OcakŞubatMart 2013

“13

. U

lusl

ara

rası

Ba

yi T

op

lan

tısı

”nd

a b

ulu

ştu

k

Di ya logiZOCAM

İzocam bayileri 13. Uluslararası Bayi Toplantısı’nda buluştu, Güneydoğu Anadolu enerji verimliliğiyle kalkınmaya devam ediyor,UNDP Şanlıurfa’nın sosyo-ekonomik gelişimini destekliyor, Efsaneler ve peygamberler şehri Şanlıurfa, Şanlıurfa’daki konut projesi İzocam Manto Taşyünü'yle ayrıcalık kazandı

2

İZO CAM Di ya logİzo cam Ya yın Or ga nı

Ya yın tü rüYe rel, sü re li, üç ay lık der gi

İzo cam Adı na İm ti yaz Sa hi biA. Nu ri Bu lut

Ya yın So rum lu suİpek Sey han

Ya yın Ku ru luFa tih Ök tem, İpek Sey han, Be tül Kı lıç

Da nış manDr. Ke mal Ga ni Bay rak tar

Edi törDe met Şe ker Ak gü neş

Gra fik Ta sa rımKadir Kaymakçı

Ya zış ma Ad re siİzocam Tic. ve San. A.Ş.

Di lo va sı Organize Sanayi Bölgesi,

1. Kısım Dicle Caddesi No: 8 Dilovası/Ko cae li Tel: (0 262) 754 63 90 Faks: (0 262) 754 61 62

kurumsaliletisim@izo cam.com.tr

Ya pımKonak Medya

Selahattin Pınar Cad. Cemal Sahir Sok.

Polat İş Merkezi No: 29 Kat: 4-5 D: 45

Mecidiyeköy / İstanbul

Tel: 0 212 216 97 00

www.konakmedya.com

Renk Ay rı mı ve Bas kıÖzgün Ofset

Aytekin Sok. Yeşilce Mah. No: 21 34418

4. Le vent / İs tan bul

Tel: (0212) 280 00 09

Faks: (0212) 264 74 3304 10 24 30

Ocak - Şubat - Mart 2013

s. 04İzocam’dan Haberlerİzocam bayileri 13. Uluslararası Bayi Toplantısı’nda buluştu

s. 10Rö por tajGüneydoğu Anadolu enerji verimliliğiyle kalkınmaya devam ediyor

s. 13İzocam’dan Haberlerİzocam, 9 farklı ilden profesyonellere “ses yalıtımı”nı anlattı

s. 14Rö por tajUNDP Şanlıurfa’nın sosyo-ekonomik gelişimini destekliyor

s. 22Rö por tajGAP-YENEV Güneydoğu'da istihdamı artıracak

s. 24Yol Hi ka ye le riEfsaneler ve peygamberler şehri Şanlıurfa

s. 30İzo cam Kul la nan larŞanlıurfa’daki konut projesi İzocam Manto Taşyünü'yle ayrıcalık kazandı

s. 34Ki şi sel Ge li şimUçak seyahatinde dikkat edilmesi gerekenler?

için de ki ler

Başlar ken

“13. Uluslararası Bayi Toplantısı”ndabayilerimizle buluştukDergimizin Ocak-Şubat-Mart sayısında, 8-11 Mart tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz “13. Uluslararası Bayi Toplantısı”na geniş yer ayırdık. Ayrıca Güneydoğu Anadolu Bölgesi “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesine değindik.

A. Nu ri Bu lutGe nel Mü dür

Bu yılın ilk Diyalog dergisiyle sizlerle birlikte-yiz. İzocam ailesi olarak bu yıla yeni he-deflerimiz ve heyecanlarımızla “merhaba” dedik. 2012 yılı iş sonuçlarımızı ve 2013

hedeflerimizi, 8-11 Mart tarihleri arasında Antalya Mardan Palace Otel’de gerçekleştirdiğimiz “13. Ulus-lararası Bayi Toplantısı”nda paylaştık. Toplantımızı, “Bir ağaç için kökleri ne kadar önemliyse, İzocam için de bayileri o kadar önemlidir” fikrinden yola çıkarak gerçekleştirdik. Toplantımıza yurtiçi ve yurtdışından toplam 120 bayimiz katıldı. Kendilerine katılımların-dan dolayı teşekkür ediyorum.

Bu yıl toplantımızın sürprizlerinden birisi Survivor Ta-kım Oyunları idi. Eğlendirici olduğu kadar öğretici de olan oyunlarda, bayilerimiz keyifli anlar yaşadılar. Gala Gecesi’nde 2012 yılında en yüksek ciroya ulaşan 25 bayimizi ödüllendirdik. Kendilerini başarılarından do-layı kutluyorum. Ödül töreninin ardından bayiler ve eşleri, Linet’in farklı dillerde seslendirdiği şarkılarla eğ-lendiler.

“13. Uluslararası Bayi Toplantısı”nda bu yıl, Yönetim Kurulu Başkanı ve Alghanim Sanayi ve Ticaret Gru-bu Başkanı Samir Mamdouh Kasem, İzocam Yöne-tim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Saint-Gobain Akde-niz Bölge Müdürü Gianni Scotti konuşma yaptı. Top-lantının konuk konuşmacısı İzgören Akademi’nin Yö-netim Kurulu Başkanı ve yazar Ahmet Şerif İzgören’di. Bayilerimiz ve eşleri, İzgören’in Anadolu’dan başarı hikayelerini paylaştığı “Süper-men Türk Olsaydı” başlıklı konuşmasını büyük beğe-niyle izlediler. Dergimizin bu sayısında bayi toplantı-mızla ilgili ayrıntılı haberi bulabilirsiniz.

İzocam olarak yalıtım sektöründeki öncülüğümüzü yeni ürünlerimizle destekliyoruz. Piyasaya yeni sun-duğumuz ürünümüz, özel ekstrüde polistiren levha Foamboard Frigo… Nakliye araçlarının iç kasasına uygulanan ve koruyucu özelliğiyle yalıtım sağlayan, frigorifik amaçlı veya kuru yük taşıyan araç karoser panellerinin ısı yalıtımı amacıyla kullanılmasını amaçlıyoruz. Foamboard Frigo, nakliye sırasında sıcaktan kolayca etkilenebilecek ürünler için tasar-ruflu bir çözüm sunuyor. Ayrıca ürünün, ihtiyaca göre farklı teknik özelliklerde üretim imkanı bulu-nuyor. Foamboard Frigo’nun kısa sürede aranan bir ürün olmasını umuyoruz.

Sektördeki bir diğer öncülüğümüz de, ustaların eğitilerek sektöre kazandırılmasıdır. Konusunda uzman mimar, mühendis ve tekniker kadrosun-dan oluşan eğitim ekibimiz, her ay Türkiye Eği-tim Şantiyesi’ndeki İzocam Atölyeleri’nde eğitim düzenlemeye devam ediyor. Son olarak İzocam ve Rigips ürünlerinden oluşan akustik, yangın güvenliği, ısı ve ses yalıtımlı sistemlerin tanıtılma-sı ve doğru uygulamaların sağlanmasıyla ilgili

usta eğitimleri düzenledik. Bugüne kadar 1200 usta-ya MEB onaylı sertifika verdik. Eğitimlerimiz bundan sonra da devam edecek.

Biliyorsunuz, bayi ve müşterilerimiz için her yıl farklı sürpriz seyahatler düzenliyoruz. Camyünü ve XPS ürünlerinde, Eylül-Ekim-Kasım 2012 döneminde be-lirlenen hedefe ulaşan bayi ve müşterilerimiz için 15-19 Şubat 2013 tarihleri arasında Roma seyahati ger-çekleştirdik. Roma’nın tarihi ve doğal güzelliklerine ta-nık olan bayilerimiz, aynı zamanda İtalya Futbol Ligi’nin 16 Şubat’ta gerçekleştirilen Roma-Juventus derbi maçını izleme fırsatını yakaladılar.

Dergimizin bu sayısında İzocam ile ilgili haberlerin ya-nı sıra, T.C. Kalkınma Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP BKİ) tarafından Birleşmiş Mil-letler Kalkınma Programı (UNDP) teknik desteğiyle yürütülen Güneydoğu Anadolu Bölgesi “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesine geniş yer ayırdık. Bölgede istih-damın artırılması ve göçün yavaşlatılması amaçlanan projede, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine yö-nelik çeşitli projeler gerçekleştiriliyor. İzocam olarak biz de projeye destek oluyoruz. GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile İzocam Yalıtım Eğitim Merkezimiz (İYEM) arasında yapılan protokol doğrultusunda, GAP Böl-gesi’ndeki uygulayıcı kurumların kurumsal kapasitesi-nin geliştirilmesine yönelik eğitimler gerçekleştiriyo-ruz. İlkini İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz eğitimlerin ikincisini, Mart ayında Şanlıurfa’da düzenledik. GAP bölge illerinde görevli kamuda çalışan profesyonelle-re 3 gün boyunca “Ses Yalıtımı”nı anlattık. Önümüz-deki günlerde eğitimlere diğer GAP bölge illerinde devam edeceğiz.

Dergimizin bu sayısında Şanlıurfa’daki eğitime katılan profesyoneller ile proje üzerine röportajlar yaptık. Ayrı-ca projenin iş ortakları olan, T.C. Kalkınma Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Başkan Yar-dımcısı Mustafa Kölmek, “Güneydoğu Anadolu Böl-gesi Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi” Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Saha Koordinatörü Dr. Muhyettin Sirer ve Harran Üniversi-tesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Ye-şilata ile projeye katkıları ve projenin bölgeye faydaları üzerine görüştük. Sayın Kölmek, Sayın Sirer ve Sayın Yeşilata’ya, değerli görüşleriyle dergimizde yer aldık-ları için teşekkür ediyorum. Bölge gelişimi için kamu-da çaba sarf eden meslektaşlarımızın görüş ve payla-şımları için de teşekkür ediyorum.

Son olarak, dergimizin “Yol Hikayeleri” bölümünde Şanlıurfa bayimiz ile yaptığımız röportajı bulabilirsiniz.

Sevgi ve Saygılarımla,

4 İzocam'dan Haberler

İzocam, her yıl geleneksel olarak düzenlediği bayi toplantısının onüçüncüsünü, 7-10 Mart 2013 tarihleri arasında Antalya Mardan Pala-ce Otel’de gerçekleştirdi. 13. Uluslararası Ba-yi Toplantısı’na yurtiçi ve yurtdışından toplam 120 bayi katıldı.

Bu yıl, “Bir ağaç için kökleri ne kadar önem-liyse, İzocam için de bayileri o kadar önemli-dir” fikrinden yola çıkılarak gerçekleştirilen toplantı, bayilerin eşleriyle birlikte Antalya’ya gelmesiyle birlikte başladı. İzocam çalışanları

İzocam bayileri 13. Uluslararası Bayi Toplantısı’nda buluştuİzocam’ın 7-10 Mart 2013 tarihleri arasında gerçekleştirdiği “13. Uluslararası Bayi Toplantısı”nda, açılış konuşmasını İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut yaptı. Toplantıda, 2012 yılı iş sonuçları değerlendirildi, 2013 hedefleri paylaşıldı ve 2012’de en yüksek ciroya ulaşan bayiler ödüllendirildi. Toplantıya konuk konuşmacı olarak İzgören Akademi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şerif İzgören katıldı.

ve bayilerin katılımıyla Survivor Takım Oyun-ları gerçekleştirildi. Oyunlarda Mimoza, Çı-nar, İğde, Erguvan ve Söğüt gibi ağaç isimle-ri verilen 11 takım yarıştı. Eğlenceli ve öğreti-ci bir takım oyunu olan Survivor’da, 10’ar ki-şilik takımlara her oyun için verilen 15’er da-kika zaman diliminde, takım liderlerinin yön-lendirmeleriyle zamana karşı mücadele edil-di. 110 kişinin katıldığı, keyifli anlar ve kıyası-ya mücadelenin yaşandığı yarışların sonun-da, en iyi zamanlamayı yapan “Mimoza Takı-mı” ödüllendirildi. Kazananlara, kupa ve ma-

dalyaları gerçekleştirilen ödül töreninde İzo-cam Genel Müdürü A. Nuri Bulut, Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hasan Basri Eröktem ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem tarafın-dan verildi.

Aynı günün akşamı bayiler ve eşlerinin birlik-te katıldığı “Show Night” gerçekleştirildi. Ge-cede, radyo programları ve stand-up gösteri-leriyle tanıdığımız Yavuz Seçkin eğlenceli bir gösteri yaptı. Pek çok ünlü ismin taklidini ya-

4

İyi yalıtımın ekonomiye faydaları üzerinde du-ran Kasem, ABD’de yalıtım faaliyetlerinin artı-rılmasıyla 1 milyon 100 bin yeni istihdam sağlanabileceğine ve binaları etkin yalıtarak yılda 28,5 milyar dolar gelir elde edilebilece-ğine dikkat çekti. Kasem, yalıtım ve yalıtımın çevreye katkıları konusuna da değinerek, ABD’de yalıtım uygulamalarının artırılarak CO

2 oranının yıllık 780 milyon ton azaltıldığı

bilgisini verdi. Konuşmasının sonunda sek-törle ilgili genel değerlendirme yapan Ka-sem, “Yalıtım, yaşam kalitesini iyileştiren yan-gın önleyici bir uygulama... Heyecan verici ve kritik bir sektör... Bu sektörde olduğumuz için hepimiz gurur duymalıyız” dedi.

Scotti: “Multi konfor ev geleceğe yönelik önemli bir kavram” Kasem’in ardından kürsüye gelen İzocam Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Saint-Gobain Akdeniz Bölge Müdürü Gianni Scotti yaptığı konuşmada, Saint-Gobain olarak enerji tasarrufu ve güvenlik alanında gerçek-leştirdikleri çalışmaları anlattı. “Multi konfor ev” kavramının geleceğe yönelik önemli bir kavram olduğunu belirten Scotti, İtalya’da 4 milyon TL tutarında yatırım yaptıklarının bilgi-sini verdi. Scotti, İtalya’da kurdukları, veri analizi sağlayan Habitat LAB’a değindi. Habi-tat LAB’da; ısıl konfor, akustik konfor, aktif camlar-enerji tasarrufu, ses konforu, yangın güvenliği ve asma tavanlar gibi pek çok ko-nu üzerinde çalıştıklarını söyleyen Scotti, merkezde 26 sensörün olduğunu, bu sen-sörlerle her hattın enerji kullanımını ve CO

2

konsantrasyonunu ölçtüklerini belirtti. Scotti, Habitat LAB’da mimarlara eğitim verdiklerini ve bugüne kadar bin 700 katılımcıya eğitim olanağı sunduklarını ifade etti. Habitat LAB tanıtım filmini takiben merkezin LEED Sertifi-kası alacağını vurgulayan Scotti, “Merkezi-mizdeki uygulamaların ileride yararlı olacağı-nı düşünüyoruz. İzocam’ı da projeye dahil et-meyi planlıyoruz” dedi.

Bulut: “2013’te 356 milyon TL brüt ciro hedefliyoruz” Scotti’nin ardından kürsüye çıkan Bulut, İzocam’ın bayi ağına 11 yeni bayinin katıldığı bilgisini vererek konuşmasına başladı ve ka-tılımcılara bayileri tanıttı. Bulut, sunumuna “Anadolu Medeniyetleri ve Günümüzde İnşa-at” başlığı altında Anadolu’daki ilk yerleşim yerlerinden söz ederek farklı bir başlangıç yaptı. Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, Türkiye enerji yatırımları, havaalanı projeleri, Türkiye’deki turizm ve ticari merkez yatırımla-rı ile kentsel dönüşüm projesine değinen Bu-lut, İzocam’ın 2012 yatırımlarıyla ilgili bilgi verdi. Bulut, taşyünü fırınını yenileyerek kapa-siteyi 50 bin tondan 75 bin tona çıkarttıkları-nı ve GEBKİM’e taşınan EPS Tesisi’nin 26 Aralık 2012 tarihinden itibaren üretime baş-ladığını müjdeledi. 2010 yılından itibaren 4 yıl içinde 80 milyon TL’lik yatırım yapmayı planladıklarını hatırlatan Bulut, konuşmasın-da yeni ürünler ve ürün belgelendirmesine de değindikten sonra 2012 iş sonuçlarından

pan Seçkin, günlük hayattan verdiği anektot-larla izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Gecenin bir diğer sürprizi, Engin Gürkey Perküsyon Topluluğu Nabız ve Gayda İstanbul Grubu’nun verdiği keyifli konserdi. Balkan şarkılarını seslendiren grup solistleri, izleyen-lere farklı ezgilerle güzel bir müzik şöleni sundular.

Kasem: “Yalıtım, heyecan verici ve kritik bir sektör”İzocam’ın 2012 yılı iş sonuçlarının değerlen-dirildiği ve 2013 hedeflerinin ele alındığı toplantının açılışını İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut gerçekleştirdi. Bulut’un açılış ko-nuşmasının ardından, Yönetim Kurulu Baş-kanı ve Alghanim Sanayi ve Ticaret Grubu Başkanı Samir Mamdouh Kasem konuşma yaptı. Konuşmasında sektöre ilişkin verileri paylaşan ve enerji tasarrufundan söz eden Kasem, Avrupa’nın enerji etkin binaların sa-yısını artırarak her yıl 270 milyon dolar, ABD’nin ise yılda 100 milyar dolar tasarruf edebileceğinin altını çizdi. Kasem, yalıtımın binalardaki etkisine de değinerek, “Avrupa’da yıllık harcanan toplam enerjinin yüzde 40’ı binalarda tüketiliyor. Binaların iyi yalıtılması durumunda enerjinin yüzde 40’ı tasarruf edilebilir” dedi.

İzocam Yönetim Kurulu Başkanı ve Alghanim Sanayi ve Ticaret Grubu Başkanı Samir Mamdouh Kasem

İzocam Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Saint-Gobain Akdeniz Bölge Müdürü Gianni Scotti

İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut

6

söz etti. 2012 yılında hedeflerine ulaştıklarını belirten Bulut, İzocam’ın 2012’de brüt ciro-sunun 337,5 milyon TL olduğu, ihracatta 34,5 milyon TL’lik ciro elde ettiği ve yüzde 11,1 büyüdüğü bilgisini verdi. Bulut, brüt ci-ronun 278 milyon TL’sinin yurtiçi satışlardan, 59 milyon TL'sinin de yurtdışı satışlardan el-de edildiğini dile getirdi. Konuşmasının so-nunda merakla beklenen iş hedeflerini açık-layan Bulut, 2013 yılında 356 milyon TL brüt ciroya ve 34 milyon dolarlık ihracat gelirine ulaşmayı, yüzde 5,5’lik büyümeyi hedefledik-lerini dile getirdi.

Bulut, konuşmasının sonunda İzocam’ın ba-şarısında katkısı olan tüm bayilerine teşekkür ederek, “Ülkemizde ve dünyada çıkan krizler-den etkilenmeden başarısını sürdürmüş, bu-nu siz aile bireyleri aracılığıyla yapmış, kökle-rini güçlendirirken dallarını da geliştirmiş ve büyütmüş bir şirketiz. Bir taraftan köklerimizi kuvvetlendirirken, diğer taraftan dallarımızın serpilmesini sağlayacağız, birlikte sürdürüle-bilir bir büyüme gerçekleştireceğiz. 2013 yılı-nın İzocam ailesi ve siz bayilerimiz için başa-rılı sonuçlar getirmesini diliyorum” dedi.

Öktem: “Sektörde marka bilinirliği en yüksek firmayız” Konuşmasına, 27 yıldır İzocam Bayi Toplantısı’nın yapıldığını söyleyerek başlayan Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yar-dımcısı Fatih Öktem, her toplantıda bir logo ve motto belirlemeye çalıştıklarını, ancak kendisini en çok bu yılki toplantı logosunun etkilediğini söyledi. Öktem, ağaç şeklindeki logoyu belirterek, “Bu ağaç, İzocam’ın kökle-rini, kültürünü, nereden geldiğini ve sahip ol-duğu değerleri bütünüyle anlatıyor” dedi. Ko-nuşmasının başında 2012 yılıyla ilgili dünya-daki ve Türkiye’deki ekonomik sonuçları paylaşan Öktem, OECD verilerine göre 2011-2030 döneminde dünya ülkelerinin or-talama yüzde 3,7 büyüyeceğini, Türkiye’nin ise bu ortalamanın üzerinde büyümesinin beklendiğini belirtti.

Öktem, yalıtım pazarındaki gelişmelerle ilgili bilgi vererek, 2012’de yalıtım sektörünün

İzocam'dan Haberler

yüzde 6 büyüdüğünü ve pazarın 11 milyon 615 bin metreküplük büyüklüğe ulaştığını söyledi. İzocam’ın geçen yıl iç pazarda yakla-şık 1 milyon 800 bin metreküp ürün satışı yaptığı bilgisini paylaşan Öktem, dış pazarda ise yaklaşık 400 bin metreküp ürün satışı gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Öktem, 2012’de gerçekleşen Arap Baharı’nın ihraca-tı olumsuz etkilediğini, ancak yine de Gürcis-tan, Afganistan, Azerbaycan ve Irak’ta satışla-rın arttığını ifade etti. En son 4 yıl önce yaptır-dıkları “Algılama Araştırması”nı 1000’e yakın kişi üzerinde tekrarladıkları bilgisini veren Öktem, “Araştırma sonunda İzocam, yalıtım sektöründe marka bilinirliği en yüksek olan marka çıktı. Yalıtım uygulamalarında en çok tercih edilen firmalar listesinde, İzocam ilk sı-rada yer alıyor. Bu, hepimizin yarattığı bir kat-ma değer” dedi.

Ahmet Şerif İzgören: “Ya değer kazandırırsınız ya da değer kaybettirirsiniz” Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan İzgören Akademi’nin Yönetim Kurulu Başka-

6

nı ve yazar Ahmet Şerif İzgören’in, “Süper-men Türk Olsaydı” başlıklı konuşmasını İzo-cam bayileri ve eşleri büyük bir keyif ve be-ğeniyle izlediler. İzgören, konuşmasının ba-şında İzocam ile ortak yanının 1965 yılında doğmak olduğunu söyledi. “Girişimcilik, İş Kalitesi ve Dürüstlük/İşini Ahlaklı Yapmak” başlıkları altında konuşan İzgören, Anadolu’dan başarı hikayelerini paylaştı. İz-gören, “Dokunduğunuz yere ya değer kazan-dırırsınız ya da değer kaybettirirsiniz” diyerek, hayata değer katan Anadolu insanından ör-nekler verdi.

“Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” fil-minin yönetmeni rahmetli Ahmet Uluçay, Ürgüp’te 1957’de ilk Türk kütüphanesini açan köy öğretmeni Rasim Pehlivanoğlu, 1876’da dünyanın ilk arabalı vapurunu icat eden Hüseyin Haki Efendi, Trabzon Bölge Kros Yarışı’nda birinci olan genç sporcu Hilal Coşkuner, Satranç Dalında Türkiye ve Avru-pa 2.’si Yağmur Eraslan, İzgören’in hayat hi-kayesini paylaştığı isimlerden sadece bazıla-rıydı… İzgören, konuşmasının sonunda “İş ka-litesini yukarı taşımazsanız hayatta iyi şeyler olmasını beklemeyin. İş kalitesini yukarı çıka-rın, hiçbir şeyden korkmayın” mesajını verdi.

Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem

İzgören Akademi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şerif İzgören

Survivor Takım Oyunları

Gala Gecesi

Show Night

8 İzocam'dan Haberler8

Türkiye ilk üç 1. Himerpa A.Ş. 2. Timeks Ltd. Şti. 3. Yeni Levent Ltd. Şti.

İhracat ilk üç 1. Golmat Ltd.2. Kebaa Trading 3. Bita Engineering

1. Bölge ilk üç 1. Himerpa A.Ş.2. Timeks Ltd. Şti. 3. Atik İzolasyon

2. Bölge ilk üç 1. Haydar Boz Ltd. Şti.2. İzogün A.Ş. 3. Zorlu Isı Ltd. Şti.

3. Bölge ilk üç 1. Çatıser Çatı Ltd. Şti. 2. Akgün İnş. San. Ltd. Şti. 3. Haydaroğlu Ltd. Şti.

4. Bölge ilk üç 1. Karaoğlu Ltd. Şti. 2. Ar-Sucan Ltd. Şti. 3. Formül Ltd. Şti.

5. Bölge ilk üç 1.Yeni Levent Ltd. Şti. 2. İzomet Isı Ltd. Şti. 3. Türkün Yapı A.Ş.

Tekiz Bayileri ilk üç 1. Göker Metal Ltd. Şti. 2. Beyap İnş. Ltd. Şti. 3. Celil Arslan Ticaret

Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri Ödülü Ece İnşaat Ltd. Şti.

Ödül alan bayiler

En başarılı bayiler ödüllendirildi Her yıl olduğu gibi İzocam Bayi Toplantısı'nda en yüksek ciroyu yakalayan bayiler ödüllendirildi. 9 farklı kategoride 25 bayi ödül aldı. Ödül töreninin ardından sahneye çıkan ünlü sanatçı Linet, güçlü sesiyle herkesi büyüledi.

Toplantının son akşamı düzenlenen Kokteyl’in ardından Gala Yemeği ve Ödül Töreni gerçekleştirildi. Gala’da, 2012 yılının en yüksek ciroya ulaşan bayileri ödüllendirildi. Törende, 9 farklı kategoride 25 bayi ödül aldı. Bayilere plaketleri; İzocam Yönetim Kurulu Başkanı ve Alghanim Sanayi ve Ticaret Grubu Başkanı Samir Mamdouh Kasem, İzocam Yö-netim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Saint-Gobain Akdeniz Bölge Mü-dürü Gianni Scotti, İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut, Finanstan So-rumlu Genel Müdür Yardımcısı Hasan Basri Eröktem ve Pazarlama-dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem tarafından verildi. Ödül töreninin ardından bayiler ve eşleri, ünlü sanatçı Linet’in güzel se-siyle söylediği şarkıları dinlediler. Linet’in Türkçe, Arapça ve İngilizce gi-bi farklı dillerde ve farklı tarzlarda seslendirdiği şarkılar bayiler ve eşleri-nin büyük beğenisini kazandı. Linet’in ardından DJ Levent Özkazanç'ın hareketli müzikleri ile konuklar geç saatlere kadar eğlendi.

“Türkiye genelinde birinci olmak firmamızın gelenekseli oldu” 1.Bölge ve Türkiye geneli 1.’si / Himerpa Havalandırma İzolasyon Malz. Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Turgay Yüksel:

“Yıllardır İzocam’ın yurtiçi satışlarında firmamızın sürekli birinci sırada yer almasını ve bu istikrarlı başarısını disiplinli çalışma prensiplerimi-ze bağlıyorum. Müşterilerimizin taleplerini önce teknik açıdan sonra uygun fiyatlama ve iyi bir servis imkanıyla çözerek memnuniyetlerini devamlı kılıyoruz. Bu süreçle yapılan çalışmalar sonucunda firma-mızda ağırlıkla pazarlanan ürünlerin İzocam ürünleri olması nedeniy-le de uzun yıllardır birincilikle ödüllendiriliyoruz. İzocam bayisi olarak bütün yıl boyunca çalışmalarımızın ve emeğimizin karşılığında ödül-lendirilmek elbette çok güzel bir duygu. Türkiye genelinde birinci ol-mak yıllardır firmamızın bir gelenekseli oldu. İzocam’ın bu yılki bayi toplantısı oldukça verimli geçti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da toplantı-nın yeri, iklim şartları ve farklı faaliyetlerin olması çok güzeldi. İnşaat sektörünün önemli bir kolu olan yalıtım sektörü her geçen yıl büyü-yor. Çünkü toplum artık bilinçlendi, yalıtımın maddi olarak ciddi ta-sarruf sağlamasının sonucu olarak gelecekte de sektördeki büyüme devam edecektir. 2013 yılı itibarıyla sektörümüzdeki hareketliliğin devam edeceğini umuyor, özellikle İzocam ürünlerine olan talebin daha da artabileceğini düşünüyorum. İzocam ile 30 yılı aşkın bir za-mandır çalıştığımızdan dolayı, artık kendimizi İzocam ailesinin içinde hissediyoruz. İzocam ve Himerpa’nın bu sektörde olduğu müddet-çe, birbirleriyle çalışmaya devam edeceklerini ümit ediyorum.”

“İzocam bayi toplantıları yalıtım pazarının kalbi”2. Bölge 1.’si/Haydar Boz Yalıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Sahibi Uğur Boz:

“İzocam’dan 20 yıldır ödül alıyoruz. Bence İzocam’daki başarının sırrı çok çaba sarf etmek, verdiğimiz sözleri yerine getirerek her geçen gün müşteri güvenini sağlamlaştırmak ve en önemlisi, 'Bize ileride müşteri lazım' sloganından ödün vermemek. Ödül almak, çok güzel bir duygu. Bir tam yıl boyunca çalışıp karşılığında ödüllendirilmek müthiş. En az 20 yıldır İzocam toplantılarına şirketimizi temsilen ben katılırım. Her geçen yıl bir öncekinden daha güzel, daha anlamlı ve nezih oluyor. Bu yılki özellikle muhteşemdi. Eğer bir işi yapıyorsanız, yaptığınız işin kalbinde olmanız gerekir. Bana göre İzocam bayi top-lantıları yalıtım pazarının kalbi. Bu toplantılarda ben çok mutlu oluyo-rum. Ne mutlu ki, uzun yıllar İzocam ve onun gibi yalıtım pazarını bü-yütmeyi amaçlayan diğer şirketler sayesinde, ülkemiz bu yolda hızla ilerliyor. 2013’ün ilk altı ayının sıkıntılı geçmesini bekliyorduk. Ancak şimdilik fena gitmiyor. İkinci yarının daha da iyi olacağını düşünüyo-rum. İzocam ‘aileme’ söylemek istediğim, bugüne kadar yürütmüş ol-duğumuz, son zamanlarda ise yürütmekte zorlandığımız ‘ticari etik’ten ödün vermeden, ben olmak yerine ‘biz’ olmaya devam etme-li, daha çok çalışmalı ve adil paylaşımlarda bulunmalıyız. İyi ki İzocam bayisiyiz. Bu bayiliği sağlayan ve vefat eden tüm büyüklerimi rahmet-le, hayatta olanları da şükranla anıyorum.”

“20 yılı aşkın süredir kaç kez ödül aldığımızı hatırlamıyorum” 4. Bölge 1.’si/Karaoğlu Ltd. Şti. Genel Müdürü Can Alkılı:

“Başarımızın, İzocam ile olan birlikteliğimizin uyumu sonucunda geliş-tiğini düşünüyor ve Karaoğlu ailesi olarak İzocam’a teşekkür ediyoruz. İzocam ile olan ilişkimiz 20 yılı aştı ve bu süreçte hatırlamadığım sayı-da ödül aldık. Bu ödüllere, uzun süreli işbirliği ve müşterilerimize sun-duğumuz hizmet anlayışımızın ön plana çıkması sayesinde sahip ol-duk. İzocam’ın bayi toplantısına bu yıl ilk kez katıldım. Organizasyonla-rı ve ortamı son derece başarılı buldum. Toplantı büyük özenle hazır-lanmış ve konuk konuşmacı gerçekten iyi analiz edilerek seçilmişti. Yalıtım sektörü her geçen gün büyüyerek yoluna devam ediyor. Yalıtı-mın önemi, enerji tasarrufu ve ülke ekonomisine katkısının farkına va-rıldıkça ve insanlar eğitildikçe sektörün gelişimini aynı tempoyla sür-düreceğini düşünüyorum. 2012 yılı, TTK ve Çek Kanunu olarak bili-nen kanunlardaki revizyonlarla bir nebze olsun önümüz kapanmış gi-bi gözükse de, 2011 yılına göre satışta ufakta olsa bir artışla geçti. 2012-2013 artışları benzer şekilde olacaktır. İzocam ailesi ile olan di-yalog ve ticaretimizin geçmişte olduğu gibi artarak devam etmesi için sürekli temas halinde olmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyo-rum. 2013 yılının tüm İzocam ailesi için başarılı bir yıl olmasını temenni ediyorum.”

“İzocam’dan ödül almak gurur verici” 3. Bölge 1.’si/Çatıser Çatı Asma Tavan ve İzolasyon Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Refik Cihan:

“İzocam’ın bayisi olduğumuz süre boyunca bölgedeki performansı-mızdan dolayı 6 defa ödüllendirildik. Başarımızın sırrı, dürüstlük ve işi-mizi doğru yapıp sevmemizdir. İzocam’dan ödül almak gurur verici bir duygu, onurlandık diyebiliriz. İzocam’ın bu yılki bayi toplantısında seçilen mekan çok güzeldi, organizasyon iyiydi, Gala Gecesi süperdi, eğitmen Ahmet Şerif İzgören’in konuşması düşündürücü, yüreklendi-rici ve coşturucuydu. Bu yılki bayi toplantısında emeği geçenlere te-şekkür ediyorum. Toplantı içeriğiyle, verilen mesajlarla, faaliyetleriyle organizasyonuyla beklentilerimizi karşıladı. Her yıl İzocam’ın bayi top-lantısı, özlediğimiz dostlarımızla, arkadaşlarımızla ve eşlerimizle buluş-tuğumuz, keyif aldığımız bir toplantı oluyor. Bu toplantıların getirisi, iş ilişkisinin ötesinde özel dostlukların kurulmasıdır. Yalıtım pazarının Türkiye’de alacağı daha çok yol olduğunu düşünüyorum. Sektörün, halkın bilinçlenmesi ve devletin koyduğu yönetmeliklerin uygulanma-sıyla önemli bir mesafe kat edeceğini düşünüyorum. 2012 yılı bizim için iyi geçti. 2013 yılının da kötü bir yıl olmayacağını, beklentilerimizi karşılayacağını düşünüyorum. İzocam ailesini çok seviyorum, tüm ai-leye sağlık ve mutluluk dolu bir yıl diliyorum.”

“İzocam’dan 7. birincilik ödülümüzü aldık” Tekiz 1.’si/Göker Metal Kaplama San. Tic. Ltd. Şti. Sahibi M. Gökhan Ertürk:

“Bu yıl İzocam’dan 7. birincilik ödülümüzü aldık. Başarımızı, eğitimli kad-romuzla verdiğimiz kaliteli, hızlı hizmet anlayışına ve sattığımız malzeme-ye olan güvenimize borçluyuz. Elbette İzocam bayisi olarak ödül almak heyecan ve gurur verici bir duygu. Bu ödülü, İzocam ailesi, Tekiz satış ekibi ve fabrika çalışanlarının desteğiyle, firma çalışanlarım adına aldığı-mı düşünüyorum ve her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İzocam’ın bu yılki bayi toplantısı her yıl olduğu gibi harikaydı. Gerek otel seçimi, gerek kaynaşma ve koordinasyon amaçlı oyunları, gerekse toplantı ve konuşmacı seçimi mükemmeldi. Toplantı, sektörel açıdan aynı gemide olduğumuz değerli İzocam çalışanları ve pek kıymetli bayi arkadaşlarım-la görüşme, fikir alışverişinde bulunma ve kaynaşma açısından çok fay-dalı. Yalıtım pazarının her geçen yıl büyüdüğü ve ısı-yangın-ses yalıtımı-na verilen önemin arttığı aşikârdır. Bu büyüme Türkiye için devam ede-cektir. 2012 mali yılımız, sektörde daha yeni olan rakip üretici firma ve onların bayilerine rağmen başarılı geçti. 2013 yılında İzocam’ın yeni pa-nel hattı yatırımıyla daha hızlı ve kaliteli ürün sunacak olmasını da dikka-te alarak, başarımızı büyüterek devam ettirmeyi hedefledik. Ayrıca firma-mız bu hedefine destek olarak, sektörde hizmet kalitesini artırmak ama-cıyla 2013 yılı başında girişimlerde bulundu. Konusunda son derece profesyonel kadrosuyla verdiği hizmetlerden dolayı İzocam’a çok teşek-kür ederiz.”

“Taçlanmak her zaman insana sıcak duygular katar”5. Bölge 1.’si/Yeni Levent İzo. ve İnş. Mlz. San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Mustafa Cineli:

“Yıllar çok çabuk geçiyor. İzocam bayisi olarak kaç yıldır ödül alıyoruz hatırlamıyorum. Ama çok uzun yıllardır ödül aldığımızı söyleyebilirim. Başarımızda en büyük pay, yönetim ve kadrodaki istikrardır. İstikrar; tecrübeyi, bilgi birikimini ve kaliteyi doğuruyor. Bunu da ticari ilişki kurduğunuz şahıs ve kurumlara yansıttığınızda, başarı doğal sonuç oluyor. Taçlanmak, her zaman insanlara sıcak duygular katar, ilişkileri güçlendirir. İzocam’ın bu yılki bayi toplantısı katıldığım kaçıncı toplan-tıydı bilmiyorum. Fakat böyle bir organizasyonda İzocam’ın standart-ları belli. Toplantı her anlamda olumluydu. Öncelikle Türkiye’den, hat-ta yurtdışından katılımcılarla, bayilerle bir araya gelmek, fikir alışveri-şinde bulunup, ilişkileri ve dostluğu pekiştirmek için süper bir fırsattı. Toplantı sırasında da sunulan dünya ve ülkemizle ilgili bilgiler faydalı oluyor. Yalıtım insanlar adına vazgeçilmez bir değer. Bu nedenle yalı-tım sektörü, hiçbir zaman değerini yitirmeyecek bir sektör. Büyüyerek yoluna devam edecektir. 2012 yılı, normal olarak değerlendirilebile-cek bir yıldı. Beklentilere cevap verdiğini düşünüyorum. 2013’ten çok yüksek beklentilerimiz yok, ancak 2012’den daha iyi olacağını düşünüyorum. İzocam’ın başarılarının devamını diliyor, saygı ve sevgi-lerimi sunuyorum.”

Bayi toplantısı sosyal medyada! Toplantı sırasında #sagolasinizocam #yalitiminturkiyedekiadi post’larıyla bayi toplantısında yaşananlar anında sosyal medyada paylaşıldı.

10 Röportaj10

T.C. Kalkınma Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP BKİ) tarafından Birleş-miş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) teknik desteğiyle yürütülen Güneydoğu Anadolu Böl-gesi “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanı-mı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi, GAP Eylem Planı çerçevesinde ortaya çıkarılan önemli bir proje. Projeyle, bölgede istihdamın artırılması ve göçün yavaşlatılması amaçlarına yönelik olarak, yenilenebilir enerji ve enerji ve-rimliliğinden bir araç olarak yararlanılması

Güneydoğu Anadolu enerji verimliliğiyle kalkınmaya devam ediyorT.C. Kalkınma Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Mustafa Kölmek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi ile ilgili, “Bugün projede geldiğimiz nokta çok iyi. Ama daha yapacak çok işimiz var. Yürümekle bu mesafeyi kapatamayız, koşmamız gerekiyor” diyor.

amaçlanıyor. Bu doğrultuda, Güneydoğu Ana-dolu Bölgesi’nin sahip olduğu zengin yenilene-bilir enerji potansiyelini fırsata dönüştürerek yö-rede yaşayan insanların gelir düzeyini yükselt-mek ve enerji verimliliğinde gerçekleştirilen ön-cü uygulamalarla bölgede yaşam kalitesini iyi-leştirmek mümkün hale gelecek.

Proje kapsamında, Harran Üniversitesi, Dani-marka Teknoloji Enstitüsü, İpekyolu Kalkınma Ajansı, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Dicle Kal-

kınma Ajansı, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Gaziantep Sanayi Odası ve Gazian-tep Üniversitesi ile ortak çalışmalar yürütülüyor. 2009 yılında başlayan projenin, 2013-2017 dö-nemini kapsayan ikinci faz çalışmaları bittiğinde proje tamamlanmış olacak. GAP BKİ Başkan Yardımcısı Mustafa Kölmek, yenilenebilir enerji kaynakları, turizm ve organik tarımın, bölgenin rekabet edebileceği 3 önemli sektör olduğunu söylüyor. Bu alanlarda UNDP’nin desteğiyle pro-jeler yürüttüklerini belirten Kölmek, GAP projesi kapsamında yapılan yatırımlarla son 5 yılda 400 bin kişinin istihdam edildiğini vurguluyor.

GAP BKİ’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi Ye-nilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi kap-samında işbirliği yaptığı kuruluşlardan birisi de İzocam. Kölmek, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği alanında toplumsal bilinci ar-tırmak adına İzocam ile ortak eğitimler düzenle-diklerini ve ilerleyen dönemde işbirliklerinin ar-tarak devam edeceğini söylüyor: “Proje kapsa-mında her kurum ve kuruluşla işbirliği yapmak istiyoruz. Çünkü herkesin katkısına ve ilgisine ihtiyacımız var. Böyle bir projeyi, kamu bakış açısıyla hedefine ulaştırmak mümkün değil. Özel sektörün de katkısının olması çok önemli.”

GAP Eylem Planı çerçevesinde yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi nasıl ortaya çıktı? Projenin amacı ve kapsamından söz eder misiniz?Proje, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için 2007 yılında hazırlanan Rekabet Gündemi’nin ana vizyonuyla uyumlu olarak, Güneydoğu Anado-lu Bölgesi’nin sürdürülebilir ve sosyal olarak eşitlikçi bir şekilde kalkınmasına, enerji verimlili-ği uygulamaları ve yenilenebilir enerjinin daha yaygın kullanımı yoluyla katkıda bulunmak amacıyla hazırlandı. Bu genel amaç çerçeve-sinde sürdürülebilir büyüme yaklaşımı, proje-nin yürütülecek faaliyet ve sonuçlarında temel ilke olarak benimsendi. Temmuz 2009-Mayıs 2011 döneminde projenin ilk fazı kapsamında, bölgede yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında ilerleme sağlanabilecek alanların tes-pitine yönelik çalışmalar bir strateji ve eylem planıyla belirlendi. 16 Şubat 2012’de ilk faz dö-neminde oluşturulan proje dokümanının T.C. Kalkınma Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İda-

GAP BKİ Başkan Yardımcısı Mustafa Kölmek

lamaya dönüştürülecek, tarımsal sulamada kul-lanılan ve halihazırda şebeke enerjisi kullanan pompa sistemlerinde enerji verimliğinin artırıl-masına yönelik etüt çalışmaları düzenlenecek.

Ayrıca bölgenin biyokütle kaynaklarının miktar ve dağılımlarının tespitiyle bu alanda bir kay-nak haritası oluşturulacak, 500 kW güç kapa-sitesinde bir pilot biyokütle enerji santralinin kurulumu gerçekleştirilecek, bölgede enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında bi-

linçlendirme kampanyaları ve faaliyet-leri yürütülecek, teknik işgücünün enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında eğitimine yönelik kurs ve programlar düzenlenecek, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla

proje konuları kapsamında kurulan ilişkiler ge-liştirilecek.

5 yılda 400 bin istihdam

Güneydoğu Anadolu Bölgesi ülkemizde işsizliğin en yoğun yaşandığı bölge. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı alanlarında önlemler alınarak istihdamı artırma noktasında proje kapsamında neler yapılıyor?Ülkemizde, özellikle bölgemizde yapılan yatı-rımlar sonucu işsizlik hızla düşüyor, buna bağlı olarak da göç eğilimi tersine dönüyor ve bölge-miz göç alır duruma geliyor. GAP projesi kap-samında ulaşım, eğitim ve sağlık gibi alanlarda altyapı çalışmaları tamamlandı. GAP projesi kapsamında yapılan yatırımlarla son 5 yılda 400 bin kişi istihdam edildi. Sanayide yapılan yatırımlar sayesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırımcı için arsa bulunamıyor. Özel sektör ve kamunun yaptığı yatırımlar de-vam ediyor. Bölgemizin rekabet edebileceği 3 sektör; yenilenebilir enerji kaynakları, turizm ve organik tarımdır. Biz hem yenilenebilir enerji kaynakları hem de organik tarım konusunda UNDP desteğiyle projeler yürütüyoruz. Tarım-da sulamaya ayrılan alanlar hızla artırılıyor. 370 bin hektar sulamaya açıldı, hedefimiz 1 milyon 700 bin hektara ulaşmak. Bu da ciddi anlam-da istihdam yaratacak. Suyun daha verimli kul-

resi Başkanlığı, T.C. Dışişleri Bakanlığı ve Bir-leşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ta-rafından imzalanmasını takiben ikinci faz fiilen başladı. Bu faz, eylem planı öngörüleri doğrul-tusunda ve daha çok uygulamaya yönelik faali-yetlere ağırlık verecek şekilde planlandı. 2013-2017 dönemlerini kapsayan ikinci faz tamam-landığında proje tamamen bitmiş olacak.

Proje kapsamında bugüne kadar neler yapıldı? Bundan sonrası için neler yapılması planlanıyor?Projenin ilk fazında oluşturulan eylem planında ikinci faza ilişkin olarak; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sanayi sektörlerinde ve hizmet bi-nalarında EV/YE imkânlarının belirlenmesiyle örnek uygulamaların yapılması ve yaygınlaştırıl-ması (çıktı 1), Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin YE kullanım potansiyelinin artırılması (çıktı 2), Bölgede sanayi, hizmet, bina ve tarım sektörle-rinde EV ve YE konularında teknik, kurumsal ve işgücü kapasitesinin geliştirilmesi (çıktı 3) hedeflendi. Bu çerçevede; güneş enerjisiyle ta-rımsal sulama alanında gerçekleştirilmesi plan-lanan 5 ayrı pilot proje uygulaması için uygun sahalar ve proje teknik özellikleri belirlendi, iha-le süreci başlatıldı. Kamu kurumlarında enerji verimliliğinin iyileştirilmesine yönelik yürütülen pilot uygulama çalışmaları kapsamında belirle-nen binaların proje teknik özellikleri detaylandı-rıldı ve ihale süreçleri başlatıldı.

Enerji verimliliği danışmanlığı alanında hizmet vermek isteyen girişimcileri desteklemek üzere, Gaziantep’te ku-rulması planlanan Enerji Verimliliği Da-nışmanlığı Kuluçka Merkezi ve Ortak Kullanım Laboratuarı için Gaziantep Sanayi Odası, Gazi-antep Üniversitesi, Makine Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü yetkilileri ile proje paylaşımı amacıyla toplantılar gerçek-leştirildi. Söz konusu merkezin kurulmasına ve ilgili adayların enerji yönetimi konusundaki eği-tim süreçlerine ilişkin hazırlıklar devam ediyor.

Bölgede yer alan kurumların enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında kurumsal ka-pasitelerinin artırılmasına yönelik proje bileşeni kapsamında, bir kurumsal ihtiyaç analizi istişa-re çalıştayı gerçekleştirildi ve bir strateji raporu oluşturuldu. Söz konusu rapor doğrultusunda eylem planı hazırlıkları yürütülüyor. Karbon-nötr otel ve eko-turizm kavramları dahilinde, bölge-de yer alan turistik tesislerin enerji verimliliğini iyileştirmeye ve yenilenebilir enerji alanlarındaki kapasite kullanımlarını artırmaya yönelik bir analiz ve etüt çalışması başlatıldı.

İzleyen dönemde bunların yanı sıra; sanayi sektöründe enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında bir kurumsal kapasite ihtiyaç analizi ve ön etüt çalışması gerçekleştirilecek, yıllık elektrik enerjisi tüketimi 50000 kWh ve üzeri seviyede olan toplam 20 sanayi kurulu-şunda detaylı enerji etüt çalışmaları yürütüle-cek ve belirlenecek iyileştirme tedbirleri uygu-

lanılması için modern sistemlere hızla geçilme-sini istiyoruz. Sulama şebeklerinin tamamı yağ-murlama yapılacak ya da damlama olacak. Açık kanal sistemi nedeniyle bugüne kadar toprak ve su kaybettik.

Bununla birlikte bölgedeki istihdamı artırmak amacıyla; sanayi, bina, hizmet ve tarım sektör-lerindeki teknik işgücüne yönelik olarak, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında eği-timleri ve enerji yöneticiliği sertifika kursları dü-zenliyoruz. Diğer yandan, tüm pilot projeler sür-dürülebilirlik ve ölçeklendirilebilirlik hedefi doğ-rultusunda tasarlanıyor ve uygulanıyor. Uygula-ma sonuçlarının kamuoyuyla paylaşımı ve top-lumsal bilinci artırma faaliyetleriyle birlikte, ge-rek enerji verimliliği, gerekse yenilenebilir enerji alanlarında yeni işkollarının gelişmesi ve istih-damın artması hedefleniyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yenilenebilir enerji kaynaklarından ne kadar yararlanılıyor? Proje çerçevesinde bu alanda neler yapılması, kaynaklardan yararlanmanın ne kadar artırılması planlanıyor?Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafın-dan yapılan çalışmalara göre; Türkiye’nin en fazla güneş ışığı alan bölgesi Güneydoğu Ana-dolu Bölgesidir. Yılda 300 gün güneşli geçiyor. Bölgemizde, yıllık toplam direk güneş ışığının ortalama enerji değeri, metrekare başına 1600 kilowatt-saat veya üzerindedir, yıllık güneşlen-me süresi ise 3 bin saate tekabül eder. Ancak güneş enerjisinden, evsel ölçekte sıcak su el-de etme dışında, sanayi ölçeğindeki termal uy-gulamalarda veya doğrudan elektrik enerjisi üretiminde yeterince yararlanılmıyor. Güneş enerjisi kullanımımızı hızla artırmamız gerekiyor. Bu kapsamda güneş panelleriyle ilgili bir proje yürütüyoruz.

Güneş enerjisiyle sulama sistemlerinin de-monstratif pilot uygulamalarla yaygınlaştırılması bu noktada önem arz ediyor. Güneydoğu Ana-dolu Bölgesi’nde, diğer yandan buğday, arpa, mısır, pamuk sap ve çırçır atıklarından oluşan ve 2009 yılı verileriyle toplam 33877 MWh tah-mini ısıl değere sahip bir biyokütle potansiyeli

GAP illeri

12

tüm illerde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında uygulamaya geçirilebilecek yöntem ve tedbirlerin, pilot proje uygulamaları ve sonuçları da dahil olmak üzere, yazılı ve gör-sel mecrada tanıtılması, öğrencilerin enerji ta-sarrufu ve çevre koruma bilincini sürekli geliş-tirmeye yönelik eğitim faaliyetleri, ulusal ve uluslararası ölçekte seminer ve konferanslar düzenlenmesi planlanıyor.

Enerji verimliliği konusunda katma değer yaratmak için teknoloji ve araştırma altyapısını iyileştirme yönünde ne gibi çalışmalar yürütülüyor, ne gibi yatırımlar yapılıyor?Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanların-da katma değer yaratılması konusunda, özellik-le Harran Üniversitesi’nde kurulum çalışmaları devam eden GAP Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Merkezi bünyesinde Ar-Ge faaliyetle-ri yürütülüyor. Buna ilave olarak, Danimarka Teknoloji Enstitüsü (DTI) ve merkezi ABD’de bulunan ulusal laboratuar ve üniversitelerle bu amaca yönelik ortak programlar geliştiriliyor.

GAP Bölge Kalkınma İdaresi olarak projenin yürütülmesi ve koordinasyonunda görev yapıyorsunuz. Böylesi büyük bir projeyi nasıl yönetiyorsunuz? GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı proje-yi, kendi uzmanlarına ilave olarak UNDP'nin teknik desteğiyle yürütüyor, her proje bileşeni için konusunda yetkin ulusal ve uluslararası akademisyen, uzman ve kuruluşlarla çalışıyor. Ayrıca proje kapsamında ilgili merkezi, yerel kurum ve kuruluş temsilcilerinin yer aldığı Pro-je Yönlendirme Kurulu oluşturuldu. Kurul, yılda en az 2 kez toplanıyor ve proje kapsamında

bulunuyor. Proje çerçevesinde, önce bölgenin biyokütle alanındaki kaynak miktarları ve bun-ların dağılımının detaylarıyla haritalandırılması ve sonrasında 500 kW güçte bir örnek biyo-kütle enerji santralinin kurulması planlanıyor.

Proje kapsamında enerji verimliliği konusunda kamu binaları ve konutlarda ne gibi önlemlerin alınması öngörülüyor? Ne gibi zorunluluklar getiriliyor?Bölgede (toplam kullanım alanı 1000 m2 ve üzeri) 150 adet kamu binası ile (toplam kulla-nım alanı 5000 m2 ve üzeri) 50 adet hizmet sektörü binası için enerji verimliliğinin iyileştiril-mesine ve yenilenebilir enerji kullanımı potansi-yelinin belirlenmesine yönelik bir analiz çalış-ması gerçekleştirilecek ve seçilecek 10 binada enerji etüt çalışmaları yürütülecek. Belirlenen 3 kamu binasında enerji verimliliğinin iyileştirilme-sine yönelik pilot uygulama çalışmaları kapsa-mında, hâlihazırda proje teknik özelliklerinin detaylandırılmasına ve ihale süreçlerine devam ediliyor. Bu binalar şehrin görünür yerinde ol-duğu için halkın bilinçlenmesine katkı sağlaya-caktır diye düşünüyoruz.

GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı olarak, tüm projeleri, sürdürülebilir kalkınma ve sosyal-eşitlik ilkeleri doğrultusunda yürütüyor, proje aşamasında diğer kamu kurumlarıyla işbirliği halinde çalışıyor ve projelerden elde edilen so-nuçları ilgili konularda devlet politikası oluştu-ran kurumlarla paylaşıyoruz.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yalıtım uygulamaları ne durumda? Proje kapsamında yalıtım uygulamalarının yaygınlaştırılması için neler yapılıyor?Güneydoğu Anadolu Bölge-si, Türkiye’nin en yoğun ısıl iklim kuşağında bulunmasına rağmen, bina yalıtımı normla-rının uygulanmasında büyük eksiklikler olduğu biliniyor. Kamu kurumlarına ait binalar-da yürütülen pilot çalışmala-rın en büyük amacı, yapı mü-teahhitlerine, denetim kuru-luşlarına ve halka; ısı yalıtımı ve diğer enerji tasarrufu ted-birleri konusunda yapılabile-cek reel çalışmaları ve bunla-rın yararlarını göstermektir. Enerji verimliliği konusunda düzenlenmesi planlanan bi-linçlendirme faaliyetleri de bu amaca yöneliktir.

Daha yapacak çok işimiz var

Güneydoğu halkını bilinçlendirmek için neler yapıyorsunuz? Bu kapsamda; öncelikle bir bilinçlendirme kampanyası ve stratejisinin geliştirilmesi, ardından bölgede yer alan

yapılan ve yapılacak faaliyetlerle ilgili görüş ve öneriler paylaşılıyor. Bugün projede geldiğimiz nokta çok iyi. Ama daha yapacak çok işimiz var. Yürümekle bu mesafeyi kapatamayız, koş-mamız gerekiyor. Bütün bu çalışmaları yapar-ken çevreyi korumak bizim için her şeyden önemli. Çevre ve insan her zaman birinci plan-da. Sanayiye yatırım yapacağız diye çevreyi yok sayamayız. Kaynaklarımızı tasarruflu kullan-mamız gerekiyor.

“Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi kapsamında İzocam ile işbirliği yapmaya nasıl başladınız? Proje kapsamında her kurum ve kuruluşla iş-birliği yapmak istiyoruz. Çünkü herkesin katkı-sına ve ilgisine ihtiyacımız var. Böyle bir projeyi, kamu bakış açısıyla hedefine ulaştırmak müm-kün değil. Özel sektörün de katkısının olması çok önemli. Enerjinin, verimli kullanılmadığını görüyoruz. Enerji verimliliğini sağlamak yönün-de çalışmalar yapıyoruz.

İzocam’ın ses kaybını önlemeye yönelik ciddi çalışmaları var. Bu doğrultuda İzocam ile işbirli-ği yapmak için görüştük. İzocam yetkilileri ko-nuya oldukça yapıcı yaklaştılar. Bunun üzerine GAP İdaresi olarak İzocam ile bir protokol im-zaladık. İlk önce İstanbul’da bir eğitim düzen-lendi. Ardından da ses yalıtımına yönelik olarak Şanlıurfa’da eğitim verildi. Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği alanında toplum-sal bilinci artırmayı ancak eğitimlerle sağlayabi-liriz. Kontrolleri yapan teknik elemanları, tüketi-cileri, STK’ları ve kamu kuruluşlarını eğitmemiz gerekiyor. Bu anlamda İzocam ile işbirliğimiz artarak devam edecek.

Röportaj12

2009 yılının son çeyreğinde başlayan proje kapsamında öncelikle “Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği” konusunda stratejik yol harita-sı hazırlandı ve bir eylem planı oluşturuldu. Ey-lem planında GAP illerindeki kurumların kapa-sitesinin artırılması, bilinç artırma faaliyetleri ve pilot projeler vasıtasıyla gerçekleştiriliyor. Katı-lımcı bir süreç çerçevesinde belirlenen pilot projelerden biri de “Kamu Binalarının Enerji Ve-rimliliği Açısından İyileştirilmesi” olarak belirlen-di. Bu doğrultuda planlanan faaliyetler kapsa-mında kamuda görev yapan mimar ve mühen-dislerin enerji verimliliği ve yalıtım alanında bilgi ve tecrübelerinin artırılması için; ısı yalıtımı, ses yalıtımı, yangın güvenliği ve yönetmeliklerini içeren bir dizi eğitimler planlandı. Eğitimlere di-ğer GAP bölge illerinde de devam edilecek.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” konulu bir proje geliştirildi.

İlk olarak İstanbul’da gerçekleştirilen ziyaretle 9 ilden görevli profesyonellere yalıtımın anlatıldığı projenin ikinci ayağı Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimlili-ğinin Arttırılması” konusundaki eğitimlerin ikinci ayağının konusunu ise “Ses Yalıtımı” oluşturdu. Eğitimde temel ses bilgileri, doğru ses yalıtımı nasıl yapılmalı, ses yalıtımında kullanılan ürünler, ses yalıtımının kazançları gibi konular İYEM’in Öğretim Uzmanları ve İzocam’ın deneyimli tek-nik kadrosu tarafından GAP bölge illerinde gö-revli kamuda çalışan profesyonellere aktarıldı.

İzocam, 9 farklı ilden profesyonellere “ses yalıtımı”nı anlattıİzocam, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi kapsamında 9 farklı ilden profesyonellere “ses yalıtımı” konulu bir eğitim verdi.

GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP BKİ) ile İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi (İYEM) arasında yapılan protokol doğrultusunda, GAP Bölgesi’ndeki uygulayıcı kurumların kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla 9 farklı il-den profesyonellerin katıldığı yalıtım eğitimleri-nin ikincisi 21-23 Mart tarihleri arasında Şanlı-urfa Dedeman Otel'de gerçekleştirildi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretim ve kul-lanımının yaygınlaştırılması, “Ekonomik Kalkın-manın Gerçekleştirilmesi” başlıklı gelişme ek-seni altında yer alan eylemlerden birisi olarak GAP Eylem Planı’nda yer alıyor. Bu eylem kap-samında, ilk olarak GAP BKİ tarafından Birleş-miş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile iş-birliği içinde “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde

1965 yılından bu yana yalıtım sektörünün lider firması olan İzocam, ürün yelpazesine her gün bir yenisini ekliyor. Özel ekstrüde polistiren lev-ha Foamboard Frigo, nakliye araçlarının iç ka-sasına uygulanan ve koruyucu özelliğiyle yalı-tım sağlayan, frigorifik amaçlı veya kuru yük ta-şıyan araç karoser panellerinin ısı yalıtımı ama-cıyla kullanılıyor. Ürün, nakliye sırasında sıcak-lıktan kolayca etkilenebilecek ürünler için ta-sarruflu bir çözüm sunuyor. Enerjinin etkin kul-lanılması amacıyla faaliyetlerini sürdüren İzocam’ın sıcaklık değişimine duyarlı gıda, ilaç, kimyasal madde gibi ürünlerin nakliyesinde kolaylık sağlayan araçlar için özel olarak üretti-ği Foamboard Frigo, uygulama yöntemi-nin kolaylığı ve farklı ebatlarda üre-tim olanağıyla her büyüklükteki araçta rahatlıkla kullanılabiliyor. İhti-yaca göre farklı teknik özelliklerde üre-tim imkanı bulunan Foamboard Frigo, su ge-çirmez dokusuyla dış etkenlere karşı koruma ve yüksek ısı yalıtımı sağlıyor.

Yalıtımın lideri İzocam’ın yeni ürünü: Foamboard Frigo

İzocam'dan Haberler

14 Röportaj14

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 1990 yılından bu yana Şanlıurfa’da sosyo-ekonomik kalkınmaya yönelik projeler yürütü-yor. UNDP, GAP Bölge Kalkınma İdaresi (BKİ) Başkanlığı tarafından yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verim-liliğinin Arttırılması” projesine de teknik destek veriyor. UNDP, projenin birinci ve ikinci fazları-nın hem tasarımına hem de uygulan-masına yönelik teknik destek sağlıyor. UNDP Saha Koordinatörü Dr. Muh-yettin Sirer, Kalkınma Bakanlığı tara-fından 2011 yılında yayınlanan sosyo-ekonomik kalkınma endeksinde, Şanlıurfa’nın 81 il arasında 73. sırada yer aldığı bilgisini veriyor.

Şanlıurfa’nın, GAP Bölgesi’nin tam merkezinde yer aldığını söyleyen Dr. Sirer, şehrin temel avantajlarından birisinin, yenilenebilir enerji kaynaklarına erişim noktasındaki konumu ol-duğunu ifade ediyor. Dr. Sirer, “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimli-liğinin Arttırılması” projesiyle ilgili, “Halkımızı enerji kayıp ve kaçakları konusunda doyurucu bilgilerle donatmak, yenilenebilir enerji ve ener-ji verimliliği alanlarında gerçekleştirilecek pilot uygulamaların somut yararlarını örneklerle ta-nıtmak bu projenin ayrılmaz parçalarıdır” diyor.

UNDP Türkiye olarak Şanlıurfa’da ne gibi sosyo-ekonomik kalkınma projeleri yürütüyorsunuz? Faaliyetlerinizle ilgili bilgi verir misiniz?Kısa adıyla UNDP olarak anılan Birleşmiş Mil-letler Kalkınma Programı, 160’tan fazla ülke-de yoksulluğun ve bölgesel gelişmişlik farklı-lıklarının azaltılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma, demokratik yönetişim mekanizmalarının güçlendirilmesi, özel sektö-rün rekabet edebilirliğinin artırılması gibi bir-çok tematik alanda çeşitli programlar ve pro-jeler yürütüyor. Bu bağlamda UNDP, 1950 yı-lından bu yana sözünü ettiğim tematik alanlar-da Türkiye’de faaliyetlerini ülke, bölge ve kent düzeylerinde sürdürüyor. Şanlıurfa ili özelinde UNDP’nin teknik desteğiyle yürütülen sosyo-ekonomik kalkınmaya yönelik program ve projeler, 1990’lı yılların ikinci yarısından itiba-ren uygulanıyor. 1997 yılında UNDP ve GAP BKİ Başkanlığı’nın koordinasyonunda yürütü-len ve Şanlıurfa da dâhil olmak üzere 5 bölge

UNDP Şanlıurfa’nın sosyo-ekonomik gelişimini destekliyorBirleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Saha Koordinatörü Dr. Muhyettin Sirer, Şanlıurfa’nın sosyo-ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini söylüyor: “Bir yandan organik tarımın stratejik bir sektör olarak geliştirilmesi ve rekabet edebilirliğinin artırılmasını amaçlarken, diğer taraftan da kadın istihdamının, yenilenebilir enerji potansiyelinin ve enerji verimliliğinin artırılmasını hedefliyoruz.”

ilini kapsayan Girişimci Destekleme Merkezle-ri Projesi (GİDEM), kentte uygulanmış projeler arasında önemli bir mihenk taşını oluşturuyor. İlk faz neticesinde başarılı sonuçların elde edilmesiyle beraber, AB’nin de mali desteği alınarak GİDEM Projesi’nin ikinci fazı da yine Şanlıurfa ilini kapsayacak şekilde 2002-2007 döneminde uygulandı.

GİDEM Projesi’nin son döneminde “rekabetçi bölgesel kalkınma” odaklı hazırlanan GAP Bölgesi için “Rekabet Gündemi” çalışması kapsamında da, tüm bölgenin tarım, tekstil, tu-rizm ve imalat sektörlerinde rekabet edebilirli-ğinin artırılmasına yönelik kilit stratejiler ortaya koyuldu. Rekabet Gündemi’nin stratejik önce-likleri, ayrıca 2008 yılında hükümet tarafından

açıklanarak yürürlüğe konulan GAP Eylem Planı kapsamına da alındı. Hâlihazırda GAP Rekabet Gündemi çalışmasının proje düzeyindeki çıktıla-rı olan GAP Organik Tarım Küme Pro-jesi ile Yenilenebilir Enerji Kaynakları-

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Saha Koordinatörü Dr. Muhyettin Sirer

Türkiye’de türünün 2. büyük örneği olan ulus-lararası kargo havaalanı, ilde faaliyet gösteren firmalar için lojistik avantajlar sağlıyor. Gele-neksel faktörler (arazi, işgücü) bağlamında il oldukça zengin, ancak çağdaş faktörler anla-mında (kalifiye işgücü) ilin potansiyelleri zayıf-tır. İlin temel avantajlarından birisi de, yenile-nebilir enerji kaynaklarına erişim noktasındaki konumudur (hidrolik ve güneş enerjisi gibi). Eğer stratejik olarak kullanılabilinirse, bu kay-naklar ilin sosyo-ekonomik kalkınma rotası olarak değerlendirilebilir. AB’nin mali deste-ğiyle kurulan 2. Organize Sanayi Bölgesi, yeni yatırımlar için bir cazibe merkezi niteliğindedir. Ayrıca Karacadağ Kalkınma Ajansı Şanlıurfa Yatırım Destek Ofisi de, yeni yatırımcıların şeh-re yönlendirilmesi anlamında önemli faaliyet-ler yürütüyor.

UNDP olarak Şanlıurfa’nın kalkınmasına yönelik kısa ve uzun vadeli hedefleriniz neler?Halihazırda GAP BKİ Başkanlığı ile koordinas-yon halinde bölge genelinde yürüttüğümüz projelerimizle, bölgenin ve dolayısıyla Şanlıurfa’nın sosyo-ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda, bir yandan organik tarımın stratejik bir sektör olarak geliştirilmesi ve rekabet edebilirliğinin artırılmasını amaçlarken, diğer taraftan da ka-dın istihdamının, yenilenebilir enerji potansiye-linin ve enerji verimliliğinin artırılma-sını hedefliyoruz.

UNDP olarak GAP Eylem Planı çerçevesinde yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesine nasıl dahil oldunuz? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? UNDP’nin teknik desteğiyle GAP BKİ Başkanlığı tarafından hazırla-nan GAP Rekabet Gündemi çalış-masının, proje ölçeğindeki temel

nın Kullanımının ve Enerji Verimliliğinin Arttırıl-ması Projesi; UNDP’nin teknik desteğiyle GAP BKİ Başkanlığı tarafından yürütülüyor. AB’nin mali, UNDP’nin teknik desteğiyle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinas-yonunda rekabetçi sınaî kalkınma vizyonuyla “Şanlıurfa Sanayisi'nin Yeniden Yapılandırıl-ması Projesi” 2008-2011 döneminde uygu-landı. Ayrıca, GAP BKİ Başkanlığı ile UNDP ortaklığı ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirli-ği Ajansı (SİDA) finansmanıyla, GAP Bölgesi’nde “Kadının Güçlendirilmesinde Ye-nilikler Projesi” yürütülüyor.

Şanlıurfa’nın bugünkü ekonomik kalkınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şehrin kalkınmasının önündeki en büyük engeller neler?Kalkınma Bakanlığı tarafından 2011 yılında yayınlanan sosyo-ekonomik kalkınma endek-si dikkate alındığında Şanlıurfa 81 il arasında 73. sırada yer alıyor. Şanlıurfa’nın mevcut ekonomik performansı, büyük ölçüde GAP Projesi’ne borçlu olduğu gerçek potansiyelini yansıtmaktan uzaktır. GAP kapsamında, ba-rajlar inşa edildi, hidroelektrik santralleri kurul-du ve sulama sistemleri inşa edildi. GAP’ın ta-mamlanmasıyla beraber, 1.7 milyon hektar alan sulanmış olacak ve bölgede enerji üreti-mi 27 milyar KW saate ulaşacaktır. Şanlıurfa GAP Bölgesi’nin tam merkezinde yer alıyor. Sulama ağlarının kurulması ilin tarımsal çıktı-larını artırdı, ancak artan tarımsal çıktılar he-nüz geniş nüfus gruplarının faydalanabileceği sosyo-ekonomik kalkınmaya beklendiği ölçü-de katkıda bulunamadı. Tarımsal çıktıların bü-yük bir bölümü, ya iç pazarda satıldı, ya da hammadde olarak ihraç edildi. Dolayısıyla, mevcut durumda ilde tarıma dayalı sanayi de-ğer zincirinin alt seviyelerindedir ki, bu durum sosyo-ekonomik büyümeye engel teşkil eder.

Şanlıurfa, özellikle Irak ve Suriye başta olmak üzere, Orta Doğu pazarlarına erişim anlamın-da oldukça stratejik bir konumda bulunuyor.

çıktılarından birisi de GAP Bölgesi’nde “Yeni-lenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesidir. Bu bağlamda UNDP, söz konusu projenin birinci ve ikinci fazlarının hem tasarımına hem de uy-gulanmasına yönelik teknik desteğin sağlan-ması aşamasında, GAP BKİ Başkanlığı ile tek-nik işbirliği içindedir. UNDP proje kapsamın-da, GAP BKİ Başkanlığı’na teknik destek veri-yor. Proje bileşenlerinin teknik detaylarının be-lirlenmesi, analiz, projelendirme ve uygulama aşamalarının planlanması, iş tanımlarının ha-zırlanması, uzman seçimi ve istihdamı, pilot projelerin ihale süreçlerinin yürütülmesi ve sa-ha uygulamaları bu çalışmalar arasındadır.

Projenin başarılı olması için hangi şartlar gerekiyor? Projenin başarılı olabilmesi; öngörülen çalış-ma alanlarında sürdürülebilir ve ölçeklendirile-bilir pilot uygulamaların başarıyla gerçekleşti-rilmesi, enerji verimliğinin artırılması ve yenile-nebilir enerji kaynaklarının kullanımı alanların-da yürütülecek bilinçlendirme ve tanıtım faali-yetleri sonucunda, bölge halkının bu alanlara ilişkin duyarlılığının artmasıyla doğrudan ilintili-dir. GAP BKİ Başkanlığı, söz konusu alanlar-da sürdürülebilir başarı için UNDP’nin teknik desteğiyle, tüm kurumlarla işbirliği halinde ça-lışmalarına aralıksız devam ediyor.

Şanlıurfa halkının yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği ile ilgili bilincini nasıl değerlendiriyorsunuz?Enerjiyi verimli tüketmek ve dolayısıyla tasar-ruf etmek sadece Şanlıurfa için değil, tüm Türkiye için cazip görünmekle birlikte, sıcak iklim kuşağında yer alan binalarda enerji ta-sarrufunda fayda/maliyet oranı anlamında en yüksek yararı sağlayacak ısı yalıtımı konusun-da dahi bir bilgi eksikliği olduğu göze çarpı-yor. Halkımızı enerji kayıp ve kaçakları konu-sunda doyurucu bilgilerle donatmak, yenile-nebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında gerçekleştirilecek pilot uygulamaların somut yararlarını örneklerle tanıtmak bu projenin ay-rılmaz parçalarıdır.

Projenin bölgeye ve Şanlıurfa’ya ne gibi katkıları olacağını düşünüyorsunuz?Güneydoğu Anadolu Bölgesi, sıcak iklim ku-şağında yer alması nedeniyle, bina yalıtımı ala-nında yürütülecek çalışmalarla yüksek oranda enerji tasarrufu sağlanması, güneş enerjisinin

ısı ve elektrik üretimi alanlarında kullanılması ve zengin tarımsal atık-lardan enerji elde edilmesi açısın-dan çok önemli bir ekonomik po-tansiyel vaat ediyor. Söz konusu potansiyel, uygun teknolojilerin se-çimiyle, bölgenin sürdürülebilir kal-kınma hedefleri doğrultusunda kul-lanıldığında, ekonomik gelişmeye ve istihdama önemli katkılarda bu-lunacak, enerji verimliliği ve yenile-nebilir enerji alanlarında teknoloji geliştirilmesini ve üretim yapılması-nı sağlayacaktır.

16

“Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin programında ekolojik değerlere uygun yatı-rımların yapılmasına ve sürdürü-lebilirliğin sağlanmasına yönelik çalışmalar yer alıyor. Belediye teknik elemanlarımızın tamamı yenilenebilir enerji ve enerji kay-naklarının verimli kullanılması üzerine çalışmalar yürütüyorlar. 6-7 yıl önce tamamıyla güneş panelleri kullanılan, güneş ener-jisiyle ısıtılan ve soğutulan bir güneş evi projesini hayata geçir-dik. Bir güneş köyü projesini de gerçekleştirmek istedik, ancak koşullar uygun olmadı. Diyarba-kır yazın çok sıcak oluyor. Bu nedenle enerji verimliliğine yö-nelik çalışmalar yapmamız gere-kiyor. Enerji verimliliğinin artırıl-ması için yeni hizmet binaları-mızda ısı yalıtımına öncelik veri-yoruz. Aynı zamanda ampullerin geri dönüşümünü sağladık.

Dünya varlıkları giderek tükeni-yor. Enerji ihtiyacımız giderek ar-tıyor. Enerji tüketimimizi azaltır-sak ya da tükettiğimiz enerjiyi yeniden dönüştürebilirsek, en azından nükleer santralleri kul-lanmak zorunda kalmayız. Ener-jiyi tekrar tekrar dönüştürüp kul-landığımızda, hem maliyeti dü-şürürüz hem de yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanın-da bilinç oluşturmuş oluruz. Bu projeyle somut sonuçları gör-müş olacağız. Maalesef, bizde insanlar somut sonuçları görmeden projenin işleyeceğine inanmıyorlar. Oysa petrol rezerv-lerinin tükendiğini, evlerinin ısınmadığını, su-ya erişemediklerini gördüklerinde iş işten geçmiş olacak. Bütün bunların önüne bu pro-jeyle geçmiş olacağız. Enerji verimliliği ve ye-şil çevreyle ilgili daha fazla proje üretilmeli. Belki kamu filmleriyle bu konuda toplumu bi-linçlendirebiliriz. Hatta ilkokul seviyesindeki öğrencilere yenilenebilir enerji ve enerji ve-

“Enerji verimliliği ve yeşil çevreyle ilgili daha fazla proje üretilmeli”İzocam'ın Şanlıurfa'daki "Ses Yalıtımı" eğitimine katılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Etüt Proje Müdürü Bahar Acar, ekolojik değerlere uygun ve sürdürülebilirliği sağlayan çalışmalar yaptıklarını söylüyor. “Enerji verimliliği ve yeşil çevreyle ilgili daha fazla projeler üretilmesi gerekiyor” diyen Acar, “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi ile somut sonuçların görüleceğini ifade ediyor.

rimliliğini anlatmaya başlarsak, bunun etkileri-ni uzun vadede görebiliriz.

Diyarbakır’da kaldırım ve üst yapı işlerinin kontrolünü yapıyorum. Bildiğiniz gibi üst yapı işleri kazıdan, temel, duvar ve çatı yalıtımına kadarki bütün süreçleri içine alır. Bütün bu uygulamaları kontrol ediyoruz. Diyarbakır’da çok fazla sayıda konut yapılıyor. Genel olarak yeni yapılarda ısı yalıtımının yapılmaya başlan-

dığını söyleyebilirim. Enerji ve-rimliliği sağlaması açısından bi-nalarda çift camlar, çatılarda mutlaka şilte kullanılıyor. Enerji-nin giderek pahalılaşması ve tü-kenmeye başlaması, yüksek do-ğalgaz faturalarının ödenmesi nedeniyle Diyarbakır halkı yalı-tım yaptırmaya başladı. Eğitim düzeyi arttıkça bilinç düzeyi de artıyor. Son 10 yıl içinde inşa edilen ve yalıtım yapılmayan ko-nutlara, 2 yıldır ısı yalıtımı yapıl-maya başlandı. Ancak yüksek katlı yapılarda ısı yalıtım malze-mesi olarak ne kullanılacağı çok iyi bilinmediği için bu konuda çok seçici davranılmıyor.

Yalıtım konusunda çok ciddi sı-kıntılarımız var. Su ve ısı yalıtımı, temel yalıtım problemlerimiz arasında yer alıyor. Büyük proje-lerimizde de ses yalıtımı konu-sunda dışarıdan destek alıyor-duk. Daha önce İzocam’ın ısı yalıtımıyla ilgili İstanbul’da verdi-ği 5 günlük eğitime katıldım. Hem teorik hem de pratik bilgi-ler edindiğimiz verimli bir eğitim oldu. Isı yalıtım malzemelerinin hangisinin nerede kullanıldığını bilmiyordum. Bu anlamda eği-tim çok faydalı oldu. Eğitimden sonra 2013 için bütçesini ayır-dığımız projelerde ısı yalıtım malzemesi olarak ne kullanaca-ğımızı tespit ettik. Bu konuda ar-kadaşlarımı görevlendirdim. Şanlıurfa’daki ses yalıtımı eğiti-

mi ise biraz daha teorik bir eğitimdi. Hepimiz gürültüden çok şikayetçiyiz, ses yalıtımının gerekli olduğunu biliyoruz. Ancak daha çok pratiğe yönelik bir eğitim olmasını tercih edi-yoruz. Örneğin, herhangi bir ortamdaki ses miktarının nasıl ve hangi cihazla ölçüleceğini bilmiyoruz. Bunlarla ilgili somut bilgiler önü-müzü daha iyi aydınlatacaktır diye düşünüyo-rum. Bu tür eğitimlerin zorunlu tutulması ge-rektiğine inanıyorum.”

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire

Başkanlığı Etüt Proje Müdürü Bahar Acar

Röportaj16

“Karacadağ Kalkınma Ajansı Şan-lıurfa Yatırım Destek Ofisi olarak Şanlıurfa’da çalışmalarımızı yürü-tüyoruz. Yatırımcıların izin ve ruh-sat işlemlerinin takibini yapıyor ve koordinasyonunu sağlıyoruz. Yeni Teşvik Yasası ile birlikte ajanslara ve yatırım destek ofislerine bazı görevler verildi. Bu noktada özel-likle yatırım yapmayı planlayan kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti veriyor ve onları yönlendiriyoruz. İhtiyaç duydukları fizibilite çalışma-ları, arazi yeri seçimi, teşvikler ve mevzuatlar noktasında yatırımcıla-ra destek oluyoruz. İlimizin yurtiçi ve yurtdışında tanıtımıyla ilgili faali-yetlerde bulunuyoruz. GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Valilik, Belediye, İl Özel İdaresi gibi kuruluşlarla or-tak çalışmalar yürütüyoruz. Proje-lerin koordinasyonunda öncü ola-rak görev yapıyoruz. Özellikle böl-gemize yurtdışından yatırım yap-mak isteyen firmalarla, bölgemiz-deki yatırımcıları bir araya getiriyo-ruz. Çeşitli tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Kurumlar arası koordinasyonun sağlanması ve ilişkilerin sağlıklı yürütülmesin-de önemli görevler üstleniyoruz.

GAP Bölge Kalkınma İdaresi, “Ye-nilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesini başlattığında, Kalkınma Ajansı olarak bize de bir takım görevler düştü. Harran Üni-versitesi ile birlikte bir ilke imza atarak yenilenebilir enerji konusunda bir rapor hazırladık. Bu raporu web sitemizde görebilirsi-niz. Raporla birlikte projeye biz de dahil olduk. Rapor, Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinin yenilene-bilir enerji potansiyelini ortaya koyuyor, bu konu-da neler yapılması gerektiğini söylüyor ve mev-cut potansiyeli teknik bilgilerle destekliyor. Bu raporu bir ön fizibilite çalışması gibi düşünebilir-siniz. Rapordan hareketle yatırımcılarımızı yön-lendiriyoruz. Raporun, bölgemizde yatırım yap-mak isteyenlere rehber olmasını istedik. Harran Üniversitesi’nin yenilenebilir enerjiyle ilgili yürüt-

“Yenilenebilir enerji bölgemizin olmazsa olmazı”Karacadağ Kalkınma Ajansı Şanlıurfa Yatırım Destek Ofisi Uzmanı Halil Çakallı, yenilenebilir enerji konusunda farkındalık yaratan proje sahiplerine yüzde 50 hibe desteği sağladıklarını söylüyor. İzocam’ın Şanlıurfa’da düzenlediği ses yalıtımı eğitimine katılan Çakallı, “Yalıtım sektörünün öncü kuruluşu olan İzocam’ın deneyimlerini bölgemize aktarmasını önemsiyoruz” diyor.

tüğü GAP-YENEV projesinin finansmanını ve ya-pımını ajansımız üstlendi. Bu noktada GAP İdaresi’nin düzenlediği eğitimlere katılıyoruz. Ye-nilenebilir enerji bölgemizin olmazsa olmazı. Bu sektörün büyüyeceğine olan inancımız tam. Bu konudaki her türlü faaliyeti destekliyoruz.

İşletmeleri yenilenebilir enerji kullanmaları nokta-sında desteklemeye çalışıyoruz. Mevcut işletme-lerin enerji giderlerini azaltacak projelerine mad-di destek veriyoruz. Yenilenebilir enerji konu-sunda farkındalık yaratan proje sahiplerine yüz-

de 50 hibe desteği sağlıyoruz. İz-mir Kalkınma Ajansı bu yıl “yenile-nebilir enerji” başlığı altında bir proje başlatmak için çağrıda bu-lundu. Biz öncelikle bu projenin sonuçlarını görmek istiyoruz. Da-ha sonra biz de bu tür bir proje teklifinde bulunacağız. Karacadağ Kalkınma Ajansı olarak bölgemi-zin yalıtım sektörü raporunu hazır-ladık. Bu raporu da web sitemiz-de yayınladık. İlgi duyan yatırımcı-lara bu konuda destek veriyor, bölgemizde yalıtımla ilgili neler ya-pılabileceğini ortaya koyuyoruz. “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi, bir süreç. Pilot projeler aracılığıyla hedeflere ula-şılması öngörülüyor. Pilot projeler uygulanmaya başladıkça projenin faydası daha iyi anlaşılacak. Proje-ler bölgedeki mevcut potansiyelin harekete geçmesi noktasında ka-talizör görevi görecektir. Projelerle mevcut yapımız, alışkanlıklarımız ve olaya bakış açımız değişecek-tir. Etkilerini daha rahat görebilme-miz için projelerin bir an önce ha-yata geçmesi gerekiyor. Böylece bölge içinden ve dışından yatırım-cıların ilgisi artacaktır. İlk uygula-maları görmeden kimse yatırım yapmıyor. İlkler yapıldıkça gerisi gelecektir.

Proje kapsamında İzocam tarafın-dan İstanbul’da düzenlenen ilk eğitime ve Şanlıurfa’da düzenle-

nen ses yalıtımı eğitimine de katıldık. Bu tür eği-timleri destekliyoruz ve projenin gelişmesi nok-tasında bu tür faaliyetlerin çoğalması gerektiğini düşünüyoruz. Kurum olarak eğitimlere katılma-nın yanında, bundan sonraki süreci de destekli-yoruz. Projeyle birlikte yalıtım sektörünün öncü kuruluşu olan İzocam’ın deneyimlerini bölgemi-ze aktarmasını önemsiyoruz. Bu tür eğitimlerin düzenli olarak gerçekleştirilmesiyle bölgedeki bilgi eksikliğinin giderileceğini düşünüyoruz. Te-oriğin yanında, uygulamaya da değinilirse eği-timlerin daha faydalı olacağına inanıyoruz.”

Karacadağ Kalkınma Ajansı Şanlıurfa Yatırım Destek Ofisi Uzmanı Halil Çakallı

18 Röportaj18

“Yenilenebilir enerji ve enerji ve-rimliliği konuları Harran Üniversite-si bünyesinde bütünüyle ele alını-yor. Mühendislik Fakültesi olarak konunun ekonomik, sosyal ve akademik boyutunu araştırıyoruz. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması projesi çerçevesinde, Yenilenebilir Enerji ve Enerji Ve-rimliliği (GAP-YENEV) Merkezi’ni kuruyoruz. Kurulacak merkez bir altyapı projesi, bir laboratuar altya-pısı olacak. Merkezde yenilenebilir enerjinin biyokütle, jeotermal, gü-neş ve rüzgâr gibi bütün konuları-nın çalışılabileceği altyapı mevcut olacak. Bunun yanı sıra enerji ve-rimliliğinin hem bina hem sanayi ayağı üzerinde çalışılacak. Ulusla-rarası bir merkez kurulması hedef-leniyor. Bu konuda çeşitli uluslara-rası işbirlikleri ve anlaşmalar yapılı-yor. Yakın zamanda merkezin ya-pımına başlanacak. Merkezin, sür-dürülebilir bir bina olması, LEED sertifikasını alması hedefleniyor. 2013’ün sonlarına doğru bina ya-pımının tamamlanması ve 2014’ün başında da merkezin ha-yata geçmesi planlanıyor.

GAP-YENEV ile akademisyenler, sanayiciler ve toplum arasında bir köprü oluşturmak istiyoruz. Biz sanayicileri toplumla buluştura-mazsak, akademik çalışmaları sa-nayiciye aktaramazsak kısır dön-gü içine gireriz ve enerji konusun-da dışarı bağımlılığımız devam eder. Toplumun bilinçlendirilmesi ve kalifiye eleman yetiştirilme-si, akademisyenlerin araştırmalarını bu noktala-ra kaydırması, sanayicilerin de akademik çıktıla-rı endüstriyel ürüne dönüştürmesi noktasında, GAP-YENEV Merkezi köprü görevi üstlenecek-tir. Bölgemiz enerji konusunda işlenebilir büyük bir potansiyele sahip. Ancak maalesef bilinç ve farkındalık yok. Aslında bu durum, tüm Türkiye için geçerli. Bizim toplumsal bir bilince ihtiyacı-mız var. Harran Üniversitesi olarak yakın zaman-da AB Gerçek projesini tamamladık. Bu kap-samda yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğin-de farkındalık oluşturma çalışmaları yaptık. Top-lumun her kesimine ulaşmaya çalıştık, özellikle gelecekte ilgili sektörlerde istihdam edilme im-

“Enerji verimliliğinde bilinçli değiliz”Harran Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisi ve GAP-YENEV Merkezi Araştırma Mühendisi Mehmet Akif İlkhan, enerji verimliliği alanında toplumun ve uygulayıcıların bilinç düzeyinin düşük olduğunu, eğitimlerin tabana yayılması gerektiğini söylüyor. İlkhan, GAP-YENEV Merkezi ile akademisyenler, sanayiciler ve toplum arasında bir köprü kurmayı hedeflediklerini dile getiriyor.

kanı yüksek olan gençlerin bilinçlendirilmesini sağladık.

Meslek yüksek okulları, endüstri meslek liseleri ve üniversitelerde farklı bölümlerden öğrencileri programa davet ettik. Program kapsamında çe-şitli seminerler ve eğitimler düzenledik. Bu eği-timlerin akabinde ulusal bazda bir panel gerçek-leştirdik. Bu panelde istihdam ve kariyer fırsatları-nı ele aldık. Öğrencilerin sanayi temsilcileri ve akademisyenlerle buluşması sağlandı. Bu şekil-de toplumsal bilinç oluşturulmaya çalışıldı. Ayrı-ca ilköğretim öğrencilerine yönelik, fen ve tekno-loji derslerinde yenilenebilir enerji ve enerji ve-rimliliği konularının işlenmesi sağlandı. Bunun akabinde Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bu prog-

ramın bütün okullara yayılması ta-lebi geldi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile birlikte bu projeyi, GAP bölgesindeki bütün okullara yay-mayı planlıyoruz.

Türkiye, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği teknolojilerini yurt-dışından ithal eden bir ülke. Üni-versitelerin bu noktada büyük katkıları olacağını düşünüyorum. Özellikle yapılan akademik çalış-maların endüstriyel ürüne dönüş-türülmesi konusunda büyük kat-kılar sağlanabilir. Üniversiteler her ne kadar bu konular üzerinde ça-lışsalar da, bir endüstriyel ürün or-taya koyamıyorlar. Bu konuda ya-pılacak katkılar, ülkemizin bu tek-nolojilere sahip olması anlamına geliyor. Bu da hem bölgemize hem de ülkemize büyük fayda sağlayacaktır. Kurulan merkezimi-zin en önemli özelliği de endüstri-yel ürün ortaya koymak olacaktır. Üniversite olarak kendi teknoloji-mizi araştırıp sanayicilerle birlikte üretmeyi planlıyoruz. Bölgemizin yenilenebilir enerji konusunda çok büyük potansiyeli var. Özel-likle güneş enerjisi ve biyokütle alanında büyük potansiyele sahi-biz. Yatırımcıların son zamanlarda bölgemize akın etmesinde de bu-radaki mevcut potansiyelin etkisi var. Hayvansal ve tarımsal atıkla-rın, biyokütle işleme tesislerinin kurulmasına büyük öncülük ede-ceği düşünülüyor. Bu konuda

adımlar atıldı. Ancak bu teknolojinin yaygınlaştı-rılmasında kalifiye eleman sorunumuz var. Bu-nu aşarsak yeni bir istihdam alanı oluşacak.

İzocam’ın düzenlediği teknik eğitimlerle, bizim çalışma alanımız olan enerji verimliliğine değin-mesi çok güzel. Biz teknik insanlar bu konu üzerinde çalışıyoruz, ancak genel olarak insan-lar ve uygulayıcılar bu konuda çok bilgisizler. Bu eğitimleri tabana yayarak insanların farkın-dalığını artırmamız gerekiyor. İnsanlar yaşadık-ları evin yalıtımlı olup olmadığını sorgulamadık-ça, bizim çabalarımızın bir anlamı kalmıyor. An-cak halk bilinçlendirilirse, evinin koşullarını sor-gularsa, uygulayıcı firmalar mecburen bu alana yönelirler.”

Harran Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisi ve GAP-

YENEV Merkezi Araştırma Mühendisi Mehmet Akif İlkhan

“Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanılması ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması projesine, GAP İdaresi’nin resmi bildirimi üzerine katıldık. Proje kapsamında eğitim verildiğini öğrenince projeye katıl-ma konusunda istekli olduk. An-cak daha önce yenilenebilir enerji konusunda Şırnak’ta bir çalışma yapmıştık. Şırnak İdil bölgesindeki taşlık arazilerin tarıma kazandırıl-ması ve bölgedeki taşlarla asfalt yapılmasına, kum ocaklarının ku-rulmasına yönelik çalıştık. Bitirme tezimi de yalıtım üzerine yazmış-tım. Şırnak’ta kamu kurumlarında hazırlanan projelerde, yalıtım mal-zemeleri, inşaat malzemeleri için-de geçiyor ve makina mühendis-leri bu çalışmalara dahil edilmiyor. Ancak üniversitede gördüğümüz eğitimlere göre, yalıtım hesabını malzeme seçimini makina mühen-dislerinin yapması gerekiyor. Bu sıkıntıyı henüz aşamadık. Bunun düzeltilmesi için İzocam’dan da destek istedik.

Şırnak, Türkiye’nin birçok şehrine göre kömür tüketiminin ve kömür ocağı sayısının çok fazla olduğu bir şehir. Doğal kaynaklarımızın za-manla yok olmaması için yalıtıma yönelmemiz gerekiyor. Çünkü kö-mür ocaklarının çok olması nede-niyle bilinçsiz bir tüketim söz ko-nusu. Şehrimizde mantolama ve diğer yalıtım uygulamaları birkaç yıldır yapılmaya başlandı. Şırnak’ta tüketilen kömürde tasarrufa gidilmesiyle, belki Şırnak halkının bir yıllık inşaat yatırımına yakın bir tasarruf edilebilir. Yenilenebilir Enerji Kaynakları-nın Kullanılması ve Enerji Verimliliğinin Arttırılma-sı projesi kapsamında, bugüne kadar Şırnak İl Özel İdaresi’nde yalıtım konusuyla hangi branşın ilgilenmesinin doğru olduğunu, yalıtımda hangi malzemelerin kullanılması gerektiğini, tasarrufun neler sağlayabileceğini konuştuk.

Şırnak’ın 6 ilçesinde iklim farklılıkları yaşanıyor. Aynı anda 3 ilçede kış, 3’ünde de yaz yaşanabili-

“Şırnak’ta bilinçsiz enerji kullanımı kaynakları heba ediyor”Şırnak İl Özel İdaresi’nde Makina Mühendisi olarak çalışan Mehmet Emin Özseven, Şırnak’ta kömür ocaklarının çok olması nedeniyle bilinçsiz bir enerji tüketiminin söz konusu olduğunu söylüyor. İzocam'ın "Ses Yalıtımı" eğitimine katılan Özseven, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanılması ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması projesi ile ciddi bir tasarrufa gidileceğini belirtiyor.

yor. Dolayısıyla bölge; soğutma ve ısıtma ihtiyacı olan bölge olarak ikiye ayrılıyor. İnsanlar hem so-ğutmayı hem de ısıtmayı bir arada sağlamaya çalışıyorlar. Oysa Cizre’de kışın hava sıcaklığı or-talama 15 derecedir. Cizre’deki binalar ısı yalı-tımsız olduğu için kaloriferle ısıtılıyor, halbuki Cizre’nin ısıtmadan çok soğutmaya ihtiyacı var. Bu tür bilinçsiz kullanımlar sonucunda kaynaklar heba ediliyor. İnsanların bilinçlenmesi için çabalı-yoruz. Üniversitelerde bu alanda bir bölüm açılır-sa çok iyi olacak. Şırnak’ta pek çok alanda oldu-ğu gibi yalıtım konusunda da kalifiye eleman sı-

kıntısı var. Yetersiz ve yanlış uygu-lamalar yapılıyor. Ancak her za-man birebir kontrol etme şansımız olmuyor. Çevre ve Şehircilik Mü-dürlüğü ya da STK’ların desteğiy-le, bu işin yüklenicilerine ve ustala-rına eğitim verilebilir. Şırnak’ta nü-fusu fazla olan Cizre, Silopi ve Şır-nak belediyeleri, BEP Yönetmeliği ve TS 825 uygulamalarıyla ilgileni-yor, özel binaların ısı yalıtımı ve ısı kaybı hesap detaylarını istiyor.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanılması ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması projesi ile ciddi bir ta-sarrufa gidileceğine ve bu tasarru-fun bölgeye yatırım olarak döne-ceğine inanıyorum. Proje kapsa-mında, ısıtma ve soğutma amaçlı güneş enerjisinden yararlanılaca-ğından söz ediliyor. Bu tür projele-rin, bölgeye ciddi anlamda hem ekonomik hem de enerji açısın-dan tasarruf sağlayacağına ve böl-geye çok büyük maliyet avantajı getireceğine inanıyorum. Proje, ciddi anlamda benimsenirse ve uygulamalar devam ederse, enerji verimliliği açısından ciddi ilerleme-ler kaydedilecektir. Güneş enerji-sinden yararlanılarak enerji için harcanacak para başka yatırımla-ra yönlendirilebilir. Bölgemizde iş imkanı diğer bölgelere göre çok daha az. Bu bölgede enerji konu-sunda yapılabilecek çok büyük projeler var. Bölgenin bu konuya çok müsait olduğunu ve konunun

değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

İzocam’ın İstanbul’da verdiği uygulamalı ısı yalı-tımı eğitimine katıldım ve çok memnun kaldım. Şanlıurfa’daki ses yalıtımı eğitimi de, ısı yalıtımı eğitimi gibi uygulamalı olsaydı çok daha iyi olur-du. Eğitimlere uygulayıcılar katıldıkları için inşa-at alanında, fabrikada ya da uygulamanın yapıl-dığı yerlerde eğitimler yapılsa daha verimli ola-caktır. İzocam’ın da katkılarıyla bu tür eğitimler-den, bu işin yüklenicileriyle, yap-sat işi yapanlar da yararlanabilir.”

Şırnak İl Özel İdaresi Makine Mühendisi Mehmet Emin Özseven

20

İzocam “İç Yalıtım Usta Eğitimleri”ne başladı

Yalıtım ürünlerinin doğru uygulanması için Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Ge-nel Müdürlüğü ile işbirliğinde ilki 26-29 Mart ta-rihleri arasında, Ankara’da YOL-İŞ İNTES Türki-ye Eğitim Şantiyesi’nde, “Yalıtımlı Alçı Levha Bölme Duvar ve Asma Tavan Sistemleri Uygu-lamalı Usta Eğitimleri (İç Yalıtım)” adı altında düzenlenen 4 günlük usta eğitiminde önce te-orik, ardından uygulamalı bilgiler verildi. İzo-cam ve Rigips’in uzman kadrosuyla gerçekleş-tirilen “İç Yalıtım Usta Eğitimi”nde ustalara al-dıkları projeyi okuyup, metrajlandırıp, malzeme analizi çıkararak, doğru detay ve doğru montaj yapmaları öğretildi, böylece sektörde doğru bi-linen yanlış uygulamaları ve detay bilgilerini dü-zeltmeleri sağlandı.

İzocam’ın konusunda uzman mimar, mühen-dis ve tekniker kadrosundan oluşan eğitim eki-bi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendi-rilen konusunda uzman öğretim görevlileri gö-zetiminde her ay Türkiye Eğitim Şantiyesi’nde-ki İzocam Atölyeleri'nde eğitim düzenlemeye devam ediyor. Usta eğitimleri; “Dış Cephe Yalı-tım Sistemleri (Mantolama)”, “Sanayi Yapıları Çatı ve Cephelerinde Yalıtım” ve “Yalıtımlı Alçı Levha ve Asma Tavan Sistemleri (İç Yalıtım)”

başlıkları altında veriliyor. Yapılan tüm eğitimler-de katılımcılara, yapının gereksinimlerine göre doğru malzeme seçimi ve doğru uygulama bi-linci verilerek sektörde kalifiye eleman yetiştiril-mesinin yanında, yalıtım ve enerji tasarruf bilin-cinin yaygınlaşması, yalıtım konforundan azami

fayda sağlanması ve böylece çevrenin de ko-runabileceği yönünde bilgiler aktarılıyor. 2004 yılından bu yana başarılı olan 1200 ustaya İzo-cam tarafından MEB onaylı sertifikaları verildi ve böylece sektörün nitelikli eleman ihtiyacına önemli bir katkıda bulunulmuş oldu.

İzocam ve Rigips ürünlerinden oluşan akustik, yangın güvenliği, ısı ve ses yalıtımlı sistemlerin tanıtılması ve doğru uygulamaların sağlanmasıyla ilgili usta eğitimleri başladı. Eğitimin amacı; ustaların kullandıkları ürünlerin nasıl yapıldığını, özelliklerini, kullanım amaçlarını, farklılıklarını, sistem kavramını ve uygulamalarını öğrenmeleri olarak belirlendi.

Sektörün gelişimi için yıllardır her türlü çalışma-ya destek veren İzocam, 32. Enerji Verimliliği Haftası çerçevesinde düzenlenen 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda (UEVF) sektör temsilcileriyle buluştu. “Verimli Kullanır-san, Enerji Gelecektir” teması altında gerçek-leştirilen UEVF boyunca gerçekleştirilen otu-rum ve panellerde; “Dünyada ve Türkiye’de Enerji Verimliliği Çalışmaları ve Örnekleri”, “Böl-gesel Isıtma Ağları”, “Sanayide Enerji Verimliliği Stratejileri”, “Bina ve Hizmetler Sektöründe Enerji Verimliliği Stratejileri”, “Ulaşım Sektörün-de Enerji Verimliliği Stratejileri”, “Sürdürülebilir Finansman Modelleri ile Enerji Verimli Ürün ve Teknolojiler” gibi başlıklar ele alındı.

tasarrufuna katkılarını vurgulayan İzocam, UEVF’de yalıtımda kalınlığın önemine bir kez daha dikkat çekti.

İzocam standında, yalıtımın küresel ısınma ile mücadelede önemli rolü, temiz bir dünya için yalıtım malzemelerinin bilinçli kullanımıyla ilgili detaylı bilgilendirmelerin de yapıldığı UEVF’de, İzocam’ın profesyonel mimar ve mühendis teknik kadrosu ziyaretçilere yalıtım konusunda bilgiler aktardı. Toplumdaki enerji kültürü ve verimlilik bilincinin artırılmasını sağlamak ama-cıyla düzenlenen UEVF’ye kamu kurum ve ku-ruluşları, özel sektörden üst düzey yöneticiler ve akademisyenler katıldı.

İzocam, fuarda geliştirdiği detayları sergiledi. Sosyal sorumluluk bilincinden hareketle her platformda, yalıtımda kalınlığın önemi ve enerji

İzocam, 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda enerji tasarrufuna dikkat çektiİzocam bu yıl dördüncüsü düzenlenen Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda standıyla yer aldı. İzocam, 32. Enerji Verimliliği Haftası etkinlikleri çerçevesinde 10–11 Ocak 2013 tarihleri arasında WOW Convention Center’da gerçekleştirilen fuarda, yalıtım ve enerji tasarrufu ilişkisine dikkat çeken ürünlerini sergiledi.

İzocam'dan Haberler20

for ilkesini esas almış, yeni bir yerleşim proje-si geliştirmeleri beklenecek. Aynı zamanda imarın, Lindenhof olarak adlandırılan mevcut konut stoğuyla bağ kurarken yeşil alan kulla-nımını geliştirmesi kriteri de aranacak. Amaç, bu bölgede yaşayan insanlar için mümkün olan en düşük enerji tüketimiyle en yüksek konforun sağlanacağı binaların ve yerleşimin tasarlanması...

Başvuruları Kasım ayında başlayan ve iki aşa-mada gerçekleştirilen Multi Konfor Binalar Öğrenci Yarışması’nın birinci aşaması, Türki-ye ve KKTC’de yer alan üniversite öğrencileri-ne açık olup en iyi 3 projenin seçileceği ulu-sal aşamadır. Yarışmanın ikinci aşamasında ise her ülkeden en iyi 3 proje seçilerek ulus-lararası finale katılıyor. Ulusal yarışmanın birin-cisi 6 bin TL, ikincisi 4 bin TL ve üçüncüsü 3 bin TL ile ödüllendiriliyor.

İzocam 13. Yalıtım Yarışması başvuruları sona erdiİzocam’ın bu yıl on üçüncüsünü düzenlediği “Üniversite Öğrencileri Yalıtım Yarışması”na başvurular sona erdi. Yarışmanın ilk üç finalistinin ülkemizi temsil ettiği uluslararası etap, 16-19 Mayıs 2013 tarihlerinde Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da gerçekleşti.

Projelerini teslim eden öğrenciler 16-19 Ma-yıs tarihleri arasında Sırbistan’ın başkenti Belgrad kentinde düzenlenecek uluslararası etapta ülkemizi temsil etme şansı kazandı. Ulusal etapta İzocam’ın, uluslararası etapta ise Saint-Gobain Insulation’ın değerlendire-ceği yarışma kapsamında Isover, online bir soru-cevap platformu düzenledi. Isover’in kendi web sitesinde açtığı sohbet odasında öğrenciler, katılım prosedürü, yarışma görevi ve ilgili diğer birçok sorunun yanıtını canlı olarak aldılar.

Öğrenciler Yalıtım Yarışması’nda, Almanya’nın Mannheim şehrinin Glückstein Bölgesi’ndeki mevcut durumu göz önünde bulundurarak, geleceğin imarına ilişkin bir viz-yon sunacak. Yarışmacı öğrencilerden proje-lerinde, kuzey kısımdaki mevcut komşu ma-hallelerin doğal bir uzantısı olacak, multi kon-

İzocam İtalya’da 335 bayi ve müşterisini ağırladıBayi ve müşterileri için her yıl farklı sürprizler hazırlayarak dünyanın en keyifli ülke ve şehirlerini yakından görme fırsatı sunmaya devam eden İzocam, 2013 yılında başarılı bayilerini İtalya’nın başkenti Roma’da ağırladı.

İzocam her yıl olduğu gibi bu yıl da bayi ve müşterilerini unutmadı. Dünyanın önde gelen şehir ve ülkelerinin tarihi yerlerini, doğal gü-zelliklerini ve önde gelen turistik merkezlerini görme imkanı tanıyan İzocam, bu yıl da bayi-lerine ve müşterilerine İtalya’da derbi izleme şansı sundu. Camyünü ve XPS ürünlerinde, Eylül-Ekim-Kasım 2012 döneminde belirle-

nen hedefe ulaşan 335 İzocam bayi ve müş-terisi, 15-19 Şubat 2013 tarihleri arasında Roma’ya yapılan 3 gece 4 günlük seyahat programına katıldı.

Özel hazırlanan programda, Roma’nın tarihi ve doğal güzelliklerine tanık olan bayiler, İtalya Futbol Ligi’nin 16 Şubat’ta gerçekleştirilen Ro-

ma-Juventus derbi maçını izleme fırsatını yaka-ladı. İzocam bayi ve müşterileri düzenlenen turlarla İtalya’yı keşfederken, 17 Şubat akşamı da Gala Yemeği’nde keyifli anlar yaşadı. İzo-cam daha önce de bayi ve müşterilerine; Bar-selona, Kişinev, Minsk, St. Petersburg, Kiev ve Bangkok/Pataya gibi dünyanın büyülü şehirle-rini görme fırsatı sundu.

Röportaj22

Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği (GAP-YENEV) Ar-Ge Merkezi, GAP Eylem Planı çerçe-vesinde yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynakla-rının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesi kapsamında hayata geçiriliyor. 2011 yılı-nın son çeyreğinde çalışmalarına başlanan mer-kez, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanla-rında araştırmalar yürütecek bir uygulamalı araş-tırma ve eğitim merkezi. Merkez binasının ve la-boratuvarlara ait donanımların 1 yıl içinde ta-mamlanması hedefleniyor. Merkez binasının LE-ED Sertifikalı olması planlanıyor, laboratuvar do-nanımları ise başlangıçta güneş enerjisi, biyoküt-le teknolojileri ve binalarda enerji verimliliği alan-larındaki Ar-Ge çalışmalarının yürütülmesine im-kan sağlayacak.

Projeyi Harran Üniversitesi Mühendislik Fakülte-si Dekanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata yönetiyor. Prof. Dr. Yeşilata, GAP-YENEV’in en önemli işle-vinin, bölgede yenilenebilir enerji uygulamaları-nın yaygınlaştırılmasında ve enerji verimliliğinin artırılmasında, yerli üretim ve yerli istihdamı des-teklemek olduğunu söylüyor. “GAP Bölgesi’nde tesis edilecek GAP-YENEV Araştırma Merkezi, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında

GAP-YENEV Güneydoğu’da istihdamı artıracakŞanlıurfa’da kurulması için çalışmaları başlatılan Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği (GAP-YENEV) Ar-Ge Merkezi, GAP Bölgesi’nin gelişimini destekleyecek. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata, GAP Bölgesi’nin merkezle birlikte farklılaşacağını ve bu farklılığın bir rekabet üstünlüğüne dönüşeceğini, böylece yeni istihdam imkânlarının yaratılacağını söylüyor.

nitelikli eğitim imkânlarının, yeni teknolojik buluş-ların gelişmesine destek verecek bir altyapı oluş-turarak, bölgeye yeni yatırımları cazip kılacak, ulusal ve uluslararası firmalarla araştırma mer-kezleri arasında işbirliği fırsatları yaratabilecek” diyen Prof. Dr. Yeşilata, istihdam geliştirici bütün-leşik adımların her zaman öncelikli olarak plan-landığını dile getiriyor.

GAP-YENEV projesi ne zaman başladı? Projenin amacı nedir?GAP-YENEV, Kalkınma Bakanlığı tarafından des-teklenen bir ileri araştırma altyapısı projesidir. Projenin ilk tohumları 2008 yılı içinde GAP Re-kabet Gündemi çalışmalarının bir uzantısı olan Bölgesel Yenilenebilir Enerji Yol Haritası çalışma-ları sırasında atıldı. GAP Bölge Kalkınma İdaresi, UNDP ve Kaliforniya’da bulunan Berkeley Üni-versitesi uzmanları ile yapılan çalışmaya uzman olarak davet edildim. Bu çalışmalar sırasında bölgede kalkınmanın bir lokomotifi olacak yeni-lenebilir enerji sektöründe Ar-Ge ve koordinas-yon amaçlı bir merkezin kurulumunun önemi or-taya çıktı. 2009 ve 2010 yılı içinde Amerika, Da-nimarka ve Türkiye’den katılan uzmanların da katkısıyla bölgesel yenilenebilir enerji yol haritası

iyice netleşti. 2010 yılının Haziran ayında Kalkın-ma Bakanlığı (eski ismiyle DPT) tarafından üni-versitelere yönelik açılan İleri Araştırma Merkez-leri çağrısına projeyi sunduk. Proje başvuru ha-zırlıkları yaklaşık 6 ay sürdü ve oldukça rekabet-çi bir değerlendirme süreci sonrası GAP-YENEV projesinin 2011 yılı yatırım programına alınması-na karar verilmiş oldu. Bunu takiben proje 2011 yılının son çeyreğinde başlatılabildi.

GAP-YENEV projesinin öncelikli amacı; yenilene-bilir enerji (YE) ve enerji verimliliği (EV) araştırma-ları için mıknatıs işlevi görecek ve GAP Bölgesi’ni belirtilen alanlardaki uygulamalar ko-nusunda dünyada önde gelen ve yükselen böl-gelerden biri olarak tesis edecek, bir uygulamalı araştırma ve eğitim merkezinin altyapısını oluş-turmaktır. Yeni teknolojik buluşların gelişmesine destek verecek, bölgeye yeni yatırımların yapıl-masını cazip kılacak ve bu merkez aracılığıyla, bölgenin zengin yenilenebilir enerji potansiyeli ve henüz bakir sayılabilecek enerji verimliliği ola-nakları önemli bir fırsata dönüşebilecektir.

GAP-YENEV Ar-Ge merkezi ne zaman kurulacak? Merkezin özellikleri neler olacak?GAP-YENEV Ar-Ge Merkezi’nin en önemli un-surlarından ikisi olan, yeşil bina mimarisi ve iş modeli ile ilgili çalışmalar, Danimarka Teknoloji Enstitüsü uzmanlarıyla birlikte yürütüldü ve pro-jenin son aşamasına gelindi. Merkez binasının ve laboratuvarlara ait donanımların kurulum ça-lışmalarının 1 yıl içinde tamamlanması hedefleni-yor. Merkez binası LEED Sertifikalı, az enerji tü-keten bir yapıda olacaktır. Laboratuvar donanım-ları ise başlangıçta güneş enerjisi, biyokütle tek-nolojileri ve binalarda enerji verimliliği alanların-daki Ar-Ge çalışmalarıyla eğitim, test ve sertifi-kasyon hizmetlerinin uluslararası düzeyde yürü-tülmesine imkan sağlayacak şekilde planlandı.

Merkezin çalışma konuları neler olacak?Merkezin öncelikli çalışma konuları güneş enerji-si, biyokütle ve binalarda enerji verimliliği olarak belirlendi. Ancak genel çerçevede; küçük ölçek-li hidrolik ve rüzgâr enerjisi teknolojileriyle orta sı-caklıktaki jeotermal enerji teknolojileri de merke-zin çalışma konuları arasındadır. Yine sanayide enerji verimliliği konusunda da merkezde çalış-malar yürütülecek. GAP-YENEV Merkezi belirti-len alanlarda, özel sektörle yakın işbirliği içinde

Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata

mal enerjiden bahsedilebilir. Diğer taraftan bina-lardaki ve yeni gelişen sanayisindeki geleneksel yapı ve alışkanlıklar, enerji verimliliğinin artırılması konusunda da önemli fırsatlar sunuyor.

Bu doğrultuda; GAP-YENEV’in en önemli işlevle-rinden biri; bölgede yenilenebilir enerji uygula-malarının yaygınlaştırılmasında ve enerji verimlili-ğinin artırılmasında, yerli üretim ve yerli istihdamı desteklemektir. Sürdürülebi-lirlik açısından önemli olan bu iki unsur geliştirildiğinde GAP Bölgesi, diğer bölgelerden farklılaşacak ve bu farklılığını bir rekabet üstünlüğüne dö-nüştürecektir. Böylece yeni iş ve istihdam imkânları günde-me gelecek ve ayrıca bölge-de yaygın kullanılan sektörler-le de entegrasyon sağlana-rak, organik tarım, eko turizm, sürdürülebilir tekstil gibi yenilikçi yaklaşımların gelişimi de sağlanacaktır.

GAP Eylem Planı çerçevesinde yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesine yaklaşımınız nasıl?GAP-BKI tarafından UNDP teknik desteğiyle yü-rütülen proje; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sürdürülebilir ve sosyal olarak eşitlikçi bir şekilde kalkınmasına, enerji verimliliği uygulamaları ve yenilenebilir enerjinin daha yaygın kullanımı yo-luyla katkıda bulunmak amacıyla hazırlandı. Bu projeyle GAP-YENEV projesi arasında çok sıkı bir bağ bulunuyor. GAP-YENEV projesinin baş-vurusu, söz konusu projenin 1. fazı içinde ger-çekleşti. GAP-YENEV Merkezi’nin çalışma çerçe-vesi, söz konusu projede bölge için belirlenen pilot proje başlıklarına yönelik bir endüstriyel Ar-Ge altyapısı oluşturacak şekilde belirlendi. Bu paralelliğin en önemli sebebi, sürdürülebilirliği te-min etmektir. Çünkü GAP-YENEV, bölgesel kul-lanıma uygun bu pilot proje konularında; yerli teknoloji, yerel insan kaynağı ve yerel bakım ve hizmet servislerinin oluşumunu sağlayacak en-tegre bir çerçeve oluşturma görevini üstlenecek-tir. Örnek vermek gerekirse, bölgede güneş enerjili sulama uygulamalarının kullanımı GAP-BKI tarafından yürütülen projenin öncelikli he-defleri arasındadır. Benzer şekilde GAP-YENEV Merkezi için de söz konusu uygulama teknolojisi önceliklidir. Bu doğrultuda sürdürülebilirliği te-min etmek açısından, bölgede hali hazırda mev-cut yerli panellere ek olarak, yerli inverter, yerli DC pompa ve yerel yazılım unsurlarını geliştire-cek endüstriyel Ar-Ge çalışmalarını yürütecek ve yerel montaj ile yerel işletme-bakım konusunda işgücü yetiştirecektir.

Harranlı gençler yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda bilinçliler mi? Gençlerin bilincini artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?Bu soru için teşekkür ediyorum. Çünkü bölge-deki sürdürülebilirlik için gençlerin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarına motivasyonu ve yönlendirilmesi çok önemli. Bu amaçla Har-

çalışarak, sektörle birlikte ortak uygulamalı Ar-Ge projeleri yapacak. Ulusal ve uluslararası öncü araştırma merkezleriyle yakın işbirliği kurarak, ye-ni keşfedilen teknolojilere yönelik araştırma pro-jelerinde yer alacak. Merkez, şirketlere laboratu-var cihaz altyapı olanaklarını ve test & sertifika-landırma hizmetlerini sunacak. Bölgesel, ulusal ve hatta uluslararası öğrenci ve araştırmacı deği-şim programlarıyla çalıştay, fuar ve konferanslar için akademik bir liman konumunda bulunacak. Merkez ayrıca, yenilenebilir enerji ve enerji ve-rimliliği konularında yeni teknoloji geliştirecek ye-tenekteki mühendis, teknik eleman ve politika geliştirecek düzeydeki profesyonel uzmanları eğitecektir.

Merkezin kurulmasına hangi kurum ve kuruluşlar destek veriyor?Merkezin kurulmasında yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası çok sayıda kişi ve kurumdan destek alınmakla birlikte, GAP Bölge Kalkınma İdaresi (GAP-BKİ) tarafından verilen maddi ve lojistik destek inanılmaz ölçüde büyüktür. GAP-BKİ ta-rafından yürütülen birçok projeye teknik destek veren Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi de GAP-YENEV projesine uluslararası ağ geliştirme başta olmak üzere, her noktada büyük destek veriyor. Projenin yerel paydaşları; Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Belediyesi ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası’dır. Bölge-sel paydaşlar arasında bulunan Karacadağ Ajan-sı ve Dicle Kalkınma Ajansı projeye doğrudan destek veriyor. Projemizde Dicle, Gaziantep ve Adıyaman Üniversitesi’nden uzmanlar yer alıyor. ODTÜ Güneş Enerjisi Araştırma Merkezi ile Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü gibi mer-kezlerle, Ulusal Fotovoltaik Teknoloji Platformu (UFTP) ve Uluslararası Güneş Enerjisi Derneği Türkiye Topluluğu (Günder) gibi mesleki organi-zasyonlar sıkı işbirliği yapılan diğer kurumlardır. Ostim Yenilenebilir Enerji Kümesi ile Danimarka Kopenhang Temiz Enerji ve GAP-YENEV arasın-da bir işbirliği protokolü yürürlüğe girdi. Benzer şekilde GAP-YENEV ile Danimarka Teknoloji Enstitüsü arasında da yürüyen bir protokol söz konusudur. Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Ye-nilenebilir Enerji Grubu, Argonne Ulusal Labora-tuvarı, Yenilenebilir Enerji Grubu, Iowa Devlet Üniversitesi Biyokütle ve Enerji Verimliliği Grubu ile ilgili alanlarda ortak proje geliştirme konusun-da da çalışmalar yürütülüyor.

GAP-YENEV’in bölgeye ne gibi katkıları olacağını düşünüyorsunuz?GAP bölgesi hali hazırda yenilenebilir enerjideki çeşitlilik ve zengin potansiyeli ile dünyada sayılı şanslı bölgelerden biridir. Örneğin, hâli hazırdaki üretim tesisleri ve mevcut potansiyeli ile Türkiye’nin hidrolik enerjideki en önemli ve ağır-lıklı bölgesidir. Güneş enerjisi ise bu bölgenin ve dolayısıyla Türk enerji sektörünün yükselen de-ğeri olmaya adaydır. Tarımsal atıklar ve hayvan-cılık potansiyeli düşünüldüğünde, biyokütlenin modern yöntemlerle enerji açısından kullanımın-da da öncü olabilecek önemli bir değere sahip-tir. Ege Bölgesi ile kıyaslanacak seviyede olma-sa bile, bölgenin bazı yüksek alanları için rüzgâr enerjisinden ve bazı jeolojik alanları için jeoter-

ran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi binasında bir proje ve irtibat ofisimiz bulunuyor. Bu ofis va-sıtasıyla üniversitemizdeki gençlerin konuyla ilgili fikirlerinin projeye dönüşmesine katkıda bulu-nan 3 genç araştırma mühendisimiz bulunuyor. Geçtiğimiz yıl içinde gençlerin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerindeki fırsatlar hak-kında bilinçlendirilmesini sağlamak için GAP-YENEV ofisi tarafından Ulusal Ajans’a bir proje

sunuldu ve kabul edildi. Ba-şarıyla yürütülen bu projede; yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerindeki istih-dam ve kariyer fırsatları hak-kında gençler bilgilendirildi, genç istihdamına katkı sağla-yacak yeni meslek alanları ta-nıtıldı. Söz konusu projede, seçilen ilkokul, ortaokul, lise ve meslek lisesi öğrencilerine sistemlerin uygulamalı tanıtıl-

ması amacıyla faaliyetler yürütüldü. Projenin 21 Şubat 2013 tarihinde düzenlenen “Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Konularında İstihdam ve Kariyer” konulu kapanış panelinde, Fen Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinden olu-şan katılımcılara, Ulusal Ajans ve ulusal merkez-lerden gelen uzmanlar tarafından bilgilendirme yapıldı. GAP-YENEV Merkezi bu kapsamdaki bi-linçlendirme çalışmalarına sistematik olarak de-vam ediyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde istihdamın artırılmasındaki engeller neler? Projenin istihdama ne gibi katkıları olacak?Dünyada yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği uygulamaları incelendiğinde, potansiyelin en faz-la kullanılabilir olduğu bölgelerin nispeten kırsal ve metropol yaşamdan uzak bölgeler olduğu görülüyor. Diğer taraftan, teknolojik altyapının ve teknik kapasitenin nispeten yetersiz olduğu ya-şam alanlarının da sözü edilen bölgelerde yo-ğunlaştığı biliniyor. Bu ikilemi aşamayan ülkeler-de; kırsal bölgelerdeki ekonomi sürekli devlet teşvikleriyle yürütülmeye çalışılıyor, fakat sonuç-ları sürdürülebilir olamıyor. Bu tür bölgelerde ye-nilenebilir enerji ve enerji verimliliği teknolojileri-nin yolunu açan ve sürükleyebilen ülkeler (örne-ğin Hindistan, İspanya ve hatta Almanya gibi) önemli kazanımlar elde ederek, sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişmeyi sağlamak adına dev-letin yükünü önemli ölçüde azaltan bir istihdam ve ticaret hacmi oluşturmuşlardır. Bu açıdan ele alındığında; GAP Bölgesi’nde tesis edilecek GAP-YENEV Araştırma Merkezi, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında nitelikli eğitim imkânlarının, yeni teknolojik buluşların gelişmesi-ne destek verecek bir altyapı oluşturarak, bölge-ye yeni yatırımları cazip kılacak, ulusal ve ulusla-rarası firmalarla araştırma merkezleri arasında iş-birliği fırsatları yaratabilecek. Bütün bu gelişimle-rin en doğal sonucu, başta gençler olmak üzere her kesimden insana yeni iş, yeni aş oluşturma-sıdır. Sosyo-ekonomik yapıya dokunmayan, iyi-leştirmeyen hiçbir teknoloji, sürdürülebilir olama-yacağı için GAP-YENEV yaklaşımında istihdam geliştirici bütünleşik adımlar her zaman öncelikli olarak planlanmıştır.

Yol Hi ka ye le ri

Efsaneler ve peygamberler şehri Şanlıurfa

Şanlıurfa

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Şanlı-urfa, doğusunda Mardin, batısında Gaziantep, kuzeyinde Adıyaman ve Diyarbakır, güneyinde ise Suriye sınırı ile çevrelenmiş bir sınır şehridir. Şehir, dünyanın ve Türkiye’nin en önemli bölge-sel kalkınma projesi olan GAP’ın (Güneydoğu Anadolu Projesi) merkezi durumundadır. Toprak-ları Fırat Nehri tarafından sulanan şehrin büyük bölümü yükseltisi fazla olmayan düzlüklerden oluşur. Şanlıurfa’nın ekonomisi tarım, hayvancılık, turizm ve sanayiye dayalıdır. Şehrin nüfusu 2012 verilerine göre 1 milyon 700 binin üzerindedir. Zengin bir tarihi mirasa sahip olan Şanlıurfa, dün-yanın en eski heykeli ve en eski tapınağına sa-hiptir. Şehir, Türkiye’de en çok arkeolojik kazı ya-pılan şehir olma özelliğini korur. Bu nedenle de “müze şehir” olarak anılır. Şanlıurfa, geçmişten günümüze pek çok dine ev sahipliği ya-pan ve bu nedenle de “inançlar şeh-ri” olarak adlandırılan bir şehir. İl-kel dinlerin yanı sıra, çok tanrılı dinlerin de dünyadaki önemli merkezlerinden birisi. Ayrıca, tek tanrılı dinlerin peygam-berlerinin de bulunduğu şe-hir olduğu için “Peygam-berler Şehri” ve “Kutsanan Şehir” adlarıyla da anılıyor.

En eski yerleşim yerlerinden biri Mezopotamya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Şanlıurfa, akarsulara yakın olmasından ve ticaret yollarının kesiştiği noktada yer almasın-dan dolayı tarihi boyunca stratejik bir öneme sa-hip olur. Şehirde yapılan kazı çalışmaları sonu-cunda şehrin tarihinin M.Ö. 9000’e kadar uzan-dığı görülür. Bu bilinen 11 bin yıllık tarihi süreçte Ebla, Akkad, Sümer, Babil, Hitit, Arami, Asur, Pers, Makedonya, Roma ve Bizans gibi uygarlık-ların egemenlikleri altında yaşayan Şanlıurfa, 1094 yılında Selçuklu topraklarına katılır. Eyyubi, Memlük, Türkmen Aşiretleri, Timur Devleti, Akko-yunlular, Dulkadirbeyliği, Safeviler’den sonra, 1516’da Osmanlı sınırlarına katılır.

Önce Diyarbakır eyaleti içinde yer alan Urfa, 1876’da Halep vilayetine bağlanır,

1916’da bağımsız bir sancak olur. 1919 yılında önce İngiliz-

lerin, daha sonra da Fran-sızların işgaline uğrar, 11 Nisan 1920’de işgalden kurtarılır. Cumhuriyet sonrasında 1924’te il olur. Şehrin bilinen en eski ismi “Edessa”dır.

Şehrin adı, Ulusal Kurtu-

luş Savaşı’nda halkın gösterdiği kahramanlık ne-deniyle 1984 yılında çıkartılan bir yasayla “Şanlı” unvanını alır ve “Şanlıurfa” olarak değiştirilir.

Bir efsane: Balıklıgöl Gizemini günümüze kadar koruyan Balıkgöl ef-sanesi Hz. İbrahim’e dayanıyor. Babil Kralı Nem-rud, bir gece rüyasında tahtının yıkıldığını ve hü-kümdarlığının sona erdiğini görür. Müneccimleri bu rüyayı, “Bu yıl bir çocuk doğacak, senin krallı-ğına ve putperest dinine son verecek ve tek tan-rılı dini getirecek” şeklinde yorumlar. Nemrud bu-nun üzerine, o yıl bütün hamile kadınları ve do-ğan çocukları öldürmek için emir verir. Hz. İbrahim’e hamile olan annesi hamileliğini gizler ve Hz. İbrahim’i gizlice mağarada doğurur. Hz. İb-rahim, bir rivayete göre 15 ay, diğer bir rivayete göre yedi yıl mağarada gizlice yaşar.

Mağaradaki yaşamı sona erdikten sonra İbrahim Peygamber, Nemrud ve halkının taptığı putlara tapmayı reddeder ve insanları Allah’a ibadet et-meye çağırır. Putları kırıp parçalamaya başlar. Bu-nun üzerine Kral Nemrud, İbrahim Peygamber’i yakalatarak, bugünkü Şanlıurfa Kalesi’nin bulun-duğu tepeden, aşağıda yaktırdığı büyük ateşe atar. O sırada Allah tarafından ateşe, “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve selamet ol” emri verilir.

Şanlıurfa, her yerinde geçmişin izlerini görebileceğiniz, içinde koca tarih barındıran bir şehir. “Peygamberler Şehri” olarak anılan Şanlıurfa, muhteşem manzaralı Urfa Kalesi, camileri, efsane olan Balıklıgöl’ü ve konik kubbeli Harran evleri ile mistik bir güzelliğe sahip. Dergimizin bu sayısında İzocam’ın yeni Şanlıurfa bayisini ziyaret ettik.

24

İZOCAM FOAMBOARDTeras çatılarda, toprağa temas eden

duvarlarda ve zeminde ısı yalıtım amacıyla kullanılan XPS levhalardır, 15 cm kalınlığa

kadar üretilir.

Dünyanın en eski arkeolojik tapınağı: Göbeklitepe Göbeklitepe, günümüzden 12 bin yıl öncesine tarihlenen “dünyanın en eski arkeolojik tapınağı”dır. 80 dönümlük alana sahip olan ören yeri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2005 yılında 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edildi. Şanlıurfa il merkezinin 17 km doğusundaki Örencik Köyü’nün 3 km kuzeydoğusunda yer alan Gö-beklitepe, adını bölgede bulunan taş yatır mezar-dan alır. Göbeklitepe’de bulunan 12 bin yıllık ya-pılar, mimarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir. Göbeklitepe’de ortaya çıkarılan ilginç bu-luntular arasında sürüngen kabartmaları, kurt ka-faları, yaban domuzları, turna, leylek, tilki, ceylan, yabani eşek, yılan, akrep, yabani koyun, aslan örümcek ve kafası olmayan insan kabartması, er-kek heykelleri gibi ortaya çıkan bulgular, 12 bin yıl önce yerleşik hayata geçen insanların inançla-rını yansıtan önemli bulguları oluşturur.

Çiğköfte efsanesi Şanlıurfa’da, her tarihi şehir gibi halk arasında dil-den dile dolaşan ve doğruluğuna inanılan efsa-neler var. Bu efsanelerden birisi çiğköfteyle ilgili. Şanlıurfa’da çiğköftenin geçmişinin Hz. İbrahim’e dayandığına inanılır. Efsaneye göre Nemrud, Hz. İbrahim’i ateşe atacağı zaman, şehirdeki tüm odunları toplatmış, bir de ferman çıkartıp, ateş yakmayı yasaklamış... O günlerde, Şanlıurfalı bir avcı bir ceylan vurmuş ve ceylanı evine getirmiş. Ateş yakmak yasak olduğu için avcının eşi ceyla-

Bunun üzerine ateş su, odunlar da balık olur. Böylece “Halil-ür Rahman Gölü - Balıklıgöl” olu-şur. Rivayete göre Nemrud’un kızı Zeliha da, İbrahim’e inandığı için kendisini onun peşinden ateşe atar ve onun düştüğü yerde de “Ayn-el Ze-liha” gölü oluşur. Balıklıgöl ve Ayn-el Zeliha gölle-ri, Şanlıurfa’nın şehir merkezinde her yıl pek çok yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal ka-bul ediliyor ve yenilmiyor.

Urfa’nın en yüksek noktası Urfa Kalesi Urfa Kalesi, şehrin ortasında kalan Balıklıgöl’ün güneyindeki tepe üzerindedir. Kale, Büyük İskender’in generali Selevkos tarafından M.Ö 3. yüzyılda inşa edilmiş. Kalenin en belirgin özelliği, Korint tarzında başlıkları bulunan iki dev sütuna sahip olması. Hz. İbrahim’in, Nemrut tarafından bu tepeden ateşe atıldığına ve mancınığın ayak-

larının da sütunlar olduğuna inanılıyor. Krallığı dö-neminde Urfa Kalesi’nde yaşayan Nemrud, kale-ye çıkmak için mağarayı kullanmış ve mağara içi-ne merdivenler yaptırmış. Kale, Şanlıurfa’nın en yüksek noktalarından birisi olma özelliğine sahip. Selçuklular, Eyyübiler, Memlükler, Akkoyunlular ve Osmanlılar dönemlerinde onarılan kalenin ku-zey, güney ve doğu cephelerindeki duvarlarda çeşitli onarım kitabeleri bulunuyor. Günümüzde de kalede çeşitli onarım çalışmaları yapılıyor.

Harran’ın konik kubbeli evleri Şanlıurfa’ya kadar gidip Harran’ı ziyaret etmemek olmaz. Harran’da, yapılan arkeolojik kazılardan el-de edilen buluntulara göre, burada M.Ö. 5 binli yıllardan beri yerleşim var. Harran, ticaret yolları-nın kesiştiği bir noktada bulunduğu için eskiden Asurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biriy-miş. Harran’ın en önemli özelliklerinden birisi de külah biçimindeki “konik” kubbeli evleridir. Har-ran evlerinin mimari dokusuna dünyanın hiçbir yerinde rastlamak mümkün değil. Harran harabe-lerindeki antik mimari kalıntılardan toplanan tuğ-lalarla köylüler tarafından yapılan bu evler, kare bir alanın üzerini örten külah biçiminde bir kub-beden oluşuyor. Yan yana gelen tek kubbeler iç kısımda kemerlerle birbirine bağlanıyor ve içeride geniş bir oturma mekanı elde ediliyor. Bölgenin iklimine uyumlu olan bu evler yazın serin, kışın ise sıcak oluyor. Pek çok İslam bilgininin yaşadığı Harran, aynı zamanda dünyanın ilk üniversitesi-nin kurulduğu yer olarak geçer. Harran Üniversi-tesi, 1992’de yeniden inşa edildi. Harran Ovası eskiden, Cüllab ve Deysan ırmakları tarafından sulanan bir tarım sahasıymış. Toprak ilk kez bura-da sabanla sürülmüş.

nın but etini taşla döverek, bugünkü çiğköftenin et, bulgur ve isottan oluşan ilkel şeklini hazırla-mış, kocasının önüne çiğ çiğ getirmiş. Etin pişiril-meden dövülerek hazırlandığı bu çiğköfteyi avcı çok beğenmiş. Bir zaruretten doğan çiğköfte, o günden sonra her sofraya girmiş, binlerce yıl ön-ceden günümüze kadar gelmiş. Bugün “çiğköf-te” denilince ilk akla gelen şehrin Şanlıurfa olma-sı da bu efsaneyi destekliyor.

Şanlıurfa mutfağı Türk mutfağı içinde önemli bir yere sahip olan Şanlıurfa mutfağı, farklı yemek kültürlerinden etki-lenmiştir. Şanlıurfa yemeklerinde bulgur ve etin önemi yadsınamaz. Şanlıurfa yemeklerinin en be-lirgin özelliklerinden biri de acıyı bol miktarda kul-lanmasıdır. İsot ve biber salçası yemekleri tatlan-dırmak için kullanılır. Kebaplar gerek tencerede, gerekse ızgarada pişirilir ve Şanlıurfa mutfağında önemli bir yer tutar. Çeşitli yaşlarda ya da mes-leklerdeki arkadaş gruplarının sonbahar ve kış gecelerinde haftada bir arkadaşın evinde sırayla yaptıkları toplantılara Şanlıurfa’da “sıra gecesi” denilir. Sıra gecelerinin vazgeçilmez yemeği çiğ köftedir. Şanlıurfa mutfağının geleneksel yemek-leri arasında; soğan tavası, sarımsak aşı, kabur-ga, isot çömleği, sac kavurması, mimbar, borani, basma köftesi, aya köftesi, tiritli köfte, yumurtalı köfte, kıyma kebabı, patatesli kebap, tike kebabı, kazan kebabı, kemeli tas kebabı, soğanlı kebap, ciğer kebabı yer alır. Şanlıurfa’nın leziz tatlıları ise, şıllık, peynirli kadayıf, katmer, aşır aşı, palıza, kün-cülü akıt, zingil, zerde, kadı beyni, pendirli helva ve un bulamacıdır.

Yıl-San Boya İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Yılmaz Çalışkan: “İş hayatına babamın marangoz dükkanında çalışarak başladım. Daha sonra babamla birlikte nalburluk yaptım. 1982 yılında işleri büyütmek adına Yılmaz Ticaret isimli şirketimi kurdum. Çeşitli bayilikler aldım. 1990’lardan 2004’e kadar boya toptancılığı yaptım. 1998’in başlarında çivi ve tel fabrikası kurdum. 2004’te Gaziantep’te Falcom Boya Kimya isimli, boya üretimi yapan şirketin kuruluşunu gerçekleştirdim. Kendi markamızla boya üretiyor ve satıyoruz. Şanlıurfa’da 2’si pera-kende, 2’si toptan olan toplam 4 mağazamız var. Türkiye’de enerji tasarrufu gündeme gelmeye başlayınca yalıtıma daha fazla önem verilmeye başlandığını gördük. Biz de hem inşaat malzeme-leri satıyor hem de boya toptancılığı yapıyorduk. Yalıtım sektörüne de girmek istedik. Yalıtım sektö-rüne girince de uygulama yapma gerekliliği doğdu. Temel ve çatı yalıtımıyla mantolamaya yönelik talepler gelmeye başladı. Böylece yalıtım uygula-maları da yapmaya başladık. Yalıtım sektörüne çok kolay alıştık. Projeden uygulamaya kadar yalıtımla ilgili her konuda bilgi edindim.Uygulama yapmaya başlayınca taşyünü ve cam-yününe ihtiyacımız oldu. O zamanlarda İzocam bayisi değildik, bu nedenle diğer bayilerden ürünleri temin ettik. Bu durum İzocam’ın dikkatini çekti. 2011 yılında İzocam ile karşılıklı görüştük,

ardından 2012’de de İzocam bayisi olduk. Bu yıl da ilk bayi toplantısına katıldık. Toplantı çok iyi organize edilmişti. İzocam ile bir arada olmaktan mutluyuz. İzocam her şeyden önce bir marka. İzocam, ürünle özdeşleşmiş durumda. İnsanlar, ‘Cephemizi İzocam ile kaplıyoruz’ diyor-lar. İzocam’ın yıllar önceki reklam filmi hepimizin hafızalarında yer alıyor. İzocam’ı tercih etmemizde de marka bilinirliğinin etkisi büyük. Biz genellikle İzocam gibi sektöründe lider olan firmalarla çalış-mayı tercih ediyoruz. Arkamızda İzocam gibi sağ-lam bir firma var. Sektöründe ondan daha güçlü bir firma olacağını düşünmüyorum. İzocam’ın yeni ürünleri var. Ancak ürün gamına cephe kaplama ürünlerini de eklemesini bekliyorum. Urfalılar yalıtım konusunda çok bilgili değiller. Geçtiğimiz günlerde yapımı tamamlanan bir binaya iskan verilmediği için mantolama yaptığımızı söy-leyebilirim. Aslında Urfalılar yeniliğe açıktırlar, her şeyin en iyisini yapmaya çalışırlar. Urfa’da yalıtıma hızlı bir geçiş yapılacağını düşünüyorum. İş dışında fotoğraf çekmeyi seviyorum. 10 yaşımdan beri motosiklete biniyorum. Motosikletle turlara çıkıyo-rum. Bunun dışında Urfa’nın yöresel yemeklerini yapmayı seviyorum.”

“Arkamızda İzocam gibi sağlam bir firma var”

Röportaj26

Ayıplı konut, pek çoğumuzun aşina olduğu bir kavram değil. Oysa tüketiciler olarak, satın aldı-ğımız konutun ruhsat tarihinde geçerli olan yö-netmeliklere uygun yapılması gerektiğini, uy-mayan konutların “ayıplı konut” olduğunu bil-memiz gerekiyor. Tüketiciler, konutunun ayıplı konut olduğunu anladıktan sonra, ilgili kurum-lara başvurarak haklarını arayabilirler. Tüketici-ler, elbette bu konuda çok bilinçli değiller. Bu nedenle tüketicilerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. İzocam Adana Bölge Sorumlusu Serhat Serkan, bu konuda tüketicileri bilinçlen-dirmek için çeşitli çalışmalar yapıyor. Konunun ayrıntılarını Serkan’dan öğrendik.

“Ayıplı konut”u tanımlar mısınız? Konut yapılırken, inşaat ruhsat tarihinde yer alan yönetmeliklere uygun olarak yapılmak zo-rundadır. Bu yönetmeliklere uygun yapılama-yan konutlar “ayıplı konut”lardır. Bu yönetme-likler nelerdir diye soracak olursanız; Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliği, Deprem Yönetmeliği, Gürültü Kontrol Yönetmeliği, Binaların Yangın-dan Korunması Hakkındaki Yönetmelik, Bina-larda Enerji Performansı Yönetmeliği gibi bir-çok yönetmeliği sayabiliriz. Mevcut binalar 2017’ye kadar, yeni binalar ise kullanım izni alırken Enerji Kimlik Belgesi’ni almak zorunda-lar. Enerji Kimlik Belgesi doğrultusunda kar-bondioksit salımı yüksek olan binalar fazla, dü-şük olanlar ise daha az vergi ödeyebilecekler.

Ayıplı konut konusuyla ilgilenmeye nasıl başladınız? İşimizin bir gereği olarak yalıtım sorunlarına çö-züm arayan kişilerle sık sık telefonda görüşüyo-ruz. Tüketiciler genel olarak ısıtma-soğutma gi-derlerinin fazla olmasından, evin kuzey duvarla-rında yoğuşma olmasından ve çatılarının akma-sından şikayetçi oluyorlar. Etrafımıza baktığı-mızda son yıllarda hızla artan bir konut üretimi-nin olduğunu görüyoruz. Çoğu binanın yalıtımı-

nın olması gerektiği gibi yapılmadığı da dikkat-lerimizden kaçmıyor. Şu an yalıtımın her türün-de (ısı, ses, yangın, su) doğru olmayan yalıtım çözümleri üretiliyor. Yalıtım Yönetmelikleri’ne uydurulmak istenen ucuz yalıtım çözümleri, ka-ğıt üzerinde yeterli bulunsa da kullanım aşama-sında gerekli performansı ve amaçlanan görevi yerine getirmiyor. Bu da tüketicilerin bize baş-vurmasına neden oluyor. Bütün bunların takibi neticesinde görevim gereği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri ve Yapı Denetim birimleriyle gö-rüşüyorum. Bütün yaptığım görüşmelerde tü-keticinin bilinçlenmesi gerektiğini anladım. “Tü-keticiyi nasıl bilinçlendirebilirim?” diye düşünür-ken, tüketicinin ayıplı konutta hakları olduğuna dair bir yazıya ulaştım. Bunun üzerine bu konu-yu araştırdım ve insanlara anlatmaya başladım. Özellikle meslek odalarına ve resmi kurumlara ayıplı konutta tüketici haklarıyla ilgili seminerler verdim.

Tüketici, evinin ayıplı konut olduğunu nasıl anlayabilir?Tüketici bunu zamanla anlayacaktır. Isıtma ve soğutma için harcadığı yüksek enerji giderle-rinden, pencerelerinin ısıcam yerine çift cam olmasından kolaylıkla anlayabilir. Termal ka-mera hizmeti veren firmaların hizmetinden ya-rarlanabilir. Binayı inşa edenler kendilerince bir

ısı yalıtım çözümü uygulamış olabilirler, ama bunun yeterli olup olmadığını insanlar ancak evlerinde yaşayarak anlayabilirler. Tüketiciler bu doğrultuda binanın ısı yalıtım projelerine bakabilirler. Isı yalıtım projeleriyle, binanın bit-miş halini karşılaştırılabilirler. Ancak tüketiciden bu kadar şey yapmasını beklemek doğru de-ğil. Denetim kuruluşlarının denetim sırasındaki eksik kontrolleri, tüketiciye ve işini doğru ya-pan müteahhitlere zarar verir. Eksik denetim, müteahhitler arasında haksız rekabete yol açar. Öyle ki, yönetmeliklere uygun olarak ya-pılan binayla uygun yapılmayan binanın aynı fi-yata satıldığı düşünülürse, haksız rekabetin söz konusu olduğu görülür. Eksik denetlenen konutu alan tüketici ise, yaşadığı sorunlar ne-deniyle çözüm arayışına girip maddi ve mane-vi zarar görür.

Ayıplı konut satın alan tüketici hangi kurumlara başvurabilir? Bu konuyla ilgili açılan ve sonuçlanan davalar var mı?4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da geçen “ayıplı mal ifadesi (Madde 4)” gereğince ayıplı konutla karşılaşan tüketici hak-kını aramalıdır. Tüketici, Çevre ve Şehircilik Ba-kanlığı İl Müdürlükleri’nin Yapı Denetim Şube Birimleri’ne ve Belediyelerin Yapı Denetim Şu-be Birimleri’ne başvurabilir, ayrıca en son çare olarak tüketici mahkemelerine giderek hakkını arayabilir. Adana’da bu konuda örnekler var. Evine yalıtım yapılmamasıyla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İl Müdürlükleri’ndeki Yapı Denetim Şubeleri’ne müracaat ederek hakkını arayanlar, bunun sonucunda da eve yalıtım yapıldığı örnekler var.

Tüketiciler ayıplı konut konusundaki haklarını biliyorlar mı? Bu konuda ne yapmak gerekiyor? Tüketiciler haklarını bilmiyorlar. Çünkü genellik-le tüketiciler evlerinin yalıtımlı olup olmadığını sorduklarında, “yalıtımlı” yanıtını alıyorlar. Ancak önemli olan doğru çözümlerle, yönetmeliklere uygun yalıtımın yapılıp yapılmadığıdır. Müteah-hit, kendi bilgisiyle yalıtım yaptırmış olabilir, ama bunun yeterliliği yapı denetim firmaları tarafın-dan ortaya konulmalı, denetim aşamasında ku-surlar görülmelidir. Bu konuda özellikle görsel ve yazılı basın aracılığıyla bilgilendirme faaliyet-leri yapmakta yarar var. Zorluklarla kredi çeke-rek ev sahibi olanların hak ettiği konfora kavuş-ması gerektiğini düşünüyorum.

“Ayıplı konut” yönetmeliklere uygun yapılmayan konutturKonut satın alırken konutta pek çok özellik aranır. Oysa konutun fiziksel özellikleri dışında, yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığına da dikkat edilmeli. Tüketicilerin, yönetmeliklere uygun yapılmayan konutların “ayıplı konut” olarak adlandırıldığını ve bu durumda hukuken bazı haklara sahip olduklarını bilmeleri gerekir.

İzocam Adana Bölge Sorumlusu

Serhat Serkan

Yalıtımlı duvar Yalıtımsız duvar

Yenilenebilir enerji nedir? Neden önemlidir?

Adı-Soyadı: Ahmet Olgun Yaşı: 28

Mesleği: Yazılım Uzmanı

“Tamamen doğal enerjidir”“Yenilenebilir enerji, birçok enerji türünün el-de edildiği gibi kömür ve benzin benzeri kay-naklarla değil de, doğal kaynaklarla üretilen enerjidir. Güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi bu-na en iyi örneklerdir. Yenilenebilir enerji sonu olmayan bir enerji türü olduğu için tercih et-memiz gereken bir enerji türüdür. Benzin ve kömür gibi doğaya hiçbir zararı yoktur, tama-men doğaldır. Bizim de doğal enerji kaynak-larımızı kullanmamız gerekiyor..”

Adı-Soyadı: Mazlum BekarYaşı: 56

Mesleği: Emekli Öğretmen

“Yenilenebilir enerji çok önemli”“Yenilenebilir enerji, hidroelektrik santralleri, güneş enerjisi panelleri ve rüzgâr panelleriyle üretilir. Yenilenebilir enerji çok önemli. Türki-ye petrolü olmayan bir ülke. Enerjiyi dışarıdan ithal ediyoruz. Belki de enerji açığımızın önemli bölümünü enerji harcamaları oluşturu-yor. Bu nedenle kendi kaynaklarımızı kullana-rak açığı kapatabiliriz. Ülkemizde yılın önemli bölümü güneşli olan iller var. Buralarda rahat-lıkla güneş enerjisinden yararlanılabilinir.”

Adı-Soyadı: Merve BilgeYaşı: 21

Mesleği: Öğrenci

“Gücünü doğadan alan enerjidir”“Yenilenebilir enerji, gücünü doğadan alan ve hiç tükenmeyen enerji türüdür. Bu kay-nakları güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi ve hidrolik enerji olarak sayabiliriz. Ye-nilenebilir enerji kaynakları doğrudan kullanı-labilir ya da enerjinin başka bir şekline dönü-şebilir. Ülkemizde yenilenebilir enerji kullanı-mının artırılması gerekiyor. Güneş enerjisin-den daha fazla yararlanabiliriz. Ülkemizde ye-terli kaynak olduğunu düşünüyorum.”

Adı-Soyadı: Erhan KahramanYaşı: 28

Mesleği: Metin Yazarı

“Son yıllarda önemi artan bir kavram”“Yenilenebilir enerji, çocukluğumuzdan bu yana duyduğumuz, son yıllarda ise önemi iyi-ce ortaya çıkan bir kavram. Bu alanda öncü şirketler, çevre bilinci oluşturmak için yenile-nebilir enerjiyi destekleyecek teknolojiler üre-tiyor. Isı yalıtımı gibi uygulamalar da enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağ-lıyor. İzocam’ın bu noktada çok önemli bir rol oynadığını biliyorum. Devletin de bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum.”

Sokak röportajı için yine sokağa çıktık ve “Yenilenebilir enerji nedir? Neden önemlidir?” diye sorduk. Röportajımıza katılanlar yenilenebilir enerjinin önemine değiniyor ve ülkemizde daha fazla kullanılması gerektiğini dile getiriyorlar.

Sokak Röportajı

Adı-Soyadı: Vedat KöncüYaşı: 40

Mesleği: Kitap Satıcısı

“Rüzgâr ve suyla üretilir”“Yenilenebilir enerji rüzgâr, su ve hidroelekt-rik santrallerle üretilen enerjidir. Çevreyi koru-mak için yenilenebilir enerji yararlıdır. Diğer enerji kaynakları doğaya zarar veriyor. En azından atom enerjisinden daha faydalı ola-cağını düşünüyorum. Yenilenebilir ener-ji dünyada kabul görüyor. Ancak bizde maa-lesef böyle değil. Birçok ülkede en azından rüzgâr enerjisinin yaygın kullanıldığını biliyo-ruz. Ülkemizde de böyle olmalı.”

Adı-Soyadı: Kerem Tarhan Yaşı: 32

Mesleği: Pazarlama Uzmanı

“Fosil kaynaklı olmayan enerjidir”“Yenilenebilir enerji, fosil kaynaklı olmayan, doğal kaynaklar kullanılarak üretilen ve çev-reye zararı olmayan enerjidir. En bilinen yeni-lenebilir enerji kaynakları rüzgâr, güneş ve sudur. Yenilenebilir enerji, özellikle Türkiye gibi enerjisini ithal eden ülkeler için çok da-ha önemli. Yenilenebilir enerjiye daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Böylece hem çevreye daha az zarar vermiş oluruz hem de enerjide dışa bağımlılıktan kurtuluruz.”

28 Proje

Forum Gaziantep AVM İzocam ürünleriyle yalıtıldı2012 yılında Koray İnşaat tarafından inşaatına başlanan Forum Gaziantep AVM, Multi Deve-lopment Türkiye’nin Güneydoğu’daki ilk proje-si olma özelliğini taşıyor. 2013 yılında hizmete açılması planlanan AVM, çok salonlu sinema kompleksi, eğlence alanları, hipermarket, yapı market ve restoranlarıyla yaklaşık 1500 araçlık kapalı otoparka sahip olacak. AVM inşaatının otopark tavanlarının yalıtımında 80 kg/m3 yo-ğunlukta, 10 cm, 23 bin m2 Folyolu Taşyünü kullanıldı.

Adana Ramada Otel’de İzocam imzasıTansalar Turizm İnşaat'ın yatırımcılığını ve mü-teahhitliğini üstlendiği, inşaatı devam eden Adana Ramada Otel’de, İzocam ürünleri tercih edildi. Dış duvarlarda 5 cm, 2100 m2 Taşyünü ile İzocam Manto Dış Cephe Yalıtım Sistemi kullanıldı. Odalar arası bölme duvarlarda 110 kg/m3, 4 cm, 5000 m2 Taşyünü Levha ile 50 kg/m3, 5 cm, 5000 m2 Taşyünü Arabölme Lev-hası tercih edildi.

Mersin’deki Upart Home İzocam ürünleriyle mantolandı

Adana’nın Seyhan Baraj Gölü’ne nazır konu-muyla iş dünyasının hizmetinde olan Masel Ho-tel, şehrin tüm önemli noktalarına yakın mesa-fede yer alıyor. Otelde iş toplantılarını gerçek-leştirebilecek 1 VIP, 1 normal toplantı salonu, Business Center ve kütüphane bulunuyor. İzo-cam yalıtım ürünlerinin tercih edildiği Masel Hotel’in klima kanallarında 2,5 cm Camyünü Folyolu Klima Levhası, odalar arası hafif bölme duvarlarda 50 kg/m3 yoğunlukta Camyünü Levha ile 110 kg/m3, 3 cm Taşyünü Levha, dış cephe mantolamada 5 cm İzocam Manto Dış Cephe Yalıtım Sistemi, temel ve teras çatı yalıtı-mında 5 cm Foamboard kullanıldı.

Adana Masel Hotel’de İzocam ürünleri kullanıldı

2012 yılında Mersin’de hizmete açılan Upart Home Apart Otel, iş insanlarına, banka çalışanlarına, akademisyenlere, yerli ve yabancı turistlere hizmet verme-yi amaçlıyor. Ev ortamı gibi dayalı döşe-

li odalara sahip olan Upart Home, İzo-cam ürünleriyle yalıtıldı. Mustafa Çerçi İnşaat tarafından yapılan projede, 4 cm, 1800 m2 İzocam Taşyünü Manto Dış Cephe Yalıtım Sistemi kullanıldı.

3030 İzo cam Kul la nan lar

Şanlıurfa’nın Sırrın Karşıyaka semtinde geçen yıl yapımına başlanan Üçkök Sitesi, 2 blok ve 26 daireden oluşuyor. Dairelerin tamamı 4+1 olarak tasarlanan projenin yakınında, bir hasta-ne ve su kayak merkezi inşa ediliyor. Üçkök Sitesi’nde enerji verimliliğine yönelik olarak Şan-lıurfa’daki pek çok projeden farklı olarak taşyü-nü tercih edildi. Sitenin inşa çalışmalarını yürü-ten Lareks Mühendislik’in Sahibi İnşaat Mühen-disi Mehmet Ali Çiftçi, iyi derecede ısı yalıtım özelliğine sahip ve yanmaz malzeme olması ne-deniyle projede taşyünü kullanmayı tercih ettik-lerini söylüyor.

Projenin çatısında 8 cm ve dış cephesinde 4 cm İzocam Taşyünü kullanıldı. Çiftçi, “İş konusunda benim şöyle bir felsefem var; kullana-cağım malzeme piyasada bi-rinci sınıf olmalı, daha önce denenmiş olmalı ve kesinlikle bir marka olmalı. Müşteriye, ‘Ben şu markayı kullanıyorum’ diyebilmeliyim.” Bu felsefesi doğrultusunda İzocam’ı tercih eden Çiftçi, İzocam ürünlerini kullanmasının kendisine olum-lu geri dönüşleri olduğunu ifa-de ediyor. Projede ayrıca enerji verimliliğini sağlamak için her dairede güneş panel-leri kullanılacak. Çiftçi, Şanlıurfa’da yılın 10 ayının gü-neşli olması nedeniyle güneş enerjisinden rahatlıkla yararla-nılabileceğini dile getiriyor.

Öncelikle sizi ve şirketinizi tanıyabilir miyiz?Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İnşaat Mü-hendisliği bölümünden me-zun oldum. Kendi firmamı kur-madan önce babam ve amca-mın sahibi olduğu Çiftsan fir-masında çalıştım. 20 yıldır faa-liyet gösteren firmanın Şanlıurfa’da 100 tane tamam-lanmış projesi bulunuyor. 2009’da Lareks Mühendislik’i kurdum. Yap-sat usulü çalışı-yoruz. 3 yılda 3 konut projesi-ne imza attık. Bu projelerin iki tanesi Karaköprü’de, birisi

Karşıyaka’da bulunuyor. Ben aynı zamanda AGİED’in (Anadolu Girişimcileri İş Birliği ve Eği-tim Derneği) de başkan yardımcısıyım.

Üçkök Sitesi’nin yapımına ne zaman başlandı? Siteyle ilgili bilgi verir misiniz? Sitenin yapımına 2012’nin Haziran ayında baş-landı. 2013’ün 12. ayında teslim etmeyi planlı-yoruz. Site iki bloktan oluşuyor. Her blok 8’er katlı, toplam 26 daire bulunuyor. Sitenin arsası 2 bin 100 metrekarelik alanı kaplıyor. Dairelerin net kullanım alanı 150, brüt kullanım alanı 200 metrekare. 2 bloktaki dairelerin hepsi 4+1. Dai-relerin tamamını sattık. Çünkü insanlar kaliteli iş yaptığımızı biliyorlar, bizden bir kez daire alanlar,

yeni projeyle ilgili hiçbir şey sormadan birkaç daire satın almak istediklerini söyleyebiliyorlar.

Sitenin konumuyla ilgili bilgi verir misiniz? Şanlıurfa’nın güneyindeki Sırrın Karşıyaka sem-tinde yer alıyor. Konum olarak ulaşımın çok ra-hat olduğu, merkezi bir yerde bulunuyor. Site-nin hemen yanından sulama kanalı geçiyor. Su-lama kanalının hemen yakınında 1600 yatak ka-pasiteli bir hastane ve aynı zamanda siteye çok yakın mesafede 40 bin metrekarelik su kayak merkezi yapılıyor.

Projenin mimari tasarımıyla ilgili bilgi verir misiniz?

Projenin mimarisi amcamın oğlu Halil Çiftçi’ye ait. İç tasa-rımda gizli ışıklı asma tavan kullandık. Ayrıca duvarlarda kağıt ve yerlerde parke kullan-mayı tercih ettik. Müşteriye en iyisini sunmaya çalışıyoruz. Çoğu projeye mutfak dolabı ve vestiyer dahil ediliyor. Biz onları müşterinin zevkine bıra-kıyoruz. Müşterimiz mutfağını istediği gibi döşüyor. Banyoda jakuzi kullanmayı tercih ettik. Evlerin hepsinde ebeveyn banyosu var. Belediye, kapalı alanı 2000 metrekareyi geçen yerlerde merkezi ısıtma siste-mini zorunlu kılıyor. Ancak bi-zim müşterilerimiz kombi kul-lanmayı tercih ediyorlar. Üç-kök Sitesi’nde de aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Projedeki her daire-de 50 metrekare büyüklüğün-de toplam 3 balkon var. Şanlı-urfa yazın çok sıcak olduğu için insanlar balkonda çok za-man geçiriyorlar. Şehrimizde balkonsuz ev yoktur. Bir de evlerin hepsinde klima mev-cut. Aynı şekilde yazın çok sı-cak olduğu için klimasız otur-mak mümkün olmuyor.

Evlerin hepsi neden 4+1? Şanlıurfa’da ailelerin hepsi ka-labalık olduğu için küçük evler satılmıyor. Müşterilerimiz 200 metrekareyi bile küçük bulu-yorlar, “Bu eve sığamayız” di-

Şanlıurfa’daki konut projesi İzocam Manto Taşyünü'yle ayrıcalık kazandıŞanlıurfa’da 2 bin 100 metrekarelik alanda inşaatına başlanan 2 bloklu Üçkök Sitesi, 2013 yılının sonunda tamamlanacak. Sitenin çatısında 8 cm ve dış cephesinde 4 cm kalınlığında İzocam Manto Taşyünü kullanıldı.

Lareks Mühendislik Sahibi İnşaat Mühendisi Mehmet Ali Çiftçi

yorlar. Şanlıurfa’da her ailenin en az 4, 5 çocu-ğu var. Halk artık bilinçlendi. Eskiden evin bütün çocukları aynı odada kalıyorlardı. Eğitim seviyesi yükseldikçe ebeveynler de bilinçlenmeye başla-dı. Artık çocuklar için ayrı oda, hatta banyo talep ediyorlar.

Projede enerji verimliliğine yönelik neler yapıyorsunuz?Üçkök Sitesi’nde bu konuda bir adım daha ileri gitmek istedik. Isı yalıtımı sağlamak için taşyünü kullanmayı tercih ettik. Çünkü taşyününün ısı yalıtım özelliği diğer ürünlere göre hem çok da-ha iyi hem de taşyünü yanmayan bir malzeme. Ayrıca enerji verimliliğine yönelik olarak bütün dairelerde güneş panelleri kullanılacak. Şanlıurfa’da yılın 10 ayı güneşli olduğu için ra-hatlıkla güneş enerjisinden yararlanılabilir. Bu da ciddi tasarruf sağlıyor. İnşaat mühendisi ol-duğum için enerji verimliliği konusuna ayrı bir önem veriyorum. Şanlıurfa’da inşaatını ilk yaptı-ğım projede 5 cm kalınlığında İzocam Foambo-ard kullanmıştım. O zamanlarda Şanlıurfa’da ya-pı denetim yoktu ve bu tür yalıtım malzemeleri çok bilinmiyordu. Ben bir başlangıç yapmış ol-dum. Binanın dış cephesine mantolama yaptık-tan sonra, insanlar pembe levhaların ne olduğu-nu sormaya başladılar. Ben de onlara ısı yalıtımı-nı anlattım. Böylece Karaköprü’de yapılan inşa-atlarda XPS kullanılmaya başladı.

Projede ne kadarlık enerji tasarrufu öngörüyorsunuz?Yüzde 40-50 oranında enerji tasarruf edileceği-ni düşünüyoruz.

İzocam ürünlerini ne zamandan beri kullanıyorsunuz? İzocam’ı neden tercih ettiniz? Kendi şirketimi kurduğumdan beri İzocam ürünlerini kullanmayı tercih ediyorum. İş konusunda benim şöy-le bir felsefem var; kullanacağım malzeme piyasada birinci sınıf olma-lı, daha önce denenmiş olmalı ve ke-sinlikle bir marka olmalı. Müşteriye, “Ben şu markayı kullanıyorum” diye-bilmeliyim. Yalıtım malzemesi olarak piyasada birçok ürün var. Ancak pi-yasada en bilinen, en kaliteli ve en iyi marka İzocam. İzocam ürünlerini kullandığımız zaman müşterilerimize rahatlıkla, “İzocam kullanıyoruz” diye-biliyoruz. Bunun bize olumlu geri dö-nüşü oluyor.

Projede İzocam ürünlerini ne kadar ve nerelerde kullandınız? Projede binanın tamamının dış du-varlarında ve çatıda taşyünü kullan-dık. İlk kez çatıda daha iyi verim al-mak için taşyününü tercih ettik. İzo-cam bayisine özellikle 8 cm taşyünü kullanmak istediğimi söyledim. Yalı-tım bir kere yapıldığı için en iyisi ol-sun istedim. Sonuçta insanlar bu ev-lerde oturacaklar, verim almak için ne kadar kalın yalıtım yaparsak, o

kadar iyi olur diye düşündüm. Bir de ben daire-leri kendim yaşayacakmışım gibi tasarlıyorum. Projede, çatıda 8 cm kalınlığında, 600 metreka-re taşyünü ve dış cephede 4 cm kalınlığında, 2 bin 500 metrekare taşyünü kullandık. Yalıtıma harcadığımız paranın geri dönüşü olacağını dü-şünüyoruz. Bu işi yukarılara taşımak istiyorsak, kaliteden ödün vermememiz gerekiyor. Çoğu müteahhit öncelikle maliyeti düşürmek istiyor. Ama biz kâr marjımızı düşürüp, kaliteden ödün vermiyoruz.

Şanlıurfa yazın çok sıcak oluyor dediniz. Böyle bir şehirde konutların yalıtımlı olmasının ne gibi faydaları var? Şanlıurfa’da kışın sıcaklık sadece birkaç gece 0’ın altına düşer. Yazınsa sıcaklık 48 dereceye kadar yükselir. Şanlıurfa’da yalıtımı daha çok yaz için yapıyoruz. Yazın yalıtımsız bir evin dış duvarına elinizi değdirdiğinizde sıcaklığın en az 35 derece olduğunu görürsünüz. Ama ısı yalıtı-mı yapılan bir duvara dokunduğunuzda duvarın serin olduğunu fark edersiniz. Şanlıurfa’da yazın mecburen klima kullanılıyor. Eviniz yalıtımlı değil-se, ısı kazancı çok olacağından sürekli evi so-ğutmanız gerekir. Ancak ısı yalıtımı olursa klima-yı belli bir süre çalıştırmanız yeterli olacaktır, so-ğuk muhafaza edilir, bu da enerji tasarrufunu sağlar.

Şanlıurfa’daki yalıtım ve inşaat sektöründeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?Şanlıurfa halkı yalıtımla daha yeni tanıştı. Çoğu müteahhidin, müşteri memnun olsun diye değil de, sadece yalıtım yapmış olmak için yalıtım yap-tırdığını biliyoruz. Bunun için de 2-3 cm’lik XPS

ile göz boyamaya çalışıyorlar. Bence böyle olma-malı. Müşteri hedeflenmeli. Sonuçta müşteri memnun kalırsa yine sizi tercih eder. Para kaza-nılıyorsa, bir daireye biraz fazla masraf etmek ge-rekir. Umarım yalıtım konusunda herkes bilinçle-nir. Bunun sonunda kazanan insanlar olur. Yalıtı-mı genel olarak düşünürsek, ülkemize de çok büyük geri dönüşleri olacaktır. Enerji konusunda dışarı bağımlı bir ülkeyiz. Yalıtımı daha fazla ön plana çıkartırsak, eminim ki ülke genelinde yüz-de 30’larda enerji tasarruf ederiz. Bu noktada halkın da bilinçlenip yalıtımı talep etmesi önemli.

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde bulunan Şanlıurfa İl Müftülü-ğü, 1991 yılında hizmete açıl-dı. Yaklaşık 90 kişinin çalıştığı Müftülük binası, Şubat ayın-dan itibaren yenilenmeye baş-ladı. İçi yenilenen binanın dış cephesi de önümüzdeki gün-lerde mantolanacak. Müftülük binasının yenilenme çalışmala-rını Emin Özdemir İnşaat yürü-tüyor. Binanın mantolamasın-da İzocam Taşyünü tercih edildi. Şirketin Sahibi Necmet-tin Özdemir, daha önceki inşa-atlarında hiç taşyünü kullan-madıklarını, ancak bu kez İzo-cam bayisinin tavsiyesi üzeri-ne taşyünü kullanmak istedik-lerini söylüyor. Müftü İhsan Açık’ın taşyününün yanmaz malzeme olduğunu uygula-malı olarak görmek istediğini belirten Özdemir, taşyünü nu-munesini çakmakla yakmaya çalıştığını, yanmadığını görün-ce de ikna olarak özellikle taş-yünü kullanılmasını istediğini anlatıyor.

Özdemir, İzocam ürünleri dı-şında hiçbir markanın yalıtım malzemesini kullanmadıklarını, Şanlıurfa’da tanıdığı bütün müteahhit arkadaşlarının da İzocam’ı tercih ettiklerini dile getiriyor. “İzocam ürünleri bi-zim için daha makbul” diyen Özdemir, memnun kalmaları durumunda bundan sonraki projelerinde de taşyünü kullanmak istediğinin altını çiziyor.

Emin Özdemir İnşaat ile ilgili bilgi verir misiniz? Emin Özdemir İnşaat’ı 1994’te kurdum. Şirketimiz bir aile şir-keti. Babam ve kardeşimle birlikte çalışıyoruz. İlk ola-rak demir, çimento, kireç ve tuğla gibi inşaat malze-melerinin satışını yaparak başladık. 2000 yılında yap-sat işine girdik. Şanlıurfa’da

yeni yerleşim alanı olan Karaköprü ilçesinde ko-nut projeleri yapıyoruz. Şu anda Karaköprü’de 2

bloklu, toplam 36 daireden oluşan proje-miz devam ediyor. 2000’den bu

yana toplam 16 blok, ortalama 200 dairenin inşasını tamam-

ladık.

Şanlıurfa İl Müftülük binasıyla ilgili bilgi verir misiniz? Şanlıurfa İl Müftülük bina-

sı 1991’de hizmete açıldı. Binanın dış cephesinin

mantolanması ve içinin yeni-lenmesi talebi geldi. 4 katlı olan binanın birinci katı toplan-tı salonu. Binanın ikinci katın-da Müftü ve yardımcılarının odaları bulunuyor. Üçüncü katta memurlar çalışıyor. Bina-nın dördüncü katında da 3 loj-man var. Lojmanda Müftü ve yardımcıları kalıyor. Müftülükte 85-90 arasında personel çalı-şıyor.

Müftülük binasındaki çalışmalara ne zaman başladınız? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Müftülük binasındaki yenileme çalışmalarımıza Şubat ayının başlarında başladık. Binanın içindeki tadilatları tamamladık. Lojmandaki tüm odaların par-keleri yenilendi, odalara duvar kağıdı yapıldı. En üst kata 650 metrekare membran döşedik. Binanın diğer katlarındaki doğ-ramaları değiştirdik, odaların boyasını yeniledik, yerlere par-ke yaptık. Önümüzdeki günler-de binanın mantolama çalış-malarına başlayacağız.

Müftülük binasının yeriyle ilgili bilgi verir misiniz? Müftülük binası Haliliye ilçe-sinde yer alıyor. Haliliye, Kara-köprü, Eyübbiye ile birlikte Şanlıurfa’nın 3 ilçesinden biri-sidir.

İzocam ürünlerini ne zamandan beri kullanıyorsunuz?2009’da yaptığım 2 bloklu sitede İzocam ürün-lerini kullanmaya başladım. Ancak ilk kez bu projeyle İzocam’ın taşyünü ürününü kullanaca-ğız. Daha önce ağırlıklı olarak XPS ürününü kul-lanmıştık. Taşyününden memnun kalırsam, şu anda inşaatı devam eden 2 bloklu sitede de taş-yünü kullanmayı düşünüyorum.

Neden İzocam ürünlerini tercih ediyorsunuz? Her şeyden önce İzocam’ın ürünleri çok kalite-li. Piyasada İzocam’ın ürünlerinin üstünde bir

32 İzo cam Kul la nan lar

Şanlıurfa İl Müftülük binası İzocam Manto Taşyünü'yle yenileniyorŞanlıurfa’daki İl Müftülük binası, yenileme çalışmaları kapsamında mantolanıyor. Emin Özdemir İnşaat tarafından yenilenen binanın mantolamasında 1150 metrekare İzocam Taşyünü Mantolama Levhası kullanılıyor.

MANTO TAŞYÜNÜSıvalı dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde

ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği amacıyla kullanılır.

Emin Özdemir İnşaat Sahibi Necmettin Özdemir

ürün yok. Şu ana kadar İzocam’ın ürünleriyle il-gili herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Kullandığı-mız bütün ürünlerinden çok memnun kaldık. İzocam yıllardan beri bilinen, tanınan bir marka. Diğer yalıtım markaları çok iyi bilinmediği için o markaların ürünlerini tercih etmiyoruz. İzocam ürünleri dışında yalıtım ürünü kullanmadığımızı söyleyebilirim. Şanlıurfa’da İzocam’ın ürünlerini hemen hemen bütün müteahhit arkadaşlarım kullanıyor. İzocam ürünleri bizim için daha makbul diyebiliriz. Ayrıca İzocam bayimiz de bi-ze her türlü kolaylığı sağlıyor. Karşılıklı olarak bir güven ortamında çalışıyoruz.

İzocam’ın hangi ürününü, ne kadar kullandınız?Müftülük binasının dış cephesinde İzocam Manto Taşyünü kullanacağız. 1150 metrekare kullanmayı planlıyoruz.

Projede taşyünü kullanılmasını Müftü İhsan Açık istemiş. Bunun hikayesini paylaşır mısınız?İzocam ile uzun zamandır çalıştığımız için sık sık görüş alışverişinde bulunuyoruz. İzocam bayisi Müftülük binasını taşyünüyle mantola-mamızı tavsiye etti. Daha önceki projelerimizde hiç taşyünü kullanmamıştık. Müftümüz İhsan Açık da, “Bir deneyelim, taşyününün yanmadı-ğını gözümüzle görelim” dedi. Bayimiz sağ ol-sun bizi kırmadı, XPS, taşyünü ve strafordan bi-rer ürün numunesi getirdi. İhsan Bey çakmağı yaktı, uzun süre taşyününe tuttu yanmadığını görünce, “Çok güzel. Çünkü hafta sonu bah-

çemize arabalar giriyor, pazar günleri çocuklar oyun oynuyor. Herhangi bir yangın çıkması du-rumunda binamız zarar görmez. En iyisi taşyü-nü kullanalım” dedi. Bunun üzerine biz de taş-yünü siparişini verdik. Taşyününün üzerindeki boyayı istediğimiz zaman yenileyebileceğimizi öğrendik. Bu da hoşumuza gitti.

İnşaat ve yalıtım sektörünün Şanlıurfa’daki durumuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?Şanlıurfa kışın çok soğuk olmuyor. Yazınsa çok sıcak geçiyor. Bu nedenle mantolama da-ha çok soğuktan değil de, sıcaktan korunmak için yapılıyor. Şanlıurfa’da birkaç yıl öncesine kadar bu kadar çok yalıtım yapılmıyordu. Yapı denetim zorunluluğu geldikten sonra her blok-ta mantolama yapılmaya başlandı. Şanlıurfa’da nereye bakarsanız bakın, her yerde bir inşaat görürsünüz. Yeni dairelerin fiyatları da yüksek. Karaköprü’de en ucuz daire 150 bin TL. Akıllı binalar 800 bin TL’ye satılıyor. Şanlıurfa’da da diğer pek çok şehirde olduğu gibi kentsel dö-nüşüm çalışmaları başladı. 4 mahallede kent-sel dönüşüm yapılacak. Balıklı Göl’ün çevresi ve Yakubiye Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Sanayi bölgesinde de ya-kında çalışmalar başlayacak. Şanlıurfa, Büyük-şehir Belediyesi olduktan sonra inşaat sayısı daha fazla arttı. Şanlıurfa’nın çok büyük top-rakları olduğu için inşaatlar bundan sonra da devam edecektir. Şehrimizdeki tek sıkıntı arsa-ların çok pahalı olması. Bu durum müteahhitle-ri etkiliyor.

Kişisel Gelişim

Sık uçak seyahati yapanların, seyahat sırasın-da ya da sonrasında rahatsızlanmamak için bazı konulara dikkat etmesi gerekiyor. Yazın yaklaştığı ve seyahat imkanlarının arttığı bu-günlerde, uçak seyahati yaparken sağlığımızı da korumalıyız. Özellikle geçmişte sağlık so-runları olan kişilerin bu konuda daha hassas davranması önemli. Yolculuk sırasında basit bazı önlemler alarak riskler azaltılabilir.

Uçaklarda kabin basıncı, uçuş sırasında de-niz seviyesindeki basınca göre daha düşük-tür. Bu da oksijenin düşmesine ve vücuttaki gazların genişlemesine neden olur. Bu du-rum sağlıklı yolcular tarafından bertaraf edi-

Uçak seyahatinde dikkat edilmesi gerekenler?lir. Ancak kabin hava basıncı oldukça düşük olduğu için kanın oksijenle doyması biraz düşer ve bu da dokulara daha az oksijen git-mesine yol açar. Kalp damar ya da solunum hastalıkları olan kişiler ya da anemi gibi kan-la ilgili belirli hastalıkları olan kişiler bu duru-mu kolayca atlatamayabilirler. Özellikle astım hastalarında oksijen düşüklüğü sorun yara-tabilir. Ayrıca klimalara bağlı kuru hava orta-mı, ve diğer yolcularla olan yakın temas da astım krizine neden olabilir. Bu nedenle yol-culuk sırasında hasta, ilaçlarını yanında bu-lundurmalıdır.

Sıvı alınmalıUçak kabinlerindeki bağıl nem genellikle yüzde 20’den azdır. Düşük nemden olumsuz etkilenmemek için yolculuktan önce ve yol-culuk sırasında iyi derecede sıvı tüketilmeli-dir. Özellikle uzun uçuşlarda yeterli seviyede sıvı alınmaması, vücut sıvısının azalmasına (dehidratasyon) neden olur. Sıvı alımında uçuş öncesinde ve sırasında alkolsüz içe-cekler tercih edilmelidir. Bu durumda genel-likle su ve meyve sularının tercih edilmesi

tavsiye edilir. Alkol tüketimi, vücutta sıvı azalmasına kat-kı yaptığından dolayı, uç-madan önce ve uçuş sıra-sında alkol kullanımı kısıt-landırılmalı ya da alkol hiç içilmemelidir.

Hareketsiz kalmayın Özellikle uzun süren uçuş-larda en büyük sorunlar-dan birisi hareketsiz kal-maktır. Uzun süren hare-ketsizlik, kanın bacaklarda toplanmasına, bu da bera-berinde su toplamaya, tu-tulmaya ve rahatsızlıklara neden olur. Bundan dolayı genetik kan pıhtılaşması olanların ve bu konuda risk taşıyanların yolculuk önce-sinde doktoruyla görüşme-si gerekir. Uzun süren uçak seyahatlerinde olumsuz et-kilenmemek için basit eg-zersizler yapılabilir.

Hastalar dikkat!Kanser, kalp damar bozuk-luğu, kronik solunum hasta-lığı, epilepsi, istikrarsız şe-ker hastalığı gibi rahatsızlık-lara sahip olan, diyalize bağlı olan kişiler, uçakla yol-culuk yapmadan önce dok-tora danışmalıdır. Böyle bir durumda havayolu şirketi

34

İş dolayısıyla ya da tatil amaçlı uçak seyahatleri gerçekleştiriyoruz. Peki, seyahatler öncesinde ve sırasında bazı önlemler almamız gerektiğini biliyor muyuz?

• 7 gününü doldurmamış bebekler,• Hamileliğinin son 4 haftası içinde olan kadınlar,• Göğüs ağrısı olanlar,• Bulaşıcı hastalığı olan kişiler,• Kanama, travma ve enfeksiyondan dolayı artan

kafa içi basınç durumları,• Sinüs enfeksiyonu, kulak ve burun enfeksiyon-

ları,• Son zamanlarda miyokardiyal enfarktüs ve kriz

geçirenler,• Son zamanlarda cerrahi girişim yapılanlar

(özellikle de karın travması ve mide-bağırsak cerrahisi, baş-yüz ve göz hasarı, beyin ve göz ameliyatları),

• Ciddi kronik solunum hastalığı olanlar,• Hipertansiyon hastaları, kontrolsüz arteriyel

(atardamarla ilgili) yüksek tansiyon.

Uçak seyahati yapılması sakıncalı durumlar:

tıbbi bir sağlamlık durumu isteyebilir. Seyahat sırasında kullanılacak tüm ilaçların yanında ta-şınması ve her zaman kolay ulaşılabilir bir yer-de bulundurulması gerekir.

Hijyen önemli Uçak yolculuğu sırasında dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da hijyendir. Uçuş sırasında ambalajlı şekilde verilmeyen batta-niye ve yastıkların kullanılması sakıncalı ola-bilir. Çünkü bunlar dezenfekte edilmediğin-den, kullanılması durumunda mantardan bi-te kadar çeşitli bulaşıcı rahatsızlıkların geç-mesine neden olabilir. Bunun için uçuş ön-cesinde kendinizi sıcak tutacak kıyafetleri yanınızda taşımanızda fayda var. Uçak yolcu-luğu sırasında hafif kumaşlardan yapılan, ra-hat kıyafetlerin tercih edilmesi daha iyi olur. Çünkü bu giysiler kan dolaşımının yavaşla-masını engeller.

İzocamTürkiye’nin ilk ve tek CE ve TSE belgeli teknik yalıtım ürünleri ile tesisatınıza özel çözümler sunuyor...C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

izocam_tesisat_ilanTSE.pdf 4 5/21/13 3:13 PM

36

“Yal›t›m›n Türkiye’deki ad›”

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

manto ilan220x300.pdf 3 5/16/13 4:06 PM