SINIF YÖNETİMİ - tesakademi.net
Transcript of SINIF YÖNETİMİ - tesakademi.net
sözlük
Sayfa 1 / 26
Sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesi
SINIF YÖNETİMİ
Sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir……
sözlük
Sayfa 2 / 26
SINIF YÖNETİMİ
1.SINIF ORTAMINDAN KAYNAKLANAN ETKİLER 1.1.Öğrenci sayısı
1.2.Oturma Düzeni
1.3.Aydınlatma
1.4.Havalandırma
1.5.Gürültü
1.6.Temizlik
1.7.Düzenlilik
1.8.Renk
1.9.Isınma
2. SINIF YÖNETİMİNDE ÖĞRETMENİN ROLÜ
2.1. Okullarda Öğretim Lideri Olarak Öğretmen
2.2.ÖĞRETMEN TİPLERİ
2.1. Demokratik Öğretmen
2.2. Teokratik Öğretmen
2.3. Serbest (ilgisiz) Öğretmen
3.SINIF YÖNETİMİNİN BOYUT
3.1.SINIF YÖNETİMİNDE FİZİKSEL DÜZEN
3.1.1.SINIF OTURMA DÜZENİ 3.1.1.SIRA DÜZENİ
3.1.2.KÜME DÜZENİ
3.1.3.BİREYSEL YERLEŞİM DÜZENİ
3.1.4. YUVARLAK MASA DÜZENİ
4.1.PLAN VE PROGRAM ETKİNLİKLERİ
4.2. ZAMAN DÜZENİNE YÖNELİK ETKİNLİKLER
4.3.İLİŞKİ DÜZENLEMELERİ
4.3.İLETİŞİM
4.3.1.Olumsuz Konuşma Biçimleri
sözlük
Sayfa 3 / 26
4.3.2.Olumlu Konuşma Biçimleri
5.DAVRANIŞ DÜZENLEMELERİ
5.1. İstenmeyen Öğrenci Davranışı Karşısında Öğretmenin İzleyeceği Basamaklar
5.2.İstenmeyen Öğrenci Davranışı Karşısında Öğretmenin Tutumu
5.3.İstenmeyen Öğrenci Davranışı Önlemek İçin
5.4. İSTENMEYEN ÖĞRENCİ DAVRANIŞINA YOL AÇACAK ÖĞRETMEN DAVRANIŞLARI 5.5.Öğrenciler Arasında Bireysel Farklılıklar Varsa, Öğretmen 6. SINIF KURALLARI 7.SINIF YÖNETİM MODELLERİ
7.1.TEPKİSEL MODEL
7.2.ÖNLEMSEL MODEL
7.3.GELİŞİMSEL MODEL
7.4.BÜTÜNSEL MODEL
8. ETKİLİ SINIF YÖNETİMİ İÇİN ÖNERİLER
sözlük
Sayfa 4 / 26
• Okulun sahip olduğu -olabileceği kaynakların eğitsel amaçları için kullanımı, eğitim yönetiminin kalitesine bağlıdır.
• Bu kalite, eğitim yönetimi hiyerarşisinin her basamağında yer almalıdır. Bu basamaklardan biri de;
SINIF YÖNETİMİDİR
• Sınıf Yönetimi, eğitim yönetimi hiyerarşisinin ilk ve temel basamağıdır.
• Sınıf, öğrencilerle yüzyüze olunan bir yerdir.
Eğitim Yönetiminin kalitesi, büyük ölçüde sınıf yönetiminin kalitesine bağlıdır.
Sınıf Yönetimi; sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir.
Öğretmen,bir orkestra şefidir….
Sınıf yönetimi; eğitim hedeflerinin/ kazanımlarının gerçekleşmesi için planlama, örgütleme, uygulama, değerlendirme işlevlerine ilişkin ilke, kuram, model ve tekniklerin sistematik ve bilinçli olarak uygulanmasıyla ilgili etkinliklerin tümüdür.
Sınıf yönetiminin en önemli işlevi; etkili öğrenme-öğretme ortamı oluşturmaktır.
Sınıf yönetiminin en önemli öğesi öğretmendir.
Sınıf yönetimi; öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir.
Sınıf yönetimi; öğretmen tarafından öğrencilerin önündeki çalışma engellerinin ortadan kaldırılması, öğretim zamanının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanması ve zamanın yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi; öğrencilerin öğrenme sürecini etkileyen öğeleri (ortam, program, öğretmen, vb.), hedefleri/kazanımları destekleyici şekilde etkili ve verimli şekilde kullanmak olarak özetlenebilir.
Sınıf yönetimi, etkili bir öğrenme sürecinin gerçekleştirilmesi amacıyla, sınıf etkinliklerinin öğrencilerle birlikte, öğrenciler için yönetilmesidir.
Diğer bir ifadeyle, öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için gerekli olanak ve süreçlerin, öğrenme düzeninin ve öğrenme ortamının sağlanması ve öğrenme kurallarının belirlenerek işletilmesidir.
Öğrenci başarısını etkileyen değişkenlerden biri de sınıf yönetimidir.
Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar kadar, sınıfın iyi yönetilip-yönetilmediği de öğrenci başarısını etkilemektedir.
Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi, eğitim yönetimi sürecinin ilk ve temel basamağıdır.
sözlük
Sayfa 5 / 26
SINIF ORTAMINDAN KAYNAKLANAN ETKİLER Eğitim Ortamı, öğrenme-öğretme faaliyetlerinin gerçekleştiği insan ve insan dışı
öğeleri içeren ortamdır. İnsan gücü kaynakları başta öğretmen olmak üzere, öğrencileri
idarecileri, hizmetlileri velileri içerir. İnsan gücü dışı kaynaklar ise, okul binası, derslikler,
laboratuar,kitaplık oyun alanları olarak sıralanabilir. Öğrenme-öğretme faaliyetlerinin asıl
yürütüldüğü yer olan sınıf ortamının öğrenci için doğru hazırlanması önemlidir. Öğrenci
sayısı, dersliğin ısı, ışık, temizlik, renk, havalandırma, gürültü bakımlarından uygun olması
öğretimi önemli ölçüde olumlu etkiler. Sınıfta öğrenci yerleşim düzeni oluştururken de,
öğrencilerin özellikleri, aralarında kurdukları ilişkiler, dersin işleyişini olumlu-olumsuz
etkileme potansiyelleri dikkate alınmalıdır. Öğretmen öğrencinin özelliklerini dikkate alarak,
öğrenci için, insan gücü ve insan gücü dışı kaynaklarını doğru organize etmeyi bilmelidir.
Eğitim ortamının düzenlenme biçiminin öğretimi olumlu/olumsuz etkileme özelliğini sürekli
göz önünde tutmalıdır. İlköğretimin birinci basamağında öğretim ortamının doğru bir biçimde
düzenlenmesi daha bir önem kazanır. Çünkü henüz çocuk somut düşünme aşamasındadır.
Kavramlar, sözcükler, rakamlar somutlaştırılarak, çocuğun yaşamında tanıdığı objelere
dönüştürülmeli, sınıf ortamında çocuğun gözünün önünde tutulmalıdır. Öğretim ortamının
çocuğun fiziksel, psikolojik, sosyal gelişimine uygun bir biçimde oluşturulması öğretmenin
temel görevlerinden biridir. Eğitim ortamında öğrenci performansını etkileyen faktörler şöyle
sıralanabilir.
Öğrenci sayısı:
Eğitim öğretime artan talep sonucu sınıflarda öğrenci sayısında görülen artma eğilimi
sınıflarda sürdürülen öğretim ve öğrenimin kalitesini olumsuz etkileyen bir faktör olarak
karşımıza çıkmaktadır. Çünkü sınıf ortamında öğrenci sayısının fazla oluşu; başta öğrenci-
öğretmen etkileşimini olumsuz etkilemektedir. Sınıf ortamında öğrenci sayısı arttıkça, en
başta öğretmenin öğrenci özelliklerini tanıması, öğrencileri izlemesi, ölçmesi ve
değerlendirmesi için öğrenci başına kullanabileceği zaman dilimi azalmaktadır. Öğrenci
sayısının fazla oluşu bu süreçlerin olması gerektiği gibi gerçekleşmesini engellemektedir.
Diğer yandan sınıf ortamında öğrencilerin öğretmeni gerektiği gibi izlemeleri ve anlamaları
da öğrenci sayısı arttıkça giderek güçleşmektedir. Gene öğrencinin fazla olduğu sınıflarda
öğrenci etkileşimi sırasında ortaya çıkan sorunlar daha fazla olmaktadır. Sınıf disiplininin
sağlanmasında, öğretmenin sınıfa hakim olmasında daha fazla sorunlarla karşılaşılmaktadır.
sözlük
Sayfa 6 / 26
Yapılan araştırmalarda öğrenci sayısının fazla olduğu sınıflarda başarının diğerlerine göre
daha düşük olduğu görülmüştür.
Alt sınıflarda öğrenci sayısının fazla oluşu, üst sınıflara göre sınıf içi öğretime
olumsuz etkisi daha fazla olmaktadır. Bu alt sınıflarda öğrencinin öğrenmede üst sınıflara
göre öğretmene daha bağımlı olmasından; bireysel çalışma alışkanlıklarının henüz
kazanılmamış olması ile ilgilidir. O nedenle alt sınıflarda, özellikle da ilköğretimde öğrenci
sayısının olabildiğince az sayıda olması gerekmektedir.
Oturma Düzeni:
Sınıfta etkili bir öğretme-öğrenme ortamının oluşturulmasında yerleşim düzeninin
önemi büyüktür. Sınıf ortamında oturma düzeni iki boyutta düşünülmelidir. Bir yandan sıra,
öğretmen masası kitaplık vb. eşyanın yerleştirilme biçimi dolayısı ile sınıfı kullanma biçimi
nasıl olmalıdır sorusunu yanıt aranırken; diğer yandan “bu oturma düzeni içinde hangi öğrenci
nereye oturmalıdır.” Sorusuna yanıt aranacaktır.
Ne yazık ki eğitim sistemi içinde eğitim-öğretime en uygun fiziksel ortam arayışı, özel
mimari anlayış gelişmemiştir. Sınıf düzenindeki bir değişikliğe okul yönetimleri her zaman
sıcak bakmayabilir. Bu yüzden öğretmenin sıra ve masa düzeni ile ilgili sınıf içinde çok fazla
bir tasarrufta bulunması mümkün olmamaktadır. Ancak sıraların ve masaların yerleşim
düzeni; öğrencilerin ve öğretmenin birbirlerine ve kaynaklarla etkileşimini kolaylaştıracak;
içeriği sunuş yöntem ve tekniklerine uygun olmalıdır. Oturma düzenini saptarken sınıftaki
öğrenci sayısı, işlenecek konunun özellikleri, kullanılacak öğretim yöntemleri ve öğrencilerin
özellikleri göz önünde tutulmalıdır. Bir sınıftaki öğrenci sayısı ve özellikleri örneğin sıraların
tahta karşısında yarım daire biçiminde sıralanmasına elverişli olabilir. Öğrencilerin öğretmeni
daha kolay izlemeleri, birbirileri arasında daha kolay iletişim kurabilmelerine yerleşim düzeni
uygun olabilir. Ancak bir diğer sınıfta aynı yerleşim düzeni öğrencilerin ders sırasında
birbirleri ile sürekli iletişim içinde olmaları nedeniyle disiplin sorunlarına, öğretmenin sınıfa
yeterince hakim olamamasına yol açabilir.
Diğer yandan sınıfta hangi öğrencinin nereye oturması gerektiği de ayrı bir sorundur.
Burada öğretmen öncelikle öğrencilerin derse güdülenmesini, dersten olabildiğince verim
alabilmelerini sağlayacak en elverişli yerleşim düzeninin arayışı içinde olmalıdır. Sıraların
arka arkaya düzenlendiği ortamda, sınıflarda öğrenciler daha çok ön sıralarda oturmayı tercih
etmektedirler. Orta öğretimde ise ön sıraları dersle daha ilgili olan öğrenciler tercih
etmektedirler. Diğer yandan öğrenciler anlaşabildikleri arkadaşları ile birlikte oturma eğilimi
içindedirler. Genel kural görme ve dinleme sorunu yaşayan öğrencilerle kısa boylu
sözlük
Sayfa 7 / 26
öğrencilerin ön sıralarda oturtulmasıdır. Sınıf içinde özellikle ders içinde sorunlar
yaşanmasına yol açan öğrencilerin yerleştirilmesi öğretimi etkileyici bir faktör olarak
karşımıza çıkmaktadır. Yerinde rahatsız olan bir öğrencinin kendini yeterince derse vermesi,
derse güdülenmesi beklenemez. O nedenle öğretmen sınıf içi öğretimi olumsuz etkilemedikçe
öğrencilerin istedikleri arkadaşları ile birlikte oturmalarına izin vermelidir.
Aydınlatma:Sınıf içi aydınlatma öğretme-öğrenme ortamını etkileyen önemli
faktörlerden biridir. İdeal olan sınıfın gün ışığından en fazla yararlanacak şekilde
oluşturulmasıdır. Bunun ışında sınıftaki yapay ışıklandırma da bilinçli bir biçimde
yapılmalıdır. Dersin işlenmesine en uygun ışıklandırma biçimi önceden saptanmış olmalıdır.
Yapay ışıklandırma olarak gün ışığına yakın tek biçimli ve sabit bir ışıklandırma seçilmelidir.
Farklı renk veren ışık kaynakları kullanılmamalıdır. Koyu renkli duvarların görüş sahası
dışında ışıklandırmayı azaltıcı bir etkisi olduğu unutulmamalıdır. Göze direk gelen ışık dikkat
dağıtır, o nedenle ışığı dağıtan flüoresan tipi ışık kaynakları seçilmelidir. Diğer yandan
gereğinden çok yapılan ışıklandırma; yüksek şiddette yapılan ışıklandırma da gözü yoracak,
konsantrasyonu azaltacak, dikkat dağıtıcı bir işlev yüklenecektir. Bu tür bir ışıklandırmanın
sınıf içi öğretimi olumsuz etkilemesinin yanı sıra öğrencilerin göz sağlıklarını da olumsuz
etkileyeceği unutulmamalıdır.
Havalandırma :
Sınıf ortamındaki hava temiz ve yeterince sıcak olmalıdır. Uzun zaman kapalı
havalandırılmayan sınıflarda oksijen oranının azalacağı, bunun da öğrenci sağlığını,
motivasyonunu, öğrenci verimliliğini olumsuz etkileyeceği, unutulmamalıdır. Bu nedenle
öğretmen sınıf içindeki havayı sık sık kontrol etmeli; teneffüslerde sınıfların yeterince
havalandırılmasını sağlamalıdır. Diğer yandan sınıf içindeki havanın kışın yeterince sıcak
yazın ise yeterince serin olması sağlanmalıdır. Sınıf içi hava sıcaklığı 20-23 derece arasında
tutulmalıdır. Sınıf içindeki nem oranının, hava basıncının gereğinden fazla oluşu, sınıfın tozlu
oluşu gibi atmosferik faktörlerin öğrenci sağlığını, motivasyonunu olumsuz etkileyeceği
gözden kaçırılmamalıdır.
Gürültü:
Sınıf ortamındaki gürültü öğrenciler üzerinde rahatsız edici, yorucu bir etkide
bulunmaktadır. Gürültü öğrencilerde direncin düşmesi, kronik yorgunluğa, dikkat dağılması
gibi sonuçlar doğurmakta, öğrenmeyi olumsuz etkilemektedir. Sınıf içindeki gürültünün 150
desibeli artması durumunda öğrenci sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği, kulak
zarının patlamasına bile yol açabileceği unutulmamalıdır. Öte yandan sınıf içinde sessizlik de
sözlük
Sayfa 8 / 26
amaç haline getirilmemelidir. Çocukların, ergenlik döneminin gelişim özellikleri göz önünde
tutulduğunda hareketli bir öğrencinin için kırk beş dakika bir sırada sessizce oturmanın hiç de
kolay olmadığı göz önünde tutulmalıdır. İyi bir öğretmen konunun özelliğine göre sınıf içinde
çeşitli yöntemler uygulayarak dikkati diri tutmasını bilir. Neyin gürültü olarak algılanacağı,
neyin algılanamayacağı; konunun özellikleri ile, öğretim yöntemiyle yakından ilgilidir.
Önemli olan dersin sonu geldiğinde dersin başında belirlenmiş hedeflere ne ölçüde ulaşılıp
ulaşılmadığıdır.
Temizlik:
Sınıfın temiz olması öğrenci motivasyonun olumlu etkiler. O nedenle öğrenciler sınıfı
temiz bulmalı, temiz tutmayı öğrenmelidirler.
Düzenlilik:
Sınıf ortamı dersin amaçlarına göre öğrencinin ilgisini çekecek, onu motive edecek
biçimde düzenlenmiş olmalıdır. Özellikle ana sınıflarında ve ilköğretimin birinci kademesinde
planlanan davranış değişikliklerini destekleyecek biçimde görsel öğelerden yararlanarak,
öğrenci düzeyine, algısına, ilgisine göre sınıfın düzenlenmesi; estetik açıdan çocuğa hitap
etmesi büyük önem taşımaktadır. Araç gereçler, duvar panoları, öğrenme levhaları, öğrenci
ürünleri gibi materyaller sınıf ortamında estetik biçimde düzenlenmelidir. Bu düzenleme
sırasında renkler öğrencinin ilgisini çekecek, hoşuna gidecek şekilde kullanılmalıdır. Bu
düzenleme yapılırken öğrenci özellikleri göz önünde tutulmalıdır.
Renk: Renkler öğrencilerin fiziksel ve psikolojik davranışlarını etkiler. Bu nedenle
dersliğin ve derslik içinde bulunan araçların renk seçimlerinde öğrencilerin sınıf düzeyleri
dikkate alınmalı, araç-gereçlerde etkinliğe uygun renk seçimi yapılmalıdır. Okulun derslik,
salon ve diğer bölümlerinin boyanmasında pekala öğrencilerin görüşleri alınabilir.
Isınma: Dersliğin ısısı mevsim ve zamana uygun olarak yapılmalıdır. Çünkü duruma
uygun olmayan ısı fiziksel rahatsızlıklara, ilginin azalmasına, zihnin gevşemesine, özellikle
düşük ısı çabaları ısınmaya yöneltmekte, zihnin etkinliklere odaklaşmasını güçleştirmektedir.
Bu nedenle dersliğin ısısı ortalama yirmi derece civarında olmalıdır.
SINIF YÖNETİMİNDE ÖĞRETMENİN ROLÜ
• Bilgi taşıyıcı ve aktarıcı değil, bilgi kaynaklarına giden yolları gösterici birer EĞİTİM LİDERİ olmalıdır.
sözlük
Sayfa 9 / 26
• Okullarımızın birer örnek ve sınırlanmış, yapıları buna uygun olarak değiştirilmeli, yalnızca yaptığını doğru yapan değil, doğru olanı yapan İnsanlar yetiştirilmelidir.
Öğretmenin sınıf ortamındaki görevi; öğrencilerde hedefler doğrultusunda istendik davranış değişiklikleri meydana getirmektir.
Öğrenciyi merkeze alan sınıf içi öğretim etkinlikleri düzenlenirken öncelikle sınıftaki tüm öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentileri dikkate alınmalı ve etkinlikler de buna göre yapılmalıdır.
Sınıf yönetimi; öğretimin ve öğrenci davranışlarının yönetilmesini, öğrenme aktivitelerinin planlamasını, aktiviteler arası geçişi, sınıfın fiziksel düzeninin organizasyonunu, öğrenme materyallerinin hazırlanmasını, sınıf içi etkinliklerin ve hazırlıkların kontrol edilmesini, sınıf prosedürü ve rutin işlerin yapılmasını, zamanın etkili kullanımını, sınıftaki çalışma koşullarının geliştirilmesini, öğretimi engelleyici unsurların ortadan kaldırılmasını öngören faaliyetlerden oluşur.
Öğretmenin eğitimsel/öğretimsel liderliği; öğrencilerin başarılarını artırıcı, istendik davranışları göstermesine yönelik gerekli önlemleri alması anlamına gelmektedir.
Bir öğretim liderinin en önemli görevi, öğrenciler için uygun bir öğrenme çevresinin oluşturulmasıdır.
Öğretim çevresini oluşturma ve yapılandırma rolü, öğretim liderliğinin temelini oluşturmaktadır.
Okullarda Öğretim Lideri Olarak Öğretmen
1. Sınıfın akademik amaçlarının gerçekleştirilebilmesi için gerekli kaynakları sağlaması,
2. Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaç olarak belirlemesi,
3. Öğrenci merkezli öğretim yöntemleri ve yaklaşımlarını savunması,
4. Öğretim uygulamalarının geliştirilip yönlendirilmesi için öğretim ve program konuları hakkında bilgi ve beceriye sahip olması,
5. Bireylerle, küçük ya da büyük gruplarla iletişimde etkili olması,
6. Öğrenci başarısına yönelik sınıfta işbirlikçi bir çalışma ortamı sağlanması ve takım çalışmasını gerçekleştirmesi,
7. Sınıf toplumu duygusu ve bilincini öğrencilere aşılaması,
8. Dış dünya ile bağlantıyı sağlayan lider olması, yeni araştırmaları ve fikirleri okula getirmesi ve öğrencileriyle paylaşması,
9. Okul içinde ve dışında, okulun bütün olarak fiziksel ve felsefi açıdan ne olduğunu; personel, öğrenci ve velilerin gözünde görülebilir bir resim olarak yaratabilmesi için vizyoner bakış açısına sahip olması
sözlük
Sayfa 10 / 26
10. Öğrencilerin sınıfta karar alma sürecine katılımına izin verilmesi ve yapılan hataları öğretmence anlayışla karşılanması,
11. Sürekli gelişen bir sınıf kültürü yaratmak için, öğretmenlerin öğrencilere güvenmesi ve onların ilgi alanı içerisine giren konularda, sorumlu olmalarını sağlayacak karar verme yetkisini aktarması,
12. Öğretmenin sınıfta iyi bir takım lideri ve yetki aktarıcısı olması,
13. Sınıf yönetiminin başarıyla uygulanabilmesi için öğretmenlerin takımla karar alma süreci yaklaşımını kullanması, gibi hususlara dikkat etmesi gerekmektedir
ÖĞRETMEN TİPLERİ
Demokratik Öğretmen : İdeal , tercih edilen öğretmen tipidir. Adaletlidir, öğrencilerine söz vermekten çekinmez onların fikirlerine önem verir.
Teokratik Öğretmen : Geleneksek öğretmen tipidir. Baskıcıdır, hani sınıfa girince çiçek olun der ve sizde hiç bir kelime duymadan dersi bitiren sert bakışlı öğretmen vardır ya bu odur işte. Surat desen mahkeme duvarı gibidir. Öğrencilere bırak söz vermeyi tuvalete gitmek için izin istemek bile korku dolu 5 dk dır. Bunlar günümüzde yavaş yavaş emekli olmaya başladı. Bir nesli tüketti bu öğretmenler neyse sinirlendim.
Serbest (ilgisiz) Öğretmen : Derse karşı sorumsuz , yoklama tutmuş tutmamış bakmaz, lay lom lom havasında sürekli bir düğün de ki dayı modun da olan öğretmen tipidir. Adı üstünde daha ne anlatayım. Bizim bir tane vardı ben bir müdürün yanına gideyim dedi 40 dk ders bitti hoca yok. Müdüre gittik bana gelmedi dedi. Sonra sordurdu eve gitmiş . Bu tip öğretmenlerdir.
SINIF YÖNETİMİNİN BOYUT
Sınıf yönetimi etkinliklerini beş temel boyut altında toplamak mümkündür:
1. Fiziksel düzen
2. Plan ve program etkinlikleri
3. Zaman düzenine yönelik etkinlikler
4. İlişki düzenlemeleri
5. Davranış düzenlemeleri
1. FİZİKSEL DÜZEN Sınıf ortamının fiziksel çevresine ilişkin faktörler; görsel, işitsel, ısınma
faktörleri, mekânsal ve kişisel alan faktörleri olmaküzere sınıflandırılabilir.
Sınıfta ışık düzeyinin çok düşük ya da yüksek olması öğretmenin ve öğrencinin işini güçleştirir, gözü yorar, dikkatsizlik ve sinirlilik yapar.
Sınıfta oda sıcaklığı (20 derece civarlarında) olması gerekir.
sözlük
Sayfa 11 / 26
Gürültü, çoğu öğretmenin duyarlı olduğu bir konudur. Sınıf için, liseye kadar sıcak renklerden sarı, pembe, şeftali rengi, lise
ve sonrasında mavi ve mavi-yeşil tonları önerilmektedir. Öğretmenin öğrenciyle etkileşimine girmesini gerektiren çok özel bir
durum yoksa öğretmenin, öğrencinin kişisel alanına (45 cm.) girmemesi gerekir.
Sınıfta oturma düzeninin küme ya da U şeklinde olması karşılıklı etkileşimi kolaylaştırır.
SINIF YÖNETİMİNDE FİZİKSEL DÜZEN
Sınıf Oturma Düzeni
1.SIRA DÜZENİ
Öğretmen merkezlidir.
Öğretmen tek bilgi kaynağıdır.
En az tercih edilen oturma düzenidir.
Dinleme ve not alma etkinlikleri için uygundur.
Kalabalık sınıflar için uygundur.
Öğrenci katılımı ve iletişim sınırlıdır ve öğrenci sosyalleşmesi azdır.
İletişim tek yönlüdür (öğretmenden öğrenciye).
Sınıf yönetimi daha kolaydır.
2.KÜME DÜZENİ
Öğrenci-öğrenci etkileşiminin (sosyalleşmesinin) en yüksek olduğu oturma düzenidir.
Öğrencilerin birbirlerinden öğrenebildikleri ve öğretmenin daha çok rehber olduğu bir ortam söz konusudur.
Öğrencilerin liderlik özelliklerini geliştirebildiği, işbirliğini, katılımı, yardımlaşmayı, tartışmayı, dinlemeyi ve yaparak-yaşayarak öğrenmeyi gerçekleştirdikleri bir düzendir.
Grup, laboratuar çalışmalarında ve sınıflar da kalabalık olmadığında başarıyla uygulanabilecek bir düzendir.
sözlük
Sayfa 12 / 26
3.BİREYSEL YERLEŞİM DÜZENİ
Öğrencilerin kendi başlarına kullanabildikleri tek kişilik masa ve sandalyelerde oturma suretiyle sağlanan yerleşim düzenleridir.
Bireysel öğrenmeyi ön plana çıkaran bu yerleşimde öğretmen çember ve yarım dairenin ortasında yer alabilir.
Bu oturma düzeni, derin düşünmeyi kolaylaştırırken, aynı zamanda, her öğrencinin kendi düzeyinde ve hızında çalışmasına olanak sağlar.
4. YUVARLAK MASA DÜZENİ
Öğrencilerin geniş bir masa etrafında oturdukları oturma düzenidir.
Küçük sınıflarda başarıyla uygulanabilecek bu yerleşim düzeni, öğrencilerin birbirlerini kolay görmelerini, tartışma ve görüş alışverişinde bulunmalarını ve kolay iletişim kurmalarını sağlar.
Öğretmen, öğrencinin karşısında değil, yanında yer aldığından, resmi olmayan bir hava yaratır.
Öğrenciler birbirinin yüzünü görür, ilgi dağılmaz, farklı davranışlara yönelenler hemen belli olur.
Öğretmen-öğrenci, öğrenci-öğrenci etkileşimini kolaylaştırması nedeniyle diğerlerine
göre daha az problem içerdiği ifade edilen bu yerleşim düzeninde, öğrencilerin
katkılarının yüksek olduğu, özellikle rahat ve sakin bir ortamla birlikte öğrenci
katılımının en üst düzeye çıktığı ileri sürülmektedir.
5. U ŞEKLINDE YERLEŞIM Çok amaçlı kullanılabilecek bir yerleşim şeklidir. Öğrencilerin, üzerinde yazı yazacakları ve
kullanacakları materyalleri yerleştirecekleri bir çalışma alanı bulunur. Öğrenciler her masaya
karşılıklı olarak oturduklarında ise ikişer kişilik kısa süreli grup çalışmaları yapılabilir.
Yabancı dil öğretimi ve gösteri tekniğinde ideal oturma biçimidir.
6. GRUPLARIN GRUPLANMASI YERLEŞİMİ Bu oturma şekli rol yapma ve münazara tekniklerinde ve grup çalışmalarını gözlemede çok sık kullanılır.
7. ÇALIŞMA İSTASYONU YERLEŞİM ŞEKLİ
Laboratuvar çalışmaları için uygun bir yerleşimdir. Her laboratuvar masası veya çalışma istasyonu çevresine iki öğrenci yerleştirilir. İşbirlikçi öğrenme kullanılır.
sözlük
Sayfa 13 / 26
PLAN VE PROGRAM ETKİNLİKLERİ
Hedefler esas alınarak ünitelendirilmiş yıllık plan ile günlük ve ders planlarının yapılması,
kaynakların belirlenip dağılımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi, eğitim
araç-gereçlerinin sağlanması, yöntemin seçilmesi, öğrenci özelliklerinin belirlenmesi,
gelişimlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, öğrenci katılımının düzenlenmesi etkinliklerini
içerir.
ZAMAN DÜZENİNE YÖNELİK ETKİNLİKLER
Etkili öğretim; öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkili kullanımına bağlıdır. Sınıf
içinde geçirilen zamanın, çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklere
harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta
geçirmesinin sağlanması, devamsızlığın önlenmesi bu boyut içinde değerlendirilmelidir.
İLİŞKİ DÜZENLEMELERİ
Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına
yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri bu boyut içinde incelenir.
Sınıf içi iletişimde öğrencilerin özelliklerinin ve ilgi duydukları konuların kaynak (öğretmen)
tarafından bilinmesi aktarılacak bilgilerin (mesajların) daha kolay bir biçimde iletilmesini
sağlayacaktır. Bu durum aynı zamanda kaynağın kanal seçimine de uygunluk sağlar. Sınıf içi
iletişimde alıcı öğrenci olurken genel iletişim süreci düşünüldüğünde kaynak ile alıcı daimi
olarak yer değiştirmektedir.
İletişimde etkili olan beş değişkenden söz edebiliriz:
Kaynak-Mesaj-Kanal-Alıcı-Geribildirim
sözlük
Sayfa 14 / 26
İLETİŞİM
Öğretmenle öğrenci arasında konuşma biçimleri ve kullanılan dil önemlidir.
Olumsuz Konuşma Biçimleri
Ne kadar düşüncesizsin!
Benim zamanımda…
Çocuk gibi davranıyorsun.
Böyle gidersen…
Bu sınıfta tek öğrenci sen misin?
sözlük
Sayfa 15 / 26
Olumlu Konuşma Biçimleri
Sana güveniyorum.
Kendinle övünebilirsin. Çünkü…
Yardımına ihtiyacım var.
Benim için önemlisin.
Bu konuda sen ne düşünüyorsun?
Öğretmen “Sen dili” yerine “Ben dili”ni kullanmalıdır.
Sen Dili: Bireyin kabul edilemeyen davranışları karşısında, suçlayıcı, yargılayıcı, değerlendirici, eleştirici mesajları içeren dile “Sen Dili” denir.
Ne kadar yaramazsın!
Başarısızsınız.
Ben Dili: Karşımızdaki kişinin kabul edilemeyen davranışı karşısında yaşadığımız duyguları dile getiren, suçlayıcı ve değerlendirici olmayan ve ben mesajlarını içeren dile “Ben Dili” denir.
Odanı toplamadığın zaman, üzülüyorum.
Eve geç saate kadar gelmediğin zaman çok endişeleniyorum.
Öğretmen öğrencileriyle iletişim sürecinde öğrencinin yerine kendini koyarak “Ben
olsaydım ne hissederdim?” diye empatik düşünmesi ve öğrencinin ifade ettiği
duyguları isimlendirerek yansıtmalıdır.
sözlük
Sayfa 16 / 26
DAVRANIŞ DÜZENLEMELERİ
Sınıfta öğrencilerin davranışlarının düzenlenmesi, sınıf yönetiminde önemli bir boyuttur.
Özellikle istenmeyen davranışların önlenmesi bu boyuta girmektedir.
Sınıfta istenmeyen öğrenci davranışları üç etkenden kaynaklanmaktadır:
1. Öğretim programı ve okulla ilgili etmenler
2. Ev, akran çevresi ve sosyal çevredeki olumsuz etmenler
3. Uyum ve kişilikle ilgili olumsuz etmenler.
İstenmeyen Öğrenci Davranışı Karşısında Öğretmenin İzleyeceği Basamaklar
1. Küçük yanlışları görmezden gelmek (her olumsuz davranışa müdahale etmeme, davranışı söndürme)
2. Uyarmak (sözel/sözel olmayan uyarıcılar kullanma, sen dili yerine ben dili kullanma)
sözlük
Sayfa 17 / 26
3. Öğretim ortamını yeniden yapılandırmak (Dersliğin düzeninde, kullanılan yöntem-tekniklerde, öğretmen davranışlarında değişiklik yapmak)
4. Sorumluluk vermek (Görev, iş vermek)
5. Öğrenciyle görüşmek (Sorunun nedenini ve kaynağını öğrenciyle görüşerek anlamaya çalışmak)
6. Okul yönetimi ve çocuğun ailesiyle görüşmek (Sorunun nedenini ve kaynağını çocuğun ailesiyle görüşerek anlamaya çalışmak veya sorunu okul idaresine yansıtmak)
7.Ceza vermek (II. tür ceza/istenenden yoksun bırakma)
• Ceza, öğrencinin istemeyeceği, hoşlanmayacağı bir durumla karşı karşıya getirmek anlamında kullanılmıştır.
• Cezadan çok önleyici yöntemlere baş vurulmalı, ama ceza vermemeye çalışmak uğruna dersin engellenmesine de izin verilmemelidir.
• Ceza davranışla orantılı olarak, o davranışın yinelenmesini engelleyecek şekilde uygulanmalı, bunun için de öğrenci neyi nasıl yaptığı için ceza aldığını bilmelidir.
• Okulda bulunmanın ve ödev yapmanın ceza olarak algılanması iyi olmaz.
• Cezalar, istenmeyeni vermek veya istenenden yoksun bırakmak şeklinde düşünülebilir.
• Cezanın hemen davranışın ardından gelmesi, etkilenme durumlarına göre kişilere ceza
verilmesi, sınıf dışında uygulanması önerilmektedir. Öğrencilerin çoğunun duyacağı
şekilde ayıplama, olumsuz davranışı çoğaltan, yalnızca yanlış davrananın duyacağı
şekilde olan ise azaltan bir yöntem olarak bulunmuştur.
İstenmeyen Öğrenci Davranışı Karşısında Öğretmenin Tutumu
Çeşitli nedenlerden dolayı sınıf içinde istenmeyen öğrenci davranışları ortaya çıktığı zaman ya da herhangi bir problemle karşılaşıldığında, öğretmenin en öncelikle yapacağı en uygun davranış, sorunun nedenlerini ortaya koymak, tanımak, teşhis etmek ve gerekli tepkileri ortaya koyarak, sorunu ortadan kaldırmaktır. Bunun için de öğretmen sorunun nedenini ve kaynağını anlayabilmek için bilgileri toplayan ve iyi gözlem yapan bir kişi olmalıdır.
İstenmeyen Öğrenci Davranışı Önlemek İçin
Derste öğrenci katılımı sağlanmalı; öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal hazırbulunuşlukları dikkate alınmalı
sözlük
Sayfa 18 / 26
Öğrenci derse güdülenmeli (Kişi, isterse öğrenir)
Bireysel farklılıklar dikkate alınmalı
Sınıf kuralları öğrencilerle birlikte belirlenmeli
Ders dikkat ve ilgi çekici, etkili olmalı
Derste öğrencinin başarabileceği görev ve sorumluluklar verilmeli
Öğrencilerden beklentiler açık ve anlaşılır bir biçimde ifade edilmeli
İstenmeyen davranışlar karşısında öğretmen kontrolünü kaybetmemeli, öğrenciyle tartışmaya girmemeli, ders dışında konuşmak için ayrı bir zaman ayırabilmelidir.
İSTENMEYEN ÖĞRENCİ DAVRANIŞINA YOL AÇACAK ÖĞRETMEN DAVRANIŞLARI
1. Doğru davranışları ödüllendirmemek
2. “Sen dili” kullanmak
3. Öğüt vermek
4. Takma adlar kullanmak
5. Bireysel farklılıkları dikkate almamak
6. İstenmeyen davranışları ceza ile kontrol etmek
7. İstendik davranışlara model olamamak
8. Demokratik bir sınıf ortamı oluşturamamak ve hoşgörülü olamamak
9. Öğrencinin yaratıcılığını engellemek
10. Öğrencilere hükmetmek, emretmek
11. Fiziksel şiddet ve tehdit
12. Öğrenciler arasında ayrım yapmak, adil olamamak
13. Alay etmek, eleştirmek, azarlamak, cesareti kırmak
14. Öğrencilerin yeterlikleri üstünde etkinlikler beklemek
15. Tutarsız tepkiler göstermek
16. Zamanı iyi kullanamamak
17. Plansız olmak
18. Öğrencileri küçümsemek
sözlük
Sayfa 19 / 26
19. Öğretmenin tecrübesiz olması, öğretim yöntem, teknikleri bilgi ve becerisindeki eksiklikleri
20. Öğretmenin olumsuz kişilik yapısına sahip olması
21. Öğrencilerle iletişim kuramamak
22. Öğrenciyi olumsuz etiketlemesi
23. Öğretmenin kendine güvensizliği ve başarısızlık korkusu
24. Değerlendirme sürecinin nesnel/objektif olmaması
25. Ayrıca öğretmen istenmeyen öğrenci davranışı karşısında; öğrenciyi yalnız oturtmak, sınıftan dışarı çıkarmak ve cezalandırmak gibi davranışlar sergilememelidir.
26. Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları hiçbir şekilde eşitleyemeyiz ama öğrenme-öğretme koşullarını eşitleyebiliriz.
27. Bu anlamda öğrenciler arasında bireysel farklılıklar varsa, öğretmen;
1. Etkinlik zenginleştirmelidir.
2. Değişik strateji, yöntem ve tekniklerden yararlanmalıdır.
3. Öğrencilerin hazır bulunuşluğunu dikkate almalıdır.
Öğrenciler Arasında Bireysel Farklılıklar Varsa, Öğretmen
1. Ortalama öğrenciye göre ders anlatılmamalıdır. 2. Her öğrenci için ayrı program, içerik ve etkinlik yapılmamalıdır. 3. Sınıftaki ortalama öğrenci seviyesini üzerini dikkate alarak ders anlatılmamalıdır. 4. Her öğrenciye ayrı eğitim materyali verilmemelidir. 5. Her öğrenciye ayrı bir yöntemle ders sunulmamalıdır.
SINIF KURALLARI
Çağdaş eğitim anlayışında sınıf kurallarını Öğretmen, Öğrenci birlikte yapar. Çağdaş olmayan eğitim anlayışında ise kuralları Öğretmen yapar.
sözlük
Sayfa 20 / 26
Sınıf ortamını belirleyen önemli bir öğede sınıf kurallarıdır. Kurallar sınıf içinde davranışların sınırlarını belirler.
Sınıf kuralı; öğretmenlerin, öğrencilerden neleri yapıp, neleri yapmayacaklarına dair beklentilerinin resmi bir ifadesidir.
Öğretmenler, sınıf kurallarını belirlemeden önce, okul kurallarını ve bunlarla ilgili olarak öğretmen sorumluluklarını bilmesi gerekir.
Okul kurallarının bazıları yasaklanan davranışları (yüksek sesle bağırma), bazıları da istenen davranışları (zamanında derse girme) belirtir.
Öğretmen, sınıf kurallarının belirlenmesi sürecine öğrencileri ne kadar katacağına karar vermelidir.
Öğrencilerin, kuralların oluşturulması sürecine katılımı, bunları benimsemelerini ve kurallarının sonuçlarına gönüllü olarak uymalarını sağlar.
Her kuralın uygulanışı birer örnekle gösterilmelidir. Kurallara uymanın uygun sonuçlarına dikkat çekilmelidir Kurallara uygun davranan öğrenciler ödüllendirilmelidir Farklı öğretim ortamı için farklı kurallar oluşturulmalıdır. (Büyük grup, küçük grup,
laboratuar, atölye vb. ortamlar) Sınıf kurallarının belirlenmesinden sonra, sanki ders konusuymuş gibi, ilk derste,
öğretmenin öğrencilere kuralları öğretmesi gerekir. Kurallar esnetilmemelidir. Kişiden kişiye farklı kural uygulamaları yapılmamalıdır.
Ancak, öğrenciler tarafından kurallar benimsenmiyor ve istenmiyorsa kurallar değiştirilebilir.
Kurallara uyulmadığı zaman uygulanacak yaptırımlar önceden belirlenmelidir. Kurallara öncelikle öğretmenin kendisi uymalıdır.
sözlük
Sayfa 21 / 26
sözlük
Sayfa 22 / 26
SINIF YÖNETİM MODELLERİ
Sınıf yönetim yaklaşımları geleneksel ve çağdaş sınıf yönetim yaklaşımları olarak iki
başlıkta incelenilebilir:
1. Geleneksel Yaklaşım: Öğretmen merkezlidir. Öğretmenden öğrenciye doğru tek
yönlü bir iletişim söz konusudur. Sınıf içi kurallar öğretmen tarafından belirlenir ve
uygulanır. Bu yaklaşım öğrencilerde istenmeyen davranışlara neden olabilir.
2. Çağdaş Yaklaşım: Bu yaklaşıma göre sınıf yönetiminin merkezinde öğrenci vardır.
Geleneksel yaklaşımdaki otoriter öğretmen rolü burada yerini katılımcı, etkileşimci ve
paylaşımcı bir role dönüşmüştür. Sınıf içinde yapılacak etkinlikler ve sınıf kuralları
demokratik şekilde öğretmen ve öğrenci ile belirlenir ve uygulanır. Ve öğretmen
davranışlarıyla öğrencilere model olur.
Sınıf yönetim modelleri, dört grupta toplanabilir.
1. Tepkisel model
2. Önlemsel model
sözlük
Sayfa 23 / 26
3. Gelişimsel model
4. Bütünsel model
1. Tepkisel Model
İstenmeyen bir durum ya da davranışa karşı tepkiyi esas alan bir sınıf yönetim
modelidir. Amacı, istenmeyen durum veya davranışın değiştirilmesidir. Bu model,
düzen sağlayıcı ödül-ceza etkinliklerini içerir. Etkinliklerin yönelimi, gruptan çok
bireydir. Modelin en zayıf yönü, her tepkinin bir başka tepki doğuruyor olmasıdır.
Örnek: Gürültü yapan öğrencilere öğretmenin söz vermemesi.
Öğretmen bu örnekte gürültüyü (istenmeyen durum), söz vermeyerek (tepki) çözmeye
çalışır. Bu modele sık başvuran öğretmen sınıfını, iyi yönetememektedir. İnsan ilişkileri ve
iletişim boyutu zayıftır.
2. Önlemsel Model
Davranış sorunları ortaya çıkmadan, problem olacak davranışı önleyici şekilde tedbirler alma,
planlama düşüncesine bağlı olarak geleceği öngörme, istenmeyen davranışı ya da sonuçlarının
olmadan önleme yöntemidir. Amacı; sınıf problemlerinin ortaya çıkmasına olanak vermeyen
bir düzenleme ve işleyiş oluşturarak, tepkisel modele gereksinimi azaltmaktadır. Etkinlikler
bireyden çok guruba yöneliktir.
Örnek: Dersin tam ortasına gelecek hafta yapılacak sınavla ilgili bir açıklama
yapma sırası geliyor. Ancak, öğretmen bu açıklamanın konuya olan ilgiyi
dağıtacağını biliyor ve sınav hakkındaki konuşmayı dersin sonuna ertelemeyi
(önlem) tercih ediyor.
3. Gelişimsel Model
Öğrencilerin; fiziksel, duygusal, deneyimsel ve gelişim seviyelerinin gerektirdiği
uygulamalara yönelik aktivitelerin gerçekleştirilmesini öngören bir modeldir.
Örnek: Bir tıp öğrencisinin 1. sınıfta ameliyatı videodan izlemesi gerekirken,
öğretmenin onu ameliyathaneye sokması ve hastanın eks olması öğrencinin hazır bulunuşluk
düzeyi açısından ve mesleğinin ileriki yıllarında birtakım olumsuz izler bırakacaktır; hatta
eğitimini yarıda da bırakabilecektir.
sözlük
Sayfa 24 / 26
4. Bütünsel Model
Tepkisel, önlemsel ve gelişimsel sınıf yönetim modellerini bütünleştiren bu modelde,
önlemsel sınıf yönetimine öncelik verme, gruba olduğu kadar bireye de yönelme, istenilen
davranışa ulaşabilmek için istenmeyenin nedenlerini de ortadan kaldırma öngörülür ve
tepkisel yönetim araçları da kullanılır.
Tepkisel ve Önlemsel sınıf yönetim modelleri GELENEKSEL,
Gelişimsel ve Bütünsel sınıf yönetim modelleri ise ÇAĞDAŞ sınıf yönetimi anlayışını
temsil etmektedir
sözlük
Sayfa 25 / 26
ETKİLİ SINIF YÖNETİMİ İÇİN ÖNERİLER
Dakik olun: Çoğu sınıf problemleri öğretmenin sınıfa geç gelmesi ile başlar. Derse
zamanında gelmeniz öğrenciyi ve dersi önemsediğiniz görüntüsünü verir.
İyi hazırlanın: Derse iyi hazırlanmak öğretim hedeflerine ulaşmak için önemlidir.
Öğrenci öğrenmek için oradadır. Öğrenme hedeflerine ulaşılması sizin derse etkili bir
biçimde hazır olmanıza bağlıdır.
Hızlı bir şekilde derse başlayın: Öğrencilerin dikkatini ve katılımlarını sağlayacak
yöntemlerle başlayarak derse hızlı ve kararlı bir başlangıç yapın.
Tüm sınıfın katılımı konusunda ısrarcı olun: Konuyu açıklamaya başlamadan tüm
sınıfın dikkatini derse toplayın.
Sesinizi etkili bir biçimde kullanın: Ses, öğretmenin sınıfla olan etkileşiminde en
önemli öğedir. Sesini etkili kullanan bir öğretmenin öğrencinin dikkatini toplamada,
sesini etkili kullanamayan bir öğretmene nazaran daha avantajlıdır.
Karışıklıklarla uğraşabilmek için açık stratejileriniz olsun: Beklenmeyen bir
durumda nasıl davranılacağı bilinirse sorunlar kolayca halledilebilir.
Karşılaştırma yapmaktan kaçının: Öğrenci performansları hakkında karşılaştırma
yapmak sınıfta bölünmelere neden olabilir. Düşük performanslı öğrencilerin tamamen
kaybedilmesine yol açabilir.
Verdiğiniz sözleri tutmaya dikkat edin: Verilen sözlerin tutulmaması sınıfta güveni
zedeleyebilir.
Sınıfı amacına uygun bir biçimde organize edin: Oturma düzeni, araç ve gereçlerin
uygun bir biçimde yerleştirilmesi iyi bir organizasyon için gereklidir.
Öğrencilerin problemleri ile ilgilenin: Öğrencinin ders içi ve ders dışından
kaynaklanan problemleri ile ilgilenmek öğrencinin derse katılımını artırabilir.
Etkili öğretmenlerin sınıf içi davranışları değerlendirildiğinde yönetim açısından
liderlik özellikleri gösterdiği, duygusal yönden ise öğrencilere yakın duran,
onların sınıf içi ve sınıf dışındaki sorunlarına eğilen bir yol izlediği söylenebilir
sözlük
Sayfa 26 / 26