Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

30
EBRD MİKRO & KOBİ FİNANSMAN PROGRAMI TARIM SEKTÖR RAPORU NİSAN – HAZİRAN 2015

Transcript of Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

Page 1: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD MİKRO & KOBİ FİNANSMAN PROGRAMI

TARIM SEKTÖR RAPORU

NİSAN – HAZİRAN 2015

Page 2: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 1

1. Dünya Tarım Sektörü Görünümü

1.1. Fiyatlar

Dünyada gıda fiyatlarında 2010 yılından itibaren görülen gevşeme halen devam etmektedir. 2015 Mayıs ayı itibariyle Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Gıda Fiyatları Endeksi, 2014 yılındaki 201,8 seviyesinden 166,8 puana gerileyerek %17 oranında düşmüştür.

Tablo 1. FAO Dünya Gıda Fiyat Endeksi

Yıllar Gıda Fiyat Endeksi

Et Fiyat Endeksi

Süt Fiyat Endeksi

Tahıl Fiyat Endeksi

Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi

Şeker Fiyat Endeksi

2000 91,1 96,5 95,3 85,8 69,5 116,1

2004 112,7 114,2 123,5 107,1 111,9 101,7

2008 201,4 160,7 223,1 232,1 227,1 181,6

2012 213,3 182,0 193,6 236,1 223,9 305,7

2013 209,8 184,1 242,7 219,3 193,0 251,0

2014 201,8 198,3 224,1 191,9 181,1 241,2

2015/05 166,8 171,4 167,5 160,8 154,1 189,3

Kaynak: FAO.

Şekil 1. FAO – Cari ve Reel Bazda Gıda Fiyat Endeksleri

1.2. 2023 yılına doğru küresel piyasa tahminleri – OECD 2015

Tahıllar: Belli başlı tahılların dünya fiyatlarının başlangıçta düşerek dünya ticaretine ivme kazandırması, stokların yükselmesi ve Asya’daki pirinç stoklarının rekor seviyelere ulaşması öngörülmektedir.

Page 3: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 2

Yağlı tohumlar: Küresel planda yağlı tohumların ekildiği tarlaların payı düşük oranlarda kalsa da, bitkisel yağlara olan talebin artışı fiyatları artırmaya devam etmektedir.

Şeker: 2013 yılı sonlarında düşüşe geçen uluslararası şeker fiyatları, güçlü küresel talebin itici bir rol oynamasıyla eski seviyelerine dönecektir. Dünya şeker ihracatına egemen olan Brezilya’nın ihracatının, etanol piyasasından etkilenmesi beklenmektedir.

Et: Asya’dan gelen güçlü ithalat talebinin yanı sıra Kuzey Amerika’da sürülerin yenilenmesi, daha yüksek et fiyatlarına destek olmakta, dana eti fiyatları rekor seviyelere yükselmektedir. Tavuk eti, domuz etini geçerek, inceleme döneminde en çok tüketilen et ürünü haline gelmektedir.

Süt Ürünleri: Başlıca üretici ülkelerdeki verimlilik artışlarının devamlılığı ve Çin’deki büyümenin devam etmesi sonucu fiyatlar, mevcut yüksek seviyelerinden biraz düşecektir. Hindistan, AB’yi geçerek dünyanın en büyük süt üreticisi haline gelip, öngörülen dönemde önemli ölçüde az yağlı süt tozu ihracatına sahip olacaktır.

Balıkçılık ürünleri: Su ürünleri üretimindeki artış Asya kıtasında yoğunlaşacaktır. En hızlı büyüyen gıda sektörlerinden biri olmaya devam eden bu sektör 2014 yılında insan tüketimine yönelik av balıkçılığını geçmiştir.

Biyoyakıtlar: Biyoyakıtlarda tüketim ve üretim seviyelerinin başta şeker esaslı etanol ve biyodizel olmak üzere %50’den fazla artması beklenmektedir. Etanol fiyatı, ham petrol fiyatına paralel olarak artarken, biyodizel fiyatı daha çok bitkisel yağ fiyatını takip etmektedir.

Pamuk: Birikmiş küresel stokların beklendiği üzere serbest kalması, tüketimin düşük fiyatlarla birlikte artmasına yol açtıktan sonra fiyatlar, 2023 yılına kadar eski seviyelerine yükselecektir.

1.3. 2015 Dünya Bankası Forumu

Dünya Bankası Tarım Finansmanı Destek Programı’nın 2015 yılı forumu İstanbul’da gerçekleştirildi. 40 farklı ülkeden yaklaşık 200 bankacı, agronomist ve danışmanın katıldığı forumun bu yılki konusu “tarımsal değer zincirlerinin finansmanı” idi. Bu konuda son yıllarda öne çıkan farklı ülke örneklerinin sunulduğu ve tartışıldığı forumda Türkiye’den de Kredi Kayıt Bürosu (KKB) “Tarımsal

Finansmanın Artırılmasında Kredi Kayıt Bürolarının Rolü” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. KKB’nin 2013 yılı sonunda başlattığı TARDES’in (Tarım Kredileri Değerlendirme Sistemi) tartışıldığı oturumda, katılımcılar konuya yoğun ilgi gösterirken, bazı katılımcılar tarafından benzer uygulamaların farklı ülkelerde yaygınlaştırılması yönündeki fikir ve talepler dile getirildi.

Page 4: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 3

1.4. Amerika’da Kuş Gribi Salgını

Dünya piliç eti üretiminin yaklaşık %20’sini tek başına karşılayan Amerika Birleşik Devletleri’nde Aralık ayından bu yana onlarca milyon kanatlının itlaf edilmesine yol açan kuş gribi (avian influenza) salgını, dünya broiler ticaretine önemli bir darbe vurdu.

Rabobank’ın Mayıs ayında yayınladığı rapora göre, 2015’in ilk çeyreğinde global kanatlı ürünler ticareti geçen yılın aynı dönemine göre %13 azaldı. Bu azalmada en büyük iki etken kuş gribi nedeniyle uygulanan ihracat sınırlamaları ve güçlü dolar kuru oldu. Bir başka açıklama ise ABD Tarım Bakanı Tom Vilsack’dan geldi. Vilsack, kuş gribiyle mücadele için yıl içerisinde şu ana kadar harcanan bütçenin 500 milyon dolara ulaştığını

belirtti. Kuş gribi vakası görülmeyen Brezilya ve Tayland ise ilk çeyrekte ihracat artışından en olumlu etkilenen ülkeler oldu. Dünya broiler ticaretinin azalmasına neden olan diğer iki unsur ise güçlü dolar kurundan olumsuz etkilenen yem fiyatları ve yıl içerisinde azalan domuz eti fiyatları oldu. Buna rağmen, Rabobank’ın broiler sektörü ile ilgili orta ve uzun vadedeki beklentileri hala olumlu seyrediyor.

1.5. “Florasan Tarımı” Büyüyor!

2000’li yılların başında gündeme gelen şehrin içinde ve kapalı alanlarda tarımsal üretim yapma fikri teoriden uygulamaya dönüşmeye başladı. Özellikle ABD ve Japonya’da popülerleşmeye başlayan bu üretim şekli hala yüksek yatırım maliyeti gerektiriyor olsa da, 2014 sonu itibariyle 14 firma bu şekilde ticari gelir elde etmeye başladı. Florasan ışığı altında ve toprak kullanılmadan yapılan bu

üretim şeklinde ürünler hasat edildikten sonra 24 saat içinde marketlere ulaştırılabiliyor. ABD’nin Chicago şehrinde bu yöntemle organik salata bitkileri yetiştiren ve 100’den fazla süpermarkete satış yapan bir firmanın hikayesine http://farmedhere.com/news bağlantı adresinden ulaşabilirsiniz.

Page 5: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 4

2. Türkiye Tarım Sektörüne Genel Bir Bakış

2.1. Avrupa Komisyonu Ekim 2014 Türkiye İlerleme Raporu

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tarım sayımına yönelik hazırlıklar dahil olmak üzere, tarım bilgi sisteminin geliştirilmesinde ilerleme kaydetmiştir. Çiftlik Muhasebe Veri Ağı 54 ile genişletilmiş olup, kapsamın gelecek yıl 81 ilin tamamına ulaşması için çalışmalar devam etmektedir. Çiftlik Muhasebe Veri Ağının çıktılarının yayımlanmasına ve bunların analizlerde ve politika oluşturmada kullanılmasına yönelik bir düzenleme henüz yapılmamıştır. Tarım istatistikleri sisteminin iyileştirilmesine yönelik strateji belgesi henüz kabul edilmemiştir.

Üreticilere verilen doğrudan destekler konusunda, Türkiye kendi tarımsal destekleme politikasını Ortak Tarım Politikası (OTP) ile uyumlu hale getirmek üzere bir strateji hazırlama yönünde ilave bir adım atmamıştır. 2014 yılı tarım bütçesi artmaya devam etmektedir. Türkiye, entegre idare ve kontrol sisteminin önemli bir unsuru olan arazi parsel tanımlama sistemini geliştirmeye başlamıştır.

Türk makamları, AB'den canlı sığır, sığır eti ve türev ürünlerin ithalatında haksız kısıtlamalar uygulamaya devam etmiş ve dolayısıyla 2010 ve 2012 yılları arasında sağlanan kısmi ilerlemenin azalmasına neden olmuştur. Türkiye, tarımsal ürünlere ilişkin ticaret anlaşması kapsamındaki ikili yükümlülüklerini yerine getirmeli ve uzun zamandır süren bu meselenin çözümlenmesi için harekete geçmelidir.

Kırsal kalkınma konusunda, Türkiye, Katılım Öncesi Yardım Aracı-Kırsal Kalkınma Bileşeni (IPARD) kapsamında 6 il için daha, AB fonlarının yönetimine ilişkin koşulsuz yetki devrini almıştır. Dördüncü bir tedbir - teknik destek tedbiri - kapsamında da yetki devri verilmiştir. Türkiye ayrıca, pilot bir tarım-çevre tedbirinin uygulanmasına yönelik hazırlıklar bakımından ilerleme kaydetmiştir. En önemlisi, IPARD uygulamasının gelişmesiyle birlikte, 2013 yılında 134 milyon Avro AB fonunun faydalanıcılara ödenmiş olması, AB fonlarının kaybının önlendiğini göstermektedir. Her bir çağrı, konuyla ilgili yüksek sayıda projeyi çektiği için proje stoku güçlüdür. Danışmanlık hizmetlerinin sağlanmasında sınırlı düzeyde gelişme kaydedilmesine rağmen, Avrupa Yatırım Bankası desteği dahil olmak üzere, krediye erişim artırılmıştır. IPARD yönetim otoritesinin yönetim yapısı geliştirilmiş olup, stratejik gelişmeyi iyileştirmek için çalışmalar yürütülmektedir. Organik tarım ile ilgili tüm hususlara ilişkin mevzuat AB müktesebatı ile daha da uyumlu hale getirilmiştir.

Tarım ve kırsal kalkınma alanında mevzuat uyumu bakımından düzensiz bir ilerleme kaydedilmiştir. Katılım öncesi kırsal kalkınma programının uygulamasında ileri düzeyde ilerleme sağlanmıştır. Çiftlik Muhasebe Veri Ağı kapsamı genişlemiştir, fakat etkinliği henüz gözlenmemiştir. Canlı sığır, sığır eti ve türev ürünler üzerindeki fiili ithalat yasağı kaldırılmamış olup tarımsal desteklerin yeniden yönlendirilmesi ile tarım istatistiklerinin iyileştirilmesine yönelik stratejiler bulunmamaktadır. Sonuç olarak, tarım ve kırsal kalkınma alanındaki hazırlıklar erken aşamadadır.

Page 6: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 5

Bir Görüş: Güneşin Aydemir, Buğday Derneği, “Gıda ve Kırsal Yaşam Politikaları”

İnsanın ihtiyaç duyduğu gıdanın günümüzdeki yaygın üretim biçimi ne yazık ki insanı doyurmaktan çok uzaktır. FAO’nun 2013 Eylül’ünde hazırlayıp servis ettiği raporda verilen rakamlara göre dünyada her gece 870 milyon insan yatağa aç giriyor. Bu çerçevede konvansiyonel üretim biçiminin zafiyetlerini sıralayalım ve yine çeşitli kaynaklardan rakamları verelim:

• Üretim döngüsü tohumdan hasada çiftlik dışına, fosil yakıta ve paraya bağımlı hale gelmiştir.

• Tarımsal girdiler, mevzuat hükümlerinin ve özelleşmiş üretim girişimleri, laboratuvarlar, kimya endüstrisinin üretim tekeli altındadır.

• Yoğun girdili ve kimyasala dayalı tarım biçimleri neticesinde üretilen ham gıdalar insan sağlığına zarar veren kalıntılar içermektedir. Buna ek olarak mamul ürünler uzun mesafeye dayanıklı ve raf ömrü uzun olması amacıyla sentetik katkı maddeleri ile işlenmektedir.

• Et ve süt üretimi için kurulan çiftlikler, yem üretimi amaçlı daha fazla bitkisel üretim alanlarına ihtiyaç duymakta ve doğal kaynakların aşırı kullanımına neden olmaktadır. 50 kg’lık hayvansal proteinin üretimi için ekim yapılan alanda 5.000 kg havuç, 3.000 kg kiraz üretilebilmektedir.

• Üretim sistemimiz çok yıllıklardan ziyade toprağı çok daha fazla yoran tek yıllık üretime dayalıdır.

• Monokültüre, tek tip ve hibrit tohuma dayalı üretim ile elde edilen gıdaların besleyicilik değerlerinde ciddi azalmalar tespit edilmiştir. Dünyada tarımsal genetik çeşitliliğin % 75’i yok oldu. ABD’de lahana çeşitlerinin %95’i, mısır çeşitlerinin %91’i, bezelye çeşitlerinin %94’ü, domates çeşitlerinin %81’i kayboldu. 60 yıl öncesine kadar Türkiye topraklarında sadece yerli buğday tohumları ekiliyordu.

Bugünse topraklarımızda ekilen buğdayın en iyimser verilere göre sadece yüzde 5’i yerli tohum. ABD’de 1950-99 yılları arasındaki 50 yılda 43 sebze ve meyvenin besin değerlerinde düşüş belirlendi. Protein, kalsiyum, fosfor, demir, riboflavin ve askorbik asit düzeylerinde düşmeler görüldü. Askorbik asit (C vitamini) oranı ıspanakta %52, soğanda %28 düştü. Demir oranındaki düşüşler soğanda %56, ıspanakta %10. Bunun en önemli nedenlerinden biri yerli/atalık çeşitlerin terk edilmesi.

Pazar dinamikleri, üreticiden tüketiciye ulaşım kurallarını belirlemekte ve pazar her geçen gün büyük işletmelerin hakimiyetine geçmektedir.

Böylesi bir gıda sisteminde üretilen gıdanın büyük kısmı doğrudan çöpe gitmekte ve atık dağları oluşturmaktadır. Her sene 1.3 milyar ton gıda, üretimden tüketime kadar olan zincir içerisinde bir şekilde israf olmakta. Çöpe giden gıdalardan yıl boyunca yayılan sera gazları 3.3 milyar ton CO2. Bu israfın %54’ü tarladan işleme tesislerine kadarki süreçte, kötü hasat yöntemleri ya da depolama sorunları nedeniyle yaşanırken, %46’lık kısım gıda işleme tesislerinde, ürünlerin satış noktalarına ya da tüketiciye taşınması sırasında ve son olarak tüketicilerin elinde gerçekleşiyor. İsraf edilen 1.3 milyar ton, ekili tarım arazilerinin %28’inde yapılan tarım faaliyetlerinin boşa gitmesi anlamına geliyor. Yıl boyu israf edilen gıdaları yetiştirmek, işlemek ve ulaştırmak için harcanan su, Avrupa’nın en uzun nehri olan Volga’nın yıllık su akışına eşit, yani 250 km³’tür. Bu kadar su tüm dünyanın mesken su ihtiyacını karşılayacak boyutta.

Page 7: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 6

2.2. Türkiye’de Tarımsal Üretim Eğilimleri

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)

Üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla, 2015 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, cari fiyatlarla %7,8’lik artışla 443 milyar 189 milyon TL olmuştur.

Tarım sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2015 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, sabit fiyatlarla %2,7’lik artışla 1 milyar 390 milyon TL, cari fiyatlarla %17’lik artışla 17 milyar 458 milyon TL olarak gerçekleşmiştir (TÜİK-Haziran 2015)..

Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi

Tarım ÜFE, 2015 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,62, bir önceki yılın Aralık ayına göre %13,88, bir önceki yılın aynı ayına göre %13,68 ve on iki aylık ortalamalara göre %11,44 artış göstermiştir.

Aylık değişim, tarım ve avcılık ürünlerinde %2,22 artış, ormancılık ürünlerinde %5,56 ve balıkçılıkta %12,15 azalış olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki aya göre değişim, tek yıllık bitkisel ürünlerde %15,10 azalış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %50,75 ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünler ana grubunda %0,76 artış olarak gerçekleşmiştir. Alt tarım gruplarından tahıllar, baklagiller ve yağlı tohumlar %0,70 azalırken, çeltik %0,24 ve yağlı meyveler %0,48 artış göstermiştir(TÜİK-Mayıs 2015).

Şekil 2. ÜFE ve Tarım ÜFE Yıllık Değişim Oranı (%)

2.3. Hava Olaylarının Tarım Sektörüne Yansımaları

Don Olayı

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu, ortalama 280 bin ton rekoltenin gerçekleştiği, 500 milyon dolar ihracat geliri elde edilen çekirdeksiz kuru üzüm üretim

Page 8: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 7

bölgeleri Manisa ve Denizli illerindeki bağ bölgelerinde 23 – 24 Nisan 2015 tarihlerinde ilkbahar geç donu yaşanmıştır.

Don sonrasında üzüm bağlarında boyutunu tespit etmek amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir Ticaret Borsası, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Alaşehir Ticaret Borsası işbirliğinde incelemeler yapıldı. Bu incelemelerde; bölgedeki ilçelerin birçoğunda yer alan bağlarda gelişme döneminde olan 15-20 cm uzunluğunda sürgünlerin don zararına uğradığı görüldü. Mayıs ayında yeni gelecek sürgünlerle üzüm bağlarındaki zararın boyutunun azalması bekleniyor. Don zararının boyutu ilçelere ve rakıma göre değişiyor. (Ege Kuru Meyve ve Mamulleri

İhracatçıları Birliği-Mayıs 2015).

Üzüm dışında 23 – 24 Nisan 2015 tarihlerinde yaşanan ilkbahar geç donları pek çok bölgemizde pek çok ürünü etkilemiştir. Malatya’da sınırlı da olsa kayısılarda don görülmüş, İç Anadolu’da yer alan illerde ceviz, kayısı, erik, badem gibi ürünlerde don olayı yaşanmıştır. Don olayları 2014 yılındaki gibi büyük boyutlarda olmamakla beraber bazı lokal bölgelerde önemli zarara yol açmıştır.

Yağışlar

2015 yılında makul geçen bir Mayıs ayının devamında oldukça yoğun yağışların yaşandığı bir Haziran ayı geçirilmiştir. Tarım sektörü açısından kış ve bahar yağışları oldukça önem taşımaktadır. Ancak tahıl hasadının yaklaştığı Haziran dönemi yağışların çok tercih edildiği dönemler değildir. Aşırı yağışlar, bitkilerin yatmasına neden olarak hasadını zorlaştırmakta ve fireyi artırmaktadır. Yine bu dönemde tanede kimyasal değişimlere neden olarak fabrikasyon değerini azaltıcı etki yapmaktadır. Tahıl yanında hasadı gelmiş meyvelerde yarılma, çürüme, ilaçlamanın gecikmesi gibi durumlara neden olarak ürünün niteliğini ve pazar değerini düşürmektedir. Bağ, meyve ve sebzelerde mantari hastalıkların artması sonucu üründe kalite bozulmasına ve ilaçlama maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır.

2.4. Hayvansal Üretim

Hayvansal Ürün Fiyatları

İnek sütü fiyatı 2014 yılında bir önceki yıla göre %11,1 artış göstererek 1,04 TL; koyun sütü fiyatı ise %7,2 artarak 1,82 TL; kırmızı et fiyatlarında ise sığır eti fiyatı %8,0 artarak 17,10 TL; koyun eti fiyatı ise %0,8 artarak 18,28 TL olarak gerçekleşmiştir.

Canlı hayvan değeri 2014 yılında 62,5 milyar TL olmuştur. Büyükbaş hayvanların değeri bir önceki yıla göre %10,8 artarak 40,6 milyar TL, küçükbaş hayvanların değeri %3,4 artarak 17,9 milyar TL ve kümes hayvanlarının değeri %9,1 artarak 3,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Hayvansal ürün üretim değeri 2014 yılında %9,6 artarak 44,3 milyar TL olmuştur. Süt üretim değeri 20,2 milyar TL, bal üretim değeri 2,1 milyar TL, yumurta üretim değeri 4,4 milyar TL ve kırmızı et üretim değeri 17,4 milyar TL olarak kaydedilmiştir (TÜİK-

Nisan 2015).

Page 9: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 8

Şekil 3. Hayvansal üretim değerleri, 2013-2014

Kümes Hayvancılığı

Tavuk yumurtası üretimi Nisan ayında bir önceki aya göre %3,5 azalırken, bir önceki yılın aynı ayına göre %3,1 artmıştır. Kesilen tavuk sayısı Nisan ayında bir önceki aya göre %0,8 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,8 oranında yükselmiştir. Nisan ayında kesilen hindi sayısı ise bir önceki aya göre %7,2 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %36,8 artmıştır. Tavuk eti üretimi Nisan ayında bir önceki aya göre %1 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %5,4 yükselmiştir. Nisan ayında hindi eti üretimi ise bir önceki aya göre %12,3 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %34,1 artmıştır (TÜİK-Nisan 2015).

Şekil 4. Tavuk eti üretim miktarı, Nisan 2015

Page 10: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 9

Balıkçılık

Su ürünleri üretimi 2014 yılında bir önceki yıla göre %11,6 azalarak 537 bin 345 ton olarak gerçekleşmiştir. Üretimin %43’ünü deniz balıkları, %6,5’ini diğer deniz ürünleri, %6,7’sini iç su ürünleri ve %43,8’ini yetiştiricilik ürünleri oluşturmuştur. Avcılıkla yapılan üretim 302 bin 212 ton olurken, yetiştiricilik üretimi ise 235 bin 133 ton olarak gerçekleşmiştir. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre %21,5 azalırken, iç su ürünleri avcılığı %3 oranında artmıştır. Yetiştiricilik üretiminin %46’sı iç sularda, %54’ü denizlerde gerçekleşmiştir. Deniz ürünleri avcılığı ile yapılan üretimde ilk sırayı %48,6’lık oran ile Doğu Karadeniz Bölgesi almıştır. Bu bölgeyi %22 ile Batı Karadeniz, %12,6 oranları ile Ege ve Marmara, %4,2 ile Akdeniz Bölgeleri izlemiştir (TÜİK- Haziran 2015).

Şekil 5. Avlanan deniz ürünleri miktarı, 2014

Page 11: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 10

2.5. Tarımsal Dış Ticaret

Haziran 2015 sonu itibariyle belirli tarımsal ürünlerdeki ithalat ve ihracat rakamları aşağıda verilmiştir (TÜİK- Temmuz 2015).

Tablo 2. Tarımsal Dış Ticaret Verileri

2.6. Tarımsal Destek ve Teşvikler

IPARD 2; Hâlihazırda uygulamasına devam edilen 2007-2013 dönemi IPARD destekleri çerçevesinde TKDK aracılığıyla yatırımcılara harcamalarının %50’si ila %65’i oranında hibe desteği sağlanmaktadır. Birinci etabın son çağrısı “14. Başvuru

Çağrısı” açılmış, ancak tarımsal üretime yönelik olarak bu çağrıda sadece süt hayvancılığı faaliyet konusu yer almıştır.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanarak Avrupa Komisyonu’na sunulan “2014-2020 dönemi IPARD-2 Programı”, 27 Ocak 2015 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından resmen onaylanmıştır.

“2014 – 2020 dönemi IPARD II Programı” dâhilinde 800 milyon Avro AB katkısı ve 245 milyon Avro Türkiye Cumhuriyeti katkısı olmak üzere toplam 1 milyar Avronun üzerinde hibe imkânı kullanıma sunulmuş olacaktır.

Fasıl adı Đhracat Dolar Đthalat Dolar

Canlı hayvanlar 13,955,322 66,554,847Etler ve yenilen sakatat 219,506,245 13,860,036

Balıklar, kabuklu hayvanlar, yumuşakçalar 273,332,936 88,869,248Süt ürünleri, yumurtalar, tabii bal 250,633,501 54,843,838

Diğer hayvansal ürünler (kıl, kemik, boynuz, bağırsak, vb.) 23,224,590 20,892,398

Canlı ağaçlar, kesme çiçekler vb. 42,977,712 41,764,091

Yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular 546,529,540 226,315,736Yenilen meyveler ve sert kabuklu meyveler 1,549,026,657 212,478,752

Kahve, çay, paraguay çayı ve baharat 75,936,335 89,275,043Hububat 46,667,172 1,015,779,660Yağlı tohum ve meyvalar, muhtelif tane, tohum ve

meyvalar,sanayiide ve tıpta kullanılan bitkiler, saman ve kaba yem 108,415,411 841,326,202

Lak, sakız, reçine ve diğer bitkisel özsu ve hülasalar 4,353,135 17,384,356Örülmeye elverişli bitkisel maddeler, tarifenin başka yerinde

belirtilmeyen veya yer almayan bitkisel ürünler 7,383,401 5,106,091Hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı yağlar,

hayvansal ve bitkisel mumlar 452,963,342 847,676,052

Et, balık, kabuklu hayvanlar, yumuşakçalar veya diğer su omurgasızlarının müstahzarları 37,394,896 6,681,991

Sebzeler, meyvalar, sert kabuklu meyvalar ve bitkilerin diğer kısımlarından elde edilen müstahzarlar 852,703,524 49,370,347

Tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddeler 404,070,847 210,568,881Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat 725,763,067 1,035,951,211

Dokumaya elverişli diğer bitkisel lifler 8,415,002 119,439,527

Page 12: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 11

IPARD II Programında, mevcut sektörler (tarımsal işletmeler, tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi) desteklenmeye devam edilecektir. Bu mevcut sektörlere ek olarak “tarım çevre-iklim-organik tarım”, “yerel kalkınma stratejilerinin uygulanması” ve “kırsal altyapı hizmetleri” IPARD II Programı kapsamına alınmıştır. Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme sektöründe “yenilenebilir enerji”, “makine parkları” ve “mantar” da desteklenecek olan sektörlere eklenmiştir.

IPARD II Programı ile mevcut sektörlerde bazı değişiklikler olmuştur. IPARD I’den farklı olarak tarımsal işletmelere destek kapsamında, manda sütü üretimi, yumurta tavukçuluğu ve kaz yetiştiriciliği eklenmiştir. Ayrıca bazı sektörlerde hibe oranlarında artışlar olmuştur. IPARD II Programı proje başvuruları Avrupa Komisyonu akreditasyon sürecini takiben başlayacaktır (TKDK-2015).

2.7. Tarımsal Krediler

2015 Mart ayı sonu itibariyle tarım sektörüne kullandırılan kredilerin toplamı 50,7 milyar TL’ye ulaşmıştır.

Tablo 2. Yıllar itibariyle toplam ve tarımsal krediler (milyon TL/%)

Yıllar Toplam Nakdi Kredi

Tarımsal Nakdi Kredi

Tarımsal/ Toplam

(%)

Toplam NPL

Bakiye

Tarım NPL

Bakiye

Toplam Kredi

NPL (%)

Tarımsal NPL (%)

2013 1.077.032 37.790 3,51 29.622 1.321 2,75 3,49

2014 1.277.074 47.216 3,70 36.350 1.351 2,85 2,86

2015/3 1.361.309 50.690 3,72 38.628 1.354 2,84 2,67 Kaynak: BDDK Fintürk (Toplam krediler ve toplam tarımsal krediler NPL bakiyesi içeren toplamlardır).

2015 Mart ayı sonu itibariyle tarımsal krediler, 2014 yıl sonuna göre %7,4 oranında artış göstererek 50,7 milyar TL’ye ulaşmıştır. Buna göre kredi bakiyesi son üç ayda 3,47 milyar TL artış göstermiştir. Bakiye büyümesinin de verdiği katkı ile NPL oranları % 2,86 dan % 2,67’ye gerilemiştir. Sektörün karşılaştığı tüm olumsuzluklara rağmen yakalanan bakiye ve oranlar sektörün boyutunun ve üreticinin borcunu ödemekteki duyarlılığının önemli bir göstergesidir. Toplam krediler içerisindeki tarım kredileri payı sınırlı da olsa oransal olarak artmaktadır. Bu gelişimde tarımsal bankacılığın tüm bankalar içerisindeki gelişimi nedeniyle, alternatif finans kaynaklarının daha sınırlı kullanılmasının neden olduğu düşünülmektedir.

2.8. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM)

Tarım sigortalarına devlet desteğinin başladığı Haziran 2006 tarihinden Mayıs 2015 tarihine kadar Türkiye genelinde tarım sigortaları kapsamında 5 milyon 582 bin 351 poliçe düzenlenmiş, sigortalılara sağlanan teminat (sigorta bedeli) ise 64 milyar lirayı geçmiştir. Bu poliçelere ödenen toplam prim 3 milyar 318 milyon 805 bin lira, devletin toplam prim desteği de 1 milyar 768 milyon 585 bin lira düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde ödenen tazminat miktarı ise 1 milyar 708 milyon 712 bin lirayı bulmuştur.

Page 13: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 12

Bu yılın ilk dört ayda düzenlenen poliçe sayısı (1 Ocak/30 Nisan) 1 milyon 106 bin 667 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde tarım sigortalarına 695 milyon 425 bin 389 lira prim ödemesi yapılmıştır. Devlet, bu dönemde çiftçilere 388 milyon 331 bin 459 lira prim desteği sağlamıştır. Bu poliçelerin toplam sigorta bedeli ise 11 milyar 717 milyon 690 bin 28 lira olarak belirlenmiştir (Anadolu Ajansı).

Page 14: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 13

3. Saha İzlenimleri

3.1. Ağrı – Iğdır (Nisan 2015)

Iğdır ili, Ağrı Dağı’nın kuzeyinde ve Ermenistan sınır hattının güneyinde yer almakta olan düz bir ova konumundadır. İl doğudan batıya Tuzluca, Merkez, Karakoyunlu ve Aralık ilçelerinden oluşmaktadır. Batıya gidildikçe tarımsal çeşitlilik artış göstermektedir. Iğdır ili mikroklima özelliği göstermektedir. İlin iklimi Akdeniz iklimini andırmakta ve pek çok tarımsal ürünün üretimine olanak sağlamaktadır. İlde bu sene saha ziyaretine kadar don, dolu, kuraklık gibi tarımı olumsuz etkileyecek bir iklim olayı yaşanmamıştır.

Ağrı ili ise genel olarak dağlık bir coğrafyadan oluşmaktadır. Yüksek rakım, düşük sıcaklık nedeniyle vejetasyon kısa, çeşitlilik azdır. İncelenen ilçelerde don, dolu ve kuraklık zararı görülmemiştir.

Bitkisel Üretim

Iğdır ili meyve üretiminde en önemli üretimler kayısı, elma ve şeftali olarak göze çarpmaktadır. Özellikle Iğdır – Kars Kağızman yöresine özgü olan Şalak çeşidi kayısılar pazarda büyük talep görmektedir. İlde bu seneki kayısı fiyatlarının herhangi bir çevresel faktör nedeni ile rekolte kaybı olmaması durumunda 1 TL/kg – 1,5 TL/kg aralığında olacağı beklenmektedir. İlde meyve üretiminde budama için kalifiye işçi sıkıntısı mevcuttur.

Iğdır’da her ilçede tahıl ve yem bitkileri üretimi bulunmasına karşın yoğunluk Karakoyunlu ve Aralık ilçelerinde gözlemlenmiştir. İlde mevcut biçerdöverler eski ve sınırlı sayıdadır. Biçerdöver fiyatlarının 30 TL/dekara kadar çıktığı ifade edilmiştir. İlde tahılların dane için olduğu kadar hayvancılığın yoğun olması nedeniyle saman için de önemli olduğu ve samanın ticari değeri olduğu saptanmıştır. Yem bitkileri olarak silajlık mısırın yanında yonca tarımı da Iğdır’da önemli yer tutmaktadır. Konvansiyonel yonca yetiştiriciliğinde ilde yılda 3-4 biçim alınabilirken, meyve ağaçları arasında yapılan yonca yetiştiriciliğinde yılda 2 biçim alınabilmektedir. Yonca fiyatları ise 7 TL/balya – 8 TL/balya olarak tespit edilmiştir. İlde balyalama ücreti ise batıdaki ücretlerden daha düşük olup, 0,8 TL/balya – 1 TL/balya civarındadır.

Ağrı’da Merkez ve Doğubayazıt ilçeleri incelenmiş, iki ilçede de ağırlıklı olarak tahıl ve yem bitkileri üretimi yapıldığı gözlemlenmiştir. İlde domates, biber, patlıcan gibi tüm sebzeler yetiştirilmekte, ancak bu ürünlerin pazarı il ve ilçeleri dışında Iğdır ve Kars gibi yakın illerle sınırlı kalmaktadır. Yakın bölgede bir sebze-meyve halinin de bulunmaması bunda önemli bir etken olarak göze çarpmaktadır. Pazar problemi nedeni ile domates fiyatlarının 1 TL/kg’den 0,3 TL/kg’ye kadar düştüğü görülmüştür.

Ağrı ilinde hayvancılık yoğun olduğu için Iğdır’da olduğu gibi tahıllar danenin yanında asıl olarak saman için yetiştirilmektedir. Hayvan yemi önceliği olduğu için tahılların yetiştirilme sürecinde ot ilacı kullanılmamakta, bu durum da iklim koşulları zaten olumsuz olan bölgede çok büyük verim kayıplarına yol açmaktadır. Yem bitkileri

Page 15: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 14

olarak ise fiğ ve yonca tarımı bu ilçelerde ön plana çıkmaktadır. Yoncadan yılda ancak 2 biçim alabilen ve büyük su sıkıntısı yaşayan üreticilerin bu ürünlerde de önemli verim düşüklüğü yaşadığı gözlemlenmektedir.

Hayvansal Üretim

Iğdır ve Ağrı illerinde hayvancılığın çok yoğun olduğu ve mera kullanımının mevcut olduğu görülmüştür. Iğdır ilinde süt toplaması yapan mandıra mevcudiyetinin az olması bölgede süt fiyatlarının çok düşük olmasına yol açmaktadır. İlde süt fiyatları 0,65 TL/lt – 0,85 TL/lt olarak görülmüştür. Benzer durum et fiyatları için de geçerli olup fiyatlar 18 TL/kg – 22,5 TL/kg arasında değişmektedir.

Hem Ağrı hem de Iğdır’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yoğun olarak yapılmaktadır. Özellikle bölgedeki geniş mera varlığı bu yetiştiriciliği ekonomik kılmaktadır. Koyunculuk ön planda gelmektedir.

Üretici Sorunları

Üreticilerin en büyük sorunları arasında pazar problemi gelmektedir. Yol olanaklarının sınırlı olması, yakın illerde büyük bir pazarın yer almaması ve tarıma dayalı sanayi mevcudiyetinin az olması nedeni ile üretilen ürünler lokal pazarda değerlendirilmektedir.

Iğdır’da Aras Nehri üzerine yapılan hidroelektrik santrallerinin üreticilerde su sıkıntısına yol açtığı tespit edilmiştir. Özellikle Aralık ve Karakoyunlu ilçelerindeki üreticiler bu durumdan çok şikayetçidir. Iğdır ili üreticilerinde mevcut olan bir diğer sorun ise yüksek girdi maliyetleridir. İlde tarımsal girdi tedariği yapan iki adet firma bulunmakta, rekabet şartları oluşmadığından dolayı ise girdi fiyatları yüksek seyretmektedir. Bununla birlikte bu yükseklikte ulaşım sıkıntılarının da etkisi bulunmaktadır.

Mevcut sorunlar Ağrı ili için de geçerlidir. Buna ilave olarak iklimsel olumsuzluklar nedeni ile düşük verimlilik de göze çarpmaktadır.

3.2. Aksaray (Haziran 2015)

Aksaray’da karasal iklim özellikleri görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve genellikle kar yağışlı geçmektedir.

Bitkisel Üretim

Aksaray’da ağırlıklı olarak tarla bitkileri yetiştiriciliği yapılmaktadır. Öne çıkan ürünler, yonca, biralık arpa, şeker pancarı, çavdar, patates, yeşil mercimek, kuru fasulye, ayçiçeği çerezlik ve yağlık ayçiçeğidir. Yonca üretimi ve ticareti yapan çok sayıda büyük üretici bulunmaktadır. Hasat edilen yoncalar genellikle 350 – 1.000 kg’lik büyük balyalar halinde paketlenerek pek çok ile gönderilmektedir. Bu yıl gerçekleşen donun ekinlere verdiği zarar %50 dolaylarındadır. Şeker pancarları dondan dolayı ikinci kez ekilmiştir. Şeker pancarı donan çiftçilerden büyük çoğunluğu ise ikinci kez ekim yapmak yerine başka ürünlere yönelmişlerdir. İlde sebze üretimi sınırlıdır.

Page 16: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 15

Hayvansal Üretim

Aksaray ilinin %80’i geçimini hayvancılık ve tarımdan sağlamaktadır. Aksaray merkezden başlayarak Konya iline kadar uzanan bölgede büyükbaş hayvancılık yapan büyük tesisler yer almaktadır. Karkas et fiyatı yağlı 22 TL/kg, yağsız 23,5 TL/kg’dir. Süt fiyatı 1,05 TL/lt – 1,10 TL/lt civarındadır. Bölgede yetişen hayvan ırkları simental ve montofon ağırlıklıdır.

Yapılan ıslah çalışmalarıyla da damızlık koyun ve koç yetiştiriciliğinde iyi bir yere sahip olan Aksaray’da Akkaraman ırkı yetiştirilmektedir. Koyun sütü fiyatı 2,5 TL/lt – 3 TL/lt arasında değişmektedir.

Üretici Sorunları

Üretici sorunlarının en başında sulanan arazilerde çiftçilerin ödediği yüksek elektrik faturaları gelmektedir. Gübre ve mazot fiyatlarının yüksekliği, ürün satış fiyatlarının beklentilerin altında gerçekleşmesi ve yevmiye fiyatları ifade edilen diğer sorunlardır.

3.3. Muş – Bitlis (Mayıs 2015)

Doğu Anadolu Bölgesinde egemen olan sert kara ikliminin etkisinde kalan Bitlis ve Muş illerinde kışlar çok soğuk ve kar yağışlı geçerken sıcak geçen yaz günü sayısı oldukça azdır. Bu iller nüfus artış hızı bakımından Türkiye ortalamasının altındalardır. Nüfusun yarısı şehir merkezlerinde yaşarken yarısı da köy ve beldelerde yaşamaktadır.

Bitkisel Üretim

Van Gölü’ne kıyısı bulunan Bitlis, tarım potansiyeliyle bölgesinde oldukça önemli bir yere sahiptir. İklim ve toprak özellikleri, birçok tür meyvenin yetişmesine olanak vermektedir. Ekonomik olarak en çok Adilcevaz’da ceviz, Ahlat’ta elma, kiraz, Tatvan’da elma, Merkez ilçede elma ve ceviz yetişmektedir. Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde oldukça yaygın olarak ceviz üretimi yapılmaktadır. Bölgeye has olan bu cevizler, içlerinin beyaz ve dolgun olması, kabuğunun ince olup kolay kırılması, yağ oranının yüksek ve iç randımanının %50 – %60 civarında olması nedenleriyle çok talep görmektedir. Muş’ta meyvecilik ise yok denecek kadar azdır ve genelde üreticilerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için tarlalarının etrafına ekilmiş az sayıdaki meyve ağaçlarından ibarettir.

Bitlis ve Muş illerinde sebze üretimi son yıllarda artış göstermiştir. Diyarbakır’dan buraya gelip kavun, karpuz yetiştiren çok sayıda üretici bulunmaktadır.

Bu illerde tarım arazilerinin büyük bir kısmını hububatlar oluşturmaktadır. Bitlis’te patates ve şeker pancarı üretimi de önemli bir pay almaktadır. Özellikle Ahlat ilçesinde ciddi bir patates üretimi söz konusudur. İlde yüksek yağ oranı nedeniyle (%44) yağlık ayçiçeği yetiştiriciliği yapanların sayısı fazladır. Yem bitkileri üretiminde bölgede ağırlıklı olarak yonca ve korunga üretimi yapılmaktadır.

Hayvansal Üretim

Hayvancılık, Bitlis ve Muş illeri için güçlü bir ekonomik kaynak oluşturmaktadır. Özellikle Bitlis’in Güroymak ilçesinde manda yetiştiriciliği ön plana çıkmıştır. Koyun ve

Page 17: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 16

keçi yetiştiriciliği de önemli bir potansiyele sahiptir. Bölgedeki geniş mera alanları küçükbaş hayvancılığa olan ilgiyi artırmıştır. Bitlis, zengin nektar kaynaklarına sahip olduğundan dolayı üretilen bal kalite açısından aranılan özelliklere sahiptir. Türkiye pazarında Bitlis balının önemli bir yeri vardır. Bitlis ilinde 80.000 fenni arılı kovan ve 20.000 karakovan olmak üzere yaklaşık 100.000 adet arılı kovan bulunmaktadır.

Üretici Sorunları

Bitlis ve Muş illerimizdeki üreticiler bölgede önemli tarımsal firmaların ve bölgeye yatırımın olmamasından yakınmaktadırlar. Çok çeşitli sebze türlerinin yetişebildiği bu topraklarda pazar sorunu olması, çiftçilerin ürün çeşitliliğine gitmesine engel teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra her yıl artan gübre fiyatlarından, mazotun çok yüksek fiyatlı ve desteklemelerin yetersiz olmasından şikayet edilmektedir.

3.4. Çankırı – Karabük (Mayıs 2015)

Karasal iklimin hüküm sürdüğü Çankırı ilimizde kışlar sert ve soğuk, yazlar sıcak ve kurak geçmektedir. Batı Karadeniz Bölümü’nde yer alan Karabük ise kıyıdan içeride kaldığı için Karadeniz’in nemli havasından yeterince yararlanamamaktadır.

Bitkisel Üretim

Çankırı ve Karabük’te modern meyve bahçelerini görmek oldukça zordur. Çankırı’nın Eldivan ilçesine bağlı köylerde kiraz ve vişne yetiştiriciliği, Karabük’ün Safranbolu ilçesinde ise meyvecilik ve bağcılık yaygın olarak yapılmaktadır. 24 Nisan’da yaşanan don sebebiyle hemen her bahçede %50 civarında hasar meydana gelmiştir. Bağcılıkla uğraşanlar genellikle bölgeye has olan Çavuş cinsini yetiştirmektedir.

Sebze üretimi, Çankırı’nın Kızılırmak ilçesi ve merkeze bağlı köylerinde yapılmaktadır. Karabük’te sebzecilik Safranbolu ilçesine bağlı köylerde gerçekleşmektedir.

Çankırı ve Karabük’te hububat ve yem bitkileri üretimi yoğun olarak yapılmaktadır. Arazilerin engebeli ve parçalı olması, makineli tarımı engellemektedir. Yetiştiricilikte ilk sırayı alan hububat ve yem bitkileri tarımında serpme ekim yöntemi hala uygulanmaktadır.

Çankırı ilinin Yapraklı, Merkez ve Kızılırmak ilçeleri ile Karabük’ün Safranbolu ilçesinde modern olmayan küçük ölçekli seralar bulunmaktadır. Bu seralarda ağırlıklı olarak domates, biber, patlıcan ve hıyar yetiştirilmektedir. 24 Nisan’daki dondan dolayı seralarda ciddi zararlar meydana geldiğini ifade edilmiştir.

Safran, Safranbolu ilçesine mal olmuş bir üründür. Sarı ve kırmızı tozundan bir dekar alanda 600 gr kadar verim alınabilmekte, kurutması yapıldıktan sonra cam kavanozlarda muhafaza edilmektedir. Kazancının iyi olmasına ve yüksek talebe rağmen safran yetiştiriciliği teknik bilgi isteyen ve çok zahmetli bir üretim olduğundan birçok üretici tarafından yetiştiriciliği ya bırakılmış ya da çok küçük alanlarda yapılmaktadır.

Hayvansal Üretim

Çankırı’da Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işbirliği ile üreticilere süt sığırcılığı için destek verilmektedir. Süt işletmelerinin sayısı oldukça

Page 18: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 17

azdır. Ancak Karabük ili et ve süt hayvancılığı konusunda gelişme göstermektedir. Hayvancılığın gelişmesine karşın yem bitkileri üretimi fazla yapılmamaktadır. Et fiyatları Çankırı ve Karabük illeri için 21,5 TL/kg – 24 TL/kg arasında değişmekte, süt fiyatları ise 1,15 TL/kg civarında satılmaktadır.

Karabük ilinde Eskipazar ve Safranbolu ilçeleri küçükbaş hayvan yetiştiriciliği konusunda diğer ilçelere göre ön plandadır. Genellikle merinos ve yerli ırk koyunlar yetiştirilmektedir.

Çankırı yöresinde iklim ve tabiat şartları arıcılık ve kaliteli bal üretimine çok elverişlidir. Merkez, Kurşunlu, Ilgaz ve Şabanözü ilçelerine bağlı köylerde gezginci arıcılık yoğun olarak yapılmaktadır. Karabük Merkez iline bağlı köyler başta olmak üzere kentin çoğunluğunda arıcılık yapılmakta olup ilde 900 aıcı ve 15.000 adet kadar arılı kovan mevcuttur.

Üretici Sorunları

Çankırı ve Karabüklü üreticilerimiz de gübre, ilaç ve mazot fiyatlarının yüksekliğinden şikâyetçidir. Bölgede pazar problemi yaşanmamaktadır. Her iki ilimizde de üreticiler özellikle Ankara pazarına yakın olduklarından yetiştiriciliği yapılan ürünleri rahatlıkla satabilmektedir.

3.5. Diyarbakır - Mardin (Nisan 2015)

Bölge, yaz ve kış dönemlerinde farklı hava koşullarının etkisine girdiği için bozulmuş Akdeniz iklimi olarak tabir edilir. Her iki ilin de toprakları oldukça verimlidir.

Bitkisel Üretim

Mardin’de şaraplık üzüm üretimi yaygındır. Derik ilçesinde halhalı zeytini yaygın olarak yetiştirilmektedir. Yağ kalitesi bakımından yoğun ve asit oranı en düşük olan bu zeytin çeşidinin daha ağaçtayken 6 TL/kg – 7 TL/kg’den satıldığı ifade edilmiştir. Sebzecilik üretimi yok denecek kadar azdır.

Ekim alanlarının büyük çoğunluğunu arpa, buğday, dane mısır ve pamuk oluşturmaktadır. Pamuk üretimi desteklemesine rağmen hasat maliyetlerinin yüksekliği ve satış fiyatının düşüklüğü nedeniyle ekilişi azalış göstermektedir. Mardin ilinde makarnalık buğdayın kg fiyatı 0,96 TL civarında olup özellikle tahıl gruplarında çok yüksek verim alınmaktadır.

Hayvansal Üretim

Her iki ilimizde de besi ve süt hayvancılığı gelişme gösterememiştir. Köylerde aileler az sayıda karışık hayvan gruplarıyla kendi ihtiyaçlarına dönük hayvancılık yapmaktadırlar. Hayvancılığın gelişmemesine bağlı olarak yem bitkisi ekiliş alanları da oldukça düşüktür. Süt fiyatları 1 TL/lt, et fiyatları 22 TL/kg seviyesinde görülmektedir. İllerde küçükbaş hayvancılık da sınırlıdır.

Üretici Sorunları

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Mardin ve Diyarbakır illerindeki çiftçilerimiz de en çok gübre ve mazot fiyatlarından yakınmaktadır. Söz konusu illerde hızlı bir nüfus artışı

Page 19: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 18

olmasına rağmen köylerde genç nüfusta azalmalar görülmektedir. Bölgeye Suriyelilerin göçü oldukça yoğundur. Artılarının yanında bu durum pek çok olumsuzluğa da neden olmaktadır.

3.6. Elazığ (Mayıs 2015)

Karasal ikimin egemen olduğu Elazığ ilinde kışları soğuk, yazları ise sıcak geçmektedir. İlin çevresinde bulunan baraj göllerinin iklimi değiştirdiği saptanmıştır. Elazığ ili Yukarı Fırat bölümünde yer almaktadır. Coğrafi konumu itibariyle, Doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmaktadır. İli, doğudan Bingöl, kuzeyden Keban Baraj Gölü aracılığıyla Tunceli, batı ve güneybatıdan Karakaya Baraj Gölü vasıtasıyla Malatya, güneyden ise Diyarbakır’ın arazileri çevrelemektedir.

Bitkisel Üretim

Malatya ile birlikte Türkiye’nin yaş kayısı üretiminde en büyük rol sahibi ilimizdir. Bu sene dondan fazla etkilenmemiş olduğundan kayısı üreticilerinin fiyat beklentileri yüksektir.

Baskil ilçesinde şeker pancarı üretiminin yoğunluğu dikkat çekmiştir. Gerek su problemi olmaması ve gerekse ilçede şeker fabrikasının olması, ürün fiyatlarına olumlu yansımaktadır. İlçede yoğun olarak kayısı bahçeleri bulunmaktadır. Geçen sene yaşanan don problemi bu sene yaşanmamıştır. Çeşitleri genel olarak hacıhalil olarak saptanmıştır. Satış fiyatlarında 10 TL/kg’lik beklenti söz konusudur. Karakaya barajı bölgede sulu tarımı geliştirmiş, karpuz ve kavun gibi ürünlerin üretiminde önemli artış sağlanmıştır. Hankendi bölgesinde sebze üretimine ağırlık verildiği, maydanoz, roka, marul gibi ürünlerin üretiminin arttığı gözlenmiştir. Yurtbaşı bölgesinde sebze üretimi olarak domates, biber, patlıcan, hıyar gibi ürünlere ağırlık verilmektedir.

Bingöl yoluna doğru biber, domates, hıyar, patlıcan ve elma üretimi ile fiğ yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Diyarbakır’a yakın olan Maden ilçesinde çilek üretimi artış göstermektedir. Üretimde genel olarak yerli çeşitler kullanılmakta olup satış fiyatları 3 TL/kg ve 4 TL/kg arasındadır ve Diyarbakır önemli bir pazar konumundadır. Ayrıca bölgede kuru fasulye üretiminin (horoz çeşidi) de önemli boyutlarda olduğu ulaştığı gözlenmektedir.

Hayvansal Üretim

Banvit’in bu bölgede yatırım yapması et tavukçuluğu sektörüne yatırımları çoğaltmıştır ve ilde farklı kapasitelerde 200 adet kümes bulunduğu tahmin edilmektedir.

Büyükbaş süt üretimi ağırlıklı olarak şehre yakın alanlarda yapılmaktadır. Süt satış fiyatları 1 TL/lt seviyesindedir. Ağırlıkla simental ırkı kullanılmaktadır. Karkas et fiyatı 24 TL/kg’dır.

Küçükbaş yetiştiricilik merkeze uzak ilçelere kaymıştır. Sürülerde koyun ve keçi karışık olabilmektedir. Sürüdeki hayvan sayıları genellikle 200 civarındadır.

Bölgenin yüksek yerlerinde arıcılık sektörü yavaş yavaş gelişmeye başlamıştır. Kuzey Bölgesi yayla iklimine sahip olduğu için arıcılık buralarda yayılmış olup

Page 20: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 19

üreticilerin organik üretime ağırlık verdikleri görünmüştür. Satış problemleri yaşanmamaktadır.

Elazığ ilinde özellikle Keban barajı gölünde önemli alabalık tesisleri mevcuttur. Ürünler bir kısmı işlenmiş olarak (fileto, tütsülenmiş vb.) iç piyasaya ve yurt dışına pazarlanmaktadır.

3.7. Gümüşhane- Bayburt (Haziran 2015)

Bölge geneli Kaçkar dağlarının güneye bakan yamacını oluşturan ve Doğu Anadolu bölgesine bakan yüksek platolara sahiptir. Tarım 1.200 – 1.600 metre rakımda yapılmaktadır. Bundan dolayı üretim deseni kısıtlıdır. Arazi yapısı (Kelkit, Köse ve Demirözü hariç) ufak ve parçalıdır. Kırsal alan yapısı nedeniyle daha çok mera alanı olarak ayrılmıştır.

Bitkisel Üretim

Bölgenin tamamında bitkisel üretim deseni hayvancılığa uyarlanmış durundadır. Arpa ve buğday üretiminde ana hedef hayvan yemi elde etmektir. Dane verimliliği ikinci plandadır. Ayrıca bölgede hayvan yemi olan çayırotu, korunga, fiğ ve yulaf gibi ürünler yetiştirilmektedir. Daha kırsal alanlarda çavdar ekimi yapılmaktadır.

Gümüşhane ilinde ceviz, elma ve Kürtün ilçesinde fındık üretimi vardır. Bölgenin geneli organik tarıma çok elverişlidir. Ayrıca yüksek miktarlarda yerel elma yetiştiğinden organik elma suyu işleme potansiyeline sahiptir.

Bölgenin en değerli ürünü kuru fasulyedir (şeker fasulyesi). Her zaman alıcısı vardır. Bu sene 12 TL/kg – 18 TL/kg arasında alıcı bulmuştur. Yetiştirilmesi sırıkla olması, çok fazla işçilik gerektirmesi ve her toprakta yetişemiyor olmasından kaynaklı olarak arz yeterli gelmemektedir.

Sebze olarak Bayburt ilinde lahana ve patates yetiştirilmektedir. Son zamanlarda sulama barajları yapılmaya başlanmış olup sulu tarım gelişmektedir.

Hayvansal Üretim

Bu iki ilin genelinde büyükbaş süt ve besi yetiştiriciliği, diğer bölgelere nazaran farklılıklar göstermektedir. Bunun en büyük nedeni iklim yapısından kaynaklı meraya dayalı otlatmadır. Kapalı sistem tercih edilmektedir, çünkü kış sıcaklığı açık alanlarda -30 C˚yi bulmaktadır. Besi ve süt hayvancılığı 5 ay mera, 7 ay kapalı ahırda yapılacak şekilde organize olunmuştur. Verimler düşüktür. Besi hayvanlarında yem olarak 7 ay boyunca yaşam payı verilmekte, sadece mera döneminde kilo artışı sağlamaktadır. Karkas et fiyatları erkek danalar için 22 TL/kg, reforme inek için 20 TL/kg’dır.

Bölge genelinde küçükbaş koyun yetiştiriciliği hakimdir. Koyunda mor karaman ırkı yaygındır. Bölge genelinde daha çok büyükbaş hayvan eti tercih edildiğinden bölgede yetiştirilen koyunlar il dışı pazarlarda satılmaktadır.

Bölgede çiçek balı üretimi çok yaygın olarak yapılmaktadır. Genellikle Karadeniz illerinden gelen gezginci arıcılar burada üretim yapmaktadır. Yerel balcılık son zamanlarda yaygınlaşmaktadır. Balı yerel üreticiler 20 TL/kg, dışardan gelenler (şeker takviyeli ballar) ise 8 TL/kg’ye satabilmektedir.

Page 21: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 20

Üretici Sorunları

Her iki ilde de toprak sahipliği konusunda miras hukukundan kaynaklı sorunlar had safhadadır. Tarımsal girdilerin (gübre, ilaç, sanayi yemi) fiyatları diğer bölgelere göre çok yüksektir.

3.8. Isparta (Haziran 2015)

Isparta ili tam bir geçiş bölgesi özelliği gösterir ve kıyı bölgeleri ile iç bölgelerin ürün desenine rastlanır.

Bitkisel Üretim

Isparta; Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerini bağlayan, Göller Yöresi adı ile anılan ve tarımda önemli potansiyeli olan bir ilimizdir. Gül üretiminin merkezlerinden olan bölgede hasat mayıs ile haziran aylarında 30 günlük bir zaman içerisinde yapılmaktadır. Çevre illerden bu bölgelere bu dönemde yoğun bir işçi trafiği yaşanmaktadır. Ürün Gülbirlik ve tüccarlar tarafından alınmaktadır. Haşhaş üretiminde kapsül fiyatların bu sene TMO tarafından alım fiyatının 3,8 TL/kg olacağı tahmin edilmektedir. Tohumda kg fiyatı beyaz ve mavi çeşitte 6 TL ve sarı çeşitte 5,5 TL civarındadır. Ayrıca ilde önemli miktarda fiğ yetiştirilmektedir.

Uluborlu bölgesi bölgenin rakımı en yüksek alanıdır. Araziler küçük ve parçalıdır. Ağırlıkla kiraz ve elma üretimi yapılmaktadır. Kiraz çeşidi Napolyon olup satış fiyatları 4 TL/kg civarında seyretmektedir. Kalitesi düşük olan ürünler meyve suyu sanayiine kilogramı 0,2 TL’ye satılmaktadır. Kirazın ülkemizde bölgelere göre pazara çıkış sırası ise Kemalpaşa, Denizli, Çivril ve Isparta olarak ifade edilmektedir. Bölge bu sene 23 Nisan’da yaşanan dondan etkilenmemiştir.

Eğirdir ve Gelendost bölgelerinde meyve ve yem bitkileri üretimi dikkat çekmiştir. Yem bitkilerinden yonca, fiğ ve mısır silaj üretimi vardır. Meyvede kiraz ve vişne üretimi yoğundur. Elma çeşitleri golden ve starking ağırlıklıdır. Üretim yavaş yavaş yarı bodur çeşitlere dönmektedir. Gelendost bölgesinde ayrıca nohut, kırmızı mercimek ve sarımsak üretiminin yapıldığı saptanmıştır.

Merkeze yakın olan Deregümü ve Atabey bölgesinde 1.200 dekar serada domates üretimi yapılmaktadır.

Hayvansal Üretim

İlde hayvancılık gelişmiştir. Yem bitkileri üretimi yeterlidir. Süt satış fiyatları 1,1 TL/lt ve karkas et fiyatları 24 TL/kg civarındadır.

Üretici Sorunları

Sulama birliklerine ödenen paranın yüksek olması şikayetlere neden olmaktadır.

3.9. İstanbul (Nisan 2015)

Bitkisel Üretim

Avrupa yakası: Çatalca ve Silivri ilçelerinde tarım yoğun şekilde yapılmakta ve Trakya iklimi görüldüğünden tarla ürünlerine ağırlık verilmektedir. Yağış miktarı fazla olduğu

Page 22: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 21

için sulamaya gerek duyulmamaktadır. Çorlu bölgesine yakın alanlarda örtü altı tarımı (hıyar, marul, domates, biber) yapılmaktadır. İstanbul merkezine yakınlık nedeniyle pazar konusunda sorun bulunmamaktadır.

Anadolu yakası: Tarımın yoğun olduğu bölge Ballıca ve Göçbeyli taraflarıdır. Örtü altı tarımı çok yoğundur.

Hayvansal Üretim

Süt hayvancılığı açısından İstanbul Silivri bölgesi en aktif bölgedir. Burada büyük modern işletmeler bulunmaktadır. Süt satış fiyatları 1,5 TL/lt civarındadır. Yonca ve fiğ üretimi az olmakla beraber silajlık mısır üretiminin yoğun olduğu gözlenmiştir. Bölgede küçükbaş üretimi çok sınırlıdır.

Üretici Sorunları

Arazilerin hızlı bir şekilde imara açılması, tarım alanlarını önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. İşçi temini konusunda sorunlar yaşanmaktadır.

3.10. Kars – Ardahan (Mayıs 2015)

Türkiye’nin en doğudaki vilayetleridir. Bölge geneli dağlık ve yüksek plato şeklindedir. Tarım 1.500 – 2.000 metre rakımda yapılmaktadır. Bu nedenle üretim deseni kısıtlıdır. Arazi yapısı ufak ve parçalıdır. Kırsal alan hayvancılıktan dolayı daha çok mera alanı olarak ayrılmıştır. Bu nedenle çayırotu yetiştiriciliği yaygındır. Türkiye topraklarının klasik sorunu olan miras paylaşımı sorunu bu iki ilimizde de mevcuttur.

Bitkisel Üretim

Bölgenin tamamında bitkisel üretim deseni hayvancılığa göre adapte olmuş durundadır. Arpa ve buğday üretiminde ana hedef hayvan yemi elde etmek üzerine kurulmuştur. Dane verimliliği ikinci plandadır. Bölgede hayvan yemi olan çayırotu, korunga, fiğ, yulaf gibi ürünler yoğun olarak yetiştirilmektedir. Bitkisel üretimde verimlilik çok düşük gerçekleşmektedir. Nedeni iklim (kısa vejetasyon), arazilerin küçük ve parçalı ve üretici bilincinin zayıf olmasından kaynaklanmaktadır.

Sebze olarak sadece Kars ili Arpaçay ilçesinde lahana ve patates yetiştirilmektedir. Sebze üretimi sınırlıdır. Üretim, Artvin ilinden gelip arazi kiralayanlar tarafından yapılmaktadır.

Kars, şeker fabrikası özelleştirme kapsamına alındığından şeker pancarı üretimi gün geçtikçe düşmektedir. Bölge genelinde verimler tüm bitkisel ürünler için düşüktür.

Hayvansal Üretim

İllerde mera otlatmaya dayalı bir hayvancılık yapılmaktadır. Ahırlar tamamen kapalı sistemdir. Kış sıcaklığı açık alanlarda -40°C’ye inebilmektedir. Besi ve süt hayvancılığı 4 ay mera, 8 ay kapalı ahırda yapılacak şekilde organize olmuştur. Kapalı dönemde yem olarak yaşam payı verilmekte, sadece mera döneminde süt alımı ve kilo artışı sağlanmaktadır. Erkek dana, kesim ağırlığı olan 450 – 550 kg’ye 32 ay gibi uzun sayılabilecek bir sürede ulaşabilmektedir. Bölgede iki tür besicilik yapılmaktadır.

Page 23: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 22

Küçükbaşta koyun yetiştiriciliği hakimdir. Meralar beş aylığına (3.000 adet koyun otlatma alanı) açık artırma ile kiralanmaktadır. Hayvan başı 20 TL maliyet oluşturmaktadır. Bölge genelinde çiçek balı üretimi yaygın olarak yapılmaktadır. Genellikle Karadeniz illerinden gelen gezginci arıcıların üretim yaptıkları yerlerdir.

Üretici Sorunları

Karkas et fiyatlarının artmasından dolayı buzağı fiyatlarında yükseliş söz konusudur. Bu durum damızlık kesimlerini de artırmaktadır. Acil olarak önlemler alınmaz ise yakın gelecekte damızlık sayısında düşüşler yaşanması muhtemeldir. Ayrıca bölge genelinde hayvan hırsızlığı rastlanılan bir vaka olup bu kayıp TARSİM sigortası tarafından karşılanmamaktadır.

3.11. Kayseri (Mayıs 2015)

Kayseri; tarımsal anlamda karasal iklim ile sınırlanan bitkisel üretim, et işleme sanayine dayalı büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, oldukça önemli oranda yumurta üretimine dayalı kanatlı ve son zamanlarda baraj alanlarında alabalık yetiştiriciliği konularına yoğunlaşan bir ilimizdir.

Bitkisel Üretim

Tarla tarımında hakim ürünler şeker pancarı, buğday, arpa, patates ve çerezlik ayçiçeği olarak sayılabilir. Kısmen daha az olmakla birlikte silajlık mısır, çavdar, yulaf, macar fiği, nohut, kuru fasulye ve yonca da önemli ürünler arasındadır. Özellikle patates, çerezlik ayçiçeği ve silajlık mısır ekilişleri sulama olanaklarının gelişimine paralel olarak artış trendini sürdürmektedir.

İlde Develi – Yahyalı güzergahında elma (tam bodur, yarı bodur ve klasik) ve kiraz, İncesu ve Yeşilhisar civarında ise kayısı ve üzüm (sofralık-kurutmalık) yetiştiriciliğinin öne çıktığı görülmüştür. Özellikle modern tam bodur elma bahçelerinin yaygınlaşmasını, sayıları hızla artan soğuk hava depolarından da gözlemlemek mümkündür.

İncesu ve Yeşilhisar’da önemli miktarda kayısı bahçeleri tesis edilmiştir. Bu sene don hasarı sebebiyle yüksek oranda verim kayıpları olduğu, çiçeklenme öncesi gerçekleşen hasarın TARSİM kapsamı dışında olması sebebiyle de önemli kayıplar yaşandığı ifade edilmiştir.

Sofralık ve kurutmalık üzüm yetiştiriciliği genel olarak geleneksel ve yaşlı bağlarda 3 – 5 dekarlık alanlarda yapılmaktadır. Özellikle İncesu ilçesinde yerel yönetimlerin desteğiyle yeni tesis edilmiş modern tesisler gözlenmiş, ancak bahçe kuruluşları yine de 5 – 7 dekarlık küçük alanlarda gerçekleşmiştir. İlçe yönetimi yerel 36 çeşit üzümü İncesu ilçesi adına tescil ettirmiştir.

İlde yol kenarlarında satılmak üzere 0,2 – 0,5 dekarlık alanlarda açıkta çilek yetiştiriciliği yapılmakta olup genel anlamda birkaç üretici dışında pazara yönelik üretim yapan işletme yoktur.

Ceviz ve badem yetiştiriciliğine dönük girişimler gözlenmiş, en büyük sorunun ilkbahar erken donlarına ve yöresel diğer iklim koşullarına uygun çeşitler konusunda

Page 24: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 23

danışmanlık yapacak resmi veya özel kurum ve kuruluş olmaması olduğu saptanmıştır.

İl genelinde sebzecilik faaliyeti, Yemliha beldesinde yerel çeşit olarak tescil edilen yamulca patlıcanı üretimi, salçalık domates üretimi ve karpuz –kavun üretimi olarak özetlenebilir.

Hayvansal Üretim

Büyükbaş süt hayvancılığı, son yıllarda kurulan işletmelerle yaygınlaşmaya başlamıştır. Yörede mevcut kaba yem kaynaklarının yoğunluğu ve sulama olanaklarının gelişimine paralel olarak yonca ve silajlık mısır ekilişlerinin artışı da bu gelişime yardımcı olmuştur. Ülke ölçeğinde işletmeler olan Saray Halı Hayvancılık İşletmesi ve Pandoğa (Kayseri Şeker) hayvancılık işletmeleri de örnek olarak sektörün görünen yüzü konumundadır.

Büyükbaş besicilikte genelde simental, montofon melezleri ve yerli ırk hayvanlarla 5 – 25 başlık erkek dişi karışık yapılan besicilik faaliyetleri, ilde mevcut pastırma ve sucuk sanayinin de ham maddesini sağlamaktadır.

Küçükbaş hayvancılıkta ağırlık akkaraman cinsi koyun yetiştiriciliğinde yoğunlaşmaktadır. Bu faaliyette en büyük sorun bakımsızlık ve bitkisel üretime açılma sebebiyle varlığı hızla azalan meralar ve çoban bulma zorluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Saha çalışmaları sırasında karşılaştığımız 1.000 – 1.500 başlık koyun sürüleri yakın gelecekte bu hayvancılık türünün ilde önemli üretim potansiyeline ulaşacağının göstergesidir.

İl, yumurta üretiminde önemli illerimizden birisi konumundadır. Yumurta üreticilerinin ortak firması olan KAYTAŞ, 100 civarında ortağına yem tedariki ve ürün pazarlaması konularında önemli hizmetlerini sürdürmektedir.

Üretici Sorunları

Meyvecilik yapan üreticiler TARSİM uygulamalarından yoğun şekilde şikayetçidir.

3.12. Malatya (Mayıs 2015)

Malatya, genellikle engebeli ve rakımı ortalama 900 m civarındadır. İklimi karasal ve Akdeniz iklimi arasında mikroklimadır. Araziler küçük ve parçalıdır. Tarım arazilerinde yarı yarıya kuru ve sulu ziraat yapılmaktadır. Sulanan arazilerin de büyük bölümü meyve yetiştiriciliği için kullanılmaktadır.

Bitkisel Üretim

Türkiye’nin yaş kayısı üretiminin yaklaşık yarısı ve kuru kayısının %80’i bu ilden çıkmaktadır. Genel anlamda ilimizde et tavukçuluğu, kayısı, elma, üzüm, kiraz, karpuz, kavun ve sebze üretimine ağırlık verildiği gözlenmiştir. Geçen sene yaşanan don problemi meyve çeşitlerinde verime etki ettiği gözlenmiştir, bu sene bu don oranın %10’lar civarında olduğu saptanmıştır. Geçen sene stok yapılan kuru kayısılarında satış fiyatlarının 15 – 20 TL/kg’ye kadar çıktığı gözlenmiştir. Bu sene fiyatların bu kadar yüksek olmayacağı ve meyve tutumuna göre şekillenip düşeceği beklenmektedir.

Page 25: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 24

Malatya Yeşilyurt ilçesinde meyve üretimi yoğunluğu dikkat çekmiştir. Ağırlık kiraz üretimi üzerinedir. Doğanşehir ilçesinde kayısı, elma, tütün ve sebze üretiminin yoğun olduğu gözlenmiştir. Geçen sene yaşanan don problemi bu sene yaşanmamıştır. Kayısıda satış fiyatı beklentileri 2 TL/kg, kuru kayısıda ise 10 TL/kg civarındadır. Tütün üretimi yoğun şekilde sürdürülmektedir. Sözleşmeli üretim yapıldığından pazar problemi bulunmamaktadır.

Hayvansal Üretim

Süt üretimi şehre yakın alanlarda yapılmaktadır. Süt satış fiyatlarının 1 TL/lt oranında olduğu, verimi diğer ırklara göre yüksek olan simental ırkının süt üretiminde ağırlık olarak kullanıldığı saptanmıştır. Genel itibariyle süt işletmelerin azlığı dikkat çekmiştir. İşletmeler küçük ve karma (et, süt) olarak ailenin ihtiyacına dönük yapılmaktadır. Karkas et fiyatları tosunda 24 TL/kg, inekte 22 TL/kg civarındadır.

Küçükbaş hayvancılık bölgenin kuzeyinde yoğunlaşmıştır. Sürüler koyun ve keçi karışıktır ve sürüdeki hayvan sayıları genellikle 200 adet civarındadır.

Üretici Sorunları

Ağırlık sebze ve meyve üretimi olmasına karşı üretimin verim açısında düşük olması dikkat çekmiştir. Kayısının en önemli sorunu pazarlamadır. Özellikle Özbekistan, Çin ve İran’ın kuru kayısı piyasasına girmesi bu sorunu büyütmektedir.

3.13. Nevşehir (Mayıs 2015)

Nevşehir ve yöresinde karasal iklim egemendir. İklim Kızılırmak vadisinden uzaklaşıldıkça belirgin şekilde sertleşmektedir.

Bitkisel üretim

Nevşehir, çok elverişli ekolojik koşullara sahip olduğundan çok sayıda sofralık, kurutmalık ve şaraplık üzüm çeşitlerinin yetişmesine imkan sağlar. Siyah Dimrit en çok yetiştirilen üzüm çeşididir. Bağcılığın oldukça yaygın olarak yapıldığı Nevşehir ilinde kapalı meyve bahçesi sadece Hacıbektaş ilçesinde bulunmaktadır. Bu ilçede kiraz, kayısı, vişne, elma ve ceviz üretimi söz konusudur.

Sebze üretimi Kızılırmak’ın yanındaki Gülşehir ilçesinin köylerinde yaygın olarak yapılmaktadır. Sofralık domateste dorit, konya ve çanak çeşitleri, biberde ise sarı sivri cinsi yetiştirilmektedir. 23 Nisan’da yaşanan donun sebze üretimine zarar verdiği ifade edilmiştir.

Nevşehir ilinin büyük kısmında sulama imkanları sınırlı ve maliyeti yüksek olduğu için kuru tarım yapılmaktadır. Patates üretimi bazı bölgelerde yasak olup Ürgüp ilçesi ve çevresinde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Sonrasında 2 TL/kg’ye ulaşmasına rağmen patatesin çiftçi çıkış fiyatları 0,75 TL/kg – 1 TL/kg civarında gerçekleşmiştir.

Page 26: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 25

Hayvansal Üretim

Mera alanlarının geniş olması nedeniyle hayvancılık yaygındır. Çiftliklerdeki hayvan sayısı ortalama 30 – 40 civarında olup süt fiyatı 1,05 TL/lt, et fiyatı ise 22,5 TL/kg olarak tespit edilmiştir. Süt hayvancılığında ağırlıklı ırklar Simental ve Holstein’dır.

Seracılık, Gülşehir ilçesinde ve Sarıhıdır beldesinde 250 m²’lik küçük alanlarda yapılmakta, ağırlıklı olarak domates, hıyar ve biber üretilmektedir.

Üretici Sorunları

Üreticiler gübre ve mazot fiyatlarının yüksek olduğunu, ürünlerin satış fiyatlarının beklentilerin altında kaldığını ile maliyetleri karşılayamadıkları dile getirmekte, bölgede turizmin gelişimi tarıma olan ilgiyi azaltmaktadır.

3.14. Samsun (Haziran 2015)

Samsun, tarımsal anlamda Karadeniz iklim kuşağı ile karasal iklim geçiş bölgesini kapsayan bir konuma sahiptir. Bu özelliği yanında ülkemizin en büyük 2 adet alüvyal ovasını (Bafra-Çarşamba) sınırları içerisinde barındırması, bitkisel üretim çeşitliliğini artırmaktadır.

Bitkisel Üretim

Tarla tarımı, Havza, Kavak, Vezirköprü, Ladik ilçelerinde yaygın üretim şekli olarak öne çıkmaktadır. Hakim ürünler buğday, arpa, patates, yağlık ayçiçeği ve ovalarda çeltik üretimi ile son zamanlarda tütün sayılabilir. Çeltik üretiminde önemli bir konuma sahiptir. Üreticilerin 2015 sezonu fiyat beklentisinin 1,6 TL/kg – 1,8 TL/kg aralığında olduğu saptanmıştır. Yağlık ayçiçeği ekilişleri Merkezi Samsun’da bulunan Karadeniz Birlik’in de çabalarıyla ağırlığını hissettirmektedir. Tütün ekilişleri uluslararası firmaların kontrolünde özellikle Bafra ve Vezirköprü civarında tekrar yaygınlaşmaya devam etmektedir. Balyalanmış olarak 12,5 TL/kg – 14,5 TL/kg üzerinden sözleşme yapılmaktadır. Çarşamba Şeker fabrikasının faaliyetlerini minimize etmesine bağlı olarak şeker pancarı ekilişleri bitmek üzeredir. Dane ve taze mısır, patates ekilişleri yaygınlaşma eğilimindedir. Soya üretimi Terme ve kısmen Çarşamba bölgesinde oldukça lokal alanlarda yapılmaktadır.

Meyvecilik üretimine bakıldığında Terme, Çarşamba, Salıpazarı, Asarcık, Tekkeköy ve Ayvacık ilçelerinde fındık üretimi oldukça baskındır. Geçen yıl yaşanan don olayından kalıcı etkilenen özellikle 500 m rakım üzeri alanlarda 2015 sezonu için ortalama seviyede bir verim beklenmektedir. Sahil bandında ise geçen yıldan düşük olmakla beraber tatmin edici düzeyde verim alındığı gözlenmiştir. Kivi üretimi Çarşamba, Terme, Salıpazarı ve 19 Mayıs ilçelerinde yaygınlaşmaya başlamıştır. Merkez ilçede şeftali, elma, kiraz ve yerel armut çeşitlerine üretimler sürdürülmektedir.

İl, önemli sebze üretim merkezlerimizden birisi konumundadır. Öne çıkan üretimler kışlık sebzeler (her çeşit lahana, her çeşit marul, karnabahar, ıspanak, pırasa, brokoli), yazlık sebzeler (domates salçalık/sofralık, hıyar, patlıcan, karpuz, kavun, biber salçalık/sofralık, fasulye taze) kısmen daha az olmakla birlikte enginar ve bezelye sayılabilir.

Page 27: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 26

Örtü altı tarımı Çarşamba ve Dikbıyık beldesinde oldukça yaygın olarak yapılmakta ve yazlık sebze (biber, patlıcan, hıyar, domates) üretimleri gerçekleştirilmektedir.

Hayvansal Üretim

Süt hayvancılığı, son yıllarda kurulan işletmelerle yaygınlaşmaya başlamıştır. Yörede mevcut kaba yem kaynaklarının ve sulama olanaklarının gelişimine paralel olarak yonca ve silajlık mısır ekilişlerinin artışı da bu gelişime yardımcı olmuştur. Ülke ölçeğinde organik süt üretimi yapan Yeşil Küre firması, üretimini Kelkit/Gümüşhane merkezli üretim yapan Doğan Organik firmasına satmaktadır.

Küçükbaş hayvancılıkta Karayaka cinsi koyun yetiştiriciliği yaygındır. En büyük sorun bakımsızlık ve bitkisel üretime açılma sebebiyle varlığı hızla azalan meralar ve çoban bulma zorluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgede hakim olan yayla kültürünün en önemli özelliklerinden birisi, şubat – mart aylarında elde edilen kuzuların 5 – 6 ay yaylalara çıkarılarak gelişimlerinin sağlaması ve yayla dönüşü satılarak kazanç elde edilmesidir.

Bölgeye hitap edecek şekilde sınırlı sayıda yumurta ve broiler işletmeleri ile yapılan kanatlı üretimi, IPARD hibe programı ile yeni bir ivme kazanmıştır. İlde manda yetiştiriciliği yaygın olmakla birlikte yetiştiricilik geleneksel yöntemlerle ve oldukça kontrolsüz olarak yapılmaktadır.

Üretici Sorunları

Çeltik üretiminde en büyük iki sorun fiyat istikrarsızlığı ve tarla kiraları olarak öne çıkmaktadır. Arazi kiraları ise çeltik üretimi için 200 TL/da – 350 TL/da aralığında değişmekte ve oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır.

3.15. Uşak (Haziran 2015)

Ulubey ve Karahallı ilçelerinde üretim buğday, arpa, tritikale, haşhaş, üzüm, tütün ve nohut ürünleri üzerine yoğunlaşmıştır. Nohut üretimi pancar kooperatifi ile sözleşmeli üretim şeklinde yapılmaktadır. Fiyatlar farklı çeşitlerde 2 – 3 TL/kg olarak değişmektedir. Tütün üretimi sözleşmeli üretim kapsamında yapılmaktadır. Üzüm yetiştiriciliğinde ağırlık şaraplık çeşitlerdedir. Bu sene 23 Nisan’da gerçekleşen donun üzüm verimini etkileyeceği ifade edilmiştir.

Sivaslı ilçesinde çilek üretimi çok yoğundur. Hatta bölgede çilek festivali vardır. Ayrıca barbunya ve taze fasulye yetiştiriciliği de gelişmektedir.

Banaz bölgesinde yem bitkilerinden yonca, fiğ ve mısır silajı üretimine ağırlık verilmektedir. Meyve üretimi elma, kiraz ve vişne ağırlıklıdır. 23 Nisan’da yaşanan don meyve ağaçlarında verimi etkileyecektir. İlçede küçük ölçekli çok sayıda serada domates ve hıyar üretimi yapılmaktadır.

Eşme ilçesi, sebze üretiminde Uşak ilini beslemektedir. Üretim ağırlıkla domates ve hıyardır. Bölgenin en önemli özelliği, üretimin sözleşmeli yapılmasıdır. Turşuluk hıyar, domates ve biber gibi ürünler Lidya, Yonca, Penguen gibi firmalar adına üretilmektedir.

Page 28: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 27

Hayvansal Üretim

İlde süt satış fiyatları 1,05 – 1,20 TL/lt arasındadır. Ağırlıklı ırk simentaldir. Buzağı fiyatları Simental için 2.000 TL, holsteinda 1.500 TL civarındadır. Karkas et fiyatları ortalama 23 TL/kg’dir. Et tavukçuluğunda Gedik Piliç oldukça aktiftir. Eşme ilçesinde 50 adet kümes bulunduğu tahmin edilmektedir. Ortalama kapasiteler 30 bin adet/devredir.

Üretici Sorunları

Banaz ilçesinde elma, kiraz ve vişne üretimi çok yoğun olup soğuk hava depo sayısı yeterli değildir.

3.16. Van (Nisan 2015)

Bölge geneli karasal ve kurak bir iklime sahiptir. Nisan ayında yaşanan kar yağışı meyve yetiştiriciliği yapılan bölgeyi sınırlı olarak etkilemiştir.

Bitkisel Üretim

Tarım yoğunluğu Erciş ve Gevaş ilçelerinde saptanmıştır. Bölgede ceviz üretimi yoğun şekilde gözükmektedir. Dondan dolayı ceviz üretim miktarında biraz azalma olacağı ve satış fiyatlarının bu sene kabuklu olarak 10 TL/kg civarında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Erciş bölgesinde yoğun şekilde patates, lahana, şeker pancarı, buğday, arpa, taze ve kuru fasulye üretilmektedir. Tahıl grubundan arpa hayvan yemi amaçlı üretilmektedir. Kuru fasulye satış fiyatları 4 – 5 TL/kg arasındadır. Kaba yem üretimleri yonca, korunga ve çayır otu ağırlıklıdır. Silajlık mısır üretimi bölgede yeni başlamıştır. Erciş bölgesinde üzüm üretimi yoğundur. Gevaş bölgesinde domates, karpuz, kavun, marul gibi ürünler sahil tarafında yetiştirilmektedir.

Hayvansal Üretim

Van bölgesinde mera alanları geniş olmasına rağmen verim düşük seyretmektedir. İşletmeler küçük ve ailenin ihtiyacına yönelik üretim yapmaktadır. Süt fiyatları 0,90 TL/lt, et fiyatları ise 20 TL/kg civarındadır.

Bölgede küçükbaş yetiştiricilik merkeze uzak ilçelerdedir. Bölgenin yüksek yerlerinde arıcılık sektörü yavaş yavaş gelişmeye başlamıştır. Organik üretime ağırlık verilmekte olup bal satış fiyatları 50 TL/kg – 70 TL/kg arasındadır.

Üretici Sorunları

Rakımın yüksek olması, yetiştiricilik süresinin kısıtlı olması ve ulaşım olanakları yeterli olmaması nedeniyle tarımsal üretim yeterli potansiyeli gösterememektedir.

3.17. Siirt - Batman (Nisan 2015)

Bölge geneli karasal ve kurak bir iklime sahiptir. Kurtalan ilçesi hariç diğer tüm bölge dağlık ve engebelidir. Kurtalan hariç araziler küçük ve parçalıdır. Bu yıl ilkbaharda yoğun yağışlar görülmüş olup don, sel vb. sıkıntılar da yaşanmadığı için bereketli bir yıl beklentisi vardır.

Page 29: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı

Nisan – Haziran 2015 Tarım Sektör Raporu 28

Bitkisel Üretim

Siirt ve Batman ilinde çok geniş çapta İran fıstığı yetiştiriciliği yapılmaktadır. Geçen yıl İran ve Türkiye’de yaşanan don olayı, fıstık satış fiyatını 28 TL/kg’ye kadar çıkarmıştır. Bir önceki yıl üretici satış fiyatı 14 TL/kg olmuştur. Siirt ilinde kırsal dağlık alanda fıstık dominant üründür. Vadi alanı olanı olan Kurtalan ilçesinde buğday, mercimek, kavun ve arpa yaygındır. Batman ilinde ise buğday ve dane mısır lokomotif ürünlerdir. Bölgede meyve ve sebze üretimi sınırlıdır. Batman Siirt il sınırında 4.000 dekar tek parsel bodur elma ( Meyve Suyuna dönük) tesisi yapılmaya başlanmıştır. Önümüzdeki yıllarda ayni firmanın meyve suyu ve salça fabrikası kurmak için fizibilite çalışmaları sürmektedir.

Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) fıstık, ceviz, çilek ve elma yetiştiriciliği konusunda 50 dekara kadar anahtar teslimi %75 hibe projeler yapmaktadır. Son beş yılda terörün azalmasına paralel tarımsal yatırımlar artmaktadır.

Bölge genelinde bu yıl buğday ve arpa verimi ortalamanın üstünde beklenmekte olup fiyatlaması diğer bölgelere göre yüksektir. Bölgede dane mısır üretimi geniş alanlarda ve sulu tarım yapılabilen bölgelerde hakim ürün konumundadır. Bu yıl bölgede kuraklık ve don görülmediğinden fıstık, buğday ve arpa rekoltesinin çok yüksek gerçekleşmesi beklenmektedir.

Siirt iline (Şirvan ve Pervari) özgü nar yetiştiriciliği yüksek gelir getirmektedir. Siirt ve Batman ilinde pekmez yapmaya dönük bağcılık yaygın durumdadır. Verimleri düşük olmasına rağmen pekmez bu yıl 12 – 14 TL/kg’den alıcı bulmaktadır. Bir kilo pekmez 7 – 10 kg üzümden yapılmaktadır.

Hayvansal Üretim

Bu iki ilde de büyükbaş hayvancılık çok gelişmemiştir. Ortalama sürü büyüklükleri çok düşüktür. Bu durum yem bitkileri üretimini de sekteye uğratmıştır. Süt fiyatları 0,8 TL/lt – 1,1 TL/lt, et fiyatları 20 TL/kg – 22 TL/kg arasında değişmektedir.

Küçükbaş hayvancılık bir nebze canlanmış olsa da çok büyük boyutlarda değildir. Bölgede küçükbaş hayvancılığı genelde konar göçerler yapmaktadır. 6 aylık kuzu fiyatları 400 TL – 550 TL arası değişmektedir.

Arıcılık son yıllarda en hızlı gelişen tarımsal faaliyettir. Bölgenin potansiyeli olması, yayla bölgelerine yakınlığı (Van, Bitlis, Pervari) gezginci arıcılığın gelişmesine sebep olmuştur. Fiyatlar, organik ve doğal ballarda 80 TL/kg, fenni ballarda ise 20 TL/kg’dir.

Üretici Sorunları

Her iki ilde de feodal denebilecek yapı devam etmektedir. Doğal olarak ufak üreticilerin toprağı yok denecek kadar azdır. Tarla kirası çok yüksek olup kuruda 75 TL/da, suluda 150 – 200 TL/da’dır.

Page 30: Tarım Sektör Raporu Nisan - Haziran 2015

www.msmeturkey.com

Teknik Destek Hizmetleri:

Frankfurt School of Finance & Management

Mustafa Kemal Mah. 2157. Sokak

Benerler İş Merkezi No: 5 / 4

Çankaya / Ankara / Türkiye

Tel: (90) 312 467 44 77

Fax: (90) 312 467 44 76

E-Mail: [email protected]

Web: www.msmeturkey.com

5

Bu proje Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından finanse edilmektedir.

EBRD, serbest piyasa ekonomisi doğrultusunda kalkınmayı hedefleyen ülkelere destek sağlamak

amacıyla kurulmuş çok uluslu bir kurumdur. Kurumun ortakları, Avrupa Komisyonu ve Avrupa

Yatırım Bankası’nın yanı sıra, Avrupa kıtasında ve dünyanın diğer bölgelerinde bulunan 61 ülkeden

oluşmaktadır.

EBRD Orta Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar olan bir bölgede yer alan 29 ülkede yatırım yapmakta ve

faaliyet göstermektedir. Öncelikli olarak piyasa tarafından ihtiyaçları tamamen karşılanamayan özel

sektör firmalarına yatırım yapan Banka girişimciliği öne çıkarır; açık ve demokratik pazar

ekonomilerine geçişi teşvik eder. Daha fazla bilgi için lütfen www.ebrd.com internet sitesini ziyaret

ediniz.

Projenin teknik destek bileşeninin ilk aşaması (Kasım 2010 – Nisan 2012) Birleşik Devletler

Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilmiştir.

USAID, ABD Dış İşleri Bakanı’nın sağladığı genel dış politika rehberliği doğrultusunda hareket eden

bağımsız federal bir devlet kurumudur. USAID, kalıcı ve eşitlikçi büyüme ile herkese daha iyi bir

gelecek sağlama hedefleri doğrultusunda ziraat, demokrasi & yönetim, ekonomik büyüme, çevre,

eğitim, sağlık, küresel ortaklıklar ve insani yardım gibi konularda 100’den fazla ülkede faaliyet

göstermekte ve ABD dış politikasının öncülüğünü yapmaktadır.

USAID dünyada beş coğrafi bölgede destek sağlamaktadır: Sahra Altı Afrika, Latin Amerika &

Karayipler, Avrupa & Avrasya ve Orta Doğu. Daha fazla bilgi için lütfen www.usaid.gov/locations/

europe_eurasia/countries/tr/ internet sitesini ziyaret ediniz.

Proje kapsamındaki teknik destek hizmetleri (danışmanlık ve eğitim faaliyetleri) Frankfurt

School of Finance & Management tarafından sağlanmaktadır.

Almanya’da kurulu olan Frankfurt School of Finance & Management (önceki unvanıyla

Bankakademie) 50 yıldan fazla bir süredir bankacılığın ve finansın tüm alanlarında danışmanlık,

mesleki ehliyet kazandırma ve eğitim faaliyetleri alanında hizmet vermekte olup, sektöründe önde

gelen bir özel üniversite ve danışmanlık kurumudur.

1992’den beri faaliyet göstermekte olan Uluslararası Danışmanlık Hizmetleri, gelişmekte olan

ülkelerde ve yükselen piyasalarda finansal pazarları geliştirmek ve tüm bu ülkelerdeki düşük gelirli

nüfusun finansmana erişim imkânlarının artırılmasına kendini adamıştır. Daha fazla bilgi için lütfen

www.frankfurt-school.de internet sitesini ziyaret ediniz.

www.msmeturkey.com

Bu program Avrupa Birliği tarafından desteklenmektedir. Projenin teknik destek bileşeninin

ikinci (Mayıs 2012 – Ekim 2013) ve üçüncü aşaması (Kasım 2013 – Ekim 2015) Avrupa Birliği

tarafından finanse edilmektedir.

Avrupa Birliği, teknik bilgi, kaynak ve geleceklerini kademeli olarak birleştirmeye karar vermiş olan

27 üye devletten oluşur. Bu devletler, 50 yıllık bir genişleme süreci boyunca, beraberce, kültürel

çeşitlilik, hoşgörü ve bireysel özgürlükleri korurken bir istikrar, demokrasi ve sürdürülebilir

kalkınma bölgesi kurdular. Avrupa Birliği, bu kazanımlarını ve değerlerini sınırları ötesindeki ülkeler

ve insanlarla da paylaşmaya kararlıdır. Avrupa Komisyonu AB’nin yürütme organıdır.

"Bu yayın Avrupa Birliği’nin desteği ile hazırlanmıştır. Yayının içeriğinin tüm sorumluluğu yalnızca Frankfurt School of

Finance & Management’e aittir ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıttığı düşünülemez.”