PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e...

12

Transcript of PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e...

Page 1: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida
Page 2: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

22. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali işbirliğiyle in collaborazione con XXII Festival Internazionale del Cinema delle Donne Flying Broom

PROGRAM / PROGRAMMA

SABATO 25 MAGGIO 201925 MAYIS CUMARTESİ / 16.30

18.00

KIZILAY BÜYÜLÜFENER

SİNEMASI

"Il corpo della sposa” Film(Flesh out/Açılma , 2019,94’, İtalya, Türkçe altyazılı)

regia: Michela OcchipintiYönetmen /

Yönetmen Michela Occhipinti ile söyleşi Incontro con la regista Michela Occhipinti KOCATEPE MH., MEŞRUTİYET CAD., HATAY SK. NO:18, 06420 ÇANKAYA

26 MAYIS PAZAR / DOMENICA 26 MAGGIO 2019 14. 00

CASA ITALİA

Giornata dei corti Kısa film günü /

“Non è amore questo” (Bu aşk değil, 2017, 35’, İtalya, belgesel, regia: Teresa Sala Türkçe altyazılı) Yönetmen /

“Tutti a casa” (Herkes evine, 7 ‘,Türkçe altyazılı) regia: Geraldine Ottier Yönetmen /

“Non mi posso lamentare” (Şikayetim yok, 8 ‘,Türkçe altyazılı) regia: Elisa Billi, Cristiana Mecozzi Yönetmen /

“Apri le labbra” (Aç ağzını, 8.26’, Türkçe altyazılı) regia: Eleonora Ivone Yönetmen /

BİLLUR SOKAK 5/7 ÇANKAYA ANKARA 0 (312) 466 30 31

27 MAYIS PAZARTESİ / LUNEDÌ 27 MAGGIO 2019

21.30

KIZILAY BÜYÜLÜFENER

SİNEMASI

Documentario "Normal” Belgesel film /

(2019, 70’, İtalya/İsveç, Türkçe altyazılı) Yönetmen /regia: Adele Tulli KOCATEPE MH., MEŞRUTİYET CAD., HATAY SK. NO:18, 06420 ÇANKAYA

Page 3: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

25.05.2019 -16.30 – Kızılay Bü yü lü fener

FILM “Il corpo della sposa”

(Flesh out/Açılma, drama, 2019,94’, İtalya, Dil: Hasaniye Arapçası, Türkçe ve İngilizce altyazılı)

regia: Michela Occhipinti Yönetmen /

International Film Critic's Awards FIPRESCI ödülü için yarışma filmi / In concorso per il Premio FIPRESCI

con Verida Beitta Ahmed Deiche, Amal Saad Bouh Oumar, Aichetou Abdallahi Najim, Sidi Mohamed Chinghaly, Aminetou

Souleimane

Verida, üç aya evlenecektir. Evlilik, kendisini seven anne babası

tarafından görücü usulüne göre ayarlanmıştır. Önceden kabul edilmiş

güzellik standartlarına sıkı sıkıya bağlı Moritanya’da halen devam eden

bir gelenek doğrultusunda, müstakbel kocasını cezbedecek şekilde

dolgun ve balık etli olmak için kilo alması gerekmektedir. Evlenmeden

üç ay önce, günde en az altı öğün yemek yemeye başlayıp kaydettiği

ilerlemeyi görmek adına düzenli olarak tartıya çıkarken günlük hayatı

da sessiz ve istikrarlı bir seyir izler. Michela Occhipinti’nin gerçek

olaylara dayalı ilk uzun metraj filmi, yirmi birinci yüzyıl Moritanya’sında

günümüz kadınlarının yaşamlarına nüfuz eden kutuplaştırıcı

gerginliklere yönelik olarak kılı kırk yaran ince bir gözlem niteliğinde.

Il film racconta la storia di Verida, una ragazza moderna che lavora in un salone di bellezza, frequenta i social network, si diverte con le amiche. Quando la famiglia sceglie per lei un futuro sposo, Verida, come molte sue coetanee, si vede costretta a prendere peso affrontando il “gavage”, per raggiungere l’ideale di bellezza e lo status sociale che la tradizione del suo Paese le impone. Mentre il matrimonio si avvicina a grandi passi, pasto dopo pasto, Verida mette in discussione tutto ciò che ha sempre dato per scontato: i suoi cari, il suo modo di vivere e – non ultimo – il suo stesso corpo.

Page 4: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

YÖNETMENDEN NOTLAR Birkaç yıl önce, aynaya bakınca yüzümdeki ilk kırışıklıkları farketmeye başladım. Yaşlanıyordum. Gençliğim geçmişe karışmıştı. Biraz anlayış ve mümkün olduğunca zarafetle kabullenmeye çalışmamın dışında yapabileceğim pek bir şey yoktu. O andan itibaren çevremdeki kadınları incelemeye başladım ve fark ettim ki bir çoğu, ne pahasına olursa olsun, her daim gençliğini koruma çabasında. Gerçekdışı, dışarıdan empoze edilen ve tabii ki göreceli olan güzellik idealleriyle takıntılılar ve bu ideallerin uğruna aşırı zayıflıyor, yüz hatlarını dolgularla yapay bir görüntüye sokuyor, hatta kendilerini biçimsizleştirecek kadar bozuyorlar. Böylece birden, yaşadığım dünyaya ait bu paradoksu (daha doğrusu var olan çok sayıdaki paradokstan birini) anlatabilecek bir film yapma fikrim doğdu. Daha sonra, tesadüfen Moritanya’daki gavaj geleneğini anlatan bir makale buldum: evlenecekleri adam tarafından güzel bulunması ve kabul edilmesi için zorla şişmanlamak zorunda kalan kadınları anlatan bir yazıydı. İşte aradığımı bulmuştum. Aynı batı paradoksunu, ama tersine anlatan bir hikayeydi. 2012 yılında Moritanya’da ilk araştırmamı yaparken bana tecrubelerini anlatabilecek genç kadın ve kızları bulmak için en büyük kentleri ziyaret ettim. Baş karakterimi ararken tam ayrılmadan az önce Verida ile tanıştım. İsmi tek, benzersiz demekmiş ve benim gözümde gerçekten de öyle. Tam da aradığım o ışıl ışıl özel bakışlara sahipti. Ayrıca filmde tam olarak anlatmak istediğim o deneyimi gerçekten yaşamıştı. 2016 ile 2018 yılları arasında ülkeyi üç kez daha ziyaret ettim ve o sürede, dil engeline rağmen, birbirimizi daha iyi tanıdık. Verida, Mağrip ile siyah Afrika arasında bir köprüyü oluşturan ülkenin başkenti Nuakşot’ta yaşıyor. Başlı başına bir dünyadır Nuakşot. Derin bir ilişkiye sahip olduğum o kıtanın tüm diğer şehirlerinden çok farklıdır. Afrika ile olan bağım Cezayir’de doğan babaannem, Tunus’ta doğan babam, Mısır’da doğan abim ve benim de çocukluğumun bir kısmının Fas ile Kongo arasında geçmiş olmasından kaynaklı. IL CORPO DELLA SPOSA – AÇILMA filmi, Verida’nın ve tanıştığım diğer kızların deneyimlerini temel alarak yazılmıştır. Çok az bilinen gavaj geleneğini anlatabilecek, dreg dreg, yağlanma çiftlikleri, cilt beyazlatma, çoklu boşanma gibi o geleneğe bağlı birçok olayı, çok çeşitli, katmanlaşmış ve kavranması zor olan Moritanya topluluğunu resmedebilecek bir film yapmak istiyordum. Filmde Moritanya, ait olduğum ve yaşadığım dünyanın çok dışında bir dünya olarak işlenir. Ancak, çeşitli ilişkilerin paradoksal değişimi ile kadınların bedeni ile ilgili her daim çarpıtılmış algısını yansıtan bir aynaya da dönüşür.

NOTE DI REGIA Qualche anno fa, guardandomi allo specchio, ho iniziato a vedere le prime rughe sul viso. Stavo invecchiando: la gioventù apparteneva al passato e non c’era molto che potessi fare, se non cercare di accettarlo con un po’ di saggezza e possibilmente di grazia. Da quel momento ho iniziato a osservare le donne intorno a me, rendendomi conto che molte sono all’eterna rincorsa della giovinezza a tutti i costi, ossessionate da modelli di bellezza folli, imposti e sempre relativi, arrivando spesso a dimagrire troppo o a gonfiare in modo innaturale i propri lineamenti, nel peggiore dei casi addirittura a sfigurarsi. Così, d’istinto, è arrivata l’idea di fare un film che raccontasse in qualche modo questo paradosso (uno dei tanti) della parte di mondo in cui vivo. Poco tempo dopo, mi sono imbattuta casualmente in un articolo sul fenomeno del gavage in Mauritania: donne che per essere considerate belle ed essere accettate dal futuro marito devono ingrassare. Ho capito subito di aver trovato quello che stavo cercando, una storia che raccontava lo stesso paradosso occidentale, ma al contrario. Nel 2012, durante il mio primo sopralluogo in Mauritania, ho visitato le maggiori città in cerca di giovani donne e ragazze che mi raccontassero la propria esperienza. Ero già a caccia della protagonista e poco prima di ripartire ho conosciuto Verida. Il suo nome significa “unica”, e per me lo è davvero. Possedeva quello sguardo luminoso e speciale che stavo cercando, e aveva vissuto quella stessa esperienza che volevo raccontare nel film. Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida vive a Nouakchott, la capitale del Paese, che è un ponte tra il Maghreb e l’Africa nera. Un universo a sé, diversa da qualsiasi altra città di un continente con il quale ho un profondo legame. Mia nonna infatti è nata in Algeria, mio padre in Tunisia, mio fratello in Egitto, e io stessa ho passato parte della mia infanzia in Marocco e Congo. IL CORPO DELLA SPOSA – FLESH OUT è stato scritto sulla base delle esperienze di Verida e delle tante ragazze che ho incontrato. Volevo fare un film che potesse restituire la complessità di un fenomeno così poco conosciuto come il gavage, delle tante realtà ad esso legate (il dreg dreg, le fat farm, lo sbiancamento della pelle, i divorzi multipli, ecc…) e di una società molto diversificata, stratificata e difficile da penetrare come quella mauritana. La Mauritania nel mio film funziona come un “altrove”, in opposizione al mondo da cui provengo e vivo, e tuttavia, nella sua paradossale inversione di una serie di rapporti, si trasforma in uno specchio che mostra il modo distorto in cui il corpo delle donne viene sempre percepito.

Page 5: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

25.05.2019 -18.00 – Kızılay Bü yü lü fener

YÖNETMEN İLE SÖYLEŞİ / INCONTRO CON LA REGISTA Onur konuğu / Ospite d’onore

Michela Occhipinti

Michela Occhipinti 1968 yılında Roma’da doğdu. Hayatının bir kısmını Roma, Fas, Hong Kong, Kongo ve İsviçre’de geçirdikten sonra 1991 yılında Milano’ya, daha sonra Londra’ya taşındı. Orada belgesel ve reklam yapımcılığına başladı. 1995’ten beri Roma’da yaşıyor. 2003 yılında Viva la Pepa! adlı ilk belgeselinin yapımcılığı ve yönetmenliğini yapmak üzere bir seneliğine Güney Amerika’ya seyahat etti. 2005 ile 2007 yılları arasında Rai2 işbirliğinde göç konuları üzerine çeşitli röportajlar gerçekleştirdi. 2008 yılında Malavi’de Aids ve sıtma hastalıklarının önlenmesi için bir radyo kanalının açılışını konu alan ve kar amacı gütmeyen “Sei Uno Nero (Sen bir siyahisin)” belgeselinin çekimini gerçekleştirdi. 2010 yılında “Lettere dal deserto (Çölden mektuplar)” belgeselini yapımı ve yönetmenliğini yaptı. Belgeselin dünya çapında 80’den fazla festivalde gösterimği

gerçekleşti. Michela Occhipinti è nata a Roma nel 1968. Dopo aver passato parte della sua vita tra Roma, il Marocco, Hong Kong, il Congo e la Svizzera, nel 1991 si trasferisce a Milano e poi a Londra, dove inizia a lavorare nella produzione di documentari e pubblicità. Dal 1995 vive a Roma. Nel 2003 viaggia per un anno in Sud America dove produce e dirige il

suo primo documentario, Viva la Pepa! (ridateci la Costituzione). Dal 2005 al 2007 collabora con Raidue, dirigendo alcuni reportage su questioni legate all’immigrazione. Nel 2008 gira Sei Uno Nero, documentario no-profit sull’apertura di una radio per la prevenzione di Aids e malaria in Malawi. Nel 2010 produce e dirige il documentario Lettere dal deserto (elogio della lentezza), presentato in oltre 80 festival in giro per il mondo.

Page 6: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

26.05.2019 -14.00 – Casa Italia

KISA FİLM GÜNÜ / GIORNATA DEI CORTI

"Non è amore questo” (Bu aşk değil, 2017, Belgesel film / Documentario 35’, İtalya, Türkçe altyazılı)

regia: Teresa Sala Yönetmen /

con Barbara Apuzzo

Barbara ile tanış, gel yaklaş. Barbara, günlük hayatına, hatıralarına, arzularına, mahremiyetine hiç bir şey gizlemeden,

sansürsüz bir şekilde, kendini gösterme korkusu olmadan girmene izin verir. Açıksözlülüğü seni rahatsız eder.

Barbara’nın, ilk bakışta hemen farkedilen bir özelliği vardır. Barbara engelli. Gel, yaklaş. Barbara’yı görebiliyor musun

şimdi? Gerçekten görüyor musun? O zaman biraz daha yaklaş. Bu aşk değil. Olumsuz bir cümledir ama belki de aynı

zamanda bir sorudur. Bu aşk değil mi? Bir alan oluşturma çabası, ilk önce kendimizle net olma ihtiyacı, bir statü ve bir

kural sorgulamasıdır. Bu aşk değil: gerçekleştirme olasılığı, farklı sevme şekillerine bir açılmadır. Bu aşk değil, bir

kişinin portresinin sunulmasıyla anlatılan, çeşitli yanlarıyla arzuyu konu alan bir belgeseldir. Bu aşk değil, kurgusal

sinemanın dilini gözlem belgeselininkiyle, aile fotoğrafları, mektup/günlüğün anlatım yapısıyla birleştiren bir filmdir.

Bu aşk değil, bir kişiyi keşfetmeye giden bir yolculuktur: varılacak bir nokta da, savunulması gereken bir prensip de

yoktur. Sadece Barbara vardır. Hikayesinin güçlü yanı ve fark yaratan özelliği, izleyiciye karşı şaffaf olma kabiliyetinde

yatmaktadır. Hiç filtresi yoktur, aksine, mideye inen bir yumruk gibi etkileyicidir.

Vieni a conoscere Barbara, avvicinati. Barbara ti fa entrare nella sua quotidianità, nei suoi ricordi, nei suoi desideri,

nella sua intimità senza nascondere niente, senza censure, senza paura di mostrarsi per quello che è. La sua

franchezza ti mette a disagio. Barbara ha una particolarità, una di quelle che saltano subito all’occhio quando le

guardi. Barbara è disabile. Avvicinati. Riesci a vedere Barbara? La vedi davvero? Allora vieni più vicino. Non è amore

questo. Una negazione o forse una domanda. Non è amore questo? Il tentativo di ritagliarsi uno spazio, il bisogno di

fare chiarezza prima di tutto con se stessi, la messa in discussione di uno status e di un canone. Non è amore questo:

la possibilità di un’affermazione, un’apertura alla pluralità dei modi di amare. Non è amore questo è un

documentario sul desiderio nelle sue molteplici declinazioni raccontata attraverso il ritratto di una persona. Non è

amore questo è un film che mescola il linguaggio del cinema di fiction con il documentario d’osservazione, le

fotografie di famiglia e la struttura narrativa della lettera/diario. Non è amore questo è un viaggio alla scoperta di

una persona: non c’è un punto di arrivo, un principio da affermare. C’è solo Barbara. La forza e la specificità della sua

storia sta nella sua capacità di essere trasparente nei confronti dello spettatore. Non ha filtri: colpisce come un

pugno allo stomaco.

Page 7: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

“Tutti a casa” (Herkes evine, 7’,Türkçe altyazılı)

regia: Geraldine OttierYönetmen /

con Erica Zambelli, Piero Grant, Matteo Francesconi, Martina Carletti, Maria Vittoria, Andrea Sacco

1972 yılında Üniversitede matematik öğretmeni olan Maria Silvia

Spolato, kadın hakları için katıldığı bir gösteri sırasında kamuya

eşcinsel olduğunu açıklayınca işini ve ailesinin sevgisini kaybeder.

İtalya’da bunu yapan ilk kadındır. Artık ne bir iş ne de toplumda

kendine yer bulamayınca hayatının geri kalanını sokaklarda bir evsiz

olarak geçirir. 31 Ekim 2018’de vefat edene kadar matematiğe olan

tutkusunu beslemeye devam eder.

Nel 1972, una professoressa universitaria di matematica, Maria Silvia

Spolato, perde il lavoro e l’affetto dei suoi cari quando si dichiara

pubblicamente omosessuale durante una manifestazione per i diritti

della donna: è la prima donna in Italia a farlo. Senza più riuscire a

trovare un lavoro o un posto nella società, trascorrerà il resto della

sua vita per strada, da senzatetto, coltivando l’imperitura passione per

la matematica fino alla morte, avvenuta il 31 ottobre 2018.

Page 8: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

“Non mi posso lamentare” (Şikayetim yok, 8’,Türkçe altyazılı)

regia: Elisa Billi, Cristiana Mecozzi Yönetmen /

con Ettore Belmondo, Elisa Billi, Valeria De Michele, Danilo Franti, Stefano Gragnani, Cristiana Mecozzi, Francesca Nobili,

Noah Tani, Federico Tolardo

Şikayet Bürosu: zamansız bir mekan. Hayali bir alan. Aslında daha derin

krizlerinin üstünü örtmek için girip problemleri hakkında şikayette

bulunabildiği kendi aklının gizli bir köşesi belki de.

İki çalışan, samimi gülümsemeleri ile zor durumdaki müşterilerini

karşılarlar: kendine aşık güzel bir kızın bir türlü rahat bırakmadığı

adamdan, oğullarının fazla “normal” olmasından muzdarip

ebeveynlere, çok fazla boş zamanı olmasından şikayet eden ve tüm

vaktini saatlere bakarak geçiren adama çeşitli talihsizliklere sahip

olduğunu düşünen kişiler bunlar... Günümüz insanını yiyip bitiren,

şikayet bürosunun hemen dışındaki meydanda olup biteni bile

göremeyecek kadar insanı bitik hale getiren o problemleri mercek

altına alan, dünyamız ile ilgili sürükleyici bir incelemedir.

Ufficio Reclami: un luogo senza tempo, uno spazio immaginario, forse

un posto nascosto nella mente in cui chiudersi e sfogarsi sui problemi

con cui l'uomo nasconde crisi più profonde. Due impiegate accolgono i

clienti, i più disparati, con sorrisi cordiali. Dall’uomo perseguitato dalla

sfortuna incarnata da una bellissima ragazza innamorata di lui, ai

genitori afflitti dalla disgrazia di avere un figlio troppo "normale", fino

all'uomo che lamenta di avere troppo tempo da perdere e lo passa

fissando gli orologi. Un rocambolesco spaccato sul mondo che osserva

da vicino quei problemi che risucchiano e sputacchiano, distrutto,

l’uomo contemporaneo, tanto da fargli perdere di vista il mondo là fuori, sul piazzale dell’ufficio reclami.

Page 9: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

“Apri le labbra” (Aç ağzını, 8’, Türkçe altyazılı)

regia: Eleonora IvoneYönetmen /

con Gaia De Laurentis e Pino Calabrese

Affetmek yok… intikam da! İnsanoğlunun en vahşi içgüdülerinin neden olduğu ve her gün tekrarlanıp duran, başlamış ama hiç sonlanmamış bir hikaye. Kaç aile parçalandı? Kaç çocuğun çocukluğu elinden alındı? Pedofili vakalarının yüzde seksenbeşi aile içinde yaşanıyor. Tacize uğramış çocuğun acıdan ve suçluluk duygusundan çıkması imkansız. Yıllar bile yaralarını onaramaz. Peki tacize uğramış çocuğun beyninde neler olur? Dahası o çocuk yetişkin olduğunda nasıl yaşar? İntikam hayaliyle bir ömrün harcanması düşünülemez bile. Bu çocuklar yetişkin olduklarında bazen izlenmesi gereken yolun kendi adaletini yaratmak olarak görürler. Hatta ardında herşeyin netlik kazandığı o en son noktaya kadar gitmek de böylesi bir adalet yoludur. Aslında bu korkunç suçun kurbanı için “affetmek yoktur…. intikam da”, sadece çaresizce temiz bir sayfa açma ihtiyacı vardır. Non c'è perdono... e non c'è vendetta. Una storia cominciata e mai finita, causata dagli istinti più feroci dell'essere umano e che si ripete tutti i giorni. Quante sono le famiglie distrutte? E quanti i bambini a cui è stata sottratta l'infanzia? L'85% dei casi di pedofilia avvengono in famiglia. Uscire dal dolore e dalla colpa è impossibile per un bambino abusato. Nemmeno gli anni curano le ferite. E cosa avviene nel cervello del bambino abusato? E soprattutto come vive quel bambino divenuto adulto? Una vita spesa interamente a sognare una vendetta è impossibile da immaginare. Eppure a volte il desiderio di farsi giustizia da soli per quei bambini adulti è l'unica strada percorribile. Fino al punto estremo, quello invalicabile oltre il quale tutto diventa più chiaro. Per chi ha subito il peggiore dei torti "non c'è perdono e non c'è vendetta" c'è solo il disperato bisogno di andare oltre.

Page 10: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

27.05.2019 -21.30 – Kızılay Bü yü lü fener

BELGESEL FILM / DOCUMENTARIO “Normal” (Belgesel, 2019, 70’, İtalya/İsveç, Türkçe altyazılı)

Yönetmen /regia: Adele Tulli

Cinsiyet ve cinsellik ile ilgili ritüeller, arzular, davranışlar neler? Çoğu zaman farkına bile varmadığımız hareketlerimiz ve

rollerimiz aslında kimliğimizi mi şartlandırıyor?

"Normal", güçlü bir görsel etkiye sahip, günümüz İtalya'sında çocukluktan yetişkinliğe gündelik yaşamın en ikonik

sahnelerinden oluşan bir mozaik aracılığıyla izleyiciye aktarılan, cinsiyet dinamiklerine bir yolculuktur.

Belgesel, tıpkı bir kaleydoskop gibi, normal olarak adlandırdığımız hikayelere dair zaman zaman meraklı, hassas, sıra dışı

ve gizemli olabilen durumları tedirgin açı ve kesitler aracılığıyla yansıtıyor .

Film, hem samimi hem de yabancılaştıran bir bakış açısıyla, parçası olduğumuz eril ve dişi evrenin kolektif yaşantımızda

nasıl hayat bulduğunu, günlük yaşamlarımıza ve cinsel kimliklerimizin oluşmasına etkilerini zeki ve ironik bir

değerlendirme ile keşfediyor. İzleyiciyi, her gün pek de fazla düşünmeden ve hissetmeden normal olarak adlandırdığımız

şeyleri; normallik fikrini yeniden sorgulamaya davet ediyor.

Filmin dünya prömiyeri Şubat 2019’da 69. Berlin Film Festivali’nde Panorama Yarışma Bölümü’ndeki gösterimle

gerçekleşmişti.

Quali sono i rituali, i desideri, i comportamenti legati al genere e alla sessualità? I gesti e i ruoli che spesso senza

accorgercene condizionano le nostre identità?

"Normal" è un viaggio tra le dinamiche di genere nell’Italia di oggi, raccontate attraverso un mosaico di scene di vita

quotidiana dal forte impatto visivo, dall’infanzia all’età adulta. Un caleidoscopio di situazioni di volta in volta curiose,

tenere, grottesche, misteriose, legate dal racconto di quella che siamo soliti chiamare normalità, mostrata però da angoli

e visuali spiazzanti.

Con uno sguardo insieme intimo ed estraniante, il film esplora la messa in scena collettiva dell’universo maschile e

femminile, proponendo una riflessione - lucida, e provvista di ironia – sull’impatto che ha sulle nostre vite la costruzione

sociale dei generi.

Per cercare un nuovo significato a quella che ogni giorno e spesso senza troppo pensiero (e cuore) definiamo normalità.

Il film è stato presentato in anteprima mondiale alla 69esima edizione della Berlinale (febbraio 2019), in Concorso nella

sezione Panorama.

Page 11: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida

YÖNETMENDEN NOTLAR / NOTE DI REGIA

Daha önceki filmlerimde, hep baskın sosyal anlaşmaların sınırında

olanların bakış açısını yansıtan kahramanları seçerek, cinsiyet ve

cinsellik ile ilgili temalar üzerinde çalıştım. Bu çalışmamda ise

geleneksel, normatif, normal kabul edilen şeylere odaklanarak

farklı bir bakış açısı deneyimlemek istedim. Buradaki düşünce, "son

derece normal" gündelik gerçeklik karşısında şaşkınlık ve

yabancılaşma hissi uyandıracak yaklaşımlar yaratmak. Normal filmi,

içinde yaşadığımız ve cinsel kimliklerimizi inşa ettiğimiz karmaşık

sosyal dinamikler hakkında farkındalık yaratma amacını taşıyor.

Nei miei film precedenti ho lavorato su temi relativi al genere e alla

sessualità sempre scegliendo protagonisti che riflettessero il punto

di vista di chi si colloca ai margini delle convenzioni sociali

dominanti. In questo lavoro volevo sperimentare un cambio di

prospettiva, concentrandomi proprio su ciò che viene considerato

convenzionale, normativo, normale. L’idea è di creare degli

accostamenti che riescano a provocare un senso di straniamento e

di sorpresa davanti allo spettacolo della “normalissima” realtà di

tutti i giorni. Normal intende suscitare una riflessione sulle

complesse dinamiche sociali attraverso cui costruiamo e abitiamo

le nostre identità di genere.

ADELE TULLI

Adele Tulli, Londra'da Goldsmiths Üniversitesi'nde, araştırmalarını toplumsal cinsiyet çalışmaları ve queer kültürü

üzerinde yoğunlaştırarak Screen Documentary eğitimi aldı. 2011 yılında, yapımcılığı Ivan Torroneo’ya ait olan ve aldığı

ödüller arasında 2011 Turin GLFF'de En İyi Belgesel Ödülü de bulunan "365 Without 377" adlı ilk belgeselini yaptı. Çok

sayıda uluslararası festivalde gösterilen ve çeşitli TV programlarının konu ettiği film, Hindistan’ın eşcinsel toplumunun

mücadelelerini anlatıyor. Yönetmenin İkinci filmi olan "Rebel Menopause", IAWRT 2015 Uluslararası Ödülünü kazanan

olağanüstü 80 yaşındaki Thérèse Clerc'in samimi bir portresi. Adele Tulli halen hem Roma’da, hem de Roehampton

Üniversitesi'nde belgesel film yapımcılığı alanında teorik ve pratik doktorasını tamamladığı ve Sussex Üniversitesi'nde

doktora sonrası çalışmalarını sürdürmekte olduğu Londra'da yaşıyor ve çalışıyor.

Adele Tulli ha studiato Screen Documentary presso la Goldsmiths University of London, focalizzando il suo interesse di

ricerca anche sugli studi di genere e sulla cultura queer. Nel 2011 realizza il primo documentario, “365 Without 377”,

prodotto da Ivan Cotroneo che ha vinto, tra gli altri, il premio per il Miglior Documentario al Torino GLFF 2011. Esibito in

numerosi festival internazionali e seguito da diverse messe in onda televisive, il film racconta le lotte della comunità gay

indiana. Il secondo film, “Rebel Menopause”, è il ritratto intimo della straordinaria ultraottantenne Thérèse Clerc,

vincitore del IAWRT 2015 International Award. Attualmente vive e lavora tra Roma e Londra, dove ha completato un

dottorato teorico‐pratico in cinema documentario alla Roehampton University, ed è attualmente impegnata in un post-

dottorato alla University of Sussex.

Page 12: PROGRAM / PROGRAMMA 25 MAYIS CUMARTESİ ......Durante i successivi tre sopralluoghi, tra il 2016 e il 2018, ci siamo conosciute meglio, nonostante la difficoltà della lingua. Verida