Nefise Bibi, Doğu türkistan’da bir Facia Yaşanıyor, Doğu Türkistan’ın Sesi, No:34 – 35, Doğu Türkistan Vakfı Yayını, İstanbul, Haziran – Eylül 1992, BUĞRA, Mehmet Emin, “Şarki Türkistan Tarihi”, Ankara,1998 CAGNAT, Cagnat, Michel Jan, “İmparatorluklar Beşeği, SSCB, Çin ve İslam’in Arasında Orta Asya’nın Yazgısı”, Alan Yayıncılık, İstanbul 1992, Cevirenler: Erder Akbulut, T. Ahmet Şensılay CALABRESE, John “ Çin’in Orta Asya Politikası: Yenilenme ve Üslenme”, Avrasya Etütleri., AB ofset Basın., Ankara, 1999 CENGİZ, İsmail, “Doğu Türkistan’ın Hukuki Durumu ve Temel Sorunları”, Yeni Türkiye, sayı:16,1997. CENGİZ, İsmail ,”Doğu Türkistan’ın Yeraltı ve Tabii Zenginlikleri”, Doğu Türkistan Sesi,1998 ÇOLAKOĞLU, Selçuk, “Doğu Türkistan sorunu ve Türkiye”, Türk Dünyası Dergisi, Sayı 16, Yıl.2000 DİLLON, Michel, Xinjiang Çin OrtaAsya’sında Etnik Ayrımcılık ve Kontrol, Departman of East Asian Studies, University of Durham, Durham 1995 DUGİN, Aleksandr, “Rus Jeopolitiği”, Avrasyacı Yaklaşim, İstanbul 2005

Page 88: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

87

EMRE, Akif, “Küreselliğin Fay Hattı”, Yöneliş Yayınları, 2001. EKREM, Erkin, “Çin’in Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketine Yönelik Politikası”, Stratejik Analiz Dergisi, Ocak 2002 EKREM, Erkin, “Çin’in Türkistan Politikası: Şanghay Beşliğinden, Şanghay İşbirliği Örgütüne”, Stratejik Analiz, Cilt:2, Sayı:16, Ağustos 2001 EKREM, Erkin, “ABD’deki Terör Saldırısı Sonrası Çin’in Tutumu”,Stratejik Analiz Dergisi, Ekim 2001 EKREM, Erkin, “Çin’in Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketine Yönelik Politikası: 11 Eylül Öncesi ve Sonrası”, Stratejik Analiz, sayı:20, Aralık–2001. EMET, Erkin, “Doğu Türkistan”da Kültürel Soykırım”, Gökbayrak, yıl:7, sayı: 40, Mart/Nisan–2001. EMİN, Mehmet, “Doğu Türkistan’da Çin’in Bilinçli Olarak Yaygınlaştırdığı AİDS ve HİV VÜRÜSÜ Hakkındaki Yeni Gelişmeler”, Gökbayrak, yıl:11, sayı:62, Kasım/Aralık–2004. EMİN, İsmail M., “Değişen Dünya Stratejisinde Doğu Türkistan”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-2003. FORBES, Andrew D. W., “Doğu Türkistan Harb Beyleri”, Çeviren: Enver Can. Bayrak Yayıncılık, Istanbul. 1991, Ginodman, Veniamin, Problema Uygurov v Kitaye, (Çin’de Uygur Sorunu), 17.06 2001, kaynak: www.asiatimes.narod.ru GLADNEY, D.C., “Rumblings form the Uyghur”(“Uygur Sesi(feryadı)”) Current History, September 1997,s 287 - 290 GÖKTÜRK, Hamit, “Tarih İçinde Doğu Türkistan’dan Göçler”, (Afganistan Üzerine Araştırmalar), İstanbul 2002

GÖMEÇ, Saadettin, “Uygur Türkleri Tarihi ve Kültürü”, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara 1997 GÜLER, Ali, Suat Akgül, Atilla Şimşek, “Türklük Bilgisi”, Tamga Yayıncılık, Ankara 2001 HACALOĞLU, Yücel, “Doğu Türkistan’da Çin’in Sümürge Politikası”,Türk Yurdu Yayınları, Ankara 1998

Page 89: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

88

HACALOĞLU, Yücel, “Doğu Türkistan ve Türk Kültürü”, Türk Ocakları Ankara Şubesi Yayınları, Ankara–2002. HARMANCI, Mehmet, “Çin Halk Cumhuriyeti ve Doğu Türkistan (Sincan – Uygur Özerk Bölgesi)” Ülke Araştırması, 1997 HAYIT, Baymırza, “Türkistan Devletlerin Milli Mücadeleleri Tarihi”, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara1995

HAYIT, Baymırza, “Doğu Türkistan’ın Türk Dünya’sındaki Önemi”, Doğu Türkistan Sesi dergisi no:58., İstanbul 1999 HENZE, P, “Xinjian and ex Sovyet Central Asia: İmpressions of Chinise Turkistan”,kaynak:http://www.ece.ucdavis.edu/-sidick/press/btig11.html. (18.11.1998)

HİDAYET, Nuraniye Ekrem, “Çin’in Doğum Kontrol Politikası”, Gökbayrak Dergisi, Yıl:12, Sayı:58, Mart – Nisan 2004 HİDAYET, Nuraniye H., “Türkiye – Çin İlişkisinde Doğu Türkistan”, www.turksam.org., 7 Ocak 2005.

HİDAYET, Nuraniye, “Uluslararası Af Örgütü’nün Yeni Çin Raporu Ve Uygurlar”, Stratejik Analiz, Ağustos 2004 HİDAYET, Nuraniye, “Çin Halk Cumhuriyeti Dış Politikası ( 1950 – 2000)”, ASAM Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yayımları, Ankara 2003 İKLİL, Kurban, Sincang Uygur Özerk Bölgesi Denilen Kuruluşun Perde Arkası, Bizim Krım Kültür ve Fikir Dergisi, 3/2005 sayı 8 İKLİL, Kurban, “Şarkî Türkistan Cumhuriyeti. (1944 1949)”, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. 1992. İLKUL, Ahmet Kemal İlkul, “Çin -Türkistan Hatıraları”, Hazırlavan: Dr. Yusuf Gedikli. Ötüken. 1997 İNALCIK, Halil, “Osmanlı Devrinde Türk Ordusu”, Türk Kültürü, Sayı: 375, Yıl: 1994 İNAYET, Alimcan, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde Türk – Uygur İlişkileri (1861–1934),İzmir, Ege Ün. Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü

Page 90: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

89

İNCE, A,Fırat, “Rusya Federasyonu – Çin Halk Cumhuriyeti İlişkilerine Kısa Bir Bakış: Stratejik Ortaklık Perspektifleri”, Erhan Büyükakıncı (der.,) Değişen Dünyada Rusya ve Ukraina, Phonix Yayınları , Ankara, 2004 KAHRAMANOĞLU, Mustafa, YakınTarihimizde Türkler’e Karşı İşlenen Katliam ve Sürgünler, Baskı Ekip Grafik, Ankara 2005 KARACA, Kutay ve Puntaş, Rıfat, “Andican Olayları Sonrasında Orta Asya’da Oluşan Yeni Güç Dengesi”, Silahlı Kuvvetler Dergisi, sayı: 388, Nisan–2006. KERİMİ, Fatih Istanbul Mektupları. Orenburg – 1913. KOCAOĞLU, Timur, “21.Yüzyılda Türkiye’nin Devlet Stratejisinde Doğu Türkistan’ın Yeri”, Doğu Türkistan’ın Sesi, sayı: 58, İstanbul–2000. KOCAOĞLU, Timur, “Dünya ve Doğu Türkistan Açısından Çin’in Yükselişi”, Gökbayrak Dergisi, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını, yıl:12, sayı: 68, Kayseri Kasım/Aralık–2005. KORNİLOV, Kaşgariya ili Vostochniy Turkistan. Opyat Voyenno statesticheskogo opisaniye (Kaşgarya veya Doğu Türkistan. Askeri – İstatistik Tasvir Denemesi), Taşkent 1903 KULOĞLU, Armağan, “21. Yüzyılın Başlangıcında Türkiye'nin Değişen Etki ve ilgi Alanları”, Stratejik Analiz, sayı:10, Şubat–2001. KURBAN, İklil, “Şarki Türkistan Cumhuriyeti (1944–1949)”, TTK Basımevi, Ankara–1992 KUZNETSOV, V.S., “K voprosu o torgovle Anglii i Rossii V Sinzane v pervoy polovine XIX veka” (“XIX. Yuzyılın İlk Yarısında Rusya ile İngiltere’nin Sincan’daki Ticari Meseleleri Hakkında”), Moskova, 1962, sayı 6 KÜLEBİ, Ali, “Çin'in Dünya Siyaseti ve ABD”, http://www.tusam.net/makaleler, 19 Ekim, 2004. LATTİMORE, Owen, “Pivot of Asia.Sinkiang and Inner Aian Frontiers of China and Russia”, Boston, 1950 MEMİŞ, Erkin, Nuri Köstüklü, “Yeni ve Yakın Çağdaş Türk Dünyası”, Çizgi Kitapevi Yayınları, Konya- 2000 MİYNAYEV, Boris, “Uyguri – Etniçeskaya Bomba v Velikoy Kitayskoy Stene” (Uygurlar - Çin Seddinin Etnik Bombasıdir), Kaynak: http://www.china.worlds.ru/info/min/uygur.html.

Page 91: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

90

ÖNAL, Metin , “Çin’in Etnik Politikaları Çerçevesinde Doğu Türkistan Sorunu”, “Avrupa’dan Asya’ya Sorunlu Türk Bölgeler”, Derleyen: Bekir Günay, Kültür - Sanat Yayıncılık, İstanbul 2005, ÖZDAMAR, Dinçer, “Çin”, Karizma, Yıl:6, Sayı:23, Temmuz – Ağustos – Eylül 2005, ÖZEY, Ramazan, Dünya Platformunda Türk Dünyası SARAY, Mehmet, “Doğu Türkistan Türkleri Tarihi Başlangıçtan 1878’e kadar” SARAY, Mehmet, “Doğu Türkistan Tarihi”, Doğu Türkistan Sesi, Doğu Türkistan Araştırma Merkezi Ocak 1994, Sayı: 39 TOGANA, Zeki Velîdî, 1929–1940 Seneleri Arasında Türkistan Vaziyeti, Türkiye Basımevi, İstanbul 1940 TURSUNOV, Nabidjan “Rossiysko – Kitayskiye otnoşeniye i Uygurskaya Karta”(“Çin - Rusya İlişkilerinde Uygur Haritası”), ABD, Waşington, Temmuz 2001, kaynak: www.asiatimes.ru TURFANİ, Musabay P. “Doğu Türkistan” Türk Dünyası, El Kitabı, Ankara–1976. TÜMTÜRK, Seyit, ”Dünya İnsan Hakları Günü Dolayısıyla Basın Bildirisi”, Gökbayrak Dergisi, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını, yıl:11,sayı:62 Kasım – Aralık 2004 TÜRKİSTAN, Rana, “Doğu Türkistan Sorunu”, Yeni Türkiye, sayı: 16, 1997. VANER, Semih, “Unutkan tarih“, Metis Yayınları,İstanbul 1997 WARİKOO K, Sincan’da Etnik – Dinsel Uyanış, Avrasya Etüdleri Cilt2, Sayı 4, Kış 1995/1996 WEİNBERG, Bill , “Çin Sakin Durmayan Uyguristan’dan Gecen Boru Hattı Döşüyor., The Economist , 2.08.2005 WOLFRAM, Eberhard, Çin Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1947 YARAR, Erhan, “Çin’in Batısı: Doğu Türkistan” Avrasya Dosyası, Bahar 1994, Sayı:3 ZHANG, Jialin, “Çin’de Piyasa Ekonomisi” Avrasya Dosyası, Alıç Mat. Cilt: 2, sayı: 2, Ankara, 1995.

Page 92: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

91

İnternet sayfaları www.uygur.org. www.doğuturkistan.com http://www.voanews.com/turkish/archive/2004-08/a-2004-08-17-2-1.cfm http://www.amnesty.orglibrary/index/engasa170212004 www.fmprc.gov.cn/chn/18109.html www.uygur.org/enorg/h_rights/report_2003 .html http://www.economist.com/world/asia/displaystory.cfm?story_id=5252768 www.avsam.org/turkce/analizcin.html . http://www.chinaembassy.org.tr/tur/xwdt/t248386.htm http://www.english1.peopledaily.com.cn/200312/18/eng20031218_130652.shtml

Page 93: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

92

Harita

Page 94: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

93

Page 95: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

i

Özet

Yüksek Lisans Tez konusu “Çin’in Doğu Türkistan Politikası” olup, bu

çalışma giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Tezin Giriş kısmında tez

konusunun amacı ve önemine yer verilmektedir.

Tezin ilk bölümü “Doğu Türkistan’a Genel bir Bakış” olarak Doğu

Türkistan hakkında özel bilgiler verilmektedir. Bunlar coğrafi konumu, sosyal

ve ekonomik durumu, stratejik önemi ve demografik yapısını içermektedir.

İkinci bölümü ise 1933 - 2006 arası Çin’in Doğu Türkistan’la olan

ilişkilerini anlatmaktadır. Öncelikli olarak bu ilişkilerin tarihsel süreci

incelenmektedir. Bölümde Doğu Türkistan’daki 1933’te ve 1944’te kurulan

devletleri anlatmaktadır ve Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde izlediği

siyaseti ele alınmaktadır. Sincan’da yaşayan Türklerin temel sorunları, Çin’in

Doğu Türkistanlılara yönelik izlediği asimilasyon politikası ve insan hakları

ihlallerinin boyutları hakkında bilgi verilmiştir.

Üçüncü bolümde Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne yönelik olarak, Türkiye,

Rusya ve Orta Asya Devletlerin ilgisini ve politikası araştırılmıştır. Türkiye’nin

Osmanlı Devleti’nden bu güne kadar olan politikası derinlemesine

incelenmiştir. 11 Eylül terör saldırısından sonra bağımsızlık mücadelesini

sürdüren Doğu Türkistanlıların Çin Hükümeti tarafından “terörist” olarak

nitelendirilmesi ve bundan istifade ederek Sincan’da yaşayan Türklere yönelik

baskı politikası ele alınmaktadır. Bu paralelde, sorunun Çin’in iç sorunu değil

uluslararası sorun olarak ortaya cıkması anlatılmıştır.

Sonuç bölümünde, Doğu Türkistan’ın, siyasi bakımdan Pekin’e tabi

olmasının tarihsel bir kaza olduğunu, Sincan’da yaşayan Türklerin Çin'den

tamamen bağımsız bir yapı sergilediği savunulmaktadır.

Page 96: TC GAZ ÜN VERS TES SOSYAL B LMLER ENST TÜSÜ …docs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV… · sayıda buz parçası bir arada toplanır ve kaynaşarak

ii

Abstract

Adviser for Postgraduate Thesis subject is “China’s Policy in Eastern

Turkistan “, and this study includes the introduction, three chapters and the

conclusion. The introduction includes the aim and importance of the subject of

thesis.

The first chapter : “The General View to Eastern Turkistan” , gives the

information about the Eastern Turkistan. It includes the subjects such as the

geographycal situations, social and economic situations, strategic importance

and demographyc sructure.

In the second chapter of the thesis, studied “The Relationships of China

and Eastern Turkistan between 1933-2006 years”. First of all the historical

developement of this relations were examined. This chapter describes the

established governments in Eastern Turkistan in 1933 and 1944 years and

China’s policy in the Xinjiang Outonomous Region. It is presented the main

problems of Turks who lives in Xinjiang. This problems are the assimilation

policy and the dimension of human rights violations adressed to Eastern

Turkistan in China.

In the third chapter, studied the interests and the policy of Turkey,

Russia and Central Asian Countries to Xinjiang Uygur Outonomous Region.

The politics of Turkey from Ottoman Empire period till today, studied in

details. Chapter is stated that, after 11-th September Terrorist Attack, the

China’s Administration announced Xinjiang people, who were continue

struggle for independence, as “Terrorists” and by using this situation, pursue

the policy which takes them under pressure. Thus, China’s inner problem,

becomes to be international problem.

In the conclusion, astated, that it’s a historical mistake, that the Eastern

Turkistan politicaly depends on Pekin and defended that the Turk people in

Xinjiang shows the complately undependent construction.