OCAK 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 41 TEMEL …tustime.com/tustime-deneme-sinavi-41.pdf ·...
Transcript of OCAK 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 41 TEMEL …tustime.com/tustime-deneme-sinavi-41.pdf ·...
1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.
2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.
3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).
4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.
5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.
6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.
7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.
8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.
Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.
ADAYIN
ADI : ....................................................................................................
SOYADI : ....................................................................................................
T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................
SINAV SALONU : ....................................................................................................
OCAK 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 41TEMEL BİLİMLER TESTİ
GENEL AÇIKLAMA
01. 14. (14 Soru) :
15. 22. (8 Soru) :
23. 32. (10 Soru) :
33. 54. (22 Soru) :
55. 76. (22 Soru) :
77. 98. (22 Soru) :
99. 120. (22 Soru) :
Anatomi
Histoloji, Embriyoloji
Fizyoloji
Biyokimya
Mikrobiyoloji
Patoloji
Farmakoloji
TEMEL BİLİMLER
İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR
TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00
3DENEME SINAVI – 41
1. Aşağıdakilerden hangisi pelvis iskeletinde bulunan
yapılardan biri değildir?
A) Eminentia iliopubica
B) Promontorium
C) Linea arcuata
D) Tuberculum adductorium
E) Facies auricularis
2. Maxilla aşağıdaki neurocranium kemiklerinden hangisi ile
eklem yapar?
A) Os temporale
B) Os sphenoidale
C) Os frontale
D) Os parietale
E) Os occipitale
3. Aşağıdaki eklemlerden hangisinde sadece transvers
eksende fleksiyon-ekstensiyon hareketleri yapılabilir?
A) Art. radiocarpalis
B) Art. talocruralis
C) Art. subtalaris
D) Art. genus
E) Art. humeroradialis
4.
I. M. supraspinatus
II. M. teres minor
III. M. teres major
IV. M. pectoralis minor
Kola adduksiyon yaptıran kaslar seçeneklerin hangisinde
doğru olarak verilmiştir?
A) I ve II
B) II ve III
C) II, III ve IV
D) II ve IV
E) III ve IV
5. Aşağıdaki kaslardan hangisi el parmaklarının orta ve distal
falankslarına ekstensiyon yaptırabilir?
A) M. extensor carpi radialis longus
B) M. extensor carpi radialis brevis
C) Mm. lumbricales
D) M. extensor carpi ulnaris
E) M. extensor indicis
6. Aşağıdaki kaslardan hangisinin tendonu arcus pedis
transversus’u alttan destekler?
A) M. tibialis anterior
B) M. tibialis posterior
C) M. fibularis tertius
D) M. fibularis brevis
E) M. fibularis longus
2015 OCAK TUS 41. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Aşağıda verilen anatomik yapılardan hangisi membrana
thyrohyoidea’yı delerek geçer?
A) A. thyroidea superior
B) A. thyroidea inferior
C) N. laryngeus inferior
D) N. laryngeus superior, ramus internus
E) N. laryngeus superior, ramus externus
8. Burun boşluğunu besleyen a. ethmoidalis anterior ve
posterior arlerleri aşağıda verilen damarlardan hangisinin
bir dalıdır?
A) A. ophthalmica
B) A. facialis
C) A. maxillaris
D) A. sphenopalatina
E) A. labialis superior
9. Ductus thoracicus nereye boşalır?
A) V. azygos
B) V. brachiocephalica sinistra
C) Angulus venosus sinister
D) V. subclavia dextra
E) V. hemiazygos
10. Plica umbilicalis lateralis içerisinde bulunan damar
aşağıdakilerden hangisidir?
A) A. umbilicalis
B) V. umbilicalis
C) Vv. paraumbilicales
D) A. epigastrica superficialis
E) A. epigastrica inferior
11. Karaciğeri besleyen a. hepatica propria aşağıda verilen
ligamentlerden hangisi içerisinde yer alır?
A) Lig. coronarium hepatis
B) Lig. falciforme hepatis
C) Lig. hepatoduodenale
D) Lig. hepatorenale
E) Lig. hepatogastricum
12. N. facialis aşağıdaki kaslardan hangisini inerve eder?
A) M. digastricus, venter anterior
B) M. masseter
C) M. levator palpebrae superioris
D) M. stylohyoideus
E) M. orbitalis
5DENEME SINAVI – 41
13. Ventriculus tertius’un lateral duvarını yapan anatomik
oluşum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Putamen
B) Capsula interna
C) Thalamus
D) Cerebellum
E) Nuc. caudatus
14. Ductus cochlearis’teki corti organını ve stereosiliyalı
tüy hücrelerini üst taraftan örten yapı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Macula utriculi
B) Membrana tectoria
C) Membrana basilaris
D) Membrana vestibularis
E) Modiolus
15. Aşağıdaki organellerden hangisi hücrede protein sentezinde
görev almaz?
A) Ribozom
B) Nissl cismi
C) Granülsüz endoplazma retikulumu
D) Çekirdek
E) Golgi cismi
16. Aşağıdaki hücre zarı değişikliklerinden hangisi o
hücrenin programlı bir şekilde ölmekte olduğunun tipik
göstergelerinden biridir?
A) Zarda fosfotidil kolin miktarının artması
B) Zarın dış yüzeyinde glikokaliks tabakasının incelmesi
C) Zar akışkanlığının artması
D) Zarın dış yüzeyinde fosfotidil serin moleküllerinin artması
E) Zarın iç yüzeyinde kolesterol esterlerinin birikmesi
17. Eritropoezin hangi aşamasının sonunda hücrenin çekirdeği
dışarı atılır?
A) Pronormoblast
B) Bazofilik normoblast
C) Polikromatofilik normoblast
D) Ortokromatofilik normoblast
E) Retikülosit
18. Santral sinir sistemindeki bir Ranvier boğumu
aşağıdakilerden hangisiyle temas halindedir?
A) Schwann hücresi uzantıları
B) Oligodendrosit uzantıları
C) Astrosit ayakları
D) Kan damarları
E) Bazal membran
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
19. Aşağıdaki kulak ile ilgili verilen bilgilerden hangisi
yanlıştır?
A) Dış kulak yolu çok katlı yassı epitelle döşelidir.
B) Orta kulak kemiği malleus oval pencereyle skala
vestibuliye bağlanır.
C) Orta kulak kemikleri sesin şiddetinin ayarlanmasında görev
yapar.
D) Skala timpani orta kulak kemikleriyle ilişkili değildir.
E) İç kulakta perilenf içeren boşluklar birbirleriyle devamlıdır.
20. Kadında menstrüel siklusun ilk yarısındaki endometrial
hücre proliferasyonuna neden olan östrojen hormonu
salgısını aşağıdaki hücrelerden hangisi uyarmaktadır?
A) Teka hücresi
B) Granüloza hücresi
C) Adenohipofiz bazofil hücreleri
D) Adenohipofiz asidofil hücreleri
E) Hipotalamus supraoptik çekirdeği
21. Epifiz bezi aşağıdaki ilkel beyin keselerinden hangisinin ileri
gelişimi sonucu ortaya çıkar?
A) Telensefalon
B) Diensefalon
C) Mesensefalon
D) Metensefalon
E) Rombensefalon
22. Aşağıdaki organlardan hangisi embriyonik gelişimde önce
embriyo bedeninin iki yanında olduğu halde zamanla
biraraya gelerek birleşme sonucu oluşur?
A) Göz
B) Kalp
C) Alt çene
D) Karaciğer
E) Mide
23. İskelet kasının boyundaki ani artış hangi tip sinir liflerinin
uyarılmasında doğrudan artışa neden olur?
A) Alfa–Motor nöronlar
B) Gama–Motor nöronlar
C) Grup la lifleri
D) Grup Ib lifleri
E) Grup IV lifleri
24. Adrenal medulladan salınan adrenalin iskelet kası kan
damarlarında hangi tip otonom reseptörü aktive ederek
vazodilatasyona neden olur?
A) Adrenerjik reseptörler α
B) Adrenerjik reseptörler β1
C) Adrenerjik reseptörler β2
D) Kolinerjik muskarinik reseptörler
E) Kolinerjik nikotinik reseptörler
7DENEME SINAVI – 41
25. Nitrik oksitin vazodilatatör etkisi aşağıdaki
mekanizmalardan hangisi aracılığı ile gerçekleşir?
A) Hücre içi cGMP miktarında azalma.
B) İntraselüler K+ düzeyinde artış.
C) İntraselüler Ca++ düzeyinde artış.
D) Miyozin fosfataz enziminin aktive edilmesi.
E) Miyozin hafif zincir kinaz enziminin aktive edilmesi.
26. Bir sinirde aksiyon potansiyelinin ileti hızı aşağıdakilerden
hangisi tarafından artırılır?
A) Na+ – K+ ATPaz pompasının uyarılması
B) Na+ – K+ ATPaz pompasının inhibe edilmesi
C) Sinir çapının azaltılması
D) Sinirin miyelinizasyonu
E) Sinir lifinin uzatılması
27. Ejeksiyon fraksiyonu artarsa aşağıdakilerden hangisinde
azalma olur?
A) Kardiyak output
B) Sistol sonu hacim
C) Nabız basıncı
D) Atım hacmi
E) Sistolik basınç
28. Aşağıdakilerden hangisi kimyasal sinapslarda presinaptik
veziküllerin membran proteinlerinden biridir?
A) Sintaksin
B) Sinaptobrevin
C) Sinapsin–I
D) Kalmodulin
E) SNAP–25
29. Hücre iskeleti ile hücre zarı arasındaki etkileşimlerde
aracılık eden küçük G proteini aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ras
B) Rab
C) Rho/Rac
D) Gq
E) Gs
30. Karaciğerde oluşan lenf sıvısı aşağıdaki yapılardan hangisi
aracılılığı ile lenfatik kanallara aktarılır?
A) Hepatik sinusoidler
B) Hepatosit kordonları
C) Santral ven
D) Disse aralığı
E) Safra kanalcıkları
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
31. Aşağıdaki hormonlardan hangisi pubertenin başlaması için
gerekli olan GnRH’nın pulsatil olarak salınmasında uyarıcı
etki gösterir?
A) Leptin
B) Melatonin
C) Nöropeptid Y
D) Östrojen
E) İnhibin B
32. Aşağıdakilerden hangisi tiroid hormonlarının fazlalığında
görülmez?
A) Lipid yıkımında azalma
B) Plazma kolesterolünde azalma
C) Karbonhidrat emilim hızında artma
D) Karaciğerde LDL reseptör yapımında artma
E) İskelet kasında protein katabolizmasında artma
33. Aşağıdakilerden hangisi granüllü endoplazmik retikulumun
görevleri arasında değildir?
A) Proteinlerin glikolizasyonu
B) Proteinlerin ileri modifikasyonu
C) Proteinlerin golgiye yönlendirilmesi
D) Yabancı bileşiklerin detoksifikasyonu
E) Hücre dışına salıgılanacak proteinlerin sentezi
34. Aşağıdaki bileşiklerden hangisinin mitokondri
membranında taşıyıcısı yoktur?
A) Malat
B) Piruvat
C) Okzaloasetat
D) Sitrat
E) Hidrojen
35. Aşağıdaki substratlardan hangisi glukoneogenezde
kullanılmaz?
A) Gliserol
B) Alanin
C) Laktat
D) Asetil coA
E) Piruvat
36. Heksoz monofosfat yolunda aşağıdakilerden hangisi görev
almaz?
A) NADPH
B) Glukoz 6 fosfat
C) Glukuronik asit
D) Riboz 5 fosfat
E) Ribuloz 5 fosfat
9DENEME SINAVI – 41
37. Sfingolipid türevlerinin sentezinde hangi amino asit
kullanılır?
A) Serin
B) Glisin
C) Aspartat
D) Glutamat
E) Histidin
38. Dietle karbonhidrat alımı sonrası aşağıdaki
lipoproteinlerden hangisinin sentezi artar?
A) Şilomikron
B) VLDL
C) LDL
D) HDL
E) IDL
39. Karaciğer dışı dokular aşağıdaki enzimlerden hangisine
sahip olmadığı için keton cisimlerini sentezleyemez?
A) HMG coA sentaz
B) HMG coA redüktaz
C) HMG coA liyaz
D) Tiyoforaz
E) Tiokinaz
40. Pürinlerin de novo sentezinde ilk sentezlenen nükleotid ve
ilk sentezlenen pirimidin aşağıdakilerden hangisidir?
A) AMP – Orotik asit
B) GMP – Orotik asit
C) IMP – Orotik asit
D) IMP – Aspartik asit
E) AMP – Aspartik asit
41. Replikasyon esnasında RNA primerlerin kaldıran enzim
aşağıdakilerden hangisidir?
A) DNA Polimeraz I
B) DNA Polimeraz II
C) DNA Polimeraz III
D) Primaz
E) DNA Ligaz
42. Translasyon esnasında ilk kullanılan amino asit
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Metiyonin
B) Prolin
C) Glisin
D) Serin
E) Glutamat
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
43. Polar olmayan amino asitlerin yan zincirleri en iyi nasıl
kategorize edilir?
A) Aromatik
B) Pozitif yüklü
C) Negatif yüklü
D) Nötral
E) Hidrofilik
44. Amino asitler “amfoterik maddeler” olarak bilinirler.
Çünkü:
A) Nötr ph’larda pozitif yüklüdürler
B) Hem asit hem de baz gibi davranırlar
C) D– veya L konfugurasyonunda bulunurlar
D) Proteinlerin yapısına girmezlar
E) Hepsi optik aktivite gösterir
45. Proteinlerde olan aşağıdaki bağlardan hangisi
diğerlerinden daha kuvvetlidir?
A) Van der Waals kuvvetleri
B) Hidrojen bağları
C) Peptid bağları
D) İyonik bağlar
E) Hidrofobik etkileşimler
46. Aşağıdakilerden hangisi endoplazmik retikulumdan
kalsiyum açığa çıkışını sağlar?
A) Diaçil Gliserol
B) İnozitol 4,5 bifosfat
C) cGMP
D) Kalmodulin
E) İnozitol 1,4,5 trifosfat
47. Aşağıdaki hormonlardan hangisi glikojen metablizması ve
glukoneogenezi doğrudan etkilemeden kan şekeri arttırır?
A) İnsulin
B) Glukagon
C) Epinefrin
D) Tiroksin
E) Growth hormone
48. Aşağıdakilerden hangisinin sentezi için S–adenozil metionin
gereklidir?
A) Serotonin
B) Epinefrin
C) Melanin
D) Safra asitleri
E) Tiroksin
49. Yüksek düzeyde kurşun aşağıdaki enzimlerden hangisinin
–SH gruplarına bağlanarak ‘’hem ‘’sentezini inhibe eder?
A) Beta–glukuronidaz
B) ALA sentaz
C) Uroporfirinojen dekarboksilaz
D) Hem oksijenaz
E) ALA dehidrataz
50. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin etkisi için K vitamin
gereklidir?
A) Piruvat dekarboksilaz
B) Laktat dehidrogenaz
C) Epoksit redüktaz
D) Prolin hidroksilaz
E) Dihidrofolat redüktaz
11DENEME SINAVI – 41
51. Aşağıdakilerden hangisinin eksikliği epileptiform
konvülziyona neden olur?
A) Askorbik asit
B) E vitamin
C) K vitamin
D) B6 vitamini
E) Folik asit
52. Kırk dört yaşındaki erkek hastanın acil serviste ölçüken kan
gazı değerleri: HCO3=42mEq/L(24–26), pH:7.5 ve CO2=50
(35–45).
Hastanın Asit– baz dengesi durumunu aşağıdakilerden
hangisi yansıtır?
A) Metabolik asidoz
B) Metabolik alkaloz
C) Solunumsal alkaloz
D) Metabolik asidoz+ solunum kompanzasyon
E) Solunumsal asidoz + metabolik kompanzasyon
53. Üç aylık bir bebek kusma ve konvulziyon ile acil
servise getirilmiş. Yapılan incelemede orotik asitüri ve
hiperammonemi saptanmış.
Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği düşünülmelidir?
A) ALA sentaz
B) Karbamoil sentetaz II
C) Arginino sentetaz
D) Arginaz
E) Ornitin transkarbamoilaz
54. Asetozalamid, karbonik anhidraz enziminin yarışmasız
inhibitörüdür. Etkisini nasıl gösterir?
A) Enzim sentezinin azalması
B) Enzimin metabolizmasında artış
C) 1/V max artar
D) Km artışı
E) –1 / Km azalması
55. Clostridium botulinum suşunun egzotoksin salgılaması
hangi genetik mekanizmalardan hangisi ile ilişkilidir?
A) Lizojenik faj konversiyonu
B) İn vivo transformasyon
C) Konjugasyon
D) Transpozisyon
E) Plazmit transformasyonu
56. Bakteri peptidoglikanı ile ilgili ifadelerden hangisi doğru
değildir?
A) Bakterilerde sağlamlık ve direnci sağlar.
B) Gram negatif bakterilerde daha kalındır
C) Polisakkarid zincirlerinden ve bunları birbirine bağlayan
çapraz bağlardan oluşur:
D) Lizozim enziminin hedefidir
E) Mikoplazmada bulunmaz
57. Ribozom 50S alt ünitede mutasyon oluşması aşağıdaki
ilaçlardan hangisinin etkisini ortadan kaldırmaz?
A) Eritromisin
B) Linkozamid
C) Aztreonam
D) Telitromisin
E) Streptogramin
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
58. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan 32 yaşındaki kadın
hastanın idrar pH’sinin alkali olduğu tespit edilmiş ve
hastanın idrarında magnezyum amanuyum fosfat taşları
düşürdüğü öğrenilmiştir.
Bu hasta için en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Escherichia coli
B) Enterobacter aerogenes
C) Enterococcus faecium
D) Proteus mirabilis
E) Pseudomonas aeruginosa
59. Aşağıdaki testlerden hangisinin pozitif olması
Staphylococcus aureus tanısını doğrular?
A) Beta galaktozidaz
B) PYR
C) Katalaz
D) Mannitol fermentasyonu
E) Üreaz
60. Yün işçiliği yapan 44 yaşında erkek hastada pnömoni
saptanıyor. Hastanın balgamından polipeptit kapsüllü bakteri
izole ediliyor.
Bu etken aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Staphylococcus aureus
B) Bacillus anthracis
C) Streptococcus pyogenes
D) Neisseria meningitidis
E) Haemophilus influenzae
61. Hepatit C’de kullanılabilen antiviral ilaç aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sidofovir
B) Lamivudin
C) Gansiklovir
D) Asiklovir
E) Ribavirin
62. Yoğun bakım ünitesinde mekanik ventilatöre bağlı yatan ve
pnömoni gelişen hastanın balgam örneğinde gram negatif,
oksidaz negatif ve non fermentatif hareketsiz basiller tespit
edilmiştir.
Bu hastadaki en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Acinetobacter baumannii
B) Pseudomonas aeruginosa
C) Moraxella catarrhalis
D) Stenotrophomonas maltophilia
E) Escherichia coli
63. Aşağıdaki antifungal ilaçlardan hangisi, Kriptokokkal
menenjit’in idame tedavisinde tercih edilir?
A) Flusitozin
B) Kaspofungin
C) Amfoterisin B
D) Flukonazol
E) Nistatin
13DENEME SINAVI – 41
64. Aşağıdaki yaşam döngülerinden hangisi, Anclylostoma
duodenalis’e aittir?
A) Yumurta kontamine gıdadan alınır → yutulur → larva
oluşur → kalın bağırsaklara yerleşir → erişkin form
oluşur.
B) Yumurta el vasıtasıyla perianal bölgeden alınır → ağza
götürülür → yutulur → larva oluşur → kalın bağırsaklara
yerleşir → erişkin form oluşur.
C) Yumurta toprakta gelişir → larva deriden penetre olur →
kalın bağırsaklara kan damarları yoluyla gelir → erişkin
form oluşur.
D) Yumurta perianal bölgede gelişir → larva oluşur → larva
anüsten içeri girer → kalın bağırsaklara yerleşir → erişkin
form oluşur.
E) Yumurta çevrede bulunur → soluma yoluyla alınır →
yutulur → larva oluşur → kalın bağırsaklara yerleşir →
erişkin form oluşur.
65. Sıtmanın insana bulaşan formu hangisidir?
A) Sporozoit
B) Ookist
C) Şizont
D) Trofozoit
E) Gametosit
66. Aşağıdaki patojenlerden hangisinin polimeraz zincir
reaksiyonu ile saptanmasında, reverstranskriptaz enziminin
kullanılması gerekir?
A) Adenovirus
B) Hepatit B virusu
C) Coronavirus
D) Poxvirus
E) Herpes simpleks virus
67. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi HIV ve Hepatit B virüsü
enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır?
A) Amantadin
B) Oseltamivir
C) interferon alfa
D) Lamivudin
E) Siklofosfamid
68. Aşağıdakilerden hangisi, Cryptococcus neoformans’ta
patojeniteye katkıda bulunduğu düşünülen özelliklerden
biri değildir?
A) 37 °C’de üreyebilmesi
B) Polisakkarit kapsülü
C) Melanin üretmesi
D) Fosfolipaz üretmesi
E) Hif oluşturması
69. Aşağıdaki mantarlardan hangisi çoğunlukla flukonazol’e
duyarlıdır?
A) Candida albicans
B) Candida krusei
C) Candida glabrata
D) Rhizopus
E) Aspergillus fumigatus
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
70. Aşağıdaki bakterilerden hangisini tanımlamada CAMP
deneyi kullanılır?
A) H. influenza
B) Hamophilus ducreyi
C) Streptococcus agalactiae
D) Bacillus anthracis
E) Branhamella
71. Köpek ısırığını takiben gelişen diffüz selülit hastasının yara
yerinde gram negatif oksidaz pozitif kokobasiller görülmüştür.
Bu hastadaki en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yersinia pestis
B) Francisella tularensis
C) Brucella melitensis
D) Pasteurella multocida
E) Legionella pneumophila
72. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin in vitro koşullarda
üretilebilmesi için besiyerine ekzojen sterol eklenmesi
gerekir?
A) Legionella pneumophila
B) Leptospira interrogans
C) Mycobacterium tuberculosis
D) Pseudomonas aeruginosa
E) Mycoplasma hominis
73. Aşağıdakilerden hangisi T ve B hücrelerinin ortak
özelliklerindendir?
A) Hücre yüzeyinde antijen reseptörlerinin olması
B) Hücre yüzeyinde CD3 proteinlerinin olması
C) Kemik iliğinde olgunlaşmaları
D) IL–2 ve gama interferon üretimi yapmaları
E) İmmünoglobulin üretmeleri
74. Aşağıdaki kompleman komponentlerinden hangisi, mast
hücre degranülasyonunaneden olur?
A) C3a
B) C4b
C) C5b
D) C7
E) C9
75. Aşağıdaki viruslardan hangisi, Picornaviridae ailesinin
üyelerinden biri değildir?
A) Poliovirus tip 1
B) Norwalk virus
C) Rhinovirus tip 1
D) Hepatit A virusu
E) Coxsackie A virus
15DENEME SINAVI – 41
76. Gram negatif bakteri duvarında bulunan
lipopolisakkarit,aşağıdaki toll–benzeri reseptörlerden
hangisi tarafından tanınır?
A) Toll–benzeri reseptör–1
B) Toll–benzeri reseptör–2
C) Toll–benzeri reseptör–3
D) Toll–benzeri reseptör–4
E) Toll–benzeri reseptör–5
77. Anemi ve eritemli deri lezyonları olan 57 yaşındaki kadın
hastada, açlık kan şekeri seviyesinde hafif artış ve karın
tomografisinde pankreas kuyruk bölgesinde 2.5 cm çaplı
tümör saptanmıştır.
Bu tümör için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Glukagonoma
B) İnsülinoma
C) Somatostatinoma
D) Gastrinoma
E) VIPoma
78. Primer sklerozan kolanjit, Caroli hastalığı ve Opisthorchis
sinensis enfestasyonu aşağıdaki hastalıklardan hangisinin
gelişiminde predispozan etkiye sahiptir?
A) Biliyer atrezi
B) Kolanjiyokarsinom
C) Hepatoselüler adenom
D) Hepatoselüler karsinom
E) Budd–Chiari sendromu
79. Polisistin proteininde defektle ilişkili renal kistik hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Medüller kistik böbrek
B) Nefrofitizis
C) İnfantil tip polikistik böbrek
D) Erişkin tip polikistik böbrek
E) Multikistik renal displazi
80. E–kaderin ekspresyonu aşağıdaki tümörlerden hangilerinin
ayrımında kullanılır?
A) Meme duktal – Meme lobüler karsinom
B) Karaciğer hepatoselüler – Karaciğer kolanjiyoselüler
karsinom
C) Tiroid papiller – Tiroid foliküler karsinom
D) Özofagus skuamöz hücreli – Özofagus adenokarsinom
E) SSS’de menenjiyom – Schwannom
81. Kolon kanseri tanısı alan bir hastada nefrotik sendrom
tablosu ortaya çıkıyor. Böbrek biyopsisinde glomerül
kapiller duvarlarında difüz kalınlaşma ve immünofloresan
mikroskobik incelemede bazal membranlar boyunca granüler
IgG ve C3 pozitifliği saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Minimal değişiklik hastalığı
B) Fokal segmental glomerüloskleroz
C) Membranöz glomerülonefrit
D) Antiglomerül bazal membran hastalığı
E) Amiloidoz
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
82. Adenoid kistik karsinom aşağıdaki tükürük bezlerinden
hangisinde en sık gözlenir?
A) Parotis
B) Damakta minör tükrük bezleri
C) Sublingual
D) Submandibüler
E) Larinks
83. Osteoklast fonksiyon bozukluğunun neden olduğu, kemik
dokusunun aşırı sklerotik ve sert olmasına karşın kolayca
kırılabilmesi ile karakterli kalıtsal hastalık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Osteogenezis imperfekta
B) Osteopetrozis
C) Osteomalazi
D) Raşitizm
E) Renal osteodistrofi
84. Aşağıdaki merkezi sinir sistemi tümörlerinden hangisi
neoplastik nöronal komponent içerir?
A) Gangliogliom
B) Oligoastrositom
C) Menenjiyom
D) Glioblastom
E) Ependimom
85. Mikozis fungoides’te epidermisi infiltre eden Sezary
hücrelerinin immün fenotipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) CD4 (+)
B) CD7 (+)
C) CD8 (+)
D) CD20 (+)
E) CD30 (+)
86. Aşağıdaki over tümörü ve histolojik bulgu
eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Koryokarsinom – Koryonik villuslar
B) Granüloza hücreli tümör – Call–Exner cisimciği
C) Leydig hücreli tümör – Reinke kristaloidi
D) Yolk kesesi tümörü – Schiller–Duval cisimciği
E) Seröz tümörler – Psammom cisimciği
87. t(11;22) translokasyonu aşağıdaki neoplazilerin hangisinde
sıklıkla görülmektedir?
A) Ewing sarkomu
B) Sinovyal sarkom
C) Miksoid liposarkom
D) Kaposi sarkomu
E) Miksoid fibrosarkom
88. Apse gelişimi aşağıdaki nekroz tiplerinden hangisinin bir
sonucudur?
A) Kazeifikasyon nekrozu
B) Likefaksiyon nekrozu
C) Koagulasyon nekrozu
D) Fibrinoid nekroz
E) Yağ nekrozu
89. Aşağıdaki hücre zedelenmesi bulgularından hangisi zede-
lenmenin irreversible olduğunu gösterir?
A) Endoplazmik retikulumun şişmesi
B) Mitokondride kalsiyum içeren büyük dansiteler
C) İntrasellüler yağlanma
D) Kromatin yoğunlaşması
E) Hücrenin bulanık şişmesi
17DENEME SINAVI – 41
90. Akut inflamasyonda aşağıdaki maddelerden hangisi
hücrelerde önceden sentezlenerek depolanmış olarak
bulunmaz?
A) Eozinofil kemotaktik faktör
B) Histamin
C) Nötrofil kemotaktik faktör
D) Lipoksin A4
E) Proteazlar
91. Timik epitel hücrelerine benzeyen hücrelerden oluşmuş
6 cm çapındaki bir timik kitlede malignite yönünden en
güvenilir özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mitoz sayısı
B) Hücresel atipi
C) Kitlenin büyüklüğü
D) Nekroz
E) Kapsül invazyonu
92. SLE’lu bir hastada böbrek tutulumu varsa aşağıdaki
patolojilerden hangisi en sık görülür?
A) Mezengial glomerülonefrit
B) Fokal proliferatif glomerülonefrit
C) Difuz proliferatif glomerülonefrit
D) Renal papiller nekroz
E) Membranöz glomerülonefrit
93. Hashimoto tiroiditi, Sjögren sendromu ya da H. Pylori
enfeksiyonu zemininde gelişen lenfoma tipi hangisidir?
A) Sezary sendromu
B) Büyük hücreli lenfoma
C) Malt lenfoma
D) Mantle hücreli lenfoma
E) Plazmositoma
94. Aşağıdaki organlardan hangisinde iskemik koagülasyon
nekrozu her zaman soluk (beyaz) infarkt şeklindedir?
A) Böbrek ve kalp
B) Kalp ve ince barsak
C) Böbrek ve akciğer
D) Dalak ve beyin dokusu
E) Akciğer ve kalın barsak
95. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken
amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir
B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur
C) Daima ekstrasellüler birikir
D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve
glomerüldedir
E) Karaciğerde ilk birikim disse mesafesinde başlar
96. p16 tümör süpresör gen defekti nedeniyle mitozun
durdurulamamasının önemli rol oynadığı neoplazi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Malign melanom
B) Retinoblastom
C) Osteosarkom
D) Nöroblastom
E) Ewing sarkom
97. Çocukluk döneminde en sık görülen primer malign kalp
tümörü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miksoma
B) Lipom
C) Rabdomyosarkom
D) Anjiosarkom
E) Hemanjiom
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
98. Akciğerde alt loblarda diafragmaya yakın plevral plaklar
ve interstisyel akciğer hastalığı görünümü aşağıdaki
pnömokonyozlardan hangisi ile uyumludur?
A) Silikozis
B) Berilyozis
C) Asbestozis
D) Antrakozis
E) Siderozis
99. Yaşlı hastalarda ilaç etkisini değiştiren faktörler ile ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) Renal fonksiyonlar azalır
B) Çizgili kas kitlesi azalırken , yağ kitlesi artar
C) Plazma albümini azalır
D) Benzodiazepinlere karşı duyarlılık azalır
E) İnsülin reseptörlerinin sayısı azalır
100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi antiemetik etkisini dopamin
D2 reseptörleri bloke ederek gösterir?
A) Skopolamin
B) Domperidon
C) Palanosetron
D) Aprepitant
E) Dronabinol
101. Aşağıdakilerden hangisi daha çok parasempatomimetik
etkiler oluşturan ilaçlardan biri değildir?
A) Nikotin
B) Betanekol
C) Pilokarpin
D) Sevimelin
E) Metakolin
102. Aşağıdaki nöromüsküler blokörlerden hangisi kalpteki
muskarinik reseptörleri uyararak anestezi sırasında
bradikardi oluşturabilir?
A) Gallamin
B) Süksinilkolin
C) Panküronyum
D) Roküronyum
E) Doksaküryum
103. Aşağıdaki inhalasyon genel anesteziklerinden hangisinin
toksisitesi en azdır?
A) Halotan
B) Metoksifluran
C) Enfluran
D) İzofluran
E) Desfluran
104. Epilepsi nedeniyel iki yıldır Fenobabital kullanan 30
yaşındaki erkek hastada aşağıdaki yan etkilerden hangisi
beklenmez?
A) Kolestaza bağlı sarılık
B) Uykuya eğilim
C) Kabızlık
D) Osteomalazi
E) Hiperaljezi
105. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi majör depresyonda
kullanılan Melatonin MT–1 ve MT–2 reseptör agonistidir?
A) Ramelton
B) Agomelatin
C) Venlafaksin
D) Moklobemid
E) Rimanobant
19DENEME SINAVI – 41
106. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi etkisini GABA üzerinden
göstermez?
A) Lorazepam
B) Etil Alkol
C) Karbamazepin
D) Zolpidem
E) Propofol
107. Aşağıda verilen ilaçlardan hangisi akut migren krizinde
kullanılır?
A) Propranolol
B) Naproksen Sodyum
C) Amitriptilin
D) Verapamil
E) Pizotifen
108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi inflamatuvar barsak
hastalıklarının tedavisinde kullanılan 5–Lipooksijenaz
inhibitörüdür?
A) Zileuton
B) Gosipol
C) Likofelon
D) Sulfosalazin
E) Zafirlukast
109. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi karaciğerde glutatyonla
konjuge edilir?
A) Morfin
B) Östrojen
C) Asetaminofen
D) Aspirin
E) Kloramfenikol
110. Linezolidle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Protein sentezini inhibe ederek etki gösterir
B) Oral kullanılır
C) Non Selektif MAO inhibisyonu yapar
D) MRSA tedavisinde etkilidir
E) VRE tedavisinde etkinliği yoktur
111. Makrolid grubu antibiyotiklere karşı bakterilerin en
temel direnç geliştirme mekanizması aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Metilaz
B) Beta laktamaz
C) Asetilasyon–Adenilasyon–Fosforilasyon
D) Efflüks
E) Asetil transferaz
112. Aşağıdakilerden hangisi metastatik Kolorektal kanser
tedavisinde kullanılan Vasküler endotelya büyüme
faktörü (VEGF) reseptörüne karşı geliştirilmiş monoklonal
antikordur?
A) Transtuzumab
B) Bevacizumab
C) Ritüksimab
D) Alemtuzumab
E) Panitumumab
113. İzole sistolik hipertansiyon tanısı konulan 75 yaşındaki
erkek hastaya aşağıdaki antihipertansiflerden hangisi
öncelikle tercih edilmelidir?
A) ACE inhibitörü
B) Spirinolakton
C) Beta blokör
D) Selektif alfa–1 reseptör blokörü
E) Kalsiyum kanal blokörü
20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
114. Konivaptan için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Aquaretikler adı verilen ilaç sınıfının bir üyesidir
B) İatrojenik nefrojenik diyabetes insipidus› a neden olur
C) Vazopressin V2 reseptörlerinin selektif blokörüdür
D) Uygunsuz ADH sendromu tedavisinde kullanılır
E) Kalp yetmezliğinde gelişen hiponatreminin tedavisinde
intravenöz kullanılır
115. Aşağıdaki beta blokörlerden hangisi özellikle gebelik
hipertansiyonu, hipertansif kriz ve feokromasitoma
tedavisinde kullanılır?
A) Labetalol
B) Metoprolol
C) Nebivolol
D) Bisoprolol
E) Atenolol
116. Aşağıdaki hiperlipidemi tedavisinde kullanılan ilaçlardan
hangisi mikrozomal trigliserit transfer proteinini inhibe
ederek etki gösterir?
A) Nikotinik Asit
B) Lomitapid
C) Probukol
D) Anacetrapib
E) Eprotirom
117. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu yetersizliğinin
tedavisinde kullanılan rekombinan IGF 1 analoğudur?
A) Somatrem
B) Pegvisomant
C) Oktreotid
D) Sevelamer
E) Mekasermin
118. Propiltiourasil ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru
değildir?
A) Tirozin peroksidaz enzimini inhibe ederek etki gösterir
B) Süte ve plazmaya en geçer bu yüzden gebelikte tercih
edilir
C) Etkisi latent peryod gerektirmeksizin hemen başlar
D) En sık görülen yan etkisi cillte makülopapüler
döküntüdür
E) Agranülositoza neden olabilir
119. Glukokortikoidlerin kemik iliği üzerindeki etkileri soncu
ortaya çıkan tam kan sayımı bulgularından hangisi
doğrudur?
A) Eozinositoz
B) Trombositopeni
C) Nötropeni
D) Lenfopeni
E) Anemi
120. Aşağıdakilerden hangisi metastatik renal hücreli karsinom
tedavisinde kullanılan rekombinant interlökin–2
analoğudur?
A) Levamizol
B) Aldeslökin
C) Talidomid
D) Timozin
E) Siklosporin
1. Bu kitapçıkta Klinik Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.
2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.
3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).
4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.
5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.
6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.
7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.
8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.
Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.
ADAYIN
ADI : ....................................................................................................
SOYADI : ....................................................................................................
T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................
SINAV SALONU : ....................................................................................................
OCAK 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 41KLİNİK BİLİMLER TESTİ
GENEL AÇIKLAMA
01. 42. (42 Soru) :
43. 72. (30 Soru) :
73. 108. (36 Soru) :
109. 120. (12 Soru) :
Dahiliye Grubu
(Dahili Bilimler + K. Stajlar)
Pediatri
Cerrahi Bilimler
(Genel Cerrahi + K. Stajlar)
Kadın Hastalıkları ve Doğum
KLİNİK BİLİMLER
İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR
TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00
3DENEME SINAVI – 41
1. Sodyum kanal defektine bağlı ani kardiyak ölüm yapabilen
ve elektrokardiyografide V1–3 de ST elevasyonu ile
seyreden hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Brugada sendromu
B) Aritmojenik sağ ventrikül hipertrofisi
C) Katekolaminerjik Ventriküler taşikardi
D) Uzun QT sendromu
E) Kardiyak amiloidoz
2. Ventriküler taşikardilerin en sık oluşum mekanizması
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Artmış otomatisite
B) İlaçlar
C) Elektrolit bozukluğu
D) Hipoksi
E) Re–entry
3. On yedi yaşında erkek hasta 3 gündür atipik göğüs ağrısı ve
efor dispnesi nedeni ile başvuruyor. Hastanın ateş ve gece
terlemelerinin de eşlik ettiği öğreniliyor.Hastada yapılan fizik
muayenede S3 ve akciğerde raller duyuluyor. Laboratuvarda
lökositoz ve sedimentasyon yüksekliği ile troponin I değeri
anlamlı yüksek saptanıyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Hastada en iyi tanı yöntemi kardiyak MR ‘dır.
B) Ekokardiyografide EF düşüklüğü saptanabilir.
C) Hastada troponin yüksekliği büyük olasılıkla iskemiye
bağlıdır.
D) Aritmiler eşlik edebilir.
E) Hastada geç dönmede dilate kardiyomyopati gelişebilir.
4. Myokardiyal canlılığı değerlendirmel için aşağıdaki
tetkiklerden hangisi gold standarttır?
A) Spiral Tomografi
B) Kardiyal MR
C) Talyumlu myokard sintigrafisi
D) Dobutaminli ekokardiyografi
E) Pozisyon emisyon tomografisi
5. Primer kardiyak rabdomyom ve fibromlar kalpte en sık
nereden köken alırlar?
A) Sol atrium
B) Sağ atrium
C) Mitral kapak
D) Ventriküller
E) Aort kapak
6. Tümör lizis sendromu aşağıdaki hematolojik malignitelerden
hangisinde en az görülür?
A) Akut myeloid lösemi
B) Kronik lenfositik lösemi
C) Non hodgkin lenfoma
D) Burkitt Lenfoma
E) Akut lenfositik lösemi
2015 OCAK TUS 41. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum soruları bulunmaktadır.
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Yetişikinde baş boyun tümörleri en sık nerede yerleşir?
A) Larinks
B) Orofarenks
C) Oral kavite
D) Etmoid sinüs
E) Maksiller sinüs
8. Bronşektazi tanısında en iyi non–invaziv tetkik
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ventilasyon perfüzyon sintigrafisi
B) Posteroanterior akciğer grafisi
C) Karbonmonoksit diffüzyon testi
D) Yüksek rezolüsyonlu bilgisarlı tomografi (YRBT)
E) Solunum fonksiyon testi
9. Elli üç yaşında bayan hasta giderek artan nefes darlığı
ve eklem ağrıları nedeniyle başvuruyor. Hastanın
öyküsünde anlamlı bir bulgu görülmüyor. Yapılan fizik
muayenesinde akciğer bazal segmentlerde raller duyuluyor.
Çekilen posteroanterior akciğer grafisinde bilateral hiler
lenfadenopati görülüyor. Kan tetkiklerinde angiotensin
dönüştürücü enzim (ACE) düzeyinde artma görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bronşektazi
B) Pnömoni
C) Sarkoidoz
D) Pulmoner emboli
E) Romatoid artirit
10. Pulmoner kapiller uç (kama) basıncı aşağıdakilerden
hangisini gösterir?
A) Sağ atriyum
B) Sağ ventrikül
C) Pulmoner arter
D) Sol ventrikül diastol sonu basıncı
E) Aorta basıncı
11. Otuz yaşında bayan hasta üç gündür devam eden ateş,
baş ağrısı, karın ağrısı ve konstipasyon yakınmalarıyla
başvuruyor. Hastanın öyküsünden iki gün süren kansız,
mukuslu ishalin ardından ateşinin yükseldiği öğreniliyor. Fizik
muayenede 39°C ateş, kan basıncı 125/70 mmHg, nabız sayısı
80/dakika ritmik, karında 2–4 mm çapında üzerine basınca
solan makülopapüler lezyonlar saptanıyor. Laboratuvar
incelemelerinde lökosit sayısı 3000/mm3; periferik yaymada
% 75 parçalı lökosit, % 25 lenfosit bulunuyor.
Bu tabloya aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisinin
neden olma olasılığı en yüksektir? A) Campylobacter fetus
B) Brucella melitensis
C) Staphylococcus aureus
D) Shigella dysenteriae
E) Salmonella typhi
12. Aşağıdakilerden hangisi hodgkin lenfomalar için yanlıştır?
A) Kürabilite şansı düşüktür
B) Nodal yayılım
C) Mediastinal tutulum sık görülür
D) Reed Stenberg hücreleri patolojik olarak görülebilir
E) B grubu semptomlar görülebilir
5DENEME SINAVI – 41
13. Aşağıdakilerden hangisi hipokrom mikrositer anemi nedeni
değildir?
A) Demir eksikliği anemisi
B) Talasemiler
C) Kurşun zehirlenmesi
D) B12 vitamini eksikliği anemisi
E) B6 vitamini eksikliği anemisi
14. Kırk bir yaşında bayan hasta üç aydır halsizlik, yorgunluk
yakınması ile başvuruyor. Hastanın yapılan fizik
muayenesinde traube aralığında matite alınıyor. Hastanın
kan sayımında hemoglobin: 11 gr/dl, beyaz küre: 110.000
mm3 trombosit sayısı normal bulunuyor. Hastanın
periferik yaymasında ;%4 myeloblast, %6 promyelosit, %30
metamyelosit, %28 myelosit, %26 nötrofil ve %6 lenfosit
görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut lenfoblastik lösemi
B) Akut promyelositik lösemi
C) Kronik myelositik lösemi
D) Kronik lenfositik lösemi
E) Akut Myelositer Lösemi
15. Paroksismal noktürnal hemoglobinüri’de en sık mortalite
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tromboz
B) Kanama
C) Lösemi dönüşümü
D) Hemoliz
E) Enfeksiyon
16. Elli sekiz yaşında erkek hasta üç yıldır olan aralıklı disfaji
şikayeti ile başvuruyor. Son üç–dört aydır rejurjitasyon ve kilo
kaybı şikayetlerininde eklendiğini belirtiyor. Posteroanterior
akciğer grafisinde mediastinal genişleme ve özegagusta gıda
artıklarını düşündüren heterojen görünüm izleniyor. Özefagus
pasaj grafisinde gövdede dilatasyon ve distalde kuş gagası
görünümü saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özefagus adenokanseri
B) Özefagus yassı hücreli kanseri
C) Akalazya
D) Diffüz özefageal spasm
E) Skleroderma
17. Kırk üç yaşında yaşında bayan hasta iki–üç aydır olan sağ
üst kadran ağrısı ve bulantı şikayetiyle başvuruyor. Hepatit
belirleyicileri, rutin laboratuvar testleri ve alfa feto–protein
düzeyi normal saptanıyor. USG’de karaciğer sağ lobunda 5
cm’lik hiperekoik lezyon saptanıyor.
Bu hastada bir sonraki aşamada hangi tetkik yapılmalıdır?
A) Karaciğer biyopsisi
B) Kontrastlı BT
C) Üst endoskopi
D) Kolonoskopi
E) Arteriografi
18. Primer hiperparatiroidizmde aşağıdakilerden hangisi
beklenen bir bulgu değildir?
A) Anemi
B) Hipomagnezemi
C) İdrarda cAMP artışı
D) Hipokloremi
E) Metabolik asidoz
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
19. Aşağıdakilerden hangisi otoimmün poliglandüler yetersizlik
sendromu tip 2 ‘nin komponenti değildir?
A) Hashimato tiroiditi
B) Kronik mukokutanöz kandidiasis
C) Tip 1 DM
D) Addison hastalığı
E) Primer Hipogonadizm
20. Aşağıdakilerden hangisi romatoid artirit hastaları için
doğrudur?
A) Hastalarda distal interfarengeal eklem tutulumu tipiktir
B) Plevral effüzyona neden olursa effüzyonda glukoz düzeyi
artmıştır.
C) Kardiyak tutulum en sık perikardit şeklindedir.
D) Sabah tutukluğu kısa sürelidir.
E) Radyolojik olarak osteofit görünümü tipiktir
21. Otuz üç yaşında erkek hasta son bir aydır bel ağrısı yakınması
ile başvuruyor. Hastanın bel ağrısının hareketle azaldığı,
istrahatte arttığı öğreniliyor. Yapılan fizik muayenesinde
bel hareket kısıtlılığı dışında, sağ ayak topuk bölgesinde
hassasiyet saptanıyor. Kan tetkiklerinde sedimantasyon 58
mm/saat, beyaz küre 13000 mm3 dışında patolojik bulgu
saptanmıyor. Hastanın çekilen grafisinde vertebralarda
kareleşme izleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romatoid artirit
B) Reiter sendromu
C) Ankilozan spondilit
D) Gut
E) Behçet hastalığı
22. Kronik böbrek yetmezliğindeki kanama eğiliminin
(hemorajik diyatez) nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trombosit fonksiyon bozukluğu
B) PTZ uzaması
C) aPTT uzaması
D) Trombosit azalması
E) Trombosit artışı
23. Kırk iki yaşında bayan hasta son iki aydır halsizlik, geceleri
subfebril ateş yakınmaları ile başvuruyor. Hastanın fizik
muayenesinde anlamlı bulgu saptanmıyor. Hastanın kan
sayımı normal görülüyor. Yapılan idrar tetkikinde bol lökosit
olmasına rağme kültürde üreme izlenmiyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Berger hastalığı
B) Renal hücreli kanser
C) Renal ven trombozu
D) Renal tüberküloz
E) Poliksitik böbrek hastalığı
24. Herpes virüslere bağlı ensefalit beyinde en sık hangi bölgeyi
tutar?
A) Temporal
B) Frontal
C) Occipital
D) Parietal
E) Beyin sapı
7DENEME SINAVI – 41
25. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Protein C ve protein S
eksikliğine yol açabilir?
A) Heparin
B) Siklofosfamid
C) Siklosporin
D) L–asparajinaz
E) Klorombusil
26. Aşağıdaki tumör marker–malignite eşleşmelerinden hangisi
yanlıştır?
A) Alfafetoprotein – HCC
B) Beta–HCG – Gestasyonal trofoblastik hastalıklar
C) Nöron spesifik enolaz – Küçük hücreli akciğer
D) LDH – Ewing sarkomu
E) Kalsitonin – Paratiroid karsinom
27. Tip 1 otoimmün hepatitlerde aşağıdakilerden hangisinin
pozitifliği hastalığın agresif seyredeceğini ve nüks
olabileceğini gösterir?
A) ALT yüksekliği
B) AST yüksekliği
C) Billüribin artışı
D) HLA DR 4
E) HLA DR 3
28. Tirotoksikoz hastalarında aşağıdaki kapak hastalıklarından
hangisi daha sık görülür?
A) Aort darlığı
B) Mitral valv prolapsusu
C) Aort yetersizliği
D) Triküspit darlığı
E) Triküspit yetersizliği
29. Aşağıdaki karaciğer tümörlerinden hangisinde spontan
rüptür ve kanama riski daha fazladır?
A) Bilier kistler
B) Fokal noduler hiperplazi
C) Hepatik adenom
D) Liposarkom
E) Yağlanmadan korunmuş alan
30. Aşağıdaki pnömokonyozlardan hangisine bağlı fibrozis daha
sık görülür?
A) Baryum
B) Kalay
C) Demir
D) Kaolin
E) Talk
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
31. Spontan bakteriyel peritonitin tedavisinde aşağıdaki hangi
ilaç kullanılır?
A) Siprofloksasin
B) Ampisilin –Sulbaktam
C) Sefotaksim
D) Sulperazon
E) Amikasin
32. Aşağıdaki incelemelerden hangisinin multipl skleroz
düşünülen bir hastada tanıya katkısı yoktur?
A) VEP
B) MR
C) BOS IgG indeksi
D) EMG
E) Oligoklonal bant
33. Oniki yaşında erkek hasta ani başlayan şiddetli baş ağrısı,
bulantı–kusma, bilinç bulanıklığı şikayetleri ile hastaneye
getiriliyor. Öyküsünde epilepsisi olan hastanın fizik
muayenesinde ense sertliği, 160/90 mmHg arteryel tansiyon
ve 37,0 ºC ateş saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Menenjit
B) İntraserebral hematom
C) Subdural hematom
D) Beyin tümörü
E) Subaraknoid kanama
34. Bir önceki sorudaki hastada bu duruma neden olabilecek en
olası patoloji aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hipertansiyon
B) Streptokok pnömonia
C) Köprü venlerinin yırtılması
D) Arteriovenöz malformasyon
E) Medulloblastom
35. Kırk iki yaşında erkek hasta 12 saat önce akut başlangıçlı
bilinç bozukluğu ataksi, nistagmus, oftalmopileji yakınması ile
yakınları tarafından acil servise getirilmiştir.
Öyküde alkol kullanımı öyküsü bulunan hastada en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serebellar kanama
B) Hepatik ensefalopati
C) Vestibuler nörit
D) Wernicke ensefalopatisi
E) Korsakoff sendromu
36. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide kötü prognozu
göstermez?
A) İleri yaş
B) Bekar
C) Ailede şizofren olması
D) Negatif semptomlar
E) Sık relaps
9DENEME SINAVI – 41
37. Bir toplumda henüz bir hastalığa yakalanmamış “sağlam”
kişilerin; belirli bir etkenle karşılaşma durumlarına
göre, izleme süresi içinde incelenen hastalığa yakalanma
risklerinin (insidans) belirlendiği prospektif olarak
neden – sonuç ilişkisinin sorgulandığı analitik araştırma
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kohort
B) Kesitsel
C) Vaka – kontrol
D) Tanımlayıcı
E) Deneysel
38. Meme kanseri ile ilgili olarak yürütülen bir çalışmada,
fizik muayenede kitle saptanan kadınlara önce ince iğne
aspirasyon biyopsisi, ardından cerrahi biyopsi uygulanmış
ve aşağıdaki tablo elde edilmiştir.
Cerrahi BiyopsiPozitif Negatif Toplam
İnce iğne Aspirasyon Biyopsisi
Pozitif 14 8 22Negatif 1 91 92Toplam 15 99 114
İnce iğne aspirasyon biyopsisinin duyarlılığı
aşağıdakilerden hangisidir?
39. Bir toplumda ana sağlığı düzeyini değerlendirmede
kullanılabilen en iyi ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşa özel ölüm hızı
B) Postneonatal ölüm hızı
C) Perinatal ölüm hızı
D) Fatalite hızı
E) Anne ölüm hızı
40. Altmış yedi yasında bir kadın, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı,
omuz ve kalça kavşağında ağrı ve tutukluk yakınmaları ile
başvuruyor. Fizik muayenesinde omuz ve kalça eklemleri
hareketle ağrıyor. Laboratuvarında sedimentasyon hızı
saatte 86 mm/saat bulunuyor. Orta düzeyde bir kronik
hastalık anemisi dışında hemogramında ve biyokimyasal
parametrelerinde bir özellik saptanmıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A Polimyaljia romatika
B) Romatoid artrit
C) Sistemik lupus eritematozus
D) Ankilozan spondilit
E) Polimyozit
41. Aşağıdakilerden hangisi Atopik Dermatit’in Major
kriterlerinden değildir?
A) Ailede astım öyküsü
B) Pruritis
C) Kronik tekrarlayan dermatit
D) Kserozis
E) Çocuklarda ekstansör yüzeyi tutma
42.“Herald madalyon plağı” aşağıdaki dermatolojik
hastalıkların hangisinde görülür?
A) Psöriazis
B) Liken Planus
C) Pemfigus Vulgaris
D) Pitriazis rosea
E) Parapsöriazis
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
43. Dört yaş 9 aylık erkek karın ağrısı ve son 6 ayda 5 kilo kaybı
şikayeti ile başvuruyor. Karın ağrısının bir haftadan beri
ataklar şeklinde olduğunu ve özellikle akşamları karın ağrısı
ataklarının daha sık görüldüğünü ifade ediyor. Dün akşam
karın ağrısı atağından sonra 2 kez koyu kahverengi–kırmızı
renkte, pis kokulu dışkılaması olmuş. Fizik muayenesinde sağ
alt kadranda hassasiyet ve elen gelen kitle saptanıyor. Ayakta
direk batın grafisinde sağ tarafta hava sıvı seviyesi görülüyor.
Batın USG’ de ileumda hedef tahtası görüntüsü saptanıyor.
Bu çocukta en olası ön tanı ve neden ikilisi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Akut apandisit– idiyopatik
B) İnvajinasyon–idiyopatik
C) İnvajinasyon–lenfoma
D) İnflamatuvar barsak hastalığı–idiyopatik
E) Peptik ulcus–H.pylori
44. Dört yaşında erkek çocuk ateş, halsizlik, boğaz ağrısı
nedeniyle başvurduğu hekim tarafından hastaya ampisilin
reçete ediliyor. Antibiyotik tedavisinden bir gün sonra gövdede
daha belirgin olmak üzere tüm vücutta makülopapüler
döküntüler ortaya çıkıyor. Döküntülerin olması üzerine acil
servise başvuran hastanın fizik muayenesinde tonsillerde
hiperemik, hipertrofi ve yaygın kriptler görülüyor. Tüm
vücutta generalize lenfadenopati ve kot altında dalak 5 cm
ele geliyor. Hastanın hemogramında lökositoz, lenfositoz
ve monositoz saptanıyor. Periferik yaymasında lenfositlerin
stoplazma ve çekirdeklerinde büyüme olduğu fakat çekirdek
stoplazma oranında bozulma olmadığı saptanıyor.
Bu çocukta en olası ön tanınız nedir?
A) Streptokoksik tonsillofarenjit
B) Lösemi
C) Lenfoma
D) Enfeksiyöz mononükleozis
E) Kızamıkçık
45. Yukarıda belirtilen hastanın tanısının kesinleşmesi için en
yararlı tanı testi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Boğaz kültürü
B) Kemik iliği aspirasyonu
C) Lenf nodu biyopsisi
D) Anti viral kapsid antijeni IgM
E) Anti Rubella IgM
46. Konjenital agamaglobulinemi (Bruton hastalığı) de
aşağıdaki mikroorgaizmalardan hangisinin enfeksiyonu
görülmesi beklenmez?
A) Enterovirus
B) EBV
C) S. Pneumonia
D) H. İnfluenza tip B
E) S. Aureus
47. Kolestaz nedeniyle tetkik edilen bir süt çocuğunda gama
glutamil transferaz (GGT) enziminde artış olmaması
özellikle dikkatinizi çekiyorsa, öncelikle aşağıdaki herediter
kolestaz nedenlerinden hangisini düşünülmelidir?
A) Byler sendromu
B) Caroli sendromu
C) Rotor sendromu
D) Alagille sendromu
E) Dubin–Johson sendromu
11DENEME SINAVI – 41
48. Aşağıdaki aşılardan hangisi viral kapsid proteinlerinden
elde edilir?
A) HPV aşısı
B) Kızamık–Kızamıkçık–Kabakulak aşısı
C) Suçiçeği aşısı
D) İnfluenza aşısı
E) Rotavirus aşısı
49.
Yukarıda belirtilen aile ağacında bir fenotipin özelliğini
gösterenler siyah ile boyanmıştır.
Buna göre bu özelliğin kalıtım tipi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Otozomal resesif
B) Otozomal dominant
C) X’e bağlı resesif
D) X’e bağlı dominant
E) Y ile kalıtım
50. Aşağıdakilerden hangisi kemik iliğinde megaloblastik
değişikliklerin görülmediği bir makrositer anemi nedenidir?
A) Vitmin B12 eksikliği
B) Folat eksikliği
C) Tiamin eksikliğine bağlı
D) Orotik asidüriye bağlı
E) Hipotiroidi
51. Kanama diyatezi nedeniyle tetkik edilen ve birinci basamak
kanama tetkiklerinde; tam kan sayımı, kanama zamanı,
PT–aPTT–INR normal sınırlarda ve periferik yaymasında
trombosit kümeleri görülen bir çocuğun öyküsünde yenidoğan
döneminde göbeğinin 3. haftada düştüğü öğreniliyor.
Bu çocukta en olası hemostaz bozukluğu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Faktör VIII eksikliği
B) Faktör IX eksikliği
C) Faktör X eksikliği
D) Faktör XII eksikliği
E) Faktör XIII eksikliği
52. Dört aylık bir süt çocuğunda boğmaca tanısı konuluyor.
Bu çocuğun klinik ve laboratuar değerlendirilmesinde
aşağıdakilerden hangisinin görülmesi beklenmez?
A) Konvülziyon
B) Öksürük
C) İnspiratuvar çekilme
D) Hipoglisemi
E) Lökopeni
53. İki yaşından büyük çocuklarda en sık görülen akut myeloid
lösemi tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) AML–M1
B) AML–M2
C) AML–M3
D) AML–M4
E) AML–M5
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
54. Aşağıdakilerden hangisi kronik alerjik inflamasyonda rol
oynar?
A) IL–5
B) IL–12
C) IL–4
D) Th2
E) Th17
55. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda alerjik rinit ile
birilikteliği artan durumlardan biri değildir?
A) Nazal polip
B) Enürezis
C) Adenotonsiller hipertrofi
D) Otit
E) Kronik sinüzit
56. Sık sık yürürken düşme, koordinasyon problemleri,
tekrarlayan pnömoni ve sinüzit nedeniyle getirilen 5 yaşında
kız çocuğunun; yapılan değerlendirmesinde serum IgA düzeyi
düşük, diğer immünglobülinler ise normal olarak saptanıyor.
Alfa fetoprotein düzeyi yüksek bulunan hastanın olası tanısı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Selektif IgA eksikliği
B) Bruton hastalığı
C) Yaygın değişken immün yetmezlik
D) Ataksi telenjiektazi
E) Chediak Higashi Sendromu
57. Aşağıdakilerden hangisinin erişkin çağda uzun boya neden
olmaz?
A) Hipertiroidi
B) Homosistinüri
C) Marfan sendromu
D) Frajil X sendromu
E) Klinefelter sendromu
58. Aşağıdakilerden hangisi serebral tuz kaybı ile uyumlu
değildir?
A) Hiponatremi
B) Hipovolemi
C) Artmış idrar çıkışı
D) Yüksek ürik asit
E) ADH yüksekliği
59. Aşağıdakilerden hangisi Neonatal lupus sendromunda
görülmez?
A) Böbrek tutulumu
B) Atrio–ventriküler tam blok
C) Trombositopeni
D) Nötropeni
E) Eritematöz lezyon
60. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda enfeksiyon ilişkili
ortaya çıkan hemolitik üremik sendrom nedenlerinden biri
değildir?
A) Human immunodeficiency virüs (HIV)
B) Escherichia coli
C) Streptococcus pneumoniae
D) Shigella dizenterica tip 1
E) Campylobacter jejuni
61. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda akut böbrek yetmezliği
sınıflandırmasında kullanılan bir skorlamadır?
A) SCORAD indeksi
B) Martinez kriterleri
C) pRIFLE kriterleri
D) Modifiye Jones kriterleri
E) Hanifin–Rajka kriterleri
13DENEME SINAVI – 41
62. Ailevi Akdeniz Ateşli çocuklarda böbreklerde amilodiozis
riskini en çok artıran aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serum amiloid A yüksekliği
B) M694V mutasyonu
C) Serum amiloid A yükseliği ve M694V mutasyonu
D) Ataklarda fibrinojen yükseliği
E) Ataklarda fibrinojen yüksekliği ve M694V mutasyonu
63. Aşağıdakilerden hangisi ani bebek ölümünü azaltabilen
durumlardan biridir?
A) Memeye alıştıktan sonra emzik kullanımını
B) Bebeğin yan uyutulması
C) Bebeğin yüzüstü uyutulması
D) Bebeğin yumuşak yatakta uyutulması
E) Annenin sigara içmesi
64. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda nazal polip
nedenlerinden biridir?
A) Astım
B) Akut rinosinüzit
C) Seröz otitis media
D) Allerjik rinit
E) Yabancı cisim
65. 1680 gr doğan ve respiratuvar distres nedeniyle mekanik
ventilasyonda solunum desteği verilen bebeğe, 6. günde NG
sondadan mama başlanıyor. Ertesi gün karın şişliği ve gaitada
kan görülüyor.
Çekilen direkt karın grafisinde barsak duvarında ve
karında serbest hava saptanan bu bebeğin tedavisi için
aşağıdakilerden uygun değildir?
A) Nazogastrik drenaj uygulanması
B) Antibiyotik tedavisi
C) Parenteral beslenme
D) Mamanın kesilmesi
E) Anne sütü başlanması
66. Aşağıdakilerden hangisi erken (1. – 4. gün) neonatal
hipokalseminin nedenlerinden biri değildir?
A) Asfiksi
B) Annede diabetes mellitus
C) Annede hiperparatiroidizm
D) Prematüre doğum
E) SGA
67. Fetal distress nedeniyle C/S ile doğurtulan bir bebeğin
amniyon mayisinin mekonyumlu olduğu öğreniliyor. Bebek
doğduğuda, aktif hareketli olduğu, ağladığı ve kalp tepe
atımının 120 olduğu görülüyor.
Bu bebek için en uygun yaklaşım hangisi olmalıdır?
A) Sadece ağız ve burun aspirasyonu
B) Taktil uyarı verilmesi
C) Derin trakeal aspirasyonu
D) Ambu ile pozitif basınçlı ventilasyon
E) Entubasyon ve mekanik ventilasyon
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
68. Aşağıdaki durumların hangisinde subakut endokardit profilaksisine gerek yoktur?
A) Ventriküler septal defekt
B) Hipertrofik kardiyomiyopati
C) Mitral valv proplapsusu ile birlikte mitral kaçak olması
D) Biküspit aortik valv
E) Sekundum atrial septal defekt
69. Aşağıda sıralanan hastalık ve konjenital kalp defekti eşleşmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Kartagener sendromu–Aortik ark anomalisi
B) Rubella – PDA
C) Turner sendromu – Aort koartasyonu
D) Noonan sendromu – Pulmoner stenoz
E) Holt Oram sendromu – ASD
70. Fallot tetralojisinin aşağıdaki komplikasyonlarından hangisinin görülme sıklığı en düşüktür?
A) Siyanotik nöbet
B) Bakteriyal endokardit
C) Kalp yetmezliği
D) Serebral tromboz
E) Beyin apsesi
71. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi Beta–glukozidaz yetersizliği sonucu oluşur?
A) Metakromatik lökodistrofi
B) Fabry hastalığı
C) Sandhoff hastalığı
D) Niemann–Pick hastalığı
E) Gaucher hastalığı
72. Aşağıdakilerden hangisi basit febril konvülziyon ile uyumlu değildir?
A) Tekrarlar
B) Aynı günde tekrarlar
C) Posttiktal dönem yoktur
D) 15 dakikadan kısa sürer
E) Generalize tonik–klonik nöbetler
15DENEME SINAVI – 41
73. Aşağıdaki sitokin ve etki mekanizması eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?
A B C D E
Kemo atraktan etki gösteren sitokin IL–8 IL–8 IL-6 IL–8 IL–6
Serbest radikallerin salınmasını sağlayarak bakterisidal etki gösteren sitokin IL–2 IL–2 IL–2 IL–2 IL–2
Keratinosit matürasyonunu uyararak yara iyileşmesini kolaylaştıran sitokin IL–8 IL–8 IL–6 IL–8 IL–8
Travmada hastalıklı davranıştan sorumlu olan sitokin HMGB–1 HSP HMGB–1 HMGB–1 HSP
Gram pozitif sepsiste kanda en uzun süre kalan sitokin IL–18 IL–21 IL–21 IL–18 IL–18
Eksikliğinde yara iyileşmesinde nötrofil fagasitozu bozulan sitokin IL–12 IL–2 IL–12 IL–12 IL–13
İntraselüler steroit moleküllerinin transportunu sağlayan sitokin HSP HSP HMGB–1 HMGB–1 HSP
Nitrik oksit ve endotelial aktivasyonu inhibe eden sitokin IL-13 IL-10 IL-13 IL-13 IL-10
TNFalfa’ nın modülatörü olan sitokin IL–10 IL–4 IL–10 IL–4 IL–10
Megakaryositopoezis ve trombopoezis yapan ve aynı zamanda sinir uçların-dan salınabilen sitokin
IL–11 IL–5 IL–5 IL–11 IL–5
74. Aşağıdakilerden hangisi intravenöz hiperalimentasyon için kontraendikedir?
A) Kısa bağırsak sendromu
B) Hipokalemi
C) Şiddetli metabolik bozukluk
D) Malapsorpsion
E) Yüksek debili gastrointestinal fistüller
75. Çeşitli travma türlerinde, enerji ve protein gereksinimi ile ilgili olarak aşağıdaki oranlardan hangisi yanlıştır?
A) Orta derecede malnütrisyon: protein dışı kalori÷nitrojen:150÷1
B) Hafif stres: Protein dışı kalori÷ nitrojen: 150÷1
C) Orta derecede stres: protein dışı kalori÷nitrojen: 120÷1
D) Ciddi stres: Protein dışı kalori÷nitrojen: 90–120÷1
E) Yanık: protein dışı kalori÷nitrojen: 90–120÷1
76. Delici kesici alet yaralanması nedeniyle acil servise getirilen 25 yaşındaki erkek hastanın vital bulguları TA: 80/40 mmhg PH:7.22,
HB:6 mg/dl olup hasta hipovolemik şok olarak değerlendiriliyor. Bu hastada laktik asidozun düzeltilmesi amacıyla bikarbonat
infüzyonu yapılıyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) İntraselüler asidoz meydana gelir
B) Oksihemoglabin serbestleşme eğrisinin sola kayması ve PH’nın alkoloza doğru geçmesi
C) ARDS olan hastalarda karbondioksit hücre içine daha fazla gireceğinden intraselüler asidozun derinleşmesi
D) Bikarbonatın hidrojen iyonu ile birleşerek karbonik aside çevrilmesi ve plazma karbondioksit düzeyinin yükselmesi
E) Laktik asidin metabolize edilmesi sonucu PH’nın yükselmesi
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
77. Cerrahi hastada hiperkalemi tedavisi için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Hiperkalemi tedavisinde acil olarak kullanılan kalsiyum
glukonatın etki mekanizması kalp ileti anormalliklerini
düzeltmektir.
B) Hiperkalemi tedavisinde acil olarak kullanılan
bikarbonatın etki mekanizması potasyumun hücre içine
sokulması şeklindedir.
C) Hiperkalemi tedavisinde acil olarak kullanılan albuterolün
etki mekanizması potasyumun hücre içine sokulması
şeklindedir.
D) Hiperkalemi tedavisinde kullanılan loop diüretiklerinin
etki mekanizması potasyumu bağlayarak potasyumun
atılmasını sağlamak şeklindedir.
E) Hiperkalemi tedavisinde kullanılan hemodiyaliz vücut
dışına potasyum atılımını sağlayarak etki eder.
78. Sıvı elektrolit tedavisinde kullanılan aşağıdaki parenteral
solüsyonlardan hangisi karaciğerde apopitozise yol açar?
A) %0.9 NaCl solüsyonu
B) %7.5 luk NaCl solüsyonu
C) Albumin
D) Dekstran
E) Linger laktat solüsyonu
79. Sarkomlar genellikle hematojen yolla metastaz yaparlar.
Aşağıdaki sarkom tiplerinden hangisi lenfojen yolla
metastaz yapmaz?
A) Rabdomiyosarkom
B) Epiteloid sarkom
C) Berrak hücreli sarkom
D) Anjio sarkom
E) Maling fibroz histiositom
80. Dissemine intravasküler koagülasyon ve primer fibrinolizis
için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) DİC’te trombositopeni mevcut iken primer fibrinoliziste
yoktur.
B) DİC’te hemolitik anemi mevcut iken primer fibrinoliziste
hemolitik anemi yoktur.
C) DİC’te protamin sülfat testi pozitif iken primer fibrinoliziste
negatiftir.
D) DİC’te euglobilin erime zamanı normal iken primer
fibrinolizste kısalmıştır.
E) DİC’te fibrin yıkım ürünleri artmış iken primer fibrinoliziste
fibrin yıkım ürünleri azalmıştır.
81. Hemarojik şokta sıvı replasmanı için albümin kullanılmasının yan etkisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Albuminin dolaşımda daha uzun süre kalması
B) Hiperkloremik metabolik asidoz yapması
C) Pulmoner fonksiyon bozukluğu yapması
D) Faktör VIII ve von Willebrand faktör eksikliğine bağlı postoperatif kanama oluşturması
E) Kan vizkozitesinde azalma oluşturması
82. Şokta resüsitasyonun hedefine ulaştığını gösteren en spesifik doku parametresi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serum laktat düzeyi
B) Baz eksikliği
C) Kolon tonometrisi
D) İnce barsak tonometrisi
E) Gastrik tonometri
17DENEME SINAVI – 41
83. Yirmi yedi yaşında erkek hasta acil servise araç dışı trafik kazası olarak getiriliyor. Hastanın vital parametrileri TA: 90/50 mmhg, Nabız : 130/dk, saatlik idrar çıkışı 15 ml / saat olarak tespit ediliyor.
Hastanın durumu için aşağıdaki ifadelerden hangisi en doğrudur?
A) Hasta evre 1 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 600 ml’dir.
B) Hasta evre 2 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 1000ml’dir.
C) Hasta evre 3 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 1800ml’dir.
D) Hasta evre 4 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 2100 ml’dir.
E) Hasta evre 3 hemorojik olup tahmini kan kayıp miktarı 1400 ml’dir.
84. Travma geçirmiş bir hastanın nörolojik değerlendirmesinde,
hastanın ancak koluna ağrılı uyaran verildiği zaman
kolunu çektiği, gözünü açtığı ve anlamsız sesler çıkardığı
saptanmıştır.
Bu hastadaki glaskow koma skoru kaçtır?
A) 10
B) 11
C) 12
D) 8
E) 9
85. Aşağıdaki vitaminlerden hangisi yanık tedavisinde
kullanıldığında, replasman hacmini, ödemle ilgili
komplikasyonları ve mekanik ventilasyon süresini azaltır?
A) A vitamini
B) B vitamini
C) C vitamini
D) D vitamini
E) E vitamini
86. Dermal yara iyileşmesinde, aşağıdakilerden hangisi
keloidin hipertrofik skardan ayrılmasında kullanılan
parametrelerdendir?
A) İyileşme granülasyon dokusunun fibronektin sentez düzeyi
B) İnsan lökosit antijen–2 (HLA–2) reseptör ekspresyonu
C) ICAM–1 reseptör ekspresyonu
D) Fibrobilaslara karşı antinükleer antikor sentezi
E) Fazla miktarda mast hücresi içermesi
87. Karaciğer transplantasyonu ile tedavi edilen aşağıdaki
hastalıkların hangisinde en uzun süreli hastalıksız yaşam
süresi elde edilir?
A) Hepatit B
B) Hepatit C
C) Primer bilier siroz
D) Hepatoselüler karsinom
E) Primer sklerozan kolanjit
88. Aşağıdaki malign melanom tiplerinden hangisi özellikle
yüzde yerleşir?
A) Süperficial tip
B) Nodüler tip
C) Lentigo maligna
D) Akral lentiginöz melanom
E) Amelanotik melanom
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
89. Mammografide mikrokalisfikasyon kümeleri görülen, hem
gros hem histolojik olarak maligniteyi taklit eden benign
meme lezyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Radial skar
B) Kompleks sklerozan lezyonlar
C) İntratuktal papillom
D) Sklerozan adenozis
E) Yağ nekrozu
90. Aşağıdakilerden hangisi BRCA–1 ile ilişkili olarak gelişen
meme kanserinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Yüksek grade
B) Artmış mitotik indeks
C) Östrojen reseptör pozitifliği
D) p53 mutasyonunda artış
E) Lenfosit infiltrasyonu
91. En iyi prognozlu, en az aksiller lenf nodu metaztazı yapan,
BRCA–1 geninin en sık pozitif olduğu, meningeal ve serozal
yüzeylere en sık metaztaz yapan meme tümörleri aşağıdaki
şıklardan hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) Tübüler invaziv duktal karsinom–Papiller invaziv duktal
karsinom–Medüller invaziv duktal karsinom–İnvaziv
lobüler karsinom
B) Papiller invaziv duktal karsinom–Tübüler invaziv duktal
karsinom–Müsinöz invaziv duktal karsinom–İnvaziv
lobüler karsinom
C) Medüller invaziv duktal karsinom–İnfiltratif invaziv duktal
karsinom–İnvaziv lobüller karsinom–Papiller invaziv
duktal karsinom
D)Tübüler invaziv duktal karsinom–Modüller invaziv duktal
karsinom–Papiller invaziv duktal karsinom– İnvaziv
lobüller karsinom
E) İnvaziv lobüler karsinom–Papiller invaziv duktal karsinom–
Medüller invaziv duktal karsinom–Tübüler invaziv duktal
karsinom
92. Periferik arter anevrizmasının en sık görüldüğü
lokalizasyon aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aksiller arter
B) Karotis
C) Brakial arter
D) Popliteal arter
E) Radial arter
93. Lenfatik sistem ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Gebeliğin 6. Haftasında oluşmaya başlar
B) Gebeliğin 8. Haftasında sisterna şili oluşmuştur
C) Bir yaşından önce görülen lenfödeme, prekoks lenfödem
denir
D) Meige hastalığı, prekoks lenfödemin familial tipidir
E) Milroy hastalığı, konjenital lenfödemin familial tipidir
94. Ellibeş yaşında erkek hastaya tanısal amaçlı üst
gastrointestinal endoskopi yapıldıktan sonra şiddetli göğüs
ağrısı gelişiyor. Fizik muayenede boyunda krepitasyon tespit
ediliyor.
Bu hastada bundan sonraki aşamada ilk yapılması gereken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Endoskopinin tekrar edilmesi
B) Acil boyun eksplorasyonu, drenaj ve perforasyonun
onarımı
C) Suda çözülen kontrast madde ile özefagus grafisi
D) EKG çekilmesi
E) Hastanın yoğun bakın ünitesine alınıp gözlem altında
tutulması
19DENEME SINAVI – 41
95. İnoperabl ve metaztatik gastointestinal stromal tümörlerde
tirozin kinaz inhibitörü olan imatinib kemoteropatik
ajan olarak kullanır.İmatinibe Cevap alınamaması
veya imatinib kullanımına rağmen diffüz progresyon
gösteren gastrointestinal stromal tümörlerde kullanılan
kemoteropatik ajan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dasatinib
B) Lapatinib
C) Sunitinib
D) Cetuximab
E) Erlotinib
96. Karın içi yapışıklıkları olmayan bir hastada, kalın
bağırsağın radyasyon enteritinden en sık etkilenen kısmı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çekum
B) Splenik fleksura
C) Rektum
D) İnen kolon
E) Sigmoid kolon
97. Safra kesesinin en sık görülen benign kitlesel lezyonu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pseudotümör
B) Kolesterol polibi
C) Adenomiyomatozis
D) Adenom
E) Hamartom
98. Ankilozan spondilitli bir hasta sol gözünde ani ge lişen bulanık
görme, ağrı ve fotofobi başlamıştır. Hasta nın biomikroskopik
muayenesinde ön kamerada; 3 (+) hücre, keratik presipitat
saptanmıştır.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bakterial konjonktivit
B) Retina dekolmanı
C) Anterior üveit
D) Koroidit
E) Glokom
99. Tedaviye yanıt vermeyen tekrarlayan burun tıkanıklığı ve
epistaksis şikayeti kliniğe başvuran 16 yaşındaki erkek
hastanın çekilen grafisinde nazofarenkste kitle saptanmıştır.
Bu hastadaki en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nazofarenks kanseri
B) Respiratuar papillom
C) Travmatik epistaksis
D) Yabancı cisim
E) Juvenil anjiofibrom
100. Yirmi gün önce üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş
olan 34 yaşındaki erkek hasta, şiddetli baş dönmesi, bulantı
ve kusma şikayetleri ile başvuruyor. Fizik muayenede
nistagmus, işitme kusuru ve denge bozukluğu saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut labirentit
B) Vestibüler nörit
C) Benign pozisyonel vertigo
D) Meniere hastalığı
E) Otitis media
20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
101. Adams Hakim sendromunda aşağıdakilerden hangisi
görülmez?
A) Yürüme bozukluğu
B) Demans
C) İdrar inkontinansı
D) Ventriküler dilatasyon
E) Papil ödemi
102. Olier ve Mafucci Sendromuna eşlik eden benign kemik
tümörü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osteokondrom
B) Enkondrom
C) Osteid osteom
D) Osteoblastom
E) Brown Tümörü
103. Bir yaşın altındaki gelişimsel kalça cıkığı vakalarının
tedavisinde, kalçaya aşırı abdüksiyon ve iç rotasyon
pozisyonu verilirse hangi arter bası altında kalır?
A) İnternal iliak arter
B) Arteria profunda femoris
C) Obturator arter
D) Retinakü ler arter
E) Medial circumflex femoral arter
104. Prostat tümörü şüphesinde ilk başvurulması gereken
yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Transrektal ultrasonografi
B) Magnetik rezonans görüntüleme
C) Bilgisayarlı tomografi
D) Pozitron emisyon tomografisi
E) Sintigrafi
105. Aşağıdaki durumlardan hangisinde testis torsiyonu
gelişme riski artar?
A) Akut epididimoorşit
B) Travma
C) Hidrosel
D) Testis tümörü
E) Epididim kistleri
106. Yenidoğan bir kız bebek, postnatal 6.gün huzursuzluk,
emmeme, bulantı, kusma, kanlı mukuslu ishal ve karında
distansiyon ile doktora getiriliyor. Yapılan fizik muayenede
karın duvarında hiperemi, ödem ve distansiyon gözlenen
hastanın çekilen ayakta direk karın grafisinde barsak duvarı
içinde hava kabarcıkları saptanıyor.
Bu hastada en uygun tanı nedir?
A) Ülseratif kolit
B) Hirschsprung hastalığı
C) Anal atrezi
D) Nekrotizan enterokolit
E) Invajinasyon
21DENEME SINAVI – 41
107. Disosiyatif anestezi yapan genel anestezik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Etomidat
B) Midazolam
C) Ketamin
D) Propofol
E) Tyopental
108. Aşağıdakilerden hangisi Ankilozan spondilitin radyolojik
bulgularından değildir
A) Lomber lordoz kaybı
B) Epin kalkanei
C) Sindesmofit
D) Bambu kamışı vertebra
E) Osteofit
109. Aşağıdakilerden hangisi jinekolojik görüntüleme
yöntemlerinden biri olan sonohisterografi (SHG= SIS)
kullanımı için kontendike değildir?
A) Hematometra
B) Gebelik
C) Aktif pelvik enfeksiyon
D) Stenotik serviks
E) Endometrial polip
110. Aşağıdaki ifadelerden hangisi adenomiyozis için doğru
değildir?
A) Nullipar olgularda daha sık gözlenir.
B) Endometriozis sıklığı artmıştır.
C) Dismenore ve menorajiye neden olurlar.
D) Menopozdan sonra şikayetler azalır.
E) Kesin tanı genellikle histerektomi materyalinin konması
ile konulur.
111. Yirmi üç yaşında ilk gebeliği olan hastanın USG’inde sol
tubada 4x4,5 cm çaplı, içerisinde fetal kalp atımı gözlenen
gebelik kesesi gözleniyor. Hastanın hemodinamisi stabil ve
periton irritasyon bulguları saptanmıyor.
Bu hastanın tedavisinde öncelikle aşağıdakilerden hangisi
yapılmalıdır?
A) Metotreksat ve b–hCG takibi
B) Acil laparatomi
C) Kan transfüzyonu sonrası laparatomi
D) Laparaskopi ve salpingostomi
E) Yakın gözlem
112. Aşağıdaki hormonlardan hangisi infertilite hastalarında
ovulasyon indüksiyonu sırasında folikül rüptürü (folikül
çatlatılması) amacı ile kullanılır?
A) Klomifen sitrat
B) HCG
C) Estrojen
D) Progesteron
E) FSH
113. Adölesan dönemi için en uygun kontraseptif yöntem
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kombine Oral Kontraseptifler
B) Bakırlı RIA
C) Mini hap
D) Vajinal halka
E) Levonorgestrelli RIA
114. Aşağıdakilerden hangisinin gebe kalma olasılığı vardır?
A) Testiküler feminizasyon
B) Müllerian agenezi
C) Kalmann sendromu
D) Swyer sendromu
E) 5 alfa redüktaz eksikliği
22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
115. Anomaliye bağlı olmayan fetal ölümlerin en sık sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dekolman plasenta
B) Plasenta previa
C) Preterm eylem
D) Perinatal enfeksiyonlar
E) Gestasyonel diyabet
116. Gebelik sırasında aşğıdaki hematolojik parametrelerden
hangisinde artış gözlenmez?
A) Lökosit
B) Nötrofil
C) Eritrosit frajilitesi
D) Sedimentasyon
E) Hemotokrit
117. Postpartum 10. günde ortaya çıkan endometritte en sık
izole edilen ajan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Grup B Streptokok
B) E. Coli
C) S. Aureus
D) CMV
E) C. Trachomatis
118. Otuz beş yaşında servikal smearda HGSIL (Yüksek gradeli
skuamöz intraepitelyal lezyon) saptanan olguda yapılan
kolposkopik biyopside CIN 1 saptanıyor.
Bundan sonraki adımda yapılması gereken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konizasyon
B) Smearın tekrarı
C) Tedavisiz takip
D) HPV serotiplendirmesi
E) Endometrial biyopsi + endoservikal küretaj
119. Otuz sekiz yaşında jinekoloji kliniğine kanama şikayeti ile
başvuran hastanın b–hcg değeri negatif olarak saptanıyor.
Yapılan jinekolojik muayene ve USG neticesinde uterusun
normal cesamette olduğu görülen ve endometrial kalınlık
20 mm olarak ölçülen hastada endometrial örnekleme
yapılıyor.
Endometrial örnekleme sonucu kompleks atipisiz
hiperplazi olarak değerlendirilen hastanın tedavisinde en
uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kombine Oral Kontraseptif
B) Progesteron
C) Total abdominal histerektomi
D) Total abdominal histerektomi, bilateral
salpingoooferektomi
E) Tedavisiz takip
120. Aşağıdaki jinekolojik kanserlerden hangisinin sıklığı
bilateral tüp ligasyonu ile azalır?
A) Vulva
B) Vajen
C) Serviks
D) Endometrium
E) Over
01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji
01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Doğum
TEMEL BİLİMLER
KLİNİK BİLİMLER
TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– D 31– A 61– E 91– E
2– C 32– A 62– A 92– C
3– B 33– D 63– D 93– C
4– B 34– C 64– C 94– A
5– C 35– D 65– A 95– B
6– E 36– C 66– C 96– A
7– D 37– A 67– D 97– C
8– A 38– B 68– E 98– C
9– C 39– C 69– A 99– D
10– E 40– C 70– C 100– B
11– C 41– A 71– D 101– A
12– D 42– A 72– E 102– B
13– C 43– D 73– A 103– E
14– B 44– B 74– A 104– A
15– C 45– C 75– B 105– B
16– D 46– E 76– D 106– C
17– D 47– D 77– A 107– B
18– C 48– B 78– B 108– D
19– B 49– E 79– D 109– C
20– C 50– C 80– A 110– E
21– B 51– D 81– C 111– A
22– B 52– B 82– B 112– B
23– C 53– E 83– B 113– E
24– C 54– C 84– A 114– C
25– D 55– A 85– A 115– A
26– D 56– B 86– A 116– B
27– B 57– C 87– A 117– E
28– B 58– D 88– B 118– C
29– C 59– D 89– B 119– D
30– D 60– B 90– D 120– B
KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– A 31– C 61– C 91– A
2– E 32– D 62– C 92– D
3– C 33– E 63– A 93– C
4– E 34– D 64– D 94– C
5– D 35– D 65– E 95– C
6– B 36– A 66– C 96– C
7– A 37– A 67– A 97– B
8– D 38– B 68– E 98– C
9– C 39– E 69– A 99– E
10– D 40– A 70– C 100– A
11– E 41– D 71– E 101– E
12– A 42– D 72– B 102– B
13– D 43– C 73– A 103– E
14– C 44– D 74– C 104– A
15– A 45– D 75– E 105– B
16– C 46– B 76– E 106– D
17– B 47– A 77– D 107– C
18– D 48– A 78– E 108– E
19– B 49– D 79– E 109– E
20– C 50– E 80– E 110– A
21– C 51– E 81– C 111– D
22– A 52– E 82– E 112– B
23– D 53– B 83– C 113– A
24– A 54– E 84– D 114– C
25– D 55– B 85– C 115– C
26– E 56– D 86– D 116– E
27– E 57– A 87– C 117– E
28– B 58– E 88– C 118– A
29– C 59– A 89– D 119– B
30– E 60– E 90– C 120– E
İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR
TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00
TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com
3DENEME SINAVI – 41
1. Aşağıdakilerden hangisi pelvis iskeletinde bulunan
yapılardan biri değildir?
A) Eminentia iliopubica
B) Promontorium
C) Linea arcuata
D) Tuberculum adductorium
E) Facies auricularis
Cevap D
Tuberculum adductorium, femur’da epiconcylus medialis’in
hemen yukarı kısmında yer alan bir çıkıntıdır. M. adductor
magnus’un medial lifleri burada sonlanır.
Eminentia iliopubica ilium ile pubis’in birleştiği yerdeki
tümseğin adıdır.
Promontorium sakrumda, linea arcuata ilium’da, facies
auricularis de hem sakrum hem de ilium’da bulunan ve
sakroiliyak eklemin eklem yüzeyi olan yapılardır.
2. Maxilla aşağıdaki neurocranium kemiklerinden hangisi ile
eklem yapar?
A) Os temporale
B) Os sphenoidale
C) Os frontale
D) Os parietale
E) Os occipitale
Cevap C
Maxilla, mandibula hariç tüm viscerocranium kemikleriyle ve
neurocranium kemiklerinden de os frontale ile iklem yapan bir
kemiktir.
3. Aşağıdaki eklemlerden hangisinde sadece transvers
eksende fleksiyon-ekstensiyon hareketleri yapılabilir?
A) Art. radiocarpalis
B) Art. talocruralis
C) Art. subtalaris
D) Art. genus
E) Art. humeroradialis
Cevap B
Sadece transvers eksene sahim hareketli eklem tipi ginglymus
(trochlear)’tur. Seçeneklerde verilen eklemlerden sadece art.
talocruralis ginglymus’tur.
Art. radiocarpalis ellipsoid, art. subtalaris plana, art.
humeroradialis de eklem yüzünün şekline göre sferoid tipte
2015 OCAK TUS 41. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
eklemlerdir. Art. genus, ginglymus tipinde bir ekleme benzeyip
30 derecelik fleksiyondan sonra iç ve dış rotasyon yapabilen bir
eklemdir.
4.
I. M. supraspinatus
II. M. teres minor
III. M. teres major
IV. M. pectoralis minor
Kola adduksiyon yaptıran kaslar seçeneklerin hangisinde
doğru olarak verilmiştir?
A) I ve II
B) II ve III
C) II, III ve IV
D) II ve IV
E) III ve IV
Cevap B
Soruda verilen kaslardan sadece m. teres minor ve m. teres
major’un kola adduksiyon fonksiyonu vardır. M. supraspinatus
kola ilk 15 derecelik abdüksiyonu yaptıran kastır. M. pectoralis
minor’un ise üst ekstremiteye hareketi yoktur.
5. Aşağıdaki kaslardan hangisi el parmaklarının orta ve distal
falankslarına ekstensiyon yaptırabilir?
A) M. extensor carpi radialis longus
B) M. extensor carpi radialis brevis
C) Mm. lumbricales
D) M. extensor carpi ulnaris
E) M. extensor indicis
Cevap C
5DENEME SINAVI – 41
Mm. lumbricales’ler m. flexor digitorum profundus’un
tendonlarından başlayan ve 2., 3., 4. ve 5. parmakların
arka yüzlerinde yer alan aponeurosis dorsalis (AD)’lerde
sonlanan kaslardır. Bu kasın AD’e tutunduğu yer art.
metacarpophalangea’nın distalinde olduğu kasın çalışmasıyla
1. falankslar fleksiyon yapar. AD’in uzantıları orta ve son
falanksların arka yüzlerine tutunmuştur. Mm. lumbricales’lerin
aponeurosis dorsalis’e tutunduğu yer de orta ve son falanksların
proksimalinde kalır. Mm. lumbricales’lerin AD’i çekmesi sonucu
ise orta ve son falankslar ekstensiyon yaparlar.
6. Aşağıdaki kaslardan hangisinin tendonu arcus pedis
transversus’u alttan destekler?
A) M. tibialis anterior
B) M. tibialis posterior
C) M. fibularis tertius
D) M. fibularis brevis
E) M. fibularis longus
Cevap E
M. fibularis longus’un tendonu malleolus lateralis’in
arkasından geçtikten sonra ayak tabanında lateralden mediale
doğru seyredip arcus pedis transversus’u destekledikten sonra 1.
metatarsal kemiğe tutunur.
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Aşağıda verilen anatomik yapılardan hangisi membrana
thyrohyoidea’yı delerek geçer?
A) A. thyroidea superior
B) A. thyroidea inferior
C) N. laryngeus inferior
D) N. laryngeus superior, ramus internus
E) N. laryngeus superior, ramus externus
Cevap D
Membrana thyrohyoidea; adı üstünde larynx’in thyroid
kıkırdağı ile hyoid kemik arasında uzanan bir bağdır. Bu yapıyı a.
ve v. laryngea superior ile n. laryngeus superior’un r. internus’u
deler.
8. Burun boşluğunu besleyen a. ethmoidalis anterior ve
posterior arlerleri aşağıda verilen damarlardan hangisinin
bir dalıdır?
A) A. ophthalmica
B) A. facialis
C) A. maxillaris
D) A. sphenopalatina
E) A. labialis superior
Cevap A
Burun boşluğunu besleyen a. ethmoidalis anterior ve
posterior’lar a. ophthalmica’nın dallarıdırlar. Bu arterler a.
ophthalmica’dan orbita’da ayrıldıktan sonra orbita’nın medial
duvarında yer alan for. ethmoidale anterior ve posterior’dan
geçerek burun boşluğuna ulaşırlar.
7DENEME SINAVI – 41
9. Ductus thoracicus nereye boşalır?
A) V. azygos
B) V. brachiocephalica sinistra
C) Angulus venosus sinister
D) V. subclavia dextra
E) V. hemiazygos
Cevap C
Ductus thoracicus, abdomende L2 gövdesinin ön yüzünde yer
alan cisterna chyli’den ayrıldıktan sonra yukarı doğru yükselir ve
T12 hizasında hiatus aorticus’dan geçerek arka mediastene ulaşır.
Burada solda yükselerek üst mediyastene ve oradan da boynun
sol tarafına ulaşır. Burada v. jugularis interna ile v. subclavia
sinistra’nın birleşme yeri olan angulus venosus sinister’den
venöz dolaşıma katılır.
10. Plica umbilicalis lateralis içerisinde bulunan damar
aşağıdakilerden hangisidir?
A) A. umbilicalis
B) V. umbilicalis
C) Vv. paraumbilicales
D) A. epigastrica superficialis
E) A. epigastrica inferior
Cevap E
Plica umbilicalis lateralis, karın ön duvarını saran peritonun
umbilicus’tan mesane’ye atlarken oluşturduğu plikalardan en
lateralde olanıdır. Bu plikanın içerisinde a.iliaca externa’nın bir
dalı olan a. epigastrica inferior ve onun yandaş veni yer alır.
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
11. Karaciğeri besleyen a. hepatica propria aşağıda verilen
ligamentlerden hangisi içerisinde yer alır?
A) Lig. coronarium hepatis
B) Lig. falciforme hepatis
C) Lig. hepatoduodenale
D) Lig. hepatorenale
E) Lig. hepatogastricum
Cevap C
A. hepatica communis’in bir dalı olan a. hepatica propria
ile ductus choledochus ve v. portae hepatis, karaciğer ile
mide ve duodenum arasında uzanan omentum minus’un lig.
hepatoduodenale kısmında yer alır.
12. N. facialis aşağıdaki kaslardan hangisini inerve eder?
A) M. digastricus, venter anterior
B) M. masseter
C) M. levator palpebrae superioris
D) M. stylohyoideus
E) M. orbitalis
Cevap D
M. stylohyoideus suprahyoid kaslardan biridir ve n.
facialis’ten inerve olur.
M. digastricus, venter anterior ile m. masseter n.
mandibularis’ten,
M. levator palpebrae superioris n. oculomotorius’tan ve
M. orbitalis (Müller kası) de sempatiklerden inerve olur.
9DENEME SINAVI – 41
13. Ventriculus tertius’un lateral duvarını yapan anatomik
oluşum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Putamen
B) Capsula interna
C) Thalamus
D) Cerebellum
E) Nuc. caudatus
Cevap C
Ventriculus tertius sağlı sollu diencephalonların arasında yani
thalamus’ların arasında yer alır. Dolayısıyla ventriculus tertius’un
lateral duvarında thalamus yer alır.
14. Ductus cochlearis’teki corti organını ve stereosiliyalı
tüy hücrelerini üst taraftan örten yapı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Macula utriculi
B) Membrana tectoria
C) Membrana basilaris
D) Membrana vestibularis
E) Modiolus
Cevap B
Ductus cochlearis’teki corti organını ve stereosiliyalı tüy
hücrelerini üst taraftan örten yapı membrana tectoria’dır.
Macula utriculi utriculus’ta yer alır.
Membrana basilaris corti organının üzerine oturduğu yapıdır.
Membrana vestibularis membrana tectoria’nın da yukarısında
bulunan ve scala vestibuli’yi ductus cochlearis’ten ayıran yapıdır.
Modiolus ise cochlea’nın ortasında yer alan kemik eksendir.
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
15. Aşağıdaki organellerden hangisi hücrede protein sentezinde
görev almaz?
A) Ribozom
B) Nissl cismi
C) Granülsüz endoplazma retikulumu
D) Çekirdek
E) Golgi cismi
Cevap C
Protein sentezi çekirdekte DNA’nın kodlanmasıyla başlar.
mRNA’lar ribozomlar üzerinde proteini kodlar. Buradan sonra
bir proteinin posttranslasyonel modifikasyonu önce Granüllü
endoplazma retikulumunda sonra Golgi’de yapılır. Bir hücrede
yoğun Granüllü endoplazma retikulumlarına ve ribozomlara
Nissl cismi (özellikle sinir hücrelerinde) ismi verilir.
Oysa granülsüz (düz) endoplazma retikulumu protein
sentezinde görev almaz.
Görevleri şunlardır:
• Lipid, steroid, yağ asidi sentezi,
• Glikojen metabolizması,
• Yağda eriyen ilaçların metabolizması ve detoksifikasyonu
(karaciğerde detoksifikasyon, sitokrom P–450).
• Granülsüz ER aynı zamanda hücre içinde görevi kalmayan
ve ortadan kaldırılması gereken organellerin etrafını
çevreleyerek lizozomal yıkımına aracılık eder.
16. Aşağıdaki hücre zarı değişikliklerinden hangisi o
hücrenin programlı bir şekilde ölmekte olduğunun tipik
göstergelerinden biridir?
A) Zarda fosfotidil kolin miktarının artması
B) Zarın dış yüzeyinde glikokaliks tabakasının incelmesi
C) Zar akışkanlığının artması
D) Zarın dış yüzeyinde fosfotidil serin moleküllerinin artması
E) Zarın iç yüzeyinde kolesterol esterlerinin birikmesi
Cevap D
Hücre ölümü programlı (apopitoz) ve programsız (nekroz)
şeklinde sınıflandırılabilir. Bunlardan apopitozda hücre zarında
tipik bir değişiklik izlenir ki burada hücre zarının dış yüzeyinde
fosfotidil serin molekülleri birikir. Dolasıyla sorunun yanıtı budur.
Hücre zarında trigliserit ve kolesterol esterleri bulunmaz.
Hücre zarının akışkanlığını, kolesterol miktarı, yağ asitlerin
uzunluğu ve doygunluğu ile sıcaklık belirler. Kolesterolün ve yağ
asit zincir uzunluğunun artışı membran akışkanlığını azaltırken,
yağ asitlerinin doymamış olması ve sıcaklık membranın
akışkanlığı arttırır.
Hücre zarında bulunan fosfolipidler şunlardır:
Fosfotidil kolin (lesitin) Hücre zarındaki en sık fosfolipid
Fosfotidil inositol,
Fosfotidil serin, Apopitotik süreçte eksternalize olur
Fosfotidil etanolamin,
Sfingomyelin.
Hücrenin dış ortamla etkileşimde görev alan moleküller
vardır. Bunlara hücre örtüsü (glikokaliks) adı verilir. Glikokaliks,
temel olarak hücrenin dış yüzünde bulunan glikolipid ve
glikoprotein molekülleridir.
Hücre zarında bulunan gerek glikokaliks yapısının gerekse
proteinlerin bulunması gereken yerleri belirleyen ve bunları o
bölgelere taşıyıp oralarda tutan yapılara lipid raft adı verilir.
Adlandırma bu yapıların akışkan hücre zarının fosfolipid
molekülleri üzerinde rafting yapan bir yapıya benzetildiği için
yapılmıştır. Buna en güzel örnek düz kaslardaki kaveola yapısıdır.
11DENEME SINAVI – 41
Düz kasın kasılması için gereken kalsiyum hücrenin dışından
sağlanır. Bu kalsiyumun hücrenin içine alınmasını kaveolin
proteinlerinin oluşturduğu kaveola yapısı sağlar.
17. Eritropoezin hangi aşamasının sonunda hücrenin çekirdeği
dışarı atılır?
A) Pronormoblast
B) Bazofilik normoblast
C) Polikromatofilik normoblast
D) Ortokromatofilik normoblast
E) Retikülosit
Cevap D
Eritropoezin aşamalarında öne çıkan özellikler ve aşamalar
şu şekildedir:
Pronormoblast (proeritroblast): Hücre zarında hemoglobin
sentezinde kullanılacak demiri taşıyan transferrin için reseptörler
izlenir.
Normoblastlar, Bazofilik, polikromatofilik, ortokromatofilik
olmak üzere 3 tiptedir. Aşamalar ilerledikçe bazofilik yapılı
ribozomlar kaybolurken; asidofilik yapılı Hb sentezi artar.
Bazofilik normoblastta Hb molekülleri izlenir.
Ortokomatofilikde mitoz durur, bu aşamanın sonunda
çekirdek dışarı atılır. Kalıntı olarak izlenmesi Howell–Jolly cismi
adını alır.
Retikülosit: Çekirdeğini kaybetmiş genç eritrositlerdir.
Periferik dolaşıma geçerler (%1’i). Sitoplazmalarında ribozomlar
bulunmakta ve Hb sentezi devam etmektedir. Bir kaç gün sonra
ribozomlar kaybolur ve Hb sentezi sona erer.
18. Santral sinir sistemindeki bir Ranvier boğumu
aşağıdakilerden hangisiyle temas halindedir?
A) Schwann hücresi uzantıları
B) Oligodendrosit uzantıları
C) Astrosit ayakları
D) Kan damarları
E) Bazal membran
Cevap C
Santral sinir sisteminde oligodendrosit, periferikteyse
Schwann hücrelerinin sitoplazması aksonu kat kat sarmalar
ve myelini yapar. İki myelin yapıcı hücrenin arasında kalan
akson bölümü myelin yapısı izlenmeyecek şekilde açıktadır,
buna Ranvier boğumu denir. Aksiyon potansiyelinin oluştuğu ve
sodyum kanallarından yoğun olduğu bölgelerdir. Myelinlenmiş
aksonlarda oluşan aksiyon potansiyeli bir boğumdan diğerine
atlama yaparak ilerler. Buna sıçramalı iletim (saltatory
conduction) denir.
Periferik ile santral sinir sistemi myelinizasyon bakımından
farklılıklar gösterir. Bunlar aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Anlaşılacağı üzere santral sistemde Ranvier boğumlarındaki
açıkta olan aksona astrositler temas ederler.
SSS ve PSS arasındaki myelinizasyon farkları
SSS PSS
Bir oligodendrosit birden çok aksonu myelinler.
Bir Schwann hücresi sadece bir aksonu myelinler.
Oligodendrositin hücre gövdesi myelin kılıfla ilişkide değildir.
Schwann hücresinin gövdesi myelin kılıfın içindedir.
Myelin kılıfta bazal lamina yapısı yoktur.
Myelin kılıfta bazal lamina yapısı vardır.
Myelinli aksonlar bağ dokusuyla desteklenmemiştir.
Myelinli aksonlar bağ dokusuyla desteklenmiştir.
Ranvier boğum yüzeyi açıktır ve buraya astrosit uzantıları temas eder.
Ranvier boğumlarının yakınında komşu Schwann hücre uzantıları birbirleri içine girerler.
Ranvier boğumlarının yakınında myelinin iç ve dış tabakaları ayrı halkalar şeklinde sonlanır ve oligodendrosit sitoplazması yok denecek kadar azdır.
Schwann hücresi sitoplazması kalıntıları içerir (Schmitt–Lanterman yarıkları).
19. Aşağıdaki kulak ile ilgili verilen bilgilerden hangisi
yanlıştır?
A) Dış kulak yolu çok katlı yassı epitelle döşelidir.
B) Orta kulak kemiği malleus oval pencereyle skala
vestibuliye bağlanır.
C) Orta kulak kemikleri sesin şiddetinin ayarlanmasında görev
yapar.
D) Skala timpani orta kulak kemikleriyle ilişkili değildir.
E) İç kulakta perilenf içeren boşluklar birbirleriyle devamlıdır.
Cevap B
Orta kulak kemiği malleus dış kulakla kulak zarı aracılığıyla
bağlantılıyken; stapes iç kulağa oval pencere aracılığıyla bağlantı
kurar. Diğer önermeler doğrudur. E seçeneğinde verilen perilenfin
doldurduğu boşluklar olan skala vestibuli ve timpaninin
kohleanın en üst kısmında birbirleriyle bağlantı kurduğu yere
“helikotrema” adı verilir.
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
20. Kadında menstrüel siklusun ilk yarısındaki endometrial
hücre proliferasyonuna neden olan östrojen hormonu
salgısını aşağıdaki hücrelerden hangisi uyarmaktadır?
A) Teka hücresi
B) Granüloza hücresi
C) Adenohipofiz bazofil hücreleri
D) Adenohipofiz asidofil hücreleri
E) Hipotalamus supraoptik çekirdeği
Cevap C
Menstrüel siklusun ilk yarında artmakta olan östrojen
foliküllerdeki granüloza hücrelerinden salgılanmaktadır.
Soruda bu hücreleri uyaran faktör araştırılmaktadır. Granüloza
hücrelerini FSH uyarmaktadır ve FSH salgılayan hücreler
adenohipofizin bazofil hücrelerinden gonadotrop hücreleridir.
Diğer bazofil hücreleriyse kortikotrop (ACTH vb. salgılar)
ve tirotrop (TSH vb. salgılar) hücrelerken; asidofil hücreler
mammotrop (Prolaktin) ve somatotrop (büyüme hormonu)
hücrelerdir.
21. Epifiz bezi aşağıdaki ilkel beyin keselerinden hangisinin ileri
gelişimi sonucu ortaya çıkar?
A) Telensefalon
B) Diensefalon
C) Mesensefalon
D) Metensefalon
E) Rombensefalon
Cevap B
İntrauterin (IU) üçüncü haftada ektodermin dorsal
kalınlaşması (primitif nodun önünde) sonucu nöral plak (plate)
gelişir. Daha sonra plağın kenarları nöral katlantıları oluşturur.
Bu katlantılar orta hatta birleşerek dördüncü haftada tubus
neuralis’i (nöral tüp) oluşturur. Bu sırada bazı nöroektodermal
hücreler buradan ayrılarak crista neuralisi (nöral krest) yapar.
Nöral tüpün kraniyal ucu 25. günde (18–20 somit); kaudal ucu
27. günde kapanır. 4. somit çifti hizasının kranialinde kalan nöral
tüp bölümü, 3 genişleme gösterir.
Bu genişlemelere ilkel beyin keseleri denir ve beynin
bölümleri buradan gelişir.
Prosencephalon (ön beyin), mesencephalon (orta beyin) ve
rhombencephalon (arka beyin) olmak üzere. Bu aşamada üç
kıvrılma (fleksura) izlenir; sefalik fleksura orta beyin bölümünde,
servikal fleksura arka beyin ve medulla spinalis arasında ve ters
yönde kıvrılma olan pontine kıvrılmaysa pons hizasında izlenir.
5 haftadan sonra;
• Prosencephalon’dan beyin hemisferleri (boşluğundan
lateral ventriküller) ve diencephalon (boşluğundan
3. ventrikül) (optik kese çıkıntılarıyla karakterizedir).
Bunlardan diensefalonun üst kısmından epifiz, taban
kısmındansa nörohipofiz gelişir.
• Embriyonik mesencephalon’dan erişkin mesencephalonu
(boşluğundan aquaductus Sylvius)
• Rhombencephalondan (boşluğundan 4. ventrikül)
metensefalon (pons, beyincik) ve myelensefalon (medulla
oblongata) bölümleri gelişir.
Nöral tüpün kaudale uzanan distalinden medulla spinalis
oluşurken lümeninden kanalis sentralis ve beyin ventrikülleri oluşur.
Nöral tüpün duvarlarında bulunan nöroepitelyal hücreler
prolifere olurlar. Bu hücrelerden nöronlar ve gliya hücreleri
gelişir (mikroglia hücreleri hariç, bunlar kemik iliği kökenlidir).
22. Aşağıdaki organlardan hangisi embriyonik gelişimde önce
embriyo bedeninin iki yanında olduğu halde zamanla
biraraya gelerek birleşme sonucu oluşur?
A) Göz
B) Kalp
C) Alt çene
D) Karaciğer
E) Mide
Cevap B
Kalp embriyonik gelişimin 3 haftasıyla beraber önce göğüs
ön duvarını yapacak bölgede mezodermden köken alan ilkel
kalp tüpleri olarak belirir. Daha sonra bu ilkel tüpler bir araya
gelip birleşerek ilkel kalp tüpünü yapar. Sonra bu tüp bir halka
şeklinde kıvrılıp alt kısmını üst ile birleştirip (bulboventriküler
loop) ilkel kalbi yapar.
Gözler de ilkel kafanın yanlarında belirse ve zamanla birbirine
yaklaşsa da birleşmez.
Alt çene tek bir yapı olarak gelişir, oysa üst çene
(seçeneklerde olsa yine yanıt olabilirdi) iki yanda belirip orta
hatta birleşir.
Karaciğer, endodermal bir kabartı şeklinde gelişirken mide
endodermal bir genişleme şeklinde belirir.
Sinir Dokusu
Ön beyin(prosensefalon)
Telesefalon
Talamus vb.
Midbrain
Pons
Beyincik
Medulla
Beyin hemisferleri
Diensefalon
Mesensefalon
Metensefalon
Myelensefalon
Yan ventriküller
Üçüncü ventrikül
Dördüncü ventrikül
Sinir Dokusundan Boşluklardan
Orta beyin(mesensefalon)
Orta beyin(rombensefalon)
Boşluk
13DENEME SINAVI – 41
23. İskelet kasının boyundaki ani artış hangi tip sinir liflerinin
uyarılmasında doğrudan artışa neden olur?
A) Alfa–Motor nöronlar
B) Gama–Motor nöronlar
C) Grup la lifleri
D) Grup Ib lifleri
E) Grup IV lifleri
Cevap C
Kas İğciği
Kas boyundaki statik ve dinamik değişiklikleri algılar.
Refleks almak için kasın tendonuna refleks çekici ile
vurulduğunda kasın boyu aniden uzar.
Kasın boyundaki uzama kas iğciği tarafından algılanır ve kas
iğciğinin primer afferenti olan grup la liflerinde sinyal artışı olur.
Ia lifleri omurilik ön boynuzundaki alfa motor nöronlar ile
sinaps yapar. Sonuçta; önce Grup Ia lifleri bunlara bağlı olarak
da alfa motor nöronu aktive olur ve eksrafuzal kas lifleri uyarılır.
Kas kasılarak refleks alınmış olur. Bu tip reflekslere Derin tendon
refleksi denir (Patella refleksi). DTR’ler mono–sinaptiktir.
DTR’ye gerilme refleksi de denir.
Gerim (Patella) refleksi.
24. Adrenal medulladan salınan adrenalin iskelet kası kan
damarlarında hangi tip otonom reseptörü aktive ederek
vazodilatasyona neden olur?
A) Adrenerjik reseptörler α
B) Adrenerjik reseptörler β1
C) Adrenerjik reseptörler β2
D) Kolinerjik muskarinik reseptörler
E) Kolinerjik nikotinik reseptörler
Cevap C
İskelet Kası Dolaşımı
İstirahat halinde iskelet kasları toplam oksijenin %20 kadarını
kullanır. Egzersizde bu % 75’e kadar çıkabilir. Egzersizde
metabolik ihtiyaç arttığı için kaslardaki damarlar vazodilatasyon
olur ve kaslara kan akımı artar.
Maksimal vazodilatasyonda bile orta derece egzersizden
fazlasını karşılayacak O2 verilmez ve laktik asit oluşumu başlar.
Kan akımında bu laktik asit oluşmasına neden olacak eşiğe
anaerobik eşik denir.
Sempatik uyarı (Beta 2 reseptör üzerinden) ve metabolizma
ile açığa çıkan ürünler kas damarlarında vazodilatasyona neden
olur.
25. Nitrik oksitin vazodilatatör etkisi aşağıdaki
mekanizmalardan hangisi aracılığı ile gerçekleşir?
A) Hücre içi cGMP miktarında azalma.
B) İntraselüler K+ düzeyinde artış.
C) İntraselüler Ca++ düzeyinde artış.
D) Miyozin fosfataz enziminin aktive edilmesi.
E) Miyozin hafif zincir kinaz enziminin aktive edilmesi.
Cevap D
NO’nun vazodilatasyon yaptığı iyi bilinen bir konu. Ama
hücresel mekanizmasına da dikkat etmekte fayda var. Çünkü
sorulma potansiyeli hem fizyolojide hem başka branşlarda
yüksektir.
Vazodilatatör etki mekanizmaları:
cGMP yolağını aktive eder yani intraselüler cGMP miktarını
artırır.
Protein Kinaz–G’yi aktive eder.
Bu enzim de Miyozin fosfataz enzimini aktive eder (Düz kasın
gevşemesinde rol oynayan enzim)
NO düz kasa Ca++ girişini inhibe eder.
Bu sayede intraselüler Ca++ düzeyi DÜŞÜK kalır bu kasılmayı
önler.
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
K+ kanallarını aktive ederek hücre dışına çıkışı artırır.
İntraselüler K+ düzeyinde AZALTIR. Bu durum düz kaslarda
hiperpolarizasayon ve gevşemeye neden olur.
26. Bir sinirde aksiyon potansiyelinin ileti hızı aşağıdakilerden
hangisi tarafından artırılır?
A) Na+ – K+ ATPaz pompasının uyarılması
B) Na+ – K+ ATPaz pompasının inhibe edilmesi
C) Sinir çapının azaltılması
D) Sinirin miyelinizasyonu
E) Sinir lifinin uzatılması
Cevap D
SİNİR LİFLERİNDE İLETİ HIZI:
Kolay bir soru. Sinir liflerinde ileti hızını etkileyen 2 temel
faktör vardır. Bunlar;
1. Sinir lifinin myelinli yada myelinsiz olması. Myelinli
liflerde ileti daha hızlıdır.
2. Akson çapı artıkça, aksonda iletim hızı artar. Çap
arttıkça sinir lifinin içindeki iyon akımına karşı olan
direnç azalacağından dolayı ileti hızı artar.
Myelinli liflerde iki Schwan hücresi arasındaki akson
parçasına Ranvier boğumu adı verilir. Depolarizasyon iyonu olan
Na+ bu boğumlardan akson stoplazmasına geçer. Bu nedenle
aksiyon potansiyeli Ranvier boğumlarında atlamalı olarak ilerler.
Buna saltolu veya sıçrayıcı ileti denir.
Na+ – K+ ATPaz pompasının uyarılmasının aksiyon potansiyelin
oluşması ve iletilmesi üzerine direkt bir etkisi yoktur.
27. Ejeksiyon fraksiyonu artarsa aşağıdakilerden hangisinde
azalma olur?
A) Kardiyak output
B) Sistol sonu hacim
C) Nabız basıncı
D) Atım hacmi
E) Sistolik basınç
Cevap B
Bu soru bir kaç konuyu özetlemesi açısından önemli ancak
biraz zor bir sorudur. Açıklamayı lütfen dikkatli bir şekilde
okuyunuz. Öncelikle, sorunun cevabı aşağıdaki 4 ana bilgiyi
bilmeyi ve bunların kendi aralarındaki etkileşimi yorumlamayı
gerektiriyor.
Ejeksiyon Fraksiyonu (EF) = Stroke volüm / End diyastolik
volüm
Kalp debisi (Kardiak Output)= Kalp hızı X Stroke volüm (Atım
hacmi)
Arteryel Kan Basıncı = Kalp Debisi X Total Periferik Direnç
Nabız Basıncı = Sistolik Basınç (Psis) – Diastolik Basınç (Pdiy)
Bu verilen bilgilere bakıldığında en önemli noktanın
Stroke volüm (atım hacmi) olduğu görülmektedir. Ejeksiyon
fraksiyonunda artış olması demek stroke volüm ile aortaya
gönderilen kan miktarının artması demektir. Bunun en önemli
sebeplerinden biri pozitif inotropik bir etkinin olmasıdır. Stroke
volüm arttığı zaman end–sistolik volüm (sistol sonu hacim)
azalacaktır (B seçeneği).
Ancak, Kardiyak output, nabız basıncı, atım hacmi ve sistolik
basınç artışı olacaktır. Yukarıdaki formüllere tekrar bakınız.
EJEKSİYON FRAKSİYONU (EF)
Diyastolün sonunda ventriküllerde yaklaşık 120’şer ml kan
bulunur buna end–diyastolik volüm denir.
15DENEME SINAVI – 41
Her bir ventrikülün sistol sırasında gönderdiği kan miktarına
stroke volüm (atım hacmi, vurum hacmi) denir. Bir atımda sol
ventrikül yaklaşık 70 ml kan pompalar. Kalpte ise 50 ml kan kalır
ki buna end–sistolik volüm (sistol sonu hacim) denir.
Bu durumda Stroke volümün end–diyastolik hacime
oranına EJEKSİYON FRAKSİYONU denir. Ejeksiyon fraksiyonu
ekokardiyografi ile ölçülür.
EF = Stroke volüm / End diyastolik volüm
= 70ml/120ml = % 58–60
KALP DEBİSİ:
Her bir ventrikülün sistol sırasında gönderdiği kan miktarına
stroke volüm (atım hacmi, vurum hacmi) denir. Normal istirahat
durumunda iken yaklaşık 70–80 ml’dir.
Kalp debisi: Bir dakikada aorta pompalanan kan miktarıdır.
Kalp debisi (Kardiak Output)= Kalp hızı x Atım hacmi
= 70 atım x 70 ml = 4900 ml (yaklaşık 5000 ml)
28. Aşağıdakilerden hangisi kimyasal sinapslarda presinaptik
veziküllerin membran proteinlerinden biridir?
A) Sintaksin
B) Sinaptobrevin
C) Sinapsin–I
D) Kalmodulin
E) SNAP–25
Cevap B
KIMYASAL SINAPSLARDAKİ PROTEİNLER:
Henüz TUS’ta sorulmadı ama çok yakın zamanda bekleniyor:=)
Kimyasal sinapslarda presinaptik veziküllerin membran
proteinleri Sinaptobrevin (v–SNARE), Sinaptotagmin ve Rab 3
proteinleridir.
Sinaptotagmin: Presinaptik uca giren Kalsiyum iyonları
sinaptotagmin proteinine bağlanır
Sinaptobrevin (v–SNARE): Akson terminalinin
membaranında bulunan sintaksin (t–SNARE) ile etkileşerek
ekzositoz oluşmasına katkı sağlar. Böylece nörotransmitterler
sinapstik aralığa geçer.
Rab 3 proteini: Veziküllerin prensiptik membrana
yaklaşmasını sağlar.
Sintaksin (t–SNARE) ve SNAP–25 akson terminalinin
membaranında bulunurlar.
Akson terminaline giren kalsiyum, kalmoduline bağlanır.
Kalmodulin bağımlı protein kinaz aktiflenir (CaM–K II). Aktiflenen
protein kinaz, sinapsin I proteinini fosforiller ve onu aktif
hale getirir. Sinapsin ise, içerisinde nörotransmitter bulunan
veziküllerin membrana yaklaşmasını sağlar.
Yani kalmodulin ve sinapsin I akson terminalinin
stoplazmasında bulunan proteinlerdir.
29. Hücre iskeleti ile hücre zarı arasındaki etkileşimlerde
aracılık eden küçük G proteini aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ras
B) Rab
C) Rho/Rac
D) Gq
E) Gs
Cevap C
G PROTEİNİ: Güncelliğini devam ettiren bir konu. Farklı
derslerden soru olarak geliyor.
Bilindiği üzere Gi, Gs ve Gq gibi iyi bilinen büyük G proteinleri
vardır. Bunlar alfa+beta+gama alt birimlerinden oluşurlar ve
heterotrimerik yapıdadırlar.
Ayrıca, hücrede önemli fonksiyonları olan küçük G proteinleri
de vardır. Küçük G proteinleri tek parçalıdır. Bunlardan özellikle;
Ras ailesi, Rab ailesi ve Rho/Rac ailesi fizyolojik fonksiyonları
bakımından önemlidir. Dikkat etmekte fayda var. Fonksiyonları
tabloda verildi.
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Küçük G proteinleri
Sınıf Olası fonksiyon
Ras Sinyal iletimi (büyüme faktörü ve MAP–kinaz yollarının kontrolü)
Rac, CDC42 Sinyal iletimi (hücresel stres yanıtları-nın ve MAP–kinaz yollarının kontrolü)
Rab Sinaptik veziküllere lokalize, burada vezikül yönlendirilmesi ve eksositoz düzenlenmesi ile ilgili
Rho Hücre iskeleti yapılarının düzenlenmesi (ör. aktin miyofilamentleri)
ARF (ADP–ribosyla-tion factor)
Gαs’in ADP–ribozilasyonu; Golgi komp-leksinin toplanması ve fonksiyonu
EFTU (Eukaryotic elongation factor)
Ribozomlarla ilişkili–protein sentezini düzenliyor
Ran RNA ve proteinin nükleer–sitoplazmik yönlendirilmesi
30. Karaciğerde oluşan lenf sıvısı aşağıdaki yapılardan hangisi
aracılılığı ile lenfatik kanallara aktarılır?
A) Hepatik sinusoidler
B) Hepatosit kordonları
C) Santral ven
D) Disse aralığı
E) Safra kanalcıkları
Cevap D
Karaciğerde oluşan lenf sıvısının oluşumu ve lenfatik
kanallara aktarılırken takip ettiği yolak:
Portal ven – Hepatik sinüzoidler – Disse aralığı – lenfatik
kanallar (Aslında soru bu şekilde de sorulabilirdi…)
Hepatik sinüzoidlerden, Disse aralığına geçen plazma sıvısı
lenfatik sıvısıdır. Buradan lenfatik kanallara geçerek venöz
sisteme geçer. Karaciğerdeki portal alanın fonksiyonlarından
biri sorgulanmış oldu.
31. Aşağıdaki hormonlardan hangisi pubertenin başlaması için
gerekli olan GnRH’nın pulsatil olarak salınmasında uyarıcı
etki gösterir?
A) Leptin
B) Melatonin
C) Nöropeptid Y
D) Östrojen
E) İnhibin B
Cevap A
Pubertenin başlaması için GnRH’nın pulsatil olarak
salınması gerekir. Bu olayı başlatan faktörlerden birisi Leptin
seviyelerindeki artıştır. Ağır egzersiz yapan kadınlar ve
anoreksia nevrozalı kızlar kilo kaybederler ve adet görme
durur. Bununla birlikte, yapılan puberte çalışmalarında leptinin
GnRH’nın pulsatil olarak salınmasında uyarıcı etkisinin olduğu
gösterilmiştir.
Diğer taraftan, puberte öncesi dönemde Melatonin’in GnRH
üzerinde baskılayıcı etkisinin olduğu da unutul–ma–ma–lıdır!!!
32. Aşağıdakilerden hangisi tiroid hormonlarının fazlalığında
görülmez?
A) Lipid yıkımında azalma
B) Plazma kolesterolünde azalma
C) Karbonhidrat emilim hızında artma
D) Karaciğerde LDL reseptör yapımında artma
E) İskelet kasında protein katabolizmasında artma
Cevap A
17DENEME SINAVI – 41
Tiroid hormonlarının fazlalığında pek çok olayda artış oluyor
ama AZALAN ve DEĞİŞMEYENLERE DİKKAT LÜTFEN!!!
• Lipid yıkımında azalma değil artış görülür. Bundan dolayı
da plazmada Fosfolipid ve Trigiserid seviyeleri AZALIR.
• Karaciğerde LDL reseptör yapımında artış olduğu için
kolesterol Kc’e taşınarak safra ile atılır ve plazma
kolesterolü de AZALIR.
Metabolik hız arttığı için periferik damarlarda vazodilatasyon
olur total periferik direnç DÜŞER. Ancak kalbin atım
hızı arttığından sistolik basınç yükselir. Bundan dolayı da
ortalama arterial basınç DEĞİŞMEZ.
Karbonhidrat emilim hızında artış olur.
İskelet kasında protein katabolizmasında artış olur.
33. Aşağıdakilerden hangisi granüllü endoplazmik retikulumun
görevleri arasında değildir?
A) Proteinlerin glikolizasyonu
B) Proteinlerin ileri modifikasyonu
C) Proteinlerin golgiye yönlendirilmesi
D) Yabancı bileşiklerin detoksifikasyonu
E) Hücre dışına salıgılanacak proteinlerin sentezi
Cevap D
Granüllü E.R. çok önemli görevleri bulunmaktadır.
Proteinlerin glikolizasyonu.
Posttranslasyonel modifikasyon;
Proteinlerin katlanması ve tersiyer (üç boyutlu yapı)
kazanmaları
Proteinlerin golgiye yönlendirilmeleri
Hücre dışına salgılanacak proteinlerin sentezi
Lizozomal proteinlerin sentezi
Fakat, yabancı bileşiklerin detoksifikasyonu, granüllü E.R.
değil düz E.R.’nin görevidir.
34. Aşağıdaki bileşiklerden hangisinin mitokondri
membranında taşıyıcısı yoktur?
A) Malat
B) Piruvat
C) Okzaloasetat
D) Sitrat
E) Hidrojen
Cevap C
Mitokondri membranında okzaloasetat’ın taşıyıcısı yoktur. Bu
nedenle okzaloasetat glukoneogenez esnasında malat üzerinden
sitoplazmaya çıkar.
35. Aşağıdaki substratlardan hangisi glukoneogenezde
kullanılmaz?
A) Gliserol
B) Alanin
C) Laktat
D) Asetil coA
E) Piruvat
Cevap D
Glukoneogenezde kullanılan prekürsörler; laktat, piruvat,
alanin, gliserol, glukojenik amino asitler (lösin ve lizin hariç
bütün aminoasitler), TCA siklusu ara bileşikleri ve propiyonat
(tek karbonlu yağ asitleri).
Glukoneogenezde lösin, lizin, çift karbon sayılı yağ asitleri,
ürat, kolesterol, keton cisimleri ve asetil coA kullanımaz.
36. Heksoz monofosfat yolunda aşağıdakilerden hangisi görev
almaz?
A) NADPH
B) Glukoz 6 fosfat
C) Glukuronik asit
D) Riboz 5 fosfat
E) Ribuloz 5 fosfat
Cevap C
Hücre, glukoz 6 fosfat molekülünü çoğu zaman ATP elde
etmek için (glikoliz ve TCA) kullanır. Fakat bazen glukoz 6 fosfat,
farklı bir metabolik yolda kullanılarak (HMY, heksoz monofosfat
yolu) hücrenin ihtiyacı olan özel ürünleri elde edilir.
Heksoz monofosfat yolunun iki amacı vardır;
–NADPH sentezi (özellikle biyosentez reaksiyonlarında
kullanılmak üzere)
–DNA ve RNA nükleotidleri sentezinde kullanılacak
öncülleri (riboz 5 fosfatları) sentezlemek
Heksoz monofosfat yolu, oksidatif ve nonoksidatif iki evreden
oluşmuştur. Reaksiyonlar sitoplazmada geçekleşir ve ATP
üretimi veya tüketimi yoktur. Ayrıca 5–7 karbonlu şekerlerin
birbirine dönüşümünü heksoz monofosfat yolunda gerçekleşir.
HMY, nonoksidatif evre ile oksidatif evre birbirlerine ribuloz 5
fosfat üzerinden bağlanır.
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Dikkat, glukuronik asit HMY’de değil, üronik asit yolunda
üretilir.
37. Sfingolipid türevlerinin sentezinde hangi amino asit
kullanılır?
A) Serin
B) Glisin
C) Aspartat
D) Glutamat
E) Histidin
Cevap A
Sfingozin; serin aminoasidi ile ve 16 karbonlu yağ asidi olan
palmitatın birleşmesiyle oluşur. Reaksiyonda B6 ve NADPH
kullanılır. Sfingozine bir yağ asidi daha eklendiğinde seramid
oluşur. Seramid bütün sfingolipid ve glikolipidlerin ortak yapısını
oluşturur. Kanda ve hemen hemen tüm vücut dokularında
bulunur. Hücre zarında yüksek oranda bulunur. Fakat en fazla
santral sinir sistemi beyaz cevherde bulunur.
38. Dietle karbonhidrat alımı sonrası aşağıdaki
lipoproteinlerden hangisinin sentezi artar?
A) Şilomikron
B) VLDL
C) LDL
D) HDL
E) IDL
Cevap B
Toklukta karaciğerde karbonhidratların fazlasından yağ
asitleri, triaçilgliserol ve kolesterol sentezlenir. Karaciğer endojen
sentezlediği bu lipidleri VLDL şeklinde paketler, ve yüzeyine
granüllü endoplazmik retikulumda sentezlenen Apo B100
yerleştirilir. Kana verilen VLDL, triaçilgliserolleri karaciğerden
periferik dokulara özellikle yağ dokusuna taşır.
39. Karaciğer dışı dokular aşağıdaki enzimlerden hangisine
sahip olmadığı için keton cisimlerini sentezleyemez?
A) HMG coA sentaz
B) HMG coA redüktaz
C) HMG coA liyaz
D) Tiyoforaz
E) Tiokinaz
Cevap C
Keton cisimleri mitokondri matriksinde sentezlenen,
mitokondri matriksinde kullanılan moleküllerdir.
Karaciğer dışı dokular keton sentezleyemez, HMG coA Liyaz
enzimi olmadığı için. Karaciğer keton kullanamaz, Tiyoforaz
enzimi yok. Eritrositler keton kullanamaz, mitokondrisi yok.
40. Pürinlerin de novo sentezinde ilk sentezlenen nükleotid ve
ilk sentezlenen pirimidin aşağıdakilerden hangisidir?
A) AMP – Orotik asit
B) GMP – Orotik asit
C) IMP – Orotik asit
D) IMP – Aspartik asit
E) AMP – Aspartik asit
Cevap C
Pentoz fosfat yolundan gelen riboz 5 fosfat, ATP’nin
kullanıldığı bir reaksiyonla PRPP’ye dönüşür. Reaksiyon PRPP
sentaz tarafından katalizlenir. Sonra glutaminden gelen bir
amino grubu PRPP’nin 1.C’nuna bağlanır ve glutamin PRPP
amino transferaz enzimi ile 5–fosforibozilamin oluşturulur.
Bu enzim pürin nükleotidlerinin sentezindeki hız kısıtlayıcı
basamaktır.
Daha sonra bir dizi reaksiyonla ilk pürin nükleotidi olan
inozin monofosfat üretilir. Oluşan IMP daha sonra diğer pürin
nükleotidleri olan AMP ve GMP’ ye çevrilir.
İlk sentezlenen pirimidin türevi ise orotik asit’tir.
41. Replikasyon esnasında RNA primerlerin kaldıran enzim
aşağıdakilerden hangisidir?
A) DNA Polimeraz I
B) DNA Polimeraz II
C) DNA Polimeraz III
D) Primaz
E) DNA Ligaz
Cevap A
Replikasyonda Rol Alan Moleküller ve Görevleri
DnaA proteini
Başlama noktasında özel dizileri
tanıyarak bağlanır ve çift zinciri
açar.
SSBP (Tek Sarmal Bağlayıcı
Proteinler)
Açılan çift zincirine tekrar
kapanmasını engeller. Tek zinciri
stabilize eder.
DNA helikaz Zinciri fermuar gibi açarak
ilerler.
19DENEME SINAVI – 41
DNA giraz (DNA
topoizomeraz II)
Replikasyon esnasında oluşan
gerilimleri azaltır. Süper
sarmalın oluşturulmasını sağlar.
DNA polimeraz III Yeni zincirin uzamasını sağlar
3’–5’ ekzonükleaz
DNA polimeraz I
Primerleri uzaklaştırır, Primerleri
kaldırır.
5’–3’ ekzonükleaz DNA ligaz Kesikli zinciri birleştirir. Primaz (DnaG proteini) Primerleri sentezler.
42. Translasyon esnasında ilk kullanılan amino asit
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Metiyonin
B) Prolin
C) Glisin
D) Serin
E) Glutamat
Cevap A
Protein sentezi için öncelikle translasyon bileşenlerinin bir
araya toplanmaları gerekir. Sitoplazmada ATP kullanılarak
aminoaçil–tRNA sentetaz enzimiyle aminoasitler aktifleştirilir.
Aminoasitlerin aktiflenmesi, doğru tRNA’ya bağlanmaları ve
peptid bağının kolay oluşturulabilmesi için çok önemlidir. Doğru
aminoasidin doğru tRNA’ya bağlanması kritik önem taşır. Böylece
aktifleştirilen aminoasitler tRNA’ya yüklenmiş olur.
Protein sentezi amino ucundan başlar ve aminoasitlerin
ilave edilmesiyle karboksil ucuna doğru adım adım ilerler.
Sentezlenecek proteinin şifresini içeren mRNA başlangıç
aminoaçil tRNA’sına bağlanır. AUG başlangıç kodonu amino
ucundaki metiyonini belirler. Ökaryotlarda N–terminal
amino ucuna yerleşen aminoasit her zaman metiyonin iken,
prokaryotlarda ise N–formil metiyonindir. Metiyonin tek
kodona sahip olmasına rağmen iki tane tRNA’sı bulunmaktadır.
Bunlardan birisi amino ucundaki metiyonin için diğeri polipeptid
zincirin iç kesimindeki metiyonin için kullanılır.
43. Polar olmayan amino asitlerin yan zincirleri en iyi nasıl
kategorize edilir?
A) Aromatik
B) Pozitif yüklü
C) Negatif yüklü
D) Nötral
E) Hidrofilik
Cevap D
Amino asitlerin iyonlaşabilme özelliklerine göre
sınıflandırılması;
Nonpolar (hidrofobik) amino asitler; Fizyolojik pH’da nötral
özellik gösterir.
− Glisin, alanin, valin, lösin, izolösin, prolin, metionin, fenil
alanin, triptofan
Polar (hidrofilik) amino asitler (nötral, asidik, bazik
olarak sınıflandırılır):
− Nötral amino asitler: Asparagin, glutamin, serin, tirozin,
treonin, sistein
− Asidik amino asitler: Aspartik asit ve glutamik asit
− Bazik amino asitler: Arginin , histidin ve lizin
44. Amino asitler “amfoterik maddeler” olarak bilinirler.
Çünkü:
A) Nötr ph’larda pozitif yüklüdürler
B) Hem asit hem de baz gibi davranırlar
C) D– veya L konfugurasyonunda bulunurlar
D) Proteinlerin yapısına girmezlar
E) Hepsi optik aktivite gösterir
Cevap B
Hem proton donörü (asit) hem proton akseptörü (baz) olarak
davranan maddelere amfoterik maddeler, amfolitler, amfoterik
elektrolitler denir. Standart amino asitler, amfoterik maddeler
(amfoterik elektrolit veya amfolit)’tirler. Bir amino asit, izoelektrik
nokta değerinden yüksek pH ortamında bazik anyon şeklinde;
izoelektrik nokta değerinden düşük pH ortamında asit katyon
şeklinde bulunur. Önce karboksil grupları iyonlaşır. Asitler proton
vericiler, bazlar ise proton alıcılar olarak tanımlanır. Konjuge
asit–baz çifti, bir proton verici (HA) ve ondan proton alan bir
alıcıdan (A–) oluşur.
45. Proteinlerde olan aşağıdaki bağlardan hangisi
diğerlerinden daha kuvvetlidir?
A) Van der Waals kuvvetleri
B) Hidrojen bağları
C) Peptid bağları
D) İyonik bağlar
E) Hidrofobik etkileşimler
Cevap C
Başlıca dört protein yapı düzeyi tanımlanmıştır. Kovalent
bağlarla (başlıca peptit bağları ve disüfit bağları) polipeptit zinciri
20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
birincil yapıdır. ikincil yapıda ise amino asit kalıntıları kısmen
kararlı düzenlemelerle tekrarlayan yapısal modeller oluşturur.
Üçüncül yapı polipeptidin tüm üç boyutlu katlanmalarının bir
görüntüsüdür. Bir protein iki veya daha çok sayıda polipeptit
altbirimi içerdiğinde uzaysal düzeni dördüncül yapı olarak
tanımlanır.
− Hidrofobik bağlar: Proteinlerin iç kısmında yer alan zayıf
bağlardır.
− Hidrojen bağları: Serin ve treoninin OH gruplarının
katıldığı zayıf bağlardır.
− İyonik bağlar: Aspartat / glutamat gibi negatif yüklü
amino asitler ile;lizin gibi pozitif yüklü amino asitler
arasındaki etkileşimlerdir. Tuz bağları da denir.
− Wan der Walls (London) bağları: Proteinlerin iç
bölgelerindeki etkileşimlerde önem taşımaktadır. En
zayıf bağlardır. 2 hidrojen atomu ile tetrahidral iki karbon
atomu arasında oluşur.
46. Aşağıdakilerden hangisi endoplazmik retikulumdan
kalsiyum açığa çıkışını sağlar?
A) Diaçil Gliserol
B) İnozitol 4,5 bifosfat
C) cGMP
D) Kalmodulin
E) İnozitol 1,4,5 trifosfat
Cevap E
Hormon–reseptör etkileşimi sonucunda Gq –proteinleri
aracılığı ile membranda fosfolipaz C (PLC) aktive olur.
Bunun sonucunda Fosfatidil inozitol 4–5–bifosfat (PIP2)’ın
hidroliz ile inozitol 1, 4, 5 trifosfat (IP3) ve diaçil gliserol (DAG)
oluşumunu sağlanır. IP3 etkisi ile sarkoplazmik retikulumdan
ve mitokondriden kalsiyum açığa çıkar. Ca, DAG ile beraber
membrane bağlı protein kinaz C’i active eder ve spesifik
proteinlerin fosforilasyonu gerçekleşir. Ayrıca Ca+2–kalmodulin
bağımlı protein kinaz aktivasyonu sonucunda da fosfoproteinler
meydana gelir. IP3, ‘’inozitol trifosfataz’’ ile parçalanır. Lityum,
fosfatazları inhibe ederek, fosfoinozit döngüsünü bozar. Yapısı
DAG’e benzeyen Forbol esterleri (karsinojenik ve tümor
promoter’i) sürekli PKC aktivasyonuna yol açar, ve DAG gibi
hidroliz olamadıklarından etkileri kalıcıdır. PKC’nin γ izoformu
(PKCγ) ise, tirozin kinaz aktivasyonu yapan hormonlar ve büyüme
faktörleri (EGF) tarafından aktiflenmektedir.
İkinci habercisi kalsiyum ve /veya fosfatidilinozidler olan
hormonlar: Asetil Kolin (muskarinik), Oksitosin,Angiotensin II,
Substance P, Kolesistokinin, TRH, Gastrin, Vazopressin, GnRH,
α–1–adrenerjik katekolaminler
47. Aşağıdaki hormonlardan hangisi glikojen metablizması ve
glukoneogenezi doğrudan etkilemeden kan şekeri arttırır?
A) İnsulin
B) Glukagon
C) Epinefrin
D) Tiroksin
E) Growth hormone
Cevap D
Tiroid hormonları, Glukozun barsaktan absorbsiyonunu
arttırarak ve hepatik glikojenolizi (β –adrenerjik reseptör yapımını
arttırır. Sempatik etki artar.) hızlandırarak kan şekerini arttırıcı
etki gösterir. Diğer etkileri;
- Organizmanın oksijen tüketimini arttırır, bazal
metabolizma hızını ayarlar ve vücut ısını arttırır. ATP
yapımı ve kullanımı artar.
- Fizyolojik düzeyde protein sentezini arttırır.
- Kortizolle birlikte büyüme hormonu gen ekspresyonunu
arttırır.
- Dokuların β –adrenerjik uyarıma yanıtını arttırır.
- Kalp kası ATP az aktivitesi yüksek miyozin sentezini
arttırır, kalp kası kasılmasını arttırır.
- Periferik damarlarda vazodilatasyon, sistolik basıncı
arttırır, diyastolik basıncı azaltır.
- B1, B2, B12 , A ve C vitaminlerinin kullanımını arttırır.
- Karaciğerde kolesterol sentezini arttırır, ancak kolesterol
metabolizmasını arttırdık–larından dolayı LDL ve
kolesterolü azaltır ve FFA’ı arttırır. LPL’i aktifler, trigliserid
yıkılımını arttırır. Keton cisimlerinin kullanımın arttırır.
- Gonodol fonksiyonun normal olmasını sağlar,
hipotiroidizm’de hipogonodizm görülür. Periferde
androjen –östrojen dönüşümünü arttırır.
- Miyelin gelişimi ve sinir sistemi gelişimini arttırır.
- Eritropoezi arttırır ve 2,3 BPG düzeyimi arttırarak O2 dissosiyasyonunu arttırır.
- Fizyolojik düzeyde osteoblastik aktivitelidir.
48. Aşağıdakilerden hangisinin sentezi için S–adenozil metionin
gereklidir?
A) Serotonin
B) Epinefrin
C) Melanin
D) Safra asitleri
E) Tiroksin
Cevap B
21DENEME SINAVI – 41
METİONİN:Esansiyel ve glikojenik bir aminoasittir. Süksinil
KoA üzerinden metabolize olur. Metionin en önemli kükürt
kaynağıdır olup organizmadaki en önemli metil vericisidir.Aktif
metil verici formu adenozil transferaz etkisi ile ATP varlığında
oluşan S–Adenozil Metionindir (S–AM).Metionin; protein
sentezinin başlangıç amino asididir. Kreatin, epinefrin, melatonin,
karnozin, karnitin ve poliamin sentezine katılır.
Önemli metilasyon reaksiyonları
Guanidoasetik asit + S–AM ®Kreatin
Nikotinik asit + S–AM® N–metil nikotin amit
Norepinefrin + S–AM ® Epinefrin
Fosfatidil etanolamin + S–AM® Fosfatidil kolin
N–asetil serotonin + S–AM ® Melatonin
Poliamin sentezi:Spermin, spermidin
Anserin + S–AM ® Karnozin
Karnitin sentezi
49. Yüksek düzeyde kurşun aşağıdaki enzimlerden hangisinin
–SH gruplarına bağlanarak ‘’hem ‘’sentezini inhibe eder?
A) Beta–glukuronidaz
B) ALA sentaz
C) Uroporfirinojen dekarboksilaz
D) Hem oksijenaz
E) ALA dehidrataz
Cevap E
Kurşun toksikasyonu; ALA dehidrataz ve ferroşelataz
aktiviteleri inhibe olur. Eritrosit Zn protoporfirini yükselir. İdrarda
ALA artar; PBG normaldir. Tanı için tam kanda kurşun ölçümü
yapılmalıdır.
50. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin etkisi için K vitamin
gereklidir?
A) Piruvat dekarboksilaz
B) Laktat dehidrogenaz
C) Epoksit redüktaz
D) Prolin hidroksilaz
E) Dihidrofolat redüktaz
Cevap C
Faktör II, VII, IX, X ve protein S , protein C ve protein Z’nin
sentezleri K vitaminine bağımlıdır. Kumarin grubu (warfarin ve
kumarin) antikoagülanlar glutamat kalıntılarının K vitaminine
bağımlı γ– karboksilasyonunu inhibe eder. Endoplazmik
retikulumda K vitamini aracılı gerçekleşen γ– karboksilasyon
sırasında K vitamininin epoksitleri oluşur. Reaksiyonun devamı
bu epeksitlerin K vitamininin aktif formuna dönüşmesi ile
mümkündür. NADH veya tiyoredoksine bağımlı vitamin K epoksid
redüktaz ve vitamin K redüktaz tarafından epoksitler tekrar kinon
formuna ve kinon da aktif redükte forma dönüştürülür. Kumarin
grubu antikoagülanlar tiyoredoksine bağımlı redüktazları inhibe
ederek K vitamininin aktif dihidrokinon formunun oluşmasını
önler.
51. Aşağıdakilerden hangisinin eksikliği epileptiform
konvülziyona neden olur?
A) Askorbik asit
B) E vitamin
C) K vitamin
D) B6 vitamini
E) Folik asit
Cevap D
PRİDOKSAL FOSFAT (B6 VİTAMİNİ)
Piridin halkası ve bunların fosfatlı türevlerinden oluşur. 3
tiptir; Pridoksal (pridoksal fosfat), Pridoksamin (pridoksamin
fosfat) ve Pridoksin (pridoksin fosfat). Fonksiyonu
• Transaminasyon,
• Deaminasyon (serin dehidrataz),
• Transsülfüraz (sistationin sentaz, sistationaz) ve
• Dekarboksilasyon (biyolojik aminlerin oluşumu)
reaksiyonlarının kofaktörüdür.
• Hem ve sifingomiyelin sentezinde yer alır.
• Linoleik asit’ten araşidonik asit sentezinde ko–faktör
olarak fonksiyon görür.
• B6 vitamini karaciğer yağlanmasını önleyici (lipotropik)
bir maddedir.
• Kas Glikojen fosforilaz’ın kofaktörüdür.
• Steroid hormonlarının etkisi için önemlidir
B6 eksikliği; Tek başına eksikliği nadirdir. Antitüberküloid
tedavi, oral kontraseptif kullanımı ve östrojen yüksekliği
Malabsorbsiyon, gebelik, diyaliz, alkolizm eksiklik nedenleridir.
Klinik belirtileri
Dermatit, stomatit, glossit gibi deri belirtileri, epileptiform
konvulsiyonlar, lenfosit azalması, normomikrositik anemi,
oksalüri, mesane taşı görülebilir. Karaciğer yağlanması, protein
ve aminoasit metabolizma bozuklukları bulunabilir.
22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
52. Kırk dört yaşındaki erkek hastanın acil serviste ölçüken kan
gazı değerleri: HCO3=42mEq/L(24–26), pH:7.5 ve CO2=50
(35–45).
Hastanın Asit– baz dengesi durumunu aşağıdakilerden
hangisi yansıtır?
A) Metabolik asidoz
B) Metabolik alkaloz
C) Solunumsal alkaloz
D) Metabolik asidoz+ solunum kompanzasyon
E) Solunumsal asidoz + metabolik kompanzasyon
Cevap B
Tamponlar, asit veya baz ilavesi ile ortamın pH’ını
değiştirmeyen veya çok az değişikliğe neden olan moleküllerdir.
Tampon sisteminde, zayıf bir asit veya baz ve bunların tuzları
yer alır. Arter kanı pH’ı 7.4, ven kanı pH’ı 7.35 ve hücre içi pH’ı
4.75–7.4‘de tutulur.
Tampon sistemler:
1–Plazma tampon sistemleri
a– Bikarbonat tampon sistemi; [HCO3–] / [ H2CO3]¸ tampon
çiftini oluşturur. PH’ın 7.4’de sabit tutulabilmesi için oran 20:1
olmalıdır.
b– Fosfat tampon sistemi; H2PO4–ve HPO4–2 tampon
çiftinden meydana gelir. Plazmada etkinliği azdır.
c– Protein tampon sistemleri; Aminoasitlerin tamponlama
güçleri, onların amfoterik özelliklerini oluşturur
2– Eritrosit tampon sistemler
a– Bikarbonat tampon sistemi
b– Hemoglobin tampon sistemi
Metabolik asidoz
Uçucu olmayan asitlerin oluşumu veya atılımlarındaki
defektten kaynaklanır. Asitlerin atılımı; Sülfürik asit, hidroklorik
asit ve fosforik asit gibi güçlü asitler idrar pH’ında tamamen
iyonizedir ve ancak bu asitlerden kaynaklanan hidrojen iyonları
tampon bazlarla reaksiyona girdikten sonra atılabilir. Asetoasetik
asit ve betahidroksibütirik asit gibi bazı asitler kanda iyonize
formda bulunurlar ve nondissosiye asitler olarak atılır. Plazma
bikarbonat konsantrasyonunda azalma ile karakterizedir.
Metabolik asidoz nedenleri
• Diabetes mellitus (ketoasidoz)
• Laktik asidoz
• Böbrek yetersizliği (inorganik asit birikimi)
• Barsakların cerrahi drenajı (bikarbonat kaybı) Diyare,
(bikarbonat kaybı), kolit
• Bikarbonatın böbreklerden kaybı (renal tubuler asidoz–
tip–2)
• Böbrek H+ atılımında bozukluk (renal tubuler asidoz tip– 1)
• Hipoaldosteronizm, Hiperparatiroidizm, hipertiroidizm
• Doku hipoksisi
• Karbonik anhidraz inhibitörleri
Kompansatuar değişiklik: Hiperventilasyon ile CO2 atılımının
artmasıdır. Böbreklerden H+ ve NH4 atılımı artar.
53. Üç aylık bir bebek kusma ve konvulziyon ile acil
servise getirilmiş. Yapılan incelemede orotik asitüri ve
hiperammonemi saptanmış.
Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği düşünülmelidir?
A) ALA sentaz
B) Karbamoil sentetaz II
C) Arginino sentetaz
D) Arginaz
E) Ornitin transkarbamoilaz
Cevap E
Üre metabolizması bozuklukları
Ortak semptomlar; Kusma, bulantı, irritabilite, letarji ve
komadır. Tedavi düşük proteinli diyet ve diyalizdir. Diyette α
ketoasitler verilir. Doğumsal enzim eksikliği ile karakterize en
sık gözlenen üre siklusu bozukluğu, Ornitin transkarbamoilaz
eksikliğidir. NH3, glutamin, alanin ve aspartat (idrar, kan ve BOS)
artar, İdrar orotik asit artışı ile karakterizedir.
23DENEME SINAVI – 41
Üre siklusu defektleri
Eksik enzim Klinik
Hastalık Enzim Klinik
N–asetil glutamat eksikliği
Hiperammonemi, genel amino asidüri,
Hiperammonemi Tip l
Karbamoil P sentaz l NH3 artışı, konvulsiyon, mental gerilik gözlenir.
Glutamin, alanin ve aspartat artar.
Hiperammonemi TipII
Ornitin transkarbamoilaz
NH3, glutamin, alanin ve aspartat (idrar,kan ve BOS) artar, İdrar orotik asit artışı
Sitrullinemi Argininosüksinat sentaz
Sitrullin artışı
Argininosuksinik asidüri
Argininosüksinaz Argininosüksinat artışı, Kolay kırılan topaklaşmış saçlar( trikoreksis nodosa)
Hiperargininemi Arginaz Arginin artışı, sistinüri, eritrosit arginaz seviyesi düşük
54. Asetozalamid, karbonik anhidraz enziminin yarışmasız
inhibitörüdür. Etkisini nasıl gösterir?
A) Enzim sentezinin azalması
B) Enzimin metabolizmasında artış
C) 1/V max artar
D) Km artışı
E) –1 / Km azalması
Cevap C
Yarışmasız–Nonkompetitif inhibisyon
İki veya daha fazla substratı olan enzimlerde görülür.
İnhibitör substratın bağlandığı yerin dışındaki bir yerden enzime
bağlanır ve substratın bağlanması engellenmez. İnhibitör hem
serbest enzime hemde Enzim–Substrat kompleksine bağlanır.
EIS kompleksi ürün vermek üzere, ES kompleksinden daha
yavaş parçalandığı için tepkimenin hızı yavaşlamaktadır. V max
azalır, Km değişmez. İnhibitör etkisi enzim konsantrasyonunun
arttırılması ile azalır. Lineweaver–Burk grafiğinde – 1/Km
değişmez, 1/Vmax artar (y–eksenini kesen nokta değişirken, x–
eksenini kesen yer aynı kalır).
55. Clostridium botulinum suşunun egzotoksin salgılaması
hangi genetik mekanizmalardan hangisi ile ilişkilidir?
A) Lizojenik faj konversiyonu
B) İn vivo transformasyon
C) Konjugasyon
D) Transpozisyon
E) Plazmit transformasyonu
Cevap A
Transdüksiyon; bir hücre DNA sının bir bakteri virüsü ile (Faj)
aktarılmasıdır. Fajlar özellikle toksin aktarımında görev alır.
Fajla aktarılan toksinler
• Difteri toksini,
• EHEC Verotoksini
• Streptokok pyogenes eritrojenik toksini,
• Kolera toksini
• EHEC’in verotoksini
• Botulismus toksini,
56. Bakteri peptidoglikanı ile ilgili ifadelerden hangisi doğru
değildir?
A) Bakterilerde sağlamlık ve direnci sağlar.
B) Gram negatif bakterilerde daha kalındır
C) Polisakkarid zincirlerinden ve bunları birbirine bağlayan
çapraz bağlardan oluşur:
D) Lizozim enziminin hedefidir
E) Mikoplazmada bulunmaz
Cevap B
Peptidoglikan tabaka bakterilere özgüdür. Başka canlılarda
bulunmaz. Hücre duvarının sağlamlık ve direncinden sorumludur
(Mikoplazmlarda hücre duvarı yok, Klamidyalarda hücre duvar
yapısı var ama peptidoglikan bulunmaz). Peptidoglikan tabaka
hücre zarının hemen üzerinde bulunur. Gram pozitif bakterilerin
peptidoglikanı çok kalın, gram negatiflerinki incedir.
57. Ribozom 50S alt ünitede mutasyon oluşması aşağıdaki
ilaçlardan hangisinin etkisini ortadan kaldırmaz?
A) Eritromisin
B) Linkozamid
C) Aztreonam
D) Telitromisin
E) Streptogramin
Cevap C
24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Monobaktamların tek üyesi aztreonam’dır. Sadece gram
negatif bakterilerde bulunan PBP–3’e bağlanır. Aztreonam
sadece gram negatiflere etkilidir. Gram pozitif bakterilere ve
aneoroplara etkin değildir. BOS geçisi iyidir.
58. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan 32 yaşındaki kadın
hastanın idrar pH’sinin alkali olduğu tespit edilmiş ve
hastanın idrarında magnezyum amanuyum fosfat taşları
düşürdüğü öğrenilmiştir.
Bu hasta için en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Escherichia coli
B) Enterobacter aerogenes
C) Enterococcus faecium
D) Proteus mirabilis
E) Pseudomonas aeruginosa
Cevap D
Proteus karakteristik özelliği aşırı derecede hareketli
olmasıdır. Besiyeri yüzeyinde buğu şeklinde ve dalagalar yaparak
ürer. Buna sıvanma (buhar, buğu) hareketi denir. Ürediklerinde
kötü kokuları çıkarırlar. Laktoz negatif ve H2S pozitiftir. Ürettikleri
fenil alanin deaminaz (+)enzimiyle fenil alanini parçalarlar.
Proteus vulgaris antibiyotiklere daha dirençlidir ve indol pozitiftir.
Üreyi parçalayıp amonyak oluştururlar. İdrarı alkalileştirerek
magnezyum amonyum fosfat taşına neden olur. Proteus cinsi
bakterilerin O antijeni ile riketsiyalar arasında antijenik benzerlik
vardır. Bu nedenle Weil–Felix testinde proteus antijenleri
kullanılır. En sık P. mirabilis (indol negatif proteus) enfeksiyonları
görülür. Proteusların en sık enfeksiyon yaptığı sistem üriner
sistemdir.
59. Aşağıdaki testlerden hangisinin pozitif olması
Staphylococcus aureus tanısını doğrular?
A) Beta galaktozidaz
B) PYR
C) Katalaz
D) Mannitol fermentasyonu
E) Üreaz
Cevap D
Stafilokokların, streptokok ve enterokoklardan en önemli farkı
katalaz pozitifliğidir. Stafilokoklar kuruluğa ve sıcaklığa oldukça
dirençlidir. Tuzlu ortama (% 9 NaCl) dirençlidir. Staphylococcus
aureus, hücre duvarından dışarıya uzanan teikoik asit, protein–A
tabakası, clumping faktör (bağlı koagülaz) gibi adhezinleri ile
konak dokularına bağlanır. Konak dokudaki hedefleri fibronektin,
fibrinojen ve kollajendir. Stafilokoklar Lizostafine duyarlı, lizozime
dirençlidirler. Kanlı besiyerlerinde çok iyi ürer. S.aureus genelde
ß–hemoliz (tam hemoliz) yapar. Genelde glikozu parçalar ve
laktik asit oluşturur ama gaz yapmaz. Mannitolü sadece koagülaz
(+) stafilokoklar parçalar.
60. Yün işçiliği yapan 44 yaşında erkek hastada pnömoni
saptanıyor. Hastanın balgamından polipeptit kapsüllü bakteri
izole ediliyor.
Bu etken aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Staphylococcus aureus
B) Bacillus anthracis
C) Streptococcus pyogenes
D) Neisseria meningitidis
E) Haemophilus influenzae
Cevap B
Bacillus cinsi aerop ve sporlu, katalaz pozitif basillerdir.
Toprakta ve suda bolca bulunur. B. anthracis dışındaki tüm
Bacillus cinsleri hareketlidir. Bakterinin kapsülü, D–Glutamik asit
(polipeptid) polimerlerinden oluşur. Kapsül, metilen mavisi ile
pembe boyanır (M’Fadyean reaksiyonu). Kapsül antifagositiktir.
Antjenik özelliği çok zayıftır (Aminoasitlerin D–izomerleri
antijenik değildir, D–Glutamik asit). Kapsül şişme reaksiyonu
vermez. Kültür örneğinden elde edilen bakteride kapsül yoktur.
Oysa vücuttaki enfeksiyon odağındaki bakteride kapsül vardır.
kciğer şarbonu(yüncü hastalığı): Sporların solunmasıyla oluşur.
Hemorajik mediastinal lenfadenit ve bronkopnömoni yapar.
Tedavisiz ölüm oranı %95’in üzerindedir.
61. Hepatit C’de kullanılabilen antiviral ilaç aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sidofovir
B) Lamivudin
C) Gansiklovir
D) Asiklovir
E) Ribavirin
Cevap E
Ribavirinde guanozin anologudur. Birçok RNA ve DNA
virüsünün replikasyonunu engeller. Memeli hücrelerine
mutajendir (Hamilelikte ribavirinden kaçınılmalıdır). Lassa
ateşindeki mortaliteyi azaltır. Ciddi RSV enfeksiyonlarında da
25DENEME SINAVI – 41
kullanılır. Hepatit C de IFN tedavisinin yanında verilir. Ribavirin
kullananlarda anemi (hemoliz) görülür. İnfluenza A–B, HSV–1 ve
2’ye karşı etkindir. İnfl uenza için aerosol formunda kullanılır.
62. Yoğun bakım ünitesinde mekanik ventilatöre bağlı yatan ve
pnömoni gelişen hastanın balgam örneğinde gram negatif,
oksidaz negatif ve non fermentatif hareketsiz basiller tespit
edilmiştir.
Bu hastadaki en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Acinetobacter baumannii
B) Pseudomonas aeruginosa
C) Moraxella catarrhalis
D) Stenotrophomonas maltophilia
E) Escherichia coli
Cevap A
Gram (–), aerop, laktozu fermente etmeyen, oksidaz (–),
hareketsiz, kokobasil dir.
İnsanlarda boğazda, deride kolonize olabilir. Acinetobacter,
mekanik ventilatöre bağlı hastalarda pnömoni ve bakteriyemi,
sepsis gibi hastane enfeksiyonlarına yol açan non fermentatif
gram negatif basildir. Pseudomonas’tan farkları hareketsiz
olmasıve oksidaz enziminin bulunmamasıdır. Birçok antibiyotiğe
dirençlidir. Sulbaktamla tek başına tedavi edilebilir. Tedavide
tigesiklin, colistin, menopenem, imipenem, sulbaktam kullanılır.
63. Aşağıdaki antifungal ilaçlardan hangisi, Kriptokokkal
menenjit’in idame tedavisinde tercih edilir?
A) Flusitozin
B) Kaspofungin
C) Amfoterisin B
D) Flukonazol
E) Nistatin
Cevap D
Kriptokokkal menenjitin tedavisinde amfoterisin B tek
başına veya 5–fluorositozin (flusitozin) ile kombine kullanılır.
Bu tedaviden sonra AIDS hastalarında Flukanazolle uzun süreli
baskılama (idame) tedavisi yapılır.
64. Aşağıdaki yaşam döngülerinden hangisi, Anclylostoma
duodenalis’e aittir?
A) Yumurta kontamine gıdadan alınır →yutulur →larva
oluşur →kalın bağırsaklara yerleşir →erişkin form
oluşur.
B) Yumurta el vasıtasıyla perianal bölgeden alınır → ağza
götürülür →yutulur →larva oluşur →kalın bağırsaklara
yerleşir →erişkin form oluşur.
C) Yumurta toprakta gelişir →larva deriden penetre olur →
kalın bağırsaklara kan damarları yoluyla gelir →erişkin
form oluşur.
D) Yumurta perianal bölgede gelişir →larva oluşur →larva
anüsten içeri girer →kalın bağırsaklara yerleşir →erişkin
form oluşur.
E) Yumurta çevrede bulunur →soluma yoluyla alınır →
yutulur →larva oluşur →kalın bağırsaklara yerleşir →
erişkin form oluşur.
Cevap C
Çengelli parazitlerden ülkemizde (Karadeniz bölgesi) Necator
americanus ve Ancylostoma duodenale bulunmaktadır. İnsan
dışkısı ile atılan ve doğaya bırakılan yumurtalardan toprakta
larva oluşur ve bu larvalardan fi lariform larvainsanların çıplak
haldeki derisinden bulaşır ve kana karışıp akciğere ulaşır.
Buradan bağırsaklara kadar ulaşır ve ince bağırsakta artık kan
emmeye başlar. Ancylostoma duodenale sindirim kanalından
doğrudan bulaşabilir. Hastalık hipokrom mikrositer anemiye
yol açabilir. Dişisi her gün 10.000–30.000 yumurtlar. Ortalama
yaşam süresi 1 yıldır. [Deri–––Kan–––Akciğer–––Barsak] Dışkıda
yumurtaların görülmesiyle tanı konur. Mebendazol ve pirantel
pamoad kullanılır. Albendazol de alternatiftir.
65. Sıtmanın insana bulaşan formu hangisidir?
A) Sporozoit
B) Ookist
C) Şizont
D) Trofozoit
E) Gametosit
Cevap A
Anofel sıtmalı bir insandan mikro ve makrogametositleri
aldıktan sonra sivrisinekte eşeyli çoğalma (sporogoni)
sporozoitler meydana gelir. Anofel insanı ısırdığında sporozoitleri
bulaştırır. Sporozoitlerin reseptörü karaciğerdedir ve sporozoitler
karaciğere tutunur. Kan dolaşımı ile karaciğere gelen sporozoitler
şizogoni (eşeysiz çoğalma) ile şizont ve merozoitlerioluştururlar.
26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
P.vivaxve P.ovale’de sporozoitlerin bir kısmı hepatositler içinde
uyku dönemine geçerek hipnozoitoluşturur. Bu hipnozoitler
zamanla relapsaneden olabilir, P. falciparumve P. malariada
karaciğer dönemi ve hipnozoit oluşumu yoktur.
66. Aşağıdaki patojenlerden hangisinin polimeraz zincir
reaksiyonu ile saptanmasında, reverstranskriptaz enziminin
kullanılması gerekir?
A) Adenovirus
B) Hepatit B virusu
C) Coronavirus
D) Poxvirus
E) Herpes simpleks virus
Cevap C
Corona virüsler çoğu insanın hayatlarının bir bölümünde
karşılaştığı yaygın virüslerdir. İnsan corona virüsleri çoğu zaman
hafiften orta dereceye üst solunum sistemi enfeksiyonlarına
yol açarlar. RNA’dan DNA sentezini yöneten bir enzimdir. Bu
enzim sayesinde hücre içerisine giren virüs RNA’dan çift iplikçikli
DNA oluşturarak, yeni oluşan bu DNA’nın hücre kromozomu ile
entegre hale gelmesini sağlar.
Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR), DNA replikasyonunun
taklit edilmesi olarak kısaca tanımlanır. Bu işlemin tüp içerisinde
hızlı bir şekilde ard arda olarak tekrarlanmasıyla başlangıç DNA
miktarının milyon kat artırılması söz konusudur. BİZ PCR İLE NE
ÖLÇERİZ: CEVAP DNA.
Bir ters transkriptaz veya RNA’ya bağımlı DNA polimeraz, tek
iplikli bir RNA molekülü okuyup (transkripsiyonunu yapıp) tek
iplikli DNA üreten bir DNA polimeraz enzimidir. Bu enzim, ayrıca,
RNA tek iplikli cDNA şeklinde okunduktan sonra çift iplikli DNA
oluşmasında da görev alır. Normal transkripsiyon DNA’dan RNA
sentezidir; dolayısıyla ters transkripsiyon bu sürecin tersidir. Ve
RNA virüslerinin saptanmasında kullanılan bir teknik.
67. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi HIV ve Hepatit B virüsü
enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır?
A) Amantadin
B) Oseltamivir
C) interferon alfa
D) Lamivudin
E) Siklofosfamid
Cevap D
Lamivudin deoksisitidin analogudur ve Hepatit B virüsünün
reverse transkriptaz enzimini engelleyerek etki eder. Lamivudin
hem interferona cevapsız hastalara hem de daha önceden tedavi
görmemiş hastalara kullanılabilir. Aynı zamanda HIV tedavisinde
Nukleozid Analoğu Revers Transkriptaz enzim inhibitörü olarak
kullanılır.
68. Aşağıdakilerden hangisi, Cryptococcus neoformans’ta
patojeniteye katkıda bulunduğu düşünülen özelliklerden
biri değildir?
A) 37 °C’de üreyebilmesi
B) Polisakkarit kapsülü
C) Melanin üretmesi
D) Fosfolipaz üretmesi
E) Hif oluşturması
Cevap E
Cryptococcus neoformans’a dair…
• Monomorfiktir (diğer sistemik mikozlardan farkı).
• Polisakkarid kapsülü vardır.
• Kapsülü çini mürekkebiyle tespit edilebilir (kapsül
boyanmaz, kapsülü boyayan boya müsikarmindir).
• Lateks testiyle de kapsülü belirlenebilir.
• Melanin pigmenti yapar (immun sistemden kaçmasını
sağlar).
• Fenol oksidaz testi (+)tir.
• Kuş gübresinin solunmasıyla bulaşır.
• En sık kliniği menenjittir (AIDS hastalarında menenjitin
en sık etkeni olmasına rağmen, normal konakta da
menenjit yapabilir).
• Tedavide Amfoterisin B tek başına ya da Flusitozin ile
birlikte kullanılır.
• Profilakside flukonazol kullanılır.
• Maya – hif dimorfizmi Candida’nın virülans faktörleri
arasında yer almaktadır. Kriptokoklar mayadır ve hifa
oluşturmaz.
69. Aşağıdaki mantarlardan hangisi çoğunlukla flukonazol’e
duyarlıdır?
A) Candida albicans
B) Candida krusei
C) Candida glabrata
D) Rhizopus
E) Aspergillus fumigatus
Cevap A
27DENEME SINAVI – 41
Antifungallere direnç
• Flukonazol
– Aspergillus
– C.krusei
– C.glabrata
• Flusitozin
– Aspergillus
– Dimorfik mantarlar
• Ketokonazol
– Aspergillus
• Amfoterisin B
– Dermatofitler
– C.lusitinae
Mukor grubu sadece Amfoterisin B ve Posakonazol’e
duyarlıdır.
70. Aşağıdaki bakterilerden hangisini tanımlamada CAMP
deneyi kullanılır?
A) H. influenza
B) Hamophilus ducreyi
C) Streptococcus agalactiae
D) Bacillus anthracis
E) Branhamella
Cevap C
İki bakteride CAMP deneyi pozitiftir. Grup B streptekok
(Streptococcus agalactiae) ve Listeria monocytogenes.
71. Köpek ısırığını takiben gelişen diffüz selülit hastasının yara
yerinde gram negatif oksidaz pozitif kokobasiller görülmüştür.
Bu hastadaki en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yersinia pestis
B) Francisella tularensis
C) Brucella melitensis
D) Pasteurella multocida
E) Legionella pneumophila
Cevap D
Kedi ısırığı sonrasında gram negatif kokobasiller Pasteurella
multocida.
72. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin in vitro koşullarda
üretilebilmesi için besiyerine ekzojen sterol eklenmesi
gerekir?
A) Legionella pneumophila
B) Leptospira interrogans
C) Mycobacterium tuberculosis
D) Pseudomonas aeruginosa
E) Mycoplasma hominis
Cevap E
Mycoplasma ve Ureoplasma cinsi bakteriler diğer
bakterilerden farklı olarak hücre duvarı içermezler ve
hücre zarlarında ökaryotik hücrelere benzer şekilde sterol
bulundururlar. Üretilebilmeler için besiyerlerine sterol katılması
gerekmektedir.
73. Aşağıdakilerden hangisi T ve B hücrelerinin ortak
özelliklerindendir?
A) Hücre yüzeyinde antijen reseptörlerinin olması
B) Hücre yüzeyinde CD3 proteinlerinin olması
C) Kemik iliğinde olgunlaşmaları
D) IL–2 ve gama interferon üretimi yapmaları
E) İmmünoglobulin üretmeleri
Cevap A
T ve B hücreler, spesifik immun yanıtın üyeleridir. Her
ikisinde de antijeni spesifik olarak tanıyabilecek belli bölgeler
bulunmaktadır. Bu bölgeler, T lenfositlerinde TCR iken, B
lenfositlerinde IgM ve IgD’dir.
74. Aşağıdaki kompleman komponentlerinden hangisi, mast
hücre degranülasyonunaneden olur?
A) C3a
B) C4b
C) C5b
D) C7
E) C9
Cevap A
C3a, C4a ve C5a, anafilotoksinler olarak adlandırılan
kompleman ürünleridir.
28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
75. Aşağıdaki viruslardan hangisi, Picornaviridae ailesinin
üyelerinden biri değildir?
A) Poliovirus tip 1
B) Norwalk virus
C) Rhinovirus tip 1
D) Hepatit A virusu
E) Coxsackie A virus
Cevap B
Norovirüs Calicivirüs’tür. RNA virüsüdür. Eski adı Norwalk
ajanıdır. Suyla, besinlerle ve direkt temasla bulaşır. Kendiliğinden
iyileşen, bulantı, kusma, kansız ve mukussuz ishal yapar. Şiddetli
miyalji görülmesi önemli özelliğidir. Klorlamaya dirençlidir.
Salgın zamanlarında içme sularına
Hiperklorinasyon yapılmalıdır.
76. Gram negatif bakteri duvarında bulunan
lipopolisakkarit,aşağıdaki toll–benzeri reseptörlerden
hangisi tarafından tanınır?
A) Toll–benzeri reseptör–1
B) Toll–benzeri reseptör–2
C) Toll–benzeri reseptör–3
D) Toll–benzeri reseptör–4
E) Toll–benzeri reseptör–5
Cevap D
Gram pozitiflerin peptidoglikanı ve teikoik asidi, gram
negatifl erin ise lipopolisakkariti Toll like resöptörler tarafından
tanınır (Gram pozitifl erinki TLR –2 ve Gram negatiflerin TLR4).
Endotoksin ısı ve proteolitik enzimlere dirençlidir. Endotoksinler
organizmada makrofaj yüzeyinde bulunan CD14–Toll–like
reseptör– 4 (TLR–4) bileşkesine bağlanır. Bu bağlanmadan sonra
makrofaj tarafından Interkökin 1 (IL–1), IL–6, IL–8, IL–12, TNF alfa,
nitrik oksit, platelet aktive edici faktör gibi sitokinler salınır.
77. Anemi ve eritemli deri lezyonları olan 57 yaşındaki kadın
hastada, açlık kan şekeri seviyesinde hafif artış ve karın
tomografisinde pankreas kuyruk bölgesinde 2.5 cm çaplı
tümör saptanmıştır.
Bu tümör için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Glukagonoma
B) İnsülinoma
C) Somatostatinoma
D) Gastrinoma
E) VIPoma
Cevap A
Nadir görülen bir adacık hücreli tümördür.Migratuar
nekrotizan deri eritemleri yapar.
Glukagonoma prognozu çok kötü olan bir tümördür.
78. Primer sklerozan kolanjit, Caroli hastalığı ve Opisthorchis
sinensis enfestasyonu aşağıdaki hastalıklardan hangisinin
gelişiminde predispozan etkiye sahiptir?
A) Biliyer atrezi
B) Kolanjiyokarsinom
C) Hepatoselüler adenom
D) Hepatoselüler karsinom
E) Budd–Chiari sendromu
Cevap B
KESİNLİKLE TUS’ta BEKLİYORUM!!!!
Kolanjio karsinomun etyolojisi soruda verilmiş.
79. Polisistin proteininde defektle ilişkili renal kistik hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Medüller kistik böbrek
B) Nefrofitizis
C) İnfantil tip polikistik böbrek
D) Erişkin tip polikistik böbrek
E) Multikistik renal displazi
Cevap D
OD erişkin tipi polikistik böbrek hastalığında APKD–1(%90) ve
APKD–2(%10) defekti izlenir.
OR çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığında fibrosistini
kodlayan gende defekt vardır.
80. E–kaderin ekspresyonu aşağıdaki tümörlerden hangilerinin
ayrımında kullanılır?
A) Meme duktal – Meme lobüler karsinom
B) Karaciğer hepatoselüler – Karaciğer kolanjiyoselüler
karsinom
C) Tiroid papiller – Tiroid foliküler karsinom
D) Özofagus skuamöz hücreli – Özofagus adenokarsinom
E) SSS’de menenjiyom – Schwannom
Cevap A
Kaderin iki benzer hücrenin birbirini algılamasını sağlayan
hücreler arası bağlantı proteinidir. Memenin lobüler kanserinde
29DENEME SINAVI – 41
ve midenin duktal adenokanserinde kaderin geninde mutasyon
olabilir.Bu mutasyon tümörün daha hızlı çoğalmasına ve
büyümesine neden olur.
81. Kolon kanseri tanısı alan bir hastada nefrotik sendrom
tablosu ortaya çıkıyor. Böbrek biyopsisinde glomerül
kapiller duvarlarında difüz kalınlaşma ve immünofloresan
mikroskobik incelemede bazal membranlar boyunca granüler
IgG ve C3 pozitifliği saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Minimal değişiklik hastalığı
B) Fokal segmental glomerüloskleroz
C) Membranöz glomerülonefrit
D) Antiglomerül bazal membran hastalığı
E) Amiloidoz
Cevap C
Kolon ve akciğer kanserine sekonder gelişebilen nefrotik
sendrom membranöz glomerülonefrittir. Bazal membranın
kalınlaşması, İmmün floresanda bazal membran üzerinde Ig G ve
C3 birikimi tipiktir.
82. Adenoid kistik karsinom aşağıdaki tükürük bezlerinden
hangisinde en sık gözlenir?
A) Parotis
B) Damakta minör tükrük bezleri
C) Sublingual
D) Submandibüler
E) Larinks
Cevap B
Adenoid kistik karsinom perinöral invasyon yapabilen ve en
sık minör tükrük bezlerinde görülen malin bir tümördür.
83. Osteoklast fonksiyon bozukluğunun neden olduğu, kemik
dokusunun aşırı sklerotik ve sert olmasına karşın kolayca
kırılabilmesi ile karakterli kalıtsal hastalık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Osteogenezis imperfekta
B) Osteopetrozis
C) Osteomalazi
D) Raşitizm
E) Renal osteodistrofi
Cevap B
Osteopetroziste osteoklastların kemiği yıkıcı etkisi
defektiftir
84. Aşağıdaki merkezi sinir sistemi tümörlerinden hangisi
neoplastik nöronal komponent içerir?
A) Gangliogliom
B) Oligoastrositom
C) Menenjiyom
D) Glioblastom
E) Ependimom
Cevap A
Santral sinir sisteminde nöronal tümörler nadir görülür.
Genellikle temporal lodda yerleşir. En sık gangliogliom ve
Ganglioglio stomadır.
85. Mikozis fungoides’te epidermisi infiltre eden Sezary
hücrelerinin immün fenotipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) CD4 (+)
B) CD7 (+)
C) CD8 (+)
D) CD20 (+)
E) CD30 (+)
Cevap A
Mikozis fungoideste CD 4 T lenfositler tümöral hücredir.
Kana yayıldıklarında sezary–lünsther hücresi adını alırlar.
86. Aşağıdaki over tümörü ve histolojik bulgu
eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Koryokarsinom – Koryonik villuslar
B) Granüloza hücreli tümör – Call–Exner cisimciği
C) Leydig hücreli tümör – Reinke kristaloidi
D) Yolk kesesi tümörü – Schiller–Duval cisimciği
E) Seröz tümörler – Psammom cisimciği
Cevap A
Korkarsinomda hücreler atipiktir.Asla villus oluşturacak
kadar organize olamazlar.
30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
87. t(11;22) translokasyonu aşağıdaki neoplazilerin hangisinde
sıklıkla görülmektedir?
A) Ewing sarkomu
B) Sinovyal sarkom
C) Miksoid liposarkom
D) Kaposi sarkomu
E) Miksoid fibrosarkom
Cevap A
ESKİ TUS SORUSU!!!
Ewing sarkomu sıklıkla kemiklerin diafizini tutan küçük mavi
yuvarlak hücreli tümörlerden biridir. t(11;22) translokasyonu
görülür.
88. Apse gelişimi aşağıdaki nekroz tiplerinden hangisinin bir
sonucudur?
A) Kazeifikasyon nekrozu
B) Likefaksiyon nekrozu
C) Koagulasyon nekrozu
D) Fibrinoid nekroz
E) Yağ nekrozu
Cevap B
Likefaksiyon nekrozu enzimatik sindirimin (erime) daha ön
planda olduğu nekrozu tanımlar. Beyinde kanlanma bozukluğu
ve dokularda bakteriyel ve fungal organizmaların etkisi ile (bu or-
ganizmalarca üretilen enzimlerin dokuyu eritmesi) gelişen erime
likefaksiyon nekrozuna yol açar.
Lökositler salgıladıkları hidrolitik enzimlerle nekrotik hücre-
lerin sindirilmesini sağlarlar. Püy ve abse gelişimi bu tip nekro-
zun tipik bir sonucudur.
89. Aşağıdaki hücre zedelenmesi bulgularından hangisi zede-
lenmenin irreversible olduğunu gösterir?
A) Endoplazmik retikulumun şişmesi
B) Mitokondride kalsiyum içeren büyük dansiteler
C) İntrasellüler yağlanma
D) Kromatin yoğunlaşması
E) Hücrenin bulanık şişmesi
Cevap B
Hücre hasarı bulguları reversible ve irreversible olmak üzere
iki gruba ayrılır.
Reversible Zedelenme Bulguları
• Hücre şişmesi
• ER şişmesi
• Membranda tomurcuklanma (bleb)
• Hücre içi myelin figürler
• Mikrovillus kaybı
• Nükleer kromatinin kümelenmesi
• Ribozomların ER’den ayrılması (Yağlanma)
Irreversible Zedelenme Bulguları
• Membran hasarı ve hücre dışı miyelin figürler
• Lizozomal enzimlerin salınımı ve otoliz
• ER erimesi
• Mitokondride belirgin şişme ve büyük dansiteler
(kalsiyum çöküntüleri)
• Karyopiknoz, karyolizis, karyoreksis
90. Akut inflamasyonda aşağıdaki maddelerden hangisi
hücrelerde önceden sentezlenerek depolanmış olarak
bulunmaz?
A) Eozinofil kemotaktik faktör
B) Histamin
C) Nötrofil kemotaktik faktör
D) Lipoksin A4
E) Proteazlar
Cevap D
İnflamatuar hücreler tarafından inflamatuar etken ile
karşılaşmadan önce üretilip, granüllerde depolanan mediatörler,
primer mediatörler [(Histamin, proteazlar, ECF (eozinofil
kemotaktik faktör) ve NCF (nötrofil kemotaktik faktör)] olarak
adlandırılır. Sekonder mediatörler ise, inflamatuar hücreler
tarafından inflamatuar etken ile karşılaşmadan sonra üretilirler.
Seçenekler içerisinde tek sekonder mediatör Lipoksin A4’dür.
91. Timik epitel hücrelerine benzeyen hücrelerden oluşmuş
6 cm çapındaki bir timik kitlede malignite yönünden en
güvenilir özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mitoz sayısı
B) Hücresel atipi
C) Kitlenin büyüklüğü
D) Nekroz
E) Kapsül invazyonu
Cevap E
31DENEME SINAVI – 41
Soruda, benign timoma ve malign timoma ayırıcı tanısında
kullanılan en önemli kriter sorulmaktadır. Malign timoma tanısı
kapsül invazyonuyla konur.
92. SLE’lu bir hastada böbrek tutulumu varsa aşağıdaki
patolojilerden hangisi en sık görülür?
A) Mezengial glomerülonefrit
B) Fokal proliferatif glomerülonefrit
C) Difuz proliferatif glomerülonefrit
D) Renal papiller nekroz
E) Membranöz glomerülonefrit
Cevap C
SLE’de Böbrek Tutulumunun Morfolojik sınıflaması (WHO)
1. Işık, elektron ve immünfloresan mikroskobu ile normal
(Klas I) <%5
2. Mezengial lupus glomerülonefriti (Klas II) %10-25
3. Fokal proliferatif glomerülonefrit (Klas III) %20-35
4. Diffüz proliferatif glomerülonefrit (Klas IV) %35-60
5. Membranöz glomerülonefrit (Klas V) %10-15
Bu paternlerden hiçbiri lupus için spesifik değildir. Hepsinin
patogenezi benzer olup immünkompleksler glomerüllerde
birikir. En sık görülen glomerül lezyonu diffüz proliferatif
glomerülonefrittir.
93. Hashimoto tiroiditi, Sjögren sendromu ya da H. Pylori
enfeksiyonu zemininde gelişen lenfoma tipi hangisidir?
A) Sezary sendromu
B) Büyük hücreli lenfoma
C) Malt lenfoma
D) Mantle hücreli lenfoma
E) Plazmositoma
Cevap C
MALT Lenfoma, lenf nodu, dalak ve ekstranodal dokudan
kaynaklanan heterojen bir grubu kapsar. B-hücreli lenfomadır.
Bu lenfomaların otoimmün ya da immünolojik etiyoloji ile kronik
inflamatuvar hastalık zemininde geliştiği düşünülmektedir.
Bu grup lenfomalar Helikobakter pylori infeksiyonu, Sjögren
sendromu, Hashimoto tiroiditi zemininde gelişebilir. Mukozal
(barsak, akciğer ve en sık mide) ve nonmukozal (tükrük bezi,
meme, tiroid, orbita) bölgelerden kaynak lanabilir.
94. Aşağıdaki organlardan hangisinde iskemik koagülasyon
nekrozu her zaman soluk (beyaz) infarkt şeklindedir?
A) Böbrek ve kalp
B) Kalp ve ince barsak
C) Böbrek ve akciğer
D) Dalak ve beyin dokusu
E) Akciğer ve kalın barsak
Cevap A
Soluk infarkt, organlarda arteriyel tıkanıklıklar solid
organlarda (böbrek, kalp, dalak) kanlanmanın kesilmesi
nedeniyle beyaz infarkt şeklinde oluşur. Solid dokular nekroz
odağına kan sızmasını engeller. SSS deki infarkt her zaman
likefaksiyon nekrozu şeklindedir.
Hemorajik infarkt testis ve over gibi tek venöz çıkışlı
organlarda venöz tıkanıklıkla oluşur. Konjesyon ve nekroz bir
arada olduğundan, kırmızı renktedir. Akciğer, karaciğer, barsaklar
gibi çift dolaşım ve anastomozlar içeren organlarda arteriyel
tıkanıklıkla oluşur. Nekroz odağına tıkanmamış olan diğer
vasküler kanallardan kanama olur.
Nekroz odağına dolaşımın yeniden sağlanması ile
(reperfüzyon) hemorajik infarkt oluşabilir. (kalpte MI sonrası
görülen reperfüzyon infarktı).
95. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken
amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir
B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur
C) Daima ekstrasellüler birikir
D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve
glomerüldedir
E) Karaciğerde ilk birikim disse mesafesinde başlar
Cevap B
Amiloid heterojen bir grup patojenik fibriler proteindir, tipik
olarak beta kırmalı yapıya sahiptir. Doku ve organlarda aşırı
yapım ya da yıkılamama nedeniyle birikir.
Antijenik değildir ve inflamasyona neden olmaz. Daima
ekstrasellüler birikir ve etkilenen organda basınç etkisine bağlı
atrofiye neden olur.
Amiloidin en sık biriktiği doku küçük damar duvarlarıdır
(küçük çaplı arter duvarı). Böbrek etkilenince, büyük, soluk, sert
görülür. İleri hastalık durumunda arter oklüzyonu sonucu böbrek
küçülebilir.
32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Böbrekte amiloid birikimi öncelikle afferent arteriol ve
glomerüldedir.
Amiloidozisde en önemli prognoz faktörü ve ölüm nedeni
böbrek tutulumudur. Hastalarda klasik nefrotik sendrom
tablosu oluşturur. AA amiloidozun öncelikle böbreği tutmasına
karşın, AL’nin ön planda kalbi tercih ettiği unutulmamalıdır.
Dalak tutulumunda dalakta büyüme olur. Splenik foliküllere
(beyaz pulpa) sınırlı depolanım varsa sago dalağı, kırmızı
pulpada birikim varsa Lardaceous dalak adı verilir.
Karaciğerde büyüme, soluk ve sert görünüme neden olur. İlk
depolanım disse aralığında başlar. Sonra parankim ve sinüsler
etkilenir.
Kalp, serttir ve tipik olarak atriumda fokal birikim tarzında
subendokardial pembe-gri nodüller olarak saptanır. AL amiloid
özellikle kalbi tutar. Restriktif kardiyomyopatiye neden olabilir.
Dilde nodüler birikim sonucunda makroglossi gelişir.
Özellikle AL amiloidozda izlenir.
96. p16 tümör süpresör gen defekti nedeniyle mitozun
durdurulamamasının önemli rol oynadığı neoplazi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Malign melanom
B) Retinoblastom
C) Osteosarkom
D) Nöroblastom
E) Ewing sarkom
Cevap A
Tümör süpresör genler düzenli çalıştıklarında malignite
çıkmasına engel olan, bozulduğunda maligniteye yol açan
proteinleri kodlarlar. Karakteristik olarak otozomal dominant
geçiş gösterirler.
Bir CDK inhibitörü olan p16 geninin kalıtsal mutasyonu
malign melanom gelişimine neden olur. Melanomu olanların %
25’inde, pankeas kanserlerinin %75, glioblastomların % 40-70,
özofagus kanserlerinin % 50 ve ALL olgularının % 20-70’inde p16
gen mutasyonu saptanır.
97. Çocukluk döneminde en sık görülen primer malign kalp
tümörü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miksoma
B) Lipom
C) Rabdomyosarkom
D) Anjiosarkom
E) Hemanjiom
Cevap C
Rabdomyosarkom bebek ve çocuklarda kalbin en sık izlenen
primer malign tümörüdür.
98. Akciğerde alt loblarda diafragmaya yakın plevral plaklar
ve interstisyel akciğer hastalığı görünümü aşağıdaki
pnömokonyozlardan hangisi ile uyumludur?
A) Silikozis
B) Berilyozis
C) Asbestozis
D) Antrakozis
E) Siderozis
Cevap C
Asbestozis madenciler, sıhhi tesisatçılar, fabrika işçileri
ve gemi söküm işçilerinde sık görülür Neden olduğu tablolar
plevral efüzyon, fibröz plak (en sık bulgu), diffüz fibrozis ve
mezotelyomadır.
Berilyoziste granülomlar görülür. Silikozis, antrakozisde ise
interstisyel nodüller mevcuttur.
99. Yaşlı hastalarda ilaç etkisini değiştiren faktörler ile ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) Renal fonksiyonlar azalır
B) Çizgili kas kitlesi azalırken , yağ kitlesi artar
C) Plazma albümini azalır
D) Benzodiazepinlere karşı duyarlılık azalır
E) İnsülin reseptörlerinin sayısı azalır
Cevap D
Genel farmakolojide bu tarz sorulara hazırlıklı
olunmalıdır.
Yaşlı hastalarda;
• Çizgili kas kitlesi azalır, yağ kitlesi artar, plazma albümini
azalır.
• Glomerüler filtrasyon ve tubüler salgılanma fonksiyonları
azalmıştır.
• Beta reseptör ve insülin reseptörlerinin sayısı azalır.
• Mide asit salgısı azalır, mide boşalma süresi uzar.
peristaltik hareketler yavaşlar, ince barsak villuslarında
atrofi oluşur.
• SSS ilaçlarına karşı duyarlılık artmıştır.
• CYP enzimlerinin yaptığı oksidasyon azalmıştır.
Yaşlılarda duyarlılığı artan ve soru değeri taşıyan bazı
ilaçlar; hipnosedatifler, örneğin fenobarbital ve diazepam.
Narkotik analjezikler, Antikolinerjikler ve Tiazid gurubu
diüretiklerlerdir.
33DENEME SINAVI – 41
100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi antiemetik etkisini dopamin
D2 reseptörleri bloke ederek gösterir?
A) Skopolamin
B) Domperidon
C) Palanosetron
D) Aprepitant
E) Dronabinol
Cevap B
Antiemetik ve Prokinetik ilaçlar GIS farmakolojisinin en
önemli konusudur!..
Emezis ile İlgili Reseptöler ve Bu Reseptörlerle İlgili Önemli
Antiemetik İlaçlarEmetik Reseptör Antiemetik
Mekanizma Örnek İlaç Öncelikli
EndikasyonMuskarinik 1 M–1 Blokajı Skopolamin Taşıt TutmasıHistamin H1 H–1 Reseptör
BlokajıMeklizin, Siklizin, Difenhidramin, Prometazin
Taşıt TutmasıPost operatif emezisKemoterapinin İndüklediği EmezisÇeşitli Nedenlere Bağlı Bulantı ve Kusma
Dopamin D2 D–2 Reseptör Blokajı
DomperidonProklorperazinFlufenazinDroperidolMetoklopramid
Post operatif emezisKemoterapinin İndüklediği Emezis
Serotonin 5 HT3 5–HT3 Reseptör Blokajı
OndansetronGranisetronTropisetronPalanosetronMetoklopramidDeksametazonMetilprendizolon
Kemoterapinin İndüklediği EmezisPost operatif emezis
Radyoterapi Sonrası Gelişen Emezis
Nörokinin NK1 NK–1 Reseptör Blokajı
Aprepitant Fosaprepitant
Kemoterapinin İndüklediği Emezis
Kanabinoid Reseptörleri?
Kanabinoid Reseptörlerinin Uyarılması ?
DronabinolNabilon
Kemoterapinin İndüklediği Emezis
Opiyat reseptörleri
– – –
101. Aşağıdakilerden hangisi daha çok parasempatomimetik
etkiler oluşturan ilaçlardan biri değildir?
A) Nikotin
B) Betanekol
C) Pilokarpin
D) Sevimelin
E) Metakolin
Cevap A
Nikotin bir parasempatomimetik ilaç değil ganglion
stimülanıdır.!
Çünkü Sempatik ve parasempatik gangliyonlarda bulunan
nikotinik tip reseptörleri uyararak gangliyonları stimüle eder.
Oysa Pilokarpin, betanekol, muskarin, sevimeli ve
metakolin gibi ilaçlar muskarinik reseptörleri uyarırken, nikotin
sadece nikotinik reseptörleri uyarır muskarinik reseptörler üzerine
nikotinin etkisi yoktur.
Dolayısıyla Nikotinik reseptörlerin uyarılması sadece
parasempatik etkilere değil, ayrıca sempatik etkilere ve
nöromusküler kavşakta uyarıya neden olur.
102. Aşağıdaki nöromüsküler blokörlerden hangisi kalpteki
muskarinik reseptörleri uyararak anestezi sırasında
bradikardi oluşturabilir?
A) Gallamin
B) Süksinilkolin
C) Panküronyum
D) Roküronyum
E) Doksaküryum
Cevap B
Süksinilkolin potansiyel soru değeri taşır!..
Süksinilkolin, asetilkoiine benzer etkileri ile kardiyak
muskarinik reseptörleri uyararak bradikardiye neden olur.
Sonrasında ise sempatik ganliyonları stimüle ederek taşikardiye
neden olur. Yani önce bradikardi sonra taşikardiye neden olur.
Ayrıca süksinikolinin depolarizasyonla blokaj yaptığı,
malign hipertermiye neden olduğu, psödokolinesteraz tarafından
parçalandığı , atipik psödokolinesterazı olan hastalarda uzamış
apne sendromuna yol açtığı ve hiperpotasemiye neden olduğu
unutulmamalıdır.
Gallamin kalpteki muskarinik (M2) reseptörleri güçlü bloke
ederken, panküronyum orta, roküronyum ise hafif bloke eder. Yani
gallamin, panküronyum ve roküronyum vagolitik etkisi olan
nöromüsküler blokörlerdir.
Doksaküryumun ise muskarinik reseptörlere herhangi bir
etkisi yoktur.
34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
103. Aşağıdaki inhalasyon genel anesteziklerinden hangisinin
toksisitesi en azdır?
A) Halotan
B) Metoksifluran
C) Enfluran
D) İzofluran
E) Desfluran
Cevap E
Farmakolojide süpriz sorulara hazırlıklı olunmalıdır.
Bir inhalasyon genel anesteziği ne kadar fazla metabolize
olursa vücütta o oranda toksik metabolit oluşturur. Bu yüzden
Metoksifluran % 70 metabolize edildiği için (flor içeriğinden
dolayı) en nefrotoksik, halotan ise % 40 metabolize edildiği
için (flor içermez) en hepatotoksik inhalasyon genel anesteziği
maddelerdir.
Desfluran ise vücütta ancak %0.05 metabolize olur ve en az
toksik inhalasyon genel anesteziğidir.
Ayrıca Desfluran buhar basıncı en yüksek genel anesteziktir.
104. Epilepsi nedeniyel iki yıldır Fenobabital kullanan 30
yaşındaki erkek hastada aşağıdaki yan etkilerden hangisi
beklenmez?
A) Kolestaza bağlı sarılık
B) Uykuya eğilim
C) Kabızlık
D) Osteomalazi
E) Hiperaljezi
Cevap A
Klasik antiepileptiklerin klasik yan etkileri farmakolojide
klasik sorulardandır. Dolayısıyla iyi bilinmelidir.
Barbitüratların kronik kullanımları ile karaciğer
mikrozomal enzimleri indüklendiği için ilaç metabolizmasını
hızlandırır. Bunun yanı sıra D ve K vitamini metabolizmasını da
hızlandırdıkları için osteomalazi ve hemorajik hastalığa neden
olabilirler.
Hiperaljezik etkileri ile ağrı duyarlılığında artış ve GİS’de
tonus motiliteyi inhibe ettikleri için de kabızlık yaparlar.
Barbitüratlar etkilerini santral sinir sisteminde GABAerjik
aktiviteyi artırarak ve glutamaterjik aktiviteyi baskıladıkları için
sedasyon ve hipnoz hali oluşturabilirle
Baritüratlar koloretik etkilidir. Dolayısıyla Kolestaz ve buna
bağlı sarılık yapmaları beklenmez.
105. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi majör depresyonda
kullanılan Melatonin MT–1 ve MT–2 reseptör agonistidir?
A) Ramelton
B) Agomelatin
C) Venlafaksin
D) Moklobemid
E) Rimanobant
Cevap B
Farmakolojide yeniliklerden ve en güncel ilaçlardan
haberdar olmak lazım.
Agomelatin; Majör depresyon tedavisinde kullanılmaya
başlanan Melatonin MT–1 ve MT–2 reseptör agonisti, Serotonin 5–
HT2c reseptörünün antagonisti yeni bir ilaçtır.
106. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi etkisini GABA üzerinden
göstermez?
A) Lorazepam
B) Etil Alkol
C) Karbamazepin
D) Zolpidem
E) Propofol
Cevap C
GABA üzerinden etki gösteren önemli ilaçlar
•• Benzodiazepinler
•• Atipik benzodiazepinler ( Zolpidem, Alpidem, Zaleplon vs)
•• Barbitüratlar
•• Etil alkol
•• Baklofen (GABA–B agonisti)
•• Bazı antiepileptikler (Gabapentin, Tiagabin, Vigabatrin,
Valproik asit)
•• Bazı genel anestezikler (Propofol , Etomidat)
Karmazepin ise Na kanal blokörü ve Adenozin agonisti
özelliği olan antiepileptik ilaçtır. Gaba üzerine direkt etkisi yoktur.
35DENEME SINAVI – 41
107. Aşağıda verilen ilaçlardan hangisi akut migren krizinde
kullanılır?
A) Propranolol
B) Naproksen Sodyum
C) Amitriptilin
D) Verapamil
E) Pizotifen
Cevap B
Migren tedavisi bir TUS sorusu klasiğidir. İyi bilinmelidir.
Akut migren krizi tedavisinde kullanılan ilaçlar
•• Tiptanlar
•• Ergotamin
•• NSAİD( aspirin, Naproksen, Flurbiprofen vs.)
•• Kodein, Propoksifen gibi oral kullanılabilen opiyatlar
•• Flunarizin
Migren Profilaksisinde kullanılan ilaçlar
•• Pizotifen, Metiserjid gibi serotonin 5–HT2A reseptör
blokörleri
•• Beta blokörler, propranolol gibi.
•• Kalsiyum kanal blokörleri
•• Trisiklik antidepresanlar, SSRI
•• Antiepiletik ilaçlar, valproik asit gibi
•• Flunarizin
108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi inflamatuvar barsak
hastalıklarının tedavisinde kullanılan 5–Lipooksijenaz
inhibitörüdür?
A) Zileuton
B) Gosipol
C) Likofelon
D) Sulfosalazin
E) Zafirlukast
Cevap D
Bazı ilaçlar özel ilaçlardır. Soru değeri taşır!..
Seçenekleri tek tek açıklayalım.
Sulfosalazin; 5–LO inhibitörüdür. Ülseratif kolit gibi
inflamatuar barsak hastalıklarının tedavisinde kullanılır
Zileuton; 5–LO inhibitörüdür,Astım tedavisinde kullanılır.
Gosipol; İlk bulunan erkek oral kontraseptifidir. Seminifer
tübülleri tahrip eder. Gosipol hem lipooksijenaz (LO)enzimini ve
hem siklooksijenaz(COX) enzimini inhibe eder.
Likofelon: Gosipol gibi Hem COX hem de 5–LO enzimini
inhibe eder.
Zafirlukast, Montelukast; SisLT–2 adıda verilen lökotiren
reseptörlerinin blokörüdürler. Özellikle Astım profilaksisinde,
psöriazis ve inflamatuvar barsak hastalıklarının tedavisinde
kullanılır.
Churg– Straus benzeri vaskülit spesifik yan etkileridir.
109. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi karaciğerde glutatyonla
konjuge edilir?
A) Morfin
B) Östrojen
C) Asetaminofen
D) Aspirin
E) Kloramfenikol
Cevap C
Zor gibi duran fakat üzerinde biraz düşünüldüğünde
kolaylaşan bir soru.
•• Asetaminofen zehirlenmesinde N–asetil sistein verilir
amaç karaciğerde glutatyon sentezini artırmaktır.
•• Asetaminofen büyük oranda karaciğerde glutatyonla
konjuge edilerek inaktif hale getirilir.
•• Fakat asetaminofenin küçük bir kısmı karaciğerde
mikrozomal enzimler tarafından N–asetil–p–
benzokinonim adlı toksik metabolitine çevrilir. Bu
yüzden rifampin gibi mikrozomal enzimleri indükleyen
ilaçlarla birlikte kullanılırsa asetaminofenin
hepatotoksisite riski artar.
•• Asetaminofenin en önemli yan etkisi hepatotoksisitedir.
N–asetil–p–benzokinonim metabolitleri hepatositlerde
nekroza neden olmaktadır.
•• N–asetil–p–benzokinonim; Sitoprotektif ve antioksidan
bir molekül olan Glutatyon tarafından nötralize
edilmektedir.
•• Asetaminofen intoksikasyonu tanısı konulduğu zaman
vakit geçirmeden hastaya aslında bir mukolitik ilaç
olan N–Asetil Sistein (NAC) başlanmalıdır.
Aspirinin ise Glisinle konjuge edildiği unutulmamalıdır.
36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
110. Linezolidle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Protein sentezini inhibe ederek etki gösterir
B) Oral kullanılır
C) Non Selektif MAO inhibisyonu yapar
D) MRSA tedavisinde etkilidir
E) VRE tedavisinde etkinliği yoktur
Cevap E
Kemoterapötikler TUS farmakolojisinin en önemli
konularından biri haline gelmiştir!..
Aşağıda Linezolid ile ilgili soru değeri taşıyan en önemli
bilgiler verilmiştir..
Linezolid
•• 50S ribozomal ünitede 23S alt üniteye bağlanarak
protein entezini inhibe eder.
•• Oral kullanılılır ve biyoyararlanımı %100’ dür.
•• Linozolid bakteriyostatik etkili bir antibiyotiktir.
•• MRSA ve Vankomisine dirençli enterokok (VRE) tedavisi
en önemli endikasyonlarıdır. Ayrıca antitüberküloz
etkinliği de vardır.
•• Non spesifik MAO inhibitörüdür. Bu yüzden tiramin
içeren gıdalarla birlikte alındığında hipertansif krize
yol açabilir. SSRI’ lar ile birlikte kullanıldığında ise
serotonerjik sendroma yol açar.
•• Anemi, lökopeni, trombositopeni gibi hematolojik yan
etkileri vardır.
111. Makrolid grubu antibiyotiklere karşı bakterilerin en
temel direnç geliştirme mekanizması aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Metilaz
B) Beta laktamaz
C) Asetilasyon–Adenilasyon–Fosforilasyon
D) Efflüks
E) Asetil transferaz
Cevap A
Beklenen TUS sorusudur. Hangi antibiyotiğe en temel hangi
mekanizma ile direnç gelişir.
Antibiyotiklere Temel direnç gelişim mekanizmaları
•• Penisilin: Beta–lakatamaz
•• Makrolid: Metilaz
•• Aminoglikozid: Asetilaz, Fosforilaz, adenilaz
•• Kloramfenikol: Asetil transferaz
•• Tetrasiklin: Efflüks
•• Florokinolonlar: Gyr A geninde mutasyon
•• Trimetoprim/ Sülfonamdiler: Yeni bir hedef molekül
sentezlenmesi
•• Vankomisin: Van A–G genlerinde mutasyon ile hedef
molekülün değiştirilmesi
•• Rifampin: DNA bağımlı RNA polimeraz enziminde
yapılan yapısal değişiklik
112. Aşağıdakilerden hangisi metastatik Kolorektal kanser
tedavisinde kullanılan Vasküler endotelya büyüme
faktörü (VEGF) reseptörüne karşı geliştirilmiş monoklonal
antikordur?
A) Transtuzumab
B) Bevacizumab
C) Ritüksimab
D) Alemtuzumab
E) Panitumumab
Cevap B
Kanser tedavisinde kullanılan monoklonal antikorların
sayısı giderek artmaktadır ve bu sfesifik ajanlar potansiyel
TUS sorularıdır!..
Soru değeri taşıyan önemli monoklonal antikorlar!..
Bevacizumab:Vasküler endotelya büyüme faktörü (VEGF)
reseptörüne karşı geliştirilmiştir. Metastatik Kolorektal kanser
tedavisinde kullanılır.
Rituksimab: CD20’ye karşı geliştirilmiştir. Özellikle B hücreli
Nonhodgkin Lenfoma ve Mantle hücreli lenfoma tedavisinde
kullanılır.
Cetuksimab / Panitumumab: Epidermal büyüme faktörü
reseptörüne (EGFR) karşı geliştirilmiştir. Metastatik kolon kanseri
tedavisinde kullanılırlar.
Trastuzumab: HER–2‘ye karşı geliştirilmiştir. Her–2 pozitif
metastatik meme kanserinin tedavisinde kullanılır.
Alemtuzumab: CD52’ ye karşı geliştirilmiştir. Primer
endikasyonu; Kronik Lenfositik Lösemi (KLL)’dir.
37DENEME SINAVI – 41
113. İzole sistolik hipertansiyon tanısı konulan 75 yaşındaki
erkek hastaya aşağıdaki antihipertansiflerden hangisi
öncelikle tercih edilmelidir?
A) ACE inhibitörü
B) Spirinolakton
C) Beta blokör
D) Selektif alfa–1 reseptör blokörü
E) Kalsiyum kanal blokörü
Cevap E
Eşlik eden hastalığa göre antihipertansif seçimi TUS
sınavında çok önemlidir !..
Hangi hasta da hangi antihipertansif ilk tercih olmalıdır ?
DM, metabolik sendrom; ACE inhibitörü, Anjiotensin Reseptör
Blokörü
Proteinürü, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik sendrom; ACE
inhibitörü, Anjiotensin Reseptör Blokörü
Akut Miyokard İnfarktüsü; Beta blokör, ACE inhibitörü
Konjestif Kalp Yetmezliği; Beta blokör, ACE inhibitörü,
Diüretik
Koroner Arter Hastalığı; Beta blokör, ACE inhibitörü
Supraventriküler Taşikardi; Beta blokör, Verapamil, Diltiazem
Benign Prostat Hiperplazisi; Selektif alfa–1 blokör
Siroz; Spirinolakton
Yaşlı Hasta–İzole Sistolik Hipertansiyon; Kalsiyum kanal
blokörü, diüretik
Osteoporoz; Tiyazid diüretikler
Gebelik; Metildopa, Kalsiyum kanal blokörleri (nifedipin.),
Hidralazin, Beta blokörler (Labetolol..)
Periferik Arter Hastalığı; Kalsiyum kanal blokörleri
Reynauld sendromu; Kalsiyum kanal blokörleri, Anjiotensin
Reseptör Blokörü
114. Konivaptan için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Aquaretikler adı verilen ilaç sınıfının bir üyesidir
B) İatrojenik nefrojenik diyabetes insipidus› a neden olur
C) Vazopressin V2 reseptörlerinin selektif blokörüdür
D) Uygunsuz ADH sendromu tedavisinde kullanılır
E) Kalp yetmezliğinde gelişen hiponatreminin tedavisinde
intravenöz kullanılır
Cevap C
Dikkat !. Aquaretikler TUS farmakolojisinde
sorgulanmaya başlanmıştır.
TOLVAPTAN/KONİVAPTAN/RELKOVAPTAN/MOZAVAPTAN/
LİKSİVAPTAN
•• Antidiüretik hormonun (Vazopressin) kollektör
kanallarda bulunan ve su reabsorbsiyonunu sağlayan
V2 reseptörlerini selektif blokörüdürler.
•• Diüretiklerin aksine elektrolitlere etki etmeyerek
sadece su atılımına sebep olurlar. Bu yüzden bu ilaçlar
‘’aquaretikler,, olarak isimlendirilerler.
•• En önemli endikasyonları uygunsuz ADH sendromudur.
•• Kalp yetersizliğinde görülen hiponatreminin
tedavisinde kullanılırlar.
•• Konivaptan; Vazopressin V1a ve V2 reseptörlerinin dual
yani non selektif blokörüdür. Diğerleri ise selektif V2
reseptör blokörüdürler.
Uygunsuz ADH sendromu tedavisinde kullanılan önemli
ilaçlar; Lityum, Demoklosiklin, Tolvaptan, Konivaptan
115. Aşağıdaki beta blokörlerden hangisi özellikle gebelik
hipertansiyonu, hipertansif kriz ve feokromasitoma
tedavisinde kullanılır?
A) Labetalol
B) Metoprolol
C) Nebivolol
D) Bisoprolol
E) Atenolol
Cevap A
Labetalol sıradan bir betablokör değil, soru değeri
taşıyan özel bir beta blokördür.!
Labetolol/ Karvedilol
•• α 1, β 1 ve β 2 adrenerjik reseptörleri bloke eden yani
alfa+ non selektif beta blokaj yapan beta blokörlerdir.
•• Labetolol; feokromasitoma , gebelik hipertansiyonu ve
hipertansif kriz tedavisinde kullanılır.
•• Karvedilol; antioksidan özelliği olan ve kalsiyum kanal
blokajı özelliği de bulunan beta blokördür. Antioksidan
özelliğinden dolayı kalp yetmezliğinde mortaliteyi
azaltan beta blokörlerin başında gelir. Karvedilol;
hepatik elimine edilir ve propranolol gibi karaciğerde
belirgin ilk geçiş etkisine uğrar. Böbrek yetmezliğinde
güvenle kullanılabilir.
Gebelik hipertansiyonundan kullanılan önemli ilaçlar;
alfa metildopa, labetalol ve nifedipin.
38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
116. Aşağıdaki hiperlipidemi tedavisinde kullanılan ilaçlardan
hangisi mikrozomal trigliserit transfer proteinini inhibe
ederek etki gösterir?
A) Nikotinik Asit
B) Lomitapid
C) Probukol
D) Anacetrapib
E) Eprotirom
Cevap B
Soru ile ilgili hepinizin kardiyojenik şok geçirdiğinin
farkındayım. Fakat her ilacın ilk kez duyulduğu bir platform
vardır. Deneme sınavlarının en önemli amaçlarından biri de
yeniliklerden sizi haberdar etmek ve çıkması muhtemel yeni
bilgiyi size öğretmektir!.
Lomitapid: Mikrozomal trigliserit trasnfer proteinini inhibe
ederek etki gösteren yeni kullanıma giren antihiperlipidemik
ilaçtır. Hücre içi lipid transfer edici bu enzimin inhibisyonu
ile Apo–B içeren lipoproteinlerin sentezi azalır. VLDL ve
Şilomikronların sentezi azalır. Dolayısıyla plazma LDL kolesterolü
de azalır.
Eprotirom: Tiromimetikler adı verilen tiroid hormon
analoglarının üyesidir. LDL klirensini hızlandırarak, LDL
kolesterol seviyelerini azaltır.
117. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu yetersizliğinin
tedavisinde kullanılan rekombinan IGF 1 analoğudur?
A) Somatrem
B) Pegvisomant
C) Oktreotid
D) Sevelamer
E) Mekasermin
Cevap E
Analoglar soru potansiyeli taşır.
GROWTH HORMON ANALOGLARI
SOMATOTROPİN/SOMATROPİN/SOMATREM
•• GH preparatıdır
•• Growth hormon eksikliğine bağlı boy kısalığı
tedavisinde kullanılır
MEKASERMİN
•• Rekombinan IGF 1 analoğudur.
•• Ciddi IGF1 eksikliğine bağlı gelişen büyüme hormonu
yetersizliğinin tedavisinde kullanılır.
PEGVİSOMANT
•• GH reseptör antagonistidir
•• Akromegali tedavisinde subkütan enjeksiyon şeklinde
kullanılır.
•• Bulantı kusma, ekstremitelerde şişlik , nadirende
hepatite neden olur.
118. Propiltiourasil ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru
değildir?
A) Tirozin peroksidaz enzimini inhibe ederek etki gösterir
B) Süte ve plazmaya en geçer bu yüzden gebelikte tercih
edilir
C) Etkisi latent peryod gerektirmeksizin hemen başlar
D) En sık görülen yan etkisi cillte makülopapüler
döküntüdür
E) Agranülositoza neden olabilir
Cevap C
Antiroid ilaçlar endokrin sistem farmakolojisinde
sorgulanmaktadır.
PROPİLTİOURASİL/METİMAZOL/KARBİMAZOL
•• Tirozin peroksidaz enzimini inhibe eder ve iyodun
organifikasyonunu inhibe ederler.
•• Etkisi çabuk başlar ve en kısa sürendir.
•• Porpiltiyourasil plazma proteinlerine daha fazla
bağlanır.
•• Süte ve plasentaya az geçer bu yüzden gebelikte tercih
edilir.
•• Gebelerde metamizolün de güvenilir olduğu
düşünülmektedir.
•• Periferde T4, T3 dönüşümünü bloke eder.
•• Etkileri latent bir peryottan sonra başlar.
•• Negatif feed back ile TSH sekresyonu
baskılanamayacağı için Guatrojendir.
•• En sık görülen yan etkileri; ciltte yaptıkları
makülopapüler döküntüdür.
•• Agranülositoz önemli bir yan etkileridir. Agranülositozu
en fazla yapan antitiroid ilaç ise metimazoldür.
•• Karbimazol ise ön ilaçtır ve metimazole dönüşür.
39DENEME SINAVI – 41
119. Glukokortikoidlerin kemik iliği üzerindeki etkileri soncu
ortaya çıkan tam kan sayımı bulgularından hangisi
doğrudur?
A) Eozinositoz
B) Trombositopeni
C) Nötropeni
D) Lenfopeni
E) Anemi
Cevap D
Glukokortikoidler kemik iliindeki etkileri ile eritrosit, trombosit
ve nötrofıli yapımını artırırken, eozinofil, bazofil ve lenfosit
yapımını ise azaltırlar.
120. Aşağıdakilerden hangisi metastatik renal hücreli karsinom
tedavisinde kullanılan rekombinant interlökin–2
analoğudur?
A) Levamizol
B) Aldeslökin
C) Talidomid
D) Timozin
E) Siklosporin
Cevap B
İmmünstimülan ilaçlardan süpriz soru gelebilir!..
ALDESLÖKİN (IL–2)
•• T hücrelerinin klonal çoğalmasını sağlayan sitokin
olan İnterlökin–2 ‘ nin rekombinanat preparatıdır.
•• T lenfosit proliferasyonunu artırdığı için T hücre
büyüme hormonu›da denir.
•• Ayrıca NK hücresi interlökin 2 ile uyarıldığı zaman
lenfokinle aktive olan killer (LAK) haline dönüşür.
•• Kapiller sızıntı sendromuna yol açması en önemli yan
etkisidir.
•• Metastatik renal hücreli karsinom ve Malign Melanom
tedavisinde kullanılır.
LEVAMİZOL
•• Aslında bir antihelmintik ilaçtır.
•• Lenfositleri,makrofajları,lökositleri stimüle eder
•• Evre–C kolon kanserinde 5–FU ile kombine kullanılır.
INF α
•• Kronik aktif hepatit B, hepatit C, Hairy cell lösemi,
Malign melanom,AIDS’te ki Kaposi Sarkomu’nun
tedavisinde kullanılır
TİMOZİN
•• Timus hormon ekstresi olan timozin timik aplazi olarak
da bilinen ‘’digeorge sendromu,, tedavisinde kullanılır.
TALİDOMİD
•• Hipnosedatiff özelliği olan bir ilaçtır.Hiperemezis
gravidarum tedavisi için 1960’ lı yıllarda sedasyon
amacıyla gebelere verilmiş fakat konjenital fokomeliye
yol açtığı için kullanımdan kaldırılmıştır.
•• TNF–alfa üretimini azaltır ve tümör dokusunda
neoanjiogenezi inhibe eder. Antiinflamatuvar,
immünmodülatör ve Antineoplastik özelliği varıdır.
•• En önemli endikasyonu tedaviye dirençli Multiple
myelomdur.
•• Ayrıca myelodisplastik sendrom ve Eritema nodozum
leprozumda tedavisinde de kullanılır.
40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
41DENEME SINAVI – 41
1. Sodyum kanal defektine bağlı ani kardiyak ölüm yapabilen
ve elektrokardiyografide V1–3 de ST elevasyonu ile
seyreden hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Brugada sendromu
B) Aritmojenik sağ ventrikül hipertrofisi
C) Katekolaminerjik Ventriküler taşikardi
D) Uzun QT sendromu
E) Kardiyak amiloidoz
Cevap A
Kardiyak ani ölüm nedenleri özellikle son yıllarda karşımıza
oldukça fazla çıkmaktadır.
Brugada Na kanal defekti ve V1–3 ST elevasyonu ile seyreden;
VT ve VF ‘ye bağlı ani ölüm yapabilen bir hastalıktır.
Aritmojenik sağ ventrikül displazisi sağ ventrikül myokardının
yağ dokusu ile yer değiştirmesi ki tüm kalbi etkiliyebilir.Yine
ailesel geçişli ani ölüm yapabilecek bir hastalıktır.
Katekolaminerjik VT, egezersiz,ilaç veya elektrolit
dengesizliğine bağlı VT yapabilir.
Uzun QT yaklaşık 10 alt tipi olan VT ‘ye yol açabilecek bir
hastalıktır. Potasyum kanalında sorun vardır
Kardiyak amiloid özellikle restriktif KMP ve ani ölüm
oluşturabilir.
2. Ventriküler taşikardilerin en sık oluşum mekanizması
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Artmış otomatisite
B) İlaçlar
C) Elektrolit bozukluğu
D) Hipoksi
E) Re–entry
Cevap E
VT ‘ler hatta kalp hızı yüksek bir çok aritminin oluşum
mekanizması re–entrydir. Re–entry refrakter dönemleri farklı 2
yol aracılığı ile meydana gelir. Şıklardaki bütün senarylar aritmi
oluşturabilir.
Lakin Re–entry ‘yi unutmamak gerekir.
3. On yedi yaşında erkek hasta 3 gündür atipik göğüs ağrısı ve
efor dispnesi nedeni ile başvuruyor. Hastanın ateş ve gece
terlemelerinin de eşlik ettiği öğreniliyor.Hastada yapılan fizik
muayenede S3 ve akciğerde raller duyuluyor. Laboratuvarda
lökositoz ve sedimentasyon yüksekliği ile troponin I değeri
anlamlı yüksek saptanıyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Hastada en iyi tanı yöntemi kardiyak MR ‘dır.
B) Ekokardiyografide EF düşüklüğü saptanabilir.
C) Hastada troponin yüksekliği büyük olasılıkla iskemiye
bağlıdır.
D) Aritmiler eşlik edebilir.
E) Hastada geç dönmede dilate kardiyomyopati gelişebilir.
Cevap C
Hasta genç hasta enfeksiyon senaryosu ardından troponin
yüksekliği MYOKARDİT için tipiktir. Tabi tanımak yetmiyor yanlışı
bulucaz.
1- Tanı da en iyi yöntem Kardiyak MR ‘dır.MR ‘ı görmezseniz
sintigrafi yapabilirsiniz.Kesin tanı derse biyopsidir.Biopsi
çoğu hastada yapılmaya gerek olmaz.
2- Dilate KMP tabi hastada myosit ölünce ve diffüz tutulum
varsa kötü bir komplikasyon olarak kaşımıza çıkabilir.
3- Kalp ile ilgili her hastalık aritmi yapabilir.
4- Ekokardiyografi non invaziv kullanabiliriz. EF düşüklüğü
zaten klinikte S3 ve rallerle eşlik eden KKY’yi destekler.
17 yaşında hastada iskemik kalp hastalığına bağlı troponin
yüksekliği beklenen bir bulgu değildir.
4. Myokardiyal canlılığı değerlendirmel için aşağıdaki
tetkiklerden hangisi gold standarttır?
A) Spiral Tomografi
B) Kardiyal MR
C) Talyumlu myokard sintigrafisi
D) Dobutaminli ekokardiyografi
E) Pozisyon emisyon tomografisi
Cevap E
Valla bu sınav kulaklarımız çok çınlar gibi geliyor.Ama
amacımız öğrenmek olmalı. PET aslında günümüzde en çok
metastaz taraması için kullanılır. PET özellikle canlı myokard
2015 OCAK TUS 41. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARIBu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum
soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
dokusunu en iyi gösteren tetkiktir.
Dobutaminli EKO, Talyumlu sintigrafi de canlılık test edebilir
fakat PET altın standarttır.
5. Primer kardiyak rabdomyom ve fibromlar kalpte en sık
nereden köken alırlar?
A) Sol atrium
B) Sağ atrium
C) Mitral kapak
D) Ventriküller
E) Aort kapak
Cevap D
Kalbin en sık primer benign tümörü Miksoma sol atrium
kökenlidir.
Kalbin en sık primer malign tümörü angiosarkom sağ atrium
kökenlidir.
Mitral kapak ve aort kapak endokard yapısında yine
fibroelastoma gibi yumuşak doku tümörleri olabilir.
Rabdomyom ve fibromlar kalpte en sık ventriküllerden köken
alır.
6. Tümör lizis sendromu aşağıdaki hematolojik malignitelerden
hangisinde en az görülür?
A) Akut myeloid lösemi
B) Kronik lenfositik lösemi
C) Non hodgkin lenfoma
D) Burkitt Lenfoma
E) Akut lenfositik lösemi
Cevap B
Aslında tümör lizisin en sık görüldüğü tümör hep beklenen
sorudur: Burkitt lenfoma. Tümör yarılanma hızı kısa olan
hematolojik malignitelerle beraber sık görülür. Şıklarda biraz
deşifre olmuş gibi kronikle başlaması zaten uyandırıcı olmuştur
umuyoruz. Kronik lösemilerden özellikle KLL erken evreleri çok
yavaş seyirli bir malignitedir. KLL de tümör lizis görülme ihtimali
çok düşüktür.
7. Yetişikinde baş boyun tümörleri en sık nerede yerleşir?
A) Larinks
B) Orofarenks
C) Oral kavite
D) Etmoid sinüs
E) Maksiller sinüs
Cevap A
Yine onkoloji ile devam edelim dedik.Baş boyun tümörleri
yetişkinde en sık larinksten köken alır.
8. Bronşektazi tanısında en iyi non–invaziv tetkik
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ventilasyon perfüzyon sintigrafisi
B) Posteroanterior akciğer grafisi
C) Karbonmonoksit diffüzyon testi
D) Yüksek rezolüsyonlu bilgisarlı tomografi (YRBT)
E) Solunum fonksiyon testi
Cevap D
Bronşektazi için en iyi test bronkografi’dir,fakat invaziv bir
tetkik olduğu için artık yerini YRBT’ye bırakmıştır. Hastalarda
ektazik segmentleri net şekilde gösterebilir. YRBT ayrıca
intertisyel akciğer hastaları içinde en iyi non–invaziv tetkiktir.
9. Elli üç yaşında bayan hasta giderek artan nefes darlığı
ve eklem ağrıları nedeniyle başvuruyor. Hastanın
öyküsünde anlamlı bir bulgu görülmüyor. Yapılan fizik
muayenesinde akciğer bazal segmentlerde raller duyuluyor.
Çekilen posteroanterior akciğer grafisinde bilateral hiler
lenfadenopati görülüyor. Kan tetkiklerinde angiotensin
dönüştürücü enzim (ACE) düzeyinde artma görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bronşektazi
B) Pnömoni
C) Sarkoidoz
D) Pulmoner emboli
E) Romatoid artirit
Cevap C
43DENEME SINAVI – 41
Bu soru intertisyel(restriktif) akciğer hastalığı sorusu için
prototiptir. Özellikle giderek artan nefes darlığı hastalarında
aklımıza restriktif akciğer hastaları gelmelidir. Hastada eklem
ağrıları burada soruyu başka yerlere çekiyormuş gibi dursa da
okumaya devem edersek hastanın fizik muayenede ralleri ve hiler
LAP sarkoidozu önümüze getiriyor. Tabi ACE düzeyinde artma
hastalığın agreve olduğunu belirtip soruya noktayı koyuyor.
Eklem ağrılarına gelince sarkoidoz sistemik bir hastalıktır,eklem
tutulumu da yapabilir.
10. Pulmoner kapiller uç (kama) basıncı aşağıdakilerden
hangisini gösterir?
A) Sağ atriyum
B) Sağ ventrikül
C) Pulmoner arter
D) Sol ventrikül diastol sonu basıncı
E) Aorta basıncı
Cevap D
Pulmoner kapiller kama (uç yada wedge) basıncı normali
5–14 mmHg ‘dır. Sol atriyum ve sol ventrikül diastol sonu
basıncına eşit olan basınçtır. Nefes darlığı olan bir hastada eğer
yüksekse sol kalp yetmezliği düşünmek gerekir. Normal olması
akciğer hastalığı araştırmaya bizi yöneltir.
11. Otuz yaşında bayan hasta üç gündür devam eden ateş,
baş ağrısı, karın ağrısı ve konstipasyon yakınmalarıyla
başvuruyor. Hastanın öyküsünden iki gün süren kansız,
mukuslu ishalin ardından ateşinin yükseldiği öğreniliyor. Fizik
muayenede 39°C ateş, kan basıncı 125/70 mmHg, nabız sayısı
80/dakika ritmik, karında 2–4 mm çapında üzerine basınca
solan makülopapüler lezyonlar saptanıyor. Laboratuvar
incelemelerinde lökosit sayısı 3000/mm3; periferik yaymada
% 75 parçalı lökosit, % 25 lenfosit bulunuyor.
Bu tabloya aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisinin
neden olma olasılığı en yüksektir? A) Campylobacter fetus
B) Brucella melitensis
C) Staphylococcus aureus
D) Shigella dysenteriae
E) Salmonella typhi
Cevap E
Bire bir eski TUS sorusu.Bu sınavın intaniye sorusu da bu
olsun.Vaka çok kolay en önemli ipucu ise taşe roseler. Abdominal
bölgede basınca solan makulopapüler döküntüler taşe roselerdir.
Hastanın kliniğinde ateş, baş ağrısı ve kabızlık var.Tifo kabızlık
yapabilir. En önemli bulguları ateş ve baş ağrısıdır. Hastanın
ateşi 39 derece olmasına rağmen nabız hızı 80/dk verilmiş.
Diskordan nabız yine tifonun önemli bulgularında birisidir.
Lökopeni ve pansitopeniye neden olabilir.
12. Aşağıdakilerden hangisi hodgkin lenfomalar için yanlıştır?
A) Kürabilite şansı düşüktür.
B) Nodal yayılım
C) Mediastinal tutulum sık görülür.
D) Reed Stenberg hücreleri patolojik olarak görülebilir.
E) B grubu semptomlar görülebilir.
Cevap A
Hodgkin ve non hodgkin lenfoma özellikler ve farkları her
zaman bonus sorulardandır.
N on- H odgkin lenf oma H odgkin hast alığı
H ücr esel or ij in % 90 B, % 10 T B
Lokalize t ut ulum N adir S ıkN odal yayılım Daha az S ıkMediast inal t ut ulum N adir S ıkB gr ubu sempt omlar N adir S ıkE kst r anodal t ut ulum S ık N adir
A bdominal t ut ulum S ık N adir
Kemik iliğine yayılım S ık N adir
Kür abilit e şansı düşük yüksek
13. Aşağıdakilerden hangisi hipokrom mikrositer anemi nedeni
değildir?
A) Demir eksikliği anemisi
B) Talasemiler
C) Kurşun zehirlenmesi
D) B12 vitamini eksikliği anemisi
E) B6 vitamini eksikliği anemisi
Cevap D
44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Bu sınavın bu da bizden sorusu. Sorulmaz demeyin
hematolojinin temel sorularından biridir. Vitamin B12 ve folat
eksikliği megaloblastik anemilerin prototipleridir.
MCV’YE GÖ REA N E MİLE RİN S I N I F LA N DI RMA S IH ipokr om- mikr osit er N or mokr om- nor mosit er N or mokr om- makr osit er
Demir eksikliği anemisi A nemiler in er ken dönemi Myelodisplast ik sendr om
Kr onik hast alık anemisi Kr onik hast alık anemisi Megaloblast ik A nemiler
T alasemiler KBY Kar aciğer H ast alıklar ı
S ider oblast ik anemi A plast ik anemi H ipot ir oidi
Kurşun ve alüminyum z ehir lenmesi
Myelof it iz ik A nemiler H emolit ik anemiler (r et ikülosit oz )
Pir idoksin eksikliği H emolit ik anemiler
Bakır eksikliği A kut kan kaybı
14. Kırk bir yaşında bayan hasta üç aydır halsizlik, yorgunluk
yakınması ile başvuruyor. Hastanın yapılan fizik
muayenesinde traube aralığında matite alınıyor. Hastanın
kan sayımında hemoglobin: 11 gr/dl, beyaz küre: 110.000
mm3 trombosit sayısı normal bulunuyor. Hastanın
periferik yaymasında ;%4 myeloblast, %6 promyelosit, %30
metamyelosit, %28 myelosit, %26 nötrofil ve %6 lenfosit
görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut lenfoblastik lösemi
B) Akut promyelositik lösemi
C) Kronik myelositik lösemi
D) Kronik lenfositik lösemi
E) Akut Myelositer Lösemi
Cevap C
Bu soruda en önemli ipuçlarını önce alt alta koyalım. Traube
kapalı splenomegali var. Hastanın beyaz küresi artmış ve periferik
yaymada kemik iliğindeki bütün myeloid seri öncülleri mevcut.
Yani periferik yayma kemik iliği gibi. Yani LÖKOERİTROBLASTİK
KAN TABLOSU.
Hastada KML (Kronik myelositik lösemi) düşünmekten başka
çaremiz kalmıyor. Neden akutlar değil çok basit hastanın 3 aydır
mevcut yakınması var. KLL neden değil ise:
KLL genelde asemptomatik lenfositoz ile karşımıza çıkar artı
KLL ‘de splenomegali çok beklenen bir bulgu değildir.
ABY tedavisidir.
15. Paroksismal noktürnal hemoglobinüri’de en sık mortalite
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tromboz
B) Kanama
C) Lösemi dönüşümü
D) Hemoliz
E) Enfeksiyon
Cevap A
PNH edinilmiş bir kök hücre hastalığıdır. Enteresan
hematoloji sorularından biri olarak karşımıza çıkabilir. En sık
ölüm nedeni tromboembolik komplikasyonlardır.
PNH ile ilgili bilinmesi gerekenler:
• Stem cell’in akkiz bozukluğu
• CD55, CD59 glikoprotein azlığı (normalde RBC’lerin lizisini
engellerler!!)
• Kronik intravsküler hemoliz, pansitopeni, retikülositopeni
görülebilir.
• VENO–OKLÜZİF OLAYLAR (Budd–chiari*) en önemli
mortalite nedenidir.
• Asit–ham testi, sukroz lizis testi tanıda yardımcıdır.
• Kesin tanı: İMMÜN FENOTİPLENDİRME
• AML, aplastik anemi riski mevcuttur.
16. Elli sekiz yaşında erkek hasta üç yıldır olan aralıklı disfaji
şikayeti ile başvuruyor. Son üç–dört aydır rejurjitasyon ve kilo
kaybı şikayetlerininde eklendiğini belirtiyor. Posteroanterior
akciğer grafisinde mediastinal genişleme ve özegagusta gıda
artıklarını düşündüren heterojen görünüm izleniyor. Özefagus
pasaj grafisinde gövdede dilatasyon ve distalde kuş gagası
görünümü saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özefagus adenokanseri
B) Özefagus yassı hücreli kanseri
C) Akalazya
D) Diffüz özefageal spasm
E) Skleroderma
Cevap C
Akalazya gastroenterolojinin önemli sorularından birisidir.
Hastada özellikle motor disfaji epizodik olması ile karşımıza
hastaya getirmiş. Ağızdan gıdaların regürjite olması, ağız kokusu
ve kilo kaybı görülebilir. Tabi kilo kaybı deyince akla malignite
gelebilir. Ama hastada mediasten genişlemesi ve mega ösefagus
ile kuş gagası görünümü cevabı akalazyaya götürüyor.
Diffüz ösefageal spasmda ösefagus grafisinde türbüşon
ösefaguz gözlenebilir.
45DENEME SINAVI – 41
17. Kırk üç yaşında yaşında bayan hasta iki–üç aydır olan sağ
üst kadran ağrısı ve bulantı şikayetiyle başvuruyor. Hepatit
belirleyicileri, rutin laboratuvar testleri ve alfa feto–protein
düzeyi normal saptanıyor. USG’de karaciğer sağ lobunda 5
cm’lik hiperekoik lezyon saptanıyor.
Bu hastada bir sonraki aşamada hangi tetkik yapılmalıdır?
A) Karaciğer biyopsisi
B) Kontrastlı BT
C) Üst endoskopi
D) Kolonoskopi
E) Arteriografi
Cevap B
Tablo aslında karışık gibi dursada basitleştirelim. Hasta
orta yaş bayan sağ üst kadran ağrısı ve bulantı sanki safra taşı
gibi ama USG normal . Dahası hastada tüm laboratuvar testler
normal.USG’de hiperekoik aslında maligniteden uzaklaştırıyor.
Zaten AFP düzeyi de normal. Hastada hemanjiom ve /veya
adenom mevcut. Bu hasta için sonrasında BT çektirip (kontrastlı)
olayı netleştirmek gerekir. Kanama riski nedeni ile zaten
hemangiomlardan biopsi alınmaz. Endoskobi, kolonoskopi belki
kitlenin BT ‘de malign olduğunu düşünürsek bir sonraki aşamada
etyoloji için yapılabilir. Arteriografi şık bulamadığımız için yazdık.
18. Primer hiperparatiroidizmde aşağıdakilerden hangisi
beklenen bir bulgu değildir?
A) Anemi
B) Hipomagnezemi
C) İdrarda cAMP artışı
D) Hipokloremi
E) Metabolik asidoz
Cevap D
Bu dahiliye sınavının kazık gibi gözüken sorusuda bu olsun.
Primer hiperparatiroidinin en sık sebebi paratiroid
adenomlarıdır. Genelde asemptomatik olarak karşımıza
çıkabilir. PTH yüksek, kalsiyum yüksek, PO4 düşüktür. İdrarda
kalsiyum ve magnezyum ve PO4– atılımı artar. Kanda bu yüzden
hipomagnezemi, hipofosfatemi vardır. Klor miktarı artar. Cl/
PO4 > 33 den fazla olması primer hiperparatiroidinin spesifik
bulgularından birisidir. Beraberinde anemi (kronik hastalık
anemisi) ve hiperkloremik asidozda vardır. İdrarda c–AMP ve
hidroksiprolin atılımı artar.
Sekonder ve tersiyer hiperparatiroidizmin en sık sebebi kronik
böbrek yetmezliğidir.
19. Aşağıdakilerden hangisi otoimmün poliglandüler yetersizlik
sendromu tip 2 ‘nin komponenti değildir?
A) Hashimato tiroiditi
B) Kronik mukokutanöz kandidiasis
C) Tip 1 DM
D) Addison hastalığı
E) Primer Hipogonadizm
Cevap B
Endokrin sorus ya da TUS sorusu deyince sendrom sormadan
olmaz. Endokrinolojide gündemde olan soru profillerinden biri
olabilir.
MEDAC sendromu (Otoimmun poliglandular yetersizlik Tip 1)
• Addison hastalığı,
• Kronik mukokutanöz kandidiasis,
• Hipoparatiroidi
Schmidt sendromu (Otoimmün poliglandüler yetersizlik Tip 2)
• Addison hastalığı,
• Hashimoto tiroiditi,
• Primer hipogonadizm,
• Tip 1 diabetes mellitus
20. Aşağıdakilerden hangisi romatoid artirit hastaları için
doğrudur?
A) Hastalarda distal interfarengeal eklem tutulumu tipiktir
B) Plevral effüzyona neden olursa effüzyonda glukoz düzeyi
artmıştır.
C) Kardiyak tutulum en sık perikardit şeklindedir.
D) Sabah tutukluğu kısa sürelidir.
E) Radyolojik olarak osteofit görünümü tipiktir
Cevap C
Bu soru vesilesi ile dünyada en fazla görülen RA’ya bakış
atalım.
EKLEM BULGULARI
• Simetrik poliartrit, deformasyon yapıcı
• Sabah sertliği EN AZ BİR SAAT
• PIP, MKP, el–bilek ve omuz eklem tutulumu sıktır.
Eklem tutulumu genellikle simetrik ve DIP eklemler
korunmuştur.
• Servikal dışında omurga çok nadir tutulur, sakroiliak
eklem hiçbir zaman tutulmaz
• Kuğu boynu (proksimal interfalanjiallerin
46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
hiperekstansiyonu, distal interfalanjiallerin fleksiyonu)
deformitesi
• Düğme iliği deformitesi (proksimal interfalanjial eklem
fleksiyonu, distal interfalanjiallerin hiperekstansiyonu)
• Popliteal kistler (Baker kisti)
• Atlantoaksial sublüksasyon
• Kriko–aritenoid eklem tutulumu
• Diğer deformite ve kontraktürler (bileğin radial,
parmakların ulnar deviasyonu tipiktir)
EKLEM DIŞI BULGULARI
• Subkutan nodüller: En sık dirsekte olekranon altında
• Akciğer: Plevral sıvı (eksudatifdir ve glukoz çok düşüktür),
pulmoner nodüller, Kaplan Sendromu
• Vaskülit
• Perikardit
• Nörolojik bulgular: Karpal tünel sendromu, (RA’de
lumbosakral pleksus tutulmaz ve sakroileit olmaz).
• Göz bulguları: Sjögren sendromu (en sık)
• Felty sendromu: RA+SM+nötropeni
• Osteoporoz
RADYOLOJİK BULGULAR
• İlk saptanan röntgen bulgusu yumuşak doku şişliği ve
juksta artriküler demineralizasyondur (osteoporoz).
• Daha sonra artriküler kıkırdak harabiyeti, eklem
aralığında daralma, sinoviyum yapışma yerlerinde ve
kıkırdak çevresindeki kemiklerde erozyonlar, ligament
gevşekliği, subluksasyon görülür.
• Vertebra tutulumu (spondilitis) en sık servikaldedir,
torasik vertebra çok az tutulur, lumbal vertebra
genellikle tutulmaz.
• Osteoskleroz (osteofit) görülmez.
TEDAVİ
• Salisilatlar, NSAİİ’lar ve COX–2 inhibitörleri: semptomatik
• Steroidler: semptomatik
• Modifiye edici ilaçlar (Remisyon sağlayıcı veya
temel tedavi ilaçları): Metotreksat, hidroksiklorokin,
sulfasalazin, altın tuzları, D–penisilamin
• TNF–alfa Nötralizanı İlaçlar (biyolojik ajanlar) :
Etanercept ve infliximabe dirençli, aktif RA’lı hastalarda
• İmmünsupresif tedavi (Azotiyopirin, Leflunomide,
Siklosiporin, Siklofosfamid
21. Otuz üç yaşında erkek hasta son bir aydır bel ağrısı yakınması
ile başvuruyor. Hastanın bel ağrısının hareketle azaldığı,
istrahatte arttığı öğreniliyor. Yapılan fizik muayenesinde
bel hareket kısıtlılığı dışında, sağ ayak topuk bölgesinde
hassasiyet saptanıyor. Kan tetkiklerinde sedimantasyon 58
mm/saat, beyaz küre 13000 mm3 dışında patolojik bulgu
saptanmıyor. Hastanın çekilen grafisinde vertebralarda
kareleşme izleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romatoid artirit
B) Reiter sendromu
C) Ankilozan spondilit
D) Gut
E) Behçet hastalığı
Cevap C
Genç erkek bel ağrısı ankilozan spondilit düşünmek gerekir.
Keşke bütün sorular romatolojiden çıksa…
• Aksial iskeletin en sık inflamatuvar hastalığı
• Semptomatik sakroileit (bilateral)
• Genç erkek
• Primer patoloji entesopati (özellikle aşi tendinitidir)
• Bel ağrısı en sık görülen semptom (egzersizle hafifler)
• Normal lordoz kaybolur, göğüs ekspansiyonu azalır
• Schober testi
• Periferik eklemlerden en sık kalça ve omuz
• Göz en sık tutulan eklem dışı organdır (üveit şeklinde)
• Apikal pulmoner fibrozis, aort yetmezliği, amiloidoz, IgA
nefropatisi (4A)
• Direk grafilerde:
• Ligament kalsifikasyonu, vertebralarda kareleşme,
sindesmofit ve Bambu kamışı görüntüsü
• Tanı: Semptomlar + grafide sakroileit (eklemde önce
erozyon sonra skleroz ve füzyon) tanı için yeterlidir.
• En duyarlı yöntem MR’dır.
22. Kronik böbrek yetmezliğindeki kanama eğiliminin
(hemorajik diyatez) nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trombosit fonksiyon bozukluğu
B) PTZ uzaması
C) aPTT uzaması
D) Trombosit azalması
E) Trombosit artışı
Cevap A
47DENEME SINAVI – 41
KBY hastaları içöin hematolojik bulgular önemlidir. Özellikle
epo eksikliği ve üremik toksinlere bağlı anemi görülebildiği
gibi,lökositlerin öldürme fonksiynlarında azalmaya bağlı
enfeksiyonlara yatkınlık olabilir.
Kanama eğilimi ise trombosit fonksiyon bozukluğuna bağlı
görülebilir. Trombosit fonksiyon bozukluğu yapan temel madde
guanidosüksinik asittir.
23. Kırk iki yaşında bayan hasta son iki aydır halsizlik, geceleri
subfebril ateş yakınmaları ile başvuruyor. Hastanın fizik
muayenesinde anlamlı bulgu saptanmıyor. Hastanın kan
sayımı normal görülüyor. Yapılan idrar tetkikinde bol lökosit
olmasına rağme kültürde üreme izlenmiyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Berger hastalığı
B) Renal hücreli kanser
C) Renal ven trombozu
D) Renal tüberküloz
E) Poliksitik böbrek hastalığı
Cevap D
Türkiye şartları için yine önemli sorulardan birisi kronik
enfeksiyonu taklit eden tablo ile gelen hastada tüberkülozun
genitoüriner en sık tuttuğu yer BÖBREK bulguları.
Hastalarda steril püyüri önemli bulgularıdır.Sabah ilk idrarda
saptanması aklımıza renal tüberkülozu getirir. Küçük stajlarda da
üroloji sorularında karşımıza gelebilir.
24. Herpes virüslere bağlı ensefalit beyinde en sık hangi bölgeyi
tutar?
A) Temporal
B) Frontal
C) Occipital
D) Parietal
E) Beyin sapı
Cevap A
Herhalde bu sınavda en sık ve en azda iyice kusasınız
gelmiştir. İstatistikleri zorlaştırmak sınavda özellikle spot
sorularda zaman kazandırır.
Herpes ensefaliti en sık temporal bölgeyi tutar.
25. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Protein C ve protein S
eksikliğine yol açabilir?
A) Heparin
B) Siklofosfamid
C) Siklosporin
D) L–asparajinaz
E) Klorombusil
Cevap D
L–asparajinaz tedavisi ile ilgili anafilaksi,pankreatit dışında
akkiz protein C ve S eksikliği yapabileceğini de bilmemiz faydalı
olabilir. Klinik farmakoloji de bazen böyle ters sorular olabilir.
26. Aşağıdaki tumör marker–malignite eşleşmelerinden hangisi
yanlıştır?
A) Alfafetoprotein – HCC
B) Beta–HCG – Gestasyonal trofoblastik hastalıklar
C) Nöron spesifik enolaz – Küçük hücreli akciğer
D) LDH – Ewing sarkomu
E) Kalsitonin – Paratiroid karsinom
Cevap E
Sık kullanılan tümör markırları
Tümör Markırı Kanser Kanser dışı durumlar
Hormonlar
Beta–HCG Gestasyonal trofoblastik hastalıklar, gonadal germ hücre t.
Gebelik
Kalsitonin Troid medüller kanseri
Katekolaminler Feokromositoma, nöroblastoma
Onkofetal antijenler
Alfafetoprotein HCC, gonadal germ hücre t.
Siroz, kronik hepatit
CEA Adenokarsinomalar (kolon, pankreas, akciğer, meme, over)
Pankreatit, hepatit, inflam. barsak hast., sigara
Enzimler
48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Prostatik asit fosfataz
Prostat kanseri Prostatit, prostat hipertrofisi
Nöron–spesifik enolaz
Küçük hücreli akciğer, nöroblastom
LDH Lenfoma, Ewing’s sarkomu
Birçok sistemik hastalık
Basit bir tümör markerı sorusu.
27. Tip 1 otoimmün hepatitlerde aşağıdakilerden hangisinin
pozitifliği hastalığın agresif seyredeceğini ve nüks
olabileceğini gösterir?
A) ALT yüksekliği
B) AST yüksekliği
C) Billüribin artışı
D) HLA DR 4
E) HLA DR 3
Cevap E
Yine kazık bir soru ama amacımız öğrenmek.
HLA DR3 (+) pozitif Tip 1 otoimmun hepatitli hastalar:
Daha genç (yaş <30)
Hastalık aktivitesi daha fazladır. Tedaviye cevapları daha az
Tedaviden sonra nüks etme ve karaciğer transplantasyonuna
ihtiyaç gösterme oranları daha yüksektir.
28. Tirotoksikoz hastalarında aşağıdaki kapak hastalıklarından
hangisi daha sık görülür?
A) Aort darlığı
B) Mitral valv prolapsusu
C) Aort yetersizliği
D) Triküspit darlığı
E) Triküspit yetersizliği
Cevap B
Özellikle MVP; psikiyatrik bozukluklar, hipertiroidi, doğum
sonrası gibi durumlarda daha fazla görülmüştür. Birlikte
görülmesi ile ilgili en yaygın teori otonomik disfonksiyonu olan
hastalarda MVP sıklığının daha fazla olduğu yönündedir.
29. Aşağıdaki karaciğer tümörlerinden hangisinde spontan
rüptür ve kanama riski daha fazladır?
A) Bilier kistler
B) Fokal noduler hiperplazi
C) Hepatik adenom
D) Liposarkom
E) Yağlanmadan korunmuş alan
Cevap C
Hepatik adenomlar fokal anormallik veya kitle olarak
ortaya çıkarlar. Hepatik adenomlar %90 oranında kadınlarda
görülür. Kadınlarda sıklıkla 3–5. dekatlarda görülür. Oral
kontreseptiflerin yaygın kullanımının bu artıştan sorumlu
olduğu düşünülmektedir.
Hepatik adenomların 2/3’ü soliterdir, kalanı multipldir.
Kanama ve rüptür olasılığı nispeten yüksektir.
Hastaların yaklaşık yarısı asemptomatiktir. Semptomatik
olguların çoğunda sağ üst kadran ağrısı veya akut
intraabdominal kanama ve şok semptomları vardır. Karaciğer MR,
BT ve US incelemesi fokal defekt gösterir. Aspirasyon biyopsisi
güvenlidir, fakat kalın iğne biyopsisi kanama tehlikesi yüzünden
risklidir.
Semptomatik hepatik adenomlar çıkarılmalıdır; akut
kanamalı hastalarda bu cerrahi girişim hayat kurtarıcı
olur. Bir kısmı wedge rezeksiyon ile çıkarılabilir, fakat derin
yerleşimli veya büyük lezyonlar genellikle parsiyel hepatektomi
gerektirirler. Hepatik adenomlar, oral kontraseptifler kesildiğinde
gerileyebilirler. Radyoterapi ve kemoterapinin tedavide değeri
yoktur.
30. Aşağıdaki pnömokonyozlardan hangisine bağlı fibrozis daha
sık görülür?
A) Baryum
B) Kalay
C) Demir
D) Kaolin
E) Talk
Cevap E
Pnomokonyozlar meslek hastalıkları ve restriktif akciğer
hastalıkları için önemli etyolojik nedenlerdir.
Genellikle fibrozla sonuçlanabilir. Bu soruda fibroz
yapmayanları öğrenmenizi istedik.
49DENEME SINAVI – 41
Fibroz yapmayanlar
Demir
Kalay
Baryum
Kaolin (Granit kayaçlardan elde edilen bir kil türüdür. Bazı
seramiklerin ve porselenlerin yapımında kullanılır. Türkiye’de arı
kil olarak da bilinir.)
Talk hidratlanmış magnezyum silika’dan oluşan bir
mineral’dir. Talkın teknikte, makine elemanlarının aşınmasını
önlemek gayesiyle yağlayıcı olarak kullanımı nadir de olsa vardır.
31. Spontan bakteriyel peritonitin tedavisinde aşağıdaki hangi
ilaç kullanılır?
A) Siprofloksasin
B) Ampisilin –Sulbaktam
C) Sefotaksim
D) Sulperazon
E) Amikasin
Cevap C
Spontan bakteriyel peritonit hastasında etken en sık
yetişkinde E. Coli’dir. Tedavide sefotaksim, profilaksi de
siprofloksasin seçilmelidir.
32. Aşağıdaki incelemelerden hangisinin multipl skleroz
düşünülen bir hastada tanıya katkısı yoktur?
A) VEP
B) MR
C) BOS IgG indeksi
D) EMG
E) Oligoklonal bant
Cevap D
MS tanısında BOS’ta artmış Ig indeksi düzeyleri ve oligoklonal
bant, özellikle VEP olmak üzere uyarılmış potansiyellerde azalma
ve kranial MRG’de özellikle periventrikuler bölgede olmak üzere
demyelinizan plaklar izlenir. En duyarlı ve ilk başvurulması
gereken inceleme MRG’dir.
EMG’nin MS tanısında yeri yoktur.
33. Oniki yaşında erkek hasta ani başlayan şiddetli baş ağrısı,
bulantı–kusma, bilinç bulanıklığı şikayetleri ile hastaneye
getiriliyor. Öyküsünde epilepsisi olan hastanın fizik
muayenesinde ense sertliği, 160/90 mmHg arteryel tansiyon
ve 37,0 ºC ateş saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Menenjit
B) İntraserebral hematom
C) Subdural hematom
D) Beyin tümörü
E) Subaraknoid kanama
Cevap E
Ani başlangıçlı olması ve ateşinin subfebril seyretmesinden
dolayı menenjiti ekarte edebiliriz.
Travma öyküsü yok ve bilgisayarlı tomografide subdural
hematomun tipik görüntüsü saptanmamış.
Beyin tümörü herniasyon olmadıkça temel semptomu; kafa
içi basınç artışına bağlı baş ağrsı, bulantı–kusma ve bulunduğu
bölgeye göre fonksiyon kaybıdır.
Tüm bulguları birleştirirsek tipik bir subaraknoid kanama
vakası olduğunu çıkarabiliriz.
34. Bir önceki sorudaki hastada bu duruma neden olabilecek en
olası patoloji aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hipertansiyon
B) Streptokok pnömonia
C) Köprü venlerinin yırtılması
D) Arteriovenöz malformasyon
E) Medulloblastom
Cevap D
Vakanın SAK olduğunu bulduktan sonra etyolojiyi bulmak
kolay….
Spontan subaraknoid kanamanın erişkinde en sık nedeni
berry anevrizma rüptürüdür, çocukta ise arteriovenöz
malformasyondur. Bu hastada mevcut bulgular, genç hasta,
epilepsi öyküsü olması arteriovenöz malformasyon olduğunu
düşündürtüyor.
50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
35. Kırk iki yaşında erkek hasta 12 saat önce akut başlangıçlı
bilinç bozukluğu ataksi, nistagmus, oftalmopileji yakınması ile
yakınları tarafından acil servise getirilmiştir.
Öyküde alkol kullanımı öyküsü bulunan hastada en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serebellar kanama
B) Hepatik ensefalopati
C) Vestibuler nörit
D) Wernicke ensefalopatisi
E) Korsakoff sendromu
Cevap D
Wernicke ansefalopatisi; Alkol bağımlılığı olan hastalarda
tiamin eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkar. Serebellar ataksi,
konfüzyon, nistagmus, oftalmopleji tablosu görülür. Otonomik
bulgular tabloya eşlik edebilir. Akut bir tablodur.
Korsakoff sendromu; Wernike ansefalopatisini izleyerek
(%80) ortaya çıkar. Bellek bozukluğu, hallusinasyonlar ve
konfobulasyon görülür. Kronik bir tablodur.
Serebellar kanamalarda ilk şikayetler, başağrısı, baş dönmesi
ve denge bozukluğudur.
36. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide kötü prognozu
göstermez?
A) İleri yaş
B) Bekar
C) Ailede şizofren olması
D) Negatif semptomlar
E) Sık relaps
Cevap A
Şizofrenin bilinmesi gereken en önemli noktası
ŞİZOFRENİDE PROGNOSTİK FAKTÖRLER
KÖTÜ FAKTÖRLER İYİ FAKTÖRLERGenç yaşta başlama İleri yaşta başlama
Sinsi başlangıç Hızlı başlangıç
Bekar Evli
Aile hikayesi var Aile hikayesi yok
Negatif semptomlar Pozitif semptomlar
Nörolojik problem var Nörolojik problem yok
Sık relaps Seyrek relaps
İletişimsiz Manik ya da depresif
37. Bir toplumda henüz bir hastalığa yakalanmamış “sağlam”
kişilerin; belirli bir etkenle karşılaşma durumlarına
göre, izleme süresi içinde incelenen hastalığa yakalanma
risklerinin (insidans) belirlendiği prospektif olarak
neden – sonuç ilişkisinin sorgulandığı analitik araştırma
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kohort
B) Kesitsel
C) Vaka – kontrol
D) Tanımlayıcı
E) Deneysel
Cevap A
Burada anahtar kelime “prospektif’tir. Kohart çalışmaları
prespektif çalışmalardır. En çok karışan vaka–kontrol
çalışmaları ise retrospektiftir.
Tanımlanan araştırma şekli Kohort araştırmalardır.
1. Tanımlayıcı: Herhangi bir nedenle sağlık kuruluşuna
başvuranları belli hastalık ya da klinik durumlara göre
yer zaman özelliklerine göre tanımlayan araştırmalardır.
2. Vaka– Kontrol: Meydana gelmiş olan bir klinik olayın
nedenini araştırır. ( Yani sonuçtan nedene gider.)
“Retrospektif” araştırmalardır.
3. Kohort : Olma olasılığı olan bir olayın nedenini araştırır,
ama nedenden sonuca gider. “insidans” araştırmalarıdır
ve “prospektif” araştırmalardır.
4. Kesitsel: Belirli bir zaman kesitinde neden– sonuç
ilşkisinin birlikte incelendiği “Toplum taraması” ya da
“Prevalans Çalışması” ya da “Epidemiyolojik sürveyans”
niteliğindeki araştırmalardır.
51DENEME SINAVI – 41
38. Meme kanseri ile ilgili olarak yürütülen bir çalışmada,
fizik muayenede kitle saptanan kadınlara önce ince iğne
aspirasyon biyopsisi, ardından cerrahi biyopsi uygulanmış
ve aşağıdaki tablo elde edilmiştir.
Cerrahi BiyopsiPozitif Negatif Toplam
İnce iğne Aspirasyon Biyopsisi
Pozitif 14 8 22Negatif 1 91 92Toplam 15 99 114
İnce iğne aspirasyon biyopsisinin duyarlılığı
aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap B
Tabloyu yapmanıza bile gerek yok… Mevcut verileri duyarlılık
formülüne yerleştirmemiz yeterli..
Kesin bilinen hastalık
Positif prediktif value
A/A+B
TEST yeni var yok Negatif kestirim değeri:
D/C+D
var A B A+B
Yok C D C+D Doğruluk oranı
(accurasy rate– tanısal doğruluk)
A+D/NA+C B+D N
Doğruluk sensitivite A/A+CÖzgüllük spesivite D/B+D
39. Bir toplumda ana sağlığı düzeyini değerlendirmede
kullanılabilen en iyi ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşa özel ölüm hızı
B) Postneonatal ölüm hızı
C) Perinatal ölüm hızı
D) Fatalite hızı
E) Anne ölüm hızı
Cevap E
Bir toplumda ana şağlığının en güvenilir en iyi göstergesi
anne ölüm hızıdır. Bu bilinmiyorsa perinatal ölüm hızı bu
amaçla kullanılabilir.
Yaşa (X) özel ölüm hızı: X yaşında ölen işi sayısı / X yaşındaki
kişi sayısı
Postneonatal ölüm hızı: 28–365 gün arası ölen bebek sayısı /
canlı doğum sayısı
Perinatal ölüm hızı: 0–7 gün ölen bebek sayısı + ölü doğum /
canlı doğum + ölü doğum
Fatalite hızı: X hastalığından ölenler / X hastalığına
yakalananlar
Anne ölüm hızı: Gebelik, doğum, lohusalık nedeniyle ölüm
sayısı / canlı doğum sayısı
40. Altmış yedi yasında bir kadın, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı,
omuz ve kalça kavşağında ağrı ve tutukluk yakınmaları ile
başvuruyor. Fizik muayenesinde omuz ve kalça eklemleri
hareketle ağrıyor. Laboratuvarında sedimentasyon hızı
saatte 86 mm/saat bulunuyor. Orta düzeyde bir kronik
hastalık anemisi dışında hemogramında ve biyokimyasal
parametrelerinde bir özellik saptanmıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A Polimyaljia romatika
B) Romatoid artrit
C) Sistemik lupus eritematozus
D) Ankilozan spondilit
E) Polimyozit
Cevap A
50 yaşın üzerindeki bir kişide, omuz ve kalça kavşağında ağrı
ve tutukluk olması, ek olarak halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, ateş
gibi konstitüsyonel semptomların bulunması ve sedimentasyon
hızının 50 mm/saat’in üzerinde olması polimyaljia romatika için
tipiktir
41. Aşağıdakilerden hangisi Atopik Dermatit’in Major
kriterlerinden değildir?
A) Ailede astım öyküsü
B) Pruritis
C) Kronik tekrarlayan dermatit
D) Kserozis
E) Çocuklarda ekstansör yüzeyi tutma
Cevap D
Atopik dermatit Tanı kriterleri ( Hanifin and Rajka
Diagnostic Criteria);
3 major 3 minör kriter olmalıdır.
52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Major kriterler (TUS)
• Atopik öyküsü (aile veya kendisinde)
• Pruritis–kaşıntı
• Kronik tekrarlayan dermatit
• Tipik morfolojik dağılım
Minör kriterler;
• Kserosiz, ihtiyosis (deri kuruluğu en önemlisidir)
• Soluk yüz, periorbital renk koyuluğu
• Beyaz dermatografi sm ve gecikmiş beyazlaşma
fenomeni (derinin künt bir cisimle çizilmesi ile deride
kırmızı değil beyaz izin oluşmasıdır.
• Erken deri testi reaktivitesi
• Pitriasis alba
• Keratozis piliaris (kıllann kalıcı diken diken olması)
• Anterior subkapsuler katarakt
• Keratokonus
42.“Herald madalyon plağı” aşağıdaki dermatolojik
hastalıkların hangisinde görülür?
A) Psöriazis
B) Liken Planus
C) Pemfigus Vulgaris
D) Pitriazis rosea
E) Parapsöriazis
Cevap D
“Herald madalyon plağı” pitriazis rozeada tipik olarak
gözlenen ilk lezyon olup şekil olarak tek ve 2–6 cm çapında, oval,
ortası normal kenarları açık kırmızı, keskin sınırlı bir plaktır.
43. Dört yaş 9 aylık erkek karın ağrısı ve son 6 ayda 5 kilo kaybı
şikayeti ile başvuruyor. Karın ağrısının bir haftadan beri
ataklar şeklinde olduğunu ve özellikle akşamları karın ağrısı
ataklarının daha sık görüldüğünü ifade ediyor. Dün akşam
karın ağrısı atağından sonra 2 kez koyu kahverengi–kırmızı
renkte, pis kokulu dışkılaması olmuş. Fizik muayenesinde sağ
alt kadranda hassasiyet ve elen gelen kitle saptanıyor. Ayakta
direk batın grafisinde sağ tarafta hava sıvı seviyesi görülüyor.
Batın USG’ de ileumda hedef tahtası görüntüsü saptanıyor.
Bu çocukta en olası ön tanı ve neden ikilisi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Akut apandisit– idiyopatik
B) İnvajinasyon–idiyopatik
C) İnvajinasyon–lenfoma
D) İnflamatuvar barsak hastalığı–idiyopatik
E) Peptik ulcus–H.pylori
Cevap C
Küçük çocuklarda akut batının en sık nedenlerinden birisi
invajinasyondur. Proksimal barsak kısmının distal barsak kısmını
içine girmesini ifade eder. Karın ağrısı ataklar şeklinde yani kolik
tarzındadır. Belli bir dönem sonra karın ağrısı artık kolik tarzında
olmayıp devamlı özellik gösterir. Karın ağrısıyla beraber vişne
çürüğü renginde dışkılama görülmesi tipiktir. Fizik muayenede
invajine olan barsak kısmı ele gelebilir. Tanıda en değerli yöntem
Batın USG dir. Batın USG’de proksimal barsak kısmın distalin
içine girmesi sonucu oluşan “hedef tahtası” görüntüsü saptanır.
2 yaşından küçük çocuklarda neden sıklıkla idiyopatiktir.
Oysaki 2 yaşından büyük çocuklarda neden sıklıkla altta yatan
bir nedene bağlıdır ve altta yatan neden mutlaka araştırılmalıdır.
Büyük çocuklarda altta yatan neden çoğunlukla lenfoma olabilir.
Olgumuz da invajinasyon kliniği ile tarafımıza başvurmuştur.
Son zamanlarda kilo kaybı belirgin olması maligniteye
yönlendirebilir.
53DENEME SINAVI – 41
44. Dört yaşında erkek çocuk ateş, halsizlik, boğaz ağrısı
nedeniyle başvurduğu hekim tarafından hastaya ampisilin
reçete ediliyor. Antibiyotik tedavisinden bir gün sonra gövdede
daha belirgin olmak üzere tüm vücutta makülopapüler
döküntüler ortaya çıkıyor. Döküntülerin olması üzerine acil
servise başvuran hastanın fizik muayenesinde tonsillerde
hiperemik, hipertrofi ve yaygın kriptler görülüyor. Tüm
vücutta generalize lenfadenopati ve kot altında dalak 5 cm
ele geliyor. Hastanın hemogramında lökositoz, lenfositoz
ve monositoz saptanıyor. Periferik yaymasında lenfositlerin
stoplazma ve çekirdeklerinde büyüme olduğu fakat çekirdek
stoplazma oranında bozulma olmadığı saptanıyor.
Bu çocukta en olası ön tanınız nedir?
A) Streptokoksik tonsillofarenjit
B) Lösemi
C) Lenfoma
D) Enfeksiyöz mononükleozis
E) Kızamıkçık
Cevap D
45. Yukarıda belirtilen hastanın tanısının kesinleşmesi için en
yararlı tanı testi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Boğaz kültürü
B) Kemik iliği aspirasyonu
C) Lenf nodu biyopsisi
D) Anti viral kapsid antijeni IgM
E) Anti Rubella IgM
Cevap D
Tariflenen vaka enfeksiyöz mononükleozis tir (EMN). TUS’ta
pediatride EMN kliniği–tanı–tedavisi mutlaka bilinmelidir.
EMN kliniğinde halsizlik, yorgunluk, generalize lenfadenopati,
kriptik tonsillit, splenomegali, hepatomegali mevcuttur. EMN’lu bir
çocuk antibiyotik (özellikle ampisilin) tedavisi sonrası tüm vücutta
makülopapüler döküntü görülür. Bu öykü tanıda önemli bir ipucudur.
EMN’da etken EBV virusudur. EBV virusunda tanıda sağlıklı
kişilerde en değerli yöntem EBV VCA IgM’ dir.
EBV’nin antijenik özellikleri VCA, EA, EBNA antijenleridir.
Bunlara dayanılarak serolojik testler tanıda kullanılır;
1) İmmun sistemi sağlıklı çocuklarda tanıda en değerli
serolojik yöntem Anti–VCA IgM antikorudur.
2) İmmun yetersizliği olanlarda ise EA tanıda değerlidir.
Periferik yaymada atipik lenfositler (Downey hücreleri, çarşaf
hücreleri) görülür.
Tedavisi semptomatiktir.
46. Konjenital agamaglobulinemi (Bruton hastalığı) de
aşağıdaki mikroorgaizmalardan hangisinin enfeksiyonu
görülmesi beklenmez?
A) Enterovirus
B) EBV
C) S. Pneumonia
D) H. İnfluenza tip B
E) S. Aureus
Cevap B
EBV virusu B lenfositleri enfekte eder. Oysaki Bruton
hastalığında B lenfositleri oluşmadığından bu virusun enfekte
etmesi olası değildir.
Bruton hastalığında akılda bulundurulması gereken en
önemli bilgilerden biriside viral etkenlerden enteroviruslerin
etken olarak karşımıza gelmesidir.
47. Kolestaz nedeniyle tetkik edilen bir süt çocuğunda gama
glutamil transferaz (GGT) enziminde artış olmaması
özellikle dikkatinizi çekiyorsa, öncelikle aşağıdaki herediter
kolestaz nedenlerinden hangisini düşünülmelidir?
A) Byler sendromu
B) Caroli sendromu
C) Rotor sendromu
D) Alagille sendromu
E) Dubin–Johson sendromu
Cevap A
Kolestaz safra akımında tıkanıklık veya safranın akımında
bozukluk sonucu görülen bir klinik tablodur. Bunun sonucunda
direk bilirubin hakimiyetinde bir hiperbilirubinemi olur. Bilirubin
yüksekliği ile başvuran bir çocukta ilk bakılması gereken bu
bilirubin artışının direk mi yoksa indirek bilirubin hakimiyetinde
olup olmadığına karar verilmesidir.
Direk bilirubin hakimiyetinde karar;
1) Direk bilirubinin 2 mg/dl üzerinde olması veya
2) Direk bilirubinin total bilirubinin %20’sinden fazla
olmasıdır.
Direk bilirubin hakimiyeti mutlaka ileri inceleme gerektirir.
Çocukluk çağında erken tanı konulması ve erken tedavi
edilmesi gereken hastalık Bilier atrezidir. Biliyer atrezi
gastroenterolojinin acil tanı ve tedavi gerektiren hastalıklarından
biridir. Hasta hayatın ilk 8 haftasında kassai operasyonu için
cerrahiye verilmelidir. Bu açıdan önemlidir.
54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Kolestaz durumunda ALP, GGT ve 5’ Nükleotidaz enzimlerinde
artış görülür.
Byler hastalığı herediter bir safra epitelyum bozukluğu
sonucu görülen bir hastalık olup, GGT artışının olmaması önemli
bir laboratuar bulgusudur. Bu açıdan bu bilgi mutlaka akılda
bulundurulmalıdır.
48. Aşağıdaki aşılardan hangisi viral kapsid proteinlerinden
elde edilir?
A) HPV aşısı
B) Kızamık–Kızamıkçık–Kabakulak aşısı
C) Suçiçeği aşısı
D) İnfluenza aşısı
E) Rotavirus aşısı
Cevap A
49.
Yukarıda belirtilen aile ağacında bir fenotipin özelliğini
gösterenler siyah ile boyanmıştır.
Buna göre bu özelliğin kalıtım tipi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Otozomal resesif
B) Otozomal dominant
C) X’e bağlı resesif
D) X’e bağlı dominant
E) Y ile kalıtım
Cevap D
Genetik soruları son zamanlarda TUS sınavında ağırlıklı
olarak çıkmaya başladığını görüyoruz. Kalıtım özellikleri mutlaka
bilinmelidir.
Yukarıdaki soy ağacına baktığımızda;
• Bu özellik her kuşakta görülüyor,
• Anne ve babadan biri bu özelliği gösteriyorsa çocukların
%50’sinde bu özelliğin olduğu,
• Baba özelliği taşıdığında kızların bu özelliği taşıdığı, ve
erkeklerin normal olduğu (Babadan oğla geçmeyen)
• Anne özelliği taşıdığında ise kız ve erkek çocukların bu
özelliği taşıdığı dikkat çekiyor.
Yukarıdaki özellikler dikkate alındığında kalıtımın X’e bağlı
dominant geçtiğini söyleyebiliriz. X’e bağlı dominant kalıtım en
çok otozomal dominant ile karışır ve bu ayrım iyi yapılmalıdır.
Diğer kalıtım özelliklerini kısaca özeteleyecek olursak;
Otozomal dominant kalıtımda; çocukların %50 sinde
özelliğin görüldüğü, %50’si ise sağlam
Otozomal resesif kalıtımda; hastalık olması için anne ve
babanın taşıyıcı olması durumunda görülür. Çocukların %25’i
hasta, %50’si taşıyıcı, % 25’i sağlamdır.
X’e bağlı resesifte; erkekte görülür, kızlarda görülmez.
Kızlarda görülmesi için baba hasta anne taşıyıcı ise görülebilir.
50. Aşağıdakilerden hangisi kemik iliğinde megaloblastik
değişikliklerin görülmediği bir makrositer anemi nedenidir?
A) Vitmin B12 eksikliği
B) Folat eksikliği
C) Tiamin eksikliğine bağlı
D) Orotik asidüriye bağlı
E) Hipotiroidi
Cevap E
Makrositer anemiler temel olarak ikiye ayrılır. Kemik iliğinde
megaloblastik değişikliklerin görüldüğü ve kemik iliğinde
megaloblastik değişikliklerin eşlik etmediği makrositer anemiler
olarak sınırlayabilirir. Makrosite anemi olupta kemik iliğinde
megaloblastik değişikliklerin görüldüğü anemi çeşitleri mutlaka
bilinmelidir. Bunlar
1) Vitamin B 12 eksikliğine bağlı anemi
2) Folik ast eksikliğine bağlı anemi
3) Lech –Nyhan sendromu
4) Orotik asidüride görülen anemi
5) Tiamin eksikliğine bağlı anemi
Bunun dışında birçok nedenle makrositoz görülebilir ama
kemik iliğinde megaloblastik değişiklikler eşlik etmez. Örneğin;
yenidoğan çocuklar, hipotiroidi, karaciğer hastalıkları, aplastik
anemiler, Diamond Blackfan anemisi…vb
55DENEME SINAVI – 41
51. Kanama diyatezi nedeniyle tetkik edilen ve birinci basamak
kanama tetkiklerinde; tam kan sayımı, kanama zamanı,
PT–aPTT–INR normal sınırlarda ve periferik yaymasında
trombosit kümeleri görülen bir çocuğun öyküsünde
yenidoğan döneminde göbeğinin 3. haftada düştüğü
öğreniliyor.
Bu çocukta en olası hemostaz bozukluğu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Faktör VIII eksikliği
B) Faktör IX eksikliği
C) Faktör X eksikliği
D) Faktör XII eksikliği
E) Faktör XIII eksikliği
Cevap E
Kanama diyatezlerini primer ve sekonder hemostaz
bozuklukları olarak temel olarak sınıflayabiliriz.
Primer hemastaz bozukluklarında trombositopeni ve
trombosit fonksiyon bozukluklarını, sekonder hemostaz
bozukluklarında ise faktör eksikliklerini düşünebiliriz.
Faktör eksiklikleri kanama ile karşımıza çıkar; Fakat
• Faktör XII eksikliğinde aPTT uzun olmasına rağmen
çocukta kanama görülmez, tam tersine tromboz görülür.
• Faktör XIII eksikliğinde ise PT ve aPTT normal olmasına
rağmen çocukta kanama diyatezi görülür.
52. Dört aylık bir süt çocuğunda boğmaca tanısı konuluyor.
Bu çocuğun klinik ve laboratuar değerlendirilmesinde
aşağıdakilerden hangisinin görülmesi beklenmez?
A) Konvülziyon
B) Öksürük
C) İnspiratuvar çekilme
D) Hipoglisemi
E) Lökopeni
Cevap E
BOĞMACA:
Etken: Bordetella pertussis.
En sık görüldüğü yaş: 0–12 yaş (özellikle YD ve SÇ dönemi)
Bulaşma yolu: Damlacık enfeksiyonu, kaynak erişkinlerdir.
Bulaşıcılık süresi: Öksürük nöbetlerinden 7 gün önce ve 20
gün sonraya kadar.
Kuluçka süresi: 7–10 gün (3–12 gün)
Klinik
• Prodromal dönem: Rinit, ateş, aksırık ve öksürük gibi ÜSYE belirtileri 1–2 hafta içinde şiddetlenerek tipik paroksismal öksürük dönemine geçilir.
• Paroksismal öksürük dönemi: 2–6 hafta kadar sürer.
– Bir nöbet sırasında öksürük giderek şiddetlenir (kentöz öksürük),
– Çocuk morarır (kara öksürük) ve daha sonra
– Tiz ve inspiratuvar bir çekilme (whooping cough) olur ve
– hasta kusar ve nöbet sonlanır.
– 6 aylık küçüklerde inspiratuvar çekilme görülmeyebilir.
• Nekahat dönemi: Aylarca sürebilir.
– Öksürük nöbetlerinin şiddeti ve sayısı gittikçe azalır.
Tanı: Klinikle konur.
– Kataral dönemde, Bordet–Gengou besiyerinde yapılan balgam ya da nazofarenks kültürü ile tanı konulablir.
– Lökositoz (20,00–150,000/mm3) ve lenfositoz (%70–90) oldukça tipiktir; fakat her olguda olmayabilir.
– Eritrosit sedimantasyon hızı tipik olarak düşüktür.
Komplikasyonlar:
– En sık görülen ve mortaliteyi arttıran komplikasyon bronkopnömonidir.
– Pnömoninin ensık görülen etkeni S. aureus veya S. pneumoniae dir.
– Konvülsiyonlar (hipoksi ve kanama), otitis media, şiddetli öksürük nedeni ile kanamalar, serebral ödem, apne, hipoglisemi, pnömotoraks, subkutan amfizem, bronşektazi ve diffüz ansefalopati (nöbetler) görülebilir.
Tedavi:
– Destekleyici niteliktedir (oksijen, buhar,
antikonvülsifler vb).
– Bulaşıcılığı önlemek için 10 gün süre ile eritromisin
verilebilir.
– Antibiyotiğin hastalığın seyri üzerine önemli bir
etkisi yoktur***.
Korunma:
– Maternal antikorlar IgM karakterinde olduğundan
plasentayı geçemez ve bebeği korumaz.
– Vakanın tedavisine başlandıktan sonra bulaştırıcılık
riskini azaltmak için 5 gün süreli izolasyonu
gerekir.
– Temaslılarda eritromisin kemoproflaksisi (10–14
gün) yapılabilir.
56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
53. İki yaşından büyük çocuklarda en sık görülen akut myeloid lösemi tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) AML–M1
B) AML–M2
C) AML–M3
D) AML–M4
E) AML–M5
Cevap B
AML’de Sınıflaması
İsim sıklık < 2 y sıklık > 2y Sitogenetik anomali Klinik özellİkler
M0 Akut miyeloid lösemi undiferansiye %01 t (3:3)
M1 Akut miyeloblastik lösemi, immatür %17 %23
M2 Akut miyeloblastik lösemi, matür %26 (EN SIK)
t (8:21) Miyeloblastoma veya kloroma
M3 Akut promiyelositik lösemi %4 t (15:17) t (11:17) t (5:17)
DİK PROGNOZU EN İYİ TİP
M4 Akut miyelomonoblastik lösemi %30 %24 Hiperlökositoz, MSS tutulumu, deri ve jinjiva tutulumu
M5 Akut monoblastik lösemi %46 (EN SIK)
%15 11q 23 t (9:11) t (8:16)
Hiperlökositoz, SSS tutulumu, deri ve gingiva tutulumu
M6 Eritrolösemi %2 M7 Akut megakaryoblastik lösemi %7 %5 t (1:22) Down Sendromu (<2yaş)
54. Aşağıdakilerden hangisi kronik alerjik inflamasyonda rol oynar?
A) IL–5
B) IL–12
C) IL–4
D) Th2
E) Th17
Cevap E
Kronik allerjik reaksiyonların oluşumu Th1 ve Th17 hücre infiltrasyonu ile oluşur. IL–17 birçok hücrede (epitelyal ve antijen sunan
hücrelerde) bulunur. Kemokinler, antimikrobial peptidler ve pro–inflammatory sitokinler salınımına neden olarak inflamasyon ve
antimikrobiyal yanıtta rol alırlar. Ek olarak yakın zamanda tespit edilen, IL–9 üreten Th9 hücreleri de inflamasyonda rol alırlar.
57DENEME SINAVI – 41
55. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda alerjik rinit ile
birilikteliği artan durumlardan biri değildir?
A) Nazal polip
B) Enürezis
C) Adenotonsiller hipertrofi
D) Otit
E) Kronik sinüzit
Cevap B
Allerjik Rinitte Komorbid hastalıklar
• Astım (ev tozu ve hayvan tüyü var ise), astım
• Kronik rinosinüzit
• Polip,
• Persistan öksürük,
• Adenotonsiller hipertrofi,
• Otit (seröz, akut)
• Uyku apne sendromu,
• Anksiyete, öğrenme problemleri eşlik edebilir.
56. Sık sık yürürken düşme, koordinasyon problemleri,
tekrarlayan pnömoni ve sinüzit nedeniyle getirilen 5 yaşında
kız çocuğunun; yapılan değerlendirmesinde serum IgA düzeyi
düşük, diğer immünglobülinler ise normal olarak saptanıyor.
Alfa fetoprotein düzeyi yüksek bulunan hastanın olası tanısı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Selektif IgA eksikliği
B) Bruton hastalığı
C) Yaygın değişken immün yetmezlik
D) Ataksi telenjiektazi
E) Chediak Higashi Sendromu
Cevap D
Ataksi Telenjiektazi
Otozomal resesif geçiş gösterir. İyonize radyasyona
taşıyıcılarda dahi artmış duyarlılık vardır. DNA tamir sorunları ve
kromozom anomalileri gelişir.
En belirgin klinik özellikleri:
İlerleyici serebellar ataksi; yürümeye başlayınca çıkar, 10–12
yaşta tekerlekli sandalyeye bağlı olur.
Okulokutanöz telanjiektazi; 3–6 yaşta başlar
Kronik sinopulmonar infeksiyonlar; %80 vardır.
Malignite; lenforetiküler maligniteler sıktır, akrabalarında da
artmıştır.
Humoral immün yetmezlik; en sık selektif IgA eksikliğidir,
IgM, E ve IgG2’de düşük olabilir.
Hücresel immün yetersizlik (+). Bu hastalarda viral
enfeksiyonlar ciddi sorun değildir.
% 95’den fazlasında α fetoprotein düzeyleri yüksektir.
57. Aşağıdakilerden hangisinin erişkin çağda uzun boya neden
olmaz?
A) Hipertiroidi
B) Homosistinüri
C) Marfan sendromu
D) Frajil X sendromu
E) Klinefelter sendromu
Cevap A
58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Çocukta uzun boy nedeni olan hastalıklar:
• Fetal boy uzunluğu en sık sebep maternal diyabettir. LGA doğarlar. LGA doğanlarda öykü olmasa dahi annede diyabet aranır.
• Familial (konstitusyonel) uzun boy
• Serebral gigantism (Sotos send)
• Beckwith–Wiedemann sendromu
• Eksojen obesite
• Aşırı GH salınması (pituitar gigantism)
• McCune–Albright sendrom veya MEN ilişkili GH fazlalığı
• Erken puberte
• Marfan sendromu
• Klinefelter sendromu
• SHOX fazlalığı sendromu
• Weaver sendromu
• Fragile X sendrom
• Homosistinüri
• XYY
• Hipertiroidizm
Çocukta uzun boy yaptığı halde erişkinde uzun boya neden olmayan hastalıklar:
Kemik büyümesini hızlandırp erekenden epifiz kapanmasına neden oldukları için yetişkin boy uzun olmaz.
• Hipertiroidi özellikle kızlarda Graves sıktır ve akılda tutulmalıdır.
• Erken puberte (santral– periferik)
• Obesite
• Mc Cune Albright sendromu (erken puberte yüzünden)
• Serebral jigantizm (Sotos sendromu) erişkin boyu normalin üst sınırındadır.
58. Aşağıdakilerden hangisi serebral tuz kaybı ile uyumlu
değildir?
A) Hiponatremi
B) Hipovolemi
C) Artmış idrar çıkışı
D) Yüksek ürik asit
E) ADH yüksekliği
Cevap E
Serebral tuz kaybı santal diyabetes insipidus ve uygunsuz
ADH ayrımı:
Klinik parametre Uygunsuz ADH Serebral tuz kaybı Santral Dİ
Serum sodium Düşük Düşük Yüksek
İdrar çıkışı Normal – Düşük Yüksek Yüksek
İdrar Na Yüksek Çok çok yüksek Düşük
Intravaskular volüm Normal– Yüksek Düşük Düşük
Serum urik asid Düşük Normal – yüksek Yüksek
Vasopressin düzeyi Yüksek Düşük Düşük
Serebral tuz kaybında tedavi
• Na desteği
• Su desteği yapılıp kaybettiği yerine konur.
59. Aşağıdakilerden hangisi Neonatal lupus sendromunda
görülmez?
A) Böbrek tutulumu
B) Atrio–ventriküler tam blok
C) Trombositopeni
D) Nötropeni
E) Eritematöz lezyon
Cevap A
Neonatal Lupus Sendromu
• İntrauterin IgG grubu Anti Ro (SS–A ), anti La (SS B)
12–16 haftalar arası geçmesiyle oluşur. Az bir kısmında
olur. Genellikle tek organda tutulum olur. Multipl organ
tutulumu daha azdır.
• Kongenital kalp blokları; Kalıcıdır, PM veya steroid verilir.
Annelerin asemptomatik veya hafif PR uzamsı olur.
• Kutanöz lezyonlar= eritem anulare; (güneşe maruz kalma
ile olur, 6 haftada olur, 3–4 ay sürer, yüzde ve başta skar
olabilir.
• Hepatit
• Trombositopeni
• Nötropeni
• Pulmoner ve nörolojik hastalık
• Nadiren kardiyomyopati (ciddi transplant gerektiren).
Ayırıcı tanısı; neonatal onset multisistem inflamatuar
hastalıkla yapılmalıdır. Ateş, döküntü, artopati, kronik menenjit,
nöbet, üveit ve lenfadenopati ile karakterizedir. Otoinflamatuar
sendromdur, IL üretiminin düzenlenmesinde sorun vardır.
Anakinra IL–1 antagonisti tedavide etkilidir.
60. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda enfeksiyon ilişkili
ortaya çıkan hemolitik üremik sendrom nedenlerinden biri
değildir?
A) Human immunodeficiency virüs (HIV)
B) Escherichia coli
C) Streptococcus pneumoniae
D) Shigella dizenterica tip 1
E) Campylobacter jejuni
Cevap E
59DENEME SINAVI – 41
Hemolitik Üremik Sendrom Sınıflaması
Enfeksiyon ilişkiliVerotoxin–üreten Escherichia coli
Shiga toxin–üreten Shigella dysentereriae type 1
Nörominidaz–üreten Streptococcus pneumoniae
Human immunodeficiency virüs (HIV)GenetikADAMTS 13 (von Willebrand factor–cleaving protease) eksikliği
Kompleman faktör H (veya ilişkili proteinler) eksikliği veya mutasyonu
Membran kofaktör protein (MCP) mutasyonları
Thrombomodulin mutasyonları
Kompleman faktör I mutasyonları
Vitamin B12 metabolizma defektleri
Familyal OR, OD, tanımlanmamış nedenler
Diare olmadan –sporadik, rekürren, tanımlanmamış nedenlerMikrovasküler hasar ile ilişkili diğer hastalıklar
Sistemik lupus eritematozis
Antifosfolipid antikor sendromu
KİT sonrası
Malign hipertansiyon
Primer glomerülopati
HELLP (hemolik anemi, elevated liver enzymes, low platelet count)
sendromuTedavi ilişkili
Kalsinörin inihibitörleri (siklosporin, takrolimus)
61. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda akut böbrek yetmezliği
sınıflandırmasında kullanılan bir skorlamadır?
A) SCORAD indeksi
B) Martinez kriterleri
C) pRIFLE kriterleri
D) Modifiye Jones kriterleri
E) Hanifin–Rajka kriterleri
Cevap C
Akut Böbrek Yetersizliği (ABY)
ABY böbrek fonksiyonlarında ani azalma ile karakterize
klinik bir sendromdur. Pediatri merkezlerinde % 2–3 oranında,
yenidoğanda %8 oranında görülmektedir. Erişkinde kullanılan
RIFLE (risk, injury, failure, loss, end–stage) kriterleri pRIFLE
olarak modifiye edilmiştir. pRIFLE glomerüler filtrasyon odaklıdır.
Serum kreatinin artışının şiddetini kategorize eder. Evre 1 > % 150,
evre II > %200, evre III >%300.
Pediatrik–Modifiye RIFLE (pRIFLE) Kriterleri
KriterTahmini Kreatinin
Klerensİdrar çıkışı
Risk %25 azalma <0.5 mL/kg/hr (8 saat)Injury %50 azalma <0.5 mL/kg/hr (16 saat)
Failure%75 azalma veya <35 ml/dak/1.73 m2
<0.3 mL/kg/hr (24 saat) veya anüri (12saat)
LossPersistan yetmezlik >4 hafta
End–stageSon dönem böbrek yetmezliği (persistan yetmezlik >3 ay)
62. Ailevi Akdeniz Ateşli çocuklarda böbreklerde amilodiozis
riskini en çok artıran aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serum amiloid A yüksekliği
B) M694V mutasyonu
C) Serum amiloid A yükseliği ve M694V mutasyonu
D) Ataklarda fibrinojen yükseliği
E) Ataklarda fibrinojen yüksekliği ve M694V mutasyonu
Cevap C
FMF’de amiloidoz gelişimi için iki önemli gösterge:
1. Serum amiloid A (SAA) proteinin yüksekliği
2. M694V mutasyonun homozigot pozitifliği
63. Aşağıdakilerden hangisi ani bebek ölümünü azaltabilen
durumlardan biridir?
A) Memeye alıştıktan sonra emzik kullanımını
B) Bebeğin yan uyutulması
C) Bebeğin yüzüstü uyutulması
D) Bebeğin yumuşak yatakta uyutulması
E) Annenin sigara içmesi
Cevap A
ANİ BEBEK ÖLÜMÜ SENDROMU (SİDS)
• SIDS sendromu; anamnezinde özellik bulunmayan, otopsi
de dâhil olmak üzere postmortem muayenelerde sebebi
saptanamayan ani ve beklenmedik bebek ölümü olarak
tanımlanır.
• Postneonatal mortalitenin 1 ay –1 yaş en sık sebebidir. En
sık 2–4 ayda olur.
• Etiyolojisinde genetik faktörler (kardiyak Na/K kanalı, IL
10 gen polmorfizmi, kompleman komponentleri, serotonin
60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
gen polimorfizmleri) ve çevresel faktörler önemlidir.
• En önemli risk faktörü annenin sigara içmesidir.
• Sıklığındaki azalma supin pozisyonda uyuma sonucudur.
• Ani beklenmedik bebek ölümlerinde, SIDS ve kasıtlı
boğmalar otopsi ile ayrılamaz. Konjenital anomaliler,
enfeksiyonlar, travmatik çocuk istismarı ayrılabilir.
SIDS için maternal ve antenatal risk faktörleri:
• AFP yüksekliği
• İUBG, IU hipoksi
• Alkol, sigara ilaç kullanımı
• Genç eğitimsiz ve bekar anne
• Beslenme yetersizliği
• Gebelik aralığının kısa olması
• Yetersiz prenatal bakım
• Düşük sosyoekonomi
Çocukla ilgili risk faktörleri:
• 2– 4 ay
• Erkek cinsiyet
• Prematürite ve veya düşük doğum ağırlığı, büyüme geriliği
• Yüzüstü veya yan yatarak uyuma
• Emzik kullanmama
• Termal stres ve aşırı soğuk
• Geçirilmiş ateşli hastalık öyküsü
• Açıkça hayatı tehdit eden olay
• Kardeşte SIDS öyküsü de artmış risk faktörleridir
DİKKAT !• Aşı yapılmış olması
• Emzik kullanmak
• Kız cinsiyet SIDS için risk faktörü değildir
SIDS herhangi bir tarama yöntemi ve monitorizasyon ile
önlenemez. Risk faktörlerini azaltmaya yönelik önlemler alınması
ile SIDS riski azaltılabilir. Bunlar:
• Memeye alıştıktan sonra emzik kullanımını
• Bebeğin sırt üstü uyutulması
• Aynı odada ayrı yataklarda uyutulması
• Bebeğin yatağında yumuşak örtülerin olmaması
• Aşırı ısıtmadan kaçınılması
• Annenin sigara içmemesi gibi.
64. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda nazal polip
nedenlerinden biridir?
A) Astım
B) Akut rinosinüzit
C) Seröz otitis media
D) Allerjik rinit
E) Yabancı cisim
Cevap D
Nazal Polipler
• En sık etmoid sinustan çıkar. Orta meada görülür.
• Maksiler sinüsten çıkanlar nazofarinkse doğru büyür ve
antrakoanal polip olarak adlandırılır.
• Etmoidden çıkanlar çok sayıda ve küçükken antokoanal
polip tek ve büyüktür.
• Çocuklarda en sık sebebi kistik fibroz olduğu için
semptomları olmasa da < 12 yaşta kistik fibroz açısından
değerlendirilmelidir.
Nazal polip nedenleri:
• Kistik fibroz ( çocukta en sık)
• Alerjik rinit (erişkinde en sık)
• Kronik sinüzit
• Primer silyer diskinezi
• Samter triadı (aspirin duyarlılığı, astım, polip)
65. 1680 gr doğan ve respiratuvar distres nedeniyle mekanik
ventilasyonda solunum desteği verilen bebeğe, 6. günde NG
sondadan mama başlanıyor. Ertesi gün karın şişliği ve gaitada
kan görülüyor.
Çekilen direkt karın grafisinde barsak duvarında ve
karında serbest hava saptanan bu bebeğin tedavisi için
aşağıdakilerden uygun değildir?
A) Nazogastrik drenaj uygulanması
B) Antibiyotik tedavisi
C) Parenteral beslenme
D) Mamanın kesilmesi
E) Anne sütü başlanması
Cevap E
Olguda nekrotizan enterokolit (NEC) tablosu mevcuttur.
NEC’in tedavisinde beslenme kesilir, nazogastrik drenaj yapılır.
Enfeksiyon tedavisi ve paranteral beslenme uygulanır. Hastalar
çocuk cerrahisi ile konsülte edilmelidir.
61DENEME SINAVI – 41
Mutlak cerrahi endikasyonları: Perforasyon, pozitif parasentez
(dışkı veya mikrorganizma) dır.
Rölatif cerrahi endikasyonlar: Tedaviye Cevapsızlık, tek fiske
barsak ansı, barsak duvarında eritem, palpable kitle.
66. Aşağıdakilerden hangisi erken (1. – 4. gün) neonatal
hipokalseminin nedenlerinden biri değildir?
A) Asfiksi
B) Annede diabetes mellitus
C) Annede hiperparatiroidizm
D) Prematüre doğum
E) SGA
Cevap C
Yenidoğanın erken hipokalsemisi (1–4 gün)
• DAB (kontrolsüz diyabette PTH düşük, kalsitonin yüksek,
P yüksek, magnezyum kaybı var)
• Prematürite ve SGA gibi alım azlığı
• Perinatal stres (asfiksi)
• Alkaloz (bikarbonat Ca bağlar)
• Furosemid tedavisi (idrarda atılımı arttırır ve
nefrokalsinoza neden olur)
Kanların saklanması sırasında sitrat kullanılmış ise Ca ve Mg
bağlar. Lipid infüzyonu ve fototerapide (beyaz ışıkla) hipokalsemi
yapar. Hayatın 5. gününden sonra ortaya çıkar.
Yenidoğanın geç hipokalsemisi (>5gün)
• Aşırı fosfor yükü (sulandırılmamış inek sütüne bağlıdır,
artık bu şekilde beslenme çok nadirdir)
• Mg eksikliği
• D vit yetersizliği
• Pseudohipoparatiroidi
• Hipoparatiroidi
• Annede hiperkalsemi
• Annede hiperparatiroidi
67. Fetal distress nedeniyle C/S ile doğurtulan bir bebeğin
amniyon mayisinin mekonyumlu olduğu öğreniliyor. Bebek
doğduğuda, aktif hareketli olduğu, ağladığı ve kalp tepe
atımının 120 olduğu görülüyor.
Bu bebek için en uygun yaklaşım hangisi olmalıdır?
A) Sadece ağız ve burun aspirasyonu
B) Taktil uyarı verilmesi
C) Derin trakeal aspirasyonu
D) Ambu ile pozitif basınçlı ventilasyon
E) Entubasyon ve mekanik ventilasyon
Cevap A
Mekonyum Aspirasyonunda; bebek doğduktan sonra
aktif ise (KTA > 100, solunum ve kas tonusu iyi) rutin bakım
verilir. Deprese ise (bradikardi, apne – asidoz, hipotoni) trakeal
aspirasyon yapılır. Vokal kordların altında mekonyum saptanır
ise tekrarlayan aspirasyonlar yapılmalıdır. MAS gelişince tedavisi
destek tedavisidir. Surfaktan verilebilir.
68. Aşağıdaki durumların hangisinde subakut endokardit
profilaksisine gerek yoktur?
A) Ventriküler septal defekt
B) Hipertrofik kardiyomiyopati
C) Mitral valv proplapsusu ile birlikte mitral kaçak olması
D) Biküspit aortik valv
E) Sekundum atrial septal defekt
Cevap E
İnfektif endokardit profilaksisi gerekmeyen hastalar
• İzole sekundum tipi ASD ve MVP (yetersizlik veya
kalınlaşma varsa orta risk olur)
• Cerrahi olarak düzeltilmiş ve rezüdi kalmamış hastalıklar
(6 ay geçtikten sonra)
• Koroner bypass cerrahisi sonrasında
• Kapak disfonksiyonu olmaya ARA öyküsü
• Fonksiyonel üfürümler
• Kawasaki hastalığı
• İmplante defibrilatörler
• Kalp pilleri
62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
69. Aşağıda sıralanan hastalık ve konjenital kalp defekti
eşleşmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Kartagener sendromu–Aortik ark anomalisi
B) Rubella – PDA
C) Turner sendromu – Aort koartasyonu
D) Noonan sendromu – Pulmoner stenoz
E) Holt Oram sendromu – ASD
Cevap A
Bazı Sendromlar ve KKH ilişkisi
Noonan Sendromu: Pulmoner stenoz (PS), ASD, kardiyomyopati
TAR sendromu: ASD, Fallot tetralojisiWilliams sendromu: Supravalvuler aort stenozu, periferik
pulmoner stenozEllis Van Creveld sendromu: Tek atrium, VSDHolt Oram sendromu: ASD, VSD, birinci derece kalp bloğu
Di–George sendromu, CATCH 22 (cardiac defects, abnormal
facies, thymic aplasia, cleft palate, and hypocalcemia): Aortik
ark aanormallikleri, konotrunkal anormalliklerPHACE (posterior brain fossa anomalies, facial hemangiomas,
arterial anomalies, cardiac anomalies and aortic coarctation,
eye anomalies): VSD, PDA, coarctation of aorta, arterial
anevrizmaKartagener sendromu:DekstrokardiOtozomal dominant polikistik böbrek: MVPScimater sendromu: Sağ AC hipoplazisi, VCI anormal pulmoner
venöz dönüş.Alagille sendromu(arteryohepatik displazi): Periferik pulmoner
stenozAspleni sendromu: Azalmış pulmoner kan akımı ile birlikte
siyanotik kalp lezyonları, BAT, Anormal pulmoner venöz dönüş,
Dekstrokardi, Tek ventrikül, Tek AV kapakPolispleni sendromu: Artmış pulmoner kan akımı ile birlikte
asiyanotik kalp lezyonları, İnferior vena kavanın azygos ile
devamı, anormal parsiyel pulmoner venöz dönüş, Dekstrokardi,
Ortak ventrikül, Tek AV kapak.
70. Fallot tetralojisinin aşağıdaki komplikasyonlarından
hangisinin görülme sıklığı en düşüktür?
A) Siyanotik nöbet
B) Bakteriyal endokardit
C) Kalp yetmezliği
D) Serebral tromboz
E) Beyin apsesi
Cevap C
Fallot Tetralojisi
Prognoz ve komplikasyonlar:
• Serebral trombüsler; polistemi ve dehidratasyon
varlığında görülür.en sık serebral venler ve dural
sinüslerde olur. Arterlerde nadirdir.
Sıklıkla 2 yaşın altındaki çocuklarda görülür.
Flebotomi ve TDP ile volüm replasmanı yapılır. Heparinin
faydası düşüktür, hemorajik serebral infarkta kontrendikedir.
• Beyin apsesi; Sıklıkla 2 yaşından büyüklerde görülür.
Sinsi başlangıçlı olup, ateş ve davranış değişikliği ile
karakterizedir. Bazen akut başlangıçlı bulantı, kusma ve
baş ağrısı görülür.
• Bakteriyel endokardit; Sağ ventrikül infindibulumunda,
pulmoner, aortik ve nadiren triküspit kapakta görülür.
• *Kalp yetersizliği; FT’de beklenmez(!!!!). Asiyanotik
bebeklerde görülebilir.
71. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi Beta–glukozidaz
yetersizliği sonucu oluşur?
A) Metakromatik lökodistrofi
B) Fabry hastalığı
C) Sandhoff hastalığı
D) Niemann–Pick hastalığı
E) Gaucher hastalığı
Cevap E
Hastalık Enzim Biriken maddeGaucher
Nieman Pick
Metakromatik LD
Fabry (X’e bağlı)
GM1–gangliosidoz
Tay–Sachs (GM2 gangliosidoz)
Sandhoff (GM2–gangliosidoz)
Krabbe
Faber hastalığı
Wolman hastalığı
Beta–glukozidaz
Asit sfingomiyelinaz
Aril sülfataz A
Alfa galaktosidaz A
Beta galaktosidoz
Beta hekzoaminisidozA
Beta – hekzosaminidaz A/B
Galaktoserebrozidaz
Seramidaz
Lizozomal asid lipaz
Glikozil seramid
Sfingomiyelin
Serebrozid sülfit
Seramid triheksozid
GM1–gangliozid
GM2–gangliozid
GM2–gangliozid
Galaktozil seramid
Seramid
Kolesterol ester
63DENEME SINAVI – 41
72. Aşağıdakilerden hangisi basit febril konvülziyon ile uyumlu değildir?
A) Tekrarlar
B) Aynı günde tekrarlar
C) Posttiktal dönem yoktur
D) 15 dakikadan kısa sürer
E) Generalize tonik–klonik nöbetler
Cevap B
Basit Febrik Konvülziyon Komplike (kompleks) FKAteş ≥39 oC
Generalize tonik kloniktir
Postiktal dönemi kısadır
15 dakikadan az sürer
Aynı gün içinde tekrarlamaz
Fokal karakterde nöbet
Postiktal fokal bulgu vardır
15 dakikadan fazla sürer
Aynı gün içinde tekrarlar
Tekrarlama riski Epilepsi riski Bir yaş altında olması
Komplike karakterde olması,
Nöbetin daha düşük ateşte olması
Ailede febril konvülziyon öyküsü olması
Nöbet sırasında veya postiktal dönemde kompleks özelliklerin olması
Ailede epilepsi olması
İlk ateşli konvülziyonun 12 aydan önce olması
Nöromotor gelişme geriliği olması
73. Aşağıdaki sitokin ve etki mekanizması eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?
A B C D E
Kemo atraktan etki gösteren sitokin IL–8 IL–8 IL-6 IL–8 IL–6
Serbest radikallerin salınmasını sağlayarak bakterisidal etki gösteren sitokin IL–2 IL–2 IL–2 IL–2 IL–2
Keratinosit matürasyonunu uyararak yara iyileşmesini kolaylaştıran sitokin IL–8 IL–8 IL–6 IL–8 IL–8
Travmada hastalıklı davranıştan sorumlu olan sitokin HMGB–1 HSP HMGB–1 HMGB–1 HSP
Gram pozitif sepsiste kanda en uzun süre kalan sitokin IL–18 IL–21 IL–21 IL–18 IL–18
Eksikliğinde yara iyileşmesinde nötrofil fagasitozu bozulan sitokin IL–12 IL–2 IL–12 IL–12 IL–13
İntraselüler steroit moleküllerinin transportunu sağlayan sitokin HSP HSP HMGB–1 HMGB–1 HSP
Nitrik oksit ve endotelial aktivasyonu inhibe eden sitokin IL-13 IL-10 IL-13 IL-13 IL-10
TNFalfa’ nın modülatörü olan sitokin IL–10 IL–4 IL–10 IL–4 IL–10
Megakaryositopoezis ve trombopoezis yapan ve aynı zamanda sinir uçların-dan salınabilen sitokin
IL–11 IL–5 IL–5 IL–11 IL–5
HMGB–1 (yüksek mobiliteli grup kutu);HSP (heat schok proteinleri)
Cevap ADeğişik bir soru hazırladık sizin için, sitokinleri tekrar edelim.
• Kemo atraktan etki gösteren sitokin – IL–8
• Serbest radikallerin salınmasını sağlayarak bakterisidal etki gösteren sitokin – IL–2
• Keratinosit matürasyonunu uyararak yara iyileşmesini kolaylaştıran sitokin – IL–8
• Travmada hastalıklı davranıştan sorumlu olan sitokin – HMGB–1 (yüksek mobiliteli grup kutu)
• Yara iyileşmesinde granülom oluşmasından ve intraselüler mikroorganizmaların eradikasyonundan sorumlu olan sitokin–
64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
IFN–gama
• Gram pozitif sepsiste kanda en uzun süre kalan sitokin– IL–18
• Hem antiinflamatuar hem proinflamatuar sitokinler –
IL–6 ve 12
• Eksikliğinde yara iyileşmesinde nötrofil fagasütozu
bozulan sitokin – IL–12
• İntraselüler steroit moleküllerinin transportunu sağlayan
sitokin – HSP (heat schok proteinleri)
• Nitrik oksit ve endotelial aktivasyonu inhibe eden sitokin
– IL–13
• TNFalfa’ nın modülatörü olan sitokin– IL–10
• Makrofaj ve polimorfonükleer lökosit apopitozisini
geciktiren, yarı ömrü en uzun olan, hipotalamo–
pitüiter– adrenal aksı aktve eden, Karaciğerden
akutfazreaktanlarının salınımından primer sorumlu olan
sitokin –IL–6
• Megakaryositopoezis ve trombopoezis yapan ve aynı
zamanda sinir uçlarından salınabilen sitokin –IL
74. Aşağıdakilerden hangisi intravenöz hiperalimentasyon için
kontraendikedir?
A) Kısa bağırsak sendromu
B) Hipokalemi
C) Şiddetli metabolik bozukluk
D) Malapsorpsion
E) Yüksek debili gastrointestinal fistüller
Cevap C
TPN endikasyonları:
• Ciddi GİS anomalileri olan yenidoğanlar (atrezi,
trakeösofageal fistül, gastroşizis, omfalosel)
• GİS yetmezliğine bağlı gelişme geriliği olan bebekler (kısa
barsak, enzim eksikliği vs)
• Pankreatik fistüller ve yüksek debili proksimal GİS fitülleri
• Kısa barsak sendromu olan erişkşnler (rezeksiyon veya
enterik fistüller)
• Yüksek GİS obstrüksiyonu
• Uzamış parlitik ileusu olan cerrahi hastalar veya medikal
nedenlere bağlı ileusu olan hastalar
• Barsak boyu normal ancak sekonder malabsorpsiyonu
olan hastalar (Sprue, Crohn, ülseratif kolit, pankreatik
yetmezlik)
• Fonksiyonel GİS bozukluğu olan erişkinler (anoreksia
nevroza, SVO, idiopatik diyare)
• Oral ya da enteral beslenmeyi tolere edemeyen hastalar
• Masif metabolik ihtiyacı olan hastalar (şiddetli travma,
yaygın yanıklar, çoklu kırıklar)
• Aktif intestinal hastalık (crohn, ülseratif kolit, tbc)
• Fekal kontaminasyonun problem olduğu hastalar (para ve
kuadriplejikler, dekübit ülseri varlığı)
• Tedavi başarısı için beslenmegereken malignansi hastaları
• Akut böbrek yetmezliği tedavisi alan hastalar (dokulardan
katabolizma ile hücreiçi anyonların salınımını azaltmak
için)
TPN Kontrendikasyonlar:
• Hastanın tedavisi için spesifik bir amacın olmaması
• Kardiyovasküler instabilite veya düzeltilmesi gereken ciddi
metabolik bozukluk varlığı
• Sağlam ve beslenmeye uygun GİS varlığı
• Kısa süreli TPN düşünülen beslenme durumu iyi hastalar
• 8 cm’den daha kısa barsağı olan bbekler (uzun süreli
tedaviyle de başarı yok)
• Kesin deserebre veya beyin ölümü gerçekleşmiş hastalar
75. Çeşitli travma türlerinde, enerji ve protein gereksinimi ile
ilgili olarak aşağıdaki oranlardan hangisi yanlıştır?
A) Orta derecede malnütrisyon: protein dışı
kalori÷nitrojen:150÷1
B) Hafif stres: Protein dışı kalori÷ nitrojen: 150÷1
C) Orta derecede stres: protein dışı kalori÷nitrojen: 120÷1
D) Ciddi stres: Protein dışı kalori÷nitrojen: 90–120÷1
E) Yanık: protein dışı kalori÷nitrojen: 90–120÷1
Cevap E
Çeşitli metabolik durumlarda enerji ve protein gereksinimiVerilecek enerji kcal/kg/gün
Protein dışı kalori÷nitrojen
Normal 25–30 150÷1Orta derecede malnütrisyon (albümin=2,9–3,5 gr/dL)
25–30 150÷1
Hafif stres 25–30 150÷1Orta derecede stres 30 120÷1Ciddi stres 30–35 90–120÷1Yanık 35–40 90–100÷1
65DENEME SINAVI – 41
76. Delici kesici alet yaralanması nedeniyle acil servise getirilen
25 yaşındaki erkek hastanın vital bulguları TA: 80/40 mmhg
PH:7.22, HB:6 mg/dl olup hasta hipovolemik şok olarak
değerlendiriliyor. Bu hastada laktik asidozun düzeltilmesi
amacıyla bikarbonat infüzyonu yapılıyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) İntraselüler asidoz meydana gelir
B) Oksihemoglabin serbestleşme eğrisinin sola kayması ve
PH’nın alkoloza doğru geçmesi
C) ARDS olan hastalarda karbondioksit hücre içine daha fazla
gireceğinden intraselüler asidozun derinleşmesi
D) Bikarbonatın hidrojen iyonu ile birleşerek karbonik aside
çevrilmesi ve plazma karbondioksit düzeyinin yükselmesi
E) Laktik asidin metabolize edilmesi sonucu PH’nın
yükselmesi
Cevap E
• Cerrahi hastalarda ciddi metabolik asidozun en öenmli
sebeblerinden birisi laktik asidozdur.
• Dolaşım şokunda hipoksi varlığında yetersiz doku
perfüzyonundan dolayı laktat üretimi olur.
• Bu asidozun düzeltilmesi dışarıdan bikarbonat vermek
değil sıvı resüsitasyonu ile perfizyonun sağlanmasıdır.
• Yeterli perfüzyon sağlanınca laktik asit karaciğerde hızla
metabolize olur ve pH normale döner
• Kardiyak arrest ve düşük kardiyak debinin tedavisinde
büyük miktarda NaHCO3’ın rıtin kullanımı artık
önerilmemektedir.
• Özellikle CO2 atılımı bozukluğunda paradoksal
intraselüler asidoz olabilir.
• Fazla miktarda bikarbonat verilmesi metabolik alkaloza
geçişe neden olabilir.
• Bu da oksihemoglobulin eğrisini sola kaydırır.
• Bu da doku düzeyinde oksijen sunumunun azalması demektir.
• Bu durum aritmilere neden olabilir.
• Bir başka durum ise bikarbonat intraselüler asidozu
derinleştirir.
• Çünkü HCO3, hızlı bir şekilde fazla olan H+ iyonları ile
birleşir ve fazla miktarda H2 CO3 Karbonik asit oluşur.
Oluşan H2CO3 hızla yıkılır, H2O ve CO3 dönüşür. Oluşan
karbondioksit PCO2 değerini arttırır.
• Bu durum altta yatan ARDS durumunda kliniği hızla bozar.
• Ayrıca fazladan oluşan karbondioksit membranlarda
bikarbonattan çok daha yüksek geçiş hızına sahiptir.
• Hızla hücre içine difüze olarak hücre içi asidozu arttırır.
77. Cerrahi hastada hiperkalemi tedavisi için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Hiperkalemi tedavisinde acil olarak kullanılan kalsiyum
glukonatın etki mekanizması kalp ileti anormalliklerini
düzeltmektir.
B) Hiperkalemi tedavisinde acil olarak kullanılan
bikarbonatın etki mekanizması potasyumun hücre içine
sokulması şeklindedir.
C) Hiperkalemi tedavisinde acil olarak kullanılan albuterolün
etki mekanizması potasyumun hücre içine sokulması
şeklindedir.
D) Hiperkalemi tedavisinde kullanılan loop diüretiklerinin
etki mekanizması potasyumu bağlayarak potasyumun
atılmasını sağlamak şeklindedir.
E) Hiperkalemi tedavisinde kullanılan hemodiyaliz vücut
dışına potasyum atılımını sağlayarak etki eder.
Cevap D
Hiperpotaseminin ACİL tedavisiTedavi Etki mekanizması Uygulama
KalsiyumKalp ileti anormalliklerini düzeltir.
Kalsiyum glukonat %10, 5–30 mL iv., veya Kalsiyum klorür %5, 5–30 mL iv.
BikarbonatK+ u hücre içine sokar
NaHCO3 44–88 mEq (1–2 ampul) iv.
İnsülinK+ u hücre içine sokar
Kristalize insülin, 5–10 ünite iv., glukoz %50, 25g (1 ampul) iv.
AlbuterolK+ u hücre içine sokar
Nebulize albuterol, 4 mL SF içinde 10 dakika içinde solunur.
Hiperpotaseminin ACİL OLMAYAN tedavisiTedavi Etki mekanizması Uygulama
Loop diüretik
Böbrekten K+ atımı Furosemid, 40–160 mg iv. Veya oral, ± NaHCO3, 0.5–3mEq/kg gün.
Sodyum polistiren sulfonat (kayeksalat)
İyon değiştirici reçine, K+ bağlar
Oral: 15–30 g %20 sorbitol içinde (50–100 mL)
Rektal: 50 g %20 sorbitol içinde
HemodiyalizVücut dışına K+ alınır
Blood flow Kan akımı 200–300 mL/dakika
Diyaliz sıvısı [K+] ~ 0
Periton diyalizPeritondan K+ alınır Hızlı değişim, 3–4 L/
saat
66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
78. Sıvı elektrolit tedavisinde kullanılan aşağıdaki parenteral
solüsyonlardan hangisi karaciğerde apopitozise yol açar?
A) %0.9 NaCl solüsyonu
B) %7.5 luk NaCl solüsyonu
C) Albumin
D) Dekstran
E) Linger laktat solüsyonu
Cevap E
Sıvı replasmanı için ringer laktat, inflamatuar yanıtı aktive
eder ve apopitozisi indüklemesi nedeniyle zararlı olabileceği
bilinmektedir. Ringer laktat solüsyonu alkolaza eğilimi arttırırken,
serum fizyolojik ise asidoza eğilimi arttırır. Ringer laktat pilorun
distalideki kayıplarda, yanıkta ilk 24 saatte, hemorojik şokta ilk 24
saatte ve ishalde asidoz durumunda tercih edilen izoozmolar bir
sıvıdır. Serum fizyolojik pilor üstü kayıplarda kusmada ve alkaloz
durumunda tercih edilecek izoozmolar bir sıvıdır.
79. Sarkomlar genellikle hematojen yolla metastaz yaparlar.
Aşağıdaki sarkom tiplerinden hangisi lenfojen yolla
metastaz yapmaz?
A) Rabdomiyosarkom
B) Epiteloid sarkom
C) Berrak hücreli sarkom
D) Anjio sarkom
E) Maling fibroz histiositom
Cevap E
Sarkomlar genellikle hematojen yolla metastaz yaparlar.
Lenfojen metastaz yapan sarkom tipleri;
Rabdomiyosarkom
Epiteloid sarkom
Berrak hücreli sarkom
Anjio sarkom
80. Dissemine intravasküler koagülasyon ve primer fibrinolizis
için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) DİC’te trombositopeni mevcut iken primer fibrinoliziste
yoktur.
B) DİC’te hemolitik anemi mevcut iken primer fibrinoliziste
hemolitik anemi yoktur.
C) DİC’te protamin sülfat testi pozitif iken primer fibrinoliziste
negatiftir.
D) DİC’te euglobilin erime zamanı normal iken primer
fibrinolizste kısalmıştır.
E) DİC’te fibrin yıkım ürünleri artmış iken primer fibrinoliziste
fibrin yıkım ürünleri azalmıştır.
Cevap E
Dissemine İntravasküler koagülasyon (DIK)
Tüketim koagülopatisi veya defibrinasyon sendromu olarak
da tanımlanan bu sendrom, akkiz hemostaz bozukluklarının en
önemli ve en ciddi sorunlar yaratan patolojilerinden biridir. DİC’in
patogenezinden plazminojen aktivatörlerinin kana geçişinde
artma plazminojen aktivatörlerinin kandan temizlenmesinde
bozukluk ve proteolitik enzim salgılanması sorumludur.
DIK nedenleri:
• İntrautern fetüs ölümü
• Plasentanın erken ayrılması
• Amniotik sıvı embolisi
• Hemolitik transfüzyon komplikasyonu
• Yaygın karsinoma
• Lenfomalar
• Riketsiya enfeksiyonları
• Yılan sokması
• Şok
• Sepsis
• Trombotik trombositopenik purpura
• DIC geliştiğinde bir yandan pıhtılaşma bir yandan da
bunun sonucu fibrinolizis olmaktadır. Koagülasyon
elemanları ve trombositler süratle tüketilir.
DIK’te en çok azalanlar
• Faktör I
• Faktör II
• Faktör V
• Faktör VIII
• Trombositler
• Fibrin ve fibrojen yıkım ürünleri kanda artar.
67DENEME SINAVI – 41
• Fibrin yıkım ürünleri X, Y, D, E fragmanları kapsar.
• Bunlar normal koagülasyonu inhibe eder.
• Zaten bozulmuş olan hemostaz, fibrinoliz fenomeni ile
daha da kötüleşir.
• Aktive olan plazmin F V, VIII, IX, ve XI’i de yıkar ve
kompleman sistemini aktive eder.
• PTZ ve aPTT uzar, fibrinojen ve trombosit sayısı azalır.
• Fibrin yıkım ürünleri ve D–dimer sıklıkla yüksektir.
• Periferik yaymada eritrositlerin fragmente olduğu
gözlenir.
• Ayrıca bu faktörler plazmin tarafından da
parçalanmaktadır.
• Durdurulamayan kanamalar sırasında, hepatik perfüzyon
da bozulduğu için koagülasyon faktörlerinin sentezi de
azalır (Faktör I_II_V_VIII)
• Her iki durumda da PTZ ve PTT uzamıştır.
• Fibrinolizisin inhibisyonu için epsilonaminokaproik asit
verilmesi kontraendikedir. Bu DİK sürecini kontrolden
çıkarabilir.
PRİMER FİBRİNOLİZİS
• Plazminin aşırı aktivasyonu ve fibrinojenin dolaşımda
yıkımı ile olur.
• Fazla miktarda fibrin yıkım ürünü açığa çıkar ve
kanamalara neden olur.
DİC ile primer fibrinolizin ayırıcı tanısıTestler DİC Primer fibrinolizisHemolitik anemi + ––Trombositopeni + ––APTT, PTZ, kanama zamanı Uzar UzarFibrinojen düşük DüşükDİ–Dimer/ fibrin yıkım ürünleri
artmış Çok artmış
Protamin sülfat testi + ––Euglobilin erime zamanı normal kısalmış
81. Hemarojik şokta sıvı replasmanı için albümin kullanılmasının yan etkisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Albuminin dolaşımda daha uzun süre kalması
B) Hiperkloremik metabolik asidoz yapması
C) Pulmoner fonksiyon bozukluğu yapması
D) Faktör VIII ve von Willebrand faktör eksikliğine bağlı postoperatif kanama oluşturması
E) Kan vizkozitesinde azalma oluşturması
Cevap C
Albumin insan plazma havuzundan hazırlanır. Kan ürünü olarak kullanıldığında alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hemorajik şokta kullanılması durumunda böbrek yetmezliği ve pulmoner fonksiyon bozukluğu yapar.
82. Şokta resüsitasyonun hedefine ulaştığını gösteren en spesifik doku parametresi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serum laktat düzeyi
B) Baz eksikliği
C) Kolon tonometrisi
D) İnce barsak tonometrisi
E) Gastrik tonometri
Cevap E
Şokta sıvı resüsitasyonunun takibinde kullanılan en spesifik invaziv parametre kan laktik asit düzeyi tayinidir. Daha sonra ise baz eksikliği ve plazma PH düzeyleri gelmektedir. Doku düzeyinde sıvı resüsitasyonunun takibinde en spesifik parametre gastrik tonometridir.
83. Yirmi yedi yaşında erkek hasta acil servise araç dışı trafik kazası olarak getiriliyor. Hastanın vital parametrileri TA: 90/50 mmhg, Nabız : 130/dk, saatlik idrar çıkışı 15 ml / saat olarak tespit ediliyor.
Hastanın durumu için aşağıdaki ifadelerden hangisi en doğrudur?
A) Hasta evre 1 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 600 ml’dir.
B) Hasta evre 2 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 1000ml’dir.
C) Hasta evre 3 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 1800ml’dir.
D) Hasta evre 4 hemorojik şok olup tahmini kan kayıp miktarı 2100 ml’dir.
E) Hasta evre 3 hemorojik olup tahmini kan kayıp miktarı 1400 ml’dir.
Cevap C
68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Kan kayıpları tahmin tablosu ve kaybın derecesine göre şok sınıflamasıSınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3 Sınıf 4
Volüm kaybı (yüzde) <15 15–30 30–40 40 <Volüm kaybı (hacim) <750 mL 750–1500 mL 1500–2000 mL 2000 mL <Kan basıncı sistolik Değişmez Normal Düşük Çok düşükKan basıncı diyastolik Değişmez Artmış Düşük Çok düşükNabız (atım/dakika) <100 100–120 120 < (zayıf) 140 < (çok zayıf)Kapiller dolum Normal Yavaş Yavaş FarkedilmezSolunum sayısı Normal Normal Takipne Takipne İdrar miktarı(mL/saat) 30 < 20–30 5–20 0–5Ekstremiteler Normal renkte Soluk soluk Soluk ve soğukDeri Normal Soluk Soluk Gri
Şuur Uyanık Anksiyete veya agresyon
Anksiyete agresyon veya uykuya meyilli Uykulu, konfüze veya biliçsiz
84. Travma geçirmiş bir hastanın nörolojik değerlendirmesinde, hastanın ancak koluna ağrılı uyaran verildiği zaman kolunu çektiği,
gözünü açtığı ve anlamsız sesler çıkardığı saptanmıştır.
Bu hastadaki glaskow koma skoru kaçtır?
A) 10
B) 11
C) 12
D) 8
E) 9
Cevap D
GÖZLER SÖZEL YANIT MOTOR Cevap1 Yanıtsız açmıyor Ses yok Hareket yok2 Ağrılı uyaran ile açabiliyor Tanımlanamayan kelime ve sesler
çıkartıyorDeserebre postur, ekstensör yanıt
3 Sözle açabiliyor Uygun olmayan kelimeler kullanıyor fakat kelimeler tek tek seçilebiliyor
Dekortike postur, anormal fileksiyon
4 Spontan açık ve normal olarak hareketli
Sorulara konfüze bir biçimde yanıt verebiliyor
Ağrılı uyarandan çekerek yanıt verebiliyor
5 Hasta oryante yaşını ve ismini biliyor ve doğru söyleyebiliyor
Ağrılı uyaran veren ekstremiteyi hareket ettirerek ağrıyı lokalize eder
6 Komutlara uyarak ekstremitelerini hareket ettirir
85. Aşağıdaki vitaminlerden hangisi yanık tedavisinde kullanıldığında, replasman hacmini, ödemle ilgili komplikasyonları ve
mekanik ventilasyon süresini azaltır?
A) A vitamini
B) B vitamini
C) C vitamini
D) D vitamini
E) E vitamini
Cevap C
Yanıkta kullanıldığında replasman hacmini, ödemle ilgili komplikasyonları ve mekanik ventilasyon süresini azaltan vitamin C’dir.
69DENEME SINAVI – 41
86. Dermal yara iyileşmesinde, aşağıdakilerden hangisi
keloidin hipertrofik skardan ayrılmasında kullanılan
parametrelerdendir?
A) İyileşme granülasyon dokusunun fibronektin sentez düzeyi
B) İnsan lökosit antijen–2 (HLA–2) reseptör ekspresyonu
C) ICAM–1 reseptör ekspresyonu
D) Fibrobilaslara karşı antinükleer antikor sentezi
E) Fazla miktarda mast hücresi içermesi
Cevap D
Keloid Hipertrofi skar
Aşırı fibroplazi nedeniyle oluşur.
Aşırı fibroplazi nedeniyle oluşur.
Deri seviyesinden yüksek olur ve orijinal yaranın sınırlarını aşar ve zaman içinde spontan olarak gerilemez. Çok büyük olabilmelerine rağmen nadiren subkutan dokuya uzanım gösterirler.
Deri seviyesinden yüksek olur ve orijinal yara ile eş hizada olur ve zaman içinde spontan olarak geriler.
Travma sonrasında oluşur. Travma sonrasında oluşur.
Erkek=Kadın Erkek=Kadın
Travmadan sonra 3 aydan 1 yıla kadar olan süreçte oluşabilir.
Travmadan sonra 4 hafta içinde gelişir ve epitelizasyon 21 günden uzun sürerse hipertrofik skar gelişim riski artar.
Keloidler daha çok sırtta, kulak memesi, deltoid, presternal lokalizasyonlarda görülür.
Daha çok bası gören fleksör yüzlerde görülür.
Normal deride kollojen lifleri epitel yüzeye paralel uzanırken keloid dokuda kollojen lifler gelişi güzel dizilmiştir.Keloid fibroblastları normal proliferasyon parametrelerine sahiptir ancak 20 kat fazla kollojen sentezlerler.
Fibroblastlar normal proliferasyon parametrelerine sahiptir ve 3 kat daha fazla kollojen sentezlerler.
TGF beta ekspresyonu normaldir.
TGF beta ekspresyonu yüksektir.
İnsülin benzeri büyüme faktörü–1 düzeyleri normaldir.
İnsülin benzeri büyüme faktörü–1 düzeyleri yüksektir.
HLA–2 ve ICAM–1 reseptör ekspresyonu artmıştır.(Normal skar keratinositlerde eksiktir.)
HLA–2 ve ICAM–1 reseptör ekspresyonu artmıştır. (Normal skar keratinositlerde eksiktir.)
IgG–IgA–IgM birikimi artmıştır.Serum IgE düzeyi ile keloid oluşumu koroledir.
Serum Ig’leri normaldir.
Fibroblastlar, epitel hücreleri ve endotel hücrelerine karşı antinükleer antikorlar pozitiftir.
Fibroblastlar, epitel hücreleri ve endotel hücrelerine karşı antinükleer antikorlar negatiftir.
Plazma T lenfosit sayısı ve Langerhans hücre sayıları normaldir.
Plazma T lenfosit sayısı ve Langerhans hücre sayıları artmıştır.
Keloidlerin eksizyonunda % 50–100 oranında tekrarlama riski vardır.Bu yüzden intralezyoner steroid enjeksiyonu, radyasyon ve basınç uygulamaları eksizyonla beraber uygulandığında rekürens olasılığı azalır.Bu yüzden keloidler için steroid enjeksiyonu ilk basamak tedavidir.
İlk basamak tedavi topikal yaklaşım olup topikal tedavinin yetersiz olduğu durumlarda 2. Basamak tedavi olarak steroid enjeksiyonu yapılır.
Lezyon içine 5–FU tek başına veya steroid ile kombinasyon halinde veya bleomisin kullanımı da önerilir
Lezyon içine 5–FU tek başına veya steroid ile kombinasyon halinde veya bleomisin kullanımı da önerilir
Siyah ırkta sık Beyaz ırkta sık
Keloid ve hipertrofik skarda en sık kullanılan steroid
triamsinolon. Yanıkta kullanılan steroid oksadrolon.
87. Karaciğer transplantasyonu ile tedavi edilen aşağıdaki
hastalıkların hangisinde en uzun süreli hastalıksız yaşam
süresi elde edilir?
A) Hepatit B
B) Hepatit C
C) Primer bilier siroz
D) Hepatoselüler karsinom
E) Primer sklerozan kolanjit
Cevap C
Hepatit B ye bağlı karaciğer yetmezliği şu an da en sık
karaciğer transplantasyonunun yapıldığı hastalık grubudur.
Hepatit C ile enfekte hastaların yaklaşık % 85’inde karaciğerde
kronik inflamasyon olur.HCV enfeksiyonunda % 20 oranında
20 yıllık takipte siroz gelişir.Kronik karaciğer hastalığının
komplikasyonları arasında portal hipertansiyon, hepatoselüler
yetmezlik, hepatik ensefalopat sayılabilir. Transplantasyon
yapılan kronik karaciğer hastalıklarından transplantasyon
sonrası en kötü prognoz ve en yüksek nüks oranı hepatit c de
görülmektedir. Çocuklarda karaciğer transplantasyonu için en
sık endikasyon bilier atrezi iken, yetişkinlerde en sık endikasyon
70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
alkolik siroza bağlı gelişen hepatik yetmezliklerdir. Ancak en
sık yapılan karaciğer transplantasyonu hepatit B enfeksiyonuna
sekonder gelişen karaciğer yetmezliklerinde yapılmaktadır.
Primer Bilier Siroz ve Primer Sklerozan Kolanjit
• Primer bilier siroz ve primer sklerozan kolanjit birçok
yönden ortak özellikler gösterir.
• Kaşıntı ve sarılık gibi ortak klinik görünümleri vardır.
• Her iki hastalıkta da ALP değeri artar.
• Patolojik değişikliklerin ortasında safra yolları tutulurken,
primer sklerozan kolanjit’de büyük safra yolları, safra
kesesi, pankreatik kanal tutulur.
• Primer sklerozan kolanjitte inflamatuar barsak
hastalıkları % 70 oranında görülür.
• Primer sklerozan kolanjitte kolanjiokarsinom gelişme
ihtimali yüksektir.
• Her iki hastalıkta da karaciğer yetmezliği kendini
hiperbilirubinemi ile gösterir.
• Karaciğer transplantasyonu her iki grupta da yüksek
başarıya sahiptir ve uzun dönem sürvi % 90’dan fazladır.
88. Aşağıdaki malign melanom tiplerinden hangisi özellikle
yüzde yerleşir?
A) Süperficial tip
B) Nodüler tip
C) Lentigo maligna
D) Akral lentiginöz melanom
E) Amelanotik melanom
Cevap C
Malign melanom tipleri azalan sıklık sırasına göre yüzeyel
yayılan, nodüler, lentigo maligna, akral lentiginöz şeklinde
sıralanır. Yüzeyel yayılan tip malign melanomların % 70’ini
oluşturur, el ve ayaklar dışında her yerde görülebilir.
Nodüler tip % 15–30 oranında görülür, siyah renktedir ve
ciltten kabarıktır.Bütün nodüler melanomlar tanı anında vertikal
büyüme fazındadır ve agresif seyrederler. Radial yayılımı olmayan
tiptir.
Lentigo maligna tipi % 4–15 oranında görülü.Sıklıkla boyun,
yüz ve yaşlılarda el sırtında görülür. Yüzde en sık görülen tiptir.
Akral lentiginöz tip en az görülen tiptir.Avuç içi, ayak tabanı
ve tırnak altında görülme eğilimdedir.Siyah ırkta en sık görülen
malign melanom tiptir.Tırnak altı melanomları en sık ayak ve
elde 1. Parmaklarda görülür.
89. Mammografide mikrokalisfikasyon kümeleri görülen, hem
gros hem histolojik olarak maligniteyi taklit eden benign
meme lezyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Radial skar
B) Kompleks sklerozan lezyonlar
C) İntratuktal papillom
D) Sklerozan adenozis
E) Yağ nekrozu
Cevap D
SKLEROZAN ADENOZİS
• Eşlik eden fibrozis ile asiner yapıların sayısının arttığı ve
lobüllerin genişlediği leyondur.
• Bağ dokusunda proliferasyon vardır.
• Hem gros hem de histolojik olarak maligniteyi taklit
edebilir.
• Kalsiyum birikebilir bu nedenle mammografide
mikrokalsifikasyon kümeleri şeklinde görüntü verip DCIS
ile karışabilir.
• Malignte potansiyeli yoktur.
90. Aşağıdakilerden hangisi BRCA–1 ile ilişkili olarak gelişen
meme kanserinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Yüksek grade
B) Artmış mitotik indeks
C) Östrojen reseptör pozitifliği
D) p53 mutasyonunda artış
E) Lenfosit infiltrasyonu
Cevap C
BRCA–1 BRCA–2OD–17q21 OD–13q12İnvazif duktal, kötü diferansiye,
anöploid, S–faz fransiyonu
yüksek, bazal–like kanserler
İnvazif duktal, iyi diferansiye
Östrojen reseptörü negatif Östrojen reseptörü pozitifGenç yaşta görülme
eğilimindedir
Genç yaşta görülme
eğilimindedirBilateral olma eğilimdedir Bilateral olma eğilimdedirErkeklerde görülmez % 6 oranında erkeklerde
görülürTümör süpressör gendir Tümör süpressör gendirTranskripsiyon, hücre döngü
kontrolü ve DNA hasar tamirinde
görevlidir
Hücre döngü kontrolünde
etkilidir
71DENEME SINAVI – 41
Meme kanseri gelişme ihtimali
% 90 (En sık)
Meme kanseri gelişme
ihtimali % 85 (En sık)Over kanser gelişme ihtimali
% 40 (2. En sık)
Over kanser gelişme ihtimali
% 20 (2. En sık)
Kolon ve prostat malignite
olasılığı artmıştır
Prostat, kolon, pankreas,
safra yolları, mide ve malign
melanom riski artmıştır
91. En iyi prognozlu, en az aksiller lenf nodu metaztazı yapan,
BRCA–1 geninin en sık pozitif olduğu, meningeal ve serozal
yüzeylere en sık metaztaz yapan meme tümörleri aşağıdaki
şıklardan hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) Tübüler invaziv duktal karsinom–Papiller invaziv duktal
karsinom–Medüller invaziv duktal karsinom–İnvaziv
lobüler karsinom
B) Papiller invaziv duktal karsinom–Tübüler invaziv duktal
karsinom–Müsinöz invaziv duktal karsinom–İnvaziv
lobüler karsinom
C) Medüller invaziv duktal karsinom–İnfiltratif invaziv duktal
karsinom–İnvaziv lobüller karsinom–Papiller invaziv
duktal karsinom
D)Tübüler invaziv duktal karsinom–Modüller invaziv duktal
karsinom–Papiller invaziv duktal karsinom– İnvaziv
lobüller karsinom
E) İnvaziv lobüler karsinom–Papiller invaziv duktal karsinom–
Medüller invaziv duktal karsinom–Tübüler invaziv duktal
karsinom
Cevap A
İnvaziv Lobüler Karsinom
• İnvaziv lobüler karsinom tüm karsinomlar arasında %
10–15’lik kısmını oluşturur.
• Fibrozis ile giden adenokarsinomlardan ( % 80 ) sonra
ikinci en sık invaziv meme kanseri tipidir.
• Histolojik olarak yuvarlak çekirdekli küçük hücreler ve dar
sitoplazmalardır.
• Özel boyalarla intrasitoplazmik müsin gösterilebilir.
• Bu müsin çekirdği iterek taşlı yüzük hücre görünümüne
neden olur.
• Kitle görünümü yapmazlar.
• Sıklıkla multisentrik multifokal ve bilateral olurlar.
• Mammografik bulguları olmadığından mamografik olarak
saptanmaları zordur. (Mikro kalsifikasyon görülmez.)
• Bilateral mastektomi, mastektomi ve meme koruyucu
cerrahi uygulanabilir.
• RT ve KT’nin tedavide yeri yoktur.
• Meningeal ve serozal yüzeylere en sık metaztaz yapan
meme kanseridir.
• Karşı memede senkron olarak % 3, metakron olarak %
20–30 kanser gelişebilir.
Meme tümörlerinde prognoz sıralaması iyiden kötüye
doğru: Tübüler invaziv duktal karsinom–Papiller invaziv duktal
karsinom–Müsinöz invaziv duktal karsinom– Medüller invaziv
duktal karsinom–İnvaziv lobüler karsinom– –İnvaziv duktal
karsinom–İnfiltratif invaziv duktal karsinom şeklindedir.
Tübüler invaziv duktal karsinom:
• Mammografik bulgusu ile sklerozan adenozis ve radial
skar ile karışır.
• İyi diferansiye invaziv duktal tümördür ve SMA ile
boyanmaz.
• % 75 veya daha fazla tübüler komponent içerir.
• Genelde perimenopozal ve erken menopozal dönemde
görülme eğilimindedir.
• Aksilla metaztazı % 10’dur
• Uzun dönem sağ kalım oranları % 100’dür.
• En iyi prognozlu meme karsinomdur.
Papiller invaziv duktal karsinom:
• Tüm meme kanserlerinin % 1–2’sini oluşturur.
• Genellikle 70’li yaşlarda görülür.
• En az aksiller lenf nodu tutulumu yapan meme kanseridir.
Medüller invaziv duktal karsinom:
• İnvaziv meme kanserlerinin % 5’ini oluşturur.
• Yüksek grade nükleer özellikler içeren, yüksek mitoz
aktivite gösteren, insutu komponent içermeyen invaziv
duktal karsinomdur.
• BRCA–1 mutasyonunun en sık görüldüğü meme
kanseridir.
• Yüksek gradeli, ER(–), PR(–) ve HER–2 neu (–) olmaları
sebebiyle triple negatif bazal–like tek meme kanseridir.
• Lenfoplazmositer hücre infiltrasyonu olduğu tek meme
kanseridir.
• Fibroadenomla karışabilir
• Dezmoplazi ve glandüler yapı içermez.
İnvaziv duktal karsinom:
• Prodiktif fibrozis ile karakterizedir.
• Aksiller lenf nodlarına en sık metaztaz yapan meme
kanseridir.
• En kötü prognozlu meme kanseridir.
• En sık görülen meme kanseridir.(tüm meme kanserlerinin
% 70’ini oluşturur)
72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Müsinöz invaziv duktal karsinom(kolloid karsinom):
• Meme kanserinin % 2–3’ünü oluşturur.
• Tümör hücrelerinin çevresinde ekstraselüler müsin
mevcuttur.
• Genellikle yaşlılarda görülür.
• Yaklaşık 1/3 ‘ünde aksiller metaztaz saptanır.
92. Periferik arter anevrizmasının en sık görüldüğü
lokalizasyon aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aksiller arter
B) Karotis
C) Brakial arter
D) Popliteal arter
E) Radial arter
Cevap D
Popliteal arter anevrizmaları:
• En sık görülen periferik arter anevrizmasıdır ve periferik
anevrizmaların % 70’ini oluşturur.
• Genellikle multiple ve % 70 oranında bilateraldir.
• % 40–50 oranında abdominal aort anevrizması ve % 40
oranında femoral arter anevrizmasıyla beraberdir.
• En sık iskemik semptomlarla kendini gösterir, ikinci sırada
asemptomatik pulsatil kitle olarak saptanır.
• En sık komplikasyonu % 40 tromboz, % 25 embolizasyon,
% 5 rüptür’dür.
Cerrahi endikasyonları:
• Semptomatik anevrizmalar
• Komplikasyon oluşturan anevrizmalar
• Asemptomatik anevrizmalar, >2 cm ise, içi tromboze ise ve
distal damarlar tıkalı ise cerrahi uygulanmalıdır.
93. Lenfatik sistem ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Gebeliğin 6. Haftasında oluşmaya başlar
B) Gebeliğin 8. Haftasında sisterna şili oluşmuştur
C) Bir yaşından önce görülen lenfödeme, prekoks lenfödem
denir
D) Meige hastalığı, prekoks lenfödemin familial tipidir
E) Milroy hastalığı, konjenital lenfödemin familial tipidir
Cevap C
Lenfödem primer ve sekonder olmak üzere iki grupta
incelenir. Sekonder lenfödem primer lenfödemden daha sık
görülür. Sekonder lenfödem lenfatik tıkanıklığı veya lenfatik
yolun hasarlanması sonrasında görülür. Aksiller lenf nodu
diseksiyonu sonrasında görülen lenfödem en sık görülen
sekonder lenfödem sebebidir. Radyoterapi, enfeksiyon,
malignensiler diğer sekonder lenfödem sebeplerindendir.
Primer lenfödem: konjenital lenfödem, lenfödem prekoks,
lenfödem tarda olarak sınıflandırılır.
• Konjenital lenfödem: Tek alt ekstremiteyi ilgilendiren,
genital ve yüz bölgesini ilgilendiren lenfödem tipidir.
Konjenital lefnödem 2 yaşından önce ortaya çıkar ve
bazı sendromlarla (Turner sendromu, Milroy sendromu,
Klippel–Trenaunay, Weber sendromu) birlikte görülür.
• Lenfödem prekoks : primer lenfödemin en sık görülen
formudur. Primer lenfödemin % 90’ını oluşturur.En sık
kadınlarda görülür. Çocukluk veya genç yaşlarda da
görülebilir. Ayak ve baldırda görülme eğilimdedir.Ailesel
formuna Meige hastalığı denir.
• Lenfödem tarda: Olguların % 10’undan daha azını
oluşturur. 35 yaşından sonra görülme eğilimindedir.
94. Ellibeş yaşında erkek hastaya tanısal amaçlı üst
gastrointestinal endoskopi yapıldıktan sonra şiddetli göğüs
ağrısı gelişiyor. Fizik muayenede boyunda krepitasyon tespit
ediliyor.
Bu hastada bundan sonraki aşamada ilk yapılması gereken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Endoskopinin tekrar edilmesi
B) Acil boyun eksplorasyonu, drenaj ve perforasyonun
onarımı
C) Suda çözülen kontrast madde ile özefagus grafisi
D) EKG çekilmesi
E) Hastanın yoğun bakın ünitesine alınıp gözlem altında
tutulması
Cevap C
Tanımlanan hastada özefagus perforasyonu mevcuttur.
Özefagus perforasyonlarının % 40–60’ı servikal, % 40–
50’si torokal, % 10 kadarıda abdominal bölgede görülür.
Gastroözefagial reflü varlığı ve distal özefagus tıkanıklığı
perforasyon ihtimalini arttırır. Perforasyon sebepleri arasında en
sık iyadrojenik ikinci sırada spontan, üçüncü sırada ise yabancı
cisimler ve travma sayılabilir. Çoğu perforasyon endoskopi
yada dilatasyon gibi girişimler esnasında olur. Krikofaringeal
kas bölgesi özefagusun en dar yeri olup perforasyonların en sık
görüldüğü lokalizasyondur.
73DENEME SINAVI – 41
Özefagus perforasyonlarında tanı sıralaması:
• Direk grafi (ilk yapılacak tetkik)
• Suda eriyen opak madde ile özefago grafi yapılması.BT
perforasyonun boyutunu göstermesi açısından yararlı
olabilir.
95. İnoperabl ve metaztatik gastointestinal stromal tümörlerde
tirozin kinaz inhibitörü olan imatinib kemoteropatik
ajan olarak kullanır.İmatinibe Cevap alınamaması
veya imatinib kullanımına rağmen diffüz progresyon
gösteren gastrointestinal stromal tümörlerde kullanılan
kemoteropatik ajan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dasatinib
B) Lapatinib
C) Sunitinib
D) Cetuximab
E) Erlotinib
Cevap C
Hedefe Yönelik Kemoteropatik AjanlarHedef Kullanıldığı
MalignitelerTranstuzumab HER–neu2 Meme kanseriİmatinib c–kit, bcr–abl,
PDGFRKML, GIST
Cetuximab EGFR Kolorektal karsinomBevacizumab VEGFR Kolorektal kanser,
akciğer kanseriErlotinib EGFR Küçük hücreli dışı
akciğer karsinomuSorafenib Raf, PDGF, VEGFR,
c–kitRCC (Renal Cell Ca)
Sunitinib VEGFR, PDGFR, c–kit, Ret, FLT–3
GIST, RCC
Dasatinib Bcr–abl, c–kit, PDGFR
KML
Lapatinib EGFR, HER–neu2 Meme kanseriTemsirolimus mTOR RCC
96. Karın içi yapışıklıkları olmayan bir hastada, kalın
bağırsağın radyasyon enteritinden en sık etkilenen kısmı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çekum
B) Splenik fleksura
C) Rektum
D) İnen kolon
E) Sigmoid kolon
Cevap C
Radyoterapi ile tedavinin etkili olduğu radyasyon kolitine en
sık neden olan kanser türleri transizyonel hücreli mesane ca,
serviksin skuamoz hücreli karsinomu, endometrial karsinom,
prostat ve rektum adenokarsinomlarıdır. Radyasyon kolitinde
erken dönemde epiteldeki kript hücreleri kaybı ile akut ülserler
gelişir. Geç dönemde ilerleyici vazkülite bağlı kronik iskemi,
striktür, perforasyon ve apseler gelişir. Erken radyasyon koliti
tedavinin 1. ayında ortaya çıkar ve ishal, hematokezya, tenezm
ve mukuslu akıntı ile kendini gösterir. Radyasyonun geç hasarı
tedaviden sonraki 5 yıl içinde ortaya çıkabilir ve fibröz darlıkların
ve kısmi tıkanmaların eşlik ettiğin ishal atakları ile kendini
gösterir. Radyasyon kolitinden en sık etkilenen kolon bölgesi
rektumdur.
97. Safra kesesinin en sık görülen benign kitlesel lezyonu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pseudotümör
B) Kolesterol polibi
C) Adenomiyomatozis
D) Adenom
E) Hamartom
Cevap B
Safra kesesinin en sık görülen benign kitlesel lezyonu
kolosterol polibidir.
98. Ankilozan spondilitli bir hasta sol gözünde ani ge lişen bulanık
görme, ağrı ve fotofobi başlamıştır. Hasta nın biomikroskopik
muayenesinde ön kamerada; 3 (+) hücre, keratik presipitat
saptanmıştır.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bakterial konjonktivit
B) Retina dekolmanı
C) Anterior üveit
D) Koroidit
E) Glokom
Cevap C
Ön üveit (İridosiklit):
En sık üveit nedeni idiopatiktir. Artropatilerle, özellikle
ankilozan spondilit de sıktır. Kliniği; genellikle şiddetli ağrı,
kırmızı göz ve fotofobi vardır. ön kamerada hücre, fibrin ve pro tein
birikimine bağlı bulanıklık gelişir. Biomikroskopik Muayenede
kanlanma artışına bağlı ilk limbusta başlayan, sonra tüm
konjonktival kızarık lık, korneada keratik presipitatlar (hücresel
depozitler), Ön kamerada hücre görülür.
74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
99. Tedaviye yanıt vermeyen tekrarlayan burun tıkanıklığı ve
epistaksis şikayeti kliniğe başvuran 16 yaşındaki erkek
hastanın çekilen grafisinde nazofarenkste kitle saptanmıştır.
Bu hastadaki en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nazofarenks kanseri
B) Respiratuar papillom
C) Travmatik epistaksis
D) Yabancı cisim
E) Juvenil anjiofibrom
Cevap E
Soruda sözü edilen hasta nazofarenks kanseri için genç, buna
karşılık yabancı cisim için yaşlıdır. Respiratuar papillomlar için
“tedaviye yanıt vermeyen epistaksis” çok ender bir bulgudur.
Travmatik epistaksis ise kitleye neden olmaz. Bu nedenle doğru
yanıt juvenil anjiofibromdur.
100. Yirmi gün önce üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş
olan 34 yaşındaki erkek hasta, şiddetli baş dönmesi, bulantı
ve kusma şikayetleri ile başvuruyor. Fizik muayenede
nistagmus, işitme kusuru ve denge bozukluğu saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut labirentit
B) Vestibüler nörit
C) Benign pozisyonel vertigo
D) Meniere hastalığı
E) Otitis media
Cevap A
Akut labirentit iç kulağın enfeksiyonudur ve şiddetli
vertigoya ve sensörinöral işitme kaybına yol açar.
101. Adams Hakim sendromunda aşağıdakilerden hangisi
görülmez?
A) Yürüme bozukluğu
B) Demans
C) İdrar inkontinansı
D) Ventriküler dilatasyon
E) Papil ödemi
Cevap E
NORMAL BASINÇLI HİDROSEFALİ (ADAM HAKİM
SENDROMU)
İleri yaş grubu hastalığıdır. Yavaş başlangıçlı ve progresif
seyirlidir. Primer (idiopatik) ve sekonder formu vardır.
Üçlü karakteristik klinik triad bulgusu vardır
1– Yürüme bozukluğu (ataksi)
2– Mental Değişiklikler (Demans)
3– İdrar inkontinansı
Tanı
Bilgisayarlı Tomografi: Ventrikülomegali, periventriküler ödem
Lomber Ponksiyon: Hastanın klinik şikayetlerinde geçici
olarak rahatlama veya iyileşme olursa, hastalık lehinedir.
Tedavi
Şant takılmalıdır.
Kafa içi basınç artışı olmadığı için papil ödemi görülmez…
102. Olier ve Mafucci Sendromuna eşlik eden benign kemik
tümörü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osteokondrom
B) Enkondrom
C) Osteid osteom
D) Osteoblastom
E) Brown Tümörü
Cevap B
Enkondrom
Genellikle uzun kemiklerin medüller kanalında, falanks
(TUS) ve metakarpallerde görülür. Epifizden köken alır. %1–2
malign transformasyon oluşabilir.
Genelde asemptomatik olup, falanks ve metakarpallere
yerleştiğinden şişlik yapar ve benign santral radyolusen
görünüm sağlar (TUS).
Tek ekstremitede çok sayıda (multiple) olması OLLİER
Hastalığında gözlenir (ENKONDROMATOZİS).
Ollier hastalığı hemanjiomlarla birlikte olursa mafucci
hastalığı denir.
75DENEME SINAVI – 41
103. Bir yaşın altındaki gelişimsel kalça cıkığı vakalarının
tedavisinde, kalçaya aşırı abdüksiyon ve iç rotasyon
pozisyonu verilirse hangi arter bası altında kalır?
A) İnternal iliak arter
B) Arteria profunda femoris
C) Obturator arter
D) Retinakü ler arter
E) Medial circumflex femoral arter
Cevap E
2010 Nisan Tus sınavında sorulmuş bir soru. Edinsel
Kalça çıkığı tedavisinde amaç femur başını tekrar asetabuluma
yönlendirmektir. Bu amaçla kalça iç rotasyon ve abduksiyonda
tutulur. Bu tedavi sonrası femur başını besleyen arterlerden biri
zedelenebilir. İc rotasyon ve aşırı abduksiyon pozisyonu verilen
doğumsal kalça cıkığında femur boynunu dolanan medial
circumfleks medial arter basısı oluşabilir.
104. Prostat tümörü şüphesinde ilk başvurulması gereken
yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Transrektal ultrasonografi
B) Magnetik rezonans görüntüleme
C) Bilgisayarlı tomografi
D) Pozitron emisyon tomografisi
E) Sintigrafi
Cevap A
Prostat ile ilgili hastalıklarda ilk yapılması gereken şey
Rektal Tuşe uygulanmasıdır. Prostatı en iyi görüntüleyen tekik
TRUS (Transrektal USG) dir. Ayrıva TRUS sırasında nodullerden
biopsi alınabilir.
Sintigrafi kemik metastazlarının, BT ise solid organ
metastazlarının taranmasında kullanılır.
PROSTAT KANSERİ:
%95 asiner tipte adenokarsinomdur
Periferik zon (TUS) prostat CA nın %60–70’I buradan gelişir
Santral zon prostat CA gelişebilir.
Bulgular:
• Rektal tuşe ilk yapılacak iştir asimetri ve taş sertliği
vardır, immobildir.
• PSA, PAP, AF (TUS) bakılır
• PSA en spesifik markırdır.
• Metastazda PSA yüksekliği daha belirgindir, takipte
önemlidir.
• PAP tümör hücreleri kapsülü geçince yükselir.
• ALP kemik metastazı varsa yükselir.
• TRUS (transrektal USG) ile değerlendirme ve biopsi
kesin tanı koydurur
• Yayılım:
• Direk invazyon (rektuma %8) Lenfojen (TUS) (ilk
obtrator lenf nodlarına yayılım)
• Hematojen (kemiğe yayılım özellikle lomber vertebra
(en sık) Prostat CA’ nın kemik metastazları %80
osteoblastiktir.
• Tedavi:
• Sınırlı vakalarda radikal prostatektomi en sık
uygulanan yaklaşımdır.
• Cerrahinin yapılamadığı durumlarda öncelikle
radyoterapi, ikinci sıklıkta hormonal tedavi ve seçenek
olarak kemorerapi uygulanmaktadır.
• Hormonaterapi: Hormonoterapiye çok iyi yanıt verir
• Androjen reseptör inhibisyonu flutamid–bikalutamid
• GnRH agonistleri –> Goserelid, buserelid, leuprolid:
Farmakolojik kastrasyon yapar.
105. Aşağıdaki durumlardan hangisinde testis torsiyonu
gelişme riski artar?
A) Akut epididimoorşit
B) Travma
C) Hidrosel
D) Testis tümörü
E) Epididim kistleri
Cevap B
TESTİS TORSİYONU
• Sol testisin saatin ters yönünde, sağ testisin saat
yönünde dönmesi sonucu oluşur.
• En sık 12–18 yaşları arasında görülür.
• Testis kan akımının strangülasyonu nedeniyle travma
ve inmemis testis en sık etyolojik faktördür (TUS).
• Testis şiş ve hassastır. Muayenede Testisin elevasyonu
ile ağrı azalmaz (PHREN)
** Testis torsiyonu ile akut epididimoorşit ayırıcı tanısında
en yararlı tetkik Doppler USG’dir. En sensitif yöntem ise
sintigrafidir.
76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
106. Yenidoğan bir kız bebek, postnatal 6.gün huzursuzluk,
emmeme, bulantı, kusma, kanlı mukuslu ishal ve karında
distansiyon ile doktora getiriliyor. Yapılan fizik muayenede
karın duvarında hiperemi, ödem ve distansiyon gözlenen
hastanın çekilen ayakta direk karın grafisinde barsak duvarı
içinde hava kabarcıkları saptanıyor.
Bu hastada en uygun tanı nedir?
A) Ülseratif kolit
B) Hirschsprung hastalığı
C) Anal atrezi
D) Nekrotizan enterokolit
E) Invajinasyon
Cevap D
İntramural gaz varlığı (pnömatosis intestinalis) Nekrotizan
enterokolit tipik radyolojik bulgularından olup genellikle
ilerlemiş vakalarda çıkmaktadır. Gaz kabarcıkları karaciğer
içinde de görülebilir. Portal vende gaz (pyopnömo flebitis) kötü
prognozu gösterir. En erken bulgu olarak genişlemiş barsak
lupları ve distansiyon saptanır. Az sayıda olguda da hava–sıvı
düzeyi saptanır.
107. Disosiyatif anestezi yapan genel anestezik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Etomidat
B) Midazolam
C) Ketamin
D) Propofol
E) Tyopental
Cevap C
Ketaminin nörofarmakolojik etkileri «dissosiyatif anestezi
durumu» oluşturur. Talamus ile limbik sistem arasında
dissosiasyona neden olur. Santral sinir sisteminde selektif
olarak retiküler formasyoyu deprese eder. Ağrının emosyonel
komponentlerini yüksek merkezlere taşıyan afferent iletim
sistemini deprese eder, bu yolla analjezi oluşturur. Hasta
ağrıyı duymasına karşın bu duyguyu değerlendirme yeteneğini
kaybeder. Hasta uyanık gibi görünür.
108. Aşağıdakilerden hangisi Ankilozan spondilitin radyolojik
bulgularından değildir
A) Lomber lordoz kaybı
B) Epin kalkanei
C) Sindesmofit
D) Bambu kamışı vertebra
E) Osteofit
Cevap E
Ankilozan Spondilitin Radyolojik bulguları;
• Lomber lordoz kaybı
• Ankiloz
• Sindesmofit
• Bambu kamışı vertebra
• Epin kalkanei
• Bilateral simetrik sakroiliak tutulumu
Subkondral kist, subkondral skleroz, osteofitler, haberden
ve boucher nodülleri osteoartritte gözlenir.
109. Aşağıdakilerden hangisi jinekolojik görüntüleme
yöntemlerinden biri olan sonohisterografi (SHG= SIS)
kullanımı için kontendike değildir?
A) Hematometra
B) Gebelik
C) Aktif pelvik enfeksiyon
D) Stenotik serviks
E) Endometrial polip
Cevap E
• Sonohisteroskopi (SHG= SİS) uterin kaviteye
ait patolojilerin (örn: polip, submüköz myom)
değerlendirilmesi amacı ile kullanılır.
• Hematometra özellikle servikal stenozla birlikte
olduğunda kontendike olarak değerlendirilir.
• Gebelik, aktif pelvik enf., stenotik serviks gibi durumlarda
sonohisterografi kullanımı kontendikedir.
77DENEME SINAVI – 41
110. Aşağıdaki ifadelerden hangisi adenomiyozis için doğru
değildir?
A) Nullipar olgularda daha sık gözlenir.
B) Endometriozis sıklığı artmıştır.
C) Dismenore ve menorajiye neden olurlar.
D) Menopozdan sonra şikayetler azalır.
E) Kesin tanı genellikle histerektomi materyalinin konması
ile konulur.
Cevap A
Adenomyozis:
• Endometrial stromal ve glandüler doku uterus
myometriumunda yerleşmiştir.
• Çok doğum yapmış, orta yaş kadınlarda görülür.
• Postpartum endometritin olayı başlatan faktör olduğu
ileri sürülmektedir.
• Pelvik muayenede, özellikle menstruel dönemde uterus
hassas, büyük ve yumuşaktır.
• Mensturasyon genellikle artmıştır, menoraji (%50) ve
dismenore (%30) gözlenir. Semptomlar olguların %70’de
gözlenir ve menopozdan sonra azalır veya kaybolur.
• Adenomyozis sıklıkla endometriosiz ve fibromyom ile
birlikte görülür.
• Tanı büyük kısmında histerektomi materyalinin
histopatolojik incelenmesiyle olur. MRI preoperatif tanıda
faydalı olabilir.
• Adenomyozis nedeni ile ortaya çıkan sekonder dismenore
histerektomi sonrası kesin olarak tedavi olur; ancak
başlangıçta Nonsteroidal antienflamatuar ilaçlar, oral
kontraseptif haplar ve progestinler ile menstrüasyonun
baskılanması yararlıdır.
111. Yirmi üç yaşında ilk gebeliği olan hastanın USG’inde sol
tubada 4x4,5 cm çaplı, içerisinde fetal kalp atımı gözlenen
gebelik kesesi gözleniyor. Hastanın hemodinamisi stabil ve
periton irritasyon bulguları saptanmıyor.
Bu hastanın tedavisinde öncelikle aşağıdakilerden hangisi
yapılmalıdır?
A) Metotreksat ve b–hCG takibi
B) Acil laparatomi
C) Kan transfüzyonu sonrası laparatomi
D) Laparaskopi ve salpingostomi
E) Yakın gözlem
Cevap D
Ektopik Gebeliğe Yaklaşım
1. Medikal (Metotreksat [MTX] ile yapılır):
• Olgu hemodinamik olarak stabil, rüptür yoksa
uygulanabilir.
• Rüptür şüphesi olan ya da medikal tedaviye yanıt
vermeyen olgularda cerrahi uygulanır.
• Methotrexate Adayları Tedavi güvenliğini maksimize
etmek ve nonviable ve ya erken viable intrauterin
gebeliği olanları tedavi etme olasılığını elimine etmek
için methotre xate tedavisi adayı olduğu düşünülen
hastalarda aşağıdaki faktörler bulunmalıdır:
1. Salpingostomi veya salpingotomiden sonra hCG
seviyesi varlığı.
2. Küretajdan en az 12–24 saat sonra yükselen veya
plato yapan hCG sevi yesi.
3. Transvajinal ultrasonografi ile intrauterin
gestasyonel sac veya sıvı koleksiyo nun olmaması,
hCG seviyesinin 2000 mlU/ml’den fazla olması,
hCG seviyesin de yükselme, ve kardiak aktivitesi
olmayan 4cm ya da daha az veya kardiak aktivitesi
olan 3,5cm ya da daha az bir ektopik gebelik
kitlesinin görülmesi.
• MTX kullanımının kontrendike olduğu medikal problemler
(laktasyon, peptik ülser, immun yetmezlik, karaciğer,
böbrek veya pulmoner hastalık) yoksa uygulanır.
• MTX tedavisinin en sık yan etkisi karaciğer
fonksiyonlarında bozulmadır. Bunu stomatit,
gastroenterit ve kemik iliği supresyonu izler.
• MTX tedavisi sonrası hastalara en az 2 ay süre ile gebe
kalmamaları, alkol veya folik asit kullanmamaları
öğütlenmelidir.
Medikal prognoz
• İyi seçilmiş olgularda başarı >%90’dır; gebelik 6 haftadan
büyük ise başarısızlık artar.
• Fetal kardiyak aktivite pozitif ise 3,5 cm’ye kadar, fetal
kardiyak aktivite negatif ise 4 cm’ye kadar olan ektopik
gebelik olgularında MTX kullanılabilir.
• Cerrahi tedavi ile MTX uygulamasını karşılaştıran
çalışmalarda tubal açıklık oranları hemen hemen eşit
bulunmuştur.
2. Cerrahi:
• Daha yaygın kullanılmaktadır ancak günümüzde daha az
başvurulur hale gelmiştir.
• Rüptür, hemoperitoneum var ve hemodinamik stabilite
bozulmuş ise kesin cerrahi müdahale endikasyonudur.
• Cerrahi olarak salpenjektomi, salpingostomi,
78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
salpingotomi, segmental rezeksiyon ya da milking (elle
tubanın sıvazlanması) yapılır. Elle sıvazlama işleminde
rest materyal varlığı ve rekürrens riski arttığından
kullanılmamalıdır.
• Fertilitenin korunması isteniyorsa, rüptüre olmamış
ektopik gebeliklerde salpingostomi ilk tercih olmalıdır.
• Ampuller ektopik gebelikte daha çok lineer salpingotomi
veya salpingostomi tercih edilirken, istmik ektopik
gebeliklerde segmental rezeksiyon ve reanastomoz önerilir.
• Kornual (interstisyal) ektopik gebelikte öncelikli tercih
MTX olmalıdır. Kornual gebeliklerde çok fazla doku hasarı
yoksa, kornual kama (wedge) rezeksiyon uygulanabilir.
Doku hasarının fazla olduğu kornual gebeliklerde
histerektomi uygundur.
• Servikal ektopik gebelikte hasta stabil ise ilk tercih
medikal tedavidir (MTX). Cerrahi tedavide histerektomi,
servikal sörklaj, küretaj ve takiben servikal tampon
uygulaması ile selektif uterin arter embolizasyonu
uygulanabilir.
• Geçmişte ovaryan ektopik gebeliğin klasik tedavisi
cerrahi iken, günümüzde hemodinamik olarak stabil
hastalarda MTX başarıyla uygulanmaktadır. Cerrahi
tedavide ovariektomi önerilse de günümüzde ovaryan
kama rezeksiyon veya kistektomi tercih edilir.
Persiste ektopik gebelik cerrahi veya medikal olarak tedavi edilebilir;
• Cerrahi tedavi ya tekrar salpingostomi ya da daha sıklıkla salpenjektomidir.
• Tanı konduğu sırada hemodinamik olarak stabil olan hastalarda methotrexate bir alternatiftir. Methotrexa te tedavi seçeneği olabilir çünkü persiste trofoblastik doku tüpte olmayabilir ve cerra hi eksplorasyon tekrarı sırasında farkedilemeyebilir.
112. Aşağıdaki hormonlardan hangisi infertilite hastalarında
ovulasyon indüksiyonu sırasında folikül rüptürü (folikül
çatlatılması) amacı ile kullanılır?
A) Klomifen sitrat
B) HCG
C) Estrojen
D) Progesteron
E) FSH
Cevap B
• İnfertilite hastalarına klomifen ve ya rec FSH verilidikten
sonra ovulasyon indüksiyonu sırasında folikül rüptürü
(folikül çatlatılması) için kullanılan hormon HCG’dir.
113. Adölesan dönemi için en uygun kontraseptif yöntem
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kombine Oral Kontraseptifler
B) Bakırlı RIA
C) Mini hap
D) Vajinal halka
E) Levonorgestrelli RIA
Cevap A
• Adolesan döneminde en uygun kontraseptif yöntem
Kombine Oral Kontraseptifler (KOK)’lerdir.
114. Aşağıdakilerden hangisinin gebe kalma olasılığı vardır?
A) Testiküler feminizasyon
B) Müllerian agenezi
C) Kalmann sendromu
D) Swyer sendromu
E) 5 alfa redüktaz eksikliği
Cevap C
• Testiküler feminizasyon, müllerian agenezi, 5 alfa
redüktaz eksikliğinde uterus yoktur.
• Swyer sendromunda fonksiyonel uterus yoktur.
• Kallmann sendromunda hipogonadotropik hipogonadizm
vardır ve gonadotropin desteği ile gebelik sağlanabilir.
115. Anomaliye bağlı olmayan fetal ölümlerin en sık sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dekolman plasenta
B) Plasenta previa
C) Preterm eylem
D) Perinatal enfeksiyonlar
E) Gestasyonel diyabet
Cevap C
• Fetal ölümlerin en sık sebebi konjenital anomalilerdir.
• Anomaliye bağlı olmayan bebek ölümlerinin en sık
sebebi preterm eylemdir. Preterm eylem anomaliye bağlı
olmayan fetal ölümlerin % 75–80’ini oluşturur.
• Preterm eylem % 50 olguda idyopatik olarak gelişir.
79DENEME SINAVI – 41
116. Gebelik sırasında aşğıdaki hematolojik parametrelerden
hangisinde artış gözlenmez?
A) Lökosit
B) Nötrofil
C) Eritrosit frajilitesi
D) Sedimentasyon
E) Hemotokrit
Cevap E
Kan hacmi
• Yaklaşık 1600–1700 mL artar. Artışın çoğu plazmada
olur.
• Eritrosit hacmi sadece 400–500 mL arttığı için
dilüsyonel etki ile fizyolojik bir anemi oluşur
(hematokrit azalır).
• Bununla birlikte gebelikte hemoglobin 11 g/dL’nin
altında ise anemiden bahsedilir.
• Gebelikte akut kan kaybı dışında en sık patolojik anemi
demir eksikliği anemisidir.
• Gebelikte maternal plazma eritropoetin düzeyleri
yükselir ve en yüksek seviyelerine 3. trimesterde ulaşır.
GEBELİKTE KAN HÜCRE İÇERİĞİNDEKİ DEĞİŞİMLERLÖKOSİT ARTARNÖTROFİL ARTARERİTROSİT FRAJİLİTESİ ARTARSEDİMENTASYON ARTARLENFOSİT DEĞİŞMEZTROMBOSİT HAFİF AZALIRHEMATOKRİT AZALIRHEMOGLOBİN AZALIR
117. Postpartum 10. günde ortaya çıkan endometritte en sık
izole edilen ajan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Grup B Streptokok
B) E. Coli
C) S. Aureus
D) CMV
E) C. Trachomatis
Cevap E
POSTPARTUM FEBRİL MORBİDİTE
• İlk 24 saat hariç, ilk on gün içinde iki ayrı gündeki
ölçümlerde annenin ateşinin 38°C üzerinde olmasıdır.
• En sık nedeni endomyometrittir.
• Endometrit normal doğumlardan sonra %2,
sezeryandan sonra %10–15 ortaya çıkar:
– Postpartum 1–2. günde ortaya çıkan endometritte
etken B grubu streptokoklardır.
– Postpartum 3–4. günde ortaya çıkan endometritte
etken E.colidir.
– Postpartum 7. günden sonra ortaya çıkan
endometritte etken C.trahomatistir.
– Klinik
– Ateş, ağrı, anoreksi, kokulu vajinal akıntı, vajinal
muayenede uterin–parametrial hassasiyet, alt
abdominal rebound (bu bulgu varsa akla pelvik
sellülit–peritonit gelmelidir).
Tedavi
– IV antibiyotik gerekir. Klindamisin + Gentamisin;
Klindamisin + Metronidazol; Sefalosporinler
kullanılabilir. IV tedavi, ateş düştükten 48 saat
sonrasına kadar devam etmelidir.
– Bu tedavi ile 48–72 saat içinde klinik belirtiler veya
ateş ortadan kalkmazsa ya tedavi yetersizdir ya da
diğer pelvik infeksiyonlar söz konusudur [pelvik abse,
yara infeksiyonu, uterin yara yetmezliği, septik pelvik
tromboflebit (en sık v.ovarica’ya yerleşir), üriner
infeksiyon veya puerperal mastit].
– Tanısal yöntemlerle başka bir infeksiyon ortaya
konamazsa antibiyotiklerin yanında ampirik IV heparin
tedavisine başlanır.
– Bu tedaviye 72 saat içinde Cevap alınması halinde
septik pelvik tromboflebit tanısı konur.
118. Otuz beş yaşında servikal smearda HGSIL (Yüksek gradeli
skuamöz intraepitelyal lezyon) saptanan olguda yapılan
kolposkopik biyopside CIN 1 saptanıyor.
Bundan sonraki adımda yapılması gereken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konizasyon
B) Smearın tekrarı
C) Tedavisiz takip
D) HPV serotiplendirmesi
E) Endometrial biyopsi + endoservikal küretaj
Cevap A
CIN tedavisi
• CIN’ler (özellikle CIN I) her evrede regrese olabilir.
• CIN I için önerilen tedavisiz takiptir.
• CIN II ve III tanısı alan tüm olgular tedavi edilmelidir.
Ancak özellikle gebelikte invaziv kanser yok ise tedavi
80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
gebelik sonrasına ertelenebilir.
CIN I’de Tedavi
• Önerilen tedavisiz takiptir.
• Bununla birlikte ablatif yöntemlerle doku
destrüksiyonu veya kolposkopi eşliğinde fokal
eksizyonel biopsi de kabul edilebilir seçenekler
arasındadır.
• Soru bahsi geçen durum sitoloji histoloji
uyumsuzluğudur ve bu durumda uygun yöntem
konizsyon olmalıdır.
CIN II ve CIN III’de Tedavi
• Önerilen tedavi şekli soğuk konizasyon + ECC’dir.
• Bununla birlikte ablatif yöntemlerle doku
destrüksiyonu, kolposkopi eşliğinde fokal eksizyonel
biyopsi veya histerektomi de uygulanabilecek
tedaviler arasındadır.
• Histerektomi, ailesini tamamlamış düzenli kontrollere
istekli olmayan, kanser korkusu olan veya CIN III ya
da mikroinvazyonu olan olgulara önerilir. Ayrıca
başka adneksiyal veya uterin patoloji varlığında,
konizasyon sonrası cerrahi sınırda anormal hücre
varlığında veya atrofik serviks nedeniyle teknik olarak
konizasyon yapılamıyorsa histerektomi abdominal
veya vajinal yolla uygulanabilir.
119. Otuz sekiz yaşında jinekoloji kliniğine kanama şikayeti ile
başvuran hastanın b–hcg değeri negatif olarak saptanıyor.
Yapılan jinekolojik muayene ve USG neticesinde uterusun
normal cesamette olduğu görülen ve endometrial kalınlık
20 mm olarak ölçülen hastada endometrial örnekleme
yapılıyor.
Endometrial örnekleme sonucu kompleks atipisiz
hiperplazi olarak değerlendirilen hastanın tedavisinde en
uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kombine Oral Kontraseptif
B) Progesteron
C) Total abdominal histerektomi
D) Total abdominal histerektomi, bilateral
salpingoooferektomi
E) Tedavisiz takip
Cevap B
ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ
• Östrojenik hiperstimulasyona bağlı endometriumun
glanduler ve stromal proliferasyonudur.
• Malign dejenerasyona uğrayabilen (premalign) bir
lezyondur.
• Endometriumun en sık görülen benign lezyonudur.
• En sık anovulasyona bağlı gelişir.
• Asemptomatik olabiecekleri gibi en sık olarak
menometroraji şikayeti ile kliniğe başvururlar.
• Kesin tanı endometrial biyopsi ile konur.
Tedavide ne yapalım?
• Postmenopoz + atipi TAH+BSO
• Diğer olgularda ilk tercih : PROGESTERON
• Tmx kullanan meme ca. Olgularında levorgestrelli RİA
uygun tedavi rejimidir.
120. Aşağıdaki jinekolojik kanserlerden hangisinin sıklığı
bilateral tüp ligasyonu ile azalır?
A) Vulva
B) Vajen
C) Serviks
D) Endometrium
E) Over
Cevap E
Over kanseri risk faktörleri:
• İleri yaş
• Ovulasyon (anovulasyon koruyucu PCOS hariç)
• İnfertilite
• Nulliparite
• Genetik
Over kanseri riskini azaltan faktörler:
• Doğum (multiparite)
• KOK kullanımı (risk kullanım süresi arttıkça azalır)
• Emzirme
• Histerektomi
• Tüp ligasyonu