SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ...
Transcript of SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ...
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
MANDİBULAR KEMİĞİNİN 3 BOYUTLU DOĞRUDAN ÜRETİMİ İÇİN, TASARIMDA KULLANILAN KOMPLEKS KAFES YAPILARIN
TOPOLOJİK OPTİMİZASYONLARININ İNCELENMESİ
Mevlüt Yunus KAYACAN
Danışman
Doç. Dr. Oğuz ÇOLAK
YÜKSEK LİSANS TEZİ İMALAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ISPARTA - 2015
TEZ ONAYI Mevlüt Yunus KAYACAN tarafından hazırlanan “Mandibular Kemiğinin Üç Boyutlu Doğrudan Üretimi İçin, Tasarımda Kullanılan Kompleks Kafes Yapıların Topolojik Optimizasyonlarının İncelenmesi" adlı tez çalışması aşağıdaki jüri üyeleri önünde Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İmalat Mühendisliği Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak başarı ile savunulmuştur. Danışman Doç. Dr. Oğuz ÇOLAK .............................. Süleyman Demirel Üniversitesi Jüri Üyesi Prof. Dr. Sinan TOZOĞLU .............................. Akdeniz Üniversitesi,
Diş Hekimliği Fakültesi Jüri Üyesi Doç Dr. Mustafa Reşit USAL ..............................
S.D.Ü.Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü
Enstitü Müdürü Doç. Dr. Yasin Tuncer ..............................
TAAHHÜTNAME Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim.
Mevlüt Yunus KAYACAN
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa İÇİNDEKİLER ..................................................................................................................................... i ÖZET ………………………………………………………………………………………………………..iii ABSTRACT ......................................................................................................................................... v
TEŞEKKÜR ...................................................................................................................................... vii ŞEKİLLER DİZİNİ ........................................................................................................................ viii ÇİZELGELER DİZİNİ ...................................................................................................................... xi SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ .................................................................................. xii 1. GİRİŞ .............................................................................................................................................. 1
2. KAYNAK ÖZETLERİ .................................................................................................................. 6
2.1. Mandibular ........................................................................................................................... 6
2.1.1. Mandibular Kemik Hastalıkları ............................................................................ 7
2.2. İmplant ................................................................................................................................... 9
2.2.1. Dental implantın tarihi ......................................................................................... 12
2.2.2. Mandibular İmplantı .............................................................................................. 14
2.2.3. İmplantların Belirleyici Özellikleri ................................................................... 17
2.2.3.1. Biyomalzemeler ve Biyouyumluluk ......................................................... 18
2.2.3.2. Hafiflik ................................................................................................................. 23
2.2.3.3. Mekanik Dayanım ........................................................................................... 25
2.2.3.4. İmal Edilebilirlik .............................................................................................. 26
2.2.4. İmplant İmalat Yöntemleri .................................................................................. 26
2.3. Eklemeli İmalat ................................................................................................................ 28
2.3.1. EBM Yöntemi İle Eklemeli İmalat ..................................................................... 31
2.3.2. SLS Yöntemi İle Eklemeli İmalat ....................................................................... 33
2.3.3. DMLS Metodu İle İmalat ....................................................................................... 35
2.3.4. Eklemeli İmalat İçin Parça Tasarımı ................................................................ 36
2.4. İmplantlarda Gözenekli Yapılar................................................................................. 37
2.5. Mandibular İmplant Uygulamalarında Biyomekanik ....................................... 38
3. MATERYAL VE METOD ......................................................................................................... 39
3.1. Kafes Yapılar ..................................................................................................................... 39
3.1.1. Kafes Yapı Tasarımları .......................................................................................... 40
3.1.2. Kafes Yapılarda Analiz İşlemleri ....................................................................... 46
ii
3.1.2.1. Basma Analizlerinin Hazırlanması ........................................................... 46
3.1.2.2. Eğilme Analizlerinin Hazırlanması ........................................................... 51
3.1.2.3. Kayma Analizlerinin Hazırlanması ........................................................... 51
3.2. İmplant Tasarımı ............................................................................................................. 52
3.3. İmplant Analizlerinin Tasarlanması ........................................................................ 61
4. ARAŞTIRMA BULGULARI .................................................................................................... 62
4.1. Kafes Yapı Analizlerinin Sonuçları ........................................................................... 63
4.1.1. Basma Analizi Sonuçları ....................................................................................... 63
4.1.2. Eğilme Analizi Sonuçları ....................................................................................... 69
4.1.3. Kayma Analizi Sonuçları ....................................................................................... 71
4.2. İmplant Analizleri ........................................................................................................... 73
5. SONUÇ VE ÖNERİLER ............................................................................................................ 81
KAYNAKLAR .................................................................................................................................. 83
ÖZGEÇMİŞ ....................................................................................................................................... 91
iii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
MANDİBULAR KEMİĞİNİN 3 BOYUTLU DOĞRUDAN ÜRETİMİ İÇİN,
TASARIMDA KULLANILAN KOMPLEKS KAFES YAPILARIN TOPOLOJİK OPTİMİZASYONLARININ İNCELENMESİ
Mevlüt Yunus KAYACAN
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı
Danışman: Doç. Dr. Oğuz ÇOLAK
Doğrudan metal lazer sinterleme (DMLS) tip imalat yöntemlerinin gelişmesi imalat sektörünü farklı bir boyuta taşımıştır. İmalatın istenen geometride ve formlarda gerçekleşebiliyor olması, özellikle sağlık sektörü için yeni ufuklar açmıştır. Kişiye özel kemik problemlerine ve diş hastalıklarına karşı kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Yapılan çalışma kişiye özel implantların insan vücudundaki kullanımı açısından ve imalat maliyetleri açısından çeşitli iyileştirmeler meydana getirecek topolojik optimizasyonları kapsamaktadır. Yapılan çalışmalar ile daha yüksek mukavemetli, daha hafif ve daha az malzeme ile imal edilen implantların imalatı amaçlanmıştır. İmal edilen implantların hastaya uygulanmadan önce, hasta vücudunda kullanım esnasında meydana gelecek olası sorunlar öngörülmüştür. Bu çalışma ekonomik implant tasarımı, yüksek mukavemetli kafes yapıların entegrasyonu ve kullanım ömrünün uzatılması olarak üç temel hedefe ulaşmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yeni nesil implantlarda, daha önce inşaat sektöründe rastladığımız kafes yapılar kullanılmaya başlanmıştır. DMLS tipi 3 boyutlu yazıcılar kafes yapıların implant içerisine entegre edilmesini mümkün kılmıştır. Kafes yapı kullanımı sayesinde tasarımı yapılan implantlar hem hafifletilebilmekte hem de mukavemet yönünden desteklenmektedir. Yapılan çalışma ile literatürde bilinen kafes yapıları üzerinde çalışmalar yapılmış, ihtiyaç halinde yeni bir kafes yapı tasarlanarak implanta uygulanmıştır. İmplantlar DMLS ile imal edilirken daha az malzeme sarf edilecektir. Böylelikle maliyetler azaltılmış olacaktır. Yapılan çalışma ile kafes yapıların çeşitli mekanik dayanımlar açısından avantaj ve dezavantajları tespit edilmiştir. İnsan vücudunda yüklemeye maruz kalan implantın hangi kafes yapıyla maksimum mukavemete erişeceği belirlenmiştir.
iv
Yapılan çalışma, implantın matematik modellemelerinin gerçekçi yüklemeler ile bilgisayar destekli analizleri (simülasyon) ve mekanik testleri üzerine kurulmuştur. Çalışma birkaç aşamanın ardı ardına yapılması ile gerçekleştirilmiştir. Bilinen kafes yapılar modellenerek bilgisayar destekli analizleri gerçekçi yüklemeler altında yapılmıştır. Bu çalışmada yapılmış olan analizler kişiye özel implantların mekanik simülasyonları için yol gösterici nitelikte olacaktır. Tez, DMLS yöntemiyle mandibular implant imalatı alanında yapılan çalışmaların incelenmesiyle, en üstün özelliklere sahip tasarımın yapıldığı özgün bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Doğrudan metal lazer sinterleme, kafes yapılar, gyroid, mandibular, implant 2015, 107 sayfa
v
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
OPTİMİZİNG MANDİBULAR TOPOLOGY USİNG LATTİCE STRUCTURES ON SİMULATİON PROGRAMS FOR 3D DIRECT MANUFACTURING
M. Yunus KAYACAN
Süleyman Demirel University
Graduate School of Applied and Natural Sciences Department of Manufacturing Engineering
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Oğuz ÇOLAK
Today, that has become effective manufacturing methods with emerging technologies "direct metal laser melting (DMLS)" type three-dimensional printers have started to gain its place in the manufacturing sector. That the production of the desired geometry and form, has opened a new horizon for the health sector in particular. The use against personalized bone problems and dental disease is becoming increasingly common. Things that work individually implanted human body for various improvements in terms of the use and production costs include topological optimization is brougth about. Things optimizations with higher strength, lighter, and is intended to manufacture the implants manufactured with less material. Before administration to the patient of a manufactured implant, will occur during use on a patient it was prescribed potential problems. The study, cheap implant design has been carried out to achieve three main goals as the extension of high-strength mesh structure of integration and lifetime. The new generation of implants has previously been used in the construction industry lattice structures we encounter. Direct metal laser sintering (DMLS) type 3D printers have made it possible to integrate into the lattice structure of the implant. Implants made design can be mitigated through the use of lattice structure and is supported both in terms of strength. Studies in the literature known to do work on the lattice structure, the lattice structure designed a new implant will be applied if needed. Implants were manufactured DMLS will be made with less material. Thus, costs will be reduced. Made various advantages in terms of mechanical strength and disadvantages have been identified with
vi
the lattice work. The implants in the human body exposed to loading is determined to reach its maximum strength which makes cage. The study is based on the mathematical modeling of the implant loading with realistic computer-aided analysis (simulation) and mechanical tests. The study was conducted by performing successively a few stages. Lattice structures known computer-aided modeling analyzes were conducted under realistic loadings. This study analyzes are made in person guided by its mechanical simulations of custom made implants. Thesis has been prepared as an original work in which the most outstanding features of the mandibular implant design in the field of DMLS manufacturing process.
Keywords: Direct Metal Laser Sintering, lattice structure, gyroid, mandible, implant 2015, 107 pages
vii
TEŞEKKÜR
Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Doç. Dr. Oğuz ÇOLAK’a teşekkürlerimi sunarım. 4515-YL1-15No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı’na teşekkür ederim. Numune tasarımı aşamasında verdiği desteklerden dolayı, Araştırma Görevlisi Mehmet Akif ERSOY’a teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan eşime ve aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
Mevlüt Yunus KAYACAN
ISPARTA, 2015
viii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa Şekil 1.1 Gyroid hücre(solda), tetrahedron hücre (sağda) ............................................. 2 Şekil 1.2. Yarım mandibular parça (solda), kişiye özel hazırlanmış kısmi implant
geometrisi (sağda) .................................................................................................... 2 Şekil 1.3. Altıgen kafes yapı (sol iki şekil), elmas kafes yapı (orta iki şekil),
beşyüzlü kafes yapı (sağ iki şekil) ...................................................................... 3 Şekil 1.4. Oktahedron, dörtyüzlü, octet-truss, elmas, piramid birim kafes yapılar
(Sırasıyla) ..................................................................................................................... 4 Şekil 1.5. Mandibular üzerine gelen yüklemelerin ve mesnet bölgelerinin
gösterimi [12] ............................................................................................................. 5 Şekil 2.1. Mandibula kemiğinin bölümleri ............................................................................ 7 Şekil 2.2. Tümörlü mandibular kemik .................................................................................... 9 Şekil 2.3. (solda) kalça implantı, (sağda) diz implantı .................................................. 10 Şekil 2.4. A:Abudment, B:Abudment vidası, C:İmplant gövdesi ................................ 11 Şekil 2.5. Solda: kişiye özel diş implantı, Sağda: kişiye özel göğüs kafesi implantı
....................................................................................................................................... 12 Şekil 2.6. Kısmi bir mandibular implantının hasta üzerindeki görüntüsü ............ 15 Şekil 2.7. Yarım mandibular implantı tasarımı ................................................................ 16 Şekil 2.8. Bütün mandibular implantı tasarımı ................................................................ 17 Şekil 2.9. Dental implant ve kemik arasında gerçekleşen osseo-integrasyon...... 21 Şekil 2.10. Kompakt (Kortikal) Kemiğin Osteonu ve Süngerimsi (Süngerimsi)
Kemiğin Trabekülasının Şematik Görünümü .............................................. 24 Şekil 2.11. İmplant hafifletme yöntemleri .......................................................................... 25 Şekil 2.12. Hassas Döküm yöntemi basamakları ............................................................. 27 Şekil 2.13. EBM 3B Yazıcıların Çalışma Prensibi ............................................................. 32 Şekil 2.14. SLS Tipi Yazıcıların Çalışma Prensipleri ....................................................... 34 Şekil 2.15. Doğrudan metal lazer sinterleme cihazı çalışma prensibi ..................... 35 Şekil 2.16. Bilgisayarda implant tasarımının aşamaları ............................................... 36 Şekil 2.17. Gözenekli yapılar ................................................................................................... 37 Şekil 2.18. Gözenek kullanılarak tasarlanmış bir diz implantı ................................... 38 Şekil 2.19. Yarım mandibular implantın yükleme şartları .......................................... 39 Şekil 3.1. Netfabb ile kafes yapı tasarımları ...................................................................... 41 Şekil 3.2. Çalışmada tercih edilen birim kafes yapılar ................................................... 42 Şekil 3.3. 25*25*25 mm boyutunda numune tasarımı .................................................. 43 Şekil 3.4. Materialise Magics ile mesh hatalarının düzeltilmesi ................................ 44 Şekil 3.5. Plaka yerleştirilmiş haldeki eğilme numunesi .............................................. 45 Şekil 3.6. Plaka yerleştirilmiş basma ve kayma numunesi .......................................... 45 Şekil 3.7. Birinci sınır şartlar ile basma deneyi ................................................................ 48
ix
Şekil 3.8. İkinci sınır şartları ile basma deneyi ................................................................. 49 Şekil 3.9. Üçüncü sınır şartları ile basma deneyi ............................................................. 50 Şekil 3.10. Eğilme deneyi sınır şartları ................................................................................ 51 Şekil 3.11. Kayma deneyi sınır şartları ................................................................................ 52 Şekil 3.12. Hasta dokuyu analiz etmek için gerçekleştirilmiş CT taraması ........... 53 Şekil 3.13. Kafatasının kemik harici kısımlarının temizlenmiş görüntüsü ........... 54 Şekil 3.14. İmplant tasarımı için kemiğin hazırlanması ............................................... 55 Şekil 3.15. Kemik ile implantın birleştirilmesi için cıvata delikli kulakların
tasarlanması ............................................................................................................. 56 Şekil 3.16. İmplantın üzerine monte edilecek dental implant bölgesinin tasarımı
....................................................................................................................................... 56 Şekil 3.17. Mandibular implantın gözenek uygulanacak bölgesinin implanttan
ayrılması .................................................................................................................... 57 Şekil 3.18. İmplantın bir bölgesine kafes yapı uygulama işlemi ................................ 58 Şekil 3.19. Kafes yapılı iç kısım ile implantın dış kısmının tekrar bir araya
getirilmesi ................................................................................................................. 59 Şekil 3.20. Gyroid kafes yapı uygulanmış implant tasarımı ........................................ 60 Şekil 3.21. Octet-truss kafes yapı uygulanmış implant tasarımı ............................... 60 Şekil 3.22. Piramid kafes yapı uygulanmış implant tasarımı ...................................... 61 Şekil 3.23. Gerçekçi yükler altında yapılan implant analizlerin sınır şartları ...... 62 Şekil 4.1. Gyroid kafes yapının birinci sınır şartına göre gerilme analizi .............. 63 Şekil 4.2. Gyroid kafes yapının birinci sınır şartına göre şekil değişimi analizi .. 63 Şekil 4.3. Diamond kafes yapının birinci sınır şartına göre gerilme analizi ......... 64 Şekil 4.4. Diamond kafes yapının birinci sınır şartına göre şekil değişimi analizi
....................................................................................................................................... 65 Şekil 4.5. Octet-truss kafes yapının üçüncü sınır şartına göre gerilme analizi .... 66 Şekil 4.6. Octet-truss kafes yapının üçüncü sınır şartına göre yapılan şekil
değişimi analizi ....................................................................................................... 66 Şekil 4.7. octahedron kafes yapının son sınır şartına göre yapılan gerilme analizi
....................................................................................................................................... 68 Şekil 4.8. Octahedron kafes yapının son sınır şartına göre yapılan şekil değişimi
analizi sonuçları ...................................................................................................... 68 Şekil 4.9. Tetragon kafes yapının eğilme sınır şartlarına göre yapılan gerilme
analizi .......................................................................................................................... 70 Şekil 4.10. Tetragon kafes yapının eğilme sınır şartlarına göre yapılan şekil
değişimi analizi ....................................................................................................... 70 Şekil 4.11. Gyroid kafes yapının kayma sınır şartlarına göre yapılan gerilme
analizi .......................................................................................................................... 72 Şekil 4.12. Gyroid kafes yapının kayma sınır şartlarına göre yapılan şekil
değişimi analizi ....................................................................................................... 72 Şekil 4.13. Kemiksi özellikteki implant üzerinde oluşan gerilmeler ....................... 74 Şekil 4.14. Kemiksi özellikteki implant üzerinde oluşan şekil değişimi ................. 74
x
Şekil 4.15. Titanyum alaşım implant üzerinde oluşan gerilmeler ............................ 75 Şekil 4.16. Titanyum alaşım implant üzerinde oluşan şekil değişimi ..................... 75 Şekil 4.17. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve gyroid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki gerilmeler ....................................... 76 Şekil 4.18. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve gyroid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki şekil değişimi ................................ 76 Şekil 4.19. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve pyramid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki gerilmeler ....................................... 77 Şekil 4.20. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve pyramid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki şekil değişimi ................................ 77 Şekil 4.21. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve octet-truss kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki gerilmeler ....................................... 78 Şekil 4.22. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve octet-truss kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki şekil değişimi ................................ 78 Şekil 4.23. Tüm implant tasarımlarının gerilme analizi grafiği ................................. 79 Şekil 4.24. Tüm implant tasarımlarının şekil değişimi analizi grafiği ..................... 80
xi
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa Çizelge 2.1. İmplantlarda kullanılan doğal ve sentetik malzemeler. ....................... 20 Çizelge 2.2. Titanyum ve titanyum alaşımlarının mekanik özellikleri .................... 23 Çizelge 2.3. Hızlı prototipeme sistemleri ve geliştirildiği yıllar ................................. 29 Çizelge 3.1. Ti-6Al-4V malzeme özellikleri ........................................................................ 47 Çizelge 4.1. Tüm kafes yapıların birinci sınır şartına göre yapılan analiz
sonuçları .................................................................................................................. 64 Çizelge 4.2. Tüm kafes yapıların ikinci sınır şartına göre yapılan analiz sonuçları
..................................................................................................................................... 65 Çizelge 4.3. Tüm kafes yapıların üçüncü sınır şartına göre yapılan analiz
sonuçları .................................................................................................................. 67 Çizelge 4.4. Tüm kafes yapıların son sınır şartına göre yapılan analiz
sonuçları .................................................................................................................. 69 Çizelge 4.5. Tüm kafes yapıların eğilme sınır şartlarına göre yapılan analiz
sonuçları .................................................................................................................. 71 Çizelge 4.6. Tüm kafes yapıların kayma sınır şartlarına göre yapılan analiz
sonuçları .................................................................................................................. 73 Çizelge 4.7. Tüm implant tasarımlarının analiz sonuçları ........................................... 79 Çizelge 4.8. Tüm implant tasarımlarının gerilme hafifletilme miktarları .............. 80
xii
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ cm3 Santimetreküp CT Computer Tomography (bilgisayarlı tomografi) DMLS Direct Metal Laser Sintering EBM Electron Beam Melting LD Laser Deposition mm Milimetre MPa Megapaskal P Basınç SLS Selective Laser Sintering
1
1. GİRİŞ
Günümüzde gelişen teknolojiler ile etkin bir imalat yöntemi haline gelen
“doğrudan metal lazer sinterleme (DMLS)” tipi üç boyutlu yazıcılar imalat
sektöründe kendine yer edinmeye başlamıştır. Bu tezgâhlar toz metalürjisi
yöntemini kullanarak parça imal etmektedirler. İmalatın istenen geometride ve
formlarda olması özellikle sağlık sektörü için yeni bir ufuk açmıştır. Kişiye özel
kemik problemlerine ve diş hastalıklarına karşı kullanımı giderek
yaygınlaşmaktadır. Yapılacak olan çalışma kişiye özel implantların insan
vücudundaki kullanımı açısından ve imalat maliyetleri açısından çeşitli
iyileştirmeler meydana getirecek topolojik optimizasyonları kapsamaktadır.
Yapılacak optimizasyonlar ile daha yüksek mukavemetli, daha hafif ve daha az
malzeme ile imal edilen implantların imalatı amaçlanmaktadır.
DMLS tipi üç boyutlu yazıcılar ile boşluklu yapıda veya kafes yapıdaki parçaların
imalatı mümkün hale gelmiştir. Özellikle kafes yapıların inşa edilebiliyor olması
bu tezgâhların daha etkili kullanılabilir hale gelmesini sağlamıştır. Yapılan
çalışma ile implant imalatında kullanılan kafes yapılar incelenmiştir.
Kullanılacak olan kafes yapılar çene üzerine gelen kuvvetlere karşı direnci
olacak ve deforme olmayacak şekilde tasarlanmıştır. Şekil 1.1’de görüldüğü
üzere çeşitli birim hücreler kullanılarak optimizasyonlar yapılmıştır. (Anonim,
2015) Kullanılacak olan birim hücreler matematiksel hesaplamalar sonrasında
en iyi mekanik özellikleri veren hücreler arasından seçilmiştir. Topolojik
optimizasyonlar sonrası en iyi özellikleri veren üç birim hücre tespit edilmiştir.
2
Şekil 1.1 Gyroid hücre(solda), tetrahedron hücre (sağda)
Belirlenen birim hücreler kişiye özel olarak hazırlanmış olan bir insan çenesi
(mandibular) implantına uygulanmıştır. Bir çene hastalığına sahip insanın
kaybettiği kemik dokusu yerine kullanılacak olan implant tasarımı üzerine
gerekli yüklemeler verilerek gerekli statik analizler yapılmıştır. Şekil 1.2’de
mandibular üzerine gelen yük şekilleri ve kişiye özel olarak tasarlanmış olan iki
parçalı bir çene implantı verilmiştir. (Bertol vd., 2010)
Şekil 1.2. Yarım mandibular parça (solda), kişiye özel hazırlanmış kısmi implant
geometrisi (sağda)
Çalışmadan elde edilen çıktılar daha hafif, yüksek mukavemetli ve insan kemik
dokusuna daha uygun implantlar elde etmeyi sağlayacaktır.
Eklemeli imalat ile imal edilen implantların büyük çoğunluğu boşluklu ve
gözenekli olarak imal edilmektedir. Böylelikle hastalar tarafından taşınması
3
daha kolay olan elverişli implantlar imal edilmekte ve daha az malzeme
kullanılmasından dolayı maliyet azalmaktadır. İmplantların dış kısmı daha
mukavim olması amacıyla gözeneksiz olarak imal edilmekte, iç kısımlar ise
darbe sönümleyici özelliklerin iyileşmesi amacıyla boşluklu olarak imal
edilmektedir (Stok vd., 2015). Kafes yapılı implant tasarımında başlarda temel
kafes yapılardan olan altıgen tasarımlar tercih edilmiştir. Boşluk yüzdeleri ile
oynanarak altıgen kafes yapılar için optimizasyonlar gerçekleştirilmiştir.
(Parthasarathy vd. , 2011) Altıgen yapılarla yapılan tasarımlarda mukavemet
yönünden eksiklerin giderilmesi amacıyla kafes yapıların matematiksel olarak
formüle edilmesi yöntemine başvurulmuş ve hangi kafes yapının basma, eğilme
ve kayma dayanımı açısından daha mukavim olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Çalışmada sekizgen, dörtgen, elmas, piramid ve octet-truss olarak bilinen iç içe
geçmiş iki dörtyüzlüden oluşan birim hücre yapıları denenmiştir. (Fan vd. ,
2008) Elmas ve altıgen tasarımlarla ilgili yapılan çalışmalara ilave olarak
içerisine küp ve beş yüzlü birim hücreler de uyumlu yapılar ve tekdüze yapılar
da denenerek tasarımlar yapılmış ve basma deneyleri yapılmıştır. Basma
testleri sonucunda ise beş yüzlü tasarımlar maksimum kuvvete ulaştığı
gözlenmiştir. (Park vd., 2015) Son yıllarda ise hücrelerin imalat
parametreleriyle ilişkileri araştırılmaktadır. (Qiu vd., 2015) Elmas yapıda imal
edilmiş olan implantların boyutsal birim hücre değişikliklerine bağlı
mukavemet özelliklerine ilişkin çeşitli çalışmalar da yapılmıştır. (Ryan vd. ,
2008) Şekil 1.3 ve 1.4’de bazı kafes yapı tipleri görülmektedir.
Şekil 1.3. Altıgen kafes yapı (sol iki şekil), elmas kafes yapı (orta iki şekil),
beşyüzlü kafes yapı (sağ iki şekil)
Yapılan çalışmalar göstermiştir ki mevcut kafes yapıların iyileştirilmesi kişiye
özel implant teknolojisini daha çok tercih edilmeye başlanan bir yöntem haline
getirecektir. Böylelikle insan anatomisine daha uygun implantlar imal edilmiş
4
olacaktır. Bu amaçla octet-truss kafes yapılar ve gyroid kafes yapılar üzerinde
çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Octet-truss yapılar özellikle burulma zorlaması
yönünden implantlara mekanik avantaj sağlamıştır. Yapılan çalışmalar
matematik olarak modellenmiş octet-truss birim hücreler analiz edilmiştir.
(Deshpande vd. , 2001) Gyroid birim hücreler yapı itibariyle keskin köşelerden
kaçınılarak tasarlanmaktadır. Bu nedenle çentik etkisi ve artık gerilmeler daha
az oluşmaktadır. 3 mm ölçüye sahip birim gyroid hücrelerin mekanik
özelliklerinin en uygun ölçü olduğu gözlenmiştir. (Yan vd., 2015) Altıgen yapı
ve gyroid arasında karşılaştırmalı olarak yapılan çeşitli çalışmalar da
bulunmaktadır. Sonlu elemanlar metodu kullanılarak yapılan karşılaştırmalı
çalışmalar göstermiştir ki mekanik olarak, gyroid birim yapıdaki parçalar daha
üstün özellikler göstermektedir. (Olivares vd. , 2009; Sun vd., 2013)
Bu çalışmada, yeni tip kafes yapılara ve kullanımda olan kafes yapılarına sahip
implantların nasıl mekanik özellikler göstereceği ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.
Ayrıca, kişiye özel implantlar ile tasarlanmış olan birim hücre yapıları analiz
edilmiştir.
Şekil 1.4. Oktahedron, dörtyüzlü, octet-truss, elmas, piramid birim kafes yapılar
Kafes yapılar gibi fazlaca detay bulunduran parçalarda ve tasarımlarımızdaki
gibi çok küçük ölçülerin bulunduğu parçalarda bilgisayar destekli analiz
programları ve bilgisayarlar yetersiz kalabilmektedir. Donanım olarak gelişmiş
özelliklerde bilgisayarlar ve özellikle boşluklu yapıdaki parçaların analizini
yapmaya elverişli programlar kullanılmalıdır. Yaygın olarak kullanılan ANSYS
programı kafes yapıdaki implantlar konusunda yetersiz özellikler
göstermektedir. Analizleri yapılacak olan CAD tasarımların .stl formatında
olmalarından dolayı ANSYS analiz yapamamaktadır. Ayrıca uygun formattaki
5
kafes yapı tasarımlarında da üstün donanım özelliklerine ihtiyaç duymaktadır.
Bu nedenle kafes yapılar ile tasarlanmış olan implantlar, stl formatındaki
dosyalarla çalışabilme ve düşük sistem gereksinimleri ile çalışılabilmesi
nedeniyle Rhinoceros programı kullanılarak analiz edilmiştir.(Merdji vd., 2010)
İmplant tasarımı yapıldıktan sonra analizlerin geçekleştirilmesi için çeşitli sınır
şartlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Mandibular üzerine gelen yüklerin konumu,
yönü ve şiddeti bilinmelidir. Ayrıca mandibuların mesnet bölgeleri de tespit
edilmiş olmalıdır. Sınır şartları ne kadar gerçeğe yakın olursa bulunan sonuçlar
o kadar gerçekçi olacaktır. Sınır şartların belirlemesinde ağza yerleştirilecek
sensörler, CT görüntüleri ve maksimum yükleme davranışlarının tespiti önem
arz eder. Şekil 1.5’te mandibuların yükleme şartları gösterilmiştir. Yükleme 30
yaşındaki sağlıklı bir erkek birey için bulunmuştur. (Lucica, 2012)
Şekil 1.5. Mandibular üzerine gelen yüklemelerin ve mesnet bölgelerinin
gösterimi
Rhinoceros programı kullanılarak DMLS gibi katmanlı imalat yöntemlerine dair
topolojik optimizasyonlar yapmak da mümkündür. Yapılan bu optimizasyonlar
kafes yapılar için olmayıp, içi dolu parçaların içlerine boşluk geometrisinin
otomatik atanması yoluyla yapılmaktadır. Parçanın mekanik analizinin
yapılmasından sonra, kullanım esnasında deformasyon olmayacak şekilde parça
içini boşaltmaya yönelik bir çalışma yapılır. (Gardan ve Schneider, 2014)
6
Yapılan çalışmalar incelendiğinde yalnızca kafes yapılar kullanılarak değil CT
taraması sonrası tespit edilen kemiksi içyapıların da, FEM analizi yapılırken
kullanıldığı gözlenmiştir. Ancak içyapılar, hayvan dokuları ile ilgili çalışmalarda
tespit edilmiştir. (Seki vd. , 2012) Mandibular kemik yapısına uygun içyapı ile
gerekli çalışmaların yapılması literatüre olumlu katkı sağlayacaktır.
Topolojik analiz çalışmaları yapılan implant tasarımları, DMLS ile imalat şartları
düşünülerek gerçekleştirilmiştir. Kafes yapıdaki implantların imalatında yaygın
olarak titanyum alaşımlı Ti-6Al-4V, CrCo gibi biyomalzemeler kullanılmaktadır.
Malzeme toz halde iken sinterleme teknolojisi ile birbiriyle birleşerek parçayı
meydana getirir. Toz boyutu olarak genellikle 1-20 μm ile karşılaşılır. Malzeme
içeriği 90.08% Ti, 5.67% Al ve 4.25% V olarak bilinmektedir.(Traini vd., 2008)
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Literatür incelemeleri yapılmış ve tez çalışmasında faydalanılan çalışma ve
bilgilere kaynak özetleri olarak yer verilmiştir. Kaynak özetleri, mandibular
kemiği ve hastalıkları, implant tipleri, imalat yöntemleri, implant tasarımları
gibi çeşitli konu başlıklarını kapsamaktadır.
2.1. Mandibular
Mandibular kemiği, yüz iskeletinin en büyük ve en sağlam kemiğidir. Kafatası
iskeletinin ise tek hareketli kemiğidir. Alt çene kemiği, yüzün en alt bölümünde,
insanlarda tek ve birçok memelilerde çift kemik hâlinde bulunur. (MEGEP,
2012)
Mandibular açıklığı, arkaya bakan “U” şeklinde, bir gövde (corpus mandibulae)
ve gövdenin her iki yanında yukarıya doğru uzanan iki adet mandibular
kolundan (ramusmandibula) oluşur. Mandibula kolunun üst ucunun arkasındaki
mandibular başı, (caputmandibula) temporal kemik ile eklemleşerek alt çene
eklemini oluşturur. Mandibular korpusunun üzerinde, maksillada olduğu gibi
diş çukurları (alveoli dentales) bulunur. Mandibular korpusu ve ramusunun
7
birleşme yerinde oluşan açıya, angulus mandibular denir. Mandibulara ait
detaylı gösterimler şekil 2.1’da verilmiştir. (MEGEP, 2012)
Şekil 2.1. Mandibular kemiğinin bölümleri
2.1.1. Mandibular Kemik Hastalıkları
Mandibular kemiğinde şekil bozukluğu ve işlevsel yetersizlikler barındıran
çeşitli hastalıklar gözlenmektedir. Bu hastalıkların bir kısmı doğuştan, bir kısmı
gelişim esnasında doğal olarak ortaya çıkar. Bunların yanında dış etmenlerden
dolayı kırık, çatlak ve doku kaybı gibi mandibular kemiği hastalıkları da
gözlenebilir.
Mandibular kemik fraktürleri en sık görülen yüz kırıklarından biridir.
Kafatasının geri kalan bölümüyle ilişkili olarak çenenin konumu göz önüne
alındığında yüksek sıklıkla görülmesi hiç de şaşırtıcı değildir. Bu kırıkların
düzeltilmesi yalnızca kozmetik açıdan değil, çiğneme ve konuşma gibi işlevlerin
düzgün olması açısından da önemlidir.
Çene kırığı tedavisi tıp tarihi kadar eskilere dayanır. İlk kayıtlar eski Mısır
yazmalarına dayanmakta, sonrasında Hipokrat’ın çene kırıklarını eksternal
bandaj ile tedavi ettiği bilinmektedir. Geçmişte düşmelere, künt travmalara ve
beden bedene savaşa bağlı olarak oldukça sık görülen mandibular kırıkları
günümüzde daha çok araç içi trafik kazalarına ve iş kazalarına bağlı olarak
görülmekte, Hipokrat’tan günümüze teknolojide ve tıp biliminde pek çok
8
değişiklik olmasına rağmen temel tedavi prensipleri geçerliliğini korumaktadır.
(Montgomery vd., 1996)
Hemifasiyal mikrozomi (HFM) değişken birinci ve ikinci faringeal kemerler
türetilen yapıları etkileyen, yaygın bir kraniofasial anomalidir. (Figueroa vd.,
2000) Insidansı 4000 ve 5600 canlı doğumda biri arasında değişir, yarık dudak
ve damaktan sonra ikinci en sık görülen doğumsal kraniofasyal
malformasyondur. (Poswillo, 1975) ve (Grabb, 1965) . HFM’nin birincil
özelliklerinden biri, sık sık çene asimetri olan mandibular ramus, kondilin veya
her ikisi ve çiğneme kaslarıyla ilişkili, oluşum ya da geri kalmışlıktır. HFM ayrıca
kulak, maksilla diğer bozuklukları, malar kemik veya zigomatik kemere neden
olur. Tek taraflı mikrotia, veya kulak bozukluğu, HFM’de zorunlu bir özellik
olarak öne sürülmüştür. Ayrıca, göz, vertebral, kalp ve böbrek problemleri
olmak üzere diğer anomaliler HFM’de sıklıkla görülür. Bu nedenle, aynı
zamanda HFM oculoauriculovertebral spektrum olarak adlandırılır.
(Sidiropoulou, 2003)
Dudak ve/veya damak yarığı embriyolojik dönemde çeşitli nedenlerden dolayı
bebeğin yüz bölgesindeki yapıların birleşme kusuru nedeniyle ortaya çıkan bir
anomalidir.(Karaman, 2009) İntrauterin yaşamda, fetüsün dudak yapısını
oluşturan hücrelerin birleşmesi 4 veya 5. haftada, damak yapısını oluşturan
hücrelerin birleşmesi ise 8 veya 9. haftada başlamaktadır. 12. haftanın sonunda,
fetüsün damak ve dudak dokularının birleşmesi tamamlanmış olur. Birleş-
menin tam olarak sağlanamaması durumunda fetüste oral yarıklar meydana
gelir.( Moore vd.,2002; Stainer vd., 2004) Bazı hastalarda sadece yarık dudak veya
yarık damak olmakla birlikte, bazılarında ise hem dudak hem de damak yarığı
bir arada bulunabilmektedir. Ancak çalışmada odaklanılacak olan vaka
mandibula bölgesinde oluşan tümör vakalarıdır. Tümör nedeniyle çene yapısı
bozulur. Bu bozukluk ancak implant vb. bir müdahale ile düzeltilebilir. Tümör
bir bölgede hasar meyana getireceği gibi, mandibulanın yarısını veya tamamını
etkileyecek şekilde de gelişebilir. Şekil 2.2.’de mandibulanın yarısında tümör
oluşmuş bir vaka görülmektedir. (Sharma, Passi ve Kumar, 2012)
9
Şekil 2.2. Tümörlü mandibular kemik
2.2. İmplant
İmplant, doğuştan veya sonradan meydana gelmiş olan kemik dokusu
kayıplarında, kaybolan dokunun yerine uygulanan işlevsellik ve estetik
özellikler barındıran parçalardır. İmplantlar kulanım yerlerine ve şekillerine
göre sınıflandırılırlar. İmplantlar yaygın olarak; kalça, diz ve dental implantlar
olarak imal edilirler. Ancak çok özel durumlar için kişiye özel implant adı
verilen implant tipleri kullanılır.
Kalça ve diz implantları, yerini aldığı kemik dokusundan dolayı küresel ve
pürüzsüz bir uç kısmı barındırır. Onun dışındaki kısımda ise kemik dokuyla
temas eden pürüzlü bir bölge yer alır. Kalça ve diz implantları yüksek mekanik
ve yorulma mukavemetine sahip parçalar olmaları gerekmektedir. Çünkü
üzerlerine ciddi yükler gelmektedir. Şekil 2.3.’de kalça ve diz implantı örnekleri
verilmiştir.(Pakos vd., 2015;Poirier vd., 2015)
10
Şekil 2.3. (solda) kalça implantı, (sağda) diz implantı
Diş implantları, implant sektöründe en çok kullanılan implant tipidir. Diş kaybı
geçekleşmiş olan hastalarda, kayıp dişin olduğu bölgeye uygulanır. Diş
implantları çeşitli kısımlardan oluşur. Bunlar; abudment, abudment vidası ve
implant gövdesi olarak sıralanabilir. Bu üç farklı parça bir arada kullanılarak diş
implantı hastaya uygulanır. Şekil 2.4.’da implantın kısımları gösterilmiştir.
(Hacisalİhoğlu vd., 2014)
11
Şekil 2.4. A: Abudment, B:Abudment vidası, C:İmplant gövdesi
Standart olarak bilinen implantlar genel sorunlara karşı çözüm üretmek
konusunda yeterlidir. Ancak, bilinen implantlar ile çözülemeyecek hastalıklarda
farklı tip implantlar kullanılmalıdır. Bu nedenle kişiye özel implantların
kullanımı ortaya çıkmıştır. Kişiye özel implantlar, hasta vücudundaki eksik
bölgeyi tamamlamak amacıyla tasarlanıp imal edilirler. Özellikle kanserli kemik
dokuların yerine kullanım ve kaza sonrası kemik dokuyu tamamlayıcı nitelikte
olması kişiye özel implantları önemli konuma getirmiştir. Kişiye özel implantlar
yalnızca o hastaya ait bir implantı tasarlamak anlamına gelir. Bu nedenle gerekli
bir yöntem kullanılarak, hastanın implant gerektiren bölgesi belirlenir. Daha
sonra bir yazılım aracılığıyla hasarlı bölgeye uygun implant tasarımı yapılır.
Tasarıma uygun implant çeşitli imalat yöntemleriyle gerçekleştirilir. Şekil 2.5’te
kişiye özel implant tasarımlarından birkaç örnek gösterilmiştir. (Chen vd.,
2014;Quin vd., 2015)
12
Şekil 2.5. Solda: kişiye özel diş implantı, Sağda: kişiye özel göğüs kafesi implantı
2.2.1. Dental implantın tarihi
Per-Ingvar Brånemark’ın titanyum ile çalışmasından tam 1350 sene önce, Maya
uygarlığının kemik içi implantların ilk örneklerini kullandıkları saptanmıştır.
1931 senesinde Honduras’ta kazılan Maya mezarlarında arkeolojistler MS 600
senesine ait olduğu düşünülen bir altçene kalıntısı bulmuşlardır.
Yirmili yaşlarındaki bir kadına ait olduğu sanılan bu alt çenede eksik olan üç
kesici dişin yerinde deniz kabuğu olduğu görülmüştür. Arkeoloji dünyası kırk yıl
boyunca kabukların kadının ölümünden sonra bir şekilde takıldığı
düşünmüştür. Ta ki 1970 yılında Brezilyalı Prof. Dr. Amadeo Bobbio alt çene
örneği üzerinde çalışıp radyograflarını çekene kadar. Dr. Bobbio iki implant
etrafında kabuksu kemik oluşumu gözlemlerinin ışığında implantların kadın
yaşarken takıldığına kanaat getirmiştir.
1950’li yıllarda Cambridge Üniversitesinde canlı dokularda kan akışı
araştırmaları yapılıyordu. Çalışanlar titanyumdan yapılmış küçük hazneleri,
tavşanların kulaklarındaki yumuşak dokuya yerleştirme metodunu
geliştirmişlerdir. 1952 yılında İsveçli Ortopedik Cerrah P. I. Brånemark kemik
13
tedavisi ile ilgilenmekteydi ve Cambridge tasarımı olan Tavşan Kulağı Haznesini
tavşan kalça kemiğinde denemiştir. Birkaç aylık çalışmanın ardından bu pahalı
hazneleri tavşanların kalçalarından çıkarma girişiminde bulunan Brånemark,
hazneleri çıkaramadığını fark etmiştir. Brånemark kemik dokusunun titanyuma
çok etkin bir biçimde yapıştığını gözlemlemiştir. Brånemark bu hadise üzerine
birçok insan ve hayvan denekte deneyler yaparak titanyumun bu eşsiz özelliğini
tasdik etmiştir. (Göçer, 2010)
Bu sırada bir tıp doktoru olan İtalyan Stefano Melchiade Tramonte, titanyumun
diş restorasyonlarında kullanılabileceğini anlamış ve kendi protezini
desteklemek için titanyumdan bir vida yapıp hastalarında denemiştir. İnsanlar
üstündeki denemeleri ve olumlu sonuçları 1966 yılında yayınlamıştır. (Stevens
ve Alexander, 1971)
Brånemark, başlarda çalışmasının diz ve kalça cerrahisi merkezli olması
gerektiğini düşünmüşse de klinik gözlemlerinde nihai kararı, devamlılık
olanakları ve diş kaybının nüfusun büyük çoğunluğunda var olması nedeniyle,
ağız olmuştur. Brånemark kemik dokusunun titanyum ile bağının klinik
gözlemini; “osseointegration” olarak adlandırmıştır.
Stevend ve Alexander’in Birleşmiş Milletlerdeki çağdaş bağımsız araştırmaları
sonucu 1969 yılında titanyum implantlar için Amerikan patenti alınmıştır.
(Quirynen vd., 2007)
Sonraki on dört yıl içinde Brånemark, diş implantolojisinde titanyum kullanımı
ile ilgili birçok çalışmasını yayınlamıştır, ta ki 1978 yılında İsveçli savunma
sanayi firması Bofors AB ile implant üretimi ve pazarlaması için ticari ortaklık
kurana kadar. Bofors’un (takip eden yıllarda ismi “Nobel Industries” adını
alacak olan) ana şirket durumunda olduğu, diş implantasyonu alanına
odaklanmış Nobelpharma AB (şimdiki ismiyle “Nobel Biocare”) 1981 yılında
kurulmuştur. Günümüze kadar 7 milyon “Brånemark System” implant hastalara
yerleştirilmiştir ve yüzlerce firma dişsel implantı üretmektedir. Mevcut
implantlar genelde yanları konik ya da paralel olan küçük vidalar şeklindedirler.
Hastanın dişi çekildiği anda, kök yuvası ile iç içe geçecek şekilde
14
uygulanabilirler. Mevcut kanıtlar diş çekme operasyonu ile eş zamanlı takılan
implantların başarı oranı, iyileşmiş kemiğe uygulanmış implantlar ile
karşılaştırılabilir seviyededirler. (Crespi vd. ,2008) Ayrıca başarı oranları ve
radyografik sonuçlar taze kök yuvalarına uygulanmış eşzamanlı implantlara,
geçici diş taçlarının yine eş zamanlı olarak takılması ile haftalar sonra takılması
arasında çok fark olmadığını göstermektedir. (Gahlert vd. , 2009)
Mevcut bazı araştırmalar implantlarda Zirkonya (ZrO2) gibi seramik
malzemelerin kullanımına odaklanmışlardır. Zirkonya, zirkonyum dioksit,
periyodik tabloda titanyuma yakın ve benzer biyogeçimsel özellikler gösterir.
(Depprich vd. , 2008) Genel olarak titanyum implantlarla aynı şekilde olmak
üzere zirkonya yıllardır ortopedik cerrahide kullanılmaktadır. Zirkonya
titanyuma göre estetik açıdan parlak diş benzeri rengiyle daha avantajlıdır.
(Andreiotelli ve Kohal ,2009) Ancak yekpare ZrO2 implantların günlük kullanım
için tavsiye edilmesi için uzun dönem testlere ihtiyaç vardır.( Arturo vd. , 2003)
2.2.2. Mandibular İmplantı
Mandibular implantı da kişiye özel implantlardan bir tanesidir. Konu 2.1.1’de
aktarıldığı üzere mandibular kemiği birçok hastalığın yaşanabildiği bir
konumdadır. Doğuştan ve sonradan meydana gelen kemik hastalıkları ve
kayıplarında mandibular implantı kullanılmaktadır. Mandibular implantları
çeşitli şekillerde tasarlanabilmektedir. Hastanın kemik yapısına ve hasta kısmın
geometrisine bağlı olarak tasarlanmalıdır. Şekil 2.6’da bir mandibular implantı
tasarımı ve hasta üzerindeki görüntüsü verilmiştir. (Goldsmith vd., 2012)
Buradaki implant yalnızca estetik açıdan düşünülerek tasarlanmalıdır. Çünkü
implant üzerine herhangi bir yükleme yapılmayacaktır.
15
Şekil 2.6. Kısmi bir mandibular implantının hasta üzerindeki görüntüsü
Şekil 2.7’da Mandibular kemiğinin yarısının implant olarak tasarlanıp imal
edildiği bir uygulama görülmektedir. (Quin vd., 2015) Burada İmplant kemiğin
görevini mekanik olarak yerine getirmesi ve estetik açıdan hoş görülmesi
amacıyla tasarlanmıştır. Kemik Üzerine gelen yüklemeler implant üzerine de
gelmektedir. Bu nedenle tasarım yapılırken maksimum dayanım şartlarına göre
düşünülmelidir.
16
Şekil 2.7. Yarım mandibular implantı tasarımı
Progresif osteomiyelit hastalığından şikâyetçi bir kişinin alt çene kemiği
(mandibular) neredeyse yok olmaktadır. Bu nedenle hastanın mandibular
kemiği tamamen alınıp yerine implant yerleştirilmesi gerekmektedir. Ancak
yerleştirilen implantın ekstra bazı özelliklere sahip olması gerekmektedir.
Hastanın dişleri de olmadığı için mandibular implantı üzerine diş implantlarının
yerleştirilmesi düşünülmelidir. Estetik açıdan da tamamen bozulmuş olan alt
çene yapısı düzeltilmelidir. İmplantın, gülme, bağırma refleksleri gibi işlevleri
yerine getirmesi gerekmektedir. Bunlara ek olarak hastanın ameliyat sonrası
kemik gelişimini daha iyi sağlaması amacıyla yüzey kaplamaları da yapılmıştır.
Dahası gülme esnasında gamzelerin dahi oluşması sağlanmıştır. Şekil 2.8’de tam
mandibular tasarımı görülmektedir. İmplant, hafiflik sağlamak amacıyla belli
bölgelerin içi boşaltılarak tasarlanmıştır.(Nickels, 2012)
17
Şekil 2.8. Bütün mandibular implantı tasarımı
2.2.3. İmplantların Belirleyici Özellikleri
İmplantların tamamı, çeşitli durumlar düşünülerek tasarlanmaktadır. Bunların
başlıcaları; biyouyumluluk, hafiflik, mekanik dayanım, imal edilebilirlik, estetik
görünüm ve malzeme tercihi olarak sıralanabilir. Tüm implantlar tasarlanırken
bu durumlar açısından kontrol edilirler. Ancak dental implantlar gibi özel
alanlara inilmesi durumunda bu genel özelliklerin dışında özel durumlar da
devreye girecektir.
Dental implantlar çiğneme sırasında karmaşık kuvvetlere maruz kalırlar. Kemik
implant ara yüzeyinde oluşabilecek üç ana kuvvet vardır. Bunlar; oklüzal
(basma, çekme) lateral ve kayma tipi kuvvetlerdir. Kemik daha çok basma tipi
kuvvetlere dayanıklıdır. Çekme tipi kuvvetlere %30 daha az kayma tipi
kuvvetlere de %65 daha az dayanıklıdır (Mish, 2007). Bu nedenle implant
tasarımında kayma ve çekme tipi kuvvetleri en aza indirebilecek geometrilerde
implantlar tasarlanmalı ve üretilmelidir. Fonksiyonel implant tasarımının amacı
implanta gelen kuvvetleri en iyi şekilde dağıtarak implant destekli protezin
fonksiyon görebilmesini sağlamaktır. İmplantlardan kemik dokuya kuvvet
18
iletimi; Yükleme tipi ve şiddeti, implant ve protezin materyal özellikleri, implant
geometrisi, implant yüzey özellikleri, implant-kemik ara yüzeyi, çevreleyen
kemiğin yoğunluğuna bağlıdır (Cochran, 2000).
Dental implantlar çevre biyolojik dokulara yükleri transfer etmek için fonksiyon
görürler. Bu nedenle öncelikli fonksiyonel tasarım, implant destekli protez
fonksiyonunu en iyi şekilde kullanmak için biyomekanik yükleri yönetir.
Biyomekanik yük yönetilmesi; uygulanan kuvvete ve yükün dağıtıldığı
fonksiyonel yüzey alanına göre değişir. 90’dan fazla dental implant gövde
tasarımı vardır. İmplantın izole parçalarına odaklanmaktan çok (implant-
abutment bağlantısı, tüm yüzey alanı, implant uzunluğu ve genişliği) tüm sistem
yaklaşımları (tedavi planlamasını içeren) yararlıdır. Kuvvet ve yüzey alanı ile
ilişkili temel bilimsel ilkeler, istenen klinik amaçların elde edilmesi için daha
sonra mühendislik çözümleriyle birleştirilmiştir. (Misch, 2007).
2.2.3.1. Biyomalzemeler ve Biyouyumluluk
Biyomalzemeler, insan vücudunun çok değişken koşullara sahip olan ortamında
kullanırlar. Örneğin vücut sıvılarının pH değeri farklı dokulara göre 1 ila 9
arasında değişir. Günlük aktivitelerimiz sırasında kemiklerimiz yaklaşık 4MPa,
tendonlar ise 40-80 MPa değerinde gerilime maruz kalır. Bir kalça eklemindeki
ortalama yük, vücut ağırlığının 3 katına kadar çıkabilir, sıçrama gibi faaliyetler
sırasında ise bu değer vücut ağırlığının 10 katı kadar olabilir. Vücudumuzdaki
bu gerilimler ayakta durma, oturma ve koşma gibi faaliyetler sırasında sürekli
tekrarlanır. Biyomalzemelerin tüm bu zor koşullara dayanıklı olması
gerekmektedir. Geçmişte gerek tahta, kauçuk gibi doğal malzemelerin, gerekse
altın, cam gibi yapay malzemelerin biyomalzeme olarak kullanımı deneme
yanılma yoluyla yapılmakta ve vücudun bu malzemelere verdiği cevaplar son
derece farklıydı. Belirli koşullar altında, bazı malzemeler vücut tarafından kabul
görürken, aynı malzemeler, koşullar değiştiğinde vücut tarafından
reddedilebilmektedir. Son 30 yıl içinde biyomalzeme/doku etkileşimlerinin
anlaşılması konusunda önemli bilgiler elde edilmiş bulunuyor. Özellikle canlı ve
cansız malzemeler arasında çok büyük farklılıklar olduğu saptanmış
19
durumdadır. Araştırmacılar, “biyomalzeme” ve “biyouyumluluk” terimlerini,
malzemelerin biyolojik performansların belirtmek için kullanmışlardır.
Biyouyumlu olan malzemeler biyomalzeme olarak adlandırılmış ve
biyouyumluluk; uygulama sarsanda malzemenin vücut sistemine uygun cevap
verebilme yeteneği olarak tanımlanmıştır. Biyouyumluluk, bir biyomalzemenin
en önemli özelliğidir. Biyouyumlu, yani ‘vücutla uyuşabilir’ bir biyomalzeme,
kendisini çevreleyen dokuların normal değişimlerine engel olmayan ve dokuda
istenmeyen tepkiler (iltihaplanma, pıhtı oluşumu, vb.) meydana getirmeyen
malzemedir. Wintermantel ve Mayer bu terimi biraz genişleterek
biyomalzemenin yapısal ve yüzey uyumluluğunu ayrı ayrı tanımlamışlardır.
• Yüzey uyumluluğu, bir biyomalzemenin vücut dokularına fiziksel,
kimyasal ve biyolojik olarak uygun olmasıdır.
• Yapısal uyumluluk ise malzemenin vücut dokularının mekanik
davranışına sağladığı optimum uyumdur.
Bu açıdan bakıldığında metallerin olumsuz yanları; biyouyumluluklarının düşük
olması, korozyona uğramaları dokulara göre çok sert olmaları yoğunlukları ve
alerjik doku reaksiyonlarına neden olabilecek metal iyonu salımı olarak ele
alınır. Seramiklere bakıldığında ise biyouyumlulukları son derece yüksek olan
ve korozyona dayanıklı malzemelerdir. Fakat seramikler bu avantajlarının yanı
sıra, kırılgan, işlenmesi zor, düşük mekanik dayanıma sahip, esnek olmayan ve
yüksek yoğunluğa sahip malzemelerdir. Homojen özellik gösteren ve kullanım
açısından dezavantajlara sahip olan tüm bu malzeme gruplarına alternatif
olarak da kompozit malzemeler geliştirilmiştir. Uygulama alanlarına implant
malzemesi tercihine ilişkin detaylı bilgi çizelge 2.1’de verilmiştir.
20
Çizelge 2.1. İmplantlarda kullanılan doğal ve sentetik malzemeler.
UYGULAMA ALANI MALZEME TÜRÜ
İskelet Sistemi
Eklemler Titanyum, Titanyum-Alüminyum-Vanadyum
alaşımları
Kırık kemik uçlarının tespitte
kullanılan İnce metal levhalar
Paslanmaz çelik, kobalt-krom alaşımları
Kemik dolgu maddesi Poli metil metakrilat (PMMA) Kemikte oluşan şekil
bozukluklarının tedavisinde
Hidroksiapatit
Kalp-damar Sistemi Yapay tendon ve bağlar Teflon, poli etilen teraftalat Diş implantları Titanyum, alümina, kalsiyum fosfat, zirconia,
Titanyum-Alüminyum-Vanadyum alaşımları Kalp-damar Sistemi Poli etilen teraftalat, teflon, poliüretan
Kalp kapakçıkları Paslanmaz çelik, karbon
Kataterler Silikon kauçuk, teflon, poliüretan Organlar
Yapay kalp Poliüretan
Duyu Organları
İç kulak kanalında Platin elektrotlar Göz içi lensler PMMA, silikon kauçuk, hidrojeller Kontakt lensler Silikon-akrilat, hidrojeller Kornea bandajı Kolajen, hidrojeller
Tıbbi uygulamalarda kullanılan biyomalzemeleri; sert doku yerine kullanılacak
biyomalzemeler ve yumuşak doku yerine kullanılacak biyomalzemeler olarak
iki grupta da toplamak olasıdır. Ortopedik ve diş implantları, genelde birinci
grup kapsamına giren metal ve seramiklerden hazırlanırken, kalp-damar
sistemi ve genel plastik cerrahi malzemeleri polimerlerden üretilmektedir.
Ancak, böyle bir gruplandırma her zaman geçerli değildir. Örneğin, bir kalp
kapakçığı polimer, metal ve karbondan hazırlanabilir kalça protezi de metal ve
polimerlerin kompozitlerinden oluşabilir. (Gümüşderelioğlu, 2002)
Osseo-integrasyon yeteneği yüksek, gözenekli implantlara şu anda büyük bir ilgi
gözlenmektedir. Osseo-integrasyon, gözenekli yapıdaki implant ve konak kemik
arasında kemik büyümesi sayesinde kemiksi bağların kurulmasıdır. Kemik
21
dokusunun implanttan içeriye doğru büyümesi için biribiryle bağlantılı, açık
gözenekler ve konak dokulara doğrudan temas halinde olan biyo-uyumlu bir
yüzey gereklidir. Ortopedi için implantlar ek olarak, yeterli mekanik
mukavemete sahip olmalıdır. (Rubstein vd., 2012)
Yeni kemik oluşumunda, implant içerisinde damarlanma ve besin difüzyonu ve
osteojenik progenitör hücre penetrasyonu sağlamak için sistemsel gereksinim
olarak, implant gözenekleri minimum birkaç yüz mikrometre boyutunda
olmalıdır.(Rubstein vd., 2012) Aksi halde yeterli ooseo-integrasyon
gerçekleşmemiş ve kemik-implant birleşimi tam olarak gerçekleşmemiş olur. Bu
birleşme ayrıca mekanik olarak da mukavemet artışı sağlayacaktır. Şekil 2.9’da
implant ve kemik arasında gerçekleşen osseo-integrasyon gösterilmiştir.(Göçer,
2010)
Şekil 2.9. Dental implant ve kemik arasında gerçekleşen osseo-integrasyon
Biyouyumluluk konusunda dikkat edilmesi gereken bir başka durum daha
bulunmaktadır. Canlı dokuya yerleştirilen tüm malzemeler, bu dokudan tepki
almaktadır. Bu tepki, doku implant ara yüzeyinde oluşmakta ve dokunun tipine,
22
yasına, ara yüzey hareketliliğine, vücut sıvısının dolaşımına, implantın fiziksel
ve kimyasal özelliklerine, yüzey morfolojisine v.b. özelliklere bağlı olarak
değişmektedir. İmplant malzemelerdeki tehlikeler, çevresindeki dokulara zarar
vermesi veya etkileşim ile açığa çıkan kimyasal maddelerin doku sıvısında
dolaşarak hasara yol açmasıdır. Biyomalzeme seçiminde önemli olan diğer bir
konuda korozyon konusudur. Korozyon, metallerin çevreleri ile istenmeyen bir
kimyasal reaksiyona girerek oksijen, hidroksit ve diğer başka bileşikler
oluşturarak bozunması ve hasara uğraması olarak tanımlanabilir. Daha da
önemlisi, oluşan korozyon ürünleri doku içerisine girerek hücrelere zarar
vermektedir. İnsan vücudundaki akışkanlar; su, çözünmüş oksijen, protein,
klorür ve hidroksit gibi çeşitli iyonlar içermektedir. Bu nedenle; insan vücudu,
biyomalzeme olarak kullanılan metaller için oldukça korozif bir ortamdır.
(Gümüşderelioğlu, 2002; Pasinli, 2004) Bu korozif ortam, metallerin
dayanımını düşürmekte ve metallerle oluşturdukları bileşikler, hücrelere zarar
vermektedir. Metalik biyomalzemeler için önemli noktalardan bir tanesi de,
metalik biyomalzemelerin korozyona karsı dayanımlı olmaları gereğidir. İnsan
vücudunda kullanılan metalik implantların yüzeylerinde oluşan pasif filmler,
yüzeydeki oksitlenme reaksiyonlarını yavaşlatmakta, vücut sıvısı içinde metalin
minimum düzeyde çözünmesini sağlamakta ve vücut içinde kullanım süresini de
uzatmış olmaktadır. (Çakır, 1995)
İmplantlarda kullanılacak malzeme tercihi mekanik özelliklere, biyouyumluluğa
ve imal edilebilirliğe göre belirlenmektedir. Malzemeyi tercih ederken ihtiyaç
duyulan minimum mekanik özelliklerin karşılandığından emin olunmalıdır.
Malzemenin canlı doku içerisinde herhangi bir kimyasal reaksiyona girmeyecek
olması gerekmektedir. Ayrıca implantın hassasiyetine ve imalat yönteminin
yeteneklerine bakılarak uygun malzeme tercihi yapılmalıdır. Kemiksi
implantlarda tüm bu sebeplerden dolayı kısıtlı bir malzeme seçimi yapılabilir.
En sık karşılaşılan titanyum malzemeler çizelge 2.2’de mekanik özellikler
açısından detaylandırılmıştır. (Misch,2007) Titanyum dışında son zamanlarda
zirkonyum alaşımları ve kobalt-krom malzemeler de implant teknolojisinde yer
bulmaya başlamıştır.
23
Çizelge 2.2. Titanyum ve titanyum alaşımlarının mekanik özellikleri
Derece
(Titanyum)
Özellik 1 2 3 4 Tİ-6AI-4V
Çekme mukavemeti, (MPa) 240 345 450 550 930
Esneme dayanımı, %0.2
karşılanan min (MPa) 170 275 380 483 860
Elastiklik (GPa) 103 103 103 103 113
2.2.3.2. Hafiflik
Kemikler yapıları itibariyle hafif dayanıklıdırlar. Özellikle malzeme özellikleri ve
tasarımlarından dolayı darbe sönümleyici özelliklere sahiptirler. Hafif ve
mukavim olmaları sayesinde vücutta taşınması ve kullanılmaları kolaydır. İnsan
ve hayvanları hızlı hareket etme reflekslerini sağlar. Zıplama, atlama gibi
eylemleri kolaylıkla yamalarını sağlarlar. Hatta bazı canlılar için kemiklerin bu
özellikleri hayati önem taşır. Örneğin ağaçkakanlar kemik yapıları sayesinde
gagalarını hızlıca hareket ettirirler ve ve ağaçlardan gelen darbeleri beyne
iletmeden sönümlerler.(Utku Kuyucu vd., 2012)
Omurga iskeleti aksiyel ve apendiküler alt bileşenlere ayrılmaktadır. Aksiyel
bileşen kafatası, omurga, sternum ve kaburgalardan oluşmaktadır. Apendikülar
bileşen ise uzun kemiklerden oluşmaktadır. Yetişkin iskeletinde iki major tip
kemik bulunur:
• Kortikal kemik yoğun ve kompaktır. Bütün iskelet yapılarının en dış kısmını
oluşturur. Kortikal kemik iskelet ağırlığının yüzde 80’nini oluşturur. Kortikal
kemiğin major fonksiyonu mekanik güç ve koruma sağlamaktır.
• Trabekülar (süngerimsi) kemik uzun kemiklerin, özellikle uç kısımlarının
içerisinde, omurların gövdesinde, pelvisin iç kısımlarında ve diğer büyük yassı
kemilerde bulunur. Trabekülar kemik, özellikle omurlarda olmak üzere mekanik
desteğe önemli katkılar yapar. Ayrıca trabekülar kemik, kortikal kemikten
24
metabolik olarak daha aktiftir ve mineral desteğini sağlar. Şekil 2.10.’da Yetişkin
iskeletindeki süngerimsi ve kortikal bölgeler gösterilmiştir. (Utku Kuyucu vd.,
2012)
Şekil 2.10. Kompakt (Kortikal) Kemiğin Osteonu ve Süngerimsi (Süngerimsi)
Kemiğin Trabekülasının Şematik Görünümü
Kemiğin yapısı bu şekilde hafif ve dayanıklı iken tasarlanan ve imal edilen
implantlar kemiklerden çok farklı şekilde ağır ve dayanıksız olması
düşünülemez. Bu nedenle tasarlanan ve imal edilen implantlar en az bulunduğu
bölgedeki kemik kadar hafif ve dayanıklı olmalıdır. Aksi halde hastalar için
yeterli bir çözüm olmaktan çıkar ve dezavantajları ola bir tedavi yöntemi haline
gelir. Tasarımı yapılan implantlar hafifletilmek için çeşitli yöntemlere
başvurulur. Bu yöntemlerden başlıca üç tanesi şu şekildedir:
• Yoğunluğu düşük malzemelerin tercihi yapılmalıdır.
• İmplant üzerinde delikler oluşturularak hafifletilmelidir.
• Gözenekli veya kafes yapılı sistemlerle hafiflik sağlanmalıdır.
Şekil 2.11’de yapısal hafifletme çalışması yapılmış implant örnekleri verilmiştir.
(Quin vd., 2015;Parthasarathy vd., 2009)
25
Şekil 2.11. İmplant hafifletme yöntemleri
2.2.3.3. Mekanik Dayanım
Biyomekanik kas iskelet sistemi ve biyolojik sistemlerin hareket fonksiyonları
ve yapıları ile ilgilenir. Biyomekanik, bir süre sonra mühendislik mekaniğinin
bir parçası olabilecektir. Çünkü insan vücudunun bazı kısımları çeşitli makine
parçalarına benzerlikler göstermektedir. Örneğin, uzun kemiklerde yapılan bazı
gerilme analizleri, bunların uzun makine parçalarında olduğu gibi önemli eğilme
momentlerine maruz kaldığını göstermiştir. (Çalışkan ve Fındık, 2014)
Tasarımı ve imalatı yapılan her implant uygulanacağı vücut bölgesindeki
yüklere maruz kalacaktır. Bu nedenle imal edilen implantların, uygulanacağı
vücut bölgesindeki yüklere karşı mukavemetli olması gerekmektedir. Herhangi
bir kırılma, çatlama vb. deformasyonlar hasta sağlığını ciddi biçimde tehdit
edecektir.
26
Standart olarak bilinen implantlar (dişler, kalça, diz vb.) bilinen test
prosedürleri uygulanarak mekanik yönden incelenebilir. Ancak kişiye özel
implantların bilinen test yöntemlerine tabi tutulması mümkün değildir. Her
implant kendine has özellikler barındırmaktadır. Bu nedenle tasarımı yapılan
implantların, imal edilmeden önce mekanik testlerinin yapılması gerekecektir.
Bu testler bilgisayar ortamında ve laboratuar şartlarında gerçekleştirilebilir.
Dikkat edilmesi gereken en önemli şey ise sınır şartlarının doğru bir biçimde
seçilmesi ve uygulanmasıdır.
2.2.3.4. İmal Edilebilirlik
İmplantlar hastanın vücut yapısına ve hasta dokuya bağlı olarak
tasarlanabilirler. Ancak tasarımı yapılan her ürün implant olarak imal
edilemeyebilir. Bir implantın tasarımı yapılırken imalat yöntemine uygun olarak
hareket edilmelidir. Aksi halde imalat esnasında çeşitli güçlüklerle
karşılaşılabilir. İmal edilebilirlik sorunu son dönem teknolojilerinden eklemeli
imalatın ortaya çıkmasıyla neredeyse ortadan kalkmıştır. Ancak hala bazı
tasarımlarda imalat güçlüğü gözlenmektedir. Bir diğer imalat zorluğu ise her
imalat yöntemiyle her malzemenin işlenemiyor olmasıdır.
2.2.4. İmplant İmalat Yöntemleri
İmplant tarihi boyunca birçok farklı implant üretim yöntemi kullanılmıştır.
İmplant imalat yöntemleri ilk başlarda el işçiliği (tesviye) yöntemine
dayanmaktaydı. Çünkü ilk dönemlerde herhangi bir makineleşme ortaya
çıkmamıştı. Ancak makineleşmenin gelişmesiyle, talaş kaldırma ve döküm
yöntemiyle implant imalatı yaygınlaşmış oldu. Bu yöntem el ile şekil verme
yöntemine göre çok daha kolay ve hassas işçiliği imkân tanımış oldu. Daha kısa
sürede, daha az insan gücüyle implantlar imal edilmeye başlanmış oldu. Hassas
döküm işleminde, karmaşık geometrideki parçalar üretilebilmesine rağmen
yüzey pürüzlendirme ve gözenekli imalat gibi işlemler yapılamamaktadır. Bu
işlemlerin ek bir takım işlemler ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu
yöntemde ilk olarak implantın mumdan modeli yapılır. Birden fazla imalat
27
gerçekleşecekse mumdan salkımlar oluşturulur. Bu model salkımı seramik
malzeme içerisine birkaç defa daldırılarak kaplama işlemi yapılmış olur.
Sonrasında ısı yardımıyla mum eritilir ve kalıbı terk etmesi sağlanır. Seramik
malzeme fırınlanarak mukavemeti artırılır. Dikkatli bir şekilde metal
malzemenin döküm işlemi gerçekleştirilir. Sonrasında seramik kalıp kırılarak
temizlenir. Her bir salkım testere ile kesilerek ayrılır. Düzeltilmesi gereken
yerler talaş kaldırılma işlemine tabi tutulur. Isıl işlem, kumlama vb. ek bir işlem
gerekiyorsa yapılır. İmplantlar kullanılır hale getirilmiş olur. (Ay, 2015) Ancak
bu yöntemde parçanın iç kısmına müdahalede bulunmak imkânsızdır. Şekil
2.12’de hassas döküm işlemi basamaklar halinde gösterilmiştir. (Anonim,2015)
Şekil 2.12. Hassas Döküm yöntemi basamakları
Hassas döküm ile imalat işlemi, anlatıldığı üzere çok fazla işlemi bir arada
barındırır. Aynı zamanda çok sayıda nitelikli iş gücüne de ihtiyaç duyar. Gelişen
teknolojileri etkisiyle günümüzde implant teknolojisi farklı bir noktaya gelmeye
başlamıştır. Hem daha hızlı imalat yapmaya imkân tanıyan, hem daha az nitelikli
insan gücüne ihtiyaç duyan hem de daha hassas ve detaylı implantlar yapmaya
imkân tanıyan eklemeli imalat teknolojileri son dönemde hızla yaygınlaşmaya
başlamıştır.
28
2.3. Eklemeli İmalat
Eklemeli imalat, hızlı prototipleme olarak da anılmaktadır. İngilizcede 3D
printer olarak bilinen sistemler Türkçesi 3 boyutlu yazıcı (3B yazıcı) olarak
bilinmektedir. Reportbuyer.com adlı internet sitesinin 28 Ocak 2014 tarihinde
açıklamış olduğu “World 3D Printing Market INTRODUCTION” adlı raporunda
dünya piyasasında 3B yazıcıların pazar paylarına ilişkin bir çalışma
yayınlamıştır. Rapordaki verilere göre hızlı prototipleme sistemlerinde 2013 yılı
itibariyle yalnızca cihaz satışı bazında 5.38 milyar TL (2.56 milyar $) civarında
bir rakama ulaşılmıştır. Cihaz satış bazında pazar payının 2017 yılında her yıl
%20 artarak 10,5 milyar TL’ye (5 milyar $) ulaşacağı öngörülmektedir. Verilen
bu rakamlar yalnızca cihaz satışı bazındaki rakamlardır ancak 3B yazıcı
sektörünün diğer maddi kısımları ise hammadde satışı ve cihazdan elde edilen
3B ürünlerdir. Bu iki maddi kısımda işin içine girdiği zaman maddi olarak çok
daha ciddi rakamlar ortaya çıkacaktır. Plastik sektöründeki şirketlerin
pazardaki çalışmalarını 3B yazıcılara hammadde sağlayacak biçimde
geliştirmeleri önümüzdeki dönemlerde doğru bir seçim olacaktır. Ülkemiz
pazarındaki 3B yazıcı pazar paylarına ilişkin ise henüz somut bir veri
oluşmamıştır. (Kunststoffe, 2012)
Hal böyleyken eklemeli imalat teknolojisinin yakın zamanda implant
teknolojisini tam anlamıyla ele alınması düşünülmektedir. Eklemeli (additive)
işlem yapan teknolojilerde bir takım yöntemsel farklılıklar vardır. Her yöntemin
birbirine göre bazı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. (Kayacan M. Y.,
2014) İmplant imalatında ihtiyaç duyulan malzemeler biyouyumlu metaller
olduğu için, metal eklemeli imalat yöntemleri bu tekniğin implant ile ilişkin
taraflarıdır.
Hızlı prototipleme yöntemleri, ürün tasarım sürecinin prototipleme aşamasının
hızlandırılması amacıyla ortaya çıkmış çeşitli üretim yöntemleridir. (Pham ve
Gault,1998) Bütün hızlı prototipleme yöntemlerinde, üretilecek cismin üç
boyutlu katı modeli sanal ortamda iki boyutlu kesitlere ayrılır ve üretim, bu
kesitlerin katman katman oluşturularak, kullanılan yönteme bağlı olarak çeşitli
29
şekillerde, üst üste birleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Üretim için sadece cismin
katı modelinin gerekli olması, farklı bir cisim üretimi için sadece katı modelin
değiştirilmesi ve hızlı prototipleme makinelerinde üretimin kalıp/takımdan
bağımsız yapılması, bu yöntemlerin tasarım sürecinde prototiplerin hızlı bir
şekilde üretilmesini mümkün kılmıştır. Bu özellikler ve katman-katman
üretimin çok çeşitli karmaşıklıkta şekillerin oluşturulabilmesini mümkün
kılması, bu yöntemlerin uygulama alanlarının, prototiplemeden üretime doğru
genişlemesine de yol açmıştır.
Günümüzde, hızlı prototipleme yöntemleri kullanılarak, hızlı
takımlama/kalıplama (plastik enjeksiyon kalıplan, elektroerezyon
elektrotlannm üretimi gibi), hızlı/eklemeli imalat gibi yeni üretim teknikleri
üzerine araştırmalar sürmektedir. (Erdoğmuş ve Dağ, 2009)
Hızlı Prototip kavramı ilk olarak 1980 sonlarında Stereolithography (SLA)
makinesi ile gün yüzüne çıkmıştır. O zamandan beri benzer kavramları
kullanarak günümüze farklı konseptlerle ulaşmıştır ve bu teknolojiler
patentlenmiştir. (Levy vd. , 2003) . Çizelge 2.3.’ da bu konseptler gösterilmiştir.
30
Çizelge 2.3. Hızlı prototipleme sistemleri ve geliştirildiği yıllar (Gideon vd.
,2003)
Orijinal Adı Türkçeleştirilmiş Adı Kısaltması Geliştirilme
Yılı
Stereolithography Tarayarak Işıkla
Kürleme Tekniği SLA 1986-1988
Solid Ground Curing Katı Tabaka Kurutma SGC 1986-1988
Laminated Object
Manufacturing
Tabakalı Yapıştırmalı
Parça İmalatı LOM 1985-1991
Fused Deposition
Modelling
Ergiyik Biriktirme
Modelleme FDM 1988-1992
Selective laser Sintering Seçici Lazer Sinterleme SLS 1987-1992
3D Printing (Drop on
Bed) Üç Boyutlu Yazıcı 3DP 1985-1997
Hızlı prototipleme yöntemlerinde, üretim için cismin sadece katı modeline
ihtiyaç duyulur. Bu yöntemler, genel olarak “malzeme eklemeli” ve “malzeme
çıkarmalı” olarak iki ana kola ayrılır. Malzeme eklemeli teknolojiler de kendi
abında “sıvı”, “ayrık (toz) parçacıklı” ve “katı (yaprak - katman)” olmak üzere
üçe ayrılır. Sıvı temelli üretimde katılaşma, akışkan malzemenin lazer temasıyla,
elektroset akışkanla veya prototip malzemesinin eriyip ardından katılaşmasıyla
oluşabilir. Bu teknolojilere örnek olarak, Tarayarak Işıkla Kürleme Tekniği (SLA,
Stereolitography) ve Eriyik Depozit Modelleme (FDM - Fused Deposition
Modeling) verilebilir. Toz malzeme kullanılan üretimlerde birleştirme işlemi ya
lazerle ya da seçmeli uygulamalı bağlayıcı araçlarla yapılır. Bu teknolojileri
örnek olarak, Lazer Sinterleme (SLS - Selective Laser Sintering) ve Üç Boyutlu
Yazıcı (3DP - Three Dimensional Printing) verilebilir. Katı katman kullanılan
teknolojilerde ise malzeme yapraklan lazer ya da bir yapıştırıcı yardımıyla
birleştirilir. Bu teknolojilere örnek olarak da Tabakalı Yapıştırmalı Parça İmalatı
(LOM - Laminated Object Manufacture) ve Katı Folyo Polimerizasyonu (SPF -
Solid Foil Polimerization) verilebilir. (Rochusa vd.,2007;Kruth vd.,1998).
31
Bütün malzeme eklemeli teknolojilerde üretilecek cismin 3 boyutlu katı CAD
modeli gereklidir. Parça üretimi için gerekli bu modeller, çizimlerini STL
(Standard Tessellati Language) formatında kaydedebilen yada bu formata
dönüştürebilen herhangi bir CAD yazılımı ile oluşturulmalıdır (Catia,Solid
Works,Pro/Engineer, AutoCAD vb.) (Pham ve Gault,1998;Anonim,2014; Kolosov
vd.,2006)
Eklemeli İmalatta titanyum, cobalt-krom, zirkonyum gibi malzemeler
kullanılabilmektedir. Her geçen gün yeni bir metal daha eklemeli imalatın işlem
potansiyeline dahil olmaktadır. Metal malzeme ile iş yapan iki farklı yöntem
bulunmaktadır. Bunlar EBM ve SLS olarak bilinmektedir. Bunların alt dalları
olarak da SLM, DMLS, LDM ve hibrit yöntemler de bulunmaktadır.
2.3.1. EBM Yöntemi İle Eklemeli İmalat
Elektron ışınlı ergitme prosesi toz halindeki metalleri ısıtarak ergitme ve
birleştirme prensibine dayanır. Bu yönüyle ısıtarak toz bağlama (SLS) metodu
ile benzerlik gösterir. 1000°C sıcaklıkta, vakumda bulunan hareketli tabla
üzerine yaklaşık 0,1mm kalınlığında tabaka oluşturacak şekilde serilen metal
tozları, bilgisayar kontrollü olarak elektron bombardımanı uygulanır. 2800°C
sıcaklıktaki elektron kaynağından gelen elektronlar hızlandırıldıktan sonra
yarım ışık hızı büyüklükte bir hız ile toz havuzuna çarpar. Bu hızdaki
elektronların kinetik enerjisi metali ergitmek için yeterlidir. Ergitme bittikten
sonra tabla dikey düzlemde aşağı doğru kaydırılır, eritilecek yeni toz tabakası
serilir ve proses tüm parçanın üretimi tamamlanana kadar tekrarlanır. (Chua,
2003)
Elektron ışınlı ergitme yöntemi ile seçici lazer sinterleme yöntemi birçok
yönden benzerlik gösterir. Ancak temeldeki en önemli farkları EBM yönteminde
ortamın havası vakum ile çekilerek boş bir ortam oluşturulur. SLS yönteminde
ise ortamın havası önce çekilir sonra ortama koruyucu gaz gönderilir.
32
SLS ‘ye göre daha verimli olan EBM, gözeneksiz, yoğun parçaların üretilmesi için
idealdir. (Chua,2003) Ergitme işlemi vakumda gerçekleştiği
için nitrat ve oksitlerden arınmış malzeme elde etmek mümkündür. Yüksek
hassasiyet beklenen karmaşık geometrideki metal parçaların üretimine imkân
sağladığı için sağlık sektöründe titanyum alaşımı implantların ve havacılık
sektöründeki parçaların üretiminde tercih edilmektedir. (Arcam, 2010) 2001
yılında İsveçli Arcam AB tarafından ticarileştirilen teknik, firma tarafından 1995
yılından beridir Chalmers Teknik Üniversitesi ile ortaklaşa geliştirilmektedir.
(Chua,2003)
Vakum altında elektron demeti ile ergitmenin lazer sistemlerine göre yüksek
güç verimliliği, üstün malzeme özellikleri gibi birçok avantajı bulunmaktadır.
Elektron demet kontrol sistemi, lazer tabanlı kontrol sistemlerindeki gibi
herhangi bir optik ya da hareketli yansıtıcılar içermez. Ayrıca lazer kullanılan
sistemlerde maksimum verimi elde edebilmek için, farklı malzemelere uygun
dalga boylarının eşleştirilmesi gereklidir. Elektron demet sistemlerinde dar bir
ışın ile çok yüksek enerji seviyelerine ulaşılabilirken, lazer sistemlerinde fazla
yansıtma nedeniyle güç verimliliği azalmaktadır. EBM yönteminde demetin
saptırılması için parçaların hareket ettirilmesi gerekmez, bu sayede yüksek
tarama ve üretim hızlarına ulaşılır. (Karlsson vd., 2013; Larsson vd., ?) Ebm
yöntemi ile imal edilen implantlar mekanik özellikler açısından diğer eklemeli
imalat yöntemlerine göre daha üstün özellikler barındırmasına rağmen implant
imalatında daha az tercih edilen bir yöntemdir. EBM yönteminin çalışma
prensibi şekil 2.13’te görülmektedir.
33
Şekil 2.13. EBM 3B Yazıcıların Çalışma Prensibi
2.3.2. SLS Yöntemi İle Eklemeli İmalat
SLS teknolojisinde toz halinde bulunan plastik veya metal malzemeler bilgisayar
destekli imalat (CAM) yazılımı ile hareket eden lazer ışınıyla taranır. Taranan
bölgelerdeki malzeme sinterlenerek birbirine kaynaşır ve parçanın ilk katmanı
oluşur. İkinci toz katmanı ilkinin üzerine sıvanır ve sinterleme işlemi sırasıyla
devam ederek parçanın üretilmesi sağlanır. Bu yöntem sayesinde ürün katman
katman sinterlenmekte, bunun için gereken ısı lazer ışınından sağlanmaktadır.
Üretim prosesi olarak ısı etkisiyle metallerin birleştirilmesinden dolayı
kaynakla benzerlik gösterir. SLS yönteminde vakum altında metal tozlarının
daha mukavim olarak yapışması sağlanırken, üründe iç hata oluşmaması için
ortama koruyucu gaz verilir.
Katmanlar tamamlandıktan sonra parça metal veya plastikle dolu toz
havuzundan çıkarılır. Bu teknolojide taban bölgesi haricinde destek yapısı
kullanılmaz. Bu yöntemle elde edilen ürünler metalden yapılmışsa yüzey kalitesi
talaşlı imalata göre daha kötü olacaktır. Çünkü eriyen metallerin enerjisi
çevresindeki metal tozlarına da etki ederek ergimeyi kısmi de olsa kontrol
dışına iter. İmal edilecek olan ürünlerde bu durum göz önünde bulundurularak
34
uygun toleranslar varsa kullanılmalıdır ya da ek işlemler ile toleranslar
sağlanmalıdır.
Hammadde olarak çoğunlukla poliamid, titanyum vb. malzemeler kullanılır.
Ancak son yıllardaki gelişmeler sonucu seramik ve metal tozları
kullanılabilmektedir. Bu teknoloji 1980'li yılların ortalarında Dr. Carl Deckard
tarafından geliştirilmiştir. Şekil 2.14’de SLS tipi yazıların çalışma prensibi
gösterilmiştir. (Anonim, 2015)
Şekil 2.14. SLS Tipi Yazıcıların Çalışma Prensipleri
SLS tipi imalat ile malzeme çeşitliliği oldukça fazladır. DMLS ve SLM ile metal
malzeme üzerinde çalışılır. SLM metodu ile imalat kelime anlamı olarak seçici
lazer ergitme anlamına gelmektedir. Bu yöntemde toz partikülleri ısı tesiriyle
ergitilip birbiriyle kaynaşırlar. İşlem tamamlandığında birbiriyle tam kaynaşma
sağlanmış metal parça elde edilmiş olur. DMLS metodu detaylı olarak
açıklanacaktır.
35
2.3.3. DMLS Metodu İle İmalat
Doğrudan Metal Lazer Sinterleme (DMLS), Eklemeli İmalat (Eİ) süreci; 3 boyutlu
olarak tasarlanan ve üretime uygun şekilde modellenmiş parçanın lazer ışınının
metal tozunu sinterlemek için güç kaynağı olarak kullanıldığı ve birleştirici
malzeme yardımıyla katı haline getirildiği yöntemdir. (Anonim,2014)
Toz malzeme sinterlenmeden önce toz yatağı, malzemenin erime sıcaklığının
hemen altına kadar ısıtılır. Bunun sebebi malzemedeki ısıl bozulmaların
önlenmesi ve bir sonraki katmana kaynaşmanın kolaylaşmasıdır. Eriyen
malzeme soğuyup katılaşırken, toz tanecikleri birbirine ve bir önceki katmana
yapışır. Sinterlenen katman üzerine yeni toz katmanı örtülerek ve işlem yeni
katman üzerinde tekrarlanarak 3 boyutlu şekil oluşur (Pham ve Gault, 1998;
İlkgun, 2005) Lazer sinterleme metodunda toz malzeme seçilmiş bölgelerde bir
lazerle (örneğin CO2) ısıtılarak yerel olarak eritilir. (Şekil 2.15)
Şekil 2.15. Doğrudan metal lazer sinterleme cihazı çalışma prensibi
(DMLS), lazer-tabanlı hızlı işleme ve üretim süreci olarak yenilikçi hızlı ürün
imalatçıları (Electrolux Rapid Development , Rusko, Finland ve EOS GmbH,
Munich , Germany) tarafından geliştirilmiştir. (NingYu, 2005)
36
Lazer sinterleme metodu diğer hızlı prototipleme yöntemleriyle
karşılaştırıldığında, bu yöntemde kullanılan malzeme çeşitliliğinin fazla olduğu
görülür (organik polimerler, balmumu, metaller ve seramikler) (Song
vd.,2007;Salmoiraa vd. ,2007).Lazer sinterleme süreci toz kullanımı açısından
geniş bir yelpazede üretim imkanı sağlamasına rağmen üretim parametrelerinin
nihai ürünün mikro yapısında meydana getirdiği evrim tam olarak
anlaşılamamıştır. Bu imalat yönteminde üretim aşamasında meydana gelen
etmenler (kimyasal reaksiyonlar, ısıl etkenler vb.) bu süreci karmaşık ve
anlaşılamaz hale getirmektedir. Dolayısıyla bu süreç temel olarak işin başında
çalışarak oluşan uzmanlık tecrübesine ve deneysel şekilde elde edilen bilgiye
dayanır. (Fischer vd., 2003). Bu sebeplerle kaliteli parçaların üretimi makineyi
kullanan operatörün bilgisine ve becerisine doğrudan bağlıdır.
2.3.4. Eklemeli İmalat İçin Parça Tasarımı
Genel anlamda dijital parça tasarımı için katı modelleme programları
kullanılmaktadır. Bu programlar istenen geometride parçaların tasarlanmasına
imkân vermektedir. Ancak katı modelleme programları ile yapılan tasarımlar stl
formatındaki tasarımları değiştirme ve düzeltme işlemleri yapamamaktadır.
Genellikle solidpart formatında çalışmaktadırlar. Bu nedenle implant vb.
tasarımların yapılmasına imkân tanımamaktadırlar. Çünkü implantlar
ölçülendirme yöntemine bağlı olarak tasarlanamayacak kadar karmaşık yüzey
formlarına sahiptirler. Ayrıca CT taraması ile elde edilen vücut dataları stl
formatında kaydedilir. İmplant tasarımının başlıca birkaç adımı vardır. Bu
adımlar şekil 2.16’da detaylı olarak açıklanmıştır.
37
Şekil 2.16. Bilgisayarda implant tasarımının aşamaları
2.4. İmplantlarda Gözenekli Yapılar
İmplantlarda iki farklı gözenek yapısı uygulanabilmektedir. Bunlardan ilki
küresel şekilli gözenek yapıları, ikincisi ise kafes şekilli gözenek yapılarıdır.
Küresel gözenekler daha çok imalat parametrelerinden kaynaklanan bir
durumdur. Kafes şekilli gözenekler ise tasarımdan kaynaklanan bir gözenek
tipidir. Küresel gözeneklere ilişkin çalışmalar, daha çok toz metalürjisi ile imalat
tekniklerinde görülmektedir. (Eckert vd., 2000) Kafes yapılı gözenekler ise 3
boyutlu yazıcı teknolojileri ile imal edilebilmektedir.(Heinl vd.,2008) Gözenek
yapıları şekil 2.17’de görülmektedir. (Hazlehurst vd., 2013)
Şekil 2.17. Gözenekli yapılar
Hasta dokunun bulunduğu dölgeyi tespit etmek için CT taramasının yapılarak üç boyutlu görüntünün elde edilmesi
İmplant yapılması düşünülen bölgenin incelenmesi ve nasıl bir yapının yerleştirilmesi gerektiğinin belirlenmesi
STL formatında tasarım yapmaya izin veren programlar ile implant tasarımının yapılması
Tasarımı yapılan implantın yapısal bozukluklarının (mesh) incelenmesi ve düzeltilmesi
38
İmplantlarda kullanılan gözenekli yapılar; implantları hafifletmek ve osseo-
integrasyon özelliklerini iyileştirmek amacıyla tercih edilirler. Ancak bu
özellikleri iyileştirirken, mekanik özellikleri kötüleştirmemek gerekmektedir.
Bu alanda birçok gözenekli implant imalatı yapılmıştır. Şekil 2.18’de bu alanda
yapılmış bir implant tasarımı görülmektedir. (Murr vd., 2012)
Şekil 2.18. Gözenek kullanılarak tasarlanmış bir diz implantı
2.5. Mandibular İmplant Uygulamalarında Biyomekanik
Mandibular implantlarında biyomekanik yönünden incelemelerin yapılması
işlemi birkaç şekilde gerçeklemektedir. Bunların ilki tüm dişlere gelen yükleri
ayrı ayrı yükleyerek yapılmaktadır. İkincisi tüm bir çeneye tek noktadan
uygulanan yükler olarak yapılır. Son olarak da çeşitli diş gruplarını tek bir
bölgede toplayarak, bölgesel yük uygulaması yapılır. Ayrıca biyomekanik
çalışmalar yapılırken implantın tüm mandibular, kısmi mandibular veya yarım
mandibular olması durumuna bağlı olarak da özel durumlar ortaya çıkar. Yarım
implant için uygulanması gereken yükler ise kesici dişlere 60N, azı dişlerine
150N, azı dişlerine 300N olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu çalışmada yapılan
39
yarım implanta ait analiz sınır şartları şekil 2.19’de gösterilmiştir.
(Parthasarathy vd., 2009)
Şekil 2.19. Yarım mandibular implantın yükleme şartları
3. MATERYAL VE METOD
Yapılan çalışma birkaç aşamada gerçekleşmiştir. Literatürdeki kafes yapıların ve
literatür çalışmalarında rastlanılmayan gyroid kafes yapının basma, eğilme ve
kayma dayanımları yönünden incelemelerini kapsamaktadır. Ayrıca elde edilen
veriler doğrultusunda, kafes yapı uygulanmış mandibular yapının hafifleme
miktarı, mukavemet değerleri ve kemik dokusuyla kıyaslamaları yapılmıştır.
Çalışmada numunelerin, bilgisayar ortamında tasarımının yapılması ve bir
analiz programı vasıtasıyla mekanik özelliklerinin bulunması işlemleri
uygulanmıştır.
3.1. Kafes Yapılar
Çalışmada 7 farklı kafes yapı üzerinde çalışılması düşünülmüştür. Bu belirleme
literatür çalışmalarında en sık karşılaşılan kafes yapılar ve öğün kafes yapılar
dikkate alınarak yapılmıştır. Belirlenen kafes yapılar; tetragon, hexahedron,
pyramid, octet-truss, diamond, octahedron ve gyroid kafes yapılar şeklindedir.
40
3.1.1. Kafes Yapı Tasarımları
Kafes yapılar tek hücrede tasarım olarak kolay yapılabiliyor olsa da çok sayıda
kafes yapının bir araya getirilmesi işlemi devreye girdiğinde tasarımlar
zorlaşmaktadır. Bu nedenle işlem kolaylığı sağlayan programların kullanılması
düşünülmüştür. Tasarım programlarından Netfabb yazılımı tasarımlarda tercih
edilmiştir. Bu program ile hem kafes yapıların tasarımı kolaylık yapılmakta hem
de kafes yapı çoğaltma işlemi, istenen boyutlarda kolaylıkla gerçekleşmektedir.
Kafes yapılar tasarlanırken ilk olarak birim kafes yapıların tasarlanması
gerekmektedir. Kafes yapıların tasarlanma işlemleri “structure” komutu altında
gerçekleştirilmektedir. Burada, birim küp içerisine yerleştirilecek olan birleşim
noktaları tanımlanır. Tanımlanan birleşim noktaları arasına ise uygun çubuklar
atanır. Çubuk ataması tamamlandıktan sonra çubuk çapları belirlenir. Bu
belirleme oldukça önem arz eder. Çünkü atılan çubukların çapları sayesinde,
tasarımı yapılan numunenin yüzde hafifleme miktarı tayin edilir. Ayrıca birim
kafes dış geometrisi de ayarlanmalıdır. Yapılan çalışmada birim kafes boyutları
2,5*2,5*2,5 mm olacak şekilde ayarlanmıştır. Bu ayarlama yapılırken EOS m280
DMLS tezgâhının kabiliyetleri göz önünde bulundurulmuştur. Şekil 3.1’de birim
kafes yapıların tasarım işlemi aktarılmıştır.
41
Şekil 3.1. Netfabb ile kafes yapı tasarımları
Her bir kafes yapı tasarımı ayrı ayrı yapılmış ve kaydedilmiştir. Birim kafes
yapılar şekil 3.2’de görülmektedir.
43
Sıradaki işlem tasarlanan birim kafeslerden numune boyutunda çoğaltma
yapılmasıdır. Bu işlemin yapılması tekrar eden deneme yanılmalar sonrasında
tamamlanmıştır. Çünkü Her numunenin hafifletme miktarı %30 ve %40 olarak
belirlenecektir. Mantıksal denemeler yapılarak birim kafesteki çubuk çapları
ayarlanmıştır. Çubuk çapları her kafes yapıya ve hafifletme miktarına bağlı
olarak farklılık göstermiştir. Bu işlemler sonucunda 25*25*25 ve 5*12,5*25 mm
boyutuna sahip numuneler tasarlanmıştır. Tasarlanan 25*25*25 mm genel
numune şekil 3.3’de gösterilmiştir.
Şekil 3.3. 25*25*25 mm boyutunda numune tasarımı
Tasarlanan numunelerin analizlere tabi tutulabilmesi için öncelikle bir takım
düzenlemelerden geçmesi gerekmektedir. Yapılacak düzenlemeler sayesinde
numunelerin imalatı da sorunsuz gerçekleşebilecektir. Netfabb yazılımıyla
tasarlanan numunelerde çeşitli mesh hataları ortaya çıkmaktadır. Bu hatalar;
birden fazla kapalı alan oluşumu, çakışık kabuklar, kesişen kabuklar, kötü
tasarımlı kenarlar ve alan oluşmama olarak belirtilebilir. Hataların giderilmesi
için bilinen etki yazılım “Materialise Magics” olarak karşımıza çıkmaktadır.
44
Program arayüzünde bulunan “fix wizard” komutu ile bu hatalar otomatik
olarak veya manuel olarak düzeltilebilmektedir. Çakışan kabuk ve kesişen
kabuk hatalarının belli bir toleransı vardır. Yapılan çalışmalar sonucunda hata
toleransı %0,05 olarak belirlenmiştir. Diğer hiçbir hatanın toleransı yoktur. Aksi
halde hatalar meydana gelecek veya gerçek dışı analiz sonuçları gözlenecektir.
Şekil 3.4’de mesh hatası düzeltme yöntemi gösterilmiştir.
Şekil 3.4. Materialise Magics ile mesh hatalarının düzeltilmesi
Numuneler iki farklı geometride analizlere tabi tutulacaktır. İlki, tasarımı
tamamlanan numunenin doğrudan analiz edilmesidir. İkincisi ise numunenin alt
ve üst düzlemlerine sabitleme ve yük uygulama işlemlerinin yapılabilmesini
kolaylaştırabilme amacıyla 0,2 mm kalınlığında düzlemsel plakalar
yerleştirilmiştir. Plaka yerleştirme işlemi de “Materialise, Magics” üzerinde
45
yapılmıştır. Şekil 3.5 ve şekil 3.6’da plaka yerleştirilmiş numune tasarımları
görülmektedir.
Şekil 3.5. Plaka yerleştirilmiş haldeki eğilme numunesi
Şekil 3.6. Plaka yerleştirilmiş basma ve kayma numunesi
46
3.1.2. Kafes Yapılarda Analiz İşlemleri
Literatür taraması sonrası tespit edilen kafes yapılar üzerinde çeşitli analizler
gerçekleştirilmiştir. Ancak bu analizler yalnızca birkaç kafes yapıya uygulanmış
veya yalnızca bir mekanik dayanım yönünden gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle
kafes yapıların genel mekanik özelliklerinin tespit edilmesi ve kafes yapıların
birbiriyle olan mekanik dayanım kıyaslaması yapılamamaktadır.
Yapılan çalışma ile bilinen kafes yapılar ve özgün bir kafes yapı basma, kayma ve
eğilme dayanımları yönünden incelenecektir. Böylelikle her kafes yapının
mekanik özellikleri tespit edilecek ve kafes yapıların mekanik dayanımları
kıyaslanabilecektir.
Analizler “Rhinoceros SandS” yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Tasarımlarımız “stl” formatında olduğu için 3 boyutlu katı bir tasarım ortaya
koyamamaktadırlar. Bu nedenle bilinen “Ansys, Abacus vb.” analiz programları
işlem yapamamaktadır. Ancak Rhinoceros kabuk (mesh) parçaların analizlerini
yapmaya imkân tanıdığı için kullanımı mümkündür. Bu yazılım, kabuk halindeki
parçayı önce kabuk içerisini doldurma işlemi ile tekrar tasarlar. Daha sonra
kendi mesh analiz işlemini uygulayarak parçayı mesh yapar. Son olarak ise tüm
analiz programlarının yaptığı gibi, sonlu elemanlar analizi yöntemini kullanarak
parçanın, sınır şartları altındaki mekanik özelliklerini belirler.
3.1.2.1. Basma Analizlerinin Hazırlanması
Basma analizleri kafes yapıların deneneceği ilk yöntem olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu analizler incelenerek diğer analizlerin nasıl yapılacağı
konusunda fikir sahibi de olunmuştur. Tüm analizlerde aynı malzemenin
kullanımı yapılmıştır. Kullanılan malzeme EOS M280 DMLS tezgâhın
parametrelerine uygun olan Ti-6Al-4V titanyum alaşımı olarak bilinmektedir.
Malzemeye ait özellikler Çizelge 3.1’de gösterilmiştir.
47
Çizelge 3.1. Ti-6Al-4V malzeme özellikleri Özellik Değer
Yoğunluk 4.4 g/cm3 Elastik Modülü 110000 MPa Poisson Oranı 0.33 Akma Dayanımı 1000 MPa Maksimum Çekme Dayanımı 1200 MPa
Maksimum Basma Dayanımı 970 MPa İlk aşamada basma deneyleri çeşitli sınır şartları altında denenmiştir.
Denemeler sonucunda elde edilen max. gerilme ve max. deformasyon miktarları
irdelenmiştir. İncelemeler sonucunda hangi sınır şartlar altında yapılan deneyin
uygun ve gerçeğe yakın olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit sayesinde kayma ve
eğilme analizleri tek seferde doğru ve gerçeğe uygun olarak gerçekleştirilmiştir.
Çalışılan ilk sınır şartı; %30 ve %40 doluluk oranına sahip numunelerin
doğrudan yüklemeye maruz bırakılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Sabitleme işlemi
numunenin en alt bölgesinden yaklaşık 0.5 mm derinlikte alanın seçilmesi ile
gerçekleştirilmiştir. Kuvvetlerin uygulanması ise üst düzlemden 0.5 mm
derinlikte alanın seçilmesi ve 1000 N yük uygulanması ile gerçekleştirilmiştir.
Sınır şartları şekil 3.7’de detaylı olarak belirtilmiştir.
48
Şekil 3.7. Birinci sınır şartlar ile basma deneyi
Çalışılan ikinci sınır şartı; %30 ve %40 doluluk oranına sahip numunelerin
doğrudan yüklemeye maruz bırakılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Ancak bu sefer
sınır koşulları daha dar bir alandan seçilmiştir. Sabitleme işlemi numunenin en
alt bölgesinden yaklaşık 0.1 mm derinlikte alanın seçilmesi ile
gerçekleştirilmiştir. Kuvvetlerin uygulanması ise üst düzlemden 0.1 mm
derinlikte alanın seçilmesi ve 350 N yük uygulanması ile sağlanmıştır.. Sınır
şartları şekil 3.8’de detaylı olarak belirtilmiştir.
49
Şekil 3.8. ikinci sınır şartları ile basma deneyi
Çalışılan üçüncü sınır şartı; %30 ve %40 doluluk oranına sahip numunelerin
doğrudan yüklemeye maruz bırakılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Ancak bu sefer
sınır koşulları daha dar bir alandan seçilmiştir. Sabitleme işlemi için numunenin
alt bölgesine ek bir plaka yerleştirilmiştir. Plakanın derinliği 0,2 mm olarak
belirlenmiştir. Sabitleme işlemi plakanın üst yüzeyi seçilerek
gerçekleştirilmiştir. Herhangi bir derinlikte seçim yapılmamıştır. Kuvvetlerin
uygulanması ise üst düzleme 0,2 mm derinlikte bir plaka yerleştirilmesi ile
yapılmıştır. Uygulanan kuvvet yalnızca plakanın üst düzlemine gelmektedir. 350
N yük uygulanmıştır. Sınır şartları şekil 3.9’da detaylı olarak belirtilmiştir.
50
Şekil 3.9. üçüncü sınır şarları ile basma deneyi
Son sınır şartı ise; %30 ve %40 doluluk oranına sahip numunelerin doğrudan
yüklemeye maruz bırakılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Üçüncü sınır koşullarına
benzer şekilde daha dar bir alandan seçilmiştir. Sabitleme işlemi için
numunenin alt bölgesine ek bir plaka yerleştirilmiştir. Plakanın derinliği 0,2 mm
olarak belirlenmiştir. Sabitleme işlemi plakanın üst yüzeyi seçilerek
gerçekleştirilmiştir. Herhangi bir derinlikte seçim yapılmamıştır. Kuvvetlerin
uygulanması ise üst düzleme 0,2 mm derinlikte bir plaka yerleştirilmesi ile
yapılmıştır. Uygulanan kuvvet yalnızca plakanın üst düzlemine gelmektedir. 350
N yük uygulanmıştır. Ancak bu sefer analiz sonuçlarının alınacağı alan
belirlenirken, sabitleme ve yük uygulama levhalarından 2,5 mm içerideki
bölgeye kadar olan kısım analiz sonuçlarına dâhil edilmemiştir.
51
3.1.2.2. Eğilme Analizlerinin Hazırlanması Basma analizlerinin sonuçlarından yola çıkılarak eğilme analizlerinin sınır
şartları belirlenmiştir. %30 ve %40 doluluk oranına sahip numunelerin
eğilmeye sebep olacak şekilde yüklenmesi şeklinde analiz edilmiştir. Sınır
koşulları dar bir alandan seçilmiştir. Sabitleme işlemi için numunenin 5*12,5
mm olan kesitine dikdörtgen bir sabitleme plakası yerleştirilmiştir. Plakanın
derinliği 5 mm olarak belirlenmiştir. Sabitleme işlemi plakanın tamamı seçilerek
gerçekleştirilmiştir. Kuvvetlerin uygulanması için de 12,5*25mm olan alana 0,2
mm derinlikte bir plaka daha yerleştirilmiştir. Uygulanan kuvvet yalnızca
kuvvet plakasının üst düzlemine gelmektedir. 250 N yayılı yük uygulanmıştır.
Sabitleme ve yük uygulama levhalarından 0,5 mm içerideki bölgeye kadar olan
kısım analiz sonuçlarına dâhil edilmemiştir. Şekil 3.10’de eğilme analizinin
tasarımı görülmektedir.
Şekil 3.10. Eğilme deneyi sınır şartları
3.1.2.3. Kayma Analizlerinin Hazırlanması
Basma analizlerinin sonuçlarından yola çıkılarak kesme analizlerinin de sınır
şartları belirlenmiştir. %30 ve %40 doluluk oranına sahip numunelerin
kaymaya sebep olacak şekilde yüklenmesiyle analiz edilmiştir. Sınır koşulları,
dar bir alandan seçilmiştir. Sabitleme işlemi için numunenin tavanına 0,2 mm
sabitleme plakası yerleştirilmiştir. Sabitleme işlemi plakanın dış yüzeyi
52
seçilerek gerçekleştirilmiştir. Kuvvetlerin uygulanması için de üst yüzeye 0,2
mm derinlikte bir plaka daha yerleştirilmiştir. Uygulanan kuvvet yalnızca
kuvvet plakasının üst düzlemine gelmektedir. 250 N yayılı yük uygulanmıştır.
Sabitleme ve yük uygulama levhalarından 2,5 mm içerideki bölgeye kadar olan
kısım analiz sonuçlarına dâhil edilmemiştir. Şekil 3.11’de kayma analizinin
tasarımı görülmektedir.
Şekil 3.11. Kayma deneyi sınır şartları
3.2. İmplant Tasarımı
Kemiksi bir dokudaki deformasyonu gidermek ve dokunun başka bir yapıyla
onarılmasını sağlamak amacıyla implant tasarımları yapılır. Tasarımların
yapılabilmesi için implant ihtiyacı olduğu tespit edilen bölgenin CT taramaları
yapılır. Ct taramalarında implant ihtiyacı olan bölge net bir şekilde ortaya
53
çıkmayabilir. Şekil 3.12’de CT taraması yapılmış olan hasta kişiye ait kafatası
görülmektedir.
Şekil 3.12. Hasta dokuyu analiz etmek için gerçekleştirilmiş CT taraması
Netlik kazandırmak amacıyla “Materialise, 3-Matic” yazılımı ile tasarım
temizlenmelidir. Tasarımı temizlemek amacıyla mimics ile curve çizilerek ilgili
bölge temizlenir. Bu şekilde tüm bölgeler temizlenmiştir. CT taraması
temizlenerek, kafatasının kemik ve diş yapısı ortaya çıkarılmıştır. Şekil 3.13’de
kafatasının temizlenmiş hali görülmektedir. Kafatasının İmplant tasarımı
yerleştirilecek olan kısmı ayrıca çıkarılmalıdır.
54
Şekil 3.13. Kafatasının kemik harici kısımlarının temizlenmiş görüntüsü
Kafatası temizlenmesi işlemi, kafatasını 3 bölgeye ayırarak yapılmıştır. Bu
çalışmada implant haline getirilecek olan kısım ise yalnızca mandibular
(turuncu renkte) kemiğidir. Yapılan çalışmada mandibular kemiğinin sağ
yarısını kaybetmiş olan bir hastaya uygun implant tasarımı yapılması
düşünülmüştür. Öncelikle Mandibular kemiğinin üzerindeki dişler ve dişlerin
tutunduğu kemik bölgesi temizlenmelidir. Mandibular implant üzerine yapılan
özel bölgelere diş implantı yerleştirmesi yapılacaktır. Diş vb. kısımları
temizlenmiş olan mandibular implantı iki parçaya ayrılmıştır. Kemiğin sağ kısmı
implantın tasarlanacağı parçadır. Şekil 3.14’de implant tasarımının yapılması
aşamasına kadar olan işlemler gösterilmiştir.
55
Şekil 3.14. İmplant tasarımı için kemiğin hazırlanması
Yarım mandibuların elde edilmesinden sonra bu parçanın hem diğer
mandibular parçası ile birleşiminin sağlanması hem de diş implantının monte
edilebilmesi için gereken implant tasarımının yapılması gerekmektedir. Bu
amaçla yarım mandibular implantına montaj geometrileri oluşturulması
gerekmektedir. Bu geometriler oluşturulurken literatürden istifade edilmiştir.
(Parthasarathy et al., 2009) İki marklı cıvata kulağı tasarlanarak implanta
yerleştirilmiştir. Ayrıca her kulak üzerine 2 adet cıvatanın monte edilmesi
düşünülmüştür. Toplamda 4 adet cıvata deliği oluşturulmuştur. Diş implantının
monte edilmesi amacıyla da 3 adet montaj noktası oluşturulmuştur. Bu montaj
noktaları; kesici dişler, köpek dişleri ve azı dişlerine denk gelecek şekilde
tasarlanmıştır. Böylelikle analiz esnasında uygulanacak kuvvetler de tam doğru
noktaya gelmiş olacaktır. Şekil 3.15 ve şekil 3.16’da tasarımı yapılmış olan yarım
mandibular implant gözlenmektedir.
56
Şekil 3.15. Kemik ile implantın birleştirilmesi için cıvata delikli kulakların
tasarlanması
Şekil 3.16. İmplantın üzerine monte edilecek dental implant bölgesinin tasarımı
57
Yapılan implant tasarımı bu aşamada iken “Materialise, Magics” yazılımı ile
onarılır. Fix wizard komutu kullanılmıştır. Tasarımdaki hatalar giderilerek kafes
yapı uygulanacak bölge tasarlanmıştır. Kafes yapı uygulanacak bölge
belirlenirken implantın hangi dokularla temas halinde olduğunun bilinesi
gerekmektedir. Mandibular implantın kemikler vb. dokularla bağlantılı bölgeleri
kafes yapılı olarak tasarlanabilirler. Ancak diz dirsek vb. eklem bölgelerinin
pürüzsüz olması gerekmektedir. İmplant tasarlanırken bu durumlar dikkate
alınmıştır. Öncelikle implanta gözenek yerleştirilecek alan belirlenmeli ve
“Netfabb” free cut komutu ile seçimi yapılmalıdır. Seçimi yapılan bölge parçadan
ayrıştırılmalıdır. Kesilerek implanttan ayrılan kısım şekil 3.17’de görülmektedir.
Şekil 3.17. Mandibular implantın gözenek uygulanacak bölgesinin implanttan
ayrılması Şekil 3.17’de gri olarak görülen bölgeye kafes yapı uygulanacaktır. Bu bölgeye
gyroid, octet-truss ve pyramid kafeslerin %40 dolu durumları uygulanmıştır.
Uygulama işlemi için Netfabb kullanılmıştır. Netfabb ile tasarımı yapılan kafes
58
yapı istenen boyutlarda değildir. Bu nedenle, sonrasında yine Netfabb programı
kullanılarak kafes yapı istenen boyuta getirilmiştir. Bu işlem için ”boolean”
komutu kullanılmıştır. İmplanttan ayrılan bölge ve kafes yapılı parça boolean
yapılarak ikisinin kesişim kısmı ile istenen kafes geometrisi tasarlanmış olur.
Şekil 3.18’de tasarım işlemi görülmektedir.
Şekil 3.18. İmplantın bir bölgesine kafes yapı uygulama işlemi
59
Kafes yapı istenen bölgeye uygun formda tasarlanmıştır. Tasarlanan kafes
yapılar ek bir işlem ile ortası kesilmiş olan implant ile birleştirilerek implantın
son hali elde edilmiştir. Bu işlem “Materialise, 3-Matic” programı ile
gerçekleştirilmiştir. Boolean işlemi uygulanması ile parçalar birbirine uyum
göstermiştir. Elde edilen implant son olarak tekrar “Materialise, Magics”
yazılımında fix wizard ile düzenlenmiştir. Şekil 3.19’da implantın son halini elde
etme yöntemi adım adım gösterilmiştir.
Şekil 3.19. Kafes yapılı iç kısım ile implantın dış kısmının tekrar bir araya
getirilmesi
60
İmplantların tasarımları yapılarak analize uygun hale getirilmiştir. Tasarımı
yapılan implantların görünümleri şekil 3.20, şekil 3.21 ve şekil 3.22’de
verilmiştir.
Şekil 3.20. Gyroid kafes yapı uygulanmış implant tasarımı
Şekil 3.21. Octet-truss kafes yapı uygulanmış implant tasarımı
61
Şekil 3.22. Piramid kafes yapı uygulanmış implant tasarımı
3.3. İmplant Analizlerinin Tasarlanması
İmplantların analiz şartları belirlenirken kafes yapı analizlerinde olduğu gibi
öncelikle malzeme seçimi yapılmalıdır. Malzeme özellikleri olarak tekrar Tİ-6Al-
4V tercih edilmiştir. İkinci aşamada sınır şartları belirlenmelidir. Mandibular
üzerine düşen gerçekçi yüklemeler ve sabitleme noktaları sınır şartları olarak
atanmıştır. İki bölge sabit kısım olarak seçilmiştir. Bunlar mandibuların üst
çeneye temas halinde olduğu kısım ve implantın diğer mandibular parçasına
cıvatalanacağı kısımlardır. Uygulanacak olan kuvvetler ise her diş implantı
bölgesine farklı olarak belirlenmiştir. Literatür çalışmaları doğrultusunda bu
kuvvetler tayin edilmiştir. Kesici dişlere 60N, köpek dişlerine 150N ve azı
dişlerine 300N gelecek şekilde analizler gerçekleştirilmiştir. (Parthasarathy vd.,
2009) Analizler “Rhinoceros SandS” ile yapılmıştır. Şekil 3.23’de analizlerin sınır
şartları gösterilmiştir.
62
Şekil 3.23. Gerçekçi yükler altında yapılan implant analizlerin sınır şartları
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
Gerçekleştirilen çalışma iki aşamalı tasarım ve analizleri kapsamaktadır.
Çalışmada ilk olarak kafes yapıların mekanik dayanımları tespit edilmiştir.
Ardından elde edilen sonuçlara bakarak en yüksek mukavemetli üç kafes yapı
tespit edilmiştir. Tespit edilen yüksek mukavemetli kafes yapılar implantlara
uygulanarak implantların analizleri geçekleştirilmiştir. Bu nedenle araştırma
bulguları iki aşamada incelenecektir.
63
4.1. Kafes Yapı Analizlerinin Sonuçları
Bir önceki bölümde bahsedildiği üzere kafes yapılar basma, eğilme ve kayma
yönünden incelemelere maruz bırakılmıştır. Yapılan inceleme sonuçları ayrıntılı
olarak, çizelge ve şekiller ile gösterilecektir. İlk olarak Basma analizleri
aktarılacaktır.
4.1.1. Basma Analizi Sonuçları
Basma analizleri diğer analizlerde yapılacak adımları kısaltmak adına dört farklı
sınır şartı ile gerçekleştirilmiştir. İlk sınır şartına göre yapılan analizlerin
maksimum gerilme ve maksimum deformasyon yönünden incelemeleri örnek
olarak şekil 4.1 ve şekil 4.2’de gösterilmiştir.
Şekil 4.1. Gyroid kafes yapının birinci sınır şartına göre gerilme analizi
Şekil 4.2. Gyroid kafes yapının birinci sınır şartına göre şekil değişimi analizi
64
Tüm kafes yapılara göre yapılan analizlerin maksimum deformasyon ve
maksimum gerilme sonuçları çizelge 4.1’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.1. Tüm kafes yapıların birinci sınır şartına göre yapılan analiz
sonuçları
1. BASMA DENEYLERİ (1000N yük ve doğrudan sabitleme ve yükleme)
No Kafes yapı tipi
% doluluk
Max. Gerilme Max. Deformasyon
1 tetragonal 40 5973 MPa 0.0120408 mm 2 tetragonal 30 78680.5 MPa 0.266343 mm 3 pyramid 40 121.706 MPa 0.00140262 mm 4 pyramid 30 17.8664 MPa 0.001559 mm 5 octet-truss 40 10560.4 MPa 0.0400659 mm 6 octet-truss 30 9834.78 MPa 0.0301257 mm 7 octahedral 40 3296.73 MPa 0.0469533 mm 8 octahedral 30 8221.92 MPa 0.0138199 mm 9 hegzahedron 40 10.9329 MPa 0.000859115 mm 10 hegzahedron 30 15.8817 MPa 0.00142794 mm 11 gyroid 40 59.3015 MPa 0.00124549 mm 12 gyroid 30 5375.89 MPa 0.0424473 mm 13 diamond 30 1904.87 MPa 0.00153964 mm
İkinci sınır şartına göre yapılan analizlerin maksimum gerilme ve maksimum
deformasyon yönünden incelemeleri örnek olarak şekil 4.3 ve şekil 4.4’de
gösterilmiştir.
Şekil 4.3. Diamond kafes yapının birinci sınır şartına göre gerilme analizi
65
Şekil 4.4. Diamond kafes yapının birinci sınır şartına göre şekil değişimi analizi
Tüm kafes yapılara göre yapılan analizlerin maksimum deformasyon ve
maksimum gerilme sonuçları çizelge 4.2’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.2. Tüm kafes yapıların ikinci sınır şartına göre yapılan analiz sonuçları
2. BASMA DENEYLERİ (eleman sayısı azaltılmış ve sınır koşulları sınırlandırılmış)
No Kafes yapı tipi
% doluluk
Max. Gerilme Max. Deformasyon
1 tetragonal 40 5973 MPa 0,0124080mm 2 tetragonal 30 4644.02 MPa 0.0210528 mm 3 pyramid 40 6106.86 MPa 0.0170174 mm 4 pyramid 30 29624 MPa 0.0196121 mm 5 octet-truss 40 4413.78 MPa 0.0123324 mm 6 octet-truss 30 11032.6 MPa 0.0333553 mm 7 octahedral 40 952.465 MPa 0.00898406 mm 8 octahedral 30 8221.92 MPa 0.0138199 mm 9 hegzahedron 40 2487.91 MPa 0.00439459 mm 10 hegzahedron 30 4234.07 MPa 0.00647417 mm 11 gyroid 40 59.3015 MPa 0.00124549 mm 12 gyroid 30 5375.89 MPa 0.0424473 mm 13 diamond 30 1904.87 MPa 0.00153964 mm
66
Üçüncü sınır şartına göre yapılan analizlerin maksimum gerilme ve maksimum
deformasyon yönünden incelemeleri örnek olarak şekil 4.5 ve şekil 4.6’da
gösterilmiştir.
Şekil 4.5. Octet-truss kafes yapının üçüncü sınır şartına göre gerilme analizi
Şekil 4.6. Octet-truss kafes yapının üçüncü sınır şartına göre yapılan şekil
değişimi analizi
67
Tüm kafes yapılara göre yapılan analizlerin maksimum deformasyon ve
maksimum gerilme sonuçları çizelge 4.3’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.3. Tüm kafes yapıların üçüncü sınır şartına göre yapılan analizler
3. BASMA DENEYLERİ (350N yük uygulanmış ve basma temas ve sabitleme plakaları yerleştirilmiş, t=0,2mm)
No Kafes yapı tipi
% doluluk
Max. Gerilme
Max. Deformasyon
1 tetragonal 40 6.42987 MPa 0.000327705 mm 2 tetragonal 30 16.1073 MPa 0.000507000 mm 3 pyramid 40 7.35089 MPa 0.000348748 mm 4 pyramid 30 5.84146 MPa 0.000587901 mm 5 octet-truss 40 6.70964 MPa 0.000368561 mm 6 octet-truss 30 6.28702 MPa 0.000443868 mm 7 octahedral 40 16.3293 MPa 0.000554068 mm 8 octahedral 30 18.6651 MPa 0.000680382 mm 9 hegzahedron 40 4.43437 MPa 0.000329481 mm 10 hegzahedron 30 9.24763 MPa 0.000595245 mm 11 gyroid 40 25.8902 MPa 0.000331962 mm 12 gyroid 30 5.19864 MPa 0.000350339 mm 13 diamond 30 3.98397
Mpa 0.000446541 mm
Son sınır şartına göre yapılan analizlerin maksimum gerilme ve maksimum
deformasyon yönünden incelemeleri örnek olarak şekil 4.7 ve şekil 4.8’de
gösterilmiştir.
68
Şekil 4.7. octahedron kafes yapının son sınır şartına göre yapılan gerilme analizi
Şekil 4.8. Octahedron kafes yapının son sınır şartına göre yapılan şekil değişimi
analizi sonuçları
69
Tüm kafes yapılara göre yapılan analizlerin maksimum deformasyon ve
maksimum gerilme sonuçları çizelge 4.4’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.4. Tüm kafes yapıların son sınır şartına göre yapılan analiz sonuçları
4. BASMA DENEYLERİ (basma temas ve sabitleme plakaları yerleştirilmiş, t=0,2mm, gerilim değerleri incelenirken
parçanın dışarıdan 0,1 mm'lik kısmı analizden dışlanmış) No Kafes yapı
tipi % doluluk
Max. Gerilme
Max. Deformasyon
1 tetragonal 40 2.93 MPa 0.000324255 mm 2 tetragonal 30 5.36 MPa 0.000397116 mm 3 pyramid 40 2.26 MPa 0.000273116 mm 4 pyramid 30 5.59 MPa 0.000513109 mm 5 octet-truss 40 2.76 MPa 0.000345323 mm 6 octet-truss 30 3.22 MPa 0.000443353 mm 7 octahedral 40 4.54 MPa 0.000344417 mm 8 octahedral 30 9.15 MPa 0.000578255 mm 9 hegzahedron 40 2.25 MPa 0.000468404 mm 10 hegzahedron 30 3.25 MPa 0.000583542 mm 11 gyroid 40 2.76 MPa 0.000161041 mm 12 gyroid 30 3.27 MPa 0.000390403 mm 13 diamond 30 3,6 MPa 0.000633605 mm
4.1.2. Eğilme Analizi Sonuçları
Basma analizi sonuçları incelenerek eğilme deneyi tek seferde tamamlanmıştır.
Yapılan eğilme analizlerine ait maksimum gerilme ve maksimum şekil değişimi
şekil 4.9 ve şekil 4.10’da gösterilmiştir.
70
Şekil 4.9. Tetragon kafes yapının eğilme sınır şartlarına göre yapılan gerilme
analizi
Şekil 4.10. Tetragon kafes yapının eğilme sınır şartlarına göre yapılan şekil
değişimi analizi
71
Tüm kafes yapılara göre yapılan analizlerin maksimum deformasyon ve
maksimum gerilme sonuçları çizelge 4.5’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.5. Tüm kafes yapıların eğilme sınır şartlarına göre yapılan analiz
sonuçları
EĞME DENEYLERİ (eğme temas t=0.2 ve sabitleme plakaları yerleştirilmiş 2.5*5*12.5)
No Kafes yapı tipi
% doluluk
Max. Gerilme Max. Deformasyon
1 tetragonal 40 109.492 MPa 0.0324255 mm 2 tetragonal 30 579.449 MPa 0.0397116 mm 3 pyramid 40 135.804 MPa 0.0273116 mm 4 pyramid 30 210.211 MPa 0.0513109 mm 5 octet-truss 40 114.222 MPa 0.0345323 mm 6 octet-truss 30 161.961 MPa 0.0443353 mm 7 octahedral 40 106.986 MPa 0.0344417 mm 8 octahedral 30 166.242 MPa 0.0578255 mm 9 hegzahedron 40 179.219 MPa 0.0468404 mm 10 hegzahedron 30 211.792 MPa 0.0583542 mm 11 gyroid 40 85.136 MPa 0.0161041 mm 12 gyroid 30 154.219 MPa 0.0390403 mm 13 diamond 30 467.454 MPa 0.0633605 mm
4.1.3. Kayma Analizi Sonuçları Basma analizi sonuçları incelenerek eğilme deneyi tek seferde tamamlanmıştır.
Yapılan eğilme analizlerine ait maksimum gerilme ve maksimum şekil değişimi
şekil 4.11 ve şekil 4.12’de gösterilmiştir.
72
Şekil 4.11. Gyroid kafes yapının kayma sınır şartlarına göre yapılan gerilme
analizi
Şekil 4.12. Gyroid kafes yapının kayma sınır şartlarına göre yapılan şekil
değişimi analizi
73
Tüm kafes yapılara göre yapılan analizlerin maksimum deformasyon ve
maksimum gerilme sonuçları çizelge 4.6’da gösterilmiştir.
Çizelge 4.6. Tüm kafes yapıların kayma sınır şartlarına göre yapılan analiz
sonuçları
1. KAYMA DENEYLERİ (basma temas ve sabitleme plakaları yerleştirilmiş, t=0,2mm, gerilim değerleri incelenirken
parçanın dışarıdan 0,1 mm'lik kısmı analizden dışlanmış) No Kafes yapı
tipi % doluluk
Max. Gerilme
Max. Deformasyon
1 tetragonal 40 16,4 0,0015 2 tetragonal 30 37,25 0,0022 3 pyramid 40 7,1 0,0015 4 pyramid 30 10,77 0,0022 5 octet-truss 40 8,81 0,0018 6 octet-truss 30 17,05 0,0023 7 octahedral 40 12,86 0,0023 8 octahedral 30 43,33 0,0032 9 hegzahedron 40 10,97 0,0016 10 hegzahedron 30 52,71 0,0048 11 gyroid 40 8,11 0,0016 12 gyroid 30 9,14 0,0017 13 diamond 30 14,67 0,0022
4.2. İmplant Analizleri
İmplantlar 5 farklı şekilde analize tabi tutulmuştur. Bu analizler şu şekildedir:
• Tam dolu implantın kemiksi özelliklerde mekanik dayanım analizleri
• Tam dolu implantın titanyum alaşım ile mekanik dayanım analizleri
• Gyroid gözenek uygulanmış implantın titanyum alaşım ile mekanik
dayanım analizleri
• Pyramid gözenek uygulanmış implantın titanyum alaşım ile mekanik
dayanım analizleri
• Octet-truss gözenek uygulanmış implantın titanyum alaşım ile mekanik
dayanım analizleri
74
Yapılan analizler sonucunda her implant türünün mekanik özelikleri
bulunmuştur. Analizlere ait sonuçlar şekil 4.13’de gösterilmiştir.
Şekil 4.13. Kemiksi özellikteki implant üzerinde oluşan gerilmeler
Şekil 4.14. Kemiksi özellikteki implant üzerinde oluşan şekil değişimi
75
Şekil 4.15. Titanyum alaşım implant üzerinde oluşan gerilmeler
Şekil 4.16. Titanyum alaşım implant üzerinde oluşan şekil değişimi
76
Şekil 4.17. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve gyroid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki gerilmeler
Şekil 4.18. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve gyroid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki şekil değişimi
77
Şekil 4.19. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve pyramid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki gerilmeler
Şekil 4.20. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve pyramid kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki şekil değişimi
78
Şekil 4.21. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve octet-truss kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki gerilmeler
Şekil 4.22. Titanyum alaşım malzeme kullanılarak ve octet-truss kafes yapılar
kullanılarak tasarlanmış implanttaki şekil değişimi
Analizleri yapılan implantlara ait gerilme ve şekil değişişimi ile ilgili veriler
çizelge 4.7’de, şekil 4.23 ve şekil 4.24’de gösterilmiştir.
79
Çizelge 4.7. Tüm implant tasarımlarının analiz sonuçları
Gerçekçi yüklemeler altında yapılan implant analizlerinin sonuçları
İmplant: Maksimum Gerilme (Mpa) Maksimum şekil değişimi (mm)
Kemiksi malzeme ile tasarlanmış tam dolu implant
67,4 0,15
Titanyum malzeme ile tasarlanmış tam dolu implant
64,1 0,027
Titanyum malzeme ile tasarlanmış gyroid gözenekli implant
44,24 0,018
Titanyum malzeme ile tasarlanmış pyramid gözenekli implant
21,35 0,0047
Titanyum malzeme ile tasarlanmış octet-truss gözenekli implant
17,21 0,0043
Şekil 4.23. Tüm implant tasarımlarının gerilme analizi grafiği
Kemiksimalzeme
iletasarlanmış tam dolu
implant
Titanyummalzeme
iletasarlanmış tam dolu
implant
Titanyummalzeme
iletasarlanmı
ş gyroidgözenekliimplant
Titanyummalzeme
iletasarlanmış pyramidgözenekliimplant
Titanyummalzeme
iletasarlanmı
ş octet-truss
gözenekliimplant
Maksimum Gerilme (Mpa) 67,4 64,1 44,24 21,35 17,21
01020304050607080
MPa
Maksimum Gerilme
80
Şekil 4.24. Tüm implant tasarımlarının şekil değişimi analizi grafiği
İmplantların tasarımlar sonrası ne kadar hafifletildiği de çalışmanın odaklandığı
alanlardan bir tanesidir. Çizelge 4.8’de implantların tasarımlardan kaynaklı
kütle, hacim ve hafifleme miktarları gösterilmiştir.
Çizelge 4.8. Tüm implant tasarımlarının gerilme hafifletilme miktarları
Tasarlanan implantların hafifleme yüzdesi
İmplant:
Malzeme yoğunluğu (g/cm3)
İmplant hacmi (cm3)
Kütle (g)
Kemiksi tasarımdan kaç kat ağır olduğu
Kemiksi malzeme ile tasarlanmış tam dolu implant 2 76,121 152,24 --- Titanyum malzeme ile tasarlanmış tam dolu implant 4,41 76,121 335,69 2,205 Gyroid gözenekli titanyum implant 4,41 49,15 216,75 1,424
Pyramid gözenekli titanyum implant 4,41 43,998 194,03 1,274 Octet-truss gözenekli titanyum implant 4,41 42,406 187,01 1,228
Kemiksimalzeme
iletasarlanmış tam dolu
implant
Titanyummalzeme
iletasarlanmış tam dolu
implant
Titanyummalzeme
iletasarlanmı
ş gyroidgözenekliimplant
Titanyummalzeme
iletasarlanmış pyramidgözenekliimplant
Titanyummalzeme
iletasarlanmı
ş octet-truss
gözenekliimplant
Makismum şekil değişimi(mm) 0,15 0,027 0,018 0,0047 0,0043
00,020,040,060,08
0,10,120,140,16
mm
Maksimum şekil değişimi
81
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Yapılan çalışma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ilki kafes yapıların
mekanik dayanımlarının test edilmesi işlemleridir. İkinci aşamada ise kafes
yapılardan en iyi üç mekanik özellik göstere tasarım kullanılarak hazırlanan
gözenekli implantların, gerçekçi yüklemeler altındaki analizleridir.
Kafes yapıların analizlerinde ilk olarak basma numuneleri test edilmiştir. Basma
numuneleri 4 farklı şekilde test edilmiştir. Yapılan testlerin amacı en gerçekçi
sonuca ulaşabilmektir. Analizlerde görülmüştür ki yükleme ve sabitleme plakası
kullanılması durumunda sonuçlar gerçeğe daha yakın çıkmaktadır. Ayrıca
sabitleme ve kuvvet uygulama noktalarında gerçek dışı (aşırı) gerilme değerleri
oluşmaktadır. Bu nedenle analiz sonuçları incelenirken bu kısımlar analizlerden
dışlanmalıdır.
Basma analiz sonuçları incelendiği zaman %40 doluluktaki numunelerdeki
gerilmelerin daha düşük çıktığı gözlenmiştir. En iyi üç sonuç sırasıyla;
hegzahedron, pyramid ve gyroid numunelerde elde edilmiştir. Basma gerilmesi
sonuçları ve deformasyon miktarı sonuçları birbirleriyle paralel şekilde elde
edilmiştir.
Eğilme analiz sonuçları incelendiği zaman da %40 doluluktaki numunelerdeki
gerilmelerin daha düşük çıktığı gözlenmiştir. En iyi üç sonuç sırasıyla; gyroid,
octahedral ve tetragonal numunelerde elde edilmiştir. Eğilme gerilmesi
sonuçları ve deformasyon miktarı sonuçları birbirleriyle paralel şekilde elde
edilmiştir.
Kayma analiz sonuçları incelendiği zaman, diğer yükleme tiplerinde olduğu gibi
%40 doluluktaki numunelerdeki gerilmelerin daha düşük çıktığı gözlenmiştir.
En iyi üç sonuç sırasıyla; pyramid, octet-truss ve gyroid numunelerde elde
edilmiştir. Eğilme gerilmesi sonuçları ve deformasyon miktarı sonuçları
birbirleriyle paralel şekilde elde edilmiştir.
82
Tüm analizler birlikte değerlendirildiğinde görülmüştür ki: gyroid, pyramid ve
octet-truss kafes yapıların tüm yükleme tiplerine göre yüksek mukavemet
özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle mandibular implantları gibi farklı
yüklemelere maruz çalışan yerlerde bu kafes yapıların tercih edilmesi avantaj
sağlayacaktır.
Çalışmanın ikinci aşaması olan implantların gerçekçi yük analizleri
incelendiğinde çeşitli sonuçlar elde edilmiştir. Yapılan tasarımlar sonucunda,
pyramid ve octet-truss kafes yapı uygulanmış implantların hafifleme miktarları
birbirine benzer şekilde gyroid yapılı implantlardan daha iyi çıkmıştır. Elde
edilen verilere göre neredeyse kemik kadar hafif yapılara erişmişlerdir.
Kemikten yaklaşık 1,2 kat daha ağırdırlar. Ancak mekanik dayanım yönünden
incelendiklerinde görülmüştür ki: piramid ve octet-truss kafes yapılı implantlar
kemiksi malzeme ile tasarlanmış implanttan 3-4 kat daha yüksek mukavemet
göstermektedir.
Çalışma sonucunda, kontrollü gözenek yapıları uygulayarak hafifletilen
implantların mekanik özelliklerinin düşmemesi, aksine daha da artması gibi
olumlu bir sonuç elde edilmiştir. Bu çalışmanın bir sonraki adımında, analizler
sonucunda elde edilen bulguların deneysel olarak da bulunup bulunamayacağı
test edilecektir. Ayrıca tasarlanan implantların yorulma ve darbe sönümleme
(dinamik özellikler) özellikleri analiz edilecektir. Analizler sonrasında ise
numuneler üzerinde yorulma analizleri gerçekleştirilecektir. Diğer bir ileri
çalışma olarak da eklemeli imalat metotlarında kullanılan diğer malzemeler ile
imal edilen implantların mekanik test sonuçları incelenecektir.
83
KAYNAKLAR
Andreiotelli, M., Kohal, RJ., 2009, Fracture Strength of Zirconia Implants After Artificial Aging, Clinical Implant Dentistry and Related Research.
Arturo, N. N., (ed.)., 2003, Dental Biomechanics, Taylor & Francis, London , New York.
Ay, İ. (n.d.). Hassas Döküm Yolu İle İmalat. İmalat Yöntemleri 1, Dumlupınar Üniveristesi.
Bertol, L. S., Júnior, W. K., Silva, F. P. Da, & Aumund-Kopp, C. (2010). Medical design: Direct metal laser sintering of Ti-6Al-4V. Materials and Design, 31(8), 3982–3988. http://doi.org/10.1016/j.matdes.2010.02.050
Chen, J., Zhang, Z., Chen, X., Zhang, C., Zhang, G., & Xu, Z. (2014). Design and manufacture of customized dental implants by using reverse engineering and selective laser melting technology. The Journal of Prosthetic Dentistry, 112(5), 1088–1095.e1. http://doi.org/10.1016/j.prosdent.2014.04.026
Chua, Chee Kai; Leong K.F.;Lim C.S. (İngilizce). Rapid Protyping Principles and Applications (İkinci baskı bas.). Singapur: World Scientific Publishing Co.. 981-238-117-1,2003
Cochran D.L., 2000, The Scientific Basis For and Clinical Experiences with Straumann Implants Including the ITI Dental Implant System: a Consensus Report, Clinical Oral Implants Research, 11,1, 33-58
Crespi, R., Capparé, P., Gherlone, E., Romanos, G. E., 2008 Immediate Versus Delayed Loading of Dental Implants Placed in Fresh Extraction Sockets in the Maxillary Esthetic Zone: A Clinical Comparative Study. The International Journal of Oral & Maxillofacial Implants.
ÇAKIR, A., 1995, İnsan vücudunda kullanılan metalik implantların dünü ve bugünü, 8th International Metallurgy and Materials Congrees,
Depprich, R., Zipprich, H., Ommerborn, M., 2008, Osseointegration of Zirconia Implants: an SEM Observation of the Bone-implant Interface. Head & Face Medicine.
Deshpande, V. S., Fleck, N. a., & Ashby, M. F. (2001). Effective properties of the octet-truss lattice material. Journal of the Mechanics and Physics of Solids, 49(8), 1747–1769. http://doi.org/10.1016/S0022-5096(01)00010-2
84
Eckert, K. L., Mathey, M., Mayer, J., Homberger, F. R., Thomann, P. E., Groscurth, P., & Wintermantel, E. (2000). Preparation and in vivo testing of porous alumina ceramics for cell carrier applications. Biomaterials, 21(1), 63–69. http://doi.org/10.1016/S0142-9612(99)00134-9
Fan, H. L., Fang, D. N., & Jing, F. N. (2008). Yield surfaces and micro-failure mechanism of block lattice truss materials. Materials and Design, 29(10), 2038–2042. http://doi.org/10.1016/j.matdes.2008.04.013
Figueroa AA, Friede H. Craniofacial growth in unoperated craniofacial malfor-mations. Cleft Palate Craniofac J 2000;37:431
Fischer, P., Romano, V., Weber, H. P., Karapatis, N. P., Boillat, E. and Glardon, R.,2003, Sintering of Commercially Pure Titanium Powder with a Nd:YAG Laser Source, Acta Materialia, 51, 6,1651-1662
G.N. Levy, R. Schindel, J.P. Kruth, 2003, Rapid Manufacturing and Rapid Tooling with Layer Manufacturing (LM) Technologies, State of the Art and Future Perspectives, CIRP Annals, 52/2/2003, P.589.
Gahlert, M., Röhling, S., Wieland, M., Sprecher, C. M., Kniha, H., Milz, S., 2009, Osseointegration of Zirconia and Titanium Dental Implants: A Histological and Histomorphometrical Study in the Maxilla of Pigs. Clinical Oral Implants Research.
Gardan, N., & Schneider, A. (2014). Manufacturing. Journal of Manufacturing Systems. http://doi.org/10.1016/j.jmsy.2014.07.003
Goldsmith, D., Horowitz, A., & Orentlicher, G. (2012). Facial Skeletal Augmentation Using Custom Facial Implants. Atlas of the Oral and Maxillofacial Surgery Clinics, 20(1), 119–134. http://doi.org/10.1016/j.cxom.2011.12.002
Grabb WC. The first and second branchial arch syndrome. Plast Reconstr Surg1965;36:485–508
Gümüşderelioğlu, M., 2002 Tıbbın Geleceği Biyomalzemeler, Bilim ve Teknik Dergisi, 2-4.
Hacisalİhoğlu, İ., Kovaci, H., Pürçek, G., Alsaran, A., Üniversitesi, T., Bölümü, M. M., … Bölümü, M. M. (2014). Dental İmplant Uygulamalarında Ultra-İnce Tane Yapılı Titanyumun Kullanılabilirliğin Araştırılması Investigation of Ultra-fine Grained Titanium Availability In Dental Implant Applications, 18, 67–76.
85
Hazlehurst, K., Wang, C. J., & Stanford, M. (2013). Evaluation of the stiffness characteristics of square pore CoCrMo cellular structures manufactured using laser melting technology for potential orthopaedic applications. Materials and Design, 51, 949–955. http://doi.org/10.1016/j.matdes.2013.05.009
Heinl, P., Müller, L., Körner, C., Singer, R. F., & Müller, F. a. (2008). Cellular Ti-6Al-4V structures with interconnected macro porosity for bone implants fabricated by selective electron beam melting. Acta Biomaterialia, 4(5), 1536–1544. http://doi.org/10.1016/j.actbio.2008.03.013
http://www.bathsheba.com/,2015
http://www.rapidprototyping.nl/3d-printen/technieken/selective-laser-sintering-sls/,2015
http://www.cevikmetal.com/1/URETIM
İlkgün Ö., 2005, Effects of Production Parameters on Pororsity and Hole Properties in Laser Sintering Rapid Prototyping Process (Lazer Sinterleme Hızlı Prototipleme Teknolojisinde Üretim Parametrelerinin Parça Gözenek Yapısı ve Delik Özellikleri Üzerindeki Etkileri), Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Eylül 2005
Karaman, A. (2009). Non-sendromik yarık dudak ve / veya damak deformitesi, 24(3), 134–137.
Karlsson J., Anders S., Engqvist H., Lausmaa J., Characterization and comparison of materials produced by Electron Beam Melting (EBM) of two different Ti–6Al–4V powder fractions, Journal of Materials Processing Technology, 2013, 213, 2109– 2118.
Kayacan M. Y., S. S. (2014). Ürün geliştirme sürecinde hızlı prototip uygulamaları. Plastik Dergisi, 122–130.
Kolosov, S., Vansteenkiste G., Boudeau, N., Gelin, J. C., Boillat, E., 2006, Homogeneity Aspects İn Selective Laser Sintering (SLS), Journal Of Materials Processing Technology, 177, 348–351.
Kunststoffe, Werkzeugtechnik, p.45-48, 11/2012
Larsson M., Lindle U., Harryson O., Rapid Manufacturing with Electron Beam Melting (EBM) – A manufacturing revolution?, 433-438.
Lucica, I. (2012). Journal of Trends in the Development of Machinery STRESS ANALYSES IN DENTAL BIOMECHANICS Jasna Leder Horina Domagoj Begic
86
Tanja Jurcevic Lulic University of Zagreb , Faculty of Mechanical Engineering and Naval Architecture, 16(1), 227–230.
M., Q., Y., L., L., W., J., H., M., X., C., H., … X., W. (2015). Design and optimization of the fixing plate for customized mandible implants. Journal of Cranio-Maxillofacial Surgery, 43(7), 1296–1302. http://doi.org/10.1016/j.jcms.2015.06.003
Malzeme, ergonomi� ve bi�yomekani�k i�li�şki�si�. (n.d.), (1), 273–282.
MEGEP. Konjenital Defect Protezleri (2012).
Merdji, a., Bachir Bouiadjra, B., Achour, T., Serier, B., Ould Chikh, B., & Feng, Z. O. (2010). Stress analysis in dental prosthesis. Computational Materials Science, 49(1), 126–133. http://doi.org/10.1016/j.commatsci.2010.04.035
Misch, C. E. 2007, Contemporary Implant Dentistry. St. Louis, Missouri: Mosby Elsevier,26.
Montgomery WW, Brown MT. Facial Fractures. In: Montgomery WW, ed. Surgery of the Upper Respiratory System, 3rd Edition. Baltimore: Williams & Wilkins, 1996:371-441
Moore KL, Persaut TVN. İnsan Embriyolojisi, 6. baskıdan çeviri, Ed: Yıldırım M, Okar İ., Dalçık H. Nobel Kitabevleri, 2002
Murr, L. E., Gaytan, S. M., Martinez, E., Medina, F., & Wicker, R. B. (2012). Next generation orthopaedic implants by additive manufacturing using electron beam melting. International Journal of Biomaterials, 2012. http://doi.org/10.1155/2012/245727
Nickels, L. (2012). World ’ s first patient- specific jaw implant, (April), 12–14.
Ning, Y., 2005, Process Parameter Optimization for Direct Metal Laser Sintering (DMLS), National University of Singapore , Department Of Mechanical Engineering , Doktora Tezi ,3 , ,Singapur
Olivares, A. L., Marsal, È., Planell, J. a., & Lacroix, D. (2009). Finite element study of scaffold architecture design and culture conditions for tissue engineering. Biomaterials, 30(30), 6142–6149. http://doi.org/10.1016/j.biomaterials.2009.07.041
Pakos, E. E., Stafilas, K. S., Tsovilis, A. E., Vafiadis, J. N., Kalos, N. K., & Xenakis, T. a. (2015). Long Term Outcomes of Total Hip Arthroplasty With Custom Made Femoral Implants in Patients With Congenital Disease of Hip. The Journal of Arthroplasty. http://doi.org/10.1016/j.arth.2015.06.038
87
Park, S., Rosen, D. W., & Duty, C. E. (2015). Comparing mechanical and geometrical properties of lattice structure fabricated using Electron Beam Melting. Solid Freeform Fabrication Proceedings, 1, 1359–1370.
Parthasarathy, J., Starly, B., & Raman, S. (2009). Computer Aided Biomodeling and Analysis of Patient Specific Porous Titanium Mandibular Implants. Journal of Medical Devices, 3(3), 031007. http://doi.org/10.1115/1.3192104
Parthasarathy, J., Starly, B., & Raman, S. (2011). A design for the additive manufacture of functionally graded porous structures with tailored mechanical properties for biomedical applications. Journal of Manufacturing Processes, 13(2), 160–170. http://doi.org/10.1016/j.jmapro.2011.01.004
Pasinli, A., Biyomedikal uygulamalarda kullanılan biyomalzemeler, MakineTeknolojileri Elektronik Dergisi ISSN:1304-4141 2004 (4) 25-34
Pham, D. T., Gault, R. S., 1998, A Comparison of Rapid Prototyping Technologies, International Journal of Machine Tools and Manufacture,38 (10-11), 1257-1287
Poirier, N., Graf, P., & Dubrana, F. (2015). Mobile-bearing versus fixed-bearing total knee implants. Results of a series of 100 randomised cases after 9years follow-up. Orthopaedics & Traumatology: Surgery & Research, 101(4), S187–S192. http://doi.org/10.1016/j.otsr.2015.03.004
Poswillo D. The pathogenesis of the Treacher Collins syndrome (mandibulofa-cial dysostosis). Br J Oral Surg 1975;13:1–26
ProjesI�, Bi�. (2010). Di�şsel i�mplant si�stemleri�ni�n geri�lme anali�zi�.
Qiu, C., Yue, S., Adkins, N. J. E., Ward, M., Hassanin, H., Lee, P. D., … Attallah, M. M. (2015). Influence of processing conditions on strut structure and compressive properties of cellular lattice structures fabricated by selective laser melting. Materials Science and Engineering: A, 628, 188–197. http://doi.org/10.1016/j.msea.2015.01.031
Quirynen, M., Van, A. N., Botticelli, D., Berglundh, T., 2007, How Does The Timing Of İmplant Placement To Extraction Affect Outcome?. The International Journal Of Oral & Maxillofacial Implants.
Rochusa, P., Plesseria, J. Y., Van, E. M., Kruthb, J. P., Carrusc, R., Dormalc, T., 2007, New Applications of Rapid Prototyping and Rapid Manufacturing (RP/RM)
88
Technologies For Space Instrumentation, Acta Astronautica (61), 352 – 359.
Rubstein, a. P., Makarova, E. B., Trakhtenberg, I. S., Kudryavtseva, I. P., Bliznets, D. G., Philippov, Y. I., & Shlykov, I. L. (2012). Osseointegration of porous titanium modified by diamond-like carbon and carbon nitride. Diamond and Related Materials, 22, 128–135. http://doi.org/10.1016/j.diamond.2011.12.030
Ryan, G. E., Pandit, A. S., & Apatsidis, D. P. (2008). Porous titanium scaffolds fabricated using a rapid prototyping and powder metallurgy technique. Biomaterials, 29(27), 3625–3635. http://doi.org/10.1016/j.biomaterials.2008.05.032
Salmoria, G. V., Leitea, J. L., Ahrensa, C. H., Lagob, A., Pires, A. T. N., 2007, Rapid Manufacturing of PA/HDPE Blend Specimens By Selective Laser Sintering.
Seki, Y., Mackey, M., & Meyers, M. a. (2012). Structure and micro-computed tomography-based finite element modeling of Toucan beak. Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials, 9, 1–8. http://doi.org/10.1016/j.jmbbm.2011.08.003
Sharma N, Passi S, Kumar VV. Adenomatoid odontogenic tumor: As an unusual mandibular manifestation. Contemp Clin Dent 2012;3, Suppl S1:29-32
Sidiropoulou S, Antoniades K, Kolokithas G. Orthopedically induced condy-lar growth in a patient with hemifacial microsomia. Cleft Palate Craniofac J2003;40:645–50
Song, Y., 1997, Experimental Study of the Basic Process Mechanism For Direct Selective Laser Sintering of Low-Melting Powder, Ann.CIRP 46,127-130
Stainer P, Moore GE. Genetics of cleft lip and palate: syndromic genes contribute to the incidance of non- syndro¬mic clefts. Human Molecular Genetics 2004;1:13
Stevens, I. J., Alexander, J., 1971, Bone Implant. 3579831 US patent, 25 5 1971.
Stok, J. Van Der, Yavari, S. A., Alblas, J., Patka, P., Zadpoor, A. A., Weinans, H., … Rotterdam, M. C. (2015). FULL REGENERATION OF SEGMENTAL BONE DEFECTS USING POROUS TITANIUM IMPLANTS LOADED WITH BMP-2 CONTAINING FIBRIN GELS, 29, 141–154.
Sun, J., Yang, Y., & Wang, D. (2013). Mechanical properties of a Ti6Al4V porous structure produced by selective laser melting. Materials and Design, 49, 545–552. http://doi.org/10.1016/j.matdes.2013.01.038
89
Teknolojileri Elektronik Dergisi, 2004(4), 25-34, (2004)
Traini, T., Mangano, C., Sammons, R. L., Mangano, F., Macchi, a., & Piattelli, a. (2008). Direct laser metal sintering as a new approach to fabrication of an isoelastic functionally graded material for manufacture of porous titanium dental implants. Dental Materials, 24(11), 1525–1533. http://doi.org/10.1016/j.dental.2008.03.029
Utku Kuyucu, Şeyhmus Alpağat, Onur Mert Bender, Emir İlkerli, Şükran İdil Köstem, N. T. G. (2012). Kemik Yapisi ve Kemik Metabolizmasinda Osteoprotegerin, RANKL ve RANK İlişkisi. Uma Ética Para Quantos?, XXXIII(2), 81–87. http://doi.org/10.1007/s13398-014-0173-7.2
Yan, C., Hao, L., Hussein, A., Young, P., Huang, J., & Zhu, W. (2015). Microstructure and mechanical properties of aluminium alloy cellular lattice structures manufactured by direct metal laser sintering. Materials Science and Engineering: A, 628, 238–246. http://doi.org/10.1016/j.msea.2015.01.063
91
ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Mevlüt Yunus KAYACAN Doğum Yeri ve Yılı : Şahinbey, 1991 Medeni Hali : Evli Yabancı Dili : İngilizce E-posta : [email protected] Eğitim Durumu Lise : Mürşide Ermumcu Anadolu Öğretmen Lisesi, 2009 Lisans :Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine
Mühendisliği Mesleki Deneyim SDÜ Teknoloji Fakültesi 2014-halen