Ocak - Şubat 2013

14
İnform Personelini Bilgilendirme Amaçlı Hazırlanmıştır. OCAK - ŞUBAT 2013 YIL: 11 SAYI: 82 Doğru seçim hayat kurtarır... Ameliyat sırasında meydana gelebilecek bir enerji probleminde kesintisiz transfer hayati önem taşır. 1980 yılından beri Güç Elektroniği uygulamalarında faaliyet gösteren İnform Elektronik İzole Güç Sistemleri’nde sektörün lideri olma gururunu yaşıyor. TS EN 61558-2-15 normunda İzolasyon Trafosu, kesintisiz transfer yapan STS ünitesi ve tüm sistemin çatısını kendi fabrikasında üreten ilk ve tek firma olan İnform Elektronik, size güvenli bir ortam sunuyor. Sağlığınız İnform ile emin ellerde... Bir Legrand Grup Markasıdır İzole Güç Panoları İzolasyon Transformatörleri İzolasyon izleme cihazları Tıbbi Transfer Üniteleri (5 ms’den kısa sürede transfer) Hata Tespit Sistemi cihazları Lokal ve Merkezi alarm cihazları Ameliyathane Kontrol Panelleri TS IEC60364-7-710 (Tıbbi Mahallerdeki Elektrik Tesisatı) Normuna Uygun TS EN61558-2-15 (Hastaneler İçin Özel İzolasyon Trafosu) Normuna Uygun

Transcript of Ocak - Şubat 2013

Page 1: Ocak - Şubat 2013

Sizin Yılınız Olsun2013

İ n f o r m P e r s o n e l i n i B i l g i l e n d i r m e A m a ç l ı H a z ı r l a n m ı ş t ı r .

O C A K - Ş U B A T 2 0 1 3

YIL:

11 SA

YI: 8

2Doğru seçim hayat kurtarır...Ameliyat sırasında meydana gelebilecek bir enerji

probleminde kesintisiz transfer hayati önem taşır. 1980 yılından beri Güç Elektroniği uygulamalarında faaliyet gösteren İnform Elektronik

İzole Güç Sistemleri’nde sektörün lideri olma gururunu yaşıyor. TS EN 61558-2-15 normunda İzolasyon Trafosu, kesintisiz transfer yapan STS ünitesi ve tüm sistemin çatısını kendi fabrikasında üreten ilk ve tek firma olan İnform Elektronik, size güvenli bir ortam sunuyor.

Sağlığınız İnform ile emin ellerde...

Bir LegrandGrup Markasıdır

• İzole Güç Panoları• İzolasyon Transformatörleri• İzolasyon izleme cihazları• Tıbbi Transfer Üniteleri (5 ms’den kısa sürede transfer)• Hata Tespit Sistemi cihazları• Lokal ve Merkezi alarm cihazları• Ameliyathane Kontrol Panelleri

TS IEC60364-7-710 (Tıbbi Mahallerdeki Elektrik Tesisatı) Normuna Uygun

TS EN61558-2-15 (Hastaneler İçin Özel İzolasyon Trafosu) Normuna Uygun

Page 2: Ocak - Şubat 2013

1 Ocak-Şubat 2013 Ocak-Şubat 2013 2

“2013 SİZİN YILINIZ OLSUN. YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN”

2 İnform Genel Müdürü Yeni Yıl Mesajı

3 İnform’dan Kısa Haberler

5 Bölge Yetkililerimizle Keyifli Fas Seyahati

6 İnform Yetkilileri, Minkel’s Data Center Academy Eğitimlerindeydi... 7 İstanbul Üniversitesi IEEE Kulübü İnform Teknik Gezisi Görüşleri

11 Kurukahveci Mehmet Efendi Teknik Müdürü Necdet Öztürk İle Keyifli Bir Söyleşi

13 İçimizden Biri Köşemizin Konuğu Fatih Ateş

17 Azot Doğaçlama Tiyatro Topluluğu İle Söyleşi...

21 İnform’dan Kültür & Sanat

22 İnform’dan Gezi : Tahtakuşlar Köyü Özel Etnografya Galerisi

İnform Elektronik olarak, teknolojiyi takip eden değil teknolojide öncü olan, müşteri memnuniyeti ve kaliteyi ilke edinen bir firmayız. Dünya standartlarında ürün ve hizmeti İnform müşterileriyle buluşturma hedefiyle 2011 yılında başlattığımız deği-şim rüzgarı 2012 yılında da sürmüştür.

Değişimler her daim zordur. Alışkanlıkları bir kenara bırakmak, bir sistem oluşturmak, bu sistemi çalışır hale getirmek ve geliş-tirmek çok çalışma ve çaba gerektirir. Bu değişim süresince en temel ilkemiz İnform’ un iş modelini, iyi alışkanlıklarını değiştir-meden, gelişime acık yönlerini iyileştirmek olmuştur.

Çalışmalarımızın karşılığını Pazar liderliği-mizin açık ara pekişmesi olarak aldık.Türkiye’nin ilk 500 Bilişim Şirketi ve sektör dağılımlarına göre kategori birincileri-ne ödüllerinin verildiği organizasyonda, Kesintisiz Güç Kaynakları gelirlerinde açık ara birinci olduk. Satış gelirlerine göre baz alınan 500 Bilişim Şirketi arasında 3 sıra

birden yükselerek 46. sırada yer aldık. Do-nanım İhracatı Gelirlerine Göre ise 1 sıra yükselerek 3. sıraya yerleştik. Yeni oluştu-rulan daha geniş kapsamlı bir diğer kate-gori olan Türkiye Merkezli Üretici katego-risinde 109 şirket arasından 3. olduk. Son olarak Çeşitli Donanım Türkiye Merkezli Üretici Gelirlerine Göre ilk 10 şirket ara-sında 1. sırayı aldık. Her gecen gün çıtayı bir adım yukarı taşıyoruz ve kendimizle yarışıyoruz.Bu dönem geleceğin İnform’ unun temellerini sizlerle birlikte attığımız bir dönem oldu. Geriye dönüp baktığımız-da kendimizle gurur duyabileceğimiz bir eser inşaa ediyoruz. Başarının mimari olan sizlerle aynı ekipte olmaktan mutluluk duyuyorum. 2013 yılında da nice başarıla-ra beraber imza atacağımıza olan inancım tam. Sevdiklerinizle birlikte mutlu ve sağ-lıklı bir yıl geçirmenizi temenni ediyorum.

İçindekiler

İmtiyaz Sahibi

Editör -Yazı İşleriFunda TAŞDEMİR [email protected] Katkıda BulunanlarAsuman Çolak, Aykut Önal(İÜ Öğrencisi), Ece Öney(İÜ Öğrencisi),Emel İsmail, Emrah Deniz(AZOT),Fatih Ateş,Gizem Yücel(AZOT),Kağan Kıyıcı, Kamil Kıvanç Özdemir(AZOT), Kubilay Han Çetiner, Mahmut Fikirsindi(AZOT),Mustafa Yurttaş,Necdet Öztürk,Nedim Şen, Rahmi Özçevik, Şeyma Ertek(Şafak Bilgi Teknolojileri),Özer Güngören,Veli Esen,Suat Yurdakal

Grafik Tasarımİtalik Ajans

Yayın TürüBülten

Yayın Süresi2 Ayda Bir Yayınlanır.

Basım YeriPirintaş Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Dudullu Organize Sanayi Bölgesi2. Cadde No:5 34776 Ümraniye - İstanbulTel: 0216 645 63 63

İletişimEmek Mah. Ordu Caddesi No:52 Sancaktepe Sarıgazi - İstanbul Tel: 0216 622 58 00 (Pbx)[email protected]

5 6 11 17 22

Levent ILGINİnform Genel Müdürü

Değerli Çalışma Arkadaşlarım,

Page 3: Ocak - Şubat 2013

HABERLER

Ocak-Şubat 2013 4

HABERLER

3 Ocak-Şubat 2013

Ankara İnform ve merkez İstanbul teknik servis arka-daşlarımızın destekleriyle, 24 Kasım 2012 tarihinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilgi İş-lem Daire Başkanlığı Dikmen

yeni binasına, 2x6x200 kVA Socomec Delphys Green Po-wer cihaz kurulumu gerçek-leştirildi. Montajda emeği ge-çen İstanbul servis ekibimiz ve Hüseyin Deligezer, Serhan

Aslan, Sinan Bektaş, Erkan Gençarslan, İlhami Çelik, Ethem Özdemir, Ersin Koyinci, Bekir Türk, Cihan Özkuşçu’dan oluşan Ankara servis ekibimi-ze teşekkür ediyoruz.

Diyarbakır Bölge Bayimiz, 8-9 Kasım 2012 tarihleri arasında, İş Kur’ un organize ettiği, DİYİF Diyarbakır İstihdam, Kariyer ve Girişimcilik Fuarı’nda, firmamızı Diyarbakır’ da temsil etti.Ürünlerimizi ziyaretçilere tanıttı.

Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen bölge yetkililerimizle, yıl için-

deki faaliyetlerimiz ve gelecek dönem çalışmalarımız üzerine görüşüldü.

Data Center Dynamics tarafın-dan organize edilen dünyada her sene 45 ülkede düzenlenen konferansın üçüncüsü Türkiye’de 4 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Data Center uygulamalara yönelik çözümlerin ve en son teknolojilerin bir araya getirildiği bu önemli organizasyonda Piller firması ile birlikte sponsor olarak katılım sağlandı. Son derece verimli geçen konferansta, Piller Türkiye Bölge Müdürü Daniel Bianconi konuşmacı olarak yer aldı. Aynı zamanda sistemlerimizi kullanan değerli müşterimiz Abdi İbrahim İlaç Fabrikasının Enerji Müdürü İzzet Şenol da neden Dinamik UPS seçtiklerini sunu-munda son kullanıcılara aktardı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda İnform Ürünleri Kullanılıyor

DİYİF’te İnform Ürünleri Tanıtıldıİnform Bölge Yetkilileri

İstanbul’da Toplandı

İnform & Piller Data Center Konferansındaydık

Page 4: Ocak - Şubat 2013

HABERLER

Ocak-Şubat 2013 6

HABERLER

5 Ocak-Şubat 2013

12 Ekim tarihinde Erzurum Xanadu Otel’de gerçekleştiri-len, Erzurum bayi toplantısı, 17 firmanın katılımıyla ger-çekleştirildi. Erzurum bölge yetkililerimiz, bayi alt yapısını oluşturmak amacıyla, bölge-sinde faaliyet gösteren firma-ları bir araya getirdi. Bu yeni bayilik yapılanmasında nasıl bir işleyiş olacağı ve projenin nasıl büyütülüp geliştirileceği

konusunda,Erzurum Genel Mü-dür Yardımcısı Cüneyt Güvenli katılımcılara bilgi aktardı.Toplantıya İnform’ dan katılan

Ahmet Sarıkaya katılımcılara, İnform ürünleriyle ilgili sunum gerçekleştirdi.Toplantı akşam yemeğiyle son buldu .

Bölge yöneticilerimiz ile birlikte düzenlenen Fas seyahat organi-zasyonu 24-27 Kasım 2012 tari-hinde gerçekleştirildi. Katılımcıla-rımız 3 gün boyunca Kazablanka ve Marakeş şehirlerini görme fır-satı yakaladılar. Beyaz Şehir ola-rak bilinen Kazablanka şehrinde 1986-1993 yılları arasında inşa edilen dünyanın en büyük camiisi Hasan II camisi, Birleşmiş Milletler Meydanı, Muhammed V meydanı gibi alanlar görüldü. Sonrasında bölge toprağının yapısından kay-naklanan ve inşa edilen yapılara verdiği renkten ötürü Kızıl Şehir olarak anılan Marakeş şehrinde ise Majarolle Bahçesi,Koutoubia Camii,Fas işi mozaik ve ahşap süs-

lemelerle bezeli Bahia Sarayı, Sa-adian Türbeleri ve zeytin ağaçla-rıyla çevrili Me-nara Bahçeleri katılımcılarımız tarafından ziya-ret edildi. Afrika’daki en hareketli şehir meydanı Jamaa El Fna Meydanı da ziyaret edi-len yerler arasındaydı. Gerçek bir “mucizeler avlusu” diye adlandıra-bilecek bu meydan UNESCO Milli Miraslar listesinde bulunmakta-dır. Meddahlar, yılan oynatacıları, dövmeciler, hokkabaz ve cam-

bazların gösterileri ile şenlenen Jamaa El Fna kısaca “açık hava tiyatrosu”olarak anılmaktadır. Farklı bir kültürün incelenebil-diği bu gezi sonrası genel kanı ise yorucu fakat ilginç görüntülerin zihinlerde kaldığı bir gezi olduğuy-du.

Legrand Grup firmalarından Minkels tarafından düzenlenen Data Center Academy eğitimleri 5-8 Kasım 2012 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitimlere Ulusal Satış Ürün Sorumlusu Ulaş Uzel, Dinamik Sistemler Müdür Yardım-cısı Yalçın Topaloğlu, Pazarlama Müdür Yardımcısı Kubilay Han Çetiner ve Legrand Grup firmala-

rından Estap İş Geliştirme Müdürü Süleyman Tokmak katılım sağladı. Eğitime Fransa, Slovenya, Rusya, İtalya gibi ülkelerin Legrand Grup firmalarından da katılım sağlandı. Eğitim süresince bir veri merkezi-nin tasarlanması sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar üzerin-de durulurken Minkels ürünleri ve data center çözümleri hakkında

görüş alış verişinde bulunuldu. Katılımcılar Minkels fabrikasını ve örnek bir veri merkezini ziyaret etme fırsatı da buldular. Aegide Groups bünyesinde yer alan Minkels temel olarak veri merkezleri için kabinet üretmekte aynı zamanda komple çözüm için projelendirme yapmaktadır.

Erzurum Bölge Yetkililerimiz, Alt Bayileriyle Xanadu Otel’de Buluştu

Bölge Yetkililerimizle Keyifli Fas Seyahati

İnform Yetkilileri Minkels Data Center Academy

Eğitimleri’ndeydi…

Siemens tarafından düzenlenen “Siemens GVS Tedarikçi Zirvesi” 18.10.2012 tarihin-de gerçekleştirildi. Toplantıya Ulusal Satış Departmanı Ürün Grupları Satış Müdür Yardımcısı Ahmet Sarıkaya ,Proje Satış Müdür Yardımcısı Veli Esen ve Pazarlama Depart-manı Müdür Yardımcısı Kubilay Han Çetiner katılım sağladı. Siemens Türkiye tarafından düzenlenen organizasyonda, Siemens Türki-ye ile çalışan tedarikçi firmalar, farklı ülke-lerden gelen Siemens satınalma sorumluları ile bir araya gelme fırsatı buldu. Siemens’in globalde 37 Milyar €’luk satınalma pazarın-dan Türk tedarikçilerin daha fazla pay alması üzerine kurgulanan toplantıya Siemens yö-netim kurulu üyesi ve Tedarik Zinciri Yöneti-mi Direktörü Barbara Kux’da video konferans ile katılım sağladı.

Siemens GVS Tedarikçi Zirvesi’ndeyiz

Page 5: Ocak - Şubat 2013

TEKNİK GEZİ

7 Ocak-Şubat 2013

İnform’u Üniversite Öğrencilerimizle

Buluşturduk İstanbul Üniversitesi IEEE Öğren-ci Kolu Teknik Koordinatörü olarak 9 Kasım 2012 Cuma günü için İnform’a bir teknik gezi düzenledik.Bizi o kadar güzel karşıladılar o kadar ilgiliydiler ve yakındılar ki iyi ki de bu geziyi yapmı-şız diyorum.Fabrika gezisinde müm-kün olduğunca tüm bölümleri gezerek birebir görme şansı bulduk.Ve geziden sonra bütün arkadaşlarımın oradan mutlu ayrılması beni de çok mutlu etti.Bütün beklentilerimizi karşılayan güzel bir gezi oldu.Bu konuda teknik gezi isteğimi geri çevirmeyip ilgisiyle alaka-sıyla beni çok mutlu eden Sayın Funda Taşdemir’e çok teşekkür ederim.

İstanbul Üniversitesi IEEE Öğren-ci Kolu olarak İnform’u üniversitemiz öğrencileriyle buluşturduk. Bu nedenle İnform’u yapacağımız etkinliklerde görmekten büyük bir mutluluk ve onur duyarız.Aralık ayında bu sene dördün-cüsünü gerçekleştireceğimiz GETEK’12 organizasyonumuzda ve yine gelecek dönem yapmayı planladığımız Kariyer Günleri’nde İnform’la beraber olabil-mek istiyoruz.

Gelecek dönemlerde gerçekleştir-meyi düşündüğümüz, Teknoloji Günleri ve Kariyer Günleri’nde, İnform’u da aramızda görmek istiyoruz.

Ece Öney IEEE Öğrenci Kolu Teknik Gezi Koordinatörü

İstanbul Üniversitesi IEEE Öğrenci Kolu, IEEE’ nin toplam 80 ülkede kurul-muş olan 1300’ den fazla öğrenci kolundan biridir. Kulübümüz sırasıyla; Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’ yu da içinde barındıran IEEE 8. Bölge’ ye, IEEE Türkiye Şubesi’ ne ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ ne bağlıdır. Üyelerinin büyük bir çoğunluğunu Elekt-rik Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden öğrencilerin oluşturduğu kulübümüz daha birçok bölümden arka-daşlarımızın aramıza katılmasıyla tüm Mühendislik Fakültesi öğrencilerine hitap eden bir yapıya bürünmüştür. Amatör ruh ve profesyonel bakış açısı ile dinamiğini her zaman koruyabilen bir öğrenci toplu-luğu olan IU IEEE, yıl içerisinde üyeleri-nin kişisel gelişimini ve gelecek yıllardaki mesleki hayatına adaptasyonunu temel alan etkinlikler düzenlemektedir. 4 yıldır dü-zenlemekte olduğumuz Gelişen Teknoloji Günleri ( GETEK ) de bu etkinlikler içeri-sinde katılımcı firma ve öğrenci sayısı göz önüne alındığında en büyük etkinliğimizdir. Geçmiş senelerden edindiğimiz tecrübeler sayesinde, her zamankinden daha profes-yonel bir biçimde hazırlandığımız GETEK’

12, bu yıl 11-12-13 Aralık 2012 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ nde düzenlendi. Etkinliğimizin ilk 2 gü-nünde İnform Elektronik A.Ş’ yi de katılımcı firma olarak ağırlamaktan onur duyduk. Kariyer organizasyonları dışında kulübümüz AB Projeleri, teknik eğitimler, teknik geziler, söyleşiler ve sosyal aktiviteler düzenlemekte-dir. Öğrencilerin ileride yer alacağı çalışma ortamını tanıması ve ilgilendiği sektör ile ilgili sorularına cevap bulması amacıyla dü-zenlediğimiz teknik gezilerden sonuncusunu Kasım ayında İnform Sarıgazi Fabrikası’ na düzenledik. Savaş Bey’ in sunumu ve Semih Bey’ in şirket gezisinden edindiğimiz bilgiler ışığında yaptığımız gözlemler ile çok faydalı bir teknik gezi düzenlemiş olduk. Bu tek-nik gezinin gerek planlama gerek ağırlama konusunda başta Funda Hanım olmak üzere tüm İnform Ailesi’ne teşekkür ederiz.

İstanbul Üniversitesi IEEE Öğrenci Kolu BaşkanıAykut ÖNAL

İstanbul Üniversitesi Gelişen Teknoloji Günleri’nde, İnform’u Ağırlamaktan Keyif Duyduk

TEKNİK GEZİ

Ocak-Şubat 2013 8

Page 6: Ocak - Şubat 2013

MAKALE

9 Ocak-Şubat 2013

Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye de, Yenilenebilir Enerji adına çok fazla proje yoktu, olanları da takip et-

mek kolaydı. Şimdi ise uygulama alanlar ı daha anlaşılabilir oldu ve dolayısıyla proje sayısı aynı or-anda arttı. Yatırımcı ve işletmeciler artık enerji verimliliğine sadece kompanzasyon panosu, harmonik filtre olarak bakmıyor, sarf ettiği enerjinin en doğru biçimde kullanılması bir yana bunun için harcadığı parayı kıyaslama yaparak eşdeğerine sahip olup olamadığına bakıyor. Düz mantık olarak bakarsanız mağazadan gömlek alır gibi kendi enerjisini alıp kullanıyor. Kullanıcılar bu mantıktan yola çıkarak aslında ne kadar doğru bir yatırım yaptıklarının farkına vardıklarında bunu daha da ileriye götürüyor. Akıllı evler, tarım uygulamaları, su pompaları vb. hep bu alanların iyi anlaşılmasıyla Türkiye de sektörü destekleyen unsurlar haline geldi. İnform Elektronik, genelde sorunları çözmekle uğraşan, bunu müşteri memnuniyetinin bir parçası olarak gören bir çözüm firmasıdır. Enerjinizde bir kalitesiz-lik varsa, bir sorun yaşarsanız bize gelirsiniz, bizde o sorunu çözeriz.

Çözemediğimiz bir şey varsa o da maalesef yenilenebilir en-erji alanındaki mevzuatların tam olarak belirlenmemiş olmasıdır. Teşvik ve kredi imkanlarıyla yatırımcılar desteklenmelidir. Sonrasında eğitimlerle farkındalık yaratılmalıdır. Biz bu farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. Aplus Beyaz eşya ürünleriyle tüm dünyada bu yaratıldı ve çok başarılı oldu. Enerji kalitesi önce endüstride olmalı sonra eve inme-lidir. Bizde bu tersten işledi ama başarılı oldu. Üretim alanlarında gerçekleştirilecek enerji kalitesi ve verimlilik anlayışı yeşil enerji yatırımlarıyla pekiştirilebilir hale getirilmelidir. Yenilenebilir Enerjinin her alanında Türkiye de öncüyüz. Takip ettiğimiz Rüzgar ve Güneş Enerjisi projelerinin yanı sıra sahalara kurulu toplamda 2MW lık yenilenebilir enerji sistem-imiz var. Solar sistemlerde her zaman stoklu çalışıyoruz. Çünkü Türkiye de yatırımcı elinde parayı tutmak istemiyor, verdiği kararı hemen uygulamak ve parasını değerlendirmek istiyor. Bunun için stoğumuzda her zaman 250KW lık solar panel bulunduruyoruz. Bu sayede izin verilen limit değer olan 500KW panel kurulumu yapılmak istendiğinde yarısını hemen sahaya gönderebiliyor ve montajı tamamlanana kadar diğer yarısını da teslim edebiliyoruz. Ticari olarak stok tutmak riskli olsa da, yatırımcıyı teşvik anlamında

çok önemli bir misyonu yerine getirmiş oluyoruz. Türkiye de yatımcıya destek verilmesinden yanayız, çünkü aynı zamanda bizde bir yatırım firmasıyız! Özel-likle insana yatırımın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bilin-çlenme arttıkça enerji verimliliği, enerji kalitesi, enerjinin çevresel uygulamaları ve yenilenebilir enerji sistemlerinin katma değeri bu yatırımın bir sonucu olarak ülke ekonomisine pozitif katkı sağlayacaktır. Avrupa ile kıyaslandığında şimdilik yavaş adımlarla ilerli-yoruz ama bu kadar güneş alan bir ülkenin bunu kullanmaması veya kullanmayacak olması düşünülemez. Zaten önümüzdeki yıllarda bu alandaki yatırımları hep birlikte izliyor olacağız. Biz bir köşesinden tutmaya her zaman çalışacağız. Henüz kendi solar hücresini üreten tam anlamıyla bir fabrikamız yok, önümüzdeki süreçte bunların olacağını da biliyoruz. Bun-lar elbette ki güzel haberler. Mevzuatların oluşmaması teşvik anlayışının yerleşmemesi bu konuda Türkiye’ yi geciktirdi ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu konuda yapılan çalışmalarında olduğunu biliyoruz. Bir çok pro-jeyi önümüzdeki yıl ve yıllarda görecek ve bu alandaki gelişimi hep birlikte izliyor olacağız. İnform olarak bu projelerin bir kenarında imzamızın olması bizi en çok mutlu eden şey olacak.

Yenilenebilir Enerji Sistemleri’ nde Çözüm Ortağınız ; İNFORM

Ocak-Şubat 2013 10

Veli ESEN İnform Elektronik San. ve Tic. A.Ş.

Proje Satış Müdür Yardımcısı [email protected]

TANITIM

Kurukahveci Mehmet Efendi’nin Hikayesi

Kahve Kültürü Nasıl Oluştu?

19. yüzyıl sonlarına kadar Türk Kahvesi, çiğ çekirdek olarak satılıyor ve evlerdeki kahve tavalarında kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekilerek içilebiliyordu. Bu durum; Hasan Efendi’nin işlettiği baharat ve çiğ kahve satan dükkânın, oğlu Mehmet Efendi tarafından devralınmasına kadar sürdü.

1857’de İstanbul Fatih’te doğan Mehmet Efendi, Süleymaniye Medresesi’nde eğitim gördükten sonra babasının dükkânında çalışmaya başladı. 1871 yılında işin başına geçen Mehmet Efendi, çiğ kahveyi kavurup dibeklerde öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başladı. Böylece İstanbul Tahmis Sokakta taze kavrulmuş, mis gibi kahvenin kokusu da çevreye yayıldı. Kahveyi öğüterek ilk kez hazır olarak kahve severlere sunan Mehmet Efendi, bu yenilik ve müşterilerine sağladığı kolay-lıkla kısa sürede tanınarak “Kurukahveci Mehmet Efendi” diye anılmaya başlandı.

Yasemin gibi kokan beyaz renkli çiçeği, kiraza benzeyen kırmızı meyvesi ile kahve bitkisi 10. yüzyılda Habeşistan (Etiyopya)’da keşfedildi. O dönemde, meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılı-yor ve “sihirli meyve” olarak adlandırılıyordu. Kahve bitkisinin ünü yayılınca yüzyıllar boyu sürecek yolculuğu da başladı.Kahve ve kahvehanelerin sosyal yaşamın ay-rılmaz bir parçası olmasıyla birlikte, dünyada hiçbir içeceğin sahip olamadığı yaygınlıkta bir kültür de doğmuştur.

İstanbul’da 1554’te ilk kahvehanenin açıldığı günden beri kahve, sanata ve kültüre katkıda

bulundu. Sayısız sanatçı, öğrenci ve öğretmen bu kahvehanelerde bir araya geldi; kitaplar okundu, piyesler oynandı, sohbetler edildi. Üstelik sadece İstanbul’da değil, dünyanın her yerinde kahvehaneler entelektüellerin buluşma yeri, kahve ise sanatçıların en sevdiği ortak içecek oldu. Alexandre Dumas, André Gide, Molière, Victor Hugo, Honoré de Balzac, Voltaire, Ludwig van Beethoven, Immanuel Kant gibi sanatçı ve düşünürler için kahve bir yaşam biçimi haline geldi.

Sohbetini ve paylaşımını dünyanın her yerine beraberinde taşıyan kahve, pek çok sanat eserine de ilham verdi.

Detaylı bilgi için; www.mehmetefendi.com

Page 7: Ocak - Şubat 2013

Ocak-Şubat 2013 12

SÖYLEŞİ

11 Ocak-Şubat 2013

Funda Taşdemir :Sizi tanıyabilir miyiz?Necdet Öztürk: İsmim Necdet Öztürk. İTÜ Elektrik Mühendisliği bölümü mezunuyum. İş hayatına devlet sektörüyle başladım. Daha sonra özel sektöre geçtim ve muhtelif şirketlerde çalıştım. Nihayetinde 6 yıl önce Kurukahveci Mehmet Efendi firmasında Tek-nik Müdür olarak çalışmaya başladım. Halen bu görevde mis gibi kahve kokusunun için-de büyük bir keyifle çalışmaktayım.

Evliyim. 11 yaşında dünyalar güzeli bir kızım var. 4 yıldır Şile’de oturuyorum. İstanbul’un gürültüsünden ve kargaşasın-dan uzak mutlu mesut yaşıyoruz.

FT: İnform ile çalışmalarınız ne zaman başladı? NÖ: İnform ile ilk dialoğum Ekim 2006’da başladı. Büyük güçlü bir UPS ihtiyacımıza istinaden Cemal Firuz Bey ile görüşmeye başladık. Uzun incelemeler sonucu 1 adet 200 kVA’lık Socomec Sicon UPS almaya ka-rar verdik. 2007 yılında cihazı devreye aldık.

FT: İnform ürünlerinin kullanımından mem-nun musunuz?NÖ: Bugün için İnform’dan 1 kVA’dan başla-yıp 200 kVA’ya kadar pek çok değişik güçte UPS’ e sahibiz. Bu kadar çeşit ve sayıda İnform UPS’ e sahip olmamızın temel nede-ni tabii ki ürünlerden ve firmanın ilgisinden memnun olmamızdır.

FT : Kurumumuz-la ilgili genel görüşlerinizi alabilir miyiz?NÖ : İnform ile ilk teması kurduğumuz 2006 yılından beri gerek satınalma aşamalarında olsun gerekse servis ihtiyaçlarında olsun gerçekten İnform’ un yoğun ilgisi ve hızlı ce-vapları ile karşılaştık. Haliyle bu da bizim bir müşteri olarak memnun olmamızı sağladı. Artık satış ve servis personelinizle ticari bir işbirliğinin ötesinde dostluğa dönüşen bir ortam oluşmaya başladı.

FT: Bilinçli bir tüketici olarak, her hangi bir ürün ya da hizmet alımı yaparken nelere dikkat edersiniz?NÖ: Öncelikle ürün/hizmetin kalitesi ve markanın güvenilirliğine bakarım. Ürün/hizmet ile ilgili kullanım esnasında sorun yaşamamam ve yaşarsam da sorunun kısa sürede çözülmesi açısından bu kriterler bence çok önemli. İlk defa kullanacağım bir ürün ve marka ise mutlaka referansları kontrol ederim. Diğer kullanıcıların görüşlerinden çok faydalı bil-giler elde edebiliyorum.Daha sonraki kriter fiyattır. Tabii ki fiyatı de-ğerlendirebilmek için eşit özellik ve kalite-deki ürün/hizmeti kıyaslamak gerekir.Şayet ürün/hizmetten beklentim fazla değilse bazen fiyat kriteri biraz daha ağırlık kazanabilir.

FT : Sporla ilgileniyor musunuz, spora karşı ilginiz var mı? Hangi takımın taraftarısınız?NÖ : Spor benim için hayatın bir parçası. Hayatımın her döneminde az ya da çok mutlaka bir spor da-lıyla uğraştım. Futbol ilk göz ağrım. Lise ve üniversite dönemlerimde lisanslı olarak masa tenisi oyna-dım. Çeşitli dönemlerde voleybola ağırlık verdim. Son yıllarda ise tenis ve kayak gözde sporlarım.Fakat hemen hemen her türlü spor dalını keyifle izleyebiliyorum.Bir Fenerbahçe taraftarıyım. Stada çok fazla gidememekle beraber maçları ekrandan izlemeye gayret ediyorum.

Çok teşekkür ediyorum. Hepinize başarılarınızın devamını diliyorum.

Saygılarımla

Necdet ÖZTÜRKKurukahveci Mehmet Efendi Mah-dumları Ltd. Şti. Teknik Müdür

SÖYLEŞİ

“Ürün/hizmetin Kalitesi ve Markanın Güvenilirliğine Bakarım…”Kurukahveci Mehmet Efendi Mahdumları Ltd. Şti.’ nin Teknik Müdürü Necdet Öztürk ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz…

Evliyim. 11 yaşında dünyalar güzeli bir

kızım var. 4 yıldır Şile’de oturuyorum.

İstanbul’un gürültüsünden ve

kargaşasından uzak mutlu mesut yaşıyoruz.

Röportaj : Funda Taşdemir

Page 8: Ocak - Şubat 2013

İÇİMİZDEN BİRİİÇİMİZDEN BİRİ

13 Ocak-Şubat 2013 Ocak-Şubat 2013 14

1980 afyon doğumluyum. Resmen 32 yaşındayım ancak şubat ayında 32 adet mumu üfleyince işte kitap-larda yazan yolun yarısına yaklaştım diye iç çekecek kişilerden birisiyim şaka bir yana iyi ki bu yaşlardayım ve iyi ki sağlıklı bir şekilde nefes alıyorum. Gerçi kendimi sağlıklı sanıyordum ancak 2012 yılı mayıs ayı içerisinde ilk böbrek taşımı dü-şürürken kendimi duvardan duvara vurunca anladım ki hayat acı ve tatlı sürprizlerle dolu.( Bu arada böbrek taşımın olduğunu bile bilmiyordum)Babam İstanbul AGA Radyo Fabri-kasından emekli, annem ise ev hanı-mıdır. Babam Afyon’lu Annem ise Eskişehir’ lidir. Tanışma hikayeleri ise belki de hepimizin anne ve ba-basının olduğu gibi görücü usulü ile dir. Şimdiki zaman da bu evlilikler her ne kadar çok mümkün görün-mese de bizimkiler yaklaşık olarak 48 yıldır evliler. 48 yıldır mutlular bir şekilde ama emin olun ki tartışa-cak bir sebep bulmada üstlerine çift

tanımam. Hemen her şey için evde küçük bir fırtına kopabilir. Babam aslında kendisini sanata adamış bir insandır. İstanbul’da gazinolarda Zeki Müren ile aynı sahneyi payla-şan 1960-1970 yılları arasında Zeki Müren, Ayhan Işık ve Sadri Alışık ile 3 filmde 5-10 dk’lık rol uzunluğun-da oynamıştır. Yine Zeki Müren’in Bahçevan filmine giderken trafiğe takıldığından dolayı yetişememiş ve kadro dışı kalmıştır. Hala oğullarının babamı sinema da görüp Rahmetli babanneme söylemesinden sonra işler boyut değiştirmiş ve babama artist mi; olacaksın hakkımı helal etmem Afyon’a dön demesiyle her şeyi bırakıp memleketine dönen ve sinema hayatını başlamadan bitirmek zorunda kalan bir insandır. 74 yaşında olmasına rağmen hala Afyon Belediyesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi TSM korolarında Solo şarkılar icra etmektedir. Annem’ e ise kasa kasa domates- biber-salatalık verin size salça, tarhana

yapsın turşu kurşun kısacası kışlık erzak yapsın. Yorulmak bilmeyen bir temposuyla bel kayması ame-liyatı olmuş ama olmamış gibi davranarak hatta belinde 8 vida 2 pilatin yokmuş gibi hiç yorulmadan yaşamına devam eden anneme helal olsun demekten başka bir şey diyemem herhalde. Bir de ablam var tabi ki. Annem ve babamın hakkını ödeyemediğim gibi ablamın da hakkını ödeyemem. İstanbul’da doğmuş büyümüş ve acilen Afyona dönmek zorunda kalan İstanbul ve Afyon Kültürü arasında sudan çıkmış balığa dönen canım ablamın Afyona adaptasyonu biraz sıkıntılı geçmiş. Ancak alternatifi olmadığı için zamanla oda adapte olmuştur. Ablam eşi ile birlikte Bursa’da mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Maddi manevi her konuda sürekli yanımda olan ablam için ne söyleyebilirim. Sen ablalarım arasında en sevdi-ğim ablamsın (bu arada sadece iki kardeşiz)

İlk, orta ve lise eğitimim Afyon’da, Üniversite Eğitimim ise İzmir Ege Üniversitesinde gerçek-leşmiştir. Endüstriyel Otomasyon Teknolo-jisi Bölümünü 2 yılda bitirmem gerekirken Çeşme, Foça, Alsancak, Karşıyaka, İnciraltı gibi güzide yerler-den dolayı 2 yıl daha uzatıp fakülte mezunu oldum. Askerliğim ise acemi birliği İzmir Narlıdere’de Usta birliği ise Ankara Sıhhiye Or-duevinde tatil yaparak geçmiştir. Çok eğlenceli hayat dolu bir insanımdır. Hayvanları çok severim en çok da kedi besle-meyi severim. Her türlü evcil hayvanın yavrusu-nu sevmek bana büyük bir haz vermektedir. Fotoğraf çekmek ise

Sevgili İnform Ailesi

artık bende tutku olmuş durumda. Her ne kadar fotoğraf çekerken mod ayarlarının poz için uygun olması gerekse de bence fotoğraf çekeceğiniz karenin sizin gözünüze takılması lazım. Tabiri caizse o kare sizi çağırmalı diye düşünüyorum. Yoğun iş temposundan dolayı çok fazla fotoğraf çekemiyorum (daha 11.000 civarındayım) ama fotoğ-raf makinemi yanımda taşıyorum. İşim dolayısıyla yol güzergahların da daha fazla fotoğraf çekebiliyo-rum. Doğa ile barışık ve sakin, yeri geldiğinde ise umursamaz bazen de patlamaya hazır bir yanardağ kadar sinirli bir insanımdır. Son özelliğimi her ne kadar sevmesem de armut dibine düşermiş; yani babamın kopyasıyım. Fırsat buldukça gez-meyi eğlenmeyi sözlerini bilmedi-ğim şarkıları mırıldanmayı ve çok yüksek seste film izlemeyi, olmazsa olmaz bilgisayar oyunlarını oyna-mayı çok severim. Vazgeçmediğim halen kullandığım bir özelliğim ise tersinden konuşmak ve şarkı söylemektir. İlkokuldan beri devam eden bu yeteneğim neden var ya da neden devam ettiriyorum bilmiyo-rum ama tersinden konuşmanın çok zevkli olduğunu biliyorum. Her ne kadar televizyon programlarında

çıkan tersten konuşmaya çalışan in-sanların çevirisini beğenmesem de benim gibi konuşana denk gelmedi-ğim için hatam var ise bilemiyorum. Şener Şen’in unutulmaz filmlerin-den bir sahneyi hepimiz hatırlarız. Tanımadığı düğünlere farklı kıya-fetlerle gidip şeker toplayıp bunları satardı. Bizde arkadaş gurubumuz ile Afyonda tanımadığımız düğünle-re gider şeker toplayıp yerdik. Tabi bununla da kalmaz düğüne girer kurtlarımızı dökene kadar oynardık. Ne kız evi ne de erkek evi bizi ta-nımadığı için herhangi bir sorunda olmazdı. Çünkü herkes karşı tarafın yakını derdi. Ta ki bir gün abartıp masaya çıkıp oynamaya başlayana dek…Sevdiğim spor dalları ise istisnasız yüzme ve basketboldur. Yüzme-yi çok ama çok seviyorum. Hatta denizde kaybolup saatler sonra-sında sahile dönecek kadar. Galiba burcumun özelliğinin bunda etkisi oldukça fazla yani balık Basketbol hayatım ise tek potada oynayacak oyuncu bulana kadar devam ede-cektir diye düşünüyorum. Kanopy, Rafting, Kanyon yürüyüşü, Paraşüt (Tekne ile), yamaç paraşütü, micro-light, dağ tırmanışı gibi aktiviteleri fırsat buldukça yapmayı seviyorum.

Elbette her şey istediğiniz gibi tıkı-rında gitmiyor. Her ne kadar teçhi-zatlar hazır olsa da bazen tabiat ana sizi durduruyor. 2010 yılında hiç unutmam Konya’nın Akşehir ilçesin-de Yamaç Paraşütü için tam 4 saat rüzgarın doğru yerden esmesi için dua ettim. (Sonuç kabul olmadı )2010 yılının mayıs ayında ise hayatıma yön veren kalp atışı-mı hızlandıran ve gözlerimi hala alamadığım eşimle yani Canan ile tanıştım. Bekar arkadaşlara şunu tavsiye edebilirim klasik şiirleri aşk sözlerini vaatleri bir kenara bırakın. Ay ışığında bir göl manzarasında ansızın çalan bir müzik ile dansa kaldırdığınız kişi eminim size hayır diyemeyecektir Tanışmamız ve nikah masası ile arasında ki süre yaklaşık olarak 6 aydır. Kimilerine göre bu kararı almak için bu süre çok kısa; ama kader sizin karşınıza siz gibi birisini çıkarınca 6 ay bile çok uzun geliyor. Hayatımın en güzel anları inanın bu zamanlarda gerçekleşti. Çün-kü yapmak istediğiniz şeyler için karşınıza çıkan değil de ne zaman yapıyoruz diyen eşinizin olması bence bulunmadık hint kumaşıdır. Eşime söyleyebileceğim şeylerden bir tanesi ise iyi ki varsın ve iyi ki

Page 9: Ocak - Şubat 2013

İÇİMİZDEN BİRİİÇİMİZDEN BİRİ

benimle nefes alıyorsun olacaktır. Dünyanın en güzel hediyesi ise bizim için kucağımıza alıp kokladığımız oğlumuzdur. 01.08.2012 ‘tarihinde doğan Canım oğlumuzun adı Eymen ‘dir. ALLAH bizi birbirimizden ve ailemizden ayırmasın diyorum.( ALLAH bu mutluluğu isteyen herkese nasip etsin. )Elbette insan hayatı birkaç sayfaya, kurduğu onlarca cümleye sığmaz; ancak daha fazla da uzatıp okuyan değerli arkadaşlarımın gözlerini yormak istemiyorum.Murat Bey, Ufuk Bey, Erdem Bey, Betül Hanım, Ayşe Hanım, Kubilay Bey ve Eskişehir’de çalışma arkadaşım Halil Bey başta olmak üzere; Özdisan ve İnform Ailesine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca İnform’dan dergisinin içimizden biri köşesinde bana yer verme nezaketini

gösteren Funda Hanım’a ise canı gönülden teşekkürle-rimi sunuyorum. Her geçen gün anlıyorum ki biz gerçekten güzel bir aileyiz.

Saygılarımla.

Fatih ATEŞ

İnform&Özdisan Eskişehir Şube Müdürü

“Fatih kardeşimiz çok iyi niyetli , hem yeniliklere açık , hem tutucu, bir okadar statükocu, fotoğraf çekme meraklısı ve arada bir fikri sabit bir kardeşimiz olup, Eskişehir sancak beyimizdir.. Afyon lu olup hemşerim ol-masından da gurur duyarım. Bazen kendisini üzdüğümüz zamanlar olsada Anadolu insanı olması ve ağırbaşlılığı sebebi ile bize karşı hiç yanlış davra-nışını görmedim.Evliliğin ve çocuk sahibi olmanın onun sorumluluklarını ve sabrını artırdığını düşünüyorum.Kendisi bazen umutsuzluğa kapılsada bizim Eskişehir deki elimiz ayağımız olan bu kardeşimizin diğer ekip arkadaşla-rı ile olan uyumu bizi , içinde bulunduğumuz şimdiki günlere getirmiştir. Benim ise ona olan güvenim her sene çok daha iyi yerlere getireceğinden şüphe duymayacak kadar ileridir. Lafın özü Fatih bizim unutup da 2-3 yıl uğrayamamıza rağmen ( çok uzağız ortalama 150 km) gönül koysa da işi ile iştigal eden, zaman ile tecrübelerinin ona kazandıracakları ile çok daha iyi olacağını ve sevdiğini düşündüğüm ,İnform ile özdeşleşmiş bir kardeşimiz olarak benim camiamda çok sevilen bir arkadaşımızdır. Bundan sonrası için her şeyin gönlünce olması samimi temennim olup , bol cirolu ve pratik çözümlü satış dolu günler Fatih ile olsun.

Murat Keskin

‘’Fatih ilk başladığında Murat Bey’ sordum; Tanıdık mı,nasıldır diye? ‘’Anadolu terbiyesi almış Afyon delikanlısıdır’’ demişti. Yıllar içinde gördüğüm;Gerçektende bugünkü gençlerde pek göremediğimiz, konuşmasından tavrına kadar eskiyi yansıtan,yaşından olgun,beyefendi bir Anadolu İnsanı.. İnform ailesinde de kendisine kısa sürede yer bulması bunu gösteriyor.Bazı sıkıntılı durumlarda kendisine hep söylediğimi şimdi de söylemek isterim; ‘’Dünyanın kuyruğu uzun,kimin ne zaman ne olacağı,kaderin bize ne biçtiği hiç belli değil’’ Sevgili Fatih;Bizimle olmandan çok mutluyuz,ailenle ve bizlerle uzun,mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim.Selam ve sevgilerimle…

Ufuk Türkoğlu

İzmir bölge ile iş görüşmesi yapıp, Eskişehir’ de çalışmaya başlayan, kimsenin satamadığı en ilginç ürünleri bulup satan, bir iş takip ederken asla yılmayan (örnek tüneller :) ) Çalışkan, dürüst, eğlenceli, ısrarcı, hassas olmakla birlikte, iyi bir dost, iyi bir arkadaş, iyi bir baba ve iyi bir satıcı...

Ayşe Ülger

15 Ocak-Şubat 2013 Ocak-Şubat 2013 16

Page 10: Ocak - Şubat 2013

SANAT

17 Kasım-Aralık 2012

Gizem Yücel

Özer Güngören

Emrah Deniz

Kıvanç Özdemir

Mahmut Fikirsindi

AZOT(AKLA ZİYAN OYUNCULAR TOPLULUĞU)

İLE DOĞAÇLAMA TİYATRO

FT: Özer Güngören kısaca sizi tanıyabi-lir miyiz? Özer Güngören : Tiyatro oyuncusuyum. Ayrıca bir şirkette satınalma müdürü olarak çalışıyorum. Boş kalan zamanla-rımda da doğaçlama tiyatro eğitmenliği yapıyorum. FT: Doğaçlama Tiyatro Nedir? Klasik Tiyatro ile farkından bahseder misiniz?Özer Güngören : Doğaçlama tiyatro, yazılmış bir metin ya da kurgulanmış bir senaryo olmadan oyuncuların bazı kurallar çerçevesinde yarattıkları kısa ya da uzun süren formatları oynamasın-dan oluşur. Önceden yapılmış herhangi bir prova, ezberlenmiş bir metin veya hazırlanmış bir dekor yoktur. Klasik Tiyatro’dan temel farkı budur. Seyirci-den gelen yönelimlerle o anda yaratılan bir oyundur.

FT: Emrah Deniz sizi kısaca tanıyalım...Emrah Deniz : İTÜ Makina Fakültesi’nde öğretim elemanıyım. 5 yıldır da profes-yonel olarak oyunculuk yapıyorum.

FT: AZOT Grubu’nda herkes farklı meslek gruplarında, FT: Özer Güngören kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Özer Güngören : Tiyatro oyuncusuyum. Ayrıca bir şirkette satın alma müdürü olarak çalışıyorum. Boş kalan zamanla-rımda da doğaçlama tiyatro eğitmenliği yapıyorum.

FT: Doğaçlama Tiyatro Nedir? Klasik Tiyatro ile farkından bahseder misiniz?Özer Güngören : Doğaçlama tiyatro, yazılmış bir metin ya da kurgulanmış bir senaryo olmadan oyuncuların bazı kurallar çerçevesinde yarattıkları kısa ya da uzun süren formatları oynamasın-dan oluşur. Önceden yapılmış herhangi bir prova, ezberlenmiş bir metin veya hazırlanmış bir dekor yoktur. Klasik Tiyatro’dan temel farkı budur. Seyirci-den gelen yönelimlerle o anda yaratılan bir oyundur.

FT: Emrah Deniz sizi kısaca tanıyalım...Emrah Deniz : İTÜ Makina Fakültesi’nde öğretim elemanıyım. 5 yıldır da profes-yonel olarak oyunculuk yapıyorum.

FT: AZOT Grubu’nda herkes farklı meslek gruplarında, AZOT (Akla Ziyan Oyuncular Topluluğu) nasıl bir araya geldi? Kaç kişilik bir ekip? Neden ismi AZOT oldu?Emrah Deniz : 2007’de bir Doğaçlama

Tiyatro’nun atölyesine katıldım. Benden sonra Özer ve Mahmut da aynı atölye-ye geldi. Üçümüz orda tanışmış olduk. Bir de Armağan vardı ki o da başka bir grupla doğaçlama yapıyor. Zamanla biz atölyelerin haricinde de görüşen ve her görüştüğümüzde doğaçlama teknikle-rini, oyunlarını kendi aramızda konuşan bir grup haline geldik. Sonrasında ne-den görüştüğümüzde doğaçlama oyna-mıyoruz dedik, birlikte provalar almaya başladık. Sonra neden bir grup kurmu-yoruz dedik ve AZOT kurulmuş oldu. Grubun adının verilmesi de şöyle bir hikâye. Biz AZOT kelimesini, bulunduğu ortamın muhabbetini bozan kişiler için kullanırdık. O ortamı zehirliyor diye. AZOT geldi. AZOT gitti, şu tip çok AZOT, uzak duralım şeklinde. Sonra grubun adını düşünürken AZOT olsun dedik ve o anda hepimiz çok sevdik. Sonrasında da Akla Ziyan Oyuncular Topluluğu şeklinde bir açılım bulduk. An itibariyle AZOT 6 oyuncudan oluşuyor. Bunun haricinde diğer gruplardan oyuncularla da sürekli iletişim içerisinde kalıyoruz.

FT: Kamil Kıvanç Özdemir sizi tanıyabi-lir miyiz? Siz tiyatroya nasıl başladınız?Kıvanç Özdemir : İ.Ü Hukuk Fakülte-sinden mezun oldum. Şu anda Ser-best Avukat olarak çalışıyorum. Ben, arkadaşlarımızın yardımıyla tiyatroya başladım. Sonra, üniversite birinci sınıfta epik tiyatro oynadım. Bir gün bir arkadaşım İstiklal Caddesi’nde yağmura yakalanıyor ve bir kafeye giriyor. Orda AZOT’ un oyunlarını izliyor, beğeniyor ve bana söylüyor. Ben de sonrasında her hafta kendilerini izlemeye gidiyo-rum, tabi bu arada grupla da kaynaşıyo-rum. Sonra bir festivalde yine bir araya geliyoruz ve beni atölyelerine çağırıyor-lar. Yaklaşık iki sene kendilerinden ders alıyorum ve sonra da birlikte oynamaya başlıyoruz.

FT: Hukuk ve Tiyatro bir araya nasıl geldi? Sizce hangisi zor?Kıvanç Özdemir : Hukuk da bir sahne-lemedir. Özellikle ceza yargılamasında, insanlar halka oynamak zorundadır. Açıklık diye bir şey vardır yani kapalı, gizli dosya üzerinden bir şey yapamaz-sınız. Aslında bir sahne vardır orada da. Bu yüzden özellikle insan ilişkilerini gözlemleme konusunda tiyatronun mesleğime bir şeyler kattığını düşünü-yorum. Bunun yanında günlük yaşantı-da yaptığımız çoğu şey doğaçlamadır

Devamı

AZOT Grubu ile doğaçlama tiyatro, gündem, sanat ve

İnform hakkında konuştuk. Bu keyifli sohbeti sizlerle

paylaşıyoruz…

Röportaj : Funda TaşdemirFotoğraflar : Trump Towers AVM - Nilcan Ertaş

Page 11: Ocak - Şubat 2013

SANATSANAT

zaten. Hangisi zor açıkçası bir şey söyleyemem, ikisinin de ayrı zorluk-ları var. FT : Gizem Yücel sizi sahnede izledim. Sempatik tavırlarınızla dikkatimi çektiniz. Mimikleri ol-dukça başarılı kullanıyorsunuz. Sizi tanıyalım?Gizem Yücel : Bir etiket-matbaa firmasında, satış ve pazarlama bölümünde çalışıyorum. Sekiz sene önce lise dönemindeyken tiyatroyla tanıştım.”Gazete Kokusu” adlı oyun ile. Tiyatroya hep ilgim vardı ama bir türlü kendimde o cesareti bulamı-yordum. Genelde izleyici olarak katılıyordum. Tiyatro oyuncusu arkadaşlarım vardı. Sürekli onların provalarına gidiyor, imreniyordum. Sonra lisedeyken bir gün bir yarışma düzenlendi, proje geliştirme ya-rışması. Onun için bir oyun hazır-layalım dedik. Konuyu belirledik, narkotik şubeden gerçek yaşanmış hikâyeler aldık. O zaman konumuz, gençlerin ve çocukların kötü alış-kanlıklarını içeriyordu. Sonra, gerçek yaşanmış hikâyeleri hep birlikte derledik, naçizane bir oyun yazdık

ve yarışmaya gönderdik. Bir kere de sahneledik. Daha sonra üniversite-de ilerlettim. Üniversitedeki tiyatro bambaşka şeyler kattı bana. Orada Klasik Tiyatro eğitimi aldım. Oradan özel bir tiyatroya geçtim. Sezonda 3-4 oyunumuz oluyordu. Oradan ayrılma dönemimde, Mahmut ile tanıştık. Mahmut bahsetti, doğaçla-ma ekibimiz var diye. Atölyemiz var, doğaçlamaya ilgin varsa gel dedi. Sürekli erteledim. Belki de cesa-ret edemedim. Doğaçlama farklı. Gerçi klasik tiyatro tekniklerinde de doğaçlamadan yararlanıyorduk ama doğaçlama fikri korkunç geliyordu hep. Sonra bir gün Taksim’de Mah-mut ve Özer’le karşılaştım. Bu sefer kendileriyle görüşmek istediğimi be-lirttim. O hafta görüştük. İnanılmaz keyif aldım. İlk etaplarda zorlandım ama artık çok keyifli geliyor.

FT: Mahmut Fikirsindi biraz kendini-zi tanıtır mısınız?Mahmut Fikirsindi : Marmara Üniver-sitesi Teknik Öğretmenliği bitirdim fakat öğretmenlik yapmıyorum. Mar-mara Üniversitesi Mizah Kulübü’nde tiyatro öğretmenliği ve yönetmenlik

yapıyorum. İki çocuk oyunum var oynanan. Hem gündüzüm, hem akşamım tiyatro içinde geçiyor.

FT: Sizce, herkes doğaçlama yapabi-lir mi? Bunun bir eğitimi var mı?Mahmut Fikirsindi : Herkes doğaç-lama tiyatro yapabilir. Herkes klasik tiyatro da yapabilir. Bunun özgüven-le alakası var. Klasik tiyatro metinler ve kalıplar üzerine ilerler. Doğaçla-ma tiyatro ise kalıpların yıkıldığı bir tiyatro biçimidir. Bu yüzden klasik tiyatroya alışkın biri için o algının yıkılması çok kolay bir şey değildir. Ben her iki tarzda tiyatroya da ya-bancılık çekmedim. İkisini birbirine paralel, karıştırmadan götürmeye çalıştım. Çok da faydasını gördüm. Genel kanının aksine doğaçlama tiyatroda rol yapılmaması lazım sahnede. O anda “olmanız” lazım. Bir ekip çalışması ama senin düşün-düğün bir şeyi karşı tarafın aynı anda düşünmesine imkân yok. O yüzden hemen cevap vermelisin ki oyun devam etsin. Bunun için de bir eğitim tabii ki var. Atölyemizden bahsederek bu soruyu cevaplamak istiyorum. Genel anlamda atölyeler-

de verdiğimiz eğitim temel oyunculuk teknikleri, hızlı düşünme, anı yakalama, pantomim ve ses-nefes çalışmalarından oluşuyor. Doğaçlama tiyatronun her aşamasında uygulanması gereken bazı temel kurallar var. Onları pekiştirecek çalışmalar yapıyoruz. Fakat tüm bunların yanında çalışmalar sonunda kişiye en çok kazandırdığımız şey özgüven. Müthiş bir özgüven artışı gözleniyor ve toplu-luk içinde daha rahat bireyler oluyorlar. Kalabalık içinde konuşamayan kursiyer-lerimizin kurs bitiminde çok rahatlıkla kendilerini ifade edebildiklerini gördük.

FT: Kurumlara yönelik çalışmalarınız olduğunu biliyorum. Kurumsal olarak neler yaptığınızı öğrenebilir miyim?Özer Güngören : Bir şirketin başarısını artıran en temel iki şey şirket içi iletişi-min güçlenmesi ve çalışanların mutlu ol-masıdır. İletişimin olmadığı, çalışanların birbirini tanımadığı bir ortamda motivas-yon düşüklüğü, ego yarışı, empati eksik-liği ve dolayısıyla da sorunlar yaşanır. Tüm bu sorunları doğaçlama tiyatroda kullanılan metotlarla yenmek mümkün. Çünkü daha önce de söylediğimiz gibi biz de bir takım işi yapıyoruz. Kurumla-ra verdiğimiz eğitimlerde, çalışanlarla birlikte aralarındaki iletişimi ve takım ruhunu artırıcı çalışmalar ve oyunlar yapıyoruz. Tüm bunları sıkıcı seminerler yerine keyifli bir ortamda yapıyorlar o yüzden daha verimli oluyor.Şirket için eğitimlerinin yanında şirket çalışanları için düzenlenen moral gece-leri ve bayii toplantılarına da katılıyoruz. Hatta yeni THY’nin Erzincan’daki çağrı merkezi için düzenlediği etkinlikten geldik. Süperdi!!Kıvanç Özdemir : AZOT olarak Türkiye’de doğaçlama tiyatronun gelişimi üzeri-ne de çalışmalarımız var. Bu konuda attığımız en önemli adım İstanbulİmpro doğaçlama tiyatro topluluğu ile geçti-ğimiz Mayıs ayında organize ettiğimiz Türkiye’nin ilk uluslar arası doğaçlama tiyatro festivalidir. Amerika, Almanya, İtalya ve Türkiye’den katılan toplam 24 doğaçlama oyuncusunun birlikte oyunlar sergilediği 5 günlük bir festival-di ve mükemmel geçti. Mayıs 2013’te de ikincisini yapmak için çalışmalara başladık bile.Emrah Deniz : Doğaçlama tiyatronun büyüsü bu tip etkinliklerde daha da fazla anlaşılıyor. Normalde klasik tiyat-roda oyuncular defalarca prova yapar

ve oyunlarını öyle sahnelerler. Doğaç-lama tiyatroda uluslar arası bir festival yapılıyor ve oyuncuların nerdeyse tümü birbirini ilk defa görüyor. Fakat yine de o ilk defa gördükleri insanlarla daha önce oynamadıkları doğaçlama format-larını farklı dillerde hiçbir provaya gerek duymaksızın sahneleyebiliyorlar. Böyle kaynaştırıcı bir özelliği var doğaçlama tiyatronun.

FT: Son dönemlerde tiyatro mekan ve işletmelerinin kapatılması yönünde haberler var. Bu konuda neler düşünü-yorsunuz?Mahmut Fikirsindi : Seyirci, tiyatro konusunda bilinçli ve toplu hareket et-meli. Şehir ve Devlet Tiyatroları devletin seyirciye hizmet olarak sunduğu şeyler. Yani bundan gelir elde etmek gibi bir amacı olamaz. Yol da böyle, Ulaşım da… Devletin Tiyatro’dan gelir beklemesi an-laşılamaz bir şey. Yani bu demek oluyor ki, ben para kazanmıyorsam, insanlar tiyatro izlemesin. Kıvanç Özdemir : Gündemde böyle olaylar olunca, sanat hemen muhaliftir deniliyor. Ben de onu tersten düşünüyo-rum. Ben aslında kendime hiç tiyatrocu demedim. Tiyatro, lehine kullanılmalı ve sokağa inmelidir. Çünkü bir insan ken-dine tiyatrocu diyorsa, sadece sahneye ihtiyaç duymamalıdır. Sokağa çıkmalıdır. Bir şekilde halkla buluşmalıdır.Emrah Deniz : Gördüğüm kadarıyla mev-cut yönetim kontrol edemediğini düşün-düğü konularda hemen bir müdahale ve kapatma yoluna gidiyor. AZOT gibi bir grup, Beyoğlu gibi bir yerde istediği şe-kilde bir sahne bulamıyor. Bunun nedeni Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Beyoğlu’nda bir süredir uygulanan po-litikalar ve mekân sahiplerinin yerlerini bu dönüşüm kapsamında değerlendir-meye çalışması. İstanbul’ un göbeğinde tiyatro yapacak yer bulamıyorsak, bunu oturup düşünmek gerekir. Şimdi, AZOT’u Kadıköy’e taşımak niyetindeyiz. Yeni imkânlar sunduğu ve sanatı daha fazla desteklediği için Kadıköy Belediyesi’ne bu konuda güveniyor ve destekliyoruz.Kıvanç Özdemir : Ben İstanbul’ a geleli fazla olmadı. Beş yıl önce geldim. Önce-den, Beyoğlu-Taksim’ de istediğim gibi eğlenebiliyordum. Şu an artık öyle değil.Mahmut Fikirsindi : Halis Kurtça Merkezi’nde oyunlarımız sahneleniyor. Önceden hiç tercih edilmezdi. Şimdi başvurular doluyor. Çünkü artık hiçbir

yer yok. Kadıköy, Tiyatro çevresi için avantajlı bir semt oldu. Emrah Deniz : Bir süre sonra Ataşehir de bu konuda çok gelişecek.

FT : İnform ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?Özer Güngören : İnform markası benim yıllardır bildiğim ürün grubu. Teknolojik olarak, yeniliklere açık, sürekli gelişmeye yönelik bir şirket. Kendi şirketimizde de, İnform marka ürünleri kullanıyoruz. Biz-lere bu ayki sayınızda yer verdiğiniz için teşekkür ederiz. En kısa zamanda, sizleri oyunlarımıza da bekleriz. Emrah Deniz : Bildiğim kadarıyla İnform kriz zamanlarında bile büyüyebilmiş, yüksek oranlarda kar etmiş, sektöründe öncü bir firma. Başarılarının devamını diliyorum.

FT : Sizlere 1 isim ve 4 kelime sora-cağım. Aklınıza ilk ne geliyorsa onu paylaşmanızı isteyeceğim? Gizem Yücel: Orhan Boran; Stand-up, Mutluluk; Gökyüzü, Yolculuk; Uyku, Oyun; Kahkaha, Deniz; Balık . Kıvanç Özdemir: Erol Günaydın; Çiçek Taksi, Anne; Süt, Güneş; Yakar, Sıla; Şarkıcı, Hukuk;Lüzumlu.Mahmut Fikirsindi: Baykal Kent; Sigara, Yağmur; Şemsiye, Maç; Ayakkabı, Baba; Öbür Taraf, Sahne;Toz.Özer Güngören: Müşfik Kenter; İlah, Sevgili; Nilcan,Aile; Sadakat, Şiir; Huzur,Omuz; Destek.Emrah Deniz: Evin Esen; Usta, İzmir; Evim, Doğaçlama; Her şey, Müzik; İkinci Şey, Askerlik; Muaf.Mahmut Fikirsindi: Bana denk gelmesi çok ilginç Baykal Kent, Bursa İpekyolu Festivali’nde Onur Ödülü almıştı. Bir hafta birlikteydik. Uzun sigara içerdi. Yarısını keser atardı. Yarıda bırakamı-yorum, o yüzden yarısını kesip atıyo-rum derdi. O yüzden aklıma ilk sigara geldi. Sorduğunuz herkesi yakınlarda kaybettik. Nur içinde yatsınlar.

Sosyal paylaşım sitelerini çok kullanıyoruz. Facebook’ta aklaziyanoyuncu adıyla bizi takip edebilirler. Web sayfamız www.aklaziyanoyuncular.com .Şimdilik Kadıköy Emek Sahnesi’nde, sahne alıyoruz. Yakında Kadıköy’de kendi sahnemiz olacak. Onun hazırlıkları devam ediyor.

Page 12: Ocak - Şubat 2013

KÜLTÜR SANAT

21 Ocak-Şubat 2013

KİT

AP

SİN

EM

AM

ÜZ

İK

Ay HırsızıYazar : Sunay Akın

Vizyon Tarihi : 21 Aralık 2012Yönetmen : Murat ŞekerTür : KomediSenaryo : Murat ŞekerYapım : 2012 – TürkiyeOyuncular : Şevket Çoruh, Doğa Rutkay, Ceyhun Yılmaz, Murat Akkoyunlu, İlker Ayrık, Kenan Ece, Timur Acar, Didem Balçın, Ömür Gedik, Nihat Sır-dar, Nazenin Tokuşoğlu, Simge Fıstıkoğlu

Çakallarla Dans: Hastasıyız Dede

Dire Straits’in Sesi Ve Gitarı Mark Knopfler

5 Yıl Aradan Sonra Yeniden Mark Knopfler!

27 Nisan 2013 21:00 Sinan Erdem Spor Salonu,

İstanbul

Sunay Akın kitabı Ay Hırsızı’nda gözünü Ay’a dikiyor ve bir Arkeo-log’ un sabrıyla kazıyor insanlığın ortak birikiminin üzerine çöken tozu toprağı… Ortaya çıkardı-ğı bilgiyi şair duyarlığıyla ilmek ilmek dokuyor ve okurunu hayrete düşürecek öyküler bir bir diziliyor karşımıza. Cervantes ve Mimar Sinan

hangi caminin inşaatında buluş-tu?.. Enver Paşa’nın uçağı kaç kez düştü?.. Piri Reis’in haritası Topkapı Sarayı’nda nasıl bulun-du?.. İstanbul Boğazı’nı yürüyerek geçen Attila Hülagü’nün sırrı ney-di? 157 yıl yaşayan Zaro Ağa’nın Amerika seferi… Atatürk neden hiç uçağa binme-di?..

Rock müzik tarihinin efsane ismi, “Walk of Life”, “Sultans of Swings” ve “Brothers in Arms” gibi unutul-maz hitleri ile tanınan Mark Knopf-ler, BKM - GNL organizasyonu ile 27 Nisan 2013’te Sinan Erdem Spor Salonu’nda hayranlarıyla buluşacak. 2013 yılının Nisan, Mayıs, Hazi-

ran ve Temmuz aylarında 25 ülkede, 72 konser vere-cek olan sanatçı, sekizinci solo albümü “Privateering” tanıtımı için 8 kişilik orkest-rası ile İstanbul’da olacak. 5 Ekim’de başlayaca-ğı dünya turnesinin 35. konserini İstanbul’da

gerçekleştirecek olan efsanevi rock yıldızı, Romanya konserinin ardından İstanbullu rock severlere 5 yıl aradan sonra yeniden müzik ziyafeti verecek. 2008 yılında Turkcell Kuruçeşme Arena’da verdiği konserle uzun süre hafızalardan çıkmayan bir performansa imza atan efsa-ne isim, son çıkardığı albümü “Privateering”den parçalar ve eski albümlerinde yer alan “Money For Nothing”, “Sultans of Swing”, “Romeo and Juliet”, “Walk of Life”, “Your Latest Trick” gibi unutulmaz parçaları ile 27 Nisan 2013 tarihin-de hayranlarını bir kez daha büyüleyecek.

Kayinço Gökhan (Şevket Çoruh), Del Piero Hikmet (Murat Akkoyun-lu), Muhasebeci Servet (İlker Ayrık) ve Köfte Necmi (Timur Acar)… Çakallık yaptıkları için hapse giren kahramanlarımız içerde zor günler geçirmektedir. Mahalleden, sevdiklerinden ve futboldan uzak kaldıkları için mut-suzdurlar. Günün birinde suçlular üzerinde yapılacak tıbbi bir deney

için kobay arandığını öğrenirler. İşin ucunda şartlı tahliye olduğunu öğ-renen kahramanlarımız bu deneyde gönüllü kobay olmayı kabul ederler. Suç önleyici ilaçları kullanmaya başlayan ekip, dışarı çıktıklarında çakallık yapmayacaklarına dair birbirlerine söz verirler. Ama unuttukları bir şey vardır: Mesele çakal olmak değildir, asıl mesele çakallarla dans edebilmektir.

GEZİ

Tahtakuşlar Köyü, Altınoluk - Akçay tatil belde-lerine yakın sevimli bir köy. Alibey Kudar 1932 Tahtakuşlar köyü doğumlu. Alibey uzun yıllar araştırmacı - derlemeci olarak adeta iğne ile kuyu kazarak “Tahtakuşlar Köyü Özel Etnografya Galerisi”ni kendi emekleriyle kurmuş. Kendisiyle sohbet ettik. Bize oldukça ilginç olan anılarından ve müzeyi nasıl kurduğundan bahsetti. Her şeyden önce bu müzedeki tüm sergi üniteleri doğallığı korunarak saklanmış. Bir yazı dikkati-mizi çekiyor; “Müze, her gün güneş saati açıktır”. Evet müzenin yanında evi olan Ali Bey sabahın ilk ışıklarında müzeyi açıyor. O yörede eski dönem-lerden Yörükler yaşadığı için o bölgeye ve döneme has kıyafetler ilgimizi çekti. 18 Ödüllü Türkmen Kültürü, M. Selim Turan Sanat Galerisi, Kütüpha-ne ve Deniz Ürünleri bu müzede yer alıyor.

Dünya’da sergilenen en büyük Deri Sırtlı De-niz Kaplumbağası, 360kg. 197cm yine müzede yer alan ilginç deniz ürünleri arasında. Bu müze Türkiye’nin ilk özel Köy Etnografya Müzesi olarak geçiyor. Bu müzeye olurda yolunuz düşerse Ceviz Çiçeği Kolonyası ve Ana Kokusu (rivayete göre boyuna kolye şeklinde takılan ana kokusu, yeni doğum yapmış annelerin bebeklerinden ayrılır-ken boyunlarından çıkarıp bebeğe yakın bir yerde olduğunda annenin kendi tenini hissettiren bir özelliğe sahip. Bu da bebeğin anne kokusunu ala-rak ağlamasını önlüyor.) almayı sakın unutmayın. Ali Bey’in dikkatimizi çeken bir özelliği de çok sevdiği rahmetli eşine büstünü yaptırarak sağlı-ğında kendisine hediye etmiş olması. Büst şu anda evinin önünde duruyor. http://www.etnografya-galerisi.com/

Tahtakuşlar Köyü Özel Etnografya

Galerisi“Müze, her gün güneş saati açıktır”.

Ocak-Şubat 2013 22

Page 13: Ocak - Şubat 2013

BİLGİLENDİRME

23 Ocak-Şubat 2013 Ocak-Şubat 2013 24

Zatürre; virüs, bakteri gibi etkenlerin yol açtığı, akciğer dokusu-nun enfeksiyonudur. Enfeksiyon, genellikle basit bir soğuk algın-lığı gibi başlar ve ilerler. Belirtiler• Ateş, titreme, üşüme, terleme • Öksürük, balgam • Göğüs, sırt ağrısı • Hızlı nefes alıp verme • Göğüste hırıltı • Kusma, başağrısı, kas ağrısı • Halsizlik, iştahsızlık

BulaşmaHasta kişiyle yakın temasla, onun aksırık, öksürüğünden, aynı tabak, çatal, kaşığı kullanmakla bulaşır. Ancak, mikrobu alan herkeste zatürre görülmeyecek, bazıları hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirecektir.

Tanı Muayene, akciğer filmi, kan testleri, bal-gam kültürü, tanı koymada yardımcıdır.

Tedavi

Bakterilerin yol açtığı zatürreler antibiyo-tikle tedavi edilir. Çoğu hasta, antibiyotik tedavisini evde alabilir. Tedaviyi doktorun önerdiği süre boyunca almak, iyileşme görülünce kesmemek çok önemlidir. Viral kaynaklı zatürrelerde antibiyotik gerekli değildir, hastanın genel durumunu destekleyici tedaviler yapılır. Bol sıvı alımını sağlamak iyileşmeye, bal-gamın atılmasına yardımcı olacaktır. Doktor önerisi olmadan, rastgele öksü-rük şurubu kullanmak yarardan çok zarar verebilir. Öksürük, vücudun balgamı atmak için ihtiyaç duyduğu normal bir savunma mekanizmasıdır. Ağrı kesici, ateş düşürücüler bazen gerek-li olabilir.

Korunma Bazı etkenlere karşı geliştirilmiş aşı mev-cuttur. Özellikle çocukluk çağı zatürreleri için daha da önemlidir. Grip aşısı da riskli kişiler için yararlıdır. Sigara dumanından korunmak önemlidir. Anne sütü alan bebeklerin her tür en-feksiyona karşı daha korunaklı olduğu unutmamalıdır.Hasta kişilerle temastan kaçınılmalıdır. Dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.

Zatürre (Pnömoni)

İnform’dan Kareler

İnform’dan Karikatür

ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) 2012 verilerine göre her gün 6,300 insan iş kazası ve ya meslek hastalığı sonucu hayatını kaybetmekte ve her yıl 2,3 milyondan fazla ölüm gerçekleş-mektedir. Yılda 317 milyon iş kazası yaşanmakta ve birçoğu sürekli iş göremezlikle sonuçlanmaktadır.Dünya genelinde verilere baktığımız-da;Her 15 dakikada bir, bir çalışan iş kazası ve ya meslek hastalığı sonucu yaşamını yitirmekte ve 160 çalışan iş kazasına uğramaktadır.Türkiye’de ise günde yaklaşık 176 iş kazası olmakta ve 3 kişi hayatını kaybetmekte 5 kişi ise iş göremez hale gelmektedir.Rakamlar aslında iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bize sadece

bir adım mesafede olduğunu göstermektedir. Üretim olmadan istihdam da mümkün olmaz bunun bilincindeyiz fakat ürün ve hizmetler her daim yapılabilir; akü, elektronik kart, kablo…

Bunların hepsinin yerine yenilerini koyabiliriz fakat kaybolan parmağı, kopan uzvu belkide yitirilen hayatı yerine koymamız mümkün değil. Dolayısıyla yerine koyamayacağımız şeylere öncelik vermeliyiz diye düşünüyorum.Güvenlik yapılacak olan işin ilk basamağı olmalıdır!

Ref.: http://www.ilo.org/global/lang--en/index.htmEmel İsmailİnform İSG Uzmanı[email protected]

Bilgilendirme

Aramıza Katılanlar :Zehra Alaşan Ar-Ge Müdürlüğümüzde, Engin Yaşkın, Hakan Kırkgöz ve Haydar Palak Müş-teri Hizmetleri Merkezimizde, İlhan Aras Kablo Üretim Departmanımızda, Mücahit Kılıçarslan Elektronik Kart Üretim Departmanımızda, Nursel Cıbır, Özcan Kavak ve Eren İpsa Lojistik Müdür-lüğümüzde, Serdar Kayhan Proje Satış Müdürlüğü-müzde çalışmaya başladılar. Kendilerine görevlerinde başarılar diliyoruz.

Atama : Küçük Cihaz Üretim Departmanında Üretim Per-soneli olarak görevini yürütmekte olan Kemal İlanlı Lojistik Bölümü’nde Satış İdari Personeli olarak, Lojistik Müdürlüğü Müşteri Hizmetleri Merkezi Lojistik Personeli Zekariya Demirel Lojistik Mü-dürlüğü Sevkiyat Personeli pozisyonuna atandı. Arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar diliyo-ruz.

Doğum :Ar-Ge Müdürlüğümüzden Fevzi Zengin ve yine aynı bölümden Murat Pehlivan arkadaşlarımızın bir erkek bebeği dünyaya geldi. Kendilerini ve eşlerini tebrik ediyoruz.

İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI BİZE BİR ADIM MESAFEDE

Dr.Rahmi Özçevikİnform Şirket [email protected]

Soldan sağa Hakan Kaya, Aydın Kılıç, Nurullah Avcı, Ahmet Sarıkaya

Ofiste Toplantı Hali…

Page 14: Ocak - Şubat 2013

BULMACA

Ocak-Şubat 2013 26

BULMACA

25 Ocak-Şubat 2013

Suat Yurdakal tarafından hazırlanmıştır.

GEÇEN AY BULMACA ÇÖZÜMLERİ

TİYATRO BİLETİ KAZANAN OKUYUCULARIMIZ

PROJE DANIŞMANI : HAMDİ ALKANYAZAN, YÖNETEN : BARBAROS UZUNÖNERDRAMATURG : SEVDA ÖZÇELİKSANAT DANIŞMANI : SUNA AKYILDIZ ANLATIMLAR : MEHMET COŞKUNDENİZ OYNAYANLAR : BARBAROS UZUNÖNER ME MERVE ERDOĞAN SERKAN ATAR SEVİL UYAR Ve sesi ile HAMDİ ALKAN

Bulmacaların doğru çözümünü ileten ilk iki arkadaşımızMurat Yeriş, Mahmut Kuçlu,Erkan Yılmaz,Gülcan SaltıkBarbaros Uzunöner’ in “Aşka Geldik” ve “Seninle Evlenir miyim?” oyunlarınagiriş için iki kişilik tiyatro biletine hak kazandılar.

BULMACANIN DOĞRU ÇÖZÜMÜNÜ [email protected] ADRESİNE İLETENİLK 4 ARKADAŞIMIZ, SÜRPRİZ HEDİYELERİMİZİN SAHİBİ OLACAKTIR.