Sosyalist Kad›n - · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda...

106
Sosyalist Kad›n Yaz 2009

Transcript of Sosyalist Kad›n - · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda...

Page 1: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Sosyalist Kad›nYaz 2009

Page 2: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. fiti. Ad›na

‹mtiyaz Sahibi: fienol Sa¤alt›c›

Sorumlu Yaz›iflleri Müdürü:fienol Sa¤alt›c›

Yay›n Türü: Yayg›n Süreli

Yönetim Yeri: Çak›ra¤a Mah. Çak›ra¤a Camii Sok. Birlik Apt. No:8/10 Aksaray - ‹stanbul

Tel: (0212) 529 15 94 Faks: (0212) 529 06 75

Hesap No: Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. fiti. Yap› Kredi Sirkeci fiubesi 6278-6

Bask›: Can Matbaac›l›k Adres: Davutpafla Cad. ‹pek ‹fl Merkezi Kat: 3 No: 7

Tel: (0212) 613 10 77

Haziran 2009

Page 3: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Editörden................................................................................................. 5

DOSYA: KADIN DEVR‹M‹

Anayanl› Eflitlikçi Toplumdan, Ataerkil S›n›fl› Toplumlara / Roza Dina ..................................11

Devrimde Kad›n Kad›nda Devrim / Serpil Aslan ....................19

Liselotte Herman'dan Dolares ‹baruri'ye Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› / Sara Rober ...........................27

Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar / Ararat Mazlum ....................41

Hâlâ suskunuz.../ Necmiye Alpay’la söylefli...........................69

Kad›n özgürleflmesinde Yürüyüfl;Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci / Aynur Özgür ......................................... 75

Neden ve Nas›l bir Kad›n Kürsüsü? / Mukaddes E. Çelik................... 89

KEND‹NDEN BAfiLAMAK

Kendinden Bafllamak / Aynur Özgür ......................................95

Nas›l bafllamal›? / Xecê.........................................................102

Kendimden Bafllad›m; fiimdi Daha Rahat›m / Gule .............104

De¤ifltirmek ‹çin De¤iflmek! / Deniz .....................................107

içindekiler

Page 4: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Zaman›nda merhaba demenin, diyebilmenin rahatl›¤›ve coflkusuyla kocaman bir MERHABA!

Bahar›, bahar›n hareketli günlerini ard›m›zda b›rakt›k...8 Mart'›, Newroz'u 29 Mart Yerel Seçimleri'nin atmosferindekucaklad›k...

“Söyleyecek Sözümüz, De¤ifltirecek Gücümüz Var!” flia-r›yla, siyasetteki erkek egemenli¤ine karfl› düflünsel ve ey-lemsel karfl› duruflumuzu tarif ettik...

Burjuva siyasetin kad›n› nesnelefltiren, onu vitrinlik birmalzeme, oy deposu olarak gören pratik ve anlay›fllar›n›teflhir edip, seçimlerde etkin, aktif bir durufl sergiledik...

‹lerici, devrimci siyasette kad›nlar› yard›mc›, yedek güçolarak gören inceltilmifl erkek egemen anlay›fllara karfl›“Kota Yetmez %50, %50 Eflitlik!” talebini yükselttik... Sosya-list kad›n ayd›nlanmas›n›n öznesi sosyalist kad›nlar olarak;siyasal parti ve örgütlerde hakim olan erkek egemenli¤inekarfl› etkin, iradi bir mücadelenin özel olarak örgütlenmesigerekti¤inin alt›n› çizdik...

Sosyalist kad›nlar bak›m›ndan, seçimlerde AnkaraEKD'nin iki mahallede kendi muhtar adaylar›yla sürece ka-t›lmalar› ve kazand›klar› baflar›y› burada özel olarak anma-l›y›z. Yine birçok ilde gerek belediye baflkanl›klar› (Malat-ya, Ankara, ‹zmir ve ‹stanbul'da), gerekse de belediye ve ilmeclisleri, muhtarl›k seçimlerinde, yürüttü¤ümüz pratikmücadelenin sosyalist kad›nlar bak›m›ndan önemli kaza-n›m, ders ve deney içerdi¤ini belirtmeliyiz...

Editörden…Çok Çal›flmal›y›z Çok!

Page 5: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Yerel seçimler bak›m›ndan burada özel olarak iki noktay› belirtmek istiyoruz. Bi-rincisi; DTP'li kad›n belediye baflkanlar›n›n gösterdikleri performans ve say›sal ola-rak ulaflt›klar› düzeydir. Di¤eri ise; devrimci, ilerici yurtsever ve sosyalist 24 kuru-mun, imzalad›klar› ortak deklarasyonla seçimlere kat›lm›fl olmalar›d›r.

* * *Mart'tan May›s'a akan s›cak mücadele günlerine “son nokta”y›, ilerici, yurtse-

ver, devrimci ve sosyalistlerle devlet aras›nda süren irade çarp›flmas› koydu. 1 Ma-y›s 1977 katliam›n›n 32. y›l›nda, çarp›fla çarp›fla ilerleyen devrimci kuvvetler, sendi-ka ve kitle örgütleri Taksim'i kazand›lar...

29 Mart Yerel Seçimleri'nde Kürt halk›n›n ortaya koydu¤u iradeye karfl› devletinDTP'ye yönelik gözalt› ve tutuklama sald›r›s›; on binlerin açl›k greviyle yan›tland›.Kürt kad›n hareketinin öncülerine yönelen sald›r›ya karfl› kad›n cephesinden gelenyan›tlar henüz “c›l›z” olsa da oldukça anlaml›yd›...

30 May›s'ta Amed'de toplanan Laz, Çerkes, Türk, Arap, Kürt ve baflka uluslardan.kad›nlar›n Kürt sorununa dair önerilerini tart›flmalar›; Kürt ve Türk kad›nlar›n›n adil,demokratik bar›fl mücadelesini birlikte örme çabas›, buradan derinleflerek büyüme-yi hedeflemeleri bak›m›ndan oldukça önemli.

31 May›s'ta binlerce kad›n miting alan›nda “Söyleyecek sözümüz, çözümü gelifl-tirecek gücümüz var” fliar›n›n canl› bir yan›t› oldular.

fiimdi kad›nlar, 28 Haziran'da Ankara'da toplayacaklar› Konferans'a haz›rlan›-yorlar...

Devletin bildi¤iniz gibi en son hamlesi de KESK ve E¤itim-Sen'e yönelik gözalt›ve tutuklama sald›r›s› oldu... Ve yine bu sald›r›n›n hedefine de, emekçi kad›nlar ko-nuldu...

* * *Önümüz yaz... Mevsimin ve mücadele s›cakl›¤›n›n bulufltu¤u flu günlerde;

“Emekçi Kad›n Kitlelerine Hücum!” direktifini, prati¤in ateflinde büyütme za-man›nday›z...

Desa iflçileri ve Emine Arslan, direnifli kazan›ma tafl›rken, ATV-Sabah grubunda,Simtel, LCWaikiki gibi çeflitli ifl kollar›nda irili-ufakl› direnifller davam ediyor. Tuzlacehenneminde patronlar›n kar h›rs› iflçilerin can›n› almay› sürdürüyor...

Baflbakan Erdo¤an'›n “te¤et geçecek” dedi¤i ekonomik kriz; milyonlarca iflçi,emekçi, ev emekçisi ve genç kad›n› kapsayarak derinlefliyor...

Önümüz yaz... Kad›na yönelik fliddetin her biçimine karfl› ç›kma; kaybeden-leri ve tecavüzcüleri san›k sandalyesine oturtma ve yarg›lama zaman›...

Kad›na yönelik fliddet, kad›n katliamlar› h›z›n› kesmeden devam ediyor. Geçti-¤imiz günlerde A‹HM'in Türkiye'yi mahkum etmesine ilk tepki hükümetin vitrinin-

Sosyalist Kad›n • Yaz 20096

Page 6: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

deki iki kad›ndan geldi. TBMM Kad›n-Erkek F›rsat Eflitli¤i Komisyonu Baflkan› AKP'liGüldal Akflit ve Kad›n ve Aileden Sorumlu Devlet Bakan› Selma Aliye Kavaf; A‹HM'inmahkumiyet karar›n›n, Türkiye'ye bir haks›zl›k oldu¤unu söylediler. Ve ayn› gün-lerde üç kad›n katledildi!

Ayd›n ailesi, 14 y›l sonra asker ve biri AKP'li belediye meclis üyesi olan korucularhakk›nda fi.A'ya tecavüz ettikleri için suç duyurusunda bulunmaya haz›rlan›yor...Ve Muhabbetler, Han›mlar, Arzular, Zeynepler, Lemanlar, Asiyeler, Sevdalar... F›-rat'›n öte yakas›nda ve bat›da devletin taciz ve tecavüz iflkencesine, sald›r›s›na u¤-rayanlar... Bugün say›lar›n› bile kestiremedi¤imiz kad›n ve erke¤in içlerinde bo¤u-lan 盤l›klar› sahiplenmeyi bekliyor...

Botafl kuyular›, kimsesizler mezarl›klar›ndan ç›kar›lan kemikler, beyaz ölümler-de yitirdiklerimizin hesab›n› sormaya ça¤›r›yor...

Önümüz yaz... Kürt kad›nlar›n›n uzatt›¤› bar›fl ve kardefllik elini tutma; de-mokratik, adil bir bar›fl için mücadeleyi büyütme zaman›...

Yirmibefl y›ld›r süren sömürgeci savaflta, ateflkes sürecinde olunmas›na ra¤men;gerilla ve asker cenazeleri gelmeye devam ediyor. Kararl› ve etkin bir bar›fl müca-delesi yürütme görev ve sorumlulu¤u önümüzde duruyor. Kürt halk›n›n baflkald›r›ve mücadelesi, içinden geçmekte oldu¤umuz süreçte tarihi bir eflikten geçiyor. Si-yasal, ulusal, sosyal ve kültürel içeri¤iyle sömürgeci devlete çözümü dayat›yor. Bu-radan Türkiye devrimci hareketinin, komünist öncünün ve elbette kad›n hareketi-nin, sosyalist kad›nlar›n kendilerine görev ç›karmalar› kaç›n›lmaz bir gerçek... Yasorunla do¤ru iliflkilenip, sözle eylemin gücü birlefltirilir ya da duyars›zl›klara, da-ha do¤rusu Kürt sorununda sosyal floven durufla k›l›f dikip, hay›rhah tutumda ›sraredip; apolitik devrimcili¤in çürütücü kollar›nda soluksuz kal›n›r...

Komünist öncünün emekçi çözümde ›srar perspektifi, sosyalist kad›nlara de-mokratik bar›fl mücadelesini; Türk ve Kürt kad›nlar›n kardeflleflmesi gerekti¤ini söy-lüyor. Kürt halk›n›n, Kürt kad›nlar›n›n özgürleflmesi; Türk iflçi ve emekçilerin, Türkkad›nlar›n›n özgürleflmesidir.

Bunun için, bar›fl mücadelesinin güncel olarak oynad›¤› devrimci rolün bilinci-ne varmayan apolitik devrimcilikle uzlaflmayaca¤›z. Türk iflçi, emekçi, ev emekçisive genç kad›nlar aras›nda yürütece¤imiz pratik faaliyetlerimizde; operasyonlar›ndurdurulmas›, Kürt halk›n›n temsilcilerinin muhatap al›nmas›, kirli savafl›n teflhiredilmesi, analar›n yaflad›klar› ac›n›n dilinin bir oldu¤unu anlatmak, demokratikbar›fl mücadelesinde temel bir noktada durmaktad›r.

Özel olarak kad›nlar›n Ankara buluflmas›ndan ç›kar›lacak pratik sonuçlar venitelik, mücadelenin gelifltirilmesi bak›m›ndan önemli bir yerde durmaktad›r. Halihaz›rda kad›n örgütleriyle birlikte önümüze koydu¤umuz etkinlikleri büyüterek

Editörden 7

Page 7: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

zenginlefltirmek; Amed Konferans›'nda yapt›¤›m›z önerilerin arkas›nda durmak ka-d›n cephesinin büyütülmesine katk›da bulunaca¤› gibi; sosyalist kad›nlar› emekçikad›n kitlelerine daha fazla yak›nlaflt›racakt›r...

Önümüz yaz... Ve flimdi eylem zaman›...Sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n›n hedef ve görevi, “devrimci kad›n bilinci”nin

yeniden kurulmas›, ayd›nlat›lmas› oldu¤u kadar; ayn› zamanda bu iflçi, emekçi, evemekçisi ve genç kad›n kitlelerinin “devrimci kad›n bilinciyle” ayd›nlat›lmas›, sar-s›l›p uyand›r›lmas›, sermaye egemenli¤ine ve ataerkil düzene karfl› mücadeleye se-ferber edilmesidir.

“Emekçi Kad›n Kitlelerine Hücum!” görevine ba¤lanmam›fl bir sosyalist kad›nayd›nlanmas› amaçs›zlafl›r, yozlafl›r. Sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n›n ›fl›k ve enerji-siyle yüklenmemifl bir “hücum” da sars›c› ve dönüfltürücü güçten yoksun olaca¤›için baflar›l› olamaz... Bu nedenle, sosyalist kad›n atölyelerini nicelik olarak büyüt-me ve yayg›nlaflt›rman›n yan› s›ra; 2. dalga sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n›n gerçeközünü anlama, kavrama, bafllatt›¤›m›z ayd›nlanma sürecini pratik eylemlerin s›ca-¤›nda s›nama görevi sosyalist kad›nlar› bekliyor. EKD'nin yaz kamp› bunun içinönemli bir f›rsat, olanak sunuyor.

‹lk say›m›zda sosyalist kad›nlar›, öncünün kad›n yap›c›lar›n› teorik, entelektüelçal›flmaya, devrimci teoriye, bilgiye, sosyalist kad›n ayd›nlanmas›na “hücum”a ça-¤›rm›flt›k... fiimdi dönüp kendimize sormal›y›z:

Teorik, entelektüel çal›flma, devrimci teoriye, bilgiye “hücum” ça¤r›s›n› hangidüzeyde içsellefltirdik, pratikte nas›l bir düzey yakalayabildik?..

Devrimci öncünün saflar›nda yaln›zca hukuksal, yaln›zca görünüflte, biçimselde¤il; gerçekte “eflit üyeler” olmak için önümüze koydu¤umuz hedef ve görevlerdo¤rultusunda ne kadar çaba sarfettik?..

Sosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otoriteve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme, kurma amac›m›za uygun bir hattayürümeyi örgütleyebildik mi?..

20. yüzy›l›n sosyalist devrim deneylerinden yola ç›karak: Sermaye egemenli¤inekarfl› mücadele ile ataerkil toplumsal düzene karfl› mücadelenin bir ve ayn› fleylerolmad›¤› gerçe¤iyle; sermaye egemenli¤ine karfl› savafl›mla, erkek egemenli¤inekarfl› mücadeleyi birlefltirerek örgütlemede, bunun yeni biçim ve araçlar›n› yarat-mada ve varolan araçlar› etkin bir flekilde kullanmada pratikte ne kadar aktif, atak,yarat›c› olduk?..

Özsel olarak, ikinci dalga sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n›n hedef ve görevleriolarak tan›mlad›¤›m›z sosyalist kad›nlar›n, sosyalist hareketin “devrimci kad›n bi-

Sosyalist Kad›n • Yaz 20098

Page 8: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

linci”ni yeniden kurma, infla etmenin düflünsel ve pratik olarak hangi noktas›naulaflt›k?..

* * *Eski sorulara yeni sorular sormak için nas›l bir irade gösterdi¤imizi, nas›l bir yö-

nelim içerisinde oldu¤umuzu, ikinci dalga sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n› hangidüzeyde anlad›¤›m›z›, bilince ç›kard›¤›m›z› kad›n atölyelerinde, komisyonlarda,kolektif karma örgütlerde, kad›n kamp›nda yapaca¤›m›z tart›flmalar a盤a ç›kara-cakt›r.

Evet! Öncü kad›nlar olarak, ikinci dalga sosyalist kad›n ayd›nlanmas› ihtiyac›n›ne kadar hissettik, ne kadar anlad›k ve ne kadar yöneldik sorular›n› yan›tlamal›y›z.Sosyalist kad›n ayd›nlanmas›nda anlat›lmak istenen nedir? Öncü kad›nlar olarak birdüflünce, bir kavray›fl gelifltirmek için ne kadar çaba harcad›k, harc›yoruz? Sosya-list Kad›n'›n 1. ve 2. say›lar›n› okudu(k)m mu? Bulundu¤umuz her alanda okunuptart›fl›lmas›n› örgütledi(k)m mi? Teorik, ideolojik bir odak olma iddias›na uygunolarak Sosyalist Kad›n'›n en genifl kad›n kitlelerine, örgütlerine ulaflt›r›lmas›n›, ta-n›t›m›n›n yap›lmas›n› kendime özel olarak ifl edindim mi?..

Önümüz yaz... fiimdi tart›flma ve eylem zaman›...Bu say›m›zda; baflta öncü sosyalist kad›nlar olmak üzere Sosyalist Kad›n okurla-

r›n›, sosyalist kad›n ay›nlanmas›nda devrimci cins bilincinin oluflturulmas› ve gelifl-tirilmesinde “Kendinden Baflla”maya ça¤›r›yoruz...

fiimdi, sosyalist hareketin ve sosyalist kad›n hareketinin “mevcut cins bilincinin”yani, toplumsal kad›n ve toplumsal erkek; bunlar›n devrimci örgütlerde ald›¤› hal-lere, ö¤retilmifl devrimci kad›nl›¤a, erkek egemenli¤inin öncü saflar›nda ald›¤› bi-çim ve görüngülerine “hücum” zaman›...

Burada, özel olarak bir noktay› belirtmek istiyoruz. “Kendinden Bafllamak” kap-sam›nda gönderilecek yaz›lar› sonraki say›lar›m›zda mutlaka de¤erlendirece¤iz.Ancak, özellikle bu tart›flmaya kat›lacak erkek okurlar›m›za bir uyar› yapma ihtiya-c› duyuyoruz. Tart›flmaya, kendilerini tart›flt›klar› ürünlerle kat›lmal›s›n›z. Aksi içe-rikte yaz›lar de¤erlendirilmeyecektir. Bafllatt›¤›m›z bu tart›flmaya, bir alandakiatölye çal›flmas›na kat›lan kad›n arkadafllar›m›z›n ç›kard›klar› örneklerden bir kaç›-n› paylaflmay› uygun bulduk.

Bu say›m›zda dosya konusu olarak “Kad›n Devrimi”ni belirledik. Ancak tahminedece¤iniz gibi, bu bafll›k alt›nda söylenmesi, yaz›lmas› ve yan›tlanmas› gereken okadar çok fley var ki!.. Do¤rusu bu bafll›k alt›nda ç›kacak ürünlerin kaç say› daha sü-rece¤ini bugünden kestirmemiz hayli zor. Ancak, okurlar›m›z›n bu konuda suna-caklar› katk›lar› de¤erlendirmek istemenin ötesinde, katk›lar›n› bekledi¤imizi bil-melisiniz...

Editörden 9

Page 9: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

‹kinci say›da “Kad›n ve Siyaset” dosyas›nda hem çizelge dizgi yap›l›rken atlan-m›fl, unutulmufl. Hem de geçen dönem DTP'den Tunceli Belediye Baflkan› Songül ErolAbdil'in ilk il belediye baflkan› oldu¤u bilgisi yer alm›flt›. Do¤rusu bu bilgi, elimiz-de bulunan bütün kaynaklar›n ortaklaflt›¤› bir noktayd›. Ancak, bir okurumuzungeçmiflte Antakya ve ‹zmit'de de kad›n belediye baflkanlar›n›n görev yapt›¤› bilgi-si üzerine bu maddi hatay› düzeltiyoruz. Yine, CHP'nin Sosyalist Enternasyonal'eüye oldu¤u bilgisi; her ne kadar bugün Komünist Enternasyonal'in bir kurum ola-rak var olmad›¤› biliniyor olsa da, CHP'nin Komünist Enternasyonal'e üye oldu¤ubiçiminde geçmifltir. Bu maddi dalg›nl›k hatas›n› da düzeltmifl olal›m...

Ne demifltik?! Önümüz yaz... ‹flimiz çok...Alt alta s›ralad›¤›m›z görevler hayli kapsaml› ve gün 24 saat… Bilenler bilir. Biz,

bilmeyenler için anlatal›m k›z›l kar›ncan›n öyküsünü. Cüssesinin bir kaç kat› büyüklükte yiyece¤i kan ter içinde tafl›maya çal›flan ka-

r›ncaya sormufllar:“Bu kadar a¤›r bir yükü nereye götüreceksin?” Kar›nca; “fiu da¤›n arka yüzündeki yuvama” diye yan›tlam›fl. Bunun mümkün olmad›¤›, gücünün ve ömrünün bu da¤› aflmaya yetmeyece¤i

söylendi¤inde; kar›ncan›n yan›t› oldukça çarp›c›d›r...“Ulaflamazsam da, hiç de¤ilse o yolda ölürüm!” Demek ki, sorumluluklar›m›z›n, ifllerimizin çoklu¤u gözümüzü korkutup, bizi

atalete sürüklemesine izin vermeksizin; bunun fark›nda olarak kendimizi örgütleye-rek, planlar›m›z› yapmal›, görevlerimize-ifllere dört elle, tutkuyla sar›lmal›y›z... T›p-k› k›z›l kar›nca gibi...

Güzel, umut verici bir noktaya dikkatinizi çekerek noktay› koyal›m... SosyalistKad›n'›n ilk say›s› dört arkadafl›n ürünleriyle ç›km›flt›. ‹kinci say›m›zda katk› sunanarkadafllar›m›z›n say›s› befle ç›kt›. Ve üçüncü say›m›zda gördü¤ünüz gibi azminelinden bir fley kurtulmuyor... Ne diyelim?!.. Dar›s›, hala ka¤›t-kalemle ya da bilgi-sayarla, tabi öncelikle de kitapla/okumayla aralar›na mesafe koyan arkadafllar›nbafl›na... Bir sonraki say›da yazmamakta ›srar eden arkadafllar›n da katk›lar›n› bek-liyoruz.

Güz say›s›nda buluflmak dile¤iyle, baflar›lar diliyoruz...r

Sosyalist Kad›n • Yaz 200910

Page 10: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

‹lk insan topluluklar›nda, kad›n›n bugünkünden çok farkl›ve üstün bir konumu vard›. Sadece soyun devam›n› sa¤lamas›nedeniyle de¤il, toplulu¤un tüm üyelerinin (çocuklar ve erkek-lerin) yaflamas›n› sa¤layacak yiyece¤i bulmas›, üretmesi vetoplulu¤u bir arada tutacak kurallar dizgesini canl› tutmas› ne-deniyle de kad›n, toplulu¤un kurucu ö¤esiydi. ‹lk oymaklar-dan, tribüye kadar toplulu¤u kad›n kurdu.

‹lkel komünal toplulukta, anal›k hukuku, kad›n eksenli butopluluklar›n en belirgin özelli¤idir. Soy; klan, gens ve tribüdeanaya göre belirleniyor, akrabal›k yine ana soyuna ba¤l› olaraksürdürülüyordu. Bunlar›n yan› s›ra, 'anal›k' terimi her bir kad›niçin bugünkünden çok daha genifl bir anlama sahipti. EvelynReed, Kad›n›n Evrimi adl› çal›flmas›nda “bize göre” der; “Anne,çocuk do¤uran kad›nd›r ve do¤urmad›kça anne olamaz. Dola-y›s›yla bütün kad›nlar, toplulu¤un olgusal ya da gizil 'annele-ridir'. Tüm yetiflkin kad›nlar, çocuklar›n korunmas›ndan ayn›derecede sorumludur.”

Kad›n›n, ilk insan türünün devam›n› sa¤lamada oynad›¤›rolü, kad›n›n biyolojik yap›s›n›n toplumsal yaflam ve eme¤ingeliflmesinde oynad›¤› rol üzerinde durulmad›¤›na hakl› olarakdikkat çeker: “Hayvanlar dünyas›nda 'ana bak›m›n›n' insanlardünyas›nda ilk oymak ya da klan›n, bütün üyelerinin birbirininiyili¤i ve güvenli¤ini sa¤lamak için hep birlikte çaba gösterme-leri biçiminde gösteren ve 'toplumsal bak›m' diye adland›rabi-lece¤imiz daha genifl ve daha ileri geliflmelere nas›l temellik et-ti¤ini göstermektedir.” (Briffoult'tan aktaran E. Reed, Kad›n›nEvrimi)

Marks ve Engels'in gösterdikleri gibi; insan topluluklar›

Anayanl› Eflitlikçi Toplumdan, Ataerkil S›n›fl› Toplumlara

Eflitlikçi toplumdan s›-n›fl› toplumlara geçifltarihi, ayn› zamanda;anayanl› toplumdan,

erkek egemenlikli top-lumlara geçiflin de ta-rihidir. Kad›n›n ikincicins konuma itilmesi-nin, tarihsel-toplum-sal nedenleri, bu ko-nuda incelemeler ya-pan toplum bilimciler

ve kad›n özgürlükmücadelesi ile ilgile-nenler taraf›ndan ele

al›nm›fl, irdelenmifltir.

Roza

Din

aKADIN DEVR‹M‹DOSYA

Page 11: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

emek üzerine kurulmufllard›r. Üretmek ve insan soyunun devam›n› sa¤layacak çocuklar›do¤urmak da, kad›n›n pay›na düflmüfltü. Anayanl› toplulukta erkek, av ve savaflla u¤ra-fl›rken kad›nlar toplulu¤un bütün üyelerinin yaflam›n›n gereklerini üreten temel kiflilerdi.Kendi d›fl›nda bir canl›n›n (yavrular›n›n) yaflam›n› korumak, bunun için gerekli tüm ko-flullar› haz›rlamak, kad›nlar› üretmeye iten ilk dürtü ve emek tarihinin de kritik faktördür.‹nsanl›¤›n geliflimin tarihi incelenirken, en çok göz ard› edilen de budur.

Bafllang›çta erkek, kendi d›fl›nda hiç kimse için yiyecek sa¤lama yetisine sahip de¤il-di. Ancak kad›n›n güvenilir ve istikrarl› yiyecek kaynaklar›n› bulmas›-sa¤lamas› sonucu,önce kad›nlar›n yard›mc›s› olarak üretime kat›ld›lar, “acemi iflçilik” yapt›lar. Çal› ç›rp›topluyor, düflmüfl a¤açlar› kald›r›yor, topra¤› kad›n›n iflleyece¤i duruma getiriyorlard›.Ve böylece erkekler, kad›nlar›n yan›nda üretimde giderek ustalaflt›lar.

Topra¤›n ifllenmesi, toplay›c› olan kad›n›n keflfiydi. Hayvanlar›n evcillefltirilmesi, bu-lunan hayvan yavrular›n›n kad›nlar taraf›ndan bak›m›yla bafllad›, ö¤renildi. Atefli de yi-ne, kad›n›n emek sürecinde keflfetti¤i kabul gören görüfllerdendir. Emek araçlar› ve üreti-min bu en temel bulufllar›n›n d›fl›nda, hayvan derilerinin ifllenmesi, bitkilerden ilk ilaçla-r›n infla edilmesi, ilk barakalar›n yap›lmas› yine kad›nlar sayesinde mümkün olmufltu. Bunedenle, ilk hekimler, mühendisler ve kimyac›lar kad›nlard›r.

Kad›n›n üretimdeki yeri, toplulu¤u bir arada tutacak kurallar dizgesini oluflturmas›n›ve uygulamas›n› da olanakl› k›ld›. Kad›n›n yeri öyle üstündü ki, iç bar›fl› sa¤layacak, top-lulu¤un birli¤ini koruyacak kurallar›na (Totem ve tabu)* toplulu¤un erkek üyeleri de ken-dini uyarl›yordu.

“‹lkel difli insan, t›pk› difli hayvan gibi kendisine k›yasla, ahmak ve alg›lama yetene¤izay›f olan erkekten çok daha önemli, sa¤duyulu ve ak›ll›d›r. Kad›n›n anasal ifllevleri, uzunbir evrim süreci içinde, onda erke¤in gelifliminde hiç görülmeyen bir uyan›kl›k, dikkatlilik,baflkalar›n› düflünme yetisi, yap›c›l›k e¤ilimi gelifltirmifltir. Buna göre difli, ilkel koflullardayaln›z erkek kadar ak›ll› de¤il, düpedüz üstündür (....) Yaban›llar›n ö¤üt almak için ka-d›nlara baflvurmas› da bu yüzdendir.” (Briffoult'tan aktaran E. Reed, Kad›n›n Evrimi)

Kad›nlar›n toplumdaki üstünlü¤ünün, toplulu¤un erkek bireylerince benimsendi¤i,gözlemlenebilmifl yaban›l topluluklarda netlikle tespit edilmifltir. Anayanl› Amerika yerlitribülerini gözlemleyen bir din görevlisinin raporlar›na dayand›r›lan örnekteki gibi; “Ka-d›n›n bu üstünlü¤ü, çok kat› bir gerçeklik olarak karfl›m›za ç›k›yor. Toplulu¤u gere¤incetemsil eden varl›k kad›nd›r. Soyluluk, soya¤ac›, kuflaklar›n varl›¤› ve düzenlenmesi, aile-lerin korunmas› hep kad›nlara ba¤l›d›r. As›l yetke, tümüyle onlar›n elindedir. Ülke, tar-lalar ve bütün ürünler onlar›nd›r. Yönetim kurullar›n›n ruhu, savafl›n ve bar›fl›n sapta-y›c›s› onlard›r.” (Briffoult)

Sosyalist Kad›n • Yaz 200912

(*) Totem ve tabu: Yaban›l toplumlarda, ilk yasaklar yiyecek ve kandaflla cinsel birleflme yasa¤›yd›.Yiyecek yasa¤›n›n esas› yamyaml›¤› önlemeye dönüktü. Kandaflla cinsel birleflme yasa¤›n›n neden-leri üzerine farkl› teoriler olmakla birlikte E. Reed, kandaflla cinsel birleflme yasa¤›n› da yiyecek ya-sa¤›ndaki mant›¤a ba¤lar.

Page 12: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Kad›nlar›n çocuk do¤urma ve büyütmedeki güçlerinin yan› s›ra, yiyecek üretmede deusta olmalar›, yaban›l erke¤in kad›nlar› gizemli güçlere sahip varl›k olarak alg›lamas›nayol açt›¤› aç›kt›r. Ana tanr›ça, bereket tanr›ças›, genel olarak tanr›ça kültürünün kayna-¤›n› da yaban›l kad›n›n bu alg›lan›fl›nda aramak gerekir.

Anayanl› topluluk, erkek üyesinin kad›nlar› de¤erlendirmesi, yaban›l erke¤in gözün-de kad›n›n yerini betimler niteliktedir; “Kad›nlar m›s›r ektiklerinde bir dalda iki, üç m›s›r

ç›kmaktad›r. Manyok ektiklerinde, bir ocaktan; iki, üç sepet manyok kökü ç›kar. Her fley

böylece ço¤al›r. Neden? Çünkü kad›nlar, çocuk üretmeyi, m›s›r› filizlenip geliflecek biçim-

de ekmeyi biliyorlar” (Crawleu'den aktaran E. Reed, Kad›n›n Evrimi)Anal›k hukukuna dayal› ilkel komünal toplumlar, binlerce y›l varl›¤›n› sürdürdükten

sonra, barbarl›k dönemi bafllar›nda doru¤una ulaflt›. Ancak bu aflamadan sonra kad›n›ntoplumsal konumu ile birlikte, toplumsal düzen köklü de¤iflikliklere u¤rad›.

Eflitlikçi toplumdan s›n›fl› toplumlara geçifl tarihi, ayn› zamanda; anayanl› toplumdan,erkek egemenlikli toplumlara geçiflin de tarihidir. Kad›n›n ikinci cins konuma itilmesinin,tarihsel-toplumsal nedenleri, bu konuda incelemeler yapan toplum bilimciler ve kad›nözgürlük mücadelesi ile ilgilenenler taraf›ndan ele al›nm›fl, irdelenmifltir. Bununla birlik-te, özel mülkiyetin erkek cins elinde toplanmas›, özel mülkiyet ve erkek egemenli¤i ara-s›ndaki ba¤›n nas›l kuruldu¤una iliflkin verilen yan›tlar hep kuflkuyla karfl›land›. Mor-gan'dan Bachofen'e, Engels'ten '60'l› y›llar›n kad›n teorisyenlerine kadar, toplum bilim-cilerin tüm bu yönlü araflt›rmalar›, tarih öncesi dönemin nesnel bilgilerinin s›n›rl›l›¤›na ta-k›ld›lar. Bu ilk engelin yan› s›ra, s›n›rl› olan nesnel bilgi ve bulgular›n, ataerkil zihniyetinkal›plar›yla yorumlanmas›, bu zihniyetin neden oldu¤u subjektivizmin, kad›n›n tarihsel,toplumsal evriminin tam bir tablosunun ç›kar›lmas›nda, daha önemli bir engel oluflturdu-¤unu belirtmeliyiz. Erkek zihniyeti içinde oluflan tüm yorumlar ve kavramlardan ar›nd›r-madan, ya da hiç olmazsa “oluflturulmufl tarih”e flüpheyle yaklaflmadan, kad›n tarihininherhangi bir dönemine iliflkin objektif sonuçlara ulaflmak mümkün görünmüyor. Bu ne-denle biz de zorunlu olarak; ürün fazlas›n›n tarihte ilk olarak erkek cins elinde toplanma-s›n›n nedenleri üzerine fikir yürütmek için küçük çapl› bir yol temizli¤i yapmal›y›z.

Bir Erkek Kurgusu Olarak “Anaerkil” Kavram›

“Anaerkil” kavram›, ilk topluluklarda anal›k hukukunun varl›¤›n› ve kad›nlar›n toplu-luktaki sayg›n konumunu vurgulamak için kullan›ld›. ‹lk olarak Morgan'da rastl›yoruz bukavrama. ‹lk baflvuranlar›n niyetlerinden ba¤›ms›z olarak, bu kavram kad›n›n (ve ilkeltopluluklardaki toplumsal düzenin) durumunun anlafl›lmas›n› zorlaflt›rd›. “Ataerkil” top-lumla hiçbir biçimsel ve özsel benzerli¤i olmayan ilkel topluluklarda kad›n herhangi tür-de kategorik olarak ataerkil döneme karfl›tl›k vurgusu içinde ele al›n›nca bir iktidarl› dö-nem fikrine yol açt›. Kad›n›n konumu, cins iktidar› olarak alg›lan›p hareket noktas› yap›l-d›¤›nda ise daha karmafl›k bir tarih yorumu karfl›m›za ç›k›yor.

Önce, zihinlerde kad›n cins iktidar› ile belirlenen ilkel topluluk tasavvuru oluflturulu-

DOSYA: Anayanl› Eflitlikçi Toplumdan, Ataerkil S›n›fl› Toplumlara 13

Page 13: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

yor ve sonra, gözlemlenmifl topluluklardan ve antropolojik bulgulardan elde edilen somutverilerin yard›m›yla bir kurgusal tarih yaz›l›yor.

'Anaerkil' kavram›n›n yol açt›¤› kafa kar›fl›kl›¤› ile hareket etmenin, bu yoldan fikir yü-rütmenin iki sonucu oldu¤unu görüyoruz; birincisi, ilkel topluluklar›n eflitlikçi ve her tür-den iktidardan uzak oldu¤u göz ard› edildi. ‹kinci olarak da somut verilerin s›n›fl› toplum-lar›n ve ataerkil dönemin erkek iktidar›na denk düflen bir kad›n cins iktidar› yaflanmad›-¤›n› kan›tlad›¤› görülünce, toplumlar›n bafl›ndan beri ataerkil oldu¤u sonucuna var›ld›.Bir kere temel yarg› oluflturulunca, bu yarg›y› destekleyecek veriler bulunabilirdi. Kad›n-lar›n 'iktidarlar›n›' sarsan erkek cinse karfl› toplumsal bir direniflin* izine rastlanmamas›,topluluklardaki fleflerin(reis, flaflem) genelde erkek olmas›, insan topluluklar›n›n bafl›ndanberi ataerkil nitelikte oldu¤unu gösteren 'nesnel' veriler say›ld›.

“‹ktidar›n Üç Yüzü” isimli incelemesinde C.B. Akal, kad›n tarihini inceleyenler aras›n-da yayg›n olan ve erkek söylemi içinde oluflan bu görüflleri yeniden ele alm›fl, ancak ha-reket noktas› 'anaerkil dönem' aray›fl› olunca, iktidar ve ataerkil karfl›t› yaklafl›mlar›nara¤men, kad›n›n ilk topluluklardaki yeri ve tarihi yenilgisine dair anlaml› yan›tlar bula-mam›flt›r. “Oysa, hayal gücünü böyle geriye çal›flt›rmak yerine antropolojinin nesnel göz-lemlerine ba¤l› kalmak daha ayd›nlat›c› bir yöntemdir” der Akal. Nesnel verilere ba¤l› kal-mak bilimselli¤in flart›d›r. Ancak nesnel verilerin yorumunun öznel olabildi¤ini de ak›ldatutmakta yarar var.

Bafllarken, kad›n›n ilk topluluklardaki konumuna genel olarak de¤inmifltik. Kad›n, ilktopluluklar›n kurucu ö¤esiydi. ‹lk nesnel bilgi budur. Anal›k hukuku, toplulu¤a belirginolarak yön veriyordu. Peki ama nas›l, hangi biçimde?

“... Ve yine L.W. Powel tribülerin kurdu¤u kurallar›n 'beflte bir oran›nda erkek, befltedört oran›nda kad›nlardan olufltu¤unu' göstermifltir. Reis, topluluktaki bütün kad›n veerkeklere dan›flt›ktan sonra bir karara varan kad›n üyeleri taraf›ndan seçilirdi. Bu kifli,kad›nlar taraf›ndan atan›r, edim ve davran›fllar›n›n hesab›n› kad›nlara vermekle yü-kümlü olurdu. Bunlar, ufak tefek 'ev iflleri' de¤il, kad›nlar›n elinde bulunan toplumsal ifl-levlerdi.” (Aktaran E. Reed)

Yönetimi belirlemek, ilkel topluluklarda, bir iktidar iflareti de¤ildi. Çünkü topluluk,komünal kardefllik ba¤lar›yla ba¤l› kad›n ve erkeklerden olufluyordu. Kad›nlar›n belirginrolüne ra¤men, bir cins iktidar› söz konusu de¤il. Ve erkeklerin flef ya da reis olmalar› daerkeklerin kad›nlar üzerinde herhangi bir türde bask› oluflturmalar›na neden olmuyor. Re-ed'in aktard›¤›na göre; “‹roquoi tribüler birli¤inde, hiçbir kad›n›n düzenli ve sürekli ola-rak bir ‘Reis’ görevini yüklendi¤i görülmemekle birlikte anlatanlardan, gerek reislerin se-çilmesinde, gerek görevden al›nmas›nda, kad›nlar›n daha etkili oldu¤u aç›kça ve kesin-likle görülmektedir. Baflka bir deyiflle bu; baflkanlar›n yapacaklar› s›n›rl› ifllerde, klan›n

Sosyalist Kad›n • Yaz 200914

(*) Kad›n›n erkek egemenli¤ine neden ve nas›l olup da boyun e¤di¤i, anal›k hukukunun y›k›l›fl› karfl›-s›nda direnç gösterip göstermedi¤i sorusunun incelenmesinin iflledi¤imiz konu aç›s›ndan önemli ol-du¤unu belirtelim. Ancak, bafll› bafl›na ele al›narak incelenmelidir.

Page 14: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ve anasoylu ailenin görüflüne göre hareket etmeleri gerekliydi, toplulu¤un görüflüyse kü-medeki erkeklerden çok, kad›nlar›n görüflü demekti.”

Anal›k hukuku ile belirlenen ilkel topluluklarda topluluk üyelerinin görev ve sorum-luluklar› biçimsel farkl›l›klar göstermekle birlikte, hemen tüm gözlemlenebilmifl toplu-luklarda özün ayn› oldu¤unu; kad›n›n kurucu ö¤e, topluluk üyelerinin eflit, yönetici yet-kilerinin ise oldukça s›n›rl› oldu¤unu görüyoruz. E. Reed'in Radddif'ten aktard›¤›na gö-re; “Toplulu¤un iflleri, bütünüyle yafll› kad›n ve erkekler taraf›ndan düzenlenmektedir(…) En yüksek konumdakinden en küçü¤üne dek bütün reis yetkisinin, son derece s›n›r-l› oldu¤unu söyleyen yazar, flunlar› ekliyor; reis ve yetke sözcükleri, bir çeflit örgütlen-mifl yönetim ve yürütmeyi anlatmakta kullan›l›r. Bu iki ö¤e ise, Andaman yerlilerindehiç görülmüyor.”

‹lk topluluklarla ilgili nesnellik aç›k ki; bu topluluklar›n eflitlikçi oldu¤u kadar kad›nrengi tafl›mas›d›r. Nas›l ki s›n›fl› toplumlarda egemenli¤in cins kimli¤i erkek ise eflitlikçi ilktopluluklarda sisteme damgas›n› vuran kad›n cinsidir. S›n›fl›, egemenlikli sistemlerin er-kek egemenli¤i ile özdeflleflmesi gibi, eflitlikçi toplumlarda kad›n kültürü, kad›n cins özel-likleri ile örtüflen toplumsal bir sistemdi. Bu nedenle, eflitlikçi toplumlar›n, her türlü ege-menlik ve eflitsizli¤in d›fl›nda olan (ilkel komünal) sistemini, bu nesnel gerçekli¤e denkdüflen kavram ve tan›mlarla aç›klamak, daha objektif ve bu nedenle de ayd›nlat›c› ola-cakt›r. “Anaerkil toplum” gibi, erkek söylemi içinde oluflturulmufl kavram yerine Anayan-l› eflitlikçi toplum, olarak tan›mlaman›n, ilk topluluklar›n gerçe¤e denk düflen tan›m› ol-du¤unu düflünüyoruz.

Anayanl› toplumlar›n varl›¤›n› inkara kadar götüren subjektif yorumlardan birisininde, “erkek kardefl erki”ne dayand›r›ld›¤›ndan söz etmifltik. Bu sava göre, erkek kardeflle-rin belirgin rolü, ataerkilli¤e iflarettir. Oysa, ilk toplulukta, tüm erkeklerin durumu, top-lumsal konumu soya göre belirleniyordu. Soy ise henüz varl›¤› bile bilinmeyen babayagöre de¤il, anaya göre hesaplan›yordu. Tek bafl›na bu durum dahi erke¤in de¤il, kad›n›nbelirleyici olmas›n› koflullayan bir faktördür. Di¤er yandan; bu erkek kardefllerin esas gö-revi, yetkileri oldukça s›n›rl› olan fleflik veya reislik yapmakt›. Ve bu fleflerin, kad›nlar ta-raf›ndan seçildi¤ini, kad›n kurullar›nca onayland›¤›n›, yine görevleri konusunda kad›n-lara karfl› sorumlu olduklar›n› önceki bölümlerde göstermifltik. Kad›nlar karfl›s›nda bugü-nün ataerkil kardefllerinin tutumuna benzer hiçbir edimleri olmayan, olmas› için koflulubulunmayan erkek kardefllerin, bu yan›yla “ataerkil”li¤e iflaret etmesi olanaks›zd›. fiunukabul edebiliriz; geçifl döneminde, erkek kardefllerin toplumsal görevleri ataerkilli¤e ge-çiflte bir basamak olmufl olabilir. Ancak bunun gerçekleflmesi için, önce anal›k huku¤unuy›kan di¤er faktörlerin de ortaya ç›kmas› gerekiyordu. Bu nedenle, anal›k hukukunun var-l›¤› koflullar›nda, toplumun tüm erkekleri gibi; “erkek kardefl”ler de kad›n›n topluluktakikonumunun koruyucusu ve komünal kardeflli¤in üyesi durumundayd›. Bu durumda,“kardefl erki” yorumu için de, ataerkil söylem içinde gelifltirilen bir tarih yorumudur de-mek, yerinde olacakt›r.

DOSYA: Anayanl› Eflitlikçi Toplumdan, Ataerkil S›n›fl› Toplumlara 15

Page 15: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Anayanl› Toplumun Y›k›l›fl› ve Servetin Erkek Cins Elinde Toplanmas›

Ani toplumsal de¤iflimler, iktidarlar›n devrimler yoluyla el de¤ifltirmesi, devletli (s›-n›fl›) toplumlara özgü geçifl biçimlerindendir. Anayanl› eflitlikçi topluluklar›n y›k›l›fl› ves›n›fl› erkek egemenlikli toplumlar›n ortaya ç›kmas› ise binlerce y›la yay›lan tedrici gelifl-melerle mümkün oldu. Servetin (ürün fazlas›n›n) kerte kerte ayr›cal›kl› bir kesimin elin-de toplanmas›n›n s›n›fl› toplumlara geçiflin dü¤üm noktas› oldu¤u, Marks ve Engels ta-raf›ndan gösterildi. Engels, toplumun s›n›flara bölünürken, cins bak›m›ndan da ezilen veezen olarak ayr›ld›¤›n›, kad›n›n ilkel komünal topluluktaki konumundan “ilk köle” duru-muna getirildi¤ini çözümleyerek, s›n›fl› toplumun cins karakterini de gözler önüne ser-di. Ancak bu, ilk ad›md›. Servetin neden-nas›l erkek cins elinde topland›¤› sorusunubafll› bafl›na “cins sorunu” çerçevesinde ele almak, bugün hala çözümlenmemifl sorun-lardan biridir. Keskin ve kesin yan›tlar aramaktan çok, konuya bir girifl amac› tafl›d›¤›-m›z› belirterek bafllayal›m.

Servetin erkek cins elinde toplanmas›, ya da erke¤in ürün fazlas›na el koymas›n›n ikikoflulu olabilirdi. Birincisi; özel mülkiyet ve erkek cins aras›nda özsel bir ba¤ olmal›, yani,ikisinin ayn› zamanda ortaya ç›kmas›n› sa¤layan iç zorunluluklar olmal›. Baflka bir deyifl-le; özel mülkiyetin otomatik olarak erkek egemenli¤ini, ya da erkek egemenli¤inin özelmülkiyeti ortaya ç›karmas› gerekir. Bu durum ise ancak ve yaln›z erkek cinsin do¤as› ileaç›klanabilir. Oysa, ürün fazlas›n›n yani özel mülkiyete yol açan koflullar›n ortaya ç›kt›¤›tarihsel süreç, insan türünün biyolojik-do¤al dürtülerini aflt›¤›, toplumsal insan oldu¤udönemdir. Öyle ise, bu tarihsel dönemde, biyolojik dürtülerin (olsalar bile), bir toplumsalde¤iflimde rol oynad›¤›n› düflünmek anlams›zd›r.

‹kinci koflul olarak ise flu söylenebilir; toplumsal evrim sürecinin belli bir aflamas›nda(sorumuz ekseninde düflündü¤ümüzde bu aflama, üretim araçlar›n›n, ürün fazlas›n› sa¤-layacak denli geliflti¤i aflamad›r) erkek cinsin fazla ürüne el koyabilece¤i konumda olma-s› gerekliydi.

Bafll› bafl›na kad›n ve erkek cinsin toplumsal evrimi ve kad›n›n tarihsel yenilgisi üzeri-ne yo¤unlaflmasa da, toplumun s›n›fl› topluma evriliflinin ayr›nt›l› çözümlemesini yapar-ken, Engels; sorunu do¤ru temelde ele alman›n sa¤lam zeminini de sa¤lad›. Sorunu, En-gels'in sundu¤u veriler üzerinden ele almadan önce, konuyla ilgilenenlerin aray›fllar›nabirkaç noktada de¤inelim.

Ataerkilli¤in ortaya ç›k›fl› ve özel mülkiyetle olan ba¤› aç›klan›rken, tek-eflli aileye, ba-ba ailesine iflaret edilmesi, miras hukukunun ataerkilli¤in ilk nedeni say›lmas›, sorunuaç›klamaktan uzakt›r. Tüm say›lanlar›n ortaya ç›kabilmesi için, kiflisel servetin önsel ola-rak var olmas› gerekirdi. Ancak bunun öncesinde mülkiyetin, aile mülkiyeti olarak de¤il,grup mülkiyeti olarak ortaya ç›kt›¤›n› biliyoruz.

E. Reed “özel mülkiyetin kökeni ve erke¤in eline nas›l geçti¤i” sorusuna, hakl› olarak“tek baba ailesinde bölünmemifl baba türesinin ana ailesinin yerini almas› olgusunda dü-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200916

Page 16: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

¤ümlenmektedir” der. Biçim olarak, bunun “baba türesinin, erkek kardefl türesi üzerindeutku kazanmas›” aflamas›ndan geçerek geliflmifl olmas› muhtemeldir. Ama yine de bun-dan önce erke¤in ayr›cal›kl› bir konum edinmifl olmas› gerekirdi. Önündeki ana türesineait tüm engelleri y›kmay› baflarmas›n› koflullayan esas etken neydi?

E.Reed, Reich'a dayanarak, yaban›l toplumdaki evlilik arma¤an›n›n geliflerek sat›fl ev-lili¤ine dönüfltü¤ünü, bunun da sorunun dü¤üm noktas›n› oluflturdu¤unu belirtir. Evlilikarma¤an›; “‹lkellerin birbirine düflman insan kümelerini bir araya getirmek için, karfl›-

l›kl› olarak al›p verdi¤i yiyecek ve daha baflka fleylerden olufluyor ve evlilik iliflkilerinin

kurulmas› için gerekli bir önkoflul niteli¤i tafl›yor.” Reed, bu aç›klamas›n›n devam› ile so-runu yeni bir ç›kmaza sürer; “Tarihte belli bir noktada, erkekler aras›ndaki bu arma-¤an verme, yeni ve de¤iflik bir ifllem haline geldi. Bu olay, evlilik arma¤an›n›n bafl-l›k paras›na dönüflmesine neden oldu. Arma¤an al›p vermede erkekler aras›nda ifl-lerlik gösteren bir edim haline geldi. Bu özel mülkiyetin difli de¤il de, erkek ellerin-de geliflmesinin ard›nda yatan ilk nedendi.” Bizce, evlilik arma¤an›; ancak “bafll›k pa-ras›n›n” nas›l ortaya ç›kt›¤›n› aç›klamaya yarayan bir yan›t olabilir.

Binlerce y›ll›k ana türesinde flu veya bu düzeyde gedik açacak koflullar çok daha do-lays›z ve güçlü olmal›yd›. Yaban›llar tüm tarihleri boyunca, çeflitli nedenlerle arma¤anal›p vermifllerdir. Arma¤an'›n “karl›” bir ifle dönüflmesi için, öncelikle bu maddi koflulla-r›n oluflmas› gerekiyordu. Di¤er bir söylemle; arma¤an›n erke¤in elinde, neden daha ön-ce “ifllerli” hale gelmedi¤i sorusunu sormak gerekir, bu durumda.

Reed'in, kad›n›n evrimi sürecinin incelenmesine ola¤anüstü katk›lar›na ra¤men, “dü-¤üm noktas›” sorununda Engels'i yeterince incelememifl olmas› flafl›rt›c›d›r. Zemin aç›s›n-dan, Engels'in özel mülkiyet ve kad›n›n ikinci cins durumu üzerine tezlerine dayanmas›nara¤men, “servetin erkek elinde toplanmas›n›n ilk koflulu” üzerine fikir yürütürken, Reich'iizlemifltir.

Bafllarken, servetin erkek elinde toplanabilmesi için, üretim sürecinin belli aflamas›n-da, erkek cinsin ürün fazlas›na el koyacak pozisyonda olmas› gerekti¤inin, sorunun ya-n›tlar›ndan biri olabilece¤ine iflaret etmifltik. O halde bu sürece göz atal›m;

Anayanl› toplumun bafl›ndan beri, üretimin esas kayna¤› kad›nd›. Dolay›s›yla, üretimaraçlar› da esas olarak kad›n›n elindeydi. Avc› ve savaflç› erkek, ancak üretimin belli biraflamas›nda bu sürece dahil oldu. Avc›l›k ve toplay›c›l›¤›n, hayvanc›l›k ve tar›m›n sa¤la-d›¤› ürünlerin yan›nda önemsiz hale gelmesi, dünün yaban›l avc›s›n› toplumun ortak ma-l› olan tarlalar›n ve hayvanlar›n önce bak›c›s› yapt›. Bütün topluluk yarar›na yapt›¤› bir ifl-ti baflta. Kad›nlar, çocuklar›n bak›m› ve toplumun tüm di¤er gereksinimlerinin sorumlusuolmay› sürdürdüler. Engels, kad›n ve erkek aras›ndaki bu ifl bölümünü; “ilk do¤al iflbölü-mü” olarak tan›mlar. Üretimin bu aflamas› ile tar›m›n ve hayvanc›l›¤›n toplulu¤un ihtiyaç-lar›n› aflan oranda ürün ç›karacak denli geliflti¤i süre içinde, bu iflbölümünün kendili¤in-den erke¤in konumunu yükseltip yükseltmedi¤ini bilmemiz mümkün de¤ildir. Ama flunu

DOSYA: Anayanl› Eflitlikçi Toplumdan, Ataerkil S›n›fl› Toplumlara 17

Page 17: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

söyleyebiliriz; baflta topluluk için yararl› olan ifli, esasta kad›nlar yaparken, ilk ifl bölümüile erkek de üretim sürecinde kad›n›n konumuna yükseldi. Bu, ilk do¤al iflbölümü oldu¤ugibi durmad›, buradan büyük toplumsal iflbölümü do¤du.

“Birinci toplumsal iflbölümünden, toplumun iki s›n›f; efendiler ve köleler, sömürülen-ler ve sömürenler biçimindeki ilk büyük iflbölümü do¤du. O zaman, sürüler ve öbür yeniservetler, aile, köklü de¤iflikli¤e u¤rad›. Geçinme gereçlerini kazanmak her zaman erke-¤in ifli olmufltu. Engels'in burada, “geçim araçlar›n› her zaman erkek sa¤l›yordu” fikrinineye, hangi kaynaklara dayand›rd›¤›n› bilmiyoruz. Kad›n›n emek sürecindeki yerini, En-gels'in de derinlikli incelemedi¤ini görüyoruz.

“Bu ifl için zorunlu araçlar› üreten ve bu araçlar›n mülkiyetine sahip olan kad›nd›. Ye-ni geçinme araçlar›n› sürüler meydana getiriyordu. Onlar› önce evcillefltirmek, sonra dakorumak erke¤in ifli olmufltu, bundan dolay› davar erke¤e aitti. “Yaban›l” savaflç› ve av-c› evde ikinci planda kalmakla yetinmiflti. “Daha yumuflak huylu! Çoban, servetiyle övü-nerek birinci plana ç›kt› ve kad›n› ikinci plana itti.”

Kad›n eme¤i ve üretim araçlar›n› gelifltirmedeki rolüne iliflkin söylediklerini bir taraftatutarsak; üretim sürecinde en kritik aflamas›nda (fazla ürünün olanakl› oldu¤u süreç), er-kek cinsin üretim fazlas›na el koyabilecek durumda oldu¤unu, Engels'in çözümlemelerin-de de aç›kça görüyoruz. Önce bütün topluma ait olan mülkiyet, ikinci aflamada bir gruperke¤in ve giderek erke¤in reisli¤indeki dar küçük toplumsal yap›n›n, ailenin elinde top-land›. Toplumsal servetin erke¤in eline geçmesinin dü¤üm noktas›, ilk do¤al ifl bölümün-de erkek cinsin servete bu yak›n konumudur.

Cins özelliklerinin mülkiyeti gaspetmede ne kadar etkili oldu¤u, ancak üretim süreci-nin ürün fazlas›n›n a盤a ç›kt›¤› bu aflamas›na ba¤l› olarak tart›fl›labilinir. Bu aflama olufl-tuktan sonra, Reed'in Mason'dan al›nt›lad›¤› sözü söyleyebiliriz; “Her iki cins de belkiher fleyi belli yollardan ö¤rendiler, ancak ayr› cinsler olarak, ayr› fleyler ö¤reniyor-lard›. Kad›nlar, erkeklerin konumunda olsayd› (ilk do¤al ifl bölümünde) ne olurdusorusu elbette spekülatif bir soru olur. Ancak erke¤in cins olarak, tarihte servete elkoyan ve di¤er cinsi, kad›n› kölelefltiren cins oldu¤u gerçe¤i çok somuttur. Hangi it-kilerle olursa olsun, iki ayr› toplumsal cins gerçekli¤i oluflmufltur. Erkek cins; yaba-n›l toplumdaki kad›n›n üretimde gerisinde, s›n›fl› toplumda ise egemen cins gerçek-li¤i ile vard›r. Özel servetin cins kimli¤idir. Ayn› tarihsel koflullar; “ilkel komünal”dönemin kad›n›n› ve bugünün ezilen cins olan kad›n gerçekli¤ini ortaya ç›kard›.” r

Kaynakça: Engels, “Ailenin Devletin Özel Mülkiyetin Kökeni”Evelyn Reed, “Kad›n›n Evrimi”Cemal Bali Akal, “‹ktidar›n Üç Yüzü”Kate Millet, “Cinsel Politika”

Sosyalist Kad›n • Yaz 200918

Page 18: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Feodalizmden yeni ç›km›fl, ataerkil gelenek ve göreneklerinkad›nlar› dört koldan kuflatt›¤› Rusya'da, yaflam kad›nlar içinçok daha zordu. Kad›nlar›n yaflad›¤› bunca bask› ve zorbal›kzaman içinde kendi karfl›t›n› da yaratm›fl; güçlü s›n›f ve cinseflitsizli¤i koflullar›nda bile kad›nlar çokça vatanseverlik, cesa-ret ve yi¤itlik örnekleri yaratm›flt›r. Rus halk epiklerinde, cesa-retleriyle dönemin erkek kahramanlar›yla eflit olan kad›nlar›nkahramanl›k destanlar› anlat›l›r.

Rusya'da, çeflitli halklardan bir arada yaflayan kad›nlar›ncinsiyet ayr›m›na karfl› mücadelesi, 1860'l› y›llarda halkç› dev-rimci hareketler içerisinde kendisini gösterir. 1870'li y›llar, Rushalkç› devrimci hareketin yükselifle geçti¤i y›llard›r. Kendisiniezilen köylülü¤ün kurtar›lmas›na adam›fl olan bu hareket, saf-lar›na binlerce insan› katt›. Harekete kat›lanlar›n az›msanma-yacak bölümünü de kad›nlar oluflturuyordu. Her s›n›ftan kad›-n›n yer ald›¤› bu hareket içerisinde kad›nlar›n bulunma nede-ni, bafllang›ç itibar› ile yaflam›n her alan›ndaki eflitsizlik, gerib›rak›lm›fll›k, ezilmifllikti.

Yaflam›n her alan›nda ikincilli¤e tabi tutulan kad›nlar, efl-lerine ya da babalar›na ba¤›ml›yd›lar. 1869 y›l›n›n sonlar›nakadar Rusya'n›n hiçbir yerinde hangi s›n›ftan olursa olsun ka-d›nlar için ortaokul düzeyinin ilerisinde e¤itim olana¤› yoktu.Kad›nlar, üniversite e¤itimi için baflvuru yapsalar da kabuledilmiyorlard›. Gerici Çarl›k otokrasisine öfke bileyen kad›nla-r›, okuma-yazma tutkusu bir araya getirir. Kendi çabalar›ylakurslar açar, tart›flmalar örgütlerler. Bafllang›çta daha çok fe-minist etkinlik biçiminde olan bu toplant›larda, iflçi s›n›f› ve

Devrimde Kad›n Kad›nda Devrim

Ekim Devrimi'nin ka-d›nlar›... Onlar; yüz-

ler, binler, milyonlar-cayd›. Milyonlarca

kad›n ile baflar›ld› bubüyük toplumsal kal-

k›flma. Çarl›k Rus-ya's›n›n koyu karanl›-¤›ndan Sovyetleri çe-kip ç›karan bu kad›n-lar›n devrimle kurdu-¤u güçlü ba¤›n en te-mel nedeni, devrimin,kad›n›n yüzlerce y›ll›keflitsizli¤ine, köleli¤i-ne karfl› bir isyan ha-reketi olmas›yd› ayn›

zamanda.

Serp

il Ar

slan

Page 19: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

köylülü¤ün durumu gibi toplumsal konular› da tart›flmaya bafllarlar. Bir süre sonra,kendini yetifltirme e¤itim gruplar› h›zla artar. Cinsiyet ayr›m›ndan kaynakl› yaflad›klar›s›k›nt›lardan dolay› yola ç›kan kad›nlar, onlarca y›ll›k hapis cezalar›n›, sürgünleri gözealarak cesaretle mücadelenin içerisinde yer al›rlar. ‹flçi s›n›f›na temel ve politik e¤itimverme çabas›na aktif olarak kat›l›rlar. Örne¤in Vera Zasuliç, radikaller taraf›ndan Pe-tersburg'da kurulan akflam okullar› ve pazar okullar›nda ders veriyordu. E. Kovalskarakendisine miras kalan paray› kullanarak, sosyalizm ve feminizm üzerine dersler verilenbir okul kurmufltu.

1870'li y›llarda hükümet, mezuniyet hakk› vermeyen kurslara kad›nlar›n kat›l›m›n›kabul ederek, kad›nlar›n yüksek e¤itime iliflkin uzun erimli talepleriyle uzlafl›r. Karar,coflkuyla karfl›lan›r ve binlerce kad›n sel gibi Petersburg'a akmaya bafllar!.

Kad›nlar›n durumunda esasl› de¤iflimler için köklü toplumsal de¤iflikliklerin zorun-lu oldu¤u sonucuna ulaflan kad›nlar, mücadeleyle kesin ba¤lar›n› kurarlar. Halka git-meye karar verirler. Baz›lar› okullar›n› dahi bitirmez, adanma coflkusuyla yollara düfle-rek; ac›, kiflisel özveri ve cesaretle, sorumluluk dolu bir yaflam›n içine dalarlar.

Moskova Amazonlar› olarak da an›lan Narodnik Kad›nlar›n en tan›nm›fllar› ve içindeyer ald›klar› hareketlerin liderleri konumunda olan Vera Figner ve Vera Zasuliç'in k›sa-ca yaflamlar›na de¤inerek anma ihtiyac› duyuyoruz.

Adanm›fl Bir Devrimci: Vera Zasuliç

“Ortaya ç›kan devrim hayaleti beni genç bir erkekle eflit duruma getirdi. Ben deeylem düflü kurabiliyordum... Yaflam, onu bütün s›n›rs›zl›¤›yla yaflamaya davetediyordu.” diye yazm›flt›r.

Yoksul düflmüfl orta s›n›f bir ailenin k›z› olan Zasuliç, yetifltirilmek üzere zengin birakrabas›n›n yan›na verilir. 17 yafl›nda okulu bitirdi¤inde St. Petersburg'a giderek katip-lik iflinde çal›fl›r. ‹flçilere okuma yazma dersleri vererek hareketin içine girer. Güney Rus-ya'daki Bakunist grup olan Kiev Ayaklanmac›lar›'na kat›l›r. Sürgüne gönderilen Zasuliç,art›k adanm›fl bir devrimcidir. Kendisini tan›yan herkesin sayg› duydu¤u Zasuliç, ya-payl›ktan uzak, içten, yal›n bir kad›n savaflç›d›r. Fakat Zasuliç'in bir kahraman halinegelmesi, zorba vali Trepov'un öldürülmesi olay›yla gerçekleflir.

St. Petersburg Valisi General Trepov, huzurunda flapkas›n› ç›karmad›¤› için siyasimahkum Alexie Bogaliubov'un k›rbaçlanmas›n› emreder. ‹nsanl›k onuruna yap›lan busald›r›, halk›n büyük öfkesine yol açar. Bu onur k›r›c› davran›fl›ndan dolay› Vali Tre-pov'u cezaland›ransa Vera Zasuliç olur. Zasuliç, Trepov'un ofisine gider; dilekçe verme-ye gelen bir oda dolusu insan›n gözleri önünde Trepov'u öldürür. Rus halk›, eylemindendolay› Zasuliç'e büyük bir hayranl›k duyarak onu 'azize' olarak selamlar! Noradnik Ka-d›nlar, kendilerine verilen bütün görevleri büyük bir disiplinle yerine getirirler. Hareke-tin her aflamas›nda yer al›rlar.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200920

Page 20: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Vera Zasuliç ve Vera Figner örne¤inde oldu¤u gibi liderlik görevlerini de üstlenirler.Öyle ki; Çar'a suikast düzenleyen Narodya Volya Örgütü'nün liderlerinin kad›nlar oldu-¤u a盤a ç›kar, suikast›n hemen ard›ndan.

“Yaln›zca Eylem ‹çerisinde Gücünü Anlayabilirsin”

‹flçi s›n›f›n›n kurtulufl mücadelesine kendisini adayan Vera Figner, yüksek ö¤renimgörmüfl, varl›kl› bir ailenin ayr›cal›kl› çocu¤udur. Zürich'te t›p ö¤renimi al›rken devrim-ci fikirlerle tan›fl›r. Daha sonra, arkadafllar›yla birlikte Rusya'ya dönerek yeni fikirlerinpropagandas›n› iflçiler ve köylüler aras›nda yapmay› kararlaflt›r›r. “Yaln›zca eylem içe-

risinde gücünü anlayabilirsin” diyen Figner'de, eyleme dönüflmeyen tüm sözlerin bo-fluna oldu¤u inanc›, sars›lmaz bir flekilde yerleflmifltir.

K›sa bir süre doktorluk yapt›ktan sonra mesle¤ini bir tarafa b›rakarak, kendisini sos-yalist fikirleri yaymak ve bu fikirler u¤runa savaflma ça¤r›s›nda bulunmaya adar. Fig-ner ve arkadafllar›, Çar'a dönük iki kez suikast planlarlar. Birincisinde baflar›s›z olan sui-kast giriflimi, ikincisinde baflar›yla sonuçlan›r. Çar ölmüfltür, fakat onlar›n bekledi¤itoplumsal uyan›fl ve halk ayaklanmas› gerçekleflmemifltir. Vera Figner bu eylem nede-niyle ömür boyu hapis cezas›na çarpt›r›l›r. Ayaklanman›n kad›n liderlerinden Sofya Pe-rovskoya ise as›l›r.

Figner, yirmi y›l›n› geçirdi¤i hapishaneden ç›kt›¤›nda eyleminin anlam›n› tam birkavray›fll›l›kla formüle ederek: “Bundan sonraki kuflakta yaflamaya devam edecek bir izb›rakt›m” der. Figner'in örgütü, Çar'a yönelik suikast›n sonucunda bekledikleri toplum-sal uyan›fl› ve ayaklanmay› yaratamaz. Fakat bu kalk›flma, bireysel terör yöntemini çü-rüterek, devrim fikrini gerçek k›lman›n yolunun iktidar bilinciyle devrimci parti kurmakve kitle hareketini yaratmak oldu¤unu göstermifltir.

Lenin'in devrimci fikirlerinin oluflumunda esin kayna¤› olan Narodya Volya, Rus Ko-münist Partisinin önceli olmufltur.

O An Geldi¤inde

Ellerinde k›z›l bayraklarla Kazaklar›n üzerine at›larak “Öldürün bizi! Biz sa¤ olduk-

ça bu bayra¤› esir etmeyece¤iz!” diyordu, Bolflevik Parti'nin ça¤r›s›na yan›t vererek si-lahl› ayaklanmada yer alan iki genç kad›n!..

Say›s›z tarihsel gerçekle birlikte, Ekim Devrimi de “Do¤an›n kad›nlar› sadece bellialanlara uygun k›ld›¤›n› ve kad›nlar›n yarat›c› kamu ve hükümet faaliyetlerinde yer al-mada yetersiz oldu¤unu” savunan gerici kuram› çürütmüfltür. Rusya'da kad›nlar, mah-kum edildikleri insanl›k d›fl› düzene karfl› kurtuluflu devrimde gördükleri içindir ki; dev-rimin haz›rl›¤› ve sosyalist infla süreçlerine ilgisiz kalmay›p, öznesi oldular.

Devrimci Rus ‹flçi Partisi'nin kuruluflundan beri iflçiler ve ayd›nlar aras›nda en cesurve s›n›f bilinçli kad›nlar, Bolflevik Parti saflar›na kat›ld›lar. Korkusuzca dövüflerek kah-

DOSYA: Devrimde Kad›n Kad›nda Devrim 21

Page 21: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ramanl›k destanlar› yazd›lar. Aleksandra Kollantai, ‹nesa Armand, Nadezhda Krupska-ya, Klavdia Nikolayeva, Maria ‹lyiniçna, Olga Lauristin, Tatyana Mihailovna, Yelena Di-mitriyevna Stasova ve daha ad›n› sayamad›¤›m›z binlerce kad›n ile Ekim Devrimi zafereulaflm›fl ve sosyalist infla çal›flmalar› büyük bir özveriyle yürütülmüfltü. ‹flte bu kad›nlar-dan birisi, Ekim Devrimi'nin önderlerinden, y›lmaz bir kad›n haklar› savunucusu Alek-sandra Kollantai'yd›.

Özgür Bir Kad›n, Cesur Bir Savaflç›

“Kad›nlar›n yazg›s›, beni tüm yaflam›m boyunca ilgilendirdi ve sosyalizme çe-

ken de bu ilgi oldu zaten” diyen Kollantai, Rus toplumunun elit s›n›f›n›n bir üyesiiken, s›n›f intihar› gerçeklefltirerek girmiflti mücadeleye. Son derece iyi e¤itim görmüflsoylu bir ailenin çocu¤u olan Kollantai, dünyan›n dört bir yan›ndaki emekçiler için sos-yal adalet, özgürlük ve eflitlik istiyordu. Tüm becerisini, yetene¤ini devrime adayanKollantai; etkin bir propagandac›, ajitatör olarak yaflam› boyunca efline az rastlan›r birazimle çal›flt›. Sürgünde, hapishanede, yoksulluklar içerisinde y›lmadan çal›flarak ogörkemli Ekim Devrimi'ni haz›rlayan bir yap›c›, etkili bir eylem insan› oldu. Kad›n kur-tulufl mücadelesiyle kopmaz ba¤›n› daima sürdüren Kollantai, 1917 y›l›n›n çalkant›l›, altüst oluflunda bile kad›nlar aras›nda yürütülen çal›flman›n ihmal edildi¤ini, geri plandakald›¤›n› düflünerek partisiyle sert tart›flmalar yürüttü. Etkili bir hatip olan Kollantai, Al-manya'dan ‹ngiltere'ye, Danimarka'dan Fransa, Belçika, ‹sviçre, ‹sveç, Norveç ve Ame-rika'ya kadar gitti¤i her yerde iflçi ve emekçileri devrimci mücadeleye ça¤›rd›. Oportü-nizme karfl› ideolojik mücadele yürüttü.

Kendisine güveni tam, güçlü bir kad›n olan Kollantai; her koflulda inand›¤› do¤ru-lar›n peflinden giden gözü pek, cesur bir savaflç›yd›. Kad›n kurtulufl mücadelesine de-vasa katk›s›yla tan›nan Kollantai, uluslararas› kad›n konferanslar›, kongreler düzenlen-mesinde büyük emek vermifltir. Yazd›¤› ciltler dolusu makaleler ve kitaplar›yla kendi-sinden sonra yaflayacak kuflaklar için de büyük bir deneyim hazinesi, devrimci miras b›-rakm›flt›r. 60 y›ll›k devrimci çal›flmas›n›n sonunda bu yi¤it devrimci kad›n, kendi yafla-m›n› de¤erlendirirken en de¤erli katk›s›n›n ne oldu¤u sorusunu flöyle yan›tlar: “‹lk kat-k›m, elbetteki emekçi kad›nlar›n kurtuluflu için ve onlar›n, tüm ifl alanlar›nda, devletgörevlerinde, bilimde ve benzeri yerlerde eflitliklerinin kabul edilmesi ve mücadelesin-de yapt›klar›md›r” olmufltur.

O Bir ‹flçi, O Bir Partizand›

Ekim Devrimi, toplumsal yaflamdan, üretimden d›fllanan kad›n›n “erk”e¤e ait dün-yada var olma mücadelesi vererek, tüm gerici de¤er yarg›lar›na karfl› yal›n k›l›ç dövüfl-tü¤ü, ba¤›ms›z bir kiflilik ve insan olarak de¤er görme mücadelesinin de ad›d›r.

Devrimle, yüzy›llar boyunca kad›n› erke¤e ba¤›ml› k›lan üretim iliflkilerinin pasl›

Sosyalist Kad›n • Yaz 200922

Page 22: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

zincirleri birdenbire çözülüyor ve emekçi kad›n, erkek cinsinin yan›nda eflit birey olmakiçin güçlüklerle dolu dikenli yolda yürümeye bafll›yordu. Tüm engelleri, zorluklar› gözealarak bu dikenli yolda yürüyen kad›nlardan biri de, yüz elli kiflilik Partizan Birli¤i'niniçerisinde yer almay› baflaran on dokuz yafl›ndaki iflçi kad›n Zinayno Patrikeyeva'yd›.

Baflta Partizan Birli¤i'nin üyeleri olmak üzere, herkes karfl› ç›kar genç iflçi kad›n›n buiste¤ine. “Savaflmak erkek iflidir” görüflü, hem kad›nlar› hem de yol arkadafllar› parti-zanlar› yönetmektedir. Bu nedenle, Patrikeyeva'ya en kötü at› ve silah› verirler. Alayc›bak›fllar alt›nda, hem düflman milliyetçi Kazak Birliklerine hem de erkek egemenli¤inekarfl› dövüflecektir Patrikeyeva. Hatta öyle ki, erzak almak için u¤rad›klar› köylerdekikad›nlar bile “Sen burada kal, kad›n ifli de¤ildir savaflmak. Öldürüleceksin!” biçimindeyaklaflarak, Zinayno'yu engellemeye çal›flm›fllard›r. Söylenenleri sessizlikle karfl›layangenç iflçi kad›n, kad›nlar›n da savaflabilece¤ini gösterme kararl›l›¤›yla at›n› mahmuzla-y›p dört nala sürer ve ilk yan›t›n› erkek arkadafllar›ndan geri kalmayarak verir. K›sa sü-re sonra erkek partizanlardan geri kalmad›¤› gibi düflman kazak birliklerine ölümcüldarbeler indirir. O, cesur bir savaflç›d›r art›k.

K›z›l Süvariler Gazetesi'nde “Bir Kad›n Kahraman” bafll›¤› at›lan yaz›da, Patrikeyevaflu cümlelerle anlat›l›r: “Çervonoye yak›nlar›ndaki bir süvari sald›r›s›nda sol kana-d›m›z düflman taraf›ndan zorlan›rken, 61. Süvari Alay›'ndan Zinayno Patrikeyeva,yard›msever bir rahibe, Polonya hatt›na do¤ru dört nala ileri at›ld› ve ‘ileri’ diyeba¤›rd›. Cesareti ve kahramanl›¤›, k›sa sürede sald›r›ya geçen tüm alaya ilham ver-di. Durum kurtar›lm›flt›. Ama hemflire Zinayno, düflman hatlar›n›n çok içlerine gir-mifl ve k›sa sürede kendisini panik içinde kaçan bir düflman kolunun içinde bul-mufltu. Hemen orac›kta bir askeri esir alm›flt›. Yoldafl Patrikeyeva bir komünistparti üyesiydi ve hep cephedeydi. Davran›fllar›yla, K›z›l Ordu'daki arkadafllar›n›nsevgi ve sayg›s›n› kazanm›flt›. Sald›r›lar›n hep en önünde, geri çekilifllerin ise en ar-kas›nda yer al›rd›.” K›z›l Ordu Kongresi'nde, K›z›l Bayrak Niflan› verilir Zinayno'ya.

Her türlü gösteriflten, süsten uzak, adanm›fll›kla kendisini ortaya koyan Patrikeyeva,ödülünü al›p alk›fllarla yerine oturur. Daha sonralar› o anki duygular›n› flöyle ifade eder:“E¤er iyi bir konuflmac› olsayd›m tüm o salonda olanlara flöyle hitap ederdim: Bir-kaç y›l önce ben, Zinayno Patrikeyeva bu flehre fakir bir öksüz olarak, aç, paçav-ralar içinde geldim. Mücadeleye burada bafllad›m. fiimdi yine bu flehirde hayat›m›nen mutlu, en keyifli an›n› yafl›yorum.” Bir tütün iflçisi, Partizan Birli¤i savaflç›s› birgenç kad›n›n bu içten sözlerinin ötesinde devrimin kad›na kazand›rd›¤›n› baflka ne an-latabilir ki?

Emek Kahramanlar›

Ekim Devrimi, kad›nlar›n gizli güçlerini, potansiyellerini a盤a ç›kararak onlar›n öz-güvenlerini gelifltiren bir hareket olarak da öne ç›kmalar›n›, etkinleflmelerini sa¤lam›fl-

DOSYA: Devrimde Kad›n Kad›nda Devrim 23

Page 23: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

t›r. Ruhu, yeni manevi de¤erlerle zenginleflen, derinleflen kad›n, kendisindeki de¤iflimi,halkalar halinde di¤er kad›n bireylere de ulaflt›rm›flt›r. Cinsel kurtuluflun s›n›fsal kurtu-luflla ba¤›n› kavrayarak s›n›f mücadelesinde yer alan kad›nlar, devrimde kendi kurtulu-flunu görmüfltür.

Kad›nlar›n birbirleriyle iliflkilerinde rekabetçili¤in yerini kolektiflik, k›skançl›¤›n ye-rini güçlü arkadafll›k iliflkileri ve k›zkardefl dayan›flmas› alm›flt›r. Köylü bir ailenin iflçi k›-z› komsomol üyesi Pasha Angelina'n›n yaflam öyküsü, bu de¤iflimi gösteren örnekler-den biridir. Pasha Angelina, ilk befl y›ll›k plan yaflama geçirilirken tüm enerjisini ortayakoyarak tutkuyla çal›flan ilk traktör sürücüsüdür. Beflova Köyü'nde yaflayan Pasha, tektraktör sürücüsü olan kardeflinin e¤itim için köyden uzaklaflmas› nedeniyle, boflta ka-lan traktörle topra¤› iflleme görevini önüne koyar. Fakat Pasha'n›n ifli hiç de kolay de-¤ildir. Bir kad›n olarak traktör kullanmas›na karfl› gerici bir direniflle karfl›lafl›r. Alay edi-lir, küçümsenir, kulaklar taraf›ndan tehdit edilir, sald›r›ya u¤rar. Bütün bunlara ra¤menPasha, inatla traktör kullanmay› ö¤renir ve tarlay› sürmeye bafllar. Büyük bir özveri vedisiplinle çal›flan Angelina, gün do¤madan tarlaya koflarak insan üstü bir çaba göste-rir. Fakat onun bütün çabas›, kad›nlar›n ön yarg›lar›n› ortadan kald›rmaya yetmez.Ürün rekoltesini artt›rmak ve kad›nlar›n kolhoz çal›flmalar›na etkin kat›l›m›n› sa¤lamakiçin kad›nlardan oluflan bir traktör ekibi kurmaya karar verir. Fikrini, Makine Traktör ‹s-tasyonu Baflkan›na açarak onay al›r. Kulaklar›n tehditlerine, gerici bask› ve engellemegiriflimlerine karfl› Angelina, kad›n ekibiyle birlikte coflkuyla çal›fl›r. Büyük zorluklarlamücadele ederek traktör kullanmay› ö¤renen kad›n ekibi bir süre sonra usta traktör sü-rücüleri olur. Pasha'n›n ekibi, hayal bile edilemeyecek baflar›lara imza atarak bölgeninen iyisi olur ve fiampiyonluk K›z›l Bayra¤›'n› al›r. Bölgedeki hiçbir ekip Pasha'n›n ekibiy-le yar›flmay› göze alamaz. Tar›m Halk Komiserli¤inin belirledi¤i rakam üç yüz hektariken Pasha ve ekibi 1200 hektar hedefini koyar. Bu s›rada kulaklar›n sald›r›s›na u¤rayanPasha, a¤›r yaral› olarak hastaneye kald›r›l›r, bir süre orada kal›r. Kulaklara karfl› büyüköfke duyan Pasha'n›n kad›n ekibi, 1230 hektar ile hedeflerinin üstüne ulaflarak karfl› dev-rimcilere gereken yan›t› verir.

Ödül üzerine ödül alan Pasha Angelina'ya, birkaç kez önemli idari görevler önerilir.Pasha ise “Ama ben bir traktör sürücüsü olarak kald›m ve böyle oldu¤um için gu-

rur duyuyorum. Çünkü ülkemizde her mevki, kendinizi yürekten adarsan›z yüksek

bir mevkidir” der. Sovyet iktidar›n›n baflar›s›n› yaflam kayna¤› olarak gören yüzlercekad›ndan biri olan Pasha Angelina, Stalin'in yazd›¤› Bolflevik Parti Tarihi kitab›ndaönemli stahanovistlerden biri olarak geçer.

Pasha Angelina, yaflam›n› anlatt›¤› otobiyografisinde flunlar› söyler; “1933 bahar›n-

da arkadafllar›mla bize hiç de konukseverlik göstermeyen K›z›l Seban Kolhozu tar-

lalar›na yöneldi¤imizde, yüz binlerce Sovyet kad›n›n›n kat›laca¤› devasa bir hare-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200924

Page 24: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

keti bafllataca¤›m›z› bilmiyorduk.” 1930'lar›n sonunda Yüksek Sovyet Temsilcisi olan

Pasha Angelina, üniversiteden de ziraatç› olarak mezun olur, ömrünün sonuna kadar

devrimin zaferi için çal›fl›r.

Daima Umutlu, ‹nançl›...

Milyonlarca kad›n›n büyük bir özveriyle kat›ld›¤› Ekim Devrimi'ne hayat veren ka-

d›nlardan biri de olanca mütevaz›l›¤›yla Nadejda Konstantinova Krupskaya'd›r. Devri-

me sars›lmaz inanc›yla her hareketi sessizce izleyerek sonuçlar ç›karan, her ayr›nt›ya,

her geliflmeye hakim olan Krupskaya, Bolflevik Parti'nin önemli bir ismi Lenin'in sa¤ ko-

lu olmufltur. Sovyet iktidar›n›n zaferine inanc› hiç eksilmeyen Krupskaya baz› güçlü

devrimcilerin bile yüreksizleflebildi¤i, kuflkuya kap›ld›¤› zamanlarda bile hep ayn›

inançla davan›n do¤rulu¤una, zafere inanc›n› sürdürdü. Mütevaz›l›¤›, sevecen kiflili-

¤iyle, yoldafllar›na daima umut ve nefle verdi.

Öncü, Önder

Büyük bir emekle Ekim Devrimi'ni haz›rlayan, illegalite y›llar›n›n zorluklar› içerisin-

de mücadeleyi kararl›l›kla sürdüren; önüne ç›kan zorluklar› büyük bir irade ve emek gü-

cüyle bertaraf ederek Bolflevik Partisi'ne liderlik eden öncü kad›nlar da vard›. ‹flte bu ka-

d›nlardan biri de, Yelena Dimitriyevna Stasova'yd›. Stasova, erkek egemenli¤inin

varl›¤›n› güçlü biçimde gösterdi¤i, kad›n devrimcilerle, erkek devrimcilerin eflitsiz ko-

flullar içerisinde mücadeleyi sürdürdü¤ü y›llarda devrime içten ba¤l›l›¤›, örgütçü yete-

nekleri, zekas›, çal›flkanl›¤›, disiplinli çal›flmas› ve yoldafllar›yla kurdu¤u dostça iliflkile-

riyle öne ç›km›flt›.

Partinin illegalite y›llar›nda, Lenin'in yak›n çal›flma arkadafl› Stasova, Parti Merkez

Komite sekreteriydi. Devrimcili¤inin ilk y›llar›nda Stasova'yla tan›flan Kollantai, onu

flöyle anlatmaktad›r: “Müzede çal›flanlar aras›nda en çok Yelena Stasova'y› seviyor-

dum. Bolflevik Parti'nin üyesi olarak, parti içinde ve devrimci çal›flmada gösterdi-

¤i hizmetlerin de¤erini zaman geçtikçe daha iyi anlad›¤›m›z Stasova, o zamanlar

bizim için anlaml› ve ak›ll› yüzü, güzel saçlar› olan, yürekli, kendine güvenen,

uzun boylu, ince, ilginç bir genç k›zd›. ‹flini çok ciddiye al›yordu. Çevresindekiler-

den bir fleyler talep etmesini biliyor, onlar› çal›flmaya sevk etmeyi beceriyordu. Bir-

çoklar› ondan çekinirdi. Oysa birisi zora düfltü¤ü zaman, hiç kimse Yelena Stasova

kadar yard›ma haz›r olamazd›. Sonralar›, çok sorumluluk gerektiren parti iflleri

üstlendi ve özellikle illegalite döneminde partinin bir çok zorlukla bafl edebilmesi-

ne yard›mc› oldu. Defalarca hapse girdi, sürgünden kaçt›. Genel olarak bir devrim-

cinin huzursuz yaflam›n› yaflad›. 1917 devriminin ilk y›llar›nda parti sekreteriydi.

Valdimir ‹lyiç Lenin ona sayg› duyar, de¤er verirdi.”

DOSYA: Devrimde Kad›n Kad›nda Devrim 25

Page 25: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Ekim'in Kad›n Kahramanlar›...

Ayd›nl›k bilinci, inisiyatifi ile ‹nes Armand, özgüveni geliflkin bir önder kad›nd›.Do¤ru bildiklerini en çetin muhaliflerinin karfl›s›nda bile kararl›l›kla savunan ‹nes Ar-mand, kad›n›n kurtuluflu mücadelesine duydu¤u özel ilgisi ve eme¤i ile de tarihtekisayg›n yerini alm›flt›r.

Devrimin haz›rl›k günlerinde önemli parti görevleri üstlenen ‹nes Armand, devrim-den sonra da kad›n iflçi hareketinin örgütlenmesi için çal›flt›. ‹nes Armand, emekçi ka-d›nlar›n sosyalist inflaada etkin birer özne olmas›, yaflam›n her alan›nda kat›l›mc› olma-lar› için delege konferanslar› gibi etkili mücadele arac›n›n da yarat›c›s› olmufltur.

Ne sayd›¤›m›z isimler ne sayamad›klar›m›z ne de isimlerini dahi bilmediklerimizdi,Ekim Devrimi'nin kad›nlar›. Onlar; yüzler, binler, milyonlarcayd›. Ve bu milyonlarca ka-d›n ile baflar›ld› bu büyük toplumsal kalk›flma. Çarl›k Rusya's›n›n koyu karanl›¤›ndandevrim bayra¤›n›, Sovyetleri çekip ç›karan bu kad›nlar›n devrimle kurdu¤u bu güçlüba¤›n en temel nedeni, kad›n›n yüzlerce y›ll›k eflitsizli¤ine, köleli¤ine karfl› bir isyan ha-reketi olmas›yd› ayn› zamanda.

Kollantai'n›n sözleriyle, “Ekim Devrimi'nin kad›n kahramanlar› koca bir orduy-dular ve bu kad›nlar›n adlar› unutulsa da göstermifl olduklar› özveri, devrimin za-ferinde Sovyetler Birli¤i'nde çal›flan kad›nlar›n bugün kaydetmifl oldu¤u tüm iler-leme ve kazan›mlarda yaflamay› sürdürecektir.”

Özcesi; tarihte ilk defa toplumsal bir varl›k olarak görülen ve Sovyet devleti taraf›n-dan takdir edilen kad›n, devrimde kendisini, kendisinde devrimi gördü¤ü içindir ki;Ekim Devrimi'nin ve Sovyet iktidar›n›n zaferi için kendisini s›n›rs›zca ortaya koymufltur.r

Sosyalist Kad›n • Yaz 200926

Page 26: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Faflizm nas›l tarif edilir? Gettolar›n y›k›nt›lar› aras›nda açl›k-tan iskelete dönmüfl ürkek çocuklar›n bak›fllar›yla m›? Havadanya¤d›r›lan tonlarca bomban›n darmada¤an etti¤i kentlerin si-luetiyle mi? Auschwitz'de gaz odalar›na sürülen 1 milyon 135bin insan›n son nefesiyle mi? Afla¤›lanan bir ›rk, bir daha dün-yaya gözünü açmas›n diye kad›nlar›n rahmine düzenlenen al-çakça sald›r›larla m›? Faflizmin cehennem ateflinde diri diri ya-k›lan insan küllerinin bugün de dünyam›z› karartan gölgesiylemi? Bunlar›n hepsiyle anlat›l›r faflizm. Hatta daha fazlas›yla...

1930'lu y›llar›n Avrupa's›nda do¤mufl faflizm karanl›¤›n›nbask›c› ve insanl›k d›fl› uygulamalar› unutulmaz bir tarihsel ke-sit sundu insanl›¤a. ‹kinci Emperyalist Paylafl›m Savafl›'yla do-ru¤a ulaflan bu tarihsel kesitte; 42 milyon insan yaflam›n› yitir-mifl, topraklar ya¤malanm›fl ve geriye bir deprem y›k›nt›s›n›and›ran hayalet kentler kalm›flt›r.

Faflizmin 1930'lu y›llarda ‹talya, Almanya, ‹spanya gibi ül-kelerde iktidara do¤ru h›zla yürüyüflünü öncelleyen koflullarnelerdir? I. Emperyalist Paylafl›m Savafl›'ndan yenilerek ç›kanülkelerde biriken tepki, 1929 ekonomik krizinin kapitalizm kar-fl›tl›¤›n› art›rmas›, Avrupa ülkelerinde dipten gelen devrim dal-gas› ve dünyan›n üçte birini kapsayan sosyalizmin baflar›l› in-fla süreci... Ve tüm bu nedenlerin, birbirini tetikleyerek ileriyedo¤ru itmelerinin an meselesi olmas›... Zira tüm bu nedenler,emperyalist kapitalist sistemin ekonomik çeliflkilerini, toplum-sal flekilleniflini ve siyasal, sosyal sistemini tehdit eder boyut-tayd›. Dolay›s›yla, finans kapital faflizme sar›lm›fl, bu hareketetüm olanaklar›n› sunarak tehlikeyi bertaraf etmeye giriflmifltir.Faflizm, kitleleri kazanmak için sosyalizm gibi kendisiyle ilgisiz

Liselotte Herman'dan Dolares ‹baruri'yeFAfi‹ZME KARfiI KADIN BAR‹KATI

Nazi faflizmine karfl›verilen savafl ve

kazan›lan zafer, in-sanl›k tarihinin dö-

nüm noktas› oldu¤ukadar, kad›n özgür-leflmesi bak›m›ndan

da önemli dönümnoktalar›ndan biri-dir. Çünkü bu dire-

nifl ve zafer tablosu-nun içinde kad›nla-r›n rolü belirgindir.

Her ne kadar bugerçek, tarih yap-

raklar›nda gölgedekalm›flsa da, bunua盤a ç›karan yinekad›nlar olmufltur.

Sara

Rob

er

Page 27: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

bir söylemi kullanarak dipten gelen devrim dalgas›n› k›rmay› amaçlam›flt›r. Sosyalizmsöylemini kad›nlar›n, gençlerin, iflçilerin, emekçilerin taleplerini formüle ederek kullan-m›fl ve “kurtar›c›” rolüne bürünerek maalesef kitleleri yan›ltmakta baflar›l› olmufltur.

Faflizm, iktidar› ele geçirir geçirmez demagojik söylemleri, “kurtar›c›” rolünü bir ke-nara b›rak›p gerçek yüzünü kitlelere göstermifltir. Çünkü, faflizm esasta; “Burjuvazinin-burjuva demokrasisinin belli bir s›n›fsal egemenli¤i içeren devlet biçiminin bir di¤eriy-le, aç›k terörist diktatörlükle de¤ifltirilmesidir.” Bu terörist diktatörlü¤ün ideolojik maya-s›nda var olan ›rkç›l›k ve cinsiyetçilik çok temel bir noktada durmufl, uygulamada da bua盤a ç›km›flt›r. “Ari ›rk”›n yarat›lmas› ad›na halklar gaz odalar›nda zehirlenmifl, labora-tuvarlarda ya¤malanm›fl ve “ari ›rk” erkekle özdefllefltirilerek ataerkil sistem stabilizeedilmifltir.

Kuflkusuz faflizmin kad›n› özel olarak hedef almas› onun ideolojik durufluna uygun-dur. “Ari ›rk”tan kad›n, 3K (Kind-Küche-Kirsche)* formüllü bir yaflamda bask› görmüfl,ya da hiçlefltirilmifltir. Ezilen halktan kad›nlar ise; sadece cinsiyetinden de¤il ulusundankaynakl› da bask› görmüfl ve paylar›na iflkencenin, vahfletin en koyusu düflmüfltür. Hitlerfaflizmi, milyonlarca Yahudi kad›n›n kimliklerini toplayarak hepsine “Sara” ad›n› koy-mufl, kimlikleri de buna göre düzenlenmifltir. Bu kimliksizlefltirme politikas›n›n ard›ndanYahudi ve di¤er ezilen halktan kad›nlar›n bedeninde insanl›¤› utand›racak deneyler uy-gulanm›fl, k›s›rlaflt›r›lm›fllard›r.

Nazi ve Mussolini faflistleri iflgal etti¤i tüm ülkelerde terör estirmifl, tüm ezilenlerin,halklar›n ona boyun e¤mesini zor yoluyla dayatm›flt›r. Avrupa üzerine çöken faflizm ka-ranl›¤›na karfl› kuflkusuz tarihi ayd›nlatanlar da olmufl ve esas olarak Hitler'in tüm insan-l›¤› bir sabun kal›b›na s›¤d›rmas›na bu ayd›nl›k güç engel olmufltur. Komünistlerin ön-derli¤inde Hitler'in iflgal etti¤i hemen hemen bütün ülkelerde antifaflist direnifller baflla-t›lm›fl, gelifltirilmifl ve Sovyet halk›n›n zaferiyle bu gericilik durdurulmufltur. Evet bu kav-ga özünde, proletarya diktatörlü¤üyle burjuva diktatörlü¤ünün çarp›flmas›d›r, emper-yalizmin sömürgeci sistemle ezilen halklar›n savafl›d›r, stabilize edilen ataerkil sistemleözgürlük yolunda yürüyen kad›nlar›n kavgas›d›r.

1930'lu y›llar, bu anlam›yla komünist partilerin bütün enerjilerini antifaflist mücade-leye ak›tt›klar› bir dönemdi. Komintern'nin “Faflizme Karfl› Birleflik Halk Cephesi” politi-kas›, tüm ezilenlerin birlefltikleri nokta oldu. Bütün sald›r› planlar›n› SSCB'yi yok etmeküzerine kuran, devrim süreçlerini kesintiye u¤ratan burjuvazinin bu en gerici yönetimi-ne karfl› mücadele yürütmek ve kazanmak en acil görevdi. 20. yüzy›lda yarat›lan bu di-renifli Moskova önlerine kadar dayanan Nazi iflgalcilerini kovarak bafl›n› ezen Ekim Dev-rimi'nin dünya ezilen s›n›f ve halklar›na arma¤an etti¤i bu zaferi, kad›n özgürleflmesibak›m›ndan daha fazla ö¤renmek, anlamak, bilince ç›karmak durumunday›z.

Nazi faflizmine karfl› verilen bu savafl ve zafer, insanl›k tarihinin dönüm noktas› oldu-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200928

*Çocuk-mutfak-kilise

Page 28: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

¤u kadar, kad›n özgürleflmesi bak›m›ndan da önemli dönüm noktalar›ndan biridir. Çün-kü bu direnifl ve zafer tablosunun içinde kad›nlar›n rolü belirgindir. Her ne kadar bu ger-çek, tarih yapraklar›nda gölgede kalm›flsa da, bunu a盤a ç›karan ise yine kad›nlar ol-mufltur. SSCB, ‹spanya, Yugoslavya, Bulgaristan baflta olmak üzere antifaflist savafl›m›noldu¤u tüm ülkelerde kad›nlar›n yürüttü¤ü mücadele görülmeye de¤erdir. Faflist devlet-lerin aç›k terörcü uygulamalar›n›n oldu¤u zor koflullarda gizlilik kurallar›na uyarak en“imkans›z” bir ortamda mücadele yürütmüfltür kad›nlar. Yahudi gettolar›ndan Ausc-hwitzlere uzanan ölüm yollar›nda ellerinde faflizme karfl› ça¤r› bildirileriyle, silahlar›yla,tafllar›yla yaflam› savunmufllard›r. Antifaflist savafl›n örgütlenmesinde, yönetilmesinde,partizan hareketinde en zorlu koflullarda cesurca savaflm›fllard›r.

Sovyetlerde ise antifaflist savafl›n en önemli noktas›nda yer ald› kad›nlar. K›z›lordusaflar›nda partizan hareketinde yer alarak sosyalizmi savundu. Avrupa'da mücadele yü-rüten hemcinsleriyle birleflik mücadelenin kanallar›n› yaratarak destek sundular.

Komintern'in “Faflizme Karfl› Birleflik Cephe” politikas› kad›nlar bak›m›ndan da tart›-fl›l›r. Bu amaçla gerek ülkeler içinde, gerekse de uluslararas› boyutta kongreler düzenlen-mifltir. Komünist partilerin emekçi kad›n kitleleri aras›nda çal›flmas›na dair daha önceal›nan kararlar›n aciliyetle uygulanmas›, kad›nlar› güncel taleplerinin formüle edilerekkad›n kitlelerinin daha genifl antifaflist cephede mücadeleye çekilmesi temel noktadadurmufltur. Bu do¤rultuda, 1930'lu y›llarda hemen hemen Avrupa'n›n bir çok ülkesindeantifaflist mücadele örgütleri, birlikleri oluflturulmufltur.

Antifaflist mücadele bak›m›ndan birlik cephesinin olgunlaflmas›nda önemli ve somutbir aflamay› ifade eden geliflme; 4 A¤ustos 1934'te Paris'te toplanan Dünya Kad›nlar Kon-gresi'dir. Binden fazla kad›n›n kat›ld›¤› kongrede kol ve kafa iflçileri, partisizler, sosya-listler, komünistler, radikal parti üyeleri, Hristiyan sosyalistler, ateistler, inananlar, ör-gütlüler ve örgütsüzler yer alm›flt›r. Kuflkusuz faflizmin ›rkç›, cinsiyetçi ideolojisine karfl›ç›kan her kad›n hedef olunca antifaflist mücadelenin zemini de genifllemekteydi.

Kongre; “Bütün ülkelerin kad›nlar›na, faflizme ve savafla karfl› ç›kmalar›, sömürülen veezilen halklar›n kurtulufl savafl›mlar›n› desteklemeleri, demokratik özgürlükleri koruma-lar› ve kad›nlar›n tam anlam›yla kurtuluflu için savaflmalar› yolunda ça¤r›da bulundu.Uluslararas› Kad›n Komitesi, çok çeflitli politik ve dinsel inanca sahip her yafltan kad›n›,cumhuriyetçi ‹spanya'y› desteklemek için ortak savafl›ma çekmek ve hem Almanya'dakihem de di¤er ülkelerdeki faflizme karfl› savaflta birleflmek üzere çal›flmalar yapt›.

Paylaflt›¤›m›z pasajdan da anlafl›laca¤› gibi kongre, antifaflist mücadeleye en geniflkad›n kat›l›m›n› hedefliyordu. Kongre karar› sonucu, 142 üyeden oluflan, Savafla ve Fafliz-me Karfl› Kad›nlar Komitesi seçilmifl, çal›flmalar›n denetlenmesini karara ba¤lam›flt›r.

Kongrenin kararlar› Avrupa'da prati¤e geçmifltir. Hemen hemen tüm ülkelerde özgünkoflullar dikkate al›narak antifaflist mücadelenin önemi ve aciliyeti tart›fl›lm›fl ve hareke-te geçilmifltir. Kuflkusuz bu savafl›m›n geliflimi faflizme de önemli darbeler vurmufltur.

DOSYA: Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› 29

Page 29: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

“Devrim ‹çinde Devrim”

Eski faflist diktatör J. Antonia Primo de Rivera, tutuklu bulundu¤u hapishaneden or-duya yollad›¤› mektuplarda; “çocuklara evet erkeklere hay›r” diye ba¤›ran kad›nlar›duyman›n çok utanç verici bir olay olup olmad›¤›n› soruyordu. Faflist generalin orduyabu uyar›s› gereksizdi. Zaten ordu, Franko önderli¤inde Mussolini ve Hitler'den ald›¤›destekle cumhuriyetçi hükümete karfl› darbe haz›rl›¤›ndayd›. Faflist ordunun planlar›n-da; kad›n hareketinin zorlu mücadelesiyle kazand›¤› haklar› gaspetmek de vard›. Bütün‹spanya'y› kapitalist istikrar ve rasyonalizasyon politikalar›na angaje etmek amac›ylaharekete geçerken, ayn› zamanda görece zay›flayan ataerkil sistemi güçlendirmeyi dehedefine koymufltu.

‹spanya'da Franko ve faflist güruhuyla antifaflistler aras›ndaki mücadele, çok uzunsoluklu ve kanl› geçmifltir. Antifaflist kad›nlar bu mücadelede etkin rol alm›flt›r. ÖzellikleDolares ‹baruri'nin ad› öne ç›km›flt›r. ‹spanya Komünist Partisi yöneticilerinden olan ‹ba-ruri ayn› zamanda “Savafla ve Faflizme Karfl› Uluslararas› Kad›n Komitesi'nin de lideridir.100 bin kad›n›n üye oldu¤u bu komitede antifaflist mücadeleyi kad›nlar cephesinden bü-yütmede kilit bir rolü olmufltur.

‹spanya'da, kad›nlar›n yasalar kat›nda haklar› biraz genifllese de toplumsal bak›m-dan kad›n geri konumdayd›. Katolik mezhebin kad›nlar üzerindeki etkisi de düflünüldü-¤ünde, antifaflist mücadele ayn› zamanda kad›nlar›n uyan›fl›n› da ifade eder. Kad›nlargeleneklerin ve dinin gerici de¤er yarg›lar›ndan s›yr›l›p faflizme karfl› savafl›ma kat›l›rkenkendi kabuklar›n› da k›rd›lar. Kuflkusuz Dolares ‹baruri'nin rolü tam da burada a盤a ç›k-m›flt›r. ‹baruri, ‹spanya Komünist Partisi içerisinde, kad›n kitleleri içinde çal›flmalar ya-p›lmas›, araçlar›n yarat›lmas› bak›m›ndan erkek egemenli¤ine karfl› etkin bir flekilde mü-cadele etmifltir. Parti üyesi erkeklerin bu sorunla iliflkilenmemelerini sert bir dille elefltir-mifl, kad›n›n savafla kat›l›m›n› küçümseyen, engelleyen eril zihniyete karfl› da mücadeleyürütmüfltür. Hemcinslerinin antifaflist komitelerde görev almalar›, savafl›n içerisinde ak-tifleflmeleri için ça¤r›larda bulunmufltur.

‹spanya'da, Dolares ‹baruri gibi birçok kad›n›n çabas› bofla gitmemifltir. Kad›nlar mi-lis örgütlenmelerinde aktif biçimde yer alm›fllar, flehirlerde, barikatlarda savaflm›fllard›r.‹spanyol kad›nlar sadece cephede de¤il, toplumsal yaflam›n örgülenmesinde de aktif yeral›rlar.

“Silahl› Direniflte Kad›nlar” kitab›n›n yazar› ‹ngrid Strobl'›n flu de¤erlendirmesi dik-kat çekicidir:

“Faflist subaylar›n darbesi yaln›zca siyasal koflullar› de¤il, halk›n günlük yaflam›n›

ve cinslerin -‹spanya'da özellikle kat› olan geleneksel- rollerini de sarsm›flt›r. 16 yafl›n-

daki k›zlar elbiselerini ç›kar›p milislerin mavi üniformalar›n› giydiler, omuzlar›na birer

tüfek ast›lar ve savafla gittiler. Ev kad›nlar› toplumsal yaflam› örgütlemeye koyuldular.

Savafl bafllad›ktan sonraki bu ilk gün ve haftalarda bir 'devrim içinde devrim' gerçek-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200930

Page 30: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

leflti. Tüm gözlemciler hala flaflk›nl›klar›n› koruyarak kad›nlar›n, hele ‹spanyol kad›nla-

r› söz konusu oldu¤undan, özellikle köktenci görünen benzersiz ç›k›fl›n› anlatmaktad›r-

lar.”

‹spanyol kad›nlar cepheye gidip s›cak savafla kat›lmakla kalmam›fllar; ayn› zamandafaflizmin erkek flovenizmine, eril zihniyete karfl› da mücadele yürütmüfllerdir. Savafltayüzbafl› rütbesiyle yar alan Miko Etchebere gibi kad›nlar›n savafl› yönetmesi çok da ko-lay olmam›flt›r. Cephede eril zihniyetin en tipik görüngüsü, kad›n›n savaflç›l›¤›na duyu-lan güvensizlik ve en ufak bir hatan›n bütün kad›n cinsine maledilerek “kad›n›n yap›s›-n›n savafla uygun olmad›¤›”na dair yap›lan antibilimsel “elefltirilerdir.” En ufak hatan›nac›mas›zca elefltirilmesinin alt›nda da bu fikir yatmaktad›r. Bu geri düflünüfl tarz›n›nulaflt›¤› bir di¤er nokta da kad›nlar› lojistikte tutma çabas›d›r. Kuflkusuz cephede sava-flan ‹spanyol kad›nlar bunun fark›ndayd›. Savaflç› kad›nlar›n erkeklerin, gerici tepkileri-ne; “cepheye elimde bir temizlik beziyle gebermek için gelmedim. Devrim için yeterince

kap y›kad›m” yan›t› oldukça anlaml›d›r. Sonuçta, kad›nlar›n savaflta ortaya koydu¤ubaflar› tüm “elefltiri”leri bofla ç›karm›flt›r. Eril zihniyetin içten içe biriktirdi¤i antibilimselfikirler kad›n savaflç›lar›n pratikleri karfl›s›nda çürümeye mahkum olmufltur.

‹spanyol kad›n savaflç›lar, sadece cephede de¤il flehirlerin savunulmas›nda da aktifrol ald›lar. Faflistler, 1936 Kas›m'›nda Madrid'e sald›rd›klar›nda, onlar› püskürtenler ara-s›nda kad›nlar vard›. Segovia Köprüsü'nü özel bir kad›n taburu baflar›yla savunurkenGestafe'deki Kuzey Cephesi'nde geri çekilen son kifliler de kad›n partizanlard›.

Kad›nlar, ‹spanya'da toplumsal yaflam› örgütleme iflini de tamamen üzerlerine alm›fl-lard›r. O y›llarda, Madrid'i kad›nlar yönetmifltir. Barikatlar›n haz›rlanmas›n›, siperlerinkaz›lmas›n›, ilk yard›m istasyonlar›n›n kurulmas›n›, ortak aflevi ve çamafl›rhanelerin ör-gütlenmesini bütünüyle kad›nlar yapm›fllard›r. Fabrikalarda, okullarda, telefon santral-lerinde, erzak da¤›t›m›nda kad›nlar çal›flt›.

“Beyaz Gül”ler!

“Gerçe¤in hiçbir karfl› kan›t› 'Yahudiler'in direnmeksizin, uslu, evet hatta koyunlar

gibi 'gönüllü' olarak mezbahaya gittikleri mitini y›kamazd›. Ve yine gerçe¤in hiçbir kar-

fl› kan›t› faflizme karfl› 'gerçek', askeri, silahl› direniflin erkek ifli oldu¤u mitini de y›ka-

mazd›. Nasyonal Sosyalist katiller as›l gerçeklerle yüzyüze geldiklerinde korktular: Sa-

vaflan Yahudiler ve savaflan kad›nlarla karfl› karfl›yayd›lar. Her ikisi de onlarda -direni-

fli araflt›r›rken Yahudileri ve kad›nlar› inatla görmezlikten gelen pek çok tarihçinin ter-

sine- kal›c› izler b›rakt›.” ‹ngrid Strobl'un bu sözleri, faflizme karfl› savaflan kad›nlar›n nas›l bir etki b›rakt›¤›n›

çarp›c› biçimde özetlemifltir. Almanya, faflizmin en koyusunu yaflad›. Alman halk›n›n büyük bir ço¤unlu¤unu sus-

kunlaflt›ran ya da zorla faflistlefltiren Hitler diktatörlü¤üne karfl› savaflanlar da vard›. Fa-flizmin 3K formülünü reddeden, gaz odalar›na gitmeyi kabullenmeyen, antisemitist po-

DOSYA: Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› 31

Page 31: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

litikalara karfl› duran Alman kad›nlar en bask›c›, zorlu koflullarda mücadele yürütmüfller-dir. Komünist kad›nlar baflta olmak üzere tüm antifaflistler kat› illegal koflullarda Almanhalk›na ça¤r› yapm›fllard›r. Yahudileri gizlice ülke d›fl›na ç›kard›lar, gettolardaki halkayard›m ettiler. Say›s›z yard›m a¤lar› kurarak, Gestapo'nun ölüm listesinde bulunan kifli-leri kurtard›lar.

Almanya'da antifaflist kad›n hareketi bak›m›ndan en çarp›c› yanlardan biri de; Nazi-lerin demagojik söylemlerinin etkisinde kalan, ama faflizmin iktidar›ndan sonra gerçek-lerle yüzleflen kad›nlar›n antifaflist saflara kat›l›m›d›r. Çünkü, Nasyonal Sosyalist Parti'nininsanl›k d›fl› uygulamalar›na flahit olmufllard›r ve ekonomik, sosyal talepleri karfl›lanma-d›¤› gibi emperyalist savafl›n tüm faturas›n› da iflsizlikle, yoksullukla, yoksunlukla öde-mek zorunda kalm›fllard›r.

Faflizme karfl› direnen kad›nlar, Naziler taraf›ndan “vatan haini” ilan edilmifllerdir.Hitler'in ›rkç›, cinsiyetçi politikalar›na karfl› ç›kan, koydu¤u kurallara uymayan, Yahudi-lerle temas kurup yard›m eden her kad›n hedef tahtas›na oturtulmufltur. Direnifl hareke-tine kat›ld›¤›ndan flüphelenilen kad›nlar›n sokaklarda saçlar› kesilmifl, elbiseleri y›rt›l-m›flt›r... Kad›nlar bu flekilde idam sehpalar›na ç›kart›lm›flt›r.

Hitler'in ilk olarak idam etti¤i kad›n Liselotte Herman'd›r. Herman'›n idam›, ard›llar›-n› da durduramam›flt›r. Münih'te ö¤renci olan genç bir kad›n, Sophie School arkadaflla-r›yla “Beyaz Gül” adl› direnifl örgütünü kurmufltur. Onlar, yazd›klar› bildiride Alman hal-k›n› Hitler'e karfl› savaflmaya ça¤›r›yorlard›.

“Biz bu olay› bilmiyorduk diyemezsiniz, bu olaylardan hepimiz sorumluyuz” diyor-lard› ça¤r›lar›nda. Saçlar› kesilen School, henüz 22 yafl›ndayken idam edilerek katledilir.

Yine 1942 y›l›nda di¤er bir direnifl grubu “Schulze Boyzen Harnack” kad›nlardan olu-fluyordu. Kad›nlar yer alt› gazete ve dergilerinde çal›fl›yor ve Alman halk›n› ayd›nlatma-ya çal›fl›yorlard›.

Almanya'da direnifl, gizlilik koflullar›ndan kaynakl›, dar ve sürekli hareket halindey-di. Bu örgütler aras›nda ba¤lant› çok azd›. Kimi zaman bireysel olarak kendili¤inden di-renifl örgütleri de olufluyordu.

“Kan Emiciler Defolun!”

1940'l› y›llar›n bafllar›nda Londra Radyosu'ndan flu ça¤r› yay›nland›; Vichy hüküme-

tinin sizleri savunaca¤›n› hesap etmeyin... Her Frans›z erke¤i ve her Frans›z kad›n› bir

fleyler yapabilir.”

Radyodan yay›nlanan bu uyar›n›n do¤rulu¤u, daha sonraki dönemde ortaya ç›ka-cakt›. Çünkü komünist partiyi yasaklayan, hak ve özgürlükleri gaspeden, halk› yoksullu-¤a sürükleyen Vichy hükümeti Nazi faflizmiyle iflbirli¤i yapmakla kalmam›fl, neredeysetüm Fransa'y› Nazi iflgaline açm›flt›r. Bununla s›n›rl› kalmayan bu totaliter rejim, Fran-sa'da yaflayan Yahudileri Alman faflizminin eline teslim etmifltir.

Fransa'da tüm bunlarla birlikte antifaflist direnifl hareketi, 1942 Mart'›nda çok daha

Sosyalist Kad›n • Yaz 200932

Page 32: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ciddi boyutta ad›mlar atm›flt›r. Ve Frans›z Komünist Partisi’nin silahl› direni-fl örgütü FTPF (Frans›z Çeteci-Partizan Birli¤i) kuruldu. Üyelerinin ço¤unlu¤u göçmenler-den oluflan FTPF'nin içerisinde kad›nlar aktif yer ald›. Hitler faflizminin lojisti¤ine karfl›bask›nlar, sabotajlar düzenlemek, Gestapo ve yerli iflbirlikçi flefleri cezaland›rmak gibieylemlerin tümüne kad›nlar kat›lm›flt›r.

Antifaflist direniflin alan› yeralt›yla s›n›rl› de¤ildi. Faflizme karfl› sokak gösterileri dü-zenlendi. Bu gösterilere kat›lanlar›n ço¤unlu¤u kad›nlard›. Onlar, “Ekmek istiyoruz”,“Kan Emiciler Defolun” diye hayk›rd›lar.

Gestapo ve yerli iflbirlikçisi totaliter rejim, kad›nlar›, salt komünist ya da antifaflistolduklar› için hedeflemiyordu. Ayn› zamanda, kad›nlar› erkek flovenizminin gerici bi-çimlerine, “kölelik” kal›plar›na sokamad›klar› için de hedefliyor ve afla¤›l›yordu. Gesta-po taraf›ndan tutuklanan kad›nlar›n meydanlarda saçlar› ve bedenlerinin di¤er yerle-rindeki tüyler kaz›n›yor, kad›nlar halk›n gözünde küçük düflürülmeye çal›fl›l›yordu. Tu-tuklanan antifaflist kad›nlar en a¤›r iflkenceleri görüyor, tecavüze u¤ruyor ve en sonun-da da kurfluna diziliyordu. Ama onlar, katledilirken geriye zafere yak›n günler b›rak›-yorlard›. T›pk› Anka gibi...

Yeralt›ndaki ad› Anka, gerçek ad› ise Annette Richtiger. 1944'ün Haziran ay›nda bir-li¤ine çok az bulunan bir makineli tüfek götürüyordu. Ama Anka, tren istasyonuna gel-di¤inde bir bomba hücumuyla karfl›laflt›. ‹ki seçene¤i vard›. Ya silah› b›rak›p kaçmak yada silah› birli¤ine götürmekte ›srar etmek... Anka, ikincisini tercih etti ve orac›kta flehitdüfltü.

Ve Ayaklanman›n ‹flareti...

Nazi diktatörlü¤ünün ›rkç› politikalar› sonucu Yahudi halk “ari ›rk”tan soyutlanarakgettolara kapat›lm›flt›. Gaz odalar›nda vahfli yöntemlerle katledilmek üzere burada bekle-tilen halka karfl› iflkence uygulamalar› gaz odalar›n› aratmayacak nitelikteydi. Kuflkusuzburada yaflayan Yahudiler baflta gaz odalar›na gideceklerini düflünmemiflti. Ama bunara¤men gettolar içinde örgütlenen antifaflist partizan birlikleri halk› ayd›nlatmaya, direniflhareketini güçlendirmeye çal›fl›yorlard›. Girifl ç›k›fllar›n s›k› denetlendi¤i, flehir d›fl›nda dayap›lan kontrollere ra¤men gettolarla ba¤lant› kurulmufl, içeriye silah, patlay›c› madde ta-fl›nm›flt›. Ayr›ca yeralt› tünelleri infla edilerek sald›r› durumunda kaç›fllar örgütlenmiflti.

Gettolardaki tüm bu görevleri esasta kad›nlar üstleniyordu. Do¤u Avrupa'da, 40 get-toda oluflturulan silahl› yeralt› örgütlerinde kad›n partizanlar etkin olarak savaflt›. 1943y›l›nda, Varflova gettosunda ç›kan ayaklanmada kad›nlar aktif görev ald›. 1942 y›l›nda,Sara ve Rosa Zilba kardefllerin Litvanya'da Nazi vahfletinden ve silahl› direniflten ö¤ren-diklerini Varflova gettosuna tafl›malar› ayaklanman›n iflaretiydi. Varflova gettosu da da-hil di¤erlerinde de direnifl ve ayaklanmalar Alman faflizminin sald›r›s›yla bast›r›lm›flt›.Fakat burada önemli bir sonuç var ki; o da Yahudi halk›n gaz odalar›na gitmemek içinverdikleri mücadeledir.

DOSYA: Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› 33

Page 33: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

K›z›l Saçl› K›z

Gestapo, uzun süredir “k›z›l saçl› k›z”› aramaktayd›. Ad› en çok arananlar listesineal›nm›flt›. Nazi askeri fleflerine yönelik say›s›z suikast ve sabotaj eylemlerine kat›lm›flt›.

1945 Mart'›nda iki yoldafl›yla birlikte yapacaklar› bir eylem için yola ç›kt›. Fakat ara-ma noktas›nda silah›yla birlikte yakaland›. Gestapo “k›z›l saçl› k›z”› yakalad›¤›n› anlad›-¤› andan itibaren en a¤›r iflkenceleri uygulad› ve sonra katletti. O'nun gerçek ad› Han-ni'e Schaft't› ve Hollanda direnifl hareketinin simgesi haline geldi.

Hollanda'da “k›z›l saçl› k›z” gibi 25.000 kad›n ve erkek, Alman iflgaline karfl› direniflhareketine kat›ld›. Bir ço¤u çok gençti ve gizlilik kurallar›n›n gerektirdi¤i bir yaflam› ter-cih etmek zorunda kald›. Onlar sadece Gestapo fleflerine yönelik suikastlar düzenlemiyor-lar, ayn› zamanda yasad›fl› bas›m› iflleterek sahte belgeler, yiyecek karneleri haz›rl›yor-lard›. El ilanlar›, bildiriler basarak da¤›tt›lar.

Hollanda'da, Nazilerin iflgaliyle birlikte Yahudiler zorla gaz odalar›na tafl›nd›. Yahu-di olmayan erkekler ise fabrikalarda “zorunlu emek” mesaisine kald›. Kad›n savaflç›lar bunesnel durumun etkisiyle de daha fazla öne ç›kt›.

Balkanlarda Biçilen F›rt›na

Yugoslavya Komünist Partisi Baflkan› ve Ulusal Kurtulufl Ordusu Baflkomutan› JosipBroz Tito, 6 Aral›k 1942'de Bosanski Petrovac'da yap›lan Antifaflist Kad›n Cephesi UlusalKongresi'ne mesaj›nda; “Bu kad›n›n savaflt›¤› bir ordunun bafl›nda bulunmaktan gurur

duyuyorum” demiflti. Tito'nun bu sözlerini daha somut biçimde ifade edersek, Yugoslavya'da kad›nlar›n

antifaflist savafl›ma kat›l›m› dikkat çekiciydi. Yüz binden fazla kad›n, Ulusal Kurtulufl Or-dusu'na kat›lm›flt›. Orduya kat›lan kad›nlar›n %25'i savaflta flehit düflmüfltü. Yaklafl›k k›rkbin kad›n yaraland›, bini sakatland›. Dahas›, Yugoslavya'da iki bin kad›n subay rütbe-siyle savafl› yöneten bir pozisyona yükseldi.

Yugoslavya'da kad›nlar›n antifaflist direnifle kat›lmalar›n›n alt›nda yatan nedenlernelerdir?

Yugoslavya'da bu dönem, halk›n %76's› k›rsal kesimde yaflamaktayd›. Ülkede kad›n-lar›n %76's› okuma yazma bilmedi¤i gibi; yoksulluk en fazla kad›nlar›n yaflam›n› etkili-yordu. Bunun üzerine bir de ataerkil sistemin bask›lar› eklendi¤inde kad›nlar›n yaflam›çekilmez hale geliyordu.

Ülkede gerici askeri hükümetin Nazi faflizmiyle aç›k iflbirli¤i ve bunun sonucunda ta-r›m ürünlerinin büyük bir bölümünün faflizmin midesine akmas› en fazla k›rsal kesimdeyaflayan kad›n›n tepkisini çekmifltir. Yahudi nüfusa yönelik ayr›mc› yasalar›n ç›kar›lma-s›, halka karfl› uygulanan terör ve en son 1941 Nisan'›nda Yogoslavya'n›n Naziler taraf›n-dan iflgal edilmeye bafllanmas› barda¤› tafl›ran son damla olmufltur. Direnifl hareketininfifle¤i çekilmifl ve antifaflist savafl dalga dalga yay›lm›flt›r.

Kuflkusuz Yugoslavya'da kad›nlar›n yaflad›klar› objektif koflullar, onlar› tek bafl›na

Sosyalist Kad›n • Yaz 200934

Page 34: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

harekete geçirici bir ö¤e de¤ildir. Bunun yan›s›ra-ki, bu en önemli noktad›r-YugoslavyaKomünist Partisi'nin kad›nlar aras›nda çal›flmay› özel olarak ele al›p, özgün araçlarla yü-rütmesidir. Partinin program›nda kad›nlar›n taleplerinin özel olarak formüle edilerek sa-hiplenilmesi önemli bir etki yaratm›flt›r. Bu talepleri; özgünlükler do¤rultusunda kad›nkitleleri içinde faaliyet özel olarak örgütlenmifltir. Tüm bunlarla birlikte komünist partisibaflar›l› olmufltur. Antifaflist Kad›nlar Cephesi'ne 2 milyon etkin üyenin kazand›r›lmas› dabaflar›n›n en somut ifadesidir.

Kad›nlar, gerek partizan birliklerinde gerekse de kurtar›lm›fl bölgelerdeki çal›flmalar-da bafltan beri yer ald›lar. Yan› s›ra erkeklerin büyük bir bölümünün halk ordusuna ka-t›lmas›ndan dolay›, hem flehirde hem de k›rsal alanda parti faaliyetinin neredeyse tama-m› kad›nlar›n omuzlar›ndayd›. Nazi faflizminin iflgali düflünüldü¤ünde tüm gizlilik kural-lar›na uyarak çal›flma yürütmek zor ve tehlikeliydi. Kad›nlar gündüz normal ifllerine ba-karken gece partizanlara eflya tafl›yor, ba¤lant› kuruyor, el ilanlar›n› ve yasad›fl› gazete-leri da¤›t›yor, silah ve patlay›c› maddeleri tafl›yorlard›. Kad›nlar, Ljubljana'da kent mer-kezinin ortas›nda partizanlar›n radyo programlar›n› yay›nl›yorlard›.

1942 sonbahar›nda H›rvatistan'daki partizan birliklerinin gazetesi; “Kad›n yoldafllar›m›z›n savaflma yetenekleri konusunda baz› kuflkular vard›r.(...) Bir

k›zlar bölü¤ünü de içeren 2. partizan tugay›m›z, Kordun'da ilerleyifli s›ras›nda düflma-

n›n güçlü motorize ve topçu birlikleriyle yap›lan bir meydan savafl›na kat›ld›. Bu savafl-

ta genç kad›n partizanlar yoldafllar›yla birlikte korkusuzca düflman süvarilerine ve

hatta tanklar›na sald›rd›lar” haberini geçiyordu. Faflizmin zulmüne karfl› Yugoslavya'daAntifaflist Kad›nlar Cephesi üyeleri elektrik direklerini, telefon santrallerini havaya uçu-ruyor, düflman subaylar›n› cezaland›r›yordu.

Tüm bunlar, kad›nlar›n savafl iradesini ortaya koyan sadece birkaç örnektir. Yugos-lavya'da kad›nlar sadece cephede veya Nazilerin kontrolü alt›ndaki bölgelerde parti fa-aliyetini sürdürmüyorlard›. Ayn› zamanda kurtar›lm›fl bölgelerde okuma-yazma kam-panyalar› düzenliyorlard›. Kad›nlara yönelik siyasal e¤itim veriyorlard›. Kad›nlar, iki ay-r› kad›n gazetesi olan, cephenin resmi gazetesi “Zena Donas” ve “Bugün Kad›n”› da ç›-kar›yorlard›.

Sonya ve Vatan Cephesi

Kod ad› Sonya. Gerçek ad› ise Tsola Dragayçeva. Bulgaristan devrim mücadelesininönemli tarihsel dönemeçlerinde Sonya'n›n ad› vard›r. 1923-1925 aras›nda Bulgaristan Ko-münist Partisi'nin gizli Askeri Örgütü'nün eylemcisidir. Sekiz y›l hapishanede kald›ktansonra parti merkez komite üyesi; daha sonra polit büro üyeli¤i görevini yürütür. A¤›r il-legalite koflullar›nda partisinin politikalar›n› belirlemede, örgütsel faaliyetin yürütülme-sinde ve yönetilmesinde önemli rol oynar.

Sonya'n›n ad› en fazla, Nazi iflgaline ve iflbirlikçi monarkofaflist devlete karfl› verilenmücadelede geçer. Ki, bu dönem antifaflist mücadele bak›m›ndan neredeyse en önemli

DOSYA: Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› 35

Page 35: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

süreçtir. Sonya bu dönemde, illegal mücadele yürüten BKP'nin kurdu¤u, aç›k Bulgar ‹fl-çi Partisi Merkez Komitesi Örgütlenme Sekreteri'ydi. Ve Sonya, Nazi iflgalini sonland›ranmonarkofaflist hükümeti devirip iktidar› alan, antifaflist bir birlik olan Vatan Cephesi'ninde do¤rudan sorumlusudur.

Sadece Sonya de¤il milyonlarca Bulgaristanl› kad›n, antifaflist savaflta yer alm›fl vesavaflm›flt›r. Kuflkusuz bu baflar›n›n alt›nda BKP'nin de t›pk› YKP gibi kad›n kitlelerine dö-nük özel çal›flmas› yatar.

BKP'nin ay›r›c› ve olumlu özelli¤i, neredeyse tarihi boyunca kad›nlar aras›ndaki ça-l›flmay› istikrarl› sürdürmesidir. Komünist Enternasyonal'in 4 Kongresi'nde Clara Zetkin,kad›nlar aras›nda komünist çal›flma için kad›n organlar›n›n önemini ve yaratt›¤› etkiyiBulgaristan üzerinden vermifltir. BKP'nin faflizme karfl› baflar›s›nda kad›nlar›n rolü kilitnoktadaysa, bunun tarihsel arka plan›n› da görmek gerekir. Nihayetinde vatan cephesi-nin zaferden sonra 1963'teki beflinci kongresinde 3,5 milyon üyesi vard› ve bu say›n›n%48'i de kad›nlardan oluflmaktayd›.

Kara Eflarplara Elveda

Onlara savafl dulu diyorlard›. Eflleri savaflta öldü¤ünde kara eflarpla örterlerdi saçla-r›n›. Katerini de, Theodoros'un savafl duluydu. Hitler'in havadan ya¤d›rd›¤› bombalaryere ulaflt›¤›nda korku kar›flm›fl heyecanlar titretirdi içini; bu yüzden eve s›¤amad›. Ora-da olmal›yd›, antifaflist direnifl saflar›nda. Siyah eflarb› ç›kard› bafl›ndan ve yürüdü ba-rut kokusunun eksik olmad›¤› yerlere...

Yunanistan, 1940 Ekim'inde Mussolini taraf›ndan iflgal edildikten sonra 6 Nisan1941'de Naziler taraf›ndan iflgal edilir. Katerini gibi binlerce Yunanistanl› kad›n, ülkedeesen faflist teröre karfl› direnifl hareketine kat›ld›. Yunanistan Komünist Partisi önderli¤in-de bafllat›lan direnifl, k›sa sürede kurulan Ulusal Kurtulufl Cephesi (EAM) örgütlenmesiy-le üst boyutlara ulaflt›. Binlerce Yunanistan'l› kad›n EAM içerisinde yer alarak savaflt›.

‹flgal s›ras›nda Hitler'in direnifle karfl› uygulad›¤› 'aç b›rakma', 'güçten düflürme' po-litikalar›na karfl› kad›nlar›n direnifli oldukça görkemliydi. Açl›k, Yunan çocuklar›n› kitle-sel k›y›mlara u¤rat›rken, Yunanistan'l› kad›nlar flehirleri, kasabalar›, köyleri dolaflarakdayan›flma a¤› örüyor ve kurduklar› Çocuklar› Koruma Birli¤i ve Ulusal Dayan›flma Birli-¤i'ni yayg›nlaflt›r›yorlard›.

Atina baflta olmak üzere bir çok kentte kad›nlar gösteriler düzenliyor, bakanl›klar›nbinalar›na sald›r›yor, kap›lar› k›r›yor ve dosyalar› yak›yorlard›. Ve kad›nlar, bu gösteri-lerin örgütlenmesinde ve yönetilmesinde rol al›yorlard›.

Yunanistan'l› kad›nlar›n faflizme karfl› mücadele noktas›nda refleksleri de h›zl›yd›.Çünkü, ‹talyan ve Alman yay›lmac›lar›n Yunanistan'› iflgal etmelerinden önce de kad›n-lar, Metexas faflist rejimine karfl› zaten mücadele ediyorlard›.

Yunanistan'›n ayr›ca iflgale u¤ram›fl di¤er ülkelerle olan fark›na da dikkat çekmekgerekir. Nazi faflizminin ülkeden kovulmas›, Yunanistan bak›m›ndan faflist diktatörlü¤ü

Sosyalist Kad›n • Yaz 200936

Page 36: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ortadan kald›rmam›flt›r. Bunun nedenlerine girmeyece¤iz. Ancak uzun süre iktidarda ka-lan bu faflist diktatörlü¤e karfl› Yunanistan'l› kad›nlar›n mücadelesi çok daha boyutlana-rak geliflmifltir. Totaliter rejim, antifaflist kad›nlara korkunç iflkence uygulam›fl adalarakapatarak kifliliksizlefltirmeye çal›flm›flt›r. Yunanistan'l› kad›nlar›n direniflleri bu anla-m›yla da¤larda, sokaklarda büyütülürken ayn› zamanda zindanlarda da görkemli birboyuta evrilmifltir.

“Berlin'e savafl› öldürmek için geldim”Savafl ve Bar›fl! Kad›n›n fiziksel ve psikolojik yap›s›n›n savafla ayk›r› oldu¤u söylenir.

Bundan dolay›d›r ki, kad›n hep bar›flla özdefllefltirilir. Evet, kad›n bar›flt›r. Ama bu onun'flefkatli' yap›s›ndan de¤il, savaflta topra¤a yap›lan muamelenin ayn›s›n›n kad›na da ya-p›lamas›ndand›r. Kad›n, bundan dolay› emperyalist sömürgeci savafla karfl› olur.

"Ben, Sofiya Kurseviç, Berlin'e savafl› öldürmek için geldim" Bu sözler, Reichstag duvar›na K›z›l Ordu'nun bir kad›n askeri taraf›ndan yaz›lm›flt›r.

Yirminci yüzy›l›n en korkunç savafl›na karfl› savaflmak zorunda kalan bir kad›n askerinsözleridir. Hitler faflizminin, finans kapitalin deste¤ini alarak SSCB'ye ve tüm dünya ezi-lenlerinin devrim mücadelesine karfl› bafllatt›¤› emperyalist sald›r›ya karfl› savaflmak içinSovyet kad›nlar, hiç tereddüt etmedi. Çünkü, emperyalist-kapitalist sistem varl›¤›n› ko-rudu¤u sürece yeryüzündeki topraklar ya¤malanacak, sömürgeci ›rkç› politikalarla halk-lar k›r›ma u¤rayacak ve erkek flovenizmiyle kad›n bedeni ya¤malanacakt›. Hitler faflizmi-nin iflgal etti¤i tüm topraklarda da yaflananlar buydu. ‹flte, Sovyet kad›nlar› buna karfl›savaflt›.

Puflkin; " Asil bir ailenin genç k›z›na, yuvas›n› terk ettiren, karfl› cinsten vazgeçiren,

erkekleri bile ürküten görevler ve sorumluluklar› kabul ettiren ve onu Napolyon'un çar-

p›flt›¤› savafl alanlar› kadar dehflet içeren alanlara iten neydi? Ona, bütün bunlar› göze

ald›ran fley neydi? Ailevi sorunlar m›? Kar›fl›k bir duygu dünyas› m›? Do¤ufltan gelen bir

boyun e¤mezlik özelli¤i mi? Yoksa aflk m›? " diye soruyordu. Evet, 800 bin kad›n savaflaneden kat›ld›?

Sovyetler'de kad›n›n faflizme karfl› savafl›m›n›n nedenleri erkeklerinkinden fazlayd›.Sosyalist toplumun emekçilere sundu¤u yaflam, sosyalist demokrasiyle ezilen kitlelerinkendi kendini yönetme olana¤›na kavuflmas›, kuflkusuz hem kad›nlar›n hem de erkekle-rin kazan›mlar›d›r. Dahas› kad›nlar, sosyalist devrimde yasalar kat›nda eflit haklara sahipoldular. Ve kad›n›n özgürleflmesinin yolu sosyalizme aç›ld›. Kad›nlar›n bu yolu darbele-yecek Hitler faflizmine karfl› savafl›m› da anlafl›l›rd›r.

“Nazi iflgalinde sovyet kad›nlar›" eserinin yazar› Svetlana Alaksiyeviç'in verilerinegöre; Komünist Gençlik Örgütü'nün 200 bin üyesi dahil olmak üzere toplam 500 bin ka-d›n asker cepheye gönderildi. Orduya girenlerin %70'i bizzat cephede çarp›fl›rken yurtsavunmas›na toplam 800 bin kad›n kat›ld›. Partizan Hareketi de yurt savunmas›n›nönemli bir parças› oldu. Yaln›zca Beyaz Rusya'da partizan kolunda 60 bin kad›n savaflt›.

DOSYA: Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› 37

Page 37: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Sovyetler'de kad›n, savafl›n içerisinde bütün görevlerde yer ald›. Mühendis, pilot, tel-sizci, sa¤l›k görevlisi, keskin niflanc›, topçu, uçaksavar topçusu, politik iflçi, teknisyen,süvari, paraflütçü, denizci, trafikçi, floför, çamafl›rc›, temizlikçi, aflç›, f›r›nc›, yeralt› savafl-ç›s› ve partizan olarak savaflt›.

Kad›nlar›n savafla kat›l›m› çok kolay olmad›. Çünkü sosyalist infla sürecinde kad›nlarhukuksal olarak eflit konumda olsalar dahi aile varl›¤›n› korudu¤u sürece toplumsal cin-siyette var olmaya devam edecekti. Bunun yan› s›ra, sosyalizmin kad›nlara açt›¤› özgür-leflme yolu da vard›. Bundan dolay›, kad›nlar gerici de¤er yarg›lar›n› k›rarak sosyalizmicephede savundular. Erkekler aç›s›ndan ise savafla kat›lmak daha kolayd›. Çünkü onlardo¤ufltan bu yaflama göre flekillendirilmifllerdir. Sovyet kad›nlar› ise savafl› somut olarakyine savafl›n içinde ö¤rendiler. Kuflkusuz bu olgu çok h›zl› bir geliflim sürecine de teka-bül eder. Savaflta yer alan Vera Safranova Dodidava'n›n "Bu k›r›lgan ve duygusal yara-

t›k böylesi zor flartlarda erkekten daha güçlü ve dayan›kl› oldu¤unu kan›tlad›. 30-40

km yürüdü¤ümüz günler oldu. Atlar yorgunluktan çatlay›p öldüler. Erkekler yorgun-

luktan yürüyemez hale geldiler. Ama kad›nlar pes etmediler. Düflünebiliyor musunuz?

Hem de flark› söyleyerek. Yaral› insan çok a¤›r oluyordu. Gencecik k›zlar iri k›y›m erkek-

leri savafl alanlar›ndan sürükleyerek tafl›d›lar. Bugün buna inanmak zor... " sözlerindede bu gerçek vard›.

Cephedeki kad›nlar›n savafl›m› Hitler faflizmini zorluyordu. Nazi gazeteleri sovyet ka-d›n pilotlar› için "ceza evinden sal›verilmifl kad›n haydut", "gece cad›lar›" nitelemesinikullanarak, asl›nda yenilgisini itiraf ediyordu. Kuflkusuz bu söylemin amac›, Hitler fafliz-minin 'erkek'li¤inin kad›n savaflç›lar karfl›s›nda tuzla buz olmas›n› gizlemekti.

Kad›nlar›n cephedeki baflar›lar›, kuflkusuz K›z›l Ordu içerisinde var olan eril zihniyetinde daha fazla ortaya ç›kmas›n› koflulluyordu. Deniz Kuvvetlerinde gemilere kad›n asker-lerin al›nmamas› bu zihniyetin ürünüdür. Gemide kedi ve kad›nlar›n u¤ursuz görülmesigibi gerici, antibilimsel yaklafl›mlara karfl› kad›nlar, Deniz Kuvvetlerine gizlice girerek buyasa¤› deldiler.

Di¤er bir gerici yaklafl›m da kad›nlar›n savafltan sonra toplumda yaflad›klar›d›r. Top-lum, savafltan dönen erke¤e bir kahraman gözüyle bakarken, kad›n› ise küçümseme e¤i-limine girmifltir. Çünkü savaflan kad›n›n 'erkekleflti¤i', ve bir nevi 'kad›nl›¤›n› kaybetti-¤i' düflünülmüfltür. Genel olmasa da orduya kat›lm›fl kad›n›n 'namusunu kaybetti¤i' debelirgin bir anlay›flt›r.

Tüm bu gerici zihniyete karfl› Sovyet kad›n› savaflmaktan piflman olmam›flt›r. Çünkü,sosyalizmin zaferi yolunda yine savaflarak bu gericili¤i aflaca¤›n›n fark›ndayd›.

Zafere Giden Yol

20. yy'da faflizme, emperyalist savafla, flovenizme, ›rkç›l›¤a ve erkek flovenizmine,cinsel zorbal›¤a karfl› kad›nlar›n antifaflist direniflinin bizim için anlam› nedir? Ya da bizneden bu tarihe bakma ihtiyac› duyduk?

Sosyalist Kad›n • Yaz 200938

Page 38: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

1930'lu y›llardan bafllayan, 1940'l› y›llara kadar süren bu zaman dilimine, kad›nlar›nnas›l bir damga vurdu¤u ortadad›r. Faflizmin 1940'l› y›llarda yenilgiye u¤ramas›nda ka-d›nlar temel bir rol oynad›lar. Direniflin ortaya ç›kt›¤›, büyüdü¤ü ülkeler aras›nda; hemtoplumsal maddi koflullar hem de mücadelenin geliflim aflamalar› ve öznel kuvvetleri ilekad›nlar›n antifaflist mücadeleye kat›l›m› bak›m›ndan farkl›l›klar ortaya ç›km›flt›r. Objek-tif koflullarda kad›nlar›n faflizme karfl› savafl›ma kat›lma düzeyleri neden farkl› olmufltur?

Öncelikle, bütün ülkelerde direnifl kuvvetlerinin deneyimlerine bakt›¤›m›zda antifa-flist mücadeleye kad›nlar kat›lmadan öznel kuvvetlerin hiçbir baflar› flans› yakalayama-d›¤›d›r. Faflizm, toplumun yar›s› olan kad›nlara, s›n›fsal, ulusal ve cinsel terörünü çok da-ha üst boyutlarda uygularken; antifaflist direnifli de bunun üzerinden yenilgiye u¤rat-mak istemifltir. Ama faflizm yenilmifltir; Ve kazanan, antifaflist direnifl cephesi olmufltur.Bu zaferin yap›c›lar› içinde kad›nlar yer alm›fl, en önde çarp›flm›flt›r. Bize b›rak›lan bu ta-rihsel miras›n hakk›n› vermek, ancak onu tüm boyutlar›yla irdelemek, dersler ç›karmak-la olur. Bizce bu miras› iki temel noktada ele almak gerekir:

Birincisi; faflizme karfl› mücadeleye kad›nlar›n seferber edilmesi için kad›nlar aras›n-daki faaliyetin özel olarak örgütlenmesidir. Komünistler burjuvazinin bu aç›k terörcüdiktatörlü¤üne karfl› proletaryan›n önderli¤inde tüm ezilen s›n›flar› devrim mücadelesi-ne seferber ederken ayn› zamanda, ataerkil sisteme ve erkek egemenli¤ine karfl› da mü-cadele yürütürler. Bu ikili görev iç içe geçirilip ele al›nmazsa kad›n kitlelerinin özel psi-kolojisini hesaba katmayan, özel araç ve biçimler de yarat›lmam›fl olur. Dolay›s›yla tekayak üzerinde savaflman›n, baflarman›n koflulu yoktur.

‹spanya, Yugoslavya, Bulgaristan komünist partilerinin bu görevi ele al›fllar› pratiktea盤a ç›kard›klar› örnekler baflar›l›d›r. Onlar› baflar›l› k›lan, Uluslararas› Komünist Kad›nHareketi'nin ve Komünist Enternasyonalin dönemin komünist partilerine kad›nlar aras›n-da komünist faaliyetin özel biçim ve araçlarla örgütlenmesi, öneri ve talimat›na uygunbir pratik sergilemifl olmalar›d›r.

Direniflte kad›nlar sadece cephede, lojistik ya da illegalite koflullar›nda militan ola-rak yer alamad›lar. Ayn› zamanda savafl› yönettiler, stratejik kararlarda söz sahibi oldu-lar. Antifaflist savafl›n yönetilmesinin erkeklerle özdefllefltirilen 'mit'ini sarst›lar.

Kuflkusuz, kad›n›n bu savafla kat›l›m›nda baz› "zorunlu" koflullar› da gözden kaç›r-mamak gerekir. Nazi Almanya's›n›n iflgal etti¤i ülkelerde erkekleri "zorunlu emek" ad›alt›nda, zorla al›koyarak çal›flt›rmas› bunlardan biridir. Bir di¤eri ise, faflizmin, kad›nla-r›n savafla bu denli yo¤un kat›lmas›na ihtimal vermemesidir. Komünist erkek, demokraterkek, Yahudi erkek, antifaflist erkek... Gestapo, karfl›s›nda savaflan antifaflist erkekleribekliyordu. Bunun için Gestapo a¤›r illegalite koflullar›nda, arama noktalar›nda erkek-leri esas olarak hedefliyordu. Komünist partiler, Gestapo'nun bu yan›lg›s›ndan yararla-narak kad›nlar› öne ç›kard›.

Tarihsel miras›n ikinci temel yan› ise erkek egemenli¤ine karfl› mücadelenin politik

DOSYA: Faflizme Karfl› Kad›n Barikat› 39

Page 39: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

öznelerce temel hedefler aras›na konulmas› gerekti¤idir. Dönemin koflullar›n› göz önünealacak olursak; denilebilir ki, savaflan kad›nlar›n eksik b›rakt›¤› erkek egemenli¤ine kar-fl›, bilinçli, iradi mücadeleyi bizim tamamlamam›z gerekti¤idir. Kuflkusuz onlar cephede,barikat savafllar›nda, antifaflist mücadelenin örgütlenip yönetilmesi noktas›nda önemlibir mesafe katettiler, baflar›lar sa¤lad›lar. Dahas› özellikle cephede, erkek egemenli¤ininsavafl alan›nda karfl›lar›na ç›kan görüngülerine karfl› mücadele yürüttüler. Ama yine dekabul edilmelidir ki, kad›nlar›n genel olarak bu noktada yürüttükleri mücadelede eksikkalan bir yan olmufltur. O da, devrimci kad›n bilincinin olmamas›d›r ya da eksikli¤idir...

Baflar›l› oldular, örnekler yaratt›lar, prototipler oluflturdular fakat buna ra¤men anti-faflist mücadeledeki erkek egemenli¤ini k›ramad›lar. Aksi taktirde, birçok antifaflist ka-d›n›n savafltan sonra tekrar eski rolüne dönmesi izah edilemez. O halde bugünün dev-rimci kad›nlar› olarak olgular› çok daha iyi kavray›p erkek egemenli¤ine karfl› mücade-leyi güncel-politik bir görev olarak önümüze koymak, daha sistematik mücadeleyi ör-gütlemek, yürütmek zorunday›z. Bunu da ancak devrimci kad›n bilincini kuflanarak ba-flarabiliriz. 20.yy'›n antifaflist kad›nlar› da, kad›n kurtulufl mücadelesi de bizden bunu is-tiyor. r

Kaynakça 1-) Faflizme Karfl› Birleflik Cephe-Dimitrov2-) K›z›l Feministler-Emel Akal3-) Bat› Ülkelerinde Kad›n Hareketleri-Süheyla Kad›o¤lu4-) Silahl› Direniflte Kad›nlar-‹ngrid Strobl5-) .Nazi ‹flgalinde Sovyet Kad›nlar›-Svetlana Aleksiyoviç

Sosyalist Kad›n • Yaz 200940

Page 40: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

“Ey tarih ya sana özgür bir yaflam› nakfledece¤im ya da seni hiç yaflamam›fl sayaca¤›m.”

(A. Öcalan)

PKK, Kürt halk› ad›na bu temelde bir özgürlük mücade-lesinin somutlaflm›fl halidir. Kürt gerçekli¤inin var olmas›baflka türlü mümkün olamazd›. Bu nedenle; özgür insan,özgür toplum yaratma ve devrimi yarat›lan yeni insanlagerçeklefltirme mücadelesi ilk do¤uflundan bugüne deksürmektedir.

Kürdistan'daki sömürgecilik, toplumun tüm hücrelerinedek sindirilmifltir. Bu sömürgecili¤in tüm etkilerine karfl› sa-vafl›lmazsa, varl›¤› her yönüyle ortadan kald›r›lmazsa, Kür-distan'›n özgürlü¤ünden bahsedilemez. Bir sisteme karfl›mücadele; o sistemin tüm ayaklar›n› yap› tafllar›n›, yani; osistemi düflünsel, üretimsel, sosyal, ekonomik, kültürel heryönüyle reddetmekle gerçekleflebilir. O nedenle, PKK'de“nas›l yaflamal›” sorusu PKK felsefesini, PKK diyalekti¤inioluflturmaktad›r. Çünkü; özgür insan›, özgür yaflam› yarat-mak, do¤ru anlamak ve do¤ru sorular sormaktan geçmek-tedir. Özgür toplum, özgür insan alternatif yaflam›n temelyap› tafl› olmaktad›r. Bu gerçeklik ortaya ç›kar›lmadan Kür-distan'da geliflecek bir devrimsel süreç hiç sa¤l›kl› olmaya-

Kürt Kad›n DevrimiGünefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar

Bir Kürt kad›n›n›nkaleminden, ulusal

özgürlük hareketiiçerisinde özgürlü¤e

kanat açan kad›nlar›ntarihi... Ararat

Mazlum, Kürt kad›ndevrimi deneyimini

Sosyalist Kad›nokurlar›yla paylafl›yor.

Arar

at M

azlu

m*

* Bu yaz›, Ararat (Evin Bingöl. 1978 Bitlis Norflin do¤umlu. '99'da geril-laya kat›ld›... 1-3 Nisan 2008'de Besta'da girdi¤i çat›flmada ölümsüzlefl-ti) ve Mazlum Tekman'a (Sezai Karakufl. Erzurum Tekman do¤umlu.2004 Eylül'ünde esir düfltü. 22 Kas›m 2004'te Tekirda¤ F tipi Cezae-vi'nde kendini asarak ölümsüzleflti) atfedilmifltir.

Page 41: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

cak, geçmifl yenilgilere bir yenisini eklemek anlam›na gelecektir.Kürtler kolonyalizme, sömürgecili¤e karfl› özgürlük bilinci ve tutkusuyla isyan-

kar halk olma, Ortado¤u tarihinde köleci devlete karfl› en çok direnen, teslim olma-yan, da¤lar›n doruklar›nda özgür yaflam› köleci uygarl›¤a tercih eden halk olma ko-numunu çok da avantaja dönüfltürememifllerdir. Parçal›, da¤›n›k toplum gerçekli-¤i, gelifltirilemeyen ulusal birlik, tüm direnifllerin yenilgiyle sonuçlanmas›na yol aç-m›flt›r. Dolay›s›yla, süreklili¤ini hep korusa da, direnifl afliretsel ve bölgesel nitelik-te kalm›flt›r. Kürdistan'daki otuz sekiz isyan›n›n yenilgisinin nedeni de bu gerçek-likte yatmaktad›r. Tarihsel geliflim aflamas›nda, Kürt kad›nlar› da önemli roller üst-lenmifltir. Kad›n, y›llar boyunca karanl›¤a mahkum edilen yazg›s›n› de¤ifltirecek,küçük bir ›fl›¤› yakalama u¤runa en büyük fedakarl›klar ve direnifllerde bulunmak-ta geri durmam›flt›r. Örgütlemeden cephede savaflmaya, savafla öncülük etmeye va-rana dek her alanda sorumluluk almaktan geri durmam›flt›r.

Direnifli, iflbirlikçisi, yenilgisi bol bir halk gerçekli¤inde kad›n olmak, en zay›fhalka olmak anlam›na gelmektedir. Kürdistan'da kad›n, sömürgecilik koflullar›ndadüflürülme arac› haline getirilmifltir. Oldukça zay›f iradesi, düflünme ve kendini ifa-de özgürlü¤ü elinden al›nm›flt›r. Evlatlar› anay› tan›mayacak kadar körelmifltir. Anaköklerini topra¤›n derinliklerine salarak uzun bir suskunlu¤a bürünmüfltür. Kürtle-rin örgütsüzlü¤ü karfl›s›nda kad›n da örgütlü olamam›flt›r. Tarihin çeflitli dönemle-rinde tek tek bireyler olarak ön plana ç›kan kad›nlar olmufltur. Ancak onlar›n sonuda isyanlar›n sonucuyla paraleldir. A¤r›'da Yaflar Xan›m, Dersim'de Bese, Koçgiri'deZarife, Amed'de Perixan, Güney Kürdistan'da (Irak) Leyla Qas›m kad›n direniflininve kad›n öncülü¤ünün güzel örnekleri olmufllard›r. Kad›n Özgürlük Hareketi'nin or-taya ç›k›fl›na kadar her Kürt kad›n›n›n belle¤inde fiflekli¤ini çapraz ba¤lam›fl, isya-n› yöneten Zarife'nin ya da idam sehpas›na bafl›nda poflisiyle dimdik yürüyen Ley-la Qas›m görüntüsü capcanl› durmufltur. Onlar, karanl›ktaki ›fl›kt›lar... Kürdistan'dazulüm ve sömürünün boyutlar› s›n›rs›z olmufltur. Kürtler mezara konulup üstüne be-ton dökülmüfl, öldürülmüfller ve bir daha dirilemeyecekleri öngörülmüfltür.

Sömürgecilik, feodalizm ve dinin etkisiyle Kürtlere ait özgürlü¤e dair ne varsaellerinden al›nm›flt›r. Kad›n ise sömürgenin sömürgesi durumuna getirilmifltir. Ta ki,20. yy'›n son çeyre¤inde PKK tarih ve zaman diyalekti¤ini ters yüz ederek dirilifligerçeklefltirene dek özgürlük yoluna giden tüm flifreler birer birer çözülmüfl, “Kür-distan sömürgedir” tespitinden yola ç›k›larak do¤ufl gerçeklefltirilmifl ve “Nas›l ya-flamal›?” sorusu ile de yaflam›n temelleri birer birer örülmüfltür. Bu do¤um, sanc›l›ve zorlu olmufltur. PKK'nin örgütlenip, kurumsallaflmaya bafllad›¤› y›llar Sovyet-ler'deki çözülmeye denk gelmifl, “Ütopyalar ça¤› kapand›, sosyalizm yenildi” nara-lar› aras›nda kendine yeni yollar aç›p sosyalizmi ve özgürlük ütopyalar›n› hayata

Sosyalist Kad›n • Yaz 200942

Page 42: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

geçirmeye çal›flm›flt›r. Bunu baflarabilmek için do¤ru bir ça¤ ve sistem çözümleme-si yapabilmek, çeliflkileri sa¤l›kl› flekilde yakalamak önemli bir olgudur. PKK'nin ba-flar›s›n›n temelinde bu gerçeklik vard›r. Al›fl›k olunmayan bir düflünce tarz›, yepye-ni bir zihniyet. Bu zihniyet her ad›mda büyüyen, de¤iflen, hayat›n içinde kendinidönüfltüren, dönüflürken toplumu ve insan› da dönüfltüren yeni bir diyalektik uy-gulamaktad›r.

Kürdistan'da yefleren yeni bir zihniyettir. Köleli¤in, düflürülmüfllü¤ün en derin-lemesine yaflat›ld›¤›, bilincin köreltildi¤i bu topraklarda do¤ufl, yeni zihniyetin an-lam damlalar›yla ayd›nlanmaya bafllayacakt›r. Yaflam›n yerine ölümün hakim oldu-¤u bu co¤rafyada, çetin bir zihniyet savafl› bafllat›r, PKK Hareketi. Egemen güçlerinher türlü bask› ve sald›r› politikalar›na ra¤men bafl edemeyecekleri bir do¤ufl ger-çekleflir. PKK Hareketi, Kürtlerin, kad›nlar›n son umudu olarak tarihin en büyük öz-gürlük mücadelesini bafllat›r. Reber Apo, i¤ne ile kuyu kazarcas›na lanetli tarihi ter-sine çevirir. ‹lk olarak da en zay›f halkay›, en fazla düflürüleni, en fazla ezileni, ya-ni kad›n› güçlendirerek, devrime katarak ifle bafllar.

PKK gerçekleflmesi, bir kad›n gerçekleflmesidir. En soysuz yaflama mahkum edi-len halk›n, kad›n ve erke¤ini soylu yaflama çekme, kaybedileni bulma aray›fl›d›r.Kendine, özüne yabanc›laflm›fl, yeteneklerini kaybetmifl kad›n›n kendi öz dinamik-leri üzerinde tekrardan aya¤a kald›r›lmas›; s›n›fl› toplumla birlikte erkek egemensistem karfl›s›nda kaybetti¤i güce yeniden kavuflmas›; toplumun tek renklili¤ine,tek seslili¤ine kad›n›n rengini, sesini katarak bir devrim yaratma aray›fl›d›r, ReberApo'nun aray›fl›... O, eril sistemin zorbal›¤›na, zulmüne en büyük darbeyi kad›n›yeniden yaflam sahnesine ç›kararak vuraca¤›n› bilmektedir. “Özgür kad›n olmadanözgür toplum olmaz” fliar›yla kad›n› devrim saflar›na çeker.

Dört bin y›ll›k dü¤ümlerin tek tek çözülmesi, tarihin s›n›fl› toplum aflamas›ylabozulan dengenin yeniden yarat›lmas› gerekmektedir. Ulus, s›n›f ve cins olarak ta-rih boyunca kendisine empoze edilmifl köleli¤i, dinin benimsetti¤i zay›f, güçsüz, er-ke¤e muhtaç oldu¤u inanc› kad›na da benimsetilmifltir. Kapitalist modernite ise öz-gürlük ad› alt›nda, en derin ve ince sömürüyü kad›n üzerinden gerçeklefltirmifltir.Kad›n, kapitalist modernitede tümden metaya dönüfltürülmüfl, seks kölesi olarakkullan›lm›fl, bedeninin her parças›na fiyat biçilmifltir. Ruhunu kaybetmifl, bedeninide alabildi¤ince süsleyerek sunmufltur. Gerçekleflen sosyalizmde ise kad›n kurtulu-flu, özgürlü¤ü devrimden sonraya b›rak›lm›fl, toplumun kurtulufluyla ele al›nm›flt›r.Oysa kad›n özgürlü¤ü çok fazla özgünlükler içermektedir. Özgürleflmeyen kad›n,toplumun özgürleflmesine de ket vurmaktad›r.

Kölelik tarihi yaz›lmam›fl, özgürlü¤ü gerçeklefltirmemifl kad›n›n eril zihniyetten,onun biçti¤i rolden ç›kmas› pek kolay olmam›flt›r. Yeni bir zihniyetle, tüm geleneksel

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 43

Page 43: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ölçülerin, egemen sistemin kad›na empoze etti¤i tüm de¤erlerin yerle bir edilmesi ge-rekmektedir. Kürt kad›n› ›fl›l ›fl›l parlayan ayd›nl›k bir yola ç›km›flt›r. Bu yolda yüre¤i-ni, bilincini ayd›nlatmak zorundad›r. Kendi gerilikleriyle savaflt›¤› ölçüde toplumu veerke¤i de de¤ifltirecektir. Tüm bunlar ise zorlu nefes nefese bir t›rman›fl› gerektirmek-tedir. PKK'de kad›n tarihi, zorlu bir t›rman›fl›n, kendini yaratman›n tarihidir.

Da¤larda Özgürlük Yürüyüflü

Gerilla mücadelesinde da¤lara ç›kan ilk kad›n gruplar›n›n hepsi, ilk etapta ulu-sal ve s›n›fsal çeliflkiler üzerinden kat›lm›flt›r. Cins bilincinin geliflmesine devrimselsürecin yaratt›¤› birikimlerin de¤erlendirilmesi, kad›n›n yaflad›¤› zorluklar›n ad›mad›m çözülmesiyle ulafl›lm›flt›r.

Kad›n, ulusal ve s›n›fsal çeliflkilerle da¤lara ç›ksa da, karfl›s›nda savaflmas› gere-kenin kaba anlamda sadece devlet olmad›¤›n› görmekte gecikmez. Binlerce y›ll›kerkek egemenli¤inin yaratt›¤› erkek zihniyeti, erke¤e endekslenmifl kad›n tipi, herad›mda karfl›s›na dikilen verili toplum zihniyeti ve bunun yan›nda do¤a... Kad›n herfleyden önce geri geleneksel özellikleri ve ö¤retilmifl, kan›ksanm›fl toplum rollerininyaratt›¤› yaflam d›fl›l›klarla hesaplaflmak zorundad›r.

Kad›n omuzundaki yükün fark›na vard›kça, ulaflmas› gereken yollar da artmak-tad›r. Ve art›k ulusal, s›n›fsal çeliflkilerin yan›nda cinsel, toplumsal, tarihsel çeliflki-ler de ortaya ç›kmakta, yo¤unlaflan çeliflkiler kad›n› bir kaosa sürüklemektedir. Ne-rede büyük kaybetme, büyük düflürülmüfllükler varsa, büyük ç›k›fllar da oradangerçeklefltirilir. Kaos; çeliflkilerden ç›k›fl yapma noktas›na gelindi¤ini ifade eder.

1980'lere gelindi¤inde yaflanan kad›n flahadetleri, gösterdikleri büyük direnifl,Kürt kad›nlar›nda mücadele ve özgürlük iddias›n› yükseltmifltir. 1980'de Türkan De-rin, '81'de Besey Anufl, '85'te Adife Sak›k, Han›m Yerlikaya yoldafllar›n mücadelesi,flahadetleri kad›n için önü al›namaz bir direnifl ve yeniden yarat›l›fl bafllang›c› ol-mufltur. 12 Eylül darbesinin yaratm›fl oldu¤u bask› ortam›nda ayakta kalmalar›, ör-gütsel sorumluluklar› sahiplenmeleri ve direniflleri önemli bir güveni ortaya ç›kar-m›flt›r. Yurtseverlik duygular› temelinde gerçekleflen kat›l›mlar, örgütlü olmaktanziyade bireysel temele dayan›yordu. Kad›n ideolojisine ve örgütlülü¤üne yabanc›-l›k hakimdi. Ancak flahadete ulaflan kad›n yoldafllar›n gelifltirdi¤i güçlü pratiklerönemli bir deneyim yaratm›fl, kad›n örgütlemesinin alt yap›s›n› oluflturmufltur. Bafl-ka bir aç›dan bakarsak toplumda var olan ön yarg›lar›n y›k›lmas›na, kad›n›n ken-dine güvenmesine yol açm›flt›r. Geleneksel toplumun kad›na biçti¤i misyonun d›fl›-na ç›kmalar›; kad›n› aile iliflkileri içine hapseden, bo¤an, Kürt aile gerçe¤ine ve sö-mürgeci zihniyete indirilen ilk darbeler olmas› itibariyle, tarihsel önemdeki flaha-detleri ifade etmektedir.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200944

Page 44: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

PKK'de cins mücadelesinin derinlikli ele al›n›p kapsaml›, tarihsel, toplumsal,güncel çözümlemelere tabi tutulmas› 3. Kongresi'ne rastlamaktad›r. “Çözümlenenan de¤il tarihtir. Kifli de¤il s›n›ft›r” belirlemesiyle, kad›n ve aile sorunu üzerine de-rinlikli çözümlemelere gidilir. Bu çözümlemeler, örgüte ve halka mal edilir. 3. Kon-gre; örgüt içinde yaflat›lan geleneksel yaflam ölçülerine, erkek-kad›n iliflkilerindekiözgürlük karfl›t› durufllara bir müdahaleyi ifade etmektedir. Bu y›llara kadar kad›nayaklafl›m, kad›n ve aile sorunlar›n› ele al›flta öne ç›kan tarz toplumsal, s›n›fsal özel-liklerin yaflat›lmas› olmufltur. Kongre'de, Fatma (Kesire Y›ld›r›m) flahs›nda yap›laniflbirlikçi kad›n çözümlemesi, köle kad›n, geri erkek çözümlemesi tarihsel çözümle-melerdir. PKK'nin kad›na, kad›n sorununa yaklafl›m› Önderli¤in kad›nla iliflkisindesomutluk kazan›r. PKK Önderli¤i özgür erke¤i kendi flahs›nda yaratma mücadelesiy-le, özgür kad›n aray›fl›n› gelifltirir. Fatma flahs›nda köle, iflbirlikçi kad›n›, kendi flah-s›nda klasik erke¤in öldürülmesi mücadelesini en üst düzeye ç›kar›r. Önderli¤in Fat-ma ile sürdürdü¤ü on y›ll›k mücadelesi neticesinde, egemen sistem içinde flekille-nen; sistemin en tehlikeli s›n›f›ndan olan, iflbirlikçi-ihanetçi bir aile yap›s›yla Kema-list özellikleri kiflili¤inde var etmifl; kad›n›n devrim saflar›nda yarataca¤›, yaratt›¤›tahribatlar› görmüfl, böyle bir kad›nla devrim yap›lamayaca¤›n›; toplumun, kad›-n›n özgürleflmeyece¤ini görmüfltür.

Partileflmeden önce gruba ilk kat›lan kad›n Fatma olmufltur. Partileflmeden son-ra mücadelenin her alan›nda, her aflamada kad›n yer alm›flt›r. Fatma'n›n bir çok yö-nüyle erkek karakterini tafl›yan yanlar› vard›r. Kad›n kimli¤inde ortaya ç›kacak biralternatifi kabul etmeyen, kad›n›n geliflimine tahammül etmeyen Fatma, devrimekat›lan kad›n› daraltma, mücadelesiz b›rakma yaklafl›mlar›na girmifltir. Kad›n›nsaflara kat›l›m›n›n fazlalaflmas› ve kad›n özgürlük hareketinin giderek geliflmesi Fat-ma'n›n hakimiyet alan›n› daraltm›flt›r. Fatma güçlü kiflili¤ini, yeteneklerini devrimigelifltirmeye dönük kullansayd›, büyük geliflmelere yol açard›. Ancak zihniyetininegemen erkek karakterli olmas›, O'nu özgürleflmekten al›koymufl, sisteme hizmeteden konumda tutmufltur. Bu nedenle Fatma, iflbirlikçi kad›n tipi gerçekli¤i ile çö-zümlenmifltir. Reber Apo, bu iliflki flahs›nda, yapt›¤› klasik erkeklik ile köle kad›n çö-zümlemesinde “nas›l bir kad›n”, “nas›l bir erkek” sorusunu hep gündemde tutmufl;bu sorular çerçevesinde özgür kad›n, özgür erkek yaratma mücadelesini sürekliyükseltmifltir.

'87 y›l›nda yap›lan derinlikli kad›n ve aile çözümlemeleriyle birlikte, ilk özgünkad›n örgütlemesine gidilmifltir. Kürt kad›n›n›n ilk özgün örgütlenmesi, YJWK (Ye-kitiya Jinen Welatparezen Kurdistan-Kürdistan Yurtsever Kad›nlar Birli¤i)dir. YJWK;ERNK'ye ba¤l› olarak, a¤›rl›kta Avrupa'da çal›flmalar›n› yürütmüfltür. Avrupa, kapi-talist sistemin yaratt›¤› yan›lg›l› özgürlük anlay›fl› nedeniyle kad›n› çeliflkisiz bir du-

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 45

Page 45: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

rufla veya var olan çeliflkileri sorgulamamaya götürmüfltür. Gerek kad›n gerekse er-kek kiflili¤inde yaratt›¤› tahribatlar yeterince alg›lanmam›fl, bu nedenle cins soru-nunun özgünlükleri yetersizliklere neden olmufltur. Yine, geri egemen erkek,YJWK'nin, kad›n sorununun toplumun gündemine konulmas›na ikna olmam›fl, yak-lafl›mlar›yla t›kay›c› bir rol oynam›flt›r. Tüm yetersizliklere ra¤men, Önderli¤in ›srar-la yapt›¤› çözümlemeler ve gönderdi¤i perspektifler, hem toplumdaki hem de örgütiçindeki kad›nda önemli yo¤unlaflma düzeyi yaratm›fl, özgürlük düzeyini güçlen-dirmifltir. YJWK; cinsini sevme, örgütleme ihtiyac›n› derinden hissettirmifltir.

Serh›ldanlarla Yeniden Do¤mak

1987 sonras›nda yaflanan geliflmeler, kad›ndaki birikim ve özgürlük tutkusu hal-ka h›zla yans›m›fl, art›k kitleler kad›n öncülü¤ünde büyük serh›ldanlar› gelifltirme-ye bafllam›flt›r.

Cizre'de feodalizmin en yo¤un oldu¤u bir bölgede Beriwan (Binewfl Agal) arka-dafl›n flehre tek bafl›na inip serh›ldan örgütlemesi, serh›ldan›n önünde yürürken fle-hit olmas› sadece siyasal de¤il, sosyal olarak da gerçekleflen devrimin önemli bir ör-ne¤idir. Bir çok faaliyette çarflaf giymek zorunda kal›rken; gerilla k›yafetleriyle ser-h›ldana öncülük etmesi gerilla k›yafetlerini kutsallaflt›rm›flt›r. Burada, kad›n kendi-ne biçilen s›n›rlar› aflarak kutsall›klar› sorgulamaktad›r. Verili olan› reddedip, feo-dal de¤erleri yerle bir edip tekrardan öncülük rolünü ele alm›flt›r. Namus, onur, di-renifl kavramlar›n› tart›flm›flt›r. Erke¤in, kad›n›n öncülü¤ünü, kad›n komutas› alt›n-da mücadeleyi kabul etmesi, yeni bir zihniyet düzeyinin yarat›lmas›d›r.

Kad›n özgürlük hareketi, savaflta ve mücadelenin her alan›nda s›rat köprüsün-den geçer gibi; kad›n kurtulufl ideolojisinin temellerini, geliflmesini, örgüt içinde vetoplumda özgürlük düzeyinin ortaya ç›kmas›n› sa¤lad›. Kiflilikler düzeyinde varolan çok büyük geriliklere müdahale ederek, yeni bireyi yaratmaya öncülük etmifl-tir. Erkek egemen zihniyetin yaratt›¤› toplum modelini sorgulamas›; feodalizminyaratt›¤› kad›n› hiçlefltiren, erke¤i ucubelefltiren anlay›fl›, kapitalizmin afl›r› yozlafl-t›r›lm›fl kad›n ve erkek kiflili¤ine, yaflam anlay›fl›na karfl› alternatif kad›n ve erke¤inyarat›labilece¤ini ortaya koymufltur. Kad›n, gerek bilinç gerekse de pratik düzeydeerke¤i aflt›kça, erkek de kendini de¤ifltirip dönüfltürme ihtiyac› duymufltur.

1990'l› y›llara gelindi¤inde, kad›n, bilinçlenmede ciddi bir aflamaya ulaflm›fl,birçok mevzi kazanm›flt›r. '90'l› y›llar serh›ldan y›llar›d›r. Devletin yönelimi üst dü-zeye ulaflm›fl; bask›, iflkence ve katliamlar artm›flt›r. Devletin bu bask›s› serh›ldanla-r› yükseltmifl, direnifl ruhuyla bir bütün olarak Kürt halk› seferber olmufltur. Geliflensüreç, PKK'ye kat›l›mda hem nicel hem de nitel bir patlamaya yol açm›flt›r.

Avrupa sahas›ndan Kürdistan'›n tüm parçalar›na, da¤lardan kentlere yay›lan

Sosyalist Kad›n • Yaz 200946

Page 46: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

serh›ldanlar büyük direnifllere, fedakarca pratiklere sahne olmufltur, Kürt kad›n›n-da ulusal bilincin zirve yapmas›na yol açm›flt›r. '90'l› y›llar, Kürt toplumu ve kad›n›için büyük uyan›fl ve mücadeleyi sahiplenme y›llar›d›r. Kaybettirilenlerin derin bi-linciyle, özgürlü¤ü kazanma yoluna girmifltir, Kürt kad›n› ve halk›. “15 bin y›l ana-l›k yap, insanl›k için gerekli olan her fleyi yarat, sonra en çaresiz kul durumuna düfl.Her taraf› bar›nakl› k›l, sonra bar›nacak yurdun olmas›n. Herkesi ayd›nlatan mumol, sonra karanl›klardan kurtulma. Herkese ses ol, müzik ol ve fliiri yarat, sonra dadilsizlere, sa¤›rlara dön. Herkes için bilimi, tekni¤i ve sayg›y› yarat, sonra en cahilive çaresizi ol... Aflklar›n neden yak›p kül etti¤i bu çeliflkilerde gizlidir. ‹lk tanr› vetanr›ça kavuflmas›n› yarat, sonra en afla¤›l›k dilenci durumuna düflmüfl kad›n ve er-ke¤i ol. Bunu ancak yanma yak›lma temizler.” Reber Apo, özgülde Ortado¤u veKürtleri de¤erlendirirken kaybettirilenin bir tarih, bir yaflam oldu¤unu vurgular.

Bu yüzden küllerinden yeniden do¤maya çal›fl›r Kürt kad›nlar›. Özgürlük Hare-keti, ateflin kutsall›¤› bundan gelir. Temizlenme, ar›nmad›r; ayd›nlanma, yenidenvar olmad›r atefl. Yan›p kül olmadan, küllerinden kendini yeniden do¤urmadan ar›-nabilir mi binlerce y›ll›k düflürülmüfllü¤ün kiri pas›? Zekiye Alkan Amed burçlar›n-da, Rahflan Demirel ‹zmir Kadifekale'de, Ronahi ve Berivan Avrupa'da Newroz ate-fliyle dans ederken, Anka kuflu misali küllerinden yeniden do¤ma aray›fl›n› ortayakoyarlar. Eylemleriyle özgürlük tutkusunu yükseltirken, Mazlum ve Dörtler'in flah-s›nda özgür kad›n ve erke¤in yeniden buluflmas›n› simgelerler. '90'l› y›llar Kürt ka-d›n›n›n, ateflle s›nand›¤›, her türlü iflkence, tecavüz, öldürme, köy yakma vb. bas-k›lar›na karfl› tüm varl›¤›n› ortaya koyarak mücadele etti¤i y›llard›r.

Tanr›n›n misafir odas›nda yaz›lan bir destan

1992 y›l›, kad›n aç›s›ndan savaflta kendini var etme ve kendini yaratma yolundayüre¤ini, beynini, fizi¤ini ortaya koydu¤u bir dönemdir. Uluslararas› güçlerle bir-likte, Türk ordusunun, ilkel milliyetçi Kürt güçlerin (KDP-YNK) iflbirli¤iyle özgürlükhareketine karfl› büyük bir sald›r› harekat› bafllar. “'92 Güney Savafl›” olarak adlan-d›rd›¤›m›z bu savafla kad›n aktif kat›lm›fl, özgürlük ›srar›n› en ön saflarda savafla-rak, flehitler vererek bir kez daha ispatlam›flt›r.

Beritan (Gülnaz Karatafl) arkadafl flahs›nda yaflanan direnifl, ne olursa olsun tes-limiyete, ihanete asla yer verilmeyece¤inin, Kürt kad›n›n›n “Ya özgür yaflam ya hiç”anlay›fl›n›n bayraklaflmas›d›r.

Beritan arkadafl 1971 y›l›nda, Dersim kökenli bir ailenin çocu¤u olarak Bingöl'de do¤-mufltur. Lise ö¤reniminden sonra üniversiteyi kazan›p ‹stanbul'a gitmifltir. O'nu PKK iletan›flt›ran üniversite ortam›nda kazand›¤› bilinç, gelifltirdi¤i sorgulama ve aray›fllar ol-mufltur. Ulusal bilinci daha sonra kazanm›fl ve aray›fllar› onu PKK'ye getirmifltir.

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 47

Page 47: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Ö¤renci olarak ‹stanbul'da kald›¤› süreçte faaliyetler yürütmüfltür. Bu dönemdegözalt›na al›nm›fl, üç ay boyunca iflkencede kalm›flt›r. Sergiledi¤i s›n›rs›z direniflinsonunda düflmana bir tek s›r vermez, düflman karfl›s›nda net bir durufl sergiler ve üçay›n sonunda serbest b›rak›l›r. 1991 y›l›nda Botan eyaleti üzerinden gerillaya kat›l›r.Gerillaya kat›l›m› aktif ve coflkulu olmufltur. Bir süre bas›n-yay›n çal›flmalar›nda ka-l›r. Ancak bu süre içinde sürekli pratik birliklere gitmek için kendini önerir. Sonun-da dayatmalar› sonuç verir pratik birliklere gönderilir. Amaca ba¤l›l›¤›, özgürlüknoktas›ndaki ›srar›, kayg›s›z, cesaretli bir pratik sergilemesini getirmifltir. Gerillayaflam›na duydu¤u sevgi, yaflam›n her alan›na zevkle kat›lmas›n› sa¤lam›flt›r. Bugerçekli¤in nedeni, duygular›n›n güçlü olmas›ndan gelmemektedir tek bafl›na. Ka-zand›¤› bilinç düzeyinden kaynakl›d›r. Kad›n olarak kendini var etmenin, da¤lardaözgürlük mücadelesi vermenin derin bir bilinç ve sistem tahlilinden geçti¤ini bil-mektedir. Bilinçlendikçe, sorgulamalar› artar, sistemi çözümler ve öfke duyar. Beri-tan arkadafl düflünce ve duygu yo¤unlu¤unu zaman zaman ka¤›da dökmüfl bir ka-d›n olarak hislerini çarp›c›, sade biçimde dile getiren fliirler yazm›flt›r.

Beritan arkadafl; kad›n olarak var olman›n koflullar›ndan birinin de mücadele-den geçti¤ini bilir. Savafla güçlü, aktif bir kat›l›m sa¤lar. ‹ddias›yla, kararl›l›¤›ylak›sa zamanda öne ç›karak cephe komutanl›¤› yapar. Bu süre içinde bir çok eylemekat›l›r. Kad›n›n art›k savafl›n yükünü her yönüyle omuzlayabilece¤ini ortaya koyar.Kat›ld›¤› bir eylemde yaralan›r. Bir M16 mermisi, çenesinin alt›ndan girip duda¤›nayak›n bir yerden ç›kar. Yüzünde bir gamzeye benzeyen bu yara izine bak›p, “Ne gü-zel olmuflum, bana yak›flm›fl de¤il mi?” diye sorar arkadafllar›na. Çok çetin geçen“Güney Savafl›” tecrübelerini iyice art›r›r.

Ayn› savaflta, 25 Ekim günü ise Beritan “Tanr›n›n misafir odas›” dedi¤i Xakur-ke'de bir kahramanl›k destan› yazar.

KDP ve YNK güçleri TSK ile birlikte Beritan arkadafl›n bulundu¤u tepeye sald›r›r.Tepeden geri çekilme yap›lmas› gerekmektedir. Beritan arkadafl çemberin darald›-¤›n› fark eder ve tüm arkadafllar›n tepeden geri çekilme yapmas›n› sa¤lar. Bir ko-mutan olarak arkadafllar›n›n güvenli¤ini al›r. Tepede uzun süre tek bafl›na çarp›fl›r.Çarp›flan kiflinin bir kad›n oldu¤unu anlayan iflbirlikçi güçler daha fazla yüklenir.Silah seslerinin azald›¤› bir anda O'na, “Teslim ol sen kad›ns›n, sana bir fley yapma-yaca¤›z” ça¤r›s›nda bulunurlar. ‹flbirlikçi güçlere Beritan arkadafl; “Sizler, Güney'dedevrimimize sald›ran iflbirlikçilersiniz. Asla teslim olmayaca¤›z, teslimiyet ihanettir.Biji Serok Apo!” diye yan›t verir.

Peflmergelerin komutan›, saatlerce kendilerine karfl›l›k veren bu kadar güçlü sa-vaflan kad›n› sa¤ ele geçirmek istemektedir. Emrinde bulunanlara “Onu sa¤ yakala-y›n” talimat›n› verir. Beritan arkadafl uzun zaman çat›fl›r, cephanesi tükenir. Düfl-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200948

Page 48: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

man güçleri üstüne gelmektedir. Sürekli ona “teslim ol” ça¤r›s› yap›lmaktad›r. Çoksevdi¤i silah›na bakar, silah›n›n düflman›n eline geçmemesi gerekti¤ini düflünür. Si-lah›n› kayal›klara vurarak k›rar. Sonra da parçalar›n› Lelikan'›n mor kayal›klar›ndanafla¤› atar. Ard›ndan sloganlar atarak kendisi koflar uçuruma... Beritan arkadafl birözgürlük militan› olarak ne silah›n›n ne de cans›z bedeninin düflman›n eline geçme-sine izin verir.

Beritan, özgürlük tutkusuna sahip olan bir kad›n›n çok k›sa bir süre içinde ne ka-dar büyük bir destan yazabilece¤ini göstermekle kalmaz; O, özgürlük tutkusununvazgeçilmezli¤ini uçurumlara koflarak gösterir ve özgürlük hareketine yönelik gelifl-tirilen teslimiyet ça¤r›lar›na verilen güçlü bir yan›t olur. ‹flbirlikçi Kürt erke¤ine veegemenlere, kad›n›n teslimiyettense uçurumlar› kucaklayaca¤›n› hayk›r›r.

Ayn› zamanda gösterdi¤i direnifl; kad›n ordulaflmas›na giden yolda bir dönümnoktas›, kad›n özgürlük hareketini ileriye tafl›yan güçlü bir ad›m olur. Kad›n komu-tanlaflmas›, savafl tarz› ve özgürlük mücadelesindeki tavizsizli¤iyle bir sembol olur.

Gerçeklefltirdi¤i eylem, O'nu teslimiyete ça¤›ran iflbirlikçi düflman güçlerini dederinden etkiler. O dönem afliretsel düzeyde KDP ve YNK içinde peflmergelik yapan-lar, Beritan arkadafl›n direnifli ve flahadet biçiminden etkilendikleri için silah b›ra-k›rlar.

Beritan arkadafl flahs›nda yaflanan görkemli direnifl; “nas›l yaflamal›”, “nas›l sa-vaflmal›” sorular›na kad›n cephesinden bir cevap oluflturur. Kad›n›n savafl ve dire-nifl tarz› ortaya ç›km›fl, Beritan kiflili¤i ve eylemiyle, yaflam ve savafl çizgisini belir-lemifltir.

Bu çizgi; kad›n yoldafllar› taraf›ndan güçlü sahiplenilmifl, hiçbir kad›n, teslimi-yeti kabul etmeyece¤ini sergiledi¤i direnifllerle göstermifltir. Kad›n, düflman›n elinesa¤ geçmemek için ya son mermisini ya da son bombas›n› kendi bedeninde patlat-m›flt›r.

Beritan, günümüzde özgürlük afl›¤› olan tüm kad›nlar için net bir çizgi olma ger-çeklili¤ini korumaktad›r. Komutan Beritan, “Tanr›n›n misafir odas›” mor kayal›kl›Xakurke'nin uçurumundan hayk›r›yor... “Savafl gülüm!”

Savafl GülümDeli bir k›srak gibi

Tepinse de içimde bu özlem,

Seninle dört mevsim yaflamam›flken

Bir gül bitip kuruyuncaya dek,

Birliktesizken

Bir ucundan sen vurdun

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 49

Page 49: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Bir ucundan ben.

Att›k da¤lara kendimizi,

Da¤lar› yaflamaya koyulduk.

Yüre¤e mesken ettik da¤lar›

Gel gör ki!

Bu yüre¤e dar geldi bu da¤lar.

Nehirler boyu ak›p gitti

Kavgam›z›n türküsü,

Da¤lar› aflt›.

Bu kavgada ölümsüz

Ayr›l›¤a demir atm›flsak da,

Ayn› denizlerde

Hasretliklerde, ayr› denizlerin bulufltu¤u

Okyanuslar var gülüm.

Ve ayr›cal›klar ölümlü

Hasretlikler cehennemlik

Geleli beri,

Birkaç kez yakt› genzimi

Barutun kokusu

Doymad›m!

Doyulmuyor!

Övün benimle, gururlan,

Ne kadar da güzellefltim

Bir bilsen, savaflt›kça güzelleflen

Güzellefltikçe savaflan

Ateflten kararm›fl demli¤i indir hele

Bir de tabakadan bir tütün sar

Mufl tütünü içersin bilirim

Halisinden ipek gibi

Bu da¤lar› ne de beter severim

Silahlar›m›zla nab›zlad›¤›m›z

El de¤memifl vahfli bakir güzelli¤ini

Ana rahmidir bize da¤lar

Sallan›rken Türk'ün, Arap'›n, Fars'›n k›l›c› tepemizde

O çocuk ellerim yok art›k

Sosyalist Kad›n • Yaz 200950

Page 50: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Ellerim iki volkan

Namlusunda silah›m›n/ ipek saçlar›m

‹lme¤i hain çiyan düflman›n

‹flte gördü¤ün gibi

Savaflt›kça özgürlefliyor kad›n

Savafl gülüm s›k› savafl

Savaflt›kça var›z biz

Savaflt›kça severiz.

Hem zerre kadar korkmuyorum ölümden

Ölmek a¤›r›ma da gitmiyor

Yaln›z iflte

Al flafaklara batm›fl bu da¤lar›

Birlikte seyre durmadan

Bir an için bile olsa

Ölmek istemiyorum hepsi bu

Birfleyler gönderebilseydim sana

Ama bir gerillan›n, kavgas›ndan

Silah›ndan baflka neyi var ki

Bu kavgan›n onuruyla

Kucaklar›m seni

Eylem sonras›n›n coflkusuyla öperim

Gülüfllerinden

Seni selamlarken...

Beritan (Gülnaz Karatafl)

Beritan çizgisi, tüm Kürt insan› için, kad›n› ve erke¤iyle direnifl çizgisi olarak eleal›nm›fl, kad›n›n ordu gücüne ulaflt›¤›n› göstermifltir. '93 y›l›nda kad›n gücü nitel venicel olarak büyümüfl ve ciddi kazan›mlar elde etmifltir. Yetersizliklerine, do¤a ko-flullar›n›n zorlay›c›l›¤›nda, savafl›n ac›mas›z ortam›na, erkeklerle eflitsiz koflullardaolmalar›na ve erke¤in “kad›ndan savaflç› olmaz, elinin hamuruyla silah tutsa ne ç›-kar” gibi güvensiz, d›fltalay›c› yaklafl›mlar›na ra¤men; kad›n PKK Önderli¤i'nden al-d›¤› güçle, hiçbir zorlu¤a boyun e¤memifl, hiçbir güçlük ve engel tan›mam›flt›r.Binlerce y›ll›k kölelik zincirlerini özgürlük tutkusundan ald›klar› iradi güçle k›rmayadevam etmifllerdir. Art›k tüm kad›nlar Beritanlaflma iddias› ve kararl›l›¤›yla ilerler.

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 51

Page 51: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Kad›n Ordulaflmas›

Da¤larda özgürlü¤ü u¤runa y›llarca savaflan kad›nlar art›k kendi öz örgütlülük-lerini yaratma sürecini bafllat›r. Tarih sayfalar›nda varl›¤›na rastlanmayan, izi bu-lunmayan, en geliflmifl ve en çok var olabilmifl durumlarda ise; bir erke¤in kar›s›,kardefli, sevgilisi, annesi ya da bir liderin gölgesinde belli belirsiz görünen yoldafl›olan kad›n, varl›¤› kabul edilmeyen bir halk›n isyan›yla tarih sahnesine ç›k›p; tarihsayfalar›na ilk gerçekleflmelerle geliflecek, büyüyecek özgür kad›n› yaratma yolun-da tüm ça¤lara damgas›n› vuracak bir örgütlenmeyi gerçeklefltirir. Bunun ad› YAJK(Yekitiya Azadiya Jinen Kurdistan- Kürdistan Özgür Kad›nlar Birli¤i) d›r. Kad›n or-dulaflmas›n› gerçeklefltiriyor.

Kürt kad›n›na dönüp bakt›¤›m›zda köyünden d›flar› ç›kmam›fl, zaman›n›n büyükbölümünü tarlada, ah›rda, hayvanlar aras›nda, geri kalan›n›n da tand›r bafl›nda,çocuk do¤urarak geçiren; söz hakk› olmayan, 13'üne geldi¤inde baban›n b›k›p ko-caya devretti¤i, erke¤in döverek-söverek, alarak, satarak, oyaland›¤› bir gerçeklik-le karfl›lafl›r›z. Bu gerçeklikten da¤larda savaflan, kentlerde örgütleme yapan, alan-larda siyaset üreten, kültür, sanat ve edebiyatta öncülük yapan bir konuma gelmiflolmas›; kültürel, sosyal, siyasal ve askeri anlamda gerçekleflen bir devrimi ifade et-mektedir. Kad›n devrimini Kürdistan'da gerçeklefltirmenin zorlu, sanc›l› ve bir o ka-dar da onurlu bafllang›c›n› kad›n ordusuyla gerçeklefltirmeye bafllam›flt›r.

Kad›n ordulaflmas›, bilindik klasik bir ordulaflma de¤ildir. Tersine, tarih boyun-ca ortaya ç›kan egemen ordu anlay›fl›na karfl› bir ç›k›flt›r. Kad›n ordulaflmas›n›n özütoplumsald›r. Ortaya ç›k›fl›ndan bugüne de¤in geliflen ordular, erkek karakterli olupbask›, fliddet, hükmetme, ele geçirme, iflgal etme ve talan etmenin; egemenli¤i sür-dürmenin temel arac› olmufltur. PKK'de gerçekleflen kad›n ordulaflmas› ise tek bafl›-na askeri yönü ifade etmiyor. Sosyal, kültürel ve askeri yönleri de içinde bar›nd›ran,kad›ndaki özü ve kad›n rengini halk ordulaflmas›na katarak, halk ordulaflmas›n›devrimcilefltirme amac›n› tafl›maktad›r.

Dünyadaki tüm ordular erkeklerden oluflmaktad›r. Bir yerde erkeklerden oluflanbir ordu varsa, orada ezilen halklar ve en fazla da ezilen kad›n gerçe¤i vard›r. Or-dular, eflitsizli¤in oldu¤u yerde ortaya ç›km›fl ve eflitsizli¤i üretmifltir. Kad›n ordu-laflmas› ise bir eflitlik arac› olarak ortaya ç›km›flt›r. Tarih boyunca, gerek devrimcihareketlerde gerekse de emperyalist devletlerde silah hep erke¤in elinde olmufltur.Siyasette, ekonomide ve askeri alanda silahlar hep bir cinsin elinde oldu¤unda güçdengesinin de di¤er cinsin yani kad›n›n aleyhine geliflece¤i çok aç›kt›r. Bu, inkaredilemez bir do¤rudur. Emperyalist ordularda ya da devrimci hareketlerde-ordu-larda yer alan kad›nlar ise cins kimli¤iyle de¤il, ancak erkek karakteriyle ve tarz›y-la kendini var etmifl, varl›klar› da ancak bu flekilde kabul görmüfltür.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200952

Page 52: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Kad›n özgürleflmesinde mücadeleye aktif kat›l›m›, özgücüne dayal› örgütlenme-si, yani; savafl›n etkin olan arac› ordulaflma düzeyiyle, devrimin geliflece¤ini öngör-müfl ve pratikleflmesini gerçeklefltirmifltir. Böylesi bir gerçekli¤i tart›flmak, hattapratiklefltirmek, günümüz dünyas› aç›s›ndan cesaret istemektedir. Ancak Kürt hal-k›n›n, özelde Kürt kad›n›n›n kaybedece¤i hiçbir fleyin olmamas›; sistemle mücade-le etmekten ve ne pahas›na olursa olsun özgür bir halk›, özgür bir kad›n› yaratma-dan baflka ç›kar yolunun olmamas›; derinlikli bilimsel bir bak›fl aç›s›yla hareket et-ti¤inde, imkans›z› baflaraca¤› inanc› kendisini pratiklefltirmifltir.

Ordulaflmaya geçiflle beraber kad›n gücü, ordu içinde yeni düzenlemelere git-mifltir. ‹lk etapta özgür kad›n birlikleri fleklinde örgütlenmifltir. Kad›n için 1993 y›l›ilklerin yafland›¤› bir y›ld›r. Erkekten ba¤›ms›z kendi güçleriyle, kendini yönetecekörgütlemelerini gerçeklefltireceklerdir.

E¤itimden üslenmeye, eylem planlanmas›ndan eylem yapmaya, toplant›lardakendi sorunlar›n› çözmeye... Her anlamda bir ayr›flma ve ba¤›ms›zlaflmay› yafla-d›lar. Kad›n›n “eksik insan” oldu¤u tezi, erkek zihniyetinin kad›n fizi¤i üzerindenbir tezdir. Fiziki olarak “güçsüz, zay›f, erkek olmadan hiçbir iflini yapamaz” yak-lafl›mlar› bin y›llard›r kad›na da kan›ksat›lm›fl ve bu haliyle erke¤e ba¤›ml›l›¤›adeta zorunlu k›l›nm›flt›r. Erkek egemenli¤i kendini kurumlaflt›r›rken en çok kad›nbedenini afla¤›layarak yapt› bunu. Öyle ki, kad›n, bedeninden utanacak bir du-ruma getirildi.

Bu temelde öncelikle bir kopufl gerçekleflecekse; hem fiziksel hem de düflünsel birkopufl olmal›yd›. Toplumda erkekten hep beklentili ve erke¤e ba¤›ml› yaflayan,kendisinin zay›f, güçsüz oldu¤una inand›¤› için de erke¤in sahte gücüne tapan, herkoflulda erkekten koruma bekleyerek ona s›¤›nan, karfl›laflt›¤› her zorlukta kurtar›-c›l›¤›n› bekleyen kad›n, erkekte sahte kof bir güç anlay›fl› gelifltirmifltir. Bu anlay›fl-lar›n, flekillenmelerin devrim saflar›na, özelde ordu saflar›na yans›mas›; b›rakal›mkad›n özgürleflmesini, tersine köleli¤in farkl› bir biçimde derinleflmesi anlam›na ge-lir. Devrim, yeniden yarat›m süreçleridir. Toplumun yeniden flekillendirilmesi hedefal›n›rken, öncelikle bunu tek tek bireylerde devrimin yürütücü gücü kad›n ve erkek-te yapmak zorunludur.

Kad›n, özgürlük özlemini ifade eden veya özgürlüksel hamle yapma yolunda at-t›¤› her ad›mda, karfl›s›nda geri-ba¤›ml› kad›n›, egemen erke¤i bulmufltur. Kad›n›ngüce kavuflmas› durumunda, egemenli¤inin y›k›laca¤›ndan, kof gücünün ortayaç›kaca¤›ndan korkan erkek, kendi çizdi¤i s›n›rlar›n d›fl›na ç›kmas›na izin vermek is-temez. “Özgürlükse, benim sana verdi¤im kadar olur. Mücadeleyse, benim önümegeçmeyece¤in kadar olur. Sevgiyse, aflksa, benim isteyece¤im kadar olur.” yakla-fl›mlar› her alanda ortaya ç›kar.

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 53

Page 53: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Erke¤in kad›n› devrim saflar›na katmak için gelifltirdi¤i en çirkin yaklafl›mlar,Parmaks›z Zeki (fiemdin Sak›k) flahs›nda ortaya ç›kar. Parti saflar›nda iktidar›n› güç-lendirmek ve egemen erkek kompleksini kad›n› devrime katmayarak gelifltirir. “Ka-d›n savaflmaz, da¤ koflullar›nda kalamaz, bafl›m›za bela olur” fleklindeki yaklafl›m-lar›yla, gerillaya kat›lan bir çok kad›n› ya evine geri gönderir ya da cephe faaliyet-lerinde tutmaya çal›fl›r. Da¤lardan uzaklaflt›ramad›¤› kad›nlar› da “Kad›n incedir,hassast›r, çiçektir” diyerek savafl›n d›fl›nda, geri cephede, mutfak ifllerinde tutmayaçal›fl›r. Bilinçli olan, anlay›fllar›na karfl› ç›kan kad›nlar› da as›ls›z suçlamalarla etki-siz k›lmaya çal›fl›r. fiemo çizgisi, Önderlik taraf›ndan yarat›lmaya çal›fl›lan “özgürkad›n çizgisi”ne karfl› geliflen erkek egemen çizgidir.

Kad›na kaba cinsellik s›n›rlar› d›fl›nda de¤er vermeyen, hiçbir flekilde efliti olarakgörmeyen erkek, gerilla saflar›nda da bütün yetersizliklerini, baflar›s›zl›klar›n› ka-d›nla ifade etmeye çal›fl›r. Bir yerde bir sorun varsa ilk suçlanan kad›n olur. Objek-tif olarak erkek, kad›n devrimin ve mücadelenin önünde engel olarak görür.

Peki, kad›n bu erke¤i kabul edecek mi? Savafl›n k›zg›nl›¤›nda, koflullar›n zorlu-¤unda çok daha yak›ndan gördü¤ü bu erke¤i be¤enecek mi? Bu erkekle dost ola-bilecek mi? Kad›n; tüm bu sorular› ayr›nt›land›rarak sorar ve bunlara “hay›r” ceva-b›n› verir. Özgürlük iddias› olan hiçbir kad›n, erkek egemen zihniyeti, onun yaflamtarz› ve kültürünü kiflili¤inde ve iliflkilerinde yaflatan bir erke¤i be¤enmez. Bu te-melde kolay kad›n olmama, zay›f kad›n olmama, erke¤in ölçülerinde kad›n olma-ma noktas›nda ölçülerini belirler. Be¤enmedi¤i erke¤i de kendisiyle birlikte de¤ifl-tirme, dönüfltürme yaklafl›m›na gider.

YAJK, bu temelde geri kad›n ve erke¤i dönüfltürme, erke¤i yaflam disiplinine veözgürlük ölçülerine çekme örgütüdür. Geliflen, savaflan, ölçülerini, örgütlülü¤ünüyaratan kad›n, var olan erke¤i be¤enmemekte ve erke¤in her yaklafl›m›n› sorgula-maktad›r. Ya erkek kendini aflacak, bir zihniyet devrimine girecektir ya da kad›nahiçbir flekilde yaklaflmayacakt›r. YAJK, erke¤i hizaya getirme örgütüdür. Ancak er-kek kolayca hizaya gelmek istememektedir. YAJK örgütlemesine erke¤in yaklafl›m›;anlam vermek istememe, bofla ç›karmaya çal›flma tarz›nda olmufltur. Elindeki en te-mel egemenlik zemini ellerinden al›n›yor diye pani¤e kap›lm›fl, telafll› ve h›rç›n kar-fl›lam›flt›r YAJK oluflumunu. Binlerce y›ld›r kendisine ait olarak gördü¤ü kad›n› kay-betmektedir. ‹flbirlikçi çete çizgisi, kad›n›n gelifltirdi¤i tarihi özgürlük hamlesini ba-flar›s›zl›¤a u¤ratmak için çok çal›flm›flt›r. Yine gücünü, geleneksel ölçülerde ›srareden, erkekten kopuflu kabul etmekte zorlanan, öz örgütlülü¤ünü anlamland›rma-yan bir k›s›m kad›ndan alm›flt›r.

YAJK'a yaklafl›mda bir baflka yanl›fl ise, kad›n cephesinden geliflmifltir. Örgütle-meyi zorunlu bir ihtiyaç olarak görmeyen, yaln›zca bir sosyal çözümleme alan› ola-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200954

Page 54: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

rak ele alan yaklafl›mlar zorlam›flt›r. Geçmiflte erke¤e s›¤›nan kad›n, art›k güç ola-rak geliflen YAJK'a s›¤›nmac› yaklafl›mlar göstermifltir. Özgünlü¤ünü ön plana ç›ka-rarak askeri, siyasi görevleri ikincil plana b›rakan anlay›fllara karfl› da zorlu bir mü-cadele verilmifltir. Di¤er yandan, YAJK'› tek bafl›na bir savafl örgütü olarak ele alan,güçlenmeyi, savaflmay›, erke¤e benzeflerek, erkek tarz›yla hareket etmek olarak al-g›layan kad›n yaklafl›mlar› da geliflme sürecini etkilemifltir. Tüm bunlar üzerine; Ön-derlik taraf›ndan kapsaml› çözümlemeler yap›lm›fl, geleneksel kad›n ve erkekleflmiflkad›n durufllar› mahkum edilmifltir.

Yaflanan di¤er bir zorlanma da, kad›n yönetim anlay›fl›n›n geliflim sürecinde ol-mufltur. Kad›n kendi yönetimlerini oluflturarak, örgütsel irade ve karar mekanizma-lar›nda da yer almaya bafllam›flt›r. Bu durum, giderek özgünleflir. Hep erkek tara-f›ndan yönetilmeye, komuta edilmeye al›flm›fl kad›n, art›k kendi kararlar›n› almak-ta ve uygulamaktad›r. Ancak yönetim tecrübesi eksik olan kad›n, yönetim tarz› veanlay›fl›n› oluflturmada zorlanm›flt›r. Kimi zaman erkek yönetimleri taklit etmifl, ki-mi zaman ise geleneksel yöntemlerle idari sorumluluklar›n› yerine getirmeye çal›fl-m›flt›r. YAJK, bir bafllang›ç olmufl, giderek güçlenen, kendine güvenen ve erkektenkopuflu sa¤layarak, cins olarak varl›¤›n› ortaya koyan bir örgüt olma sürecini yafla-m›flt›r. Çok ciddi zorluklarla karfl›laflm›fl büyük fedakarl›klar yapmak zorunda kal-m›fl, ancak özgürlük iddias›n› hep yükseltmifltir.

1995 y›l›na kadar özgün örgütlenmenin zemini daha da güçlenmifl ve örgütselaç›dan yeni bir aflamaya varm›flt›r. YAJK, 1995 y›l›nda I. YAJK Kongresi (KürdistanUlusal Kad›n Kongresi)ni gerçeklefltirir. YAJK; ERNK'ye ba¤l› çal›flma yürüten bir kololmaktan ç›k›p, PKK Önderli¤i'ne ba¤l› olarak çal›flmalar›na bafllam›flt›r. Her alandamerkezi temsilini, genel karargahlarda faaliyet inisiyatifini oluflturur. Ordu içindede; tak›m, bölük fleklinde kendini örgütler.

“Örgütü olmayan›n özgürlü¤ü olmaz” belirlemesiyle Önderlik, örgütlü olmay›özgürlük yolunda temel bir yaklafl›m olarak ortaya koyar. Örgütlü güce kavuflan ka-d›n, kendini yeniden yarat›r ve yaratt›¤› özgürlük ölçüleriyle topluma model olufl-turur. YAJK, kad›n aç›s›ndan art›k kendini tart›flt›¤›, iradi gücünü ve eylemini ger-çeklefltirdi¤i, ortaya koydu¤u ölçülerle geri klasik egemen erke¤i reddetti¤i bir ye-niden yarat›l›fl hikayesini oluflturur. Bunlar› dört temel ilke çerçevesinde tan›mlaya-rak derinlefltirmeye çal›fl›r.

1996 y›l›nda 1. Ulusal Kad›n Konferas›'na gidilir. Kongre'den bu yana yap›lan ça-l›flmalara, ele al›narak de¤erlendirilir. 1. Kongre'de seçilen YAJK yönetimi gözdengeçirilir. Bu konferans, '93 y›l›nda kad›n› ordudan atma anlay›fl›n› pratiklefltirmeyeçal›flan Zeki flahs›nda kendini ifade eden, iflbirlikçi çete çizgisinin çözümlenmesiylegerçekleflir. Her f›rsatta “güçlenen kad›ndan korkulur” söylemlerini aç›kca ifade

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 55

Page 55: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

eden, zay›f kad›nla yaflama istemini dayatan bu çizgiye karfl› PKK önderli¤i taraf›n-dan, ideolojik anlamda ciddi bir mücadele geliflir. ‹flbirlikçi-çeteci çizgiye 'kad›n-dan elini çek' mesaj› verilir.

1996 y›l›, gerek PKK gerekse kad›n özgürlük hareketi için savafl›n her alan›ndamücadele eden kadrosu bak›m›ndan anlaml›, bir o kadar da büyük ç›k›fllar› ifadeeder. Savaflta gelinen aflamada bir taktik gelifltirememe, kendini tekrar etme duru-mu hakim olmufltur. Çete çizgisi, taktik önderlikte olumsuz etkilere yol açm›flt›r. Bunedenle Önderli¤in eylemsel seferberlik ça¤r›s› vard›r. Kad›n hareketinde ise halagüvensizli¤i üzerinden atamama ruh hali devam etmektedir. Tam da bu süreçte Zi-lan arkadafl eylem gerçeklefltirir. Eylemini kendisi planlay›p örgütlemifltir. Daha ön-ceki eylem tarzlar›ndan farkl› olarak bir ilki gerçeklefltirmifltir. B›rakt›¤› mektuplar-da ortaya koydu¤u ideolojik ve örgütsel çözümlemeler; süreci do¤ru anlay›p bunadenk düflen eylem stratejisi ve takti¤i gelifltirmesi O'nu manifesto düzeyine tafl›-maktad›r. 30 Haziran 1996'da, Zilan heval gerilikte ›srar eden kad›n ve erke¤e bü-yük bir cevap olmufltur. Ayr›ca komplocu-imhac› düflman›n da beyninde patlam›fl,tüm politikalar›n› bofla ç›karm›flt›r.

“Yaflam iddiam çok büyük, anlaml› bir yaflam›n ve büyük bir eylemin sahibi ol-mak istiyorum” belirlemesi ile Dersim'de, özellikle Kürt katliamlar›n›n gerçeklefltiril-di¤i bir yerde, Cumhuriyet Meydan›'nda Türk ordusunun gösteri bandosu birlikle-rinin tören yapt›¤› bir esnada, hamile kad›n k›l›¤›nda üzerlerine yürümüfltür. Sö-mürgeci faflist güçler, al›fl›k olmad›klar› böylesi bir eyleme haber bültenlerinde, ga-zete manfletlerinde O'nu “ilaç alm›fl, akli dengesi yerinde de¤il” gibi sözlerle tart›fl-t›rm›fl, yaflad›klar› yenilgi ve korkuyu bu flekilde örtmeye çal›flm›fllard›r. Oysa Zilan,Türk ve Kürt halklar›na “keflke can›mdan baflka verebilecek bir fleyim olsayd›” di-yordu.

Henüz bir y›ll›k yeni bir gerillayd› Zilan ya da di¤er ad›yla Zeynep K›nac›. Malat-ya Merkez'e ba¤l› Elmal› Köyü'nde 1972'de dünyaya gelir. Mamureki aflireti olaraktan›nan, bir yan›yla feodal etkiler tafl›yan, bir yan›yla da küçük burjuva Kemalistanlay›fl›n hakim oldu¤u Alevi bir ailede yetiflmifltir. Lisede okurken sol düflüncelere,Kürtlü¤e bir ilgisi geliflse de, as›l olarak üniversitedeyken devrimcileflmekte netlefl-mifl, PKK'ye sempati duymufltur. Malatya ‹nönü Üniversitesi Rehberlik ve PsikolojikDan›flmanl›k Bölümü'nden mezun oldu¤unda, ayn› okuldan çok sevdi¤i arkadafl› ileevlenmifltir. ‹kisi de mücadelede netleflip, devrim saflar›na kat›lm›fllard›r.

Arkadafl› bir süre sonra esir düflerken, Zilan '94'te bir y›l cephe faaliyetlerindekald›ktan sonra gerilla saflar›na Dersim'de kat›l›r. Fiziken oldukça zorlan›r. Düz ta-ban oldu¤u için özellikle yürümekte güçlük çeker. Buna ra¤men iddial›, kararl› vemoralli kat›l›m› hemen dikkat çeker. Oldukça fedakar, pratik ve duygulu... Her da-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200956

Page 56: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

im ac›ya, katliamlara, sürgünlere ve direnifllere tan›kl›k etmifl Dersim da¤lar›n› ad›mad›m hissederek yaflar, tutkuyla sevdayla. Ayn› flekilde süreci, geliflmeleri, Önderli-¤in de¤erlendirmelerini takip eder, yorumlar, öfke duyar.

PKK Önderli¤ini ve O'nun flahs›nda PKK'yi bitirmeyi hedefleyen düflmana karfl›oldu¤u kadar, parti içinde kad›n› güçsüzlefltiren, devrimi gelifltirmeyen iflbirlikçi-çete çizgisine ve tüm yan›lg›l› yaklafl›mlara, taktik üretmeyen tarzlara karfl› da birç›k›fl gerekiyordu. Sorumluluk bilinciyle, kafas›nda tasarlay›p sunmufltur önerisini.Kusursuzca örgütlemifltir eylemini. Tamamen kendi özgücüne dayanarak... Cesaret,fedakarl›k, kavray›fl gücü ve eylem yerini, zaman›n›, tarz›n› örgütleyip gerçeklefltir-me gücü ve zekas›, zaferi kesinlefltiren bir ç›k›fl, zirveleflmedir. Bir dönüm noktas›d›rPKK'de. ‹ntihar de¤il sald›r›d›r. Önderli¤e yöneltilen 6 May›s suikast›na en kapsam-l› cevapt›r. Yaratt›¤› etki düflman› oldu¤u kadar, tüm parti yap›s›n›, sempatizan›n›ve özellikle de kad›n› derinden sarsarak, süreç ve yaflam duruflu karfl›s›nda vicdanhesaplaflmas›, sorgulama düzeyi yaratm›flt›r. Ölçüt ve ilkeler çok nettir art›k, bir ay-nad›r Zilan. Nas›l yaflan›lmas› ve nas›l savafl›lmas› gerekti¤inin manifestosudur. Birçizgidir, Zilanlaflma. Aflk çizgisi, tanr›çalaflma çizgisi. Ve bütün geriliklere, yönelim-lere karfl› büyük savaflma ça¤r›s›d›r. Bir destan olur Zilan, ‹fltar'dan bu yana düflü-rülen kad›n›n ve aflk›n yeniden dirilifl ve yarat›l›fl öyküsü olur. Vasiyet niteli¤inde-dir b›rakt›¤› mektuplar. Do¤ru yaflam ve do¤ru savafl›, düflüncesiyle, ideolojisiyle,örgüt anlay›fl› ve öngörüsüyle, büyük ba¤l›l›k düzeyiyle ortaya koyan bir manifes-todur. Daha ne çok fley vard›r Zilan'a dair söylenecek. Ama tek cümlede çok güzelözetler Önderlik;“Zilan komutan, bizler emir erleriyiz” der.

“Tarihte biliyorsunuz k›blegahlar var, kutsal mabetler var. Onlar›n içinde kut-

sal tanr› ve tanr›çalar vard›r ve onlar›n ard›llar›, onlar›n mensuplar› uygun gün-

lerde gidip o mabetlere kapan›rlar, 'affet bizi' diye secde ederler, yalvar›rlar, ya-

kar›rlar. Bu yoldafllar öyle yoldafllard›r. Ne kadar kusurunuz, hatan›z varsa onlar-

dan ar›nma, ne kadar zay›fl›klar›n›z varsa onlar›n giderilmesi, ne kadar cesarete

ihtiyac›n›z varsa elde edilmesi, ne kadar plan, tarz, düflünceye ihtiyac›n›z varsa

onlar›n elde edilmesi. Hepsi, bunlar›n huzurunda inzivaya, düflünceye ve haz›r ol-

maya geçmekle elde edilir.”

Zilan hevalin eyleminden sonra, PKK Önderli¤i'nin yeni boyutlar kazanan çö-zümlemeleri gerçekleflmifltir. Bu temelde YAJK yönetimine güçlü perspektifler su-nulmufltur. 1996 y›l›nda ortaya ç›kan deneyim, tecrübe birikimiyle, Önderlik e¤iti-minden geçmifl onlarca kadro takviyesiyle, 97 y›l›na güçlü bir girifl yap›lm›flt›r. Ka-d›n gücü disiplinli bir örgütlenmeyle yapabileceklerinin ve yapamad›klar›n›n; he-def, planlama, örgüt gücünde, sevk idare ve görevlendirmelerde yaflanan hatala-r›n, tecrübesizli¤in hangi sonuçlara yol açt›¤› ve nas›l giderilece¤ine dair tecrübe-

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 57

Page 57: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ler edinmifltir. Bu anlamda, özgürlük çizgisine çekilemeyen erke¤in gösterdi¤i tep-kileri, bilinçsizli¤i ve gerili¤inin kesinlikle çözümlenmesi gerekti¤ine dair sonuç ç›-kar›lacak örnekler de fazlad›r. 1997 prati¤inde, Önderlik sahas›nda uzun süre yo-¤unlaflm›fl kad›n öncülerin yaflad›klar› zorluklar ve sergiledikleri kararl› durufl aç›-s›ndan da yo¤un bir y›l olmufltur. Z›narin, Meryem Çolak, Faraflin ve daha onlarcakad›n pratikte bo¤uflarak karfl› koymaya çal›flm›fllard›r.

Bu anlamda öne ç›kan sonuçlardan biri de uyar›lm›fl ama yeterli ideolojik-poli-tik, örgütsel pratik donan›ma, formasyona sahip olmayan kendini yetkinlefltirme-mifl kad›n›n özgürlük ad›na da olsa riskli oldu¤u ve zarar verici gerçekli¤idir. Yineçözümlenen pratiklerden hareketle ortaya ç›kar›lan “iflbirlikçi kad›n”, “erkek taklit-çili¤i” ve “kopufl” gibi kavramlar›n kad›n yönetimi taraf›ndan eksik anlafl›lmas›,dar, dogmatik, kaba retçi tarzda ele al›nmas› sa¤l›kl› sonuç almay› etkileyen nok-talar olmufltur.

Bu y›l›n deneyim ve ortaya ç›kan pratikleri, yönetim tarz›, durufllar ve tipleme-ler, PKK Önderli¤i öncülü¤ünde 1998 bahar›nda gerçeklefltirilen II. Ulusal Kad›nKonferans›'nda ele al›nm›flt›r. Mevcut geri kad›n tiplemeleri çözümlenerek; Zilan veSema hevaller özgür kad›n çizgisinin ifadesi ve zafer ölçüleri olarak çizgilefltirilmifl-tir. Bu konferans ayr›ca “kad›n kurtulufl ideolojisi”nin ve kad›n partileflmesinin ilkdefa gündemleflti¤i, tart›fl›ld›¤› platform olmufltur. Ayn› y›l tüm alanlarda konfe-ranslar gerçeklefltirilmifl, II. Ortado¤u Kad›n Konferans› ile de partileflmenin ve II.Ulusal Kad›n Kongresi'nin alt yap›s› oluflturulmufltur. Bu konferansta; kad›n›n ka-d›nla, kad›n›n erkekle iliflkilenmesinin, birbirini güçlendirmesinin ölçülerini güçlüflekilde ortaya konulmufltur.

YAJK, 1995-1999 y›llar› aras›nda kad›n özgürlük mücadelesinin yükünü omuzla-yarak örgütleme rolünü oynam›flt›r. Eksiklik ve hatalar›na ra¤men muazzam gelifl-meler yaratm›flt›r. Tarihin ilk kad›n ordulaflma gücü misyonunu oynam›flt›r.

Yar›m Kalan Proje (Kad›n Eksenli Kurtulufl ‹deolojisi)

PKK'nin gücü; içinden geçilen ça¤› ve dönemleri iyi tahlil etmesinden gelmekte-dir. Kendini yenileme, ihtiyaca ve öne ç›kan çeliflkilere göre mücadele gelifltirme,tüm toplumsal sorunlar›n çözümünde belirleyici rol oynamas›n› beraberinde getir-mektedir.

PKK, dönemin ihtiyaçlar›na ve çeliflkilerine göre kendini yenileyebilen ve ideolo-jik olarak üretebilen bir harekettir.

20. yy ulusal çeliflkilerin ön planda oldu¤u bir yüzy›l olmufltur. Bunlar, belli dü-zeylerde çözümlere kavuflturularak, s›n›fsal çeliflkilerle birlikte mücadele yükseltil-mifltir. 21. yüzy›la gelindi¤inde ise çeliflkilerin biçimi de¤iflmifltir. 1996 y›l›nda PKK

Sosyalist Kad›n • Yaz 200958

Page 58: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Önderli¤i, 21. yüzy›l›n en temel çeliflkisinin cins çeliflkisi olarak öne ç›kaca¤› tespiti-ni yapm›flt›r. Bu çeliflkiye denk ideolojik bir yaklafl›m ve bu temelde bir örgütlülü-¤ün ortaya ç›kar›lmas› gerekmekteydi. PKK Hareketi do¤uflundan itibaren kad›n so-rununa temel bir yaklafl›m gelifltirmifl, yeni yaflam›n özgürlük temelinde, kendinigerçeklefltirmifl kad›n ve erke¤i ortaya ç›karma mücadelesi vermifltir. fiimdiye kadarsürdürülen kad›n özgürlük çal›flmalar›n›n yaratt›¤› birikim düzeyiyle art›k evrenselçeliflkilere da kapsaml› cevap olabilecek bir evreye ulaflt›r›lmas› gerekmekteydi. Ka-d›n hareketinin “kad›n kurtulufl ideolojisi” bu dönemde ortaya ç›kar. PKK Hareketi,kendi diyalekti¤ine uygun olarak kad›n kurtulufl ideolojisiyle çözüm yaklafl›m›n› or-taya koyar.

Befl temel ilkede özetlenen kad›n kurtulufl ideolojisi, 8 Mart 1998 tarihinde Ön-derlik taraf›ndan aç›klan›r. Kad›n kurtulufl ideolojisinin ilan›; insanl›¤›n yaflad›¤› engizli çeliflkiye el atarak, çözümünü gelifltirme yaklafl›m›n› ifade eder. Ayn› zaman-da, sisteme karfl› önemli bir hamle gelifltirme niteli¤i tafl›r.

Kad›n eksenli kurtulufl ideolojisi tek bafl›na bir cins ideolojisi de¤il, toplumsal birideolojidir. Hem kad›n›n hem erke¤in kurtuluflunu hedef al›r. Ancak en fazla ezilenkad›n oldu¤undan, önce onun kurtuluflunu öne ç›kar›r. Yeni toplumun yarat›m›ndakad›n› eksene alan bu ideoloji, egemenlikli zihniyetin “erkeklik” üzerinden ezdi¤i,sindirdi¤i, sömürdü¤ü tüm toplumsal kesimlerin kurtuluflunu hedefler. Bu aç›danda sosyal bir ideolojidir.

Kad›n kurtulufl ideolojisi; erkek eksenli ideolojilere karfl› oluflan, kad›n›n s›n›fl›toplum öncesi neolitik dönemini ça¤dafllaflt›rmay› esas alan, yaflam› tekrardan ka-d›n etraf›nda, onun eflitlikçi, yarat›c›, özgürlükçü özüyle örmeyi amaçlayan bir ide-olojidir. Tanr›çalar›n yerine geçen tanr›lar›n tüm kurum ve kurulufllar›na karfl› birmücadeleyi esas al›r. Erkek damgal› tüm ideolojileri ve onun kurumlar›n› reddeder.Bunlar›n bafl›nda ordu, aile, devlet gelir. Temelde s›n›fl› toplumun elefltirisine da-yan›r.

PKK Önderli¤i, tarihsel süreci de kapsayarak yapt›¤› ideolojik analizler sonucu,kad›n kurtulufl ideolojisinin ça¤›m›z aç›s›ndan vazgeçilmez oldu¤u gerçe¤ini orta-ya koymufl ve befl temel ilkesini flu flekilde aç›klam›flt›r.

Birinci ilke; yurtseverlik ilkesidir. Köksüzlü¤ü yaflayan hiçbir düflünce ve sistemkendi varl›¤›n› koruyamaz. Bir düflüncenin kendi özünden beslenmesi gerekti¤inivurgular. Kendi do¤du¤u topraklara ba¤l›l›¤› öne ç›kart›r.

‹kinci ilke; özgür irade ve özgür düflüncenin gelifltirilmesidir. S›n›fl› toplum,hem kad›n›n hem erke¤in iradesini k›rm›fl, düflünsel olarak s›n›rland›rm›fl, özgür veba¤›ms›z düflünceden uzaklaflt›rm›flt›r. Kad›n flahs›nda ba¤›ms›z özgür düflünen,kendi kaderini belirleyebilen özgür toplumun yarat›lmas›d›r.

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 59

Page 59: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Üçüncü ilke; özgür irade ve düflünceye dayal› örgütlülük ilkesidir. Örgütsüz in-san bir hiçtir. Hayvandan insana, örgütlenme ve örgütlü emekle geçilmifltir. ‹lk ör-gütlenme de kad›n taraf›ndan yarat›lm›flt›r. Bu nedenle örgütlenmeyi en çok esasalmas› gereken güç kad›n gücüdür.

Dördüncü ilke; özgür irade temelinde mücadelenin gelifltirilerek yaflam›n ortakpaylafl›m› ilkesidir. Bu ilke, ilk üç ilkenin yaflamsal k›l›nmas›n›n, dolay›s›yla özgürkad›n ve özgür toplumun yarat›lmas›n›n güçlü bir mücadeleden geçti¤ini, paylafl›-m›n da bu mücadele ekseninde yaflanabilece¤ini ifade etmektedir. Çünkü kad›n kim-li¤i, mücadelesizlikten dolay› dört duvar aras›na al›nm›flt›r. Ev ifli, mutfak, çocuk ba-k›m›, kocaya, babaya itaat gibi ifllerle u¤raflmaya mahkum edilmifltir. Bu bak›mdanda kendini yaflam›n tüm alanlar›nda var etmek için mücadeleci olmak zorundad›r.

Beflinci ilke; güzellik ve estetik ilkesidir. Dört ilke temelinde ortaya ç›kan gelifl-meleri yeni bir anlay›fl, ölçü ve tarz temelinde yeniden yaratmay›, güzellefltirmeyiamaçlamaktad›r. Güzellik ilkesi temelinde bireyde, toplumda ve yaflam›n her saha-s›nda infla etmeyi hedefler.

Düflünceden, örgütlülükten, mücadeleden kopmufl, teslim al›nm›fl kad›n ve top-lum çirkindir. Kad›n flahs›nda düflürülen, çirkinlefltirilen bireyin-toplumun ve yafla-m›n her alan›n›n güzellefltirilmesi, estetik boyut kazand›r›lmas›, kad›n kurtulufl ide-olojisinin estetik ilkesidir.

Egemenlikli sistemin yaratt›¤› zulüm, sömürü çirkinlefltiricidir. Kad›n›n, sanat›,esteti¤i, kültürü, göz ard› etmemesi gerekir. Fizi¤inden düflünce güzelli¤ine, hita-b›ndan ruhsal ayd›nl›¤›na kadar bir estetik ilkeye ba¤l› olmas› gerekir. Kad›n›n buölçüler temelinde yaklafl›m›, erke¤in de kendindeki kaba, çirkin, fliddet, rekabetçigibi çirkinlefltirici egemenli¤i derinlemesine içeren yönlerini bu ölçülerle dönüfltür-mesini sa¤layacakt›r.

Kad›n bu ölçüleri yaflamsallaflt›rmal›, erkekle de ölçüler temelinde bir sözleflmeyapmal›d›r. Bunun ötesindeki her iliflki çirkin ve aldat›c›d›r.

Önderlik, “Erkek egemen ideolojiye karfl›, kad›n özgürlük ideolojisiyle feminizmi

ve kaynakland›¤› kapitalizmi aflarak, silahlan›p mücadele edilmelidir. Erkek egemen

iktidarc› zihniyete karfl› kad›n›n özgürlükçü do¤al zihniyetini yetkin k›l›p öncelikle

ideolojik alanda kazanmay› iyi bilmek, tam sa¤lamak gerekir. Unutmamak gerekir

ki, geleneksel teslimiyet fiziki de¤il toplumsald›r. ‹çerilmifl kölelikten gelir. O halde,

öncelikle ideolojik alanda teslimiyet, düflünce ve duygular› yenmek gerekir.” fleklin-deki bir çok de¤erlendirmesiyle ideolojik yarat›m›n önemine vurgu yapar.

Kad›n kurtulufl ideolojisinde önemli bir yeri de “kopufl teorisi” al›r. Kad›n›n kö-lelikten kopmas›n›n egemen zihniyetten kopmas›n›n en temel yöntemi olarak belir-lenir kopufl teorisi.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200960

Page 60: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Önderli¤in gelifltirdi¤i kopufl teorisinin amac›; hem kad›n› hem de erke¤i çirkin-lefltiren, tarih boyunca içerilmifl “erkeklik” ve “kad›nl›k”tan kopuflu sa¤lamad›r. Ko-pufl, iki cinsin birbirini reddetmesi de¤il, daha iradeli ba¤›ms›z ve özgür bir yaflamzemininin yarat›lmas›na dönüktür.

PKK de ilkin fiziki kopuflla kad›n›n cins gerçekli¤iyle tan›flmas›, zay›fl›klar›n›, yi-tirilmiflliklerini, cinsin birbirine, bireyin kendine yabanc›l›¤›n› anlamas›, erkek ol-madan kendi bafl›na, kendi gerçe¤ine ulaflmas›n›n zeminini haz›rlar. Bugün, PKKiçinde özgür kad›n hareketinin bu denli büyümesi ve özgür kad›n› yaratmadaki mü-cadele ›srar› bu yöntemle gerçekleflmifltir.

“Kopufl teorisi” kad›na dört bin y›l boyunca dayat›lan erke¤e mahkum olma, er-ke¤e ba¤›ml› olma, erke¤e kar› olma gerçe¤inden kopuflu ifade eder. Yine erke¤inkendi hakimiyetinden ç›kan kad›nla yeniden buluflabilme ölçülerini gelifltirir. Bunagöre erkek de ö¤retilmifl erkeklikten, onun hakimiyet, fliddet, sömürme, yok sayma,kullanma gibi egemenlikli zihniyetinden kopuflu sa¤lamal›d›r. Kad›n ve erkek kopuflsürecinde, insan›n gerçek do¤as›yla buluflacak, kendini sorgulayarak yeni kad›n veerke¤i yaratman›n önündeki tüm engelleri görecek ve ona göre birbirine sayg›l›eflit, özgür insan gerçe¤ini yaratacakt›r.

Tüm bunlar›n var olan hakimiyet ve kölelik zemininde yap›lmas›n›n koflullar›n›nolmamas› nedeniyle bu zeminden ç›kman›n gereklili¤i görülmüfl ve kopufl teorisiy-le temelde fiziksel ve düflünsel olarak egemenlikli zihniyetten kopma hedeflenmifl-tir. Kad›n›n kendini var edebilece¤i, yan› bafl›nda egemen erke¤in olmad›¤›, mü-dahale edemedi¤i; kendisinin tart›fl›p, emek vererek üretip, kendini gelifltirece¤ialanlar yarat›lm›flt›r. Bununla kad›n bilincini derinlefltirmifl, iradi bir güç ve güvenkazanm›flt›r. Bu yaklafl›m›yla erke¤e düflünsel, pratiksel, fiziksel olarak; “beni sö-mürmene izin vermeyece¤im” mesaj›n› vererek, özgürleflen kad›n›n iliflkilenebilece-¤i erke¤in de özgürleflmesi gerekti¤ini ortaya koymufltur.

Bu temelde, kad›n kurtulufl ideolojisinin kad›n için anlam›n› kavramada ve pra-tik olarak cevap olmada önemli duruflu 1998 y›l›n›n 21 Mart'›nda bedenini atefle ve-rerek sergileyen Sema Yüce heval olmufltur. Eylemin gerçekleflti¤i dönemde, Önder-li¤e, harekete yönelik komplo gelifltirilmifl, yine fiemo çetecili¤i ihanete gitmifltir.Sema heval eylemiyle emperyalist egemenli¤e ve ihanet çizgisine kad›n›n keskintavr›n› göstermifl ve kad›n kurtulufl ideolojisini sahiplenmeyi ifade etmifltir.

1971 A¤r› do¤umlu olan Sema Yüce (Serh›ldan-Leyla) 1988'de üniversite ö¤renci-siyken özgürlük hareketiyle tan›fl›r. 1990'l› y›llarda gerilla saflar›na kat›l›r. K›sa dö-nem savaflç› olarak kald›ktan sonra Mahsun Korkmaz Akademisi'nde bir dönem e¤i-tim görür ve kitle faaliyetleri için metropolde görevlendirilir. fiiirinde yaflam hika-yesini ortaya koyarken, sanki eyleminin haberini verir.

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 61

Page 61: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

“Ben bugün do¤dum

Tam yedi yüz otuz üç gün önce

1 Nisan 1971'de

‹lk nefesimi Amed'de ald›m

Mardinkap› burçlar›nda

Ebemin ad›na Zekiye Alkan dediler

Buram buram memleket kokuyordu yan›k memesi.”

Çal›flmalarda k›sa süre kald›ktan sonra esir düfler.“Kendini tan›r üç ayda avlanmazsan” ö¤üdüyle inmiflti da¤dan kentlere. Gel gör ki,

“Tan›mad›¤›mdan kendimi

Duymad›m

Ensemdeki yerli ihanetin nefesini

Üç ay›n doldu¤u bir ikindi vakti

Tak›ld› ellerime esaret zincirleri...”

Tam da dedi¤i gibi k›sa sürer kitle çal›flma dönemi. Uzun bir zindan süreci O'nubeklemektedir. Zindan, Sema için sorunlarla, geriliklerle, esaretle bo¤uflma meka-n›d›r.

Kad›n özgürlük ideolojisinin yaflam kültürünü, yaflam›n ve mücadelenin temeldayanaklar› haline getirmifltir. Köle kad›n, egemen erkekle nas›l mücadele edece¤i-ni bilir. Savafl›m›n›n keskinli¤iyle öne ç›km›flt›r. ‹ç sorgulamalar› ve karfl›laflt›¤› so-runlarla mücadelesi yo¤undur. O'nun duruflunda, sorunlar karfl›s›nda çözümsüzlük,zay›fl›k, geri ad›m atmak yoktur. Sorunlar› bilimsel olarak tahlil edip engelleri afla-rak çözüm gücünü a盤a ç›kartma temel karakteri olarak kad›n özgürlük yaflam kül-türüne yans›m›flt›r. Kad›n özgürlük hareketinin en büyük yönlendiricisi olmufltur.

Sema heval, Reber Apo'nun 8 Mart'taki konuflmas›nda ilan etti¤i kad›n kurtuluflideolojisini televizyonda izler ve büyük bir heyecanla karfl›lar. Aristokrat bir ailedengelmekte ve cins çeliflkisini çok yo¤un yaflamaktad›r. Karfl› karfl›ya oldu¤u erkekgerçe¤iyle bu çeliflkiyi farkl› bir boyutta görmüfltür. Sonuçta ulaflt›¤› karar düzeyiy-le, o gerçeklikten büyük kopuflu baflararak, önderlik çizgisini, yani özgürlük çizgi-sini tek ideolojik merkez kabul edip ona kilitlenmifltir. “Tek merkezde iki günefl ol-maz” belirlemesi bunu ifade etmektedir.

Sema hevalin eyleminin büyüklü¤ü, kad›n kurtulufl ideolojisinin kopufl teorisi dedahil olmak üzere bütün ilkelerini çok güçlü yorumlamas›ndan gelmektedir. Sema

Sosyalist Kad›n • Yaz 200962

Page 62: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

heval, üst düzeyde kendini sorgulama gerçekli¤idir. Partileflme noktas›nda da güç-lü bir durufl sergilemifltir. Sema heval eylemini 21 Mart gecesi gerçeklefltirir. Ancakarkadafllar›n müdahalesi sonucu; flahadete ulaflmadan hastaneye kald›r›l›r, tedavi-ye al›n›r. 17 Haziran'da flahadete ulafl›r. 8 Mart'tan 21 Mart'a uzanan köprü olmak is-tedi¤ini vurgulam›flt›r. Bu anlam›yla da, kad›n bayram› ve Newroz bayram›n› bü-tünlefltirme hedefi tafl›maktad›r.

Sema hevalin eyleminden sonra Fikri Baygeldi arkadafl, ayn› zindanda Sema he-valin eylemini, direniflini selamlamak için eylem gerçeklefltirir. “Sema benim komu-tan›m ben O'nun emir eriyim” sözüyle önderli¤e ba¤l›l›¤›n› ortaya koyar. Ayr›ca bueylemle erkekli¤inden, geri egemen özelliklerinden kopuflu gerçeklefltirir. Kad›nlaözgürlük temelinde yoldafl olman›n, kad›n› do¤ru sevmenin sembolü olur.

Kad›n eksenli kurtulufl ideolojisi, Zilan-Sema ve Fikri yoldafllarla somutlaflm›flt›r.Önderli¤in “yar›m kalan projem” olarak adland›rd›¤› kad›n kurtulufl ideolojisininmücadele arac› partidir.

Kad›n›n Partileflme Deneyimi

Kad›n özgürlük hareketinin 1999 y›l›na kadar yürüttü¤ü mücadelenin büyük yolkat etmesi, örgütlü gücünü somutlaflt›rmas› partileflmeye gitmesi ile iddial› bir nok-taya ulaflm›flt›r. Genel anlamda kad›n›n ulaflt›¤› derinlikli duygu ve düflünce gücü-nü örgüt ve yaflam tecrübesine tafl›m›flt›r.

Partileflme, kad›n›n kendini yeniden gerçeklefltirmesi olay›d›r. Program, örgüt,yaflam tarz› ile bunu hayata geçirmifltir. Partileflme, erkek egemen toplum yerine,kad›n›n özgür irade ve özgür bilincine dayal› yeni bir toplumun flekillendirilmesin-de, toplumsal alt yap› ve üst yap›y› yeniden oluflturmada kad›n rolü ve misyonunugüçlü ortaya koyabilmektir. Özünde, kad›n›n partileflmeye gitmesi, YAJK'›n toplumhaline getirilmesidir. YAJK'›n özgürlük düzeyini, özgür yaflam projesini topluma maletme iddias›d›r.

20. yy'da belli bir t›kanmay› yaflayan sosyalizmin, kendini bu ça¤›n ihtiyac›nagöre yeniden yap›land›rma gereklili¤i a盤a ç›km›flt›r. Ütopyas›zlaflt›r›lmaya çal›fl›-lan toplumun yeni ufuklar kazanmas›, tüketim ve düflürülme alan› haline getirilencinsler aras› iliflkiler gelifltirme hamlesidir. Kad›n kurtulufl ideolojisi perspektifi ilesosyalizme yeni ad›mlar att›rmak, erkek flahs›nda ataerkil s›n›fl› sistem ideolojisinimahkum edip emperyalizme, sömürüye, eflitsizli¤e karfl› savafl açmak önemli birönderliksel ç›k›flt›r. Bu ç›k›fl, PKK Önderli¤i'nin yakalam›fl oldu¤u ideolojik düzeydir.Ortaya ç›kan örgütlülük O'nun yarat›m› ve eme¤i, çabas› sonucudur. ‹lk oluflumun-dan partileflmeye kadar uzanan zaman zarf›nda düflkün, köle kad›na çok keskin birred yaklafl›m›n› ortaya koymufltur. “Olacaksa kad›nla kurtulufl olacak; özgür kad›n,

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 63

Page 63: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

özgür toplum, özgür gelecek ve özgür dünyad›r” felsefesi ile hareket etmifltir. Bu te-melde; “Nas›l yüce kad›n olunur?”, “Nas›l yüce bir duyguya ulafl›l›r?” aray›fl› içinde olmufltur.

Kad›n partisi, 1999 Mart ay›nda gerçeklefltirilen II. Ulusal Kad›n Kongresi'ndePJKK ad› ile kuruluflunu resmen gerçeklefltirir. Bu dönem, önderli¤in uluslararas›komplo ile esir al›nmas› sürecidir. Kad›n partileflmesi bu temelde Kürt halk›na, onunözgürlük ideallerine karfl› gelifltirilen çirkin komploya bir cevap niteli¤i de tafl›r.Partileflme, önderli¤in “yar›m kalan projem” dedi¤i kad›n kurtulufl ideolojisine ya-rat›lan özgürlük de¤erlerine kad›nlar›n güçlü bir sahiplenmeyi gelifltirmelerinin ifa-desidir.

Kad›n partileflmesiyle özgür kad›n hareketi dünyada bir ilki gelifltiriyor. Kad›nkurtulufl ideolojisi temelinde kad›n özgürlü¤ünün en temel arac› olarak, toplumunher hücresine yay›larak kad›nl› yaflam›n teminat› olmas› hedefiyle yola ç›km›flt›r.Ancak içine girdi¤i yan›lg›l› yaklafl›mla, kapsam alan›n› daraltma anlay›fllar›n›n ge-liflmesini engelleyememifltir. Bu yan›lg›l› yaklafl›m›n özünü; partinin misyonunu da-raltan, salt bir cins partisi olarak gören bak›fl aç›s› oluflturmaktad›r. Bu, dünya dev-rim hareketlerinde de ortaya ç›kan ikileme götürmüfltür. Dünya devrimlerinde; ka-d›nlar en zorlu aflamada devrimin genel ç›karlar› ile kad›n›n özgün ç›karlar› aras›n-da kalm›flt›r. Kad›n emek harcar, fedakarl›kta bulunur, devrimin tüm yükünü omuz-lar ama zorlu bir dönemece girildi¤inde karfl›s›na ya parti ç›karlar› ya da kad›n so-rununun çözümü temelinde suni ayr›mlar ç›kar›l›r.

Mücadelede, ideolojik ve örgütsel temelde net ve sa¤lam bir duruflla bu suni ay-r›mlara kay›lmayacak kad›n kurtulufl ideolojisinin salt kad›n› kurtarmay› de¤il, dev-rimin ve erke¤in de ç›karlar›n› korudu¤unu ortaya koyabilecek bir düzey a盤a ç›-kacakt›r.

Yaflanan durumu fark eden Önderlik, “kad›n›n amac› günefl kadar netse yol veyöntemini bulur” belirlemesiyle, kad›n›n kendini daraltan yaklafl›mlar›na ra¤menamaç netli¤i oldu¤u sürece yükseliflini sürdürece¤ini, kendi yol ve yöntemleriylemisyonunu yerine getirece¤ini ifade eder. Kad›n özgürlük hareketi bu kapsamdayo¤unlafl›r.

2000 y›l›n›n Temmuz-A¤ustos aylar› aras›nda III. Ulusal Kad›n Kongresi'ni top-lar. Burada kapsaml› tart›flmalarla güçlü kararlaflmalara gidilir. III. Kongre, geçmiflsürecin özelefltirisi temelinde gerçekleflir. Bu Kongre'de, PJKK isim de¤iflikli¤iyle PJA(Özgür Kad›n Partisi) ad› alt›nda örgütlendirilir. ‹sim de¤iflikli¤i PJKK'nin dar bulun-du¤u, tüm kad›nlar› kapsamad›¤›, Kürdistan kad›n› ile s›n›rl› oldu¤u, misyonunuoynamada yetersiz kald›¤› yönündeki tart›flmalar üzerinden yap›l›r.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200964

Page 64: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Kad›n›n Toplumsal Sözleflmesi

Kad›n›n toplumsal sözleflmesi 21. yy kad›n manifestosu niteli¤i tafl›maktad›r.Toplumsal sözleflme üç kuflak haklar› temelinde özgür birey ve toplum aras›nda

gerçekleflen sözleflmedir. Bütün dünya kad›nlar› için evrensel temelde gerekli görü-len bir çal›flmad›r. Bu proje, kad›n› sadece cins olarak de¤il, toplumsal ç›karlar› dakapsayan, dönüflüm ve yeni yaflam› yaratmada kad›n›n rolünü, konumunu belirle-mek için önem tafl›maktad›r. PJA, özgür yaflam projesi, erke¤in dönüflümünü veparti ortam›n›n güçlenmesini, özgürleflme düzeyini önemsemektedir. Toplum söz-leflmesi bunun toplum aya¤›n› kapsamaktad›r. Özgür ve eflit bir yaflam›n gelifltiril-mesi için gerekli olan özellikleri, ölçüleri netlefltirmifltir.

Tarihsel aflamada üç sözleflme biçiminin ortaya ç›kt›¤› belirtilmektedir. Birincisi;devlet ile toplum aras›nda. ‹kincisi; emek ile sermaye, üçüncüsü de; erkek ile kad›naras›ndaki evlilik sözleflmesidir. Bu sözleflme, erkek eksenli ve kad›n› ba¤›ml›laflt›-ran, kölelefltiren bir sözleflme olmufltur. Kad›n›n toplumsal sözleflmesi ile, kad›n ek-senli ana hukukun güncellefltirilmesi ve eflitlikçi toplum hedeflenmektedir. Sözlefl-me, evlilikte kad›n›n gönüllülü¤ünü esas al›nmakta, kad›n›n gönüllü olmad›¤› her-hangi birlikteli¤i reddetmektedir. Kad›na karfl› fliddet, tecavüz, taciz suç kapsam›n-da ele al›n›r. Kad›na aile içinde “en özel” özel mülkiyet anlay›fl›na karfl› ç›kar. Tümsözleflmelerde, kad›n en çok ezilen konumdad›r. Bu nedenle, sözleflmeleri gerçeklefl-tiren hiçbir kurum demokratik, özgür nitelik tafl›mamaktad›r. Baflta da aile olmaküzere. Aile, sistemin çekirde¤idir. Ailede yaflanacak çözülme, toplumda yaflanacakçözülmedir. Bu nedenle aileden bafllayarak, siyaseti, devleti ve hukuku demokratik-lefltirmek bütün kurumlarda, kad›n iradesini tan›yan, dikkate alan bir de¤iflimi ger-çeklefltirmek, kad›n toplumsal sözleflmesinin hedefidir. Sözleflmenin tüm kad›n ku-rumlar›nca tart›fl›larak geniflletilmesi amaçlanmaktad›r.

Toplumsal sözleflmenin hayat bulmas› ve erkekle özgür bir yaflam temelinin at›l-mas›n›n en önemli aya¤›; erke¤i dönüfltürme projesidir. Egemen erkek zihniyetinekarfl› mücadele edilirken erke¤in d›fllanmas›ndan ziyade erke¤i dönüfltürme gücü-nü göstermek önemli bir faktördür. Özgür toplum, kad›n ve erke¤in eril-egemensisteme karfl› ortak mücadelesi ile gerçekleflecektir. Bu nedenle de onu kabaca red-detmek yerine, birlikte yaflanabilecek erke¤i yaratmay› hedeflemifltir. Kad›n hare-keti, kad›n akademisinde yürütülen özgür tart›flma devrelerine kat›lacak erkek ar-kadafllardan bir grup oluflturur. Bu arkadafllar, kad›n eksenli yaflam ve zihniyet ya-p›lanmas› üzerine e¤itimden geçirilir. E¤itimin d›fl›nda da, kad›n akademisine al›-nan erkek arkadafllar pratik e¤itim ve uyum süreçlerine tabi tutulur. Bu proje, ol-dukça önemli bir çal›flmad›r. Kad›n›n kendini tan›mas› ve yaratmas›n›n yan› s›ra er-ke¤in eril-egemen zihniyetten ar›nd›r›lmas› bin y›llar›n al›flkanl›klar›ndan s›yr›lma-

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 65

Page 65: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

s› kolay olmamaktad›r.Bugün Kürt Kad›n Hareketi, kad›n kurtulufl ideolojisi temelinde YJA-Star (Yekiti-

ya Jinen Azad-Star- Özgür Kad›n Birlikleri-Star)'l› meflru savunma komitesi, özgürkad›n birlikleri, meclis örgütlenmeleri ve PAJK (Partiya Azadiya Jine Kurdistan- Kür-distan Özgür Kad›n Partisi) ideolojik parti merkezi fleklinde KJB (Koma Jinen Bilind-Yüce Kad›nlar Toplulu¤u) çat›s› alt›nda çok büyük bir konfederal örgütlenme düze-yine ulaflm›flt›r. Bilimden, ayd›nlanmadan, kültür-sanat komitelerine, siyaset, sos-yal, hukuk, dil, ekonomi ve askeri alanda güçlü örgütlenme kollar›n›, alt yap›s›n›oluflturmufltur. Yüce Kad›nlar Toplulu¤u (KJB), demokratik, ekolojik, cinsiyet özgür-lükçü toplum hedefiyle, demokratik konfederalizmi kad›n öncülü¤ünde infla etmekve bu temelde; toplumsal cinsiyetçi yap›lanmalarla mücadele ederek; ataerkil-erildevletçi toplum sistemini aflmak, kad›n kurtulufl ideolojisi temelinde, kad›n›n yafla-m›n her alan›nda özgür kimli¤ini gelifltirmeyi hedefliyor.

“Hakikat Aflkt›r, Aflk Özgür Yaflamd›r”

“Kad›n›n kölelik tarihi daha yaz›lmam›flt›r. Özgürlük tarihi ise yaz›lmay› bekli-yor.”

21. yy'da çeliflkiler kapsaml› hale gelmifltir. Gelinen aflamada sorunlar salt bir s›-n›f ya da ulusu ilgilendirmenin ötesinde tüm insanl›¤› ba¤layan konuma gelmifltir.Ekolojik sorunlardan tutal›m, do¤an›n tahribat›na, bir avuç flirketin tüm insanl›¤›ezmesine, nükleer silah tehlikesinden bir çok tarihsel ve toplumsal de¤erin tüketil-mesine kadar sistem, ahtapot gibi her yönüyle toplumu sarm›fl bulunuyor. Sistemindoymak bilmez sömürüsü, günümüzde yaflanan krizlerin, kaosun nedeni olmakta-d›r. Do¤an›n ve giderek tüm insanl›¤›n tehdit edildi¤i bir aflamaya gelinmifltir. Ma-nevi anlamda da ciddi bir yozlaflma yaflanmaktad›r. ‹nsanl›ktan ç›km›fl güdülere vemaddiyata ba¤›ml› bir insan ve toplum gerçekli¤i yarat›lmaktad›r.

Bugüne dek var olagelen tüm sistemlerin demokrasiyi, özgürlü¤ü, eflitli¤i gelifl-tiremeyifllerinin nedeni eril-egemen zihniyete sahip olmalar›ndan kaynaklanmak-tad›r. Bugün cins çeliflkisi, temel çeliflkilerden biridir. ‹nsanl›¤›n ilk bafllang›c›ndansonra yolunu kaybedip ortaya ç›kard›¤› bu eflitsizlik ve sömürü zihniyetinin çözüm-lenmesi gereklili¤i kendini dayatmaktad›r. Kad›n eksenli sistemi yaratma mücade-lesi özünde, insanl›k mücadelesi ve toplumu yeniden infla etme mücadelesidir.

Kürt kad›nlar, kad›n kurtulufl ideolojisi temelinde iki cinsin ortak iradesine da-yal›; do¤aya yabanc›laflmam›fl, özgür iradeyi, ortak üretimi ve paylafl›m› esas alanbir sistemi hedeflemektedir. Befl bin y›ll›k s›n›fl› toplum tarihinde unutulmufl kad›-n›n tarihini yazabilmesi için öncelikle varl›¤›n› yaratabilmesi gerekmektedir. Kürtkad›nlar› bu yolculu¤a ç›kmaya bafllad›klar›nda kendileri de tarihin dönemeçlerin-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200966

Page 66: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

de kaybolmufllard›r. Özgürlük yolunda bugün, kendisini ve erke¤i do¤ru tarzda an-lama ve yaratma konusunda büyük ad›mlar atm›fllard›r.

Kad›n yola ilk ç›kt›¤›nda; arkas›nda çok uzun bir kölelik tarihi, elinde bir tek ne-olitik deneyimi ve önünde ise sonsuz bir bilinmezlik vard›. Bir sisteme ve erke¤e sa-vafl açt›¤›nda, kendisi de att›¤› ad›m›n fark›nda de¤ildi. Sömürü ve kölelik flifreleriçözüldükçe kad›n›n önündeki belirsizlik netleflmeye bafllam›flt›r. Bu, PKK diyalekti-¤idir. PKK sistemi en temel çeliflkilerinden tutarak çözümlemekte ve bu çeliflkilerüzerinden ilerlemektedir. Bu, Reber Apo'nun gelifltirdi¤i ideolojik tarzd›r. ReberApo, Kürdistan halk›n›n özgürlük mücadelesinden çok daha büyük bir mücadelegerçekli¤ini a盤a ç›karm›flt›r. Özgürlük savafl› her türlü köleli¤e karfl› yürütülme-dikçe hakikate ulaflamaz. Bu yüzden, savafl› en derin kölelikten bafllatm›flt›r. Kad›nözgürlü¤ünden yola ç›karak toplumun özgürleflmesi formülü, PKK'yi bugün özgür-lük hareketi, özünde kad›n partisi yapm›flt›r. Bugün, Kürt kad›n hareketinin tüm ilk-leri bu diyalektikte yaflam bulmufltur.

Tabi ki, kad›n özgürlük hareketi sadece Kürt kad›nlar›yla gerçekleflmez. Genelözgürlü¤ün gelifltirilebilmesi için tüm kad›nlar›n katk›s› olmal›d›r. Cins bilincinin,kad›n eksenli ideolojinin tüm kad›nlarca sahiplenilmesi gerekmektedir. Biz, kad›nözgürlü¤ünün sadece cinsel özgürlük, ekonomik özgürlük, s›n›fsal ve ulusal özgür-lük s›n›rlar›na hapsedilerek geliflece¤ine inanm›yoruz. Kad›n sorununu devrimdensonraya b›rak›larak da çözülece¤ine inanm›yoruz. Kad›n›n özgürleflmesi için ataer-kil, yani erkek egemenlikli iktidarc› zihniyetin reddedilmesi gerekmektedir. Bununiçin de kad›n; siyasi, sosyal, ekonomik, askeri, hukuki tüm alanlarda cins bilinciylemücadele etmelidir. Marks, iflçileri “zincirlerinden baflka kaybedecek bir fleyleriyok” belirlemesiyle özgürlü¤e ça¤›rm›flt›. Ya kad›nlar›n? Kölelikten, ba¤›ml›l›ktanbaflka kaybedecek nesi var? Kad›n, zekas›, sabr›, direnci ile yaflanacak bir dünyayaratabilir. Analitik ve duygusal zekan›n senteziyle yarat›lacak bir dünya özgürlü-¤e daha yak›n olacakt›r. Özgürlü¤e en yak›n yaflam, kad›n ve erke¤in özgür birlik-teli¤inde yatmaktad›r. Tarihsel ve güncel hakikatlerin izinden yol almak, maskelitanr›lara, ç›plak krallara ve onlar›n kullar›na karfl› özgür yaflam aray›fl› en büyük ce-vap olacakt›r. Bunun öncü gücü de kendi ayd›nlanmas›n› yaratm›fl kad›nd›r.

“Hakikat aflkt›r, aflk özgür yaflamd›r.”r

DOSYA: Kürt Kad›n Devrimi Günefl'le Ayd›nlanan Kad›nlar 67

Page 67: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Geçti¤imiz y›l, '68'in 40. y›l dönümü vesilesiyle özelbaz› etkinlikler düzenlendi. Bütün etkinliklerde erkeklerkonufltu.. Onlar›n mücadeleleri anlat›ld›. Oysa erkeklere

oranla say›lar› az da olsa o tarihin yap›c›lar› aras›ndakad›nlar da vard›. Sosyalist Kad›n'›n 3. say›s›n›n haz›rl›k-lar›n› yaparken 17 Nisan'da Almanya'n›n Duisburg kentin-de yaflam›n› yitiren fiirin Yaz›c›o¤lu Cemgil'in ölüm haberi

düfltü gazete sayfalar›na... Sinan Cemgil'in kar›s›, Tay-lan'›n annesi diye... '68'in asi kad›n› fiirin Yaz›c›o¤lu Cem-gil'in, fiirin olarak u¤urlanmamas› yüre¤imizi burktu, ca-

n›m›z› ac›tt›. Bu nedenle '68 kufla¤›ndan yazar NecmiyeAlpay'la '68'in kad›nlar›na, o dönemde devrimci hareketin

kad›n sorunuyla kurdu¤u iliflkiye dair arkadafl›m›z PelinÇal›flkan'›n yapt›¤› röportaj› yay›nl›yoruz.

'68 gençlik hareketi içinde olmak üzere '65, '70 döne-minde harekete kad›nlar›n kat›l›m›n›n s›n›rl› olmas›n›nas›l aç›kl›yorsunuz? Bu durumun nedenleri nedir?

Gerçekten s›n›rl›yd›. Bu, toplumun genel yap›s›yla ilgi-liydi san›yorum. Bildi¤imiz gibi kad›n›n sosyalleflmesindegenel bir eksiklik vard›r erkeklere oranla. Bu, hala da böy-le. Bizim kufla¤›m›z içinde üniversitede kad›n ö¤renci oran›azd›. Devrimci kad›n oran› da bununla ba¤lant›l› olarakdüflüktü. Bir de, devrimci olmak kad›nlar için daha da zor-dur, böyle bir gerçeklik de vard›r. Erkekler daha “d›flsal”varl›klar kad›nlar daha “içsel”, yani içe kapal›, eve kapal›,okula kapal› vb. San›yorum nedeni buydu.

Hâlâ Suskunuz...

Page 68: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Peki flöyle soray›m, kad›nlar› mücadeleye ça¤›ran, devrimcilefltirme çabas›var m›yd› o zaman hareketlerde? Yani, bununla karfl›laflt›rma yapsak?

Hay›r tabi ki yoktu. Asl›nda siz böyle sordu¤unuzda gözümün önüne Behice Bo-ran geldi. Parti, yani o zaman Türkiye ‹flçi Partisi, '62'de kuruldu. Behice Boran yö-neticilerden biriydi ve biliyorsunuz sonra da Genel Baflkanl›k yapt›. Asl›nda parti-deki psikoloji, kad›n erkek fark›n› görmezden gelme fleklindeydi. Tabi bu düflük birbilinç düzeyini gösteriyor asl›nda. Etnik kökenlileri de biz görmezden geliyorduk.Bunu bir erdem gibi yaflad›k ve öyle oldu¤unu zannettik. Mesela '71'de tan›flt›¤›mbir Türkiyeli Yahudi kad›n arkadafl›m, geçti¤imiz y›llarda görüfltü¤ümüzde bana“siz beni hiç Yahudi olarak görmezdiniz” dedi. Çok do¤ru söylüyor ama biz bunubir erdem sayard›k, hani ayr›m yapm›yoruz, yapmama ad›na gibi. Ayn› fleyi kad›n-erkek iliflkisinde de böyle yaflad›k. Daha sonra kad›n arkadafllar›n say›s› ço¤ald›. '64y›l› benim T‹P'e üye oldu¤um y›l. Ayn› zamanda SBF'de ö¤renciydim ve Fikir Kulü-bü'ndeydim. FKF'de de iki kad›nd›k biz. FKF'nin, SBF'de yan›lm›yorsam 40 üyesi var-d› ve biz iki kad›nd›k. Sonra h›zla artt›. Biz bir çaba m› sarfettik. Asl›nda belki evet.Ama flu söylenebilir; özel olarak bir kad›n sorunu ve kad›nlara yönelik bir çal›flmaolmaks›z›n kad›nlar›n say›s›nda bir art›fl oldu.

Yani '65-'70 yükselifli döneminde, kad›n sorunu ve özgürleflmesi bir sorunde¤ildi?

Ana ak›m olarak, asl›nda sosyalist ak›mda ya hiç böyle bir sorun yokmufl gibidavran›l›yordu ya da kad›nlar› son tahlilde partiye geçirmek üzere bir çeflit araçolarak kad›n çal›flmas›n› kullanmak. T›pk› di¤er kitle örgütleri gibi bak›l›yordu. T‹Piçinde birincisindeki gibi kald› düzey. T‹P'in program›nda da sosyalist devrimin so-runlar› içinde kad›n sorunu bir cümle halinde geçiyordu. Kad›nlar›n özgürleflmesitabi ki daha çok pratik hayatta konuflulacak bir fley. FKF'de de T‹P'e çok benzeyenbir yap› vard›. Kad›n› görmeyen, bütün ayr›mlar› görmeyen. Ve bunu bir erdem sa-yan. O zamanlar feminizmden de haberdar de¤ildik. Sonra, Marksist kaynaklar çev-rildikçe feminizmi duyduk tabi formülüyle birlikte. Feminizm bir burjuva ideolojisi-dir, böyle ö¤rendik. Reel sosyalizm feminizme nas›l bak›yor, iflte Kollantai, Clara,Rosa, onlar›n çevirileri oldukça bu konuda bir fleyler okumaya bafllad›k. Kad›nlaraözgül sorunlara bakmaya biz, yani sol hareket ancak '70'lerden sonra bafllad› diye-biliriz.

Harekette özel olarak kad›nlar, kad›n sorununun ne kadar fark›ndayd›lar? Ha-reketteki kad›n-erkek iliflkileri nas›ld›? Cins ayr›mc›l›¤›n›n yans›malar› nelerdi?

Yaflam›n içerisinde, bireysel planda daha çok, arkadafllarla dertleflmelerde sorun-du bu. Tabi ki konufluyorduk, konuflabildi¤imiz ölçüde. Evleniyorduk. Evlili¤i de sor-guluyorduk. ‹yi mi kötü mü? diye. Sonuçta evlendik. fiirin Cemgil yak›n arkadafl›m-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200970

Page 69: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

d› o zaman. ‹kimiz de evlendik, evliliklerimiz çerçevesinde konufluyorduk. Ve bu ilifl-kiler tabi ki hep sorunluydu kad›nlar için. Ama bunlar› konuflmuyorduk. Mesela busorunlar›, politik, toplumsal alanlarda dile getiriyor muyduk? Hiç hat›rlam›yorum.Kad›n-erkek iliflkileri nas›ld›? Eflittik! Yani, amac›m›z› gerçeklefltirmifl gibi görüyor-duk. Asl›nda bunun da farkl› bir güzelli¤i vard›, eflitmifliz gibi görmenin flimdi. Fa-kat bu evlenmeden önceydi. Çünkü evlilikler yaflanmaya bafllad›¤›nda, bir fleyler de-¤ifliyordu. Mesela fiirin ile dertleflmelerimizden birisi de buydu. O da evlendi, ben deevlendim. Ve biz bakt›k ki, sevgililerimizde, yani o zamanki evliliklerimizde tipik er-kek tav›rlar› belirmeye bafll›yordu. ‹liflki özelleflince, zaaflar, gerçek duygular, gele-neksel davran›fl biçimleri a盤a ç›k›yordu. Bu ev ifllerinde, toplant›lara daha çok er-ke¤in gitmesi, kad›n›n çocuk varsa çocukla ilgilenmesi vb.. cins ayr›mc›l›¤›n›n gö-rüngüleri oluyordu. Cins ideolojisinin o içselleflmifl halinin do¤al bir haliydi ortayaç›kan durum. Ama bunlar, evlilik öncesi pek görünmüyordu gözümüze. Çünkü evli-lik öncesi her fley çok “eflitti” zaten, bunun için afl›k olursunuz falan. Ama evlilik son-ras› bir bakars›n›z, hep birlikte gitti¤iniz toplant›lara erkek gitmeye bafllam›flt›r. Vesorunlar da ç›kmaya bafllad›. Benim için o evlili¤in bitmesine kadar gitti bu sorun-lar. fiirin'in biliyorsunuz farkl› bir trajik son oldu evlili¤i. Ve o dönemde tan›d›¤›m birçok kad›n, bu koflullar› ortaya ç›kan sorunlara ra¤men sürdürdü, geriye düfltü. Yani;hem evlenip, çocuk yap›p hem de mücadeleyi sürdürenler de oldu tabi. Daha m› ça-l›flkanlard› bilmiyorum. fiöyle diyebilirim özetle; kad›n›n ikinci konuma düflürüldü-¤üne dair bir duyguyu T‹P içinde yaflamad›m ben. Ama sorunlar daha çok özel alan-da yaflan›yordu, ç›k›yordu zaten. Muhtemelen erkekler, biz kad›nlara erkek gözüylebak›yorlard›. “Eflittik” ya hani. Yani erkekler bu ayr›m›, yani kad›n oldu¤umuzu gör-memekle övünüyor, bunu erdem zannediyorlard›.

Erkekler kad›nlara “erkek” gözüyle bak›yorlard› dediniz ya. Kad›nlarda bu“erkekleflme” nas›l görünüyordu? Bunun yans›malar› bugün hala yaflan›yor di-ye düflünürsek, siz nas›l yaflad›n›z?

Ne yaz›k ki öyle. Yani kad›n, devrimci olduktan sonra özgürleflmiyor, yeni kad›nkimli¤ine kavuflmuyor. Siz böyle sorunca da akl›ma kendi halimiz geldi. Biz de ya-flad›k galiba bunlar›. '65 y›l›nda pazardan kendime erkek çocuklar için sat›lan birbot ald›¤›m› hat›rl›yorum. O dönem, pantolon kad›nlar için yayg›n bir fley de¤ildi.Ama bol etek ve o botu giydim epey bir zaman diye hat›rl›yorum. Belki de, dikkatiçekmemek gibi bir duygu vard› kad›nlarda. Hatta kendinizi görevli hissediyorsu-nuz. Daha sonra bu botun yayg›nlaflt›¤›n› hat›rl›yorum ve arkas›ndan parka geldi.Makyaj azal›yor. Yani “erkekleflme” sürecini hepimiz yaflad›k. Ama biliyor musunuzdünyada da öyle. Ben '70'den sonra Fransa'ya gittim. Orada da ikiye ayr›lmaktay-d›. Bir, bizim burada da bafllam›fl olan hippi hareketi vard›. Türkiye'de hippi çok az

DOSYA: Hâlâ suskunuz... 71

Page 70: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

vard›, onlar da Avrupa'da okumufl olanlar faland›. Buna karfl›l›k Avrupa'daki mili-tan denen kesimlerde de ayn› flekilde kad›nlar “erkekleflme” süreci yaflad›lar. TabiAvrupa'da biliyorsunuz '68'den sonra feminist hareket yükseldi. Ama burada '80'ibeklemek gerekti. fiunu da ekleyeyim; diflilik durumunu bast›rma, “erkekleflme”dedi¤imiz fley de asl›nda bu cinsiyetçi ideolojiyi kendi elimizle yaflatt›¤›m›z, sür-dürdü¤ümüz anlam›na geliyor. Bu, biraz flöyle adland›r›labilir: Ça¤›n ruhu!

Bu dönem bir kad›n ayd›nlanmas›ndan söz edilebilir mi veya ne kadar sözedilebilir?

Akl›ma hemen flu geldi. Bizim kuflakta kad›n önder ç›kmad›. Behice Boranlar var-d› evet ama onlar bizden büyüktü bir önceki kuflakt› diyebiliriz. Kad›nlar, bizim ku-flak için söylüyorum daha geri planda kald›. Bu neden böyleydi bilmiyorum. Birazdaha bunlar bireysel meseleler. Ama daha çok hepimiz ve hiç hak etmedi¤imiz hal-de birinin sevgilisi, efli vb. olarak kald›k. Mesela, Mahir Çayan'›n efli Gülten vard›.Gülten; birinci s›n›f, mükemmel bir insand›, teorik olarak da. Ama hep Mahir'in göl-gesinde an›ld›. Ya da toplant›larda kad›n arkadafllar söz al›r m›yd› pek hat›rlam›yo-rum. Hararetli tart›flmalar› yapanlar, ba¤›ranlar, ça¤›ranlar hep erkekti. Bir de on-lar ço¤unluktayd›. Ama kad›nlar suskundu. Bunlar›n yaflan›fl tarz›nda bilince ç›ka-r›lma derecesi ne kadar düflük olursa olsun, kendili¤inden bir tür ayd›nlanmadanyine de söz edebiliriz gibi geliyor. Düflünün ki toplumun di¤er kesimlerinde kad›nikincil düzeyde bir yarat›kken, bizde hiç de¤ilse prensip olarak eflitti! Bu yan›yla birpotansiyel içeriyordu kad›n erkek iliflkisi. Yeni insan›n bir çeflit adaylar› gibiydikbiz. Ütopik bir durumda asl›nda, naif, çocuksu...

'71 devrimci ç›k›fl›, bir kopufl ve kurulufl devrimcili¤iydi. Devrimci hareke-tin/dönemin üç bafll›ca devrimci yap›s›n›n kurucu kadrolar› aras›nda kad›ndevrimciler yer alm›yor ve bu yap›lar›n tart›flma gündemine kad›n sorunu gir-miyor. '71 devrimcili¤inin “erkek do¤du¤u”, devrimcili¤in erkek hali oldu¤u bi-çiminde tarif edilebilir mi?

Evet ama bir parantezle. Bu pratik durum. Asl›nda demin dedi¤im gibi bununbir idea olarak, seçilmifl bir yol olarak benimsendi¤i söylenemez. Bu verili ideoloji-nin bir çeflit devam› olarak yaflanan bir fley. Kad›nlar evde, erkekler nereye gidiyor-sa... Sorunu sorun olarak ortaya koymay›nca verili durumu sürdürüyorsunuz. Ve gitgide bütün ortamlarda onun uzant›lar›n› yafl›yorsunuz. '70-'71 ayr›flmas› mücadelebiçimlerinde de ayn› fleyler söz konusu. Evet “erkektir” ama yeni bir erkeklik de¤il-dir oradaki. Toplumsal verili ideolojinin, cinsiyetçi verili ideolojinin devam› olmufl-tur. Yoksa tart›fl›l›p yeni bir fleye ulafl›lm›fl de¤ildir. Sonraki y›llarda o tart›flmalar bi-raz yap›ld› ama söyledi¤im gibi feminizmin getirileri, kazançlar› '70'lerde Türki-ye'de devreye girmedi. fiimdi bile feminizme burjuva ideolojisi fleklinde bakmayanl›fll›¤› var.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200972

Page 71: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Devrimcili¤in yap›sal erkek halinin hareketteki somut yans›malar›, görünümlerinedir? Dönemin örgüt yap›lar›nda, bu yap›lar›n çal›flma tarzlar›nda, kadro politi-kalar›nda, kad›n ve erkek devrimciler aras› iliflkilerde vb. nas›l yans›yor? Bir kad›nayd›nlanmas› ihtiyac› kendini hissettiriyor mu?

Zaman içerisinde kesinlikle kendisini hissettiriyordu. '70 sonras›nda kad›n soru-nuna, kad›n kollar› kurarak araçsallaflt›rma yafland› ama gerçek anlamda sorunlafl-t›rma de¤ildi yine. Yani, normal bir çal›flma flekli gibi görülüyordu. '60'l› y›llardanbiraz farkl› bu. Çünkü o zamanlar T‹P anlatt›¤›m gibi, kad›n kollar› falan ak›ldan bi-le geçmiyordu, tamamen ütopikti. Her fley devrime endeksliydi. '70'li y›llarda dahapragmatik bir durum vard›. Ama büyük bir kad›n örgütü de yarat›lm›flt›r bu süreç-te. ‹lerici Kad›nlar Derne¤i. O zaman D‹SK'in yan› s›ra kitlesel ve tabi ki toplumsal birihtiyac› gösteriyor. Kad›nlar sosyalleflme ihtiyac› içindeydi yani. Bir taraftan da fe-na halde yollar› kesilmifl durumda. Mesela D‹SK, Devrimci ‹flçi Sendikalar› Konfede-rasyonu, kad›nlar› di¤er kad›nlardan farks›z olarak eve kapal›yd›. ‹KD bu kad›nlarada sosyal alan açt›. Çal›flan kad›nlar›n krefl sorunu ile mücadele edildi. ‹flçi s›n›f›n-dan kad›nlar için krefl iyi bir mücadele konusu oldu. Ne yaz›k ki çocuk kad›n›n iflisay›ld›¤› için kad›nlar bu mücadeleyi omuzluyor. Yine de bir ad›md› bunlar. Dev-rimci bir hareketin bu konuda uzun vadeli katk›s› bence verili zihniyeti sarsmas›ylaönemli. Yoksa mesela kapitalizm içindeki bir kad›n hareketi de krefl için savafl›r. Ya-ni bu sorun, asl›nda çocu¤u kad›n›n ifli saymaya devam eder. Her durumda öyle biryoldan geçildi. '80 darbesine kadar kad›nlar kendi aralar›nda örgütlenmifllerdi. Fa-kat bir çeflit uydu örgütü olarak. Bu süreçte özetle; zay›f da olsa bir kad›n örgütlen-mesi oldu, yani sorunlar› gördük biraz. Ortaya saç›ld›, döküldü. Eskisi gibi ütopikbir rüya içinde yürümüyordu '70'li y›llarda insanlar. Hatta özel alandaki sorunlar dabiraz daha konuflulur oldu. Örne¤in devrimci hareket içinde, kocas›ndan dayak yi-yen kad›nlar bunun sözünü eder oldu. Eskiden mümkün müydü?

Geçti¤imiz y›l '68'in 40. y›l› vesilesiyle '68'e dair tart›flmalar yo¤un yafland›.Tabii konuflan, anlatan, tart›flan erkekler oldu. '68'in kad›nlar› bu duruma itirazettiler. ‹tiraz gerekçelerini özetler misiniz? Ve '68'in kufla¤›n›n kad›nlar›n›n veerkeklerinin pay› nedir? Bu tarihi, erkekler yaln›z bafllar›na m› yazd›lar?

Ben, Ankara kadrosundayd›m ve '70'den sonra Fransa'ya gittim, daha sonra tek-rar döndüm. Dolay›s›yla, bu itiraz edenleri çok bilmiyorum ve ça¤r›lmad›m da. Ya-k›n bir fleyim yok. Yak›n olmay›fl›m›n nedeni de sonradan kurulan 68'liler derne¤ibenim çok sempati duydu¤um bir örgüt olmad› hiçbir zaman. Bürokratlaflm›fl veemekliler derne¤i falan ça¤r›flt›r›yor. fiöyle bir fley de var; ben günümüz sorunlar›y-la ilgilenmeye çal›flan bir insan›m. O yönden tart›fl›lan güncel sorunlara dair yanivar olan ülkedeki temel sorunlara dair canl› bir çaba ne hissettim ne de gördüm. Ba-

DOSYA: Hâlâ suskunuz... 73

Page 72: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

k›n, 78'liler öyle de¤il. 68'liler biraz da bildi¤iniz gibi yani, son dönemde özelliklebaz› fleylerde görüyorum. Gerçi hepsini ayn› kefeye koymuyorum 68'lilerin. '68'inkad›nlar› biraz suskun evet buna kat›l›yorum. '68'de biz kad›nlar da ayr› bir güç,bir gruplaflma, birliktelik yoktu. fiirin'in cenazesinden mesela örnek vereyim. Oradaç›kt› kürsüden çok say›da erkek konufltuktan sonra kad›nlar itiraz etti duruma ve ç›-k›p konuflmaya bafllad›. Yani bu konufltu¤umuz '68'in tipik flekli cenazede de tek-rar etti gözümün önünde. Hala suskunuz.

Bildi¤iniz gibi '68'in asi genç kad›n› fiirin Yaz›c›o¤lu Cemgil'i 17 Nisan'dakaybettik. Ve ne yaz›k ki onu u¤urlarken Sinan'›n efli, Taylan'›n annesi vurgu-lar› hep ön plandayd›. Devrimci bir kad›na ilericilerin, devrimcilerin bu yakla-fl›m› konusunda neler söylersiniz?

Asl›nda baflta '68 kufla¤› için söyledi¤imiz fley hala geçerli demek ki. Cinsiyetçi-lik meselesi, Türkiye demokratlar›n›n, solcular›n›n en yaya kald›¤› konulardan biri-si. Gidip sorun cinsiyetçilikle ilgili konuda, fiirin'in cenazesine kat›lan 68'lilerin çokaz› size iyi bir cevap verecektir.

fiirin Cemgil'le ilgili neler söylersiniz?fiirin, yönetici bir konumda olmufl muydu hiç hat›rlam›yorum. fiirin'le '70'ten

sonra görüflemedim. '70'e kadar ise san›r›m o düz bir üye olarak kald› t›pk› benimgibi. fiirin, okuyan ve düflünen bir insand›, bu taraf›n› çok önemsedim. ‹tiraz eden,sorgulayan biriydi ve bu bir insan için çok önemli. Fedakard›, dayan›flmac›yd› za-ten bunlar› söylemeye gerek yok, bilinen fleyler bunlar. r

Sosyalist Kad›n • Yaz 200974

Page 73: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Kad›n cinsini bin y›llard›r bask› alt›na alarak kölelefltirenerkek egemenli¤ine karfl› mücadele; bugünden yar›nlarauzanan s›n›fs›z, sömürüsüz bir dünyan›n kurulmas›na kadarkesintisiz olarak sürdürülmesi gereken uzun bir savafl›m›nkonusudur. Dolay›s›yla, kad›n kurtulufl mücadelesini yar›n-lara/sosyalizme havale ederek, erkek egemenli¤ine karfl›mücadeleyi devrimci mücadelenin genel ve temel bir göre-vi olarak önüne koymayan; erkek egemenli¤ine karfl› müca-deleyi sermaye egemenli¤ine karfl› mücadeleye indirgeyen;hatta fiilen yok sayan anlay›fl ve pratik kad›n sorunu ve öz-gürleflmesiyle kurulan iliflkide, özünde erkek egemen cinsi-yetçi bak›fl aç›s›n›n hakimiyetini ve gücünü yans›t›r. Bununiçindir ki, kad›nlar›n kurtuluflu savafl›m›nda devrimci hare-kette egemenli¤ini ister kaba, isterse de inceltilmifl halleriy-le sürdüren erkek egemen cinsiyetçi, ertelemeci, kendili-¤indenci çizgiye karfl› teorik, ideolojik mücadele, sosyalistkad›nlar›n temel görevlerinden biridir.

Co¤rafyam›zda kad›n sorunu ve kad›n kurtulufl müca-delesine yaklafl›mda; erkek egemen cinsiyetçi, eklektik,ertelemeci, kendili¤indenci çizginin önde gelen temsilci-lerinden biri de Yürüyüfl Dergisi'dir. Yürüyüfl'ün say›lar›n-da yap›lacak bir taramada, kad›n sorununda 8 Mart'tan 8Mart'a klasi¤ine s›k› s›k›ya demir atm›fl oldu¤u gerçe¤iylekarfl›lafl›rs›n›z. Yürüyüfl'ün baz› genel do¤rular›n arkas›naeklenen “ama”larla infla edilmifl eklektik çizgisinde erkekbak›fl aç›s›n›n nas›l galebe çald›¤›na daha yak›ndan bak-makta yarar var.

Kad›n özgürleflmesinde Yürüyüfl

Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik,Kendili¤indenci, Ertelemeci

Yürüyüfl dergisininsay›lar›nda bir tara-ma yapacak olursa-n›z, kad›n sorunun-

da 8 Mart'tan 8Mart'a klasi¤ine s›k›

s›k›ya demir atm›floldu¤u gerçe¤iyle

karfl›lafl›rs›n›z. Yürü-yüfl'ün baz› genel

do¤rular›n arkas›naeklenen “ama”larla

infla edilmifl eklektikçizgisinde erkek ba-

k›fl aç›s›n›n nas›lgalebe çald›¤›na

daha yak›ndan bak-makta yarar var.

Aynu

r Ö

zgür

Page 74: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

S›n›f bak›fl aç›s› m›? Tersinden cinsiyetçilik mi?

Kad›n cinsinin kölelefltirilmesinin tarihini ortaya koyarken, bugüne kadar dev-rimciler, sosyalistler Engels ve Bebel'in fikirlerini özetlemekle yetinmifltir; yetinili-yor. Her ne kadar bugün ulaflt›¤›m›z birikim, kavray›fl düzeyi ve kad›n kurtuluflmücadelesinin dayatt›¤› ihtiyaçlar, Engels ve Bebel'in fikirlerine, Sovyet deneyi-mine sorular yöneltmeyi gerektirse de; bu konularda daha da fazla derinleflmekgerekti¤ine inansak da; sorunun tarihsel gelifliminde, ortaya konulmas›nda genelolarak bu yöntemi (özetleme) kullanman›n yanl›fl oldu¤unu düflünmüyoruz. An-cak, özetlemenin bitti¤i noktada sorunlar bafll›yor. Bu nedenle, Yürüyüfl'ün “Ka-d›n nas›l kölelefltirildi? Nas›l özgürleflecek?” bafll›kl› 17 fiubat 2008 tarihinden iti-baren bafllatt›¤› dört bölümlük yaz› dizisinde yer alan, kad›n›n nas›l kölelefltiril-di¤ine dair sunulan özetle ilgili olmayaca¤›z. Yürüyüfl'ün kad›n sorununun çözü-müne dair erkek egemen cinsiyetçi, eklektik, ertelemeci, kendili¤indenci fikirlerive duruflu, dikkatlerinizin oda¤›nda olacakt›r.

‹lgili yaz›da, Yürüyüfl “Hangi sorun?” sorusunu flöyle yan›tl›yor; “Ad› olma-yan, küçük burjuvazi 'ayd›n' kad›nlar›n aflk özgürlü¤ünü, 'tabular› y›kma' faali-yetlerini erkek düflmanl›¤›n› m› tart›flal›m?

“Bizim sorunumuz, burjuva kad›n›n ve burjuva kad›na özenti içinde bulunankimi küçük burjuva 'ayd›n' kad›n›n 'sorun'lar›n› ve sosyete sayfalar›na tafl›nanbunal›mlar›n› tart›flmak de¤ildir.”

“Bizim konumuz özgürlük ve tabular› y›kma ad›na, cinsel sap›kl›klar› tart›-flanlar›nkinden farkl›d›r.”

“Konuya s›n›f bak›fl aç›s›yla yaklafl›yoruz ve sorunu salt cinsel aç›dan ele ala-rak, iflçi kad›nla burjuva kad›n›n sorunlar›n› ayn› kefeye koyup çözme iddias›n-da olanlarla ayr›l›yoruz!” (Yürüyüfl /17.02.2008)

Alt alta s›ralad›¤›m›z bu sat›rlar, asl›nda Yürüyüfl'ün kad›n sorununa dair tav-r›n›n küçük bir özetini sunuyor. Do¤rusu Yürüyüfl'ün sorunla kaba bir iliflki kurancümleleri, bu yaz› kapsam›nda bizi pek ilgilendirmiyor. Ancak geçerken, Yürü-yüfl'e bu co¤rafyada feminist hareket dahil olmak üzere kad›n hareketlerinin so-runlar› bu tarzda iliflkilendirmedi¤ini hat›rlat›p; kad›n hareketlerinin gündeminebir göz atmas›n› öneriyoruz. Teorik, ideolojik mücadele gerçeklere dayanmal›d›r.

Yürüyüfl'ün soruna “s›n›f bak›fl aç›s›yla” yaklaflt›¤›n› söyledikten sonra kurdu-¤u cümleye mim koymak gerekiyor. Zira Yürüyüfl, kad›n sorunu karfl›s›nda duru-flunu tan›mlarken; sorunu “salt cinsel aç›dan ele alarak, iflçi kad›nla burjuva ka-d›n›n sorunlar›n› ayn› kefeye koyup çözme iddias›nda olanlarla ayr›l›yoruz” diye-rek, tersinden cinsiyetçili¤e demir at›yor. Yani, kaba feminizme düflmemek ad›naerkek egemen cinsiyetçi bak›fl aç›s›na savruluyor.

Sosyalist Kad›n • Yaz 200976

Page 75: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Engels, Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni eserinde;“Tarihte kendini gösteren ilk s›n›f çat›flmas›, erkekle kad›n aras›ndaki uzlafl-

maz karfl›tl›¤›n kar›-koca evlili¤i içindeki geliflmesiyle ve ilk s›n›f bask›s› da diflicinsin erkek cins taraf›ndan bask› alt›na al›nmas›yla düflümdefltir” der. (syf. 70)

Bebel, Kad›n ve Sosyalizm yap›t›nda;“Kad›n ve iflçinin konumunda ne kadar çok benzerlik bulunsa da kad›n, iflçi-

den bir noktada ileridedir; Kad›n, köleleflen ilk insani yarat›kt›r. Kad›n, köle varolmadan önce köle olmufltur” der. (sayfa 46)

Görüldü¤ü gibi; Engels de, Bebel de s›n›f çeliflkisi var olmadan, ortaya ç›kma-dan önce, cins çeliflkisinin ortaya ç›kt›¤›na ve kad›n›n kölelefltirilmesinde cins çe-liflkisin rolüne iflaret ediyorlard›. Ancak, Yürüyüfl'ün Engels ve Bebel'in sorunu or-taya koyufllar›ndaki bu yanla pek ilgili olmad›¤›n› söylemeliyiz.

Buradan hareketle, Yürüyüfl'ün kad›n sorununa “s›n›f bak›fl aç›s›yla yaklafl-maktan” ne anlad›¤›na biraz daha yak›ndan bakmakta yarar var. Bu soru bak›-m›ndan, Yürüyüfl'ten ald›¤›m›z ilk üç paragraf bize bir fley söylemiyor. En fazla-s›ndan, “küçük burjuva kad›nlar›n konumundan onlar›n kad›n sorununu alg›lay›-fl›ndan bakm›yoruz soruna” demifl oluyorlar.

Dördüncü paragraf ise flunu söylüyor:a) S›n›fsal aç›dan kad›n sorununa yaklafl›yoruz. b) Sorunu salt cinsel aç›dan ele alm›yoruzc) ‹flçi kad›nla burjuva kad›n›n sorunlar›n› ayn› kefeye koymuyoruz.Yürüyüfl burada, kad›n›n cinsel bask› alt›na al›n›fl›na karfl› mücadeleyi temel bir

görev olarak önüne koymuyor. Sorunla iliflkileniflindeki erkek egemen cinsiyetçiyaklafl›m› gizlemek amac›yla, soruna “salt cinsel aç›dan yaklaflm›yoruz” diyerek“salt” kavram›n› bir zorlama, koruyucu, gizleyici bir flemsiye olarak kullan›yor. Do-lay›s›yla, bu sat›rlarda Yürüyüfl, “kad›n sorununa s›n›fsal aç›dan yaklafl›yoruz” di-yerek, gerçekte “salt” kavram›n›n yard›m›yla kad›n sorununu cinsel aç›dan ele al-mad›klar›n› itiraf etmifl oluyor. Kad›n sorunu; yani kad›nlar üzerindeki çifte bask› vesömürünün ona kad›n cinsinin erkek egemenli¤inden, ataerkil düzenden kurtulma-s› sorununun cinsel aç›dan ele al›nmas›n›n yanl›fl oldu¤u savunusunu da, soruna“s›n›fsal aç›dan yaklafl›yoruz” söyleminin gölgesine s›¤›narak yap›yor.

Kad›n sorununu “cinsel aç›dan ele almamak” yanl›flt›r, erkek egemen cinsiyet-çi yaklafl›m›n›n ifadesidir. Çünkü sorun zaten cinseldir. Sorun, toplumsal cinsiyetayr›m›ndad›r. Toplumsal cins olarak erke¤in egemenli¤inde, toplumsal cins ola-rak kad›n›n boyunduruk alt›nda tutulmas›, bast›r›lmas›, ezilmesi ve erke¤e tabik›l›nmas›ndad›r. Peki; kad›n sorununu “cinsel aç›dan ele al›rken, s›n›f bak›fl aç›s›uygulanabilir mi? Elbette bu yap›labilir. Ve do¤ru olan da budur. K›saca özetle-yecek olursak, sorunun özü fludur:

Yürüyüfl; Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci 77

Page 76: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Sermaye egemenli¤i düzeni; kad›n› kölelefltiren ataerkil toplumsal düzenle, er-kek egemenli¤iyle iliflkileniflini/eklemleniflini, onu dönüfltürüp koruyarak, ege-menli¤inin temel dayanaklar›ndan biri haline getirmifltir.

‹kinci ana unsur, kad›n cinsi farkl› s›n›flardan, toplumsal kesimlerden kad›n-lardan olufluyor. Cinsel bask› genel olarak kad›n cinsini hedefler. Ve her s›n›ftan,katmadan kad›nlar cinsel bask›y›, yaflad›klar› koflullar içerisinde özgün bir biçim-de yaflarlar. Dolay›s›yla burada 's›n›fsal yaklafl›m' demek, soruna iflçi, emekçi ka-d›n›n konumundan, bulundu¤u noktadan bakmak demektir...

Buradan hareketle, iflçi, emekçi kad›n, hem erkek cinsi taraf›ndan kölelefltiril-di¤i hem de “iflçi” oldu¤u için... Yani, sermaye egemenli¤i hem kendisinin yarat-t›¤› art› de¤eri sömürdü¤ü hem de ataerkil düzeni erkek egemenli¤ini kendisineba¤lay›p, yaflatt›¤›, yeniden üretti¤i için... Ve ikinci hat olarak da dolay›s›z birbiçimde erkek egemen ideolojik-kültürel de¤erlere, erkek egemen zihniyete, ata-erkil toplumsal düzene karfl› mücadele etmek zorundad›r.

Yürüyüfl'ün dedi¤i s›n›f bak›fl›, en iyi ihtimalle; iflçi s›n›f› içinde erkek iflçininkad›n iflçiler üzerindeki hegemonyas›, kad›n iflçilerin cinsel bask›ya karfl› mücade-leyi ertelemesi, ihmal etmesidir. Kad›n iflçilerin erkek iflçilerle eflit olma istemin-den vazgeçmeleri vb. demektir. Ki bunun ad› da, kad›n kurtulufl mücadelesiningelece¤e ertelenmesidir. Ve Yürüyüfl'ün bütün bu bak›fl aç›s›, iflçi s›n›f›n›n ç›kar-lar› ad›na infla edilmifltir.

Buraya kadar söylediklerimizi toparlayacak olursak; kad›n sorununda politiköznenin kendisini “salt cins çeliflkisi”yle s›n›rland›rmas› ne kadar s›n›f perspekti-finden uzaklaflmak, feminen cinsiyetçilik ve çözümsüzlük ise Yürüyüfl'ün de “cinsçeliflkisini yads›mas›, o kadar indirgemeci, s›n›f perspektifinden uzaklaflmas› er-kek egemen cinsiyetçi ve çözümsüzlük demektir. Demek ki, Yürüyüfl'ün “Konuyas›n›f bak›fl aç›s›yla yaklafl›yoruz” demesiyle ifl bitmiyormufl!

Erke¤in kad›n› bask› alt›nda almas› ile özel mülkiyetin kad›n›n kölelefltirilmesin-deki rolünü birbirinin yerine ikame etmeme baflar›s›n› göstermek gerekir. Ancak,Yürüyüfl'ün sorunu da tam olarak bu noktada bafll›yor. Feminizmle aras›na bir çiz-gi çekti¤ini söyleyen Yürüyüfl, sorunun tarihsel geliflimini ortaya koyarken, kad›n›ncins olarak erkek taraf›ndan bask› alt›na al›nm›fl oldu¤u gerçe¤ini kabul ediyor. Fa-kat bugüne gelindi¤inde soruna “salt cinsel aç›dan” yaklafl›lmas›n› elefltirirken; ka-d›n›n özgürleflmesinde cins çeliflkisinden hareketle, erkek egemenli¤ine karfl› müca-dele görevlerini önüne koymaktan özel olarak kaç›nd›¤› görülüyor. Kald› ki kimseYürüyüfl'e “salt cinsel aç›dan” mücadeleyi önüne koymas›n› önermedi¤i gibi bura-dan da bir elefltiri yöneltmiyor. Burada sorun, Yürüyüfl'ün cins çeliflkisinden hare-ketle erkek egemenli¤ine karfl› ideolojik, kültürel ve pratik bir mücadelenin geliflti-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200978

Page 77: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

rilmesi sorunu ve görevleri ile “salt” kavram›n›n büyük (!) deste¤iyle aras›na baya-¤› bir mesafe koymay› tercih etmesidir. Erkek egemen cinsiyetçi bak›fl aç›s›n› “so-runla s›n›fsal bak›fl aç›s›yla” iliflkilenmek olarak sunmas›d›r.

Yürüyüfl, soruna s›n›fsal perspektifle bakmak ad›na infla etti¤i çizgiyi flu soru-larla tahkim etmeye çal›fl›yor:

“Siyasal ve toplumsal her alanda erkek egemenli¤inin oldu¤u tart›flmas›zd›r.

Yüzy›llard›r yaflad›¤›m›z toplumda kad›n›n ikincil cins olarak görüldü¤ü de bir

gerçek. Peki bunun nedeni nedir? Erkekler 'kötü' oldu¤u için mi? Bu durum, er-

keklerin bencilli¤inden ya da baflka yanl›fl düflüncelerinden mi kaynaklan›yor”

(17.02.2008/ Yürüyüfl)Sorular›n böyle sorulmas›n› “masum” kabul edebilir miyiz? Örne¤in, sorular

neden flöyle sorulmam›flt›r;Toplumsal bir cins ve onun üyeleri bireyler olarak, erkeklerin kad›nlar› bir cins

olarak bask› alt›nda tutmas› ve kölelefltirmesinde hiç mi suçlar›, sorumluluklar›yoktur? Sorumlu yaln›zca ve sadece sermeye egemenli¤i düzeni mi? Kad›n›n ikin-ci cins olmas› durumunun ataerkil toplumsal düzenin sürgit devam etmesinde,sermaye egemenli¤i düzeni ile erkek cinsi aras›nda s›k› ve sa¤lam bir iflbirli¤i veç›kar birli¤i yok mu?

Sorular, erke¤i ya da sermaye egemenli¤ini aklayacak flekilde de¤il, her biri-nin sorumlulu¤unu a盤a ç›kart›c› flekilde formüle edilmelidir. Ancak, Yürüyüfl so-rular›n›, tek sorumluyu düzen olarak gösterip, erkek cinsinin suç ve sorumlulu¤u-nu gizleyici, aklay›c› tarzda formüle etmifltir. Bu sorular›n, erkek egemen cinsiyet-çi çizgiyi kuvvetlendirmek amac›yla formüle edildi¤ini ayr›ca vurgulamak gerek-miyor. Yürüyüfl'ün, “siyasal ve toplumsal her alanda erkek egemenli¤inin oldu-

¤u tart›flmas›zd›r” demesine ve keza kad›n›n tarihsel yenilgisinde özel mülkiye-tin rolünü özetle ortaya koymas›na ra¤men; bir cins olarak erke¤in rolüne ve er-kek egemenli¤ine karfl› mücadeleye dair herhangi bir fley söylememesi, onun er-kek egemen cinsiyetçi eklektik çizgisinden kaynaklanmaktad›r. Bu minvalde sözüdaha fazla uzatmadan, kad›n sorununun tan›mlanmas›ndaki iki temel çeliflkiyeiflaret eden Bebel'e sözü b›rakal›m:

“Kad›n cinsi, kitlesi çifte bask› alt›nda eziliyor: Birincisi, erkek dünyas›na sos-

yal ve toplumsal ba¤›ml›l›k alt›nda -gerçi bu yasalar önünde ve haklar aç›s›n-

dan biçimsel eflitlikle hafifletiliyor, ama ortadan kald›r›lm›yor- ve ikincisi genel-

de kad›nlar›n özelde de proleter kad›nlar›n- proleter erkek dünyas› gibi- içinde

bulundu¤u ekonomik ba¤›ml›l›k alt›nda” (Kad›n ve Sosyalizm sayfa 40)

Yürüyüfl; Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci 79

Page 78: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Tarihle do¤ru iliflkilenmek; Marx'› ve Lenin'i anlama baflar›s› gösterebilmek...

Yürüyüfl. “Neden tarih?” sorusuna yan›t ararken, Marx'›n Kugelmann'a yazd›-¤› bir mektuba baflvuruyor:

“Tarih hakk›nda bir fleyler bilen birisi, kad›n mayas› olmadan büyük toplum-sal de¤iflikliklerin gerçekleflmesinin olanaks›z oldu¤unu bilir. Toplumsal ilerle-menin tam ölçüsünü veren, kad›n cinsinin toplumsal konumudur.” Ve devamla,Yürüyüfl “Neden Tarih?” sorusuna kendi yan›t›n› veriyor;

“Biz tarihi bugüne getiriyoruz ki, herkes o tarihin içinde kad›n mayas› olma-dan büyük toplumsal de¤iflikliklerin gerçekleflmesinin olanaks›z oldu¤unu aç›k-ça görsün.

“Tarihi ve bugünkü somut durumu önünüze getiriyoruz ki, herkes kad›n cin-sini toplumsal konumuna bakarak kapitalizmin burjuva demokrasisinin hiç desan›ld›¤› kadar “ilerici” ve “mükemmel” olmad›¤›n› görsün.

“Görsün ve kad›nlar aç›s›ndan ileriyi, mükemmeli yaratman›n kendi ifli oldu-¤unu anlas›n” (24 fiubat 2008/ Yürüyüfl)

‹lk anda yaz›lanlar, akla yatk›n ve do¤ru gibi görünüyor. ‹yi ama nedir “kad›nmayas›?” Bundan kim ne anl›yor? 'Kad›n mayas›' kad›nlar›n tarihsel harekete ka-t›lmalar› m›d›r? Veya yaln›zca kat›lmalar›ndan m› ibarettir? Örne¤in; büyük Fran-s›z Devrimi'nde veya Paris Komünü'nde ya da fiubat ve Ekim Devrimlerinde nas›lolmufltur?... 'Kad›n mayas›'n›n kad›n mayas› olabilmesi için erkek egemenli¤inigerileten, s›n›rland›ran, y›kan, kad›n cinsinin özgürleflme istemini yans›tan e¤i-limleri, talepleri de içeriyor olmas› gerekmez mi? Günümüzde, erkek egemenli¤i-ne karfl› mücadeleyi devrimci haz›rl›k ve mücadelenin genel ve temel konular›n-dan birisi olarak kabul etmeyen yaklafl›mlar, bu mayay› oluflturabilirler mi? Ayr›-ca Yürüyüfl'ün yan›t›ndaki cümleye biraz daha yak›ndan bakmak gerekiyor? Ta-rihle, kad›n›n kölelefltirilmesi ve özgürleflmesinin tarihiyle kurulacak iliflki de, po-litik parti ve örgütlerin kendilerine dair ç›karacaklar› sonuçlar, iflin temelini olufl-turur. Ve buradan hareketle, her politik özne gibi, Yürüyüfl de kendine baz› soru-lar yöneltmeli, oraya buraya bükmeden de yüksek sesle yan›tlamal›d›r.

Örne¤in; “… Kad›nlar için ileriyi mükemmeli yaratmak” ad›na bugüne kadarözel olarak kad›n cinsinin kölelefltirilmifl olmas›na ve erkek egemenli¤ine karfl›mücadele ba¤lam›nda ne yapt›m? fiu an ne yap›yorum? Gelece¤e dair kad›n›nözgürleflmesinde bugün önüme hangi görevleri koyuyorum? Kad›n kurtulufl mü-cadelesinde flu an hangi noktaday›m? Bütün bu konularda söz ile eylemim aras›n-da nas›l bir uyum var? Proleter ve emekçi kad›nlar aras›nda politik faaliyetin özelbiçim(ler) de örgütlenmesinde neredeyim? Sorunu, güncel-politik bir görev ola-rak kavray›p pratikte buna uygun bir durufl sergiliyor muyum? Sorunun çözümü

Sosyalist Kad›n • Yaz 200980

Page 79: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

do¤rultusunda politika ve prati¤imle bugünle somut olarak nas›l bir iliflki kuru-yorum? Bin y›llar›n kad›n psikolojisinde yaratt›¤› özel sorunlara, psikolojiye dairçözüm önerileri gelifltiriyor muyum?

“Kad›nlar kat›lmadan devrim olmaz, devrim olmadan kad›nlar kurtulmaz” fli-ar›n› tekrar etmenin ötesinde pratikte nas›l iliflkileniyorum? Kad›n sorununundevrimle, sosyalizmle çözülece¤ini (ki devrim ve sosyalizm çözümün önünü açar,koflullar›n› sa¤lar) tekrar etmenin d›fl›nda pratikte neler yap›yorum?

Bin y›llard›r süregelen erkek egemenli¤ine karfl› mücadele ile sermaye ege-menli¤ine karfl› mücadeleyi birlikte yürütme perspektifim var m›; varsa bununpratikteki ifadesi nedir? Proleter ve emekçi kad›nlar›n saflar›nda erkek üye ve mi-litanlarla eflit koflullarda mücadele etmesini sa¤lamak için özel tedbirler al›p, bu-nun araçlar›n› yarat›yor muyum? Pozitif ayr›mc›l›k, kota gibi kad›nlar›n siyasalörgütlerde önünü aç›c› tedbirler al›yor muyum, bu tür tedbirlerle ilgili olarak nedüflünüyorum? Kad›nlar, yönetici organlar dahil bütün parti örgütlerinde, plat-formlarda, hangi düzeyde temsil ediliyorlar, bunun erkeklere oran› nedir? Nedenkad›n sorunu ve özgürleflmesini 8 Mart'tan 8 Mart'a hat›rl›yorum? ...

Bu minvalde ço¤alt›labilecek sorulara verilecek yan›tlar ya da bu sorular kar-fl›s›nda Yürüyüfl'ün ideolojik, politik pratik tutumu, onun tarihle kurdu¤u iliflkideoldu¤u gibi Marx'› anlamada da sorumlu oldu¤u baz› genel do¤rular› tekrar edip,pratikte baflka bir durufl sergiledi¤i rahatl›kla görülebilir.

Her ne kadar ezilenler tarihinde, kad›nlar›n durumu, mücadeleye katk›lar›, hakettikleri düzeyde yer almam›fl olsa da; özgürlük mücadelelerine kat›lan, büyükbeklentilerle bütün bu savafl›mlarda yer alan kad›nlar›n tarihi, bugünün kuflakla-r› bak›m›ndan say›s›z deneyim ve derslerle doludur.

O tarihte flunlar vard›r:Kad›n sorunu ve kad›nlar›n tarihleri hakk›nda bilgi sahibi olman›n neden ge-

rekli oldu¤u... Bugünün ve tarihin “yorumlanmas›”, “aç›klanmas›”, toplumsalekonomik düzen içinde kad›n cinsini, özel olarak da sömürülen, ezilen s›n›ftankad›nlar›n yerini, durumunu aç›klamam›z, ayd›nlatmam›z gerekti¤i...

Ezilen cins olarak kad›n›n, sermaye egemenli¤i düzenindeki nesnel ekonomikve toplumsal durumun bilinciyle donan›p ayd›nlanmas›, düflünsel ve pratik ola-rak de¤iflmesi, de¤ifltirmesi, devrimcileflmesi gerekti¤i...

Kapitalizmin ortadan kalkmas›yla ataerkilli¤in, erkek egemenli¤inin ortadankalkmayaca¤›n›, bu nedenle bugünden bafllayarak erkek egemenli¤ine karfl› mü-cadelenin özel olarak örgütlenmesi gerekti¤i...

Erkek egemen sistemin yaratt›¤› ve bütün topluma dikte etti¤i düflünce vedavran›fllarda erkek egemen de¤erlerden kopuflun, ayd›nlanmadan ve ayd›nlat-madan geçti¤i...

Yürüyüfl; Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci 81

Page 80: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Proleter, emekçi, ev emekçisi ve genç kad›nlar›n erkek egemenli¤ine karfl› bi-linçli, iradi ve bafl e¤mez bir savafl›m yürütebilmeleri, kendi cinsinin özgürlü¤üiçin kad›n ayd›nlanmas›n›n cins bilinci oluflturman›n bir zorunluluk oldu¤u...

Sermaye egemenli¤ine kafl› yürütülen mücadelenin, erkek egemenli¤ine kafl›yürütülmesi gereken savafl›mla birlefltirilmesi gerekti¤i...

Proleter, emekçi, ev emekçisi ve genç kad›nlar›n, kad›n cinsinin kurtuluflu içinözel olarak örgütlenmesi gerekti¤i, kad›nlar›n kurtuluflunun kendi eseri olaca¤›...

Erkek egemenli¤ine ve onun bin y›llard›r yaratt›¤›, kad›n› bask› alt›na alarakkölelefltiren yaz›l› yaz›s›z bütün de¤erlere ve kurumlara karfl›; bugünden yar›na,gelece¤e, ta ki ulusal s›n›fsal ve cinsel sorunlar›n/çeliflkilerin çözülece¤i toplum-sal düzeni kuruncaya dek; mücadelenin örgütlenmesi, yürütülmesi gerekti¤i...

Biz, tarihle kurulacak, kurulmas› gereken iliflkiyi böyle anl›yoruz; böyle anla-fl›lmas› gerekti¤ine inan›yoruz. Tarihle do¤ru bir iliflki kurdu¤umuz oranda ondanö¤renmeyi, bugüne ve gelece¤e dair anlaml› sonuçlar ç›karmay›, tarih bilincioluflturmay› ve kendi tarihimizin bilinçli yap›c›lar› olmay›, özneleflmeyi baflarabi-liriz. Dolay›s›yla, Yürüyüfl'ün tarihe gönderme yap›p; Marx'›n 'kad›n mayas›' ol-madan büyük toplumsal de¤ifliklikler gerçekleflmesinin olanaks›z oldu¤unu han-gi düzeyde içsellefltirip bilince ç›kard›¤›n›, onun 8 Mart'tan 8 Mart'a prati¤inebakarak de¤erlendirebiliriz. O pratikte ise; bize, kamuoyuna görünen gerçek flu-dur: Erkek egemen, cinsiyetçi, eklektik, kendili¤indenci, ertelemeci çizgi ve onunyön verdi¤i pratik... Bu durumda, Yürüyüfl'e Marx'tan iki pasaj hat›rlatmak isa-betli olacakt›r:

* * *“Filozoflar dünyay› yaln›zca de¤iflik biçimlerde yorumlad›lar, sorun onu de-

¤ifltirmektir.” (Alman ideolojisi, sf. 24)“Oldu¤u yerde donup kalm›fl koflullar›, kendi flark›lar› eflli¤inde dans etmeye

zorlamal›y›z.” (Hegel'in Hukuk Felsefesinin Elefltirisine Girifl'ten aktaran Diyalek-ti¤in Dans›, Bertell Ollman)

* * *Bugün, devrimci-komünist hareketin, kad›n sorunu ve özgürleflmesinde 20.

yüzy›l›n bafllar›nda sosyalistlerin ortaya koydu¤u fikirleri tek bafl›na tekrarlama-n›n, kad›n kurtulufl mücadelesinin büyütülmesi ve baflar›ya ulaflt›r›lmas› bak›m›n-dan pek anlaml› olmad›¤›n› belirtmeliyiz. Zira, ütopik sosyalistlerden bafllayarak,Marx ve Engels'ten, Bebel'den, Lenin'den, Clara'dan... Ekim Devrimi'nden... Ulu-sal kurtulufl mücadelelerinden bilinir ki, kad›n özgürleflirse, yabanc›laflman›n, sö-mürü ve ba¤›ml›l›k iliflkilerinin olmad›¤› “yepyeni bir toplum” elde edilir. Kad›ncinsinin kurtuluflu, asl›nda insanl›¤›n kurtuluflundan baflka bir fley de¤ildir. Bu

Sosyalist Kad›n • Yaz 200982

Page 81: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

nedenle iflçi, emekçi, ev emekçisi ve genç kad›nlar›n devrim saflar›na kazan›lma-s›, örgütlenmesi, komünist kad›n hareketinin stratejik yönelimi ve temel bir poli-tikas›d›r.

Bugün, modern anlamda kapitalizmle birlikte ortaya ç›kan kad›n sorunununçözümüne dair ortaya konulan do¤rular›, tekrar etmek yetmez. Onun gereklerini,öngördüklerini pratikte yerine getirme iradesine sahip olmak gerekir. Buradanbakt›¤›m›zda, Ekim Devrimi'nin deneyleri, Lenin'in fikirleri ve öngördü¤ü pratikmücadeleyi anlamak, bilince ç›karmak ve harekete geçmek, kad›n kurtulufl müca-delesinde ilkesel bir sorundur. Ancak, bugün, kad›n sorunu ve özgürleflmesiylekurulan iliflkiye rengini veren, erkek egemen cinsiyetçi bak›fl aç›s›n›n belirledi¤ikendili¤indenci, ertelemeci çizgi temel bir zaaf olmaya devam ediyor. Dolay›s›y-la, Lenin'i ve Ekim'i bütünlüklü anlamak konusunda da devrimci hareketin bile-flenlerinin büyük bir kesimi s›n›fta kalm›flt›r. Bu durum, onlar›n Lenin'i, Ekim'inkazan›mlar›n› belli yanlar›yla tekrar etmelerine neden olmufltur. Yine bu durum,Lenin'i ve Ekim'i bütünlüklü kavramalar›n›, anlamalar›n› önlemekle kalmam›fl;günün görevlerine yaklafl›mlar›n› da s›n›rlam›fl, sakat b›rakm›flt›r. Bu s›n›rland›r-ma, Yürüyüfl sayfalar›nda Lenin'in kad›n sorununun çözümüne dair, “Nihai çö-züm” ve bu kapsamdaki fikirleri ile Ekim Devrimi'nin yaln›zca kazan›mlar›n›n an-lat›lmas› biçiminde a盤a vuruyor. Oysa, Lenin'in fikirlerinde atlanmamas› gere-ken noktalardan biri, kad›nlar›n devrime ve sosyalist inflaya kat›lmas› için KP'le-rin özel biçim ve araçlarla proleter ve emekçi kad›nlar içerisinde parti faaliyetiniörgütlemeleridir. Di¤eri ise; kad›n› kölelefltiren bütün gerici de¤er yarg›lar›na,ekonomik ve toplumsal koflullara karfl› mücadelenin örgütlenmesidir, yürütülme-sidir. Lenin'in bütün fikirlerinde, tart›flmalar›nda ve prati¤inde yaflayan bu ya-n›/özelli¤i görmezden gelen Yürüyüfl; O'nun bu do¤rultuda yürüttü¤ü mücadele-den de maalesef do¤ru sonuçlar ç›karamam›flt›r. Lenin'i anlamada da eklektizmedüflmüfltür.

Lenin'in fikirlerinde ve ideolojik mücadelesinin oda¤›nda, proleter ve emekçikad›nlar›n parti ve devrim saflar›na kazan›larak örgütlenmesi... Bunun için ka-d›nlar aras›nda parti faaliyetinin özel biçim ve araçlarla örgütlenmesi gerekti¤iher zaman temel bir nokta olmufltur. Lenin'i ve komünist kad›n hareketini bu nok-tada duyarl› k›lan temel anlay›fl›, Clara Zetkin Enternasyonal'in 4. Kongresi'ndeyapt›¤› konuflmada flöyle ifade etmifltir.

“... Genifl kad›n kitlelerinin, bugün de özel toplumsal koflullarda yaflad›klar›

ve çal›flt›klar› fleklindeki tarihsel gerçe¤i geçifltiremeyiz. Kad›n cinsiyetinin top-lumdaki özel konumunun özel bir kad›n psikolojisi yaratt›¤› tarihi gerçe¤inide geçifltiremeyiz. Do¤a taraf›ndan cinsiyet olarak verilen, toplumsal kurumlar

Yürüyüfl; Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci 83

Page 82: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ve koflullar taraf›ndan yarat›lan, birbirine ba¤lanmaktad›r. Nas›l ki, somut ya-

flam koflullar›ndan dolay› küçük köylü kitlelerinin özel psikolojisini hesaba kat-

mak zorundaysak, ayn› flekilde en genifl kad›n kitlelerinin psikolojisini de hesa-

ba katmak zorunday›z...” (Kad›n Sorunu Üzerine, sf. 143, 144, abç)Lenin ve komünist kad›n hareketinin o gün alt›n› çizdi¤i ve Komünist Enternas-

yonal'in, kad›nlar aras›nda komünist çal›flman›n, kad›nlar›n özel koflullar›n›n,psikolojisinin dikkate al›nmas›, bunun için, komisyonlar, seksiyonlar biçimindeörgütlenmesi gerekti¤i karar ve talimat›; komünist partilerin bir ço¤unda erkekegemen cinsiyetçi çizginin kal›n duvarlar›na çarpm›flt›r. Bu konudaki itirazlar›ntemel gerekçesini de, feminizme kayma korkusu, kayg›s› oluflturmufltur. Ancak buitirazlar, yaklafl›mlar ve ayak diremeler karfl›s›nda komünist kad›n hareketinin ol-du¤u gibi, Lenin'in tutumu da çok aç›k, net ve berrak olmufltur. Kad›n ve Aile ese-rinde Lenin'e ait flu sat›rlar, O'nun bu konudaki yaklafl›m›n› özetlemektedir:

“...Uyanan insanlar› e¤itmek, komünist partinin önderli¤inde proleter s›n›f

savafl›mlar› için kazanmak ve donatmak zorunday›z. Bununla ilgili olarak, ister

fabrikada ister aile oca¤›nda bulunsunlar, yaln›z proleter kad›nlar› düflünmüyo-

rum. Küçük köylerin kad›nlar›, çeflitli katmanlardan küçük burjuva kad›nlar da

bunun içinde. Bunlar›n da hepsi kapitalizmin kurban›; savafltan bu yana eski-

sinden daha çok kurban› kapitalizmin. Siyasal ve toplumsal yaflamdan uzak bu

kad›n y›¤›nlar›n kapal› ruh hali, yal›t›lm›fl etkinlik alan›, tüm yaflamlar›n›n ger-

çek biçimidir. Bunlar› hesaba katmamak ak›ls›zl›k, kesinlikle ak›ls›zl›k olur. On-lar aras›nda çal›flmak için kendi organlar›m›za, özel uyarma ve örgütlenmebiçimlerine gereksinim vard›r. Bu, feminizm de¤ildir, pratik, devrimci amacauygunluktur.” (s. 257, abç)

Yürüyüfl'ün, Lenin'le, O'nun fikirleriyle kurdu¤u iliflki tipik seçmecilik olunca;“K›lavuz ilkeler, gerçek kad›n özgürleflmesinin ancak komünizmle olabilece¤ini

kesinlikle dile getirmelidir. Kad›n›n toplumsal ve insani konumu ile üretim araç-

lar›ndan özel mülkiyet aras›ndaki çözülmez ba¤l›l›k kuvvetle belirtilmelidir. Bu-

nunla, kad›n hakç›l›¤› oyununa karfl› kal›n, silinmez ayr›m çizgisi çekilir. (...) Ko-

münist kad›n hareketinin kendisi (...) her türlü sömürülenlerin ve ezilenlerin (...)

genel y›¤›n hareketinin bir parças› olmal›d›r. (...) Kad›nlar olmadan hiçbir y›¤›n

hareketi olamaz.” (Kad›n ve Aile/Lenin, sf. 261'den aktaran Yürüyüfl/28.03.2008)pasaj›n› al›p, birkaç sayfa önündeki sat›rlar› görmemifl olmas› elbette mümkünde¤il. Ayr›ca, Yürüyüfl'ün Lenin'den aktard›¤›, bu pasajdan do¤ru sonuçlar ç›kar-mad›¤›n›; yanl›fl fikirlerine dayanak oluflturmaya çal›flt›¤›n› da söylemeliyiz.

Önce Yürüyüfl flunlar› söylüyor:“fiu da bilinmeli ki 'kad›n›n kurtuluflu sosyalizmdedir' demek, mevcut sistem

Sosyalist Kad›n • Yaz 200984

Page 83: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

içinde var olan veya kazan›labilecek haklar›n yads›nmas›, önemsiz görülmesi

anlam›na gelmez. Bugün, gericili¤in, feodal yap›lar›n karfl› ç›k›fl›na, faflizme ve

burjuvaziye ra¤men çeflitli alanlarda kad›n haklar›ndan belli kazan›mlar elde

edilebilmiflse, bu, mücadelenin sonucunda oldu.” (Yürüyüfl 28.03.2008)Bu genel bak›fl, hemen ard›ndan gelen flu cümleler dikkat çekiyor:“Dolay›s›yla bu mücadeleyi devam ettirmeli kad›nlar›m›z.” * (agy, abç) Paylaflt›¤›m›z cümleden de görülebilece¤i gibi Yürüyüfl; “K›smi talepler” için

mücadeleyi kendi deyimiyle “kad›nlar›m›za” havale ediyor. Kad›nlar›n, demokra-tik talepleri için yürütülmesi gereken mücadeleden kendisine herhangi bir pay,sorumluluk ç›karm›yor. Dolay›s›yla, flu sorular› yan›tlamak Yürüyüfl'e kal›yor:

“K›smi talepler”, kad›nlar›n eflit haklar› için mücadelede önemsiz midir?“K›smi talepler”, kad›nlar›n eflit haklar› için mücadele ile kad›nlar›n “özgürlefl-

mesi” ve gelecekteki “kurtuluflu” karfl› karfl›ya getirebilir mi? Mesele nedir?Yürüyüfl'ten paylaflt›¤›m›z paragraf›n son cümlesi de, onun sorunlarla iliflkile-

niflindeki tipik tavr›n› özetliyor. Ve son tahlilde havalecilik galip geliyor. “Ama, e¤er meselemiz k›smi baz› haklar meselesi de¤il de, bir bütün olarak

kad›n›n özgürleflmesi ve kurtuluflu ise feminizm veya benzer hiçbir ak›m›n ka-

d›nlara bunu vermeyece¤ini bilmeliyiz.” (agy)Burada aslolan; bugünden bafllayarak, kad›n›n kurtuluflu ve özgürleflmesi

perspektifi ile hem kad›nlar›n eflit haklar› için hem de toplumsal/fiili eflitlik içinmücadeleyi gelifltirmektir. Sorunun, Yürüyüfl'ün yapt›¤› gibi konulmas› ve eleal›nmas›; tamamen erkek egemenli¤ine karfl› mücadelenin, devrimci savafl›m›ngenel ve sürekli bir sorunu oldu¤u gerçe¤ini, reddetmek üzere kurgulanm›flt›r.

Yürüyüfl'ten paylaflt›¤›m›z sat›rlar›n hayattaki karfl›l›¤› ise: Yürüyüfl'ün buco¤rafyada, bugüne kadar proleter, emekçi, ev emekçisi ve genç kad›nlar›n de-mokratik talepleri do¤rultusunda yürütülen mücadelelerin tümünün d›fl›nda kal-m›fl olmas›d›r. Kendisini, 8 Mart'tan 8 Mart'a prati¤iyle s›n›rland›rmas›d›r. Dola-y›s›yla, Yürüyüfl'ün Lenin'den yapt›¤› al›nt›lar, onun erkek egemen cinsiyetçi, ek-lektik, kendili¤indenci, ertelemeci çizgisine payanda olamam›fl; yaln›zca bir dol-gu maddesi olarak kalm›flt›r.

Erkek Egemen Ertelemeci Çizgide Son Nokta!..Yaz› dizisinin son bölümünde Yürüyüfl, kad›n kurtulufluna giden yolda çözüm

perspektiflerini üç noktada özetlemifl:

Yürüyüfl; Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci 85

(*) Kad›n kavram› yerine “kad›nlar›m›z” kavram›n›n kullan›lmas›n›n kad›n› nesnelefltirdi¤ini düflünüyo-ruz. ‹ster kendi yaz›n›m›zda, isterse de baflka yay›nlarda kad›n kavram›n›n yerine “kad›nlar›m›z” kav-ram›n›n ikame edilmesinin erkek egemen dilin ve de¤erlerin bir yans›mas› olarak görülüp mahkumedilmesi gerekti¤ine inan›yoruz.

Page 84: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

“Kad›nlar›n kurtulufluna giden yolda birinci dönemeç, kad›nlar›n bugünden

direnifl ve savafl›n bir parças› olmas›d›r.

“‹kinci dönemeç, devrimimiz olacakt›r. Devrimci halk iktidar›, en baflta, ka-

d›n erkek eflitsizli¤ini sürdüren, pekifltiren yasal ve toplumsal zemini yok ede-

cektir. Halk›n gücü ve devrimin iradesiyle binlerce y›l›n kökleflmifl, kemikleflmifl

eflitsizlik sistemini y›kacakt›r.

“Üçüncü dönemeç noktas›; bunun devam› olarak sosyalizmin inflas›d›r. ‹flte

bu, kad›n›n tam kurtulufl yolunun art›k aç›lmas› demektir.” (Yürüyüfl 9 Mart2008)

Yukar›da, Yürüyüfl'ten ald›¤›m›z ve yaz›m›z›n bafl›ndan itibaren ortaya koy-du¤umuz fludur:

a) Yürüyüfl, kad›n özgürleflmesini kad›nlar›n devrimci eyleme kat›lmalar›yla eflgörüyor.

b) Kad›n özgürleflmesi için bugün erkek egemenli¤ine karfl› mücadeleyi genelve temel bir sorun olarak görmüyor. Sermaye egemenli¤ine karfl› yürütülen mü-cadeleyi, ayn› zamanda erkek egemenli¤ine karfl› mücadele yürütmek olarak ta-n›ml›yor. Araya kaba bir eflit iflareti koyarak; objektif olarak tarihsel geliflmeyiçarp›tan Yürüyüfl, bu yaklafl›m›n› flöyle teorize ediyor.

“Erkek egemenli¤ine karfl› mücadeleyi 'genel ve temel bir sorun kabul etmek'

feminizmin yaklafl›m›ndan baflka bir fley de¤ildir...

“Erkek egemen sisteme karfl› mücadeleyi bir yana koyup, mücadeleyi 'erkek

egemenli¤ine' karfl› mücadele olarak tan›mlamak, mücadeleyi zay›flat›r, zay›f-

latman›n ötesinde yolundan ç›kar›r...” (Yürüyüfl /26.04.2009) Tarihsel geliflmeleri çarp›tarak kendi eklektik çizginize uyarlamaya çal›flt›¤›-

n›zda, tutars›zl›klar yakan›z› b›rakmaz. Burada sorun, ne yaln›z bafl›na erkek ege-menli¤ine karfl› mücadelenin örgütlenmesidir, ne de yaln›z bafl›na sermaye düze-nine karfl› savafl›md›r. Bütün mesele; kad›n›n, bin y›llar›n köleli¤inden, çifte bas-k› ve sömürüden kurtulmas›d›r. Tarihsel olarak bin y›llard›r kad›n› bask› alt›naalarak onu kölelefltiren erkek egemenli¤ine ve ezilen s›n›f›n bir mensubu ola-rak yüzy›llard›r hükmünü sürdüren sermaye egemenli¤ine karfl› mücadeleninbirlefltirilmesidir, örgütlenmesidir. Yürüyüfl'e yöneltti¤imiz elefltiri de tam ola-rak bugün; sermaye egemenli¤ine karfl› mücadeleyi öngörüp, erkek egemenli¤i-ne karfl› mücadeleyi genel ve temel bir sorun olarak görmemesidir. Erkek egemen-li¤ine karfl› mücadeleyi; “Feminist bir sapma”, “mücadeleyi zay›flatan”, “zay›f-latman›n ötesinde yoldan ç›karan” bir yaklafl›m olarak görüp, karfl› ç›kan erkekegemen cinsiyetçi yaklafl›mlar›d›r. Kad›n sorununu 8 Mart'tan 8 Mart'a hat›rlama-s›d›r. Bugünden önüne koymas› gereken mücadele görevlerini, gelece¤e/devri-

Sosyalist Kad›n • Yaz 200986

Page 85: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

me, sosyalizme havale etmesidir, ertelemesidir. Hiç kuflkusuz, ayr›nt›da kad›n sorunu ve özgürleflmesi kapsam›nda Yürüyüfl'ün

erkek egemen cinsiyetçi, eklektik, kendili¤indenci, ertelemeci çizgisinde var olano çizgiye hayat veren örnekler ço¤alt›labilir. Bu kapsamda bir noktaya daha dik-kat çekerek yaz›m›z› bitirelim...

26 Nisan 2009 tarihli say›s›nda: “Feminizmle, Marksizm-Leninizm Aras›ndaki

S›n›rlar Kal›nd›r! “(*) bafll›kl› yaz›da, Yürüyüfl'ün erkek egemenli¤ine karfl› özelolarak mücadele etti¤inin kan›t› olarak flunlar söyleniyor:

“...Bu hareketin tarihinde Sabolar var. Türkiye solunda olmayan bir örnektir

onlar. Bu tarihte, kad›nlar› 'daha çok yard›mc› ifllerde görevlendirmek' gibi solda

da süren erkek egemen bak›fl aç›s›n› paramparça eden, bu konudaki statükolar› y›-

k›p atan kad›n komutanlar, yöneticiler, 17 yafl›ndaki kad›n kahramanlar var. Bu

tarihte, dünyan›n ilk kad›n ölüm orucu flehidi ‹diller vard›r. Bu tarihte ölüm oru-

cu flehidi analar, Gülsümanlar, fienaylar vard›r...”

Öncelikle, Yürüyüfl'ün erkek egemenli¤ine karfl› mücadele yürüttü¤ünü kad›nflehitler üzerinden ispatlamaya çal›flmas›n›n bir talihsizlik oldu¤unu belirtmeliyiz.Zira, Yürüyüfl'ün deyimiyle “...oligarfliye karfl› mücadele edilmeden kad›n›n kur-tuluflu için mücadele edilmez...” anlay›fl›, onun prati¤ine yön veriyor. Yürüyüfl'egöre: “...Sosyalistler 20. yüzy›l boyunca erkek egemenli¤ine karfl› mücadele ge-nel ve temel bir sorundur demediler. Sosyalistler, 21. yüzy›lda da bunu demeye-cekler” ise, o halde kad›n flehitler üzerinden yapt›¤›n›z bu savunu neden? Bu co¤-rafyada hiçbir devrimci örgüt, Sabolar, ‹diller, Sibeller, Gülsümanlar, fienaylar,onlar›n adanm›fll›klar›, devrimci inançlar› u¤runa yaflamlar›n› ortaya koymalar›üzerinden bir tart›flma yapmaz. Yapmayaca¤›ndan da eminiz. Kald› ki, buradasorun, devrimci saflarda kad›n militanlar›n yer al›p sermaye egemenli¤ine karfl›mücadele etmesi de¤ildir. Sermaye egemenli¤ine karfl› savafl›m›n, erkek egemen-li¤ine karfl› mücadeleyle birlefltirilmesidir. T›pk› sermaye egemenli¤ine karfl› yü-rütülen mücadele gibi, erkek egemenli¤ine karfl› mücadelenin de fiilen, özel ola-rak örgütlenmesidir. Onun “Bafltan söyleyelim: 'Erkek egemenli¤iyle mücadelenintam ortas›nday›z” demesi de Yürüyüfl'ün erkek egemenli¤ine karfl› mücadeledekikay›ts›z, karfl› tutumunu de¤ifltirmeye yetmiyor. Yani, Yürüyüfl'ün iddia edip sa-vundu¤u gibi; “Oligarfliye karfl› savaflmak”la ayn› zamanda erkek egemenli¤inekarfl› savafl›lm›fl olmuyor. Dolay›s›yla, kad›nlar›n devrimci saflarda yer almas›,

Yürüyüfl; Erkek Egemen Cinsiyetçi, Eklektik, Kendili¤indenci, Ertelemeci 87

(*) Yürüyüfl bu yaz›da; 4 Nisan 2009 tarihli At›l›m Gazetesi'nde yay›nlanan, “Yürüyüfl, erkek egemen-li¤iyle mücadelenin neresinde” bafll›kl› yaz›ya yan›t vermifl. Anlafl›laca¤› üzere, bu yaz›m›zda genel ola-rak Yürüyüfl'ün kad›n sorunu ve özgürleflmesi kapsam›nda fikirleri üzerinde bir tart›flma yürüttük. Yü-rüyüfl'ün At›l›m'a verdi¤i yan›tla ilgili olmad›k. Zira yap›lmak istenirse, bu farkl› bir yaz›ya konu olabilir.

Page 86: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

hatta baz› kad›nlar›n ileri görevler üstlenmesi, devrimci parti ve örgütlerde hakimolan erkek egemenli¤inin ortadan kalkt›¤›n› göstermez. Kad›n flehitlerin say›s›n›nfazlal›¤› da erkek egemen bir parti-örgüt olunmad›¤›n›n ispat› say›lmaz.

Böylesine hassas bir konuda tart›flmay› daha fazla derinlefltirmek istemiyoruz.Bu nedenle de sözü Lenin'e b›rak›yoruz:

“...Neden hiçbir yerde-hatta bizde, Sovyet Rusya'da bile- partide erkek kadarkad›n yok? Sendikal olarak örgütlü kad›n iflçilerin say›s› neden bu kadar az? Buolgular insan› düflündürüyor. Genifl kad›n kitleleri aras›ndaki çal›flmam›z içinvazgeçilmez olan özel organlar›n reddedilmesi, Komünist ‹flçi Partisi'ndeki sev-gili arkadafllar›m›z›n çok ilkeli, çok radikal görüfllerinin de uzant›s›d›r...” (Kad›nSorunu Üzerine. s. 320) r

Sosyalist Kad›n • Yaz 200988

Page 87: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Naz›m Hikmet Marksist Bilimler Akademisi, Marksist dünyagörüflüyle sosyalist ayd›nlanma merkezi olmak amac›yla yolaç›kt›. Bu çizgide bir direnç, bir durufl sahibi, her türlü burjuvadüflünceyle ideolojik-teorik mücadele mevzisi olacak. Buradanbak›nca kad›n sorunu ya da ezilen cins sorunu onun ilgi alan›-na girecekti elbet. Ezilen cins olarak kad›n›n resmi bilginin,resmi tarihin görmezden geldi¤i, gördü¤ünde de çarp›k sun-du¤u gerçe¤inden yola ç›kt› Akademimiz. Görmezden gelme-ye, yok saymaya ya da her bak›mdan çarp›tmaya karfl› Mark-sist ayd›nlanma merkezinin kad›n sorununu gündemine alma-s› gerekiyordu.

Kad›n kürsüsüne, tam bu nedenle, insanl›¤›n en eski ve ha-li haz›rda devasa boyutlara sahip sorununu ayd›nlatmak, ma-teryalist tarih anlay›fl›yla kad›n sorununun tarihine bakarakgerçekleri aç›kl›¤a kavuflturmak, kad›n mücadelesinin do¤ru-lar›n› tespit etmek, yanl›fllar›n elefltirisini gerçeklefltirmek ey-lemlerinin mevzisi olarak bakt›k.

Böyle bir çal›flma yaparken, önümüzde kad›n örgütlerinink›smi denemeleri d›fl›nda çok bir e¤itim örne¤i yoktu. Üniver-sitelerde kad›n ö¤retim üyelerinin çabalar›yla, son y›llardakad›n araflt›rma merkezleri gibi bölümler aç›l›yor, buralardadaha çok feminist bak›fl aç›s›yla e¤itim ve araflt›rmalar yap›l-maktayd›. Sosyalizmin kuruluflu kad›n özgürleflmesi tarihindekad›n özel e¤itimi bafll›¤›n› koyabilece¤imiz deneyimlerse bi-ze ulaflm›fl de¤ildi. Dolay›s›yla; ne var ne yok hepsinden amaözellikle Kürt kad›n devriminin ve sosyalist kad›n çal›flmas›n›nson yirmi y›ll›k mücadele ve e¤itim deneyimlerinden yararla-nabilirdik.

Neden ve Nas›l Bir Kad›n Kürsüsü?

Sosyalist ayd›nlan-man›n merkezi olmahedefiyle çal›flmala-r›n› sürdüren Naz›mHikmet Marksist Bi-

limler Akademisi,oluflturdu¤u kad›n

kürsüsüyle sosyalistkad›n ayd›nlanmas›

için de yol al›yor.Akademi’nin Kad›n

Kürsüsü Baflkan›Mukaddes Erdo¤duÇelik, geçen dönemçal›flma persfektifi,ders içeri¤i ve de-

neyimlerini bizimlepaylaflt›.

Muk

adde

s Er

do¤d

u Çe

lik

Page 88: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Bafllama ‹radesi Güven Gelifltirdi

Deneyimden öte, daha pek çok zorlu¤umuz vard›. Her fleye karfl›n engelleri ve zay›f-l›klar› aflmak azmini kuflanarak mütevaz› da olsa bir bafllang›ç yapma karar› verdik. Buasl›nda, kendi koflullar›m›z› da hesaba katarak söylersek, gerçekten de cesaretli bir gi-riflimdi. Kritik karar aflamalar›n› geçtik; ya az bir kuvvetle bile olsa, riskleri de göze ala-rak ifle bafllay›p yol alacak, deneyim ve bilgi biriktirecektik ya da bir kad›n kürsüsü ya-ratma eylemini biraz daha erteleyecektik. Sonuçta biz birincisini seçtik. Bu da, kad›ncinsin özgürleflme mücadelesine karfl› duydu¤umuz sorumluluk bak›m›ndan bile tekdo¤ru tutumdu. Nitekim çal›flmalar›m›z baz› istem d›fl› aksamalar d›fl›nda yürüdü ve bi-ze çok önemli bir deneyim kazand›rd›, birikimimizi art›rd›; ufkumuzu geniflletti, kendigücümüze güvenimizi pekifltirdi.

Sonuçta, yukar›da anlatmaya çal›flt›¤›m›z tart›flmalarla düflünsel haz›rl›¤›m›z› ger-çeklefltirdikten sonra ifle, Akademi’nin 2009 k›fl bahar e¤itim döneminin takvimine gö-re 16 derslik bir ders program› oluflturarak bafllad›k. K›sa ders program›m›z flu dizilim-den olufluyordu:

I. Kad›n ezilmiflli¤inin tarihsel arka plan›, toplumlar ve kad›n:1.‹lkel komünal/s›n›fs›z toplum-eski- tarih öncesi toplumda kad›n›n durumu /Mezopotamya - M›s›r- Anadolu- Hint- Orta Asya2. S›n›fl› toplumlar, Köleci ve feodal toplumlar- Avrupa3. Kapitalist toplumda kad›n›n durumu/ (Emperyalizm küreselleflme dahil);Avrupa ve Amerika, sömürgelerde kad›nlar›n durumu, kapitalizmde ev içiemek sömürüsü ve piyasaya kat›l›m, kad›n ve cinsel özgürlük, kapitalizmde“tüketici ajan›” olarak kad›n; küreselleflme ve kad›n eme¤i. 4- Bütün dönemlerde aile biçimleri, evlilik modelleri, kad›n cinsin evlilik tari-hi

II. Kad›n sorununun çözümü ve mücadele tarihi1. Toplumsal Bir Hareket olarak Feminizm: Kökeni ve geliflimi; 1. ve 2. dalga fe-minizm 2. Kad›n ve Sosyalizm; Marksist ustalarda kad›n sorunu, Proleter kad›n müca-delesi ve kad›n özgürleflmesi, Sosyalist Kad›n Enternasyonali- Clara Zetkin-Kollantai, 3. Enternasyonal’de kad›n örgütlenmesi; Sovyetler Birli¤i’nde sosya-lizmin inflas› sürecinde kad›n özgürleflme mücadelesi; yasal, siyasal ve top-lumsal düzenlemeler; sosyalist ekonominin inflas›nda, devlet ve parti örgüt-lenmesinde kad›nlar›n durumu.3. Günümüz Türkiye'sinde kad›n mücadelesi4. Kürt Kad›n mücadelesi ve kad›n devrimi.

III- 1. Din ve kad›n2. Hukuk ve kad›n 3. Kad›na yönelik fliddet4. Medyada kad›n

Sosyalist Kad›n • Yaz 200990

Page 89: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

5. Kad›n özel psikolojisiBafll›klarla ay›rd›¤›m›z program›m›za; kad›n, kad›nl›k ve sorunu ne demek gibi kav-

ramlar üzerinde tart›flmalarla bafllad›k. Örne¤in, do¤urganl›k kad›na özgü olumlularhanesinde mi yer almal› yoksa olumsuzlar hanesinde mi, gibi ilginç tart›flmalar ç›kt›.20’li yafllar›n› süren bütün kad›nlar hiç tereddüt duymadan do¤urganl›¤› kad›n cinsbak›m›ndan olumsuzlar s›n›f›na soktu!

Kad›n›n Yaz›s›z Tarihine Yolculuk

Kad›n sorunu diye tan›mlanan olgunun ne oldu¤unu, nas›l do¤du¤unu, nas›l ev-rimleflti¤ini anlayabilmek için öncelikle onun yarat›c› nedenlerini irdeledik. Bu ba¤lam-da, ilkel komünal toplumun kad›n merkezli yap›s›nda kad›n›n yönetici ve üretici özel-liklerini, komünal ekonominin eflitlikçi yap›s›nda oynad›¤› rolü ve bizzat bu rolü koflul-layan gerçek maddi temel oldu¤unu gördük. Burada; arkeolojinin, antropolojinin, filo-lojinin a盤a ç›kard›¤› yeni bulgularla kad›n›n toplum yaflam›ndaki belirleyici rolünübir kez daha tan›kl›k etti¤ini gördük, kad›n cinsin yaz›s›z tarihini ö¤rendik.

Kad›n cinsin büyük tarihsel yenilgisinin nas›l, hangi koflullarda ortaya ç›kt›¤› soru-sunu takip ederek, özel mülkiyetin do¤uflunu, miras›n baban›n kendi çocuklar›na ge-çirme eyleminin kad›n›n kapat›lmas› ve kölelefltirilmesini ortaya ç›kar›fl›n› inceledik. Ka-d›n ve erkek cinsin aras›ndaki iliflkilerin, kad›n›n toplumsal yönetici, düzenleyici rolü-nün, ifl üretiminin art›fl›, elde fazla birikiminin geliflmesi ve bunun özel mülk olarak er-kek elinde toplanmas›yla de¤iflmeye bafllamas›n› gördük. Çok efllilikten tek efllili¤e ge-çifli, kad›n cinsin köleli¤i üzerinde gerçekleflmesini, komünal ev ekonomisinin y›k›l›fl›n›gördük.

Bu temel geliflmenin, anal›k hukukunu y›kan ve kad›n cinsin büyük tarihsel yenilgi-sine yol açan iktisadi temeli oluflturdu¤unu anlad›k. Tanr›çalar ça¤›ndan tanr›lar ça¤›-na giden yolun diyalekti¤ini aç›klamaya çal›flt›k.

Antik Yunan ve Mezopotamya mitolojilerinin, kad›n›n eski yönetici konumunu giz-leyen ve çarp›tan, erkek egemenli¤inin kuruluflunu kutsayan metinlerini gözden geçir-dik. Buradan itibaren insanl›¤›n ulaflt›¤› yeni düzeyin s›n›fl› toplumlar›n, bu toplumla-r›n devletlerinin, kad›n›n köleleflmifl konumunu esas al›p toplumsal ve siyasal yaflam-dan d›fllay›fl›n›n evrimini iflledik. Özel olarak, tek tanr›l› dinlerin kad›n›n bu durumukutsay›p a¤›rlaflt›rmas›n› inceledik. ‹lk ça¤ felsefecilerinin; Platon’un, Aristo’nun kad›-na bak›fl aç›lar›n› inceledik, kad›n› afla¤›layan, “eksik erkek” sayan felsefelerinin içyü-zünü ö¤rendik.

Feodal dönem ve nihayet kapitalist toplumlarda kad›n sorununu ele ald›k. Evlilik ta-rihine, evlili¤in baba koca sarmal›nda kad›n›n kimliksizli¤ini birer kan›t› ve iflkence ha-line geliflini irdeledik. Bu dönemlerde rastlanan flövalye aflk›na, buradaki erkek ege-menli¤ine ve kad›n›n sanal yücelifline de¤indik.

Tanr›lar ça¤›n›n bafllang›c›ndan tek tanr›laflmaya geçifli, kad›n›n do¤urganl›k yete-ne¤inin bile tanr›ya havale ediliflini, ona yaln›zca erke¤in tohumunu tafl›ma ve beslemegörevinin verilerek, bunun tanr› ad›na kutsan›fl›n› iflledik. Bütün, tek tanr›l› dinlerin ka-

Neden ve nas›l bir Kad›n Kürsüsü? 91

Page 90: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

d›na bak›fl›n› kendi metinlerine dayanarak inceledik ve her birinin kad›n cinsin afla¤›-lanmas›n›, erke¤in hizmetinde konumland›r›lmas›n› meflrulaflt›rma ifllevini sorgulad›k.

Kapitalist toplumun kad›n cinsin yaflam›nda yaratt›¤› de¤iflimleri incelerken, kad›nözgürleflmesi mücadelesinin bafllamas›na yol açan dinamiklerinin üzerinde durduk.Fabrikalar› doldururken, örs ve çekiç aras›nda ezilirken yeni bir kad›n kufla¤›n›n do¤u-flunu izledik, irdeledik. Ama ayn› zamanda ev ifli, koca ve çocuk bak›c›s› olarak ikinci veüçüncü vardiyalar›nda ak›tt›¤› teri, harcad›¤› eme¤i görünmez k›lan kapitalist sisteminelefltirisini yükselttik.

Özel bir bafll›k olarak, hukuk ve kad›n iliflkisini sorgulad›k. Bu bölümü, bir avukat ar-kadafl›m›z yasa düzeninde kad›n›n durumu olarak derslere konu yapt›. Bir baflka dersbafll›¤›m›z, kapitalist sistemin özel bir alan›nda, medyada kad›n›n nas›l ele al›nd›¤›n›iflledik. Bu dersimizi de bir yazar arkadafl›m›z anlatt›.

Ders dönemimiz çabucak bitti! Belirledi¤imiz program›n tümünü gerçeklefltirecekzaman›m›z olmad›. En önemlisi de kad›n mücadele tarihini ve sosyalizm ve kad›n bafl-l›kl› derslerimizi gerçeklefltiremedik. Yine özel baz› bafll›klar› ele alamad›k. Önümüzde-ki ders döneminde bu eksiklerimizi de giderece¤iz, kürsümüz bütün program›n› gerçek-lefltirecek bir düzenleme ile ifle bafllayacak, bütünlüklü bir çal›flma gerçeklefltirecektir.

Kat›l›mc› yöntem geliflimi itekledi

Derslerde, bafllang›çtaki genel amaca ba¤l› olarak ayd›nlatma, bilgilendirme sa¤la-mak birinci amaçt›. Bu aç›dan önemli bir kaynak tarama ve anlatma çabas›nda olduk,ö¤renci arkadafllar› da inceleme, ö¤renme ve bir ölçüde anlatma sürecine dahil etmeyeçal›flt›k. Ayd›nlanman›n bir aya¤›, kad›n bilinci oluflturmakt›. Kavramlar, mitoslar, din-sel ritüeller; kad›n cinse, ikincil ba¤›ml›, özsel olarak köle konumlar›n› içsellefltirmeninçok etkili araçlar›. Araflt›rma ve inceleme süreçlerinde bunlar› daha iyi teflhis ettik, ders-lerimizde yans›malar›n› yaflad›k. Bir sonraki e¤itim dönemimizde bunlardan yola ç›ka-rak erkek egemenli¤inin kad›n cinsince “sindirilmifllik alanlar›na” vurufllar› art›rmam›zgerekti¤ini anlad›k.

Di¤er bir amac›m›z, derslerde ya da atölyelerde her kat›l›mc›n›n her ö¤rendi¤iylekendinden bafllayarak hayata müdahalesini gelifltirmekti. Bu bak›mdan da kimi gelifl-melerin varl›¤›n› gözlemleyebildik. Zaten konu bafll›klar›n› önceden ilan ederek kat›l›m-c›lar›n, yine sundu¤umuz materyal ya da tavsiye etti¤imiz kaynakçalardan haz›rlanma-s›na çaba gösteriyorduk. Böyle bir haz›rl›k derslere kat›l›m› daha olumlu etkiledi¤i gibi,sonras›nda buradan edinilen bilgileri en yak›n çevresinden bafllayarak tafl›nmas›n› dagetirebiliyordu. Güzel bir örnek yaflad›k. Bir ö¤rencimiz annesine derslerde ö¤rendikle-rini tafl›yarak onun da ayd›nlanmas›n› sa¤lad›. Hatta ondan, “K›z›m apartmandaki ka-d›nlar› da toplayal›m, bu de¤erli fikirleri onlara da tafl›” teklifi ald›. Bu, e¤itimin de¤ifl-tirici, dönüfltürücü, harekete geçirici özelli¤ini de gösteren iyi bir örnekti. Do¤rusu bugeliflme hem bizi hem de kat›l›mc›lar› daha da motive ediciydi.

Bir ders daha ç›kt› bu deneyimden; ö¤rencilerin derslere konu haz›rlay›p sunmas›n›daha çok uygulamak gerekiyor. Ders sunumlar›n›n tart›flmalarla gerçeklefltirilmesinin,

Sosyalist Kad›n • Yaz 200992

Page 91: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

derste görsel malzeme kullan›m›n›n, tahta kullan›m›n›n ö¤reticilik gücünü art›rd›¤›n›çok somut tespit ettik. Bu aç›lardan, bu k›sa dönemde ortaya ç›kan eksiklerimizi de gi-dermenin gerekli oldu¤unu da anlad›k.

Kad›n kürsüsü çal›flmalar›n› kolaylaflt›rmak için kaynak kitap, makale ya da dergile-ri zaman›nda teminin önemi a盤a ç›kt›. E¤itmenler ya da seminercilerin konusuna ha-kim, anlat›m ve tart›flma gelifltirme özelliklerinin derecesinin de önemli oldu¤una dairolumlu ve olumsuz deneyimler edindik.

Derslerin bafllang›c›nda, kat›l›mc›lar›n e¤itmenle ve kendi aralar›nda iliflkilerini ak-tiflefltirecek, materyal al›fl veriflini kolaylaflt›racak bir mekanizma olarak mail grubukurduk. Yine kat›l›mc› bir arkadafl›m›z bu iflin koordinasyonunu üstlendi¤i gibi bir ba-k›ma asistan kat›l›mc›l›k rolünü de oynad›. Bu sistemin genel olarak Akademi’nin di¤erderslerinde de uyguland›¤›m›z› ifade edelim.

Ders programlar›m›z›n yan› s›ra her 15 günde bir kad›n atölyeleri düzenledik. Burada,de¤iflik kad›n örgütlerini mücadele ve çal›flmalar›yla tan›tmak istedik. Ça¤r›m›za olumluyan›t veren ve gelen demokratik kad›n hareketi bileflenleriyle kat›l›mc›lar verimli diya-loglar kurdu. Örne¤in, Mor Çat›’dan gelen avukat arkadafl›m›z kad›n ve fliddet konuluçok etkili bir sunum yapt›. Kat›l›mc›lar›m›z da kendi yaflad›klar› ya da tan›k olduklar› flid-deti anlatt›lar. Çok canl› bir söylefli oldu, tekrar› talep edildi. Bir baflka gün Nefle arkada-fl›m›z Sosyalist Feminist Kolektif'i ve çal›flmalar›n› tan›tt›. Kürt Kad›n Hareketi ad›na Gök-kufla¤› Kad›n Derne¤i temsilcisi arkadafl kendilerini ve mücadelelerini anlatt›.

Baz› sendikalar›n kad›n yetkililerini ça¤›rd›k. Petrol-‹fl Kad›n Dergisi Yay›n Yönetme-ni Necla Akgökçe ve Tekstil-Sen Genel Sekreteri Beycan Taflk›ran bu ba¤lamda konu¤u-muz oldu. Onlar da çok somut, hayat›n iflinden iflçi ve sendikac› kad›nlar›n yaflad›klar›gerçekli¤ini anlat›p mücadele olanaklar›n›n bilince ç›kar›lmas›n› sa¤lad›lar. Yeni dö-nemlerde de¤iflik iflkollar›ndan, emekçi memur sendikalar› dahil daha çok sendikadankad›n konuk etmek gerekti¤i aç›k.

Bir k›s›m ça¤r›l›lar ise belirlenen süre içinde zaman›nda programlar›n› yapamad›.Kürt kad›n hareketinin siyasal geliflmeler nedeniyle atölye çal›flmas›n› yar›m b›rakmakzorunda kalmas› bu duruma bir örnektir. Biz hemen bütün kad›n örgütlerine alan açt›k,bunu çok da önemsedik. Ça¤r›m›za uyamayanlar›n yeni dönemde eksikli¤i giderecek-lerini umuyoruz.

Bu ba¤lamda, kad›n örgütlerine açt›¤›m›z atölye çal›flmas› için olumlu bir bafllang›çyapt›¤›m›z› söylemek yerinde olur. Atölyelere ö¤rencilerimiz d›fl›nda da kat›l›m serbest-ti. Canl›, etkileflim gücü olan bir çal›flmayd›. Önümüzdeki dönemde de daha geliflkin birdüzeyde bu çal›flmay› sürdürece¤iz.

Bu çal›flmalar içinde iki kez film gösterimi gerçeklefltirdik. ‹plik Hayatlar filmini, yö-netmenin kat›l›m›yla izledik ve söylefli gerçeklefltirdik. Amatör bir yönetmenin kad›n so-rununa, patronlar›n kar h›rs› u¤runa iflçi kad›nlar›n yang›nda yaflamlar›n› yitirmesinegösterdi¤i duyarl›l›k önemliydi ve bunu canl› bir sunumla kat›l›mc›lar›m›za aktarmay›baflarabilmiflti.

Kad›n Kürsüsü, dönem sonu çal›flmas›n›, Filistin direniflinin sembol kad›nlar›ndan

Neden ve nas›l bir Kad›n Kürsüsü? 93

Page 92: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Leyla Halid ile söylefliyle kapatt›. Bu buluflma, kürsümüz için tarihi de¤eri olan bir etkin-lik oldu. Buradan ç›kard›¤›m›z önemli dersler de oldu. Leyla Halid çok yo¤un geçenprogramlardan sonra bize gelmiflti. Çeviri sorunu do¤ru flekilde çözümlenmemiflti. Bafl-ka zamanlarda bir program düzenlemesinde bu tür unsurlar da dikkatle örgütlenmeli.

Dönem sonu etkinli¤imizde, kad›n kürsü çal›flmalar›n› kat›l›mc›lar›m›zla de¤erlen-dirdik. Bir örnek vermek gerekirse, bir ö¤rencimiz, bu derslere kat›larak cinsine güve-ninin artt›¤›n›, sosyalizme inanc›n›n somut ve canl› hale geldi¤ini vurgulad›. Bu önem-li bir belirlemeydi, kad›n bilinci oluflturman›n onun flahs›nda gerçekleflti¤i anlam›nageliyordu.

Yaz döneminde tatil yok

Kat›l›mc›lar›n talebiyle yaz döneminde kad›n atölyesi olarak çal›flmaya karar verdik.Program›n› ve yöntemini belirleyerek atölyemizi çal›flt›rmaya bafllad›k. Bir yandan dagelecek dönem kad›n kürsüsü çal›flmalar›n› örgütlendirece¤iz. Ders haz›rl›klar› kapsa-m›nda yaz›l› ve görsel haz›rl›k, kaynak kitap temini ile kad›n kütüphanesini zenginlefl-tirmek, konusunda uzman yeni e¤itmenler, tart›flma ve araflt›rma ve yaz› programlar›oluflturmak, keza atölye çal›flmalar›na kat›lacak kurumlarla görüflmeler yapmak gibipek çok ifli gerçeklefltirece¤iz.

Belki bir deneyim aktar›m anlam›na gelebilir diye yaz›m›za dönem içinde de¤erlen-dirdi¤imiz ya da kaynakça olarak kat›l›mc›lar›m›za sundu¤umuz kitaplar›n listesini deekleyelim:

I. Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni (Engels), Kad›n ve Sosyalizm (Bebel),Kad›nlar›n Tarihi (5 Cilt, ‹fl Bankas› Yay›nlar›), Kuran, ‹ncil, Kad›n›n Yaz›s›z Tarihi (Y›ld›zC›b›ro¤lu), Tek tanr›l› Dinler Karfl›s›nda Kad›n, Marksizm ve Cinsel Devrim (A. Kollanta-i), Kad›n ve Aile, Clara Zetkin, Kad›n Sorunu üzerine- (‹nter ), SSCB’de Kad›n Sorunu 2Cilt (Gül Özgür- ‹nter), Sosyalizm Diyar›nda Kad›n (Nina Popova), Enternasyonal’de Ka-d›n sorunu (Derleme- ‹nter), Siyasal Yaz›lar (Rosa Luksemburg, Kad›nlar›n oy hakk› ves›n›f mücadelesi).

II. ‹kinci Cins (Beti Davis), Feminist Teori (J.Donavan-‹letiflim), Toplumsal Cinsiyet ve‹ktidar (Connell-Ayr›nt›), Feminizm Herkes ‹çindir (Hooks-Çitlembik), Beden, Emek, Ta-rih: Diyalektik Bir Feminizm ‹çin (Gülnur Acar Savran), Toplumsal Cinsiyet: Bize Yükle-nen Roller (Kamla Bhasin, KADAV Yay›n›), Evlilik Ça¤› (Simone De Beauvoir), Evli Kad›-n›n Tarihi (Marilyn Yalom), Halide Edib: Türk Modernleflmesi ve Feminizm (Ayfle Durak-bafla), Kamusal Alan Sahiden Kamusal m›? (Aksu Bora- Hil), Kad›nlar›n S›n›f› (Aksu Bo-ra-‹letiflim), Marksizmle Feminizmin Mutsuz Evlili¤i (Hartmann), Kad›n›n GörünmeyenEme¤i (G. Savran, N. Tura - Kardelen), Elefltirel Medya Okuryazarl›¤› (Mutlu Binark veMine Gencel Bek), Medyada Cinsiyetçilik ve ‹letiflim Politikas› (Mine Gencel Bek), Türki-ye’de Televizyon Kültürü ve Kad›nlar (Hülya U¤ur Tanr›över), Medyada Kad›n (HaticeAkdo¤an).r

Sosyalist Kad›n • Yaz 200994

Page 93: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Sosyalist Kad›n'›n ilk say›s›nda; “Teorik bir kad›n dergisi ni-çin bir ihtiyaçt›r?” sorusunu yan›tlarken; “Kad›n kurtulufl mü-cadelesinde anlaml› bir güç ve bir e¤ilim olarak kendini or-taya koyan sosyalist kad›n hareketi, kad›n hareketi içerisin-de etkin teorik, ideolojik bir mihrak olarak öne ç›kmam›flt›r”saptamas›yla; bugün ulaflt›¤›m›z düzeydeki temel eksik ve bu-nun bir zaaf halini alarak devam etmesine iflaret etmifltik. Bura-dan hareketle de bugün sosyalist kad›n hareketinin ulaflt›¤›mevcut düzeyi aflmas›n›n, kad›n kurtulufl mücadelesinden etkinbir teorik, ideolojik odak; düflünsel hegemonya gücü olarakkendini organize etmesiyle mümkün olaca¤›n› belirtmifltik. Bubak›fl aç›s›yla, kendi tarihimizle, kad›n kurtulufl mücadelesi ta-rihiyle iliflkilenmifl; ikinci dalga sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n›nertelenemez, ertelenmemesi gereken bir süreç/görev oldu¤unuortaya koymufl ve ayd›nlanman›n içeri¤inde:

“... Kad›n cinsinin kölelefltirilmesinin tarihi var.”“Çifte bask› ve sömürünün bütün bir tarih boyunca ald›¤›

biçimler var.”“Kad›nlar›n toplumsal, ekonomik, kültürel, siyasal yaflam-

dan d›fllanmas›, e¤itim hakk›n›n gasp edilmesi ya da s›n›rlan-d›r›lmas› var. Kad›n sorununun ilerici devrimci yurtsever sos-yalist hareketteki yans›malar› var.”

“Dinin, ahlak›n kültürün kad›n›n kölelefltirilmesindeki kö-leli¤in sürdürülmesindeki rolü var.”

“Koca, çocuk, mutfak üçgeninde kad›n›n dünyas›n›n nas›ldört duvar aras›nda s›k›flt›r›ld›¤› var.”

“Küçülen dünyas›nda kad›n›n yeteneklerinin köreltildi¤i

Kendinden Bafllamak

Neden kendimizdenbafllamal›y›z? Ser-

maye egemenli¤inekarfl› savafl›mla er-

kek egemenli¤inekarfl› mücadelelerinbirlikte yürütülmesi

için özel olarak dev-rimci bir cins bilin-cinin oluflturulma-

s›nda bugüne kadarnas›l ve ne kadar birçaba sarf ettim, sarfettik... Bugün hangi

noktaday›z?

Aynu

r Ö

zgür

KEND‹NDEN BAfiLAMAK (1)

Page 94: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

duygu dünyas›n›n nas›l daralt›ld›¤› var.”“Modern anlamda kad›n sorununun ortaya ç›kt›¤› ve yüzy›llar›n çifte bask› ve sömü-

rüye mahkum etti¤i kad›nlar›n, bu bask› ve köleli¤e karfl› baflkald›r›s›, özgürleflme mü-cadelesi var.

“Özcesi; kad›n sorunu ve özgürleflmesi kapsam›nda nedenlerin niçinlerin olmas› ge-rekenlerin yani bütün sorular›n ayd›nlat›lmas›, bu ba¤lamda bütün dü¤ümlerin çö-zülmesi var” demifltik.

fiimdi, bir ad›m daha at›yor ve diyoruz ki; “Bafllatt›¤›m›z sosyalist kad›n ayd›nlan-mas›nda, öncünün “kendinden bafllama”y› özellefltirmesi zaman›nday›z. ‹ster tek teksosyalist kad›nlar, ister kad›n komisyonlar›, kad›n atölyeler olsun; isterse de kad›n veerkeklerden oluflan kolektiflerin sorunu kendilerinde özellefltirerek, sosyalist kad›n ay-d›nlanmas›n›n konu ve sorunlar›na yönelerek ilerlemenin, derinleflerek büyümenin za-man›nday›z. “Bilgiye hücum” derken; Sosyalist kad›n ayd›nlanmas› ve sosyalist kad›nhareketin teorik sorunlar›n› çözme görev ve hedefinin yan› s›ra; bilginin ›fl›¤›nda yolgöstericili¤inde ö¤retilmifl kad›nl›k ve erkekli¤in devrimci saflarda ald›¤› bütün biçimve görüntülerine, karfl› iradi sistematik bir savafl›m›n örgütlenerek yükseltilmesi gerek-ti¤ini öngörüyoruz.

* * *Ayd›nlanma; ayd›nlan›rken ayd›nlatmakt›r, de¤iflirken de¤iflmektir. “Bilgiye hü-

cum” derken “bilgi”, “bilgi edinme” “okuma”, “bilgilenme” hemen “ayd›nlanma” an-lam›na gelmez. Kitabi bilgiler, ister deneyimler, isterse teorik bilgi, isterse de incelemeçözümleme eserleri “ bilgiler” olsun... Ancak; günümüzde sosyalist kad›n gerçekli¤inianlamakla, düflünce ve eylemde de¤ifltirmeye hizmet etti¤i ölçüde ayd›nlanmaya katk›sa¤lar. Ayd›nlanman›n bir bilefleni bir itici gücü olur.

Ayn› flekilde, toplumda kad›n, özel olarak emekçi kad›n gerçekli¤ini anlamaya ve de-¤ifltirmeye hizmet etti¤i oranda bir anlam kazan›r. Buradan hareketle sorunumuz yaln›zbafl›na emekçi kad›n kitlelerini sermaye ve erkek egemenli¤ine karfl› ayd›nlatmak örgüt-lemek ve harekete geçirmek olamaz. Çok aç›k ki, bugün ( bu dün de böyleydi ne kadaryöneldi¤imizden ba¤›ms›z olarak) kad›n sorunu ve özgürleflmesi dendi¤inde; kad›n› kö-lelefltiren çifte bask› ve sömürüye tutsak eden bin y›llar›n al›flkanl›klar›, bugünün top-lumsal-ekonomik koflullar›na uyarlanm›fl biçimleriyle; kültürüyle, gelenekleriyle, ahla-k›yla, diniyle, e¤itimiyle vs. bu do¤rultuda oluflturdu¤u kurumlar›yla karfl›m›za ç›kar.Toplumun en ileri bireyleri olarak öne ç›kan; s›n›fs›z sömürüsüz bir dünya idealiyle mü-cadele eden, kad›n ve erkek devrimciler ço¤u zaman bu gerici geleneklerin de¤er yarg›-lar›n›n, kurumlar›n bilinçlerde yaratt›¤› a¤›r etkinin fark›nda bile olamazlar, olamay›z...Hatta birçok örnekte a盤a ç›kt›¤› gibi kendilerinin o de¤er yarg›lar›n›n ö¤retilmifllikle-rin ve kurumlar›n d›fl›nda olduklar›n› iddia ederler. Bu bak›fl aç›s›, de¤iflimin hedefineyaln›zca kitleleri koyar. Onlar›n de¤ifltirilmesi göreviyle kendini s›n›rland›r›r. Tam da bu

Sosyalist Kad›n • Yaz 200996

Page 95: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

noktada, Miran da Davis'in “Üçüncü Dünyada ‹kinci Cins” adl› kitab›nda anlat›¤› Hindis-tanl› kad›nlar›n çeyize karfl› yürüttükleri kampanyay› anmak isabetli olacakt›r.

Hindistan'da çeyiz gelene¤i, evlilik anlaflmas›na göre “arma¤an” kad›na yönelikfliddetin ve kad›n katliamlar›n›n da önemli bir gerekçesidir. fiayet evlenecek kad›n ye-terince çeyiz götürmezse, efli ve eflinin ailesi taraf›ndan öldürülmek de dahil olmak üze-re, her türlü fliddete maruz kalmas› normal say›l›r. Kad›n örgütleri, kad›n intiharlar› vekaza sonucu ölümlerin gerçekte çeyiz cinayetleri oldu¤unu belirtiyorlar.

Hintli kad›nlar› takas eflyas› haline getiren, onlar› afla¤›layan erke¤in kölesi halinegetiren ve katledilmelerine neden olan çeyiz gelene¤ine karfl›; kad›n örgütleri kapsam-l› bir kampanya örgütlemek isterler. Ancak kampanya, istedikleri bekledikleri gibi ba-flar›l› olmaz. Hem s›radan kad›nlar› kitlesel olarak bu kampanyaya katamazlar. Hem deayn› talepleri savunmalar›na ra¤men kad›n örgütleri aras›nda sa¤l›kl› bir iflbirli¤i olufl-turamazlar. Bu baflar›s›zl›klar›n›n nedenlerini tart›fl›rken önemli bir gerçek yüzlerineçarpar. Çeyiz gelene¤ine, kad›n cinayetlerine karfl› toplumu ayd›nlatmak ve kad›nlar›örgütlemek üzere kampanya örgütleyen öncü kad›nlar, çeyiz gelene¤inin bir parças› ol-duklar›n› görürler, bilince ç›kar›rlar. Bir grup kad›n bu gerçe¤i yay›nlad›klar› “aç›kmektup”da, flöyle ifade ederler:

“... Kendini çeyiz cinayetleri gibi barbarl›klara karfl› protesto gösterilerinde kad›n-lar› seferber etmekle birer “eylemci” olarak gören ço¤umuz -toplumu de¤ifltirmeyeadananlar- di¤erlerini etkileyecek düflünce yap›lar› aramaya zahmet bile etmeden ya-flamlar›m›z› sürdürüyoruz.

“Biz, afla¤›da imzas› olanlar; protesto yürüyüfllerini çeyiz karfl›t› konuflma veyaz›lar› yönlendirme görevini üstlenen kifliler olarak, kendi yaflamlar›m›z içindeçeyiz al›flveriflinin yol açt›¤› cinayetlere hiçbir biçimde taraf olmamay› kabul et-medikçe sosyal ve politik eylemler bafllatman›n anlams›zl›¤›na inan›yoruz. Çeyizal›n›p verilen evlilik törenlerine kat›lmay› sürdürüyorsak e¤er “Dahej Mat Do, Da-hej Mat Lo” (Ne çeyiz al ne çeyiz ver) gibi sloganlar atmaya hakk›m›z yok. ‹ster er-kek ister k›z kardeflimiz olsun çeyizin bol bulamaç saç›ld›¤› evlilikleri boykot et-meye yüre¤imiz yetmiyorsa, kampanyaya kendi evimizden bafllam›yorsak, baflka-lar›na ö¤üt verme hakk›n, kendimizde nas›l bulabiliriz? Biz, protesto gösterilerinekat›lan tüm kad›nlar›n bu tür karara ba¤›ml› kalmalar›n› beklemiyoruz elbette.Sözlerimiz, yaln›zca di¤er kad›nlar›n bilinçlerini yükseltemeye ya da onlar› ha-rekete geçirmeye s›vanan kad›nlara.” ( s.153-154) (abç)

Bir yan›yla bir özelefltiridir bu mektup. Di¤er yan›yla farkl› kesimlerden kad›nlara,kad›n eylemcilere kad›n grup ve örgütlerine kendilerinden bafllamalar› gerekti¤i ça¤-r›s›d›r!

Hiç kuflkusuz, Hindistanl› kad›nlardan özetledi¤imiz bu deneyime dair bir dizi tar-t›flma yapmak mümkün... Ancak anlafl›laca¤› üzere biz kendinden bafllamak vurgusu,

Kendinden Bafllamak 97

Page 96: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

ihtiyac› ile iliflkiliyiz flu an. ‹flçi, emekçi, ev emekçisi ve genç kad›n kitlelerinden erkekegemenli¤inin herhangi bir biçimine, örne¤in fliddete karfl› bir cins bilinci oluflturmak;onlar› ayd›nlatmak, örgütlemek ve harekete geçirmek görevini önümüze koymufluz. Fa-kat öncü kad›nlar henüz bir devrimci cins bilinci gelifltirememifller... fiiddete karfl›emekçi kad›nlar› örgütlemeye çal›fl›rken bizzat kendi(leri) u¤rad›klar› fliddet karfl›s›ndasuskun duruyorlarsa. Ya da genç devrimci kad›nlarda kad›n erkek iliflkilerinde s›radan-l›¤a karfl› bir bilinç yaratmak isteyen öncü kad›n(lar) bizzat kendileri s›radan iliflkileriyaflay›p bununla da kalmay›p nikah masas›na oturuyorsa gibi hayata dair örnekleri ço-¤altabiliriz. Ve bütün bu ço¤altt›¤›m›z sorularda, örneklerde kendinden/kendimizdenbafllaman›n ne kadar gerekli, önemli oldu¤unu bilince ç›karabiliriz.

* * *Teorik olarak, devrimci saflara kat›lan kad›n ve erkeklerin içinden ç›k›p geldi¤i ko-

flullar›n bireylerde yaratt›¤› geleneksel/s›radan kad›nl›k ve erkeklik rollerini, devrimciparti ve örgütlere tafl›d›klar› nesnel bir gerçeklik olarak kabul edilir. Devrimci parti veörgütlerde toplumsal cinsiyet rolleri ö¤retilmifl devrimci kad›nl›k ve ö¤retilmifl devrim-ci erkek rolleriyle yer de¤ifltirir. Dolay›s›yla, toplumsal cinsiyetin dikte etti¤i bu ö¤retil-mifl rollerin kabuk de¤ifltirmesi, devrimci parti ve örgütlerde önemli bir yan›lsama ya-rat›r. Bunun içindir ki; devrimci politik özneler, bu ö¤retilmifl/ö¤renilmifl rolleri ideolo-jik mücadelenin hedefine koymazlar. Kabuk de¤ifltiren bu ö¤retilmifl rollere karfl› sava-fl›m› özel olarak örgütlemezler, örgütleyemiyorlar... Bu konularda özel bir politikalar›-n›n olmamas› kendili¤indenci pratikleri önemli bir sorun, eksik ve zaaf olmaya devamediyor. Bu durumu de¤ifltirmenin yolu; var olan sorulara do¤ru yan›tlar bulmak, soru-lar› ço¤altarak tart›flmaktan ve tart›flt›rmaktan geçer. Bu perspektifle kendinden/kendi-mizden bafllamal›y›z diyoruz. Ve Marx'›n Louis Bonapart'›n 18. Brumier'inde ifade etti-¤i: “...Bütün ölmüfl kuflaklar›n gelene¤i, büyük bir a¤›rl›kla yaflayanlar›n üzerineçöker...” sözünü devrimci yaflamlar›m›zdaki, kiflisel ve kolektif karfl›l›¤›n› aramak... Ya-ni, toplumsal cinsiyetin devrimci yaflamdaki etkilerini a盤a ç›karmal›; bütün ö¤retilmiflcinsiyetçilikle düflünsel hesaplaflma ve kopuflmay› örgütlemeliyiz. Devrimci cins bilinci-ne s›çramay› ulaflmay› baflarmal›y›z. Ve bunun ilk ad›m› olarak kendimize sormal›y›z,kendinize sormal›s›n›z:

Neden kendimizden bafllamal›y›z? Sermaye egemenli¤ine karfl› savafl›mla erkekegemenli¤ine karfl› mücadelelerin birlikte yürütülmesi için özel olarak devrimci bir cinsbilincinin oluflturulmas›nda bugüne kadar nas›l ve ne kadar bir çaba sarf ettim, sarf et-tik... Bugün hangi noktaday›z? Bu alanda yak›n, orta ve uzun vadede kiflisel ve kolektifolarak önüme (üze) hangi hedefleri koydum(uk)? (*)

Sosyalist Kad›n • Yaz 200998

(*) Sorular, hem bireyleri hem de politik özneleri, kolektifleri muhatap almaktad›r. Ancak yaz›m kolay-l›¤›, ak›fl nedeniyle birinci tekil flah›s muhatap al›narak formüle edildi¤i dikkate al›nmal›d›r.

Page 97: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Siyasal mücadelede kad›na verilen yard›mc› rolü ne kadar sorgulad›m; hangi düzey-de bu tür anlay›fllara karfl› mücadele yürüttüm? Ö¤rendiklerimi kad›n arkadafllar›mla nekadar paylaflt›m?

Devrimci yaflamda a盤a ç›kan cinsiyetçi anlay›fl ve davran›fllara karfl› hangi düzey-de bir duyarl›l›k gösterdim; yeterince bilinçli, iradi, sistematik bir mücadele yürüttümmü yürütüyor muyum?

Geleneksel, s›radan ve ö¤retilmifl devrimci kad›nl›ktan duygusal ve pratik kopufluhangi düzeyde sa¤lad›m; bu konuda radikal bir kopuflu kendimde ve kad›n yoldaflla-r›mda örgütlemek için ne yapt›m, neler yapmaktay›m? Teorik olarak kabul ve iflaret et-ti¤imiz kad›n psikolojisini çözümlemek; emekçi kad›n kitlelerini örgütlemek için özel bi-çim ve araçlar›n gelifltirilmesi, hayata geçirilmesinde nas›l pratik sergiledim... Bütünbunlar› kendi sorunum olarak görebildim mi?

Güven-özgüven, inisiyatif-atakl›k eksik ve zaaflar›ma karfl› nas›l bir mücadele ön-gördüm? Kad›nlar›n teori ve politikayla karfl› ilgisizliklerini y›kmak için ne tür yöntem-ler gelifltirip, kollektivize ettim? Yöneten-yönetilen iliflkisinde a盤a ç›kan erkek egemendavran›fl ve anlay›fllara karfl› nas›l bir mücadele yürüttüm?...

Cinsime yabanc›lafl›rken erkekleflmeyi, “toplumsal kad›n”l›¤› aflamad›¤›m noktalar-da erkekle iflbirli¤ini gelifltirmeyi nas›l kabullendim; a盤a ç›kan örneklerine kafl› nedengerekli mücadeleyi ön görmedim? “Toplumsal erkek”li¤in bir devam› olarak a盤a ç›-kan erkek dayan›flmas›na karfl› ç›k›p, buna karfl› mücadelenin örgütlenmesi için neleryapt›m?

Emekçi kad›n kitlelerine ve bilgiye hücum ederken flu fliarlar› hangi düzeyde bilinceç›kard›m; bunlar›n pratik biçim ve araçlar›n› gelifltirmeyi özel olarak dert edindim mi?

Kad›n ile erkek aras›ndaki s›radan iliflkilere karfl› ç›kt›¤›m› söylerken; o s›radanl›kla-r›n devrimci sosa bat›r›lm›fl biçimlerini yaratmada; devletin iki cins aras›ndaki iliflkiyegetirdi¤i kurallara uyarken, nikah masas›na otururken, bütün bu davran›fllar›n ideolo-jik-politik anlamlar›n›n hangi düzeyde ayr›m›ndayd›m?

Erkeklerin sorunla iliflkilenifli, toplumsal erkekli¤in ya da görüngülerinin izleriningündemimize girmemesi normal, anlafl›l›r bir durum mu? Neden, devrimci parti ve ör-gütlerde var olan erkek egemenli¤ine karfl› mücadelenin özel olarak örgütlenmesi, gün-cel bir sorun olarak gündemleflmedi? ‹nceltilmifl ya da kaba erkekli¤in devrimci saflar-daki halleriyle uzlaflmay› nas›l aç›kl›yoruz?

Ev iflleri, ortak yaflam›n örgütlenmesi, varsa çocuk bak›m›nda s›radan kad›n ve er-ke¤in prati¤inden koptuk mu; bunu hangi düzeyde baflard›k?! Sahi yaln›zca kad›nlarm› anne olmak isterler? Ya devrimci erkekler?! Onlar babal›k duygusunu yaflamak iste-mezler mi? Neden devrimciler çocuk yapmaya, çocuk sahibi olmaya davrand›klar›ndabu kad›n›n iste¤i, sorunu olarak alg›lan›r? Hani çocuk sahibi olmak kad›n ve erke¤i il-

Kendinden Bafllamak 99

Page 98: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

gilendiriyordu; neden genellikle erkekler çocuk istemediklerini söylerler ve çocuk “sa-hibi” olunur?... Neden çocuk do¤duktan sonra çocu¤un bütün sorumlulu¤u kad›n›nomuzlar›na y›k›l›r? Kad›n bu durumu neden itiraz etmeden üstlenir? Anne olma iste¤i-nin gerçeklemesi karfl›s›nda erke¤e ödenen bir diyet midir?... Peki ya devrimci kad›nlarve erkekler çocuk yapmal›lar m›? Bu konuda devrimci politika nedir?

Teorik politik mücadeleyi erkekler kendilerine ifl edinirken; kad›nlar neden hayat›nküçük ayr›nt›lar›nda bo¤uluyorlar? Bu alanlarda kendimizi ve kad›n arkadafllar›m›z›ngeliflimini bir sorun olarak görüp üzerine gittik mi? Devrimci yay›nlarda a盤a ç›kan, ç›-kar›lmas› gereken erkek bak›fl aç›s›yla neden uzlaflt›k?

Sorunlar›n çözümü ve bu do¤rultuda mücadelede özneleflmek yerine erkek arkadafl-lar›m›z›, sevgilimizi s›¤›nacak bir liman olarak görmenin, hatta sevgilinin “kariyeri”neyaslanman›n rahats›zl›¤› neden duyulmaz? Neden bu tür davran›fllar›n kifliliksizlefltiricirolü görmezden gelinir; bu tür davran›fllarda toplumsal kad›n psikolojisinin etkileri aç›-¤a ç›kar›larak kopufl sa¤lanmaz? Ya devrimci erkekler? Özel iliflkilerinde kad›n arkadafl-lar›, yoldafllar› ile s›radan iliflkiler kurmay› tercih ederler?... Kad›na efliti gibi de¤il de“efli” “kar›s›” muamelesi yaparlar?

* * *Sorular›m›z› ço¤altabiliriz, ulaflt›¤›m›z her bir yan›tta yeni sorular› a盤a ç›karabili-

riz. “Kendinden bafllamak”, “kendimizden bafllamal›”y›z derken yöneltti¤imiz sorular›nmuhatab› olarak kimi ya da kimleri söz konusu yap›yoruz? Burada özne kim ya da kim-ler? Bireyler olarak sosyalist kad›nlar… Bir hareket, bir topluluk, kad›n hareketinde birdurufl, bir e¤ilim olarak Sosyalist Kad›n... Kad›n komisyonlar›, çal›flma gruplar›, atölye-ler ve karma kolektiflerin her birini “ kendinden bafllayacak olan” özneler olarak kabuledebiliriz... Hatta sosyalist kad›n kimli¤i bilinen dernekleri de özne içinde görmek do¤-ru olur. Ancak formüle etti¤imiz ve ço¤alt›lmas› gereken bütün bu sorular›n muhatab›-n›n yaln›zca devrimci kad›nlar oldu¤unu düflünmüyoruz. Zira, bütün bu sorular›n birdi¤er muhatab› da devrimci erkeklerdir. Onlar da sosyalist kad›n ayd›nlanmas›nda, ay-d›nlanma ve de¤iflimin muhataplar›d›rlar. Onlar da “kendinden bafllayacak olan” özne-ler aras›ndad›rlar. Bugüne dek eksik de olsa devrimci kad›nlar, toplumsal kad›nl›k rol-leri üzerinden bir çok defa kendisini tart›flm›fl; devrimci erkekler toplumsal kad›nl›¤adair hayli laf tüketmifllerdir. S›ra bir türlü devrimci erke¤e gelmemifl; toplumsal erkek-li¤in onlar üzerindeki etkilerini çözümlemek buradan ö¤retilmifl erkekli¤in devrimcisaflarda ald›¤› hallere nedense pek dokunulmam›fl, te¤et geçilmifltir. Devrimci erke¤iniçindeki toplumsal erke¤i öldürmek, cins intihar›n› gerçeklefltirmek gibi a¤›r bir sorum-luluk, sorun onlar› beklemektedir. Madem ki kad›n özgürleflti¤i oranda erkek insanla-flacakt›r. O halde, kendimizden bafllaman›n devrimci erkeklerde de pratik karfl›l›¤› ol-mak zorundad›r.

Sosyalist Kad›n • Yaz 2009100

Page 99: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

* * *Sosyalist kad›n ayd›nlanmas›, sosyalist kad›nlar›n “devrimci cins bilinci”nin inflas›

ve gelifltirilmesinde “kendinden bafllama”n›n önemine bir kez daha dikkat çekmekteyarar var. Bugün, yani sosyalist kad›n ayd›nlanmas›n›n 2. dalgas›n› gelifltirme çabas›koflullar›nda, eski sorunlara yeni sorular sormak özel bir önem, anlam ve de¤er tafl›yor.Devrimci cins bilincini infla etme ve gelifltirme sosyalist kad›n› daha ileri düzeyde özgür-leflmekten, onun kendisini kad›n kurtulufl mücadelesini kavray›fl›n› derinlefltirerek yeni-leme tam da burada eski sorunlara yeni sorular sormaktan geçiyor. Eski sorunlara yenisorular sormak “eski bilinç ve kavray›fl›” sorgulama ve aflmaya yönelmektir.

Geçti¤imiz say›da, sosyalist kad›n ayd›nlanmas›nda ideolojik teorik mücadeleninaraçlar›ndan biri olarak kad›n atölyelerinin kuruldu¤u bilgisini paylaflm›flt›k. Hiç kufl-kusuz, kurulun kad›n atölyelerinin ifllevsel k›l›nmas› ve yayg›nlaflt›r›lmas›, devrimci ka-d›n bilincinin oluflturulmas› derinleflerek büyümesinde önemli bir katk› sa¤layacakt›r.Var olan atölyelerde yürütülen e¤itim ve tart›flmalar, yeni biçim ve araçlar› pratik ola-rak a盤a ç›karacakt›r. Bu prati¤e katk›da bulunmak amac›yla; yap›lan tart›flmalar›natölyelerin ürünlerini, eski sorunlara yöneltilen yeni sorular kapsam›nda gönderilen ya-z›lar›, deneyimleri yay›nlamay› Sosyalist Kad›n'da da tart›flma yürütmeyi yararl› ve ge-rekli görüyoruz. Gelifltirici ama sars›c›, soran, sorgulayan, ayd›nl›k bir tart›flma yürüt-mek dile¤iyle...r

Kendinden Bafllamak 101

Page 100: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

Teorinin grili¤i yaflamla bulufltu¤u anda iradi bir güce dö-nüflür ve de¤iflim de bunun kaç›n›lmaz sonucudur. Kad›n soru-nuna dair kapsaml› teorik çal›flmam›z› da ancak böyle ifadeedebilirim. Çal›flmaya bafllamadan önce, bunun önceliklerimaras›nda olmad›¤›n› düflünmüfltüm. Çok yan›lm›fl›m. Çünkü; ka-d›n›n tarihsel yenilgisinin, devrimci yaflam›mda varl›¤›n› nas›lkorudu¤uyla yüzlefltim. Kad›nd›m, bu tarihin parças›yd›m. Amabu gerçe¤e s›rt›m› dönmüfltüm. Devrimci yaflama ad›m att›¤›mzamanlarda “özgürlü¤ümü” kazanm›flt›m! Oysa bu, kocamanbir yan›lsamayd›. Uçurumun k›y›s›nda yürüdüm hep. Zincirlerbeynimi ve yüre¤imi kemirirken, uçurumun derinli¤ine yak›n-lafl›yorum. ‹flte bu çal›flma, zincirleri k›rmamda temel rolü oyna-d›. Ve belki uçurumun kenar›ndan kanatlanarak devrime dahas›k› sar›lman›n temeli oldu. Yüzleflme ac› verdi, k›r›c›yd›. Amaiki kere savafl vermek herfleyin ilac›yd›, gelecek kokuyordu.fiimdi gelece¤e do¤ru yol al›yorum. Peki bu yolda nelerle he-saplaflt›m?

Engels'in, kad›n›n tarihsel yenilgisine dair saptamalar›n› in-celerken, devrimci süreçlerime gelemeden edemedim. Kendiformumda geleneksel bir iflbölümünün devrimci ortam›m›zdavar oldu¤unu söylemek pek yanl›fl olmaz. Hemen hemen heralanda var olan erkek iktidar›n› kuflkusuz ben de kabullendim.Ve bu iktidar›n bana biçti¤i rol ve görevleri yerine getirmeyeçal›flt›m. Verilen görev mümkün oldu¤unca dar dünyama uy-gundu, basitti. Üstelik bunda, sevgilimin ihtiyaçlar› ve düflün-celeri dikkate al›nm›flt›. Daha ne isteyeyim, sevgilim de zatenbenden mutlu! O bir gemi ben ise yan›na ba¤lanm›fl bir filika

Nas›l Bafllamal›?

Page 101: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

olacak, liman›m›zda rahat edecektik. Evin mutfa¤›nda as›l olarak ben çal›flaca¤›m, negüzel! Eh iflimizin gere¤i bana düflen angaryalar da çok zor olmasa gerek. fiimdi, kar-mafl›k bir görev al›p, bir çok yoldafl› örgütleyip, harekete geçirmek ve bunun için çabaharcamaya ne gerek var. Zor ifl! En iyisi sadece kendimi örgütleyeyim! Hem sorumlu yol-dafl, “kolektif ihtiyaç” diye diye, iyi de ikna etti beni! Malumunuz kendisi de erkekti,sevgilimle ittifak hallerine do¤rusu diyecek birfley yoktu! Sak›n bu, erkek egemenli¤i-nin estetize edilmifl halleri olmas›n? Sonra ö¤renecektim aynen böyle oldu¤unu.

Teori ve politikaya ilgim vard›. Kad›n sorununa ilgi duyar gibi oluyordum. Ama be-lirsiz bir tarihte onun s›ras› da gelir elbet diyerek öteliyordum. Di¤er konularda okumakdaha acildi, ne de olsa okuduklar›m› tart›fl›p, fikrimi paylafl›yordum kolektif ortamlar-da. Pek iddial› say›lmazd›m, özgüvensizli¤im adeta yönetiyordu beni. Özellikle, fikirle-rimi yaz›ya dökme konusunda yaflad›¤›m krizli hallerde hissediyordum bunu. Zaten bukriz hallerini yaflamamak için pek az yaz›yordum. Bir yoldafl “Teorik çal›flma noktas›n-da tembelliklerini aflmal›s›n” demiflti. Neden sorusunu yöneltmifltim kendine. Beynimeiddias›zl›¤›m, güvensizli¤im çarp›p duruyordu. Bunu, erkekler yapmal›yd› ne de olsabu alan›n komplike uzmanlar› onlar! Sonra ö¤renecektim ki, içten içe kabullenmifltimonlar›n egemenli¤ini ve kad›nlar›n asla bu alanda baflar›l› olamayacaklar›n› nas›l içsel-lefltirdi¤i mi!

Ve kad›n yoldafllar›ma, hemcinslerime karfl› bugüne kadar yabanc›laflt›¤› gerçe¤i!?Bunun, kendime olan yabanc›laflman›n, en teorik yans›mas› oldu¤unu gördüm. Bu an-lam›yla, bu çal›flmay› kad›n yoldafllar›mla yürütmek büyük flanst›. Psikolojimizde incehaliyle yer edinen “Kad›n kad›n›n kurdudur” yans›malar›na karfl›, aç›kl›kla hesaplaflma-n›n en iyi zeminini de böylece yakalam›fl oldum. Onlarla birlikte gördük Marksist tarih-te dahi nas›l d›flland›¤›m›z›. Belki de bu çal›flmay› yaparken bir nevi i¤neyle kuyu kaz-d›k. Bugüne kadar bu d›fllanm›fll›kta, erke¤in gölgesinde neden, nas›l yaflad›¤›m›z› tar-t›flt›k. Kapasitemiz ne düzeyde olursa olsun, art›k bundan sonra tarihe ad›m›z› yazd›r-mak iddias›n› konufltuk. Kuflkusuz bunun sanc›lar›n› çekiyoruz/çekece¤iz. Art›k bundansonra herbirimizde yer edinmeye bafllayan “çifte yoldafll›¤›” büyütmenin zamanlar›n-day›z.

Kad›n sorunu ve özgürleflmesine dair çal›flmam›z› sürdürüyoruz. Konuya dair bir çokdeneyim inceledik. Her deneyim bizi birbirimize yak›nlaflt›rd›. Kad›nlar›n devrimin ya-r›s› oldu¤u gerçe¤i, bunun güncel politik sorunlar›, mücadele araçlar›... Bunlar› bugüntart›flmak ve bu alana bu kadar uzak durmak utand›rd› beni. Milyonlarca ezilen hem-cinsimin karfl›s›ndaki utanç bu ve bunun için önce kendimden bafllad›m. Daha yapacakçok ifl, yürünecek çok yol var. Bu çal›flmada ö¤rendiklerimi yenilemedim, yeni fleylerö¤rendim!

Xecê

Kendinden Bafllamak 103

Page 102: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

De¤ifltirmek mi istiyoruz? O zaman önce kendimizdenbafllayarak özgürleflmenin ad›m›n› atabiliriz. Kad›nlar›n öz-gürleflmesi için kad›n çal›flmas›n›n önemini kavrad›m. Art›k,dünyaya farkl› bir pencereden bak›yorum. Daha özgür duruve mavi.

Erkek egemen sistemin ve toplumsal gerici de¤er yarg›la-r›n› biz ezilen kad›nlara uyguland›¤› bask›, sömürü ve hertürlü fliddetin izlerini tafl›yorduk. Geleneksel ö¤retilmifl ka-d›nl›k bilinciyle mücadele içinde yerimizi ald›k. Devrimcisaflarda sisteme karfl› mücadele verirken, günlük yaflam›m›-z›n her an›nda ö¤retilmifl s›radan kad›nl›ktan ne kadar kopuflsa¤lad›k? Kad›n çal›flmas› ve bu alan bize neden so¤uk ge-lirdi? Neden özgürleflmiyorduk? Elbette her birimizin bunla-ra verecek bir yan›t› vard›...

Uzun bir zaman, kad›n sorunu özgürleflmesine dair belir-li bafll›klar alt›nda bir dizi tart›flmalar yapt›k. Çeflitli kitaplarokuyarak bir ayd›nlanma faaliyeti içinde ö¤renmeye çal›fl›r-ken, sorunlarla iliflkileniflimizi de sorgulamaya bafllad›k. Po-litikayla iliflkileniflimizden tutal›m yukar›da s›ralad›¤›m›z so-runlar›n bizdeki yans›mas›na dek tart›flmalar yürüttük? Pekibütün bunlar bende nas›l bir de¤iflim sa¤lad›? Öyle ya, oku-dukça, ö¤rendikçe bir de¤iflimin de olmas› gerekiyordu!

Daha önce, kad›nlar aras›nda çal›flmaya dair mesafeli birduruflum vard›. Yaln›zca 8 Mart'tan 8 Mart'a haz›rl›k çal›fl-malar›nda yer al›rd›m. O kadar. Kad›n sorununa dair s›n›rl›kitaplar d›fl›nda baflka kitaplar da okumam›flt›m.

‹lk anda, kad›n sorunu ile ilgili okuma ve tart›flmalara

Kendimden Bafllad›mfiimdi Daha Rahat›m...

Page 103: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

bafllad›¤›m›zda çal›flman›n herhangi bir okuma faaliyeti gibi bunun da bir yerdenoktalanaca¤›n› düflünüyordum. Ama okudukça ö¤rendikçe kendimi sorgulamayabafllad›m. Önceleri, tart›flmalarda okuduklar›m› ve yaflad›klar›m› ifade edememkayg›s› tafl›yorken içten içe huzursuzluk ve gerginlik yafl›yordum. Neden özgür de-¤ilim? Neden rahat olam›yorum? Ya yanl›fl söylersem, ya bana gülerlerse?! gibiduygularla hareket ediyor, kendimi k›s›tl›yordum. Ancak okudukça gördüm ki; be-nim bu yaflad›¤›m da kad›n psikolojisi ve onun yaratt›¤› bir özgüven sorunuydu.Okudu¤um konularda anlamad›¤›m veya konuyu anlatamayaca¤›m› düflündü¤ümzamanlarda toplant›ya kat›lmak istemiyordum. Sözün bana gelece¤ini anlad›¤›m-da kalbim güm güm atmaya bafll›yordu. O zaman susmay› ve dinlemeyi tercih et-sem de, iç huzursuzlu¤um devam ediyordu. Kimi yürüttü¤üm tart›flmalar daha ra-hat olmam› sa¤lad›. Okumam›z›n hedefi neydi? Bundan kendi pay›ma ç›karmamgereken sonuç neydi? Yürüttü¤ümüz tart›flmalar önümüzü açt›. Kad›n yoldafllar›-m›n, sorunlar› ortaya koyarken ç›kard›klar› sonuçlar üzerinden düflündüm.

Ö¤rendikçe, cinsime ne kadar yabanc›laflt›¤›m› gördüm. Bu, ayn› zamanda ken-dime ne kadar yabanc›laflt›¤›m› da gösteriyordu.

Okudukça kavramaya, kavrad›kça tart›flmaya bafllad›m. Okudukça, sorular›martt›. Anlamaya bafllad›kça, özgüvenim geliflti. Paylaflt›kça, mutlu oldum. Okuduk-ça, benzer sorunlar ve ortak yanlar›m›z olan kad›nlar› tan›d›m. Tart›flt›kça, cinsimeyak›nlaflt›m. Birbirimize elimizi uzatt›k. Emek verdikçe, birbirimizi daha iyi anlad›k.Ve daha rahat bir tart›flma ortam›n›n zenginli¤ini gördüm. Ö¤rendiklerimi anlatt›k-ça, mutlulu¤un keflfini yakalad›m. Özgüvenim geliflti. Kad›n çal›flmas› ve faaliyeti-ne ilgim artt›. Ö¤rendikçe, teoriyle iliflkileniflimi sorgulad›m. Çal›flma yöntemi edin-dim. Özgüvenim gelifltikçe, kabullenen de¤il soru soran, reddeden oldum. S›n›rla-r›m geniflledi. Dünyam büyüdü. Kad›n dayan›flmas›, cins bilincimin geliflmesininbafllang›c› oldu. Cinsimden yana oldum. Ö¤rendikçe, inceltilmifl erkekli¤in haya-t›mdaki etkilerini ve bunlarla mücadele etmem gerekti¤i gerçe¤ini kavrad›m. Oku-dukça, ö¤rendikçe yolun bafl›nda oldu¤umu gördüm.

Dünya deneyimlerine dair okudu¤um kitaplarda, farkl› ülkelerden kad›nlarlabenzer sorunlar yaflad›¤›m›z› gördüm. Onlar›n mücadele ederek gelifltiklerini ö¤-rendikçe, mutlulu¤um artt›. Kad›nlara olan güvenim artt›. Kad›nlar› tan›d›kça, on-lara, kendime yak›nlaflt›m. Özellikle Domitila'n›n yaflam› beni çok etkileyen güzelbir örnek oldu. Domitila'n›n okuma yazmas› yok. Hergün kasaptan ald›¤› sert et yü-zünden kocas›ndan dayak yiyen bir kad›n. Derdini kasaba anlatamad›¤› için a¤la-yan Domitila'n›n elinden tutan komflusu onu ev komitesine götürür. Domitila'n›nhayat› bu iliflkiden itibaren h›zla de¤iflir. Mücadele ettikçe özgüveni geliflir. Ve birsüre sonra dünyan›n pek çok ülkesinde kat›ld›¤› toplant›larda, kendi ülkesinin so-

Kendinden Bafllamak 105

Page 104: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

runlar›n› tafl›r, tart›fl›r...Yine Guetamala'da, 23 yafl›nda ‹ndio Kabilesinden Rigoberta Menchu'nun hika-

yesi çarp›c›d›r. Kendi dünyas›ndan ç›karak mücadelede yerini al›rken, önündekiengelleri aflmak ve sorunlar›n› anlatmak için dil ö¤renmek için verdi¤i mücadele-den ö¤renece¤imiz çok fley oldu¤una inan›yorum...

Dünyam büyüdükçe, erkek egemen toplumda kad›na biçilen rollerin d›fl›na ç›k-t›m. Ezilmiflli¤in ve d›fllanm›fll›¤›n yaratt›¤› psikoloji ve özgüven sorunu yaflad›m.Bilgiye hücum ettikçe, sorunlara bak›fl›m de¤iflti. fiu an yaflad›¤›m ve yaflamaya de-vam etti¤im de¤iflimi çok rahatl›kla görebiliyorum, hissediyorum. Kad›nlar› politi-kaya çekmenin yolunun özgüvenlerini kazanmaktan geçti¤ini kavrad›m. Ö¤rendik-çe, daha çok yol aflmam gerekti¤ini ve özgürleflmenin bafllang›c›nda oldu¤umugördüm görüyorum. Kad›n sorunu ve özgürleflme kapsam›nda bafllatt›¤›m›z ayd›n-lanma faaliyeti, kendimizden bafllaman›n sorunlarla iliflkileniflimizi ve de¤iflip dö-nüflmede iradi çaban›n ne kadar gerekli oldu¤unu gösterdi. Özgüvenim geliflti. Cinsbilinci edindim. De¤ifltirmek mi istiyoruz? O zaman önce kendimizden bafllayaraközgürleflmenin ad›m›n› atabiliriz. Kad›nlar›n özgürleflmesi için kad›n çal›flmas›n›nönemini kavrad›m. Art›k, dünyaya farkl› bir pencereden bak›yorum. Daha özgürduru ve mavi...

Gule

Sosyalist Kad›n • Yaz 2009106

Page 105: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

De¤iflim, eylemi de bar›nd›ran hareketli bir süreci kapsar. De-¤iflimden bahsederken, olmufl bitmifl olgular olarak da bak›lmaz.Bu nedenle, bu çal›flman›n kendimde yaratt›¤› de¤iflimi tan›mlar-ken henüz sürecin bafl›nda oldu¤umu söylemek istiyorum.

Bu çal›flmada amaç neydi? Neyi hedefledik? Öncelikle, bu bi-ze ayd›nlanman›n, öncelikli hedefimiz, biz devrimci kad›nlardacins bilincini gelifltirmektir. Ki bu bize ayd›nlanman›n, özgürlefl-menin yolunu açm›fl olacakt›.

Daha önce, kad›n çal›flmas›n›n bir çok alan›nda yerald›m. Bunedenle kad›n sorununa, mücadelesine belirli düzeyde duyarl›l›-¤›m oldu¤u gibi, hemcinslerimin birebir yaflad›¤› sorunlara karfl›da duyargalar›m aç›kt›. Bu alandaki duyarl›l›¤›m, kendili¤indenya da birdenbire oluflan bir durum de¤ildi kuflkusuz. Özelliklepartinin 3. Kongre sonras›, özelefltirel prati¤ine ba¤l› olarakplanlanan yo¤unlaflm›fl e¤itim faaliyetine kat›lm›fl olmak kelime-nin gerçek anlam›yla, bendeki de¤iflim sürecini bafllatt›. Bu pra-tik, benim bak›m›mdan da özelefltiri sürecinin bafllang›c› oldu di-yebilirim. Kad›n çal›flmas›na politik pratik alanda yo¤unlaflma,bulundu¤um alanlarda kad›n çal›flmas›n›n bafllat›lmas› ve yürü-tülmesinde ›srarc› olma gibi pozitif etkilerin yan›s›ra kad›n yol-dafllarla kurdu¤um iliflkide anlamaya çal›flma, dayan›flma, birbi-rini tamamlamaya çal›flma... gibi olumlu sonuçlar› da oldu.

Bugün yürüttü¤ümüz çal›flman›n kapsam› ve sonuçlar› bak›-m›ndan, dünü aflan düzeyde bafllad›¤›m›zda özgür oldu¤umusöyleyebilirim.

Bu çal›flmaya bafllad›¤›m›zda özgür oldu¤umu düflünürdüm.Çünkü devrimciydim. Eskiye s›rt çevirmifl yeni bir toplumsal ya-flam›n inflas›na kat›lm›fl devrimci kad›nd›m çünkü. Devrimci ol-

De¤ifltirmek için de¤iflmek!

Page 106: Sosyalist Kad›n -   · PDF fileSosyalist kad›n hareketini, ayn› zamanda etkin teorik-ideolojik bir odak, otorite ve düflünsel hegemonya gücü olarak gelifltirme,

maya karar verdikten sonra da kiflinin kendisiyle mücadelesinin bitmedi¤ini, tersine he-nüz yeni bafllad›¤›n›n da bilincindeyim kuflkusuz. Devrimcilik yaflam biçimiyse, yenilen-me, de¤iflme iste¤i hep olacakt›r. Bu diyalekti¤in zorunlulu¤udur ayn› zamanda. Özgür-lük üzerine birçok tart›flma yürüttüm. Bugün geldi¤im noktada, bu tart›flmalar›n en genelanlamda devrimci bireyin özgürleflmesi üzerine yap›lan tart›flmadan öteye gitmedi¤inide¤erlendirebiliyorum. Oysa bugün, “cins bilinci”min geliflmesine ba¤l› olarak devrimcibir kad›n olarak henüz özgür olmad›¤›m› söylüyorum.

Özgürleflme serüveni; ayd›nlanma, bilgiyle donanma, bilgiyi keflfetme eylemiyle bir-birine ba¤l› bir süreci kapsar. Dün ö¤renme, bilgi edinme önündeki temel engeller olarakduran tutuklu¤um, özgüven zay›fl›¤›, merak duygusunun zay›fl›¤›, soru sorma, keflfetmezay›fl›¤›n›n dayand›¤› yer, sözü doland›rmadan söylemek gerekirse “geleneksel ka-d›n”l›ktan kopuflamamakt›r. Öyleyse vurucu gücü ilkin buraya yöneltmem gerekiyor.

Kad›n›n köleleflme tarihi ve özgürleflme serüvenini ö¤renme, anlamaya dönük yapt›-¤›m her hamle, büyük bir keyif ve heyecan veriyor. Çünkü, her yeni bilgi sorular›m› ço-¤altt›¤› gibi, heyecan›m› kamç›layan ve mutlulu¤u keflfetmemde itici bir güç oluyor. Buçal›flmayla kendimi yeniden buldu¤um, keflfetti¤im gibi dünden farkl› oldu¤um, yüzey-selliklerimle, korkular›mla daha fazla yüzleflmemi sa¤lad›.

Gözalt›nda taciz ve tecavüz iflkencesine dair yapt›¤›m›z bir tart›flmada bu iflkenceyemaruz kalm›fl bir kad›n olarak taciz iflkencesine maruz kalm›fl hemcinslerimle yeterinceempati yapamad›¤›m› gördüm. Yaralanm›fl ruhlar›na, yüreklerine dokunmak için yeterin-ce çaba harcamad›¤›m› fark ettim. Bu; hemcinslerine, kendine yabanc›laflman›n bir biçi-mi de¤ilse nedir peki? Özgürleflme süreci yaflam›n her alan›nda k›zkardefllerimi tan›ma,beraber yürümenin güzelli¤inin de keflfi oldu benim için.

Daha önce kad›n çal›flmas›n›n de¤iflik düzeylerinde yer almama ra¤men, teoriye karfl›ilgim zay›ft›. Bunun bir yan› özgüven zay›fl›¤›yla ilgiliyse di¤er yan› içsel olarak bu alan›erkeklere ait olarak görmekten kaynakl› oldu¤unu söylemeliyim. Devrimci yaflam içinde,teorik alan erke¤in iktidar alan›d›r. Bu nedenle, erkek “iktidar” alan›n› paylaflmaya pek dehevesli de¤ildir. Hele bir de benim gibi bu alanda “söz söylemeyi” kendine “ifl” edinme-yen kad›nlarla çevrelenmiflse keyfine diyecek yoktur!

Devrimci yaflamda teoriye mesafeli yaklafl›m, kronikleflmifl bir durumdu benim için. Buçal›flma, belirli düzeyde bunu k›rmada, özgüvenimi kazanmada etkide bulunsa da henüziflin bafl›nda oldu¤umu tekrar pahas›na söylemeliyim.

Özgüvenimi kuflanma, bir çok alanda oldu¤u gibi teori alan›nda da söz söyleme ve sö-zümün savunucusu olma konusunda daha fazla iradi müdahaleye ihtiyac›m oldu¤u aç›k.

Ayd›nlanma, özgürleflmenin bir boyutudur. Ayd›nlanma, eylemle ba¤land›¤›nda an-lam›n› bulacakt›r. Öyleyse bu dar mekandaki eylemin araçlar›na, ka¤›t ve kaleme dahafazla sar›lmal›y›m. r

Deniz

Sosyalist Kad›n • Yaz 2009108