modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax:...

8
www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI: 533 1 - 7 MART 2010 Fakültelerde bayrak değişimi Karikatür ödüllerinde tören gecesi Temiz hava projesi Türkiye’ye model oluyor Yoksullar medyayı nasıl kullanıyor? Uzaktan öğretimde 28 yıllık başarı Üniversitemizin 2020 yılına kadarki hedef- lerini ortaya koymak ve stratejisini belirlemek amacıyla bir arama konferansı düzenledi. Afyon’da gerçekleştirilen ve üç gün süren konferansa üniversitemizin eğitim birimlerin- den 90 öğretim elemanı katıldı. 3. SAYFADA Anadolu Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü’nün bir alt grubu olan Doğada Iz üyeleri, Afrika’nın en yüksek yeri olan 5895 metre yüksekliğindeki Kili- manjaro Dağı’na tırmandı. 5. SAYFADA Ç‹ZG‹M‹ZAH/Atila Özer Anadolu Üniversitesi Karikatür Sana- tını Araştırma ve Uygulama Merkezi, Tu- rizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergi- si’nin düzenlediği “1. Uluslararası Tu- rizm Karikatürleri Yarışması”nın ödül törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğ- rul Günay da katıldı. 6. SAYFADA Anadolu Üniversitesi’nin iki buçuk yıl- dan bu yana yürüttüğü “İskenderun ve Eskişehir’de Temiz Hava İçin El Ele - MATRA Projesi” diğer illere de örnek ol- maya başladı. Çevre ve Orman Bakanlığı ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden gelen istek üzerine iki kurumun yetkilile- rine yönelik olarak bir tanıtım toplantısı düzenlendi. 4. SAYFADA İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İkti- sat Fakültesi ve Mühendislik Mimarlık Fa- kültesi’nin yeni dekanları görevlerine başladı. İİBF ve İktisat Fakültesi’nde devir teslim törenleri düzenlendi. 4. SAYFADA Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek hayata geçirdiği uzaktan öğretim sistemi 28 yılı geride bı- raktı. Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi ve bir buçuk milyona yaklaşan uzaktan eğitim öğrencisiyle Türkiye’nin ve dünyanın en gözde üniversiteleri ara- sında gösteriliyor. 5. SAYFADA 2020 yılı için hazırlanıyoruz... Dağcılarımız Kilimanjaro’ya tırmandı Üniversitemizin yeni başlattığı uygulama ile Türkiye’nin her yerinden AÖF bürolarına bu telefon numarasından ulaşılabilecek. !F2 İstanbul Film Festivali, dijital teknoloji kullanılarak 15 kentte aynı anda gerçekleştirildi. Festi- val için seçilen 15 kent arasında yer alan Eskişehir’deki göste- rimler Sinema Anado- lu’da yapıldı. 6’DA Film festivaline ev sahipliği yaptık Türkiye Üniversite Sporları Fede- rasyonu tarafından düzenlenen 2009-2010 sezonu spor müsabaka- ları başladı. Anadolu Üniversi- tesi bu yıl müsabakalara 20 branşta, bayanlarda ve er- keklerde toplam 36 takım ile katılıyor. 22-25 Aralık günlerinde Selçuk Üniversitesi’nde yapı- lan Salon Futbolu 2.Lig Konya grubunda erkekler 2’nci sırayı alır- ken, bayanlar ise 5’inciliği elde etti. Anadolu Üniversitesi Bilek Güreşi Takımı, Çankırı Karatekin Üniversi- tesi’nin ev sahipliğinde yapılacak bilek güreşi müsabakalarına iddialı gidiyor. Takımımız, 30 üni- versitenin mücadele edeceği karşılaşma- larda başarılı dereceler almayı hedefliyor. Mart ayında ise Atı- cılık, Badminton, Bi- lardo, Briç, Futbol, Hentbol, Satranç ve Tenis takımları yarış- malarda mücadele edecek. Diğer müsabakalar ise Mayıs ayına kadar sürecek. Üniversitemiz bu yıl bazı yarış- malara da ev sahipliği yapacak. Bunlardan Briç Türkiye Şampiyo- nası, 1-3 Mart günlerinde 18 üniver- siteden 30 takımın katılımı ile gerçekleştirilecek. Futbol 1.Lig Eskişehir Grup Birin- ciliği ise 28 Mart-2 Nisan günlerinde yapılacak ve dört üniversite katıla- cak. Futbol Süper Lig (Koçfest aktivi- teli) karşılaşmaları ise 9-14 Mayıs günlerinde 8 üniversitenin katılı- mıyla gerçekleştirilecek. ‘Verilerle Türkiye’yi Anlamak’ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bö- lümü’nün düzenlediği “Türkiye’yi Veri- lerle Anlamak: 2005-2007-2009 Bulguları” adlı konferansa konuşmacı olarak katılan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Halil Nalçaoğlu, toplumsal araştırmaların insanlara dair gerçekleri değil, insanların gerçekler hakkındaki düşüncelerini anlamamızı sağladığını söyledi. 3. SAYFADA Üniversitelerarası spor karşılaşmaları başladı “Yoksulların Günlük Yaşamında Medya” konulu TÜBİTAK projesinde elde edilen sonuçları, projenin yürü- tücüsü Yard. Doç. Dr. Hakan Ergül, araştırmacılar Doç. Dr. İncilay Can- göz ve Yard. Doç. Dr. Emre Gökalp ile konuştuk. 7. SAYFADA 444 10 26 Doç. Dr. Halil Nalçaoğlu Film festivaline ev sahipliği yaptık Xiaou Guo’nun She, A Chinese (O Bir Çinli) adlı filmi de festivalde gösterilen yapımlar arasındaydı. Dağcılarımız Kilimanjaro’ya tırmandı 2020 yılı için hazırlanıyoruz...

Transcript of modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax:...

Page 1: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

www.ahaber . anado lu .edu . t r ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI : 533 1 - 7 MART 2010

Fakültelerdebayrak değişimi

Karikatürödüllerindetören gecesi

Temiz havaprojesiTürkiye’yemodel oluyor

Yoksullarmedyayı nasılkullanıyor?

Uzaktanöğretimde 28yıllık başarı

� Üniversitemizin2020yılınakadarki hedef-leriniortayakoymakvestratejisinibelirlemekamacıyla bir arama konferansı düzenledi.

� Afyon’da gerçekleştirilen ve üç gün sürenkonferansa üniversitemizin eğitim birimlerin-den90öğretimelemanıkatıldı. 3.SAYFADA

� Anadolu Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü’nünbir alt grubu olan Doğada Iz üyeleri, Afrika’nın en

yüksek yeri olan 5895 metre yüksekliğindeki Kili-manjaro Dağı’na tırmandı. 5. SAYFADA

Ç‹ZG‹M‹ZAH/Atila Özer

� Anadolu Üniversitesi Karikatür Sana-tını Araştırma ve Uygulama Merkezi, Tu-rizm Yazarları ve Gazetecileri DerneğiAnatolia: Turizm Araştırmaları Dergi-si’nin düzenlediği “1. Uluslararası Tu-rizm Karikatürleri Yarışması”nın ödültörenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğ-rul Günay da katıldı. 6. SAYFADA

� Anadolu Üniversitesi’nin iki buçuk yıl-dan bu yana yürüttüğü “İskenderun veEskişehir’de Temiz Hava İçin El Ele -MATRA Projesi” diğer illere de örnek ol-maya başladı. Çevre ve Orman Bakanlığıve Konya Büyükşehir Belediyesi’ndengelen istek üzerine iki kurumun yetkilile-rine yönelik olarak bir tanıtım toplantısıdüzenlendi. 4. SAYFADA

� İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İkti-sat Fakültesi ve Mühendislik Mimarlık Fa-kültesi’nin yeni dekanları görevlerinebaşladı. İİBF ve İktisat Fakültesi’nde devirteslim törenleri düzenlendi. 4. SAYFADA

� Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye’debir ilki gerçekleştirerek hayata geçirdiğiuzaktan öğretim sistemi 28 yılı geride bı-raktı. Anadolu Üniversitesi, AçıköğretimFakültesi ve bir buçuk milyona yaklaşanuzaktan eğitim öğrencisiyle Türkiye’ninve dünyanın en gözde üniversiteleri ara-sında gösteriliyor. 5. SAYFADA

2020 yılı içinhazırlanıyoruz...

Dağcılarımız Kilimanjaro’ya tırmandı

Üniversitemizin yenibaşlattığı uygulama ile

Türkiye’nin her yerindenAÖF bürolarına bu telefon

numarasından ulaşılabilecek.

� !F2 İstanbul FilmFestivali, dijitalteknoloji kullanılarak15 kentte aynı andagerçekleştirildi. Festi-val için seçilen 15kent arasında yer alanEskişehir’deki göste-rimler Sinema Anado-lu’da yapıldı. 6’DA

Film festivaline ev sahipliği yaptık

� Türkiye Üniversite Sporları Fede-rasyonu tarafından düzenlenen2009-2010 sezonu spor müsabaka-ları başladı. Anadolu Üniversi-tesi bu yıl müsabakalara 20branşta, bayanlarda ve er-keklerde toplam 36 takımile katılıyor.

22-25 Aralık günlerindeSelçuk Üniversitesi’nde yapı-lan Salon Futbolu 2.Lig Konyagrubunda erkekler 2’nci sırayı alır-ken, bayanlar ise 5’inciliği elde etti.

Anadolu Üniversitesi Bilek Güreşi

Takımı, Çankırı Karatekin Üniversi-tesi’nin ev sahipliğinde yapılacakbilek güreşi müsabakalarına iddialı

gidiyor. Takımımız, 30 üni-versitenin mücadeleedeceği karşılaşma-larda başarılı dereceleralmayı hedefliyor.

Mart ayında ise Atı-cılık, Badminton, Bi-

lardo, Briç, Futbol, Hentbol,Satranç ve Tenis takımları yarış-malarda mücadele edecek. Diğermüsabakalar ise Mayıs ayına

kadar sürecek.Üniversitemiz bu yıl bazı yarış-

malara da ev sahipliği yapacak.Bunlardan Briç Türkiye Şampiyo-nası, 1-3 Mart günlerinde 18 üniver-siteden 30 takımın katılımı ilegerçekleştirilecek.

Futbol 1.Lig Eskişehir Grup Birin-ciliği ise 28 Mart-2 Nisan günlerindeyapılacak ve dört üniversite katıla-cak. Futbol Süper Lig (Koçfest aktivi-teli) karşılaşmaları ise 9-14 Mayısgünlerinde 8 üniversitenin katılı-mıyla gerçekleştirilecek.

‘VerilerleTürkiye’yiAnlamak’� Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bö-lümü’nün düzenlediği “Türkiye’yi Veri-lerle Anlamak: 2005-2007-2009Bulguları” adlı konferansa konuşmacıolarak katılan İstanbul Bilgi Üniversitesiöğretim üyesi Doç. Dr. Halil Nalçaoğlu,toplumsal araştırmaların insanlara dairgerçekleri değil, insanların gerçeklerhakkındaki düşüncelerini anlamamızısağladığını söyledi. 3. SAYFADA

Üniversitelerarası spor karşılaşmaları başladı

� “Yoksulların Günlük YaşamındaMedya” konulu TÜBİTAK projesindeelde edilen sonuçları, projenin yürü-tücüsü Yard. Doç. Dr. Hakan Ergül,araştırmacılar Doç. Dr. İncilay Can-göz ve Yard. Doç. Dr. Emre Gökalp ilekonuştuk. 7. SAYFADA

444 10 26

Doç. Dr.Halil Nalçaoğlu

Film festivaline ev sahipliği yaptık

Xiaou Guo’nun She, A Chinese (O Bir Çinli) adlıfilmi de festivalde gösterilen yapımlar arasındaydı.

Dağcılarımız Kilimanjaro’ya tırmandı

2020 yılı içinhazırlanıyoruz...

Page 2: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40e-mail: [email protected]

Haber Merkezi: (222) 33505 80 - 24 96 - 24 97ISSN 1302-0005 Yayın Türü: Yerel süreli yayın

Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde5000 adet basılmıştır.

Yıl: 11 Sayı: 533Bas›m tarihi: 1 Mart 2010

ANADOLU HABER

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Davut AYDINGenel Yayın Yönetmeni

Rektör Danışmanı: Prof. Dr. Halil İbrahim GÜRCANSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Doç. Dr. Erkan YÜKSEL

Yayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım Koordinatörü: Burcu ÜÇOK

Pazartesi günleri yayımlanır

A K A D E M İ K Ç A L I Ş M A L A REditör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Onur KÜÇÜKYILMAZ2

Öğretim Görevlisi Selma KaraYard. Doç. Dr. Ali Emre Sarılgan

� Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokuluöğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ali Emre Sarılgan, “Re-gional Air Transportation Benefits for Turkish Tou-rism (Bölgesel Havayolu İşletmelerinin TürkTurizmine Katkısı)” başlıklı bildirisini, 13–15 Kasım2009 tarihlerinde Tayland’ın başkenti Bangkok’tagerçekleştirilen 10. Uluslararası Dünya Kültürel Tu-rizm Konferansı’nda sundu. Bölgesel havayolu ta-şımacılığının Türk turizmine katkısı olduğunu ifadeeden Yard. Doç. Dr. Ali Emre Sarılgan, “Bölgesel ha-vayolu taşımacılığı, 20 – 100 koltuk arası değişenkoltuk sayısına sahip uçaklarla yapılan bir taşıma-cılık türü. Amerika’da, Avrupa’da ve dünyanın bir-çok yerinde sıklıkla kullanılan bir ulaşım şekli, fakatTürkiye’de bölgesel havayolu taşımacılığı henüzyok. Bunun çeşitli nedenleri var. Ekonomik ve tek-nik birçok nedeni var. Birincisi bu uçaklar maliyetliuçaklar olduğundan özel havayolu işletmeleri buuçakları kullanmak istemiyorlar. Fakat bölgesel ha-vayolu taşımacılığı hem turizm açısından hem deo bölgelere havayolu hizmetinin sunumu açısın-dan sayısız fırsatlar sunuyor.” diye konuştu. Bölge-sel havayolu taşımacılığının turizmin çok önemlibir parçası olduğunu dile getiren Sarılgan, ülkemizeve diğer pek çok ülkeye turizmin havayolu taşıma-cılığı ile gerçekleştiğini ifade ederek sözlerine şöyledevam etti: “Havayolu taşımacılığı hem ekonomikhem de hızlı ve en güvenli ulaşım yoludur. ÖrneğinAvrupa’dan veya Rusya’dan üç saatte Antalya’yagelen bir turisti karayolu taşımacılığı ile Antal-ya’dan Çanakkale’ye on saatte götüremezsiniz.Fakat bölgesel havayolu taşımacılığı olsa, hem obölgelerin kalkınmasını hızlandırır hem bölgesel ge-lişmişlik farkını en aza indirir hem de turizmden

kişi başına elde edilen gelirin artmasını sağlar. Dün-yanın en büyük hizmet sektörü olan turizmin Tür-kiye ekonomisindeki yeri önemlidir. Türkiye’ye2008 yılında yaklaşık yirmi beş milyona yakın tu-rist gelmiş ve bu turistlerden yirmi iki milyar dolargelir elde edilmiştir. Bu gelir oldukça önemli birgelir. Ekonomik krizin yoğun olduğu ve bizim gibigelişmekte olan ülkeler için turizm bulunmaz birfırsat. Çünkü turistler sayesinde normalde ihraçedemeyeceğiniz ürünleri de ihraç etmiş oluyorsu-nuz.” Amerika’da 68 bölgesel havayolu işletmesi-nin 2579 uçakla hizmet verdiğini söyleyenSarılgan, Avrupa’da ise yaklaşık 1100 uçak ile hiz-met verdiklerini belirterek, sözlerini şu şekilde sür-dürdü: “Türkiye’de henüz ana yolcu taşıyan hatlardışında bir havayolu taşımacılığı yok. Bu nedenlede turizmden elde ettiğimiz gelir kişi başına 700 –800 dolarda kalıyor. Hâlbuki bölgesel havayolu ta-şımacılığına bir şekilde başlanabilse, Türkiye’dezaten bununla ilgili pek çok çalışma yapılıyor. Ör-neğin turistlerin yaklaşık %32’si Antalya’dan geli-yor. Karayollarında ölüm oranları çok fazla, trenyolu taşımacılığında çok fazla değil. Bunun dı-şında da sadece havayolu taşımacılığı kalıyor. Bellibir havayolu taşımacılığı var. Fakat sorun şu kiözellikle turizm merkezlerinden bir ulaşım yok.Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Türkiye TurizmStratejisi 2023” adlı raporunda da belirttiği gibi,Türk turizminin geliştirilmesi için bölgesel hava-yolu taşımacılığı geliştirilmelidir. Türkiye’ninbüyük coğrafyasına dağılmış olan çeşitli turizmdestinasyonları arasındaki ulaşımı en hızlı ve em-niyetli sağlayacak olan taşıma modu bölgesel ha-vayolu taşımacılığıdır.”

Bölgesel havayolutaşımacılığı geliştirilmelidir

� Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Ya-bancı Diller Eğitimi Bölümü Öğretim GörevlisiSelma Kara, “Öğrenme Stilleri ve Öğretme Stil-leri: Yabancı Dil Sınıfında Bir Durum Çalışması”başlıklı bildiriyi, 22-25 Haziran 2009 tarihleriarasında Amerika Birleşik Devletleri’nin Bos-ton kentinde düzenlenen, “Uluslararası Aka-demik Disiplinler Konferansı”nda sundu.

Kara, çalışmasında öğretme ve öğrenme stil-leri arasında bir fark olduğunda öğrencide mo-tivasyon kaybına ve düş kırıklığına yol açtığı vebaşarısızlıkla sonuçlandığı hipotezini araştır-mayı amaçladı. Araştırma, İngiliz Dili EğitimiAnabilim dalında öğrenim gören 100 ikincisınıf öğrencisi ve 12 öğretim üyesi ile yapıldı.Öğrencilere “Öğrenmede Yeni Buluşlar Mer-kezi” adlı bir birim tarafından öğrenme stille-rini bulmak amacıyla hazırlanan “KişiselÖğrenme Stilleri Anketi” uygulandığını söyle-yen Selma Kara, “Herkesin kendine göre bir öğ-renme stili var ve aynı şekilde öğretmenlerinde kendilerine göre bir öğretme stilleri var.Bunlar birbiri ile örtüşmediğinde öğrencilerinbaşarısızlığı ve memnuniyetsizliği ile sonuçla-nıyor. Burada ders veren öğretim üyeleri içinöğrencilerin öğrenme stillerini belirlemeninönemini vurgulamaya çalıştım. Bu çalışma de-ğişik düzeylerde de yapılabilir. Bizim fakülte-mizde öğretme ve öğrenme stillerininörtüştüğünü bulduk ama acaba başka bölüm-lerde ve başka seviyelerdeki öğrenciler için dedurum böyle midir, bunu da ayrıca ölçmemizgerekiyor.

Öğrenme stillerini bulmak amacı ile düzen-

lenen anketin sonucunda öğretmenlerin öğ-retme ve öğrencilerin de öğrenme stilleri belir-lendi ve iki grubun stilleri karşılaştırıldı.Sonuçlara göre, öğretmenler öğretirken görselve işitsel stillere hitap eden yöntemler kullanı-yor. Bu da İngiliz Dili Eğitimi Anabilim dalındaöğretme ve öğrenme stillerinin örtüştüğünügösteriyor. Böyle bir örtüşmenin olmaması du-rumunda öğrenciler de mutsuz ve umutsuzhissediyorlar.” diye konuştu.

Çalışmanın sonunda öğretmenlere dönembaşında öğrencilerinin öğrenme stillerini belir-lemeleri ve dönem içinde öğrenme stillerineuygun sunumlar yapmaları ve aktiviteler ha-zırlamalarının önerildiğini ifade eden SelmaKara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Görsel yön-temle öğrenen öğrenciler için sınıfta yazılı not-lar dağıtmaları, video izlettirmeleri, öğrencilerinot almaya teşvik etmeleri, önemli bilgileritahtaya yazmaları önerilmektedir. İşitsel öğ-renen öğrenciler için sınıf ya da grup tartış-ması yaptırmaları, öğrencileriyle bireyselgörüşme teknikleri kullanmaları, sözel açıkla-malar yapmaları önerilmektedir. Sınıfları-mızda farklı stillere sahip öğrencilerbulunabilir.Öğretmenlerinbütünteknikleri tekbir derste uygulamaları ve her bir stile tek biraktivite ile hitap etmeleri elbette mümkün de-ğildir.Budurumdafarklıöğretmestillerinin far-kında olmaları, öğrencilerinin stillerinibilmeleri ve aynı bilgiyi mümkün olduğuncafarklı stillere hitap ederek, örneğin birbirini ta-mamlayan iki ayrı modda sunmaları öneril-mektedir.”

Öğretme ve öğrenmestilleri örtüşmeli

AnadoluHaber

� Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fa-kültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Murat Vural,“The Paradox Of Trust: Can Mass Media Re-solve The Issue? (Güven Paradoksu: Kitle İleti-şim Araçları Bu Sorunu Çözebilir mi)” başlıklıçalışmasını 21-24 Temmuz 2009 tarihlerindeMeksika’nın Meksico City Kenti’nde düzenle-nen İnsan Hakları İletişim Konferansı’ndasundu. Çalışmayla insanların medyaya karşıartan güven sorununu incelediğini ifade edenVural, “Medyanın her gün insanlara aktar-dığı on binlerce bilginin olduğunu, bu bilgi-ler içerisinde zaten medyada var olan

güvensizliği kitle iletişim araçları çözebilirmi, yoksa bu güvensizliği daha da arttırır

mı, bu sorularına yanıt arayan bir bildiri

hazırladım.” dedi. Çalışmasında üç ekrandanbahsettiğini dile getiren Vural, “Günlük ya-şamda bütün insanlar üç ekrana kitlenmiş va-ziyette, üç ekrandan akan bilgiyle hayatlarınıyaşıyorlar, bu bilgiler sadece haber niteliği ta-şıyan bilgi değil hayatımızın her alanındakikonuları kapsamaktadır. Tele-vizyon ekranı,bilgisayar ekranı ve telefon ekranı bu neden-lerle bu ekranlardan akan binlerce bilgi in-sanlarda bilgi bombardımanına nedenolmakta ve güven çelişkisini de ortaya çıkar-maktadır. Çünkü bu bilgilerin ne kadar güve-nilir olup olmadığı tartışılmaktadır.” dedi.Kitle iletişim araçlarının güven çelişkisini or-taya çıkardığını belirten Vural son olarak kül-türlere göre artan, çeşitlenen ve değişen

güven bunalımının medya ile nasıl değişece-ğini de çalışmanın kapsamı içerisinde ele al-dığını ifade etti.

Prof. Dr. Ali Murat Vural

Üç ekrandan yansıyan güvensizlik

Page 3: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

H A B E RAnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU

Tasarım: Burcu ÜÇOK 3

Anadolu 2020’ye hazırlanıyor

H A B E RAnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU

Tasarım: Burcu ÜÇOK 3

� Anadolu Üniversitesi’nin geleceğeyönelikprojelerini tartışmak,yöngörü-sünü şekillendirerek stratejilerini yeni-den ele almak amacıyla bir aramakonferansı düzenlendi.

Anadolu Üniversitesi Arama Konfe-ransı, 19-21 Şubat tarihleri arasında,Rektör, rektör yardımcıları ve danış-manları, yönetim kurulu ve senatoüyeleriyle, merkezmüdürlerinin katı-lımıyla Afyon’dagerçekleştirildi.Arama konferan-sına katılan 90 öğ-retim üyesi, üçgünlük çalışmada,Anadolu Üniversi-tesi’ninbugününüdeğerlendirerekgeleceğine yönelikyapılacak çalışma-ları tartıştılar.

Yaratıcı Üniversite

Dünyayı, Türkiye’yi ve eğitimi değiş-tirecek akımların “beyinfırtınası” yön-temiyletartışılmasıylabaşlayanaramakonferansında, Anadolu Üniversitesi-nin güçlü ve zayıf yanları değerlendiri-lerek, “Gelecek Tasarımı 2020”başlığıylavizyon,misyon,anahedeflerve yeni atılım ivmeleri görüşüldü.

Konferans toplantılarında üniversi-tenin vizyonu; eğitim ve araştırma, ak-reditasyon, çağdaş ilkeler ve işbirlikleriolarak dünya üniversiteleri arasındayer alma, yaşam boyu öğrenme, hercoğrafyada uzaktan öğretim olanağısunma, eğitim verdiği alanlarda yeni-likçi, öncü, girişimci ve yaratıcı bir üni-versite olma olarak belirlendi.

Üniversitenin misyonu; sürdürüle-bilirveçözümüretenbirüniversiteola-

rakeğitimvearaştırmayıöğrenciveöğ-retim elemanı olarak ortak akıl ve si-nerji içerisindeelealma,bölgesel-ulusalve uluslararası sorunlara çözümüretme konularında görev yüklenil-mesi gerekliliği şeklinde ortaya ko-nuldu.

Arama konferansında 2020’ye yö-nelikanahedeflerininözgünveverimliaraştırmalaryapma,evrenseldüzeydeakademisyen yetiştirme, tüm prog-ramlarıyla akredite olmuş bölümlerleçıktıodaklıöğrenmesürecioluşturma,ulusal ve uluslar arası kuruluşlarla iş-birlikleri, yaşam boyu öğrenme hede-fini sürekli arttırma, ilklerin yaşamageçirildiği üniversite olmayı sürdür-mek, eğitimde marka olarak toplumodaklı bir süreç uygulamak olarak be-lirlendi.

Arama konferanslarının kapanı-

şında konuşma yapan Rektör Prof. Dr.Davut Aydın, “Göreve geldiğimizdeüniversitemizde yeni ufuklar açmakiçinaramakonferanslarıyapılmasınıngerekliolduğunugörerekhemençalış-malarabaşladıkveilktoplantımızıböy-lece gerçekleştirdik. Bundan sonraarama konferanslarına fakülteler ola-rak devam edeceğiz. Bunlardan ilkiniAçıköğretim Fakültesi’yle, sonrakiniFenFakültesive İİBF ilegenişteceğizvebir sinerji yaratacağız” diye konuştu.

Amacımız Lider Olmak

Rektör Aydın, yönetim olarak üni-versite düzeyinde liderlik yapmaamaçlarında olduklarını, bunun içinfakültelerimizin de kendi alanlarındaliderolmasıgerektiğindenbahsederek,stratejiksüreci, insankaynağınıveope-rasyonel süreçlerin iyi yönetilmesiyleAnadolu Üniversitesi’nin hedeflerineçok daha kolay ulaşacağını söyledi.

Prof.Dr.Aydın, stratejilerinsürdürü-lebilirliği konusunda da hesap verile-bilirliğinyanındahesapsorulabilirliğinönemli olduğunu, akademik ve idariinsankaynaklarının iyiyönetilmesige-rektiğini vurguladı.

Ayçin GELİR

� ÖğrenciKulüpleriKoordinatörlüğüta-rafından düzenlenen Genel Kulüp Top-lantısı 22 Şubat Pazartesi günügerçekleştirildi. Salon 2009’da yapılantoplantıya,AnadoluÜniversitesirektörüProf. Dr. Davut Aydın, rektör yardımcı-ları Prof. Dr. Hasan Mandal, Prof. Dr. H.Nüvit Oktay, Prof. Dr. Meryem AkoğlanKozak ve Prof. Dr. Naci Gündoğan’ınyanısıraöğrencikulüpleridanışmanlarıve üyeleri katıldı.

Toplantıda konuşan Öğrenci Kulüp-leri sorumlusu Öğr. Gör. Dr. GökhanTuran, 2008-2009 döneminde öğrencikulüpleri aktiviteleri ve üye sayılarıyla il-

gili bilgi verdi. Turan, etkinlik sayılarınagöre sırasıyla Havacılık Kulübü, KariyerKulübüveDoğaSporlarıKulübü’nünenfazla etkinlik yapan kulüpler olduğunusöyledi.

Kişisel İlişkileri Geliştiriyor

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın da öğ-rencikulüplerininbir iletişimmerkeziol-duğunu belirterek, kulüpler sayesindekişisel ilişkileringeliştiğinikaydetti.Birki-şinin başarılı olabilmesi için insanlarlailişkisinin iyi olması gerektiğine dikkatçeken Prof. Dr. Aydın, öğrenci kulüpleri-nin ilişkilerin geliştiği ve özgüvenin ka-zanıldığı yerler olduğunu ifade ederek,

kulüpleri öğrencileri yaşama hazırla-madaçokönemlibirmerkezolarakgör-düklerini söyledi. Öğrenci kulüplerininsivil toplum kuruluşlarının altyapısınıoluşturduğuna dikkat çeken Aydın, siviltoplumun da demokrasinin vazgeçil-mez unsuru olduğunu ve sivil toplumkültürünün oluşması açısından öğrencikulüplerinin önemli bir işlevi yerine ge-tirdiğini ifade etti.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. HasanMandal ise öğrencilerin, öğrenci olma-nınverdiği sorumluluklarınyanındage-leceği de planlamaları gerektiğini vekulüplerde yapılan çalışmaların çokönemli olduğunu kaydetti. Mandal, öğ-

renci kulüplerinde yapılan etkinliklerin,işaramasürecindediplomanınyanındagösterilebilecek önemli bir referans ol-duğunu söyledi.

Nicelik Yerine Nitelik

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Gün-doğan da, Anadolu Üniversitesi öğrencikulüplerinin çok başarılı etkinlikleri ol-duğunu ve üniversitenin kulüplere ge-rekli lojistik desteği vermeye her zamanhazırolduğunukaydetti.Gündoğan,öğ-rencikulüplerininetkinliksayısınıarttır-mak yerine mümkün olduğuncanitelikli etkinlikler yürütmeleri gerekti-ğini sözlerine ekledi.

‘Kulüpler yaşamahazırlanmada önemli’

Duygu KEÇELİ

� Mühendislik Mimarlık FakültesiKimya Mühendisliği Bölümü ve KimyaTeknolojileri Kulübü’nün 23 Şubatgünü düzenlediği “Organik ElektronikteSon Gelişmeler” konulu seminere YıldızTeknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakül-tesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr.Serap Güneş konuşmacı olarak katıldı.

Serap Güneş, “Yenilenebilir enerjikaynağı olarak güneşi ele aldığımızda,Türkiye çok büyük bir güneş enerjisi po-tansiyeline sahip. Daha az potansiyelesahip Avrupa ülkelerinde kullanımıdaha yaygın ve bunun nedeni de yük-sek maliyet.” dedi.

Güneşin temiz, bol ve bedava olmasınedeniyle önemli olduğunu vurgulayanDoç. Dr. Serap Güneş, güneş pilleriningüneş enerjisinden elektrik elde etmeyeyarayan aygıtlar olduğunu ve aydınlat-mada, telekomünikasyonda, evlerde ra-hatlıkla kullanılabileceğini söyledi.

Güneş enerjisinin kurulumunda kul-lanılan modüllerin yurt dışından geldi-ğini ve maliyetli olduğunu kaydedenGüneş, “Türkiye’de bu yüzden bu sis-tem yaygın değil. Bu konuda çalışmalaryapan şirketler, modülleri almak yerinegüneş pillerini yurt dışından alıyor veburada birleştiriyor.Böylelikle maliyetneredeyse yarı ya-rıya düşüyor. Bubile çok büyükbir gelişme.”diye ko-nuştu.

‘Güneş temizve bedava birenerji kaynağı’

Hande ÇEVİK

� Uluslararası İlişkiler Birimi’nin dü-zenlediği 2009-2010 Akademik YılıBahar Dönemi LLP/Erasmus Öğrenci-leri, Öğretim Elemanı, Personel Deği-şimi ve Staj Hareketliliği BilgilendirmeToplantısı, 18 Şubat günü Kongre Mer-kezi Salon Anadolu’da gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmasınıyapan Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, de-ğişim projelerine uluslararası ilişkileringeliştirilmesi bağlamında önem verildi-ğini ve çok önemli bir mesafe alındığınıbelirterek Erasmus koordinatörlerineteşekkür etti.

Uluslararası İlişkiler Birimi Koordina-törü Öğr. Gör. Zekiye Doğan da “Eras-mus değişim programları konusundaüniversitemiz şu an en önde gelen üni-versiteler arasında. Hatta övünerek söy-leyebilirim ki; Avrupa’nın en öndegelen üniversiteleri arasında.” dedi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. HasanMandal ise “Uluslararası İlişkiler Biri-mi’ne sadece değişim programları ola-rak değil bir bütün olarak bakıyoruz.Eğitim ve gençlik programlarının ko-ordine edildiği bir birim olarak düşü-nüldüğünde, insan kaynağınaihtiyacımız var. Uluslararası İlişkilerBirimi’nin yaşam boyu öğrenme kap-samındaki tüm süreçleri bir diğer ifa-deyle Bologna süreciyle ilgili bilgileripaylaşırken, Türkiye’deki 16 uzman-dan birisi olmam, gelişmelerden ilkelden haberdar olmamızı sağlayacak.Bu durum öğrencimize farkındalık ka-zandırması açısından önemli birboyut.” diye konuştu.

Türkiye’nin 46 Bologna ülkesi içeri-sinde olmasının önemini vurgulayanMandal, “ECTS” kredi sistemiyle deAnadolu Üniversitesi’nin diğer üniversi-telere model olarak gösterildiğini sözle-rine ekledi.

‘VerilerleTürkiye’yiAnlamak’

‘Erasmusprogramındaçok önemlimesafe aldık’

Gökhan YILMAZ

� Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölü-mü’nün düzenlediği “Türkiye’yi Veri-lerle Anlamak: 2005-2007-2009Bulguları” adlı konferansa konuşmacıolarak katılan İstanbul Bilgi Üniversi-tesi öğretim üyesi Doç. Dr. Halil Nalça-oğlu, toplumsal araştırmalarıninsanlara dair gerçekleri değil, insan-ların gerçekler hakkındaki düşüncele-rini anlamamızı sağladığını söyledi.

Konferans, 23 Şubat günü Salon2009’da gerçekleştirildi. Türkiye’ninen büyük araştırma şirketlerinden biriolan Ipsos KMG’nin yaptığı araştırma-lara dayanan ve Türkiye’de siyaset,ekonomi, medya ve internet, demo-kratik açılım ve alışveriş gibi çeşitli ko-nuların ele alındığı konferansaöğrenciler büyük ilgi gösterdi.

Doç. Dr. Nalçaoğlu, 14-85 yaş grubuarasında yapılan araştırmada demo-kratik açılımı gençlerin daha çok des-teklediğini, yaş ilerledikçe demokratikaçılıma desteğin düştüğünü kaydetti.

I Ayrıntılar için...http://e-gazete.anadolu.edu.tr Doç. Dr. Serap Güneş

Page 4: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

Kerem KOSOVA

� Anadolu Üniversitesi’nin iki buçukyıldanbuyanayürüttüğü“İskenderunve Eskişehir’de Temiz Hava İçin El Ele- MATRA Projesi” diğer illere de örnekolmaya başladı. Çevre ve Orman Ba-kanlığıveKonyaBüyükşehirBelediye-si’nden gelen istek üzerine ikikurumun yetkililerine yönelik olarakbir tanıtımtoplantısıdüzenlendi. Top-lantıda proje kapsamında elde edilendeneyimler konuklarla paylaşıldı.

Proje hakkında bir sunum yapanprojenin Türkiye Sorumlusu Prof. Dr.Tuncay Döğeroğlu, toplantının Çevreve Orman Bakanlığı’ndan gelen isteküzerine gerçekleştirildiğini söyledi.Prof. Dr. Döğeroğlu, bu çapta bir proje-nin Türkiye’de ilk olduğunu ifade etti.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nitemsilen toplantıya katılan Konya Be-lediyesi Çevre Kontrol Şube MüdürüHasanBasriGüneş iseKonya’nınhavakirliliği sorununu çözmek için yeni birprojeye başladıklarını belirtti. Güneş,“Bu projede henüz başlangıç aşama-sındayız. Eskişehir bu konuda bir tec-rübe edinmiş durumda. Anadolu

Üniversitesi’ninbuprojedeönderliket-tiğiniveciddiçalışmalarınınolduğunubiliyoruz.Birbilgipaylaşımıyapılması,fikir alışverişinde bulunulması, bura-

daki değerli hocalarımızın fikirlerin-den yararlanmak noktasında bugünburada oldukça verimli bir toplantıgerçekleştirdik.” dedi.

H A B E REditör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Aziz Arda ATASEVEN4

ANAD

OLU

HABE

R’DEN

Arama konferansı…Ortak akıl yaratma…

Aramakonferansı,birkurumdagele-ceğeyönelikyadabirürün/hizmetebağlıolarakortakakılyaratmayıhedef-leyengenişkatılımlıbirplanlamasüreciolarakifadeedilmektedir.

Aramakonferansındakatılımcılar,be-lirlenenveişbirliğinedayananbirmetotçerçevesindekurumunmevcutduru-munutartışarakenidealgeleceğiortayaçıkaracakyaratıcıstratejilertasarlarlar.

Aramakonferansındakiasılamaçolanortakakılvegörüşyaratma;katı-lımcılarınortaksorunlarıbularakbun-laraçözümüretmeleri,dahaiyiyeulaşmakvesürekligelişmekiçinyapıl-masıgerekenleribelirlemekveortakhe-defleriortayakoymayayönelikolmaktadır.

Aramakonferansları,geneldenözeledoğruolup,beyinfırtınaları, tartışmaveyorumolarakyürütülmektedir.

AnadoluÜniversitesi’nde,gelecekyıl-lardakiplanlarınıbelirlemekvegele-ceğeyönvermekamaçlarıylabiraramakonferansıyapıldı.

Üçgünve5oturumhalinde,yaklaşık20saatsürenbirprogramlagerçekleşti-rilenkonferansta,öncelikleDünya,Tür-kiyeveEğitimalanlarınayönelikdüşüncelertoplanaraktartışıldı.

Ortayaçıkanfikirler,oluşturulan10gruptatartışılarakenönemlidörtkonubelirlenerekgenişkatılımlıoturumdatartışıldı.

AnadoluÜniversitesi2020adıylager-çekleştirilenikioturumda,üniversitemi-zinvizyon,misyon,temeldeğerlerveanaatılımivmeleri,10çalışmagrubundabelirlenerekgeneloturumdatartışılarakortakbirgörüşnoktasınaulaşıldı.

Aramakonferansınınüçüncügünün-deki2oturumda,AnadoluÜniversitesiolarakgeleceğinplanlanmasıçalışmala-rındabulunularakAnadoluÜniversitesi-nin2020yılındanasılbiryerdeolacağınailişkinyöngörülermasayaya-tırılarakgeneltartışmayaaçıldı.

Toplantılar,üniversitemizakademikbirimleriyöneticileri ileilgiliöğretimüye-lerininkatılımıylagerçekleşti.

Toplantılarda,90öğretimüyesi, ilgilidairebaşkanları,öğrencitemsilcisi,görüşvedüşüncelerini,neleryapılmasıgerektiğiniözgürbirşekildedilegetire-rektartışarakbirvizyonoluşturdular.

ToplantısonundaRektörProf.Dr.DavutAydın,aramakonferansınınfa-kültebazındadayapılmasıhususundagörüşsordu.BugörüşeilkyanıtAçıköğ-retimFakültesi’ndengeldi…

Aramakonferanslarınınfakülteola-rakbirincisininAçıköğretimFakültesi ileyapılarakörgün-açıkyükseköğretiminingeleceğininelealınarakyenivizyonveortakakılyaratılmasıhususundakararavarıldı.

* * *23Şubat1998…Anadolu Haber’in birinci sayısını,

soğuk karlı bir kış gününde yayımla-mıştık…

Aradan12yılgeçtiveAnadoluHaberilkgünküheyecanlayayımlanmayadevamediyor.

AnadoluHaber,üniversitemizin“ilk-ler”olarakyöngöstericiolduğukonular-danbirtanesi.AnadoluHaber’iörnekalanbirçoküniversitegazetesideya-yımlanmayabaşladı.

Bunugörmekbizlereayrıbirmutlu-lukveriyor.

Gazetenin kurucusu olarak 12sene önce duyduğumuz mutluluğuyeniden yaşamak bizler için ayrı birsevinç kaynağı…

* * *Başkasındanüstünolmamızönemli

değildir.Asılönemliolanşey,dünküha-limizdenüstünolmamızdır.

(HintAtasözü)

Prof. Dr. Halil �brahim Gürcan

‘Liderkendindenöncekindenfarklı olmalı’

Üniversitemensuplarıiçin tenisturnuvası

Duygu KEÇELİ

� Anadolu Üniversitesi Kişisel GelişimBirimi, kamu kurum ve kuruluşlarınayönelik seminerlere devam ediyor. Bukapsamda İletişim Bilimleri Fakültesiöğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Eroğlu,17 Şubat günü Eskişehir Emniyet Mü-dürlüğü personeline “Etkili LiderOlma” konulu bir seminer verdi.

Doç. Dr. Eroğlu, iş yaşantısında sis-temin insanlara belli sorumluluklarve kurallar yüklediğini belirterek, her-kesin iyi olduğu bir alan bulundu-ğunu ve yaratıcılığın bu konuda etkiliolduğunu söyledi. Yaş ilerledikçe algı-nın değiştiğine ve insan için zamanındaha hızlı akıp gittiğine dikkat çekenEroğlu, bu yüzden hayatı anlamlı ya-şamanın çok önemli olduğunu vur-guladı.

Farklı meslek gruplarından insan-lara seminer verdiğini dile getirenEroğlu, hangi meslekten olursa olsuninsanların hangi mesleğin en iyi ol-duğu kaygısı taşıdığını ifade etti. Bir li-derin kendinden öncekinden farklıolması gerektiğini kaydeden Doç. Dr.Eroğlu, “Kime nasıl davranırsanız, kar-şınızdaki kişi de size aynı şekilde dav-ranır.” dedi.

İnsanın sahip olduğu değerlerin ha-yatı algılama biçimini etkilediğini be-lirten Eroğlu, bir liderin sadece kendiçıkarları için hareket etmemesi gerek-tiğini söyledi. Doç. Dr. Eroğlu, “Hayatıdoğru, anlamlı ve kaliteli yaşamak içingelecek hayali, hayat amacı ve değer-ler olmalı. Bunun için de bireyin kişi-liğe, yaratıcılığa, olumlu düşüncegücüne ve mücadele gücüne sahip ol-ması gerekir.” diye konuştu.

� Türkiye Üniversite Sporları Federas-yonutarafındanbuyıl ilkdefa2-4Nisan2010 tarihleri arasında Üniversiteler-arası Senior Tenis Turnuvası yapılacak.Turnuva 30+, 40+ ve 50+ yaş kategori-lerindeyapılacakveöğretimüyeleri,öğ-retimgörevlileri, universitegörevlileri ileuniversite adına görev yapan personelturnuvaya başvurabilecek.

İlgilenen öğretim elemanlarımızhttp://www.univspor.org.tr/ websayfasındaki açıklamaları inceleye-rek, katılım formunu 15 Mart gü-nüne kadar federasyonun (312)310 16 83 nolu faksına gönderme-leri gerekiyor.

Projemiz model oluyor

Burcu DURMUŞOĞLU

� İktisadive İdariBilimlerFakültesi, İk-tisatFakültesiveMühendislikMimarlıkFakültesi’ndeyenidekanlargörevlerinebaşladı.

İktisadiveİdariBilimlerFakültesi’ndeProf. Dr. Güneş Zeytinoğlu’nun görevsüresinin sona ermesiyle boşalan de-kanlıkkoltuğunaoturanProf.Dr.RecaiDönmez, 23 Şubat günü düzenlenentörenle görevi devraldı. Fakülte dekan-lık odasında gerçekleştirilen devir tes-lim törenine Rektör Prof. Dr. DavutAydın da katıldı.

Prof. Dr. Recai Dönmez, görev süre-since ellerinden gelen çabayı göstere-rek çalışacaklarını belirterek, “Biremanet bilinciyle görevi teslim alıyo-rum ve elimden geleni yapacağım.”dedi.Prof.Dr.GüneşZeytinoğluiseyeni

dekanProf.Dr.RecaiDönmez’ebaşarı-lardiledi.Görevinibüyükbirkeyiflesür-dürdüğünübelirtenZeytinoğlugeçmişdönemdefakülteyeemekverenisimle-rin yanı sıra görev süresince kendisineeşlik eden kişilere de teşekkür etti.

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın da İkti-sadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin geliş-mesinde katkıda bulunanlara teşekkürederek,yenigörevininRecaiDönmez’ebaşarılı ve hayırlı olmasını diledi.

İktisat Fakültesi’nde Yeni Dönem

Anadolu Üniversitesi İktisat Fakül-tesi’nin yeni dekanı Prof. Dr. RıdvanKarluk da görevine törenle başladı.Prof. Dr. Ahmet Özmen’den görevidevralan Prof. Dr. Karluk için 22Şubat Pazartesi günü, devir teslim tö-reni yapıldı.

TöreneRektörProf.Dr.DavutAydınveGenelSekreterÇetinKayadakatıldı.Prof. Dr. Davut Aydın eski dekan Prof.Dr. Ahmet Özmen’e çalışmalarındandolayı teşekkür ederken, yeni dekanProf. Dr. Rıdvan Karluk’a yeni göre-vinde başarılar diledi.

Bu görevle birlikte Anadolu Üniver-sitesi’nin daha iyi yerlere gelmesindekatkıdabulunacağı içinmutlulukduy-duğunuifadeedenProf.Dr.Karluk, “İk-tisat Fakültesi’nin daha işlevli bir halegelmesi için, sayın rektörümüzle bir-likte gayret içinde bulunacağız, uma-rım başarılı oluruz.” dedi.

Döğeroğlu Görevine Başladı

Mühendislik Mimarlık Fakülte-si’nin yeni dekanı Prof. Dr. TuncayDöğeroğlu da görevine başladı.

Fakültelerde bayrak değişimi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Fakültesi

� Eskişehir Vergi Dairesi Başkanı Fethi Aygün veberaberindeki heyet, Vergi Haftası dolayısıyla

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın'ı ziyaret etti. Heyet,Prof. Dr. Aydın’a yeni görevinde başarılar diledi.

Vergi Dairesi Başkanı’ndan ziyaret

Doç. Dr.Erhan Eroğlu İki yılı aşkın bir süredir

yürütülen proje hakkındabilgi almak için Çevre veOrman Bakanlığı ileKonya Büyükşehir Bele-diyesi istekte bulundu.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Fakültesi

Vergi Dairesi Başkanı’ndan ziyaret

Page 5: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

H A B E R Editör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLUTasarım: Burcu ÜÇOK 5AnadoluHaber

BİLİM ve TEKNOLOJİSezin IŞIK

Funda ÇELEN

� Açıköğretim Sistemi GenişletilmişKoordinasyon Toplantısı 1 Şubat günüRektörlük Senato Salonu’nda gerçek-leştirildi. Toplantıya Rektör Prof. Dr.Davut Aydın, rektör yardımcıları, genelsekreter, ilgili daire başkanları, Açık-öğretim sistemiyle öğretim yapan fa-kültelerin dekanları, ilgili merkez vebirim yöneticileri katıldı.

Toplantının başında AçıköğretimFakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın ZiyaÖzgür, Haziran 2009- Şubat 2010 ta-rihleri arasında yaptıkları faaliyetlerhakkında bilgi verdi. Özgür, 2010 yı-

lına ait sürdürdükleri çalışmaları ve2010- 2011 öğretim yılı için planla-nan faaliyetleri ve 3 Şubat 2010 ta-rihinde YÖK’te gerçekleştirilen“Açıköğretim Sisteminin Yeniden Ya-pılandırılması 2010-2013 Dönemi” ileilgili de bilgiler verdi. Prof. Dr. AydınZiya Özgür, gerçekleştirilen Koordi-nasyon Toplantısı’nın amacını, Ana-dolu Üniversitesi uzaktan eğitimsisteminde hizmet veren tüm birim-lerin iş birliği ile birlikte eşgüdümiçersinde çalışmasını sağlamak şek-linde ifade etti. Özgür, AçıköğretimSistemi’nin çok büyük bir sistem ol-

duğunu, faaliyet planlarının bir yıl ön-ceden hazırlanarak uygulanması ge-rektiğinin de altını çizdi.

Toplantıda 2010-2011 öğretim yılınaait kayıt ve kayıt yenileme tarihleri,Açıköğretim ders kitaplarının basım ta-rihlerivederskitaplarınınbürolaragön-derilme tarihleri üzerinde duruldu.

Toplantıda ayrıca, AçıköğretimMerkez Bürosu, Döner Sermaye İş-letme Müdürlüğü, Yapı İşleri DaireBaşkanlığı, Açıköğretim Büroları,Açıköğretim Fakültesi Sekreterliği,Test Araştırma Birimi, TelevizyonYapım Merkezi, Kitap Tasarımı Bi-

rimi, Kitap Yazım –Basım Birimi,Anadolu Üniversitesi Basımevi, Tu-rizm Staj Koordinatörlüğü, AkademikDanışmanlık Koordinatörlüğü, Bilgi-sayar Destekli Eğitim Birimi, Batı Av-rupa ve Azerbaycan ProgramlarıKoordinatörlüğü, e- Sertifika veTürkçe Sertifika Programları, İngilizceÖğretmenliği Lisans Programı Koor-dinatörlüğü, Okul Öncesi Öğretmen-liği Lisans Programı Koordinatörlüğü,Avrupa Birliği Yaşamboyu ÖğrenmeProjeleri, Uzaktan Eğitim Yüksek Li-sans ve Doktora Programları’nın faa-liyetlerine de yer verildi.

‘Açıköğretimçok büyük bir sistem’

Mevlüt DEMİRCİOĞLU

� Anadolu Üniversitesi, 2009-2010eğitim öğretim dönemiyle birlikte 28yılı geride bırakan Açıköğretim Fa-kültesi ve bir buçuk milyona yakla-şan uzaktan eğitim öğrencisiyleTürkiye’nin ve dünyanın gözde üni-versiteleri arasında gösteriliyor.

1982-1983 eğitim öğretim yılında29.445 öğrenciyle uzaktan eğitim ha-yatına başlayan Açıköğretim Fakül-tesi, 28 yıllık süreçte yaptığıyenliliklerle ve yeni bölümleriyle öğ-renci sayısını 1 milyon 124 bin 759’aulaştırdı.

Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Aydın Ziya Özgür, 28 yıllık uzunbir geçmişe bakarak Anadolu Üni-versitesi Uzaktan Eğitim Sistemi’ninbüyük bir zoru başararak bugünleregeldiğini söyledi. 2009-2010 eğitim-öğretim yılıyla birlikte yeni yapı-lanma içine girdiklerini belirten Prof.Dr. Özgür, Türkiye’deki her Açıköğ-retim öğrencisinin ve mezunununkendileri için değerli olduğunu veeğitim konusunda büyük atılımlargerçekleştirdiklerini kaydetti.

Sadece Açıköğretim, İktisat ve İş-letme Fakültesi öğrencileri için sınavyapmadıklarına dikkat çeken Prof.Dr. Özgür sözlerini şöyle sürdürdü:“Güçlü altyapımız ve başarılı öğretimüyelerimiz sayesinde Türkiye’deki

10 farklı kurum içinde yılın belli dö-nemlerinde sınav organizasyonlarıgerçekleştirmekteyiz. Bu sayedeAnadolu Üniversitesi verdiği eğitimleve sınav çalışmalarıyla her yerde birmarka olma özelliğini taşımayadevam ediyor. Diğer yandan fen veeczacılık ağırlıklı açılan yeni bölüm-lerimiz sayesinde öğrencilerimiz la-boratuvar ortamlarında birebirdeney yaparak eğitimlerini pekişti-rebilecekler.”

Yaşamboyu Öğrenme

Açıköğretim Fakültesi, yaşamboyu+ 2010 tarihlerinde ise 3. Uluslar-arası Açık ve Uzaktan Öğrenme Sem-pozyumu’nu düzenleyeceklerini desözlerine ekledi.

1993-1994 öğretim yılında İktisat

ve İşletme Fakültelerinin kurul-ması, fakültelerde 6, AÖF’te 10 yenibölümün açılmasıyla öğrenci sayı-sında büyük artış gözlendi. Diğerbir büyük artış ise 2002-2003 öğre-tim yılında yaşandı. AÖF program-larına sınavsız geçiş hakkınıntanınması, protokole tabi prog-ramların açılması ve ikinci üniver-site uygulamasıyla AnadoluÜniversitesi Uzaktan Eğitim Sis-temi yıldan yıla büyümeye devametti. Son olarak 2008-2009 öğretimyılında ise dikey geçiş yapabilenMYO sayısının büyük miktarda ar-tırılması ve sisteme giriş barajpuanının 160’tan 145’e düşürül-mesiyle Açıköğretim Fakültesi, öğ-renci sayıları itibariyle Türkiye’ninve dünyanın sayılı eğitim kurum-

ları arasına girmeyi başardı.Türkiye’de 81 il ve 5 ilçede 90

akademik danışmanlık merkeziyleöğrencilerine yüzyüze eğitim im-kânı sunan Açıköğretim Fakültesi,1000’den fazla akademik danış-manla 82 üniversitede 12 farklı dersalma imkânı sunuyor.

AÖF büro hizmetlerinin daha hızlıve etkin olabilmesi için çalışmalar yap-tıklarını kaydeden Prof. Dr. Özgür, yur-tiçinde 81 ilde 92 büro, yurtdışında iseKKTC Lefkoşa ve Almanya Köln olmak2 AÖF bürosu ile öğrencilere hizmetverdiklerini belirtti.

Prof. Dr. Özgür, yeni başlattıklarıuygulama ile AÖF bürolarına 444 1026 nolu telefon ile ulaşılabileceğiniifade etti.

Sayılarla Uzaktan Eğitim

2009-2010 eğitim öğretim yılındaİktisat, İşletme, Açıköğretim Fakülte-leri’ne ait 257 çeşit 6.622.361 adet ki-tabın basıldığına işaret eden Prof.Dr. Aydın Ziya Özgür, “Videokonfe-rans sistemiyle 250 civarında öğ-renci aynı anda öğrenim görüyor.2008-2009 verilerine göre 81 ilde 89sınav merkezi, 12 Avrupa şehri veKKTC’de gerçekleştirilen sınavlarda315.325 kişi görev aldı, 118.610salon ve 7.213 bina kullanıldı” diyekonuştu.

Gökhan YILMAZ

� Anadolu Üniversitesi Doğa Spor-ları Kulübü (ANADOSK)’nün bir altgrubu olan Doğada İz üyeleri, Afri-ka’nın en yüksek yeri olan 5895metre yüksekliğindeki KilimanjaroDağı’na tırmandı.

1 Şubat’ta İstanbul’dan hareketeden ekibin, 3 Şubat günü başladığıtırmanış 7 gün sürdü. Rıza Şimşek,Gizem Şentürk, Alper Koçdevran,Emrah Gürol, Ceyhun Yetişkul, Özgür

Özyenice ve Vega İlbay’dan oluşanekibe, yerel rehberin yanı sıra Türkrehber Ercan Kolbakır eşlik etti.

Doğada İz ekibi hakkında bilgiveren ANADOSK üyesi Gizem Şen-türk, “Doğada İz, bir buçuk seneönce bizim ANADOSK’un altında

oluşturduğumuz alt ekip olup doğave çevre sorunlarına karşı oluşturul-muş bir grubun adıdır. Doğada bu-lunduğumuz süre içerisinde doğatahribatınaçoğukeztanıkoluyordukve bir şeyler yapmak için böyle birgrup oluşturduk.” dedi. Şentürk,

iklim değişikliği ve doğa tahribatınadikkat çekme adına bu tırmanışı ger-çekleştirdiklerini söyledi.

Kilimanjaro tırmanışının Türkiyegeneli içinbir ilkolduğunukaydedenANADOSK üyesi Rıza Şimşek ise “Butırmanış ileTürkiye’deöğrenciolarakproje yapıp yurt dışı takım tırmanışı-nın ilkini gerçekleştirmiş bulunuyo-ruz.” dedi. Şimşek, rektörlüğünkendilerine ulaşım ve teknik konu-larda yardımcı olduğunu kaydetti.

Dağcılarımız ‘Afrika’nınÇatısı’nda iz Bıraktı

AÖF Dekanı Prof. dr.Aydın Ziya Özgür:

� Anadolu Üniversitesiuzaktan eğitim sistemibüyük bir zoru başararakbugünlere geldi.2009-2010 eğitim öğretimyılıyla birlikte yeni biryapılanma içine girdik.

75 Bin Bilgisayar SiberSaldırıya Maruz Kaldı

� Bilgisayar güvenlik şirketi NetWit-ness, aralarında Türkiye'nin de bulun-duğu 196 ülkede 75 bin bilgisayarınbüyük ölçekte bir siber saldırıyamaruz kaldığını açıkladı. NetWit-ness'ın raporunda saldırının geçen aytespit edildiği ve özel şirket verileri, e-postalar, kredi kartı işlem verileri, sağ-lık ve teknoloji sanayi şirketleriningiriş kimlik kartlarını hedef aldığı kay-dedildi.

Şekerden Plastik Üretildi

� Bilim adamları, gıda paketleme-sinde kullanılmak üzere şekerdenplastik yaptı. Hızlı büyüyen ağaçlar veçimenlerdeki şekeri, plastik üretmeküzere polimer olarak bilenen büyükbir moleküle dönüştürdüler. Bu yenikeşfin plastik üretimi için petrolünkullanılmasının önüne geçmenin yanısıra insanların şekerden yapılmış am-balaj atıklarını diğer organik çöplerlebirlikte evlerinde yok etmelerineimkan tanıyacağı belirtildi.

E-Atıklar Çığ Gibi Büyüyor

� Televizyon, cep telefonu gibi elek-tronik cihaz atıklarının dünyada heryıl 40 milyon ton arttığı bildirildi. BMÇevre Programı’nın açıklanan rapo-runa göre ABD, "e-atık" olarak nitelen-dirilen telefon, yazıcı, televizyon,bilgisayar ve benzeri elektronik cihazatıklarının en büyük "üreticisi" duru-munda. ABD'de yılda 3 milyon ton e-atık ortaya çıkıyor. Rapora göre, e-atıkmiktarı, özellikle gelişmekte olan ülke-lerde gelecek on yıl içinde çok büyükoranda artacak.

4 mevsim Çiçekli KirazAğaçları

� Japonlar, tüm yıl boyunca açankiraz ağacı yetiştirdi. Buyeni tür kiraz ağacı,baharda çiçeklerintomurcuklanmasıiçin bir soğukhava dönemineihtiyaç duymu-yor. Bunun sonu-cunda da dörtmevsim çiçek açabiliyor.

Uzaktan öğretimde 28 yıllık başarı

‘Açıköğretimçok büyük bir sistem’

Page 6: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

Editör: Selda ALPARSLANTasarım: Onur KÜÇÜKYILMAZ6 K Ü L T Ü R - S A N A T AnadoluHaber

Prof.Dr.OyaTOKGÖZile"DündenBugüneTürkiye'de �letişimÇalışmaları"o KongreMerkeziKırmızıSalon0 14:00�letişimBilimleriFakültesi

11 MMaarrtt / Pazartesi

"2010 Türkiye' de Japon Yılı" etkinlikleri kapsamında konferanso Kongre Merkezi Salon Anadolu 0 12:00 - 17:00Güzel Sanatlar Fakültesi

22 MMaarrtt / Salı

Flüt - Piyano Resitalio Salon 2003 0 20:00Devlet Konservatuvarı

" Split: A Divided America" BelgeselFilm Gösterimi ve Söyleşio Sinema Anadolu 015:00 - 17:00(2 Mart’ta da yapılacaktır.)Amerikan Büyükelçiliği

Pardus Tasarımo Salon 2009 0 13:30 - 15:30Bilgisayar Kulübü

55 MMaarrtt / Cuma

Klasik Müzik Konserio Salon 2003 0 20:00Devlet Konservatuvarı

Türkiye' de Laiklik ve Demokrasi"Konferans"o Salon 2009 0 13:30 - 15:30Bilgisayar Kulübü

66 MMaarrtt / Cumartesi

Denize Dökülenlero Sinema Anadolu 0 19:00 Tiyatro Kulübü

77 MMaarrtt / Pazar

Denize Dökülenlero Sinema Anadolu 0 20:00Tiyatro Kulübü

� Anadolu Üniversitesi Karikatür Sana-tını Araştırma ve Uygulama Merkezi, Tu-rizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği(TUYED) ile Anatolia: Turizm Araştırma-ları Dergisi’nin iş birliğiyle düzenlenen “1.Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarış-ması”nda ödül kazanan sanatçılarınödülleri törenle verildi. Törene Kültür veturizm Bakanı Ertuğrul Günay da katıldı.

50 ülkeden 269 sanatçının 599 kari-katür ile katıldığı yarışmada, seçici kurulTürkiye’den Cemalettin Güzeloğlu’nunkarikatürünü birinci, Ukrayna’dan OlegGoutsol’un karikatürünü ikinci ve Ma-kedonya’danJordan Pop-lli-ev’in karikatürünü deüçüncü ola-rak belirledi.Kurul, Meh-met Zeber,Ömer Çam(Türkiye), LucVernimmen(Belçika), Vladi-mir Kazanevsky(Ukrayna) ve Va-leri Kurtu’nun(Almanya) karika-türlerini de man-siyona layıkgördü.

Yarışmanın se-çici kurulu Prof. Atila Özer (Karikatürcü,Anadolu Üniversitesi Karikatür SanatınıAraştırma ve Uygulama Merkezi Mü-

dürü), KamilYavuz (Karika-türcü),

Rahim Bag-gal Asgari

(Karika-türcü, Teb-

riz Karikatürcüler DerneğiBaşkanı, İran), Ahmet Aykanat (Karika-

türcü, Anadolu Karikatürcüler DerneğiBaşkanı), Athanassios Efthimiadis (Ka-

rikatürcü, Yunanistan), Bülent Çelik (Kari-katürcü, Vatan Gazetesi), Fehmi Köfteoğlu(Turizm gazetecisi, www.turizmgaze-tesi.com), Doç. Dr. Nazmi Kozak (Anatolia:Turizm Araştırmaları Dergisi Editörü, Ana-dolu Üniversitesi) ve Osman Nihat Aydo-ğan (TUYED Genel Sekreteri)’ndan oluştu.

Yarışmanın ödül töreni 11 Şubat’taEMITT (Uluslararası Doğu AkdenizFuarı)’te yapıldı ve ödüller Kültür ve Tu-rizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafın-

dan verildi. Ayrıca Mehmet Zeber’e Anadolu Üni-

versitesi Karikatür Sanatını Araştırma veUygulama Merkezi Müdürü Prof. AtilaÖzer tarafından Anadolu ÜniversitesiEğitim Karikatürleri Müzesi Özel Ödülüde verildi.

Yarışmaya katılan tüm karikatürler dü-zenlenecek sergilerin ardından AnadoluÜniversitesi Eğitim Karikatürleri Mü-zesi’ne bağışlanacak.

Karikatür ödülleri sahiplerini buldu

Festivale ev sahipliği yaptıkHale KARAKAYA

� !F2 İstanbul Film Festivali, bu yıl sınır-ları kaldırarak 15 şehirde aynı anda 5film gösterimi gerçekleştirdi. Festival içinseçilen kentler arasında yer alan Eskişe-hir’de gösterimler Sinema Anadolu’dagerçekleştirildi. 20-21 Şubat günlerindeyapılan gösterimde, Aptallar Çağı, Bawkeve Kış Ülkesi, Kimsenin İran KedilerindenHaberi Yok, O Bir Çinli ve Yeraltı Peygam-beri filmleri yer aldı.

İletişim Bilimleri Fakültesi DekanıProf. Dr. Nejdet Atabek, 5 filmin dijitalteknoloji kullanılarak internet üzerin-den 15 şehirde gösterildiğini söyledi.Atabek, çalışmanın çok başarılı oldu-ğunu ve bu tarz etkinliklerin devamedeceğini kaydetti.

İBF öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ser-han Serter ise gösterimlerin Ayvalık, Eski-şehir, Antakya, Mersin, Van, Muğla,Diyarbakır, Batman, Çanakkale, Samsun,Alanya, Lefkoşa, Gümrü ,Ramallah veTanca’da yapıldığını ifade etti. Serter,filmlerin The Auteurs web sitesi aracılığıile internet üzerinden 15 kentte gösteril-diğini belirtti. Serter, “!F2 Film Festiva-li’nde gösterilen bazı filmler AnadoluÜniversitesi Film Festivali’nde de gösteri-lecek. !F2 Festivali’ndekullanılan tekno-lojiyi AnadoluÜniversitesiFilm Festiva-li’nde de kullan-mayıdüşünüyoruz.”dedi.

Sinema Anadolu’da halk müziği konseri

Havva TOPRAK� Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Türk Halk MüziğiKorosu 19 Şubat akşamı Sinema Anadolu’da bir

konser verdi. Şef Aytaç Karausta yönetimindeki ikibölümden oluşan konserde çeşitli yörelerden tür-küler seslendirdi.

Pekinel kardeşler yetenek avındaGüven AKYAYLA

� Dünyaca ünlü sanatçılarımız piyanovirtüözü Güher-Süher Pekinel kardeşler,Türkiye’nin müzik alanında üstün yete-nekli öğrencilerini keşfetmek için başlat-tıkları projenin Eskişehir ayağındaAnadolu Üniversitesi’ne konuk oldu. 23-24 Şubat günlerinde gerçekleşen yarış-mada Devlet Konservatuvarı’nın piyano,keman, çello ve flüt bölümü öğrencileri,jüri önünde yerli ve yabancı hocalardan

üç yıl boyunca müzik eğitimi almak içinyeteneklerini sergiledi.

Yarışma sonucunda viyolonsel çalanMehmet Gökhan Bağcı, flüt çalan OkanSızanlı ve keman çalan Lale Askerovaseçilen üç öğrenci arasına girdi.

Türkiye’nin “harika çocukları”nıkeşfederek bu genç yeteneklere sağ-lanacak bursla dünya standartlarındaeğitim almalarına olanak tanıyacakve Türkiye’yi “Dünya Müzik Plat-

formu”nda temsil etmelerini sağlaya-cak projenin mimarlarından GüherPekinel, projenin gelişmesine ve yay-gınlaşmasına büyük önem verdikle-rini belirtirken, Süher Pekinel isegeliştirdikleri projenin Türkiye’ninmüzik alanında çok önemli bir yerkaplayacağını söyledi.

I Ayrıntılar için...http://e-gazete.anadolu.edu.tr

Turizm Karikatürleri Yarışması’nın ödül törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da katıldı.

Mehmet Zeber’in karikatürü

Yard. Doç. Dr. Serhat Serter

"Umudumuz Kitaplar 2010"Kitap Toplama Kampanyasıo Öğrenci Merkezi Çağdaş Eğitim Kulübü 0 17:00(30 Mayıs’a kadar sürecek)Çağdaş Eğitim Kulübü

Page 7: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

S Ö Y L E Ş İ Editör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜTTasarım: Aziz Arda ATASEVENAnadoluHaber 7

� Süreç nasıl gelişti? Hangi yöntemleri kullandınız?Araştırma süresince neler yaptınız?

Cangöz: “Yoksulların Günlük Yaşamında Medya:Eskişehir Bağlamında Bir Alan Araştırması” başlıklıproje, İletişim Bilimleri Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr.Hakan Ergül’ün yürütücülüğünde, Sosyoloji Bölü-mü’nden Yard. Doç. Dr. Emre Gökalp ve benim tara-fından gerçekleştirildi. Projenin danışmanı,Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretimüyesi Prof. Dr. Ali Ergur. TÜBİTAK tarafından destek-lenen ve yoksul aile bireylerinin günlük yaşamla-rında medya tüketimine odaklanan projemiz,kullanılan etnografik yöntemler açısından Türkiye’debir ilk olma niteliği taşıyor. Çoklu yöntem kullandık.208 hanede, 546 kişiyle anket yaptık. Yanı sıra 15 ha-nede katılımlı gözlem gerçekleştirdik. Gözlemin son-larına doğru da belirli temalara odaklanarakderinlemesine görüş aldık.

Gökalp:Her yöntemin güçlü olduğu kadar zayıf ol-duğu taraflar da var. Dolayısıyla birden fazla yöntemibir arada kullanarak, olabildiğince her yönteminzayıf olduğu noktayı bir diğer yöntemin güçlü boyu-tuyla destekledik, gidermeye çalıştık.

� Yoksulluğun daha yoğun yaşandığı farklı mahal-leler de var. Çalışmanızda Yıldıztepe ve Gültepe ma-hallelerini seçmenizin nedeni nedir?

Ergül:Yıldıztepe ve Gültepe’yi seçmemizin birdenfazla sebebi var. Bunlardan bir tanesi, kent merke-zine çok yakın. Kentli yoksulluğa bakıyoruz çünkübu çalışmada. İkincisi, çok ciddi bir kültürel, etnik vemezhepsel çeşitlilik sergiliyor bu iki mahalle. Birüçüncüsü de bir biçimde alanımızı sınırlamak zo-rundaydık. Çünkü bu çalışmada Eskişehir’i temsil et-mekten çok, doğrudan doğruya belirli bir habitattayaşayan, belirli bir mikro evrende yaşayan ailelerinyaşantısına bakmamız gerekiyordu. Bu seçim bütünbu kaygılardan kaynaklandı.

� Peki çalıştığınız grubun özelliklerinden söz edermisiniz?

Gökalp: Araştırma örnekleminin bazı önemlisosyo-demografik özelliklerine bakıldığında, örnek-lemin % 57’si kadın, % 43’ü erkek. Annelerin % 77,8’i,erkeklerin ise % 60,3’ü ilkokul ve altında bir eğitimesahip. Araştırma kapsamındaki hanelerin % 40,5’iayda 500 TL’den daha az bir gelire sahip. Hanelerin% 44,1’i aylık 500 ile 1000 TL arasında bir gelire sa-hipken, sadece % 15,4’ü 1000 ile 1500 TL arasındabir aylık gelire sahip. Farklı bir ifadeyle, araştırmakapsamındaki ailelerin % 84,6’sının hane geliri 1000TL’nin altında. Hanelerin kişi sayısı açısından orta-lama büyüklüğünün 4,43 olduğu göz önüne alındı-ğında, hangi ölçütlere ya da yaklaşıma göretanımlanırsa tanımlansın, araştırma örneklemimi-zin tamamının yoksul olduğunu, % 40’nın ise açlık sı-nırında yaşadığını söyleyebiliriz.

� Belirli temalara odaklanarak derinlemesine görüşaldığınızdan söz ettiniz. Bu görüşmeler ve gözlemlersonunda sizin için şaşırtıcı olan, öne çıkan bulgularnelerdi?

Cangöz:Proje süresince, anne, baba ve çocukların

günlük yaşamlarında televizyon, gazete, radyo, ceptelefonu, bilgisayar ve interneti nasıl kullandıklarınıinceledik. Yoksul hanelerde yeni iletişim teknolojile-rine yönelik önemli bir eğilim görülse de televizyon,en çok tüketilen araç olma özelliğini bugün de koru-yor. Bu hanelerde yaşam, uygun bir mutfak, sağlıklıbir soba olmadan da bir şekilde sürerken, televiz-yonsuz bir hayatın tahayyülü bile son derece güç gö-züküyor.

TELEVİZYON, EN ÇOK TÜKETİLEN ARAÇ

Ergül:Araştırmaya katılan yoksul hanelerin % 47’simodem sahibi ve hane üyelerinin % 43’ü internet kul-lanıyor. Bu örneğin, şaşırtıcı bir veriydi bizim için. İn-ternet, bütün aile üyelerinin habere ücretsiz ulaşma,iletişim kurma, iş ve indirim ilanlarını takip etme, filmizleme, müzik dinleme, oyun oynama, bilgi edinmegibi gereksinimlerini düşük bir maliyetle karşılamadayaşamsal bir araç konumunda. Bu nedenle internet,çalışmaya katılan hanelerin yoksul olmalarına “karşın”değil, neredeyse yoksul oldukları “için” edindikleri biriletişim ortamı.

Gökalp:Cep telefonu kullanımında da hayli ilginç so-nuçlara ulaştık. Aile üyeleri toplamında cep telefonusahipliği % 70,1 ve yoksul hanelerdeki ortalama cep te-lefon sayısı 2,68. Bu oran yüksek görünse de mevzucep telefonu olunca yoksulluk aynı zamanda kontör-süzlük olarak da tezahür ediyor. Fakat cep telefonları veevlerdeki “Caller ID” özelliğine sahip telefonlar özel ola-rak kontörsüzlükle genel olarak da yoksullukla müca-delede çok işlevsel bir biçimde kullanılıyor. Bir kereçaldırınca “Camdan bak”, iki kere çaldırınca “Burayagel” vb anlamlara gelecek şekilde ve hiç kontör ücretiödemeden gerçekleşen bu haberleşme biçiminin yok-sullukla baş etmede kayda değer bir strateji olduğuifade edilebilir.

Cangöz: Gazete okuma alışkanlığına gelince, çalış-maya katılan hanelerde kadınların % 58’i hiçbir zamangazete okumadıklarını belirttiler. Erkeklerin ise % 46’sıkahvehane, işyeri gibi kimi kamusal alanlarda ücretödemeden gazete okuyorlar. Bununla birlikte orta-lama TV izleme 4 saat. Televizyonda en çok haberler,ikinci sırada yerli diziler ve üçüncü sırada da yarışmaprogramları izleniyor. Erkekler kaynağını “gerçeklik”tenalan haberler gibi türleri, kadınlar dizi, film gibi kurgu-sal türleri tercih ediyorlar. Kadınların ve genç kızlarınkayda değer bir bölümünün, kendi sınırlı sosyoeko-nomik ve kültürel yaşamlarında sahip olamadıkları“şefkatli baba”yı “karısıyla iletişime açık eş”i, “romantiksevgili”yi veya “tutkulu aşk”ı bir bakıma dizilerin kur-gusal dünyasında yaşadıkları görülüyor. Ama bu bulguerkeklerin gerçeklikten hiçbir zaman kopmadığı anla-mına gelmiyor tabii, onlar da futbol veya tavla gibi re-kabet içeren oyunlarla “gerçeklik”ten uzaklaşıyorlar.

� Yeni iletişim teknolojileri kadınları nasıl etkiliyor?Kadınlar ve kız çocukları bu teknolojileri nasıl kul-lanıyorlar? Bu teknolojiler onlara dünden farklıolarak bir özgürleşme sağlıyor mu?

Cangöz: Şimdi, çalıştığımız haneler yoksul hane-ler zaten. O yoksul bölgelerden çok daha geniş bircoğrafyaya açılabiliyorlar. Hani internete “Siberuzaya açılan pencere” derler ya, sizi bulunduğunuzmekandan çok daha uzağa ve geniş bir coğrafyayagönderebiliyor. Kadınlar ve kız çocukları evlerininiçinden kamusal alana hatta çok daha geniş biralana uzanabiliyorlar. Bir başkası, evin içinde anne-ler mesela, eğitim düzeyi çok düşük ama çocukları-nın yardımıyla internet kullanabiliyor. Kadın elişiyapmaya meraklı, internetten yeni, farklı modellerindirebiliyor veya yaptıklarından hemen bir sergioluşturuyor, bunun fotoğrafını çekiyor ve pazarla-mada kullanıyor. Böyle yaratıcı bir şekilde kullanıl-dığını da gördük. Bir başka boyutu var, bu daönemlidir: Kız çocukları MSN’de erkek arkadaşlarıylayazışabiliyorlar, cep telefonuyla haberleşebiliyorlar.

Ergül: Bu teknolojiler bir özerklik de sağlıyor kaçı-nılmaz olarak. Aynı odadasınız, baba var karşınızda,düne kadar babanın egemenliğinin izin vermediğiiletişim biçimleri, bu teknolojiler yoluyla gerçekleşi-yor, geleneksel sınırlar zorlanabiliyor. Burada baba-nın otoritesinin de sınırlandığına, kısmen sarsıldığınatanık oluyoruz. Bu yönde bir özgürleşme söz konusu.

O anlamda bir kırılma yaratıyor, ataerkil yapıdan dı-şarıya doğru bir açılma olanağı sağlıyor.

� Cinsiyet meselesinin yanı sıra ülke gündemindede yoğun olarak yer alan farklı kimlikler… Kültürel,etnik, mezhepsel kimlik medya kullanımında nekadar etkili?

Cangöz: Yoksul ailelerdeki sosyokültürel farklılık-lara karşın, bu farklılıkların medya tüketimine yan-sıması çok düşük. Yoksul ailelerin büyük bölümü,kendi kültürel, etnik, mezhepsel kimliklerini hedef-leyen kanal ve program içeriklerinden çok, sosyo-ekonomik statü göstergeleri açısından üst gelirgruplarını hedefleyen programları tüketiyor. Bu türprogramlara ilişkin özellikle sol görüşlü ve/veya Aleviailelerde eleştirel bir bakışla yaygın olarak karşılaşılsada, son gözlemde bu eleştirellik kanal ve program ter-cihlerine yansımıyor.

Ergül: Çünkü televizyon bir taraftan da bir sos-yalleşme aracı. Kamusal alana çıkamayan, başkayerlerde sosyalleşemeyen aile için yan komşusunagittiği zaman en çok izlenen diziyi izlemek, bir ko-nuşma, günlük sohbet malzemesi haline geliyor. Birbakıma bu programlar, dizilerin saatlerine göregünler düzenlenip, evlerde birlikte seyrediliyor. Do-layısıyla, popüler televizyon içeriklerine hâkim ola-rak neredeyse yaşamsal. Herkesin takip ettiği diziyisenin de izliyor olman ya da bunun dışına düşme-men. Bir biçimde gündemi yakalamaya çalışıyor-sun kendiliğinden.

Medya Afyon Değil

� Peki, medya görüştüğünüz bu insanlarındüşünceleri üzerinde ne kadar etkiliydi?

Cangöz: Şunu söylemek gerekiyor, düşünüldüğügibi televizyon veya medya kitlelerin afyonu değil.Bunu çok net bir şekilde gördük. Televizyonda poli-tik aktörleri gördüğünde, onların halka dönük ko-nuşmalarını izlediğinde, evin içinde yüksek sesle onatepkisini dile getiriyor. Ama burada sorun şu, bu tep-kisini dile getirebileceği farklı mecralar yok ve bunadönük olarak da örgütlü bir toplum değiliz.

Gökalp:Yoksul bireylerin genel olarak medya, özelolarak televizyon aracılığıyla sürekli inşa edilen “ger-çekliğin” kendi gerçekliklerinden farklı olduğuna dairbir kanaate sahip oldukları söylenebilir. Dolayısıyla,medyanın geniş halk kesimlerini “uyuttuğuna” dairamiyane klişe savın sorgulanması gerekiyor. Araş-tırma süresince evlerde çok farklı konular üzerinesohbetler ya da tartışmalara denk gelinmiş olsa dabunların önemli bir bölümü işsizlik, geçim sıkıntısıve çocukların geleceği üzerine olmuştur.

Ergül:Öte yandan her ne kadar bütün bu ailelerinortak noktası yoksulluk da olsa bu eleştirelliği açıkçadile getirseler de son gözlemde yoksullar, hangi tel-evizyon kanallarını izliyorlar, ne tür programlara ilgiduyuyorlar diye baktığımızda Türkiye’de ana akımmedyayı oluşturan aynı 3-5 televizyon kanalı buradada karşımıza çıkıyor. Evet, yoksullukla, zamla, işsiz-likle ilgili haberlerde direkt olarak hiçbir habere ol-madığı kadar tepki verdiklerini görüyorsunuz. Amaevlerinde uydu anteni olmasına karşın, onlarca, yüz-lerce seçenekleri olmasına karşın son gözlemde tel-evizyon izleme içeriklerinde diğer toplumsal sınıflarlaaralarında ciddi bir farklılık görmüyoruz.

� Bu çalışma literatüre ne kazandırdı? Ergül:Çalışmanın iki önemli ayağı vardı. Bir tanesi,

yoksulluğa medya düzleminden, yoksulluk vemedya arasındaki ilişkiye bakmaktı. Bugüne kadar,Türkiye’de bu düzeyde denenmemiş bir yöntemi dedenemiş olduk. Çünkü yoksulluk sosyolojisi alanındaciddi bir birikim, külliyat var. Ama yoksulluk vemedya ilişkisine nicel çalışmalar dışında bizim bak-tığımız gibi derinlemesine görüşmelerle, katılımlı göz-lemle hani tam adını da koyalım etnografik vurguylabakan çalışma sayısı yok denecek düzeyde. Bu an-lamda çoklu yöntemi, hem nicel hem nitel anlamdadeneyen öncü çalışmalardan biri oldu.

Yoksullar Bilgiye Erişmeli

� Çalışmanın sonucunda elde ettiğiniz bulgulardanyola çıkarak neler öneriyorsunuz?

Cangöz: Bizim şöyle bir önerimiz var: Yoksullaryeni iletişim teknolojilerini kullanma anlamında des-teklenmeli. Bu bağlamda, makro politikaların üretil-mesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunu hükümetlerbizzat yapabilir ama bunun dışında yerel yönetim-ler, sivil toplum kuruluşları yoksullara bu konudadestek verebilirler. Çünkü bilgiye erişemediğinizdeyoksulluğun sınırlılıklarını da kıramıyorsunuz. Amaburada kastettiğim nicel anlamda evlere modem veinternet bağlamak değil. Bilgiye erişim, yaratıcılığı ge-liştirme veya girişimcilik anlamında da destek veril-mesi gerektiğini düşünüyoruz. İşte böylesi birkullanım nasıl olmalı, bunun desteği de verilmeli.

Gökalp:Sosyoloji alanında, 90’ların başında, çok sıkolarak dile getirilen bir kavramdı dijital bölünme, dijitalayrım kavramı. Hakikaten, Türkiye’deki yansımaları dabu bölünmeyi çarpıcı biçimde gösterdi uzun süre.

� Paraya sahip olanlar ve olmayanlar arasın-daki uçurum oldukça derin zaten, değil mi?

Ergül: Bu hep böyleydi. Bunun bugünkü yansı-malarından biri dijital devrim sonrasında yaşanı-yor ama şimdiki ayrım çok kolay kapatılamayacakdüzeyde. Bu araçlara, bu iletişim teknolojilerinesahip değilseniz, hakikaten önümüzdeki jeneras-yonlarda dışarıda kalma, marjinalleştirilme, öteki-leştirilme ihtimaliniz çok daha yüksek. Buradaolumlu olarak bakılabilecek, ciddi bir potansiyel ta-şıyan nokta belki de şu: Sahiden bir eve bu tekno-lojileri sağlayabildiğiniz vakit ve sözgelimi medyaokur-yazarlığı gibi eşzamanlı birtakım politikalarlabu teknolojilerin nasıl kullanılabileceğini öğretip,bir parça o duyarlılığı da kazandırabilirseniz, sa-dece bu katkıyla bile o aradaki uçurumun kapan-masına çok ciddi katkıda bulunabilirsiniz. Dünkütablodan farklı olan bu. Bugün bir tek internet sa-hipliği bile bütün gazetelere ulaşmanızı sağlayabi-liyor çünkü.

Gökalp: Şüphesiz dijital bölünme devam ediyorama düne kıyasla en azından 5 sene öncesine bak-tığımızda yoksul ailelerin muhtemelen yüzde10’unda modem ve internet erişimi varken bugünneredeyse yarı yarıya bir sahiplik söz konusu. Bubir bakıma dijital bölünmenin dünkü kadar keskinolmadığına ve önümüzdeki dönemde mevcut uçu-rumun daha da kapanacağına dair bizi dahaumutlu kılıyor.

Edebiyat FakültesiYard. Doç. Dr. Emre Gökalp

İletişim Bilimleri FakültesiDoç. Dr. İncilay Cangöz

Meltem Türkeri

Kentli yoksullar için televizyonun,gazetenin, cep telefonunun, in-ternetin anlamı ne?

İletişim Bilimleri Fakültesi’nden Yard.Doç Dr. Hakan Ergül ve Doç. Dr. İncilayCangöz ile Edebiyat Fakültesi’ndenYard. Doç. Dr. Emre Gökalp “YoksullarınGünlük Yaşamında Medya” başlıklı TÜ-BİTAK projesinde bu soruların yanıtla-rını yoksulun hanesinde aradılar.Ulaşılan sonuçlar, yoksulun evindemedyanın ne tür işlevler üstlendiğinianlamak açısından son derece çarpıcı...

Yoksulların günlük yaşamında medya

İletişim Bilimleri FakültesiYard. Doç. Dr. Hakan Ergül

Page 8: modeloluyor 2020 yılı için hazırlanıyoruz · 2018-12-26 · Telefon: (222)3350580-1790Fax: (222)3307440 e-mail: haber@anadolu.edu.tr HaberMerkezi: (222)3350580-2496-2497 ISSN1302-0005YayınTürü:

ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİ

� Evlerde ders çalışılamamasıöğrencilerin en çok şikayet et-tikleri konuların başında geli-yor. Sağlıklı ders çalışmaortamı sağlamak gerçektenönemli. Öğretmenlerin velilerleen çok konuştukları konu dersçalışma ortamlarıdır. Öğrenciders çalışırken aileleri çocukla-rıyla ilgilenmelidirler. Ders ça-lışma saatlerinde televizyonkapatılmalıdır. Ders çalışma ortamı öğrencinin dikkatini da-ğıtacak şeylerden arındırılmalıdır. Ortam temiz ve düzenliışık alan bir ortam olmalıdır.

� Hangi koşullar altındaolursa olsun ders çalışmanınöğrencinin isteğiyle olacağınıdüşünüyorum. Burada ortamikincil faktörler arasındadır di-yebilirim. İkincil faktör olan or-tamın öğrenmeyi engelleyiciherhangi bir unsuru içinde bu-lundurmaması gerekir. Bu afişya da duvarın rengi olabilir. Afişöğrencinin dikkatini bir anda da-

ğıtabilir, duvarın rengi ise eğer sıcak tonlarda ise uykusunugetirebilir. Bunun yanı sıra ortam ferah ve geniş olmalıdır.Aydın, geniş ve havalandırılmış bir ortam olması gerekliliğide unutulmaması gereken bir faktördür. Ayrıca öğrencininoturduğu sandalye kesinlikle yastık ve benzeri şeylerledesteklenmemelidir.

Arif Anbar İletişim Bilimleri Fakültesi

� Sağlıklı bir ders çalışma or-tamı bence sessiz, ne çok ka-ranlık ne çok loş ne de çok ışıklıbir ortam olmalıdır. Gerekli ekip-manların yakın olması önemli-dir, böylece kaynak sıkıntısıyaşamamış olurum. Motivasyo-nun temelinin ses olduğunu söy-leyebilirim. Tabii ki ışık daçalışırken uyku halini zorladığıiçin önemli etmenlerden biridir.

Meriç Ceyhun Dülger İ.İ.B.F

� Gerçek bir çalışma ortamısessiz ve gerekli donanımınsağlandığı bir ortamdır. Günü-müz dünyasında internet dola-yısıyla bilgisayar öğrenciler içinmutlak gerekliliktir. Yeterli mik-tarda kaynak kitap bulunmasıda ikincil öneme sahiptir. Oda-nın yeterli aydınlatmaya sahipolması, havalandırılmış olması,kişiye uygun bir çalışma masasıda şarttır. Saydıklarım üniversite öğrencisi için maddi ola-rak zor olsa da mühendisliğin verdiği zorlu çalışma şartlarıiçin kaçınılmazdır.

Tayfun Koçak M.M.F

� Ders çalışma ortamınınsakin ve sessiz olmasından ya-nayım. Konsantrasyon sıkıntısıyaşıyorum, bu yüzden dikka-timi dağıtabilecek şeylerdenuzak durmaya çalışıyorum.Ders çalışmaya başlamadanönce mutlaka çalışma alanımıntemizliğini ve düzenliliğini sağ-larım. Tüm dikkatimi vererekokumam gerektiği durumlarda

cep telefonu ve bilgisayarımı kapalı tutar, sessizliği sağ-lamaya çalışırım. Sayısal derslere çalışmam gerektiği du-rumlarda ise müzik eşliğinde çalışmayı tercih ederim.Müzikle çalışmak daha eğlenceli hale geliyor. Çoğunluklayalnız ders çalışırım, fakat zaman zaman çalışmaya kararlıolma ve disiplinle çalışma koşuluyla arkadaşlarımla da ça-lışıyorum.

Tuba Civan Turizm ve Otel İşletmeciliği Y.O

� İnsanların dikkatlerini topla-yabildikleri ortamlar kişiden ki-şiye fark göstermektedir. Fakatçoğunlukla ders çalışırken ses-siz, iyi havalandırılmış ortamlarıtercih ederiz. Bu yüzden benders çalışırken gayet sessiz birortam olmasına rağmen kütüp-haneyi tercih etmiyorum. Çünküözellikle sınav dönemlerindekibüyük yoğunluktan dolayı kü-

tüphane çok havasız oluyor. Bu beni çok rahatsız ediyor.

Ezgi Karakaya Devlet Konservatuvarı

� Bence iyi bir çalışma orta-mında odada sıcak bir kömürsobası ve açık renkte bir ışık ol-malıdır. Sobanın üzerinde man-dalina kabukları yanmalı çünküo koku insana huzur verir.Sıcak aile ortamını hatırlatır. İn-sanın kendini güvende hissede-ceği bir odası olması işineyansır. Sıcaklık ve koku gibi et-menler sağlıklı bir ders çalışma

ortamının oluşturulması için önemlidir.

Aslı Geylan Güzel Sanatlar Fakültesi

� Anadolu Üniversitesi’ninders çalışma ortamlarının ye-terli kapasitede olduğunu dü-şünüyorum. Kütüphanemizders çalışılabilmesi açısındangayet rahat, sessiz ve materyalaçısından fazlasıyla zengin birkütüphane. Ayrıca kampus içe-risinde internet erişiminin bu-lunması da ayrı bir olanaksağlıyor ders çalışmamız için.Fakat bazen şenliklerde veya şenlikler dışında kampus içe-risinde çok gürültülü müzik olması ders esnasında dikkatdağıtabiliyor. Sonuç olarak şahsi düşüncem ders çalışmakisteyen biri varsa her türlü çalışabileceği ortam kampusiçerisinde mevcut.

Buket Şimşek Fen Fakültesi

� Sınavlara hazırlık konusundarehber gösterilen birçok kişiselgelişim kitabında sağlıklı bir ça-lışma ortamının nasıl olması ge-rektiği sayfalarca anlatılır. Özetlebelirli bir sıcaklığın ve aydınlat-manın olduğu, tamamen sessizbir ortam olması gerekmektedir.Ne var ki bir öğrencinin elindekiimkanlar bazen bu unsurların sağ-lanmasından çok uzaktır. Benceen iyi çalışma ortamı aklın düşünce ve hafıza odalarıdır. Bu mo-tivasyon sağlandıktan sonra aşırı gürültü ve ısıya sahip bir at-mosferin dışında kalan ortamlar iyi bir çalışma ortamısayılabilir. Önemli olan kişinin çalışmaya istekli olmasıdır.

Bahri Baran Koçak Sivil Havacılık Y.O

� Sağlıklı ders çalışma ortamısessiz ve sıcak bir ortam ol-malıdır. Gerekli materyallertam olmalıdır. Kaynak olarakinternetim mutlaka olmalıdır.Grup çalışmalarında ise birbi-rine yardımcı bireyler olmalıdır.Konu hakkında daha bilgili kişi-ler varsa diğer bireyleri bilgi-lendirmesi iyi bir çalışma ortamısağlayabilir.

Talip Demir BESYO

� Bence sağlıklı ders çalışmanınolmazsa olmaz unsuru çevreselkoşullardan ziyade kafa rahatlığı-dır. Çevresel veya bedensel ko-şulların optimum seviyede olmasıher zaman ikinci plandadır. Bir öğ-rencinin sağlıklı şekilde ders çalı-şabilmesi için maddi ve manevirahatlığı başta olmak üzere arka-daşlarıyla olan ikili ilişkileri çokönem taşımaktadır. Çevresel ko-şullar konusunda herhangi bir problem yaşamıyoruz zaten.Çünkü üniversitemizin kütüphane hizmeti bünyesinde bulunanöğrencilere sayısız fırsatlar sunmaktadır.

� Planlı ve programlı çalışmakönemlidir. Ders çalışma saatle-rimizi belirlemeli ve bu saatlereuyarak düzenli ders çalışmalı-yız. Ayrıca çalışacağımız odadadikkatimizi dağıtacak çeşitlinesneler olmamalıdır. Çalıştık-tan bir süre sonra ara verip din-lenmeliyiz. Tüm konulara aynızamanda yönelmek bazı konula-rın çabuk unutulmasına neden

olabilir. Bu da derslerimizi olumsuz etkileyebilir. Bu nedenlezamana yayarak disiplinli çalışmak önemlidir.

Ayşe Büşra Ölçer EMYO

� Moda Tasarımı Bölümü’ndeokuyorum. Derslerimiz çoğun-lukla uygulamaya dayandığıiçin rahat bir ders ortamımızoluyor. Bana göre rahat birders ortamı öğretmenin yerineöğrencinin aktif olduğu dersortamıdır. Yaratıcılığa yönelikbir bölümde okumakta oldu-ğumdan böylesi bir ders ça-lışma ortamına sahibim. Rahat

rahat müziğimizi dinleyip, çayımızı içiyoruz, istediğimizzaman çalışmaya ara veriyoruz. Ders çalışma ortamımızdançok memnunum.

Özge Uzbilek ESYO

AnadoluHaber

� Bence sağlıklı bir ortamdaeğitim görmek başarılı olma-nın temel kurallarından biri.Eğitim şartları üniversitemizdegerçekten çok iyi. Bazen ders-liklerin ufak gelmesi gibi ufaktefek aksaklıklar yaşıyoruz. Bugibi aksaklıklar dışında AnadoluÜniversitesi’nde eğitimin gayetgelişmiş düzeyde olduğunu söy-leyebilirim.

Nurettin Sarı Edebiyat Fakültesi

Sağlıklı ders çalışmaortamı sizce nasıl olmalı? Burhan Abakay Eczacılık Fakültesi

Editör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT / Tasarım: Evren TÜRKGELDİRöportaj ve fotoğraflar: Mine DEMİREL - Sezin IŞIK- Ayşenur SARIPINAR

Özge Akıl Eğitim Fakültesi

Sağlıklı ders çalışmaortamı sizce nasıl olmalı?