Psikolojiye Giriş

40
Psikolojiye Giriş Arş. Gör. Ceyhun OZAN Eğitim Programları ve Öğretim

description

Arş. Gör. Ceyhun OZAN Eğitim Programları ve Öğretim. Psikolojiye Giriş. Psikolojiye Giriş. Psikoloji, insan ve hayvan davranışları ile bu davranışların altında yatan nedenleri araştıran bilim dalıdır. Psikoloji, “çevre, insan ve davranışlar” arasındaki ilişki üzerinde önemle durmaktadır. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of Psikolojiye Giriş

Page 1: Psikolojiye Giriş

Psikolojiye Giriş

Arş. Gör. Ceyhun OZANEğitim Programları ve Öğretim

Page 2: Psikolojiye Giriş

Psikolojiye Giriş

Psikoloji, insan ve hayvan davranışları ile bu davranışların altında yatan nedenleri araştıran bilim dalıdır.

Psikoloji, “çevre, insan ve davranışlar” arasındaki ilişki üzerinde önemle durmaktadır.

Psikolojinin insan davranışlarını anlamak, açıklamak, yordamak ve kontrol altına almak üzere dört temel işlevi bulunmaktadır.

Page 3: Psikolojiye Giriş

Psikolojinin Tarihçesi

Psikoloji oldukça yeni bir bilim alanıdır. 18. yüzyıla kadar felsefenin kapsamı içinde yer almıştır.

Almanya`da 1879`da Wilhelm Wundt tarafından ilk psikoloji laboratuarının kurulmasıyla birlikte felsefeden ayrılmıştır.

Page 4: Psikolojiye Giriş

1. Yapısalcılık

Wilhelm Wundt`un 1879 yılında deneysel psikoloji laboratuvarı kurmasıyla “insan davranışının kontrollü koşullarda gözlenmesi” ne yönelik çalışmalar başlamış ve psikoloji bilim haline gelmiştir.

Yapısalcılığın temelini oluşturan düşünce, insan zihninin çeşitli bilinç öğelerinden ve saf duyumlardan oluşmasıdır.

Bu öğelerin ve duyumların incelenmesinde içebakış yöntemini kullanmışlardır.

Yapısalcılık, bireyin kendi duygusal durumu ve zihinsel süreçlerini yine kendisinin test edebileceğini vurgulayarak içsel duygular, seziş ve düşünce üzerinde odaklanmıştır.

Page 5: Psikolojiye Giriş

Psikolojinin bilim tarihçesi incelendiğinde, sekiz temel yaklaşımın ön plana çıktığı görülmektedir. 1. Yapısalcılık – W. Wundt, E. Titchener 2. Fonksiyonalizm – W. James, J. Dewey 3. Olgunlaşma Kuramı - Gessel 4. Davranışçılık – Watson, Pavlov, Skinner 5. Psikoanalitik – S. Freud 6. Bilişsel Yaklaşım – Gagne, Wertheimer,

Koffka, Köhler 7. İnsancıl Yaklaşım – C. Rogers, A. Maslow 8. Nörobiyolojik – D. O. Hebb

Page 6: Psikolojiye Giriş

2. Fonksiyonalizm (İşlevselcilik) Ana düşüncesi organizmanın çevresine uyum sağlamak

için zihnin nasıl çalıştığıdır.

Darwin`in “doğal ayıklanma” kuramından etkilenmişlerdir.

İşlevselciler, yapısalcıların zihnin sadece yapısı üzerinde durduğunu, bu durumunda psikolojiyi kısıtladığını düşünmüşlerdir. Onlara göre zihnin yapısından daha önemli olan şey işlevleridir.

Bireylerin gündelik yaşamda karşılaştığı problemlerin çözümünde kullanılan algılama, düşünme, öğrenme gibi zihinsel işlevlere vurgu yapmışlardır.

Page 7: Psikolojiye Giriş

3. Olgunlaşma Kuramı

Gessel tarafından 1920`lerde geliştirilmiştir.

Gessel, çocuklarda fiziksel, duygusal, sosyal, dil ve motor gelişimi uzum zaman dilimlerinde sistematik çalışmalarla test etmiş ve gelişimin biyolojik bir süreç olduğunu, olgunlaşma tarafından yönlendirildiğini açıklamıştır.

Gessel`e göre çevresel faktörlerin gelişimde önemli bir rolü yoktur.

Bireysel farklılıklar dahil olmak üzere, gelişimi belirleyen genlerdir. Gelişim evrensel bir süreçtir ve tüm bireylerde olgunlaşma sonucu ortaya çıkar.

Page 8: Psikolojiye Giriş

4. Davranışçılık

Kurucusu John B. Watson`dır.

Davranışçı yaklaşıma göre psikoloji gözlenebilir davranışların bilimidir ve davranış içinde oluştuğu çevre koşullarıyla açıklanmalıdır. Bu nedenle “çevreciler” olarak da bilinirler.

Yapısalcılığı son derece yetersiz gören bu görüş, sezgilerin, duyguların, düşüncelerin gözlenemeyeceği düşüncesinden yola çıkarak içebakış yöntemini reddetmiştir.

Davranışçılar, davranışın niçin olduğuna değil nasıl oluştuğuna önem verirler. Bunun için çevredeki uyarıcı koşullarla, ortaya çıkan davranış arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir.

Page 9: Psikolojiye Giriş

4. Davranışçılık

Davranışçı yaklaşım, davranışı uyaran-tepki bağı içerisinde incelemiş, öğrenme sürecini çevredeki ödüllendirme koşullarına bağlamıştır.

Watson “Bana rastgele bir bebek verin, soyu-sopu, yetenekleri, eğilimleri, becerileri vs. ne olursa olsun, ondan istediğim şeyi yaratayım: Bir doktor, avukat, tüccar, hatta bir hırsız, bir katil.” diyerek çocukların doğduklarında şekillendirilmeyi bekleyen bir kil kütlesine benzediğini belirtmiştir. (Watson bu yönüyle, J. Locke`un boş levha/tabula rasa bakışını kabul etmiştir.)

Page 10: Psikolojiye Giriş

5. Psikoanalitik (Psikodinamik) Kurucusu Sigmund Freud`tur.

Avrupa`da yaygınlaşan bu yaklaşım, davranışı cinsel güdüler ve toplumsal baskıların bilinç dışı etkileri boyutunda incelemiştir.

Freud`a göre insanların cinsellik ve saldırganlık olmak üzere iki temel güdüsü vardır. Bu güdüler toplum tarafından kabul görmez ve bilinçdışına itilir. Ancak bu itilme bir yok oluş değildir. Aksine davranışlarımıza buradan yön verir.

Her ne kadar tarihi çok eskiye dayansa da, Freud Psikanalizin kurucu olarak kabul edilmektedir.

Page 11: Psikolojiye Giriş

6. Bilişsel Yaklaşım

1960`lı yıllarda ortaya çıkan gestalt (bütünselci) ekol, bilişsel yaklaşımın öncülüğünü yapmıştır.

Bu yaklaşıma göre insan edilgen bir varlık değildir. Tam tersine çevresindeki uyarıcıları seçer, algılar ve işler; böylelikle onları anlamlandırır. Tüm bu süreç boyunca etken olan kendisidir.

Bilişselciler, davranışçıların tam tersine zihinsel süreçlerin incelenmesinin gerekli olduğunu vurgulamşılarıdır.

Gestalt kuramcıları aynı yapısalcılıkta olduğu gibi içebakış yöntemini benimser. Ancak onlara göre yapısalcılar içebakış yöntemini yanlış kullanmışlardır. Çünkü bu yöntem parçalamak için değil bütünleştirmek için vardır. “Bütün kendini oluşturan parçaların toplamından daha fazla ve başka bir şeydir” diyerek bütünsel bakış açısının önemini vurgulamışlardır.

Page 12: Psikolojiye Giriş

7. İnsancıl (Hümanist) – Fenomenolojik Yaklaşım

Temelini C. Rogers ve A. Maslow`un oluşturduğu bu yaklaşım, insanı davranışlarını denetleyebilen özgür bir varlık olarak ele alır.

Birey tüm potansiyellerini gerçekleştirip geliştirebilmek, yaşamını daha da anlamlandırabilmek çabasındadır.

Her bireyin tek ve benzersiz olduğu inancı hakimdir.

Olaylara bakış açısı, gestalt düşüncesinde olduğu gibi bütünseldir.

İnsancıl kuramcılar, Freud`un düşüncesinin aksine, insanın doğuştan iyiye dönük bir canlı olduğunu benimserler.

Page 13: Psikolojiye Giriş

8. Nörobiyolojik Yaklaşım Temelini W. James ve J. Dewey`in işlevselcilik

ekolünden alan bu yaklaşım, Darwin`in evrim kuramından derinden etkilenmiş, D. O. Hebb`araştırma sonuçlarıyla son şeklini almıştır.

Davranışı çevreye uyum süreci olarak ele alan bu yaklaşıma göre, çevresel değişiklikler vücuttaki nörokimyasal olayları etkileyerek davranışta nörokimyasal değişiklikler ortaya çıkabilir.

Örnek: Havanın aşırı nemli olması, bireyde sıkıntı, öfke gibi ruh hallerini ortaya çıkartabilir.

Page 14: Psikolojiye Giriş

Buraya kadar incelemiş olduğumuz akımlar, dört farklı insan anlayışı olduğunu ortaya koyar:

• İnsanın doğası doğuştan boş bir levhaya benzer. Bu levha çevre tarafından doldurulur, şekillendirilir.

J. WatsonDavranışçılık

• İnsanın doğası doğuştan kötüye yönelik, şiddet ve saldırganlıkla doludur.S. Freud

Psikoanalitik• İnsan edilgen bir varlık değildir.

Çevresindeki uyarıcıları, bilgileri kendi zihinsel süreçleri ile anlamlandırır.

Koffka, GagneBilişsel (Gestalt)

• İnsanın doğası doğuştan iyiye yönelik gelişmeye açıktır.

C. Rogers, A. Maslowİnsancıl

(Hümanist)

Page 15: Psikolojiye Giriş

PSİKOLOJİNİN ALT DALLARI

PSİKOLOJİ

DENEYSELPSİKOLOJİ

SOSYALPSİKOLOJİ

PSİKOMETRİKPSİKOLOJİ

UYGULAMALIPSİKOLOJİ

Eğitim psikolojisiGelişim PsikolojisiÖğrenme PsikolojisiKlinik psikolojiEndüstri ve örgüt psk.Danışmanlık psik.Siyaset psikDin psik.….

Fizyolojik psikolojiKarşılaştırmalı psik.

Page 16: Psikolojiye Giriş

1. Deneysel Psikoloji

Psikolojinin en eski dallarından biri olup Wundt`un deneysel çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır.

Deneysel psikologlar, davranışı anlamak, açıklamak ve kontrol edebilmek için araştırmalarında deneysel yöntemi kullanırlar. Bu tür çalışmalar çoğu kez özel laboratuarlarda yapılır.

Çalışmaların çoğu davranışın fizyolojik temelleri, duyum, algı, güdü, öğrenme ve belek gibi konuları kapsar.

Deneysel psikolojiyle ilgili önemli iki alt dal olarak fizyolojik psikoloji ve karşılaştırmalı psikoloji gösterilebilir.

Page 17: Psikolojiye Giriş

a. Fizyolojik Psikoloji

Psikolojinin dalları arasında biyolojik bilimlere en yakın olanıdır.

Bu alt dalda, davranışın biyolojik temellerinin incelenmesi, çeşitli davranışların birbiriyle ilişkili yapı ve süreçlerinin belirlenmesi ve ilgili ilkelerle kuramların ortaya çıkması amaçlanır.

Page 18: Psikolojiye Giriş

b. Karşılaştırmalı Psikoloji

Bu alt daldaki psikologlar, önce değişik hayvan türlerini kendi içinde ele alarak davranışlarını inceler, sonra da bu türlerin davranışlarını birbirleriyle karşılaştırıp benzerlik ve ayrılıklarla bunların nedenlerini bulmaya çalışırlar.

Page 19: Psikolojiye Giriş

2. Sosyal Psikoloji

Psikolojinin en yaygın dallarından biri olan sosyal psikoloji, daha çok 1920`lerden sonra gelişmiş bir daldır.

Sosyal psikologlar, sosyo-kültürel kurumlar ile değerlerin, değişik grup, ortam ve üyeliklerin, teknoloji ve bilim gibi kurumların bireyin davranışlarını, inançlarını tutumlarını ve kişiliğini nasıl etkileyip şekillendirdiğini inceler.

Page 20: Psikolojiye Giriş

3. Psikometrik Psikoloji

Davranışın ölçülmesi ve değerlendirilmesi, istatistik ve matematiksel teknik ve yöntemlerin psikolojiye uygulanması, davranışın açıklanmasında ve yordanmasında yararlanılabilecek matematiksel modellerin geliştirilmesi gibi konularla ilgilenir.

Page 21: Psikolojiye Giriş

4. Uygulamalı Psikoloji

Son dönemlerde gelişmiş olan ve çok geniş bir alanı belirleyen bir daldır.

Psikolojinin davranışa ilişkin bulguların, endüstri, iletişim, sağlık gibi toplumsal yaşamın çeşitli alanlarında karşılaşılan problemlerin çözümünde de yararlı olabileceği düşüncesinden kaynaklanmıştır.

Page 22: Psikolojiye Giriş

a. Klinik Psikoloji

Bu alt daldaki psikologlar bir yandan kişiliğin gelişmesi ve bunu etkileyen etmenler ile normalden ayrılıklar gösteren davranışlar ya da davranış bozuklukları üzerinde araştırma yaparlar, diğer yandan da bireyin değişme ve olaylar karşısında uyumlu bir yaşam sürdürebilmesi için neler yapılabileceğini, değişik davranış bozuklukları olan bireylere nasıl yardım edilebileceğini belirlemeye çalışırlar, gerekli araç, teknik ve yöntemleri geliştirirler, bunları uygularlar.

Page 23: Psikolojiye Giriş

b. Danışmanlık Psikolojisi Her derecedeki eğitim kurumunda öğrencilerin

eğitim-öğretime ilişkin ve bireysel sorunlarıyla ilgilenen bu alt dal, bir yandan okul psikolojisiyle, öbür yandan da klinik psikolojisiyle yakından ilişkilidir.

Bu alt daldaki psikologlar öğrencilerin sorunlarını belirlemeye çalışırlar, onların kendi kendilerini daha iyi tanımalarında ve bireysel sorunların çözümünde yardımcı olurlar, eğitim ve mesleki konularda öğrencilere danışmanlık ve rehberlik yaparlar.

Page 24: Psikolojiye Giriş

c. Endüstri ve Örgüt Psikolojisi

Endüstri ve işletmelerde kişilerin birbiriyle, işletmeyle, teknoloji ve araç-gereçle etkileşimi konularıyla ilgilidir.

İşletmelerin verimli çalışabilmeleri için gerekli ve daha çok insan yanıyla ilgili olan yönleri araştırır, ilgili ilkeleri belirlemeye çalışır, teknik ve yöntem geliştirir ve uygular.

Page 25: Psikolojiye Giriş

d. Eğitim Psikolojisi

Bu alt daldaki psikologlar, genelde, verimli öğrenme ortamlarının araştırılması ve araştırma bulgularının eğitim ortamlarında uygulanması sorunları üzerinde çalışırlar.

Bunun için bir yandan gelişim, öğrenme, ruh sağlığı, başarının ve yeteneklerin ölçülüp değerlendirilmesi gibi konular üzerinde durarak, ilgili ilke, teknik ve yöntemleri eğitim ortamlarında uygularlar.

Page 26: Psikolojiye Giriş

Eğitim Psikolojisinin İlgi Alanları Gelişim Psikolojisi: İnsan davranışlarında, doğum

öncesinden ölüme kadar, tüm yaşamı boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duyuşsal ve sosyal yönlerden gelişimini ve değişimini inceler.

Öğrenme Psikolojisi: Öğrenme ilkelerinin araştırılmasına, insanların uyumlu – uyumsuz davranışları neden gösterdiğini anlamamıza, olumsuz davranışların değiştirilmesine, bireye yaşadığı ortama uyum sağlaması için yeni davranışlar öğretilmesine yardımcı olur.

Algılama, hatırlama, unutma, problem çözme ve bellek süreçleri de öğrenme psikolojisi kapsamında incelenir.

Page 27: Psikolojiye Giriş

Psikolojide Araştırma Yöntemleri

Bilimsel Yöntemin Özellikleri Düzenlidir. Konuları gelişigüzel değil bir düzen

içinde inceler. Veriye dayanır. Gözlenebilen, toparlanabilen

verilerle uğraşır. Nesneldir. Bu konuda eğitilmiş biri tarafından

tekrarlanabilir. Analitiktir. Olguları parçalara ayırarak ve her bir

olgunun altında yatan temel değişkenleri ayırt ederek, neden-sonuç ilişkisine ulaşır.

Tekrar edilebilir. Yalnız bir kez olan ve daha ortaya çıkmayan olaylar bilimsel yöntemlerle incelenemez.

Page 28: Psikolojiye Giriş

Araştırma Yöntemleri

Betimsel Yöntemler

• Doğal gözlem• Sistematik

gözlem• Testler• Anket• Görüşme• Olay (Vak`a)

İncelemesi

Deneysel Yöntemler

• Bağımlı değişken

• Bağımsız Değişken

• Kontrol Değişkeni

İstatistiksel (Korelasyonel)

Yöntem

• Pozitif İlişki• Negatif İlişki• İlişkisizlik

Page 29: Psikolojiye Giriş

Araştırma

Araştırma, “sorunlara güvenilir çözümler aramak amacıyla, planlı ve sistematik olarak verilerin toplanması, yorumlanarak değerlendirilmesi ve rapor edilmesidir.”

Bir araştırmanın beş temel aşaması vardır:1. Bir sorunla karşılaşma2. Belli kurallara uygun olarak bilgi toplama3. Toplanan bilgileri inceleme4. İncelenen bilgileri yorumlama5. Yorumlanan bilgileri belli ölçütlere göre

raporlaştırma.

Page 30: Psikolojiye Giriş

1. Betimsel Yöntemler

Bir davranışın tanımlanması, sınıflanması ve diğer davranışlarla olan ilişkilerinin belirlenmesi amaçlanır.

a. Doğal Gözlem: Gözlenecek şeyin doğal ortamında ve hiçbir müdahalede bulunmaksızın gözlenmesidir. Bu gözlem türünde gözlemci koşulları etkilemez ve değişkenleri kontrol etmeye çalışmaz.

b. Sistematik Gözlem: Koşullar araştırmacı tarafından belirlenir. Yani, sadece araştırma konusu olan davranışlar seçilerek gözlem bu davranışlar üzerinde yoğunlaştırılır.

Page 31: Psikolojiye Giriş

1. Betimsel Yöntemler

c. Testler: Belli davranışların özelliklerini ölçmek için kullanılır. Testlerin gerçekçi bir anlam ifade edebilmesi için geçerli ve güvenilir olması gerekir.

d. Anket: Bireylerin bir konuya ilişkin düşünce ve duygularını, önerilerini belirlemek üzere düzenlenmiş birçok sorudan oluşur.

e. Görüşme (Mülakat): Psikolojinin uygulamalı dallarında sıklıkla kullanılan bu yöntemde, yüz yüze etkileşim ile düşünce ve davranışların belirlenmesine yer verilir.

f. Olay (Vak`a) İncelemesi: Bir olayın oldukça derinlemesine araştırılarak bilgi elde edilme yöntemidir.Özellikle psikolojik danışma alanında sıklıkla kullanılır.

Page 32: Psikolojiye Giriş

2. Deneysel Yöntemler

Deneysel yöntemin her uygulamasında bağımlı değişken, bağımsız değişken ve kontrol değişkeni bulunur. Deney yapan kişi,

1. Bir şeyleri değiştirir ya da düzenler,2. Diğer koşulları olabildiğince sabit

tutar,3. Değişkenlerin ya da değişimlerin

incelenen durum/koşul üzerindeki etkisini saptamaya çalışır. Böylece neden-sonuç ilişkisi kurmaya çalışır.

Page 33: Psikolojiye Giriş

2. Deneysel Yöntemler

Araştırma Konusu: Alkollü araç kullanımının dikkat seviyesine etkisi

Bu araştırmada dikkat seviyesi sonuç durumundadır yani bağımlı değişkendir.

Sonucu etkileyen faktör olan alkollü araç kullanımı ise neden durumundadır yani bağımsız değişkendir.

Araştırmada alkol kullanmayan sürücülerin dikkat seviyesi de incelemeye alınır. Bu noktada alkol kullanmayan sürücüler, deneyin kontrol değişkenidir.

Page 34: Psikolojiye Giriş

2. Deneysel Yöntemler

Bağımlı değişken: Bir araştırmada sonuç durumundaki değişkendir. Yani bağımsız değişkenden etkilenen değişkendir.

Bağımsız değişken: Bir araştırmada neden durumundaki değişkendir. Yani bağımlı değişkeni etkileyen değişkendir.

Kontrol değişkeni: Deneysel işlem gören şey ne ile karşılaştırma yapmak için kullanılır.

Page 35: Psikolojiye Giriş

3. İstatistiksel (Korelasyonel) Yöntem

Herhangi iki değişken arasındaki ilişkiyi anlayabilmek, bu değişkenler arasındaki ilişkiyi ortaya koyabilmek için korelasyon yöntemi kullanılır.

Korelasyon katsayısı +1.00 ile -1.00 arasında bir değere sahiptir.

Page 36: Psikolojiye Giriş

a. Pozitif korelasyon

Bir değişken artarken diğeri artıyor ya da bir değişken azalırken diğeri de azalıyorsa, bu iki değişken arasında pozitif korelasyon vardır.

+1.00, iki değişken arasında tam bir pozitif ilişki olduğunu gösterir.

Örnek: Zeka ile problem çözme başarısı arasındaki ilişki

Page 37: Psikolojiye Giriş

b. Negatif korelasyon

Bir değişken artarken diğeri azalıyor ya da bir değişken azalırken diğeri artıyorsa, bu iki değişken arasında negatif korelasyon vardır.

-1.00, iki değişken arasında tam bir negatif ilişki olduğunu gösterir.

Örnek: Alkol kullanımı ile dikkat seviyesi arasındaki ilişki

Page 38: Psikolojiye Giriş

c. İlişkisizlik

İki değişken arasında anlamlı hiçbir ilişkinin görülmediği durumlarda, bu iki değişken arasında ilişkisizlik (sıfır korelasyon) vardır.

Örnek: Boy uzunluğu ile zeka seviyesi arasındaki ilişki

Page 39: Psikolojiye Giriş

KPSS - 2007

Bebeklerin kişilikleri doğduklarında şekillenmemiş bir kil kütlesi gibidir. Geçirdikleri yaşantılar, kişiliklerini bir heykeltıraşın kil kütlesini şekillendirmesine benzer biçimde şekillendirir.

Yukarıdaki görüşü savunan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Davranışçı B) Psikoanalitik C) Bilişsel D) Ekolojik E) Yapısalcı

Page 40: Psikolojiye Giriş

KPSS – 2009

Canlı organizmalar sürekli bir etkinlik içerisindedir. İnsan davranışını anlamak için gözlenebilir davranışlar incelenmelidir. Bir davranış ne kadar karmaşık görünürse görünsün, en küçük birimine kadar incelendiğin bir uyarıcı tepki bağıntısı görülecektir.

Bu düşünce aşağıdaki yaklaşımlardan hangisiyle doğrudan ilgilidir?

A) Davranşçı yaklaşım B) Yapısalcılık C) Biyolojik yaklaşım D) Sosyal öğrenme E) Fenomenolojik yaklaşım