T VELiisamveri.org/pdfdrg/D01093/2002_22/2002_22_KOCAKY.pdfkendilerini oluşturan oymak ve boylara...
Transcript of T VELiisamveri.org/pdfdrg/D01093/2002_22/2002_22_KOCAKY.pdfkendilerini oluşturan oymak ve boylara...
T VELi Araştnrma Dergisi
Yıl 8 Year
Sayı 22 Number
SAROGLU OCAGI 'NIN TARİHİ HAKKINDA BAZI YENİ BİLGİLER
Yunus Koçak AraştırmaCJ Yazar
ÖZET Bu yazıda, Sar Ocağı ile ilgili kendi
soy şecerelerine dayanılarak edinilen bilgiler ve padişah fermanlarıyla desteklenen ocağın tarihi anlatılmış yer yerde şiirlere yer verilmiştir.
ABSTRACT Sar Order"s pedigree is given, and,
based on it, details and the history of the order, along with the support of the orders of the sultan, are told. From time to time, poems are presented. ·
SUNUŞ:
Araştırma merkezimiz ocaklar ve bunlara bağlı oymaklarla ilgili olarak elimize gelen bütün belgeleri düzenleyerek yayınlamaya devam etmektedir. Bu sayımızda yayınladığımız Saroğlu Ocağı ile ilgili bilgileri ocağın son temsilcisi olan sayın Yunus Koçak'tan al-
- Yunus KOÇAK dık. Nüfusa 1937 yılında kayıt olan ancak 1934 doğumlu 0191) sayın Yunus Koçak Anadolu'nun değiŞik il ve ilçelerinde emniyet görevlisi olarak çalışmış ve Emniyet Müdürlüğü makamına kadar yükselmiştir.
Bu görevinden emekliye ayrıldıktan soma Saroğlu Ocağı mensubu olarak Orta Anadolu Bölgesi'nde Hasan Dede ve kendi ocağı ile ilgili bilgi ve belgeleri derlemeye başlamıştır. Özel kütüphanesinde ve arşivinde önemli ölçüde belge bulunan Sayın Yunus Koçak bunların bir kısmını Hasan Dede üzerine yaptığı çalışmaya koymuştur.
1. 12. 1999 tarihinde Saroğlu Ocağı'nın Piri olan Hasan Dede'nin son temsilcileri Ali Bahri Demirhan ve Dağıstan Dede'nin hazır bulunduğu bir cem töreninde onlar tarafından Saroğlu Ocağı'nın rehberi seçilmiştir. Şu
anda Beydili, Gündeşli ve Kuyumculu Oymaklarının rehberi durumundadır.
r-. ,.:-:-:2inri:-::- vrrrli~ i "~z151r·":·l~ L~i b;tzı bö!i_>·. : -.r sr);·I C: l''~l :~'""k l r> r. p..~len bi!gilerr! ·r. ~?~: yiH..ıcn ıarilı çaiışr.ı:, ! .;rına yardı!"'(! olacağı düşüncesiyle buraya alıy;)r:.!Z. Bir kısmı ise Saroğlu Ocağı'nın sür~ğinin tutulduğu belgelerden alın
mış lır. Bu belgeler dergimizde ilk defa yayınlanacak ve Anadolu'nun tarihi ile ilgili bir çok yeni bilgiyi sunacaktır.
Sayın Yunus Koçak'ın sözlü gelenekten duyarak kaleme a ldığı bilgilerle daha önce Kargın Boyu ile ilgili olarak verdiğimiz bilgiler ve tahrir defterleri, padişah fermanlarındaki konu ile ilgili bilgiler örtüşmektedir. Bu bakım
dan verilen bilgilerin büyük önemi bulunmaktadır. Yazısını aşağıya alıyoruz:
A. SAROGLU OCAGININ SOY SECERESİNDEKİ BİLGİLERE GÖRE:
Saroğlu Ocağı'nın zamanımıza kadar belgelerine göre soyu İmam Musa Kazım'a kadar ulaşmaktadır. Bilindiği gibi imam Musa Kazım'tn soyu İslam peygamberi Hz. Muhammed'e çıkmaktadır
Musa Kazım oğlu ( Seyyid İbrahim H.156.-M.740), (Seyyid Cafer h. 195. m. 778) (Seyyid Ali Hamza h. 218. m. 802) (Seyyit Ali Musa h.243.m.827), (Seyyid Ali Muhammed h.275.m856 ),
(Seyyid Tahir h.301.m.894), (Seyyid Hüseyin Cafer H.330-M.939) doğumludur. Dönemin Abbasi halifesi, Hz. Ali soyundan gelenleri takip ederek baski altında tuttuğu sırada; yukarda şeceresini verdiğimiz Seyyid Cafer Hüseyin, kendilerinin de takibata alındığını, yakalanarak öldürüleceğini öğrenince gizlice Türkistan tarafına göçmek için yola ç ıkar. Gündüzleri saklanıp gece yolcu luğu yaparak Türkistan'a varır. Aral gölü sahilinde. Sir Derya üzerinde bulunan Taşkent, Kazali bölgesine yerleşerek Oğuzların Bayat Boyu'nun yoğun olduğu bölgeye Carayeten Dergahını kurar. Carayeten Baba unvanı ile o bölgede halen anılmaktadır. Seyyit Hüseyin Cafer 'in kendinden sonra gelen çocukları, Bayat Boyu içinde kız al ıp kız vererek - kaynaşmış
tır.
Halk arasında Saroğlu Ocağı olarak anılan bir ocak haline dönüşerek, Bayat Boyu'nun bazı kollarının inanç önderliğini yapmışlardır. Bu süre tahminen yüz elli yıl dolaylarındadır. Bugünkü Türkistan ve Özbekistan dolaylarında ortaya çıkan siyasal istikrarsızlıklar sebebiyle bölgedeki boy ve oymakların batıya doğru kaymaları ile birlikte Bayat Boyu da Horasan üzerinden Anadolu'ya göç etmiştir. Bu boylar içinde Saroğlu Ocağının o dönemdeki temsilcisi Ali Mübarek (H. 591- M. 1175)'de Amasya'ya gelerek Mesudiye Oergahı'nda Baba İlyas'ın halifesi olarak bulunmuştur. Ali Mübarek'ten sonra ismi bilinen temsilci Mübarek Hasan Rıza (H. 630- M. 1214) babadır.
Amasya döneminin en büyük bilim ve kültür merkezi olarak tanınmaktadır. Selçuklular Anadolu'ya gelişlerir)
den bir süre sonra geleneksel yapılarını değiştirerek resmi dili Farsça olan,
kendilerini oluşturan oymak ve boylara sırt çeviren bir devlet yönetimi izlemişlerdir. Bu Konya'da oluşan ve Selçuklu Devleti'nin zayıflayarak yıkılmas ı na
yol açan siyasal entrikaların yoğun olduğu bir döneme rastlamaktadır.
Babai ayaklanmasının bu dönemlerde ortaya çıktığını, Baba İlyas'a bağlı olan Saroğlu Ocağı'nın da bu isyanda önemli görevler üstlendiği bilinmektedir. Babai İsyanları sırasında başlangıçta Selçuklu güçleri zor durumlara düşmüştür. Selçuklu orduları komutanı olan Muzafferüddin Armağan Amasya'ya baskın düzenlemiş, 1240 tarihinde gerçekleşen bu baskında Baba İlyas ve arkadaşlarını ö ldürmüştür. Öldürülenlerin arasında Carayeteyn Ocağı'nın temsilcisi olan Mübarek Saroğlu Hasan Rıza Baba da bu lunmaktadır.
q~o . 1 .)?'° ~"' .ıt::" I r-'~..,._>=~bo.J...ıı'..-? C.•j ~.\ı_s-.ıu' .;U?
~~~!.rl;:;~ ~~! .t: ~-.9<! ·cı.- <. .: .• u ... ~ -i'c. ıc 1\
V. ~~~· ot<. ~!,,::J:-r'L ~~~''-' \Jll,,..; ••. ~ •• ıoı
• •rı !Iı~~~ .,,_;t,.~ ı,r,.~ı....(..,\- o9ı • l~c ı ,.,o . ıı:....1~ "~~l> ı\~~~ •' .... <; 111
il .,µ<" ır- 1 ı. ·~~,__ ~~;;-· .:~:/rr~
il c.-->ı't....... t - • 1 ~-"" .r,;l!:rO'~ .._~ -....: l~: ıı:ı~ ,;J .,,,. ... <:.\/•
··~~Lo;f_. #..:. .,.. ...J.i~ .. ,, ,.,. "" '"'ıı.o!.ı.::~",_ - vl.~ J-ı· *
ıcıo ,{~.ı.f•.j·C ~. •;,JF>
ti<~:-- \ ~~~_.(; 1 . ı ı ·rı, • /,. .,L,~o -'-</İn (~~ .:• .:,•~-
,rj ·~ "'....o ro~ t ~~~.!,; 'ı fı!..o"L!!--Y.~r:r .~Jı,~ -:: 1
{ıt,ıJJ~~ ~~L ; ~~~J~ it"~~ •W' l , o f.;,, .. .:-·~."i-'
01. ,U •• 0 1 .V>_-,D .r.) .. AÔ ,,..,, ~ .. -. ı ' •..ı.i> \:-•, ,µ ;J :;r !.> • ..,- ,, • 1"11""·
- ~ • ,, ' ı_, 1 ... !/~~.Jli,#~ .. :;t).:,·~ : c;Jll._ı,. G ~;:°t..-1
.·ı(',_••' J.J.ıJ r · 9~1" ; flO ,L..j-C;•_J·:r. lllltf ~ •ı ~Jf{jD
·-,--'"'' - . t,Vo
Bazı kaynaklar Hacı Bektaş Veli'nin de isyana katıld ı ğı ve Amasya baskın ı sırasında kaçarak bugünkü Hacıbektaş İlçesine gelerek yerleştiğini söylemektedirler. Ancak elimizde bulunan 131 O
tarihinE' yenik•nn-·!~ s~-r''.1. l:ı (ı:- _· ·~: ·ıır·
şecere~i ve hıın;; I~~:::: !:• ı : ..... :._ ... ,.ı .• '
le bir bil~i~·e r;:~t!<iı~ : .,.··~ .:ı ·: 1 . : . : · ·:
lerin aç. ı k ve cl':'lay!: n!,-:r;ı l: ,.., l . .' o.;
bu belg0!e:·r!ı:- yı:r al .-;• -·=~ı:o•· 1 : : •
taş Veli'nin hayatının bı b?~l··:-· r gili olarak C'nemli k;ıbul c>r! ;!,,v· ' ··
Saroğ lu Ocağı'n ı n buıı · 1 ,.:· • •
gelişmesi ise Mübarek H<:ısaıı f,ı;:~ ~:.:ba'nın büyük oğlu İsmail vasıta~ıyla olmuştur. Saroğlu İsmail'in büyük oğlu Sar ı İdris Mübarek Merzifon' un köylerine giderek burada ocağı devam ettirirken küçük oğlu Seyyid Sarı Abdullah Amasya'nın Bayat köyünde babası ile birlikte kalmış t ı r. Geleneğe göre ocağın ana kolunun deva.nı (süreği) Seyyid Sarı Abdullah'tan gelmektedir. Seyyit Sarı Abdullah'ın doğum tarihi h. 669, M. 1253'tür. Seyyit Sarı Abdullah'ın oğlu Sarı hasan A li ise 71 O- 1294 doğumludur.
B. MOGOL İSTİLAS(İLHANLILAR DÖNEMİNDE SAROGLU OCAGI:
Tarihte Moğol istilası adı veri-len ve Kösedağ Savaşı ile Anadolu'nun neredeyse tamamının işgaline sebep olan olaylar Babai ayaklanması sonras ı
ortaya çıkan gelişmelerin yönünü, onların lehine çevirmiştir. İlhanlıların Anadolu'daki bir çok Horasan Erenini koruyup kol lad ı k l arın ı görmekteyiz. Asıl konumuz olmadığı için kısaca vereceğimiz bilgiler konunun önemini ortaya çıkaracak niteliktedir.
İlhanlı ların Barak Baba, Keramettin Mahmut Baba'yı, Saadettin oğlu Nurettin Sufi Baba'yı, Şaman Baba'yı, Şeyh Süleyman Bezo Baba'yı, Bektaş Baba'yı, Geyikli Baba'yı bazılarına elçil ik görevi de vererek değerlendirmiştir.
Bunlardan bir kısmını Geyla11'a kadar gönderd iğine dair elimizde belgeler
Doğum tarihleri Sıra No Adı Hicri Miladi
1 Musa Kazım (7 nci imam) 128 712 2 Seyit İbrahim 156 740 3 Seyit Cafer 195 778 4 Seyit Ali Hamza 218 802 5 Seyit Ali Cafer 243 827 6 Seyit Ali Musa 275 859 7 Seyit Ali Muhammed 301 894 8 Seyit Tahir 330 914 9 Seyit Hüseyin Cafer (355-939) Kufe'den Taşkent'e yerleşir
10 Seyit Ali Muhsin (Taşkent'te doğdu) 384 968 11 Seyit Carayeten Ali Baba 415 999 12 Seyit Ahmet Baba 446 1030 13 Seyit Ali Baba 472 1056 14 Seyit Mübarek Baba 504 1088 15 Seyit Ali Sadık 532 1116 16 Seyit Abdullah 565 1149 17 Seyit Ali Mübarek Baba (Taşkent' ten Amasya' ya yerleşir) 591 1171 18 Seyit Mübarek Rıza Baba 630 1214 19 Seyit İsmail ( H.648-M.1232 ) doğumludur. İki oğlundan 20 Büyük oğlu Sarı idris Merzifon ilçe köylerine göçmüştür 667 1251 21 Küçük oğlu Seyit Sarı Abdullah Babasının yanında kalmıştır 669 1253 22 Seyit Hasan Ali Baba 710 1294 23 Seyit Müöarek Bakır Baba 747 1331 24 Seyit Zeynel Abidin Baba 775 1359 25 Seyit Muhammed Bakır Baba 810 1394 26 Seyit Molla Mehmet Baba 855 1439 27 Seyit Ali Rıza 887' 1471 28 Seyit Süleyman Fakıh Şehit 923 1507 29 Seyit Sarı Bayram Baba 961 1545 30 Seyit Hüseyin Baba (oğlu Ali ile önce Merzifon 1001 31 1585 köylerine sonra da çorum köylerine yerleşmiştir 32 Seyit Ali Baba 1031 1615 32 Seyit Ali Yaser Baba 1065 1649 33 Seyit Hüseyin Baba 1095 1679 34 Seyit Veli 1126 1710 35 Seyit Ali Mamık 1161 1745 36 Seyit Hacı Hüseyin Baba 1186 1770 37 Seyit Mübarek Bayram Baba 1215 1799 38 Seyit Hasan Baba 1240 1824 39 Mustafa Çavuş 1286 1870 40 Abdurrahman Hilali Baba 1324 1908
bulunmaktadır. Bu durum Saroğlu Ocağının da gelişmesinde ve günümüze kadar gelmesinde önemli bir etken kabul edilebilir.
Saroğlu Ocağı'nın Osmanlı dönemindeki temsilcileri hakkındaki elimizde bilgilere göre Süleyman Fakıh
önemli bir dönüm noktasının oluşturmaktadır. İslam'ın daha çok dünya ile ilgili bazı hükümlerinin içtihat yoluyla geliştirilen, bazıları tartışılan hükümlerini kabul etmedikleri için bu ocağa karşı duyulan ön yargıların değiştiğini görmekteyiz. Dönemin padişahının bayatların bir kolu üzerinde etkin olan Saroğlu Ocağının temsilcisi Süİeyman Fakih'e adamlarını göndererek kendilerine her türlü ilgi, destek ve yardım.ın yapılacağını, saray ve çevresinin onların dostu olacağını bildirmiştir.
Daha sonra Molla Süleyman Fakıh'a bağlı bütün ocak mensupları ve oymakların Viyana Seferine katılmalarını istemiş, Molla Süleyman Fakih de kendisine bağlı çoğunluğu Oğuz'un . Bayat Boyu'ndan gelen oymaklarla Viyana seferine katılmıştır. Bu savaşta büyük başarılar gösteren Molla Süleyman Fakıh ve bağlılarını savaş dönüşü,
Amasya Beyi ve Budaközü kadısının işbirliği .ile yargıladıktan sonra şeriata
mugayir hareketten idam ettirerek cesetlerini Yeşil lrmak'a attırmıştır. (H. 976- M. 1560)
Yönetimin Saroğlu Ocağı ile ilgili takibatı bununla da kalmamış, aile sıkı bir takibe alınmıştır. Bunun üzerine · Molla Süleyman Fakıh'in çocukların-·
dan Sarı Bayramoğlu Seyyid Ali Hüseyin bin Ali Merzifon'a dah~ sonra da. Çorum'a göç etmişlerdir. Bu bilgilerin tamamı ailenin soy şeceresine bağlı olarak el yazmasa belgeler halinde
özel kütüphanemizde bulunmaktadır.-
C. SAROGLUNUN OCAGl'NIN SOY ŞECERESİ
Saroğlu ocağı On iki imam efendilerimizden. Hz. ·Peygamber'e kadar çıkmaktadır,
Anadolu'da bazı ocaklar Dede Ocağı olarak anı ldıkları gibi Baba Ocağı olarak da anılmaktadırlar. Saroğlu
.Ocağı da Koçu Baba Ocağı, Otman Baba Ocağı, Piri Baba Ocağı ile birlikte Baba İlyas'a bağlılıkları yüzünden Carayeten Baba Saroğlu Ocağı olarak anılmaktadır. Buradaki Baba deyimi de Taşkent'teki Carayeten Baba Dergahı Amasya'ı:iaki Babailerden. gelmektedir.
o. SAROGLU OCAGl'NA BAGLI BAYAT BOYU'NUN KOLLAR!:
Bayat Boyu'nun özellikle Beydili, Gündeşli ve Kuyumcul9 _oymaklarının Saroğlu Ocağı bağlıları .olduğu bilinmektedir. XIV yüzyılın sonlarında Bey:dili oymağının bir kısmı Adana Anavarza Kalesi civarına, Kadirli, Tufanbeyli, sonra da Kaman, Kırşehir, Kalecik arasındaki bölgelere· yerleştirildikleri Osmanlı Padişah Fermanları ve kayıtlarından anlaşılmaktadır. Elimizdeki yeni' bilgi[ere dayalı olarak söyleyebiliriz ~i Büyük Selçuklu Devletinin kuruluş yı.1-larında Anadolu'ya ilk gelişte, özelli~le yerleşik olmayan hayvancılıkla uğraşan Türkmenlerin kışlak olarak Rakka'yı
kullandıkları, yazları hayvanlarına; arı
larına, taze ot ve çiçek bulabilmek için Amasya, Tokat Tunceli, Uzun yayla ve benzeri yaylalara gittikleri bilinmektedir. Bu düzenin 16. yüzyılın başlarında bozulmasından sonra başlayan iç çekişmeler ve aşiret kavgaları so~rasında
gönderilen padişah fermanlarında bu bilgilere sık sık rastlıyoruz.
Beydili, Gündeşl i ve Kuyumculu oymaklarının yerleştirildikleri bölgelere daha sonra Mamalı Oymağı da iskan edilerek yerleştirilmiştir. Yaylaların,
mezra ve su yataklarının kullanımı konusu gibi bir çok konuda oymaklar arasında çatışma çıkmıştır. Osmanlı
Devletinin çatışma, ayaklanma ve isyanları bastırmak üzere Yusuf Paşa'yı tayin etmiş, Yusuf Paşa da İlbeyi Kılıçlı Bektaş (Kadıoğlu) isimli bir komutan emrinde birlikleri göndererek isyanı
bastırmıştır.
Oysa dönemin bir çok padişah fermanında bölgede oymakların birbirleri ile ihtilafların çözülmesinde Hasan Dede ve onun soyundan gelenler yetkili kabul edilmiş, hatta bu bölgelerden toplanan vergilerin toplanması da Hasan Dede ve onun çocuklarına bırakılmıştır. Yusuf Paşa ve Kadıoğlu'nun bu anlaşmazlığın çözümü sırasında diğer
oymaklarla onların manevi olarak bağlı bulunduğu Hasan Dede üzerine yoğun baskı yaptıkları görülmektedir.
Gündeşli ve Beydili oymağının bazı obalarının Anadolu'nun bazı -yörelerine gittikleri de bilinmektedir. Hasan Dede Dergahının o dönemdeki post nişini olan Boynu eğri Hüseyin Dede kendisini "Budala" ilan etmiştir. Budala ilan edilmek deyimi bütün dünya işlerinden et etek çekmek anlamınadır.
Daha sonra olayları anlatan Budala mahlasını kullandığı şiirlerini görüyoruz:
"Badala'm der: Ne olacak halimiz Ara yerde telef oldu ilimiz Bundan sonra ırakka'dır yolumuz
lrakka'ya sürgün oldu Beydili" Gündeşli ve Beydili _Oymağı'nın bir
kısmı Rakka'da zorunlu iskana mecbur edi lmiş l er, ancak bunun ekonomik gerekçelerle mümkün olamaması sebebiyle yeniden başta Adıyaman olmak üzere Kırşehir, Çiçekdağı, Çorum Sungurlu, Alaca, Ordu, Giresun ve Trabzon gibi Anadolu'nun bir çok bölgesine yerleşmişlerdir.
Halen Beydili Oymağı ile Keskin ve yöresinde yaşlıların ağızdan ağıza anlattıkları bilgilere göre Beydili Oymağı'nın bir kısmının cezalandırılması için Çapanoğlu'na görev verilmiş, Çapanoğlu Beydili Oymağı'nın inanç önderi olan Tagma Dervişi Ahmet Baba yakınlarını öldürmüş, kalan ları ise kendisine vergi vermek koşuluyla Çorum yakınlarında Kartal Uğurlu Dağı, Yılkınözü Suyu 25 köy halinde yerleştirmiştir.
Diğer obaları da Çorum'un Alaca ve Sungurlu İlçelerine Alamaslı Oymağı adıyla 46 köy olarak yerleştirmiştir. Beydili'nin o dönemdeki beyleri arasında ileri gelenler Hamdi Bey, Sarım Bey ve Karam Bey adın ı taşımaktadır
lar. Anlatılan ve halk arasından sözlü bir gelenek olarak aldığımız bu bilgiler 19. yüz yıl dolaylarında geçmiş olmalıdır. Nitekim bu dönede Dadaoğlu tarafından yazılmış şiirlerde de bu göç olayı yer etmiştir.
Hasan Dede Dergahının bütün çabalarına rağmen Beydili oymağının bir kısmının ise Rakka'ya giderek yerleştikleri, diğer oymakların baskı ve etkisinden de Kargın Boyu'nun Boz Geyikl_i Kargın kolundan gelen Dede Kargın Ocağı'nın o dönemdeki inanç önderi
Ali Dede korumuş ve sahip çıkmıştır. Beydili Oymağı'nın Rakka'daki kolu ise Belih Çayı vadisi'nden şimdiki Rakka Şeker Fabrikası'nın bulunduğu yerler dahil olmak üzere Halep'le Türkiye sınırı arasındaki bölgelerde yaşamakta
dırlar. Bu bi lgiler aynı zamanda Ahmet Refik Al tınay' ı n Anadolu'da Türkmen Aşiretleri isimli kitabında yayın l adığı
padişah fermanlarındaki bilgileri destekler niteliktedir. Ancak yine bu bilgiler olayın hukuki ve yasal boyutunu değil daha çok, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutunu ortaya koyar niteliktedir.
Çorum bölgesine yerleşen ve Kuyumcu Oymağı ad ın ı alan Beydil i Oymağı mensuplarının Saroğlu Ocağı ileri gelenlerinden Mübarek Carayeten'e bağlandıkları bilinmektedir.
Saroğlu Ocağı'ndan Mübarek Carayeten Baba'nın Tokat'ın Erbaa, Amasya'nın Merzifon, Gümüş Hacıköy'e bağlı köy ve mezralara yerleşik olan genellikle Bayat boyu mensuplarının
inanç önderi olduğunu biliyoruz. Mübarek Carayeten Baba, kendisine bağlanmak isteyen Kuyumcu Oymağını ise yeniden Hasan Dede Dergahına bağlamak ister. Anca önce padişah fermanına karşı çıkmış olmaktan çekinen Hasan Dede Dergahı daha sonra Kuyumcu Oymağı'nın da kendilerine bağl ı kalmasına karar verirler.
Günümüzde Bayat Boyuna bağlı
oymakların çoğun luğu Şeyh Sultan Şücaatin Veli'yi Mürşit, Hasan Dede'yi pir ve Saroğlu Ocağını ise rehber olarak kabul ederler ki bu da Anadolu'da "El ele el hakka /1 ilkesinin uygulandığını gösterir.
Bu üç ocak zade, her oc<ık kendi aralarındaki teamül gereği en yaşlıl<!rı Posta oturur. Gerekenlere kendilerinin teslim aldıkları bazı kutsal emanetleri bırakırlar. Bunlar: Sarık, Cübbe, Çerağ, Kur'an- ı Kerim, delil yakmak için bakır kap, mühür ve posttur. Postun emanetini alacak kiş i genellikle bir koç tığ lar.
Ancak günümüzde postun uzun bir süre yaşaması için gerekli olan şaplama işlemi yapılamadığından simgesel olarak seccade kullanılmaktadır.
Saroğlu Ocağı'nın erkanı yine simgesel olarak on iki tutam uzunluğunda bir ağaç dalıdır. Elle tutulacak ka l ınlık
tadır. Şişle örülmüş örgü kılıfa. Konur· ve d ışına da yeşil kumaş sarıl ı r. B ıçak
kın ı na benzer. Kı lıç kın ı gibi kıl ı fına
sokulu olarak saklanır. Saroğlu Ocağı'nın evlatlarından
H asan Baba H.1240-M.1.824 doğum
l udur. Rehberlik emanetlerini Babası
Sarı Bayram Carayeten'in ölümünden sonra teslim almıştır. (H.1286-M.1870) dir. Günümüze kadar gelen temsilcilerin listesini yukarda vermiş
tik. Bu l istenin bu lunduğu belgeyi de yazımızda veriyoruz.
1925 yılında 677 sayılı bir kanun olarak çıkarılan " Tekke ve Zaviyelerin kapatılması ve unvanların kaldırılması" gereğince Saroğlu Ocağı'nın çalışmala
rı resmen durmuştur. Ayrıca 29 Kasım 1934 tarih ve 2867 sayıl ı yasa ile "Dede, Baba, Çelebi, Efendi, Bey, Paşa,
Ağa, Hacı, Hafı z., Molla, Hanım, Hazretleri vb. unvanların ka ldı rı lmasını n
ardından Saroğlu Köyü'ne gelen jandarma Saroğlu Ocağı rehberi Zeynel Saroğlu'na bu tarihten itibaren sarık saramayacağı, cübbesini giyemeyeçeği
~ ------------------------------~
bildirir. · Zeynel Saroğlu'nun 1934 yılında
ölümünden sonra ocağın en yaşlısı.
Kazım Saroğlu (H.1307- ml 891) do-. ğumludur. Amcası Zeynel'in . ölümü üzerine emanetleri teslim alır gayri resmi olarak rehber postuna oturur. 1 958 yılında öl_ür. Arkasından (M.1908-h.1324) doğumlu Abdurahman Saroğlu 1958 yılında rehber postuna oturur ve 1958 yılına kadar geleneği sürdürür. 1975 yılında vefatı üzerine 1915 doğumlu en yaşlı temsilci olan Dursun Saroğlu yerine geçer. Onun da 1980 yılında ölümünden sonra sırasıyla 1922 doğumlu Hüseyin Saroğlu, 1923 dqğumlu Kazımoğlu Mustafa bu görevi yürütür. Daha sonra Abdurrahman oğlu Mustafa ve arkasından da görevi Kü-çük Mustafa sürdürmüştür. .
Saroğlu Ocağının cemlerde ve değişik toplantılarda söylenen gülbanklerinden bazılarını buraya· alıyoruz. Buradaki gülbankler En'am-ı Şerif ve dua kitaplarından benzerleri ile karşılaştırılmış ve tarafımızdan bir nefes haline getirilmiştir.
Ala Resulina Salavat Elhamdulillah, Elhamdulillah, Elhamdulillah Esselatı vesselamu aleyke ya Resulullah Bize yedirip içiren din ve iman veren All;ıh
Nimetine şükrederiz eyle lutf u ihsan Allah Nimetine şükrederiz nasip et bize cennet ; Hamdolsun ulu Allah'a hastalara ver · sıhhat
Sofralara bol nimet kazançlara bereket
Kalpleri sen nurlandır bize acı rahman Allah Kalpleri sen nurlandır razı ol şu ihvandan .
· Azabın gazabın kaldır el açıp yalvarandan Gani gani bereket ver eksik etme sofradan Yiyenlere yedirene nasip et Kur'an Allah İman Kur'an nasip eyle habibin hürmetine Cemal'ine müşerref et vasıl et cennetine Hastalara şifalar ver kavuştur sıhhatine Günahlarımız bağışla dertlere derman Allah Dertlere derman Allah hastalara ver şifa Zalimin zulmünü ver dost olanlara vefa Sağlığımız mukayyım et aşk ile sürdür sefa Gerçek hizmet sahibine ahretin nur iman Allah Ahretin nur· mamur eyle geçir Sırat
Köp~üsünü
Peygamberden şefaat ver gider kabir korkusunu Saki Kevser nasip eyle kolay eyle sorgusunu . Uzun ömür hanesinde ver hoş bir mekan Allah Hoş bir mekan hayrı saadet Allah u azimü' ş- şan
Ehli Beyt'ten şefaat Ali peygamberi_ zişan
Allah Allah yalvarırız salavatullahı
mennan Göklerden hayırlı rahmet isteriz suphan Allah
Göklerden hayırlı rahmet yerden hayır
lı bereket
Pirim rahber yol oğlum der mümine
okur rahmet
Allah'ım ver dirlik birlik lütfet hayırlı
evlat
Çün cennette .cem eylesin böylece ih
van Allah
Cennet mekan Yunus Koçak duası ka
bul olsun
Kitap Kur'an kıble kabe Ali evlat imam
olsun
Suç ve kusur af olup eksikler tamam ol
sun
.,
Bu duayı kabul buyur lütf u kerem.
aman Allah.
Allah Allah dertlere deva için hastalara
şifa için evlatSızlara evlat, ölmüşlere
rahmet için devam-ı devlet nasib-i cen
net kabul-i dua seyyidü' I mürselin sa
dakallahu azim bi hürmeti'! fatiha ma
salavat. ·
Eveli hu, ah ırı hu, zahiri hu. batını hu,
gerçekler demine hu diyelim huu,"
Hadid suresi. Ayet.3.)