www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e Yıl: 1 Tel: 0452 407 10 11

Tarih 19Eylül2012

ÇarşambaSayı: 187

TARAFTARDAN DAHA ÇOK DESTEK BEKLİYORUZ

Fatsa Belediye Baş-kanı Hüseyin Anlayan, 2012-2013 eğitim-öğ-

retim yılının başlaması dolayı-sıyla mesaj yayınladı. Öğrenci ve öğretmenlere başarılar dile-yen Başkan Anlayan, mesajın-da şu ifadelere yer verdi: “Eği-tim sorunlarını çözen toplumlar, gelişen toplumlar olmuştur. Ül-kemizin gelişmiş ülkeler ara-sında yer alması yolunda he-defimiz, eğitim ve öğretimde kaliteyi arttırmak olmalıdır. Bu kalitenin artması için hepimize görevler düşmektedir. Kendi-

mize görev olarak gördüğümüz çalışmalar kapsamında Fatsa Belediyesi olarak okullarımıza ve öğrencilerimize yönelik fizi-ki katkılar ile kültürel anlamda çalışmalarımızı yapmaktayız. Önümüzdeki yıl Dolunay İlköğ-retim Okulumuzun da İlçemiz-de açılacak olması eğitim kali-temize katkı sağlamış olacaktır. Geleceğimizin güvencesi ve en değerli varlıklarımız olan ço-cuklarımızın, onları yetiştiren öğretmenlerimizin yeni eğitim-öğretim yılını kutluyor, başarı-lar diliyorum” dedi.

TAŞ HEYKEL SEMPOZYUMU SONA ERDİ

DENGELİ BESLENME, TEMİZLİK GRİBİ ÖNLER

YAŞANAN KAOSUN SORUMLUSU AMERİKADIR!

ÇATALPINAR GÜREŞE DOYDU

BAŞARILAR DİLERİM

Dolmuşcular ge-reksiz trafik sıkışık-lığından şikayetçi. Kurtuluş-Devlet Hastanesi hattında dolmuşculuk yapan Hayri Demirbaş Kurtuluş mahallesinden meydanda-ki durağa girişlerinin normal şartlarda 16 dakika olduğu-nu belirterek, “Bu süre içeri-sinde biz dolmuşçular Cum-huriyet Meydandaki durağa giremezsek bizim para ka-zanma şansımız yok.”

DAKİKA İLE YARIŞIYORUZ

KIRKENT SİTESİ’NİN SEVİNCİFatsa Belediyesi afalt yol çalışmalarını gece gündüz sürdürüyor. Önceki gece ekipler Dolunay mahallesi Kırkent sitesi

ve çevresinin yollarını asfaltladı.Asfalt çalışma-larını yerinde inceleyen Belediye Başkanı Hüse-yin Anlayan, Başkan yardımcıları Muharrem Ak-tepe, Bülent Yücetepe ve Kırkent sakinleri hem asfalt yolları gezdiler hem de , sohbet edip çay içtiler. Başkan Anlayan, şuana kadar 200.000m2 asfalt yol yaptıklarını böyle giderse Ekim sonuna kadar 250.000 m2.yi bulacaklarını söyledi.

BAŞARILI OLMAK

ZORUNDAYIZ

İlköğretim Haftası nede-ni ile öğretmen ve öğ-renciler Başkan Seyit

TORUN' u makamında ziyaret ettiler. Başkan TORUN, öğrenci-lere yaptığı konuşmada “Bu ül-kenin geleceği sizlersiniz. Başa-rılı olmak zorundayız” dedi.

Keşke başlıktaki "bilgi" kavramı, "enformasyon" kavramını karşıla-mış olsaydı. Peki neden karşıla-mamaktadır? Bunun tek değil bir çon nedeni bulunmakta. Keşke başlıktaki “bilgi” kavramı, “en-formasyon” kavramını karşıla-mış olsaydı.

Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDANahmet@ahmetfidan.com

SATIRBAŞI

BİLGİ TOPLUMU, ENFORMASYON TOPLUMU DEMEK DEĞİLDİR!

7

Çatalpınar ilçe saha-sında düzenlenen yağ-lı pehlivan güreşlerine

Kumru Belediye Başkanı Ti-cabi Civelek, Kabataş Beledi-ye Başkanı Nevzat Kavasoğlu, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda ilçe halkı katıl-dı. Tarihi Kırkpınar güreşlerin-de güreş yapmış ve baş peh-livan olmuş 16 ünlü güreşçinin katıldığı yağlı güreşler oldukça çekişmeli müsabakalara sahne oldu. Çatalpınar’da Baş Pehli-van olan Şaban Yılmaz’ın yanı sıra diğer kategorilerde Küçük Orta Küçük Boyda Yücel Ya-zıcı, Küçük Orta Büyük Boy-da Ufuk Batır, Büyük Ortada Hamza Kösecucak, Baş altın-da Burhan Şahin rakiplerini ye-nerek birinci oldular. BAŞPEHLİVANLAR NEFES KESTİ Çatalpınar Belediye Başka-

nı Muhasin Eriş düzenledik-leri yağlı pehlivan güreşlerine davet edip gelen tüm güreşçi-lere teşekkür ederek, “Bu yıl Altın Fındık Kültür Sanat Fes-tivalinin10.’sunu düzenliyoruz. Biz bu festivali 10 yıldır yapı-yoruz ve yeterli tecrübeye sa-hip olduk. Bu yıl güreş konu-sunda çok hassas davrandık ve ilçemize 16 tane Kırkpınar Başpehlivanı katıldı. Aynı za-manda pehlivanların içerisin-de de Kırkpınar’dan altın ke-mer almış 6 tane güreşçimiz var. Bu yıl bir şansızlık yaşa-dık geçen yıl ki başpehlivan Ali Gürbüz’de katılacaktı fa-kat kendisi talihsiz bir kaza sonucu gelemedi. Benim on-lara söylediğim şey onların hepsi Adalı, her birisi bir Hoca Yusuf’tur. Çünkü hepsi bu işin üstatları diyebilirim. Tüm peh-livanlara tekrar teşekkür ede-rim” dedi.

Çatalpınar ilçesinde Belediye tarafından düzenlen 10.Altın Fındık Kültür ve Sanat Festivali etkinlikleri kapsamında düzenlenen yağlı pehlivan güreşlerinin baş pehlivanı finalde Recep Kara’yı mağlup eden Şaban Yılmaz oldu.

8 3 5 10

9

8

9

2 19/09/2012 Çarşamba

Aslan24Temmuz-23Ağustos

Bugün, olumlu günlerinizden biri. Ay, kombi-nasyon burcunuz Terazi’de ilerlerken, sizin hareketli ve çalışkan yönlerinizi daha da ge-liştiriyor. Düşüncelerinizde daha fazla esneklik görülecek. Sosyal ilişkilerinizi güçlendirirken, bir çok organizasyon çalışmalarınız,gündeme gelecektir.. Zamanlama konusunda ölçülü ol-malısınız.

Yay23Kasım-22Aralık

Yakın çevrenizle ilgili değişimler söz konusu. Bazı ortak çalışmalar için uygun bir gün. Kar-deşler veya akrabalarla ilgili yenilikler gündeme gelecektir. Onların bazı sorunlarına yardımcı olmak isteyecek ve değişik fikirler vereceksiniz. Maddesel katkılardan çok, yapacağınız manevi yardım, onları rahatlatacaktır.

Beklentilerinizde önemli gelişmelerin gündeme gelmesiyle kafanız karışabilir. Bazı özel durum-lar söz konusu. Kararlarınızı verirken maddesel konumunuzu da gözden geçirmelisiniz. Atılım yapmak isterken, sahip olduğunuz imkanları, tehlikeye atmamalısınız. Bugün, hayal gücü-nüzü mükemmel çalışıyor. Sadece enerjinizi doğru kullanmalısınız.

Koç21Mart-20Nisan

Boğa21Nisan-21Mayıs

Maddesel konularda sezgilerinize güvenebi-lirsiniz. Kazançlarınızda; istediğiniz şartların gündeme gelmesi, özel çabalarınız sayesinde gerçekleşecektir. Partnerinizin sizinle aynı dü-zeyde olması, kişisel ve ortak çabalarınızı daha da verimli hale dönüştürebilir. Düşündüğünüz şeyler için yolculuklar gündeme gelecektir.

Başak24Ağustos-23Eylül

Kendinizi ve çevrenizi sorguluyor ve detay-lardan yola çıkarak, kafanızda en mükemmel tabloyu oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bugün, değişik fırsatların kombinasyonu karşısında karar verme güçlükleri yaşayabilirsiniz. Yaşam kalitenizi arttıracak öğeler üzerinde durmanız, bazılarına ters gelebilir. Olaylara geniş bir şe-kilde bakıyorsunuz.

Oğlak23Aralık-20Ocak

Bugün, düşüncelerinizi gizleme gereği duyu-yor ve çevrenizden çabuk etkileniyorsunuz. Size değersiz görünen bazı şeyler, başkaları için önemli olabilir. Onlarla aranızda iletişim sorunu yaşamaktan kaçınmalısınız. Aranıza mesafe koymalı fakat iyi niyetli olmaya devam etmelisiniz. Kısa sürede yapmanız geren çok şey olacak.

İkizler22Mayıs-21Haziran

Ay Terazi’de ilerlerken, duygusal konularda kafanız her an karışabilir. İstekleriniz ve hayal-leriniz arasında istediğiniz köprüleri kurmakta zorlanabilirsiniz. Gün içinde karşılaşacağınız olaylara karşı takınacağınız tavırları iyi belirle-melisiniz. Sizi aşan konularda çekimser davra-narak, biraz daha beklemeyi tercih etmelisiniz.

Terazi24Eylül-22Ekim

Ay burcunuzda ilerlerken, derin ve keskin gö-rüşler içindesiniz. Duygularınızda artan arayış-lar, sizi tatminsiz yapabilir. Her şeyi çok çabuk kavrıyor ve olaylara kesin çözümler getiriyor-sunuz. Bugün, partnerinizi sorgulama gereği duyabilirsiniz. Çabuk değişim gösteriyor ve onunda size ayak uydurmasını bekliyorsunuz.

Kova21Ocak-18Şubat

Arkadaşlarınız arasında gözünüze farklı gelen kişilerle duygusal bağlarınızı güçlendirme adı-na, başarılı çalışmalar içindesiniz. Orijinal fikir-lere her zaman açıksınız. Yaratıcılığınızı engel-lemeyen ve içinizdeki coşkuyu ortaya çıkaran işler yapmayı seviyorsunuz. Bugün, hareketli ve neşeli bir gün sizi bekliyor. Duygusal sezgi-lerinizde artış var.

Yengeç22Haziran-23Temmuz

İş ilişkilerinizde yaratıcı yönlerinizi çevrenizle paylaşmak istediğinizde, yalnız kaldığınızı gö-rebilirsiniz. Onların farklı davranışları karşısın-da göstereceğiniz duygusal tepkilere, kendiniz bile şaşırabilirsiniz. Yoğun düşünceler içinde-siniz ve bazen anlatım güçlüğü çekiyorsunuz. Pratik yönlerinizi ön plana çıkarmalısınız.

Akrep23Ekim-22Kasım

Maddi konularla ilgili düşünceleriniz, bir çok aktivitenin önüne geçebilir. Bugün, değişik arayışlar içindesiniz. Çeşitli kaynakları araştı-rarak size en uygun olan çalışmayı, bulmaya çalışıyorsunuz. Görüşeceğiniz kişilerin vere-ceği destekler, sizi tatmin etmeyebilir. Bugün, fırsatlar konusunda bazı aksilikler söz konusu olacaktır.

Balık19Şubat-20Mart

Kaynaklarınızı doğru kullandığınız zaman, ba-şarıya ulaşmamanız için hiçbir neden yok. Çe-şitli düşünceler içindesiniz. ve yurt dışı ile ilgili olaylarınız gündeme gelebilir. Yeni açılımlara hazır olmanıza rağmen, sizi kısıtlayan pürüzler konusunda ikilem yaşayabilirsiniz. Bugün, güç-ten yana oluşunuzu, destekleyenler olacaktır.

ASTROLOJİ

Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık Avrupa Para BirimiEURO

Amerika Para BirimiDOLAR3,80 TLORDU:

GİRESUN:TRABZON:

4.40 TL3,85 TL

Alış:2,34Satış: 2,35

Alış: 1,79Satış: 1,80

24 Ayar Altın

163,55 TL

Çeyrek Altın İmsâk: 4:38Güneş: 6:06Öğle: 12:29İkindi: 15:55Akşam: 18:40Yatsı: 20:01

Ordu Hava DurumuOrdu

NamazVakitleri

Çok BulutluEn Düşük: 19En Yüksek: 27101,70 TL

Sizd

e Fo

toğr

aflar

ınız

ı Gön

derin

Yay

ınla

yalım

gaze

teku

zey@

gmai

l.com

ŞİFALI BİTKİLER

Temel bilim adamıdır,bulmuş ol-duğu yeni icadın (fare kapanı) te-lif hakkını almak için Dursun'a git-miş. -"Ula Dursun, ha bunun telif hakkı-nı bana ver bakayum" demiş. dursun : -"hele bi dur bakalım, icadı bana bi anlat."demiş. -"tamam"demiş temel ve başlamış anlat-maya: -"bak şimdi dursun, fare şu ufak köprünün üstünden geçe-cek, köprünün sonuna gelecek, ji-letin arkasındaki peyniri almak için yerde duran jiletin üstüne gele-cek, jilet kafasını kesecek ve fare ölecek demiş. dursun: -"olmaz" demiş, -"bu jilet sağa sola hare-

ket etmiyor ki kafasını kessin Fa-renin" demiş . Temel de -"o zaman bu kapanın üzerinde biraz daha çalışayım"demiş kapanı almış git-miş. Aradan bir gün geçmiş, temel yine Dursun'un yanına gelmiş: -"ula dursun, bu sefer yaptım fare kapanını, ver telif hakkını" demiş. Dursun kapana bi bakmış kapan aynı kapan ..Sadece peynirin ol-madığını görmüş ve temele: -"an-lat bakayım nasıl yaptun oni" de-miş, temel başlamış anlatmaya: -"bak Dursun demiş fare köprü-yü geçecek, jiletin üstüne gelin-ce bakacak ki peynir yok , çok şaşıracak ve Allah Allah diyerek kafasını sağa sola sallayacak ve ölecek"demiş.

19/09/1575 Padişah III. Murat'ın gö-revlendirdiği Müneccimbaşı Takiyüd-din Efendi'nin öncülüğünde kurulan İstanbul Rasathanesi, açıldı. Rasat-hane, devrin Şeyhülislamı tarafından 1580'de yıktırıldı. Araştırmacılar, ra-sathanenin Galatasaray Lisesi civarın-da kurulduğunu tahmin ediyorlar.

19/09/1893 Yeni Zelanda kolonisi, ka-dınlara oy hakkı tanıyan ilk ulus oldu. Bu atılımın öncüsü, 1866'da ''kadın hareketi''ni başlatan Kate Sheppard idi.

19/09/1921 TBMM, Mustafa Kemal Paşa’ya, ‘’Mareşal’’ rütbesiyle ‘’Gazi’’ unvanı verdi.

19/09/1951 Kuzey Atlantik Paktı Kon-seyi, Türkiye ve Yunanistan’a NATO’ya katılma çağrısı yaptı.

19/09/1962 İlhan İskender Sanat Armağanı’nı Behzat Budak ve Yıldız Kenter aldı.

19/09/1980 Avrupa Parlamentosu Tür-kiye - Avrupa Ekonomik Topluluğu iliş-kilerini askıya alma önerisini reddetti.

19/09/1987 10. Akdeniz Oyunları’nda Serbest Güreş Milli Takımı 6 altın, 1 gümüş madalya kazandı. Böylece, Türkiye, takım halinde şampiyon oldu.

Buğdaygillerden; taneleri ek-mek ve bira yapmakta kullanı-lan bir bitkidir. Hayvan yemi ola-rak da verilir. Nişastası boldur. Kavrulup kahveye de karıştırılır.

Faydası : İdrar söktürür. Mesa-ne ve idrar yollarındaki iltihapla-rı temizler. Böbrek ve kum taşla-rının dökülmesine yardım eder. Prostat büyümesini önler. Asa-bi kusmaları durdurur. Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir. Dil iltihaplarını giderir. Temriye ve mayasılda haricen kullanılır.

Arpa (hordeum vulgare)

Kozalaklılardan 2-5 metre bo-yunda bir ağaçtır. Yaprakları ince, uzun, sivri ve güzel koku-ludur. Meyveleri; siyah, parlak kozalak şeklindedir. Bunlara ardıç tohumu da denilir. Kasım ve aralık aylarında toplanıp ku-rutulur. Bir çok türü vardır.

Faydası : Kandaki şeker miktarını düşürür. Pankrea-sın normal çalışmasını sağlar. Nekahat devresinin çabuk at-latılmasında yardımcı olur. Vü-cuda dinçlik verir. Böbrekle-ri, mesaneyi ve idrar yollarını temizler. Ter ve idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Soğuk algınlığı, romatizma, damar sertliği ve nikriste de faydalıdır. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Aybaşı ağrılarını dindirir. Böbreklerin-

de iltihap olanlar kullanamaz. Tavsiye edilen miktarı da aş-mamalıdır.

Ardıç (ephel)

Yemek üzeri soda

standı da kurduk

pozu kes işte son Osmanlı

haydi namaza

gülelim değil mi

Daltonlar gibi oldubu sene şampiyonuz

başka yolu yok

bu masada Muhsin yok neden acaba

Bu manzarada nasıl kahvaltı ama

319/09/2012 Çarşamba

Tel: 0452 424 20 22

Anlayan Kitap & Kırtasiye

Mehmet ANLAYAN0536 855 70 18

anlayankirtasiye@hotmail.comAdres: M.K.P. Mah. A.Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A

Dereüstü/FATSATel: 0452 424 20 22

İmtiyaz SahibiMir Mehmetoğlu Gıda Mad.

San. ve Tic. Ltd. Şti.Adına Tüzel Kişi temsilcisi

Niyazi Yeşiller

Genel Yayın YönetmeniMustafa Dalgacı

Muhabirler Taner Şen

Mustafa Kemal Poyraz

Yayın TürüYerel Süreli

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad.

San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım

Reklam ve Matbaa

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMuhsin Yılmaz

Sayfa EditörüÖzkan Yıldırım

GrafikerEmrah Çoşkun

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarım

Reklam ve Matbaa

ReklamAhmet Kaytaz

Oğuzhan Yılmaz

İşletme MüdürüNusret Yeşiller

Genel KoordinatörBetül Yeşiller

Haber MerkeziAhmet Alkan

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

DağıtımAlp Medya Ajans

AdresMKP. Mah. Şehit Polis Erkan

Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDUTel: 0452 407 10 11 - Faks: 0452 407 10 12

e-posta: gazetekuzey@gmail.comGazetemiz İHA Abonesidir.

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. - Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Yurt dışından 5, yurt için-den ise 3 olmak üzere toplam 8 heykeltıraş’ın

yer aldığı bu yıl ki sempoz-yumda birbirinden ilginç sanat eserlerini ortaya çıkaran hey-

keltıraşlar, kendilerine göste-riler ilgi nedeni ile Ordu’dan memnun ayrıldıklarını söyle-diler.Sempozyumun sona erme-

si nedeni ile sanatçılarla veda yemeğinde bir araya gelen Başkan Seyit Torun, ortaya çıkan eserlerin yüzyıllar bo-yunca sanatseverlerin ilgisi ile karşılaşacağını ve unutul-mayacağını söyledi. Verdikle-ri emek nedeni ile sanatçılara tek tek teşekkür eden Başkan Seyit Torun, Ordu kentinin sa-natın her türlüsüne açık oldu-ğunu ifade ederek, bu yıl ikin-cisi gerçekleşen Taş Heykel Sempozyumunun gayet başa-

rılı geçtiğini belirtti. Ordu lisesi karşısındaki sanat eserlerinin halkın yoğun ilgisi ile karşılaş-tığını vurgulayan Başkan Se-yit Torun, veda yemeği son-rasında sanatçılara ve emeği geçenlere, sempozyum anısı-na birer katılım belgesi ve pla-ket verdi. İkincisi düzenlenen Taş Hey-

kel Sempozyumunun bu yıl ki konukları, Sırbistan’dan Ge-orgıe Cpjack, Bulgaristan’dan Perte Petrov, Tayvan’dan Teng Shan Chı, Gürcistan’dan Vale-ria Jıkıa, Çin’den Jıang Chu, Türkiye’den ise Mustafa Bulat, Nihat Sezer Sebahat, Canan Sönmezdağ Zöngör oldu.

TAŞ HEYKEL SEMPOZYUMU SONA ERDİOrdu Belediyesinin düzenlediği ve Kültür ve Turizm Bakanlığının katkı sağladığı “Ordu 2.Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu” sona erdi. Başkan Seyit Torun sem-pozyuma katılan sanatçılara teşekkür ederek birer plaket takdim etti.

Selçuklu ve Osmanlı dö-nemlerinde Anadolu’ da yaşayan Türkmen hal-

kın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onla-rı hem ekonomik hem de ah-laki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetle-rini esas alarak uygulayan bir esnaf örgütü olan Ahilik Ordu’ da da etkinliklerle kutlanıyor. Ahilik Kültür Haftası nedeni ile bugün Ordu Belediyesine de bir ziyaret gerçekleştiren Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Aydın Bostancıoğlu ile Esnaf Oda-ları temsilcilerini Başkan Seyit Torun karşıladı. Başkan Seyit Torun’ a hafta ile ilgili bilgiler veren oda temsilcileri, yanla-

rında getirdikleri bakır işleme tabloyu da günün anısına he-diye ettiler. Ahiliğin çok uzun yıllara da-yalı bir örgütlenme şekli oldu-ğunu ifade eden Başkan Seyit Torun doğruluğun, dürüstlü-ğün bir öğretisi olan Ahiliğin Türklerin sanat ve meslek yö-nünden gelişmesine büyük katkı sağladığını belirtti. Ziya-retleri için misafirlere teşek-kür eden Başkan Seyit Torun, “Esnaflarımızın Ahilik Kültür Haftasını tekrar kutluyorum. Ahilik sadece bir esnaf teşkila-tı değil, insanlar arasında yar-dımlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin, karşılık-lı yardımlaşmanın sembolleş-tiği bir kurum haline gelmiştir” dedi.

AHİLİK HAFTASI KUTLANIYORSelçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Ana-dolu’ da yaşayan Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanla-rında yetişmelerini sağlayan Ahilik Ordu’ da da etkinliklerle kutlanıyor.

İncelemeler sırasında konuş-ma yapan Muhtar Ali Efiloğ-lu “Bizlere yapmış olduğunuz

hizmetlerden dolayı sizlere çok teşekkür ediyoruz. Ne zaman yanınıza gelsek kapınız bize açık oldu. Hiç boş geri dönme-dik. Hizmetler insanlar içindir. İnsanlar için yapılan hizmetler-den hepimiz mutluyuz” dedi.

Daha sonra konuşan Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpa-cıoğlu çalışmalarımız tüm hı-zıyla sürüyor” dedi. Arpacıoğ-lu sözlerine şöyle devam etti :”Burası Ünye’mizin en güzel mahallerinden bir tanesi olan Karşıyaka Mahallesi. Burada çok vefakâr ve cefakar insan-larımız, kardeşlerimiz oturmak-ta. Bugüne kadar 2 defa daha buranın yollarını yaptık. Ancak son dönemlerde çevre yolumu-zun buralardan geçmesi bizim Ünye’nin 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak olan Yeşilkent’ten gelen su hatlarımızın buradan geçmesi burayı tekrar yapma-mıza vesile oldu. Ben çalışkan

mahalle muhtarımıza teşekkür ediyorum. Özellikle Karşıyaka Mahallesi sakinlerine de min-netlerimi ifade ediyorum. Her hal ve şartlarda bize hep hoş-görülü davrandılar. Hoşgörüy-le bizi kucakladılar. Ünye’mizin muhtelif mahallelerinden muh-telif sokaklarında asfalt yol ça-lışmamız, parke yol çalışmamız ve beton yol çalışmalarımız bü-tün hızıyla devam ediyor. Özel-likle son dönemde havaların yol şartların uygun olması se-bebiyle hızlı bir şekilde faaliyet-lerimizi sürdürmekteyiz. Çünkü hava şartlarının asfalta uygun olması gerekiyor” dedi.

Yol çalışmalarının yanında alt yapıya da önem verdik

Özellikle mahallelerimizde yaptığımız yol çalışmalarının dışında son dönemde meteo-rolojik şartların olumsuz geç-mesi sebebiyle yağmur suyu hatlarının da çalışmalarını sür-dürdük. Yaptığımız yol çalış-malarının tamamında yağmur sularının alt yapısını tamamla-

yarak yapmaya gayret gösteri-yoruz. Burada gördüğünüz par-ke yol çalışmalarımız devam ediyor. Bunun dışında bura-da asfalt çalışmalarımız da de-vam edecek. Tabi biz asfalt yol çalışması, beton yol çalışması, parke yol çalışmalarını bulun-duğu mevkiinin jeolojik yapısı-na uygun yapıyoruz. Fen işleri müdürlüğümüzün teknik çalış-malarına göre hareket ediyo-

ruz. Burada da parke yol çalış-malarımız devam ederken kısa zamanda bitirip değerli hemşe-rilerimin emrine açmak istiyo-ruz. Burada gördüğünüz gibi çevre yolu ile bağlantılı olarak hareket eden bu çalışmaları-mız inşallah farklı şekilde de-vam edecek. Ben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyo-rum. Hemşerilerimize hayırlı uğurlu olsun diliyorum.

YOL ÇALIŞMALARI HIZLA DEVAM EDİYORÜnye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, Ünye Belediye Başkan Yardımcısı Ali Kemal Mehel ve Karşıyaka Mahalle Muhtarı Ali Efiloğlu Çalışmaları yerinde incelediler.

Perşembe Belediye Baş-kanlığı tarafından yaptırı-lan ve Yeni İhsaniye Camii

avlusuna yerleştirilen bir fındığın ikiye bölünmüş halini andıran, fındık şeklindeki musalla taşı il-ginçliği ile Perşembelilerin beğe-nisini kazandı.Giresunlu ahşap ustası Ömer Karakuş tarafından Bulancak’ta yapılan Türkiye’de bir benzeri olmayan fındık şek-lindeki musallanın fikir babası-

nın Perşembe Belediye Başkanı İ.Selami ÇARKÇI olduğu ve Or-dudaki Fındık büfeden esinlene-rek uygulamaya geçildiği öğrenil-di. Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, fındıkla doğduk, fındıkla yaşadık. Fındıkla ahirete göçüyoruz diyerek fındığın Kara-deniz insanı için önemine dikkat çektiklerini ve ayni zamanda ca-mii avlusuna da ayrı bir güzellik kattıklarını belirtti

FINDIK, CAMİİ AVLUSUNDAPerşembe Belediye Başkanlığı tarafından yaptırılan ve Yeni İhsaniye Camii avlusuna yerleştirilen bir fındığın ikiye bölünmüş halini andıran, fındık şeklindeki musalla taşı ilginçliği ile Perşembelilerin beğenisini kazandı Çocuklarımızın gelişimle-

rini tamamlayacağı, boş zamanlarını da geçire-

ceği alanlarda hazırlamak is-tiyoruz. Göreve geldiğimizden itibaren 50’ye yakın park yap-tık ve bunu da hızla artırıyo-ruz. Şu anda devam eden dört tane parkımız var, beşincisine de yakında başlayacağız.

Şu anda Şahincili mahalle-mizde Doğakent ‘in alt böl-gesindeki parkımız tamam-lanmak üzere.Bu bölgede ki vatandaşlarımız buradan aza-mi ölçüde yararlanacaktır.

Akyazı ve Şirinevler mahal-lesindeki parkalarımızda ta-mamlanmak üzere. Durugöl mahallesindeki parkımızda yoğun bir çalışma var. Bizim amacımız Ordu’yu daha ya-şanabilir ve yaşam kalitesi bir kent haline getirebilmek.

Spor aletleri konusunda da bir açıklama yapan Başkan Seyit Torun, yapılan birçok parkta Fıtnees aleti yerleştir-diklerini söyleyerek, “ Özelikle bu aletlere vatandaşların ilgisi hayli yoğun. Bildiğiniz gibi sa-hil düzenlemesinin ilk etabını tamamladık. Bunun ikinci eta-bına kısa bir süre sonra başla-yacağız. O bölgede Ordumuz adına, Ordu turizmi adına, bu kentte yaşayan insanlarımızın yaşam kalitesi adına önemli bir hizmet yürütüyoruz” ifadesini kullandı.

PARK ATAĞIŞahincili, Akyazı, Durugöl ve Şirinevlerde sürdürülen park çalışmaları ile ilgili yaptığı açıklamada her hizmetin halkın yaşam kali-tesinin yükseltilmesi için olduğuna dikkat çe-ken Başkan Seyit Torun, “Artık vatandaş-larımızın yaşadığı bölgeleri sosyal hayata da hazırlamaya çalışıyoruz.

4 19/09/2012 Çarşamba

Sistem hakkında Ordu’lu girişimcisi Selçuk Şa-hin ;Şu an Almanya’da

güneş ışınlarından elde edi-len enerji üretiminin 2 nükle-er santralin üretimine eşit ol-duğunu ve Alman’ların nükleer santralleri devre dışı bırakmayı gündeme alırken, biz ise hala Sinop ve Mersin’e yapılacak nükleer santralleri tartışıyoruz, diyen Selçuk Şahin konu ile il-gili düşüncelerini şöyle ifade

etti; “Almanya’nın güneş harita-sında ki skalası 850 kalori, bu Karadeniz’de 1890 iken Akde-niz ve Ege’de 3000 lere ka-dar çıkıyor. Yani bölgemizde bile Almanya’nın iki katı fazla. Bu da verimliliğin bir kanıtı. İs-ter konut, ister hastane, otel ya da fabrika, sistem her yere ku-rulabilir.

Konya ovasına kurula-cak büyük ölçekli sistemlerle

Türkiye’nin enerji tüketiminin büyük bölümü karşılanabilir. Enerji üretmek için mutlaka gü-neş gerekmiyor, gün doğsun yeter.

Sistem şöyle işleyecek; evine ya da işyerine solar enerji ya-tırımı yapanlar ikinci bir saat taktıracaklar. Yedaş’ın eski sa-ati üzerinden enerji tüketilme-ye ve ücretlendirilmeye devam edilecek mevcut fiyat üzerin-den, ikinci saatte ise sistemin ürettiği ve artan enerji Teda-şın sistemine aktarılarak Dev-let tarafından satın alınacak ve EPDK’nun belirlediği 19.95 cent üzerinden ücretlendirile-cek. Yani üretip kullanamadığı-nız enerjiyi devlete geri

ENERJİ İÇİN IŞIK VAR Selçuk Şahin: Ordu’lu

gurbetçi bir ailenin ferdi, Almanya’da doğdu. İlköğretimi-ni Almanya’da, Lise’yi Ordu’da aldı. Erzurum Atatürk Üniver-sitesi Alman filolojisini bitirdi,

ardından İstanbul Üniversite-si nde İşletme İktisadı Formas-yon Eğitimi aldı. 2000 yılından bu yana Ordu’da serbest tica-ret yapıyor.

Enerji; çağımızın en çok telaf-fuz edilen kelimesi, geleceğe ilişkin planlar ve projeler ener-ji üzerinden yapılırken, uğru-na savaşlar çıkarılıyor. Ener-ji; ilim adamlarının üzerine en çok çalıştığı, şirketlerin en çok yatırım yaptığı ve hepimizin or-tak endişesi olarak gezegeni-mizin en önemli sorunu. Ama umut veren gelişmeler de yok değil. Sonuncusu ve Ordu’lu-lar olarak hepimizi yakından il-gilendiren ise, işadamı Selçuk Şahin’in, dileyenin 40 gün son-ra kullanımına hazır olabilecek ve ışıktan enerji üreten tekno-lojik devrim sayılabilecek giri-şimi.satacaksınız. Devlet artan enerjiyi almayı taahhüt ediyor. Yani yatırımda para kazanmak bile mümkün ve sistemin 25 yıl garantisi var.

IŞIKTAN ELEKTRİK ÜRETEN TEKNOLOJİSİIşık Enerjisi, güneş ışınlarından elde edilen, yenilenebilir ve sınırsız bir kaynaktır. Binaları çatı-larına ve ayni zamanda dış yüzeylerine uygulanabilen ve hücrelerden oluşan güneş kolektörleri-nin ışığı enerjiye dönüştürmesi metoduyla işler. 1 metrelik kolektör sayesinde çevredeki Karbondi-oksit miktarı 100 kilogram azalır. Solar enerji sistemleri olarak da adlandırılır.

1924 yılı sonbaharında Karadeniz illerini ziya-reti sırasında Samsun’a

kadar gitmeyi kararlaştıran, 19 Eylül günü ilimizi ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Hamidiye Kruva-zörü ile ilimiz açıklarına de-mirler ve top atışlarıyla Ordu-ları selamlayarak, kruvazörün hücumbotuyla, yüzlerce ka-yığın eşliğinde karaya çıkar. Binlerce Ordulunun yanı sıra askerlerden ve öğrencilerden oluşan karşılama kortejinin büyük bir coşku içinde Ata’sı-nı karşıladığı o gün ilimizin en mutlu günü olarak tarihe ge-çer.

Gazi Mustafa Kemal ATA-TÜRK ziyaretlerinin ardından iskeleye geldiğinde Ordulula-ra seslenir:

“Muhterem Ordu Ahalisi! Hakkımda gösterdiğiniz sa-mimi tezahürat bende derin hissiyat bıraktı. Bu şuurlu te-

zahüratınızla Türk milletinin bütün cihan muvacehesinde ilelebet yaşayacağını bir daha ispat etmiş olan sizin samimi çehreleriniz ve sevimli gözle-riniz karşısında günlerce kal-mak ve sizinle samimi hasbı-hallerde bulunmak isterdim. Fakat ciddi bir sebep buna manidir. İnşallah samimi ve sevimli muhitinizi tekrar ziya-ret ederim. Allahaısmarladık.” der.

Böylece 19 Eylül Ordu’nun mutlu günü olarak tarihe ge-çer.

O gün ziyaretlerinin ardın-dan iskeleye geldiğinde Ordu-lulara seslenirken dile getirdi-ği gibi bugün de yüce Atamıza aynı samimi tezahüratı besle-mekteyiz.

Yine aynı gün Ulu Önderi-miz tarafından samimi çehre-lere ve sevimli gözlere sahip olduğu vurgulanan Ordulula-rın bu mutlu gününü kutlarım.

19 EYLÜL ORDU’NUN

MUTLU GÜNÜ

Kan bağışı oranlarının bu yıl beklenen seviyenin üzerinde olduğunu ifade

eden Ordu Kan Bağışı Merkezi Müdürü Ayşegül Selcan Yalçın-kaya çalışmaları ve kan bağışı hakkında önemli bilgiler verdi. Yalçınkaya, son dönemlerde kan bağışı oranlarının bekledik-leri seviyelerde gerçekleştiğini belirterek şöyle konuştu; "Kan bağışları bu yıl bekledi-ğimiz oranlardan daha iyi se-viyede gerçekleşiyor. Özellikle geçmiş yıllara göre halkımızın ilgisinin arttığını görüyoruz. Normalde şu an aylık hedefimi-

zin üzerinde seyrediyoruz. Türk Kızılayı olarak hede-fimiz Türkiye'de ve Ordu'da daha fazla ünite kana ulaş-maktır. Normalde ülkemizin yıl-lık kan ihtiyacı ortalama bir mil-yon sekiz yüz bin ile iki milyon arasında değişiyor. Bunun yüz-de yetmişiniz biz Kızılay ola-rak karşılayabilmekteyiz. Tabi ki amacımız bunun tamamını kar-şılamak. İnşallah şimdiden iler-leyen yıllarda bunu da hedefli-yoruz. Ordu olarak ise ilimizin yıllık kan ihtiyacı dokuz bin üni-tedir. Biz bunun yaklaşık beş bin ünitesini ilk yedi ayda karşı-

lamış bulunmaktayız. Dolaysıy-la seneye de hedefimiz daha da artacaktır. Ordu ili olarak hede-fimiz on iki ile on beş bin ünite kana ulaşmak olacaktır." Yalçınkaya, Ordu'nun 19 ilçe-sinin tamamına stant kurarak kan bağışında bulunmak iste-yen vatandaşlara Türk Kızıla-yının hizmette sınır tanımadığı-nı dile getirdi. Kırsalda açtıkları standlara merkeze göre daha çok ilgi görüldüğünün altını çi-zen Yalçınkaya, vatandaşların kan bağışı konusunda daha du-yarlı davranmalarını istedi.

Kan bağışının faydaları nelerdir? Sağlıklı bir insanın 3 ay aralık-larla, bir yılda 4 defa kan vere-bileceğini söyleyen Doktor Yal-çınkaya, kan vermenin vücut sağlığına faydaları olduğu gibi, kan vermenin ulvi bir davranış olduğunu, iyilik yapma ve ha-yat kurtarma duygusundan ha-reketle insanın ruh sağlığına da faydası olduğunu ayrıca kimin ne zaman kana ihtiyacı olacağı bilinmediğinin de dikkate alın-ması gerektiğini kaydetti.

Yalçınkaya; "Öncelikle kan ba-ğışında bulunmanın herhangi bir yan etkisi de yoktur. Özellik-le kan basıncının yüksek oldu-ğu kişilere son derece olumlu etkileri var. Kan basıncını düşü-rerek, damar tıkanıklığı riskini azaltıyor. Kalp krizi riskini azal-tıyor. Aynı zamanda da bağışık-lık sistemimizin kuvvetlenmesi-ne faydası oluyor" dedi. Doktor Yalçınkaya, kan ba-ğışının insan sağlığına dolay-lı faydaları olduğunu belirterek, sağlıklı bir insanda 5-6 litre kan bulunduğunu, alınan kanın ise bunun 13/1’ine denk geldiğini söyleyen Yalçınkaya, insanlar kan vermese bile vücudun bunu kendi yöntemleri ile zaten ger-çekleştirdiğini ama kan vererek yapılırsa bu işlemin vücudumu-zun fonksiyonlarını kolaylaştır-dığını, genç hücrelerin böyle-ce daha kolay ortaya çıktığını, dolaşım sisteminde olumlu so-nuçlar gözlendiğini ve bununda kalp krizi riskini düşürdüğü gibi, kan basıncı ve kolestrolü dü-zenlediğini, kan bağışının dola-yısıyla bağışıklık sistemini güç-lendirdiğini söyledi.

TÜRK KIZILAYI ŞİFA OLMAYA DEVAM EDİYOROrdu Kan Bağışı Merkezi Müdürü Ayşegül Selcan Yalçınkaya çalışmaları ve kan bağışı hakkında önemli bilgiler verdi.

Bu yıl düğünlerin Rama-zan ayına denk gelme-siyle azalan satışlara

vatandaşın gram eksiltmesi de eklenince kuyumcular 3 yı-lın en kötü yazını yaşar duru-ma geldi. Tasarrufa giden va-tandaş düğün için aldığı altın sayısında kararlı olurken al-tınların gramını eksilterek ta-sarruf etmeyi tercih etti.Ünye Kuyumcular Derneği Başka-nı Hasan Tavlı, konuya ilişkin gazetemize yaptığı açıklama-da, “Kuyumcular son 3 yılın en kötü yazını geçiriyor. Altın maalesef bu yıl kuyumcuların yüzünü güldürmedi” dedi.

Tavlı, açıklamasında şunla-rı kaydetti: “Altın son üç yıl-da çok güzel prim yaptı. Buna neden olan en büyük sebep-se tabiki Avrupa ekonomi-sinin kötüye gitmesi oldu. Avrupa’da ekonomi kötüye gittikçe altında yükselişlerin ardı arkası kesilmedi. 3 yılda uzun dönem yatırım aracı ola-rak çok güzel prim yaptı. Altın yatırımcılar açısından güzel karlar sağlarken bu yıl ku-

yumcuların yüzü pek gülmedi. Düğünlerin Ramazan ayına gelmesi dolayısıyla kuyumcu-ların altın satışları da düştü. Kuyumcuların tek umudu ar-tık “yeşil altın” denilen fındık. Fındık para ederse üretici fın-dığını satınca yatırım olarak altına yönelecek diye düşü-nüyoruz. Yanı fındık satışları-nın başladığı bu dönemlerde biraz daha hareketlilik olacak-tır.”

Fındık da uzun vadede kar bırakır“Yeşil altın” dediğimiz fındık

ta uzun vadede güzel karlar bırakabilecek duruma geldi. Fındık üreticileri fındıktan da uzun vadeli karlar elde ede-bilirler. Fakat altının 3 yıllık is-tikrarına bakarsak büyük kar-lar sağladığını görebiliyoruz. Onun için uzun vadeli yatırım yapacaklar altını tercih edebi-lirler. Altının bu yükselişi sü-recektir diye düşünüyorum. Kısa vadeli yatırımcılar için bu durum biraz risk arz edecek-tir.” dedi.

ALTIN KUYUMCULARI ÜZDÜ3 yıl boyunca yaşanan hareketlilik nedeniy-le yatırımcıların gözdesi haline gelen altın, bu yıl kuyumcuları üzdü. Son bir ayda yine fiyat hareketliliklerinin yaşandığı altın ku-yumcuların yüzünü güldürmedi.

Bu manzarayla karşı kar-şıya kalan vatandaşlar çocuk istismarcılığının

sürekli gündemde tutulması-na karşın bu konuda herhan-gi bir adımın atılmayışına si-tem ettiler.

Bu görüntülerin Ordu'ya ya-kışmadığını belirten Ordulular her şeyden önce küçük yaşta ki çocukların kullanılarak di-lencilik yapmalarının önüne geçilmesi gerektiğini dile ge-tirdiler.

Ordu'da birçok yatırımın ya-pıldığı ve turizm noktasında bir hayli yol kat edilen şu gün-lerde, çocukların sokakta di-lendirilmesi devam ediyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Ba-kanlığı ile Gençlik ve Spor Ba-kanlığı arasında yapılan özel bir protokol kapsamında "Ço-cuk İşçiliğine Hayır" sloganıy-la hayata geçirilen faaliyetlerin amacı özellikle tarım kesimin-de 16 yaşından küçük çocuk-ların çalıştırılmasının önlen-mesini amaçlıyor.

Ancak çocuk dilenciliği konu-sunda yetkililerin nasıl bir has-sasiyet gösterecekleri ve nasıl bir önlem alacakları ise tartış-ma konusu.

Cadde ve sokakları gezen di-lenciler yüzünden vatandaş-lar zor anlar yaşamaya devam ederken her adım başı bir di-

lenciyle karşılaştığını dile ge-tiren Ordulular, dilenci enflas-yonunda patlama yaşandığını belirterek, yetkililerin bu konu-da daha caydırıcı tedbirler al-ması gerektiğini söylüyor.

Küçük yaştaki çocukların di-

lendirilmesine ve istismar edil-mesine ise vatandaşlar, du-rumdan yetkililerin haberdar olduğunu ancak bu istismarla-ra karşın hiçbir önlem alınma-masının düşündürücü olduğu-nu belirttiler.

DİLENCİLER ORDU HALKININ CANINI SIKIYOROrdu cadde ve sokaklarında çocukların kul-lanılarak insanlardan para toplanılmasına Ordu’lu vatandaşların tepkisi devam ediyor.

519/09/2012 Çarşamba

Grip virüslerinin daha çok hapşırma ve öksürme yoluyla ortama saçılan

damlacıkların içerisinde bulu-nan canlı virüslerin sağlıklı in-sanların solunum yoluyla al-ması ile bulaştığını, ayrıca bu damlacıkların çevredeki nes-neler üzerine düşerek, belli bir süre canlılıklarını devam etti-rebildikleri için insanların bu nesnelere olan temaslarıyla da sağlıklı kişilere bulaştığını vur-guladı.

Mevsim şartları gereği kapa-lı ortamlarda toplu yaşamın art-ması sebebiyle insanların bir-

birleriyle daha yakın ilişkiler içerisinde olduğuna dikkat çe-ken Bostancı, “Örneğin okul-ların açılması, cafe ve kah-vehane gibi küçük ve kapalı mekanlarda zamanın büyük bir kısmının geçirilmesi, gribin bu-laşmasını arttırır” dedi.

Medical Park Ordu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzma-nı Dr. Fatih Bostancı, grip ko-nusunda şu uyarılarda bulun-du:

"Gripten en önemli korunma yöntemlerinden birisi grip aşı-sıdır. Tabi ki bütün hastalıklar-da olduğu gibi gripten korun-

ma yöntemlerinin başında da hijyenik şartların düzeltilme-si ve temizlik gelir. Bu neden-le mutlaka kalabalık ortamlar-daki temaslardan sonra sık el yıkama alışkanlığını kazanmak gerekir. Hasta olan kişiler için istirahat önemlidir. Çünkü grip semptomların çıkmasından bir gün önce ve semptomlar çıktık-tan yaklaşık yedi gün içerisinde bulaşıcılığı olan bir hastalıktır. Hasta kişi bunu çok rahatlıkla hapşırma ve öksürme yoluyla çevresindeki sağlıklı insanlara bulaştırabilir. Bu nedenle o dö-nemlerde istirahat edilerek, ka-labalık ortamlardan uzak durul-ması önemlidir. Bunun dışında mutlaka hapşırırken veya öksü-rürken mendil kullanmaya özel-likle de kağıt mendil kullanma-ya özen göstermeliyiz. Eğer kağıt mendilimiz yoksa kolu-muzun dirsek kısmının iç tara-fına hapşırarak, mümkün oldu-ğu kadar az damlacıkla virüsün etrafa bulaşmasını engelleme-ye çalışmalıyız."

Dengeli beslenmenin de grip hastalığına karşı iyi bir önlem olduğunu belirten uzman Dr. Fatih Bostancı, şöyle devam etti: "Dengeli beslenmek de vü-cudumuzun bağışıklık sistemi açısından çok önemlidir. Den-

geli beslenmekten kastımız, mevsimsel taze sebze ve mey-veleri tüketmektir. Ayrıca den-geli beslenmenin aşırı bes-lenmek anlamına gelmediğini unutmamalıyız. Vücut bağışık-lık sistemimizi güçlendirmek için uyku düzenimizin de çok iyi olması, aktif ve düzenli bir ha-yatımızın olması gerekmekte-dir. Bunlara dikkat edersek gri-be karşı olan savaşımıza önde başlarız. Unutulmaması gere-ken en önemli konu ise; grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyöz hastalıkların birço-ğunun etkeninin çeşitli virüs-ler olduğu ve antibiyotiklerin bu hastalıkların etkeni olan virüs-ler üzerinde tedavi bakımından hiçbir etkisi olmadığıdır. Bu ne-denle, ateş, öksürük, balgam, boğaz ağrısı gibi semptomlar başlar başlamaz, toplum ola-rak yanlış alışkanlıklarımızdan olan, antibiyotik kullanımından vazgeçmeliyiz. Çünkü gereksiz kullanılan antibiyotikler, hem ülke ekonomisine olumsuz etki-lere, hem de gereksiz yere bak-teriyel mikroorganizmaların, bu antibiyotiklere karşı direnç oluşturmasına neden olmakta-dır. Bu nedenle doktor kontrolü olmadan antibiyotik kullanılma-sı doğru bir şey değildir.”

UZMANLARDAN GRİP UYARISIMedical Park Ordu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Bostancı, sonba-har ve kış aylarında herkesin ortak sorunu olan grip hastalığına karşı uyarılarda bulundu.

Yapımı tamamlanan atölye 2012-2013 eği-tim öğretim yılında fa-

aliyet göstereceği, ilerleyen günlerde ikinci atölyenin yapı-mına da başlanacağı bildirildi. Ünye Milli Eğitim Müdü-rü Musa Erdem, bilgisayar ve elektronik üzerine olacak Ünye Endüstri Meslek Lisesi Atölyesi’nden 9. sınıftan son-ra bu bölümleri tercih eden öğrencilerin faydalanacağını söyledi.

Hayırsever işadamı Arif Vi-dinli tarafından yapılan bağış-la 2012-2013 eğitim öğretim döneminde atölyenin faaliye-te geçeceğini belirten Erdem, “Atölyemiz 12 bölmeden olu-şuyor. 3 katlı bir yapı. Çok modern yalıtımıyla, tuvalet ve lavabolarıyla kısacası her yö-nüyle dört dörtlük bir atölye oldu” dedi.

Yeni bir okul yapılırsa eğitim kalitesi artar

Erdem, mevcut Ünye En-düstri Meslek Lisesi’nde bir ta-kım eksiklerin olduğunu belir-terek, şunları söyledi:

“Okulda ikili eğitim sistemi mevcut. Bizim hedefimiz ise bu okulları normal eğitime ge-çirmek. Bu atölyenin teslimin-den sonra ikinci bir atölye ya-pılması planlanıyor. Bunun yapımını da Arif Vidinli üstle-necek. Atölyemizi yapan ve bize destek olan hayırseve-rimiz Arif Vidinli’ ye teşekkür ediyorum. Gerek hayırsever vatandaşlarımız vasıtasıyla, gerekse devletimizin bütçe-siyle bir okul yapılması duru-munda eğitim kalitemiz daha da artacaktır.”

Erdem, ayrıca okulun tadi-lat yapılmasının da gündem-de olduğunu, Arif Vidinli’nin bu konuya sıcak baktığını, yeni bina konusunda kendisiyle ilerleyen günlerde bir araya geleceklerini sözlerine ekledi.

ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ ATÖLYESİ YENİ DÖNEME HAZIRÜnye’de sürekli artan öğrenci kapasitesiyle ve eski yapıda atölyesiyle ihtiyaçlara cevap vermeyen Endüstri Meslek Lisesi Atölyesi, hayırsever işadamı Arif Vidinli tarafından yapılan bağışla yeniden yapıldı.

Dünyada bilim ve teknolo-jinin ilerlemesine paralel olarak eğitim sistemlerin-

de de yeni metotlar geliştirilmek-te. Bunlardan biri olan Mega Aritmetik sistem Ünye’de de hizmete açıldı.

Mega Aritmetik Dahi Çocuk Merkezi Eğitmeni Selma Dik-men, bu metot sayesinde ço-cukların beyinlerinin sağ ve sol kısımlarını dengeli bir şekilde kullanacağını söyledi.

Dikmen, eğitim sistemine iliş-kin şu bilgiyi verdi:

“Beynin sağ yarım küresini, sanatsal başarılar, hayal gücü, ritim vs ile ilgilidir. Beynin sol ya-rım küresi ise; matematik, sa-yılar, mantık, analiz, konuşma vs ile ilgilidir. Burada kelime-ler beyne sıra ile gönderilir. Bu sistemle çocuk beynin sağ ve sol yarımkürelerini birlikte ve dengeli kullanmayı öğrenmek-te. Yapılan araştırmalar insan-ların beyin kapasitelerinin çok az bölümlerini kullandıklarını or-taya koymuştur. Bunun nede-ni de beynin sol yarım küresini

kullanırken sağ yarım küresinin atıl bırakılmasıdır. İşte bunun için ‘Mega Aritmetik Dahi Çocuk Merkezi’ eğitim sistemi devreye girmektedir. Bu program özellik-le 5- 11 yaş arası çocukların be-yinlerinin her iki yarım küresini birlikte kullanmasına, hızlı, kolay ve kalıcı öğrenen bir beyin ge-liştirilmesine büyük destek ver-mektedir. Hayal gücü beyni et-kilemekte ve her şeyi gerçekten yapmış gibi beyin hücreleri ara-sında sinaps bağlar kurulmasını sağlamaktadır. Bu bağlar ne ka-dar çok ise o kadar daha fazla hafıza ve zeka kapasitesine sa-hip demektir. Bu amaçla Mega Aritmetik Dahi Çocuk merke-zi Eğitim Sistemi işin içine hafı-za ilişkileri hayal gücü ve Anzan egzersizleri katmıştır”

Amaçlarının özgüveni yüksek dahi çocuk yetiştirmek olduğu-nu ifade eden Dikmen, şunları kaydetti:

“Bu program sadece hayal gücünü, özel müziklerin beyin üzerindeki etkisini, konsantras-yonu, sinaps bağların zengin-

leştirilmesini, beynin her iki ya-rım küresini birlikte ve dengeli kullandırılmasını sağlayan tek-niklerle kalmayıp, Paritmatik tekniği ile de beyinde sayılarla dokunma duyusu arasında iliş-kiler kurulması sağlandı. Duy-gular beynin kayıt mekanizması olan hipokampusu da öğren-menin içine katmıştır. Yani bey-nin kayıt mekanizmasını pozitif yönde etkilemekte, kişinin hafı-za ve hatırlama gücünü önemli ölçüde arttırmaktadır. Paritmetik ve mega soroban (abaküsün en gelişmiş hali) teknikleriyle sayı-sal 4 işlemin çok hızlı bir şekil-de yapmasına dayanır. Eğitim- veli- öğrenci- öğretmen işbirliği

ile verilmekte, yapılan egzersiz-lerle doğru orantılı olarak ba-şarı performansı artmaktadır. Çocuğun gelecekteki eğitim ba-şarısında ve sosyal yaşantı-sında önemli rol oynayacak zi-hinsel gelişimi sağlayan bu çalışmalardaki amaç, çocuklar-daki işlenebilir, hızlı şekilde ge-liştirilebilir zeka potansiyelleri-ni kullanarak özgüveni yüksek dahi çocuklar yetiştirmek ve on-ları birer yıldız yapmaktır”

Ünye Mega Aritmetik Dahi Çocuk Merkezi’nin Fatih Sultan Mehmet Caddesi Atikler İş Mer-kezinde eğitim vereceği ve öğ-renci kayıtlarının başladığı be-lirtildi.

DAHİ ÇOCUK MERKEZİ’NDE DAHİ EĞİTİMİÇocukları zihninde var olan potansiyeli daha verimli kullanmalarını sağlayan Mega Arit-metik Dahi Çocuk Merkezi Ünye’de açıldı.

İçişleri Bakanlığı yayınladı-ğı genelge ile kaldırımların 15 santimden yüksek olma-

sını yasaklıyor. Belediyeler kaldırım ve yaya geçitlerini artık gelişigüzel yapamaya-cak. Bütün şehirlerdeki kal-dırımlar 225 santimden daha dar olamayacak. Kaldırımla-rın yüksekliği de 15 santimi aşamayacak.Araçların kaldırıma parkı da tamamen bitiyor. Büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediye-leri, bundan sonra yapacak-

ları kaldırımları Türk Stan-dartları Enstitüsü'nün (TSE) belirlediği standartlara göre yapacak. Kaldırımlar tüm şe-hir ve ilçelerde aynı tip ola-cak. İçişleri Bakanlığı, TSE ile birlikte yaptığı çalışmanın ardından yaya kaldırımlarıy-la yaya geçitlerine standart zorunluluğunu içeren tebliğe son şeklini verdi. Buna göre, belediyeler şehir içi yollarla kaldırımlarda TSE'nin 3 ayrı standardını uygulamak zo-runda olacak.

KALDIRIMLARA YENİ AYARBelediyeler kaldırım ve yaya geçitlerini ar-tık gelişigüzel yapamayacak. Bütün şehir-lerdeki kaldırımlara İçişleri Bakanlığı ya-yınladığı genelge ile standart getirdi.

Yakup Çalık, Ünye’de yılın ilk 8 ayın-da en çok satan ve okunan kitapların yazarlarıyla birlikte Aşk-Elif Şafak,

Od-İskender Pala, Açlık Oyunları Serisi-Suzanne Collins, Küçük Mucizeler Dükkânı Serisi-Debbie Macomber olduğunu söyledi.

Eylül ayı yeni çıkan kitaplar Yakup Çalık, eylül ayında yeni çıkan ki-taplar ve yazarların Sisle Gelen Yolcu-Jean Christophe Grange, Saklı Gül -Reyes Mon-forte ve Şemspare-Elif Şafak olduğunu be-lirtti.En çok roman okunuyor Ünyelilerin en çok roman türü kitap oku-duğunu ifade eden Çalık, şunları kaydetti:

“Serüven Kitap-Kültür Evi olarak vatan-daşın ilgisi buraya karşı çok büyük. Hem gençlerin hem de yaşlıların bile buraya ki-tap almak için gelme sayıları arttı. Her yaş-tan vatandaşın geldiğini söyleyebilirim. Ge-nellikle kitap türü olarak roman seçiliyor. Burada kitap satış oranımızı rakamla vere-meyeceğim çünkü çok kitap satıldı.” dedi.Kitap okuma çocuklarımıza küçük yaşta başlatılmalı Kitap okuma oranının arttırılması için Ünye serüven kitap-kültür sanat evi sahibi Yakup Çalık: “Çocuklarımızın küçük yaştan itiba-ren okuma alışkanlığının başlatılması çok önemlidir” diyerek kitap okumanın önemli olduğu belirtti.

EN ÇOK ROMAN SATILIYORÜnye’de Kırtasiye sahibi Yakup Çalık, kitap satışları arasında roman türünün çok ter-cih edildiğini, satışların da iyi olduğunu söyledi.

6 19/09/2012 Çarşamba

SAĞLIK KÖŞESİ

İnsanlar genellikle yaşlan-ma etkilerini geciktirmek için ellerinden geleni ya-

parlar çünkü hiç kimse yaş-lılıkla beraber oluşan pek çok hastalıkla savaşmayı is-temiyor. İleri yaşlarda görü-len Alzheimer, halk arasın-da, yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan unutkanlık ve genellik-le de bunama olarak adlan-dırılıyor. Oysa bilim adamla-rı, Alzheimer hastalığının ve diğer bunama nedenlerinin, yaşlılığın normal bir sonucu olmadığını, beyin hücrele-rindeki bazı bozukluklar so-nucu ortaya çıktığını, kronik biçimde ilerleyerek, önce bağımlı hale düşürdüğünü, sonunda da ölüme kadar götüren geri dönüşsüz ciddi bir hastalık olarak belirtiyor. Alzheimer hastalığının te-davisinde erken teşhisin önemli bir adım olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Emel Bilgin, hastanın bakı-mının önemli olduğunu be-lirterek, “Alzheimer tanısı konmuş bir kişinin benim-seyebileceği en önemli tu-tum, onun tanıdığı eşyala-rı korumaktır. Alıştığı, bildiği ortamdan ayırmadan, ken-di oluşturduğu düzende de-ğişiklik yapmadan yaşamını devam ettirmelidir. Evi, için-de dolaşılması güvenli ve kolay bir yer haline getirin, eşya kalabalığından kaçı-nın. Aydınlatmaya önem ve-rin. Kaygan yüzeylere, sabit olmayan halı ya da kilimle-re veya eşit olmayan basa-maklara karşı hastayı ko-ruyun. Temizlik maddeleri, zehirli kimyasal maddeler, keskin aletler, gereçler ve ilaçları ulaşılamayacak yer-lerde saklayın. Kişisel eş-yaları evin belli bir yerinde tutun. Eğer hasta sigara içi-yorsa, sigara içtikleri zaman

yanlarında durun” dedi. Bu hastaların giyinmesi-ne dikkat edilmesi uyarısın-da bulunan Bilgin, “Alzehi-merlı kişi için giyinme işlemi gerçekleştirilmesi zor bir hal alabilir. Hasta yalnızca fizik-sel yeteneğini kaybetmek-le kalmaz, uygun giyinme ve giysilerin hangi sırayla giyi-leceği kavramını da yitirebi-lir. Bu nedenle; boyun açıklı-ğı geniş, önden kapanan ya da kapanması gerekmeyen giysiler seçin. Cırt cırtlı veya bantlı ayakkabıları tercih edin. Çekmecelerin üzerine, içlerindeki giysilerin isimle-rinin veya resimlerinin çizi-li olduğu etiketler yapıştırın. Giysileri giyilme sırasına göre yerleştirin veya hasta-ya giysileri teker teker verin. Alzheimerlı hastalarda id-rar kaçırma sorunuyla kar-şılaşılabilir. Bu nedenle özel çarşaflar, külotlar ve pedler kullanın. Banyo yapmaların-da yardımcı olun. Banyoyu yıkanmak ve beden temizli-ği için kullanmak Alzehimer-lı hasta için giderek zorla-şabilir. Bazen artık yıkanma gereksinimi bile duymaya-bilirler. Bu nedenle bu ko-nuda son derecede hassas olunuz ve onlara yumuşak bir biçimde banyo yapmala-rı için yardımcı olunuz. Has-ta günün belirli bir zamanın-da yıkanmayı tercih edebilir, ya da yıkanmayı dışarı çık-mak veya birilerinin ziyare-tine gelmesi için hazırlan-makla ilişkilendiriyor olabilir. Hastanızın fiziksel zorlukları varsa banyoda kullanılabile-cek bazı yardımcı malzeme-lerden yararlanın. Hastanın banyo içerisinde kilitli kal-masını önlemek için banyo-nuzun kilidini daha önceden alın. Suyun ılık olmasına dikkat edin”

ALZHEİMER ÖLDÜREBİLİRİleri yaşlarda görülen Alzheimer ra-hatsızlığının kronik biçimde ilerleyerek ölüme kadar götüren geri dönüşsüz cid-di bir hastalık olduğu belirtildi.

2012 Temmuz ayında tra-fiğe kaydı yapılan 111 bin 849 taşıt içinde otomobil

yüzde 50,6 pay ve 56 bin 577 adet ile ilk sırada yer alırken, otomobili yüzde 21,2 pay ve 23 bin 734 adet ile motosiklet, yüz-de 18,5 pay ve 20 bin 733 adet ile kamyonet, yüzde 3,5 pay ve 3 bin 946 adet ile traktör takip etti.Trafiğe kaydı yapılan mo-

torlu taşıt sayısı Temmuz ayın-da bir önceki aya göre yüzde 40 arttı.

Bir önceki aya göre, trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüz-de 40 arttı. Bu artış otomobil-de yüzde 48,2, minibüste yüz-de 25,9, otobüste yüzde 30,4, kamyonette yüzde 66,3, kam-yonda yüzde 24,8, motosiklette yüzde 24, özel amaçlı taşıtlar-

da yüzde 79,2 olarak gerçekleş-ti. Traktörde yüzde 15,7 azalış oldu.Trafiğe kaydı yapılan mo-torlu taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 azaldı. 2012 yılı Temmuz ayında ge-çen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 10,1 azaldı. Bu azalış otomobil-de yüzde 6,2, kamyonette yüz-de 20,2, kamyonda yüzde 2,6, motosiklette yüzde 12,3, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 41,1, traktörde v 15,5 olarak gerçek-leşti. Minibüste yüzde 31,7, oto-büste v 24,6 artış oldu.

2012 Ocak-Temmuz döne-minde 642 bin 765 adet taşı-tın trafiğe kaydı yapıldı, 65 bin 501 taşıtın trafikten kaydı silin-di. Böylece trafikteki toplam ta-şıt sayısı 577 bin 264 adet arttı. Temmuz ayı sonu itibariyle tra-fiğe kayıtlı toplam 16 666 792 adet taşıtın yüzde 50,6’sını oto-

mobil, yüzde 16,4’ünü kamyo-net, yüzde 15,6’sını motosik-let, yüzde 9’unu traktör, yüzde 4,5’ini kamyon, yüzde 2,4’ünü minibüs, yüzde 1,4’ünü otobüs, yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıt-lar oluşturdu.

2012 yılı Temmuz ayı sonu iti-bariyle trafiğe kayıtlı 8 milyon 434 bin 368 adet otomobilin yüzde 40,9’u LPG, yüzde 35,2’si benzin, yüzde 23,3’ü dizel yakıt kullanıyor. Yakıt türü bilinmeyen (2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,6.2012 Temmuz ayında trafi-ğe kaydı yapılan 56 bin 577 oto-mobilin yüzde 12,8’ini Volkswa-gen, yüzde 10,7’sini Renault, v 9,7’sini Opel, yüzde 9,2’sini Ford, yüzde 8,6’sını Tofaş-Fiat, yüzde 6,9’unu Hyundai, yüzde 5,5’ini Toyota, yüzde 4,6’sını Da-cia, yüzde 4,1’ini Chevrolet, yüz-de 4,1’ini BMW, yüzde 23,8’ini diğer markalar oluşturdu.

ARAÇ SAYISI 16 MİLYONU GEÇTİ!Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, Temmuz ayında 111 bin 849 adet ta-şıtın trafiğe kaydı yapıldı ve trafikteki toplam araç sayısı 16 milyon 666 bin 792’ye ulaştı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Tür-kiye Petrolleri Anonim

Ortaklığı'nın (TPAO) yaptığı ça-lışmalarda İstanbul'un Karade-niz açıklarındaki "Istranca" adı verilen bölgesinde doğalgaza rastlandığını bildirdi. Bakan Yıldız, Petrol Platformu Derneği (PETFORM) Başkanı Orhan Duran ve beraberindeki heyeti kabul etti. Yıldız, kabulde yaptığı ko-nuşmada, PETFORM ile Ba-kanlar Kurulu'na sunulan Pet-rol Kanunu'nun maddelerinin düzenlenmesinde beraber ça-lıştıklarını belirterek, Petrol Kanunu'nun Türkiye Büyük Mil-let Meclisi (TBMM) açıldıktan sonra ilgili komisyonlarda görü-şülüp, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin onayına sunu-lacağını kaydetti. Türkiye'de 60 yıldan beri petrol arama ile alakalı bir çok faaliye-tin devam ettiğine dikkati çeken

Yıldız, bu sektöre 12 milyar do-lar civarında para harcandığını, bu paranın hemen hemen yarı-sının son 10 yıl içerisinde har-candığını söyledi. Yıldız, şu ana kadar 1800 kilo-metrelik sondaj yaptıklarını be-lirterek, "Özellikle TPAO olarak son 10 yılda 13 katına çıkardı-ğımız arama faaliyetleri bütçe-sini devam ettirmeyi düşünüyo-ruz" dedi. Bakan Yıldız, Istranca'da do-ğalgaz bulunmasına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti: "Istranca'da TPAO'nun yaptı-ğı çalışmada doğalgaza rast-landı. Tabii ki orada doğalgaz bulundu, ancak bu çıkarıldı di-yemeyiz. Her zaman olduğu gibi bizim ayakları yere basan ve doğru politika üretip doğru iş-ler yapmaya çalıştığımız bir sa-hadır bu. Malum sondaj tamam-lanmadan, onun ekonomikliği, fizibilitesi tamamlanmadan, öze-likle derin deniz aramacılığında

o doğalgazın miktarı ile ilgili her hangi bir cümle söylememiz er-ken olur. Bunun miktarı ne ka-dardır, Türkiye'nin ihtiyacının yüzde kaçını karşılayacaktır, bunlar proses edilecek, 3-4 ay-lık çalışmaya ihtiyacımız var. Şimdi orada 5-7 metrelik bir alev yükseldi, doğalgazı dene-dik. 'Türkiye'nin doğalgaz ihtiya-cının tamamı karşılanıyor' gibi bir hava oluşturmak doğru değil. Istranca'daki doğalgazın en önemli yanı bizim için şudur; şu-ana kadar dünya devi firmalar ile beraber 5 tane kuyu açılmış-tı, ancak isteğimiz sonuç olma-mıştı. Burada TPAO tek başına yaptığı çalışmada böyle bir keş-fe rastladı. Bu bize şunu söy-ler; Romanya ile ilintili olarak, Ukrayna ile ilintili olarak komp-le o yay içerisinde başka bulgu-lara da rastlayabiliriz. Doğalga-zın orada bulunması bize böyle bir bilgi veriyor. Oradaki doğal-gazın proses çalışmaları ta-mamlandıktan sonra miktarıyla alakalı inşallah vatandaşlarımı-za paylaşacağımız konular çı-kacaktır. 3 bin 650 metre deldik TPAO olarak ve o miktar bizim Karadeniz'de yaptığımız, yalnız yaptığımız en ciddi derinliktir. Yoksa konsorsiyum olarak or-taklarımız ile beraber 6 bin met-reye kadarda inmiştik." Bakan Yıldız, bir soru üzeri-ne dün Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'na bir saldı-rı olduğunu belirterek, bu hattın hem hem Irak'ın gelirlerini artı-ran hem de Türkiye'nin taşıma-cılık faaliyetleri ile alakalı yürüt-

tüğü stratejiye katkı koyan bir hat olduğunu kaydetti. Bu saldırıların, Irak'ın normal-leşmesine darbe vurmak is-teyen, Türkiye'nin elde ettiği ekonomideki istikrarlı durumu bozmak isteyen terör örgütle-rince yapıldığını ifade eden Yıl-dız, "Terör örgütlerinin başında tabii ki PKK var. Bunlar bizi ta-bii ki yıldıramayacak. Ben dün Jandarma Kuvvet Komutanı ile 2 ayrı görüşme yaptım. Özellikle İdil bölgesinde, Mardin, Şırnak tarafında güvenlik önlemlerinin artırılması ile alakalı bir kısım detayları kendisiyle konuştuk. O bölgeyi çok iyi bilen bir komu-tanımız. Tabii ki önlemler daha da artırılmış olarak önümüzde-ki süreci göreceğiz. Onlar boru hatlarına saldırmaya devam et-meyi isteyeceklerdir. Bizi yıldı-racaklarını zannediyorlarsa boş bir çaba olduğunu ben bir kez daha belirtmek isterim. Kararlılı-ğımız aynı şekilde devam ede-cek" diye konuştu. Yıldız, saldırı olan hattan dün saat 17.00 itibarıyla akışın yeni-den başladığını belirterek, ham petrol sevkıyatı ile ilgili bir sıkın-tı olmadığını söyledi. Doğalgaz zammına ilişkin bir soru üzerine de Yıldız, her ay sonunda değerlendirme toplan-tısı yaptıklarını belirterek, "Ay sonunda yapacağımız toplantı önemli" dedi. PETFORM Başkanı Orhan Duran da, Petrol Kanunu'nun TBMM'nin açılması ile birlikte 2012 yılı içerisinde yasalaşma-sını umduklarını dile getirdi.

KARADENİZ'DE DOĞALGAZ BULUNDUEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız: Istranca'da TPAO'nun yaptığı çalışmada doğalgaza rastlandı... Romanya ile ilintili olarak, Ukrayna ile ilintili olarak komple o yay içerisinde başka bulgulara da rastlayabiliriz... Özellikle İdil bölgesinde, Mardin, Şırnak tarafında güvenlik ön-lemlerinin artırılması ile alakalı bir kısım detayları konuştuk..

Bankaların tüke-tici kredisi ve-rirken aldıkları

dosya masraflarının ia-desine karar verilmesi-nin ardından, iade sü-reci de yine bankaların gelir kapısı oldu. Tüketi-ciler Birliği Başkan Veki-li Hatice Saadet Kalyon-cu, bankaların vermek zorunda oldukları bel-gelerden fahiş fiyatlar

talep ettiklerini bildirdi. Kalyoncu, yaptığı ya-zılı açıklamada, “Kredi kullanan tüketicilerden, 'dosya masrafı, eks-pertiz, kredi tahsis de-ğerlendirme ücreti gibi bedellerin, müzake-re edilmeden alınması-nın yasal olmadığı'na dair kararlardan son-ra, birçok tüketici ha-kem heyetlerine baş-

vurdu. Tüketiciler dosya masraflarını belgelen-dirmek için bankalardan belge istediklerinde, bu belgeyi vermek için 30-250 TL para talep edi-yorlar” dedi. Kalyoncu, “Dosya masrafı haksız. Bunu belgelemek iste-yen tüketiciden yeniden para istenmesi de hak-sız. Tüketici vazgeçme-ye zorlanıyor” dedi.

BANKALAR ŞİMDİ DE BELGEDEN PARA İSTİYORBankaların tüketici kredisi verirken aldıkları dosya masraflarının iadesine karar veril-mesinin ardından, iade süreci de yine bankaların gelir kapısı oldu.

719/09/2012 Çarşamba

Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDANahmet@ahmetfidan.com

SATIRBAŞI

Keşke başlıktaki "bilgi" kavramı, "enformasyon" kavramını karşılamış olsaydı. Peki neden karşılamamaktadır? Bunun tek değil bir çon nedeni bulunmakta. Örneğin;

- Bilgi daha çok öznel iken enformasyon genel ve nesnel izlenim uyandırmakta. Latince kökenine göre irdelediğimiz-de, "knowledge" kavramının karşılığı bilgi iken, "informati-on" ya da enformasyon 'un karşılığı da "malumat" kavra-mıyla eşleştirilebilir. Ne var ki, malumat eski dilde varolan bir terim olduğundan günümüzde malumat yerine 'informa-tion' sözcüğünden devşirilmiş "enformasyon" kavramı kalıcı olarak yerleşmiştir. Bu bağlamda, enformasyon kavramına göre gidecek olursak, enformasyonu izah etmek için küresel bir gözlüğü takmamız gerekecektir.

- Bilgi yerel ve çoğunlukla da tekil iken, enformasyon daha çok küresel ve çoğul anlam taşımaktadır. Zira, bilgi toplu-mu tam da bu noktada, henüz bilgiyi içselleştir(e)meden bu kalıbı elbise olarak giymeye çalışmış ve her biri tekil bilgi parçalarını kendi öznel hayatında ve toplumsal hayatında harmonik bir bilgi tabanına oturtamamış bireyleri ifade eder. Dolayısıyla insanlar bilgi toplumunda yaşarken, bilgi bom-bardımanı altında doğrudan veya dolaylı olarak enformas-yonik lince uğramaktadır.

- Bilginin gittikçe bedavalaşmaşı, bilgiye ulaşımın kolay-laşmasının şaşkınlığı karşısında bireyler gerek davranış düzleminde gerekse kurumsal yapıda buna uygun enfor-masyon iklimini oluşturamamakta, elindeki kablosuz inter-neti olan tabelt bilgisayarda "Ankara'nın bağları da, büklüm büklüm yolları" türküsünü, sıkılmadan ve yılmadan yüzler-ce kez dinlemekten öteye gidemeyen davranışsal bağlam-da 'ucube' bir ara tür ile karşı karşıyayız.

- Bilgi işlenmemiş ve öğrenilmiş bir algıdır. Buna karşın, eformasyon, işlenmiş, ilişkilendirilmiş, analiz edilmiş ve sis-tematize edilmiş bilgi harmonileridir.

- Bilgi (özellikle günümüzde) önemli bir katma değer sa-yılmaz iken enformasyon tam tersine büyük ve hatta kap-samlı ve önemli katma değer oluşturur. Bilginin her açıdan mutlak anlamda kullanılabilirliği ihtimali bir gerçek iken, en-formasyonun kullanılabilirliği ihtimali bir gerçek değil mut-lak bir gerçektir.

- Bilgi masum iken enformasyonun masumiyeti görecelidir.- Bilgi olağan ve durağan bir olgu iken, enformasyon ola-

ğan ve/veya olağanüstü ve dinamik bir süreçtir.İlk elde, bilgi ile enformasyon kavramları arasınaki ayrım-

ları kabaca ve başlıca bu ayrımları bu şekilde ortaya koy-muş olduk.

Bilgi Toplumunun İnsanları, Prematüre Enformasyon Top-lumudur!

Zamanın daralması, çağların kısalması, kronolojik frekan-sın küçülmesi nedeniyle çağa adapte olamadan bir sonra-ki çağı yaşa(maya çalışan) insanoğlu, enformasyon toplu-munda şaşkına dönmüştür. Bu süreçte, her hangi üç toplum dönemi özelliklerine benzemeyen davranış kalıpları toplum-sal düzenleri ve / veya sistemleri tasarlayanlar açısından çok ciddi sorunlar doğurmaktadır.

Ne var ki, prematüre bebeğin sağlıklı gelişimi ve yaşamı için belli ölçüde kontrollü bir ortamda tutulması gerekmekte-dir. Ancak bilgi toplumunun bağdan boşanmışçasına özgür-leştirdiği birey, erken doğan prematüre bir bebeğin maruz kalabileceği tehlike ve/veya tehditler karşısındadır.

Hızlı Değişen Küçülen ve Başkalaşan Küresel Evrende Sosyal Medya Tasarımcılığı ile Toplum Mühendisliği Alanla-rı Sıkı ve Yoğun Çalışmak Durumundadır.

Bilgi bombardımanı altındaki şaşkın bireylerin sağ salim, enformasyon iklimine adaptasyonu önemlidir. Zamanın da-ralması kronolojik frekansın küçülmesi nedeniyle üst üste çeyrek yüzyıllık zaman dilimi içinde bireylerin ve dolayısıyla toplumun yaşamış olduğu toplumsal tabakalardaki ve roller-deki kayma kapitalizme kurban verilmeden yeniden tanım-lanıp bireyler tarafından etiğe ve değerlere en yakın şekilde içselleştirilmesi sağlanmalıdır.

Kronolojinin bu noktasında, ikibinli yılların ilk çeyreği (2000-2100 dilimi) dolmadan dönemin toplumunu bilgi top-lumu diye adlandırabilirken, en az 2025 li yılları geride bırak-tıktan sonraki toplum yapısına* bilgi ötesi veya enformas-yon toplumu diyebileceğiz. Zira bu dönemde, yer küredeki bütün yerel ağlar, evrensel bazda bütünleşik hale gelmiş, ül-kenin bütün kamusal ve özel sektör hizmet birimleri birbiriy-le eklemlenmiş, bununla da kalmayarak ülkeler çoğu alanda dijital ortamda birbiriyle tam olarak bütünleşmiş, insanların yarıdan fazlası tek ve egemen bir yabancı dili çok rahat kul-lanacak kadar öğrenmiş olacaktır. Zaten 2025 den sonraki dönemde Cybersapience Toplumunda iletişim kurmak için dil sorunu kalmayacaktır.

Ne var ki, bilgi toplumunu da enformayson toplumunu da müstakbel bilgi ötesi toplumunu da kapitalizmin maşası olan teknoloji üretmiştir. Bu ürünlerin kapitalizme rağmen ve ona karşı gardını alması oldukça zor bir durumdur. Zira her yeni gelen teknoloji yarınlar için mutluluk değil mutsuzluk, hak-kaniyet değil haksızlık getirmekte. Böylesi devasa sorunun nasıl üstesinden gelinebileceği apayrı bir muamma!

Yine de aydınlık yarınlar temennisiyle esen kalınız.

BİLGİ TOPLUMU, ENFORMASYON TOPLUMU DEMEK DEĞİLDİR!

Ordu Belediyesi tarafından Melikoğlu’nun çocuklu-ğunun geçtiği Kumbaşı

Mahallesi Cezaevi Caddesi’nin ismi değiştirilerek Kumbaşı Ma-hallesi Şehit Üsteğmen Okan Melikoğlu Caddesi oldu.

Ordu Belediye Başkanı Se-yit Torun, şehit annesi Nebahat Melikoğlu, şehit babası Halis Melikoğlu ve şehit ağabeyi Gök-han Melikoğlu’nun katılımıyla caddenin isim tabelası değişti-rildi. Şehit babası Halis Melikoğ-lu, oğlunun adını yazılı tabelayı değiştirirken gözyaşlarını tuta-madı.

Baba Melikoğlu, duygularını ise, “Evladımızı kaybettik ama en azından yıllarca onun ismi yaşayacak. Şehit Okan Melikoğ-lu sürekli hatırlandıkça çok mut-lu olacağız. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” dedi.

Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun yaptığı konuşmada, şehit-lerin isimlerini park ve caddele-re vererek onların anılarını ya-şattıklarını belirtti. Torun, “Şehit Üsteğmen Okan Melikoğlu’nun adını Cezaevi Caddesi’ne ver-dik. Şehit Okan Melikoğlu’nun yaşadığı caddeydi. Belediye meclis üyelerimizin katkılarıy-la birlikte eski Cezaevi Caddesi Şehit Üsteğmen Okan Melikoğ-lu Caddesi olarak değiştirildi. Bu cadde şehidimizin ismiyle anıla-cak. Bu da bizim için son derece gurur verici bir durum” diye ko-nuştu.

Ordu Belediye Başkanı Torun, Afyonkarahisar’da mühimmat deposunda çıkan patlama ne-ticesinde şehit olan Ordulu Uz-man Çavuş Cüneyt Akkuş’un is-minin de yapımı devam eden bir parka verileceğini açıkladı.

ŞEHİT MELİKOĞLU’NUN ADI PARKA VERİLDİAfganistan’ın başkenti Kabil'de Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) Kabil Bölge Ko-mutanlığı bünyesinde görevliyken Türk askerlerini taşıyan helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Ordulu İkmal Üsteğmen Okan Melikoğlu’nun ismi çocukluğunun geçtiği caddeye verildi.

Programda bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Mü-dürü Nevzat Türkkan,

eğitimin her aşamada şart oldu-ğunu ve milletin çağdaş değer-lere sahip olması için önce her ferdin eğitimli olmasıyla sağla-nabileceğini söyledi.

İlköğretim öğrencilerinin şiir dinletisi ile başlayan program-da konuşan İl Milli Eğitim Mü-dürü Nevzat Türkkan, "Günü-müzde ekonomik ve sosyal kalkınmanın en önemli bileşeni olan eğitim, tüm dünyada hız-lı ve sürekli bir değişim içinde-dir. Eğitim, artık sadece anaya-sal bir hak ve sosyal bir hukuk devletinin görevi olarak görül-memekte, aynı zamanda eko-nomik açıdan eğitilmiş insan gücü en verimli üretim alanla-rından birisi olarak kabul edil-mekte, ayrıca eğitim, siyasi, toplumsal ve kültürel bütünleş-menin ve değişimlerin yönetil-mesindeki en etkin araç olarak bilinmektedir" dedi.

Kalkınmış ve bilgi toplumu ol-muş milletlerin bu seviyeye gel-melerinde en etkili faktörün şüp-hesiz eğitim olduğunu anlatan Türkkan, şöyle konuştu: "Nite-likli bir eğitim milleti geri kalmış-lıktan kurtarır; modern, ileri, ay-dın bir toplum haline getirir. Bu nedenledir ki ülkeler eğitim sis-

temlerini yenileme ve gözden geçirme ihtiyacı duymaktadır. Çağımızdaki gelişmeler sonu-cunda amacımız bilgiyi aktar-mak değil, bilgiye ulaşmanın yollarını araştıran, bulabilen, bilgiyi paylaşabilen, teknoloji-yi kullanabilen, dinamik, öz gü-venli, milli ve manevi değerle-rine bağlı, farklılıklara, insan haklarına saygılı, sağlıklı bir ne-sil yetiştirmektir. 8 yıllık kesinti-siz zorunlu eğitim; bireyleri öz-gürleştirmeyen, tercih ve hedef değiştirmeye fırsat vermeyen, seçme hakkı tanımayan, farklı-lıklara imkan vermeyen ve fark-lı seçenekler sunmayan yapısı ile çağdaş dünya eğitim sistem-lerinden ayrışıyordu. Ayrıca zo-runlu eğitimin 8 yılda tamam-lanması, gelişmiş ülkeler ile aramızda ciddi bir eğitim açığı oluşturuyordu."

Bilgi çağı olarak nitelendiri-len 21. yüzyılda eğitimin, de-ğişim ve dönüşümün en temel aktörü haline geldiğini anlatan Türkkan, konuşmasına şöyle devam etti; "Bugün uluslarara-sı toplumda, ilköğretim eğitimi-nin yetersiz kaldığı ve tüm nüfu-sun en azından lise düzeyinde eğitim alması gerektiği yaygın olarak kabul edilmiştir. Dünya genelindeki uygulamalara ba-kıldığında, ortalama eğitim sü-

resi 11-12 yıl veya daha üze-rindedir. Türkiye'de ise yetişkin nüfusun ortalama eğitim süre-si 6- 6,1 yıl civarındadır. Başka bir ifade ile gelişmiş dünya ül-keleri ile Türkiye'nin eğitim sü-resi arasında tam yarı yarıya bir fark söz konusudur."

Dünya genelinde uygulama-lara bakıldığında temel eğitim sürecini tek bir aşamada dü-zenlemek yerine öğrencilerin yaş grupları ve fiziksel özellik-leri temelinde bir kademelendir-menin tercih edildiğinin gözlen-diğini anlatan Türkkan, şunları söyledi: "Bu kapsamda öğren-cilerin yaş grupları ve bireysel farklılıklarını dikkate almayan 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ülke-mizin en önemli zenginliği olan genç nüfusu bilgi toplumunun

gerektirdiği bilgi ve beceriler ile donatmanın mümkün olmadı-ğından hareketle eğitim siste-mimizde yeni bir yapılanmaya gidilmiştir. Yeni Kanun teklifi ile 8 yıllık zorunlu eğitim yerine 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim getirilmiş ve bu eğitim 3 kade-meye ayrılmıştır. 1.Kademe: 4 Yıl Süreli İlkokul, 2.Kademe: 4 Yıl Süreli Ortaokul, 3.Kademe: 4 Yıl Süreli Lise. Böylelikle or-taokullar üst öğrenim program-larının bütününe yönelik olarak fazla sayıda seçeneği barındı-rıp, lise öğrenim sürecinde yer alan programların tercih edil-mesine fırsat verecek esneklik-te tasarlanmıştır."

Konuşmanın ardından proto-kol üyeleri sınıflara giderek öğ-rencilere kitaplarını dağıttı.

MİLLETİ GERİ KALINMIŞLIKTAN EĞİTİM KURTARIRYeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte 75. Yıl İlköğretim Okulunda bir program düzenlendi.

Argan, anne ve ba-basının isteği üze-rine hacca gitmeye

karar vererek, Ünye Cum-huriyet Meydanı’ndan yola çıktı. “Küçük yaşta dini va-zifemi yerine getirmekten çok mutluyum” diyen Ar-gan, çok heyecanlı olduğu-nu belirtti.

Babası Yaşar Argan ise, “İnsan 7’sinde neyse 70’inde de odur” diyerek; “Dini hedeften sapmayaca-ğı yaşta İslam’ı görerek ya-şaması için küçük yaşta ha-cılığa götürüyoruz” dedi.

Ünye’den giden en küçük hacı adayına Mahmut Gü-

ner isimli bir vatandaş “Bize de dua et” diyerek, cep harçlığı verdi.

Ünye Kaymakamı Musta-fa Demir’in de ilgi göster-diği genç hacı adayı İlker Yasin Argan, Kaymakam Demir’in bize de dua et is-teğine, “Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam dileyece-ğim” cevabını verdi.

Ünye’den yola çıkan ilk hacı kafilesinin Cumhuriyet Meydanı’ndaki uğurlama programında kısa bir ko-nuşma yapan ve hacı aday-larından dua isteyen Ünye Kaymakamı Mustafa De-mir, “Sizleri böyle görünce

inanın kıskandım. İçinizden birçoğunu tanıyorum. Allah yolunuzu açık etsin. Allah haccınızı mübarek etsin. Bu kutsal topraklarda biz-ler için dua etmeyi unutma-yın” dedi.

12 yaşındaki İlker Yasin Argan’ın da aralarında bu-lunduğu 21’i bayan, 39’u erkek olmak üzere top-lam 60 hacı adayı, vazife-lerini yerine getirmek üze-re dualarla yola çıktı. 10 günü Medine’de, 35 günde Mekke’de vazifelerini yeri-ne getirecek olan hacılar, 2 Kasım 2012 tarihinde yurda geri dönecek.

12 YAŞINDA HACI OLACAKÜnye’de özel bir firmanın organizasyonunda ilk hacı adayları yola çıktı. 60 kişilik ka-filede, 12 yaşındaki İlker Yasin Argan ise dikkatleri üzerine çekti.

8 19/09/2012 Çarşamba

Saadet Partisi İlçe Başka-nı İsmail Koçan’ın basın açıklaması şöyle:İslam’ın

kutsallarına karşı sürekli haka-ret ve tahriklerin özgür ülkesi ABD ve Avrupa ‘da oyunun son halkası olan “Müslümanların Masumiyeti” adlı İslam'a haka-ret eden filmin yapımcılarından biri Kur'an yakmaya yeltenen Hıristiyan papaz Terry Jones. Filmin diğer yapımcı finansö-rü Yahudi Sam Bacile ve bir di-ğer destekçisi Mısırlı Kıpti Mor-ris Sadek’dir. Bu çirkin filme tepkiler çığ gibi büyürken maalesef bi-zim hükümetimiz olayı Ame-rikan gözlüğü ile değerlendir-miştir. Başbakan’ın film ile ilgili yaptığı yüzeysel açıklama ise tamamen renksizdir. Başba-kan, ABD Büyükelçisinin öldü-rülmesini kınarken İslam’a ve Peygamberimiz’e hakaret içe-ren filmi ve bu çirkin filmin ya-pımcılarını tek kelime ile de olsa kınamaktan adeta imtina etmiş-tir. İslam'ı savaş dini olarak tanı-tan film de Müslümanlara açık-ça hakaret ediliyor. Yıllardır sür-dürülen diyalog çalışmaları ise, İslam'a ve Peygamber’ine ya-

pılan saygısızlığı azaltmadığı-nı göstermiştir. Aksine artmak-tadır. Son olarak İstanbul'da yapılan 'Diyalog Çalıştayı” bu-nun en önemli kanıtı olmuş-tur. Çalıştay’a çok sayıda diya-logcu, Hıristiyan ve Yahudi din adamı katıldı. Buna karşılık Hz. Peygamber’e hakaret filmi aynı günlerde gösterime sokuldu. Hıristiyan ve Yahudi dünya-sı her gün bir yeni skandallara imza atmaktadı: Camilerde iç-kili balolar veriliyor, Peygam-ber SAV’e hakaret içeren çirkin karikatürler çiziliyor, başörtülü kadınların fotoğrafları potansi-yel suçlu gibi duvarlara asılıyor, “Ezan”a izin verilmiyor, Müslü-manlara karşı utanç duvarları örülüyor, “sünnet” yasaklanıyor ve Arakan da olduğu gibi Müslü-manlar katliama uğruyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed'e (S.A.V) karşı sistemli bir kara-lama kampanyası yürütülüyor. Akıllara, Müslümanlar her yerde aşağılanırken, bu diyalog çalış-maları kime hizmet ediyor soru-su takılıyor. Kuvveti üstün tutan anlayışın temsilcisi olan tek kutuplu dün-

ya düzeni küresel emperya-lizm, insanlar arasında kin ve düşmanlığı yayarak hayatiye-tini devam ettirmeye çalışıyor. ’Şeytan Ayetleri’, karikatür krizi, Afganistan’da yüzlerce Kur’an-ı Kerim’in yakılması, şimdi de “Müslümanların Masumiyeti” adlı film, Müslümanlara doğru-dan hakareti içeren provakatif, aşağılık ve art niyetli çalışma-lardır. Milyonlarca Müslüman’ın ya-şadığı sözde özgürlükler ülke-si ABD’nin kendi vatandaşı olan Müslümanların inançlarına kar-şı saldırılara engel olmuyor ve Müslümanların din hürriyetleri-ni garanti altına almayıp ‘terö-rist’ gibi gösteriyor. ABD ve Batı ülkeleri yönetimleri; Peygambe-rimiz SAV’e hakaret edenlere hep yardım ve yataklık yapıyor. Batı ülkelerinin filme karşı ses-siz kalması ve bunu ifade öz-gürlüğüne bağlaması haksız bir tutumdur. ABD’deki bu İs-lam karşıtı hareket binlerce Müslüman’ı sokağa dökmüştür. Bu da gösteriyor ki, İslam’a ve Hz. Muhammed SAV’e yönelti-len hiç bir hakaret cevapsız kal-mayacaktır.

Yaşanan kaosun sorumlusu Amerikadır!

Yaşanan bütün zulümlerin so-rumlusu Amerikadır!

Akan kanın, gözyaşının so-rumlusu Amerikadır.

Amerika İslam Coğrafyasın-dan ve mazlum halklardan ve hatta kendi halkından özür dile-melidir!

Derhal işgal ettiği yerlerden defolmalıdır!

İslam İşbirliği Teşkilatı ve İs-lam ülkeleri, fitneye yol açan bu filme karşı birlikte hareket etme-li. Filmin gösterimi derhal dur-durularak, bu filmi yapanlardan hesap sorulmalıdır.

Müslümanlar, bu iğrenç du-ruma ferasetlerini bırakmadan tepkilerini koymalıdır. Yoksa Si-yonizm ve uşakları elbette “biz Müslümanların” en hassas da-marının Peygamberimiz SAV olduğunu çok iyi bilmektedir. Onların bizim en hassas dama-rımıza saldırması oynadıkları “OYUNUN” son perdesine gel-diklerini göstermektedir.Ey Müslüman! Sen de Uyan! Erbakan Hoca’mızın, Mil-li Görüş’ün 40 yıldan beri anlat-mış olduğu Siyonizm, emelleri-nin bir adımı olarak BM kararı ile Filistin topraklarında İsrail Dev-letini kurdu ve şimdi Kudüs’ü ve Dünya’yı İslamsızlaştırmaya ça-lışmakta ve Kutsal Emanetimiz olan Mescid-i Aksa-yı yıkmakta-dır. Yıllardır bitmeyen tahakküm ile işgallerle genişleyen İsra-il Devleti şimdi de kan, gözyaşı ve ızdırap ile “Büyük İsrail Dev-letini” kurmak istemektedir. Gelinen son noktada Siyo-nizm, İslam coğrafyasına sal-dırmak için bahanelerini tüket-miş şimdide Peygamberimiz SAV üzerinden İslam’a saldıra-rak öngördüğü işgaller için siya-si, askeri, sosyolojik ve psikolo-jik zemin hazırlamaktadır. Ancak onlar ne planlar yapar-sa yapsın, ne oyunlar oynarsa oynasın biz inanıyoruz ki İslam her zaman galip gelecek ve Al-lah nurunu tamamlayacaktır. Tüm insanlığın efendisi olan Hz. Muhammed (S.A.V)’e ya-pılan bu çirkin saldırıyı tekraren kınarken son olarak şunları ifa-de ediyoruz: İslam’ın baharı ancak Muham-medi bir duruş sergileyenle-rin eliyle gelecektir. İslam Birliği muhakkak ve muhakkak kurula-cak, bu köle düzeni zail olacak ve Muhammedi koku tüm dün-yayı saracaktır.

YAŞANAN KAOSUN SORUMLUSU AMERİKADIR!Saadet Partisi Fatsa İlçe Başkanı İsmail Koçan “Müslümanların Masumiyeti” filmi ile il-gili bir basın açıklaması yayınladı. Koçan açıklamasında, “Bu çirkin filme tepkiler çığ gibi büyürken maalesef bizim hükümetimiz olayı Amerikan gözlüğü ile değerlendirmiştir” dedi.

Gece 23:00 saatlerin-de asfalt çalışmaları-nı yerinde inceleyen

Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Başkan yardımcıla-rı Muharrem Aktepe, Bülent Yücetepe ve Kırkent sakinle-ri hem asfalt yolları gezdi-ler hem de , sohbet edip çay içtiler. Başkan Anlayan, şu-ana kadar 200.000m2 asfalt yol yaptıklarını böyle giderse Ekim sonuna kadar 250.000 m2.yi bulacaklarını söyledi. Ekim sonunda doğusundan batısına kadar programladık-ları tüm yollarlı asfaltlaya-caklarını belirten Başkan An-layan, ayrıca site yollarımız haricinde dolmuş yolunun da aynı paralelde ilerlediğini be-lirtti. Anlayan Kırkent sitesi sa-kinlerine teşekkür ederken, “Asfalt yaptığımız bölgelerde akşamları böyle hoş sohbet-ler düzenliyoruz. Vatandaş-larımızı yaptığımız çalışma-lar hakkında bilgilendiriyoruz.

Asfalt yol memnuniyetini gör-düğümüz için bizlerde çok mutlu oluyoruz” dedi. Kırkent sitesi adına kısa bir açıklama yapan Site yöne-ticisi Ergün Aksoy’ da yaptı-ğı açıklamada, “Yazın tozdan kışın çamurdan bıkmıştık. Al-lah Başkanımızdan razı olsun bizi çok büyük bir dertten kur-tardı. Başkanımıza ve beledi-ye çalışanlarına çok teşekkür ediyoruz. Başkanımız gece-nin ilerleyen saatlerine ka-dar sitemizde oturup çayımı-zı içti ve ondan belediyenin yapmış olduğu diğer çalış-malar hakkında da bilgi alma imkanı bulduk. Çok memnun olduk, ayrıca sitemizin yanın-da bulunan otopark alanımızı da asfaltladı bu bizim için çok büyük bir sürpriz oldu,çok gü-zel bir otoparka da sahip ol-duk. Ben bir kez daha Kırkent sitesi adına başkanımızın yapmış olduğu asfalt yol ça-lışmaları için çok teşekküre diyorum” şeklinde konuştu.

KIRKENT SİTESİ’NİN ASFALT SEVİNCİFatsa Belediyesi afalt yol çalışmalarını gece gündüz sürdürüyor. Önceki gece ekipler Dolunay mahallesi Kırkent si-tesi ve çevresinin yollarını asfaltladı.

Küresel pazarlarda ve yurt içinde 3 milyon-dan fazla şirketi tanıta-

rak, alıcı-satıcı ve tedarikçi-yi bir araya getiren Kompas, e-ticaret ve dış ticaret konu-larında uzman danışmanlık firması Coproline ile birlikte Ordu’da küçük ve orta işlet-melere (KOBİ) ücretsiz ‘Dış Pazarda Müşteri Bulma Tek-nikleri’ konusunda eğitim ver-meye başladı.

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen ve gün boyu süren eğitimlere an-cak 5 şirket temsilcisi katıldı. Yeni ticaret metotlarının uy-gulanmasını esas alan çalış-ma kapsamında e-ticaret yol-larının anlatıldığı eğitimleri Coproline kurucu ortağı Baş-kanı Berke Sarpaş verdi. Eği-

timler kapsamında şirket tem-silcilerine “Uluslararası Pazar araştırmalarının önemi, ama-cı ve teknikleri”, “Dış Ticarette Doğu konumlandırma”, “Rakip pazarların Tesbiti”, “E-Ticaret ve Siteleri” konularında detay-lı bilgiler verildi.

Coproline kurucu ortağı Başkanı Berke Sarpaş, eği-tim öncesi yaptığı açıklama-da, dünya ticaretinde yeni sa-tış ve pazarlama metotlarının uygulanmasına başlandığı-nı, globalleşen ekonomide hız ve güvenin birbirini tamamla-yan iki önemli etken olduğunu belirtti. Sarpaş, “Kendisini bu ortamada adapte edemeyen firmalar ya yok oluyor ya da mevcut iş bağlantıları saye-sinde şanslılar ise pozisyonla-rını ancak koruyabiliyor” dedi.

E-TİCARET EĞİTİMİ

Samsun Ulaştırma Bölge Müdürlüğü, Karadeniz’in sert ve hırçın dalgaları-

nın kıyılarda aşınma yapması üzerine son 3 yılda halk arasın-da ‘T’ olarak bilinen dalgakıran yapımını hızlandırdı. Edinilen bilgiye göre, Ordu kıyıların-da Durugöl, Akyazı, Cumhuri-

yet Mahallesi, Turnasuyu köyü, Gülyalı, Fatsa ve Perşembe kı-yılarına 21 adet yeni dalgakıran ve tahkimatlar yapıldı. 2009 yı-lında 4, 2010 yılında 7 ve 2011 yılında 10 adet uzunlukları 60 ile 120 metre arasında değişen 21 adet dalgakıran yapımı ger-çekleştirildi.

ORDU KIYILARINA 21 DALGAKIRANOrdu'da kıyılarda yaşanan deniz tahriba-tının önlenmesi amacıyla son 3 yılda 21 dalgakıran yapıldığı bildirildi.

Belediye Başkanı Seyit Torun Ulu Önder Mus-tafa Kemal Atatürk'ün

Ordu'ya gelişinin 88. yıldönü-mü nedeniyle bir kutlama me-sajı yayınladı. Değerli Hemşerilerimiz İlimizin kuruluşundan bu yana en önemli günlerinden biri 19 Eylül Günüdür. Çünkü bu gün büyük önder Atatürk’ün Ordu’yu ziyaret ettiği gündür. Atatürk ün kurtuluş savaşın-dan sonra yurt gezileri kapsa-mında yaptığı Karadeniz Böl-gesi ziyaretleri esnasın da kısa bir sürede olsa İlimizi zi-yaret etmiş, 88 yıl önce bugün İlk Adım Anıtının bulunduğu

yerde halkımızın coşkun sevgi gösterileriyle karaya ayak bas-mıştır. Hiç kimsenin şüphesi yok-tur ki, bu tarihi anın önemi Atatürk’ün ilimizi ziyareti ol-duğu gibi Ordu insanının da içinde var olan yurt sevgisi ve Cumhuriyetin kurucusu olan Atatürk’ün başlatmış olduğu çağdaşlaşma ve uluslaşma sürecine olan inancının gös-tergesi olması bakımından da önemlidir. O gün olduğu gibi bugün de Ordu insanı ulusal bilincini ko-rumuş, çağdaş yaşam koşul-larını benimseyerek hayatının her alanına bu düşünceyi ba-şarı ile yansıtmasını bilmiştir.

Milletimiz tarih boyunca kar-şılaştığı tüm sorunların üste-sinden birlik ve beraberliğini koruyarak gelmesini bilmiş-tir. Bugünde yaşadığımız so-runlardan kurtulmanın yegâne yolu bu birlik ve beraberliği ko-rumaktan geçmektedir. Ordu Belediyesi olarak bizler-de insanlarımızın daha güzel bir şehirde yaşamalarını sağ-lamak ve çağdaş yaşam ko-şullarını bu kentte oluşturmak için sınırlı imkânlarla da olsa en iyi hizmeti vermeye çalışı-yoruz. Bu konuda da önemli çalışmalar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Çevremize ve kentimize bak-tığımızda yapılması hayal ola-

rak görülen birçok proje haya-ta geçmiştir. Atatürk’ün ilimizi ziyaretinde bu noktada söylediği gibi “bu sevimli ve samimi muhit” gele-ceğin parlayan yıldızı olacak-tır. Herkes bu bilinçle hareket etmeli üzerine düşen sorum-luluğu eksiksiz yerine getir-melidir. Ordu ilinin en önemli günü olan 19 Eylül’de Ulu Ön-der Mustafa Kemal Atatürk’ü, ülkemiz için canını veren aziz şehitlerimizi ve kahraman ga-zilerimizi bir kez daha say-gıyla anıyor, Kentimizin geliş-mesinde katkısı olan herkese teşekkür ediyor, tüm hemşeri-lerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

ATATÜRK'ÜN ORDU'YA GELİŞİNİN 88. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLUYORUM

919/09/2012 Çarşamba

Tüketici Güven Endek-si 2012 Ağustos ayın-da bir önceki aya göre

yüzde 1,8 oranında azaldı. Temmuz ayında 92,8 olan endeks Ağustos ayında 91,1 değerine düştü. Türkiye İstatis-tik Kurumu ve Türkiye Cumhuri-yet Mer-kez Ban-kası işbirliği ile yürütülen tü-keticilerin kişisel mali du-rumların ve genel ekonomiye ilişkin mevcut dönem değer-lendirmeleri ele alınarak ha-zırlanan endekse göre tüke-

tici güveni Ağustos ayında azaldı. Tüketici Güven endeksin-deki düşüşün nedeni olarak tüketicilerin mevcut dönem satın alma gücü, gelecek dö-

nem satın alma gücü, gelecek dönem

genel eko-nomik du-rum, ge-l e c e k

dönem iş bulma ola-

nakları ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın alma uygunluğu durumlarına ait değerlendir-melerinin kötüleşmesi olarak gösterildi.

TÜKETİCİ GÜVENİ 2012 AĞUSTOS AYINDA AZALDI

Yeni eğitim ve öğretim yılı-nın başlaması ile birlikte kutlanan İlköğretim haf-

tası için etkinlikler devam edi-

yor. Birçok okulda sürdürülen etkinliklerin yanı sıra bazı öğ-retmen ve öğrencilerde proto-kol mensuplarını makamlarında

ziyaret ederek ilköğretim hafta-sını kutladılar. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Gazi, 19 Eylül, Şahincili, Ata-türk ve Güzelordu ilköğretim okullarını temsilen öğrenciler ve öğretmenlerinin katıldığı zi-yarette konuşan Başkan Seyit TORUN, 2012-2013 Eğitim ve Öğretim Yılını kutladığını ifade ederek tüm öğrencilere başarı-lar diledi. Başkan Torun konuş-masında şunları söyledi;“Şu anda aldığımız eğitim ve öğretim çok önemli. Bu sizi ge-lecekte meslek sahibi yapacak, bu ülkenin yönetiminde çok et-kin yerlere getirecek. Bu yüz-den çok çalışmalıyız. Her yılı en iyi şekilde değerlendirip bil-gimizi ve birikimimizi artırmak

durumundayız. Bu sayede bu ülkenin daha iyi yerlere gel-mesinde, diğer ülkelerle yarışır hatta geçer duruma gelmesin-de çok önemli katkısı olacağına inanıyorum. Bu nedenle çok ça-lışıp başarılı olmak zorundayız. Bütün umutlarımız sizin üzeri-nizde, bu görevleri bu bayrağı sizlere teslim edeceğiz. Bugü-nün belki öğrencilerisiniz ama yarının sorumluluk sahibi bi-rer bireyisiniz. Bu nedenle yeni eğitim ve öğretim yılının başa-rılı geçmesini diliyor ve kutlu-yor, hepinize sağlıklı mutlu gü-zel günler diliyorum.”Öğretmen ve öğrencilerle bir süre sohbet eden Başkan Seyit TORUN daha sonra öğrencilere çeşitli hediyeler verdi.

BAŞARILI OLMAK ZORUNDAYIZİlköğretim Haftası nedeni ile öğretmen ve öğrenciler Başkan Seyit TORUN' u makamında ziya-ret ettiler. Başkan TORUN, öğrencilere yaptığı konuşmada “Bu ülkenin geleceği sizlersiniz. Çok çalışıp önce kendimizi sonra ülkemizi geliştirelim. Başarılı olmak zorundayız” dedi.

Gölköy Kaymakamlığı, Gölköy Belediyesi ve Off-Road Kulübü’nün

(GÖLOFF) işbirliğiyle Uluvah-ta Yaylası’nda yapılan yarışı Ordu Valisi Orhan Düzgün, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Ordu Belediye Baş-kanı Seyit Torun, Ordu Üniver-

sitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Gölköy Kaymaka-mı İsa Bolat, Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert ve çok sayıda Gölköylü takip etti. Belediye Başkanı Ali Kemal Mert’in startıyla başlayan ve heyecanlı anların yaşandığı yarışlar ilgiyle izlendi.

OFF-ROAD COŞKUSUKaradeniz Off-Road Oyunlarının 6. Ayak Yarışı Ordu’nun Gölköy ilçesin-de gerçekleştirildi.

Ziyarette Vali yardımcısı Abdullah DEMİR, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Mü-

dürü Hayri CANİK, Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Aydın BOSTANCIOĞ-LU, Birliğe bağlı oda başkanla-rı Erdoğan AKYÜREK, Hüseyin KORKMAZ, Mustafa NASUH-

BEYOĞLU, Yılmaz BAYRAM, Alaaddin FELEK, Mehmet KAYA, Recep BAKICI, Salih KARAYİĞİT ve Ekrem AYAN hazır bulundu.

Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Temsilci-leri adına, Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Aydın

BOSTANCIOĞLU, Vali Orhan DÜZGÜN’e hafta nedeniyle çi-çek ile Bakırcı Ahmet TÜRK-MEN tarafından yapılan bakır plaket takdim etti.

Vali Orhan DÜZGÜN, ziya-rette yaptığı konuşmada, Ahilik Haftası ile ilgili yapılan etkinlik-lerin önemine dikkati çekerek, “Ahilik; tarihimizde, geçmişi-mizde esnaflarımızın birliği üzerine kurulu ama toplumsal dayanışma ve meslek içi daya-nışma ruhunu oluşturan, sade-ce ticaretle ilgili değil, toplum-sal yaşantı içerisinde, üstün ahlak ilkelerini hem esnaf ara-sında, hem de esnafların aile-leri, çocukları ve bütün toplum arasında yaygınlaştırılmasını hedef edinen çok güzel bir teş-kilatımız” dedi.

Vali DÜZGÜN, Ordu’da görev yapan esnafların Ahilik Haftası-

nı da kutlayarak, Ahiliğin sahip olduğu güzel ilkelerin ve ahlak prensiplerinin hem esnaf ara-sında, hem de toplumun bütün kesimleri arasında daha faz-la yaygınlaşması dileğinde bu-lundu.

Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Aydın BOSTAN-CIOĞLU ise Ahilik geleneğinin günümüzde yaşatılmasının bü-yük önem taşıdığını belirterek, ahilik geleneğinin manevi öne-minin büyük olduğuna vurgu yaptı. BOSTANCIOĞLU, Ahili-ğin dostluğu, sevgiyi, kardeş-liği, paylaşmayı ve hoşgörüyü bünyesinde barındırdığını ifade etti ve Vali Orhan DÜZGÜN’e teşekkürlerini sundu.

Ziyarette, ‘Yılın Ahisi’nin ise Ünye ilçesinde çömlek ustası olan Salih KARAYİĞİT olduğu da ifade edildi.

ESNAF TEMSİLCİLERİ, DÜZGÜN'Ü ZİYARET ETTİOrdu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Meslek Kuruluşları Temsilcileri, Ahilik Kültürü Haf-tası Kutlama Etkinlikleri kapsamında Vali Orhan DÜZGÜN’ü makamında ziyaret etti.

AK Parti Ordu Milletve-kili Ünal mesajında şu sözlere yer verdi: “Bü-

yük bir fedakarlık ve feragat timsali olan şehitlerimiz ve ga-zilerimiz, milletimizin gönlünde daima çok özel bir yere sahip olmuştur. Vatanın bölünmez bütünlüğü, milletimizin huzu-ru, güvenliği ve esenliği için, üzerinde yaşadığımız bu top-rakların aziz milletimiz için bir vatan haline dönüşmesi, şehit

ve gazilerimizin canları paha-sına verdikleri ulvi mücadele ile gerçekleşmiştir. Bu düşün-celerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e mareşal rütbesi ve gazi unvanı verilişinin yıldö-nümünü ve Gaziler Günü’nü kutluyor, tüm şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimi-zi rahmetle anıyor, canı paha-sına ulvi mücadele vermiş ga-zilerimize şükranlarımı, minnet duygularımı sunuyorum.”

ÜNAL’DAN ‘GAZİLER GÜNÜ’ AÇIKLAMASIAK Parti Ordu Milletvekili Fatih Han Ünal, “19 Eylül Gaziler Günü” dolayısıyla bir mesaj yayın-layarak, “Vatanını canından aziz bilen şehitlerimiz ve gazilerimizle gurur duyuyoruz” dedi.

Dolmuşcular gereksiz trafik sıkışıklığından şikayetçi. Kurtuluş-Devlet Hastane-

si hattında dolmuşculuk yapan Hayri Demirbaş Kurtuluş mahal-lesinden meydandaki durağa gi-rişlerinin normal şartlarda 16 da-kika olduğunu belirterek, “Bu süre içerisinde biz dolmuşçular Cumhuriyet Meydandaki durağa giremezsek bizim para kazanma şansımız yok. Özellikle de Dere üstü mevkiinde trafik çok yoğun oluyor. Örnek verecek olursak bir ilaç mümessili veya herhan-

gi bir vatandaş bizim yolumuzu tıkadığı zaman biz hedeflenen dakikada durağa giremiyoruz. Oraya dakikamızda giremediği-mizde bir çarpı alıyoruz. Günde 3 çarpı aldığımız zaman 20 TL ceza ödüyoruz ve bir günde ya-tara düşüyoruz” dedi. Dolmuşçu Hayri Demirbaş da-kika konusunda bazı toleranslar da olduğunu ifade ederek, “Yol-da bir çalışma varsa bizi yol du-rumuna göre bilgilendiriyorlar. Biz haberi aldığımız zaman ona göre gidiyoruz” diye konuştu.

DAKİKA İLE YARIŞIYORUZ

O lay, İlkadım ilçesinin Kadıköy Mahallesi'nde meydana geldi. Edini-

len bilgiye göre, B.K.(31) adlı tütün mamulleri satan büfe-ci, üzerinde gümrük kaçağı si-garalarının fotoğrafları ve fiyat listeleri bulunan iş yerinin ad-resinin yer aldığı kartvizit bas-tırıp Samsun'da dağıtmaya başladı. Samsun Emniyet Mü-dürlüğü Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Şube Mü-

dürlüğü Mali Şube Büro Amir-liği ekipleri yaptıkları baskında B.K.'yı gözaltına aldı. B.K.'nın büfesinde yapılan aramada 116 paket gümrük kaçağı si-gara, 3 bin 400 adet makaron, 170 adet hazır doldurulmuş dal sigara, 3 paket puro, 178 adet sigara kağıdı, 6 adet si-gara doldurma aleti ve 1 adet sigara tabakası ele geçirdi. Büfede çalışan D.Y.'nin büfe önündeki elindeki kolide ise 3

bin adet makaron ve 90 paket sigara daha ele geçirildi. So-ruşturmayı derinleştiren mali polis, aynı mahallede H.T.'ye ait büfede gümrük kaçağı 37 paket gümrük kaçağı sigara, 10 adet viagra, 4 bin 600 ma-

karon ve 5 adet sigara doldur-ma aleti ile S.E.'ye ait büfede ise gümrük kaçağı 230 paket sigara ele geçirdi. Olayla ilgili gözaltına alınan 4 şüpheli, ifa-delerinin ardından serbest bı-rakıldı.

KAÇAK SİGARA İÇİN KARTVİZİT BASTIRIP DAĞITTISamsun'da bir kişi gümrük kaçağı si-garaları satmak için üzerinde fiyatla-rı bulunan kartvizit bastırıp dağıtınca polise yakalandı.

www.gazetekuzey.com 19/09/2012 Çarşamba Tel: 0452 407 10 11

* Agfa (Avalon-AzuraC95) CTP Makinasi * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası* Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası* Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *

* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit* Dergi, Katolog, Broşür, İnsert* Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama* Puzzle, Afiş, Bilboard* Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela* Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır.* Resmi Evrak Basımı Yapılır.

Kemal Yazıcıoğlu spor salonunda oynanan karşılaşmaya temsilci-

miz, Oteria, Gülsüm, Dilara, Mehtap, Belma, Daria ve Na-talija ilk yedisi ile çıkarken ra-kip Muratpaşa Belediyesi ise; Sevilay, Olga, Marina, Kübra, Martina, Ines ve Serpil ilk ye-disi ile sahada yer aldılar. Güçlü rakibi karşısında başa baş oynayan temsilci-

miz, karşılaşmanın ilk yarı-sını 23-12 geride tamamla-dı. Orduspor bayan hentbol takımı karşılaşmanın ilerle-yen bölümlerinde rakibinin temposuna ayak uydurama-yınca karşılaşmadan 16 sayı farkla 42-26 mağlup ayrıl-dı. Orduspor ilk maçında da İstanbul temsilcisi Maltepe Belediyespor’a da 30-26 ye-nilmişti.

ORDUSPOR, ŞAMPİYONA

TAKILDI 26-42Süper Ligdeki ilk iç saha maçında geçen yılın Türkiye şampiyonu, Avrupa kupası finalisti Antalya Muratpaşa Belediyesi ile Kemal Ya-zıcıoğlu spor salonunda karşılaşan Orduspor bayan hentbol takımı rakibine 42-26 yenildi.

ORDU’DA GOL DÜELLOSUSüper Lig'de mağlubiyeti bulunmayan Orduspor; sezonun ilk ga-libiyetini arayan Kayserispor'u konuk etti, 5 gole sahne mücade-lenin büyük bölümünü 10 kişi oynayan rakibini geçmesini bildi..

MAÇTAN DAKİKALAR 2. dakikada Orduspor’un ka-

zandığı korner atışını Umbides kullandı. Bu futbolcunun altı pas içine yaptığı ortada topu Ali kafayla indirdi, Barral düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı ağ-lara gönderdi: 1-0

9. dakikada konuk takımın atağında Mouche’nin sağ çap-razdan sert vuruşunda top ka-leci Fornezzi’nin bacağına çar-parak oyun alanına geri döndü.

10. dakikada ani gelişen Or-duspor atağında kaleci Er-tuğrul topu ıskalayınca, top Stancu’nun önünde kaldı. Ka-leci Ertuğrul bomboş pozisyon-da ceza sahası çizgisi üzerinde Stancu’yu formasından tutarak, yere düşürdü. Bu pozisyonda

hakem İlker Meral mutlak gol pozisyonunu engellediği için kırmızı kartla Ertuğrul’u saha dışına gönderdi. Kazanılan ser-best atışı Stancu kullandı. Bu futbolcunun vuruşunda top üs-ten auta çıktı.

16. dakikada Atilla’nın soldan ortasına iyi yükselen Hasan’ın kafa vuruşunda top filelerle bu-luştu: 2-0

36. dakikada Kayserispor’un kazandığı korner atışında ön direkte Zurab kafayla topu arka direkteki Bobo’ya indirdi. Bu fut-bolcunun plase vuruşunda top filelere gitti: 2-1

46. dakikada ani gelişen Kay-serispor atağında Mouche, ceza sahasında kaleci Fornezzi’yi çalımlayarak boş kaleye topu

gönderdi. Angela Garcia, meşin yuvarlağı son anda kale çizgi-sinden uzaklaştırdı.

58. dakikada Umbides, yakla-şık 30 metre sürdüğü topu ceza saha çizgisi üzerinde Barral’a verdi. Bu futbolcunun ceza sa-hasına girer girmez yerden sert vuruşunda direkten dönen top Stancu’nun göğsüne çarparak filelere gitti: 3-1

72. dakikada Hasan’ın soldan ortasına ceza sahasında Um-bides gelişine sert vuruşunda, top yandan auta gitti.

78. dakikada Salih’in sağdan ortasında ceza sahası içinde Diego Marvin topa gelişine vur-du. Kaleci Fornezzi’den dönen topu Marvin ağlara gönderdi: 3-2

Beraberinde Halk Şaii-ri Ordu Şairler Yazarlar ve Sanatseverler Birli-

ği Başkan Yardımcısı Ünal Yıl-

dırım ve Ordu Yazarlar Birliği Üyesi Araştırmacı Yazar Celal Çukurlu ile gazetemize neza-ket ziyaretinde bulunan Ordus-

por Basın Sözcüsü Levent Yıl-dırım şu ana kadar 3 bin adet kombine bilet sattıklarını belir-terek, “Kombinet bilet satışında istediğimiz hedefte değiliz. Biz isterdik ki kombine satışımız 10 bin olsun. Ordusporumuz gele-bileceği en üst kategoride. Şim-di taraftarlara büyük iş düşüyor. Orduspor sayesinde Ordu’nun ismi ulusal basında daha çok duyuluyor. Orduspor’un başın-da dünyaca ünlü Hector Cu-per gibi marka bir isim var. Biz transferlerde Hector Cuper ho-camıza hiç karışmadık. Hector Cuper disiplini hiçbir zaman el-den bırakmayan bir teknik direk-tör. Gelinen noktada transferle-rimizin de çok doğru olduğunu gördük” dedi.

Ordu şehrinin de futbolcu-lar açısında yaşanabilir bir şe-hir olduğunu ifade eden Yıl-dırım, “Ordu bir İstanbul gibi olmaz ama bizim futbolcuları-mızda Ordu’da aileleriyle birlik-te çok rahat gezip dolaşabiliyor. Akşamları balık yemeye gide-bilecek yerleri var. Yani Ordu standartların altında bir il değil” dedi. Gazetemiz İşletme Müdü-rü Nusret Yeşiller’ de Ordus-por Basın Sözcüsü Levent Yıldırım’a nazik ziyaretleri ne-deniyle teşekkür ederek, “Biz Fatsalılar olarak Orduspor’un her zaman destekçisiyiz ve Orduspor’un süper ligde uzun yıllar başarılı olacağına yürek-ten inanıyoruz” diye konuştu.

TARAFTARDAN DAHA ÇOK DESTEK BEKLİYORUZOrduspor Basın Sözcüsü Levent Yıldırım Mir Kuzey Gazetemize gerçekleştirdiği ziyarette Ordu ilinin bir markası olan Orduspor’a taraftarlardan daha çok destek çıkmalarını istedi.

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Orduspor, 2012-2013 yılı için gi-

yim sponsoru olarak Giovane Gentile ile anlaşma imzaladı.

Orduspor’un 2012-2013 se-zonu Giyim Sponsoru Giova-ne Gentile oldu. Orduspor’un giyim sponsoru Giovane Gen-tile Ordu Bayisi Kürşat Azaklı ve Gökçe Azaklı, sponsorluk anlaşmasını Orduspor Genel Müdürü Yavuz Şahin ile birlik-

te imzaladı.Giovane Gentile Yönetim Ku-

rulu Başkanı Cemal Şenoğlu, “Ordulu olarak Ordu’ya hiz-met etmek için Orduspor’un giyim sponsoru oldum. Mem-leketime hizmet etmekten do-layı gurur duyuyorum.”dedi.

Giovane Gentile Ordu Ba-yisi Kürşat Azaklı ve Gök-çe Azaklı ise,“Orduspor’a gi-yim sponsoru olmaktan dolayı mutluyuz. Orduspor'un bazı

oyuncuların giyim olarak terci-hiydik, şimdi tüm Mor-Beyazlı ekibi giydireceğiz. Kalitemizi herkes görecek."diye konuş-tu.

Orduspor Genel Müdürü Ya-vuz Şahin, Orduspor’un bu sezon giyim sponsoru Giova-ne Gentile olacağını söyele-yerek, "Karşılıklı olarak proto-kol gerçekleştirdik.

İyi bir giyim firması ile çalışa-cağımız için mutluyuz."dedi.

ORDUSPOR GİOVANE GENTİLE GİYECEK