ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf ·...

18
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize ilahiyat Fakültesi ÇOCUK SORUNLARI VE SEMPOZYUMU· Eylül -2 Ekim 2005, Rize

Transcript of ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf ·...

Page 1: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Karadeniz Teknik Üniversitesi

Rize ilahiyat Fakültesi

ÇOCUK SORUNLARI VE

İS.LAM SEMPOZYUMU·

~O Eylül -2 Ekim 2005, Rize

Page 2: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

o " en sar

neşriyat

© Eserin Her Türlü Bas:ım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat'a Aittir.

ISBN: 978-605-5623-13-5 Sertifika No: 16093

KitabınAdı

~_'Çocuk Soruhlan ve İslam Sempozyurnu" (30 Eylül-2 Ekim 2005, ilahiyat Fakültesi, Rize)

Düzenleme Kurulu Prof. Dr. S. Kemal SANDIK ÇI, Başkan

Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshak DEMİR, Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALBAYRAK Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KARAMAN, Doç. Dr. Yavuz KÖKTAŞ

Yrd. Doç. Dr. Zafer ERGİNLİ, Arş. Gör. Bayramali NAZIROCLU, Sekreter

Yayma Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshcik DEMİR

. Ses Kaydı Çözümleme · Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshak DEMİR, Arş. Gör. Bayramali NAZIROCLU

Arş. Gör. Mustafa IRMAK, Arş. Gör. Ümit ERKAN

Kapak - Sayfa Düzeni AydaALACA

Baskı-Cilt

Nesil Matbaacılık

ı. Basım

Ocak2010

İletişim Kıztaşı Cad. No: 10 Fatih 1 .istanbul

Tel : (0212) 49119 03-04 Faks: (0212) 49119 30 www.ensarnesriyat.com.tr e-mail: [email protected]

Page 3: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Karadeniz Telıuk Üniversitesi

Rize İlahi y at Fakültesi

ÇOCUKSORUNLARIYE İSLAM SEMPOZYUMU

Page 4: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

İSLAMAİLEHUKUKUNDADOGUMVESONUÇLARI AÇlSINDAN ÇOClJ.I(LUK DÖNEMİNDEKi HAKLAR VE SORUMLULUKLAR KONUSUNA GENEL BİR BAKlŞ

' Öğr. Gör. Adnan MEMDUHOGLIP

Hazırunu saygıyla selarnlıyorum.

GİRİŞ

Akrabalık ilişkisi ile birbirine bağlanan fertlerin oluşturduğu topluluk anlamına gelen aile, İslam Hukukuna göre !'esep veya evlilikle bir araya gelmiş ana-baba ve çocuklardan oluşan yapıyı ifade ede_r. Aileyi-büyük baba, ~e ve torunlar gibi yakın akrabayı da içine alacak şekilde daha geniş bir topluluk olarak ele alan görüşler de mevcuttur.

Aileyi oluşturan fertler zamana, bölgeye, sosyal ve ekonomik yapıya göre de değişiklik arz etmektedirler. Çekirdek aile karı-koca ve çocuklardan oluşurken, geniş aile, aile reisi, eŞ; çocuk, torun, damat, gelin, amca, hala, dayı ve teyzelerden.meydana gelmektestir. Diğer taraftan ataerkil ve anaerkil oluşlarına göre de aileyi oluşturan fertler değişebilmek~~dir.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi ilahiyat Fakültesi

Page 5: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocuk Sorun ları ve islam Sempozyumu

İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı taşı, sosyal birimi, çekirdeği ve temeli saymıştır.Aile toplumun her ferdinin eğitim ve terbiyesini ilk olaralk aldığı, kültür ve gelenekhamurunu yoğurdu ğu başlıca kurumdur. Kur' an ve sünnette bu gerçeğe işaret eden pek çok ayet ve hadis bulunmaktadır. Aile insanın huzur ve mutluluğu bulduğu bir yuva, neslin devamı için bir vesile, kişiyi günahlardan muhafaza eden bir vasıtadır. (Bkz: Al-i İmran 3/14; Er-Rılm 30/21; En-Nahl16/72; En-Nur 24/32; Ayrıca Bkz. İbn-i Mace, "Nikah" 1)

İslam Hukukuna göre müslüman bir aile önceıik.ıe meşru nikah temeline dayanmalıdır.Ayrıca aile fertlerinin sağlam bir inanca sahip alınası ve aralanndaki ilişkilerin karşılıklı sevgi-saygı esasına dayanması gerekmektedir.

3 11

Bakış açıları ve koyduklan kurallar farklılıklar arz etse de bütün hukuk sistemlerinde olduğu gibi İslam HUkuku'nda da aile konusuna özel bir önem atfedilmiştir. İslam Hukuku'nun daha ilk teşekkül dönemlerinden itibaren "nikah" ve "talak" başlıkları altında çeşitli bahislere yer verilmiştir. Zamanla "münakahat" ve "mufarakat" başhkları altında ele alınan aile hukuku mevzulan son dönemlerde el-ahvalü'ş-şahsiyye, el-ahkamu'l-usra (Bkz. M.Muhyiddin, A!bdülhamid, el:ahvalü' ş-şahsiyye fi' ş-şeriati'l İslamiyye, Matbaatü's-Saade, Mısır, 1966) kavramlarıyla işlenıneye ve sistemleşmeye başlamışhr. (Yaman, Ahmet, İslam Aile Hukuku, yediveren yay. Konya, 2002, s.9; Aydın, Mehmet A.kif, "aile", DİA,c. ­n, s.200)

Evlilik ve neticeleri, evliliğin sona ermesi (boşanma), doğum ve neticeleri İslam aile huku~nıın başlıca bölümlerini oluşturur. İslam aile hukukunda hükürrilerin bir kısmı Nasslara yani Kur'an ve Sünnetin açık ifadekrine dayanırken diğer bir kısmı ise ictihadlara d~yanmaktadır. İctihada dayalı kısımlar zaman ve şartlara, müctehidin ictihad ve yöntemlerine vs. göre farklılıklar arzedebildiğind~nbualan,zamanınveşartlarındeğişmesisonucunda,

lafzi kaideleri,insanların genel maslahabm ve makasidü'ş-şeriayı gözetmek şartıyla ehliyetli müctehidler aracılığıyla yeni yorumlar _ yapılabilmesine müsait ve açı~ bir alandır.

İslam aile hukukunda evliliksebebiyleçocuğundünyayagelınesi karı-kocayı aynı zamanda ana-baba yapmakta, böylelikle ana baba

Page 6: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

312 Çocuk Sorun ları ve islam Sempozyumu

ile çocuklar ve diğer yakınlar arasında hukuki ve ahlaki yeni ilişkiler, ' karşılıklı haklar ve sorumluluklar meydana gelmektedir. (Karaman,

Hayreddin, Ana hatlarıyla İslam hukuku II, Ensar y, İstanbul1990, s.l36) İslam hukukunda doğumla başlayan ve ergenlik _çağına kadar devam eden döneme "çocukluk", bu dönemi yaşayan kimseye de "çocuk" denir. Ayrıca çocukluk doğumdan temyiz çağına ve temyizden ergenliğe kadar olmak üzere ikiye ayrılır.Bu dönemlerin

farklı hukuki hükümleri bulunmaktadır.

Eda ve vücub ehliyeti açısından mümeyyiz ve gayri mümeyyiz olan çocuklarla "ilgili hukuki haklar ve sorumluluklar ile çocuğun şahsı ve malı açısından, temsili anlamındaki velayet ve vesayet konuları İslam hukukunda "Şahsın Hukuku" bölümünde ele alınmaktadır. Biz burada Şahıs hukuku alanına dahil olan mevzulara girmeyecek. Konumuzu İslam aile hukuku ile sınırlı tutup, aile fertleri arasında yani ana-baba ile çocuklar ve diğer yak.ınlllr arasında doğumun neticeleri olarak ortaya çıkan hak ve yükümlülüklerden

nesep, hidane, emzirme ve nafaka üzerinde anahatlarıyla durmaya·, çalışacağız. _ ·

İslam Hukuku'nda çocuğun ana rahminde te~ekkül ettiği andan itibaren dokunulmaz bir yaşama sahip olduğu genellikle kabul edilİniştir. Ana karnındaki ceninin bir yönüyle anneden bağımsız bir varlık kabul edilmesi, teşekkül anından itibaren kişiliğin ve buna bağlı olarak eksik vücub ehliyetinin başlamasına yol açmış, ·. ceninin sağ olarak dünyaya gelmesi şartıyla onun için bazı hakların doğduğu hükmüne varılmıştır. (Aydın,M.Akif, "Çocuk",DİA,361)

Ana rahmindeki ceninin sağ doğmasıyla aile hukuku açısından yeni bir dönem olan çocukluk dönemi başlar ve artık bu devre ile ilgili belirli bazı hak ve sorumluluklar söz konusu olur.

A.NESEB /

Soy, hısımlık gibi anlamları olan · neseb, fıkıh terimi olarak

çocuğun anne babasıyla hısımlık münasebetini yani çocuğu

ana babasına bağlayan kan ve soy bağını ifade eder. Daha geniş manada neseb kişinin sülalesirıi, soyunu, baba ve d ed esi ile hısımlık

Page 7: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocu k Sorunları ve isla m Sempozyumu

bağlan b sını ifade eder. Çocuğun kime ait olduğu, ana babasının kim olduğu ancak onun nesebiyle belli olur.

Fıkıhçılara göre çocuğun kendisini dünyaya getiren annesiyle akrabalık ilişkisi ispata ihtiyaç duymayacak şekilde açıkbr. Buna

göre ana bakımından bir çocuğun nesebi kendisini doğuran kadınla tespit edilir ve kadının doğurduğu çocuğu reddetmesi de mümkün değildir. (Karaman,age,s.1~7) Babalık bağırunhukuken kabulünde ise

doğan çocuğun babaya nispeti ancak şu yollardan_birisiyle olabilir:

Sahih(Geçerli) Evlilikte Neseb

Sahih bir evlilikte doğan çocuğun nesebi kadının kocasma aittir.

Bunun delili Hz. Peygamberden (sav) nakledilen şu hadistir: "Çocuk yatak sahibi olana(kocaya) aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır." (Buhari, Husumat, 6; Müslim, Rada, 36,38; Ebu Davud, Talak,

34; Tirmizi, Rada, 8; Nesai, Talak, 48-49) Burada yatak sahibinden maksat çocuğun annesi ile evli olan koca demektir. Sahih evlilikle doğan çocuğun nesebinin sabit olabilmesi için bazı şartlar aranır:

Kocarun baba olabilecek bedensel nitelikleri taşıması (ergen olması) ,

nikah akdinden sonra eşierin bir araya gelme imkanlarının bulunması,

çocuğun evlilikten itibaren hamileliğin en az müddeti olan al b aylık

bir sürenin geçmesinden sonra doğmuş olması gerekir.

Fasid Evlilikte Neseb

Hisid evlilikte doğan çocuğun nesebinin babaya bağlanması için sahih evlilikte geçerli olan ş~rtlara ek olarak fiili birleşme şarb da aranır.

Evlilik Şüphesiyle Birleşmede Neseb

Kişinin herhangi bir kadınla kendi hanımı zannederek ya

da ric-i talakta üçüncü boşamadan sonra iddet esnasında yasak

olduğunu bilmeyerek cinsel iJjşkiye girmesi evlilik şüphesiyle

ilişki olarak isirnlendirilir.H~.ı.rada taraflarm iyi niyetleri ve hatalan söz konusu olup zarar görmesin diye çocuk, ilişkiye giren erkeğin çocuğu sayılır.

313

Page 8: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

314 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

İkrar ve Dava Yoluyla Sabit Olan Neseb

Bir çocuğun kendisine ait olduğunu söyleyen ve gerektiğinde dava eden şahsın ikrarı durumunda nesebin o şahsa sübutu

bakımından bazı şartlar aranır:

a) Dava konusu çocuk ile babalık davası açan şahıs arasındili yaş

farkı, bu iddiayı doğrulamalıdır.

b) Çocuğun nesebi belli olmamalıdır. Nesebi belli bir çocuk, dava ve ikrar yoluyla bir başkasının çocuğu haline gelemez.

c) Fıkıhçıların çoğunluğuna göre davacı, çocuğu doğuran kadınla

zina ettiğini söylemeyecek.

d) İkrar üçüncü bir kişiye yüklenmemelidir. "Bu benim

kardeşimdir," şeklindeki ik.rar kabul edilmez.

e) Çocuk temyiz çağında ise bu iddiayı kabul edecek. .

' İslam Hukuku'nda kimsesiz çocukların bakım ve gözetilmesi

tavsiye edilmiş olmakla birlikte hukuki bir takım sonuçlar doğuian · "evlatlık" kabul edilmiş değildir.

Neseb arulan bu yollarla sabit olduğunda çma bağlı olarak hısımlık, evlenme yasağı, nafaka, himaye ve terbiye hakkı ve miras

gibi hukuki sonuçlar ortaya çıkar.

Burada yeri gelmişken konuyla ilgili gııncel bir iki hususu hadin1nun dikkatlerine arzetmek ·istiyorum.Nesebin tespitinde

günümüzde tıpta uygulanmakta olan ''DNA" testi gibi pek çok yöntemden de istifade edilebilir mi?Aynca batıda oldukça

yaygın olan "taşıyıcı anne" konusu, ahlaki boyutunu bir tarafa bırakırsak hukuki yönden mesela nesebin ·tespiti açısından ·nasıl ele

alınabilir?

B. EMZİRME (RADA')

Yeni doğan çocuğun bir süre anne sütüyle beslenmesi hem:

çocuğun, hem de annenin sağlığı için son derece yararlıdır.Emzirme süresi iki yıldır. Bugün tıbbın da onayladığı anne sütüyle beslenme konusuna (Bkz. Özsoylu, Şinasi, Pediatride yenilikler, Neşr.

Türkiye Sağlık ve Tedavi Vakfı, Ankara, 1983, s.4-S) İslam dininde

Page 9: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

büyük önem verilmiş, Kuran-ı Kerim'de pek çok ayette arınelerin çocuklarını emzirmesi teşvik edilmiştir. (Bakara, 2/233)

İslam Hukukçuları annenin çocuğunu emzirmesinin dini ve ahlaki açıdan zorunluluk ifade ettiğinde müttefiktirler. Ancak diyaneten gerekliliğe rağmen annenin süt emzirmeye hukuken zorlanamayacağı görüşü yaygındır. Çünkü emzirme konusu babanın sorumluluğundaki çocuğun nafakası kapsamına girmektedir. (Akyüz, Vecdi,Hayatın İçinden Fıkıh,Rağbet,İstanbul,1999,s.l22)

Çocuğun kendi annesinden başkasının sütünü almaması,başka bir süt annenin bulunamaması, babanın süt anne tutacak maddi imkana sahip olmaması. durumlarında ise kadın çocuğunu emzirmeye zorlanabilir

Sütannenin kolaylıkla bulunduğu ve çocu~arın sütanneye verildiği dönemi göz önünde bulunduran hukukçuların annenin çocuğunu emzirmek zorunda olmadığını söylemeleri doğaldır.

Günümüzde ise anne sütünün onca yararının bilirıdiği ve çocuğa sutanne tutma uygulamasının yaygın olmadığı bir dönemde bulunrnaktayız. Bu gün için arınelerin çocuklarını emzirmekle sorumlu olduğunu, bunun çocuğun ilk ve en önemli hakkı olduğunu söylemek her halde yanlış olmayacaktır. (Uysal, Şule, Kadın ve Aile L Ak.it y, İstanbul, 2004, s.347-348)

C.NAFAKA

İslam Aile Hukukunda evlilikten doğan nafaka borcuyla erkek hanımının nafakasını sağlamakla sorumlu olduğu gibi aşağıdaki şartlar tahakkuk ettiğinde ço~k.larının nafakasını da sağlamakla. sorumludur:

1- Babanın çocuğun nafakasıru karşılayabilecek kadar zengirı

olması ya da çalışıp kazanabilir durumda olması.

2- Çocuğun kendi nafakasıru karşılayamayacak kada; fakir olması, malının olmaması.

3- Çocuğun nafakasını temin ederneyecek halde olması. Çocuğun küçüklük,hastalık veya bedensel-zihinsel özürlerden dolayı çalışamaması da babasının nafakayı sağlamasını gerektirir.

315

Page 10: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

316 Çocuk Sorun ları ve islam Sempozyumu

d- Çocuğun öğrenci olması, eğitim-öğretim görmesi durumunda da nafakayı baba temin eder.( el-Makdisi,İbn-i Kudame,el­Muğni,Daru'l kutubu'l ilmiye, Beyrut,1994,VIT/390)

Nafaka alacak kimsenin fakir ve kazaruna imkarnndan mahrum olması,nafaka verecek kişinin başkasına muhtaç bulunmaması ayrıca nafaka alacak kimsenin eş, füru' ve usul dışındaki akrabalardan ise müslüman olması gereklidir (Er bay, Celal, İslam Hukukunda evlilik ve hısımlık nafakası, Bakü, 1995, s. 77.)

Normal şartlarda çocuğun nafakası bizzat kendi mal varlığı ile, mah yoksa ve durumu yukarıdaki şartlara uyuyorsa babada başlayarak usulü (baba, dede .. ) tarafından karşılarur. Çünkü kişinin

kendi ihtiyaçlarını kendi i~kanlarıyla karşılaması esas olduğundan böyle imkan sal1ibi olanların başkası üzerinde nafaka haklan olmayacaktır. Fakir olan usulün nafakalarını temin ise, onların çocuklarına düşer. Usulün çalışmaya güç yetirebilir olmaiı, nafaka almalarına engel olmayıp fakirlik yeter sebeptir. Ana-baba.nı.rr ve diger usul fertlerinin nafakasıru teminde erkek çocuklar ile kız '

çocuklar arasJ.!lda bir fark yoktur.

Yukarda belirtildiği gibi çocuğun anne sÜtüyle beslendiği dönemlerde anne de dinen, bazı hukukçulara göre ise dinen ve hukuken çocuğuna süt vermekle yüküml.üdür. Anne sütünün çocuğun beslenme ve gelişmesindeki önemi, bu konud~ki genel kurala istisna getirilmesini gerekli kılmıştır. Ancak bazı fıkıhçılar

•.

nafakarun mutlak olarak babanın yükümlülüğün~e olduğunu göz önüne alarak çocuğun sütünün teminini de bu gruptan kabul eder ve anneyi hukuken bununla mükellef saymazlar. (Aydın. age. 361)

Babarun çocukların nafakasıru karşılama yükümlülügü erkek çocuklar için ergenlik çağına ve çocuğun emsali p ara kazaruncaya, kız çocukları içinse evienineeye kadar devam eder. Kiz çocuğunun nafakası evlenene kadar babasına, evlendikten sonra ise kocasın.a

aittir

Yiyecek, giyecek, kalacak yer, tedavi .masrafı, nafaka alacaklısı

yaşlı, yahut hasta olup bakacak kimsesi yoksa hizmetçi,bakıa vs gibi nafaka kapsamında say.ılan ihtiyaç maddelerinin niteliginde ölçü

Page 11: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocu k Sorunları ve islam Sempozyum u

«ma'ruf» kelimesiyle ifade edilmiştir. Ma'ruf ise toplum vicdarurun kabullendiği ve örf-adete uygun olan durumu ifade eder.

Nafaka alacaklısırun baba yahut oğul olması ve bunların da evlenıneye ihtiyaçlarnun bulunması halinde evlendirmenin nafakaya dahil olup olmadığı konusu ise İslam Hukukçulan arasında tarbşılmıştır Hanefilere göre babarun oğulu evlendirme mükellefiyeti yoktur. Fakat baba hizmet edecek birine muhtaç olur, eşi de bulunmazsa, nafaka borçlusu oğul onu evlendirecektir. Diğer

müctehidlerin bu mükellefıyeti karşılıklı olarak kabul ettikleri görülmektedir.

Nafakaya muhtaç olup zengin akrabası da bulunmayan fakir veya kimsesiz şahıslarİn geçimlerini devl~t sağlar. Fıkıh kitapları beytü'l-malın (devlet hazinesinin) giderlerini saY.arken bu gibi şahıslann geçimlerini de zikretmişler ve bu konuda ilgili nasslara dayanmışlardır.( Bkz.Buhari, feraiz,4, nafakat, 15; Müslim,feraiz,14-17)

D. BAKIM VE TERBiYE (HİDA.t-:rn)

Çocuğun bakımı, gözetimi, terbiyesi, mal varlığının idaresi, gerektiğinde evlendirilmesi ebeveyne ait haklar ve sorumluluklar grubuna girer. Bu hak ve sorumluluklar Bab hukukunda velayet kurumu adı altında toplanmışken İslam hukukunda iki ayrı kuruma, hidane ve velayete paylaşbnlmışhr (Aydın, age,3~1)

Çocuğun şahsı ve malı bakımından temsili, velayet ve vesa:yet bölümlerinin konusudur. Klasil< fıkıh kitaplarırun"hidane" başlığı altında işlediği konu is,e çocu~ fiilen bakınu ve terbiyesini içine almaktadır. Doğumundan kendine yeterli hale gelinceye kadar çocuk, nafaka (zaruri mali giderler) dışında bakıma, beslenmeye, terbiyeye, bilgi ve beceri kazanmaya muhtaçhr. (Karaman, age, 140, 141; Bakhr, Mustafa, İslam Hukukunda Hidane, EAÜİFD, sy. 7, 1986, s. 259, 289; Bardakoğlu, Ali, "Hi dane", DİA, IV 1 467)

İslam Hukukunda çocuğun bakım ve yetiştirilmesini ifade eden hidane, velayetten öte sevgi, şefkat ve merhamet isteyen özel bir bakım işidir. Hidane, evlilik süresince eşierin ortaklaşa yüklenmesi

317

Page 12: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

318 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

gerekenbirsorumlulukhır.Çünküçocuklannbakımıgibiönemlibiriş

ancak anne ve babanın dayanışması ve kendilerine özgü erdemlerini birleştirip birbirlerinin eksik.liklerini tamamlamasıyla mümkün olacaktır.Bu durumda evlilik süresince. çocuklarm bakım,eğitim ve gözetimi,onların beden,zihin ve ruh gelişimlerini takip etmek ortaklaşa olarak anne ve babarun sorumluluğundadır(Uysal, age, 348; Dökmen, Üstün, Varolmak, gelişmek, uzlaşmak, Sistem y, İstanbul, 2002, s. 337; Bilgin, Beyza-Selçuk, Mualla, Dirı Öğretimi, Akid y, Ankara, 1991, s. 47; el-Endelusi, İbn-i Hazm, el-Muhalla bi' I­Asar, Daru'l kutubu'l ilmiy.e, Beyrut, tsz, X/134.) Ancak evliliğin sona ermesi durumunda çocuğun bakım ve terbiyesinde belli şartlarda annenin öncelik hakkının bulunduğu kabul edilmiş.tir.

Bu öncelik, çocuğun anne .sevgisi ve şefkatiyle büyümesinin onun psikolojisine ahin olumlu katkılarından ötürüdür. Hz. Peygamber (sav) kocasından ayrılan bir kadına; "Sen çocuğunun ,üzerirıde daha fazla hak sahibisin" buyunnuştur.(Müsned, II, 182; E.Davud, 'Talak" 35) '

Annenin ölümü halinde bu hak onun gerekli şartlan haiz olan

kız kardeşine vb. kadın akrabalanna geçer. Hidan~, Hanetilere göre hem anne hem de çocuk için bir h ak olduğundan annenin çocuğunun bakımını talep etme hakkı bulunduğu gibi kaçınma dun.ımunda da belirli şartlarda bunu yapmaya zorlanabilir. Çocuğun hangi yaşlara kadar annenin bakımı ve gözetiminde bulunacağı mesel es\ cinsiye te göre değişiklik arzeder. Umumiy~_tle erkek çocuklar yedi-dokuz, kız çocuklarda dokuz-onbir yaşına kadar annenin bakım ve gözetimi altında kalırlar. Bu yaşlardan sonra kimirı gözetiminde bulunacaklan meselesi yine çocuğun cinsiyetine ve ana babanın konumuna gÖre farklılık arz etmektedir. Çocuğa ait maliann idaresi ve evlenme gibi şahıs varlığıyla ilgili önemli kararların alınmasında ise öncelik babaya, baba sağ değilse baba tarafından dededen baŞlamak üzere babanın erkek akrabalarına verilmiştir.(Aydın, age. s.361) /

1. Hidane Ehliyeti:

Hidane vazifesini· üslenecek erkek ve kadınların akıl ve ruh sağlığının yerinde, ergenlik çağına gelmiş, güvenilir ve yeterli durumda olmaları gerekmektedir. Burada çocuğun

Page 13: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 31 9

eğitimi kadar(geniş bilgi için bkz.Geylaru, Necib, Edebu'l-etfal fi davi'l-İslam, er-Risale, Beyrut,1986) önemli diğer bir .konu olan yetişkinlerin eğitimi de büyük önem arzetmektedir. Aynca ihtiyar lık, hastalık gibi durumlar vazifenin gerektiği gibi yapılmasına engel

olabilmektedir.

ilidane ehliyeti için şu vasıflar yalnızca kadında ararur:

1. Küçüğe, nikah düşecek kadar uzak ve yabancı olan bir kimse

ile evli olmamak.

2. Çocuğun - onunla evlenmesi caiz olmayacak kadar - yakın

akrabası olmak; arıne, abla, teyze gibi.

3. Çocuğun güvenlik içinde bulunacağı bir yerde oturmak.

4. Baba fakir ise arıne, çocuğuna ücretsiz olarak bakmayı kabul etmiş bulunmak. Bu durumda arıne, hidane ü'creti isterse bu

hakkını kaybetmiş olur.

· Erkekte aranan şartl~r da Müslüman olmak ve çocuğun nikah düşmeyen ( mahrem) akrabası olmaktır .. (Karaman, age, 140-141)

2. Hidane Hakkı

Yukanda değinildiği gibi evlilik birliği içinde hidane hakkı problem olmamakta ancak birlik bozulur ve eşler birbirinden ayrılırsa bu hakkın kime ait alaca~ meselesi ortaya çıkmaktadır. Yukanda sıralanan şartları taşıyan şahıs tek bir kişi olursa yine

mesele yoktur; bu şahıslar birden fazla olunca ve hepsi de çocuğu . isteyince karşımıza bir tercih problemi çıkmaktadır:

2-1. Kadınlar: ilidane hakkı temel olarak kadınlara aittir. Çünkü çocuğa en fazla. sevgi ve şefkat gösterecek olanlar kadınlar olduğu gibi çocuğun bakımı, doyurulması, giydirilmesi, belli alışkanlıkların kazandırılması konusunda da kadınlar daha sabırlı

ve yeteneklidirler.

Kadınlar arasında da en fazla hak sahibi olan arınedir.

Arınenin çocukla arasındaki özel bağ onu diğer kadınlardan öne geçirmektedir. Çocuğunu d,okuz ay kanlında taşıması, dünyaya getirirken büyük s~tılara girmiş olması çocukla arıne arasında özel bir bağ oluşturur. Bu bağ sayesinde arıne çocuğuna karşı,

Page 14: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

320 Çocuk Sorun ları ve islam Sempozyumu

'başka herkesten daha çok sevgi ve merhamet dolu, daha sabırlı ve daha fedakardır. Hz. Peygamberin (sav) kocasından ayrılan kadının, çocuğu üzerinde daha çok bakım ve gözetim hakkına sahip olduğunu ifade eden hadisi yanında savaş esirlerinden annelerle çocukların arasının ayrılmasını yasaklayan hadisleri anne ve çocuk arasında ne denli güçlü bir bağ olduğunu göstermektedir. Anneden sonra sırasıyla nineler, kızkardeşler, teyzeler, kızkardeşin kızlan ve halalar gelir.

2-2 Erkekler: Kadınlar arasında çocuğun bakımını üstlenebilecek kimse olmadığı zamansırasıyla baba, babanın babası, erkekkardeşler ve bunların çocukları, amc;şı~ar ve amcaların çocuklan hidane hakkına sahip olurlar. Bu sayılan erkek akrabalar da bulunmazsa ya da bakım hakJ.<ıru kazanacak şartlara sahip olmaziarsa sıra annenin babası, ana bir erkek kardeş, anabir ı<ızkardeşin oğlu, ana bir amca, ana bir dayı, baba bir dayı ve ana baba bir dayıya geçer. (Bilmen, Ömer Nasuhi, Istılahat-ı Fı.khiyye Kamusu, İstanbul 1967, 2/ 42;8-433). Hidane hakkına sahip oian aynı derecede birden fazla şali:ıs-.

bulunursa, ~akim, çocuk için en uygun olanını tercih edebilir.

Bir kimse gerekli şartları taşımadığı taktirde bu bakım-gözetim ve terbiye hakkını kaybedecek ve sıra .. bir sonraki kişiye geçecektir.

3. Hidane Müddeti

Hidane müddeti konusunda . genellikle "çocuk keı:ıdi kendine yeyip içip giyinineeye kadar" .. ölçüsü get:iril.ı:İtiştir. Bunun yaş ile sınırlandırılmasıftda ise fıkıhçıların görüşleri farklıdır. Erkeler için 7-9, kızlar için 9-11 yaşlan ileri sürülmüştür. Bazıfakihler bunu, erkeğin bülüğa ermesine, kızın· ise evlenmesine kadar· uzatmıştır. Ayrıca sürenin sonunda çocuğun babaya verileceğini söyleyenler olduğu gibi anne ve babasından birini seçme konusunda özgür olduğunu söyleyenler de vardır. (Karaman, age, 141.:.143)

4. Hidane Masraflan

Çocuğun bakımını üzerine alan kadın çocuğun annesi, yahut analığı olmazsa ona··ücret ödenmesi gerekir. Bu ücrete, kadının evi olmadığı takdirde ev kira bedeli, gerekiyorsa hizmetçi ücreti d·e dahildir. Hanefiler bu görüştedir. (el-Mavsili,el-İhtiyar li ta'lili'l-

Page 15: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocuk Sorunları ve isla m Sempozyumu

muhtar, İstanbul, tsz. s. 536-540) Şafiilere ve Hanbelilere göre de çocuğun bakınuru üstlenen arıne bile olsa ücrete hak kazarur. Malikilere göre çocuğun bakımını üstlenen anne hidane ücreti adı altında bir ücret alamaz. Ancak fakir oluşu nedeniyle alabilir. (Şirbini, Muğnni'l Muhtaç, Mustafa Elbabi El Halebi Matbaası, tsz. Mısır, 31 452; Zeydan, Abdulkerim, El Mufassal, Beyrut 1994, 10161-

62) Buna göre çocuğa bakan kişi ister arınesi ister başkası olsun babanın ücret verecek durumu varsa bakıo ücrete hak kazarur.

Bu sayede bakıolann çocuklarla daha iyi ilgileruriesi de sağlanmış olacaktır.

NETiCE YERİNE

İslam Dini aileyi ve aile fertleri aras~dak.i ilişkileri öncelikle dini· ve ahlaki planda ele alıp iyileştirıniş,hukuki hü).<ümleri ise bu kurumun işleyişindeki aksamaları önleyici bir tedbir olarak ortaya koymuştur.(Aktan/ Hamza, "Aile" İslam'da inanç,ibadet ve günlük

yaşayış ansk.I/87)Bu noktada arıne-babarun, çocuklarına sağlam bir Allah inano ve sevgisi aşılamalan,dini ve ahlaki değerleri aktarmalan,

sorumluluklannın en başında yer almaktadır diyebiliriz.

İslam Hukukunda çocuklara doğumla beraber bazı haklar verilirken ,bu haklar aynı zamanda başta anne baba olmak üzere yakın ve· uzak akrabalar ve devlet açısından sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çocukluk dönemindeki bu haklar ve sorumluluklarla ilgili mevzular, fıkıh kitaplarındaki ilgili bölümlerde dağınık bir biçimde yer almaktadır.Bu hak ve soru.o:Uulukların başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:Yaşama ~Hayat hcilla), neseb , süt emme(rada'), kanınma-bakım ve himaye edilme (hidane), nafaka ve sağlıklı

beslenme, tedavi, din ve örgün eğitim-öğretimi alma, kabiliyet ve beceriye göre sanat meslek ve spor eğitimi görme, kız-erkek veya normal-özürlü ğİbi herhangi bir nedenle hiçbir fark gözetilmeksizin eşit muamele görebilme, çocuklar için harcanan maddi imkanların

meşru-helal yollarla kazanılması vs. gibi hak ve sorumluluklar ..

Yetim, öksüz, özürlü ve sokak çocuklarının haklan da yakınlar veya devlet eliyle yerine getirilmek durumundadır.

321

Page 16: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

322 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

Yukanda sayılan haklar ve sorumluluklar arasında özellikle . İslam aile hukuku açısından bakıldığında doğum ve neticeleri ile

ortaya çıkanneseb, hidane, eınzirme venafakahak ve sorumluluklan, günümüzde aileyi ve çocukları derinden sarsan modem sorunların çözillebilmesi noktasında gittikçe önem kazanmaktadır.İslam Aile Hukuku'ndaki bu prensipiere riayet edilirse, diğer bir ifadeyle çocukluk dönemindeki bu haklar gözetitip sorumluluklar yerine getirilebilirs~günürnüzdeyaşananpekçokaileveçocuksorunlannın

giderilmesi noktasında önemli katkılar sağlanacağı şüphesizdir. Bu hak ve sorumluluklara itina gösterildiği dönemleriyle başta Hz. Peygamber (sas) ve Raşid Halifeler dönemi olmak ~ere İslam tarihi bunun en güzel şahididir.

Bu sempozyum vesilesiyle herkesin şu soruyu kendi kendine sorması ve bu konuda düşünmesi kanaatimce anlamlı . . olacakhr:Toplumun hem temeli hem de geleceği olan çocuklannuzın haklaruu herkesten önce bizler,kendimiz ailemizde yete~ce gözetebiliyor muyuz?

Sağlam_ dini, ahlaki, kültürel ve evrensel değerlere dayanan bir terbiye ve sevgiyle büyüyen, geleceğe hak ve sorumluluk bilinciyle ve umutla yönelen çocuklarımız için tekrar neler yapabileceğimizi

düşünmek ·ve bir şeyler yapabilmek teıpennisiyle sempozyumu düzenleyeniere teşekkür eder hazirUnu hürmetle selarnlarım.

Başkan: Prof. Dr: İbrahim CAN AN

Teşekkür ediyoruz.

Mustafa Bakhr bey, buyurun.

Müzakere: Prof. Dr Mustafa BAKTill.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aile, irisanlık tarihi boyunca toplumun en önemli bir birimi olmuştur. Bu yüzden .semavi dinlerin ve hukuki sistemlerin aileye

Page 17: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

büyük önem verdiklerini ve sağlam temellere oturması için gerekli tedbirleri aldıklanru görmekteyiz. Bir ağacın kökü ve bir binanı.İl temeli ne ise, aile de bir toplum için odur. Bu itibarla bütün hukuk sistemlerinde aile hukukunun ayrı bir yeri vardır.

Ailede birbirine yabancı bir erkekle bir kadın evlilik akdi ile bir araya gelip yeni bir yuva kuruyorlar. Bu birlikteliğin en güzel ve en sevimli meyvesi de çocuklardır. Yüce Rabbimiz anne ve babaya çocuklarına karşı sonsuz bir sevgi ve şefkat yüklemiş, onları yavrularının bütün sıkmtılarına katlanacak fıtratta yaratmıştır. Aksi halde çocuklarm bu meşakkatlerine katlanmayı kimse göze alamaz, insanoğlunun hay ah da devam etmezdi. Nitekim bahda son yıllarda genç nüfusun gittikçe azaldığı görülmektedir.

Günümüzdeki çocuk sorunlannın değişik açılardan tarhşıldığı bu sempozyumda, her bir tebliğde çocuklarla ilgili çok hayati konulara temas edilmekte, topluma ve idarecilerimize mesajlar verilmektedir.

Sempozyumun 3. oturumunda takdim edilen bu dört tebliğin ortak noktaları, çocuklarımıza karşı olan hukuki sorumluluklanmızı ortaya koymasıdır. Tebliğlerde zaman z~man bazı tedahüller olmakla birlikte, her birisinin konuya yaklaşımı farklıdır. Sık sık pozitif hukukla mukayeselerin de yapıldığı bu dört tebliğde işlenen ana konuları şöyle sıralayabiliriz: Çocuğun nesebi, çocuğa ad koyma, çocuğun emzirilmesi, çocuğun gözetiJip terbiye edilmesi, çocuğun nafakasının temini, yetim ve öksüz çocuklar, buluntu çocuklar, çocuğun velayet ve vesayeti. ,Bu konular Kitap ve Sünnet ışığında kaynaklara inilerek mezhepler· arası, bazen de mer'i hukukla mukayeseler yapılarak ele alırup tahlil edilmiştir. Her bir tebliğeiye müstakil bir konu verilse idi daha kapsamlı tebliğler çıkabilirdi. Nitekim buluntu çocuk konusu tek olarak ele alınmış ve sonuçta doyurucu bir tebliğ ortaya çıkmışhr.

Dinimizde çocuklar arasında kız-erkek ayırımı yapılmam:ış, Allah'tansağlıklı ve hayırlı evlatistenmesi tilvsiye edilmiştir. Böylece İslam'ın geldiği Arap toplumundaki kız çocuklarına karş~ takınılan menfi tutum ve davranışlar kaldırılmış hatta kız çocuklan lehine hükümler konulm}.lştur. Nitekim günümüzde de memleketimizin

323

Page 18: ÇOCUK SORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_MEMDUHOGLUA.pdf · Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu İslam dini aileyi toplumun en küçük yapı

324 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

değişik yörelerinde kız çocuklarına karşı olumsuz davranışların ' ve yanlış kanaatiann olduğunu biliyoruz. Hz. Peygamber (S.A.V.)

çocuklar arasında adaletli davrarulmasını, fark gözetilmemesini, özellikle tavsiye etmişlerdir. Bu konu tebliğlerde daha gertiş bir şekilde yer alabilirdi. Yaşadığımız bir çok acı tecrübeden sonra, kimsesiz çocuklarının aile ortamlarında yetiştirilmesi bilhassa tavsiye edilmektedir. Nitekim tebliğlerde bu koıwya vurgu yapılması yerinde olmuştur.

Tebliğlerle ilgili bu kısa değerlendirmemi genel bir temenni ile bitirmek istiyorum. Çocuklarla ilgili hukuki düzenlemeler yapılırken, bu maddelerin ka~ t üzerinde kalmaması için, halkımızın örf ve adet haline getirip yaşattığı kaynağını Kitap ve Sünnet' den alan prensipl~rden de istifade edilmelidir. Zira toplumun örf ve adetlerinde soyutlanmış hukuki düzenlemeler, genelde toplumda aksiseda bulamaz. Toplum bu kuraUan benimsemediğinde, kanun boşluklarından istifade edip kanundan kaçma yollan araı:, Bu, sosyolojik bir vakıadır. Sonuçta yapılan bu hukuki düzenlemeler, sadece kağıt . üzerinde yazılı, içi doldurulmamış maddeler olarak kalır. Bu bakımdan toplumumuzun en ciddi problemlerinden sayılan çocuk sorunu ile ilgili hukuki düzenlemeler yapılırken, bu sempozyumda takdim edilip tarfişılan tebliğierin son derece önemli ve ülkemiz için hayati değer taşıdığını özellikle belirtmek istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.