No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl...

16
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015 Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi’nde tamamlayan İsmail Numan Telci, 2008’de Almanya’da Hochschule Bremen’de Yüksek Lisans yaptı. 2009’da Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde doktora çalışmalarına başlayan Telci, Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde (ORMER) Mısır masasında araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2012-2013 yıllarında Kahire Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak bulunan Telci, Mısır siyaseti, Mısır’daki toplumsal hareketler, Arap devrimleri ve Türkiye-Mısır ilişkileri gibi konularda çalışmalarını sürdürmektedir. Mısır’da 25 Ocak 2011’de başlayan devrim süreci inişli çı- kışlı bir yol izleyerek “modern” bir devrimin birçok öğe- lerini barındırmaktadır. Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından yaşanan iktidar mücadelesinin ilk saalarında ağırlığını koyan Mısır ordusu, izleyen dönemde sivil ak- törlerin direncine karşı gelemeyerek demokratik seçimle- re onay vermiştir. Muhammed Mursi liderliğinde Müslü- man Kardeşlerin iktidarı domine etmesi ise hem devrimci aktörler, hem de bölgesel ve uluslararası kimi aktörleri rahatsız etmiş ve düzenlenen darbe ile karşı-devrim sü- reci baş göstermiştir. Şu anda bütün devrimci aktörlere yönelik izlenen baskı siyaseti Mısır’da başlangıç noktasına dönüldüğünün işaretçisi olmuştur. Ancak 2011 öncesinde devrime neden olan birçok etkenin halen mevcut olması, karşı-devrimin sürdürülebilirliğinin önündeki en büyük engeldir. Bu bakımdan Mısır’daki devrim sürecinin, kar- şı-devrim girişimine rağmen devam etmekte olduğu söy- lenebilir. İsmail Numan TELCİ MISIR’DA DEVRİM VE KARşI-DEVRİM: BAşLANGIç NOKTASINA GERİ DöNüş Mü? No.21, ŞUBAT 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ

Transcript of No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl...

Page 1: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi’nde tamamlayan İsmail Numan Telci, 2008’de Almanya’da Hochschule Bremen’de Yüksek Lisans yaptı. 2009’da Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde doktora çalışmalarına başlayan Telci, Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde (ORMER) Mısır masasında araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2012-2013 yıllarında Kahire Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak bulunan Telci, Mısır siyaseti, Mısır’daki toplumsal hareketler, Arap devrimleri ve Türkiye-Mısır ilişkileri gibi konularda çalışmalarını sürdürmektedir.

Mısır’da 25 Ocak 2011’de başlayan devrim süreci inişli çı-kışlı bir yol izleyerek “modern” bir devrimin birçok öğe-lerini barındırmaktadır. Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından yaşanan iktidar mücadelesinin ilk safhalarında ağırlığını koyan Mısır ordusu, izleyen dönemde sivil ak-törlerin direncine karşı gelemeyerek demokratik seçimle-re onay vermiştir. Muhammed Mursi liderliğinde Müslü-man Kardeşlerin iktidarı domine etmesi ise hem devrimci aktörler, hem de bölgesel ve uluslararası kimi aktörleri rahatsız etmiş ve düzenlenen darbe ile karşı-devrim sü-reci baş göstermiştir. Şu anda bütün devrimci aktörlere yönelik izlenen baskı siyaseti Mısır’da başlangıç noktasına dönüldüğünün işaretçisi olmuştur. Ancak 2011 öncesinde devrime neden olan birçok etkenin halen mevcut olması, karşı-devrimin sürdürülebilirliğinin önündeki en büyük engeldir. Bu bakımdan Mısır’daki devrim sürecinin, kar-şı-devrim girişimine rağmen devam etmekte olduğu söy-lenebilir.

İsmail Numan TELCİ

Mısır’da dEvrİM vE Karşı-dEvrİM:

BaşLaNgıç NoKTasıNa gErİ döNüş Mü?

No.21, ŞUBAT 2015

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ

Page 2: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

2

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

Giriş

Mısır devriminin dördüncü yıldö-nümünün kut-

landığı 25 Ocak 2015’in ertesi günü itibariyle Müba-rek ailesinin tüm üyelerinin mahkûmiyetleri sona erdi-rildi. Birçoklarının karamsar ve ürkek ifadelerle tanımla-yıp dillendirmekte çekin-dikleri “acaba devrim sona mı erdi?” sorusu en azından meşru bir sorgulama olarak karşımızda durmakta. Bu endişe kısmen haklı olmak-la beraber, devrimin henüz bitmediğini savunanların da meşru gerekçeleri bu-lunmaktadır. Nitekim Mısır Devrimi’ne neden olan sos-yo-ekonomik nedenlerinin hemen hepsi halen dipdiri mevcut.

Bu nedenle Mısır Devri-mi sürecinin sona ermiş ola-bileceği, 25 Ocak 2011’den beri bu amaç uğrunda çaba-layan toplumsal kesimlere haksızlık olacaktır. Burada süreç kelimesi özellikle se-çilmiştir. Nitekim devrimler üzerinde çalışmalar yapan hemen her araştırmacının çok iyi bileceği üzere, hiçbir

devrim herhangi bir “an”a ait değildir. Devrimin aşa-maları farklı “an”lara kar-şılık gelebilir. Tüm bu anla-rın oluşumundan meydana gelen süreç ise devrimin kendisidir. Bu bağlamda ba-kıldığında Mısır örneğinde de tecrübe edildiği gibi kar-şı-devrim Fransız devrimin-den bu yana en sık karşıla-şılan devrim aşamalarından birisidir. Bu yüzdendir ki, 14 Temmuz 1789 günü baş-layan isyan, Fransız Dev-riminin başlangıcı olarak kabul edilirken, devrimin ne zaman bittiği konusunda konsensüs bulunmamakta-dır. Bunu söylemiş olmakla birlikte “terör” dönemini de katan birçok analizin öne sürdüğü üzere Fransız Dev-rimi en azından on yıl sür-müştür.

Bu açıdan bakıldığında 25 Ocak 2011’de başlayan isyanın Mısır Devrimi’nin ilk günü olduğu başta devrimin özneleri olmak üzere hemen herkes tarafından kabul edil-mektedir. Ancak Mısır’da 3 Temmuz 2013’te gerçek-leşen darbeye destek olan küçük bir klik haricindeki

Page 3: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

3

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

Her ne kadar Mısır’da devrimin fitili 25 ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu.

hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır. Buna 30 Ha-ziran’da Muhammed Mursi karşıtı gösterilere ve ardın-dan 3 Temmuz’da Abdül-fettah El-Sisi liderliğindeki askeri darbeye destek veren ancak daha sonra tıpkı Müs-lüman Kardeşler gibi askeri rejimin soğuk sillesini ense-sinde hisseden “kullanılmış liberal devrimci” aktörlerin de dâhil olduğunun altını çiz-mek gerekir. Bu arka plana sadık kalarak ve devrimi or-taya çıkartan şartlarla günü-müzdeki durumu göz önünde bulundurarak Mısır Devri-mi’nin dört yıllık sürecinin analizi bu yazının temel he-defi olacaktır.

İsyan Provaları ve Devrimci AyaklanmaHer ne kadar Mısır’da dev-rimin fitili 25 Ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazır-layan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. 6 Nisan 2008 günü Mahalle El-Kübra şehrinde meyda-na gelen iş bırakma eylemi, ciddi bir devrimci dalganın habercisiydi. Nitekim o yıl

içinde ve devrime doğru gelinen 3 yıl içerisinde en az 1.500 iş bırakma eylemi, grev ve işçi protestosu ger-çekleşmişti.1 Protesto hare-ketlerinin belirli bir momen-tum kazanmasının üstüne 2010 yılının yazında İsken-deriye’de Halid Said isimli gencin polis tarafından dö-vülerek öldürülmesi bardağı taşıran damla olmuştu. Tu-nus’taki devrimin başarıyla sonuçlanması ile daha da motive olan Mısır’ın isyan-cı hareketi 25 Ocak 2011’de devrim sürecinin fitilini ateşlemişti.

Ulusal Polis Günü’nün kutlandığı ve tatil ilan edilen 25 Ocak günü başta 6 Nisan Hareketi olmak üzere birçok sivil toplum örgütü Mısır-lıları sokağa inmeye davet etti. İlk başta çekimser bir davet olan bu çağrı, rejim tarafından da çok ciddiye alınmadı. İzleyen günlerde polisin sert müdahaleleri ve protestocuların bu yüzden daha da öfkelenmesi pro-testoların boyutunu artırdı. Hüsnü Mübarek’in protes-tocuların iletişim kabiliye-tini zayıflatmak amacıyla

Page 4: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

4

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

internet servisini devre dışı bırakmasının ardından bir anlamda geri dönülemez bir noktaya gelinmişti. İzleyen günlerde göstericiler artan bir biçimde meydanlara ge-lerek “rejimin düşmesini” talep ettiler. Kahire’nin ya-nında Süveyş, İsmailiye ve İskenderiye gibi birçok şeh-re yayılan devrim protesto-ları 11 Şubat tarihinde Hüs-nü Mübarek’in istifasıyla 30 yıllık bir rejimi devirmeyi başarmıştı.

Devrim Sonrası “İktidar” Mücadelesi

Hüsnü Mübarek’in görevin-den ayrılmaya zorlanması-nın ardından yönetim Yük-sek Askeri Konsey (YAK)

liderliğine geçti. İlk etapta duruma razı olan devrim-ci aktörler YAK’ın geçiş sürecini hızlı bir biçimde yürüterek iktidarı sivillere teslim etmesini arzuluyor-du. Ancak askeri yönetim bu konuda ayak sürüyor ve bir anlamda iktidarı dev-rimci aktörlere vermemek için direniyordu. Bunun ön-celikli nedenlerinden birisi Mısır’da ordunun özellikle ekonomik alandaki ayrıca-lıklarından vazgeçmek iste-memesiydi.

1952’deki Hür Subaylar Darbesi’yle başlayan or-dunun Mısır siyasetindeki “ayrıcalıklı” pozisyonu, En-ver Sedat ve Hüsnü Müba-rek dönemlerinde de farklı

Page 5: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

5

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

ordunun ekonomik faaliyetleri, generallere piyasanın önemli kısmına hükmetme özgürlüğü vermesinin yanında ülkede istihdam yaratma, üretime katkıda bulunma ve sosyal hizmetler sunma gibi işlevler de görerek rejimin ayakta kalmasında önemli rol oynamıştır.

biçimlerde devam ederek gü-nümüze kadar geldi. Müba-rek rejimiyle birlikte izlenen neoliberal politikalara ordu da kendisini adapte etmiş, rejimin ve özel konumunun sağladığı düşük vergi, ucuz işgücü ve finansal ayrıcalık-larla hem kârını maksimize etmiş hem de ülke ekonomi-sine farklı biçimlerde kat-kıda bulunmuştur. Ordunun ekonomik faaliyetleri, gene-rallere piyasanın önemli kıs-mına hükmetme özgürlüğü vermesinin yanında ülkede istihdam yaratma, üretime katkıda bulunma ve sosyal hizmetler sunma gibi işlev-ler de görerek rejimin ayak-ta kalmasında önemli rol oynamıştır. Bir yönüyle pi-yasa ekonomisine hizmet de eden ordunun bu aktiviteleri kaçınılmaz olarak iş dünya-sı ve siyasette her dönemde etkin olmaları sonucunu do-ğurmuştur. 2011 Devrimi’ne kadar Mısır’ı yöneten üç liderin de ordu kökenli ki-şiler olması ve iktidarlarını ordunun bu aktiviteleriyle paralel yürütmeleri, askerin Mısır siyasetindeki etkisinin en önemli göstergesidir.

Devrim sonrası süreçte ordunun iktidarı sivillere teslim etmek istememesin-de ekonomi ve siyasetteki bu etkinliği önemli rol oy-namıştır. Generaller kamu-laştırmalarda kendilerine sağlanan avantajlar, vergi muafiyetleri ve milyar do-larlık kamu ihalelerinde ön-celiğe sahip olmaları gibi ayrıcalıkları kaybetmemek adına devrim sonrası iktidar mücadelesinde yer almışlar-dır. Ancak ordunun karşısın-da iktidarı hedefleyen diğer aktörler, devrimin ortaya çı-kardığı momentumu yerin-de bir biçimde kullanarak, ordunun siyasetteki etkisini de azaltmak hedefiyle sivil yönetime geçiş konusunda ısrarcı olarak iktidar müca-delesine aktif bir biçimde katılmışlardır.

25 Ocak gösterileri sıra-sında pasif biçimde olayları takip eden Müslüman Kar-deşler ve Selefiler de Müba-rek döneminde dışlanmış ak-törler olarak devrim sonrası süreçte iktidara ortak olmak hedefiyle sahneye çıktılar. Liberal devrimciler başta

Page 6: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

6

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

olmak üzere eski rejimin tam anlamıyla sonlanmasını iste-yen aktörlerin Askeri Kon-sey’in seçimleri düzenleme konusunda aceleci olmaları talebiyle gösterilerini yoğun-laştırdığı bu dönemde ordu-nun Maspero ve Muhammed Mahmud Sokağı olaylarında onlarca göstericinin ölümüne neden olması devrim sonrası şiddet ortamını daha da tır-mandırdı.

Olaylar sonrasında Aske-ri Konsey ile devrimci grup-ların acil toplantısı sonucun-da parlamento seçimlerinin 2011’in Kasım ayında, cum-hurbaşkanlığı seçimlerinin de 2012’nin Haziran ayında düzenlenmesi kararlaştırıldı. 28 Kasım’da ilk oylamanın gerçekleştiği parlamento se-çimleri Ocak ayında tamam-lanmış ve Müslüman Kar-deşler Hareketi’nin Hürriyet ve Adalet Partisi en fazla sandalyeyi kazanan grup olmuştur. Selefi Hareketi temsil eden Nur Partisi’nin de ikinci olması ve bu iki partinin meclisteki sandal-yelerin %70’e yakınını al-ması, 25 Ocak Devrimi’nde

öne çıkan liberal ve seküler devrimci grupların sonuç-lardan memnun olmamasına neden olmuştu. Organizas-yon sıkıntıları yaşayan ve toplumsal taban desteğinden yoksun olan devrimci aktör-ler, parlamento seçimlerinde önemli bir başarı elde ede-memelerine rağmen cum-hurbaşkanlığı seçimlerine kadar iktidara ortak olma çabalarını sürdürmüşlerdir.

Yeşeren Demokrasi Umudu: Mursi Dönemi

Ordunun siyasetten tama-men çekilmesi hedefiyle gerçekleştirilen cumhurbaş-kanlığı seçimleri devrimci aktörlerle eski rejim taraf-tarları arasındaki bir mü-cadele şeklinde geçmiştir. Nitekim, ilk etapta uzlaşa-mayan İslami kanatla liberal devrimciler ilk turun sonun-da birlikte hareket etme ka-rarı almışlardır. Bunda Hüs-nü Mübarek döneminde baş-bakanlık yapmış olan eski rejimin en etkili kişilerinden Ahmet Şefik’in, Müslüman Kardeşler adayı Muhammed Mursi karşısında yarışacak

Page 7: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

7

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

olması etkili olmuştur. Şe-fik’in seçimi kazanmasının devrimin tamamlanamaması anlamına geleceğinin far-kında olan bu aktörler birle-şerek Muhammed Mursi’yi desteklemişlerdir. Nitekim küçük bir farkla Müslüman Kardeşler adayı Muham-med Mursi seçimi kazana-rak Mısır’da devrim sonrası dönemin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Mısır tarihinin seçimle işbaşına gelen ilk cumhurbaşkanı olan Mur-si’nin iktidara gelmesi, tüm gruplar tarafından devrimin bir başarısı olarak görülmüş ve demokrasinin yerleşmesi adına önemli bir adım ola-rak kabul edilmiştir. Mursi de seçim öncesinde ve son-rasında yaptığı konuşmalar-da tüm aktörleri kapsayan bir yönetim sergileyeceğini söylemiş ve devrimci grup-lara bunun teminatını ver-miştir.

Muhammed Mursi, des-teğini aldığı Müslüman Kar-deşler Hareketi ile yakın me-saiyi sürdürürken, devrimci gruplar tarafından kendi-lerine verilen teminatları

yerine getirmemekle suçlan-mıştır. Ancak Muhammed Mursi’nin gerek kabinenin oluşturulmasında gerekse de anayasa komitesini be-lirlemede her kesimden fi-gürleri sürece dâhil etmeye çabaladığı görülmektedir. Öyle ki Mursi’nin Başba-kan olarak atadığı isim olan Hişam Kandil dâhil olmak üzere tüm kabinede yer alan 36 isimden sadece 5’i Müs-lüman Kardeşler üyesiydi.2 Hatta devrim sonrasında Yüksek Askeri Konsey ta-rafından atanan birçok ba-kan Kandil’in belirlediği kabinede de görev almıştı. Bunun yanında anayasa ya-zım komitesinde devrimci aktivistler ve Kıptilere de yer verilmiş ancak bu grup-lar sayı olarak az oldukları ve etkinlik gösteremedikleri gerekçesiyle komisyonu terk etmişlerdi. Devrimci grup-lar arasındaki mücadeleler devam ederken Muhammed Mursi bir taraftan da yargı ve bürokrasideki eski rejim destekçilerinin “demokra-tik süreçleri” engellemeyi amaçlayan girişimleriyle de mücadele etmekteydi.

ordunun siyasetten tamamen çekilmesi hedefiyle gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimleri devrimci aktörlerle eski rejim taraftarları arasındaki bir mücadele şeklinde geçmiştir.

Page 8: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

8

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

Yargının parlamentoyu fes-hetmesi, eski rejim taraftar-larının birçok davadan be-raat etmesi, yargıçların ana-yasa referandumunda görev almayı reddetmesi gibi durumların yanında güven-lik güçlerinin düzeni sağla-makta çekimser kalması gibi yürütme erkinin çalışmasını engelleyecek tutumlar ta-kınması Mursi yönetimini zor durumda bırakmıştır. Demokrasiye geçişi tehdit eden bu gibi girişimleri en-gellemek adına Muhammed Mursi’nin Kasım ayında aldığı kararların içeriğini “otokratik” bulan devrimci aktörlerin tepkisinin daha da artmasının ardından Mursi karşıtı cephenin tek hedefi İhvan rejimini yıkmak hali-ne geldi.

Ülke çapında artan pro-testolar, polisin güvenliği sağlamadaki işlevini tama-men yitirmesi ve eski re-jim aktörlerince organize edilerek petrol ve elektrik krizleriyle Mursi yönetimi-ne tepkinin geniş kitlelere yayılmasının sağlanması gibi nedenlerle ülke bir kaos ortamına sürüklendi. Gide-rek genişleyen İhvan karşıtı koalisyon, Mursi’nin tüm davet ve uzlaşı tekliflerini reddederek daha sonra anla-şıldığı üzere dışarıdan bazı aktörlerden de destek alarak Mursi’yi iktidardan uzaklaş-tıracak bir darbeyi planladı. Bu süreçte 6 Nisan Hareke-ti ve Sosyalist Devrimciler gibi birçok devrimci gru-bun, Ahmed Mahir, Ahmed Duma, Alaa Abdelfettah

Page 9: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

9

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

ve Mahinur El-Masri gibi önemli aktivistlerin yanında Muhammed Baradey gibi fi-gürler de İhvan karşıtı koa-lisyon tarafından kullanıldı. Nitekim kullanıldıklarını itiraf eden ya da geç de olsa anlayan birçok figür iktida-rın el değiştirmesinden son-ra, siyasetten dışlanmış ya da ülkeyi terk etmek zorun-da kalmıştır.3 Nisan ayında kurulan ve eski rejim aktör-lerince desteklenen Temer-rud Hareketi’nin Mursi’ye iktidarı bırakması çağrısında bulunan imza kampanyası, Mübarek dönemi aktörleri-nin sahibi olduğu medya ta-rafından yoğun bir biçimde desteklenmesiyle 30 Hazi-ran’da yapılan Mursi karşıtı gösterilere geniş bir katılım olması sağlanmıştır. Mur-si’nin demokratik seçimle işbaşına geldiği ve meşru cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatan ve muhalefeti uz-laşmaya davet eden konuş-masının hiçbir etkisinin ol-madığı 48 saatin ardından 3 Temmuz 2013’te Genelkur-may Başkanı Abdülfettah

El-Sisi, ordunun yönetime el koyduğunu açıkladı.

Karşı Devrim’le Sil Baştan: Askeri Darbe

Abdülfettah El-Sisi liderli-ğinde gerçekleştirilen askeri darbenin hedefinin Muham-med Mursi’nin devrilmesin-den çok daha büyük çaplı olduğu izleyen süreçte an-laşıldı. Darbenin asıl amacı, 25 Ocak 2011’de başlayan devrim sürecini sonlandır-maya yönelik bir karşı-dev-rimi hayata geçirmekti. Mü-barek rejiminde zenginleşen işadamları, o dönemin ayrı-calıklardan faydalanan yargı ve bürokrasi kesimleri, İsla-mi siyasetin başarılı olması-nı istemeyen Kıpti cemaati ve seküler devrimci hare-ketler, Müslüman Kardeş-ler ideolojisine karşıtlığıyla bilinen ve özellikle El-Ez-her yönetiminde güçlü olan Sufi gruplar ve Suudi Ara-bistan’ın ülkedeki çıkarları-nın savunucusu Selefi Nur Partisi’nden oluşan ittifak karşı-devrim sürecinin ana gövdesini oluşturmaktaydı.

abdülfettah El-sisi liderliğinde gerçekleştirilen askeri darbenin hedefinin Muhammed Mursi’nin devrilmesinden çok daha büyük çaplı olduğu izleyen süreçte anlaşıldı. darbenin asıl amacı, 25 ocak 2011’de başlayan devrim sürecini sonlandırmaya yönelik bir karşı-devrimi hayata geçirmekti.

Page 10: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

10

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

25 Ocak Devrimiyle birlikte çıkarları en fazla zarar gören yukarıda sayılan iç ve bazı dış aktörlerin oluşturduğu taban desteği sınırlı olan ko-alisyon, 30 Haziran göste-rilerini organize ederek or-dunun darbeyi meşrulaştır-ması için zemin hazırlamayı hedeflemişti. Medyanın da katkısıyla bunda başarılı olan koalisyonun misyonu 3 Temmuz’daki askeri darbey-le tamamlanmış ve izleyen süreçte Sisi liderliğindeki ordu, karşı-devrim süreci-nin başat aktörü olmuştur. Demokratik seçimle işba-şına gelmiş bir cumhurbaş-kanının darbe ile görevin-den uzaklaştırılmasına Batı

başkentlerinden cılız tepki-ler gelirken, Suudi Arabis-tan Kralı Abdullah, Sisi’ye tebrik mesajı yollamıştır. Mursi döneminde Mısır’a yönelik ekonomik yardım çağrılarına tepkisiz kalan Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Suudi Arabistan darbenin hemen sonrasında Mısır’a finansal destek ve-receklerini taahhüt ederek darbe yönetiminin başarılı bir geçiş süreci geçirmesine katkıda bulunacaklarını du-yurmuşlardır.

Sisi öncülüğündeki dar-beyle birlikte momentum kazanan karşı devrim süre-cinin amaçlarının başında devrim sonrasında iktidara

Page 11: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

11

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

gelen Müslüman Kardeş-ler hareketini sonlandırmak gelmiştir. Mısır’da en ge-niş toplumsal desteğe sahip olan İhvan hareketine yö-nelik baskı darbenin hemen ardından başlamıştır. Darbe-ye kabullenmeyerek barışçıl protestolar için Kahire’deki Rabiatül Adeviye ve Nahda Meydanları’nda toplanan demokrasi yanlılarına 14 Ağustos’ta Mısır ordusunun kanlı baskınıyla müdahale edilmiştir. Mısır’da tarihin-de ilk kez ordunun kendi vatandaşlarını sistematik bir biçimde ve kitleler ha-linde öldürdüğü olaylarda 2.000’den fazla kişi haya-tını kaybetmiştir. Ordunun bu hamlesi bir dönüm nok-tası anlamına gelmiş, izle-yen dönemde İhvan’ın üst yönetimi ve destekçilerine karşı tutuklama kampanyası başlamıştır. Kısa süre içinde binlerce Müslüman Kardeş-ler üyesi tutuklanarak hapse atılmış, hüküm giymedikleri halde tutuklu kalmışlardır. Askeri vesayetin emrindeki Mısır mahkemeleri ülke-de yıllarca sosyal hizmet-ler yapmış olan Müslüman

Kardeşler Hareketi’ni “terör örgütü” ilan etmiştir. Buna rağmen darbe karşıtı protes-tolar sona ermemiş, özellik-le üniversite öğrencilerinin yoğun katılımıyla Sisi yöne-timi karşıtı gösteriler düzen-lenmeye devam etmiştir.

Karşı devrim sürecinin bir diğer ayağı ise 25 Ocak Devrimi’nde öne çıkan, 30 Haziran gösterilerinde rol oynayan ve 3 Temmuz dar-besinde orduya destek veren ancak daha sonraki süreçte askeri yönetimi kabul etme-yerek devrimin kazanımları-nın kaybedildiğini fark eden devrimci aktivistleri saf dışı bırakmak olmuştur. Ahmed Maher, Ahmed Duma, Mu-hammed Adel, Alaa Abdel-fettah ve Mahinur El-Masri gibi darbe sürecinde İhvan karşıtı tutum alan ancak darbeden sonra Mübarek dönemine geri dönüldüğü-nü farkeden birçok aktivist askeri yönetim tarafından tutuklanarak hapsedilmiştir. Öyle ki bu aktivsitlerden ba-zıları 25 Ocak Devrimi sü-recinde Yüksek Askeri Kon-sey’e karşı gerçekleştirilen

sisi öncülüğündeki darbeyle birlikte momentum kazanan karşı devrim sürecinin amaçlarının başında devrim sonrasında iktidara gelen Müslüman Kardeşler hareketini sonlandırmak gelmiştir.

Page 12: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

12

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

protesto gösterilerine ka-tıldıkları için yargılanmış-lar ve hüküm giymişlerdir. Başka bir ifadeyle, devrim sürecindeki faaliyetleri akti-vistler için “suç unsuru” ola-rak kabul edilmiştir. Benzer bir şekilde 25 Ocak Devri-mi’nin sembol grupların-dan olan ve izleyen süreçte demokrasiye geçilmesi için protestoları devam ettiren 6 Nisan Hareketi, Sisi reji-mi tarafından yasaklanmış ve tüm faaliyetleri durdu-rulmuştur. Darbe yönetimi daha da ileri giderek hareke-tin “terör örgütü” ilan edil-mesini istemiş ve bu konu-da yargı süreci başlatmıştır. Mahkemenin önümüzdeki aylarda 6 Nisan Hareketi’ni “terör örgütü” ilan etmesi olasıdır.4

Ayrıca Mursi karşıtı 30 Haziran gösterilerinin ana aktörü olan Temerrud Ha-reketi de bu süreçte saf dışı bırakılmış ve hareketin parti kurma girişimi yasaklanmış-tır. 25 Ocak Devrimi’nde rol oynayan bazı aktivistlerin önderliğini yaptığı ve darbe sürecinde orduya kayıtsız

bir biçimde destek olan Te-merrud’un bu şekilde dış-lanması, ordunun hareketi karşı-devrim sürecinde bir enstrüman olarak kullandığı ve misyonunu tamamlayın-ca da tedavülden kaldırdığı yorumlarının yapılmasına neden olmuştur.5

Günümüzde, 3 Temmuz 2013’teki askeri darbenin 25 Ocak Devrimi’ni niha-yete erdirmek amacıyla ya-pılmış olan bir karşı-devrim girişimi olduğu konusunda hemen herkes hemfikirdir. Birden fazla aşaması bulu-nan bu sürecin en önemli ayağını ise Müslüman Kar-deşler Hareketi’nin zayıf düşürülerek işlevsiz hale getirilmesi oluşturmaktadır. Nitekim, darbe sonrasında hem Mısır’da hem de böl-gedeki diğer bazı ülkelerde Müslüman Kardeşler Ha-reketi’ne yönelik ciddi bir baskı politikası yürütülmesi, kimi kesimlerce İhvan’ın en büyük tehdit olarak kabul edildiğinin göstergesi. Bir-leşik Arap Emirlikleri’nin Müslüman Kardeşler’i terör örgütü ilan etmesi, Suudi

Page 13: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

13

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

Arabistan’ın hareketin en önemli bölgesel destekçisi Katar’a ciddi baskılar uy-gulaması, Kuveyt’in ülkede faaliyet gösteren İhvan’la bağlantılı sivil toplum kuru-luşlarına yasak getirmesi ve Ürdün’ün Müslüman Kar-deşler Hareketi’nin destek-çilerine ve siyasi figürlerine baskılarını artırması gibi ge-lişmeler bu durumun en açık göstergeleridir.

Öte yandan Sisi yöne-timi bir taraftan sistematik biçimde 25 Ocak Devri-mi’nin öne çıkan aktörleri-ni saf dışı bırakırken diğer taraftan Mübarek rejimi fi-gürlerinin yeniden iktidara gelmesine aracılık etmiştir. Öyle ki Kasım ayında Hüs-nü Mübarek kendisine yö-neltilen birçok suçtan beraat etmiş, Ocak 2015 itibariyle de oğulları Cemal ve Alaa Mübarek de yargılandıkla-rı davalardan “aklanarak” çıkmışlardır. Dolayısıyla 25 Ocak Devrimi’nin dördüncü yıldönümünün hemen erte-sinde Mübarek ailesinin tüm fertleri hapisten çıkarılmış-tır.6 Sisi yönetiminin baskı

politikası ışığında bu son gelişme ile birlikte birçok analist Mısır’da başlangıç noktasına geri dönüldüğü yorumları yapmıştır.

Yeniden Başlangıç İmkânı

Devrim tarihi araştırmala-rında yer alan birçok örnek-le kıyaslandığında Mısır’da gerçekleşen başkaldırının bir devrim olarak adlandı-rılmaması için hiçbir neden görülmemektedir. Her şey-den önce Mısır’daki isyanın temelinde sosyo-ekonomik problemlerin yattığı bilin-mektedir. Gilbert Archar’ın başarılı bir biçimde detay-landırdığı gibi devrime ge-linen uzun bir süreçte ve özellikle 2011’in hemen öncesinde sosyal bir patla-ma için gereken tüm etken-ler mevcuttu.7 Gelir dağılı-mındaki adaletsizlik, sosyal güvenlik uygulamasının mevcut olmaması, yüksek işsizlik oranları, kötü ça-lışma şartları, belediyecilik ve şehircilik hizmetlerinin zayıflığı ve yönetici elitin

günümüzde, 3 Temmuz 2013’teki askeri darbenin 25 ocak devrimi’ni nihayete erdirmek amacıyla yapılmış olan bir karşı-devrim girişimi olduğu konusunda hemen herkes hemfikirdir.

Page 14: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

14

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

yolsuzlukları gibi unsurların halkta yarattığı tepki Mı-sır’da devrim öncesi şartla-rın oluştuğuna işaretti. Sos-yo-ekonomik durumlara ila-ve olarak rejimin toplumsal kesimler üzerindeki baskıcı politikaları, hukukun üstün-lüğünü göz ardı eden tavrı, siyasal katılımı engelleyici tutumu, polis şiddeti ve kötü yönetim uygulamalarının yoğunlaşması gibi nedenler özellikle genç nüfusun faz-la olduğu Mısır’da tam bir umutsuzluk ortamı yaratmış ve halkın isyandan başka ça-resi kalmamıştır.

Gelinen noktada 25 Ocak Devrimi’ni ortaya çıkaran nedenlerin büyük

çoğunluğunun Sisi yöneti-mi altındaki Mısır’da hâlâ mevcut olduğu görülmek-tedir. Sisi döneminde ül-kede turizmin gerileyişi ve yabancı yatırımın azalması nedeniyle işsizlik artmış, sağlık, eğitim ve altyapı gibi hizmetlerde iyileştirmeye gidilmemiş, belediyecilik hizmetleri daha da kötüleş-miş ve bunlar gibi birçok ne-denden dolayı sosyo-ekono-mik problemler had safhaya çıkmıştır. Sisi yönetimi ta-rafından temel gıda madde-lerinde ve petrol gibi enerji ürünlerindeki devlet teşvik-lerinin düşürülmesi ya da kaldırılması ve buna paralel olarak enflasyonla birlikte

Page 15: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

15

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.21, ŞUBAT 2015

alım gücündeki gerileme özellikle dar gelirli kesim-ler için yaşam koşullarını çok daha zor hale getirmiş-tir. Ekonomik problemlerin yanında Sisi yönetiminin baskıcı tutumu, demokratik yolla haklarını arayan mu-halifleri sistemin dışına it-mesi ve her şeyden önemlisi 2011’de 30 yıllık otoriter rejimi yıkma amacıyla ger-çekleştirilen devrimi sona erdirmek istemesi, ülkede değişim isteyen tüm grup-ların tepkisini çekmektedir.

Devrimi tecrübe etmiş bir nesil olan Mısır gençliğinin tüm baskı ve şiddete rağmen darbe karşıtı protestoları sürdürmesi, devrim süreci-nin henüz sona ermediği-nin ciddi bir göstergesidir. Sisi yönetimini reddeden ve demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu bir yönetim için barışçıl gösterilere devam eden bir neslin bu kararlılığı Mısır’da gerçekleştirilmek istenen karşı-devrim girişi-minin önündeki en büyük engeldir.

KAYNAKÇA1 İsmail Numan Telci, Mısır’da İşçi Hareketinin Devrim Sürecindeki Rolü,

Türkiye Ortadoğu Çalışmaları Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, Mayıs 2014, s.94.

2 Meet Hisham Qandil’s new Egypt cabinet, Ahram Online, 2 August 2014; The Brothers of the Cabinet, Daily News Egypt, 10 August 2012

3 25 Ocak Devrimi’nde öne çıkan birçok aktivist Abdülfettah El-Sisi önderliğinde gerçekleştirilen askeri darbenin ardından tutuklanmıştır. Öyle ki devrim gösterilerini başlatan 6 Nisan Hareketi “terör örgütü” ilan edilmiştir. Muhammed Baradey ise yaptığı bir açıklamada darbeci güçler tarafından “perde olarak kullanıldığını” itiraf etmiştir. ‘Beni perde olarak kullandılar’, Al-Jazeera Türkçe, 27 Ocak 2015.

4 Court to Rule on Designating 6 April as “Terrorist Organisation”, 27 January 2015.

5 Mısır’da Temerrud Hareketi’ne Parti Kurma Yasağı, Mısır Bülteni, 28 Ocak 2015.

6 Devrimin 4. Yılında Hapiste “Mübarek” Kalmadı, Mısır Bülteni, 26 Ocak 2015.

7 Gilbert Archar, Halk İstiyor: Arap İsyanı Üzerine Radikal Bir Değerlendirme, İstanbu: Ayrıntı, 2014.

Page 16: No.21, ŞUBAT 201 · ocak 2011’de ateşlendiyse de bunu hazırlayan etmenler birkaç yıl öncesine kadar gidiyordu. hemen herkes devrim süre-cinin halen devam ettiğine inanmaktadır.

16

Mısır’da devriM ve Karşı-devriM: Başlangıç noKtasına geri dönüş Mü?

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM)Süleyman Nazif Sokak No: 12-B Çankaya / Ankara

Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48www.orsam.org.tr

ORSAM, Ortadoğu konusunda faaliyet gösteren tarafsız bir düşünce kuruluşudur. ORSAM Ortadoğu ile ilgili bilgi kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve bölge uzmanlarının düşüncelerini Türk akademik ve siyasi çevrelerine doğrudan yansıtabilmeyi hedefle-mektedir. Bu amaçlar doğrultusunda ORSAM, Ortadoğu ülkelerindeki devlet adamla-rının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak, yerel perspektiflerin güçlü yayın yelpazesiyle gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuy-la paylaşılmasını sağlamaktadır. ORSAM yayın yelpazesi içinde kitap, rapor, bülten, politika notu, konferans tutanağı ve ORSAM dergileri Ortadoğu Analiz ve Ortadoğu Etütleri bulunmaktadır.

©Bu metnin içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir. ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.