T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde...

104
T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :220 CELSE TARİHİ :14.08.2012 BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298 ÜYE :FATİH MEHMET USLU 40244 ÜYE :ERCAN FIRAT 39995 C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954 KATİP :ZAFER HAN 139152 Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Fatih Mehmet Uslu ve Ercan Fırat’tan oluşan mahkeme heyeti tarafından 14 Ağustos 2012 günü saat 09:50’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Serdar Öztürk, Durmuş Ali Özoğlu, Levent Ersöz, Sedat Peker, Oğuz Bulut, Ergün Poyraz, Selçuk Özkan, Mustafa Levent Göktaş, Oktay Yıldırım, Fikret Emek, Semih Tufan Gülaltay, Turhan Özlü, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım, Fatih Hilmioğlu, Aykut Metin Şükre, Mustafa Dönmez, Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon, Dursun Çiçek, Fuat Selvi, Mehmet Haberal, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Sevgi Erenerol, Hulusi Gülbahar, Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin, Hıfzı Çubuklu, Mehmet Otuzbiroğlu ve Özkan Kurt dışındaki tutuklu sanıklar ile başka suçtan tutuklu Sanık Yalçın Küçük’ün cezaevinden getirildiği görüldü. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Tutuksuz sanıklardan Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu, Sanık Ferit İlsever, Sanık Adnan Bulut, Sanık Tanju Güvendiren, Sanık Güler Kömürcü ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal müdafii Av. Selen Karaçalı, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanıklar Sedat Özüer, Cemal Gökçeoğlu, Mustafa Bakıcı, Orhan Güçlü müdafii Av. Mahir Işıkay geldikleri görülmekle, Huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılamaya devam olundu. Tanık yoklaması yapıldı.

Transcript of T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde...

Page 1: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2009/191CELSE NO :220CELSE TARİHİ :14.08.2012

BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298ÜYE :FATİH MEHMET USLU 40244ÜYE :ERCAN FIRAT 39995C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954KATİP :ZAFER HAN 139152

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Fatih Mehmet Uslu ve Ercan Fırat’tan oluşan mahkeme heyeti tarafından 14 Ağustos 2012 günü saat 09:50’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Serdar Öztürk, Durmuş Ali Özoğlu, Levent Ersöz, Sedat Peker, Oğuz Bulut, Ergün Poyraz, Selçuk Özkan, Mustafa Levent Göktaş, Oktay Yıldırım, Fikret Emek, Semih Tufan Gülaltay, Turhan Özlü, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım, Fatih Hilmioğlu, Aykut Metin Şükre, Mustafa Dönmez, Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon, Dursun Çiçek, Fuat Selvi, Mehmet Haberal, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Sevgi Erenerol, Hulusi Gülbahar, Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin, Hıfzı Çubuklu, Mehmet Otuzbiroğlu ve Özkan Kurt dışındaki tutuklu sanıklar ile başka suçtan tutuklu Sanık Yalçın Küçük’ün cezaevinden getirildiği görüldü.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.Tutuksuz sanıklardan Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu, Sanık Ferit İlsever, Sanık Adnan

Bulut, Sanık Tanju Güvendiren, Sanık Güler Kömürcü ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal müdafii Av. Selen Karaçalı, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanıklar Sedat Özüer, Cemal Gökçeoğlu, Mustafa Bakıcı, Orhan Güçlü müdafii Av. Mahir Işıkay geldikleri görülmekle,

Huzurdaki yerlerine alındı.Açık yargılamaya devam olundu.Tanık yoklaması yapıldı.Sadece Tanık Adil Timurtaş’ın hazır olduğu anlaşıldı.Huzura alındı.Kimliğinin tespitine geçildi.TANIK ADİL TİMURTAŞ: “Ahmet oğlu, Makbule’den olma, 1964 doğumlu, Çelebi

mahallesi, Fındık apartmanı No:7 Fındıkzade/İstanbul adresinde ikamet eder. Şu anda Kartal H Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olduğunu beyan eder.”

Mahkeme Başkanı: “Bu dosyada sanıklar Hayrettin Ertekin, Sedat Peker, İbrahim Şahin, Arif Doğan, Mehmet Şener Eruygur, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Güler Kömürcü, Muzaffer Tekin ve dosyadaki diğer sanıklar yargılanmaktalar.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir, bu kişilerle bir akrabalığınız, düşmanlığınız var mıdır?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Bu dava konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluları

kayırmaktan veya delillerini yok etmekten dolayı hakkınızda açılmış bir dava var mıdır?”Tanık Adil Timurtaş: “Benim?”

Page 2: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:2

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Var, Diyarbakır’da vardı.”Mahkeme Başkanı: “Hangi suçtan dolayı yargılanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Tutuksuzdum, tutuksuzdum.”Mahkeme Başkanı: “Örgüt üyeliğinden mi yargılanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Suçlandığınız konu nedir, orada hangi suçtan yargılanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “İşte HADEP’in binalarını yakmaktan, şu bu işte cinayetten,

tutuksuzum davada.”Mahkeme Başkanı: “Evet, size sorulacak sorulardan sizi ve yakınlarınızı ceza

soruşturmasına veya kovuşturmasına uğratabilecek sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz. Cevap vermeyebilirsiniz. Maddi gerçeği söylemeniz gerekiyor, biz doğruları bulabilmemiz için sizin doğru söylemeniz gerekiyor, bize yardımcı olacaktır söylediğiniz doğru beyanlar.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Gerçeği söylememeniz halinde hakkınızda yalan tanıklık yapmaktan

veya iftira atmaktan dolayı soruşturma veya dava açılabilir.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet.”Mahkeme Başkanı: “Doğru söyleyeceğiniz konusunda yemin edeceksiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Evet söyleyeceğim yemin metnini aynen tekrar edin.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Adil Timurtaş: “Bildiğimi doğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Adil Timurtaş: “Bildiğimi.”Mahkeme Başkanı: “Dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Adil Timurtaş: “Dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Adil Timurtaş: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Adil Timurtaş: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Biraz önce isimlerini söylediğim sanıklar var olduğu iddia edilen

Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak veya yöneticisi olmak suçlarından ve iddianamedeki diğer suçlardan dolayı yargılanıyorlar.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu sanıklar hakkında ne biliyorsunuz? İddianamedeki olaylar

hakkında ne biliyorsunuz anlatır mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim siz sorun ben cevaplandırayım, bilmiyorum ki, bir şey

bildiğim yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet daha önceki ifadenizde İbrahim Şahin’den bahsetmişsiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “İbrahim Şahin.”Mahkeme Başkanı: “İbrahim Şahin’le beraber operasyona katıldığınızdan bahsetmişsiniz,

anlatır mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Siirt’te gördüm, 1987 miydi 86 mıydı, operasyonlarda görmüşüm o

kadar çatışmalarda.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl tanıştınız İbrahim Şahin’le?”Tanık Adil Timurtaş: “İbrahim Şahin onlar özel harekatçıydı, biz de jandarmadaydık o

zaman, o şekil yani, birebir tanışmışlığım yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”

2

Page 3: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:3

Tanık Adil Timurtaş: “Yani orada onlar da görev yapıyordu, biz de görev yapıyorduk o kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Kaç operasyona katıldınız İbrahim Şahin’le?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum, zaman zaman çatışmalar çıkardı, giderdik. Zaten o

zaman ayrım falan yoktu, herkes birlikte kardeşçe gidip çatışıyordu, öyleydi yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet o dönem toplam süre olarak İbrahim Şahin’le ne kadar

görüştünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben birebir görüşmüş değilim, merhaba, merhaba yani

operasyonlarda, birebir öyle kendisini tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet, şimdi önceki ifadenizde Arif Doğan’dan bahsetmişsiniz, tanır

mısınız Arif Doğan’ı?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum, kendisini görmüşüm.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl tanıştınız, ne yaptınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Gelip gidiyordu, biz BOTAŞ’ta, bu Silopi’deydik, zaman zaman gelip

giderdi, denetim yapıyordu o kadar, öyle birebir onunla bir çatışmaya girmiş değilim. Gelirdi, bölüğe gelirdi, bir iki gün kalırdı tekrar giderdi yani.”

Mahkeme Başkanı: “Konuştunuz mu kendisiyle, Arif Doğan’la?”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi görüştüm evet.”Mahkeme Başkanı: “Ne konuştunuz hatırlıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla nasılsınız, iyi misiniz çocuklar.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Biz de iyiyiz komutanım demişiz o kadar.”Mahkeme Başkanı: “Beraber operasyona katıldınız mı Arif Doğan’la?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok onunla katılmamışım.”Mahkeme Başkanı: “O tarihte Arif Doğan’ın görevi neydi?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum, bilgim yok, yani birim komutanı mıydı, tim komutanı

mıydı bilmiyorum yani öyle.”Mahkeme Başkanı: “Arif Doğan nereye gelip gidiyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “BOTAŞ’ta 2 kere görmüşüm yani.”Mahkeme Başkanı: “Yani orası jandarma tesisleri midir?”Tanık Adil Timurtaş: “BOTAŞ evet o kadar, başka da görmüşlüğüm yok.”Mahkeme Başkanı: “Diyarbakır’da mıdır?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok Şırnak’ta, Şırnak BOTAŞ Silopi, başka görmemişim.”Mahkeme Başkanı: “Evet maaş mı getiriyordu, maaşları mı getiriyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilgim yok o konuda bilgim yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet, peki Hayrettin Ertekin’den bahsetmişsiniz, anlatır mısınız

Hayrettin Ertekin hakkında ne biliyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi efendim ben orada zaten ifademde de belirttim. Şimdi oradan

da değişik bir yerlere kaydırmak istediler, ben orada kafam yandı, yanında orada esnaftı. Bende herkes gelip geçmiş olsun dedi. Zaten basınlık oldu, kimin yaktığını da hala daha bilmiyoruz, ben böyle esnaf olarak tanıyorum. Yani orada ifadede bir sürü yazı yazılmış, ben tuttum dedim, ben bunu söylememişim yani, 25 sayfalık bir ifade. He basında çıkan bir yazı vardı, beni Zekeriya Öz çağırdı, bunlarla senin ilgin var mı? 28 tane faili meçhul, işte sen Veli Küçük’ü tanıyor musun? Yok dedim tanımıyorum. Hayır, ismen sen nasıl basında görmüşsen, bende öyle. Yok, onun birimi misin dedi, ben kimsenin birimi değilim, olay bu. Ondan sonra ifade vereceksin dedi, dedim vereyim. İfadem alındı, alındığında kendileri ne yazmışsa bende imza atmışım o kadar, avukata bile gerek yok dediler zaten, olay bu.”

Mahkeme Başkanı: “Hayrettin Ertekin’le nasıl tanıştınız, dükkanına kimler gelip giderdi, siz kaç defa gittiniz?”

3

Page 4: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:4

Tanık Adil Timurtaş: “Esnaftır efendim orada, esnaftı zaten adam, geçmiş olsun dediler bende sağ olun dedim efendim. Bende herkes gibi gidip gelmişim orada yani, aynı yerdeydik yani, olay bu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Orada bir sürü soru sordular, asılsız şeyler, diyor ki ya Hayrettin

diyor emniyette tokatladı mı? Dedim öyle bir şey ne gördüm ne de ettim efendim. Bir sürü şey sordular.”

Mahkeme Başkanı: “Evet anlatacağınız başka bir şey var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim anlatacağım bir şey yok.”Mahkeme Başkanı: “Peki, Mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182.

klasörün dizi 113–135 sayfaları arasında, PDF sayfaları olarak da 96–118 sayfaları arasında yer alan 30 Mart 2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğunuz ifadeniz var.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu ifadeniz şöyle başlıyor, ben 1964 Siirt Eruh Ağaççurdu

doğumluyum. İlkokulu köyde okudum, ilkokul mezunuyum diye başlıyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “İfadenizin baş tarafı bizim dosyamız sanıklarla doğrudan ilgili değil.

Sadece bir İbrahim Şahin’den bahsetmişsiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir de Arif Doğan’dan bahsetmişsiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Baş tarafında, İbrahim Şahin ile ilgili beyanınız şöyle.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 132’de bulunan 1. paragrafının bir kısmı ile 2. paragrafı okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Doğru mu beyanınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi orada operasyonlara gittiğimiz doğru, JİTEM’in olayını isim,

kendileri bir isim bulalım, bu isim doğru. Yani biz kendimize bir isim, bu devletin bize vermiş değil. O zaman Cem üsteğmen miydi, bir isim bulalım kendimize, herkes bir şey söyledi. He o da dedi JİTEM olsun, JİTEM’in ne olduğunu da bilmiyoruz yani, olay bu. Operasyonlara da İbrahim Şahin’le Siirt Merkez’i bölgesinde çatışmalara girerken onlarda gelmiştir. Ama Cudi’de Şırnak’ta biz onlarla birlikte çatışmaya girmiş değiliz. Kendimiz gidiyorduk, kendimiz geliyorduk.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 132’deki ifadesinin 3. paragrafı ile dizi 131’de bulunan ifadesinin bir kısmı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: “Doğru mu bu beyanınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim, şimdi Cemal Albayın orada olup olmadığını bir kere

bilmiyorum, benim o yetkim bile yok, zaten yoktu da. Öyle bir söz de kullanmış değilim tamam mı? He BOTAŞ’ta biz kalıyorduk, BOTAŞ’ta bana dediler ki bu kuyular içerisinde cesetler çıkmış, siz atmışsınız. Ya dedim ki bu kadar burada su varken niye yani ben suya atarım, ben niye burnumun dibindeki kuyuya atayım, böyle bir saçmalık olur mu dedi. Böyle bir şey de yok, yani bana bunları sordular bende cevaplandırdım. Artı biz kimseyi getirip de Cemal Albaya teslim etmiş de değiliz, yani arazide zaten belliydi, bizim girdiğimiz çatışmalar, hepsi de belliydi.

4

Page 5: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:5

Ben 1 tane değil 100 tane çatışmaya girmişim o bölgede, hepsinde takdiri de var yani, beni herkes de takdir vermiş, takdirimi de getirip gösterebilirim. 126 tane takdir var, hepsini de veren paşalarımızdır, alay komutanlarımızdır, arazide olmuş. He biz bazı arazide, bazı birilerinin kuyruklarına basınca kuyruk acısı oldu 50 tane çamur attılar. Yani bunların hiçbiri aslı yoktur, tamam. He çatışmaya girmişim, saçım kadar çatışmaya girmişim. Bingöl’de girmişiz, Diyarbakır’da girmişiz, bunların hepsi de belli.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Arazinin dışında benim hiç kimseye bir ilgim olmadı ama basına

bakıyorsun sanki bütün ölen, trafik kazasından ölen de ben öldürdüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet anlaşıldı, şimdi subay ve astsubayların maaşını Binbaşı Arif

Doğan’ın getirdiğini gördüm demişsiniz, bu beyanınız doğru mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Nasıl efendim?”Mahkeme Başkanı: “Subay ve astsubayların maaşını Binbaşı Arif Doğan’ın getirdiğini de

gördüm. Cem Ersever bu şahsın bizim grup komutanımızın olduğunu söyledi, demiş.”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim Arif Doğan’ı 2 kez, tekrar söylüyorum 2 kez söylüyorum,

başka 3. kez görmüş değilim. Maaş mı getirmiş, ne getirmiş bilmiyorum, bir tane dağda, dağ kadrosu bizi yakaladı. Geldiydi, ifadesini işte bölgede neler olup, ifadesini verdik, işte bunları biliyor, bunları biliyor aldı götürdü. Ondan sonra bir daha geldi, niye geldiğini de bilmiyorum, sivildi yani. Neye gelmiş, niye gitmiş bilmiyorum, yani maaş getirmiş, ama o sağ aldığımız çocuğun ifadesini verin dedi, ifadesini verdik yani. Özellikle çocuk Türkçe bilmiyordu ben tercümanlık yaptım yani, işte bölgeden nasıl geçiyor, Suriye’den nasıl geliyor, Irak’tan nasıl geliniyor. Bütün ifadeler alındı, kendisine verildi. Ondan sonra da maaş verip vermediğini bilmiyorum, ben böyle bir söz de kullanmamışım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, ifadenizin diğer bölümlerinde Yeşil kod Mahmut Yıldırım’dan bahsetmişsiniz. Cemil Kod Aytekin Özen’den bahsetmişsiniz.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Avukat Mustafa Süzer’in, Özer’in aracına bomba koyulmasından

bahsetmişsiniz. Zübeyir Aydar’a suikast planından bahsetmişsiniz. Dizi 120’deki ifadeniz dosyamız sanığı Hayrettin Ertekin ile ilgili ve diğer sayfalar da onunla ilgili, şöyle başlıyor.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 120’deki ifadesinin 1. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Abdullah Aydın olayı doğru. Doğru evet.”Mahkeme Başkanı: "Oturabilirsiniz nasıl rahat ediyorsa tanık beyanı almak uzun sürüyor.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 120’deki ifadesinin 2. paragrafı ile dizi 119’da bulunan ifadesi okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim kafa olayı doğru yani.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofona, mikrofona konuşun.”Tanık Adil Timurtaş: “Kafa doğru, kafeterya doğru, ben İbrahim’den aldım, Hayrettin’den

almadım. Yani İbrahim Yalçın’dan aldım, zaten ilk baştan da anlattım, çalıştırdım, kimin yaktığını bilmiyorum, ondan sonra da sahibine verdim, olay bu. Yani zaten oradaki bütün esnafların hepsini tanıyordum. Berberinden tut, çünkü iç içesin yani, artı he yemek yemiş orada zaten lokantalar vardı. Herkes yemek yerken abi afiyet olsun görüşüyorduk çoğu esnaftı yani millet. Orada birbirini görmeyen yoktu yani, olay bu.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 118’deki ifadesinin 1. paragrafı okundu, soruldu.

5

Page 6: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:6

Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim, şimdi bunun üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofona konuşun, elinizde mikrofon var.”Tanık Adil Timurtaş: “Bunun üzerinde çok durdular, yani sen böyle bir şey yapmışın diye

özellikle polisler, sen buradan gidip gasp etmişsin, adam gelip şikayet etmiş. İşte emniyette Hayrettin Ertekin git… dedim böyle bir olay olur mu abi yani. Ben adamı almışım, emniyete götürmüşüm, o da gelip de sorgu yapmış. Böyle bir şey olur mu hiç? Bunun üzerinde çok durdular, özellikle polis arkadaşlar, ben dedim öyle bir olay yok. Yani ben Hayrettin’in hiçbir parasını gidip almış değilim, bunu dedim. Yani burada saatlerce, 5 gün kaldım, 5 günün 4’ü Hayrettin Ertekin’le ilgili soru sordular dedim bilmiyorum yani olayını. Ben sadece Hayrettin orada esnaf görmüşüm, başka da benim bir ilişkim yok, Ama oradaki ifadeleri daha sonra dilekçeye de yazdım ben bu ifade bana ait değil dedim.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi burada diyorsunuz ki Hayrettin Ertekin beni arayarak Beşiktaş Levent Karakoluna çağırdı bu olayla ilgili olarak karakolda ifade verdim. Verdiniz mi ifade?”

Tanık Adil Timurtaş: “Bununla ilgili ben şeyde verdim işte.”Mahkeme Başkanı: “Bu değil bu Hayrettin Ertekin’in parasını tahsiline dair bir ifade

verdiniz mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha ha yine bu olay oldu orada bizi çağırdılar ben dedim böyle bir

şey yok. Zaten Hayrettin’de yoktu. Polisler çağırdı.”Mahkeme Başkanı: “İfade verdiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha dedim bu arkadaş benden para almışım böyle birilerine

karıştırıyor ben kendisini de tanımıyorum o da beni tanımıyor. Bana baktı tanıyor musun yok dedi. Dedim isim kullanmış olabilir abi dedim yani. Öyle olay bu.”

Mahkeme Başkanı: “O ifade nedeniyle hakkınızda soruşturma veya dava açıldı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Açılmadı benim herhangi bir şey açılmadı ama emniyete gidip teşhis

yapmak için adamı getirdi yok dedi bu değil. Dedim isim karıştırıyor abi. Olay bu.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 118’deki ifadesinin 2. paragrafı ve dizi 117’deki ifadesinin 1. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim böyle bir olay ben daha önce de söyledim. Dedi biz sizin telefonunuzu dinlemişiz polise. Dedim yakalasaydınız o zaman suçüstü. Madem dinlenmişsin böyle bir saçmalık olur mu efendim yani. Sizin okuduğunuz mesela sahte kimlikle içeriye girip de patlamayan bir insan var mı? Parmak izinden her türlü çıkar yani böyle bir saçmalık…”

Mahkeme Başkanı: “Yani burada bir Hayrettin Ertekin’in işte bir eroin işinden yakalanan birinin işini hallettiğinden bahsediyorsunuz. Doğru mu bu beyanınız?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok. Ha böyle bir olay yok, yok. Ha bana bunu sordular bu parayı almışsınız işte biz telefonunuzu dinledik yok bu söyledi. Dedim böyle bir olayı ben yaşamamışım bilmiyorum. Ben burada da tekrar huzurunuzda söylüyorum böyle bir olayı yaşamadım bilmiyorum yani.”

Mahkeme Başkanı: “Peki niçin böyle yazdılar yani.”Tanık Adil Timurtaş: “Dedi.”Mahkeme Başkanı: “Kendilerine göre mi yazmışlar.”Tanık Adil Timurtaş: “Senin ya diyorum baştan 25 sayfa bir ifade yazılmış orada beni imza

at dedi. Ben dedim avukatlarım bunu okusun. Dedi avukatlık bir şey yok ki ben de imza attım çıktım olay bu.”

Mahkeme Başkanı: “Siz herhangi bir şey anlattınız mı karakolda?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: “Karakolda herhangi bir şey anlattınız mı polislere?”

6

Page 7: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:7

Tanık Adil Timurtaş: “Karakolda zaten ben başta 28 tane dedi faili meçhul ya bunlara ifade verirsin ya üstünde kalır oğlum çıkamaz. Ben dedim ben niye çıkamayayım. Ben adamı tanımıyorum gazete yazmış 28 tane faili meçhul ben ne yapacağım ben kimim ki? Ha olay bu, buradan başladı. Hürriyet Sabah Gazetesi vesaire yazmış işte. Yok, Veli Küçük’ün birimiymişim yok talimat sana ve… ben hayatımda Veli Küçük’ü görmemişim ki. Böyle bir olay yok. Bunun üzerine ifade yazıldı ondan sonra gizli tanıkmışım gazetelere basına çıktı. Ben kimim gizli tanık böyle bir olay yok yani. Olsa zaten ben burada huzurunuzda söylerim tanıdıklarımız zaten söylüyorum. Arif Doğan'ı orada da demişim 2 kez görmüşüm 3. kez görmemişim onu.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam onu anlattınız.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 117’deki ifadesinin 2. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben Murat’ı tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Kimleri tanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Murat Astsubayı. Murat dedi ki bu şeyinin ile birlikte hareket ediyor

Sedat Peker'le valla bilgim yok dedim abi. Ben Murat’ı dedim Diyarbakır’dan tanıyorum bize teslim eden İsmet (bir kelime anlaşılamadı) tamam ben oradan tanıyorum başka da Murat’la benim bir ilişkim olmadı da o da Abdullah’ın yanında. Dedim olabilir abi ben bunu söyledim. Başka da Murat beni bunu bunu teklif yaptı, şöyle bir Murat öyle bir yapıya sahip değil yani. Ben öyle bir talimat sadece bölgeyi bilmek için Diyarbakır’da birlikte çalışmışlığımız olmuş. Başka da yok. (Birkaç kelime anlaşılamadı) onun ifadesinde geçiyor. Sedat Peker’le çalışmış senden bahsetmiş tanıyor musun? Dedim tanıyorum. Diyarbakır’da olay bu başka da tanımıyorum ilişkim yok dedim.”

Mahkeme Başkanı: “Burada İstanbul’da bulunduğum dönemde Veli Küçük ve Muzaffer Tekin’le görüşürdüm onlardan bahsederdi diyorsunuz. Böyle bir şey var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Benim sadece basında.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofona konuşun uzak durmayın.”Tanık Adil Timurtaş: “Sadece basından görmüşüm aynı sizin gibi tanımıyorum şahsen”Mahkeme Başkanı: “Murat Astsubaydan herhangi bir şey duydunuz mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok Murat’ı işte izah ettiğim gibi 1995 miydi 94 müydü tam

bilemeyeceğim Diyarbakır merkezde birlikte bir çalışmışlığımız var o da arazide. Buralara gelmiş ben işte JİTEM’ciyim şuyum buyum ben dedim abi bilmiyorum ben Murat ‘ı oradan tanıyorum başka ilişkim yok. Muzaffer Tekin diye birini de tanımıyorum o da beni tanımaz bir sürü böyle şey. Ben tanımıyorum ama Murat’ı gördüm. Yani Murat 1 sene kadar birlikte çalıştım olay bu o da arazide.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 117’deki ifadesinin 3. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok böyle bir şey yok efendim. Böyle bir şey de nasıl yazıldığını çizildiğini de ben hayretle sizi seyrediyorum böyle bir olay yok. Ben kimsenin tetikçisi değilim. Böyle parayla hiç kimse de bu çamuru da atamaz. Ben tekrar size söylüyorum arazide çalışmışım başka kimseyle bir çalışmışlığım yok. Bak arazinin Doğu’nun her yerini bilirim. Çalışmışım belli komutanlarımızla. Şehir merkezlerinde bile kalmış değilim 2000 yılında kendi isteğimle bıraktım tamam mı? 2000 yılında her vatandaşın nasıl yaşadığını ben de yaşadım. Ha bu verilen böyle saçma ifade de ben kabul etmiyorum. Kim yazmışsa da ben davacıyımdır bu konuda ben böyle bir şey de söylememişim yani. Ha yazılmışsa da bana okutacaktı onu ben cevap şimdi size nasıl cevap veriyorsam orada da verirdim yani. Kimseye de korktuğum çekindiğim de yok. Ha Yalçın Paşa doğru Yalçın Paşayı tanıyorum, demişim yani Yalçın Paşayı Diyarbakır’dan tanıyorum tugay komutanıydı zaman zaman gelmiş gitmiş hepsi bu. Nasılsınız

7

Page 8: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:8

çocuklar iyi misiniz bayramınız mübarek olsun bu başka benim herhangi bir başka tanıdığım da yok bu şekil. Yani Karısa’da çatışmışız Ziyaret Tepe’de çatışmışız 13, 15 almışız gelmişiz bizi tebrik etmiş aferin çocuklar gitmiş bu. Başka da bunların da hepsi takdirleri belgeleri vardır. Benim başka Yalçın Paşayla da Ankara'da ya da burada görüşmüş de değilim. Telefonu da yok bende.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 117’deki ifadesinin 4. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim yani inan böyle bir olay yok, yok. Yani ben buraya geldim buraya İstanbul’a geldiğime de bin bin pişman oldum. Açık konuşmam gerekirken Şırnak İstanbul'dan daha temizdir çünkü burada dost düşman kim belli değil İstanbul’da. Ha biz değişik biliyorduk şimdi içeriye 25 yıl ceza almışım sana şerefim üzerine yemin ediyorum. Sen nasıl olayı yapmışın ben böyle ben kimseye de minnet de etmiyorum. Yatarız cezamı. Ha ben olayı da yapmış değilim. Böyle bir komplo başımıza aynen böyle bağladılar ben telefonda demişim işte teröristtir öldürün kime söylemişim bu da yok. Ama iddianamede bir sürü şey yazılmış benim. 25 yıl da ceza aldık ha biz yatarız yani. İstanbul'a da geldiğime bin pişmanım bu söylediklerinin de hiçbirini de kabul etmiyorum. Söylemiş de değilim yazanı da kimse ben davacıyım da.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Tamam.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 116’daki ifadesinin 1. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok efendim.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 116’daki ifadesinin 2. paragrafının bir kısmı okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Yılmaz Şahin kimdir?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim zaten bu emniyette ifadem geçiyor doğru kavga olmuştur.”Mahkeme Başkanı: “Yılmaz Şahin kimdir?”Tanık Adil Timurtaş: “İbrahim Yılmaz Şahin var. İbrahim Şahin diye biri yok. Yılmaz Şahin

kafede müdürdü. Kavga olmuştu ifadeye ikimizde yaralandıydı zaten biz gittik ifademizi verdik orada.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 116’daki ifadesinin 2. paragrafının kalan kısmı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim. Ha bu ifade için gittik ifademizi verdik zaten yani nasıl yakıldığını kimin yaktığını biz bilmiyoruz dedim. Ha ifade beni Yılmaz ikimizde verdik yani olayı biz hala da bilmiyoruz kim yapmış kim etmiş (bir kelime anlaşılamadı) o.”

Mahkeme Başkanı: “Dava dava açıldı mı bu konuda yani?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok biz gittik ifademizi verdik. Herhangi bir kimse bizi mahkemeye

çağırmadı etmedi yani olay bu. İfade verdik yani.”Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 116’daki ifadesinin 3. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim ben Feramuz Binbaşıyı tanımıyorum Sami, Sami’yi gördüydüm ben yani o da nerede gördüm ben şimdi hatırlamıyorum yani görevde görmüşüm

8

Page 9: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:9

yalnız. Özellikle sordular sen Feramuz’u tanıyor musun? Dedim ismini duymuşum yani Kulp’ta da bölük komutanıydı çalıştığı arkadaşları tanıyorum kendisini tanımıyorum. Ondan sonra Semih? Dedim ben Semih komutanımı bir kere gördüm. Nerede gördün dedim Diyarbakır’da gördüm arazide. Başka da dedim herhangi bilgi alakam yok. Ha bazı şeyleri de sordular sen Kilis’te işte uyuşturucu işi yaptıklarını biliyor musun? Dedim ben nereden bileyim abi. Ha olay bu.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 115’teki ifadesinin 1. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok benim bakın şimdi efendim tekrar tekrar size söyleyeyim. Bunu polis arkadaşlar oradan bana bunu sordular dedim madem kameranız var gelip toplantı yeri görüyorsunuz bana niye soruyorsunuz bunu, ben bilmiyorum ha bu bahsettiğiniz şahısların hiçbirini de tanımıyorum, ilgim de yok. Ha onlara da sorabilirsiniz onlarda beni tanımaz, bende tanımıyorum, tanıdıklarımı zaten söylüyorum. Ha nasıl onlarda gelip yüze yüze nasıl görmüşsem o da aynısını söyler yani.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 115’teki ifadesinin 2. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok. Şimdi bu Cizreli Ali bana sordular Glock silahla yakalanmış senin elemanınmış doğru mu? Ben dedim yok. Dedi Bingöl’de senle çalışmış çok sürü çatışmaya girmiş takdir var... Dedim o benle çalışmamış Bingöl’de çalışan arkadaşlarımız vardı ama Ali diye birini tanımıyorum. Olay bu. Ha orada.”

Mahkeme Başkanı: “Abdülmuttalip Tonçer’i tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Abdül yok bu zaten o Ali aynı Ali Kodmuş bilmiyorum gerçek ismi

ben dedim tanımıyorum. Ha ifade vermişse de ben tanımıyorum onu özellikle yani üzerinde onun durdular o çocuğun Cizreli Ali’nin ben dedim ben tanımıyorum gelsin. Ha belki şahsen görüşmüşüm de benimle çalışmamız onu söyledim o diğer kaç tane isim oradan geçen tanıdıklarım var. Zaten Hüseyin Tilki şimdi yargılandığımız bir dava bu Diyarbakır’da tanıyorum birlikte askerlik yapmışız biliyorum, tanıyorum. Bir iki tane isim oradan tanıyorum ama öyle herhangi yasadışı herhangi bir şey. Yurtdışına gitmiş kimin yanına dedim nereden bileyim abi. Hani bunları bana sordular bende cevapladım burada nasıl cevap veriyorsam orada da. Şimdi Ali gelsin beni tanımaz ama Ali bir sürü ifade vermiş ben onu tanıyorum o tim komutanımızda işte biz bunu yapmışız bunu yapmışız ben Ali’yle çalışmamışım, Ali de benle çalışmamış Bingöl’de çalışmışlığım var 5 yıl kadar ama çalıştığımız insanlar belli hepsinin ismini söyleyebilirim hiçbir yasadışıyla da olmamış.”

Tanığın beyanı alınması sırasında bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Zeynep Küçük, Av. İbrahim Erdoğan, Av. Zuhal Kemaloğlu ve Av. Hüseyin Ersöz’ün geldikleri görüldü,

Huzurdaki yerlerine alındı.Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–

135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 115’teki ifadesinin 3. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bunu orada sorgu yapan arkadaşlar hala yerindedir zaman zaman basında da çıkıyor yani görüyorum şimdi bu huzurumuza da gelsinler ben yüzlerine karşıda söyleyeyim bana çok şey Hayrettin hakkında anlattılar işte şunu yapmış, bunu biliyorsun, abi ben nereden bileyim dedim. Antika işi yapıyor, dedim ne ne yakalamışın abi bana niye soruyorsun, ya işte oğlum oradan o çıkamaz dedi dedim çıkmasa suçu varsa çıkmaz abi suçu yoksa abi ben ne yapayım ha bunun üzerine polis arkadaşlar sordu ha sizin söy… ama bunun söylemişim, bunu söylemişim Türkçemiz de var duyabiliyoruz da bu ifadelerin birini bu şekil söylemiş değilim hiçbirini de kabul tekrar söylüyorum kabul de etmiyorum.”

9

Page 10: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:10

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 115’teki ifadesinin 4. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bir kere üsteğmen değil binbaşıdır. Güzel Konak’ta Şırnak’ta çalışmıştık Erhan Üsteğmen o da binbaşıydı yani şimdi üsteğmen derken üsteğmenken çalıştığım bir insandı. Silopi ya da Dicle Kıralkızın da birlikte çalıştığımız komutanlarımızdı benim ifadelerimde geçiyor zaten ben kendilerini tanıyorum, benim yargılandığım cezada da zaten demişim evinde kalmışım gelip tanıklıkta yapmışım senin ne gibi ilişkilerin var Serdar’la? Dedim biz Irak’ta birlikte çalıştık arazide birlikte çalışmışız abi, bir sorun mu var yok dedi. E tanıkta istemişim ha bu insanlarla arazinin dışında bir gün onlarla da oturup yemek yemiş değilim arazinin dışında onlar da aynı o şekil çünkü beni görmemiş ben onları ama arazide Serdar Üsteğmenken tanıyordum binbaşı olana kadarda tanıyordum. Erhan Binbaşıyı da öyleydi.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 114’teki ifadesinin 1. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Yok Serdar bir kere sivil çalışmadı efendim Serdar Binbaşı Üsteğmenken biz yurtdışında Irak’ta geçici bir zaman kaldık fotoğraflarda çekmişimiz birlikte arazide. Türkiye’ye gelirken de hayatta uzun saçlı görmemişim onu. Kazım Albayı tanıyor musunuz dedi, dedim Siirtlidir onu da tanıyorum onların soruları ben cevapladım. Nereden tanıyorsun dedi? Dedim Dicle Kıralkızın Tabur Komutanıydı biz de oradan tanışıyoruz Siirtlidir kendisi dedim herhangi şunu şunu yaptın mı yok dedim, ben cevapladım orada da şimdi de dedi nerede görev yaptığını da bilmiyorum. Ha bunu bir şekil sapıtmışlar başka bir şekil silah Serdar’la uzun saçlı Serdar’ı uzun saçlı hayatımda görmemişim. Çünkü bir subayı sivil istihbaratta da olsa öyle uzun saçlı ben görmedim yani bu kabul etmiyorum efendim.”

Tanığa mahkememizin 2009/191 esas sayılı dava klasörlerinden 182. klasörün dizi 113–135. sayfaları arasında yer alan 30.03.2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 114’teki ifadesinin 2. paragrafı ile dizi 113’teki ifadesi okundu, soruldu.

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim Mahmut Yıldırım’ı sordular dedi tanıyor musun?”Mahkeme Başkanı: “Mikrofona konuşun uzak tutunca zapta geçmez.”Tanık Adil Timurtaş: “He Mahmut’u iyi tanıyorum dedi. Ben tanıyorum görüşmüşümdür

dedi. Birlikte dedi bir şey yaptınız mı? Yok dedim birlikte bize getirdiği bilgilerin üzerine yaşayan dedim arkadaş var onunla birlikte biz iki tane kız yakaladık o bilgiyi o getirmişti. Ben dedim Sakallı biliyordum Yeşil ismi dedim oradan zaten verildi Yeşil kep giymişti. Yav Yeşil kafalıyı çağırın dediler Mahmut Yıldırım oymuş dedim ben gerçek isminin Mahmut Yıldırım olduğunu da bilmiyorum. Bana üzerinde işte Cem Erse…”

Mahkeme Başkanı: “Ne olarak biliyordunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Mahkeme Başkanı: “Ne olarak biliyordunuz adını?”Tanık Adil Timurtaş: “İstihbaratçı ha onu hoca biliyordum. Saklıydı Hoca diyordu herkes.

Ben kendisinin Mahmut Yıldırım olduğunu bilsem Mahmut ben Mahmut isim kod kullanmazdım açıkçası. Zaten 1 yıl kadar böyle görüşmüşlüğümüz oldu. Ondan sonra da Mahmut’u görmedim. He yurtdışında şeye telefonumda mesajlar falan vardı. Dedi kimindir dedi? Ben nereden bileyim abi. Arkadaşlar çekmiş dedim aha oradadır araştır telefonları da o kimdir bilmiyorum. Ha birileri çekiyor arkadaşlarım var dedim yurtdışında. Mahmut dedi görüşüyor musun dedim inan Allah’tan 95’ten beri görüşmemişim. Ha 95’ten dedim ben görüştüm 96’ya kadar pardon 96’ya kadar görüştüm ondan sonra o da arazinin dışında gittiğimiz operasyonlar da belli. Benim

10

Page 11: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:11

herhangi faili meçhul onunla ilgim olmadı. Yok dedi birkaç tane otel söylediler işte bombalamışsınız birlikte. Dedim öyle bir şey yok. Ha varsa çağırın kendisine gelsin olay bu.”

Mahkeme Başkanı: “O Hayrettin’le birinin görüştüğünü söylüyorsunuz Tahsin Şahin. Hayrettin’le Tahsin Şahin’in bir odada görüştüğünü söylüyorsunuz o beyanınız doğru mu?”

Tanık Adil Timurtaş: “Tahsin Şahin benim akrabamdır. Kimin vurdu biz bilmiyoruz. Ben onun da kendileri sordu. Dedim ben içerideyim kim vursa bilsem benim akrabamdır yani. Vurdular yani gencecik çocuk vurdular. Kimin vurduğu hala da failleri yakalanmadı Diyarbakır’da şey Batman’da. Dedim bilmiyorum ki ha olay bu. Yani istihbarat ne getirecek çocuk gencecik 20 yaşında bir çocuk yani. Ancak mahallede olan biten ne diyebilir.”

Mahkeme Başkanı: “Burada söylediği şeyler var Tahsin Şahin’in doğru mu o söyledikleri?”Tanık Adil Timurtaş: “Tahsin’in yani bilgi söylediği zaten Batman’da olan biten her şey

açık açık (bir kelime anlaşılamadı) akraba olduğumuz için konuşuyordu. Yani bundan zarar gelir buradan şu gelir buradan şu gelir söylerdi yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Hayrettin Ertekin’le Tahsin Şahin ne görüştüler?”Tanık Adil Timurtaş: “Abi şimdi ben Hayrettin’le neyi tanıştırayım bir sürü benim

arkadaşlarım tanıdığım birlikte çalıştığım insana göndereyim yani. Yani öyle bilgi varsa ben esnafa vereyim yani. Gerekirse ben gereken istihbarat yeri biliyorum şeyi biliyorum. Komutanlarımı biliyorum komutanım böyle bir şey var. Hayrettin’e niye vereyim böyle bir şey olur mu? Yani böyle bir şey.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi Hayrettin Ertekin’le Tahsin Şahin bir odada görüştürler diyorsunuz ne görüştüklerini biliyor musunuz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok. Zaten Tahsin onu tanımaz yani Hayrettin’i tanımaz da.”

Mahkeme Başkanı: “Görüşmediler mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok öyle bir şey yok. Tahsin benim akrabam ben dedim dedi

vuruldu dedi. Kim tarafından vurulmuş olabilir. Dedim nereden bileyim. Ha örgüt vurmuş olabilir. Benim bir sürü akrabam vuruldu kimin vurduğunu ben de şimdi sizin huzurunuzda söyleyeyim. Kim vurmuş çıkarsın devlet Murat Aydın benim teyzemin çocuğu Denizli gibi bir yerde kafasına sıktılar evlenecek gece kimin vurduğunu bilmiyoruz. Onu vurdular bilmiyoruz. 7, 8 kişi köyümde vurdular bilmiyoruz. Hayvanlarımızı kaçırıp vurdular bilmiyoruz. Biz de bunların çıkarılmasını istiyoruz efendim. Kim yaptı? Bunların faillerini siz de huzurunuzda bulunmasını istiyorum. Neredeyse 15 yıl oldu bir failleri yakalanmadı. Doğu’da vurulsa diyecek ki hadi Doğu’da gitti. Denizli’de vuruluyor evin içinde. Batman’da kaçırılıyor vuruluyor. Köyümüzde 6, 7 kişi vurulup silahları aldırılıyor. Hayvanlarımız otlamaya giderken çobanlar boğuluyor kesiliyor atılıyor. Hayvanlar bıçaklanıyor hayvan hayvan bunu bir havyan da yap… bunların da faillerini biz de istiyoruz çıksın. Ne JİTEM yapmış yani ezberlenmiş ya. Tamam, JİTEM birkaç tekrar tekrar burada söyledim JİTEM’in yaptığı kimse yapmadı. Ha ismen söylüyorum JİTEM. Ha biz yaptık. Biz ne yaptık sadece teröristlerle onlar bizi vurdu biz onarı vurduk. Herkes oldu JİTEM’ci.”

Mahkeme Başkanı: “Mikrofona yakın tut…”Tanık Adil Timurtaş: “Herkes oldu JİTEM’ci. Niye şimdi o JİTEM’cilere sahip çıkmayalım.

Birinin tavuğuna kış mı dedik ama bazı teröristlerin kuyruğuna basınca kuyruk acısı şimdi bizi buraya atıyor. Ben burada huzurunuzda tekrar söylüyorum bir şampiyon varsa tek tek sayabilirim. 1000’in üzerinde adam vurmuşuz kendi arkadaşımla birlikte bu yalan değil arazide suçsa yapmışım suçsa. Ha devletin verdiği takdirleri de hepsi huzurunuza getireyim lafla olmuyor gerçekler ama bizim bugün biz bunu hakketmiş miyiz burada? Neden buradayız suç mu işlemişim adam mı cinayet yapmışım gasp mı yapmışım yok. Biri hırsız yapıyor biri bilmem ne yapıyor biri bilmem yapıyor biri JİTEM’ci yok kapalı kutu. Yok, Kontra Gerilla yav nedir bu? Bunu yapan basın Yahudi kökenli yapıyor bunu yapan. Yani bir vatandaş bunu yapmaz. Ha JİTEM istihbaratı istihbarat bir isim yav vardı. Çok güzel şeyler yapıldı Eruh’ta Şırnak’ta yani gizli bir şey

11

Page 12: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:12

yapmadık ki arazide. Masum Korkmaz gibi tamam ne kadar örgüt vurmuşsa örgüt vurmuşsa Masum Korkmaz’ın benim köyüme eylem yaptı o gece planlama yapıldı pusuya düşmedi vuruldu ama kimin vurdu terör vurdu. Biz de üstündeki dokümanı aldık değerlendirdik. 200’e yakın adam aldık. Ha bu 200 kişiye yakın hepsi de kodamandır. PKK’nın üst düzeydeydi. E şimdi bunların kuyruk acısı var çamur atıyor e iz kalsın. Burada bir sürü komutanlarımız da öyle mağdur hani biz kendimiz de dahil yapsak inan ki ben pişman değilim arazide onlar ailemi vurdu ben de devlet millet için de yapmadım ha kendim ailem için yaptım. Onlar bizden vurdu biz onlardan vurduk şimdi nerede birbirimizi görsek vuracağız. Ha pusuya düşürdüler yine onlardan öldüler. Allah bizi götür… (bir kelime anlaşılamadı) yaşayacak günümüz vardı. Ama biz bunu da hak etmemişiz yani bir insan olarak bir vatandaş olarak söylüyorum inan ki hak etmemişiz. Ha Cumhuriyet Başsavcı çağırıyor Diyarbakır’da sen Hanefi’yi nereden tanıyorsun Hanefi Avcı’yı? Abi Diyarbakır’da görevliydi. Niye mektup yazmışsın? Yav efendim yani devletten güç istenmez mi? Adam burada emniyet müdürüydü ben mektup yazdım abi vallahi ya tutuklanmışım bir şey varsa bana yardımcı olun vallahi bu olayı yapmamış. Beni sanki suç işlemişim. Yok, falan paşaya sen niye mektup yazdın? Yav abi yardım istedim. Bu yardım istemek suç mu? Şimdi ben size gerçekleri söylesem suç mu? Ha olayımız bu. Ben tekrar tekrar söylüyorum arazinin dışında ben İstanbul’u bilmiyorum. Keşke gelmez olaydım arazide ölseydik daha iyiydi. Arazinin dışında vallahi benim yaşantım yok. Çünkü şehri bilmem. Ama buraya geldiğimde 1000 tane çamur bize attılar. Ha bunu yapan da kim inan ki teröristin kuyruk acısı olanlardır. HADEP Başkanı birileri kaçırıyor bana diyor ki burada sen kaçırdın. Ya abi ben niye kaçırayım ben kimim ya? Yani böyle bir, bir sürü saçma Başkanım bunların inan ki aslı yoktur yani yazık günah bu insanlara da bize de. Benim söyleyeceklerim bu kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Saatin 11:03 olduğu görüldü. Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Tanık Adil Timur Timurtaş eski yemini ve kimliği tahtında huzura alındı. Mahkeme Başkanı: "Sizin 30 Mart 2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube

Müdürlüğünde vermiş olduğunuz ifadenin dosyanızla ilgili kısmını okudum. İfadenizin dizi 113. sayfasında imzanız var bakar mısınız? O imza size mi aittir? Ve ifadenizin diğer sayfalarında da.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet hep bana aittir efendim.”Mahkeme Başkanı: “İmzalar var onlara da bakar mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “He bana aittir.”Mahkeme Başkanı: “Yani ifadenizin sayfalarını tek tek imzalamışsınız hepsi size ait.”Tanık Adil Timurtaş: “He doğru ben bunu okumak istedim. Dedim okuyayım ya da

avukatım gelsin.”Mahkeme Başkanı: “Tamam fotokopisini verelim size.”Tanık Adil Timurtaş: “Dedi zaten sen bize yardımcı olmadı imzala dedi bende imzaladım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Size bazı fotoğraflar göstereceğiz monitörde bunlar

arasında tanıdıklarınız var mı bakar mısınız? Tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Ekranda gördüğünüz sanık Muzaffer Tekin. Tanımadığınızı

söylüyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Tanıyor musunuz ekrandaki şahsı?”Tanık Adil Timurtaş: “Basından yani ben şahsen tanımıyorum basından görmüşüm.”Mahkeme Başkanı: “Ekranda gördüğünüz Sanık Veli Küçük.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha ha basından (bir kelime anlaşılamadı).”

12

Page 13: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:13

Mahkeme Başkanı: “Basından tanıyor.”Tanık Adil Timurtaş: “He.”Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir görüşmüşlüğünüz yok.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok tanımıyorum yok .”Mahkeme Başkanı: “Ekranda gördüğünüz sanık Vedat Yenerer.”Tanık Adil Timurtaş: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tanımadığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok. Yok.”Mahkeme Başkanı: “Ekranda gördüğünüz sanık Ümit Oğuztan tanımadığınızı

söylüyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim. Basından yani görmüşümdür.”Mahkeme Başkanı: “Evet ekranda gördüğünüz sanık Sedat Peker.”Tanık Adil Timurtaş: “Basından herkes gibi evet.”Mahkeme Başkanı: “Basından tanıdığınızı söylüyorsunuz. Herhangi bir yüz yüze

görüşmüşlüğünüz veya telefonla görüşmüşlüğünüz yok.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok yok yok. Aynı esnaftı tanıyorum başka Beşiktaş’tan evet.”Mahkeme Başkanı: “Kimdi bu tanıdığınız şahıs?”Tanık Adil Timurtaş: “Hayrettin Bey.”Mahkeme Başkanı: “Evet sanık Hayrettin Ertekin’i görüyorsun tanıdığınızı söylediniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha Arif Doğan görmüşüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet sanık Arif Doğan şu anda ekranda gördüğünüz şahıs onu

tanıdığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “2 defa gördüm dediniz ifadenizde.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet. İbrahim Şahin o da şimdi böyle değildi gençti komiserdi o da

beni belki tanımaz.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben kendisinin Siirt’ten.Mahkeme Başkanı: “Evet ekranda gördüğünüz sanık.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Mahkeme Başkanı: “İbrahim Şahin’i tanıdığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet yüz yüze beni tanımaz. Ha bu Ali işte ben birazdan bunu

bahsedeyim.”Mahkeme Başkanı: “Cizreli Ali dediğiniz mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha Cizreli Ali. Ben işte onların timinde Bingöl’de çalışmışım. Beni

özellikle bunun üstünde çok Glock silah yakalanmış işte ben dedim benimle çalışmamış ama tanıyorum gördüm ben İstanbul’da.”

Mahkeme Başkanı: “Nerede gördünüz? Hayrettin Ertekin’in yanında mı başka yerde mi gördünüz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok yok yok. Bir barda koruması mı öyle bir şey ben orada gördüm zaten.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ekranda gördüğünüz sanık Abdulmuttalip Tonçer tanıdığınızı söylüyorsunuz.”

Tanık Adil Timurtaş: “Hı.”Mahkeme Başkanı: “Cizreli Ali olarak tanışıyorsunuz değil mi Abdulmuttalip Tonçer’le.”Tanık Adil Timurtaş: “Cizreli Ali evet gerçek ismini bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet Abdulmuttalip Tonçer gerçek ismi.”

13

Page 14: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:14

Tanık Adil Timurtaş: “Yanılmazsam birde şeyde de bunu gördüm Muş’ta, Muş’ta arkadaşı gördüm ama bir çalışmamız olmamış. Onun tanıdığı insanlarla hareket ettiğimiz oldu. Onu.”

Mahkeme Başkanı: “Muş’ta nasıl gördünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Bir 1, 2 tane esnaf vardı bu da onların yanındaydı. Gine Cizreli Ali

diye biz tanıdık başka da tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Muş’ta mı oturuyormuş Abdulmuttalip Tonçer?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet evet evet Muş’taydı.”Mahkeme Başkanı: “Ne iş yapıyormuş orada?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum, bilmiyorum. Ha diğerleri market sahibiydi onların

isimlerini de bilmiyorum. Bir tanesi bizimle çalışmıştı bacağından sakat olduydu. Onun yanında gezerken bu da geldi bizimle görüştü. Ama Bingöl’de bizimle çalışmış değil kesinlikle.”

Mahkeme Başkanı: “Değiştirelim aynı şahıs. Evet. Savcı Bey sorularınız varsa alalım buyurun. Buyurun oturun ifade uzun sürüyor.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan izninizle tanık Adil Timurtaş’a birkaç soru yöneltmek istiyorum. Siz biraz önce Başkanım tarafından okunmuş olan her tarafı okunmadı tabi 23 sayfalık bir ifade 30 Mart 2009 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermişsiniz.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ancak bu ifade normal bir ifade değil. Siz

cezaevinde başka suçtan tutuklu iken.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cumhuriyet Savcılığına başvurmuşsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben başvurmamışım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bazı konularda bilgi vereceğiniz konusunda.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok öyle bir şey yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ve bir mahkeme kararı alınmış. Sizin.”Tanık Adil Timurtaş: “Bana.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cezaevinden.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Soru sorumu bitireyim 4 gün cezaevinden

çıkartılmanıza yönelik mahkeme kararı alınmış bu süreç içerisinde ifadeniz tamamlanmış daha sonra da yine 21 Nisan 2009 havale tarihli bir dilekçeniz var 2009/191 esas sayılı dava dosyanın 182. klasörünün 142 dizisinde yer almakta. Sayın Savcım nasılsınız. Sayın çok kıymetli saygı değer büyüğüm Sayın Savcım nasılsınız? İnşallah iyisinizdir iyi olmanızı Cenabı Mevla’mdan niyaz ederim. Siz de beni soracak olursanız. Hamdolsun Allah’a iyiyim. Ben de Silivri Cezaevinden Kartal Cezaevine sevke geldim. Sayın Savcım ben sizin yanınıza getirildiğimde hiç beklemiyordum çağırılacağımı. Sizin yanınıza geldiğimde kafam çok karışıktı acaba başka bir suç mu yükleyecekler ve ailevi maddi ve manevi sorunlarım vardı. Doğru dürüst hiçbir şey düşünemiyordum çünkü Allah’tan başka hiç kimsem kalmadı. Ailem ve çocuklarım darmadağın oldu. Gerek emniyette olsun gerek sizin yanınızda olsun söylenenleri düşünemiyordum ama sizden ayrıldıktan sonra cezaevine gelince burada çok şey düşünme zamanı buldum. Sanırım size bizi doğru hedefe götüreceğinden emin olduğum sanırım size bizi doğru hedefe götüreceğinden emin olduğum bazı ve önemli şeyler anlatmak istiyorum. Fazla da size mektupta bir şey anlatmak istemiyorum. Sizinle tekrar yüz yüze görüşmek istiyorum gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim ve ellerinizden öperim. Tutuklu Adil Timurtaş. Cezaevi kanalıyla gönderilmiş. Cezaevi infaz Kurumu Pendik postanesinden Ceza infaz kurumu müdürlüğü 16 Nisan 2009 tarihinde cezaevinden çıkış yapılmış. Bu mektubu siz mi yazdınız?”

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim ben çok kişiden yardım istedim ama yardım edeyim benin bu işle ilgim olmadığını çok kişiye yazdım. Zaten bunları bana sordular.”

14

Page 15: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:15

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunu, bunu Savcı Zekeriya Öz’e yazmışsınız ve diyorsunuz ki. Bizi doğru hedefe götüreceğinden emin olduğum bazı ve önemli şeyler anlatmak istiyorum diyorsunuz.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yo, yo.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nedir bu doğru hedefe götürecek olan önemli

şeyler?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben önemli şeyler onlardan sadece yardım istedim orada adresleri

vardı dedi ki cezamın tam şey ceza verilecekti. Dedim efendim cezamla ilgili yardım istemişim. Başka herhangi bir şey değil. Ben dilekçede onu yazmış değilim. Ben gelip sizinle görüşeyim. Bana orada da sordu. Sen dilekçe yazmışsın. Ben dedim ben yazmamışım. Hani size yardımda bulanayım herhangi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şu yazı size mi ait?”Tanık Adil Timurtaş: “Anladım ben dilekçe yazmamışım. Benim değil.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bir gösterir miyiz altındaki imza size mi ait bir

bakın bakalım.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha mektup ben çok yere yazmıştım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cezaevi kanalıyla gelmiş. Cezaevi kanalıyla

geldiği için size ait olmasa göndermezlerdi.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet imza benim imza benim. Ben mektup yazdım kaç yere.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Hanefi Avcı’ya yazmıştım. Birkaç kişiye yazmıştım ama yardım

istemiştim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım anladım. Yani benim burada sormak

istediğim şu size yani.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Doğru hedefe ulaştıracak olan götüreceğinden

emin olduğum mektupta yazamadığım önemli şeyler var diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunlar neler mahkeme huzurunda paylaşmak

isterseniz buyurun anlatabilirsiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Benim dosyamla ilgili olabilir sormuşum. Geldiler dosyamla ilgili

kendilerine 2 polis arkadaş geldi konuştum. Abi bu olayı ben yapmamışım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Bunu görüştüm ben başka bu şeylerle ilgili kimseyle ne dilekçe

yazmışım ne görüşmüşüm. Yani o konuda.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yine sizin ifadenizin 1. sayfasında 30 Mart

2009 saat 10:45’de İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğünde yukarıda açık kimliği ve bilgileri bulunan Adil Timurtaş’ın Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı müracaat ile örgütün deşifresine yönelik bazı konuları anlatmak istediğini belirtmesi üzerine şahsın 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 26 Mart 2009 tarih 2008/1756 soruşturma ve 2009/359 teknik takip nolu kararı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının CMK’nın 250. maddesiyle yetkili 26 Mart 2009 tarih ve 2008/1756 soruşturma nolu talimatlarına istinaden Adil Timurtaş Silivri 3 Nolu L Tipi Cezaevinden 27 Mart 2009 tarihinde alınarak müdürlüğümüze getirilmiş anlatmak istediği hususlar sorulduğunda diye başlamakta ve siz 1964 Siirt Eruh Ağaççurdu doğumluyum diye başlayan ifadeniz var. Burada da yine aynı şekilde sizin bazı şeyler anlatmak istediğinizi belirtiyorlar. Nedir bu konular anlatmak istediğiniz konular.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yo. Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu ifadenizde geçen konular dışında başka bir

konu var mıdır?”

15

Page 16: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:16

Tanık Adil Timurtaş: “Başkanım zaten benim üzerime yüzlerce gelip de böyle saçma saçma ifade verir kendi üzerime mi ben bir şey söyleyeyim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani mümkün değil.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz bin dokuz yüz bu ifadenizde 1982 yılında

sonbaharında Kürt Cemal lakaplı şahıs aracılığıyla PKK terör örgütüne katıldığınızı beyan ediyorsunuz doğru mudur?”

Tanık Adil Timurtaş: “82’de.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “82 yılında.”Tanık Adil Timurtaş: “82’de bazı insanlarla görüşmelerim oldu 82, 83.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne zaman katıldınız PKK terör örgütüne?”Tanık Adil Timurtaş: “Girip çıkış işlerim oldu Irak’a. Ha oldu gereken yerlere zaten ifadeyi

verdim söyledim yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım yani bu 82 yılında sonbaharında Kürt

Cemal bizi Haftanin PKK kampında astsubaylıktan ayrılma Halil Hoca kod Ekrem Çelik’e teslim etti diyorsunuz ilk kampa katılmanız.”

Tanık Adil Timurtaş: “Doğru.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “82 yılı.”Tanık Adil Timurtaş: “O.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hangi ayında oldu hatırlıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum ki efendim ben.” Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Tekrar geri gelmişimdir zaten gidip gelmişimdir.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Ekrem Çelik.”Tanık Adil Timurtaş: “Gereken yere bilgiler verilmiştir.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ekrem Çelik astsubaylıktan ayrılma şahısla ne

tür eğitimler aldınız kendisinden?”Tanık Adil Timurtaş: “Zaten onu da bizi Diyarbakır’da yakaladık. Ekrem Çelik’ti Halil Hoca

kod bu peşmergelerin Türkiye’ye girişi peşmergeler içinde.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Size hangi konularda eğitim verdi talim verdi

ne öğretti size.”Tanık Adil Timurtaş: “Siyasi olarak verdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siyasi.”Tanık Adil Timurtaş: “Siyasi askeri.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Askeri verdi mi silah mühimmat konusunda.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım. Siz örgüt içerisindeyken bir kod adı

kullandınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Kullandım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Neydi kod adınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Delil diye kullandım. Delil kod addı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Delil.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başka.”Tanık Adil Timurtaş: “Deşifre oldu Selman yaptılar. 2 kod isim kullandım onları.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Salman Mete kullandınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok Mete zaten Suriyeli bir tane çocuktu Mete.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mete kod adını kullanmadınız.”Tanık Adil Timurtaş: “İbrahim Babat.”

16

Page 17: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:17

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sarı Adil kullandınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet 86 yılında da bir düğünde gelip teslim

oluyorsunuz daha sonra sizi alıyorlar.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Götürüyorlar. Hasan Kundakçı’yla yüz yüze

görüştünüz mü?”Tanık Adil Timurtaş: “Çok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cem Ersever’le yüz yüze görüştünüz mü?”Tanık Adil Timurtaş: “6 yıla yakın.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Aynı mekanda bulundunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “6 yıla yakın.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani yanında kaldım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet bizim Arif Doğan'ın eşyaları arasında

JİTEM’e ait çuvallarla belgeler ele geçirildi. Burada 88 yıllarında JİTEM’in ilk kuruluşu yapılıyor gözüküyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz 86 yılında teslim olmuşsunuz. O dönemde

de JİTEM ismi var mıydı yani siz ne zaman duydunuz JİTEM ismini?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav efendim. Yok, JİTEM yoktu istihbarat vardı. Ama orada yaşayan

bir sürü daha bölük var yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ali Yıldız albayın.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne zaman ilk defa JİTEM ismini duydunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav JİTEM dedim isim değişiyordu Kartal timi yapılıyordu Hançer

timi yapılıyordu bu defa bir isim yaptılar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Ama daha sonra işte JİTEM nereden gelmiş nereden gitmiş ben

nereden bileyim istihbarattı, jandarma istihbaratıydı. Yani bu kadar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz JİTEM içerisinde de faaliyet gösterdim

diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani ne demek JİTEM neyin kısaltılmışı ne

anlama geliyor JİTEM?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav efendim isimdi isim isimdi. Biz isim olarak kullanıyorduk.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İsim olarak kullandınız.”Tanık Adil Timurtaş: “He.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yıldız timinde çalıştınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yıldız timi bizim timdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Efendim.”Tanık Adil Timurtaş: “Benim timimdi Yıldız timi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yıldız timi.”Tanık Adil Timurtaş: “He.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Alaettin Kanat var mıydı o timde?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok Alaettin Kanat yoktu. Alaettin Kanat’ın gelişini gidişini iyi

biliyorum. İstanbul'dan geldi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele

geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1 nolu delil içerisinde desese giden 20

17

Page 18: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:18

Eylül 2006 tarihli Word pst diyor yani bu e-posta olarak gönderdiği internet üzerinden gönderdiği yazılar içerisinde başka bir suçtan tutuklu başka mahkemede yargılanan.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Soner Yalçın’ın yapmış olduğu röportajla ilgili

bazı yazılar var. Cem Ersever.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Gerek Hikmet Çiçek ve.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet kitap yazmış.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Dava sanıklarından Hikmet Çiçek ve Soner

Yalçın’a bazı şeyler anlatıyor öldürülmeden önce.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunlardan bazı pasajlar okuyup ben size

sormak istiyorum. Şöyle diyor Alaettin Kanat bugün Diyarbakır’da olağan üstü hal bölge valiliğinin lojmanlarında kalıyor. Siz de bu ifadenizde lojmanlarda kaldığınızdan bahsediyorsunuz.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu hangi lojmanlar Diyarbakır’daki.”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bu lojmanlar yasadışı bir şey değil de resmiydi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Resmi lojmanlar, neredeki lojmanlardı?”Tanık Adil Timurtaş: “Kurt Oğlu lojmanlarında. Kurt Oğlu lojmanlarında.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Efendim.”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır Kurt Oğlu lojmanlarında kalıyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kurt Oğlu.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu bölge komutanlığının karşısındaki.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet, evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Jandarma tesislerinin yanındaki.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Lojmanlar. Bu lojmanlar Kurt Oğlu

mahallesindedir. Alaettin Kanat’ın eşi hemşiredir. Lojmanda birlikte kalıyorlar.”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi lojman verilip verilmediğini bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Alaettin Kanat’ın hanımı İstanbulluydu yanılmıyorsam.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Peşine gelip giderken orada misafir kalmış olabilir yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ona lojman verilmedi diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Alaettin içerdeydi ya da Alaettin ifade için gelip gidiyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Lojman verilip verilmediğini bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Lojmanda gördüm.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eşi eşi hemşiredir diyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Lojmanda birlikte kalıyorlar. Abdulkadir

Aygan’a da aynı şekilde lojman verildi mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet doğru.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Size de verildi mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eşiniz orada kaldı.”

18

Page 19: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:19

Mahkeme Başkanı: “Adil Bey mahkemeye dönük Adil Bey bu tarafa dönük mahkeme heyetine dönük konuşun.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eşiniz lojmanda kaldı.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha tamam.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun öne doğru gelin.”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eşiniz o lojmanda kaldı.”Tanık Adil Timurtaş: “Kaldık.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu lojmanın işte tefrişi eşyaların alınması işte

kirasının ödenmesi vesaire nasıl sağlanıyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya ben zaten jandarmada çalışıyordum bölge komutanlığında

işçiydim. Çıkan maaşımı da ödüyordum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani işçi olarak mı gözüküyordunuz orada?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bordro falan düzenleniyor muydu SSK’ya bir

şey ödeniyor muydu?”Tanık Adil Timurtaş: “Ödeniyordu herkes gibi kimin ne kadar düşüyorsa elektriğidir

faturası.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne kadar veriyorlardı size ayda?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla o zamanın parası 5 milyon muydu öyle bir şeydi. 5 milyon

muydu bir buçuk tam hatırlayamayacağım. Yani biz veriyorduk yani kesiliyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ya bir bu bir yere imza atıyor muydunuz

parayı aldığınıza dair parada.”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi, tabi, tabi, tabi, tabi, tabi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu paraya dair evet. Şöyle diyor. Alaettin

Kanat’ın 30, 40 kişilik sadece itirafçılardan oluşan bir ekibi vardır. Bu ekibi Diyarbakır Cezaevinde itirafçılar koğuşunda yaptı. Cezaevine yeni bir kuş geldiğinde bunlar hemen onu ekibin içine almaya çalışırlar. İtirafçıların oluşturduğu timlere Yıldız timler denir. Elimizde birçok Yıldız timi vardı. Sadece itirafçı kadınlardan oluşan bir Yıldız timi göndermiştik dağlara. Oldukça faydasını görmüştük.”

Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi başkanım şimdi bizim tim çok uzun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bayanlardan oluşan bir tim var mıydı ayrıca?”Tanık Adil Timurtaş: “Bizim isim çok kullandığımız kod isim oldu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Kartal timi kullandık. Hançer timi kullandık, Yıldız timi kullandık

Rampa kullandık, kullandık da kullandık. Deşifre olan her şeye başka bir isim kullanılıyordu. Artı Alaettin Kanat’ın Yıldız timi hiç olmadı bu yalan tamam mı? Daha önce timler oldu bölgede timler oldu. İsim de kötü kullananlar oldu. Bunlar bize soruldu dedi bizim değil. Kimin yaptığını da bilmiyoruz ben.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Yıldız timi biz Dicle Kral Kızında 6 aya kadar kullandık.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım bu tim içerisinde de Recep Tiril var

mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok. Şeyde pardon istihbarattaydı o da istihbaratta çalışıyordu zaten

onun hanımı da işçiydi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Adem Yakın var mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”

19

Page 20: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:20

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şöyle devam ediyor Binbaşı Ersever’e atfen yapılan röportajdaki bilgiler olarak. Dediğim gibi bu itirafçılar ekiptir. Ekibin bir diğer üyesi Recep Tiril’dir. Psikopatın tekidir. Bir diğer eleman Salman Kod adlı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Hı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Binbaşı Ersever Salman kod adlı itirafçının

adını bir türlü anımsayamadı. Allah Allah yaşlanıyorum galiba. Yahu bu adamın adını nasıl hatırlamam insanın annesinin babasının ismini unutması gibi bir şey. Neyse ben hatırlayınca sana söylerim deyip ekibin diğer üyelerinin isimlerini vermeye devam etti. Çok yakın mıydınız Cem Ersever’e.”

Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi ben Cem’e.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kod adınızı hatırlıyor ama kendi gerçek

isminizi bir türlü hatırlayamıyor o anda röportajı verirken.”Tanık Adil Timurtaş: “Cem zaten benim ismimi kendisi Mahmut koyduydu Selman benim

orada kullandırmamış hiç tamam mı? Yani o da deşifre olmayasın oğlum dedi senin ismin Mahmut olsun.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mahmut kod adı mı vermişti size.”Tanık Adil Timurtaş: “He.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Onun için mi hatırlayamıyor?”Tanık Adil Timurtaş: “Artı Cem’le ben Siirt’te kendi ailelerimizin içinde icraatlarımız olduğu

için beni seviyordu. BOTAŞ’a giderken de o bölgede Kamil’dir Osman Ağadır Tettelerdir hepsi bizim aynı ailelerdi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Butan aşiretiydi. Biz de onlardan faydalanıyorduk kendi

ailelerimizden faydalanıyorduk o da çok seviyordu beni ha olay bu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet anladım. Bu Salman kod adlı adam

Eruhlu diyor. Ekibin diğer üyesi Adem Yakın Batmanlı karısı Cizreli. Adem Yakın 90 yılında Tahtaroş adı tam bu olmayabilir diyor Soner Yalçın çatışmasında yakalandı. Tahtaroş çatışmasında yakalandı, o da itirafçı. Bunların hepsi olağanüstü hal bölge valiliğinin lojmanlarında kalıyorlar. Valilik personeli ve jandarma bölge komutanlığı personeli ile aynı yerde. Bu adını hatırlayamadığım Salman kod adlı kişi eroin ve silah kaçakçılığı işlerini de yürütür. Hatta itirafçı olduktan sonra gasp suçundan da içeriye düştü. Tabi hemen çıkartıldı. Bu konuda bilginiz var mı? Sizin.”

Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İtirafçı olduktan sonra gasptan tutuklanmanız

vesaire söz konusu oldu mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yo, yo başkanım şimdi şunu söyleyeyim Adem Yakın biz aldık 19

tanesi ölü sağ kendisi teslim oldu. Çatışmaya da bir üsteğmen de şehit oldu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Besta, Besta bildiğimiz Kato Dağında biz getirdik sorgusunu yaptık.

Yani bir sürü insan verdi o bölgede biz de topladık olay bu Adem Yakın böyle tanıyorum. Verdiği bilgiler üzerine tanıyorum. Tamam mı Almanya’dan örgüte katılma.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım bu böyle bir tahkikat geçirdiniz mi gasp suçundan?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yo, yo, yo gasp olayı nasıl?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Uyuşturucu silah işlerinden.”Tanık Adil Timurtaş: “Yakalandım nasıl yakalandım? Lojmanda polisten araba aldım

Mazda 125 milyona o zaman fiyatı. Araba gasplıymış ben gaspçı oldum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha o polisin biri yurtdışına kaçtı.”

20

Page 21: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:21

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Uyuşturucu ve silah kaçakçılığından işlem. Kısa cevap verirseniz kısa kısa duruşmayı uzatmamak amacıyla.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben işte efendim duruşmaya çıktım dedim bu araba bunun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Uyuşturucu ve silah kaçakçılığından işlem

yapıldı mı hakkınızda?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok, yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tabi röportaj çok uzun bir metinden oluşuyor

ben onun için atlayarak gidiyorum. Devam ediyor diyor ki gazeteye döndüm aradan yaklaşık 1 saat geçmişti. Adının Ahmet olduğunu söyleyen biri beni arıyordu. Ahmet kod adını kullanıyor muydu Cem Ersever?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok öyle bir şey yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Telefonu aldım karşıdaki ses sonunda

hatırladım Adil Timurtaş dedi.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ersever sonunda Eruhlu Salman kod adlı

kişinin ismini Adil Timurtaş olduğunu anımsamıştı. Adil Timurtaş adını verdikten sonra iyi günler deyip telefonu kapattı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Zaten bu tarihte cep telefonu yoktu Başkanım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet yine Binbaşı Ersever’in anlattığı

itirafçılardan bazılarının adını önceden biliyordum diyor ve 24 Haziran 1990 tarihli 2000’e Doğru Dergisinde 87 itirafçı üzerine yapılmış bir araştırma vardı. Bu araştırmadan haberiniz var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Araştırma şimdi şöyle. Bizleri arayan kimdi mesela bilgi veren kimler onlarla görüşmeler oldu. Mesela olayı oluyordu. Olayı olunca gidip faydalanıyorduk biz.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şunu söylüyorum size.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “24 Haziran 90 tarihinde 2000’e Doğru

Dergisinin 80 dergisinde 87 itirafçıyla ilgili bir araştırma yayınlanmış. Bundan haberiniz var mı 2000’e Doğru Dergisini biliyor musunuz duydunuz mu hiç (bir kelime anlaşılamadı).”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok, yok böyle ben telefon yok, yok böyle bir şey yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Böyle bir dergiden haberiniz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok hayır yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Orada şöyle deniyormuş araştırmada.

Diyarbakır’da kıdemli sadık itirafçılar var. Bunlara aylık 250 bin TL veriliyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Bunu bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Aylık size 250 bin lira veriliyor muydu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İbrahim Yalçın tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum yakalanmıştı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Efendim.”Tanık Adil Timurtaş: “Çatışmada yakalandıydı biliyorum ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yakalandı. Adil Timurtaş diyor, Recep Tiril,

Halit Çelik.”Tanık Adil Timurtaş: “Halit’i de biz yakalamıştık Siirt’te.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O da itirafçı.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “JİTEM’de çalıştı.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok JİTEM’de.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Çalışmadı.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok hiç çalış…”

21

Page 22: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:22

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hasan Adak.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha çalışıyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “JİTEM’de çalıştı öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Halil Kütler.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İtirafçı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok ha dağdan yakalanmıştı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yakalandı itirafçı oldu. Sonra.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet. Ki bunlarla sık sık görüşüyordum ben bunlardan bilgi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani JİTEM’de operasyonlara katılıyorlar

mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi bölgedeki bilen bilgilerinden biz faydalanıyorduk.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım, anladım. Şimdi JİTEM’de siz sadece

istihbarat mı topluyordunuz? Birebir teröristlerle çatışmaya da giriyor muydunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Çatışmaya ben baştan dedim ya hiç çatışmaya girmemişsem yani

3000 sefer çatışmaya girmişim. Yaralanmışım pusuya düşmüşüm.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şunun için şunun için soruyum.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şunun için soruyorum Adil. JİTEM’in işte

sadece istihbarat örgütü olduğu yani Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı adı altında kurulduğu.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ve bunun sadece istihbarat toplama amaçlı

olduğu iddia ediliyor o nedenle soruyorum yani operasyon ayrıdır yani bütün birimlerde vardır.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Emniyette de istihbar vardır. Başka yerlerde

de istihbarat. İstihbaratçılar sadece istihbarat toplarlar ama onu asayişe verirler veya başka ilgili birime verirler.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Operasyonu başka bir birim yapar. Yani

JİTEM’de hem istihbarat toplanıp hem de operasyon yapılıyor muydu onu netleştirmeye çalışıyorum.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yav operasyon zaten bilgi getirdiyse biz önünde gidiyorduk biz gösteriyorduk.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Birebir siz çatışmalara katılıyordunuz yani JİTEM olarak.”

Tanık Adil Timurtaş: “E tabi ki.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Onu açıklığa kavuşturmaya çalışıyorum.

Sadık Babat diyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sadık Babat. İtirafçı mıydı JİTEM’de çalışıyor

muydu?”Tanık Adil Timurtaş: “JİTEM’de çalışmıyordu grubunu imha edip gelmişti. Biz öyle

kendisiyle görüştük bize çok bize yardımcı da oldu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet 2000’e Doğru Dergisinin yazdığı

haberden okuyorum ben size özel hakları var diyor. Cezaevi yönetimi itirafçı koğuşlarına porno kaset ve posterler dağıtıyor. Güvenilir konumda olanlar zaman zaman dışarıya eğlenceye

22

Page 23: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:23

götürülüyor. İstanbul’a gidenler bile varmış. Bu konuda bilginiz var mı işte itirafçı koğuşlarına porno.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok şimdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kasetler posterler veriliyormuş.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok ya abartılmış.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Güvenilir olanlar zaman zaman eğlence için

dışarıya çıkartılıyormuş.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim şimdi zaten Savcı Bey’in bilgisi olmadan kimse içeriden

alınmazdı şimdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi yasa gereği itirafçılar belli bir süre

cezaevinden çıkarılabiliyor mahkeme kararıyla.”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi 15 gün.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Çıkarıldıktan sonra operasyona da

götürülebilir başka yere de götürülebilir.”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim yer gösteriyorsa.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu şekilde eğlencelere gittiğiniz oluyor

muydu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yer gösterdiği zaman mecbur zaten araziye gideceksin.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yer gösterme dışında yani iş olmadığı zaman

operasyona gidilmediği zaman. Eğlencelere başka yerlere gidiyor muydunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Veya İstanbul’a vesaire geldiğiniz oldu mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şöyle diyor. İstanbul’a gidenler bile varmış.

Mahsun Korkmaz’ın öldürülmesini sağladığını anlatan itirafçı Adil Timurtaş koğuşta İstanbul'da genelevde ve pavyonda nasıl eğlendiğini anlatıyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya Mahsun Korkmaz benim ailemi vurdu gece öldü. Tamam, üstüne ilk giden de benim. Tamam, onun üzerindeki malzemesini de alan benim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım, anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “(bir kelime anlaşılamadı) biz vurmadık.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz bunları anlatıyormuşsunuz sonuçta.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunları da işte dergi haber olarak yayınlamış.”Tanık Adil Timurtaş: “Bunu biliyor bunu peki iyi biliyor. Kim üstüne gitmiş kim ne yapmış

bu çamur atmaktan başka bir şey değil. Hayatımda hiçbir pavyona da gitmiş değilim. Pavyonlarla işim olmamış.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı tanıdığınızı söylediniz. Birlikte operasyonlara katıldınız mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet katıldım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kaç tane operasyona katıldınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Hatırlamayacağım zaman zaman verdiği (bir kelime anlaşılamadı)

üzerine gittik sadece bir kere sonuç aldık 2 tane kız aldık. Hani’de.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Onun konumu neydi yani sizin üzerinizde bir

konumu var mıydı? Komutanlarınız nasıl davranıyorlardı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nasıldı o da itirafçı gibi mi davranıyordu yoksa

komutan gibi mi davranıyordu (bir kelime anlaşılamadı).”Tanık Adil Timurtaş: “Yav zaten herkese itirafçı deniyor ona da itirafçı deniyor. İtirafçı

değil ki. Yani bu basın zaten doğru dürüst.”

23

Page 24: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:24

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Basın değil siz içinde beraber operasyona katılmış kişi olarak JİTEM’deki konumu neydi Mahmut Yıldırım’ın?”

Tanık Adil Timurtaş: “JİTEM’ci değildi ki o?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Neydi yani sizin yanınızda niye geliyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Değildi. Ha?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Niye sizin yanınıza geliyordu operasyonlara

katılıyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bilgi getiriyordu günde 100 kişi geliyordu 200 kişi geliyordu bilgi

getiriyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sadece bilgi mi getiriyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi ki.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Çatışmalara katılmıyor muydu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben görmedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hiç katıldığını görmediniz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mahmut Yıldırım’ın.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Daha sonra kendisini arama faslınız var. Adil

Serdar Saçan beni çağırdı diyorsunuz. Yüz yüze Adil Serdar Saçan’la görüştünüz mü?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede görüştünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Emniyette de gördüm. Muş’ta da gördüm ama o beni tanır mı

tanımaz mı bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yüz yüze görüştünüz kendisiyle.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi burada sanık olarak yargılanıyor Adil

Serdar Saçan biliyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha basından duydum basından duydum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şöyle diyor 2009/191 esas sayılı dosyanın 30.

celsesi 12 Ocak 2010 tarihinde Avukatı Serkan Saçan soru olarak soruyor. İtirafçı Adil Timurtaş’ın iddiaları vardı savunmada ona değinilmedi onun değinilmesini istiyorum efendim eksik kalmıştı diyor. Sanık Adil Serdar Saçan da şunu diyor. Şimdi iddianame bu savunmamda var da Sayın Başkanım, kısaca açıklayayım. 3. iddianamenin ek klasörlerinde Adil Timurtaş isimli bir şahıs var, bu itirafçı. Bu ifade veriyor işte Yeşil’i yakalamamız için kendisinin benim ile ekibimle görüştüğünü ve benle de görüştüğünü söylüyor. Benle görüşmedi, benle görüşmedi.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “benim dönemimde ekipler amiri olan Vedat

Mercan ile görüştü.”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi onun emir komutasıyla şoförü geldi bizimle görüştü.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım sizi ben size ben size şunu sordum”Tanık Adil Timurtaş: “Eresin otelinde.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ben size şunu sordum Adil Serdar Saçan’la

yüz yüze bizzat görüştünüz mü diye sordum 2 defa görüştüm dediniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Görüştüm he ama.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ama görüşmediğini söylüyor. Sizinle

görüşmediğini ama ekibinin görüştüğünü söylüyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Bizimle onun şoförü geldi onun şoförü onun vasıtaysa geldi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

24

Page 25: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:25

Tanık Adil Timurtaş: “Eresin’in otelinde görüştük orada da misafir bizi eden de kendisiydi tamam. Ondan sonra da oraya gittik. Yani olay bu başka da bir çalışmam olmadı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kendi yüzünü gördünüz mü siz bizzat?”Tanık Adil Timurtaş: “Herhalde yani yüzünü gördüm yani. Zaten Muş’ta da gördüm.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne dedi size?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne dedi size?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bana şoförü dedi ki onun ismi de (bir kelime anlaşılamadı) Halit’ti

ismi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Direkt görüşmeniz iyi olmaz. Ha şu şu şu benimle direkt irtibatta

olursunuz. Biz gittik gereken ne söylemiş…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kim kim gittiniz?”Tanık Adil Timurtaş: “Bir tane bayan vardı?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kim verdi o bayanı?”Tanık Adil Timurtaş: “Kendisi getirdi Halit.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Halit getirdi.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne dedi evli mi gözükün dedi ne dedi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya dedi turist olarak işte giderseniz gelirsiniz. Biz gittik gereken

talimatları hepsini verdik. Ondan sonra biz buraya geldik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz Mahmut Yıldırım’la Yeşil kodla görüşüyor

muydunuz ki onu bulabilecek kişi olarak sizi buldular?”Tanık Adil Timurtaş: “O zaman evet o zaman.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Telefon irtibatınız var mıydı o dönemde?”Tanık Adil Timurtaş: “Mobil telefonlarıyla vardı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mobil telefon.”Tanık Adil Timurtaş: “Vardı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nasıl mobil telefon dediğiniz araç telefonu

mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Kendisinde mobil vardı görüşebiliyorduk.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Onda mobil telefon vardı siz cep telefonuyla

mı arıyordunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Normal telefonla arıyordum kartlıydı ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Normal telefonla arıyordunuz. Sonra bu yerini

tespit ettiniz öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Dedi çıkın gelin he biz çıktık geldik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede tespit ettiniz yerini?”Tanık Adil Timurtaş: “Silopi’de Cizre Silopi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Silopi’nin nenesinde?”Tanık Adil Timurtaş: “Silopi neresinde biz Habur Otelinde kalıyorduk.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Dediler gümrükte bir şeyler yapacağız buradadır istiyorsanız biz

dedik yok biz bir görüşelim. Ben Halit’i aradım dedim burada Habur’dadır tamam. Yanına gitmemize ya da dedi yok. Siz çekilin gelin biz de bastık gittik, geldik. Yüze yüz gidip de görüşmedik.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kaç yılıydı bu bahsettiğiniz?”Tanık Adil Timurtaş: “2000 yılı mıydı?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Efendim?”

25

Page 26: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:26

Tanık Adil Timurtaş: “2000 yılındaydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “2000 yılıydı yani kendisinin öldürüldüğü

yönünde şu anda yaşamadığı yönünde birtakım spekülasyonlar var.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok o zaman yaşıyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz gene ifadenizde 2002, 2003 yıllarında

533’le başlayan numaramı 00’la başlayan numaradan Mahmut Yıldırım mesaj çekti diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yarın kandildir içki içme kardeşim kırsaldan

ovaya inmişsin kendine iyi bak kardeşim Sakallı Hoca yazıyordu diyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben bana sordular ben dedim bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu mesajı bu mesajı Mahmut Yıldırım’ın

çektiğini nereden biliyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben onu demedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sakallı Hoca demesi.”Tanık Adil Timurtaş: “Bunu diyor yurtdışından o mu aramış? Dedim ben yok bilmiyorum

bana sordu?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sakallı Hoca kim başka yani sizin

tanıdığınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya hoca var bir sürü gerçek hoca mesela ailemizde de.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Gerçek hocalardan birisi mi aradı o zaman

sizi?”Tanık Adil Timurtaş: “Yani şimdi benim dedem de şıhtı bir sürü hoca var yani aramıştır

sormuştur. Hocam nasılsın.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Türkiye Cami dernek başkanı bile dedemin öğrencisi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kendisiyle bir daha irtibat kuramadınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Orada yerini tespit ettiğinizde görüşmeniz oldu

mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok ama biz birebir gördük kızla birlikte resim de çekebiliyorduk.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Estetik olduğu söyleniyor yani aynı yüzle mi

gördünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yüzü sakallı sürekli olduğu için kesmişti o gün artık estetik mi olmuş

olmamış ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sakalsızdı ama eski durumundaydı

diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Estetik falan yapılmamıştı yüzüne.”Tanık Adil Timurtaş: “Biz biz buraya geldik burada da söyledik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Benzetmiş olamaz mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok biz direktmen ondan sonra 2000’e Doğru yazı çıktı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne yapıyordu yani ne şekilde gördünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav ne şekli Irak’tan mazot mu işi mi bir iş yapacaklardı tam onun

detaylısına girmedi onun takıldığı yeri.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Irak’tan mal mı getirdi.”Tanık Adil Timurtaş: “Takıldığı yeri girdiği yeri hepsini söyledi dedi çıkın gelin biz de çıktık

geldik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Irak’tan ne getiriyordu anlamadım?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav mazot işiyle mi?”

26

Page 27: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:27

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mazot getiriyordu öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha mazot işi yapacaklardı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani onun görüştüğü kişilerle de görüştünüz

mü yani işte bu Mahmut Yıldırım’dır diye teyit ettirdiniz mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi zaten efendim biz durup dururken Silopi’ye gitmedik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Belli ilişkilerle görüştük öyle gittik oraya.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İlişkileriyle kimler o ilişkileriniz?”Tanık Adil Timurtaş: “He Muş’a gittik Diyarbakır’a geldik. Diyarbakır’dan öyle gittik hepsini

biz gereken yere zaten söyledik. En son dedik abi buradadır ne yapalım? Dedi siz çıkın gelin.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Biz çıktık geldik buraya. Buradan tekrar söyledik kız burada kaldı

ben gittim. Ondan sonra 2000’e Doğruda hep bu yazılar çıktı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi

İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık Sakallı Yeşil hakkında beyanlarda bulunurken şöyle bir beyan geçmiş. Halkın Sakallı Kontra Gerillacıların Yeşil kod adıyla tanıdıkları Ahmet Demir Mehmet Yazıcıoğulları, Zinnar kod adıyla Alaettin Kanat, Çerkez Ethem kod adıyla Yusuf Geyik, Salman kod adıyla Adil Timurtaş, Adem Yakın Ayhan Öztürk gibi bu isimlerin patronu JİTEM komutanı Binbaşı A. Cem Ersever’di. Bir başka deyişle Kontra Gerilla’nın beyni Ersever’di. Burada ismi geçen şahısları tanıyor musunuz? Mehmet Yazıcıoğulları?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Zinnar kod Alaettin Kanat.”Tanık Adil Timurtaş: “Zinnar’ı tanıyorum ben Zinnar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Çerkez Ethem kod Yusuf Geyik.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Adem Yakın.”Tanık Adil Timurtaş: “Adem yakalandı zaten biz gittik ifadesini aldık.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İtirafçı mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “JİTEM’de çalıştı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ayhan Öztürk.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yok, evet. Yine bu yazı içerisinde şöyle bir

beyan var. Binbaşı Ersever çok özel ise çok özel konumunu sürdürmeye devam ediyordu. Binbaşının çok özel konumundan kastedilen bir asker için oldukça geniş kabul edilebilecek özgürlüktü. Hiç kimseye hesap vermek zorunda değildi.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya olur mu ya.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Böyle bir pozisyonu var mıydı Cem Cem

Ersever’in?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bir tane araç bir yere gitti mi öyle sormadan nereye gidiyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani öyle bir şey olmadı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “JİTEM grup komutanı olarak bölge

komutanlarından daha yetkili ve onlardan bağımsızdı.”Tanık Adil Timurtaş: “Valla biz her gittiğimiz yere.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Öyle bir pozisyonu var mıydı yani bölge

komutanlarının daha yetkili.”

27

Page 28: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:28

Tanık Adil Timurtaş: “O kadar bilmiyorum o kadar bilmiyorum ama gereken yerde izin alınıyordu öyle çıkılıyordu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Binbaşı Ersever istediği zaman bölgeden ayrılır istediği zaman döner istediği zaman doğrudan Eşref Bitlis Paşanın yanına çıkardı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu konuda bilginiz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Durum hakkında bilgi verdiği tek kişi Eşref

Bitlis Paşaydı. Birebir görüşür müydü Eşref Bitlis Paşayla?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya birebir bizim görüştüğümüzü hiç görmedik ama oradaki

asayişteki komutan kimse biz orada kaldığımız sürece her gün oraya bilgi vermeden bir yere de gidilmiyordu yani. Hepsi de yaşıyor. Yani şimdi direkt.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Eşref Bitlis’i gidip de bilgi verecek gelecek.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben görmedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İsmail Öztoprak’ı tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “He tanıyorum gördüm.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kimdir?”Tanık Adil Timurtaş: “Bölge asayiş komutanlığı yaptı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Asayiş komutanı mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İsmail Öztoprak.”Tanık Adil Timurtaş: “Belki de karıştırıyorum bilmiyorum yani isim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet şöyle diyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Birini tanıyorum orada asayişte.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet bu yazıda şöyle deniliyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ersever’e en yakın kişiler başta yardımcısı

jandarma yüzbaşısı İsmail Toprak olmak üzere diyor. Ersever’e yakın yardımcısı diyor. Ersever’in yardımcısı hatırladınız mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kimdi İsmail Öztoprak?”Tanık Adil Timurtaş: “Devresiydi şehit düştü?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede şehit düştü?”Tanık Adil Timurtaş: “Silopi’de.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne oldu nasıl?”Tanık Adil Timurtaş: “Pusu da ben orada değildim. Pusu da yanlışlık oluyor. Cem

Binbaşının üstüne koyulmuştu. Zaten vuran yakalan…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nasıl yanlışlık oluyor?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav devriye geziyor pusuda orada erin biri kalkıp teröristtir diye

sıkıyor mevzide. Zaten ifadeler alındı bu çocuk alındı. Cem’le bir ilgisi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Soruşturma oldu.”Tanık Adil Timurtaş: “Hı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz bu konuda herhangi bir ifade verdiniz mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Cem üzülüyordu biz ifade vermedik Cem çok üzülüyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Üzülüyordu.”

28

Page 29: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:29

Tanık Adil Timurtaş: “Ha o arada küsmüşler miydi bir tartışmaları olmuştu çok üzülüyordu vicdan azabı duyuyordu yani işte ben.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cem Ersever’le arası açık mıydı o dönemde öldüğünde?”

Tanık Adil Timurtaş: “Biraz tartışmışlardı ama.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani vurduracak ya da vuracak hatta bu Cem vurdurtmuş falan öyle

bir şey yok çatışmada şehit oldu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet ben yazıdan okumaya devam ediyorum

şöyle diyor. Jandarma Yüzbaşısı İsmail Öztoprak olmak üzere en yakınları diyor Mete kod adlı İbrahim Babat.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tanır mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İtirafçı mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “JİTEM’de çalıştı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “İstihbaratta çalıştı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mahmut kod adlı Adil Timurtaş.”Tanık Adil Timurtaş: “Mahmut ha Mahmut kullandım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet size Mahmut kod adlı diyor doğru

mudur?”Tanık Adil Timurtaş: “Kullandım evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hakan kod adlı Mustafa Deniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tanır mısınız Mustafa Deniz’i.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha bilgisayar şeyiydi vurdular Cem Binbaşıyla birlikte.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O. Efendim.”Tanık Adil Timurtaş: “Vurdular Cem Binbaşının yanında vurdular.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yanında mı vurdular?”Tanık Adil Timurtaş: “O ondan sonra o da ölü bulundu yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ölü bulundu, evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ve Mahsune’ydi Mahsune’yi tanıyor

musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O kimdir?”Tanık Adil Timurtaş: “Suriyeliydi Mustafa Deniz’in nişanlısıydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O da o da mı itirafçıydı? Efendim?”Tanık Adil Timurtaş: “Mustafa Deniz’in nişanlısı istihbaratta yani bilgi getiriyordu bilgi

götürüyordu. Bir şekil deşifre olunca Türkiye’ye getirildi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mahsune Nevval Boz mudur?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum o kadar: “Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nevval Boz’u tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Nasıl?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nevval Boz.”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Burada şöyle diyor, Mahsune aynı zamanda

onun sevgilisiydi.”

29

Page 30: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:30

Tanık Adil Timurtaş: “Yok öyle bir şey yok, Cem, şeyin, şeyin nişanlısıydı. Mustafa Deniz’in.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım, aralarındaki ilişkiyi bilmeyen yoktu ama hiç kimse binbaşıyla böyle bir hassas konuyu konuşabilecek cesarete sahip değildi. JİTEM çalışmaları ve JİTEM’den bağımsız olarak TİT, TİT duydunuz mu? Türk İntikam Tugayı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, he duymuşum ama bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne olarak duydunuz? Cem Ersever hiç

bahsetti mi TİT’ten?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok görmedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şöyle deniliyor, JİTEM’den bağımsız olarak

TİT içi ilişkiler Binbaşı Ersever’in denetiminde yürütülüyordu. Başlangıçta seçilmiş hedefleri öldürmek yerine caydırıcı olacağı düşünülen sabotaj eylemleri tercih ediliyordu. Diyarbakır Baro Başkanının arabasına bomba yerleştirilmesi, Yeni Ülke gazetesinin yakılması gibi döneme göre masum kabul edilen eylemler binbaşının grubunun imzasını taşıyordu.”

Tanık Adil Timurtaş: “Zaten biz bundan yargılandım bilmiyorum, ben şimdi hala yargılanıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz bu eylemlerden yargılanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani Baro başkanının arabasına.”Tanık Adil Timurtaş: “He Mustafa Yücel he.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bomba koyma eylemi diye bir eylem oldu mu

Diyarbakır’da?”Tanık Adil Timurtaş: “Olmuştu evet olmuştu, kendisi geldi davacı oldu zaten.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin bilginiz var mı bu konuda?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, zaten şehir merkezinde oldu, bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hatta Ersever grubu Baro Başkanının

arabasına bomba koyma olayında da hayli komik bir olay yaşamışlardı. Arabaya bombayı koyduktan sonra olay yerinde bulunan polis ekibi tarafından şüpheli bulunmuşlar, ancak konuşmalardan sonra onları görev turu yaptıklarına ikna etmişlerdi. Bu konuda bilginiz var mı? Polis ekibi orada yakalamış.”

Tanık Adil Timurtaş: “Böyle bir şey olduğunu söylüyorlar bilmiyorum onları, hangi ekiptir bilmiyorum. Zaten iki, üç arabamız vardı toplam orada yani, öyle bir şey olup olmadığını bilmiyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet şöyle diyor ilerisinde, Binbaşı Ersever kendi hesabına çalışmaya başlamıştı. Bu hissedildi, Mete ve Adil bunu onaylamadılar.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yav Başkanım bunlar basının söyledikleridir, Cem Ersever’i sözde ben gidip vurmuşum, ben o adamı vurmadım, çünkü ben iyiliğinin dışında hiçbir şeye olmadı yani. Babalık yapmıştır, bana bir kötülüğü olmadı. Artı Mete’yi de iyi tanıyorum, Mete rahmetli Osman, Osman getirdi. Suriye bölgesini iyi bildiği için, o araziyi iyi bildiği için biz ondan çok çok faydalandık. Şimdi nerede olduğunu bilmiyorum, yani Mete’nin hiç Türkiye’de bir eylemi de yoktu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mete İbrahim Babat değil mi, Suriyeli?”Tanık Adil Timurtaş: “He, vatandaş olmak istiyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz bu işte Binbaşı Ersever kendi hesabına

çalışıyor diye aranızda bir soğukluk, bir şey oldu mu bir dönemde?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok ikimiz de aynı çocuğu gibi seviyordu bizi yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım, anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Öyle bir şey yok.”

30

Page 31: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:31

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mustafa ve Mahsune yolsuzluğun bir parçası olarak yer almışlardı. Aralarındaki görüş ayrılığının su yüzüne çıkması ise 1989 başında Yüzbaşı İsmail Toprak’ın öldürülmesi ile ortaya çıkacaktı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Körfez savaşını izleyen günlerde Irak’tan bir

peşmerge komutanı Silopi’ye kaçıyor. Suriye’ye sığınıyordu. Türkiye peşmerge komutanının iltica talebini kabul ediyor, onu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tescil ediyor ve askerlik görevini yapması için Antalya’ya gönderiyordu. Bölgede sınırsız yetkilerle donatılmış Binbaşı Ersever bir gün peşmerge komutanını hastası olduğu bahanesiyle Antalya’daki birliğinden Diyarbakır’a getiriyordu. Bu olaydan haberiniz var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bunu sordular bilmiyorum ben bu, bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bilmiyorsunuz, Diyarbakır’dan da peşmergeyi

PKK’ya yakın olduğu savıyla alan Ersever timi komutanı Silopi’ye götürüyorlardı. Komutan Silopi’de sınırda bekleyen Irak istihbarat subaylarına teslim ediliyor, karşılığında Binbaşı Ersever tarafından 100 bin Amerikan doları alınıyordu.”

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim ben böyle bir şey çok kez ifade de verildi, ben sanmıyorum çünkü Cem Ersever’in ailesi belli, bir evi bile yok, bir arabası bile yok. Ölmüş Allah rahmet etsin, tamam, bir arabası bile yok, yani öyle anlatılıyor sanki trilyarları çarpmış bu kadar, hiçbir şeyi yok.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yüzbaşı İsmail Öztoprak, Mustafa Deniz, İbrahim Babat ve Adil Timurtaş dehşet içindeydiler. Ancak yüzbaşı dışında kimsenin sesi çıkmadı, ne de olsa onlar itirafçıydılar.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ama Yüzbaşı Öztoprak Ersever’in yakasına

yapıştı, boğaz boğaza bir kavga yaşandı. Yüzbaşı durumu üstlerine bildireceğini söyledi. İtirafçılar Türk ordusunun 2 subayını birbirlerine vurmadan ayırdılar. Durum sakinleşti, böyle bir tartışma geçti mi aralarında?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Merhum İsmail Öztoprak’la.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yüzbaşı o gece Binbaşı Ersever tarafından

nöbete gönderildi, gece eğitimi sırasında Yüzbaşı İsmail Öztoprak gece görüş dürbününü denetleyen Burdurlu bir er tarafından yanlışlıkla vurularak öldürüldü.”

Tanık Adil Timurtaş: “O doğru.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Çatışma filan var mıydı? Durup dururken

niye.”Tanık Adil Timurtaş: “Biz üzüldük, biz insan olarak çok üzüldük, hepimiz üzüldük, Cem

bile yani çok üzülüyordu. Küstü, küsmüşlerdi böyle dedi keşke ağız kavgası yapmasa… haftalarca ağzı şey açmıyordu, yemek yemiyordu üzüntüden. Yani vuracak kadar meslek arkadaşını ben sanmıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, İbrahim Babat ve Adil Timurtaş sustular, Mustafa Deniz için susmayı gerektirecek bir şey yoktu. O zaten Binbaşı Ersever’i onaylıyordu, yalnız kaldıklarında İbrahim Babat yemin etti, Cem Ersever’i öldürecekti. Eğer öldürmezse hiç kuşkusu yok ki Cem Binbaşı Silopi olayına tanık olanları birer ikişer ortadan kaldıracaktı. Cem binbaşı konuşanın başına ne iş geleceğini Öztoprak’ın ölümüyle somut olarak onlara göstermişti. Bu olaydan sonra Türk İntikam Tugayının bölünmesi çok vahim bir hale dönüştü, bu konuda bilginiz nedir?”

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim şimdi Cem binbaşı ayrıldığını çok iyi hatırlıyorum, ben zaten bölgeye geçtim, bölge komutanlığına bizim aramızda herhangi hiçbir küskünlükte yoktu,

31

Page 32: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:32

kavga da yoktu kimsede, yaşayan bir sürü arkadaşımız var. Kimseyle öyle, kendisinin neden istifa ettiğini de bilmiyoruz. He vurulduğunu sadece üstüme koyulmuştu, bunu da zaten şahitlerle birlikte ispatladık yani, ben görevdeydim o zaman.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, Ali Pınar’ı tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Kim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ali Pınar?”Tanık Adil Timurtaş: “Ali Pınar sözde ben mişim, ben değilim Ali Pınar. Orada internete

girerse 8–10 tane fotoğraf var, bir tanesi benim, benim değil.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ali Pınar isimli kişi de Nokta dergisine röportaj

vermiş, bu yazı içerisinde yine bu konu yer almakta. Sizin de isminiz şu şekilde geçiyor, Ali Pınar artık tetikçilik yapmadığını söylüyordu. Örgütten bu nedenle kaçmıştı, özellikle fotoğrafının çekilmesini istemiyordu. Ancak ne ilginçtir ki dergiye Mete kod adlı İbrahim Babat ile Adil Timurtaş’ın birlikte çekilmiş fotoğraflarını veriyordu. Hadi Mete’yi deşifre ediyordu, zavallı Adil Timurtaş’ın ne günahı vardı? Birlikte çekildiğiniz fotoğraflar var mıydı Ali Pınar’la?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya, bizim 7 kişilik bir fotoğrafımız var, biz göreve giderken bu da bütün basında zaman zaman tek çıkıyor, çift çıkıyor, üç çıkıyor. Tek o fotoğraftı, başka da yok, he biz birbirimize sorduk, bu basına kim vermiş? Ama kimin verdiğini henüz daha çıkmış değil. Herkes birimizden.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ayşe Ünal’la siz röportaj yaptınız mı herhangi bir cezaevindeyken?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Burada da sizin olduğunuz söyleniyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ali Pınar’ın siz olduğunuz ve Ayşe Ünal’la

röportaj yaptığınız şeklinde.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Uzun bir yazı olduğu için kısa olarak

geçiyorum. Yine dosyamız içerisinde Sanık Bekir Öztürk’ün dijitalleri içerisinde dernekler bir nolu delil içerisinde yine sizin isminizin geçtiği bir bölüm var. ANAP Manisa Milletvekili Tevfik Tiker’e verilen ve onun tarafından Susurluk araştırma komisyonuna intikal ettirilen Mustafa Deniz’in yazısındaki iddiaları başlığı altında şöyle deniliyor. Ferit kod adlı Mustafa Deniz, Ferit kod adını mı kullanırdı Mustafa Deniz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Mustafa zaten araziye gitmiş değil, bilgisayar kullanıyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kod adı yok muydu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, bilgisayarı kullanıyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bilgisayar kullanıyordu.”Tanık Adil Timurtaş: “Silahtan nefret eden bir genç kardeşimiz yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şöyle diyor Deniz salıverildikten sonra başta

JİTEM olmak üzere emniyet istihbarat örgütlerine yardım ettiği, Diyarbakır istihbarat şube müdürü Hanefi Avcı tarafından kendisine taşıması için Browning marka L27507 seri nolu silahın verildiği ve aynı dönemlerde kısa adı JİTEM olan jandarma istihbarat teşkilatı bünyesinde sözleşmeli personel olarak çalıştığı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu konuda bilginiz var mı? Hanefi Avcı’yı

tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İstihbarat müdürlüğü yaptığı dönemde veya

İstanbul’da çalıştığı dönemde kendisiyle.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok Diyarbakır’dan görmüşüm, gitmişim.”

32

Page 33: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:33

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yüz yüze görüştünüz mü?”Tanık Adil Timurtaş: “He yüz yüze evrak götürmüşüz işte silah ruhsatı işidir.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, Mustafa Deniz’e silah verdiği, ruhsat

verdiği konusunda bilginiz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yasal başvurmuş, yasal başvurmuş.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yasal olarak.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başvurmuş diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O şekilde.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Çalışması sırasında gösterdiği üstün

çalışması sonrasında teşkilatta sorumlu emekli Binbaşı Cem Ersever’in yardımcılığını yaptığı, çalışma arkadaşları arasında Ali Hoca kod adlı Ali Ozansoy, tanıyor musunuz Ali Ozansoy’u?”

Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ali Hoca Kod adını mı kullanıyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Normal hocadır zaten, lise hocası mıdır?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hoca kod adını mı kullanır?”Tanık Adil Timurtaş: “Hoca zaten.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani öğretmendi biz de hoca zaman zaman diyorduk zaten.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sarı Adil kod adlı Adil Timurtaş diyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben bunu sarı değilim ki bir kere.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kod adını kullanmadım diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Kullanmadım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mete kod adlı İbrahim Babat ile birlikte çalıştı.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet bizim BOTAŞ’ta çok sayıda arazide çalışmalarımız oldu, başka

o kadar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu çalışmalar sırasında bazı güvenlik

görevlilerinin zorla adam kaçırma, fidye, uyuşturucu madde kaçakçılığı gibi suçlara karıştığının belirlenmesi sonucu JİTEM’in içinde görüş ayrılığı çıktığı, emekli Binbaşı Cem Ersever Mustafa Deniz ve Ali Ozansoy’un raporları üzerine jandarma genel komutanı Eşref Bitlis tarafından Adil Timurtaş ve İbrahim Babat’ın uzaklaştırıldığını, bu 2 şahsın bunun üzerine Diyarbakır’dan tanıdıkları Hanefi Avcı’nın yanına sığındıkları ve emniyet içinde oluşturulan gizli oluşumlara katıldıkları.”

Tanık Adil Timurtaş: “Öyle bir şey olmadı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mustafa Deniz’in notlarından Tevfik Diken

araştırma komisyonuna vermiş bunları.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok Mustafa Deniz ayrı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani Mustafa Deniz’in, Deniz’e atfen

söyleniyor bunlar.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ayrı, görüş ayrılığı çıktıktan sonra.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eşref Bitlis Paşanın emriyle sizin

uzaklaştırıldığınız, bundan sonra da.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hanefi Avcı’ya yaklaştığınız, sığındığınız

şeklinde beyanlar var.”

33

Page 34: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:34

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne diyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Böyle bir şey olmadı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Olmadı mı böyle bir şey?”Tanık Adil Timurtaş: “Olmadı, bu hatta Cem gün.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yardım istedim dediniz Hanefi Avcı’dan, nedir

o istediğiniz yardım?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya işte bir emniyet müdürü bir ilde aynı yerde çalışıyorsa mutlaka

işin düşüyor, gidip geliyorsun. Biz de evrak için başvurmuşuz yani, oradaki komiserlerin çoğunu görmüşüz, Mehmet Söğüt’tür, ne bileyim Adem Demir’dir bir sürü orada insan biz girip çıkıyorduk.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım. Sarı Adil kod adlı Adil Timurtaş ile Mete kod adlı İbrahim Babat’ın uyuşturucu ve silah kaçakçılığı işlerine bulaştıkları, istihbarat raporlarını devletin bazı kademelerinden gizleyerek özel şahıslar için çalışma yaptıkları, bu çalışmalar için emirleri halen emniyet genel müdürlüğü istihbarat daire başkanlığına teknik işlerden sorumlu başkan yardımcısı olarak görev alan Hanefi Avcı’dan aldıkları diyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben hayatım boyunca ne silah satmışım, ne uyuşturucu, yapsam ikisini de.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Birtakım toplanan istihbaratlar özel işlerde kullanıldı diyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Talimatları Hanefi Avcı’dan aldıkları diyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, bunu yapsam da şimdi istediğim gibi yapabilirdim, çünkü bizim

orası müsaittir. Kaçakçıların yeridir ama bir tane silah ne uyuşturucu satmamışım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Hayatım boyunca.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Devamında şöyle diyor, bu çalışmalar

sırasında önce JİTEM sorumlusu emekli Binbaşı Cem Ersever’in, ardından da Ferit Kod adlı Mustafa Deniz’in Adil Timurtaş ve İbrahim Babat’ın içinde bulundukları oluşum tarafından öldürüldüğü, bu şahısların halen oluşturulan bu yapı içinde çalışmalarını sürdürdükleri, üzerlerinde emniyet tarafından verilen silah ve kimlik taşıdıkları belirlenmiştir, diyor. Var mı bu konuda size verilen bir kimlik, bir silah vesaire çalışma için görev kağıdı vesaire.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben herkes için.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Emniyetten verilen bir şey var mıdır?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok benim herkes gibi bende yasal başvurmuşum, bana da

silah çıkmıştır yani bu kadar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ruhsatlı silahınız vardı öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ruhsat, korucu adı altında M16 ruhsatı aldım, tekrar iade ettim

yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani almışım bütün, o da yasal, o da yasadışı değil, herkes gibi

başvurmuşum.”Mahkeme Başkanı: “Savcı Bey sorularınız devam edecekse ara verelim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Devam edecek Sayın Başkanım.”Tanığın beyanının alınması sırasında bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Mahir Işıkay

ile tutuksuz sanık Asım Demir’in geldikleri görüldü.Huzurdaki yerlerine alındı.Saatin 12:25 olduğu görüldü.Duruşmaya 13:30’a kadar ara verildi.

34

Page 35: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:35

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Tanık Adil Timurtaş daha önceki yemini ve kimliği tahtında huzura alındı.Doğrudan soru sorma işlemine devam olundu.Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun Savcı Bey sorularınız devam ediyordu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan izninizle sorularıma devam

ediyorum. Dosya içerisinde Gizli Tanık Aydost kod ismini kullanan şahsın vermiş olduğu bir ifade var. Bu ifadeden size sorular yöneltmek istiyorum. Abdülkadir Erol tanıyor musunuz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kızıltepe’de.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Halim Erol?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Abdülhakim Güven?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nereden tanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır’dan.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Diyarbakır’dan, ne yapıyor, ne iş yapar?”Tanık Adil Timurtaş: “PKK’nın cezaevi sorumlusuydu, ondan sonra itirafçı oldu,

ifadelerinden falan iyi tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizle beraber ekipler, yıldız timlerinde görev

yaptı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok sadece ifadesi alındıktan sonra verdiği bilgileri biz gittik yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yer gösterme yaptı öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şöyle diyor Aydost, ben Diyarbakır’a, Cem

Ersever’in yanına gidip gelirken yanında çalışan itirafçıları tanıdım. Abdülhakim Güven, Recep Tiril, Ali Ozansoy, Alaettin Kanat, Adil Timurtaş ve Abdülkadir Aygan hepsini Cem Ersever’in yanında tanıdım diyor. Bunlar Cem Ersever’in yanında durur muydu bu sayılan isimler? Abdülhakim Güven, Recep Tiril, Ali Ozansoy, Alaettin Kanat, Abdükadir Aygan.”

Tanık Adil Timurtaş: “O onu tanıması mümkün değil, basından bir de çıkan resimlerden zaten bu resimler toplu çekilmişti. Basından tanımıştı yani, orada mümkün değil. He daha sonra tabi Abdülkadir Aygan’la bazı istihbarat bilgileri, alışverişleri olmuş. Yani ama bizimle olmadı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, şöyle diyor, bu şahıslar Cem Ersever’in sabit kadrosu olup yanında görev yapıyorlardı. Bu şahıslar PKK’da üst düzey kadroda görev yapmış şahıslardı. Cem Ersever’in yanında görev yapan bu şahıslardan PKK’da üst düzeyde görev alan itirafçı Mustafa Deniz sorumluydu. Doğru mu?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu şahıslardan şu an hatırladığım Adil

Timurtaş 2 sene önce Diyarbakır DTP il başkanını tehdit edip kaçırmaya teşebbüs ettiğinde yakalanıp tutuklandı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok böyle bir şey yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Böyle bir şey oldu mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “DTP.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “99 yılında özel kuvvetler tarafından kendisine

üstün başarı belgesi verildi. Böyle bir belge verildi mi size?”Tanık Adil Timurtaş: “Bende vardı ama resmi, 126 tane ben baştan da bahsettim, yani.”

35

Page 36: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:36

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Özel, özel kuvvetler komutanlığı tarafından verilen bir üstün başarı belgesi var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Vardı, vardı ama.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Özel kuvvetlerde siz çalıştınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Basından çıkmıştı, basından o öyle görmüş.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz özel kuvvetlerde çalıştınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne olarak çalıştınız özel kuvvetlerinde?”Tanık Adil Timurtaş: “Birlikte araziye gittik, zaman zaman çatıştık, sonuç… (birkaç kelime

anlaşılamadı).”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kim var tanıdığınız oradan?”Tanık Adil Timurtaş: “Özel kuvvetlerden?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Valla çok kişiyi tanıyordum, Muzaffer’i tanıyordum, Suat Abi

tanıyordum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu dava sanıklarından var mesela Mustafa

Levent Göktaş,”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mete kod adını kullanıyormuş o dönemde.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok. Mesela özel harekattan bir sürü insan tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Özel harekat değil, özel kuvvetler.”Tanık Adil Timurtaş: “He evet tanıyorum ama isimlerini öyle, Muzaffer vardı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Fikret Emek ismini duydunuz mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Kim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Fikret Emek?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım, Ali Ozansoy isimli itirafçı da akrabası

olan emniyet müdürü Hanefi Avcı vasıtasıyla emniyet kadrosunda çalışmaya başladı. Ali Ozansoy’la Hanefi Avcı arasında bir akrabalık var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Abdülkadir Aygan’ın tekrar PKK saflarına

katılarak Avrupa’ya kaçtığını biliyorum. Bu konuda bilginiz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Kaçtığını üzerimizde ifadesi var. Böyle saçma sapan bir sürü ifadesi

var, gelsin burada huzurunuzda anlatsın.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mustafa Deniz o dönemde Cem Ersever ile

birlikte Ankara’da öldürüldüğünü biliyorum, diğer şahıslar hakkında bilgim yoktur demiş. Yine bu şahsın ifadesinde şöyle bir olay geçiyor, sizinle ilgili birebir yaşadığı olaydan bahsediyor. Antalya 1996 yılının 8. ayın 30’unda 96/3 tertip olarak Antalya 3. piyade er eğitim tugayına teslim oldum. Antalya’dayken 10. ayda, 96 yılının Ekim ayında bahsettiği olay, yemin töreninden sonra çarşı iznine çıkacaktık, kapıya çıktığımda itirafçılardan Adil Timurtaş Fesih Korga’yı kapıda gördüğümde ne işiniz var burada diye sordum. Fesih Korga’yı tanıyor musunuz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Fesih Korga?”Tanık Adil Timurtaş: “Bir de o tarihte Antalya’ya gitmemişim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “96’nın Ekim ayında.”Tanık Adil Timurtaş: “Mümkün değil, arazideydim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Arazideydiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Bingöl’deydim, Bingöl merkezdeydim. Yani o Antalya’ya hiç

gitmedim o tarihte, kesinlikle.”

36

Page 37: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:37

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Daha sonra gittiniz mi Antalya’ya?”Tanık Adil Timurtaş: “He daha sonra gittim, 2000 yılından sonra gittim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yine ifadesinin bir bölümünde şöyle diyor,

İstanbul’a döndükten yaklaşık 15 gün sonra Adil Timurtaş ve Abdülkadir Aygan vasıtasıyla Veli Küçük’ün cep telefonu numarasına ulaştım. Veli Küçük’le İstanbul’da çalışmak için görüşmek istiyordum diyor, bu şekilde siz Veli Küçük’ün telefon numarası sizde var mıydı, başka birisine verdiniz mi?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hatırlıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok kesinlikle basından böyle görmüşüm, başka da

tanımıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, dava sanıklarından jandarma genel

komutanlığı yapmış olan Mehmet Şener Eruygur’u tanır mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Mehmet Şener?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eruygur.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Levent Ersöz’ü tanır mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Bizim aileler bahsediyordu, yani görev yaptığı süreçte ben kendisini

tanımıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne olarak bahsediyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Bizim aileler oradaydı, he komutan işte isim söylerdi, iyidir, böyledir.

Her giden bahsediyordu ama kendisini ben tanımam. Çünkü bize, ailelerimiz Şırnaklı olduğu için.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şırnak’ta görev yaptığı için duydunuz öyle mi, siz bizzat kendisiyle görüşmediniz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.” Tanık Adil Timurtaş: “Bizim aileler hep Şırnak’taydı zaten.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Mustafa Koç ismini duydunuz mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cihandar Hasanhanoğlu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hasan Atilla Uğur veya Kürşat Kod?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bir dönem Kızıltepe’de görev yapmış.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Aytekin Özen?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok tanımıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Aytekin Özen ismini duymadınız mı,

JİTEM’de?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, ben.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Abdülkerim Kırca?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunu nereden tanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır’dan.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin komutanlığınızı yaptı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yaptı ben o zaman onların emrinde değildim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Değildiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Orada ben tanıyorum kendisini.”

37

Page 38: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:38

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İsmet Yediyıldız?”Tanık Adil Timurtaş: “Tanıyorum alay komutanıydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede alay komutanıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır’da.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Diyarbakır’da oradan tanıyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sinan Yaşar?”Tanık Adil Timurtaş: “Sinan Yaşar tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nereden tanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Sinan, soy ismini hatırlayamayacağım, Sinan diye bir tane vardı,

üsteğmendi, gençti. Ben oradan tanırım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sarı Sinan denir miydi Sinan Yaşar’a?”Tanık Adil Timurtaş: “He, evet, evet onu başka da bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sarı Sinan olarak mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Birlikte operasyonlara katıldınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Arif Doğan JİTEM’in ilk kurucusu olduğunu

iddia ediyor, ilk grup komutanı olarak görevlendirilmiş. Daha sonra da 90 ve 91 yıllarında dava sanıklarından Veli Küçük JİTEM grup komutanı olarak görevlendirilmiş.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O dönemde siz Veli Küçük’ü gördünüz mü hiç

Diyarbakır’da?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Veya diğer bölgelerde?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ankara’da aslında grup komutanlığının

merkezi.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Arif Doğan nerede duruyordu genelde?”Tanık Adil Timurtaş: “Arif Doğan işte BOTAŞ’ta gördüm, yani iki kez.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “BOTAŞ’ta gördünüz.”Tanık Adil Timurtaş: “Başka da görmedim yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Daha sonra, emekli olduktan sonra vesaire?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hiç mi görüşmediniz?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla emekli olduktan sonra herhalde, yanılmadıysam bir iki kez

gördüm komutanım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede gördünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “İstanbul’da, İstanbul’da.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Neresinde gördünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla ben bilmiyorum fazla İstanbul’u, yani o çağırdı gittik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne vesileyle yani kendisi mi çağırdı sizi?”Tanık Adil Timurtaş: “Rahatsızdı o zaman da, dedi ben rahatsızım, işte emekliye

ayrılmışım. Sen ne yapıyorsun? Dedim komutanım işte böyle böyle, bizi zaten tanımadı, başka bir arkadaşın vasıtasıyla he dedi ben seni hatırladım dedi, bende iyi dedim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “98. celsede 20 Ocak 2011 tarihinde Arif Doğan burada ifade verdiği sırada Üye Hakim Sayın Sedat Sami Haşıloğlu kendisine Adil Timurtaş’ı tanıyıp tanımadığını soruyor. Arif Doğan şöyle diyor, tanırım, şöyle tanırım ben emekli

38

Page 39: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:39

olduktan sonra İstanbul’da Balmumcu askeri lojmanlarında korumalar bölümünde kalıyordum. Benim burada olduğumu duymuş, ben herkese telefon numaramı veririm, saklı gizli değil. Beni aradı, komutanım ben böyle böyle itirafçıyım, sizinle beraber çalışamadık ama şu anda İstanbul’dayım. Sizinle görüşmek istiyorum, hiçbir zaman reddetmezdim, ben o çocukları sahip çıkmaz lazım diye, çünkü onlar meydanı boş bulunca ya kavatlık yaparlar, ya uyuşturucu kaçakçılığı yaparlar, ya eroin kaçak veyahut da silah kaçakçılığı yaparlar. Veyahut da tehditle parasızla başka bir şey yapmazlar. O bakımdan ben her bana geleni çevirmemişimdir, ilgilenmiştir. Gücüm yettiği kadar da ceplerine harçlık koymuşumdur. Bu Adil Timurtaş’ta böyle beni aradı, hatırladınız mı aradığınızı, Balmumcu?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben kendisini aramadım. Zaten kendisiyle görüşürken de herhangi bir harçlık talebinde de bulunmuş değilim, harçlık da almış değilim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu sözleri doğru mu, bunları diyor boş bırakırsanız diyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum, bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Uyuşturucu kaçakçılığı yaparlar, gavatlık

yaparlar, eroin kaçakçılığı, silah kaçakçılığı.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tehditle para sızdırma vesaire.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben hayatım boyunca bunu yapmadım, ama çok sefer böyle

olmuştur, demişler işte uyuşturucu ben uyuşturucuyu yakından uzaktan tanımıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani siz onu aramadınız, görüşmediniz öyle

mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İfadesinde öyle diyor, ben bu Adil Timurtaş’ta

bu beni aradı, Balmumcu kışlasında yazdı, yemek de yedik, konuştuk. Cebine de harçlık koydum, çekti gitti.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Arkadan ben günler, aylar sonra Ankara’da

tedavi oluyordum. Kalbimde zayıflamalar olmuştu, GATA’da bu Ankara’ya geldiğini telefonla söyledi. İki kez görüşmeden bahsediyor, bir Balmumcu lojmanlarında, bir de Ankara’da tedavi gördüğü sırada GATA’da görüştüğünüzü söylüyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ankara’da doğru.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunu hatırladınız mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Doğru, Ankara’da görüştük. Yani neden görüştük, ihaleye

katılacaktık, biz yardım istedik yani. Bu kahvaltı ürünleri biz gittik, dedik ki komutanım biz ihaleye gireceğiz. O da dedi ki işte.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kim, kim kim ihaleye giriyordunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “İş, iş kadını falan vardı birkaç kişi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Neyle ilgili ihale?”Tanık Adil Timurtaş: “Bu kahvaltı ürünler için biz gittik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kahvaltı malzemesi.”Tanık Adil Timurtaş: “He bu yağdır, reçeldir, baldır öyle tür küçük.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “He anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “He onlarla ihaleye girecektik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Paket halinde onları satmak için.”Tanık Adil Timurtaş: “Girmedik zaten, gelir gelmez girmedik. O kere görüştüm yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu Ankara’daki görüşmeyi de şunu diyor,

kalbimde zayıflamalar olmuştu. GATA’da bu Ankara’ya geldiğini telefonla söyledi, bende dedim ki lokanta var, Bahçelievler’de 8. caddede, yavrum gel dedim orada sana bir yemek de

39

Page 40: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:40

yedireyim. Hayırdır dedim, şeye geçiyorum komutanım dedi. Kayseri, ilerisinde bir ilçeye yol üzerinde. Nereye gidiyordunuz hatırladınız mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu Cizreli Ali dediğiniz şahıs Abdülmuttalip

Tonçer dava sanıklarından onunla ilk tanışmanız kaç yıllarına dayanıyor?”Tanık Adil Timurtaş: “2000 yılında, 2000 yılında bizim gazi verdiğimiz arkadaşın yanında

gördüm. Emrah bilmiyorum, soy ismini hatırlamıyorum. Ayakkabı dükkanı açmıştı Muş’ta, biz onun yanına giderken bir tane de süper market işleten bir arkadaşla birlikte yanımıza geldiler. O zaman Cizreli Ali dedi, tanıyor musun yok dedim. Hani biz de oralı olduğumuz için, Cizre’ye yakın olduğumuz için dedim valla ben tanımıyorum. Öyle görüştük, tanıştık, yemek yedik, ondan sonra ayrıldık yani. Daha sonra burada tesadüf Etiler’de gördüm.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “90’lı yıllarda tanışıyor muydunuz kendisiyle?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok zaten ifadesinde belirlemiş ben onlarla çalışmışım,

mümkün değil bizimle 90 yıllarında hiç çalışmamış.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hayrettin Ertekin ile Adil Timurtaş’ı, Cizreli

Ali’yi siz mi tanıştırdınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Ali’yi?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani Savcılık ifadesinde Adil Timurtaş,

Hayrettin Ertekin’le Adil Timurtaş vasıtasıyla tanıştım diyor. Fakat Mahkeme huzurunda bu ifadesini değiştirmiş.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İsmini vermek istemediği bir komutanın

tanıştırdığını söylemiş. Bu ifadesinden haberiniz oldu mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok sade ifadesinde işte bana sordular işte, bu iki üç kez tekrar

ediyorum, işte sizinle çalışmış bunu nasıl tanımıyor. Ben dedim ben tanımıyorum yani şahsen görmüşümdür ama çalışmamışım yani bununla, sordular yani.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, siz bugünkü, huzurdaki ifadeniz sırasında PKK milislerini getiriyorduk, sorguluyorduk daha sonra da bazılarını serbest bırakıyorduk, bazıları için işlem yapıyorduk şeklinde bir beyanınız oldu. Serbest bırakılacakları kim belirliyordu, ne şekilde oluyordu. Hep alınan işte duyumlara göre sorguladığınız kişilerin bilgileri Savcılığa, adliyeye ulaştırılıyor muydu?”

Tanık Adil Timurtaş: “Zaten bizim yakaladığımız hep arazide yakalamışız, yakaladıklarımızı da getirip teslim ediyorduk.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Militan demiyorum, milislerden işte şehir merkezinde yardım eden.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok milislerde yani, bir ar… birinin ifadesinde geçiyorsa gitmişiz, almışız, getirmişiz alaya teslim etmişiz yani, benim sorgu yapacak şeyim yok. Zaman zaman adamları almışız, milis midir artık kurye midir? Alıp direktmen resmi halde getiriliyorduk. Yüzlerce, binlerce ama öyle sorgu yapıp bırakacan ne bir yetkim var, ne bir öyle bir şey de yapmışım.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, Hayrettin Ertekin’le hiç yüz yüze görüşmediniz mi?”

Tanık Adil Timurtaş: “Şeyde esnaftı görüşüyordum ben.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Görüşüyordunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Esnaf her gün görebiliyordum isteseydim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “192. celsede 6 Ağustos 2011’de Hayrettin

Ertekin söz istemiş, şöyle diyor. Sayın Başkanım adama diyorlar ki, soruyor İstanbul’a kaç

40

Page 41: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:41

yılında geldin? İstanbul’a 2004 yılında geldim, ilk defa Nisan ayında geldim, Hayrettin Ertekin’i bir general vasıtasıyla tanıdım diyor. Adil Timurtaş diye biri, Adil Timurtaş’ı ben hayatımda görmedim.”

Tanık Adil Timurtaş: “Benim ismimi bilmeyebilir, esnaf olduğumuzu bilir, orada geçmiş olsun demiştir.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne olarak tanıt… siz kendinizi ne olarak tanıttınız kendisine?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben kendi ismimi de tanıtmadım ki, biz de esnafız işte geçmiş olsun, sağ olun demişiz, kim yaptı bilmiyoruz. Herkes sordu tek o değil, herkes. Kimin yaptığını da hala da bilmiş değiliz yani.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “48. celsede, 5 Şubat 2009’da Hayrettin Ertekin sorgu ve savunması sırasında emniyet ifadeleri okunurken, şu şekilde söylüyor. Mahkeme Başkanı, PKK itirafçısı Adil Timurtaş ile ilgili sorular sormuşlar size. Sanık Hayrettin Ertekin, ona açıklama yapabilir miyim Sayın Başkanım? Mahkeme Başkanı, JİTEM’ci olarak duydum, cezaevinde olduğu yazılıydı, herhangi bir ilişkim yoktur demişsiniz. Sanık Hayrettin Ertekin, efendim ona açıklama yapayım, çünkü kafesi vardı Beşiktaş’ta, ama ben onun JİTEM’ci olduğunu daha sonra öğrendim, Ali’den öğrendim JİTEM’de çalıştığını, ama JİTEM’de astsubay mı, başçavuş mu onu bilmiyorum. Adil Timurtaş’ın Beşiktaş’ta kafesi vardı diyor, siz kendinizi.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başçavuş, astsubay vesaire olarak mı

tanıttınız, ne şekilde tanıttınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim ben Doğu’da çalıştığımı hiçbir esnafa söylemiş değilim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Eşiniz gidip Hayrettin Ertekin’den sizin

cezaevi ile ilgili konularda yardımcı olması için görüştüler mi, bu konuda bilginiz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “O konuda bilgim yok, bilgim yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hayrettin Ertekin’in avukatlarından size gelip

yardımcı olanlar oldu mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin avukatlığınızı kimler yürütüyor?”Tanık Adil Timurtaş: “Benim avukatım Ünal Altınsoy.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kim?”Tanık Adil Timurtaş: “Ünal.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ünal?”Tanık Adil Timurtaş: “Altınsoy.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Altınsoy mu?”Tanık Adil Timurtaş: “He bu şeyde, bu Bakırköy’de.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Altınsoy mu, Üstünsoy mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla tam bilemeyeceğim, çünkü 2 yıldır görüşemiyoruz.” Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne zaman tuttunuz avukatınızı?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben onu dışarıdan tanıyorum ben.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nereden tanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben Dicle Kralkızı’ndan tanıyorum, eski asteğmendi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kaç yılında tuttunuz o avukatı?”Tanık Adil Timurtaş: “İşte kendisi geldi davamı almaya, bende kabul ettim yani, 2005,

2006 öyle bir şey.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kendisi ben sizin avukatlığınızı yapmak

istiyorum diye mi geldi?”Tanık Adil Timurtaş: “Hayır kendim söyledim, dedim Ünal buradadır, ailelerime, eğer

davama girebiliyorsa gelsin dedim.”

41

Page 42: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:42

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Lütfü İşbulan geldi mi sizin avukatlığınızı yapmak üzere?”

Tanık Adil Timurtaş: “He benim davalarıma hala daha katılıyor, geliyor gidiyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Onu Hayrettin Ertekin mi gönderdi, ne şekilde

siz kendiniz mi buldunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok Hayrettin onu tanımaz bile.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Lütfü İşbulan’ı tanımaz mı Hayrettin Ertekin?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, Ünal Dicle Kralkızı’nda asteğmendi, ben oradan tanıyorum

yani burada avukatlığı yaptı, tesadüf rastladık.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Öyle ondan sonra gittik geldik yani olay bu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım, ifadenizde Yalçın Paşadan

bahsediyorsunuz. Yalçın Paşa kimdir, soy ismi nedir?”Tanık Adil Timurtaş: “Soy ismini bilmiyorum, Yalçın Paşa biz Diyarbakır merkezdeyken

tugay komutanıydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yalçın Özçer midir?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum hatırlamayacağım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Soy ismini hatırlamıyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İfadenizin 17. sayfasında Hayrettin Ertekin

orduda görev yapan subayım dedi diyorsunuz. Niye görev yapmış orada?”Tanık Adil Timurtaş: “Hayrettin onu tanıyacağını sanmıyorum yani belki de tanıyor

bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hayrettin Ertekin orduda ne görevi yapmış?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum, bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Size bazı fotoğraflar gösterdiğini

söylüyorsunuz, askeri mekanlarda çekilmişti diyorsunuz. Nasıl fotoğraflardı bunlar?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok öyle bir fotoğraf görmedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Üzerinde üniforma var mıydı Hayrettin

Ertekin’in?”Tanık Adil Timurtaş: “Görmedim, görmedim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “1990’lı yıllarda Güneydoğu’ya gidip geldiğini,

Cem Ersever’le görüştüğünü beyan etti diyorsunuz. Bu konuda ne biliyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Nasıl efendim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hayrettin Ertekin 90’lı yıllarda Güneydoğu’ya

gidip gelirdim, işte orada Cem Ersever’le görüşürdüm dediğini beyan ediyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, 90’larda zaten ben bu tarafa hiç gelmemişim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hayrettin Ertekin gelip gidiyor muydu

Güneydoğu’ya?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Böyle bir şey söyledi mi size?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz ifadenizde birtakım somut olaylardan

bahsediyorsunuz. İşte şu tarihte şu oldu, bu tarihte bu oldu şöyle adamlar tehdit edildi, gasp edildi vesaire, bunları sizin dışınızda bilebilecek başka bir kimse var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim biz alındık bir ara, basın işte HADEP’in başkanını kaçırmışlar şu bu, biz bir parkta oturuyorduk. Bizi polisler aldı, bizi aldı götürdü dedi siz bu adamı kaçırmışsınız. Dedik vallahi biz kaçırmamışız, adam geldi bize baktı zaten tanıyamadı bizi bıraktı. Basın yazdı çizdi işte yok, HADEP Başkanı Lezgin Bingöl mü kaçırmışlar para için filan,

42

Page 43: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:43

ben dedim valla biz para için kimseyi kaçırmamışız, biz de bunu görme… parkta alındık biz, bizi de serbest bıraktılar yani.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet, ifadenizde Murat astsubaydan bahsediyorsunuz, Sivaslı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben Murat.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Abdullah Aydın’ın yanında korumalık

yapıyordu diyorsunuz, kimdir bu şahıs?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben Murat’ı ben astsubay olarak tanıyorum, o mudur değil midir tam

bilemeyeceğim. Diyarbakır’da İsmet Yediyıldız’ın alaydaydı, alay komutanıydı 5–10 kişi biz araziden birlikte çık…”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Soyadı nedir Murat astsubayın?”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi nerede olduğunu bilmiyorum, kimin yanında çalıştığını da

bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bilmiyorsunuz, Sedat Peker ile ilgili ne

biliyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Hiçbir şey, basında sadece basında gördüklerimi ben bilmiyorum

yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yücel kod ismini kullanan şahsın İstanbul’da

bulunduğunuz dönemde kendisi Veli Küçük, Muzaffer Tekin ile görüşürdü, kendisiyle görüşmelerimizde Veli Küçük ve Muzaffer Tekin’den bahsederdi. Sedat Peker ile gayri meşru işlerle uğraşırken yakalandığını, Mahkemesinin devam ettiğini biliyorum demişsiniz, bu konu nedir?”

Tanık Adil Timurtaş: “Kesinlikle böyle bir şey deme… onlar da beni tanımaz bende onları tanımıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu ifadeyi siz vermediniz mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bu ifade Başkanım zaten ben bunu söyledim, 25 sayfalık ifade

ne benim avukatım vardı, ne de bana okuttu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Arkadaş karşıya geçmiş bana soru soruyor, sen bunu tanıyor musun

he, aynen buradaki verdiğimiz ifade.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben dedim ben avukatımı istiyorum, bunu okuyup da imza atayım.

Lan dedi bize yardımcı olma dedi imzala, ben bunu gizli tanık diye ifade vermişim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şuradaki imza size mi ait?”Tanık Adil Timurtaş: “Benim, benim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Burada deniyor ki ifadenin sonunda, benim

söyleyeceklerim bunlardan ibarettir demesi üzerine, tutanak okunup doğruluğu anlaşıldıktan sonra altı birlikte imzalandı.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok okumadım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “10 Mart 2009 saat 14:45 olarak bitiyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Okutmadılar, okumadım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani bunları sizin dışınızda bilebilecek başka

biri var mı, işte bir Yeşil’in aranması vesaire işte şu tarihte PKK ile ilgili yapılan operasyon, bu tarihte işte?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya mutlaka vardır, olmaz olur mu yani var.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tarih, zaman, yer belirterek yani siz bunları

anlatıyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet, bizimle çalışan 40–50.”

43

Page 44: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:44

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başka bilebilecek kimse var mı sizin dışınızda?”

Tanık Adil Timurtaş: “50 kişi çalışan vardı, 55 kişiydik en son, nereden bileceğim şimdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Cizreli Ali dediğiniz Abdülmuttalip Tonçer’i

Hayrettin Ertekin’in yanında gördünüz mü?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Korumalık yapıyordu dediniz ifadenizde, kimin

koruması?”Tanık Adil Timurtaş: “Bir barda, bir barda koruma mıydı neydi?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hangi bardı hatırlıyor musunuz barın ismini?”Tanık Adil Timurtaş: “Şamata mıydı, Ortaköy’de Şamata mıydı? Bir tane iş kadını, şey

işadamının kızı doğum günüydü, biz gittik oraya bu Arto çıktı. Dedim lan zaten biz niye gelmişiz.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şamata isimli barda öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “He.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yeri neredeydi?”Tanık Adil Timurtaş: “Ortaköy’deydi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ortaköy’deydi.”Tanık Adil Timurtaş: “He biz de oradan çıktık, baktım Ali.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”Tanık Adil Timurtaş: “Dedim Ali ne, dedim valla biz de doğum gününe gelmiştik, gidiyoruz.

He olay bu, ben Ali’yi başka da görmedim yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ünal Üstünsoy’un dava sanıklarından başka

birisinin avukatı olup olmadığı konusunda bilginiz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, avukatlık yapıyor kim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Size bahsetti mi hiç bu Ergenekon

davalarından bahsetti mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bilmiyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok zaten ben çağırdım, ben dedim abi dedim böyle böyle, bir tane

daha avukatım vardı Mustafa abi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Onun soyadı nedir?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum o zaten gelmedi, çekildi, bu Ünal katıldı. Yani Ünal gidip

geliyor, durum bu başka Ünal’ın kim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şu anda tek avukatınız Ünal Üstünsoy mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet başka da yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başka avukatınız yok.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım sorularım

bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “Sanıklardan sorusu olan, yok, bazı sanıkların yazılı soruları var. Adil

Bey onları soracağım size, Sanık Hüseyin Yanç’ın savunması var, Adil Bey bakar mısın?”Tanık Adil Timurtaş: “He efendim.”Mahkeme Başkanı: “Sanık Hüseyin Yanç’ın yazılı soru dilekçesi var, onlardan okuyorum

size. Jandarma içerisinde görevli olarak bulunan itirafçıları devlet nasıl kullanıyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “Dışarıda mı?”Mahkeme Başkanı: “Soru bu şekilde, evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi efendim, şimdi dışarıda bizim 95–96 yıllarında 98 yıllarında

bizim hiçbir bilgimiz yoktu örgüt hakkında, devletin yoktu. Birileri uçuyor diyordu, biri diyor tünel var buradan Suriye’ye gidiliyor. Biri ölüyor kimse tespit edemiyordu, biz kimden bunları

44

Page 45: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:45

yapacaktık, onlardan, yaralı yakalanmış ya da teslim olmuş. Biz zaman zaman gidip görüşüyorduk, fotoğraf götürüyorduk. Yüz defa belki görüşmüşüz, içeriye gitmişiz, izin almışız öyle gitmişiz yani.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım, yani itirafçıları devlet nasıl kullanıyordu diye soruyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Nasıl kullanıyordu her yerin bölgede kim çalışmışsa o bölgede

faydası olmuşsa gidip çalışmıştır yani. Her bölgeye götürülmez yani, bir bölgeyi bilmiyorsa adamı götürüp ne yapacağız, zaten asker var, polis var.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu itirafçılar çatışmaya mı giriyordu, operasyona mı gidiyordu, yer mi gösteriyordu nasıl kullanılıyordu.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya yer gösteren vardı, yer gösteren vardı, eleman veren vardı, çatışmaya giren vardı yani, yani şimdi ailesini, annesi, babası örgüt olmuş ne yapacak onlara karşı çatışacak yani. 100 tane itirafçıyı vurdular şimdi hadi bir tane basın yazdı mı? Yok, kaç tanesinin annesini babasını vurdum, yazdı mı? Yok, ne bunu da tabi ki savaşacak yani başka seçeneği var?”

Mahkeme Başkanı: “Evet diğer bir soru teslim olan bir insanı cezasını çekip çıktıktan sonra devlet sahipleniyor muydu diye soruyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Tabi dürüst olanlara sahip çıkıyordu, dürüst olanlar sahip çıkıyordu.”Mahkeme Başkanı: “İş veya hayat garantisi veriyor muydu diye soruyor.”Tanık Adil Timurtaş: “İşte çalışanlar var, resmi köy hizmetleri kara yollarında çalışan var.”Mahkeme Başkanı: “Evet, devlet tarafından resmi maaş alıyor muydunuz diye sormuş

size. Devlet tarafından resmi maaş alıyor muydunuz diye soruyor Hüseyin Yanç. Size maaş veriyor muydu devlet?”

Tanık Adil Timurtaş: “Alıyordum tabi, resmi alıyordum bölgede işçiydim.”Mahkeme Başkanı: “Hangi kurumdan alıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Jandarma’da işçiydim yani ben, iş kurumunda çalışıyordum.”Mahkeme Başkanı: “Hala almaya devam ediyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok kendim bıraktım.”Mahkeme Başkanı: “Ne zaman sona erdi maaş almanız?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben zaten 2–3 yıl çalıştım, ondan sonra bıraktım, bıraktıktan sonra

2000 yılında da tam komple ayrıldım. Yani ondan önce ödenekten alınıyordu, zaten bunu ifadelerimizde de geçiyor, ödenekten veriliyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Jandarma ödeneğinden mi, jandarma ödeneğinden mi nereden hangi ödenekten alıyordunuz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya şimdi makbuz karşılığında, dilekçe karşılığında ödeme yapılıyordu yani.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi ödenek diyorsunuz, yani kimin ödeneğiydi?”Tanık Adil Timurtaş: “Bil… onu bilmem ki yani kimin yaptığını nereden bileyim.”Mahkeme Başkanı: “Sanık Hüseyin Yanç’ın diğer bir sorusu, devlet itirafçıları yasadışı

kullanıyor mu diye soruyor?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok. Ben görmedim yani, ben hiç denk gelmedim.”Mahkeme Başkanı: “Evet diğer bir sorusu Hüseyin Yanç’ın JİTEM’le mi çalıştın, yoksa

jandarma ile mi? JİTEM nedir diye soruyor?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bunu belirttim ben zaten, JİTEM’de yani resmi bir şey

yoktu, isimdi bu. He çalışılıyordu, güzel sonuçlar alınıyordu, güzel istihbarat alınıyordu. Ondan sonra çok yerde millet yakalandı ben JİTEM’ciyim dedi, biz bilmiyoruz ki adamı ben nereden bileyim. Yani bizim herhangi bir kimliğimizde JİTEM yoktu, istihbaratta işçiydik, çalışıyorduk, durum bu.”

45

Page 46: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:46

Mahkeme Başkanı: “Evet dosyamızda yargılanan Arif Doğan JİTEM’i kendisinin kurduğunu söylüyor. 10 bin tane üyesi olduğunu söylüyor, Arif Doğan’ın JİTEM’le bir ilgisi var mıdır?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya mutlaka vardır ama 10 bin kişi falan ben bilmiyorum ben o gücü görmedim ben.”

Mahkeme Başkanı: “Yani kendisine bağlı bir 10 bin kişiden bahsediyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Öyle iddia ediyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani ben öyle çalışan 10 bin kişi denk gelmedim yani, ben en fazla

Cem’in yanında kaldım. Bölgede 1986’dan BOTAŞ’ta, Mardin’de, Diyarbakır merkezde ben kendisini görmedim. He gelen insanlar belliydi, orada tim belliydi, herkes resmi çalışıyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Olay bu.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi diyelim ki bir bölgeye operasyon yapılacak, o operasyona

katılacak kişiler nasıl seçiliyor?”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi o bölgeye kılavuz lazım, o bölgeyi bilen lazım, o patikayı bilen

lazım ama bu da oturup da şu bölgeye gidelim, gidilmez ki. 50 yerde uçurum var, 50 yerde şey var, gece gidiyorsun, intikal ediyorsun, onu bölgeyi bilmezsen bölgeyi kim biliyor şu şu, kılavuzluk yapılıyordu. Timin önünde gidiliyordu. Çok sefer düşüp ayağı kolu kırılanlar var yani, yüzlerce.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani bölgeyi bilen herkesten faydalanılıyordu yani.”Mahkeme Başkanı: “Peki operasyonu yapan kişiler aynı zamanda hem sorgulama

işlemini.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Yani hem istihbarat, hem sorgulama işlemini yapıp.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Aynı zamanda operasyon işleri mi yapıyorlar, yoksa bunları ayrı

kişiler mi yapıyorlardı?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla ben kendi adıma söyleyeyim ben kimseyi sorgulamış değilim,

ben dağda da yaralı yüzlerce yakalamışız, sırtlamışız, getirmişiz devletin alayına, istihbaratına bırakmışız. Sorgusu ifadesi yapmış, devletin cezaevlerine sokulmuş yüzlerce, kızlardan tut, he basına bakarsan her şey söylenilmiştir. Ama aslı yok, kızda yakalamışız, yaralı yakalamışız, getirmişiz sen örnekleri de hepsini de verebiliriz yani. Ama ben hiçbirine de bir dayak atmış değilim, çünkü benim o etkim yok. Yani biz arazide bazen kendimizi taşımıyorken onu taşımışız, getirmişiz devlete al komutanım kışımız çıktı demişiz al bunu ne yaparsan yap. Biz sorgu yapacak bir yetkimiz yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi Sanık Arif Doğan’ın şöyle bir iddiası var. Bu JİTEM resmi jandarma istihbaratından ayrı kendisine bağlı bir birim, grup olarak nitelendiriyor. Ne diyorsunuz yani.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “JİTEM’den resmi jandarma istihbarat birimlerinin haberi var mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum onu, bilmiyorum mesela bir sürü subay yaralı yakalan eli

kolu kopmuş yanımızda, komutanlarımızdı. Çekmişiz, tedaviye getirmişiz, hepsi de, çoğu da yaşıyor. Yani böyle birikime bağlı, ya alaya bağlıydı, ya Asaş’a. Yani öyle direkt Asaş’ta izin alınıyordu biz gidiyorduk, 3 gün, 5 gün, 4 gün geri dönüyorduk. He bir şey olmuşsa olmuş, olmamışsa zaten geri dönüyorduk. 10 tane düğüme gidiyorsun bir tane düğüm doğru çıkıyor, her düğüm doğru çıkmıyordu ki. Adam diyor kamp var, gidiyoruz kamp yok, adam diyor kamp yok, gidiyoruz kamp çıkıyor, yani böyle.”

46

Page 47: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:47

Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi o operasyona katılanlar, jandarma görevlileri.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “İtirafçılar, korucular gibi kişiler miydi?”Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi efendim her bizim rütbeli gelir 3 yıl kalır, 4 yıl kalır, ben onun

20 yıla yakın orada kaldım. He terör örgütü neredeyse biz de oradaydık, biz resmi neyse, ne gerekiyorsa o yapılıyordu. Araziyi de biliyorduk, şimdi ben haritasız o bölgeyi komple biliyorum, ama yeni giden 3 yıl kalıp geri dönüyor, zaten 3 yıl içerisinde ne öğrenebilir. 1 yıl ancak vatandaşı tanır, 1 yıl da araziyi tanı… ürün alınacak, hadi bakalım senin tayinin çıktın git. E zati hep böyle oluyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu Jandarmanın resmi görevlileri.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Korucular itirafçılar bunların dışında başka birileri kullanıyor mu

operasyon bölgesinde?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok bölgeyi bilen korucu mesela Bingöl’e gidiyoruz kim biliyor Meho

dayı biliyor Mahmut Dayı biliyor dayı sen bu bölgeyi iyi biliyor musun, ha bak bizi yanlış yere götürme en öne atlıyordu götürüyordu e zaten korucu onun görevi de gelme. O patikada gidiyorduk artık mayın mı patlar, artık çatışmaya mı gireceksin ha bölge o da çatışmak zorunda kalıyordu, kendini koruyacak bir şekil.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Sanık Hüseyin Yanç’ın diğer dilekçesindeki sorular ilgilisi bulunmadığından sorulmadı. Sanık Ulaş Özel’in yazılı soru dilekçesi var. Onu okuyorum katıldığınız operasyonlarda size silah veriliyor mu diye soruyor sanık Ulaş Özel?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya efendim silah niye verilmesin.”Mahkeme Başkanı: “Tamam veriliyor diyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Mahkeme Başkanı: “Bir itirafçı cezaevinden nasıl bir şekilde alınır?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bilgisi varsa alınırdı, bilgisi olmasa alınmazdı ha bilgisi var

sığınak biliyor, depo biliyor adam biliyor, milis biliyor, dağ kadrosu biliyor, Savcılıktan izin alınırdı 15 gün bu adam alınırdı götürülürdü. 15 gün sonra geri getirilirdi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Peki, izin alınmadan da çıkarıldığı oluyor mu mesela?”Tanık Adil Timurtaş: “Ya olur mu öyle bir şey müdür verir mi sana.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, size kimlik verildi mi devlet tarafından diye soruyor Ulaş

Özel?”Tanık Adil Timurtaş: “Benim kimliğim işte o bölge komutanlığında kimliğim vardı başka

kimlik yoktu her vatandaşa verildiği gibi bana da verilmişti.”Mahkeme Başkanı: “Diğer bir sorusu bir itirafçının operasyonlardayken verilen silahları

çalması mümkün müdür böyle bir şeye şahit oldunuz mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Adil Timurtaş: “O silahı çalıp nereye götüreceksin, öyle kimden çalacak öyle bir şey

olur mu?”Mahkeme Başkanı: “Evet. Biraz önce sorulmuştu ona benzer bir soru operasyonlara

katılırken cezaevinden alınıp götürüldüğünüzde ödemeler, harcamalar, giderleriniz, yeme içme masraflarınız kim tarafından, nasıl karşılanıyordu?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya onu kim götürmüşse herhalde onu yolda aç bırakacak değil yemeği de üstü başı temiz değilse giderken al oğlum sana birtakım elbise işte makbuzun karşılığında makbuzun karşılığında tekrar götürülüp veriliyordu bunlar oluyordu yani.”

Mahkeme Başkanı: “Sanık Bedirhan Şinal’ın şöyle bir sorusu var; ifadeyi neden imzaladınız diye soruyor bu emniyette daha vermiş olduğunuz ifadeyi?”

47

Page 48: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:48

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim ben avukatımı istedim dedi zaten avukatlık bir şey lan bize yardımcı olmadı o arkadaşlar burada Vatan’dalar. Ben dedim ki, abi şimdi ben sana ne yardımcı olayım faili meçhul, ben dedim faili meçhulle benim ne ilgim var. Hatta bir tanesi Bingöl’de gördü dedim abi Bingöl’de ben seni tanıyorum sen beni tanıdı, dedi sen Bingöl’de değil miydin, benim ne zaman faili meçhulle ilgim oldu. Ya hiç deme, dedim abi bizim faili meçhulle işimiz olmadı biri düşmanını öldürüyor Jandarma yakalıyor, Hizbullah öldürüyor Jandarma yakalıyordu bizde diyorduk ulan bunu kim çözdü. Kim yaptı bizde gidiyorduk bir şey öğrenemiyorduk ki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Sanık Bedirhan Şinal’ın sorusu daha çok emniyetteki ifadenizin alınması sırasındaki uygulanan usulle ilgili size emniyette herhangi bir baskı yapıldı mı, tehdit edildi mi?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya baskı dayak atılmadı ama yani bazı kitaplar vardı işte Abdulkadir Aygan’ın okumuştu, şey çıkartmıştı birkaç diyor lan bunlar yalan mı söylüyordu öyle sözlü baskılar oldu, yani yoksa dayak falan olmadı.”

Mahkeme Başkanı: “Sanık Bedirhan’ın diğer soruları ilgisi olmadığından sorulmadı zaten biraz önce benzer şekilde cevap verdiniz. Buyurun Muzaffer Bey.”

Sanık Muzaffer Tekin söz istedi verildi: “Sayın Başkanım Mahkemeniz vasıtasıyla soru yönelteceğim gerçi tanık sorulara cevap verdi tekrar olabilir ama istifham var herhalde iddia makamının netleştirmek istiyorum. Adil Bey beni tanıyorlar mı, benimle herhangi bir vesile ile bir ortamda bulunmuşlar mıdır?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ben bunu belirledim zaten sizde beni tanıyamazsınız, bende sizi tanıyamam görmedim çünkü.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Muzaffer Tekin’i tanımıyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun.”Sanık Muzaffer Tekin: “Murat Astsubay kimdir?”Tanık Adil Timurtaş: “Murat.”Sanık Muzaffer Tekin: “Astsubay kimdir.”Tanık Adil Timurtaş: “Valla alayda 1994-95’te Jandarma alayda 10 kişiye yakın bize

rütbeli verildi hani bölgede bölgeyi araziyi tanımak için alaydaydı ben daha sonrada onu.”Sanık Muzaffer Tekin: “Yani asker kimliğiyle tanıdığınız birisi bir şahsiyet.”Tanık Adil Timurtaş: “Astsubaydı evet astsubaydı evet.”Mahkeme Başkanı: “Soyadını hatırlıyor musun?”Sanık Muzaffer Tekin: “Soyadını evet şimdi Başkanım onu soruyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet Muzaffer Bey soruyor.” Sanık Muzaffer Tekin: “Soyadını biliyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim.”Sanık Muzaffer Tekin: “Soyadını biliyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Sanık Muzaffer Tekin: “Hatırlamıyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “20 yıl geçmiş yani.”Sanık Muzaffer Tekin: “Kendisiyle hiç telefon irtibatlaşmanız oldu mu geçmişte yani sizin

endeksinizde fihristinizde telefonu var mıdır?”Tanık Adil Timurtaş: “Zaten o süreçte bizde cep telefonu yoktu alaya giderken belki

rastlaşmışız tokalaşmışız başka da olmadı.”Sanık Muzaffer Tekin: “Murat Astsubay ile en son hangi ilde ne zaman tarih olarak

görüştünüz hatırlıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır’da.”Sanık Muzaffer Tekin: “Diyarbakır’da.”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır’da.”

48

Page 49: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:49

Sanık Muzaffer Tekin: “Kendisiyle İstanbul ilinde hiç görüştüler mi, görüştün mü?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Sanık Muzaffer Tekin: “Görüşmediniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Sanık Muzaffer Tekin: “Peki Murat Astsubayın beni tanıdığına dair tanıklık edebileceği

Adil Bey’in somut bir bilgisi var mıdır size beni tanıdığıyla ilgili herhangi bir bilgi veya yanınızda benim bir konuşma veya beni tanıdığına dair bir anekdot geçti mi?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok kesinlikle.”Sanık Muzaffer Tekin: “Sizin ifadenizde Murat Astsubayın beni tanıdığını size söylediğini

ifade eden bir cümle var.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Sanık Muzaffer Tekin: “Bu cümle doğru mudur?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Sanık Muzaffer Tekin: “Yoksa birileri tarafından oraya ilavemi edilmiştir?”Tanık Adil Timurtaş: “Valla şimdi ben bu ifade Gizli Tanık diye ben dilekçe yazdım ben

Gizli Tanık değilim, sizin orada yazıldığına dair ben sizi tanımıyorum, sizde beni tanımıyorsunuz. Ben bunu ne yazmışım ne söylemişiz.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Ben Murat Astsubayı da tanımıyorum ama.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Sanık Muzaffer Tekin: “Benim tanıklığım veya ifadem geçerli değil sizinki geçerli onu

netleştirmek için şey yaptım mahkemeye.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben orada da ben dedim ki bunu okuyayım avukatım gelsin beni

terslediler yani sen bize ne yaptın ki, ya dediler bir şey yok senin ifadeni aldık.”Sanık Muzaffer Tekin: “Kesinlikle böyle bir ifade e bulunmadınız.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Sanık Muzaffer Tekin: “Peki teşekkür ederim.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben imza attım arkasında gittim televizyonda cezaevinde ben gizli

tanığım ben dilekçe yazdım ben tanık değilim bir şey değilim yani.”Sanık Muzaffer Tekin: “Teşekkür ederim bu kadar sorularım.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun. Ayağa kalkar mısınız Adil Serdar Saçan’ı tanıyor

musunuz, ayağa kalkan Adil Serdar Saçan’ı?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “O beni tanımayabilir ben kendisini tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Nereden tanıyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Muş’ta da görmüştüm Emniyet Müdürüyken burada bu Vatan’da

gördüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun verelim Adil Bey’e mikrofon verelim.”Sanık Adil Serdar Saçan söz istedi verildi: “Adil Bey Muş’ta kaç tarihinde gördünüz ve ben

o zaman ne yapıyordum Muş’ta görevim neydi biliyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim ben bire bir sizinle görüş… Nizam’ı tanıyor musun?”Sanık Adil Serdar Saçan: “Nizam’ı tanırım evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha Nizam’ın vasıtasıyla.”Mahkeme Başkanı: “Mahkeme Heyetine dönün. Evet buyurun.”Tanık Adil Timurtaş: “Nizam’ın vasıtasıyla işte tanışmadım kendisiyle kendisidir dedi.

Daha sonra buraya emniyet müdürü olurken biz geldik Nizam’la, Nizam yanına çıktı ben dedim ben çıkmamayım ben Nizam görüştü ondan sonra onun koruması şey vardı Halit şoförü Halit geldi benle görüştü.”

49

Page 50: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:50

Sanık Adil Serdar Saçan: “Şimdi Nizam dediği kişi Muş bölgesinden PKK itirafçısıdır. Muş Terörle Mücadele Müdürüydüm ben o tarihte bizle beraber Nizamettin çalıştı ben Adil Timurtaş’ı yüz yüze hiç görmedim zaten kendiside burada teyit ediyor. Ve sizden herhangi bir şey istedim mi veya operasyonu yönelik herhangi bir şey istedim mi?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok şoförün geldi Halit.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Tamam Halit bir şey istedi mi sizden?”Tanık Adil Timurtaş: “Ha Halit istedi.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Ne gibi mesela?”Tanık Adil Timurtaş: “Halit bu Mahmut’u bulun yoksa senin başın belaya girer dedi.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Evet yani Yeşil’in yakalanması için.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Yardım istedik öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Doğru, başka bir şey istedik mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Bende Doğu’ya gittim.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Görüşmelerimi yaptım kendi aracımla gittim.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Telefon açtım geldim burada abi buradadır arkasında 2000’e

doğruda yazılar çıktı.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “İşte devlet istese yakalar bilmem, dedim ben böyle bir şey sana

söylemiş mi?”Sanık Adil Serdar Saçan: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben sana sadece yardımcı ol ben sana yardımcı oldum.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Doğrudur.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha ama sizin sözünüzle ha siz söylemişiniz diye benimde o yetkim

yoktu direkt gelip sizinle görüşeyim ha.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “O şekil yardımcı oldum ben bilsem sizin ilginiz yok valla ben bir

adam atmazdım onla.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Evet şimdi bu konuya açıklık getireyim efendim ben Mahmut

Yıldırım’ı bu ülkede arayan tek birim benim birimimdi.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Soru.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Yeşil’i ve bu konuyla ilgili eski itirafçı Nizamettin’i çağırdık Adil

Timurtaş ve başka kişilerde vardı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Onlar vasıtasıyla yakalamaya çalıştık fakat başarılı olamadık

yani önümüzde bir sürü engel konuldu başaralı olmadık.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bu açıklamalarınızı sonra yaparsanız sorunuzu var mı?”Sanık Adil Serdar Saçan: “İsterseniz daha sonra. Evet, bu bu anlatmak istediği mesele

budur.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet evet.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Benle hiç kendisi yüz yüze gelmemiştir.”Tanık Adil Timurtaş: “Doğrudur.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Ve görevin dışında da kendisinden hiçbir talebimiz olmamıştır.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Sanık Adil Serdar Saçan: “Bunları teyit ediyorsa da tamam efendim.”

50

Page 51: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:51

Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun. Sanıklardan başka sorusu olan yok. Avukat arkadaşlardan sorusu olan var mı? Buyurun.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa söz istedi verildi: “Sayın Başkanım sizin sorularınıza, Sayın iddia makamının sorularının da benim müvekkilimi tanımadığını söyledi ama bende bir kere daha bunu sormak istiyorum. Sivaslı Murat Astsubay tanıyor musunuz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya benim Sivaslı olup olmadığını bilmiyorum, bak tekrar tekrar söylüyorum soy ismini de bilmiyorum, ben Diyarbakır’da 94–95 döneminde gençti araziyi tanımak için biz araziye çıktık araziyi tanıttık başkada ben kendisini 3 ay mı, 5 ay mı, 1 yıldır bilmiyorum.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Aynen ifadenizdeki bölüm olarak okuyorum.”

Tanık Adil Timurtaş: “Ha.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Murat Astsubayın tayini İstanbul’a çıktı

burada Jandarma İstihbaratta çalıştı. Çalıştığı dönemde Sedat Peker’le gayri meşru işler yaptığından dolayı silahlı kuvvetlerle ilişkisi kesildi demişsiniz.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben onu bilmiyorum, bilmiyorum söylememişim.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Bu beyanınızı kabul etmiyorsunuz

doğru mu efendim.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok yok çünkü İstanbul’da değilim ki ben bileyim yani kendiside

bana demiş değil.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Aynen ifadesindeki ifadenizdeki

bölümü tekrar burada bir şey okuyorum Murat Astsubayın annesi ve babası Sultanahmet’te Adliyenin yanında bulunan bir otoparkın karşısında oturmaktadır, hatta ben birkaç defa evlerinde de kaldım. Babası burada bulunan camide imamlık yapar. 2 tane kız kardeşi vardır.”

Tanık Adil Timurtaş: “Şimdi Murat.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Bu beyanlar size mi ait?”Tanık Adil Timurtaş: “Murat telefonla görüşürken söylemiştir bize böyle böyledir ben

dinlemişimdir.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ne söylemiştir efendim böyle böyle

derken neyi kastediyorsunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben işte ailem ailemle görüşüyorum kardeşimle görüşüyorum hatta

bir kere annesi dedi oğlum o da sizin kardeşiniz birbirinize öyle telefonla görüşmüşüm o kadar.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Tarih söyleyebilir misiniz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok bilmiyorum çünkü.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Bir şey yani bir zaman dilimi?”Tanık Adil Timurtaş: “Zaman 95–94.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “95–94.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Sedat Peker’le gayri meşru işlerle

uğraşırken yakalandığını mahkemesinin devam ettiğini biliyorum demişsiniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Ya basından, basından herkes görüyor, her gün haberler seyret.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Efendim basından diyorsunuz da

Sayın Tanık bakın Sedat Peker’le gayri meşru işler yaptığını ve mahkemesinin devam ettiğini söylüyorsunuz hangi gayri meşru işi yaparken hangi mahkeme söylerseniz bize yardımcı olacaksınız?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya ben gayri meşru yaptığını nereden bileyim, ben gayri meşru ben onla mı çalışmışım adamı mı tanıyorum, televizyonda ne söylenmişse onu görmüşüm bilmem ki adamı. O da beni bilmez, bende onu bilmem.”

51

Page 52: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:52

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Hayır bakın burada şunu açıklamak istiyorum bu Murat Astsubay Sedat Peker’le gayri meşru iş yapmış ve davası devam ediyormuş bunu söylemişsiniz?”

Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum onu bilmiyorum.”Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Böyle bir ifadede bulunmadınız.”Tanık Adil Timurtaş: “Benim ifademde değil çünkü ben onlarla ne çalıştım, Murat’la resmi

10 kişiye yakın bölgede kalmışım bunu 6, 7 ay sürmüş ondan sonra Murat’ı da görmemişim. Ne iş yaptığını da artık, nereye gittiğini de bilmiyorum.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Başka sorum yok efendim teşekkür ederim tanığa.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanığın beyanı alınması sırasında tutuksuz sanıklardan Evrim Baykara, Adil Serdar

Saçan ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. İzzet Cemal Fidan ve Av. Mehmet Taşdelen’in geldikleri görüldü,

Huzurdaki yerlerine alındı.Mahkeme Başkanı: “Avukat arkadaşlardan buyurun Avukat Hanım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “Adil Bey Jandarma

İstihbarat Gruplar Komutanlığı diye bir birim duydunuz mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Zaten kaldığımız yer de Jandarma İstihbarattı yani.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Jandarma İstihbarat ayrı, şimdi JİTEM

dediğiniz şeyin tanımıyla Jandarma İstihbarat. Siz hangi yıllarda çalıştınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav şimdi JİTEM’in daha kurulmadan çalıştım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Tamam mı JİTEM ismi diye bir şey yoktu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Bak şimdi Yıldız timi çıktı şimdi ya yıldız da bir koddu, akrabta bir

koddu yani neticede bir birimin ismiydi. E JİTEM’in de benim resmi olup olmadığını nereden biliyor, sadece kendi aramızda bir isim bulundu, o zaman ne Arif vardı, ne birilerini gördüm ben kimseyi görmedim Siirt’teydik 1986.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “86. Hangi yıllar sonra ne kadar devam ettiniz?”

Tanık Adil Timurtaş: “86 Mahsun Korkmaz’ın vurulduğu Mahsun Korkmaz’ın vurulduğu gece benim ailemi vurdular, bizde gittik Mahsun Korkmaz kendileri tarafından vurulmuştu biz vurmadık. Dokümanlarını aldık, silahını aldık bunları değerlendirdik yüzlerce insan alındı onun çıkan notta, şifreli yani yüzlerce silah derken hepsi milislerdeydi 200 kişiye yakın ha icraatlar güzeldi, sunuşlar güzeldi herkes beğeniyordu, yüz kızartıcı hiçbir şey yoktu, BOTAŞ’ta da giderken öyleydi. BOTAŞ’tan Diyarbakır’a gelirken de öyleydi e sonunda yani herkes bilmiyorum ki, JİTEM midir, biz istihbarat diye biliyoruz.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Jandarma İstihbarat olarak biliyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Ama bu arada 50 tane isim biz kendimize şey yapmışız yani.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz kendi kendinize yani yakıştırdınız mı bu

ismi?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani biz JİTEM diye.”Tanık Adil Timurtaş: “Yav JİTEM diye ben tekrar bunu söylüyorum hani yıldız timi bu

akşam kodumuz yıldız hani bir karışabilirsin biriyle şey yapabiliriz biz isim kullanmışız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hangi yıla kadar devam ettiniz bu ismi

kullanmaya?”Tanık Adil Timurtaş: “Bu isim sürekli kullanılacak bir şey değildi.”

52

Page 53: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:53

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “93’e kadar kullanıyordu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Belli bir dönem yani bu bu isimle.”Tanık Adil Timurtaş: “Zaten 88–89 böyle bir isim yoktu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Ondan sonra böyle bir isim çıktı yani o da resmi midir, değil miydi

ama bu ismi ben çok iyi hatırlıyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Biz kendimize bir isim bulalım tamam belli olsun böyle bir isim

bulundu yani hani devlet illa şunu JİTEM olsun diye ben görmedim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Öyle bir şey yani bir yazışma bir yani

JİTEM adı altında sizinle alakalı bir şey gördünüz mü resmi?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok. Mesela Abdülkadir Aygan anlatıyor ben bilmiyorum

Abdülkadir Aygan’ın geldiği günü biliyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Piyadeydi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Yani bilgi verme için Jandarma sınıfına alındı herhalde piyademi

kaldı, bölgede kaldı ondan sonra bilgilerinden faydalanmak için işe alındı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Ondan sonra yurtdışına gitti bir sürü saçma şey anlatıyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet mesela Abdülkadir Aygan bu konuda

çok beyanları var.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu oluşum sözde JİTEM oluşumu denen

oluşumla ilgili onlar siz mutlaka tanık olmuşsunuzdur.”Tanık Adil Timurtaş: “Yav ya yok, yok bunlar terörün işidir para verilmiş hesabına

yatırılmış terör bir propagandadır milleti yıpratma için bunu bilinçli bir şekilde yapıyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Teröristlerin buna tanık oldunuz mu

teröristlerin kendi işledikleri cinayetlere orada görev yaptığınız için soruyorum.”Tanık Adil Timurtaş: “E tabi ki tabi yüzlerce.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Daha sonra devlet güçlerinin üstüne yıkmak

ve devletle halkı karşı karşıya getirmek gibi bir stratejisine tanık oldunuz mu?”Tanık Adil Timurtaş: “Yav yüzlerce bunlar yapıldı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani PKK’nın bu şekilde eylemleri ve bu

şekilde devlet güçlerine yıktığı.”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bunu binlercesine ben ailemden oldum, Karageçit Köyünde 37

kişi vurdular çocuk kadın derken Karageçit bizim aşiretimizdi, bizim ailelerimizdi devlet yaptı bunu yıllarca söyledi.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “Biz bile inanmıyorduk devletin yanında olduğumuz için bile inanmı…

en son teslim olanlar dedi ki hepsini biz yapmışız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “PKK’cılar söyledi.”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki bu gömbe olaylarından falan hani

bilginiz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “E çıkarttı bir zamanlar.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu hani sürekli Jandarma İstihbaratını ve

Jandarma gruplarına yapılan şeylerde sürekli bunların gömüldüğü şeklinde beyanlar var hiç

53

Page 54: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:54

böyle bir şeye tanık oldunuz mu yani Jandarmanın Jandarma güçlerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil halkı veya bu birtakım insanları öldürüp gömdüğüne hiç tanık oldunuz mu?”

Tanık Adil Timurtaş: “Abdülkadir Aygan yokken tekrar tekrar söylüyorum 3, 4 yıl ben Cem Binbaşın yanındaydım. Biz kimseyi öldürmüş değiliz, bak arazideki adam eğer suçsa ben tekrar söylüyorum bir tanesi yalan değil binin üstünde adam birlik olarak vurmuşuz hepsinin takdirleri mevcuttur bunu itiraz edene de getirip vereyim. Ha, ben ha bunu resmi gidiyorduk, resmi geliyorduk bak 73 tane aldığımız gün olmuş ama resmi devlette bombalamış, bizde yerde gitmişiz bizim arkadaşımız yanımızda düşmüş şehit düşmüş bunlar olmuş. E şimdi ben tutup vatandaşı niye vurayım benim yani ama basına baktığımda ben kimleri vurmuşum hala tehdit ediliyorum. Ben Musa Anter’i ben vurmuşum yeni çıktı, yıllardır gazeteler yazıyor bana da yazık günah ailem var çocuklarım var okuyan var. Vedat Aydın’ı ben vurmuşum, bilmiyorum kimi ben vurmuşum ben niye vurayım neden vurayım düşmanlığım mı var, devlet suçluysa devlet alır ne yaparsa beni ilgilendirmez, ha bunlar hep çamur atılıyor. Ha bu çamur atanlar kim? Senin düşmanın.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu konuda.”Tanık Adil Timurtaş: “Benim ailemi vurdular.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Adil Timurtaş: “(bir kelime anlaşılmadı) öldüğünü günü bak Mart 18’de tuttu devlet

yaptı dedi.”Mahkeme Başkanı: “Mahkeme Heyetine dönük konuşun bu tarafa dönün hatırlatıyorum

tekrar sonradan dönüyorsunuz. Mahkeme Heyetine doğru konuşun.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet. İşte Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ailemin bin dokuz yüz Mart’ın 18’indeydi korucuları vurdular.

Vurunca Hasan Kundakçı olsun, Temel Cingöz olsun, rahmetli Cem Binbaşı olsun, Ali Yıldız olsun hepsi oğlum geçmiş olsun ne yapabiliriz hepside yanımızda hani elimizden gelen bizim aileler olsun ha operasyon yapıldı Ağit vuruldu, Ağit’ten sonra Metin Kod Adlı diye biri daha biz sıkıştırdık imha ettik. Dediler ki, devlet aileni vurmuş, biz adamın cenazesini almışız e devlet vurduğunu söylüyor. En son (bir kelime anlaşılmadı) gelenler dedi ki kardeşiz biz yapmışız. Niye yaptınız, işte korucu olduğu için. Karageçit’i niye yaptınız, neden katliam yaptınız? Yazık günah değil miydi, dedi ibret olsun, her gün birini vuracağımıza ibret. Lan bu çocuklar vurul mu, hiçbir savaşta. Bizim hayvanlarımız, hayvanlarımız çoban 9 yaşında ajandır MİT’tir diye çocuğu telle boğdular, hayvanları kasatura öldüren yani bunu yapınca bu bizim köyü yaktılar, 86’dan beri arazilerimiz hepsi boş insanlarımızın her biri bir yere gitti. Bunu kim yaptı? PKK yaptı. Ama ne yapıyor dev… hala diyor devlet yaptı.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki adam kaçırmalar olurdu

Güneydoğu’da o dönemde birtakım kişiler evlerinden alınıp kaçırıldı ve buna devlet kaçırdı, JİTEM kaçırdı, işte Jandarma İstihbarat kaçırdı şeklinde hala kamuoyunda bu şekilde haberler devam ediyor. Birde şöyle haberler oluyor siz oranın bizzat yaşamış ve görmüş bir kişi olduğunuz için soruyorum. Bunları aslında PKK’nın çoğunun evinden kaçırdığı, kendilerine asker süsü, sivil asker süsü verdiği şeklinde de haberler var, siz hiç tanık oldunuz mu yani bir devlet görevlisinin birine sivil giyimle gidip beyaz Renaultlarla bir yerden kaçırdığına tanık oldunuz mu ya da PKK’nın böyle bir şey yaptığı konusunda bir bilginiz görgünüz, duyumunuz var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Ya zaten resmi olmasa kendi başına gidip kimi alacağız. Hangi köye gidip alacağız. Resmi gitmişin, resmi alıp getirmişim yani. Yani bu söylenenlere inanmayın, binde biri doğru değildir. Tamam, ben bir çuval basında yazılan şeyleri yav hiçbirinin de aslı yok, hiçbiri yani aslı olsa onu tebrik ederim ama yani bizim de ailelerimiz var, bizim de çocuklarımız var yazık günah. Ha orada meyve veren hangi komutansa çamur atılmıştır, bakın bunu bütün

54

Page 55: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:55

samimiyetimle söylüyorum babamın oğlu değil hiçbiri de ama gerçek neyse onu söyleyin. Ne zaman ürün vermişse çamur atılmıştır. Gerek Emniyette olsun gerek Jandarmada olsun tamam, bunlar da doğru değil hani.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “PKK’nın kara propaganda şeklinde bu tip şey eylem yani bu tip propagandayla insanları etkilemeye çalıştığı konusunda orada çalıştığınız döneme ilişkin bir şeyiniz var mı görgünüz şahadetiniz yani bu şekilde kara propaganda yaptığı konusunda.”

Tanık Adil Timurtaş: “Bir şey söyleyeyim mi, bizzat anneme, anneme teröristler gidiyor diyor ki, senin oğlun kontra gerilla olmuş, annem kontra gerilla olduğunu da bilmiyor. Annem diyor oğlum sen kont olmuşun milletin çocuklarını vuruyorsun yani burada söylenmeyecek kelimeler söylemişti, eğer bunları yaptıysan sütüm size haram olsun tamam, biz böyle yetiştirmedik oğlum, ben anne diyorum böyle bir şey varsa sen beni öldür. Yani şimdi anneni bile senden uzaklaştırıyor. Yani benim ailem biz bir aşiretiz devlet yanında yer aldığımız için devletin yanında yer alanın dışında biri selam vermez. Ama eğer devletin yanında yer almasaydık o bizim aileden vatan hainlerden olan çok. 25, 30 tane köy, 3, 4 tane ilçe hepsi devletçi olamaz. İçinde bir sürü de vatan haini var.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün görev yaptığı dönemle ilgili sizin bir birlikte çalışmışlığınız var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben bunu bütün ifadelerimde söyledim, belki basından bir yerde ismini duymuşsam tanımıyorum kendisini o da beni tanımaz.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hiçbir şekilde bir araya gelmediniz birlikte göre…”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben zaten gazetelerin yazdığı ben kendim şok oldum, zaten o gazetelerden benim ifademi aldılar. Hürriyet, Sabah işte 28 tane faili meçhul Adil Timurtaş sıkmış işte Cem şey Veli Küçük’ün birimidir.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben bile baktım şok oldum dedim ya.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet bunu soracağım size çünkü basında

sizin Veli Küçük grubunda hareket ettiğiniz, şeklinde çeşitli haberlerde çıktı sık sık.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hiçbir şekilde hiçbir irtibatınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Kesinlikle bir telefon ne şeyine bir birlikte görmüşsem de yemin

ediyorum ben tanımıyorum, ha basında, basında görmüşüm.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Avukatlar arkadaşlardan başka sorusu olan yok. Emrah Özdemir’i

tanır mısınız?”Tanık Adil Timurtaş: “Emrah’ı ben tanımıyorum hakkımda ifade vermiş Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben o çocuğu ben Metris’te 240 kişiydik, Metris Cezaevinde 240

kişiyiz ben o çocukla aynı koğuşta kalmış değilim, gelmiş üzerime ifade vermiş gizli tanık olmuş ben bilmiyorum. Ben orada kendimi deşifre etmem mümkün değil, eğer bugüne kadar yaşamışsam kendimi deşifre etmemekten. Benim her yıl terör örgütü tarafından ölüm kararım çıkar. Bunu bütün şeylere bakabilirsiniz tamam, ben bu Özdemir’le konuşum ben bunu vurmuşum, bunu vurmuş gelip ta Diyarbakır’da ifade vermiş, onların aslı hiçbiri yoktur.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış olduğunuz Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde 2009/477.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Esas sayılı dosyanın.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”

55

Page 56: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:56

Mahkeme Başkanı: “21 Şubat 2012 tarihli duruşmada siz yokmuşsunuz avukatınız Ünal Üstünsoy’da mazeret dilekçesi vermiş, katılmamış.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “O duruşmada açık tanık olarak Emrah Özdemir dinlenmiş.”Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Biz onun beyanını getirttik size onun beyanlarını okumak istiyorum.”Tanık Adil Timurtaş: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Söylediği sizin beyanınızı almak istiyorum. Tanık Emrah Özdemir

beyanında şöyle diyor o duruşmada. Ben Adil Timurtaş’ı 2003 yılında Hayrettin Ertekin ve Arif Doğan Albaydan dolayı tanımaktayım. Ben o tarihte Adil Timurtaş’ı Jandarma Genel Komutanlığında görevli bir istihbaratçı olarak biliyordum. Kendisinin itirafçı olduğunu o tarihte bilmiyordum. Ben kendisinin itirafçı olduğunu 2006 yılında Sabah Gazetesinde çıkan bir haberden ve ayrıca kendisiyle aynı koğuşa düşmemizden sonra öğrendim. 2004 yılına kadar Arif Timurtaş ile birlikte Hayrettin Ertekin’in işletmiş olduğu Beşiktaş BKM Kültür Merkezinin orada bulunan Ertekin Kuyumculuğun üst katında 25, 30 defa bir araya geldim. Burada bir Arif Timurtaş’tan bahsediyor. Arif Timurtaş diye biri var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Arif.”Mahkeme Başkanı: “Yoksa.”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum ki.”Mahkeme Başkanı: “Evet yanlış yazılmış olabilir belki Adil Timurtaş denecek yerde Arif

Timurtaş olabilir ama (bir kelime anlaşılamadı).”Tanık Adil Timurtaş: “Bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Arif Timurtaş olarak geçmiş öyle devam edelim. Arif Timurtaş ile

birlikte Hayrettin Ertekin’in işletmiş olduğu işte Ertekin Kuyumculuğun üst katında 25, 30 defa bir araya geldim. 2004 yılının 7. ayında cezaevine girdim. 2005 yılının 6. ayında tahliye olduktan sonra Hayrettin Ertekin’e ait kuyumcu dükkanına gittim. Burada Adil Timurtaş’ı sordum ancak olmadığını öğrenince Arif Doğan Albayımın Ümraniye Çavuş Başında bulunan evine gittim. Evinde kendisiyle sohbet ettim. Ben kendisine Adil Timurtaş’ı sorduğumda bana onlar Ankara'da Jandarma Binbaşı Serdar Karagüzel’in yanında olduğunu söyledi. Tanıyor musun Serdar Karagüzel diye birini?”

Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bunlar basında çıktı benim dosyamda var.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Benim şimdi yargılandığım dava ben onun evindeydim. Doğu’dan

tanıdığım bir komutanımız. Bana dedi oğlum otele gitme gel benim evime. Gittim evine ben geldim İstanbul'a yakalandım. Bunlar zaten ifademde var. Ben Binbaşı, benim gazetelerde çıktı hani geldi dedi doğru benim yanımdaydı nereden tanıyorsun? Şuradan buradan dedi ha bu ifadelerden gazetede çıkan bu çocuk hepsini böyle bir şekil ifade yapmış.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi ben bunu bu ifadeyi şunun için okuyorum. Hem sizin hakkınızda hem de dosyamız sanıkları hakkında.”

Tanık Adil Timurtaş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bazıları hakkında beyanda bulunmuş. Bu ifadenin doğru olup

olmadığını sizin ne diyeceğinizi sormak için okuyorum. Ankara'da Jandarma Binbaşı Serdar Karagüzel’in yanında olduğunu söyledi. O tarihten sonra Arif Timurtaş ile hatırladığım kadarıyla 2006 yılının 4. veya 5. aylarında cezaevlerinde karşılaştım o tarihe kadar kendisini görmedim. Kendisi cezaevindeyken ziyaretlere çıkmadığı için manevi anlamında bütün ihtiyaçlarını ben ve ailem karşıladık. Böyle bir şey oldu mu Adil Timurtaş?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok kesin müdür Bey de oradadır. Beni oraya teslim etmişler alın bu yani öyle bir şey yok.”

56

Page 57: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:57

Mahkeme Başkanı: “Tamam. Peki, Cezaevinde Arif Timurtaş diye biri kalıyor muydu? Arif Timurtaş.”

Tanık Adil Timurtaş: “Arif yok, yok, yok. Zaten ben ismimi doğru dürüst söylemiyordum ben zaman zaman yani.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam işte bu tür ihtiyaçları ben ve ailem karşıladık. Adil Timurtaş dışarıya çıkmadığı için kendisinin yazmış olduğu notları ben Avukat Serkan Saçan’a vermekteydim. Ve o da bu notları Arif Doğan ile Hayrettin Ertekin ve Veli Küçük Paşaya götürmekteydi. Böyle bir not yazdınız mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Böyle Adil.”Tanık Adil Timurtaş: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Şeyi tanıyor musunuz Avukat Serdar Saçan’ı tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet ifadeniz ifadesi şöyle devam ediyor Emrah Özdemir’in.

Hayrettin Ertekin her ne kadar bir kuyumcu olarak gözükmekte ise de 1992, 93, 94 ve 95 yıllarıyla 2000 yılına kadar olan yıllarda ne kadar PKK itirafçısı var ise Hayrettin Ertekin’in yanını gelmekteydiler. Yani onun emrindeydiler. Bu kişi Özal ailesinin de danışmanlığını yapmıştır. Ayrıca İstanbul’un en büyük altın borsasının sahibidir. İtirafçılar devamlı olarak yanında yer almakta ayrıca bazı görevliler de hafta sonu sürekli kendisinin yanına gelip gitmekteydiler. Ben bu ifadeyi verip vermeme konusunda çok tereddüt yaşadıysam da sonuçta vicdani olarak bir karar verdim. Ben yazılı olarak yanımda konuşulanları olayla ilgili olarak bildiklerimi anlattım. Ayrıca bu kişiler 2000 yılından sonra da İstanbul'da pek çok olaya katılmıştır. Ben Yeşil kod Mahmut Yıldırım’ı 2004 yılında tanıdım. Adil Timurtaş’ın Mahmut Yıldırım ile 2004 yılında 3, 4 defa telefon görüşmesi yaptığına şahit oldum. Ben şu anda yanımda konuşulan olaylarla ilgili anlatımlarda bulunmak istiyorum. Bu anlatılanlar arasında bizim yanımızda Serdar Akdoğan da vardı. Var mıydı böyle tanıdığınız Serdar Akdoğan diye biri var mıydı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Başkanım zaten bu ifadeye beni çağırdılar gittim Cumhuriyet Başsavcısına böyle bir şey var mı yok. Biz 240 kişinin içinde beni tanıyabilir. Dışarıda 1 gün ne bu çocuk beni görmüş ne ben onu görmüşüm.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yanımızda Serdar Akdoğan da vardı. Kendisini bir devlet biriminde görevli olarak biliyorum ancak hangi birim olduğunu bilmiyorum. Ben anlatacağım olayları tarihlerini yazmak suretiyle ajandama not almıştım istenilirse ben bu almış olduğum notları Mahkemenize ibraz edebilirim. Ayrıca ben 7 ay yıldır cezaevindeyim. Cezaevinde geçirdiğim her günüm ile ilgili olarak not tutmaktayım demiş. Musa Anter’le ilgili Murat Arslan’nın öldürülmesiyle ilgili yine Harbi isimli bir parti başkanı olarak bilinen bir kişinin öldürülmesiyle ilgili beyanda bulunmuş onları geçiyorum. Şöyle bir devam ediyor ifadesi Emrah Özdemir’in duruşmadaki ifadesi. Yine isimlerini bilmediğim Simko diye not almış olduğum İranlı olduklarını bildiğim 2 kişinin öldürülmesi olayı ile ilgili olarak bildiklerimi anlatmak istiyorum. Bu 2 kişiyi kaçırıyorlar Mete kod İbrahim Babat ile Yeşil ve ekibi tarafından kaçırılıp Kocaeli’ne Veli Küçük Paşanın yanına götürülüyor. Daha sonra Ankara'da infaz ediliyor. Bu olay yukarıda bahsettiğim Hayrettin Ertekin isimli kişinin ofisinde konuşuldu ve bu olay konuşulurken herkes orada bulunmaktaydı diyor. Böyle bir iddiası var.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok başkanım tekrar söylüyorum dışarıda bir saniye bile görmüş değilim o çocuk bir muhatabım bile yok. Ha cezaevinde 240 kişiyiz. 240 kişi içerisinde beni görmüş olabilir. Gelip bu ifadeyi bu şekil vermiş. Ben kendimi bile orada yüzlerce insan var deşifre bile etmemişim. Gazeteler yazıyordu ben gazete diyordum yanlıştır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Emrah Özdemir’in ifadesi şöyle devam ediyor. Yine Rıdvan Özden isimli albayın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak bildiklerimi anlatmak istiyorum. Bu konuda yukarıda bahsettiğim Arif Doğan'a ait evde Adil Timurtaş ve benim olduğum ayrıca isimlerini

57

Page 58: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:58

bilmediğim 6, 7 tane istihbaratçının bulunduğu bir ortamda konuşulmuştur. Konuşulanlara göre Rıdvan Özden Arif Doğan ile Veli Küçük’ün yapmış olduklarından rahatsızlık duyuyor. Hatta Arif Doğan Rıdvan Özden ile birlikte çalışmak istiyor ancak Rıdvan Özden bunu kabul etmiyor. Daha sonra bazı işlem görevlileri hakkında Rıdvan Özden soruşturma başlattırıyor ve bunun üzerine Rıdvan Özden hakkında yok etme kararı alınıyor. Hasan Atilla Uğur Veli Küçük ve Arif Doğan’ın ölüm emri konusunda bilgileri varmış ancak kararı kimin verdiğini ben bilmiyorum. Bu karar üzerine Adil Timurtaş ve ekibi tarafından ilk önce bir saldırı düzenleniyor ancak Rıdvan Özden kurtuluyor daha sonra ikinci saldırıda kendisi öldürülüyor. Hatta bu öldürme olayını PKK’nın üzerine yıkıyorlar. Adil Timurtaş’ın beyanına göre Rıdvan Özden’in Adil Timurtaş’ın kaza kurşunuyla ölüyor. Ancak bu eylem sırasında Adil Timurtaş’ın dışında kimlerin bulunduğu konusunda bilgim bulunmamaktadır diye söylüyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok Başkanım öyle bir şey kesinlikle kesin… yani onunla bu konuyu ne konuşmuşum ne ben kendimi bir kere yani o çocukla yani orada kişi görüştüğüm insanlar belliydi Oral Bıdıklı’ydı orada görüştüğüm şahıslardan güvendiğim insan aynı yerde yattığımız insan Ümit Uğur’du bir tane koğuş sorumlusu da Zübeyir Sarıkaya’ydı benim görüştüğüm şahıslarla yanlarında kaldım zaten orada beni başgardiyan onlara teslim etti bende kimseyle fazla görüştüğüm de yoktu. Çünkü kendimden çekiniyordum 240 kişi düşman var, dost var kimseye de bir şeyde anlatmış değilim. Gazetelerde çıktı aldı Oral duydu abi bu senin fotoğrafın değil mi, diyordum yok bu yanlışlıktır. Yav düne kadar ben onlara bile söylemiyordum. Bu çocuğa nasıl hem dışarıda görüşmüşüm hem orada görüşme öyle bir olay yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Emrah Özdemir’in ifadesi şöyle devam ediyor; Yine Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak bildiklerimi anlatmak istiyorum bu olayı cezaevindeyken Adil Timurtaş ve Serdar Akdoğan’ın aralarındaki konuşmalarından öğrendim. Hatta bu konuşma sırasında yanlarında kendilerinden bahseden bir kitapta vardı. Bahtiyar Aydın Lice’den operasyon bölgesinde öldürülüyor, hatta öldürülmesinden sonra olayda kullanılan suikast silahı bölgede bulunuyor. Ancak Adil Timurtaş’ın bizimkiler diye tabir ettikleri kişiler karakolda suikast silahını yok ediyorlar daha sonra bu olayı PKK’nın üzerine yıkıyorlar bu olayı bahane edilerekten de Lice yakılıp yıkılıyor bu olayda Adil Timurtaş, Fethi Çetin ve Ali Ozansoy yer alıyor. Ne diyorsunuz anlatımlarına?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim yok.”Mahkeme Başkanı: “Sizin bizimkiler dediğiniz kişiler tarafından karakolda suikast silahını

yok ediyorlar diyor.”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bu Ali Ozansoy, Fethi Çetin gazetelerde çıktı oradan biliyor

bak tekrar tekrar söylüyorum bu çocuğu böyle bir şey söylemem için benim geri zekalı olmam lazım cezaevinde böyle bir şeyde aslı da yok yani ne anlatayım ona. Ben bunu devlet büyüklerimizi nasıl böyle ciddiye aldığını ta Diyarbakır’a kadar getirdi üzerimize ifade verdi yerli gazetelerin basının söylediği inan Allah’tan bende şaşırıyorum böyle bir insanı nasıl ciddi alıyorsun cezaevinde ben ona anlatacağım, beni teslim ettiği insana anlatmıyorum, koğuştan birine anlatıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet beyanına doğru değil diyorsunuz öyle mi?”Tanık Adil Timurtaş: “Değil efendim yani mümkün mü?”Mahkeme Başkanı: “Peki başka bir olayı anlatmış onu okuyorum ifadesi şöyle devam

ediyor Emrah Özdemir’in duruşmadaki ifadesi yine Albay Çilli Oğlu’nun öldürülmesi olayıyla ilgili olarak bildiklerimi anlatmak istiyorum. Bu albayımızı bıçak timi olarak tabir edilen tim tarafından infaz edilmiştir. Bu tim Hasan Atilla Uğur isimli komutanın timiymiş. Yine Mahmut Yıldırım bu olayda rol almış, bu olayla ilgili konuşmalarda yine Hayrettin Ertekin’e ait ofiste konuşuldu. Bu sırada ben Adil Timurtaş ve Hayrettin Abi vardı demiş.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim yok.”

58

Page 59: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:59

Mahkeme Başkanı: “İfadesi şöyle devam ediyor Emrah Özdemir’in Ahmet Cem Ersever isimli kişinin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak bildiklerimi anlatmak istiyorum. Ahmet Cem Ersever Komutanımız Arif Doğan ile birlikte JİTEM’i kurmuşlar. Ahmet Cem Ersever Veli Küçük ve Arif Doğan’ın araları açılıyor. Bunun üzerine Ahmet Cem Ersever hain ilan ediliyor ve Veli Küçük Cem Ersever hakkında ölüm emri çıkarıyor. Ahmet Cem Ersever ile bayan arkadaşını Mete kod İbrahim Babat ve Yeşil kod Mahmut Yıldırım infaz ediyorlar. Çok emin olmamakla beraber bu olayın anlatıldığı yer Hamit Ertekin’in ofisidir diyor. Yanımda konuşulan ve benim sormam üzerine anlatılan olaylar bunlardan ibarettir, bu infazların tamamını Veli Küçük, Arif Doğan, Hasan Atilla Uğur ve Koman Paşa diye ifade edilen kişilerin bilgisi bulunmaktaymış. Ayrıca Arif Timurtaş sürekli olarak Aytekin Özen isimli bir kişiden de bahsetmektedir. Bu kişi her eylemde bulunmuş ve ayrıca en büyük infazları da gerçekleştiren bu kişiymiş. Ancak ben bu kişinin kim olduğunu bilmiyorum hiç görmedim Yeşil Kod Mahmut Yıldırım da kendileriyle beraber pek çok operasyonlara katılmış. Bu arada şunu da hatırlatayım hatırladığım kadarıyla 2006 yılında Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım’ın oğlu Murat Yıldırım tutuklanmıştı. Bildiğim kadarıyla Murat Yıldırım tutuklandığı zaman Mahmut Yıldırım evdeymiş ancak gözaltına alınmamış. Koman diye bahsettikleri Paşa Veli Küçük Paşaya büyük destek vermiş Koman Paşada Ergenekon davasında dosyasında tutuklu bulunan Muzaffer Tekin’den bahsetmektedir.”

Tanık Adil Timurtaş: “Hayır efendim dışarıda diyorum yani ben bu çocukla dışarıda hiç kendisini de doğru dürüst tanımam yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Adil Timurtaş, ifadesinin devamında şöyle diyor Adil Timurtaş, Fetih Çetin, Ali Ozansoy, Hüseyin Tilki, Abdülkadir Aygan, Hogil Kod adlı itirafçı ve Mete Kod Adlı İbrahim Babat Hasan Atilla Uğur isimli komutanın bıçak ismi verilen timinde yer almaktaymış ve birçok infazı gerçekleştirmişler. Eruh, İdil ve Diyarbakır ile Mardin’de bombalama ve adam kaçırma eylemleri yapmışlar diye bir iddia ortada var beyan var.”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok efendim yok.”Mahkeme Başkanı: “Bir başka bölümde Emrah Özdemir şöyle diyor; birde şehit edilen Ali

Gaffar Okkan’ın olayıyla ilgili olarak bildiklerimi anlatmak istiyorum. Arif Doğan ve Adil Timurtaş ile bazı kişilerin beyanlarına göre Gaffar Okkan’ın hızla halkın sevgisini kazanmasını ve JİTEM elemanlarına göz açtırmaması ve de İranlı kişilerin de bu durumdan rahatsız olmaları üzerine JİTEM ve Hizbullah örgütünce birlikte infaz edilmiş diye söylüyor.”

Tanık Adil Timurtaş: “Hiç bilmiyorum ki, zaten oralarda değilim bilgimde yok basında aynı duşmuşsa onu bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Şöyle diyor; Adil Timurtaş Jandarma Genel Komutanlığına ait ayrıca Özel Kuvvetler Komutanlığına ait farklı farklı iki kimlik taşımaktaydı diyor. Doğru mudur bu beyanı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Hayır efendim bir tane tek kimliğim vardı başka da o da zaten teslim ettim başka yok.”

Mahkeme Başkanı: “Nereden verilmiş o kimlik ne yazıyordu?”Tanık Adil Timurtaş: “İşçiydim bölge komutanlığında ne orada gerekiyorsa o yazılıydı sicil

micil her şey vardı teslim ettim zaten.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Bu Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyorsunuz,

onun dışında başka yargılandığınız mahkeme var mıydı?”Tanık Adil Timurtaş: “Efendim bu 13 Ağır’da Bağcılar HADEP başkanı sözde ben

kaçırmışım tutuksuz yargılanıyorum orada birde Diyarbakır’da başka yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Diyarbakır’da 16 yıldır zaten süren bir dava.”Mahkeme Başkanı: “Evet size bazı fotoğraflar göstermek istiyoruz bakarsanız tanıyıp

tanımadığınızı söyleyin. Şu anda ekranda gördüğünüz şahsı tanıyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Hayır efendim hayır tanımıyorum.”

59

Page 60: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:60

Mahkeme Başkanı: “Ekranda görünen şahıs sanık Habib Ümit Sayın tanımıyorsunuz.”Tanık Adil Timurtaş: “Ha Adil Bey’i tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Ekranda gördüğünüz sanık Adil Serdar Saçan’ı tanıdığınızı

söylediniz.”Tanık Adil Timurtaş: “Tanımıyorum basında görmüşüm yani tanımıyorum ben fazla.”Mahkeme Başkanı: “İsmini biliyor musunuz?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet ekranda gördüğünüz sanık Hasan Atilla Uğur.”Tanık Adil Timurtaş: “Tanımadığınızı basından tanıdığınızı söylüyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Abdulmuttalip Tonçer’in bir beyanı var 1. dava olarak nitelenen

davanın 389. klasörün PDF sayfası olarak 401. sayfasında sizinle ilgili bir beyanı var. Ben aslen Şırnak Cizreliyim diyor Sivas Temeltepe Acemi Birliğine çıkmıştı 2 ay acemi birliğine görevimi yaptıktan sonra Doğubeyazıt’a tayinim oldum piyadeydim Doğubeyazıt’ta Muş İl Jandarma Birliğine İstihbaratçı olarak gönderdiler orada askerliğimi tamamladım askerliğim bittikten sonra geçici köy korucu olarak Muş Merkez Hasköy ilçesinde 12, 13 yıl çalıştım. Benim Abim Mustafa Tonçer İstanbul’da artık özel güvenlik şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalışıyor ben 1995–97 yıllarını tam olarak hatırlamıyorum ama Bingöl’de bir operasyon sırasında benim gibi itirafçı olan Adil Timurtaş’la tanıştım. Adil Diyarbakır JİTEM Grup Komutanlığında görevli iken bende askerlik yapıyordum. Bingöl ili Genç İlçesi kırsal alanda PKK terör örgütü ile çatışmaya girdik Muhammer Sonar isimli arkadaşımız yaralandı Şırnaklı itirafçı şu anda ismini hatırlayamadığım arkadaşım şehit oldu. Komutanımız Adil Timurtaş’tı daha sonra biz onunla samimi olduk ben 1994 yılında Elazığ’da Zeki Yüzbaşının komutanı olduğu Elazığ JİTEM Grup Komutanlığına bağlıydık. Kendisi Muş’a geldiği zaman yanına beni çağırırdı. Şu anda Zeki yüzbaşı olarak bildiğim albay jandarma istihbarat grup komutanı olmuş, Ankara’da Genelkurmay’da görevliymiş. Ancak kendisiyle irtibatım kesildi, diyor. Ben 2006 yılı yaz ayında, yani yaklaşık 2 yıl önce İstanbul’a geldim, o zaman gazi olan arkadaşım Muammer Sonar bana Adil Timurtaş’ın İstanbul’da olduğunu, bana iş bulacağını söylemesi üzerine Beşiktaş’a geldim. Köyiçi denilen Beşiktaş Köyiçi’nde kendisiyle buluştuk. Hayrettin Ertekin’in Beşiktaş’ta bulunan ofisine götürdü diye anlatıyor. Doğru mu beyanı Abdülmuttalip Tonçer’in?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok. Bingöl’de biz çalıştık 5 yıl kadar Bingöl’de kaldık, çok sayıda çatışmaya girdik. Girdiğimiz komutanlar belli, ben zaten hepsi ortada çatışılan zaten oradaki cenazelerin kaldırılması olsun, şu olsun hepsi zaten geliyor yasal işleme giriyor. He 5 yıl içerisinde çok insan gelip gitti çatışmalarda oldu yani, arazide ama bize bağlı değildi. Ya, yet… bak tekrar tekrar atmaca operasyonunda 73 tane terörist sayısını almışız, 19 tane de şehidimiz vardı. Yani silahların dahil alındı, Atmaca operasyon 2 miydi 1 miydi? He ilk temasa giren de bizim timdi, biz 73 tane birden almış değiliz, kobralar da vurdu, şu da vurdu. Biz sonra topladık 73 tane, he orada görevliler vardı, böyle insanlar da çoktu. 8–10 bin kişi operasyon yapılıyordu, düşün kimi tanıyacan kimi tanımayacan.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ben yine Emrah Özdemir’in ifadesine dönmek istiyorum, şöyle bir beyanı olmuş sizinle ilgili olarak. Adil Timurtaş (birkaç kelime anlaşılamadı) emniyetten serbest bırakılmıştı, bu kişilerin en büyük finanslarından bir tanesi iş adamı Hayrettin Ertekin’dir, benim bildiklerim, anlatacaklarım bundan ibarettir. Ben sizin Mahkemenizde ifade vermek istediğimi belirten bir dilekçemi gönderdiğimde beni öldürmek istediler. Adil Timurtaş’ın başka bir dosyasından tutuklu bulunan Adem Birtek ile bir suç ortağı bana not göndermeye çalıştılar, ancak gönderemediler. Ancak mazgaldan beni tehdit ettiler, Adil Timurtaş’ın dışarıdayken birlikte yaşadığı Gül isimli bir bayan vardır, bu kişi de bana ifade verme şeklinde tehdit içerikli haberler göndermektedir, diye bir iddiası var.”

Tanık Adil Timurtaş: “Dışarıda benim öyle bir beyanım, tehdit edecek kimse yok. Yani tekrar zaten bu İstanbul’a diyorum geldim bin bin pişman oldum. Yani benim öyle bir çevrem

60

Page 61: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:61

yoktu, ben İstanbul’dan bir Beylikdüzü’ne bile bir dostumun yanına gitmek için bir yardım almadan gelemiyordum. Çünkü bilmiyordum öyle bir şey de yok, kimseye de ciddi boyutta tanımıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet. Bu duruşmada ifade vermeden önce size herhangi bir tehdit, baskı, talimat geldi mi?”

Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, yok.”Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir kimlik, bir şey?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok, yok, öyle bir şey yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet son 1 ay içerisinde sizi cezaevinde ziyaret edenler kimlerdir?”Tanık Adil Timurtaş: “Zaten 1 ay içerisinde biz Diyarbakır’dan, ben buradan oraya gittim

Mahkeme için, biz ifademizi verdik, ifadeden sonra bir buçuk yıl kadar orada kaldık. Ondan sonra bize dediler ki sizin sevkiniz var, siz yazın nereye gitmek istiyorsunuz? Biz de buraya yazdık, bir 3 yer İstanbul yazdık yani, çünkü Doğuda kalamazdık zaten. Bizi getirip şeye attılar, Kırıkkale, biz de şimdi oradayız, bir buçuk ay olmadı yani. 35–40 gün oldu oradayım, oradan da buraya geldik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şimdiye kadar söylemeyip de ilave edeceğiniz başka bir beyanınız var mı?”

Tanık Adil Timurtaş: “Başkanım ne söyleyeyim ama şunu size söylemek istiyorum yani çok insan burada görüyorum hak etmemişiz bunu, yani inan ki yapmış olsa burada huzurunda söylerdim. He Bingöl’de kaldığım süreçte bütün komutanlarımı sayarım kiminle çalışmışım yazarım. Diyarbakır’da efendime söyleyeyim Şırnak’ta Tunceli’de Erzincan’da kiminle çalışmışsam hep arazide olayımız olmuş. Yani şehir merkezlerinde fazla benim kültürüm yok. Yani bu insanlarımız da benim bu olayda yemin ediyorum olay yapmış değilim. Bak cezamı almışım 7 yıldır yatıyorum. Ama böyle basın terörün baskısıyla biz bu cezayı aldık. Adam ölüyor benim ismim geçmiyor. İsmim geçince 4 tane avukatla geliyor böyle bir şey var mı? Orada 20, 30 tane avukatla geliyor baskı yapılıyor bunu yapan da kim terör örgütü. Bu gücü kimden alıyor, örgütten alıyor. Ha bunlara inanmamanızı boşuna zamanınızı mesela bu çocuk Özdemir gibi yazık günah devletin haracına şuna ben bunu söylemek için. Bu hak etmeyen insanları bunu yapmazsanız çok iyi olur uymazsanız çok iyi olur benim diyeceklerim bu kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Savcı Bey buyurun sorunuz var herhalde.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan bir soru yöneltmek istiyorum

Erhan Daşkın tanıyor musunuz özel kuvvetler komutanlığında binbaşı?”Tanık Adil Timurtaş: “Erhan’ı tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nereden”Tanık Adil Timurtaş: “Hem Silopi’de birlikte çalıştık hem Dicle Kıral Kızında tankçıydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Özel kuvvetlerde mi görev yaptı?”Tanık Adil Timurtaş: “Özel kuvvetlerdeydi evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hayrettin Ertekin’le tanışır mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok kesinlikle.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kardeşi Ayhan Daşkın tanışır mı Hayrettin

Ertekin’le?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok zaten burada Zeytinburnu’ndaydı ben aradım yanına geldim.

Dedi buradayım. Dedim Cumartesi Pazar’ın yok mu? Yok dedi böyle.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kendisi tutuklandı mı herhangi bir suçtan

dolayı haberiniz var mı?”Tanık Adil Timurtaş: “Yok ben içerideyim zaten bilmiyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bilmiyorsunuz. İfadenizde Nizam diye

birisinden bahsettiniz onun soyadı nedir?”Tanık Adil Timurtaş: “Nizam.”

61

Page 62: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:62

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nizam.”Tanık Adil Timurtaş: “Nizam bunu basında yani herkes biliyor. Nizam PKK’nın Savcısıydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Savcısı mı?”Tanık Adil Timurtaş: “He Savcılık yapıyordu PKK’da bizde merak ettik gittim görüştüm.

Çok kez görüştüm.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede görüştünüz?”Tanık Adil Timurtaş: “Ben Kulp’ta görüştüm Muş’ta zaten kendisi Muş’luydu görüştüm

Diyarbakır’da görüştüm. Cezaevinde gidip görüştüm böyle bu şekil…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nasıl savcılık yapıyor anlamadım.”Tanık Adil Timurtaş: “Ya bende onan sordum. Dedim nasıl Savcılık yapıyordun yani

dağda? Sen niye bunu yaptın. Taş altı yapıyoruz dedi. Lan taş altı ney dedi. Biz dedi yaramazlık yapanı öldürüyorduk. Olay bu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Tanık Adil Timurtaş: “Ben de dedim valla.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Teşekkür ederim Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Tanık Adil Timurtaş’ın ifadesinin alınması bu şekilde tamamlandı.

Buyurun.”Saatin 15:06 olduğu görüldü. Duruşmaya kısa bir ara verildi. Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Diğer tanıkların hazır olmadığı anlaşıldı. Tanık Uğur Berksun’un yurtdışında olduğunun bildirildiği görüldü, buna ilişkin gönderilen

faks yazısı okundu. Sanıklardan Zahide Ruhsar Şenoğlu’nun daha önce savunmasının alınmadığı kimliğinin

tespit edilmediği anlaşıldı. Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu huzura alındı.Kimliğinin tespitine geçildi.SANIK ZAHİDE RUHSAR ŞENOĞLU: “Mehmet Tevfik kızı, Nadide’den olma, 7 Temmuz

1963 doğumlu, Malatya İli, Yeşilyurt İlçesi, Molla Kazım mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğunu, İdealtepe Mahallesi Büyüktur yolu caddesi 34/4 Maltepe ilçesi, İstanbul adresinde ikamet eder, Mesleğinin gazeteci olduğunu, Üniversite mezunu olduğunu, 1500 TL geliri olduğunu, kirada oturduğunu, kira bedeli olarak 800 TL ödediğini, başka geliri olmadığını, annesi ile birlikte ikamet ettiğini, SSK emeklisi olduğunu beyan eder.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanığa CMK 147 ve 191. maddesindeki hakların hatırlatılmasına geçildi.Mahkeme Başkanı: "İddianame sizinle ilgili iddianame size tebliğ edildi.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Duruşmada da okundu iddianame, suçlandığınız konuları

biliyorsunuz, avukatınız burada hazır, suçlandığınız konularla ilgili olarak susma hakkınız var, bazı sorulara cevap vermeme hakkınız var ve lehinize olan delillerin de toplamasını isteme hakkınız var. Haklarınızı öğrendiniz savunma yapmaya hazır mısınız?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hazırım evet.”SANIK ZAHİDE RUHSAR ŞENOĞLU SORGU VE SAVUNMASINDA:Mahkeme Başkanı: "Buyurun sizi dinliyoruz.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ben genel olarak Savcılıkta bana sorulan şey

Ergenekon’la bağlantılı olarak onun emirleriyle mi gazetecilik yapıyorsunuzdu. Yani Ergenekon diye iddia edilen örgütle bir alakam yok. Yani sizin sorularınızı cevaplandırayım.”

62

Page 63: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:63

Mahkeme Başkanı: “Evet. Savunmanız bu kadar mı?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “İlave edeceğiniz bir şey var mı, yok.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yani ben Savcılıkta söylediklerimi tekrar ediyorum esas

olarak.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yani esas söyle… net olarak söylenen buydu, buna

cevap veriyorum. Başka bir iddia varsa yani sorular bu çerçevedeydi.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Mahkememizin 2012/43 esas sayılı dava klasörlerinden 27.

klasörün dizi 69 ve 70. sayfalarındaki belgeye göre 22 Ağustos 2011 tarihinde tanzim edilmiş, Emniyette herhangi bir ifade vermemişsiniz, susma hakkını kullanmışsınız doğru mudur? Emniyette ifade vermemişsiniz?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet Emniyette ifade vermedim.”Mahkeme Başkanı: “Susma hakkını kullanmışsınız.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yine mahkememizin 2012/43 esas sayılı dava klasörlerinden 57.

klasörün dizi 120, 122. sayfası arasında yer alan 22 Ağustos 2011 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğunuz ifadeniz var o ifadenizi okuyorum.”

Sanığa mahkememizin 2012/43 esas sayılı dava klasörlerinden 57. klasörün dizi 120–122. sayfaları arasında yer alan 22.08.2011 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 122’deki ifadesi ile dizi 121’deki ifadesinin 1 ve 2. paragrafları ile 3. paragrafının bir kısmı okundu soruldu.

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Orada ben televizyonda izlediğim bir şeyi aktarmıştım hani orada Savcının soruları olmadığı için arada sorular var o sorulara cevap veriyorum televizyonda o şahsı dinlediğimde böyle bir şey söylemişti onu hatırlattım. Evet.”

Sanığa mahkememizin 2012/43 esas sayılı dava klasörlerinden 57. klasörün dizi 120–122. sayfaları arasında yer alan 22.08.2011 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 121’deki ifadesindeki 3. paragrafının kalan kısmı ile 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15. paragrafları okundu soruldu.

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Doğru ona bir şey ekleyebilir miyim Kılıçdaroğlu’nun Can Dündar’a röportajında söylediği bir şey var, bizde seçim öncesi Erdoğan’ın telefon dinleme kayıtları geldi, bize de geldi diye bir şeyi var 2 Eylül 2011 tarihli Milliyet’te yayınlandı bunu da size sunmak istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yani bu ses kayıtları bizde yayınlanmadan önce daha

önce arkadaşlar defalarca ifade ettiler Vatan Gazetesi yayınladı, internette yayınlandı ve yani kamuoyunda artık çok yaygın bir şekilde konuşulan ve bilinen bir şeydi yani bir ilk kez Aydınlık yayınlıyor değil o ses kayıtlarını.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Onu ifade etmek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Sanığın ibraz etmiş olduğu 2 Eylül 2011 tarihli.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Seçimlerden 3, 4 gün önce.”Mahkeme Başkanı: “Milliyet Gazetesine ait gazete fotokopisine alındı, dosyasına

konuldu.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “12 Eylül 2011 seçimlerinden önce.”Sanığa mahkememizin 2012/43 esas sayılı dava klasörlerinden 57. klasörün dizi 120–

122. sayfaları arasında yer alan 22.08.2011 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 121’deki ifadesindeki 16. paragrafı ile dizi 120’deki ifadesinin 1, 2 ve 3. paragrafları ve 4. paragrafının bir kısmı okundu soruldu.

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Onu açıklayabilir miyim?”

63

Page 64: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:64

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Sanığa mahkememizin 2012/43 esas sayılı dava klasörlerinden 57. klasörün dizi 120–

122. sayfaları arasında yer alan 22.08.2011 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 120’deki ifadesinin 4. paragrafının kalan kısmı okundu soruldu.

Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evde 2 bilgisayar vardı. Benim bilgisayarım bozulduğu

için işyerinden bir bilgisayar götürmüştüm ve tekrar işyerine o bilgisayarda bazı yani benim şöyle şunu söylemek istiyorum o belgeler suçtur değildir onu tartışmak için söylemiyorum. Yani bütün basında çıkan belgeler dolayısıyla bir gazetenin ya da gazetecinin bilgisayarında olması da normal bir şey ama ben o alanla ilgilenmiyorum. Yani daha çok ekonomi benim alanım ama o bilgisayarı işyerinden götürdüğüm için bilgisayardan çıkmış olabilir ama ondan da emin değilim çünkü avukatım gelmeden arama başladı o yüzden onu belirtmek ihtiyacı duydum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Sanığa ait nüfus ve sabıka kaydı okundu, soruldu.Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Savcı Bey sorunuz varsa alalım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan izninizle Ruhsar Şenoğlu’na

birkaç soru yöneltmek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz Aydınlık Dergisinin yazı işleri müdürü

olduğunuz dönemde.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Sorumlu müdür ben yazı işleri müdürlüğü yapmadım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sorumlu yazı işleri müdürü olduğunuz

dönemde bu söz konusu Başbakanın ses kayıtları dergide yayınlanmış o dönemde Mehmet Deniz Yıldırım tutuklu sanık derginin genel yayın yönetmeniymiş.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Size bu konu sorulduğunda şöyle demişsiniz

bildiğim kadarıyla ses kayıtlarını öncelikle İşçi Partisi açıklamıştır daha sonra biz yayınladık. Sizin İşçi Partisiyle bir organik bağınız var mı?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ben İşçi Partisinin üyesiyim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani yabancı bir yerde yayınlanmış vesaire

gibi lanse ediyorsunuz, yani onun yayınlanacağından haberiniz var mıydı İşçi Partisinin basın toplantısı yapacağından vesaire elinde böyle kayıtlar olduğundan haberiniz var mıydı önceden?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır yok yani ben sürekli olarak İşçi Partisinin basın toplantılarını takip eden bir gazeteci değilim ama takip eden bilir bunları yani.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Ve şöyle diyorsunuz Aydınlık Dergisi tarafından bu ses kayıtları İşçi Partisine verilip verilmediğini bilmiyorum. Ancak İşçi Partisi tarafından yayınlandığı için oradan alınmış olabilir düşüncesindeyim. Benim bu haberlerin kaynağı ve nereden geldiği konusunu araştırmaya yapmaya zamanım yoktur. Sizin böyle bir sorumluluğunuz yok mu yani bu haber nereden geldi, doğru mu, teyit ettirelim vesaire gibi bir araştırma sorumluğunuz yok mudur ya da sorumlu yazı işleri müdürü olarak?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır sorumlu müdürün anlamı şudur, hukuken sorumlu anlamındadır yani.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hukuken yarın bir gün dava açıldığında bir şey olduğunda siz sorumlu olacaksınız yani bunu araştırma ihtiyacı duymaz mısınız?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır yani araştırma ihtiyacı duymam çünkü.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Duymazsınız zamanım yoktur diyorsunuz.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Genel yayın yönetmeninin yaptığı. Anlamadım.”

64

Page 65: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:65

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İşi nedir sorumlu yazı işlerinin müdürünün işi nedir?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ben esas ekonomi muhabiriyim yani uzmanlık alanım ekonomi bunu Savcılıkta da söyledim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Sorumlu müdür hukuk karşısında sorumludur. Yani

mahkemelerde Aydınlık’ı temsil eder yoksa benim her haberi zaten normal olarak basının o temposu içinde her haberi kaynağını nereden aldın yani o özel olarak o habere ilişkin bir araştırmam bir şeyim olmadı. Onu belirttim sorular üzerine yani sorular orada olmadığı için tam anlaşılmıyor verilen cevapların içeriği.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım. Sizin evinizde İstanbul Maltepe Küçükyalı İdealtepe Mahallesi Büyüktur yolu sokak, Nilcan Apartmanı no 34/3 sayılı.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “34/4.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İkametiniz değil mi burası.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “İkametim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Burası ikametiniz midir?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Burada yapılan aramada 16 nolu DVD ele

geçirilmiş ve bunun içerisinde de 6 Temmuz 2008 fotolar hasta Tayyip isimli bir klasör. Ve bu klasörün içerisinde de Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tahlillerini içeren hastanede alınmış olan raporlar Medikal Park Fatih Hastanesinden alınan laboratuar sonuçları yer almakta bunları nereden temin ettiniz?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Şimdi o haberleri de ben.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Haber yaptınız mı bunu?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır ben haber yapmadım onu, söyleye…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bunları nereden temin ettiniz Başbakanın özel

sağlık bilgilerini?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ben temin etmedim yani benim araştırmam.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin DVD’de çıkmış.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Benim haber yaptığım bir konu değil, biraz önce

söylediğim gibi o bilgisayar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Serkan Koç telekom yazıyor şeyin üzerinde

DVD’nin üzerinde.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ne.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Serkan Koç’u tanıyor musunuz?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Serkan Koç’u tanıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kimdir Serkan Koç?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ulusal Kanal’da çalışıyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “DVD’nin üzerinde Serkan Koç Telekom

ibaresi yazılıymış.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ben gerçekten o DVD’den de haberim yok çünkü o

bilgisayarı biraz önce söylediğim gibi kendi bilgisayarım bozulduğu için işyerinden çünkü evde de çalışmam gerekiyor annem var, kızım var yani evde de çalışmam gerektiği için bilgisayarı aldım çok eski bir bilgisayardır zaten.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Eve götürdüm.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bilgisayar değil bu DVD’di. Taşınabilir

aygıtlardan yani CD, DVD bu plak gibi olan.”

65

Page 66: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:66

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ama benim dediğim gibi evde öyle bir şeyin olmasını aklım almıyor çünkü benim yaptığım bir haber değil.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Haber olarak yapıldı mı bu Başbakanın tahlil sonuçları?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Başbakanın hastalığıyla ilgili dergide bir haber çıkmıştı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kim yaptı o haberi?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Onu hatırlamıyorum yani çok uzun zaman oldu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani o DVD olarak size verilmiş olmasın

haber olarak?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır, hayır öyle bir şey ben yani benim araştırdığım bir

konu değil benim yaptığım bir haber değil biraz önce de söyledim yani benim hiçbir alakası yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz ekonomiden sorumluyum dediniz.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ekonomi, benim uzmanlık alanım yıllar…”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İddianamenin hazırlanması sürecinde işte

Levent’te işte Cumhuriyet Savcıları çalışıyor, bunlar çalışıyor vesaire gibi bir not hazırladınız mı?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Anlamadım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Muhabir olarak haber veya bir not hazırladınız

mı?” Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başka Ruhsar isminde çalışan var mıdır

Ulusal Aydınlık vesaire?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır yok.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Dosyada birleşen dosyalar var bu dosyaların iddianameleri size

tebliğ edildi mi?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Mahkememizde yargılandığınız dosya mahkememizin ana

dosyasıyla birleştirilmiş, birleştirme kararlarına karşı söyleyeceğiniz bir şey var mı?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Analiz dosyasının içeriğini bile tam olarak bilmiyorum

gerçekten hele benim.”Mahkeme Başkanı: “Yani size tebliğ edildi mi iddianamede size tebliğ edildi mi yani

birleştirme karşı da bir diyeceğiniz var mı onu soruyorum?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Söylediğim gibi analiz dosyası hakkında hiçbir bilgim yok

ve ben birleştirme kararının ne amaçla yapıldığını bilemiyorum yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Sanık müdafiden savunması soruldu buyurun Avukat Bey.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu müdafii Av. İbrahim Erdoğan söz istedi verildi: “Efendim

savunmaya iştirak ediyoruz, müvekkil ifade ettiği biçimiyle kendisi uzun yıllardan beridir gazetecilik yapan bir kişidir. Kendisi dava konusu edilen yayının gerçekleştiği günlerde huzurda da ifade ettiği gibi Aydınlık Dergisinin sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini ifa etmekteydi. Kendisi bu görevinin içeriğini huzurda da açıkladı Savcı Bey’in sorusu üzerine de açıkladı bende kısaca ifade etmek istiyorum. Kendisinin görevi Aydınlık Dergisinin yayınlarıyla ilgili olarak basın suçlarına ilişkin bir objektif sorumluluk hukuki temsil görevini ifa etmekteydi. Bunun haricinde kendisinin hangi haberlerin yapılacağı hangi yazıların dergide yer alacağı ne biçimde yer alacağı gibi konularda herhangi bir görev ve yetkisi yoktu. Bu da zaten Aydınlık Dergisi yayınları tetkik edildiğinde müvekkilin yayınladığı yazılar ve aşamalardaki ifadeleri de kendisiyle ilgili deliller de tetkik edildiğinde ortaya çıkacaktır bu bakımıyla kendisi üzerine atılı olan örgüt talimatıyla yayın yapması suçunu ifa etmesi imkansızdır bu bahsettiğimiz biçimiyle. Bunun haricinde kendisinin bu huzurda ifade ettiği şeyler biçiminde kendisi ekonomi alanında yayın yapan bir gazetecidir,

66

Page 67: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:67

uzun yıllardır ekonomi alanında uzman bir gazetecidir kendisi kendisinin dava konusu edilen haberle ilgili ya da benzeri hiçbir yayını da olmamıştır. Bu bakımıyla sözlerimiz bundan ibaret efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet sanıklardan sorusu olan var mı? Buyurun Bedri Bey.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin söz istedi verildi: “Ruhsar Hanım biraz evvel bir gazete

kupürü sundunuz mahkemeye Sayın Kılıçdaroğlu’nun Can Dündar’la.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hı, hı.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Yaptığı bir söyleyişinin haberini tam olarak tarihi neydi bir

daha söyleyebilir misiniz?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “2 Eylül 2011.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Seçimlerden önce.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet 10 gün önce.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Bu şeyler bizi de gelmişti diye söylüyor.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Ses kayıtları hangisi seçimler bunlar?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “12 Eylül referandum.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofona konuşur musunuz zabta geçmeyebilir, mikrofona yakın

konuşun.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Pardon, genel seçimler (bir kelime anlaşılmadı).”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Referandum olmasına imkan yok.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Geçen genel seçimler öncesinde.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Genel seçimlerden önce.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Ama geçen seçimde dediğine göre yerel seçim öncesi

bize de seçim öncesi geldi dediğine göre yerel seçimler öncesi.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Yerel seçimler hangi tarihte yapılmıştı hatırlıyor

musunuz?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Haziran’da mıydı acaba.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Mart 2009’da teşekkür ederim.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Mart 2009.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Yani bizim yayınlamamızdan 9 ay önce.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun elinde ses kayıtları.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun Deniz Bey.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım söz istedi verildi: “Birkaç sorum olacak. Biz dergiyi hangi

gün matbaaya gönderirdik? Yani toplantılar yapılır artık son şekli verilir ve matbaaya gönderdiğimiz.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Cuma günleri.”Mahkeme Başkanı: “Ruhsar Hanım Zahide Ruhsar Hanım.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Cuma günü.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Cuma günleri pardon.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “15 Ekim 2009 Cuma günü yani bahse konu burada

suçlandığımız haberin bayide olduğu 17 Ekim Pazar’a denk geliyor ondan 2 gün öncesi Cuma günü yani Cumartesi ve Cuma günü Ankara’da partinin bir basın açıklaması olmuştu hatırlıyor musunuz acaba, yani bizim haberimize kaynak olan basın açıklamasının.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet evet.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Tarihini hatırlıyor musunuz?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Tarihin (bir kelime anlaşılmadı).”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Yani 2 gün öncesiydi 15’siydi.”

67

Page 68: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:68

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet doğru. Tamam peki.”Mahkeme Başkanı: “Tarihini biliyor musunuz tekrarlayın cevabınızı?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “10… tamam anladım hı, hı.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Şöyle sorayım daha açık olsun ben genel yayın yönetmeni

olarak Aydınlık Dergisinin o zaman hem de İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi olarak 15 Ekim 2009 tarihinde Ankara’da yapılan partinin toplantısına katıldım ve o toplantıda yapılan basın açıklamasını Aydınlığın Ankara temsilciliğinde haberleştirdik ve İstanbul’a gönderdik İstanbul’da da siz vardınız.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hı, hı.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Bunu teyit edebilirsiniz Heyet’e?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Tabi evet. Teyit ediyorum.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Genel yayın yönetmenliği yaptığım bir buçuk yıl süre

içerisinde gazete, dergi herhangi bir bizim kurumumuz dışında herhangi bir yerden talimatla haber yaptığıma dair herhangi bir gözleminiz oldu mu?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Hayır kesinlikle olmadı.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Dergi özellikle kapaklarına ve derginin diğer bölüm

sayfalarındaki haberlere nasıl karar verirdik heyeti bir aydınlatabilir misiniz acaba?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Tamamen.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Kısaca.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Tamamen dergi yazı kurulunda karar verilir yani

kimseden talimat alınarak dergide yayınlanacak yazılar ya da haberler yapılmaz.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi şöyle diyelim.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Gündem.”Mahkeme Başkanı: “Ses kayıtları ses kayıtları bir şekilde geldi.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl hazırlanıyor yayınlara?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yan bir kişi.”Mahkeme Başkanı: “Yani nasıl yayınlanıyor?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Bir kişi haberini hazırlıyor.”Mahkeme Başkanı: “Kim hazırlıyor?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Kime görev verildiyse veya o haberi kim izlediyse kim

bulduysa yani bazen özel bir haberde olabilir bu o hazırlar yazı işleri müdürü okur zaman zaman ben de okuyordum yani düzeltme yapıp fotoğraflarını hazırlayıp basıyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Sonra ne olur?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “Yani sonra ne olur yani ne yapılır en son yayınlanmasına kim karar

verir?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “E zaten karar verilmiştir o haber hazırlanmandan önce,

önce sunulur yani bende herkes benim şu haberim var, şu haberim var diye sunulur o hafta ne yapılacağı, hangi haberlerin yer alacağı hangi haberin o haftaki dergiye gireceği kararlaştırılır.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam. O kararı bir kişimi veriyor yoksa heyet halinde mi?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Heyet halinde evet.”Mahkeme Başkanı: “Toplantıda mı veriliyor.”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet toplantıda verilir.”Mahkeme Başkanı: “Peki kimler katılır o toplantıya?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Genel yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü, bölüm şefleri,

muhabir bazen muhabirlerle geniş toplantıda olabilir ama dar toplantılarda yapılır. Çünkü Pazartesi günleri diyelim eleştirilerle birlikte herkes haberini sunar ama haftanın gelişmelerine

68

Page 69: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:69

göre daha dar toplantılarda derginin gelişmelere göre şu haberi haftaya bırakalım, bu haberi alalım gibi toplantılar da yapılabilir yani daha dar.”

Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Sorumlu, sorumlu yazı işleri müdürü olmanızdan dolayı bu haberlerle ilgili çeşitli davalar açıldı şikayet üzerine.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Bunlardan bir tanesi Remzi Gür tarafından Aydınlık

Dergisine açılan dava, bu davanın sonucuyla ilgili bilgi verebilir misiniz Heyete?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Beraat beraatla sonuçlandı.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Yine aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Melih Gökçek Aydınlık’ta yayınlanan haberle ilgili bir tazminat davası açtı. Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmüştü yanlış hatırlamıyorsam.”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Bunun sonucuyla ilgili bir bilgi verebilir misiniz Heyet’e?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Evet tazminata gerek görülmedi.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Gerekçesini hatırlıyor musunuz?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yok onu hatırlamıyorum şu anda.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Peki. Aynı şekilde Cüneyt Zapsu tarafından İstanbul 2.

Asliye Ceza Mahkemesine Aydınlık Gazetesine bu sefer açılan davayla ilgili sonuçtan bilginiz var mı?”

Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yani ayrıntılı olarak hatırlamıyorum.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Sunduk gerçi heyetinize ama hepsinden kamu yararı

olduğu gerekçesiyle beraat ettik. Ve son çıkan 3. yargı paketiyle de zaten Yargıtay’a beraat olarak gitmiş olan kararlarımız o tarihlerde yapılan bütün yayınların 5 yıl süreyle ertelenmesiyle ertelenmesine hükmedildi yani yasa yasayla birlikte 3. yargı paketiyle. Ama biz bu yayınlardan dolayı herhangi bir suç unsuru değil tam tersine kamu yararı.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Olduğu gerekçesiyle beraat ettik Sayın Heyet.”Mahkeme Başkanı: “Sorunuz var mı?”Sanık Mehmet Deniz Yıldırım: “Sorularım bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “Peki. Sanıklardan başka sorusu olan yok.”Sanık müdafiinden yeniden soruldu.Mahkeme Başkanı: "Bir diyeceğiniz var mı Avukat Bey bu birleştirme kararlarına bir

diyeceğiniz var mı?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu müdafii Av. İbrahim Erdoğan söz istedi verildi: “Efendim o

hususta diyeceğimiz bir şey yoktur, demin Deniz Yıldırım’ında ifade ettiği kararlar o hususta tekrar bir ifade de bulunmak istiyorum efendim. Öncelikle bu yayınlarda kamu yararı olduğu, Ankara 11 Asliye Hukuk Mahkemesinin Melih Gökçek’in açtığı tazminat davasını ret kararında kamu yararı olduğu altı çizilmiştir. Bunun haricinde bu yayının hukuka aykırı olduğunu gösterir hiçbir mahkeme kararı şu ana kadar yoktur efendim. Bu bakımıyla hiçbir sorumluluğu olmadığını ifade ettiğimiz müvekkilimizin bu yayınlardan dolayı yayınların içeriğiyle dahi yayınların içeriğinin hiçbir hukuka aykırılık aksine ayrılık içermediği aksine kamu yararı içerdiği hususu da ifade etmek isteriz. Bunun dışında efendim müvekkil sorumlu müdürdür. Sorumlu müdürlük görevi çerçevesinde kendisi dergiyi temsil etmiştir daha önce de ifade ettik bu bakımıyla atılı suçlamayı işlemediği kanaatindeyiz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Zahide Ruhsar Hanım’dan soruldu.Mahkeme Başkanı: "Bir diyeceğiniz var mı?”Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu: “Yani suçlamaları reddediyorum budur söyleyeceğim.”

69

Page 70: T€¦  · Web viewCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi dosyamız içerisinde sanıklardan ele geçirilen dijitaller var. Bunlardan bir tanesi Erkut Ersoy’un 1

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 14.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:220 Sayfa:70

Mahkeme Başkanı: “Evet. Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu’nun savunmasının alınması bu şekilde tamamlandı.”

Saatin 16:03 olduğu görüldü.Oturuma bugüne mahsus olmak üzere son verildi.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:1-Mahkememizin ana dosyasıyla birleşmiş olup Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu’na tebliğ

için gerekli işlemin yapılmasına, birleşmiş tüm iddianamelerin Sanık Zahide Ruhsar Şenoğlu’na tebliğ için gerekli işlemin yapılmasına,

Oturuma 16.08.2012 günü saat 09:30’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara verilmesine oybirliği ile karar verildi. 14.08.2012

BAŞKAN 28298 ÜYE 40244 ÜYE 39995 KATİP 139152

70