NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti....

314
NAZI I $ G A L I N D E SOVYET KADINLARI SVETLANA ALEKSiYEViQ BELGESEL ANLATI CEViRENLER SERPiL GUVENC HlLAL UNLU E V R E N B A S I M Y A Y I N S E L

Transcript of NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti....

Page 1: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

NA Z I I $ G A L I N D E S O V Y E T

K A D I N L A R I

S V E T L A N A A L E K S i Y E V i Q

BELGESEL ANLATI

C E V i R E N L E R S E R P i L G U V E N C

H l L A L U NL U

E V R E NB A S I MY A Y I N

S E L

Page 2: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

E V R E N S E L

Page 3: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

P r o g r e s s P u b l i s h e r s Y a y in e v in in ( M o s k o v a )

“ W a r ’ s U n w o m a n ly F a c e ” a d iy la 1 9 8 8 ’ d e

y a y in la d ig i tn g i l iz c e b a s im in d a n ^ e v r i lm i^ t ir .

Page 4: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

S v e tla n a A lek siy ev ig

N a z i U g a l i n d e

S o v y e t K a d i n l a r i

^ c v i r e n l e r :

S e r p i l G tiv e n ?H i la l O nlii

B e l g e s e l A n l a t i

Page 5: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

D oga Basin Y ay in

D agitim T ica re r L im ited §irketi

T arlaba§i Bulvari

K am er H atun M ah .

Alhatun Sk. N o : 2 7

Beyoglu / Istanbul

Tel: 0 2 1 2 3 6 1 0 9 0 7 (pbx)

Faks: 0 2 1 2 3 6 1 0 9 0 4

web: w w w .evrenselbasim .com

e.p osta: bilgi@evrenselbasim .com

Kvrensel B asim Y a y in - 2 1 7

N a z i 1§g a l i n d e .

S o v y f .t K a d i n l a r i

S vetlana Aleksiyevi^'

Qevirenler

Serpil Giiven$

Hilal Unlii

K ap a k T a sa n m

Savaf Qekig

Birinci Basim

K asim 2 0 0 2

ISBN 9 7 5 -6 .5 2 5 -2 7 -4

Baski

Ayhan M atbaasi

Page 6: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

i g l N D E K l L E R

S u n u $ ..................................................................................................................... 11

“ A nim sam ak lstem iyoru m ” ........................................................................ 19

“Biraz D aha Biiyumeniz G erekiyor K izlar...

(^ok K iiguksunuz” ..................................................................................... 31

“ Eve, Annemin Y an ina Y alm z D on eb ild im ...” ............................. 7 7

“ Bizim Evde Iki Farkli Sava? V a r” ....................................................... 9 5

“ Bir Telefon Ahizesi A te? E tm e z ...” ................................................. 1 0 3

“ Bize Kiigiik M ad alyalar T a k tila r” .................................................... 115

“ Sava§taki O Kiz Ben D egildim ...

O ; Bam ba§ka Birisiydi S an k i...” .................................................... 132

“ O G ozleri H ala U n u tam iy oru m ...” ................................................. 1 4 0

“ Elirnize Silah A lm adik” ........................................................................... 1 5 7

“ O rduya A sker G erekiyordu... A m a Ben H em Asker

O lm ak H em de Guzel O lm ak Istiy o rd u m ...” .......................... 1 8 5

“ O na Bir Kez D aha B ak m ak ” .................................................... 2 2 3

“Bir T as D olusu Kiigiik Patatese D a ir ...” ....................................... 2 4 2

“A nne, ‘B ab a’ N e D em ek ?” .................................................................... 2 7 0

“ Q ocuklann Savaf Oyunu

O yn am alan n a D ayan am iy o ru m ” ................................................. 2 8 9

Page 7: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.
Page 8: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

N a z i H g a l I n d e

S o v y e t K a d i n l a r i

Page 9: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.
Page 10: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

”Sava§in ytizu kadina yabanciydi. Ama bu sava§ta, higbir §ey, kendisini, analarirmzm yiizu kadar etkili, keskin ve deh§etli bir biQimde bellekierimize

yerle§tirmeyi ba§aramadi.”

Al e s A d a m o v i g

Page 11: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.
Page 12: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Kadinla ilgili bildigimiz her §eyi en iyi anlatan sozciik «§efkat» soz- ciigudur. Ku§kusuz kiz karde§, e§, dost ve elbette en soylusu olan ana gibi ha$ka sozciikler de vardir... Ama «§efkat», hepsinin ozu, kaynagi ve en can alici olam degil midir? Kadin ya§am verir, ya§ami korur. Bu nedenle de «kadin» ve «ya§am» e§ anlamli sozciiklerdir.

Ama yirminci yiizyilm en korkung sava§i sirasinda, kadin, asker ol­mak zorunda kaldi. Hayat kurtarmakla kalmadi yaralilari te davi etti; kes - kin ni§anci oldu, bomba atti, kopriiler ugurdu, iz stirdii, esir aldi. Kadin, oldiirdii. Topragina, vatanma ve gocuklanna e§i benzeri goriilmedik bir vah§etle saldiran dii§mam yok etti. Kitaptaki kahramanlardan biri bu korkung, zalimce ama kagmilmaz olan durumu anlatmaya gali§arak §oyle diyor: «Kadin asla oldiirmek igin var olmadi.» Bir ba§kasi ise Reichstag duvarina §unuyaziyor: «Ben, Sofiya Kuntsevig, Berlin’e sava§i oldiirmek igin geldim.» i?te bu yiizden kadin, zaferi getirmek igin olaganiistii ozve - ride bulundu. Aym zamanda bizlerin, buyiikliigunii, bari§ doneminde, ancak zamanla anlayabilecegimiz oliimsiiz bir ba§an kazandi.

Nikolay Roerig, 1 9 4 5 ’te yazdigi ve ?u anda Ekim Devrimi Merkezi Devlet Ar^ivleri islav Anti-Fa?ist Komite fonunda saklanan mektuplan- mn birinde ?oyle der: «Oxford Sozliigu ?u anda tiim dtinyada taninan birgok Rusga sozciigii kabul etti. Buna bir sozciik daha —terciime edile- meyen Rusga «Podvig» (yigitlik) sozciigii— eklenmelidir. Garip gelebilir ama bu sozciigiin higbir Avrupa dilinde yakla^ik anlamda bile olsa kar§i- ligi yoktur. Rusga «Podvig» sozciigii diinya dillerinde yerini bulursa bu onurunyansi cephe gerisininyukunii sirtlayan, gocuklanm koruyan, er- kegi ile birlikte yurdunu savunan Sovyet kadinina verilmelidir.

insanlann bellek ve acilarinm yanmi§ ve kavrulmu? yollannda dort yildir yol almaktayim. Saglik gorevlisi, telsizci, miihendis, pilot, atici, topgu, ugaksavar topgusu, politik i§gi, tankgi, siivari, para§iitgii, denizci, trafikgi, §ofor, gama§irci ve temizlik birimlerinde nefer, a§gi, finnci, ye- ralti sava§gisi ve partizan olarak cephede sava§an ytizlerce kadimn anla-

Page 13: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

timlanni kaydettim. Mare§al A. i. Yeremenko mektubunda «cesur ka- dmlarimiz erkek karde§leri, e^leri ve babalarmmkine denk bir askeri htiner gosterip, zoru ba§armi§lardir» diyor. Daha once kadmlar boylesi bir durumla kar§i kar§iya gelmedigi igin Rusga’da, kadma ili§kin «tank- gi», «piyade» ya da «hafif makineli tiifek(ji» gibi sozciikler yer almi- yordu. Ama bu sava^ta tank taburu komutani, agir tank siinicusu, maki­neli tiifek grubu komutani, hafif makineli tufekgi komsomol onderi ka- dmlar vardi.

Tekba§ma Komsomol Orgutii (Komiinist Genglik Orgiitu) 2 0 0 .0 0 0 ’i komsomol iiyesi olmak iizere toplam 5 0 0 .0 0 0 kadm askeri (cepheye) gonderdi. Orduya katilanlarm % 7 0 ’i bizzat cephede garpi§ti. Yurt savun- masma toplam 8 0 0 .0 0 0 kadm katildi.

Partizan hareketi iilke gapinda faaliyet gosteriyordu. Yalniz Beyaz Rusya’da partizan kolunda garpi§an 6 0 .0 0 0 civannda cesur Sovyet kadi- m vardi. Her dort Beyaz Rus’tan biri Naziler tarafmdan yakilarak ya da bir ba§ka §ekilde olduriilmii§tii.

Bu rakamlan biliyoruz. Ama bunun otesinde, sava§ tarafmdan bozu- lan, sakatlanan insan ya§amlan ve yazgilan yatmakta. Biitiin bunlardan ba§ka, yakmlarm ve sevilenlerinyitirilmesi, bozulan ruh sagligi, yalmz- liklar ve savas yillannm dayanilmaz amlari vardi. Bunlar hakkinda oyle- sine az §ey biliyoruz ki...

«Dogum tarihimizin onemi yok. Biz hepimiz 1941 yilinda dogduk,» diyor ugaksavar topgusu, Klara Semyonovna Tihonovif gazeteci S. Aleksiye- wp’eyazdigi bir mektupta, «Size 1 9 4 1 ’in geng kizlanm anlatmak istiyo­rum. Daha dogrusu onlar kendi sava§ oykiilerini kendileri anlatacaklar,» diye devam ediyor.

«01up biteniyillardirbellegimde sakladim. Geceleri uyanir, gozlerim agik oylece uzamrdim. Bazen biitiin ya§adiklanmi mezara gotiirecegimi ve bu ya§ananlari hig kimsenin ogrenemeyecegini du§linurdum. Bu dii§iin- ce beni gokkorkuturdu...» (Emilya Alekseyevna Nikolayeva, partizan)

«Ba§imdan gegenleri birilerine anlatabilecegim amn gelmi§ olmasi beni rahatlatti.» (Kidemli gavu§ Tamara Ilariyonovna Davidovif, §ofor)

«Bunlan sana oldugu gibi anlatirsam diger insanlar gibi normal bir ya§am siirdiiremeyecegimi, ruh sagligimm bozulacagmi du^uniiyor- dum... Sava§tan dondiigiimde yaraliydim. Uzun sure hastalik gektim. Kendi kendime her §eyi unutmam gerektigini, yoksa asla iyile§emeyece-

Page 14: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

gimi telkin ettim. Bunu ba§arana kadar rahatsizhgim devam etti. Aynca senin gibi geng bir kizm bunlan ogrenmek istemesi bile beni iiztiyor.» (Ba§gavu§ Liyubov Zaharovna Novik, hastabakici)

«Erkekler bununla ba§a gikabilirlerdi. Her §ey biryana onlar erkekti- ler. Ama kadinlarin bunun ustesinden nasil geldigini anlayamiyorum. Ne zaman gegmi§i animsasam 90k kotii oluyorum. Oysa o zaman ustesinden gelebildim. Ornegin, yammda olii bir insan oldugu halde uyuyabildim. Ate§ ettim, kan gordiim. Ozellikle karm iistiine yayilan keskin kan koku - sunugokiyi ammsiyorum... Bunu size anlatirkenbile kendimi kotii hisse- diyorum. 0 zaman bu kadar etkilenmemi§tim. Ustiime dii§eni yapabil- mi§tim. Bir giin bu amlan torunuma anlatmak istedigimde, kizim, "Boyle §eyler bir kiz gocuguna anlatilmamali, o ilerde kadm ve anne olacak,” di­yerek beni uyardi. Peki ama ben biitiin bunlari kiminle payla§acaktim?»

«Qocuklarimizi korumak igin nelere katlandik. neler ya^adik. Ama sonra onlarin bu konuda gok az §ey bildiklerini ogrenmek bizi §a§irti- yor.» (Qavu§ Tamara Mihaylovna Stepanova, atici)

« ... Kiz arkada^imla sinemaya gittik. Yakla§ik kirk yildir arkada^iz. Sava§ sirasinda ikimiz de yeralti faaliyetindeydik. Sinema igin bilet al- mak istedik. Ama uzun bir kuyruk vardi. Arkada§imm yamnda Biiyiik Yurtseverlik Sava§i emeklilik karti varmi§. Bilet gi§esine yakla§ti ve karti gosterdi. On dort ya§lannda bir kiz gocugu, "Siz kadinlar gergekten sa- va§tmiz mi? Size bu kartlan saglayamn ne tiir bir ba§ari oldugunu dogru- su merak ediyorum,” dedi. Kuyrukta yer alan herkes one gegmemizi tek- lif etti. Bunu yiirekten istiyorlardi. Ama artik bizim cammiz sinemaya gitmek istemiyordu. Sinirlerimiz bozulmu§tu... Vazgegtik.>> (Vera Grigo- liyevna, bir yeralti orgiitii iiyesi)

Ben de, sava§tan sonra dogdum. Siperlerin otlarla kaplandigi, iig kat- li yeralti sigmaklarimn goktiigii ve askerlerin geride biraktiklan migfer- lerinin paslandigi siralarda. Ote yandan sava§in olduriicii solugu benim ya§amimi da etkiledi. Bizim ku§agimizin hala sava§la goriilecek hesabi var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii. Beyaz Rus olan babaannem Yevdokiya, partizanlann kontrolii altinda bulunan bol- geleri Naziler ku§attiklarmda agliktan ve tifusten oldii. Gomel bolgesin- de, Petrikov civannda bulunan koyiim Komarovigi’de uzak akrabalari- mizdan iki aile, yine Nazilerce gocuklan ile birlikte bir hangarda diri di-

Page 15: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ri yakildilar. Aktif gorev almak igin gontillu yazilan amcam Ivan ise 1941 ’de sava§ta kayboldu.

... Benim kendi «sava§im» da dort yil siirdu. Duyduklari mla altttst oluyordum. Gergegi soylemek gerekirse artik dayanamayacagimi hissedi­yordum. Her §eyi unutmak istiyordum. Ama artik geri donii^ii olmayan bir yola girmi§tim. Biitiin bu zaman zarfmda kitabimda da yer almasma kalki^ma cesaretini gosterdigim bir giince tuttum. Bu giincede duygula-

^nm, deneyimlerim ve iilkemn ge§itli bolgelerinde bulunanyiizii a?km ka- saba, §ehir, koy ve yerle§im birimini kapsayan bir ara^tirmam da yer al- maktadir. Uzun zaman kitabimda, «hissediyorum», «altiist oluyorum» ve «endi§eleniyorum» gibi ifadeleri kullanmaya hakkim olup olmadigi ku?kusunu ta§idim. Onlarin duygulari ve acilanmn yaninda benimkiler neydi ki? Duyumsadiklarimi igeren bir giinceyle kim ilgilenecekti? Ama dosyamdaki belgeler arttikga kendime guvenim de artti. Yazar, bir beige ile birlikte bunun igerigine ait duygularim aktarabiliyor ya da varhgim hissettiriyorsa bu beige ancak o zaman anlamli olur diye dii§undiim.

Tamkliklar tarafsiz degildir. Her biri, birilerine ya da yazara ait gizli bir ofke igerir. Ve bu ofkeli irade yillar sonra bir beige olarak gorevini yerine getirir.

Insanlarm sava§ amlari ve sava§la ilgili dii§iinceleri erkeklere ozgii- diir. Qiinku genelde cephede sava§an erkeklerdir. Ve yine biz kadinlarin sava§ ile ilgili bilgiyetersizligimizin nedeni de buradayatar. Evet, buyurt savunmasi sava§ina katilan kadinlarla ilgili yiizlerce kitap yazildi. Ama bugiine dek bizim burada ele aldigimiz benzeri g6riilmemi§ tarihi bir ol- guyu gosteren gok az am yayinlandi. Tarihte higbir sava§a bu kadar gok sayida kadm katilmadi. Gegmi^ten bildiklerimiz, kadm asker Nadejda Durova ve partizan Vasilisa Kosina gibi yalnizca birkag efsane isim ve ig sava§ta Kizil Ordu’da genellikle hem^ire ve doktor olarak yer alan kadm- lardir. Ama Biiyiik Yurtseverlik Sava§i Sovyet kadminm vatamni savun- mak igin sava§a kitlesel olarak katildigi ilk ornektir.

Sovremenik dergisinde yayinlanan Nadejda Durova'dan Notlar’dan ya- pilan bir almtinin onsoziinde Pu?kin: «Asil bir ailenin geng kizma yuva - sini terk ettiren, kar§i cinsten vazgegiren, erkekleri bile urkiiten gorev- ler ve sorumluluklan kabul ettiren ve onu Napolyon’un garpi^tigi sava§ alanlan kadar deh§et igeren alanlara iten neydi? Ona biitiin bunlari goze aldiran§ey neydi? Ailevi sorunlar mi? Kari§ikbir duygu diinyasi mi? Do-

Page 16: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

gu§tan gelen bir boyun egmezlik ozelligi mi? Yoksa a§k m i?..» diyordu. Pupkin o yazida yalmzca bir kadirun inamlmaz sonundan ve bir siirii ola- siliklardan soz ediyordu ama, 8 0 0 bin kadimn orduda gorev almasi ve daha da fazlasimn cephede gorev almak igin ba§vurmasi ortaya farkli bir durum gikariyordu. Bu ba§ka bir §eydi...

Buna en iyi yaniti, «Bizim igin "Biz” ve "Vatan” sozctikleri aym an- lamdaydi,» diyen ugaksavar topgusu K. S. Tihonovif veriyordu. I§te bu ne­denle her §eyi goze aldilar. I§te bu yiizden sava§ta aktif olarak gorev aldi- lar. Qiinkii vatan ve bu vatamn insanlan igin tarihin terazisindeki sege- nek "olmak ya da olmamak”ti. Boylesi bir tehlike vardi. Ve onlar bir se- gim yapmak zorundaydilar.

Bu kitapta, onceden haklarinda gok §ey yazilmi§ olan iinlii keskin ni- $ancilar, pilotlar ya da partizanlardan ozellikle soz etmedim. «Bizler, or­duda yer alan genel gogunluk gibi siradan kadinlardik.» Bu sozii gok defa- lar duydum. Qtinkii onlarin anilan, halkin bellegi dedigimiz o gok degerli hazineydi. «Sava§a bizim, kadinlarin goziiyle baktigimzda, onun hayal edilebilecek en korkung §ey oldugunu anlarsimz,» diyor Qavu§ Aleksand­ra Yosifovna Mi$utina, hastabakici. Sava§ boyunca cephede sava§an, sava§ sonrasi evlenip ug gocugu olan ve §u an torunlarinin yeti§tirilmesine yar­dim eden siradan bir kadimn bu sozleri, kitabm temel fikrini yansitiyor.

Optik, mercegin kapasitesine gore yakalanan goriintuyu sabitlemek igin «aydinlatma» bilgisini kullamr. Bu durumda, bu sava§a katilan kadinlarin bellekleri, duygusal deneyim ve acilanmn yogunlugu ile birle§erek en «ay- dinlatici» §ey konumuna geliyordu. Duygusal olarak yogundular, ofkeliydi- ler. Sagladiklan zengin detaylar ise belgeleri oldukga giivenilir kiliyordu.

Telsizci Antonina Fiyodorovna Valegjaninova Stalingrad cephesinde garpi^ti. Qati§mamn zorluklarini anlatirken o zamanki duygulanm ta- mmlamada uzun siire zorlandi ve birden §u sozler dokuldli agzmdan: «Qati§malarm biri hala bellegimde. Qok sayida olii vardi... Pullukla tarla- ya sagilmi§ patatesler gibi biiyiik bir alana yayilmi§lardi. Olmeden onceki pozisyonlanni koruyorlardi. Patatesler gibi... Atlar... Bir insam ezmekten korkan bu duyarli hayvanlar bile artik bu duygularim yitirmi§lerdi. Artik oliiler onlar igin bir §ey ifade etmiyordu.» l§te Partizan Valentina Pavlov­na Kojemiyakina'mn belleginden hig silinmeyen bir olay.- «Sava§m ilk giinleriydi. Birirnlerimiz gati§arak geri gekiliyordu; tiim koyltiler onlari izlemek igin evlerinden di§an giktilar. Annem ve ben de oradaydik. Ya?li-

Page 17: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ca bir asker oniimiizden gegti. Bizim eve yakla§ip annemin oniinde egildi ve, "Bizi bagi§la, anne... Ve kizim koru. Yalvannm onu kora!” dedi. 0 za­man on alti ya^mdaydim. Saglanm uzundu ve orguliiydii...» Valentina’nm ammsadigi bir ba§ka olay ise, ta§idigi ilk yarali askerm olmeden once, ona: « Kendine iyi bak, geng kadm. Olenlerin yerine gocuk dogurmak lu - rundasin... Baksana ne gok erkek oldii,» demesiydi.

Kadinlarda insanca duygulardan olu§an ve genellikle erkeklerin yetis? - tirilme ko§ullari nedeniyleyoksun olduklan bir duygu diinyasi vardir. E r­kekler igin sava§, bombalama oliim ve aci gekmekti. Kadinlar iginse bun- lar sava§in yalnizca bir pargasiydi. Kadin fizyolojik ve psikolojikyapisimn farkliligi nedeniyle sava§m hem fiziksel hem de manevi zorluklanm daha yogun ya§adi. Bu yiizden kadm sava§ zamanmm «erkek» ortamma daha zor uyum sagladi. Bugiin daha degerli olan §ey, kadmm sonsuz insan ola- sihklanna tamklik ettigi o oliim cehenneminde kazandigi muhte§em duygusal deneyimidir. Onu unutulmaya terk etmeye hakkimiz yok.

Sovyet halkmi Nazizme kar§i zafere gotiiren insan faktoriiydii. Bu yiizden kitaptaki tanikliklarm askeri ya da ba§ka agidan biiyiik bir onemi olmayabilir (Bu kitabm yazari da okura zaten boyle bir bilgi sunmayi amaglamadi.). Turn halkm zafere ula§abilmesi igin, her bir bireyin zafer igin ugra§ vermesi zorunluydu.

0 sava$a katilanlarm biiyiik bir kismi halaya§iyor. Insanlar oliimliidiir ama onlari oliimsiizluge ta§iyan geride biraktiklan, zamandan bagimsiz olan anila ridir. Sava§a katilan ve kazanan bu insanlar, katildiklari eylemin ve yaptiklarmm daima bilincinde oldular. Bu anilarm gelecek ku^aklar igin korunmasi konusunda herkese yardimci oluyorlar. Ara sira, aileleri ziyaret ettigimde, iginde torunlar ve gocuklar igin notlar bulunan inceli kalinli not defterleri gordiim. Bu kalitlar biryabanciya (yani bana) istek- siz bir §ekilde verildi. One siirulen <s(Jocugumuzun bizi ammsamasini is­tedik,>> ya da «Size bir kopyasmi verebilirim. Qiinkii ogluma orijinalini birakmak istiyorum...» turiinden birbirine benzer gerekgelerdi.

Buna kar§in sava§ anilanna ili§kin not tutmami§ insanlar da vardi. Ya§ananbirgok §ey yaziya dokiilmemi§ ve bir daha ele gegmez bir §ekilde yitip gitmi§ ve unutulmaya terk edilmi§ti. Eskilerin soyledigi gibi, bir sa- va§ unutulmazsa kin ve nefret kalir. Ama unutulursa yeni sava^lar ba§lar.

Toparlarsak kadinlarin tamkliklan sava§m kadinca olmayan ytiziinii anlatir. Taniklarm diinkii, bugiinkii ve yarinki fasjizmi suglayan ifadeleri

Page 18: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

giin. Fa§izm. bir anne olarak, bir kiz karde§ olarak ve bir eij olarak kadin­lar tarafindan te§hir edilir.

0 kadinlardan biri §imdi kar§imda duruyor. Annesi onu sava^tan ki - sa bir siire once gok kiigiik oldugu igin yalmz ba§ma biiyukannesine bile gondermezdi. Hemen iki ay sonra cepheye gitti, hastabakici oldu ve I’rag’dan Smolensk’e kadar her yerde garpi§ti. Sava§tan dondiigiinde 22 ya§mdaydi. 0 , 90k biiyiik aci ve deneyimlerle yogrulup olgunla§mi§ken ya§iti olan diger kizlar hala gocuktular. Cephede ug kez yaralandi. Gog- siindenaldigiyara agirdi. Ikinci kez yaralandigmda ise iki kez ruhsal go- kiintii gegirdi.

Siperden gikanldiginda rengi kul gibiydi. Buna kar§in o, ya§ama yeni den kadm olarak ba^lamak, yeniden pinltih elbiseler ve ayakkabilar giy- meye ali mak, evlenmek ve anne olmak zorundaydi. Erkekler sava^tan ko - turum olarak donmu§ olsalar bile ailelerini kurdular ve sivil ya§ama he- men uyum sagladilar. Ama kadinlarin sava§ sonrasi ya§ami 90k daha zorlu ge9ti. Sava§ onlari gen9liklerinden ve kocalanndan ayirdi. Kendileri ile aym ya§ta olan 90k az erkek cepheden donebildi. Istatistiklerden haber- sizkenbile durumu 90k iyi biliyorlardi. Qiinkii bombalarlayerle bir edilen alanlarda erkek cesetlerinden olu§an obekleri unutmami§lardi. Bahriyeli ceketleri i9indeki o delikanlilan hi9bir §eyinya§ama dondiiremeyecegi ve babalannm, erkek karde^lerinin, ni^anhlannm sonsuza dek ortak go- miitlerinde kalacaklan fikrine inanmak, bu fikri kabullenmek onlar igin nasil da zordu! « 0 kadar 90k yarali vardi ki sanki turn diinya yarali doluy­du.. .» diyor hem§ire olan kidemli Anastasiya Sergeyevna Demfenko.

§u 1941 yilimn geng kizlan nasil kizlardi? Onlari cephe gonulliisii olmaya iten §ey neydi? Isterseniz gelin bunu ya§amlanna dalip birlikte gorelim.

S. A l e k s i y e v i g

Page 19: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.
Page 20: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ A N I M S A M A K I S T E M l Y O R U M ”

Ba§ladigimda bu a§am aya gelebilecegini hayal bile edemedi- gim 4 yildir siiren bu ara§tirm a, Minsk eteklerinde iig hikayesi olan eski bir evde ba§ladi. Bu ev sava§tan hemen sonra yapilmi§, gevresi yaseminlerle kapli bir evdi.

M insk’deki Udarnik Yol Yapim M akine Fabrikasinda, kidem- li muhasebeci Mariya Ivanovna M orozova 'nin emekli olmasi ne­deniyle bir toren diizenleniyordu. §ehir gazetesinde buna ili§kin kiigiik bir haber vardi. H aberde, Ivanovna’nin sava§ sirasinda keskin ni§ancilik gorevinde bulundugu ve on bir madalyasi oldu­gu yaziyordu. Kadimn sava§ doneminde yaptigi i§ler ile bari§ do- neminde yaptigi i§leri bir araya getirdiginizde onemli bir uyum- suzluk ortaya gikar. Ama bu uyumsuzluk, 1 9 4 1 -4 5 arasi askerlik yapan kadinlari tamyabilm em igin bana ipucu vermi§ti.

... gazetedeki silik fotografa gok az benzeyen, sag orgiilii doku- nakli bir kiz gocugunu andiran kiigiik bir kadin, biiyiikge bir kol- tuga oturmu§ ve yiiziinii ellerinin arasina almi§ti: «O zur dilerim am a o giinleri tekrar am m satm ayin... Sinirlerim yipranmi§ du- rum da. Artik sava§ filmlerini bile izleyemiyorum,» dedi.

Ve, «N eden ben?» diye sordu ve, «Kocam la konu§mamzi one- ririm. O size gok §ey anlatacaktir. O biitiin kom utanlarinm , gene- rallerinin isimlerini am m sar ve birliginde kag ki§i oldugunu bile soyleyebilir size. Am a ben farkliyim. Ben ancak bana ne oldugu­nu ve kalbime bigak gibi saplanan §eyi am m siyorum ,» diye siir- diirdii konu§m asim ...

Benden teyp kullanmamami rica etti ve,«A raya teyp girmesin... Konu§abilmek igin gozlerinize bakma-

liyim,» dedi.Am a birkag dakika sonra teybi tam am en unuttu...I§te keskin ni§anci, siivari onba§isi, Mariya Ivanovna M orozo­

va lvanu§kina ’nin oykiisii:«M osk ova’mn Proletarski bolgesi, koyiimiin bulundugu Diya-

kovskoye civarinda kurulmu§tu. Sava§ patlak verdiginde heniiz

Page 21: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

(iii scki/.ime basmami§tim. O nce bir kolektif giftlikte i§e ba§la- dim. Daha sonra muhasebe kursunu bitirip bununla ilgili bir i§ buldum. Aym zamanda askerlik §ubesinin silah kullammina ili§- k 111 ba§lattigi bir kursa devam ettim. Kursa 4 0 ki§i katilmi§tik. Kmilardan dordii koyiimden, be§i ise kom§u koydendiler. K isaca­si her koyden belli sayida insan vardi. Hepsi de geng kizdi. Duru- mu uygun olan erkeklerin tam am i zaten cephedeydi.

«Dii§man M oskova yakinlarina geldigi sirada Geng Komiinist- Iit Birligi M erkez Komitesi genglere yurt savunmasinda goniillii olina gagrisi yapti. Yalniz ben degil tiim kizlar, herkes cepheye git­mek istiyordu. O sirada babam cephedeydi. Biz yalniz kendimizin bu duygular iginde oldugunu saniyorduk... Askerlik §ubesine git- tigimizde orada yalnizca birkag geng kiz gorebildik. Segim yapili- yordu. Dogal olarak aranan ilk ko§ul saglikli olmakti. (Jocukken sik sik hastalanirdim. Bunyem gok zayifti. Bu yiizden elenmekten korktum. Bunun yam sira, cepheye gitmesi durumunda annesi yal­niz kalacak kizlar da kabul edilmiyordu. Benim iki kiz iki de er­kek karde§im vardi. Ama ya§lari oldukga kiigiiktii. Bu durum on­lari dii§undiirdu. Bir diger sorun ise kolektif giftligin durumuydu. Qiftlik neredeyse bo§almi§ti ve tarlada gali§acak adam kalmami§- ti. Bu yiizden kolektif giftlik sorumlusu bizim gitmemizi istemedi. Sonug olarak cepheye kabul edilmedik. Geng Komiinistler Birligi Bolge Komitesi’ne gittik. O nlardan da aym yaniti aldik.

«Bolgemizden, Geng Komiinistler Birligi Bolge Kom itesi’ne bir grup temsilci gonderdik. O nlar da eli bo§ dondiiler. M osko- va’dayken tekrar Geng Komiinistler Birligi’ne ba§vurmaya karar verdik. Bir sure goru§meyi yapma cesaretini gosterecek ki§inin kim olabilecegini tarti§tik. G6rii§ebilmekte zorluk gekmeyecegi- mizi saniyorduk. Ama sekreteri yalniz yakalam am n olanaksiz ol­dugunu gorduk. Orasi Sovyetler Birligi’nin dort bir yamndan ge- len yakinlarim kaybetmi§ ofkeli genglerle doluydu.

«Sonunda ak§am iizeri sekretere ula§abildik. Bize, “Ate§ etme- yi bilmiyorsunuz. Cephede nasil sava§acaksim z?” dedi. Biz de “ Bize ogretildi,” dedik. “Nerede, nasil ate§ edilir?.. Y ara nasil sa- nlir? Bunlari biliyorsunuz, degil m i?” diye tekrar sordu. Daha once askerlik §ubesinin bir kurs agtigim, bu kursta bir bolge dok-

ZO

Page 22: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

toru tarafindan bize yara sarm am n ogretildigini, ayrica aram iz- dan kirk ki§inin de silah kullanmayi ve ilk yardinn bildigini soy- ledik. Eve doniip beklememiz ve olumlu bir yanit alacagimiz soy- lendi. Ve hemen birkag giin sonra gagri mektuplarimizi aldik...

«Askerlik §ubesine gittik. Bizi bir odadan digerine alarak gerek- li i§lemleri tamamladilar. O radan ayrildigimda daima gurur duydu- gum o giizel sag orgiilerim yoktu artik. Giysilerim de orada kalmi§- ti. Sag orgiilerimi ve giysilerimi anneme gondermek igin zamanim olmami§ti... Oysa o, hep bana ait bir §eyleri saklainak isterdi... Ve i§te oradaydik. Biiyiik yakali asker gomleklerimizi ve §apkalarimizi giydik, sirt gantalanmizi aldik ve yiik vagonuna bindirildik...

«H ala nereye gittigimizi ve ne.yapacagim izi bilmiyorduk. Bu onemli de degildi giinkii tek istegimiz cepheye gitmekti. Herkes sa- va§iyordu ve biz bunun di§inda kalmak istemiyorduk. Bir kadin ati§ okulu yakinlarindaki Sgelkova istasyonuna getirildik. Ve tren- den indik. Daha sonra gorev yerimizin burasi oldugunu anladik.

«G arnizon ve disiplin yonetmelikleri, kamuflaj ve kimyasal si- lahlara kar§i savunma konularinda gali§malara ba§ladik. Turn kizlar ellerinden geleni yapiyorlardi. Gozii kapali silah sokiip tak- mayi, riizgar hizini ve hedefin uzakligini belirlemeyi, hedefin ha- reketini hesaba katm ayi, siper kazmayi ve siiriinmeyi ogrendik. Hepsini yapabiliyorduk. Ati§ ve talimde iistiin ba§ari gostererek egitimimi tam am ladim . En zor §ey alarm sesi ile kalkip be§ daki­ka igerisinde hazirlanm ak zorunda olmamizdi. Zam an kaybetme- mek igin botlarimizi baglayamazdik bile. Giysilerimizi ve botlari- mizi giymeyi be§ dakikaya sigdirip siraya girmek zorundaydik... Bazen giplak ayagimiza giydigimiz botlarla siraya girmek zorun­da kalirdik. Bir keresinde neredeyse kizin birinin ayaklan donu- yordu. Bu durum ba§gavu§un dikkatini gekti. Kizi azarladi ve bi­ze tozlugun baldira nasil sarildigmi ogretti. Bize tepeden bakar ve, “Sizi Alman hedefleri yerine asker yapabilmi§ miyim kizlar? Ne dersiniz?” deyip bobiirlenirdi.

«Sonunda cepheye geldik... Or§a yakinlarindaki 6 2 . Piyade Tiim eni’ne katildik... Diin gibi hatirliyorum . Kom utan, Albay B o­rodkin bizi goriince ofkeden delirmi§ti. “ Bana birkag kiz mi yol- ladilar?” diye bagirmi§ti. Ama sonra bizi yemege davet etti. Y ar-

Page 23: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

dimcilarindan birine, “Tatli olarak yiyebilecegimiz bir §ey var m i?” diye sordugunu duyduk. Rahatsiz olmu§tuk. Bizi ne sam- yordu? Buraya sava§maya gelmi§tik... Bizi asker olarak degil de “kizlar” olarak goriiyordu... “Sizlerle ne yapabilirim cici kizlar?” Bize boyle diyordu. Evet belki kizlari ya§indaydik am a biz kendi- mizi gergek sava§gilar olarak goriiyorduk.

«Ertesi gun bizden arazide ate§ etmemizi ve kamuflaj yapm a- mizi istedi. Ati§ta, iki giinliik kurs igin cepheden gagirilan erkek ni§ancilardan bile daha iyiydik. Sira kamuflaja gelmi§ti. Albay or- man igindeki agikligi ara§tirm ak iizere yiiriidii ve kiigiik bir tiim- segin iizerine dogru adim atti. H ala higbir §ey gorememi§ti. Bir­den altindaki tiimsekten, “O h, Albay Yolda§, artik dayanam iyo- rum. C ok agirsim z,” diye bir ses geldi. Biiyiik bir kahkaha tufam koptu. Herkes giiliiyordu. O ise bu kadar iyi kamuflaj yapilabile- cegine inanamami§ti. “§im di,” dedi, “Sizi siradan kizlar olarak gormekle hata yapm i§im .” Ne zam an gati§ma hattina gitsek her seferinde kaygilanir, dikkatli olmamiz ve kendimizi tehlikeye at- mamamiz konusunda bizi uyarirdi.

«Aticilik deyimiyle soylersek ilk ava, keskin ni§anci arkada§im M a§a Kozlova ile birlikte gittik. Kendimizi kamufle edip bekle- meye ba§ladik. Ben araziyi gozetliyordum, M a§a tiifegi tutuyor- du. Birden M a§a’nm §oyle dedigini duydum:

“Ate§ et! Ate§ et! Bak bir A lm an...”“Ben gozetliyorum. Sen ate§ e t !” dedim ona.“Biz karar verene kadar adam gidecek,” dedi.“Once hu§ agaci ile barakayi yerle§tirerek kontrol noktalari

belirlemek iizere bir ati§ haritasi gizmem gerek ...” diye iisteledim.“Okulda yaptigimiz gibi kirmizi §eritler mi yapi§tiracaksin?

Ben buraya ate§ etmeye geldim, kagitlarla ugra§maya degil!” de­di M a§a. (Jok sinirlenmi§ti.

“ O halde sen neden ate§ etm iyorsun?” diye sordum.«Biz tarti§irken Alman subayi askerlerine emirler veriyordu.

Bir araba goriindii. Askerler sira olu§turmu§ ve elden ele bir §ey- ler ta§iyorlardi. Subay bir siire ayakta dikildi ve sonra bir §eyler soyleyip kayboldu. Bu arada biz hala tarti^iyorduk. Iki kez gorii§ alanimiza gelmi§ti. Elimizi gabuk tutmadigimiz takdirde onu ta-

Page 24: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

mamen elimizden kagirabilirdik. Ugiincii kez ortaya giktiginda bir an goriindii ve yok oldu. Artik ate§ etmeye karar verdim. Ama son­ra birden dii§man bile olsa sonugta onun da bir insan oldugunu dii- §iinmeye ba§ladim. Ellerim titremeye ba§ladi. Birden iirperdim ve agiklamasi zor bir korkuya kapildim... Kontrplak hedeflerden son­ra kendimi bir insana ate§ etmeye ikna edemiyordum. Buna kar§in toparlandim ve tetige bastim. Kollanyla havada bir daire gizip ye­re dii§tii. Onu oldiiriip oldiirmedigimi bilmedigim halde insan ol- diirmii§ birinden 50k daha §iddetli bir titreme almi§ti beni.

«Birligimize doniip ya§adiklanmi anlattiktan sonra bir toplan- ti yaptik. Komiinist Genglik Orgiitii sorumlumuz Klava Ivanova beni ikna etmeye gali§ti: “O nlardan nefret etmeliyiz. O nlara aci- m am aliyiz...” Naziler babasim 6 ldiirmii§tii. Ne zaman §arki soyle- meye yeltensek bize yalvanrdi: “Liitfen kizlar heniiz zamani degil. Bu kokarcalan yendigimizde soyleyecegiz §arkilarimizi,” derdi.»

Birkag giin sonra M ariya M orozova beni aradi ve sava§ta bir­likte garpi§tiklari arkada§i Klavdiya Grigoriyevna K rohina’ya bir­likte gitmemizi teklif etti. O rada dinledigim oykii de kadinlar igin asker olup oldiirmenin zorlugunu anlatiyordu.

Keskin ni§anci, kidemli gavu§ Klavdiya G rigoriyevna Krohina anlatiyor:

«Sipere uzanmi§ araziyi gozetlemekle me§gulduk. Sonra bir Al­man goriindii. Ate§ ettim. Dii§tii. Urperdim, titredim ve birden ag- lam aya ba§ladim. Egitim sirasinda hedeflere ate§ ederken higbir §ey hissetmemi§tim. Ama §imdi durum farkliydi. Bir insani nasil oldiirebilmi§tim...

«Sonra bu duygu kayboldu. Nasil mi? Anlatayim. Dogu Prus- ya’da bulunan kiigiik bir yerle§im merkezinden gegiyorduk. Yol kenarinda birkag kiigiik kuliibe ya da ev vardi. Kuliibe ya da ev olup olmadiklarini kesin olarak soyleyemiyorum giinkii her §ey yanmi§ti. O rtada yalniz kiiller vardi. Aralarinda insan kemikleri ve yanmi§ kizil yildizlar goriiniiyordu. Bunlar yarali ya da esir alinmi§ ve diri diri yakilmi§ Sovyet askerlerine aitti... Bu olaya ta- mk olduktan sonra oldiiriirken hig aci duymadim. Yanmi§ kemik­leri gordiigiimde kendime gelememi§tim. Artik sadece ofke duyu- yor ve intikam alm ak istiyordum.

Page 25: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

« ... Cepheden dondiigiimde saglarim bembeyazdi. Yirm i bir ya-jinda beyaz sach bir kizdim. Yaralanm i§tim , ruhsal gokiintuye ugrami§tim ve kulagimin birisi i§levini kaybetmi§ti. Annem beni §u sozlerle kar§iladi: “Geri donecegine hep inandim. Senin igin gece giindiiz dua ettim. Artik kiz ya da erkek gocuk dogurmu§sun fark etm iyor,” diye aglam aya ba§ladi. Erkek karde§im cephede 6 linii§tu. “ O bir erkekti ve vatanim savunmak zorundaydi. Sen bir kizsin. Yaralanirsan sakat kalm andansa olmeni istedim hep,” diye siirdiirdii konu§masini.

«Ben Beyaz Rus degilim. Beni buraya kocam getirdi. Maden bolgesinde bulunan (Jelyabinsk’de dogdum. Genellikle geceleri olan bombardiman sirasinda hemen yataktan firlar, paltomu ka- par, kapiya dogru ko§arak kagmaya gah§irdim. Annem bana sa- rilir, gogsiine bastirir ve sanki bir gocukmu§um gibi konu§arak beni sakinle§tirmeye gali§irdi. (Jogu kez yatagimdan ba$ a§agi fir­lar ve paltom a davranirdim. Bunu siklikla ya§adun..."

Oda soguk olmadigi halde Mariya M orozova kahn bir yiin 53- la sarinmi§ti. Titriyordu.

«Ke§if kollarimiz bir Alman subayini esir alrm$ti. Birliginde genellikle ba§indan olmak iizere gok sayida askerin yaralanmasi onu §a§kina gevirmijti. Bu siradan bir ni§ancinm ii i olamazdi. Sonra, “Bunca askeri oldiiren ni§anciyi gorebilir m iyim ?” diye sordu ve ekledi: “ Qok sayida takviye kuvvet gelmi^ti. Giinde on asker kaybettim .” Alay kom utanim iz, “ Ozguniim. Isteginizi yeri­ne getiremeyecegim. O Sa§a §liyakova adinda geng bir ni§anci kizdi ve bir gati§mada oldiiriildii. Onu gok sevdigi kirmizi atkisi eic verdi. Beyaz kar iizerinde parlayan kirmizi bir atk i,” dedi. Al­man subay onun bir kiz oldugunu ogrenince ne diyei/egini §a§irdi ve baijini one egdi.

«Gbrev yerlerimize iki§er ki§i olarak gidiyorduk. S.ihahtau ak- §ama kadar tek ba§ina oturm ak zordu. A§iri gerginliklcn gbzleri- miz sulamr ve kollarimiz, viicudumuz hissizle§irdi. Su .ikligimizla altimizda eriyen kar ve getin ki§, tuketircesinc zorl.ucli bizi. §a- fakta yola gikar, hava karardiginda cepheden dbiici'dik. Dii^ma- iiin yerimizi tespit edememesi igin on iki saat, ba/.cn d.ih.i da faz-

Page 26: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

la kar uzerinde uzanmak ya da bir agacin tepesinde, bir harabe ya da barakanin gatisinda kamufle olmu§ bir §ekilde beklemek zorun- daydik. Dii§mana olabildigince yakin dururduk. Bazen Alman si- perleriyle aram izda 7 0 0 m etre, hatta 5 0 0 metre kalana kadar yak- la§ir ve ni§an alm a pozisyonunda beklerdik.

«Beni bu kadar cesur yapan §ey neydi bilmiyorum. Ama Tanri bizleri bir daha asla asker yapmasin. Bakin size bir olay anlatayim...

«Saldinya gegmi§tik. Biiyiik bir hizla ilerliyorduk. Destek giicii- miiz gok gerilerde kalmi§ti. Bu yiizden duraklami§tik. Cephane ve yiyecegimiz azalmi§, mutfagimiz isabet almi§ti. Araliksiz iig giin kuru ekmek yemi§ ve yara olan dilimizi agzimizin iginde dondiire- mez hale gelmi§tik.

«Keskin ni§anci arkada§im 6 ldurulmii§tu. Aramiza yeni katilan biri ile birlikte cepheye yiiriiyorduk. Birden tarafsiz bolgede (no­m an’s land) bir tay gorduk. Ipek gibi tiiylii bir kuyrugu vardi. £ o k giizeldi. Sanki hig sava§ yokmu§ gibi kaygisizca dola§iyordu. Al­manlarin guriiltiilerini duyduk. Sanki onlar da ona ni§an aliyorlar- di. Bu arada bizim askerler de kendi aralannda konu§uyorlardi:

“ Onlarin elinden kurtulacaga benziyor. Biz yakalasak da giizel bir gorba y ap sak ...”

“Bir makineli tiifek bu mesafeden i§ g orm ez...”«Bu arada Alm anlar bizi gordiiler.“Keskin ni§ancilar geliyor. Onu §imdi vuracaklar... Hadi kiz­

la r !..”«Ben duraksam adan ve hatta dii§unmeden ni§an alip ate§ledim.

Tay bacaklannin iizerine yigilip yana dogru dii§tii. Riizgar onun aci inlemesini bize ula§tirdi.

«Yaptigim §eyi ancak kisa bir sure sonra fark edebildim. (^ok giizel bir taydi. Ve ben onu gorba yapm ak igin 6 ldiirmu§tum. Ar- kam da bir aglam a sesi duydum. Doniip baktim. Bize yeni katilan acemi arkada§imdi.

“N e o lu yor?” diye sordum.“ Zavalli kiigiik §eye iiziildiim,” dedi. Gozya§lari igindeydi.“ Bo§ veeer! Ne kadar da yufka yiireklisin! Ne yapabilirdik? Ug

giindiir agiz. Bu olay sana gok dokundu. (giinkii heniiz hig kimse­yi gommedin. Heniiz sirtinda bir yigm yiikle ag karnma giiiule

Page 27: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

otuz kilometre yiirumenin ne demek oldiip.umi bilmiyorsun. Duygulanmizi sonraya birakmaliyiz. Onceliklc Aliu.iul.ni defet- memiz gerek.”

«Az once beni diirtiikleyen, bagiran ve s n m l . n m h . i i i .iskerle- rin hemen hepsinin ba§ka yerlere baktiklarmi I’n i i l u m . Ilerkes kendi i§iyle ilgileniyor ve beni gormezlikten grliym l.n Ji. 1 >ikkat- lerini gekmem igin sanki olmem gerekiyordu. Oylc bu liavalari vardi. Aglamamak igin kendimi zor tutuyordum, Urn s.uiki bir post avcisi ve goziimii kirpmadan adam oldiirrn Ini ivdim. Aslin- da gocuklugumdan beri tiim canlilan severim. Kn^m uk hir kiz- dim. Inegimiz hastalanmi§ti. Bizimkiler onu kcsmrk /.orunda kalrm§lardi. O kadar gok aglami§tim ki annem l i . i s l .11.1 n . i ca gim- dan korkmu§tu. Oysa §imdi tetigi gekmi§ ve z.iv.illi t>11 uyi vur- mu§tum.

«Ak§am a§gilar yemegi getirdiler ve §oyle ili-dilci:“ Iyi bir ati§ yapmi§sin keskin ni§anci. Bugmi k.u.iv.m.i biraz

et gordii...” Tabaklarim izi yerle§tirip gittiler. K 1/I .11 yimcklerine dokunmadan sessizce oturuyorlardi. Kendimi koln lussrdiyor- dum. Gozyaflarimi tutam adim ve hizla yerimdcn I11l.1y.11ak sigi- naktan di§an dogru ko§maya ba§ladim. Kizlar |n^iiiidi ii gelip hep bir agizdan beni rahatlatici sozler soylemeye «,.ili^til.tr. Ve hemen tabaklarmi kapip ati§tirmaya ba§ladilar.

«Soylemeye gerek yok. Geceleri gok konu$mduk. I llu-tte ki konu evlerimizdi. Y a da annelerimiz, bazilarimn i cplii ilc olan ba- basi ya da karde§iydi. A ynca sava§ bittiginde ne olai.iftnm/.i, na­sil evlenecegimizi ve evlendigimizde kocalarinuzm bi/i scvip sev- meyecegi gibi konularda da fikir yiiriitup dii§ler kui uyorduk...

“Ah kizlar!” derdi yiizba§imiz glilerek: “ (Jok iyi o/elliklere sahipsiniz. Ama sava§tan sonra sizinle evlenmeye (.cs.uci cilecek erkek bulamayacaksmiz. Miikemmel keskin n i^ m a l. i iM ii iz . Es kaza evlenirseniz sakin ola ki kocamzin ba§indaki bn t.ibaga ni- §an almaya kalki§mayin. Yoksa onu elinizden kagirn sm iz.”

«Kocamla sava§ sirasinda tam§tik. Aym alayilaydik. Iki kez ya- ralamp ruhsal gokiintii gegirdi. Sava§ boyunca onludaydi. Tiim ya§ami askerlikle gegti. Ona sinirlerimin yipramm^ oldugunu

L(>

Page 28: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

agiklamaya gerek yoktu. Sesimi yiikselttigimde ya duymami§ gibi davram r ya da higbir §ey soylemezdi. 35 yillik birlikteligimiz uyum iginde suriiyor. Iki gocuk biiyiittiik. Ikisi de iiniversiteyi bitirdi.

«Size ba§ka ne anlatabilirim ki? Terhis olup M oskova’ya gel­dim. O radan memleketime ula§mak igin yolun bir kismini oto- biisle gitmem, birkag kilometre de yiiriimem gerekiyordu. §u an- ki m etro istasyonunun bulundugu yerde o zam anlar kiraz bahge- leri ve oldukga derin dereler vardi. Biri gergekten gok biiyiiktii. Iginden yiiriiyerek kar§iya gegmek zorundaydim. H ava kararmi§- ti. Kenarinda dikildim kaldim. Geri doniip sabaha kadar bekle- sem mi, yoksa cesaretimi toplayip suya mi girsem bir tiirlii karar veremiyordum . §u anda gok komik geliyor tabi ki. Deh§etli §ey- ler ya§adigim ve korkung oliimlere tam k oldugum cepheden yeni d6nmii§tiim. §imdi ise bir dereden gegmeye bile korkuyordum. Sava§, degerli ve giizel yanlarimizi ve bazi duygularimizi yok et- meyi ba§aramami§ti. A lm anya’dan iilkeye donerken vagonda bi­rinin sirt gantasindan bir fare ziplayip di§ari atladi. Biitun kizlar yerlerinden firladilar. Ust ranzadakiler gigliklar atarak kafalarini bacaklarim n arasina sakladilar. Bizimle seyahat eden yiizba§i gok §a§irmi§ti: “ Bu nasil i§ boyle? Hepiniz cesaret madalyasina sahip- siniz. Am a kiigiiciik bir fareden korkuyorsunuz,” dedi.

Ǥansim yaver gitti. Uzaktan bir kamyon goriindii. O tostop yapm aya karar verdim.

«Kam yon durdu.“ N ereye?”“ D iyakovskoye’y e ,” dedim.“ Ben de,” dedi delikanli giilerek.« 0 gantami arka tarafa koyarken ben de on kisma tirmandim.

Y ola koyulduk. Uniform am a ve m adalyalarim a bakip,“Kag Alman oldiirdiin?” diye sordu.“ Yetmi§ be§.”«Giilerek, “Ciddi olamazsin. Iddiaya girerim ki bir tekine bile

ni§an alm am i§sindir,” der demez onu hatirladim.“Kolya (Jiskov? Sen misin? Boynuna Geng O nciiler’in boyun

bagim taktigim giinii hatirliyor m usun?” Bir zam anlar okulda Geng O nciiler’in lideriydim.

Page 29: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ M ariya!”“E v et...”“ tnanam iyorum !” dedi ve arabayi durdurdu.“Yari yolda duracagina beni evime gotiir,” dedim. Gozlerim-

den ya§lar bo§aliyordu. O da agliyordu. t§e bakin!«Evime ula§mi§tim. Kolya gantami kaptigi gibi ko§arak anne-

me gitti.“ Bak sana kizim getirdim !” diye bagirdi.«Evime donmu§tum. H er §eye yeniden ba§lamam gerekiyordu.

Ayakkabi ile yuriimeyi bile yeniden ogrenmeliydim. Cephede tig yil boyunca ayaklarimiza asker botlarindan bafka bir §ey giyme- miftik. Bizi dinlenme anlarm da rahatsiz eden kemerlere ve sarin- digimiz ku§aklara ah§mi§tik. §imdi giysiler sanki iizerimizde igre- ti duruyordu. Etek yerine pantolonu tercih ederdik. Ak§amlari pantolonlanm izi yikar ve kin§ik durm am alan igin yatagimizin al- tina koyardik. Sabah kalktigimizda hala biraz nemli olurlar ve ayazda iizerimizde iyice sertle§irlerdi. Sava§tan sonra, sivil giysi- lerime ragmen birgok kez bir subay gordtigiimde ah§kanlikla se­lam vermeye kalki§tim. Tam am en devlet tarafindan kar§ilanan er tayinma ah§kindik. Bazen firma gittigimizde gereksinimimiz ka­dar ekmek alir ve parasim odemeyi unuturduk. Firinci kadinlar durumu anlar ve para istemezlerdi. Daha sonra para odemedigi- mizi fark ettigimizde utam rdik. Ertesi giin bir §eyler daha alir, oziir diler ve hepsini birden oderdik. Bizi tam diklan igin iizerin- de durmazlardi»

Birden sessizle§ti. Dalip gitmi§ti.«Sana ba§imdan gegen bir olay daha anlatayim . Bildiginiz gi­

bi sava§ uzun siirdii. Bu siire zarfinda hig ku§ ve gigek gordiigii- mii am m sam iyorum . Elbette ki vardilar. Ama ben onlari gordii- giimii am m sam iyorum . (Jok garip degil m i?..

«M a§a Alhim ova’mizi sekiz yil kadar once bulduk. Topgu ta ­bur kom utam m iz yaralanm ifti. M a§a onu kurtarm ak igin obiir tarafa gegmijti. Ona dogru siiruntirken oniinde bir top mermisi patladi. Kom utan olmii§ ve M a§a’mn bacaginin ikisi de ezilmi§- ti. Onu taburun saglik servisine ta§irken bize yalvariyordu: “Kiz­lar, vurun da oleyim ... Bu halimle beni kimse istem ez...” Bu

Page 30: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ciimleleri tekrarlayip duruyordu. Biz saldinya gegerken o da has- taneye gonderildi. Izini kaybetmi§tik. Nerede ve nasil oldugu ko- nusunda hig haber alam am i§tik. Ba§vurularimiz yanitsiz kalmi§- ti. Sonunda bize 73 n o ’lu M oskova Geng Ka§ifler Okulu yardim- ci oldu. Sava§ gazileri hastanesindeydi. Yillarca bir hastaneden digerine ta§inmi§ ve bir diizine operasyon gegirmi§ti. H ayatta ol­dugunu annesinin bile bilmesini istememi§ti... Du§iinebiliyor m u­sunuz? Sava§ bu i§te... Onu hiikumet konagindaki bulu§ma gii- niimiize getirdik. O rada otururken durmaksizin agladi. Daha sonra onu annesine gotiirdiiler... Boylece anne kiz otuz yil sonra kar§ila§mi§ oldu...

«Sava§la ilgili karabasanlar goriiyoruz. Sanki hala sava§tayiz... Sipere yatiyor, pozisyon degi§tiriyoruz. U yam yor ve hayatta oldu- gum a inanam iyorum . Ve unutmak istiyorum ...»

Eski bir §ala sarinan bu kiigiik kadimn dinmeyen biiyiik acisi- ni igimde duyumsadim. Veda ederken bana kizim diye hitap ede- rek biraz gekinik bir §ekilde elimi sikti. Elleri sicacikti.

O ndan ayrildim. Ancak artik ben eski ben degildim ve duydu- gum §u sozler bellegime kazinmi§ti: «O radan canli donsen bile yii- regin aciyacak. §imdiki aklim olsa asla yiiregimden degil baca- gimdan ya da kolumdan yaralanm ayi yani fiziksel aciyi yegler- dim ... Yiirek acisi gok can yakici oluyor... Cepheye gittigimizde gok gengtik... Kugiiciik kizlardik... Sava§ sirasinda bile boyumuz uzam i§ti...»

B iliy o ru m suglusu ben degilim

d igerlerin in sav a§tan d on m em esin in

B en den biiyiik benden kiigiik o lan

ve o len in san larin

H ig kim se bun u dile g etirm ez de soylem ez de

B a ja ra b ilse y d im o n la r y a§iy o r o la c a k la rd i belki

H ig kim se bunu dile g etirm ez d e ... so y lem ez d e ...

H ig k im se bun u soylem ez b iliy o ru m .

'A m a yine d e , a c a b a ... a c a b a .. . d iy o ru m ... kendi k en d im e...* '

* D u n y a (jap in d a V asili T erk in §iiri ile tan in an Sovyet §airi A lek san d ir T v ard o v s- k i ’n in (1 9 1 0 -1 9 7 1 ) y a fam in in so n larin a d o g ru yazd ig i b ir fiir . ln gilizce ’ye ^eviren Peter T e m p est, T ijrk ^ e ’ye ^eviren Serpil G iiven^-H ilal U nlu.

Page 31: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Aleksandir Tvardovski’nin «A caba, Acaba» (I w onder, w on­der) adli bu §iiri pe§imi birakm ayacak ve ben onlarin duzinelerce oykiilerini teybe ve am defterlerine kaydederek cephedeki geng kizlari aramayi siirdiirecegim. Onlarla birlikte aci gekecek, umut- lanmi ye§ertecek ve asla inancimi kaybetmeyecegim. Sava§ hak­kinda hem gok hem de higbir §ey bilmedigimiz igin farkli bir sa- va§i ke§fedecegim.

)o

Page 32: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ B U Y U M E N l Z G E R E K l Y O R K I Z L A R . g O K K U g U K S U N U Z . . . ”

Teypten goziimii yapilan sayfalari gozden gegiriyor, mektupla- ri okuyorum . 1 9 4 1 ’in bu geng kadinlarim resmetmeye gali§iyo- rum. Askerlik §ubelerini ku§atan, cephe gerisinde olmalari gerek- tigi halde cephede olabilmek igin soylu ve yan gocuksu bir diirtii ile ya§larina bir ya da iki yil ekleyen bu geng kadinlari...

Bu kadinlar, okullu kizlar ya da ogrenci olduklan gtinleri hig unutmadilar giinkii onlar igin diinya bir gecede degi§ti. Okulun son zili, okul bitirme partisi igin yeni bir giysi, tatiller, §ehir has- tanesi ya da okulda yapilan staj gali§malan, ilk a§k, gelecek iize­rine diifler yerini bir anda sava§a birakti. Ya§am lari, yukanda saydigimiz «gegmi§»leri ve sava§ olarak ikiye boliindii. Ote yan­dan, sava§, oliim ile ya§am arasinda bir segim anlamina gelse de bu insanlarm gogu igin nefes almak kadar basitti.

Boyle bir segimle kar§i kar§iya kalsaydim ne yapardim diye dii§iinerek odam i bu baki§la gormeye gali§tim. <Jok sevdigim ki- taplanm , plaklanm , i§igmi golgeleyen abajurumun sicakligi, yan odadaki annemin tamdik nefesi... Bunlann tiimiinii yitirecektim... Ya§ga onlardan gok daha biiyiik olm am a ragmen onlar igin «ne- fes alm ak kadar basit» olan bu segimi, dii§iincede bile olsa yapa- m iyordum ...

M oskova’dan, telsizci er Zinayida Ivanovna Pal§ino’dan gelen bir mektubu okuyorum : «Cepheye goniillii yazildim. Ba§ka ne ya- pabilirdim ki... H erkes bunu yapti. Ba§ka segenek mi vardi...»

Tatilimi gegirdigim Jeleznovodsk’da tamamen bu kitabi yazma i§ine yogunla§mi§ken biiyiik bir rastlanti sonucu hastabakici er N a­talya Ivanovna Sergeyeva ile tani§tim. I§te onun inanilmaz oykiisii:

«Sekiz ki§ilik bir aileydik. Ilk dort gocuk kizdi. Ve onlardan en biiyiigii bendim. Sava§ zamamydi. Naziler M oskova yakinlannday- dilar. Bir giin babam i§ten geldi ve, “Eskiden ilk gocuklanmin kiz olmasina, gelecegin gelinleri olacaklanna sevinirdim... Ama her ai-

Page 33: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

le cepheye birilerini gonderiyor ve bizim gonderecek kimsemiz yok... Bense 90k ya§liyim. Beni orduya almazlar. Sizler kizsiniz. Oglanlar gok kiigiik...” dedi. Bu durum biitiin aileye dokunmu§tu.

«Hem§irelik kurslari diizenlendiginde babam beni ve kiz kar- de§imi oraya gotiirdii ve oradakilere, “Size zafer igin verebilece- gim tek §ey bunlar, kizlarim ...” dedi.»

Buna benzer pek gok oykii vardi. Sivafskoye kasabasindan tel- sizci, kidemsiz gavu§ Antonina M aksim ovna Kmyazeva da mek- tubunda §unlari yaziyor:

«Annemin oglu yoktu. Ailede be§ kiz vardi. Annemle birlikte Stalingrad’a gittik. §ehir ku§atildiginda hepimiz cepheye goniillii yazildik. Tiim aile, annem ve be§ kiz. Babam o sira cephedeydi zaten...»

Bu, bir annenin diinyada e§i benzeri bulunmayacak soylu bir ozveri ornegiydi. Y a yiireginde duyumsadiklari? O yiiregi kim go- rebilir?

«Hepimizin tek istegi cepheye gonderilmek iizere askerlik §u- besine ba§vurm akti,» diyor M insk’ten, trafik kontrolorii, <Javu§ Tatyana Yefim ovna Semyonova-.

«Askerlik fubesine gittik. Bize, “Biraz daha biiyiimeniz gereki- yor, kizlar... (Jok kiiguksiiniiz,” dediler. O zam an on yedi ya§in- daydik. Ama sonunda yanit verdiler. Cepheye kabul edilmi§tik. Arkada§im ve ben aticilik okuluna girmek istiyorduk am a bize, “Trafik kontrolorii olmak zorundasmiz. Ba§ka egitimler igin za­man y o k ,” denildi. Annem bize veda etmek igin tren istasyonun- da birkag giin gelmemizi bekledi. Bizi istasyona gelirken gordii. Elime bir kek ve birkag yumurta tutu§turup bayildi.»

H er biri kendi annesinden soz ediyordu am a sanki hepsi tek bir anneyi anlatiyordu.

Yiizba§i Yefrosinya G rigoriyevna B ureus, doktor anlatiyor:«D ort kiz karde§tik. Ailenin cephede sava§an tek kizi bendim.

Ve babam cephede yurt savunmasina yardim eden bir kizi olma- sindan gurur duyuyordu. Kizimn cephede oldugunu tiim koy hal- ki bilsin istiyordu. Bu yiizden bana ait sertifikayi almak iizere sa- bahin erken saatlerinde askerlik §ubesine gitti.»

A§agidaki ciimleler ameliyat hem§iresi Lilya Mibaylovna'ya ait:

Page 34: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«On alti ya§indaydik. Sava§in ba§ladigi gece tank oktilundan alti erkek ogrenci bizi dansa g6tiirmii§tii. Herkes bekardi. Birbiri- mize gok bagliydik ve heniiz higbirimiz e§imizi segmemi§tik.

«Danstan sonra bizi evlerimize birakan tank okulu ogrencileri tarn iki giin sonra cepheden yarali ve kotiirum olarak geri dondii- ler. Korkung bir §eydi. O gunlerde, insanlarm giilmesine katlana- miyordum. Boylesi bir sava§ varken nasil giiliinebilir ya da mutlu olunabilirdi?

«Babam hemen Halkin Cioniillu O rdusu’na katildi. Ben ve erkek karde§lerim annemle evde kaldik. Erkek karde§imin biri yedi dige­ri be§ ya§indaydi. Bir giin anneme cepheye gidecegimi soyledim...»

Kidemsiz teknisyen, Tegmen Yevdokiya Petrovna M uravyova anlatiyor:

«Sava§ ba§ladiginda ileti§im okulundan kidemsiz teknisyen olarak mezun oldum. Ve hemen cepheye gitmek zorunda oldugu­mu anladim. Gidecektim. Sava§ kadin i§i olmasa da gidecektim el­bette. O rada bize gereksinim vardi. Annem cepheye giderken ag- ladi am a kendisi de olsa aym §eyi yapacagm i soyledi. O ozel bi- riydi...» dedi.

Ug sinifta §eref riitbesi sahibi Polina Sem yonovna Nozdrageva sava§ta hastabakicihk yapmi§ ve §unlari ammsiyor:

« ... Boy sirasina gore dizildik. En kisalari bendim. Komutan si- rayi gozden gegirip yanima geldi ve, “Kim bu ufaklik? Burada ne i§in var? Annenin yamna doniip biraz daha biiyiisen iyi olmaz m i?” dedi.

«Annem artik yok... dedim.»Ki§inev’de sava§ta ate§ miifreze komutanligi yapmi§, §u anda

§ehir kiitiiphanelerinden birinde miidiir olan Tegmen Anna Stepa­novna M avre§ko ile tam§tim.

Anlatm aya ba§ladi:«N e olm ak istiyorsun?» diye sordu kom utan.«Subay!»«Smolensk topgu okuluna gonderildim. Tiim girif sinavlarim

kazandim. Kom utan beni gagirdi.“Tiim sinavlarda ba§arili oldun. Ama seni kaydedemeyiz.”“N eden?”

Page 35: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

"giinkii Sovyet Topgu tarihinde boyle bir ornek yok,” dedi. “ Demek ki ilk ornek ben olacagim . Buradan bir subay olarak

gikip, cepheye gidecegim... Bunu aileme yazdim bile.”«I lep erkek giysileri giydim. Kizlardan a§k mektubu bile al-

ilun. Bu arada mezun oldum.»A^agida okuyacagim z mektup Vilniyus’tan M onika Kazimi­

rovna T rinkunayfe’den geldi.«Iyi bir miizik kulagim vardi. Bu yiizden annem benimle hep

gurur duyardi. Sava§ ba§ladiginda bu yoniimiin cephede yararli olabilecegini dii§iindum ve telsizci olm aya karar verdim ...»

Telefon operatorii, Onba§i Zoya Ivanovna §avruk , anlatiyor: «Yalan soylemek zorunda kaldim giinkii askere on alti ya§ina

girenleri aliyorlardi. Ben ise heniiz on dordiimdeydim. Ama on al­ti ya§inda oldugumu soyledim. Iri yapili oldugum igin bana inan- dilar. Anneme gergegi anlatm adim . O na yalm zca askerlik §ubesi- ne gittigimi ve Briyanks’ta gah§mak iizere gorevlendirildigimi soyledim. Gergegi birimime gittikten sonra mektupla bildirdim.»

M izrakh siivari onba§i, asistan doktor, Esten Borisovna Ko- jemiyatnikova anlatiyor:

«Ig Sava§ta babam miifreze kom utam ydi. Annem de onunla birlikteydi. Hem§irelik yapiyordu. Sava§tan bir giin once Kom so- molskaya Pravda’da ailemle ilgili bir makale yayinlandi.

«Sava§ tiim §iddetiyle siirerken mesleki gali§malarin, sinavlar- la ugra§manin sirasi degildi. Arkada§larimla birlikte okulu birak- tik. Miicadeleye katilmamiz gerektigini ve miicadeleye ilk katil- masi gerekenlerin de doktorlar olmasi gerektigini dii§uniiyorduk.

« ... Piyatigorsk’a gotiiriilduk. Elimde tip fakiiltesi 3 . sinif og- rencisi oldugumu gosteren bir beige vardi. D aha stajimi bile yap- mami§ken kendimi Piyatigorsk’ta kirki agir olmak iizere bakil- masi gereken yiiz yarali askerin oldugu bir hastanede buldum. Dii§iinebiliyor musunuz?

«Kan bankamizda kan biterdi. Bu yiizden ben ya da bir ba§ka personel yarali askere kan vermek iizere onun yanindaki bir ba§- ka sedyeye uzamrdik. H er birimizin 4 0 0 g kan vermesi gerekir- di... Hemen kalkip bir parga ekmekle iki fincan kakao igip i§imi- ze geri donerdik. Bir keresinde ekmegi yiyip kakaomu igtikten

Page 36: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

sonra gitmek iizere kalktigimda ba§im dondii. Bazen bu durum- dayken biitiin giin ayakta kalirdik.

«Am a burasi hala cephe degildi. Cepheye gitmek istiyordum. Annem ve babam gibi olmak istiyordum. En sevdigim fotograflar- dan biri, anne ve babamin birlikte deri ceketleriyle gektirmi§ ol- duklari fotografti. Miikemmel insanlardi. Size de soyledigim gibi tiim ig sava§ boyunca cephede yan yanaydilar. Ve ben orada dog- dum. Sava§in birinde dogdum; digerinde re§it oldum ...»

Keskin ni§anci, kidemli gavu§ Sofiya M ihaylovna Krigel, a§a- gidakileri anlatti:

« 1 9 4 3 Arahginda kablo fabrikamiz kapandi. Biitiin kizlar ev- lerine gonderildi. Ama ben. M oskova yakmlarinda bir aticilik okulu oldugunu duymu§tum. Bu yiizden kom utan beni gagirdi- ginda ona higbir yere gitmeyecegimi ve cephede sava§mam gerek- tigini soyledim. Ba§ka bir §ey dii§uniilemezdi. Silaha sanlip ocii- mii almaliydim. Geride hig kimsem kalmami§ti. Artik annem de yoktu...

«Aticilik okuluna gittim ve iyi derece ile mezun oldum. Mezu- niyet toreninden bir giin sonra cepheye gitmek istedigimi bildir- dim. Digerlerine hareket emri verildi. Am a benden egitmen olarak okulda kalm am istendi. Bunu kabul etmek istem iyordum ...»

M uhafiz alayinda gavu§ olan ugak tamircisi Yevgeniya Serge­yevna Sapronova, cepheye gitmek iizere kasabasi olan Yelets’den ayrildigi giinii hig unutmuyor:

«Anneme yalvardim : “Aglam am istemiyorum. Aglam ayacak- sin. Soz ver ban a?” Gece degildi. Am a hava karanhkti. Ortaligi analarin agitlarinin sesi kaplami§ti. Kizlarmm gidi§ini goren an- nelerimiz aglam adilar am a agit yaktilar...

«Annem agit bile yakm adi. Higbir ya§am belirtisi gostermeden oylece duruyordu. (Jok iizgiindu. Am a beni de iizmemek igin ken­dini tutuyordu. Ben evde annemin sevgili kiigiik varligiydim. T a­m amen kesilmi§ saglarim ve almmda bir tutam kakiille bir oglan gocugu gibiydim. Annemle babam gitmeme kar§i gikmi§lardi. Ama ben cepheye gitmekten ba§ka bir §ey dii§unmiiyordum. §u anda miizelerde bulunan bir afi§ten gok etkilenmi§tim. §oyle di- yordu: “V atan Size Sesleniyor” , “ Cephe tgin Ne Yaptim z?” Cep-

Page 37: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

heye giden kadinlar benden biiyiiktiiler. Am a yine de geride kal- mak istemiyor ve gitmem gerektigini du§iiniiyordum.

«Sava§m sonuna dogru tiim aile bir araya geldi. Babam, annem ve kiz karde§im ilerleyen taburlarin arkasindan gidip demiryolu hatlarim onardilar. Dordiimiize de “Z afer” madalyasi verildi.»

Stavropol bolgesinde bulunan gavu§, Hem§ire Olga M itrofa­novna Rujitskaya’dan bir mektup geldi. «Cepheye gittigim giin giizel bir gundii,» diyor mektubunda. «Pinl piril bir hava vardi. Y agm ur giseliyordu. (Jok etkileyiciydi. Di§an gikip durdum. Ge­ri donmeyebilirim diye dii§undum. Annem agliyordu. Beni tuttu ve gitmemi engellemek istedi. Yiiriidiim. Pe§imden geldi ve bana sarildi. Beni durdurdu... Ama ben oldiiriilmeyecegime ve geri do- necegime inaniyordum. Nasil olebilirdim? Nasil olduriilebilir ya da ya§amam nasil engellenebilirdi?»

H er biri cepheye farkli yollardan gitmi§lerdi. Am a hepsinin diirtii ve istemi aymydi: VATAN IN KURTARILM ASI.

Dilerseniz onlar iizerine yorum yapm ayayim. Birakalim oykii- lerini kendileri anlatsinlar.

Galina Dimitriyevna Zapolskaya sava§ ba§ladigmda orduda telefon operatorii olarak gali§iyordu. Birimi Borisov’daydi. Sava- §in ba§lamasmdan birkag hafta sonra oraya ula§ti. Ailesi Borisov yakm larm da ya§iyordu. O nlarm yanm a ya da bir ba§ka yere gi- debilirdi. Ama diger kiz arkada§lan gibi o da bunu yapm adi.

«Birimimle birlikte,» diyor Galina Dimitriyevna «M ogilev’e gittik. Naziler §ehri bom baladilar. Ozellikle de sinyal biriminin yerle§tirildigi havaalam m . Gece giindiaz bom bardim ana tutulduk. Kuvvetlerimiz geri gekiliyordu...

«Sinyal kom utam hepimizi topladi. Biz asker degildik. Sivil- dik. Bize, “Acimasiz bir sava§ ba§ladi, kizlar. Sizin igin gok zor olacak. (Jok gengsiniz. Aram zda evine donmek isteyen varsa geg olm adan kararm i versin. Cepheye gitmek isteyenlerse bir adim one giksin!” dedi.

«Hepimiz aym anda bir adim one giktik, Yakla§ik yirmi kigiy- dik. Hepimiz vatan savunmasina hazirdik.

«Biitiin giin gorev ba§indaydik. Biz gali§irken askerler kuman- yalarimizi getirirlerdi. Yemegimizi oracikta yer, kisa bir siire

Page 38: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

uyuklar ve hemen i§in ba§ma gegerdik. Saglarimi yikamaya bile va- kit yoktu. Bu yiizden kizlardan hep sagimi kesmelerini isterdim...»

L enogka Yakovleva cepheye gitmek igin ba§vurdugunda sava§ heniiz Orenburg bolgesindeki Buzuluk kasabasina ula§mami§ti. Kom §ular onu ikna etmeye gali§iyordu: «Sen hala Yelena degil Le- nogka diye gagiriliyorsun. Buna kar§in cepheye gitmek istiyor- sun... Kendine acim iyorsan annene aci!»

Am a bu kizlari vazgegirmek olanakli miydi? Yulya Drunina* bunu §oyle dile getirmeye gali§mi§:

(^ocu klu gu m u kirli bir yiik v a g o n u n d a b irak tim

B ir m iifreze ile b irlik teyken , tiim u m u tlarim yikilm i? bir haldeyken

U z a k la rd a n gelen bogu-k b o m b a rd im a n sesleri iginde

1 9 4 1 ’in y o rg u n d uyarsizlig ind a

O k u l civ iltilarim b irak tim lslak bir siper igin

V e §iirlerin yerine ask er yem inini k oy d u m

U lk em asla diz gokm esin diye

Y a da du§iin celerim d e h er §eyden o n ce gelen kutsal R u sy a adi

A y a k la r a ltin a alin m asin diye.

Hem§ire Ba§gavu§ Yelena Pavlovna Yakovleva, anlatiyor:«Askerlik §ubesine kim bilir kaginci kez gidi§imdi. Bir keresin-

de askeri yetkili bizi kovm aktan beter etti: “Belli bir konuda egiti- miniz yok. Ornegin bir hem§ire ya da bir §ofor olsamz neyse... Bir §ey yapam azsm iz. Oyle degil mi? O rada, cephede ne yapacaksi- n iz?” dedi. Bu mesleklerin bizimle ne ili§kisi vardi, anlayamami§- tik. Bizim igin sorun basitti. Bizim orada yapabilecegimiz bir §ey- ler olmaliydi. Oysa buna hig deginen olmadi. Tiim istegimiz mii- cadeleye katilmakti. Kavgaya katilm am n yalnizca belli i§leri yapa- bilmekten gegtigini kavrayam am i§ ve oldukga §a§irmi§tik.

«Birkag kiz ve ben hem§irelik kurslarina ba§ladik. O rada bize egitimin alti ay siirecegi soylendi. Bunun uzun bir siire olduguna ve bize uygun dii§medigine karar verdik. Ug aylik bir egitim siire- cini kapsayan ba§ka kurslar vardi. Bu bile bizim igin uzun bir sii- reydi. Am a onlar da son donemlerindeydiler. Donem sinavlarma girdik ve kalan bir aylik kurs donemine katildik. Giindiizleri gali-

* Y u ly a D ru n in a , Sovyet §airi, ok u lu b itird ik ten so n ra 1 9 4 1 ’de cepheye g itti. -g .n .

Page 39: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

§ip geceleri hastanenin birinde staj yapiyorduk. Sinavlardan geger gegmez askerlik §ubesine gonderildik. Ve boylece egitim siiremiz bir aydan biraz daha fazla surmii§ oldu...

«Cepheye degil bir hastaneye gonderildik. 1941 Agustosu son- lariydi. Ve §ubatta hastaneden firar edip bir saglik trenine katil- mak iizere yola koyuldum... Elimde higbir beige yoktu. Yalm z §oyle bir not birakmi§tim: “I§e gelmeyecegim. Cepheye gidiyo- rum .” Hepsi bu...»

Leningrad’li Vera Danilovtseva aktris olmayi dii§liiyordu. Bir tiyatro okuluna kaydolacakti; sava§ sirasinda silaha sarildi ve iki §eref madalyasi ile odiillendirildi. A nlattiklanm aktarayim :

« 0 giin erkek arkada§imla randevum vardi. Bana, beni sevdi- gini soylemesini bekliyordum. Ama geldiginde ba§i one egikti: “Vera, sava§ ba§ladi! Bizi okuldan cepheye gonderecekler,” dedi. H arp okulu ogrencisiydi. Ben de o anda derhal Jeanne d’Arc ol­dum. Tek istegim silahi kapip cepheye gitmekti. Oysa o ana ka­dar bir sinegi bile incitmemi§tim. Dogru askerlik §ubesine gittim. Ama orada yalmz saglik personeline gereksinimleri oldugu ve bu- nun igin de alti aylik bir egitim gerektigi soylendi. Bu siire bana gok uzun geldi. §a§irmi§tim.

«Nasil oldu bilmiyorum ama sonugta beni ikna ettiler. Pekala, egitim alacaktim am a hem§ire olmak igin degil...»

Anna Nikolayevna H rolovig sava§tan once O m sk’ta ya§iyor- du ve saglik lisesi mezunuydu. 1 9 4 2 ’de O m sk’a ta§inan Ikinci M oskova Tip Enstitiisiinun birinci sinif ogrencisi oldu. M ektu- bunda §unlari soyliiyor:

«Arkada§larim cepheye gonderildi. Qok iizulmu§tiim. Qiinkii onlarla birlikte gidememi§ ve tek ba§ima kalmi§tim. Insanlari cepheye gitmeye ikna etmeye gerek yoktu. Hepimiz, herkes oraya gitmek igin can atiyorduk. Yalvanyorduk.

«Egitimimizi tamamlamami§tik. Dekammiz bizi toplayip §un- lan soyledi:

“Kizlar, egitiminizin geri kalan kismim sava§ sona erdikten sonra tam am layacaksim z. §imdi iilkeyi savunma zam am dir...”

«Cepheye, merkez fabrikamizin i§gileri ile birlikte gonderildik. Y az mevsimiydi. Oncii kuvvetlerin ye§il dallar ve gigeklerle dona-

Page 40: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tildigmi am m siyorum ... Bizlere hediyeler verilmi§ti. Ben ev yapi­mi biskiiviler ve ho§ bir siiveter almi§tim. M eydanda dans ettik. Ukrayna gopagi oynadim . H er §ey olaganiistiiydu...»

M uhafiz alayi tegmeni, kidemli pilot Antonina Grigoriyevna Bondareva’ya, kulak verelim:

«Yedinci smiftaydim. Kasabam iza bir ugak geldi. 1 9 3 6 yilinda bu olagandifi bir §eydi. Kendiliginden bir kampanya ba§lami§ti: “Geng Kizlar, Geng Erkekler, H avacihga Ba§layin!” Komsomol iiyesiydim. Elbette en on saflarda olm am gerekirdi. Babamin kar- §1 gikmasina ragmen hemen bir havacilik kuliibiine kaydoldum.

«Biitiin ailem birkag ku§ak oteden beri maden eritme firini operatorliigiinde gah§mi§ gelik i§gileriydi. Babam bir kadimn ge- lik i§gisi olabilecegini, ama asla pilot olam ayacagim du§iinuyor- du. Kuliip ba§kanimiz bunu duydu ve bana babamla birlikte bir kez ugu§ yapm a izni verdi. Giizel bir ugu§tu. Babamin dii§uncesi o giin degi§ti. ^ o k ho§lanmi§ti. H avacilik kuliibiinden iyi derece ile mezun oldum. Para§iitle atlam ada da oldukga iyiydim.

«Sava§tan once evliydim ve bir kizim vardi. Cepheye hemen gonderilmemi§tim. H avacilik kuliibiimiizde ge§itli diizenlemeler yapildi. Erkekler orduya kaydoldu. Biz kadinlar onlarin yerine gegtik. Kursiyerleri egittik. Genelde hig bo§ vaktimiz yoktu. Sa- bahtan ak§ama kadar gali§iyorduk. Bu arada kizim da kampta benimleydi. Ugu§lar sabah saat dortte ba§ladigi igin onu, sabahin erken saatlerinde kilitleyip giderdim. Tabii yemesi igin yamna bi­raz lapa birakarak... Ak§am geldigimde onu her yam lapaya bu- lanmi§ olarak bulurdum. Ve onu yiyip yemediginden higbir za­man emin olam azdim . O zam an yalniz iig ya§indaydi.

« 1 9 4 1 sonlarm da kocam in M oskova savunmasi sirasinda ol- diiriildiigu bildirildi. Bir pilottu. Boliik kom utamydi. Daha sonra cepheye ba§vurdum ...»

§ifre katibi olan Astegmen Liyubov Arkadiyevna Qarnaya, mektubunda §unlan yazmi§:

« ... Sava§ ba§ladiginda oglum iki ya§indaydi ve ikinci gocugu- ma ham ileydim ... K ocam cephedeydi... Annemlerin yamna gittim ve gerekeni yaptim ... K arm m da artik bebegim yoktu...

Page 41: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«§ifre katipligi kursunu bitirdikten sonra cepheye ba§vurdum. Doguramadigim gocugumun intikamim almak istiyordum ...»

M otorize silah birliginde asistan doktor, Astegmen Serafima Ivanovna Panasenko , §unlari soyliiyor:

«Sverdlovsk’luyum. Ve cepheye oradan katildim. Sava§ ba§la- diginda on sekiz ya§ina yeni girmi§tim. Insanlann agladigini ammsiyorum. O giin gordiigiim herkes agliyordu. D oktor asistan- ligi okulunda ikinci yilimdi. O zam anlar orasi kadin dogum oku- luydu. Birden §u fikre saplandim: “Sava§ vardi ve ben cepheye git- meliydim .” Babam siyasi tutukluluk ya§ami§ kidemli bir Komii- nistti. Bize gocuklugumuzdan beri vatam n en degerli §ey oldugu­nu ve savunulmasi gerektigini soylerdi. Yillarca bu dii§iinceyle ye- ti§tirilmi§tim. Ben gitmeyecektim de kim gidecekti?»

Borisov kasabasindan telsizci, kidemli gavu§ Mariya Semiyo- novna Kaliberda, §unlari ammsiyor:

«Bir telsizci olarak gah§mak istemiyordum. Miicadelenin bir pargasi oldugunu kavrayamami§tim giinkii. Tiimen kom utammiz gelir gelmez siraya girdik. Aramizda bulunan M a§enka Sunguro- va adinda biri bir adim one gikip,

“Yolda§ General, konu§abilir miyim?” dedi.“Konu§abilirsin er Sungurova!” diye yamtladi kom utan.“Er Sungurova telsiz hizmetinden alinip sava§in oldugu yere

gonderilmek istiyor.”«Anliyorsunuz degil mi? Hepimiz aym durumdaydik. O giin-

lerde duyumsadiklanmiz kelimelerle anlatilam az. Telsizci olarak gali§mak bize yetmiyordu. H atta bizi kugulttugiinii dii§iinuyor- duk. On saflarda olmahydik.

«Ag ve uykusuzduk. Bizimle kom utammiz gibi degil de baba- miz gibi konu§an general giiliimsemeyi kesti ve,

“Sevgili kizlarim; belki cephede oynadigimz roliin farkinda de- gilsiniz. Sizler bizim goziimiiz ve kulagimizsimz. Ileti§imi olmayan bir ordu kansiz bir insandan farksizdir...” dedi.

«Ikna olan ilk ki§i M a§enka Sungurova’ydi.“ Yolda§ General! Er Sungurova her dakika emirlerinize hazir-

d ir!” dedi.

Page 42: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sava§ bitene kadar ona “ her dakika” diye seslendik.« 1 9 4 3 Haziraninda Kursk Saliyent’deki* gati§malarda bize

alay sancagi verildi. O zaman bizim alayin yani 6 5 . Ordu 129. Telsiz Alayi’nm % 8 0 ’i kadinlardan olu§uyordu. Igimiz igimize sigmiyordu. Sancagi alirken kom utammiz emir verdi: “Alay san- cak altinda diz g o k !..” Bize digerleri gibi yani zirhli ya da silahh birlikler gibi giiven duyuldugu ve bizden bir alay olu§turuldugu igin tiim kadinlar gok mutluyduk... Gozya§lari igindeydik. Hepi­miz aghyorduk.

«(Jok mutluyduk. Ve Vatanimiz zor durumda oldugu igin her tiirlii goreve hazirdik.

«Size inanilmasi giig bir olay anlatacagim. Tiim bedenim oyle gerilmi§ti ki yetersiz beslenmeden ve a§iri sinirlilikten olu§an gece korliigii hastaligim gegti. Anliyor musunuz? Ertesi giin higbir belir- tisi kalmami§ti. A§in stresli ortam beni tamamen iyile§tirmi§ti...»

Savaf sirasinda ugaksavar topgusu olan Rus kidemsiz gavu§ M ariya Sergeyevna Kolesnik, bana §unlan yazdi:

«Ate§ altindaki Vilniyus’u gordiim ... H er §ey yamyordu. Ta§- lar bile... Yanan bir Polonya Katolik kilisesinin kirmizi ta§ duvar- lan hig akhm dan gikmiyor. Ilk iig giin korkudan elim kolum tu- tulmu§tu. Etrafim olii ve yaralilarla doluydu. Ben hamileydim ve ya§iyordum. Ko§maya ba§ladim. Ko§arken, annemin: “ Yaki§ikh bir oglun olmasim istiyorsan yalniz giizel §eylere bakip yalniz gii- zel §arkilar dinleyeceksin,” dedigini ammsadim. Oysa ben yangin, olii ve kandan ba§ka bir §ey gorm iiyordum . Bu kabus iginde na­sil bir gocuk ta§iyorum acaba diye dii§undiim.

«O glum fazla ya§amadi. Ve ben hemen orduya kaydolmak iizere ba§vuruda bulundum...»

Size, Saki kasabasindan Ksenya Sergeyevna O sadgeva’dan ge­len, bir gift defter yapragina yazili mektuptan bir boliim aktar- mak istiyorum.

« ... 9 H aziran 1 9 4 1 ’de on sekiz ya§ina girdim. D aha on be§ giin gegmemi§ti ki o kahrolasi sava§ ba§ladi. Okulu bitirdikten hemen sonra Gaga ile Suhumi arasina demiryolu do§emeye gittik. O rada

* K u rsk £ati§m asi B iiy iik Y u rtseverlik Sava§ in d a fa§izm e kar§i verilen m iicadelede on em li b ir d on iim n o k ta s i n iteligi ta§ir. -^ .n .

Page 43: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yedigimiz ekmek gok garipti. Kirpi gorunumiinde bir §eydi. Birbi­rini tutmasi igin arpa dikeni ve hububat kabuguna gok az un ka- tilmi§ sonra da igi su ile doldurulmu§tu. Bal petegine benziyordu. M asaya koydugumuzda igindeki suyu salar ve masanin iizerinde kiigiik bir havuzcuk olu§urdu. Biz de bu birikintiyi yalardik.

« 1 9 4 2 yilinda 3 2 0 1 no’lu Ikinci Kademe H astanesi’nde gali§- mak iizere goniillii yazildim. Burasi Kafkas otesi ve Kuzey Kaf- kasya cepheleri ile Bagimsiz Deniz O rdusu’na ait gok biiyiik bir hastaneydi. Sava§ getin gegiyordu. Oldukga fazla yarali vardi. Y i­yecek dagitiyordum. Bu i§ gece giindiiz suriiyordu. Sabah kahval- ti dagitma zam am geldiginde ak§am yemegi servisine ili§kin i§le- rin tamami heniiz bitmemif oluyordu. Birkag ay sonra sol baca- gimdan yaralandim. I§imi sag bacagim iizerinde sekerek siirdiir- diim. Daha sonra hastanenin yonetimi bana verildi. Yine yirmi dort saat gali§iyordum.

« 3 0 M ayis 1 9 4 3 ’te yogun bir hava saldirisina ugradik. Y ara- lilarin tren istasyonundan hastaneye ta§inip ta§inmadiklarim an- lamak igin bina di§ina giktim. Bu arada cephane deposuna iki bomba isabet etti. Cephane kutulannin alti katli bir bina yiiksek- liginde havalanip infilak ettigini gordiim. Tugladan yapilma bir duvara savruldum ve bilincimi kaybettim ...

«Kendime geldigimde saat ak§amin altisi olmu§tu. Ba§imi ve kollarimi oynattim. Bir sorun yok gibiydi. Sol goziime kan otur- mu§tu. Agarken biraz zorlandim. Hastanenin yolunu tuttum. Ko- ridorda kar§ila§tigim ba§ hem§ire beni tam m adi. Kim oldugumu ve nereden geldigimi sordu. Biraz yakimma geldiginde tamdi ve: “Nerelerdesin, Ksenya? Yaralilar ag. Sen ortalarda yoksun,” dedi. Alelacele ba§imi ve sol kol dirsegimin iist kismini sardilar ve ben hemen ak§am yemegi hazirligina giri§tim. Gozlerim karariyordu. Siirekli terliyordum. Kan ter igindeydim. Ak§am yemegi dagitimi- na ba§lar ba§lamaz bayildim. Arkada§lar beni kendime getirmeye gali§irken, «Acele edin!.. Qabuk olun!..» tiiriinden §eyler soyliiyor- lardi. Bu durumda bile agir yarali askerlere kan verdim.

«Yirm i ay gegmi§ti. Ama hala kendimi iyi hissetmiyordum. Sol bacagim zaten dize kadar §i§ ve sargihydi. Ameliyattan sonra bu­na bir de sol kolum ve ba§im eklendi. Okul yillarimda viicut gii-

Page 44: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

zelligi yari§malarina katilmi§tim. Am a iddiaya girerim ki diinya- da yirmi ay gece giinduz tek ayagi uzerinde sekebilecek atlet yok- tur. Ben bunu ba§armi§ ve ba§indan sonuna kadar dayanmi§tim.

« ... §imdi her §eyi yeniledik. H er §ey gigekler iginde. Ama be­nim acilanm hala dinmedi. Ve hig de kadinca olmayan bir yiize sahibim. Giilemiyorum. Giinlerim istirap iginde gegiyor. Bu sava§ beni oyle degi§tirdi ki dondiigiimde annem bile taniyamadi beni. Nerede oturdugunu ogrendim, eve yakla§tim ve kapiyi galdim.

“Kim o ? ..”«Igeri girdim. M erhaba dedim ve o gece orada kalip kalam a-

yacagim i sordum.«Annem sobayi yakiyordu, iki kiigiik erkek karde§im de yere

atilmi§ bir sam an yigini iizerinde oturuyorlardi. Giyecek bir §ey- leri yoktu ve nerdeyse giplaktilar.

“Gidecek ba§ka yer bulamadin m i?” dedi annem. Beni hala ta- m m am ifti.

“ Idare edemez misiniz?” diyerek israr ettim.“Nasil ya§adigimizi gorm iiyor musun bayan? Bu halimizde bir

de askerleri konuk etmek zorunda kaldik. H ava iyice kararm adan gitsen iyi o lu r.”

«O na iyice yakla§tim am a o yine:“H ava iyice kararm adan gitsen iyi olur, bayan,” dedi.«Artik dayanam adim , onu kucakladim ve kulagina,“ Anne, A nnecigim !” diye fisildadim.«Agla§arak bana ko§tular...«Z orlu §eyler ya§ami§tim. Bugiine dek bunlara higbir kitap ya

da higbir filmde tam k olm adim .»O zam an on yedi ve on sekiz ya§larinda olan bu kizlari anla-

m ak igin gocukluklanm , okullanm ve anne babalarim incelemek gerektigini biliyordum artik.

M uhafiz alayinda radyo ve telgraf operatorliigii yapan kidem­siz gavu§ Sofiya Ivanovna Skerevera, a§agidakileri anlatti:

«Bir gocuk evinde buyudiim. Yedinci simfi bitirmi§ ve mezuni- yet partisi hazirliklari yapiyorduk. D aha sonra hala yazi§tigimiz ve bana kizim diye hitap eden miidiiriimuz Vasili Nikiforovig Zi- m onets bizi alelacele topladi ve: “ (gocuklar sava§ ba§ladi!..” dedi.

Page 45: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bulundugumuz yeri bo§altmamiz gerektigini dii§imiiyorduk. gocu k evi Vinnitsa’nin di§indaydi. Ama nedense boyle bir emir gelmedi. Mudiiriimiiz bu i§i kendi kendimize yapmamiz gerekti- gine karar verdi. Biiyiik gocuklardan kiigiiklere goz kulak olm a- larim isteyerek istasyona dogru yaya olarak oniimiize dii§tii. “Alabildiginiz her §eyi yam m za aim ,” dedi. Ama ne alabilirdik ki... Belki her birimiz birer parga ekmek... Uzun siire yiiriiyiip da­ha sonra trenle gittik. Kizgin yiik katarimizin her durdugu yerde inip bugday ba§agi ya da ne bulduysak toplayip oncelikle kiigiik- lere verip aghgimizi gidermeye gah§tik.

«Boylece Penza’ya vardik. O radan Buzuluk’a gonderildik. Buzu- luk’ta tepemizde patlayan bombalar yoktu. Sonunda kendimizi gii- vende hissettik. O giin geceyi kilisede gegirdik. Daha sonra bir eve gegtik. Miidiir bize: “(Jocuklar, biliyorum okumak istiyorsunuz ama anayurdumuzun yardimimza gereksinimi var. Bir kisrmniz fabrikalara, bir kisrmniz meslek okullarina gideceksiniz. Biz kiigiik gocuklara bakacagiz,” dedi. Giindiizleri okuduk geceleri bir fabri­kada gali§tik. Heniiz on alti ya§ina girmemi§tim. Benden kiigiik i§- giler bile vardi. Makineler oldukga biiyiiktu. Bu yiizden gali§mak igin onlara iskelelerle ula§iyorduk. Kasaturalar yaptik. Onlari bile- me makinelerinde bileyip parlattik. Biitiin bunlar zaferimiz igindi...

«Daha sonra Pravda’da Z oya Kosm odem yanskaya* ile ilgili yaziyi okuyan grubun tam am i, yani biitiin kizlar cepheye gitmeye karar verdik. Bize anayurdun her §eyden once geldigini parti og- retti. Yine o parti benim hayattmi kurtardi. Agliktan olmemi en- gelledi. (Aglar) Beni egitti. Sava§ olmasaydi iiniversiteyi bitirmif olacaktim . Cephede ders verdim. Bundan gurur duyuyorum ...»

Leningrad’da Nevskaya gegitlerinin ote yakasinda ya§ayan bir kiz vardi. Bu kiz orada dogup okula orada gitti. Kiz arkada§lariy- la dansa gitti, Kom som ol gali§malarina katildi. Daha sonra Bol- fevik fabrikasinda freze makinesi operatorii olarak gah§ti.

1 9 4 1 ’de ordu birlikleri fabrikamn yanm dan gegerken beni de cepheye gotiiriin diye onlara yalvardi.

* Z o y a K o sm o d em y a n sk a y a (1 9 2 3 -1 9 4 1 ) N azilerce id am edilen ke§if ko lu n d an bir p artizan d i. -<j.n.

Page 46: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Bu kizin adi Nadejda Vasiliyevna Anisim ova’ydi. I§te onun oy- kiisii:

«H erkes beni korum aya, cepheden uzak tutmaya gali§ti. Ama ben bir makineli tiifek boliigiinde hastabakici olmayi ba§ardim. Bilemiyorum am a belki gok geng oldugum igin olumden korkmu- yordum . Boliigiimiiziin tam am i bizim alayin bulundugu alanda hiicuma gegti. Tan agardiginda geri gekildik. Tarafsiz alandan bir inilti geliyordu. Ben o yone dogru yoneldim. “Gitme. Oliirsiin,” dedi askerler, “gormiiyor musun, hava aydinlam yor.”

«Am a onlari dinlemedim. Siiriinerek gittim. Yaraliyi buldum. Kollarindan kemerime baglayip onu sekiz saat boyunca siiriiye- rek canli olarak getirdim. K om utan olayi duydu ve benim be§ sa­at gozetim altinda tutulmami em retti. Yardim cisi farkli dii§iinii- yordu: O na gore, “odiillendirilmeliydim.” H er ikisini de anlaya- biliyordum ...

«O n dokuz ya§inda kahramanlik madalyasi aldim. Saglarim bembeyaz olmu§tu. On dokuzumdayken son gati§mada biri akci- gerime biri de om urum a olm ak iizere iki kur§un isabet etti. Ba- caklanm felg oldu. Herkes oldiigiimii sandi... Aileme deoldiigiim bildirilmi§ti. Eve dondiigiimde kiz karde§im bana bu evraki gos- terdi!..»

Ke§if kolundan kidemli gavu§ Albina Aleksandrovna Ganti- m urova, a§agidaki oykiiyii anlatti:

«Annemi hayal meyal am m siyorum . O oldiigiinde iig ya§in- daydim. Babam Uzak Dogu Sovyet’te gah§iyordu. Bir subaydi. Bana ata binmeyi o ogretmi§ti. (Jocuklugum da beni en fazla etki- leyen olay buydu. Be§ ya§indayken Leningrad’da halamla ya§adi- gim giinleri am msiyorum . H alam Rus-Japon sava§inda gorev yapmi§ bir hem§ireydi.

«(Jocuklugum da diger kizlardan farkhydim. Ofkelendigimde okulun birinci katindan a§agiya atlam aya yeltenirdim. Futbol oy- namayi severdim. Bir erkek takimmin kalecisiydim. Finlandiya ile sava§ ba§ladiginda birkag kez evden kagip cepheye gitmi§tim. 1941 yilinda yedinci simfi heniiz bitirmi§ ve bir teknik okula ba§- vurmu§tum. “Sava§ gikti” diye aglam aya ba§ladi halam. Ben ise cepheye gidecegim ve orada kendimi gosterebilecegim igin ner-

Page 47: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

deyse seving duyuyordum. Kanin nasil bir §ey oldugunu nereden bilebilirdim ki?

«G 6nullii Halk Kolordusu 1. Muhafiz Tiimeni olufurken ben dahil birkag kiz saglik taburuna kaydolduk.

“Cepheye gidiyorum ,” dedim halama telefon agarak.“ (Jabuk eve gel! Ogle yemegi soguyacak,” dedi bana.«Telefonu kapattim .«Daha sonra onun igin gok iizuldiim. §ehir abluka altindaydi

ve o ya§li kadin yapayalmz kalmi§ti.«Hig unutmuyorum bir giin §ehre gitmeme izin verilmifti. §ekeri

gok severdim. Bu yiizden halama gitmeden once bir diikkana girdim. Karne ve abluka kelimelerinin ne anlama geldigini bilmiyordum.

“Birkag §eker verir misiniz,” dedim.«Satici kadin bana deliymi§im gibi bakti. Kuyruktaki insanlar

da oyle. Silahim kendimden biiyiiktii. Bana bu silahlan verdikle- rinde kendi kendime acaba ne zaman silahimin boyuna ula§aca- gim derdim.

“Ona istedigi §ekerleri verin. Bizim karnemizi aim ,” dediler kuyruktaki insanlar.

«Ve §ekerleri almiftim gergekten.«Cepheye bagi§ toplam yordu. M eydanda masalarin iizerine

kocam an tepsiler konmu§tu. H er masanin oniinde kuyruklar olu§- mu§tu. Insanlar altin yiiziiklerini, kiipelerini, saatlerini getirmi§- lerdi. Kimi de para veriyordu. Ellerinde ne varsa teslim ediyorlar- di. Hem de kar§iliginda higbir beige alm adan. Kadinlar evlilik yii- ziiklerini getiriyorlardi... Bu manzarayi hig unutmuyorum. Bir de o giinkii §ekerleri.

«Sonra 2 2 7 no’lu emir verildi. “ Bir Adim Dahi Geri (Jekilmek Y o k !” Bu emirle bir anda buyiidiigiimu hissettim.

«Giinlerce uyumadan ilerledik. (Jok fazla yarali vardi. Bir ke­resinde hig dinlenmeden iig giin ayakta kaldik. Ben bir kamyon dolusu yaraliyi hastaneye gotiirmekle gorevlendirildim. Y aralilan biraktiktan sonra doniifte bo§ kamyonda horul horul uyudum. Dondiigiimde kendimi bir gigek kadar zinde hissediyordum. Ama arkada§lanm hig uyumami§lardi ve yorgunluktan bitap dii§mii§- lerdi. Ancak direniyorlardi.

Page 48: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Komiserle kar§ila§tim.“Yolda§ Kom iser, utam yorum ,” dedim.“Sorun nedir?”“U yudum .”“N erede?”«O na yaralilara e§lik ettigimi ve donii§te bo§ kamyonda bir

kutuk gibi uyudugumu soyledim.“N e olmu§ yani? Iyi bir uyku gektigini duymak ne giizel. Di-

gerleri yorgunluktan dii§mek iizereyken en azindan bir ki§i gali§a- cak zindelikte demektir bu.”

«Yine de sugluluk duymu§tum. Sava§ boyunca bu tiir suglu- luklari hep ya§adik.

«Saghk taburunda bana iyi davram yorlardi. Ama ben ke§if ko- lunda olm ak istiyordum. Izin vermezlerse kagacagimi ve cephe hattina katilacagimi soyledim. Bu yiizden neredeyse Komso- m ol’dan atiliyordum .»

Sava§ sirasinda iki Kizil Yildiz, iki §eref ve iki kahramanhk madalyasi almi§ti. Ama bu askeri m adalyalar ona yetmemi§, bir de ke§if koluna katilmi§ti.

«M adalyalar bana yetmemi§ti... Ke§if kolundaki arkada§lar: “Bu sava§ senin igin yeterince uzun degildi, A lbina,” diye §aka ya- piyorlardi. Aldigim ilk kahram anhk madalyasi benim igin en kut- sal olamydi. Bir gun kamuflajdaydik. Bir emir geldi: “Anayurt Igin Ileri!” Ama kimse gizlendigi yerden gikmadi. Em ir yinelendi. Yine bir tepki yok. Ben kiz oldugumu gorsiinler diye §apkami gi- karip ortaya giktim ... Bunun iizerine grubun diger iiyeleri de gik- ti ve hep birlikte gati§maya gittik.

«l§te bu madalyayi o giinkii davrani§imla ilgili olarak aldim ve aym giin goreve giktik. Biliyor musunuz o zaman ilk defa regl ol- m u§tum ... Kan gordiim ve giglik attim :

“ Y aralan d im ...” diye bagirdim.«Gorevdeki ke§ifgiler arasinda ya§h bir asistan doktor vardi. “Nerenden yaralandin?” diyerek yanima ko§tu. “ Bilm iyorum ... Ama §urada kan v a r ...” dedim.«Ve o bana bir baba gibi her §eyi anlatti.

Page 49: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sava§ bittikten sonra bir on be§ yil daha “goreve gikmayi” siirdiirdiim. Her gece riiyamda ya makineli tiifeklerce kistirildigi- mizi ya da ku§atildigimizi goriiyordum ... Di§lerim gatirdayarak uyamrdim.

«Sava§ bittiginde yapm ak istedigim iig §ey vardi. Birincisi, ar­tik midem iizerinde siiriinmeyip otobiise binmek; ikincisi, bir so­mun ekmek alip bir girpida yemek; iigiinciisii, piril piril gar§afli temiz bir yatakta uyumak.»

Ugaksavar topgusu Valentina Pavlovna M aksim quk a§agidaki olaylari ammsiyor:

«28 Haziran 1 9 4 1 ’de aralannda benim de bulundugum tiim egitim enstitiisii ogrencilerini ogle vakti resim atolyesi avlusunda topladilar. Kisa bir siire sonra §ehri terk ettik. Eski Smolensk yo- lunu izleyerek Krasnoye kasabasina dogru yol aldik. Biiyiik bir ozenle ayn gruplar halinde yiiriiyorduk. Giiniin sonuna dogru ha- va lsindi. Yiiriimek kolayla§ti ve arkamiza bakmadan hizla ilerle- meye ba§ladik. M ola verdigimiz yerden doguya dogru baktigimiz- da §ehrin biitiiniinu igine alan yakla§ik kirk kilometrelik bir uzak- likta gokyuziiniin yansinin ate§ten m or bir kor gibi parladigim gordiik. Bir diizine ya da yiiz ev degildi yanan. Smolensk’in tam a- mi yaniyordu...

«Farbalali, ince yeni bir elbisem vardi. Arkada§im Vera onu gok begeniyordu. Birkag kez giyip iizerinde denemi§ti. Ben de dii- giinunde ona verecegime soz vermi§tim. Yaki§ikh bir sevgilisi var­di. Evlenmeyi planliyorlardi.

«Sonra birden sava§ patlak verdi. Siper kazmaya gitmeden on­ce miidiirle birlikte e§yalan gozden gegirdik. “V era, bu elbiseyi al,” dedim §ehirden aynlirken.

«Kabul ettiremedim. Ve biiyiik yanginda o elbise yok oldu.«Yiiriirken bir yandan da arkamiza bakiyorduk. Yanginm si-

cagi sirtlarimizi kavuruyordu. Biitiin gece mola vermeden yiirii- diik. Ve §afakta i§e ba§ladik. Bize tanksavar gukurlari kazmamiz soylendi. Yedi metre yiiksekliginde dik duvarlar yapiyor ve iig bu- guk metrelik ayn bir gukur agiyorduk. Topragi belle kaziyordum. O sirada her §ey alevler iginde ve eflatun renkteydi. Bahgesinde gi- gekler ve leylaklar olan evimiz geldi goziimiin oniine...

Page 50: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«lki nehir arasinda bulunan gayirlik bir alanda kuliibelerde ya- §ardik. Sicak, nem ve yagmurdan dolayi siirekli sivrisinek olurdu. Uyumadan once onlari kovalardik. Ama sabaha kar§i bir yolunu bulup tekrar igeri girer ve bizi uyutmazlardi.

«O radan bir saglik birimine gotiiriildiik. Yerlerde yattik. bir- kagimiz hastalandi. Ate§im yiikseliyor ve igim titriyordu. Aglaya- rak yere uzandim. Kogu§umuzun kapisi agildi. Y ataklar yerde yan yana araliksiz dizilmi§ oldugu igin doktor igeri giremiyordu. E§ikte durdu ve, “Bu kanli sitm a,” dedi. Beni kastediyordu.

«Uzun zam an once altinci simftayken bir ders kitabinda bu hastalikla ilgili bir §eyler okumu§tum. Bu yiizden en korktugum §eydi bu hastalik. D oktor bunu bilemezdi. O sirada radyoda, “Bu iilke ugsuz bucaksiz. D urm a! H aydi k avg aya!..” §arkisi galiyordu. Bu §arkiyi ilk defa o zam an duymu§tum.

«Beni Roslavl yakinindaki K ozlovka’ya getirdiler ve bir bank iistiine biraktilar. Diifmemeye gali§arak orada oturdum. Bu ara­da sanki riiyadaymi§im gibi §u sozleri duyuyordum:

“Bu o m u?”“E vet,” dedi asistan.“ Onu kantine gotiiriin.”«O rada bir yatakta yatiyordum . Dii§iinebiliyor musunuz sicak

bir hastane yatagindaydim . Artik ate§ yakip yerde yatmiyordum. Y a da su gegirmez bir yagmurlukla bir agag altinda. Yedi giin ke- sintisiz uyumu§um. Hem§irelerin beni uyandirip yemek yedirdik- lerini soylediler. Ama ben hig am m sam iyorum . Bir hafta sonra kendi kendime uyandigimda doktor gelip muayene etti.

“Artik hastahgi yenebilir,” dedigini i§ittim.«Tekrar dalmifim.«Cephede en zor §ey uykuya kar§i direnmektir. Giinlerce uy-

kusuz kalirsiniz ve oyle bir an gelir ki artik kendinize soz gegire- mezsiniz. Qahfirken uykuya direnmek biraz daha kolay am a kisa bir dinlenme am nda bitkin dii§iiyor insan. N obette uykuya yenik dii§memek igin iki saat boyunca bir a§agi bir yukari voltalarken aym §eyleri yinelemeden yiiksek sesle §iir okurdum.»

Sava§ yalniz cephede siirmiiyordu. Benim iilkemde herkes as- kerdi.

Page 51: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

I§te Franya Vasiliyevna Ada§kevig, 'm oykiisii:«M insk’i bom balamaya ba§ladiklarinda §ehri bo§altmaya ga-

h§iyorduk. Aramizda hig erkek yoktu. Yalm zca kadinlar, ya§lilar ve gocuklar vardi. H ayatim da hig bu kadar gocuk gormemi§tim. Neden boyle bir izlenime kapilrm§tim bilmiyorum. Belki herkes- ten once onlari kurtarm ayi hesaplami§lardi. Ama bu kadar gocu- gu daha sonra da bir arada gorm edim ...

«I§galin ilk giinlerinde ne mi yaptim? Fi§ek toplayip tencere ve kazanlarin iginde topraga gomiiyordum . Silahlan da... O rm anlar fi§ek doluydu. H ayatta kahrsak biitiin bunlarin bir giin i§e yara- yacagini biliyorduk. Bu i§i yaparken yalmz degildim. Hig kimse Nazilerin topraklanm izi gignemesini kabullenemiyordu.»

Yeraltinda miicadele eden Mariya Vasiliyevna Jloba anlatiyor: «Y arahlan Minsk di§ina gotiiriiyorduk. Boyum kisa oldugu

igin yiiksek okgeli ayakkabi giyiyordum. Biri “Kara saldirisi!” di­ye bagirdiginda ayakkabimin birinin topugu koptu. Ayakkabila- nm i elime alarak ko§tum. Bu giizel ayakkabilari atam azdim .

«Ku§atilmi§tik. Qemberi kiramayacagimizi anlayinca hastaba- kici Da§a ile siperden giktik ve ayaga kalktik. Esir dii§up kiigiik dii§mektense vurulup olmeyi yeglemi§tik. Y aralilar da boyle dii- §iiniip ayaga kalkmi§lardi...

«Ilk Nazi askerini gordiigiimde dilim tutuldu. Tek kelime ko- nu§amadim. Topluca yiiriiyorlardi. Gengtiler, keyifliydiler ve sin- tiyorlardi. Bir ge§me ya da bir pinar gordiikleri her yerde duruyor ve ellerini yiizlerini yikiyorlardi. H er taraf kan igindeydi. O glik seslerinden durulm uyordu... Buna ragmen onlar sanki norm al bir ortam daym i§lar gibi pantolon pagalarim ve ceketlerini sivayip yi- kanmayi siirdiiriiyorlardi... Oylesine nefretle doluydum ki kendi­mi zor tutuyordum. Eve dondiim ve iistiimii ba§imi degi§tirdim. Ter igindeydim. Onlarin yurdumda olmalarina dayanam iyor- dum. Biitiin gece uyuyamadim .»

Sluts yeralti orgiitii iiyesi Mariya Tim ofeyevna Savitsaya-Rad- yukovig, ammsadiklarini anlatiyor:

«Alm anlar motosikletlerle koye girdiler. Goziimii dikip onlari izledim. Gengtiler, ne§eleri yerindeydi ve siirekli giiliiyorlardi. Or-

Page 52: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

taligi kahkahadan inletiyorlardi. Onlarin burada, bizim yurdu- muzda olmalari dii§iincesi beni gildirtiyordu.

«Tek ozlemim intikam alm ak, olmek ve benim igin bir kitap yazilmasiydi. Ulkem igin her §eyi yapm aya hazirdim.»

«Kiigiik bir bebegin vardi degil mi?»« 1 9 4 3 yilinda bir bataklik sazliginda bir kiz dogurdum. Kundak

bezlerini iizerimde, gogiislerimin altinda kurutur yine boyle lsitir ve bebegi kundaklardim. H er yer ate§ altindaydi. Koyler insanlanyla birlikte yamyordu... Bizim Gress bolgesinde dokuz koy yakildi. §u anda bu bolgenin tamami Sluts bolgesinin bir pargasim olu§turuyor.

«Ben arkadafimm ailesinin yanmi§ kemiklerini topladim. Ke- mikleri bulduk ve iizerlerinde kalan giysi pargalarindan kimlere ait olduklarim saptadik. Arkadafim bir bluz pargasim eline aldi: “Bu annemin bluzu...” dedi ve bayildi. Temiz olup olmadiklarina bakil- maksizin kagit torbalara ya da yastik kiliflarma kemikler dolduru- luyor ve kazilan toplu mezarlara konuyorlardi. Bu koyden geriye yalnizca gukurlara doldurulan bu kiigiik beyaz kemikler kalmi§ti...

«Artik ne olursa olsun her i§ igin gonulliiydiim... Du§mana kar- fi nefret doluydum ve olanaklar elverdigince her §eye katilmak is­tiyordum.

«Bebegim iig aylikti ve goreve onu da yam m da gotiirmek zo- rundaydim. Komiser beni bu halde goreve gonderdigi igin yiiregi- nin sizladigim soyledi. Y arali askerler orm anda oliiyordu. Bu yiiz- den ben orm ana gitmek zorundaydim . Ilaglari, sargi bezlerini ve serumlari bebegin kundaginda ta§iyordum. Hig kimsenin gegeme- digi Alman nobet merkezlerinden gegmeyi ba§ardim. Hem de tek bafim a...

«§u anda anlatmasi bile zor... Bebegimin ate§ini gikarmak ve aglatm ak igin viicudunu tuz ile ovuyordum. K izaracak, ka§inacak ve kundagimn iginde debelenmeye ba§layacakti. N obet tutan as- kerlere yakla§irken «tifiis, tifiis» diye baginrdim . O nlar da, “Sakin bize yakla§m a! Defol g it!” diyerek beni kovuyorlardi.

«Evet onu tuzla ovmu§, kundagimn igine sarimsak koymu§- tum . Zavalli kiigiik bebegim... Ug aylikti. Nereye gitsem onu da gotiiriiyordum . O zam an emzikteydi. Yani em iyordu...

Page 53: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Nobetgi asker noktalarm i gegip de orm ana girdigimde bebe- gimin gektigi aciyi ben de duyar aglardim . Bunu birgok kez yap- mak zorunda kaldigim igin aym aciyi defalarca ya§adim ...»

Mariya M ihaylovna Matusevig-Zayats ve Mariya Savitskaya yeralti hareketinde birlikte gali§tilar. Mariya M ihaylovna Matu- sevig daha sonra partizanlara katildi. Biz konu§urken o, Savitska­ya’yi dinliyor ve agliyordu. Zayats’in kendi oykiisii de yiirekleri buran tiirdendi.

«Sava§ ba§lamadan iig giin once bir oglum oldu... Adim An­ton koyduk. Biz dogumevinde dogum yaparken korkung haber geldi: “Sava§ gikti!” Yeni dogan bebeklerin gogunun oglan oldu­gunu ammsiyorum .

«Alman i§galinin ilk giinleriydi. O rm anda fi§ek topluyor ve si- lahlan sakliyorduk. Annem siirekli soyleniyordu: “Kucaginda be- beginle nereye gidiyorsun? Allahtan korkm uyor m usun?” Ben de ona, “Y a onlar? O nlar korkm uyor mu? Insanlanmiza yaptiklan- m gorm iiyor m usun?..” diyordum.

«Erkekleri evlerinden gikariyor ve kapi onlerinde kur§una di- ziyorlardi. Kapi kom§umuzun iki oglu boyle oldiiriildu...

«Ben kom somol iiyesiydim ve olanlara seyirci kalam azdim. Kucagimda gocugumla birlikte bildiriler dagittim, bilgi topladim. Iki can birden tehlike altindaydi. Oylesine gok gozyafi dokmii§- tiim ki... N ehirlerce...

«Oglum oldii. Onunla birlikte olamami§tim. O zam anlar par- tizanlarla galifiyordum. Oglum annemle birlikte yakilmi§ti. Eve gittigimde zemin hala sicakti. Kemiklerden kalan bir parga kiil bulabildim. M anzara hala gozlerimin oniinde...

«Sava§tan sonra bir oglum daha oldu. Tanriya dua ediyor- dum. Onun buyiidiigiinu gorebilmek ve beni minicik elleriyle sar- masini doyasiya hissedebilmek igin. Ben bir anaydim. Ve sava§- tan nefret ediyordum.»

Partizan Vera Yosifovna O dinets anlatiyor:«N efret doluyduk. Topraklarim izda gok fazla sug i§lemi§lerdi.

Yiireklerimizin onlara kar§i duydugu tek §ey nefretti. Sokaklar kan ve oliilerle kaplanmi§ti... Annesinin gozii oniinde oldiiriilen bir gocuk gordiim ... Artik olii gormek istemiyordu hig kim se...»

Page 54: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

M insk’ten yeralti orgutii iiyesi Natalya Nikolayevna Akim ova anlatiyor:

«Insanlann hem tedavi edildigi hem de gah§ma terapisine tabi tutuldugu N ovinsk’te bir akil hastanesinde gah§iyordutn. H asta­ne 3 0 0 hektarlik alana kurulu bir giftlik igerisindeydi ve burada 3 0 0 hasta barinm aktaydi. M insk bombalandi. Evimiz ve caddele- rimiz tiimden yandi. Evimizin oldugu yere geldigimde ate§in o rta ­sinda yanm akta olan iki £ in vazosu ve biiyiik bir piyano di§inda her §eyin yamp kiil oldugunu gordiim.

«Akil hastanesi ba§hekimi cephede gorev almak iizere hemen askerlik §ubesine ba§vurdu. Ote yandan hastalar kaderlerine terk edilemeyecegi igin ben §ehirde kaldim. C^ok gegmeden Naziler gel­di. H astane ve giftlik igin bir grup SS gorevlendirildi. Arazinin tii- miinden bir ki§i sorumluydu. Bir giin bu sorumlu bana geldi ve, “H adi birlikte etrafi dola§alim ve insanlarimzin neler yaptiklanni gorelim ,” dedi. Bunu birgok kez yaptik. Bu gezilerden birinde bir kadin hasta bize yakla§ti ve bir sigara istedi. Hastalarim iz hig kimseden gekinmezlerdi. SS onu ittirdi. Ama kadm SS’e sarilip op- meye ba§ladi. “ Ariligi” kirlenmi§ti. Hemen silahim kapip hala boynuna sarili duran kadin hastayi kafasm dan vurdu.

«Bugiin bile bu olayin gegtigi yeri gosterebilirim. O kadar et- kilenmi§tim. §u anda bu boliimiin yerinde 2 no’lu hasta kogu§u var. “ Sen ne yaptigim sam yorsun? Onlarin akil hastasi oldugunu bilmiyor m usun?” diye baginp iizerine yiiriidiim. Titriyordum . Birisi beni bir ba§ka odaya gotiirdu. Daha sonra W erner yam m a geldi. Bir gevirmen aracihgiyla bu olaydan bu kadar etkilenmeme gerek olmadigini, olii bir agacin kesilmesi gerektigini soyledi.

«D aha sonra gaz karavanlari geldi ve tiim hastalari alip gotiir­du. H areket edemeyecek kadar zayif olanlar ham am a gotiiriildii. K apilar kapatilip pencereden egzos borulariyla igeriye gaz verildi. D aha sonra bir kolordu olu§turan bu oliiler kam yonlara balik is- tifi gibi yigildi.

«Kotii durumdaydim. Biitiin bu vah§eti yoneten ki§i beni gali§- ma odasina gotiirmelerini emretti. Davram§imn nedenini agikla- m aya gali§iyordu. “§u anda stres altindasimz. Ama bir siire sonra sizi bu olii agaglarla ugra§maktan kurtardigimiz igin bize te§ekkiir

Page 55: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

edeceksiniz. Her §ey bir yana onlar umutsuz vakalardi ve herke- sin ba§ina belaydilar. Birakin bu kadinca duygusalligi,” dedi. Oylesine sakindiler ki... Sanki yaptiklan gunliik siradan bir i§- mi§ gibi.

«I§te bu tiir insanlardi onlar. Boylesi canavarlarin topraklari- mizda dola§m alarina nasil izin verebilirdik?»

Defterlerimde buna benzer diizinelerce, yiizlerce oykii var. In­san belleginde iz birakan anilar vardir. Ya§am bu anilarda yo- gunla§arak siiriip gider ve benim bugunkii ya§amim gegmi§in bu amsi ile adete bom bardim ana ugradi. Yikildi.

Eski partizan Yelena Fiyodorovna Kovalevskaya Kiev’den ba­na §unlari yazdi:

«E§im, babam ve ben aym giin cepheye gidiyorduk. Erkek kardefim onceden gitmi§ti. Annem inegimizle evde kalmi§ti.

«Ben cepheden yalmz dondiim. Annemle birlikteydim. Inegi otlattim . Odun toplam ak igin orm ana gittim ...»

GomePden yeralti orgiitu iiyesi Sofiya Vasiliyevna Osipova- Vigonnaya anlatiyor:

«Bir enstitiiden yeni mezun olmu§tum ve bavulumu almi§ eve doniiyordum . Yolda cepheye giden askerlere rastladim . O anda karar verdim. Gereksinim varsa ben de katilacaktim ...

«Eve geldigimde annemi gozya§lan iginde, babami altiist ol- mu§ bir durumda buldum. Annem beni kucaklayip, “Dondiin. Birlikteyiz artik. Ne yapacagiz?” dedi. Ben de, “Sava§acagiz,” diye yam tladim .

«Aym gece N azi ugaklari §ehri bom bardim ana tuttu. Uyuyan insanlann iizerine bom balar dii§iiyordu. D oga, insanlarin ya§a- mak zorunda oldugu geli§kilerle doluydu. Giine§ topraklanm izin her pargasim aydinlatarak doguyordu. Giilmeyi unutan bizdik. Herkes asker olmanin zam am geldigini anlami§ti.»

G om el’den, yeralti orgiitiiniin bir ba§ka iiyesi Olga A ndre- yevna Yem eliyanov anlatiyor:

«Sava§ ba§ladiginda hamileydim. Herkes §ehirden ayrilmam gerektigini soyliiyordu. Ben buna razi degildim. Bebegimi neden memleketimde degil de ba§ka yerde doguracaktim ? Sava§in onuncu giinii dogurdum ...

Page 56: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«§ehirde Nazileri goriir gormez anneme felg geldi. Tek dii§iin- cem partizanlari bulmakti. Yiiregimizde vatandan daha onemli bir §ey yoktu.»

4 . H ava Muhafiz Alayi bom bardim an ugagi pilotu, kidemli muhafiz alayi tegmeni Anna Sem iyonovna D ubravina-Q ekunova sava§in ilk giinlerini §oyle anlatiyor:

«Gereken egitimi almi§tim. Bu yiizden cepheye katilmak igin uzun uzun dii§unmedim. Bir saniye bile duraksamadim.

«Hig unutm uyorum ; gigeklerimi kom§uya gotiiriip, “Liitfen bunlari sula. Ben yakinda geleceginr,” demi§tim.

«D ort yil sonra donebildim.«Cepheye gok fazla kiz gitti. Analar aglarken ya§lari kiigiik ol­

dugu igin bizimle gelemeyen kizlar bize gipta ediyorlardi. (^evre- sinde herkes aglarken benimle birlikte gelen kizlardan biri sanki donmu§ gibi oylece dikilip kalmi§ti. Herkesin yaninda aglayama- mi§ti. D aha sonra gozleri nemlenmi§ti. Sava§in nasil bir §ey oldu­gunu nerden bilebilirdik? (^ok kiiguktiik...»

Askeri doktor asistam Mariya Afanasiyevna Garaguk anlati- yor:

«Tip fakiiltesini bitirmi§, eve d6 nmii§tum. Babam hastaydi. Sonra birden sava§ patlak verdi. Resmen agiklandiginda sabahti ve agaglarm uzerinde gig damlalari vardi. Cephede o gig damlala- ri goziimiin oniinden hig gitmedi.

«H er §eye ragmen zafere inaniyorduk. Geri gekilirken bile inancimizi kaybetmedik. Oldiiriilecek miydim, yaralanacak miy- dim yoksa hayatta mi kalacaktim ... Bunlari dii§iinerek kaybede- cek bir dakikam bile yoktu. Goziim bir tek §eyi goriiyordu: O da yaralilardi. Gune§li bir giinde bir bugday tarlasinda bugdaylarin arasina uzanmi§tim. Birden Alm an makineli tiifek tarakalan du- yuldu ve daha sonra bir sessizlik goktii. Kulagimdaki tek ses bug­daylarin hifirtilariydi. Ve hemen ardindan Alman makinelilerinin tarak alan ... Acaba tekrar bugday hi§irtilarim dinleme §ansim ya- kalayabilecek miydim?

« ... Y arali bir adami ta§iyordum. Birden bir gocuk aglamasi i^ittim. Um utsuzca baginyordu. O raya buraya ko§turdum. Onu bulam iyordum . Bu kim, nerede ve ne olabilirdi? Aklimi kagirmak

Page 57: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

iizereydim. Sonunda buldum. 5 yamnda bir gocuktu. Pargalanmi§ bir tankin altindaydi. Kizi ve yanagindaki kam gordiigiimde deh- §etten kaskati kesildim. Bu biiyiik yanginda gocuklarin yandigina tamk olmak korkungtu...»

G omel’den A nna Konstantinovna A ntuskova anlatiyor: «gocuklugum da Budyonny’nin* Ordusu’nda babamla birlikte

garpi§an dayimdan gok etkilenmi§tim. Dayim ordudaki arkada§la- ri ile birlikte oykiiler anlatmayi ve ig sava§ ve kahramanlari iizeri- ne §arkilar soylemeyi severdi. “Nehrin (Jok Otesinde (Far Beyond The River)”, “Ulkemin Tepeleri ve Ye§il Vadilerinde (Along Up­lands and Green Valleys)” ve “ Kizil Ordu Tiim Ordulann En Giig- liisudiir (The Red Army Is the Mighties of Them All...)” gibi mar§- lari ilk ondan duymuftum. ig sava§ marflarim bana o sevdirmifti.

«Sava§tan hemen once hem§irelik egitimimi bitirmi§ ve Gomel’de Budako§elevo Nedoyi tip merkezine hem§ire olarak atanmiftim. Orada yetmi§ iiyeli bir kolektif giftligin Komsomol orgiitiine sekreter segildim. Amator tiyatro ile ilgilendim. O donem ya§amimin en ke- yifli, en mutlu donemiydi. Uzun siirmedi. Sava§ izin vermedi buna. 2 2 Haziran sabahim ammsiyorum... Sanki daha dun gibi...

«Bir konser donu§ii sava§ haberini aldik. Kolektif giftlige yak- la§irken §arkilar soyliiyorduk. Birden herkes sustu ve dii§iinceye daldi. Az once gocuklar gibi eglenen insanlar sanki onlar degildi. Bir anda kendilerini biiyiik bir sorumluluk altinda hissettiler. Herkes o an vatan savunmasina hazirdi. Bu konuda ku§ku yok­tu. Saglik boliimiinde galifmak iizere askerlik servisine kaydol- muftum. O gece askere gagri kagitlarimi aldim. A rkadaflanm dan ayrilma zamanim gelmifti. (Jogu agliyordu. Bense korkak oldu­gumu ya da cepheye gitmek istemedigimi dii§iinecekler kaygisiy- la aglamaya gekindim. Oysa hig korkm uyordum ve gitmeye yii- rekten hazirdim. Belki olaylan tam olarak kavrayam iyordum ama yiiregim kesinlikle hazirdi...»

H afif makineli tiifek-topgu batarya kom utam , Tegmen Voys- ko Polski Liyubov Ivanovna Liyubgik 'nin Berezino bolgesinde Perevoz koyiinde ya§adigim bir gazete makalesinden ogrendim.

* M are§al Sem yon Budyonn y (1 8 8 3 -1 9 7 3 ) iinlii b ir i? sava§ (1 9 1 8 -1 9 2 0 ) k ah ram an i ve 1. Siivari O rd u su K o m u tam . -£ .n .

Page 58: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Yeni bir lkarus otobusle Berezino’ya vardim. O rada higbir ara- banin Perevoz yoniine gitmeyi goze alamadigim soylediler. Yolu o kadar gamurluymu§ ki bazen slit tankerleri ya da posta kamyonla- n bile oraya ula§amiyormu§. Siit tankeri sabahtan gitmi§ti. Posta kamyonu ise beni ancak giftlik merkezinin bulundugu kom§u bir koye gotiirebilecekti. 4 kilometre kadar bir yolum daha vardi. Bu mesafeyi yiiriiyerek ya da birinin atiyla gidebilecektim. §ansim ya- ver gitti. Perevoz’a i§ igin giden ve beni aradigim eve atla gotiirebi- lecek bir orm an miihendisi buldum. Eve geldigimizde miihendis evin erkegine, «M erhaba Liyubgik! Nasil oluyor da gazeteciler se­nin gibi siradan eski bir askerin evine geliyorlar... Ama onlar senin- le degil de karinla roportaj yapm aya geliyorlar,» diyerek takildi.

Liyubov Ivanovna ile birlikte sobayi yaktik, patates soyup kay- nattiktan sonra m asaya oturduk.

Ve yine diger kadinlardan dinledigim aci oykiilerden birini din- lemeye ba§ladim.

« ... Saratov’a gonderildim. Ug ay siiren bir torna operatorliigii egitimi aldim. Tek du§iincemiz cepheye gitmekti. Giinde tam on iki saat gah§iyorduk. Egitimin sonunda kiz arkada§imla birlikte askerlik fubesine gittik. Ama orada bizi kaydetmeyeceklerini bil- digimiz igin bir fabrikada gah§tigimizi gizledik.

«Ryazan piyade okuluna gonderildik. Bu okuldan makineli tii- fek-topgu bolum kom utanlari olarak mezun olduk. W arsaw ’a ka­dar biitiin yolu yiirudum ...»

Vera Sergeyevna Rom anovskaya sava§ sirasinda bir partizan hem§ireydi. §imdi Biiyiik Byelorusyan Yurtseverlik Sava§i Tarihi Devlet M uzesi’nde rehberlik yapiyor. Ivanovna’mn ba§indan ge- genler bana Vera’mn oykiisiinii anim satti.

V era’nm anlattigi olaylar sava§ doneminin ilk yillarina ait ol- mam akla birlikte aym dii§iinceleri igeriyordu. Iki oykii biiyiik ben- zerlikler ta§iyordu. Nasil oldugunu bilmiyorum ama her anlatilan birbirine benziyor ve sagladiklan umulmadik yeni detaylar o giin- lerin atmosferinin tam olarak algilanmasmi olanakh kiliyordu.

Vera Sergeyovna Rom anovskaya’nm anlattiklari:«Partizan birliklerimiz Kizil O rdu birimlerine katildi. Bir toren

yapilip bizlere silahlarimizi teslim etmemiz ve gidip kendi i§lerimi-

Page 59: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

zi gormemiz soylendi. Aniayamami§tik. Sava§ hala devam ediyor­du. Yalniz Biyelorissiya kurtarilnu§ti. Silahlanmizi neden teslim edecektik ki... Hepimiz sava§a devam etmek istiyorduk. Tiim kiz­lar toplamp askerlik §ubesine gittik. Ben hem§ire oldugumu ve cepheye gonderilmek istedigimi soyledim. Bana, “Pekala, sizi kaydediyoruz. Gereksinim oldugunda gagiracagiz,” dediler.

«Bir sure bekledim ama ses seda gikmadi. D efalarca askerlik §ubesine gidip geldim. Sonunda bana cephede yeterince hem§ire oldugu ve yalnizca M insk’te tugla ayirma i§i igin insan gerektigi soylendi.

«Bu sava§ta yer alan kizlar nasil insanlardi? M erak ediyorsa- mz anlatayim. (^ernova adinda bir kizimiz vardi. Hamileydi. Tam da bebeginin kalbinin attigi yanda bir mayin ta§iyordu. Bunlarm nasil insanlar olduguna artik siz karar verin. Bunu biz agiklama- yalim. Biz, biz gibiydik. “V atan ” ve “Biz” aym §eydik. Boyle og- rendik. Boyle yeti§tik. Bir ba§kasindan soz edeyim. Kiigiik kizimn bedenine bildiriler saran ve tiim §ehri onunla birlikte dola§an. Kiigiik kiz siirekli kollanm havaya kaldinr ve, “Anne sikiyor... Anne sikiyor,” diye bagirirdi. Ustelik biitiin caddelerde Almanlar ve polisler varken.

«Evet, gocuklar bile... Partizan birliklerine onlari da gotiir- miiftiik. Ama onlar hala gocuktular. Ku§atilmi§tik. Tehlikeyi fark ettigimizde gocuklari cephe gerisine gondermeye karar verdik. Ama onlar gocuk merkezlerinden kagip tekrar cepheye geldiler. Defalarca yollarda yakalandilar defalarca cepheye kagtilar.

«Biitiin bunlari tam olarak anlatabilmek, resmedebilmek igin aslinda bir tarih, belki bir asir gerekir. M ayin ta§iyan bir hamile kadin dii§iinun. Bunu neden yapti? Yoksa bir gocuk beklemiyor muydu?.. Evet, seviyor, ya§amak ve ya§atmak istiyordu... Bu ne­denle de gitti ve mayin ta§idi.»

Bu olguya bir isim vermek gerekseydi bu ne olabilirdi? Tols­toy buna gizil bir vatanseverlik co§kusu dedi. Kadinlar kendileri­ni daha basit ifade ettiler: «Neden agiklamamiz gerekiyor? Biz bizdik. Biz vatan kavramimn yiiceligi ile biiyiitiildiik. Biz ve va­tan aym kelimelerdi.» l§te tam da bizlerin anlam am iz ve herkese

Page 60: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

anlatm am iz gereken §ey buydu. (giinkii biz onlarin gocuklari ve torunlariydik.

Dinlerken kendimi onlarin yerine koyuyor ve ya§adiklarini ha- yal etmeye gali§iyorum... Ama hayir... Burada kendimden soz et­meye gerek var mi? Y a da buna hakkim var mi? Anlatilanlan tam olarak algilayip yansitabilmek igin bunlari kaydetmekle yetinmi- yor aym zam anda bir §ekilde onlarin yiireklerine girmeyi deneye- rek hissettiklerini algilam aya, duyumsamaya gabaliyordum. Sag- lari erkek tira§li ve erkek gibi giyinen... kendilerine oldukga bii- yuk gelen kalin paltolann igindeki bu kizlarin, bu yiirekli insan- larin yogun tiitiin kokusu sinmi§ bunaltici e§ya kamyonlarinda nasil seyahat ettiklerini kafam da canlandirm aya gali§iyorum. Cepheye giderken anneleri ile uzun uzun kucakla§ip aglami§lar ve yolda§larimn oniinde agladiklan igin kim bilir nasil utanmi§lardi.

Yolda giderken, ya§lari biiyiik olanlarin sessiz ve dii§iinceli ol- duklarim, daha kiigiik olanlarin ise giiliifiip §arkilar soyledikleri- ni anim siyorlardi. Cepheye gitmek iizere evden ayrilirken en gok neyi ammsadiklarim sordum. Hepsi aym §eyi soylediler: «En sev- digimiz §arkilan soyledik!» Sava§ konusunda ne biliyorlardi? 17 ya da 18 ya§inda biri ne bilirse onu...

Asistan doktor Mariya Vasiliyevna Tihom irova, sava§ ba§la- madan once tip fakiiltesini bitirmi§ ve Leningrad civarinda bir koy hastanesine gonderilmi§ti. O raya heniiz yerle§mi§ti ki askerlik §u- besinden gagrildi. O na, «H azirlanm an igin iki saatin var. Cepheye gidiyorsun,» dediler. H er §eyini kiigiik bir bavula koymu§tu.

«Giderken yanm a ne almi§tin?» diye sordum.«§ekerlem e,» dedi.«§ekerlemeden neyi kastediyorsun?»«Bir bavul dolusu gikolata tiirii §ekerleme. Aldigim yol parasi-

mn tam am iyla koyden bir bavul dolusu gikolata almi§tim. Bavul- da en iiste okuldaki kizlarla birlikte gektirdigimiz bir fotografi koydum.

«Askerlik §ubesine gittigimde askeri komiser, “Seni nereye gonderelim ?” diye sordu. Ben de, “Arkada§imla birlikte herhangi bir yere,” diye yamtladim . Askeri komiser giilerek, “O da aym §e- yi soyledi,” dedi. Ikimizi de Leningrad bolgesine atadilar. Arka-

Page 61: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

da§im benim koyiime 15 kilometre uzaklikta bulunan bir kom§u koydeydi...»

M insk’ten §ofor, kidemli gavu§ Tam ara tllariyonovna Davi- douig anlatiyor:

«6 aylik siiriicii kursunu bitirmi§tim. Burada, cephede ise bir ogretmen oldugumun sozii bile edilmiyordu. Sava§tan once bir ogretmen okulunda ogretmenlik yapiyordum. Sava§ sirasinda ogretmenlik ne i§e yarardi ki? Askere gereksinim vardi. Siiriicii kitasimn tam am i kizdi.

«Bir keresinde egitim sirasinda... Ammsadikga igimden agla- mak geliyor... Ukbahardi. Ati§ egitiminden doniiyorduk. Bir de­met menek§e toplayip onlari tiifegimin siingiisiine taktim . Ve bu §ekilde yoluma devam ettim.

«Kam pa geldik. Kom utan bizi topladi ve beni gagirdi. Tiifegi- min ucundaki menek§eleri unutarak bir adim one giktim. Benim- le alay etmeye ba§ladi: “Asker askerdir. Qigek toplayicisi degil...” Bu ko§ullarda birinin gigekleri dii§iinmesi ona garip gelmi§ti.

«Buna ragmen gigekleri atm adim . Onlari sessizce alip cebime koydum. Bu yiizden ceza bile aldim. Fazladan iig kez nobet tut- mak zorunda kaldim.

«Yine bir ba§ka giin orm anda nobetteydim. Sabahin 2 ’sinde nobeti arkada§ima devretmem gerekiyordu. Istemedim. O na, “ Giin i§idiginda devralirsin,” dedim. Biitiin gece orada kalip ku§- larin farkilarim dinlemek istiyordum.

«Cepheye giderken bir caddeden gegiyorduk. Ya§h kadinlar, erkekler ve gocuklar her iki yana siralanmifti. “Kizlar askere gi- diyor,” diyerek agliyorlardi. Bir tabur kizdik. D aha sonra bir tre- ne bindik. Bir yammizla gocuktuk. Bir ba§ka kizla kom partim an- da ayakta dikildigimizi am m siyorum ... Birkag delikanli, “Kizlar ag olmalisimz. Birkag peksimetimiz var. Payla§abiliriz,” dediler. Biz de bu teklifi “ te§ekkiir ederiz” deyip reddettik. Sava§taydik ve birilerine baglanmamamiz gerekiyordu.»

O perator Vera Yosifovna H oreva sava§in ilk giinlerindeki iz- lenimlerini §oyle anlatti:

«Cepheye gidiyordum. Sava§in uzun siirmeyecegini dii§iinii- yordum. Yam m a yalnizca en sevdigim etekliklerimden birini, bir

Page 62: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

gift gorap ve bir gift ayakkabi almi§tim. Voronej’den geri gekiliyor- duk. Bir m agazaya girip kendime yiiksek okgeli bir gift ayakkabi aldigimi ammsiyorum . Evet. Biitiin bu geri gekilme ve etraftaki karga§aya ragmen bir m agazaya girdigimi ve §uradaki tiim ayak- kabilari alabilseydim dedigimi... O §ik ayakkabilari hig unutmuyo- rum. Sanki dim gibi... Bir de parfiim almi§tim... Insanin ali§kanlik- larmdan bir anda vazgegmesi zor. Bir de oldukga gengtim tabii..»

Ya§anan onca gergegin iginden neden bir bavul dolusu §eker- leme ve siingii ucuna takilan menek§eleri segmi§tim? Bilindik pek gok §ey vardi bu anlatilanlar iginde. Ama bu kizlan kendime da­ha yakin bulmuftum, onlari anlam ak istiyordum ve daha gergek- tiler belki de... Bu §ekerlemeler ve ugruna iig kez nobet tutulan bir demet gigek, bazilarina onemsiz gelebilir am a benim diinyami de- rinden etkiledi. H avaya ugurulan trenler, dii§iiriilen ugaklar, etki- siz hale getirilen silah ve ekipmanlar ve ele gegirilen sava§ gani- metlerinden gok daha fazla belki de... Zafer igin pek gok §eyi yok etmi§tik. Bunu biliyoruz. Am a askeri harekat tek ba§ina bunlarla tam m lanam az. §imdi bizi derinden etkileyen bu ayrintilar, bu sa- vafin anlatilmasi gereken bir ba§ka yamydi. Insan ya§amina ozgii ayrintilar...

Giinliik ya§amin her gergegi insan varligimn bir semboliidiir. Ve sava§, sava§m her dakikasinda ya§anan ayrintiya biiyiik onem yiikler.

Bu siradan kizlar nasil boyle ender goriilen, ornek asker ola- bildiler? Cesurdular. Z o ra gogiis germeye hazirdilar. Ama ordu- ya katilm aya hazir degildiler. O te yandan ordu da onlari almaya hazir degildi. O nlardan orduya girmeleri beklenmiyordu bile. Bu­na kar§in gogu goniillii oldu. Ke§if kolundan er Liyubov Ivanov­na O sm olovskaya anlatiyor:

«Sava§in ilk giinleriydi. Bir askeri komiserin kar§isinda dikili- yordum . “Sana kizlari da askere alacagimizi kim soyledi?” diye sordu. A radan bir yil gegti. Siirekli olarak ne yapabilirim diye dii- §iiniiyordum. Cepheye bir gift eldiven gondermekten ba§ka ordu igin yapabilecegim bir fey yoktu. Igi kegeli botlarimi gonderebilir- dim. Am a 3 4 num araydilar yani oldukga kiigiiktiiler. Ve tekrar askerlik §ubesine gittim .»

Page 63: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Bu kizlar askerlik ya§aminin kolay olmadigini biliyorlardi. 4 0 numara katranli mu§ambadan yapilma Amerikan yapimi postallar ve kendilerine oldukga biiyiik gelen paltolar giydiler. Bu postallara “palet” diyorlardi. Ayrica sag orgiilerini de kesmek zorunda kaldi- lar. Tiim kizlar bu kayiplarindan iiziintiiyle soz ediyorlardi. (Bu, onlar igin gegmi§te kalan geng kizliklari ile §u an ki asker kimlikle- ri arasindaki bir sinir gizgisiydi.) Uniformalarina ali§mak, riitbeleri ogrenmek, hedefe ate§ edebilmek, karinlan uzerinde siiriinebilmek, tozluklan sarabilmek, giinlerce uyumadan ayakta kalmak, hizli bir §ekilde gaz maskesi takabilmek ve siper kazabilmek zorundaydilar. Bu sayilanlar cephenin giinliik ya§amiydi. Duygu diinyasindan uzak ve katiydi. Cephedeki ya§amin bu fiziksel, giinliik yonunii §u- beye ba§vururken hig akillanndan gegirmemi§lerdi.

O bga’nm Georgiyan koyiinden ugaksavar topgusu, er N onna Aleksandrovna Sm irnova anlatiyor:

«Bizi bir arabaya doldurup gotiirdiiler. Hemen derslere ba§la- dik. H er §ey diifundiigiimiizden farkliydi. Erken kalkmak zorun- daydik. M ahremiyet diye bir §ey yoktu. Eski ya§am bigimimiz ge­ride kalmi§ti. Kidemli gavu§ Guliyev’e gok ofkeliydik. Sadece dort yil okumu§ ve bizim kisim kom utammiz olmu§tu. Kurallari ogre- tirken belli kelimeleri yanli§ telaffuz ediyordu. Bu ko§ullarda bizi nasil egitebilecekti?..

«Karantina bitmi§ti. Yemin etme toreninden once binba§i, pal- tolarimizi, §apkalarimizi, kamuflaj gomleklerimizi, kombinezon yerine kalin pamuklu bezden yapilan uzun kollu erkek fanilalari- mizi, dizalti gorap yerine tozluklarimizi ve topugunda ve burnun- da demir bulunan Amerikan yapimi agir postallarimizi getirdi. Grubun en ufak tefek olani bendim. 3 4 numara ayakkabi giyiyor- dum. Sava§ sanayi bu olgiilerde bir §ey iiretmedigi igin Amerika da bize gondermemi§ti. Postalim 4 2 numaraydi. Baglam adan giyip gi- karabiliyordum. O kadar agirdi ki onu adeta suriikluyordum.

«Kaldirimda uygun adim yiiriimeye gali§irken gektigim sikin- tiyi anlatam am . Ilk gegit torenini am m sam ak bile istemiyorum.

«Yiiruyii§umu goren kom utan beni yamna gaginp, “Smirno­va, bu nasil uygun adim? Sana ayaklarini yukan kaldirman ge- rektigini ogretmediler mi? Ust iiste iig nobet gorevi ce z a ...” dedi.

Page 64: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ Emredersiniz Yolda§ Ustegm en,” dedim ve tam gitmek iizere d6nmii§tiim ki postallarim kaydi. Postalin iist kismimn yara igin­de biraktigi bacaklarim ortaya gikti.

«Durumumu herkes gormii§tii. Grubumuzun ayakkabicisi Par§in’e eski su gegirmez bir pelerinden 36 num ara bir gift postal dikmesi emredildi...»

Gengliklerini ve ozgiir ya§amlanni arkalarinda biraktilar. Or- dudayken gogunlukla askeri disipline katlanm aya gali§iyorlardi. Ama bu arada da firsat buldukga gocuklara ozgii davram§lanni siirdiiriiyorlardi.

M oskova’dan, muhafiz alayi tegmeni, Pilot Antonina Grigori- yevna B ondareva’m n mektubundan bir alinti:

«Bizler de sizin gibi genceci'ktik. Hig farkimiz yoktu. Disiplin, kurallar, riitbe gibi askeri kavram larin tiimiine ali§mamiz zor ol­du. Bir giin ugaklari korum a nobetindeydik. Kurallara gore size dogru yakla§an birini fark ettiginizde: “Dur! Kim var o rad a?” di- yerek onu durdurmak ve parolayi sorm ak zorundaydiniz. Kiz ar- kada§im bize dogru yakla§an alay kom utam m gordii ve bagirdi: “Kim var orada? Oldugun yerde kal! Kusura bakmayin ate§ et­mek zorundayim !” dedi. Dii§iinebiliyor musunuz? “Kusura bak- mayin ate§ etmek zorundayim !” diye bagiriyor.»

M oskova’dan bir ba§ka pilot, Yiizba§i Klavdiya Ivanovna T e­rehova anlatiyor:

« ... Okula gittik. H er birimizin degi§ik bir sag stili vardi. Ben sag orgiilerimi ba§imin gevresine dolami§tim. Ama saglarimi nasil yikayip kurutacagim i bilmiyordum. Sagimzi yeni yikami§smiz. Birden alarm galar, hemen firlamak zorunda kalirsiniz. Sonunda kom utanim iz M arina R ask o va!i‘ saglarimizi kesmemizi emretti. Kizlar aglayarak emri yerine getirdiler. Em re uymayan tek ki§i, daha sonra me§hur bir pilot olan Lilya Litviyak’ti.

«R askova’ya gittim: “ Yolda§ kom utam m ,” dedim. “Litvyak di§inda emriniz yerine getirildi.”

«Kadinca inceligine, yumu§akligina ragmen M arina Raskova kati bir kom utan sayilirdi. Bana, “ Sen ne bigim bir parti orgiitle-

* M a rin a M ik h ailo v n a R a sk o v a (1 9 1 2 -1 9 4 3 ), k ap ta n p ilo t, sava§ s ira s in d a bir kadin b o m b a rd im an a lay in a k o m u ta etti.

Page 65: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yicisisin? Bir emre uyulmasi gerektigini bilmiyor m usun?.. Geri don ve emri yerine getir! M ar§!.. M a r§ !..” diyerek beni geri gon- derdi.

«Elbiselerimiz, yiiksek okgeli ayakkabilarim iz... Onlari bir gantamn igerisine tikmi§tik. Ne kadar iiziiciiydii. Giindiizleri pos- tallarimizi giyiyorduk. Geceleri bazen ayakkabilarimizi giyip ay- nanin oniinde salinip duruyorduk. Raskova bunu gordii. Ve he- men bir emir gikardi: “Kadinlar giysilerini paketleyip evlerine gonderecekler!”

«Ote yandan, ban§ zamaninda uzerinde uzmanla§abilmek igin iki yil gereken bir ugagi alti ayda kullanmayi ogrenmi§tik. Bunu ba- §arabilmek igin kizlarm yalnizca askerlikte yogunla§masi gereki­yordu. Kamyonlarla banyoya gotiiriiliirken, §ehirde ayakkabilariy- la yiiriiyen ve fular takan kadinlar gormu§tiik. Bizimkinden farkli, sava§ oncesi bir ya§am tarzlari vardi. Onlara giptayla bakmi§tik.

«Egitimin ilk giinlerinde dort ki§iyi kaybettik. Hepimiz, iig alaym iigii de, dort tabutun online dizilip higkira higkira agladik.

«Raskova, “Arkada§lar, gozya§larimzi silin. Bunlar bizim ilk kayiplarimiz. Daha gok kayip verecegiz. Ba§imzi dik tutun...” dedi.

«Bir daha cephede oliilerimizi gomerken aglamadik. Ama §u anda anlatirken bile agliyorum. O zaman aglamayi birakmi§tik. Nasil oldu bilemiyorum ama bir §ekilde ertelemi§tik bunu.

«Avci ugaklari kullandik. Zaten yiiksekligin kendisi kadin vii- cudunda miithi§ bir gerginlik yaratiyordu. Bazen midemin sirtima yapi§tigmi hissediyordum. Buna kar§in bizim kizlar ugtular ve hatta bu i§in uzmanlari olarak un yaptilar. Kadin pilotlarin gegit toreni yaptiklarini duyan erkekler merakla bizi izlerler ve bize hayran kalirlardi. Ugmak ya§amimda yaptigim en iyi §eydi...»

Kadinlar, 6 aylik hatta iig aylik egitimden sonra hem§irelik sertifikasi bile aldilar. Y a da agir ve yipratici program lara sahip keskin ni§ancilik, pilotluk ya da siper kazma okullarini bitirip keskin ni§anci, pilot ya da siper kazici olarak askere alindilar. As­keri sertifikalan vardi. Ama heniiz asker degildiler. Derslere §u ya da bu §ekilde ali§kmdilar... Am a cepheye ya da sava§a; hakkinda, gergek olm ayan, daha gok rom antik dii§iinceler ta§idiklan cephe­ye ve sava§a ali§kin degillerdi...

Page 66: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Askeri yetkililer kar§ilarinda ali§ilmadik tiirden askerler bul- dular. Ornegin, bir partizan birligine gonderdikleri bir kadin as- kerden §u sozleri ifittiler: «M oskova’daki annemle nasil yazi§aca- gim ?..»

Ustegmen, operator, Vera Viladim irovna ^eualdi§eua'n\n ya§a- diklari:

«Sonbaharda askerlik §ubesine gagirildim. Oradaki albay ba­na, “Para§iitle atlayabilir m isin?” diye sordu. Ben de bundan korktugumu itiraf ettim. Uzun uzun konu§tuk. Para§iitgii birligi­ne katilmam igin beni ikna etmeye gali§ti. Bana giizel bir unifor­ma ve her giin gikolata verilecegini soyledi. Ama gocuklugumdan beri yiikseklikten korkuyordum . Komutan sordu: “Seni ugaksa­var topgu birligine gonderelim mi? Ne dersin?” Ben ugaksavar topgu birliginin ne oldugunu bile bilmiyordum ki... Sonra bana, “Partizan birligini ister m isin?” dedi. Ben de ona oradan annem­le nasil yazi§acagimi sordum. Bunun iizerine bir kirmizi kalem al- di ve evraklarimin iizerine “Step Cephesi” yazdi.

«Trende yolculuk yaparken geng bir yiizba§i bana a§ik oldu. Bii­tiin geceyi benim bulundugum vagonda ayakta dikilerek gegirdi. Hafif yaniklari olan bir adamdi. Sava§ yamklariydi bunlar. Birgok kez yaralanmi§ti. Bana uzun uzun bakti ve, “Verogka, liitfen duy- gularini kaybetme. £ o k incesin... Oldugun gibi kal liitfen. Oyle §ey- ler gordiim ki...” dedi. Sava§tan degi§meden donmenin zor oldugu anlamina gelen bir §eyler soyleyerek konu§masini siirdiirdii.

«Ben ve kiz arkada§im Ikinci Ukrayna Cephesi’ne bagli 4 . O r- duya ancak bir ayda yeti§tik. Am a sonunda onlari yakaladik. Ba§ operator geldi, bizi goreli heniiz birkag dakika olmu§tu ki ikimizi de aldi ve ameliyat odasina gotiirdii. “I§te ameliyat m asaniz,” de­di. Ambulanslarin biri gidip biri geliyordu. Yerler, sedyeler yara- lilarla doluydu. O na sordugumuz ilk soru: “Kimi once alalim ?” oldu. “§u sesi gikm ayanlan...” diye yamtladi. Bir saat sonra am e­liyat masasmin ba§indaydim. Ve bu hep boyle siirdii. Hemen he- men yirmi dort saat am eliyat yapiyorduk. Kisa bir siire uyuyor- duk. Gozlerimizi ovu§turuyor, temizleniyor ve tekrar ameliyat masasmin ba§ina gegiyorduk. M aalesef herkese yeti§emiyorduk. H er iig kifiden biri oliiyordu...

Page 67: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Jmerinka tren istasyonunda biiyiik bir hava saldirisina ugra- dik. Tren durdu. H er birimiz saga sola dagildik. Iki giin once apandisit ameliyati olan siyaset ogretmenimiz dahil ko§turup du- ruyorduk. Biitiin gece orm anda saklandik. Sabaha karfi algaktan ugan Nazi ugaklari orm am bom balam aya bafladilar. Gizlenecek higbir yer yoktu. Kostebek degildiniz ki topragin altina giresiniz. Bir hu§ agacina sarilip oylece bekledim. Bir yandan da, “Sevgili annecigim. Olecek miyim acaba? Kurtulursam diinyamn en m ut­lu insam olacagim ,” diye kendi kendime konu§uyordum. Daha sonra bu hu§ agaci hikayesini -sanki onun govdesinin bir parga- siymi§im gibi sarihfim i- anlattigim herkes giilmekten kirildi. Ko- lay bir hedeftim. Beyaz bir hu§ agacina sarilmi§ bir hedef...

«Zaferi Viyana’da kutladim. H ayvanat bahgesine gittik; bunu o kadar gok istiyorduk ki... Toplam a kamplarmi gormeye gidebi- lirdik. Ama istemedik. O zaman oraya neden gitmemiftim bilmi- yorum. Samrim onca ya§adiklarimizdan sonra duygu diinyamiz bunu kaldiracak durumda degildi...»

Banyo-gama§ir birliginden er Vera Viladimirovna §evaldi§eva anlatiyor:

« ... Ug ki§iydik; annem, babam ve ben. Cepheye once babam gitti. Bir hem§ire olan annem de onunla gitmek istedi. Ama fark­li yerlere gonderildiler. 16 ya§inda oldugum igin beni askere al- madilar. Ama ben askerlik §ubesine gidip gelmeyi surdurdiim. Ancak bir yil sonra kabul edildim.

«Uzun bir tren yolculuguydu. Trende hastaneden donen asker- lerin arasinda geng erkekler de vardi. Bizimle birlikte yolculuk ediyorlardi. Anlattiklarim §a§kinlik iginde dinledik. Top ate§ine tutulacagimizi soyliiyorlardi am a biz ate§e atilmak igin can ati- yorduk. Diifunebiliyor musunuz geliyoruz ve ate§ten gomlegi ka­bul ettigimizi soyliiyoruz. O rada, askeri ceketinin uzerinde gicir gicir bir §eref madalyasi olan gencecik bir delikanliyi ammsiyo- rum. Kafamizdaki sava§ kavrami cephede gordiigumiizden gok farkliydi. Bizi silah yerine kazan ve legenle donattilar. Tiim kizlar benimle aym yaftaydi. Aileleri onlarin uzerine titremif ve biraz da §imartilmi§lardi. Ben ailenin tek gocuguydum. Odun ta§iyip soba

Page 68: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yakiyorduk. Sabun yerine kiil kullaniyorduk. Yikam ak zorunda oldugumuz gar§aflar bit doluydu...»

Cephede ilk giinler, ilk haftalar, ilk aylar gok zor gegiyordu... (giinkii bu donemler insanin duygularimn, duyarliliginin heniiz de- gi§medigi donemlerdi. Ban§ zamanmdaki gibi duyumsadigi... Korktugu, anormali anorm al olarak algiladigi donemlerdi... Bura- da teste tabi tutulan ki§i, sava§ oncesi annesince bir gocuk olarak goriilen, pohpohlanan ve korunan bir geng kizdi. Ba§kasi degil...

Leningrad’dan hastabakici, Ba§gavu§ Sofiya Konstantinova D ubniyakova bir kadimn dogasi ile sava§ sirasinda yapm ak, gor- mek ve ya§amak zorunda kaldigi §eyler arasindaki geli§kiyi tiim ayrintilanyla ortaya koym aya gah§irken, bu geng kiza yani duy- gulanyla, kavrayi§iyla ve baki§ agisiyla tamamen farkli biri olmak zorunda kalan bu kiza, «Turgenyev’in kitaplarindan firlami§, o lanet olasi geng hammefendi» diyor...

«Bize en ciddi yaralarin karin bolgesinde ve ba§ta olan yaralar oldugu soylendi,» diye anlatiyor Sofiya Dubniyakova. «Bom ba- landigimizda ya da ate§ altindayken ba§imizi ve midemizi koru- m aya gali§iyorduk. Bir keresinde yakilan bir kamyondan aldigi- miz koltugu kendimizi korum ak igin kalkan yerine kullandik. Ba§lanmizi bacaklanm izin arasina siki§tirdik...

«Ilk yarahmi ve yiiziinii hig unutm uyorum ... Kalgasinda agik bir kirik vardi. Dii§iinebiliyor musunuz kirilmi§ ve di§ari firlami§ bir kemik, pargalanm a sonucu olu§mu§ yara. H er §ey tam bir kar- ga§a igindeydi. Teorik olarak ne yapilacagini biliyordum. Ama ona dogru siiriiniip de durumunu goriir gormez fenala§tim. Ve birden yarali adam in, “Hem§ire biraz su ig,” diyen sozlerini i§it- tim. O m anzara hala gozlerimin oniinde. Sanki §u anda olmu§ gi­bi. Canli... Onun bu sozleriyle kendime geldim. “Ah, seni lanet olasi Turgenyev’in geng hanimefendisi! Yarali bir adam oliiyor ve sen, duygusal yaratik fenala§iyorsun...” Ilk yardim gantasim agip yarayi sardim. Kendimi daha iyi hissetmeye ba§ladim ve ilk mii- dahaleyi dogru bir §ekilde yaptim.

«Sava§ sirasinda cephedeki hem§ireleri gosteren filmier vardir. Kiz oraya gider. Oldukga temiz ve derli topludur. Asker pantolo- nu degil etek giymi§tir. Giizel bir sag bigimi ve tepesine kondurul-

Page 69: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

mu§ bir kepi vardir. Bunun gergekle hig ilgisi yok. Bu kiliktayken yarali bir adami nasil tafiyabilirsiniz ki? Oysa bizlere iiniformayi tamamlayan etekler ancak savafin sonlarina dogru verildi. Yine aym donemde erkek ig giyimi yerine orme ig gam afirlanm iz oldu. Keyiflendik. Gosteri§ igin gomleklerimizin diigmelerini agardik...»

M inks’den, 4 8 . ordudan eski bir asker, A nna Ivanovna Belyay anlatiyor:

«Yine bir hava akini. Herkes korunm ak igin dere gukurlarina ko§maya ba§ladi. Ben de ko§uyordum. Birden bir inilti i§ittim. “ Yardim edin! Yardim edin!” diyordu. Ko§mayi siirdiirdiim... Birkag dakika sonra kendime geldim. Ve omzumdaki ilkyardim gantasim fark ettim ve utandim ... Artik korkm uyordum . Geri do- niip son hizla inleyen yarali askere ula§tim. Hemen yarasim sar- dim. Daha sonra ikinciye ve iigiinciiye...»

Siivari birliginden, hastabakici Olga Vasiliyevna K orj savaf alamnda herkesin alifik oldugu bir goriintiiden yani bir oliiden gok fazla etkilenm ifti... O zam anlar on yedisindeydi. Ama onu hala unutamiyor.

«Cephedeyken “ Burada olanlan asla unutm ayacagim ,” diyor- dum. Oysa unutuluyor... Ama o olayin her ayrmtisim ammsiyo- rum ... Geng ve yakifikli biriydi. Upuzun yatiyordu. Olmiiftu. Onun bir askere yakifir bir §ekilde gomiilecegini sam yordum . Ama bir mezar kazildi... Ve onu bu m ezara koydular. Kefeni bile yoktu. Yalnizca toprak atildi iistiine... Y az mevsimiydi. Giine§ parhyordu ve §avki onun iistiine vuruyordu. Su gegirmez §apkasi yoktu. Gomlegi ve siivari pantolonu ile gomiildii. Uzerindekiler- le... Giysileri yepyeniydi. Goriinii§e gore yeni gelenlerdendi. Evet mezara konuldu ve oylece gomiildii. M ezari pek derin degildi. Ve ancak bedeninin sigabilecegi biiyiikliikteydi. T am fakagindan vu- rulmu§tu. Kiigiik am a oldiiriicii bir yara. (j]ok az bir kan sizmifti. Sanki yafiyor gibiydi. Yalnizca yiizii biraz solgundu.

«H ava akinim bom bardiman izledi. H er tarafa bom balar diifii- yordu... Ugaklar tepemizde zikzaklar giziyordu. Boyle bir durum- da yapabildigimiz tek §ey oliileri gommekti. Ku§atildigimizda olii- lerimizi nasil gomerdik, biliyor musunuz? Bulunduklari siperin he- men yamna. Gizlendigimiz yere. O nlardan geriye yalnizca bir

Page 70: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tiimsek kahyordu. Eger Nazilerce ya da araglarinca izleniyorsak tiimsekleri gigneyerek toprakla aym diizeye getiriyorduk. Higbir iz birakmiyorduk. Diimdiiz bir zemin. Oliileri orm ana, daha gok agaglarin altina gomiiyorduk... Me§e ve hu§ agaglarinin altina...

«H ala orm ana gidemiyorum. Ozellikle ya§h me§e ve hu§ agag- larinin bulundugu orm anlara... O ralarda oturam iyorum ...»

Bu aci anilar eski kadin askerlerin belleklerinde varliklanm siir- diiriiyor. Oykiilerini once algak bir ses tonuyla anlatmaya ba§li- yorlar. Sonuna dogru neredeyse bagirma noktasina geliyorlar. Da­ha sonra altiist olmu§ bir §ekilde oturuyorlar. Ve siz kendinizi sug- lu hissediyorsunuz. (gunkii siz gittikten sonra ilag yutacak, yati§ti- rici alacaklarm i biliyorsunuz. O gullan ve kizlari, «yetmez mi? Onun iiziilmemesi gerekir...» anlamina gelen i§aretler yaparak yal- varircasina yiiziiniize bakarlar. Ve sizin hakli bir nedeniniz vardir: Onlarin bu capcanli tamkliklari, kaydedilmi§ sesleri ve yaziya do- kiilmii§ anlatim lanyla korunacak, ve sonsuza kadar olmasa bile bir insan belleginden daha uzun siireli var olacaklardir. Yine de bu kadinlarin oykiilerini dinlemek, anlatirlarken ya§adiklari duygu yogunlugu kar§isinda higbir §ey soyleyememek o kadar giigtii ki...

Deniz taburundan hastabakici, Ba§gavu§ Mariya Terentiyevna D reyguk anlatiyor:

«Vurulmu§ yerde yatiyordu. Egilip baktim. Olmii§tu. Bu, tamk oldugum ilk oliimdii. Aglam aya ba§ladim. Arkada§lar gelinceye kadar orada, askerin ba§inda aglayarak bekledim. Korkung bir gati§maydi. (Jok fazla yarali vardi. Grubum ku§atmayi yarm aya gali§iyor ve hizla ilerliyordu. Ben ise bir bombanin agtigi biiyiik bir gukurun iginde agir yaralilarla birlikte geride kalmi§tim. H ep­si karin bolgelerinden yaralanmi§ti ve art arda oliiyorlardi. Ve ben her olenin arkasindan aghyordum .

«Bacagi kopmu§ biri vardi. Benden bacagim sarmami istedi. Pantolonunun bacagim kestigimde bana, “Hem§ire, bacagimi ya- nima k o y !..” dedigini i§ittim.»

Sava§ sirasinda hem§ire olan Minsk Cumhuriyet Poliklini- gi’nin di§ hekimi, Mariya Selivestrovna Bojok anlatiyor:

«Bana en zor geleni ameliyat yapm akti. Genellikle tiim bacagi kesmek zorunda kahyorlardi. Ben onu legene kadar giigliikle ta§i-

Page 71: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yabiliyordum. Bazi kol ve bacaklar gok agir oluyordu. Yaralila- rin fark etmemesi igin olabildigince sessiz bir fekilde aliyor ve on- lari kucagimda bir bebek tutar gibi tafiyordum ... Ozellikle bacak dizin iistiinden itibaren kesildiginde gok zorlam yordum . Buna bir tiirlii alifam am iftim . Riiyamda kendimi siirekli bacak ta§irken goriiyordum ...

«Anneme yazdigimda bu konudan hig bahsetm iyor; siki giyin- digimden, her §eyin yolunda gittiginden soz ediyordum . Onun durumu da kolay degildi. Aileden iig insan cephedeydi...»

En yiiksek §eref madalyasi olan Uluslararasi Kizilhag m adal­yasi, (Florence Nightingale altin madalyasi) ile odiillendirilen, Kazakistan’in Leningrad §ehrinden, hastabakici Mariya Petrovna Sm irnova Kubarskaya'nm mektubundan bir boliim:

«Odessa bolgesinde dogdum ve biiyiidiim. 19 4 1 yilinda Kodi- m a’daki Slobodka okulunu bitirdim. Sava§in ilk giinlerinde as­kerlik §ubesine gittim. Ama geri gevrildim. Iki kez daha gittim. Ikisinde de reddedildim. 2 8 Tem muzda geri gekilen askeri birlik- lerimiz Sloboka’dan gegiyordu. Herhangi bir beige gostermeden onlara katildim ve cepheye gittim.

«Ilk yarahyi goriir gorm ez bayildim. Sonra bu bir daha tekrar- lanmadi. Ilk kez ate§ hattinda bulunuyordum. Siiriinerek yarali bir askerin yamna gittim. Oyle bir giglik atmi§tim ki gighgim ade­ta gatifmamn giimburtiisiinii bastirmifti. Zam anla aliftim ... Yak- la§ik on giin sonra ben de yaralandim. Bedenime giren pargayi kendim gikartip yarayi sardim.

« 2 5 Aralik 1 9 4 2 ’de 5 6 . Ordunun 3 3 3 . Boliigii Stalingrad ya- kinlannda bir tepeyi tutmu§tu. Naziler ne pahasina olursa olsun burasmi yeniden ele gegirmeye kararliydilar. £ati§m a ba§ladi. Al­m an tanklan saldiriya gegtiler. Ama toplarimizla onlari durdur- mayi ba§ardik. Naziler piiskiirtiildii. Bir topgu tegmen yaralan- m ifti; adi Kostiya H udov’du. Iki cephe arasindaki tarafsiz bolge- de uzanmi§ yatiyordu. Onu tekrar bizim tarafa tafim aya gali§an hastabakicilar ve ilk kez orada gordiigiim saglik kolordusunun iki goban kopegi oldiiriilduler. Siranin bana geldigini diifiindiim. Ku- laklikli fapkami gikardim. Dimdik durup §arki soylemeye bafla- dim. Once kisik bir sesle ve gittikge tonunu yiikselterek. Sava§ on-

Page 72: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

cesi en gozde §arkimiz olan “Seni Bir Yigitlik Ornegi Gostermeye Giderken G ordiim ” §arkisini. H er iki taraf (hem bizimkiler hem de Almanlar) ate§i kesti. K ostya’mn yanina gittim. Onu kaldirip kiza- ga koydum. Daha sonra kizagi bizim hatta dogru gektim. Bunu ya- parken akltmda bir tek §ey vardi: In§allah beni arkam dan vurmaz- lar. Ba§imdan vursalar daha iyi olur diye dii§iiniiyordum. Ama bi­zim hatta gegene kadar bir tek mermi bile atilmadi...

«Uniformalarimiz siirekli kan igindeydi... Higbir zaman temiz bir yedek iiniformamiz olmadi. Ustegmen Belov kurtardigim ilk yaraliydi. Sergey Petrovig Trofim ov ise son yarali. Petrovig havan topu birliginde gavu§tu. 1 9 7 0 yilinda beni ziyarete geldi. Kizlari- ma ba§indaki kocam an yara izini gosterdi. Ate§ altinda toplam 4 8 1 yaraliyi kurtardim . Bir gazetecinin hesaplarina gore de bir ta- buru kurtarm i§tim !»

Sava§ sirasinda insam yok edecek pek gok silah geli§tirildi. Ama onlari kurtarm a yontemleri hep aym kaldi. Ornegin yarali­lar hep hastabakicilar tarafindan ta§indi. Bir keresinde yiik va- gonlanndan tahil bo§altan iri kiyim adam lar gordiim. Sava§ siirii- yordu am a bom bardim an y ok tu ... Bir erkegin ortalam a agirhgi olan 6 0 -8 0 kg. agirligindaki guvallari ta§iyorlardi. Kan ter igin- deydiler... Bu kaba bir benzetme olabilir, ama hastabakicilarin yaptigi i§in daha iyi anla§ilmasini saglam akta. Ustelik hastabaki- cimn yiiklendigi yarali hareketsiz oldugu igin daha da agirdi... Yaraliyi ta§irken tepenizde giimbiirdeyen top ati§lari da cabasi.

M ektubunda, «Kendimizi cephede buldugumuzda,» diyor as­keri doktor asistam , A. M . Strelkova, «bizden ya§ga biiyiik olan- lardan daha giiglii oldugumuzu kamtladik. Bunu nasil agiklayaca- gimi bilmiyorum. Ama orada bizden iki iig kat daha agir olan adam lan ta§idik. Adam larin iizerinde agir asker paltolari, postal- lan ve aynca silahlari da vard i... 80 kg agirligindaki bir adami sirtimiza aliyor ve ta§iyorduk. Onu bir yere birakip tekrar 7 0 -8 0 kg gelen bir ba§kasim alm aya gidiyorduk. Bir saldiri sirasinda bu­nu be§ alti kez yapiyorduk. Bizim kendi agirligimiz yakla§ik 48 kg’di. Yani bir balerinin kilosu kadar. Bu i§i nasil becerdigimizi hala aklim alm iyor...»

Page 73: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Vera Safronovna Davidova sava§ ba§lamadan kisa bir siire once Tarihi Ar§iv Enstitiisii’nii bitirmi§ti. 6 H aziran 1 9 4 1 ’de dip- lomasini aldi ve hemen cephe igin ba§vuruda bulundu. Partizan giizergahlarim izleyip dii§mani arkadan vurmakla gorevli bir gru- ba atandi. Tiim Beyaz Rusya’da dii§mana kar§i sava§ti. Sava§ sonrasi Beyaz Rusya Komiinist Parti M erkez Komitesi’ne bagli Parti Tarihi Enstitiisii’nde gah§ti.

«Bir tarihgi olarak ,» diyordu Vera Safronovna, «uzun bir siire sava§ sorunlariyla ilgilendim. Y am t aradigim sorulardan biri Sov­yet kadimni sava§a katilmaya iten nedenlerdi. Samrim ulus o la­rak karakterimizde olan bir §eydi. Ulkesinin ve insammn yok edilmeye gali§ildigim goren Sovyet kadim bebegini yikamak ya da yemek yapmakla ugra§amazdi. Bir ba§ka onemli faktor ozgiirliik faktoriiydii. Sava§ ba§lamadan once ya§amimizin bir gergegi ha- line gelen kadimn erkekle e§it haklara sahip olmasi.

«Sava§in ikinci giinii enstitiiden gikip hemen askerlik §ubesine gittik. “ Cepheye gitmek istiyoruz,” dedik. Cephe hakkinda higbir bilgimiz yoktu. Ayrica nasil oldugu da umurumuzda degildi. Bizi ilgilendiren oraya gitmemizin gerektigiydi. Tabi ki geri gevrildik. Bize, “ Gidin ve once sinavlanm za girin,” dediler.

«Sinavlardan gegtik ve cepheye gitmek igin yeniden ba§vuruda bulunduk. Kizlar sava§in kadin i§i olmadigimn bilincindeydiler. Buna ragmen cepheye gitmek igin can atiyorlardi. O nlara yalvar- dilar... Ne kadar dayamkli olursa olsun, erkege gore biiyiik es- neklik gostererek farkli §artlara ne kadar iyi uyum saglarsa sag- lasin, kadin sava§maya yatkin degildi. Kadin annedir. (^ocugunu korum a ve ya§ammi saglama yetisi dogasinda vardir... Kadinlar sava§a yatkin olm adiklan gibi, sava§a ali§amadilar da...

«Yil 1 9 4 2 . Cepheye dogru yol aliyorduk. Bir mezarlik yaki- mnda durduk. Geceydi. Almanlar be§ km. kadar uzagimizdaydi. Uzun erimli ve oldukga geni§ bir alam uzunca bir siire aydinlata- bilen aydinlatma fi§ekleri atiyorlardi. Miifreze kom utam beni mezarliga gotiirup bu fi^eklerin atildigi yeri ve Alm anlann gelebi- lecegi yeri gosterdi. Ben oliiden korkm am . (^ocuklugumda bile korkm azdim. Ama o siralar 2 2 ya§indaydim ve ilk nobetimi tutu- yordum. Sabah saglarimin bembeyaz oldugunu gordiim. Bu iki

Page 74: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

saatlik gorev saglarimi agartm aya yetmi§ti. O rada dikilip gozleri- mi galiliktan ayirmami§, onlarin her kipirdam§inda Almanlarin geldigini sanmi§tim.

«M ezarlikta nobet tutm ak kadin i§i miydi? Duygu diizleminde biz kadinlar her §eyi erkeklerden farkli algiliyoruz. Cephede her §ey onlar igin daha kolay oldu. Avantajliydilar. (giinkii birinin mezarlik nobeti tutm asi, ate§ etmesi gerektigi dufiincesini kabul etmeye onceden hazirdilar. Dogduklarindan itibaren bununla bii- yumii§lerdi. Boyle yapilanmi§lardi. Y a biz? Biz kadinlar tiim bun- lara uzaktik. Bunlar dogal degildi bizim igin... Peki iistesinden gelmeye galifmadik mi? Elbette. Ama onlara gore gok daha fazla zorlanarak.

«Erkekler dogalan geregi okylara farkli bakiyorlardi. Gegenler- de bir arkada§imin kizi kocasina kizmi§. “Evliligimizin 10. yildonii- miinii hatirlamadi. Beni sevmiyor,” dedi. Aslinda kocasina gore bu olmuf bitmif bir olaydi... Erkekler farkli bir algilama diizeyine sa- hipler. Onemsedikleri konular bizlerden oldukga farkli. Savaftaki kadin konusunu incelerken bunu kesinlikle goz oniinde bulundur- mali ve kadimn degi§ik baki§ agisim anlamaya gali§mahsimz.

«Bu kirilgan ve duygusal yaratik boylesi zor fartlarda erkekten daha giiglii ve daha dayamkli oldugunu kamtladi. 3 0 -4 0 km yii- riidiigiimiiz giinler oldu. Atlar yorgunluktan gatlayip oldiiler. E r­kekler yorgunluktan yiiriiyemez hale geldiler. Ama kadinlar pes etmediler. Dii§iinebiliyor musunuz? Hem de farki soyleyerek. Y a ­rali insan gok daha agir oluyordu. Gencecik kizlar iri kiyim er- kekleri sava§ alanlarindan siiriikleyerek ta§idilar. Bugiin buna inanmak oldukga zo r...»

Yillar gegti. Vera Safronovna bir tarihgi ve o kofullari ya§ayan biri olarak gegmi§e baktiginda §a§kinhgim gizleyemiyordu. Nasil goniillii olmu§, nasil dayanmi§ ve nasil sava§mifti? Kadin yapisin- da bulunan bu ozveri paha bigilmez bir degerdir.

Silahli bir grupta hastabakici olan Ba§gavu§ Nina Viladimirov- na Kovelenova anlatiyor:

«Heniiz on alti ya§inda ve gok geng oldugum igin cepheye git- meme izin verm iyorlardi. Bu arada asistan doktorum uza cepheye gitme gagnsi gelmi§ti. ^ o k iizgundii giinkii oglu daha gok kugiik-

Page 75: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tii ve ondan ayrilmak ona zor geliyordu. Hemen askerlik §ubesi- ne gidip onun yerine beni alm alanm soyledim... Annem gitmeme kar§iydi. Ne de olsa bir anneydi o. “ Qok gengsin Nina. Belki sa- va§ yakinda biter,” diyordu. Iyi am a vatani kim savunacakti?

«Askerler benim igin iizulurlerdi,» diye siirdiirdii. «Birisi bir kesme §eker, bir ba§kasi bir peksimet ayirirdi bana... Bir “Katyu- §a” jet roketi gizledigimizden haberim yoktu... Bizimkiler onu ate§lediklerinde miithi§ bir giiriiltii koptu... H er §ey yaniyordu. §oka girdim. Giiriiltii ve ate§le oyle bir irkildim ki kendimi bir su birikintisinin igine attim . Bu arada kepimi kaybettim. Askerler bir yandan gtiliiyor bir yandan da: “Bir sorun mu var, Nino§ka? Ne oldu, giizelim?” diye bagiriyorlardi

«Om uz omuza sava§mak zorunda oldugumuz saldirilar... Ne- leri mi ammsiyorum ? (Jatirtilan ... £ati§m a ba§ladiginda ortaligi saran insan kemiklerinin kinlirken gikardigi gatirtilari. Saldirilar sirasinda ben de askerlerle birlikte gidiyordum. O nlara gok ya- kindim. Hemen arkalarindaydim. H er §ey gozlerimin oniinde oluyordu...

«Bir yildan az sava§mi§tim. Tula’daki evimize dondiigiimde siirekli agliyordum. Geceleri annem ve kiz karde§im de yamma oturuyor ve benimle birlikte agliyorlardi...»

Telsizci er N ina Alekseyevna Sem yonova, anlatiyor:«§iddetli gati§malann oldugu Stalingrad’a geldik. V olga’nin

bir kiyisindan diger kiyisina gegmek zorundaydik. Kimse bizi din- lemiyordu. “ Bunlar da nereden gikti? §u kizlara bakin... Sizin ne i§iniz var burada? Bizim silah kullanan adam lara ve topgulara ge- reksinimimiz var. Telsizciye degil...” diyorlardi. Seksen ki§iydik. Gece yakla§irken uzun boylu olan kizlar kar§i kiyiya gegtiler. Kiz- lardan biri ve ben kisa oldugumuz igin bu tarafta kaldik. Bizi ye- dekte birakmak istiyorlardi. Ama ben buna kar§i giktim. Herkes sava§a katilmamn bir yolunu buldu ve katildi. Yalm z yanlif ya- panlar ceza olarak geride birakildilar.

«Cepheye gittigimizde higbir §eyden korkm uyorduk. Ama ikinci kademede dinlenme molasi verildigi zam anlar gergek kor- kuyu ya§adik. Artik bir merminin havada yol ali§indan isabet

Page 76: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

edip etmeyecegini anlayabiliyorduk. (Jikardigi guriiltiilii bir ses- ten bir mayini bile tespit edebiliyorduk. Islik gibi bir ses i§itirse- niz giivenli bir fekilde yiiriiyebilirdiniz. Ama giiriiltulu bir ses i§i- tirseniz tehlike var demekti; bu durum da hizla kenara gekilmeniz gerekirdi. Baflangigta bu tiir §eyleri bilmiyorduk. Ilk gatifmada subaylar beni gogsiimden iterek siirekli olarak uzakla§tirmaya ga- h§tilar giinkii ben gocukga bir merakla ba§imi uzatiyor ve her §e- yi kendi gozlerimle gormek istiyordum ...»

«Boylesi durumlarda kizlara elden geldigince yardimci olunu- yor, hatta korunuyorlardi. Bazen iginde bulundugumuz §artlara gore duygularimizda degigiklikler oluyor, acimasizhkla gizlenen acim a duygumuz ortaya gikiveriyordu.» H astabakici er Yekateri­na M ihailovna Rabqayeva anlatiyor:

«Ilk yaralimi ta§iyordum. Bacaklarim agirlik altinda saga sola yalpaliyordu. Bir yandan bacaklarim i ve yaraliyi siiriikliiyor bir yandan da, “ Umarim olm ez... Um arim olm ez...” diye kendi ken- dime m irildamyordum. Yarasim sararken gozya§larimi tutam a- dim. Aciyordum ona ve aciyarak konu§uyordum. O sirada yani- mizdan gegen kom utan bana bagirdi. H ani erkeklerin bu tiir du­rum larda soyledigi girkin sozler vardir ya; i§te onlari soyleyerek.»

«Size neden bagirdi?» diye sordum.«Sam nm acidigimi gosterm em ya da aglamam ho§una gitme-

mi§ti. Ama ben tukenmi§tim. Ilgilenmem gereken o kadar gok ya- rali vardi k i...

«Olenlerin yanindan gegiyorduk. Kisacik sagli ve ye§il renkli olulerin. Giineften kavrulmu§ patatesler gibi dizilmi§lerdi...»

H em fire Mariya Borisovna anlatiyor:« £ o k gengtim. Higbir §ey bilmiyor, higbir §ey de anlam iyor-

dum. Geri gekiliyorduk. Alm anlar bizi havadan ve karadan ku§at- mi§ti. Bir gece orm an adeta jiletle kazim r gibi kazindi. Yaralilari- miz oliilerle birlikte oralarda kaldi...

« 0 1 anlari anlatm ak igin “korkung” sozciigii yetersiz kalir...»H astabakici er Natalya Ivanovna Sergeyeva anlatiyor:«Y aralilar gati§ma alanm dan ta§indi. Bir keresinde saymi§tik.

Kuliibelerdeki yarali sayisi iki yiizdii. H astabakici olarak yalniz ben vardim ... O koyiin adim am m sayam iyorum ... Yillar gegti...

Page 77: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

D ort giin hig uyumadim. Bir dakika bile oturm adim . Hep bir agizdan: “Hem§ire, hem§ire... Yardim e t ,” diye bagiriyorlardi. Bi- rinden digerine kofuyordum . Artik ayaklanm a hakim olam iyor, dii§uyordum. Uykusuzluktan bedenim iflas etmi§ti. H er seferin- de: “Sessiz olun! Sessiz olun! Bu bir em irdir!” diyen kizgin bir sesle irkiliyordum. Bunu soyleyen, kendisi de yarali olan bir ko­mutan, bir tegmendi. Bedeninin yara alm ayan kismina yaslamp hafifge dogruluyor ve bagiriyordu. D ayanm a simrimin sonuna geldigimi fark etmif ve bana yardimci olm aya gali§iyordu. Herkes bir agizdan aci iginde: “Hem§ire! H em fire !..” diye bagiriyordu. Bir giin artik dayanam adim ve yerimden firladigim gibi ko§maya ba§ladim. Nereye ve nasil gittigimi am m sam iyorum . Cepheye gel- digimden beri ilk kez katihrcasina agliyordum ...»

Ifittigim §eylerin higbiri digerinin tekrari degildi. H er birinin kendi ilki, kendi ilk gati§masi, kendi ilk yaralisi ya da oliisiiydii... Vera Sergeyevna Rom anovskaya’mn agagtan yapilma su kabi, kartu§ kilifindan yapilma yag lambasi ya da para§iitten yapilmi§ kadin ig gama§irlari gibi, partizan ya§aminm am m sanm aya deger §eylerini miizede saklam ak istedigi gibi ben de her §eyi oldugu gi­bi korum ak istiyorum. Vera, «Kisa zam an once, eski bir partizan miizemize birliklerimizdeki para§utlerden yapilmi§ bir bluz ve bir siityen getirdi. Kirk yildir sakliyormu§ bunlan. Bir giin ciddi de- recede hastalanm ca oliariim de kaybolur korkusuyla onlari almi§ ve miizemize getirmif. “Ne i§e yarayacak bunlar? Kim ne yapsin onlari? Ne gibi bir kahramanlik anlatiyorlar?..” diyerek insanlar giilmii§ ona.»

M asam in iizerinde obek obek duruyorlardi. kahramanligin bin ge§idi oldugunu gosteren mektup ve bantlardi bunlar.

Page 78: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ E V E , A N N E M I N Y A N I N A Y A L N I Z B E N D O N E B l L D l M . . . ”

M oskova’ya N ina Yakovlevna Vi§nevskaya’yi gormeye gidi- yordum. Ona ili§kin bilgim, bir defter sayfasi kadardt. On yedi- sinde cepheye gitmifti. Prohorovka’daki unlii tank gati§masimn iinlii 5 . Ordu 3 2 . Tank Tugayi 1. T aburu’nda hastabakiciydi. Bu gati§maya o da katilmi§ti. Sava§ sonrasi Kom som oFda gali§ti. Dii§mam §ehirlerinden atan 3 2 . Tank Tugayi igin bol miktarda m ateryal toplayan Borisov Geng Ka§ifleri’nin yardimi sayesinde onu bulabildim. Gazetelerde ge§itli makalelerim yayinlandiktan sonra gogunlugu Geng Onciilerden olmak iizere mektuplar yag- maya ba§ladi. Nasil oldu bilemiyorum ama bir siirii goniillii yar- dim cilanm olmu§tu.

Bu kez de §oyle bir sorunla kar§ila§tim. Diizinelerce adres ara- sindan nasil bir segim yapm am gerekiyordu? Ba§langigta tam§ti- gim herkesle roportaj yapip hepsini yaziya doktiim. Daha sonra bunlann tam am iyla ba§ edemeyecegimi anladim. M ateryal topla- ma ve segme yapabilmek igin farkli bir yol gerekiyordu... Adres- leri simfladiktan sonra bu i§i kendim igin §oyle bigimlendirdim. Adresleri simflandirdiktan sonra elimdeki materyali sava§ sirasin­da kadinlarin yaptiklari i§lere gore boliimlere ayirmaya karar ver­dim. Hepimiz ya§ami yaptigimiz i§in penceresinden goriiriiz. Ola- gan olan da budur. Ornegin bir hem§ire, bir a§gi, bir para§iitgii, bir kadin pilot, makineli tiifek miifreze komutani olan bir kadin, her biri sava§i kendi penceresinden gordii. H er birinin kendine ait sava§i imgeledigi bir alan vardi. Biri sava§ta ameliyat masasini gordii: ( « 0 kadar gok kesilmi§ kol ve bacak gordiam ki... Bir yer- lerde tek parga halinde erkekler olabilecegine inanmak bile giigtii. Y a yaralidirlar ya da 6lduriilmii§lerdir diye dii§iinuyordum...» di- yordu. -Ba§gavu§ Hem§ire A . S. D em qenko). Bir ba§kasi sava§ta arazi mutfagmin karavanalanm gordii: «Bazen bir gatifma sonra­si sag kalan erkek olm uyordu... Bir karavana lapa ya da gorba pi-

Page 79: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

§iriyordum. Ama onu dagitabilecegim kimse olm uyordu...» di- yordu a§gi, er /. N. Zinina. Bir iigiinciisu bir pilot kabini gordii: «Kampimiz bir orm am n igindeydi. Bir giin i§imi bitirdikten son­ra orm ana gitmeye karar verdim. Mevsimlerden yazdi. Qilekler olmu§tu. Patikada yiiriiyordum. Birden olii bir Alman gordiim ... O kadar korkmu§tum ki... Cephede ikinci yilim olmasina ragmen daha once hig olii gormemi§tim. Yukarisi, gokyiizii farkliydi... A§agida her §ey alevler iginde(ydi). Ugtugunuzda sadece tek bir dii§iinceniz olur: Hedefi bulmak, bom balamak ve geri donmek. Oliileri gormezdik. Deh§etin bu tiiriinden uzaktik yani,» diyor muhafiz alayindan kidemli pilot, Tegmen A. G. Bondareva.

Yanan bir kamp ate§inden yayilan koku bir kadin partizana hala sava§i am m satiyor. «Kamp ate§ini 90k amagli kullanirdik. Ustiinde ekmek kizartir, yemek pi§irirdik. Ate§ canlihgim yitirme- mi§se koyun postundan paltolarimizi, postallarimizi kisacasi var olan tiim giysilerimizi bu ate§in etrafinda kuruturduk...» diyor Y. R Visotskaya.

Tank birimlerindeki hastabakicilar genellikle erkekti. Ama her nasilsa aralarm da geng bir kiz vardi.

Nina Vi§nevskaya’mn mektubunu alir almaz onu gormek igin hemen yola giktim.

Kom partim anda iig ki§iydik. Qzy igiyorduk. Gelenek oldugu iizere sohbete ba§ladik.

«Qaydan daha sert bir §eyler igsek iyi olurdu. Ama doktorlar izin vermiyor. Kalbim zayif... Hig yorulm am am gerektigini soylii- yorlar. Sinirleriniz gok gergin olsa da az hareket etmek durumun- dasiniz.»

«Son zamanlarda kalp sorunlan ya§iyorum. Bir yazlik evim var. Oldukga iyi bir olanak. Sabahlari biraz yiiriiyor ve biraz da halter- le ufak tefek hareketler yapiyorum. Boylece bedenimdeki gerginli- gi atiyorum. O rada, koyde kendimi daha rahat hissediyorum...»

«Kizim bir doktor... N orolog. O §imdiki insanlarin gok az giil- diiklerini soyliiyor. Bu kotii bir durum. Giilmek ve eglenmek onemli bir gereksinimdir. Organizmaya iyi gelir ashnda...»

«Qok me§guliiz... Siirekli bir yerlere ko§turuyoruz... Sava§tan hemen sonra yani daha gengken durum farkliydi. Evet belki bir-

Page 80: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

takim feylerden yoksunduk. Bazen gayimiza koyacak §eker bile bulamazdik. Ama siirekli bir araya gelir ve eglenirdik. Sik sik bu- lu§ur, §arkilar soylerdik... Giiniimiizde gengler bile birbirleriyle gok az gorii§iiyorlar...»

Kalbinin zayifligindan sizlanan adam lardan birinin adi N iko­lay Borisovig digerininki ise Kogetkov’du. Kogetkov: «Beni soya- dimla gagirirlar. Annem ve babam gocuklarina gok tuhaf isimler koymu§lardi. Kiz karde§ime Eletrica, erkek karde§ime Rubi ve bana M ir. M ir Kalistratovig... (^ok §iikiir ki bana Radyo adim vermemi§ler. O donem teknik aletler gilginligi donemiydi. Artik radyodan gok uzay gemisi yapiyoruz: Bu yiizden §imdi Ksenya, N atalya, Yevdokiya gibi isimler m oda...» diye anlatti.

H er ikisi de cephede sava§mi§lardi ve her ikisinin de ceketinde sava§ ni§anlan vardi.

«§imdiki gengler o giin ya§amlan zorluklan anlam iyorlar...»«Ah evet. O yleler... Onlara kizmamak gerekir.»«H ayir. Anlamak istem iyorlar. (giinkii onlara her §eyi gok ko-

lay verdik. Biz kendimiz gok zorluklar iginde ya§adik. Ama onla- ri hep koruduk ve zorluklardan uzak tuttuk. Ama bizlerle ilgili, ya§adiklarimizla ilgili ne biliyorlar ki ?»

Bu soru aym zam anda bana yoneltilmi§ti. Bu yiizden onlara hemen kimi ve neden gorm ek istedigimi anlattim ...

Sava§ sirasinda bir muhendislik taburu komutanligi yapmi§ ol­dugunu ogrendigim N ikolay Borisovig elindeki ka§igi sinirli bir §ekilde bardagina vurdu ve, «Bak sana ne anlatacagim ,» dedi. «Personel dairesinden bazi geri zekalilar bana takim komutani olarak iki kiz gonderdiler. O nlara derhal geri donmeleri gerekti- gini soyledim. Buna gok bozulmu§lardi. Oysa onlar muhendislik takim kom utani olarak cephe hattina gitmek ve mayin tarlalanm temizlemek istiyorlardi.»

«O nlari neden geri gonderdiniz?» diye sordum.«Birgok nedenden dolayi. Birincisi taburda onlarin yapacagi

i§leri yapan yeterince gavuf vardi. Ikincisi kizlari gok iyi tam yor- dum. H er ikisi de eskiden gali§tigim mimarlik fakiiltesinden og- rencilerimdi. Kadinlarin cepheye gitmesini gereksiz buluyordum. Erkekler olarak bu i§ igin biz yeterliydik. Ayrica yeterince i§i olan

Page 81: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

erkeklerin ba§ina bir de onlarin sorun olmasini istemiyordum. Ustelik onlar igin de siper kazmak gerekecekti. Yine kadin olarak erkeklere emir vermeleri bir siirii sorun yaratacakti.»

«Yani kizlarin cephede sorun olduklarim mi dii§imiiyorsu- nuz?»

«H ayir. Bunu soylemedim. Tarihe baktigimizda Rus kadinlari- nin kocalarim, erkek karde§lerini ve ogullarim sava§a gonderdik- lerini, aci gektiklerini ve sonuna kadar onlari beklediklerini, en zor ko§ullarda erkeklerinin yamnda olduklarim goriiriiz. Yaroslavna* kale duvanna tirmamp dii§mamn iizerine kaynar katran dokmii§- tiir. Ama biz erkekler kizlarin sava§a gitmek zorunda kalmasini kendimize yediremedik. Sugluluk duyduk. Bu duygudan hala kur- tulamadim... Sana ya§adigim bir olayi anlatayim. Geri gekiliyor- duk. Sonbahar mevsimiydi. Biitiin giin yagmur yagmi§ti. Yolun kenarinda olii bir kiz gordiim ... Bir hastabakiciydi... Uzun sag or- giileri olan ho§ bir kizdi... Sag orgiileri gamura bulanmi§ti... Ara- mizda bir kizin olmasi ve bunca korkunun, gamur ve kaosun or- tasinda onun oliimiinun varligi... Biitiin bunlar bana norm al gel- miyordu. (Jok olii gordiim. Ama bunu bellegimden atam adim ...

«Neden hala unutam iyorum ?» diye sordu birden sesini yiiksel- terek. Ku§atma altinda olan hastabakicilann yarali askerleri sa- vunmak igin ate§ agtiklarim duydugumda bunu anlayabilirim. (giinkii yarali askerler o durumda gocuklar gibi garesizdiler. Ama erkekler dururken iki kizin iki cephe arasindaki tarafsiz bolgede birini oldiirmek iizere siiriinmesini, ni§an alm asim ... Yani bir “avci” gibi... Nasil soyleyeyim... Y ani... Ben de bir keskin ni§an- ciydim. Ben de pusuya yatip dii§mana ni§an aldim ... Am a ben bir erkegim ...»

«Am a o kadimn oldiirdiigii sokaktaki herhangi biri degil, iil- kesini ve insanmi hedef alan bir dii§mandi. Oyle degil mi?»

Kogetkov sabirsizlikla, «§ey... Bilmiyorum ,» diyerek soziimii kesti. «Belki boyle bir kadim e§ olarak degil de bir izci olarak ya- mma alabilirdim... H ayir... Kendimi keskin ni§anci bir kadinla

* C u m a n la ra kar§i 1 1 8 5 yilinda b a§an siz bir a skeri sefer diizenleyen R u s pren si tg o r ’un (1 1 5 0 -1 2 0 2 ) ikinci k arisi Y aro s la v n a , iinlli R us o rta^ a g ep ik §arkisi Ig o r ’un O rd u su E zg is i’nde an latiliy or.

Page 82: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

evli olarak du§iinemiyorum. Biz kadim bir anne ya da bir gelin olarak gormeye ahfkmiz. O zam anlar yedi ya§inda olan erkek karde§im bana Alman tutsaklar §ehre getirilirken arkada§lariyla birlikte onlara sapanla ta§ attiklanm bu yiizden annemin onun kulaklarim gektigini ve daha sonra Almanlara doniip ofkeyle, “Si- zi buralara gonderen annelerinizin gozii kor olsun!” diye bagirdi- gim anlatmifti. Gotiiriilen tutsaklar H itler’in cepheye siirdiigii. son acemi erleriydi. Sava§ bir erkek i§idir. Ve hakkinda yazilma- ya deger kadindan fazla erkek vardir.»

«Ama kizlar cepheye oldiirmekten ho§landiklari igin gitmedi- ler. Ulkemiz ve halkimiz igin zor bir donemdi. Profesorler bile Hal- kin Goniillii O rdusu’na katilma izni istediler...» dedi N ikolay Bo­risovig ve heyecanli bir §ekilde konu§masim siirdiirdii: «Kizlarin cepheye goniillii olarak gittiklerini unutmayin. Higbir zaman bir korkak cepheye goniillii gitmez. O nlar olaganiistiiydiiler ve yiirek- li kizlardi. Siz yarali bir adami gati§ma alamndan ta§imanm ne de- mek oldugunu bilir misiniz? Anlatayim ... Bir giin saldiriya gegtik. Bizi makineli tiifekle bigmeye bafladilar. Bu bizim taburun sonuy- du. Herkes yerlerde yatiyordu am a hepsi 6lmemi§ti. <Jogu yaraliy- di... Almanlar makineli tiifekle taram ayi siirdiirdiiler... Sonra bir­den siperden bir kiz firladi. Ardindan ikincisi, sonra iigiindisii... Hemen yaralilarin yaralarim sarm aya ve onlari siiriiklemeye ba§- ladilar. Almanlar bile §a§irmi§ ve bir an igin ate§i kesmi§lerdi. Ak- §am saat on civarinda tiim kizlar agir yaraliydilar. Yalniz bu gati§- mada her biri en az be§ alti adam kurtarmi§ti. Bu yiizden odiillen- dirildiler. Sava§in ba§larmda madalya ve §eref riitbeleri rastgele ve- rilmiyordu. Bunun igin belli ko§ullar aram yordu. Yaralilarin silah- lariyla birlikte ta§inmasi gerekiyordu. Taburda ilk sorulan soru: “Bu adamin silahlari nerede?” oluyordu. O zamanlar yeterli sayi- da silah yoktu. Bu yiizden yarali ile birlikte tiifeginin, hafif maki­neli tiifeginin ya da makineli tiifeginin de kurtarilmasi gerekiyor­du. 1 9 4 1 ’de 2 8 1 no’lu emir, yarali askerlerin ya§aminm kurtaril­masi nedeniyle verilecek m adalyalarla ilgiliydi. On be§ agir yarali askeri ki§isel ate§li silahlari ile birlikte sava§ alamndan ta§iyan ki- §i muharebe hizmeti madalyasi, yirmi be§ yarali askeri kurtaran

Page 83: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Kizil Yildiz madalyasi, kirk askeri kurtaran Kizil Sancak §eref Riitbesi ve seksen yaraliyi kurtaran Lenin §eref Riitbesi ile odiil- lendirilirdi. Ama size anlattigim gibi gati§mada be§ ya da alti ada- mi bile kurtarmak her yigidin harci degildi...»

Kogetkov sigara igmek igin koridora gikti. Nikolay Borisovig ile ben kom partim anda kaldik.

«Cephede bir hayli giizel kiz vardi,» diye siirdiirdii. «Am a biz onlari kadin olarak gormedik. Bana gore olaganiistii kizlardi ama onlara hep arkada§ goziiyle baktik.»

«Onlari sevmiyor muydunuz?»«Bu nasil soru? O nlar bizi sava§ alanlanndan ta§iyan arkada§-

lanmizdi. Yaralandigim da beni iki kez sirtlarinda ta§idilar. O nla- ri nasil sevmem? Ama siz kiz karde§inizle evlenmezsiniz, degil mi? O nlar bizim kiz karde§lerimizdi.»

«Peki sava§tan son ra?»«Sava§ bittiginde gok savunmasiz kaldilar. Ornegin benim ka-

rim olaganiistii bir kadindir. Otuz be§ yillik evliyiz. Ve birbirimizi hala seviyoruz. Cepheye giden kizlar igin o bile olumsuz §eyler dii- fiiniiyor: “O nlar oraya koca bulmaya gittiler. Ve orada online ge­len erkekle ili§kiye girdiler,” diyor. Gergek onun dii§undiigii gibi degildi elbette. Size turn igtenligimle soyleyeyim ki onlarin hepsi na- muslu kizlardi ama savaftan sonra herkes kendi yoluna gitti...»

N ikolay Borisovig diifiinceliydi. «Siz bunu anlayamazsimz. Bii- tiin o pislik, bit ve oliimlerden sonra giizel bir feylerin ozlemini ge- kiyorduk. Giizel kadinlar istiyorduk... Bir arkadafim vardi. Cep­hede giizel bir hem§ire kiz ona a§ik olmu§tu. Ama o seferberlik bit­tiginde evlenmek igin onu segmedi. Bir ba§kasiyla evlendi. Belki evlendigi kiz daha ho§tu. Bilemiyorum. §u anda gok mutsuz bir evliligi var. Digerini unutamiyor. Yine de cephede onunla evlenme diifiincesinde degildi. (giinkii cephede birlikteydiler. Onu dort yil boyunca hep erkek postali ve kapitoneli erkek ceketi iginde gor- miiftii... Ve olanaklar elverdigince sava§i unutmak istiyordu. Biz her §eyi unutmaya gali§tik. Savaftaki kiz arkada§lanmiz dahil...»

Size trende yaptigim ve hig de bekledigim tiirden olm ayan bir sohbeti aktardim .

Page 84: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

... M etro istasyonundan giktim ve kendimi tipik bir M oskova meydamnda buldum. M eydanlar ki§in yaza gore daha farkli olur- lar. Burada da sanki goriinmez ressamlar meydandaki tiim agagla- n, banklan, gocuk parklarim ve salincaklan beyaza boyami§ gibiy- di. Bu goriinmez ressamlar yine birbirlerinden bagimsiz gah§mi§, beyaza boyadiklari meydanlarda farklihk yaratmi§lardi. Ornegin, bu ozel bahgede gali§an ressam salincaklan biiyiik bir davul ve agaglari karla kapli ot yiginlari gibi boyami§ti. Ya acelesi vardi ya da eli, du§iinceleri ve ruh hali ile aym hizda gali§mami§ti.

Benim igin, roportaj yapacagim biriyle tam§mak, onun evine girmekten ba§lar. Telefonda, «Benimle hemen mi g6 rii§mek isti- yorsunuz? Ayrintilan Sava§ Gazileri Kurulu’na sorsam z daha iyi olmaz mi? Ama ben yalnizca bana ait §eyleri anlatabilirim,» diyen §a§kinlik dolu sesini ve hayalimdeki portresini evin avlusunda iist uste gaki§tirmaya gali§inm. Ve hayalimde onu resmetmeye gaba- lanm . Ya§am her seferinde benim bu rom antik imgelerimi sinar ve higbir zam an da yabana atm az.

Kapiyi kisa boylu ve tom bulca bir kadin agti. Beni selamlayip erkekge bir edayla elimi sikti. Diger eline ise kiigiik torunu sikica sarilmi§ti. Ev sahibinin siikuneti bu evin yabancilarca sik sik ziya- ret edilen bir ev oldugunu anlatiyordu.

N ina Yakovlevna beni odasina gotiirdii.«N e yazik ki bana pek zam an vermediniz. H azirlanm a firsatim

olm adi...»«Belki boylesi daha iyi. En onemli am lar birden ammsanabi-

lir...»«Elimde benim tugayim olan 3 2 . Tank Tugayi hakkinda yazil-

mi§ bir yigin yazinin yer aldigi birkag gazete kupiirii var. Bunlari sana verecegim ...»

O da oldukga biiyiik. Biiro gibi. Iginde gereksiz higbir §ey yok. (^ogu biyografi olan kitaplar, bir kanada geyigi boynuzuna asil- mi§ tankgi §apkasi, sava§ zam am nda gekilmi§ ve buyiitiilmii§ fo- tograflar var. Verniklenmif degifik bir m asa uzerine birkag adet model tank konmu§. Uzerlerinde «N birligindeki erkeklerden», «Tank okulu ogrencilerinden»... yaziyor. Kanepede yam m da as-

Page 85: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

keri iiniformali iki oyuncak bebek «oturuyor». Perdeler ve duvar kagitlari bile haki renkte.

«Kom§ularim §a§iriyorlar. “ Neden evini bir miizeye gevir- din?” diyorlar. Ama ben bunlar olm adan ya§ayam am ,» diyor N i­na Yakovlevna.

O torununu bitifik odaya gonderirken ben de teybi agtim.Bir tank taburunda hastabakici olan Qavu§ N ina Yakovlevna

Vi§nevskaya anlatiyor:«Tank birligine kizlan almak istemiyorlardi. H atta hig kiz al-

m adiklan soylenebilir. Beni nasil kabul ettiklerini anlatayim . Ko- nakovo’nun Kalinin bolgesinde oturuyorduk. Turn- sinavlarimi vermi§ ve sekizinci simftan dokuzuncu sinifa gegmi§tim. O za- manlar tam olarak sava§in ne demek oldugunu bilmiyorduk. Ama bilmeyi, ogrenmeyi gok istiyorduk. Sava§ bize bir tur oyun gibi geliyordu.

«Dairemizi ba§ka ailelerle payla§iyorduk. H er giin daha gok erkek cepheye gidiyordu. Petya dayi, Vasya am ca... Onlari yolcu ediyorduk. Ve biz gocuklann meraki gittikge artiyordu. Tren kay- bolana kadar arkalarindan bakiyorduk. Ne zam an bir §arki gal- maya ba§lasa kadinlar birden aglam aya ba§liyorlardi. Am a bu bi­le bizi korkutm uyordu. Tam tersine bu olayi eglenceli buluyor- duk. En biiyiik dilegimiz trene binip buradan gitmekti. Sava§in uzaklarda bir yerlerde oldugunu diifiiniiyorduk. Yine, ornegin, askeri iiniformalara dikilen diigmeler gok ho§uma gidiyordu. Pi- ril piril parliyorlardi. Bu arada hastabakicilik kursuna devam edi- yordum . Ama hayallerimin higbiri gergekle§meyecek gibi geliyor­du bana...

«Okulumuz kapandi ve savunma tesisleri yapimi i§i igin sefer- ber edildik. Bir tarlam n ortasinda bulunan kuliibelere yerle§tiril- dik. Sava§la ilgili bir §eyler yapm ak iizere gonderilmif olm aktan onur duyuyorduk. “Zayif insanlar” igin aynlan bir tabura kayde- dildik. Sabah sekizden ak§am sekize kadar galifiyorduk. Giinde on iki saat tanksavar hendekleri kaziyorduk. Hepimiz on be§-on alti ya§lan arasinda kiz ve erkek gocuklanydik... Bir giin gali§ir- ken birdenbire insanlarin: “H ava baskim! A lm anlar!” diye bagir- digim duyduk. Yetifkinler siginaklara ko§tular. Am a biz Alman

Page 86: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ugaklarim ve Almanlari merak ediyorduk. Ugaklar ba§imizin iize- rinden gegtiler. Onlari net olarak goremem iftik. Bir sure sOhra daha algaktan ugarak tekrar geldiler. Ustlerindeki gamali haglari bile gorebiliyorduk. Hig korkm uyor yalnizca onlari merak edi­yorduk. Sonra birden makineli tiifekleri goriindii ve bizi taram a- ya bafladilar. Arkadaflanm izin vurulup diiftiiklerini gorduk. Kiz­lar, erkekler... Birlikte okudugumuz, birlikte galiftigimiz... Ta§ kesilmiftik. Ne oldugunu anlayam am iftik. O rada dikilip bakma- ya devam ettik. Ama yetifkinler ko§arak yammiza gelip bizleri ye­re yatirdilar. H er §eye ragmen hala korkm uyorduk...

«<Jok gegmeden Nazi ifgalciler kasabamizin gok yakimna ula§- tilar. Yalniz on kilometre kadar uzagimizdaydilar. Birkag kizla birlikte hemen askerlik fubesine gittik. Ulkemizi savunmak istiyor- duk. Bu bizim gorevimizdi. Giiglii, dayamkli ve on sekiz ya§inda olanlan kabul ettiler. Tank birligine gidebilecek kizlari bir yiizba- §1 segiyordu. Yiizba§iyi ikna etmeye galiftim. Ama o beni dinleme- di bile, (giinkii heniiz on yedi ya§indaydim ve boyum kisaydi.

«Bir piyade yaralandiginda yere dii§er, dedi bana. “Siiriinerek onun yam na gider ya yarasim hemen orada sarar ya da onu sigi- naga ta§irsin. Ama tankgi farklidir... O yaralandiginda onu tan- kindan gikarip gotiirmen gerekir. Ve sen bunu yapamazsin. Tank- gilar iriyari olur. Ayrica tanka tirm anm ak diifman ate§i altinda olm ak demektir. Saginda solunda mermiler ve top pargalan ugu- §ur. Y anan bir tank nasil olur bilir m isin?”

“Ama benim diger Kom som ol iiyelerinden farkim ne? Onlar benden daha mi iyi?” dedim aglamakli bir sesle.

“Elbette sen de iyisin. Ama boyun k isa ...” dedi.«Sonug olarak saglik egitim kursunda birlikte oldugum arkada§-

lari kabul ettiler. (giinkii hepsi uzun boylu ve giiglii kuvvetli kizlar- di. Onlarla birlikte cepheye gidememek bana gok dokunmu§tu.

«Bu arada annemin higbir §eyden haberi yoktu. Ben kizlari yolcu etmeye gittim. Bana acidilar ve beni onlari gotiirecek olan kam yonda bulunan bir branda bezinin altina sakladilar. Bu kam- yon iig ton agirhgindaydi ve iistii agikti. Hepimiz bafimizi orttiik. Bafortiilerim iz rengarenkti. Siyah, mavi, kirmizi... §ura Kiselyova yanm a gitarim bile almifti. Kisa bir siire sonra siperler goriindii.

Page 87: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

O radaki adam lar bizi goriir gormez bagirmaya ba§ladilar: “§ar- kicilar geldi! §arkicilar geldi!” Buna 90k bozulmu§tuk. Biz oraya sava§maya gelmi§tik... Oysa onlar bizim onlari eglendirmeye gel- digimizi sam yordu.

«M erkez biiroya gittik. Yiizba§i: “Hizaya g ir!” komutunu ver­di. Siraya girdik. Ben en arkadaydim . Diger kizlarin yanlannda gantalari vardi. Benim higbir §eyim yoktu... Geli§im gok ani ol- mu§tu giinkii. §ura elime gitanm tutu§turdu ve, “En azindan se­nin de bir §eyin var artik ...” dedi.

«Yiizba§i bulundugumuz yere gelen personel §efine doniip:“Yolda§ Albay, on iki kiz emir ve hizmetlerinize hazirdir,” dedi.«Personel §efi bize bakti ve, “O n iki degil. On tig! ” dedi.«Ama yiizba§i: “ Oziir dilerim Yolda§ Albay. Am a on iki ki§i

v ar,” diye diretti. On iki ki§i oldugundan kesinlikle emindi. Son­ra birden doniip bize bakti ve bana dogru gelerek, “Senin burada ne i§in v ar?” dedi.

«Ben, “Sava§maya geldim, Yolda§ Yiizba§i,” diye yamtladim.“Pekala, biraz yakla§!” dedi.“ Bir arkada§imla geldim ...” dedim.“Sen bir arkada§inla ancak gidebilirsin. Ama burada bir sava§

var... Yakla§ biraz liitfen,” dedi.«Ba§imda annemin siiveteri sariliydi. Onlara dogru yiiriiyiip

hastabakicihk kursundan aldigim sertifikayi uzattim ve, “Ben giigliiyiim, subay am calar, daha once hem§ire olarak gali§tim. Kan bagi§inda bulundum... Liitfen...” dedim.

«Tiim evraklarimi gozden gegiren albay, “Buradan gegen ilk aragla onu evine gonderin!” dedi.

«Bir arag bulunana kadar gegici olarak saglik boliigiine veril- dim. I§im gazli bez hazirlamakti. Karargaha yakla§an bir araba gordiigiimde hemen orm ana saklamp o arag gidene kadar bir ya da iki saat orada beklerdim. Daha sonra i§imin ba§ina donerdim...

«Taburum uz - 3 2 . Tank Tugayi 1 . Tank T ab u ru - gati§maya girene kadar bu iig giin boyle surdii... Herkes sava§a gitmek igin yola gikarken ben yaralilar igin yeralti siginaklan hazirlamak iize- re orada kaldim. Yola gikmalarimn uzerinden daha yanm saat gegmemi§ti ki ilk yaralilar geldi... Ve ardindan oliiler... Kiz arka-

Page 88: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

da§larimdan biri de olenler arasindaydi. Bu arada benim geri gon- derilme i§im unutulmuftu. Bana ali§mi§lardi artik. Komutan be- nimle ugra§m aktan vazgegmi§ti...

«D aha sonra neler mi yaptim? Askeri uniforma giydim. Hepi- mize takim gantalari verildi. (^antalar yeniydi. Ben benimkinin as- kilarmi kesip alt kismim agtim ve uzerime giydim. Sanki ganta iiniforma etek olmu§tu... Bir de fazla yirtigi olmayan bir ceket bu- lup iizerine kemer taktim . Acele ediyordum. Diger kizlardan on­ce giyinip hava atacaktim . Ba§gavu§ birlik komutammizla birlik­te bizim siginaga geldiginde i§imi heniiz bitirmi§tim.

“D ikkat!”«Albay yammiza geldi. Ba§gavu§ ona,“Konu§abilir miyim, Yoldaf Albay? Buradaki kizlar sorun gi-

kariyor. Igine e§yalarim koymalari igin verdigim gantalarina e§ya koymak yerine kendileri girdiler!” dedi.

«Kom utan beni tamdi ve, “ O oo! Demek sensin bayan kagak! Pekala gavu§, kizlara gereken saglansin!” dedi.

«Beni eve gotiirecek arabadan artik hig soz edilmez oldu. He- pimize gerekli giysiler saglandi. Tankgi erkeklere diz kismi daha kalin olan branda bezinden yapilma pantolonlar, bize bir ge§it pa- muklu tulum verildi. Zem in yari yariya toprak ve metalden olu§- m uftu. T aflar serpi§tirilmi§ti iizerine. Tanklarda oturm uyor yer- lerde suriiniiyorduk. Bu yiizden gok gegmeden giysilerimiz yine yirtilmaya ba§ladi. Tanklar sik sik ate§ aliyor ve hayatta kalan tankgilann her yam yamk iginde kahyordu. Onlari kurtarm ak igin kendimizi ate§e atiyor ve biz de alev aliyorduk. Bir erkegi sii- riiklemek oldukga zordu. Ozellikle de tankin uzerindeki doner ta- ret topgusunu iistii agik kapidan gekip gikarm ak...

« ... Cepheye gelirken riitbe konusunda herhangi bir egitim al- mami§tik. Bu yiizden bunlari burada ba§gavu§ bize ogretti. Bize artik gergek asker oldugumuzu, kendimizden yiiksek riitbeli biri- ni gordiigiimuzde selam durmamiz, ceketimizi iliklememiz ve da- ima derli toplu olm am iz gerektigini soyledi.

«Erkeklere gore ya§ga oldukga gengtik. Bu nedenle her firsatta bizi ifletiyorlardi. Bir giin saglik kabinine gay getirmek iizere gon- derildim. A§gmin yamna gittim. Bana §oyle bir bakti ve,

Page 89: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“N e istiyorsun?” dedi.“<Jay...” dedim.“C ay heniiz hazir degil,” dedi.“Peki neden?” dedim.“§u anda karavanalarda a§gilar yikaniyor. Qay suyunu onla­

rin i§i bittikten sonra koyabilecegiz,” dedi.«Soylediklerine inandim ve bo§ kovalari alip geri dondiim.

Yolda doktora rastladim.“Neden eli bo§ geliyorsun?” dedi.“Karavanalarda a§gilar yikamyormu§. Bu yiizden gay heniiz

hazir degilmi§,” dedim.«Ba§mi ellerinin arasina aldi ve, “K aravanalarda ne a§gisi yi­

kaniyor yahu?” diye sordu.«Gidip o a§giyi payladi ve beni geri gonderdi. A§gilar hemen

aceleyle iki kova gay doldurdular ve elime tutu§turdular.«Elimde gay kovalariyla geri donerken politik boliim §efi ve

tugay komutamna rastladim . Birdenbire onlara selam durmam gerektigini animsadim. (Jimkii bizler erdik. Ama iki ki§iydiler. Ikisine birden nasil selam durabilirdim? Ve yaklafiyorlardi. Evet kar§imdaydilar. Aceleyle elimdeki kovalari yere biraktim ve iki elimi de §apkamin siperligine koyarak onlari selamladim. Ba§lan- gigta beni fark etmemi§lerdi bile. Yiiriiyup gidiyorlardi. Ama ver- digim selami goriince §a§kinlik iginde birden durdular.

“Sana boyle selam vermeyi kim ogretd ?” diye sordular.“Ba§gavu§. Herkese selam durmamiz gerektigini soyliiyor.

Ama siz iki ki§isiniz... Ne yapabilirdim ?” dedim.«Biz geng kizlar igin orduda her §ey karm afikti. Riitbeleri zor

ayirt ediyorduk. O rduya katildigimizda hala e§kenar dortgenler, kareler ve dikdortgenler takiyorlardi. (^abala, kendini zorla ve bir adamin riitbesini anla! Bir giin birileri, “§u paketi yiizba§iya go- tiir,” dedi. Ama ben daha yiizba§i riitbesinin nasil bir §ey oldugu­nu bilmiyordum k i... D aha yolda giderken “yiizba§i” kelimesini bile unutmu§tum. Geldim ve birine,

“Yoldaf am ca, §ey... Yolda§ am ca, Yolda§ bunu size vermemi soyledi...”

“ Hangi Y olda??”

Page 90: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“M avi pantolonu ve ye§il ceketi olan a m ca ...” dedim.«O radaki insanlan yiizba§i, tegmen olarak degil de yakiflkli,

diiz sagli ya da kizil sagli, uzun boylu olup olmadiklarina gore ayirt edebiliyorduk. Aram izda konu§urken birden am m sar ve, “Evet evet §u yaki§ikli o lan !” derdik.

« £ o k gegmeden tiimuyle yanan tulumlar, eller ve yiizler gor- diim ve sava§in ne demek oldugunu i§te o zaman anladim. Tank- gilar alevler iginde tanklarindan atlarlardi. Ayrica kol ya da ba- caklan kinlirdi. Genellikle agir yarali olurlardi. Uzandiklan yer- den, “ Oliirsem anneme ya da kanm a durumu mektupla bildirin,” diye yalvanrlardi. Ya§adiklanm iz korkunun da otesindeydi.

«Bacaklarimdan yaralandigimda tankgi askerler beni Jeltoye isimli bir koye gotiirduler. Kirovograd bolgesindeydi bu koy. Sag- lik ekibinin yerle§tirildigi evin sahibi olan ya§li kadin beni goriince, “Aman tanrim, ne kadar ho§ bir delikanli! Pek de gengmi§...” dedi.

«Tankgi arkada§lar giilerek:“ Nine, o geng bir delikanli degil, geng bir k iz ...” dediler.«Y am m a oturdu, yuziime dikkatle bakti ve, “Bu kiz degil. As­

ia bir kiz olam az. Bu geng bir delikanli...” dedi.«Saglanm kisacik kesilmi§ti. Ozerimde tulum ve ba§imda tank­

gi §apkasi vardi. Erkek gibiydim... Bana evindeki en iyi yatagi ver- di. Beslenip bir an evvel ayaga kalkabilmem igin domuz bile kes- tirdi... Benim igin uziiliiyordu.

“ Yeterince erkek yok mu ki gocuklari cepheye gagiriyorlar?.. H em de kiz gocuk lan m ...” diye kizginlikla soyleniyordu.

«O n sekiz ya§inda m uharebe hizm etleri m adalyasi ve Kursk’taki gati§maya katildigim igin Kizil Yildiz §eref madalyasi, on dokuz ya§inda Yurtseverlik Sava§i ikinci simf §eref madalyasi ile odullendirildim. Takviye kuvvet gelmi§ti. Hepsi geng delikan- lilardi. M adalyalanm i goriince gok §a§irdilar. Ya§itlanm di. On sekiz-on dokuz ya§lari arasindaydilar. Bazen alayli bir §ekilde, “ Bu m adalyalan sana ne igin verdiler?.. Hig gati§maya katildin m i?” ya da, “Kur§unlar tank zirhim delebilir mi? Soyle bakalim ,” diyerek dalga gegerlerdi.

«Bir keresinde benimle dalga gegenlerden biri ile cephede dii§- man ate§i altinda idik ve ben yaralarim sardim. Soyadim bile ha-

Page 91: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tirliyorum. §gegolevatih’di. Bacagi kirilmi§ti. Bacagina siiyek (ki- rigi sarm ak igin ince tahta) yerle§tirirken onu affetmem igin bana yalvanyordu:

“Sana takildigim igin beni affet karde§im ...” diyordu.«Bazilanm izin bildigi a§k da gelip gegici, okul gocuklannin a§-

kiydi belki... Bir giin dii§man tarafindan ku§atilmi§tik... H er tara- fimiz sanlmi§ti. Gece ku§atmayi kirmaya karar verdik: Y a ba§a- racak ya da olecektik. Pek §ansimiz oldugunu dii§iinmuyorduk... Bunu size anlatm am dogru mu bilemiyorum am a...

«Oturmu§ ku§atmayi kirmak igin karanligin bastirmasim bek- liyorduk. Tabur kom utammiz yaralandigi igin yerine ya§i on do- kuzdan fazla olmayan Tegmen Mi§a T . . . bakiyordu.

«Bana, “Hig tattin mi ? ” dedi.«Neyi tattim mi? diye sordum . Uzun siiredir higbir §ey yeme-

mi§tik. (Jok acikmi§tim.“Bir §eyin tadini sorm uyorum . Demek istedigim ... birinin ta-

d i...”“H ay ir!” dedim.“Ben de hig tatm adim . A§kin nasil bir §ey oldugunu ogrene-

meden olebiliriz... Belki bu gece oldiiriilebiliriz...” dedi.“Sen ne diyorsun geri zekali!” diye bagirdim. Sonunda neyi

kastettigini anlami§tim.«01diiriilebilirdik. Korkung olan bu degildi. Ya§am i tam m a-

dan, herhangi bir §ey yafam adan olmekti. En korkuncu i§te buy- du. Oysa bizler ya§amin ne oldugunu bilmeden, ya§am igin, olme- ye hazirdik.»

Ve Nina Yakovlevna ona gok aci veren ve onu tedirgin eden konuya yeniden dondii:

« ... H astabakicilar tank birliginde fazla kalmadilar. Tankin iginde bizim igin yer yoktu. Bu nedenle gati§ma sirasinda tanka asilirdik. Kafamizda tek bir dii§iince olurdu: Ayaklarimizi tankin paletlerine kaptirm am ak. Siirekli olarak etrafmizda yanan bir tank olup olmadigim gozetlemek zorundaydimz. Yanan bir tank gordiigiiniizde hig vakit kaybetmeden oraya gitmeniz gerekirdi. Ko§arak ya da siiriinerek... Be§ ki§iydik. Cephede be§ arkada§. Liyuba Yasinskaya, §ura Kiselyova, Tonya Bobkova, Zina Lati§

Page 92: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ve ben. Tankgilar bize “Konakovo kizlar” derlerdi. “Konakovo Kizlar”dan geriye bir tek ben kaldim. Digerleri olduruldii.

«Liyuba olduriilmeden onceki gece kol kola girmi§ ve birlikte oturup sohbet etmi§tik. 1 9 4 3 yiliydi. Boliigiimuz Dnieper’e ula§- mi§ti. Liyuba birden, “Biliyor musun igimde kotii bir his var. San­ki bana bu gati§madan sag gikmayacakrm§im gibi geliyor... Bu yiizden hazirhkh olayim dii§iincesiyle ba§gavu§a gidip bana yeni ig gama§irlari vermesini istedim. Ama cimriligi iistiindeydi. ‘Ama sana daha yeni degi§men igin gama§ir verdim ,’ dedi. Ne olur sa­bah birlikte gidip tekrar deneyelim,” dedi. Onu sakinle§tirmeye gali§iyordum: “Sagmalama. Bize bir §ey olm az. Iki yildir sava§iyo- ruz. Birak mermiler bizden korksun,” dedim.

«Am a sabah beni ba§gavu§a gitmeye ikna etti. Ondan temiz ga- ma§irlar aldik. Yeni bir fanila... Biliyor musunuz bembeyazdi ve bantlan vardi... Daha sonra kipkirmizi olmu§tu... Bu kirmizi (ka- mn parlak kirmizi rengi) ve beyazin olu§turdugu birliktelik hig ak- limdan gikmadi. Kendinin boyle goriinecegini onceden bilmifti...

«O nu dort ki§i su gegirmez bir pelerin iginde ta§iyarak getir- dik. Agirla§mi§ti. Bu gati§mada gok insan kaybetmi§tik. Tiim er- kekleri yere koymu§, en iistlerine de Liyuba’yi koymu§tuk. Onun 6lmii§ olduguna inanamiyordum. Ondan bana bir am kalsin iste­dim. Altin mi yoksa ba§ka bir madenden yapilma miydi bilmiyo- rum am a parm aginda bir yiiziik vardi. Arkada§lann uyanlarm a aldirmayip yiiziigii aldim. Kotii §ans getirecegine inam yorlardi. Son gorevimizi yaparken ali§ilageldigi iizere mezarlarm a toprak atiyorduk. Ben de bir parga toprak firlatirken yiiziik parmagim- dan kaydi ve tam Liyuba’mn oldugu yere diiftii... Bunun iizerine yiiziigii gok sevdigini am m sadim ... Babasi sava§ bitimine kadar sava§ti. Ve cepheden sag dondii. Erkek karde§i de oyle... Ailesin- deki tiim erkekler dondii. Am a Liyuba yitti...

«En giizelimiz olan §ura Kiselyova yanmifti. O , top ate§ine tu- tulan agir yarali askerleri kuru ot yiginlari arasinda sakliyordu. Ve otlar tutu§tu. §ura kendini kurtarabilirdi. Ama kurtulabilmesi igin yaralilan orada birakip kagmasi gerekiyordu. Higbiri hareket edemeyen yaralilan... Bunu yapm adi. Onlarla birlikte yanmayi yegledi.

Page 93: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Tonya Bobkova’nin nasil oldugunu yeni ogrendim. Sevdigi adami bir mayin pargasindan korum ak igin kendini onun ontine siper etmi§ti. M ayin pargalari havada ugu§uyor... Bir anlik bir §ey... Nasil ba§ardi bilemiyorum am a Tegmen Petya Boygevski’yi kurtardi. Onu seviyordu. Ve o tegmen sag kaldi.

«Petya otuz yil sonra K rasnodar’dan geldi ve sava§ gazileri toplantisinda beni buldu. Bana bunlari orada anlatti. Borisov’a gidip T onya’mn oldugu meydam bulduk. Petya onun mezarindan bir avug toprak aldi. Daha sonra bana yazdigina gore o topragi annesinin mezarina gommiif. “Benim iki annem var. Biri beni do- guran ve digeri Tonya, beni k u rtaran ...” diyordu.

«Be§ kiz, be§ okul arkada§i birlikte gitmiftik cepheye. Eve do- nebilen bir tek ben oldum. Neden bir tek ben donmu§tum sanki? Neden onlar 6lmu§tii? Bakin, bunlar onlarin fotograflan ...

«(^ok seyahat ediyorum. Gittigim yerlerde herkese onlari an- latiyorum ... Ve haklarinda yaziyorum ... Oglum, “Hig bo§ dur- m uyorsun,” diyor. Sava§ gazilerinin tek bir toplantisini bile kagir- madim. N e kadar hasta olursam olayim ... Surunerek gitmek zo­runda kalsam bile gidecegim... Bu benim yajam im ... Bir bulu§ma- dan digerine...

iNina Yakovlevna birdenbire bir fiir okum aya ba§ladi:

G ordiigiim turn cesu r eylem ler iginde

V e inam n b an a b irgogunu g o rd iim

En onu rlu su da

G ovdesini siper etm esiydi

K endi yerine y afasin diye

Bir y o ld a§i...

Sikilgan bir §ekilde, «Bu dizeler bana ait,» dedi. «§iir yazm aya cephede ba§ladim. H ala yaziyorum. Kizlarim §iirlerimi begeni- yorlar...»

§a§irtici olani, onlardan ancak birkaginin cephede §iir yazmi§ olmasiydi. Dizeleri bugiin bile ozenli bir §ekilde gogaltiliyor ve ai- le ar§ivlerinde saklam yor. Bir dizi ili§ki ve gorii§meden sonra, bu garip, duygulu ve igten satirlan «belge» olarak algilamaya ba§la- dim. Bu «igten belgelerde» kendine ozgii bir gagi duyumsadim ve bir ku§agi gordiim.

Page 94: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ama Nina Yakovlevna oykiisiinu heniiz bitirmemi§ti:«O n yil once Vanya Pozdinyakov’u buldum. Onun oldugunu

saniyorduk. Ama sag donmuftii. Onun kom uta ettigi tank Proho- rovka gati§masinda iki Alman tankini yok etmifti. Ama sonra onun tanki da yanmi§ ve biitiin takim olmiiftii. Yalmz Vanya ya- fiyordu. Korkung derecede yanm if ve gozlerini kaybetmi§ti. Onu hastaneye gonderdik. Kurtulacagm i hig du§iinmemi§tik. Onu otuz yil sonra buldum. Basamaklari adim larken ayaklarimin geri geri gittigini am m siyorum . Acaba gergekten o muydu? Kapiyi kendisi agti. Elleriyle bana dokundu ve beni tamdi. “N ina, sensin. Degil m i?” dedi. Diifunebiliyor musunuz? Bunca yil sonra beni tam m ifti!

« £ o k ya§li bir annesi vardi. Onunla ya§iyordu. M asada o da bizimle oturdu. Bir yandan da aghyordu.

«O na, “Neden agliyorsunuz? Iki sava§ yolda§imn bulu§masin- dan daha mutlu bir an olabilir m i?” dedim.

“ Cepheye ug ogul gonderdim. Ikisi oldii. Yalm z Vanya don- dii,” dedi.

«Vanya iki goziinii de kaybetm ifti... Gordugii son §ey Proho- rovka yakinmdaki alan ve tank gatifm asiydi... O giin hakkinda ne du§undugiinii sordum . Ne dedi biliyor musunuz?

“ Bir §eye hala yanarim. Takim a tanki terk emrini 50k erken verdim. Qocuklarin hepsi zaten olecekti. Ama bir Alman tankini daha ugurabilirdik...” dedi.

« 0 giine ilifkin pifmanlik duydugu tek §ey buydu...»Nina Yakovlevna ile kurdugum arkada§lik mektuplarla siirdii.

Oykiisiiniin yazim ifini tamamladigimda soz verdigim iizere bir kopyasim da ona gonderdim. Birkag hafta sonra M oskova’dan gonderilmi§ agir bir paket aldim. Iginde sava§ gazisi Nina Y akov­levna’nin askeri ve yurtseverlik ba§arilanm anlatan gazete kupiirle- ri, makaleler ve resmi raporlar vardi. O na gonderdigim kopyada en komik bolumlerin iizerini karalami§ti. Ornegin, §u a§gilann kara- vanada yikanmasi ve, «Yolda§ am ca, Yolda§ am ca, Yolda§ bunu si­ze vermemi soyledi...» gibi oldukga zararsiz amlari bile. Boylece ori- jinal oykiisiinden geriye gok az §ey kalmifti. Tegmen Mi§a T .’nin oykusiinun kar§isina ise ofke belirten iig soru i§areti koymu§tu.

Page 95: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Sonradan bir insamn sanki varmi§gasina iki gergege sahip ol- duguna tamk oldum. Ornegin, ev sahibi, yammizda birileri yani bir arkada§ ya da kom§u oldugunda, yalniz oldugumuzdakinden daha az igten oluyor ve daha az sir veriyor.

Dinleyici ne kadar gok olursa roportaj o kadar kuru ve yavan gegiyor. Nina Yakovlevna ile yaptigim sohbetlerde bu duruma ta- mk oldum. Sava§ oykiisiinii bana anlatirken «kizina» anlatir gi- biydi; boylece ben «o gok geng kizlarin ba§ina gelenleri» anlaya- bilecektim. Ote yandan, aym oykiiyii biiyiik bir dinleyici kitlesi- ne aktarirken, «digerlerinin anlattigi gibi ya da gazetelerde anla- tildigi gibi» anlatm aktaydi.

Nina Yakovlevna’mn mektubunu okurken bir yandan da onunla samimi bir §ekilde mutfakta birlikte gay igip agladigimizi ammsadim.

Page 96: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ B t Z l M E V D E I KI F A R K L I S A V A § V A R ”

M insk’de Kahovskaya caddesindeki kiigiik evin kapisi agilir agil- maz, «Bizim evde iki farkli sava§ var» soziinii i§ittim. Olga Vasil­iyevna Podvi§enskaya, Baltik Denizi’nde Deniz Kuvvetleri’nde ast- subay olarak hizmet vermifti. Kocasi ise piyade birliginde gavu§tu.

Olga Vasiliyevna telefonda kizi ile konu§urken biz de kocasi ile birlikte aile albiimlerine bakiyorduk.

«Giiniin son talimatlanm veriyor,» dedi Saul Genrihovig giilerek.Cam kapi araligindan §u konu§malar ifitiliyordu:«Oksiiriiyor mu? Neden? Biitiin giin benimleyken bir kez bile

oksiirmedi. Ona ahududu regelli bir fincan gay ver ve boynuna be­nim atkiyi sar...»

Biiyukannenin atkisi... Ilaglarm en iyisi...Y am m iza geldi ve uzerinde askeri m adalyalar bulunan bir de-

nizci iiniformasi giymi§ oldugu fotografi eline aldigi zaman: «Bu ben miyim? Bu fotograflara ne zam an baksam hep §a§iririm. Sa­ul bir keresinde bunlari o zam an be§ ya§inda olan torunum a gos- termi§ ve o da bana, “Biiyiikanne, sen eskiden erkektin degil mi? Kotii bir durum. Buna nasil katlandin?” demi§ti benim adima iiziilerek.

« 0 zam anlar torunlarim izi gorebilecegimiz aklimizin ucundan bile gegmezdi. Gegen yil arkada§larla bir araya geldik. Hepimiz biiyiikanne ve biiyiikbabalanz. Tiimii biiyiikanne ve biiyukbaba- lardan olu§an bir batarya dii§iinebiliyor m usunuz?...» Bu «dii§ii- nebiliyor musunuz?» tiiriinden sorulardan ho§lamr gibi bir hali vardi. O kadar atik ve geng kiz gibi hemen ne§elenen bir hali var­di ki (gingirak gibi kahkaha atiyordu.) ona bakarken 1 9 4 1 ’lerde nasil oldugunu hayal etmeye gali§iyordum.

«01g a Vasiliyevna, sava§in ba§indan itibaren hep cephede miy- diniz?» diye sordum .

«H ayir. O nce bulundugumuz yerden tahliye edildik. Yolculuk boyunca algaktan ugan ugaklar trenimizi top ate§ine tuttular. Ve

Page 97: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

bombalandik. Meslek lisesinden bir grup ogrencinin vagondan atladigim ammsiyorum . Hepsi siyah palto giyinmi§ti. K olay he- deftiler ve tamami vuruldu. Ugaklar topraga degecek kadar al- gaktan uguyordu... Sanki bir yandan vuruyorlar bir yandan da kag ki§i oldurdiiklerini sayiyorlardi. Dii§iinebiliyor musunuz?..

«Bir fabrikada gali§iyorduk. O rada yiyip igiyorduk. Yerimiz iyiydi am a yiireklerimiz yangin yeriydi... H aziran 1 9 4 2 ’de askere gagri evraklarimi aldim. Aralarinda benim de bulundugum otuz kiz, ate§ altinda, agik bir yiik teknesi ile Ladoga goliiniin kar§i ki- yisina yani ku§atma altindaki Leningrad’a gotiiriildiik. Lening- rad ’daki ilk giiniimden ammsadigim , bembeyaz geceler ve siyah- lar giyinmi§, uygun adim yiiriiyen bir denizci miifrezesiydi. D uru- mun gergin oldugu hissediliyordu. O rtalikta hig sivil goriinmii- yordu. Yalm zca projektorler ve ku§aklari bellerine sanli oldugu halde ilerleyen denizciler vardi. Ig sava§ ddneminden bir m anza- raydi. Film gibi bir §eydi. Diifiinebiliyor musunuz?..

«§ehir tamamen sarilmi§ti. Naziler gok yakinimizdaydi. 3 no’lu tram vay, cephenin ba§ladigi yer olan Kirov fabrikalarinm yakimna kadar gidiyordu. Ne zam an hava agik olsa, §ehir deh§et- li bir top atifina tutuluyordu. Biiyiik gemiler siki bir §ekilde ka- mufle ediliyordu. Ama yine de siirekli olarak vurulma tehdidi al- tindaydilar. Bir hiicum bot filosunun ilk kom utam olan Tegmen Aleksander Nikolayevig Bogdanov komutasinda bir sis perdesi miifrezesi olu§turuldu. Kizlarin gogunlugu orta dereceli bir teknik okuldan mezun olmu§ ya da bir veya iki yillik lise egitimi almi§- lardi. Bizim gorevimiz sis perdesi olu§turarak gemilerin bulundu­gu yeri gizlemekti. Top ati§i ba§lar ba§lamaz gemiciler: “Ke§ke kizlar sis perdesini olabildigince gabuk olu§tursalar. Sis perdesi ile daha giivende hissediyor insan kendini,” derlerdi. Insanlar sigi- naklarda gizlenirken, biz, iginde ozel bir kari§im olan kam yonlar- la di§arilarda dola§ir ve dii§man ate§ini iizerimize gekerdik. Boy- lelikle Almanlar olu§turdugumuz sis perdesine ate§ ederlerdi.

«Yiyeceklerin hepsi ku§atma altindaki §ehirde kalmi§ti. Ama biz bir §ekilde ayakta kalmayi ba§armi§tik... H er §eyden once gengtik... Bu olgu, ayrinti gibi gdriinse de aslinda onemliydi...

Page 98: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tkincisi Leningradlilara hayrandik. §ehirde yiiriirlerken birdenbi- re agliktan yere yigiliyorlardi. Buna kar§in bize kit kanaat da ol- sa yiyecek bir §eyler veriliyordu. (gocuklar bize seslenirlerdi. Biz de yavan tayinimizi onlarla payla§irdik. N orm al gocuktan gok solgun ya§lilari andiriyorlardi. (Jok gah§iyorduk. Erkeklerle aym i§leri yapiyorduk. Ki§in Leningrad’da yakit bittiginde, iginde ah- §ap binalarin bulundugu bir semte gonderildik. Odunlari igin bu evleri yikacaktik. Bu i§ biraz agirimiza gitmi§ti... Evler gok giizel goriiniiyorlardi. Sahipleri olmii§ ya da buralardan gitmi§lerdi. Yakla§ik yarim saat kadar hig kimse yerinden kipirdamadi. An­cak kom utan one gikip da kiiskii ile i§e giri§ince biz de ona katil- mak zorunda kaldik.

«Agag kestik, cephane sandiklan ta§idik. Bir giin bu kutulardan birini ta§irken onu kotii bir §ekilde dii§urmii§tum... Kadin olarak ba§ etmemiz gereken gok fazla giigliik vardi. Size yine ya§adigim bir olayi anlatayim. Boliim komutanligma atanmi§tim. Boliimiin tamami geng erkeklerden olu§uyordu. Biitiin giiniimiiz gemide ge- giyordu. Gemiler gok kiigiiktii ve tuvaletleri yoktu. Erkekler tuva- let gereksinimlerini gemiden denize goriiyorlardi. Peki biz kadinlar ne yapacaktik? Iki iig kez tuvaletimi uzun sure tutmu§ ve sonunda dayanamayip kendimi denize atmi§ ve yiizmeye ba§lami§tim. <Jo- cuklar, “Kiigiik subay denize dii§tii! ” diye'bagin§tilar ve beni de- nizden gikardilar. Basit bir §ey gibi goriiniiyor degil mi? Mesela si- lahlarin agirhgim dii§iiniin. Bunlar da kadinlar igin gok agirdi. Bi­ze ilk verilen tiifekler boyumuzdan biiyiiktii. Kendilerinden yarim m etre daha uzun olan silahlariyla uygun adim yiiriiyen kizlar. Bu m anzarayi goziiniiziin oniine getirebiliyor musunuz?

«Erkekler her tiirlii konuya bize gore daha kolay uyum sagli- yorlardi. Evlerimizi ve annelerimizi o kadar gok ozlemi§tik ki...

«Evlerimizin sicakhgim ariyorduk. Bir maskotum uz vardi. Adi N ata§a Jilina’ydi. Cesaret m adalyasi almi§ ve odiil olarak birkag giinliigiine evine gitme izni verilmi§ti. Dondiigiinde hepimiz onu koklami§tik. H atta onu koklam ak igin neredeyse kuyruk olu§tur- mu§tuk. Ev kokusu getirmi§ti giinkii. Evlerimizi ne kadar ozledi- gimizi anlayin artik ...

Page 99: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«N e zam an bir bo§luk bulsak oturup mendillerimizin ucuna oya yapardik. Dizlik olarak verilen bez pargalari iizerine tig ile naki§lar yapar ve onlari ka§kol olarak kullamrdik. Kadinca i§ler yapm ak ho§umuza gidiyordu. Ev i§lerini ve giinliik i§leri 90k oz- lemiftik. Bu yiizden bir igne alip bir §eyleri tam ir etmek igin bir siirii bahane yaratiyorduk.

«Tepkilerimizi yitirmi§tik adeta. Sava§ta hig kimse agiz dolu­su giilmiiyordu. Y a da biisbiitiin mutlu oldugumuz bir an olmu- yordu. Elbette giildiigiimiiz ya da kendimizi mutlu hissettigimiz anlar oluyordu. Ama higbir zaman sava§tan onceki gibi degildi bu giilii§ ya da mutluluklar. Farkliydi. Sava§ siiresince bu boyle- ce siirdii gitti. Dii§iinebiliyor musunuz?..»

Bu soru beni kendime getirdi ve oraya ne igin geldigimi am m - sadim birden. Teyp onlarin sozlerini turn tonlam alanyla birlikte alirken, ben de onlarin gozlerini, yiizlerini ve ellerini ve heyecan- landiklarinda yaptiklari hareketleri bellegime «kaydediyordum». Geng kizlarin giydiklerine benzer, puanli, kravatli bluzunun Olga Vasiliyevna’ya nasil yaki§tigim, Saul Genrikovig’in nasil a§in de- recede heyecanlamp, kendisine zaten kiigiik gelen iskemlesine si- gam az hale gelip bir heykelcik kadar ufak olan hamminin yanma gelip o bodur kanepeye oturdugunu ve orada oldugundan daha da iri goriindiigiinii «kaydetmek» gerekiyordu. O nlara baktigi- mzda, ikisinin de birlikte savaftigini dii§iinmek gok zordu. Am a sava§mi§lardi i§te.

«Ikimiz de sava§tik,» dedi Saul Genrihovig. «Ama ikimizin de sava§i farkliydi... Onun kendi sava§i, benim de kendi savafim var­di sanki. E§im size, evden yeni donen kizlari koklamak igin kuyru- ga girdiklerini anlatti. Ev ile ilgili olan bu tiir §eyleri ben de ya§a- dim. Am a ben bunlari hig am m sam iyorum ... D aha size denizci §apkalarmdan soz etmedi degil mi? Unuttun mu yoksa 01ga?»

«H ayir,» dedi Olga Vasiliyevna birden gerginle§erek. «Sadece anlatm aya dilim varm adi... Saldiri gece yansina kadar siirmiiftii. Sabah di§ari giktim. M orski kanahnda yiizen bir siirii denizci §ap- kasi vardi... Denizcilerimiz N eva’da bir yerlere atilmiflardi. O ra­da dikildigim siire akan fapkalarin ardi arkasi kesilmedi.»

Page 100: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Torunlarim iza anlatabilmek igin yafadiklarinin gogunu unut- m am aya galiftim. Am a kendi yafadiklarim dan gok efimin ya§a- diklarmi anlattigimi onlara belirttim. §unu soylemeliyim ki torun- larim onunkilerden daha gok etkilendi,» diyordu Saul Genrihovig. «Ben daha gok som ut askeri bilgiye sahibim. O duygular agisin- dan daha zengin. Ve duygular her zaman daha etkileyicidir. Bu, savaf sirasinda da boyleydi. Bizim piyade alayinda da kizlar var­di. Aram iza geldiklerinde hemen kendimize geki diizen veriyor- duk. Goziiniiziin online getiremezsiniz... Bu arada bu sozii yani “goziiniiziin online getiremezsiniz” soziinii e§im gok sik kullamr. Am a cephede bir kadimn giiliifii ya da bakifimn bize ne kadar iyi geldigini sizlere anlatm ak gergekten gok zor.

«Cephede a§k var miydi? Evet vardi. O rada tam§tigimiz ka- dinlar miikemmel e§ler ve sadik dostlar oldular. Cephede evlenen- ler §u anda en mutlu insanlar ve en mutlu giftler. Biz de birbirimi- ze cephede a§ik olduk. Kabul ediyorum, farkli §eyler de vardi. (giinkii bu uzun bir sava§ti ve hepimiz savafiyorduk. Saf ve piril piril olan, gok daha iyi §eyleri am m siyorum . Bunlar, yorum degil. Kendimize dahi itiraf edemedigimiz §eyler de vardi... Ama kizla- rimizin hepsi, §u anda, ozel ya§am larm da mutlu degiller. Qok azi evliliklerinde mutlu oldular. Bildiginiz gibi bunun nedeni, cephe­de ahlak degerlerine siki sikiya sanlan ve onlara bu degerlere say- gi gosterilmesi gerektigini ogreten anneleridir. Ama aym anneler, onlari, ya§amin diiriist olm ayan yiiziine kar§i yani ya§amda dii- riist olm ayan, degerleri olm ayan insanlarm da olabilecegi konu­sunda uyarm adilar. Bunu bizim de gok iyi bildigimiz soylenemez, giinkii cephe farkhydi. O rada insanlar kendilerini gizleyemiyor- lardi. O nlari kolaylikla tam yabiliyordunuz... Sonugta bu kizlar onlarla evlenenlerin diizenbazliklari karfisinda kolay avlar oldu­lar. Aldatildilar. (giinkii onlari aldatm ak kolaydi. Bu, gogumuzun kizimn ba§ina geldi. Bizim kizimizin da...»

«<Jocuklarimiza sava§i anlatm adik. Bunun birgok nedeni var­di,» dedi dii§iincelere dalarak Olga Vasiliyevna. «Sava§ madalya- larimi takm adim . H er vesilede bir yolunu bulup onlari gikardim. O zam anlar mekanize bir firinin ba§indaydim. Bir konferans var-

Page 101: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

di. Kendisi de kadin olan §efim madalyalarimi goriince hava atti- gimi soyleyip beni herkesin iginde azarlam i§d. I§in garip yam , kendisinin de emek §eref madalyasina sahip olmasiydi. Ama an- layamadigim bir nedenle benim askeri madalyalarimi takm am a kar§i giknu§ti. D aha sonra onunla yalmz kaldigimizda kendisi hakkindaki dii§iincelerimi ona denizci yontemiyle anlattim . Bu- nun iizerine davram§indan utandi. Bana gelince cephede bulun- mu§ olm aktan gurur duymama ragmen m adalyalardan gittikge sikilmaya ba§lami§tim. Buna kar§in bir siire sonra cephedeki as- kerlerle ilgili konu§ulmaya ba§landi. Torunum bizimle ilgili her §eyi bilir. C ok m erak ediyor. Biz de ona ya§adiklarimizi anlatiyo- ruz. Okullarinda bu konuda kom pozisyonlar bile yaziyorlar. O y­sa bunlari gocuklarimizla asla payla§mami§tik. O nlar da higbir zam an sorm adilar zaten...

«Cephede sava§an, yuvasim yitiren, giivencesiz ve yapayalmz kalan kadinlar hakkinda ilk kez gazeteci Vera Tkagenko, Prav- da’da bir yazi yazdi. O nlara hepimizin birer oziir borcu oldugu­nu soyliiyordu yazisinda. Biz cephede garpi§an askerler bundan dolayi ona minnettariz. Bu eski kadin askerlerle yalmz o zaman ilgilenildi. Kirk elli ya§lanndaydilar. Ama ya§amlarim yurdarda siirdiirmekteydiler. Daha sonra birer birer ayri apartm an dairele- rine ta§inma olanagim edindiler. Bir arkada§im ... Giicenebilecegi ku§kusuyla adini vermek istem iyorum ... Ug kez yaralanm i§d. Sa- va§ bitdginde bir saglik kurulu§una ba§vurdu. Hig akrabasi yok­tu. Yoksulluk iginde ya§adi. Geginmek igin temizlige gitti. Sakat oldugu bilinmesin diye turn evraklarmi yirtti. Ona bunu neden yaptigim sordugum da, “ Bu evraklan goren kim benimle evlen­mek isterdi ki,” dedi. “Pekala. H aklisin,” dedim. Gozya§larina bogularak, “Ama §imdi o evraklara gereksinimim var. Qok has- tay im ...” dedi.

«Tiim filolardan Biiyiik Yurtseverlik Sava§i’na katilan iigii ka­din yiiz kadar denizci zaferin 3 5 . yil doniimii kutlamalari igin Si- vastopol’a davet edildi. (^agrili olan iig kadindan biri ben, digeri ikisi ise arkada§imdi. Amiral oniimiizde egilerek bizi selamlayip herkes adina te§ekkiir ettikten- sonra ellerimizi optii.»

Page 102: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«(^ocuklariniza sava§i neden anlatm adiniz?» diye sordum O l­ga Vasiliyevna’ya.

Olga Vasiliyevna sustu.«Belki o zam an ba§ardigimiz §eyi henuz anlamami§ ya da kav-

ram am i§tik,» dedi Saul Genrihovig. «O nlarca yil sonra kendimizi ya§am sorunlarimn iginde bulduk. D aha oncesinde sava§ yeni bit- misti ve bizim igin onu am m sam ak gok korkungtu. (^ocuklarimi- zi bu deh§etten uzak tutmak istedik.»

«Peki unutm ak mi istediniz bu sava§i?»«(^ok istesek bile bunu yapm amiz olanaksizdi. Karimin 75 ya-

§inda, dul bir kiz karde§i var. Ogullarimn ikisi de cepheden don- medi. Birini bir el bombasi pargaladi. Digerinden yalnizca, “ M ut- luyuz. Cepheye gidiyoruz. H er §ey yolunda,” cumlelerinden olu- §an bir mektup aldi. Sava§tan kisa bir sure sonra, oglunun kayip oldugu bildirildi. Hangi bolgede, nerede kayip oldugunu bile bil- m iyor. H ala ortak bir mezar bulma iimidinde. Igi yam yor. Yum u- §ak biri degilim. H er §eyden once ben bir askerim. Ama onu dii- §iindiigumde ben bile gozya§larimi tutam iyorum . Ve siz bize hala bu sava§i unutmak isteyip istemedigimizi soruyorsunuz...

«Z afer giinii rastla§tigimiz §u ya§h kadim ammsiyor musun, Olga? H ani yipranmi§ bir doviz ta§iyordu boynunda. Ustiinde “ 1 9 4 2 ’de Leningrad ku§atildiginda kayboldugu bildirilen Tom as Vladimirovig’i an yo ru m ” yazan. Yiiziine bakan onu yetmi§ini a§- kin biri sanabilirdi. Dii§iinebiliyor musunuz o giinden beri onu anyordu . Uzerinden bunca zam an gegtigi halde neden hala sava- §1 unutmadigimizi soranlara onun fotografim gostermek gerekir... Ve sava§i unutmak isteyip istemedigimizi soran size...»

«Evet unutmak istedim... H ala unutmak istiyorum ...» dedi O l­ga Vasiliyevna fisildayarak. Sanki kendi kendine konu§ur gibiydi.

«N e zam an uykusu kagsa sava§ giinlerini ammsadigim anla- n m ... Onunla kar§ila§tinldiginda, ben zafer igin bir §ey yapmami§ sayihnm . Yaptiklarim zaten erkek olarak benim gorevimdi. Oysa kadinlarin durumu farkliydi. Bizler onlar igin iistiimuze dii§eni yapam adik. Cephede garpi§mi§ her erkek bunu soyleyecektir size. Geng kizlarin sava§a katilmasina izin verilmeli miydi bilmiyorum.

Page 103: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ama katildilar. Ve gok biiyiik i§ler ba§ardilar. Bizim gibi katran- li mu§ambadan yapilmif oldukga agir olan botlar ve paltolar giy- diler. Karin iginde uyudular. Kurfunlandilar. Bom balandilar. 9 Mayis Leninski Prospekt’de yiiriiyen bayram gocuklari gibi giyin- mif bir kadim am m siyorum . Tek bir madalyasi vardi. Cesaret madalyasi. Oldukga utangag bir §ekilde yiiriiyordu. Birdenbire onun yanma gitmek ve onu kucaklam ak istegi duydum. O na: “ Camm benim, bu madalya igin senin oniinde egilmemiz gere- k ir...” demek istedim. O nlara gok §ey borgluyduk hepim iz....»

Onlari sava§ zam am fotograflarm daki duruflariyla ammsiyo- rum.

Page 104: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ B l R T E L E F O N A H l Z E S l A T E § E T M E Z ”

«Biraz turta yaptik. Sabahtan beri bununia ugra§iyorum ...» di- yerek kar§iladi beni Valentina Pavlovna Qudayeva ne§eli bir ses tonuyla. Ve sonra §a§kinhgimi anlayarak beni rahatlatm a geregi hissetti ve, «Pekala sana ya§adiklarimi anlatacagim ... Aglayaca- gim da... Sana adresimi verdikleri igin kizlan azarladim. Kalbim gok zayif. H aplarla ayakta duruyorum . Am a istersen once §u tur- talan deneyelim. Vi§neli... Sibirya’da yaptiklari §ekilde yaptim. Ben oraliyim ...» dedi. Ve daha sonra telefonla birini aradi. Duya- bilecegim bir §ekilde yiiksek bir ses tonuyla konu§uyordu. «Hani bir gazetece bekliyorduk ya... O burada. H adi sen de gel nasil bi- riymi§ bir bak bakalim. Telefonda ciddi birine benziyordu. Ama aslinda gencecik bir kiz.» Tekrar bana dondii ve, «Kusura bakma liitfen... Ben boyleyim. Dii§iindiigiim gibi konu§urum,» dedi.

«Konugumuzu biraz rahat birak da etrafi incelesin. Ne kadar kabasin,» dedi m utfaktan bir ses.

« 0 bizlerden biri. Beni ho§ gorecektir.» Bunu soylerken, «Ga- zeteciler hep boyle geng mi oluyor? Yoksa bu benim §ansim mi?» diyerek m erakim dile getiriyordu. Ve ardindan: «Giden genglik geri gelmiyor. Biiyiimek igin acele etme sakin... Fladi gir igeri. To- rene gerek yok. Seninle boyle konu§mama kiziyor musun? Sava§ zam anm dan kalm a sozler bunlar. H ala o giinlerdeki gibi konu§u- yoruz. “Pekala kizlar! Hadi k izlar!..” Gordiigiin gibi hazinemiz yok. Turn mahmiz miilkiimiiz iginde kocam a ve bana ait bir gift §eref riitbesi ve birkag madalya olan bir gikolata kutusu. Biifede. D aha sonra gosteririm .» Beni odaya gotiirdii. «Gordiigiin gibi m obilyalar oldukga eski. Ama onlara ali§tik. Degi§iklik istemiyo- ruz. Kizim giildii, sonra bizi payladi. Siz gengler her §ey yeni ve modern olsun istiyorsunuz...» dedi.

Sava§ sirasinda ku§atma altindaki Leningrad’da bir K om so­mol orgiitleyicisi olan Aleksandra Fiyodorovna Zengenko, bu davram§lariyla sofrada kendimi rah at hissetmeme yardimci oldu.

Page 105: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Beni Aleksandra Fyodorovna’ya tanitan Valentina Pavlovna, «Biz ne zamandir dostuz biliyor musun?» diye sordu ve, «Sava§- tan beri...» diyerek sorusunu yine kendisi yanitladi.

Aleksandra Fyodorovna, «Soziinu kesmemeye ozen goster,» diyerek beni uyardi. «Eger susarsa aglamaya ba§lar. Onu tam yo- rum artik ...»

« £ a y oldu. Gidip getireyim.»«Sen otu r... Kendim alinm ...»Tanrim , o giinlere donmek, o gimlerden soz etmek onun igin

ne kadar zor, ne kadar korkungtu!..Ugaksavar topundan sorumlu kom utan, Qavu§ Valentina Pav­

lovna Q tdayeva anlatiyor:«Benim, bir kizin, ta Sibirya’dan cepheye goniillii gitmesini

saglayan §ey neydi? Sibirya’dan, hani derler ya diinyamn obiir ucundan. Bir Birle§mi§ Milletler temsilcisiyle kar§ila§mi§tim. Ba­na bu “diinyamn ucu” ile ilgili birtakim sorular sormu§tu... Mii- zede ara ara dikkatlice bana bakiyordu. Utanmi§tim. D aha sonra bana yakla§ip bir terciiman araciligiyla, “ Bayan Qudayeva sizin- le roportaj yapabilir m iyim ?” demi§ti. Miithi§ heyecanlanmi§tim. O na ne anlatabilirim diye dii§iindiim. Miizede soylediklerimi soy- lerim dedim sonunda kendi kendime. Ama o ba§ka §eylerle ilgile- niyor gibiydi. Bana siirekli iltifat ediyordu: “ Qok geng goriinii- yorsunuz... Sava§a nasil katildiniz?” diyerek bana siirekli iltifat ediyordu. “ (Jok geng goriiniiyorsunuz. Sava§tigimza inanmak z o r,” diyordu. Ben de, “ Cepheye gittigimizde hepimiz gok geng­tik ,” dedim. Ama onun ogrenmek istedigi §ey bu degildi.

«Sibirya’mn diinyamn obiir ucu oldugunu du§imdiigiinii soy­ledi. “Anladim. Galiba iilkemizde seferberlik ilan edildigini ve be­nim gibi saf okullu bir kizi cepheye gotiiren §eyin bu oldugunu dii§iinuyorsunuz,” dedim. Ba§im salladi ve, “ Evet... E vet,” dedi. “Pekala,” dedim. “ Bu sorunuzu yam tlayacagim .” Ve §imdi sana anlatacagim feyleri anlattim ona. Tiim ya§adiklarimi...

«Annemi am m sam iyorum . Qok gengken ya§ama yummu§ goz­lerini. Babam Novosibirsk Bolge Komitesi Temsilcisiydi. 1 9 2 5 yi- linda tahil sorununu gozmek igin koyiine gonderildi. Ulkenin §id- detle tahila gereksinimi vardi. Ama zengin giftgiler (kulaklar) ta-

Page 106: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

hillari saklami§ ve giirutmii§lerdi. O zam anlar ben dokuz aylikmi- §im. Annem de babamla birlikte o koye gitmeye karar vermi§ti. giinkii annem de o koydendi... Beni ve kiz karde§imi de yanlan- na almiflardi. Birlikte kalabilecegimiz ba§ka kimsemiz yoktu. Bir akfam koyliilerle yapilan toplantilardan birinde babam onceden giftliginde lrgatlik yaptigi kulagi tehdit ederek, “Tahillari nereye gizledigini biliyoruz. Onu kendin gikarip vermezsen biz gelip zor- la alacagiz,” dedi.

«Toplanti bittiginde tiim akrabalanm iz bir araya geldi. Baba- min be§ erkek karde§i vardi. Babam dahil higbiri Biiyiik Yurtse- verlik Sava§i’ndan donmedi. Evet, iistiinde geleneksel Sibirya etli ekmeklerinin oldugu m asaya oturdular. Duvar boyunca siralar diziliydi... Annem iki pencere arasinda bulunan bo§luga oturdu. Bir omzu pencereye, digeri babam a doniiktii. Babamin oturdugu yerde pencere yoktu. Aylardan nisandi... Sibirya’da bazen nisan- da bile don olur. Samyorum annem ii§iidii. Bunu sonradan, yani biiyiidiigiimde anladim ... Ayaga kalkti. Babamin koyun derisi ce- ketini alip omuzuna atti ve beni emzirmeye ba§ladi. O anda bir si- lah sesi duyuldu. Hedef babamdi. Onun koyun derisi ceketine ni- §an almi§lardi... Annemin tek soyleyebildigi fey, “ P a ...” olmuf. Beni sicak etli ekmeklerin iizerine dii§iirmii§. Oldiiriildiigunde sa­dece yirmi dort ya§indaymi§.

«Sonra biiyiikbabam aym koyde koy Sovyeti ba§kam oldu. Onu da igtigi suya striknin kan§tirarak zehirlediler. Biiyiikbaba- min gomiilurken gekilen resmini hala saklarim. Kefeninin iizerin- de bir bayrak vardi. Uzerinde, “ onu sinif diifmanlari oldiirdii” tiimcesi yaziliydi.

«Babam bir ig sava§ kahram aniydi. Ayaklanan (Jekoslovak kolordusuna kar§i harekete gegen bir zirhli trene kom uta ediyor- du. O na 1 9 3 1 ’de Kizil Bayrak §eref Riitbesi verildi. O zamanlar bu riitbe gok az insana veriliyordu. Ozellikle de bizim Sibirya bol- gesinde... Bu biiyiik bir onurdu. Oldukga sayginlik yaratan bir odiildii. Babamin bedeninde on dokuz adet mermi yarasi vardi. Viicudu yara izleriyle kaphydi. Annemin (bana degil elbette akra- b alan m a...) anlattigina gore, beyaz Qekler babami yirmi yil agir hapis cezasina garptirmi§lar. Annem onu gormek istemi§. O giin-

Page 107: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

lerde ablam T asya’ya sekiz aylik hamileymi§. Babamin tutuklu bulundugu yerde uzunca bir koridor varmi§. Bu koridordan yii- riimesine izin vermemi§ler ve, “Siiriin, pis Bol§evik!..” demi§ler. Annem bu uzun beton koridoru siiriinerek ula§abilmi§ babam a. Hem de dogum yapmasina birkag giin kala. Cezaevinde birbirle- rini bu ko§ullarda gorebilmi§ler. Babami zor tam m if, giinkii ba­bamin saglari bembeyazmi§.

«Dii§man yurdumu i§gal etmi§ken nasil duyarsiz kalabilirdim? Boyle bir aileye, boyle bir babaya sahipken... Babam gok gekmi§- ti... Birileri ona kara galmak istedi. 1 9 3 7 yilinda ona iftirada bu- lundular. Ama o miicadele etti, Balkan Kalinin’le gorii§tii ve so­nunda aklandi. Onu tammiyan yoktu...

« 1 9 4 1 yiliydi. M ezunlar igin veda partisi veriliyordu. Hepimi- zin gelecege ili§kin planlan, dii§leri vardi. H er §eye ragm en geng kizlardik. Partiden sonra Obi irm agm da bir adaya gittik. §ehir- den ayrihrken her §ey yolundaydi. Hepimiz mutluyduk. Keyfimiz yerindeydi... Bu arada hayatimizda hig erkeklerle 6pii§memi§tik. Erkek arkada§imiz bile yoktu. O rada giiniin agarm asim izledik ve sonra geri dondiik... Dondiigiimiizde §ehri tam am en bir karma§a iginde bulduk. Insanlar agla§iyordu. H er taraftan “Sava§ var! Sa­vaf v a r!” sesleri geliyordu. Biitiin radyolar agikti. N e oldugunu kavrayam am iftik. Ne sava§iydi bu? Biz mutluyduk. Oysa bizim hangi iiniversiteye girecegimiz, ne olacagimiz konusunda bir siirii planlarimiz vardi... Nereden gikmi§ti bu sava§?.. Biiyiiklerin goz- leri ya§h idi am a biz korkm uyorduk. Sava§tan once soyledigimiz bir mar§in sozlerinde yer aldigi gibi Nazileri ufak pargalara ayir- m ak bir aydan fazla siirmezdi. Bundan emindik. Dii§mam kendi topraklanna kadar kovalardik... Insanlar, “gati§mada oldiiriil- dii” haberleri alm aya ba§ladiklari zam an, durumun ciddiyetinin farkina vardik.

«Babamin aktif gorev istemi kabul edilmedi. Ama o askerlik §ubesine o kadar gok gidip geldi ki sonunda cepheye gitmeyi ba- §ardi. Bembeyaz saglarma, saglik sorunlarina, akcigerleri zayif ol- masina ragm en -tiiberkiiloz gegirmi§ti- ve ya§ina ragm en! O “ (Jelik Tiim en”inine katildi. (Jok sayida Sibiryah’nm bulundugu bu tiimene ‘Stalin Tiimeni’ de deniyordu. Biz de, bu sava§a kesin-

Page 108: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

likle katilmamiz gerektigini du§uniiyorduk. Derhal bize de silah verilmeliydi! Boylece alelacele askerlik §ubesine gittik. 10 §ubatta cepheye gitmek igin hazirdim. Uvey annem aci igindeydi. Siirekli aghyordu. “ Gitme, V alya... N e yaptigimn farkinda misin? Heniiz ya§in gok kiigiik. Ve gok zayifsin! Sen nasil asker olursun?” diyor- du. Annemin oliimiinden sonra ra§itizm hastaligina yakalanmi§, uzun siire bu beladan kurtulam am iftim . Be§ ya§ima kadar yiirii- yem em iftim ... Ama iilkemizin i§gal edilmesiyle birlikte bana bir­denbire bir giig gelmi§ti!

«lki ay yiik vagonlannda seyahat ettik. Iki bin kizdik. Bir tren dolusu. Bize egitim veren subaylarla birlikteydik. Sinyalci olmu§- tuk. U krayna’ya vardik. Ilk olarak orada bir ordu hamaminda banyo yaparken bombalandik. H am am a girdigimizde orada no- betgi olan bir adam vardi. H am am dan sorumluydu. Onun varligi bizi rahatsiz etmi§ti. Utanmiftik. Hepimiz oldukga kiigiik kizlar- dik, biliyorsunuz. Ama bom balam a ba§ladiginda hepimiz utanci bir kenara atmi§, uzerimize rastgele bir §eyler gegirmif ve bu ada- min yanm a ko§mu§tuk. Ben ba§ima bir havlu sarip -kirm izi bir havlum v ard i- firlami§tim. Temiz ve oldukga geng goriinen bir us­tegmen bana tela§la:

“D ogru bom ba siginagina! (Jikar o havluyu! Kamuflaji bozu- yorsu n !..” demi§ti.

«A m a ben, “Benim bir §eyi bozdugum yok! Annem lslak sagla dola§m am am i soyler hep,” diyerek ondan uzakla§tim.

«H ava saldinsindan sonra bu tegmen beni buldu ve, “Emrime neden uym adin? Ben senin ussuniim,” dedi. Bu bana garip gelmi§- ti. O na inanm am iftim . “N e! Sen benim gergekten iissiim mii- siin?” diyerek onunla tarti§mi§tim. T am bir oglan gocugu gibiydi. Benden en fazla bir ya§ biiyiiktii.

«Bize asker paltolari verilmi§ti. Kalin ve gok buyiiktiiler. Uze- rimizde gok komik duruyorlardi. O nlarla hareket eden ot yiginla- rina benziyorduk. Agirliklarmdan zorlandigimiz igin badi badi yiiriiyorduk. Ba§ta bizim igin potin bile yoktu. Yani vardi da er- keklere goreydi. D aha sonra bize uygun potinler verildi. Ust kis­mi katranli mu§ambadan yapilma kirmizi potinler. Giydikten sonra bir siire hava atmiftik!

Page 109: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Hemen hepimiz kisa boylu ve zayiftik. Bu yiizden asker gom- lekleri iizerimize bol geliyordu. Diki§ten anlayanlar kendi gom - leklerini iizerlerine gore daraltmi§lardi. Ama iizerimizde daha gii­zel durinalanm istiyorduk. Ne de olsa gengtik. Sonunda ba§gavu§ olgiilerimizi almaya ba§ladi. O anda orada olsaydimz giilmekten kirihrdimz. Aslinda komik degildi durum. Tabur kom utammiz geldi ve bize, “ Evet. Giysilerinizi aldimz m i?” diye sordu. Ba§ga- vu§, “ Olgiilerini aldim ... H azirlanacak efendim ...” dedi.

«Bir ugaksavar birliginde sinyalci oldum. M esaj alip verme komutanligina getirildim. Babamin gati§mada oldugu mesajim al- mami§ olsaydim sava§in sonuna kadar bu gorevde kalabilirdim. Bu haberden hemen sonra, “Babamin ociinii alm ak, Nazilerle he- sapla§mak istiyorum ,” diyerek cepheye gonderilme talebinde bu- lundum. Sava§mak, og alm ak, kur§un atm ak istiyordum ... Bana topgu birligi igin telefonun ne kadar onemli oldugunu anlatm aya gali§tilar. Ama bir telefon ahizesi ate§ edemezdi ki... Alay komu- tamna bir ba§vuru yazisi yazdim. Ama o talebimi geri gevirdi. Z a ­man gegirmeden tiimen kom utam na yazdim. Kisa bir sure sonra albay geldi, bize siraya dizilmemizi emretti ve, “Topgu birlik ko­mutani olmak isteyen kiz hanginiz?” diye sordu. Ben, kisa boylu incecik boyunlu kiz one giktim. Bu incecik boyunda yetmi§ bir fi- §ekli agir bir makineli tiifek asiliydi... Acinacak haldeydim sam- nm ... Bana bakip, “N e istiyorsun?” dedi. “Silah kullanmak isti­yorum ,” dedim. Beni uzun bir sure siizdii, sonra arkasim dondii ve gekip gitti. “Kesin reddedildim,” dedim kendi kendime. Ardin­dan kom utam m iz ko§arak yammiza geldi ve, “Albaydan sana izin gikti...” dedi.

«Ug aylik kisa bir egitimden sonra takim kom utani oldum. 1 3 5 7 Ugaksavar Alayi’na gonderildim. Ba§langigta burnum ve kulaklanm kam yor ve midem altiist oluyordu... Geceleri fena gegmiyordu. Ama giindiiz kelimenin tam anlamiyla korkungtu. Ugaklar dogrudan size dogru uguyorlardi sanki. Topunuzun iis- tiine dogru... Sizi bir saniye iginde param parga edebilirlerdi... Iti- raf edeyim ki bu kiigiik bir kiza gore bir i§ degildi. Ba§langigta bi­ze 8 5 ’lik roketatarlar verildi. M oskova gegitlerinde kendilerini te- mize gikarmiflardi. Ama daha sonra bu roketatarlar tanksavar

Page 110: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

toplari olarak kulanilmaya ba§landi. Bu kez bize 3 7 ’lik roketatar- lar verildi. O sira Rijev bolgesindeydik. Oldukga agir gati§malar ya§andi... llkbaharda, Volga uzerindeki buzlar kinlmaya ba§la- mi§ti... Bir giin nehirden a§agi dogru siiriiklenen bir buz kiitlesi gordiik... Uzerinde iig Alman ve bir Rus askeri vardi... Donarak olmii§lerdi. Birbirlerine sikica tutunmu§lardi. Buzun iistii tam a- men kanla kapliydi. Goziiniiziin online getirebiliyor musun? Vol­ga A na’mn suyu kan akiyordu...»

Valentina Pavlovna birden soziin ortasinda durdu ve yalvaran bir ses tonuyla, «Yapam iyorum ... Biraz nefes alayim ... (^ok zor... D ayanam iyorum . Zam an zaman yati§tirici aliyorum. Buna da Aleksandra sayesinde ba§ladim. Beni o ikna etti. En azindan goz- ya§larimi tutm am a yardimci oluyorlar...»

«V alentina’yi dinlerken ku§atma altindaki Leningrad’i amm- sadim,» dedi Aleksandra Fiyodorovna. «Ozellikle bir olay hepimi- zi gok §a§irtrm§ti. Ya§lica bir kadimn her giin penceresini agip be- line kadar sarkarak olabildigince uzaga gelecek §ekilde caddeye bir tencere su doktiigiinii anlattilar. O nce bu kadimn hafif ii§utiik birisi oldugunu dii§iinduk. Ku§atma sirasinda gok kotii §eyler ya- §andigi igin bu durum dogaldi. Am a daha sonra birileri evine gi- dip ona siirekli olarak bu i§i neden yaptigim sormu§. Ne demi§ bi- liyor musunuz? “Naziler Leningrad’a girip benim caddeme gelir- se onlari kaynar suyla ha§lamayi du§uniiyorum. Ya§liyim. Elim- den ba§ka bir §ey gelmez. Bu yiizden siirekli antrenm an yapiyo- ru m .” Ve antrenm an yapmayi siirdiirdii... Egitimli bir hammdi. Bugiin bile yiiziinii am msiyorum .

«Elinden gelen tek kar§i koyma bigimi olan bu yontemi seg- mi§ti. O donemi goziiniizde canlandirm ahsm iz... Dii§man yakla§- mi§ti. N arva Gates yakinlannda gatifm alar oluyordu. Kirov fab- rikalanm n m agazalari top ate§i altindaydi. Insanlar, rllerinden gok §ey gelmese bile, bir yolunu bulup sava§a katilmaya gali§iyor- lardi. Bu durum bizi gok etkilemi§ti...»

Valentina Pavlovna, «Cepheden sakat dondiim,» diyerek siir- diirdii oykiisiinii. «Sirtima gelen bir §arapnel pargasiyla yaralan- mi§tim. Y aram derin degildi am a §arapnelin hiziyia oldukga uza­ga bir kar kiitlesinin iizerine firlami§tim. Botlarim birkag giin is-

Page 111: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

lak kaldi. Odun yoktu. Kurutma sirasi ise bir tiirlii bana gelmi- yordu, giinkii sobamiz gok kiigiiktii. Nefes alirken agzimdan bur- numdan gikan hava karm iginden tiiten bir boruya benziyordu. Beni, bacaklarim donmu§ bir haldeyken kopekler bulmu§. K an e§elemi§ ve iginde kimligim olan §apkami alip erlere g6turmii§ler. Oliim durumunda haber verilebilmesi igin herkesin §apkasimn iginde kimligi ve akrabalarm in adresleri bulunurdu. Beni kardan gikarip iizerime su gegirmez bir pelerin giydirdiler. Koyun postu paltom kan igindeydi... Kimse bacaklarim a dikkat etmemi§ti...

«Alti ay hastanede kaldim. Kangren olan bacagimi dizimin iizerinden kesmeyi dii§uniiyorlardi. l§te o an korkaklar gibi dav- randim. Bir sakat olarak ya§amak istemiyordum. Neden ya§a- m am gerekiyordu ki? Beni o halde kim isterdi? Ne anam vardi ne de babam. Birilerine yiik olacaktim . D alian kesilmi§ bir agag gi­bi... Beni kim isterdi? Kendimi asmayi yeglerdim... H astane go- revlisinden biiyiikge bir havlu istedim... Hastanede herkes bana “ya§li hastam iz” diye takilirdi. giinkii hastane §efi beni ilk gor- diigiinde, “Kag ya§indasin?” diye sormu§tu. Ben de hemen, “On dokuz... Yani yakinda on dokuz olacagim ...” demi§tim. Giilerek, “ O oo! Sen bayagi ya§hymi§sm!” demi§ti.

«H astane gorevlisi M ariya teyze bu ya§ konusundan dolayi bana hep takilirdi. Biiyiik havlu istedigimde ise, “Sana havluyu ameliyat igin hazirlamrken verecegim. Am a goziim uzerinde ola- cak. Nedendir bilmiyorum am a baki§lann ho§uma gitmiyor. Ak- lindan kotii bir §ey mi gegiyor?” dedi. Y am t verm edim ... Ama ameliyatim igin hazirlik yapildigim fark ettim. Ameliyat olmamn nasil bir §ey oldugunu bilmememe ragmen ba§ima gelecekleri kes- tirebiliyordum. (Daha once hig ameliyat olmami§tim. Bugiin ise bedenim bir cografya haritasi gibidir.) Havluyu yastigimin altina saklayip uzanarak herkesin gitmesini ve uyumasim bekledim. De- mirden karyolalanm iz vardi. Havluyu karyolaya baglayacak ve kendimi asacaktim . Ama M ariya teyze o gece beni bir saniye bi­le yalniz birakmadi ve geng ruhumu kurtardi. Sabaha kadar yata- gimin yamndan bir an bile ayrilmami§ti...

«Bulundugum kogu§un sorumlusu olan doktor geng bir teg- mendi. H astane ba§hekiminin arkasindan yiiriirken bir yandan

Page 112: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yalvanyor ve, “Liitfen. Birakin bir kez de ben deneyeyim ...” di- yordu. Ba§hekim, “Neyi deneyeceksin? Kiz daha on dokuz ya§in- da. Ayak parm aklarindan biri kararm i§. Bizim yiiziimiizden ol- mesini istem iyorum ,” diye yamtladi onu. Kogu§ doktorum ise ba- cagimin kesilmesine kar§i gikiyordu. Yeni yeni uygulanmaya ba§- lanan bir ba§ka yontem oneriyordu. Buna gore ozel bir §iringay- la deri altindan oksijen veriliyordu. Bir nevi oksijen destegi yapi- liyordu. Uzman olmadigim igin tarn olarak anlatam iyorum ...

«Geng tegmen sonunda hastane ba§hekimini ikna etmeyi ba- fardi. Bacagimi kesmediler. Yeni yonteme gore tedavi edildim, iki ay sonra da yiiriimeye ba§ladim. Elbette koltuk degnekleriyle. Ba­caklarim igi bo§ gorap gibiydiler. Bedenime destek konusunda higbir i§e yaram iyorlardi. Onlari hissetmiyor, yalm zca gorebili- yordum. D aha sonra koltuk degneksiz yiiriimeyi ogrendim. In­sanlar, “Yeniden dogdun,” diyorlardi. Bir siire sonra hastaneden gikma izni verildi. Am a nereye gidebilirdim? Kime? Sonunda bir- ligime ve silahima dondiim. O rada Komiinist Parti’ye katildim. On dokuz ya§indaydim...

«Zafer giiniinii Dogu Prusya’da kutladim. O rada gatifmasiz gegen birkag giin yafadik. Bir giin gece yansi aniden hava alarmi verildi. Hepimiz yerlerimizden firladik. Ve ardindan, “Zafer! Tes- lim oldular!” sozlerini i§ittik. Teslim olm alari da gok iyi bir §eydi elbette. Ama temelde algiladigimiz §ey zafer sozciigiiydii. “Sava§ bitti! Sava§ b itti!” haykin§lan. Herkes eline ne gegerse onunla ate§ ediyordu. Makineli tiifek, tabanca... Top bile atildi... Kimile- ri seving gozya§lan dokiiyor, kimileri dans ediyordu. “Ya§iyoruz! Ya§iyoruz!” diye baginyorlardi. D aha sonra kom utam m iz, “Pe­kala. Kullandigimz mermilerin parasim odemeden terhis olam a- yacaksim z. Bakin §u yaptigimz i§e! Bir siirii mermi tiikettiniz,” dedi. Artik yeryiiziinde sonsuza dek ban§in hiikiim siirecegini dii- fiiniiyorduk. Hig kimse sava§ istemeyecekti. Dolayisiyla biitiin mermiler yok edilmeliydi. Y ok edilmeliydi ki insanlar bir daha sa- va§in soziinii bile etmesin...

«Ne annem ne de babam olmasina ragmen evi gok ozlemi§tim. Ama iivey anneme m innettanm ... Beni bir anne igtenligi ile kar§i- ladi. Daha sonra ona anne dedim. H astane ba§hekimi, bacagimi

Page 113: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

keseceklerini, hazirlikh olmasim ve onun yamna o halde goturiile- cegimi yazmi§ olmasina ragmen beni canla ba§la beklemi§ti. Ba§- hekim aynca bir sure igin onunla kalacagimi ve daha sonra beni alacaklarini soylemi§ yazdigi m ektupta... Ama o, benim hayatta olmami istiyordu... Ve gelmemi... Gittigimde beni bekliyordu...

«On sekiz-yirmi ya§larinda cepheye gittik ve yirmi-yirmi be§ ya§larinda dondiik. Once sevingten havalara ugmu§, sonra kork- mu§tuk. Sivil ya§amda ne yapacaktik? Eski okul arkada§larimiz bir yiiksek okul ya da iiniversite bitirmi§lerdi. Ama biz neydik? Ne bir meslegimiz ne de elimizden gelen bir i§ vardi. Bildigimiz tek §ey sava§makti. Onu da tam am en unutmak istiyorduk. Sivil ya§ama ali§mak gerekiyordu. Hem en asker gocugundan kendime bir palto yaptim. Diigmelerini degi§tirdim. Pazarda potinlerimi satip bir gift ayakkabi aldim. Ilk kez elbise giydigimde gozya§la- rimi tutam adim . Aynada kendimi tam yam am i§tim , giinkii dort yil boyunca pantolon giymi§tim. Yaralandigimi ve ruhsal gokiin- tii gegirdigimi kimseye anlatamami§tim. Anlatsam bana i§ ver- mezlerdi. Ama bacaklanm ve sinirlerim berbat durumdaydi.

«Cepheye gittigimi kimseye soylememeye karar verdik. Bu arada sava§ arkada§larimizla ili§kimizi hig koparm adik. Siirekli yazi§tik. ^ok sonra toplantilara gagirilmaya ve onurlandirilmaya ba§landik. Ama yine de sirrimizi sakliyor ve madalyalarimizi ta- kamiyorduk. Erkekler takiyordu. Bize tam am en farkli gozlerle bakilirken onlar fatihtiler, kahram andilar ve sava§a uygun geng delikanlilardi.

«Cephede erkekler bize gok ozenli davram yorlardi. Bizi koru- mak igin ellerinden geleni yapiyorlardi. Onlarin sivil ya§amda ka- dinlara kar§i cephedeki kadar dii§iinceli ve nazik davrandiklarina tamk olmami§tim. Geri gekildigimiz donemlerde dinlenmek igin yere uzanmak istedigimizde hemen bize paltolanm verir kendile- ri giplak topraga uzamrlardi. “Kizlarin daha iyi korunm asi, ii§iit- memesi gerekir...” derlerdi. Bir parga sargi bezi ya da pamuk bul- salar hemen bizlere getirip, “ Alin. G erekebilir...” derlerdi. Son ekmek kirintilarim bile bizimle payla§irlardi. O nlardan hep seve- cenlik ve sicaklik gordiik. Sava§ sonrasi askerlige ili§kin evrakla- rimizi gizlemek zorunda kalmamiz bizi gok incitmi§ti...

Page 114: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«E§im ile birlikte terhis olup M insk’e geldigimizde bir gar§afi- miz bile yoktu. O da cephedeydi. Tabur komutaniydi. Bir giin bir harita bulduk. Kalin bir patiska iizerine yapilmi§ iyi bir §eydi. Onu suya bastik... Ve kendimize gar§af yaptik. Bu patiskadan gar§af bizim ilk e§yamiz olmu§tu. Daha sonra kizim dogdugunda bu haritadan ona bez yapmi§tim. Daha diin gibi ammsiyorum . Si­yasi bir diinya haritasiydi... E§im bir keresinde gelip, “Yol kena­rinda eski bir kanepe gordiim. Birileri atm i§...” demi§ti. Gece bas- tiginda kimse gormeden onu alip eve getirmi§tik. O kanepe bizi nasil da mutlu etmi§ti!

«Hep mutlu olduk. Asia umutsuzluga kapilmadik. Karneleri- mizle yiyecek alir ve hemen birbirimizi arardik, “ Gel hadi. Biraz §ekerimiz var. (Jay igeriz...” diye. Ustiimiize ba§imiza giyebilece- gimiz dogru diiriist bir feyimiz yoktu. Evlerimizde yere serecek bir §eyimiz de... H ayatta kaldigimiz, nefes alabildigimiz, giilebildigi- miz ve ya§ayabildigimiz igin mutluyduk... Insanlara duydugumuz sevgi ve §efkat bizi diri tutuyordu. Ya§am a bagli kiliyordu. Insan- larin birbirlerine gereksinimi vardi. Bizim de... §imdi §oyle bir ge­riye bakinca o yillarm nasil zor yillar olduklarim goriiyorum.

«§imdi takdir ediliyor ve onurlandinliyoruz. §u siralar, Sik sik konu§ma yapm ak iizere gagrilar aliyorum. Gegenlerde bir grup Italyan gengle oturup sohbet ettik. Bana onlarin zengin gocuklari oldugu soylenmi§ti. Beni nasil bir doktorun tedavi ettigini, bir psi- kiyatra ba§vurup ba§vurmadigimi, ne tiir riiyalar gordiigiimii, rti- yalarim da sava§i goriip gormedigimi ve cephede korkmu§ olup ol- madigimi m erak ediyorlardi. O nlara, her insamn ya§amak istedi- gini ve oliimden korktugunu am a ya§amda bu korkunun ikinci plana dii§tiigii anlann oldugunu anlattim . Yurduna dii§man gir- digini goren insan bu duyguyu yeniyor. Sonra bana Sovyet kadin- larinin onlar igin bir giz oldugunu soylediler. Sava§tan sonra ev- lenip evlenmedigimi sordular. Nedense evlenmemi§ oldugumu dii§iinuyorlardi. Ben de, “H erkes sava§tan bir yigin odiil getirdi. Ama ben bir koca getirdim ... Bir de kizim var. §u anda torunla- rim biiyiiyor...” dedim. Elbette daha fazla gocugum olsun ister- dim. Ama buna giiciim yoktu. Ne sagligim ne de maddi olanakla- rim elverdi. Bunlan neden soyliiyorum ki?.. Yiiksek tahsil de ya-

Page 115: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

pamadim . Bir meslek okulunda laboratuar asistanligi yaptim. I§i- mi seviyordum. Hep geng insanlarla birlikte oldum. Bu insamn geng kalmasmi sagliyor...

«lki yil once personel miidiiriimiiz Ivan Mihayilovig Grinko ziyaretimize geldi. Emekli olmu§tu. Bu masada oturduk. O za­m an da turta yapmi§tim. E§imle sohbet ettiler. Bizim kizlarla ge- girdikleri o giinleri anlattilar birbirlerine. Amlarim tazelediler. Onlari dinlerken ben birden aglam aya bafladim ve, “Saygidan ve onurdan soz ediyorsunuz. Kizlarin bir gogu evlenemedi. Qogunun §imdi bile kendine ait ayri bir evi yok. Ya§am boyu bir evi ba§ka ailelerle payla§manm ne demek oldugunu biliyor musunuz? O n­lara kimsenin sahip gikmadigim, bir tek yetkilinin el uzatmadigi- m biliyor musunuz?” dedim. Keyiflerini kagirmi§tim...

«Personel miidiirii §u anda sizin oturdugunuz yerde oturuyor- du. “Hadi soyle. Sizleri kim iizdii? Sizi iizenlerin, sizlerin nasil kizlar oldugunuzu bilmesi gerekir. Gidip onlara anlatayim !” dedi ve ardindan oziir dileyerek, “Valentina, senin igin iiziilmekten ba§ka yapabilecegim bir §ey yok. Neye yarar ki? Zaten artik gok geg...” dedi.»

Ayrilirken, Valentina Pavlovna kar§i koym am a ragmen bir ka- git torbaya koydugu turtalari, «Bunlar ozel. Sibirya turtalari,» di­yerek elime tutufturdu. Ayrica uzun bir isim, adres ve telefon lis- tesi verdi. «Lutfen kizlarimizin hepsini bul. O nlar sana, “Biz onemli insanlar degiliz,” diyeceklerdir. Ama olsun. Sen bu sozle- re aldirma ve gorii§ onlarla. Bu konu§mamn ardindan hastalana- cagimi biliyorum. Buna ragmen bunlari sana aktarmi§ oldugum igin mutluyum. Bunlann unutulmamasi gerekir giinkii...» diyerek beni ugurladi.

Page 116: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ B l Z E K U g U K M A D A L Y A L A R T A K T I L A R ”

1 9 8 0 yilimn o unutulmaz M ayisinda, iki yil siiren ara§tirm a, bulu§ma ve iilkenin dort bir yanindan gonderilen diizinelerce mektuptan sonra, ozel yazi§malarim da askerlik §ubesi ya da mii- zelerdeki yazi§malara benzemeye ba§lami§ti. «M arina Raskova hava alayi kadin pilotlanndan selam lar...», «Size, Jelezniyak Tu- gayi kadin partizanlari adina yaziyorum ...», «M insk yeralti orgii- tii kadin iiyeleri olarak sizi kutluyor ve giri§tiginiz gali§mada ba- §anlar diliyoruz...», «Bu mektup, bir hamam-gama§irhane birligi erleri tarafindan yazilmi§tir...» Iki ku§agi birden ya§iyor gibiyim. Birisi 1941 gengligi, digeri §u anda yirmi civarinda bulunan ya§it- larim. Aklim iki gergeklikle kucakla§iyor. Birbirine gegen birbi- rinden uzakla§an iki farkli diinya ile... Iginde birinin buyiidiigii ya da kugiildiigii, ya da bir noktada birbirine kan§tigi... Benim bel- legim onlarin, onlarin bellegi benim oldu.

Z am an zam an §u soru soruldu: «Sava§i yazman daha ne kadar siirecek?» Defterlerime ve yiiregime gomdiigum bu bilgilerin kat- lamlmasi giig ve aci veren bilgiler olduklan duygusuna kapildim. Oldukga geli§kin teknoloji gaginda ya§ayan ve yalmzca sava§in acilarini, sikintilarim gekmekle kalmayip aym zamanda da ekolo- jik felaket tehlikesi ile yiiz yiize gelen biz insanlarin tek umudu, si- lahlann en giigliisii ve en yenilmezi olan insan bellegidir. Ara§tir- ma yaptigim her yeni gtiniin sonunda, insan belleginin, yiizlerce, binlerce degil milyonlarca insam am lariyla birlikte yok etmek igin icat edilen en §eytanca makineden kat be kat karma§ik devrelere ve diizeneklere sahip oldugunu ve onlar olm adan insan olam aya- cagimiz onemli manevi degerler igerdigi inancina ula§tim. Bu, soz- ciiklere dokiilerek nasil anlatilir, nasil resmedilir bilemiyorum.

M ektupla§tigim ki§iler, «H ayir. Bir kabus gibi... Y ap am am ... Y ap am ayacagim ...» ya da «Anim sam ak istemiyorum. H er §eyi unuttum ... Unutmak istiyorum !..» diyen birkagi di§inda benimle gorii§me konusunda genellikle istekli davrandilar. Buna kar§in

Page 117: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yalnizca birkagi anilarim kagida dokmeyi goze aldi. H atta , duy- gu ve dii§iinceleri kagida dokmenin zorluguna ragmen bir kismi bunu ba§ardi da. Hig beklemedigim halde adres ve yeni isimler vermekle yetinenler de gogunluktaydi.

«Bedenimde bir yigin metal pargasi ta§iyorum ,» diye yazmi§ hastabakici Valentina Dimitriyevna. «Vitebsk yakinlarinda yara- landigimda kalbime iig santimetre uzaklikta sol akcigerimde bir §arapnel pargasi toplanmi§ti. Biri sag akcigerime, ikisi de mideme saplanmi§ti. H ala benimle birlikteler...

«Cepheye saghkli ve gencecik bir kiz olarak gittim ve bir sakat olarak dondiim. Sakat dondiim. Siirekli olarak hastalikla ugra§- tim. Bir gece okuluna devam ettim . D aha sonra mektupla ogre- tim sistemiyle bir teknik okul bitirdim. Ama saglik sorunlarim- dan dolayi kiiltiir enstitiisiinden mezun olamadim.

«Yalm z ya§iyorum. Yaralanip ruhsal gokiintii gegirdigim igin gocuk sahibi olam adim . Gel de yiiz yiize goru§elim. Y azam ayaca- gim ...»

Telefon operatorii V. P. Voronova anlatiyor:«Sava§tan dondiim. D oktorlar okum am a izin vermediler.

Kahrolasi sava§. Kahrolasi ruhsal gokiintii...«Bir siire ne yapacagimi bilemeden dola§tim durdum. Sava§-

tan dolayi ne bir koca ne de gocuk sahibi olabildim. Birkag ma- dalyamn di§inda birkag da onemsiz ni§amm vardi. Benim oykiim- le ne kadar ilgilenirsin bilemiyorum am a ben bunlari birilerine anlatm ak istiyorum ...»

Tank kom utani, Ustegmen Aleksandra Leontiyevna B oyko, mektubunda §unlari soyliiyor:

«... E§imle birlikte kuzeyde, M agadan’da ya§iyordum. E§im §ofordii. Ben ise miifetti§lik yapiyordum . Sava§ ba§lar ba§lamaz ikimiz de cepheye goniillii yazildik. Askerlik §ubesinden, gerek duyuldugunda bizi gagiracaklarim bildirdiler. Bunun iizerine biz de Yolda§ Stalin’e bir tank yapimi igin elli bin ruble bagi§lamak ve birlikte cepheye gitmek istedigimizi bildiren bir telgraf gektik. Hukumet bize te§ekkiir etti. 19 4 3 yilinda e§im ile birlikte di§ar- dan bitirdigimiz (^elyabinsk zirhli teknik okuluna gonderildik.

«Gonderildigimiz kampta bize bir tank verildi. Ikimiz de me-

Page 118: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

kanik ustasiydik. Ama bir tanka tek usta veriyorlardi. Bu yiizden komutan bana bir IS -122 tankinin kom utasm i, e§ime de kidemli mekanik ustaligim verdi. Baltik lilkeleri, Polonya, Qekoslovakya ve A lm anya’mn bagimsizhgim saglayan bu sava§in ba§indan so- nuna kadar e§imle birlikteydik. H er ikimiz de yaralandik, her iki- mize de ni§an verildi.

«Kizlarin gogu orta boy tanklarda gorev yapiyorlardi. Bir tek ben agir bir tankin komutanligini yapiyordum . Zam an zaman bir yazara ya§am oykiimii anlatsam koca bir kitap ortaya gikar diye dii§uniiriim...»

7 8 4 . Ugaksavar Topgu Alayi’nm ilk tabur kom utam , Ivan Ar- sentiyevig Levitski, mektubunda §unlari yazmif:

« ...1 9 4 2 yihnda tabur kom utanligina atandim . Ilk kar§ila§ma- mizda alay kom utam bana, “Yiizba§i, olagandi§i bir kizlar tabu- runun komutanligini iistlenmi§ bulunuyorsun. Personelin yarisi ozel bir yakla§im, ozen ve ilgi isteyen geng kizlardan olu§uyor,” demi§ti. O rduda kizlarin da gorev aldiklarim biliyordum. Ama bunun ne anlam a geldigi konusunda net bir fikrim yoktu. Biz mu- vazzaf subaylar, sava§in erkek i§i olduguna inandigimiz igin, ka- dinlarm, bu “ho§ cinsin” askerlik yapm asindan sakimrdik. Ka- dinlan hem§ire, bakici gibi gorevlerde gormeye ali§kindik. Birinci Diinya Sava§i’nda ve daha sonra ig sava§ta oldukga ba§anliydilar. Ama bu geng kizlar agir silahlarin ta§indigi ugaksavar topgu alay- larinda, taburlarm da ne yapabilirdi? Bir bataryada, erkeklerin bulundugu bir yeralti siginaginda kadinlarin ne i§i vardi? Onlarin saatlerce kontrol panelleri oniinde oturm alari ya da silah kontro- lii yapm alari gerekiyordu. Ama onlar her §eyden once kizdilar. Bu giigliiklere katlanm alan da gerekmiyordu. Nasil yikanacaklardi? Saglanm nasil kurutacaklardi? Durum olagandi§iydi ve bu da bir siirii sorunu beraberinde getiriyordu.

«H er §eyi kabullenerek devriye gezmeye ba§ladim. Itiraf ede- yim ki elinde silahiyla rahat pozisyonunda ya da gozetleme kule- sinde diirbiiniiyle nobet tutan kizlari gormekten az da olsa rahat- sizlik duymu§tum: Ne de olsa, on cepheden yeni d6 nmu§tiim. Ay- rica hepsi gok farkliydilar. Utangag, iirkek, cilveli ya da cesurdu- lar. Hepsi askeri disipline nasil uyulmasi gerektigini bilmiyordu.

Page 119: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

(giinkii ordu kurallan kadimn dogasina aykindir. Biri aldigi emri yerine getirmeyi unutur, digeri ailesinden mektup alir ve biitiin bir sabahi aglamakla gegirirdi. O nlara ara sira ceza verirdim. Ama sonra dayanam ayip cezayi kaldirirdim. Zam an zaman da onlarla yapam ayacagim diye dii§iiniir, umutsuzluga kapilirdim.

«Ama 90k gegmeden ku§kularim yok oldu. Kizlarin erkekler- den daha titiz ve daha ozenli olduklarina tam k oldum. Topgu si- mfinda titizlik onemli bir §eydir. H arekete gegirildigimiz Gorki §ehrinden Poznan’a kadar kizlardan olu§an taburum la gittim. Tankgi erkeklerin zirhlari, korunaklari ve siperleri vardi. Ama ugaksavar topgularimn higbir §eyi yoktu. Pozisyon alirken kendi canlari di§inda her §eyi korurlardi. Ne siperleri, ne siginaklari olur ne de ugagin biri bataryalarm a dali§ yaptiginda toplarini bi- rakirlardi. Kisacasi, korkung bir yoldu. Uzun sure bunu birilerine anlatm ak ya da yazm ak istedim...»

Aralarinda M oskova, Kiev, K rasnodar Bolgesindeki Ap§e- ronsk, Vitebsk, Volgograd, Yalutorovsk, Galig ve Smolensk’in de bulundugu ge§itli yerlerden mektuplar aldim ... Birden ne yapaca- gimi §a§irdim. H aritada, bilinmeyen bazi kasaba ve yerle§im alan- lanm bulduktan sonra oraya nasil ve ne zam an gidebilecegimi he- saplamam gerekiyordu. Sonra aklima, olabildigince gok kadini bir araya toplayip gali§ma dii§iincesi geldi. Bu daha pratik ve da­ha verimli olacakti. Am a bunu nasil ba§aracaktim ? Birden §ans yiiziime giildii. Bir giin, 6 5 . General P. I. Batov O rdusu gazilerin- den posta yolu ile bir gagn aldim.

«... Biz genellikle 1 6 -1 7 M ayis giinlerinde geleneksel olarak M oskova’da Kizil M eydan’da bulu§uyoruz. Bunu yillardir yapi- yoruz. Bu bulu§maya seyahat edebilen herkes geliyor. Yurdun dort bir yam ndan. M urm ansk’dan, K araganda’dan... Kisacasi orada sizi bekliyoruz...» diyordu gagnda.

Saydam mayis gigekleri, Aleksandrovski bahgesindeki Kizil Ta§ Amtina dogru dalga dalga adeta bir irmak gibi akiyordu... O kadar goktular ki yukardan baktigimzda kocam an bir ate§i andi- riyorlardi. Ben de, dingin ve ho§ sohbet dalgalariyla beni yikayan bu irmagin igindeydim sanki. «Sen M ariya’sin. Gozlerinden tani- dim seni. Yoksa hayatta tam yam azdim ... Gozlerin hig degi§me-

Page 120: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

m i§...», «Bu, oglun Fyodor degil mi? Sana gok benziyor. Gelinini ve torununu da getirmi§sin. Neden biitiin takimi getirdin, (Ja- vu§...?», « 1 9 4 1 yilinda uygun adimda buradan gegtigimiz giinii ammsiyor musun, Vanya? Dolagin yoktu hani. Kadimn biri yam- na kadar gelmi§ ve e§arbim gikarip sana vermifti. Ammsadin mi?», «Bu giiller Kifinev’den... Ugakta soldular. Ama merak etme birazdan canlam rlar. Kendi bahgemden topladim onlari...»

M oskova her giinkii tela§i igindeydi, oldukga canli ve bir bay- ram yeri gibiydi. Bu agirba§li ve huziinlii insan kitlesinin varligi- na §a§irmi§ goriinmiiyordu. M oskova §ehri bu iizgiin gegit toren- lerine ali§kindi ve bunlarin bitmesini istemedigi de besbelliydi. Be­nim ku§agim sava§ nedir bilmiyordu ya da belki ta§ ocaklarinda kayalar mayinlamrken ortaya gikan giiriiltiiniin difinda tek bir patlam a sesine tam k olmami§ti. Ama bence bizlerin genetik bir sava§ bellegi vardi. giinkii olanlar kisa siire once olmu§tu. Ve deh§et vericiydi... Bu bellek, kalabaliklar igine sizarak ve onlarin dokularm a ifleyerek kendini gizledi. Ama bu kofullarda, bu bel­lek adeta diinyamn geri kalamnm difinda, kendi ba§ina varligim siirdiiriir gibiydi. Aynen, ya§amlarini kendi kurallarina gore siir- diiren yangin ya da seller gibi elementlerin yaptigi gibi onun da kendine ozgii bir ya§ami oldu.

6 5 . O rdu’nun gazilerine ev sahipligi yapan M oskova Oteli’nde ak§am, Sovyet O rdu Sarayi’nda dim ya§anan mutlu havamn tek- rariydi sanki. Insanlar birbirleriyle kucakla§iyor, agla§iyor ve fo- tograflar gekiyorlardi. Aralarinda hig yabanci yoktu. Tek bir ai- leydiler... Ali§ilmadik olan siz oluyorsunuz. Gengliginiz ancak, «Sen kimin kizisin, yavrum ?» sorusu ile dikkat gekici olabiliyor.

Altinci kat 5 2 num arali odada 5 2 5 7 hastanesi personeli kali- yordu. M asanin ba§ina oturmu§ olan saglik subayi Yiizba§i Aleksandra Ivanovna Zayitseva, «Kizlar, biliyorum hepimiz bir yil boyunca bir araya gelecegimiz bu giinii, bu firsati iple geki- yorduk... Flem gocuklanm hem de torunlarim var. Ama §unu bil- menizi isterim ki sizlerin, sava§taki kiz arkada§lanm in yiiregim- deki yerini kimse dolduram az. Sizin bfenim igin anlamimz ba§ka. Bunu gocuklarim da biliyor ve beni anliyorlar. Giicenmiyorlar bana,» dedi.

Page 121: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Aleksandra Ivanovna beni orada bulunan herkesle tam§tirdi. I§te onlarin isimleri: Cerrah Galina Ivanovna, doktor Yelizaveta Mihaylovna Ayzen§tayn, ameliyat hem§iresi Valentina Vasiliyev­na Lukina, kidemli ameliyat hem§iresi A nna Ignatiyevna G orelik, hem§ireler N adejda Fiyodorovna Potujnaya, Klavdiya P rohorov­na Borodulina, Yelena Pavlovna Yakovleva, Angelina N ikolayev­na Tim ofeyeva, Sofiya Kam aldinovna M otrenko, Tam ara Dimit- riyevna M orozova, Sofiya Filim onovna Sem enyuk ve Larissa Ti- honovna D eykun.

Diger insanlar da konu§maIari dinlemek igin aralanna katildi-lar.

«D ogru. Ne yazik ki ben yarin gitmek zorundayim . §efimden iicretsiz olmak ko§uluyla bir giin daha izin vermesini istedim. Ama kabul etmedi giinkii, bu toplantilann bizim igin ne kadar onemli oldugunu anlam ayacak kadar geng birisi.»

Konu§malar hizla yon degi§tiriyordu. Onlari diizinelerce yil boyunca bir araya getiren ve getirmeye devam eden konulara dogru kaydi.

«E§ya vagonlarindaki durumumuzu am m siyor musunuz kiz­lar? Askerler silahlarimizi tutu§umuza nasil da katila katila giil- mii§lerdi. Dogru bir tutu§ degildi elbette... Samrim oyuncak be- bek tutar gibi tutmu§ olmaliyiz onlari...»

«Insanlar agla§iyor ve bir yandan da: “Sava§ gikti!” diye bagi- riyorlardi. Ben de, “Yarin okulda sinavimiz var. Sinavlar gok onemlidir. Nasil sava§ gikabilir,” diyordum kendi kendime.»

«Bir hafta sonra hava saldinlan ba§ladi. Insanlan kurtarm aya ba§lami§tik bile. Boyle bir durumda iig yillik tip egitimi gormii§ olm ak bile gok onemliydi. Am a daha ilk giinlerde gok fazla kan gordiigiim igin kandan korkar olmu§tum. Bir tip fakiiltesinde okuduguma ve uygulama derslerinden gok iyi notlar aldigima bin §ahit gerekiyordu. Ama insanlar bana olaganiistii bir anlayi§la yakla§ip cesaret vermi§lerdi.

«Size ne demi§tim kizlar, ammsiyor musunuz? H ava saldirisi bittikten hemen sonra oniimdeki zeminin hareket ettigini fark et­tim. Yakla§tim ve aceleyle burayi e§elemeye ba§ladim. Ellerimin altinda bir yiiz ve sag oldugunu duyum suyordum ... Bu bir kadin-

Page 122: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

di... Onu gikardim ve birden aglam aya ba§ladim. O ise gozlerini agti ve neler oldugunu sorm ak yerine,

“Ciizdamm nerede?” dedi.“Ciizdam ne yapacaksin §imdi? Buluruz sonra,” dedim.“Iginde parti iiyelik kartim vardi,” dedi.«Dii§iinebiliyor musunuz? Durumundan gok parti karti igin

kaygilaniyordu. Ben hemen ciizdam aram aya koyuldum ve onu buldum. Ciizdam alip koynuna yerle§tirdi ve ardindan gozlerini kapatti. (Jok gegmeden bir ambulans geldi ve onu ambulansa yer- le§tirdik. Ben bir kez daha yerinde duruyor mu diye ciizdanmi kontrol ettim. Ak§am eve geldigimde bu olayi anneme anlattim. Ve ona cepheye gitmem gerektigini soyledim.»

«Hig unutm uyorum . Bir vagon dolusu kizdik. Cepheye gidi- yorduk. Gece bastirmi§ti. Agaglarin dallari vagonun katranla kapli m u§ambadan yapilma tentesine garpiyordu. O kadar ger- gindik ki di§ardan ate§ ediliyor sanmi§tik...»

«Annemin sevgili kiziydim. Bir topgu bataryasina saglik suba- yi olarak atanm adan once §ehirden hig ayrilmami§tim. Ba§ima ne­ler gelmedi ki! H avantoplari atilmaya ba§lar ba§lamaz, “Tam am sagir oldum ,” der ve kavruldugumu sam rdim. O turur ve kendi kendime sessizce, “Annem, cam m annem ...” diye fisildardim. Bir orm ana gizlenmiftik. Sabah oldugunda dingin bir sessizlik kar§i- lardi bizi. Yapraklarin iizerindeki gig dam lalanndan miithi§ etki- lenirdik. “Bunca giizellik igindeyken, bunca giizel duygular igin- deyken sava§ gergekten var m i?” diye gegirirdik igimizden...

«Askeri elbiselerimizi giymemiz soylendiginde boyum 1 .5 0 cm . idi. Pantolon boynuma kadar uzamyordu. Bu nedenle kizlar pantolonum un iist ko§elerini boynuma baglami§lardi. Amirlerim- den gizlenerek sivil elbisemi giymeyi siirdiirdiim. Sonunda bir giin durum fark edildi ve askeri disipline uymadigim gerekgesi ile no- betgi odasina kapatilma cezasi aldim .»

O nlara am m sadiklan en zor §eyin ne oldugunu sordum. (Jali§- ma diye yam tladilar beni. Fiziksel giiglerinin simrlarim oldukga zorlayan giinliik gali§ma. «Bir insamn yiiriirken uyuyabilecegine asla inanmazdim. Uygun adimdayken uyur, oniimdekine toslar tekrar uyumayi siirdiiriirdiim. Bir keresinde ileri dogru yiiriiyece-

Page 123: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

gime yana sapmi§ ve orm anda uygun adim yiiriimeyi surdiirmu§- tiim. Tek ba§ima uyur halde. Sonunda bir gukura dii§erek uyanip aceleyle geri d6 nmii§ ve grubu yakalami§tim.»

Askeri istatistikler, cephede gali§manin siradan «gali§ma» keli- mesinin gok otesinde oldugunu gostermi§tir. (Jok fazla sayida y a­rali, ruhsal gokiintiiye giren ve yanan insan vardi. Ama yaralila- rin yiizde yetmi§ ikisi tekrar cepheye doniiyordu. Saglik birimle- rindeki insan kaybi gati§madaki kayiplardan sonra ikinci siraday- di. Ama insanlar bu rakam lari am m sam iyordu bile. Sayim igin za- manlari yoktu giinkii. Ba§ka §eyleri animsiyorlardi.

«Gece giindiiz ameliyat masasinin bafindaydik. Bazen ameli- yattan bir saniye bile ba§imizi kaldiramiyorduk. Ayaklarimiz oyle- sine §i§iyordu ki katranli mu§ambadan yapilma potinlerimizi giye- miyorduk. Gozlerimizin yangisindan onlari gok zor kapatirdik.»

«Aghktan bayginlik gelirdi. Yiyecegimiz olmadigindan degil, yemeye vaktimiz olm adigindan...»

«Hig unutmuyorum. Bir adam getirmi§lerdi. Sedyeden indirdi- ler ve, “Bu adam olii,” dediler. Ben egilip §oyle bir baktim. Ig ge- kiyordu. A glayarak, “D oktor! D o k to r!” diye bagirmaya ba§la- dim. Sarsarak doktoru uyandirmaya gah§tilar. O kadar derin uyuyordu ki; baygin hastalari uyandirm ak igin kullanilan bir kimyasah koklatm am iza ragmen uyanmadi. Ug giindiir uyuma- mi§ti.»

A§agidaki olaylari da animsiyorlardi:«Okullarim bitirir bitirmez gelmi§ olan on yedi ya§indaki

genglerden olu§an bir tabur vardi. Makineli tiifek ate§ine tutul- mu§lardi... Delikanlimn birini aglayarak getirdiler. O nlarla aym ya§taydik am a biz kendimizi daha biiyiik hissediyorduk. Getirilen yaraliyi kucakladim ve ona, “Sevgili bebegim ...” dedim. Bana, “O rada olsaydin bana bebegim dem ezdin...” dedi. Oliiyordu ve biitiin gece “Anne! A nne!” diye aglayip durdu. “Kursk Biilbiille- r i” dedigimiz Kursk’lu iki delikanli vardi. Onlari biz uyandirir- dik. H er gittigimizde agizlarinda salyalariyla nn§il mi§il uyurlar- di. (^ok gengtiler...»

Belki de bu yiizden kizlar kendilerini ya§itlari olan bu erkek- lerden daha biiyiik hissediyorlardi. Kadinlarin, ancak zam an igin-

Page 124: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

de geli§en ve bir duygusal deneyim sonucu ortaya gikan aciyi pay- la§ma duygulari bu kizlarin kalplerine ne zaman yerle§ti acaba?

O nlar bunu §oyle agikladilar:«Kadinlar acim a duygusuyla olgunla§irlar. Ben bir ba§kasmin

§efkatine gereksinim duyan gencecik bir kizdim. Ama daha sava- §in ilk giinlerinde o kadar gok olay ya§adim ki, kendimi yeti§kin bir kadin gibi hissetmeye ba§ladim. Goziiniiziin oniinde geng bir delikanlimn kolu ya da bacagi kesildiginde, gocuklugunuz silinip gidiverir. Sonra bu delikanh biitiin gece: “Ula§tik mi? Ula§tik mi? Ileri gocuk lar...” diye bagirir durur. H areket etmesine bile izin ve- rilmez. Ya§am im boyunca birbirinin aymsi olan iki yaraya rastla- m adim . Sava§ herkesi kendi yontemiyle sakatlami§ti... Can geki- §en bir ask,eri am msiyorum . Biitiin gogsii pargalanmi§ti... Agla- m am ak igin kendimi giigliikle tutarak onun son sargisini yapiyor- dum. Kendimi gizli bir yerlere atip hiingiir hiingiir aglam ak igin bu i§ bir an evvel bitsin istiyordum. Sonra bana, “Te§ekkiir ede- rim, karde§im ...” dedi ve kiigiik metal bir §ey uzatti. Bu, iizerinde gaprazlam asina bir tiifek i§lenmi§ olan bir siivari kiliciydi. “Bunu bana neden veriyorsun?” dedim. “Annem bunun beni koruyaca- gim soylemi§ti. Ama artik ona gereksinimim yok. Belki sen ben- den §ansli gikarsin ...” deyip ba§im duvara gevirdi.

«Bir ba§kasi, bacagi olmadigi halde siirekli olarak, “Hem§ire, bacagim agriyor,” diye baginrdi. En gok oliileri ta§imaktan kor- kardim . (giinkii hafif bir riizgarda gar§af agilir ve ceset gozlerini dikip bana bakardi. Onlari gozleri agikken ta§iyamazdim. Once- likle gozlerini kapatirdim ...»

«Bir keresinde sargilar iginde bir asker getirdiler. Ba§indan ya- ralanmi§ti. Sargilardan zor goriiniiyordu. Goriinii§e gore ona bi- rilerini am m satm i§tim . Bana siirekli “Larissa... Larissa... L a ra ...” diye sesleniyordu. Bu, sevdigi kizin adi olmahydi. Onu daha once hig gorm em iftim . Am a o beni boyle gagirmayi siirdiirdii. Bir sefe- rinde §a§kinlik iginde yine yam na gittim ve iyice yakla§tim. “ Gel- din. Degil mi? G eldin...” dedi. Ellerini avuglarima alip iizerine dogru egildim... “ Gelecegini biliyordum ...” diye siirdiirdii konu§- masini ve bana anlamadigim bir §eyler fisildamaya ba§ladi. Onu ne zam an am m sasam gozya§larimi tutam iyorum . “Cepheye gelir-

Page 125: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ken, seni 6 pmemi§tim. Op beni...” dedi. Egildim ve onu optiim. Goziinden akan bir damla ya§ sargmin iizerine dii§tii ve oldii. I§- te bu kadar.»

Yanim da bir kadin oturuyor. Ya§li ogretmenlerinkine benze- yen sert ve giizel bir yiizii var. Samrsiniz ki etrafinda kimse yok. Yalm z ba§ina. Sessiz sedasiz. Onun ya§adiklan da digerlerinin benzeriydi am a o yalmzca kendine ozgii olanlari ammsiyordu.

«Insanlar olmek istemiyordu. Biz de her iniltiye her gigliga kar- §ilik veriyorduk. Olecegini duyumsayan bir yaralinin kollarim boynuma doladigmi ve beni birakmak istemedigini ammsiyorum. Yakininda biri olursa, yamnda bir hem§ire olursa, ya§amdan ayi- ram azlar gibi geliyordu ona. Once be§ dakika, daha sonra iki da­kika daha ya§amak istedigini soyledi... Kimi sessizce kimi de, “O l­mek istem iyorum !” diye bagirarak oliirdii. Olmek iizere olan bir insan olecegini bilmez ya da buna inanmak istemezdi. Oysa ben, dogrudan giysilerinin altindan sokiin edip hareket eden bir golge- den ve saglarmin dibinden ortaya gikan yogun sari bir renkten ta- nirdim oliimii... Olen birinin uyurken yiiziinde hep, “Ben olemem. Olur miiyiim hig?” der gibi bir ifade olurdu. Son ana kadar onu kucaklayip oper ve, “Yeter artik merak etme! Olmeyeceksin i§te,” derdim. Isimlerini unuttum ama yiizlerini asla...»

Konu§ma yonii siirekli degi§iyordu. Bir konudan digerine gegi- liyor ve konu§ma daha ozgiil konulara dogru kayiyordu. Genellik- le birgok insan bir araya geldiginde hep boyle olur. «Ammsiyor m usun?..», «Hig unutm am ...», «Bir keresinde...» diye ba§lanarak... Bu arada kapi galiyor ve odaya bir ba§kasi giriyordu. Daha sonra gelenlere kendi sandalyelerini de getirmeleri soyleniyordu.

«Ev yapimi kek ve semaverde gaya ne dersiniz?»«H arika olur!»§ehrin obiir ucundan bu toplanti igin getirilen semaver m asa-

da kaym yordu.«Cephedeki karde§ligimiz,» dedi birisi ve siradan gibi goriinen

am a gok sayida insanin nefesi ile ilikla§an bu tiir sozler yiiregimi delip gegti ve adeta orada bir m otif olu§turdular. Bu sozciikler onlar igin, soyut, §iirsel ve gergek anlami di§inda kullanilan soz­ler degildi. Gengliklerinin, kafalannda var olan baglilik, dostluk

Page 126: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ve ya§am kavramlarinin sembolleriydiler. O nlar bu giinkii ya§a- mimiza bile, o donemin zorlu am a onurlu mihenk ta§lari olan gegmi§lerinin olgiitleriyle deger bigiyorlardi.

Artik yiizleri ve sesleri ayirt edemiyordum. Kar§imda yalnizca gorebildigim ve i§itebildigim bir koro vardi. Amlardan olu§an bir kadinlar korosu. (giinkii masadaki erkekler susuyor, yalnizca din- liyorlardi. O nlara gore onemli olan, cephede insanlarm ne paha- sina kurtarildigi idi ve bunu da en iyi kadinlarin anlatabilecegini soyliiyorlardi.

«Babam bizim emin bir yere gotiiriildugumuzu saniyordu. Ama annem ve ben gali§mak iizere bir hastaneye gittik. Saglik ko- nusunda ne bilgim ne de egitimim vardi. Yarahlarin ta§inmasina yardimci oldum. Annem bir kursa kaydolm am iz konusunda di- retti ve, “Kursa gidip ehliyetli hem§ire olalim ,” dedi. Kendisi sa- va§tan once bir veterinerlik kurumunda laboratuar asistam ola­rak gali§mi§ti.

«Saratov bom balanm aya ba§ladiginda hastanede herkesi bir araya topladilar ve Anayurdun tehlikede oldugunu agikladilar. Kursumuz bitmek iizereyken annem birlikte cepheye gitmemiz ge- rektigini soyledi. Goniillii yazildi. Beni ve kiigiik kiz karde§imi de yam na aldi. Saglik kursuna yalniz alti hafta devam etmesine rag­men yetenegi sayesinde hemen am eliyat hem§iresi oldu. Annem bir kiz gocugunu evlathk edinmi§ti. Onu oz kiz karde§imiz gibi goriir, hatta annemizi ondan kiskamrdik. Annem ise bizi hig ayirt etmedi. O deh§etli ko§ullarda bile...

«Bir kol ya da bacak kesildiginde hemen kan akmaz. Temiz ve beyaz bir et pargasi goriirsiiniiz once. Kan kisa bir sure sonra ge- lir. Bugiine dek temiz beyaz etli bir pilici temizleyemedim. Agzi- min igi tuzlanmi§ gibi oluyor...»

En sarsici olam da dii§mamn zulmiiydii. Hele de kadina yapi- lan zuliim. Siradan bir insamn aklimn alam ayacagi tiirden. Oykii- lerini anlatm a konusunda adeta birbirleriyle yan§iyorlardi:

«Geri gekilirken bom balandik. Yukaridan bakildiginda iize- rinde kizil hag bulunan saglik araglarimiz goriilebiliyordu. Buna ragmen N azi pilotlari algaktan uguyor ve tek tek insanlarm pe§i- ne du§iiyordu. O rm anda ko§turuyor ve gizlenmeye gali§iyorduk.

Page 127: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ugaklar dogrudan uzerimize geliyordu. O kadar yakindilar ki pi- lotun yiiziinu gorebiliyorduk. Bir tanesi bizim kiz oldugumuzu ve gamlarin arkasina gizlendigimizi fark etti. Bir yandan ate§ ediyor ve bir yandan da kiistahga siritiyordu. Nazi pilotunun o kiistah ve korkung siritmasmi ve yaki§ikli suratim hala unutam am .»

«Konvoyumuzu pargalayarak bombaladilar. Ugaklar yol bo­yunca kontrolii ele almaya bafladilar. Ko§uyordum. Ugaklardan biri pe§imden geliyordu. Bir misir tarlasina daldigimda hala beni iz- liyordu. O rm ana dogru yoneldim. O kadar siki§tiriyordu ki nere- deyse yere yapi§acaktim. Bazen yaprak yiginlan iizerine bazen de gukurlara dii§erek son hizla orm ana girdim. Korkudan burnum ka- niyordu. Yafayip ya§amadigimdan bile emin degildim. Once baca- gimi sonra kolumu oynattim. Evet hayattaydim. O giin bu giindiir ugaklardan hala korkanm . Uzakta olsalar bile seslerini duydugum- da korkudan kaskati kesilir, bulundugum yere dogru geldiklerini sanir, kafami ellerimin arasina alir, saklanmak igin bir yerler ara- mam gerektigini du§imuriim. Ugak sesine katlanamiyorum. Ugaga da binemiyorum. Bu bana o savafin bir arm agam dir...»

Ba§ka birileri de §unlari animsiyor:«H ava saldirisi bafladiginda bir kisminda yaralilarin diger va-

gonda ise atlarin bulundugu trenimiz istasyonda bekliyordu. Kendilerini kurtarsinlar diye yaralilarin oldugu vagonun kapisini agtik. Ama onlar ko§arak yanan atlari kurtarm aya gittiler. Y ara- li bir insanin gigligi korkungtur am a atm yaralisinin ki§nemesi gergekten dayanilmazdir. H er §ey bir yana insanlann yaptigi fey- den dolayi atlari suglayamaz ya da sorumlu tutam azdik. Sonugta kimse kendini kurtarm ak iizere orm ana ko§madi. Tersine herkes atlari kurtarm aya gali§ti. Demek istedigim §u ki sava§ insanlari vahfileftirmedi. Acima duygularim bir kenara koymadilar. Vah- §ilefmediler. Nazi ugaklari gok algaktan uguyordu. Sonradan bii- tiin bunlari goriip utanmif olabileceklerini dii§undiim.»

«Sava§ boyunca da aym §eyi du§iindum. Bir keresinde bir koye girmi§ ve orm am n kiyisinda yerlerde uzanan katledilmif partizan- lari g6rmii|tuk. Onlara yapilanlar anlatihr tiirden degildi. I§kence ile 6lduriilmu§lerdi... Hemen yakinlarmda atlar otluyordu. Uzerle- ri semerliydi. Belli ki partizanlarin atlariydi bunlar. Y a Almanlar-

Page 128: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

dan kagip tekrar donmiifler ya da Almanlarin onlari uzakla§tirma- ya zam anlan olmamifti. Bilemiyorum. Atlar oldukga sessizdiler ve etraflarinda bolca ot vardi. Insanlar hayvanlann, atlann gozleri oniinde boyle korkung bir §eyi nasil yapabilmi§lerdi... Aklim almi- yordu... O nlar biitiin olanlan seyrederken, goriirken...»

«O rm an yam yordu. Tahillar d a... Etrafi bogucu ve keskin bir duman kaplami§ti... demir yam yordu. Bu kokuya ali§mak zorun- daydm iz...»

«Tam yerle§mek iizere bir yer bulmu§ ve kisa siirede bir hasta- ne kurup yaralilan ta§imi§tik ki bo§altma emri geldi. Hemen yo- la koyulduk. Bize, “Y aralilan birakin... G idin...” denmi§ti. Bizim- le gelebilecek durumda olanlarla birlikte aynldik. Gelemeyenler orada kaldilar. Onlarin gozlerine bakam am i§tik... O zam anlar gok gengtim. Ve hiingiir hiingiir aglam iftim ...

«Saldin halindeyken geride bir tek yarali Sovyet askeri birak- madik. Yarali Alm anlan bile yammiza aliyorduk... Bir siire igin onlarin bakim lanndan sorumlu oldum. Zam anla ali§tim ve sargi- larini herhangi bir rahatsizlik duym adan degi§tirmeye ba§ladim. Sonra bir giin birden 1941 yilim ve geride biraktigimiz yaralilan- mizi ve onlara yapilanlan am m sadim . Bu Almanlara bakam aya- cagim duygusuna kapildim. Bir tekine bile yana§am azdim ... Ama oyle olm adi. Ertesi giin her zamanki gibi gittim ve sargilanm ye- niledim...

«Bellegimde yer eden §eylerden birisi de agir yaralilann bulun- dugu kogu§taki olaganiistii sessizlikti.

«(Je§itli yerlerinden yaralanmi§lardi. Bazilarimn bel kemigi ki- nkti. Ellerinin di§inda higbir uzuvlanm hareket ettiremiyorlardi. Di§kilarini altlanndan biz aliyorduk... (Jok garesizdiler. Onlara gok iiziiliiyordum. Yalnizca insanlara degil ya§ayan tiim canlila- ra ... Ku§lar da ate§e tutuldular. Y ok oldular...

«Bir hava saldinsi sirasinda hendege uzanmi§tik. Birden hen- degimizde bir kegi belirdi ve hemen yammiza uzandi. Koyden kagmifti. Siirekli meliyordu. Bizden hig aynlm iyor ve nereye gi- dersek oraya geliyordu. Ne de olsa bir canliydi ve korkuyordu. Koyiin birine vardigimizda koylii kadinlardan birine, “Liitfen bu zavalli hayvani aim ,” dedik. Kurtulsun istiyorduk...»

Page 129: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Cehennem deh§etini ya§arken insanligini yitirmeyen, kuflari, hayvanlari, agaglari kisacasi ya§ayan tiim canlilari da dufiinme ve onlar igin kaygilanma gibi duygulan koruyabilen insanlari yen­mek miimkiin miiydii? Bu insanlar onlara yardim ettiler, sikinti- larini hafifletmeye gali§ip acilarmi payla§tilar. Dii§man bozguna ugratildiginda aldiklari esir ya da yaraliyi affetmesini de bildiler. Yalm z affetmeyi degil, yaralarm i sarip, tedavi etmeyi de. Bunda ne var demeyin. §imdi, yani bari§ zamani bu tiir duygular anla§i- labilir. Ama yurdunuz ate§e verilmi§ken ve arkadaflarm iz oldiirii- liiyorken bu o kadar kolay degildi. Zaten bu kadmlar bu olayla- ri sanki gok dogalmi§ gibi anlatiyorlardi. Sanki ba§ka alternatif yokmu§ gibi...

«Benim kogu§umda bir Alman ve yanmi§ bir tankgi Sovyet as- keri vardi. Igeri girer girmez,

“ Bugiin nasilsiniz?” diye sorardim .“ Ben gok iyiyim ama o kotii,” derdi bizim tankgi her seferin-

de. Ben ise,“ (Junkii o bir N azi,” diye yamtlardim.Bizim tankgi, “Ben iyiyim; o kotii,” diye yinelerdi.«Bobruisk’in di§inda bir Alman hastanesine el koyduk. O nla­

ra kotii davranm adik. H astanede var olan yaralilarin Alman dok- torlarca tedavi edilmesine izin verdik. Bir keresinde bir doktorun bir hastayi uyu§turmadan ameliyat yaptigina tamk oldum.

“Neden anestezi yapm iyorsunuz?” diye sordum.“Ne fark eder ki... Oise ne olur? H a burada olmii§ ha sizin

kam plardan birinde,” dedi.«Bunu soyleyen bir doktordu. Gorevi insan ya§atm ak olan bi-

ri yani... Anlayamam i§tim ...«H er §ey bir yana biz doktorlar H ipokrat yemini ederiz. Go-

revimizse bize gereksinim duyan her insana yardim etmektir. Ama her insana... Hig ayrim yapm aksizin...

«Sargilari degi§tirilmek iizere bir grup SS subayi getirilmi§ti. Hem§irenin biri bana yakla§ip:

“Pansumani nasil yapalim? Eski sargilan yirtarak mi yoksa norm al yolla m i?” diye sordu.

Page 130: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“N orm al yolla yapin. O nlar y ara li...” dedim.«Ve pansumanlarim norm al yolla yaptik. Daha sonra iglerin-

den ikisi kagti. Yakalanip getirildiklerinde tekrar kagmamalari igin kiilotlarimn diigmelerini kesmiftim...

«Insanlan kurtariyorduk. Ama gogumuz saglikgi oldugumuza yam yorduk. (giinkii silah kullanmak yerine yara sariyorduk. Pan- suman yapiyorduk.»

Ilk zam anlarda evlerinden, anne ve babalarmdan soz ederlerdi. Ama sava§in son aylannda bu tiir konu§malardan kaginir oldular. Fazla konu§unca baflarina bir if gelir diye diifiiniiyorlardi. Yani batil inanca gore... Sava§in hig degilse onlara yuvalarim, anneleri- ni ve kiz karde§lerini bagifladigina inanmak istiyorlardi. Kendi canlari onemli degildi. Ama bu istekleri de yerine getirilmedi...

«Cepheye gittigimde higbir §eyden korkm uyordum . H ava sal- dinsi sirasinda bom balarin yalnizca binalari yiktigim saniyor ve atilan herhangi bir bomba ya da top mermisinin beni oldiirecegi- ne inanmiyordum. Nedense bir kurfunun isabet edebilecegini dii- fiinebiliyor ama bir top mermisi ya da bombayi diifiinemiyor- dum. Aklim bunu kavram ayi reddediyordu. Ama bunun boyle ol- madigini ya§ayarak anladim ...

«Hem§irelerimizden biri bir koyde esir alinmifti. Yaklafik bir giin sonra o koyii teslim aldik. Onu, gozleri oyulmuf ve gogiisleri kesilmif bir halde bulduk. Kaziga oturtulmu§tu... Hava dona gek- mi§ti. Surati bembeyazdi ve saglari biitiiniiyle agarm ifti... Heniiz on dokuzundaydi... H er zaman kendimiz igin sakladigimiz bir mermimiz olurdu. Esir alinmaktansa olmeyi tercih ediyorduk. Tek korkumuz ele gegmekti. Bizim igin bundan korkuncu olamazdi...

«Sava§in sonuna yaklafiyorduk. Eve mektup yazmaya elim varm iyordu. Sonunda yazm am aya karar verdim. giinkii sava§ bitmek iizereyken tam zaferin arifesinde oliirsem annem buna gok iiziilecekti. Herkes benim gibi diifiiniiyor ama bunu kimse dile ge- tirm iyordu. H avada ilkbahar kokusu vardi. Pek yakinda zafer bi­zim olacakti. Bunu biliyorduk artik.»

« 0 giin geldi. Uzun siiredir beklenmesine ragmen herkesi §a- §irtir bir §ekilde geldi hem de. H erhangi bir sava§ gazisine savafin

Page 131: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

en 90k hangi giinlerini animsadigim sorun. Bu sorunun yaniti “ ilk ve son giinii” olacaktir. Size bunu canli bir §ekilde ve en ince ay- rintisina kadar anlatacaklardir.

«Birisi igeri girdi ve, “ Sava§ bitti,” diye bagirdi. Ben steril ma- sanin iizerine oturdum. D oktor ve ben savafin bittigini haber alir almaz steril masanin iizerine oturm aya karar vermi§tik. Yani ola- naksiz bir §ey yapmaliydik. N orm al olarak ben hig kimseyi m a- saya yakla§tirmazdim. M ask, steril giysiler ve eldiven kullanir, in- sanlarin gereksinimlerini yani tam pon, alet v.s’yi onlara bizzat kendim verirdim. Ve i§te bunlari yapan ben, o miithif haberle bir­likte masanin uzerindeydim.

«Neler mi dii§liiyorduk? Elbette oncelikle sava§i kazanm ayi, sonra da canli kalabilmeyi. Kizlardan biri, sava§ bittiginde bir sii­rii gocuk doguracagmi, bir bafkasi bir enstitiiye kaydolacagini, digeri siirekli kuafore gidip siislenip piislenecegini, §ik bir bayan olacagini anlatirdi.

«Koylerimize girmeye ba§ladik. O nlardan geriye sadece baca- lar kalmi§ti. Ukrayna’daki koylerde ise karpuzdan ba§ka bir §ey kalm amifti. Insanlar yalmzca karpuz yiyorlardi. Koylerine geldi- gimizde insanlar bize sahip olduklari tek §ey olan karpuz ikram ediyorlardi.

«Eve dondiim. Annemi ve iig kardefimi bir yeralti siginaginda buldum. Kaz ayagi ha§layip yiyorlardi. Buzagiyi da aym besinle doyuruyorlardi. Buzagimiz kaz ayagi ha§lamasim reddetm iyor ve yiyordu... Sanki durumun farkindaydi o da... Sava§tan once o ka­dar gok biilbiiliimiiz vardi ki... Sava§in bitimini izleyen iki yil sii- resince ortalarda goriinmediler. Ugiincii yil tekrar ortaya gikma- ya ba§ladilar. O zam ana kadar nerede olduklarmi kimse bilmi- yordu. Insanlar evlerini yeniden yaptiktan sonra gikageldiler. Ug yil sonra anayurtlarina geri dondiiler.»

Kadinlara ozgii seving ve kederle ya§ayip gidiyorlardi. O unu- tulmaz olaylan ya§adiktan sonra ise, ya§amlarim hep “geriye ba- karak” siirdiirdiiler.

«Sava§ sirasinda ya§adigim belli giinleri hig unutmadim. Ev- lendim, ilk bebegimi dogurdum , oglum okulundan mezun olup

Page 132: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

evlendi, yirmi be§inci evlenme yildoniimiimiizu kutladik ve toru- num dogdu. Sava§tan sonra ise bu saydigim belli giinleri hig unut- madim. Derken yillar gegti. H er §ey bir girpida gegip gidiyordu. Ya§am akip gidiyordu. Am a o giinler bellegime saplanip kalmi§- ti. Sava§ dort yil siirmii§tii. O giinden bu gime yakla§ik kirk yil gegti. Ama hala sanki ya§amimin yansi o sava§la, o binlerce yila bedel dort yil siiren sava§la gegmi§ gibi hissediyorum...»

«N e zaman gigek toplasam sava§ gelir aklima. Hig gigek topla- yamami§tik o zam an.»

Torunlarm dan, sorunlanndan ve hastaliklarindan soz ediyor- lardi. Di§aridan izleyen biri igin onlar siradan kadinlardi. Anneler ve ninelerdi. Ama benim igin gok farkliydilar. En biiyiik kalaba- liklarm, en mutlu §enliklerin iginde bile onlari ayirt edebilirdim.

«Bu masada oturan biitiin erkekler bu sava§ta bir ya da iki kez yaralanmi§tir. §u anda ya§iyor o lm alan , gocuk ve torun sahibi ol- m alan bizim sayemizde degil mi? Kiigiik madalyalarimiz var. O n­lari bize hayat kurtardigimiz igin verdiler. Kadehimizi bunun §e- refine kaldiralim,» dedi Aleksandra Ivanovna Zayitseva.

Insanlardan para toplanip bir fon olu§turuldu. Bu fonla Biiyiik Yurtseverlik Sava§i’na katilan saglikgi kahramanlarin onuruna M oskova’da, Devigye Pole’de bir am t yapildi. Aslinda bu anit al- tindan yapilmaliydi! (giinkii bence bu amag igin yapilan altindan bir am t kiigiiciik bile olsa insan bellegi ve minnettarhgimn en soy- lu altini olurdu.

Page 133: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ S A V A § T A K t O K I Z B E N D E C l L D l M . O ; B A M B A § K A B l R t S l Y D l S A N K l . . . ”

H er kadimn kendine ait bir oykiisii vardi. Olga Yakovlevna | Omelgenko’yu M oskova’da 6 5 . Ordu gazilerinin bulu§ma gii- i niinde gormiiftiim. Tiim kadinlar boyun atkili bahar giysileri igindeyken o uniformasim giymi§ti. Nedendir bilmiyorum am a j onun yiizii bana olagandi§i geldi... Zam anin gok az yumu§atabil- 1 digi kalici bir iz ta§iyordu sanki... Onunla tam§tim ve daha son- | ra Polotski’de ziyaretine gittim.

Hastaydi ama yataktan gikip benimle bulu§makta diretti.«N e demek “ bir ba§ka zam an?” Bizim ku§ak zaten gogiip git-

m ekte... Sana Vinnitsa’daki arkada§imin adresini verecektim. Bir­likte sava§mi§tik. Ama diin onun oldiigiinii bildiren bir telefon al­dim. Sava§ omriimiizii kisaltti.»

Yaptigim gorii§melerin genelinde §u gizli sitemi duyumsadim: «(^ok geg» kaldmiz! Mektuplarimin iizerinde, «Bu adresteki ki§i artik ya§amiyor» yazisim ta§iyarak geri dondiigiinii am m siyo­rum. D aha once ba§ima geldigi gibi ne bir ba§ka kasabaya, ne de bir ba§ka apartm ana ta§inmi§lardi. Sonsuzluga g6 miilmu§lerdi. Diinyadan bir insan sesi sonsuza kari§mi§, bir insan bellegi eriyip yok olmu§tu. Kim bilir beraberlerinde neler gotiirmu§lerdi. Artik kimsenin bunu bilme olasihgi yoktu...

Olga Yakovlevna, gegmi§i, anlayamadigim, agiklayamadigim tuhaf bir sakinlik ve tepkisizlikle ammsiyordu. §a§irmi§tim. Oysa ben gozya§larina ali§kindim. Sonra birden onda acinin gizlendigi yeri ke§fettim. Aci, duygusuz bakan ve gittikge feri azalan gozle- rinin derinliklerinde gizlenmifti...

Olga Yakovlevna O m elqenko bir piyade boliigiinde hastaba- kiciydi.

«Annem §ehirden onunla birlikte ayrilmami istiyordu. Cephe­ye gitmek igin can attigimi bildigi igin... Bu yiizden yiikledigimiz e§yalarla birlikte beni de at arabasina baglami§ti. Ama ben ken-

Page 134: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

dimi gizlice gozmiif ve annemin beni bagladigi halat bilegimde sa- rili oldugu halde kagmi§tim...

«H erkes kagiyordu. Nereye gittigimi bilmiyordum. Rastgele yiiriiyordum. Yolda bir grup kizla kar§ila§tim. Iglerinden biri, “Annem buraya yakin bir yerde otuyor. Hadi ona gidelim,” dedi. Yola dii§tiik. Onun bulundugu yere ancak gece ula§abildik. Kapi- yi galdik; kizin annesi kapiyi agti. Ve bizi yirtik pirtik ve pis giy­siler iginde goriir gormez ilk soyledigi §ey, “ Oldugunuz yerde ka- lin,” oldu. Dedigini yaptik. Igeri girdi ve elinde iki kocam an gay- danlikla birlikte geri geldi ve bizi ba§tan a§agi soydu. Hemen ora- cikta saglarimizi sabun yerine kil kullanarak yikadik. U§iimii§- tiim. Bu yiizden neredeyse sobaya yapi§mi§ bir durumda derin bir uykuya dalmi§tim. Sabah kizin annesi bize lahana gorbasi ve fi- rinda patatesli kepek ekmegi yapti. O gorba ve ekmek bize gok iyi gelmi§ti. (Jok lezzetliydiler...

«O rada dort giin kaldik. Kadincagiz bu siire iginde azar azar da olsa bize her ogiin yemek verdi. “ <Jok yerseniz oliirsiiniiz,” di- yordu. Be§inci giin, iigiimiiz sobam n yamnda otururken kapi ga- lindi. Bir kom§usu gelmi§ti. Anne agmadan bizi uyardi. Y an oda- ya gegtik. (Jiinkii kizimn geldigini kom§ularina soylememi§ti. Herkes onun cephede oldugunu sam yordu. Arkada§im onun tek gocuguydu. Buna ragmen kizimn geri donmesi ona dokunmuftu. Geri donerek onu rezil ettigini dii§iiniiyordu.

«G ece bizi uyandinp elimize birer azik tutu§turdu ve, “Artik gidin...” dedi.»

«Peki, kalmasi igin kizina bir §ey soylemedi mi?»«H ayir. Onu optii ve, “Baban sava§iyor. Sen de git sava§,” dedi.«Kiz yolda bana hemfire oldugunu ve daha once bulundugu

bolgede dii§man tarafindan ku§atildiklarim anlatti.«Uzun bir siire oradan oraya dola§tim durdum. Sonunda ken­

dimi T am bov’da buldum. Askeri bir hastanede gorevlendirildim. H astanede olm ak iyiydi. O nca zam an ag gezdikten sonra orada kilo aldim. Kiigiik bir dobi§ko oldum. On alti ya§ima bastigimda diger biitiin hem§ire ve doktorlar gibi benim de kan vermem ge- rektigi soylendi. Ayda bir kan vermeye bafladim. Giig toplam am igin verici tayini aldim. Bir kilo §eker, bir kilo irmik ve bir kilo sa-

Page 135: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

lam. Bir hem§ire olan Niyura teyze ile dost oldum. Yedi gocugu 1 vardi. Ama kocasi sava§in ba§larinda 6 ldiiriilmii§tu. En biiyiik gocugu yedi ya§indaydi ve yiyecek almak igin gittiginde ailesi igin verilen tayin kartim kaybetmi§ti. Verici tayimmi ona verdim. Ay- da iki kez yarim§ar litre kan veriyordum. Bir keresinde doktor bana, “Kamni verdigin ki§i gikip gelebilir. O yiizden adresini Bu­raya y az,” dedi. Adresi yazip kammin bulundugu §i§eye ili§tirdik.

«Sam nm iki ay sonraydi, o giinkii i§imi bitirip yatmi§tim. Bi­risi beni sarsarak uyandirdi ve,

“Kalk! Kalk! Erkek karde§in seni gormeye geldi,” dedi.“Ne erkek karde§i? Benim erkek karde§im yok ki!” dedim.«Yatakhanem iz iist kattaydi. A§agiya indim. O rada geng ve

yaki§ikli bir tegmen bekliyordu.“Omelgenko ile kim gorii§mek istiyor?” dedim.“ Ben,” dedi. Benim ve doktorun yazdigi notu gosterdi. “§ey...

Ben senin kan karde§inim ...” dedi.«Bana iki elma ve o zamanlar higbir yerde bulunmayan bir ku-

tu §ekerleme getirmi§ti. Tanrim ! O §ekerlemelerin tadim anlata- m am . Muhte§emdiler. Hastane ba§hekimine gidip, “Erkek karde- §im geldi...” dedim. Bana izin verildi. “Haydi tiyatroya gidelim,” dedi. Birlikte tiyatroya gittik. Daha once hig tiyatroya gitmemi§tim.

«Birkag giin sonra gorevlendirildigi Voronej cephesine gitmek iizere ayrildi. Veda etmek iizere geldiginde ona yalnizca pencere- den el sallayabilmiftim. O giin gok fazla yarali oldugu igin izin alamami§tim.

«H ayatim da kimseden mektup almami§tim. M ektup almamn nasil bir §ey oldugunu bile bilmiyordum. Sonra bir giin hig bek- lemedigim bir anda elime resmi bir zarf tutufturuldu. M ektupta: “Dostunuz takim komutani topgu... kahram anca oldii,” diyordu. Bu kan karde§imdi. Bir gocuk yuvasina getirilmi§ti. Biiyiik olasi- likla iizerinden yalniz benim adresim gikmifti. Giderken sava§ sonrasi beni kolay bulabilmek igin hastanede kalmami istedigini soylemi§ti. Ama daha bir ay gegmi§ti ki oliim haberini aldim. Do- nup kalmi§tim. Ne pahasina olursa olsun cepheye gidecek ve ocii- mii alacaktim . Dokiilen kammin ociinii...

Page 136: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Am a bu kadar kolay degildi. H astane ba§hekimine iig kez mektup yazdim. Dordiinciisiinde bizzat yanma gittim ve, “ Eger cepheye gitmeme izin vermezseniz kagacagim ,” dedim.

“ Bu kadar kararliysan istedigin gibi olsun. Sana bir referans yazayim ve cepheye git,” dedi.

«Ilk gati§ma gok korkung olur. Y er gok oyle bir inler ki yiire- ginin patlayacagini, sirtindaki derinin ortadan ikiye ayrilacagmi sanirsin. Topragm yanlabilecegi hig aklima gelmemi§ti. Ama her §eyin yarilip pargalandigina, her §eyin §im§ek gibi giimbiirdedigi- ne tam k oldum. Turn diinya be§ik gibi sallaniyordu. Higbir §ey yapam iyordum ... Biitiin olanlarla nasil ba§ edebilirdim? Bir ara dayanam ayacagim diye dii§iindiim. Qok korkmu§tum. Bu korku­dan kurtulm ak igin Geng Komiinistler Birligi iiyelik kartimi yara- linin birinin kanm a batirdiktan sonra gogiis cebime koyup diig- meyi ilikledim. Artik bu benim igin gok onemliydi. Ant igmek gi­bi bir §eydi. Girdigim ilk gatifm ada korkaklik gosterirsem pe§imi birakm ayacakti... Cepheden ahnarak ve saglik taburuna geri yol- lanabilirdim. Ama ben cephede kalip bizzat kendi kammin ociinii alm ak istiyordum. Bele kadar gelen gimenlerin iginden yiiriiyerek ilerliyorduk. Birkag yildir bu alan hig bigilmemi§ti. Giigliikle yii- riiyorduk. Bu bolge Kursk tepelikleriydi...

«Q ati§m adan sonra personel §efi beni gagirdi. Bo§ ve harap ol- mu§ bir kuliibedeydi. Igeri girdim. Tek bir sandalye vardi. §ef ayakta duruyordu. Beni oturttu ve,

“Evet. §imdi sana bakiyor ve dii§iiniiyorum: Seni bu cehenne- me getiren §ey ne olabilir ki? Bir sinek'gibi oldiiriileceksin. Bu bir sava§! Seni hig degilse bir saglik bii ligine gondermeme izin ver. Oldiiriiliirsen tam am am a gozlerin ya da kollann olm adan ya§a- m aya mahkum edilirsen ne olacak? Bunu hig diifiindiin m ii?”

“ Du§iindiim albayim. Yalm z sizden bir istegim var. Boliikte kalm am a izin verin liitfen,” dedim.

“ Giizel. §imdi hemen g it!” dedi. Bunlan oyle bagirarak soyle­di ki odiim koptu.

«(^ati§malar gok fiddetli gegiyordu. Gogiis gogiise gati§malara tam k oldum ... Korkung bir §eydi. Insan artik insanhktan gikiyor, ba§ka bir varlik oluyor... Insanlar saldinyor, siingiilerini midele-

Page 137: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

re, gozlere sapliyor, birhirlerini bogazhyor... Kurtlar gibi uluyor, bagiriyor, inliyorlar... Bu her §eyden korkungtu. Sava§ bile kor­kungtu. Tiim bunlari ya§adim. Hepsine tamk oldum. Sava§, ha- vaci, tankgi ve topgu sinifi, kisacasi herkes igin korkungtu. Ama piyade igin kiyas gotiirmez §ekilde gok daha zordu.

«Hig korkmadim diyen birine asla inanmam . Almanlarin gel­digini, size dogru ilerledigini ve be§ ya da on dakika sonra bir sal- diri olacagim goriiyorsunuz. Korkudan titremeye ba§liyorsunuz... Ama bu ilk silah ati§ina kadar siirer. Emri duyar duymaz bellegi- nizde her §ey silinir ve ayaga kalkip digerleriyle birlikte ileri dog­ru ko§maya ba§larsimz. Ve artik korku kalmami§tir. Ama ikinci giin de uyuyamaz ve yine korkarsm iz. H er §eyi tiim ayrintilariyla hatirlar ve ben de olebilirdim der, deh§ete dii§ersiniz. Bir saldiri- dan sonra hemen insanlarm yiiziine bakmamamz gerekir. T am a- miyla farkli olurlar. Sanki o yiizler insan yiizii degildir. Bunu ke- limelerle anlatam am . Herkeste bir anormallik goze garpar. O yiizler bakilam ayacak kadar korkungturlar.

«01m ek korkung bir §ey miydi? Elbette korkungtu. Ama biz ba§ka bir §eyi daha kavrami§tik. Olerek tarih yazacaktik. Ben bu­nu duyumsami§tim. Oliimii o denli kabullenmi§tik ki §u anda bile hayatta kaldigima inanamiyorum. Yaralandim . Ruhsal gokiintii gegirdim. Ama ya§iyorum. H er §eyi yeniden goziimiin oniine geti- rebilmek igin gozlerimi kapatmam yeterli. Cephanelige bir top mer- misi isabet etti ve ardindan bir patlama oldu ve alevler ortaligi sar- di. Yam m da nobet tutan asker isabet almi§ti. O artik insana ben- zem iyordu... Kapkara bir et pargasiydi. Hafifge ziplayabiliyordu. Herkes siperlerden ona bakiyordu. Bir §ey yapmiyor yalnizca sey- rediyorlardi. Sanki akillarim yitirmi§lerdi. Ben hemen bir gar§af kaptim ve kojarak yamna gittim. Onu gar§afa iyice sardim. Kalbi patlayincaya dek sarsildi, sarsildi ve sonunda hareketsiz dii§tii...

«Kendimi kaybetmi§tim. H er tarafim kan igindeydi. Deneyim- li askerlerden birinin beni kucakladigim ve, “Bu kiz igin artik her §ey bitti. Sava§ sona erdiginde ya§asa bile normal bir insan gibi olam az artik ,” dedigini duydum. Bu benim gibi geng biri igin deh- §etli bir §eydi soyledigine gore. N obet gegiriyormu§ gibi titriyor- dum. Beni kucaklayip bir yeralti siginagina gotiirdiiler.

Page 138: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sonra gati§ma tekrar ba§ladi... Sevks yakinlarindaydik. Al- manlar giinde yedi sekiz kez saldiriyorlardi. O olayi ya§adigim giin sirtimda silahlanyla birlikte yarahlan ta§iyordum. Siariinerek kolu tam am en pargalanan son adam a ula§tim. Bu kolun sarilabil- mesi igin hemen kesilmesi gerekiyordu. Ama yanimda ne bigak ne de makas vardi. (Jantam yan donmii§ ve bu aletler dii§mii§tii. Ne yapabilirdim? Sonunda eti di§imle kemirdim. Ta diplere kadar. Kolu sarm aya ba§ladim... Ben sargi sararken yarali, “Hem§ire ga- buk ol. O nlara giinlerini gbstermem gerekiyor. Bir kez daha de- neyecegim,” dedi. Ate§ler iginde yaniyordu.

«Bir gati§mada bize tanklarla saldiriyorlardi. Burada iki ki§i korkakga davrandilar. Yolda§larimizin gogu 6ldiiriilmii§tu. Bir bom banm agtigi gukura ta§idigim yaralilar esir alinmi§ti. N or- malde bir arag geliyor onlari oradan aliyordu... Ama bu iki ada- min korkakhk gostermesiyle birlikte panik ba§ladi. Saflarda bir kararsizlik ba§ gosterdi ve insanlar kagmaya ba§ladilar. Yaralilar terk edildi. O raya dondiigiimiizde onlari, bir kismimn gozleri oyulmu§ ve bir kismimn ise mideleri de§ilmi§ bir halde bulduk. Fa§istler yaralilanm iza acim am i§lardi...

«01an lan gordiigumde gok kotii olmu§tum. Sabah turn tabur toplandi ve bu korkaklar herkesin oniine gikanldilar. K arar yiik- sek sesle okundu: Idam m angasinca kur§una dizileceklerdi. Bu- nun igin yedi asker gerekiyordu... Ug ki§i one gikti. Digerleri hig kipirdamiyorlardi. Bunun iizerine ben bir makineli tiifek kaptim ve ben de one giktim. Benden sonrakiler de aym hareketi yapti... Affetmek olmazdi. Olen o cesur gocuklar en iyilerimizdendiler. Ve onlarin yiiziinden olmu§lerdi.

«Ke§if boliigii kom utam bana a§ik olmu§tu. Boliigiinden in- sanlarla bana notlar gonderiyordu. Bir keresinde yanma gidip, “Teklifini kabul edemem. Ben uzun zam an once olen birini sevi- yoru m ,” dedim. lyice yam m a yakla§ti, gozlerimin igine bakti ve gekip gitti. Alm anlar siirekli saldiriyorlardi. Ama o yigit biriydi. Asia boyun egmedi.

«D aha sonra U krayna’ya gittik. Biiyiik bir koyii ele gegirdik. “§oyle bir dola§ip etrafi gozden gegireyim,” dedim. Aydinlik bir giindii. Koy evleri beyaz boyaliydi. Koyiin diger tarafina vardigim-

Page 139: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

da mezarlar gordiim. Toprak daha yeni kazilmi§ti... Koydeki ga- ti§mada olen insanlar buraya g6miilmu§tu. Nasil oldu bilmiyorum ama mezarlar beni kendilerine gekiyordu. H er mezarin ba§ina di- kilen tahta pargasinda bir isim ve bir resim vardi... Birden yiizler- den ve isimlerden birinin tanidik oldugunu fark ettim ... Bu, beni sevdigini soyleyen ke§if bolugii kom utammn yiiziiydii. Ve ismi...

«Qok kotii olmu§tum ve gok korkmu§tum. Sonra onun bolii- giinden yolda§lari mezanna geldiler. Bunlar bana ondan not geti- ren ki§ilerdi. Aramizdaki oykiiyii biliyorlardi. Higbiri yiiziime bakm iyor ve orada yokmu§um gibi davram yordu. D aha sonra onlarla ne zaman kar§ila§sam yiizlerinde benim de olmiif olmami ister bir ifade gozledim. Ya§iyor olm am a dayanam iyorlardi san­ki. Boyle hissediyordum...

«Sava§tan dondiim ve ciddi derecede hastalandim. Bir hasta- neden digerine ta§imp durdum. T a ki ya§h bir profesor ilgilenene dek. Beni tedavi etti. Soyledigine gore, cepheye kiigiik ya§ta, on alti ya§inda gittigim igin saghgim gok zarar gormii§. Ona gore on sekiz-on dokuz ya§inda olsaymi§im durum farkli olurmu§. O rga- nizma kendini daha rahat toplar ve daha az zarar g6 riirmii§.

“Elbette ilag verecegim. Y arari olacak. Ama yeniden saghgina kavu§mak ve ya§amak istiyorsan sana onerebilecegim tek §ey ev- lenip olabildigince gok gocuk dogurmandir. Seni sadece bu kur- tarir. H er yeni gocuk organizmam yeniler...”

«Kag ya§indaydin?»«Sava§tan dondiigiimde on dokuz ya§indaydim. Evlenmek ak-

limin ucundan bile gegmiyordu.»«Neden?»«Kendimi gok yorgun hissediyordum. Ya^itlanm dan gok daha

buyiiktiim sanki... H atta ya§li biriydim. Tanidigim kizlar dansa gidiyor ve egleniyorlardi. Ben yapam iyordum . Ya§am a farkli goz- lerle bakiyordum. Sanki ba§ka bir diinyamn insamydim. Delikan- lilar kur yapiyorlardi. Ama ben kendimi bitkin hissediyordum. Yaptigim i§e higbir erkek dayanam azdi... (Jadirda, sonra kol ve bacaklarm kesilip oraya buraya atildigi ve ameliyathane olarak kullanilan bir yer vardi... Benden yarasina pansuman ve sargi

Page 140: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yapmami isteyen bir subayla oraya gittik. Igeri girip oranin halini goriir gorm ez du§up bayildi. Dii§iiniin, bir erkegin bile dayanabi- lecegi bir goriintii degildi.

«Ve Sevsk’deki gati§malar... Size atmi§ yedi yaraliyi gati§ma hattindan alip geri saflara nasil ta§idigimi anlatmi§tim. Buna ha­la sakladigim bir cephe gazetesinde de yer vermi§lerdi. Yazi 37 . Muhafiz Tiimeni 117 . Silah Alayi Birinci Boliigii ve benimle ilgi- liydi. Sava§ oylesine agir ve zorluydu ki kulaklarimizdan kan ge­liyordu. Sabahlan hasta olarak kalkiyordum ...»

«Evlendin mi?»«Evet. Be§ ogul yeti§tirdim. §u anda yeti§kin torunlanm var.

Kotii bir anne ya da biiyiikanne olm adim . Oysa savaftan dondii- giimde buna giiciim olmadigim dii§iiniiyordum.

«§u anda dii§iiniiyorum da sava§taki o kiz ben olamazdim. O ba§ka biriydi...»

Igimde farkli duygular gati§iyordu. Hayranlik ve §a§kinlik, siirpriz ve protesto, aci ve sempati. Bu duygular onun yiiziine da­ha yakindan bakmami ve onu daha istekle dinlememi sagladi. Ve dii§iiniiyordum: Bir insan aym anda iki farkli zamani nasil ya§a- yabilirdi?.. Diinii ve bugiinii... Bizim sadece bildigimizi onlar ya- §adi. Ve bilmek zorundayiz! H er zam an bilmek istemesek de. Ama gelin kendini §u duygular igindeyken yakalayan ve hissettik- lerinden aninda utandigi igin bu duygularim lanetleyen biiyiik T olstoy’un §u tiimcelerini am m sayalim : «Kapiyi agar agmaz sayi- lari kirk elliyi bulan kimi sedyede kimi yerlerde agir yarali, kolu bacagi kesik insanlar ve bunlardan yayilan koku ile kar§ila§inca birdenbire yildirim garpmi§a donersiniz. Kapi efiginden igeri gir- menizi engelleyen bu duyguya sakin izin vermeyin. Bu §eytanca bir duygudur.»

O deh§etli amlari ya§ayanlardan gok kendimize aciriz. Gergek- ten acim ak istiyorsak, bu zalim gergeklerden kagmak yerine bu agir yiikiin bir kismini kendi yiireklerimize aktararak onlari pay- la§maliyiz. Bu bir daha yazilam ayacak bir belgedir. (Jiinkii o, 1 9 4 1 , 1 9 4 2 , 1 9 4 3 , 1 9 4 4 , 1 9 4 5 ... yillarimn beyaz sayfalarma ya- §am ve kanla yazildi.

Page 141: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ O G O Z L E R l H A l A U N U T A M I Y O R U M .

M insk’te ya§adigim cadde, adim, ig sava§ta garpi§an, Ispan- ya’daki gati§malarinm. kahramani ve Biiyiik Yurtseverlik Sava- §i’nda bir partizan tiimeninin komutanligim yapan Vasili Z aha- rovig K orj’dan almi§tir. Sovyetler Birligi K ahram ani Vasili Z aha- rovig Korj caddesi. O giin bu caddede farkli bir duyguyla yiirii- diim: Film ve kitaplardan tanidigimiz, yiizlerce kez zarflarin iize- rine, telgraflara yazdigim bu isim sembol olm aktan gikmi§ ve ade- ta bana yakin bir insan olmu§tu.

Yarim saat siiren bir troleybiis yolculugundan sonra §ehrin obiir yakasina gidecek ve onun kizlariyla tam §acaktim .

Kapiyi kiigiik kizi Zinayida Vasiliyevna agti. Babasimn fotog- raflarim gormii§tiim. Ona gok benziyordu. Giir siyah ka§lar, ay- m inatgi ve igten baki§.

«Buyrun. Biz de sizi bekliyorduk... Olga M oskova’dan bu sa­bah geldi. Annem de burada,» dedi.

Olga Vasiliyevna, Patrice Lumumba Dostluk Universitesi’nde ogretmenlik yapiyor. Biiyiidiigii yerleri ozlediginden, ama daha sik gelemediginden yakimyor. Ailesinin ve i§inin gok zamanim al- digindan, ozellikle biiyiik §ehirde ya§amanm giigliigiinden soz ediyor. Son zam anlarda bir torunu diinyaya gelmi§. Torununa da zaman ayirmasi gerektigini dii§iiniiyor ve «gali§an biiyiikanne» olmamn kolay olmadigindan yakimyor.

«Amlar? Ammsamamak en iyisi. (giinkii sonrasinda gergek ya§a- ma donmek giig oluyor. Iginde ya§amadigin zaman sava§ gok daha korkung oluyor. Bu nedenle sava§i hig animsamak istemiyorum.»

Sava§ sirasinda her iki kiz karde§ Olga ve Zinaida siivari bir- liginde hastabakiciydilar. Onlarin oykiilerini, babalarimn eski ve agir bir gergeveye yerle§tirilmi§ olan biiyiik bir fotografim n altin- da yazdim.

Anneleri Feodosiya Alekseyevna onlarin yam nda oturdu. Sii­rekli olarak bir fotografa bir kizlarma bakiyordu.

Page 142: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bom balam yorduk. Her §ey yaniyordu. Ya§adigimiz yerin bo- §altilmasi emri verildi... Uzun siiren bir yolculuktan sonra Staling­rad bolgesine ula§tik. Kadin ve gocuklar cephe gerisine dogru yii- riirken erkekler tersi yone, ileri dogru yiiriiyorlardi. Bigerdover operatorleri ve traktor siiriiciileri on saflardaydi. Iglerinden birini am m siyorum . Iginde bulundugu kam yonun arka kismi agik ve ta- mamen doluydu. Ayaga kalkmi§ bagiriyordu: “Analarimiz ve kiz karde§lerimiz! Cephe gerisine gidin ve iiriin yetiftirin ki biz dii§- mam bozguna ugratabilelim !” Sonra §apkalarmi gikanp bize bak- tilar. Beraberimizde gotiirmeyi ba§ardigimiz tek §ey gocuklardi. Kimini sirtimiza, kimini kucagimiza aliyor, kiminin de elinden tu- tuyorduk. “Analarim iz ve kiz k^rde§lerimiz!” dedi. “ Geri cephe­ye gidin ve iiriin yeti§tirin k i...” Bu sirada Feodosiya Alekseyevna araya girdi ve, “Cepheye biz evdeyken gitmi§ olsalardi onlar igin gok daha fazla endi§elenirdim. Ama §ehri bo§altmi§tik ve yaban- cilarla birlikteydik. Ve herkesin acisi aym oldugu igin bu biraz da­ha kolay o ld u ...” dedi.

D aha sonra roportajin sonuna dek bir tek soz bile soylemedi. Incecik ellerini gogsiinde sikica birle§tirdi ve oylece kaldi.

Zinayida Vasiliyevna:«Pinsk’te ya§iyorduk. Ben on dort buguk, Olga on alti, erkek

karde§imiz Liyonya on iig ya§indaydi. Bizi bir gocuk saglik evine gonderdiler. Oysa babam bizimle birlikte koye gitmek istiyordu. Ama o biz giderken evde degildi. Parti bolge komitesinde oldugu igin o gece toplantiya gaginlmi§ti. Sabah hizla mutfaga girmi§, aceleyle birkag lokm a bir §ey yemi§ ve,

“ (Jocuklar sava§ bafladi. Higbir yere ayrilmaym. Beni bekle- y in ...” demi§ti.

« 0 gece evden ayrildik. Babam dan bize kalan en degerli an- dag, Ispanya sava§inda gosterdigi cesaretten dolayi ona fi§ekligi ile birlikte verilen muhte§em av tiifegiydi. Bir giin erkek kardefi- me silahi ile hafifge vurmu§ ve,

“Artik erkek oldun. Haydi i§ ba§ina. Annene ve kiz kardefle- rine sen goz kulak olacaksin ...” demi§ti.

«Bu tiifek sava§ boyunca sahip oldugumuz tek varligimizdi. Tiim degerli e§yalarimizi satmi§ ya da ekmekle degi§-toku§ etmi§-

Page 143: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tik. Ama bu tiifegi elden gikarmayi akhmizin ucundan bile gegir- memi§tik. Ondan vazgegemezdik. O bize babamizdan bir amydi.

«Kam yona bindigimizde insam sicacik tutan deri ceketini bize firlatti.

«lstasyonda kamyondan inip bir trene binmi§tik. Gomel’e ka­dar §iddetli bir ate§ yagmuru altinda gelmi§tik. Sonra annem ve erkek karde§im vagona geri donmeyi becerebilmi§lerdi. Ben kal- mi§tim. Askerlerin yaralarm in sarilmasina yardim etmi§ ve yiizba- §1 riitbesinde olan bir kadin doktorun pe§ine takilmi§tim. Bir sag­lik birligi ile birlikteydim. Nereye giderlerse oraya gidiyordum. Onlarla birlikte yiyip igiyordum. Sonra bir giin bana,

“Sen kag ya§indasin?” diye sordular.«Birden onlara gergegi soylersem beni gocuk evine ya da ben-

zer bir yere gondereceklerini anladim. Oysa ben sava§a katilmak istiyordum. Babam §unu aklimiza sokmu§tu: Yabanci topraklarda bile sava§acagiz, hem de zaferi kazanm caya dek. Bu i§ bensiz na- sil olabilirdi? Bu tiir gocukga duygular igindeydim. On alti ya§in- da oldugumu soyleyerek orada kalmayi ba§ardim ve sonunda sag­lik taburunda verilen saglik kurslarina katildim. Egitimim yakla- §ik dort ay siirdii. Egitim sirasinda bir yandan da yaralilara baki- yordum. Yaralilanm izla birlikte geri gekiliyorduk.

«Yollar bombalandigi ve saldirilar ugaklarla yapildigi igin yol- lari kullanmiyorduk. H er birlik ayri ayri yonlerden olmak iizere yola paralel olan patikalardan dagimk bir §ekilde yiiriiyorduk. Onlar bir yerlerde toplam yor ve garpi§maya giriyorlardi. Boylece biz de ha babam ilerleyip duruyorduk! Tarlalardan gegiyorduk. Ne kadar da gok iiriin vardi! Yiiriirken gavdarlan gigniyorduk. H asat o yil muhte§emdi. ^avdarlar uzadikga uzamiflardi. Giine§ yemye§il otlarin iizerinde tiim i§iltisiyla parildarken yerler ceset doluydu ve her yer kan igindeydi...

«Sonunda Rostov’a ula§tik. Orada bir bombardiman sirasinda yaralandim. Bir trende kendime geldigimde ya§li bir Ukraynali asker geng birini azarhyordu: “Karin dogururken senin agladigin kadar aglamami§tir eminim,” diyordu. Ama benim gozlerimi agtigimi gor- diigiinde bana, “Sen aglayabilirsin giizelim. Ayrica bu sana iyi de ge- lir...” dedi. Birden annem aklima gelmi§ ve aglamaya ba§lami§tim.

Page 144: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«H astaneden giktiktan sonra bir siire igin bana izin verildi. Annemi arayacaktim . Onun da beni aradigini biliyordum. Olga da her ikimizi ariyordu. Tam diklar araciligiyla yazi§arak, yine on­lar araciligiyla birbirimizi M oskova’da bulduk. Annem Stalingrad yakinlarinda bir kolektif giftlikte ya§iyordu. Oraya gittim. 1941 sonlariydi. H ala on iig ya§inda bir gocuk olmasina ragmen Liyon- ya orada traktor kullamyordu. Ba§langigta bir rom ork i§gisiydi. Ama tiim traktor siiriiciileri cepheye gagrilinca traktor siiriiciisii olmak zorunda kalmi§ti. Gece giindiiz gali§iyordu. O traktor kul- lamrken annem arkasindan yiiriiyor ya da traktorde yanma otu- ruyordu. Uyuyup kalarak diifmesinden korkuyordu.

«Annem ve Liyonya birilerinin evinde yerde uyuyorlardi. In­sanlar evde yiiriiyebilmek igin onlarin iizerlerinden atlam ak zo­runda kahyorlardi. I§te boyle ya§am aktaydilar. Qok gegmeden Olga yardim larm a yeti§ti ve bir muhasebecilik i§i buldu. Bir yan­dan da cepheye gitmek igin bolge askerlik §ubesine mektuplar gonderiyor am a her seferinde reddediliyordu. Sonunda ikimiz de Stalingrad’a gidip bir birlik aram aya karar verdik. Ben gergek bir yaygaraci olmu§tum. Bu arada anneme babamizin arkada§larinm oldugu Kuban bolgesine gidecegimizi soyliiyor ve onu sakinle§tir- meye gali§iyorduk...

«Bir paltom , bir asker gomlegim ve iki pantolonum vardi. Pan- tolonlardan birini O lga’ya verdim. Onun higbir §eyi yoktu giinkii. Yalm z bir gift botumuz vardi. Annem bize biraz gorap ve biraz da terlige benzer yiinden sicak tutacak bir §ey 6rmii§tii. Stalingrad’a kadar yiiriidiik. Yani atmi§ kilometre. Sadece bir gift botumuz ol­dugu igin birimiz botu giydiginde digeri yiin terlikleri giyiyordu. Bir siire sonra degi§tiriyorduk. Aylardan §ubatti. Ve yerler buzla kapliydi. Soguktan donuyor ve aghktan olecek gibi hissediyorduk. Bu yolculuk igin annem bize sadece kemik suyundan yapilmif bir ge§it pelte ve birkag yavan kek hazirlami§ti. O kadar agtik ki...

«Stalingrad’a vardik ama bizimle ilgilenecek bir yetkili bulama- dik. Bizi dinlemek bile istemiyorlardi. Sonunda Kuban bolgesine, babamin daha once adreslerini biraktigi arkada§larina gitmeye ka­rar verdik. Bir yiik trenine bindik. Bu trene askerler iicretsiz bini- yordu. Bizde ise bir kapik dahi yoktu. Ben asker paltom oldugu

Page 145: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

igin orta yere oturdum. Ama Olga ranzalarin altina gizlenmek zo- runda kaldi. Daha sonra giysileri degi§ip yer degi§tirdik.

«Kuban’a vardigimizda babamin arkada§larim bulduk. Duy- dugumuza gore orada kazaklardan goniillii bir kolordu olu§tu- rulmu§tu. Bu, sonradan muhafiz kolordusuna donii§en 4 . Kazak Siivari Kolordusu’ydu. Yalnizca goniilliileri kabul ediyorlardi. Bu kolorduda genglerin yam sira bir zam anlar Budyonni ve Voro§i- lov’un yonetiminde gati§maya katilmi§ her ya§tan erkekler bulu- nuyordu. Bizi de kolorduya kabul ettiler ve karde§imle aym siiva­ri birligine gonderdiler.

«Herkese bir iiniforma ve bir at verildi. Atlarin beslenmesi, su- lanmasi ve bakimi kisacasi her tiirlii sorumlulugu bize aitti. Bu ko- nuda §ansliydik. Qiinkii kiigiikken bir atimiz vardi. Onlara ali§- kindim ve onlari seviyordum. Bu yiizden atimi aldigimda ona bin- mekte zorluk gekmedim. Hemen usta bir binici olmadim elbette. Ama hig korkmadim. Atim kiigiik bir §eydi. Kuyrugu yere degi- yordu. Ama gok hizli ko§uyor ve her soylenene uyuyordu. Kisa sii- rede iyi bir binici oldum. Daha sonra M acar ve Rom en atlarina bindim. Atlara o kadar baglanmi§tim ki onlarla ilgili her §eyi og- renmek istiyordum. Bugiin bile onlara kar§i duyarliligim siiriiyor. Ayaklarinin dibinde uyurduk. Uzerimize basmamak ve bizi incit- memek igin gok ozen gosterirlerdi. Yarali bile olsa ya§ayan bir tek insam yalniz birakmadilar. (^ekip gitmediler. £ o k zekiydiler. Bir siivari igin ati, onun hem dostu hem de can kurtaran simididir.

«Kolordum uza Ku§evskaya koyii yakinlarmdaki tanklari geri piiskiirtme emri verildi. Boylece ilk sava§ sinavimiz ba§ladi. Ku- §evskaya gati§masindan sonra (Kuban Kazaklarinca yapilan iinlii siivari saldinsi) kolorduya muhafiz kolordusu adi verildi. (^ati§- ma korkungtu. Ozellikle ben ve Olga igin. Q inkii hala gok kor- kuyorduk. Ben gati§malara yabanci degildim. Buna ragmen uzun paltolan ugu§an, atlanm n burnundan buharlar gikan -a tla r an­cak yan§irken bu kadar giiglii o lu rlar- kiliglarim gekmi§ siivariler ileri dogru nehirler gibi akarak birden dalga dalga yiikselip tank- lara, toplara ve Nazilere garpiyorlardi. Ve kendinizi korkung bir riiyada gibi hissediyordunuz. Naziler gok kalabaliktilar. Bizden gok... Makineli tiifekleri ate§e hazir bir §ekilde tanklariyla birlik-

Page 146: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

te iizerimize geliyorlardi. Ama bu seli durdurmayi ba§aram adilar. l’es ettiler. Toplarini tiifeklerini birakip kagtilar...»

Olga Vasiliyevna ise bu gati§mayla ilgili olarak §unlari soyliiyor: «Yaralilarin yaralarm i sariyordum . Yerde bir Nazi askeri var­

di. Oldugunu diifundum ve onunla ilgilenmedim. Megerse yara- liymi§. O na arkam doniiktii. Birden bir §eyler hissedip ona don- diigiimde makineli tiifegini bana dogrultmu§ oldugunu gordiim. Hizla bir tekme attim ve makineli tiifegi elinden firladi. O beni ol- diirmeye kalki§mi§ti. Buna ragm en ben onu oldiarmedim. Ama yarasmi sarm adan gekip gittim. Karnm dan yaralanm i§ti...»

Zinayda Vasiliyevna siirdiirdii:«Bir yaraliya rehberlik ediyordum. Birden kiigiik bir tanktan

di§ari gikmaya galifan iki Alman askerini fark ettim. Tank vurul- mu§ ve devrilmi§ti. Am a bunlar hayatta kalmayi ba§armi§lardi. Ben ate§ etmezsem onlar bizi, yani yaraliyi ve beni vuracaklardi. H er §ey birdenbire oldu. Onlari vurdum. Sonra yanlarina gittim. Gozleri agik bir §ekilde yerde uzaniyorlardi. Hig unutmuyorum. Biri gok yaki§ikliydi. Biliyorum o bir fa§istti. Ama yine de iiziil- dum. O laylar iirkiitiiciiydii. Bizim topraklarimizda, bizim iilke- mizde ne ifleri var diye diifiiniiyor, nefret duyuyorsunuz ama yine de onlari oldiirmekte zorlaniyorsunuz. Bu size korkung geliyor...

«(^ati§ma bitti. Kazak siivari birligi bulundugu yerden aynli- yordu. Ama Olga yoktu. Siirekli arkam a bakarak gerilere, en so- na kadar at siirdiim. Ak§am olmu§ ve onu bulamami§tim... Insan­lar onun yaralilan toplam ak igin gerilerde kaldigim soylediler. Beklemekten ba§ka garem kalm am ifti. Ozellikle gerilere diifiiyor, biraz bekliyor ve tekrar grubu yakaliyordum. Bu arada agliyor- dum. Kiz karde§imi ilk gati§mada kaybetmi§ olamazdim. Nere- deydi? O na ne olmu§tu? Belki §u anda bir yerlerde can gekifiyor ve beni yardim a gagiriyordu...

«01g a gece bize yetifti. K azaklar bizi birlikte goriince agladi- lar. Birbirimize oylesine sarilmiftik ki ayirmak igin pargalamaniz gerekirdi... D aha sonra bunun boyle olmayacagmi anladik. En iyisi farkli yerlerde olmak ve birbirimizi gormemekti. Birimiz ol- dugiinde digeri igin bu dayanilm az olacakti. Sonunda ben bir ba§- ka yere atanm a ba§vurusunda bulundum.»

Page 147: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bu talebiniz kabul edildi mi?»«Evet. Ayrildik. Once farkli birliklerde daha sonra farkli tii-

menlerde gorevlendirildik. Yakaladigimiz her firsatta birbirimize selam gonderiyor ve birbirimizin hayatta olup olmadigini kontrol ediyorduk... O kadar...

«Tehlikeli bir if igin yola koyulmu§tuk. Attigimiz her adimda oliimun soguk solugunu ensemizde duyumsuyorduk. A rarat ya- kinlarinda kumluk bir bolgedeydik... Almanlar A rarat’i ele gegir- miflerdi. N oel’di. Almanlarin N oel’i. Kutlam alar yapiyorlardi. 4 0 milimetrelik toplan olan bir batarya ve siivari birligi olu§tu- ruldu ve saat be§ gibi yola giktik. Biitiin gece yiiriiduk. §afakta, bizden daha once ayrilmif olan ke§if kolumuza rastladik.

«Koy a§agi tarafimizda kaldi. Bu kumluk alani bir ugtan bir uca gegebilecegimiz Almanlarin akillarmin ucundan bile gegmi- yordu. Bu yiizden savunm alan zayifti. Higbir engelle kar§ila§ma- dan adeta kayarak arkalarina gegtik. Nobetgileri atlatarak tepe- den a§agi indik ve hizla koye girdik. Almanlar §a§irmi§lardi. Elle- rinde makineli tiifekleriyle ginlgiplak bir §ekilde kendilerini di§a- ri attilar. Sarho§luktan ayakta duram iyorlardi... (Jevreyi Noel agaglanyla donatmi§lardi... H er avluda en az iki ya da iig tank vardi. Ve aynca kiigiik tank ve zirhli birlik ta§iyicilari... Kisacasi her tiirden silah... H er §eyi am nda havaya ugurduk. O rtahk ce- henneme dondii. Muthi§ bir giiriiltii koptu ve hemen ardindan panik bafladi... Kudurmu§gasina oraya buraya kofturuyorlar ve yanli§likla birbirlerini vurm aktan korkuyorlardi.

«Sekiz yarahm vardi. Onlari koyiin list kismina tepelik bir ye­re ta§idim. Ama haberle§meyi kesmeyerek aptallik etmi§tik. Ve Almanlar bizi uzun menzilli silah ve havantopu ate§ine tuttular. Yaralilarim a yardim etmek iizere koftum . Onlari bir arabanin igi- ne ta§idim. Daha arabaya yerle§ir yerle§mez kendilerinden gegti- ler... Ardindan bir bomba geldi ve arabayi param parga ederek havaya ugurdu. Yaralilardan yalnizca biri hayatta kalmi§ti. Bu arada Almanlar bizim bulundugumuz tepeye dogru tirm am yor- lardi... Yarali bana, “H em fire, ne olur beni birak ve g it,” diye yalvanyordu. “Benim i§im bitti. O liiyorum ...” diyordu. Karmn- dan yaralanmifti. Onu kipirdatmak olanaksizdi.

Page 148: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Atimin yan tarafinda kan vardi. O na, yaralimn kamnin bu- la§mi§ olabilecegini dii§iindum. Ama hayir, o da yaralanmi§ti. Ya- ra bir ilk yardim tam ponu biiyiikliigiindeydi. Yanim da birkag parga §eker vardi. Onlari ata verdim. H er taraftan ate§ ediliyor- du. Ne Almanlarm ne de bizimkilerin bulundugu yeri kestirmek miimkiindii. H er on metrede bir yaralimn birine takilip tokezli- yordunuz... Bir araba bulmam gerek diye dii§iindiim. Higbirini burada birakm amahydim. Atimi bir yoku§a dogru siirdiim. K ar­i m a tig yol gikti. Biri saga biri sola biri de diimdiiz gidiyordu. Hangi yola sapmahydim? Y ulan sikica tutuyordum ve boylece at istedigim yone gidiyordu. Ama birdenbire bir feyler hissettim. Bi­lemiyorum. Bir ig giidii de olabilir. Daha once atlann kendi ken- dilerine dogru yolu bulabildiklerini i§itmi§tim. Y u lan serbest bi- raktim. Ve yolu o segti. Ama yaptigi segim benimkinden tamamen farkhydi. Gitti, gitti, gitti...

«Eyerde olii gibi oturuyor ve at nereye gotiiriirse oraya gidi- yordum . Kendimi onun ellerine birakmi§tim. Yiiriidii, yiiriidu ve sonunda birden heyecanlanip ba§im sallamaya ba§ladi. Egilip yu- lan aldim ve sikica tuttum . Sonra egilip elimle yarasimn iizerine bastirdim. Gittikge heyecanlaniyordu. Sonra sanki birilerini i§it- mi§ gibi ki§nedi. Kaygilanm aya ba§ladim. Alm anlar yakinlarda olabilirdi. O nce ati serbest birakm aya karar verdim. Sonra birden taze izleri fark ettim. At ve makineli tiifek arabasm in tekerlek iz- leriydi bunlar. En az be§ insan gegmi§ti buradan. Iki ya da iig yiiz metre sonra atim bir arabaya garpti. Iginde yaralilar ve bizim sil­van birligine ait bazi e§yalar vardi.

«Ama yardim yoldaydi. A rabalar gondermi§lerdi... Herkesin toplanm asina ili§kin emir geldi. Ate§ altinda, mermilerin arasinda adamlarim izi topluyorduk. Tek tek... Yarali ya da olii. Bu emir nedeniyle daha once yolda biraktigim top arabasm in yanm a don- diim. Midesinden yaralanan adam dahil herkesi bulup getirdim. Bir tek oldiiriilen atlar kaldi. Giine§ yiikselmi§ti. Arabayla gider- ken uzanmi§ yatan hayvan oliilerinin, giizel, yavuz atlann goriin- tiisii hiiziin vericiydi.»

Oturdugumuz salonun duvarlan hem§irelerin sava§ oncesi ve cephede gektirdikleri fotograflanyla kaplanmi§ti. Ellerinde birer

Page 149: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

demet gigek ve ba§larinda §apkalari olan okullu kizlardi bunlar. Sava§ patlak vermeden iki hafta once gekilmi§ti bu fotograf. Fo ­tograf gektiriyor olmanin verdigi heyecandan dolayi biraz iirkek biraz heyecanli siradan gocuk yiizleri... Yil 1 9 4 2 . Kazak paltola- n ve siivari pelerinleri igindeler. Iki fotograf birer yil arayla gekil- mi§. Ama yiizler gok farkli. Sanki farkli farkli insanlara ait. Gom- leginin gogsiinde cesaret madalyasi olan bu fotografi Zinayda an- nesine cepheden gonderm if. Zafer giinu gekilmif... Yiizlerdeki de- gifiklik dikkatimi gekmi§ti. Bu kadar kisa siirede yani birkag ay ya da birkag yilda bunca degi§ikligin olduguna inanmak oldukga zor. Bunun igin bir omriin yarisi gerekir aslinda. Yum u§ak, go- cukga ifadelerin biraz sert, biraz aciyla kapli olgun bir kadin ba- ki§ina donii§mesi beni etkilemifti... 3

Sava§ onlari degiftirdi. Tam da bir insamn karakterinin ve ya- §am felsefesinin olu§tugu gaga rast geldigi igin onlara bigim ver- j di. Sava§ta insanlarm ozellikle de kadinlarin bafindan, hig ya§a- j m amalarinm daha iyi olacagi bir siirii aci gegti. Ke§ke bunlari hig j ya§amasalardi! Bu durum, onlari iyi-kotii, yafam -oliim gibi bir- gok konuda diifiinmeye itti. N orm al ko§ullarda, insamn ya§am ; boyunca, yava§ yavaf yamtlamayi ogrenebilecegi sorulardi bun­lar. Ama onlar ya§am aya daha heniiz ba§lami§lardi. Ve bu soru- lari hemen yanitlam ak zorundaydilar.

Olga Vasiliyevna ammsiyor:«Iginde terk edilen bir Alman sahra hastanesinin de bulundu-

gu bir koydeydik. Dikkatimi geken ilk §ey, avludaki koca bir gu- kur oldu. Almanlar gitmeden once kendi yarahlarim oldiirmii§ler ve bu gukura doldurmu§lardi. Geride bacaklan olm ayan yaralila- rin bulundugu tek bir kogu§ birakmiflardi. Y a bu kadar ileri gi- decek zaman bulamami§ ya da bunlari yiik olur dii§iincesiyle go- tiirmemiflerdi.

«Kogu§a girdigimizde nefret dolu baki§larla karfilandik. O n­lari oldiirecegimize kesin goziiyle bakiyorlardi. (^evirmen yarali- lari oldurmeyecegimizi aksine tedavi edecegimizi soyledi. Bunun iizerine iglerinden biri iig giindiir agizlarina bir lokma koymadik- larim ve yine bu sure zarfinda yaralarim n pansuman edilmedigi- ni soyledi... §oyle bir goz attim . Dogru soyliiyordu. Korkung du-

Page 150: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

rumdaydilar. Uzun zam andir doktor gozetiminden gegmemi§ler- di. Y aralan iltihaplanmi§ ve sargilar etlerine yapi§mi§ti.»

«O nlara acidin mi?»«Acidim diyemem. Qiinkii acim a duygusunun iginde payla§-

ma, yakinhk gibi §eyler vardir. Benimki yalm zca o durumdaki in­sana kotiiliik yapilamaz dii§iincesiydi. N aziler, esir aldiklan bir askerin gozii oniinde ailesine oldiiriinceye degin ifkence yapmi§ ve karisiyla gocuklarini diri diri yakmi§lardi. Asker gilgin gibiydi. Esire vurdu. Ben boyle bir §eye izin veremezdim. Ve bu nedenle sava§ esirini savundum .»

«Am a onlarin insanlarimiza ne kadar zalimce davrandiklarim biliyordun degil mi?»

«Elbette biliyordum. Buna bizzat tam k oldum. Bir keresinde bir siiriiciiyle birlikte igi yarali dolu bir ambulanstan sorumluy- duk. Yol bom balanm ifti. Y aralilan alip gukurlara ta§iyorduk. Ugaklar tepemizde daireler gizmeye ve bizi taram aya ba§ladilar. Higbir §ey yapam az olduk. Bir ko§esine ta§larm yigildigi siiriil- mii§ bir tarla vardi. Yerim den firladigim gibi kendimi bu ta§ yigi- nimn altina attim . Qukura uzanm aktan iyidir, oldiiriiliirsem hig degilse iizerimi bu ta§larla orterler diye dii§iinmii§tum sam yorum.

«Yakla§ik alti ugak vardi. Be§i gekip gitti am a biri kaldi. Bu geride kalan, iizerimizde iig kez daire gizdi. Pilotun makineli tiife- giyle ate§ agarken titredigini gorebiliyordum. O kadar algaktan uguyordu ki bir an yere gakilacak sandim. O da uzun saglarim- dan dolayi orada uzamp yatam n, yani benim bir kiz oldugumu gorebiliyordu. Uzun sari saglarim vardi. Bunu neden yaptigim an- layamami§tim. Yine bir ba§ka ornek vereyim. Ele gegirdikleri yol- daflanm izin ayaklarini postallariyla birlikte kesmi§ler ve siperle- rinin on kismina oylece dizmi§lerdi. Bunu nasil yapabiliyorlardi? Onlari aym giiniin sabahinda oldiirm ii§lerdi...»

«Belki de o pilot ya da yolda§larimn ayaklarini kesen asker bu korudugun ki§ilerin arasindaydi. Peki neden boyle davrandin?»

«Biz boyle yeti§tirildik. Sava§ sirasinda insanlari iyile§tirir, on­larin yaralarm i sarardik. Belki bundan dolayi onlara kar§i boyle davrandik. Ayrica gozlerimin oniinde birilerine i§kence edilseydi biiyiik olasilikla kendimi kontrol edemezdim. Ama soz konusu eli

Page 151: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

kolu bagli bir esir oldugunda durum daha farkli oluyor... O nla­rin yaptiklari hep gozumiin oniinde olmasina ragm en... Bir kere- sinde ilerliyorduk. Onden giden bir sira asker yok edilmifti. Ve ardindan ikinci sira asker. Birgogu mayinlarla havaya ugurulmu§- tu. Denizciydiler. Uzun siiredir burada oylece uzandiklan igin ce- setleri §i§mi§ti. Qizgili denizci giysilerinden dolayi karpuza benzi- yorlardi. K oca bir tarla karpuz... Hepsi gok ho§ ve yaki§ikli go- cuklardi. (Aglar) Siz §u anda agladigima bakmayin. Savaf boyun­ca hig aglamadim. Adeta ta§ kesilmi§tim.»

Zinayda Vasiliyevna:«Mevsimlerden ki§ti. Budape§te yakinlarmda garpifiyorduk...

Makineli tiifek takim kom utani olan yarali bir gavu§u geri hatta ta§iyordum. Uzerimde pantolon, ceket ve kulaklikli bir §apka vardi. E traf karla kapli ve bembeyazdi. Goziim birden bir siyah- liga garpti. Bu tam da bana gereken derin bir gukurdu. O na dog­ru egildim. Iginde canli biri v ard i... Ve ardindan bir metal §ikir- tisi i§ittim... Ba§imi birden sesin geldigi yone gevirdim ve onu gor- diim. Bir N azi’ydi. Bacaklanndan yaralanm ifti. Y a ta r pozisyon- daydi ve makineli tiifegini bana dogrultm uftu. Y arahyi ta§irken §apkam siynlmi§ ve saglarim di§ari gikmifti. Bu arada sirtimda iizerinde kizil hag i§areti olan bir ilk yardim gantasi vardi... Kiz oldugumu gordii ve, “A h h aa!” dedi. Gerilim am gegince makine- lisini bir kenara firlatti ve um ursam az bir tavir takindi...

«Boylece gukurda tig ki§i olmu§tuk. Yarali yolda§im, ben ve bu Alman. Qukur kugiiktii ve ayaklanm iz birbirine degiyordu. Almamn gozleri kocam andi. Gozlerini dikip siirekli beni izliyor ve ne yapacagimi anlam aya gah§iyordu. Ama makinelisini bir ke­nara atmi§ti. Anliyor musunuz? Bizim gavu§, Almamn bana goz­lerini dikmesinden rahatsiz olmu§ ve tabancasini hep hazir tut- muftu. O Almamn gozlerini hala unutam iyorum ... Qavu§un ya- rasim sariyordum. Bu arada Almamn yarasi durmaksizin kam- yordu. (Jevresi kiigiik bir kan golii olmu§tu sanki. Bacagm in biri tamamiyla pargalanmifti. Olmek iizereydi. Y arali gavufun sargi i§ini bitirmeden Almamn elbisesini yirttim ve hemen sargisim ya- pip turnike sargi ile kanam asim durdurdum. Daha sonra gavu§un yarim kalan sargisim tam am ladim . “G ut... G ut... D anke,” dedi

Page 152: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Alman. Gittikge derm am azaliyordu. “G ut... G u t...” Bu sozii yi- neledi hep. Bizi almak igin bir araba gelecekti. Birden onu amm- sadim. Bu ikisini bu gukurdan gikarmam gerekiyordu. Araba gel­di. Igine yarali gavu§la birlikte Almam da koydum. Geriye dogru hareket ettik.»

O lga Vasiliyevna:«Sava§ta bir kadin... Bunu betimleyecek soz yoktur. Cephede

bir kadin gordiiklerinde erkeklerin yiizii degifiyordu. H atta kadin sesi bile onlari bamba§ka bir varliga donu§turmeye yetiyordu. Bir gece siginakta otururken kendi kendime kisik bir tonla bir tiirkii tutturdum . O sirada herkes uyudugu igin beni kimse duymaz di­ye dii§iinmii§tiim. Am a sabah oldugunda kom utan bana, “Uyu- muyorduk. Bir kadin sesine o kadar hasret kalmi§iz ki hig uyuma- dik. Biitiin gece seni dinledik...” dedi.

«Bir tankginm yarasm i sanyordum ... <Jati§ma siiriiyordu ve ortalik miithi§ bir giimbiirtii ile sarsiliyordu.

«Tankgi bana,“Adin ne?” diye sordu.“O lga,” dedim.«Bu dehfet ve giimbiirtii arasm da “O lga” demek gok garip ge­

liyordu.«Temiz ve diizenli olma konusunda kendime her zaman ozen

gosterdim. Bir kadin oldugumu unutm am am gerektigini dii§iinu- yordum. Insanlar bana bakip, “Tanrim §una bakin. Piril piril. Sanki sava§ta degil,” derlerdi. Oldiigiimde girkin goriinmekten korkuyordum . Oldiiriilen bir siirii kiz gormii§tiim... O nlar gibi ol­mek istemiyordum . Ugaklardan makineli tiifekle ate§ agildiginda ya da benzeri durum larda olmemeye gali§maktan gok, bigimi bo- zulmasin diye yiiziimii korum aya gali§irdim. Tiim kizlarm benim gibi dii§iindiiklerinden eminim. Erkekler bize giilerlerdi. Bu du­rum onlara gok komik geliyordu. Bizim oliimii hig dii§iinmedigi- mizi ve kafamizdan neler gegirdigimizi de kimsenin bilemeyecegi- ni soylerlerdi.

Zinayda Vasiliyevna:«01iim e, olmeye ali§mak olanaksizdi... Alm anlardan kagiyor

ve daglara dogru geri gekiliyorduk. Kannlarindan yarali be§ ki§i

Page 153: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

vardi. Y aralan agirdi. Birkag giinliik omiirleri kalmi§ti. Kipirda- yamiyorlardi ve onlari ta§imak igin higbir feyimiz yoktu. Obiir hastabakici Oksanogka ve ben bu yaralilarla birlikte bir ahirda kaldik. Bize, “Iki giin iginde gelip sizi alacagiz,”dendi. Ama an­cak iig giin sonra gelebildiler. Bu yaralilarla birlikte iig giin gegir- miftik. Genceciktiler ve giigliiyduler. Olmek istemiyorlardi. Eli­mizde agri kesiciden ba§ka bir §ey yoktu... Siirekli su istiyorlardi. Ama zararli oldugu igin veremezdik. Gozlerimizin oniinde birer birer oldiiler. Ve biz higbir §ey yapam adik...

«Ilk madalyam mi? Cesaret madalyasmi alm ak iizere davet edildim. Ama gitmedim. Kirilmi§tim (giiler). Neden biliyor musu- nuz? Bana cesaret madalyasi verilirken arkada§im sava§ m adalya- si almi§ti. O yalniz bir gati§mada bulunmu§tu. Oysa ben Ku§evs- kaya koyii gati§masi ve ba§ka gati§malara da katilmi§tim. Bu yiiz- den kirgindim. Tek bir gatifmaya katilmi§ birine savaf m adalya- si veriliyor, birgok gati§maya katilana sanki bir kez cesaret orne- gi gostermif gibi yalnizca cesaret madalyasi veriliyordu. Komutan gelip beni dinlediginde bir hayli giildii ve sonra cesaret m adalya- sinin hemen hemen §eref madalyasiyla efdeger olan onemli bir madalya oldugunu agikladi.

«M akeyevka yakmlarinda D onbas’da yaralandim . Kalgama gakil ta§ina benzer bir metal pargasi isabet etmif ve oraya yerle§- mi§ti. Sular seller gibi kan aktigim duyumsuyordum. O rayi he- men bir tamponla tikadim ve yarahlara yardim etme ko§turma- calarimi siirdiirdiim. Bir kiz olarak popomdan yaralandigimi soy- lemeye utam yordum ... On alti ya§inda bunu herkese soylemekten utamrsimz. Evet kan kaybindan bayilip dii§ene kadar ifimi siir­diirdiim. Sizan kan postallarim in igine dolmu§tu...

«Bizimkiler bunu gorunce oldiigiimii sanmi§lar. Nasil olsa hastabakicilar gelir ve onu gotiiriirler deyip gati§mayi siirdiirmii§- lerdi. Olmeme ram ak kalmi§ti. Ama ke§fe gikan birkag tankgi be­ni yerde uzanmi§ yatar halde goriince nabzimi dinlemi§ ve ya§a- digimi fark etmi§ler. Sonra ahp saglik taburuna gotiirmu§ler.

«O radan askeri bir hastaneye gonderildim. D aha sonra bir ba§kasina. Alti ay sonra taburcu edildim. Sava§ bitti. On sekiz ya- §indaydim am a sagligimi tam am en yitirmi§tim. Ug yerimden ya-

Page 154: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

r.ilanmi§ ve bir kez de ruhsal gokiintii gegirmi§tim. Ama bir kiz oldugum igin bu ikincisini gizlemem gerekiyordu. Y aralanm la il- gili konu§uyor am a o §iddetli ruhsal sarsinti ile ilgili bir tek laf et- miyordum. Buna kar§in hastalik kendini unutturmadi ve bu ne­denle yine hastaneye yatirildim. Kayitlara sakat olarak gegtim. hen ne yaptim? Evraklan yirtip attim . Yani yararlanm adim onlar- ilan. Periyodik kontrol igin o saglik kurulu§undan bu saglik kuru- lu§una gitmek zorundaydim . Ama ben bunu saglayacak turn ev- raklari yirtip attim .

«Siivari birligi kom utam ve ba§gavu§ hastanede ziyaretime geldiler. Sava§ sirasinda siivari birligi kom utanm dan ho§lamyor- dum am a o beni fark etmemifti.bile. (Jok yaki§ikliydi. Oniforma- si ona gok yaki§iyordu. Gergi biitiin erkekler iiniforma iginde ho§ duruyorlardi. Ama kadinlar igin aym §eyi soyleyemem. Saglan er­kek gibi kisacik kesilmi§ ve pantolon giymi§lerdi. Sag orgiisii ya- sakti. Ancak sava§ sonuna dogru ara sira saglarimiza §ekil verme- mize ya da orgii yapm am iza izin verilmifti. Kisacasi iiniforma bizde garip duruyordu. H er neyse hastanede saglarim uzami§ ve kilo almi§tim. Bu kez ikisi birden bana a§ik oldu (giiler). Birlikte koca bir sava§ ya§ami§tik am a benim farkima bile varmami§lar- di. H em ba§gavu§ hem de siivari birligi kom utam bana evlenme teklif ettiler.

«Sava§ sona erdiginde ona ilifkin her §eyi miimkiin oldugunca gabuk unutmak istedim. Ama bu o kadar kolay olmadi. Babam bu konuda bize gok yardimci oldu. M adalyalarim izi, §eref riitbe- si ve takdir belgelerimizi alip saklami§ti.

“ Bir sava§ oldu ve siz o sava§ta iizerinize dii§eni yaptimz. §im- di artik unutun onu. §u anda ba§ka §eylere gereksinim var. Yiik- sek okgeli ayakkabilannizi giyinme zam am . Iki tane giizel kizim var... Bu kizlar i§e girmeli ve evlenm eli...” demi§ti.

«01g a bari§ zam anm a bir tiirlii uyum saglayamadi. A ynca bundan da gurur duyuyordu. Babamin anneme, “H ata yaptim. O nlari o ya§ta sava§a yollam am ahydim . Qok gengtiler. Anla§ilan sava§ onlarda bir §eyleri fazlaca incitti...” dedigini am msiyorum .

«Aldigim m adalyalar ve §eref rutbemden dolayi bana ordu ma- gazalarindan ah§-veri§ edebilmemi saglayan birkag kupon veril-

Page 155: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

mi§ti. Kendime o giinlerde moda olan bir gift gizme, bir gift ayak- kabi ve bir elbise almi§tim. Bir giin asker paltomu satmak iizere pazara gittim ... O giin iizerimde ipek bir elbise vardi. O rada ne mi gordiim? Kolsuz ve bacaksiz gocuklar... Sava§ gazileri... Bir kismimn kollari vardi. Kendi yaptiklari ka§iklari satiyorlardi. Ge­ri kalam gozya§lari iginde oylece oturuyorlardi. Paltomu satm ak- tan vazgegtim ve hemen oradan uzakla§tim.

«M oskova’da ya§adigim siirece samrim be§ yil kadar bir daha hig pazara gidemedim. Sakat kalanlardan biri beni taniyacak ve, “ Beni neden kurtardin?” diye hesap soracak korkusuyla ya§adim hep. Bir giin olmek iizere olan geng bir tegmeni geriye siiriikle- dim. Her iki bacagmin da sargisim yapip kanamasmi durdurdum. Onu kurtardim. Sargisim yaparken bana, “Benim i§imi bitir... Boyle ya§am aktansa oleyim daha iyi,” diye yalvanyordu. tgimde hala onunla kar§ila§ma korkusu var...

«Askeri hastanede yatarken yaki§ikli geng bir hasta arkada§im vardi. Bir tankgi. M i§a... §imdi soyadim am m sayam ayacagim . Bacaklari yoktu. Yalnizca sol kolu vardi. Bacaklarm in durumu gok kotii oldugu igin kalga ile baglanti yerinden kesilmi§ti. Bu yiizden takm a bacak kullanma §ansi da yoktu. Onu, ozel yapil- mi§ bir el arabasi ile ta§iyorlardi. Bir yere gotiiriilmek istendigin- de bu araba kullamliyordu. O zam anlar ozellikle Mi§a gibi agir yaralilara yardimci olmak amaciyla hastaneye siirekli siviller ge- liyordu. Kadinlar, gocuklar, ogrenciler. Yaralilara hediyeler, e§- yalar ve dostga mektuplar gonderiliyordu. Herkes elinden geleni yapiyordu.

«Mi§a insanlarm kollannda ta§imyordu. D aha on dokuz ya- §indaydi ve gengligini ya§amami§ti. Ama higbir zaman inancim kaybetmedi. Ya§am a gok bagliydi. Akrabasi olup olmadigini am m sam iyorum am a yalniz birakilmayacagim biliyordu. Unutul- m ayacagm dan emindi...

«Sava§, iilkemizde gegtigi her yerde derin yaralar agti. Koyle- re girdigimizde her §eyin yakilip yikildigim gorduk. Bir keresinde yerin altindan bir yerlerden bizi kar§ilamak iizere bir kadin gikti ortaya. Yalnizdi. Elinde bir tabak tutuyordu. Iginde be§ tane yu-

Page 156: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

murta vardi... H er yerde yoksulluk hakim di... tnsanlara kalan tek §ey toprakti...

«Sava§ oncesi hep hayalini kurmamiza ragmen ne Olga ne de ben doktor olduk. Aktif hizmette bulunmu§ askerler oldugumuz igin tip fakiiltesine sinavsiz girme §ansimiz vardi. Ama o kadar gok aci geken insan ve oliiyle kar§ila§mi§tik ki daha fazlasina katlana- bilmek olanaksizdi bizim igin... Otuz yil sonra bile gok istemesine ragmen kizimi ikna ettim ve tibba girmesini engelledim....»

O lga Vasiliyevna:«Sava§in son giinleriydi. A rabada gidiyorduk. Bir yerlerden bir

miizik sesi geldi kulagimiza. Bir kem an sesiydi bu... Benim igin sa- va§ o anda bitti ve o giin sava§in sona erdigi giin oldu. Benim za­fer giiniim o giindii. Resmi olarak ilan edilen, herkesin havaya ate§ agtigi, birbirini kucaklayip optiigii giin degil yani. Almanla- rin ku§atmasi ve zaferin kazanilmasindan iki hafta onceydi... O keman sesini ifitmek bir mucizeydi sanki. Sanki birdenbire uyku- dan uyandinlmi§tnn...

«Hepimiz sava§tan sonra, bunca gekilenlerden, bunca gozya- §indan sonra her §eyin gok giizel olacagim dii§iiniiyorduk. Herkes birer iyilik melegi olacak ve birbirini sevecek saniyorduk. (giinkii herkes biiyiik acilar ya§ami§ti. Sava§ hepimizi karde§ yapmi§ti. Kiz, erkek... O giinii, zafer gtiniinii nasil da bekliyorduk... Ger- gekten de betimlenemez giizellikteydi. Insanlann yiireklerinde ya- §adiklanm doga bile duyumsami§ti. Y a insanlar? §imdi bile kotii, yalmz kendileri igin ya§ayan bencil insanlari gordiigiimde anlaya- m iyorum. Bu hale nasil geldik bilemiyorum.

« 0 kem am n sesi hala kulaklarim da... Uzaklardan gelen zayif ve ince bir ses. Bir gocuk sesi gibi. Sanki korkung bir kabustan uyanmiftim . Diinya ne kadar giizeldi! Insanlar ne kadar sevilesiy- di! Gelecegi ilk kez o zaman dii§iinmii§tiim. Birdenbire gelecekle ilgili konu§maya ba§lami§tik. A§kla ilgili. A§ik olmak istiyorduk. Amansiz, korkung bir sava§ ya§ami§tik. Buna ragmen gok giizel gocuklar dogurmayi ba§ardik... En onemlisi de bu...»

Kor§ karde§lerle vedala^tim ve «bir sava§i daha» gantama ko- yarak oradan ayrildim. Asfaltin iistii, etrafa ho§ bir koku yayan

Page 157: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yan kurumu§ yapraklarla kaplanmi§ti. gocu k lar saglarinda solla- rinda korkusuzca gezinen §ehir ser^eleriyle birlikte bir kum ^uku- runda ^izgi oyunu oynuyorlardi. Ozerlerinden hala koy havasim atam ayan birkag kadin giine§leniyordu. Derin bir oh ^ektikten sonra giizel bir sonbahar giiniinun renklerini ta§iyan dingin ve giivenli gokyiizii altinda ge^en bu tanidik bari§in her bir ayrinti- sini bellegime kaydettim.

Yarin yine telefonu kaldirip tammadigim bir sesle kar§ila§acak ve yeni bir bulu§ma ayarlayacagim . Ve yine kapiya vardigimda kendimi, teybimin o aciyla yiiklii sava§ am larim , bir i§kence aleti gibi metre metre kaydedi§ini dii§unecegim. Daha dogrusu kendi­mi boyle du§iiniirken yakalayacagim . Ama artik bu noktada «Stop» diigmesine basip ve kendime bir m azeret bulup ^ekip gi- demezdim. giinkii bellegime 90k fazla §ey emanet edilmi§ti.

Page 158: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ E L l M l Z E S I L A H A L M A D I K ”

Bu belgesel igin gittigim her yerde goniillu ve ozverili yardimci- lar buldum. Eski asker yolda§lar, onlarin kom§ulari ve gali§ma ar- kada§lan bana telefon ve mektupla ula§tilar. H atta ofisime gele- rek, «Herkese §u olaganiistii insam anlatin», «Bu kadim bulmahsi- mz» ya da «Ara§tirm am zi duydum ve size bir adres vermek istiyo- rum» tiirii onerilerde bulundular.

Bu ki§ilerin tiimiiniin, o giinlerin gergeginin, siradan bir amm- samanin gok otesinde bir §ey oldugu ve olaylari ya§ayanlarin ve canli tam klarm mall oldugu konusunda tutkulu diye nitelendirile- bilecek bir inanglari vardi. Sava§ hakkinda birgok §ey yazildi ve ya- zilacak da. Ama bu gali§ma, sava§a bizzat katilanlardan, yani ilk elden saglanan ilk kam t ya da tamklik olacaktir. Bu kitapta yer alan ki§ilerin am lari, uydurulmasi ya da hayal iiriinii olmasi ola- naksiz olan diizinelerce olay, ayrinti ve duyguyla yiikliidiir. Olay- lar ya anlatam n ba§indan gegmi§ ya da goziiniin oniinde cereyan etmi§tir. Ayrintilarin yeniden toparlanm asi ve segilmesi, kadin bel- leginin karakteristigi diye nitelendirebilecegim ba§liba§ina bir yete- nek ifidir. Kadinlarin anlatimi ve am m sam asi farklidir. Onlarin sa- va§i gok yonlii ve getin gegen tiirdendi.

l§te iig kisa oykii:Sava§ta a§gilik yapmi§ olan er Irina Nikolayevna Zinina anlatiyor:«Sava§tan once annem ve babamla birlikte mutlu bir ya§antim

vardi. Babam Finlandiya cephesinden bir parm agi eksik dondiigii zaman ondan sava§in nedenlerini ogrenmek istedim ama kisa bir siire sonra bizim iilkemizde sava§ ba§ladi. Kiigiik sayilabilecek ya§- taydim. Bizi M insk’den Saratov’a gonderdiler ve ben kolektif bir giftlikte gali§maya ba§ladim. Bir giin Koy Sovyeti Ba§kam beni ga- girdi.

“Evladim , senin durumun hig aklimdan gikm iyor,” dedi.«§a§irmi§tim.“A m ca, benim igin neden endi§eleniyorsun?” diye sordum. O

ise,

Page 159: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ Ah §u takma bacagim olm asaydi, hep bu takm a bacagim yii- ziinden,” deyip duruyordu.

«Bir siire higbir §ey anlam adan ayakta dikilip durdum.“ Resmi bir yazi aldim. Iki ki§iyi cepheye gondermemi istiyor-

lar am a gonderecek kimse kalmadi. §u kahrolasi takm a bacagim olm asa kendim giderdim. Seni gonderemem. Sen zaten bo§altilan bir kentten buraya geldin. Am a belki de gidebilirsin. Sen ve M a­riya Utkina. Elimde gonderecek sadece iki kizim v a r,” dedi.

«M ariya 90k uzun boylu ve saghkli bir kizdi. Ama ben oyle miydim? Ufak tefek bir §eydim.

“Gidebilecek m isin?” diye sordu.“Bana bir dolak verilecek m i?”«Pa<javralar i^indeydik. Yam m iza alacak dogru diiriist higbir

§eyimiz yoktu.“Sen 90k giizelsin. Sana ^izme verirler,” dedi.«Ve ben de gitmeyi kabul ettim.«...T renden indigimizde iri yan biyikli birisi bizi gotiirmeye

geldi. Ama nedense hi^ kimse onunla gitmedi. Giri§ken bir insan olmadigim i<jin digerlerine neden onunla gitmediklerini soram a- dim. Samrim onu sevmemi§tik. D aha sonra yaki§ikh bir subay geldi. Ger^ekten enfes biriydi! Bizi ikna etti ve onunla gitmeye ra- zi olduk. Birlige geldigimizde bir de ne gorelim! O biyikli adam orada duruyor!

“ M erhaba havalilar, demek benimle gelmek istemediniz,” di- yerek bizi alaya aldi.

«Bir binba§i her birimizle ofisinde teker teker gorii§tii. Elimiz- den ne i§ geldigini ve ne yapabilecegimizi ogrenmeye <;ali§iyordu. Kizin birisi siit sagmayi bildigini, bir digeri ise evde annesine yar­dim olsun diye patates pi§irdigini anlatiyordu. Sira bana geldiginde ?am a§ir yikayabilecegimi soyledim. Binba§i: “Sen iyi bir kiza ben- ziyorsun. Ke§ke yemek pi§irmeyi de bilseydin,” dedi. Bunun iizeri- ne yemek de yapabilecegimi soyledim. Boylece giindiizleri yemek pi§irmeye geceleri ise askerlerin <;ama§irlanni yikamaya ba§ladim. A ynca iki saatlik nobet gorevim vardi. Bana, “Nobet<ji! Nobet^i!” diye seslenirler ama yorgunluktan onlari yamtlayacak gucii' bula- mazdim. Sava§ boyunca eve donecegim ve ge^irdigim zor giinleri

Page 160: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

anneme, babama anlatacagim giiniin hayaliyle ya§adun. Ama geri ilondiigiimde anlatacak kimsem kalmamifti. Annem ve babami N a- /iler kur§una dizmi§lerdi. Akrabalarimin tamamini kaybetmi§tim.»

I§te hastane gorevlisi A leksandra Yosifovna M i§utina’nm .mimsadiklari:

«Alti aylik bir yardimci doktorluk ve ebelik kursuna katildik. Yiiz ki§i kadardik. Aram izda a§gi, hastabakici, her tiirden insan vardi. Kurs bittiginde istasyona gittik. Ve burada hastane trenle- rine payla§tinldik. Uzerimizde giinliik giysilerimiz, saglarimizda kurdelelerimiz, ba§imizda e§arplarimiz vardi. Yolda bize rastla- yan bir general, durmasim emrettigi §6 foriine sordu: “Bu ne bigim bir ponpon tiimeni boyle?”

«Ben cepheye gonderilmedim. Sava§tan once bir primus sobasi- ni bile yakmayi beceremezken, 2 2 . Ordu Hastanesi’nde bir tibbi kontrol noktasinda gorevlendirildim. Getirilen yaralilarin durumla- rina gore once onlari simflandinr sonra giydirir, soyar, yikar ve tra§ ederdik. N e kadar garesiz olduklarmi bilemezsiniz. Tiim pis i§leri biz yapardik. O insanlarin utanci ve lzdirabi; o pislik ve bitler— »

Svetlana Nikolayevna Liyubig sava§ta hastabakicilik yapmi§. §imdi ise Beyaz Rusya Lenin Devlet H astanesi’nde ders veriyor. Oykiisiinun bir bolumunii birlikte okuyalim:

«H astane treninde bir hafta boyunca agladim durdum. An- nemden ilk kez ayriliyordum . Ayrica kom partim am n iigiincii ka- tinda kaliyordum ki giinumiizde bu boltime sadece bagaj yerle§ti- riyorlar. Benim “odarn” ise orasiydi.»

«Cepheye gonderildiginizde kag ya§indaydimz?»«Sekizinci simfa gidiyordum am a ders yilimn sonunu bekleye-

inemi§tim. Kagip cepheye gittim. H astane trenindeki kizlann hep­si benim ya§imdaydi.»

«Ne gibi i§lerde gali§tmiz?»«Yaralilara bakiyorduk. Onlari yediriyor, su igiriyor, altlanna

ordeklerini koyuyorduk. Benden ya§ga biiyiik bir kizla birlikte gali- §iyorduk. Bana kar§i gok iyi ve anlayi§liydi. “Birisi senden oturak isterse beni gagir,” derdi. Erkekler agir yaraliydilar. Bazilari tek kol- lu ya da tek bacakliydi. Ilk giin ordek istediklerinde hep onu gagir- dim ama daha sonra tek ba§ima kaldim. Zaten her seferinde ondan

Page 161: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yardim istemem olanaksizdi. Ve bir askerden ilk istek geldi: “Hem- §ire, bir ordek liitfen!” Ona ordegi verdim ama almadi. Bir de ne goreyim! Kollarimn ikisi de yok. Beynimde §im§ekler gakti ve o an yapmam gerekeni anladim ama donup kalmi§tim. giinkii o i§in na- sil yapildigim bilemiyordum. Anhyorsunuz degil mi? Yardim et- mem gerekiyordu ama ne yapacagimi bilmiyordum. Daha once hig boyle bir §ey yapmami§tim. Kursta da ogretmemi§lerdi...»

Sava§ sadece ate§ etmek, bombalamak, gogiis gogiise garpi§mak ve siper kazmak degildir. Sava§ta gama§ir da yikamr, ekmek ve yu- laf lapasi da pi§irilir. Bakici Aleksandra Mi§utina’ya gore yiginla “kadin i§i” vardi. Bir askerin iyi sava§abilmesi igin sirti pek, gama- §irlari temiz ve ayaklarma giyecek ayakkabisi olmalidir. Yoksa o kotii bir asker olur. Askerlik tarihi, sadece kirli ve ag olduklan igin yenilen kirli ve ag asker ornekleriyle doludur. O nedenle, ordumuz ilerlerken, onu, gama§ircilar, finncilar ve a§gilardan olu§an ikinci bir “cephe” izlemekteydi. Aleksandra Yosifovna M ifutina’nm hig ku§kusuz gergekleri dile getiren bu sozlerinden sonra ara§tirmama bu tiir iflerde gali§mi§ kadin askerleri de dahil ettim.

A§gi er Aleksandra Sem yonovna M asakovskaya, beni, karm a- §ik duygularla karfiladi. §a§irmi§ goriinuyordu.

«Biz hig ate§ etmedik. Ben de hig ate§ etmedim. Ben Askerlere yulaf lapasi pi§irdim. Bana bu nedenle m adalya verdiler. Amm sa- mak istememekle birlikte gergekten sava§madigimi soyleyebilir misiniz? Y ulaf lapasi ve gorba pifiriyordum ve kazanlar dolusu karavanayi oradan oraya siiriikleyip duruyordum. Tanrim , ne kadar agirdilar! Bir keresinde kom utam n §oyle dedigini hatirliyo- rum : “§u karavanalara birkag delik agacagim. Yoksa sizler sava§- tan sonra nasil gocuk doguracaksim z?” Gergekten de bir giin ka­ravanalara ate§ etti ve onlarda birkag delik agti. Koylere gidip da­ha ufak karavanalar bulmak zorunda kaldik.

«Askerler cepheden gelirler ve dinlenirlerdi. Zavalliciklar yor- gunluktan bitkin ve kir pas igindeydiler. Elleri, ayaklari donmu§ olurdu. Ozellikle Ozbekler ve Tacikler soguktan gok korkarlardi, giinkii onlar sicak iklime ali§kindilar. Ama sicaklik hep -3 0 ya da -4 0 dereceydi. Askerler bazen o kadar donmu§ halde gelirlerdi ki onlari ka§ikla beslemek zorunda kalirdim.»

Page 162: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Uregye §ehri, Liyuban bolgesinde M ariya Stepanovna Detko ve Anna Saharovna G orlag’i aradim . H er ikisinin de eskiden ko­lektif bir giftlikte gali§tiklarim am a §imdi emekli olduklarim ve to- run baktiklanm ogrendim. Kisa oykiilerinde yapmalari gerekeni yaptiklarim, bunda ozel bir yan olmadigmi vurguladilar. Bu ne­denle, birisinin, bu kadar uzaktan onlari gormek iizere gelmesin- den dolayi adeta oziir diler gibiydiler. Beni bolgenin Linlii ki§isine gondermek igin her ikisi de biiyiik ugra§ verdi. Fiyodorovig’in bir siirii madalyasinm oldugunu, hatta bunh'rdan ikisinin §eref ma- dalyasi oldugunu anlattilar. Gazeteciler hep «onu» gormeye gelir lerdi. M insk’den gelen gazetecilerin bile «dair.ia» H yodorovig’i zi yaret etmesinden ziyade, kolektif giftlik ba§kanmm zafer giiniin- de bizzat Fiyodorovig’i ziyaret ederek onu kutlamasi, tarti$mami- zin en sicak noktasim olu§turdu.

Toniurcuklanmi§ kiraz agaglari ve raze gimenler igindeki bir bahgede deh^et, oliim ve kandan soz etmenin bana ne denli garip geldigini hala unutabilini§ degilim. Kadinlar, bana anlatildigm- dan gok daha fazla gozyaiji doktiiler.

«Sava§ boyunca gama§ir yikadim durdum giinkii gorevim buydu. Yikanm ak iizere gonderilen giysiler param parga, simsi yah ve bit igindeydiler. Beyaz olm alari gerekcn kamuflaj pelerin- leri genellikle kana bulanmi§ ve kipkizil olurlardi. Asker gomlek- leri kolsuz, pantolonlar tek bacakhydi. Onlari yikarken ve asar- ken aglar dururduk. Ve bu tiir gam a§irlar oniiiniize dag gibi yi- gilirdi. H ala riiyalanm a girerler ve animsadigimda kollanm ag- rir. Sozciiklerle anlatilacak gibi d eg il...» (Er Mariya Stepanovna D etk o , gama§irci)

«Askerleri giydirdik, iistlerini ba§lanni yikadik, iitiiledik, bi­zim kahram anliklarim iz bunlardi. Atlarin gektigi kiigiik arabalar- la seyahat ederdik. (^ok seyrek de olsa trene bindigimiz olurdu. Berlin’e kadar yiiriidiik dersem inanin abartmi§ olm am . Ashnda gegmife doniip de dii§iindiigiimde yapilmasi gereken her jeyi yap- tigimiza inam yorum . Y aralilan ta§imaya yardim etmekten tutun da Dinyeper’den orduya cephane ta§imaya dek her §eyi... Kara yoluyla ta§inmasi olanaksiz olan cephaneyi kilometrelerce sirti mizda ta§idik ...» (Er Anna Zaharovna G orlag, gama§irci)

Page 163: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Tam vedala§mak iizereydik ki Anna Zaharovna birdenbire bir giki§ yapti: «Size ya§adikiarimin gok kiigiik bir boliimimii anlat- tim. Bunlar, gektiklerimin yalnizca ufak bir kismi, o k a d a r ...»

Higbirisi uyarilarimi dikkate almadi ve hepsi oykiisiinii ilk giinden ba§layarak aktardi.

«Ba§gavu§, “Kizim kag ya§m dasin?” diye sordu. “ On sekizim- deyim ama ya§imi neden soruyorsunuz?” dedim. On sekiz ya§in altindaki kizlara gereksinimleri olmadigini soyledi. H er goreve hazir oldugumu hatta ekmek bile pi§irebilecegimi soyledim ve or- duya alindim.» (Firinci er N . A . M uham etdinova )

M ariya Semyonovna Kulakova, V olgograd bolgesi M ihaylov- ka §ehrinden yaziyor:

«Ogretm en okulundan tam mezun olmu§tum ki sava§ ba§ladi. Dolayisiyla bizleri gorev yerlerimize atam ak yerine evlerimize yol- ladilar. Birkag giin sonra goniillii askere alinma ve kayit biirosun- dan gagrildim. On sekiz ya§indaydim, gok gengtim. Annem dogal olarak beni gondermek istemiyordu. “Agabeyini yollayayim da evde olmadigini soylesin,” deyip duruyordu. Ama ben Geng Ko- miinistler Birligi iiyesiydim. Sonugta biiroda toplandik ve orduda ekmek pi§irecek kadinlara gereksinim oldugunu ogrendik.

«I§ gok agirdi. Yikilmif bir koy ya da kente ula§tigimizda ve orada sekiz tane pik demirden yapilmi§ firm kuruyorduk. Firinla- rin kurulmasi yetmiyordu. Odun, yirmi otuz kova su ve be§ guval da un gerekmekteydi. Hepimiz on sekizimizdeydik ve yirmi§er ki- loluk un guvallarim ta§imamiz ya da bir sedyenin iizerine kaldi- ram ayacagim iz kadar agir kirk somunu yigmamiz gerekiyordu. Gece giindiiz demeden o sicak finnin oniinde gali§iyorduk. Bir tekne hamurun yogrulmasi biter bitmez ikincisine ba§liyorduk. Bom balar tepemize yagiyor ve biz ekmek pi§iriyorduk...»

Kahramanliklarmin bilincinde degillerdi. Tiimii, yaptiklarmin hig de “kahram anca” olmadigina inam yordu. Onlara gore, savaf zam am da olsa, kadinlar, gok eski zam anlardan bu yana yapm ak- la yiikiimlii olduklari ifleri yapm ak zorundaydilar. Yani “erkek- lerin temizlik i§lerini yapm ali, onlarin diki§lerini dikmeli ve onla- n beslemeli” idiler. Bence, sava§ doneminin bu agir i§gileri olm a­saydi, zafer asla kazamlamazdi.

Page 164: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Zoya Luhanovna Verjibitskaya sava§ sirasinda bir in§aat bo- liigiinun boliim komutanligi gorevinde bulunmu§. l§te anilarinin bir boliimii:

«D em iryollari, siginaklar ve yiizen kopriiler in§a ediyorduk. Cephe hemen yakmimizdaydi ve du§mamn dikkatini gekmemek igin geceleri gali§iyorduk. Agag kesiyorduk. Boliimumuzdekilerin gogu geng kizlardi. Sadece bir iki erkek vardi. Ve bu insanlarm gogu sava§ igin uygun ki§iler degillerdi. Bakin agaglari nasil ta§i- digimizi size anlatayim : Boliiktekilerin tiimii bir agaci ge§itli yer- lerinden tutup kaldiriyor ve tafiyorlardi. Boylelikle o kanli nasir- lardan hepimiz nasibimizi ald ik ...»

Er M ariya Alekseyevna Rem yova cepheye mektup ta§iyan bir posta gorevlisiydi. l§ini «basit bir gorev» olarak tammladi. «Sa- vafta yaptigimz i§in farkina bile varm azsim z,» diye siirdiirdu an- latimim. Ama postaci kizlar, mektup dolu gantalariyla yeralti si- ginaklarinda goriindiikleri zam an, kom utanlar keyiflerinden ne yapacaklarm i §a§irirlar ve, “Bravo kizlar, uzun menzilli toplari getirdiniz,” derlerdi.»

I§te M ariya Alekseyevna R em yova 'm n oykiisiinden bazi bo- liimler:

«Sava§ patlak verdiginde on dokuz ya§indaydim ve Vladimir bolgesinde M urom ’da ya§iyordum. 1941 Ekiminde Geng Komii- nistler Birligi’nin diger iiyeleriyle birlikte M urom Gorki Kulebaki m otor yolunun in§aatinda gahfmak iizere gorevlendirilmiftik. I§i- mizi bitirip geri dondiikten sonra silah altina alindik. Gorki §eh- rinde, posta ifgileri igin kurs veren bir ileti§im okuluna gonderil- dik. Kursun bitiminde, 60 . Piyade Tiimeni’nde aktif goreve ba§la- dim. Alay postanesinde subay olarak gali§iyordum. Cephedeki in- sanlann, mektup aldiklan zaman zarfi opiip agladiklarina tamk oldum. Bir gogunun aileleri diifman tarafindan tutuklanmi§ ya da 6 ldiirulmu§tii. Ozetle mektup yazacak kimseleri yoktu. Bu asker- lere meghul bir kizdan mektuplar yollardik. Genellikle bu tiir mek- tuplarda: “Sevgili asker, bu mektubu size meghul bir kiz yaziyor. Dii§manla sava§iyor musunuz? N e zaman zaferi kazamp geri do- neceksiniz?” tiiriinden ciimleler yer alirdi. Geceleri oturur bu mek- tuplari yazardik. Sava§ boyunca yiizlerce mektup yazdim ...»

Page 165: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

F.r Yelena N ikiforovna lyevskaya, turn sava§ boyunca, «§ukin bolumii», «Kojuro b6liimii» gibi i§aret levhalanni izleyerek sii­rekli olarak yer degi§tirdigini ammsiyor.

«Sigara, tiitiin, gakmakta§i gibi bir askerin olmazsa olmaz ge- reksinimlerini iissiimiizden alir, yola gikardik. Yiikiimiizii bazen kam yonlarla, bazen ufak at arabalariyla am a genellikle bir iki as- kerle birlikte yiiriiyerek ta§irdik. Yeralti siginaklarina at sirtinda giremezsiniz k i... Ya Almanlar duyacak olurlarsa... Bu nedenle sirtimizda ta§irdik...»

Kiev’de Valentina Kuzm iniqna Borgevskaya ile tani§tim. «Ate§ etmeden garpi§anlar»i toplayip biraraya getiren gok ilging bir oy- kusii vardi. Bu nedenle, tekrarlari hig onemsemeksizin, bu oykii- niin tiimunii aktarm ak istiyorum. Bu ve diger birgok oykiide boy­le davranm ak zorundaydim. Bir insanin sava§ oncesi ya§ammi ve kifiligini tammadikga sava§ta ya da sava§ sonrasindaki duygula- rini ve iginde bulundugu ruhsal durumu anlayamazsmiz. H er §ey bir yana, 011 yedi ya da on sekiz ya§inda olmakla yirmi, otuz ya§- larinda olmak aym §ey degildir. Olgun bir kadin olarak sava§a katilmak ba§ka, gocuklugunu evde birakip geng bir kiz olarak cepheye gitmek ba§kadir.

Sava§ta yiizba§i olan D oktor N adejda M ihaylovna Skobeleva, oykiisiinde, sava§in bu yoniinii vurguluyor:

«Geri gekilmekteydik. H er §ey, yakitlar, cephanelik her §ey ya yam yor ya da patliyordu. Alevlerden ba§ka higbir §ey kalmami§- ti. Bizim geri gekildigimizi goren halk, kadinlar ve gocuklar evle- rinden gikiyorlar ve oniimiize dikilerek, “Bizi terk etmeyin! Biz de sizinle birlikte gelelim ...” diyorlardi. Ana olsaydim buna nasil dayam rdim bilemiyorum am a degildim ve bu tur duygulara ya- banciydim. Bu nedenle bu korkung goriintiilerin iistesinden gel- meyi ba§arabiliyordum. Bizden ya§ga biiyiik arkada§larimiz gok aci gekiyorlardi. Kirk ya§inda bir askerin, ba§i yerde, siirekli o la­rak agladigim am m siyorum .»

I§te insanlar bunun igin oykiilerini ilk giinden ba§layarak an- latiyorlar.

Anilar binasi bu ba§langig iizerinden kurulur ve yiikselir. Y o k ­sa ufalam r ve goker.

Page 166: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Valentina Kuzminigna Borgevskaya sava§a katilmak iizere yo­la giktiginda yirmi dort ya§indaydi. «(Jok §ey ogrendigini» yinele- di, durdu.

Cephe gama§irhane miifrezesinden siyasi subay, Tegmen Va­lentina Kuzm inigna Bra tgikova-Borgevskaya anlatiyor:

«Sava§ oncesinde, 1 9 3 7 ’de Kiev’e getirilen Ispanyol gocuklari- nin bulundugu bir yurtta gah§iyordum. Ispanyolca ogrenmi§tim ve ogretmenlik yapiyordum.

«1 M ayista evlendim ve 2 2 H aziranda sava§ patlak verdi. Al­m anlarin ilk ugak saldirismi am m siyorum . Biz ne yapacagimizi bilemez bir durumdaydik am a Ispanyol gocuklar siginak kazma- ya ba§lami§lardi bile. Sanki sava§ konusunda her §eyi biliyor gi- biydiler... Onlari cephe gerisine yolladilar. Ben ise hem§irelik kurslarim orgiitlemek iizere Penza bolgesine gonderildim. 1941 yili sonunda kurs sinavlarim ben yapm ak zorunda kaldim, giinkii doktorlarin tiimii cephedeydi. Mezun hem§irelerin sertifika dagi- timindan sonra cepheye gonderilmek igin ba§vuruda bulundum ve Stalingrad yakinmda bir sahra hastanesine atandim. H astane- de ya§ga en biiyiik olan kiz bendim. Halen arkada§im olan Sonya Udrugova on alti ya§indaydi ve dokuzuncu simfi bitirir bitirmez hem§irelik kursuna alinmi§ti. Cephedeki iigiincii giiniimiizde So­nya’yi orm anda bir kenara oturm uf aglarken buldum:

“Sonya, cam m , niye agliyorsun?” diye sordum.“ Gergekten anlam iyor musun? Annemi gormeyeli iig giin ol-

d u ,” yam tim aldim.«O na §imdi bu sozlerini am m sattigim da nasil giildiigiinii gor-

melisiniz!«K ursk’da hastaneden, cephe gama§irhane miifrezesine siyasi

subay olarak atandim. At arabalanyla legenler, gam afir tekneleri, su lsitmak igin semaverler tafiyorduk. Kizlar kirmizi, ye§il, mavi ve gri gomlekler iginde arabada oturuyorlardi.

«H erkes bize bakiyor ve, “I§te gam afirhane tugayi geliyor!..” diye giiliifiiyorlardi. Bana, “gama§ircilarin kom iseri” adim tak- m iflardi. Ancak bir siire sonra kizlanm daha diizgiin giyinmeye, deyim yerindeyse “kendilerine gekidiizen vermeye” ba§ladilar.

Page 167: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“I§imiz gok agirdi. Gittigimiz yerlerde ya bir kuliibe ya da bir yeralti siginagina yerle§tiriliyorduk. Giysiler burada yikam yor ve kurutulmadan once bitlerden temizlenmeleri igin dokularina iyi- ce “K ’r sabunu emdirmek gerekiyordu. Bite kar§i bir toz vardi am a hig i§e yaram iyordu; bu nedenle berbat kokan am a etkili “K ” sabununu kullanmak zorundaydik. Giysileri yikadigimiz yerde kurutuyor ve aym yerde yatip kalkiyorduk. Elbise yikamak igin asker ba§ina yirmi ila yirmi be§ gram sabun dii§mekteydi. Bu sabunlar simsiyah, toprak gibiydiler. Gerilerek yaptiklari hare- ketler ve ta§idiklari agir yiikler sonucunda kizlann gogu fitik ol- mu§tu. Elleri ise “K ” sabunundan dolayi egzema igindeydi. Tir- naklari kiriliyordu ve onlarin tekrar uzam ayacagim sam yorlardi. Ne olursa olsun, bir iki giinliik dinlenmeden sonra yine gama§ir yikamak zorundaydilar.

«Kizlar istedigim her §eyi yerine getiriyorlardi. Bir keresinde bir hava birliginin bulundugu bir bolgeye geldik. Bu ukalalar bi­zim yipranmi§, pis elbiselerimize baktilar ve, “§unlarm haline ba- kin, bir de gama§irci o lacaklar!” diye bizimle alay ettiler. Kizlar neredeyse aglamak iizereydiler. “Valentina Kuzminigna, bizim igin neler soylediklerini duyuyor m usunuz?” diyenlere hig umur- sam am alarini, onlara gunlerini gosterecegimizi soyledim.

«Ne yapacagimizi birlikte kararlaftirdik. Ak§amiizeri, kizlar en iyi elbiselerini giydiler ve gimlerin iizerinde akordeon galarak dans ettiler. Hig kimse pilotlarla dans etmeyecekti. Pilotlar onla- rin gevrelerinde epey dolandilar ama higbir kizdan yiiz bulamadi- lar. Kizlar birbirleriyle dans etmeyi siirdiirdiiler ve bu kez, onlar: “Aptalin biri bir gerzeklik yapti diye hepimize neden kizdm iz,” diye sizlarup durdular.

«Askeri karakollarda sivilleri kilit altinda tutmak yasakti. Ama yiiz kizla ne yapabilirsiniz ki? Bizim birligimizde kural ola­rak i§iklar saat on birde sondiiriilurdii. Kizlar, ara sira -n e de ol- sa kiz idiler- zirvalamaya ba§layinca onlari askeri karakola kapa- tiyordum. Bir keresinde, yakindaki bir birligin kidemli subaylari gelmiflerdi ve benim kizlarimdan ikisi karakolda kilit altindaydi.

“Bu nasil §ey boyle! Askeri karakolda sivillerin ifi ne?” dedi- ler. Sakin bir fekilde:

Page 168: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“Albay yolda§, isterseniz durumu genel kurmaya rapor ediniz. Bu sizin bileceginiz bir §ey. Am a benim disiplini saglamam gereki- yor. Ve benim birligimde birinci smif bir disiplin vardir,” dedim. Higbir §ey soylemeden yam m dan ayrildilar. Kati bir disiplin var­di. Bir giin evimden gikarken bir yiizba§iya rastladim. Benim o ev- den giktigimi goriince o kadar §a§irmi§ti ki, durdu ve,

“Tanrim , orada kimin oturdugunu biliyor m usunuz?” diye sordu.

“E vet.”“O rasi, siyasi subayin evi. Onun ne kadar acimasiz biri oldu­

gunu biliyor m usunuz?”«Bu konuda bir bilgim olmadigini soyledim.“Tanrim ! Onun guldugunii hig gormedik! Hep gok kizgindir.” “Onunla tam§mak ister miydiniz?”“Tanri korusun!”«Artik itiraf etme zam am gelmifti.“Tam §tin bile,” dedim. “O siyasi subay benim !”“H ayir! O lam az! Ama bana dediler k i . . .”«Kizlarim a gok iyi bakardim . Valya adinda gok giizel bir kizi-

miz vardi. Bir keresinde birlikten on giin kadar ayrilmak zorun­da kalmi§tim. Geri dondiigiimde V alya’nm geceleri birlige sik sik geg dondiigiinii ve bazi yiizba§ilarla birlikte oldugunu ogrendim. Eger durum gergekten bana anlatildigi gibi ise yapilabilecek bir §ey kalm am ifti. Iki ay sonra V alya’mn hamile oldugunu ogren­dim. Onu yam m a gagirdim ve bu konuyu konuftum . “Valya, boyle bir §eyi nasil yapabilirsin? §imdi nereye gideceksin? Uvey annen (annesi yoktu, bir iivey annesi vardi) bir siginakta ya§i- y o r,” dedim. o ise, “K abahat sizin! Gitmemi§ olsaydimz, bunla- rin higbirisi ba§ima gelm ezdi,” diyerek agliyordu. Onlarin ablala- ri ya da anneleri gibiydim.

«H ava soguktu ve ceketi inceydi. O na kendi ceketimi verdim ... Ve V alya’m bizi terk etti.

«8 M art 1 9 4 5 ’de Uluslararasi Kadinlar Giinii’nii kutluyorduk. Kizlar gama§ir legenlerini biraktilar. Birdenbire agaglarin arasin- dan iki Alm am n bize dogru geldigini gordiim. Iki hafif makineli- yi de siiriikleyerek getiriyorlardi... H er ikisi de yaraliydi. Kizlar

Page 169: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

onlarin etrafini ku$attilar. Ben de bir siyasi subay olarak, o giin yani 8 M art giinii gaina§irci kizlarin iki Alman askerini esir aldik- larmi raporum a yazdim.

«F.rtesi giin bir komutanlik konferansina katildik. Siyasi bo- liim ba§kani toplantiyi agti:

“Yolda§lar, size bazi giizel haberlerim var, sava§ yakinda so- na erecek. Diin 2 1 . Saha (^ama§ir Boliigii’niin gama§ircilari iki Almani esir alm i§lar,” dedi.

«Sava§ suresince hig madalya almami§tik ama bittiginde bana §oyle bir emir geldi: “ Iki ki§iyi odiillendirin.” (^ok kizmi§tim. Odiillendirmeyi bu kadar az insan mi hak ediyordu? Bir gama§ir- ci boliigiiniin siyasi subayi oldugumu soyledim. (^ama§ircilarin ne denli zor ko§ullarda gah§tiklarmi, fitik ve egzemalarim ve benze- ri tiim sikintilarini anlattim . Kizlarin o geng ya§larinda insandan gok bir traktor gib’i galiftiklarini soyledim.

“Y arm a kadar madalya celpnamelerini hazirlayabilir misi- niz?” dediler. “Sizin boliigiiniize daha gok madalya v erecegiz...”

«Ve sabaha dek, boliik komutam ile birlikte listeleri hazirladik. Kizlarin gogu biiyiik kahramanlik madalyasi ya da sava§ hizmet madalyasi aldi. (^ama§ircilardan birisi ise kizil yildiz madalyasi ile onurlandirildi. Ya§ga digerlerinden biiyiik bir kadindi. Kizlarin gogu yorgunluktan bitap dii§tukleri ve hig giigleri kalmadigi hal­de, o, gama§ir yikamayi siirdiirmii§ ve gama§ir teknesini bir kez bi­le elinden birakmami§ti. O gergekten en iyi gama§ircimizdi...

«Kizlari evlerine gonderme zam am geldiginde, onlara bir §ey vermek istedim. Hepsi Beyaz Rusya’dan gelmi§lerdi ve o bolgede her §ey mahvolmu§, yakilip yikilmi§ti. Onlari evlerine nasil eli bo§ gonderebilirdim? Yerle§tigimiz Alman koyiinde bir elbise ma- gazasi vardi. M agazaya gittigimde diki§ makinelerinin hala gali§- makta oldugunu gordiim. §ansim yaver gidiyordu.

«Artik evine donen her kizin bir hediyesi vardi. Kizlarim igin ancak bu kadarini yapabilm i§tim ...»

Dimdik ve uzun boyu ile ya§li ama hala filiz veren bir agaca benziyordu. Kulak tirm alayan erkeksi ve derin bir sesi vardi. I§te koylerde sadece i§e yaram az ve sakat erkeklerin, ya§lilarin ve go- cuklarin kaldigi sava§ doneminde, kolektif giftligin “ kadin ba§ka-

Page 170: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

m ” boyle bir goriintiiye sahipti. Valentina Kuzminigna bir deste mektubu kucagima koydu.

«Kizlarimdan aldigim m ektuplar... Birisinin bir daire almak igin yardim a gereksinimi var, bir ba§kasina bir tatil belgesi lazim. Bir digeri ise telefonunun baglanmasini istiyor. Insanlar genellik- le yaptiklarimiza aldirm azlar ve, “Ah elbette, gama§ircilar gergek­ten sava§tilar!” diyerek bizi kiigumserlerdi. Sava§ sirasinda belge- yi kim um ursar ki? Herkesin tek dii§iincesi du§mam yenmekti. Bazi ileri goru§lii kom utanlar, gama§ircilarin er sayilm alan igin emir yayimladilar am a bu, herkes igin gegerli olmadi. Ve sonugta fiilen sava§ta gorev yapan, m adalya ve odiil alan kadinlarin ki- demleri sayilmadi. Bu konuda .yetkililerle yazi§malarda bulundum ve bu kadinlarin durumunu tarti§tim. Beni dinlemek istemeyen bir kodam an, “Ben de sizin liyakatli, cephenin on saflarinda gar- pi§mi§ bir asker igin talepte bulundugunuzu sanmi§tim,” dedi. “Karm iz sadece bir hafta gama§irlarimzi yikamasin ve size yemek pi§irmesin de o zam an ben sizin halinizi goruriim ,” dedim. Ancak bu konu§madan sonra beni ciddiye alm aya ba§ladi...»

Valentina Kuzminigna, du§iinceleriyle, her §eyiyle hala “gama- §ircilarm Kom iseri” . Konu§m alarimizda, o , hep gegmi§ yillara do- niip durdu:

«Sava§ sonrasi, on yil boyunca hig kimseyi ziyarete gitmedim. Yatagim da uyumamn keyfinden heniiz vazgegebilmi§ degildim. Evimden uzakla§amiyor, arkada§larim da bir gece bile yatiya ka- lamiyordum. Sava§ biteli kirk yil oldugu halde ben hala “ iyi ki garpi§ma sesleri duym uyorum ” diye du§iinmeden uykuya dalami- yorum . O kadar zam an gegtigi halde, bana bundan daha gok mutluluk veren bir §ey yok. Sava§in bitiminden bugirne dek bir kasabada gocuk doktorlugu yaptim am a higbir zaman insanlara yalniz “saglik” dilemedim. “Size ve gocuklanm za saglikh ve sa- va§siz giinler diliyorum ,” dedim.»

I§te «silahin kullamlmadigi» iki gorev ve iki ya§am ...Yelena Ivanovna Babina ’nin notlari:«Babam kolektif bir giftlikte gali§iyordu. (^ok iyi bir i§giydi ve

bu nedenle her toplantida onu oviiyorlardi. Gergekten, maran- gozluktan ayakkabi tamirciligine ya da terzilige dek elinden her

Page 171: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tiirlii i§ gelirdi. Annem ise ekip ba§kam segilmi§ti. (^iftligin en ba- §arili ekibine ba§kanlik ediyordu, gururlu ve mutluydu. Ama bir gece evimiz yakildi ve iistiimiizdekilerle evden kagtik. Dokuz ya- §indaydim ve annemin sikica sarildigi ve heniiz bebek olan erkek karde§ime aglayarak §oyle dedigini duydum: “Kulaklarm ogulla- ri bizden intikam a ld ila r...”

«Kolektif giftlik bizim yeni bir ev yapmamiza yardimci oldu. Evin sundurmasi heniiz bitmi§ti ki Finlerle sava§ ba§ladi ve babam sava- §a gitti. Yarali olarak dondii. Yeni evimizde gok kisa bir siire kaldi ve Biiyiik Yurtseverlik Sava§i ba§ladi. Cepheye gitmek istiyordu ve okul miidiiriimuzle birlikte goniillii yazildilar. O sirada ben yedinci simfi heniiz bitirmi§tim. Askeri bir hastanede bakici olarak gali§ma- ya ba§ladim. Egitim ya§amim sona ermi§ti. Daha once hig kan gor- memi§tim. Hastane ya§ami benim agimdan iirkiitiicii ve zordu. 1 9 4 2 ’de babam Stalingrad’a gonderildigini yazdi. Birkag giin sonra oliim haberini aldik. 1 9 4 3 ’te annem, resmi bir mektupla, bu kez og­lunun oliim haberini aldi. <^ok agir hastalandi ama buna kar§in ko­lektif giftlikte gah§mayi siirdiirdii. Tarlalarda kadinlar birlikte aglar ve birlikte giilerlerdi. Ve gah§mak, ya§ami dayamhr kilardi. O giin- lere dek annem hep ya§indan geng goriiniirdii. Ben on yedi ya§inday- dim, o ise otuz altisindaydi ama bizi tammayanlar ikimizi gordiikle- rinde hep, “hey, kizlar!” diye seslenirlerdi. Annem bu duruma kizar, ben ise giilerdim. Bu kadar geng bir annem olmasi ho§uma giderdi. O geng annem birkag ay iginde-ya§li bir kadina donii§tii.

«Naziler uzun bir siire Voronej’i almayi ba§aramadilar. Koyii- miiz olan M oskovka iizerinden gegerek §ehri bombalayip durdular. Heniiz dii§mam gormemiftim. Yalm z ugaklanm goriiyordum. Ama gok gegmeden sava§in ne demek oldugunu anladim. Hastanede, Voronej yakmindaki bir trenin gok agir bir bombardimana ugradi- gi haberini aldik. Oraya ula§tigimizda ortalik gergek bir mezbaha goriiniimiindeydi... Kendini ilk toparlayan profesoriimiiz oldu. “Sedyeciler!” diye bagirdi. En gengleri bendim ve on alti ya§inday- dim. Bayilip bayilmadigimi gormek igin herkes bana bakiyordu. Tren boyunca siirekli olarak a§agi yukan gidiyor ve kompartiman- lara tirmamyorduk. Kompartimanlar yaniyordu ve higbir inleme ya da giglik duyulmuyordu. Sedyelere koyacak kimse yoktu; hig kim-

Page 172: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

se tek parga halinde degildi. Ellerimle yiiregimi tutuyordum ve kor- kudan gozlerimi kapatmi§tim. Hastaneye dondiigiimiizde doktor- lar ayakta duramaz haldeydiler ve hig kimse eve gitmedi. Oldugu- muz yere adeta goktiik. Bazilarimn ba§lan m asalara dii§tii, bazilari ise, olduklan yerde, iskemlelerin iizerinde oylece uyuyakaldilar.

«I§im bittiginde eve geldim. Gozya§lari igindeydim. Kendimi yataga attim am a uyumaya ba§lar ba§lamaz, yanan vagonlan ve insan kalintilarini yani her §eyi yeni ba§tan riiyamda gormeye ba§ladim. Annem i§ten geldi. M itya am ca da geldi. Annemin sesi- ni duydum:

“Lena’ya neler oldugunu bir tiirlii anlayam iyorum . Hastanede gali§maya ba§ladigindan bu yana ne kadar degi§tigini fark ettin mi? Hig kendinde degil. Higbir §ey soylemiyor, insanlarla konu§- m uyor, geceleri uykusunda bagiriyor. Ne giiliimsemesi kaldi, ne de kahkahasi! Onun ne kadar ne§e dolu oldugunu bilirsin. Ama §imdi tek bir §aka dahi yapm iyor.”

«Annemi dinlerken gozlerimden ya§lar siiziiliiyordu.« . . .1 9 4 3 ’te. Voronej kurtanldiginda muhafiz birligine katil-

dim. Koyiimiiz M oskovka’dan M otya Kolyagina, Anya ve Zina Kiryanova karde§ler, N astya (^ekunova da benimle birlikteydiler. Muhafizlik gorevinde gegen haftalar ve yillar boyunca birgok go- revli kadinla tam§tim. Hepsi gengtiler. Ya§lan on sekizle yirmi arasindaydi. Ve hepsi giizeldiler. D aha once bu kadar giizel kizi bir arada gormem i§tim . Adeta ozellikle segilmi§ gibiydiler. Once Tanya Fiyodorova’mn arkada§i olan M arusya Prohorova’yi tam- dim. H er ikisi de aym bolgeden gelmekteydiler. Tanya diizeni se­ven, derli toplu ve oldukga agir bir kizdi. M arusya ise tersine §ar- ki soylemekten ve dans etmekten ho§laniyordu. Kisa ve basit §ar- kilar soyliiyordu. En gok sevdigi §ey ise makyaj yapm akti. Ayna- nin oniinde oturur ve orada saatlerce kalirdi. Tanya ise, “Yiiziinii giizelle§tirecegine iiniformam iitiilesen ve yatagini diizeltsen gok daha iyi edersin,” diyerek onu azarlardi.

«G rubun bir ba§ka elemam ise gergekten korkusuz bir kiz olan Pa§a Litavrinaydi. O , §ura Bati§geva’nm arkada§iydi. §ura utan- gag ve algakgoniilliiydii. Igimizde en sessiz olan oydu. M arusya Kadom skaya aynam n oniinde oturup makyaj yapmayi severdi.

Page 173: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Lusya Lihagova ise sagim kivirmaktan ho§lamrdi. Bu i§i yaptiktan sonra hemen gitarina sanhrdi. Neredeyse yataga bile gitarla girer, gitarla gikardi. Polina N everova hepimizin en ya§hsiydi. Kocasi cephede oldiiriilmiiftii. O , daima ciddi ve asik surathydi.

«Hepimiz askeri iiniforma giyiyorduk. Beni iiniformayla goren annemin beti benzi atti ve,

“Orduya katilmaya mi karar verdin?” diye sordu.«Onun neden korktugunu anlarrfi§tim.“Bu da nereden gikti? Sana daha once soyledigim gibi koprii

muhafizligi yapiyorum .” Annem,“Sava§ yakinda bitecek ve bu uniformayi hemen gikaracak-

sin,” dedi.«Ben de oyle dii§iiniiyordum.«Iki giin sonra sava§in bittigini ogrendik ve bunun iizerine diizen-

lenen bir toplantida ba§kan yolda§ Naum ov bir konu§ma yapti ve,“Sava§ bitti. Ama diin aldigim bir emirde, bati demiryolunda

muhafizlarimiza gereksinim oldugu yazih,” dedi.«Dinleyicilerden birisi,“Ama orada Bendera’nin haydutlan v a r,” diye bagirdi.«N aum ov bir an sustu ve sonra,“ Evet kizlar, orada Bendera’nm haydutlan var am a emir emir-

dir ve yerine getirilmesi gerekir. Gitmek isteyenler ba§kana ba§ vursunlar. Sadece goniilliiler gonderilecek,” dedi.

«Barakalanm iza dondiik ve yataklanm iza uzandik. Bir oliim sessizligi vardi. Higkimse evini ve ailesini birakip uzaklara gitmek istemiyordu. Ve hig kimse sava§ bittikten sonra olmek istemiyor- du. Hepimiz Bendera’nin haydutlarmm ne oldugunu gok iyi bili- yorduk.

«Ertesi giin bir toplanti daha yapildi. Odanin oniinde Ba§kan- lik masasimn arkasinda oturuyordum . M asada kirmizi bir ortii vardi. O rada son kez oturdugumu dii§iiniiyordum.

«Ba§kan:“Babina, senin ilk goniillii olacagim biliyordum ,” dedi ve de-

vam etti:“Aferin size kizlar! Higbiriniz korkm adimz. Sava§ bitti ve he-

piniz evlerinize gidebilirdiniz. Ama siz vatan savunmasmi segtiniz.

Page 174: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Sizlerden aynlm ak istemiyorum ama bati demiryolunda muhafiz- lara gereksinim v a r.”

«Iki giin sonra bir yiik katanyla evimizden aynldik. Vagonla- rin tabam saman doluydu ve ot kokuyorlardt.

«Striy §ehrinin adini bile duymami§tim ve §imdi burada gorev ya- pacaktim. §ehri hig sevmemi§tim. Kiigiik ve iirkutiiciiydii. Her giin bir resmi gegit oluyor ve bir milisin, bir komiinistin ya da bir Geng Komiinistler Birligi Orgiitii iiyesinin cenazesi kaldiriliyordu. Voro- nej’de muhafizlik insani korkutmazdi ama burada siirekli olarak ar- kanizi kollamamz gerekiyordu. Oliim yeniden kar§imiza gikmi§ti.

«Galya Korobnika adinda bir arkada§im vardi. O rada oldii- riildii. En korkuncu da, sava§ bittigi halde insanlarm hala gomii- liiyor olmasiydi. Ve bu insanlar on yedi ya da yirmi ya§indaydi- la r ... §akala§m ayi ve giilmeyi orada unuttum.

« ...T erh is olduktan sonra Leningrad’a gittim. Kirov Fabrika- sinda bir i§ buldum. Bir ogrenci yurdunda kalacaktim . Kalacagim odada yedi yatak vardi. Benimki sekizinci olacakti. Daha sonra hepimiz birer birer evlendik ve e§lerimizi de o sadece yirmi dort m etrekare olan yurt odasina getirdik. Bununla birlikte gok dost- ga geginiyor ve hig kavga etmiyorduk. Geceleri masanin etrafina toplanirdik; kimimiz gorba iger, kimimiz orgii orer, kimimiz ise kitap okurduk. Qocuklari erkenden yatinr ve yataklann aralanna taktigimiz perdeleri kapatirdik. O gingene tenteleri gergekten gok komik olmaliydi ama hig kimse halinden fikayetgi degildi.

«Hepimiz Kirov Fabrikasmin degifik boliimlerinde gali§iyor- duk. Vardiyalarimiz da farkhydi. Odamizda i§igin sondiigiinii hig am m sam iyorum . Bu ogrenci yurdunda yedi yil kaldik. Oglum ora­da biiyiidii. Tatli, iyi huylu bir gocuk oldu. Ve yedi yil sonra, biz- lere daire degil ama komiinal katlarda odalar verdiler. (^ok sevin- mi§tik. Birbirimizin ta§inmasina, duvar kagidi ve temizlik i§lerine yardim ettik. Aynhrken karde§ge simsiki kucakla§tik ve opu§tiik. Beraberimizde sadece gocuklarimizi ve kocalanmizi gotiiriiyorduk giinkii ba§ka higbir §eyimiz yoktu. Yalniz yatak aralanna yerle^tir- digimiz perdeleri soktiik. Sahip oldugumuz tek §ey onlardi.

«Daha sonraki yilllarda, fabrika giri§ kapilarmda kar§ila§tigimiz- da ko§arak birbirimize simsiki sarilirdik. Yillar sonra ba^ka gocuk-

Page 175: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

lanmiz da oldu ve gocuklarimizin vaftiz torenlerine gittik. Benim bir oglum daha oldu. Zam an akip gitti. Artik kendimize ait dairelerimiz ve giizel mobilyalarimiz v ar... Bugiin iki odali bir dairede ya§iyo- rum ama sava§in goziimiin oniinden gegmedigi bir gece yok. Sakin bir uykuda bile sava§i gormedigim bir gece yok. Bu dairede eskisin- den daha fazla agliyorum ve hig kimse g6zya§larimi gormiiyor.

«Sava§ sozciigiinden nefret ediyorum. Belki sag kaldim am a “o ” tiim ya§am sevincimi sokiip aldi. Torunlarim bana: “Anne- anne neden bu kadar az giiliimsiiyorsun?” diye soruyorlar. Be- nimle birlikte olduklarm da keyif almadiklarim biliyorum am a ne yapabilirim k i... Ba§ka tiirliisii elimden gelmiyor.»

Zaporozhye bolgesi Berdyansk ilinden A ntonina M ironovna Lenkova on alti ya§indayken cepheye gittigini ve sahra topgu ta- mir atolyesinde tamirci olarak gah§tigini am m siyor:

«§olohov, Ve D u rgun Akardi D o n * adli eserinde, Podtelkov, Krivo§likov ve yolda§larinin kur§una dizili§ini anlatir. Oldiiriilen- ler arasinda, annemin agabeyi olan Pyotr Ivanovig Lisikov dayim da vardi. Hiikmiin yerine getirilmesinde dayimin annesi yani an- neannem de hazir bulunmu§ ve oglunun vurulup dii§tiigiinii go- riince bayilmi§. Onu baygin halde oradan uzakla§tirm i§lar...

«Babam M iron Pavlovig Lenkov okuma yazmasi olm ayan, bir kasaba gocugu olarak ya§ama ba§ladi ve ya§amim takim komu- tam ve bir komiinist olarak siirdiirdii. Babam oldiigiinde annem ve ben Leningrad’da kaldik. Ben en iyi yonlerimi bu kente borg- luyum. Qocuklugumda gegirdigim ciddi bir yamk olayi biinyemi gok zayiflatmi§ti. Bu nedenle sik sik hastalam rdim . Biiyiidiikge tek tutkum kitaplar oldu. Lidya (^arskaya’nm rom anlarim ve G reenw ood’un Kiigiik R agam uffin ’in G ergek Oykiisii adli eseri- ni okurken gozya§larina bogulurdum. Turgenyev’in eserlerine gergekten gomiilmiiftum. §iiri gok seviyordum ...

« 1 9 4 1 Agustosunda, anneannemi ziyaret etmeye karar verdik. Ne ki, H aziran ayi ba§inda garip bir huzursuzluk duygusuna ka- pildim ve hemen oturdugumuz yeri terk etmek igin annemi ikna etmeye giri§tim. Annem §a§irmi§ti giinkii ancak agustos ayinda iz-

* V e D u rgu n A kard i D on (1 9 2 8 -1 9 4 0 ). Buyiik Sovyet y a z a n M ih ail § o lo h o v ’un (1 9 0 5 -1 9 8 4 ) d iin yaca iinlii eseri.

Page 176: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ne ayrilabiliyordu ve bu tarihten once yola gikmasi olanaksiz gi- biydi. Ayrica, H aziran ayinda anneannemin evinde yapilabilecek higbir i§ yoktu; meyve ve sebzeler ancak agustosta olgunla§mak- taydilar. Ama benim bir an once kenti terk etme istegimin online gegmek olanaksizdi. Kendimin de anlam veremedigim bir fey be­ni kentin difina itiyord u ...»

Antonina M ironovna, sonunda, kiigiik kiz kardefini de alarak anneannesinin yam na gitmek igin annesini ikna etti. Sviridov gift- ligi ve binalarimn yakinindaki Don steplerinde, tozu dumana ka- tarak son hizla at siiren kuryelerin, goniillii askere alma ve asker­lik fubesinin askere gagirma evraklarim tafidiklarini ogrendi. Er- kekleri askere giden Kazak kadinlarinm §arki soylediklerine, ig- tiklerine ve higkira higkira agladiklarina tanik oldu.

«23 H aziranda Bukovskaya koyii bolge askeri kayit biirosuna gittim. Bana lafi hig dolandirm adan, agik agik, “Cephede gocuk- lara ihtiyacimiz yok. Geng Komiinist Birligi’ne mi iiyesiniz? (J]ok iyi. O halde kolektif giftlik igin yardim orgiitleyin,” dediler.

«Fazla lsinmalarimn oniine gegmek igin, tahil yiginlarim belle- yerek havalandiriyorduk. D aha sonraki giinlerde sebze hasat et- tik. Ellerimizdeki nasirlar sertlefti, dudagimiz gatladi ve stepin gii- ne§i yiiziimiizii yakti, kavurdu. Beni giftlikteki diger kizlardan farkli kilan tek §ey, bildigim gok sayida fiirdi. Tarlalardan eve gi­den uzun yolda bunlari okurdum.

«N e var ki, sava§ hizla yaklafm aktaydi. 1 7 Ekimde, Naziler T aranrog’u ifgal ettiler. Buradan ayrilmamiz gerektigini soyle­dim. Bunun, annemin, bir siirii kiigiik gocugu olan kiz kardefleri- nin ve anneannemin giiglerini a§an bir olay oldugunu biliyordum. Ama artik burada kalam azdik. Koyii terk etmeliydik. Kiz karde- §imin sorumlulugu da iizerimdeydi.

«Oblivskaya koyiine yiiriiyerek gitmek be§ giiniimiizii aldi. San- daletlerimizi ayaklarimizdan gikanp attik ve koye yalinayak girdik. Koylerden bo§altilan diger insanlarla birlikte istasyona vardigimiz- da, istasyon §efi: “Kapali vagonlari beklemeyin. Agik vagonlara bi- nin. Sizi Stalingrad’a gonderecegiz. Kisa bir sure sonra bir lokomo­tif gelecek,” dedi. Yulaf tafim akta olan bir vagona bindigimiz igin §ansli sayilirdik. (Jiplak ayaklarimizi tahilin igine soktuk, bir §ala sa-

Page 177: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

rindik, birbirimize sokulduk ve kestirdik. Yammizda ta§idigimiz bal \ ve ekmek goktan bitmi§ti. Onceki giinlerde Kazak kadinlari bize bi­raz yiyecek vermi§lerdi. Parasini odeyemedigimiz igin bu yiyecekleri almak istemedik ama onlar, “Zavalli evlatlar, hadi yeyin §unlari. Bunlar hepimiz igin zor giinler, birbirimize yardim etmeliyiz,” diye- rek bizi ikna ettiler. Bu insanlarin iyiligini higbir zaman unutam am ...

«Stalingrad’dan vapurla ayrildik ve trenle yoiumuza devam et­tik. Sabahin ikisinde Medveditskoye istasyonuna vardik. Tren is- tasyonuna dalga dalga insan akiyordu. Karde§im ve ben buz kesti- gimiz igin hareket edemiyorduk ve dii§memek igin birbirimize ya- pi§mi§ duruyorduk. Bir keresinde sivi oksijende dondurulmu§ bir kurbaganm oksijenden gikarilip yere atildiginda unufak oldugunu gormii§tiim. I§te biz de neredeyse o haldeydik. H er §ey, dii§iince bi­le donmu§tu. Birisinin yanimiza geldigini, bir §eyler sorup gittigini hayal meyal ammsiyorum. Sonra insanlarla dolu bir araba yanimi­za geldi. Bizi arabam n arkasina bagladilar. Kapitone ceketler giy- dirdiler ve, “ Yiiriimelisiniz yoksa lsinamazsmiz ve donarsiniz. Sizi ta§imamiz soz konusu bile olam az,” dediler. Onceleri diifiip dur- duk ama daha sonra yiiriimeye ba§ladik. H atta ko§tuk bile. Boyle- likle §ehir merkezine dogru on alti kilometre katettik.

«Bu dondurucu yolculuktan sonra, be§ giin boyunca, ya yiiriit- me kurulunun ya da koy sovyetinin harli sobasimn yamnda lsin- maya gah§tik. Sonunda Frank koyunden bir kamyon bizi almaya geldi. Son yirmi be§ kilometre gok uzun geldi giinkii dondurucu bir soguk vardi ve kamyonun iistii agikti...

«1 M ayis Kolektif Qiftligi ba§kamnm ofisi piril piril ve sicacik- ti. Ama kadinlarin, ya§lilarm ve gocuklann ya§adigi bir kolektif giftligin orgiitlenmesi, ayagi giplak, iistiinde giysisi bile bulunma- yan bu koy sakinlerinin giydirilmesi gibi agir bir gorevin yiikiinii omuzlarinda ta§iyan bu adam , oldukga dertli goriiniiyordu. O rta- lik kar altinda kalmi§ ve heniiz bigilmemi§ giinebakan tarlalari, yerle§tirilmemi§ saman yiginlari, gece giindiiz bogiiren ag hayvan- larla doluydu. Ama bu i§leri yapacak insan y ok tu ... Yoksa bu iki kiz... diye aklmdan gegirdi ba§kan. Sonra birden bana donerek,

“Ne kadar egitim gordiin?” diye sordu. Dokuzuncu sinifi bitir- digimi soyledigimde kulaklarina inanamadi ve gok sevindi.

Page 178: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“I§te bu gok iyi. Benim defterlerimi tutarsin ,” dedi.«Bir an igin ben de sevindim. Ama sonra bafkamn arkasinda-

ki poster dikkatimizi gekti. Uzerinde “Durmayin! Hemen direksi- yona gegin, kizlar” yaziyordu. Ba§kana,

«Ben ofiste oturam am . Eger ogreten olursa traktor kullam- rim ,” dedim.

«Kolektif giftlikte trak tor kullanicilanna gok gereksinim var­di. T raktorler, ustleri karlarla kapli, hareketsiz bir halde durmak- taydilar. Etraflarinin kazilmasi ve bulunduklari yerden gikanlma- lari gerekiyordu. Onlari tek tek pargalara ayirarak bulunduklari yerlerden gikardik. M etalin uzerinde gali§an ellerimiz yaniyor. derilerimiz uzerinde kaliyordu. Paslanmif civatalar o denli sertti ki adeta pargalar birbirine kaynami§ gibiydi. Onlari saat yoniin- de gevirerek sokemedigimizde ters yonde bukuyorduk. §ansa ba- kin ki, tek gergek traktor siiruciisii ve danifm ammiz Ivan Ivano- vig Nikitin birdenbire ortaya gikiverdi. Durumu goriince ba§ini elleri arasina aldi ve ba§ladi kiifretmeye. Iniltiye benzeyen bir kufretme tarzi vardi. Bu da onu dinlememizi hig kolaylaftirmi- yor, aksine her kufredifinde yanaklanm iz utangtan kipkirmizi kesiliyordu.

«Traktorleri bir sundurmada topladik. Sundurmamn iginde sogukla ba§ etmek daha kolay am a yedek parga olmadigindan ga- li§mak daha zordu. Zithklar kuralina gore ogretim gordugiimiizu soyleyebilirim.

“ §u faft yataklarm i goriiyor musunuz? Eger bunlari yerleftirir- seniz traktor siiriiciisu gali§amaz, sadece ba§ina bitmez tiikenmez dertler agilir. Bu §aft yuvarlak degil, ovaldir. §aftin doviilmesi ge- rekir am a torna tezgahi kirik oldugu igin onu dovebilecegimiz bir yer yok. Demek ki, bir iki giin iginde piston kolu yataklarm i si- ki§tirmaniz gerekecek. I§e bafladiginizda bunlann ne anlam a gel­digini kavrayacaksim z,” diyordu'lvan Ivanovig.

«I§te boyle egitiliyorduk ve tam ir etmeye gali§tigimiz traktor­ler de i§te bu haldeydiler.

«Ben tarlaya tersten giriyordum giinkii vites kutusunun diflile- ri “di§sizdi” . Kafam da §oyle basit bir hesap yapmi§tim. Eger di­ger traktorlerden birisi ilk yirmi kilometrenin sonunda gah§maz

Page 179: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

hale gelecek olursa onun vites kutusu gikarilacak ve benimkine | takilacakti. Gergekten de bekledigim §ey oldu. Radyatoriin delik oldugunu ve suyunun aktigmi fark etmeyen diger siiriicii Sarogka G ozenbuk’un traktoriiniin m otoru yandi.

«I§ zordu. Giinde yalmz iig ile dort saat kadar uyuyabiliyor- duk. Tiim yasaklam alara kar§in, uzun bir siire m otorlari zayif alevlerle lsittik. §aft yataklarim n sikilmasinm ne anlam a geldigi­ni ve daha sonra traktoriin krankla nasil hareket ettirilecegini de 6grenmi§tim. Y ag ve yakit karneye baglanmi§ti. H er erimi§ yatak gibi her bir damla yakitin da sorumlulugu bizdeydi...

«Bir keresinde, tarlaya gitmeden once yag kontrolu igin krank kutusunun yakit muslugunu agtim. Kesik siite benzer bir su fi§- kirdi. Takim ba§kanma seslendim ve yam m a geldiginde krank kutusu igin yeni yaga gereksinimim oldugunu soyledim. Parm agi- m kutuya daldirdi ve her nedense eline bula§an bir damla yagi kokladi ve, “ M erak etme. Bu yag seni bir giin daha idare eder,” dedi. “Ama bu olanaksiz. Siz dediniz k i . . .” demeye kalktim. “Ah §u benim dii§iik genem! Sen fazla kitap okumu§sun. Daha once soylediklerimi unut ve dedigimi y ap !” dedi ve yiiriidii gitti.

«Tarlaya girdim. Bir kiiltivatorii gekiyordum. Bu arag hafif bir aragti am a gok toz gikanyordu. Sicak bir giindii. T raktor tiitii- yordu. Nefes alm akta giigliik gekiyordum. Ama bunlar benim umurumda bile degildi. Tek endi§em §aftlarin durumuydu. Bana gore vuruntu yapiyorlardi. Durdugumda herhangi bir ses gelmi- yor am a m otorun hizim degi§tirince aym vuruntular devreye giri- yordu. Gereksiz yere kuruntu yaptigimi dii§iindiim ve yeniden araci hareket ettirdim. O zaman birdenbire oturdugum yerin al- tindan gum giim diye sesler gelmeye ba§ladi.

«H em en m otoru durdurdum ve giri§ kapaklarmi agtim. Bir de ne goreyim! Igerdeki krank §afti da erimi§ ve iistleri lslak, yagli metalik bir kumla kaplanmi§! Yere goktiim, traktoriin tekerlegi- ne sarildim ve aglam aya ba§ladim. Sug benimdi. Yagin durumu- nu gormiiftiim. Kotii soz i§itmekten korkup diretmemi§tim. Buna nasil izin vermi§tim. O takim ba§kanmm agzimn payim vermeliy- dim. Ah bu giiriimii§ enteller...

Page 180: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«A rkam da sesler duydum ve dondiim. Aman efendim! Arkam - da kimler yoktu ki! Kolektif giftligin ba§kam, makine ve traktor istasyonunun yoneticisi, siyasal bolumiin ba§kam ve elbette Ivan Ivanovig’in kendisi. Tiim kusur ona aitti! O racikta, kimildama- dan duruyordu. O laydan tam am en o sorumluydu am a higbir §ey soylemiyordu. Ben de hig konu§madim giinkii en az onun kadar ben de sugluydum!

«M akine ve traktor istasyonu yoneticisi,“Kag tan e,” diye sordu.“Iki tan e,” yamtim verdim.«Siyasal boliim ba§kam takim ba§kanina dondii ve,“Sizce ne yapm am gerekiyor? Yagi kontrol etmek sizin gorevi-

niz iken tutup bu kizi mi mahkemeye vereyim ?” dedi.«Ve olay bu konu§mayla kapandi am a Ivan Ivanovig benim

yam m da bir daha hig kiifretm edi...«I§ giiniim tamamen traktore bagliydi. O gali§tigi siirece iizerin-

den inmezdim. Traktordeki krank §aft tiirii onun yirmi dort saat gali§abilecegini gosteriyordu ki, bu, genellikle otuz saat gali§ma an- lamina geliyordu. Otuz saat sonra krank milinin yeniden ayarlan- masi gerekiyordu. Giinde sadece iig dort saat uyuyabiliyorduk...

«D aha sonraki gunlerde kiigiik bir mutluluk ya§adik. Annem gikageldi. Olaganiistii duriistliigii nedeniyle, ku§atma altindaki Leningrad’daki askeri hastanelere yiyecek dagitma i§ine atanmi§- ti. Yaptigi i§ buydu! Ama 1 9 4 2 §ubatinda §ehirden gikarildigi za­m an, donmu§ durumdaki Ya§am Y olu ’nda agliktan oldii. Bu ola- yi ya§amim boyunca ne ben ne de gocuklarim unuttu...

«Annemin Semerkant’ta bir gocukluk arkadafi vardi ve biz onunla mektupla§iyorduk. Annem bizi onun araciligiyla bulmu§- tu. Yam m iza gelmi§ ve yeniden aile olmu§tuk. Tarladaki gali§ma- lar bitip de traktorleri tam ir edilmeleri igin makine ve traktor is- tasyonuna gotiirdiigiimiizde annem bize §oyle demi§ti:

“Saninm sizin okula gitmeniz gerekiyor.”«Birdenbire ne yapm am gerektigini algilayamami§tim. Sorun

kiz karde§imin geli§imi ile ilgili idiyse o zaten iyi notlar aliyordu. Anlayamadigimi fark edip annem yine bir agiklama yapm ak gere- gini duydu ve,

Page 181: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“Sizin yerinize ben okula giderek son yilimi tam am layacak de- gilim herhalde,” dedi.

«Durumu ne kadar garipsedigimi size anlatm am olanaksiz. Ya§adigim onca §eyden sonra kendimi bir okul sirasinda m ate- matik problemleri gozerken, kompozisvon yazarken ve Alman fi- illerinin gekimini yaparken buluvermek! Nazilere kar§i garpi§- mak yerine bunlari yapm ak! H em de du§manm gelip V olga’ya dayandigi bir sirada!

«Okula gittim. <Jok beklemeyecegimi biliyordum. D ort ay sonra on yedi ya§ima basiyordum ve ondan sonra beni hig kimse evde tutam azdi! Ne var ki 2 5 Aralika, yani ya§ giiniime kadar beklemem bile gerekmedi. Stalingrad Geng Komiinistler Birligi Bolge Komitesi, genglerin Stalingrad savunmasina goniillii olarak katilmalari igin gagnda bulundu. Bolge komitesinde her §ey yo- lunda gitti ama goniillii askere alma ve atam a §ubesinde ya§im ve gorm e sorunum yiiziinden problem gikti. Buna kar§in, o sirada ortaya gikan ba§ka bir engel, bu ilk engeli a§mami sagladi. On ye­di ya§in altinda oldugum anla§ildiginda, askeri komiseri biirok- ratlikla sugladim ve aglik grevi yapacagim i soyledim. Iki giin bo­yunca yamnda oturdum ve bana verdigi bir parga ekmek ile bir bardak suyu reddettim. Aghktan olecegimi ama olmeden once oliimiimden sorumlu olan ki§inin adim bildiren bir not birakaca- gimi soyleyerek onu tehdit ettim. Korktugunu hig sanmiyorum am a yine de beni saglik heyetine gonderdi. Biitiin bunlar aym odada oluyordu ama doktor goz muayenemi yaptiktan sonra el- lerini garesizlik iginde iki yana aginca kom iser giilmeye ba§ladi ve iki giindiir bir hig yiiziinden aglik grevi yaptigimi soyledi. Ama ben aglik grevi yiiziinden bir §ey goremedigimi ileri siiriiyordum. Pencereye dogru gittim ve o kor olasi goz muayenesi tablosunun iyice yanm a yakla§tim. Ve bagira bagira aglamaya ba§ladim. En alttaki satirlan ezberleyinceye kadar bu sesli aglamayi siirdiir- diim. Sonra gozya§larimi silip yeniden muayeneye hazir oldugu­mu bildirdim. Ve tabi bu kez gegtim.

« 1 0 Kasim 1 9 4 2 ’de bir emir aldik. Bu emir geregince on giin kadar, gerekli yiyecek ve diger malzemeleri hazirladik ve bir ara- baya bindik. Samrim bu bizi koye getiren arabaydi. Yakla§ik yir-

Page 182: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

mi be§ kizdik. O giinlerde gok popiiler olan “Emir Verildi” §arki- si dilimize dolanmi§ti. Sadece kiigiik bir degi§iklikle— Biz, “ Gidi- yoruz ig sava§a” sozciiklerini “gidiyoruz yurt savunm asina” ola­rak degi§tirmi§tik. V olga’mn sol kiyisi boyunca Kapustin Y a r ’a kadar yiiriidiik. O rada bir yedek alay konu§landinlnu§ti. Ve biz kizlar yiizlerce erkegin arasinda adeta yok gibiydik. En azindan “alicilar” bizi gormezlikten geliyorlardi.

«Yolda Anu§ka Rak§enko ve Asya Basina ile arkada§ olmu§- tuk. Ikisinin de bir meslegi yoktu. Ben de kendi i§imi askerlik di§i bir meslek sayiyordum. Bu nedenle herhangi bir i§ igin gagn yapil- diginda, iigiimiiz de anmda birer adim one gikiyorduk. Hangi i§ olursa olsun onu i§ ba§inda hizla kavrayacagimizi dii§uniiyorduk. Ama bizi siirekli olarak atliyorlar ve ba§kalarini segiyorlardi. Bir feyler yapm am n zamani gelmi§ti. §oforler, traktor siiriiciileri ve makinistler, iig adim one! Qagnsinda bizim yanit verdigimizi go­ren “alici” ustegmen bu kez bizi atlam adi. giinkii ben iig adim ye­rine be§ adim one gikmi§tim. Durdu ve gozlerini iizerime dikti.

“Neden sadece erkekleri segiyorsunuz? Ben de traktor siirucii- siiyiim,” dedim.

«H ayretler iginde,“ O lam az,” dedi. “Peki soyle o zam an bir traktoriin gah^ma se-

kansi nedir?”“Bir, iig, dort, iki.”“ Hig traktor §afti erittin m i?”«Duriistge iki birle§me milini erittigimi, bu olayin traktor kul-

lanmayi ilk ogrendigim sirada yani acemilik donemimde ba§ima geldigini soyledim.

“Pekala. Diiriistliigiin nedeniyle segildin,” dedi ve bafiyla onay verip uzakla§ti.

«Anu§ka ve Asya da inatla, di§lerini gicirdatarak benimle gel- diler. Ustegmen olagandi§i bir §ey yokmu§ gibi davraniyordu.

«Birlik kom utani bizleri, yani iig acem i eri goriince iistegmene,“ Bu kizlari neden buraya getirdin?” diye sordu.«Ustegm en biraz da §a§kinca bir ifadeyle bizler igin gok iizgiin

oldugunu, gtiniin birinde keklikler gibi avlanacagimizi soyledi.«Bir anlik bir sessizligin sonunda kom utan yiiksek sesle,

Page 183: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ Pekala birisini m utfaga, digerini de muhimmatlarin oldugu yere verin. Biraz daha egitimli olani ise karargahta eczaci olarak istihdam ederiz,” dedi.

«Biraz daha egitimli olan bendim am a ben eczaci olm ak iste- miyordum! H er §eyi unutarak saldiriya gegtim.

“ Bizler gontilliiyiiz! Ulkemizi savunmak igin orduya katildik. Ve sadece sava§an birliklere dahil olmak istiyoruz,” dedim.

«Anla§ilan gok kararli goriinuyordum ki kom utan hemen tes- lim oldu.

“Sava§ birliklerine katilmak istiyorsan katilabilirsin. Ikiniz bir mobil birlikte arag gereg operatorii olarak gorev yapacaksim z. Bu keskin dilli iigiincii kiz ise m otor takip sokme bolumiine gidecek. Bu i§i bir ay iginde gozii kapah yapmayi ogrenemezse emrettigim yere gidecek. Bana kalirsa bu denemeye giri§tiginde eczaci olmak igin bana yalvaracak ,” dedi.

«4 4 . Saha Tam ir Birligi’nde goreve i§te boyle ba§ladik.«O rdunun hig bu denli karma§ik ve biiyiik bir kurum oldugu­

nu bilmezdim. Adeta sayisiz iplikler en onden en geriye kadar ya- yiliyor ve bu zincirin iginde yer alan her baglantimn ise hatasiz bir bigimde gali§masi gerekiyordu. Cephenin m otorlu araglara hava kadar gereksinimi vardi. Kaideler iizerine yerle§tirilmi§ torpido botlari ve tank goriintiilerine alifkmdik. Ama Zaporojye’den gi- kip Berdyansk’a dogru gittiginizde gorebileceginiz tek §ey, riiz- garda donmu§ siradan bir arabadir.

«Sava§ yillarinda birinci sinif siiriicii ni§am, birinci sinif ni§an- ci ni§ani, birinci sinif sinyalci ni§am ve bir siirii ba§ka ni§anlar icat edildi. Cephede bir siirii deneyimden gegmi§ ve iistii agik ara- balarla harikalar yaratmi§ suriiciiler vardi. Bu arabalar bizim atolyeye getirildiklerinde siiriiciileri bile §a§kina gevirecek durum- da olurlardi. Kimse nasil gali§tiklarina akil sir erdirmezdi.

«Biz bir tekerlek fabrikasinda gali§iyorduk. Di§ agma, ogiitme, delgi makineleri, torna tezgahlari, giig jenerator setleri ve vulga- nizasyon ekipmanlari kam yonlarla ta§inmaktaydi. H er makine pargasi iizerinde iki ki§i gali§ir ve bunlarin her biri hig ara ver- meksizin yirmi dort saat mesai yapardi. Yemek arasinda onun ye- rine diger arkada§i gegerdi. Eger ozel gorev igin segilmi§ grup ga-

Page 184: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ii§masi yapm a sirasi onlarda ise, bu, ikinci ki§inin yirmi dort saat gali§masi anlamina gelirdi. En zor i§ m ontajdi. Vardiya siiresi be- lirsizdi. H er asker giinde bir m otor monte etmek zorundaydi. H a­va saldirisi sirasinda bile i§e ara verilmezdi. Bu bolumde gali§an- larin oliimlerine tamk oldum. Ozerinde gali§tigimiz m otora saril- mi§ bir §ekilde kar ve gamur iginde gah§irdik. Ama i§imizde en ufak bir geli§igiizellik olmazdi.

«Bir ay sonra birlik kom utani beni gergekten sinava soktu. Yirmi iig saatte monte ettigim m otor, test takimmin uzerinde sa­at gibi gali§ti ve sinavi ba§anli bir §ekilde gegtim.

«Tiim birligin oniinde okunan bir emirle gavu§ riitbesine yiik- seltildim. Sevingten gozlerim parhyordu. “ Peki §imdi bu bula§ik- lari kim yikayacak?” diye dii§iindum kendi kendime. “Uyamn! Liyonka, ko§ ve ak§am yemegini getir! Er Vasiliyev, kulaklarim- zin yikanm aya mi ihtiyaci v a r!” diye kim seslenecekti onlara.

«Bir keresinde, saniyorum Zimyovnike’deydim. Birkag saat din- leneyim diye du§iindiigiim sirada bir hava saldirisi ba§ladi. Iki saat- lik uyku keyfinden yoksun kalmaktansa olmeyi yegledim ve uyu- mak iizere sirtimi doniip kulaklarimi kapattim. Bombalar giimbiir- deyerek yakinimizda bir yerlere dii§iiyordu. Birdenbire gok yakinim- da bir giimleme sesi duydum. Yam m a bir bomba du§mii§tu. Ama patlamamifti. Eh artik uyuyabilecektim. Ve hemen uykuya daldim.

«H angi ko§ul altinda olursam olayim korku nedir bilmedim. Tek sikintim, agir hava bom bardim anlarindan sonra giiriik di§i- min agnm asiydi... Eger sava§tan be§ yil sonra, o siirekli, dayaml- maz ve nedeni bilinmeyen agrilar beni di§ hekimlerine ba§vurma- ya zorlamam i§ olsaydi, kendimi gok cesur sayabilirdim. D oktor deneyimli bir noropatologdu. Ya§imi sordu ve deh§et iginde,

“D aha yirmi dort ya§inda tiim sinir sisteminizi mahvetmi§si- niz! Bundan sonraki ya§aminizi nasil siirdiirmeyi dii§iiniiyorsu- nuz?” dedi.

«Saglikli ya§amak istedigimi, giinkii ya§amimin en zor bolumii- nii yani sava§ yillarini ve gali§ma ya§amimi geride biraktigimi soy­ledim. Sava§ sonrasi saglik sorunlarim hig bitmedi. Sava§ta dime- dim am a sivil ya§ama gegtikten sonra gok kisa bir sure sonra ek- lemlerim §i§ti, sag elimdeki dayam lmaz agrilar nedeniyle onu kulla-

Page 185: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

namaz oldum. Goz sorunum 90k ilerledi; bobregimin i§levini yitir- mi§ bir hale geldigini, karacigerimin ise gogiik oldugunu daha son­ra ogrendim. Sinir sistemim ise tamamen g6kmu§tii. Sava§ sirasin- da hep iiniversite okumayi du§lemi§tim. Bu, benim igin ikinci bir Stalingrad oldu. Universiteden bir yil erken mezun oldum. Bu da gok iyi oldu. (giinkii eger daha fazla uzasaydi, giiciim kalmayabilir ve gerisini getiremeyebilirdim. O rada da sava§ veriyordum. Dort yil askeri palto ve soluk beyaz bir asker gomlegi ile sadece bursum- la ya§ayip okumak zorunda kaldim. Ilk oglumla hidroloji egitimi- mi, ikincisiyle de gazetecilik bolumiinii bitirdim. Sava§, giiciimden gok §ey alip gotiirmiijtu. Sagligim gok zarar gormii§tu. Ikinci oglu­mun dogumuyla sol gozumii kaybettim. Oysa bir su bilimcinin bi- nokiiler gorii§e yani her iki goze de gereksinimi vardir. Ve sonugta ben ya§ama sifirdan ba§lamak zorunda kaldim.

«Biitiin bunlari size anlatm aktaki am acim §udur. Sava§ once- si ya§amimiz gok kisaydi giinkii gok gengtik. O halde bu ya§amin tiimii sava§ sonrasinda olu§mu§ demektir. Ve bu sava§ sonrasi ya§amin mutlaka am m sanm asi gerekir giinkii biz bu ya§amin anahtarim sava§ta bulmu§tuk. Insan ruhunun simrsiz olanakla- nndan oziimsedigim bir inanci sava§tan bugiine ta§idim. Ba§im- dan gegen onca olay bana §unu ogretti: Insan giiciiniin iistesin- den gelemeyecegi higbir §ey yoktur. Bu giiglii inanci ya§amim bo­yunca ta$idim...»

Fizik derslerimden birinde bize §unu ogrettiler: Demir parga- ciklariyla dolu bir kaba bir miknatis koyarsimz hemen diizgiin bir sablon 1. i^uverir. Sava§, yiizlerce degil, binlerce kizin ya§arm- 111 benzer bir $ekiide etkilemi§. Oykii anlaticilari beni affetsinler. Bu oykiilerdcn yalmzca birkagim segmek, diger diizinelerce oykii- yii yani suvaijin gimiimuzdeki gorii§ agisindan bakildiginda bile lit denli /.or ve korkung olduguna, kadinlarin nasil “ bir el bile ute$ ctmeden sava$tiklanna” dair diger oykiileri gormezlikten geimek aniainiiii ta^iyabileceginin bilincindeyim. H er ya§amin k ii'li i .mde gok anlamli oldugunu da biliyorum. Bu segme yapil-11.;i. 111 obaydi elinizdeki kitabin sonu gelmeyebilirdi ve adi da iialkm kiiabt olurdu.

Page 186: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ O R D U Y A A S K E R G E R E K I Y O R D U . . . A M A B E N H E M A S K E R O L M A K

H E M D E G U Z E L O L M A K I S T l Y O R D U M .

O kur bu boliimii gereksiz bulabilir giinkii, istemeden de olsa ba§vurulmu§ m asum geng kizlik num aralari ve kiigiik sirlar, ki- taptaki roportajlarin hemen hemen tiimiinde yer almaktadir. Ka- dinlar, «Erkek» diinyasina adim atarak «erkek» i§i olan sava§a girdikleri zaman bile kadinsiliklanni kaybetmemeye gali§tilar. Ama §imdiye dek ya§am lanm n bu cephesinden hep onemsizmi§- cesine soz ettiler, onu hep es gegtiler. Bu boliimde ise bu konuyu daha agik ve aynntih olarak anlattilar.

Sava§ta insamn giinliik ya§ami nasildir? Buna varolma da di- yebilirsiniz giinkii varolm am a hali gok ama gok yakimmzdadir. Ama insanlar yalniz sava§ ve oliim korkusuyla ya§ayam azlar; ve bu, ozellikle kadinlar igin daha biiyiik bir gergektir. Sava§in iize- rinden kirk yildan fazla bir zam an gegtigi halde, kadinlarin, o giinlere ili§kin birgok ince ayrinttyi hala ammsadiklarim gordiim. Ornegin; kahram anlarim dan birisinin cephede deneyimli bir as­ker olan kocasi, olaylari aym giin ya da ertesi giin unutup gittigi- ni, en azindan bu amlari yillarca belleginde tutmadigim itiraf et­ti. Ama kadinlar hayat verenler olduklan igin ya§amin buyiisii onlar igin kendi iginde bir deger ta§ir. O nlar cehennemde bile bundan kagam azlar. l§te bu nedenle, cephede bile kadin, kadin olarak kalm ak istedi ve oyle kalmasi da gerekiyordu.

I§te sinyal boliimii kom utani, Cavu§ Mariya Nikolayevna §i$e- lokova 'nin am lari:

«Kostebekler gibi yerin altinda ya§iyorduk. Yam mizda bazi siis e§yalari vardi. Ilkbahar geldiginde bir siirgiin koparir ve onu suya koyardik. (^evremizdeki her §eye bakar ve belki de bir son- raki giin burada olm ayacagiz diye akhmizdan gegirirdik... Gor- diiklerimizi adeta bellegimize kazimak isterdik...

Page 187: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bir kiza ailesi yiin bir elbise gondermi§ti. Kendi giysilerimizi i giyme iznimiz olmadigi halde ona gipta etmi§tik. Am a erkek olan 1 ba§?avu§, “ Ben olsam sana bir ?ar§af yollardim; daha kullani§li olurdu,” diye soylenmi§ti. £ a r§ a f ya da yastik yoktu; tahtalarin iizerinde yatiyorduk. Ama benim bir ?ift kiipem vardi ve onu sak- liyordum. Ilk kez topa tutuldugumuzda i§itme ve konu§ma yete- negimi yitirdim. Eger yeniden konu§amazsam kendimi trenin alti- na atm aya karar vermi§tim. £ o k giizel §arki soyler ve §arki soyle- meyi de severdim. Sesim birdenbire gidivermi§ti. Ama sonra geri geldi. O giin o kadar sevinmi§tim ki hemen kiipelerimi taktim. Goreve ba§ladigimda sevin? i?inde yiiksek sesle bagirdim:

“Ustegmen Yolda§, gorevli asker tekmil v e riy o r...” Ustegmen §a§kinlik i^indeydi ve,

“ Bu da neyin nesi?” diye sordu.“ Efendim ?”“ D efol!”“ Anlamadim efendim ?”“ (^abuk ?ikar o kiipeleri! Bu ne rezalet! Sen ne bi?im asker-

sin !”«Ustegmen 50k yaki§ikliydi. Hepimiz ona biraz a§iktik. O ise

bizim yalmzca asker olmamiz gerektigini soyliiyordu. Bir asker gerekliydi... Ama ben giizel goriinmek de istiyordum ... Sava§ bo­yunca hep bacaklanm dan vurulmaktan ve sakat kalm aktan kork- tum. Giizel bacaklarim vardi. Bir erkek i?in bu o kadar onemli de­gildi. Ama bir kizin sakat kalmasi onun kaderini belirlerdi.»

Cerrah Vera Vladimirovna §evaldiseva ise §unlari anlatiyor:« ... Cephede kadm lann varligi erkekleri daha soylu yapiyordu.

Sizi gordiiklerinde gozleri i§il i§il olurdu. Bir kadin hastabakicinm saglik denetimi yapacagm i ogrendiklerinde hemen giysilerini te- mizlemeye ve siginaklarini derleyip toplam aya gali^irlardi.

«Sava§in sonuna dek yiizumden giiliimsemeyi eksiltmedim. (Jiinkii bir kadimn yuziiniin giine§ gibi i§il i§il parlamasi gerekti­gini dti§uniiyordum. Cepheye yollanmadan once ya§li bir profe- sor bize §unlan soylemi§ti: «H er yaraliya onu sevdiginizi soyleme- lisiniz. Verebileceginiz en gii^lii ila? sevgidir. Sevgi korur, sevgi in- sana ya§ama giicii verir. Yarali bir adam oracikta yatiyor ve aci

Page 188: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

iginde kivram yor. O na §oyle derdik: “H aydi hayattm, haydi yaki- !jikli,” Ve o, “Hem§ire, beni seviyor m usun?” (Hepimize geng doktor ya da hem§ire derlerdi.) diye sorardi. “Elbette, ama gabuk iyile§melisin,” diye yam dardik onu. O nlar kiifredebilirlerdi ama hem§ire ve doktorlar kesinlikle nazik olm ak zorundaydilar. Sarfe- decekleri tek bir kaba sozciik bile cezalandinlirdi.

«H er haliikarda, bir kadimn sava§ta ya§ami zordur. Hem de gok zor... (^evreniz erkeklerle doluyken eteklikle kamyona bin- mek bile kolay degildir. Kam yonlar ve ambulanslar yerden gok yiiksektir. Ve siz yukan gikmak igin gabalar durursunuz!»

Telgraf memuru, er Nadejda Vasiliyevna Alekseyeva anlatiyor:« ...T re n vagonlarm da seyahat ediyorduk. Vagonda on iki kiz

vardi; yolculann geri kalani erkekti. Tren on iki on tig kilometre- de bir durup bir yan hatta dogru m akas degi§tiriyordu.

«Erkekler ate§ yakiyor, hig gekinmeden bitlerini ayikhyor ve yikamp kurulam yorlardi. Ama biz nereye gidebilirdik ki? Ancak bir siginak buldugumuzda oraya ko§uyor ve soyunuyorduk. Bir kazagim vardi; her milimetresi, her bir ilmegi bit doluydu. K or­kung durumdaydi. Ama elimden higbir §ey gelmiyordu.

«Erkeklerle biraradayken kazagi gikanp bitleri yakm am miim- kiin degildi; utam yordum . Sonunda kazagi attim ; sadece elbisey- le kalakalmi§tim. Bir istasyona geldigimizde halimi goren tam m a- digim bir kadin bana bir bluz ve eski bir gift ayakkabi getirdi.

«(^ok uzun bir sure boyle yolculuk ettik ve yiiruduk. Yine boy­le bir yuriiyu§ sirasinda aci bir soguk vardi. Ben elimde siirekli olarak bir ayna tutuyordum . Am acim , yuziimde buz yamgi olup olmadigim gorm ekti. N ihayet ak§ama dogru yanaklanm in buz- dan yandigim gordiim ... £ o k sevinmi§tim giinkii buz yamginin yanaklan beyazla§tirdigim duymu§tum am a benim yanaklarim al al olmu§tu. Buz yamgi bu ise, varsin yanaklarim hep boyle kalsin diye du§unmii§tiim. M eger ne kadar aptalmi§im. Ertesi giin ya­naklarim kapkara kesildi.»

I§te kidemsiz ba§gavu§, baloncu Anastasya Petrovna §eleg ’in am m sadiklan:

«Hepimiz on dokuz ya§inda geng kizlardik! H am am a gitmi§- tik. O rada bir de kuafor vardi. Bunun iizerine hepimiz ka§larimi-

Page 189: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

zi boyadik. Bunu goren kom utan: “ Siz buraya sava§maya mi yok- sa dans etmeye mi geldiniz,” diyerek hepimizi fena halde payladi. Gece boyunca ka§larirmzin boyasini sildik ve agladik. Kizlardan birisinin sigara i?meye kalki§tigmi am msiyorum . Kom utan fark etti ve kiza hapis cezasi verdi. (^ok sert biriydi.»

Savafta her §ey farkhdir. Farkh talepler, farkli bir odiin verme ve ruhsal hareketlilik ol^iitii vardir.

On yedi, on sekiz yaflarm daki bu ?ocuklardan, i^lerindeki ka- dinligin, ?ocukluk ve ergenlik duygularmin bir anda iistesinden gelerek, yiice, tam am en erkeksi bir gorev anlayi§ina ge^melerini nasil bekleyebilirsiniz?

Bir askeri egitim okulunun mezuniyet toplantisinda Stanislava V olkova’ya bu soruyu yonelttim. Qinkii onun sava§ sirasindaki gorevi tamamen erkek i§iydi. M adenlerde ve maden yollarinm te- mizlenmesinde, maden alanlarina ve bu bolgelere giden yollarin temizlenmesinde gorev alnn§ti. Siradan bir madenci de degildi; aym zamanda bir saha miihendisligi birliginin komutani idi. 1942 yilinda kadin madenci birlikleri tek bir simf mezun vermi§ti. Sek- sen kadin birlige kabul edilmi§ ve yetmi^ bc§i okulu bitirmi§ti. Ve hepsi cepheye gonderilmeyi istedi.

Saha miihendisligi birligi kom utani, Tegmen Stanislava Pet­rovna Volkova anlatiyor:

«Okula girer girmez simfta, saflarda ve ki§lada her yerde as­keri disiplini duyumsadim. Her §ey talimatnamelere gore yapili- yorda. Kizlara hi?bir ayricalik tamnmiyordu. Duydugumuz tek §ey “ Kes sesini!”, “ Gevezelik etm e!” sozciikleriydi. Gece olunca canimiz kadinca bir §eyler yapm ak, ornegin naki§ i§lemek ister... Ama hi^bir ko§ul altinda buna izin yoktu. Evlerimizden uzaktay- dik ve evle ilgili kaygilanm iz yoktu. Ama buna ragmen rahat de- gildik.

«Sadece bir saat dinlenme iznimiz vardi. Mektup yazabiliyor, oturup sohbet edebiliyorduk. Ama giilmek ya da yuksek sesle ko- nuijiiiak yasakti.»

«§arki soyleyebiliyor muydunuz?»«H ayir.»

Page 190: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Nigin ?»«Qiinku buna izin yoktu. Ancak emir verilirse saflarda §arki

soyleyebilirsiniz. “Solist §arkiya ba§la!” emrini almaniz gerek.»«Am a farki soylemek yasak degildi, oyle degil mi?»«H ayir. Talim atnam eye gore yasak degildi.»«Talim atnam eye ali§mak zor oldu mu?»«Hiqbir zam an ali§amadim. Tam uykuya dalarsmiz, kalk bo-

rusu qahverir. Sanki sert bir riizgar sizi yatagimzdan kaldirip ar- mi§ gibi... Hemen giyinmeye baflarsimz. Kadinlarin giysileri par- qa olarak erkeklerden qok; birini giyersiniz digeri elinizden uqar gider. Sonunda kemer elinizde tuvalete ko§turursunuz. Asker ce- ketinizi kaptigimz gibi cephanelige. O rada madenci kiireginize bir torba bulup onu kemerinize sokarsiniz, sonra fi§ek torbam zi bag- lar ve paltonuzu diigmelersiniz. Bir tiifege yapi§ir, ko§arken em- niyeti kapatir ve iiquncii kattan a§agi merdivenlerden kayarak inersiniz, bir yandan da kendinize qeki diizen vermeye qalifirsmiz. Ve turn bunlari yapm ak igin ancak birkag dakikamz vardir.

«Cephede ba§ima gelen bir olayi size anlatayim ... Botlarim ayagima ii? num ara biiyiiktii, bu nedenle parm aklarim a gelen ki- simlan yukariya kivrilmi§ti ve toz igindeydiler. Ev sahibem bana iki yum urta getirdi ve, “Giderken bunlan da gotiir; o kadar zayif- sin ki neredeyse iki pargaya ayrilacaksin,” dedi. Ama ben ona gostermeden bu iki kiiqiik yum urtayla ayakkabilanm i boyadim. Cam m 50k yum urta yemek istiyordu am a giizel goriinmek de is- tiyordum . Iqimdeki kadin baskin gelmi§ti.

«Sadece bir arkada§imiz toplantilarimiza iiniformayla katihr. Uniformasim saklayan sadece o. Asker ceketinin siirtiinerek insa- nin boynunu nasil yaraladigim , kemerin, botlann ve turn asker giysilerinin nasil erkeksi ve agir olduklanm bilemezsiniz. Ozellik­le ben o palto ve postallardan nefret ediyordum. Onlari giydigi- nizde hem iq hem di§ g6 riinu§unuziin birden degifiverdigini fark edersiniz...»

Keyifli, ne§eli anlar da olmu§tur elbette am a butiiniiyle dii§ii- nuldiigiinde cephede ya§am zordu.

Bir piyade alayinda subay olan Nikolayevna Stepanova anlati- yor:

Page 191: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Yeni uniformalarimizi aldiktan sonra bir gedikli ?avu§ bizi egitmeye ba§ladi:

“Ayak burunlari hizaya!”«Ayakkabilanm izin burunlarini hizaladik am a kendimiz hiza­

ya girememiftik giinkii bodanm iz kirk ya da kirk bir numaraydi.«Gedikli ?avu§ yeniden,“H izaya, ayak burunlari h izaya!” diye bagirdi. Yine olmadi.«(^avu§ bir kez daha,“Acemiler, hizaya girin!” dedi am a yine bir sonu? alam ayinca

avazi ijiktigi kadar haykirmaya ba§ladi ve,“ Gomleklerinizin ceplerine ne koydunuz?” diye sordu. «Giilu§tiik.«Gedikli <javu§, “Kesin giilm eyi!” diye bagirdi.«Bize dogru ve yerinde selam vermeyi ogretebilmek i?in sandal-

yeden posterlere kadar her §eyi selamlatti. Zavallicik bizden ?ok ?ekti...

«§ehrin birinde hamama dogru diizenli adimlarla ilerliyorduk. Erkek askerler erkek kismina, kadin askerler de kadin kismina gir- diler. Bizi hamamda goren §ehrin kadinlari ellerine ne ge^erse onunla ?iplakliklarmi gizlemeye ?ah§iyor ve, “H am am a askerler geliyor!” diye bagiriyorlardi. Asker iiniformasi giydigimiz ve sa?la- rimiz erkek tra§i oldugu i?in bizim kiz mi erkek mi oldugumuzu anlamak ?ok zordu. Bir keresinde tuvalette bir kadin erkek milise,

“Bizim boliim neresi?” diye sormu§tu.«Bunun uzerine adam birden, “ Hey baksamza, bunlar k iz!” di­

ye bagirmaya ba§ladi.“Kiz ne demek! O nlar a s k e r ...” yanitim aldi.»Bella Isakovna Ef§tayn bir Beyaz Rusya gazetesinde daktilog-

raf olarak ?ali§iyor. Sava§ sirasinda keskin ni§anci olarak gorev yapmi§. Komik goriinen oykiisiinu anlatirken siirekli olarak goz- leri doluyordu.

«Ikinci Beyaz Rusya cephesine geldik. Bizi bolge karargahinda tutm ak egilimindeydiler.

“Siz kadinsimz. Cephede ne i§iniz v ar?” diyorlardi. “ Bizler kes­kin ni§anciyiz. Bizi cepheye yollamalisiniz,” dedik. “Sizi bir alaya gonderecegiz. Albay iyi bir adam dir; kizlan kollar,” dediler.

Page 192: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Kom utanlarin hepsinin birbirine benzemedigini bize aqikqa anlattilar.

«Albay bizi §u sozlerle kar§iladi:“ Kizlar buraya sava§maya geldiniz, eh o halde ba§ka bir §ey

yapmamalisiniz. E traf erkek kaym yor. Hiq kadin yok. Birqok ta- libiniz olacak kendinizi a§agilatm aym . Kizlar, sava§... yani... Al­lah kahretsin, bunu size nasil anlatayim bilmem k i...”

«H ala masum oldugumuzu fark etmi§ti.«Geceyi bir Alman koyiinde, bir §atoda geqirmemiz gerekiyor­

du. §atoda bir siirii oda ve salon vardi. Ama ne odalardi onlar! G ardroplan giizel giysilerle doluydu. Hepimiz kendimize birer el- bise seqtik. Ben sari bir elbiseyi ve bir sabahhgi 90k sevmi§tim. Sa- bahlik o kadar giizeldi ki. . . Uzun-ve incecikti... Tiiy gibiydi. Ama qok yorgunduk ve yatm a zamani gelm i§ti... Ho§umuza giden el- biseleri giydik ve hemen uykuya daldik. Ben elbisemin iizerine sa- bahligimi giydim ve yattim . Sabah kalktik, her §eyi orada birak- tik; yine asker gomlegimizi ve pantolonum uzu uzerimize geqirdik. Bir §ey almamiz yasakti. Sadece bir ka§ik almamiza izin veriliyor- du, o k ad ar...

«Bir keresinde terk edilmif bir §apka diikkamndan kendimize birer §apka seqtik ve 90k kisa bir siire de olsa onlari giyebilelim diye gece oturarak uyuduk.

«Cephe kam eram am m n bizi qekmek yerine qarpifm alan ve birliklerin demir aksamim filme almasi gerqekten biiyiik kayipti.»

Aslinda, o kahramanlik giinlerinde giinliik ya§am 90k siradan ve basit geliyordu. Yillar geqtikqe insana bazi olaylar ve ayrintilar onemli, bazilan ise onemsiz goriiniiyor. Bugiin insan belleginin bu ozelligine hala yanan m ... Ki§isel olan one qikiyor. Gerqi bu da in­sana ozgii bir §ey. Insanlik di§i o ko§ullarda buna insanca bir yo- nelim de diyebilirsiniz.

Telgraf memuresi Zinayda Prokofyevna G om oreva’nm, alay- daki tiim kizlann “B aba” dedigi Albay Ptitsin’i §iikranla anmasi- mn nedeni de kam m ca bu durum dan kaynaklam yor.

«Bizi kolluyor ve bizim kadin yiireklerimizi anhyordu. M osko- va yakinlanndaydik ve geri qekiliyorduk. Korkung giinlerdi. Bu­na kar§in o bize §oyle dedi:

Page 193: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“Kizlar, M oskova yakin sayilir. Bir kuafor getirtecegim. Ka§- lannizi ve kirpiklerinizi boyatin, sa^larimzi kivirtin. Giizel goriin- menizi istiyorum .”

«Ve ger^ekten bir kuafor getirtti. Ka§larimizi boyattik, sa?la- rimizi kivirttik. ^ok sevinmi§tik.»

O kadinsi nitelik -yani gbriinii§iinuz- bazen sadece a?lik, yor- gunluk ve uykusuzlugun degil am a oliim korkusunun bile online ge^ebiliyor.

I§te saglik gorevlisi Sofiya Konstantinovna D ubnyakova bir sava§ amsinin yukarda belirtilen yanim ammsiyor:

«Ladoga goliinde yogun ate§ altindaydik. H er yan su i^indey- di ve yaralandigimz an kendinizi suyun dibinde buluyordunuz. Yaralidan yaraliya siiruniiyor ve yaralarim sarm aya ?abaliyor- dum. Birisinin bacaklan par?alanmi§ti ve bayilmak iizereydi. Y a ­nina ula§tigimda beni itti ve elini torbasina soktu. A?ti ve acil du­rum i?in sakladigi tayimm ?ikarm aya ?ali§iyordu. Buz iizerinde siirekli saldirida bulunmak iizere yola ?iktigimiz donemlerde bize tayin veriliyordu. Yaralarim sarm ak istedim ama el yordamiyla • ?antasim kari§tiriyor ve bana izin vermiyordu. Erkeklerin a?liga dayanmasi her nedense ?ok zordu.

«Ama bizler daha farkli dii§iiniiyorduk. Ben oldiigiim zam an ?irkin goriinmekten korkuyordum . Tek istegim bir top mermisi- nin beni par?a parga etmemesiydi... (^iinkti insanin ne hale geldi­gini gorm u§tiim ...»

«£am urun i?inde ko§uyorduk ve insanlar siirekli olarak ?am u- ra dii§iiyorlardi. Tannm , o ko§ullarda olmek kadar feci bir §ey ola- maz. Bir gen<j kiz ?am urun i?inde oylece nasil uzamp kalabilir ki?

«Ama Or§a korulugunda, kii^iiciik ?alilar ku§kirazlan ve m a- vi kardelenlerle doluydu ve tiim ?ayirlar m asm aviydi... Insan ole- cekse bu ?i?eklerin arasinda olmeliydi! I§te on yedi ya§inda ve an­cak boyle bir oliimii hayaledebilen kiigiik bir aptaldim .» (Izci er Liyubov Ivanovna O sm olovskaya)

Bir ya da iki ay degil ama i?inde yillarca ya§adiklari o ko§ul- lari, omuzlarindaki fiziksel ve ruhsal stresin agir yiikiinii ve her giin kar§i kar§iya geldikleri tehlikeleri dii§iiniin. Buna, bir de ki- §inin kendisine ayirdigi her dakikanin ?alinmi§ sayildigi o giinle-

Page 194: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

rin oldukqa farkli anlayi§ini da ekleyin. Ancak o zaman bu kadin- ca duygulari, genqligin bu qekici yonlerini kaybetmeme qabasimn onlara nelere mal oldugunu anlayabiliriz...

Konunun bu yoniinii Bir Po-2 uqagi pilotu olan Aleksandra Sem yonovna Popova 90k iyi tanim liyor. Ama ben daha once Sov- yetler Birligi’nin kahram an test pilotu iinlii M ark Galley ile yapi- lan bir §oyle§iden bazi ahntilar yapm ak istiyorum:

«Bir u<ju§u nasil tam m larsim z?»«Hafif-makinali tufekler de dahil olmak iizere diifman uqaksa-

var filosunun her kalibreden silahlarmin ate§iyle kar§i kar§iya gel- mek demektir. (Po-2 bazen sifir yiikseklikte bile olabilecek kadar alqaktan uqardi.) Dii§manin gece hiicum filosu, gozleri kor eden aram a i§iklan ve kar, sis, buz, alqak bulutlar gibi hafif bir uqagin kanatlanm n bir uqtan digerine savrulmasina ve uqagin denetiminin adeta elinizden kayip gitmesine neden olan kotii hava ko§ullari de­m ektir... Ve bunlann tiimiinun kiiqiik, yava§ ve bir kibrit kadar ko- lay ate§ alabilecek bir P o-2 ’de ya§anmakta oldugunu dii§iinun...»

«Pek bilemiyorum am a kizlarin uqmasina izin vermek gerekli miydi ?»

«Am a ben onlarin bu konudaki ba§arilarina sonsuz hayranlik duyuyorum .»

N azi basim, Sovyet kadin pilotlanm n cezaevlerinden saliveril- mi§ kadin haydutlar olduklanm iddia etmi§ ve onlardan «gece ca- dilari” diye soz etmi§ti.

Gerqekten de oyleydiler.Yessentuki’deki herkes A leksandra Sem yonovna Popova'y\ ta-

m r. Onu evinde bulamadim. Kom §ulan bolgesel tarih miizesinde olabilecegini soylediler:

«Emekli olduktan sonra onu ba§ka bir yerde bulmamz olanak- siz. Birqok ziyaretqisi oluyor ve hepsi de onunla tam§mak ve go- rii§mek istiyor. Bir keresinde M oskova’ya uqtu ve havaalam nda- ki kontrol noktasinda onu durdurup sordular:

“(Jantam zdaki bu metal §eyler nedir?”«(^antada sadece m adalyalarla dolu bir ceket vardi. Onun ka­

dar m adalya ve ni§am olan 90k az insan vardir.»

Page 195: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ger?ekten de Aleksandra Semyonovna’yi miizenin ufak odala- rindan birisinde, bir ?ocuk i?in m or renkli bir §eyler orerken bul- duk.

«Duzenlenmi§ turlarin olmadigi giinler dinleniyorum. Giinde iki ii? tur, benim i?in sava§i iki ya da ii? kez yeniden ya§amak an- lamina geliyor. Eger sinirlerinizi dinlendirip sakinle§mek istiyor- samz orgii ormelisiniz. Bunu bana bir arkada§im onerdi,» diyerek durumunu a?ikladi. Biiyiik gii?lii ellerinde §i§ler, oyuncak gibi duruyordu.

R otaci, muhafiz alayi tegmeni, Aleksandra Sem yonovna Po­pova anlatiyor:

« 1 9 4 2 Mayisinda cepheye u?tuk ve bir Po-2 u?aginda gorev- lendirildik. Savaftan once u?u§ kuliiplerinde egitim amaciyla kul- lamlan bu u?aklardan askeri am a?lar i?in yararlamlabilecegi ha- yal bile edilemezdi. U?aklar aga?tan yapilmaydi, iistlerindeki kontrplak tamamiyla ince ve sik dokunmu§ bir bezle kaplanmi§- ti. Tek bir vuru§la tutu§abiliyordu ve daha yere inmeden kiil olu- veriyordu. U?agin tek dayamkli metal boliimii m otoruydu.

«Ancak sava§in sonuna dogru bizlere para§iit verildi ve rota- cimn kabinine bir makineli tiifek yerle§tirildi. O tarihten once ka- natlarin altindaki dort bomba askisimn di§inda u?akta hi? silah yoktu.

«Herkes bu ko§ullara nasil dayandigimizi soruyor. A nlata- yim...

«Emekli olm adan once hasta oldum. Nedeni ise ?ali§madan nasil durabilecegim dii§iincesiydi. D oktor geldi ve elektrokardi- yogram alindi. D oktor hi? kalp krizi ge?irip ge?irmedigimi sordu. “Ne krizi?” dedim ona. “Kalbiniz yaralardan olu§an bir kiitle gi­bi,” dedi.

« 0 yaralar sava§in iiriinleriydi. Hedefin iizerinden u?tugunuz- da tepeden tirnaga sarsilirsimz. Altimzdaki ate§ -av ci u?aklari ve u?aksavarlann ate§leri- nedeniyle tiim viicudunuz titrer... Bazi kizlar alayi terk etmek zorunda kaldilar ?iinkii dayanam adilar. Genellikle geceleri u?ardik. Kisa bir siire bizleri giindiiz gorevle- rine aktarm ak istediler am a bu istek hemen reddedildi. P o -2 ’leri- miz tiifek ate§iyle vuruluyordu.

Page 196: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Gecede yaklafik on iki uquf yapiyorduk. Pokrifkin’i bir hiicum iloniifii gordiim. Giiglii bir adamdi ve bizler gibi yirmi ya da yirmi uq ya§larinda degildi; Buna karfin yakit dolumu sirasinda bir ma- kinistin onun gomlegini qikarip siktiginda gomlekten yagmur altin­da kalmif bir insaninki gibi su siiziildugiinu gordiim. H ava hiicu- inunun iizerimizdeki etkisini diifiiniin. H er u$u§ donii§unde pilot kabininden qikamayacak halde olurduk ve bizi di§an qekip qikarir- lardi. H arita torbalarimizi bile ta§iyamaz, siiriiklerdik.

«Bir gorev bittigi zaman bir uqak yerde ancak birkaq dakika du- rur, sonra tekrar havalanirdi. Kiz pusatqilanmizin nasil qahftiklari- ni bir diifiiniin! O birkaq dakika iginde uqaklarin dort bomba ta§i- yan bolmelerini doldurmalan gerekiyordu. Bu ise dort yiiz kilonun elde ta§inmasi anlamina gelmekteydi. Sava§ boyunca viicut kendisi- ni oyle bir orgiitlemifti ki bizler adeta artik kadin degildik... Kadin- ca fonksiyonlarimiz yok olmuftu... N e demek istedigimi anliyorsu- nuz degil m i?.. Sava§tan sonra bazilanmizin hi$ qocugu olmadi...

«Hepimiz sigara iqiyorduk. Ben de iqerdim. Sigara insam biraz olsun sakinleftiriyordu. Gorevden yeni dondiiniiz, tir tir titremek- tesiniz, sigarayi yakar ve sakinlefirsiniz. Pantolon, asker gomlegi ve deri ceket giyerdik. Ki§in ise deri ceket yerine kiirk ceket giyer- dik. Isteseniz de istemeseniz de hareketlerinize ve yiiruyufuniize bir erkeksilik sinerdi. Sava§ sona erince bizler igin haki elbiseler di- kildi. Birdenbire kendimizi genq kiz gibi hissettik...»

Aleksandra Semyonovna Popova, Kerq, Sivastopol, Brest, V ar- §ova ve Berlin’de tam 3 6 5 kez goreve gikti. Savaftan sonra otuz yil jeologluk yapti. Elli ya§inda bu meslegi birakip yeniden okudu ve tarihqi oldu...

«Z am an ilerledikqe artik iyi bir jeolog olam ayacagim i anladim. Iyi bir jeolog siirekli olarak sahada olmalidir am a benim eski gii- ciim kalm am ijti. §imdi geng insanlarin arasindayim ve bir ogret- menim. O nlar insanin yaflanm asim onliiyorlar. Bizim alaydan Zenya Zigulenko, 5 4 yafinda Devlet Sinema Enstitiisii’ne girdi ve yonetmenlik fakiiltesinden mezun oldu. §imdi alayimizla ilgili bir film yapiyor... I§te biz boyle kizlarla birlikte $ali§tik...»

Uluslararasi Florence Nightingale altin madalyasim almasiri- dan birkaq giin sonra Sofiya Adam ovna Kuntseviq’le kar§ila§tim.

Page 197: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Otuz yildir ?ali§tigi Minsk Teknoloji Enstitiisii’niin kiitiiphane- , sindeydi.

«Bir ba§kasi olsaydi ?oktan eve d6nmii§tii am a ben hala bura- dayim. H er zaman yapacak bir i§ vardir. Evde yalniz ba§inayim i ama burada kitaplarla birlikteyim...» Aldigi oduller, Altin madal- J yasi ve diplomasi, burada, katalog kartlanyla bir arada ^ekmece- lerde duruyor. Sofiya sava§ fotograflarinm ve cephe gazetelerinin kopyalarmi da saklami§.

«Dogrusunu isterseniz benim turn ya§armm burada ge^iyor. Insanlann arasinda...» dedi. j

Bir piyade boliigiinde saglik gorevlisi olan Ba§?avu§ Sofiya ' A dam ovna Kuntseviq anlatiyor:

«Gen?ler beni kutlamaya geldiklerinde, sava§ fotograflannda I ?ok ufak tefek goriindugiimii, 1 4 7 yarali erkegi cephe gerisine na­sil ta§iyabildigime ?ok §a§irdiklarim soyliiyorlar... Kimbilir belki de 2 0 0 ki§iyi ta§idim. Ben de saymadim, diger arkada§lar da. Hi^biri- ' miz boyle §eylere onem vermezdik... Bir sava§ vardi, insanlar yara- I liydi; orada oturup not alacak halim yoktu herhalde. Hi?bir zaman ' saldirmin bitmesini beklemedim, ?arpi§ma siirerken siiriiniir ve ya- • ralilari toplardim. Eger agir yarali birisine yeti§mekte bir iki saat | gecikecek olursam artik onun i?in yapacak bir §ey kalmazdi.

«U9 kez yaralandim ve ii? kez ruhsal ^okiintii ge^irdim. Insan­lar sava§ donemlerinde farkli §eyler hayal eder. Bazilari eve donii- §iin, bazilari ise Berlin’e ula§mamn hayalini kurar. Benim istedi- gim tek §ey, ya§ giiniime dek ya§ayabilmekti ^iinkii o yil on seki- zimi dolduracaktim . Nedense on sekizimi doldurm adan olmekten korkuyordum . Pantolon giyiyordum ve ba§imda bir subay §apka- si vardi. Giysilerim hep parampar^aydi ?unkii siirekli olarak sir- timda bir yarahyla dizlerimin iizerinde siiriiniir dururdum.

«Bir giin bu siiriinmelerin son bulacagina ve ayaklarimin iize- rine dikilip yiiriiyebilecegime inanamazdim. Am a bunun hayalini kurar dururdum. Bir giin boliik komutani geldi, beni gordii ve, “Bu oglan ?ocugu kim? Bunun ne i§i var burada? Onu okula gon- dermelisiniz...” dedi.

«Yeterli sargi bezi olmadigini am m siyorum ... Mermi yaralari o kadar berbatti ki, bir ilkyardim malzemesinin tiimiinii tek bir ya-

Page 198: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ranin tedavisinde kullamyorduk. Ig gama§irimin tiimunu pargalara ayirir ve gocuklara §oyle derdim: “Haydi bakalim, hepiniz ig gama- $irlarimzi ve fanilalarmizi gikartin; olmek iizere olan yaralilarimiz var.” Ig gama§irlarim gikarir ve §eritler halinde pargalara ayirirlar- di. Onlarla birlikteyken hig utanm a duygusuna kapilmazdim giin- kii erkek karde§im gibiydiler ve onlarla bir oglan gocugu gibi ya§a- dim. Uglii gruplar halinde kolkola yiiriirduk, ortamizdaki bu yiirii- yii§ sirasinda birkag saat uyurdu, sonra yer degiftirirdik.

«Bir yil once Yugoslavya’ya davet edilmi§tim. O rada bir surii tanidik m ezara rastladim ... Fotograflardaki yiizler o kadar gengti ki... Hepsi topragin altindaydilar... H er mezarin oniinde tek tek diz goktiim ...»

Bir keresinde dort eski kadin asker biiromda bulu§tular. Klara Sem yonovna Tihonovig, Mariya N esterovna K uzm enko, Klara Va- siliyevna Gonqarova ve Mariya Sem iyonovna Kaliberda. Minsk, Borisov ve Vitebsk’den geliyorlardi. Once eski giinleri andilar; bir siire sonra konu§ma ki§isel ve kadinlara ozgii konulara yoneldi. Ve bu ki§isel, ufak anilarla dolu sohbet birdenbire 90k insanca bir bi- gime biiriindu ve onemli olaylari aydinlatir duruma geldi. Giinliik ayrintilarin otesine gegti. Bu nedenle kitaptaki oykiilere bunlari da eklemeye karar verdim. I§te ugaksavar topgusu, (^avu§ Klara Sem ­yonovna Tihonovig’in konu§masindan bir alinti:

«Gegenlerde geng birisi bana sava§a katilmanin erkek i§i oldu­gunu soyledi. H ayir, o bir insanlik goreviydi. Sava§ patlam ifti, ben norm al ya§antimi siirdiirmekteyken kom§um bir mektup aldi. Ko- casi yaralanmi§ti ve hastanedeydi. O zaman §oyle dii§iindum: O adam yaralanm i§, peki onun yerini §imdi kim alacak? Kolunu kay- betmi§ bir adam geri donmu§, peki onun yerini kim alacak? Bir mektup yazdim ve beni orduya alm alan igin yalvardim. Bizler i§te boyle yeti§tirilmi§tik. Ne gerekiyorsa yapm ak iizere... Sava§ ba§la- mi§ti ve bizler de bir bigimde yardimci olmaliydik. Eger hem§ire gerekiyorsa hem§ire olacaktik. Eger ugaksavar topgusu gerekiyor­sa ugaksavar topgusu olacaktik. Duygularimz ya da katlanmamz gereken §eyler bir kenara birakilmaliydi.

«Cephedeki kadm lar erkekler gibi olmak istediler mi? Evet, ba§langigta hepimiz bunu gok am a gok istedik. Saglarimizi kisacik

Page 199: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

kestik hatta yuriiyu§umuzu bile degi§tirdik. Ama daha sonra? As­ia! Daha sonraki gunlerde sa?imizi boyam ak istedik, §eker yeme- dik ama onlarla per?emlerimizi bigimlendirdik. Sa?imizi yikamak i?in bir m a§rapa su bulsak mutlu oluyorduk. Uzun yiiriiyii§lerden sonra yumu§ak otlar arar bulurduk. Sonra bu otlari par?alar ve yemye§il oluncaya dek onlarla ayaklarimizi ovardik. Biz kizlann kendimize gore ufak tefek farkli davram§larimiz vardi. Eger ba§- ?avu§ biraz ya§lica ve halden anlayan biriyse yedek i? ?am a§irla- rina el koymazdi. Ama gen? bir ba§?avu§ onlarin tiimiinu atardi. Insamn bazen giinde iki kez ?am a§ir degi§tirmesi gerekiyor; aslin- da bu bir liiks degildi. Fanilalarimizin kollarim yirtar ve bunlan ozel durumlarda kullanmaya ?ali§irdik am a alti iistii iki tane kol eder. Iki fanila olsa dort kol eder...»

I§te u?aksavar topgusu, er Klara Vasiliyevna G ongarova ’nin anlattiklari:

«Sava§tan once askerlikle ilgili her §eyi severdim ve bir u?u§ okuluna ba§vurarak katilim ko§ullanni ogrenmek istedim. Aske- ri iiniforma bana yaki§iyordu ve disiplin, diizen gibi kisa ve sert emir sozciiklerini seviyordum. Oysa u?u§ okulundan gelen yam t- ta: “Once orgiin egitimini tam am la,” diye yazm aktaydi. Ku§ku- suz benim gibi duygulari olan birisi sava§ patladiginda evde du- ramazdi. Ama aktif hizmete alinmadim. O n altismdakiler i?in boyle bir §ey olanaksizdi. Askeri komiser bana, daha sava§ ba§lar ba§lamaz benim gibi re§it olmami§ ?ocuklan cepheye gonderdik- leri takdirde dii§manm Sovyetler Birligi hakkinda neler diifiinebi- lecegini sorgulayip sorgulamadigimi sordu.

“Dii§manla sava§m ahyiz,” dedim.“Sizler olm adan da dii§mam ezecegiz,” dedi.«Ofisi terk etmeyi reddettim ve boyum ?ok uzun oldugu i?in

higkimsenin on alti yafinda olduguma inanm ayacagim soyleyerek onu ikna etmeye ?ali§tim. “On alti degil am a onsekiz yazin,” “§imdi boyle konu§uyorsunuz am a ilerde acaba aym §eyleri soy- leyebilecek misiniz?” dedi.

«Ama sava§ bittiginde i?imde tek bir askerlik hevesi bile kal- mami§ti. H er nedense bu konuda elimden hi?bir §ey gelmiyordu. Giinliik ve kadinsi herhangi bir §ey giyebildigim giinden bu yana

Page 200: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

haki renkli her §eyi gikarip' attim . Halen pantolona kar§i bir tik- sinme duygum var. O rm anda m antar toplam aya giderken bile pantolon giyemiyorum; pantolonun hi§irtisim bile duymak istemi- yorum. Ye§il ya da haki rengi sevmiyorum. Sanki sava§ biter bit- mez derin bir ohh gektim ...»

Klara Vasiliyevna Gongarova kendisinin yani geng bir kizin oniinde, kendi kendini suglayan, yorgun bir askeri komiserin soz- ciiklerini anim siyor: «§imdi boyle konu§uyorsun ama daha sonra acaba yine boyle mi dii§iineceksin?» Sava§ potasmin igine gence- cik kizlari yollam ak onun igin hig de kolay degildi. Kizlar ba§lari- na neler gelebilecegini bilmiyorlardi. Ama onun gibi muvazzaf bir subayin tiim olup bitenden haberi vardi. Kadinlarin da sava§a so- kulmasindan dolayi olu§an sugluluk duygusu birgok erkek tara­findan payla§iliyordu.

Pusatgi Ba§ga>'u§ Mariya N esterovna K uzm enko anlatiyor: «Askeri okulu bitirdigimiz giin birliklere gonderilecek acemi

erlerin egitimini diizenleyen “satin ahcilar” (onlara boyle denili- yordu.) bizi gormeye geldiklerinde sava§a ili§kin bazi §eyleri sez- dik. Hepsi erkekti ve bizim igin uzuldiiklerini agikga goriiyorduk. Birbirimize baki§lanmiz gok farkliydi. Biz cepheye gitmek ve yi- gitligimizi kanitlam ak igin yamp tutu§uyorduk. O nlar ise yorgun- dular ve gidecegimiz yerin nasil bir yer oldugunu bildikleri baki§- larindan okunabiliyordu.

« 8 7 0 . Uzun Menzilli Bom bardim an Ugagi Birligi’nde yalmz yirmi iki kadin vardi. Evden iki ya da iig gama§ir getirmi§tik. Z a- ten bombalandigimiz ya da kagtigimiz igin yanimizda fazla bir §e- yimiz de yoktu. Erkekler nakliye noktasina gittiklerinde orada ge- rekli §eylerle donam yorlardi. Am a bizim igin higbir §ey yoktu. Bi­ze verilen bilekliklerden siityenlerimizi ve uzun donlarimizi diki- yorduk. Kom utan durumu fark etti ve azari yedik.

«Am a giyeceklerimiz o kadar azdi ki. Bir keresinde erkekler gomleklerini dallarin iizerine asmi§lardi. Gizlice gittik ve onlari a§irdik. D aha sonra gomlegin ba§ina geleni tahmin eden erkekler,

“Ba§gavu§, bize biraz daha gama§ir ver. Kizlar bizimkileri al- m i§...” diyerek giildiiler.»

Page 201: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Sinyalci Ba§?avu§ Mariya Sem iyonovna Kaliberda anlatiyor: «Onlarla e§it olmak istiyorduk. Erkeklerin “of be, bu kadinlar

d a ...” demelerini istemiyorduk. Bu nedenle onlardan ?ok daha fazla ?abaladik. H er §ey bir yana, en az onlar kadar iyi oldugumu- zu kamtlamamiz gerekiyordu. <Jok uzun bir sure: “§u kadinlar, yakinda sava§maktan bikacaklar,” sozlerinde ifadesini bulan o ezici, iistiin tavra katlanmamiz gerekmi§ti. Elbette bir kadimn ka- fasinda bir erkekten ?ok daha fazla dii§iince doner dola§ir; sava§ onun i?in ?ok daha zordur. Fizyolojisi de, psikolojisi de farkhdir.

«Iki yiiz kadar kiz yiiriiyorduk. Yazdi; 50k sicakti ve yiiriidiik- ?e arkamizda biraktigimiz kumun iizerinde kirmizi noktalar olu- §uyordu. Bu ko§ullarda neyi nasil gizlersiniz? Askerler arkamiz- dan geliyorlar ve hi?bir §ey gormemi§ gibi davraniyorlardi. Bir ge- ?ide gelinceye dek kirk kilometre kadar uzun bir yolu yiiriidiigii- miizii ammsiyorum. O raya ula§tigimizda bom bardiman ba§ladi. O denli agir bir bombardimandi ki herkes bir yer bulup saklanma- ya ?ali§ti. Ama ben bir §ey duymadim. Siiriinerek bir teknenin al- tina girdim ve ba§tan a§agi sirilsiklam oluncaya dek orda otur- dum. Artik bom balardan korkm uyordum. l§te boyle ya§iyorduk... Hepimiz ii§iittuk ve hastalandik. Bugiin hi^birimiz saghkli degiliz. Bir kadin narin yapilidir, bilirsiniz. Sava§ yalniz gen^ligimizi biz- den almakla kalmadi, ?ogumuzun anneligini de ?aldi. Bir kadimn en biiyiik sevincini sava§a katilan kizlardan kopanp aldi...

«Ama olmedik. Kader bizi boyle odiillendirdi. Onceleri cadde- lerde yiiriiyor, radyoyu a?ip dinliyor ama zaferi kazandigimiza bir tiirlii inanamiyordum. Ordudan ayrilmadim, yakla§ik kirk yil hizmete devam ettim. Emekli olali sadece bir yil oluyor.

«Ama bugiiniin sava§i 90k daha korkun?. (^ocuklarim ve to- runlanm i?in korkuyorum .»

Minsk bolgesinde Treskov§?ina koyiinde dinledigim bu oykii- ler sanki birbirinin devam i...

M uhafiz alayi tegmeni, asistan doktor A nna Nikolayevna Hrolovig anlatiyor:

«Latviya kurtarilmi§ti ve biz Dogovpil yakinlarindaydik. Gece olmu§tu. Kisa bir §ekerleme yapm aya hazirlamyordum ki nobet- ?i erin, “Dur! Kim var o rad a?” diye seslendigini duydum. Ve yak-

Page 202: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ia§ik on dakika sonra kom utan beni gagirdi. Yeralti siginagina gittim. Birkag asker ve sivil giyimli birisi vardi. O adami 90k iyi ammsiyorum . Yillarca sadece haki elbiseli insan g6 rmu§tum ama bu adam pelu§ yakali siyah bir elbise giymekteydi. Bana, “Yardi- ina ihtiyacim var. Iki kilometre kadar otede karim yalmz ve do- gurmak iizere,” dedi.

«K om utan, “ Orasi tarafsiz bolge. Gidebilecek misin? Tehlike- li oldugunu biliyorsun,”dedi.

“Bir kadin doguruyor. O na yardim etmem gerek,” dedim.«H afif makineli kullanan be§ asker bana e§lik ediyordu. Yam -

ma biraz bandaj ve kullanilmami§ birkag bileklik aldim. Ve yola giktik. Bom bardim an altindaydik. Tepemize bom balar yagiyordu. Orman o kadar karanlikti ki ay bile gorunmiiyordu. Sonunda bir yapi silueti goriinur gibi oldu. Bu bir giftlik binasiydi. Igeri girdigi- mizde eski piiskii giysiler iginde yerde yatan bir kadin gordiik. Ko- casi hemen pencereleri karartm aya ba§ladi. Makineli tiifekli asker- lerden ikisi avluda, ikisi kapida bekliyor, biri de bana i§ik tutuyor- du. Kadin 90k aci gekiyordu ve iniltilerine zor hakim oluyordu. Ona siirekli olarak: “Bak cam m , biraz daha dayan. Bagirmamali- sin. Biraz daha dayan. Burasi tarafsiz bolge. Eger dii§man bizi du- yacak olursa bom balam nz,” diyordum. Ama askerler gocugun diinyaya geldigini duyar duymaz yava§ga adeta fisilda§ircasina “H u rra !” diye bagirdilar. Cephede bir gocuk dogmu§tu!

«Su getirdiler am a kaynatacak yer yoktu. (^ocugun viicudunu soguk suyla sildim. Onu bilekliklerle sardim. Evde kadinm iistiin- deki eski piiskii giysiler di§mda bez namina higbir §ey yoktu.

«Bu eve gok kez gidip geldim. Siirekli saldiri ba§ladigi igin bu onlari son ziyaretimdi.

“Artik gidiyorum. Sizi gormeye gelemeyecegim ,” dedim.«Kadin kocasina Letonya dilinde bir §eyler soyledi. O da bana

terciime etti:“Karim adimzi soru yor.”“A n n a.”«Kadin yine bir §eyler soyledi ve kocasi,“ (Jok giizel bir adiniz oldugunu soyliiyor. Kizimiza sizin onu-

runuza Anna ismini verecegiz,” dedi. Kadin biraz dogruldu. Hala

Page 203: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yataktan kalkamiyordu. Sedef kakmali bir pudra kutusu gikardi ve bana verdi. Sahip oldugu tek degerli §eyin bu kutu oldugu agikga belliydi. H er tarafa bom balar dii§iiyordu ve ate§ altinday- dik. Kutuyu agtim ve gecenin iginde etrafa bir pudra kokusu ya- yildi... Nasil anlatsam bilemiyorum... §imdi bile du§iindiikge igimden aglamak geliyor... Pudramn kokusu, sedef kutunun ka- pagi. Savafa dogan bir bebek... Bir kiz... Olay evcil ve ailevi bir §eydi. Bir kadimn gergek ya§antisina ozgii bir §ey...»

Kadinliklarim yitirmemek ve bunun igin miicadele etmek zo- rundaydilar. Bu arada da korkm am ak, aglam am ak, her §eye da- yanm ak, sava§mak zorundaydilar giinkii asker olabileceklerini ve erkeklerle e§it olduklarim da kam tlam alari gerekiyordu. Bugiin igin bunlar inamlmaz gelebilir am a o giinlerde bir kadin havaci boliigii cepheye geldigi zam an, onlara iki hafta boyunca tek bir gorev verilmedigi olmu§tur. K ara kuvvetlerinin yeterli hava des- tegi olmadigi halde biitiin bir boliik daha sonra 4 6 . M uhafiz Des- tek Boliigii’ne donii§en bu boliik, cepheye ula§mi§ ve gorev veril- memi§ti. Peki neden? I§te kadimn sava§masi gereken durum lar- dan birisi de buydu...

Pilot Natalya Kravtsova cephedeki ilk giinlerini §oyle anlatiyor:« ... Cephedeki ilk giinlerimiz hig de kolay degildi. Hig beklen-

medik durumlarda zorluklarla karfila§iyorduk. H er tiirlii ko§ula; lslak siginaklarda uyumaya, siirekli olarak top ate§inin sesiyle ya- §am aya, ii§iimeye ve ag kalm aya, kisacasi hayal edilebilecek her tiirlii yoksunluga kar§i hazirlikliydik. Ama kar§ila§mayi ummadi- gimiz tek §ey bize giivensizlik duyulabilecegiydi.»

Kadin tankgilar, kadin gemiciler ve istihkam miifrezelerinin kadin kom utanlari aym giivensizlikle kar§ila§tilar.

D oktorlar ve sinyalciler toplumun gegerli deger hiikiimlerine uyuyorlardi am a diger mesleklerden olan kadinlar psikolojik bir engeli a§mak zorundaydilar. Qiinkii toplum bu gorevlerin kadin i§i olmadigim dii§iiniiyordu.

Kiev’den, savaf sirasinda M oskova donanm a cephaneliginin boliik komutanligim yapm if olan Albay Taysiya Petrovna Ru- denko-§evelyova ’dan bir mektup aldim. O rdudan yarbay riitbe- siyle emekli olmu§. I§te yarbayin mektubunda yazdiklan:

Page 204: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«D onanm ada bir kadimn bulunmasi yasaktir. H atta bu anor- mal goriiliir. Gemiye ugursuzluk getirecegi varsayilir. Fastov ya- kinlanndaki bir koyde dogmu§tum. Koyiin kadinlari, «Sen kiz mi yoksa oglan ?ocugu mu dogurdun,” diyerek ya§ami boyunca an- nemle dalga gegip durdular. V oro§ilov’un bizzat kendisine dilek- ?eyle ba§vurdum ve Leningrad Istihkam Top?u O kulu’na girmek i?in izin istedim. Okula ancak Voro§ilov’un ki§isel emriyle kabul edildim.

«Okuldan mezun oldugumda beni hala karada tutm ak istedik- lerini anladim. Ukraynali soyadimdan kadin ya da erkek oldugu­mu anlam ak miimkiin degildi. Bu yiizden kadin oldugumu soyle- medim. Ve bu tutumum i§e yaradi. Ne var ki, foyam 50k §abuk ortaya gikti. Bir giin giivertede bazi giindelik i§leri yaptigim sira- da bir giiriiltii duydum ve arkam a dondiigiimde denizcilerden bi- rinin bir kediyi denize firlatmak iizere oldugunu gordiim. O kedi oraya nasil gelmi§ti bilinmez. Nerdeyse ilk denizcilerden bu yana kadinlann ve kedilerin kotii §ans getirdigine inamlir. Kedi gemi- den aynlm ak istemiyor ve bir futbol yildizim bile imrendirecek num aralar sergiledik§e m iirettebat kahkahalarla giiliiyordu. Ama hayvan tam denize dii§mek iizereydi ki ben korktum ve §igligi bastim. Sesim oyle kadinca §ikmi§ti ki erkeklerin giilii§ii amnda kesildi. O rtalik sessizlige gomiildii. K aptanm sesini duydum:

“Nobet^i, gemide bir kadin mi v ar?”“H ayir, yolda§ kom utan .”«lkinci bir panik daha ya§andi. Gemide bir kadin vardi.«M uvazzaf gemi subayi olan ilk kadin bendim. Sava§ boyunca

gemilerin te^hizatindan ve denizcilerin donam m indan sorumluy- dum. Ingiliz basim yan erkek yan kadin garip bir yaratigin Rus bahriyesinde gorev yapm akta oldugunu yazmi§ti. Ve hi§ kimsenin bu “eli han§erli kadinla” evlenmeyecegi de hakkimda yazilanlar arasindaydi. Am a m aalesef bunu yazan her kimse yamlmi§ti ?iin- kii bu kadinla evlenen oldu hem de o yafam m i, subaylarin en ya- ki§iklisi ile birle§tirdi!

«M utlu bir e§tim; §imdi de mutlu bir anne ve anneanneyim. K ocam in sava§ta olmesi benim kusurum degil. Ya§am im boyun­ca donanmayi sevdim ve sevmeye de devam edecegim ...»

Page 205: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Corciya yakinlarindaki Tsinubani koyiinden Klavdiya Vasili- yevna Konovalova'dan aldigim mektuptan da kisa bir alinti yap- mak istiyorum:

«Sava§ patlak verdiginde tam yirmi ya§indaydim. Gorki bol- gesinin Kistovo yoresinin M ihalgikovo koyiinde bir zincir fabri- kasinda gali§an diiz bir i§giydim. Erkekler orduya gagriliyor ve cepheye gonderiliyorlardi. Boylelikle benim de fabrikadaki i§im- de degi§iklik oldu ve bir torna tezgahimn ba§ina gegirildim. Y a- §itlarima gore gok daha gevik, cesur ve fiziksel olarak gugluydiim. H irdavat toplam aya gidenlerin bazilan beni aralanna almazlardi. giinkii ben hem kendi i§imi goriir hem de diger kiz arkada§lari- min i§ini yapardim . 1941 sonlarina dogru torna tezgahindaki go- revimden alinarak bir demircide demir dovme i§ine atanm am a biiyiik bir olasilikla bu giiglii yapim neden olmu§tur. Gemiler igin iirettigim zincirlerin her bir pargasi erkeklerin zincirleri kadar iyiydi. O giinlerde herkesin parolasi: “H er §ey zafer igin-Her §ey cephe igin,” idi.

«Cepheye gonderilmemi istedim ama yoneticiler her seferinde tiirlii bahanelerle beni fabrikada tuttular. Sonunda Geng Kominist- ler Birligi bolge komitesine yazdim ve 19 4 2 M artinda bolge askeri kayit ve goniillii yazilma biirosundan kagitlarim geldi. Kistovo’da- ki askerlik §ubesine ba§vurmam emrediliyordu. I§lemleri tamamla- dim ve askere alindim. Koyde askere giden benim di§imda birkag kiz daha vardi ve turn koy halki bizi gegirmeye gelmi§ti. Gidenler de geride biraktiklanmiz da gozya§lari igindeydiler am a en gok ag- layanlar analarimizdi. Ya§li erkekler bu durumu hig de onaylama- diklanni gosterircesine ba§lanm iki yana sallayip duruyorlar ve “kadinlari” da askere gagnldiklarina gore cephede i§lerin hig de iyi gitmedigini tekrarliyorlardi. Bizlere gelince; aglamasina agliyorduk ama daha gok da kendimizle gurur duyuyorduk. Qiinku dii§mana kar§i vatam savunmak iizere erkeklerle birlikte cepheye gidiyor- duk. G orki’ye otuz kilometre kala bizleri degi§ik birliklere dagitti- lar. Ben 7 8 4 . Ugaksavar Topgu Boliigii’ne gonderildim.

«Erkeklerden ayri olarak heniiz tam am lanm am i§ bir siginaga yerle§tirildik. Kom utanlarim iz erkekler arasindan segilmi§ti. Egi- time ba§ladik. D aha sonra bizlere bataryam n bir biitiin olarak

Page 206: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

nasil ^aligtigi ve her bir silahin hangi i§e yaradigi ogretildi. Ve ay- rica hangi ekipte ^ah^mak istedigimiz soruldu. Benimle en 90k 9a- li§mak isteyen boliim ordu donatim oldu. Top^u ekibine katilma- mi istediler. Bir aydan kisa bir siirede i§imizi qok iyi ogrendik. Si- navlarimizi verdik, egiticilerimizden ayrildik, onlar cepheye, go- revlerine dondiiler; biz ise onlarin gorevini devraldik. Ilk giinler- de i§imiz 90k zordu <;iinkii her §eyin kesinlikle dogru yapilmasi gerekiyordu. Birka^ ay i<;inde ger^ek u^aksavar top^ulari olduk ve dii§man u^ak filolarinin kitlesel ya da tek tek saldirilarini hi? tek- lemeden dagitir hale geldik.

«I§imin tiim ayrintilanni iyice ogrendim ve ekibin diger birey- lerinin ^alifmalarim gozlemlemeye ba§ladim. Hedef saptam a so- rumlulugunu almak istiyordum. Yil sonunda beni ba§ gun-layer yaptilar. Ama bana bu da yetmedi. Bu kez de yiikleyici olmak isti­yordum. Bu goreve tam erkek i§i olarak bakiliyordu ^iinkii on al- ti kiloluk kovanlan kolayca eline alabilmek ve her be§ saniyede bir salvo hiziyla yogun ate§i siirdiirebilmek gerekiyordu. Ama demir- cide bo§una $ali§mami§tim. Bir yil sonra gavu§luga yiikseldim ve iki kizla dort erkekten olu§an bir destek top^u birligine komutan olarak atandim. Bu atam a bana ozel bazi yukiimliilukler getirmek- teydi. Bunlardan ilki ve en onemlisi ise erkeklerin yapabildigi her §eyi Sovyet kizlarinm da yapabilecegini kamtlamakti. Toplarin namlulari yogun ati§ nedeniyle kipkirmizi kesiliyordu; bu §ekilde ate§i siirdiirmek tehlikeli ve kurallara aykiriydi. Fazla ate§ten kiza- ran namlulari suya batirdigimiz battaniyelerle soguturduk. Bu ko- §ullara toplar dayanam iyor am a insanlar dayam yordu. Kizlarimiz dayam yordu. I§te bizler boyleydik! Kendimizi hig sakinmadik.

«Radyodan zaferi kazandigimizi duydugum zam an birligimi topladim ve onlara son emrimi verdim:

“ O n be§ sifir sifir giiney. Yiikseklik on-sifir. Hiz on. Bir yirmi- de fitili p atla t.”

«Kendim topun ba§ina gittim ve dort yil sava§tan sonra zafe- rimizi duyurmak i$in dort pare top attim.

Batarya kom utani Slatvinski de dahil olmak iizere ate§i duyan- lar bataryadan di§an firladilar. Slatvinski herkesin oniinde benim disiplinsizlik nedeniyle tutuklanmam i emretti ama daha sonra

Page 207: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

emri geri aldi. Ve tumiimiiz silahlarimizla zaferi kutladik, birbiri- mize sarildik ve opiiftiik. Ama sonra biitiin giin, gece ve giindiiz hepimiz agladik...»

12. Stalin Siivari Partizan Tugayi partizam , Galina Yaroslav- na D u bovik ’in oykiisii:

«Bir makineli tiifek tafiyordum . Onun agir oldugunu higbir zaman soylemedim. Bunu soyleseydim birligimde iki numarali adam olamazdim. Bir asker gorevini yapam iyorsa onun hemen degiftirilmesi gerekir. Beni mutfaga gonderirlerdi ve bu da gok utang verici olurdu. <^ok aglardim herhalde... Tanri herkesi turn sava§i m utfakta gegirmekten korusun...»

«Kadinlar erkeklerle aym gorevi yapm ak iizere gonderiliyorlar miydi ?»

«Bizleri yollam am aya galifiyorlardi. Gonderilmek igin sizin ta- lepte bulunmamz ya da o gorevi hakettiginizi kam tlam am z, yani bir bigimde sivrilmeniz gerekiyordu.»

«Birliginizdeki tiim kizlar askeri operasyonlara dogrudan ka- tilmak istediler mi?»

«Hepsi istiyordu am a her isteyen gonderilmiyordu.»«Hepsini kabul etmediler. Oyle mi?»«Evet, hepimizi kabul etmediler. Gorev cesaret ve yigitlik isti­

yordu. Bu nitelikler her kizda yoktu.«M utfakta gah§an Valya admda oldukga narin ve zayifga bir

kiz vardi. Onu tiifekle birlikte diifiinmeniz olanaksizdi. Zorunlu kaldiginda elbette silah kullanacakti am a goreve gitmek igin ya- mp tutu§tugu da soylenemezdi. Am a ben intikam almak istedi- gimden bafindan beri gok gitmek isteyenlerdendim...»

Sava§ta sadece kadinlarin yapabilecegi i§ler de vardi.Ifte D oktor Yelena Ivanovna Varyukina’nm mektubu:«...Sava§tan birkag giin once kocam Brest yakimnda Kobrin

§ehrinde bir goreve atandi. Vedala§tik ve ben onun yanm a gide- bilmek igin izin bekledigimden kaldim. Sonra aniden sava§ patlak' verdi. Durumu kavrayam ayan birgok insan gibi ben de solugu postanede aldim. Ona once mektup yazmayi diifiindum, sonra fikrimi degiftirip telgraf gekmeye karar verdim. Ve sonunda ona §u telgrafi yolladim:

Page 208: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ Bir telgrafla bana iyi oldugunu bildir,” 2 2 H aziranda cephe- ye boyle bir telgraf yollam ak bugiin size giiliin^ gelebilir. Ama telgrafi aldilar. Postaneden ^lktim ve hemen iznimi almaya gittim. Bana “Siz aklmizi mi ka^irdimz? Brest’e gitmenize nasil izin veri- riz?” dediler. O giinlerde boyle bir anlayi§ vardi.

«Iki hafta sonra sava§, Poltava bolgesindeki kii^iik Piryatin kasabasina kadar ula§ti. Ve kasaba birdenbire geri ^ekilen birlik- ler ve askeri hastanelerle doluverdi. Cepheye geri gonderilmek iizere bafvurdum am a goniillii askere alm a biirosu ve askerlik da- iresi, yeterli sayida radyolog olmadigi i^in beni askerlikten muaf kigiler listesine aldi. Ve ardindan sevin^li haberi aldim; kocam Piryatin’e gelmifti. N e kadar sevindigimi bilemezsiniz! Gomel’e ^ekilmekteydiler; birlikte goniillii askere alma biirosuna ve asker­lik dairesine gittik. Ve beni muafiyet listesinden ^lkardilar. 713. seyyar saha hastanesine atandim . Uzerimde siyah vual bir elbise, ayagimda sandaletlerim ve sirtimda kocam in su ge^irmez peleri- niyle hastaneye gidi§imizi am m siyorum . Askeri iiniformam vardi ama onu giymeyi reddettim $iinkii bana ii? dort beden biiyiik ge- liyordu. Ba§hekime askeri disiplini bozdugumu soylediler ama onun yaptigi tek §ey ba§ka bir se^enegimin olmadigini soylemek oldu. Birka^ giin ge^meden istedigim gibi giyinmeye ba§ladim.

«Kisa bir sure sonra bafka bir bolgeye gittik. Bolge agir bir bom bardim an altindaydi. Bir patates tarlasinda saklandik. Kisa bir siire once tarlaya yagm ur yagmi§ti. Sandaletlerim ve vual elbi- semin ne hale geldigini dii§iinebiliyor musunuz? Ertesi giin iinifor- mamin igindeydim.

«Ve boylece Gom el’den A lm anya’ya giden o uzun, zorlu ve korkun^ yolculuk ba§ladi. Ozellikle Stalingrad ve Kursk-Oryol bolgesini am m siyorum . O kadar 90k yarali vardi ki gece giindiiz demeden <;ali§iyorduk. Z am an kavram m i oylesine yitirmi§tik ki iki ii<; saat mi yoksa yanm giin mii ge^ti anlayamiyorduk.

« 1 9 4 2 O cagim n ilk giinlerinde Kursk bolgesindeki Akonevka koyiine girdik. H ava 50k soguktu. Iki okul binasi yaralilarla tika basa dolmu§tu. Yaralilar siralarda, yerlerde, sam anhkta yatiyor- lardi. O nlari ce phe gerisine ta§imak i^in ne araq ne de benzin var-

Page 209: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

di. Ba§hekim, Akonevka’dan ve kom§u koylerden atlarla gekilen | bir kizak treni ayarlam aya karar verdi.

«Sabah kizaklardan ol’u§an tren geldi. Atlari kadinlar siiriiyor- du. Kizaklarin iizerinde koyun postlari, elde 6 riilmu§ battaniye- ler, yastiklar, hatta bazilannda ku§tiiyii yataklar vardi. Kadinlan yaralilarin bulundugu gegici kogu§lara gotiirdiik...

«Bugiin bile olaylari ammsadigimda gozyaflanm i tutamiyo- rum. H er kadin bir yaraliyi segti ve onu yolculuk igin hazirlama- i ya ba§ladi. O nlarla son derece yumu§ak bir sesle: “Sevgili og­lu m !..” , “Pekala ca m m !..” , “Pekala benim yaki§ikli oglum ...” di­ye konu§uyorlardi. H er kadin evinden biraz yemek ve sicak pata- tes getirmi§ti. Yaralilari, getirdikleri battaniyelere ve kiigiik hali- lara, sanki gocuklarim sarar gibi sanp sarm aladilar ve ozenle ki- zaklara yerle§tirdiler. O sakin koy kadinlanm n yakan§lari bugiin bile kulaklarimda ginliyor: “Evet giizel evladim !..” , “Tam am ca- m m !..” O kadinlarin isimlerini almadigima pijm am m . Zaten yapm alari gereken olagan bir i§i yapar gibiydiler.

«Koylerde tek bir erkege bile rastlam aksizin, kurtanlmi§ olan Beyaz R usya’dan gegtigimizi am m siyorum . Bizi yalmz kadinlar kar§ilamaktaydi. Ya§li erkeklerin ve on bir-on iki ya§lanndaki er­kek gocuklann sayilari da gok azdi. H er yerde sadece kadinlar kalmi§ti...»

1. H ava Ordusu birlikleri ile O r§a’dan Konigsberg’e giden ha- va sinyalcisi Valentina Yakovlevna Bugleyeva Lu§akova, bir ko- mutamn sozciiklerini sevgiyle ammsiyor:

«Kom utan bize §oyle dedi: “Kizlar, saglik hizmetleri ve sinyal hizmetleri di§indaki i§leri sizden ba§kasi da yapabilir. Ama bu hizmetlerde yerinizi kimse tutam az. Bir pilot dufiiniin; dii§man yamba§inda, agir ugaksavar ate§i altinda ve birdenbire sakin bir kadin sesi duyuyor: ‘Yerden havaya sesleniyorum. Beni duyabili- yor m usunuz?’ Ve birden kendini gok daha giivenli ve giiglii his- sediyor. I§te boyle bir anda siz kadinlarin yumu§ak seslerinizin anlami b u !..”

«Size i§imizi nasil anlatabilirim ki? Sava§ta parlak gokyiizii bir kakofonidir. Binlerce ses ve daha bir siirii parazitli yayinlar duyu- lur. Qiinkii bizim ve du§mamn sayisiz ileticisi aym anda gali§mak-

Page 210: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tadir. Ama siz bunlann arasindan size gerekli olan sinyali mutla- ka bulup $ikarm ak zorundasmiz. O sinyal zaten zorlukla duyulur ve digerlerinden hi$ farki yok gibidir. Siz onu ancak tonundaki ufak bir farkliliktan ayirt edersiniz... Bu i§te $ali§anlarin 50k kisa bir sure i^inde s a f a r i bembeyaz oldu. Benim sa^larim yirmi ya- §imdan beri beyaz. N e mi gordiim? 1 9 4 3 ’te Or§a yakinlarmda her §ey insanlar, toprak, aga^lar kiyma makinesinden ge<^mi§ gibiydi. Duygulanmizi sahvermeye vakit yoktu. Aglamaya da... Yem ek yemeye de... Yirm i dort saat yayinin ba§indaydik. tleti§im kesili- verince tiiylerimiz diken diken olur, 90k endi§elenirdik. Qiinkii bu bir yerlerde birilerinin oldugunu gosteriyordu.

«H er §eyimizi cepheye verdik. Bize baglanan iicretin tek bir ko- pigine bile el siirmedik. Maa§larimizi orduya biraktik. Gen$ Ko- miinistler Birligi katki paylanmiz otom atik olarak hazine boliimii gorevlileri tarafindan kesilirdi. Ve sava§tan sonra yani sivil ya§a- ma ge^ildiginde ii$ aylik maa§larimiz baglandi. O zamanlar bir so- mun ekmegin fiyati 119 yiiz rubleydi. Boyle davranan yalniz ben de- gildim; bizim ku§agin tiimii aym davram§i sergiledi. Tuglalari tek tek ellerimizle toplayarak yikik kentlerimizi temizledik...»

Bir saha istihkam miifrezesi kom utani olan Tegmen Stanislava Petrovna V olkova'nm da benzer amlari var:

«Cephede bizi §u sozciiklerle karfiladilar: “Ne iyi ettiniz de geldiniz kizlar am a biz sizi higbir yere yollam ayacagiz; burada ka- rargahta kalacaksiniz.” Askeri miiheridislerin karargahinda i§te boyle kar§ilandik. Ve geri doniip Cephe Kom utani M alinovski’yi aram aya ba§ladik. Bu sirada iki kizin kom utani aradigi soylentisi koye yayilmi§. Subayin biri yammiza geldi ve, “Evraklarmizi gos- terin ,” dedi. G osterdik. O nlara bakti ve, “Sizin askeri miihendis- lerin karargahina gitmeniz gerekiyor. Kom utani ni$in anyorsu- nuz?” diye sordu. “Biz buraya saha istihkam miifrezelerine kom u- ta etmek iizere gonderildik ama bizi karargahta tutmak istiyorlar. Biz saha istihkam miifrezelerine kom uta etmenin di§inda bir go­rev istemiyoruz. Ve cepheye gitmek istiyoruz,” dedik.

«Subay bizi karargaha geri gotiirdii. Karargah tika basa doluy- du. Bizimle uzun uzun konu§tular; her erkek bize nasihat veriyor,

Page 211: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

bazilari da giiliiyordu. Ama biz hedefimizden hig odiin vermedik. Bize bir yetki verilmi§ti ve yalmzca saha istihkam miifrezesi ko- mutanligi hizmetini yapm amiz gerekiyordu. Kidemli subaylardan birisi §unlari soyledi:

“Bir lagimci miifreze kom utam ne kadar ya§ar biliyor musun? Yalm z iki a y .”

“Biliyoruz. Bu nedenle cepheye gitmek istiyoruz.”«Eh artik bu yam ttan sonra onlara sadece gerekli evraklari dii-

zenlemek kaliyordu.“Pekala, sizi 5 . T aarruz Ordusu’na gonderiyoruz. Herhalde

taarruz ordusunun ne oldugunu biliyorsunuz. Adindan bile anla- §iliyor. Siirekli cephe anlamina gelir, en onemli gorevlerden...”

«Bizi bekleyen deh§eti daha fazla anlatm alarina gerek yoktu. Biz memnunduk ve hemen gorevi kabul ettik.

«5. Taarruz Ordusu K arargahi’na geldigimiz zam an bizi ol- dukga efendi goriiniimlii bir albay kar§iladi. D avram §lari son de- rece kibardi. Bizimle bir siire goriiftu am a saha istihkam komu- tanlari olma istegimizi duyunca ba§im elleri arasina aldi ve,

“H ayir! Olmaz oyle §ey! Siz kendinizi ne samyorsunuz? O i§ kadinlara gore degil, biz sizlere burada karargahta i§ buluruz. Herhalde §aka ediyorsunuz. O rada sadece erkekler var. O raya te- peden dii§er gibi bir kadin kom utan atam ak delilik olur! Ne sa- myorsunuz, ne samyorsunuz siz!” diye bagirdi.

«Bizi kararimizdan dondiirmek igin iki giin ugra§tilar. Ama biz diretiyorduk; saha istihkam miifreze kom utam olacaktik. Ba§ka bir gorev istemiyorduk. Ama olay bununla da bitmedi. Kararlili- gimizi siirdurdiik ve sonunda miifrezeme gotiiruldiim... Askerler bana baktilar. Kimisi alayci bir §ekilde, kimisi kotii kotii. Bir kis- mi ise omuzlarim oyle silkeliyordu ki her §ey apagik ortadaydi. Bir firtina kopacak gibiydi. Ve tabur kom utam yeni miifreze komuta- nim tam§tirmak istedigini soyledigi zaman hepsi bir agizdan “O o- o o o o ...” diye bagirdilar. Adamlardan birisi yere tiikiirdii.

«Am a bir yil sonra Kizil Yildiz ni§am ile odiillendirildigimde bazilari hala hayatta olan aym delikanhlar beni omuzlarimn iize- rinde yeralti siginagina ta§idilar. Bu olay, duyduklan saygimn ka- mtiydi.»

Page 212: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Stanisnava Petrovna Volkova’nin oykiisiinii, cephe arkada§i olan Sibirya’dan Appolina N ikolovna Litskevig-Bayrak’m anlat- tiklari tam am ladi. Appolina ayrintih, eksiksiz ve profesyonel bir titizlik i^inde ve sahra istihkam gorevinin ayrintilan iizerinde dii- §iinerek anlatti oykiisiinii. I§te Istihkam miifrezesi komutani As- tegmen A ppolina N ikolovna Litskeviq-Bayrak'm anlattiklari:

«(^ocukken babam sa^larimizi kazitirdi. Sa^larimiz kesildigi zaman bir kiz (jocugundan asker erkek (jocuguna d6nii§tiigiimiizii am msiyorum . Kisa bir sure sonra bu duruma ali§tim. Babam §u sozleri bo§a soylememifti: “Onu bir erkek gibi biiyiitiiyorum, kii- ^iik bir kiz gibi degil.”

«Ki§in dik nehir kiyisindan karla kapli O bi’ye atlam aya bayi- lirdim. H er §eyin su^lusu O bi’ydi. D aha bir^ok yoniim gibi bu diifkiinlugum de bana ailemden ge^mi§ti.

«Okuldan sonra babamin eski kapitone pantolonunu giyer ve onu ke^e botlarim in ^evresine baglardim. Pantolonun i^ine kapi­tone bir yelek tikar ve beline de bir kemeri sikica baglardim. Ba- §ima kulakli bir kiirk kalpak ge^irir ve ^enemin altindan baglar- dim. N ehre o bi^imde bir ayi gibi badi badi yiiriiyerek gider, ola- bildigince hizli ko§ar ve u^urumdan atlardim .

«A§agi u^mak ve karin i^ine gomiilmek! O duyguyu anlatmak olanaksiz. Nefes kesici bir olay! Diger kizlar da benim gibi atlam a- yi denediler ama onlar benim kadar fansli degillerdi. Birisi ayagi- m burktu, digeri o lanet olasi sert karda burnunu kirdi, bir ba§ka- simn ba§ina ba§ka bir kotii olay geldi. Ama ben bir erkek $ocuk-tan daha $eviktim. (^ocuklugumun sonunda daha sonra...Neyse uzatm ayalim . 1 9 4 2 Eyliiliinde M oskova’ya geldik. Bir haf- ta boyunca Kuntseva, Perova, O^akova gibi istasyonlarda durup bir daire ^izerek yolculuk yaptik. H er noktada kizlar trenden indi- riliyorlardi. Bir^ok birlikten gelen kom utanlar -k i onlara alici de- niliyordu- bizleri keskin ni§anci, saglik^i veya radyo operatorii ol- mamiz i^in ikna etmeye ^alifiyorlardi. Beni higbirisi ikna edemedi. Sonunda trende on ii$ kiz kaldik. Hepimiz bir yiik mar§andizine yerle§tirilmiftik. Kisa demiryolu hattinda bunlardan yalniz iki ta- ne vardi. Birisi bizimki, digeri ise karargahm vagonuydu. Ve bizi iki giin yalniz ba§imiza biraktilar. Ve biz bu sure i^inde siirekli tan-

Page 213: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tana yaptik ve giilduk. “Unutulan ve terk edilen...” §arkisim soy- ledik. Ikinci giiniin gecesi tren §efiyle iig subayin vagonumuza dog- ru geldiklerini gordiik. Alicilar sirim gibiydiler. Ustlerinde siki si- kiya oturan bel ve sirt kemerleri vardi. Paltolari tertemiz ve yeniy- di, gizmeleri piril piril boyaliydi ve mahmuzlari vardi... Daha on­ce hig boylelerini gormemi§tik! O nlar dogru karargah vagonuna gittiler. Biz de kulaklanmizi vagona dayayip konu§tuklarim dinle- meye ba§ladik. §ef onlara listelerimizi gosterdi ve kimin kim oldu­gu, iilkenin hangi bolgesinden geldigi, hangi egitim diizeyine sahip oldugu... gibi bilgiler vererek kisaca ozelliklerimizi siraladi. En so- nunda §u sozciikler duyuldu: «Hepsi goreve uygun.”

«§ef vagondan gikti ve hizaya girmemizi emretti. “Askerlik sa- natim ogrenmek istiyor m usunuz?” diye sordu. Elbette istiyor- duk. Nasil istemezdik ki? Ote yandan higbirimiz bunlari nerede ogrenecegimizi ya da egitim sonunda ne olacagimizi sorm adik. Bir binba§i emretti: “Ba§gavu§ M itropolski, kizlan okula gotiir.”

«!kili siralar olu§turduk ve M oskova sokaklarinda subayin ar- kasinda yuriimeye ba§ladik. Subay uzun adim larla gok hizli yiirii- yordu ve biz ona yeti§emiyorduk. Zaferin otuzuncu yildonumiin- de M oskova’da yapilan bir toplantida Sergey Fiyodorovig M itro­polski biz acemileri M oskova Askeri Istihkam O kulu’na gotiiriir- ken gok utandigim itiraf etti. (Jevrenin dikkatini gekmemek igin bizden olabildigince uzak durmaya gah§mi§ti. Biz ise onun bu duygularindan habersiz ona yeti§ebilmek igin ko§turup durmu§- tuk. Halimiz gergekten seyirlik olmaliydi!

«Daha egitimin ba§lannda fazladan iki gorev iistlendim: Y a so- guk ders salonu bana uymadi ya da ba§ka bir §eyden rahatsiz ol- dum bilemiyorum ama bitmez tukenmez haylazliklara ba§vuruyor- dum. Kiz ogrencilerin simfa gitmemek igin okullardaki gektikleri num aralar tiiriinden... Ve sonunda hakettigimi buldum. Siirekli olarak cezalandirilmaya bafladim. Beni digerlerinden ayirdilar. M uhafizlar di§an gonderildiklerinde diger acemiler beni gostererek giilu§iirlerdi. Elbette, bu durum onlar agisindan komikti ama be­nim agimdan eziyetliydi. Smiflara gidemiyor ve geceleri de uyumu- yordum. Giindiiz kapida nobet tutuyor, gece ise ki§lanm zeminini parlatiyordum. Siirekli emireri i§te buydu. O zamanlar do§emeler

Page 214: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

nasil parlatilirdi, bilir misiniz? Size anlatayim. Bugiinkti gibi degil elbette. §imdi bir siirii parlatici ve bir siirii fir^a <je§idi filan var. Ama o giinlerde... I§iklar sondiiriildiigii zaman ^izmelerinizi ^lka- rirsimz ^iinkii cila onlari bozabilir. Sonra ayaklariniza eski kuma§- lan sararsimz. Hasir sandaletlerin bir iple baglandigi gibi. Cilayi do§emeye doker ve onu bir fir^ayla yayarsimz. Fir^a deyince sakin naylon bir fir^a dii§iinmeyin. Tiiylerini do§emeye doken sert bir fir- <;ayi kastediyorum. Sonra ayagmizla do§emeyi ovmaya bajlarsmiz. Ta ki do§eme ayna gibi piril pinl oluncaya dek. Turn gece boyunca dans etmi§ gibi olursunuz! Ayaklarmiz agnr ve uyu§urlar. Dik du- ramazsimz. Yiiziiniizden ve viicudunuzdan ter bo§amr. Sabah oldu- gunda boliigiin kalk borusunu ^alamaz durumda olursunuz. Ama giin boyunca be§ dakika bile oturma izniniz yoktur, ^iinkii gorev ba§indaki ki§i siirekli olarak nobeti siirdiirmek zorundadir. Eger oturmaya kalkarsamz yine benzeri bir ek gorevle cezalandirilirsiniz.

«Bir olay am m siyorum ; yine nobet tutuyordum . Temizlik ifini heniiz bitirmi§tim ve yorgunluktan pestilim ^lkmi^ti. Kii^iik bir masaya yaslandim ve biraz kestirdim. Birinin kapiyi a^masiyla ir- kildim ve birden ayaga firladim. Tabur nobet^i subay oniimde duruyordu. Selamla birlikte tekmil de verdim: “Yolda§ iistegmen, boliik serbesttir.” O ise yalm zca bana bakiyor ve giilmekten kiri- liyordu. Birdenbire olayi fark ettim. Solaktim ve aceleden sol elimle selam verm ijtim . Hemen sag elimi kaldirdim am a < ok ge<; kalmi§tim. Ve yine ver elini ceza...

«Uk ba§larda i^inde bulundugum durumun ne denli ciddi ol­dugunu kavrayam am iftim . Nedendir bilinmez bazilarimn beni sanki ozellikle hedef se^tigini dii§iiniiyordum. H ala bir acemi qay- lak gibiydim ve yeni ya§antim okulda oynadiklanm iza benzer bir oyundu sanki. N e ki, kisa bir sure sonra burasinin sert disiplini olan askeri bir okul oldugunu ve oyun oynamadigimizi fark et­tim. K om utanm astina verdigi emir yasa demekti. Simf arkada§i olm alari hi^bir §eyi degi§tirmiyordu.»

Appolina N ikonovna en iyi dereceyle mezun olanlarin arasin- daydi. Bitirme sinavimn son sorusunu animsiyor:

«Bir lagimci ya§am siiresince ka$ kez hata yapar?»Hizli ve askerce bir yam t vermi§ti.

Page 215: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sadece bir kez.»Ve tiim egitim suresince ilk kez §u sozciikleri i§itti:«Haklism kizim...»Ve hemen sonra bildik sozciikler geliverdi:«Acemi Bayrak, gidebilirsin.»«D aha sonra ne oldu?»«Kom utan olarak miifrezeme gonderildim, diye anlatm aya de-

vam etti Appolina N ikonovna. “Miifreze dikkat!” diye emir veril- di am a kimse yerinden kipirdamadi. Adamlarin bir kismi yerde uzam yor, bir kismi ise oturmu§ sigarasim tiittiiriiyordu. Bir dige- ri kemiklerini kirarcasina geriniyordu. Genelde beni gormezden gelmeye gabaliyorlardi. Hepsi deneyimli ke§if gorevlileriydiler ve yirmi ya§larinda bir kizdan emir almak zorunda olm alan onlara agir geliyordu. Bunu gok iyi anhyordum am a yine de “R a h a t!” kom utunu vermek zorundaydim.

«Nasil mi ke§if yapiyorduk? Sava§ suresince lagimcilarm belleri ile yiizlerce ton toprak altiist edildi. Iki cephe arasindaki tarafsiz arazide yani oldukga tehlikeli olan bir bolgede geceleri askerler iki ki§ilik bir siper kazarlardi. Giin aganrken boliim kom utanlanndan birisi ile siiriinerek bu kiigiik sipere girerdik ve askerler bizi kamuf- le ederlerdi. Giin boyunca o §ekilde uzamp durur, donmeye bile korkardik. Ki§in bu durumda kege botlarmiza ve koyun derisi ce- ketinize kar§in elleriniz ve ayaklanmz donmaya ba§lar. Yazin ise si- cakta ya da yagmur altinda uzamp durmak zorundasimz. Giin bo­yunca olayi yakindan gozlemler ve bu gozlemlerin i§iginda bir cep­he haritasi gikanrdik. Toprak yiizeyindeki degi§iklikleri not eder- dik. Yeryuziine gikan katman ve toprak kiimeleri, kirlenmi§ kar, gignenmi§ yefillik ya da otlarin iizerindeki giglerin yok oldugunu gordiigiimiizde Alman lagimcilarm buralara mayin dd§emi§ olabi- leceklerini dii§iiniirdiik. Eger bir araziyi dikenli telle gevirmi§ iseler, engelin enini ve boyunu saptamaniz gerekiyordu. Ve telin altinda- ki mayinlarin insana yonelik mi yoksa tanksavar maymi mi olduk- larini bulup gikarmamz gerekiyordu. Aynca kesi§me noktasi yon- temi ile diifman toplannm konu§landiklan yerleri saptiyorduk.

«Giindiizleri dinlenir, geceleri lagimcilarla birlikte cephe hat- tinda siiriiniirdiik. Kendi mayin sahamizda giivenli bir yol agar ve

Page 216: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Miriinerek Alman savunma hattina dogru giderdik. Ve orada top- i.igin her santimetrekaresini tarayarak galifmaya ba§lardik. Elleri- m/.in altindaki toprak her an patlayabilirdi; dahasi Alman fiizele- imin siirekli aydinlatmasi altinda hatta bazi durumlarda ate§ altin- ila gali§mamiz gerekirdi. Sonunda dii§man mayin sahasinin ke§fi biter, her §ey yerli yerine yerle§tirilir ve ozenle kamufle edilirdi. Cephe hattinda her §ey kann iizerinde yani sJ riinerek yapilirdi. Bir birlikle digeri arasinda siiriinerek mekik dokuidum . Daha bir sii- rii mayin vardi. “M ayinlanm ” bitmemi§ti. Bir keresinde §arapnel pargalarindan kurtulmak igin kendimi bir hendege atum ama iize- rimde yeni bir palto vardi ve ?am urun igine yiiziikoyun yatmak ye­rine erimemi§ bir kar par^asimn iizerine yanlamasma uzandim. I§- te gen^likte insan boyle §eyler ya'pabiliyor. Bir palto ya§amimzdan daha onemli olabiliyor. Bir kiz kiigiik bir aptaldir aslinda!

«Bir giin subaylar beni kahvaltiya davet ettiler ve ben de kabul ettim. Lagim cilar her zam an sicak yemek yiyemezlerdi. H atta ki- mileri bizim otla beslendigimizi soyleyip dalga gegerlerdi. O sa­bah orada her §ey gok giizel kokuyordu. Herkes mutfaktaki ma- sada yerini aldiginda goziim bir Rus sobasina takildi. Firim bir kapakla 6rtiilmii§tii. Yerim den kalktim ve kapagi incelemeye ba§- ladim. Subaylar, “Gordiigii her kapakli §eyin iginde mayin anyor. Artik lazimliklardan bile ku§kulanir oldu bu ,” diyerek giilii§iiyor- lardi. Kapagin solunda, en altta kiigiik bir delik oldugunu fark et­tim. Yakindan baktim. Evet, sobaya giden bir de tel vardi. Hemen m asam n etrafinda oturm akta olan adam lara dondiim, onlara evin mayinlandigini ve derhal di§ari gikmalari gerektigini soyledim. Subaylar suskunla§tilar ve inanm az gozlerle bana bakmaya ba§la- dilar. “Liitfen burayi hemen bo§altin ...” diye yineledim.

«Lagim cilarla birlikte gah§maya ba§ladik. O nce kapagi gikar- dik. D aha sonra teli m akaslarla “kertm eye” ba§ladik. Patlam a ol- madi. Sobamn i^inde birbirlerine iple baglanmi§ hirer litrelik bir- ka<j seramik kupa vardi. K aravanadan ^ok daha iyi olan bu kupa- lar askerlerin riiyasi idi. Sobamn arkasinda ise siyah kagida saril- mi§ iki biiyiik paket duruyordu. Yirm i kilo kadar patlayici. Yani bir lazimhk i^in fazla biiyiik...

«U krayna’mn i^lerine dogru, eski Stanislav veya bugiinkii adiy- la Ivano-Frankovsk bolgesine ilerlemekteydik. Bir §eker fabrikasi-

Page 217: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ni mayinlardan temizlemek igin acil bir emir almi§tik. Her dakika gok degerliydi giinkii fabrikamn nasil mayinlandigim bilmiyorduk. Bir saatli bomba sistemiyle mayinlanmi§sa her an patlama olabilir- di. Hemen harekete gegtik ve hizla ilerlemeye ba§ladik. H ava sicak oldugu igin ince giyinmi§tik. Birkag uzun menzilli topun konu§lan- dinldigi bir bolgeden gegiyorduk. Birden bir topgu eri siperden fir- ladi ve bagirmaya ba§ladi: “Gokyuziine bakin! Bir gozcii ugagi!” Ba§imi kaldirip goge baktim ve bir “gozcii” ugagi aradim. Oysa her yer sessizlik igindeydi, git yoktu. O halde bu “gozcii” neredey- di? Lagimcilardan birisi siradan gikma izni alarak topgu erine yak- la§ti ve yiiziine bir tokat atti. Neler olup bittigini dii§iinmeye za­man bulamami§tim ki topgu erinin haykirdigim duydum: “H ey ar- kada§lar, saldinya ugradim !” Topgu birliginin diger askerlerinin harekete gegmesi uzun siirmedi ve hemen bizim lagimcimn gevre- sini sardilar. Bu arada benim miifreze de ellerindeki sondaj gubuk- larini, mayin detektorlerini ve sirt gantalanm bir kenara atip la- gimcimn yardimina ko§tular. Bir kavgadir ba§ladi. Neler olup bit­tigini anlayamami§tim. Miifreze nigin kavga etmeye ba§lami§ti? Zam am m iz daralmaktaydi. Oysa gegen her saniye bizim igin gok degerliydi. Ve ba§imiza boyle beklenmedik bir §ey gelmi§ti. “M iif­reze, siraya g ir!” komutunu verdim. Ama hig kimse orali olmadi. Onun iizerine tabancami gektim ve havaya ate§ ettim. Siperden gi- kan subaylar ko§arak yamma geldiler. Sinirlerin yati§masi epeyce zaman aldi. Bir binba§i miifrezeme geldi ve sordu: “Komutan kim ?” Ben tekmil verdim. Gozleri biiyiidii. Kafasimn kari§tigmi gorebiliyordum. Bir soru daha sordu: “Neler oldu?” Yam tlayam a- dim giinkii neler olup bittigini ben de bilmiyordum. Daha sonra miifreze komutan yardimcim yamma geldi ve neler oldugunu an- latti. Boylece “gozcii”niin ne oldugunu ve bu sozciigiin bir kadin agisindan ne denli girkin bir anlam igerdigini ogrendim.

«Neler dti§iiniiyorduk? Dii§iinmeye vaktimiz oluyor muydu? Ilk kez Lvov kurtanldiginda geceleri izin yapabildik. Miifreze ola­rak §ehir sinemasina gittik ve hep beraber bir film izledik. Ne za- mandir ilk kez yumu§ak koltuklara oturuyor ve nefis bir m anzara seyrediyorduk. Bu durumu hepimiz garipsedik. Film ba§lamadan once bir orkestradan pargalar dinledik ve §arkicilar §arkilar soyle-

Page 218: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ililer. Fuayede herkes dans etti. Polka, Krakoviyen, Pasd’Espagne ve son olarak da “Russkaya” * ile... Birkag giin igin de olsa sava§i unutabildik. Bir yerlerde sava§in hala siirdiigiine ve yakinda bizle- rin de cepheye geri donecegimize inanmak zordu.

«Bir ba§ka olay daha ammsiyorum. Bir tren hatti ile kiigiik bir kent arasinda bulunan du§mamn girdigi bir sava§ alanim taramakla gorevlendirilmi§tik. Ke§if kolu mayin detektorleriyle anayol boyun­ca ilerlemeye ba§ladi. Soguk bir yagmur ince ince yagmaktaydi ve hepimiz sinlsiklam olmu§tuk. Botlanmiz §i§mi§ ve agirla§mi§ti. San- ki topuklan kayadan yapilmi§ gibiydi. Ayaklanma dolanmasinlar diye paltomun eteklerini kemerimin igine sokmak zorunda kalmi§- tim. Biitiin bunlar yetmezmi§ gibi.islak ve kalin ve de upuzun otla- rin arasindan gegmek zorundaydik. Kopegim Nelka oniimde yurii- yor ve rehberlik ediyordu. Bir mayin ya da kovan buldugunda yani- na oturuyor ve zararsiz hale getirilinceye dek oradan ayrilmiyordu. Birdenbire erden ere iletilen bir emir duydum: «Tegmen, generate tekmil ver!” Etrafima bakindim; yolda bir jip duruyordu. Hendek- ten atladim, bir yandan da paltomun eteklerini belimden gikarma- ya, kemerimi ve kepimi duzeltmeye gali§iyordum. Ne yaparsam ya- payim, §ik goriinmiiyordum. Araca dogru firladim, kapiyi agtim ve,

“ Yolda§ General, Tegmen B ay rak ...” diye ba§ladim ama daha soziimii bitirmemi§tim ki o,

“ R a h a t!” dedi.«R ahata gegip beklemeye ba§ladim. General bana bakmiyordu

bile. Jipin penceresinden yolu gozluyordu. Huzursuzdu ve bir yandan da saatine goz atiyordu. Bense hala beklemedeydim. Emir erine dondii ve sordu:

“ Lagimci kom utam nerde kaldi?”«Ben yine tekmil vermeye gali§tim:“Yolda§ G en eral...”«Sonunda bana dogru dondii ve hiddetle,“Ne istiyorsun Allahin cezasi?” dedi.«Artik dikkati uzerimdeydi. Bense giilmemek igin kendimi zor

tutuyordum .

* Rus dansi -<,\n.

Page 219: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Emireri §oyle dedi:“Yolda§ General, belki de miifreze kom utani budur.” «General gozlerini bana dikti ve,“ Sen kim sin?” diye sordu.“ Lagimci miifreze kom utani, Yolda§ G eneral.”“ Miifreze kom utani sen m isin?” diye sordu ofkeyle.“Evet, Yolda§ G eneral.”“Burada $ali§an lagimcilar senin miifrezenden m i?”“Evet, Yolda§ G eneral.”“ General §oyle, General boyle...«Jipten ?ikti ve yiiziime bakmadan birkag adim atti. Ve birden

durdu, beni ba§tan a§agi siizdiikten sonra emir erine donerek: “Hi$ boyle bir §ey gordiin m ii?” dedi. Sonra bana sordu: “Tegmen, ka$ ya§indasin?”“Yirm i, Yolda§ G eneral.”“Nerelisin?”“Sibiryaliyim.”«Beni uzunca bir sure sorguya ^ektikten sonra kendi tank bir-

liginde ^ali§mami teklif etti. Pis goriintiim onu rahatsiz etmi§ti. Buna izin veremezdi am a lagimciya gok ihtiyaci vardi. Daha son­ra beni yamna aldi ve orm am gostererek:

“Benim tanklanm i§te orada. Onlari bu demiryolu boyunca getirmek istiyorum . Demiryolu traversleri ve raylar sokiildii ama yolun kendisi mayinlanmi§ olabilir. Bu tankfilara bir iyilik yap ve bu bolgeyi kontrol et. Buradan cephe hattina gitmek 50k daha uygun. Sen siirpriz vuru§un ne oldugunu bilir misin?”

“Evet, Yolda§ G eneral.”“O halde tam am . Iyi §anslar tegm en.”«Demiryolu ger^ekten de mayinlanmi§ti. 1 9 4 4 Ekiminde, 4 . Uk-

rayna Cephesi’nin askerleriyle birlikte 2 1 0 . Bagimsiz Mayin Te- mizleme Miifrezesi’nin bir kolu olarak (Jekoslovakya’ya girdik. Bi­zi her yerde S ev ille kar§iladilar. Kendisi de lagimci olan ve bir er­kek miifrezesinin komutasim elinde bulunduran bir kiz heyecan uyandirmi§ti. Sa^larim erkek tra§i olmu§tu. Uzerimde pantolon, tii- nik ve kiirkten bir kalpak vardi. Kisacasi, geng bir oglan ijocuguna

Page 220: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

benziyordum. Bazen koye aria donerdim. Binicinin erkek mi kadm mi oldugunu anlamak gergekten giigtii am a kadinlar iggiidiisel ola­rak anlar ve bana bakarlardi. Yeni bir konaklama yerine vardigi- mizda konuk subayin erkek olmadigmi goren ev sahiplerinin tepki- lerini izlemek eglenceli oluyordu. Genellikle agizlan agik kalirdi. Inamn, hig abartm iyorum . Ama bu durumdan ho§landigimi da giz- lemeyecegim. Insanlari boyle §a§kina gevirmek ho§uma gidiyordu.

«Polonya’da da aym §eyler oldu. Bir koyde ya§li bir kadin ba- §imi ok§adi. Bu davram§imn nedenini anlam iftim. Ama yine §a- kayla, “Y oksa kafam da boynuz mu ariyorsunuz,” diye sordum. Utandi ve sadece “gok geng” oldugum igin iiziildiigiinii soyledi.

«H er yer adim ba§i mayinla doluydu. Bir siirii mayin. Bir kere- sinde bir eve gittim. Qok belirgin' bir yerde buzagi derisinden ya- pilma bir gift gizme duruyordu. Birisi almak igin elini uzatir uzat- maz, «Sakin dokunma o n lara !” diye bagirdim. Ara§tirdigimda bu- bi tuzagi olduklan ortaya gikti. Sandalyeler, gardroplar, dolaplar, oyuncak bebekler, musluklar, avizeler hatta tuvalet gukurlanna kadar her §ey bubi tuzagi doluydu. Bir an once meyveli tathlann tadina bakmak isteyen halk, bizden dom ates, patates ve lahana tarhlarim mayinlardan anndirmam izi istiyorlardi. Miifreze bir bugday tarlasim temizlemek zorunda kalmifti. Bugday demetleri harmanda doviilmeden once dovenin giivenli olmasi gerekiyordu.

(^ekoslovakya, Polonya, M acaristan, Romanya ve Almanya’dan gegtim am a bu iilkelerle ilgili amlarim fazla degil. En gok araziyi ve oldukga uzun olan otlan ammsiyorum. O tlar gergekten uzun muy- du yoksa onlarin iginden gegmek ve mayin detektorleri ve maym ta- rama gubuklan ile iglerinde gali§mak zordu da, onun igin mi aklim- da boyle kalmi§ti bilemiyorum. Birgok akarca ve koyak ammsiyo- rum. Sik orm anlar, yan giirumii§ sivri uglanyla birbirine dolanmi§ dikenli teller, yabaml bitkilerle kapli mayin tarlalan...

«Bir yerlerde bir pansiyoncu kadimn bizi kirmizi ve iyi pi§mi§ yu- laf lapasi ile besledigini ammsiyorum. Lapamn kokusu tiim baraka- yi sarmifti. O kadar lezzetli ve o kadar giizel goriiniiyordu ki... D a­ha sonra gok denedim ama aym lezzette pifiremedim. Kadin oldu- gunuzu ancak boyle anlarda animsardimz. Ve lezzetli bir yemek pi- §irmenin zevki hatta ne§esini yeniden tatm a umuduna kapilirdimz...

Page 221: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«R om anya’da Dej §ehrinde, iyi Rusga konu§an gem; bir R o- men kadimn evinde kaldim. Anneannesi Rus olan kadimn iig 90- cugu vardi. Bir Romen goniillii birliginde vuru§an kocasi cephede 6lmii§tii am a o giilmeyi ve eglenmeyi seviyordu. Bir keresinde be­ni dansa gotiirmeyi teklif etti. H atta bana bir de elbise verdi. Tek- lif 90k ho§uma gitti. Hemen kabul ettim. Biraz kafami bo§altmak ve geng kizligimi hissetmek istiyordum. Emir erime acil bir du- rumda beni nerede bulabileceklerini bildirdim. Buzagi derisi bot- lanmi ayagima ge^irdim, pantolonum u ve asker gomlegimi giy- dim. Rom en kadin da buzagi derisi bot giydigi i^in kimsenin dik- katini gekmeyecektim. Bu giysilerin iizerine bir Rom en ulusal el- bisesi giydim. Uzun, i§lemeli, keten bir bluz ve dar, yiin bir etek. Belime siki siki siyah bir ku§ak sardim ve ba§ima kocam an piis- kiilleri olan renkli bir e§arp bagladim. Yiiziim yazin daglarda do- la§maktan iyice yanmi§ti; §akaklanm da beyazla§mi§ bukleler var­di ve burnum soyulmu§tu. Bu durumda gergek bir Rom en kadi- nindan ayirt edilmem neredeyse olanaksizdi.

«Genglerin kuliipleri yoktu; bu nedenle birilerinin evinde top- landilar. Biz oraya vardigimizda miizik galiyor ve insanlar dans e- diyorlardi. Miifrezenin hemen hemen tiim subaylari oradaydi. Once tam nacagim dan ve foyamin ortaya gikacagindan korktum . Dolayisiyla kenarlarda dans ediyor ve dikkat gekmemeye gah§i- yordum. H atta yiiziimii hafif^e e§arpla kapatiyordum . Subaylari- mizdan biri beni birgok kez dansa kaldirdi. Dudaklarim boyali ve ka§larim kalemle §ekillendirilmi§ oldugu igin beni taniyamami§ti. Olayin komik yanini gormeye ba§lami§tim. (Jok egleniyordum. Tiim kalbimle eglendim, o kadar eglendim ki neredeyse kendimi tam yam az hale gelmi§tim. Gev§emeye ihtiyacim vardi; giinkii er- keklerin arasinda gogu zaman giiliimseyemiyordum bile. Siirekli tehlikede olm a, giinliik olaylar haline gelen patlam alar ve yolda§- larimin oliimii izler birakmi§, karakterim i degi§tirmi§ti. Giine§ K arpatlarin arkasina gegmi§ ve goktan batmi§ti am a ben hala dans etmekteydim. Subaylanmiz beni dansa davet ediyor ve Rus danslarim bildigimi goriince hayretlerini gizleyemiyorlardi. Birgo- gu benimle konu§mak istiyor ama ben sadece giiliiyor ve dillerini bilmiyormu§ gibi davram yordum . Gen<; Romen erkekleri de beni

Page 222: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ilansa davet ettiler am a onlara o kadar kaba davrandim ki uzak ilurmayi yeglediler. D aha sonra ev sahibem bir geng adamin ku- lagina bir §eyler fisildadi ve ondan sonra o geng yammdan hig ay- rilmadi. Miizik bafladiginda giilerek oniimde egildi, elimi tuttu ve beni piste gotiirdii. Ve bana Rom en danslarim ogretti.

«Danstan sonra hep beraber Some§ irmaginda bir gezinti yapma- ya karar verdik. Irmagin kiyisina gittik. Dalgakiramn yamnda bir siirii kayik vardi. Bizim miifrezenin subaylan ise kiireklerin ba§in- daydilar. Herkes kayiklara yerle§ti. O Romen geng benim yanim- daydi ve kolumdan tutuyordu. Uzerimde dar uzun bir etek oldugu igin kayiga atlayamiyordum ve etegimi biraz kaldirmak zorunda kaldim. Kayiktaki herkes kahkahadan kiriliyordu. Askerler panto- lonuma bakiyorlardi. Ben de gulmeye bafladim ve elimi dudaklari- ma gotiirerek susmalarim rica ettim. Ama keyfim kagmi§ti. Artik be­ni tammi§ olan askerlerimin oniinde eglenmek istemiyordum...

«Sava§ bitmi§ti am a sava§in bitiminden itibaren bir yil boyun­ca tarlalarda, irm aklarda, gollerde mayin temizligi yaptik. Sava§ sirasinda her §ey nehirlere, gollere ve batakliklara atilmi§ti. Bafli- ca gorevimiz gecikmeden hedefe ula§makti. Z am an geride kalan- lan ya§atm a zamamydi. M ayinlanmi§ bir irmakla ya§amalari ola- naksizdi. Uzun zam an sudan korkarak ya§adim. Hep patlama olacak gibi gelirdi...

« 1 9 4 6 ’da yeni yilda, bana on metre kirmizi saten verildi. O n­ce guldiim ve, “Peki, ben bunu ne yapacagim ? Benim buna ihtiya- cim yok k i!” diye du§undiim. Belki terhis olduktan sonra kendi- me kirmizi bir elbise dikebilirdim. Kisa bir siire sonra terhis evra- kim geldi. Ve adet oldugu iizere biiyiik bir veda yemegi verildi. Partide subaylar bana biiyiik ve mavi renkli gok ho§ bir §al verdi- ler. Onu alabilmek igin mavi bir mendili konu alan bir §arki soy- lemem gerekiyordu. Ve ben onlara gece boyunca §arki soyledim...

«A m a ertesi giin trende ate§im yiikseldi. Yiiziim §i§ti ve agzimi agam az hale geldim. llag igebilmek igin once bir ka§ikla agzimin aralanm asi gerekiyordu. Yirm i ya§ di§im gikiyordu ve ben sava§- tan doniiyordum ...»

Appolina Nikonovna sava§tan sonra Leningrad’daki N . K. Krupskaya Enstitusu’niin Kiitiiphanecilik boliimiinden mezun ol-

Page 223: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

du. Otuz yildan fazla kiituphanecilik yapti. Ama gergekle§tirmek istedigi bir hayali vardi: Kadin lagimcilara ili§kin amlarim yaz- mak...

«£ali§irken vaktim yoktu ve her §eyi erteledim. Ama §imdi higbir §eyi ertelemeye vaktim yok. Ilk miisveddeleri miifrezedeki gocuklara yolladim. Onlarla siirekli haberlefiyoruz. Beni ele§tiri- yorlar: “Fazla liriksin,” diyorlar. “Bunlarin yerine sava§ siiresince 8 0 0 mayim nasil kullamm di§i biraktigim tek tek tiim aynntila- riyla an lat,” diye diretiyorlar. Peki bunun neyini anlatacagim ?» diye soruyor Appolina. Ve yine kendisi yamtliyor sorusunu: «Am a ammsadigim tek §ey bu degil ki... Ben her §eyi ammsiyo- rum. Ya§adigim , beni etkileyen her aynntiyi, her durumu anlat- mak istiyorum. Dursun bakahm, en azindan torunum okur...»

Page 224: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Bu bir a§k oykiisii olacak. Kimileri sava§in deh§eti ve fedakar- lik isteyen ko§ullan iginde bu duyguya hig yer olmadigini dii§iiniir. Kimileri ise, hayata ta§idigi tiim aci ve zorluga kar§in, sava§in, in­san ya§ami iginde yer aldigmi; bu nedenle, sava§ta a§ka da yer ol­dugunu dii§iiniir. Sava§ta gegen bu yillar, genellikle, doganin biz­ler igin ongordiigii a§k ve mutluluk yillaridir; genglik yillarimizdir.

En trajik ko§ullarda kadinlar ya§ami, yani a§ki segtiler. Yani gelecegi... K am m ca, eger a§ka dair bu boliim olmasaydi; kitap ek- sik kalacak; biitiiniiyle gergekgi olm ayacakti. (Jiinkii bu kitap Ka- din’a dair bir yapittir.

Minskli Yefrosinya Grigoryevna Bureus'un adresini cephedeki arkada§larindan aldim. Bana ya§amim da anlattilar: Kocasi cephe­de olmii§tii. Onu gomiilmek iizere §ehre getiren de kendisiydi. Ya- §amlanmizin en gekilmez anlanyla dolu olan o giinleri diifiindiigii- miizde bu tiir duygular hepimize siradi§i gelir. Kadinlar Yefrosinya ile kocasimn a§kini bana anlatirken bu duygulan payla§iyorduk.

«Izin alamami§ti... Dogu Prusya’daydik ve tabutun M insk’e ge- tirilmesi gerekiyordu. Ama o, cephe kom utanm a gitti. Komutan once ona gorii§me izni vermedi ama daha sonra yanina girmeyi ba§aran kiza: “Bunu neden yapm ak istiyorsun?” diye sormadan edemedi. Yefrosinya’nin yamti §oyleydi: Yakinlarmin hepsini kay- betmi§ti. Kocasini eve gotiirebilirse, sonsuza dek onunla birlikte olabilecekti. Dahasi, geri donebilecegi bir yeri olacakti. Komutan onun elini optii ve sevgisine saygi duydugunu soyledi. O na bir ge- celigine bir helikopter tahsis edildi. Helikoptere girdi ve bayildi...»

Kapi agikti. Duvardaki kocam an fotograf hemen goze garpi- yordu. Giiliimseyen geng bir kadin ve iiniformali geng bir adam ...

«Paltonu gikar ve igeri gel...»Ses igerden geliyordu. O daya gittim. Aym fotograf bu odamn

duvarinda da asiliydi. Yiiziimiin ifadesi beni ele verdi.«H ayir kizim, bu gordiigiin §ey ya§li bir kadimn tuhafligi degil.

Antrede ve tiim odalarda gordiigiin fotografi astigimda senin yafin-

Page 225: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

daydim. Onu sonsuza dek sevecegime yemin etmiftim. Bunu geri kafahhk sayanlar olabilir. (giinkii giiniimuzde insanlar boyle ko- nufmuyorlar. Ama gordiigiin gibi, ben yalnizim. Bir daha seveme- dim. Baftan beri sizinle gok igten ve agik agik konuftugum igin be­ni affedin. Bu bende cepheden kalma bir alifkanlik. Yam m a yakla§ ve otur... Eskiden beri gektigim Radiculities hastaligi, bu kez, beni uzun siireden beri yataga bagladi. Kizlar biraz once gittiler. Kizlar yani benim gibi altmifina merdiven dayam if kizlar! Ama bu deyim de bir cephe alifkanligi: “Haydi kizlar gidelim”, “Kizlar gelin” gi­bi... Beni boyle yastiktan bir dag iginde birakip aceleyle gittiler...»

Sava§ta yuzba§ihk yapan, D oktor Yefrosinya Grigoriyevna B ureus anlatiyor:

«§ehir bombalanmifti ve kiz kardefim Nina alelacele vedalaf- maya geldi. Birbirimizi bir daha hig goremeyecegimizi du§iiniiyor- duk. Bana, “Saglik gorevlisi olmak istiyorum. Nereye bafvurmah- yim ?” diye sordu. Ona baktigimi ammsiyorum . Ince bir elbise giy- mi§ti. Sol omuzunda, boynuna dogru bir dogum lekesi vardi. Oz karde§im oldugu halde bu lekeyi ilk kez goriiyordum. Ona baktim ve, “Seni nerede gorsem tam rim ,” diye diifiindiim. Herhalde iki- miz de birbirimizi bir daha goremeyecegimizi hissediyorduk.

«H erkes M insk’i terk ediyordu. Yollar ate§ altinda oldugu igin orm an yolu kullamhyordu. Bir yerlerde kiigiik bir kizin sesi du- yuluyordu: “Anne, savaf v ar.” Birligimiz geri gekiliyordu. Aragla- rimiza binmi§, olgunlafan gavdarlarla dolu geni§ bir tarladan ge- giyorduk. Smolensk bolgesine ula§mi§tik. Yol kenarinda algak bir koy evi duruyordu. Yolun kenarinda duran kadimn boyu ise, kii- giik evinden daha uzun gibiydi. Uzerinde pamuklu, Rus fresk i§- lemeleri bulunan bir elbise vardi. K ollanm gogsiinde gaprazla- mifti ve govdesinin one egik bir duru§u vardi. Yiiriiyen askerleri egilerek selamliyor ve, «Tanri hepinizin yardimcisi olsun. In§allah hepiniz sag salim evlerinize donersiniz,” diyordu.

«Tek tek her askerin oniinde egildi ve bu sozleri yineledi. Bu­nu du§iinebiliyor musunuz? Herkesin gozleri ya§ igindeydi.

«Sava§ boyunca o kadim ammsadim. Almanlari piiskiirtiirken bir olaya daha tamk oldum. Koylerden birinde, baflarinda kiigiik kepleri olan iki Alman kadim kahve igmekteydiler... “Bizim iilke-

Page 226: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

mizde her yer yikim iginde; insanlarimiz yerin altinda deliklerde ya- yyor ve o t yiyorlar; bunlar oturuyor ve hig sava§ filan yokmu§gasi- na kahve igiyorlar,” diye dii§iindum. Askeri araglar yanlarindan ge- giyor, askerlerimiz yolda yuriiyorlar am a onlar kahve igiyorlardi...

«D aha sonraki giinlerde Beyaz Rusya’ya gitmem gerekti. Bir de ne goreyim ? Koy yerine sadece bir soba kalmi§ti. Ihtiyar bir adam orada tig torunuyla birlikte oturuyordu. Belli ki oglunu ve gelinini kaybetmi§ti. Ya§h bir kadin ise sobayi yakmak igin ko- murle§mi§ odun pargalan topluyordu. Uzerindeki koyun derisi ceket batakliktan geldiklerini gosteriyordu. Sobamn iizerinde pi- §en yemek yoktu.

«Evet; nefret, ofke... her §ey ig igeydi: Ama ba§ka §eyler vardi ve benim ba§ima gelen de bunlardan biriydi.

«Lokom otifin mi degi§mesi gerekiyordu, yoksa raylann mi ta- miri gerekiyordu gok iyi am m sam iyorum ama trenimiz durdu. Bir hem§ire ile birlikte oturuyorduk. Yam m izda iki asker yulaf lapa- si pi§irmekteydiler. O arada bir yerlerden iki Alman esiri gikagel- di ve bizimkilerden yiyecek istediler. Ekmegimiz vardi; bir somun kestik ve onlara verdik. Yulaf lapasi pi§tiginde askerlerimizin ko- nu§malarina tanik olduk: «D oktorlarin dii§mana ne kadar gok ekmek verdigini gordiiniiz m ii?” diyorlardi.

«Ve bizim gergek sava§ hakkinda higbir §ey bilmedigimizi, vaktimizin gogunu hastanelerde gegirdigimiz igin de bunun dogal oldugunu soyluyorlardi...

«Bir siire sonra lapa pi§ince askerlerin yanma birkag esir daha geldi. Bizi suglayan asker Alm anlardan birisine dondii ve, “N e var? Ne istiyorsunuz? Yiyecek m i?” diye sordu.

«Alm an durdu ve bekledi. Diger asker arkada§ina bir somun ekmek verdi ve,

“Haydi bir parga kes ve ona v er,” dedi.«Asker, esir Almanlarin her birine birer dilim ekmek verdi. Al-

m anlar ekmegi aldilar ve beklediler. Lapa pi§iyordu. Bu kez, di­ger asker:

“Eh, bari onlara biraz da lapa v er,” dedi. Ve onlara donerek,“Heniiz pi§medi. Duymadmiz mi be adam lar! Pi§medi!” diye

bagirdi.

Page 227: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Alm anlar sanki dilimizi anliyor gibi bekiemekteydiler. Asker­ler lapayi yagla kari^tirdilar ve birazini Almanlarm konserve ku- tularina bo§alttilar.

«I§te Rus askerinin ruhu budur. Bizi o denli agir ele§tirmeleri- ne kar§in, kendileri esirlere ekmekten ba§ka bir de yulaf lapasi verdiler ve yagi kalan lapaya eklediler.

« ... Sava§ biteli epey zaman olmu§tu. Tatile gitmeye hazirlani- yordum. Karayip krizinin patlak verdigi giinlerdeydik. Diinya yine bir karga§anin igine dii§mu§tii. (^antami hazirladim, elbiselerimi ve bluzlanmi katladim. Evrak gantami buldum ve askeri kimligimi, kartimi aldim. “Eger bir §ey olursa mahalli askerlik §ubesine ve go- niillii askere alma biirosuna hemen ula§irim,” diye dii§iindiim.

«Deniz kiyisinda gev§emi§ bir durumdaydim. Ak§am yemek sofrasinda birilerine askeri kimlik kartimi da beraberimde getir- digimi anlatm aya ba§ladim. Bunu hig dii§iinmeden s6ylemi§tim. H ava atm ak gibi bir am acim yoktu. Ama masadaki erkeklerden biri gok fazla heyecanlandi:

“ H ayir, bizim halkimiz asla yenilmez. (^iinkii yalniz bir Sov- yet kadini gerektiginde askerlik §ubesine ba§vurabilmek igin, as­keri kimlik kartiyla tatile gelir,” dedi. Ve bana oyle bir bakti ki insan sevdigi kadina bile boyle bakm az...»

N e var ki, Yefrosinya Grigoryevna en onemli §eyden, kocasin- dan soz edemiyordu. Giizel, ince yiiziiniin tiim hatlari fiziksel bir aci gekiyormu§gasina geriliyordu.

«Diin neler oldu diye sorsamz anim sam am am a sava§i hig unutm uyorum . Onu eve nasil getirdigimi, nasil gomdiigiimii... H er §ey bellegimde. Onu son bir kez opmek istedim am a olmadi. Tabut ginkodan yapilmi§ti. Yiiziiniin oldugunu tahmin ettigim yeri dptiim. Bu konuda daha fazla konu§mak istem iyorum ...»

O konu§masa da, evdeki iig biiyiik fotograf her §eyi anlatiyordu.Bir ba§ka a§k oykiisii. Bu oykiiyii dinledigimde Liyobov Fom i-

nigna Fedosenko’nun kiigiik erkek torunu da yammizdaydi. O y­kiiyii dinledikge, bu kiigiik gocugun, oykiiniin tam da merkezin- de yer aldigim gordiim.

l§te sava§ta hem§ire er olan Liyobov Fominiqna F edosen­k o ’nun oykiisii:

Page 228: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sivillerin tahliye i§lemleri sonunda once H arkov’a sonra Ta- tarya’ya geldim ve orada bir i§ buldum. Herkes beni gormek igin oraya geldi. «Sovskaya! Sovskaya!” diye bagri§iyorlardi (Kizlik adim Lisovskaya’dir). “O benim !” diye yamtladim onlari. “Asker- lik biirosuna git, gegi§ (izin) kagidi al ve M oskova’ya git,” dedi- ler. Nigin? Hig kimse bir §ey soylemiyordu ve ben de bilmiyor- dum. Eh, ne de olsa sava§ zam aniydi... M oskova yolculugum si- rasinda kocam in yaralanm if olabilecegini ve onu gorebilmem igin beni gagirdiklarim dii§undiim.

«D ort aydir ondan haber alam am iftim . Onu ayaklari ya da el- leri olm ayan bir sakat olarak bulacagimi dii§uniiyordum. Onu alip eve gotiirmeye karar verm iftim . I§te M oskova’ya giderken bunlar aklimdan gegmekteydi...

«M oskova’ya varinca bana verilen adrese gittim. TSK KPB* harflerini gordiim. Benim gibi pek gok insan oradaydi. Hepimiz neler olup bittigini ogrenmek istiyorduk.

“Burada neden getirildik?” diye sorduk. Onlar,“Acele etmeyin. H er §eyi ogreneceksiniz,” dediler.«Igeriye girdigimizde M erkez Komitesi Sekreteri Ponom aren­

ko dahil tiim liderleri kar§imizda bulduk. Dogdugum yere gitmek isteyip istemedigimi sordular. Beyaz Rusya benim dogdugum yer- di. Elbette, oraya gitmek istiyordum. Ve sonugta orada ozel bir okula gonderildim.

«Kursu tamamladigimizin hemen ikinci giinii, cemselerle cephe­ye gonderildik. O radan itibaren yola yiiriiyerek devam ettik. Cep­he ya da tarafsiz bolgenin ne anlam a geldigini bilmiyordum. M erak ve korku igindeydim. Ifaret fi§ekleri giiriiltiiyle ate§leniyordu. Bem- beyaz karlar iginde yerde yanyana dizili bir yigin insan vardi. (^o- gumuz ileri dogru ko§uyorduk. Ifaret fi§eginin alevi soldugunda bi­ze “K o§” emri veriliyordu. Ve ileri firliyorduk. Boyle ilerliyorduk...

«Gorevimiz bittiginde bir ugagin gelip bizi M oskova’ya gotiire- cegi soylendi. Cephe gerisinde iken kocamdan bir mektup aldim. Bu gok beklenmedik bir olaydi. (Jiinkii iki yildir ondan higbir ha­ber alamami§tim. Merkez komitesine bir mektup yazdim. H er tiir­lii goreve hazir oldugumu ancak verilecek gorevde kocamla birlik-

* B eyaz R u sy a K om iin ist P artisi M erk ez K o m itesi -^ .n .

Page 229: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

te olmak istedigimi belirttim. Bu mektubu bir pilota sessizce ver- ] dim. C iinkii miifreze komutamnin bilmesini istemiyordum. Bizi go- 1 tiirecek olan ugak gelir gelmez hepimize bolgeyi terk etmemiz soy- lendi. Ayrica Fedosenko, yani kocamla ilgili bir emir vardi. Ugagi bekliyorduk ama kapkaranlik bir geceydi. Bir Messerschmitt dii§- man ugagi tepemizde doniip duruyordu. Birden tepemize bomba \ yagdirmaya ba§ladi. Hedefteydik. Geri donmek iizere gitti ve tam I o anda bizim ugak benim yamnda durdugum koknar agacina bid- 1 §ik yere ini§e gegti. Pilot topraga heniiz degmi§ti ki yeniden kalkifa gegti. C iinkii Alman ugagimn donecegini ve ate§e baflayacagim bi- , liyordu. Ugagin kanadina yapiftim ve bagirdim: “M oskova’ya git- mem gerekiyor. Iznim v ar!” Kiifretti ve, “A tla!” diye bagirdi. Ve sadece ikimiz ugtuk. Ne bir yarali ne de ba§ka birisini alabilmifti.

«M ayista M oskova’da kege botlarla dola§iyordum. Tiyatroya kege botlarla gidiyordum. Bana gore hava ho§tu. K ocam a bir mektup yazdim ve nasil bulu§abilecegimizi sordum. Ihtiyat birlik- lerindeydim ve her an her yere gonderilebilirdim. Yeniden koca- min oldugu yere gonderilme talebinde bulunmaya ba§ladim. Iki giin igin de olsa onu bir kez gorm em e izin vermelerini istiyordum. Iki giin sonra donmeye ve istedikleri yere gitmeye hazirdim.

«Ba§vurularimi omuzlarini silkerek kar§iliyorlardi. Ama ben hig umursamadim ve posta kodundan kocamin savaftigi yeri bul- dum ve onu gormeye gittim. Once bolge parti komitesini ziyaret ettim, kocamin adresini ve onun karisi oldugumu kanitlayan ev- raklan onlara gosterdim. Ve onu gormek istedigimi soyledim. K o­cam in cephede oldugunu ve bu nedenle onu gormemin mumkun olmadigini, geri donmem gerektigini soylediler. £ o k yorgundum ve gok agtim. Geri don demek ne demekti! Askeri kom utana git­tim. Bana bakti ve giysi verilmesini emretti. Bana bir asker gomle- gi ve kemer verdiler. Sonra kom utan, “Kocam n bulundugu yer gok tehlikeli, gel bu i§ten vazgeg,” diyerek fikrimi degi§tirmeye galifti.

• «O rada oturdum ve aglam aya ba§ladim. Bunun iizerine bana acidi ve gegi§ iznini verdi.

“Anayola git. Trafik gorevlisi sana yolu gosterir,” dedi.«Anayolu ve trafik gorevlisini buldum. Gorevli beni bir araca

bindirdi. Bir sure sonra birlige ula§tim. Herkes §a§kinhk igindey-

Page 230: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

di. Birliktekilerin tiimii erkekti. Bana kim oldugumu sordular. Bi­risinin e§i oldugumu soyleyemedim, tepemize bom balar yagarken boyle bir §eyi nasil soyleyebilirdim ki? Kocasimn hasretine daya- namamif birisi oldugum u...

«Nedenini am m sayam iyorum am a birisinin kiz kardefi oldugu­mu soyledim. “Bekle,” dediler. “O raya ula§mak igin daha alti kilo­metre yiiriimen gerek.” Ne demek istiyordu bunlar? O kadar uzun bir yoldan geldikten sonra alti km ’yi yiiruyemeyecegimi mi dii§ii- niiyorlardi? Bir siire sonra tam da o bolgeden yemek tafim akla go- revli kam yonlar geldi. Ba§larinda kizil sagli, gilli bir tegmen vardi. “Ben Fedosenko’yu tam yorum . Am a o siperlerde,” dedi.

«O ndan beni siperlere gotiirmesini rica ettim , bunun iizerine beni kam yona aldilar ve harekdt ettik. Higbir fey gorem iyordum ; bu durum bana gok yabanciydi. Cephedeydim ve ortada kimse goriinm uyordu. Tek tek silah sesleri duyuluyordu. O raya vardigi- mizda tegmen sordu:

“Fedosenko nerede?”“Diin gozciiliik gorevine gittiler,” diye yam tladilar onu.«Donm ek igin karanligin gokmesini bekliyorlardi. Ama binada-

ki ekiple temas halindeydiler. Fedosenko kiz karde§inin geldigini haber almifti. Ama hangi kiz karde§ten soz ettiklerini anlamami§- ti. O na karde§in kizil sagli oldugu soylenmi§ti. Ama onun kiz kar- de§i esm erdi!.. “Kizil sagli kiz karde§” sozii iizerine beyninde bir §im§ek gakmif ve durumu kavrayivermi§ti. Fedosenko’nun nasil siiriinmeyi becerip yanimiza geldigini bilemiyorum am a kisa bir siire sonra bulu§tuk. O sevinci ve co§kuyu anlatm ak gok zor...

«Birlikte iki giin gegirdik. Sonunda karargaha gidip durumu ra- por etmesini giinkii geri donmeyecegimi ve onunla kalmak istedi- gimi soyledim. Beni merak iginde birakip iistlerini gormeye gitti.

« ... Yirm i dort saat iginde yok olup gitmemi emredebilirlerdi. N e de olsa burasi cephenin on hattiydi ve anlayifli olmahydim. Birdenbire iki list riitbeli subay, bir general ve bir albayin sipere gelmekte oldugunu gordiim. Herkesle el sikifiyorlardi. Sonra hep birlikte oturduk, bir §eyler igildi ve herkes du§iincesini soyledi. Bir kadin kocasim siperlerde gorm eye gelmifti. Evraklan onun ger- gekten adamin e§i oldugunu kam tliyordu. Bu nasil bir kadindi

Page 231: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

boyle? Herkes onun nasil birisi oldugunu gorm ek istiyordu. Bu ve benzeri feyler soylendi ve herkes agladi. O geceyi tiim ya§amim boyunca hig unutamadim.

«Hem§ire olarak onlarla kaldim. Erkeklerle gozciiluk gorevi- ne gittim. Bir keresinde bir havan topundan agilan ate§ sonucu bir asker vuruldu. Olii mii yoksa yarali mi oldugunu diifiindiim ve ona dogru koftum . Bu arada bizimkiler havan topuna dogru atefi surdiiriiyordu; kom utan bana,

“ Allahin cezasi kadin, nereye gidiyorsun?” diye bagirdi.«Adamin yanina dogru siiriindiim. Yafiyordu.«Dinyeper kiyisinda ay lfiginda bana Kizil Bayrak nifani takti-

lar. Daha sonra Kizil Yildiz ni§am igin adimi verdiklerini soylediler ama bunlar beni hig mi hig ilgilendirmiyordu, giinkii kocam gok ko- tii yaralanmifti. Birlikte berbat bir batakligin iginden yavaf ve zor- lukla yiiriiyor ve yerde suriiniiyorduk. Sag yammizda bir makineli- nin oldugunu varsayin. Biz bataklikta sol yana dogru siiriiniiyoruz. Kendimizi adeta yere yapi§tirmi§iz. Ve sag taraftaki makineli onu sol uylugundan yaraladi. Patlayici bir mermi ile yaralanmifti. Yara- yi sarmaya galiftik. Ne de olsa bir kaba et yaralanmasiydi. Ama her §ey havaya ugmu§tu ve yaramn igi toprak ve gamur doluydu.

«Ku§atma siiriiyordu. Ne yaraliyi tafiyacak yerimiz ne de ila- cimiz vardi. Tek umudumuz kufatm ayi yarabilmekti. Ba§ardigi- mizda kocami hemen askeri bir hastaneye ta§idim. Ama kangren ba§lamifti bile. Yeni yil gelmi§ti. Ve o oliiyordu... Birgok nifanla odiillendirilmifti. Tiim odiillerini ve m adalyalarim aldim ve yani­na yerleftirdim. D oktorlar viziteye gikmi§lardi am a o uyuyordu. D oktor bana yakla§ti:

“Gitmelisiniz giinkii kocam z olm iif,” dedi.«O na, “Y avaf konu§un liitfen, o hala ya§iyor,” dedim.« 0 an kocam gozlerini agti ve bana donerek, “Tavam n rengi

maviye donm iif,” dedi.«Baktim : “Vasya, tavan mavi degil, beyaz,” dedim.«Am a o, mavi oldugunu saniyordu.«Kocam in yatak kom fusu, “Eh, Fedosenko; eger yafarsan ka-

rim el ustiinde tutm ahsm ,” dedi. O da, “Elbette, oyle yapaca- gim ,” diye yanitladi.

Page 232: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Neden bilemem am a belki de olecegini hissetti ve beni optii. tnsanlann son kez 6pii§tiikleri gibi...

“ Liyubu§ka, herkes yeni yili kutluyor ama biz buradayiz, gok utang verici bir §ey bu. Ama iiziilme, bizim de kutlayacak yeni yil- lanmiz o lacak ,” dedi.

«Birkag saati kalmi§ti. Altina kagirdi ve giysilerini degi§tirmem gerekti. <Jar§aflari degi§tirdim; ayagina temiz sargilar sardim. Onu uzun destek yastigina dogru gekmem gerekiyordu. Ne de ol- sa erkekti ve agirdi. Ne ki, bu i§i yaparken her §eyin bittigini his- settim; bir iki dakika iginde onu kaybedecegimi...

«Olmek istedim ... Ama onun gocugunu ta§iyordum ve beni en- gelleyen tek §ey buydu... 1 O cak 1 9 4 4 giinii kocam i gomdiim. Otuz sekiz giin sonra Vasya do'gdu. Oglumun da gocuklari var... Kocamin adi Vasili’ydi. Oglumun adi Vasili Vasiliyevig ve toru- num ise Vasili...»

Kadinlar aralarinda tartifir ve §u sorularm yamtlarim arar durur- lar: Onlarin sevmeye haklan var miydi? Sevdiler mi? Sevdilerse na­sil sevdiler? Bence sadece dinleyin ve anlamaya gali§in. Guniimuziin duygusal deneyimleriyle onlarin ya§amlarmi, a§klarim hig yorumla- maya kalki§mayin. Onlar farkli bir ku§akti ve kendilerine ozgii a§k deneyimleri vardi. Sevgi ya da acima; sevgi ya da ozveri ve bir kadi- nin gururu. Onlari motive eden ve duygu diinyalarini i§gal eden aca- ba bunlardan hangisiydi? Bunu bir girpida soylemek olanaksiz.

«g ok sayida yarali vardi ve hepsi igin uziiliiyordum. Bir insan oliiyor ve sizin elinizden higbir §ey gelmiyor... Geng, yaki§ikli bir adam oliiyor... En azindan gok geg olmadan ona bir opiiciik vermek istiyorsunuz. D oktor olarak bir §ey yapamiyorsamz, bir kadin ola­rak bir §ey yapmaya gabaliyorsunuz.» (V. V. §evaldi§eva, operator)

Zaferi kazanm ak igin bu erkeklik ogesini muhafaza etmek ge- rekiyor. Kadinlik ogesini de... Yenmem iz gereken tiim zorluklara bu unsur dahildi.

«Birinci Beyaz Rus Cephesi’ne yirmi yedi kiz ula§tik. Erkekler bize hayranhkla bakiyorlardi: “Bu kizlar gama§irci ya da santral memuresi degiller; onlar keskin ni§anci. Boylesini hig gormemi§- tik ,” diyorlardi. Tegmenin biri onurumuza bir §iir yazmi§ti. §iir- de kizlann giil kadar etkili olduklanm anlatiyor ve savafin onla- rin ruhlarmi sakatlam am asm i diliyordu.

Page 233: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Cepheye sava§a giderken kendi kendimize soz vermiftik. O rada a§k oykiilerimiz oim ayacakti. Eger sag kalacak olursak, sava§tan sonra, a§ik olabilecektik...

«Sava§ oncesi bir kez bile opii§meye zamanimiz olm am ifti. O giinlerde bu tiir olaylar konusunda giiniimiiz gengliginden 90k daha kati bir baki§a sahiptik. Ornegin, opii§mek, ya§amimizin sonuna dek sevmek demekti. Ama §imdi sava§ v ard i!...» (Usteg­men S. M. Krigel, keskin ni§anci)

Ugaksavar ni§ancisi, er N onna A leksandrovna Sm irnova’nm mektubundan:

«Uniformalarimizin uzerimizde giizel durmasmi istiyorduk, bu nedenle onlari sik sik yikayip iitiiliiyorduk. Bu i§leri gece yapiyor- duk, giinkii giindiizleri bize karmmizin iizerinde nasil siiriinecegi- mizi, nasil siper kazilacagim filan ogretiyorlardi. Ig gama§irlarimi- zi gece kurutuyorduk, giinkii onlari erkekler gevrede dola§irken asamiyorduk. Astigimizda bile tegmenden azar i§itiyorduk.

«Gengtik. Sevmek ve sevilmek istememiz kadar dogal bir §ey olamazdi. Bir kadin ilgi gekmek ister. Ama a§k yasakti, ve biz onu kutsal, ulu bir §ey olarak koruyor ve sakliyorduk. (Iki kifinin bir- birini sevdigini kom utan fark edecek olursa, kural olarak a§ikla- rin birisi ba§ka bir birlige gonderiliyordu).»

Evet, bu sava§ti. Ama aym zamanda onlarin gengligiydi. Ya§am - larimn en mutlu giinleriydi. Ve eger a§k olmasaydi; 1 9 4 1 , 194 2 , 194 3 , 19 4 4 ve 1 9 4 5 ’de dogan tek bir gocuk bile oimayacakti...

N onna Aleksandrovna mektubuna birkag §iirini de eklemi§. §iir yazm aya sava§ sirasinda ba§ladigim giinkii «siradan sozciik- lerin duygulanni anlatm akta yetersiz kaldigim» fark etmi§ ve §im- di ise «o giinlerin am larim gocuklarina birakm ak» istedigi igin yazdigini soyliiyor:

... Ve bugiin b arif igindeki sokaklarim izd a Gengligim i an im sayarak yiiriirken G egm ifin utangag yeni yetm elerinin Bugiiniin gorkem li kad inlarina D on iiftiik lerin i goriiyorum Ve onlara yalvariyorum :«Algak goniilliiliigu birakin

Page 234: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

VeQocuklariniza mutlaka §unu anlatin;Bizler, kadinlar olmasaydik,1945 ’inIlkbahari da olmazdi.»

§imdi anlatacaklarim ise bir partizan olan Yevgenya Viktorov­na K lenovskaya 'mn o gtinlere ili§kin sakli tuttugu duygularidir. Onunla kisa bir siire birlikte olduk ama goriintiisii bellegimden hig silinmedi: Giiglii, kocam an elleri, erkeksi bir sag kesimi vardi. Turn goriintiisii, adeta kadinsihgin her bigiminin yadsinmasi ve kadinsihktan vazgegmi§ligi gosteriyordu.

«Biiyiik, yiice ve gok giizel bir duyguyu savaftan bugiine ta§i- digimi belirtmeliyim. Erkeklerin bize ne denli hayranlikla baktigi- m anlatacak sozciik bulamiyorum. Bu duyguyu sava§ boyunca ve turn ya§amim boyunca co§ku ve §iikranla ta§idim. Bize kar§i gok asil davrandilar ve hep saygi gosterdiler.

«Iginde bulundugumuz ko§ullar gok ozeldi. Aym yeralti sigi- naklarinda kaldik; aym tahtalann iizerinde uyuduk, aym gorevle- re gonderildik. Bazen o kadar soguk olurdu ki igimin buz kestigi- ni, agzimda dilimin dondugunu ve birkag dakika iginde bilincimin yok olacagim hissederdim. O zam an “M i§a,” derdim, “paltonun diigmelerini ag ve beni lsit” . Dedigimi yapardi ve, “Iyi misin?” di­ye sorardi. “Evet, daha iyiyim ,” diye yam tlardim onu.

«Bu, nasil olaganiistii giizel bir duygudur bilemezsiniz! O giin- den bu yana boyle bir §ey ya§am adim . Am a vatam m z tehlikedey- ken ve sava§tayken ozel bir §ey dii§iinemezsiniz.»

«Am a her §eye ragmen a§k vardi, degil mi?»«Evet, a§k vardi. Ben duyguya digerlerinde rastladim. Hatali

olabilirim veya bu dii§iincelerim dogayla gelifik olabilir ama ben o insanlan kinadim. Bana gore ki§isel sorunlarin sirasi degildi. H er yammiz, kotiiliik, oliim ve ate§le sarilmi§ti. H er giin, her sa- at bunlan ya§am aktaydik. Unutmak imkansizdi. Evet, bunlari gorm em ek ve unutm ak olanaksizdi, o kadar. Ve kam m ca boyle diifiinen tek ki§i de ben degildim.»

«Sava§tan once nasil biriydiniz?»«Giilmeyi, §arki soylemeyi gok severdim. Ama duygularimiz

farkliydi. Kendi ya§imizdaki erkek gocuklanna yeti§meye, onlari

Page 235: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

gegmeye, bir “erkek” meslegini ba§armaya ve toplum iginde saygin bir yer edinmeye gali§irdik. Bir aile kurma dii§iincesine yer yoktu! Kiipe takan ya da sagim yapan kizlardan a§agilayarak soz ederdik.

«Ve sava§ta bu duygular giiglendi. Bizim igin en onemli sozciik “gereksinim”di Bizi anlam akta giigliik gekebilirsiniz giinkii siz farkli bir ku§aksiniz...»

Yevgenya Viktorovna Klenovskaya bu tavizsiz tutumunda yalniz degildi. O gunlerde birgok kifinin kendisi gibi dii§iindiigu- nii soylerken de hakliydi. Ve bugiin bile, insanlar onun bu dii§iin- celerine katilmamakla birlikte bu tiir kadm lara 90k biiyiik bir hayranhk duyabilmektedirler. Bu tutumu kadin ruhunun giicii- niin sembolii olarak gormektedirler.

Hem§ire Mariya Selivestrovna Bojok anlatiyor:«K azan’dan ayrildigimda on dokuz ya§indaydim. Am a birkag

ay sonra anneme yazdigim m ektupta herkesin beni yirmi be§ ya da yirmi yedi yafinda sandigini yazdim. Korku ve deh§et dolu giinler yafiyorduk. Bir guile pargalanip ugtugunda, derinizin so- yuldugunu hissediyordunuz. Insanlar oliiyordu. H er giin, her sa- at, her dakika oldiiklerini goriiyor, oldiiklerini duyuyordunuz. O nlari saracak gar§af bulamiyorduk, ig gama§irlariyla gommek zorunda kaliyorduk. Kogu§lar korkung bir sessizlik igindeydi. Boyle bir sessizlige bir daha asla tam k olmadim.

«Sadece bu nedenle bu cehennemde a§ka dair tek bir sozciik bi­le duymak istemiyordum. Boyle bir paradoksu katlanilmaz bulu- yordum: Oliim ve a§k. Sava§ yillarca siirdii ama ben bu siire iginde higbir §arki ammsamiyorum. O 90k popiiler olan “siginak” §arki- sini dahi ammsamiyorum. Higbirisini ammsamiyorum... Aklimda kalan tek §ey, bahgemizde kiraz agaglari agarken cepheye gitmek igin evimi terk etmemdi. Evimden uzakla§irken dondiim ve arkama baktim: “Belki de bu, kiraz agaglarimn gigek agmasim son gorii- §iim,” diye dii§iindum. Sonradan yol kenannda ba§ka bahgelere de rastlamif olabilirim. Qigekler sava§ta da agiyorlardi. Ama ben o bahgeleri pek ammsamiyorum... Okulda hep giilen birisiydim ama artik bu ozelligimi yitirdim. Bir daha giiliimseyip giiliimseyemeye- cegimi ciddi ciddi dii§iindiigum zamanlar oldu. Kizlardan birinin dudaklarina ruj siirdiigiinii ya da ka§larim aldigim gordiigiim za-

Page 236: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

man gok kizardim. Bu i§lemler bana gok ters geliyordu: Boyle bir /.amanda bir kiz sevilmeyi nasil isteyebilirdi? Boyle bir §eyin olma- si miimkiin miiydii? Ya§ga biiyiik olanlar, her §ey alevler iginde de olsa a§kin varoldugunu soylerlerdi. Ama ben onlarin bu dii§iincele- rine hig katilmadim. Her yer yaralilarla doluydu; siirekli inliyorlar- di... Oliimiin yiizii sari-ye§ildi. Ve siz nasil olur da eglence pe§inde olabilirdiniz? Nasil olur da kendi mutlulugunuzu diifiinebilirsiniz? Yiireginiz ikiye boliinmii§... Ya§adigmiz deh§et dolu olaylar sagla- rinizi bembeyaz yapmi§... Bu ortam a a§ki kari§tirmak istemedim. A§km orada, bir anda yok olacagim diifiindiim. Kutlama olmadan, giizellikler olmadan ne tiir bir a§k ya§anabilir ki? Sava§ sona erin- ce ya§am giizelle§ecekti. Ve a§k olacakti. Ben boyle diifiinuyordum.

«H er an oldiiriilebilirdiniz. Gece ya da giindiiz. Sava§ mola vermiyordu. Oldiiriilebilirdim ve bana a§ik olan adam gok iizii- liir, aci gekerdi.

«K ocam o giinlerde bana kur yapm aya gah§ti ama ben bu ko- nuyu sava§ bitince konu§mamiz gerektigini soyledim. Bir keresin- de bir gatifm adan dondii ve bana, “Ustiine bir bluz giyer misin? Bluzla nasil goriindiigiinii gorm ek istiyorum ,” dedi. Ama benim asker gomleginden ba§ka giysim yoktu...

«Bir arkada§im la konu§uyorduk. Evlenmek iizere oldugunu bana soyledigi zam an, “Sana bir gigek bile vermedi, kur yapmadi. Ve hemen evleniyorsunuz. Duydugun gergekten a§k mi acab a?” dedigimi am m siyorum . Onlarin duygularmi anlayam iyordum ...

«Sava§ bitti. Birbirimize baktik ve sava§in bittigine inanama- dik. H er ikimiz de sag kalmi§ ve bulu§mu§tuk. Ve artik sevmekte ozgiirdiik... Artik sava§ta olanlari dii§unmemeliydik. Eve geldim ve annemin yanm a oturdum . Sira bana gelmi§ti. Elbisemi dikme- ye ba§ladik. Sordular:

“ Elbisenin modeli nasil olsun?”“ Bilm iyorum ...”“Terziye gittiginde modelini bilmedigin bir elbise mi dikmesi-

ni isteyeceksin?”“Bilm iyorum ...”«Ben be§ yildir tek bir elbise bile gormemi§tim ki... Bir elbise­

nin nasil dikildigini bile unutmu§tum. Topuklu ayakkabilar satin

Page 237: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

aldim ve evin iginde yiiriimeye galiftim. Sonunda onlari gikar ve, “Galiba bunlarla yiiriimeyi hig becerem eyecegim,” diye ig.„. den gegirdim...»

Ama a§k vardi. A§k insanlari korumu§tu. O korkung savafta afksiz ayakta durabilmeleri neredeyse olanaksizdi.

H astane gorevlisi, er Svetlana Nikolayevna Liyubik ammsiyor:«Hastanedekiler mutluydu. Muduydular giinkii yafiyorlardi. Y ir­

mi yafinda bir tegmen bir bacagim kaybettigi igin iiziiluyordu. Ama bu biiyiik iiziintiiye karfin bu olayin ona fans getiren bir ba§ka yo- nii de vardi. Sava ft an canli donmiiftu ve sadece bir bacagim kaybet- mifti. En onemli §ey hal yafiyor olmasiydi. Karisi vardi, a§k vardi ve oniinde bir ya§am va Ii. Bugiin bir ayagimzin olmamasi feci bir feydir ama sava§ donenw de ayagim kaybedenler tek bacakla zipla- yip hopluyor, giiliiyor ve sigaralarmi tiittiiriiyorlardi. O tek bacakli bir kahramandi! Uziilecek bir §ey yoktu! Y a da bizler durumu kav- rayamayacak kadar gengtik. Birisi ayagim ya da kolunu yitirmi§se onu bagrimiza basardik giinkii o kendini digerleri igin feda etmi§ti.»

«Cephede hig a§ik oldunuz m u?»«Elbette, hepimiz o kadar gengtik ki. Yaralilar geldikge kagiml-

maz olarak birisine afik oluveriyorduk. Bir arkadafim bir tegme- ne a§ik olmuftu. Adam bir yara yigini halindeydi. Tegmeni bana gosterdi. Ben de ona a§ik olm aya karar verdim! Bafka bir yere nakledilme zamam geldiginde tegmen bir resmimi istedi. Evet, bir resmim vardi. Bir demiryolunda hepimizin fotograflari gekilmifti. Fotografi aldim ve tam ona vermek iizereydim ki, “Eger bu duy- gularim a§k degilse bu fotografi ona vermenin anlami ne?” diye dii§iindiim. Giderken ona elimi verdim; resmim avucumun igin­deydi am a elimi agip agmamaya karar veremedim. Ifte benim a§- kimin ulaftigi son nokta bu oldu.

«Sonraki yillarda Pavlik adli bir tegmen tamdim. ^ok aci gekiyor- du; ben de yastiginin altina bir parga gikolata koydum. Sava§ bitti- ginde, yirmi yil sonra yeniden kar§ila§tik. Arkada§im Lilya Drozdo- va’ya gikolata igin te§ekkiir etmeye ba§ladi. Lilya, “Ne gikolatasi?” diye sorunca, gikolatayi ona verenin ben oldugumu itiraf ettim... Bu­nun iizerine sarilip beni optii... yirmi yil sonra gelen bir 6piiciik...»

Bu oykiilerdeki «opiiciik» sozciigiiniin ne kadar kutsal oldugu­nu bilemezsiniz. Cehennemde bu erkeksi jestin nasil ammsandigi-

Page 238: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

m, ya§am boyu hig unutulmadigini... Bir kadin, varhgiyla bir ye- ralti siginagina ya da bir hastane kogu§una bir parga rahathk ta- fiyabilirdi. Bu rahatlam a, elbiselerden yapilma bir perde, temiz bir bez pargasi, yikanmi§ bir yaka, bir konserve kutusundaki kar tanecikleri ya da sadece bir kadin sesi olabiliyordu. Bunlann var- ligi erkekleri evlerine, sava§ oncesi zam anlara gotiiriiyordu.

Sovyetler Birligi Halk Sanatgisi Larissa Aleksandrovskaya ba­na §u oykiiyii aktardi:

«Askeri bir hastanede bir konser veriyordum. Hastane ba§heki- mi yam m a geldi ve, “Bir kogu§ta agir yarali bir tankgi var. Higbir §eye tepki vermiyor, belki §arkimz onu etkileyebilir,” dedi. Kogu- §a gittim. Ya§adigim siirece o adami unutmam olanaksiz. Mucize kabilinden yanan bir tanktan kendini di§an atmayi ba§armi§ ama ba§tan a§agi yanmi§ti. Y atak ta hareketsiz yatiyordu. Gozleri yok­tu ve yiizii simsiyahti. Sanki bir el bogazimi sikiyordu; dakikalar- ca kendime gelemedim. Sonra yumu§ak bir sesle §arki soylemeye ba§ladim... Yaralim n yiiziinde bir hareketlilik oldu... Bir §eyler fi- sildadi. O na dogru egildim ve, “Biraz daha soyle...” dedigini duy- dum. §arkiya devam ettim ve ba§hekim, “galiba uykuya daldi,” deyinceye kadar turn repertuanm i orada gergekle§tirdim.»

«Yolda§larla cephedeki bulu§malarimizdan birisindeydi. Bir as­ker benim giilumsememin, ona kiigiik torununun giiliimsemesini ammsattigini soylemi§ti. H ayatta en gok sevdigi §ey torunuydu. Be­nim agimdan ise o asker yalmzca bir ba§ka yaraliydi o kadar ve bu- gun onu ammsamiyorum bile. Ama bunlari bana soylediginde kip- kirmizi olmu§tum. Insanlar genellikle kar§ilikli konu§urken bu ka­dar diiriist olmazlar. Ama konu sava§ olunca, higbir zaman olma- digimiz kadar igten ve diiriist oluruz...» (Cerrah V. V. §evaldi§eva)

Sava§ta her §ey vardi: Oliim, korku, zayiflik, agir i§. Ve kadinla- rin uzun siiren eziyetleri. Kadinlarin a§ki, sadakati ve yumu§akligi.

I§te Askeri hem§ire, Ba§gavu§ Nina Vasiliyevna Ilyinskaya {Qirva)'nin am lari:

«Bir tabur komutam ile bir hem§ire arkada§imiz evlendiler. Sava§ ko§ullarinda bu nasil bir evlilik olabilirdi ki? Ama onlar birbirlerini seviyorlardi. Komutan ugu§ gorevlerine gittigi zaman karisi hep onunla birlikte gitmek isterdi. Eger yalmz olecek olursa ve onun olii-

Page 239: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

miine tanik olmazsa kendini hig affetmeyecegini soylerdi. “Birlikte olelim. Aym bom bayla...” derdi. Birlikte olmek ya da birlikte sag kalmak istiyorlardi. Komutan agir yaralandi ve cephe gerisine gon- derildi. Hem§ire arkada§ hamileydi. Komutan ona bir mektup verdi ve, “Ailemin yanina git. Ba§ima ne gelirse gelsin, sen benim karim- sin. Ve dogacak olan gocuk, benim kizim ya da oglum dur...” dedi.

«lnsanlar hep iyi §eyleri anim siyorlar. Ama sadece bunlar yok­tu elbette. Sava§ gok uzun siirdii ve bizler sayica gok fazlaydik. Ama gogunlukla temiz ve piril piril olaylan am msiyorum . Cephe­ye yollanma talebinde bulunmu§tum.

«Gorevime ba§lamadan once bir askeri hastanede galifiyor- dum. Bir subay, arkada§larimdan birine a§ik oldu. Onu (arkada- §imi) ne kadar gok kiskanmi§tim! Hepimiz onlarin a§kina gipta ediyorduk! Subay iyile§ti ve cepheye dondii. Arkada§im onun do- nii§unu bekledi. Ve o dondii, geldi. Ama tek bir kolla...

«Cephede a§k elbette farkliydi. Bir insam sevebilirsiniz ve o bir anda yok olabilir. Hepimiz bunun bilincindeydik. Bari§ta a§ik ol- dugunuz zam an, olaylara baki§imz gok farkli olabilir. Bizim a§ki- mizin bugiinii ya da yarim yoktu... Sevdigimizde oyle yanm ya- malak sevmiyorduk. Iki yiizliiliige hig yer yoktu. (giinkii genellik- le a§kimiz bir mezar iizerine konulmu§ kontrplaktan yapilma bir yildizla sona ermekteydi.

«A ynca, kural olarak, erkekler kadinlara en iyi yonlerini sergi- liyorlardi. Ya§am lanm tehlikeye atiyor, kendilerini feda ediyorlar- di. Ve onlar da bizim kadinligimizm yam sira ozveri yetenegimizi gozleyebiliyorlardi. Bugiin dii§iinuyorum da, en azindan kendi agimdan, sava§ta ya§anan tiim deh§ete kar§in, bir gogumuz olaga- niistii zengin duygular ya§adik. Bundan daha dogal bir §ey olamaz giinkii ya§ananlar her giin bize iki segenek sunmaktaydi: Oliim ya da ya§am. H er giin sinamyorduk. Ki§i (erkek ya da kadin) iyi ozel- liklere sahipse, bunu herkes gorebiliyordu. Korkak ya da cigeri be§ para etmez biri ise, bu da herkes tarafindan fark ediliyordu. Sava§ deneyimi olmayan birinin bunlari anlamasi oldukga zordur.

«Sava§tan dondiigiimde, bir asker gomlegi ve asker paltosun- dan ba§ka higbir §eyim yoktu. Ya§am a bunlarla ba§lamak zorun- daydim. Adeta yeniden cephede olmak gibiydi. Sadece paltonuz

Page 240: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

vardir cephede... Insanlar o paltonun battaniye ve do§eginiz oldu­gunu soylerler. Ve her konuda sohbet eder, durursunuz... Yakin- da kirk ya§imi dolduracagim am a yine de yiiziim kizariyor...

«Bir erkek cepheden dondiigiinde ise kahram andir artik. Ne iistiin bir geng adammi§ derler. Am a bir kiz cepheden dondiigiin- de, “Biz senin orada neler yaptigim biliyoruz!..” diye kar§ilamr. Ve bir erkek o kizla evlenmek istedigi zam an oglanin ailesini bir dii§iincedir alir. Acaba ogullari bu kizla evlenmeli mi yoksa evlen- memeli mi? Gergegi soylemek gerekirse, gogumuz cephede sava§- tigimizi sakladik, insanlann bunu bilmesini istemedik. Herkesin evlenmek isteyecegi siradan kizlar olm ak istiyorduk.»

Gergekten garip bir kader! Once olagandi§i olmak igin gerekli giicii edinip kahram an kizlar olacaksim z! Sonra olagan evlenilebi- lir kizlara donii§mek igin ugra§acaksimz! Bu soyle§ilerde daima dokunulm amasi gereken bir §eye dokunmak iizere oldugumu his- settim. Sorm asam bile bana m utlaka soylenirdi. Biz onlarin gekti- gi gileleri tam olarak hissedemesek bile, bu konular hala nezake- tini koruyor ve ya§aniyor!..

Ameliyat hem§iresi Lilya M ihaylovna B udko anlatiyor:«Emekli askerler olarak her yil toplam nz. Yilin birinde yine

boyle bir toplantidan gikiyordum ki diger kizlara rastladim.“ Lilya nerelerdesin? Aglam aktan oldiik,” dediler. Bir kazak er­

kek yanlarm a gelmi§ ve onlara: “Kizlar, nerelisiniz? H angi hasta­ne de gali§iyorsunuz?” diye sormu§. Adami yanitladiktan sonra kimi aradigini sormu§lar.

“ Ben her yil tek bir hem§ireyi bulabilmek igin buraya gelirim. Benim hayatimi kurtardi ve ben ona a§ik oldum. Onu bulmak is­tiyorum ,” demi§.

«Kizlar giilmii§ler.“ Burada geng bir hem§ire aram am z anlamsiz gunkii o artik

geng birisi degildir. Ve muhtemelen anneanne olm u§tur.”“ H ay ir...”“ Ama herhalde siz de evlisiniz ve gocuklanniz var, oyle degil

m i?” Adam,“ Bir kanm , gocuklarim ve torunlanm var. Ruhumu kaybet-

tim ... Ruhum yok o ld u ...” diye yanitlami§ onlari.

Page 241: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Kizlarla bu olayi konu§tuk ve gegmi§i am m sam aya gali§tik. Acaba bu adam benim Kazak’im olabilir miydi? Bir Kazak gocu- gu getirmi§lerdi. Ve biz onu am eliyat ettik. Bagirsaklari yedi se- kiz yerinden patlami§ti. Umutsuz bir vaka idi. O kadar cansiz ya­tiyordu ki dikkatimi gekti. Vakit buldukga yanm a gidiyor ve ha- tirini soruyordum. Ona kendim kan verdim, siirekli olarak ate§i- ni olgtiim. Yava§ yava§ iyile§meye bafladi. Ama yaralilari cephe­de gok uzun siire tutmazdik. Onlari yati§tirip yollardik. Bu gocu- gun da bir sonraki grupla gitmesi gerekiyordu. Beni gagirdigini soylediler. Bir sedyedeydi.

“Hem§ire buraya gel.”“N e var? Ne istiyorsun? Bak iyile§tin i§te. Geri hatlara gonde-

rileceksin ve her §ey yoluna girecek. Yeniden hayata dondiin. En giizeli de b u ...”

“ Liitfen, liitfen... Ben ailemin tek ogluyum. Siz beni kurtardi- mz. Bunu biliyorum ...”

Bana bir hediye verdi. Bu bir yiiziiktii, ufacik bir yiiziik. Ama ben yiiziik takm azdim. H er nedense yiiziik sevmem. Ve onun ar- maganim reddettim.

“Ben yiiziik takm am, takam am. Bunu al, annene gotiir,” dedim.«Yiiziigii almam igin yalvardi. Diger yaralilar da onu destek-

lediler. Yiiziigii alm am i, bu arm aganm tertemiz bir yiirekten gik- tigim soylediler. “Am a gordiigiinuz gibi bu benim i§im,” diye iti- raz ettimse de sonunda beni ikna ettiler. Ama bir siire sonra yii- ziigii kaybettim, giinkii parm agim a gok biiyiik geliyordu. Bir giin bir kam yonda uyuyakalmi§tim ve kamyon ziplayinca o bir yerle- re dii§tii. Qok uziilmu§tiim.»

«D aha sonra o askeri bulabildiniz mi?»«H ayir, bir daha hig kar§ila§madik. Aym ki§i olup olmadigim

bilemiyorum ama ben ve kizlar giin boyunca adami aradik.«Ve ammsamayi siirdiirdum. Iyi §eyleri ve hakaretleri animsa-

dim ... Bazen sava§a katilan kadinlar hakkinda sovgiiye varacak olgiide yaralayici feyler soyleniyordu. Erkeklerin cephede soyle- dikleri §eyler... “Sefer e§i” (askerlerin seks gereksinimlerini kar§i- layan kadin) gibi...

Page 242: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Am a bu soylentiler biiyiik bir olasilikla cephenin degil cephe gerisinin iiriiniiydiiler...

« 1 9 4 6 ’da eve dondiim. Uniform a mi yoksa sivil giysilerimi ter- cih ettigimi sordular. Elbette iiniformami segtim. Onu gikarmayi hig diifiinmemiftim. Bir gece subay kuliibiine dansa gittim. Aske­ri iiniformah kizlara nasil davranildigini anlatayim size.

«Elbise ve ayakkabi giymi§tim. Asker paltomu ve botlanm i portm antoya biraktim. Bir subay yam m a yakla§ti ve beni dansa davet etti. Bir albaydi.

“ Galiba bu yoredensin,” dedi. (^ok kiiltiirlii oldugumu soyle- di. O gece beni hig yalniz birakm adi. Dans bittiginde portm anto num aram i aldi ve gikti. Ama portm antoda ona asker paltosu ve bot verdiler.

“ Bunlar bana ait degil,” dedi. Yanina geldim ve o e§yalarin be­nim oldugunu soyledim.

“ Bana cephede bulundugunu hig soylemedin.”“ Sormadin ki?”«Ve orada karma§ik duygular iginde, yiiziime bakm adan dur-

du. Kendisi de sava§tan heniiz d6nmii§tii.“Nigin bu kadar §a§irdin?” diye sordum.“ O rdudan olabilecegini hig diifiinmedim. Yani bilirsin, cephe-

deki k izlar...”“Yalniz olm am a gok ^afirdin, degil mi? Yani bir kocam in ol-

m am asina ya da hamile olm ayifim a,” dedim.«Eve gelmesine izin vermedim. Cephede oldugum ve iilkemi

savundugum igin daima gurur duydum ...»Sava§in zalim anisi ve gengligin parlak amsi kagimlmaz olarak

ig ige gegmi§ bir §ekilde iglerinde ya§iyor.

Page 243: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ B I R T A S D O L U S U K U g U K P A T A T E S E D A I R . . . ”

Karfilaftigi miithif direnme karfisinda, Hitler de, aynen Napol- yon gibi generallerine yakiniyordu: «Rusya savaf kurallarmi hige sayiyor (yani kuraldifi savafiyor).» Kural difilik yani savaf kuralla- rinin hi<je sayilmasmin anlami, Almanya’ya gonderilmek iizere ha- zirlanmif olan bugdaym yakilmasiydi. Kurallann gignenmesi, if gal altindaki fehrin gobeginde Sovinformburo’ya ait bilgilerin bulun- dugu dokiimanlarin alinmasi; tahkim edilmif Alman garnizonlari- na partizanlann korkusuzca yaptiklari baskinlar; cepheye gitmek iizere harekete gegen diifman trenlerini havaya ugurmakti... Savaf kurallarmin gignenmesi, yeralti hareketinin ve partizan hareketinin bilinen ve bilinmeyen kahram anlannca bafanlan irili ufakli, sayisiz ustaliklardi. Savaf kurallarmin gignenmesi yani kuraldifilik Lev T olstoy*’un deyifiyle: «Halk, savafinin sopasi»dir. Ama gelin biz bu miicadelenin gergeklerinden yani katmerli zorluklar yafayan ye- ralti savafgilarimn gergeklerinden soz edelim. Ornegin, «yeralti» ne anlama gelir? Saldiri anlaminda degil am a yillar boyu siiren siirek- li bir tehdit, kifisel giivenligin yoklugu duygusu. «Kurtuluftan son­ra, yillarca, sokakta yiiriirken ha bire doniip arkama baktim. Bunu yapmaktan bir tiirlii vazgegemedim... Sokakta foyle sakin sakin yii- riiyemiyordum. Yiiriirken araglari sayiyordum... Demiryolu istas- yonlarinda trenleri sayiyordum.» (G. V. Sedova, yeralti savafgisi)

Insanini tamdiginiz, kardeflerinizin, ailenizin yafadigi koyuniizii terk etmek ve partizanlara katilmak ne demektir bilir misiniz? Cep­hede kansi, kiigiik gocuklari, annesi yani ailesiyle gevrili bir askeri diifiiniin. Bir tepecigin gerisinden, her an ellerinde hafif makineliyle Alman askerleri ya da bir Nazi tanki gikabilir... Cephede herkesin yafami tehlikededir. Ama diifman hatlarmin cephe gerisine ne de- meli? Orada yafaminizi riske atmak yalmzca giinliik kahramanligin

* Lev, N ik o lay ev i^ T o lsro y (1 8 2 0 -1 9 1 0 ), biiyiik R u s yazari. Sava§ ve Bari§, Anna K a­renina ve D ir ilif in yazari. -c .il.

Page 244: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ba§langicidir yoksa en korkung deneme ya da en korkung risk heniiz ba§iniza gelmemi§tir yani sirada en kotiileri vardir...

I§te kadinlarin o donemle ilgili animsadiklari.A ntonina Alekseyevna Kondra§ova ile i§ yerinde bulu§tum.

Briyansk mintikasi, Dyadkovo bolgesi halk denetim komitesi ba§- kanliginda gorev yapiyordu. Ben oraya gittigimde ak§am olmu§- tu. Ne bir ses ne de hizla hareket eden ayak sesleri duyulmaktay- di. Duyulan tek §ey, yerleri silen temizlikginin kovasimn takirtisi ve spikerin ate§e dayanikli bir kasamn iizerindeki bir radyodan gelen sesiydi. Kamu binalarinin bu olagan sesleri, bir i§ giinunii izleyen sessizligin iginde, di§ diinya ile ilifkimizi saglamaktaydi.

Bazi kadinlar, erkek yoneticilerde gozlenen o resmi formalite- lere ve otoriter jestlerden tam am en uzak, sicak ve igten olurlar. Antonina Alekseyevna da onlardan biriydi. Otuz be§ yillik bir parti galifanmdan gok, ogrencileri tarafindan sevilen bir koy og- retmenini andinyordu.

Antonina Alekseyevna, beyaz, sari ve kirmizi renkli tig telefo- nuna bakti ve, «Sonunda sustular,» diye soylendi.

Birdenbire beyaz telefon galmaya ba§ladi.«Kizim ariyor; beni ak§am yemegine bekliyor. Ama biz bura-

da bir siire daha kalacagiz. Beyaz Rusya’dan beni gok az ki§i zi- yarete gelir. Benim sevgili ziyaretgilerim. Ben sizin orm anlarim z- da partizanlik yaptim ,» dedi.

Ve Bayto§ partizan ekibi ke§if kolunda gorevli Antonina A lek ­seyevna Kondra§ova anlatiyor:

« ... Gorevimi tam am lam i§tim . Artik koyde kalmam olanaksiz- di. K itam a donmek iizere oradan aynldim . SD’ler annemi tutuk- ladilar. Erkek karde§im kagmayi ba§armi§ti am a annemi ellerine gegirmi§lerdi. Yerim i ogrenmek igin ona i§kence ettiler ve sorgu- ladilar. Iki yil tutuklu kaldi. Iki yil boyunca, diger kadinlar gibi, o da, her N azi operasyonu sirasinda “yol” agiyordu. Bunun anla- mi fuydu. Naziler partizanlarin do§edikleri mayinlardan gok kor- kuyorlardi ve her seferinde bolgenin insanlarim onlerine katarak yiiriituyorlardi. Bolge mayinlanmifsa o insanlar havaya uguyor, Alman askerleri kurtuluyordu. Iki yil boyunca, onlarin yolunu te- mizleyenler arasinda annem de v ard i...

Page 245: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bir keresinde pusuya yatmi§, bekliyorduk. Birdenbire, onle- rinde bir grup kadinla birlikte, Nazilerin bize dogru yakla§tiklari- ni gordiik. Kadinlarin aralannda annem de vardi. D aha da beteri, kom utanm ate§ emrini beklemekti. Hepimiz korku iginde bekli­yorduk bu emri. (giinkii birimiz “o benim annem” ya da digeri “o benim kiz kardefim ” diye fisildiyor, bir bafkasi ise gocugunu gos- teriyordu... Annem hep beyaz bir e§arp takardi. Uzun boylu oldu­gu igin de onu kolayca tanirdiniz. D aha ben onu gormeden arka- daflarim dan birisi annemin orada oldugunu haber verirdi.

«Ate§ emrini alinca ate§ edersiniz. Nereye ate§ ettiginizi bile- mezsiniz. Kafam zda tek bir diifiince vardir: O beyaz e§arbi goz- den kagirmamak ve onun olii ya da diri oldugunu gorm ek. H er­kes kagifmakta ya da vurulup dii§mektedir ve ananizin sag mi yokta olii mii oldugunu bilemezsiniz. Bir iki giin sonra, koyden haberciler gelir ve onun ya§am akta oldugunu bildirirler. Ve siz yeniden hayata donersiniz. Ta ki gelecek sefere kadar. Bugiin boyle bir §eye dayanabilecegimi hig sanmiyorum am a o giinkii ko§ullarda belki genglik belki de ko§ullarin zorlamasiyla dayan- dim. Saniyorum ki ko§ullarin getirdigi bir zorunluluktu...

«Kuyuya atilan bir gocugun gigliklari hala kulaklarimda. Hig boyle bir giglik duydunuz mu? Bunu ne hayal etmek ne de buna dayanm ak miimkiin. £ o cu k diifiiyor ve diiftiikge haykiriyordu. O ses sanki yerin altindan, ba§ka bir diinyadan geliyordu. O bir gocugun sesi ya da bir insan sesi degildi; mezarlarin otesinden ge­len bir sesti. Bu gigligi duyduktan sonra gittiginiz ilk gorevde turn benliginiz sizi tek bir §ey yapm aya zorluyor: Olabildigince gok ve gabuk oldiirmek, en vahfi yontemlerle onlari yok etmek. Alman esirleri gordiigiimde herhangi birisinin yakasina yapi§mak iste- dim. Onu hemen oldiirmek istemiyordum. Bu, gok kolay bir oliim olurdu. Onu tufekle ya da tabancayla oldiirmek yetmezdi...

«H alka korkung, aklin alm ayacagi §eyler ya-ptilar. Bugiin siz- lerin bunlan anlamasi belki gok zor. Ama koyiiniizde bir §enlik ate§i yakilsa ve goziiniiziin oniinde sizi bir zam anlar okutmu§ olan ogretmeninizi o ate§e atsalar, ya da geng bir adam i testerey- le parga parga etseler sam rim benim hissettiklerimi siz de aynen hissederdiniz. O nlar halkti, bizim insanlanmizdi. Soziinii ettigim

Page 246: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

oldiiriilen ki§ilerden birisi babamin arkada§i digetji ise okul arka- da§imdi. En zor gelen ise ekibinizin yam na dondiigiiniizde Sa§a ya da M a§a’ya annesinin ya da babasimn vuruldugu, yakildigi ya da kopeklere pargalattirildigi haberini vermekti. En korkuncu buy- du. H er §eye dayaniyordunuz am a buna asla. Inanin, 90k sevdigi- niz yakinlarmizin oliimiine dayanm ak bile bir yolda§a ailesinin yok oldugunu soylemekten daha kolaydir...

«Gengtik, annelerimizin ya da kiz karde§lerimizin bizim igin anlami gok biiyiiktii ve onlari ozlerdik. Geri dondiigumiizde eski- si gibi davranm ayacagim izi ve onlari hig iizmeyecegimizi dii§iiniir ve konufurduk.

« 1 9 4 3 ’te Naziler geri gekilmeye ba§ladiklan zaman annemi vurdular. Annem e§siz bir insandi. Koyden ayrilmamiz sirasinda bizi kutsami§: “(^ocuklar, gidin. Sizin ya§amaniz gerek. Olseniz de; bu oliim, nedensiz olmekten iyidir...” demifti.

«Bize diifmam oldiirmemiz gerektigini soylememi§ti. Onun sozciikleriyle anlatacak olursam , diifman gitmeli ve biz de barif iginde gok galifarak ya§amaliydik.

«O nunla aym hiicreyi payla§anlarin anlattiklarina gore, ne za­m an hiicresinden gikarilsa, digerlerine yalvanrm i§: “Sizden tek bir dilegim var; oliirsem evlatlarim a yardim edin!”

«Geri dondugiimde, bu kadinlardan birisi, iki kiigiik gocugu ol­dugu halde, beni evine kabul etti. Naziler evimizi yakmiflar, parti- zanlarla gali§an kiigiik erkek karde§im oldiiriilmiif, annem vurul- mu§tu. Babam ise hala cephedeydi. Cepheden yarali ve hasta dondii.

«Berlin’e dek garpi§mi§ti am a dondiikten sonra fazla ya§aya- m adi... Ailenin sag kalan tek bireyi bendim. Beni yamna alan ka­din yoksuldu ve zaten bakmasi gereken iki kiigiik gocugu vardi. Bu nedenle ayrilmaya ve kendime ba§ka bir yer aram aya karar verdim. Am a o beni birakm ak istemiyor ve aghyordu.

«Bu konuya ili§kin size anlatm ak istedigim bir §ey daha var. Annemin vuruldugunu duyunca yerimde duram az olmu§tum. Onu m utlaka bulmaliydim. N aziler, kur§una dizdikleri insanlari biiyiikge bir tank-savar gukuruna doldurmu§, oliilerin iistiine top- rak atip kam yonlarla bu toplu mezari diimdiiz hale getirmi§lerdi. Annemin vurulmadan once durdugu yeri bana gosterdiler. O nok-

Page 247: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

tayi kazdim ve cesetlerin arasinda annemi aradim . Onu parm a- gindaki yiiziikten tanidim .. Ve kendimi tutam ayip haykirarak ag­lam aya ba§ladim. O radaki bir kadin annemi hendekten gikardi, bir konserve kutusuna doldurdugu suyla yikadi ve yeniden def- netti. O kutuyu hala sakliyorum ..

«Bazen gece yatagima uzandigimda hep annemin benim yiizum- den oldugunu dii§uniir dururum. Ama bu dogru degil... Eger ben yakinlarimin ba§ina bir §eyler gelecek diye sava§a gitmeseydim ve digerleri de boyle dii§iinselerdi, §u anda higbirimiz ya§iyor olmaz- dik. Ama artik bu deh§eti ya§amadigimi, onlari gormedigimi, ba§i- ma bu feci olaylann gelmedigini soyleyerek kendimi avutamiyo- rum. Annemin Nazilerin oniinde yuriidiigiinii gormedigimi ve be­nim onun geldigi yone ate§ etmedigimi soyleyerek kendimi avuta- miyorum. Bu gergeklerle ya§amanm ne denli dayamlmaz oldugunu bilemezsiniz. Ve ne kadar uzun ya§arsaniz, bunlara dayanmak o kadar giig oluyor. Gecenin birinde, birdenbire pencerenizin dibin- de geng birinin giildugiinu ya da geng birinin konu§tugunu duyar ve iirperirsiniz. Bir gocugun aglamasini duyar gibi olursunuz. Ya da ansizin uyamr ve soluk alamadigimzi hissedersiniz. Bir yamk koku­su sizi bogmaktadir... Yanan insan etinin ozellikle yazin nasil kok- tugunu bilemezsiniz. Bugiin bile, gorevim geregi, yangin yerlerine gitmem gerekiyor. Ama eger yanan yer, iginde giftlik hayvanlarimn bulundugu bir giftlik ise asla gitmem. (giinkii o koku, bana, yanan insan eti kokusunu ammsatir. Bazen gece uyamr ve kolonya arar- simz; kolonyanin kokusunda bile yamk et kokusu vardir. Onu bel- leginizden silip atmamz olanaksizdir.

«Sava§ sonrasi, gok uzun bir siire evlenmekten korktum . £ o - cuk sahibi olm aktan korktum . Sava§ ba§lar ve ben cepheye gider- sem gocuklarima kim bakacakti?»

«YeraJti ve partizan miicadelesi gergekten olagandi§iydi. (Jok ozef savl^ftn yontemleri igeriyordu. Bu gali§malar ozel yetenek ge- rektiriyordu. Iki kimliginize de ali§maniz gerekiyordu. Birisi herke- sin bilip tanidigi, digeri ise yalmzca birkag ki§inin bildigi kimligi- niz. Yeraltimn ilk yasasi, mumkiin olan en az sayida insanin sizi ta- nimasiydi. Bizler igin cephe gerisi yoktu. Yapilacak en ufak hata ya§aminiza mal olabilirdi.» (A. P. Derevyankina, yeralti sava§cisi)

Page 248: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Bu miicadele ozel, akil almaz ozveriler istiyordu. Ve bu miica- delenin yasalan, ba§ka higbir §eyle kiyaslanm ayacak kadar zalim- ceydi; en yakinlarimizi ve en sevdiklerimizi de etkiliyordu. Ozel- likle kadinlar oldukga zor sinavlardan gegiriliyorlardi. (giinkii on­lar sadece partizan ya da yeralti sava§gisi degildiler. Anne, e§ ve kiz evlattilar. En korkung sinavlar onlari bekliyordu; oliimii bile ozletebilecek sinavlar...

I§te Minskli bir yeralti sava§gisi olan Yadviga M ihaylovna Sa­vitskaya' nin am m sadiklan:

«Iginde yer aldigimiz bu miicadelenin gok zor oldugu, ya§ama §ansimizin gok az oldugu ve olebilecegimiz bu gorevin ta ba§inda bize soylendi. Ama biz kendimizi dii§unmiiyorduk. Biz dii§mana yalmzca yiiregimizle degil, tiim varligimizla, her §eyimizle kar§iy- dik. Bir Alm an gordiigiim zam an yumruk yemi§ gibi olurdum; vii- cudumun her hiicresi agrirdi. Bu insanlar nasil oluyordu da benim ulkemde bulunuyorlardi? Bunun nasil bir yabancilik duygusu ol­dugunu bilemezsiniz. Boyle bir §eyi kabul etmemiz olanaksizdi.

«Birkag giin iginde sava§tan once tanidigim “ben” yok olmu§tu. O rtada farkli birisi vardi. Nefret bizi yenmi§ti. Bu duygu, yakinla- rimiz ya da kendimiz igin duydugumuz oliim korkusundan gok da­ha giigliiydii. Elbette akrabalarimiz igin endi§eleniyorduk. Ama ba§ka segenegimiz yoktu. Naziler vatammizda kalamazlardi...

«Tutuklanacagimi ogrenir ogrenmez partizan miifrezesine katil- dim. Yetmi§ be§ ya§indaki anami tek ba§ina biraktim. Anla§mami- za gore sagir ve dilsizmi§ gibi davranacakti. Bu durumda ona do- kunmayacaklarini dii§uniiyorduk. Tabii ben kendimi boyle teselli ediyordum. Qunkii annem tutuklanabilirdi. Ama miicadeleyi siir- diirme ve du§mandan intikam alma arzum §iiphelerime iistiin geldi.

«Size ilging gelebilecegini dii§iindiigum bir amm daha var. Par- tizanlara katilm adan once ya§adigim her §eyi, giinii giinune amm- siyorum. Partizan miifrezesinde bulundugum sirada olanlari ise daha az am m siyorum . Qok kalabaliktik ve hep birlikteydik.

«Evi terk ettigim giin N aziler evime dalmi§lar. Annem, anla§- tigimiz gibi, sagir ve dilsiz gibi davranmi§. Yerim i soyletmek igin onu feci §ekilde dovmii§ler. Uzun bir siire hasta yatti...»

Yadviga M ihailovna’mn oykiisii, bir ba§ka yeralti sava§gisi Yelizaveta Petrovna M alahova tarafindan tam am lam yor:

Page 249: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Ben caddenin bir yamnda yiiriirken, iki geng Nazi ise diger ta- rafta yiiriimekteydi. Oniimiizde algak bir ev vardi ve kiigiik bir go­cuk pencere cumbasinda oturm aktaydi. Nazilerden birisi tabanca- sim gikardi ve gocugu vurdu. £ o cu k ona higbir §ey yapmami§ti! O turuyor ve annesini bekliyordu. Ama Naziler gosteri§ yapmak ve ne kadar iyi ati§ yaptiklanni gostermek istiyorlardi. Hamile bir ka­din goziimiin oniinde oldiiriildii. (^ocugunu doguramadi, o bebe- gin tek bir dakika, bir an bile ya§ama §ansi olmadi.

«Nefretten boguluyor gibiydim. Geceleri uyku tutm uyordu...» Antopol Bolge Yeralti Parti Komitesi Sekreteri Aleksandra

Ivanovna K orom ova oykiisiinii anlatiyor:«Arkada§im K atya Simakova’mn iki kizi vardi. H er ikisi de,

alti ya da yedi ya§larinda, kiigiik gocuklardi. K atya’nm gorevi §e- hirdeki Nazi birliklerinin yerlerinin saptanmasiydi. Katya kizlari- m ellerinden tutarak biitiin §ehri dola§ti ve N azi birliklerinin ye­rini buldu. Eger bir Nazi ona bagiracak olursa agzim agacak ve geri zekali taklidi yapacakti. Kizlarinm ya§amlarm i da tehlikeye atarak gorev yapmi§ti.

«Zasarskaya adli bir kadin bizimle birlikte gali§iyordu. Valeri- ya adinda bir kizi vardi. Kiz sekiz ya§mdaydi. Bir kantinin hava- ya ugurulmasi gerekiyordu ve igerideki sobaya mayin yerle§tirme- ye karar verdik. Birisi mayim kantine sokmahydi. Kadin maymi bir sepete koydu, iistiinii de iki diizine yum urta, biraz tereyagi ve kizimn elbiseleriyle kapatti. Ve o kiigiik kiz bu sepeti aldi ve kan­tine soktu. Annelik iggiidiisiiniin her tiirlii duygunun iistiinde ol­dugu soylenir. Am a o giinlerde yapabilecegimiz ba§ka bir §ey yok­tu. Ba§ka bir segenegimiz yoktu...»

«(^imuk karde§ler bizim miifrezedendi. Iginde bulunduklari ahir yanmi§ti. Son ana kadar ate§e kar§ihk vermi§ler ama kendileri de gok kotii yanmi§lardi. Onlari bir at arabasina bindirip koylerine go- tiirdiiler. Akrabalarim belirleyebilmek igin onlari halka gosterdiler.

«Anneleri ve babalan da dahil olm ak iizere turn koy oradaydi am a hig kimseden tek bir sozciik bile gikmadi. O anne yiiregi na­sil oldu da aglayip bagirm adi... Nasil oldu da kendini ele verme- di... Yapm adi gunkii o takdirde Naziler dim koyii yakacaklardi. H er §eyin bir odiilii vardir ama o annenin bu davram§im odiillen-

Page 250: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ilirebilmek igin en yiiksek kahramanlik ni§ani bile yeterli ola- inaz...» (P. A . Kasperovig, bir partizan kuryesi)

Partizan Valentina M ihailovna llkevig ’’in amlarinda ise §unlar bulunuyor:

«Annem tiim partizanlarin gama§irlarim yikar ve yemeklerini pi§irirdi. Ayrica nobet tutardi. Bu i§leri yaptigina dair elinde hig­bir beige yok. D aha sonra da bu tiir belgelere gereksinim duyma- di. Sava§ sonrasinda da higbir talebi olm adi; her Sovyet vatanda- §1 gibi o da gorevini yaptigini dii§iinuyordu.

«D aha once bir goreve gittigimde anneme asildigimi soylemi§- ler. Birkag giin sonra dondiim. Beni kar§isinda goren annemin nutku tutuldu. Birkag saat konu§amadi. Biitiin bunlara katlan- mak gerekiyordu... Ve bunca iiziintuyii ya§amak durumunda ka- lan tek kadin benim anam degildi...

«Yolda baygin bir kadin bulduk ve onu kaldirdik. Yiiriiyemi- yordu. Biz onu bulmadan once sokakta siiriinmekte oldugunu og- rendik. Kendisinin 6 lmii§ oldugunu sam yordu. Bedeninden kan aktigmi hissediyor am a bu olaylarm oteki diinyada oldugunu sa­m yordu. Biraz kendine geldiginde be§ gocugu ile birlikte kur§una dizilmek iizere evden gikarildigim anlatm aya ba§ladi. Onlari ahi- ra dogru gotiiren N aziler gocuklari yolda dldiirmeye ba§lami§lar- di. Sonuncusu bir bebekmi§ ve Naziler kadindan onu havaya at- masim ve boylece bebegi kolayca ni§an alip oldiirebileceklerini soylemi§ler. Ve kadin N aziler onu oldiirmeden bebegi kendisi ye­re atip 6 ldurmii§... Ba§ina gelenlerden sonra ya§amak istemedigi- ni ancak dbiir diinyada ya§ayabilecegini soyledi.

«01diirm ek istemiyordum , oldiirmek igin dogmami§tim. Ama onlar vatam m iza oldiirmek ve yakm ak igin gelmi§lerdi. Bir koyii ate§e verdiklerini gordiim am a sesli aglam am ya da bagirmam olanaksizdi. Koye gozciiliik gorevi igin gelmi§tik. Ellerimi oyle ke- mirmi§im ki izi hala duruyor. Insanlarin haykirdiklarmi ve bu ko- roya ineklerin ve tavuklann da katildiklanm ammsiyorum . Sanki her §ey feryat ediyordu... Canli olan her fey...

«Ya§anan onca §eyden sonra halkima kar§i oylesine biiyiik bir sevgiyle doluyum ki onlar igin her §eyden vazgegmeye hazirim.»

Nazi ordusunun gok iyi egitilmi§ askerleri ve bizimkilerden iistiin silahlari vardi. I§gal altindaki topraklarda, Naziler, bilingli bir §ekil-

Page 251: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

de, halka sadece ya§amlarim surdiirmekten ote bir olanak tamma- yan yasalar uyguluyorlardi. Gorunii§e gore, her §ey 90k onceden, Nazi ideologlan ve strateji uzmanlarinca inceden inceye planlanmi§- ti. Ama bir annenin kendi oz <;ocugunun elbisesine bir mayin sakla- yabilecegi, bir babanin oz kizimn ya§amini feda edebilecegi ya da vatani ve herkesin ya§amini kurtarmak pahasina en <;ok sevdiginin, yakininin, annesinin ya§amini feda eden bir kizin var olabilecegi he- sapta yoktu. Dii§man, insan yiireginin guciinii hesap edememi§ti. Bu gu^ idealist bir kategoridir ama daha sonra, sava§ gibi zalim ve sert bir diinyada, tertemiz, maddi bir varliga d6nu§tii.

Gorodok bolgesinin Vitebsk mahallinin Kabi§e koyiindeki Yas- yukevig’lerin evinde gosteri§siz ama ne§eli bir §ekilde kar§ilandim. «Yalmz bir insan i^in konuk giine§ gibidir,» diyen Losif Georgiyevig beni hasta kizimn yatagimn yanma oturttu. Ya§li insanlar konukla- nm rahat ettirmek igin ne yapacaklanm §a§inr ve saga sola ko§u§- tururlar. Losif Georgiyevig de aynen oyle yapiyordu. Yiyecek iijece- ge gerek olmadigina onu ikna edinceye kadar akla karayi segtim.

Evdeki her §ey gibi, am lar da, tela§siz, yava§ yava§ §ekillenme- ye ba§ladi. Kizi bir §ey unuttugunda babasi onun bellegini can- landinyordu.

L o s if Georgiyeviq Yasyukeviq ve sava§ta Rokossovski tugayi Petrakov miifrezesi partizan kuryesi olan kizi Mariya oykiilerini anlatiyorlar:

L o sif Georgiyeviq:«Ogullarimin hepsi cephede $arpi§ti. Partizanlarla ili§kim ol-

dugu i^in iki yegenimi oldurdiiler. Naziler kiz karde§imi yani ye- genlerimin analanni eviyle birlikte yaktilar. Olayi gorenler, onun, dumanla goriinmez olana dek bir mum gibi dimdik ayakta dur- dugunu ve elinde bir ikon tuttugunu anlattilar. Sava§ bittiginde, her gun batiminda, bir §ey yam yor diye du§iinurdum..»

Ve M ariya anlatiyor:« 0 zamanlar on ii ya§indaydim. Babamin partizanlara yardim

etmekte oldugunun farkindaydim... Geceleri birileri geliyor, onu di§an ^agiriyor, bir §eyler alinip veriliyordu. Babam genellikle beni yanmdan ayirmazdi; at arabasina oturtur ve, “Burada otur ve kalk- m a,” derdi. Hedefimize ula§inca arabadan bir silah ya da bir tom ar

Page 252: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

bildiri qikarirdi. Kii^iik kiziyla yolculuk eden ya§li bir adam pek fazla dikkat qekmiyordu. Beni yamnda ta§imasinin nedeni buydu.

«D aha sonra babam beni tren yoluna gondermeye ba§ladi. Ba- na yapm am gereken §eyleri ogretti. Sessizce qaliliklara siiruniir ve gece oluncaya dek orada saklam rdim . O arada trenleri sayar du- rurdum. Trenlerin i^inde ne oldugunu, silah, tank ya da askerin yani neyin ta§indigim akhmda tutm am gerekiyordu. Tren yolu- nun yam nda qahliklar vardi ve Alm anlar giinde iki 119 kez bu qa- liliklan silahla tararlardi.»

«K orkm uyor muydunuz?»«Ku9iiktum ve daima kimseye goriinmeden siiriinup giderdim.

O giinii 90k iyi am msiyorum . Babam iki kez koy yerinden qikma- ya ^alifti. O rm ana gitmesi gerekiyordu. (Jiinku partizanlar onu bekliyorlardi. Ama iki keresinde de devriyeler onu geri qevirdiler. H ava kararm aktaydi. Babam sinir iqinde avluda tyr atiyordu. Sa- kali uzami§ti ve bu hafif uzami§ sakal yiiziinii karartiyordu. “M a­riy a ...” diye seslendi. Annem, “(Jocugu yollamana izin verem em ,” diye bagirdi ve beni babam dan uzakla§tirdi.

«Am a ben bir yolunu bulup sessizce orm ana kaqtim. Karanlik- tan korkuyordum am a turn patikalari 90k iyi biliyordum. Parti- zanlari buldum ve babamin haberlerini onlara ilettim. Geri don- diigiimde gun agariyordu. Alm an devriyelerinden nasil kurtulaca- gimi bilmiyordum. O rm anda aylak aylak dola§irken buz tutmu§ gole dii§tum. Babamin ceketi ve botlari kayboldu. Buzun iqindeki delikten nasil becerip de di§ari tirmandigimi bilemiyorum...

«Sabah ate§im qikti. Y ataga girdim ve bir daha da qikamadim. Annem bitkilerden ilaqlar hazirliyordu. (Jiinkii ba§ka yardim al- mamiz ya da doktor bulmamiz olanaksizdi. Bacaklarim dan birini kullanamaz hale geldim. Sava§tan sonra on kez ameliyat edildim, sanatoryum da tedavi gdrdum ...»

L o s if G eorgiyeviq anlatiyor:«Karim iki yil once oldii. Olene dek bilinci yerindeydi ve her

konuda beni bagi§ladigim biliyordum. Ama M ariya konusunda ne kendisini ne beni asla affetmedi. Ve boyle oldii...»

Losif Georgiyeviq beni otobiis duragina kadar yolcu etti. Yol- da qiqekle dolu bir ilkbahar bahgesinin yanindan geqtik. «Bu qi-

Page 253: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

qekleri sava§ta diktim. Insanlar oliiyordu am a ben bir bahqe ya- piyordum. Ya§am o kadar degerli goriiniiyordu ki...» dedi. Bahqe qiqek doluydu. Qiqekler tek bir beyaz buket olu§turuyorlardi. Ya§li adamin ba§indaki hiizniin rengine benziyorlardi.

Bu oykiilerin tiimiinde qarpici olan nokta §uydu: Elbette ate§ dii§tugii yeri yakiyor ve sava§in talep ettigi o korkunq bedeli her- kes aym anda odemiyordu am a aciyi herkes ortakla§a duyuyordu. Sava§in bir §eyler koparip almadigi aile yok gibiydi Sava§in ba§- langicinda bazilarina heniiz sira gelmemi§ti am a bunlar ve aci qekmekte olanlar yek viicut olarak dii§mana kar§i koymayi bildi- ler. I§te bu olaganiistii birlik ve dayani§ma duygusu tiim zorluk- lara dayanmayi ve dii§mam yenmeyi sagladi.

Aciyi herkes ortakla§a duyuyordu ama daha sonra ba§imiza gelecek olanlar ve olaylarin geli§me siiresine ili§kin sorumlulukla- n da, biiyiik ya da kii^iik, ya§li kadin ya da adam , kim olursa ol- sun, tek tek herkes tarafindan iistleniliyordu. «Babami geride bi- raktiklarini qiinkii onun yerine getirmesi gereken bir gorevi oldu­gunu soylediler. H ayir, hi? kimse bizi geride birakmadi. Biz ken- di kararlanm izi kendimiz verirdik. H i? panikledigimizi am m sa- miyorum. Ger?ekten biiyiik bir aci vardi. Am a panik yoktu. H er­kes zafere inam yordu,» diyordu partizan Valentina Pavlovna Ko- jem iyakina. «Almanlarin koyiimiize girdikleri ilk gece babam ke- maniyla Enternasyonal ?aldi. Boyle bir §ey yapm ak istemi§ti. Y a- ni bir tiir protesto ...» diye siirdiirdii anlatimim.

Dii§man i§leri halletmek i?in tek bir yontem izliyordu: Bir tre- nin u?urulmasi ya da yaralimn saklanmasi ya da bir partizana bir par?a ekmek verilmesinin tek bir bedeli vardi. O da oliimdii. En sevdikleriniz ve yakinlarimzla birlikte oliim! En basit bir eylem en agir §ekilde cezalandinhyordu. Du§manm i§gal ettigi bolgelerde cesaretin bin ?e§it yiizii vardi. Bir koyliiniin kuliibesinde masanin iizerinde birakilan bir tas dolusu kii?iik patates son mihenk ta§i, birakilan son §ey, o insanlann vazge?ebilecekleri en son §eydi.

Aleksandra N ikiforovna Z aharova partizan komiserligi yapan tek kadin partizandi. Ve Gomel bolgesi 2 2 5 . Alay Komiseri olan Z<aharova anlatiyor:

«Amm siyorum mu demeliyim acaba?.. Ya§am im boyunca hi? unutmadim ki... Yaralilarm ka§ik dolusu tuz yediklerini... Sirada-

Page 254: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ki bir askerin, goreve (jagrildigi zam an, tiifegiyle bir adim one 91k- masini ve zayifliktan yere yigilmasim hi? am a hi? unutmadim.

«H alk bize yardim ediyordu. Eger bu yardim olmasaydi parti - zan hareketi varligim siirduremezdi. Bazen bu yardim a gozya§Ia- n da e§Iik ediyordu ama yine de yardim ediyorlardi.

“Q ocuklar, ?ocuklar zorluklari payla§arak zaferi birlikte bek- leyecegiz,” diyorlardi. Son kii?iik patateslerini ve ekmeklerini bi­ze veriyorlardi. Birisi, “Ben size i§te bu kadar veriyorum ,” derdi. Digeri, “Ben de aynisini,” derdi. Ve yanmdakilere sorardi, “Y a sen Ivan?..”, “Peki ya sen M ariya?” M ariya, “Ben de hepiniz kadar vermek isterdim am a ?ocukIarim v ar,” diye yanidardi. Genellikle birlikte agla§irdik.

«Yerel halk olmasa ne yapardik? O rm an dolusu bir orduyduk am a halk olmasaydi yok olup giderdik.

«Kendilerini ve ?ocuklarini besleyebilmek i?in topragi eken ve ?ift suren, sava§ boyunca bizi besleyip giydiren onlardi. Gece ate§ kesilir ve onlar ?ift siirerlerdi. Bir keresinde gittigim bir koyde ya§li bir koyliiniin cenaze merasimine tanik oldum. Gece misir ekerken olduriilm iiftu... Avucundaki tohumlari oylesine siki kav- rami§ti ki ellerini a?am adilar. Tohum lariyla gomiildu...

«Sonu?ta biz silahliydik ve kendimizi savunabilecek durum- daydik. Am a onlar ne yapabilirlerdi ki? Bir partizana bir somun ekmek verdikleri zam an kur§una diziliyorlardi. Ben bir gece kalip aynhyordum . Am a evinde kaldigim koyliiyii birisi ihbar edecek olursa evdekilerin hepsi oldiiruliiyordu. U? kii?iik ?ocugu olan dul bir kadin vardi. Bizi geri ?evirmedi, evine aldi, sobayi yakti ve ?am a§irlarimizi yikadi... Son lokmasim bize verdi ve, “Yiyin ?o- cu k lar,” dedi. llkbaharda patatesler bezelyeye benzer, ufacik olurlar. Q ocuklar sobamn yaninda oturup agliktan agladilar ve biz turn patatesleri yedik... Cephe gerisinde bizi besleyen ve giydi­ren turn kadinlara verilecek bir tiir m adalya olmaliydi. O nlar en az cephede ?arpi§anlar ve partizanlar kadar sava§ kidemlileriydi- ler. O nlar olm asa sava§ta ne yapardik? Ve kocalari cephede olan o insanlarin yalniz ba§larina buyiittiikleri o ?ocuklar olmasaydi, sava§ sonrasi ne yapardik?.. Qogunun kocasi kaybolmu§tu. O ka- dinlari ya§amim boyunca hi? unutm ayacagim ...

Page 255: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sava§ bittiginde Aleksandra Kollontay’la bulu§tum. tnsanlarin yillarca orm anda nasil ya§ayabildiklerini m erak ediyordu ve beni bu konuda saatlerce sorguladi. Birbirimize nasil davraniyorduk? Deh§eti ve qarpi§malariyla sava§, insan ili§kilerini nasil etkiliyordu? Kadin-erkek iligkileri bu olaylardan nasil etkilenmekteydi? Beni dinledi. Sava§ta bizimle birlikte olan insanlardan 50k etkilenmi§ti. Sonunda, “Boyle bir halk yenilemez,” dedi.»

Minsk yeralti sava§qisi Vera Grigoriyevna Sedova anlatiyor: «Bro§iirleri ilk kez aldigimda onlan bir yastigin iqine koydum.

Annem yatagi diizeltirken onlari fark etti. Yastigi soktii ve bro§iirle- ri buldu: “Kendini de beni de oldiirteceksin,” diyerek aglamaya ba§- ladi. Daha sonra onu partizan bolgesine yollamak istedim am a git- mek istemedi. “Seni terk edem em ,” dedi ve bana yardim etti.

«Genellikle partizan kuryeleri beni gormeye geliyorlardi. Atlari- nin ko§um takimlarim qozdiiklerinde herkes onlari goriir ve neler olup bittigini sezerdi. Koydeki agabeyimden bana haber getirdikle- rini soylerdim am a kom§ularim benim koyde ya§ayan bir agabeyim olmadigim bilirlerdi. Onlara §iikran borqluyum. Onlerinde saygiy- la egiliyorum. Tek bir sozciik, tiim ailemin oldiiriilmesi iqin yeter- liydi. Yapm alari gereken tek §ey i§aret parm aklari ile bizleri i§aret etmekti. Ama hi<jbiri bunu yapm adi. Sava§ bittiginde, gelenlerin kim oldugunu bildiklerini bana soylediler...»

Partizan Vera Safronovna Davidova'nin ammsadigi olay ise §oyle: «Bir kuliibeye girdik. Iqerde iki bo§ sira ve bir m asadan ba§ka

bir §ey yoktu. Su iqecek bir tas bile yoktu. Kuliibede ya§ayanlann her §eylerini almi§lardi. Sadece duvarda bir ikon vardi ve iizerinde de i§lemeli bir havlu asihydi.

«Kuliibe ya§li bir kan kocaya aitti. Pardzanlarimizdan biri botlan- ni gikardi. Ama botlarmin bileklikleri paramparqaydi ve artik sarila- cak halleri kalmami§ti. Yagmur yagiyordu, yer qamur iqindeydi ve bot- lar da parqalanmigti. Ya§li kadin, “Evladim, yoluna nasil devam ede- ceksin bu halde?” diye sordu ve ikonada asili havluyu aldi ve bilekle- rine sarsin diye ona verdi. Kuliibede ba§ka hi<jbir §ey kalmami§ti...»

Partizan kuryesi Vera M itrofavovna Tolkgeva anlatiyor: «Sava§in ilk giinlerindeydik. Koyiin di§inda buldugum iki yara-

liyi kaldirip getirdim. Askerlerden birisi ba§indan yarahydi; digeri-

Page 256: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

nin bacagina bir §arapnel par?asi saplanmi§ti. §arapneli ?ikardim ve yaraya gaz doktiim. Elimizde yarayi tedavi i?in kullanabilece- gimiz ba§ka hi?bir §eyimiz yoktu.

«O nlara baktim ve iyile§tiler. O nce ba§indan yarah olan sonra digeri orm ana dondii. Ikinci asker tam yola koyulmu§tu ki birden- bire geri dondii ve ayaklanm a kapandi. Ayaklarimi opmeye kalk- ti. “Cam m karde§im! Sen benim hayatimi kurtardin,” diyordu.

«Biz birbirimize karde§im diye hitap ederdik. Hi? isim kullan- mazdik. O giiniin ak§ami koyiin kadinlari kuliibemde toplandilar:

“Alm anlar M oskova’yi aldiklarini soyliiyorlar,” dediler.“A sia!” dedim.«Bazilarim n kocalari ya da ogullan cephedeydi. Digerleri ise

partizanlarla birlikte ?ali§iyorlardi. Yani herkes sava§iyordu.«Kurtulu§tan sonra, kolektif giftlikleri, aym kadinlarla birlik­

te, deyim yerindeyse ayaga kaldirdik. Beni ba§kan yaptilar. D ort ya§li adam ve on ii? ya§larinda be§ erkek ?ocuguyla birlikte ?ali- §iyorduk. O nlar ?ift suruciilerimdi. A tlar yara i?indeydiler ve te­davi edilmeleri gerekiyordu. Am a elimden hi?bir §ey gelmiyordu; elimizde ne bir tekerlek ne de atlarin ko§um takimlari vardi.

«K adm lar topragi belle kaziyorlar ve ineklerle siiriiyorlardi. Q ocuklar turn gun tarla suriiyorlar, ancak geceleri ta§idiklari ye- mek kolilerini a?ip yemeye ?ali§iyorlardi. Herkes aym §eyi yiyor- du yani prasnaki. Siz bunun ne oldugunu bilmezsiniz. Kuzukula- gi tohum lan yani oborotni?ek... Bunu da bilmezsiniz, degil mi? Bir tiir ottur. Y onca da toplarlar ve bunlan birlikte bir havanda ezerler. Sonra Prasnaki’yi pi§irirlerdi.

«Sonbaharda yerel yonetimden bir emir aldik: 5 8 0 metrekiip kereste kesilip hazirlanacakti. Peki, bunu kim yapacakti? On ya- §indaki kizimi ve yirmi ya§indaki oglumu aldim ve orm ana gittim. Diger kadinlar da aym §eyi yaptilar ve biz keresteleri istenen za- m anda teslim ettik...»

Ba§ka bir gazetecilik gorevi i?in atandigim Volojin bolgesinde R atyntsy koyiine gitmi§tim. I§im erken bitti. Gece, ?ift yolda, Minsk otobusiinii bekliyordum. Birka? kadin da yolda bulunan bir siranin iizerine oturmu§lardi. Ve §ehirden bir giinlugiine koy- lerine gelecek olan ?ocuklarm m yolunu gozliiyorlardi. £ o k ge?-

Page 257: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

meden sohbete giri§tik ve ben anilarim de§meye kalkinca yiiksek sesle konu§maya, hatta yakinmaya ba§ladilar. Birkaqinin ornegin Yelena Adam ovna Veliqko, Yustina Lukyanovna Grigorovig, M a ­riya Fyodorovna M azuro’nun isimlerini not etmeyi ba§ardim.

Bu kadinlar ne cephede sava§mi§lar ne de partizanlara katilmi§lar- di. Onlarin payina dii§en, kocalarini ve ogullarim cepheye yollamak, birkaq sozciikten olu§an bir bildirimle onlarin oliimlerini ogrenmek, ilkbaharda, erkekler olmadan, kendi ba§larina topragi siirmek ve qo- cuklarim kurtarmak iqin tahil etmekti. Sava§ zamani dort-be§ qocuga bakabilmek, ailenizi koruyabilmek biiyiik ustalikti dogrusu.

l§te bu nedenle sava§qi olmadiklari halde, kendilerini asker ka- risi olarak tam m layan bu kadinlarin oykiileri de bu kitapta yer al- di. Ordum uz, gerqekten 50k biiyiik bir orduydu!

«Erkek ya da kadin, her yurtta§, olanaklari olgiisiinde partizan­lara yardim ediyordu. Evi qocuklarla dolu olan bir kadin ne yapa- bilir ki? Insanlan yedirdik ve gama§irlarim yikadik. Alm anlar evle- rimizi yaktilar. Ve bizi soyup sogana qevirdiler. Askerler orm andan ?ikip geldikleri zam an hiqbir §ey bulamadilar. E trafta yalniz erkek kediler dola§maktaydi.

«Neyle beslenirdik dersiniz? Yazin m antar ve kiiqiik meyve top- lardim. Sonuqta, bir ev dolusu gocugum vardi ve onlari biraz olsun doyurmak zorundaydim ...

«Sava§ bittigi zaman kolektif qiftlige gittik. Tohum ektim, tir- panladim ve harm an dovdiim. Annem §oyle derdi: “ Oldiigiim za­man ruhuma ne olur bilemem am a ellerim 90k iyi dinlenecek.” l§i- miz 90k agirdi. On ya§indaki kizim benimle birlikte tohum ekiyor- du. Ekip ba§i, bu kadar kiiqiik bir qocugun, heniiz giin sona erme- den kendi payina dii§en ekimi nasil yapabildigini m erak etti ve onu izledi. Giine§ batana kadar eker dururduk. Giine§ batsin istemez- dik. Erkekler olm adan, tek ba§imiza yapm amiz gereken onca i§ iqin giin bize yetmezdi. Hem evde hem giftlikte qali§irdik. Kolektif qift- likte kotayi iki katina qikarmi§tik. Bugiin bile, ekip ba§i gagirdigin- da gider ve ona yardim ederim.

«Sava§ bittiginde kuliibemde sadece qocuklanm ve ikonanm iizerine asili i§lemeli havlum kalmifti. Dii§man bizi soyup sogana qevirmi§ti. Ilk kez okula ba§ladigi zam an kizima bir gift ayakkabi

Page 258: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

alabildim. Y ataga bile ayakkabilan ile yatiyor, onlardan asla ay- nlm iyordu. I§te biz boyle ya§adik!»

Kadinlardan biri gozya§larina bogulurken digeri anlatiyordu:«Sovyet sava§ esirlerinin kente getirilecegi soyleniyordu. Arala-

nnda bir yakinmiza rastladiginizda onu alabilecektiniz. Kadinlar ko§arak gittiler! Ve gece geri dondiiler. Bazilarimn yaninda akraba- lan bazilarimn ise yabancilar vardi. Inanilmaz §eyler soyliiyorlar; insanlann a?liktan canli canli ?iiriidiiklerini anlatiyorlardi. Ertesi giin ben de kente gittim. Bir akrabam a rastlamadim am a birisinin oglunu kurtarabilecegimi dii§iindiim. Benim torunum gibi koyu renk sa?li, §a§ko adinda bir genci se?tim. (^ocuk on sekiz ya§larm- daydi. Almana biraz domuz yagi verdim ve onun erkek karde§im olduguna dair yemin ettim. Eve geldik. Ama ?ocuk o kadar halsiz- di ki bir yumurta bile yediremedim. Daha bir ay ge?memi§ti ki, ko- ye igren? bir adam geldi. Bizlerden birisi gibi davramyordu, iki qo- cuklu ve evliydi... Alman kom utana gitti ve evlerimize yabancilan aldigimizi soyledi. Ertesi giin motosikletli Almanlar geldiler.

«O nlarin ayaklarm a kapanarak agla§tik. Am a Almanlar bizle- ri aldattilar. Onlari evlerine geri gotiireceklerini soylediler. Sa§- k o’ya dedemin elbisesini ve kendi elbiselerimden ii?iinii verdim... Ya§ayacagm i ve onun da evine kavu§acagini sam yordum .

«Koyden ?ikanr ?ikarmaz hepsini makineliyle taradilar. Onlari oldiireceklerini bilseydik mutlaka ormanda saklardik. Belki bizi ya da ?ocuklarimizi oldiiriirlerdi ama onlari kurtarmi§ olurduk. O ka­dar gen? ve iyiydiler ki... Benimle birlikte dokuz kadin, onlari evle­rine kabul etmi§ti. Ve yine bizler onlari gommeye karar verdik. Be- §imiz onlari vurulup atildiklari ?ukurdan ?ikardik. Diger dort ka- dm Alm anlan gozlemekteydi. Bu i§i ellerimizle yapmamiz olanak- sizdi ?iinkii hava ?ok sirakti ve dort giindiir ?ukurdaydilar... Bel kullandigimiz takdirde cesetleri par?alayabilirdik. Sonunda onlari kalaslara koyup ?ekmeye karar verdik... Yanimiza su aldik ve agzi- mizi burnumuzu sardik... Yoksa kokudan bizler oracikta dii§iip ba- yilabilirdik.;. O rm anda tek bir mezar kazdik, onlari bu mezarin i?i- ne yan yana uzattik, ba§lanm ve ayaklanm ?ar§aflarla orttiik.

«N e kadar iiziilmii§tiik bilemezsiniz. Yil boyunca onlar i?in agladik. Dogaldir ki, bu olaylari ya§ayan herkes, kendi kocasinin ya da oglunun da nerede ve nasil oldugunu dii§iiniip duruyordu.»

Page 259: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Kocalarim genglik halleriyle animsiyorlardi. Qiinkii onlardan geriye kalan yalmzca genqlik fotograflariydi. Ve bir de kendileri- ne benzeyen qocuklari...

«K ocam iyi ve anlayi§h biriydi. Yalm z bir bu^uk yil birlikte olabildik. Sava§a gittiginde ben hamileydim. Kizmin dogumunu bekleyememi§ti. Tek ba§ima dogurdum. Gittiginde mevsim yazdi, kizim sonbaharda dogdu.

«H er §eye kar§in ona siit verebiliyordum. (Jiinkii daha bir ya- §mi bile doldurmami§ti. Yine bir giin bebegi emzirirken camimi tiklattilar: “Lena bir mektubun var... Kocanla ilgili...” (M ektup- larda kotii bir haber oldugu zam an, koy kadinlari dagitimi ken- dileri yapar, postaciya birakm azlardi.)

«Yerimden firlar firlamaz slit yerlere akm aya ba§ladi. Gogsii- me bastirdigim kizim korkmu§ ve qiglik qigliga aglam aya ba§la- mi§ti. Haberi paskalyadan onceki cum artesi giinii almi§tim. N i- sanda giine§ hala piril piril parliyordu. M ektupta Ivan’imin Po- lonya’da oldiiriildiigii yaziliydi. M ezari Gdausk yakinlannday- di... 17 M art 1 9 4 5 ’te 6ldiiriilmu§tii. O giinii omriim boyunca unutam am . Oysa biz o giinlerde zaferi bekliyorduk. Erkeklerimiz nasilsa yakinda evlerine doneceklerdi.

« 0 korkulu giinden sonra kizim hastalandi ve hastaligi ilkoku- la ba§layincaya dek siirdii. Kapi qarpsa hastalamyordu, yalmz kal- diginda ya da ornegin inegi sagmaya gitseniz hastalamyordu. Qok qektim. Yedi yil boyunca giine§ gormedim; giine§ iistiime dogmadi.

«Ve bir giin zafer! dediler. Erkekler evlerine donmeye ba§ladi. Ama donmeyenler donenlerden 90k daha fazlaydi. Erkek karde- §im Yuzik ilk donenlerdendi ve sakatti. Onun da, benim gibi kii- qiik bir kizi vardi. D ort ya§indaydi, sonra be§ ya§ina girdi... Be­nim kizim Yuzik’in kizim gormeye giderdi. Bir giin eve geldi ve, “Bir daha onlara gitm eyecegim ,” diye aglam aya ba§ladi. Niqin agladigim sordum . “Oleqka’mn babasi onu kucagina aliyor ve onunla ilgileniyor. Benim babam yok, sadece annem v a r,” dedi. Bu kez birlikte aglamaya ba§ladik. Bir giin yine ko§arak eve gel­di ve, “Evde oynasam daha iyi olmaz mi? Yoksa babam dondii- giinde beni diger qocuklarla birlikte goriirse taniyam az. (^iinkii beni hi? gormedi, oyle degil mi anne?..” diye sordu. Onu evden

Page 260: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

(,'ikaramaz oldum. Obiir ?ocuklarla oynam iyor, evde oturuyordu. Babasini bekliyor am a baba bir tiirlii d6 nm iiyordu...»

H er kadin kendi oz deneyimini ya§ami§ti am a her oykii birbi- rine benziyordu.

«Kocam sava§a giderken ?ok agladi; ?ocuklarindan aynlmak ona ?ok zor gelmifti. O kadar kii?iiktiiler ki bir babamn ne demek oldu- gunu bile bilmiyorlardi. Hepsi erkekti. En kii?ugu heniiz kucagim- daydi. Kocam onu aldi. Ben arkasindan kofmaya ba§ladim. Gorev- liler “siraya girin” diye seslenmeye ba§lami§lardi bile. Ama kocam ?ocugu birakmiyordu. Bebek kucaginda oldugu halde siraya girdi... Bir asker ona bagirdi ama umurunda degildi. (^ocugu birakmiyor­du... (^ocuklar ve ben onlarla birlikte koyiin di§ina dogru be§ km ka­dar ko§tuk. Koyiin kadinlari da bizimle birlikte kofuyorlardi. £ o - cuklarim bitkin diifmiiflerdi. Ben ise kucagimdaki kii?iigii daha faz- la ta§iyamayacagimi hissediyordum. Kocam Volodya siirekli olarak arkasini don up bakiyor ve ben bunu goriince yine ko§uyor, ko§uyor- dum. Geride kalan tek kadm bendim... (^ocuklan yolda bir yerde bi- rakmi§tim, yalmzca kucagimdaki ufaklikla kofup duruyordum...

«Bir yil sonra A lm anya’da ordularim iz Berlin’e yakla§tigi sira- da, kocam Vladimir G rigorovi?’in oldiigiinii haber aldim. M ezan- ni bile gorm edim . Kom §ulanm dan biri gittigi gibi geri dondii, bir ba§kasi ise tek bacakli. N e kadar isterdim benim kocamin da geri donmesini. H ayatta olsaydi da hi? ayaklan olmasiydi. Onu kuca- gimda ta§irdim ...

«Bunlari animsadigimda yalmz yiiregim degil, kollarim da agir- la§iyor. U? kii?iik oglan ?ocugu ile bir ba§ima kaldim. Kendilerine bakam ayacak kadar kii?iik ii? ?ocukla... Koca misir demetlerini yiiklenir, orm andan odun getirir, patates, sogan tafirdim ... Tek ba- §ima... Kendimi karasabana kofar ve mahsulii yine tek ba§ima top- lardim. Eh, neylersin? Sava§ bizim koyii kotii vurdu. Nerdeyse her evde bir dul ya da bir asker kansi vardi. Erkeksiz kalmi§tik. Atla- nmizi da orduya vermiftik. Dogruyu soylemek gerekirse, savaftan sonra, atlarin ve erkeklerin yerini koy kadinlari aldi. H er §ey onla- nn sirtina yiiklenmifti. En on saftaki i§?iler arasindaydim.

«lki kez iyi if ?ikardigim i?in sertifika aldim ve bir keresinde de odiil olarak on metre patiska verdiler. I§te bu, ger?ekten bir dev- let ku§uydu! O patiskayla ii? ogluma da gomlek diktim.

Page 261: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bana kocam dan kalan tek §ey, u<j oglumdu. Qocuklarim bii- yiidiiler ve onlar da kendi qocuklarim, yani torunlarim i biiyiit- mekteler. Torunlanm dan birisi asker. Sag kalabilmemi ve qocuk- larimi kurtarabilmemi devlete borijluyum. Devlet ve diger insan- lar olmasaydi, onlari nasil kurtarabilirdim? Dilencilik yapmamiz gerekirdi. Buna kar§in, Tanriya ve htikiimetimize §iikiirler olsun, hepimiz iyiyiz ve iyi i§lerde <;ah§iyoruz. Tek istegim, bir daha sa- va§ olmamasi. Sagligimi kaybettini am a hala bir inegim var ve ona bakiyorum. Yine de bana, “Inegini verirsen sava§ olm aya- ca k ,” deseler hemen veririm. Qiinkii bizim (jektiklerimizi qocukla- rimin qekmesini istemiyorum!»

Kadinin acisini ve kederini olgmek hemen hemen olanaksiz.Bazen insan dtinyada sevingten <;ok aci ve keder oldugu dii§iin-

cesine kapiliyor. Ama kadinlarin oturup da torunlarinin onlara yapacaklari ziyareti beklediklerini gordiigiimde bunun gergek ol- madigim anliyorum.

«Camdan di§anya baktigimda onun orada oturdugunu goriir gi- bi olurum. Benim camm oglum... Geri donen ogullarin §imdi <jocuk- lari var. Ama benim Vladi«;ek’im, onlardan ya§«;a biiyiik oldugu hal- de, bana bugiin bile gen? bir (jocuk gibi goriiniiyor. Qiinkii onu as- kere yolladigimda gen<; bir qocuktu. Yiiregim en <;ok buna yamyor...

«Bir kadin yalmz ba§ina nasil ya§ar? O nca i§i tek ba§imza na­sil yaparsiniz? Ama size yardim etmek i<jin ya da farkli bir neden- le bir erkek gelmeye gorsiin! Dul kadinsimz ya herkes dedikodu yapm aya ba§lar...

«9 Mayis zafer giiniidiir. Kom§um Vasil m adalyalari ve odiil- leriyle geldi. Herkes onu kutluyordu. Kolektif qiftlik ba§kam pod- yumda onu yanm a oturttu. Ama benim Ivan’im ve oglum, biri R om anya’da digeri ise Voronej yakinlarmda yatiyorlardi. Bu za­fer giinii, benim de zafer giiniim degil miydi?

«Soylemek istemezdim am a... ger«;ek bu. Bizimle §imdi biraz il- gileniyorlar. Yil doniimlerinde kart aliyoruz ve diikkanlardan e§- ya almak iizere davet ediliyoruz.

«Sonu<;ta, erkeksiz <jocuk biiyiittiik. Iyi qocuklar, iyi i§«;iler. Ve torunlarim izi gorebildik. Ke§ke Ivan da be§ torununu gorebilsey- di. Bazen fotografimn oniinde duruyorum ve torunlarinin fotog-

Page 262: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

raflarmi ona gosteriyorum . Onunla konu§uyorum ve ona her §e- yi anlatiyorum ...»

Ve hi?bir k;*din oykiisiiniin sonunda §unu eklemeyi unutmadi: «K6yiimiizde hemen hemen her iki ii? evden birinde bir asker ka- nsi var. Sava§tan sonra bizler ?ok kalabaliktik..»

§imdi okuyacagim z iki oykii, yani Fekla Fiyodorovna Struyi ve Sofiya M ironovna Vere§ak’in oykiileri, benim bellegimde sanki birbirine bagli iki hikaye olarak yer etmi§. Birini animsadigimda digeri aklima geliyor. Iki ya§am tek bir ya§am gibi... Halbuki Fek­la Fiyodorovna, Vitebsk bolgesinde D isna’da ya§iyor. Sofiya M i­ronovna ise Kiev’de. Ben ise bu oykiileri farkli zam anlarda kay- dettim. Fekla Fiyodorovna Stru.yi ile gorii§mek iizere Disna’ya git- tim. Elimde §air Eda Semyonovna O gnetsvet’ten aldigim bir tanit-. ma mektubu vardi. Fekla, Vileika bolgesinde ?ah§mi§ bir parti- zandi. Eda mektubu bana verirken, “Aleksey M eresyev’in kade- ri... kadin oldugu i?in daha da dram atik ,” diye ekledi.

Koy ?ocuklarm in her konudan haberleri v ard ir... Bir yandan birbirlerinin soziinii keserek bana bildikleri her §eyi hizli hizli an- latm aya ?ali§iyorlar, bir yandan da Disna’nin labirente benzer so- kaklarm da bana rehberlik ediyorlardi.

«Fekla halanm madalyasi var.»«H ayir! M adalya degil, ni§an. Babam oyle soyledi...»«Tavuklari salatahklarimizi gagaladigi i?in annem onlarla

kavga etti »«I§te evleri... en yiiksek olam .»Bu evde, konuklarin kapida kar§ilanmadigini gelmeden once

ogrenmi§tim.Kapiyi kendiniz a?acak, ?antanizi yere birakacak, paltonuzu

asacak ve i?eri girecektiniz. Struyi karde§ler, Fekla Fiyodorovna ve Olga Fiyodorovna yalmz ya§iyorlardi ve saghklari ?ok bozuktu.

Kapiyi a?tim , ?antam i yere biraktim ve paltomu ?ikardim. Her iki ya§li hanimi da en iyi hirkalarim giymi§ halde buldum: «Bir ga- zetecinin gelecegini biliyorduk. Kom§unun oglu soyledi...» dediler.

Bu kadar kisa bir siirede nasil gelmi§ ve ham m lara haber vere- bilmi§ti ?

Ve Partizan Fekla Fiyodorovna Struyi anlatiyor:

Page 263: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bacaklarim dan yaraliydim ve bayildim. Geldigimde ellerim donmu§tu giinkii 50k soguktu. Ellerim sagliklidir am a o giinlerde yerde siiriindiigiimiiz i<jin simsiyah ve lslaktilar. Ayaklarim da donmu§tu. Eger hava biraz daha sicak olsaydi, ayaklarimi kurtar- mak miimkiin olabilirdi. Ama kan igindeydiler ve yaralandiktan sonra 90k uzun sure baygin kalmi§tim. Beni diger yaralilarin ya- mna koydular. Hepimizi aym yere topladilar. O sirada Alm anlar tarafindan yeniden sarildik. Bu bir ablukaydi... Kizaklarin iistiine odun kiitiikleri gibi dizildik. Bir yaraliya gosterilmesi gereken ozen iqin hi? kimsenin zam am yoktu ve orm anin derinliklerine, gittikqe uzaklara dogru ta§indik. Yarali oldugumu M oskova’ya bildirdiler giinkii aym zam anda yiiksek Sovyet milletvekiliydim.»

«H er iki ayagimzdan mi yaralanmi§timz?»«Evet, her ikisinden de. Takm a bacak kullamyorum. Bacakla-

rimi ormandayken kestiler. Ameliyat en ilkel ko§ullarda ger^ek- le§ti. Beni bir m asaya yatirdilar, tentiirdiyot bile yoktu, her iki ayagimi da bir odun testeresiyle kestiler... Ben m asada yatarken, alti km otedeki bir miifrezeye adam gonderdiler ve tentiirdiyot is- tettiler. Uyu§turucu yoktu. Uyufturucusuz ameliyat edildim.

«M oskova’dan ugak istediler. Gelen u^ak inebilmek i^in ii? kez ugra§ti am a inemedi. (^iinkii agir ate§ altindaydi. Dordiincii denemede inmeyi ba§ardi ama bacaklarim kesilmi§ti. Ivanovo ve Ta§kent’te bacaklarim dort kez daha ameliyat edildi. (^iinkii dort kere kangren oldum. H er seferinde, bacaklarimi biraz daha yuka- ridan kesiyorlardi. Artik siiriinerek yiiriiyecegimi dii§iinerek ken- dimi yiprattikqa yipratiyor ve aghyordum . Yiiriiyemeyecektim, ancak siiriinebilecektim. O ilk yillara nasil dayanabildim ya da bana yardimci olan neydi, bilemiyordum. Iyi insanlann 90k yar- dimi oldu. Birqok iyi insanla kar§ila§tim. Benim gibi, iki ayagi da olm ayan bir cerrah vardi. Benim hakkimda, “O kiza §apkami qi- k annm . (^ok erkek ameliyat ettim am a onun gibisini gorme- d im ...” dedigini diger doktorlardan ogrendim.

«Sonra D isna’ya geldim. Dii§iinebiliyor musunuz, daha sagli- gima kavu§ali bir ay bile olm adan i§e ba§ladim.»

«Peki am a ayaklarim za ne oldu?»«Eve takm a ayaklarim la dondiim. §imdi olduk^a zor yiiriiyo-

rum giinkii ya§landim am a o giinlerde §ehirde takm a bacaklarim -

Page 264: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

la saga sola ko§turur dururdum. Kolektif ?iftliklere giderdim. Bol- ge yiiriitme komitesinin asba§kaniydim. Ofiste oturan birisi kimin i§ine yarardi ki ?»

«Peki, i§inizi nasil yapabiliyordunuz?»«Insanlar sakatligimdan dolayi bana anlayi§ gosterdikleri za­

man 50k rahatsiz oluyordum. Kolektif ^iftlik ba§kanlari, o donem- lerde, giiniimiizdeki gibi iyi egitimli degillerdi. Dolayisiyla onemli bir kampanya yiiriirliige konacagi zaman bolge merkezindeki ele- manlar bu ^iftliklere yollamrlardi. Pazartesi giinleri bolge komite- sine ^agnlir ve oradan ihtiya? olan bolgelere gonderilirdik. Beni kimse telefonla aramami§ olursa, sabah cam m oniine oturur ve bolge komitesine giden ekiplerin ge<;i§lerini izlerdim. (Jok aci veri- ci bir durumdu, ^iinkii ben de digerleri gibi ?ah§mak istiyordum.

«Am a bir siire sonra telefon galar ve birinci sekreter: “Fekla Fi­yodorovna, ofise gel,” derdi. Koylerin etrafindan dola§arak ofise gitmek 90k am a 50k zordu. Ama o ^agrilarm beni ne kadar mutlu ettigini tahm in edemezsiniz. Beni en 90k yirmi ya da otuz kilomet­re uzaktaki yerlere gonderirlerdi. Aslinda bunlarin ?ogu yiiriime mesafesindeki yerlerdi. O rm am n i^inde yiiriirken bazen dii§iiverir ve kalkamazdim. Boyle durumlarda ^antamin ustiine abanir, bir agaca tutunm aya ^alifir, yeniden dogrulup yoluma devam eder- dim. Tek ba§ima ge?inmeme yetecek emekli maa§im vardi. Ama evde oturam azdim , yararli olmahydim. Herkes gibi olmaliydim. Kiz karde§imle birlikte ya§iyoruz. Bu evi bizim i^in yaptilar...»

«Eviniz 50k giizel. Ferah ve yiiksek. Bugunlerde boyle yiiksek tavanli evlere pek rastlanm iyor.»

Fekla Fiyodorovna elimi tuttu ve,«(Jocuk olmadigi i?in tavanlar size yiiksek geliyor...» dedi.O koca evden biiyiik bir su^luluk duygusu i^inde ayrildim: Bu

insan hakkinda kitaplar yazilmali, tiirkiiler yakilmaliydi. O nlar hakkinda hi?bir §ey bilmiyor, onlari tam m iyorduk bile. Bu insan- lar sayica 90k fazlaydilar. Tarih yam ba§imizdaydi ama ^ogumuz bunun tarih oldugunu kavram aktan bile acizdik.

... D am arlarim da hem Ukrayna hem de Beyaz Rus kani dola- §ir. Kiev kestanelerinin kokusunu duydugum zam an yiiregimde hissettigim acm in nedeni bu olsa gerek. Annemin Polesye’deki

Page 265: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

evimizin yam ba§ina getirip diktigi kestane agaci da aynen boyle gen? bir fidandi. Ve bugiin Sofiya M ironovna Vere§ak mektubun- da bana, «sevgili kizim» diye hitap ediyor.

l§te bu anlar ya§amlarimizi birbirine baglam aktalar.Sofiya M ironovna, daha konu§maya ba§lamadan once beni

uyarmi§ti:«Sana sadece sava§i anlatam am . (Jocuklugumu, genqligimi, ai-

lemi ve okulumu yani ya§amimin tiimiinu anlatm adan sava§ de- neyimlerimi aktaram am ,» demi§ti.

Sofiya M ironovna Vere§ak efsanevi Jitom ir yeralti orgiitiinde 9arpi§mi§ ve mucizevi bir §ekilde SD* zindanlanndan sag qikma- yi ba§armi§.

I§te onun ya§am oykiisii:«Sava§ta ba§ardigimiz her §ey, sava§ oncesi soludugumuz ha-

vamn sonucudur. SD’ler tarafindan son kez sorgulandiktan son­ra, iiqiincu kez, kur§una dizileceklerin listesine alindim. Beni art arda sorgulayanlardan uqunciisu tarih egitimi gordugiinii soylii- yordu. Bizim neden boyle oldugumuzu ve du§iincelerimizin bizim iqin neden bu kadar onemli oldugunu sordu. Ya§am in her tiirlii dii§iinceden iistiin oldugunu soyledi. Onun gibi dii§immedigimi soyleyince bagirmaya ba§ladi ve beni dovdii: “Bu nasil §ey? Sizi boyle yapan, oliime bile meydan okumamzi saglayan nedir? Ko- miinistler niqin Komiinizmin diinyada zafer kazanmasini istiyor- lar?” diye sordu. (Jok giizel Rusqa konu^uyordu.

«O na her §eyi anlatm aya karar verdim. Nasilsa beni oldiire- ceklerdi. Hi<j olmazsa bo§una olmemif olacaktim . Bizim giiqlii ol­dugumuzu ogrenecekti. Beni dort saat kadar sorguladi. Okulda ogrendigim tiim sosyal bilim ve ekonomi bilgimi kullanarak, so- rularim en iyi biqimde yanitlam aya ^aliftim. Tepkisi goriilmeye degerdi dogrusu! Ba§mi ellerinin arasina aldi, odanin i^inde dola- §ip durdu. Sonra gozlerini bana dikti ve uzun bir sure bakti... bakti... Afallami§ti... Ama ilk kez dayak yemedim.

« 0 ahlaki diielloyu dii§iinebiliyor musunuz? Bir yanda dayak yemi§, saqlarimn yansi yolunmu§ (Sofiya’mn i§kenceden once iki

* SD Sicherheitd ien st - G iiven lik serv isi: SS yon etim in deki N az i p artis i is t ih b a ra t ser- v isi. -<;.n.

Page 266: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

kalin sa<; orgiisii vardi), yari aq (Sofiya once incecik bir dilim ek- mek istemi§, sonra ekmegin kabuguna daha sonra birka^ ekmek kirintisina razi olmu§tu) bir tutsak, ote yanda gii^lii kuvvetli, be- sili, kendinden emin bir N azi. Buna kar§in, bir §ey onu §u soruyu sorm aya zorluyor: “Peki, o halde siz kimsiniz?” Korktugu i^in bu soruyu sorm adi. H ayir. (^iinkii heniiz 1 9 4 3 yilindaydik. Ama bir tiir tehlike sezinlemekteydi. Bu tehlikenin ne oldugunu anlamaya £ali§iyordu. Sofiya ona tehlikenin ne oldugunu anlatti. Dinledi ve hatta onu dovmekten vazge^ti. Am a kiz odadan ^lktiktan sonra, ismini kur§una dizileceklerin listesine ekledi...

«Ya§am im in en mutlu giinii, annemle babamin, evimizden bir- ka$ yiiz kilometre uzakla§tiktan sonra geri donmeye karar verdik- leri giindii. Sava§acagimizi anlami§tim. Zaferi 90k $abuk kazana- cagimizi sam yorduk. Yapm am iz gereken ilk i§, yarahlari bulmak ve onlari kurtarm akti. Onlari tarlalarda, sokaklarda, derelerde, herhangi birinin ahinnda yani her yerde bulabilirdiniz.

«H i$ o giinlerdeki kadar mutlu olmadim. Ailemi. bulmu§tum. Babamin politikadan uzakla§tigini saniyordum . Aslinda inan^li bir Bol§evikti ama parti uyesi degildi. Annem, az egitimli bir koy- lii kadimydi. Tannya inanirdi ve sava§ boyunca hep dua etti.

«Am a: “T an n m , halki ve Komiinist Partisi’ni H itler’den kur- ta r ,” diye dua etti. SD’ler tarafindan sorgulandigim her giin kapi- nin a^ilmasini ve ailemin i^eri girmesini bekledim durdum. Anne- mi ve babam i... Nerede oldugumu biliyordum ve hi$ kimseyi ele vermedigim i^in mutluydum. Birisini ele vermek oliimden beterdi. Tutuklam p goturiildiikten sonra bunun anlamim kavradim ve go- revim siiresince ilk kez korkuya kapildim: Acaba direnebilecek miydim? Vah§et yani i§kence zam am gelmi§ti.

«Ilk sorgumla ilgili maalesef 90k az §ey animsiyorum. Hi^ bayil- madim. Yalniz kollanm bir $e§it tekerlekle dondiiriildugunde kendi- mi kaybeder gibi oldum. Digerlerinin nasil bagirdiklarim bana gos- terdikleri halde ben bagirmadim. Birbirini izleyen sorgulamalar bo­yunca aci hissim yok oldu, viicudum odun gibiydi. Yalniz i§kence- den sonra hiicreme getirildigim zaman kocaman bir yaraya donii§- tiigiimu hissediyordum. Ama dayanmaliydim. Dayanmak! Annem, hi<j kimseyi ele vermeden, insan gibi oldugumu bilmeliydi. Annem!

Page 267: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Beni soydular, dovdiiler, astilar. Resmimi qektiler. Resmimi qektiklerinde aci hissim kaybolmami§ti. Size garip gelecegini bili- yorum ama fiziksel aci duydum. D aha once adeta ta§la§mi§ gibiy- : dim. Ellerinizle sadece gogiislerinizi ortebiliyorsunuz... Insanlann nasil delirdiklerine §ahit oldum. Bir ya§indan kii^iik K olya’ya “anne” demesini bir tiirlii ogretememi§tik. Am a annesinden ayir- diklarinda, onu kaybettigini anlami§ olacak ki, hayatinda ilk kez “anne!” diye haykirdi. O haykin§ yalmzca bir sozciik degildi, an- cak bir qocuk boyle bir ses qikarabilirdi.

«Bunlan anlatmak istemiyorum ?unkii sonra hep hastalaniyo- rum. Insanlar bana, “Evde kal. Niqin okullara gidiyorsun? Kendi- ne bak,” diyorlar. Tiim tamdiklanmi kaybettikten sonra kendimi sakinmaya hakkim var mi? Kii^iik Kolya ve genq annesi oldiiler. O rada kimleri tammadim k i... SD’nin hiicrelerinde oliiyorlardi ve cesarederine yalmzca duvarlar taniklik ediyordu. Kirk yil sonra bu- giin, onlarin amlari oniinde saygiyla egiliyorum. “Olmek en kolay §ey!” diyorlardi. Ama ya§amak... Eger bunlari ya§amadan once, bi- risi bana bunlara dayanabilecegimi soyleseydi asla inanmazdim.

«Giiniimiiz genqleri heyecandan ve insanin manevi yamm ni- teleyen duygulan ifade eden sozciiklerden korkuyorlar ve onlar- dan uzak duruyorlar. Biz korkm uyorduk. Benim irademin gii^lii oldugunu ve dayamklilik nedenimin de bu giiq oldugunu soyler- ler. Ama ben bu dii§iinceye katilmiyorum! Giiciimiin kaynagi inanqlarimdi! Zaferi kazanacagimiz konusunda 90k gii^lii bir inanca sahiptim. Hepimiz tek bir konuda ku§kuluyduk. O da o biiyiik giinii goriip goremeyecegimizi bilememekti...

«Hiicrelerimizde daha 90k delik diyebilecegim kiiqiik bir pence- re vardi; gokyiiziinii degil ama bir parqa qati gorebilmeniz i<jin bile birisinin sizi yukariya kaldirmasi gerekiyordu. O kadar zayif dii§- mii§tiik ki higbirimiz bunu yapamiyorduk. Anya adli bir para§iit$ii kizla hiicremizi payla§iyorduk. Anya u^aktan atladiktan sonra Na- zilerin eline dii§mii§tii... Bir giin, yine bir dayak sonrasi, kanlar iqin- de hiicreye getirildi. Birdenbire bize dondii ve, “Beni yukan kaldirin, di§an bakmak istiyorum.. O rada, di§arida olmak istiyorum,” dedi.

«Onu yukan kaldirdik. “Kizlar, burada bir gi^ek v a r ...” dedi. Bu kez hepimiz di§ari bakmak istedik. “Ben de... Ben de,” diyor-

Page 268: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

<Ju herkes. Ve her nasilsa birbirimizi kaldirip omzumuza alma gii- ciinii kendimizde buluverdik.

«<Ji^ek bir karahindiba idi. (Jatiya nereden getirildigini ve ora- da nasil canli kalabildigini bilmiyorduk. H er sabah ^i^ege bakma- ya ba§ladik. Ve hepimiz birer dilek tuttuk. Sanirim hepimizin di- legi bu cehennemden sag kurtulmakti.

«A nya’yi sabah erkenden gotiirdiiler. H er §eyin bittigini, sor- gunun sona erdigini biliyorduk. Kur§una dizilmeden once bize, “Kizlar, biraz su getirin ve $i$egi su layin ...” diye seslendi.»

Sofiya M ironovna fazla uzun konu§amiyordu. «Kisa mi kessem acaba?» diye sordu bana. Ama bu olanaksizdi. H er §eyden once kendisi kisa kesemiyordu. Ba§indan ge^enlerin en ufak, en onem- siz bir par^asini bile bana anlatm anm ona ne kadar aci verdiginin bilincindeydim ama o zaten artik benimle birlikte degildi. Ge$mi§- te, amlariyla ya§iyor ve adeta kendi kendine konu§uyordu...

«Bu olaylarm 90k iyi ammsadigim arka plamm size anlatmam gerek. I§gal ba§ladiginda gokyiizii her zamankinden farkliydi. Kur§uni renkte ve i$ kararticiydi. Sanki diinyamn iistiine $6kmu§ gibiydi. Biraz olsun aydinlanabilmek i^in, giine§in, gokyiiziinii bir degil birka^ yerinden delip ge^mesi gerekiyordu. Ilkbahari, kiraz aga^lanmn gi^ek a^masim 90k sever, leylak fidanlarmdan yayilan o giizelim leylak kokusuna bayilirdim... Konu§ma tarzim sizi §a- §irtmasin. Bir zam anlar §iir de yazdim. Ama artik ilkbahari sevmi- yorum . Sava§ dogayla aram i bozdu. §imdi kiraz aga^larimn her $i- ?ek a^ifinda, Nazilerin Jitom ir’de iilkeme girdiklerini goriiyorum.

«H ayatta kalm am bir mucizeydi. Baham a saygi duyan bazi in- sanlar beni kurtardilar. O ki§ilerden birisi bir doktordu ve o do- nemde doktor olm ak 90k onemliydi. Beni eve getirdiklerinde her yam m yara bere i^indeydi ve aniden sinirsel bir egzamaya tutul- dum. Ailemin sesini duymaya dayanam iyordum . Surekli olarak bagiriyordum ve ancak sicak suyun i^inde biraz sakinle§iyordum. Annemin bir an bile yanimdan uzakla§masina izin vermiyordum.

«Anacigim , “Evladim , sobanin yamp yanmadigina bakmam gerekiyor; sebze bah^esine gitmeliyim. Ne olur bana biraz izin v e r...” diye yalvanp dururdu. Am a ben onu birakmazdim. Y a ­nim dan ayrildigi anda, ya§adiklarim sanki bir tufan gibi iizerime

Page 269: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yagmaya ba§lardi. O ise dikkatimi ba§ka yone ?evirmek ister gi­bi bana ?i?ek getirirdi. Ama bunun hi? faydasi olm adi... Annem, SD’lerin elinde tutsakken giydigim elbiseyi hep sakladi. Kimseye giivenemedigi i?in, onu, oliinceye dek yastigimn altinda sakladi.

«Neredeyse bir yil hi? ayaga kalkmamacasina yattim. Ta ki as- kerlerimizi goriinceye dek... Onlari goriince ayaga kalktim ve di­fan firladim. “Canlarim ! Bu vatanin yigit evlatlari!” diye bagirma- ya bafladim. Askerler beni kucaklayip eve gotiirdiiler. Ertesi giin- den itibaren her giin heyecan i?inde askerlik ve goniillii askere al­ma biirosuna gittim ve if istedim. Babama durumu anlatmiflar. Geldi ve beni orada buldu. “Evladim, buraya nasil geldin? Sana kim yardimci oldu?” diye sordu. Ne ki, birka? giin ge?meden yine tiim giiciimii yitirdim... Agrilar yeniden ba§ladi. Giinlerce bagir- dim, durdum. Yoldan ge?erken sesimi duyanlar, “Tanrim , ya bu ifkenceye son ver ya da onu yanina al,” diye dua ederlermif.

«T§haltubo’nun ila?h ?am urlari ve ya§ama istegim beni haya- ta dondiirdii. Ya§am ak, sadece ya§amak istiyordum. Bir de bak- tim ki ya§iyorum, dahasi herkes gibi yafiyorum ... Bilim akademi- sinin kiitiiphanesinde tam on dort yil ?ali§tim. O giinler ya§ami- min en mutlu giinleriydi. §imdiyse ya§am, hastalikla yapilan bir miicadeleye donii§tii. Ne derseniz deyin, ya§lilik sefilliktir. Yal- mzlik ve hastalik...

«Uzun, uykusuz geceler... Geride biraktigim o uzun yillar ?ok korkun? kabuslarla ge?ti. Ama beni en ?ok dehfete dii§iiren ve soguk ter dokerek uyandiran karabasan, A nya’mn soyadim unut- tugum riiyadir. Briyansk mi yoksa Smolensk bolgesinden mi gel- digini bir tiirlii am msayamadigim riiya... Tanrim , ne kadar da ?ok yafam ak istiyordu!

«Tombul beyaz ellerini ba§imn arkasinda birleftirir ve pence- renin demir parm akhklarindan di§anya haykinrdi: “Yafam ak is­tiyorum !” Ve ben ailesini bulup onun bu son sozlerini ileteme- dim. O na bor?luyum ve bu borcu odeyemedigim i?in de vicdan azabi ?ekiyorum .»

Polotsk bolgesinde de benzer sozciiklerle kar§ila§tim. Bir insa- nm bir ba§kasina karfi duydugu bor?luluk duygusu ve acilari.

Page 270: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

U^aksavar top^usu, er Klara Vazilyevna Gonqarova anlatiyor: «Sava§tan sonra devlete bor^lu olan koyliilerden para topla-

mak iizere bir koye gittim. Goriiniirlerde koy diye bir §ey yoktu. Herkes yerin altinda ya§amaktaydi. Birdenbire bir kadin ^lkip ge- liverdi. Onu bir gormeliydiniz. Yoksulluktan iistu ba§i dokiilii- yordu. Onunla birlikte ya§adigi sigmaga gittim. O rada ii$ $ocuk vardi. Ve a^tilar. Kadin yemeleri i«jin bir havanda ota benzer bir §eyleri ezmeye $ali§ti ve bu arada bana,

“ Bor^larimiz i^in mi geldiniz?” diye sordu.“ Evet,” dedim.“ Benim param yok am a bir tavugum var. Kom fum diin o ta-

vugu sormu§tu. Gidip onunla tekrar konu§ayim. Satabilirsem si­ze borcumu oderim ,” dedi.

«Size bunu ancak §imdi anlatabiliyorum ^iinkii bu olay yillar- dir bogazima takili bir lokma gibi duruyor, yutamiyorum bir tiir- lii. Kadimn kocasi cephede olmii§tu; ii$ gocuguyla tek ba§ina kal- mi§ti. O tavuk elinde kalan son §eydi. Biz bor^lari nakit olarak topluyorduk. Ve o bana para verebilmek i$in onu satmaya hazir- di. Barif i$in, ^ocuklannm ya§amasini saglayabilmek i^in... Bu du- rumu anlatm aya yetecek sozciik bulamiyorum... Ben cephede qar- pi§tim am a yine de kendimi bu kadina kar§i bor^lu hissediyorum. Onun ve ^ocuklannm yiizlerini hig akhmdan ^ikaramadim...»

O ufacik patatesler ve o yoksul kadimn elindeki son serveti olan o tavuk, bizim odenemeyecek kadar biiyiik insani bor^lan- mizdir.

Page 271: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“ A N N E , ‘ B A B A ’ N E D E M E K ? ”

Dinlediklerimi ve kaydettiklerimi «oyku» olarak adlandirmak dogru olmaz giinkii i?eriklerinde salt oykii ya da am dan fazlasi var. Aslinda analarin ya§adiklarim ayrica bir kitapta degerlendir- mek gerekiyor, ?iinkii bir ana tarafindan anlatilan bir oykii ya da bir am , ya§ayan bir duyguya, yagayan bir aciya ve ya§ayan canli bir amya doniifiiveriyor.

Kutuzof Miifrezesi Ikinci Minsk Tugayi partizani olan L yu­bov Igorevna R udkovskaya 'nin ufak dairesinde dinledigim oykii hi? de kapanmi§ bir yaraya benzemiyordu:

«Qogumuz gibi ben de ko§uyordum. Makineli tiifeklerin hede- fi annemdi. Ama o bizim ko§tugumuzu gorebiliyordu... Bana ba- girdigim duyuyordum: “Beyaz bir giysi ve beyaz pabu? giymekle iyi etmi§sin... Daha sonra seni giydirecek kimse o lm ay acak ...» dedigini soylediler. Oldiiriilecegimden emindi ve beyazlar i?inde gomiilecegim i?in m utluydu... Biiyiik bir sessizlik vardi ve her ne- dense hi? kimse ate§ etmiyordu. Duyulan tek ses annemin sesiy- di. Belki ate§ eden vardi da bana oyle gelmi§ti. Bilemiyorum ... Ben yalmzca annemin sesini am m siyorum ..

«Sava§ta ailemin tiimii oldiiruldii. Sava§ sona erdiginde beni bekleyecek kimsem kalmami§ti.»

Bir giin, gen?lere ozgii kisa kesilmi? sa?lari ve giilumseyen yii- ziiyle, sakin bir kadin sava§ta tuttugu notlanyla birlikte ofisime geldi. Oykiisiiniin ne denli dram atik olabilecegi konusunda hi?bir fikrim yoktu. Bu nedenle soylefiye hemen orada baflam ak iste- dim. Kabul etmedi ve ozel olarak konu§abilecegimiz bir yere git- mek istedi. Parka gittik. Konu§maya ba§ladigimizda, «Ben bu olayi yazmadim am a anlatm ak istiyorum ,» dedi.

«Peki, neler yazdimz?»«Partizan miifrezemizin askeri eylemlerini yazdim.»«Anlatm ak istediginiz §ey nedir?»«Iki kii?iik ?ocukla savaftaki ya§antimi anlatm ak istiyorum .»

Page 272: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Ve ifte V. T . Voronyanski Halkin Intikam Tugayi’ndan parti- /.an Raisa G rigoryevna Kanseneviq’m oykiisii:

«M insk’de bom bardim an ba§lami§ti. Oglumu almak i$in qo- aik yuvasina ko§tum. Kizim iki ya§indaydi ve bir kre§teydi. Kre- iji koye ta§imi§lardi. Oglumu alip eve goturmeye sonra da kizimin yanina gitmeye karar verdim. H er ikisini de en kisa siirede yani- ma almak ve onlarla birlikte olm ak istiyordum.

«Yuvaya yakla§tigimda dii§man ugak filosu §ehrin iistiindeydi ve her yere bom ba yagdiriyordu. D aha dort ya§im bile doldurma- mi§ oglumun sesini duyabiliyordum: “Korkm ayin, annem onlarin parampar^a edileceklerini so y led i...” diyordu.

«Kapidan i^eri baktigimda oglumun i^erideki be§ gocugu sa- kinle§tirmeye gali§tigim g ord iim .A m a o beni goriir gormez titre- meye ve aglam aya ba§ladi. Ne kadar korkmu§ oldugunu o zaman anladim.

«O nu eve getirip kayinvalideme teslim ettim. Goziinii oglum- dan ayirm am asim rica ettim ve kizima ko§tum. Kre§in yerinde yeller esiyordu. Koyliilerden birisi gocuklarin gotiiriildugiinii soy­ledi. Peki nereye gitmi§lerdi? Kim gotiirmuftii? Biiyiik bir olasilik- la kente gotiiriilduklerini soylediler. Ogretmenleri onlarla birlik- teydi am a araq olmadigindan koyii yiiriiyerek terk etmi§lerdi. Koy fehirden yalm zca 1 5 -2 0 km kadar uzaktaydi am a ^ocuklar 90k kii^iiktiiler... Bir ila iki ya§lari arasm daydilar... Iki hafta boyunca onlari aradim ... Sonunda kre§ oldugu soylenen eve ula§tim ama gozlerime inanam adim . (^ocuklarin hepsi yiiksek ate§ igindeydiler ve di§kilarinin iizerinde olii gibi yatiyorlardi. Kre§ miidiresi olan gencecik kadimn ise s a f a r i bembeyazdi. Yolun tiimiinii yiiriimek zorunda kaldiklari anlafihyordu. Q ocuklarm bazilan yolda kay- bolmu§ ve £ogu da 6 lmii§tii...

«<Jocuklann arasindaydim am a kizimi tam yam iyordum . Kre§ miidiresi seslendi:

“Umudunu yitirme, onu ara. Buralarda bir yerde olmali. Onu am m siy oru m ...”

«Elo§ka’mi patiginden tam dim . Y oksa onu asla bulam azdim ... Sonra evimiz yakildi. Sokakta kaldik. Alman kuvvetleri $oktan kente girmi§ti. Gidecek yerimiz yoktu. Tam ara Sergenyevna Sinit- za’ya rastlayincaya dek ^ocuklarimla giinlerce sokaklarda dola§ip

Page 273: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

durduk. T am ara’yla sava§tan once tanifmiftim.' Oykiimii dinledi ve beni evine davet etti.

“ (Jocuklarim bogm aca oldular. Senin evine nasil gelebilirim?” dedim.

«Onun da ufak ?ocuklari vardi ve hastalik kapabilirlerdi. Ve o giinlerde ne doktor ne de ilag vardi. Hi? am a higbir §ey yoktu.

“Onemli degil, ?ocuklanm al ve gel,” dedi.«O nun bana yaptiklarim nasil unuturum! Evdeki son e§ya ka-

lintilarim bizimle payla§tilar. Eski bir eteklikten ogluma pantolon diktim ?iinkii ya§ giiniinde ona bir hediye vermek istiyordum.»

Ku§atma altindaki bir §ehirde, bir annenin, turn enerjisini, iki ufak gocugunu, dort yafindaki Lenya ve iki ya§indaki Elo§ka’yi, kurtarm aya adamasi gerektigini dii§iinenler olabilir. Esasen bun- dan daha dogal ne olabilir ki? Bu nedenle onu kim su?layabilir? Bu konudaki hiikmii sadece o verebilir. Buna ragmen ili§kiler ku- rulup firsat dogdugu anda Raysa Grigoryevna yeralti hareketine katildi. Ya§i biraz daha biiyiik oldugu iqin oglunun bakimi kizin- dan daha kolaydi. Bu nedenle onu kayinvalidesine birakti. (Jocu- gu alan kayinvalide,

«Ben torunum a bakarim ama sen eve gelmeyeceksin. Senin yii-ziinden bizi de olduriirler » dedigi i?in ana ii? yil boyunca oglu-nu gormedi. Alman Giivenlik Polisi (SD) izini bulunca, kiziyla partizanlara katildi.

«Onu (kizimi) elli kilometre boyunca kucagimda ta§idim ...» diyen R aysa’ya sordum:

«Raysa Grigoryevna, partizanlarla kaldigimz siirece kiziniz si- zinle birlikte miydi?»

«Bir yildan fazla benimleydi. Bazen nasil hayatta kaldigimiza §a§iyorum. Ben, bir kadin olarak buna nasil dayandim? Bilemiyo- ru m ... Verecek yamtim yok. O kofullara dayanm ak olanaksiz- d i... Bugiin bile “partizan ablukasi” sozciiklerini duydugumda diflerim birbirine qarpiyor.

« 1 9 4 3 ’iin Mayis ve Haziramnda nasil ayakta kalabildigimizi bir bilseniz! Bir daktilo makinesini Borisov partizan bolgesine gotiir- mekle gorevlendirilmi§tim. O ralarda Kiril alfabesine gore diizen- lenmif bir tane vardi am a o bolge iqin gerekli olam Alman alfabe-

Page 274: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

sine gore diizenlenmi§ bir daktiloydu. Bizdeki ise istege uygun tek daktilo idi. Yeralti komitesinin emriyle daktiloyu i§gal altindaki Minsk’ten aldim ve yola qiktim. Birkaq giin sonra Lake Palik’e ula§- tigimda abluka ba§lami§ti. Kendimi ablukanin iqinde buldum...

«Yalniz degildim, kizim da yanimdaydi. Bir iki giin iqin onu yabancilarla birakabiliyordum am a uzun siireli gorevlerde bu ola- nagi bulamiyordum.. Bu nedenle onu yam m a almi§tim. Ve her ikimiz de ablukaya g irdik ... Erkekler genellikle sadece bir tiifek ta§irken ben daktiloyu, tiifegimi ve Elo§ka’yi ta§iyordum. Yiiriir- ken tokezledigimde kizim om zum dan firliyordu ve qamur derya- simn i^ine diifiiyordu. Bir iki adim sonra ben sendeledigimde yi­ne aym §ey oluyordu ... Bu iki ay boyunca boyle siiriip gitti! Eger sag kalacak olursam qamurdan binlerce kilometre uzakta ya§a- m aya yemin ettim; artik qamur gormeye dayanam iyordum .

“Bom bardim an ba§layinca yere yatm iyorsun qiinkii benim ka- famin da seninki gibi parqalanmasmi istiy orsu n ...”

«D ort ya§indaki kizim bana bunlari soyliiyordu. Ama yere yatm am am in nedeni ba§kaydi. Bir kez yatarsam bir daha kalka- m ayacagim i biliyordum.

«Partizanlar bazen halime aciyor ve, “Artik yeter ver de kizim biz ta§iyalim,” diyorlardi. Am a ben kimseye giivenemiyordum. Aniden qikan bir qatifmada ben daha ne oldugunu anlayamadan o olebilir ya da goz aqip kapayincaya dek kaybolabilirdi. Bir keresin- de takim kom utam Lopatin’le kar§ila§tim. §a§kinlik iqinde, “§u kadina bakin! Bu ko§ullarda hem gocugunu ta§iyor hem de dakti- losunu birakmiyor! Bunu bir erkek bile zor y ap ar!” diye bagirdi. Elo§ka’y> kucagina aldi ve ona sanldi. Daha sonra ceplerindeki ek- mek kinntilarim topladi ve ona verdi. Diger partizanlar da aym §e- yi yaptilar. Elo§ka onlari qamurlu suyla lslatti. Ceplerinde bulduk- lan ekmek kirintilanni toplayip kizima verdiler. Ablukayi yarip qiktigimizda 90k hastalandim. H er yanim kan qibam doluydu, de­rim soyuluyordu ve kucagimda bir qocuk v ard i... Sovyet hatlarin- dan gelecek bir uqagin beklendigini ve geri geldigi takdirde en agir yaralilann ve Elo§ka’nm da onlarla birlikte geri yollanacagim soy­lediler. Kizimi yolcu ettigim am hatirliyorum. Sadece iki kolu kal- mi§ olan yaralilar ona kucak aqiyor, “Elo§ka bana gel, gel bura­

Page 275: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

y a ... Bak senin i^in yer a^tik,” diye sesleniyorlardi. Hepsi onu ta- niyordu. Sonradan Elo§ka’mn hastanede, “Ah gelin olacagim gii- ne dek ya§ayabilsem ...” §arkisini soyledigini bana anlattilar.

«Yolda pilot ona: “Kiminle birliktesin kizim ?” diye sormu§. Kizim ise bu soruyu:

“ Annemle. O , orada, a§agida. Ona seslen de birlikte gidelim,” diye yanitlami§. Pilot ise:

“Annen bizimle gelemez Elo§ka $iinku o fa§istlerle sava§mak zorunda,” demi§.

«I§te bizim ^ocuklarimiz boyle ya§adilar. Ufacik yiiziine bak- tim. Onu bir daha goriip goremeyecegimi du§iinurken bogazima bir §eyler diigumlendi.

«Oglumla yeniden bulu§mamizi da anlatm ak istiyorum. Kur- tulu§tan sonra e§imin ailesinin evine dogru yuriiyordum. Dizle- rim titriyordu. Miifrezede benden ya§$a biiyiik olan kadinlar,

“ Onu gordiigiin zam an hemen annesi oldugunu soyleme. Sen yokken kimbilir ba§ina neler geldi!” diyerek beni uyarmi§lardi.

«Kom§unun kiigiik kizi ko§arak yanima geldi.“Bu Lenya’nin annesi. Lenya y a§ iy o r...” diye bagirdi.«Artik ayaklanm in beni ta§imadigmi hissettim. Oglum sagdi.

Kii^iik kiz bana kocam in anne ve babasinin tifiisten oldugunu ve bir kom§unun Lenya’yi yanm a aldigim anlatti.

«Onlann evinin avlusuna gittim. Uzerimde bir Alman askerinin gomlegi, siyah bir orme eteklik ve ayaklarimda eski bir <jift $izme vardi. Kom§um beni hemen tanidi ama hi<j sesini ^lkarmadi. Oglum orada oturuyordu. Ayaklari <jiplakti ve eski puskii giysiler i^indey- di. Yanina yakla§tim ve ona, “Oglum, senin adin ne?” diye sordum.

“L e n y a ...”“Kiminle kahyorsun?”“Biiyiikannem ve biiyiikbabamla kaliyordum. Am a oldiiler.

Onlari gomdiim ve her giin ziyaret ettim. H er seferinde beni de m ezara almalarini istedim ^iinkii ev 90k soguktu ve yiyecek bir §ey kalmami§ti. Yalniz uyumaktan korkuyordum .”

“ Peki annen ve baban §imdi neredeler?”“Babam cephede ve ya§iyor am a annemi fa§istler oldiirdii. An-

neannem boyle d e d i...”

Page 276: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«tki partizanla birlikte gelmi§tim. Kendi yolda§larim topraga vermek gibi biiyiik bir acinin iqinden gelen bu insanlar agliyorlar- di. Artik daha fazla dayanam adim .

“Lenya oglum, anneni tanimadin m i?” dedim.«O glum , “A nnee!” diye bir giglik atti ve herkes gozya§larina

boguldu... Bir ay beni yamndan hiq ayirmadi. I§e bile gitmeme izin vermedi. H er yere birlikte gittik. Beni gormek ona yetmiyor- du. Artik yam nda olduguma gore bana dokunmak ve beni tut- mak istiyordu. Yem ege oturdugum uzda bir eliyle bana yapi§iyor, obiir eliyle yem ek yiyordu.

«Annem 6lmii§tii. Almanlar onu canli canli yakmi§lardi. Bir mezari bile yoktu. §imdiki evimin qevresi qiqeklerle dolu am a bir ko§ede yalm zca leylaklar, kiiqiik beyaz giiller ve akdiken qiqekle- ri var... Annemin am sina... Sonugta bir yerlerde onun da bir par- qa topragi olmali degil mi?

«K ocam la yeniden bulu§tuk. Ona her §eyi anlatm ak i<;in bir hafta bile yetmedi. Gece giindiiz demeden anlattim , durdum ...»

Ah, ana yiiregi! Bazen sizlerin cesaretiniz ve sevginiz, yumu§ak- ligimz ve sabrimz, acilarimz ve yazgimz, co§kunuz ve gozya§larimz konusunda her §eyi bildigimizi saniriz ama sizin sonsuz derinligi- niz dii§iiniiliirse bu konunun 90k cahili oldugumuz ortaya qikar.

I§te partizan Larissa Leontyevna Korotkaya ’nin oykiisiinden bir boliim:

«Sik sik partizan cenazekri kaldinliyordu. Y a bir grup pusuya du§uriiliiyor ya da qati^mada oldiiriiliiyorlardi... §imdi size boyle bir cenaze torenini anlatacagim ...

«<Jok §iddetli bir qati§ma olmu§tu. £ o k fazla kayip vermi§tik ve ben de yaralanmi§tim. £ati§m a bitti ve sira cenaze torenine geldi. M ezarlikta yapilan konu§malar genellikle kisa olurdu. Ilk konu- §anlar kom utanlardi. Ama oliiler arasinda o yoreden bir qocuk da vardi ve cenazede onun annesi de vardi. Anne agita ba§ladi:

“Ah oglum ! Sana bir ev y ap tik !... Ve sen de bize bir gelin ge- tirecegini soyledin! §imdi ise toprak senin gelinin o ld u ...”

«Birlik orada duruyordu, kimseden qit qikmiyordu. Kimse anayi susturm aya kalki§madi. Am a bir sure sonra oglunun meza- rindan ba§im kaldiran anne sadece kendi oglunun olmedigini, bir

Page 277: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

stirii ba§ka gen$ adamin da orada yattigmi fark etti. Bunun iize- rine diger analarin ogullan i^in agit yakm aya ba§ladi.

«Hepiniz benim sevgili ogullarimsiniz! Analariniz sizleri gor- miiyor, gomiilmek iizere oldugunuzu bilmiyorlar! Bu nedenle he- piniz i^in agit y ak acag im ...” Ana son cumlesini soyler soylemez birliktekilerin hepsi aglamaya ba§ladi. Hepimiz kontroliimuzu kaybetm i§tik... Birlik agliyordu... Sonra kom utan bagirdi: “M e- rasim kitasi! A te§!” Ve her §ey kur§unlann sesinde boguldu.

«Beni en 90k etkileyen §ey ise ana yiireginin geni§ligiydi. Bu- giin bile bu olayi sik sik du§unuriim... Oglu gomiiltirken yani bu kadar biiyiik bir aci ya§arken ba§kalannin ogullari i^in de agit yakabilecek kadar biiyiik bir y iirek ...»

§imdi de Zaslavsk yoresi yeralti komitesi sekreteri Vera Yosi- fovna Vitu§ka’nin oykiisune kulak kabartalim :

« .. . O sava§ta 50k gozya§i v ard i... Am a analarin gozya§i her- kesinkinden fazlaydi...»

Halkimizin hangi ama^la ve kime kar§i sava§tigi ve yirmi mil- yon insanin ya§amim yok edecek kadar uzun o feci sava§ du§iinii- lecek olursa bunlar unutulmamali. Sava§ta yaralanan yiirekleri hangi istatistik ortaya serebilir? Kadinlarm analik co§kusunu, ana- hk sevin^lerini ve duygularim sava§in onlardan nasil ^aldigim han­gi istatistik a^iga §ikarabilir? Analar cepheye gittiler ya da parti- zan birliklerine katildilar ve onlarin ^ocuklari anneannelerle ya da yabancilarla buyiidiiler. Sava§la herkes hesapla§acak am a analarin onunla kendi hesapla§malan var. Bu, ozel bir hesapla§ma.

Sava§ sirasinda partizan bir doktor olan Mariya Vasiliyevna Pavlovets bugiin Minsk H astanesi’nde noropatoloji profesorii. Eski giinleri fdyle ammsiyor:

«Koye geldim. (Jocuklar evimizin yakimnda oynuyorlardi. O nlara baktim ve, “Acaba hangisi benimki,” diye dufiindiim. Hepsi birbirine benziyordu. Aym koyun kirpigi sa^lar... Kizimi taniyam adim ve Lusya’nin hangisi oldugunu sordum . Ben onlara bakarken uzun gomlekli bir ufaklik yukanya tirm andi ve eve dogru ko§maya ba§ladi. Erkek ve kizlan ayirt etmek zordu £tin- ku hepsinin giysileri ayniydi. Tekrar sordum:

“Lusya hanginiz?”

Page 278: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Eve dogru ko§an ufakligi gosterdiklerinde onun kizim oldu­gunu anladim. Bir iki dakika sonra ninem yani annemin annesi onu alip yam m a getirdi.

“H adi gel... Bizi birakip gittigi iqin annene kizalim ,” dedi.«Ba§imda asker kepi ve asker iiniformasiyla at iistiindeydim.

Lusya annesinin ninesine ya da diger kadinlara benzedigini dii§ii- niiyordu. Am a gelen bir askerdi... Uzun bir sure ona sarildigimda korktu. Bu durum 50k aci veriyordu am a yapacak bir §ey yoktu. Onu ben biiyiitmemiftim; ba§kalariyla biiyiimii§tu.

«Getirdigim sabunla onu yikamak istedigimde sabunu difledi ve onu yemeye kalkti. Nasil ya§adiklarmi artik siz dii§iiniin! An- nemi biraktigimda geng bir kadindi. Ama beni karfilayan ya§li bir hammdi. Benim geldigimi soyledikleri zaman kendini mutfak bahgesinden yola atmi§. Beni goriince kollanm agarak bana dog- ru ko§m aya ba§ladi. Ben de ona dogru kofuyordum . Kavufm am i- za bir iki adim kala turn giiciinii yitirdi ve yere yuvarlandi. Onun yanina uzamp yattim , annemi ve topragi opiiyordum. Fa§istler- den zaten 50k nefret ediyordum am a ozellikle de bu olay nefreti- mi kat kat arttird i... Y arali bir Alman askeri aciyla topragi tirm a- larken bizim askerlerden birisinin onun yanm a yaklaftigini ve, “O na dokunm a, o benim vatam m in topragi! Seninki ise geldigin yerde,” dedigini hatirliyorum .»

M uhafiz alayindan kidemli tegmen, A ntonina G rigoriyevna Bondareva anlatiyor:

«Sava§tan once evliydim ve bir kizim vardi. Sava§ patlak verdi. Pilot olan kocam M oskova yakinlarinda olduriildii. Oldugunu og- renir ogrenmez cepheye gonderilmek iqin siirekli olarak ba§vuru- da bulunmaya ba§ladim. O oldiigiine gore kizimi savunmak iizere sava§a gitme sirasimn bana geldigini dii§unuyordum. Animsadi- gim kadariyla, kisa bir sure iqinde gonullii listesine alindim. 125 . Borisov Bom bardim an Alayi’mn goniillii listesindeydim.

«Kizimi kayinvalideme biraktim am a o da kisa bir sure sonra oldii. Kiigiik kizimi kocam in kiz karde§i yanm a aldi. Savaf Sona erdiginde seferberlik bitti am a goriim cem kizimi bana geri vermek istemedi. Onu bana veremeyecegini, giinkii gocugumu terk edip sava§a gittigimi soyledi. Bir anne qocugunu nasil terk edebilirdi

Page 279: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ki? Hem de benimki kadar ufak bir ^ocugu... Sava§tan dondu- giimde kizim yedi yafindaydi, onu biraktigimda ise iig. Beni kar- §ilayan yeti§kin bir kizdi. Ufacikti; yeterince beslenmemi§ ve uyu- mami§ti. Yakinlardaki bir askeri hastaneye gidip dans ediyor ve §arki soyliiyordu; karfiliginda da ona ekmek veriyorlardi. Bunla- ri bana daha sonra anlatti... Z o r giinler ge^irmi§lerdi...»

«Kendinizi su^ladiniz mi?»«H ay ir... Cephede kizimi hep am m sadim . Bir an bile aklim-

dan gikmadi, onu hep dii§lerimde gordiim ve 50k ozledim. Am a gorum cem in davrani§ina da kinlm adim . Onu anlam aya gali§tim. Kardefini 90k seviyordu; kocam gu$lii, yaki§ikli bir adamdi ve onun gibi birisinin olduriilebilecegine inanmak olanaksizdi. O n- dan kalan bir §eyi yitirmek istemiyordu. Ailenin ve ^ocuklarin ya- §amdaki en onemli §eyler olduguna inanan insanlardandi. Uzeri- mize bom balar ve kurfunlar yagiyordu am a onu tasalandiran tek §ey gocuklarin banyo yapam amasiydi. Onu su^lam iyorum ...*

«Hig sizi anlam aya <;ali§ti mi? Durum un sizin a^inizdan ne ka­dar zor oldugunu kavrayabildi mi?»

«H ayir. Benim zalim oldugumu hatta kadin bile olmadigimi soyledi. £ o k agladim. (Jogu kez ger^ekten gorum cem in iddia et- tigi gibi kalpsiz bir kadin olup olmadigimi bile diifiindugum ol- du. Ama oyle degildim. Savafta hepimiz 50k aci $ektik. Evimiz- den, ailemizden ve ^ocuklarimizdan uzak kaldik. Benim gibi bir- 50k kadin gocugunu evde birakmi§ti. Bir sonraki gorevi bekler- ken hep birlikte bir para§utiin altinda toplanirdik. Erkekler siga- ra i^er ve domino oynarlardi; kadinlar ise u^agin havalanm a sin- yali gelinceye dek mendil orerlerdi. Bizler hala kadindik. R otaci- mizi ele alahm . Eve bir fotograf gondermek istedi. Bir e§arpla omuzundaki §eritleri orttuk, iiniformasmi da bir battaniyeyle giz- ledik. Sanki elbiseli gibiydi. Fotografim boyle ^ektirdi ve bu onun en 50k sevdigi fotografti...

« 0 kadar 50k kadin olmak, iyi anneler olm ak istiyorduk k i...»Yeni bir bulu§ma ve yeni bir oykii...Bardaktan bo§anircasina yagan yagm ur Berezino’nun semt

merkezinin dar sokaklarini su i^inde birakmi§ti. On be§ dakika- lik yola ancak bir saatte ancak varabildim. Ta§an bir golim, kara

Page 280: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

dum anlar sagan kiigiik bir fabrikamn ve iki yeni yiyecek silosu- nun parlak ba§liklanmn gevresinden dola§mam gerekiyordu.

Liyubov Zaharovna N ovik’in evi de koydeki herkesinki gibi biiyiiktu ve iki boliim halindeydi. Biz salonda bir divanda oturu- yorduk. Arkamizdaki duvarda aile fotograflari vardi ve m adalya- lar kiigiik bir yastiga ignelerle tutturulmu§tu. «9 M ayis oncesi on- lan (jikarir ve parlatinm ,» diyen ev sahibemin kucagina bir kedi yerle§ti ve ona sokuldu. Evin inegi kapali kapiyi boynuzlariyla zorlayinca Z aharovna onu igeri alm ak iizere di§ari gikti. Kopek zinciriyle oynuyordu...

Biz sava§tan bahsedecektik am a Liyubov Zaharova beni bek- lemiyordu ve hazirlikli degildi. Am a her §eyi ammsiyordu. Onun deyimiyle “her §ey yiireginde sakli”ydi.

L iyubov Zaharovna N ovik bir hastane hademesiydi. I§te an- lattiklari:

«Ate§ altindaydik. Y arali bir askerin atardam arindan kan fi§- kiriyordu. D aha once boyle bir §ey gormemi§tim. D oktoru bul- m ak igin firladim ama yarali bana seslenerek: “H ey sen! Nereye gidiyorsun? Bir kemerle turnike y ap !” deyince kendime geldim.»

«Liyubov Z aharovna, turn sava§ boyunca en iyi ammsadigimz §ey nedir?»

«En iyi ammsadigim en korkung §eyi mi soruyorsunuz? Sekiz ya§inda bir gocugun annesini kaybetmesi. Anne olmii§tu. Asker- lerin olmesi berbattir am a annelerin gocuklarimn oniinde olme- si... C^ocugun yolun ortasinda olii anasmin yanma oturm asi... (^o- cuk annesinin olduguniin farkinda degildi; uyudugunu sam yor ve uyanmasim bekliyordu. Karm m n ag oldugunu soyliiyordu anne- sine. Bundan daha beterini gormedim.

«K um andam m iz gocugu birakmadi ve onu korumasi altina al- di. Kiigiik oglan bizimle kaldi ve alayin gocugu oldu.»

Liyubov Z aharovna en gizli sirrim kulagima fisildadi:«Siz gidince, kocam bana kizabilir. Benim bunlan anlatm am -

dan ho§lanm iyor. Sava§a katilmadi giinkii o zaman 50k gengti, benden de gengti. Bizim gocugumuz yok. O oglam unutamiyo- rum . O benim gocugum da olabilirdi...

«Sava§tan sonra herkes igin iizuldiim. Bir yavru horozun boy- nu kirilmi§ti, ona iizuldiim. Siki§ip kaldigi igin bagirip duran vah-

Page 281: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

§i bir domuza acidim. Topal kedi ve kopeklere acirim ve onlari toplar buraya getiririm. H er nedense bafkasinin aci ^ekmesine katlanam am . H astanede gali§irken hastalar beni severlerdi ^iinku onlara 90k iyi davranirdim ..»

Liyubov Z ah arovn a’mn yanindan ayrilirken her yanim elma doluydu.

«O nlan hi^ satm am . Bugiine dek tek bir elma ya da herhangi bir meyve satmadim. Onlari insanlara dagitirim ...»

Bir^ok evde iki oykiiyii aym anda kaydederim. Ornegin bir ana ve kizin oykiisiinii. Savaftaki kiiguk kiz artik yeti§kindir. Ge- nellikle 90cuklarm bellekleri olaylan hi^ umulmadik bir bi^imde aydinlatir. Minsk yeralti orgiitu iiyesi olan ve daha sonra Fransiz direni§ hareketine katilan Ludmilla M ihailovna Kasifkina ve kizi N ata§a’nm yani bugiinkii ismiyle N atalya K onstantinova’mn oy- kiisii de bu tiirden bir oykii...

Ludm illa M ihailovna anlatiyor:«Sava§tan once ijocuk doktoruydum . Qocuklar, ^ocuklar...

Siirekli onlarla birlikteydim ... Sonra sava§ ve yeralti harekati ba§- ladi. Sadece 2 3 ya§indaydim.

«Yolda§lar yakalam yorlardi ve heyecanli bekleyi§ ba§liyordu. A caba i§kenceye dayanabilecekler mi? Bir sure sonra kur§una di- zileceklerini ogreniyorduk. O giin kimin asilacagim ogrenme go- revi size veriliyor. Caddede yiiriiyorsunuz ve daragaglarim n ku- ruldugunu goriiyorsunuz. Aglam ak ya da gereginden bir an bile fazla oyalanm ak yok ^iinkii her yer ajan d olu ... Ama asilacak olan yolda§larla birlikte ^alifmifsimz, onlar sizin arkadaflan- m z ... Buna dayanabilmek i^in 90k cesur olm ak ve manen 90k gii9lii olmak gerekiyor. Ertesi giin aym son sizi bekliyor olabilir.

«Beni Guvenlik hizmetlerine (SD) aldiklannda ba§ima neler ge- lebilecegini biliyordum. Dayak yemi§ ve kirba9lanmi§tim. “Fa§ist manikur”uniin ne demek oldugunu ogrendim. Elleriniz masaya ko- nur ve ozel bir aletle tirnak diplerinize igneler batirilirken tirnakla- riniz 9ekilir. Bu aciyi anlatmak imkansiz. Hemen bayilirsiniz. Daha sonra neler oldugunu ammsamiyorum, yalnizca korkung bir aci duydugumu ammsiyorum. Kiriflerin iizerinde geriliyordum. Belki bu anlatimim tami tamina boyle olmayabilir, ama kirifleri ammsi-

Page 282: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yorum, biri §urada digeri ise burada ve siz ortadasim z... Bu diize- nekte kemiklerinizin yerinden oynadigim ve kivrildigini hissediyor- sunuz. Bu i§kence ne kadar siirdii bilemiyorum. Bir elektrikli sandal- yenin iizerindeydim. Ifkencecilerden birinin yuzune tiikiirdiim. Geng miydi, ya§li miydi hig animsamiyorum. Beni girilgiplak soydu- lar. Ve yuzune tiikiirdiigiim o i§kenceci bana yaklafti ve gogsiimii tuttu... (Jaresizdim... Yalmz yuzune tiikiirebildim. Ve sonra beni tekrar elektrikli iskemleye oturttular...

« 0 giinden beri elektrige kar§i a§iri duyarliligim var. I§te §oy- le silkelendigimi, am m siyorum . Artik iitii bile yapam iyorum ... Utii yapm ak istedigimde turn viicudumdan akim geger gibi olu- yor. Elektrikle ilgili higbir §ey yapam iyorum . Belki de sava§tan sonra psikoterapi gorm em gerekiyordu. Bilemiyorum. Ama turn ya§amim boyle gegti. (Ludmilla M ihailovna agliyordu...)

«Neden agladigimi bilmiyorum. O zam an hig aglamamiftim . Y alm zca birisi “agla” dediginde gozyaflarim i birakabiliyordum. Onun difinda asla. Sanki her yanim kurum uftu. Kendi ba§ima gelmeseydi bu olup bitene inanamazdim. I§kencede tek bir damla gozyafi dokmedim. Ta§ kesilmi§ gibiydim. Derilerim tamamen soyuluncaya kadar doviildiim ve yeni deri gikincaya dek oturam a- dim. Ve yine tek bir damla gozya§i yoktu...

«Idam a mahkum edildim ve oliim hiicresine gotiiriildiim. O ra­da iki kadin daha vardi. N e agliyor ne de korkuyorduk. Yeraltin- da gali§manm sonuglarim bildigimizden sakindik. §iirden, en 90k sevdigimiz operalardan soz ediyorduk... Anna Karenina* uzerine bolca sohbet ettik. Q ocuklanm izdan soz etmeye gekiniyorduk. Birbirimizi giilerek teselli ettik... Iki buguk giin boyle gegti. Ugiin- cii giiniin sonunda beni gagirdilar. Arkada§larim la hig aglamadan vedalaftik. Gergekten hig korkm uyordum giinkii oliim diifiincesi- ne o denli ali§mi§tik ki ne korku kalmi§ti ne de gozyafi. Sadece bir bo§luk duygusu. Artik hig kimseyi diifim m iiyordum ...

«A raba ile uzun zam an yol aldik. N e kadar gittigimizi bilmi­yorum . Ben ya§am a goktan veda etm iftim ... Arabada yirmi ki§i kadardik. A raba bir kampta durdu. O kadar kotii i§kence gor-

* A n n a K aren in a : T o ls to y ’un iinlu rom an m in ba§ k ah ra m am . -ij.n .

Page 283: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

mii§tuk ki a§agi inemedik. Bizi arabadan olii kopekler gibi firla- tip attilar. K um andan, yerde siiriinerek barakalara dogru gitme- mizi em retti. Biz suriiniirken o bizi kirbagliyordu. Yerde kanli iz- ler birakiyorduk. Kamp ii$ yiiz m etre kadar ilerideydi. Biz her 56- yin bittigini sam yorduk am a oliimden beteri de varm i§...

«M ahkum larm iki gruba ayrildiklanm gorduk. Soldaki gruba dokunulm uyordu. Sagdakiler ise giril^iplak soyunm aya zorlam - yordu. Elbiselerini kutulara atiyorlar, altin takm a di§leri olanlar ise onlari ^lkanp ba§ka bir kutuya koyuyorlardi. Bu i§lemlerden sonra bir gaz vagonuna dolduruluyorlardi. Ve biitiin bunlar goz- lerimizin oniinde oluyordu. Barakanm oniinde gocugunu emzi- ren bir kadin vardi. Ve her nasilsa kopekler ve m uhafizlar onu goriince donup kaldilar. Kalan tek ki§i oydu. Bu kadina kimse- nin dokunamadigim goren kum andan igeri daldi, gocugu yaka- ladi ve o ra d a ... (M ihailovna aglar) Kusura bakm ayin, kendimi tutam adim . (Jocugun beyni ve kani duvardan akm aktaydi. Ko- m utan ^ocuktan geriye kalani gaz vagonuna firlatti. Sonra kadi­na yakla§ip, elbiselerini par^alam aya ba§ladi. O arada di§lerinin bazilarimn altin oldugunu fark etti. Eline ge^irdigi sert bir §eyle kadimn agzina vurdu ve kan bo§amrken di§lerini gekip aldi.

«Sizler bunlari kitaplarda okudunuz am a biz ya§adik ve gorduk. Bugiin bile bunlara tam k olanlarm nasil hala delirme- diklerine §a§iyorum . Fa§ist kum andan bir psikiyatrist goziiyle bakildiginda biiyiik bir olasihkla deli sayilam azdi, norm al bir insandi.

« ...B ir keresinde £ali§maya g6turulmii§tuk ve tam ^aligmaya ba§layacagimiz sirada bir gocugun, “Anne, an n e,” diye seslendi- gini duydum. Da§a teyzem orada duruyordu ve kizim bana dog­ru ko§uyordu. Bizi caddede yiiriirken gormii§lerdi. Kizim firladi ve boynuma sarildi. Insanlara saldirm ak iizere ozel olarak egitil- mi§ olan o kopekler kim ildam adilar bile. N orm al ko§ullarda yakla§acak olsaniz sizi param par^a edecek olan bu hayvanlarin hi^birisi yerinden kipirdam adi... Kizim kendini iistiime atti ama ben aglam adim . Siirekli olarak , “N ata§a kizim, aglam a; yakinda evde olacagim ,” diyordum . M uhafizlar ve kopekler... O racikta duruyorlardi. Am a hi^birisi kizima dokunm adi...

Page 284: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Bu olaydan sonra i§e gotiiriilmedik, kam pta kaldik. Aslinda o giin benim igin bir kagi§ planlanmi§ti. Ve dogal olarak plan su- ya dii§mii§tii...»

Nata§a anlatiyor:«Be§ ya§indayken §iir nedir bilmezdim. Da§a hala bana dua

ogretm ifti. Hep annemle babamin sag kalmalari igin dua eder- dim. Annemi kaybetmekten hala korkarim . H er sabah onu arayip m utlaka birkag kelime konu§mam gerek. “Anne nasilsin? Iyi mi- sin? Tam am o halde sana iyi g iin ler...” gibi. Ahizeyi yerine koyar ve giiniime ba§larim.»

«Bunu her giin yapar misin?»«Eger onu aram azsam ya da annem bir yere gitmi§se huzurum

kagar, yaptigim higbir i§e kendimi veremem. Gece yatm adan on­ce onu yine aran m . Kirk ya§ima geldim am a hala her giin ondan tek bir sozciik de olsa duymak istiyorum .»

«Anneni sik sik ziyaret eder misin?»«H astanede i§im olm azsa, her giin... Annem gibi ben de gocuk

doktoruyum . K ocam onceleri bendeki bu ig huzursuzlugunu an- layam adi; rahatsiz oldu ve kiskandi. Sonunda bunun bir rastlanti olmadigim goriip durumu kabullendi. Qiinkii degi§mem olanak- siz ... D aha gocukken gocuk doktoru olmayi hayal ederdim. Ama cerrah olam adim . Kandan korkm uyorum am a canli bir insam kesm ek... Ben bu i§i sava§ta gordiigiim §eylerle yani yaralarla, in- sanlarm kopekler tarafindan pargalanmasiyla birle§tiriyorum. Kurum daki uygulamali gali§malarda kendime hakim olabilmek igin gok biiyiik gaba harcam am gerekiyor...»

13 §ubat 1 9 4 4 ’te, Ludmilla M ihailovna Kasi§kina, bir mah- kum konvoyu ile birlikte Man§ Kanali yamndaki Croisette Nazi K onsantrasyon Kam pi’na gonderildi. Paris Komiinii’niin yildonii- mii olan 18 M artta Fransizlarin orgiitledigi bir kagi§ planina da- hil oldu ve direni§e katilmak iizere «maki»lere katildi.

Ludmilla M ihailovna, « 0 giinlerin amsina verilmi? bir C roix de G uerre’im * var ve belkemigim sakat,» diyerek anlatimim siir- diiruyor:

* F ran siz sava§ ni§am -^ .n .

Page 285: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Ama ba§imdan o kadar 90k §ey ge^ti ki, sava§tan sonra her §e- yi unutmak istedim. Bu nedenle bir^ok ayrintiyi animsamiyorum. Yillarca kendime siirekli olarak, “Unut! U n u t!” deyip durdum.

«Ama unutmak istemedigim tek bir §ey vardi: Fransa’dan iil- keme donerken topragim a ilk ayak basi§im ... Hepimiz arabalar- dan di§ari firladik, topragi optiik ve birbirimize sarildik. Beyaz bir i$ gomlegim vardi, topraga yapiftim , onu optiim ve avu^ladi- gim topragi yiiregime bastirdim. Vatam m i o kadar seviyordum ki acaba ondan bir daha aynlabilir miyim diye dii§iindum ...»

Birka^ giin sonra Ludmilla M ihailovna, hi^ beklemedigim bir anda, beni aradi.

«Yeni dondiim. Buldum ... Neresini mi? Cezaevinden gonde- rildigimiz kampin yerini... Yillardir o yone bakm aya bile korku- yordum. Herhangi bir nedenle o semte gitmem gerekse ^evresin- den dola§mayi yegliyordum. Ama sohbetimiz sirasinda siz bana bugiin o kampin yerinde ne oldugunu sormu§tunuz. Bu sorunun yamtini, yani bugiin orasim n ne durumda oldugunu ben de me- rak ettim. O raya sarho§ gibi gittim ve her §eyi am a her §eyi am m - sadim. Barakalarin, ham am in, insanlann asildigi daraga^larmin yerini... Isterseniz oraya birlikte gidebiliriz. §ehir merkezinden uzak degil... Troleybiisler ve tram vaylar oradan ge$iyor...»

Ve §irokaya’ya gittik. Yeni yapilmi§ apartm anlar ve uzun bir kutu gibi tasarlanmi§ bir enstitii gordiim. H er §ey geleneksel ve si- radandi; dikkate deger hi^bir §ey yoktu. Am a Ludmilla M ihailov­na oturdu ve agladi.

«Burada her §ey insan kemikleri uzerine in§a edilmi§. T opra- gin altinda binlerce kifi yatm akta. Bazilarimn yiizlerini bile anim- siyoru m ...» diyordu.

Kamp sakinlerinin, M insk §ehir meclisine ba§vurarak bir lev- hayla simgelenen bu bolgenin bir am merkezi yapilmasini istedik- lerini daha sonra ogreniyorum . Eger iizerinde ya§adigimiz topra- gin bir amsi yoksa orada nasil insanlar yeti§tirecegiz? Bu konuda ciddi olarak kafa yorm am iz gerekiyor....

«M insk’e me^hul yeralti sava§^isi amti dikilmeli. Yeralti sa- va§gilan genellikle isimlerini gizlerler. Bu nedenle onlarca isimsiz kaybimiz var. Amlarimizda onlaxin da bir yeri olm ali...»

Page 286: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Sava§in yaraladigi bu kadin ya§adigina gore onun anilari sava§ ile ban§ arasinda bir koprii olu§turmali. Ama o yalmz yarimn ne- ler getirecegi ile ilgilenmekte...

M insk Yeralti H areketi’nin diger bir iiyesi de N adejda Vikent­yevna Kat§enko. Hig unutamadigi ve sava§la hig de bagda§mayan bir oykiisii var:

«Size miibadele sirasinda yer alan bir olayi anlatayim. Oglumla iki yam cesetlerle dolu bir caddede yiiriiyordum.. O na, Kirmizi §ap- kali Kiz oykiisiinii anlatiyordum ve her yerde cesetler vardi. Anne­min evine geldik. Oglumda bir gariplik oldugunu orada fark ettim; yatagin altina giriyor ve giinlerce gikmiyordu. Dii§iinebiliyor musu- nuz? Be§ ya§inda bir gocuk oyun oynamak igin di§ariya gikmiyor.

«Bu durum bir yil kadar siirdii. Onceleri ne oldugunu anlaya- mami§tim. Bir mahzende ya§iyorduk. Ve evimizden baktigimizda caddede yiiriiyen birisinin ancak gizmelerini gorebiliyorduk. Bir giin oglum yatagin altindan gikti ve cam dan bakti ve birisinin giz­melerini gordii. Birdenbire birbiri ardina giglik atm aya ba§ladi. Ve ben bu olay iizerine bir N azi’nin onu tekmelemi§ oldugunu an- ladim. Sorunumuzun kaynagi buydu.

«Bir siire sonra kendi kendine bunun iistesinden gelmeyi ba§ar- di. Ve diger gocuklarla di§anda oynam aya ba§ladi. Ak§am iizeri eve dondiigiinde:

“Anne, ‘baba’ ne demek?” diye sorardi. Ben de onu, “Baban san- §in ve yakifikli birisi oglum. Cephede sava§iyor,” diye yanitlardim.

«M insk’in kurtulu§unda §ehre once tanklar girdi. Ve oglum aglayarak bana dogru ko§tu:

“Babam orada yok! Onlarin hepsi esm er; higbirisi sari§in de­gil!” diye baginyordu.

«Aylardan Tem muzdu ve tankgilarin hepsi gengti ve giine§ten yanmi§lardi. K ocam eve dondiigiinde sakatti. Artik geng degildi, ya§li bir adam di. Bu durum beni oglum agisindan gok iizmii§tu giinkii san§in ve yakifikli bir baba beklentisinin yerini ya§li ve hasta bir insan almi§ti. Uzun bir sure onun babasi oldugunu ka- bullenmedi. Ikisi arasindaki buzlan eritmek ise yine bana dii§tii.

«A radan alti yil gegmi§ ve Japonlara kar§i da sava§mi§ olan ko­cam ogluna yabancila§mi§ti.

Page 287: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Oglum i^in bir arm agan aldigimda bu arm agam ona babasi- nin aldigini ve babasinin daim a kendisiyle ilgilendigini soyliiyor- dum. Zam anla arkada§ oldular. Aslinda babanm ogluna anlata- cak o kadar 50k §eyi vardi k i...»

Bir kadimn, babayi ogula, ogulu ise babaya yeniden yoneltebil- mek i^in giice, fiziksel ve ruhsal giice gereksinimi var. Kocasina ve ogluna sava§i unutturabilmek ve sava§ sonrasinda ailenin temelle- rinin yeniden nasil atilabilecegini du§iinmek oncelikle ona dii§mek- teydi. Qiinkii kadimn dogasinin temeli ya§amin yaratilmasidir.

«Sava§ta o kadar 90k olii gordiim ki; daha cephedeyken ken­di kendime §oyle derdim: Ya§arsam ve kar§ima iyi bir erkek 91- karsa bir siirii ^ocuk yapacagim .» (Telgraf memuru Sofiya Iva­novna §erevera)

Efsanevi bir ya§ami olan Mariya A leksandrovna Arestova ba­na oykiisiinu anlatti. M ariya, Sovyetler Birligi’nin tek kadin m a- kinistiydi.

« . . .1 9 2 9 ’dan itibaren ikinci makinist olarak galiftim. O giine dek Sovyetler Birligi’nde hi^ kadin makinist yoktu. Lokom otif de- posunun ba§kam §a§kindi: “Bu bir kiz ve fimdi bir erkegin i§ini yapmasi gerekiyor,” deyip duruyordu. Benim tek istegim ise m a­kinist olmakti.

«Ve 1 9 3 1 ’de ulkenin tek kadm makinisti oldum. O giinlerde Nadezda Krupskaya, e§it haklar ve kadmlarin erkeklerin iflerini yapm alan konusunda bir^ok yazi yazmaktaydi. Lokomotifi benim kullandigimi goren insanlar istasyonlara toplaniyor ve aralannda, “§una bakin, lokomotifi bir kiz kullamyor,” diye konu§uyorlardi.

« . . . Lokom otif imiz onariliyordu. Kocam ve ben aym vardiyada i;ah§iyorduk. Bir (jocugumuz oldugu i^in birimiz ?ali§irken digeri ^ocuga bakiyordu. O giin kocam eve geldi. Benim ise i§e gitmem gerekiyordu. Sabah uyandigimda di§arida garip giiriiltiiler duy- dum. Radyoyu a^tim: “Sava§!” sozlerini duydum. K ocam a ko§tum: “Lenya, kalk, bu sava§... Kalk, sava§... Kalk, sava§ ba§lami§!” di­ye bagirdim. Lenya depoya gitti ve gozya§lari i^inde geri dondii:

“Savaf! Sava§!.. Sava§in anlammi bir bilsen?” dedi bana.«N e yapm amiz gerektigini ve ^ocugumuzu ne yapacagimizi

diifiindiik. Ben oglumla birlikte Ulyanovsk’a, yani cephe gerisine

Page 288: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

giderek tehlikeden uzakla§tim. Bize iki odali, giizel bir daire veril- mi§ti. §u anda oturm akta oldugum ev bile o giinkii evim kadar iyi degil. Oglum yuvaya gidiyordu. Bana gok iyi davramliyordu. Eh, ne de olsa bir kadindim ve ilk kadin m akinisttim ... Ama orada al- ti aydan fazla kalam adim gunkii herkes vatam savunmaktayken evde oturam azdim ! K ocam Ulyanovsk’tan geldiginde bana,

“Pekala M aru§a; burada, cephe gerisinde mi kalacaksin?” di­ye sordu.

“H ayir,” dedim. “Seninle gelecegim .”«Cephenin gereksinimlerini saglamak iizere kurulmu§ ozel bir ih-

tiyat koluna bafvurduk. O ba§ surucii, ben ise siiriicii olarak atan- dim. D ort yil, oglumuzla birlikte isitilmi§ bir yiik vagonunda iilke- nin dort bir yamni dola§tik durduk. Oglum sava§ boyunca bir_kedi bile gormedi. Kiev yakinlannda bir kedi yakaladigimizda be§ dii§- man sava§ ugagi trenimizi bombalamaktaydi. Oglum kediye sanldi ve, “Sevgili kiigiik kedi, seni gordiigiim igin ne kadar sevingliyim bi- lemezsin. Yapayalmzim, hig kimseyi goremiyorum; onun igin ne olur benimle kal. Gel seni opeyim,” dedi. O yalmzca bir gocuktu. Ve yaninizda bir gocuk varsa aslinda her §ey ona gore olmali am a...

«Cepheye kag tren seferi mi yaptim? Giinde bir tren seferi oldu­gu du§iiniilurse bu ortalam a olarak yilda 3 6 5 sefer demek. Artik va- rin siz hesap edin. D ort yilda 3 6 5 seferden 1 5 0 0 sefer eder. Albay Svoboda’nin C^ekoslovak kolordusunu trenimizle ta§idik. Makineli tiifek ate§i altindaydik ve siirekli bombalamyorduk. Ate§in hedefi lokomotifti gunkii dii§man igin onemli olan siiriiciiyii oldiirmek ve lokomotifi ortadan kaldirmaktir. Sava§ ugaklari filosu algaktan uga- rak lokomotife ate§ ediyordu; oglum ise hemen oracikta, isitilmi§ yiik vagonundaydi. Bombalandigimizda en gok onun igin endi§ele- nirdim ve onu hemen yanimiza, lokomotif kabinine alirdim. Ona sa- rihr ve yiiregime bastirir ve kendi kendime, “Hepimiz aym anda ay- ni mermiyle olelim,” derdim. Gergekten boyle, hep birlikte olmek miimkiin mii? Aslina bakarsamz, hayatta kalma nedenim bu.

«O glum bugiin doktorluk yapiyor ve aym zam anda boliim bafkani. Onun igin o kadar gok endi§elendim ki... Cepheden don- diigiimiizde on ya§indaydi ve onu ilkokul birinci simfa yolladik. Yillarca bom bardim an altinda ya§adigi igin oziirlii olabilecegini

Page 289: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

dii§undum ama §ok iyi bir <;ocuk oldu ve §imdi bir gelinim ve ii<; torunum var.

«Lokom otifler benim i<jin ya§amla e§anlamli. Gen<;ligim, ha- yatimin en iyi yillari onlann i^inde ge^ti. Bugiin bile tren kullan- mak istiyorum am a 90k ya§li oldugumdan izin verm iyorlar... (gii- lii§tiik)

«Sava§ sirasinda ^ocuk sahibi olmanin ne kadar kotii oldugu­nu bilemezsiniz. Bir de bugiinkii ya§antima bakin, evim oglum ve ailesi ile dolu. Hi^bir zaman evimi birakip tatile gitmem. Size ga- rip gelebilir am a oglumdan ve torunlanm dan aynlm ak istemiyo- rum. O nlardan bir giin bile ayri kalm aya katlanam iyorum . O g­lum da benden aynlm ak istemiyor. Yirm i be§ yildir <;ali§iyor ama tek bir giin bile tatil yapm adi. Bir tatil yerine gitme talebinde bu- lunmamasi herkesi 90k §a§irti. “Anne, seninle birlikte olmayi yeg- liyorum ,” diyor. Gelinim de boyle dii§iinuyor. Koyde bir kuliibe- miz bile yok qiinkii birka<; giin i^in bile birbirimizden aynlm ak is- temiyoruz. Onlarsiz bir dakika bile ya§ayam am .»

«Birka^ giin bile ayri kalam az misiniz?»«H ayir, bir giinii bile onlar olm adan ge^iremem. Sava§i ya§a-

saydmiz bir giinliik aynligin anlam im bilirdiniz. Bir koca giin ! »Sava§ isteyen bir anne olabilir mi hi^? Qocuklari ya da torun-

lan i$in sava§ isteyen bir anne?

Page 290: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“gOCUKLARIN ‘SAVA§ OYUNU’ OYNAMALARINA DAYANAMIYORUM”

«...(^ati§m ada birgok esir alinmi§ti. A ralannda yaralilar da vardi. Y aralarm i sardik. H ava gok sicakti, bir gaydanlik bulduk ve onlara igecek sicak bir §eyler verdik. Agik arazide ate§ altin- daydik. Tam o sirada bir emir geldi: Acilen siperler kazilacak ve kamuflaj ba§layacakti. Siper kazm aya ba§ladik. Alman esirler bi­zi izliyorlardi. Bu kazi i§ine onlarin da yardim etmelerini, birlikte gali§mamiz gerektigini anlatm aya gali§tik... Ama ne yapm alanni istedigimizi kavradiklari an deh§et iginde bize ve gevrelerine bak- tilar. Siperleri kazdirdiktan sonra onlari siraya dizip ku§una dize- cegimizi du§iiniiyorlardi. Yani kendilerinin esir aldiklan askerle- re yaptiklari §eyleri bizim de onlara yapacagimizi sam yorlardi. Si­perleri kazarken duyduklari deh§eti bir gormeliydiniz.

«Ama onlarin yaralarm i sardigimizi, sicak igecek verdigimizi ve kazdiklari siperlerde onlari da saklayacagimizi soyledigimiz za­m an kontrollerini kaybettiler. Qildirmi§ gibiydiler.» (Hem§ire N. V. Ilyinskaya ’nin oykiisiinden)

Ilya Ehrenburg, sava§ sirasinda yazdigi makalelerden birisin- de, nefretsiz sava§in, a§ksiz bir arada ya§amak gibi ahlak di§i ve utang verici oldugunu yaziyordu. Ben bu goru§e katilmiyorum. Bizim askerlerimiz, o kutsanmi§ nefret duygusunu, gektikleri si- kintilar sonucu edindiler; onu iglerinde duyumsadilar. Yine de hem§ire Nina Vasiliyevna Ilyinskaya’nin anlattigina benzer bir- gok olay oldu. 0 1 durulmii§, ifkence gormu§, ve yarali insanlar ye­re uzanmi§ yatarken, derin koy kuyularmdan gocuk cesetleri gika- rilirken salt soyut bir insancillik ya da tiim insanlik igin bir bagi§- layicilik duygusu iginde olamiyorsunuz.

«Azari§i yakinmdaki kampi bizim bolugiimiiz kurtardi. Y a ra ­li gocuklari tedavi etmeye ba§ladigimizda kan vermek igin girecek dam ar bulam iyorduk, bir deri bir kemik kalmiflardi. Qocuklarin kollari ya da bacaklan kesilirken yardimci olm aya gelince onu hig

Page 291: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

sormayin, anlatilacak gibi degil... Yiirek agrisim bilirdim am a bu kez gozlerimiz agridi, o ^ocuklarin acilarim gormeye giiciimuz yetmedi. Gozlerimiz yiirek olm u§tu ...» (Hem§ire, Z . F. Giri§)

Konunun bir ba§ka yonii daha var: bizim askerlerimiz, sava§- ta insanliklarini yitirmek istemediler. O berbat sava§ta en biiyiik utkumuz i§te bu ahlaki zaferdi. Nazi uniformasi giyenlerde ise sa- va§, nefretten ba§ka bir duygu birakm amifti.

Kadinlann amlari beni bir^ok kez yardimseverlik diinyasina dondiirdii.

Emilya Alekseyevna Nikolayeva orduya hastane hademesi olarak katildi, yakalandi ve Voro§ilov takimi partizan miifrezesi- ne katilmak iizere tutuklu oldugu kam ptan ka^ti.

« £ o k esir almiftik. Ve ben, o kampta ^ektigim onca i§kence ve a§agilanmalardan sonra artik higbir bagiflama duygumun kalm a- digim du§iinuyordum. Arkada§im da N azi kamplarinda kalmi§ ve bir kolunu kaybetmifti. “Canlari cehenneme! O nlar bizi nasil a§agiladiysa biz de onlara aym §eyi yapalim ,” dedik. Ama bizim insammiz boyle egitilmemi§ ki. Bir esire vuram iyorsun, ozellikle de yaf^a senden biiyiikse. H atta hakaret bile edem iyorsun...»

M insk Devlet H astanesi’nde doktor olan Vera Yosifnova Ko- reva sava§ sirasmda cerrahlik yapmi§. I§te am m sadiklan:

«Bir siyasi komiser (gorevli) beni ^agirdi ve,“Vera Yosifnova, yarali Alman askerlerinin tedavi edildigi bo-

liimde gorevlendirildiniz,” dedi.«Sava§ta iki erkek karde§imi kaybetmi§tim ve oneriyi reddet-

tim. Komiser israr edince,“Psikolojik olarak bunu yapm am miimkun degil. Iki erkek

kardefimi kaybettim. Onlari gormeye bile dayanam am . Onlari iyile§tirmeye <;ali§maktansa oldiirmeyi yeglerim. Liitfen beni an- la y in ...” dedim.

“Bu bir em irdir,” dedi.“Em ir ise . .. kabul ediyorum ,” dedim.«Y arali dii§man askerleri igin gereken her §eyi yaptim am a 50k

aci $ektim. Ilk kez o giinlerde saglarima ak dii§tii. Onlari aneste- zi vererek ameliyat ettim , besledim yani ne gerekiyorsa yaptim. Yapam adigim tek §ey gece hasta ziyaretleriydi. Sabah hastalarin

Page 292: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yaralarm i sariyor, nabizlarim sayiyorsunuz; kisacasi gereken her §eyi yapiyorsunuz. Geceleri ise hastalarla konu§mak, nasil olduk- larini sormak zorundasimz. I§te bunu yapam adim . Yaralarm i sar- dim. Onlari am eliyat ettim am a onlarla konu§madim. Siyasi ko- misere de lafi hig dolandirm adan bunu agikga soyledim: Onlarin gece ziyaretlerini yapm ayacagim ...»

Qerkassi bolgesi Zolotono§ fehrinde ya§ayan Yekaterina Pet­rovna £aligina’dan aldigim m ektupta §unlar yaziyordu:

«Sava§ sirasinda hem§ireydim. Kar§ila§tigim ilk yarali Almam am m siyorum . Ayagi kangren olmu§tu ve kesilmesi gerekiyordu. Benim kogu§umda yatiyordu.

«Gece bana, gidip A lm anabakm am i soylediler. Gittim. Kana- masi ya da ba§ka bir sorunu vardi. Uyanmifti ve yatiyordu. Ate§i yoktu ve durumunda ters giden bir §ey de yoktu.

«Bana bakti, bakti ve kiigiik bir tabanca gikardi.“A l...” dedi.«Alm anca konu§uyordu, okulda Almanca okudugum igin o

giin onun ne demek istedigini anlam iftim.“Bu tabancayi al. Biz sizi yenmek istedik ama artik sizin bizi

yenmeniz gerektigini anladim ...” dedi. Onu kurtardigimizi anlat­m ak istiyor gibiydi. Sava§in sonunda bir Alman hastanemiz ve bir siirii yarali Alman askerimiz vardi. Yarasi agir olmayanlarin dor- diincii kattan arkada§lannin cesetlerini nasil gekerek indirdikleri- ni unutm am miimkiin degil. Yataklari biti§ik ve her ikisi de Al­man. Buna kar§in bir adam olen arkada§im merdivenlerden sii- riikleyerek indiriyor ve hig teklifsizce ayagiyla itiyor. Dii§iinebili- yor musunuz? Dii§mammiz da olsalar bu m anzara hepimizi gok rahatsiz etmi§ti.»

N e zam an dii§mamn «yiizune bakm ak» durumunda kalsalar akillarina §u sorular gelirdi: Bu adam kim? Bunlan nasil yapabili- yor? Sonugta o da insan degil mi? Bu zor ve insana aci veren bir soruydu am a her kadin bunu kendine defalarca sorup durdu.

Onlarin ba§larindan gegenleri, gektiklerini, duygularmi, iglerinde sakladiklanm ogrendikge iyilik, kahramanlik, nefret, acimasizlik ve sevgi konusundaki anlayifimiz degi§ti, farkli diifiinmeye ba§ladik.

M oskova’da gali§an siyasi komiser (gorevli) kidemli tegmen, M arina Anatolyevna Flerovskaya ise mektubunda §oyle yazmakta:

Page 293: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Okulda izci iken bazi Alman ^ocuklari bizi ziyarete gelmifler- di. Birlikte §arki soyleyip tiyatroya gitmi§tik. Birisini ammsiyo- rum. ^ok giizel §arki soyliiyordu. Ve sava§ boyunca, kar§ila§acak olursak, ona nasil davranacagim i dii§iindum, durdum. O, onlar gibi olamazdi. (^ok duygusalim ve ^ocuklugumdan beri 90k du- yarli bir vapim var. Bir <jarpi§mamn sonunda sava§ alanm da yii- riiyordum. Bir an i$in onun oliiler arasinda oldugunu sandim. Ona $ok benzeyen gen£ bir $ocuk, ye§ermekte olan bugdaylarin iizerinde yatm aktaydi... Gokyiiziine bakiyordu... O rada uzun bir sure onunla birlikte kaldim ... Yine de inanmasi 90k zordu...»

Kayit cihazi doniiyor da doniiyor... Oykii ardina oykii... ve tii- mii tek bir insan ya§amini olu§turmak iizere bir araya gelmi§ gibi.

Ameliyathane hem§iresi, Ba§gavu§ Lilya M ihaylovna B udko anlatiyor:

«Yarali bir Alman getirdiler. Galiba bir pilottu. Uyluk kemigi kinlmi§ ve kangren olmu§tu. Ona acidim. Hi^bir §ey istemiyor ve kimildamiyordu.

«Biraz Alm anca biliyordum:“Su ister m isin?” diye sordum.“ H ayir,” dedi.«Yaralilar kogu§ta bir Alman oldugunu biliyorlardi. O diger-

lerinden ayri bir yerde yatiyordu. Bizimkilerin yanmdan ge<;erken kizginlik i^inde bana:

“Demek dii§mana su veriyorsun!” diyorlardi.“Boyle konu§mamalisiniz. Sava§ta birbirinizi oldiiriiyorsunuz

am a b u rad a... Bir insan son dakikalanm rahat ge^irmeli.”«Ayagi tam am en m orarm ifti ve yapilabilecek higbir §ey yoktu.

Bu hastalik adami aniden tiiketir ve yirmi dort saat i^inde bitirir.«O na biraz su verdigimde bana bakti ve,“Hitler bir h i$!” dedi.«Yil 1 9 4 2 idi ve biz H arkov yakinlarmda ku§atilmi§tik.“N eden?” diye sordum.“ Hitler! O bir hi$,” diye yineledi.«Bunun uzerine ona §oyle dedim:“Burada yattigin i^in bunlan soyliiyor ve boyle dtifiinuyorsun.

Ama cephedeyken oldiiriiyordun...”

Page 294: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

“Kimseyi oldiirmedim ve kimseye ate§ etmedim. Beni gok zor- ladilar am a ate§ e tm ed im ...”

“ Esir oldugunuzda hepiniz bunlari soyliiyorsunuz.” «Birdenbire benden bir §ey istedi:“Size yalvan yoru m ... L iitfen... Liitfen b a y a n ...” dedi.«Bana bir deste fotograf verdi ve bana annesinin, kendisini, er-

kek ve kiz karde§lerinin fotograflarim gosterdi. (Jok giizel bir fo- tografti. Fotografin arkasina da bir adres yazdi.

“Siz oraya gideceksiniz! O rada olacaksm iz!” dedi.«Bunlari 1 9 4 2 ’de H arkov’da bir Alm an’dan duyuyordum.

“ ...Liitfen bunu postalayin,” dedi. Adresi bir fotografin arkasina yaz- mi§ti ama daha bir zarf dolusu resim vardi. Onlari uzunca bir siire sakladim ve bir hava saldinsinda kaybolduklannda gok iiziildiim...»

Bir tip asistam olan Tegmen N ina Petrovna Sakova 'yi dinleye- lim:

«Bir tank alayinda kidemli doktor yardimcisiydim. T -8 4 ’leri- miz feci bir bigimde yam yorlardi. D aha once bir tiifek patlamasi- m bile duymami§ olan benim igin her §ey gok korkungtu. Cephe- ye dogru yoneldigimizde gok uzaklarda bir yerlere bom balann dii§tiigiinii duydugumda ise tiim yeryiiziiniin sallandigini sandim. On yedi yafindaydim ve bir teknik okuldan daha yeni mezun ol- mu§tum. Cepheye v an r varm az gati§mamn igine dii§tiik.

«Tanktan di§an giktim ... A te§... Gokyiizii yaniyordu... Top- rak yaniyordu... Demir yaniyordu... Yanim da cesetler vardi ama ileride insanlar, “Yardim edin! Bizi kurtarin ,” diye bagiriyorlar- d i... Deh§ete kapilmiftim. Tabanlarim i yaglayarak oradan, sava§ alam ndan kagmami neyin engelledigini bilmiyorum. O korkung durum ancak duygularla anlatilabilir, sozciikler yetmez. Sava§ filmlerini seyredemez oldum. Bugiinlerde seyredebiliyorum ama hala gozyaflarim i tutam iyorum .

« . . . Sonunda A lm anya’ya ula§tik. H er §eyi am m siyorum ... Al­man topraginda gordiigiim tek §ey yolun kenarinda elle yazilmi§ bir posterdi: “I§te lanet olasi Almanya burasi!”

«Bir koye girdik. Koyde yalmz ya§li bir kadin kalmi§ti. Insan­lar her §eylerini birakip kagm i§lardi... Ruslann gelip onlari parga parga edeceklerine inanm i§lardi...

Page 295: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Ya§li kadina, “biz kazandik,” dedim. Kadin gozya§lanna bo- guldu. “Rusya’da iki oglum oldiiriildu,” dedi. “Ama sug kimde? Bizim ne kadar gok insammizin olduriildiigiinu biliyor musun? Sava§i kim istedi: Siz mi yoksa biz m i?” dedim. “H itle r ...” dedi. “H itler kendi ba§ina karar vermedi. Sizin ogullarimz, eflerin iz ...” dedim. O zaman sustu. Belki de bana inanmami§ti. Kendisi hig- bir §ey gormemi§ti ki... Benim annem ise sava§ta agliktan olmii§- tii; halkin tuzu yoktu, higbir §eyi yoktu. Erkek kardefim agir ya­rali olarak hastanede yatiyordu. Evde sadece kiz karde§im vardi. Birliklerimiz O rel’e girdikleri zam an, onlarin arasinda oldugumu sandigi igin, turn kadin askerlerin paltolarina yapi§tigim yaziyor- du.. Ailemizde neredeyse hig erkek kalm am i§ti...»

(^arpi§malar devam ederken bizim saglik gorevlilerimiz tarafin- dan sava§ alanmdan kurtarilan ve doktorlanm iz tarafindan teda- vi edilen Alman asker ve subaylari hakkinda bilgi toplayan ya da bu konuda hig yazi yazan birisini duydunuz mu? Y a da 1 9 4 5 yi- linda gezici saha mutfaklarimizda beslenen Alman gocuklari ko- nusunda hig bilgi toplayan var mi? O nlar neler animsiyorlar aca- ba? Agabeyleri ve babalan tarafindan evi yakilan, karisi a§agila- nan, gocugu oldiiriilen bir Sovyet askerinin onlara verdigi §ekeri animsiyorlar mi acaba? Eger §ekeri alanlar ammsamiyor ya da ammsamak istemiyorlarsa; verenler anim siyorlar, bunu herkes bil- meli. Am m sam ayanlar igin ve kendileri igin... Hig unutmadilar.

Saglik gorevlisi Sofiya A dam ovna Kuntsevig'm amlarindan bir boliimii birlikte okuyalim:

«Simri gegtik; anavatan kurtulmu§tu. Askerlerimizi tam yam a- dim giinkii gok degi§mi§lerdi. Herkes giiliimsuyordu. Tertemiz gomlekler giymi§lerdi ve ellerinde bir yerlerden toplanmi§ gigek- ler vardi. Hig bu kadar mutlu insam bir arada gorm em iftim . Igim o kadar nefretle doluydu ki! A lm anya’ya girdigimizde hig kimse- ye acim ayacagim i sam yordum ! Benim gocugumu oldiiren birinin gocuguna neden aciyacaktim ? Benim anami asan birisinin anasi igin neden iiziilecektim? Benim evimi yakan birisinin evini neden koruyacaktim ? Neden? Boyle insanlari doguran analari ve onla- rin eflerini gormek istiyordum. Bizim yiizlerimize nasil bakabile- ceklerini dogrusu gok m erak ediyordum.

Page 296: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«l§te A lm anya’da bu dii§uncelerin hepsi beynime hiicum etti: §imdi ne yapacaktim ? Askerlerimiz nasil davranacaklardi? Bize yaptiklari her §eyi ammsiyorduk. Hi^bir §eyi unutm am iftik... Bir koye girdik. (Jocuklar ko§arak yanimiza geldiler; a§ ve mutsuzdu- lar. Ve halktan nefret etmeye yeminli olan ben, arkadaflarim in turn istihkaklarini, ellerinde kalan turn §ekerleri, her §eyi topla- dim ve Alman ^ocuklarina verdim. Hi^bir §eyi unutmami§tim, yaptiklari her kotiiliigii am m siyordum . Am a a§ ^ocuklarin gozle- rine um ursam adan bakamazdim.

«Ertesi giin sabahin erken saatlerinde Alman ^ocuklar mutfak- larimizin oniinde kuyruga girmiflerdi. O nlara kahvalti ve §orba verdik. H er ^ocugun sirtinda ekmek koym ak i^in bir torba vardi; bellerinde ise $orba, yulaf la'pasi veya bezelye koymak i^in bir te- neke kutu asiliydi. H alka kar§i nefret duymuyorduk. (^ocuklari besliyor hatta onlari ok§ayip seviyorduk...»

Bu «ok§am a» sozciigiinii duydugumda sanki viicudumdan elektrik akimi ge$iyormu§ hissine kapildim. Bu duygunun kayna- gi, sozciigiin ta§idigi kadinlara ozgii anlamdi. (Junkii okfam ak beslemekten olduk<;a farklidir; acim am n gostergesidir. Bunca ya- §anana ragm en, onlar bu duyguyu koruyacak kadar gii^liiydiiler.

Sava§ta kidemsiz $avu§ olan Vera Pavlovna Borodina bugiin telgraf operatorii. Animsadiklarim dinleyelim:

«Alm an halkim korkutm ak i$in onlara bizim canavar oldugu- muzu soylemifler. Ordularimizin A lm anya’ya girdigini duyan ai- leler kendilerini boguyorlar ya da dam arlanm kesiyorlardi. Biz de onlari ya§am a dondiiriiyorduk. Bir giin bo§ bir evin oniinde dur- duk. Ev sahipleri olan ana-kiz kendilerini asmiflardi ^iinkii lrza gegme, soygun ve cinayetlerin ba§layacagindan ve kendilerinin Si- birya’daki kam plara gonderileceklerinden emindiler. (Junkii Sta- lingrad’in ne hale geldigini, tiim R usya’nm ne hale geldigini bili- yorlardi. Bunlari sinemada izlemiflerdi. Ve dogal olarak aym §ey- lerin kendi baflarm a gelecegini dii§iiniiyorlardi. Ama boyle bir §ey olm adi! Intikam almayi reddetmemiz onlari §a§kina ^evirdi.

«Bir keresinde bir bardak $ay i^mek i$in bir eve girdik. Zaten evlerin ^ogu bo§tu; halk her §eyini birakarak ka$mi§ti. Bardak ararken bir $ay servisine rastladik. Bir de ne gorelim! Bardaklar-

Page 297: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

da “Odessa, USSR” markasi ve bugday ba§agi resmi vardi. Tabii gay igemeden evden giktik »

Projektor operatorii, Onba§i Anastasya Vasiliyevna V oropa­yeva anlatiyor:

«Alman askerlerinin bizim halkimiza yaptiklarina herkes ta- mk olmu|tu. Ve biz de, bu askerlerin analarim , e§lerini ve gocuk- larini gormek istiyorduk. Bu insanlarin analari, e§leri ve gocukla- ri ne bigim insanlardi? Neye benziyorlardi? Onlarin da bir halk olduklarim bildigimiz halde yaptiklan onca vah§etten sonra bu aileleri merak ediyorduk.

«Sonunda Almanya’ya ula§tik. Bir arkada§la birlikte bisikletle dola§iyorduk. Bir kadimn peri§an bir halde yiiriidiigiinii gordiik. Samrim iig gocugu vardi; birisi etegine yapi§mi§ti, digerleri ise go­cuk arabasindaydilar. Yanimiza yakla§tiginda diziistii goktii ve oniimiizde yere kapandi. Ne dedigini anlamiyorduk. Yiiregini ve gocuklanm gosteriyordu. Sanki gocuklari sag kaldigi igin bize min- net duydugunu gostermek istiyor; bu nedenle oniimiizde egiliyor ve agliyordu... Sonugta o da birisinin kansiydi. Birilerinin anasiydi...

«Zafer yollarim hayal bile edemezsiniz! Muhte§em bir zafer gegidiydi! Polonyalilar, Fransizlar, (^ekler, Bulgarlar birlikte yii- riiyorlardi. . . Kurtulan tiim esirler... A rabalar, ulusal bayraklar... Herkes bir aradaydi ve kendilerine ayrilan yollarda yiiriiyorlardi. Halk bizi tek tek kucakliyordu...»

M insk’li Kseniya Klim entyevna B elko ’nun Pinsk §ehrinden yazdiklarini dinleyelim:

«Askere gagnldigimda on dokuz ya§indaydim. Yanim iza iig giinliik erzak, bir kat yedek gama§ir ve bir su tasi alarak bolge yii- riitme komitesine ba§vurmamiz isteniyordu. Bunun adi emek cep- hesi seferberligiydi.

«O renburg bolgesindeki N ovotroyitsk §ehrine gotiiriildiik ve bir fabrikada gali§maya ba§ladik. H ava o kadar soguktu ki duva- ra asilan paltolar donuyordu. Paltoyu duvardan aldigimzda bir kiituk gibi agirla§mi§ oluyordu. Tek bir giin bile tatil yapm adan dort yil o fabrikada gali§tik.

«...Sava§m bitmesini dort gozle bekliyorduk! Bir giin sabahin iigiinde yatakhanede bir giiriiltii duyuldu; yatakhane miidiirii ve

Page 298: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

diger yoneticiler gelmiflerdi: Zafer miijdesi gelmifti am a ben ye- rimden kalkam iyordum , beni kaldirmaya ^alifiyorlar, ben yeni­den yataga yigilip kahyordum . Turn giin hi<; kimse beni yataktan gikarmayi ba§aramadi. Sevin^ten boyle olmuftum. Ertesi giin di- §ari giktim; herkese sarilmak ve opmek istiyordum. Yiiregim her­kes i?in iyi §eylerle dolup ta§iyordu.»

Ve boylelikle sava§ ya§amindan sava§ sonrasi ya§ama gegtiler. Asistan doktor Lidya Vasiliyevna A ndrienko’nun anlattiklan yalniz kendisinin degil tiim kadinlarm duygulanmn agiga vurumuydu:

«Sava§ bitince, birdenbire, gali§mamiz, evlenip gocuk sahibi olmamiz gerektigini fark ettik. Bir kadin olarak ya§antimiz daha yeni ba§liyordu. Ama o kadar 50k yorgunduk ki! Yiirek yorgu- nuyduk...»

Yafam im zin akifim nasil tammlarsimz? Ya§amimizi, genellikle, ilk a§kimizdan once, ilk gocugumuzun dogumundan once, ogren- cilik donemimizden once ve sonra gibi donemlere ayiririz. Ama bu kadinlar i^in ya§amlarmin bir ko§e ta§ina kagimlmaz bir “once” ve “sonra” ile “sava§” sozciigii eklenmi§ti. Her kadin sava§tan once, sava§ sirasinda ve sava§tan sonra acaba neler ya§adi?

M oskova’da ya§am akta olan N ina Pavlovna §alova sava§ sira- sinda Gen? Komiinistler Birligi piyade taburu orgiitleyicisi idi.

«Sava§ bitince arkada§lanm bana ne yapacagimi sordular. Sava§ sirasinda yeterince a^lik ?ekmi§tik. Sava§ bittiginde en az bir kez do- yuncaya kadar yemek istedigimizi soyler dururduk. Savaftan sonra ilk maa§imla biiyiik bir kutu biskuvi almayi duller dururdum. Sa- vaftan sonra ne mi yapacaktim? A§<ji olacaktim elbette. Ve hala yi- yecek hizmeti veren bir kurumun elemam olarak <;ali§maktayim...»

R adyo operatorii ve izci olan Natalya Arsentyevna M elnigen- &o’nun mektubunda ise funlar yazm akta:

«Bugiin bile trenle seyahat ederken tamponlarin sesini duydu­gum da para§iitumun a^ildigi ve atlam akta oldugum duygusuna kapilirim ...

«Sava§i izleyen ilk yillarda her gece parafiitle atladim ve her gece haykirdim durdum. Size bunu anlatan oldu mu bilemiyorum am a savafta birlikte oldugum insanlan gormek istegi 90k uzun bir sure bana 90k aci verdi. Sanki ailemden ayrilmi§, en yakinla-

Page 299: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

rimi terk etmi§tim. D aha da ileri giderek §unu soyleyebilirim size: Sava§a katilanlar diger insanlardan farklidirlar. O nlar ya§ami ve diger insanlan anlarlar. Bir arkada§i kaybetmekten korkarlar; L j duygu ozellikle izcilerde gok giigliidiir gunkii onlar arkada§ kay- betmenin ne anlam a geldigini bilirler.

«Nerede olursaniz olun cephede bulunmu§ birinin varligim he- men hissedersiniz. Onu hemen tam rsim z...»

Yeralti orgiitiinden Tam ara Ustinovna Vorobeyikova ise sa- va§ sonrasimn ilk yillarmi §oyle anim sam akta:

«...Enstitiide iyilikseverligin anlamim bir kez daha kavradim. Kabuslar geceleri pe§imi hig birakmiyordu. SS’ler, havlayan ko- pekler, olenlerin son gighklari. D oktorlar gali§mama izin verme- diler. Ama odami paylaftigim kiz arkada§larim doktorlara kulak asm amami soyleyerek, aralarinda anla§mi§gasina, bana yardima koyuldular. H er gece sirayla beni sinemaya gotiiriiyor ve komedi filmleri izletiyorlardi. Istesem de istemesem de gekip gotiiriiyor- lardi. O donemde gok komedi filmi olmadigi igin aym filmi yiiz- lerce kez izliyordum. Ve boylece kabuslarim sona erdi ve gali§ma- ya ba§ladim ...»

Tam ara Ustinova avukat oldu ve doktora yapti. §imdi Kiev’de ya§iyor.

Partizan Vera Yosifovna O dinets gok uzun sure siirulmu§ top- rak gormeye dayanam adi. Saban izleri, ona, kisa bir sure once bombalanmi§ ya da makineliyle taranmi§ bir yeri am m satiyordu.

«Beynim sava§in bittigini kabulleniyor ama tiim benligim ve vii- cudumla onu ammsamaya devam ediyordum. Viicut daha yava§ unutuyor... Bunu tammlamamz bile olanaksiz... Agiklamak miim- kiin degil. Ornegin yillarca igimdeki aglik ve korku hissi silinmedi.

«Bizim ku§agimiz sava§i ancak oldugu zaman unutabilecek.»Hemen her kadindan aym nakarati duydum:«Zafer giinii herkes agliyor ve, “H ayir! Bir daha hig sava§ ol-

m ayacak !” diye haykiriyordu.»(M eteorolog A ntonina A ntonovna Li§anaya, sava§ sirasinda

teknik gavu§ olarak gorev yapti.)O halde bellek nedir? DaPin sozliigiinde, bellek, gegmi§i unut-

madan hatirlam ak yetenegi diye tam m lam r am a hemen ardindan

Page 300: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

yalm zca hatirlam ak anlam ina gelmedigi am a ge^mi§i sakli tutma gibi manevi bir ozelligi ta§idigi da bu tam m a eklenir. tnsandan in- sana giden o ince sicimi k orum ak...

Frunzenskaya’nin Kirim kazasinda yagayan Tam ara Ivanova K urayeva’m n mektubundan:

«Sava§tan soz etmeye ba§ladigimda hemen vazge^mek ve he- men unutmak istiyorum . H i? ogrenmemeyi yegleyecegimiz §eyle- ri ogrenmek zorunda kaldik. Bu bilgiler olm adan <;ocuk sahibi ol­m ak ve onlarin mutluluguna inanmak 90k daha kolay olurdu. Te- levizyonda haberleri dinlerken ya da gazete okurken ^ektigim aci- yi bir bilseniz...

«Filmde bile bom balarin (jikardigi sesi ve ate§ edilmesini rahat- qa seyredemiyorum ^iinkii insanlarin nasil oldugunu gordiim. Bir yerde sava§ oldugunu okudugum zam an avazim giktigi kadar “H ayir! H ayir! O lam az!..” diye haykirmak istiyorum. M adem boyle olacakti, biz nigin bu kadar aci ^ektik? Ni^in o kadar gen$ insan oldii? Hem de ilkbaharda. Ilkbaharda, ozellikle bahgeler to- murcuklandigi zam an birisini kaybetmek en zor olam dir. Bunu hi^ unutam am ...

«Iki bu^uk yil cephede bir ikinci kademe hastanesinde hem§i- relik yaptim. Binlerce insamn yarasim sardim, onlara kan verdim, oldiiklerinde agladim. Yorgunlugum uzun derecesini size anlat- mak i^in tek bir ornek verecegim. Bir giin e§arbimi yeniden bag- lam ak i?in bir pencerenin gergevesine yaslanmi§tim. O rada ayak- ta uyuyuvermi§im. Goziimii a^tigimda kendimi 90k din$ hissettim am a beni goren bir doktor azarlam aya ba§ladi ve ii$ ekstra nobet koydu. Nedenini anlayamami§tim. Hem§ire arkadaga sordugum- da bir saatten fazla yok oldugumu soyledi. Yani ayakta bir saat- ten fazla uyumu§um.

«Sagligim 90k bozuk ve sinirlerim berbat halde. Bu rastlantisal bir durum degil. Am a insanlar bana, “Hangi madalyalarimz var?” diye sorduklari zaman bir tane bile olmadigini ^iinkii onlarin bu i§ i^in zamanlari olmadigini, savagan insan sayismin 90k fazla oldu­gunu, herkesin, kadin ya da erkek, duriist bir §ekilde sava§in gerek- tirdigi gorevleri yaptigim soylerken utamyorum. Ger^ekten herkese madalya verilmez, degil mi? Biz 9 Mayisla odiiliimiizu aldik...

Page 301: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Sava§ her §eyi alip gotiirdii. Valentina Tulkova’nin “Eger sa- va§ olmasaydi sevgilim ...” diye ba§layan §arkisim heyecanlanma- dan dinlemem olanaksiz: Benim sevgilim 2 6 ya§mda bir topgu binba§isiydi ve sava§ta oldii. Yakinda oleli kirk yil olacak ama onu dii§iinmeden gegen bir giiniim bile yok. Binlerce kez gozya§- lanyla sinlsiklam olmu§ yastiklarda uyuyakaldim. Binlerce kez...

«Sava§ta tek bir bayram giinii am m sam iyorum . Yilbafim bile am m sam iyorum , ne 1 9 4 1 , ne 1 9 4 2 , ne 1 9 4 3 ne de 1 9 4 4 ’ii. Y a l­mz 1 9 4 5 ’i am m siyorum ...»

Vera M aksim ovna Berestova sava§ta bir hastanede tegmen olarak bulunuyordu. Onu dinleyelim:

«Sava§in ba§indan sonuna dek cephedeydim. 1 9 4 1 ’de ku§at- ma yanldi, 1 9 4 2 ’de Izyum-Barvenkovo operasyonuna katildim, daha sonra turn sava§ boyunca, ate§ ve bom bardim an altinda Volga iizerinde m avnalarla ve m otor botlarla ya da incecik buz iizerinde kizaklarla Stalingrad’dan yarali tafidim . Benim sava§im Konigsberg’de sona erdi. Yaralanmi§tim ve yari donmu§ bir hal­de V olga’ya dii§tiim. Kiyiya kadar yiizdiim ve bir yaraliyi da ken- dimle birlikte kiyiya gektim. Ama o olayda buz altinda kaldigim igin hig gocugum olmadi.

«Sava§ bitmifti, ya§amin yeniden yapilanmasi gerekiyordu. Si- birya’ya gittim ve o gorak toprak iizerinde Irkutsk yakinlanndaki o olaganiistii §ehrin, Angarsk’in kurulufunda gali§tim. Bugiin §eh- rin niifusu 3 0 0 ,0 0 0 ’e yakin ama ben oraya gittigimde yalmzca iki gadir vardi. K ocam ve ben iivey oglumuzu biiyiittiik, daha sonra bir gocuk evinden aldigimiz sava§ yetimi iki kiz gocugunu da ye- ti§tirdik. Artik kocam an oldular ve egitimlerini de tamamladilar. Be§ torunumuz var. Ben hepsinin anneleri ve anneanneleriyim ...»

Bir insanin gergekten nefret igin bir yiiregi, sevgi igin bir ba§- ka yiiregi olabilir mi? Kadimn tek bir yiiregi vardi.

Minskli Tam ara Stepanovna Umyagina da bunun yam sira da­ha neleri am m sam iyor ki! Ufak tefek, sade bir insandi ve tepkili bir kifiligi vardi. A§iri hassas ve ozansi yapisi nedeniyle ya§am ona diger insanlardan daha zor geliyordu. Belki de bu nedenle, gegmiften ve am larindan uzak kalma duygusunu ta§imiyor ve sii- rekli olarak: “Bugiin bile o m anzara sizi deli etmeye yeter!” deyip

Page 302: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

duruyordu. Iki ya da ug yil sava§i ya§ayan birgok kadin, ya§anan o korkung olaylan olagan kabul etmeye ba§ladi. Am a Tam ara ali- §amadi ve ali§amiyor da. Birgok kadindan aym olaylari korkung ve §iirsel bir anlatimla dinledigim ve olaylara artik a§ina oldugum halde, onun anlatimi unutulacak gibi degildi. Onun gibi oykii an- latan birisine ancak binde bir rastlayabilirsiniz.

Ve saglik gorevlisi, kidemsiz gavu§ Tam ara Stepanovna Umya- niga anlatiyor:

«Askeri kayit ve goniillii yazilma biirosuna ko§tugumu amm- siyorum. Uzerimde eski, pamuklu bir gomlek ve beyaz lastik ta- banli ve tokali bez ayakkabilar vardi. Ben orada, iistiimdeki bu gomlek ve ayakkabilarla, bu konuda son karari verecek o insan- lara cepheye gonderilmek istedigimi soyledim. Gonderildigim yer Minsk yakinmdaki bir piyade tiimeniydi. O raya vardigimda bana on yedi ya§inda kizlarm sava§masina gerek olmadigim ve erkek- lerin bu durum dan utang duyacaklarini soylediler. Dii§man sal- dirmak iizereydi ve ben annemin yanm a eve donmeliydim. Sava§- m am a izin verilmemesi dogal olarak beni gok iizmii§tii. Ne yap- tim biliyor musunuz? Genelkurmay ba§kamm gormeyi ba§ardim. Beni reddeden albay da yam nda oturuyordu. O na, “Kom utan yol- da§, hanginiz daha list riitbelisiniz? Izin verin de albay yolda§tan emir alm ayayim . N e olursa olsun eve donmeyecegim, sizinle bir­likte geri gekilecegim. Sonra nereye gidebilirim ki? Almanlar gok yakindalar,” dedim. O giinden sonra ismim “kom utan yolda§, hanginiz daha riitbeli” kaldi. Sava§in yedinci giinii geri gekilmeye ba§ladik... (Jok gegmeden kendimizi bir kan banyosunun iginde bulduk. (Jok fazla yarali vardi. Ne kadar da sessiz ve sabirh ol- duklarim bir bilseniz! Ve ne kadar gok ya§amak istediklerini! Hig kimse sava§m bu kadar uzun siirecegini dii§iinmemi§ti; bizlere go­re bitmesi an meselesiydi. Ustiim ba§im kan igindeydi; Kandan si- nlsiklam olmu§tum. Kani derimde hissediyordum. Ayakkabilarim pargalandigi igin yalinayak yiiriiyordum. Daha neler gordiim, ne- ler!.. M ogilev yakininda bir istasyon bombalanmi§ti. Istasyonda bir tren dolusu gocuk vardi. Biiyiikler gocuklari trenin pencerele- rinden atm aya ba§ladilar. Ug dort ya§lanndaki bu gocuklar istas- yonun hemen yam nda bir koruluga dogru ko§maya ba§ladilar.

Page 303: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Alman tanklari hemen hemen ilerlemeye ba§ladi ve ^ocuklari ez- di. O nlardan geriye hi^bir §ey kalmadi. Boyle bir goriintii sizi de- lirtmeye yeter de artar bile...

«Bir sure sonra birligimiz ku§atildi. Bir^ok yaralimn sorumlu- lugunu ta§iyordum ama bir tek ara^ bile durup onlari ta§imaya ya- na§miyordu. Bunu goren bir yarali tegmen bana silahmi verdi: “Nasil ate§ edildigini biliyor musun?” diye sordu. Nasil bilebilir- dim ki? Sadece ate§ edildigini g6rmu§tiim. Ama silahi aldim ve bir araci durdurmak iizere yolun ortasinda durdum. Ilk kez kiifrettim. Yaralilari kucagimizda ta§iyamazdik ki! Yaralilar, “Karde§ler, bi­zi oldiiriin ama bu halde terk etmeyin!” diye yalvariyorlardi.

«M eger en korkuncunu heniiz ya§am am i§iz... En korkuncu Stalingrad’d i... Stalingrad’da sava§ alam diye bir §ey yoktu. §eh- rin tiimii: Caddeler, evler, bodrumlar, her yer sava§ alamydi. Boyle bir ortam dan bir yaraliyi ^lkarip kurtarm aya $ali§iyorsu- nuz! Tiim viicudum sanki kocam an bir yaraydi, pantolonum kan i^indeydi. Ba§^avu§, “Kizlar pantolon istemeyin ^iinkii kalm adi,” diyordu. Ama pantolonlarim iz kan i^indeydi. Kuruduklari zaman ni§astadan daha sert oluyorlardi, rahat^a kesebilirdiniz. Tek bir santimetresi bile temiz degildi ve ilkbaharda yaz iiniformalari ile degi§tirilebilecek higbir §ey yoktu. H er §ey alev alevdi, V olga’da bile her §ey hatta su bile yam yordu. Ki§ti ve su donacagina yam- yordu. H er §ey yam yordu... Stalingrad’da insan kamyla lslanma- mi§ bir gram toprak bile yoktu.

«Takviye birlikleri geldi. (^ok gen^ ve yaki§ikliydilar. Ve bir iki giin i^inde tek bir ki§i kalm am acasina oleceklerdi. Yeni insan- lari tam m ak artik beni korkutm aya ba§lami§ti. Yiizlerini, konu§- m alarim am m sam aktan korkuyordum . C iinkii gelmeleriyle yok olm alan bir oluyordu. Yil 1 9 4 2 ’ydi. Bildiginiz gibi sava§in en zor ve sikmtih donemi. Bir keresinde, bir sava§ giiniiniin sonunda ii<; yiiz ki§iden on ki§i kalmi§tik. Evet, on ki§i kalmi§tik ki sava§ dur- du, sag kaldigimiz i^in birbirimizi operek aglam aya ba§ladik.

«Bir insan goziiniiziin oniinde oliiyor... Ve onun i^in yapabile- ceginiz higbir §ey yok, sadece birka^ dakikasi kaldigim da biliyor- sunuz... Onu opiiyorsunuz, ok§uyorsunuz, bifka^ teselli sozciigii

Page 304: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

ve ho§ga kal. Ve ona yardim etmek igin yapabileceginiz ba§ka hig- bir §ey y o k ... O yiizleri bugiin bile ammsiyorum . O geng gocukla- rin hepsini goriiyorum. Yillann §oyle ya da boyle gegtigini ve ba- zilanm ya da en azindan bir yiizii unuttugumu dii§iinebilirsiniz. Ama hig kimseyi unutmadim, hepsini am msiyorum , hepsini gorii- y oru m ... (Aglar) M ezarlanm ellerimizle kazmak istedik ama bunu bile yapam adik. Onlari orada biraktik ve ayrildik. Bir insamn ba- §inm tiimiinii sanyorsunuz ve o insan sargilann iginde oliiyor ve o §ekilde gomiiliiyor. Sava§ alamnda olen biri en azindan gokyiizii- ne bakabilirdi. Y a da oliirken, “Hem§ire gozlerimi sikica kapat,” diyebilirdi. Ama bu insam bir mumya gibi sargilar iginde mezara koyuyorsunuz... §ehir yok olmu§tu, evler, her §ey korkung bir hal- deydi. Ama gencecik insanlann yerde upuzun yatm alari... Artik giiciiniiziin kalmadigim, be§ dakikadan fazla dayanamayacagimzi sam yorsunuz... Aylardan m artti ve karlar erimeye ba§lami§ti. O iklim ko§ullannda kege bot giyemezsiniz. Ama ben botlarimi aya- gima gegirdim ve tiim giin onlarla siiriindiim durdum. Gece oldu- gunda o kadar islanmi§lardi ki ayagimdan gikaramadim. (Jikara- bilmek igin kesmek gerekiyordu. Ve hasta olm adim ...

«Stalingrad’da her §ey sona erdikten sonra en agir yarahlan gemiler ve m avnalarla Gorki ve K azan’a gotiirm e emri aldik. Ama toprakta, hendeklerde, yeralti siginaklarinda, mahzenlerde o ka­dar gok yarali bulduk k i... Ne kadar gok olduklarim size anlata- m am . Durum korkungtu! Sava§ alanlarm dan yarahlari gikardik- ga artik ba§ka yarali kalmadigim dii§iiniirdiik. Onlarin hastanele- re gonderildiklerini ve Stalingrad’da hig yarali kalmadigim sanir- dik. Am a sava§ bittiginde Stalingrad’da hala inanilm ayacak kadar gok yarali vardi... Gemide kolsuz, ayaksiz insanlarla birlikteydim; yiizlercesi ise tiiberkiiloz olmu§tu. Kayiplari yalmzca fiziksel de­gildi, zihinsel olarak da aci gekiyorlardi; duygusal olarak gok he- yecanli ve sikintiliydilar. O nlara bakm am iz, yumu§ak sozciiklerle onlari ikna etmemiz gerekiyordu. O nlarla birlikte gonderilmemi- zin, sava§ sirasinda bir dinlenme olacagi, hatta bir §iikran belirti- si, bir bakima odiillendirme oldugu soylenmi§ti. Ama bu yolcu- luk, Stalingrad garpi§malarmdan gok daha korkung bir hale do- nii§tii. Bir insam sava§ alanm dan gekip ahyorsun, §oyle ya da

Page 305: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

boyle yardim ediyorsun ve onu yolluyorsun. Artik her §eyin yo- lunda gidecegine ve ona iyi bakilacagma inaniyorsun. Geri donii- yor ve ba§ka bir yaralinin ardindan siiriinmeye ba§liyorsun. Ama bu yolculuktaki gibi, onlarla siirekli birlikte oldugunuzda durum degi§iyor... Sava§ alamndayken ya§amak istiyorlardi, ya§amaya (jabaliyorlardi. “Hem§ire <jabuk ol, hayatim ^abuk o l ! . .” derlerdi. Ama burada yemegi reddediyorlar, olmek istiyorlardi. Kendileri­ni gemiden atm ak istediklerinde engel olmaya <;ali§iyorduk... Bir gece, her iki kolunu da kaybetmi§ bir kaptanm yaninda oturuyor- dum. Kendini oldiirmek istiyordu. Birka^ dakika iijin yamndan aynldim ve yerime gelen hem§ireyi uyarm adim . Kendini denize atmasi i^in bu birka^ dakika yetm i§ti...

Yaralilari Perm yakinlarindaki Usolye’ye getirdik. O nlar i^in temiz, diizenli evler yapilmi§ti. Bir gen^ oncii kampi gibi... Biz onlari bu evlere ta§iyorduk oysa onlar di§lerini gicirdatiyorlardi. Sanirim herhangi birisiyle rahat^a evlenebilir ve onu bir omiir bo- yu kucagimda ta§iyabilirdim. Gemimiz bo§ doniiyordu, artik gev- §emeliydik am a uyuyamiyorduk. Kizlar yatar yatm az feryat figan aglamaya ba§liyorlardi. O nlara her giin mektup yaziyorduk. Ki- min kime yazacagina aram izda karar veriyorduk. Boylelikle en azindan acilarmi biraz hafifletebilmek istiyorduk...

« 0 seyahatten sonra sava§ alaninda yiiziimii ve bacaklanm i orterek korum aya ba§ladim. Bacaklarim giizeldi ve onlarin giizel- liginin bozulmasini istemiyordum. Ve yiiziim ... N eyse, bunlari bo§verin...H i9 onemli degil...

«Sava§ sonrasi kan kokusu uzun bir sure pe§imi birakmadi. Qama§ir yikamaya ba§liyordum, kan kokusu gelmeye ba§liyordu; yemek pi§irmeye ba§liyordum, yine her yer kan kokm aya ba§li- yordu. Birisi bana o giinlerde zor bulunan bir kirmizi bluz verdi; sorun bluzun yapildigi kuma§ degildi am a onu giyemiyordum. (^iinkii rengi kirm iziydi... Rengine katlanam iyordum . Kasaba gi- demiyordum. Eti kocam satin aliyordu. Yazin §ehirde kalm aya dayanam iyordum , mutlaka ba§ka bir yere gitmeye £ali§iyordum. Yaz gelince sava§ £ikacakmi§ gibi bir duyguya kapiliyordum . Gii- ne§, agaijlari, evleri, asfalti lsittigi zam an etrafa ozel bir koku ya- yilir. Benim i^in her §ey kan kokuyordu. N e yersem yiyeyim, ne

Page 306: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

igersem igeyim, o kokudan kurtulam iyordum ! Y ataga tertemiz gar§af seriyordum , o bile kan kokuyordu...»

Ve bugiin bellegim, sava§in sava§ yillariyla sona ermedigini ve insan ruhunda ya§adigim gosteren bir siirii oykiiyle dolu.

Bir saglik miifrezesi kom utani, Y arbay Mariya Yakovlevna Ye- jova’m n oykiisii:

«Gelir gelmez cepheye yollanma talebinde bulundum. Ve cep- heye giden bir birlige katildim. O giinlerde cephe gerisinde daha uzun siire kalinacagini oysa on hatlara gidecek olursam 90k daha gabuk, hatta belki de bir giinde eve geri donebilecegimi dii§iinii- yordum . Annemi evde birakmi§tim. Bugiin bile diger kizlar benim saglik birliginde kalmak istemedigimi anim siyorlar. Gergekten saglik birliginde kalsaydim, yikanabilecek, temiz giysiler alabile- cek ve tekrar sipere donebilecektim. Ama kendimi dii§iinmiiyor- dum. Ko§tum , yerde siiriindiim ... H er §ey bir yana, o kan koku- su ... Kan kokusuna hig ali§am adim ...

«Sava§tan sonra bir dogumevinde ebelik yapm aya ba§ladim am a bu i§i fazla siirdiiremedim. Kana alerjim var, viicudum kam reddediyor. Sava§ta o kadar gok kan gordiim ki daha fazlasina dayanacak giiciim yok. D aha fazlasim biinyem kaldiracak du- rumda degil... D ogum servisinden ambulans servisine gegtim. (Jiinkii her yanim kirmizi kabarciklarla dolmu§tu, nefes alam iyor- d u m ...»

Sava§ta kidemsiz gavu§ olan, keskin ni§anci Bella Isaakovna Eb§tayn anlatiyor:

«Sava§tan sonra M insk’e giren ilk tram vaya binmi§tim. Tram - vay birdenbire durdu, herkes bagirm aya ve kadinlar aglamaya ba§ladi: “Birisi oldii, birisi oldii!” diye haykinyorlardi. Tram vay- da aglam ayan tek ki§i bendim ve neden agladiklarmi da anlaya- mami§tim. Bu benim igin o kadar da korkung bir §ey degildi. D a­ha gok kisa bir siire once o kadar gok ceset g6rmii§tiim k i... Hig tepki vermedim.

«Am a bir siire sonra o duyguyu yeniden kazandim ve olii bir insan benim igin yine korkung bir olay halini aldi. Ama bunun igin bir yil gegmesi gerekti. Yeniden eski halime dondiim ...»

Page 307: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Biz yine Mayis 1 9 4 5 ’ten soz edebilen ama eski haline donmek- ten hala 90k uzak olan Tam ara Stepanovna U m yagina’nm oykii- siine donelim:

« ...M ay is 1 9 4 5 . Resimlerimizin ^ekildigini am m siyorum . (^ok m utluyduk... M ayisin 9 ’uydu ve herkes, “Zafer! Z a fe r!” diye haykinyordu. Inanmasi ger^ekten 90k gugtii. Ama asil §imdi ne yapacaktik? Ger^ekten her §ey sona ermi§ miydi?

«Silahlar patliyordu. Silahi olan herkes silahim ate§liyordu. Kom utan ate§in hemen kesilmesini emretti. Nasilsa artik kullaml- m ayacak bir siiru mermi vardi. Artik onlara hi<j gerek yoktu. Biz hala neler olup bittigini kavrayamami§tik. Kim ne derse desin ben tek bir sozciik duyuyordum “zafer” . Birdenbire hepimiz ^llginca bir ya§ama istegine kapilmi§tik! Artik ne giizel bir ya§amimiz ola- cakti! Turn ni§anlarimi taktim ve bir fotograf ^ektirmek istedim. Nedendir bilinmez her yam m da ^i^ekler olsun istedim ve resmim bir gi^ek tarlasinda ^ekildi...

«7 H aziran 50k mutlu bir gimiimdii giinkii evlenmi§tim. Birli- gim bizim i^in bir parti verdi. E§imi 50k uzun siiredir tam yor- dum. Binba§iydi ve birligin komutaniydi. Olmez de sag kalacak olursak sava§tan sonra evlenecegimize soz vermi§tik. Bize bir ay- lik izin verildi...

«Kine§ma’da Ivanovo bolgesine, e§imin ailesinin yanm a gittik. Ben oraya bir kadin kahram an olarak gidiyordum. O kadar kotii kar§ilandim ki! Cepheden gelen bir kizin boyle kar§ilanabilecegi- ni dogrusu hi< um m uyordum . O nca badireden gegmi§tik, bir^ok annenin ^ocugunu, bir^ok kadimn kocasim kurtarmi§tik. Ama bir anda, aile fertlerinden hakaretler, a§agilayici sozler duymaya ba§ladim. Siradan bir kiz degildim, giizeldim, iyi giyimliydim bu­na kar§in daha once cephede, “sevgili hem§irem”, “ hem§ire a§- kim ”dan ba§ka soz duymami§tim.

«Gece ^ay i^mek i^in hep birlikte oturuyorduk. E§imin annesi kocam i mutfaga ^agirdi. Kadin gozya§larim tutam iyor ve, “§u ev- lendigin kiza bir bak! O rdu mensubu bir k iz ... Ni^in yaptin bu­nu? Iki gen$ kiz karde§in var. §imdi onlarla kim evlenir?” diye agliyordu. Olayi ammsadigim da bugiin bile i§imden aglam ak ge- liyor. (^ok sevdigim bir gram ofon plagim yam m da getirmi§tim.

Page 308: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Plakta §u sozler de vardi: “ ...Sizler son moda ayakkabilarla yiirii- meyi h ak ettin iz ...” Bu sozciikler cephedeki bir kizla ilgiliydi... Plagi gram ofona koydum. Biiyiik goriimcem onu aldi ve gozleri- min oniinde param parga etti. O na gore benim higbir hakkim ola- m azm if... Savafta gekilen tiim fotograflarim i yok ettiler...

« 0 giinlerde yiyecegimizi karneyle aliyorduk. E§imle ben kar- nelerimizi birleftirdik ve yiyecek alm aya gittik. Ozel bir satif ma- gazasinda kuyruga girdik ve beklemeye ba§ladik. Benim siram geldiginde birdenbire kasadaki adam yerinden firladi, bana saril- di ve optii. Sonra bagirm aya ba§ladi: “ (^ocuklar! (^ocuklar! Onu buldum. Onu g6rmii§tiim. O nunla kar§ila§mayi, onu bulmayi o kadar gok istiyordum ki! I§te beni kurtaran kiz!” K ocam yamm- da duruyordu. Adam savd§ alanm dan kurtardigim yaralilardan biriydi. O beni ammsiyordu am a ben onu anim sam iyordum . O kadar goktular k i... Hepsini am m sam am olanaksizdi. Bir ba§ka giin, tren istasyonunda bir sakatla kar§ila§tim. “H em §ire,” diye seslendi. Beni tam m ifti ve agliyordu. “Seninle kar§ila§irsam oniin- de diz gokecektim ,” dedi. Am a sadece bir ayagi v ard i...

«Cephede sava§an kizlar olarak yeterince aci gekmi§tik. Sava§ sonrasinda da gok gektik. H er nedense adeta terk edilmi§ gibiy- dik. Hig kimse bizi savunm uyordu. Cephedeyken her §ey farkliy- di. Yerde siiriinursiiniiz ve bir mermi ya da §arapnel pargasi cani- mza okum ak iizeredir... (^ocuklar size siper olurlar: “Hem§ire, yere y a t!” diye baginrlar. Ve bir asker sizi korum ak igin kendini iizerinize a ta r ... Ve kur§unu o y e r... Y aralam r ya da oliir. Beni iig kez boyle kurtardilar.

« ...K in e§m a’dan birligimize dondiik. O raya vardigimizda bir- ligin dagitilmadigmi, ve mayin toplam akla gorevlendirildigimizi ogrendik. Kolektif giftlikler igin tarla gerekiyordu. Sava§ herkes igin sona ermemi§ti, lagim cilar igin hala siirmekteydi. Ama onla- rin an alan zaferin kazamldigim biliyorlardi... H er yer bomba ve m ayinlarla doluydu, sava§ sirasinda gok fazla uzamif olan tarla- daki o tlar ise boyumuzu a§iyordu... Ama ekim igin toprak gere­kiyordu ve son hizimizla galifiyorduk. Ve her giin yolda§larimiz oliiyordu. Savaftan sonraki giinlerde de insanlari gomiiyorduk. (Jlok insanimizi oralarda, tarlalarda biraktik ...

Page 309: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

«Yine kolektif giftlige donuftiiriilmiif ve traktorle siiriilmekte olan topraklar da vardi. Bir yerlerde bir mayin, bir tank mayini kalmif olabiliyordu. Ve traktorle suruciisii bir anda havaya ugu- yordu. Bildiginiz gibi, fazla traktoriimiiz yoktu. Sava§ bittiginde koydeki o gozyaflarina taniklik etmek ne kadar zo rd ur... Asker- lerimizden birisi Staraya Russa yakinlanndaki bir koyden geli- yordu. Kendi kolektif giftligini mayinlardan temizlemeye gitti ve orada oldii. Ve koy halki onu gomdii. Ilk giinden beri tiim savaf boyunca sava§mi§ti ve sava§ sona erdiginde evinin oldugu yerde, kendi koyiiniin tarlalannda oldii...

«Bunlari anlattigimda hastalaniyorum . Size bunlan anlatirken midem buzla doluyor da her fey galkalam yor gibi oluyor. H er fey yeniden gozlerimin oniine geliyor. Oliilerin kocam an ve agik agiz- lan , param parga bagirsaklari ile orada nasil yattiklarim goriiyo- rum. Odun kiitiigiinden gok ceset gordiim ...

«Gengler beni konu§ma yapm am igin davet ediyorlar. “Kusu- ra bakmayin canim ama yapam am , gelem em ,” diyorum. Bir kez bir tip okuluna gittim. Kapidan girdim, beyaz onliikleri gordiim ve fenalaftim. Bir bafka sefer beni arabayla almaya geldiler. Ama yolun yarisinda kendimi iyi hissetmedigimi ve geri donmelerini soyledim. Ne soyleyecegimi diifiinmeye baflamiftim ki yine her feyi am m sadim . Savafta gocuklar foyle derlerdi: “Oliirsen T am a- ra ’yla birlikte ol, obiir diinyada da giiliimsersin,” O kadar giig- liiydiim ki goziimii budaktan sakinmazdim. Am a savaf bittiginde bu niteliklerimin hepsi beni adeta terk edip gitti. Artik yapam iyo­ru m ... Filmier, kitaplar, hepsi birbirinin aymsi. Bizim ya§adikla- rimizi higbirisinde bulamiyorum. Savafta yafam am n korkunglu- gunu higbir kitapta okum adim . Ozellikle de gogiis gogiise gatif- ma gok feciydi. Kekelemeye baflarsim z, giinlerce dudaklarimz- dan dogru diiriist bir sozciik gikmaz. Cephede bulunmayan biri- nin biitiin bunlan anlamasi miimkiin degil.

«Bazilari iyi kotii olup biteni anlatabiliyor. Bunlarin konuful- masi gerekiyor. Ve bu kahram anca bir gorevdir. Ama ben yapa­m iyorum , hemen fenalafiyorum . Zafer giinii... H er yil o giiniin gelmesini ozlemle bekliyor am a aym zam anda korkuyorum . Ozellikle birkag ay gar§aflan biriktiriyorum ki, o giin gok gama-

Page 310: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

§ir olsun ve ben turn giin <;ama§ir yikayayim. Bir §eylerle oyalan- maliyim; o giin boyunca m utlaka yapacak bir §eylerim olmali. Cephedeki arkada§larla bir araya geldigimizde gozyaflarimiza mendil yetmiyor. Cephe yoldaflarim n bulu§masi i§te boyle oluyor. Bana sorarsam z, (jocuklar “sava§ oyunu” oynam am ali. Buna da- yanam iyorum . Beni altiist ed iyor... Ben ^ocuklara asla askeri oyuncak vermedim, ne kendi ^ocuklarima ne de torunlarim a. Tiim varligimla buna kar§iydim.»

«Kizimza ve torunlarm iza hi? sava§i anlattiniz mi?»«(Jocuklarim izi esirgedik. Bizim ya§adigimiz dehfet hakkinda

50k az §ey ogrenerek biiyiidiiler. Ama §unu soylemek istiyorum. Bizler yani bizim ku§agimiz fim artilan, afiri beslenmif ya da rahat bir ya§am siirmiif insanlar degildi. Zaferi kazanmamizi saglayan da i§te buydu.»

«Ailenize neden hi? sava§tan soz etmediniz?»«Biz aslinda kotii bir §ey yaptik ve <;ocuklari her feyden koru-

m ak istedik. O nce ?ocuklarim izi koruyorduk, fimdi torunlanm izi koruyoruz. Ondan sonra da onlarin hallerine §a§irip kaliyoruz... Bir kez, burada M insk’te bir olaya tamk oldum. Bir gelin ve gii- vey, evlilik giysileri i^inde, arkadaflariyla birlikte Zafer A m ti’na dogru yiiriiyor ve giiliifiiyorlardi. O kadar yiiksek sesle giiliiyor- lardi k i... Bilemiyorum, belki de haksizdim ama onlara, “Burada giilmemelisiniz. Burada giilerseniz mutlu olam azsim z,” dedim. £ o k sert ?ikmi§ olabilirim. Eger oyleyse beni affetsinler...

«Sava§ boyunca i^imizde ya§attigimiz diifiincenin ne oldugunu biliyor musunuz? Birbirimize, “Arkada§lar, in§allah hepimiz sag kaliriz... Savaftan sonra insanlar kim bilir ne kadar mutlu olacak- lar! Ya§am kim bilir ne denli mutlu ve harikulade olacak! Felegin ^emberinden ge^mif insanlar birbirlerine kar§i iyi davranacaklar; her yer iyilikle dolacak ^iinkii bu korkun? belayi hep birlikte ya- fa d ila r ...” derdik.

«Bunlardan soz etmek insana aci veriyor... Ama giinumuzde o kadar 90k bencil, maddeci insan var ki, ozellikle de gentler arasin- da. Bunun suqlusu kim? Biiyiik bir olasilikla su?lu olan biziz. £ 0 - cuklarimizda iyi ya da kotii olan her §ey bizden kaynaklam yor. £ 0 - cuklarimizi mutlu etmek istedik am a bu, incelikten yoksun, kaba

Page 311: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

bir mutlu etme yontemiydi. Onlari en iyi fekilde yedirmek ve giy- dirmek istedik. Herkes kendi gocugunun diger gocuklar gibi iyi bir yafam siirmesini istedi. Onlara hig if yaptirmadik. Kendileri ince- likten yoksun olmayan bu insanlarin, nasil olup da hig beklenme- dik bir bigimde kaba gocuklar yetiftirmeyi becerdiklerini hig anla- yamadim. Gegmifimizi unutulufa teslim edemeyecegimizi, yafa- min ancak gegmiften kopm adan yafanabilecegini her nedense unuttuk. Genglerin mutlu, canli yani farkli bir yafam lan var elbet- te. Onlara kan ve dehfetten soz ettigimizde, bunlari hig ogrenme- meyi yeglediklerini gozlerindeki can sikintisindan anliyorsunuz. Ama bunlar yafandi. Onlarin ana babalan da, bizler de bunlari yafadik. Ve onlar bizim gocuklarimiz. Bunlari bilmeleri gerek.»

Tam ara Stepanovna gocuklann «savaf oyunu» oynamalarini gormeye dayanamadigim soyliiyor. Insanlar savafi unutmak istiyor- lar, giinkii bu denli zuliim dolu bir amyla ve bu kadar aci gekmif bir yiirekle yafamak gok zordur. Ama unutur ve amlarim bizlere aktar- mazlarsa ne yapariz? Bu amlar olmaksizin, kocaman ve tasa dolu bu diinyada ne hale gelecegimizi hig dufiinen oldu mu acaba?

H ayir, onlarin am lan bizim igimizde; yiiregimizde sakli duru- yor. Zaten gegmifi gelecege baglayan da bu degil mi?

Tam ara Stepanovna’ya,«Savafi unutmak istiyorsunuz ama anim sam ak istediginiz bir

fey yok m u?» diye sordum.«Stalingrad’da yafadiklarimi higbir zam an unutmadim ve

unutmak da istemiyorum. O giinleri size anlatm adim . C^atifma doruktaydi. Iki adami siiriikleyerek tafim aya galifiyordum. Once birisini siiriikliiyordum. Sonra birakip digerinin yanina gidiyor ve onu tafim aya galifiyordum ... H er seferinde sadece birkag metre ilerleyebiliyorduk. H er ikisini de sira ile tafim ak zorundaydim giinkii gok kotii yaralanm iflardi. Onlari birakam azdim . Basitge anlatm aya galifiyorum am a doktor olmadigmiz igin durumu kav- ram akta biraz zorlanabilirsiniz. H er ikisinin de yaralan bacak iis- tiindeki bolgedeydi ve gok kan kaybediyorlardi.

«Savaf alam ndan biraz uzaklafm iftik ki duman dagilmaya bafladi. Birdenbire siiriikleyerek kurtarm aya galiftigim insanlar- dan birisinin tankgilarimizdan biri, digerinin ise bir Alman oldu-

Page 312: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

gunu fark ettim ... Deh§et i?indeydim: Erkeklerimiz burada ol- mekteyken ben bir Alm an’i sava§in golgesinden ?ekip kurtariyor- dum. D um an o kadar yogundu ki o ana dek fark edememi§tim. H er ikisi de hi? konu§muyor, inleyip duruyorlardi, elbiseleri de kismen yanmi§ti. Ayirt etmeniz olanaksizdi. Ama artik giysilerin farkhligmi goriiyordum . Ve bu durum da her §ey farkliydi. Ne yapmaliydim? Bizim yarali askerimizi birka? metre ta§idiktan sonra ba§ladim dii§iinmeye. Almam almak i?in geriye donmeli mi yoksa donmemeli mi? Kurtulu§a az kalmi§ti. Biraktigim takdirde birka? saat i?inde kanam adan olecegini biliyordum. Ve geri don- diim. Yine her ikisini de suriikleyerek ta§imaya devam ettim ...

«Bu olayi anim sadigimda, yaptigim i§e hala §a§inr dururum. En korkun? ?ati§m alardan birisini ya§iyorduk. Olii nazileri gor- diigiim zam an ?ok mutlu oluyordum ; onlarin bir ?ogunu oldiirdii- giimiiz i?in seviniyordum. Ama sonra? Ben bir doktorum ve anne- y im ... Gorevim hayat kurtarm aktir. Insan ya§ami bizim i?in ?ok degerlidir. Ben diinyayi kurtanyordum .

«Sava§tan sonra, gokyiiziinden korkm am aya ali§mak 90k za- m am m i aldi. K ocam ve ben terhis olduk ve evimize donmek iize- re yola ?iktik. Ben cam dan di§an bakam iyordum . H er yer yikilmi§ ve harabeye donm ii§tu... Geriye sadece siyah, bombo§ bacalar kalm ifti. Nedense bana 90k uzun goriiniiyorlardi. Bir yerde, bir beyaz sobam n, bacasiyla birlikte bir tarlam n ortasinda durdugu- nu am m siyorum . K ocam an bir tarlam n ortasinda tek bir so b a ...

«Kendim i?in hi?bir §ey istemiyorum. H i?bir §eye, hi?bir liikse ihtiyacim yok. Bari§ olsun da isterse hi?bir §ey olmasin. Isterse ek- mek bile olmasin. Ban§. Yalnizca ban§. Bari§, anliyor musunuz! Biz ban§ i?in savaftik. Gen? insanlar bugiiniin ya§ami i?in oldii- ler. O nlari sadece tek bir §ey iiziiyordu. O da, oldiikjerinde bu topraklarda bir ?ocuklarinm ya§iyor olm ayacagi du§iincesi idi. Sava§ dort yil siirdii. Bu siire i?inde dort ?ocuk dogabilir. Ben de bir ?ocuk dogurm adan olmekten korkuyordum . Kii?uk bir kizim olsa ne kadar iyi olur diye dii§undum. Onun farkli bir ya§ami ola- cakti. Ve sava§tan sonra bir kii?iik kiz geldi. Ve sonra bir kiz to- run istedim. Sava§tan sonra bir de kiz torunum oldu.»

Page 313: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Boyle bir halki yenmek miimktin mii? Sava§in en sicak amn- da, tarihin o korkung sarkaci salinip dururken, kendi askeriyle birlikte yarali dii§man askerini de gekip kurtaran kadinlara sahip bir halki yenmek miimkiin mii? Bir kiz gocugu olsun ve onun ya- §ami kendisinin ya§amindan farkli olsun diye dii§iinen kadinlarm ya§adigi bir ulusun insanlarimn sava§tan yana olmasi olanakli mi sizce? H ayat kurtaran, bari§ miicadelesi veren, anne, kiz, e§, kiz karde§ ve asker olan Kadin adina savaftan yana olm ak olasi mi?

Gelin onun oniinde egilelim. Onun yiice bagi§layicihgi ve son- suz anlayi§i oniinde diz gokelim.

Page 314: NAZI I $ G A L I N D E BELGESEL ANLATI - Turuz · var. Ailem sava§ta on bir iiyesini kaybetti. Ukraynali olan annemin baba- si, dedem Petro, Budape§te yakmlannda bir yerde gOmulii.

Bu kitap, Nazi i$gaLine kar$i direni$te yer a lan Sovyet kadin lar in in gozuyle sava$i an latiyor. Say i la r i bir m ilyona yak la$an Sovyet kadini, 20. yuzyilin en deh$et verici sava$i olan 2. Dunya Sava$ i 'na e rkek le r le e $ it kosu l la rda katildi. Bu sava$ta ye r a lan kad in la r ya lm zca hayat kurtar ip ya ra l i la r i tedavi e tm ed ile r . Kesk in n isanci o ldular, kopru le r ucurdu la r , iz s l irdu le r , o ldurdu ler . Toprak la r ina , va tan la r ina ve cocuk lar ina vahs ice sa ld iran dusm am yok ett iler.Beyaz Rusyali Sovyet yazari S. A leks iyev ic ' in dort yil boyunca yuzden fazla sehir, kasaba ve koyde veri top layarak olu$turdugu kitapta an la t im la r ina ye r ver i len 2 0 0 'den fazla kadin, daha gelin olmayi d l is le rken 1941 yilinda sava$a kat i l is la r im , ve rd ik le r i m iicade le le r i an la t iyo r la r . Kitabi okurken yalm zca kad in lar in k ah ram an lik la r iy la kar$i[a$miyoruz. Aym zamanda, dogurarak insan neslinin devamini sag layan kadin lar in , g irm ek zorunda kald ik la r i bu ac im asiz sava$ta ne gibi duygusal guglukler ya^adiklarmi, ruhlarinda nasil derin ya ra la r agildigini da yakindan goriiyoruz. Onlar in tam k l ik la r i arac i l ig iy la , gegmis, guniimuze ate$li bir ses len iste bu lunarak dunlin oldugu kadar bugiinun fa$izmini ve sava$ ki$kirt ic il igini da t e 5 hir ediyor.