ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ...

39
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ -Bülten İstanbul ve Uluslararası Kent Gündemi Bülteni Ocak 2010 Sayı. 03 Japonya Başkonsolosu ile içten bir söyleşi Dostluğumuz Ebedi 2009 Yılının Panoraması İSTANBUL: KÜRESEL MERKEZE DOĞRU Nostalji ve Modernitenin Harmonisi Kardeş Şehrimiz BARSELONA ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ BELEDİYELERDEN BAŞLADI”

Transcript of ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ...

Page 1: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

-Bülten

İstanbul ve Uluslararası Kent Gündemi Bülteni Ocak 2010 Sayı. 03

Japonya Başkonsolosu ile içten bir söyleşi

Dostluğumuz Ebedi

2009 Yılının Panoraması

İSTANBUL: KÜRESEL MERKEZE DOĞRU

Nostalji ve Modernitenin Harmonisi Kardeş Şehrimiz

BARSELONA

ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ BELEDİYELERDEN BAŞLADI”

Page 2: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

1 e-bülten

SÖZE BAŞLARKEN

PARİS’LE İŞBİRLİĞİNİ DERİNLEŞTİRMEK

Üzerinde bir yıldan uzun süredir çalıştı-

ğımız Paris–İstanbul İşbirliği, bu yaz

Türk Sezonu’nda karşılıklı imzalarla

protokole döküldü. Şimdi bu işbirliğini

kentlerin karşılıklı çıkarlarına uygun

olarak kullanmak için çalışmalara baş-

lıyoruz.

Sayfa

KAZABLANKA İLE İŞBİRLİĞİ

Fas'ın Marakeş şehrindeki 5. Afrika

Kentler Zirvesi sürerken Fas'ın bir baş-

ka kenti Kazablanka ile İstanbul ara-

sında işbirliği protokolü imzaladık.

Sayfa

İstanbul AB’ye yeni ofisinde hazırlanacak.

Sayfa 4’te

Afrika Kentler Zirvesi’nin açılışını Başkan Topbaş

yaptı

Sayfa 4’te

Milano Belediye Başkan Yardımcısından Başkan

Topbaş’a Ziyaret

Sayfa 5’te

BU SAYIDA

İstanbul: Küresel Merkeze Doğru

2009 yılı küresel vitrinde İstanbul’un çokça yer aldığı ve adından çok söz ettirdiği bir yıl oldu.

21. yüzyılın en önemli problemlerinden “su sorunu”, kelimenin tam anlamıyla dünyanın dört bir yanından, 192 ülkeden devlet başkanlarından, su konusunda uzmanlara kadar çeşitli düzeylerde 30 binin üzerinde katılımcı ile İstanbul’un yeni ve modern kongre merkezi Sütlüce’de başarıyla gerçekleştirdik.

Yerkürenin çözüm aradığı bir diğer acil sorun ise tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın patronla-rı; Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve bunun yanısıra krizin de sorumlusu olarak gösterilen finans sektörünün önde gelen isimleri tarafından İstanbul’da yapılan Guvernörler Kurulu Toplantıları ve yan etkinliklerinde küresel krizden çıkış yolları arandı ve yeni dönemin yeni stratejileri belirlendi.

Dünyanın önde gelen kent düşünürleri, şehircilik alanında uzman-laşmış akademisyenler ve kent politikacıları, İstanbul’u araştırdı. Bu bağlamda İstanbul 4-6 Kasım 2009 tarihleri arasında Urban Age Konferansına ev sahipliği yaptı.

Görüldüğü gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden, onlarca devlet baş-kanı, başbakan, bakan, önde gelen entellektüeller, fikir önderleri ve uzmanların mutlaka uğramasını gerektiren İstanbul, global sorunlara global çözümlerin alındığı bir karar merkezi olmaya başladı.

İçinde bulunduğumuz yıl ise Avrupa Kültür Başkentliği payesinin gücünü de arkasına alan İstanbul’un bölgesel ve küresel merkez olma vizyonuna bir adım daha yaklaştıracaktır.

Kentlerle işbirliklerimize bir yandan yenilerini eklerken bir yandan mevcut işbirliklerini derinleştirmek ve bu işbirliklerini İstanbul’a fayda sağlayacak şekilde geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Bu sayıda, 2009’un çok kısa bir panoraması, 2010 Japonya Yılı olması münasebetiyle, İstanbul sevgisini gizlemeyen Japonya Başkonsolosu ile keyifli bir röportaj ve yine özel kent gündemi haberleri ile bir bülten sizleri bekliyor.

Selamettin Ermiş Dış İlişkiler Müdürü

Görüş, öneri, istek ve eleştirileriniz için; [email protected] adresine e-mail atınız. Tel: 455 21 85 Fax: 455 26

42

Page 3: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

2 Ocak 2010

JAPONYA İSTANBUL BAŞKONSOLOSU KATSUYOSHI HAYASHI İLE DOSTÇA BİR SÖYLEŞİ

- “Çeşitliliğinin derinliği, İstanbul’u çekici kılmakta.”

- “Belki ülkelerimiz birbirine uzak, Asya kıtasının iki ayrı ucunda ama 120 yıllık geç-

mişi olan ebedi bir dostluk ilişkimiz var.”

- “İstanbul, keyfi çıkarılacak bir şehir. İstanbul hayatın tadını çıkarmak için Japon

kentlerinden daha güzel”.

- 2010 Türkiye’de Japonya Yılı. Film festivalinden, kaligrafiye çok geniş bir yelpaze-

de ilgi çekecek programlar var. Bu yıl, Türklerin Japonya’yı yeniden keşfetmesi için

önemli fırsatlar sunuyor.

RÖPORTAJ

KARDEŞ ŞEHİRLERLE İLİŞKİLER: İSTENİLEN DÜZEYE GELMEK İÇİN NELER YAPILMALI?

Hüseyin Özgür ÜNSAL

ANALİZ

İKLİM ZİRVESİ: KENTLER HEM SUÇLU HEM MAĞDUR, BAŞKAN TOPBAŞ’IN YEŞİL İSTANBUL PROJELERİ TAKDİR TOPLADI

Dr. Oğuz CAN

İZLENİM

A

SYA

Türkiye’de Japonya Yılı Etkinlikleri Başladı

“Geleceğin Enerjisi Dünya Zirvesi” Abu Dabi’de Başladı

Suudi Arabistan'da Şehir Planlama Konferansı Yapıldı

Şehirler İttifakı Yıllık Toplantısı Hindistan’ın Bombay Kentinde Yapılıyor

Tahran Bilim Forumuna Hazırlanıyor

AV

RU

PA

Yaşam Kalitesi ve Sürdürülebilirliği Geliştirmede Öncü Bir Kent: Zürih

Dünyanın En Zengin Ve En Pahalı Şehirleri Belli Oldu

Amsterdam Belediyesi Karbon Emisyonu İzleme Sistemi Kuruyor

EUROCITIES Çevre Ve Ekonomik Kalkınma Ortak Forumu Madrid’de “Şehirlerin Geleceği” Konferansı Londra'da Düzenlenecek

AM

ERİK

A Washington 2010 Karbon Zirvesi’ne Ev Sahipliği Yapıyor

ABD’de Açlık ve Evsizlik Problemleri Rekor Seviyeye Ulaştı

Yeni Yeşil Ekonomi Konferansı ABD’nin Washington Kenti’nde Yapılıyor

Mexico City “İklim İçin Belediye Başkanları Dünya Konseyi’nin (WMCCC)” Başkanı Oldu

AFR

İKA

Uluslararası İnovasyon, Yönetim ve Teknoloji Konferansı Güney Afrika’da Yapılacak

5. Afrika Kentleri Zirvesi Marakeş’te (Fas) Yapıldı

NOSTALJİ VE MODERNİTENİN

HARMONİSİ: KARDEŞ ŞEHRİMİZ

BARSELONA

Hulusi KÖSE

İSLAM BAŞKENTLERİ VE KENTLERİ

TEŞKİLATI (OICC)

Adem VARICI

DOSYA

DÜNYA SU İÇİN İSTANBULDA BİR ARAYA GELDİ

1 MİLYON ETİYOPYALIYI SUYA KAVUŞTURDUK

DÜNYA EKONOMİK KRİZDEN ÇIKIŞI İSTANBUL’DA

TARTIŞTI

BAŞKONSOLOSLARLA KAHVALTIDA BULUŞTUK

PANORAMA 2009 GLOBAL CITY FORUM(ABU DHABI)

BERLİN’DE İSTANBUL

NALAS GENEL KURULU

URBAN AGE İSTANBUL

SAYILARLA 2009

FRANSA’DA TÜRK MEVSİMİ

DÜNYANIN KENT GÜNDEMİ

Page 4: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

3 e-bülten

Kazablanka ile İşbirliği Protokolü İmzaladık

Fas'ın Marakeş şehrindeki 5. Afrika Kentler Zir-

vesi sürerken Fas'ın bir başka kenti Kazablanka ile

İstanbul arasında işbirliği protokolü imzalandı. İs-

tanbul ile Kazablanka arasında işbirliğini karşılıklı ge-

liştirmeyi hedefleyen protokolü Başkan Topbaş'la

Kazablanka Belediye Başkanı Muhammed Sacid im-

zaladı.

Başkan Topbaş imza töreninde yaptığı konuş-

masında “İstanbul olarak karşılık beklemeksizin

dünyanın çeşitli yerlerindeki sorunlara elimizden

geldiğince yardım ediyoruz. Birleşmiş Kentler ve Ye-

rel Yönetimler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Beledi-

yesi olarak Afrika’ya karşılıksız yardıma hazırız. Kal-

kınmak için Afrika’nın kaynakları kendine yeter. Al-

dığım bir maille Etiyopya’daki bir su sorunundan

haberdar oldum ve bir çalışma ekibini Etiyopya’ya

göndererek 1 milyon 200 bin Etiyopyalının suya ka-

vuşmasını sağladık. Bu zirve aracılığıyla sizlerle be-

raber olmaktan çok memnunuz” dedi.

Page 5: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

4 Ocak 2010

Afrika Kentler Zirvesi’nin Açılışını Başkan Topbaş Yaptı

Başkan Topbaş Küresel sorunlarla mücadelede ve bin yıl hedeflerinin gerçekleştirilmesinde Afrika Yerel ve Bölgesel Yönetimleri'nin katkısı ve desteğinin, birleşik ve kararlı bir Afrika sesinin büyük önem arz ettiğini ifade etti.

53’ünü Afrika elkelerinin oluşturduğu 100’e yakın dünya ülkesinden Cumhurbaşkanları, Baş-bakanlar, Bakanlar, Belediye Başkanları ve Vali-lerden oluşan 3000 kişinin katıldığı 'Africities- Afrika Kentler Zirvesi'nde Başkan Topbaş açılış sonrasında düzenlenen ilk oturuma da katılarak bir konuşma yaptı.

İstanbul Avrupa Birliği’ne Yeni Ofisinde Hazırlanacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Avrupa Birliği

(AB) Genel Sekreterliği tarafından Ortaköy’de

hazırlanan “AB Merkezi İstanbul Ofisi”, Başbakan

Recep Tayip Erdoğan ve Makedonya Başbakanı

Nikola Gruevski’nin de yer aldığı bir törenle hiz-

mete açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

Kadir Topbaş’ın ev sahipliğini yaptığı törene Baş-

bakan Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan, Devlet

Bakanı Egemen Bağış, Eşi Beyhan Bağış ve İstan-

bul Valisi Muammer Güler’in yanı sıra, milletve-

killeri, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ile yerli

ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.

Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen 5. Afrika Kentler Zirvesi'ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye

Başkanı ve UCLG Eş Başkanı Kadir Topbaş, zirvenin açılışını yaptı.

Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu ofisin AB sürecine önemli katkıları olacağına inandığını ifade ede-rek, hayırlı olması temennisinde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a AB çalışmalarında ortak kullanılacak binayı AB Genel Sekreterliği’ne tahsis ettiği için özellikle teşekkür ettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “AB’ye katılım Türkiye'nin çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkma idealini gerçekleştirmek için çok önemli bir süreç-tir. Bu bir medeniyet projesidir ve bu süreçteki kavgamızı yılmadan, usanmadan sürdüreceğiz” dedi. AB'ye, Avrupa'nın değerlerine ne büyük zenginlik kattığımızı göstermesi açısından İstanbul’un son derece önemli bir şehir olduğunu vurgu-layan Recep Tayip Erdoğan, şehrin aynı zamanda Avrupa medeniyetinin köklerini içinde barındıran büyük bir çınar oldu-ğunu kaydetti.

Törende konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eşi Emine Erdoğan, Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski, Devlet Bakanı Egemen Bağış, Eşi Beyhan Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Valisi Muammer Güler, kurdele keserek AB Genel Sekreterliği İstanbul Ofisi’nin açılışını yaptılar. Erdoğan ve beraberinde-kiler, daha sonra binayı gezerek yetkililerden bilgi aldı.

Page 6: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

5 e-bülten

Milano Belediye Başkan Yardımcısından Başkan Topbaş’a ziyaret

Milano Belediyesi’nin (İtalya) Kültür İşlerinden So-rumlu Belediye Başkan Yardımcısı (Assessore alla Cultura) Massimiliano Finazzer Flory, gerek İstan-bul ve Milano arasındaki ilişkilerin yakınlaşması, ge-rekse de İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olması nedeniyle düzenlenebilecek muhtemel kültür faali-yetlerinin konuşulması amacıyla belediye başkanı-mız Sayın Kadir Topbaş’ı makamında ziyaret etti.

Saraçhane Belediye Sarayı’nda gerçekleşen görüş-mede Milano Belediye Başkanı Letizia Moratti’nin selamlarını ileten Flory; tarih boyunca her açıdan çok önem taşımış olan Milano ve İstanbul şehirleri arasındaki kardeşliğe ve yakınlığa çok kıymet verdi-ğini ifade ederek “Tüm Avrupa, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak İstanbul’un ne kadar canlı bir etkin-lik takvimine sahip olacağının farkında” dedi. Ulus-lararası platformda hem İstanbul’un hem de Mila-no’nun ekonomik, jeopolitik ve kültürel açıdan öneminin tekrar altını çizen konuk başkan yardım-cısı, bu şehirlerin dünya barışına ve kültürüne yap-tıkları katkının çok büyük olduğunu ifade etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye ve İtalya arasındaki ilişkilerin gelişmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ve bu bağlamda İstanbul-Milano arasındaki ilişkilerin ilerlemesinin de kendilerini son derece mutlu ettiğini belirterek başladığı konuşmasında, Mila-no’nun gerçekten farklı bir atmosfere sahip olduğunu ve kendisinin bir “Milano-sever” olduğunu söyledi. Topbaş, 2010’a girildiğinde birdenbire her şeyin tozpembe ve mükemmel bir hal almayacağını fakat bu şehrin değerlerine sahip çıkma anlayış ve felsefesinin doğup yükseleceğini anlattı. Başkan Topbaş, ayrıca İstanbul’un tarihi hakkında kısaca bilgi vererek, son arkeolojik kazılarda 8000 yıllık buluntulara rastlandığını, Hatta Altınşehir Mağaraları’nda 15 bin yıl öncesine dayanan yaşam izlerinin bulunduğunu ve insanların oradan Avrupa’ya geçtiğinin sözlerine ekledi. Görüşmenin sonunda Sayın Belediye Başkanı Yar-dımcısı, kendilerini ağırlamasından ötürü Sayın Kadir Topbaş’a teşekkürlerini sundu. Ziyaret, karşı-lıklı verilen hediyeler ve iyi niyet ifadeleriyle son buldu.

Page 7: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

6 Ocak 2010

Paris’le İşbirliğini

Derinleştirmek

Paris Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında 9 Ekim 2009 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü kapsa-mında yürütülebilecek ortak çalışmaları görüşmek üzere Paris Belediyesinden bir heyet Dış İlişkiler Müdürlüğüne ziyaret gerçekleştirdi.

İnsan kaynakları, ulaşım, kentsel planlama konularında İstanbul Büyük- şehir Belediyesi ile ortak çalışma-lar yürütmeyi öngö-ren

proto-kol dahilinde yapılabi-lecek işbirliği hakkında fikir alışverişinde bulun-mak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin farklı birimlerine bir dizi ziyaret gerçekleştiren heyet, 16 Aralık

2009 tarihinde Dış İlişkiler Müdürü Sn. Selamettin Ermiş ve İnsan Kaynakları Müdürü Sn. Mustafa Şahin tarafından ağırlandı.

Paris Belediyesini temsilen gelen ve Paris Belediyesi Dış İlişkiler Departmanı Yerinden İşbirliği Proje Yöneticisi Gaëlle Henry ile Paris Şehircilik Atölyesi (APUR) Müdür Yardımcısı Andre-Marie Burlon’un içerisinde yer aldığı heyet üyeleri, görüşmede İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile

ortak çalışmalar gerçekleştirmekten büyük mem-nuniyet duyacaklarını söyledi.

Görüşmede, İstanbul Büyükşehir Belediye-si’nden uzman bir heyetin Paris Belediyesi-nin faaliyetleri ve işleyişini izlemek için

Paris’e gönderilmesi yönünde bir çalışma gerçekleştirilmesi konu-sunda mutabakata varıldı. Gö-rüşme İBB Dış İlişkiler Müdürü Sn. Selamettin Ermiş ve İBB İnsan Kaynakları Müdürü Sn.

Mustafa Şahin’in heyet üyelerine hediyelerini takdim etmeleri ve karşılıklı iyi niyet temennilerini ifade etmeleriy-le sonlandı.

Page 8: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

7 e-bülten

DÜNYA KRİZDEN ÇIKIŞI İSTANBUL’DA TARTIŞTI

Bu yılki Dünya Bankası – IMF yıllık toplantıları 6 -7 Ekim 2009 tarihlerinde bir kültür ve tarih abidesi olan İstanbul’da gerçekleştirildi. IMF Yıllık toplantılarında; 186 ülkeden eko-nomi bakanları, merkez bankası başkanları ve diğer üst düzey yetkilileri genel olarak küresel kriz ve bu krizden çıkış strateji-lerine ilişkin konuları tartıştılar. Toplantılar ve seminerler bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde inşa edilen İstanbul Kongre Merkezi başta olmak üzere, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi ve bazı otellerde yapıldı. IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarına 13 bin delege ve 2 bin ziyaretçi katıldı. Uluslararası Para Fonu (IMF) -Dünya Ban-kası Yıllık Toplantıları sonrasında hazırlanan sonuç bildirgesi, ‘İstanbul Kararları’ olarak kayda geçirildi.

DÜNYA, SU SORUNUNU TARTIŞMAK İÇİN İSTANBUL’DA TOPLANDI

BERLİN'DE 'İSTANBUL NEXT WAVE' SERGİSİ Almanya'nın başkenti Berlin ile İstanbul'un kardeş şehir olması-nın 20. yıl etkinlikleri çerçevesinde Berlin'de 3 ayrı mekânda, "İstanbul Next Wave" adlı çağdaş Türk sanat sergisi açıldı. 12 Kasım 2009- 3 Ocak 2010 tarihleri arasında ziyaretçilerine açık olan sergide 300'den fazla eser sergilendi.

Sayılarla Forum

33.058

Katılımcı

200

Yerel Yönetici

9

Devlet Başkanı

111

Oturum

192

Ülke

59

Belediye Başkanı

1027

Akredite gazeteci

84

Bakan

5. Dünya Su Forumu, Dünyanın su konusunda en bü-

yük tartışma platformudur. Dünya Su Forumu, su sorunla-

rına çözüm bulmak için, küresel işbirliğine doğru atılmış

en önemli adımlardan biridir. Forum, su topluluğunun,

bakanların, yerel yöneticilerin, parlamenterlerin, bilim

adamlarının ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi-

ni, birbirleri arasında bağ kurulmasını, tartışma ortamı

yaratılmasını ve su güvenliği sağlamaya yönelik

çözümler bulunmasını amaçlamaktadır. Zira, Su Fo-

rumu'nun ana hedefi; su konusunu siyasi gündemin

üst sıralarına taşımaktır.

Dünya Su Forumu, Dünya Su Konseyi tarafından her

üç yılda bir, ev sahibi ülkenin yetkilileri ile sıkı işbirliği

yapılarak düzenlenmektedir. 5. Dünya Su Forumu ise

16 – 22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul'da ba-

şarıyla düzenlenmiştir.

1 MİLYON ETİYOPYALIYI SUYA KAVUŞTURDUK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TİKA ve İTO işbirliğiyle Etiyopya’daki su sıkıntısını gidermek üzere yürütülen çalışma tamamlandı. Etiyopya su sıkıntısını gidermek için Su Kaynakları Bakanlığı’nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla tören yapıldı. Sondaj ekipmanı törenle bakanlığa hibe edildi. Törende Etiyopya Su Kaynakları Bakanı Aswaf Dingamo, açılan su kuyuları için İstanbul Büyükşehir Be-lediye Başkanı Kadir Topbaş’a teşekkür etti. Başkan Top-baş da susuzluktan büyük çaplı çocuk ölümlerinin olduğu Etiyopya'ya bu hizmeti götürmekten memnun olduklarını belirtti.

Page 9: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

8 Ocak 2010

URBAN AGE İstanbul Konferansı

Dünyanın önde gelen düşünürleri, akademisyenleri, yerel politikacıları İs-tanbul’u, sorunlarıyla ve güzellikleriyle ilk defa bu kadar derinlemesine in-celedi. Tartışmalar ufuk açıcıydı.

Londra Ekonomi ve Siyaset Okulu Şehircilik Bölümü (LSE Cities Programme) tarafından 2005’te başlatılan ve dünyanın önemli kentlerini, şehircilik ve kentsel sorunlar bağlamında mercek altına alan URBAN AGE (KENTLER ÇAĞI) Araştırması 2009’u İstanbul Yılı olarak belirlemişti. 5-6 Kasım 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen URBAN AGE Konferansı dünyanın önde gelen kent yöneticile-rini, uzmanlarını, akademisyenlerini ve düşünürlerini İstanbul’da bir araya getirdi. İstanbul Araş-tırmalarına dair bulguların sunulduğu konferansta ayrıca diğer kentsel sorun ve modeller tartı-şıldı.

İstanbul’la ilgili bu entelektüel düzeyi yüksek tartışma platformunda çarpıcı fikirler, örnek mo-

deller sunuldu, çağın kent ve kentli anlayışı eleştirel boyutta incelenerek geleceğin kentleri için

ufuk açıcı vizyonlar ve yaklaşımlar ortaya kondu. Dış İlişkiler Müdürlüğü uzmanları tarafından

hazırlanan rapora ulaşmak için tıklayın:

Global City, kamu ve özel sektör liderleri-

nin en güzel uygulamaları ve sürdürülebilir

kent stratejilerini paylaştıkları önemli bir

uluslararası forumdur.

Reed Exhibitions tarafından organize edi-

len bu prestijli organizasyonun 4.sü dünya

genelindeki şehirlerin küreselleşmesi ve

sürdürülebilirliği üzerine odaklandı. Organi-

zasyon Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey

Amerika’daki sembol şehirlerin deneyim ve

uzmanlıklarının paylaşıldığı bir platform

oldu.

ABU DHABİ GLOBAL CITY FORUMU

NALAS'IN GENEL KURUL TOPLANTISI İSTANBUL’DA YAPILDI

NALAS’ın 5. Genel Kurul Toplantısı 10-11 Aralık 2009 tarihleri ara-

sında İstanbul’da yapıldı. Marmara Belediyeler Birliği’nin ev sahip-

liğinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında NALAS Başkan

Yardımcılığına Bursa Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin seçil-

di.

http://issuu.com/irelations/docs/urban_age_istanbul_konferans__raporu/1?mode=a

_p

Page 10: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

9 e-bülten

Dünyanın En Büyük İklim Zirvesi Kopenhag’da Yapıldı

İklim değişikliğine adanmış dünyanın en büyük konferansı Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi, 7 – 18 Aralık tarihleri ara-sında Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yapıldı. Dünya tarihine “en önemli etkinliklerden biri “ olarak geçen zirveye 192 ülkeden 15 bini aşkın delege ile 30 bine yakın aktivist katıldı. Zirveyi, 5 bine yakın gazeteci izledi. İki hafta süren ve 105 dünya liderinin katıldığı toplantı 19 Aralık’ta sona erdi.

Sera gazlarının atmosfere salınmasının azaltılması ve yoksul ülkelere temiz teknoloji için milyarlarca dolarlık yardım yönünde anlaşmaya varılması hedefiyle toplanan zirve, küresel sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşmamasını amaçlayan ça-lışmalar ve gelişmekte olan ülkelere mali yardım yapılmasını öngören ''Kopenhag Mutabakatı'' ile sona erdi.

Yasal bağlayıcılığı bulunmayan ve daha çok 'uzlaşı' niteliği taşı-yan ''Copenhagen Accord'' başlıklı mutabakat metninde küresel ısınmada etkili olan sera gazı salınımının önemli oranda kısıtlanması gereğinin bilimsel açıdan da desteklendiği vurgulanarak, ''bu çerçe-vede küresel sıcaklık artışının 2 dereceden daha az olmasını sağla-mak amacıyla gaz salınımında kısıtlama yapılması gerektiği'' ifade edildi.

Mutabakat metninde, gelecek yılın sonuna kadar üzerinde uz-laşılan konulara yasal bağlayıcılık getirilmesinin ele alınması önerisi de yer alıyor.

Gelişmekte Olan Ülkelere Yardım

Metinde az gelişmiş ülkelere yapılacak yardım konusu ise, ''Gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelerin adaptasyon çalışmaları için yeterli, öngörülebilir ve sürdürülebilir finansal kaynak, teknoloji ve kapasite geliştirme desteği sağlayacaktır'' ifadesiyle yer aldı.

Gaz Salınımı

Gaz salınımıyla ilgili konular mutabakat metninde ''gelişmiş ülkelerin hedefleri'' ve ''önde gelen gelişmekte olan ülkelerin gönüllü vaatleri'' şeklinde iki ayrı ek olarak yer aldı.Salınımın denetlenmesi, özellikle Çin'in uluslararası denetime karşı çıkması nedeniyle zirve süresince üzerinde en fazla tartışma yapılan konular arasında yer aldı. Mutabakat metni, gelişmekte olan ekonomiye sahip ülkelerin bu alandaki çabalarının yine kendileri tarafından gözlemlemesini ve gözlem sonuçlarını iki yılda bir BM'ye iletmesini öngörüyor.

BAŞKONSOLOSLARLA BULUŞMA

8 Temmuz’da İstanbul’daki başkonsoloslarla sabah kahvaltısında buluşan Başkan Topbaş, “2010 Avrupa

Kültür Başkenti olan şehrimizde adımlarımızı atarken, konsoloslukların kendi ülkelerindeki tecrübeleri

dinlemek istedik” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da görev yapan başkonsoloslarla sabah kah-

valtısında bir araya geldi. Ortaköy’deki Feriye Lokantası’nda düzenlenen kahvaltıya aralarında ABD, İngilte-

re, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Irak, İran, Sudan,

Suriye ve Yunanistan’ın da bulunduğu 41 ülkenin başkonsolosu katıldı. Başkan Kadir Topbaş, toplantıya

katılan başkonsoloslara 2. Abdülhamit Han’ın emriyle çekilen İstanbul fotoğraflarından oluşan ‘Eskimeyen

İstanbul’ adlı kitabı hediye etti.

Page 11: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

10 Ocak 2010

103

Heyet Kabulü

340

Konuk

6.000

Sayfa

Tercüme

750

Saat

Tercümanlık

3.500

Sayfa

Bilgilendirme

Dokümanı

4600

Uluslararası

Yazışma

3

Yeni İşbirliği

Protokolü

17

Diplomatik

Temsilci Kabulü

22

Konsolosluk

Ziyareti

Paris

Kazablanka

Bangkok

Dış İlişkiler Müdürlüğü 2009 Faaliyet İstatistikleri

Page 12: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

11 e-bülten

“İstanbul Belediyesi’ni örnek verecek

olursak –Türkiye’deki en büyük belediye-

2004-2009 seneleri arası dönemde in-

sanlara hizmetle bağlantılı farklı alanlar-

da 22,6 milyar dolarlık yatırım yapmış

olduğunu görürüz. Bu hizmetlerden ba-

zısı şöyle: 28 km uzunluğunda metro ve

tramvay hattı, (60 km de hâlen inşaat

halinde) 10 tünel, 5000 araçlık otopark,

3278 km kanalizasyon ve 1000 km su

şebekesi, yeşil alanların %55 oranında

artırılması, 3 kumsalın açılması, 18 mey-

danın yeniden dizaynı, günlük 15 milyon

ton çöp toplanması ve 30 bin ailenin

iskân edilmesi.”

Türkiye’nin Önlenemez Yükselişi Belediyelerden Başladı

Mısırın önde gelen gazetelerinden AL-Ahram’ın Başyazarı ünlü düşünür Fehmi Hüveydi, Türkiye’nin Dış Politi-

ka’daki başarısını ve sürekli yükselen etkinliğini mercek altına alıyor. Hüveydi, bu yükselişin içerden, beledi-

yelerden başladığını, belediyelerin başarısının hükümete olan desteği artırdığını dile getiriyor.

Londra’da yayınlanan El-Hayat gazetesi editörü Gassan

Şerbel “Davutoğlu Bizi Bırakma” başlıklı makalesinde, Arap

dünyasında ortaya atılan farklı dosyalarda başarısız olan

Arap entelektüelini saran bozgun halini tanımlıyor. Yazar

bu satırları yazarken Dışişle-

ri Bakanı Ahmet Davutoğlu,

Arap ve Kür bölgelerindeki

iki konsolosluğun açılışını

yaptığı Musul’dan Irak Kür-

distan başkenti Erbil’e geç-

mişti.

Yazar, sözü Davutoğlu’na

yönelterek şöyle diyor:

“Seni Barzani’yle yan yana

gördüğümde kıskançlıktan

çatlayacaktım. Biz aylardır

Abbas ile Meşal’i bir araya

getiren böyle bir sevgi tab-

losunu görmek için yanıp

tutuşuyoruz.” Hüveydi,

Lübnan krizinden ve 5 ay

boyunca hükümetin kuru-

lamamasından da bahsediyor ve Türkiye’nin bölgede sözü

dinlenir olması ve anlaşmazlıkları çözmedeki maharetine

istinaden Davutoğu’nu durumu kurtarmaya çağırıyor.

Türk dış siyasetinin gerçekleştirdiği başarılardan bahseden

buna benzer çok yazı yazıldı. Hatta bu yazılardan bazısı (el-

Hayat gazetesi yazarlarından Paul Salim) Ortadoğu’nun

Türk çağına girdiğinden bahsetti. Salim Türk konumunun

payı olduğu Ortadoğu’daki önemli

stratejik değişimlere dikkat çekti.

Daha sonra da 20. Yüzyılın büyük

bölümünde İsrail, Türkiye ve İran’ın

aynı kampın içinde yer aldığına an-

cak İran’daki İslam devriminin bu

gerçeği değiştirdiğine işaret etti.

Türkiye’nin son zamanlardaki konu-

mu ise kuruluşundan bu yana ilk

defa İsrail’i müttefiksiz bıraktı.

Bu manada deneyimli Türk gazeteci

Cengiz Çandar (22.10.2009) tarihli

Radikal gazetesinde yazdığı yazısın-

da, Türkiye’nin bir zamanlar İsrail’e

yaklaşma yoluyla Amerika’nın sem-

patisini kazanmaya çalıştığını ama

şimdi durumun farklı olduğunu,

İsrail’in Washington’un arabuluculu-

ğuyla Türkiye’nin sempatisini kazanmaya çalıştığını ifade

etti. Çandar bu konuya son noktayı şöyle koydu:

“Washington ve İsrail, Washington’un sevgisini kazanmak

için İsrail’e yaklaşan kişinin Mahmud Abbas’ın sonuyla; yani

Page 13: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

12 Ocak 2010

kendi kuyusunu eliyle kazma sonuyla karşılaşacağını idrak

etmelidir.”

Türkiye’yi dışarıdan takip edenler Türk Dış İşleri’nin bu

alandaki başarılarını takdir ediyorlar. Şüphesiz bu haklı bir

takdirdir. Ama çoğunluk dışarıdaki başarıların, içerideki

imtihanın yüksek dereceyle kazanılmasından sonra kemale

ereceğine dikkat etmiyor. Burada bana şunu söyleme hakkı

doğuyor: içeride gerçekleşen başarılar dışarıda peş peşe

gelen başa

rıların dayandığı ve hareket ettiği temel noktadır.

Ankara’ya yaptığım son ziyarette arkadaşlardan biriyle

eşsiz bir manzaraya sahip yeşilliklerle dolu bahçeler toplu-

luğundan oluşan engin bir vadiye bakan tepede kurulu bir

lokantada öğle yemeği yedim. Arkadaşım beni manzaraya

dalmış görünce bu vadinin birkaç sene öncesine kadar

şehrin çöplüğü olduğunu ancak belediyenin buraya el attı-

ğını ve şehirde yeşil alanlara daha çok yer ayırma, şehrin

güzelleştirilmesi ve aynı zamanda orada yaşayanların ra-

hatlatılması politikası kapsamında burada bu değişikliği

gerçekleştirdiğini söyledi. Arkadaşım sözlerine şöyle devam

etti: “Belediye her bahçede çocukların oyun oynayabileceği

bir mekân tahsis etmeye özen gösterdi. Bu sayede artık

Türk aileleri çocuklarının eğleneceği bir yer bulacaklarından

emin bir şekilde bu bahçelere geliyorlar.”

Uzman arkadaş çöplüğün bahçeye dönüşme hikâyesinin

Türkiye’nin tanıdığı hizmet alanlarındaki devrimin sembolü

sayıldığını ve Merkezi hükümetin, gerçek başarısının insan-

ları, onlara sunulan hizmet düzeyini yükseltmek ve ihtiyaç-

larına cevap vermek için var olduğuna ikna etmekte gizli

olduğunu ifade etti. Binlerce ilçe ve belde belediyesi yanın-

da 81 il belediyesi de bu görevi icra etmekle meşgul. Bu

belediyelerin yetkisi, kamu hizmetleri alanını aşıyor ve

toplumsal, eğitim, kültür ve turizm alanlarını da içine alıyor.

İstanbul Belediyesi’ni örnek verecek olursak –Türkiye’deki

en büyük belediye- 2004-2009 seneleri arası dönemde

insanlara hizmetle bağlantılı farklı alanlarda 22,6 milyar

dolarlık yatırım yapmış olduğunu görürüz. Bu hizmetler-

den bazısı şöyle: 28 km uzunluğunda metro ve tramvay

hattı, (60 km de hâlen inşaat halinde) 10 tünel, 5000 araç-

lık otopark, 3278 km kanalizasyon ve 1000 km su şebeke-

si, yeşil alanların %55 oranında artırılması, 3 kumsalın

açılması, 18 meydanın yeniden dizaynı, günlük 15 milyon

ton çöp toplanması ve 30 bin ailenin iskân edilmesi.

Kamu hizmetleri alanındaki bu çalışmalara ek olarak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi aynı dönemde şu başarı-

lara da imza attı:

18 kültür merkezi ve konferans salonu, 11 kütüphane ku-

rulması ve 81 tarihi eserin restore edilmesi.

32 sağlık kurumu, 18 huzur evi, 17 rehabilitasyon merkezi,

17 spor salonu ve 14 toplumsal merkezin kurulması. 220

parkın binlerce ücretsiz spor aletiyle donatılması, 120 oku-

lun kurulması ve kamusal alanlarda ücretsiz internet proje-

si. 73 bin kişilik yaz kamplarının oluşturulması, ücretsiz

eğitim veren 146 (İSMEK) merkezin kurulması. Öğrencilere

550 bin adet harita dağıtılması, 187 bin öğrenciye eğitim

bursu verilmesi, 170 bin muhtaç aileye yardım dağıtılması

ve günlük 1,7 milyon adet düşük fiyatlı halk ekmeği üretil-

mesi.

Belediyeler böyle farklı alanlarda çalışmalarda bulundukları

sürece insanların güveni ve desteğini kazanmaları kaçınıl-

mazdır. Seçilmiş hükümet de bu durumda dışarıda sırtı pek

ve birbirine kenetlenmiş topraklar üzerinde durduğundan

emin bir şekilde hareket edebilir.

Türk modelinin başarılı olmasında içerdeki başarı önemli

bir yer tutuyor. Ama tek unsur bu değil. Bu modelin oluş-

masına farklı rollerle katkıda bulunan başka unsurlar da

mevcut. Türk toplumu kendine has bir canlılığa sahiptir. Bu

da onun ülkedeki ilerleme ve kalkınma çalışmalarında etkin

bir şekilde hazır bulunmasını ve pay sahibi olmasını sağla-

maktadır. İslami vakıf sistemi Türk tarihinin üç aşamasında

–Selçuklu, Osmanlı ve cumhuriyet dönemleri yani 1000

yıldır- var olan canlılığın muharrik unsurudur. Bu dönem

boyunca ruhani lider ve tacirlerin bir karışımını oluşturan

sivil cemaatlerin, faaliyetlerini finanse ettikleri vakıfları

vardı. Bu formül sayesinde toplum hükümetten bağımsız

olarak kendi kendine kalkındı ve hatta hükümete yardımda

bulundu.

Vakıfların bu alanda gerçekleştirdiği başarı, Avrupalılar için

Osmanlı devletinin nizamını ülkelerine götürüp geliştirme-

nin muharrik unsuruydu. Aynı şeyi Osmanlının şeriatı uygu-

lamak için icat ettiği “milletler” sisteminde de yaptılar. Bu

sistem Batı’ya aktarıldı ve Batı’nın daha önce bilmediği

çoğulculuk fikrinin temeli oldu.

Şuan Türkiye’de vakıfların finanse ettiği 50-60 bin arasında

-bazısı bu sayıyı 90 bine çıkarıyor- hayır kuruluşu var. Bu

kuruluşlar her türlü insani alanda; geleneksel hayır faaliyet-

lerinden tutun bilim, sanat, çevre, insan hakları ve iş adam-

Page 14: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

13 e-bülten

larına kadar her alanda faaliyet gösteriyorlar. Sivil Toplum

Kuruluşları Birliği Başkanı Fethi Güngör’e göre bu cemiyet-

lerin bütçesi 2007 yılı itibarıyla 7 milyar dolara ulaştı. O

halde belediyelerin yüksek gayretinin yanı sıra vakıfların

oynadığı önemli rolü de işin içine kattığımızda bütün bu

çabaların toplum refahına ve kalkınma sermayesine aktı-

ğını görürüz.

Türk modelinin başarılı olmasında rollerini görmezden

gelemeyeceğimiz iki unsur daha vardır. Birincisi, sivil top-

lumun rolünün ve siyasetle ilgilenenlerin deneyimlerinin

gelişmesine yardım eden ve genel seçimlerde kitlelerin

kararına binaen yönetime boyun eğdirme fırsatı veren

demokrasi rejiminin uygulanmasıdır.

Türk modelinin başarılı olmasındaki ikinci ve önemli unsur,

yönetici kesimin stratejik bakışının netliğidir. Bu netlikten

sadece hedefler değil araçlar da nasibini almıştır.

Türk tarihinin şu aşamasının mimarının siyasi müsteşar ve

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu herkesçe malum-

dur. Davutoğlu siyasi bilimler hocalığı yaptığı zamandan bu

yana yazdığı eserlerde Türkiye’nin bölgede mihver devlet

olmasını arzulamaktadır ve Türkiye’nin bu rolü iki işte başa-

rılı olduğu müddetçe gerçekleştirebileceğini anlamıştır:

Türkiye’nin içeride güçlü ve istikrarlı, dışarıda ise bütün

komşularıyla barış içinde olan bir devlete dönüşmelidir.

Bütün gruplarıyla –özellikle Kürtler- toplum içi barış politi-

kalarının güçlendirilmesi, siyasi reform yolunda ilerleme ve

ekonomik yetkinliğin güçlendirilmesi için süratle çalışılması

kampanyası bu iki ilkeden hareketle oluşmuştur.

Ekonomik alandaki bu çalışmayla Türk ekonomisi endüstri-

yel dünyada 17. sıraya yerleşmiştir. Ve cumhuriyetin 100.

kuruluş yıldönümünün kutlanacağı 2022 yılında Türkiye’nin

10. sıraya yerleşmesi hedeflenmektedir. Zero politikasının

(sıfır sorun politikası) benimsediği bakış buydu. Türkiye bu

sayede komşularıyla olan bütün sorunlarını çözdü hatta

sıfır sorun konumuna geldi. Bu sorunsuzluk onu bölgede

marjinal bir köprü ülke olmaktan çıkardı ve bölgesel ve

uluslar arası alanda mihver rol oynayacak merkezi bir dev-

let haline getirdi.

Bu anlatılanlarda gizli bir durum söz konusu değil. Herkes

bunu gerçekleştirebilir ancak sebeplere tutunmalı ve

kat şartlarını haiz olmalıdır. Bu şartlardan ilki Arap

sında sadece adını duyduğumuz ama uygulamada yoksun

olduğumuz bağımsız yönetimin sağlanmasıdır.

* Mısırlı ünlü düşünür yazar Fehmi Huveydi'nin bu analizi, Gülşen

Topçu tarafından bazı kısımları özetlenerek tercüme edilmiştir.

Page 15: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

14 Ocak 2010

Japon Başkonsolos Katsuyoshi HAYASHI ile iki ülkenin

dostluğunu ve 2010 Türkiye’de Japonya Yılını konuştuk:

DOSTLUĞUMUZ EBEDİ

Röportaj: Eyyup YILDIRIM-Hulusi Köse1

2010 Türkiye’de Japonya Yılı. Biz de bu bahane ile

dostluğu ve medyadaki sıcakkanlı tavırları ile sem-

patilerimizi çalan dost diplomatın kapısını çaldık.

Odasına girdiğimizde her zamanki sıcak tavırları bizi

evimizde hissettirdi. Japon Çayı’nın garip gelebile-

ceği tüyosu cebimizdeydi. Evet farklıydı, fakat gü-

zeldi, ıhlamur renginde, yeşil çayı andıran tadıyla.

Anlatılan o seremoniyle içilen çay ise farklıymış,

bizim içtiğimiz ise misafirlere ikram edilen çaydan.

Öncelikli bizi misafir ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Rica ederim. Buyurun.

Sayın Başkonsolos İstanbul’un en çok sevdiğiniz yönü

nedir?

Çeşitliliğin derin olarak yaşandığı bir yer. Bu da İstan-

bul’u çekici kılan özelliklerinden biridir.

Yaklaşık olarak 1,5 yıldır İstanbul görev yapıyorsunuz.

Bu zaman diliminde İstanbul’da alışmakta en çok zor-

landığınız ne oldu?

Özellikle alışamadığım hiç bir şey yok. Trafik sorunundan

bahsetmemi bekliyorsunuz ama ben trafiği sorun olarak

görmüyorum, tam tersine daha iyi araba kullanmayı

öğrenmeme vesile olduğunu söyleyebilirim. (gülüşme-

ler). İstanbul, tümüyle eğlenceli bir şehir. Özellikle, ba-

zen şehir içi yolculuk birkaç saat sürmekte, arabada nasıl

1 Dış İlişkiler Uzmanları

vaktimi geçirebilirim bu konuda çok iyi deneyim kazan-

dım ve arabada diğer işlerimi yaptığım için problem

yaşamıyorum.

-Çok ilginç bir bakış açısı

-Elbette, trafiğin tamamen sorunsuz olduğunu söyleye-

mem. Ama İstanbul’un diğer güzellikleri ile karşılaştırdı-

ğımda sorunların bir hiç mesabesinde olduğunu düşünü-

yorum.

Bu bakış açısı, aynı zamanda Japonların farkını da gös-

teriyor.

Japonya’da evden çıkıp, işyerinde koltuğuma oturmamla

arada geçen süre bir saati aşmaktadır. Japonya’da özel-

likle sabahları belli saatlerde metrolar öylesine dolu

oluyor ki kımıldayacak yer bulmak imkânsız. İnsanlar işe

giderken, işleri hakkında düşünüyor, işten dönerken ise

kitap okuyorlar.

İstanbul’un yemekleri ile aranız nasıl?

Türkiye’de et yemekleri ve sebze yemekleri hazırlanış

biçimleri itibari ile Japon mutfağı ile çok da uzak olmadı-

ğı için çok zorluk çekmedim.

Bilindiği üzereüzere Türkiye-Japonya dostluğu köklü bir

geçmişe sahiptir. Gerek 1890 yılındaki Ertuğrul Firka-

teyn Faciası gerekse İran-Irak savaşı sırasında THY

uçağının Japonları kurtarması gibi iki ülkenin dostluğu-

nu sembolize eden ünlü tarihsel sahneler sık sık ele

alınmaktadır. Her iki olayda da ortak olan, zor şartlar

altında hiçbir paye beklemeksizin yakınındaki insanları

Page 16: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

15 e-bülten

Türkiye'de Japonya Yılı Etkinlikleri Başladı

Japonya ile Türkiye arasındaki dostluğun pekiştirilmesi ve iki ülke arasındaki işbir-liği fırsatlarının geliştirilmesi amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” açılış töreni, 4 Ocak 2010’da Ankara Türk-Japon Vakfı Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” Yürütme Kurulu Başkanı Fujio Cho ve Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka’nın ev sahipliği yaptığı törene, Japonya Dışişleri Bakanı Sayın Katsuya Okada ve T.C Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay da katıldı.

25 Aralık 2009 tarihinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Kül-tür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka’nın katılımıyla, “2010 Türkiye’de Japonya Yılı" hakkında bilgilerin ve yıl boyunca ger-çekleştirilmesi planlanan etkinliklerin aktarıldığı basın toplantısının ardından, Ankara Türk-Japon Vakfı Kültür Merkezi’nde açılış töreni gerçekleşti.

gönüllü olarak kurtaran her iki ulusun atalarının gös-

terdikleri cesaret ve vefadır. Bu güzel dayanışmayı

gösteren örnekler Türk – Japon dostluğun perçinlenme-

sini sağlamıştır. Günümüzde ise bu köklü dostluğun

uluslararası diplomaside işbirliğine dönüşmesi bağla-

mında Haziran 2008’de Cumhurbaşkanımız Sayın Ab-

dullah Gül’ün Japonya’ya yaptığı ziyaret ve Japonya

Dışişleri Bakanı Sayın Katsuya Okada’nın geçen hafta

Türkiye’ye yaptığı ziyaret neticesinde İran ve Afganis-

tan gibi çelişkili mevzularda ortak politika belirleme

aşamasına gelmiştir. Bu bağlamda Türkiye-Japonya

ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ile Japonya arasında 120 yıla dayanan ama ebedi

bir dostluk ilişkisi var. Belki ülkelerimiz birbirine uzak,

Asya kıtasının iki ayrı ucunda ama ebedi bir dostluk iliş-

kimiz var. Bu dostluğu daha da ileriye götürmek istiyo-

ruz. Bu sahip olduğumuz dostluk ilişkisini bir hazine

olarak addedip daha üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bu

yüzden 2010 Türkiye’de Japonya Yılı’nı fırsat olarak gö-

rüyoruz. Türkiye ve Japonya BM Geçici Güvenlik Konse-

yine üye iki dost ülke olarak güncel konulardan İran ve

Afganistan ile ilgili ortak tutum geliştirebilir miyiz arayı-

şındadır. Ekonomik olarak baktığımız zaman Günümüzün

global dünyasında bir ülkenin yalnız başına bir şey yap-

ması nerdeyse imkansızdır. Böylesi bir durumda kimin

kiminle dost olacağı, kimin kimle ortak olacağı önem

kazanmaktadır. Bu şartlar altında 120 yıllık dostluğa

sahip Türkiye ile Japonya neden partner olmasın? Bu

dostluk neticesinde neden başka ülkelerde ortak yatı-

rımlar ve işbirliği yapılmasın.

Aradaki mesafe önemli değil.

2003, Japonya’da Türkiye Yılı ilan edildi. Bu etkinlik

sizce ilişkileri nasıl etkiledi?

Türk –Japon dostluğu oldukça olumlu yönde etkiledi.

Topkapı’dan tarihi eserler getirildi ve bu eserler sergi-

lendi. Bu sergiye büyük ilgi oldu. Bunun sonucunda Ja-

ponya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında ciddi artış

oldu, iki, iki buçuk katı kadar. Türkiye’de tarih var, çok

ciddi bir tarih var. Japonlar tarihi çok seviyorlar, tarihi

turistik yerleri gezmeyi çok seviyorlar. Aynı zamanda

Türkler çok sıcakkanlı ve misafirperverler ve Türk yemek-

lerini çok lezzetli buluyorlar. Memnun olarak ülkelerine

dönüyorlar ve geçirdikleri bu muhteşem geziyi çevrele-

rindekilere, arkadaşlarına anlatıyorlar, bu da daha fazla

Devamı yan sayfada

Devamı yan sayfada

Page 17: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

16 Ocak 2010

Türkiye ve Japonya’dan üst düzey protokolün davetli olduğu törende, T.C Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay ve Japonya Dışişleri Bakanı Sayın Katsuya Okada’nın yanı sıra “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” Yürütme Kuru-lu Başkanı Yardımcısı Atsuko Toyama (Japonya’nın Eski Türkiye Büyükelçisi, Eski Kültür ve Eğitim Bakanı), Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka ve “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” Turizm ve Dostluk Elçisi Hadise Açıkgöz de yer aldı. Açılış Töreninde ayrıca Mersin'in kardeş şehri olarak konumlandırılan “Kushimoto” Temsilcisi Sayın Tokuhiro Horiguchi, 1890 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na ait Ertuğrul Firkateyni'nin Japonya'yı ziyareti ardından yaşanan felaketin Türk-Japon dostluğunun güçlü bir sembolü haline gelişi hakkındaki duygu ve düşüncelerini paylaştı. Ön Açılış Töreninin ardından Noh performansı ve dünyanın tüm ülkelerinde faaliyetleriyle ün salan usta davul sa-natçısı Ichitaro, Japon Neyi sanatçısı Masaki Nakamura ve davul sanatçısı Akihiro Sato’nun bir araya gelmesiyle oluşan geleneksel davul gösterisi gerçekleşti. Japonya’nın geleneksel kıyafeti olan “kimono”nun temel alınarak tasarlandığı kıyafetler eşliğinde müzik ve dansla yoğrulmuş kimono, dans ve moda gösterisinin yer aldığı toplu bir gösteri de sahnelendi.

"2010 Türkiye’de Japonya Yılı" kapsamında tüm yıl sürecek etkinlikler hakkında detaylı bilgi “2010 Türkiye’de Ja-ponya Yılı” resmi web sitesi olan www.japonya2010.org adresinden öğrenilebilir.

Japonun da Türkiye’ye gelmesini sağlıyor. Döngü bu

şekilde devam ediyor.

2007 yılı itibari ile Türkiye’ye gelen turist sayısı 170.000,

2008 tarihinde bu sayı krizin etkisi ile 150.000’e düştü.

Japon turistlerin profiline baktığımızda genel olarak orta

yaş ve üstü, bunlar da genel olarak para harcıyorlar.

Japon turistler sayıca az olsa da para harcama düzeyleri

oldukça yüksek.

Kültürel ilişkilerin dostluğun geliştirilmesinde oldukça

önemli bir yeri var bu bağlamda ilişkilerin geliştirilmesi

için neler yapılabilir?

15-17 Ocak tarihlerinde Kültür Bakanlığının düzenleye-

ceği Film Festivali olacak. Bu festival kapsamında çok

yeni filmler hatta vizyonda olan Japon filmleri de bu-

lunmaktadır. Bu festival de çağdaş Japon sinemasının

örneklerini izleyen Türk izleyicileri çağdaş Japon gündelik

yaşamı ve çağdaş Japon kültürü hakkında daha derin

bilgi sahibi olabilirler. Ayrıca 2010 Japon etkinlikleri

kapsamında yapılacak olan etkinliklerin bazılarından

bahsetmek istiyorum. Mart ayında Japon Geleneksel

Gölge Oyunu, Nisan ayında ayrıca dünya da ilk defa

Türkiye’de Sabancı Müzesinde üç farklı dilde Kaligrafi

Sergisi düzenlenecek; Türk Kaligrafi Sanatı, Japon Kalig-

rafi Sanatı ve Latin Kaligrafi Sanatı. Mayıs ayında Topkapı

Sarayı’nda Japonya’nın Güzellikleri başlıklı bir sergi yapı-

lacaktır. Eski çağlardan Ertuğrul Faciasına kadar dönemi

kapsayan tarihi eser ve hazinelerin sergileneceği eşsiz bir

sergi olacak. Bu sergi çok önemli ve nadir yapılan bir

sergi olduğunu belirtmeliyim. Haziran ayında ise İKSV ile

işbirliği yapılarak iki Modern Dans gösterisi ve bir Tiyatro

Oyunu gösterilecek. Ayrıca temmuz ayında İKSV ile ortak

Jazz Festivali yapılacak, bir de ünlü Japon Piyanist de bu

festivale katılacak. Ayrıca, Dünya’da ilk defa kazının

yapıldığı yerde açılan müze ve kültür merkezi olan Kırşe-

hir Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ile Japon Arkeolo-

ji Enstitüsü’nün açılışı yapılacak.

Bu tür etkinliklerin gözle görülmeyen soyut bir amacı

bulunmakta olup, kültürlerin aslının bilinmesi, aslıyla

birlikte sonuç olarak insanın ve doğanın beraber bir

harmoni oluşturmasını sağlamaktır.

Tüm bu etkinlikler iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaş-

tıracağına inanıyorum.

Şimonoseki ile İstanbul1972 yılından beri kardeş şehir-

dir. Bunun yanısıra Kobe ve Kyoto ile de işbirliği için

temaslarda bulunmaktadır. Sayın Başkonsolos, kentlerin

geliştirilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kyoto ile İstanbul’un kardeş Şehir olması için görüşmeler

devam ediyor. Ben şahsen bu şekilde ilişkilerin geliştiril-

mesinin çok faydalı olduğu kanaatindeyim. Sonuç olarak

iki ülkenin ilişkilerinin doğasına baktığımızda gerek Er-

tuğrul faciasında gerek Türkiye’nin yardımında bu dost-

luğun temelinin halklar arası olduğunu görüyoruz. Elbet-

te hükümetler arası ilişkileri artırarak dostluğu daha üst

seviyeye çıkarmak önemli ama bizim amacımız dostluğu

halklar arasında kurup üst seviyeye çıkarmak. Sonucun-

da ise gerek halklar düzeyinde gerek hükümetler düze-

yinde ilişkilerin artırılmasını sağlamaktır.

İstanbul ve Japon kentlerini planlama, ulaşım, yaşam

standartları bağlamında kıyaslama yapabilir misiniz?

Japon kentlerinde ulaşımın temeli raylı sistemlerdir

İstanbul’da ise genel olarak otobüsler ön plandadır ve

her yöne tramvaylar ve metrolar deyim yerindeyse yağ-

mur gibi ardı ardına gitmektedir. Burada Tokyo raylı

sistem haritasını görüyorsunuz (Raylı sistemler haritasını

gösteriyor)

Page 18: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

17 e-bülten

Örümcek ağı gibi(gülüşmeler)

Evet, evet

Öte yandan İstanbul, keyfi çıkarılacak bir şehir. İstanbul

hayatın tadını çıkarmak için Japon kentlerinden daha

güzel.

1994 yılında büyük bir deprem yaşayan Kobe ile 1999

yılında meydana gelen Marmara Depremi gibi büyük

afetlerde Türkiye ve Japonya birbirlerine yardım eden

ilk milletler olmuşlardır. 2009 yılı Ağustos ayında

AKOM’a ziyarete gelen Kobe heyeti ile Afet yönetimi

konusunda daha fazla işbirliği arzulandığı belirtilmişti.

Her iki ülkenin bu ortak acısı konusunda nasıl işbirliği

yapılabilir, bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Deprem Japonya ve Türkiye’nin acısını hissettiği büyük

bir doğal felakettir. Japonya deprem konusunda çok

deneyimli bir ülke, Türkiye de depremden çok acı çekti.

JICA bu konuda İstanbul ile doğrudan işbirliğini daha da

geliştirebilir, Japonca da bir atasözü vardır: “Yediğiniz

şey çok sıcaksa boğazınızdan geçene kadar boğazınızı

yakabilir, ama mideye gittikten sonra o sıcaklık artık siz

rahatsız etmez.” İnsanlar deprem esnasında çok korku-

yorlar, çok acı çekiyorlar, ancak bir müddet sonra insan-

ların deprem felaketinin acısını unutmaya başlıyorlar,

depremden korunma hususunda gerekli önlemler alın-

mıyor. Bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi gerekir,

özellikle okullarda çocuklardan başlayarak deprem bilin-

cinin toplumun tüm kesimlerine aşılanması gerekir.

Türkiye’de çok sayıda Japon firması bulunmakta ve

bunlardan bir kısmı da Türkiye’de büyük yatırımlar

yapmaktadır. Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi Projesi, Ka-

man Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nin inşası projesi gibi

geleceğe yönelik sembolik projelerin de sayısı artarak

devam etmektedir. Türkiye-Japonya arasında ticari ve

ekonomik ilişkileri yeterli buluyor musunuz? Türkiye

üretiminin % 40’ını gerçekleştiren İstanbul ile Japon

kentleri arasında ticari - ekonomik ilişkileri geliştirmek

için neler yapılabilir?

Japonya’da orta ve küçük ölçekli firmalar, Japon teknolo-

jisinin gelişmesinde büyük rol oynuyorlar, bu firmaların

Türkiye ile işbirliği yapmalarına şahsen destekliyorum,

ancak sorun şu ki, bu firmalar Türkiye ile ilgili yeterli

malumata sahip değiller, bu yüzden JETRO Türkiye’yi bu

firmalara tanıtmada yardımcı olabilir, İstanbul gibi büyük

bir kentte Japon firmalarının elbette yatırım yapmalarını

hem kendileri için hem de Türk – Japon liişkilerinin ge-

lişmesi açısından arzuluyoruz.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, Türkiye’de

2010 Japonya Yılı’nın Türkiye – Japonya ilişkilerine

ivme kazandıracağını umuyor, bu vesileyle Türkiye’nin

Japon kültürünü daha iyi tanıyacağını düşünüyoruz.

Ben teşekkür ederim, sizin de söylediğiniz gibi 2010 yılı

Türkiye’nin Japonya’yı yeninden keşfetmesi için çok

güzel bir fırsat. Umarız en güzel şekilde faydalanılır ve

ilişkilere de olumlu bir ivme kazandırır.

Not: Başkonsolos Hayashi, dört yılı aşkın bir zamandır Türkiye'de. Ankara'da ikinci büyükelçi olarak görev yap-mış. Bir buçuk yıldır da İstanbul'da. Uluslararası ilişkiler mezunu. İki kız babası. Çocukları eğitimlerine yurt dı-şında devam ettikleri için Türkiye'ye gelememişler. Eşi ise İstanbul'da yaşamaktan çok memnun.

Page 19: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

18 Ocak 2010

Yaşam Kalitesi ve Sürdürülebilirliği Geliştirmede Öncü Bir Kent: Zürih

İsviçre’nin başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri olan Zürih, günümüzde sahip olduğu yaşam kalitesi ve gerek çevre gerekse ekonomi gibi alanlarda diğer pek çok dünya kentinin arasından kolayca sıyrılmasına rağmen daha ileriyi hedeflemeye devam ediyor. Kentin günümüzdeki başlıca hedefleri; yaşam kalitesini koruma, sürdürülebilirliği geliş-tirme ve vatandaşlara konut temini.

Şehir 2006 yılı verilerine göre karbon emisyonu oranını 1990 yılının %8,3 altına düşürdü. Ayrıca şehirde yapılan oylama neticesinde 1990’da kişi başına düşen 6 tonluk karbon emisyonu oranının 2050 yılında 1 tona düşürülmesi yönünde çalışmalar yürütülmesine karar verildi. Zürih kenti enerji verimliliği konusundaki başarılı çabalarıyla 170 şehri kapsayan Avrupa Enerji Ödülleri kapsamında altın katego-riyle ödüllendirildi.

Şehir genelinde özellikle 1990’larda oldukça yaygın olan uyuşturucu kullanımı ve neticesinde işlenen suçlar ile anti-sosyal tutum gibi problemler konusunda, yerel idarelerin gösterdiği kararlı adımlarla olumlu sonuçların elde edilmesi beklenmekte. Kentin gündeminde olan diğer iki önemli konu da konut erişimi ve sürdürülebilirlik. Sosyal zenginliği devam ettirebilmek için sadece varlıklı kişilere değil, lumun tüm tabakalarına konut temin etmek amacıyla şe-hirde çalışmalar devam etmekte. Zira gün geçtikçe kent nüfusunun artması da bu probleme acil bir çözüm bulun-

masını beraberinde getirmekte. Şehrin nüfusunun 2011’de 400.000’e ulaşacağı tahmin edilmekte.

Zürih Belediyesi İsviçre Sosyal Demokrat Parti üyesi olan Başkan Corine Mauch tarafında yönetilmekte. Mart 2009’da göreve gelen Mauch aynı zamanda kentin ilk kadın belediye başkanı. Zürih Belediyesi bugün 23.111 personele sahip ve bu rakam giderek artmakta.

Kaynak: http://www.citymayors.com/mayors/zurich-mayor-mauch.html

Dünyanın En Zengin ve En Pahalı Şehirleri Belli Oldu

122 farklı mal ve hizmet bedeline göre belirlenen dünyanın en pahalı şehirleri belir-lendi. Araştırma sonuçlarına göre Oslo, Zürih, Kopenhag, Cenevre, Tokyo ve New York dün-yanın en pahalı şehirleri iken Kuala Lumpur, Manila, Delhi ve Bombay ise listede yer alan şehirler arasında ucuzluğuyla dikkat çekmekte. Prices and Earning adlı İsviçre firması tarafın-dan yapılan araştırma için 2009 yılının Mart ve Nisan ayları boyunca 73 farklı şehirden veri toplandı. Araştırma neticesinde İstanbul’un en pahalı şehirler kategorisindeki 73 şehir arasın-da 34. sırada olduğu saptandı.

Kişi başına düşen gelir bakımından en zengin şehirlerin de tespit edildiği araştırma sonuçlarına göre Kopenhag dünyanın en zengin şehri. Geçen yıl 6. sıradayken bu yıl zirveye tırmanan Kopenhag’ı Zürih, Cenevre, New York ve Oslo izliyor. Geçtiğimiz yıl en zengin şehirler kategorisinde 45. sırada yer alan İstanbul bu yıl iki sıra birden gerileyerek 47. sırada yer aldı.

İstanbul, pahalılıkta 34. sırada yer aldı. Zenginlik sırala-

masında ise 2 basamak düşerek 47. sıraya geriledi.

Page 20: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

19 e-bülten

Amsterdam Belediyesi Karbon Emisyonu İzleme Sistemi Kuruyor

Amsterdam Belediyesi vatandaşlarına iklim değişikliği ile ilgili bilgilendirmede bulunmak için internet destekli bir kentsel harita sistemi oluşturma kararı aldı.

Karbon emisyonunun çevreye etkileri konusunda vatan-daşların farkındalığını arttırmayı hedefleyen sistem ile Amsterdamlılar ulaşım, enerji kullanımı ya da atıklardan oluşan karbon emisyonu miktarı hakkında bilgilenecek-ler ve aynı zamanda karbon ayak izinin nasıl azaltılabile-ceği hakkında ipuçlarına kavuşacaklar. Söz konusu sis-temin ileriki yıllarda eş zamanlı bilgilendirme yapması hedeflenmekte.

Kaynak:

http://www.citymayors.com/news/metronews_europe.html

“Şehirlerin Geleceği” Konferansı Londra'da Düzenlenecek

08 -09 Şubat 2010 tarihleri arasında Londra'da düzenlenecek olan "Şehirlerin Geleceği" isimli konferans; hızlı kentleşmenin nasıl planlanacağı, yönetileceği ve mali olarak idare edilmesi konularını ele alacak. Şehirler; enerji ve su tedariği, nüfus yapısı ve iklim değişikliği gibi 21. yüzyılın getirdiği zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor ve sürdürülebilir çözüm yoları için arayışlara giriyor.

Bu konferansta;

Şehirlerin bu zorlukların üstesinden gelmek için neler yapması gerektiği,

Düşük karbonlu kalkınma yolları bulunması, Sosyal katılım için stratejik planlama, Altyapı için gerekli olan hizmetler ve Sürdürülebilirlik-

leri, Uzun soluklu büyüme ve sürdürülebilirlik için mali kal-

kınmanın desteklenmesinde örnek aldığı modeller Etkinlik Hakkında detaylı bilgiye aşağıdaki web sitesinden ulaşılabilir: http://www.chathamhouse.org.uk/cities2010/

EUROCITIES Çevre ve Ekonomik Kalkınma Ortak Forumu Madrid’de

10 -12 Şubat 2010 tarihleri arasında İspanya’nın baş-

kenti Madrid’de EUROCITIES Çevre ve Ekonomik Kalkınma Ortak Forumu gerçekleştirilecek olup toplantının ana teması “Akıllı olmak, sürdürülebilir olmak: Geleceğinin şehirlerini yeniden yapılandırmak” olacaktır.

İklim değişikliği ve ekonomik durgunluk, kentlerin üstesinden geleceği ya da kaybedecekleri kilit küresel tehdit-ler olup acil müdahale gerektirmektedirler. Ortak forum toplantısında, kentlerin bu şiddetli ve acil tehditler karşısında rollerini ve yapılarını yeniden gözden geçirmeleri sağlanacak olup, “Kentler iklim değişikliğine karşılık olarak ve ekonomik performansı geliştirmek için hangi stratejileri benimsiyorlar? Zor mali koşullarda sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için hangi pratik adımları atıyorlar? Avrupa boyutu kentlerdeki bu çerçeveyi ve eyleme geçmeye yönelik kaynakları nasıl gelişti-rebilir?” sorularına cevap aranacaktır.

11 Şubat programı, hem Çevre Forumu hem de Eko-nomik Kalkınma Forumu’na yöneliktir. Sabah oturumlarında mevcut sorunların bir taslağı çıkarılacaktır. 11 Şubat günü öğleden sonra sadece siyasilere yönelik ve liderlikle ilgili bir yan etkinlik de düzenlenecek olup bu etkinliğin konusu “Siya-siler, yeşil ve düşük karbonlu bir ekonomiye yatırım konu-sunda nasıl bir liderlik göstermeliler?” olacaktır. Etkinliğin ikinci gününde (12 Şubat) Çevre Forumu ve Ekonomik Kal-kınma Forumu üyeleri ilk günde yapılan görüşmelerin sonuç-larını kendi alanlarında incelemek ve olağan toplantılarını yapmak üzere ayrıca toplanacaklardır. Kaynak: https://www.eurocities.eu

Page 21: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

20 Ocak 2010

ABD’de Açlık ve Evsizlik Problemleri Rekor Seviyeye Ulaştı

23 yıldan daha fazla süredir ABD Belediye Başkanları Topluluğu ülke genelindeki açlık ve evsizlikle ilgili problemlerin güncel duru-munu ve kentlerin bu problemlerle mücadele izledik yolları içeren bir doküman oluşturmaktalar. 1 Ekim 2008-30 Eylül 2009 arasında-ki dönemi kapsayan son rapora göre ABD’de evsizlik ve açlık prob-lemleri rekor düzeye ulaştı. Şehirlerden toplanan verilere göre acil yiyecek ihtiyacı geçen yıla oranla yaklaşık %26 daha arttı ve bu rakam son 18 yılda gerçekleşen en büyük artıştı. Nashville’deki acil yiyecek yardımı ile ilgili talepler %74, Seattle’da %30, Los

Angeles’ta %10, Detroit’te ise %15 oranında artış gösterdi. Yapılan araştırma ayrıca Los Angeles, Louisville ve Charlotte haricinde tüm kentlerde evsiz ailelerin ve evli olmayan yetiş-kinlerin geçen yıla oranla artış gösterdiğini ortay çıkardı. San Francisco, Sacramento, Dallas, Boston, Kansas City ve Charleston da evsiz ailelerdeki artış yüzdesinin çift haneli rakamlara ulaştığı saptanırken, Portland, Providence ve Seattle’daki oranların geçen yıla oranla çok değişmediği gözlendi. Kaynak: http://www.citymayors.com/features/uscity_poverty.html

2010 Karbon Zirvesi

ABD’nin başkenti Washington D.C. 19 Ocak 2010 ‘da “2010 Karbon Zirvesi’ne (2010 Carbon Summit) ev sahip-liği yapıyor. Konunun uzmanlarını ve karar vericilerini bir araya topla-yarak Aralık 2009’da Kopenhag’da gerçekleştirilen 15. Taraflar Konferansı (COP15) nın sonuçlarının değerlendi-rilip, ABD’deki karbon pazarının geleceğinin tartışılacağı zirve, aynı zamanda sektörün önde gelen kişileriyle ortak bir platformda buluşma ve fikir alışverişinde bulunma ortamı sağlayacaktır. Zirvede görüşülecek olan bazı ana başlıklar şu şekildedir: 2012 sonrası uygulanacak uluslararası politika, ABD kar-bon politikası, karbon piyasasına genel bir bakış, gönüllü karbon pazarı, AB politikası, vergilendirme, proje bazlı esneklik mekanizmaları. Kaynak: http://www.carbontradeex.com/carbon-summit.aspx

Tahran’da Bilim Forumu

23-25 Şubat 2010 tarihlerinde İran’ın Başkenti Tahran önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacaktır. Tahran Beledi-yesi’nin katkılarıyla yapılacak olan 1. Bilim Forumu ve Kentsel Kamu ve Uluslararası İlişkiler Dalında En İyi Uy-gulamalar Ödülü Töreni etkinliğinde elektronik iletişim, iletişimsel Planla-ma, vatandaşlık iletişimi, medya ileti-şimi, kentsel uluslararası ilişkiler ve işbirliği gibi konular ele alınacaktır.

İran’ın yerel ve kentsel yetkililerinin katılacağı, üniversite

profesörlerinin konuşma yapacakları ve seçilmiş bazı

makalelerin sunumunun yapılacağı forumda kentsel

kamu ve uluslararası ilişkileri dalında en iyi uygulamalar

tanıtılacak, kentsel projeler ziyaret edilecek. Aynı za-

manda toplantıyla paralel olarak kentsel yönetim alanın-

da yapılabileceklerin ve faaliyetlerin bir sergisi de yapıla-

caktır. Kendi türünün İran İslam Cumhuriyeti’nde ulusal

düzeyde ilki olan bu etkinlik kentsel kamu ve uluslararası

ilişkiler ile aşina olmak için güzel bir fırsat oluşturacaktır.

Forum, aynı zamanda İran kentlerindeki meslektaşlarınız-

la bilgi ve tecrübe alışverişinde bulunmak için de güzel

bir fırsat sağlayacaktır.

Page 22: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

21 e-bülten

Şehirler İttifakı Yıllık Toplantısı Hindistan’ın Bombay Kentinde

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Kültürlerin Yakınlaşması Yılı çerçevesinde, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşki-latı (UCLG) ve Şehirler ittifakı (CA- Cities Alliance) tarafından Hindistan'ın Bombay kentinde 18 Ocak 2010 tarihinde "Şehir-ler İttifakı’nın Yıllık Toplantısı" düzenlenmektedir. Toplantı; politika ve stratejiler, sürdürülebilir çevrenin oluşturulması, planlı yapılanma, kentsel büyüme stratejileri ve kentleri ilgilendiren bir dizi konu üzerinde şehirler arasında işbirliğinin geliştirilmesini amaçlamaktadır.

Kaynak:http://www.cities-localgovernments.org & http://www.citiesalliance.org/ca/node/1832

Mexico City WMCCC Başkanı Oldu Aralık 2009’da Kopen-

hag’da alınan karar uya-

rınca Mexico City,

2010’nun Aralık Ayında

BM İklim Değişikliği Çer-

çeve Sözleşmesi

(BMİDÇS) 16. Taraflar

Konferansı’na ev sahipli-

ği yapacaktır. Yine alınan

karar uyarınca Mexico

City Belediye

Başkanı Marcelo Ebard, “İklim İçin Belediye Başkanla-

rı Dünya Konseyi’nin (WMCCC)” yeni başkanı, Bonn

(Almanya) Beleidye Başkanı Jürgen Nimptsch

ise“İklim İçin Belediye Başkanları Dünya Konseyi’nin

(WMCCC)” yeni başkan yardımcısı seçildi.

Bonn kenti, COP 16 Konferansından önce önemli bir

etkinliğe de ev sahipliği yapacaktır, 28 – 30 Mayıs 2010

tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve UNDP, UN –

HABITAT, UNEP, Dünya Bankası ve IIED tarafından da

desteklenen etkinlikte (İklim Değişikliğine Adaptas-

yon’da Birinci Dünya Forumu - Esnek Kentler), iklim

değişikliği ve küresel ısınma ile ilgili Mexico City’e giden

yolda (COP 16) hükümetler arasında müzakerelerin

yapılması beklenmektedir.

Kaynak:

http://www.iclei.org/index.php?id=1487&tx_ttnews[tt

_news]=4318&tx_ttnews[backPid]=983&cHash=02c404

bace

“Geleceğin Enerjisi Dünya Zirvesi” Abu Dabi’de Başladı

18 Ocak 2010 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri’nin

Başkenti Abu Dabi’de başlayan “Geleceğin Enerjisi

Dünya Zirvesi” önemli dünya liderlerini, yatırımcıları,

araştırmacıları, hem yenilenebilir hem de geleneksel

enerji sektörlerinden iş topluluklarını bir araya getire-

cek bir etkinliktir. Etkinlik, iklim değişikliği, enerji gü-

venliği, siyasi ve ekonomik istikrar gibi önemli dünya

meselelerine gerçek ve ispatlanmış çözümler bulma

ve uygulamada ön planda olan kurumlar için bir plat-

form oluşturmaktadır. Etkinliğe İspanya, Danimarka

ve Monako Veliaht Prensleri, Yunanistan, Maldivler

Malezya, Hollanda, İsveç, Finlandiya, Güney Kore,

Hindistan, Uganda, Gana ve İsviçre’den Bakanlar,

dünyanın önde gelen yeni enerji firmalarından yetkili-

ler, Masdar Enstitüsü, MIT, Berkeley, Imperial College

ve daha pek çok kurumdan önemli öğretim görevlileri

katılmaktadır. Etkinlik 21 Ocak günü sona erecektir.

Zirve ile ilgili bilgilere şu web sitesinden ulaşılabilir:

http://www.worldfutureenergysummit.com

Page 23: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

22 Ocak 2010

Yeni Yeşil Ekonomi Konferansı ABD’nin Washington Kenti’nde Yapılıyor

Washington Ronald Reagan Yapı ve Uluslararası Ticaret Merkezi’nde 20 – 22 Ocak 2010 tarihleri arasında düzenlenmekte olan Çevre ve Siyaset konferansına Fen ve Çevre için Ulusal Konseyi (NCSE) ev sahipliği yapmaktadır. Bir yüzyıllık tarihi belirleyen NCSE, ulusal konferansta yeşil ekonominin tanımını kapsayan yapılanmış diyaloga birçok farklı sektörden gelen öncü lider ve müdürleri bir araya getirmektedir.

Binden fazla katılımcıya ev sahipliği yapmakta olan Yeni Yeşil Ekonomi Konferansı; ticaret adamlarını, çevre uzmanlarını, politikacıları, sivil toplum örgütlerini, üniversite öğretim üyelerini ve öğrencileri bir araya getirmektedir.

Kaynak: http://ncseonline.org/conference/GreenEconomy/

Suudi Arabistan'da Şehir Planlama Konferansı Yapıldı

10–12 Ocak 2010 tarihleri arasında "Şehir Planlama Deneyimler ve Sonuçlar" konulu uluslararası

konferans, Suudi Arabistan'ın Doğu Eyaletinin Jubail Sanayi Şehrinde düzenlendi. Jubail ve Yanbu Kra-

liyet Komisyonu Başkanı Prens Saud Bin Abdullah Bin Thunyan Al-Saud himayesi altında düzenlenen

konferans ile eş zamanlı ve aynı temayı taşıyan bir sergi de yapıldı.

Konferans, Jubail Sanayi Şehrini desteklemeyi ve böylece tanıtımını yapmayı; planlamanın çeşitli

alanlarındaki en son gelişmeleri izleyerek bilgi sahibi olmayı; gelecekteki uygulamalar için başkalarının

deneyimlerinden faydalanmayı; dezavantajları önlemek için onları tanımayı; bilgi paylaşımını, şehir

planlama alanında çalışan kamu, özel sektör ve mühendisler arasındaki etkileşimi artırmayı ve bu sa-

yede deneyim kazanmayı; kentsel ve mimari planlamanın geliştirilmesinde özel sektörün rolünü vur-

gulamayı ve şehir planlamasında çevreyi korumanın ve sürdürülebilir kalkınmanın taşıdığı önemin al-

tını çizmek amacıyla yapıldı.

Konferans’ta şu konular ele alındı: Stratejik ve yapısal planlama, ulaşım planlaması, kentsel tasa-

rım, planlamada teknoloji uygulamaları, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil şehirler, şehir planlanmasın-

da son kavramlar ve teknikler, kentsel gelişmenin ekonomik boyutu, kalkınma için bir araç olarak tu-

rizm planlaması, şehir merkezlerinin ve sahil kesimlerinin geliştirilmesi ve pazarlanması, özel sektörün

kentsel planlamadaki ve kentsel tasarımı geliştirmedeki rolü, şehrin gelişmesinde planlama yöntemle-

rinin etkisi.

Kaynak: http://www.jubailcityplanning.com/index.htm

Page 24: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

23 e-bülten

5. Afrika Kentleri Zirvesi Marakeş’te (Fas) Yapıldı

Ana temasını “Bölgesel ve Yerel Afrika Yönetimleri”nin oluşturduğu 5. Afrika Kentleri Zirvesi, 16–20 Aralık 2009 tarihleri arasında Fas’ın Marakeş şehrinde düzenlendi, etkinliğe 53’ünü Afrika Ülkelerinin oluşturduğu 100’e yakın dünya ülkesinden cumhurbaşkanları, başbakanlar, ekonomi, çevre ve istihdam bakanları, bölgesel ve yerel hükümetler ulusal birlikleri başkanları, bölgesel/yerel yönetimlerin belediye başkanları, kamu/özel sektör temsilcileri, ekonomi kurumları temsilcileri, sivil toplum örgütleri temsilcileri, öğretim görevlileri ve uzmanlar, Afrika bölgesel ekonomi gruplarının temsilcileri ile kalkınma işbirliği ortaklarından 3000 kişi katıldı.,

Afrika Kentleri Zirvesi her üç yılda bir Afrika’nın farklı bölgelerinde dü-zenlenmekte olup, Afrika ülkelerinin yönetimi ve kalkınmasında yerel hükümetlerin rolünün ve konumunun ortaya konulması, bunun yanında Afrika’daki desantralizasyon sürecinin hızlanması konularında verimli çalışmalar yürütmekte-dir.

Afrika Kentleri Zirvesi ayrıca, merkezi hükümetlere ara-sındaki ilişkileri tamamlamayı amaçlayan yerel/ bölgesel hükümetler ile şehir diplomasilerinin konuşlandırılması için benzersiz bir fırsat oluşturmaktadır. Yerel yönetim-lere tek bir ağızdan cevap vermeleri ve böylece diğer paydaşlarda tutarlı bir diyalog geliştirmeleri dolayısıyla Bölgesel ve Yerel Yönetimler Ulusal Birlikleri şehir dip-

lomasisinde önemli bir paydaştır. Şehir diplomasileri ve bölgesel/yerel yönetimler 2004 yılında kurulan Birleşmiş Şehirler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) ile 2005’de kurulan UCLG Pan-Afrika Örgütü’nün de desteğiyle artık daha güçlü bir duruş sergilemektedirler.

Bilindiği gibi, Afrika Kentleri Zirvesi’nin ilki “Afrika’nın kalkınmasında yerel yönetimlerin rolü” temasıyla

1998’de Abidjan’da (Cote d’Ivoire), ikincisi “Kıtanın sür-dürülebilir kalkınmasını sağlamak için yerel yönetimlere kaynak yaratma” temasıyla 2000’de Windhoek’de (Na-mibya), üçüncüsü “Afrika yerel yönetimlerinde temel hizmetlere erişimi güçlendirmek” başlığıyla 2003 yılında Yaounde’da, dördüncüsü “Bin Yıl Kalkınma Hedeflerine erişmek için güç birliği inşa etme” başlığıyla 2006’da Nairobi’de (Kenya) düzenlemiştir.

Zirve ile ilgili bilgilere şu web sitesinden ulaşılabilir:

www.africites.org

Uluslararası İnovasyon, Yönetim ve Teknoloji Konferansı Güney Afrika’da Yapılacak

Uluslararası İnovasyon, Yönetim ve Teknoloji Konferansı 29-31 Ocak 2010 tarihleri arasında Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da gerçekleştirilecektir.

İnovasyon, yönetim ve teknoloji konularında çalışan sektörün önde gelenlerini, öğretim görevlilerini, uzman ve öğrencileri bir araya getirerek tecrübelerini paylaşarak, fikir alışverişinde bulunmalarını amaçlayan konferansta ayrıca bu konularda karşılaşılan sorunlar ve uygulanabilecek yöntemler masaya yatırılacaktır. Konferans boyunca çeşitli çalıştayların da düzen-lenmesi planlanmaktadır. Kaynak: http://www.waset.org/conferences/2010/capetown/icimt/

Page 25: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

24 Ocak 2010

Barselona: Nostalji ve Modernitenin Armonisi

Hulusi Köse2

İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri olan Katalonya bölgesinin başkenti Barselona ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında Kardeş Şehir anlaşması 05 Ocak 1997 tarihinde dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Tay-yip ERDOĞAN ile dönemin Barselona Belediye Başkanı Pasqual MARAGALL arasında Barselona’da imzalanmıştır. 90’lı yıllar yerel demokrasiyi geliştirme ve sağlamlaştırma ile ekonomik ve kültürel ilişkileri güçlendirme amacına yönelik eyleme geçme gereğinin çok büyük öneme sahip olduğu bir dönemdir. Bu bağlamda İstanbul ile Barselona arasında imza-lanan Dostluk ve Kardeş Şehir Protokolü, iki şehrin vatandaşları arasındaki daimi dostluk ve işbirliğine katkıda bulunmayı ve yerel yönetimler konusunda karşılıklı olarak bilgi ve deneyimlerin etkin paylaşımını gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bu hedefler doğrultusunda ortak çalıştaylar düzenlenmekte, çeşitli kültürel etkinlikler düzenlenerek iki kent arasındaki yakın ilişkiler daha da güçlendirilmektedir.

Nostalji ve Modernitenin Meydana Getirdiği Armoni Kent: Barselona M.Ö. 230 yıllarında kurulmuş olan ve tarihi İspanya'dan çok daha öncelere dayanan Barselona, Katalonya özerk bölgesinin başkentidir. İspanya'nın nüfus bakımından ikinci büyük kenti olan Barselona, Gaudi'nin başını çektiği modernizm akımıyla planlanmıştır. Nostalji ve modernitenin meydana getirdiği armoni kenti çepeçevre sarmakta olup, tarihi, kültürü, geleneği ve coğrafyasıyla Barselona gerçek bir Akdeniz şehridir. Dünyaca ünlü ressam Piccaso, ünlü mimar Antoni Gaudi ve kâşif Christopher Columbus gibi sanatçı ve araştırmacıları yetiştiren Barselona’nın yaygın dili Katalancadır.

Barselona; uluslararası ekonomik aktivitesinde ve uluslararası pazar-da, rekabetçi ve stratejik sektörlerde yükselmektedir. Barselona’nın bu yükselişinde özellikle fuarı, limanı, havalimanı, serbest bölge birliği ve turizm birliği önemli rol oynamaktadır. Barselona’nın eko-nomik aktiviteleri 1999-2006 arasında %14,5 oranında artmıştır ayrıca İspanya genelindeki firmaların %15’i Barselona’dadır. Barselona’nın en önemli ekonomik özelliklerinden biri, endüstriyel temele dayalı olmasıdır. Barselona, rekabetçi ve ihracat-odaklı;

• Otomotiv, • Tüketici elektroniği,

2 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzman Koordinatörü

DOSYA

Page 26: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

25 e-bülten

• Kimya ve ecza sanayii, • Yiyecek ve içecek endüstrileri

gibi endüstriyel sektörlerde uzmanlaşmıştır. Ayrıca;

• Ortak hizmetler, • Kültür endüstrileri, • Görsel-işitsel üretim, • Bilgi ve iletişim teknolojileri, • Biyo-teknoloji, • Havacılık ve uzay sanayii gibi

endüstriler Barselona’da yükselişte olan sektörlerdir. Ticaret, lojistik hizmetleri, tıbbi hizmetler, tasarım ve reklam, uzun zamandır geleneksel hale gelmiş sektörlerdir.

Barselona’da Kentsel Planlama

Barselona; Kentsel Planlama, Kentsel Dönüşüm ve Kıyı Kullanımı konu-sunda dünyanın en önde gelen kentlerindendir. Barselona Yönetimi özel-likle 1992 Olimpiyatları düzenlemeye dönük yarışa girişildiği dönemde kentin sanayileşme modelini aşarak, Barselona’yı Avrupa çapında bir finans ve hizmet merkezi yapmayı amaçlayan yeni bir sosyoekonomik modele yönelmiştir. Plan bu modelin gerektirdiği stratejiyi uygulayabil-mek için, sıkışık kent merkezinin dışında, iyi ulaşım ilişkilerine sahip yeni merkez alanlarının düzenlenmesini öngörüyordu. Bu Plan “Kentsel Dönü-şüm Projeleri” olarak adlandırılmıştır. 1990 yılında onaylanan “Barselona 2000” adlı ilk Stratejik Planın arkasından, 1994 ve 1999 yıllarında onayla-nan 2. ve 3. aşama planlar gelmiştir. Kentsel Dönüşüm çerçevesinde 2002 yılında Metropoliten Planlama aşamasına geçilmiş, 2005-2007 yılları arasında bu Plan revize edilerek uygulanmaya devam edilmektedir. Plan çerçevesinde kenti yurt dışında tanıtarak yabancı sermaye çekmeyi hedefleyen “Barselona Gelişme Ajansı (BDA)” kurul-muştur.

Barselona, Kıyı Dönüşüm Projesi konusunda başlı başına önemli bir örnektir. Tarihi kent önündeki eski dok adaları üzerin-de çarşı, restoran, sergi ve gösteri işlevlerini barındıran yeni binalar yapılmıştır. Kentin kuzey doğusunda kıyı boyunca uzanan eski endüstri yapılarının yerinde beş kilometrelik bir plaj kordonu düzenlemesi yapılmıştır; yıllar içinde B-tipi plaj haline gelen Barselona'da artık kent içinden denize girilebilmektedir.

1997 yılında kardeş şehir protokolü imzalayan İstanbul ile Barselona arasındaki ilişkiler kültürel, ekonomik, teknik ve belediyeler arası işbirliği boyutunda artarak devam etmektedir. Son dönem İBB – Barselona ilişki-sine baktığımızda düzenlenen ortak çalıştaylar, kültürel aktiviteler ve teknik ziyaretler var olan iyi ilişkinin daha üst seviyeye taşınacağını gös-termektedir.

Son dönem İstanbul – Barselona ilişkisinden bazı kesitler;

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir TOPBAŞ ile Barselona Belediye Başkanı Sayın Jordi HEREU’nun 15 Mayıs 2009 tarihinde Barselona’da yaptıkları görüşmede İstanbul ve Barselona arasında yerel yönetimler, iş dünyası ve akademik çevreler arasında bir köprü oluşturulmasını amaçlayan “İstanbul ile Barselona Arasında Ekonomi ve Kültür Köprüsü” projesi gündeme gelmiştir. Bu kapsamda bir İspanyol heyeti 29 Haziran - 2 Temmuz 2009 arasında İstanbul'u ziyaret ede-rek projenin fiilen başlaması için görüşmeler yapmıştır. Bu çalışmayla İstanbul ve Barselona arasında ekonomik, bilimsel, teknik ve belediyeler arası işbirliği gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

Page 27: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

26 Ocak 2010

Bu ticari ve ekonomi işbirliğinin yanı sıra iki kent arasında ortak çalıştaylar düzenlenmektedir. Bu Çalıştaylardan biri 02 – 03 Aralık 2009 tarihleri arasında Barselona ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında İMP (İstanbul Metropoliten Planlama) Kentsel Tasarım ve Yarışma-lar Grubu tarafından yürütülmekte olan “Kağıthane Cendere Vadisi Rehabili-tasyon Amaçlı Özel Proje Alanı” çalışması kapsamında “22@ Barcelona Kü-me Gelişimi Modeli” deneyim paylaşımı amacıyla “Cluster Development Experiences 22@ Barcelona” başlığı altında düzenlenen Çalıştay’dır. İMP (İstanbul Metropoliten Planlama) tarafından organize edilen Çalıştay’a; sanayi kullanımlarının üniversite destekli ileri teknolojiler üreten ve kullanan birimlere dönüşünün sağlanması doğrultusunda 22@Barcelona projesi deneyimlerinin paylaşımı ve “Küme Gelişimi” konusunda bilgi vermek üzere Barcelona’dan 22@Barcelona CEO’su Josep Miquel Pique, Şehir Plancısı Rosina Vinyes i Ballbe, Altyapı Direktörü Ramon Sagarra i Ruis katılmıştır.

Çalıştay sonunda; Küme Gelişimi Modeli’nin bu alanda nasıl uygulanacağına dair fikirler tartışılmış, bu alanda yapılacak çalışmanın sadece ekonomik boyutta değil aynı zamanda sosyal boyutta da olması gerektiği belirtilmiştir. Yapılacak çalış-manın 22@Barcelona modelini örnek almasını ancak proje alanının özellikleri ve Türkiye’nin ve İstanbul’un kendine özgü dinamiklerinin analiz edilmesinin ve bu dinamiklere göre öneri geliştirilmesi gerektiğini önemle vurgulamışlardır.

Bu teknik çalıştayların yanı sıra İstanbul ile Barselona arasında kültürel ilişkileri güçlendirme amacına yönelik çeşitli etkin-likler düzenlenmiştir. Düzenlenen bu etkinliklerden biri; La Mercè Festivali’dir. 23 – 24 Eylül 2009 tarihinde Barselona’da düzenlenen La Mercè Festivali vesilesiyle Meclis 1. Başkan Vekili Sayın Ahmet Selamet ve beraberindeki heyet Barselo-na’ya bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Barselona Belediye Başkanı Sayın Jordi HEREU Barselona için çok büyük önemi olan bu kutlama günlerinde Sayın Ahmet SELAMET ve beraberindeki heyeti ağırlamaktan, kardeş şehir İstanbul ile coşku ve sevinçlerini paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir. Festival kapsamında Barselona Denizcilik Müzesi’nde ‘Soul of İstanbul / İstanbul’un Ruhu’ adlı sergi açılmıştır.

Barselona Uluslararası İlişkileri ve Uluslararası Etkinlikler

Barselona önemli uluslararası yerel yönetimler birliklerinin de merkezi konumunda-dır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir TOPBAŞ’ın da eş-başkanı oldu-ğu UCLG (Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Metropolis’in (Dünya Büyük Metropoller Birliği) genel merkezleri Barselona’dadır.

Barselona ayrıca çok önemli uluslararası etkinliklere de ev sahipliği yapmıştır. Bu etkinliklerden biri; 1992 yılında düzenlenen 25. Olimpiyat Oyunları’dır.

2004 UNIVERSAL FORUM’u da Barselona’nın ev sahipliğinde gerçekleşmiştir.

Barselona’nın Yurtdışındaki En Büyük Elçisi: Barça

Barselona denilince akla dünyaca ünlü Barcelona FC takımı gelmektedir. Kentin en önemli sembollerinden olan Barça, oynadığı futbol ile dünyanın en büyük kulüplerinden biridir ve kentin yurtdışındaki tanıtımını en iyi şe-kilde yapmaktadır. Barselona hala renklerinin kutsallığını bozmamak için formasına ticari reklam almayı reddetmektedir. FC Katalan bölgesinin Milli Takımı gibi olan Barselona, maçlarını Stadium Nau Camp da yapmaktadır.

Barselona ile gelişen ilişkiler birçok alanda somut meyvelerini vermeye

başladı bile… Dünya futbolunun en köklü ve başarılı takımlarından biri olan Barcelona takımı ile THY arasında imzalanan anlaşmaya göre artık THY, Barcelona'nın "resmi taşıyıcısı" ünvanını aldı. (Aralık 2009) Gelecek 3 yıl boyunca Barcelona futbol takımını yurt dışı deplasman maçlarına THY'nin tahsis edeceği uçak taşıyacaktır.

Page 28: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

27 e-bülten

Sonuç Olarak; “Viva İstanbul, Yaşasın Barselona!”

Kardeş şehrimiz Barselona bağlı bulunduğu bölgenin ticaret faaliyetleri ve gelişmişlik bakımından dünyanın önemli kentlerinden bir tanesidir.

“Kentsel Dönüşüm Projeleri” ile Barselona, plan hiyerarşisi içerisinde kent-leşmiştir. Tarihi değerler korunmuş bu yolla turizm potansiyeli geliştirilmiş-tir. Kıyı kullanımı tamamen halka bırakılmıştır.

Kardeş şehrimiz Barselona ile ilişkilerimiz ise kültürel, ekonomik, teknik ve

belediyeler arası işbirliği boyutunda artarak devam etmektedir. “Viva İstanbul, Yaşasın Barselona!”

Page 29: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

28 Ocak 2010

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONFERANSI TARAFLAR TOPLANTISI COP 15 /CMP5

Dünya’nın Nabzı 07- 18 Aralık 2009 Tarihleri Arasında Kopenhag’da Attı

Dr. Oğuz Can3

Artık tüm etkileri ile yaşamakta olduğumuz, “İklim Değişikliği” veya bir diğer bilinen adıyla “Küresel Isınma”nın temelinde; yeryüzünü ısıtan güneş ışınlarının bir kısmı uzaya geri yansıtılırken, sera etkisi olan karbondioksit (CO2) ve benzeri gazların miktarının artması ile atmosfer ve yeryüzünde tutulan ışınımın da artması sonucu oluşan ilave ısınma bulunmaktadır.

Sera gazı etkisi olan başlıca gazlar arasında en yaygın olarak;

Karbon Dioksit (CO2), Metan (CH4), Nitrozoksit (N2O), Hidroflorokarbonlar (HFCs), Perflorokarbonlar (PFCs) ve Kükürthekzaflorid (SF6)

yer almaktadır.

Sera gazı yoğunluğunun atmosferde arttığı sürece iklim değişikliği etkilerinin

daha şiddetli olarak kendini göstereceği bilimsel verilerle desteklenmiş ve

genel kabul görmüş bir durumdur. Bu durum insan kaynaklı enerji, sanayi,

ulaşım, atık yönetimi, tarım, arazi kullanımı, ormancılık gibi sektörlerde olu-

şan sera gazı emisyonlarının azaltılmasını gerektirmektedir.

1988 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environmental Program – UNEP) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (World Meteorological Organization – WMO)’nün desteğiyle kurulan “Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change – IPCC)” insan kaynaklı iklim değişikliği ile ilgili bilimsel, teknik ve sosyo-ekonomik araştırmalar yapmakta, en güncel modelleri ortaya koyarak belirli periyotlarda açıklamaktadır. IPCC’nin birinci değerlendirme raporu 1990 yılında, ikinci değerlendirme raporu 1995’de, üçüncüsü de 2001 yılında

3 İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTAÇ AŞ. Sistem Geliştirme Md.

İZLENİM

Page 30: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

29 e-bülten

yayımlanmıştır. Son olarak Aralık 2007’de yayınlanan IPCC

4.değerlendirme raporuna göre; 20.yüzyılda ortalama hava sıcaklığının 0,74ºC artmasıyla birlikte küresel buz-lar erimiş ve okyanus seviyeleri 17cm artmıştır. Maldiv Adaları ve küçük ada devletleriyle Bangladeş gibi 1-2 metre deniz seviyesinden yüksekliği olan kıyı devletleri su seviyesindeki artışlardan yaşam ve mülkiyet konu-sunda en fazla etkilenecekler arasında kabul edilmekte-dirler. Eğer sera gazları azaltılmazsa Grönland'da su seviyeleri 7 metreye kadar yükselecek, küresel sıcaklıkla-rın ortalama 1,5-2,5 ºC artmasıyla yaklaşık %20-30 canlı türü kaybolacak, nüfusun artmasıyla birlikte su kaynak-larının kullanımında, arazi kullanımında ve ekonomik kaynaklarda sıkıntı yaşanacağı gibi kentlerde de prob-lemler yaşanacaktır. Araştırmalara göre bazı bölgelerde yağışlar aşırı artacağı gibi bazı bölgelerde de azalacak ve her iki durumda da sıkıntılar olacaktır.

Su seviyelerinin artması, sel ve su taşkınlarını artıracak

ve bu durumda toplumda değişikliklere neden

olacaktır. 2080’lerde dünya nüfusunun %20’si ki

bu oran 2 milyar kişinin üzerinde bir nüfusa teka-

bül etmektedir, daha çok nehirlerin taşma olasılı-

ğının yüksek olduğu yerlerde yaşayacaklar. 2020

yılında Afrika’da yaşayan 75 ila 250 milyon insan

su konusunda sıkıntı yaşayacaktır. Okyanuslarda

ise 1750’lerden beri insan kaynaklı karbondaki

artış ve ortalama PH oranında 0,1 birim düşüşle

sudaki asidik oranda artış gözlenmektedir. At-

mosferdeki CO2 oranındaki artış asit oranını

artırdığı gibi deniz organizmalarını da etkileyecek-

tir. IPCC’nin dördüncü değerlendirme raporuna

göre 2020 yılında emisyonların 1990 yılı seviyesi-

ne göre %25-45, 2050 yılında ise % 80 azaltılması

gerekliliği ifade edilmektedir.

İklim değişikliği ve etkileri ile mücadelede;

Ulaşım, sanayi, enerji kullanımı, atık, tarım ve ormancılık gibi alanlardan atmosfere salınan in-san Kaynaklı sera gazlarının azaltımı,

İklim değişikliğine hassas bölgelerin adaptasyo-nu,

Yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve gelişmekte olan ülkelere transferi,

İklim değişikliğini önlemek amacıyla yapılacak yatırımlar için gerekli yapılabilmesi için gerekli finansmanın sağlanması hedeflenmiştir.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Söz-

leşmesi ve Kyoto Protokolü

I. Dünya İklim Konferansı 1979 yılında yapılmıştır. Bir-

leşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi

(United Nations Framework Convention for Climate

Change - UNFCCC) 1992 yılında Rio’da yapılan Çevre ve

Kalkınma Konferansında kabul edilmiş ve 21 Mart 1994

yılında yürürlüğe girmiştir.

İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin yetersiz olduğu

kabul edilerek, yükümlülüklerin daha sıkı hale getirilmesi

ve yasal bağlayıcı bir belge olması amacıyla yine sözleş-

menin çatısı altında hazırlanan Kyoto Protokolü ise Ara-

lık 1997 tarihinde protokolü imzalayan ülkelerin küresel

sera gazı emisyonunun % 55’ini temsil etmesi halinde

yürürlüğe konulması koşulu ile kabul edilmiştir. Ancak,

tüm dünya sera gazı emisyonlarının % 25'inden tek başı-

na sorumlu olan ABD'nin, % 17’sinden sorumlu olan

Rusya ve % 1,5'lik paya sahip Avustralya'nın imzalama-

ması sonucu uzun yıllar yürürlüğe girememiştir.

2004 yılındaki taraflar toplantısında Rusya’nın protokolü

ani bir kararla onaylamasıyla da 16 Şubat 2005 tarihinde

yürürlüğe girmiştir.

Sözleşmede (UNFCCC) ülkeler yükümlülüklerine göre

farklı eklerde listelenmiştir. Ek-1 listesinde Avrupa Birli-

ğinin tek bir ülke olarak değerlendirildiği 41 adet OECD

(Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) üyesi olan sana-

yileşmiş ülkeler ile ekonomileri geçiş sürecinde olan

ülkeler yer almıştır. Ek-2 listesinde ise hepsi OECD üyesi

olan ve Ek-1 listesinde de yer alan 24 ülke bulunmakta-

dır. Ek-1 listesi ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltma

konusunda öncü olmaları beklenmektedir. Ek-2 listesi

Page 31: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

30 Ocak 2010

ülkeler ise gelişmekte olan ülkelere İklim Değişikliği

Çerçeve Sözleşmesi kapsamında yapılacak projelere

finansman sağlamak ve bu ülkelere yardımcı olmakla

yükümlüdür. Ek-1 dışı ülkeler ise çoğunlukla gelişmekte

olan ülkelerdir.

Türkiye: EK1 ülkesi olup; 26 Ağustos 2009 tarihinde de

KP’ne taraf olmuştur. Türkiye sayısal bir azaltım hedefi

olmadığı için Ek-B ülkesi değildir. 2012 yılına kadar her-

hangi bir azaltım sorumluluğu bulunmamaktadır. 9 Ka-

sım 2001 tarihinde COP7 Marakeş’te alınan 26/CP.7

numaralı karar ile: Taraflar “Türkiye’nin özgün koşulları

ile diğer Ek1 ülkelerinden farklı bir pozisyonda bulundu-

ğunu” tanımaya davet edilmektedir.

Kopenhag Gündemi

7-18 Aralık 2009 tarihleri arasında BMİDÇS 15. Taraflar Konferansı Danimarka/Kopenhag da 194 ülkeden 40.000’in üzerinde ülke delegasyonları, sivil toplum kuruluşları basın ve 130 dünya liderinin katılımıyla ger-çekleştirildi.

Müzakerelerin ana başlıklarını:

Emisyon hedefleri, hedef yılı ve azaltım gerçek-

leştirilecek referans yılını içeren Azaltım-

mitigasyon

İklim değişikliğinin getirdiği çevresel, sosyal ve

ekonomik etkilere adaptasyonu sağlayacak

Adaptasyon

Teknoloji Transferi,

Ve Finansman oluşturmaktadır.

Kopenhag’daki 15. Taraflar Konferansı (COP15), geliş-mekte olan ülkeler, Çin, AB, ABD arasındaki diyaloglar neticesinde kilitlenme noktasına gelmiş, daha sonra ABD ve anahtar ülke konumundaki Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin Cumartesi gününe sarkan kapalı grup top-lantıları sonucunda ancak bir mutabakat metni –Copenhagen Accord- ile sonuçlanmıştır. Müzakerelerde, gelişmekte olan ülkeler için, İsveç: 800

milyon Avro, Danimarka 160 milyon Avro katkıda bu-

lunmayı açıklarken, AB’nin kısa dönem finansman için

Brüksel’de 11 Aralık 2009Cuma günü almış olduğu karar

ile 2012 yılına kadar yılda 2,4 milyar Avro olmak üzere

7,2 milyar Avro’’luk finans paketi açıklamıştır.

Kopenhag Mutabakat Metni ile sonuçlanan müzakerelerde Ge-lişmekte olan ülkelerin uyum ve azaltım faaliyetlerinin finansma-nı için 2010-2012 periyodunda 30 milyar dolar, 2012-2020 arasında yıllık 100 milyar dolarlık fonun harekete geçirilmesi he-deflenmiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketlerinden İSTAÇ AŞ. Uzmanlarının da yer aldığı Türkiye heyetinde; İklim Değişikliği Koordinasyon kurulu üyeleri, ilgili kamu kurumlarının üst düzey yetkilileri, üniversiteler ve İş dünyasından oluşan 115 kişilik heyet yer alarak, müzake-relerde katılım sağlamıştır. Ayrıca Çevre ve orman Baka-nı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, TBMM Çevre Komisyonu baş-kanı Sn. Haluk ÖZDALGA, Başkan vekili Prof.Dr. Mustafa ÖZTÜRK’ ÜN de dâhil olduğu dört milletvekilimiz de müzakerelere iştirak etmişlerdir. 14 Aralık Pazartesi günü Türkiye İklim Değişikliği Stratejik Planının sunumu-nun yapıldığı bir yan etkinlik yapmıştır.

Sn. Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL 17 Aralık Perşembe günü üst düzey Toplantıda Türkiye adına bir konuşma yapmıştır.

Gelinen son noktada Kopenhag Mutabakat Metni gereği, Türkiye Kyoto Protokol’ü tarafından Ek 1 ülkesi olarak değerlendirildiği için emisyon azaltım planını tüm eko-nomi bazında 31 Ocak 2010 tarihine kadar UNFCCC’ye bildirmek zorundadır. Mutabakat Metni 2010 yılı Hazi-ran ayında Bonn’da yapılacak ara toplantıdan sonra muhtemel bir ilerleme ile Meksiko kentinde düzenlene-cek olan COP16 taraflar konferansında bağlayıcı bir do-küman haline gelecektir. Mutabakat metni başlıca; Küresel sıcaklığın 2

0C’nin altında tutulması,

Sürdürülebilir kalkınma için düşük emisyonlu kalkınma stratejinin benimsenmesi,

EK-1 ülkelerinin sera gazı azaltım hedeflerinin belirlenmesi;

EK-1 Dışı ülkelerin ise, sera gazı azaltım eylem-lerini benimsemelerini ve Sekretarya’ya iletil-mesini talep etmektedir.

Page 32: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

31 e-bülten

Mutabakat metni her ne kadar bağlayıcı olmasa da (mevcut durumu itibariyle) bir yol haritası olarak değer-lendirilmektedir.

Yerel Yönetimler Ve İklim Değişikliği

BM 2006 tarihli nüfus raporuna göre; “2050” yılında

dünya nüfusu 6,7 milyardan 9,2 milyara çıkacaktır. 1950

yılında dünya nüfusunun 2,5 milyar olduğunu düşündü-

ğümüzde 1950’den 2050’ye dünya 4 kat küçülmüş ol-

maktadır. Nüfus artışı ağırlıklı olarak gelişmekte olan

ülkelerde ve kırsal alanlardan kentlere doğru gerçekleş-

mektedir. Dünya nüfusunun % 50’sinin yaşadığı kentler

önümüzdeki dönemde hızla % 80’lere varan oranlarda

daha kalabalıklaşacaktır. İnsanın makro ölçekteki hali

olan dünyamız, 2ºC’lik bir sıcaklık artışı karşısında iklim

değişikliğine ekstrem hava koşulları (bölgesel su baskın-

ları, sızaklık dalgalanmaları, fırtınalar, kuraklıklar…) ve

salgın hastalıklar ile tepki vermektedir. İnsan ve Dünya

arasındaki analojiye daha birçok örnek verebiliriz. Bura-

dan çıkarılacak sonuç Dünya’nın insanlar üzerinde olan

hukukunun korunması şeklinde olmalıdır.

10 milyar insanın yiyecek, giyecek, barınma, ulaşım

ihtiyaçlarını düşündüğünüzde, ayrıca artan talepleri,

değişen hayat standartları ve tüketim profili de göz önü-

ne alındığında ya planlayarak ve yöneterek ya da ortaya

çıkan yeni koşullara tabi olarak değişeceğimiz kesindir.

Bu açıdan hızla yoğunlaşan kentler iklim değişikliğinin

hem sebebi hem de mağduru olarak karşımıza çıkmak-

tadır. “Enerji”, “Ulaşım”, “Atık” ve “Su” yönetimi gibi

başlıklarda yerel yönetimlerin ve kentlerin atabileceği

birçok adım vardır. Tabiatıyla de çözümler de kentlerden

gelişecektir.

Gelişmiş ülkelerin sera gazı salımlarının % 75’i kentler-

den oluşmaktadır. Bu salımların ise % 80’inin enerji kay-

naklı olduğu bilinmektedir. Başta binalarda enerji verim-

liliği olmak üzere örnek kentsel dönüşümler yapılabile-

ceği gibi, yenilenebilir enerji payının artırılmasından,

enerji verimliliğine, merkezi ısıtmadan, şehir aydınlatma

ve trafik sinyalizasyonuna varıncaya kadar birçok alt

başlıkta enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarının azaltımı

için projeler gerçekleştirilebilmektedir.

Enerji yönetimi alanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi

ilk olarak 2002 yılında olmak üzere yenilenebilir enerji

kaynaklarından üretilen elektriğin hafif raylı sistemlerde

kullanılmasıyla başlayan faaliyetlerine, kent içi trafik

sinyal lambalarının tamamının yine aynı yıllarda akkor

Flamanlı ampuller yerine tasarruflu ve uzun ömürlü

LED’li trafik üniteleri ile değiştirilmesi ile devam etmiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi depolanmış evsel atıklar-

dan oluşan çöp gazının elektriğe dönüştürülmesinde iki

fazın toplamında 38 Mega Watt Kurulu güç ile bu alanda

en büyük projelerden birisini gerçekleştirmiştir. Şehir

Aydınlatmada yapılan enerji tasarrufu ile elektrik tüke-

timi tasarruf edilerek emisyon azaltımı gerçekleştirilmiş-

tir. İBB’nin ulaşım, enerji ve atık yönetimi ile sağlamış

olduğu sera gazı emisyon azaltımı 2010 yılı itibariyle

yıllık 2 milyon tona ulaşacaktır.

Hızla gelişmekte olan kentlerin, özellikle bina yalıtımı

standartları, yağmur sularının yönetimi ve kullanımı,

güneş, rüzgâr, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynak-

larının yaygınlaştırılması, özendirilmesi, kent planlama-

sında özel yer verilmesi ile yapabileceği azaltımlar önem

kazanmaktadır. Yine ulaşım amaçlı tüketilen enerji içeri-

sinde hibrid, elektrikli ve hidrojenle çalışan araçların

özendirilmesi, uygun dolum istasyonlarının planlanması

kent yönetimlerinin sorumlulukları arasında yer almak-

tadır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir

TOPBAŞ, İklim Zirvesinde

15 Aralık Salı günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başka-

nımız Kadir Topbaş, Kopenhag Başkanlar zirvesinde

'Kentler Faaliyetlerini tanıtıyor' başlıklı oturumda Los

Angeles, Taipei ve Riga belediye başkanları ile Yuvarlak

Masa toplantısında yer aldı. Aynı zamanda UCLG –

Birleşmiş Kentler Yerel Yönetimleri eş başkanı olan Sn.

TOPBAŞ’ın İstanbul’un düşük karbon yönetimine geçişte

hayata geçirdiği projeleri ilgi ve takdir topladı.

Page 33: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

32 Ocak 2010

Türkiye Yerel Yönetimlerinin, “Kardeş Şehir” İlişkilerinde İstenilen düzeye gelinmesi

için neler yapılmalı?

Hüseyin Özgür Ünsal4

Türkiye’de Desentralizasyon (Ye- rinden Yönetim) süreci ve yerel yöne-timlerin güçlendirilmesine bağlı olarak, uluslararası ilişkilere ve işbirlik-lerine, giderek daha fazla önem verildiği görülmektedir. Türkiye Cum-huriyeti Anayasası’nın 90. Mad- desi ile 1173 sayılı Milletlerarası Mü-nasebetlerin Yürütülmesi ve Ko- ordinasyonu Hakkında Kanun’un 1. Maddesi uluslar arası alanda “antlaşma (treaty, pact, convention)” yapma yetkisini merkezi hüküme- te ait bir yetki olarak tanımlamıştır. Belediyelerin imzaladığı Kardeş Şehir ve İşbirliği anlaşmaları, milletle-rarası antlaşma hükmünde değil- dir. Kardeş şehir ilişkilerinin ve işbirlik-lerinin kurulmasına dair bağlayıcı kanuni hüküm, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 74. Maddesi’nde geçmektedir. Ancak aynı kanunun 76. Maddesi’nde geçen Kent Konsey- leri’nin çalışma usul ve esaslarını anla-tan bir yönetmeliğin mevcudiye- tine karşın belediyelerin yurtdışı ilişki-lerine dair bir yönetmelik veya stratejik yönlendirmeden sorumlu bir kurumun veya kuruma bağlı bir birimin olmayışı uygulamada belirsizliklere yol açmaktadır. Aşağıdaki şemada bir Türk belediyesi ile yabancı belediye arasında bir anlaşma metninin imzalanma süreci ve resmi prosedür ana hatlarıyla verilmektedir:

Resmi prosedür ile ilgili detaylara Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) internet sitesinden ulaşılabilmektedir:

http://www.tbb.gov.tr/index.php?details=sols&id=39. Türkiye Belediyeler Birliği, kardeş şehir ilişkilerini içeren

Resmi prosedür ile ilgili detaylara Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) internet sitesinden ulaşılabilmektedir:

http://www.tbb.gov.tr/index.php?details=sols&id=39. Türkiye Belediyeler Birliği, kardeş şehir ilişkilerini içeren

bir veritabanı üzerinde çalışmakta olup kurulan kardeş şehir ilişkileri ve bu zamana kadar yürütülen ortak faaliyetler hak-kında tüm belediyelerden bilgilendirme yapılmasını beklemektedir.

4 İBB Dış İlişkiler Uzman Koordinatörü

ANALİZ

Page 34: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

33 e-bülten

Dünyada farklı ülkelerden şehirlerarasındaki ilişkiler:

Kategori İçeriği Önde gelen ülke ve kurumlar

Kardeş Şehir İlişkileri (Sister City Relations)

Belediyelerin yerel toplumlar arasındaki ilişkileri ilerletmek amacıyla kolaylaştırıcı olduğu, sivil toplum, iş dünyası, eğitim ve belediyeleri içine alan kültürel alışverişlerden ekonomik kalkın-maya kadar pek çok konuyu içeren ilişkiler

ABD, Sister Cities International (SCI), International City/County Management Association (ICMA )

Yerinden İşbirliği (Decentralized Cooperation)

Uluslararası kalkınma ajanslarını da içeren ve resmi kalkınma desteklerinin sağlandığı, çoğun-lukla Kuzey-Güney yerel yönetimleri arası ilişki-ler

AB, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika, İsveç, Finlandiya

Belediyeler arası Uluslararası İşbirliği (Municipal International Cooperation)

Belediyelerin uluslararası ilişkilerine tekabül etmekte ve iki veya daha fazla belediye arasında bilgi ve deneyim paylaşımı yoluyla teknik işbirliği kurulmasını ifade etmektedir.

Fransa, Fransa Kentler Birliği (Cités Unies France – CUF), Hollanda, Hollanda Belediyeler Birliği (Vereniging van Nederlands Gementeen – VNG), Japonya

Kaynak: J.C. De Villiers’in SCI’ın 50. Yıldönümü Etkinliği‘nde yaptığı konuşma, Washington DC: 13.06.2006

Gelişmiş ülkelerin şehirlerinin Kardeş Şehir ilişkileri:

Kardeş Şehir (Sister City) kavramı 1950lerden itibaren ABD’nin kendi şehirleri ile dünyanın geri kalan ülkelerindeki şehirlerarasında barış ve karşılıklı anlayışın gelişmesi için ortaya çıkmıştır. Avrupa’da da aynı tarihlerde ve benzer şekilde özellikle Fransız ve Alman şehirleri arasında dostlu-ğun geliştirilmesi amacıyla “Twinning” adı verilen eşleştir-me veya kardeşlik ilişkileri kurulmaya başlanmıştır. Zaman ilerledikçe yerel yönetimlerin desentralizasyon sonucu kurumsal gelişimlerini tamamlamalarıyla kardeş şehir ilişki-leri daha çok kültürel, ekonomik ve ticari boyutuyla öne çıkmaya başlamıştır. Özellikle batı ülkeleri kardeş şehirleri-ne yerel ticaret ve sanayi odaları ile STK’larını örgütleyerek ticaret ve kültür heyetleri düzenlemektedirler (Ör. Barselo-na İş Köprüsü, Berlin-İstanbul Kent Partnerliği’nin 20. Yıl-dönümü). Buradaki temel mantık, kültürel olarak bağları geliştirirken kendi şehirlerindeki işadamlarının kardeş şe-hirlerde iş imkânlarını artırmaktır. Uluslararası ticarette en önemli hususlardan biri güvendir. Belediye Başkanlarının eşlik ettiği heyetler, bu bağlamda beraberlerindeki işadam-larını daha güçlü bir biçimde temsil etmekte ve güvenilirliği artırmaktadır (Ör. Houston-Monterrey ticari işbirliği). Kar-deş şehir ilişkilerinin dış ekonomik ilişkilerle birlikte düşü-nülmesine Kyoto Belediyesi’nin liderlik ettiği ve Doğu Asya ve Avustralya’dan şehirleri (Bangkok, Bombay, Cakarta, Hong Kong, Ho Chi Minh, Kuala Lumpur, Manila, Melbourne, Osaka, Seul, Singapur, Şanghay, Tianjin) içeren Business Partner Cities Network (BPC) de örnek gösterilebi-lir. Bu noktada gelişmiş ülkelerin şehirlerinde kardeş şehir ilişkilerini yürüten uluslararası ilişkilerden sorumlu belediye birimi, yerel ticaret ve sanayi odası ile işadamları dernekleri ile sağlam ve sürdürülebilir ilişkiler geliştirmektedir. Kültü-rel ilişkilerin geliştirilmesi için ise yerel kültürel topluluklar, STKlar vb. kurum ve kuruluşlar ile tanışılarak gereken za-manlarda hızlı bir biçimde organize olabilmek için sağlam ve sürdürülebilir ilişkiler geliştirilmesi gereklidir.

Amerikan şehirleri, kardeş şehir ilişkisi kurulması için Sister Cities International’e (SCI) üye olmanızı isteyebilirler. Zira ABD şehirleri ile diğer dünya şehirleri arasındaki kardeş

şehir ilişkilerinin koordinasyonundan SCI sorumludur. Ame-rikan şehirleri ve Alman şehirleri, kardeş şehir ilişkilerini sağlam temellere oturtmak için tamamen gönüllülük esası-na göre işleyen kardeş şehir dernekleri kurarlar (Ör. Houston-İstanbul Sister City Association, Verein zur Förderung der Städtepartnerschaft Köln-İstanbul). Şu an dilimizde kullanılmakta olan “Kardeş Şehir” ifadesi aslen ABD orijinli “Sister City” ifadesinden çevrilmiş olup Avru-pa’da şehirler daha çok “Twin City” veya “Partner City” gibi ifadeleri tercih etmektedirler. Bir Avrupa şehri ile kardeş şehir ilişkisi kurulacağı zaman özellikle süreli bir işbirliği mi yoksa kalıcı bir kardeş şehir ilişkisi mi kurulacağı konusunda yanlış anlaşmalara mahal vermemek için anlaşma metnin-de “Sister City” ifadesinin net bir biçimde yer almasında büyük fayda görülmektedir. Gelişmiş ülkelerin şehirleri, kardeş şehir ilişkisi kurarken aşağıdaki kriterlere dikkat ederler:

Şehirlerinde o ülkeden veya şehirden göçmen bir toplum olması

Kardeş şehir ilişkisi kurulması düşünülen şehirle mevcut ilişkiler

Ayırabilecekleri kaynaklar ve finansal sürdürülebi-lirlik

Yabancı şehrin büyüklüğü

Yabancı şehrin gayrı-safi kentsel hâsılası

Yabancı şehrin diğer kardeş şehirleri ve belediye-nin dış ilişkiler kapasitesi

Dış ticaretten sorumlu bakanlık veya müsteşarlığın karşılıklı ticaret ve yatırımın düzeyi ve sunduğu olanaklar hakkındaki raporu

Bağlı oldukları belediyeler birliğinin tavsiyesi

Dışişleri Bakanlığı’nın tavsiyesi

Kardeş Şehir ilişkilerinde başarılı olmak için gerekli kurumsal gelişim ve kapasite artırımı:

Kurum içi iletişim: Belediyelerin başta uluslararası ilişkiler olmak üzere genel anlamda kurum içi iletişiminin güçlü olması gerekir. Standart kurum içi yazışma prosedürlerinin

Page 35: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

34 Ocak 2010

yanı sıra dış ilişkilerden sorumlu belediye personelinin kurum içindeki idareci ve danışmanlar ile birim ve/veya iştirak şirketlerinden yabancı dil bilen uluslararası ilişkiler alanında irtibat kişileri ile yüz yüze tanışmaları ve kartvizit değişimi yapmaları kurum içi iletişimi güçlendirecektir. Ayrıca dış ilişkiler birimlerinin dış ilişkilerden sorumlu bele-diye meclis komisyon üyeleri ve belediye başkanlığı özel kalemi ile de eşgüdümlü çalışmaları gereklidir.

Stratejik Vizyon, kurum içi bilinçlenme, motivasyon, büt-çeleme ile yatırım olanaklarının belirlenmesi: Belediye meclis üyeleri, idarecileri ve personelinin yurtdışı ilişkiler alanında motivasyonunu artırıcı tedbirler alınması ve bilgi-lendirme yapılması uluslararası işbirliklerinden gerektiği ölçüde yararlanılarak amaçlanan kurumsal kapasite artırı-mının sağlanmasına önemli katkıda bulunacaktır. Belediye-lerin şehirlerinin ve kurumlarının güçlü yönlerini vurgula-yabilecekleri stratejik bir dış ilişkiler vizyonunun olması dış ilişkiler yönetiminin ana unsurlarındandır. Dış ilişkilerden sorumlu birimlerin, belediye başkanı özel kalemi, belediye başkan danışmanları, belediye birlikleri, sanayi ve ticaret odaları ile yerel paydaşlar ve kurum içi birim ve iştirak şirketleri ile eşgüdümlü ve fikir alışverişi içerisinde bir dış ilişkiler vizyonu ve bu vizyonu gerçekleştirecek stratejileri belirlemeleri kurum içi bilinçlenme ve motivasyon için büyük bir adım teşkil edecektir. Bir kardeş şehir ilişkisi kurulurken stratejik bir hedefleme yapılması çok önemlidir. Bunun için kendi şehriniz ile ilişki kurulacak şehrin mukaye-seli SWOT analizi yapılarak muhtemel işbirlikleri ortaya konulmalıdır.

Yürütülecek çalışmalar için en az beş yıllık bir plan ve bütçe oluşturulmalıdır. Her yıl yeniden gözden geçirilebilecek bütçenin gider kalemleri içerisinde yurtdışı seyahatler, yurtdışından gelen heyetlerin ağırlanması, gerekli ekstra personel, muhtemel ortak projeler, tahmini kültürel, sanat-sal ve sportif etkinlikler, seminerler ve konferanslar ile yapılması düşünülen kardeş şehir parkları, bahçeleri ile açılması düşünülen sergiler vb. maliyetler hesaba katılma-lıdır. Yurtdışı ilişkilerden özellikle ekonomik alanda sağla-nabilecek getiriler ise belediye ve iştirakleri nezdinde kap-samlı bir yatırım ve iş olanakları analizi yapılmak suretiyle ortaya konulmalıdır. Belediyenin elindeki dış yatırımcının ilgisini çekebilecek emlak stoku, kentsel dönüşüm projeleri ile hangi iştirak şirketlerinin yurtdışında müteahhitlik hiz-metleri gerçekleştirebilecek ve ihracat yapabilecek kapasi-teleri ve mukayeseli üstünlükleri olduğunu gösteren bir envanter oluşturulmalıdır.

Kurum dışı iletişim: Kurum dışı iletişimin güçlü olması be-lediyelerin ve genel anlamda yerel toplumun uluslararası ilişkilerinde var olan potansiyelin değerlendirilmesini, işbir-liklerinin artırılmasını, bilgi paylaşımını, ortak bir vizyon dahilinde çalışılmasını ve de tüm paydaşların yürütülen faaliyetlere ve düzenlenen etkinliklere dahil edilmesini

mümkün kılacaktır. Bu bağlamda ilk planda belediyelerin dış ilişkilerinden sorumlu birimlerinde çalışan personelin yerel sanayi ve ticaret odaları, bağlı bulunulan belediye birlikleri ve de STKlar, kalkınma ajansları, valilik ve il özel idaresi, işadamları dernekleri ile ilçe belediyelerini içine alan bir bilgi paylaşım ve haberleşme ağı kurmaları kurum dışı iletişimi geliştirecektir.

Kurumsal İç Yapılanma: Özellikle büyükşehir belediyele-rinde dış ilişkilerden sorumlu birimlerin yetkilerinin ve personel sayısının artırılması ve de kendilerine bağlı alt birimlerin oluşturulması. Bu alt birimler, protokol hizmetle-ri, uluslararası etkinlikler, uluslararası işbirliği projeleri ve kardeş şehirler, dış yatırımlar ve dış krediler ile AB ilişkile-rinden sorumlu birimlerden oluşabilir.

Yabancı dil engeli, belediyelerin yurtdışı ilişkilerini geliştir-melerinde göze çarpan bir engel yabancı dil bilen personel eksikliğidir. Sadece dış ilişkilerden sorumlu birimlerin değil yurtdışı işbirliklerinden faydalanarak daha iyi hizmet su-numu gerçekleştirebilecek belediye birimlerine ve iştirak şirketlerine yabancı dil bilen personel alımı bu sorunun aşılması için bir gerekliliktir. Belediyelerin dış ilişkiler birim-lerinin çok iyi derecede yabancı dil bilen personel istihdamı için hizmet ihalesi ile personel tedarikine gitmesi bu an-lamda faydalı olacaktır.

Belediye Birlikleri ile İlişkiler: Türk belediyelerin belediye birlikleriyle işbirlikleri yeterli düzeyde değildir. Belediye birliklerinin yürütülebilecek işbirlikleri ve kapasiteleri hak-kında belediye idarecileri ve dış ilişkiler birimlerini bilgilen-dirilmesinde büyük yarar vardır. Belediye birlikleri, kardeş şehir, işbirliği partneri arayan, uluslararası donörlerden ve AB fonlarından yaralanmak isteyen belediyeler için güçlü, organize ve toplu bir temsil görevi yürütebilirler. Ayrıca belediye birlikleri, yerel yönetimlerin beklediği desentralizasyon reformları ile daha fazla yetki ve kaynak-lara kavuşmaları, yerel toplumun yerel yönetişime katılımı vb. hususlarda merkezi hükümet nezdinde lobi faaliyetleri yürütebilirler.

Özetlemek gerekirse Türk belediyelerinin ve belediye bir-liklerinin uluslararası ilişkiler alanında başarılı olması için yapması gereken çok şey vardır. Kardeş şehir ilişkileri de yerel düzeydeki uluslararası ilişkilerin en önemli başlıkla-rından biridir. Üniversitelerde, uluslararası ilişkiler konu-sunda eğitim gören veya diğer ilgili öğrencilere belediyeler ve belediye birliklerince yerel düzeydeki uluslararası ilişki-ler hakkında bilgilendirme seminerleri düzenlenmesinin de bu konuda bilgi sahibi yetişmiş üniversite mezunlarının belediyelerde ve belediye birliklerinde istihdamı açısından faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra Türk belediyelerinin kendi aralarında uluslararası ilişkiler alanında bilgi alışverişinde bulunması ve de ortak vizyon ve strateji belirlemesi ileriki dönemde üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur.

Page 36: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

35 e-bülten

İslam Başkentleri ve Kentleri Teşkilatı (Organization of Islamic Capitals and Cities – OICC)

Adem Varıcı5

Kuruluş: İslam Başkentleri ve Şehirleri Teşkilatı (OICC) 1980 (Hicri 1400) yılında kurulmuştur. Yapısı: İslam Konferansı Örgütü (Organization of Islamic Conference-OIC) bünyesinde kurulmuş, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuru-luşudur. Misyonu: Teşkilata üye olan İslam şehirlerinin istikrarlı kalkınmaları-nın sağlanması ve bu şehirlerin içinde bulunduğu şartların iyileştiril-mesidir. Üye Sayısı: Şu an itibarıyla teşkilatın OIC üyesi 57 ülkeden toplam 147 aktif üyesi, OIC üyesi olmayan 6 Ülkeden 8 gözlemci üyesi ve üniversi-teler, bakanlıklar, Araştırma Merkezleri vb. çeşitli resmi kuruluşlardan oluşan 15 katılımcı üyesi bulunmaktadır. Üyeleri 4 kıtaya yayılmıştır: Asya, Afrika, Avrupa ve Güney Amerika. İslam Başkentleri ve Kentleri Teşkilatı (OICC), 1978 yılında İslam

Konferansı Örgütünün Dışişleri Bakanları Toplantısında alınan karar

doğrultusunda İslam kentlerinin kimliğinin ve tarihi mirasının korun-

ması ve yapılacak konferanslar, seminerler ve uzman değişimleri gibi

çalışmalarla bu kentlerdeki yaşam standartlarının yükseltilmesi ama-

cıyla kurulmuştur.

Teşkilata Asya, Avrupa, Afrika ve Güney Amerika’dan olmak üzere 54

ülkeden 141 aktif üye başkent ve kenti bulunmaktadır. Ayrıca Teşkila-

tın amaç ve aktiviteleri ile ilişkili olarak, İslam Dünyası dışındaki 6

ülkeden 8 gözlemci üye, İslam Dünyası’ndan veya İslam Dünyası dı-

şındaki bakanlıklarından, komisyonların teşkilatlarından, üniversitele-

rinden, araştırma ve kültür merkezlerinden 14 tane iş ortağı üye bulunmaktadır.

Kuruluş Hikâyesi:

İslam Başkentleri ve Kentleri Teşkilatı (OICC) 1978 yılında Senegal’in Başkenti Dakar’da yapılan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) 9. Dışişleri Bakanları Toplantısında alınan 9/9-P nolu karar ile kurulması karalaştırılmış ve Mekke’de İslam Ülkeleri Başkentlerinin temsilcilerinin bir araya gelmesi ile oluşan bir hazırlık toplantısıyla kuruluş tüzüğünün ortaya

5 Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanı

OICC BAŞKANI:

Omar Abdullah Al-Qadi

OICC Genel Sekreter Yardımcısı

Muhammed Hamdi Mustafa’nın İBB’yi

Ziyareti. 27.06.2009

DOSYA

Page 37: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

36 Ocak 2010

çıkartılmasına karar verilmiştir. 1979 yılında İslam Ül-keleri Başkentlerinin katılımıyla gerçekleşen Mek-ke’deki hazırlık toplantısında Teşkilatın taslak tüzüğü kabul edilmiş ve 1980 yılında Fas’ta yapılan İslam Kon-feransı Örgütü (İKÖ) 10. Dışişleri Bakanları Toplantısın-da da bu tüzük kabul edilerek İslam Konferansı Örgü-tünün bu teşkilata tam destek sağlayacağı kararlaştı-rılmıştır. Teşkilatın kuruluşunda Türkiye Cumhuriyeti hükümeti aktif olarak rol almıştır.

Hedefleri:

İslam kentlerinin tarihi mirasını korumak;

İslam kentlerini daha yaşanılır hale getirmek;

İslam kentlerinin küresel rekabet gücünü artır-mak;

İslam kentlerinde yerel yönetim hizmetlerinin kalitesini artırmak;

İslam kentlerinde belediye çalışanlarının yaşam standartlarının iyileştirilmesi;

İslam kentleri arasında işbirliğini geliştirmek…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, OICC’nin kuruluşundan 4 sene sonra (1984) bu kuruluşa üye olmuştur.

25 – 27 Nisan 2004 tarihlerinde Dubai’de düzenlenen, 10. Genel Konferansı ve buna paralel ola-rak Dubai Belediyesi ve Birleşmiş Milletler HABITAT

Programı ile işbirliği içinde düzenlenen “İslam Kentinde Sürdürülebilir Kent İdaresi Stratejileri” başlıklı OICC 8. Uluslararası Bilim Sempozyumu’na davet edilmiştir. Bu konferansta, içinde İstanbul’un da bulunduğu yeni Yönetim Kurulu ve İşbirliği Fonu üyeleri seçilmiştir.

OICC 10. Genel Konferansı’nın bir gündem maddesi olarak Kudüs Şehri ile diğer OICC üyeleri ara-sında dini, bilimsel, ekonomik, sosyal ve kültürel bağla-rı kuvvetlendirmek ve şehrin İslami kimliğini ve mirası-nı korumak için kardeşlik anlaşmaları yapılması gün-

deme gelmiştir. Ancak, bu hususta herhangi bir adım atıl(a)mamıştır.

Genel Kongre:

Teşkilatın, hedefleri ve temel esasları doğrultusunda

genel politikalarını belirleyen kuruldur. Genel kongre,

teşkilat bünyesinde görev yapan komisyonların faali-

yetlerine esas teşkil eden kural ve prensipleri belirler.

Yerel Yönetimler ve yerel kalkınma alanlarında üyeler

tavsiyelerde bulunur. Ayrıca, Genel Sekreterin seçimi

ve Yönetim Kurulu Üyelerinin belirlenmesi, İstişare Ku-

rulunun oluşturulması, üyelik aidatlarının belirlenmesi,

teşkilat bütçesinin onaylanması gibi görevleri ifa eder-

ler.

OICC Olağan Genel Kongresi, her 3 yılda bir, OICC mer-

kezinin bulunduğu kentte veya Genel Sekreterliğinin

bulunduğu şehir veya üye bir başkentte veya üye şe-

hirlerden birinde (Genel sekreter veya Kongrenin icra

edildiği şehrin belediye başkanı veya temsilcisinin baş-

kanlığında) ya da dönüşümlü olarak yapılır. Genel İdare

Kurulu kararıyla veya üye kentlerin üçte ikisinin onayı

ile olağanüstü olarak ta toplanabilir. Olağanüstü top-

lantısında, hangi konu için toplantıya çağırılmışsa, o

konudan başka konulara bakmaz. Kararlar, üye kentler

temsile yetkili olan ve oy kullanma hakkına sahip kişile-

rin oy birliği veya oy çokluğuyla alınır.

Page 38: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

37 e-bülten

Yönetim Kurulu Üyeleri

Mekke (Suudi Arabistan)

Medine (Suudi Arabistan)

Riyad (Suudi Arabistan)

Cidde (Suudi Arabistan)

İstanbul (Türkiye)

Ankara (Türkiye)

Abu Dabi (BAE)

Dubai (BAE)

Kahire (Mısır)

İskenderiye (Mısır)

Tunus (Tunus)

Hartum (Sudan)

Kudüs (Filistin)

Şam (Suriye)

Tahran (İran)

Amman (Ürdün)

Kampala (Uganda)

Kuala Lumpur (Malezya)

Kuveyt (Kuveyt)

Manama (Bahreyn)

Rabat (Fas)

Türkiye’den Ve KKTC’den Üye Belediyeler:

Yönetim Kurulu Üyesi

• İstanbul • Ankara

Normal Üye

• İzmir • Konya • Kayseri • Bursa • Gaziantep • Mersin

K.K.T.C’den üye olan Belediyeler

• Lefkoşa • Girne • Gazi Magosa

OICC ve İBB

2009 yılı OICC-İBB ilişkilerinde önemli bir yıl olmuştur.

İBB’den bir heyet, 16-19 Haziran 2009 tarihleri arasın-

da Tataristan’ın Başkenti Kazan’da 27. Genel Kurul

Toplantısı’na etkin bir katılımda bulunmuş ve paralel

olarak düzenlenen 2. Dijital Etkileşim Komitesi Toplan-

tısı’nda İBB Bilgi Teknolojileri Daire Başkanı Hakkı Tok,

İBB’nin ve iştiraklerinin bilgi teknolojileri alanındaki

çalışmaları hakkında bir sunum yapmıştır.

23 – 25 Haziran tarihlerinde, Genel Sekreter Yardımcı-

sı Muhammed Hamdi Mustafa ve beraberindeki 4 kişi-

lik OICC heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni ziya-

ret ederek İBB Meclis 2. Başkan Vekili Göksel

Gümüşdağ’ı makamında ziyaret etmiş, aynı ziyaret çer-

çevesinde İBB Meclis Üyeleri, Dış İlişkiler Müdürlüğü ile

diğer belediye birimleri ve iştirak temsilcileri ile bir

araya gelmiştir. Bu ziyaret esnasında iki kurum arasın-

da ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği görüşülmüştür.

İSKİ ve Dünya Su Konseyi ile koordineli olarak İBB Dış

İlişkiler Müdürlüğü’nce OICC Genel Sekreterliği’yle ya-

pılan görüşmeler sonucu 5. Dünya Su Forumu’nun en

önemli çıktısı olan İstanbul Su Mutabakatı’na imza

atılması için, OICC Genel Sekreterliği tarafından üyele-

rine İngilizce ve Arapça çağrıda bulunulmuştur.

Ayrıca İBB Dış İlişkiler Müdürlüğü, OICC Genel Sekre-

terliği ile mütalaa edildiği üzere OICC’ nin 6 ayda bir

İngilizce ve Arapça dillerinde yayınlanan İslam Başkent-

leri ve Kentleri Dergisi’ne gerçekleştirdiği önemli faali-

yetlerin haberlerini gönderecektir.

İBB’nin Mayıs 2010’da Doha’da (Katar) düzenlenecek

olan 10. Uluslararası Bilimsel Sempozyumu’na faal bir

katılım göstermesi düşünülmektedir. İBB, OICC 10.

Uluslararası Bilimsel Sempozyumu’nda sonuçları açık-

lanacak olan proje yarışmasına üç dalda birer proje ile

katılmaktadır.

OICC GENEL SEKRETERLİĞİ İRTİBAT BİLGİLERİ:

GENERAL SECRETARIAT OF OICC

اإلسالمية والمدن العواصم لمنظمة العامة األمانة Address: P.O.Box: 13621 Jeddah

21414 Kingdom of Saudi Arabia

Tel: +966 2 6981953 Fax: +966 2 6981053

Web: www.oicc.org e-mail: [email protected]

Page 39: ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ ...ibb.gov.tr/tr-TR/Documents/haber/2010Ocak/dis... · etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın

38 Ocak 2010

Görüş, öneri, istek ve eleştirileriniz için; [email protected] adresine e-mail atınız. Tel: 455 21 85 Fax: 455 26

42

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü Kemalpaşa Mahallesi Şehzadebaşı Caddesi No.25 Fatih / İstanbul, 34134 : (+90) 212 455 21 85 : (+90) 212 455 26 42

[email protected] www.ibb.gov.tr/frelations

e-bülten’i takip etmek için [email protected] adresine subscribe e-bülten konulu boş e-posta atmanız veya www.ibb.gov.tr/frelations sitesine girerek e-mail listesine kayıt olmanız yeterli olacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü tarafından hazırlanmıştır. Bültende yer alan haberler ve içeriklerin sorumlulukları yayın ekibine aittir. Her hakkı saklıdır. Kaynak belirterek alıntı yapabilirsiniz.