PARALLEL TESTS FOR ÜDS - KPSS, ALES, DGS, YDS, …pegem.net/dosyalar/dokuman/15112007171317UDS...

23
i PARALLEL TESTS FOR ÜDS SOSYAL B L MLER TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ÇIKMI SORULAR

Transcript of PARALLEL TESTS FOR ÜDS - KPSS, ALES, DGS, YDS, …pegem.net/dosyalar/dokuman/15112007171317UDS...

i

PARALLEL TESTS FOR

ÜDSSOSYAL B L MLER

TAMAMI ÇÖZÜMLÜ

ÇIKMI SORULAR

ii

Komisyon

PARALLEL TESTS FOR ÜDS SOSYAL B L MLER TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ÇIKMI SORULAR

ISBN 9944-919-06-3

© 2007, Pegem A Yayıncılık

Bu kitabın basım, yayın ve satı hakları,Pegem A Yayıncılık E itim Danı manlık Hizmetleri Tic. Ltd. ti.’ne aittir. Anılan

kurulu un izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da ba ka yöntemlerle ço altılamaz,

basılamaz, da ıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlı ı bandrolü ile satılmaktadır.Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini

ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz.

1. Baskı: Mart 2006 2. Baskı: ubat 2007 3. Baskı Kasım 2007

Kapak Tasarımı: zulfin.eua Yayın Yönetmeni: Gürsel Avcı

Dizgi: Fikret Kaplan Baskı: Baran Ofset

Pegem A YayıncılıkE itim Danı manlık Hizmetleri Tic. Ltd. ti.

Adakale Sokak 4/1 Yeni ehir ANKARA Tel: (312) 430 67 50 – 430 67 51

Belgeç: (312) 431 37 38 nternet: www.pegema.com.tr

e-posta: [email protected]

iii

SUNUPARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler, Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı ÜDS Sosyal Bilimler

ngilizce’ye yönelik sınava hazırlık kitabıdır.

PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler sınavından kimler yararlanabilir? Bu kitap ÜDS Sosyal Bilimler sınavına hazırlanan bireyler için tasarlanmı tır.

PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler sınavının amacı nedir? Öncelikle bu kitap söz konusu sınavlara hazırlanan bireylerin hedefledikleri puanlara ula abilmelerine

yardımcı olmak amacıyla hazırlanmı tır. Bu kitabı kullanan bireylerin ÜDS Sosyal Bilimler sınavında test edilen üst düzey dilbilgisi konularını ve bu sınavlar için gerekli bazı özel strateji ve dil becerilerini sınav öncesi peki tirebilecekleri dü ünülmektedir. Ayrıca, sınava hazırlık döneminde PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler ile bireyler, sınava ili kin olarak zayıf ve güçlü yönlerini kolaylıkla tespit edebileceklerdir.

PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler neleri içermektedir? Bu kitap 4 bölüm ve Grammar Focus adlı internetten eri ebilece iniz bir dosyadan olu maktadır.

ÜDS Sosyal Bilimler Sınavının AnaliziBu bölüm sınavda yer verilen soru grupları, her soru grubundaki soru sayısını ve bu soruları yanıtlamak için

ayrılması önerilen süreleri içermektedir.

ÜDS Sosyal Bilimler Soru Grupları ve Test Maddelerine li kin ÖnerilerBu bölümde ÜDS Sosyal Bilimler sınavına hazırlanan bireylerin sınav süresince her bir test maddesi için i e

ko abilecekleri farklı stratejiler önerilmi tir. Bu stratejilere ek olarak her bir soru grubu için hem ipuçları hem de örnek sorular verilmi tir.

ÜDS Sosyal Bilimler Testleri ve Açıklamalı Yanıt AnahtarlarıBu kitapta 2002-2007 yılları arasında yapılan 12 sınav yer almaktadır. Bu kitapla ÜDS Sosyal Bilimler

sınavına hazırlanan bireyler, gerçek sınavlarla ön hazırlıklarını gerçekle tirmi olacaklardır.

Kitap tasarımında her sorunun altında o soruya ait yanıta yer verilmi tir. Bu bölümde her test maddesinin do ru seçene i verildikten sonra Grammar Focus dosyasında yer alan gramer referans numaraları verilerek kitabıkullananlar soru kökünde yer alan konuya özel, ayrıntılı dilbilgisi açıklamalarına yönlendirilmi tir. Ayrıca, soru kökünün ve çeldiricilerin kolaylıkla anla ılmasını sa lamak amacıyla anahtar sözcüklerin Türkçe kar ılıklarıverilmi tir. Ayrıca 2006 Ekim, 2007 Mart ve Ekim sınavlarının sonunda, mevcut sınavda çıkmı önemli kelimeleri ve cümle içinde kullanımlarını içeren GLOSSARY verilmi tir.

Grammar Focus DosyasıBu dosyada, ÜDS Sosyal Bilimler sınavının içerdi i temel gramer noktaları, Biçim (Form), Anlam (Meaning)

ve Kullanım (Use) açısından tanımlanmı ve örnekler verilerek ayrıntılı bir biçimde açıklanmı tır. Konu ba lıklarında verilen referans numaraları, kitabı kullananları yanıt anahtarlarındaki konuya do rudan yönlendirmek amacıyla kullanılmı tır. Bu dosyada yer alan dosyaları açmak için Acrobat Reader programına ihtiyacınız olacaktır. Bu programı internetten bilgisayarınıza indirip kullanabilirsiniz.

Dosya indirme adresi: http://www.pegema.com.tr/turkce/urun_detay.aspx?id=1571

Ekler

Bu bölümde 2 ek sunulmu tur:

EK I: ngilizce ön ek listesi ve bu eklerin anlamları ve örnekleri verilmi tir. Bu listede yer alan “ön eklerin “i lev ve anlamlarının, soru köklerinde yer alan bilinmeyen sözcüklerin anlamlarını tahmin etmede önemli bir yeri vardır. Bu nedenle sınav öncesi bu listelerin incelenip peki tirilmesinin yararlı olaca ı dü ünülmektedir.

EK II: ÜDS Sosyal Bilimler sınavında sıklıkla kar ıla ılan düzensiz fiillerin (Irregular Verbs) listesi ve bu düzensiz fiillerin infinitive, simple past ve past participle biçimleri alfabetik sırada verilmi tir.

iv

PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler nasıl kullanılabilir?

Bu kitap bireylerin tercihlerine göre birçok de i ik yöntemle kullanılabilir. Ancak, kitap tasarımındaki içerik düzenlemesi, sınava hazırlananlar tarafından izlenilen en yaygın yöntemdir.

PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler’in tamamını çalı tı ımda hedefledi im puanı alabilir miyim?

Hiç bir sınav kitabı, bu tip üst düzey dilbilgisi ve dil becerilerinin sınandı ı ÜDS Sosyal Bilimler için tek ba ına yeterli de ildir. Hedeflenen puanın alınabilmesi için, PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler kitabınınyanı sıra ngilizce dergi, gazete, öykü, roman vb. yazılı materyallerin düzenli bir biçimde okunması, ngilizce TV ve radyo programların, filmlerin, arkıların düzenli olarak dinlenmesi ve izlenmesi ve hatta ngilizce konu ulması ve yazılması sınav öncesi hazırlıklarda yer verilmesi gereken önemli etkinlikler olarak önerilebilir.

PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler’in di er sınav kitaplarından farkı nedir? ÜDS Sosyal Bilimler sınavına hazırlanan bireyler, bu kitapta yer alan gerçek sınavlarla ön hazırlıklarını en

do ru biçimde gerçekle tirmi olacaklardır. Bu önemli farklılı a ek olarak, PARALLEL TESTS for ÜDS Sosyal Bilimler di er sınav kitaplarında bulunmayan ngilizce dilbilgisi konularının örneklerle ayrıntılı bir açıklamasına da yer vermek için Grammar Focus adlı bir dosya hazırlanmı tır. Bu dosyanın sınava hazırlanan bireylerin özelikle dilbilgisi açısından eksik olan bilgilerini tamamlamalarına yardımcı olaca ı dü ünülmektedir.

Kasım 2007 Pegem A Yayıncılık

v

Ç NDEK LERSayfa

Sunu...............................................................................................................................................................iii çindekiler ...................................................................................................................................................... v

BÖLÜM I ÜDS SOSYAL B L MLER SORULARININ ANAL ZLER

(ss.3-4)

Yeni Üniversiteler Arası Kurul Yabancı Dil Sınavı ÜDS – SOSYAL B L MLER ngilizce’nin Analizi ................ 3

BÖLÜM II SOSYAL B L MLER SORU GRUPLARI

(ss. 7-49)

ÜDS SOSYA B L MLER’deki Soru Grupları ve Bu Gruplarda Yer Alan Soru Maddelerinin Yanıtlanmasına li kin Öneriler ................................................................................................................................................................ 7

1. Grup Sorular................................................................................................................................................8 2. Grup Sorular..............................................................................................................................................15 3. Grup Sorular..............................................................................................................................................17 4. Grup Sorular..............................................................................................................................................22 5. Grup Sorular..............................................................................................................................................29 6. Grup Sorular..............................................................................................................................................30 7. Grup Sorular..............................................................................................................................................35 8. Grup Sorular..............................................................................................................................................40 9. Grup Sorular..............................................................................................................................................42

vi

BÖLÜM III ÜDS SOSYAL B L MLER TESTLER VE AÇIKLAMALI CEVAPLARI

(ss. 53-318)

ÜDS SOSYAL B L MLER TESTLER

ÜDS SOSYAL B L MLER Test A (2002 Mart)...........................................................................................53 ÜDS SOSYAL B L MLER Test B (2002 Aralık) .......................................................................................71 ÜDS SOSYAL B L MLER Test C (2003 Mart)..........................................................................................89 ÜDS SOSYAL B L MLER Test D (2003 Aralık) .....................................................................................109 ÜDS SOSYAL B L MLER Test E (2004 Mart) ........................................................................................129 ÜDS SOSYAL B L MLER Test F (2004 Aralık).......................................................................................153 ÜDS SOSYAL B L MLER Test G (2005 Mart).........................................................................................175 ÜDS SOSYAL B L MLER Test H7 (2005 Aralık) ....................................................................................197 ÜDS SOSYAL B L MLER Test I (2006 Mart) ..........................................................................................221 ÜDS SOSYAL B L MLER Test J (2006 Ekim) .........................................................................................243 ÜDS SOSYAL B L MLER Test K (2007 Mart).........................................................................................269 ÜDS SOSYAL B L MLER Test L (2007 Ekim) ........................................................................................295

BÖLÜM IV EKLER

(ss. 321-330)

APPENDIX 1 LIST OF PREFIXES ..........................................................................................................321 APPENDIX 2 COMMON IRREGULAR VERBS AND THEIR PRINCIPAL PARTS ...........................335

ÜDS Sosyal Bilimler Soru Grupları 7

ÜDS SOSYAL B L MLER’DEK SORU GRUPLARI veBU GRUPLARDA YER ALAN SORU MADDELER N N YANITLANMASINA L K N ÖNER LER

ÜDS Sosyal Bilimler soruları a a ıdaki gibi gruplandırılmı tır.

SORUGRUPLARI

YÖNERGE

1 Cümlede Bo Bırakılan Yerlere Uygun Dü en Sözcük ya da fadeyi Bulunuz

2 Verilen Cümleyi Uygun ekilde Tamamlayan fadeyi Bulunuz

3 A a ıdaki Parçada Numaralanmı Yerlere Uygun Dü en Sözcük ya da fadeyi Bulunuz

4 Bo Bırakılan Yere, Parçanın Anlam Bütünlü ünü Sa lamak çin Getirilebilecek Cümleyi Bulunuz

5 Cümleler Sırasıyla Okundu unda Parçanın Anlam Bütünlü ünü Bozan Cümleyi Bulunuz.

6 Verilen ngilizce Cümleye Anlamca En Yakın Türkçe Cümleyi Bulunuz

7 Verilen Türkçe Cümleye Anlamca En Yakın ngilizce Cümleyi Bulunuz

8 Kar ılıklı Konu manın Bo Bırakılan Kısmını Tamamlayabilecek fadeyi Bulunuz

9 Verilen Okuma Metnine Göre Soruları Cevaplayınız

Bu gruplardan 1. ve 2. Grup sorular için yanıt anahtarı olu turulurken sorulan konuya ili kin olarak referans numaraları verilmi tir. Böylece, ÜDS Sosyal Bilimler’e hazırlanan ki iye, konuya ili kin ayrıntılı açıklama ve tanımlamalar örnekler ile verilmesi sa lanmı tır.

Di er soru gruplarına ili kin olarak a a ıdaki genel açıklamalar yapılmı tır.

ÜDS Sosyal Bilimler Sorularının Analizleri 3

ÜN VERS TELERARASI KURUL YABANCI D L SINAVI ÜDS SOSYAL B L MLER NG L ZCE’N N ANAL Z

Soru Grupları Soru Sayısı Sorulan Konular Soru Sayısı Önerilen Süre Gramer Konuları : Prepositions 3 Conjunctions 2 Tense 5 Di erleri (Determiners, Comparisons, Passives, If Clauses etc.)

2

Vocabulary : Sıfat (adj) 1 sim (n) 1 Yüklem (v) 3

CÜMLEDE BO BIRAKILAN YERLERE UYGUN DÜ EN SÖZCÜK YA DA FADEYBULUNUZ

18

Belirteç (adv) 1

18 * 70 saniye / 21 dakika

Gramer Konuları : Conjunctions 7 Noun Clauses 2 Relative Clauses 2

VER LEN CÜMLEY UYGUN EK LDE TAMAMLAYAN

FADEY BULUNUZ 12

If Clauses 1

12 * 70 saniye / 14 dakika

Gramer Konuları : Conjunctions 1 Prepositions 1 Tense - Vocabulary : Sıfat (adj) 1 sim (n) 1 Yüklem (v) 1

A A IDAK PARÇADA NUMARANLANMIYERLERE UYGUN DÜ EN SÖZCÜK YA DA FADEYBULUNUZ

5

Belirteç (adv) -

5 * 100 saniye / 9 dakika

Paragraf Özellikleri

Topic Sentence 2

BO BIRAKILAN YERE, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜ ÜNÜ SA LAMAK Ç NGET R LEB LECEKCÜMLEY BULUNUZ

5

Supportive Sentence 3

5 * 160 saniye / 14 dakika

Paragraf Özellikleri

Topic Sentence 2

CÜMLELER SIRASIYLA OKUNDU UNDA PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜ ÜNÜ BOZAN CÜMLEY BULUNUZ.

5

Supportive Sentence 3

5 * 160 saniye / 14 dakika

ÜDS Sosyal Bilimler Tamamı Çözümlü Çıkmı Sorular4

Noun Clauses 1

Relative Clauses 1

VER LEN NG L ZCECÜMLEYE ANLAMCA EN YAKIN TÜRKÇE CÜMLEYBULUNUZ

3

Conjunctions 1

3 * 70 saniye / 4 dakika

Relative Clauses 1

Conjunctions 1

VER LEN TÜRKÇE CÜMLEYE ANLAMCA EN YAKIN NG L ZCE CÜMLEYBULUNUZ

3

Verbal 1

3 * 70 saniye / 4 dakika

Konular : Ula ım 1 Ara tırma projeleri 1 Spor Kar ıla maları 1 Ekonomi 1

KAR ILIKLI KONU MANINBO BIRAKILAN KISMINI TAMAMLAYAB LECEKFADEY BULUNUZ

5

sizlik 1

5 * 150 saniye / 13 dakika

VER LEN OKUMA METN NE GÖRE SORULARI CEVAPLAMA

24( 4 sorulu 6 okumametni)

Sosyal Bilimler alanındangüncel konular seçilmektedir. 24

24 * 147 saniye / 59 dakika metinleri okuma : 18 dakika

ÜDS’de toplam 80 soru vardır. Verilen yanıtlama süresi 180 dakikadır. Yanıtlarınkontrolü için en az 10 dakika ayrılması önerilir.

Test A (2002 Mart) 53

ÜDS TEST A (2002 MART)

1. The respectability that Britain ___ on America’s actions is worth more to America than the provision of any amount of military aid.

A) commissions B) transmits C) distribute D) confers E) proclaims

AÇIKLAMA The respectability that Britain confers on America’s actions is worth more to America than the provision of any amount of military aid.

commission: görevlendirmek transmit: göndermek, yaymak, ula tırmak, iletmek distribute: da ıtmak, tevzi etmek, yaymak, serpmek confer on: tevcih etmek, vermek confer with: görü mek, akıl danı makproclaim: lan etmek, bildirmek, alenen söylemek

Britanya’nın, Amerika’nın yaptı ı i lere verdi i destek Amerika için her türlü askeri yardımdan daha de erlidir.Bkz.: L.5 (s: 278)

2. When people think of democracy, they generally couple it with a ___ amount of liberty for individuals and groups.

A) drastic B) sincere C) considerable D) desolate E) delicate

AÇIKLAMA When people think of democracy, they generally couple it with a considerable amount of liberty for individuals and groups.

drastic: çok sert, iddetlisincere: samimi, içten, candan, gerçek considerable: önemli, hatırı sayılırdesolate: tenha, bo , ıssız, insansız, terkedilmi ,harap, viran delicate: lezzetli, nefis, ince, zarif, nazik, narin

nsanlar demokrasiyi genellikle birey ve grupların önemli ölçüdeki özgürlükleri ile özde le tirirler. Bkz.: M.12 (s: 318)

3. ___ a rather lazy, traditional, sea-side holiday, a considerable number of people are going on rougher, more exciting "adventure holidays".

A) In spite of B) Instead of C) According to D) Just as E) In case of

AÇIKLAMA Instead of a rather lazy, traditional, sea-side holiday, a considerable number of people are going on rougher, more exciting "adventure holidays". Geleneksel bir deniz kenarı tatili yerine, önemli sayıda insan daha heyecan verici macera tatillerine gitmektedir.Bkz. F.4 (s: 60)

4. The research project he had undertaken was ___ related to the problems of adolescence and — concerned with those of young children.

A) too / any B) the most / the least C) so / rather D) such / so E) less / more

AÇIKLAMA The research project he had undertaken was less related to the problems of adolescence and more concerned with those of young children. Aldı ı projenin konusu genç yeti kinlerin sorunlarıyla daha az, küçük çocukların sorunlarıyla daha çokilgiliydi. Bkz. I.10 (s: 132)

5. In parts of Nepal, hikers and campers ___ down so many trees for Himalayan campseperatefires that the area ___ deforested.

A) were cutting / had become B) had cut / becomes C) have cut / is becoming D) would cut / became E) cut / would become

AÇIKLAMA In parts of Nepal, hikers and campers have cut down so many trees for Himalayan campfires that the area isbecoming deforested.

Present perfect tense yapılmı olan bir eyin etkisinin devam etmekte oldu unu gösterir, buna uyumlu olarak bölgenin a açsızla makta oldu u present continuous tense ile belirtilmi tir. “have cut down” için bkz. A.5.1 (s: 13) “is becoming” için bkz. A.2.6 (s: 5)

1. – 21. sorularda, cümlede bo bırakılan yere uygun dü en kelime veya ifadeyi bulunuz.

Test B (2002 Aralık) 71

ÜDS TEST B (2002 ARALIK)

1. In Italy, even judges and priests who have been brave enough to ___ the Mafia, have been brutally and indiscriminately murdered.

A) put out of B) strike up against C) stand up against D) follow up E) run over

AÇIKLAMA In Italy, even judges and priests who have been brave enough to stand up against the Mafia, have been brutally and indiscriminately murdered.

put out of: (-den) kurtarmak strike up against: ba lamak stand up against: -e gö üs germek, kar ı koymak follow up: izlemek, takip etmek run over: ta mak, çi nemek, ezmek, tekrar gözden geçirmek

Mafyaya kar ı gelecek kadar cesur hakim ve rahiplerin öldürülmelerinden bahsediliyor. Bkz.: L.2 (s: 190)

2. Galileo, Descartes and many other European thinkers helped to lay the foundations of today's ___ global education system.

A) repeatedly B) selectively C) constantly D) reluctantly E) increasingly

AÇIKLAMA Galileo, Descartes and many other European thinkers helped to lay the foundations of today's selectively global education system.

repeatedly: defalarca, birçok kez selectively: titizlikle hazırlanmı ekilde constantly: aralıksız, sürekli olarak, sık sıkreluctantly: istemiye istemiye, isteksizce increasingly: artarak

Küresel e itim sistemini tanımlayabilecek zarf B ıkkındadır.

Bkz.: N.11 (s: 346)

3. Great works of art seem to be — inexhaustible and unpredictable — real human beings.

A) as / as B) so / or C) as well as / than D) more / from E) both / and

AÇIKLAMA Great works of art seem to be as inexhaustible and unpredictable as real human beings.

Büyük sanat eserleri insano lu kadar bitip tükenmez ve tahmin edilemezdir. as…..as kalıbı kadar anlamını vermektedir. Bkz. I.10 (s: 132)

4. In 1789, France was in a serious financial position ___ corruption, royal extravagance, and the chaos that comes with revolution.

A) despite B) due to C) whereas D) so that E) according to

AÇIKLAMA In 1789, France was in a serious financial position due to corruption, royal extravagance, and the chaos that comes with revolution.

Fransa’nın yolsuzluk, kraliyetin savurganlı ı ve devrimle gelen kaostan dolayı ciddi mali sıkıntıları oldu uanlatılıyor. due to = …..den dolayıBkz. F.4 (s: 60)

5. So far they ___ enough tombs ___ at any clear understanding of the rituals and lives of these ancient people.

A) would not excavate / arriving B) could not have excavated / having arrived C) had not excavated / to arrive D) have not excavated / to have arrived E) are not excavating / to have arrived

AÇIKLAMA So far they have not excavated enough tombs to have arrived at any clear understanding of the rituals and lives of these ancient people.

“so far” ifadesi present perfect tense ile kullanılır.“have not excavated” için bkz. A.5 Time Adverbials with the Present Perfect (s: 12)

1. – 18. sorularda, cümlede bo bırakılan yere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test C (2003 Mart) 89

ÜDS TEST C (2003 MART)

1. Western scholarship ___ impose itself on the developing world, but at last the West is beginning to realize that it has much to learn itself.

A) ought to B) has to C) used to D) might E) would

AÇIKLAMA Western scholarship used to impose itself on the developing world, but at last the West is beginning to realize that it has much to learn itself.

“…but at last …” = “ama nihayet Batı kendisinin de ö renece i eyler oldu unun farkına varmaya ba lıyor” ifadesi cümlenin ilk kısmında geçmi zaman olmasıgerekti ini gösteriyor. Bkz. A.3.5.1 (s: 10)

2. If the birth rate in India ___ controlled, the population ___ in the next 25 or 30 years, increasing from about 900 million to about 1,800 million.

A) is not / will double B) will not be / doubles C) has not been / would double D) would not be / could have doubled E) was not / would have doubled

AÇIKLAMA If the birth rate in India is not controlled, the population will double in the next 25 or 30 years, increasing from about 900 million to about 1,800 million.

Hindistan’daki do um oranı kontrol edilmez ise nüfus ikiye katlanacak.

Birinci tip art cümlesi kuralı; “if + present simple” di ertaraf “will”. Bkz. B.4.1 (s: 31)

3. Since Taiwan ___ its recession, the retail clothing industry ___ very badly.

A) has entered / would have been doing B) had entered / would do C) would enter / has done D) was entering / will be doing E) entered / has been doing

AÇIKLAMA Since Taiwan entered its recession, the retail clothing industry has been doingvery badly.

Tayvan durgunlu a girdi inden beri perakende giyim endüstrisi çok kötü gidiyor.

Since kullanılan taraf past simple, di er taraf present perfect olur. Bkz. A.6.1 (s: 16)

4. The robot has just the sort of features that ___ to Japanese consumers when it ___ on sale there later this year.

A) would appeal / went B) will appeal / goes C) have appealed / went D) appeal / will go E) are appealing / is going

AÇIKLAMA The robot has just the sort of features that will appealto Japanese consumers when it goes on sale there later this year.

Robot, bu yılın ilerleyen zamanlarında satı a çıktı ında Japon mü terilerin ho una gidecek özelliklere sahip.

Olay gelecek zamanda olaca ı için “will” kullanılır. Fakat kural gere i “when” ba lacından sonra “will” de ilpresent simple tense kullanılmalıdır.Bkz. A.9 Time Adverbials with the Simple Future (s: 20)

1. – 18. sorularda, cümlede bo bırakılan yere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test D (2003 Aralık) 109

ÜDS TEST D (2003 ARALIK)

1. Out of the work of the great thinkers of the seventeenth century was developed a new outlook on the world, and it was this outlook which ___ the decay of the belief in witchcraft and other superstitions.

A) drove off B) got rid of C) kept out D) made up E) brought about

AÇIKLAMA Out of the work of the great thinkers of the seventeenth century was developed a new outlook on the world, and it was this outlook which brought about the decay of the belief in witchcraft and other superstitions. drive off: kovmak, defetmek,arabayla uzakla mak, ayrılmak getr rid off: -den kurtulmak, yol vermek, öldürmek keep out: içeri sokmamak, dı ında kalmak make up: yapmak, hazırlamak, olu turmak, tamamlamak, barı makbring about: -e neden olmak, yol açmak, ikna etmek Büyük dü ünürlerin eserleriyle olu mu bu yeni dünya görü ü, büyücülük ve batıl inançlar gibi olumsuz eylerin azalmasına neden olmu ya da yol açmı

olabilir. Bkz: L.2 (s.190)

2. The ___ of capital punishment is another issue which has aroused widespread disagreement.

A) abolition B) consultation C) contest D) distinction E) confiscation

AÇIKLAMA The abolition of capital punishment is another issue which has aroused widespread disagreement. Abolition: ortadan ya da yürürlükten kaldırmaconsultation: danı ma, ba vurma, konsültasyon contest: yarı ma, itiraz, adaylı ını koymak distinction: ayırt etme, itibar, fark confiscation: müsadere

Metinde bahsedilen görü ayrılıklarını ancak ölüm cezasının kaldırılması do urabilir.Bkz: K.6 (s.156)

3. ___ the Roman legions withdrew in the 5th century A.D., Britain fell easy prey to the invading hordes of Angles, Saxons and Jutes from Scandinavia and northern Europe.

A) Until B) As long as C) Unless D) Lest E) When

AÇIKLAMA When the Roman legions withdrew in the 5th century A.D., Britain fell easy prey to the invading hordes of Angles, Saxons and Jutes from Scandinavia and northern Europe. Romalı lejyonlar M.S. 5 yy.da geri çekildi inde Britanya istilacılar için kolay bir av haline gelmi tir. Ayrıca cümledeki iki yüklem de geçmi zamanda kullanıldı ın-dan, “When” ba lacını kullanmak uygun olacaktır.Bkz: G.2.22.1 (s.94), I.1 (s.127), A.3 (s.8)

4. Italy declared its neutrality upon the outbreak of World War I ___ that Germany had embarked upon an offensive war.

A) owing to B) as soon as C) on the grounds D) in view of E) such as

AÇIKLAMA Italy declared its neutrality upon the outbreak of World War I on the grounds that Germany had embarked upon an offensive war.

Italya, Almanya’nın saldırı amaçlı bir sava ba latmasınıgerekçe göstererek / ba latması nedeniyle tarafsızlı ını ilan etmi tir.Bkz: F.4 (s.60)

5. If the government ___ Britain to have world-class universities, it ___ about the continuing decline in quality that characterizes so many of its universities.

A) wants / ought to be worried B) will want / will have worried C) wanted / has worried D) had wanted / is worried E) has wanted / has worried

AÇIKLAMA If the government wants Britain to have world-class universities, it ought to be worried about the continuing decline in quality that characterizes so many of its universities. Metinde genel bir arttan bahsedildi inden, bu cümlede “If Clause Type I” kullanılmalıdır. Bu yapıda da “If” cümleci inde geni zaman, ana cümlede ise geni zaman ifade eden bir yardımcı fiil (modal) kullanılması uygundur. Bkz: B.4.3 (s.32), J.6 (s.146)

1. – 21. sorularda, cümlede bo bırakılan yere uygun dü en kelime veya ifadeyi bulunuz.

ÜDS Test E (Mart 2004) 129

ÜDS TEST E (MART 2004)

1. Today, after a decade of isolation and a devas-tating war, Iraq faces the daunting — of recon-structing its economy.

A) task B) jeopardy C) effort D) failure E) achievement

AÇIKLAMA Today, after a decade of isolation and a devastating war, Iraq faces the daunting task of reconstructing its economy. 10 yıllık izolasyon ve yıkıcı sava ın ardından, Irak bugün ekonomisini yeniden yapılandırma gibi yıldırıcı bir görevle kar ı kar ıyadır.

task: görev jeopardy: tehlike effort: çabafailure: ba arısızlıkachievement: ba arıBkz.K.6 (s.156)

2. This table is certainly a rare example of 18 cen-tury furniture, and the carving on the legs was — at that time.

A) occasional B) distinguished C) competitive D) subjective E) prevalent

AÇIKLAMA This table is certainly a rare example of 18 century furni-ture, and the carving on the legs was distinguished at that time.Bu masa ku kusuz 18. yüzyıl mobilyacılı ının nadir örnek-lerindendir, ve ayaklarındaki oymalar o zamanlar ayrıcalık-lıydı.occasional: tek tük, ara sıradistinguished: ayrıcalıklı, seçkin competitive: rekabetçi subjective: hayali , öznel prevalent: yaygın olarak kullanılan

Cümlenin ba ında 18. yüzyıl mobilyacılı ının nadir örnek-lerindendi dendi i için masa ayaklarının oymalarının da ayrıcalıklı seçkin olması uygun olacaktır.Bkz. M.12 (s.318 )

3. Most of the world's fishing grounds are — be-ing depleted by over-fishing.

A) favourably B) inadequately C) fairly D) inevitably E) properly

AÇIKLAMA Most of the world's fishing grounds are inevitably being depleted by over-fishing. Dünyanın birçok balık avlama alanı, kaçınılmaz olarak a ırıavlanma yüzünden tükenmektedir. favourably: yararlı, uygun ekildeinadequately: yetersiz ekildefairly: adil ekildeinevitably: kaçınılmaz olarakproperly: uygun biçimde, do ru olarakBkz. N.11 (s.346 )

4. The Chinese government has — Morocco a 6.4 million USD loan for the construction of three dams to supply drinking water to the country's rural areas.

A) invested B) allocated C) estimated D) ranged E) ventured

AÇIKLAMA The Chinese government has allocated Morocco a 6.4 million USD loan for the construction of three dams to supply drinking water to the country's rural areas.

Çin hükümeti, Fas’a ülkenin kırsal alanlarına içme suyu sa lamak üzere üç barajın in a edilmesi için 6.4 milyon USD’lik borç verdi. invested : yatırım yapmak allocated:da ıtmak , ödenek olarak vermek estimated: tahmin etmek ranged: uzanmak ventured: (tehlikeli bir i e giri meyi) göze almak Bkz. L.5 (s. 278)

5. The article — that Martin Luther King's fundamen-talist views were foreign to his liberal allies.

A) holds up B) deals with C) pulls through D) points out E) writes out

AÇIKLAMA The article points out that Martin Luther King's fundamen-talist views were foreign to his liberal allies.

Makale Martin Luther King’in a ırı tutucu görü lerinin liberal müttefikleri ile uyu madı ına i aret etmektedir. holds up: engellemek, geciktirmek deals with: de inmek, ilgilenmek pulls through: toparlanmak, iyile mekpoints out: i aret etmek writes out: tam olarak yazmak Bkz. L.3 (s. 190)

1-18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test F (Aralık 2004) 153

ÜDS TEST F (ARALIK 2004)

1. Almost everyone is of the opinion that the min-ister ---- from the path he ----.

A) was not deviating / would choose B) would not deviate / will have chosen C) has not deviated / was choosing D) is not deviating / had chosen E) will not deviate / has chosen

AÇIKLAMA Almost everyone is of the opinion that the minister will not deviate from the path he has chosen.

Neredeyse herkes bakanın seçmi oldu u yoldan sap-mayaca ı kanaatinde. Bu cümlede seçmi oldu u yol önce gerçekle mektedir ve imdiki zamanı etkilemekte-dir, bu yüzden “Present Perfect Tense” kullanımı uy-gundur. Bu yoldan sapmama da ancak bir gelecek za-man ile ifade edilebilir. Bkz. A.5 (s.12)

2. In 1977, Britain ---- the privatization of its rail system which involved ---- up the former Brit-ish Rail into more than 100 different firms.

A) was completing / to have broken B) had completed / having broken C) completed / breaking D) has completed / being broken E) completes / to be broken

AÇIKLAMA In 1977, Britain completed the privatization of its rail system which involved breaking up the former British Rail into more than 100 different firms.

Kesin bir zaman zarfı “In 1977” kullanıldı ı için ilk kı-sımda “Simple Past Tense” kullanmak uygundur. “Involve” fillini de ba ka bir fiil takip etti inde onun “gerund (Ving)” halinde kullanmak uygundur. Bkz. A.3 (s.8)

3. By then the economy, which ---- along with an average GDP growth of 1.3% a year, ---- out for drastic measures.

A) was tottering / is crying B) had been tottering / was crying C) would be tottering / had cried D) had tottered / has cried E) tottered / cries

AÇIKLAMA By then the economy, which had been tottering along with an average GDP growth of 1.3% a year, was crying out for drastic measures.

Burada “then” zaman olarak geçmi zamanı i aret etti-inden, comma onun gerisine gitmek gerekti inden

“Past Perfect/Past Perfect Continuous Tense” uygun-dur. kinci kısımda geçmi zamanda ekonominin duru-mu betimlendi i için de “Past Simple/Past Continuous Tense” uygundur. Bkz. A.8 (s.19)

4. Food and beverage producers ---- more than 116,000 new products to US consumers since 1990, and spending on US food and beverage advertising ---- $11 billion in 2002.

A) have introduced / reached B) are introducing / would reach C) had introduced / had reached D) have been introducing / should reach E) introduce / have reached

AÇIKLAMA Food and beverage producers have introduced more than 116,000 new products to US consumers since 1990, and spending on US food and beverage advertising reached $11 billion in 2002.

“since” zarfının “Present Perfect Tense” ile kullanılmasıuygundur. Sorunun ikinci cümlesinde ise geçmi e ait kesin bir tarih verildi i için “Simple Past Tense”in kulla-nılması uygundur. Bkz. A.5 (s.12)

1-18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test G (Mart 2005) 175

ÜDS TEST G (MART 2005)

1. Since the 1951 takeover of Tibet by China, Ti-betans have occasionally, but unsuccessfully, –––– against their Chinese masters.

A) settled B) bargained C) allied D) proposed E) revolted

AÇIKLAMA revolted Since the 1951 takeover of Tibet by China, Tibetans have occasionally, but unsuccessfully, revolted against their Chinese masters.

settled (v): yerle mekbargained (v): pazarlık yapmak allied (adj): müttefik, birle ikproposed (v): önermek revolted (v): isyan etmek, ayaklanmak Bkz.L.5 (s.278)

2. In the opinion of some leading economists, Germany as a whole has certainly not been –––– over the past decade.

A) taking on B) doing well C) coping with D) piling up E) holding out

AÇIKLAMA doing well In the opinion of some leading economists, Germany as a whole has certainly not been doing well over the past decade

taking on: üzerine almak doing well: iyiye gitmekcoping with: ba a çıkmak, üstesinden gelmek piling up: birikmek holding out: dayanmak

3. I can’t believe that the treasurer really has –––– with all the club’s funds.

A) turned over B) cut off C) made out D) run off E) put up

AÇIKLAMA run off I can’t believe that the treasurer really has run off with all the club’s fundsturned over: çevirmek cut off: kesmek made out:kestirmek, çıkarmakrun off: kaçmakput up: in a etmek Bkz.L.3 (s.278)

4. It is indeed a beautiful vase but its value is ob-viously impaired by this –––– in the handle.

A) diversion B) attribute C) distinction D) preservation E) defect

AÇIKLAMA defectIt is indeed a beautiful vase but its value is obviously impaired by this defect in the handle. diversion (n): yanıltmacaattribute (n): nitelik distinction (n): farklılıkpreservation (n):koruma, muhafaza defect (n): noksan, eksiklikBkz.K.6 (s.156)

5. Competition is generally regarded as an ––– ingredient in the search for efficiency and in-novation

A) irrepressible B) impulsive C) improbable D) indispensable E) arrogant

AÇIKLAMAindispensable Competition is generally regarded as an indispensableingredient in the search for efficiency and innovation

irrepressible (adj): bastırılamayan impulsive ( adj): dü üncesizce davranan improbable (adj): ihtimal dı ıindispensable (adj): vazgeçilmezarrogant (adj): kibirli Bkz. K.6 (s.156)

6. ––, consumer-spending in France is strong, but could soon be weakened by rising unem-ployment.

A) Eventually B) Inevitably C) Currently D) Conclusively E) Recently

AÇIKLAMA Currently consumer-spending in France is strong, but could soon be weakened by rising unemployment

Eventually ( adv): sonunda Inevitably ( adv): kaçınılmaz Currently (adv): su andaConclusively (adv): ikna edici bir ekildeRecently ( adv): son zamanlarda

Not: ‘currently’ adv genellikle present continuous ile kullanılır. Bu cümlede “be” fiili “state” verb oldu undan simple present kullanılmı tır. E seçene i ilk bakı ta al-datıcı olabilir fakat ‘recently’ “adv” perfect tense’lerle kullanılır, bu yüzden cevap olamaz Bkz.N.11 (s.346)

1-18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test H (Aralık 2005) 197

ÜDS TEST H (ARALIK 2005)

1. The mountain peaks — Camlıhem in attract mountaineers — all over the world.

A) between / of B) upon / for C) above / across D) near / beyond E) around / from

AÇIKLAMA The mountain peaks around Camlıhem in attract mountaineers from all over the world. Çamlıhem in dolaylarındaki da zirveleri tüm dünyadan da cıların dikkatini çekmektedir.

Bu cümlede Çamlıhem in’in önünde ‘dolaylarında’anlamı katan ‘around’ preposition’u; tüm dünyadan anlamını katan ‘from’ preposition’unun kullanılmasıgerekmektedir. Bkz. F.2 (s.57 )

2. — the eminent Victorian biologist Thomas Huxley, the great sea fisheries were inexhaustible.

A) In accord with B) In view of C) With regard to D) According to E) In the case of

AÇIKLAMA According to the eminent Victorian biologist Thomas Huxley, the great sea fisheries were inexhaustible. Önde gelen Viktoryalı biyologlardan Thomas Huxley’e göre, büyük deniz …….. Bkz.F.4.1 (s.60 )

3. She needs a change; she should take a holiday; but she is pretending — she can't afford one.

A) that B) if C) whereas D) as ever E) that is

AÇIKLAMA She needs a change; she should take a holiday; but she is pretending that she can't afford one. Bu cümlede ‘pretend’ fiili ile bo luktan sonraki cümle arasına gelecek yapının noun clause cümleci ine uygun olması gerekmektedir. ‘that’ noun clause yapılarında ba lıca kullanılan ifadedir. Bkz.D.2.3 (s.47 )

4. Structural unemployment has often been associated with technological unemployment, —, unemployment resulting from the increased use of labour-saving machines.

A) so as B) so far C) that is D) what's more

E) even so

AÇIKLAMA Structural unemployment has often been associated with technological unemployment, that is,unemployment resulting from the increased use of labor-saving machines. Cümlenin birinci bölümünde yapısal i sizli in teknolojik i sizlkle sıkça ili kilendi ildi inden bahsetmi , ardınan da ‘teknolojik i sizlik’ kavramının açıklaması yapılmı tır. Bo luk bölümünde daha sonra yapılan açıklamaya i aret eden bir yapı gerekmektedir. C seçene indeki ‘yani’ anlamına gelen ‘that is’ en uygun seçenektir.

5. Relations between China and Tibet just may be on the improve, but little has yet been said about it by — side.

A) neither B) either C) each D) both E) some

AÇIKLAMA Relations between China and Tibet just may be on the improve, but little has yet been said about it by eitherside.Bu cümlede Çin ve Tibet arasındaki ili kilerin son zamanlarda iyile me yolunda olduklarından bahsedilmektedir. Bo luktan sonra gelen isim ise tekildir. Herhangi bir taraf anlamında kullanılan B seçene indeki ‘either’ en uygun ifadedir. D seçene indeki ‘both’ çeldiricidir, ancak both’dan sonra ço ul isim kullanılmalıdır.

6. A narrative essay is a nonfiction composition — the writer explores the subject by telling a story.

A) in which B) which C) where D) whose E) when

AÇIKLAMA A narrative essay is a nonfiction composition in whichthe writer explores the subject by telling a story. Bütün seçenekler relative clause yapısıdır ancak A seçene inde ‘içinde’ anlamı katan in which yapısı en uygundur. ‘Where’ olamaz çünkü bir yeri de il öykünün içinde bulunan konuyu anlatmaktadır.Bkz.C.1.7 (s.42 )

1-18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test I (Mart 2006) 221

ÜDS TEST I (MART 2006)

1. The Maastricht Treaty, which laid down the rules for euro membership, says that govern-ments may not have budget ---- of more than 3% of their GDP.

A) deficits B) restrictions C) rates D) allocations E) assets

AÇIKLAMAThe Maastricht Treaty, which laid down the rules for euro membership, says that governments may not have budget deficits of more than 3% of their GDP.

deficits: hesap açı ırestrictions: sınırlama, kısıtlama rates: oran, de erallocations: bölü üm, pay ayrımıassets: mal varlı ı, servet

Avro para birimine üyelik ile ilgili kuralları ortaya koyan Maastricht Anla masına gore devletlerin bütçe açı ıgayri safi milli hâsılalarının % 3’ünden fazla olamaz.

2. The European Commission is opposed to any ---- change in current banking practices.

A) reluctant B) emotional C) relentless D) crucial E) resentful

AÇIKLAMA The European Commission is opposed to any crucialchange in current banking practices.

reluctant: isteksiz, gönülsüz emotional: duygusal relentless: acımasızcrucial: kritik, can alıcıresentful: dargın, küskün

Avrupa Komisyonu mevcut bankacılık uygulamalarındaki herhangi bir kritik de i ime kar ıdır.

3. For the information systems to work properly, you need to ---- the technology to suit the situation.

A) convince B) adjust C) reduce D) sustain E) explain

AÇIKLAMA For the information systems to work properly, you need to adjust the technology to suit the situation.

convince: ikna etmek adjust: elveri li hale getirmek, uyum sa lamak reduce: azaltmaksustain: sürdürmek explain: açıklamak

Bilgi sistemlerinin düzgün çalı abilmesi için duruma ayak uydurabilin diye teknolojiyi uygun hale getirmeniz gerek-mektedir.

4. Though it is fashionable to denounce negative campaigning, every political expert knows it can be ---- effective.

A) defiantly B) suitably C) extremely D) sensitively E) lately

AÇIKLAMA Though it is fashionable to denounce negative campaigning, every political expert knows it can be extremely effective.

defiantly: korkusuzca, meydan okurcasına suitably: uygun ekildeextremely: son derece sensitively: duyarlı ekildelately: son zamanlarda

Karalama kampanyası yapılmasını kınamak popular olmasına ra men, her siyaset uzmanı bunun son derece etkili olabilece ini bilir.

1. – 18. sorularda cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test J (Ekim 2006) 243

ÜDS TEST J (EK M 2006)

1. In the 1990s the Belgian government was in-volved in numerous scandals that contami-nated it with a reputation for incompetence and ----.

A) participation B) despair C) corruption D) dislike E) certainty

AÇIKLAMA Soruda dikkat edilmesi ve gözden kaçırılmaması gere-ken iki anahtar kelime “scandals” ve “incompetence”dır. “1990’larda Belçika hükümeti birçok skandal içinde yer almı tır ki bu skandallar beceriksizlik (incompetence) ve ………….. ile hükümetin itibarınızedelemi tir.” Skandal ve beceriksizlik olumsuz anlama sahip iki kelimedir ve “and” ba lacı ile “incompetence”sözcü ünden sonra elbette yine olumsuz anlama sahip bir sözcük gelmelidir. Bu da seçenekler içinde “yolsuz-luk” anlamına gelen “corruption” olmalıdır. Kelime sorularında en çok dikkat edilmesi gereken nokta anah-tar sözcükleri veya ipuçlarını bulmaktır. Cümlenin ta-mamında yer alan kelimelerin tümünü bilmek, anlamaya çalı mak veya cümleyi kelimesi kelimesine çevirmeye çalı mak zaman kaybına yol açacaktır.

Di er seçeneklerde yer alan “participation: katılım”, “despair: umutsuzluk”, “dislike: sevmeme ve “certainty: kesinlik” anlamlarına gelmekle birlikte cümlenin genel anlamına aykırı dü mektedirler.

2. Queen Mary’s attempts to restore Catholicism to England during her reign (1553-1558) re-sulted in ---- turmoil and much bloodshed.

A) internal B) reasonable C) stable D) arrogant E) versatile

AÇIKLAMA Her kelime sorusunda oldu u gibi bu soruda da cümle-nin genel anlamı a a ı yukarı çıkarıldıktan sonra odak-lanılması gereken bir bölüm vardır. O da “ … resulted in ……….. turmoil and much bloodshed” kısmıdır.“turmoil” kelimesi anlamca bilinmese dahi cümlenin genelinden ve de özellikle “much bloodshed” kelimele-rinden olumsuz anlama sahip bir sözcük oldu u, “noun”oldu u ve bo lu a bir sıfat getirilmesi gerekti i çıkarımıyapılabilir. Zaten seçeneklerde de sadece sıfatlara yer verildi i görülmektedir. “Kraliçe Mary’nin saltanatı bo-yunca ngiltere’de Katolikli i yeniden in a etme giri im-leri ………. turmoil ve kan dökülmesiyle sonuçlanmı -tır.” “turmoil” kelimesi bilinmese dahi bir hükümetin ba arısızlı ı kan ve iç sava la sonuçlanmı tır demek mantıklı olacak ve kelimenin anlamını “internal” kelime-siyle tahmin etmek zor olmayacaktır. Zira “turmoil” “karga a” demektir ve “internal turmoil” “iç sava ”olarak dilimize çevrilebilir.

Di er seçenekler de “…….. turmoil” ikilisiyle de erlendi-rilmelidir. Sırayla bo lu a seçeneklerdeki kelimeleri yerle tirecek olursak; “resonable turmoil: mantıklıkarga a (B)” anlamına gelir. “stable turmoil: durgun karga a (C)”, “arrogant turmoil: kibirli karga a (D)”, “versatile turmoil: çok yönlü (birçok i i yapabilen) karga a (E)” anlamlarına gelir. Görüldü ü üzere bu seçeneklerden mantıklı bir ikili anlam çıkmamaktadır. Belki “çok yönlü karga adan (E)” söz edilebilir ama kelimeyi biraz irdelersek, kelimenin “beceriklilik” anla-mında bir çok yönlülük anlamı ta ıdı ını görürüz. Bura-da, ÜDS veya di er dil sınavlarının kelime sorularınıyanıtlarken kelimelerle ilgili ön bilginin çok önemli oldu-

unu vurgulamak gerekiyor. Kelime ö renirken yüzeysel de il, derinlemesine ve örnekleriyle çalı mak gerekiyor. Sadece Türkçe anlamıyla ezber yapmak yukarıda oldu-

u gibi ö renciyi yanıltabilir.

1. – 18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test K (Mart 2007) 269

ÜDS TEST K (MART 2007)

1. In their ---- to overcome the anti-social effects of modern architecture, architects have directed their attention to more informal settlements.

A) avoidanceB) conditionC) attemptD) involvementE) development

AÇIKLAMA Cümlede, mimarların modern mimarinin anti-sosyal etkilerinin üstesinden gelmek için dikkatlerini daha gayri resmi yerle imlere yönelttiklerinden bahsediliyor. Burada dikkat edilmesi gereken kelime “to” yani “için” anlamınıveren ba laç ve mimarların yapmı oldukları eylemdir. Bu durumda bir eyin üstesinden gelmek için yapılan i ,te ebbüs ya da giri imdir. Yani do ru yanıt C seçene indeki “attempt” olmalıdır.A seçene inde yer alan “kaçınma” anlamındaki “avoidance”, B’de yer alan “durum” anlamındaki “condition”, D’de bulunan “karı ma, bula ma”anlamındaki “involvement” ve D’deki “geli me” anlamına gelen “development”, cümlede anlam bütünlü üsa layamadı ı için elenmesi gerek ıklardır.

2. Much of our knowledge of the ---- lives of the ancient Romans has been derived from the excavations at Pompeii and nearby Herculaneum.

A) pretentiousB) daily C) completeD) convenientE) extensive

AÇIKLAMAUzun bir cümle olmasına ra men bo lu un oldu u yere ve hemen sonrasındaki kelimeye odaklanmak gerekiyor; “………. lives“ “Eski Romalıların hangi ya da nasılya amları?” Cümleyi çevirecek olursak “Eski Romalıların“günlük” ya amlarıyla ilgili bilgi da arcı ımızın büyük bir kısmı Pompeii ve Herculaneum yakınlarında yapılankazılara dayanmaktadır.” A seçene inde yer alan “yapmacık” anlamındaki “pretentious” kelimesi kazılardan eski Romalıların “yapmacıkhayatları” anlamı yarattı ı için, C’de “tamamen” anlamındaki “complete “, D’de bulunan “uygun” anlamındaki “convenient” ve E ıkkındaki “geni , kapsamlı” anlamınagelen “extensive” aynı ekilde anlam zayıflı ı yarattı ı ve cümlenin bütünüyle kayna amadı ı için elenmesi gereken seçeneklerdir.

3. The growing closeness between China and the Gulf nations has not gone unnoticed in the rest of the world, most ---- in the US.

A) similarly B) vaguely C) relatively D) equally E) notably

AÇIKLAMACümleden “Çin ve körfez ülkeleri arasındaki geli enyakınlık dünyanın geri kalan kısmında fark edilmemide ildir, en …….. ABD’de” anlamı çıkıyor. Bu bo lu u en iyi tamamlayacak kelime “belirgin, özellikle” anlamındaki “notably” olmalıdır. Yani dünyanın gözünden, özellikle de (en belirgin ekilde) ABD’den kaçmayan bir yakınlıktanbahsediliyor. Herhangi bir benzerlikten söz edilmedi i için “benzer bir

ekilde” anlamına gelen A seçene indeki “similarly”; B seçene indeki “belirsiz” anlamındaki “vaguely” cümlenin genel anlamına tamamen zıttır. Çünkü belirsizlikten de il,aksine tüm dünyanın farkında oldu u bir durumdan bahsediliyor. C seçene inde bulunan “relatively” zarfıkıyaslamalarda kullanılır ve “nispeten, ……. a kıyasla”anlamına gelir. Herhangi bir kar ıla tırma söz konusu olmadı ı için bu seçenek de elenmelidir. D’de bulunan “equally” de “e it bir ekilde” anlamına gelen bir zarftırve cümleden bu anlamı da çıkarmak imkânsızdır.

4. Language learning can ---- in interesting ways across different societies and cultural settings.

A) divideB) distract C) vary D) tendE) dismay

AÇIKLAMA Cümleyi “Dil ö renimi, farklı toplumlar ve kültürel mekânlarda ilginç ekillerde çe itlilik gösterebilir” anlamıverecek ekilde “vary” fiili tamamlamaktadır.“A” seçene inde yer alan “bölmek, bölünmek” anlamına gelen “divide”; “B” seçene indeki “dikkatini da ıtmak, me gul etmek”anlamındaki “distract”; “D” seçene inde yer alan ve anlamı “e ilim göstermek, yönelmek” olan “tend” cümleye anlam ve bütünlük katamadıkları için elenmeli; “E” seçene inde yer alan “dismay” ise “korkutmak, deh ete dü ürmek” anlamıyla duygusal bir durumu ifade eder ve o da cümleye ters dü tü ü için elenmelidir.

1. – 18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Test L (Ekim 2007) 295

ÜDS TEST L (EK M 2007)

1. Foreshadowing is an established literary ---- that adds layers of meaning to events or details in films and literary works.

A) reference B) indication C) device D) deception E) appreciation

AÇIKLAMA: Soruda “olacak olan bir eyi temsil etme, andırma”anlamına gelen bir edebi terim olan “foreshadowing”ile ilgili bilgi verilmektedir. Soruyu yanıtlarken “Bu cümlede özelli i verilen bu edebi ey ne olabilir?” diye seçeneklere yakla mak gerekir. Bu durumda en uygun seçenek “araç” anlamına gelen “device” olmalıdır; “Foreshadowing, film ve edebi eserlerde olay ve detaylara anlam katan edebi bir araçtır.”Yukarıda Türkçesini verdi imiz bu cümlede “araçtır”sözcü ü yerine di er seçeneklerde yer alan kelimeleri getirdi imizde anlamlı bir bütün elde edemeyiz;

reference: söz etme, bahsetme, indication: belirtme, i aret etme, deception: aldatma, aldanma, appreciation: takdir, de erlendirme; ele tiri, tenkit

2. Due to its geographical position, ---- historical heritage, and strategic importance, Strasbourg was chosen as a seat for various European institutions.

A) familiar B) rich C) fluent D) elective E) subsequent

AÇIKLAMA: Cümleyi çevirecek olursak “ Strasburg, co rafi konumu, … tarihi mirası ve stratejik öneminden dolayı birçok Avrupa kurumu için merkez olarak seçilmi tir.” Bu soruyu çözmede kullanılacak en pratik yol, bo lu unoldu u kelime grubuna odaklanmaktır. Cümleyi kısacagözden geçirdikten sonra virgüllerle ayrılan kelimelere bakıldı ında, Strasburg’un önemli özelliklerinin belirtildi i anla ılır. Bu durumda, cümleyi kelimesi kelimesine dilimize çevirmeye çalı arak zaman kaybetmemek gerekir. “… historical heritage” sözcük grubunda yer alan bo lu a “zengin” anlamına gelen “rich” sözcü ü gelmelidir.

familiar: tanıdık, bildik, bilinen, fluent: akıcı,elective: seçimle gelinen; seçmeli(ders), subsequent: sonraki, izleyen, daha sonra gelen

3. The endlessly flat landscape and thousands of miles of well-maintained cycle tracks make cycling an ---- popular activity in the Netherlands.

A) additionally B) effectively C) ultimately D) extremely E) accurately

AÇIKLAMA: Cümlede bisikletin Hollanda’da popüler olmasınınnedenlerinden bahsediliyor. Sonsuz düzlük alanlar ve binlerce mil uzunlu unda iyi bakımlı bisiklet yolları bu sporu… popüler yapmaktadır. “nasıl popüler?” sorusuna alaca ımız “son derece” anlamındaki “extremely”bo lu a gelecek en uygun zarftır.

additionally: ek olarak, ilaveten,effectively: etkili, verimli bir ekilde,ultimately: en sonunda, eninde sonunda,accurately: do ru bir ekilde

4. The search for truth ---- rational guidelines, and, though some of our subjects may lie on the outer limits of scientific research, we examine them through science’s lens.

A) demands B) relates C) reaches D) orders E) establishes

AÇIKLAMA: Cümlenin ba ında gerçe i aramanın gerçekçi kurallar… ‘ndan bahsediliyor. Devamında ise bazı konularınbilimsel ara tırmanın dı ında yer alan sınırlarınadayanmasına ra men onların bilimin merce i altında inceleme yaptıklarından bahsediliyor. O halde, “gerçe in aranıp bulunması gerçekçi kurallar gerektirir.”Cümlesi ve altı çizili sözcük anlamlı bütün olu turmaktadır. Do ru yanıt istemek, talep etmek, gerektirmek anlamına gelen “demand” fiili olmalıdır.

relate: (aralarında) ili ki ba kurmak, reach: ula mak, varmak, order: sipari vermek; emretmek,establish: kurmak, tesis etmek

1. – 18. sorularda, cümlede bo bırakılan yerlere uygun dü en sözcük ya da ifadeyi bulunuz.

Appendix-I 321

APPENDIX I LIST OF PREFIXES

PREFIXESA prefix is something you add to the beginning of another word or root to alter its meaning or create a new word.

prefix Meaning Examples After - Afterwards After-action

After-effectAfterglow AfterlifeAftermathAfternoonAfterpieceAfter-ripeningAfter-shockAftertasteAfter-tax AfterthoughtAftertime

Anti - Against Opposed to

AntiabortionistAnti-aircraftAnti-American Anti-art AntibacterialAntibioticAnti-Black Antibody AnticancerAnti-clerical Anticlockwise AnticompetitiveAnticrimeAnticyclone AntidoteAntidumpingAntiestablishment AntifreezeAntigravity Anti-infectiveAnti-intellectualAnti-LiberalismAnti-nuclearAntipersonnelAntipollutionistAntipruriticAnti-Semitism AntisepsisAntislavery AntisubmarineAntitankAnti-terror AntitheftAntithesisAntitoxicAntitrustAntiviralAntiwar Anti-White

Auto - By yourself/itself Auto-destructAutogamy AutographAuto-immuneAutonomousAutopilot

Appendix-II 333

APPENDIX II Common Irregular Verbs and

Their Principal Partsinfinitive simple past past participleaabide Abode, abided Abode, abided, abidden arise arose arisen awake awoke/ awakened awoken bbe was / were been bear bore born / borne beat beat beaten / beat become became become befall befell befallen beget Begot, begat begotten begin began begun behold beheld beheld bend bent bent bereave bereft Bereft, bereaved beseech besought besought beset beset beset bet bet /betted bet / betted betake betook betaken bethink bethought bethought bid bid bid bind bound bound bite bit bitten bleed bled bled blow blew blown break broke broken breed bred bred bring brought brought broadcast broadcast broadcast browbeat browbeat browbeat build built built burn burnt/ burned burnt/burned burst burst burst bust busted/ bust busted/ bust buy bought bought ccast cast cast catch caught caught chide chid Chid, chidden choose chose chosen cling clung clung clothe clad, clothed clad, clothed come came come cost cost cost creep crept crept cut cut cut d