Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya...

16
g ün dem... Dr. Bayazıt İlhan’ın yazısı sayfa 3’te İyilik kazanacak, yeryüzü aşkın yüzü olacak! Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalışan hekimler performans baskısı nedeniyle yaşadıkları mağduriyete dikkat çekmek amacıyla 21-22 Ekim 2015 tarihlerinde iş bıraktı. Bolu’da hekimler performans baskısına isyan etti Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı'na ilişkin 2014 yılı raporu, hastanelere yani hekimlere ve sağlık çalışanlarına ait döner sermaye paylarının fon aracılığıyla merkeze alınarak izinsiz olarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Bu tutar tam olarak 830 milyon 285 bin 124 lira 51 kuruş olarak açıklandı. 4 4 ÖSYM, TTB’nin önerisi doğrultusunda hatalı sorularla ilgili olarak 4 uzmanlık derneğinin görüşlerini aldı. ÖSYM’nin daha fazla gecikmeden, TUS sonuçlarını açıklamasını bekliyoruz. TTB’den TUS’ta soru krizine çözüm çabası “örgütlü emek, sağlıklı toplum” www.ttb.org.tr Sayı: 216 Ekim-Kasım 2015 Sağlık çalışanlarının 830 milyon (trilyon) lirası nerede? Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz: Seçimler bitti mücadeleye devam TTB'den Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel'e “Cesaret ve Onur Ödülü” TTB, Gezi direnişi sırasında Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’ne sığınan yaralıları tedavi ettikleri için yargılanan ve “ibadethaneyi kirleterek zarar vermek” suçundan 10 ay hapis cezası verilen Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel’e “Hekimlik Cesaret ve Onur Ödülü” verdi. AKP, 1 Kasım seçimlerindeki taktiğini esas itibariyle toplumu korku ve terör yoluyla teslim almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. Gene de, geçmiş dönemden kalma ucuz propaganda afişleri billboardlarda yerini aldı, hamileliği balayında ortaya çıkan hastanın kara ve hava ambulanslarıyla hastaneye yetiştirildiği AKP reklamlarını hep birlikte izledik. AKP’nin 7 Haziran-1 Kasım seçimlerindeki sağlıkla ilgili propagandasını tek bir cümleyle özetlemek mümkün: Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır! 5 11 10 Kapitalizmin yeniden yapılanması kıskacında sağlık 6 DTB’den devletlere çağrı: Biber gazı kullanmayın! 16 Dr. Nusret Fişek anıldı 3 Dr. Ulaş Yılmaz’ın yanındayız! Dünya Tabipleri Birliği Türkiye’de sağlık çalışanlarına, hastalara ve sağlık kurumlarına yönelik saldırılara son verilmesi çağrısında bulundu. 13 Türkiye’de sağlık çalışanlarına ve sağlık kurumlarına yönelik saldırılar durdurulsun! DTB’den acil çağrı kararı: Samsun'da özel bir hastanede görev yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Aynur Dağdemir, uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 2 Kadına ve sağlıkçıya yönelik şiddet sona ersin! 10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin haberler... Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz! Emek, barış ve demokrasi talebimiz sürüyor 7-8-9 Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz! 12 13 TTB’den Fransız Tabipler Birliği’ne taziye mesajı

Transcript of Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya...

Page 1: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

gündem...

Dr. Bayazıt İlhan’ın yazısı sayfa 3’te

İyilik kazanacak,yeryüzü aşkın yüzü olacak!

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzetBaysal Ruh Sağlığı ve HastalıklarıEğitim Araştırma Hastanesi’ndeçalışan hekimler performans baskısınedeniyle yaşadıkları mağduriyetedikkat çekmek amacıyla 21-22Ekim 2015 tarihlerinde işbıraktı.

Bolu’da hekimlerperformansbaskısına isyan etti

Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı'na ilişkin2014 yılı raporu, hastanelere yanihekimlere ve sağlık çalışanlarına aitdöner sermaye paylarının fonaracılığıyla merkeze alınarak izinsizolarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Bututar tam olarak 830 milyon 285 bin124 lira 51 kuruş olarakaçıklandı. 4

4

ÖSYM, TTB’nin önerisi doğrultusundahatalı sorularla ilgili olarak 4 uzmanlıkderneğinin görüşlerini aldı. ÖSYM’nindaha fazla gecikmeden, TUSsonuçlarını açıklamasınıbekliyoruz.

TTB’den TUS’tasoru krizine çözüm çabası

“örgütlü emek, sağlıklı toplum”www.ttb.org.tr Sayı: 216 Ekim-Kasım 2015

Sağlıkçalışanlarının 830milyon (trilyon)lirası nerede?

Sağlık Bakanlığı’nasoruyoruz:

Seçimler bittimücadeleye devam

TTB'den Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel'e “Cesaret ve Onur Ödülü”

TTB, Gezi direnişi sırasındaDolmabahçe Bezm-i Alem

Valide Sultan Camisi’ne sığınanyaralıları tedavi ettikleri içinyargılanan ve “ibadethaneyi

kirleterek zarar vermek”suçundan 10 ay hapis cezasıverilen Dr. Erenç Yasemin

Dokudan ve Dr. SercanYüksel’e “Hekimlik Cesaret ve

Onur Ödülü” verdi.

AKP, 1 Kasım seçimlerindeki taktiğini esas itibariyle toplumu korku ve terör yoluyla teslimalmaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. Gene de, geçmişdönemden kalma ucuz propaganda afişleri billboardlarda yerini aldı, hamileliği balayında ortayaçıkan hastanın kara ve hava ambulanslarıyla hastaneye yetiştirildiği AKP reklamlarını hepbirlikte izledik. AKP’nin 7 Haziran-1 Kasım seçimlerindeki sağlıkla ilgili propagandasını tek bircümleyle özetlemek mümkün: Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır! 5

11

10Kapitalizmin yenidenyapılanması kıskacında sağlık

6DTB’den devletlere çağrı:Biber gazı kullanmayın!

16Dr. Nusret Fişek anıldı

3Dr. Ulaş Yılmaz’ınyanındayız!

Dünya Tabipleri BirliğiTürkiye’de sağlıkçalışanlarına, hastalarave sağlık kurumlarınayönelik saldırılara sonverilmesi çağrısındabulundu. 13

Türkiye’de sağlık çalışanlarına ve sağlıkkurumlarına yönelik saldırılardurdurulsun!

DTB’den acil çağrı kararı:

Samsun'da özel bir hastanede görev yapankadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Aynur Dağdemir, uğradığı bıçaklı saldırısonucu yaşamını yitirdi. 2

Kadına vesağlıkçıya yönelik şiddetsona ersin!

10 Ekim Ankara Katliamı’nailişkin haberler...

Yılmayacağız,sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz!

Emek, barış ve demokrasi talebimiz sürüyor

7-8-9

Yılmayacağız,sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz!

12

13TTB’den Fransız TabiplerBirliği’ne taziye mesajı

Page 2: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Çanakkale Tabip Odası'nın geçmiş dönemGenel Sekreteri Dr. Mustafa Aydın Arıkan, 23Ekim 2015 Cuma günü enjeksiyon yaptırmak is-teyen hasta tarafından darp edildi. Arıkan'ın darpdolayısıyla sağ eli, burun kökü ve göz tabanındakırıklar tespit edildi. Çanakkale Onsekiz MartÜniversitesi Araştırma ve Uygulama HastanesiKulak Burun Boğaz Servisi'nde ameliyata alın-dı.

Hemşireye bağırdı,doktora saldırdı

Olay, 23 Ekim'de Kepez beldesindeki AileSağlığı Merkezi'ne gelen M.Ç'nin, kendisine an-tibiyotik içerikli iğne yapılmasından yaklaşık birsaat sonra yeniden merkeze gelerek, aynı iğnedenyapılmasını istemesi üzerine gerçekleşti. Söz ko-nusu iğnenin ancak 12 saat arayla yapılabileceğini

söyleyen hemşireye bağıran M.Ç., durumu sa-kinleştirmek için araya giren Dr. Arıkan'a saldırdı.

“Mesleğimi sürdüremeyebilirim"Olayla ilgili olarak konuşan Arıkan, "Ben ha-

tırlamıyorum ama hemşire arkadaşlar ben yeredüştükten sonra da saldırmaya devam ettiğinisöylediler. Çok darbe aldım. 25 yıllık meslekhayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaştım.Doktorluk hayatım belki de son bulacak. Sağelimi kullanamıyorum, sol gözümde çift görmevar. Hem sağ elim hem de gözümdeki hasar ne-deniyle mesleğimi sürdüremeyebilirim" dedi.

Sağlık alanında yaşanan şiddet olaylarına karşıönlemlerin artırılmasını isteyen Arıkan, "Hasta,olaydan sonra serbest bırakıldı. Hastanedeki mü-dahalelerim bitmediği için şu anda kati raporalınamıyor. Kati rapor olmayınca da savcılık buşahısla ilgili işlem yapamıyor. Şu anda bu kişiserbest şekilde dolaşıyor. Belki benzer bir davranışıyine yapabilir" diye konuştu.

Kadın hastalıkları ve doğumuzmanı Dr. Aynur Dağdemir,19 Kasım 2015 günü Samsun’dagörev yaptığı hastanede, eskieşiyle tartışan sekreterini kur-tarmak için araya girdiği sırada,sekreterinin eski eşi tarafındanbıçaklanarak öldürüldü. Dağde-mir’i öldüren kişi, olayın ar-dından intihar etti.

TTB Merkez Konseyi’ndenyapılan açıklamada, sağlık ku-rumlarının çok güvensiz ve gü-venliksiz yerler haline geldiğibelirtilerek, 1980’den bu yanaSağlıkta Dönüşüm Programı’nıyürürlüğe sokan ve uygulayan,üst düzey ve alt düzey tüm yö-neticilerin gerçekleşen her sal-

dırıda ve can kaybında sorum-luluğu bulunduğu kaydedildi.

Acımızı, öfkemizi,isyanımızı tarif edecekkelimeler tükenmiştir

“Acımızı, öfkemizi, isyanımızıtarif edecek kelimeler tükendi”denilen açıklamada şunlara yerverildi:

“Ne yazık ki son yıllarda,sağlık çalışanlarına yönelik sal-dırılar çok kolayca gerçekleşti-rilebilmektedir. Yaralamalarmedya için artık haber değeridahi taşımamaktadır. SağlıktaDönüşüm Programı ile sağlıkortamı can güvenliğinin olmadığıkaranlık izbe sokaklardan farksızhale gelmiştir. Bu programınmüsebbibleri hiçbir uyarıya ku-

lak asmadan halkın hastalığındansermayeye para kazandırma faa-liyetlerini yürütmektedirler. Buuğurda hekimlerin, sağlık çalı-şanlarının hayatını, sağlığınıgörmezden gelmektedirler.

1980’den bu tarafa SağlıktaDönüşüm Programı’nı yürürlüğesokan ve uygulayan, üst düzeyve alt düzey bütün yöneticileringerçekleşen her saldırıda, hercan kaybında sorumluluğu var-dır. Kendilerini kınıyoruz. Bu-güne kadar şifa verdiği, iyileş-meleri için gecesini gündüzünekatıp çalıştığı hastaları ve bütünmeslektaşlarımız adına, mes-lektaşımız Dr. Aynur Dağde-mir'in anısı önünde saygıylaeğiliyor, sevenlerine, yakınlarınave sağlık camiamıza başsağlığıdiliyoruz.”

2Ekim - Kasım 2015

Hesap Numarası: Türkiye Vakıflar Bankası Maltepe Şubesi Hesap No: 00158007281178784

Baskı Öncesi Hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Cad. 47/6 Tandoğan Ank. [email protected]

Basım yeri ve tarihi:İhlas Gazetecilik AŞ. Turgut Özal Bulvarı Demirciler Sitesi1. Cadde No: 68 Siteler Ankara 353 29 61 / 24 Kasım 2015

Tıp Dünyası Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliği adına Dr. Bayazıt İlhanGenel Yayın Yönetmeni:Mutlu Sereli Kaan

Katkıda bulunanlar: Dr. Hande Arpat, Dr. Eriş Bilaloğlu, Dr. Seyfi Durmaz, Dr. ArzuErbilici, Dr. Deniz Erdoğdu, Dr. Bayazıt İlhan,Dr. Tufan Kaan, Dr. Burhanettin Kaya, Dr. Osman Öztürk, Dr. H. Özden Şener, Dr. Feride Aksu Tanık, Dr. Cavit Işık Yavuz

Yayımlayan: Türk Tabipleri BirliğiYayın İdare Merkezi: GMK Bulvarı,Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No: 2 Kat: 4Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx)Faks: (0312) 231 19 52 - 53 Yayının Türü: Yerel, süreli

Yıl: 21 Sayı: [email protected]://www.ttb.org.tr Tıp Dünyası Dergisi, Türk TabipleriBirliği tarafından ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir. 8.800 adet basılmıştır.

Dr. Mustafa Aydın Arıkan bir hasta tarafından darp edildi

Samsun'da özel bir hastanede görev yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Aynur Dağdemir, uğradığıbıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Dr. Aynur Dağdemir’i öldüren kişinin, sekreterinin eski eşi olduğu veolayın ardından intihar ettiği bildirildi.

Sağlık alanında şiddet yine can aldı!

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Türk Tabipleri Birliği, sağlıkmeslek örgütleri ve kadın ör-

gütleri, Samsun’da görev yapan Dr.Aynur Dağdemir’in birlikte çalıştığıkadın sağlık çalışanına yönelik şid-deti önlemeye çalışırken vahşiceöldürülmesini, sağlık çalışanlarınayönelik şiddeti ve kadın cinayetleriniprotesto etmek amacıyla 23-24 Ka-sım tarihlerinde Türkiye çapındaeylemler gerçekleştirdi.

Sağlık çalışanları ve kadınlar 23Kasım 2015 Pazartesi günü yaka-larında siyah kurdelelerle birlikteDr. Aynur Dağdemir’in fotoğrafınıtaşıdılar. 24 Kasım 2015 Salı günüise tüm kadın ve sağlık örgütleriTürkiye çapında eylemler gerçek-leştirdiler. Sabah saatlerinde hasta-nelerin, sağlık kuruluşlarının bah-çelerinde toplanarak Dr. Aynur Dağ-demir’in anısına saygı duruşundabulunuldu. Öğle saatlerinde basınaçıklamaları gerçekleştirildi.

TTB, sağlık meslek örgütleri vekadın örgütleri, Sağlık Bakanlığı’nıtüm bu eylem ve etkinliklere destek

olmaya, hastane önlerinde yapılacakaçıklamalarda gerekli düzenlemeleriyapmaya, hekime ve kadına şiddetiönleme konusunda topluma yapıcıbir mesaj vermeye çağırdı.

Dr. Aynur Dağdemir’in öldürül-mesini, kadına ve sağlıkçıya yönelikşiddeti protesto etmek üzere yapı-lacak eylem ve etkinlikler, 21 Kasım2015 Cumartesi günü TTB’de dü-zenlenen bir basın toplantısıyla ka-muoyuna duyuruldu. Basın toplan-tısına, TTB Merkez Konseyi üyesiDoç. Dr. Deniz Erdoğdu, AnkaraTabip Odası Genel Sekreteri Dr.Ebru Basa, Türk Eczacıları Birliğiİkinci Başkanı Ecz. Arman Üney,Türk Dişhekimleri Birliği adına Dt.Serdar Sütçü, Türk Hemşireler Der-neği adına Süheyla Selvi Budak,Sosyal Hizmet Uzmanları Derneğiadına Gülistan İyidoğan, KadınaYönelik Cinayetleri ÖnleyeceğizPlatformu adına Ayşen Kavas veCHP Ankara Milletvekili Aylin Naz-lıaka katıldılar.

Dr. Aynur Dağdemir bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi

Kadına ve sağlıkçıyayönelik şiddet sona ersin!

Page 3: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

3Ekim - Kasım 2015

Dr. Bayazıt İlhanTTB Merkez Konseyi Başkanı

gündem...

Ciddi bir saldırı altındayız.

Öyle böyle değil. Türkiye'detoplumsal muhalefeti tümdenyok etmek için kitlesel kıyım-lara başladılar. Suruç'un ar-dından 10 Ekim'de Ankara'daemeğin hakları, demokrasi,barış talepleriyle bir araya ge-len onbinlerin ses çıkarmasınıIŞİD'ci canlı bombalarla en-gellediler. 100'ün üzerinde ca-nımızı toprağa verdik. 440'ınüzerinde yaralımız var. Kolu-nu, bacağını, gözünü kaybe-den, vücutlarında kalıcı ha-sarlar oluşan dostlarımız var.

Saldırı bununla da birmiyor.Canlarımızı alırken aklımızıda almak için herşeyi yapı-yorlar. Saldırı bir “kokteyl te-rör” eylemiymiş! Neymiş bukokteyl terör? Başbakan'ınaçıklamalarından sonra ka-lemşörleri de yazmaya başla-dılar: “Kokteyl” şuymuş: Esedrejimi, PKK- PYD, DHKP-C ve DAİŞ'in etkileşimi veortak düzlemi!

Tablo açık. Bunca insanı,bu ülkenin değerlerini katle-denlere “öfkeli insanlar” de-mekten öteye geçmeyecekler,saldırılarını da “bir kokteylinparçası” diyerek önümüze ko-yacaklar. Katliamları önleme-dikleri gibi aklımızı da bulan-dırmaya devam edecekler!

***

Çatışmalarla, katliamlarla,ölümlerle, tehditlerle gerçek-leşen bir seçim yaşadık 1 Ka-sım'da. Böylece 7 Haziran'dakaybettiği meclis çoğunluğunugeri alan bir iktidar yönetecekTürkiye'yi. Bu ortamda sağlıkhakkı mücadelesini, yaşanabilirbir Türkiye mücadelesini sür-düreceğiz. İşimizin zorluğuortada, ama haklılığımız da.Çünkü sağlık ve yaşam hakkımutlaktır!

İşimizin zorluğu seçimlerdensonra bitmeyen çatışma ortamıve sağlık tesislerine yöneliksaldırılarla kendini gösteriyor.Silvan'da 12 gün süren sokağaçıkma yasakları, çatışma,ölümler, insanların en temelihtiyaçlarına ve sağlık hizmet-lerine erişememeleri acilen ça-tışmaların ve ölümlerin dur-ması gerektiğini bir kez dahaortaya koydu. Cizre'de hasta-neye roket düştü, şans eserihastalara ve çalışanlara bir za-rar gelmedi.

Böylesi bir ortamın insanide sürdürülebilir de olmadığıçok açık.

***

Paris katliamlarıyla Suriyesavaşı kirli yüzünü Avrupa'nınortasına taşıdı. Yüzlerce ma-sum insanı katleden, sakat bı-rakan bu saldırılarla birkezdaha gördük ki bir an önceSuriye'de barış ortamı sağlan-mazsa daha çok insan yerindenyurdundan olacak, denizlerdeboğulacak, sefalet koşullarındayaşayacak ve bu canilerin he-defi olmaya devam edecek.

İnsanlık aklını başına top-lamalı ve hak ettiği yaşam ko-şullarına kavuşmak için eleele vermeli, kandan beslenen-lere, sömürüye, talana, doğa-nın, yaşamın düşmanlarına durdiyebilmeli. Yarın daha geçolmadan, ve çocuklarımızıngeleceği daha fazla karartıl-madan!

***

Kötülüğün kazanması mut-lak olamaz. Mutlaka ölümekarşı yaşamın kazanmasını,hastalığa karşı sağlığın kazan-masını sağlayacağız. Bunu buülkenin ve Dünya'nın güzelinsanlarıyla dayanışarak ba-şaracağız.

İyilik kazanacak. Patlatarakengelledikleri mitingimizin ko-nuşmasında diyeceğimi bir kezdaha yineliyorum. Şairin dediğigibi, mücadelemiz yeryüzünüaşkın yüzü yapma mücadele-sidir. Bunu başaracak güç mü?

İnsanlıktadır, bizdedir!

İyilikkazanacak,yeryüzü aşkın yüzü olacak!

20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta 33 gencinkatledilmesinin protesto edildiği basın açıklamasınakatıldıkları için, Ağrı Valiliği tarafından haklarındasoruşturma açılan 11 kişi arasında bulunan AğrıTabip Odası Başkanı Dr. Ulaş Yılmaz'ın, şimdide memuriyetten çıkarılması isteniyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye PsikiyatriDerneği (TPD) ortak basın açıklaması yaparak,Dr. Ulaş Yılmaz ve arkadaşlarına yönelik olarakardı arkası kesilmeyen bu antidemokratik tutumukınadı. Açıklamada, "Dr. Ulaş Yılmaz nasıl birmesleki hata yapmıştır ki memuriyetten çıkarılmasıistenmektedir? İyi hekimlik etiğinin bir gereğiolarak, yaşamı, barışı savunmak mıdır hatası?"diye soruldu. TTB ve TPD, Sağlık Bakanlığı'nıbir an önce bu antidemokratik soruşturma süre-cinden vazgeçilmesini istedi.

Önce soruşturma, sonramemuriyetten çıkarılma talebi

20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta yaşananIŞİD terörüyle 33 gencin katledilmesi üzerine

tüm Türkiye'de olduğu gibi Ağrı'da da, "İŞİD veişbirlikçi AKP'nin Suruç katliamını kınıyoruz"ana pankartıyla TTB’nin de içinde bulunduğuemek örgütleri tarafından ortak basın açıklamasıyapılmıştı. Basın açıklamasının sonrasında, AğrıValiliği tarafından, aralarında Ağrı Tabip Odasıbaşkanı, aynı zamanda Türkiye Psikiyatri Derneğiüyesi olan Dr. Ulaş Yılmaz'ın da bulunduğu 11kişi hakkında soruşturma açılmış; bu kişiler so-ruşturma sürecinde görevlerinden uzaklaştırılmış-lardı.

17.09.2015 tarihinde soruşturma açılanlaragöreve dönebileceklerine yönelik yazılar tebliğedildi. Aynı gün bu kişiler Terörle Mücadele Şu-besi'nden aranarak ifade vermek üzere emniyeteçağrıldılar. Kişilere gözaltı prosedürü uygulanarakgiriş ve çıkışta sağlık raporu alındı, pasaport kont-rolü yapıldı ve ardından da savcılık kararı ileserbest bırakıldılar.

Soruşturma sürecinde görevinden uzaklaştırılan,15 gün sonra bir yazıyla yeniden görevine başlayanDr. Ulaş Yılmaz'a, tüm bunlar yetmezmiş gibi,şimdi de memuriyetten çıkarılma istemiyle so-ruşturma açıldı. TTB ve TPD’den yapılan açıkla-mada, hukuki sürecin en başından beri takipedildiği ve davaya müdahil olunduğu belirtildi.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta 33 gencin katledilmesinin protesto edildiğibasın açıklamasına katıldıkları için, Ağrı Valiliği tarafından haklarındasoruşturma açılan 11 kişi arasında bulunan Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. UlaşYılmaz'ın, şimdi de memuriyetten çıkarılması isteniyor.

Dr. Ulaş Yılmaz’ın yanındayız!

TTB Kültür ve SanatÇalışma Grubu 1.

Çalıştayı 17-18 Ekim 2015tarihleri arasındaGümüşlük Akademi’sindegerçekleşti.TTB’nin çağrısıyla biraraya gelen 13 tabipodasının Kültür ve SanatKomisyonları üyesi veyailgili yönetim kuruluüyelerinin GümüşlükAkademisi’nde bir arayageldi. Birinci çalıştaya 13tabip odasını temsilen 24kültür ve sanat ile uğraşan

hekim katıldı. Çalıştaydaalınan karar gereği 7 kent 7matine belli oldu. 7bölgeden 7 kent belirlendive edebiyat matinelerininilkinin 28 Kasım 2015tarihinde Ağrı’dayapılmasına karar verildi.18 Ekim pazar günüGümüşlük Akademisi'ndeLatife Tekin'le bir söyleşigerçekleşti. Muğla TabipOdası'nın ev sahipliğindegerçekleşen edebiyatsöyleşinine değişe 60meslektaşımız katıldı. “Dil”

kavramının irdelendiğisöyleşi büyük bir ilgiyleizlendi. Aynı gününsabahındaysa 10.10.2015tarihli Ankara Katliamı'nı"Katili Tanıyoruz","Yastayız, İsyandayız"pankartlarıyla bir kez dahalanetlediler. Anmada baştaİstanbul Tabip OdasıBaşkanı Prof. Dr. SelçukErez olmak üzere, EdirneTabip Odası Başkanı Dr.Ertuğrul Tanrıkulu, MuğlaTabip Odası Başkanı Dr.Çağlayan Üçpınar da hazır

bulundu.Ayrıca TTBeski Başkanı veBarış Blokusözcüsü Prof.Dr. GencayGürsoy daAnkaraKatliamı vesonrasındakisüreçle ilgilibir konuşmayaptı.

TTB Kültür ve Sanat Çalışma Grubu 1. Çalıştayı yapıldı

Page 4: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

4Ekim - Kasım 2015

Türkiye’nin farklı illerinde kamuda çalışanhekimler döner sermaye ek ödemelerininyapılmadığı ya da eksik yapıldığını belirt-mektedir. Hastane yöneticileri gerekçeolarak kaynak yetersizliğini öne sürmek-tedirler. Son olarak Bolu’da Ruh SağlığıHastanesi çalışanı meslektaşlarımız per-formans baskısı ve gelir adaletsizliğinekarşı iki günlük iş bırakma eylemine git-mişlerdir.

Aslında Bakanlık bünyesinde, zor du-rumdaki hastanelerin kullanabilmesi ama-cıyla oluşturulmuş olan bir fon bulunmak-tadır. Bu fona her hastane, çalışanlarındöner sermaye gelirlerinden de keserekdüzenli olarak kaynak aktarmaktadır. Fondahalihazırda biriken tutar bilinmemektedir.

Diğer yandan Sayıştay’ın Sağlık Bakan-lığı'na ilişkin 2014 yılı raporu, hastanelereyani hekimlere ve sağlık çalışanlarına aitdöner sermaye paylarının fon aracılığıylamerkeze alınarak izinsiz olarak kullanıldığınıortaya çıkarmıştır. Bu tutar tam olarak 830milyon 285 bin 124 lira 51 kuruştur.

Sayıştay’ın raporunda “Bakanlık merkezdöner sermaye saymanlığı hesabında yeralan emanet niteliğindeki kaynakların mer-kez birimlerince harcanması, gider olarakraporlanmaması ve yetkisiz yıllara yaygınyüklenmelere girişilmesi” başlıca usulsüz-lükler arasında gösterilmektedir.

Rapordaki tespitler özetle şöyledir:-209 sayılı Kanun uyarınca Merkez hissesi

adı altında emanetlerde toplanan döner ser-maye kaynaklarının, Döner Sermaye İşlet-melerine transferi yerine Bakanlık merkezteşkilatı birimlerince harcandığı ve ödeneği

ve izni bulunmayan işler için yıllara yaygınödeme yükümlülüğüne girişildiği tespitedilmiştir.

-Uygulamada fon niteliğindeki bu he-saptan 2014 yılında Bakanlık merkez har-cama birimlerince 830.285.124,51TL har-cama yapılmıştır.

-Bakanlık merkez teşkilatı birimleri har-cama yetkililerince bütçesi ve ödeneği ol-mayan, işletmelere dağıtım için bir hesaptatoplanan emanet hesaptan, 5018 sayılı Ka-nununda öngörülen harcama sürecine aykırıolarak, yetkisiz bir biçimde harcama ya-pılmıştır.

-Bakanlık merkez döner sermaye hesa-bından Bakanlık harcama yetkililerince ya-pılan harcamalar, gelir ve gider hesaplarıile ilişkilendirilmediği için, ne il sağlıkmüdürlükleri döner sermaye işletmeleri

bütçelerinde ne de Bakanlık genel bütçesiiçinde izlenememektedir. Dolayısıyla; genelbütçe içinde, genel bütçe harcama yetkili-lerince bütçe dışı ikinci bir kaynak kullanımımevcuttur.

-Bakanlık merkez harcama birimlerincemerkez döner sermaye hesabından harcanan830.285.124,51 TL Bakanlık genel bütçeve döner sermaye mali tablolarında yer al-mamaktadır.

Hekimler her ay daha çok hasta baktık-larını, daha çok çalıştıklarını ifade etmekte,aylık gelirlerinin giderek düşmesini izahedememektedirler. Bu noktada Sayıştayraporu gerçeği bütün çıplaklığıyla gözlerönüne sermektedir. Bakanlık, çalışanlarındöner sermayelerinden kestiği 830 milyonliranın hesabını kamuoyu önünde verme-lidir.

Tıp DünyasıANKARA

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzetBaysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları EğitimAraştırma Hastanesi’nde görev yapan he-kimler, performans baskısı nedeniyle ya-şadıkları mağduriyete dikkat çekmek ama-cıyla iş bıraktı. 21-22 Ekim 2015 tarihlerinikapsayan iş bırakma eylemi ile ilgili olarakhastane bahçesinde basın açıklaması yapıldı.Açıklamada, sağlıkta dönüşüm ve perfor-mans sisteminin sonucu olarak ortaya çıkanve artık sürdürülemez duruma gelen geliradaletsizliği ve hak mağduriyetlerinin gi-derilmesi istendi.

Sağlıkta dönüşüm sistemi sağlık çalı-şanlarını ve hastaları her geçen gün dahafazla mağdur ediyor. Hastaların ödediğikatkı ve katılım payları giderek artarkensağlık çalışanlarının gelirleri azalıyor. Per-formans sistemi nedeniyle daha kısa sürededaha fazla hasta muayene etme baskısı,tıbbi uygulamaların puanlar üzerinden sa-yılara indirgenmesi, sağlık hizmetlerininniteliğini azaltmış, bir yanda hekime baş-vurusu artan ancak tedavi olamayan birhasta kitlesi diğer yandan yoğun iş yüküve düşük ücretler nedeniyle tükenmiş birsağlık çalışanı kitlesi ortaya çıkardı. Branşhastaneleri özellikli hizmet üreten birimlerolarak niteliğin yok sayıldığı performans

sisteminden daha fazla etkilendi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet

Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları EğitimAraştırma Hastanesi, bu süreçten en fazlaetkilenen hastanelerden biri oldu. Üniversiteile yaşanan afiliasyon süreci ve SayıştayRaporu’nda ortaya konulan tespitlerdenkaynaklı olarak, hekim dışı çalışanlara hiçek ödeme yapılamaz hale geldi, hekimlereyapılan ek ödemeler ise kabul edilemezdüzeye indi. Tabelası Eğitim AraştırmaHastanesi olarak değiştirilen hastanede,eğitim görevlilerinin büyük oranda hasta

bakmakla yükümlü kılınması, birbirindenuzak iki binada faaliyet yürütülmesi, asistanhekimlerin hocalarına ulaşabilirliğini olum-suz etkiledi ve asistan hekimlerin teorik/pra-tik eğitimlerini aksattı. Hastane çalışanları,tüm bu sorunlara dikkat çekmek ve çözümisteğimizi duyurmak adına sendika ve mes-lek örgütlerinin desteğiyle iş bıraktı.

Hastane çalışanlarının talepleri 1)Sağlıkta dönüşüm ve performans sis-

teminin sonucu olarak ortaya çıkan ve has-tanemizde artık sürdürülemez duruma gelen,

gelir adaletsizliği ve hak mağduriyetiningiderilmelidir.

2)Bolu ilindeki diğer hastanelerle karşı-laştırıldığında, Eğitim ve Araştırma Has-tanesine dönüştürülen kurumumuzda, ça-lışmakta olan tüm hekimlerin yaşadığı eködeme, hak ve özlük kayıpları kanuni dü-zenlemeyle giderilmelidir.

3)Öncelikli görevi sağlık hizmeti üretmekolan uzman hekimler ile öncelikli görevieğitim vermek olan öğretim üyeleri aynıkurumda çalışmak zorunda bırakılmakta,bu da kurumda çalışan tüm hekimler açı-sından hak kayıpları oluşturmaktadır. Bukayıplar giderilmelidir.

4) Asistan hekimlerin eğitim süreçleri,hem hocaların hem de asistan hekimleriniki farklı birimde öncelikli olarak hastabakmaya zorlanmaları nedeniyle sekteyeuğramıştır. Bu gelecekte nitelikli psikiyatrihizmetinin verilmesinin önünde büyük birengel olacaktır. Bu nitelik kaybının önünegeçilmelidir.

5) Branş hastaneleri özelinde Ruh SağlığıHastaneleri, ülkemizde bir ruh sağlığı ya-sasının olmaması, özellikli hizmet üretenruh sağlığı hastanelerinin performans sis-temine kurban edilmesi nedeniyle tüm ça-lışanları ve hastalarıyla topyekün cezalan-dırılmaktadır. Bu anlayıştan vaz geçilmelidir.

Bolu’da hekimler performans baskısına isyan etti

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalışan hekimler performans baskısınedeniyle yaşadıkları mağduriyete dikkat çekmek amacıyla 21-22 Ekim 2015 tarihlerinde iş bıraktı.

Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz:

Sağlık çalışanlarının 830 milyon (trilyon) lirası nerede?Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı'na ilişkin 2014 yılı raporu, hastanelere yani hekimlere ve sağlık çalışanlarına ait döner sermaye paylarının fonaracılığıyla merkeze alınarak izinsiz olarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Bu tutar tam olarak 830 milyon 285 bin 124 lira 51 kuruş olarakaçıklandı.

Page 5: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Aslında daha beş ay önce 47,5milyon seçmen olarak sandığagitmiş, oylarımızı kullanmış, ira-demizi ortaya koymuştuk.

7 Haziran seçimlerinin en önem-li gündemi başkanlık tartışmasıydı.İktidardaki AKP ve bizatihi AKPGenel Başkanı olarak çalışan Cum-hurbaşkanı Erdoğan hedefleriniaçık olarak söylemişlerdi. AKPAnayasa’yı değiştirecek millet-vekili sayısına ulaşacak ve TayyipErdoğan’ın ifadesiyle “beklemeodasına alınan” parlamenter sis-teme son verilerek başkanlık sis-temine geçilecekti.

Ne var ki, öyle olmadı. 7 Hazi-ran’da sandığa giden seçmenleröyle güçlü bir tepki verdi ki, AKPdeğil Anayasa’yı değiştirmek, hü-kümet kuracak milletvekili sayısınabile ulaşamadı.

Ancak seçimlerden büyük oykaybıyla çıkan AKP, MHP’ninuzlaşmaz tavrını fırsat bilerek so-nuçları yok saydı ve yeniden se-çimi dayattı.

“Sopalı seçim”den“canlı bombalı seçim”e

7 Haziran öncesinde “Verin 400vekili ve bu iş huzur içinde çö-zülsün.” diyen CumhurbaşkanıErdoğan 1 Kasım öncesinde de“400 milletvekili alınsaydı durumbugün çok farklı olurdu.” sözle-riyle tehdidini sürdürdü: AKP tekbaşına iktidar olmadıkça ve Ana-yasa’yı değiştirecek güce ulaş-madıkça memlekette hiç kimseyerahat ve huzur yok!

Start 20 Temmuz’da Suruç’tapatlatılan canlı bombayla otuz ikigencimizin hunharca katledilme-siyle verildi.

Peşinden 12 Eylül dönemindebile yaşanmayan günlerce sokağaçıkma yasakları, ölülerin gömül-mesine bile izin vermeyen insanlıkdışı uygulamalar, diyalize gitmekiçin ellerinde beyaz bayrakla yolaçıkan hastalar, ölü bedenlerin çı-rılçıplak soyularak teşhiri, zırhlıaraçların arkasına bağlanarak sü-rüklenmesi ve çatışmalar, çatış-malar, çatışmalar.

Belli ki bütün yönleriyle iyi ha-zırlanmış bir senaryo hızla hayatageçirildi ve kendimizi birdenbirebütün ülkeyi saran bir dehşet çem-berinin içinde bulduk. Ve 10 Ekim2015 günü Ankara Garı’nın önünükan gölüne çeviren bombalarlaseçim kampanyası doruğuna ulaştı.

Böylece Türkiye şimdiye kadargörülmemiş bir şiddet ortamında,muhalefet partilerinin canlı bombakorkusuyla miting bile yapamadığı,iktidar partisinin nerdeyse tek kaleoynadığı bir seçim dönemi yaşa-dı.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ilkseçim 1876’da yapılmış, 1912 se-çimleri ise tarihe “sopalı seçim”olarak geçmişti. 1 Kasım 2015seçimi de hafızalara canlı bom-balarla kazındı.

Başkanlıkta ısrar neden?Şimdi gündem tekrar Anayasa

ve başkanlık tartışması.Peki bu ısrar neden?İlk bakışta Tayyip Erdoğan’ın

kişisel ihtirası gibi görünüyor. An-cak, eğer öyle olsa, zaten fiili ola-

rak başkanlığını yürüttüğüAKP’nin tek başına iktidarındafiili başkan olarak davranmasınında önünde hiçbir engel yok. Oysamesele daha derin.

Başkanlık sistemi, AKP’nin enbaşından beri kurmaya çalıştığımezhepçi totaliter diktatörlüğünolmazsa olmaz koşulu. Başkanlıkolmadıkça AKP’nin büyük ölçüdehayata geçirdiği rejim değişikli-ğinin nihai, geri dönülemez aşa-masına ulaşamayacağını biliyor,onun için ısrar ediyorlar.

Sağlıksız seçimdensağlığın payına düşen

AKP 1 Kasım seçimlerindekitaktiğini esas itibariyle toplumukorku ve terör yoluyla teslim al-maya odakladığı için sağlık dadahil sosyal politikaları öne çık-madı. Gene de, geçmiş dönemdenkalma ucuz propaganda afişleribillboardlarda yerini aldı, hami-leliği balayında ortaya çıkan has-tanın kara ve hava ambulanslarıylahastaneye yetiştirildiği AKP rek-lamlarını hep birlikte izledik.

AKP’nin 7 Haziran-1 Kasımseçimlerindeki sağlıkla ilgili pro-pagandasını tek bir cümleyle özet-lemek mümkün: Yaptıklarımız ya-pacaklarımızın teminatıdır!

Finalde kim kazanacak?1 Kasım seçimlerinden AKP’nin

büyük bir moralle, muhalefetinise büyük bir moral bozukluğuylaçıktığı, AKP’nin bu dördüncü ik-tidar döneminin nihai hesaplaşmaiçin final olacağı açık. Ancak buhesaplaşmadan kimin galip çıka-cağını sadece 1 Kasım seçimlerininsonuçlarına bakarak kestirmeyeçalışmak doğru olmaz.AKP’ninişi göründüğü kadar kolay değil.

Bir kere 7 Haziran’dan 1 Ka-sım’a oylarını ve milletvekili sa-yısını ne kadar arttırmış olsa daAnayasa’yı değil değiştirmek, re-feranduma götürmek için bile ye-terli sayıya ulaşabilmiş değil.

Üstelik; AKP’nin çok daha güçlüolduğu bir dönemde, 2013 Hazi-ran’ında “duru gökte çakan bir

şimşek” gibi meydanları dolduran,AKreplere, TOMA’lara, biber gaz-larına, mermilere karşı korkusuzcaöne atılan bu ülkenin aydınlan-macı, modern, laik milyonlarcayurttaşının finalde de aynı cüretve cesaretle sahneye çıkmayaca-ğını kim söyleyebilir ki?

Neler olacak sağlıkta?AKP’nin geçmiş on üç yıllık

döneminde SSK hastanelerinintasfiyesi, sağlık ocaklarının ka-patılması, kamu hastane birlikleri,“performans” adı altında parçabaşı ödeme, kamu-özel ortaklığı,özel sağlık sektörünün teşviki, ta-şeronlaştırmanın dizginsizce yay-gınlaşması gibi sağlıkta bir dizi“dönüşüm” gerçekleşti. Ancakhâlâ sağlığın özelleştirilmesiniamaçlayan nihai hedefine ulaş-madı. Türkiye sağlık sektörü hâlâkamu ağırlıklı, en büyük hastanelerhâlâ kamunun elinde ve de çalı-şanları hâlâ kamu personeli.

AKP’nin önümüzdeki iktidardöneminde sağlıktaki “dönüşüm”muhtemelen bu tablonun değişti-rilmesiyle ilerleyecek.

Nitekim, seçimden hemen sonragündeme getirilen 657 sayılı Dev-let Memurları Yasası değişikliğigerçekleşirse, bütün kamu çalı-şanları gibi sağlık çalışanları daiş güvencelerini yitirecekler. Söz-leşmesi iptal edilen ya da sonaeren bir aile hekimini düşünelim.Kamuyla hiçbir ilgisi kalmayacağıgibi kendini anında işsizler ordu-sunun saflarında bulmuş olacak.

Kendi personelini kendisi alıp çı-karacak olan bir kamu hastanebirliğinde “ihtiyaç fazlası” bir he-kimi de aynı akıbet bekliyor.

Kamu-özel ortaklığı adı altındayerli, yabancı ortaklı konsorsi-yumlara yaptırılan ve önümüzdekidönemde faaliyete geçecek “şehirhastaneleri”nin ise, mülkiyet dahil,kamuyla herhangi bir ilişkisininkalacağını hayal etmek bile zor.

Şimdi sağlıkta özelleştirmeninde finaline gelmiş durumdayız.

Ülkemiz, geleceğimiz,mesleğimiz için

Tabii ki, AKP dördüncü kez tekbaşına iktidarı almış olsa da, bütünbu planların, hiçbir engelle karşı-laşmadan hedefine varacağı söy-lenemez.

Şimdiye kadar “İstediğim has-taneye gidiyorum, istediğim ec-zaneden ilacımı alıyorum”la sus-turulan; kişi başı sağlık harcamasıAvrupa Birliği ortalamasının üçtebirini ancak bulduğu halde sağlıktamemnuniyet oranı istatistiksel birmucizeyle on puan daha fazla he-saplanan halkın bu son darbedenmemnun kalıp kalmayacağını bi-lemiyoruz.

AKP’nin on üç yıllık iktidarıdöneminde mücadeleden asla vaz-geçmeyen hekimlerin, sağlık ça-lışanlarının ise susturulamayaca-ğını biliyoruz.

Ve de, Adnan Yücel’in o güzeldizeleriyle;

Tarihin en güzel yerindeSon sözü hep direnenler söyler! Öyleyse;Ülkemiz, geleceğimiz, mesle-

ğimiz için,Seçimler bitti, mücadeleye de-

vam!Sonucu final belirler.

Seçimler bittimücadeleye devam

Dr. Osman Öztürk

5Ekim - Kasım 2015

“7 Haziran’da sandığa giden seçmenler öyle güçlü birtepki verdi ki, AKP değil Anayasa’yı değiştirmek,

hükümet kuracak milletvekili sayısına bile ulaşamadı.Ancak seçimlerden büyük oy kaybıyla çıkan AKP,

MHP’nin uzlaşmaz tavrını fırsat bilerek sonuçları yoksaydı ve yeniden seçimi dayattı.”

“İlk bakışta Tayyip Erdoğan’ın kişisel ihtirası gibigörünüyor. Ancak, eğer öyle olsa, zaten fiili olarakbaşkanlığını yürüttüğü AKP’nin tek başına iktidarındafiili başkan olarak davranmasının da önünde hiçbirengel yok. Oysa mesele daha derin.”

Page 6: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

6Ekim - Kasım 2015

Türkiye’de sağlık sisteminde yapılan re-vizyon ve dönüşümlere rağmen birtakımsorunlar yaşanmaya devam ediyor. Yaşananbu sorunların başında ise hizmet alınankişiye açıktan para vermeyi kapsayan “in-formal ödeme” konusu geliyor. Birçok hasta,sağlık sisteminin masraflarını karşıladığıdurumlarda bile hizmet aldıkları bireyselveya kurumsal sağlık sunucularına resmikanallar dışında ödeme yapmak zorunda ka-lıyor. İnformal ödeme konusunda 1033 kişiüzerinden yapılan araştırma ise yaşanan busoruna ışık tutuyor. Atılım ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr.Dilaver Tengilimoğlu ve ekibinin yaptığı“Sağlık Sistemlerinde İnformal Ödemeler:Türkiye’de Amaçları ve Oluşumu” başlıklıaraştırmaya göre halkın yüzde 28.8’i informalödeme yaptığını ifade ediyor. Araştırmada

öne çıkan sonuçlar:- İnformal ödemede bulunan her 4 kişiden

3’ü düşük gelir grubunda bulunuyor. - Ödemelerin yüzde 82.5’i sosyal güvence

olarak sadece SGK’dan faydalanan katılım-cılar tarafından gerçekleştiriliyor. Özel si-gortalı veya cepten ödemede bulunan hastalarise informal ödeme yapmayı tercih etmiyor.

Nakit para ve hediye- En sık rastlanan informal ödeme türü

yüzde 53.9 ile nakdi para. Hediye vermekyüzde 43.1, konfeksiyon ve tekstil ürünlerihediye edenlerin oranı ise yüzde 10.4.

- Katılımcıların 47.5’i informal ödemeyihizmeti aldıktan sonra, 41’i de hizmeti al-madan önce gerçekleştirdiğini belirtiyor.

- Araştırmada elde edilen çarpıcı bir

sonuç da informal ödemelerin yüzde 86’sınındoktorlara yapılması. Doktorlara yapılan in-formal ödemelerin yüzde 77.3’ü 1000 liranınaltında. Yüzde 70,4’lük bir dilim bu öde-melerin en sık ameliyat hizmeti almak içinyapıldığını, yüzde 22.2’si muayene hizmetiiçin informal ödeme yaptığını ifade ediyor.

- Genel cerrahi yüzde 28.3 ile informalödemelerin en yüksek görüldüğü tıp dalı

olurken, bunu yüzde 22.6 oranıyla kadınhastalıkları ve doğum, yüzde 15.5 ile ortopediizliyor.

- Katılımcıların yüzde 53.8’i bu ödemeleriSağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde ger-çekleştirdiklerini belirtirken, üniversite has-tanelerinde gerçekleştirilen informal ödemeoranı yüzde 24.5, özel hastanelerde ise yüzde19 olarak tespit edildi. (11.11.2015 -www.mil-liyet.com.tr)

Yapılan bir araştırmaya göre, sağlık güvencesi olan hastaların yüzde28’i, herhangi bir sağlık kurumuna ya da sağlık hizmeti verenkişilere ‘kural dışı’ olarak açıktan nakdi ödeme yaptığını söyledi...

Dünya Tabipleri Birliği (DTB),14-17 Ekim 2015 tarihlerindeMoskova’da düzenlenen GenelKurul’da, tüm Devletlere yönelikolarak biber gazı da dahil olmaküzere gösteri kontrol ajanlarınınhiçbir durumda kullanılmamasıçağrısında bulunan bir tutum bel-gesini kabul etti.

Türk Tabipler Birliği’nce öne-rilen tutum belgesi, tüm devletlereyönelik olarak;

- gösteri kontrol ajanlarının ifadeözgürlüğü ve barışçıl gösterilerinbastırılması için kullanılmaması,

- sağlık çalışanlarının yaralılarayardım görevlerini yerine getire-bilecek şekilde engelsiz çalışabil-melerinin ve korunmalarının sağ-lanması,

- sağlık ve yaşam açısındanoluşturdukları riskler nedeniyle,hangi koşullarda olursa olsun gös-teri kontrol ajanlarını kullanmaktankaçınılması,

yönünde çağrılar içeriyor.DTB Başkanı Sir Michael Mar-

mot, konuya dair düşüncesini “Hü-kümetlerin halen bu ajanları sağlıketkilerini en aza indirecek biçimdekullanmaları gerekiyor. Ancak na-sıl kullanıldıkları, bireylerin maruz

kaldığı konsantrasyonu etkiliyor.Bu ajanların kötüye kullanımıciddi zararlara hatta ölüme yolaçabilir. Delegeler hükümetlerinbu kontrol ajanlarını artık kullan-mamaları gerektiği ve ayrıca top-lumsal olaylar sırasında sağlık ça-lışanlarının yaralılara engelsiz vekorunaklı biçimde erişebilmele-rinin sağlanması gerektiği yönündekarar almışlardır.” biçiminde ifadeetti.

Tutum belgesindekiöneriler

- DTB gösteri kontrol ajanlarınınuygunsuz kullanımının hedef alı-nan kişilerin yaşamını riske sok-tuğunu ve çevredekiler için detehlike oluşturduğunu tespit eder.Bu durum, İnsan Hakları EvrenselBildirgesi’nde yer alan yaşamhakkı, ifade özgürlüğü hakkı vebarışçıl toplanma hakkı başta ol-mak üzere insan hakları standart-larının potansiyel ihlali anlamınıtaşır.

- DTB gösteri kontrol ajanlarınınkullanılması durumunda devletlere,bunu kişilere en az zarar verecekşekilde yapmaları; çocuklar, yaş-lılar ya da hamile kadınlar gibiözel durumları olan kişilere karşıkullanılmasını yasaklamaları çağ-rısında bulunur.

- DTB, gösteri kontrolajanlarının kimyasal kon-santrasyonların tehlikelidüzeylere ulaşabileceği kapalımekanlarda ve insanların kimyasalkonsantrasyonların yüksek düzey-lerde olduğu yerlerden kaçama-yacakları durumlarda hiçbir zamankullanılmamasında ısrar eder.

- DTB, kullanıldıklarında ortayaçıkabilecek zarar riskinin asgaridüzeyde tutulması için, hükümet-lerin, polisi ve diğer güvenlik güç-lerini gösteri kontrol ajanlarınıngüvenli ve yasal kullanımı konu

sunda eğitmeleri konusunda ıs-rarlıdır. Bu eğitim, yüksek düzeydemaruz kalma durumundan etki-lendiği açık olan kişilerin hızlatahliyesi, insanların hedef alın-maması ve ajanı aşırı ölçülerdekullanmama gibi konuları kapsa-malıdır.

- DTB, Devletlerin, gösteri kontrolajanlarını kötüye kullanan, buajanları kullanarak insan yaşamını

ve güvenliğini bilerek tehlikeyedüşüren kişileri cezalandırmasındaısrarlıdır. Kişilerin ciddi fizikselzarar görmelerine ya da ölümlerineyol açan bu tür kötüye kullanımolayları bağımsız uzmanlar tara-fından araştırılmalıdır.

- DTB, “Sağlık çalışanlarının şid-det ortamlarında korunmalarınailişkin WMA Bildirgesi”nde debelirtildiği gibi, sağlık çalışanla-rının yaralılara yardım görevleriniyerine getirebilecek şekilde en-gelsiz çalışabilmelerinin ve ko-runmalarının sağlanması çağrısındabulunur.

- DTB, bu tür gösteri kontrol ajan-larının kullanılmasının yol açtığıciddi güçlükler, sağlık ve yaşamaçısından oluşturduğu riskler ne-deniyle, Devletlerin hangi koşul-larda olursa olsun bunları kullan-maktan kaçınmasını tavsiye eder.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dünya Tabipler Birliği’nden devletlere çağrı:

Biber gazı kullanmayın!

TTB Merkez KonseyiBaşkanı Dr. Bayazıt

İlhan’ın katıldığıDünya Tabipleri BirliğiGenel Kurulun’da, tüm

Devletlere yönelik olarakbiber gazı kullanılmaması

çağrısında bulunan birtutum belgesini kabul edildi.

Ücretsiz sağlık hizmeti hikâye!

Page 7: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 20157

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB ve TTB,10 Ekim 2015 Ankara Katliamı'yla ilgiliolarak, "kasta varan ağır ihmalleri" bulunantüm kamu görevlilerinin yargılanması ta-lebiyle 23 Kasım 2015 tarihinde YargıtayCumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyuru-sunda bulundu.

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB yöneti-cileri, konuyla ilgili olarak 23 Kasım 2015Pazartesi günü saat 11.30’da Genel-İş Sen-dikası Genel Merkezi’nde basın toplantısıdüzenlediler. Basın toplantısına DİSK GenelBaşkanı Kani Beko, KESK Eş BaşkanlarıŞaziye Köse ve Lami Özgen, TMMOBGenel Sekreteri Dersim Gül ve TTB GenelSekreteri Prof. Dr. Özden Şener katıldılar.Basın açıklamasını DİSK Genel BaşkanıKani Beko okudu.

Aradan geçen süre içinde sorumluluğuolan hiçbir kamu görevlisinin hesap ver-mediğini belirten Beko, şöyle konuştu:

“Mitingimizi kana bulayan canlı bom-baların ismini, yerini, yurdunu bilip patla-yana kadar yakalamadıklarını itiraf edenlerhenüz hesap vermedi. Katillerin, polisinkontrol noktalarını da geçerek Ankara’nıngöbeğine kadar gelişlerine seyirci kalanlarhenüz hesap vermedi. Katliamın ardındantüm işaretler, hükümetin ‘öfkeli çocuklar’gözüyle baktığı bir örgütü gösterirken veortada başka hiçbir delil yokken ‘kokteylterör’ diyerek soruşturmayı saptıranlar,‘Saldırı sonrası oyumuz yükseliyor’ diyenlerhenüz hesap vermedi. Katliamın öncesindeher ne hikmetse ortada görünmeyenlerin,

katliamların ardından yaralılara ve anmatörenlerine gaz atanlar henüz hesap vermedi.Halkın 7 Haziran’da ortaya çıkan iradesiniyok sayıp, savaş ve katliam politikalarınıtırmandırarak, halkı kan ve göz yaşı iletehdit ederek tek başına iktidar kuranlarhenüz hesap vermedi! Ama hesap vere-cekler.”

“Kasta varanağır ihmalleri bulunanlar”

Beko, 10 Ekim Ankara Mitingi’nin dü-zenleyicisi kurumlar olarak, Yargıtay Cum-huriyet Başsavcılığı’na suç duyurusundabulunduklarını, Emek-Barış-Demokrasi mi-tinginde yaşanan katliamda, en hafif tabiri

ile, “kasta varan ağır ihmalleri” bulunankamu görevlilerinin yargılanmasını talepettiklerini belirtti. Beko, “Yüz arkadaşımızı

yitirdiğimiz katliamın davası ‘Yüzyılın Da-vası’ olacak ve bu davayı biz kazanacağız!”diye konuştu.

Tıp DünyasıANKARA

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB’dan ihmali bulunan kamu görevlileri suç duyurusu

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB ve TTB, 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı'yla ilgili olarak, "kasta varan ağır ihmalleri" bulunan tüm kamugörevlilerinin yargılanması talebiyle 23 Kasım 2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

1- Başbakan Ahmet Davutoğlu

2- İçişleri Bakanı Selami Öztürk

3- Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan

4- Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz

5- EGM İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç

6- Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar

7- Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal

8- Sorumluluğu bulunan diğer kamu görevlileri

Hakkında suç duyurusunda bulunulan kamu görevlileri

Bu dava hesapsız kapanmayacak

TTB, DİSK, KESK veTMMOB tarafından 10 Ekim2015 Cumartesi günüdüzenlenen Emek, Barış,Demokrasi Mitingi’ni kanabulayan katliamın ardından,yurtiçi ve yurtdışından çeşitlikesimlerden TTB’ye taziyemesajları geldi, taziye

ziyaretleri gerçekleştirildi. CHP Ankara MilletvekilleriNecati Yılmaz, Şenal Sarıhan,Gülsün Bilgehan vearalarında Parti üye veyöneticilerinin olduğu birheyet, 20 Ekim 2015tarihinde TTB’yi ziyaret etti.10 Ekim Ankara Katliamısonrası karşılıklı taziyedilekleri paylaşıldı. 21 Ekim2015 günü de Alevi Bektaşi

Dernekleri Federasyonu veSosyal Hizmet UzmanlarıDerneği temsilcileri TTB’yetaziye ziyaretinde bulundu.Türkiye İnsan YönetimiDerneği (PERYÖN) veAtatürkçü Düşünce DerneğiKaramürsel Şubesi de yazılıolarak taziye mesajlarınıiletti. Tüm mesaj ve ziyaretlerdekatliamdan duyulan acı ve

üzüntü dile getirilirken, barışiçin mücadeledenvazgeçilmeyeceği belirtildi.

Yurtdışındaki hekim veinsan haklarıörgütlerinden mesajlarİsviçre-Türkiye Hekimler veAkademisyenler Derneği,Sağlık ve Çevre Birliği(HEAL), Norveç TabipleriBirliği, Kıbrıs Türk Tabipleri

Birliği (KTTB), İnsan Haklarıİçin Hekimler Örgütü (PHR),Sınır Tanımayan DoktorlarUluslararası Eş Temsilciliği,Avrupa Özel HekimlikFederasyonu (FederationEuropeenne des MedecinsSalaries - FEMS) ve daha pekçok kurum TTB’ye ilettiklerimesajlarda, katliamdanduydukları üzüntüyü vedayanışma dileklerini ilettiler.

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB tarafından 10 Ekim 2015 Cumartesi günü düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ni kanabulayan katliamın ardından, TTB’ye yurtiçi ve yurtdışından çeşitli kesimlerden dayanışma ve taziye mesajları iletildi.

Yurtiçi ve yurtdışından dayanışma mesajı yağdı

Tıp DünyasıANKARA

Soldan sağa: Dersim Gül,Özden Şener, Kani Beko,Şaziye Köse, Lami Özgen

Page 8: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 20158

Ankara Katliamı’nın ardından bazı yaralılardan tedavigiderleri talep edildi. Memleketlerine dönen yaralılartedavi sürecinin devamında ve tıbbi malzeme teminindezorluklarla karşılaştılar. İlaç masrafı olarak eczanelerdeyüksek miktarlarda ödemelerle karşılaştılar.

Türk Tabipleri Birliği, ilk olarak konuyla ilgili yazılıaçıklama yaptı ve terör olayı olması dolayısıyla AnkaraKatliamı yaralılarından tedavi giderlerinin istenemeyeceğiniduyurdu. TTB’nin açıklamasında, “3713 sayılı TerörleMücadele Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca ‘Terör ey-lemlerinden dolayı yaralananların tedavileri Devlet tara-fından yapılır.’ Bu nedenle, söz konusu katliamda yara-lananların tedavilerine ilişkin olarak kendilerine herhangibir fatura çıkartılamaz. Bu kişilerin sosyal güvencelerininolup olmamasının veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar veGenel Sağlık Sigortası Yasası uyarınca sağlık hizmetle-rinden yararlanma hakları olup olmadığının hiçbir önemiyoktur” denildi.

Sağlık Bakanlığı ve SGK’ye yazı TTB Merkez Konseyi, bu açıklamanın ardından 26

Ekim 2015 tarihinde Sağlık Bakanlığı ve Sosyal GüvenlikKurumu Başkanlığı’na birer yazı gönderdi. Yasal düzen-lemenin açık hükmüne karşın halen katliam yaralılarındantedavi giderlerinin talep edildiğine ve tedavi süreçlerindegüçlüklerle karşılaşıldığına yer verilen yazılarda, katliamyaralılarının sağlık hizmetlerine erişimlerinde herhangibir bedel alınmayacağının duyurulması ve bununla ilgiliaçıklama ve düzenlemelerin ivedilikle yapılması istendi.

Başbakanlık’a başvuruAradan geçen zamana karşın sorunun bir türlü çözüle-

memesi üzerine TTB, 12 Kasım 2015 tarihinde de Baş-bakanlık’a bir yazı gönderdi. Sorunun çözümlenebilmesiiçin daha önce Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Ku-rumu'na da başvurulduğunun hatırlatıldığı yazıda, bunakarşın bugüne kadar herhangi bir çözüm üretilmediğivurgulandı. Aksaklıkların, ilgilinin terör saldırısı sebebiyleyaralandığının hasta kayıtlarının tutulduğu bilgi işlemsisteminden görülememesinden kaynaklandığı, bu nedenlevar olan yasal düzenlemenin uygulanamadığı belirtildive ivedi çözüm talep edildi.

Nihayet SGK’den yanıtTüm bu sürecin sonunda, 12 Kasım 2015 tarihinde

SGK’den TTB’nin başvurusuna yanıt geldi. Yanıtta, Ku-rum’la anlaşmalı hastane ve eczanelerden alınacakhizmetler kapsamında, yaralıların tedavileri sonuçlanıncayakadar sağlık hizmetlerinin karşılanması ve bu kişilerdenkatılım ve ilave ücret alınmayacağına ilişkin MEDULAsisteminde provizyon verilmesi için düzenleme yapıldığıbelirtildi.

Her gün acı haberlerle sarsılıyor-duk. Türk bayrağına sarılmış dizidizi şehidimize ağıt yap-maktan başka bir şey gel-miyordu elimizden. Mil-letçe kahroluyorduk.

Türk Tabipleri Birliği,TMMOB, DİSK ve KESKAnkara’da bir “Barış Mi-tingi” düzenlediler. Mitingalanı Sıhhiye Meydanı’ydı.Ankara’ya trenle, otobüsleve özel araçlarıyla gelenbinlerce insan 10 Ekim2015 sabahı toplanmayabaşladılar.

İstanbul Tabip Oda-sı’ndan da otobüsler dolusuhekim Barış Mitingi coş-kusuna katılmak üzere yolaçıkmışlardı. Ülke sevda-sının doldurduğu yürekler,türkülerle Ankara’ya var-dılar. Buluşma noktası An-kara Garı önündeki mey-dandı.

Onlardan dinliyoruz:

- Türk Tabipleri Birli-ği’nin hazırladığı bayrakve pankartlarla saat10.00’da Gar’ın önündenyavaş yavaş Sıhhiye Mey-danı’na doğru yol almayabaşlamıştık. Daha 100 met-re uzaklaşmadan, arkamız-dan bir patlama duyduk…ikinci patlama ve çığlık-lar.

- Derhal arkamıza dönüpbaktığımızda, iki dakikaönce ayrıldığımız yerdebir alev bulutu ve havda

uçuşan insan parçaları. Eşyalar…kollar… bacaklar. Farkında değiliz;elele tutuşup öylesine koştuk orayadoğru.

- Biraz önce selamlaştığımız,hatır sorduğumuz insanlardı o genç-ler. Şimdi yerlerde hareketsiz yatan,inleyen, can çekişen insanlar ol-muşlardı.

- Asfalt zemin, kaygan zemin ol-muştu birden bire. Yürümek çokzordu. Akan fışkıran kanlar, yerleredağılmış doku parçaları… tortop

olmuş bağırsaklar.

- Yardım edecek insan arıyorduk.Nabız yok, carotis sıfır, pupillareflexiyok! Arıyoruz, bakıyoruz, hep ölü,hep ölü. Yerde yatanları hayata dön-dürmek için resusitasyon yapanlarıgörünce ferahlıyordum, adeta im-reniyordum da…

- Bacağı kopmuş bir gençten olukgibi kan akıyordu. Çaresizdim neyapabilirdim? “Bandaj” diye bağır-dım. Bir genç kız belindeki kemeriuzattı… Oh, kanamayı durdurabil-miştim. Turnikenin düğümünü atar-ken “ambulans” diye bağırdım. Her-kes bağırıyordu. Ambulans yoktu.

- Basıp geçilen cesetlerarasında, birinin çenesi-nin oynadığını fark ettim.Derhal çömelip kalp ma-sajına başladım. Kurtar-maya azimliydim, çünküyaşıyordu. Birden silahsesleri duyuldu, arkasın-dan bize doğru bibergazı… Montumu çıkarıpyaralı gencin yüzünü gaz-dan korumaya çalıştım,bir elle de masaja devamediyordum. Ne yazık kigencin çenesi bir dahahiç kımıldamadı. “Barış,hemen şimdi!” sloganıyazan beyaz örtüyü üze-rine örttük.

- Az ilerde bir adam,bir bacağı kopmuş birbeden üzerine yatmış ağ-lıyordu. Yanına koştu,“Kim” dedim, “Eşim”dedi. Sarılıp, ağlaştık.

- Bir de beyin gördümtam patlama yerinde.Üzerine basılmış, limelime olmuş bir beyin. Bubombacının beyni olma-lıydı. Kim doldurmuştubu beyni, bu kin ve nef-reti neden doldurmuştu?

- Ben dolduranı bili-yordum. Kardeşi kardeşedüşman eden, cennet va-tanımızı parçalamak is-teyen emperyalizmdi ka-til… Ve onları görmezdengelenler…

Ve soruyorum: Sayın Sağlık Bakanım,Gezi olaylarında Ankara’da ve İstanbul’da,yaralılara sahada ilk müdahaleyi yapandoktorları Cumhuriyet Savcılığı’na şikayetederek dava açtırmıştınız. Ne acıdır ki, bu

dava sonucunda iki meslektaşımız hapiscezası aldı.Acaba Ankara Garı önünde yaralılaramüdahale eden doktorları da savcılığaverecek misiniz?Biz 130 bin hekimiz ve hepimiz oradaydık!

Dr. Erdinç KöksalTTB Emekli Hekimler

Kolu Başkanı

Yüreğimiz parçalandı“Paran kadar sağlık” katliam yaralılarını da vurduAnkara Katliamı’nın ardından bazıyaralılardan tedavi giderleri talep edildi.Terör saldırısı sonucu ortaya çıkan sağlıkhizmeti gereksiniminin her boyutuyla devlettarafından karşılanacağı yönündeki yasaldüzenlemeye karşın, sorun Türk TabipleriBirliği’nin girişimleriyle ancak bir ayıaşkın süre sonucunda çözülebildi.

Tıp DünyasıANKARA

Page 9: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 20159

10 Ekim 2015 tarihinde meydana gelenAnkara katliamına tanıklık eden vesaldırıda yaralanan kişiler ile hayatınıkaybedenlerin ve yaralananlarınyakınlarına psikolojik destek sunmayıamaçlayan Psikososyal Dayanışma Ağıçalışmalarına devam ediyor.

Katliamdanetkilenenlere psikososyal destek

Ankara Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası Ankara Şubesi, Sosyal HizmetUzmanları Derneği Ankara Şubesi, Toplumsal Da-yanışma için Psikologlar Derneği, Türkiye İnsanHakları Vakfı, Türkiye Psikiyatri Derneği, TürkPsikologlar Derneği ve Türk Tabipleri Birliği, 10Ekim 2015 tarihinde meydana gelen Ankara katlia-mına tanıklık eden ve saldırıda yaralanan kişiler ilehayatını kaybedenlerin ve yaralananların yakınlarınapsikososyal destek vermek üzere bir araya geldi.

10 Ekim 2015 günü, savaşın durması ve barış sü-recinin başlaması hedefiyle Ankara Garı önündetoplanan binlerce insan, gerçekleşen intihar saldırı-larının hedefi oldu. Katliamda şu ana kadarkibilgilere göre 102 kişi yaşamını yitirdi, 450’yi aşkınkişi yaralandı, halen birçok yaralının hastanelerdetedavisi sürüyor.

Diyarbakır Mitingindeki bombalı saldırı ile yenidenbaşlayan, Suruç Katliamı ile devam eden ve AnkaraKatliamı’yla iyice sertleşip hız alan savaş ortamındaartan güvensizlik, ayrımcılık, adaletsizlik, toplumunbirçok kesiminin katliamlardan daha yoğun biçimdeetkilenmesine yol açtı.

Her geçen gün artan şiddet, toplumsal yaşamıntemel dokusuna, temel güven duygusuna ve toplumubirbirine bağlayan bağlara hasar veriyor, çok sayıdakişide fiziksel ve ruhsal yaralar açıyor.

Bu katliamlar sonucunda, toplumsal sorunlar ileetkin bir şekilde birlikte mücadele edilmesi vesosyal dayanışmanın artması, insanların korku kar-şısında güçlenmesi için bir olanak oluşturuyor. Budayanışmanın bir parçası olarak, fiziksel ve psikolojikyaraları sarma konusunda dayanışmak da önem ta-şıyor.

Bu nedenle biraraya gelen Ankara Tabip Odası,Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri SendikasıAnkara Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları DerneğiAnkara Şubesi, Toplumsal Dayanışma için Psiko-loglar Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, TürkiyePsikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği veTürk Tabipleri Birliği, Ankara katliamına tanıklıkeden ve saldırıda yaralanan kişiler ile hayatını kay-bedenlerin ve yaralananların yakınlarına psikososyaldestek vermek üzere “Psikososyal Dayanışma Ağı”nıoluşturdu. Psikososyal Dayanışma Ağı, ulaşılan ki-şilere ev ve kurum ziyaretleri yaparak, kişileriruhsal travma ve sonrası oluşabilecekler ile ilgilibilgilendiriyor, bireysel ve grup psikoterapilerihizmeti sunuyor.

Dayanışma Ağı’nın iletişim koordinasyonu Türkiyeİnsan Hakları Vakfı Ankara Temsilciliği aracılığıile sağlanıyor. Ankara saldırısından etkilenen kişiler(0312) 310 66 36 numaralı telefondan ve/[email protected] elektronik posta adresindenulaşabilir.

Tıp DünyasıANKARA

Ankara Katliamı'nın birinci ayı do-layısıyla 10 Kasım 2015 günü saat10.04'de, Ankara Garı önünde anmaetkinliği gerçekleştirildi. TTB, DİSK,KESK ve TMMOB'un yanı sıra meslekve sivil toplum örgütleri ile siyasi par-tilerin temsilcilerinin ve yurttaşlarınkatıldığı etkinlikte, 10 Ekim 2015 günüAnkara Garı önünde meydana gelenkatliamda yaşamını yitirenler anıldı.

Saygı duruşu ile başlayan anma tö-reni, TTB, DİSK, KESK veTMMOB'un ortak açıklamasının KESKEş Genel Başkanı Lami Özgen tara-fından okunmasıyla sürdü. 10 EkimKatliamı'nın AKP'nin izlediği politi-kalardan ve sivil darbe ortamından ayrıdüşünülemeyeceğini belirten Özgen,"Kendi hayallerini gerçekleştirmek içinsavaştan, kutuplaşmadan, gerginlikten,halklar arası düşmanlık tohumları ek-mekten her kim, hangi güç odaklarıbeslenmek istiyorsa, 10 Ekim 2015Cumartesi günü, saat 10.04’te barışirademize bomba koyanlar onlardır"diye konuştu.

Açıklamadan satırbaşları şöyle:

En uzun ay“Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en

büyük katliamı üzerinden tam bir aygeçti. Bu bir ay da bizim için ‘en uzunay’ olarak tarihteki yerini aldı.. Hersaniyesini, her dakikasını, her gününüyasımızla, isyanımızla, öfkemizle veyaşamını yitiren yoldaşlarımızı anarakgeçirdik. Yoldaşlarımızın miraslarına,emek, demokrasi ve barış mücadele-lerine layık olmak için birbirimize sa-rıldık. Dayanışma bir nebze olsun acı-larımızı hafifletti, kararlılığımızı biledi,geleceğe dair umudumuzu büyüttü.”

Çatışmalı ortama durdemek istedik

“Bizler 10 Ekim Emek, Barış ve De-mokrasi mitingiyle ülkemizin içine sü-rüklendiği çatışmalı ortama dur demekistedik. Ülkemizdeki savaş iklimini veortamını dağıtmak, kendi var oluş or-tamımızı korumak, emeğin haklarıylabarış ve demokrasi arasındaki dolaysızirtibatı kurmak istedik. Çatışmalardanen çok etkilenen, bedel ödeyenler olarak

iktidarın ve Cumhurbaşkanının gerilimiartırıcı, kutuplaşmayı derinleştirici veçatışmaları yaygınlaştıran politikalarınakarşı halklarımızın ve emekçilerin öz-lemi ve talebi olan barış sesini yük-seltmek, beyaz güvercinlerimizi ve ba-lonlarımızı gökyüzüne uçurmak iste-dik.”

10 Ekim Katliamı bir dönümnoktası

“10 Ekim Katliamı emek, demokrasive barış mücadelemizde artık bir dönümnoktasıdır. Geleceğimizi belirleyecekbir nitelik taşımaktadır. Katliamın ger-çek faillerinin açığa çıkarılıp cezalan-dırılmaması durumunda yeni katliamlar,yeni saldırılar kaçınılmaz olacaktır.”

Halkı beyaz toroslarlakorkutmak isteyenler bukatliamı açığa çıkaramaz

“Halkı beyaz toroslorla korkutmakisteyenlerin, faili meçhulleri açığa çı-karmak için en ufak çaba harcamakbir yana açılan davaları da kapatanların,polise sınırsız yetki verenlerin, günlercesokağa çıkma yasakları ilan edenlerin,buralarda çocuk, kadın onlarca sivilinyaşamını yitirmesine neden olanların,ülkemizi IŞİD’in ve çetelerin arka bah-çesi haline getirenlerin bu katliamıaçığa çıkartmayacağı açıktır.”

Fail bellidir“‘Ankara saldırısından sonra oyları-

mız arttı’ dediler ve oluşturdukları

büyük korku dalgası üzerinden 1 Ka-sım’da tek başlarına iktidar oldular.Kimin nemalandığı da böylece ortayaçıktı. Fail mi arıyoruz? Fail bellidir.Bu ülkede barış sesinin daha gür, dahayankılanan bir biçimde çıkmasındankim/kimler rahatsız oluyorsa failleronlardır. Kimler hak arama mücadele-sinden korkuyorsa, kimler sokaklarıemekçilere kapatmak istiyorsa failleronlardır.”

Emek Barış DemokrasiMeydanı

“Ankara, Gar meydanı ve çevresiTürkiye halkları için bundan böylefarklı bir anlam ifade edecektir. Bu‘anlam’ın katliamın yaşandığı mekândakarşılık bulması ve meydanın ‘anıt me-kan’ haline getirilerek yeniden düzen-lenmesi bizim sorumluluğumuzdadır.Bu meydanın adı bundan böyle ‘EmekBarış Demokrasi Meydanı’dır.”

Emek, barış ve demokrasiiçin mücadeleye devam

“Bizleri kanla, bombalarla susturmak,korkutmak, uslandırmak ve terbiye et-mek isteyenlerden hesap soruncaya,bu katliamın arkasındaki bütün karanlıkilişkiler açığa çıkarılıncaya kadar biran olsun durmayacağımızı buradan birkez daha haykırıyoruz. Yılmayacağız,sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz. 10Ekim’de olduğu gibi bugün de “savaşainat, barış hemen şimdi!” diyoruz.Emek, barış ve demokrasi için müca-deleye devam!”

Tıp DünyasıANKARA

Yılmayacağız, sinmeyeceğiz,geri çekilmeyeceğiz!

Emek, barış ve demokrasi talebimiz sürüyor

Ankara Katliamı'nın birinci ayı dolayısıyla 10 Kasım 2015 günü saat 10.04'de, Ankara Garıönünde anma etkinliği gerçekleştirildi.

Page 10: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 201510

1. TTIP, TPP veTISA nedir?

• Transatlantik Yatırım Or-taklığı Anlaşması (TTIP)ABD ve AB arasında veTranspasifik Yatırım Anlaş-ması (TPP) ABD ile Pasifikülkeleri arasında serbest ti-caret alanları yaratmayıamaçlarken, Hizmetler Tica-reti Anlaşması (TISA) isedaha ziyade hizmet sektörü-nün yeniden yapılandırıldığıbir sözleşmeler bütünüdür.Bu sözleşmelerdeki yaptı-rımlar, 1994 yılında DünyaTicaret Örgütü’nün dayattığıGATS (Hizmet Ticareti GenelAnlaşması) yaptırımlarınınbir adım daha (Hatta on adımda denilebilir!) ileriye götü-rülmesi şeklinde yorumlana-bilir. Sözleşmeler, kişisel ve-rilerin özel şirketlerin kulla-nımına açılması, internetinkısıtlanması, gıda güvenliğinitehdit eden uygulamalar,emekçilere yönelik çok sertyaptırımlar, kamu hizmetle-rinin kuralsızlaştırılması veülkelerin/devletlerin kamuhizmetlerine ilişkin tüm hak-larının ellerinden alınması,gümrükle ilgili ciddi dayat-malar gibi pek çok farklı dü-zenlemeyi kapsıyor.

• Tüm bu sözleşmeleringörüşmeleri dikkat çeken birgizlilik içinde yürüyor. Gö-rüşmelerdeki katılımcılarınyaklaşık yüzde 95’ini ulus-lararası tekellerin temsilcilerioluştururken, görüşmeler siviltopluma kapalı tutuluyor. Busözleşmeler ilk olarak 2014yılında WikiLeaks’in sızdır-dığı taslaklar vesilesiyle or-taya çıktı, konuyla ilgili ilk“resmi” belgeler ise 5 Kasım2015 tarihinde ABD tarafın-dan ve TPP hakkında yayın-landı.

• Bu görüşmelere katılantarafların, sözleşmeyi kabuletmemeleri halinde dahi, ka-muoyuna beş yıl boyuncaherhangi bir açıklama yap-maları baştan yasaklanıyor.Ayrıca, sözleşmeleri kabuleden devletlerin uluslararasıtekellere devrettiği hizmetlerhakkında yeniden kamulaş-tırma kararı alma, yasal dü-zenlemeler yapma, yenidenşekillendirme gibi hakları iseen az elli yıl süresince ya-saklanıyor.

5. MSF’nin görüşüSınır Tanımayan Doktorlar (Me-

decins Sans Frontieres-MSF),ABD’nin TPP’ye ilişkin ilk resmibelgeleri 5 Kasım 2015’te yayın-lamasının hemen ardından bir ba-sın açıklaması yaptı. MSF’ninaçıklamasında öne çıkan madde-ler;

i. MSF, halk sağlığını tehlikeyeatabilecek kararların alındığı veen az beş yıldır kamuoyuna kapalı,gizli bir şekilde yürütülen bugörüşmelerden son derecedekaygılıdır.

ii. MSF, kabul edilmesi halinde,milyonlarca insanın erişilebilirilaçlardan mahrum bırakacakolan bu sözleşmelerle ilgili derinkaygılar beslemektedir. ABD’ninyayınladığı metinlerde görüldüğüüzere, yoksul ülkelerin uygunfiyatlı jenerik ilaçları edinmeleriyasaklanmaktadır. İlaç fiyatlarınında yükselecek olması ile birlikte buyasaklamalar, dünyada ve hattaABD’nin kendisinde demilyonlarca yoksul insanı sonderece olumsuz etkileyecektir.

iii. Kabul edilmesi halinde,TPP’nin tarafı olan ülkeler ilaç vetıbbi malzeme konusunda kendiihtiyaçlarını belirleyemeyecek,kendi iç düzenlemelerini vedenetimlerini yapamayacaktır.MSF, TPP’ye taraf olan ülkelerinsözleşmelerde sağlık hizmetleriniilgilendiren bu maddeleri yenidenyapılandırmaya veya topyekunreddetmeye çağırır.

3. DTB’nin görüşü Dünya Tabipleri Birliği’nin (DTB) Nisan 2015’te

Oslo’da düzenlenen Genel Kurulu’nda bu ticarisözleşmelere ilişkin bir karar önerisi kabul edildi.Görüşmelerin şeffaf yürütülmesini talep edenDTB şu vurguları yapıyor;

i. Ticari sözleşmeler ekonomik kar sağlamayı amaç-larlar. Bu görüşmeleri yapan taraflar, herhangi birekonomik çıkarın sağlık hizmetlerine zarar verecekolmasının kabul edilebilir olmadığını göz önündebulundurmalıdır. Taraflar, halk sağlığını her türlüçıkarın üzerinde tutmak zorundadır.

ii. TTIP, TPP, TISA ve CETA görüşmelerinin kısıtlıbir katılımcı grubu ile kamuoyundan gizlenerek yü-rütülmesi anti-demokratik olması bakımından kaygıvericidir.

iii. Ülkelerin/devletlerin sağlık sistemleri ile ilgiliihtiyaçları, denetlemeleri ve düzenlemeleri engelleyenISDS sistemi halk sağlığı için bir tehdittir.

iv. Erişilebilir uygun fiyatlı ilaçların kullanımınınfiyatlandırma ve patent engelleri ile yasaklanmasıözellikle yoksul ülkeler için ağır bir darbe olacaktır.

v. Tıp eğitiminin ticarileştirilmesinin önünü açanyaptırımlara karşı çıkılmalıdır.

2. TTIP ve TISA’da sağlık

• Sağlık hizmetlerini ilgilendiren yaptırımlar“sigorta ile ilişkili hizmetler” başlığı altındaTISA metinlerinde geçiyor. Bu metinlerde ilaçve tıbbi malzemelerin üretimi, evde bakım hiz-metleri başta olmak üzere yardımcı sağlık per-sonelinin eğitimi, ilaç ve tıbbi malzeme üretimive sağlık turizmi ülkeler arasında pay edilirken;Türkiye’nin de yardımcı sağlık personeli ye-tiştiren ve sağlık turizmine ağırlık veren ülke-lerden biri olarak ele alınması dikkat çekiyor.

• Bunun yanında TTIP yaptırımlarının getirdiğikişisel bilgilerin tümünün şirketlerin kullanımınaaçılması ve bu noktada sağlık verilerinin ayrıbir başlık olarak ele alınmaması, ilaç, aşı vetıbbi malzeme üretimi, fiyatlandırması ve tica-retine ilişkin sert kısıtlamalar getirilmesi desağlık hizmetlerini doğrudan ilgilendiriyor.

• Bu sözleşmeler, ülkeler arası emek göçünündayatılması, uzun vadede emekliliğin ortadankaldırılacak olması, örgütsüzlüğün ve esnekistihdamın derinleştirilmesi bağlamında sağlıkemekçilerini de ilgilendiren pek çok dayatmabarındırıyor.

4. CPME’nin görüşü Avrupa Hekimler Daimi Komitesi

(CPME) TTIP ve TISA’ya ilişkin hazır-ladığı görüş metinlerinde açık bir şekilde“Sağlık hizmetlerinin TTIP kapsamındançıkartılması gerekmektedir” diyor. Hattabu görüşünü yalnızca sağlıkla sınırlı tut-muyor, “Sağlık dahil olmak üzere genelkamu yararı sağlayan hizmetlerin anlaşmakapsamı dışında tutulması çağrısı” ya-pıyor. CPME bu çağrıyı yaparken sun-duğu gerekçeleri ise şöyle sıralıyor;

i. Ülkelerin halk sağlığı yararına düzen-leme yapma hakları, ilgili kararları sorgu-layıp bunlara karşı çıkan özel yatırımcılarıntehditleriyle engellenemez.

ii. İlaçlar ve tıbbi aygıtlarda planlanandüzenlemeler ülkelerin ihtiyaçlarını değil,yatırımcıların çıkarlarını gözetecek olmasıbakımından kabul edilemez.

iii. CPME yapılan görüşmelerde mümkünolan en ileri düzeyde saydamlığı kuvvetledesteklemektedir ve anlaşmanın nihai met-ninin kamuoyunun görüşlerine sunulmasıçağrısında bulunmaktadır.

Hazırlayan: Dr. Hande Arpat

Berlin’de 10 Ekim’degerçekleşen

TTIPprotestosuna250.000 kişi

katıldı.

Avrupa Hekimler Daimi Komi-tesi Genel Kurulu 30-31 Ekim2015 tarihlerinde Brüksel’de ya-pıldı. Genel Kurul’a Türk TabipleriBirliği adına TTB Merkez KonseyiÜyesi Dr. Hande Arpat katıldı.

Transatlantik Ticaret ve YatırımOrtaklığı Anlaşması (TTIP), cin-siyete dayalı tıp yaklaşımı, medikalaraç-gereç ve ilaç üretimine ilişkindüzenlemeler ve mobil sağlık uy-gulamalarının tartışıldığı atölyelerinde düzenlendiği Genel Kurul’daayrıca Yunanistan’daki kriz ve sağ-lık ortamı için de harekete geçil-mesi kararı alındı.

CPME Genel Sekreteri BirgitBeger’in Genel Kurulu’a verdiğiDünya Tabipler Birliği’nin Türki-ye’de sağlık kurumlarına ve sağlıkçalışanlarına yönelik saldırılarındurdurulması için acil çağrı kara-rının onaylanmasına ilişkin kararönerisi Genel Kurul’daki tüm de-legelerin oyu ile kabul edildi.

ABD, AB, Kanada vePasifik ülkeleriarasında ticaretilişkileri yenidenyapılandırılıyor. Buyeniden yapılanmasüreçlerinde TTIP,TPP, TISA gibi “garip”kısaltmalarla anılanantlaşmalar yapılıyor;ancak hepsinin özüaynı: Sağlığın daiçinde olduğu kamuhizmetlerinindüzenleme vedenetlemesi dahi tümüuluslararası şirketleredevroluyor, üstelikyeniden kamulaştırmakararı almak dayasak...

TTB Avrupa HekimlerDaimi Komitesi GenelKurulu’na katıldı Kapitalizmin yeniden

yapılanması kıskacında sağlık Tıp DünyasıANKARA

Page 11: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 201511

Türk Tabipleri Birliği (TTB)Gezi direnişi sırasında Dolma-bahçe Bezm-i Alem Valide SultanCamisi’ne sığınan yaralıları tedaviettikleri için yargılanan ve “iba-dethaneyi kirleterek zarar vermek”suçundan 10 ay hapis cezası ve-rilen Dr. Erenç Yasemin Dokudanve Dr. Sercan Yüksel’e “HekimlikCesaret ve Onur Ödülü” verdi.

Ödül töreni 17 Kasım 2015günü İstanbul Tabip Odası’ndagerçekleştirildi. TTB Yüksek OnurKurulu üyesi Dr. Ali Çerkezoğlutarafından açıklanan ödül yönet-meliğine göre; İlk kez verilen veperiyodik olmayacağı belirtilenözel ödül; üzerinde hiçbir baskıyıkabullenmeyen bilimsel, etik, de-ontolojik, ‘iyi hekimlik’ uygula-malarının yanı sıra, hastanın ihti-yaçlarını önceleyerek ve yaşamınkarmaşıklığında sistematik sağlıkhizmetinin öngörülemediği an vedurumlarda sağlık ihtiyacına yö-nelik inisiyatif alınması, özveridebulunulması, hekimliğin ve sağlıkhizmetinin sınırlandırılması ve en-gellenmesi girişimlerine karşı tu-

tum alınması ve insanların sağlıkve yaşam hakkının korunması içingösterilen çaba ve tutumların onur-landırılmasını amaçlıyor. Ödül,yıllık periyodlarla sınırlı olmadangerektiğinde yılda birkaç defa ya

da birkaç yıl arayla bir ya dabirden fazla kişi ve kuruma daverilebilecek.

Türk Tabipleri Birliği, Dr. ErençYasemin Dokudan ve Dr. SercanYüksel’i ülkemizde yaşanan de-ğerler erozyonunda göstermiş ol-dukları hekim tutumu ve bu tutu-mun “cezalandırılması” karşısındahekimliği önceleyen yaklaşımlarınıesas alarak bu ödüle layık gördü.Dr. Ali Çerkezoğlu “Ödüle layıkgörülen iki meslektaşımızın şah-sında binlerce hekimin, tıp öğ-rencisinin, hemşirenin ve sağlıkçalışanlarının özverisini, sokaktakiçabasını ve kararlılığını ödüllen-diriyoruz” diye konuştu.

Dr. Erenç Yasemin Dokudan veDr. Sercan Yüksel’e ödülleri TürkTabipleri Birliği İkinci BaşkanıProf. Dr. Raşit Tükel ve İstanbulTabip Odası Başkanı Prof. Dr.Selçuk Erez tarafından verildi.

Hekimler nerede ihtiyaçvarsa orada olmayadevam edecek

Ödül töreninde söz alan Dr. Ser-can Yüksel, “Vicdanım ve meslekahlakım gereği bana nefes almak,su içmek kadar doğal gelen tutu-mumdan ötürü devlet tarafındancezalandırılıyorum, meslektaşlarım

tarafından ödüle layık görülüyo-rum, ama insan hayatını her de-ğerin üzerinde gören ve bizi bubakış açısıyla yetiştiren bütün ho-calarıma teşekkür etmek istiyo-rum” dedi.

Ardından söz alan Dr. ErençYasemin Dokudan, “Hekimler ne-rede ihtiyaç varsa orada olmayadevam ediyorlar ve olmaya devamedecekler. Bu süreçte meslek ör-gütümün, ailemin ve hocalarımındesteği çok anlamlaydı. Ama şunuda belirtmek istiyorum, bizler yar-gılandığımız için buradayız yoksao gün camii’de de Gezi sürecindede binlerce sağlık çalışanı ve he-kim çok özverili bir biçimde etikdeğerlere uygun sağlık hizmetivermeye çalıştılar. Gezi sürecindebirçok sağlık çalışanı mesleki so-rumluluklarını yerine getirdi vebu ödülü onlar adına alıyorum”dedi.

Ödüllerin verilmesinin ardındanAdli Tıp Uzmanları Derneği Baş-kanı Prof. Dr. Nadir Arıcan veTürkiye İnsan Hakları Vakfı Baş-kanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fin-cancı’da kürsüye gelerek Dr. Do-kudan ve Dr. Yüksel’i tebrik ettiler.Ödül alan hekimlerin aynı zaman-da öğrencileri olduğunu belirtenDr. Arıcan “Öğrencilerimiz, birazönceki konuşmalarıyla, mahke-

medeki savunmalarıyla bize dersverdiler, tıp fakültelerinin etikderslerinde okutulması gerekenbir savunma yaptılar. Artık bizlerderslerimize bu savunmalardanalıntılarla devam ediyoruz, benkendilerine çok teşekkür ediyo-rum” dedi. Dr. Fincancı ise “Dr.Erenç ve Dr. Sercan İstanbul TıpFakülteli bir öğretim üyesi olarakgurur duyduğum öğrencilerimizolmuştu. Onlar öğrenciliklerinibitirdikten sonra o gece de dahilolmak üzere, nasıl emek verdik-lerinin, kaygılandıklarının ve çabaiçine girdiklerinin yakın tanıkla-rından birisi olarak da yine gu-rurlanmaya devam ettim. Öğret-men olmanın en güzel yanı öğ-rencilerinin zaman içinde yer de-ğiştirip öğreten olması, onlardabizlere çok şey öğrettiler” dedi.

Suruç saldırısında yaralanan vetedavisi halen İstanbul’da devameden ve törene katılarak hoş birsürpriz yapan Dr. Çağla Seven’ede Prof. Dr. Taner Gören çiçekvererek teşekkür etti. Törene ka-tılan İstanbul Tabip Odası EmekliHekimler Komisyonu da üç he-kime çıkarttıkları ve emekli he-kimler tarafından imzalanan “Kı-demli Steteskop” dergisini hatıraolarak verdiler.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel’e ödülleri Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez tarafından verildi.

Suruç saldırısında yaralanan ve tedavisi halenİstanbul’da devam eden ve törene katılarak hoş birsürpriz yapan Dr. Çağla Seven’e de Prof. Dr. Taner

Gören çiçek vererek teşekkür etti.

TTB, Gezi direnişi sırasında Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’ne sığınan yaralıları tedavi ettikleri için yargılanan ve“ibadethaneyi kirleterek zarar vermek” suçundan 10 ay hapis cezası verilen Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel’e “HekimlikCesaret ve Onur Ödülü” verdi.

TTB’den Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel'e “Cesaret ve Onur Ödülü”

Page 12: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıtİlhan’ın, Yunanistan Tabipler Birliği’nin talebiüzerine hazırladığı “Türkiye'de Sağlık Hizmetlerive Hekimlerin Durumu Üzerine Genel Çerçeve”başlıklı yazı, Yunanistan Tabipler Birliği’nin"Iatriko Vima" Dergisi’nde yayımlandı.

Yazıda, Türkiye’de son 12 yıldır uygulanmaktaolan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ilesağlık hizmetlerinde meydana gelen değişik-likleri ana hatlarıyla aktaran İlhan, bu sisteminvatandaşlar için cepten ödemeleri artıran, sağlıkçalışanları için ise güvencesiz çalışma ve gü-vencesiz ödemeyi dayatan bir sistem olduğunubelirtti. SDP’nin sağlığın finansmanı ile kamuözel ortaklığı projelerine ilişkin boyutlarıylailgili bilgi de veren İlhan, SDP uygulanmayabaşladığından bu yana sağlık alanında ciddioranda artan şiddet olaylarına da dikkat çekti.Dr. İlhan yazıda ayrıca, Türkiye’de son dönemdegiderek artan çatışmalı ortamın sağlık çalışan-larına ve sağlık hizmetlerine etkileri ile Türki-ye’de bulunan sığınmacıların sağlık durumlarınada değindi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıtİlhan’ın "Iatriko Vima"da Yunanca ve Türkçeolarak yayımlanan yazısına aşağıdaki bağlantıdanulaşılabilir.

http://www.iatrikovima.gr/index.php/syndi-kalistika-nea-pis/526-2015-10-13-12-52-51

Vlastarakos’dan teşekkürYunanistan Tabipler Birliği Başkanı Dr. Mic-

hail P. Vlastarakos, konuyla ilgili olarak TTBMerkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan’agönderdiği mektupta, yazı için teşekkürleriniiletti ve iki kurumun ortak çalışmalarının de-vamını diledi.

Yunanistan Tabipler Birliği Başkanı Dr. Vlas-tarakos’un, “Ekonomik Krizin Yunanistan SağlıkHizmetlerine Etkileri”ni konu alan yazısı daTıp Dünyası’nın geçen sayısında yayımlanmıştı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr.Bayazıt İlhan’ın, Yunanistan TabiplerBirliği’nin talebi üzerine hazırladığı“Türkiye'de Sağlık Hizmetleri veHekimlerin Durumu Üzerine GenelÇerçeve” başlıklı yazı, YunanistanTabipler Birliği’nin "Iatriko Vima"Dergisi’nde yayımlandı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Ekim - Kasım 201512

“Türkiye’de Sağlık HizmetlerininDurumu”Yunanistan Tabipler Birliği’nin"Iatriko Vima"Dergisi’nde…

ÖSYM’nin 20 Eylül’de gerçekleş-tirdiği Tıpta Uzmanlık Eğitimi GirişSınavı’nda (TUS), hatalı soru iddia-larıyla başlayan kriz, sınav sonuçlarınınaçıklanmasını da geciktirdi. On biniaşkın hekim, hatalı soru krizinin aşıl-masını ve sonuçların açıklanmasınıbekliyor.

ÖSYM, TTB ile gerçekleştirilengörüşmeler sonucunda, mahkeme sü-recinin sonuçların açıklanmasını faz-lasıyla geciktirebileceğinden hareketle,ilgili 4 uzmanlık derneğine hatalı so-rulara ilişkin görüş sordu. Dernekler,TTB’nin çabalarıyla 3 iş günü içeri-sinde, bilirkişi raporlarını ÖSYM’yeilettiler. Hekimler, uzmanlık dernek-

lerinin görüşlerini alan ÖSYM’nindaha fazla gecikmeden, hekimleri dahada fazla mağdur etmeden TUS so-nuçlarını açıklamasını bekliyor.

TTB’nin sürecemüdahalesi

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr.Bayazıt İlhan, Genel Sekreter Prof.Dr. Özden Şener, Tıp Eğitimi Ko-lu’ndan Prof. Dr. Gülriz Erişgen, Asis-tan Hekim Kolu'ndan Dr. Pelin Yargıç,Ankara Tabip Odası Yönetim Kuruluüyesi Dr. Asuman Doğan ve TTB Hu-kuk Bürosu'ndan Av. Ziynet Özçe-lik’ten oluşan TTB Heyeti, konuylailgili olarak 5 Kasım 2015 akşam sa-atlerinde ÖSYM Başkanı Prof. Dr.Ömer Demir'le bir görüşme gerçek-

leştirdi. 2 saat 15 dakika süren görüş-mede Prof. Demir'e sınava giren aday-ların mağduriyetlerine ve beklentilerineilişkin bilgi verildi ve sonuçların müm-kün olan en erken tarihte ilan edile-bilmesine yönelik TTB önerileri pay-laşıldı.

Uzmanlıkderneklerine görüşsoruldu

Görüşmenin ardından ÖSYM,TTB’nin önerdiği biçimde, hatalı 3soruyla ilgili olarak 4 uzmanlık der-neğine görüş sordu. Uzmanlık der-neklerinin görüşlerini alan ÖSYM’ninhızla sonuçları açıklayarak, hekimlerinmağduriyetlerini gidermesini bekli-yoruz.

ÖSYM’nin 20 Eylül’de gerçekleştirdiği TUS’ta, hatalı soru iddialarıyla başlayan ve konununmahkemeye taşınmasıyla devam eden kriz, sınav sonuçlarının açıklanmasını geciktirdi.ÖSYM, TTB’nin önerisi doğrultusunda hatalı sorularla ilgili olarak 4 uzmanlık derneğiningörüşlerini aldı. Şimdi ÖSYM’nin daha fazla gecikmeden, hekimleri daha fazla mağduretmeden TUS sonuçlarını açıklamasını bekliyoruz.

TTB’den TUS’ta sorukrizine çözüm çabası

Tıp DünyasıANKARA

Türkiye’de Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı’nın müdahale-siyle, TTB tarafından verilmesineengel olunan İşyeri Hekimliği TemelEğitim Kursu, KKTC’de Kıbrıs TürkTabipleri Birliği’nin (KTTB) giri-şimi, KKTC Sağlık Bakanlığı ileKKTC İçişleri ve Çalışma Bakanlı-

ğı’nın desteğiyle gerçekleştirildi. KTTB ve Türk Tabipleri Birliği

(TTB) tarafından düzenlenen “İşyeriHekimliği Temel Eğitim Kursu” 4-9 Kasım 2015 tarihleri arasındaKKTC’de yapıldı.

Lefkoşa’da gerçekleştirilen kursunaçılış töreni KTTB Başkanı Dr. FilizBesim, TTB Başkanı Dr. Bayazıtİlhan, TTB Merkez Konseyi üyesi

Dr. Hüseyin Demirdizen’in katılı-mıyla gerçekleşti. Törene ayrıcaKKTC Sağlık Bakanı Salih İzbulile KKTC İçişleri ve Çalışma BakanıAsım Akansoy da katıldı.

Törende, KTTB, TTB, KKTCSağlık ile KKTC İçişleri ve ÇalışmaBakanlıkları arasında KKTC’de İş-yeri Hekimliği Eğitimi Protokoluimzalandı.

Türkiye’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın müdahalesiyle, TTB tarafındanverilmesine engel olunan İşyeri Hekimliği Temel Eğitim Kursu, KKTC’de yapıldı.

TTB İşyeri Hekimliği Temel Eğitim Kursu KKTC’de

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Page 13: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 201513

Dünya Tabipleri Birliği (DTB)Türkiye’de sağlık çalışanlarına,hastalara ve sağlık kurumlarınayönelik saldırılara son verilmesiçağrısında bulundu.

Moskova’da düzenlenen DTBGenel Kurulu’nda, sağlık çalışan-larının silahla öldürüldüğü, yara-landığı ya da tehdit edildiği sonsaldırılardan söz edildi ve 50’denfazla tabip birliğinin delegelerison iki ayda bir hemşire, bir hekimve bir ambulans şoförünün öldü-rüldüğü saldırılar hakkında bilgialdılar.

Türk Tabipleri Birliği MerkezKonseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhantoplantıda, yaralıların hastanelereulaşamadığını ve sağlık hizmetisunulamadığından önlenebilirölümlerin meydan geldiğini anlattı.Dr. İlhan konuşmasında, “Bu sal-dırıların insanların gözlerini kor-

kutmak ve demokratik haklarındanyoksun bırakmak için seçilen bi-linçli politik araçlar olduğu yö-nünde işaretler var. Silahlı çatış-manın tarafları yaralı ve hastalarasağlık hizmeti sunumunu korumakve bu tür saldırılardan kaçınmakyükümlülüğüne sahip.” dedi.

DTB Başkanı Sir Michael Mar-mot ise “Hekimler ve diğer sağlıkçalışanları görevlerini yapmaktanalıkonulmamalıdır. Bu tür saldırılaruluslararası insan hakları hukukunuve temel tıp etiği ilkelerini açıkbiçimde ihlal etmektedir. İlgilitüm tarafları sağlık çalışanlarınınmesleki bağımsızlıklarına ve yans-zılıklarına saygı göstermeye veuluslararası insan hakları hukukuile diğer ilgili uluslararası düzen-lemelere uymaya çağırıyoruz. Ay-rıca tüm ihlallerin belgelendiğinive saldırganların soruşturulduğunugörmek istiyoruz” biçiminde ko-nuştu.

Moskova’da düzenlenenDTB 66. GenelKurulu’nda kabuledilmiştir. Ekim 2015

Giriş Çeşitli medya kanallarında

yer alan haberlere göre Türki-ye’de son iki ay içinde meydanagelen çatışmalar sırasında sağlıkçalışanları öldürülmüş, yaralan-mış ya da silahla tehdide uğra-mıştır. Ambulanslardan dışarıçıkartılarak dövülen hekimlervardır. Yaralı kişilere erişim gü-venlik güçleri tarafından engel-lenmiş, ambulanslar ve sağlıkkurumları sürekli hedef alın-mıştır. Türk Tabipleri Birliği ta-rafından hazırlanan kapsamlıbir rapor bu tür olayları teyitetmektedir.

Sağlık çalışanlarına yönelik

saldırılara ve hizmet sunumununengellenmesine, halkı sindirmekve demokratik haklarından yok-sun bırakmak üzere siyasal biraraç olarak bilinçli biçimde baş-vurulduğunu gösteren işaretlervardır.

Silahlı çatışmalarda tarafların,hasta ve yaralılara yönelik hiz-metleri koruma; sağlık alanın-daki çalışmalara, sağlık çalı-şanlarına ve sağlık kurumlarınayönelik saldırı ya da tehditleriönleme yükümlülükleri vardır.Hekimlerin ve diğer sağlık ça-lışanlarının görevlerini yapma-ları engellenmemelidir.

Bu tür saldırılar, uluslararasıinsan hakları hukukunun, özel-likle yasalarca korunması ge-reken yaşam hakkının ve müm-kün olan en yüksek sağlık stan-dardına ulaşma hakkının açıkihlali anlamını taşımaktadır (1).Bu saldırılar aynı zamanda,başta Dünya Tabipler Birliği’nin(DTB) sivil ve askeri tıp kuru-luşlarınca da onaylanmış bulu-nan ‘Uluslararası Meslek AhlakıKuralları’ ve ‘Silahlı Çatışmave Diğer Olağanüstü Durum-larda Uluslararası Tıp Etiği Ku-ralları’ olmak üzere temel tıpetiği ilkelerini ağır biçimde ihlaletmektedir. Söz konusu belgedeşöyle denmektedir (2): “Sağlıkçalışanlarına, ayrıca askeri yada sivil olsun sağlık kurumlarınave sağlık alanında kullanılanulaşım araçlarına tüm taraflarcasaygı gösterilmelidir. Bu kişilerve araçlar görevlerini yaparkenkorunmalı ve kendilerine müm-

kün olan en güvenli çalışmakoşulları sağlanmalıdır” (m.10)

Öneriler DTB tüm taraflara şu çağrıda

bulunmaktadır:

1. Sağlık çalışanlarınave hastalara, sağlıkkurumlarına veambulanslara yöneliksaldırılara son verilmesive güvenliklerininsağlanması,

2. Sağlık çalışanlarınınmeslekibağımsızlıklarına vetarafsızlıklarına gereklisaygının gösterilmesi,

3. Uluslararası insanhakları hukukuna veTürkiye’nin tarafolduğu diğer ilgiliuluslararası kurallaratam olarak uyulması ve

4. Tüm ihlallerinbelgelenip kayıt altınaalınması, faillerininkovuşturulması.

(1) Uluslararası Ekonomik,Sosyal ve Kültürel Haklar Söz-leşmesi, 1966. m.12

(2) ICRC, DTB, UluslararasıAskeri Tıp Komitesi, UluslararasıHemşireler Konseyi ve Uluslar-arası İlaç Federasyonu tarafından2015’te kabul edilmiştir.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dünya Tabipler Birliği’nin Türkiye’de sağlık kurumlarına ve sağlıkçalışanlarına yönelik saldırıların durdurulması için acil çağrı kararı

DTB’den acil çağrı kararı:

Dünya Tabipleri Birliği Türkiye’de sağlıkçalışanlarına, hastalara ve sağlık kurumlarına yöneliksaldırılara son verilmesi çağrısında bulundu.

Türkiye’de sağlık çalışanlarına ve sağlıkkurumlarına yönelik saldırılar durdurulsun!

TTB’denFransızTabiplerBirliği’netaziye mesajı

Türk Tabipleri Birliği, Paris'te yaşanan terör saldırılarıdolayısıyla Fransız Tabipler Birliği'ne taziye mesajıgönderdi. Mesajda, dünyanın her yerindeki teröre karşıtüm tehditlerin ve her türlü şiddetle mücadelenin ortakolduğu belirtildi ve dayanışma dilekleri iletildi. Mesaj şöyle: “Değerli meslektaşlarımız,Paris’te, çok sayıda yurttaşınızın öldürüldüğü vahşiterör saldırısı hepimizi derinden üzdü.

Türk Tabipleri Birliği olarak, bu insanlık dışı olayıkabul edilemez buluyoruz.Dünyanın her yerindeki teröre karşı tüm tehditler veher türlü şiddet ile mücadelemiz ortaktır.Türkiyeli meslektaşlarınız olarak, sizlere ve nezdinizdetüm Fransa yurttaşlarına başsağlığı diliyoruz.Derin acınızı bir kez daha paylaşıyoruz.Bütün destek ve dayanışma duygumuz ile sizlerinyanındayız.”

Page 14: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

14Ekim - Kasım 2015

On binlerce genç doktor Londra’dagerçekleştirdikleri yürüyüşle, ge-celerin ve hafta sonlarının söz-

leşmelerinde ‘normal çalışma saatleri’ sa-yılacağı yeni planları protesto etti.

Genç doktorlar Waterloo’dan ParlamentoMeydanına yürürken Sağlık Bakanı JeremyHunt’ın önerilerinin NHS açısından ‘sonderece olumsuz’ sonuçlar vereceği uyarı-sında bulunurken Hunt’ı ‘ortalığa tehlikeliyalanlar atmakla’ suçladı.

20.000 kadar göstericinin ‘Hunt istifa’sloganları atarken taşıdıkları pankartlarınbir bölümü mesaide oldukları için eylemekatılamayanları temsil etmekteydi.

Bakan Hunt ile İngiliz Tabipler Birliğigenç doktorlar komitesi başkanı Dr. JohannMalyawana arasındaki bir dizi yazışma ikigrubu yeniden pazarlık masasına oturtmaktabaşarılı olamadı.

Hâlihazırdaki planlara göre sözleşmelerdedoktorların normal haftalık çalışma süreleriCumartesileri ve akşam geç saatlerdekimesaiyi de kapsayacak şekilde yenidendüzenlenecek.

BMA’ya göre ‘normal çalışma saatleri’sabah 7’den akşam 10’a ve Pazartesi’denCumartesi’ye olmak üzere yeniden düzen-lendiğinde bu durum yüzde 30’a kadarvaran ücret azalmalarını da beraberinde

getirebilecek.Sonuçta normal saatler dışı çalışma ücreti,

hâlihazırdaki Pazartesiden Cumaya 07-19.00 saatleri arası çalışma dışında kalanmesai yerine ancak yukarıda belirtilen sü-reler dışındaki çalışmalar için ödenecektir.

Bakan Hunt, ‘normal saatlerin’ Cumar-tesilere ne ölçüde sarktığını yeniden de-ğerlendireceğini belirtmiştir.

Ülkenin başkentinde kendi türünde ikinciolan bu protesto Waterloo’da başlamış, yü-rüyüş kolu Parlamento Meydanına ulaş-madan önce Pall Mall ve Whitehall güzer-gâhını izlemiştir.

Toplanan büyük kalabalık konuşmacılarıdinlerken atılan sloganlar Trafalgar Mey-danı’na kadar ulaşıyordu.

Taşınan pankartlarda ise şunlar yazılıydı:“NHS’mizi kurtarın”, “Kötü kararlar yaşamamal olur” , “Yorgun doktorlar hata yapar”,“Bankerlere değil doktorlara kolaylık” vb.Bir pankartta ise 'Hileci Hunt’ın hilelisağlık hizmeti” yazılıydı.

Londra’dan, Üniversite Hastanesinde ça-lışan 32 yaşındaki genç doktor SheneenMeghji yeni sözleşme planlarının ‘gerçektençok olumsuz’ olduğunu ve NSH açısından‘berbat’ sonuçlar vereceğini söylüyor.

“Jeremy Hunt medyaya, hastalara vegenel kamuoyuna yalan söylüyor.”

Simpson Millar Hukuk Danışmanlığıtıbbi ihmal bölümü görevlisi Peter Stefa-novic topluluğu heyecanlandıran ve “Huntistifa” sloganlarıyla sona eren bir konuşmayaptı.

Yeni sözleşme hakkındaki görüşü sorul-duğunda Stefanovic şöyle konuştu: “Ka-muya yönelik mutlak bir saldırı. Adaletsizlikhavsalanın almayacağı boyutlarda...”

Pediatri bölümünde çalışan 36 yaşındakidoktor Ranj Singh de topluluğa hitapedenler arasındaydı.

Onun görüşü de şöyle: 'Kim söz konusuolursa olsun, ister hastalar ister sağlıkçılar,ortada ne bir adalet ne de sağlık kaygısıvar.”

Ardından ekliyor: “Hastalarımız için eniyisi neyse biz onu istiyoruz.”

92 yaşındaki aktivist Harry LeslieSmith’in konuşması ise doktorları duygu-landırdı ve gözyaşlarına boğdu.

Smith toplanan kalabalığa NHS’nin Bri-tanya’nın en büyük kazanımı olduğunu,çünkü milyonlarca insanı hastalıkların pen-çesinden kurtardığını söyledi ve bu sisteminözel şirketlere devredilmemesi gerektiğiniekledi.

Yürüyüşün en ön saflarında yer alan veWoolwich Hastanesi pediatri bölümündeçalışan 34 yaşındaki Alex Armitage yeniplanlara ilişkin olarak şunu söyledi: “Bunlar,NHS’yi başarısızlığa mahkûm etmeye yö-nelik Muhafazakâr planın bir uzantısıdır.”

Armitage’ye göre planlar NHS’yi sağ-lıkçılar açısından “yaşanamaz bir yer”haline getirmeye yöneliktir; bu doğrultudasağlıkçılar sıkılmakta, sıkılmakta ve sıkıl-maktadır…

29 yaşındaki doktor Roshana MehdianWhitehall’da oturan kalabalığa mikrofonlahitap etti.

Yürüyüşte 20 bir kişinin olduğunu belirtenMehdian ardından “Neredesin Jeremy?”şarkısını başlattı.

Mehdian şunları söyledi: “Protestomuz,adaletsiz ve güvenceli olmayan sözleşmesistemini hedef alıyor ve buradaki hava dane kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor. Je-remy Hunt’a sözleşmeyi kabul etmeyece-ğimizi göstermek için toplanmış bulunu-yoruz.”

NHS işverenleri ile BMA arasında, da-nışmanlar dâhil tüm doktorları kapsayacaksözleşme üzerinde yürütülen görüşmelerkesildiğinden doktorların greve gitmeleride ihtimal dâhilindedir.

Doktor Sözleşmeleri:Sağlık BakanıJeremy Hunt’ınönerisi ne?

Hükümet, gelecek yıl danışmanlık düzeyidâhil olmak üzere doktorlara yeni sözleş-meler uygulamayı planladığını belirtmiştir.

Sözleşme, doktorların normal haftalıkçalışma sürelerini yeniden düzenleyecek,bu durumda Cumartesi günüyle birliktePazar günleri hariç haftanın diğer günleri22.00’ye kadar olan süre normal mesai sa-atleri sayılacaktır.

Sağlıkçılar ise, akşam saatlerindeki veCumartesi günkü mesainin karşılığı yüksekdeğil standart ücretlerden ödeneceğindenbundan maddi olarak zararlı çıkacaklarınıbelirtmektedir.

Söylediklerine göre bu yüzde 30’a kadarvaracak kayıp anlamına gelecektir.

(Kaynak:http://www.dailymail.co.uk/news/article-3277262/Tens-thousands-junior-doctors-march-London-protest-plans-make-work-evenings-weekends.html - 17)

On binlerce genç doktor gece ve hafta sonu mesaisi öngören yeni planları protesto amacıyla Londra’da yürüyüşü yaptı

Genç doktorlar Jeremy Hunt’ın önerilerinin Ulusal Sağlık Hizmetleri(NHS) için son derece olumsuz sonuçlar verebileceği uyarındabulundu ve Hunt’ı ‘ortaya tehlikeli yalanlar atmakla’ suçladı

Yaklaşık 20 bin gösterici Parlamento meydanına yürürken çeşitlipankartlar taşıdı ve “Hunt istifa” sloganları attı

Hazırlanan planlar doktorların haftalık çalışma sürelerini haftasonlarını da içerecek biçimde yeniden düzenlerken, eleştiriler budurumun %30’a kadar varan ücret azalmalarına yol açabileceğiniileri sürüyor

Londra’da gece ve hafta sonu mesaisine protesto

Page 15: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Suriye’de iç savaşın başladığı 2011yılından bu yana yaşamını yitiren700 sağlıkçı, New York’ta anıldı.

Gösterinin amacının “yüzlerce doktoru öl-dürmenin fiziksel olarak neye benzediğinikamuoyuna göstermek” olduğu belirtildi.

29 Ekim günü öğleden sonra New YorkCity’deki Dag Hammarskjold Plaza beyazönlükler ve pankartlarla kaplandı. Eylemsırasında yüzlerce gönüllü, Suriye’de içsavaşın başladığı 2011 yılından bu yanayaşamını yitiren yaklaşık 700 sağlıkçıyıanmak için yere yatarak “ölümü” sahneledi.

İnsan Hakları İçin Doktorlar (PHR) veSuriye Amerikan Tabipler Birliği (SAMS)tarafından düzenlenen etkinliğin amacı birgerçeğe dikkat çekmekti: PHR’ye göresavaş sırasında sağlık tesisleri 313 kezhedef alınmış, bu saldırıların yüzde 80’ida hükümet güçleri tarafından gerçekleşti-rilmişti. Gene PHR’ye göre bu ayın baş-larında Rus hava saldırıları üç sağlık ku-ruluşunu vurmuş, çalışan personel yara-lanmış, binalar ise hasar görmüştür.

PHR uluslararası politika ve ortaklıklarbölümü direktörü Susannah Sirkin’in de-ğerlendirmesi şöyle: “Suriye’deki kriz sı-rasında, sağlık hizmetleri ve sağlık çalı-şanları bugüne kadar tanık olunan başka

örneklere göre çok daha yoğun, doğrudanve acımasız saldırılara hedef oldu.” Sirkingösterinin amacını “yüzlerce doktoru öl-dürmenin fiziksel olarak neye benzediğinikamuoyuna göstermek” olarak açıkladı.

ABD’nin Afganistan’ın Kunduz bölge-sinde bir Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF)hastanesindeki sivillerin hava saldırısında“kaza eseri vurulduklarını” söyleyen açık-lamasının ardından son dönemde manşetlersavaş bölgelerindeki sağlık tesislerininhedef alınması konusuna odaklanmıştır.Ayrıca, Yemen’deki bir MSF hastanesininde bu hafta başlarında hava saldırısınamaruz kaldığını eklemek gerekir.

Ne var ki Sirkin’e göre bu tür saldırılarSuriye’de her hafta gerçekleşmektedir ve“bunlar dört yıl boyunca büyük ölçüdegörmezden gelinmiştir. Bütün bunlar olurkendünyanın hareketsiz ve duyarsız kalmasıbizleri umutsuzluğa sürüklemiştir.”

Dag Hammarskjold Plaza Birleşmiş Mil-letler merkezine bakan bir yerdedir.

Sirkin’e göre eylemin burada yapılmasınınnedeni üye devletlere Suriye’deki sivillerikorumak için yeterli çabayı göstermediklerimesajının iletilmesidir. Durum, GüvenlikKonseyi’nin geçen yıl aldığı 2139 sayılıkarara rağmen böyledir. Kararda “tüm ta-

raflara sivillere yönelik saldırıları derhaldurdurmaları ve meskûn alanlardaki ku-şatmaları kaldırmaları” çağrısında bulu-nulmuştu. Eylemde, beyaz giysiler içindekigönüllülerin ellerinde Suriye’de yaşamınıyitiren sağlıkçıların yaşlarını, işlerini veölüm tarihlerini içeren pankartlar bulunu-yordu.

HDK’lar tarafından verilen bilgilere göreSuriye’deki savaşta hemen hemen 700sağlık çalışanı ölmüş, 313 sağlık kuruluşuhedef alınmıştır.

MSF Perşembe günü yaptığı açıklamada,eylül ayından bu yana Suriye’deki havasaldırıları sonucunda 12 hastanede 35 hastave sağlıkçının öldüğünü, 72 kışının de ya-ralandığını belirtti. MSF açıklamasına göreüçü kendi destekledikleri olmak üzere altıhastane kapanmak zorunda kalmıştır. Bun-

lardan biri yeniden açılmış olsa bile acilservis ve doğum hizmetlerine erişim “ciddibiçimde zarar görmüştür.”

Çatışmaların sürdüğü alanlara sıkışıp ka-lan sağlıkçılarla dayanışma içinde yer alangönüllüler arasında New York Mount SinaiIcahn Tıp Okulu’nun ikinci sınıfına devameden üç öğrenci de yer alıyordu. BunlardanNick Titelbaum’a göre Suriye’de sağlıkçılarayönelik saldırılara ilişkin duyarlılık “özellikletıp öğrencileri arasında olması gereken dü-zeyde değildir.”

Titelbaum şöyle devam etmiştir: “Eğerburadaki tıp camiası (Suriye’de) neler olupbittiğinden bu denli bihaberse genel ka-muoyu ne kadar bilgili olabilir ki. Muhte-melen sıfır…”

(Kaynak: http://www.newsweek.com/hun-dreds-don-white-coats-stage-die-syrian-doctors-medical-workers-388767 - 30.10.2015)

Beyaz giyinmiş yüzlerce kişi Suriyeli sağlıkçılar için “ölümü” sahneledi

15Ekim - Kasım 2015

Page 16: Sağlık çalışanlarının 830 Seçimler bitti mücadeleye devam · 2015. 11. 24. · almaya odakladığı için sağlık da dahil sosyal politikaları öne çıkmadı. ... medya

Ekim - Kasım 201516

TTBBehçetAysan ŞiirÖdülüAlperBeşe’ninTürk TabipleriBirliği BehçetAysan ŞiirÖdülü'ne bu yılAlper Beşe'nin"Put" adlı eserideğer bulundu.

Türk Tabipleri BirliğiBehçet Aysan ŞiirÖdülü'ne bu yıl AlperBeşe'nin "Put" adlı eserideğer bulundu.

Doğan Hızlan, EminÖzdemir, Zeynep Oral,Cevat Çapan, AliCengizkan, TurgayFişekçi ve AhmetTelli'den oluşan BehçetAysan Şiir Ödülü SeçiciKurulu, 27 Ekim 2015tarihinde yaptığıdeğerlendirmede,"Türkçe’nin şiirselbirikimini soluyarak buhavayı kendine özgüimgelere dönüştürdüğü;sözsel değerleri güncelve tarihsel boyutlarıylaşiirin dokusunaağdırdığı" gerekçesiyle,Alper Beşe'nin "Put"adlı eserini ödüle değerbuldu.

Beşe'ye ödülü Aralıkayı başındadüzenlenecek bir törenleverilecek.

Ödülü alan şair AlperBeşe 1983 yılındaAnkara’da doğdu.Hacettepe ÜniversitesiFelsefe Bölümü’ndenmezun oldu. Aynıbölümde yüksek lisansöğrencisi. İlk öykükitabı “BirtakımTuhaflıklar” ile YaşarNabi Nayır Ödülü SeçiciKurulu tarafındandikkate değer bulunanBeşe’nin “Gecikmeli”adında bir öykü kitabıdaha var.

Tıp DünyasıANKARA

Türk Tabipleri Birliği eski baş-kanlarından, halk sağlığı önderiProf. Dr. Nusret Fişek, ölümünün25. ve doğumunun 101. yılındaTürk Tabipleri Birliği, HacettepeÜniversitesi Tıp Fakültesi (HÜTF)Halk Sağlığı Anabilim Dalı, FişekEnstitüsü Çalışan Çocuklar Bilimve Eylem Merkezi Vakfı, NükleerTehlikeye Karşı Barış ve Çevreİçin Sağlıkçılar Derneği, SevdaCenap And Müzik Vakfı ve Çan-kaya Belediyesi tarafından dü-zenlenen etkinliklerle anıldı.

3 Kasım 2015 Salı günü, ilkolarak, saat 13.30'da HacettepeÜniversitesi Kültür Merkezi RSalonu'nda bir anma etkinliği ger-çekleştirildi. HÜTF Halk SağlığıAnabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Hakan Altıntaş, TTB MerkezKonseyi Başkanı Dr. Bayazıt İl-han, HÜTF Dekanı Prof. Dr. Bü-

lent Sivri ve HÜ Rektör Yardım-cısı Prof. Dr. Şebnem Harput ta-rafından gerçekleştirilen açış ko-nuşmalarının ardından, Prof. Dr.Nusret Fişek’in özgeçmişi ve fo-toğraflarından bir seçki sunuldu.Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Halk Sağlığı AnabilimDalı öğretim üyesi Prof. Dr. FeritKoçoğlu’nun konuşmacı olduğu“Halk Sağlığının Bugünü ve Ge-leceği” başlıklı konferansın ar-dından etkinlik sona erdi.

TTB Merkez Konseyi BaşkanıDr. Bayazıt İlhan burada yaptığıkonuşmada, pek çok önemli gör-evin yanı sıra TTB Başkanlığıgörevini de üstlenen Prof. Dr.Nusret Fişek’in tüm TTB camia-sına ve hekimlere çok önemli birmiras bıraktığını söyledi. Bu mi-rasın; siyasi otorite ile karşı karşıyagelmek pahasına bile olsa iyi he-kimlik değerlerinden ve sağlığınbir hak olarak savunulmasındanvazgeçilmemesi olduğunu belirten

İlhan, idam cezasına karşı olanve bunun kaldırılması için mü-cadele eden Fişek’in, ilerleyenyaşında bu nedenle yargılandığınıanlattı.

İlhan, bu mirasa sahip çıkanTTB’nin, tabip odalarının ve he-kimlerin; 1990’larda açlık grevleridolayısıyla, Gezi direnişi sırasındada ihtiyacı olanlara sağlık hizmetisunulduğu için iki kez daha siyasiotorite ile karşı karşıya geldiğini,yargılandığını ve son olarak ikihafta önce Gezi direnişi sırasındasağlık hizmeti sundukları gerek-çesiyle 2 genç hekimin 10’ar ayhapis cezası aldığını kaydetti.Türkiye’de hekimlerin en zor dö-nemlerde bile mesleki sorumlu-luklarını yerine getirmekten vazgeçmediğini belirten İlhan, “İyiki Nusret Hoca varmış ve iyi kibiz de, bize bıraktığı bu soylumirası devam ettiriyoruz” diyereksözlerini tamamladı.

Göç ve Sağlık Paneli’ndeçarpıcı sunumlar

Prof. Dr. Nusret Fişek için ikin-ci etkinlik, saat 17.00’de ÇağdaşSanatlar Merkezi’nde gerçekleş-tirildi. Hacettepe Üniversitesi TıpFakültesi Halk Sağlığı AnabilimDalı Başkanı Prof. Dr. HakanAltıntaş’ın oturum başkanlığınıyaptığı “Göç ve Sağlık” konulupanelde, Dokuz Eylül ÜniversitesiTıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana-bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Cem Terzi “Suriyeli Mülte-cilerin Sağlık Sorunları” ve Ha-cettepe Üniversitesi Tıp FakültesiHalk Sağlığı Anabilim Dalı öğ-retim üyesi Prof. Dr. Şevkat BaharÖzvarış “Günümüzde Göçler veKadın Sağlığı” başlıklı sunumlarıyaptılar.

Prof. Dr. Cem Terzi, İzmir mer-kezli Halkları Köprüsü Derne-ği’nin çalışmalarını ve İzmir’deyaşayan mültecilerin durumlarınailişkin tespitleri aktardı. Mülte-cilerle ilgili üç talebi dile getirenTerzi, bunları “savaşın sona er-dirilmesi, sınırların açılması”,“Suriye’den Türkiye’ye gelereksığınmak zorunda kalan insanlaramültecilik statüsü ve hakkınınverilmesi” ile “Türkiye’de doğansığınmacı/mülteci çocukların va-

tansız kalmalarını önlemek ama-cıyla, Türkiye vatandaşlığının ve-rilmesi” olarak sıraladı.

Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarışda, göçlerin her durumda deza-vantajlı olan kadınların ve ço-cukların durumunu ve sağlığınınasıl etkilediğini anlattı. Doğduğuülkeden başka bir ülkede yaşayaninsanların sayısının son 50 yıldaiki katına çıktığını, bunların ya-rısının da kadın olduğunu belirtenÖzvarış, göçmenlerin büyük ço-ğunluğunun geldikleri ülkelerdeönemli sorunlar yaşadıklarını, busorunların önemli bölümümü sağ-lık sorunlarının oluşturduğunukaydetti.

Nusret Fişek Ödüllerisahiplerine verildi

Panelin ardından ödül töreninegeçildi. “Çocuğun İnsan HaklarıÖdülü” Nesin Vakfı’na, NusretFişek Halk Sağlığı Hizmet ÖdülüDoğa-Der ve Dr. Umur Gürsoy’averildi. Nesin Vakfı adına ödülüalan Vakıf Başkanı Süleyman Ci-hangiroğlu’na ödülü Fişek Ens-titüsü Çalışan Çocuklar Bilim veEylem Merkezi Vakfı BaşkanıOya Fişek tarafından, Doğa-Dertemsilcilerine ödülü Ankara TabipOdası Başkanı Prof. Dr. ÇetinAtasoy tarafından ve Dr. UmurGürsoy’a ödülü TTB Genel Se-kreteri Prof. Dr. Özden Şener ta-rafından verildi.

Prof. Dr. Nusret Fişek’i anmaetkinliği, Prof. Dr. M. Orhan Ahıs-kal tarafından sunulan “Barış Din-letisi: Anadolu’nun Sesleri”ninardından sona erdi. Etkinlik kap-samında Karma Resim Sergisi vekokteyl de gerçekleştirildi.

Tıp DünyasıANKARA

Türk Tabipleri Birliği eski başkanlarından, halk sağlığı önderi Prof. Dr. Nusret Fişek, ölümünün 25. vedoğumunun 101. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinliklerle anıldı.

Dr. Nusret Fişek anıldı

Dr. Umur Gürsoy’a ödülü TTBGenel Sekreteri Prof. Dr. ÖzdenŞener tarafından verildi.

“Çocuğunİnsan HaklarıÖdülü”nü Nesin Vakfıadına BaşkanSüleymanCihangiroğlualdı.

Doğa-Der temsilcilerineödül Ankara Tabip OdasıBaşkanı Prof. Dr. ÇetinAtasoy tarafındanverildi.