www.ahaber . anado lu .edu . t r ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI : 584 25 NİSAN - 1 MAYIS 2011

� Köy enstitülerinin 71. kuruluş yıldö-nümü Anadolu Üniversitesi’nde 18Nisan günü düzenlenen törenle kut-landı. Törende konuşan Rektör Prof.Dr. Davut Aydın, “Hiç kimse mevcutbilgiler ile hayatını sürdüremez. Bu bil-gilerin üretimde kullanılması şarttır.Kalkınma modeli olarak köy enstitüle-rini gösterebiliriz.” dedi. 3. SAYFADA

‘Kendi ülkemintarafındayım’

‘Köy Enstitülerikalkınmamodelidir’

AçıköğretimAr-Ge’de dünyaüçüncüsüyüz

AKM’den ritmsesleri yükseldi

‘DünyanınBilim Yıldızları’Anadolu’da

ÖYP öğrencileriiçin oryantasyon

� İletişim Kulübü’nün bu yıl üçüncükez düzenlediği “CMYK Gazete Günleri”medyanın farklı alanlarında çalışançok sayıda gazeteciyi Anadolu Üniver-sitesi’nde bir araya getirdi. Etkinliğinilk konuğu ünlü gazeteci ve belgeselciBanu Avar oldu. 2. SAYFADA

� Açıköğretim Fakültesi tarafındandüzenlenen Açık ve Uzaktan EğitimUlusal Araştırma Projeleri ÇalışmaToplantısı, 16 Nisan günü gerçekleş-tirildi. Toplantıya, ülke çapında açıkve uzaktan eğitim üzerine çalışmalaryapan pek çok akademisyen ve özelsektör çalışanı katıldı 2. SAYFADA

� Halk Bilim Araştırmaları Merkezi Vur-malı Çalgılar Topluluğu’nun düzenlediği“Vurmalı Çalgılar Dinletisi” konuklara ke-yifli bir akşam yaşattı. 5. SAYFADA

Moskova’danRektör Aydın’adavet geldi

� Anadolu Üniversitesi Kreş ve Gündüz Bakımeviöğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ÇocukBayramını çeşitli etkinliklerle kutladı.

� Hazırladıkları gösterilerde izleyenlere neşeli da-kikalar yaşatan minik öğrencilerin heyecanına ai-leleri de ortak oldu. 5. SAYFADA

Kreş öğrencileri 23 Nisan’ı kutladı

� Moskova’da bulunan Modern SosyalBilimler Akademisi’nden, Eğitim ve Tica-ret İşbirliği Kuruluşu (OCBE) Başkan VekiliIlya A.Kuperman Rektör Prof. Dr. DavutAydın’ı ziyaret etti. Kuperman, Prof. Dr.Davut Aydın’ı OCBE Yönetim Konseyi’nekatılmak üzere davet etti. 5. SAYFADA

� Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ta-rafından düzenlenen “Dünyanın BilimYıldızları” adlı konferans serisinin ilk ko-nuğu, Kanada Brock Üniversitesi’ndenProf. Philip J. Kitchen oldu. 3. SAYFADA

BüyükelçiPierini’denRektörAydın’aziyaret

� Anadolu Üniversitesi Kişisel Gelişim Bi-rimi, Öğretim Elemanı Yetiştirme Prog-ramı öğrencileri için oryantasyondüzenledi. Üniversitemizdeki sosyal veakademik yaşamın tanıtıldığı programdaçeşitli birimlerin yöneticileri birer ko-nuşma yaptı. 4. SAYFADA

Mezunlar kılavuzumuz olsun� Anadolu Üniversitesi me-zunlarının kurduğu mezundernekleri, Mezunlar Birliğiçatısı altında Öğrenci Merke-zi’nde bir araya geldi.

� Toplantıda, derneklerinMezunlar Birliği ile işbirliğiyapması, mezun dernekle-rine destek sağlanması ve“Mezunlarımız Mentorları-mız Olsun” projesinin yay-gınlaştırılması gibi konularele alındı. 4. SAYFADA

1 Mayıs’ta

13.

başlıyor...

UluslararasıEskişehirFilm Festivali

� Avrupa Birliği Türkiye Delegas-yonu Başkanı Büyükelçi Marc Pie-rini ile Kültür ve Görsel-İşitselPolitikalar Sektör Yöneticisi SedaErden, Rektör Prof. Dr. Davut Ay-dın’ı ziyaret etti. 14 Nisan günügerçekleştirilen ziyarette iki ülkekurumları arasında imzalanan işbirliği protokolu ve bu iş birliği kap-samında gerçekleştirilecek olanortak projelerin ayrıntılarının yanısıra İletişim Bilimleri Fakültesi ta-rafından yürütülen Dijital KöprülerProjesi hakkında görüş alış verişiyapıldı. Toplantıda, proje kapsa-mında kurulacak AB-Türkiye İleriGazetecilik Merkezi ve yürütülecekdijital platform hakkında görüşlerde ele alındı.

Avrupa Birliği TürkiyeDelegasyonu Başkanı

Büyükelçi Marc Pierini,Rektör Prof. Dr. Davut

Aydın’ı ziyaretindeAnadolu Üniversitesi’nin

gerçekleştirdiği “DijitalKöprüler” projesinden

son derece etkilendiğinisöyledi.

Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40e-mail: haber@anadolu.edu.tr

Haber Merkezi: (222) 33505 80 - 24 96 - 24 97ISSN 1302-0005 Yayın Türü: Yerel süreli yayın

Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde5300 adet basılmıştır.

Yıl: 12 Sayı: 584Bas›m tarihi: 25 Nisan 2011

Editör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Burcu ÜÇOK

ANADOLU HABER

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Davut AYDINGenel Yayın Yönetmeni

Rektör Danışmanı: Prof. Dr. Halil İbrahim GÜRCANSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Prof. Dr. Erkan YÜKSEL

Yayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım Koordinatörü: Burcu ÜÇOK

Pazartesi günleri yayımlanır

H A B E R AnadoluHaber2AçıköğretimAr-Ge’dedünyaüçüncüsüyüz

Medyanın kampus çıkarması

İrem DÖNMEZ

� Açıköğretim Fakültesi (AÖF) tara-fından düzenlenen, Açık ve UzaktanEğitim Ulusal Araştırma Projeleri Ça-lışma Toplantısı, 16 Nisan günü SalonAnadolu’da gerçekleştirildi. Toplantı,ülke çapında açık ve uzaktan eğitimüzerine çalışmalar yapan pek çokakademisyeni ve özel sektör çalışa-nını bir araya getirdi.

Toplantının açılış konuşmasınıyapan Rektör Prof. Dr. Davut Aydın,Anadolu Üniversitesi’nin topluma hiz-met öncelikli eğitim olgusunu benim-sediğini belirterek, topluma hizmette,Ar-Ge çalışmalarının olmazsa olmazolduğunu söyledi.

Özel Sektörle İşbirliği

Açık ve uzaktan eğitimde, AnadoluÜniversitesi’nin ilkleri gerçekleştirdi-ğini kaydeden Prof. Dr. Aydın, üniver-sitenin misyonunun “ Yaşam BoyuÖğrenme ve Dünya Üniversitesi” ol-duğunun altını çizdi. “Üniversitemi-zin öncelikleri; açık ve uzaktaneğitim, raylı sistemler, havacılık veözel eğitimdir” diyen Rektör Aydın,mükemmeliyet merkezleri şemsiyesialtında bu konulara yönelik çalışma-larda bulunduklarını kaydetti. Top-lantının amacının, özel sektörleişbirliği yapmak olduğunu kaydedenAydın, yapılan araştırmalara göre ki-şinin günlük öğrenmelerinin yalnızcayüzde 1’inin örgün öğrenimle gerçek-leştiğine, geri kalanının ise kitle ileti-şim araçları ile tamamlandığınadikkat çekti.

Yeni Projeler Gerekiyor

Rektör Yardımcısı ve AÖF DekanıProf. Dr. Aydın Ziya Özgür de konuş-masında “Açık ve Uzaktan Öğren-mede AR-GE” isimli bir sunum yaptı.Akreditasyonun ve Ar-Ge çalışmaları-nın önemine dikkat çeken Prof. Dr.Özgür, “Talebe ve ihtiyaca göre, ülke-nin mesleki yeterliliğine göre yeniprojeler üretilmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye’nin Ar-Ge konusundahenüz yolun başında olduğunu belir-ten Özgür, üniversitemizin açık veuzaktan öğrenmede, Ar-Ge sıralama-sında dünya üçüncüsü olduğunu söy-ledi. Özgür, toplantı ile sektörü veüniversitedeki uzmanları bir arayagetirmeyi, araştırmacı potansiyeliniarttırmayı, ayrıca açık ve uzaktan öğ-renmeyi bir bilimdalı haline getir-meyi hedefle-diklerinisözlerine ek-ledi.

� CMYKGazeteGünleri’ninbirdiğerkonuğudaustakalemBekirCoşkunidi. Medyanın “Sesin çıktığı yer” ol-duğunu ve bu yüzden öğrencilereihtiyaç bulunduğunu belirten Coş-kun, “Ben Şanlıurfa’da kara bir ge-cede doğdum. Ebemin adı da KaraEmine’ydi. Kendimi hatırladığımdaannem ölmüştü. Babam CHP’li

İsmet Paşa’yı se-verdi. Evimiz

kitap doluydu.Ben ilkokulualtı tane ilk-okulda oku-dum. Sonraki

yıllar Urfaorta-

okul ve lisesinde okudum. O yıllarçok zordu. Sonra Ankara’yı kazan-dım ve üniversite yolları gözüktü.Üniversite yılları da çok zordu. O yıl-larda kanun çalıyordum ve üniver-siteyi bitirene kadar gazinolardakanunçaldım.Benbaşardıysamsizbugüzelokulda,bucıvılcıvılgözlerlehayli hayli başarırsınız.” dedi.

Sağlıklı bir demokrasi için med-yanın mutlak koşul olduğunu ifadeedenBekirCoşkun,“Başarı içinsizeüç anahtar söyleyeceğim: Birincisi;çok iyi donanım. Mutlaka gerekli.Ayda bir kitap okumanız lazım.Mutlaka her gün gazete okumalısı-nızvetelevizyonizlemekdegerekir.İkincisi; mutlaka iyi bir çevre edin-melisiniz. Üçüncü olarak her gecemutlaka ev ödevinizi yapmanız ge-rekir.Donanımınızı tazetutmakiçinokuyup,yazmalısınız.”diyekonuştu.

� CMYK Gazete Günleri’nin ilkkonuğu tanınmış gazeteci vebelgesel yapımcısı Banu Avaroldu.

Salon 2009’da gerçekleşensöyleşinin başında Avar’ın “De-mokrasi Havarisi” adlı belgese-

linin gösterimi yapıldı. Kendi-sini “Kendi ülkesinin tarafındagazeteci” olarak tanımlayanBanu Avar, “Bugün Türkiye’deyalan üzerinden bir basın kur-gulanıyor. Geleceğin medya ça-lışanları olarak buna dikkatetmelisiniz.” dedi.

Türkiye’de her dört gençtenbirisinin işsiz, dolayısıyla umut-suz olduğunu kaydeden Avar,dünyanın enerji kaynaklarınınyüzde 75’inin Türkiye ile Çinarasında yer aldığına dikkatçekti. Avar, “Uluslararası şirket-lerin enerji kaynakları uğrunayapamayacakları şey yok.” diyekonuştu. Onların hırsları ve he-zeyanları uğruna insanların öl-düğünü ve öleceğini belirtenAvar, “Onlar için toprağın üstü

değil altı önemli.”dedi.

‘Kendi ülkemin tarafındayım’ ‘Medya sesin çıktığı yerdir’

Haber Merkezi

� İletişim Kulübü’nün bu yıl üçüncükez düzenlediği “CMYK Gazete Gün-leri” medyanın farklı alanlarında çalı-şan çok sayıda gazeteciyi AnadoluÜniversitesi’nde bir araya getirdi. Et-kinliğin ilk konuğu ünlü gazetecesi vebelgeselci Banu Avar oldu.

Etkinliğin açılışında konuşan İleti-şim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardım-cısı Doç. Dr. Nezih Orhon, 20 yıl öncebilgiye güçlükle ulaşılırken, günü-müzde yaygın bilgi çağını yaşadığı-mızı söyledi. Doç. Dr. Orhon, yenikuşağın “Ekran kuşağı” olarak adlan-dırılabileceğini kaydetti. Ekran kuşağıiçin bilginin ne olduğundan çok, ek-randa nasıl durduğunun önem taşı-dığını kaydeden Orhon, insanlarınbilgileri çok çabuk tükettiğini ve buyüzden de önemli olayların bile gün-demimizde kısa bir süre yer alabildi-ğini söyledi.

Etkinlikte “Televizyon Programcı-lığı” adlı bir konuşma yapan TuncayMollaveisoğlu, gazeteciliğin her ala-nında çalıştığını ve gazetecinin asligörevinin hiçbir güç odağına yaslan-madan kamu hizmeti yapmak oldu-ğunu söyledi. Gazetecilerin iğneylekuyu kazar gibi doğrunun peşindekoşması gerektiğinin altını çizen Mol-laveisoğlu, “Bu mesleği yapmak isti-yorsanız, gecenizi gündüzünüzekatmanız gerekir.” dedi. Gazetecinindünyayı değiştirme gücü olduğunusöyleyen Mollaveisoğlu, bunu yapa-

bilmek için de kendine güvenmek veinanmak gerektiğini ifade etti. Katı-lımcılara, yerel kanal ve televizyon-larda mutlaka çalışıp, deneyimkazanmalarını öneren Tuncay Molla-veisoğlu, “Gazeteci olmak istiyorsanız,mesleğin pratiğini yapmalı ve kendi-nizi geliştirmelisiniz.” diye konuştu.

Gazeteciliğin Etik Normları Var

Barış Doster ise iyi muhabir olma-nın kendine çok emek vermeyi ge-rektirdiğini söyledi. Kendizamanında sektörün şimdiki kadardaralmadığını ve bu kadar çok ileti-şim fakültesi olmadığı için herkesinbirbirini tanıdığını belirten Doster,gazeteci adaylarının günümüz ko-şullarında daha şansız olduklarınıkaydetti. Teknoloji bu kadar kullanıl-mazken, insan ilişkilerinin dahasıcak olduğunu ifade eden Doster, bugeri teknolojinin onları daha iyi mu-habir yaptığını dile getirdi.

Fevzi Yazıcı ise bir gazeteyi tasar-larken önceliğin mesajı okuyucuyadoğru vermek olduğunu söyledi. Ya-zıcı, gazeteyi tasarlayan kişilerin, sa-dece fotoğrafları sayfaya güzelyerleştirme görevini üstlenmedikle-rini, haberi de analiz ettiklerini vur-guladı. İnsanların bir gazeteyialdıklarında, sürmanşeti ve aktarmakisteneni anlamasının önemli oldu-ğuna dikkat çeken Yazıcı; görsellik,yazı karakteri, haber hiyerarşisi ve dü-zenleme gibi konularda öğrencilere

bilgi verdi.Etkinliğin ikinci gününde usta ga-

zeteci Ahmet Tezcan ile magazin ya-zarı Rahşan Gülşan öğrencilerle biraraya geldi.

IV. Kuvvet Medya adlı haber sitesi-nin kurucusu olan Tezcan, “Gazete-ciliğin etik normları vardır. Hangialanda olursanız olun, bu, internet ga-zeteciliğinde de geçerli. Bu kurallarındeğişmemesi gerekir.” dedi.

“XL Rahşan” olarak tanınan Rah-şan Gülşan ise ilk defa bir üniversi-tede konuşma yapacağını belirterekşunları söyledi: “Gazetecilik bir mes-lekten çok iştir. Ben sevdiğim şeyler-den para kazandım. Müziksektöründen, basın danışmanı olarakpara kazandım. Dönemin pop piya-sasını iyi biliyordum. O dönemler şar-kının pazarlaması iyi yapılmıyordu veYonca Evcimik’e basın danışmanlığıönerdim, kabul etti. Ardından Tar-kan’la çalıştım. Televoleler dönemininbaşlamasıyla dergiye geri döndüm.Ortaya ikinci tutkum olan otomobilisoktum. Kozmopolitan’da otomobilyazıları yazmaya başladım ve dün-yada Escort’ta yazan tek kadındım.2000 kriziyle iflas ettim ve zorlu geçendönemlerin ardından Mehmet Bar-las’ın davetiyle şişmanlarla ilgili yazı-lar yazmaya başladım. XL köşesi buşekilde oluştu.”

CMYK Gazete Günleri’nde son ko-nuşmacı ise Kanal D Ankara Temsil-cisi Erhan Karadağ oldu.

Anadolu Üniversitesi’nde bulun-maktan dolayı çok mutlu olduğunusöyleyen Karadağ, ‘İletişim Kulü-bünde arkadaşlar kalkıp Ankara’yabizleri ziyarete geldi, bu etkinliğedavet etti. Onları kırmak benim adımhiç kolay olmazdı. Bu kadar değerligazetecilerle aynı ortamda olmaktanbüyük gurur ve mutluluk duyuyo-rum’ dedi.

Kendimizi Şanslı Sayıyoruz

Konuşmasında Ankara gazeteciliğiile İstanbul gazeteciliği arasındakifarkları anlatan Erhan Karadağ usta-çırak ilişkisinin Ankara için geçerli ol-duğunu söyledi. Öğrencilere İstanbuldeneyimi için yola Ankara’dan çık-malarını öneren Karadağ, “Ben gaze-teciliğe Güneş Gazetesi’nde çaycıolarak başladım. Haber merkezinegide gele, karşılıklı iyi ilişkiler saye-sinde gazetede muhabir olarak işebaşladım. Ardından TRT’de çalışmaşansı buldum. Bizler ilk televizyon ha-bercilerinden olduğumuz için kendi-mizi şanslı sayıyoruz. Şu an için işlerçok daha zor. Medya sektöründe işimkânı hem zor hem de kolaydır. İşbulma konusunda önemli olan stajzamanlarınızda işinize sıkı sıkı sarıl-mak, yöneticilerinizle iyi geçinerekikili ilişkilerinizi geliştirmektir.”diyekonuştu.

Barış Doster

Banu Avar Bekir Coşkun

Prof. Dr.Aydın ZiyaÖzgür

Ahmet Tezcan Fevzi Yazıcı Tuncay MollasevioğluRahşan Gülşan Erhan Karadağ

I Ayrıntılar için...http://e-gazete.anadolu.edu.tr

H A B E RAnadoluHaberEditör: Uzman Ufuk TOZELİK

Tasarım: Burcu ÜÇOK 3‘DünyanınBilim Yıldızları’Anadolu’da

‘Köy Enstitüleri kalkınma modelidir’Hande ÇEVİK

� Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ta-rafından düzenlenen “Dünyanın BilimYıldızları” adlı konferans serisinin ilkkonuğu, Kanada Brock Üniversite-si’nden Prof. Philip J. Kitchen oldu.Kitchen üç ayrı konferansla konuk ol-duğu üniversitemizdeki ilk konuşma-sında, pazarlamada yeni bir aşamaolan “Bütünleşik Pazarlama İletişimi”(IMC)’nin doğuşu ve gelişimini anlattı.

Tüketicilerin Özel Beklentileri Var

Kitchen, Kongre Merkezi Salon Ana-dolu’da 18 Nisan günü gerçekleşen kon-feransta,1955’ten bu yana bu işleuğraştığını belirterek, “ Birçok firmadaIMC ile ilgili çalıştım. Hala bütün zama-nımı buna ayırıyorum. Pazarlamanınilk önceliği promosyonla başlayalım.Promosyon ve iletişim pazarlamanın te-melidir; çok çeşitleri vardır. Bugün rek-lamcılıktan bahsettiğimizde bütünleşikbir sistemden bahsediyoruz. Kurumla-rın gelişmesi için IMC’ye ihtiyacı var. Pa-zarlama üretkenliği artık düşmektedir.Kitlesel pazarlar arttıkça pazarlama et-kisi azalmaktadır. Kanada’da reklam-lara baktığımda da, sadece satışaodaklanıp tüketiciyi umursamadan rek-lam yapıldığını görüyorum. Günü-müzde pazarlamadan doyumsağlanmış durumda. Tüketiciler gündeortalama 1300 mesajla karşı karşıya bu-lunuyor. Tüketicilerin özel beklentilerivar. Onlar artık bizim gözümüzde de-ğerli olmak istiyorlar ve farklılaşma gere-kiyor.” dedi.

IMC’nin tarihsel süreci hakkında dabilg veren Prof. Kitchen şunları söyledi:“1980’lerde bu konuda akademik ça-lışma çok sınırlıydı. Ancak pazar konu-sunda çalışmalar başlayınca,akademisyenler bu konuya da yöneldi.1992’de ilk akademik çalışma yazıldı.IMC ile ilgili bugün 600 makale var. Derskitapları hazırlandı”.

Philip J. Kitchen, tüketicilerin farklı il-gilere sahip olduklarını ve onlara görestrateji geliştirmek gerektiğini ifade ede-rek, “Müşteri ve reklam ajansı arasın-daki ilişki önemlidir. Bir diğer önemlinokta da değişimdir. Pazarlama reka-bette önemli bir güç elde etmektir”.diye konuştu.

Serhan SEVİN

� Köy enstitülerinin 71. kuruluş yıl-dönümü Anadolu Üniversitesi’nde 18Nisan günü düzenlenen törenle kut-landı. Öğrenci Merkezi Salon 2009’dagerçekleştirilen etkinliğe, Rektör Prof.Dr. Davut Aydın, Eğitim Fakültesi De-kanı Prof. Dr. Yüksel Kocadoru, Tepe-başı Belediye Başkanı Ahmet Ataç,Eğit-Der Eskişehir Şube Başkanı İbra-him Gerede gibi isimler ile çeşitli köyenstitülerinin mezunları katıldı.

En Fazla Birikim Anadolu’da

Etkinliğin açılış konuşmasını yapanEğit-Der Eskişehir Şube Başkanı İbra-him Gerede, köy enstitülerinde Eski-şehir’in özel bir yeri olduğunu

söyledi. 21 yıldırköy enstitüleri

ile birlikte ya-şadıklarınıbelirten Ge-rede, “17Nisan 1990tarihi eğitim

tarihinde

önemli bir yere sahiptir. Köy enstitü-leri konusunda bilgi birikimi en fazlaolan üniversite Anadolu Üniversite-si’dir. Başta dönemin rektörü Prof. Dr.Yılmaz Büyükerşen’e ve emeği geçenherkese sizlerin huzurunda teşekküretmek istiyorum” diye konuştu. KöyEnstitüleri olarak Anadolu Üniversi-tesi Rektörü Prof. Dr. Davut Ay-dın’dan ulusal boyutta bir köyenstitüsü sempozyumu düzenlen-mesi, Çifteler Köy Enstitüsü ile ilgiligörsel bir belgeselin hazırlanması veÇifteler Köy Enstitüsü’ne bağlı Yunu-semre Anadolu Öğretmen Lisesi’ninAnadolu Üniversitesi bünyesine ka-zandırılmasını talep eden İbrahimGerede, her türlü desteğe açık olduk-larını ifade etti.

Eğitim Fakültesi De-kanı Prof Dr. YükselKocadoru ise köy ens-titülerini ayaktatutan temel etke-nin; öğrencilerin,öğretmenlerin veyerel halkın imeceusulü tüm ihtiyaçlarınıkendilerince

karşılamaları olduğunu söyledi. “Köyenstitülerinin kapatılması yeni bir to-humun çıkmasına engel olmamıştır”diyen Kocadoru, “Eğitimcilerimiz hoş-görü ve insan sevgisine dayalı eğitimiönemsemiştir. Bize düşen görev; çağ-daş, geçerli bir ortamda kendimizi ge-liştirip bilgi yarışmasına girmektir.”diye konuştu.

Bilgiler Üretimde Kullanılmalı

Köy enstitüleri olmasaydı, köyün bi-rinde belki de bir çoban olabileceğinisöyleyen Rektör Prof. Dr. Davut Aydın,“Şahsım ve üniversitem adına köy ens-titülerinde emeği geçen herkese te-şekkürü bir borç biliyorum” dedi. 30ile 60’lı yıllarda tarıma dayalı ana un-surun üretim olduğunu söyleyen

Aydın, “O zamanlar yola çıkma nok-tası Türkiye’nin ihtiyaçlarıydı. 70’li

yıllarda üretimin yanında ucuz-luk, 80’lerde kalite, 90’larda hiz-met, 2000’li yıllarda ise ürününyanı sıra içine konulan bilgi

önem kazandı. Dönem, yaptığı-mız her işe bilgi katma dönemi-dir” dedi. Hem millet hem

üniversite olarak geç-

mişlerinde çok önemli bilgi ve dene-yim birikimi olduğunu belirten Prof.Dr. Aydın, “Buna rağmen dün yapılanhareketler, bugün yanlış olabiliyor. Hiçkimse mevcut bilgiler ile hayatını sür-düremez. Bu bilgilerin üretimde kulla-nılması şarttır. Kalkınma modeliolarak köy enstitülerini gösterebiliriz”diyerek sözlerini noktaladı.

Prof. Dr. Davut Aydın’ın konuşma-sının ardından köy enstitüleri konulubir sinevizyon gösterisi yapıldı. Köyenstitülerinin tarihsel gelişimi konulugösterimin ardından Mühendislik Mi-marlık Fakültesi’nden Prof. Dr. SevinAksoylu, Eğitim Fakültesi’nden Yard.Doç. Dr. Turan Akman Erkılıç ve yineEğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Mus-tafa Sağlam slayt gösterisi gerçekleş-tirdiler.

Hande ÇEVİK

� Eskişehir Meslek Yüksekokulu,Turizm Haftası nedeniyle 15 Nisangünü Aşçılık Bölümü’nün katkılarıile makarna şenliği düzenledi. Et-kinlikte Aşçılık Bölümü öğrencileritarafından yapılan makarnalar,tüm öğrencilere ücretsiz olarak da-ğıtıldı. EMYO önünde gerçekleşenve çay servisinin de yapıldığı et-kinliğe öğrenciler büyük ilgi gös-terdi.

Geleceğekitap gönderin� Çağdaş Eğitim Kulübü,“Geleceğe Kitaplar” adıyladüzenlediği kampanya içinkitap bağışlarınızı bekliyor.Kulüp, kampanya ile yar-dıma ihtiyacı olan 10 okulakitap göndermeyi hedefli-yor. Bağışlarınızı, ÖğrenciMerkezi 3. katta bulunanÇağdaş Eğitim Kulübü’neyapabilirsiniz.

Prof. PhilipJ. Kitchen

Prof. Dr.YükselKocadoru

Prof. Dr.Sevin Aksoylu

İbrahimGerede

Köy Enstitülerinin71. kuruluş yıldönümüüniversitemizde düzenlenentörenle kutlandı.

EMYO’dan makarna şenliği

Makarna şenliğineRektör Prof. Dr. DavutAydın da katıldı.

KulüpbaşkanındangirişimcilikeğitimiNeslihan KİRPİKLİ

� Atatürkçü ve Düşünce Kulübü, 2Nisan günü “Liderlik ve Girişimcilik” ko-nulu bir eğitim programı düzenledi.Kongre Merkezi Kırmızı Salon’da ger-çekleşen etkinlikte eğitimi Kulüp Baş-kanı Arif Anbar verdi.

Anbar konuşmasında “girişimcilik”kavramının tanımını katılımcılardan is-tedi ve gelen yanıtlara göre değerlendir-melerde bulundu. Sosyal girişimcilik vesosyal liderlik hakkında da açıklama-larda bulunan Arif Anbar, girişimcininözelliklerini de sıraladı.

Bu özellikleri cesaretli, soğukkanlı,zamanı ve stratejiyi iyi değerlendiren,inançlı ve umutlu olarak sıralayan ArifAnbar, girişimci kişinin farklı olanı gör-mesi ve fırsatı değerlendirmesi gerekti-ğinin altını çizdi. Anbar bu durumuörnekleyen videoyu katılımcılara gös-terdi. Girişimciliğin ve girişimci kişinintüm özelliklerini örneklerle açıklayanAnbar, girişimcilikte özgüvenin öne-mini vurguladı.

H A B E REditör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Evren TÜRKGELDİ4

‘İnternetacenteciliğideğiştirdi’

Konuk öğretimüyesinden ikikonferans

‘Mezunlarkılavuzumuzolsun’

ÖYP öğrencilerine oryantasyonDuygu KEÇELİ

� Anadolu Üniversitesi Kişisel GelişimBirimi,ÖYP (ÖğretimElemanıYetiştirmeProgramı) öğrencileri için oryantasyondüzenledi. Anadolu Üniversitesi’ndesosyal ve akademik yaşamın tanıtıldığıprogram 11-12 Nisan tarihlerinde Kişi-

sel Gelişim Birimi Toplantı Salonu’ndagerçekleşti. Programın açılışını RektörYardımcısı Prof. Dr. Meryem AkoğlanKozak yaptı.

Lisansüstü eğitimin sadece bilgi bi-rikimini artırmak değil, üniversitedefarklı bilimsel ve kültürel etkinliklerleakademik alanda gelişim olduğununaltını çizen Prof. Dr. Kozak, ÖYP prog-ramı sonunda öğrencilerin gidecekleriüniversitelere Anadolu Üniversite-si’nin bilimsel ve kültürel değerlerinide götüreceklerini söyledi. Anadolu

Üniversitesi’nin değerlerini, insanodaklı, adil, evrensel, şeffaf olma ola-rak tanımlayan Meryem AkoğlanKozak, öğrencilerin verimli bir eğitimgeçirmelerini diledi.

Öğrenciler Bilgilendirildi

Açılış konuşmasının ardından, Ana-doluÜniversitesi tanıtımfilmigösterildi.

Oryantasyon programı kapsa-mında, Genel Sekreter Çetin KayaAnadolu Üniversitesi’nin hiyerarşikyapısı, Personel Daire Başkanı

Zuhal Şen ÖYP Programı’ndaki Araş-tırma Görevlisi ile ilgili yönetmelik,Sağlık Kültür ve Spor Daire BaşkanıAhmet Aybulus Anadolu Üniversi-tesi’ndeki sağlık, spor ve beslenmeolanakları, Anadolu ÜniversitesiHastanesi Başhekimi Dr. AytuğErtay hastane ile ilgili, Uzm. AyselKavak Kütüphane ve Dokümantas-yon Merkezi, Psikolojik Danışma veRehberlik Merkezi’nden Uzm. AyşeKızıltaş da merkezin etkinliklerihakkında bilgi aktardı.

Simge AKSU

� Eczacılık Fakültesi Topluma Hiz-met Uygulamaları Dersi A grubuöğrencileri, bir lise ve bir ilköğretimokulunda kütüphane kurulmasınakatkıda bulundu.

Okullarınseçimindeveyapılacakçalışmaların planlanmasında Eski-şehir’dekipekçokokulakütüphanekazandırmış araştırmacı-yazarNejat İşcan’dan yardım alan öğren-ciler, EmekMahallesindeeğitimha-yatına 1.5 yıl önce başlayan Şehit

Hasan Önal Kız Meslek Lisesi ve 71Evler İlköğretim Okulu için kütüp-hane kurulması çalışmalarına des-tek verdi.

Dersi alan 30 öğrenci, Eskişe-hir’deki pek çok özel dershanedenSeviye Belirleme Sınavı ve Yüksek-öğretime Geçiş Sınavı için yaklaşıkbin adet test ve yardımcı kitap top-ladı. Kitapların ilköğretim ve lisedüzeyinde sınıflandırılmasının ar-dından, Mart ayının son haftasındakutlanan Kütüphane Haftası’nda

iki okulun kütüphaneleri hizmeteaçıldı.

Projeyi yürüten Eczacılık Fakül-tesi öğretim üyesi Doç. Dr. NilgünÖztürk, “Öğrencilerimizi yoğunders temposu arasında farklı konu-larda toplumla kaynaştırarak mo-tive edebilmek ve üniversiteöğrencisi olarak onların, ilköğretimve lise öğrencilerine örnek olmala-rını sağlamak amacıyla, planlananprojenin geri dönüşleri de oldukçayararlı oldu” dedi.

İki okul için bin kitap topladılar

Gökhan YILMAZ

� Erasmus Değişim Programı ile üni-versitemize gelen Michael deMontaigne Üniversitesi (Bordeaux 3)Fransız Edebiyatı Bölümü öğretimüyesi Prof. Dr. Eric Benoit, 18 Nisangünü iki konferans verdi. Benoit, EğitimFakültesi’nin düzenlediği ve öğrencile-rin büyük ilgi gösterdiği konferansta,“Şiir ve Öz Yaşam Öyküsü” ve “Edebiya-tın Güçsüzlüğü” konularını ele aldı.

Michael de Montaigne Üniversitesi(Bordeaux 3)’nden üniversitemize gelenikinci Fransız akademisyen olan Prof.Dr. Eric Benoit, “Şiir ve Öz Yaşam Öy-küsü” adlı ilk konferansında, yüzyıllar-dan beri kuramcıların ve şairlerin karşıtgörüş belirttiği “öz yaşam öyküsel şiirmümkün müdür?” sorusunun yanı sıra“şiirde konuşan kimdir, şiirdeki ‘ben’kimdir, yazarın kendisi midir, yoksa dilmi, yani sadece dilbilimsel bir kimlikmidir?” konularına değindi.

Benoit, “Edebiyatın Güçsüzlüğü” baş-lıklı konferansta ise “Birçok yazınsalmetin, sözün olanaksızlıklarını dile geti-rir ve bunu yazar. Çelişkili bir biçimde,yaratılacak bu güçsüzlük aslında yaratı-cıdır ve eserin kaynağını oluşturabilir.Yazar da, tarih ve yaşanılan an düşü-nüldüğünde edebiyatın güçsüzlüğünüde bazen hisseder” dedi.

Neslihan KİRPİKLİ

� Hotel Partner Danışmanlık Şirke-ti’nin ortak ve danışmanı ve üniversite-miz Turizm ve Otel İşletmeciliğiYüksekokulu (TOİYO) mezunu EmrahÖzdamar, internette oda satışlarınınbaşlamasıyla klasik acentecilik anlayışı-nın da değiştiğini söyledi.

Emrah Özdamar, her sorunun ayrı birçözümü olduğu gibi her hayatın da ayrıbir gerçeği olduğunu ve bunun da ça-lışma hayatına başlayınca fark edildiğinikaydetti. Gelişen turizm ve turizmcilik ko-nusunda da bilgi aktaran Özdamar, otelsahipleri ve yöneticilerinin sübjektifliktenuzak, objektif değerlendirmelerde bulun-maları gerektiğinivurguladı. Özda-mar, internetüzerinden oteloda satışlarınınbaşlaması üze-rine klasik acen-teciliğin değişmeyebaşladığını ve bunakarşılık otellerinkendi stratejile-rini belirlediğinikaydetti.

İrem DÖNMEZ

� Fen Fakültesi,11- 15 Nisan günleriarasında kıyasıya satranç karşı-laşmlarına sahne oldu. Fen FakültesiÖğrenci Temsilcisi Serdar Ayas tara-fından öğrenciler arasındaki ileti-

şimi artırmakamacıyla düzenlenenturnuvanın hakemliğini TahsinErtaş üstlendi. Turnuvada kullanılanmalzeme ise, Türkiye Satranç Fede-rasyonu Eskişehir İl Temsilciliği ta-rafından sağlandı.

Turnuva sonunda Sadık Tıltak bi-rinci, Caner Yazıcı ikinci ve Erhan Yıl-maz üçüncü olurken, turnuvada ilküçegiren öğrencilerin ödülleri, Fen Fa-kültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr.Arzu Ersöz tarafından verildi.

Fen Fakültesi’nde satranç turnuvası

Tümsev SAYAR

� Anadolu Üniversitesi Mezunlar Birliğitarafından 14 Nisan Perşembe günüdiğer mezun dernekleriyle öğrenci mer-kezinde bir toplantı gerçekleştirildi. Top-lantıya Rektör Prof.Dr. Davut Aydınonursal başkan olarak katılırken, Me-zunlar Birliği Başkanı ve Rektör Yardım-cısı Prof. Dr. Meryem Akoğlan Kozak,Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın ZiyaÖzgür, Başkan Yardımcısı Öğr. Gör. Dr.M. Gökhan Turan, Sivil Havacılık Me-zunları Derneği Başkanı Öğr. Gör.Hasan Lik, Osmangazi-Anadolu Üniver-sitesi Elektrik Elektronik MühendisliğiBölümü Mezunları Derneği BaşkanıYard. Doç. Dr. Nuray At, EİTİA-İİBF Me-zunlar Derneği Başkanı Ahmet Öner,Akademi Mezunları Derneği (AKME)Başkanı Abdullah Tiftikçi, Açıköğretimli-ler Birliği Eğitim-Kültür ve DayanışmaVakfı Başkanı Muharrem Soğuksu veAnadolu Üniversitesi Okuyanları ve Me-zunları Eğitim ve Kültür Vakfı BaşkanıHakan Bahçivan katıldı.

Anadolu Kelebekleri

Toplantıda, tüm mezun dernekleri-nin Mezunlar Birliği ile işbirliği yap-ması, derneklerin elinde bulunanmezun bilgilerinin Mezunlar Birliği ilepaylaşılması, mezun derneklerine ge-rekli desteğin yapılarak güven ve payla-şımın sağlanması, “MezunlarımızMentorlarımız Olsun” projesinin yay-gınlaştırılması konuları ele alınırken;ayrıca sosyal paylaşım ağlarının kulla-nılarak mezunların yönlendirilmesi yo-luyla genç mezunları kazanmayayönelik çalışmalar yapılması, “AnadoluKelebekleri” projesi ile her ilde, en azbir mezunun Anadolu Üniversitesi gö-nüllüsü olarak görev alması, aidiyetduygusunu pekiştirmek için TRTOkul’da etkinlikler ile ilgili çekimlerin,bültenlerin yayınlanması ve mezunlarile ilgili İşkur bağlantılı projeler gerçek-leştirilmesi konuları gündeme geldi.

Toplantı sonunda Rektör Prof. Dr.Davut Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Aydın Ziya Özgür ve dernek başkanla-rına Mezun Kimlik Kartları sunuldu.

RektörYardımcısıProf. Dr.MeryemAkoğlanKozak

Emrah Özdamar

Prof. Dr.Eric Benoit

Çetin KayaAhmetAybulus

Dr.AytuğErtay

AyselKavakZuhal Şen Ayşe Kızıltaş

AnadoluHaberEditör: Uzman Ufuk TOZELİK

Tasarım: Burcu ÜÇOK 5H A B E R

OCBE’denRektöre davet

Kreş çocukları23 Nisan’ıkutladı

Hale KARAKAYA

� İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte-si’nin düzenlediği “1920- 1940 Cum-huriyet Dönemi ve Dünya” konulukonferansa Ankara Üniversitesi Siya-sal Bilgiler Fakültesi öğretim eleman-ları Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Dr. SerdarŞahinkaya konuşmacı olarak katıldı.Üniversitemizin eski rektörlerindenProf. Dr. Engin Ataç’ın oturum baş-kanlığını yaptığı etkinlik, 18 Nisangünü İİBF Anfi 1’de gerçekleşti.

Kapitalizm Modelinin İki Perdesi

Kapitalizmin modelinin 1920-30’larda bulduğunu belirten Prof. Dr.Bilsay Kuruç, 19. YY’da sanayinin ka-pitalizmin lokomotifi olduğunu söy-ledi. Bu dönemde İngiltere’nin dünyakapitalizminin sahibi olduğunu ifadeeden Kuruç, “İngiltere, bütün dünyaile ticaret yapıldığı zaman malların fi-yatına karar vermek istedi ve bunuLondra’da yaptı. Kapitalizmin ana mo-deli anglosakson modeldir. Emperya-list modelin parası, diğer devletlerinparasından daha değerlidir. İngilterebu modeli Birinci Dünya Savaşı so-nuna kadar getirdi. Bunun sonrasındaikinci sanayi devrimi öne geçmeye;Amerika ve Almanya öne geçmeye

başladı” dedi.Bu modelin aşamalar geçirdiğini ve

1920-30’ların modelinin ilk perdesinioluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Bil-say Kuruç, modelin ikinci perdesini ise1945’lerin oluşturduğunu söyledi.Kuruç, bu modelin sahibinin ise Ame-rika olduğunu ifade etti.

Almanya’nın Versay Anlaşması’nıkaldıramadığını ve devreye Fran-sa’nın girdiğini ifade eden Prof. Dr.Kuruç, Almanya’nın parasının değeryitirdiğini ve sosyal yapısının alt üstolduğunu söyledi. 1924-25’den itiba-ren Almanya’da yapay bir bolluk ol-duğuna dikkat çeken Kuruç, alınankrediler sonrasında ekonominin dur-duğunun ve siyasal yapının değişti-ğini vurguladı. Kuruç, “Bu dönemde

Almanya’da Alman Nasyonel Sosya-list Partisi yani Hitler ikinci parti oldu.İşsizliğin yükselişiyle Hitler de zirveyaptı ve Alman Nasyonel SosyalistPartisi birinci parti olup Hitler de baş-bakan oldu. Hitler, kanun hükmündekararnameler ile iktidarı tam anla-mıyla ele aldı” diye konuştu.

Cumhuriyet Nasıl Bir Miras Aldı

İngiltere’nin ise sanayi devrimineyetişemediğini ve İngiliz kapitalizmi-nin yaşlandığını belirten Kuruç, döne-min başbakanı Lloyd George’ninİngiltere’nin ekonomisini toparlaya-madığını ve 1922 yılında görevden ay-rıldığını söyledi. 1930’larda herülkenin kendi sınırlarına ekonomikduvarlar çektiğini ve çok yönlü ticare-

tin sona erdiğini belirten Kuruç, “Al-tına dayalı sterlin ortadan kalktığı içinikili ticaret anlaşmaları yapıldı. Ser-maye sınıfı kemerlerini sıktı” dedi.

Dr. Serdar Şahinkaya ise aynı dö-nemlerde Anadolu’da neler olduğu ko-nusunda bilgi verdi. Mustafa KemalAtatürk’ün Türkiye Büyük Millet Mec-lisi’nin açılışında her yıl yaptığı konuş-malardan alıntılar yapan Şahinkaya,Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir eko-nomiyi miras aldığını anlattı.

Cumhuriyet’in emperyalist çalkan-tılar arasında sanayi temelli ulusalekonomiyi geliştirdiğini ifade edenŞahinkaya, Mustafa Kemal’in1920’deki konuşmasında “Bağımsız-lık temel kerteriz noktasıdır”dediğinisözlerine ekledi.

‘Sanayi kapitalizmin lokomotifi oldu’

Eğitim Fakültesi dekanlığında görev değişimi

Duygu KEÇELİ

� Moskova’da bulunan Modern SosyalBilimler Akademisi’nden, Eğitim ve Tica-ret İşbirliği Kuruluşu (OCBE) Başkan VekiliIlya A.Kuperman Rektör Prof. Dr. DavutAydın’ı ziyaret etti. 14 Nisan günü ger-çekleştirilen ziyarette Kuperman, OC-BE’nin ortak kurucusu Prof. Karpenko veYönetim Konseyi’nin diğer üyeleri adınaProf. Dr. Davut Aydın’ı OCBE YönetimKonseyi’ne katılmak üzere resmi olarakdavet etti.

Ilya A.Kuperman, Anadolu Üniversite-si’nin OCBE'nin Yönetim Konseyi'ne katılı-mının dünya çapında üniversite-işdiyaloglarının kurulmasına ve AnadoluÜniversitesi'nin gelişimine önemli birkatkı sağlayacağına inandıklarını söyledi.

Anadolu Üniversitesi’nin, OCBE'nin Yö-netim Konseyi'ne katılması; dünyadayükseköğretimin gelişimine kayda değerbir katkı sağlaması ve uzaktan eğitimdekullanılan ileri seviye eğitim teknolojilerisayesinde yüksek kalitede toplu eğitim,öğretmen açığı ve gelişmekte olan bölge-lerde kalifiye eleman bulunması prob-lemlerinin çözülmesine olanaksağlamasından dolayı, Rektör Prof. Dr.Davut Aydın tarafından uygun bulundu.

Girişimci rektörler tarafından oluşturu-lan yeni bir uluslararası sivil kuruluş olanOCBE Rusya üniversiteleri ile Rusya veAmerika Ticaret Odaları başkanlarının gi-rişimiyle oluşturuldu. OCBE'nin temelamacı; üniversite - iş dünyası diyalogla-rını bölgesel ve uluslararası politikalarıbelirleyenleri de içeren dünya çapındabir platform oluşturarak iş birlikleri vekamu yetkilileri ile yakın çalışarak yenifırsatlar bulmak, ortak projeler geliştir-mek ve deneyim alışverişini sağlamak.OCBE bölgesel, ulusal ve kurumsal sevi-yede üniversite ve şirketlere destek ol-makla yükümlü. Yönetim Konseyi,ülkelerin öncü üniversitelerinin yönetici-leri ve benzer sayıda uluslararası ve böl-gesel işletme yöneticilerinden oluşuyor.Yönetim Konseyi üyelerinin görevi; kuru-mun stratejilerini, projelerini ve önerile-rini gözden geçirip, onaylamak.

Serhan SEVİN� Anadolu Üniversitesi Halk BilimAraştırmaları Merkezi Vurmalı Çal-gılar Topluluğu’nun düzenlediği“Vurmalı Çalgılar Dinletisi” konuk-lara ritm dolu bir akşam yaşattı.

Atatürk Kültür ve Sanat Mer-kezi Opera ve Bale Salonu’nda 18Nisan günü gerçekleştirilen dinle-tiyi Rektör Prof. Dr. Davut Aydında izledi. Halk Bilim AraştırmalarıMerkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz

Taşçı da dinleti öncesi bir açılış ko-nuşması yaptı.

Selçuk Yüksel’in şefliğinde yak-laşık90dakikasürenbirdinletiger-çekleştiren Vurmalı ÇalgılarTopluluğu dinleyenlerin büyük be-

ğenisini kazandı.2004 yılında kurulan ve 60 öğ-

renciden oluşan topluluk şimdiyekadar Eskişehir, İstanbul, Ankara,Bursa ve Bilecik gibi kentlerde birçok başarılı konser verdi.

AKM’den ritm sesleri yükseldi

Simge AKSU

� Anadolu Üniversitesi kreş ve Gün-düz Bakımevi öğrencileri 23 Nisan Ulu-sal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nıaileleri ve öğretmenleriyle birlikte kut-ladı. 19 Nisan’da gerçekleştirilen kutla-mada çocuklar çeşitli gösteriler veşiirlerle bayramı doyasıya yaşadı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nınokunmasıyla başlanan kutlamayı ço-cukların aileleri de keyifle izledi. Çouk-lar 23 Nisan günü de Hukuk Fakültesiönünde balon uçurdu.

Dr. SerdarŞahinkaya Prof. Dr. Engin Ataç

Prof. Dr.Bilsay Kuruç

Elif TEKİN

� Eğitim Fakültesi Dekanlığı’naProf. Dr. Gül Durmuşoğlu Köseatandı. 20 Nisan günü gerçekle-şen devir teslim töreninde Prof.Dr. Köse dekanlık görevini Prof.Dr. Yüksel Kocadoru’dan teslimaldı. Törene Rektör Prof. Dr. DavutAydın ile Eğitim Fakültesi çalışan-ları katıldı.

Prof. Dr. Kocadoru’nun iyi di-lekleriyle dekanlık görevini tes-lim alan Prof. Dr. Köse, “Bugünbeni yalnız bırakmayıp törenekatılan herkese çok teşekkürederim. Umarım her şeyin ha-yırlısı olur” dedi.

Prof. Dr. Davut Aydın da “Üni-versitemiz bünyesindeki her bir

arkadaşı sonuna kadar değerlen-dirmenin çabası içerisindeyiz.Açıkça söylemeliyim ki, bayan öğ-retimüyeleri içinpozitifayrımcılıkyapıyoruz. Böyle bir anlayış içer-sinde dekanımıza verdiği hizmet-lerden dolayı teşekkür ediyor,yeni dekanımıza başarılar diliyo-rum” diye konuştu.

Her Desteği Veririz

Eğitim Fakültesi’nin yaşamboyu eğitimin en önemli parçasıolan öğretmenleri yetiştirdiğinibelirten Prof. Dr. Aydın sözlerinişöyle sürdürdü:

“Öğrenciler en son teknolojiyikullanmalı. Yaşam boyu eğitiminen önemli parçası sizsiniz. Tekno-

lojinin en son materyallerini kul-lanmanız gerekir. Eğitim Fakülte-si’nden daha fazla gayretbekliyoruz. Bu bağlamda biz sizeher türlü desteği sağlarız.”

Teknolojik değişim sürecine gi-rilmesigerektiğinivurgulayanProf.Dr. Aydın, açık ve uzaktan eğitimsınavorganizasyonlarınıninternetortamına taşınması gerektiğinikaydetti. Prof. Dr. Davut Aydın,“Sizlerden yaşam boyu eğitim ka-nalına destek vererek daha fazlaproje üretmenizi istiyoruz.“ dedi.Eğitim Fakültesindeki değişikliğinhayırlı olmasını dileyen Prof. Dr.Aydın “Size düşen katkılarınızı ge-tirmek,bizedüşen,sizeherzamandestek olmak” diye konuştu.

Eğitim Fakültesi’nin yenidekanı Prof. Dr. Gül Durmuşoğlu, görevi

Prof. Dr. Yüksel Kocadoru’dandüzenlenen törenle devraldı.

Editör: Meltem TÜRKERİTasarım: Evren TÜRKGELDİ6 AnadoluHaberK Ü L T Ü R - S A N A T

İrem KARAKAYA

� 2.UluslararasıTurizmKarikatürleriYa-rışması Sergisi, 15 Nisan Cuma günüAnadolu Üniversitesi Eğitim Karikatür-leri Müzesi'nde sanatseverlerle buluştu.

SergininaçılışınıAnadoluÜniversitesiRektör Yardımcısı Prof. Dr. MeryemAkoğlanKozakveAnatolia:TurizmAraş-tırmaları Dergisi Editörü Doç. Dr. NazmiKozak yaptı. Prof. Dr. Meryem AkoğlanKozak, konuşmasında, “Atilla Özer ve

NazmiKozak’ınkatkılarıylabaşlayanTu-rizm Karikatürleri Yarışması iki yıldırdevam ediyor. İlki geçen yıl yapılan ya-rışma sergisi, EMITT İstanbul TurizmFuarı'nda sergilendi. Çok fazla ilgi gör-düğü için ikincisini yapma kararı aldık.İkincisi bu sene gerçekleştirilen sergiyiEskişehir’de sanatseverlerle buluştur-mayı amaçladık." dedi.

Sergiyle ilgili detayları katılımcılarlapaylaşan Doç Dr. Nazmi Kozak, projeyi

iki yıl önce bir gazetecinin tavsiyesiyleoluşturduklarını belirterek, yarışma veserginingelenekselhalegelmesinidiledi.

Birincilik ödülünü alan Mehmet Ka-raman ise Eğitim Karikatürleri Mü-zesi’nin kendinde bıraktığı etkiyi şöyleanlattı: “EMITT İstanbul Turizm Fua-rı’nda üç gün çok güzel ağırlandık amaburadaki hava daha güzel. Keşke ödül-ler burada, bu müzede verilseydi. Nezaman bu müzeye gelsem kendimi çok

farklı ortamda buluyorum, buradan ay-rılmak istemiyorum.”

42 ülke, 185 sanatçı, 404 eser

Çin’den Belçika’ya, Avusturya’danHollanda’ya kadar 42 ülkeden 185sanatçının 404 karikatürle katıldığıyarışma, Anadolu Üniversitesi Kari-katür Sanatını Araştırma ve Uygu-lama Merkezi, TUYED TurizmYazarları Derneği ve Anatolia: TurizmAraştırmaları Dergisi tarafından or-taklaşa düzenlendi. Uluslararası birjüri tarafından değerlendirilen eser-lere birincilik, ikincilik ve üçüncülüködüllerinin yanı sıra beş tane mansi-yon ödülü verildi.

İrem KARAKAYA

� Küratörlüğünü Prof. Dr.Simber Atay Eskier’in yaptığıve Basın ve Yayın Bölümüdördüncüsınıföğrencisi,Sabri Günbegi’nin çek-tiği fotoğraflardan olu-şan “İnşaat, İşçiler,İletişim” başlıklı sergi,14 Nisan Perşembegünü açıldı.

Sabri Günbegi’nin fo-toğraf sergisinde, İletişimBilimleri Fakültesi inşaatı-nın başından sonunakadar her aşaması, inşaatalanındaki hayatın birçokayrıntısı ve inşaat işçilerininportreleriyeralıyor. İletişimBi-limleri Fakültesi Sanat Gale-risi’ndesergilenen73eser,Nisanayı boyunca fotoğraf severlerlebuluşmaya devam edecek.

Sergide, 30 eser işçilerinkendi el yazılarıyla birliktebulanan fotoğraflarının yer aldığı tipo-loji çalışmasından oluşurken, diğer 43eser ise inşaatın temel kazımı aşama-sından son tuğlasının konulmasınakadargeçensüreiçerisindeinşaatınge-lişiminin adım adım fotoğraflanmasın-

dan oluşuyor.Fotoğrafların ortaya çıkmasını

gün gün takip eden Prof. Dr. Sim-berAtayEskier,“SabriGünbegi, in-şaatın başından sonuna heraşamasını, inşaat alanındaki ha-yatın birçok ayrıntısını belgeledive inşaat işçilerinin portreleriniçekti. İnşaatdevamederkenişçi-lerle arkadaş oldu ve yalnızcakendilerini değil, işçilerin kendi

elyazılarıylayazdıklarıhikâyelerinide kaydetti. Bu geniş kapsamlı, periyo-dik ve sistematik proje zaman içindemeyvelerinivermeyebaşladı. ‘İnşaat, İş-çiler, İletişim’ başlıklı sergi böyle mey-

dana geldi. Mükemmel bir tipolojininunsurlarıolanişçiportrelerininherbiri,ait olduğu işçinin resmi ve hikâyesiniiçermektedir ve bu diptik tasarım hep-sinde aynıdır. İşçiler fotoğrafçıya pozvermişler ve kendi hikâyelerini anlatanbir mektup/mesaj kaleme almışlardır.”dedi.

Sergininörnekbirçalışmaolduğunuifade eden İletişim Bilimleri FakültesiDekanı Prof. Dr. Nejdet Atabek ise, “Ça-lışmaların öğrencimiz tarafından tekbaşına yapılması sergiye ayrı bir değerkatıyorvebizigururlandırıyor.Öğrenci-mizinçalışmahayatındakibaşarılarınındevamını diliyorum.” dedi.

Hasan Saygın Resim SergisiKütüphane ve Dökümantasyon

Merkezi Alt Sergi Salonu09:00 - 18:00Sergi 17 Mayıs’a kadar gezilebilecek.

GüzelSanatlarFakültesi

2255 NNiissaann / Pazartesi

Klasik Müzik ResitaliOkt. F. Eren YahşiAtatürk Kültür ve Sanat Merkezi

Opera ve Bale Salonu 20:00

Devlet Konservatuvarı

Moda ve MedyaBarbaros Şansal 15:00

İletişim Bilimleri Fakültesi

2277 NNiissaann / Çarşamba

Emrah SerbesSalon 2009 16:00 - 18:00

Edebiyat Kulubü

2288 NNiissaann / Perşembe

Bilişimde Kariyer FırsatlarıAtatürk Kültür Merkezi Opera ve Bale

Salonu 09:00 - 18:00

Bilgisayar Kulübü

2266 NNiissaann / Salı

Türkiye Nereye Gidiyor?Salon 2009 16:00 - 19:00

Atatürkçü Düşünce Kulübü

Yılmaz OdabaşıKongre Merkezi - Salon Anadolu 15:30 - 18:00

Edebiyat Kulübü

Sınıf KonseriÖğretim Üyesi Doç.Burcu Tunca Salon 2003 19:00

Devlet Konservatuvarı

Türk Halk Müziği Topluluğu KonseriAtatürk Kültür ve Sanat Merkezi Opera

ve Bale Salonu20:00

Halk Bilim Araştırmaları Merkezi

Genç Pazar AçılıyorTeknopark Zemin Kat 09:00 - 17:00

Çevre Sorunları Uygulama ve AraştırmaMerkezi

2299 NNiissaann / Cuma

Yeniden DoğuşSalon 2003 19:30

Hukuk Fakültesi

Uluslararası Eskişehir Film FestivaliSinema Anadolu 09:00 - 18:008 Mayıs’a kadar sürecek.

Sinema Kültürünü Geliştirme Birimi

11 MMaayyııss / Pazar

Genç müzisyenlerden Oda Müziği Konseri

MuhteşemkonserlerHande Çevik

� Anadolu Üniversitesi Devlet Konser-vatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı öğretimelemanları 2010-2011 ders yılı kapsa-mında verdikleri konserlerle sanatsever-lerle buluşmaya devam ediyor.

Bu kapsamdaki etkinliklerin ilki 6 Ara-lık 2010 tarihinde, Atatürk Kültür Mer-kezi Opera ve Bale Salonu’ndagerçekleşti. “Chopin’in 200. Doğum YılınıKutlama” konulu konserde Doç. SerlaBalkarlı Can, Doç. Toros Can, Doç. OytunEren, Doç. Lilian Tonella Tüzün, öğretimgörevlileri Bengi Baraz Çınar, Eser ÖyküDede, Hale Vural, Özge Güncan ve Ro-bert Farkas ile Okutman Eren Yahşi veAraş. Gör. İrem Çelikten Chopin’in seçkineserlerinden örnekler seslendirdi.

Konser serisinin organizasyonugörevini Öğr. Gör. Robert Farkas’ın üst-lendiği konserlerden ikincisi olan20.Yüzyılın Piyano Müziği, 7 Mart2011’de gerçekleştirildi. Bu konserde,20. yüzyılın piyano müziğinden eser-ler sunan Doç. Burak Basmacıoğlu,Doç. Serla Balkarlı Can, Doç. TorosCan, Doç. Lilian Tonella Tüzün, öğre-tim görevlileri Bengi Baraz Çınar, EserÖykü Dede, Hale Vural, Özge Güncanve Robert Farkas ile Okutman ErenYahşi ve Araş. Gör. İrem Çelikten aynızamanda eserleriyle ilgili açıklamalarda yaparak dinleyiciyi bilgilendirdiler.

4 Nisan 2011 günü yine Atatürk Kül-tür Merkezi Opera ve Bale Salonu’ndayapılan üçüncü etkinlikte, bu kez öğre-tim elemanları iki ve dört kişilik ortak ça-lışmalarla “4 El – 8 El ve 2 Piyano”yapısındaki eserlerle dinleyici karşısınaçıktılar. Bu konserde görev alan Doç. Li-lian Tonella Tüzün, Doç. Oytun Eren,Doç. Serla Balkarlı Can, öğretim görevli-leri Arman Artaç, Bengi Baraz Çınar, EserÖykü Dede, Hale Vural, Özge Güncan ileöğretim elemanı Emine Bilir ve Araş.Gör. İrem Çelikten ayakta alkışlandı.

Bu ders dönemi kapsamında yapı-lacak olan etkinliklerin sonuncusuise yine Atatürk Kültür MerkeziOpera ve Bale Salonu’nda 2 Mayısgünü “Oda Müziği” alanında örnekle-rin seslendirileceği konser olacak.

Ödüllü karikatürler Eskisehir’de

Tümsev Sayar� Anadolu ÜniversitesiDevlet Konservatuvarı Pi-yano Ana Sanat Dalı Öğr.Gör. Erika Farkas’ın öğren-cileri, 18 Nisan Pazartesigünü Oda Müziği Konseriverdiler.

Piyano, fagot, obua veflütün kullanıldığı kon-serde, genç müzisyenlerUmutcan Ünal, BatuhanÖzgökçen, Deniz Erden,Erdal Anıl Ural, Hazal Ye-şilli,vİrem Temurcan, GizemGüler ve Yıldız Çiçek sahnealdı. Haydn, Ries, Weber veKlengel, Laillet ve Milde’ineserlerinin seslendirildiğikonsere ilgi yoğundu.

Günbegi’nin fotoğrafları sanatseverlerle buluştu

Sabri Günbegi

S Ö Y L E Ş İAnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHAN

Tasarım: Harun VARSAKOĞLU

Uluslararasıprojenin Türkiye koordinatörü� İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğ-retim üyesi Prof. Dr. Seval SelimoğluTürkiye, Romanya, Çek Cumhuriyeti veMacaristan’ın katılımıyla gerçekleştiri-len “KOBİ’ler İçin Uluslararası FinansalRaporlama Standartlarının Uygulanabi-lirlik Analizi: Romanya, Çek Cumhuri-yeti, Türkiye ve Macaristan” adlıprojenin Türkiye koordinatörlüğünü yü-rütüyor. 15 Haziran 2010’da başlayanproje 12 ay sürecek.

Proje kapsamında dört ülkedeKüçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler(KOBİ) için Uluslararası Finansal Rapor-lama Standartları (UFRS)’nın uygu-lanma yeterliliği, kavramsal ve ampirikaçıdan, kapsamlı ve metodolojik ince-leme yoluyla incelenecek. Ortaya çıkansonuçlarla, bu ülkelerde KOBİ’ler içinUFRS lerin uygulama zorlukları, gerek-lilikleri ve bazı özellikli konular karşılaş-tırmalı olarak ortaya konması veülkeler için faydalı önerilerin geliştiril-mesi amaçlanıyor.

Beş Projeden Biri Oldu

Prof. Dr. Selimoğlu, projenin Türkiyeayağı düşünüldüğünde, bir yandan Tür-kiye Muhasebe Standartları Kurulu’nunbu standartları yayınlaması, diğer yan-dan yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ya-salaşmasıyla birlikte; KOBİ’ler içinUFRS’lerin Türk muhasebe akademikve uygulama camiasına hızlı bir girişyaptığını söyledi. Selimoğlu, “Yapılandüzenlemelerin yeterli ve gerekli ortam,bilgi ve beceriler sağlanmadığı sürecebeklenen sonuçları vermeyeceği açıktır.Bu açıdan bakıldığında ülkemizin aka-demik, düzenleyici kurumlar ve uygula-yıcılar açısından KOBİ’ler için UFRS’lerehazır olup olmadığının sorgulanması vetereddütlerin nerelerde ortaya çıktığı-nın belirlenmesi önem taşıyor. Bukonu, Türkiye gibi yıllarca vergi muha-sebesi anlayışı güden ve KOBİ’ler içinUFRS’ler ile yeni tanışan Romanya, ÇekCumhuriyeti ve Macaristan’ın katılımısonucu uluslararası bir karşılaştırma ileele alındığında kapsamlı ve faydalı so-nuçlar elde edilecek.” dedi.

Araştırma, 2010 yılının Ocak ayındaRomanya takımının teklifi ile başladı.Dört ülkenin takımları kurulduktansonra, ilk aşamada Bükreş’te her yıl dü-zenli olarak Prof. Donna Street başkanlı-ğındaki Uluslar arası Muhasebe Eğitimive Araştırmaları Kurumu (IAAER) ve Ye-minli Mali Müşavirler Kurumu (ACCA)tarafından düzenlenen ve her yıl beşproje önerisinin para ödülü ile destek-lendiği bir organizasyon olan IAAER,KPMG Early Career Researchers Consor-tium’da proje önerisi olarak sunuldu.2010 yılındaki konsorsiyumda toplam17 proje önerisi içinde seçilen beş proje-den biri Türk takımının da içinde yer al-dığı “KOBİ’ler için UFRS projesi” oldu.

Nadiye YILMAZ

� 2000 yılından beri düzenli olarakyapılan İLDEK (iletişim Dekanları)toplantısının 19.’su Erciyes Üniver-sitesi İletişim Fakültesi’nin ev sa-hipliğiyle 7-8 Nisan günlerindeyapıldı. Toplantıda, gelecek yılkitoplantının Anadolu Üniversitesi

İletişim Bilimleri Fakültesi’nde ya-pılması kararlaştırıldı. Toplantı,Rektör Prof. Dr. Davut Aydın’ın öne-risiyle uluslararası katılımlı olarakgerçekleştirilecek.

Toplantıya yurtdışından iletişimalanında faaliyet gösteren akredi-tasyon kuruluşlarından temsilcile-

rin katılacağını belirten İletişim Bi-limleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Nejdet Atabek, “Bologna süreciylebaşlayan uluslararasılılaşma bu sa-yede bizlere yeni ufuklar aça-cak.’’dedi.

19. İLDEK toplantısında, İletişimFakültelerindeki eğitim standartla-

rının yükseltilmesi ve belirlenmesiamacıyla komisyon ve Yeni Yü-rütme Kurulunun oluşturulmasınakarar verildi. İletişim Bilimleri Fa-kültesi Dekanı Prof. Dr. Nejdet Ata-bek ise hem akreditasyon kuruluhem de yeni yürütme kurulu üye-liklerine seçildi

İletişim dekanları Anadolu Üniversitesi’nde toplanacak

� Buğra Kutay Köksöz kimdir?1985’te Kastamonu’da doğdum. Mü-

ziğe gitar çalarak başladım ve bu hevesbateride karar kılana kadar devam etti.Arkadaşlarımla kurduğumuz grupta ba-terist olarak yer aldım ve halen bateri ça-lıyorum. Daha sonra çeşitli grup vesanatçılara eşliklerim oldu. Şu anda daöğrencilikle birlikte bateri çalarak damaddi kazanç elde ediyo-rum. Müziğe ilgimin yoğunolması ve sürekliliği, işitmeproblemiyle karşılaşmamasebep oldu...

Yirmi yaşında belli biroranda işitme yeteneğimikaybettim. Şuan yüzde 40oranında Sensorineuralişitme kaybım var. Engelli-ler Entegre Yüksekokuludördüncü sınıf grafik öğ-rencisiyim. Bu okula başla-madan önce MersinÜniverstesi Bilgisayar Tek-nolojileri ve ProgramlamaBölümü’nü okudum. Eski-şehir’de kız kardeşimle bir-likte yaşıyorum. O daOsmangazi Üniversite-si’nde Jeoloji Mühendisliği1. Sınıf öğrencisi.

� İşitme engeliniz var ve ba-teri çalıyorsunuz, nasıl oluyor bu?Beethoven’i anlayabiliyor olmalısınız…

Evet. İşitme engelim var ve bateri ça-lıyorum. Müzik işitsel, resim görsel birsanat; tiyatro ise hem işitsel hem degörsel bir sanat. Fakat yaşamak başlı-başına bir sanat. Yaşam gereksinimle-rini duygularımızla birleştirdiğimizdeortaya çıkan sonuçsa müziğin görsel,resmin işitsel bir sanat olduğudur. Bende kendimde bu felsefeyi geliştirerekmüziği görmeye yani hissetmeye çalı-şıyorum.

Daha somut açıklayacak olursam,çaldığım enstrüman melodik bir ya-pıya sahip değil ve ben de bunu de-ğerlendirerek yanımdakienstrümanları izleyip, önceki tecrübe-lerimden de yararlanarak çalıyorum.Sanıyorum ki bu da, müziğin görselli-

ğinin küçük bir ispatı. Gitar, bas gitarve diğer müzisyenlerin parmakları,vücut dilleri ve yüz ifadeleri çalınanınne olduğunu ve nasıl çalınacağını enaz sesler kadar net anlatıyor. Okulu-muzda kurulan bir ekip var, “KekeçaEkibi”. “Kendi kendini çal” olarak ad-landırılan ekibimiz beden perküsyonuyapıyor. Bu ekip çok başarılı ve dün-yaya açıldılar. Çok da güzel bir slogan-ları var: “Her beden duyar!” Takip edipizlenmesini ve dinlenmesini öneririm.

Beethoven’ı anlamak! O’nun nota-larla duyduğu aşkı biri bana duysa, sa-nırım ben anlayamazdım. BenceBeethoven’ı herkes anlayabilir. Duy-maya, görmeye değil de sevgiye ihtiyaçvardır.

� Sizin bu yeteneğinizi öğrenen din-leyicilerinizden nasıl tepkiler alıyor-sunuz?

Sizin de sorduğunuz gibi, “Bu nasıloluyor, bunu nasıl yapıyorsun” gibi so-rularla karşılaşıyorum. Yüzlerindeki şaş-kın ifadeyi görebiliyorum. Eleştirilerini

almak iyi ya da kötü, kendimi geliştir-meme yardımcı oluyor. “Ama duyma-dan çalınmaz ki, duysan daha iyiçalardın herhalde, bunun için özel birçalışma yapıyor musun? Yok canım!Mümkün değil” O zaman sen üstün ye-teneklisin” gibi cümleler en fazla karşı-laştıklarım. Tabii herkes bunu bilmekzorunda değil. Gerekli kişiler, gerekli şe-kilde eleştirilerini yapıyorlar. Ben debundan faydalanmaya çalışıyorum.

� Müzikle tanışmanız nasıl gerçekleşti?Müziği çok seviyorum ve iyi ya da

kötü olarak sınıflandırmıyorum. Be-ğeniye sunduğunuzda her tarzın veparçanın bir alıcısı mutlaka vardır.Müziğe, babamın sayesinde meraksaldığımı söyleyebilirim. Babam gi-taristti. Uzun yıllar çeşitli gruplarla

çalışmış, kendi müziklerini yapmışve beğeniye sunmuş.

Yedi yaşımda gitar çalmaya çalışarakbaşladım müziğe ve halen devam edi-yorum. İlk sahneme de babam ve arka-daşlarıyla çıktım. 1999 yılındadüzenlenen bir konserdi ve yaş ortala-ması beni çıkardığınızda kırk civarın-daydı. Davula başladığım ilk aylardı veheyecan vericiydi. Çok güzeldi...

� Hangi müzikle ilgileniyorsunuz?Bugünlerde sahnede herkesin sıkıl-

madan dinlediği güncel pop müzik-leri yapıyorum; zor ama zevkli… Rock

ve Funk çok hoş, oldukça zor müzik-ler ve üstadlarından dinlendiğindepek vazgeçemeyeceğiniz ritim ve me-lodilerle dolu…

� Öğrencisiniz ve aynı zamandamüzisyenlik yaparak para kazanıyor-sunuz. Zor olmuyor mu?

Yapılan her iş gibi bu da zor. Geceleriuykusuz kalmak zorundasınız. Sabahdersiniz var. Aklınız çaldıklarınızda mıderslerde mi olacak… Tabii her ikisi degerekli. Fakat öğrenci olup aynı za-manda çalışan çok insan var ve zorluk-ları çok. Para kazanmak zaten birsorunken, öğrencilikle bir arada olmasıdaha büyük bir sorun. Hocalarımız an-layışlı olduğunda böyle bir sorun kal-mıyor.

Sabah dersteyim, gece barda ve yine

sabah derste… Uykusuz kalmak yorucufakat sevdiğiniz işi yaparken aynı za-manda geçiminizi sağlamak için uğraş-tığınızı düşünürsek, zorlanmaktanziyade ben zevk alıyorum.

� Kendinize vakit ayırıyor musunuz?Grafik ve müzikle uğraşıyorum ve

bunları yaparken kazandığım bilgi, tec-rübe ve gelir sonuçta benim içinönemli. Eğlendirmekle uzun yıllar ge-çirdiğimden eğlenmeyi pek öğreneme-dim sanırım. Arkadaşlarımı dinlemek,yatarken kitap okumak ve yemekyemek kendim için yapabileceğim en

güzel eylemler. Uğraşlarımızısunuyoruz tabii, fakat ka-zandıklarımız da bileğimizdebir altın bilezik...

� Gelecekte, okuduğunuzmesleği mi yapacaksınızyoksa müziğe devam mı ede-ceksiniz?

Müzik benim için bir mes-lekten ziyade, bir hobi ya daek gelir kaynağı olabilir. Aldı-ğım eğitimlerin hakkını ver-mek ve grafik tasarımcıolmak, iyi bir eğitmen ya daiyi bir tasarımcı olmak istiyo-rum. Bunun için de elimdengeleni yapıyorum. Müziksizbir hayatı da düşünemiyo-rum: “Yorgun muyum? Din-lendirir… Üzgün müyüm?Güldürür...” Müzik olmazsaolmazım ama mesleğimi ya-parken de, yanında müzik ol-

malı. Herkes için...

� Son olarak, engeli bir sorun haline ge-tiren kişilere ne söylemek istersiniz?

İnsan hayatında paranın öneminibiliyoruz. Şunu düşünün; ne kadarparanız varsa imkânlarınız o kadar sı-nırsız. Çok olması bir şey ifade etmi-yor, değerlendirmeyi bilmediktensonra. Elimizdekini ne kadar iyi de-ğerlendirirsek o kadar artırırız ve okadar büyürüz. Büyüyen ve aklınıkullanabilen insana ne engel olabilir?Bu konuda çok şey söylenir, çok kişikonuşur. İnsanların önünü kapama-dıktan sonra kimsenin bir şey yap-masını engelleyemezsiniz. Benceengeli sorun olarak değil, sorunuengel olarak görmeliyiz. Bence çözü-lemeyecek bir sorun da yoktur.

� Buğra KutayKökgöz Engel-liler EntegreYüksekokulu’nda Grafik Bölümü öğrencisi. Aynı Zamanda baterist. Onu diğer bateristlerden ayıranise işitme engelli oluşu...Anadolu Haber olarak BuğraKutay Köksöz ile müzisyenolmayı konuştuk.

Arif ANBAR

İşitme engelli ama baterist...Buğra Kutay Kökgöz “Müziği Görmeye, Hissetmeye Çalışıyorum” diyor

Prof. Dr.Seval Selimoğlu

limizdekini ne kadar iyi değerlendirirsek o kadar

büyürüz. Büyüyen ve aklını kullanabilen insana ne engel olabilir? Bence engeli sorun olarak değil, sorunu engel olarak görmeliyiz...

E

� Rekreasyon dendiği zaman karşı-nıza çok geniş bir alan çıkıyor. Rek-reasyon insanların yeme, içme,çalışma gibi zorunlu zaman dilim-lerinin dışında kalan serbestzaman diliminde yapacaklarını dü-zenleyen bir alandır. Bölümü-müzde gerçekleştirilen geziler,tiyatrolar, festivaller, spor organi-zasyonları gibi. Bu tür aktivitelerinsanların psikolojik ve fizikselolarak yenilenmesini sağlar. Bölümünyeni olması, ülkemizde daha tanınmaması bizim için büyük birzorluk. Refah seviyesinin düşük olması da insanların kendile-rine ayırdığı zamanı kısıtlamakta. Refah seviyesi yüksek ülke-lerde rekreasyonun önemi anlaşılmakta. Rekreasyonhastanelerde, askeri tesislerde, eğlence tesislerinde, sporokullarında hatta sanayi sektöründe bile uygulanmaktadır. Ya-pılan aktiviteler insanların moral ve motivasyonu arttırdığı içindaha verimli çalışma ortamı sağlamaktadır.

� Rekreasyon dördüncü sınıf öğ-rencisiyim. Bölümümüz üniversite-mizde 2001 yılından beriokutulmaktadır. İlk başvurumdabiraz tereddütlüydüm ama zamanlabölümümün hem çok eğlenceli hemde eğitiminin üst düzeyde oldu-ğunu gördüm. Rekreasyon Avru-pa’da çok gelişmiş olmasınarağmen ülkemizde yeni yeni geliş-mekte olan, tanınan bir bölümdür.Bir çok iş alanını kapsamaktadır. Sağlık sektöründen endüs-triye, sanayi sektöründen spora kadar çeşitli iş alanları olan birbölümdür. Ülkemizde yeterince tanıtılmadığına inananlardanım.

� Benim için rekreasyon bölümütıp, hukuk veya mühendislik gibibölümlerden çok daha fazla geti-risi olan ve önü açık bir bölüm-dür. Örneğin hiçbir şey olmasakbile polis olabiliriz. Ancak hermeslekte olduğu gibi bir yerleregelebilmemiz gösterdiğimiz ça-baya bağlıdır. Rekreasyon bölü-münü sınava girecekarkadaşlarıma öneririm. Ancakgerçekten burada okumayı istediklerindenemin olarak buraya gelmelerini tavsiye ederim.

� Rekreasyon bölümü dördüncüsınıf öğrencisiyim. Ülkemizde fazlatanınmayan bir bölüm olmakla bir-likte çok fazla iş imkanına sahipolan bir bölümdür. Gerek sanayirekreasyonu gerek turizm, rehabi-litasyon rekreasyonu ve birçok sporfaaliyetlerini kapsayan iş imkanla-rına sahiptir. Sadece bölümün birazdaha iyi tanıtılması gerekli.

� Bölüme çok isteyerek geldim.Çocukluğumdan beri sporla ilgi-lendiğim ve ileride kendi işimiyapmak istediğim için bu bölümbana göre biçilmiş bir kaftandı.Mezun olunca içinde hem birspa merkezi ve masaj salonu-nun bulunacağı hem de insan-ların spor aktiviteleriniyapabileceği bir rekreasyonmerkezine sahip olabilmek içingereken deneyim ve uzmanlığıkazanacağımı düşündüğüm bu bölümde olmaktan memnu-num. Hem sporun hem eğlencenin hem de sosyal faaliyetlerinbirleştiği rekreasyon zamanla insanlara çok daha fazla anlamifade eden bir alan haline gelecek. Önümün açık olmasındandolayı kendimi şanslı hissediyorum.

Aybala Karagöz

� Rekreasyon bölümü mezunları-nın çalışma alanları ülkemizdegeniş bir yelpazeye sahip. Fakatbölümümüz yeni bir alan olduğuiçin henüz yeterince tanınma-makta. İnsanlar rekreasyonun an-lamını bilmiyor ancak her günrekreasyon aktivitelerinde bulu-nuyorlar. İş imkanları bu açıdangün geçtikçe artmakta; heralanda rekreasyon uzmanlarına

gerek duyulmaktadır. Avrupa Birliği sürecinde debu imkanların artacağına inanıyorum.

Aylin genci

� Bir çok insanın aksine ben rekre-asyon bölümünden mezun olmanınileride bana avantajlar sağlayabile-ceğine inanıyorum. Bu bölümün tekeksiğinin yeterince tanıtılmamışlıkolduğunu düşünüyorum. Aslındaher birey gün içinde farkında olma-dan birçok rekreasyon faaliyetindebulunuyor. Boş zamanlarımızdayapmaktan zevk aldığımız ve gö-nüllü olarak yaptığımız işleri rek-

reasyon olarak tanımlıyoruz. Rekreasyonun içinde spor,eğlence, oyun gibi birçok etkinlikler bulunur. Önceden de sporlailgili geçmişim olduğu için BESYO’yu tercih ettim.

Sinem Göçmenoğlu

� İki sene önce Manisa Celal BayarÜniversitesi sigortacılık ve bankacı-lık okumaktaydım. Lakin hesap-kitap işleri bana göre olmadığındanve spora eğilimim olduğundan, si-gortacılık ve bankacılık bölümün-den kaydımı aldırıp, tekrar sınavagirip, Anadolu Üniversitesi Rekre-asyon Bölümü’nü tercih ettim. Şuan sigortacılık ve bankacılık bölü-münde değil de, rekreasyon bölü-münde olduğum için çokmutluyum. Enerjimi daha kolay açığa çıkarabiliyorum ve in-sanlarla ilişkilerimin geliştiğine çıktığına inanıyorum. Bu bölü-mün bana sağlayacak olduğu iş imkanı ve fiziksel becerilerinfarkında olduğumdan dolayı hayata ve geleceğime güveniçinde bakabiliyorum. Okulumuzun oldukça gelişmiş imkanla-rından rahatça faydalanabildiğim için teşekkür ediyorum.

Bahattin berkdinç

� Rekreasyon bölümünü isteyerekve içeriğini bilerek tercih ettim. Dı-şarıdan bakıldığında insanlarınsaçma olduğunu düşündüğü bu bö-lümün içerisinde olmaktan mutlu-yum. İnsanların gün geçtikçe dahafazla yöneldiği spor, dans gibi sos-yal aktiviteler önemli bir iş sahasıoluşturmaktadır. Hem eğleniphem kendimi geliştirerek güzel

işler yapabileceğimi düşündüğüm yerdeyim.

neslihan Yumrukaya

� Bu bölümü okumaya başladığım-dan beri mezun olduktan sonra has-taneler, belediyeler, askeriye,oteller ve fabrikalarda iş olanağıbulabileceğimiz söylenmekte. Yaniiş olarak aklınıza gelebilecek heryerde çalışabiliriz. Ancak çevremdetanıdığım hiç kimse buralarda rek-reasyon uzmanlarının çalıştığınadair bir bilgi vermedi. Organizas-yon ve animasyon şirketlerinde ça-lışabileceğimiz söyleniyor. Bunlar için okumayagerek var mı? Fakültemizin diğer bölümleri için durum birazdaha farklı. Örneğin, öğretmenlik bölümünden mezun olanla-rın atanırlarsa öğretmenlik yapma imkanları var. Antrenörlükbölümünden mezun olanlar ise branşlarında antrenörlük ya-pabiliyorlar. Yöneticilik bölümü mezunları ise özel şirketlerdeiş imkanı bulabiliyorlar. Rekreasyon bölümü için ise durumfarklı dediğim gibi. Bölümü biz tanıtacağız elbette ama üst ku-rumlar ve medya bizimle ilgili bir şey yapmadıkları sürece rek-reasyon mezunları, bankaların sınavlarına girip bankacılık veyapolislik sınavlarına girip polislik yapacaklardır.

Resul Suray � Öncelikle bu bölümü okumak-tan çok memnunum. İsteyerekseçtiğim bir bölüm ve geleceğiparlak bir bölüm olduğunu düşü-nüyorum. Rekreasyon bölümübenim için okuması çok keyifli birbölüm oldu zira insana yaratıcılı-ğını geliştirme imkanı sunuyor.Diğer yandan maalesef rekreas-yon bölümü insanlara animasyongibi görünüyor. Türkiye’de fazlageçmişi olmayan bu bölümün yetiştirdiği ‘rekreasyon uz-manları’ başta ABD olmak üzere diğer ülkelerde de kolaycaiş bulabilme olanağına sahiptirler. ABD’de bir rekreasyon uz-manının yıllık geliri ortalama 80.000 dolar civarındadır. Pekirekreasyon uzmanına neden ihtiyaç vardır? Bizler insanlarınboş zamanlarını değerlendirerek en verimli şekilde geçirme-sini sağlayacak programları düzenleyen kişilerizdir. Örneğinbüyük firmalar sanayi alanlarında sosyal etkinlikler için bolcapara harcıyorlar. Bu tür etkinlikleri düzenleme görevi bir rek-reasyon uzmanına verildiğinde hem daha az masraf yap-makta hem de iş verimliliği artmaktadır.

Süleyman Dursun

Birol Demir

� Rekreasyon bölümü birinci sınıföğrencisiyim. Rekreasyon yüksekokulumuzun en eğlenceli bölümü-dür. Mezun olduktan sonra tama-mıyla size kalmış bir gelecek,sertifikalarımızla kendimizi geliş-tirdiğimiz uzun bir gelecek… Otel-lerde, dans kurslarındaeğitmenlik gibi çeşitli iş alanla-rında çalışma imkanı bulabiliyo-

ruz. Ayrıca halk eğitim merkezlerinde veokullarda görev yapabilirsiniz. İlerleyen yıllarda liselerde, ortaöğretimde ‘rekreasyon’ dersi kapsamında dans, satranç,yüzme gibi çeşitli aktiviteleri sağlayabilmekteyiz. Anadolu Üni-versitesi’nde aldığımız eğitimi gelecekte başka insanlara ak-taracak olmanın keyfi içinde geleceğimi bekliyorum.

Yelda Uyanık

AnadoluHaber

Yeşim Karadeniz

Arda Bozdağ

Editör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT / Tasarım: Mine DEMİRELRöportaj ve fotoğraflar: Aslı YILDIRIM ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİ

Bu Hafta Sıra Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Rekreasyon Bölümü Öğrencilerinde:

İlhami Bozkurt

Bölümünüz hakkında ne düşünüyorsunuz?