Susma gazetesi 666

8
9 EYLÜL 2015 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 19 SAYI: 666 Ederi: 1.00 TL SUSMA GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEĞİYLE ÇIKIYOR ABONE OL ABONE BUL Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Demir Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir, rödevanslı saha sahiplerinin sorunları ile ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alboyun ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi. Sayfa 3’de Demir; “Maden Bakanlýðý konusunda ýsrarýmýzý dile getirdik” Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi'nde (BEÜ) memur olarak çalışırken işe gitmediği ve üst üste aldığı olumsuz siciller nedeniyle işten atıldıktan sonra 2011'de engelli Kamu Persenoli Seçme Sınavı'na (KPSS) girip Zonguldak Kamu Hastaneleri Birliği'nde işe başladı Baþar, “Siyasete format” adlý kitap yazdý Haberi Sayfa 7’de TGC 77. Yerel Gazetecilik Semineri Zonguldak'ta yapýldý Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Dağlıca'daki saldırı sonrası Kürtlere dönük saldırılara ilişkin açıklama yayın- ladı."Yaşamını kaybeden askerlerin öfkesi ve üzüntüsünün, tek derdi yaşam gailesi olan sıradan Kürtler olma- malıdır" diyen Tanrıkulu "Kardeşiz' deyip geçeceğimize, insan gibi yaşa- malıyız ve yaşatmalıyız" çağrısı yaptı. Dağlıca'daki PKK saldırısında 16 askerin hayatını kaybetmesinin ardından HDP'nin 126 il ve ilçe örgütüne, mevsimlik tarım işçisi ve inşaat işçisi Kürtlere saldırılar yaşandı."Daha nice yıllar bu toplumun fertleri olarak yaşa- ması gereken gencecik insanlar yaşamını yitirdi. Hepimizim yüreği yandı" diyen Tanrıkulu açıklamasında şu satırlar öne çıktı:"Ancak yaşamını kaybeden asker- lerin öfkesi ve üzüntüsünün, Türkiye genelindeki karşılığı, çatışmayla, savaşla hiçbir ilgisi olmayan, tek derdi yaşam gailesi olan sıradan Kürtler olma- malıdır.""Teröre lanet' diye, Kürt vatan- daşlara saldırılar gerçekleştirildiği haberleri geliyor. Zaten çoğu savaş mağ- duru, çatışma ve gerginlik ortamlarının yarattığı kötü şartların mağdurları olduğu için, evlerini barklarını bırakıp Türkiye geneline yerleşen Kürtlerin, bugünkü şiddetle hiçbir alakası yoktur. "Teröre karşı çıkmak' için onlara zarar verilmesi, sadece şiddetin büyümesini sağlar. İnsanlığımızı, beraber yaşama arzu ve irademizi kaybedersek, şiddetin oyuncağı oluruz. Elde silah siyasi sonuç almaya kalkan- ların, ülkeyi yakan ateşten iktidar devşirmeye kalkanların ölümüne neden olduğu halk çocuğu askerlerin öcünü, ekmeğinin peşinde yurttaşlarımızdan almaya kalkmak olsa olsa içinde bulun- duğumuz şiddet sarmalını daha da derin- leştirir."(BİA) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ile birlikte düzenlediği 77. Yerel Gazetecilik Semineri Zonguldak'ta tamamlandı. Dedeman Hotel'de düzenlenen seminere; Zonguldak, Bartın, Düzce ve Bolu ile ilçelerden 100'ün üzerinde gazeteci katıldı. Seminer; akademisyenleri, usta gazetecileri, yerelde çalışan meslektaşlarıyla buluşturarak, mesleki bilgilerin paylaşılabile- ceği platformun oluşmasını sağladı. Seminere; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Önceki Başkan Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ve Ahmet Özdemir, Yönetim Kurulu üyeleri İhsan Yılmaz ve Göksel Göksu, Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük, Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop'un da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. “Hürriyet'e yapýlan saldýrý medyayý sürekli hedef göstermenin sonucudur” Haberi Sayfa 4 de 7 Eylül günü Hakkari ili Yüksekova İlçesi Dağlıca mevkiinde PKK'lılarca gerçekleştirilen pusuda ve dünde de Iğdır'dan Nahcivan'a açılan Dilucu Sınır Kapısı'nda görev yapan polisleri taşıyan servis minibüsüne yine PKK'lılarca yapılan saldırıda şehit olan asker ve polislerle ilgili olarak toplumun her kesiminden tepkiler,değerlendirmeler ve çözüm önerileri gelmeye devam ediyor. Zonguldak Barosu Başkanı Av. İ.Kerem Ertem'de konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı“Daha önce de dediğimiz gibi, terörün yurdumuzdan sil- inmesi gereği, demokratik huzur ve özgür- lükler ortamının tesisi bir yana, en başta yaşam hakkının olmazsa olmazıdır. Bu açı- dan bakılırsa, kalıcı ve etkili bir terörle mücadele sistematiğinin kurulması ile bu mücadele ekseninin devlet ve ulus politikası haline gelmesi gerek şarttır”dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Hürriyet Gazetesi'ne geçtiğimiz gece yapılan taşlı, sopalı saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı. TGC Yönetim Kurulu'nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:"Düşünceyi ifade özgürlüğünü benimsemekte zorlanan siyasilerin gazeteleri ve gazetecileri sürekli hedef göstermeleri Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki endişeleri giderek büyütmektedir. Son olarak dün gece yarısı Hürriyet Gazetesi önünde toplanan bir grup tekbir getirerek Hürriyet Gazetesi'ni tehdit etmiş, taşlı, sopalı saldırıda bulunmuştur. Haberi Sayfa 6’da Arslan, “Grevimizden zaferle çýkacaðýz” Haberi Sayfa 7 de CHP’li Tanrýkulu, “Öfkenin karþýlýðý Kürtler olmamalý” “Silahtan arýndýrýlmýþ bir hayat ortamý kurulmalý” Haberi Sayfa 6 da Zonguldak Barosu Başkanı Av. İ.Kerem Ertem'de konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı

description

Araştır,Soruştur,Konuş:SUSMA

Transcript of Susma gazetesi 666

Page 1: Susma gazetesi 666

9 EYLÜL 2015 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 19 SAYI: 666 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Demir Madencilik A.Ş.Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir, rödevanslı saha sahiplerinin sorunları ileilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alboyun ile yaptığı görüşmeyideğerlendirdi. Sayfa 3’de

Demir; “Maden Bakanlýðý konusunda ýsrarýmýzý dile getirdik”Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi'nde (BEÜ) memur olarak

çalışırken işe gitmediği ve üst üste aldığı olumsuz siciller nedeniyle iştenatıldıktan sonra 2011'de engelli Kamu Persenoli Seçme Sınavı'na (KPSS) giripZonguldak Kamu Hastaneleri Birliği'nde işe başladı

Baþar, “Siyasete format” adlý kitap yazdý

Haberi Sayfa 7’de

TGC 77. Yerel Gazetecilik Semineri Zonguldak'ta yapýldý

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbulMilletvekili Sezgin Tanrıkulu,Dağlıca'daki saldırı sonrası Kürtleredönük saldırılara ilişkin açıklama yayın-ladı."Yaşamını kaybeden askerlerinöfkesi ve üzüntüsünün, tek derdi yaşamgailesi olan sıradan Kürtler olma-malıdır" diyen Tanrıkulu "Kardeşiz'deyip geçeceğimize, insan gibi yaşa-malıyız ve yaşatmalıyız" çağrısı yaptı.

Dağlıca'daki PKK saldırısında 16askerin hayatını kaybetmesinin ardındanHDP'nin 126 il ve ilçe örgütüne,mevsimlik tarım işçisi ve inşaat işçisiKürtlere saldırılar yaşandı."Daha niceyıllar bu toplumun fertleri olarak yaşa-ması gereken gencecik insanlar yaşamınıyitirdi. Hepimizim yüreği yandı" diyenTanrıkulu açıklamasında şu satırlar öneçıktı:"Ancak yaşamını kaybeden asker-lerin öfkesi ve üzüntüsünün, Türkiyegenelindeki karşılığı, çatışmayla, savaşlahiçbir ilgisi olmayan, tek derdi yaşamgailesi olan sıradan Kürtler olma-malıdır.""Teröre lanet' diye, Kürt vatan-daşlara saldırılar gerçekleştirildiğihaberleri geliyor. Zaten çoğu savaş mağ-duru, çatışma ve gerginlik ortamlarınınyarattığı kötü şartların mağdurlarıolduğu için, evlerini barklarını bırakıpTürkiye geneline yerleşen Kürtlerin,bugünkü şiddetle hiçbir alakası yoktur.

"Teröre karşı çıkmak' için onlarazarar verilmesi, sadece şiddetinbüyümesini sağlar. İnsanlığımızı,beraber yaşama arzu ve irademizikaybedersek, şiddetin oyuncağı oluruz.Elde silah siyasi sonuç almaya kalkan-ların, ülkeyi yakan ateşten iktidardevşirmeye kalkanların ölümüne nedenolduğu halk çocuğu askerlerin öcünü,ekmeğinin peşinde yurttaşlarımızdanalmaya kalkmak olsa olsa içinde bulun-duğumuz şiddet sarmalını daha da derin-leştirir."(BİA)

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC)Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ile birliktedüzenlediği 77. Yerel Gazetecilik SemineriZonguldak'ta tamamlandı. Dedeman Hotel'dedüzenlenen seminere; Zonguldak, Bartın,Düzce ve Bolu ile ilçelerden 100'ün üzerindegazeteci katıldı. Seminer; akademisyenleri, ustagazetecileri, yerelde çalışan meslektaşlarıylabuluşturarak, mesleki bilgilerin paylaşılabile-ceği platformun oluşmasını sağladı. Seminere;Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) BaşkanıTurgay Olcayto, Önceki Başkan Orhan Erinç,Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel SaymanGülseren Ergezer Güver, Genel SekreterYardımcıları Niyazi Dalyancı ve AhmetÖzdemir, Yönetim Kurulu üyeleri İhsanYılmaz ve Göksel Göksu, Hukuk Danışmanıavukat Gökhan Küçük, Konrad AdenauerStiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. ColinDürkop'un da aralarında bulunduğu çok sayıdagazeteci katıldı.

“Hürriyet'e yapýlan saldýrý medyayý sürekli hedef göstermenin sonucudur”

Haberi Sayfa 4 de

7 Eylül günü Hakkari ili Yüksekovaİlçesi Dağlıca mevkiinde PKK'lılarca

gerçekleştirilen pusuda ve dünde deIğdır'dan Nahcivan'a açılan Dilucu SınırKapısı'nda görev yapan polisleri taşıyan

servis minibüsüne yine PKK'lılarca yapılansaldırıda şehit olan asker ve polislerle ilgili

olarak toplumun her kesimindentepkiler,değerlendirmeler ve çözüm önerileri

gelmeye devam ediyor. Zonguldak BarosuBaşkanı Av. İ.Kerem Ertem'de konuyla ilgiliolarak bir basın açıklaması yaptı“Daha öncede dediğimiz gibi, terörün yurdumuzdan sil-

inmesi gereği, demokratik huzur ve özgür-lükler ortamının tesisi bir yana, en başta

yaşam hakkının olmazsa olmazıdır. Bu açı-dan bakılırsa, kalıcı ve etkili bir terörle

mücadele sistematiğinin kurulması ile bumücadele ekseninin devlet ve ulus politikası

haline gelmesi gerek şarttır”dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Hürriyet Gazetesi'ne geçtiğimiz gece yapılan taşlı, sopalısaldırıyı kınayan bir açıklama yaptı. TGC Yönetim Kurulu'nun açıklamasında şu görüşler yeraldı:"Düşünceyi ifade özgürlüğünü benimsemekte zorlanan siyasilerin gazeteleri ve gazetecileri süreklihedef göstermeleri Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki endişeleri giderek büyütmektedir. Son olarakdün gece yarısı Hürriyet Gazetesi önünde toplanan bir grup tekbir getirerek Hürriyet Gazetesi'ni tehditetmiş, taşlı, sopalı saldırıda bulunmuştur. Haberi Sayfa 6’da

Arslan,“Grevimizdenzaferle çýkacaðýz”

Haberi Sayfa 7 de

CHP’li Tanrýkulu,“Öfkenin karþýlýðýKürtler olmamalý” “Silahtan arýndýrýlmýþ

bir hayat ortamý kurulmalý”

Haberi Sayfa 6 da

Zonguldak Barosu Başkanı Av. İ.Kerem Ertem'de konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı

Page 2: Susma gazetesi 666

SUSMA -YORUM Sayfa 29 Eylül 2015/666

9 Eylül: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 9 Eylül 1923'te MustafaKemal Atatatürk tarafından kuruludu.

10 Eylül TKP (Türkiye Komünist Partisi) Kuruldu. TKP'nin Birinci

Kogresi(Kuruluş Kongresi) 10 Eylül 1920'de Bakü'de gerçekleştirildi.95yıllık sürede acıların, özverilerin, nice kahramanlıkların ve aynı zamandaciddi yanılgıların- ideolojik, politik- örgütsel hatalarında tarihidir. TKPDün olduğu gibi bugünde Türkiye işçi sınıfının, emekçi halkının derinlik-lerindedir.

11 Eylül1973 Şili’de Allende Hükümeti ABD’nin ce CİA’nın

masa şefi Pinoched Cuntası’nca devrildi.1922 TKP’si yasaklandı.

12 Eylül1980 Türkiye’de Faşist darbe oldu.

13 Eylül1908 Ereğli Kömür Havzası işçileri direnişi

13 Eylül1921 - Sakarya Meydan Savaşı zaferle sonuçlandı.1974 - Etiyopya’da demokratik devrim başladı

14 Eylül1867 - Kapital’in birinci cildinin yayımlandı.1908 - Ereğli kömür havzası isçileri direniş yaptı.

19 Eylül1921 - TBBM Mustafa Kemal’e “Gazi” unvanı ve “Mareşal”

rütbesi verdi.20 Eylül 1985 Ruhi Su Öldü

“Kıyamet dedikleriHa koptu ha kopacakYoksuldan, halktan yanaBir dünya kurulacak”Türkiye emekçi halkı, onurlu, inançlı ve

ödünsüz kişiliğiyle örnek bir aydın olan değerli sanatçısını kaybetti.

KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark

Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI

Webmaster : S.Üstüngel ARI

Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.

Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99

Web: www.susmagazetesi.nete-posta:

[email protected]üzenleme:

SUSMA Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44

TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya

Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 20 TL

Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:

1000.TL Yıllık bireysel abonelik 120.TL

Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815

Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40

Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap

ve düzeltme hakkına saygıgösterir.

Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir

Susma Kururluş 28 Nisan 1997

Böylesi günlerde yazı yazmakyazının en zoru.Klavyenintuşlarına basarken öyle cümlelerkurmalısınki,bu cümleler doğruile yanlışı-barış ile savaşı ayır-malı,haklar arasındaki kardeşlikve dayanışma duygularınıgüçlendirmeli.

Dün bu satırları yazarkengazetenin e postasına gelen taziyemesajları Hakkari Dağlıca böl-gesinde yola döşenen mayınınpatlatılması ve sonrasındayaşanan resmi kaynakların açık-ladıkları rakamlara göre 16askerin yaşamını yitirdiği idi.

Gazetenin matbaya hazır-landığı sıralarda bir haberdeIğdır’dan geldi. Iğdır'danNahcivan'a açılan Dilucu SınırKapısı'nda görev yapan polisleritaşıyan servis minibüsüne saldırıoldu ve çok sayıda polis yaşamınıyitirdi.

Akşam saat 17 00 sıralarındaise Zonguldak Gelik Dereiçimevkiinde bir isçi, DemirMadencilige ait maden ocağındagöçükte haberi geldi.

Tüm çığlıklara baktığımızdaateş düştüğü yeri yakıyor.

Bir yandan Doğu veGüneydoğu’nun dağlarındayaşamlarını yitirenlerin evlerineateş düşerken diğer yandan onunacısına bir kat daha eklenerekZonguldak’ta yerin metrelercealtında göçük altında yaşamınıyitiren maden işçilerinin evlerinedüşen ateş.

Türkiye’de bu iki ateş arasın-da bir bağ kurulubilirse yaniTürkiye’de demokratik devletintüm yasaları yaşam bulursa, baştayaşam hakkı olmak üzere,düşünce özgürlüğünün yerleştiği,işçi sağlığı ve iş güvenliği çalış-ma yasalarının daha ileri halegelirse acıların,çığlıkların veevlerimize düşen ateşinde kor’ubizleri yakmayacak.

İşte bunların yerine gelmesiTürkiye’de başta yeni Anayasaolmak üzere,siyasi partiler veseçim yasası yeniden düzen-lenerek, ülkenin 30 yılı aşkındırDoğu ve Güneydoğusu’nda sürensavaş sona erer Kürt halkının

kendisini özgürce ifade etmesisağlanabilirse işte ozamanyukarıdaki başta yaşam hakkı daolmak üzere tüm insanlık çokönemli bir adım daha atmış ola-cak.

O zaman Zonguldak’ta yerinmetrelerce altından gelen çığlıksesi ile ülkenin dağlarından yan-sıyan çıklıklar kesilecek.

Kısaca Türkiye bir yolayrımına doğru sürükleniyor.Yadaha demokratik bir devlet vedemokratik yaşam tarzı yadadaha sert daha gaddar ve acı-masız bir tutum sonucu ülkeyeniden darbelerin,askerleringöreve çağrıldığı bir ülke.

Umarım günlerdir pervazsızcave bir maç edasıyla tepkilerinidile getiren binlerce yurttaşımızoyun kurucuların oyununu bozar.

Tıpkı Zonguldak BaroBaşkanı İ.Kerem Ertem’in yap-tığı basın açıklamasında dilegetirdiği gibi,

“Terörün, dünyanın en önemli"diplomasi çalışması haline

geldiğini görmek"; uluslararasıetkinlik opsiyonu ve enstrümanıolduğunu teşhis etmek, "acı" vedünya barışı adına çok büyük birsoru işaretidir.

Cevaplandırılmayı her daimbekleyen bir soru işaretidir! Veinsanlık adına yıkım getirengelişmedir.Sonuç olarak, silahtanarındırılmış bir hayat ortamıkurulmasına ilişkin inancımızıtekrarlıyor , (inzibati girişimleryanında) siyasetin, hukukun,gerçek diplomasinin sorun çözmeyeteneğine kavuşturulmasına dairçıkış yolu bulmamızgerekiyor”diye ekliyor..

Bende katılıyorum KeremErtem’in değerlendirmelerine veonun son sözüyle bitirmekmistiyorum

Silahtan arındırılmış bir hayatözlemimle bu haftayı da noktalıy-orum.

Sağlıcakla kalın.

Yeraltýndan veDaðlardan gelen çýðlýðýkesmek elimizde

[email protected]

BahaddinArı

Bu haftaki yazıma; "yıllarcasürecek bir barış süreci, bir saatliksavaştan daha iyidir." diye başlay-acaktım. Ancak Dağlıca'dan gelenşehit haberleri sanki sesimisoluğumu kesti. Bırakın yazmayı,düşünemez oldum.

Bu ruh haliyle geçtim bilgisa-yarın başına.

Ne yazsam, nasıl yazsam diyedüşünürken, bir son dakika haberidaha düştü.

Iğdır'da kamu görevlilerinitaşıyan servisleri korumaklagörevli polislerden 13 kişi hain birpusuyla yaşamlarını yitirmişler.

Şu anda tahmin ediyorum,dağlar,dereler, mağaralar bombal-anıyordur.Akşam haberlerinde kaçteröristin öldüğü açıklanır.

Hani," sözün bittiği yer vardır"ya, an itibariyle tam da o nokta-dayım.

Aklıma da duygularıma dahakim olamıyor, ne diyeceğimi, neyazacağımı bilemiyorum.

İşin sıkıntılı yanı, böylesidurumlarda yazdığınız her yazı,söyleyeceğiniz her söz yanlış anla-malara muhatap olur.

Şehit sayısını açıklamak içinniye bu kadar beklediniz,dendiğinde" kötü hava koşulları"gerekçesi ileri sürülüyor. Havayağmurlu ve üstelik sis olduğuiçin iki kilometrelik yere ancak onsaatte ulaşabilmişler.

Askerliğini öğretmen olarakyapmış, askeri bilgisi kıt biriolarak benim aklım yine almıyorbir türlü. "madem hava koşullarıçok kötüydü, her an saldırı ihti-

mali olan bir bölgede bu askerleriniye mayın taramasına gön-derirsiniz? " demek geliyor içim-den

"Madem hangi kampı, hangidağı ya da dereyi bombalaya-cağınızı biliyorsunuz, illaTeröristlerin baskın yapıp, askerya da polisleri öldürmesini mibeklediniz?" Desem, savaşçığırtkanlığı mı yapıyorsun diye-bilirler.

Ve hatta kimileri daha da ilerigidip," TSK ya akıl mı veriyorsun!" diyeceklerdir.

Benim yerimde siz olun, nasılyorumlarsınız tüm bu olanları.

Bir yanda, karanlık ve derinsularda gezinen, giderekgüvenirliliğini, meşruiyetini dahaçok yitiren bir Cumhurbaşkanı,yanı başında onun arkasını topla-maktan yorgun düşmüş birBaşbakan, çevrelerinde de yenidenvekil olabilmek adına suskun, sin-miş bir dolu siyasetçi.

Yeniden iktidar olabilmek içinher yolu denediğine inanılan AKParti'nin karşısında iktidar hede-fleyen tek bir muhalefet partisiolmadığı gibi, seçim sonrasındaoluşabilecek bir koalisyon ihtima-line göre politika belirlemeöngörüsü de yok.

Oysa ülke kan gölüne dönmüş,toplum; patlamaya hazır bombagibi her türlü taşkınlığa, pro-vokasyona açık hale gelmiş, halkyitirdiği canlara ağlıyor.

Oysa daha dün, BodrumAkyarlar da cansız bedeni karayavuran Suriyeli üç yaşındaki Aylan

için, aynı yerde yüzlerce duyarlıyurttaş siyah giysilerimizletoplaşıp, "mülteci sorununa nasılçözüm bulunabilir? Bizler neyapabilir, nasıl katkı koyabiliriz"diye konuşmuştuk.

Şimdi ne mülteci sorunu, neüç lirayı aşan dolar, ne DoğuKaradeniz de yaşanan sel felaketi,ne yaklaşan seçimler, ne de kim-lerin milletvekili adayı olacağınınbir anlamı da yok, önemi de.

Yaşamımızı böylesinederinden etkileyen, gündemimizibu denli meşgul eden o kadar çoksorunumuz var iken, Dağlıca daöldürülen tabur komutanının dok-san yaşındaki ninesinin, kançanağına dönmüş gözlerinigördükten sonra ne söylenebilir,ne yazılabilir ki!

İnanın yazmak gelmiyor içim-den.

Bu karmaşık olayları çözmeyeçalışmaktan yorgun düşen beyn-ime söz geçiremez durumda, yaz-mak yerine; çıkıp dağlara doğruhaykırmak geçiyor içimden.

Niye bu kirli savaş?Yetmedi mi aldığınız canlar?Bu hırs, bu öfke, bu kin

neden?Alın götürün, petrolü, doğal

gazı, yer altı sularını.Tüm zenginlikler, doğal kay-

naklar sizin olsun.Biz bir lokma ekmeği de pay-

laşmasını biliriz.Yeter ki, susturun şu silahlarıDinsin anaların gözyaşlarıÇocuklar yetim kalmasın.

Bugün yazmak gelmiyor içimdenAyhan Ongun

Özgün iletişim (Turkcell bayi) sahibiÖzgün Duman, İşadamı Zekeriya

Danışmaz'ın kızı Kıymet (Danışmaz) ileyaşamlarını birleştirdiler.

Geçtiğimiz Cuma akşamı AlaborinaRestoran'da düzenlenen düğün törenine,

Zonguldak'ın önde gelen isimleri ve genççiftin sevenleri katıldı.Çiftlerin nikahınıZonguldak Belediye Başkanı Muharrem

Akdemir kıydı.Gelinin anne-babası Gülhan-Zekeriya

Danışmaz ile damadın anne-babasıGülseren-Emin Duman, düğüne katılan mis-afirleriyle yakından ilgilendiler. Takı törenive düğün pastasının kesilmesinin ardından

davetliler ve genç çift, dans ettiler, oyunoynadılar.

Susma Gazetesi , genç çifte ömür boyumutluluklar dileriz.

Özgün iletişim (Turkcell bayi) sahibi Özgün Duman, İşadamıZekeriya Danışmaz'ın kızı Kıymet (Danışmaz) ile yaşamlarını bir-leştirdiler.

Page 3: Susma gazetesi 666

SUSMA -YORUM Sayfa 39 Eylül 2015/666

Zonguldak Ticaret ve Sanayi OdasıBaşkanı ve Demir Madencilik A.Ş. YönetimKurulu Üyesi Metin Demir, rödevanslı sahasahiplerinin sorunları ile ilgili Enerji ve TabiKaynaklar Bakanı Ali Rıza Alboyun ile yaptığıgörüşmeyi değerlendirdi.

Zonguldak TSO Başkanı Demir, EnerjiBakanı Alboyun'u yeraltı çalışanlarının sigortaprimlerinin işveren payı alınması noktasında,kanun değişikliğini Bakanlar Kurulu ile yapıl-ması için ikna ettiklerini söyledi. Demir, butaslağın Zonguldak'ta danışmanları tarafındanhazırlandığını, yeniden Bakan Alboyun'asunacaklarını söyledi. Demir, MadencilikBakanlığı'nın açılacak olmasının iyi olacağınıifade etti.

"Bakanımız, madencilikkökenli bir bakan"

Demir, Bakan Alboyun ile yaptığıgörüşmeyi şöyle değerlendirdi:

"Milletvekilimiz Faruk Çaturoğlu ile bir-likte geçici seçim hükümetinde görev alanEnerji Bakanını ziyarete gittik. Daha evvelhazırladığımız bilgi notları ve dosyalarımızbakanlıkta mevcuttu. Bu sefer şifai olarakSayın Bakanımıza aktardık. Sayın Bakanımızınyeterince bilgi sahibini olduğunu görmüşolduk. Bakanımız, madencilik kökenli birbakan, Zonguldak havzasını, madenciliğinkoşullarını ve işletmeleri yakından bilen birbakan. Bir önceki Bakanımız Taner Yıldız'lageldiğimiz aşamayı bir kez daha bildirdik.Sorunun bir kısmı çözülmüştü. Bu BakanlarKurulu, hangi yöntemle nasıl olmalıdır, dahaevvel öngörülen formülün nasıl değiştirilebile-ceği yönünde fikir alışverişi yaptık. Ankara'dandönünce buradaki ekiplerimiz, danışman-larımız Bakanalar Kurulu'nun nasıl olmasıgerektiğiyle ilgili bir çalışma yürütüyorlar.Rödevanslı saha sahipleri ile bir toplantıyapacağız. Bakanlar Kurulu kararı taslağınıhazırlayarak, Bakanımızla tekrar randevulaşıp,sayın milletvekillerimizle irtibat kurup buhafta yine Ankara'da olacağız. Bu meseleyi deböylelikle çözüme kavuşturacağız. GeçiciBakanımızın tavrını olumlu buluyoruz, hemmadencilikten gelme bir kişi, kendisi de

madenci, Zonguldak'ta görev yapmış,Zonguldak'ı bilen, burada ilişkileri olanBakanımız. Madencilik ağırlıklı olduğu içinbize bu konuda yardımı olacağını umuyoruz.Bu konudaki ısrarlı takibimizi sürdüreceğiz."

"Biz TTK'ya hala borçlugörünüyoruz"

"Kömür maliyetlerinin yarısına destek çık-tılar, ama Mayıs ayından beri açıklanan budestek de henüz bizim hesaplarımızdan mah-sup edilmiş değil. Bize verileceği söylenen vebizim hallettik gözüyle baktığımız kısım dahesaplarımızdan düşmüş değil. 'Devletten biralacağımız var' diye hesap ediyoruz, ama buhesaplanmış alacak bizim TTK'ya olan röde-vans borçlarımızdan hala mahsup edilmişdeğil. Biz TTK'ya hala borçlu görünüyoruz, oborçlara da hala faiz işlemeye deva ediyor. Biryandan kurum yetkilileri işlem yapmak zorun-da olduklarını, bir an evvel bu işi halletmemizgerektiğini söylüyorlar. Bakanımızdan bu

konuyla ilgili de yardım talep ettik. Madenİşleri Genel Müdürüyle bir görüşme yaptı. Buhafta kağıt üzerinde alacağımız miktarı mah-sup konusunda yardımcı olacağını umuyoruz."

"Maden Bakanlığı'nı tamamenEnerji Bakanlığı'ndan ayrıl-masını umut ediyoruz"

Demir, açıklamalarının son bölümündeşöyle konuştu: "Enerji Bakanlığı birkaçkonuya birden konsantre olmak durumunda.Enerji piyasasını düzenlemek, denetlemek,petrol, gaz, elektrik gibi karmaşık bölümleriyönetiyorlar. Bizim de maden sektöründekiişverenleri temsil eden bütün kurumlar olaraköteden beri ısrarla devam eden bir talebimizvardı. Madenciliğin ayrı bir bakış açısı gerek-tirdiğini, ayrı bir ihtisas gerektirdiğini veMaden Bakanlığı'nın Enerji Bakanlığı'ndantamamen ayrılarak bir uzmanlık bakanlığıhalinde yola devam etmesini ısrarlı bir şekildesöylüyorduk. Şu an için resmi bir açıklamayok, ama böyle bir eğilimin olduğunu sonziyaretlerimizde gördük, izliyoruz. 1 Kasımseçimlerinden sonra yeni kurulacak hükümetteMaden Bakanlığı'nı tamamen EnerjiBakanlığı'ndan ayrılmasını umut ediyoruz.Halden anlamak ve sektöre hakim olmakbakımından bir maden bakanlığı, ülkedekimadencileri olduğu gibi Zonguldak'takimadencilere de muhakkak avantaj getirecektirdiye düşünüyorum."

TSO Baþkaný Demir; “Maden Bakanlýðý konusunda ýsrarýmýzý dile getirdik”

Zonguldak Valiliği, Çevre veŞehircilik İl Müdürlüğü'nce hazır-lanan, birçok kamu kuruluşunu kentmerkezinden kaldırılıp, mülkiyetiMilli Emlak Müdürlüğü'ne ait 69Ambarları'nın bulunduğu alanataşınmasını öngören imar planı tadi-latı, 7 Mayıs 2014 tarihindeZonguldak Belediye Meclisi'ndekabul edilmişti.

Kararda şöyle denilmişti:"Mithatpaşa Mahallesi, 69

Ambarları mevkiinde 128 ada, 44,47, 48, 49 sayılı parseller, 1616 ada,1, 2, 3, 4, 5, 6, 9 sayılı parseller ve129 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 52, 53, 54, 55,62 sayılı parsellerde ValilikMakamınca hazırlanan imar planıdeğişikliği talebi ile ilgili karar.

5393 Sayılı BelediyeKanunu'nun 20'nci maddesi uyarın-ca yapılan Mayıs ayı toplantısınınikinci birleşiminde; gündemin14'üncü maddesinde bulunan, İmarve Şehircilik Müdürlüğü'nün,Mithatpaşa Mahallesi, 69 Ambarlarımevkiinde 128 ada, 44, 47, 48, 49sayılı parseller, 1616 ada, 1, 2, 3, 4,5, 6, 9 sayılı parseller ve 129 ada, 1,2, 3, 4, 5, 52, 53, 54, 55, 62 sayılıparsellerde Valilik Makamıncahazırlanan imar planı değişikliği

talebi hakkındaki İmar veBayındırlık Komisyonu Raporuokundu. Yapılan teklif üzerine işare-tle yapılan oylama neticesinde;Zonguldak Valiliği, Çevre veŞehircilik İl Müdürlüğü'nce hazır-lanan, birçok kamu kuruluşunu kentmerkezinden kaldırılıp, mülkiyetiMilli Emlak Müdürlüğü'ne ait 69Ambarları'nın bulunduğu alanataşınmasını öngören imar planı tadi-latının; kamu binalarından kay-naklanan olumsuzlukları azaltacağı,yeni ve düzgün yapılaşma ile kentgirişini siluet ve peyzaj yönüylegüzelleştireceği, binaların yapımçalışmalarının kentimiz ekonomi-sine ve istihdam sorununa olumlukatkılar sağlayacağı görüşüyledüzenlenen imar planı tadilatınınkabulüne, 3194 sayılı İmarKanunu'nun 8'inci maddesigereğince onaylanmasına ve buhususta hazırlanan raporun İmar

Komisyonundan geldiği şekildekabulüne mevcudun oybirliği ilekarar verildi."

Kent merkezindeki resmikurumların 69 Ambarları'na taşın-ması bittikten sonra oluşacak görün-tünün proje taslağı ortaya çıktı.Devletin eğitim, sağlık, emniyet,

sosyal, vergi dairesi, spor birim-lerinin taşınacağı belirtilen 69Ambarları'ndaki çalışmalarla birlikteÜzülmez Tüneli'nin çıkışının geçişgüzergahının da değiştirilmesiyleortaya çıkacak düzenli yapılaşma ileZonguldak'ın çehresinin değişeceğibelirtiliyor.

Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Demir Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu ÜyesiMetin Demir, rödevanslı saha sahiplerinin sorunları ile ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Ali

Rıza Alboyun ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi.

Madenciliğin ayrı bir bakış açısı gerektirdiğini, ayrı bir ihtisasgerektirdiğini ve Maden Bakanlığı'nın Enerji Bakanlığı'ndan

tamamen ayrılarak bir uzmanlık bakanlığı halinde yola devametmesini ısrarlı bir şekilde söylüyorduk. Şu an için resmi bir

açıklama yok, ama böyle bir eğilimin olduğunu son ziyaretlerim-izde gördük, izliyoruz. 1 Kasım seçimlerinden sonra yeni kuru-

lacak hükümette Maden Bakanlığı'nı tamamen EnerjiBakanlığı'ndan ayrılmasını umut ediyoruz.

Ankara Giriþinin çehresinin deðiþecek

Ýl Genel Meclisi Eylültoplantýsýný tamamladý

İl Genel Meclisinin 5.Birleşimi İl Genel MeclisiBaşkanı Vacit Durdubaşbaşkanlığında İl GenelMeclisi toplantı salonun-da tamamladı.

Toplantıda, 4 Eylültarihinde yapılan 4.Birleşime ait toplantıtutanak özeti okunarakoylandı.İl GenelMeclisinin gündemindebulunan 3-4-5-6-7 mad-deleri okunaraka, oy bir-liğiyle İmar BayındırlıkÇevre ve Sağlık, Tarım veSanayi TicaretKomisyonuna havalesiyapıldı.Gündemin 8.Maddesinde yer alanİlimiz, Gökçebey İlçesiBakiler köyü ile Çaycumaİlçesi Dereköseler köyüSakallıoğlu mahallesiarasında bulunan ormanarazisi ile vatandaşlarıntarım arazilerinin bulun-duğu patika yolun, yolağına alınması ile ilgiliİmar ve Bayındırlık ileTarım Komisyonlarınınortaklaşa hazırlamışoldukları 13-7 sayılıraporları görüşülerekkomisyondan geldiği gibikabul edildi.İl GenelMeclisinin 9. Gündemmaddesinde ise, 5302sayılı İl Özel İdaresiKanununun 35'nci mad-desi gereğince, idaremizteşkilatı, görev, çalışmave sorumluluklarının

belirlenmesiyle ilgili usulve esasları düzenlemekamacıyla yeniden düzen-lenen İl Özel İdaresiTeşkilatı, Görev veÇalışma Yönetmeliği ileilgili Plan ve Bütçe ileİçişleri Komisyonlarınınortaklaşa hazırlamışoldukları 21-7 sayılıraporları görüşülerekkomisyondan geldiği şek-liyle kabul edildi.

Gündem dışı söz alanAK Partili İl GenelMeclisi üyesi İsmet Köse,"Yol hizmet ağına girengrup yolları bölgedahilindeki ormanlardankesilen orman emvalleriyolları kapatıyor. 75kısım nolu yolda yap-tığım incelemede sanatyapılarıyla ilgili yapılan-lara baktım. Mevsim son-bahar yapraklardöküldüğünde ayrı birsorun yaşanacak.Kanallar temizlenemiyor.Orman emvali ile ilgilikurumlara yazı yazıl-masını talep ediyoruz. Buarada Köy HizmetleriHizmet binasının bulun-duğu alanda bir trafo varbu da yolu kapatıyorkazalara yol açıyor.Bunun kaldırılması veyabaşka yere taşınması içinde BEDAŞ'a yazı yazıl-masını öneriyorum" dedi.

Kent merkezindeki resmi kurumların 69 Ambarları'na taşınması bittiktensonra oluşacak görüntünün proje taslağı ortaya çıktı. 69 Ambarları'ndakiçalışmalarla birlikte Üzülmez Tüneli'nin çıkışının geçiş güzergahının da

değiştirilmesiyle ortaya çıkacak düzenli yapılaşma ile Zonguldak'ınçehresinin değişeceği belirtiliyor.

Zonguldak'ta DünyaBarýþ Günü yürüyüþü

Madenci Anıtı'nda toplanan, aralarındasiyasi parti temsilcilerinin de bulunduğu yak-laşık 60 kişilik grup, 'Diktatör savaş, halkbarış istiyor' yazılı pankart açtı. Grup,Gazipaşa Caddesi'ni takiben Valilik önünekadar yürüdü. Demokrasi Platformu SözcüsüErdoğan Kaymakçı, 1 Eylül'ün barış günü ilanedilmesinin üzerinden onlarca yıl geçmesinerağmen dünya genelinde çatışma ve şiddetindurmadığını söyledi. Suriye ve Irak'ta savaşınhalen sürdüğünü hatırlatan Kaymakçı,"Ortadoğu coğrafyasında istikrar hem bölgeülkeleri hem de dünya barışı açısındanvazgeçilmez bir unsurdur. Ortadoğu'da barışolmadan dünya barışı mümkün değildir" dedi.Grup, basın açıklamasından sonra bir süre slo-gan atarak dağıldı.

Page 4: Susma gazetesi 666

SUSMA -Ekonomi HABER- Sayfa 49 Eylül 2015/666

Turpçu, “92.Yýlýmýzý neyazýk ki sevinçle kutlayamýyoruz”

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Zonguldak milletvek-ili Şerafettin Turpcu, CHP'nin92. kuruluş yıldönümünü kut-ladı.

CHP'nin 92 yıllıkbirikimiyle Türkiye'nin, böl-genin ve dünyanın geleceğiniaydınlattığını belirten Turpcu,"Zonguldak'ı il yapan, sanayikentine dönüştüren veemeğin başkenti olmasınısağlayan CHP ile Zonguldakve Türkiye yeniden şahakalkacaktır" dedi.

Turpcu, açıklamasındaşunları söyledi.

"Cumhuriyet HalkPartisi'nin 92. yılını ne yazıkki sevinçle kutlayamıyoruz.Çünkü şehitlerimizin derinacısı içindeyiz. Çünküönümüzü ve geleceğimizikarartarak ulusumuzu karan-lığa boğmak isteyen odaklaryeniden harekete geçtiler.

Hiç şüphe yok ki bu biremperyalist saldırıdır veuzantıları içimizdedir.Amaçulusumuzun birliğini,beraberliğini bozmak veülkemizi parçalayarak,güçsüz bırakarak her türlüzenginliğimizi ele geçirmek-tir.Türkiye'nin herzamankinden çok CHP'yeihtiyacı var.

CHP'nin tarihiTürkiye'nin tarihidir.

Çünkü CHP, KurtuluşSavaşını örgütleyen kadro-ların kurduğu bir partidir vegerçek tarihi 92 yıldan dageriye uzanır.CHP,Cumhuriyeti kuran, saltanatıkaldıran, hilafete son verenve ulusal birliği sağlayan par-tidir.CHP, başta hukuk veeğitim alanındaki düzen-lemelerle Çağdaş Türkiye'ninyolunu açmıştır.CHPTürkiye'yi çok partili hayataaçarak Demokrasi ileTürkiye'nin çağdaşlaşma yol-unda hızını artırmıştır.CHP,demokrasinin olmazsa olmazımuhalefet görevini dedünyaya örnek olacak birtutarlılık ile sürdürmüş,ilkelerini ve çizgisini koru-yarak, iktidar olma uğrunayalana-dolana, inanç ve etnikkimlik ayrıştırmasınayönelmemiş ve her şart altın-da 'Türkiye'nin birleştiricigücü' olmuştur.CHP, özgür-lük, eşitlik, katılımcılık,demokratikleşme, şeffaflık,emeğe saygı ve dayanışmakavramlarını güçlendirerekÇağdaş Türkiye hedefineyürümektedir.

Olcayto: Mesleði kurallarýyla yapmazsanýz iktidarýn memuru olursunuz”

Türkiye GazetecilerCemiyeti'nin (TGC) KonradAdenauer Stiftung (KAS) ilebirlikte düzenlediği 77. YerelGazetecilik SemineriZonguldak'ta tamamlandı.Dedeman Hotel'de düzenlenenseminere; Zonguldak, Bartın,Düzce ve Bolu ile ilçelerden100'ün üzerinde gazeteci katıldı.Seminer; akademisyenleri, ustagazetecileri, yerelde çalışanmeslektaşlarıyla buluşturarak,mesleki bilgilerin paylaşılabile-ceği platformun oluşmasınısağladı. Seminere; TürkiyeGazeteciler Cemiyeti (TGC)Başkanı Turgay Olcayto, ÖncekiBaşkan Orhan Erinç, GenelSekreter Sibel Güneş, GenelSayman Gülseren ErgezerGüver, Genel SekreterYardımcıları Niyazi Dalyancı veAhmet Özdemir, YönetimKurulu üyeleri İhsan Yılmaz veGöksel Göksu, HukukDanışmanı avukat GökhanKüçük, Konrad AdenauerStiftung (KAS) TürkiyeTemsilcisi Dr. Colin Dürkop'unda aralarında bulunduğu çoksayıda gazeteci katıldı.

Başkan Olcayto:Mesleği kurallarıylayapmazsanız ikti-darın memuru olur-sunuz

TGC Başkanı TurgayOlcayto, seminerin 2. günündeyaptığı konuşmada şunlarısöyledi:

" Gazetecilik; bağımsız,bağlantısız bir iştir. Halka,kamuoyuna bilgi akışı sağla-mak, doğru ve gerçek haberlerihalkla paylaşmak, bir anlamdakamu görevi yapmaktır. Hergazeteci kendinde o gazeteciniteliğini görüyorsa halkın birtemsilcisidir. Gazeteciliği kural-larına uygun yaparsanız da çokonurlu bir meslektir. Onurluyapmazsanız iktidarın memuruolursunuz. Gazetecileri yerel veyaygın diye ayırmam. Nitekim,çok önemli isimler yerelden çık-mıştır. Yaygın basında gazetecil-iğini kanıtlamıştır. En ön sıralar-da da yer almıştır. RahmetliŞakir Süteri'i söyleyebilirim.

Türkiye çok zorlu birdönemden geçiyor. Yalnız bizdeğil diğer kurumlar da öyle.Zaten bir demokrasi eğer kurumve kurallarıyla işlemiyorsabütün kurumlarında bir çök-menin olması kaçınılmazdır.Bizde de böyle bir durum var.Basın sektöründe bu çok gözeçarpıcı bir durum. İktidarın enaz on yıllık döneminde zatenvar olan 12 Eylül uygulamalarıgiderek ağırlaştırılmış, basınüzerindeki baskı olabildiğinceserbest kalmıştır. Bu baskı sonu-cunda pek çok meslektaşımızcezaevine girdi, pek çokarkadaşımız o baskının sonu-cunda işlerinden edilmişlerdir.Gerekçe; halkın bilgi edimehakkını elinden almaktır. Bununçeşitli yolları var. Yalnız iktidarbaskısı değil yargı baskısı davar. TUİK rakamlarına göre 7bin gazetecinin işsiz olduğubiliniyor. İşsiz kalan gazetecilerarasında gerçekten halkı aydın-latma açısından çok değerliarkadaşlarımız var. Bu

arkadaşlar ancak sosyalmedyadan kendilerini ifadeetme yolunu bulmaya çalışıyor-lar. İşsizlik bu sektörün ağır birsorunudur.

TÜRKİYEGAZETECİLERİ HAK VESORUMLULUKBİLDİRGESİNİ UYGUNGAZETECİLİK YAPMAYAİHTİYACIMZI VAR

Gerçek gazetecilerle birarada olmalıyız. Yalancı gazete-cilerle, sahte gazetecilerle,mesleği siyasi amaçlarlaaraçsallaştıran arkadaşlarla bir-likte olmamalıyız. TürkiyeGazeteciler Cemiyeti'nin 1998yılında hazırladığı TürkiyeGazetecileri Hak ve SorumlulukBildirgesi, bizim anayasamızdır.Onun maddelerini dikkatliokuyalım. Bugünlerde çok ihtiy-acımız var. "

Orhan Erinç:Bugünkü medyasiyaset ilişkileriTürkiye'de yaşanmışolan en kötüdönemdir

Orhan Erinç: Bugünkümedya siyaset ilişkileriTürkiye'de yaşanmış olan enkötü dönemdir

Cumhuriyet Gazetesi VakfıBaşkanı ve Yazarı Orhan Erinç"Medya-Siyaset İlişkisi" başlıklıkonuşmasında basın tarihindenbu konuya örnekler vererekkonuşmasına başladı. Bugüngelinen noktayla ilgili olarak iseşunları dile getirdi:

"AKP, medya patronu fab-rikası gibi çalışıyor. Çeşitlikatkılarla gazetelere patron

atanıyor. O patronların borçlarıödensin diye tirajlarına bakıl-madan kamu reklamlarıdağıtılıyor. Böyle bir ortamiçindeyiz. Medya-Siyaset ilişki-lerinde en önemli bugüne özgüuygulama, muhalefetin sesiniolabildiğince kesilmesi gibi biruygulama söz konusu. Çoklumedyada tek sesli bir yayınuygulaması da yaşıyoruz.Gazetelere ve gazetecileretehditler savruluyor. Bir ilanbaskısı da söz konusu. Bazı şey-leri iktidar mensupları ya daiktidara yakın çevreler yaparsasuç olmaktan çıkıyor amamuhalif olduğu bilinen yayınorganları yaparsa 'terör örgütüpropagandası' yapmaktan soruş-turma açılıyor. Aynı yasa mad-desi mahkemelere göre değişikuygulanıyor. Ben 58 yıldırgazetecilik yapmaya çalışıyo-rum. Demokrat Parti'nin sondöneminde gazeteciliğebaşladım ama medya siyasetilişkilerinin bu kadar bozul-duğunu, medya aleyhinedöndüğü bir süreç yaşamadım -ki onların içinde 27 Mayıs, 12Mart, 12 Eylül gibi darbedönemlerinde de ben sorumlumevkilerde bulunuyordum-. Oaçıdan bugün medya siyasetilişkileri Türkiye'de yaşanmışolan en kötü dönemdir demeninyanlış olmadığını düşünüyo-rum."

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung(KAS) ile birlikte düzenlediği 77. Yerel Gazetecilik Semineri

Zonguldak'ta tamamlandı. Dedeman Hotel'de düzenlenen seminere;Zonguldak, Bartın, Düzce ve Bolu ile ilçelerden 100'ün üzerinde

gazeteci katıldı. Seminer; akademisyenleri, usta gazetecileri, yereldeçalışan meslektaşlarıyla buluşturarak, mesleki bilgilerin paylaşılabile-

ceği platformun oluşmasını sağladı.

TGC-KAS 77. Yerel Gazetecilik Semineri Zonguldak'ta yapýldý

TGC BaşkanıTurgay Olcayto:

Medyada işsizlikağır bir sorun

Türkiye GazetecilerCemiyeti'nin KAS ile

ortaklaşa düzen-lediği 77. Yerel

GazetecilikSemineri'nin 2.

gününde konuşanTGC Başkanı

Olcayto, "Türkiye'deşu anda 7 bin

gazetecinin işsiz.Sendikalaşma ve

örgütlenme yetersiz.Bu nedenle yeter-

ince mücadeleedilemiyor.

Meslektaşlarımızısendikalı olmaya veörgütlü davranmaya

davet ediyoruz"dedi.

Zabýta Teþkilatý'nýn 189.'uncuyýldönümü törenlerle kutlandý

Zonguldak BelediyesiZabıta Müdürlüğü ekipleritarafından ZabıtaTeşkilatı'nın 189.'uncuyıldönümü törenlerle kut-landı. Valilik binası önündesabah başlayan törene;Belediye Başkan YardımcısıŞenol Şanal, Belediye İş-Sendikası Başkanı TahsinAtayan ve Zabıta personelikatıldı. Tören; saygı duruşuve İstiklal Marşı okundu.Program, çelenk konul-masının ardından BelediyeBaşkan Yardımcısı ŞenolŞanal'ın konuşması iledevam etti. Şanal, Zabıtateşkilatının göreviniyaparken sıkıntılar çekme-sine rağmen, görevlerini en

iyi şekilde sürdürdüklerinibelirterek, yönetmelikkanun ve tüzüklere uyarakvatandaşın refahını sağla-mak adına denetimlerinisürdürdüklerini ve Zabıtateşkilatına güvendiklerinibelirterek, Zabıta haftasınıkutlayıp görevlerindebaşarılar diledi.

Konuşmanın ardından,Zabıta ekipleri vatandaşlaraGazipaşa Caddesi'ndekaranfil dağıttı. Ayrıca,Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir'in dekatılımı ile Belediyebinasında Zabıta personelipasta keserek, ZabıtaHaftasını kutladı.

Turgay Olcayto Orhan Erinç

Page 5: Susma gazetesi 666

SUSMA -HABER Sayfa 59 Eylül 2015/666

Gazetemiz Yazarlarından, işçi sınıfı mücadelesi üzerine oldukça çaba sarf eden Bilal Kara, İstanbul'da DORA Otel'in sendikal örgütlen-mesinde önemli rolü olan Muhammet Uysal ile işçi sınıfı mücadelesi, sendikal örgütlenme ve işçi sınıfının sendikal birliği ve politik tutumu

konusunda geniş bir röportaj yaptı.Umarız Kentimizde gerek kamuda gerekse özel sektörde çalışan iş güvencesiz,sendikasız çalışan on binlerceçalışana ve iş kollarındaki sendikalara bir mesaj olur

Bilal Kara: Önce seni tanıyalımmı?

Muhammet Uysal: Ben 1977Kocaeli doğumluyum ( aslenAmasya) ilk,orta ve lise eğitimimibu kentte tamamladim. UludaĞÜniversitesi Turizm Otelcilikbölümünü bitirdim. İlk stajımı yinebu kentte yaptım. Stajımı yaparkenotel içinde-hayatin icindeki-adaletsi-zliği cok net görebiliyordum.Stajyersin her işi yapmak zorun-dasın, organizasyon memaisindeyeriniz bile yok. Her gün tehditediliyorsunuz "staj defterin imzalan-maz" sözüne ben hiç aldırıs etmed-im. Her zaman sorduğum soruyu, ozaman da sordum "bana ne öğrete-ceksiniz, bana ne katacaksınız" diye.Tahmin edeceğiniz gibi cevapgelmezdi hiçbir zaman. 1999depre-mi aslında hayatımın bir kırılmanoktası oldu bir bakıma. Çünküöğrenciliğim devam ediyor amaokul bitince hangi şehirdeçalısacağımıbilmiyordum/kestiremiyordum.Tahmin edeceğiniz gibi okul bittimezun oldum, Kocaeli'ye döndümama iş alanı yok. Üç yıldızlı bir otelve bir kaç tane seyahet acentası,onlarda akraba tanıdık ilişkilerinedeniyle işe girmem imkansizdi.Bu nedenle olabilecek en doğru vekesin yolun İstanbul olduğukanaitiyle İstannbul'a geldim.Taksim, Beyoğlu, Şişli, Beşiktaşhattında bulunan hemen hemen tümotellere form doldurdum. O dönemişçi alımı yapan The Marmara pro-fesyonel ilk çalıstığım işletme oldu.Burada patron-işçi ilişkilerini veaynı zamanda yaşadığım toplumda-ki/ ekonomideki çelişkileri gözlem-lediğim bir nokta oldu. Patron oncaşaşaa ve gösteriş içinde yaşarken bizişçiler sürekli asgari ücret almaktay-iz. İşletmede garson pozisyonundaçalıstığım için gelen misafirlerinnasıl yüksek ücretlerle bu hizmetisatın aldıklarını ama bu hizmetiüreten biz işcileri nasıl görmedik-lerini, saygı göstermediklerini çoknet görebilme şansım oldu.

Bilal Kara: Çalıştığın iş kolun-dan ve bu iş kolunun özel sorun-larından bahseder misin?

Muhammet Uysal: Aslındabirçok konu yazılabilir ama aklımagelen birkaç tanesini hemensöyleyeyim: Turizmden herkesanlıyor (bu ülkede herkesin fut-boldan, siyasetten anladığı gibi),yatırımcı neye para yatırdığının veyapacağı işin hizmet üretmekolduğunun bilincinde değildir.Yoldan kimi çevirsen bu işi yapar.Ülkede uzmanlık okullari var amamezun olanların nerede ise hiçeyakını bu işi yapıyor. Çünkü buinsanları daha stajın ilk saatlerindekaybetmiş oluyoruz.Kısaca plansızbir egitim organizasyonu ve plansızbir yatırım var.Liste uzayip gider.

Bilal Kara: İş kolunda ücretartırımı ve özlük haklarınızın korun-ması ve geliştirilmesi yönünde işv-erenleriniz sendikal örgütlenmeyeizin veriyor mu?

Muhammet Uysal: Kesinllikle

hayır. Bu uluslararası bir zincirotelde olabilir. Yerel bir zincir oteldeolabilir. Sıradan patron otelidediğimiz küçük çaplı otellerde ola-bilir. Bu iş kolunda patronun anlaşa-cağı sendika var ise patron buna izinverir ve yönlendirir, değilse işçilerisendikasiz birakmak daha iyi.

Bilal Kara: Daha önce DORAOTEL'DE sendikal örgütlenme veişverenle bu sendikal örgütlenmeyikırmaya yönelik bir mücadeleyaşamıştınız, bunu anlatır mısın?

Muhammet Uysal: DORAOTEL, yeni açılan bir oteldi.Yaklaşık 50 çalışanı vardı. Aslındailk hamle işçilerin beraber hareketedebilmeyi keşfetmeleri ile başlayıpçokca kendi kendilerine sorduklarıbazı sorulara cevap bulmalari ilebaşladı. Nedir bunlar? Nasıl ortayaçıktı? Her gün beraber çalışıyor,hizmet üretiyoruz ama iş bittiğindeherkes evine ya da ikinci işe gidiy-ordu. İnsanlar yorgunluktan vedüşük ücretten memnun değildi, ikikişinin yapacağı işi bir kişi yapıncabu durumdan kim hoşnut olur ki!Hem soruyoruz, ülkede işsizlik var,demek ki yüzde elli sorun bir çırpı-da çözülecek. İşçi değişim hızı çokyüksek olduğu için yetişmiş, nitelik-li işçi bulunmuyor. Bir hafta içindeüç vardiya birden görüyorduk. Vetabiiki uzayip giden mesailer.

Ve sonuçta bircok insanın,işçinin ortak cevabı vardı,"Sendika". Bunu da orada çalışanbir arkadaşımın yardımı iletanıştığım TÜM EMEK SENsendikası ile netleştirdik. Bu aradabenim 1998 yılında çalışma şart-larından dolayı çözüm üretmekamacıyla DİSK ve TÜRK-İŞ kon-federasyonlarına e-mail ve şahsenkapılarına kadar gidip elim boş dön-müşlüğüm var. Bu aslında şunu gös-teriyor, işçiler ulaşmak istiyor amasendikalar ulaşılabilir olmakistemiyor (tüm sendikaları aynı kef-eye koyup haksızlık etmek deistemiyorum). Biz örgütlenmemizidikkatli bir şekilde devam ettirdik.İlk örgütlenme ve üyelikler gizligizli yapıldı. Sayımız yirmiye yak-laştığı zaman sendika fikrini açıktankonuşmaya başladık. Bize göreherşey yolunda gidiyordu.24.09.2014 akşamına kadar. Oakşam mesai bitimine cok az birsüre kala ikisi sendika üyemiz bazıişçilerin işten çikarıldığı haberinialdik. Hızlı şekilde işyeri komitesinive sendika yetkililerini bir arayatopladık ve karar aldik. Ertesi sabahiş yavaşlatma ve durdurma eylemiyapacaktık. Bu eylemi yiyecek,çecek bölümü, kat hizmetleribölümü ve ön büro (resepsiyon)bölümü hayata geçirdi. İşveren vek-ili bu durum karşısında bizimletoplantı yapmak istediğini iletti.Toplantıda sendikayi tanıdığını vekabul ettigini ifade etti. Bunun üzer-ine biz işçiler karar alarak işimizegeri döndük ama ilerleyen zamandaişten çıkarmalar devam etti. Bununen temel nedeni örgütlü isanları, elele vermiş insanları hiç bir patronistemiyor. Çünkü karar verme süreç-lerine ortak olacağız. Bu iştenatmalar o boyuta vardı ki kadro üçdefa değişti. Biz işten çıkarılır

çıkarılmaz hukuki süreci başlattık.Aynı zamanda her pazar talimhanebölgesinde düzenli eylemyaptık.Hukuki süreç devam ediyor.Bu arada benim bildiğim, bu iş kol-unda ilk iş durdurma eylemi olmuş.

Bilal Kara: DORAOTEL'DEKİ mücadelenizdesendikalardan ve sınıf partilerindendestek geldi mi?

Muhammet Uysal: Evet geldi.Şöyle ki, bir dayanışma platformukuruldu. Bu platform eylem zamanıbize destek veriyor ve aynı zamandabizim mücadelemizi duyurmamızayardımcı oluyordu. Bu platformdayaklasik 20 siyasi kurum vardı amadüzenli destek verenler cok azdı,yalnız TKP 1920 ve DİP istikrarlışekilde sınıf mücadelesine emekharcayan partiler olarak istikrarlışekilde destek verdiler. Birçokkurum aradığını bulamadığı içindesteğini ya hic vermedi, ya dazamanla çekti. Sendikalardan benhiç destek görmedim. Sadece birkaçkez NAKLİYAT -İŞ ten bir kişigeldi, o kadar. Bir çok direnişçadırına gittim orada birçok defaDİSK Genel Sekreteri Arzu Hanımıgördüm ve her defasında eylemleredestek istedim, ama sonuç yok.

Bilal Kara: Şu anda çalıştığınişyerinde sendikal örgütlülüğünüzvar mı, sendikalı olmakla olmamakarasında nasıl bir fark görüyorsun?

Muhammet Uysal:İşletmedesendika yok. Şartları olgunlaştıra-cağız. Sendikalı olmak geleceğegüvenle bakmak demek, bir planyapabilmek demek. Sendika yoksahayatınız işverenin iki dudağıarasında.

Bilal Kara: Bugün Türkiye'deki

sendikal süreci nasıl görüyorsun?

Muhammet Uysal: Süreç aslın-da iki koldan ilerliyor. Hükümetinçok destek verdiği sarı sendikalarınişçilere sorulmadan kamu alanların-da örgütlenmesi ve bunun karşısındaişçilerin mücadale ederek uzlaşmacıolmayan sendikalarda örgütlenmearayışı.

Sendikalar bazı ilkeleri unut-tular, bunları sendikacılara hatırla-makta fayda var. Sendikalar- ser-mayeden- devletten- siyasi partiler-den bagımsız olmalıdır.

"İşçi Sınıfının Birliği"ni savu-nan sendikacılık anlayışı her alandabirliği savunur.

İşyerinde birlik- iş kolunda bir-lik- ülke yönetiminde söz ve kararsahibi olmak üzere birlik- ulus-lararası alanda birlik- sınıf ve kitlesendikalarının çalışma ilkelerin-gercekçilik ilkesi- tabanin söz vekarar sahibi olması ilkesi.

Bilal Kara: Günümüz sendikayönetimlerinin işverenler ve işçilerleilişkileri sana göre hangi düzeyde?

Muhammet Uysal: Uzlaşmacısendikalar patronla çok yakınlar.Aralarinda nerede ise hiç bir mesafeyok. Sanki o işletmenin, kurumunbir şubesi gibi çalışan sendikayöneticileri, işçilerle göstermelik birilişki kuruyorlar. Bir iki toplantıdışında işçilerin çalışma alanlarınıdahi bilmiyorlar. Sadece aidat al,yeter. Direniş çadırlarında çok örnekgörüyorum.

Bilal Kara: Günümüzsendikacılığının yerlerde sürün-mesinde işçi sınıfı partilerinin derolü var mıdır?

Muhammet Uysal: Bence çok

değerli bir soru. "İşçi SınıfıPartisi"nin tanımı nedir? İşçilereprogramı ve planı ile ayrımısz işçisınıfının bütününe öncülük edecekpartidir. Partililer sendika içinde enönde çalışırlar. Çünkü işçilerin poli-tik bilinç kazanacakları alansendikalardır.

Bilal Kara: Sana göre işçisınıfı bileşenleri kimlerden oluşuyor,bileşenler sınıf örgütlenmesineneden uzak bakıyor?

Muhammet Uysal: Sınıfın öncüpartisi, sendika ve özne olan işçidenoluşur. Sanırım bu kurumlardakidüsünce, mücadelede yıpranıp kay-betme korkusu ile başa bela olankişisel çıkarlar ve tabii ki kollektif(beraber iş yapma) bilincininhafızalardan silinmiş olması.

Bilal Kara: Bir gün "işçi sınıfıbirliğinin sağlanmasına" karar ver-ilmiş olsa, bu birlik hangi sendikaya da konfederasyonda olmalıdır?

Muhammet Uysal: DİSK'DEolmalıdır. Şu an tek cevap bu.DİSK'İN geçmiş deneyimleriniunutmamak gerek. Bu deneyim vegelenekleri heba etmeden hayatıyasanabilir kılmalıyız.

Bilal Kara: Senin eklemek iste-diğin var mı?

Muhammet Uysal: Şu dönem,biz işçiler için çok önemli.Sermayenin ve yürütme erkininortaklaşa biz işçileri nasılsömürdükleri gün gibi açıkta olduğubir dönem. Sözlere bakın, -gelişmegösterirken bunlar olur- bu işinfıtratında var- GSMH artarken çevrekirliliği olağandır- ücret düşüklügüolağandır- benim insan olarak bun-ları kabul etmem imkansız.

Ayrıca hem sınır içi hem desınır dışında komşularımızdayaşanan silahlı çatışmalarda sadeceişçi çocukları, tarım işçilerininçocukları, yoksullar, işçiler ölüyor.Veya kaçabilenler kaçarak ucuz işgücü olarak diğer ülkelere gidiyor-lar. Sermayenin en çok istediği debu en ucuz işçi.

Bilal Kara: SevgiliMuhammed, günümüz sendikalalandaki sorunlara ve işçilere, sınıfbilinci taşıması gereken sınıf parti-lerine ilişkin görüşlerinizi pay-laştınız ve dikkat çektiniz. Size vesınıf arkadaşlarınıza başarılar diler-im.

Uysal:“Sendikalý olmak geleceðe güvenle bakmak demektir”

Röportaj

Bilal Kara

Muhammet Uysal; “Sendikalar- sermayeden- devletten- siyasi partilerdenbagımsız olmalıdır."İşçi Sınıfının Birliği"ni savunan sendikacılık anlayışı her

alanda birliği savunur.İşyerinde birlik- iş kolunda birlik- ülke yönetiminde söz vekarar sahibi olmak üzere birlik- uluslararası alanda birlik- sınıf ve kitle

sendikalarının çalışma ilkelerin- gercekçilik ilkesi- tabanin söz ve karar sahibiolması ilkesi.

Page 6: Susma gazetesi 666

Sayfa 69 Eylül 2015/666 SUSMA -HABER- YORUM

Türkiye GazetecilerCemiyeti Yönetim Kurulu,Hürriyet Gazetesi'negeçtiğimiz gece yapılan taşlı,sopalı saldırıyı kınayan biraçıklama yaptı. TGCYönetim Kurulu'nun açıkla-masında şu görüşler yer aldı:

"Düşünceyi ifade özgür-lüğünü benimsemekte zor-lanan siyasilerin gazetelerive gazetecileri sürekli hedefgöstermeleri Türkiye'debasın özgürlüğü konusundakiendişeleri giderek büyütmek-tedir. Son olarak dün geceyarısı Hürriyet Gazetesiönünde toplanan bir grup

tekbir getirerek HürriyetGazetesi'ni tehdit etmiş, taşlı,sopalı saldırıda bulunmuştur.

Gazetecileri ve gazeteleri

korumak devletin bir başkadeyimle iktidarın sorumlu-luğudur. Basın özgürlüğününolmadığı bir toplumdademokrasiden söz etmek demümkün değildir.

Cumhurbaşkanı'nın vegeçici iktidarın her türlüsorunun kaynağını gazetecil-erde araması toplumsalbarışın bozulması içintehlikeli bir yol açmıştır.Kısa zamanda bu yoldandönülmesini bekliyoruz.Hürriyet Gazetesi'ne yapılansaldırıyı kınıyoruz. HürriyetGazetesi'ne ve çalışanlarına'geçmiş olsun' diyoruz.

Medya kuruluşlarına vegazetecilere yönelik saldırıyıyapanlara karşı bugüne kadarsürdürülen 'cezasızlık'tavrının bu son olayda artıkuygulanmayacağını umuy-oruz.

Türkiye GazetecilerCemiyeti Yönetim Kurulu'bağımsız ve bağlantısız'basının bu tür baskılardanyılmayacağını, kamuoyununözgürce gerçekleşmesi içinuğraş vermeye devam ede-ceğini hatırlatır ve geçiciiktidarla parlamentoyusorumlu davranmaya daveteder."

“Hürriyet'e yapýlan saldýrý medyayýsürekli hedef göstermenin sonucudur”

TGC Hürriyet'e yapılan saldırıyı kınadı

Demirtaþ: Tahriklere KarþýEn Ýyi Ýlaç Barýþ

Halkların Demokratik Partisi(HDP) Eş Genel Başkanı SelahattinDemirtaş, Dağlıca'da 16 askerinölmesinin ardından yurtdışı pro-gramını yarıda bırakarak Türkiye'yedöndü.

Diyarbakır Havaalanı'ndaDağlıca'daki saldırı ve Cizre'de 4gündür süren sokağa çıkmayasadığını değerlendiren Demirtaş,bütün ölümlerin herkesin ortak acısıolduğunu, parti olarak ölümler,cenazeler arasında asla ayrım yap-madıklarını söyledi. Demirtaş"Kürt, Türk birbirinize sarılın.Bütün tahriklere karşı en iyi ilaçbarıştır" diye konuştu" diye konuş-tu.

"Neden silahların konuş-tuğunu hükümet açıklamalı"

Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan ile AKP'yi de eleştirenDemirtaş, "Barış noktasında iyi biraşamaya gelmişken, neden müza-kere masası devrildi. Bunların hepsihükümet tarafından açıklanmasılazım" dedi.

"Neden silahlar konuşuyor,bunu hükümetin anlatması lazım.Niye ölüyor bu insanlar, kimin içinölüyor. Toplum barış istiyor. Barışnoktasında iyi bir aşamayagelmişken, neden müzakere masasıdevrildi. Bunların hepsinin hükümettarafından açıklanması lazım.

"İnsanlar huzur içinde yaşa-mak istiyor"

"Sayın Davutoğlu'na şunuhatırlatmak istiyorum. Bir defa sizçocuk katili bir başbakan olarak tar-ihe geçmiş durumdasınız. Çocuk-ların defnedilmesine izin vermeyenbir başbakan olarak tarihe geçmişdurumdasınız. Cenazelere işkenceyapıp, bir başbakan olarak tarihegeçmiş durumdasınız. Bunlarıneden yaptığını bütün Türkiye

toplumu biliyor. İktidar olabilmekiçin askeri, gençleri ölüm tarlalarınasürmüş durumdasınız. Fakat burezil politikalar Türkiye'de artık tut-muyor. Bizim insanlarımız artıkhuzur içerisinde özgürce yaşamakistiyor, bunu anlamak zor mu?İnsanlar senin koltuğun için ölmekzorunda mı?

"Geçici hükümet ülkeyisavaşa sürükleyemez"

"Geçici, iktidarını kaybetmişhükümet tek başına ülkeyi içerideve dışarıda savaşmaya sürüklemeyehakkına sahip değildir. Elbette bun-ların tamının hesabını bu halkaverecektir. Çocuk, gençleri öldürüp,arkasında HDP'yi suçlayarak, linçedilmeye çalışarak, oy üzerindehesap yapmanın çirkinliğinin siyasifaturası yine bu hükümete çıkacak-tır. Tüm kardeşlerime sesleniyorum,ne yaparsa yapsınlar, bütün buçirkinliklerini sineye çekin,kardeşliğini bozmayın. Kürt, Türkbirbirinize sarılın. Bütün bu tahrik-lere karşı en iyi ilaç barıştır."

"Seçim için değil gençlerincanını kurtarmak için çalışıy-oruz"

1 Kasım seçimleriyle ilgili de"Sadece seçim için de değil, seçim-den daha kıymetli bir şeyi kurtar-maya çalışıyoruz, gençlerimizincanını kurtarmaya çalışıyoruz"diyen Demirtaş şunları söyledi:

"Batsın koltuk ve iktidarınızdiyoruz. Biz sadece ölümler dursunistiyoruz. Sonrasını halk kendisikarar verir. Bugün Cizre'de nasılseçim yapılacak merak ediyorum.Biz gidip Cizre'de seçim mi yapa-bileceğiz. İnsanların aklıyla alayetmesinler. Evet seçim yapılacakama sizin istediğiniz koşullardadeğil." (BİA)

GMÝS; “Terörü lanetliyoruz”Genel Maden İşçileri

Sendikası (GMİS) GenelBaşkanı Ahmet Demirci,yönetim kurulu adına birbasın açıklaması yaparakHakkari'nin 6 Eylül 2015 tari-hinde Dağlıca bölgesinde 16askerin ve 8 Eylül 2015 tari-hinde Iğdır'da 10 polisinşehit edilmesine neden olanterör saldırılarını ve onlaradestek verenleri nefretlekınadı ve terörü lanetledi.

Demirci'nin açıklamasışöyle;

"Hakkari'nin Dağlıca böl-gesinde teröristlerce yoladöşenen mayınlı tuzakla 6Eylül 2015 tarihinde yapılansaldırıda GenelkurmayBaşkanlığı'nın açıklamasınagöre 16 askerimizin, Iğdır'dayine yola döşenen mayınlıtuzakla 8 Eylül 2015 tari-hinde yapılan saldırıda 10polisimizin şehit olması, çoksayıda yaralının bulunmasıyüreklerimizi bir kez dahadağlamıştır. Büyük bir üzüntüve öfke içindeyiz.

Ülkemizin ve mil-letimizin bütünlüğünü,halkımızın huzur ve güveninihedef alan terör; vatanımızınhuzuru ve güvenliği için gece-gündüz demeden ve gözünükırpmadan mücadele edenaskerlerimizi ve güvenlikgörevlilerimizi alçakçasaldırılarda, sinsi pusularda ve

hain tuzaklarda şehit etmekte-dir.

Türkiye'nin huzuruna vegüvenine, birlik ve bütün-lüğüne yönelik bu saldırılarbugüne kadar amacına ulaşa-mamıştır, bundan böyle deasla ulaşamayacaktır.

Bu terör saldırıları büyükTürk Ordusu ve güvenlik güç-lerimiz ile milletimizi yıldıra-mamıştır, bundan böyle de

yıldıramayacaktır.Hiçbir güç, birliğimizi ve

bütünlüğümüzü bozmayayetmedi, yetmeyecektir.

Milletimiz, terörün veülkemiz üzerinde oynananoyunların üstesinden gelebile-cek güce ve kararlılığa dünolduğu gibi bugün de sahiptir.

Terörü ve teröre destekolanları nefretle kınıyor,terörü lanetliyoruz.

Dağlıca'da ve vatanınısavunurken, halkımızın huzu-ru ve güveni için mücadeleederken hain saldırılarda şehitdüşen tüm askerlerimize vegüvenlik görevlilerimizeAllah'tan rahmet, milletimizebaşsağlığı, yaralılara acilşifalar diliyoruz".

Ertem, “Silahtan arýndýrýlmýþ bir hayat ortamý kurulmalý”

7 Eylül günü Hakkari iliYüksekova İlçesi Dağlıca mevkiindePKK'lılarca gerçekleştirilen pusuda vedünde de Iğdır'dan Nahcivan'a açılan

Dilucu Sınır Kapısı'nda görev yapanpolisleri taşıyan servis minibüsüneyine PKK'lılarca yapılan saldırıdaşehit olan asker ve polislerle ilgiliolarak toplumun her kesiminden tep-kiler,değerlendirmeler ve çözüm öner-ileri gelmeye devam ediyor.Zonguldak Barosu Başkanı Av.İ.Kerem Ertem'de konuyla ilgiliolarak bir basın açıklaması yaptı ve"Silahtan arındırılmış bir hayat ortamıkurulmalı"dedi ve ekledi, " Terörün,dünyanın en önemli "diplomasi çalış-

ması haline geldiğini görmek"; ulus-lararası etkinlik opsiyonu ve enstrü-manı olduğunu teşhis etmek, "acı" vedünya barışı adına çok büyük bir soruişaretidir. Cevaplandırılmayı her daimbekleyen bir soru işaretidir! Ve insan-lık adına yıkım getiren gelişmedir.

Daha önce de dediğimiz gibi,terörün yurdumuzdan silinmesigereği, demokratik huzur ve özgür-lükler ortamının tesisi bir yana, enbaşta yaşam hakkının olmazsaolmazıdır. Bu açıdan bakılırsa, kalıcı

ve etkili bir terörle mücadele sistem-atiğinin kurulması ile bu mücadeleekseninin devlet ve ulus politikasıhaline gelmesi gerek şarttır.

Sonuç olarak, silahtanarındırılmış bir hayat ortamı kurul-masına ilişkin inancımızı tekrarlıyor ,(inzibati girişimler yanında) siyasetin,hukukun, gerçek diplomasinin sorunçözme yeteneğine kavuşturulmasınadair çıkış yolu bulmamız gerektiğinivurguluyoruz.

Daha önce de dediğimiz gibi, terörün yurdumuzdan silinmesi gereği,demokratik huzur ve özgürlükler ortamının tesisi bir yana, en başta yaşamhakkının olmazsa olmazıdır. Bu açıdan bakılırsa, kalıcı ve etkili bir terörle

mücadele sistematiğinin kurulması ile bu mücadele ekseninin devlet ve uluspolitikası haline gelmesi gerek şarttır.

Milletvekili Çakan’dan Hüriyet’e

destekZonguldak Milletvekili Zeki Çakan

Hürriyet Gazetesi’ne yapılan saldırıyıkınadı. Çakan açıklmasında şu görüşleridile getirdi, “Toplumsal değerlere saygılı,kişisel, hak ve özgürlükleri ilke edinentarafsız bir anlayışla görevini icra edenHürriyet Gazetesine yapılan saldırı aynızamanda Türk demokrasisine de yapılmışbir saldırıdır.

Tek amacı tarafsız bir şekilde halkıhaber alma hakkından mahrum bırakma-mak olan Hürriyet Gazetesine ve bütünbaskılara rağmen tarafsız habercilik yap-maya çalışan tüm basın mensuplarınageçmiş olsun dileklerimi sunuyor, basınayapılan tüm baskı ve saldırıları da kınıyo-rum”dedi

Page 7: Susma gazetesi 666

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 79 Eylül 2015/666

ivardan SUSMA; BAĞIMSIZ,İLKELİ, TUTARLI GAZETESUSMA; GÜCÜNÜ OKURDAN ALAN GAZETE

SUSMA; GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEKLERİYLE ÇIKIYORCHattat Holding'e ait Bartın'ın Amasra

İlçesi ve Zonguldak'ın Ereğli İlçesi KandilliBeldesi'nde faaliyet gösteren HATTAT Enerjive Madencilik A.Ş.'ye(HEMA) ait madenocaklarında çalışan Genel Maden İşçileriSendikası'nda (GMİS) örgütlü 500 işçi,sendika ve işveren arasındaki toplu sözleşmegörüşmelerinden sonuç çıkmaması üzerine 2Eylül 2015 tarihinde başlattıkları grev sürüy-or.

Maden işçileri adına 2015-2016 dönemi-ni kapsayacak 2 yıllık Toplu İş Sözleşme(TİS) görüşmelerini yürüten Sendikamız ileişveren arasındaki toplu sözleşmegörüşmelerinde anlaşma sağlanamamasıüzerine 20 Ağustos 2015 tarihinde sendikatarafından grev kararı alınmıştı.

Grevin 6. Günü olan 7 Eylül 2015 tari-hinde Hattat Enerji Ve Madencilik A.Ş.İşletme Müdürlüğü önünde grevi sürdürenmaden işçilerini yalnız bırakmayan GMİS'inGenel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ve GenelSekreteri Hakkı Arslan ile GMİS AmasraŞube Başkanı Ertan Kaya ile şube yönetici-leri şirket yöneticileriyle bir araya gelerekgörüşmelerini sürdürdüler.

Yine maden işçilerini yalnız bırakmayanve greve destek veren ve şirket ile sendikaarasında arabuluculuk yapabileceğini açık-layan Bartın Milletvekili Ali Rıza Yalçınkayada görüşmeye katıldı.

Toplantının ardından grevdeki madenişçilerine bilgi veren GMİS Genel SekreteriHakkı Arslan, konuşmasına Dağlıca'dakisaldırıda şehit olan askerlere Allah'tan rahmetdileyerek başladı. Maden işçileri "Şehitlerölmez vatan bölünmez" sloganı attı.

Toplu sözleşme ile ilgili Şirket yetk-ilileriyle yaptıkları görüşmede iki asgariücretin 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle öden-mesi, sosyal hakların bu ücretin üzerineeklenmesi, geriye dönük farkların ödenmesi,sözleşmenin imzalanmasının ardından yer-altından yerüstü statüsüne işçi nakli yapıl-mayacağı, harici servislerde çalışan işçileriçin ücret talepleri konusunda müzakerelerinyarın (8 Eylül 2015) şirketin üst düzeyyöneticilerinin de katılımıyla süreceğinibelirtti.

Maden işçilerini yalnız bırakmayan CHPMilletvekili M. Ali Rıza Yalçınkaya ile AKParti Milletvekili Yılmaz Tunç'a teşekküreden Arslan, maden işçilerine "Burada nekadar diri olursak, ne kadar tek yürek tekvücut olursak o kadar güçlüyüz. Sendikalargücünü işçiden alır. Biz sizinle her zamanberaberiz, beraber olmaya da devam ede-ceğiz" dedi.

Arslan, “Grevimizden zaferle çýkacaðýz” GMİS Genel Merkez ve Şubeler yöneticileri Tarlaağzı 1 Nolu

kuyu ve Amasra 3 nolu kuyudan ocağa girerek incelemel-erde bulundular. Ocak çıkışı Tarlaağzı grev çadırı önünde

işçilere konuşan GMİS Genel Sekreteri Hakkı Arslan, "ocak-larda İşkur Bölge Müdürlüğünün verdiği listedeki arkadaşlardışında hiçbir madenci arkadaşımız kesinlikle çalıştırılamaz.

Hertürlü sorunda sendikanızın yöneticilerine danışın. Birlikve dayanışmanızı bozmadan grevimizden zaferle çıkacağız"

dedi

GMİS Genel Başkanı İsa Mutlu "Biz haklı taleplerimiz içingreve çıktık. Biz çok şey istemiyoruz. İşverenden yasal hak-

larımızı istiyoruz. Sizler birlik ve bütünlük içinde olduğunuzmüddetçe, Sendikanızla birlikte dayanışma içinde olarak

mücadelenizi zaferle kazanacaksınız. Bundan hiç kuşkunuzolmasın. Sizlere sağdan soldan bazı dedikodular gelebilir.

Bunlara kulak asmayın en doğru bilgileri sendikanızdan ala-caksınız. Sizin mücadeleniz sendikanızın mücadelesidir"

dedi.

Baþar, “Siyasete format” adlý kitapyazdý Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversite-si'nde (BEÜ) memur olarak çalışırkenişe gitmediği ve üst üste aldığı olumsuzsiciller nedeniyle işten atıldıktan sonra2011'de engelli Kamu Persenoli SeçmeSınavı'na (KPSS) girip Zonguldak KamuHastaneleri Birliği'nde memur olankekeme Hasan Başar, 'Siyasete format'adlı kitap yazdı.

İstanbul Üniversitesiİletişim Fakültesi Radyo veTelevizyon Bölümü mezunu47 yaşındaki evli ve 2 çocukbabası Hasan Başar, 1999'daBEÜ'de engelliler konten-janından memur olarak işebaşladı. Özlük haklarıylailgili kuruma yazdığıdilekçeler nedeniyle 2004'deüst üste soruşturma geçirenBaşar'ın üniversitedeki yerideğiştirildi. Ardından sağlıksorunlarını ileri sürerek raporalmadan 10 gün işe gitmeyenBaşar, 13 Temuz 2006'damüstafi (istifa etmiş)sayılarak görevine son veril-di. Başar, Danıştay 2'inciDairesi'nin kararıyla üniver-sitede yeniden işe döndü.Ancak 16 gün sonra, 25 Ocak2008'de, 2006'da aldığı olum-suz sicil gerekçe gösterilerekyeniden işine son verildi.2011'de KPSS'ye giren Başar,yeterli puanı alarak İl SağlıkMüdürlüğü'nde yenidenmemur olarak işe başladı. İlSağlık Müdürlüğü'nde deçeşitli nedenlerle 4 kez yerideğiştirilen ve son olarakKamu Hastaneleri Birliği'ndegörevlendirilen Başar,memurluk hayatındayaşadığı, karşılaştığı sorun-ları, siyasal ve toplumsaldüşüncelerini kitapta topladı.Akıcı konuşamadığı için yaz-maya ağırlık veren Başar, 1yıl önce yazdığı 'Siyasete,adalete ve eğitime format'adlı kitabın devamı olan'Siyasete format' adlı kitabıntanıtım ve imza günündebasın mensuplarıyla bir araya

geldi.İşitme engelli eşinin

sağlık sorunları nedeniylekendi isteğiyle İstanbulAnadolu Kuzey KamuHastaneleri Birliği'ne tayiniçıkan Hasan Başar, herçalıştığı kurumda haksızlık-larla ve yasaların verdiği hak-lar doğrultusunda yanlışlarındüzeltilmesi için mücadeleverdiğini söyledi. Engelliolarak yaşadığı bir çok prob-lemi özetlediği kitabının anakonusunun 1995 genel seçim-lerinden bu yana siyaset üzer-ine yaptığı çalışmalarolduğunu anlatan Başar,şöyle konuştu:

"Kişi ve partilerin değil,sosyal, siyasal ve hukuk sis-temlerinin tamamendeğişmesini esas alan radikalkararlar alınması gerekiyor.Ben memuriyetim boyuncakarşılaştığım sorunları vekendimce ürettiğim çözümönerilerini BİMER üzerindendilekçeler ve mektuplaryoluyla ilgililere yazdım.Yıllar geçtikçe arşivimdebiriken dokümanları kitaphaline getirmeye kararverdim. 2005'de yapılandeğişiklikle milletvekilliğinekamu personeli statüsü getir-ildi. Anayasa'nın eşitlik ilkesigereğince kamu personeliolan kişiler nasıl sınavlamemur olması gerekiyorsadevleti yöneten ve yönetimleilgili kanunları çıkartan,belirleyen vekil ve üst düzeybürokratların da hukukensınava tabi olmasında faydagörüyorum."

Devrek Belediye Meclisi Eylül ayý toplantýsý yapýldý

Devrek Belediye Meclisi 2015 yılı Eylülayı olağan meclis toplantısı yapıldı.

Devrek Belediye Başkanı MustafaSemerci başkanlığında yapılan toplantıdagündemdeki konular görüşüldü. Saygıduruşunda bulunulmasının ardındanbaşlayan meclis toplantısında gündemde yeralan Devrek Belediyesi'ne ait taşınmazların

kiraya verilebilmesi için BelediyeEncümenine yetki verilmesi konusugörüşülerek kabul edildi.

Devrek Belediye Başkanı MustafaSemerci, toplantının sonunda slayt eşliğindeyapımı devam eden İlçe Jandarma Karakoluile METEM arasında bulunan dere üzerine

ulaşım için yapılan köprü, köpek barınağı,parke tamirat çalışmaları, kanalizasyon veyağmur suyu hatlarının temizlenmesi, içmesuyu şehir içi şebeke hattı yenileme çalış-ması ile heyelanın son durumu hakkındameclis üyelerini bilgilendirdi.

"Kişi ve partilerin değil, sosyal, siyasalve hukuk sistemlerinin tamamendeğişmesini esas alan radikal kararlaralınması gerekiyor. Ben memuriyetimboyunca karşılaştığım sorunları vekendimce ürettiğim çözüm önerileriniBİMER üzerinden dilekçeler ve mektu-plar yoluyla ilgililere yazdım”

Page 8: Susma gazetesi 666

Sayfa 89 Eylül 2015/666

Ümit Arýcý

Arýcý Petrol Yolda býrakmaz

Kamu-Sen'den kombinedesteði

Elmas Ýkinci haftayý da galibiyetle kapattýSpor-Toto Üçüncü lig bir-

inci grupta mücadele edenZonguldakspor, geçtiğimizPazar günü deplasmandaoynadığı maçta Kırıkhan ile 2-2 berabere kaldı.Futbolcularının 3 maçta 7 puantoplayarak lider durumdabulunduklarını ve sergiledikleriperformansla övgüyü hak ettik-lerini belirten Terzi, ilerleyenhaftalarda daha iyi olacaklarınıifade etti. 2-2 sonuçlananKırıkhan maçı sonrası yapılaneleştirileri hak etmediklerini,hala lider durumda olduklarınıbelirten Zonguldakspor teknikdirektörü Cahit Terzi,Dağlıca'da şehit düşenAskerlerimize rahmet diley-erek başladığı sözlerini şöylesürdürdü,

Benden fazla kimseüzülmez"

" Kırıkhan deplasmanındagerçekten oyuna iyi başladık.

Yüzde 70, yüzde 80 hep rakipkaledeydik. Bunun neticesindepenaltı ve kırmızı kart oldu.Penaltıyı kaçırdık ama hemenpeşine golü bulduk. Rakibinpek fazla etkili atakları yoktu.İkinci devrenin başında yinegolü bulduk. Biliyorsunuz ilkdefa kalemizde amatör birçocukla oynadık. Bu sezon ilkdefa profesyonel lig'de sahayaçıktı. Yani 3 maçtır Mustafakardeşimizle oynuyoruz.Tecrübesiz bir kaleci. Maç 2-1olunca oyun biraz doldur-boşalta döndü. Ama yine gol-leri kaçıran taraf bizdik. Yineatak yapan taraf bizdik.Maalesef uzatma dakikalarındaçok uzaktan 30 metreden çokkötü bir gol yedik.İstemediğimiz bir neticeydi.Maç bitti dediğimiz bir andagol yedik ve maç 2-2 bitti.Buna hep beraber üzüldük tabi.Buna üzülmemek mümkündeğil tabi. Ama bu futboldavar. biz Düzce'de 10 kişi kaldıkve 2-2'den 3-2 maç aldık. Tabi

oynanan oyunun hakkı budeğildi. 45 derece sıcaktaçocuklar çok iyi mücadele etti.Rakip o ortama alışık . Devalıo ortamda antrenman ve maçyapan insanlar. Buna rağmenbizim takımımız daha fazlakoştu ve daha fazla istedi. Amaolmadı. Maç berabere sonuç-landı. Futbol 3 neticeli biroyun. Her takım mağlubiyettengalibiyete gelebilir, galibiyetten

de mağlubiyete gelebilir. Benistemez miydim üçte üç yap-mak. Benden fazla üzülen yok-tur şu Zonguldak'ta.

Eleştirileri kabuletmiyorum

"Zonguldak'ta malumçevreler var. Kötü neticelerdeharekete geçen ve eleştirilerin

Zonguldak Kamu-Sen İlBaşkanı Kadir Bacıoğlu veyönetim kurulu üyeleri, Spor-Toto üçüncü lig birinci gruptamücadele edenZonguldakspor'un dün yaptığıantrenmanını ziyaret ederekKulübe destek amaçlı kombinebilet aldılar.

Zonguldakspor'a herkesindestek olması gerektiğinibelirten

Zonguldak Kamu-Sen İlBaşkanı Kadir Bacıoğlu, yaptığıaçıklamada şunları söyledi;"Türkiye Kamu-Sen ailesiolarak her zamanZonguldakspor'un yanındayız.

Hem gönülden hem de maddiolarak tüm Zonguldak halkınıntakımlarına destek çıkmasınıistiyorum. Zonguldakspor'u yal-nızlaştırmayalım, her zamanyanında olalım. Süleyman CanerBaşkanımızı tek başına bırak-mayayım, hep beraber mücadeleedelim. Zonguldakspor'u hakettiği yerde görmek istiyoruz.

Zonguldakspor KulübüBaşkanı Süleyman Caner budavranışın diğer sivil toplumörgütlerine örnek olması gerek-tiğini ifade ederek kendilerinedestek olara teşekkür etti.

dozunu bilmeyen. Hementakımın geriye yaslandığındanfalan bahsediyorlar. Halbuki bizmaçta 3 tane forveti oyuna aldı.Okan'ı da oyunda tuttuk. Eren,Suat ve Emrah Ergür'ü aldıkoyuna. Hücuma dönük oyuncu-lar aldık rakip kalede oynayalımdiye. Tabi ben bunları maçıseyretmeden, görmeden eleştiriyapanlara söylüyorum. En azın-dan bize sorsunlar. Biz onlara engüzel ve doğru cevabı veririzzaten. Oturdukları yerden netic-eye göre hayal ürünü eleştiriyapmasınlar."

Çocukları bir puaniçin de tebrik ediyo-rum. 45 derece demaç yapmak gerçek-ten çok zor.

Bu takım bizim grupta en azpara harcayan 2-3 takımdan birtanesi. Ama buna rağmen butakım şu an lider. Yani biz 5 binlira verdiğimiz bir kaleciyle,Mustafa'yla oynayabiliyoruz.Başka takımlar, şampiyonluğaoynayan takımlar 200-300 binlira kaleciye para veriyorlar.Bizim maalesef böyle birgücümüz yok. Biz zaten butakımı kurmak için 300 bin liraharcadık. Yani Erzurumspor'unbir oyuncu parasına biz takımyaptık. Bunun için kimse bizedışarıdan eleştiri yapmasın. Benzaten böyle şeyleri de dikkate dealmıyorum. Çünkü dikkatealmak için ortada 5 Milyonpara olur, en iyi futbolcularıalırsın ve başarısız olursun. Ozaman dersin ki hoca başarısız,yönetim başarısız dersin. Kimsebu şehirde bu kulübe yardımetmiyor. Bu kulüp kendibecerisiyle, hocasıyla, yöneti-cisiyle lider konumda şu an.Hala kalkıp eleştiri yapılıyorsaben onları iyi niyetli olarak gör-

müyorum. Bu zor şartlarda şuan bu takım lider ve bu haftamaçı içeride kendi sahamızdaoynayacağız. Yani bunu görmez-likten gelip eleştirmek istiyor-larsa buyursunlar eleştirsinler.Biz yolumuza devam ediyoruzve yaptığımız işin bilincindeyiz.Çok iyi bir takımımız var. ucuzbir takım olabiliriz maddianlamda ama çok iyi bir kadro-muz var. ben bu kadroya çocuk-lara hepsine güveniyorum.Onları ben para şeklinde zatengörmüyorum. Onların değeri300-400 bin liralık oyuncular-dan daha fazla. Burada 30-40,60-70'e oynuyorlar.Kalecimize 5 bin lira dedik.Çocuk bize 3 maçta 7 puankazandırdı. Bunun için lütfensaygı duysunlar. Burada yapılanişler güzel şeyler. Burada par-aları sokağa atan bir teknikheyet, bir yönetim yok. Biz ala-cağımız iddia paralarıyla, fed-erasyondan gelecek olan par-alarla bu kulübü döndürmeyeçalışıyoruz. Onun için herkes şuyapılan güzel şeylere saygı duy-sun. Kimse oturduğu yerdeneleştiri yapmasın. Yaptığıeleştirirlerde de mantıklı olsun.Biz eleştiriye açığız ve cahilinsanlar değiliz. Eleştiri yapıcıolursa kabulümüzdür. Ama kötüniyetli ise asla dikkate almam.Bizlerinde hataları olabilir.Herkes hata yapabilir.Futbolcularda hata yapabilir.Ama ben yine de çocukları birpuan için de tebrik ediyorum. 45derece de maç yapmak gerçek-ten çok zor. Oraya gelentaraftarlara da hem GençZonguldaklılara hem de UltrasElmas'a çok teşekkür ediyorum.Orada bizi yalnız bırakmadılar.Bizi desteklediler. Onların hep-sini alınlarından öpüyorum."