ÖMÜR Prof. r>r. ARMAGANisamveri.org/pdfdrg/D221927/2013/2013_BAHARH.pdf · 2015-09-08 · Kurgan...
Transcript of ÖMÜR Prof. r>r. ARMAGANisamveri.org/pdfdrg/D221927/2013/2013_BAHARH.pdf · 2015-09-08 · Kurgan...
·. . TARiHÇiLiGE ADANMIŞ BİR ÖMÜR
Prof. r>r. ~ejat Göyünç'e ARMAGAN
Her hakkl saklıdır.
Editörler Prof. Dr. Hasan Bahar
Doç. Dr. Mustafa Toker
/
Yrd: Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen Dr. H. Gill Küçükbezci
Yayın Kurulu Prof. Dr. Hasan Bahar
Prof. Dr. Bayram Üreidi Prof. Dr. Thncer Baykara
Prof. Dr. Yılmaz Koç Doç. Dr. Mustafa Toker
Yrd. Doç. Dr. M. Ali Haagölanen
inceleyenler Prof. Dr. Alim Gür
Pro[ Dr. Haşim Karpuz Prof. Dr. Özdemir Koçak
ISBN 978-975-448-201-0
Baskı:
Selçuk Üniversitesi Matbaası
EYLÜL2013
Avrasya/da Ölüm ve Türklerde Mezar Kültürü
Prof. Dr. Hasan BAHAR
50 Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü
Her nefis ölümü tadacakur, sonra dö?dürülüp bize getirileceksiniz. Kuran-Kerim, Aıılıebııt Suresi, Ayet 57
Zamanı Tanrı yaşar. İnsanoğlu hep ölmek için türemiş. Bilge Kağaıı, Kiil Tıgiıı Abidesi
Özet Ölüm, insanın geçirdiği en önemli evrelerden biri; hayann sona erdiği kimi inançlara göre yeni bir hayata ebedi geçtiği an. Bu geçiş anı, insanlar tarafından zamana ve coğrafyaya göre farklı inanç sistemleri içinde değişik şekillerde yorumlanrruşur.
Genellikle, insanlık tarihi boyunca ölümle hayann sona erdiğine inanılmamış ve bu dünyanın devarnı olan başka bir dünyada
sonsuz bir hayann olduğuna inanılmışur. Bu yüzden ortaya çıkan ölümle ilgili gelenekler, öteki dünyaya bir haiırlama törenlerine dönüşmÜŞtür. Ancak, ölü bedenin yani cesedin öteki dünyada diriliş şekli konusunda farklı inanmalar ortaya çıkmış; kirnileri mevcut bedeni korumak için mumyalar yapmış, kirnileri de yakrruşlardır.
Kimileri, ölülerini toprak içine doğrudan gömüp, toprağa sunarken; kirnileri taş ya damermer gibi dayaruklı maddelerden
yapılmış mezarlarda saklarnışlardır, ya da ölülerini yakanlar küllerini nehirlere, dağlara savurmuş!ar, bu kültür içindeki kimile-
ri de çanak çömlek taş saklama kaplan içinde tuunuşlardır. Kuşkusuz, gelenekler başlangıçtan günümüze insanlık tarihi süresince etkilerini sürdürürken, çağdaş olan gelenekler de birbirlerini etkilemiştir. Bu yazıda tarih öncesinden itibaren özellikle Avrasya coğrafyasında yaşayan ölümle ilgili gelenekleri ele alırken bu geleneklerin Türklerdeki mezar ve mezar taşlan kültürlerine yansıması de alınrruşur. Zira uzunca bir geçmişe sahip olan Türkler, çok farklı coğrafyalarda yaşadığı için zengin ve çeşitli bir ölüm, mezar ve mezar taşları kültürlerine sahiptir. Özünde, kurgan, balbal ve kümbet gibi mezar yapılan ile dikkati çeken bu kültürde atalarm rolü büyüktür. Bu yüzden, Türk kültüründe, yaşayanlarm dünyasında, kimi zaman
ölüler daha etkin bir rol oynarlar. Mezar taşlan ölenlerin geçmişten geleceğe mesajlanm ileten en önemli iletişim araçlan içinde yer almışlardır. Birçok kültürel özellikleri üzerinde barmdıran mezar taşlannın Türk toplum hayanna etkisi, ne kadar araşurılsa yeridir.
Anahtar Kelimeler: Ölüm, Mezar, Mezar Taşlan, Kurgan, BalbaL
PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMACANI
267
TARhiÇiLi GE ADAl\TMIŞ
BİRÖMÜR
268
TarihÖncesinde Ölüm:
insan y~yışı doğum, evlenme ve ölüm gibi üç önemli aşa
madan geçer. Bu üç aşamanın sonuncusu olan ölüm, doğum <?1-
gusunda olduğu gibi insanlarm inanç sistemlerinde önemli bir rol'
oynarnışur. Çünkü insanlarm geldiği yer ve gittiği yer ilk dönem
den beri onların merak konusu olmuştur.
Semavi dinlere bağlı kitaplar, dünya yaşamını, ilahi yasaklara
uymayan insanın ölümsüzlük düJ!yası olan cennetten, ölümlü
lerin dünyasına bir sürgün am olarak vermiştir. Bu ne~nle bu
inanç sahipleri ölümü, ölümsüzlük dünyasına bir göç olarak gör
müşlerdir. Bazen ölümsüzlüğü arayan insanoğlu onu bulamayın
ca gökteki ayda, yerdeki ağaçta ya da yılanda ararnışor1 • Bazen
de reenkarnasyon (ruh göçü- tenasüh) inancına sahip olan kişiler
ölenin ruhunun bir başka bedene ya da eşyaya geçeceğine inanmışlardır2.
Yazili olmayan arkeolajik bulunrular da insanın ilk dönem
lerden itibaren ölüme yönelik ritüellerinin olduğunu göstermek
tedir.
Paleolitik (Eski Taş) Çağda Neandertal denilen insanlar, top
lu cenaze törenleri yapmışlar; cesetlerin üzerini toprak ve taşla
öronüşler, bu cesetleri, mağara içindeki ocakların yanına göme
rek ~aşka bir dünya için hazırlamışlardı. Zira ikiye katlanmış pozisyondaki bu cesetlerin yanına öteki dünyada ihtiyaç olabileceği
düşünülen et parçalan ve araç gereçler de sunulmuşru.
Paleolitik Çağın sonlanna doğru görülen Batı Akdeniz'in Gri
maidiyan ve Cro-Magnon insanlan ise bu geleneklerden biraz ileri
giderek ölülerini kırmızı aşı boyası ile boyadılar. Bu şekilde belki
de ölünün solan vücudunu canlandırmayı ve yiten yaşamı geri
getirmeyi denediler. Bu geleneğin binlerce yıl sonra Anadolu'da
M.Ö. 7 binlerde Çatalhöyük Neolitik (Yeni Taş)yerleşmesinde de
görülmüş olmasruzun süren bir geleneğin varlığına işaret eonek
tedir. Yine Çatalhöyük mezarlannın, evlerin içinde (incramural)
o turcluklan sekilerin alana bir hasır içine sarılı olarak gömülmesi;
geleneklerin ne denli uzun sürdüğünü göstermektecl.ir. Uzunca bir süre, mekan içi gömülerdeki (incramural) ölü-
Campbell 1992: 15; Surnerierde ölümsüzlük otıuıu :ırayan Gılgaıruş bulduğu otu biryılana k.ptınnıştı Bk. Kramer 1990:162,Alster 1980:53-66. nkellerde yeni doğan çocuklanı:ı eski atalannuı ruhu olduğu şeklinde inarulırdı. Eski Mısır ve Hintlilerde Ruh Göçü (Sanskritçede Sams:ıra) ile ilgili inançlar yaygın dı. Hançedioğlu 1975:544-545. Childe 1983:33. MeUaut 1975:101-102.
leri ile birlikte yaşayan insanlar, M.Ö. 5 binlerde Karaman Can
Hasan Kalkolitik (Balo.r T~) yerleşmesinde olduğu gibi ölülerini
oturduklan mekanlarm dışına (extramural) göınmeye başladılar.
İç gömü geleneklerinden, dış görnü geleneklerine geçişin Geç Ne·olitikten, Erken Kalkolitik Çağda olduğu anlaşılıyor5•
M.Ö. 3 binlere gelindiğinde Tunç Çağında ise mekan dışın
da doğrudan toprağa hasrr ve benzeri şeylerle sanlı cesetlerin gö
mülmesinin yaronda etrafının taşla sandık şekliiı.de çevrildiği ya
da küpler içine holıer şeklinde konulduğu görülür. 1nsarun anne
karrundaki şekli olan bu pozisyonda, dizler kanna ve baş öne doğ
ru çekilmiş tir. Cesetlerin bu pozisyonda gömülme şekli Paleolitik
Çağdan itibaren görulrnektedir. Ce.Setlerin bu şekilde konulması
nın, ölen kişileri yerıiden bir doğuşa hazırlama şekli olduğu kabul
edilmektedir.
Mezar geleneklerirıin, açık alanlara konulmasının yaygın
laşuğı, Tunç Çağlannda ise cesedin yımcı hayvanlardan ve me
zarlara sunulan araç gereçlerin ve süs eşyalannın çalınmasından
endişe edilerek daha korunaklı mezar gelenekleri oluşmaya başla
rnışnr. Bu nedenle mezar tiplerinde de çeşitlilik artrruşor. Nitekim
Anadolu'da bu döneme ait, l) Toprak mezar, 2) Kaya oyuğu ve
kaya aralığı mez:arlan, 3) Küp mezar, 4) Sandık mezar ve 5) Oda 1
mezar tipler görülmeye başlanmıştır6.
Tarihi Çağlarda Ölüm: Özellikle Tunç Çağında maderıin yaygın bir şekilde kulla
mlmaya başlamasıyla maden kaynaklanna yakın yörelerdeki bu
kaynaklan ele geçiren yerel güçler ortaya çıkmaya başlar. Yine bu
dönemde Nil, Fırat, Dicle ve İndus gibi nehir boylannda ziraat
hayatının gelişmesi bölgesel krallıklan ortaya çıkarrnışor. Kent
toplumlanrun ortaya çıknğı bu dönemde saray ve tapınak mima
risinin yanında arutsal mezarlar da ortaya çıkmışor. Anadolu'da
Alacahöyük Kral Mezarlan, Mezopotamya'da Ur Kral Mezarlan
ile çağdaş Mısır firavunlanna ait piramitler dikkati çekı.neye başlar;.
Mezar tiplerinde değişkenliklerle birlikte özellikle Mezopo
tarrıya ve Mısır'da yazının ortaya çıkışı ile birlikte ölümle ilgili
inançlarm da kendine özgü şekiller kazandığı görülmektedir. Ör-
Mellurt 1975:124. Özgüç 1948:3. Chüde 1983:66·96.
PROF. OR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAGANI
269
TAR.İHÇiLiGE ABANMIŞ
BİRÖMÜR
270
neğin MeZopotamya'da Sümerliler ve Akadlann ölüm ve ölürn
süzlükle ilgip. düşünceleri ruh göçü benzeri gölgeler alemi şek
linde iken, MıSırlılarda bu dünyanın bir uzannsı şeklinde tela~
edilmektedir.
Greklerin hades'i ve ihranilerin Şeol'ine Sumerler öncel~ri
dağ anlamına gelen "kur" adını vermişlerdi. Kur yeryüzü ile en
eski deniz arasındaki boşluktur ve oraya ölülerin gölgesi gider.
Oraya özel bir sandalemın kullanQ.ığı sandal ile "insan yu tan" bir
nehrin geçilmesi gerekirdi. Bu nehir Grekçede styx, ka~~çı da
clıamıı idi8• Ölülerin gölgeleri çok özel günlerde yeryüzüne çıka
nlmakta idi9 .
Bu yüzden de Mısırlılar bu dünyada yaşadıklan şekilde be
denleıinin öbür dünyada da dirileceğini düşünerek cesederini
mumyalama yoluna gittiler. Bu mumyalann bozulma~ası için
özellikle tann olarak gördükleri firavunlan için bü)Tük. taŞlarla
örülmüş pirarnider oluşturdular. Pirarnider bir bakıma öbür dün
yadaki firavunlarm saraylan olarak düşünülerek, firavunlarm ce
sederirıin yanına ihtiyaç olabilecek eşyalar konulmuştur10•
Güneyin su boyu yerleşik uygarlıklannda yazının kullaruldı
ğı bu dönemde kuzeyin dağlık Kafkasya, Amanoslar ve Trakya'da
görüldüğü gibi mezar üzerine konmuş iri taŞlardan o~uşan dolmeıı
tipi mezarlar dikkati çekmektedir11• Bu bölgenin de kuzeyinde
yer alan Orta Avrupa'dan Mançurya'ya kadaruzanan Avrasya'nın
bozkır sahasında ise mezarlar üzerine yığına toprak kimi yer de
çakılla oluşturuhnuş tepelerden oluşan "lnırgaıı" kültürü öne çık
mışnr.
'" ll
Avrasya'nın Batısı; Tarihön cesi Mezar
Kurgan Kültürünün M.Ö. Geç Neolitik (Eneolitik) bir kültür
Bu yüzden Grekl~r sandalaya geçiş ücreti ödemek için ölülerin ağzına metal bir par.ı koyuyorlardı.
Kruııer 1990:135. Childe 1983:97; Lissner2006:52-55 Orta ve Batı Anadolu'da bu türden mezarlar!~ karş~aşılmamasına rağmen 2010 y~ı Konya Karapınar'da bir örnek tespit ettik (B k. Resim 1 ). Bu mezar türünün M.Ö. ın. bin ~ı yani Erken Tunç Çağına ait olduğunu ve Karapınar Alitepesi yerleşimi ile bağlanbsı olduğunu düşünüyoruz. Zira bu dönemde burada yerleşim mevcuttur; Bu dönem dolmenlerin dev;ınu olarak gördüğümü-ı bir dotmen tipine Kuzey Kafk.uya'da karşılaştık. Bir oda tanında yap~ıp, dairevi bir kapısı olan ve çivi şeklinde bir kap3ğı olan dolmen ~rlerini Karaçay Özerk bölgesinde gö"!!üştük. Bu türden buluntulan Karaçay Şeher Üniversitesi rektörü de göstermişti dönüş yolumuzda Maikop Müzesi'ne ugradık, saği= olan daimenierin müzede yeni sergilenmeye çalışılelığına şahit olduk, henü:z. ziy=tçiye açık olm3yan bu dolmeni bie gösteren m üze arkologlanna teşekkür ederi:z.. Biıe verilen bilgiye göre bu dolmeruer Kuzey Kafk:ısya Orta Tunç Ça~, yani M.Ö. ll. bin yılına aittirler (Resim 2).
olan Samarra (M.Ö.5500-4800) kültürü ile ortaya çıknğı, daha
_ sonra bauda Ukrayna'daki Donets ve Dinyeper çevresindeki Sred
ni Stog (M.Ö.3500-3300) ve onun güneyinde ve Karadeniz'in kuzey kıyılannda Çukur Mezar (Pit Grave) kültürü olarak bilinen
Yamna Kültürünü (M.Ö.2700-2500) etkilemiştir.
Erken Yamna Kültürü döneminde, Kuzey Kafkasya'da Ma
ikop Kültürleri görülür. Erken ~unç Çağında, Maikop Kültürü
nün Doğu Karadeniz sahil şeridini.etkilemiştir. Bu dönemde daha
baoda Dinyester, Tuna arasında Usatovo, Moldova'da Horodiş
tea-Gorodisk, Aşağı Tuna Havzasında Cemovada IIliii kültürleri
. görülür. Atın evcilleştirildiği bu kültürleri başta M.Gibutas ol
mak üzere bir takım arkeolog Proto-lndo-Avrupa halklarm kö
keni görme eğilimindedirler 12• Ancak M.Tarhan, Orta Volgadan
Tuna'ya kadar götürülen ve Hint Avrupalılann kök arayışına alet
edilmek istenen bu görüşün aksine Neolitik dönem kurganlanrun
gerçek sahasırun Orta Asya ve Türkistan olduğunu öne sürmüş
tür13. Orta asya Bozkır koşullannda ortaya çıkan bu kültür zaman
la üzerinde durduğumuz Karadeniz'in kuzeyindeki han bölgesini
de etkilemiştir.
M.Ö. III. bin yıl başlannda Karadeniz'in Kuzeyi ile Orta Asya
arasında yakın ilişkiler görülmektedir. Ural-Altay'daki Afanesyo
va kültürü bu çağın temsilcisi durumundadır. Bozkır yaşayışırun
bütün özellikleri bu kültürde kendini gösterir.
M.Ö. ll: bin yıl başlannda Kuzey Karadeniz'in bakır çağ kül
türleri sona ererken bölgeden büYük Hint Avrupai göçler yaşarur. Hititler Anadolu'ya gelmiştir. Daha doğuda Andrenova Kültürü
Altaylarda gelişir.
M.Ö. XIIT. yüzyılda Kimmerler Orta Asya'dan hareketle Ku
zey Karadeniz bozkırlanna gelmişlerdir. Doğuda Andranova kül
türünün gelişmesi bu kültürü bauya inniştir. Andranova kültürü
aynı zamanda Kimmer kültürünün temsilcisi olan Srubna kültürü
ile bağlantılıdır. Bu dönemde Katakomb Mezar ve Kuban Mezar
lan kültürleri ortaya çıkmışur. Bu mezarlar bozkırlarda görülen
alçak mezar geleneğine benzerlik gösteririerken bazılan taş san-
ll
"
The "Kurgon Culture; Indo-European Origins, and the Domestication of the Horse: A Reconsideration (and Comments and Replies] Author(s): David W. Anthony, Peter Bogucki, Eugen Comşa, Marija Gimbutas, Borisla'' Jovanovic, ). P. Mallory, Sarunas Milisaukas Source: Current Anthropology, VoL 27, ~o. 4 {Aug. • OCL, 1986), pp. 291·313 Published by: The University of Chicago Press on behalf ofWenner·Gren Foundation for Antlıropological Research Stable URL: http://www.jstor.org/stable/2743045 Accessed: 28/07/2010 03:22 Tarhan 1979:355·370.
PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAGANI
271
TARiHÇiLiG E AD.Al\TMIŞ
BİRÖMÜR
ın
dık şekliİıdedir. Buradaki bulunrular, keramik olarak baodan et
kilenmiş gpf{inrnekle birlikte silah olarak baoyı etkilemişlerdir. · Kuban Mezar kültürleri ile bağlanolı olan arkeolajik b~lun
tular Bozkır göçebe-çoban kültürleri ile yerleşik ziraat kültürü
nün. arasında bir yaşam tarzını yansıtrnaktadırlar.
M.Ö.XIII- M.Ö.VIII. yıllar arası Kimmerler Kafkasya, Kırım
ve Dinyeper Havzalarına yayılmışlardır.
Kimmer ve Erken İskit külpirleri arasında kesin bir ayırım
yoktur. Kimmer bölgesi kurgan geleneğinde İskit göçle_ri ile bir
gelişme gösterir. Bozlar yaşanesının karakteristik bir yansıması
olan kurgan kültürlerinin arkeo~ojik materyali silahlar, araçlar ve
gereçler yanında at ve araba unsurlan görülür. Kurganlarda atçı
lıkla ilgili araba ve koşuro parçalan bozkır yaşanesının bir parçası
olarak dikkati çeker'f.
Avrasya'nın Doğusu; Tarihöncesi Mezar:
Banda bu kültürler görülürken Orta Asya'nın doğusunda ise
Abakan Bölgesi'nde Afanesyova Kültürü(M.Ö.3000- M.Ö.l700),
Okunev Kültürü; M.Ö.2. bin yıl başlarında Minus çevresinde, Bu
kültürü, Tanri Dağlan, Balkaş Gölü ve Yayık Nehri çevresinde
ise Andranova (M.Ö.l700-M.Ö.l200), Yenisey lrmağı çevresin
de Karasuk Kültürleri (M.Ö.l300-M.Ö.800), Abakan, Minusinsk
bölgelerinde Tagar ve Taşok Kültürleri (M.Ö.700-M.Ö.l00)
kültürleri görülüyordu. Orta Asya'nın baesında Türkistan'da ise
Anav Kültürü (M.Ö.4000-1000), Mavereünnehr Havzası'nda zi
raatçı bir kültür olan Margiana Kültürü (M.Ö.2200-M.Ö.l700) görülmektedir' s.
Kuşkusuz Orta Asya'daki mezar ve balbal külıürlerini iyi an
layabilmek için bu kültürlerin mezar geleneklerine kısaca bir göz
atmak gerekir:
Neolitik sonunda Bakırtaş Çağı denilebilecek Eneolitik dö
nem; insanların taş alet ve eşya yapımının yanında, madenden
de eşyalar yapmaya başladığı bir _maden çağına geçiş kültürüdür.
Daha çok Minusinsk havzasında görülen bu kültürdeki metal iş
çiliğinde henüz metal ergitmesi ve dökümü henüz bilinmiyordu
ve bölgenin bakır cevherlerinden dövme tekniğinde aletler ve eş
yalar yapolar. Bazı mezarlarda dövme telatiği ile yapılmış eşyalar
bulundu.
,. Tarlun 1979-358·364. u Bahar 2009:407-409,425-427.
Afanesyova Gora'daki bir kadın mezarmda kadının kolunda,
demir halkalarla çevrelenmiş bir deri bilezik bulunmuştur. Afa
nesyova hallo. halaNeolitik çağ özellikli keramikler kullanmakta
idi ve en büyük başanlan at ve inek gibi hayvanlan evcilleştir
meleri olmuş ve belki de ziraata başlamışlardı. Dinlerinde güneş
kültünün önemi vardı ve mezarlannda aşı b~yası kullanılmıştı, bu
belki de ölünün karuru temsil ediyordu.
Doğu Avrupa'run Çukur Mezar kültürünü temsil eden Cro
Magnon insanlan ile etnik ilişkilerinin olduğu düşünülmektedir.
Nitekim çukur mezar kültürleri Urallar, Orta Asya ve Karadeniz
çevresi bozkırlan ve Kelteminar, Zerafşan lımağı kıyılanndaki
Zamanlıahin Kültürü ve Uralların "Şigir kültürleri ile ilişkisi gö
rülmektedir.
M. ö. ll. Bin yılın başlarında geniş bir alana yayılmış olan Afa
nesyova kültürünü Okunev kültürü izlemiştir. Minus civannda
görülen Mongolid yeni bir halkın ortaya çıkardığı bu kültürde,
gömü törenleri değişmiştir. Taşların çember oluşturacak şekilde
dizildiği Afanesyova kültüıünün yerini, taşlarm dikdörtgen şekil
de dizildiği mezarlar almıştır. Öl~,..bu alanlar içinde kayrak taşlar
dan oluşturulan tabutlar içine gömülmüştür. Bunlar da afanesyo
vo halkı gibi sürü yetiştirici çoban bir kültürdü. Taş aletlerin ya
nında maden eşyalar da kullanılmıştı, ilk kez bu kültürde dökme
balardan saplı balta Güney Sibirya'da görüldü.
Bıi"kültürde anıtsal steller Karasu k kültüründeki s teliere ben
zerlik gösterir. Steller üzerinde yan insan yan hayvan şekilli mask
kabartmalan görülür. Bu rnasklar, çoğu örnekte, üzerlerine boğa
ya da geyik boynuzu eklenmiş, boğa başı ve yılanlan andınrlar.
Mezar taşlannda, ışınlann yayıldığı baş süslemeleri, dal vermiş
güneş ya da evren bezemeleri ve çemberler içinde kimi zaman
ışıklar ve haçlar görülmektedir. Bazen bu şekiller mezarlarm yapı
mında kullanılan kayrak taşlar üzerinde de görülebilir16•
Bu türden kayrak taşların birinde, ellerinde birer mızrak
tutan, başında hale bulunan bir varlığın kazınmış olduğu görül
müştür. Yüzlerin gerçekçi bir heykelcilikle yapılıruş gibi birbirine
simetrik üç gözü ve yüzü bölen bir şeritle olan soyut temsiller de
dikkati çekmektedir. Genellikle yüzlerdeki ağızın ya yapılmamış
ya da oldukça büyük şekilde yapılmış örnekleri vardır. Örnek
lerden ikisinde tepede koçbaşı heyketleri bulunmaktadır. Kadın
Gumilev, bu kültürü Hunlar'ı oluşturan etnos lwışınuru sağlayan halldan baglar. Bk. 2000:ıoo.
PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMACANI
273
TARİHÇiLiCE ADA.ı.'JMIŞ
BİRÖMÜR
304
Resim: 17
Resim: 18