TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata...

22
167 TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA YÖNELİK UYGULAMALAR İnş. Müh. Günsel AKYOL

Transcript of TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata...

Page 1: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

167

Şekil 22

KAPATIRKEN …..

İnşaat mühendisliğinde kesin çözüm yoktur. Hesap yaparken bir sürü varsayım yaparız.

İyi mühendis, yaptığı varsayımların ve bunların mertebesinin bilincindedir.

Kötü mühendis, çoğu kez hesapların, yaptığı varsayımlar nedeni ile, kesin olmadığının farkında değildir. Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur.R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

**Yukarıdaki ifade “ERSOY U., Ustalarımdan Öğrendiklerim, İnşaat Mühendisleri Odası, ANKARA, 1999” dan alınmıştır.

İmzalar, damgalar yapıyı ayakta tutamaz! Varsa, suç ortağı olduğunuzu belgeler.

Kaynak Bilgiler:

*Prof.Dr.Ahmet TOPÇU - Betonarme Taşıyıcı Sistem Notları(Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü)

*PROJE KONTROL LİSTESİ AÇIKLAMALI EL KİTABI : Bu kitapçık T.M.M.O.B İnşaat Mühendisleri Odası İzmir ve Bursa Şubeleri tarafından, statik proje hazırlayan üyelerimize bir yol göstermesi ve kontrol hizmetinin daha sağlıklı yapılabilmesi için hazırlanmıştır.

TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN

DEPREMDEN KORUNMASINA

YÖNELİK UYGULAMALAR

İnş. Müh. Günsel AKYOL

Page 2: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

168 169

TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERIN DEPREMDEN KORUNMASINA YÖNELİK UYGULAMALAR

Günsel AKYOLKültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü,

İZMİR RÖLÖVE VE ANITLAR MÜDÜRLÜĞÜNÜN YETKİ SORUMLULUK VE GÖREV ALANI

Müdürlüğümüz T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı , Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olarak teşkilatlandırılmıştır.İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün görev alanı ; İzmir,Manisa,Aydın,Muğla,Denizli,Uşak,Kütahya olmak üzere 7 ili kapsamaktadır.

Kurumumuzun görev ve sorumlulukları Bakanlıkça uygun görülen veya onaylanmış yatırım programında yer alan Kültür Varlıkları İhale Yönetmeliğinde veya 04.01.2002 tarih ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda tanımlanan bakım, onarım, inşaat, rölöve, restitüsyon, restorasyon, çevre düzenleme, sokak sağlıklaştırma, nakil, muhafaza ve değerlendirme işlerine ait her türlü etüt, proje ve uygulama hizmetlerini örneğin proje hazırlama, yaklaşık maliyet hazırlama, ihale işlemleri, yapı denetim hizmetleri, geçici ve kesin kabul işlemlerini yapmak ve yaptırmak.

MÜDÜRLÜĞÜMÜZÜN DENETİMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN İŞLERE AİT UYGULAMA ÖRNEKLERİ

İzmir Atatürk Müzesi Onarımı Ve Teşhir Tanzimi İşi

Yapının Taihçesi

İzmir İli, Konak İlçesi, Alsancak Mahallesi’nde Kordonda yer alan “I. Grup Yapı” olarak belirlenen, kargir ev vasfıyla hazine adına kayıtlı ve Atatürk Müzesi olarak kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisli 1875-1880 yıllarında halı tüccarı Takfor Efendi tarafından ev olarak kullanılan Levanten yapı günümüzde Atatürk Müzesi olarak işlevini sürdürmektedir. Restorasyon işi kapsamında yapının güçlendirilmesi ve onarımı tamamlanmıştır. Teşhir tanzim çalışmaları ile Atatürk’ün hayatının anlatıldığı bilgilendirme katı zemin katta olmak üzere birinci katında ise Atatürk’ün yaşam alanları canlandırılmıştır.

Page 3: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

169

TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERIN DEPREMDEN KORUNMASINA YÖNELİK UYGULAMALAR

Günsel AKYOLKültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü,

İZMİR RÖLÖVE VE ANITLAR MÜDÜRLÜĞÜNÜN YETKİ SORUMLULUK VE GÖREV ALANI

Müdürlüğümüz T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı , Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olarak teşkilatlandırılmıştır.İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün görev alanı ; İzmir,Manisa,Aydın,Muğla,Denizli,Uşak,Kütahya olmak üzere 7 ili kapsamaktadır.

Kurumumuzun görev ve sorumlulukları Bakanlıkça uygun görülen veya onaylanmış yatırım programında yer alan Kültür Varlıkları İhale Yönetmeliğinde veya 04.01.2002 tarih ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda tanımlanan bakım, onarım, inşaat, rölöve, restitüsyon, restorasyon, çevre düzenleme, sokak sağlıklaştırma, nakil, muhafaza ve değerlendirme işlerine ait her türlü etüt, proje ve uygulama hizmetlerini örneğin proje hazırlama, yaklaşık maliyet hazırlama, ihale işlemleri, yapı denetim hizmetleri, geçici ve kesin kabul işlemlerini yapmak ve yaptırmak.

MÜDÜRLÜĞÜMÜZÜN DENETİMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN İŞLERE AİT UYGULAMA ÖRNEKLERİ

İzmir Atatürk Müzesi Onarımı Ve Teşhir Tanzimi İşi

Yapının Taihçesi

İzmir İli, Konak İlçesi, Alsancak Mahallesi’nde Kordonda yer alan “I. Grup Yapı” olarak belirlenen, kargir ev vasfıyla hazine adına kayıtlı ve Atatürk Müzesi olarak kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisli 1875-1880 yıllarında halı tüccarı Takfor Efendi tarafından ev olarak kullanılan Levanten yapı günümüzde Atatürk Müzesi olarak işlevini sürdürmektedir. Restorasyon işi kapsamında yapının güçlendirilmesi ve onarımı tamamlanmıştır. Teşhir tanzim çalışmaları ile Atatürk’ün hayatının anlatıldığı bilgilendirme katı zemin katta olmak üzere birinci katında ise Atatürk’ün yaşam alanları canlandırılmıştır.

Foto-1 Atatürk Müzesi Genel Görünüş (foto : Müze Arşivi )

Foto-2 Atatürk Müzesi Ön Cephe (foto : Müze Arşivi )

Alsancak Kordon’a cephesi olan yapı, gerek konumu ve mimari niteliği, gerekse kullanımına ilişkin kronolojisi gereği önemli bir yapı olarak göze çarpmaktadır. Günümüze kadar kısmi veya basit onarımlar geçirdiği bilinen yapı için yine müze olarak kullanımına ilişkin projeler hazırlanmış; uygulamasına 2014 yılının ocak ayında başlanılmıştır.

Page 4: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

170 171

Yapı Taşıyıcı Sistemi İle İlgili Genel Değerlendirme

Yerinde yapılan gözlemler, rölöve, restorasyon projelerinin incelenmesi sonrasında İzmir Atatürk Müzesi Binasının özgün taşıyıcı sisteminin almaşık sistemle (taş-tuğla karışık) oluşturulduğu, iki katlı yapının kat döşemelerinin ve çatısının beden duvarlarına oturan ahşap kirişlerle oluşturulduğu görülmüştür. Merdiven kenarlarında ve bazı asma katlarda çelik profillerle ve tuğlalarla inşa edilmiş volta döşemeler görülmüştür. Kaba yonu taştan örülmüş beden duvarları ahşap gergi ve ahşap karkas sistemle desteklenmiştir. Bu sayede özgün yapı duvarları daha ince yapılmıştır. Özgün yapının plan ebatları (yapı tam bir dikdörtgen değildir) yaklaşık 22 m x 26 m dir. Binanın beden duvarları dışında kalan kullanım ihtiyaçları nedeniyle oluşturulan bölme duvarlar özgün yapıda bağdadi duvar olarak yapılmıştır.

Yapı Atatürk Caddesi üzerinde denizin hemen kenarında iken denize yapılmış olan dolgu nedeniyle halihazırda denizden yaklaşık 100 m mesafededir. Yapının bitişiğinde bitişik nizam olarak betonarme apartman binaları mevcuttur. Yapıya özel olarak yapılmış ve bize bildirilen bir zemin etüdü çalışması mevcut değildir. Ancak bölgedeki zemin özelliklerinin zayıf nitelikte olduğu, yeraltı su seviyesinin yüzeye çok yakın olduğu, zeminde büyük olasılıkla sıvılaşma riski olabileceği, bitişik nizamda yapılmış katlı binaların oturmalara sebep olacağı, denize yapılan dolgunun bölgedeki zeminde yer yer kabarmalara neden olup yapılara da tesirlerinin olduğu bilinmektedir. Atatürk Müzesi yapısının subasman seviyesi mevcut tabii zemin seviyesinden yaklaşık 90 cm yukarıda, temel seviyesi de yaklaşık 100 cm aşağıdadır. Zemin oturmalarına bağlı olarak bina ön cephe duvarlarında oturma etkileri görülebilmektedir.

1970 li yıllarda yapılmış olduğu anlaşılan tamirat çalışmaları ile binanın özgün taşıyıcı sistemine günümüz restorasyon usullerine uygun olmayan bazı müdahaleler yapıldığı görülmüştür. Genellikle betonarme ilaveler ile yapılmış olan müdahaleler her ne kadar usule uygun olmasa da yapının günümüze kadar korunmasına katkı sağlamıştır.

Tespit Edilen Taşıyıcı Sistem UygunsuzluklarıVe Çözüm Önerileri

Ahşap Duvar Takviyeleri Yerine Yapılmış Beton Dolgular:

Yapının özgününde kireç harçlı, ahşap diyagonal ve gergi çubuklarla takviyeli taş duvarları içerisindeki ahşaplar bir çok yerde sökülerek veya kesilerek yerine çimento harçlı beton ile dolgular yapılmıştır. Çimento harcı özgün malzemeye kimyasal etkilerden ötürü zarar verebileceğinden bu tür restorasyon uygulamalarında kullanılması uygun değildir. Ayrıca betonun kendi başına donatısız olarak çekme dayanımı olmadığından ahşap hatıl ve çapraz takviyeleri gibi duvar stabilitesine katkıda bulunması söz konusu değildir. Duvar gövdelerine yapılmış olan beton dolgular muhdes ek niteliğindedir.(Foto-3a,3b )

Page 5: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

171

Yapı Taşıyıcı Sistemi İle İlgili Genel Değerlendirme

Yerinde yapılan gözlemler, rölöve, restorasyon projelerinin incelenmesi sonrasında İzmir Atatürk Müzesi Binasının özgün taşıyıcı sisteminin almaşık sistemle (taş-tuğla karışık) oluşturulduğu, iki katlı yapının kat döşemelerinin ve çatısının beden duvarlarına oturan ahşap kirişlerle oluşturulduğu görülmüştür. Merdiven kenarlarında ve bazı asma katlarda çelik profillerle ve tuğlalarla inşa edilmiş volta döşemeler görülmüştür. Kaba yonu taştan örülmüş beden duvarları ahşap gergi ve ahşap karkas sistemle desteklenmiştir. Bu sayede özgün yapı duvarları daha ince yapılmıştır. Özgün yapının plan ebatları (yapı tam bir dikdörtgen değildir) yaklaşık 22 m x 26 m dir. Binanın beden duvarları dışında kalan kullanım ihtiyaçları nedeniyle oluşturulan bölme duvarlar özgün yapıda bağdadi duvar olarak yapılmıştır.

Yapı Atatürk Caddesi üzerinde denizin hemen kenarında iken denize yapılmış olan dolgu nedeniyle halihazırda denizden yaklaşık 100 m mesafededir. Yapının bitişiğinde bitişik nizam olarak betonarme apartman binaları mevcuttur. Yapıya özel olarak yapılmış ve bize bildirilen bir zemin etüdü çalışması mevcut değildir. Ancak bölgedeki zemin özelliklerinin zayıf nitelikte olduğu, yeraltı su seviyesinin yüzeye çok yakın olduğu, zeminde büyük olasılıkla sıvılaşma riski olabileceği, bitişik nizamda yapılmış katlı binaların oturmalara sebep olacağı, denize yapılan dolgunun bölgedeki zeminde yer yer kabarmalara neden olup yapılara da tesirlerinin olduğu bilinmektedir. Atatürk Müzesi yapısının subasman seviyesi mevcut tabii zemin seviyesinden yaklaşık 90 cm yukarıda, temel seviyesi de yaklaşık 100 cm aşağıdadır. Zemin oturmalarına bağlı olarak bina ön cephe duvarlarında oturma etkileri görülebilmektedir.

1970 li yıllarda yapılmış olduğu anlaşılan tamirat çalışmaları ile binanın özgün taşıyıcı sistemine günümüz restorasyon usullerine uygun olmayan bazı müdahaleler yapıldığı görülmüştür. Genellikle betonarme ilaveler ile yapılmış olan müdahaleler her ne kadar usule uygun olmasa da yapının günümüze kadar korunmasına katkı sağlamıştır.

Tespit Edilen Taşıyıcı Sistem UygunsuzluklarıVe Çözüm Önerileri

Ahşap Duvar Takviyeleri Yerine Yapılmış Beton Dolgular:

Yapının özgününde kireç harçlı, ahşap diyagonal ve gergi çubuklarla takviyeli taş duvarları içerisindeki ahşaplar bir çok yerde sökülerek veya kesilerek yerine çimento harçlı beton ile dolgular yapılmıştır. Çimento harcı özgün malzemeye kimyasal etkilerden ötürü zarar verebileceğinden bu tür restorasyon uygulamalarında kullanılması uygun değildir. Ayrıca betonun kendi başına donatısız olarak çekme dayanımı olmadığından ahşap hatıl ve çapraz takviyeleri gibi duvar stabilitesine katkıda bulunması söz konusu değildir. Duvar gövdelerine yapılmış olan beton dolgular muhdes ek niteliğindedir.(Foto-3a,3b )

Duvar gövdelerindeki beton dolgular yapı askıya alınarak kaldırılmalı, özgün ahşap duvar çatmaları bütünlük sağlayacak şekilde duvarlara yerleştirilmeli ve duvar ile ahsap arasındaki boşluklar hidrolik kireç ile doldurulmalıdır. (Foto-4) yığma duvarlarda olması gereken ahşap karkas sistem diyagonel takviyelerinin ideal yerleşim şekline ilişkin örnek çizim aşağıda gösterilen gibi olabilir.(Çizim-1)

Foto-3a Yapıda bulunan özgün ahşap diagoneller Foto-3b Yapıdaki Özgün Ahşap Diyogonellerin Yerine Yapılmış Beton Dolgular

Çizim-1 Taşıyıcı Duvar Planı

Page 6: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

172 173

Taşıyıcı Duvarların Bütünlüğü:

Yapının taşıyıcı duvarları düşey yükleri taşımanın yanı sıra yatay deprem yüklerine ve farklı oturma tesirlerine de direnç gösterecek olan yegane taşıyıcılardır. Bu duvarların kendi düzlemlerindeki bütünlüğünün yanı sıra duvarların birbiri ile olan bağlantılarındaki bütünlüğü de önem arz etmektedir. Zemin koşulları, bitişiğine yapılmış apartman binalarının göreceli olarak aşırı yükleri, deniz içine yapılmış dolgunun binaya tesirleri nedeniyle binanın farklı oturmalara ve duvar hasarlarına maruz kalmış olması kaçınılmaz olmuştur.

İlk yapılışındaki duvar birleşim uygunsuzlukları ve sonradan yapılmış uygunsuz müdahaleler nedeniyle taşıyıcı duvarlarının özellikle birbirleri ile birleştiği kısımlardaki bütünlüğünün sağlanamadığı görülmüştür.(Foto-4a-4b-4c)

Foto-4a Birbiri ile ayrık duran taşıyıcı duvarlar Foto-4b Yeniden imal edilen Bağdadi bölme duvar

Page 7: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

173

Taşıyıcı Duvarların Bütünlüğü:

Yapının taşıyıcı duvarları düşey yükleri taşımanın yanı sıra yatay deprem yüklerine ve farklı oturma tesirlerine de direnç gösterecek olan yegane taşıyıcılardır. Bu duvarların kendi düzlemlerindeki bütünlüğünün yanı sıra duvarların birbiri ile olan bağlantılarındaki bütünlüğü de önem arz etmektedir. Zemin koşulları, bitişiğine yapılmış apartman binalarının göreceli olarak aşırı yükleri, deniz içine yapılmış dolgunun binaya tesirleri nedeniyle binanın farklı oturmalara ve duvar hasarlarına maruz kalmış olması kaçınılmaz olmuştur.

İlk yapılışındaki duvar birleşim uygunsuzlukları ve sonradan yapılmış uygunsuz müdahaleler nedeniyle taşıyıcı duvarlarının özellikle birbirleri ile birleştiği kısımlardaki bütünlüğünün sağlanamadığı görülmüştür.(Foto-4a-4b-4c)

Foto-4a Birbiri ile ayrık duran taşıyıcı duvarlar Foto-4b Yeniden imal edilen Bağdadi bölme duvar

Foto-4c Sıva raspası yapılmış olan duvarlarda Çürüyen ahşapların değiştirilmesi

Duvar üzerine oturan çatı ve döşemelerin askıya alınarak duvar birleşimleri çürütme yöntemi ile yenilenmesi, duvarlarda görülen çatlakların hidrolik kireç enjekte edilerek doldurulması, ahşap hatıl çapraz çatmaların süreklilik oluşturacak şekilde yenilenmesi önerilir. Duvar birleşimlerinde çürütme yöntemi ile tamirat yapılırken galvanizli çelik levhalar ve kamalar kullanılarak takviye yapılması birleşim bölgesinin direncini arttıracaktır.(Çizim-3)

Çizim-3-4 Duvar Birleşim ve duvar Güçlendirme Detayı

Bütün işler göz önüne alındığında kapsamlı bir tamirata maruz kalacak ve işlevi itibariyle önemli bir değeri olan İzmir Atatürk Müzesi Binasının gelecek nesillere

Page 8: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

174 175

güvenle aktarılabilmesi için duvar tamiratları özenli bir şekilde yapılması önem arz etmektedir. Yapının bütünündeki duvar oranına, kat yüksekliklerine ve duvar kalınlıklarına bakıldığında yığma yapı kriterleri açısından yatay rijitliği fazla olmayan narin bir yapı olduğu görülmüştür.

Duvarların güçlendirilmesi, bütünlüğünün daha iyi sağlanması açısından yukarıda anlatılan onarımların yanı sıra taşıyıcı duvarların yüzeylerine galvanizli çelik hasırlar yerleştirilerek kireç harcı (Puzolanik kireç esaslı, çimentosuz, yüksek mukavemetli tamir harcı, basınç dayanımı > 15MPa) ile kaplanması yönünde bir uygulama yapılması da yapının genel taşıyıcılığının arttırılması ve maruz kalacağı zorlanmalarda daha iyi performans göstermesi açısından iyileştirici bir önlem olabilir. (Çizim-5)

Çelik hasır takviyesi ile kalınlaştırılacak taşıyıcı duvarların binanın genel taşıyıcılığını arttırmasının yanı sıra ahşap diyagonellerin süreksizliği, geniş kapı boşlukları, düzlem dışı zorlamalara daha iyi direnç gösterme, yük paylaşımının artması konularında da önemli bir iyileştirme yöntemi olacaktır. Foto-5a da çelik hasır takviyeli yığma duvar güçlendirmesine ilişkin bir örnek sunulmuştur.Foto-5b -5c de ise detay projesine göre yerinde güçlendirilmiş duvar örneği gösterilmştir.

Foto-5a Çelik Hasır ile Güçlendirme Örneği

Foto-5b-5c Çelik Hasır ile Güçlendirilmiş Duvar

Page 9: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

175

güvenle aktarılabilmesi için duvar tamiratları özenli bir şekilde yapılması önem arz etmektedir. Yapının bütünündeki duvar oranına, kat yüksekliklerine ve duvar kalınlıklarına bakıldığında yığma yapı kriterleri açısından yatay rijitliği fazla olmayan narin bir yapı olduğu görülmüştür.

Duvarların güçlendirilmesi, bütünlüğünün daha iyi sağlanması açısından yukarıda anlatılan onarımların yanı sıra taşıyıcı duvarların yüzeylerine galvanizli çelik hasırlar yerleştirilerek kireç harcı (Puzolanik kireç esaslı, çimentosuz, yüksek mukavemetli tamir harcı, basınç dayanımı > 15MPa) ile kaplanması yönünde bir uygulama yapılması da yapının genel taşıyıcılığının arttırılması ve maruz kalacağı zorlanmalarda daha iyi performans göstermesi açısından iyileştirici bir önlem olabilir. (Çizim-5)

Çelik hasır takviyesi ile kalınlaştırılacak taşıyıcı duvarların binanın genel taşıyıcılığını arttırmasının yanı sıra ahşap diyagonellerin süreksizliği, geniş kapı boşlukları, düzlem dışı zorlamalara daha iyi direnç gösterme, yük paylaşımının artması konularında da önemli bir iyileştirme yöntemi olacaktır. Foto-5a da çelik hasır takviyeli yığma duvar güçlendirmesine ilişkin bir örnek sunulmuştur.Foto-5b -5c de ise detay projesine göre yerinde güçlendirilmiş duvar örneği gösterilmştir.

Foto-5a Çelik Hasır ile Güçlendirme Örneği

Foto-5b-5c Çelik Hasır ile Güçlendirilmiş Duvar

Betonarme döşeme, kiriş ve hatıllar

Zemin kat tavanında sonradan betonarme olarak yapılmış, özgün yapıda ahşap taşıyıcılı olduğu anlaşılan tabliyeler ve duvar üstü betonarme hatıllar mevcuttur (Foto-6a,6b)Kat yüksekliği yaklaşık 5 m olan ve beden duvar kalınlıkları yaklaşık 40 cm olan, döşemesi özgününde ahşap olan bir yapıda; yer yer betonarme döşeme yapılması binaya getireceği ilave ağırlık, farklı genleşme tesirlerinin duvarlara olumsuz tesirleri nedenlerinden ötürü uygun değildir.

Betondan alınan numunelerde beton dayanımının 4,5 ila 10 MPa arasında değiştiği görülmüştür. Yapının deniz kenarına yakın olması, beton işçiliğinin kötü, donatı örtüsünün özensiz yapılmış olası sebebiyle birçok yerde beton ile donatı arasında bir bağlantının kalmamış olduğu, donatıların yoğun bir şekilde korozyona uğramış olduğu ve betonarme elemanların taşıyıcılık özelliklerinin de büyük oranda kaybolmuş olduğu görülmüştür. Kapı ve pencere üstü hatıllarda, merdiven açıklığının olduğu kısımlarda da betonarme eleman kullanımının uygunsuzluğu yanı sıra betonarmenin kendi içindeki uygunsuzlukları da göz ardı edilemeyecek mertebededir.

Foto-6a-6b Betonarme Olarak Yapılmış Kiriş

Fotoğraflardan da (Foto 6a, 6b) de görülebileceği üzere betonarme donatılarının beton ile bağlantısı büyük oranda yitirilmiş, donatılar ciddi anlamda korozyona uğramış durumdadır.

Yapı içerisindeki betonarme döşeme ve kirişler yapının güvenli bir şekilde askıya alınması sonrasında kaldırılmalıdır. Açıklık geçilen ve yük taşıyacak kısımlarda lamine ahşap veya galvanizli çelik profiller kullanılarak düşey yük aktarımı sağlanmalıdır. Kullanılacak kirişlerin duvarların düzlemine dik doğrultuda tesir oluşturulmayacak şekilde tasarlanması ve detaylandırılması sağlanmalıdır.

Ön cephedeki kapı ve pencere kenarlarındaki betonarme imalatların da kaldırılması ve özgün yapım tekniğine uygun çözümlerle tamir edilmesi önerilir. Zira beton niteliği çok zayıf, deniz kenarında olması nedeniyle sülfat etkisi çok yoğundur. Donatılar paslandıkça kabuk atacak ve betonu çatlatacaktır. Kısa bir periyotta yine kapsamlı bir tamirat yapılması öngörülmüyor ise bu kısımdaki betonarme imalatların da kaldırılması uygun olacaktır.(Foto 6d-6e)

Page 10: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

176 177

Foto-6d İşlevini yitiren imalatların sökülerek çelik takviyelerin yerine konması

Yapının tümünde takviye plaka ve lamaların kaynaklatılması, profillere antipas ve mevcut profillere epoksi uygulanması yapılmış olup; Foto-6d de gösterildiği şekilde titizlikle süren çalışmalar sonucunda profiller yerine kaynatılmıştır.

Foto-6e İşlevini yitiren imalatların sökülerek çelik takviyelerin yerine konması

Tuğla Duvardan Yapılmış Bölme Duvarlar ve Mevcut Bağdadi Bölme Duvarlar

Yapının ana taşıyıcı duvarlarının haricinde özgün bağdadi duvarın kaldırılarak yerine çimento harçlı ve betonarme tuğla duvarlı olarak imalatı yapılmış, bazılarının üzerine betonarme döşeme de bastırıldığı bölme duvarlar özgün malzemeye zarar vermenin ve taşıyıcı sisteme olumlu bir katkı sağlamamanın yanı sıra binaya fazladan ağırlık getirmektedir. Örneğin 102 ve 103 nolu mahallerin arasındaki tuğladan örülmüş duvarın altında zemin katta temele yükleri aktaran bir duvar da mevcut değildir. Hem döşemeye ve duvar altı kirişten taşıyıcı duvara intikal eden gereksiz yük açısından hem de binaya getirdiği fazladan yük açısından yapıya zarar verir nitelikteki bu duvarlar uygunsuzdur.(Foto- 7)

Page 11: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

177

Foto-6d İşlevini yitiren imalatların sökülerek çelik takviyelerin yerine konması

Yapının tümünde takviye plaka ve lamaların kaynaklatılması, profillere antipas ve mevcut profillere epoksi uygulanması yapılmış olup; Foto-6d de gösterildiği şekilde titizlikle süren çalışmalar sonucunda profiller yerine kaynatılmıştır.

Foto-6e İşlevini yitiren imalatların sökülerek çelik takviyelerin yerine konması

Tuğla Duvardan Yapılmış Bölme Duvarlar ve Mevcut Bağdadi Bölme Duvarlar

Yapının ana taşıyıcı duvarlarının haricinde özgün bağdadi duvarın kaldırılarak yerine çimento harçlı ve betonarme tuğla duvarlı olarak imalatı yapılmış, bazılarının üzerine betonarme döşeme de bastırıldığı bölme duvarlar özgün malzemeye zarar vermenin ve taşıyıcı sisteme olumlu bir katkı sağlamamanın yanı sıra binaya fazladan ağırlık getirmektedir. Örneğin 102 ve 103 nolu mahallerin arasındaki tuğladan örülmüş duvarın altında zemin katta temele yükleri aktaran bir duvar da mevcut değildir. Hem döşemeye ve duvar altı kirişten taşıyıcı duvara intikal eden gereksiz yük açısından hem de binaya getirdiği fazladan yük açısından yapıya zarar verir nitelikteki bu duvarlar uygunsuzdur.(Foto- 7)

Foto- 7 Bağdadi duvar yerine tuğla ile örülen bölme duvar

Bölme duvar niteliğindeki tüm duvarlar kaldırılarak bağdadi duvar olarak yapılmalıdır. Bağdadi duvarlar altında duvar olmasa bile ahşap karkasındaki taşıyıcı diyagonaller vasıtasıyla yüksek bir kafes kiriş gibi yükünü mesnetlendiği duvarlara aktarabilir. Ancak Bağdadi duvarların yüksek bir kafes kiriş gibi davranış gösterebilmesi için karkas üst başlık, alt başlık, dikme ve diyagonal sürekliliğinin sağlanması gerekir. Örneğin Foto-7 deki bağdadi duvarın altında bir taşıyıcı duvar yoktur. Bu duvarın diyagonalleri başta ve sonda mevcut iken ortada diyagonal sürekliliği bozulmuştur.

Mevcut ahşap taşıyıcıların hasar durumları, süreklilikleri, birleşim noktalarındaki takviyeleri (Foto-8) gözden geçirilerek tamiratları yapılmalıdır. Birleşim noktalarındaki sac takviyeler galvanizli malzeme kullanılarak yapılmalıdır.

Foto-8 Mevcut Duvar Ahşap Taşıyıcıları Birleşim Noktaları

Page 12: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

178 179

Ana Taşıyıcı Duvar Yerine Yapılmış Tuğla Duvarlar

Yapının ana taşıyıcı özgün duvarlarından bazılarının kaldırılarak yerine çimento harcı ve dolu tuğla ile betonarme döşeme yapılan kısımlarda duvar örüldüğü görülmüştür. Z07 ve Z06 arasındaki duvarda ve yer yer başka duvarlar arasında yapılmış bu duvarlar malzeme özelliklerindeki uyumsuzlukların yanı sıra özgün yapının duvarları ile bağlantıları, ahşap diyagonel ve hatılların sürekliliğinin bozulması açısından uygunsuzdur. (Foto-8)

Foto-8a Sonradan Yapılmış ve Ana Taşıyıcı Duvara Bağlantı Yapılmamış DuvarBu tür duvarlar yapı askıya alınarak kaldırılmalı, daha önceki maddelerde anlatıldığı şekliyle yeniden duvar örülmelidir. Yeni örülecek duvar kireç harçlı tuğla veya yapı orjinaline uygun malzeme olan doğal taştan yapılmalı diğer taşıyıcı duvarlarla çürütme yöntemiyle bağlantısı sağlanmalıdır.Çelik güçlendirme detayı aşağıdaki gibidir.(Foto-8b)

Foto-8b Çelik Güçlendirilmesi ve bağlantıları yapılmış duvar Detayı

Page 13: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

179

Ana Taşıyıcı Duvar Yerine Yapılmış Tuğla Duvarlar

Yapının ana taşıyıcı özgün duvarlarından bazılarının kaldırılarak yerine çimento harcı ve dolu tuğla ile betonarme döşeme yapılan kısımlarda duvar örüldüğü görülmüştür. Z07 ve Z06 arasındaki duvarda ve yer yer başka duvarlar arasında yapılmış bu duvarlar malzeme özelliklerindeki uyumsuzlukların yanı sıra özgün yapının duvarları ile bağlantıları, ahşap diyagonel ve hatılların sürekliliğinin bozulması açısından uygunsuzdur. (Foto-8)

Foto-8a Sonradan Yapılmış ve Ana Taşıyıcı Duvara Bağlantı Yapılmamış DuvarBu tür duvarlar yapı askıya alınarak kaldırılmalı, daha önceki maddelerde anlatıldığı şekliyle yeniden duvar örülmelidir. Yeni örülecek duvar kireç harçlı tuğla veya yapı orjinaline uygun malzeme olan doğal taştan yapılmalı diğer taşıyıcı duvarlarla çürütme yöntemiyle bağlantısı sağlanmalıdır.Çelik güçlendirme detayı aşağıdaki gibidir.(Foto-8b)

Foto-8b Çelik Güçlendirilmesi ve bağlantıları yapılmış duvar Detayı

Volta Döşemeler

Merdiven kenarlarında kısmi arakatlı kısımlarda çelik ray kirişi profilleri ve dolu tuğla ile inşa edilmiş volta döşemeler mevcuttur. Bu kısımlarda çelik profillerin yüzeylerinde yoğun korozyon tabakası mevcuttur (Foto-9).

Foto-9 Volta Döşemeler ve Profillerdeki Paslanma

Volta döşemelerdeki taşıyıcı profillerin yüzeylerindeki pas tabakası kumlama yapılarak temizlenmeli, antipas ve epoksi veya galvaniz boya ile profil yüzeyleri boyanmalıdır.

Atatürk Müzesinde Restorasyon ve güçlendirme çalışmaları için yukarıda bahsedilenstatik öneriler getirdiğimiz tüm birleşim detayları, kolon ,kiriş binanın taşıyıcı tüm duvarlarına projesinde belirtilen detaylarına uygun güçlendirmeleri yapılmış ve yapının gelecek nesillere aktarılması sağlanmıştır.Foto-11

Foto-10 Ön Cephe

Page 14: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

180 181

Bergama (Kızılavlu) Bazilika Restorasyonu İşi

Arkeolojik Sit Alanında bulunan Kızılavlu restorasyonuna ilişkin, proje sürecinden uygulama sonuna kadar restorasyonun tüm aktörlerince paylaşılan temel yaklaşım; yapının uygulama öncesi durumunu yorumsuz olarak baz alınması, yalnızca yapının koruma koşullarına ilişkin sorunların tespit edilerek çözülmesi kapsamında müdahale edilmesidir

Bu yaklaşım doğrultusunda yapının temel sorunları olan yapısal ve yapı elemanı ölçeğindeki taşıyıcı sistem sorunlarına odaklanılmıştır. Bu doğrultuda; gerek bütüncül, gerek yapı elemanı ölçeğinde sorun yaratan kesit kayıplarında tamamlamalar yapılmış, parçalanan elemanlar birleştirilmiş ve özgün taşıyıcı sistem bütünlüğü bozulmuş bölümler ile yapının diğer bölümleri en az müdahale ile bütünleştirilmiştir.

Bergama Kızılavlu

Arkeolojik Sit Alanında bulunan Kızılavlu restorasyonuna ilişkin, proje sürecinden uygulama sonuna kadar restorasyonun tüm aktörlerince paylaşılan temel yaklaşım; yapının uygulama öncesi durumunu yorumsuz olarak baz alınması, yalnızca yapının koruma koşullarına ilişkin sorunların tespit edilerek çözülmesi kapsamında müdahale edilmesidir

Bu yaklaşım doğrultusunda yapının temel sorunları olan yapısal ve yapı elemanı ölçeğindeki taşıyıcı sistem sorunlarına odaklanılmıştır. Bu doğrultuda; gerek bütüncül, gerek yapı elemanı ölçeğinde sorun yaratan kesit kayıplarında tamamlamalar yapılmış, parçalanan elemanlar birleştirilmiş ve özgün taşıyıcı sistem bütünlüğü bozulmuş bölümler ile yapının diğer bölümleri en az müdahale ile bütünleştirilmiştir.

Uygulamaya 2012 yılının Aralık ayında güney cephesinden başlanılmıştır. Uygulama aşamasında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve İzmir Valiliği

Page 15: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

181

Bergama (Kızılavlu) Bazilika Restorasyonu İşi

Arkeolojik Sit Alanında bulunan Kızılavlu restorasyonuna ilişkin, proje sürecinden uygulama sonuna kadar restorasyonun tüm aktörlerince paylaşılan temel yaklaşım; yapının uygulama öncesi durumunu yorumsuz olarak baz alınması, yalnızca yapının koruma koşullarına ilişkin sorunların tespit edilerek çözülmesi kapsamında müdahale edilmesidir

Bu yaklaşım doğrultusunda yapının temel sorunları olan yapısal ve yapı elemanı ölçeğindeki taşıyıcı sistem sorunlarına odaklanılmıştır. Bu doğrultuda; gerek bütüncül, gerek yapı elemanı ölçeğinde sorun yaratan kesit kayıplarında tamamlamalar yapılmış, parçalanan elemanlar birleştirilmiş ve özgün taşıyıcı sistem bütünlüğü bozulmuş bölümler ile yapının diğer bölümleri en az müdahale ile bütünleştirilmiştir.

Bergama Kızılavlu

Arkeolojik Sit Alanında bulunan Kızılavlu restorasyonuna ilişkin, proje sürecinden uygulama sonuna kadar restorasyonun tüm aktörlerince paylaşılan temel yaklaşım; yapının uygulama öncesi durumunu yorumsuz olarak baz alınması, yalnızca yapının koruma koşullarına ilişkin sorunların tespit edilerek çözülmesi kapsamında müdahale edilmesidir

Bu yaklaşım doğrultusunda yapının temel sorunları olan yapısal ve yapı elemanı ölçeğindeki taşıyıcı sistem sorunlarına odaklanılmıştır. Bu doğrultuda; gerek bütüncül, gerek yapı elemanı ölçeğinde sorun yaratan kesit kayıplarında tamamlamalar yapılmış, parçalanan elemanlar birleştirilmiş ve özgün taşıyıcı sistem bütünlüğü bozulmuş bölümler ile yapının diğer bölümleri en az müdahale ile bütünleştirilmiştir.

Uygulamaya 2012 yılının Aralık ayında güney cephesinden başlanılmıştır. Uygulama aşamasında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve İzmir Valiliği

koordinasyonunda; Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürlüğü, Müze Müdürlüğü ve İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü öncülüğünde Koruma Bölge Kurulu’ndan Proje Müellifine, Konservasyon laboratuvarından danışman akademisyenlere kadar tüm aktörler ile koordineli olarak çalışmıştır. Etaplar halinde yapılan çalışmada bütüncül yaklaşımın sağlanabilmesinin temelinde de bu koordineli disiplin yatmaktadır.

Uygulamaya, iş iskelesi hazırlanması ve tüm yüzeylerde bitkilenme ve mantarlaşma oluşumlarını önleyici solvent esaslı malzeme kullanılarak temizlikleri yapılarak başlanmıştır.

Bu hazırlık çalışmalarından sonra tuğla bölümlerde oldukça fazla olan kesit kayıplarındaki tamamlamalar yapılmıştır. Yapıda kullanılacak tuğlalar konvansiyonel yöntemler ile üretilmiş olup bu tuğlalar kuvars,feldispat gibi mineraller ile az miktarda kalsiyum içeren killi topraktan üretilmiştir. Tuğla analizlerinde “Roma Dönemi tuğla ve harçların özellikleri: Bergama Serapis Tapınağı örneği” İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yüksek lisans tez çalışmasından faydalanılmıştır. Yapıda tuğla tipolojisi olarak 33x33x4,5 ve 60x45x6 boyutlu tuğlalara rastlanılmıştır. Harç analizlerinde de aynı tezden faydalanılmakla beraber sonuçlar İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Laboratuvarlarında yapılan harç analizleri ile teyit edilmiştir.

Tamamlama yapılacak kısımlarda, örgü tekniğinin ve yük aktarımının gerektirdiği zorunlu çürütmeler yapılmıştır. Ana beden tuğla duvar ile yapılacak tuğla tamamlamaların birlikte çalışmasını sağlamak amacıyla örgü tekniğine ek olarak, mevcut bölümlere paslanmaz çelik çubuklarla ankraj yapılmıştır.

Page 16: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

182 183

Çelik tij Uygulaması

Mermer silmeleri oluşturan blokların kendilerinden kaynaklı statik sorunlarda Kazı Başkanlığı ile koordineli olarak hazırlanan ve koruma bölge kurulu onayı alınarak uygulanan detay doğrultusunda çelik krom çubuklar ile gizli takviyeler yapılmıştır. Yalnızca mermer blokların alt kotlarındaki malzeme kayıplarında ise tuğla tamamlamalar ile yetinilmiştir.

Yapıda tespit edilen tüm özgün derz ve sıvalar korunmuştur.1940lı yıllarda onarım gören kısımlarında kullanılan çimento derzler sökülerek analiz sonuçları doğrultusunda oluşturulan harç ile derzler yenilenmiştir. Temel restorasyon yaklaşımının bir sonucu olarak 1940 lı yıllarda yapılan onarımlar yapının geçirdiği değişimlerin göstergesi olması nedeni ile yapının bir değeri olarak görülmüş ve korunmuştur. Dönem onarımlarında yalnızca kesit kaybının yoğun olduğu kısımlarda tuğla tamamlamalar yapılmıştır. Ayrıca bu bölümde dönem onarımı ile özgün duvarların arasında kalan boşlukların duvarın bütününe yönelik statik zafiyet oluşturacak nitelikte olduğu anlaşıldığından bu bölümlere hidrolik kireç harçlı enjeksiyon yapılmıştır. Enjeksiyon uygulaması için öncelikle enjeksiyon hortum delikleri açılıp hava basıncı ile temizlenmiş daha sonra alt kotlardan başlanılarak enjeksiyon yapılmıştır.Yapıdaki tüm harç ve derzlerde analiz sonuçlarına uygun olarak%46 kireç bazlı bağlayıcı%28 çakıl boyu volkanik kaya kırıntısı (baskın pümeks ve az dasit –andezit) %26 kum boyu volkanik kaya kırıntısı (baskın pümeks ve az dasit-andezit)) oranları kullanılmıştır.

Page 17: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

183

Çelik tij Uygulaması

Mermer silmeleri oluşturan blokların kendilerinden kaynaklı statik sorunlarda Kazı Başkanlığı ile koordineli olarak hazırlanan ve koruma bölge kurulu onayı alınarak uygulanan detay doğrultusunda çelik krom çubuklar ile gizli takviyeler yapılmıştır. Yalnızca mermer blokların alt kotlarındaki malzeme kayıplarında ise tuğla tamamlamalar ile yetinilmiştir.

Yapıda tespit edilen tüm özgün derz ve sıvalar korunmuştur.1940lı yıllarda onarım gören kısımlarında kullanılan çimento derzler sökülerek analiz sonuçları doğrultusunda oluşturulan harç ile derzler yenilenmiştir. Temel restorasyon yaklaşımının bir sonucu olarak 1940 lı yıllarda yapılan onarımlar yapının geçirdiği değişimlerin göstergesi olması nedeni ile yapının bir değeri olarak görülmüş ve korunmuştur. Dönem onarımlarında yalnızca kesit kaybının yoğun olduğu kısımlarda tuğla tamamlamalar yapılmıştır. Ayrıca bu bölümde dönem onarımı ile özgün duvarların arasında kalan boşlukların duvarın bütününe yönelik statik zafiyet oluşturacak nitelikte olduğu anlaşıldığından bu bölümlere hidrolik kireç harçlı enjeksiyon yapılmıştır. Enjeksiyon uygulaması için öncelikle enjeksiyon hortum delikleri açılıp hava basıncı ile temizlenmiş daha sonra alt kotlardan başlanılarak enjeksiyon yapılmıştır.Yapıdaki tüm harç ve derzlerde analiz sonuçlarına uygun olarak%46 kireç bazlı bağlayıcı%28 çakıl boyu volkanik kaya kırıntısı (baskın pümeks ve az dasit –andezit) %26 kum boyu volkanik kaya kırıntısı (baskın pümeks ve az dasit-andezit)) oranları kullanılmıştır.

Doğu cephesinde duvarın üst kotlarındaki mermer blokların altlarındaki kesit kayıplarının bu blokların yük aktarımını güvenli bir şekilde sağlayabilecek boyutları aşması nedeni ile ana taşıyıcı duvarda tuğla ve dış kaplamasında taş tamamlamaları yapılmıştır. Restorasyon uygulamasında yalnızca bu cephede ve küçük bir bölümde taş tamamlama uygulaması yapılması gerekliliğinin sağladığı avantajla, duvarın mevcut bölümlerindeki taş ile aynı görsel ve başarım özelliklerine sahip olan ve daha önce yörenin yıkılan yapılarından toplanan taşların kullanılması mümkün olmuştur. Yalnızca yüz açma işlemi ile yerine konulan taşlar ile malzeme ve görsel uyum da sağlanmıştır.

Krom Güçlendirme Elemanları

Yapıda mevcutta bulunan mermer silmelerde konservasyon kapsamındaki müdahaleler ile mimari elemanın bütünlüğü sağlanmıştır.Mermer yüzeylerde, düşük hava basıncı ve mekanik temizleme yöntemi ile temizlikleri yapıldıktan sonra numaralandırılmış kırık parçalar yerlerinden alınarak ara boşlukları temizlenmiş ve numaralı parçalar yerlerine epoksi malzeme kullanılarak yapıştırılmıştır.

Doğu cephesinde çok ciddi boyuttaki tuğla kayıpları onaylı restorasyon projesine uygun olarak tamamlanmış olup, tuğla tamamlamalarda üst kotlar ile ilgili bitişler netleştirilmeden bırakılmıştır.

Page 18: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

184 185

Doğu Cephesi Kayıpların Yoğun Olduğu Kısımlar Ve Uygulama Sonrası

Tuğla duvarların üst kotlarında ana beden duvarlarının yağmurdan etkilenmemesi amacıyla hidrolik kireç harçlı içine tuğla tozu ilave edilerek capping yapılmıştır. Duvarın üst bitişleri net bir geometriye sahip olmadığından yan bölümlerde, düşeyde yağmur suyunun beden duvarının içerisine sızma riski olan yatay yüzeyler, capping harcı ile derzlenmiştir.

Yapının yüzeyinde korunmuş bulunan sıvalara ilişkin sağlamlaştırma uygulaması yapılmıştır. Özgün sıvalar reçine esaslı malzeme ve bezleri ile yerlerine sabitlenmiş; daha sonra mikro enjeksiyon yöntemi ile sağlamlaştırılmıştır. Sağlamlaştırma işlemi bitikten sonra sıvaların kireç harç ile bordürleri yapılmıştır.

Özgün Sıva Yüzeylere Mikroenjeksiyon Uygulama

Page 19: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

185

Doğu Cephesi Kayıpların Yoğun Olduğu Kısımlar Ve Uygulama Sonrası

Tuğla duvarların üst kotlarında ana beden duvarlarının yağmurdan etkilenmemesi amacıyla hidrolik kireç harçlı içine tuğla tozu ilave edilerek capping yapılmıştır. Duvarın üst bitişleri net bir geometriye sahip olmadığından yan bölümlerde, düşeyde yağmur suyunun beden duvarının içerisine sızma riski olan yatay yüzeyler, capping harcı ile derzlenmiştir.

Yapının yüzeyinde korunmuş bulunan sıvalara ilişkin sağlamlaştırma uygulaması yapılmıştır. Özgün sıvalar reçine esaslı malzeme ve bezleri ile yerlerine sabitlenmiş; daha sonra mikro enjeksiyon yöntemi ile sağlamlaştırılmıştır. Sağlamlaştırma işlemi bitikten sonra sıvaların kireç harç ile bordürleri yapılmıştır.

Özgün Sıva Yüzeylere Mikroenjeksiyon Uygulama

Yapıda statik açıdan en karmaşık ve acil sorunu oluşturan alanlar doğu cephesindeki apsis duvarları ve batı cephesindeki kemer bölümüdür. Büyük kısımları yıkılmış bu bölümlerde kalan parçalar özgün taşıyıcı sistem kurgularından farklı çalışmakta ve bu nedenle hem mevcut durumları itibarı ile hem de olası deprem yükleri altında sorun oluşturmaktadırlar. Hem benimsenen temel restorasyon yaklaşımı, hem restitütif verinin güvenilirlik dereceleri itibarı ile uygulamaya yön verebilecek nitelikte olmaması hem de teknik sorunlar nedeniyle bu elemanların özgün formlarına kavuşturulacak nitelikte tamamlanmaması yönündeki beklentinin de katkısı ile karmaşık hale gelen sorunun çözümü için öncelikle Yıldız teknik üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalında görevli Yrd. Doç. Dr. Ferit ÇAKIR tarafından yapıda gözlemlenen hasarların oluşum nedenlerini belirlemek ve yapının deprem davranışını gözlemlemek amacıyla yapının tamamı sayısal ortamda modellenerek analiz edilmiştir. Bu analizlerden elde edilen verilerin koordineli olarak değerlendirilmesi sonucunda da çözüm önerileri getirilmiştir. koruma bölge kurulu ile de paylaşılarak yapılan uygulamada;

Model 1 Sonlu Eleman Modeli Model 2 Sonlu Eleman Modeli

Kemer askıya alınarak kemerin her iki yanında bulunan çatlaklardaki hasar görümüş tuğlalar çıkartılarak yenileriyle değiştirilmiş, Bu uygulama sırasında her bir metre yükseklikte duvar yüzeyinden minimum 50 cm içeriye gelecek şekilde 100 cm uzunluğunda ve 16 mm kalınlığında paslanmaz çeliklerin yerleştirilmiş ve yüksek mukavemetli hidrolik kireç esaslı onarım harçlarıyla iç kısımlardaki boşluklarının doldurulmuş ve yeni tuğlalarla çatlaklar kapatılmıştır.

Uygulama aşamasında statik raporlar doğrultusunda kullanılan çeliklerin akma ve çekme dayanım değerlerine dikkat edilmiş ve çelik çubukların yığma elemanlarla iyi bir aderans sağlaması amacıyla çubukların uçlarında en az 20 cm yiv açılmıştır. Çatlakların çelik takviyeler ve yeni malzemeler ile kapatılmasının ardından yüzeyde özgün dokusunu kaybetmiş tuğlaların yenilenmiş ve yüzeyde meydana gelen kısmi kesit kayıpları tamamlanmıştır.

Çürütme yapılacak bölümlerde komşu tuğlalara zarar vermeden çürütme işlemlerinin yapılması ve çürütme yapılan yerlerin itinayla temizlenerek yeni tuğlaların eski yüzeye tam olarak oturması sağlanmış; Eksik kısımlar tamamlanırken yapılacak onarımlar bütünle uyumlu bir şekilde bağdaştırılması amaçlanmıştır. Bu onarımlar, aynı zamanda sanatsal ve tarihi tanıklığı yanlış bir biçimde yansıtmaması için yapının özgün halinden ayırt edilebilecek bir şekilde yapılmıştır.

Page 20: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

186 187

Kuzey Cephe Kesit Kayıpları Olan Kısımlarda Tuğla Tamamlamaları Öncesi Sonrası

Yüzey tamamlamalarının ardından duvarların mevcut yükler ve olabilecek deprem yüklerine karşı taşıma kapasitelerinin ve sistem sünekliğinin arttırılması amacıyla kemer kalıntılarını da içeren duvarların üst kotlarının tamamı lif takviyeli polimer sistemlerle (kompozit çubuklarla) güçlendirilmiştir.

Lif takviyeli polimer çubuk ile yapılan güçlendirme çalışmalarında öncelikle duvar derzlerindeki geleneksel harçlar yaklaşık 4~7 cm boşaltılarak boşaltılan bölümlerde temizleme çalışmaları yapılmıştır. Sonraki aşamada, polimer çubukların açılan boşluklara tam olarak oturması ve duvar yüzeyine maksimum şekilde tutunması için özgün harç, güçlendirme harcı veya zorunlu durumlarda epoksi sistemlerle alt yüzeyler hazırlanmıştır. Statik rapor doğrultusunda uygulanan lif takviyeli polimer çubukların minimum 10 mm çapında olmasına ve çekme dayanımlarının belirlenen değerlerden büyük olmasına dikkat edilmiş ve minimum iki tuğlada bir gelecek şekilde çatlağın en alt noktasından en üst noktasına kadar uygulama yapılmıştır.

Polimer çubuklardan maksimum verim alınabilmesi için yapının batı cephesinde yer alan hasarlı duvarların tamamını saracak şekilde sürekli uygulamış ve polimer çubukların yapının sağlam olan kuzey ve güney duvarlarına doğru en az 1 metre daha devam etmesi sağlanmıştır. Polimer çubukların uygun şekilde yerleştirilmesinin ardından çubukların üzeri yeniden özgün harçla doldurulmuş ve duvar yüzeylerinde özgün dokuyu bozacak her türlü uygulama detayı kapatılmıştır.

Duvar yüzeylerine polimer çubukların yerleştirilmesinin ardından duvarların en üst kotunda yatay polimer şeritler uygulanarak duvarların yatay çekme yüklerine karşı dayanımı arttırılması sağlanmış, kullanılacak polimer şeritlerin statik rapor ile belirlenen kalınlıklarının maksimum 1,5 mm, genişliklerin maksimum 10 cm ve çekme dayanımlarının belirlenen değerden büyük olmasına dikkat edilmiştir. Ayrıca, duvarların üst kısmında boyuna doğrultuda süreklilik sağlanmasına ve kenarlardan en az 30 cm iç kısımlara gelecek şekilde eşit mesafelerle üç adet yerleştirilmelerine özen gösterilmiştir. Şeritlerin üzerine doğal hidrolik kireç harçla capping yapılarak duvarların üst kısımlarının güçlendirilmiştir.

Page 21: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

187

Kuzey Cephe Kesit Kayıpları Olan Kısımlarda Tuğla Tamamlamaları Öncesi Sonrası

Yüzey tamamlamalarının ardından duvarların mevcut yükler ve olabilecek deprem yüklerine karşı taşıma kapasitelerinin ve sistem sünekliğinin arttırılması amacıyla kemer kalıntılarını da içeren duvarların üst kotlarının tamamı lif takviyeli polimer sistemlerle (kompozit çubuklarla) güçlendirilmiştir.

Lif takviyeli polimer çubuk ile yapılan güçlendirme çalışmalarında öncelikle duvar derzlerindeki geleneksel harçlar yaklaşık 4~7 cm boşaltılarak boşaltılan bölümlerde temizleme çalışmaları yapılmıştır. Sonraki aşamada, polimer çubukların açılan boşluklara tam olarak oturması ve duvar yüzeyine maksimum şekilde tutunması için özgün harç, güçlendirme harcı veya zorunlu durumlarda epoksi sistemlerle alt yüzeyler hazırlanmıştır. Statik rapor doğrultusunda uygulanan lif takviyeli polimer çubukların minimum 10 mm çapında olmasına ve çekme dayanımlarının belirlenen değerlerden büyük olmasına dikkat edilmiş ve minimum iki tuğlada bir gelecek şekilde çatlağın en alt noktasından en üst noktasına kadar uygulama yapılmıştır.

Polimer çubuklardan maksimum verim alınabilmesi için yapının batı cephesinde yer alan hasarlı duvarların tamamını saracak şekilde sürekli uygulamış ve polimer çubukların yapının sağlam olan kuzey ve güney duvarlarına doğru en az 1 metre daha devam etmesi sağlanmıştır. Polimer çubukların uygun şekilde yerleştirilmesinin ardından çubukların üzeri yeniden özgün harçla doldurulmuş ve duvar yüzeylerinde özgün dokuyu bozacak her türlü uygulama detayı kapatılmıştır.

Duvar yüzeylerine polimer çubukların yerleştirilmesinin ardından duvarların en üst kotunda yatay polimer şeritler uygulanarak duvarların yatay çekme yüklerine karşı dayanımı arttırılması sağlanmış, kullanılacak polimer şeritlerin statik rapor ile belirlenen kalınlıklarının maksimum 1,5 mm, genişliklerin maksimum 10 cm ve çekme dayanımlarının belirlenen değerden büyük olmasına dikkat edilmiştir. Ayrıca, duvarların üst kısmında boyuna doğrultuda süreklilik sağlanmasına ve kenarlardan en az 30 cm iç kısımlara gelecek şekilde eşit mesafelerle üç adet yerleştirilmelerine özen gösterilmiştir. Şeritlerin üzerine doğal hidrolik kireç harçla capping yapılarak duvarların üst kısımlarının güçlendirilmiştir.

Karbonfiber Uygulama

Bizans Döneminde yapının kiliseye çevrilmesi amacıyla apsis bölümü önemli ölçüde değiştirilmiş ve yeni yapılan apsis ana beden duvarlarından ayrı çalışacak şekilde dilatasyonlu olarak yapılmıştır. Günümüzde yıkık olan apsisin önemli bir bölümü yıkık olup yalnızca kenarlardaki iki duvarı bulunmaktadır. Bu bölümde de biraz önce saydığım kaygılarla formun tamamlanarak yatay yüklere karşı dayanıklı hale getirilmesi mümkün olmadığından batı cephesindeki uygulamaya benzen bir uygulama yapılması planlanmış ve çatlak ve kesit kaybı olan bölümlerinde uygulama tamamlanmıştır. Son olarak lif takviyeli polimer sistemlerle sarma işlemi uygulanacaktır. Ancak bu bölümün kütle plastiği ve bozulma durumu itibarı ile dönüşlerin zor olması nedeniyle kompozit çubuklar yerine farklı malzemelerin kullanılması yönünde araştırmalar devam etmektedir.

Yapının kuzeyinde yer alan ve cumhuriyet döneminden itibaren cami olarak kullanılan kulede de restorasyon çalışmalarımız devam etmekte olup 2017 yılı içerisinde bitirilmesi planlanan restorasyon çalışmaları ile Kızılavlu’nun koruma koşullarının sağlanmasına yönelik etaplar tamamlanacaktır. Son olarak planlama aşamasındaki Çevre Düzenleme çalışmaları ile hem ziyarete yönelik ihtiyaçların karşılanması hem de yapının özgün açık alan kullanımına yönelik bilgilerin ve özgün çevresel ilişkilerin daha güçlü olarak anlatılması sağlanacaktır.

Teşekkür

Yazar, Kültür ve Turizm Bakanlığına katkılarından dolayı araştırmalarını sürdüren Yrd. Doç. Dr. Ferit ÇAKIR ve çalışma ekiplerine, Atatürk Müzesi ve Bergama Kızılavlu işinde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarına şükranlarını sunar.

Page 22: TARİHİ YAPILARIN VE MÜZELERİN DEPREMDEN KORUNMASINA ... · Bu nedenle de oluşabilecek hata oranı hakkında da hiçbir fikri yoktur. R.C. REESE(ABD’nin saygın bir mühendisi)

188 189