Skinner ve Bandura - Sunum
-
Upload
saban-yildiz -
Category
Education
-
view
1.477 -
download
5
description
Transcript of Skinner ve Bandura - Sunum
EDİMSEL
KOŞULLAMA
Burrhus Frederic Skinner
EDİMSEL
KOŞULLAMAEdimsel koşullamanın en meşhur
temsilcisi “Skinner”dir. Skinner’in
öğrenmeyi açıklayışı Thorndike’ın etki
kanununun yeni bir yorumlanmış şekli
olarak görülmektedir
Burrhus Frederic Skinner
•Edimsel koşullama, klasik koşullamadan farklı olarak bilinçli ve kasıtlı hareketlerimizle ilgilidir.
Skinner’e göre, tepkisel ve edimsel olmak üzere iki
çeĢit koĢullama vardır. Bu iki tür koĢullamayı,tepkisel
ve edimsel davranıĢ ayrımına dayanarak
açıklamaktadır
.
Tepkisel davranıĢ: Bilinen bir uyarıcı tarafından
oluĢturulur. Örneğin; etin köpekte salya meydana
getirmesi. Tüm refleksler tepkisel davranıĢa bir
örnektir, Karanlıkta göz bebeğinin büyümesi,
terleme,titreme gibi.
Edimsel davranıĢ: Bilinen bir uyarıcı tarafından
oluĢturulmaz; organizma tarafından ortaya konur ve
sonuçları tarafından kontrol edilir. Örneğin,çocuğun
ayağa kalkma, yürüme vb. davranıĢları öğrenmesi...
.
Skinner, bu iki tür davranıĢla ilgili iki tür
koĢullamadan söz eder
Tepkisel koĢullama :
Pavlovun klasik koĢullaması ile
aynıdır.S(stimulus=uyarıcı)tipi koĢullamada
denilir.PekiĢtireç, tepkiye bağlı olarak
verilmez;tepkiden önce verilen uyarıcıdır.
Edimsel KoĢullama:
Edimsel davraniĢla ilgili olan koĢullamaya edimsel
koĢullama ya da "R"'(Response = tepki) tipi
koĢullama adı verilmektedir.
.
OPERANT ġARTLANMA DENEYĠ
.
EDĠMSEL KOġULLAMA SÜRECĠ
1.Yoksunluk (Deprivation):
2.Besleme Mekanizması (Magazine
Training) Eğitimi:
3.Manivelaya Basma (Lever Pressing):
.
EDĠMSEL KOġULLAMANIN ĠLKELERĠ
1.PekiĢtirici uyarıcıyla izlenen tepkiler
tekrarlanma eğilimindedir.
2.PekiĢtirici uyarıcılar, edimsel davranıĢların
meydana gelme oranını ya da olasılığını
arttırır.
.
PekiĢtireç
OLUMLUOLUMSUZ
Birincil İkincilBirincil İkincil
.
CEZA
Ceza, organizmaya istemediği bir
Ģeyin verilmesi ya da istediği bir
Ģeyin verilmemesidir.
SÖNME
Edimsel koĢullama ortamından
pekiĢtirici uyarıcının kaldırılmasıyla
davranıĢ sıklığında bir azalma ve en
sonunda edim düzeyine inme görülür.
Kendiliğinden geri gelme
.
Biçimlendirme
Biçimlendirme, tepkiyi
farklılaĢtırmadır. Yani tepkiyi istenen
Ģekilde oluĢturmaktır.
DavranıĢ kademeli yaklaĢma yoluyla
biçimlendirilmektedir
.
BATIL DAVRANIġ
PREMACK ĠLKESĠ
Organizma birçok ekinlik yapmaktadır. Bunlardan
bir kısmını çok sık severek yapmakta bir kısmını
ise daha az göstermektedir. Bu durumda
organizmanın çok sık yaptığı etkinlikler daha az
yapılan etkinlikleri pekiĢtirmek için kullanılabilir.
Bu ilkeye Premack ilkesi denir
.
Tarife Tanım Örnek Öğrenmeye ve Tepki Hızına Etkisi
Sönmeye Karşı dirençliliği
Sürekli Her tepkiden sonra pekiştirme.
Her ödev yaptığında ödül verme.
Tepkiyi hızlı bir biçimde öğrenme.
Çok az kararlı, tepki çok hızlı kaybolur.
Sabit aralıklı Belli bir zaman aralığında
pekiştirme.
Haftalık sınav, aylık ücret, vize ve finaller.
Pekiştirme zamanı yaklaştığında tepki oranı artar, pekiştireçten sonra
azalır.
Az kararlı, pekiştirme durduğunda ve
görünmediğinde tepkide hızlı bir
azalma.
Değişken aralıklı Farklı zamanlarda pekiştirme.
Habersiz sınavlar. Yüksek ve tutarlı tepki oranı. Pekiştireçten sonra
bir süre duraklama.
Oldukça kararlı, tepki oranındaki azalma
daha yavaş.
Sabit oranlı Belli sayıdaki tepkiden sonra
pekiştirme.
Her üç ödevden sonra ödül verme.
Hızlı tepki oranı. Pekiştireçten sonra
yavaşlama.
Az kararlı, belli sayıdaki tepkiden sonra pekiştireç
gelmediğinde tepkide hızlı düşüş.
Değişken oranlı Farklı sayıdaki tepkiden sonra
pekiştirme.
Oyun makineleri, ödül ortalama üç ödevden
sonra ise; bazen 2, bazen 6, bazen 1
ödevden sonra ödül verme.
Çok hızlı öğrenme, pekiştireçten sonra çok az
yavaşlama.
Oldukça kararlı (en kararlı), tepki oranı oldukça yüksek ve
yavaş yavaş azalma.
.
PROGRAMLI ÖĞRETĠM
Programlı öğretim, ünlü psikolog
Skinner’in pekiĢtirme ilkeleri esas
alınarak ortaya atılmıĢ bir öğretim
tekniğidir. Programlı öğretim temelde
öğretimin bireyselleĢtirilmesi ve
hatanın en aza indirilmesi gibi iki
önemli yenilik getirmektedir .
.
PROGRAMLI ÖĞRETĠMĠN ĠLKELERĠ
1. Küçük Adımlar Ġlkesi
2. Öğrenmeye Etkin Katılım Ġlkesi
3. Anında Düzeltme Ġlkesi
4. Bireysel Hız Ġlkesi
5. Doğru Cevaplar Ġlkesi
6. Ġpucu verme ilkesi
7. Performans değerlendirilmesi
.SKINNER’ĠN ÖĞRENME
KURAMININ EĞĠTĠM
AÇISINDAN DOĞURGULARI
.
SKINNER’ĠN ÖĞRENME KURAMININ EĞĠTĠM
AÇISINDAN DOĞURGULARI
*Skinner, etkili bir eğitim sağlanabilmesi için
öğrenme ve öğretme süreçlerinin tam olarak
anlaĢılması gerektiğini vurgulamaktadır.
öğretmeye baĢlamadan önce, kazandırılmak
istenen hedeflerin belirlenmesi gerektiğinde
ısrar etmekte hatta hedeflerin belirlenmesinin
yeterli olmadığını; hedeflerin davranıĢsal
tanımlarının yapılmasını da önermektedir.
.
SKINNER’ĠN ÖĞRENME KURAMININ EĞĠTĠM
AÇISINDAN DOĞURGULARI
*Öğretmenin görevi, davranıĢları
biçimlendirmektir DavranıĢı biçimlendirme,
ayrıca, pekiĢtirmenin temel ilkelerini, pekiĢtirme
tarifelerini ve sonuçlarını bilmeyi
gerektirmektedir. Skinner’e göre eğitimin temel
iĢlevi, davranıĢın oluĢumunu desteklemek için
pekiĢtirme koĢullarını düzenlemektir.
.
SKINNER’ĠN ÖĞRENME KURAMININ
EĞĠTĠM AÇISINDAN DOĞURGULARI
* Skinner de Thorndike gibi eğitimde
dıĢsal pekiĢtireçlerin önemini vurgulamıĢ,
içsel pekiĢtirmenin etkisinin çok az
olduğunu düĢünmüĢtür . .
.
SKINNER’ĠN ÖĞRENME KURAMININ
EĞĠTĠM AÇISINDAN DOĞURGULARI
* Skinner, programlı öğretimin okullarda
uygulanması gerektiğinde ısrar
etmektedir
.
SKINNER’ĠN ÖĞRENME KURAMININ
EĞĠTĠM AÇISINDAN DOĞURGULARI
* Skinner, eğitimde cezadan kaçınılması
gerektiğini vurgulamaktadır. Öğrencinin uygun
davranıĢları pekiĢtirilmeli, uygun olmayan
davranıĢları ise görmezlikten gelinilmelidir.
Skinner’e göre, okuldaki disiplin problemleri
çoğunlukla eğitimin iyi planlanmamasından
kaynaklanmaktadır.
Sosyal Bilişsel Kuram..
ALBERT BANDURA
ALBERT BANDURA
Sosyal Bilişsel Kuram..
Bandura’nın 1960’ların baĢında, öğrenmeye
getirdiği yaklaĢım sosyal-davranıĢçılıktır.
Bandura’nın öğrenme kuramı davranıĢçı
yaklaĢımın bir kolu gibi görünmesine rağmen
biliĢsel yaklaĢımların etkisiyle daha ılımlı bir yapı
ortaya koymaktadır. Sosyal (gözlem yoluyla)
öğrenme kuramı biliĢsel öğrenme kuramı ile
analitik davranıĢçı kuramın birleĢtirilerek ortaya
konulan bir çeĢit orta yol kuramıdır.
.
Sosyal Bilişsel Kuram..
. Bandura, davranıĢçılığın öğrenmeyi açıklamada bazı
sınırlılıklarının bulunduğunu belirtmiĢtir. Ona göre bu
sınırlılıklar Ģöyle sıralanabilir:
DavranıĢçılık, doğal ortamlarda meydana gelen Ģeyleri
temsil etmektedir: Hiç kimseye, istendik davranıĢlarının
sıklığını artırmak için her gün ödül verilmez. Genellikle
kiĢiler kendi davranıĢlarını kendileri yönetmekte ve
kontrol etmektedirler.
Sosyal Bilişsel Kuram... DavranıĢçılık genellikle ilk tepkilerin nasıl kazanıldığını
açıklamaz. Birey bir çok davranıĢı hiç pekiĢtirilmeden
gösterir. Eğer davranıĢın ortaya çıkması için pekiĢtirme
gerekli ise, davranıĢın ilk olarak nasıl ortaya çıktığının
açıklanması gerekir.
. DavranıĢçılık sadece doğrudan öğrenmeyle, yani
sonuçların hemen gözlendiği durumlarla ilgilenir; dolaylı
öğrenmeyle ilgilenmez. Yani sonuçların hemen değil
gerektiğinde etkinliğe dönüĢtürüldüğü öğrenme türü ile
ilgilenmez.
BANDURA’YA GÖRE GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME
Bandura’ya göre öğrenmede temel kavramlar “taklit,
gözlem ve model alma”dır.
Sosyal öğrenmede temel faktör, bireyin baĢkalarını
gözlemleyerek öğrenmesidir. Birlikte öğrenme ortamında
öğrenen ile öğretenlerin etkileĢim içinde olması, öğrenene;
gözleme, taklit etme ve zihinsel fonksiyonlar geliĢtirmede
gerçek fırsatın sağlanması gereklidir.
ÖĞRENMEYĠ SAĞLAYAN DOLAYLI YAġANTILAR
Dolaylı PekiĢtirme: AraĢtırma sonuçları, davranıĢı
pekiĢtirilen modeli izleyen bireylerin modelin davranıĢını
daha sıklıkla ve kısa sürede taklit ettiklerini
göstermektedir.
Dolaylı Ceza: Modelin yapmıĢ olduğu davranıĢ sonunda
almıĢ olduğu cezanın gözlemlenmesi, gözleyenin o
davranıĢı yapma eğilimini azaltır veya ortadan kaldırır.
Yalnız davranıĢ korkudan dolayı yapılmıyorsa korkunun
azaldığı veya ortadan kalktığı durumlarda istenmeyen
davranıĢı yapma eğilimi gösterilmektedir.
ÖĞRENMEYĠ SAĞLAYAN DOLAYLI YAġANTILAR
Dolaylı Güdüleme
Gözlenen ürünler, bireyi sadece bilgilendirmez, aynı
zamanda onu elde etmeye de güdüler. Ancak gözlenen
davranıĢ, değer verilen bir ürünle sonuçlanırsa, gözleyen
kiĢi o davranıĢı yapmak için istek duyar. Ayrıca, gözlemci
o davranıĢı yapabileceğine inanmalıdır. BaĢkalarının
baĢarılarını ya da baĢarısızlıklarını gözlemek, belli bir
davranıĢı yapmak için bireyin kendi yeteneğini
değerlendirmesine yardım eder.
ÖĞRENMEYĠ SAĞLAYAN DOLAYLI YAġANTILAR
Dolaylı Duygu
Bir çok duygu gözlem yoluyla kazanılır. Bir çok insan
doğrudan kendileri zarar görmedikleri halde, fareden,
kediden, yılandan hatta sınavdan korkarlar. Bu
korkuların nedeni ise söz konusu korkulara sahip
modellerin gözlenmesidir. Modeller, sesleri, mimikleri,
bağırmaları, ağlamaları söyledikleri sözler yoluyla
gözleyen kiĢiye bir çok mesaj verir ve sonuçta modeli
gözleyen kiĢi dolaylı yaĢantı kazanarak aynı korkulara
sahip olabilir.
Model Özellikleri
Gözlem yoluyla öğrenme kuramının en önemli öğesi
modeldir. Ġnsanların bir davranıĢı öğrenebilmeleri için, o
davranıĢın baĢkaları tarafından nasıl yapıldığını görmeleri
gerekmektedir. Model ile gözlemleyenin karakter
benzerlikleri veya özellikleri davranıĢın taklit edilme
oranını artırır. O halde model ile gözlemleyen arasındaki
etkileĢimde bazı temel özellikler bulunmalıdır. Bunlar:YaĢ-
Cinsiyet-Karakter-Benzerlik-Statü
SOSYAL BĠLĠġSEL KURAMIN DAYANDIĞI TEMEL
ĠLKELER
KarĢılıklı Belirleyicilik
Bandura’ya göre bireysel faktörler, bireyin çevre ve
davranıĢı karĢılıklı olarak birbirlerini etkilemekte ve bu
etkileĢimler bireyin sonraki davranıĢını etkilemektedir.
DavranıĢ çevreyi; çevre ise davranıĢı değiĢtirebilir. Yine
çevre bireysel özellikleri değiĢtirebileceği gibi bireysel
özellikler de çevreyi değiĢtirebilir.
SOSYAL BĠLĠġSEL KURAMIN DAYANDIĞI TEMEL
ĠLKELER
SembolleĢtirme Kapasitesi
Bandura insanların, dünyanın kendisinden çok biliĢsel
temsilcileriyle etkileĢimde bulunduklarını; biliĢsel
temsilciler yoluyla dünyayı sembolik olarak gördüklerini
savunmaktadır.
SOSYAL BĠLĠġSEL KURAMIN DAYANDIĞI TEMEL
ĠLKELER
Öngörü Kapasitesi
Ġnsanlar geçmiĢte yaĢadıklarını, düĢünce ve sembollerle
zihinlerinde kodlayarak ileriye dönük planlar yapma
gücüne sahiptirler. Ġnsanlar beklentilerini karĢılama
durumunu dikkate alarak hedefler oluĢtururlar ve
gelecekle ilgili planlar yaparlar. Gelecekte baĢkalarından
göreceği olası davranıĢlara nasıl davranması gerektiği ile
ilgili ön hazırlık yaparlar. Kısacası düĢünce davranıĢtan
önce gelir.
SOSYAL BĠLĠġSEL KURAMIN DAYANDIĞI TEMEL
ĠLKELER
Dolaylı Öğrenme Kapasitesi
Ġnsanlar baĢkalarının davranıĢlarını ve o davranıĢların
sonuçlarını gözlemleyerek öğrenirler. Elbette insanlar
kendi yaptığı davranıĢ ve sonuçlarından da öğrenirler
fakat bu durum insanın öğrenme kapasitesini sınırlar.
BaĢkalarını deneyimlerinden öğrenilmesi insanların
öğrenme kapasitesini ve hızını yükseltir.
SOSYAL BĠLĠġSEL KURAMIN DAYANDIĞI TEMEL
ĠLKELER
Öz Düzenleme Kapasitesi
Sosyal öğrenme kuramının temel ilkelerinden biri de
bireyin kendi biçimlendirme potansiyeli olduğunu kabul
etmesidir. Çünkü insanlar kendi hayatlarını kontrol etme
ve düzenleme gücüne sahiptirler. Beslenme, çalıĢma
durum ve Ģekilleri, dinlenme eğlenme biçimleri gibi kiĢisel
iĢlerde insanlar kendi yaĢantılarını baĢkalarına göre değil
kendilerine göre ayarlayabilirler.
SOSYAL BĠLĠġSEL KURAMIN DAYANDIĞI TEMEL
ĠLKELER
Öz Yargılama Kapasitesi
Sosyal öğrenme kuramının son ve en önemli ilkesidir.
Ġnsanlar kendileri hakkında düĢünür ve düĢündüklerini
açıklayabilir. Bireyler kendi fikirlerini ve düĢüncelerini
uyguladıktan sonra sonuçları değerlendirir ve kendisini
yargılayabilir. Ġnsanın kendinin farkında olması ve
kapasitesi ile yapacağı iĢ arasında değerlendirme yapması,
bireyin öğrenme sürecinde önemli bir durumdur.
GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME
SÜREÇLERĠ
1. Dikkat Etme Süreci
2. Hatırda Tutma Süreci
3. DavranıĢı Meydana Getirme Süreci
4. Güdülenme Süreci
MODEL ALMA YOLUYLA KAZANILAN ÜRÜNLER
1. Ġnsan baĢkalarını gözlemleyerek, izleyerek etkili okuma,
problem çözme, bir oyun oynama gibi becerileri öğrenebilir.
2. Birey model aldığı kiĢiyi gözlemleyerek önceki öğrenmiĢ
olduğu yasaklar ya güçlenir yada zayıflar.
3. Gözlemci yeni değerler, inançlar kazanabilir.
4. Gözlemci modelden çevrenin ve eĢyanın nasıl
kullanılacağını da öğrenir
5. Gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini
gözlemleyerek kendi benzer duygularını da benzer biçimde
açıklar.
Öz Yeterlik:
Bireyin gelecekte karĢılaĢacağı
güçlüklerle nasıl baĢarılı
olabileceğine iliĢkin kendisi
hakkındaki inancıdır. Örneğin
sınava girme, topluluk önünde
konuĢma gibi.
Öz yeterlik yargıları dört temel kaynaktan elde edilen
bilgilerden etkilenmektedir:
• YaĢantı: Bireyin doğrudan kendi yaptığı baĢarılı yada
baĢarısız etkinlikler sonucunda elde ettiği bilgiler
• Dolaylı YaĢantılar: Bireyin kendine benzer baĢka kiĢilerin
baĢarılı yada baĢarısız etkinlikleri, kiĢinin kendisine olan
yargısını güçlendirir.
• Sözel Ġkna: Bireyin kendisi hakkındaki yargısına iliĢkin
teĢvikler, nasihatler, öğütler öz-yeterlik yargısını etkiler.
• Psikolojik Durum: Bireyin belli görevi baĢarma yada
baĢarısız olma beklentisi öz-yeterlik yargısını etkiler.
Öğrencilerin öz yeterlik algısını güçlendirmek için
öğretmenlerin, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına
uygun öğretim yapmaları, çok çeĢitli etkinliklere
yer vermeleri, iĢbirliğine dayalı öğretim
yaklaĢımları kullanmaları, öğrencileri birbirleriyle
karĢılaĢtırmamaları gerekmektedir.
SOSYAL ÖĞRENME KURAMININ EĞĠTĠMDE
UYGULANMASI
Uygun Model Kullanmak
Öz-yeterliğin geliĢtirilmesi
ĠĢbirliğine dayalı öğrenme yaklaĢımı tercih
edilmektedir