Mevcut katı atık sahalarının iyileştirilmesi ve...
Transcript of Mevcut katı atık sahalarının iyileştirilmesi ve...
2013119034 Ebru DALTABAN
2013119061 Esma ÖZDEMİR
2013119080 Esra VOLKAN
KATI ATIK YÖNETİM SİSTEMİ
YASAL MEVZUATLAR
Günümüzde evsel katı atıklar öncelikle geri kazanılmakta ve geri kalan kısımları çeşitli yöntemlerle bertaraf edilmektedir.Bunlar;
Ayrı Toplama ve Geri Kazanma
Düzenli Depolama
Yakma
Kompostlaştırma
Diğer Yöntemler
Piroliz
Plazma Yöntemi
Belediyelerin yerel öncelikleri; mali, idari, teknik ve ekipman durumlarına göre bu sistemlerin biri veya bir kaçı birlikte uygulanabilmektedir. Birlikte uygulanan bu sistemlere Katı Atık Yönetimi Entegre Sistemleri adı verilir.
BERTARAF YÖNTEMLERİ
Kaynağında ayrılan farklı türlerdeki maddeler karışık olduğu için bunları nihai depolama noktasına getirildiklerinde birbirinden ayrılması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki geri kazanım tesisleri;
Manüel Sistemlerin,
Mekanik Sistemlerin
Bu iki sistemin kombinasyonu Şeklinde tasarlanır.
Manüel Sistemler ,toplama bantlarına ve diğer fiziksel ayıklama yöntemlerine dayanır.
Mekanik Geri Kazanım Tesislerinde, işe yarar maddeleri ayırmak için bu maddelerin büyüklük, boyut, yoğunluk ve manyetiklik gibi doğal özelliklerinden faydalanılan çeşitli prosesler kullanılmaktadır.
Kombinasyon sistemi ile işletilen tesisler,Türkiye için en uygun teknoloji olarak görülmektedir.
AYRI TOPLAMA VE GERİ KAZANMA
YER SEÇİMİ
Katı Atık döküm sahaları, en yakın yerleşim birimine en az 1 km, havaalanına en az 5 km uzaklıkta olmalıdır.
İçme, kullanma ve sulama suyu temin edilen yeraltı ve yerüstü sularını koruma bölgelerinde inşa edilmemelidir.
Kurulan tesisin konumu, imar planında belirtilerek, işletmeye kapatıldıktan sonra en az 40 yıl yerleşime açılmaması sağlanmalıdır.
Tektonik yapı,
Kırık ve çatlaklı bölgeler,
Taşkın riskinin yüksek olduğu yerlerde, çığ, heyelan ve erozyon bölgelerinde inşa edilmemelidir.
Çevredeki trafik ve ulaşım yollarının durumu,
Şehircilik açısından, katı atık depo sahaları hakim rüzgar yönünde inşa edilmemelidir.
Sulak alanlarda hiçbir şekilde inşa edilmemelidir.
Taşıma mesafesi,
Sahanın toplam depolama kapasitesi,
Sahanın çevreden görünüşü gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
Deprem bölgelerinde fay üzerinde inşa edilmemelidir.
Depolama sahası en az 10 yıllık ihtiyaca cevap verecek kapasitede olmalıdır. (Çevre Bakanlığı, 1996)
Atıkların yönetmeliğe uygun olarak bertaraf edileceği nüfus
(2007-2012)
DÜZENLİ DEPOLAMA
Seçilen atık işleme ve bertaraf yöntemi ne
olursa olsun düzenli depolama tesislerinin, katı
atık yönetim sisteminin temel bileşeni olduğu
herkes tarafından kabul edilmektedir.
Evsel katı atık yakma tesislerinin yaygın şekilde
kullanıldığı ülkelerde bile, yakma tesislerinden
çıkan küllerin ve genel olarak işlenen
atıklardan geri kalan artıkların düzenli
depolama sahalarında bertaraf edilmesi
gerekmektedir.
Düzenli depolama alanlarını açık çöp sahalarından ayıran fark,
Düzenli depolama sahalarında sızıntı sularının ve depo gazı emisyonlarının kontrol edilmesini sağlayacak bir tasarım kullanılması,
İşletme çalışmalarının rasyonel hale getirilmesi suretiyle bertaraf işlemlerinin veriminin artırılması
Aynı zamanda çevre sağlığı üzerindeki etkilerin en aza indirilmesidir.
Düzenli depolama tesislerinin tasarımı ve çalıştırılması, mühendislik ve ekonomik prensiplerin uygulanması ile mümkündür. (Çevre Bakanlığı, 2002, 12)
Entegre Atık Yönetimi Entegre atık yönetime göre; atık üretiminin ve atığın zararlılığının kaynağında
önlenmesi ve azaltılması esas olup, atık üretiminin kaçınılmaz olduğu durumlarda tekrar kullanım, geri dönüşüm ve ikincil hammadde elde etme amaçlı diğer işlemler ile atığın geri kazanılması veya enerji kaynağı olarak kullanılması esastır.
Atık Önleme(Prevention): Ürünlerin yeniden kullanılması veya kullanım ömürlerinin uzatılması ile atık miktarının azaltılması, ürün üretiminde zararlı maddelerin azaltımı ve üretilen atığın çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine ilişkin herhangi bir madde ya da malzeme atık haline gelmeden önce alınacak tedbirlerdir.
Atık Azaltım (Reduction): Tasarım ve üretimde daha az hammadde kullanımı ve gereksiz tüketimin azaltılmasını kapsamaktadır.
Yeniden kullanım(Reuse): Ürünlerin ya da atık olmayan bileşenlerin tasarlandığı şekilde aynı amaçla kullanıldığı herhangi bir işlemi ifade eder.
Geri dönüşüm(Recycling): Enerji geri kazanımı ve yakıt olarak ya da dolgu yapmak üzere atıkların tekrar işlenmesi hariç olmak üzere, organik maddelerin tekrar işlenmesi dâhil atıkların işlenerek asıl kullanım amacı ya da diğer amaçlar doğrultusunda ürünlere, malzemelere ya da maddelere dönüştürüldüğü herhangi bir geri kazanım işlemi olarak tanımlanır.
Geri kazanım(Recovery): Piyasada ya da bir tesiste kullanılan maddelerin yerine ikame edilmek üzere atıkların faydalı bir amaç için kullanıma hazır hale getirilmesi işlemleridir. Enerji Geri Kazanımı: Oksijensiz çürütme ve termal yöntemlerle yakıt, ısı ve elektrik geri kazanımıdır.
Düzenli depolama direktifi, 1995 yılında evsel
katı atıkların %80’ninden fazlasını düzenli
depolayan AB üye devletlere, biyolojik olarak
ayrıştırılabilen evsel katı atıkların azaltma
hedefini:
2010 yılında, 1995 yılında oluşan biyolojik
olarak ayrışabilen atıkların %75’i,
2013 yılında, 1995 yılında oluşan biyolojik
olarak ayrışabilen atıkların %50’si,
2020 yılında, 1995 yılında oluşan biyolojik
olarak ayrışabilen atıkların %35’i
DÜZENLİ DEPOLAMA DİREKTİFİ (1999)
YÖNTEMİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI
Katı atıkların bertaraf edilmeleri için farklı
teknikler uygulanmış olsa da en sonunda bir
miktar atık oluşacaktır ve bu atıkların uygun
bir şekilde depolanması gerekmektedir.
Yeterli büyüklükte ve uygun alanlar
bulunduğu durumlarda kullanılan düzenli
depolama yönteminde atıklar kontrol altında
ayrışarak inert ve kararlı maddelere dönüşür.
Evsel katı atıkların bertaraf edilmesinde en
ekonomik ve en basit yöntem düzenli
depolamadır.
Katı Atıkların Düzenli Depolama Sahalarının İnşaatı
Katı atık depo sahalarında çevre kirliliği
açısından her türlü kirletici parametreyi
içeren sızıntı suyu, kontrol altına alınmalıdır.
Sızıntı suyunun olumsuz etkisini önlemek için
depo sahasının tabanı geçirimsiz hale
getirilir.
Bu geçirimsizliği sağlamak için tabii ve suni
malzemeler veya bunun her ikisi de birlikte
kullanılabilir.
DEPO TABANININ TEŞKİLİ
1. Mineral Geçirimsizlik Tabakası
Depo tabanına; Sıkıştırılmış kalınlığı en az 60 cm olan kil, doğal ya da yapay malzeme serilir. Bu malzemelerin geçirimlilik katsayısı (permeabilite) >1x10-8 m/s
Az çatlaklı kaya zeminlerde ise bu değer 1x10-7 m/s Bu durumda geçirimlilik katsayısının sahanın her yerinde 1x10-8 m/sn olması sağlanır.
İçme ve kullanma suyu havzalarının alanında inşa edilecek düzenli depo sahası tabanında, sıkıştırılmış kalınlığı 60 cm olan kil tabakasının üzerine, kalınlığı 2 mm olan yüksek yoğunluklu polietilen folyo (HDPE) serilir. (Çevre Bakanlığı, 1996)
Taban geçirimsizliğinin sağlanması için yapılan bazı uygulamalar,
Doğal Kilden Taban Örtüleri;
kalınlık,10-25 cm;
Geçirgenlik:1.10-5 - 1.10-9 m/s
Geomembranlar; kentsel katı atıkların ve tehlikeli atıkların depolandığı katı atık dolgu alanlarında yüksek yoğunlukla polietilen (HDPE) kullanılmaktadır.
Geosentetik Killi Taban Örtüleri; katı atık dolgu alanlarını tabanlarında ve son örtü yapımında yeni kullanılmaya başlanan bir üründür. Bu malzemeler, iki geotekstil arasında sıkıştırılan veya bir geomembrana yapıştırılan ince bir bentonit tabakasından oluşan prefabrik, killi taban örtüleridir
Kompozit Taban Örtüleri; Tipik bir katı atık dolgu alanı taban örtüsü kil ve geomembrandan oluşur.
-Zemin / katı atık üzerine beklenen oturmaları baştan itibaren
oluşturmak ve atığı sıkıştırmak .
JEOKOMPOZİT DRENAJ LEVHASI
SIZINTI SUYU OLUŞUMU
Katı atık depo sahasına düşen yağış suları atık
kütlesi arasından süzülerek bazı biyokimyasal
süreçler gerçekleşir ve organik ve inorganik
bileşiklerin bir kısmı sızıntı suyuna geçer.
Süzüntü suyu, genel olarak düşen yağışın yaklaşık
% 25’i gibi bir orana denek gelir.
Depo gövdesinde gerçekleşen bu karmaşık
reaksiyonlarda oluşan ürünler sızıntı suyu ve
depo gazı ile taşınır. Sızıntı suyu kalitesi
izlenerek bir depolama sahasındaki atığın yaşı ve
stabilizasyon durumu hakkında önemli bilgiler
elde edilir.
Atık suyu miktarı, atıkların nem içeri ve su tutma
kapasitelerinin bir fonksiyonudur.
Depo yaşı, depo sahasındaki havasız arıtma
kapasitesine bağlı olarak sızıntı suyu kalitesinin
etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Genç depo alanlarında oluşan sızıntı sularında,
biyolojik olarak kolay parçalanabilen uçucu yağ
asitleri oranı oldukça yüksektir.
Depo yaşı ilerledikçe, biyolojik ayrışma
tamamlanacağı için, kolay ayrışan organik
maddelerin oranı düşer.
Bunun sonucu olarak, genç depo alanlarındaki
sızıntı sularında BOI/KOI >0.5 iken yaşlı depo
alanlarındaki sızıntı sularında bu oran 0.2’nin
altındadır.
Aşağıdaki tabloda sızıntı suyu özelliklerinin depo
yaşı ile değişimi görülmektedir
TOK: Organik bileşiklerin yanması sonucu oluşan karbondioksit miktarını belirlemek için ölçülen değerdir.
BOİ5 : Biyolojik olarak ayrışabilen organik maddelerin ayrışması için gerekli olan oksijen ihtiyacını gösterir.
KOİ: Hemen hemen bütün karbonlu bileşiklerin kuvvetli bir oksitleyici ile reaksiyona girmesi sonucu ölçülen oksijen ihtşyacını ifade eder.
BOİ5 /KOİ oranı aerobik biyolojik arıtmayla giderilebilecek organik karbonun yaklaşık değerini ifade eder.
BOİ/KOİ oranının 1’e yaklaşması, biyolojik olarak daha kolay arıtılabileceğini gösterir.
Çöp deposu içine sızacak yağmur suyu miktarı;
Yüzey toprağının cinsi,
Bu toprağın sıkıştırma derecesi,
Yüzeyin eğimi,
Sıcaklık derecesi,
Bitki örtüsü,
Rutubet miktarı,
Katı atık sahasındaki stabilite; katı atık sahasının altındaki zemin tabakalarının özelliklerine, katı atığın mukavemet parametreleri ve ağırlığına katı atığın istifleme eğimine, katı atık çöp suyunun iyi drene edilip edilmemesine, kaplama tabakaların cinsine ve kaplama tabakalarının erozyona karşı direncine bağlıdır.
Katı atık sahasındaki stabilite problemleri şunlardır; Kazılan alanın stabilitesi İstiflenmiş katı atıkların kendi içindeki stabilitesi Kaplama tabakalarının stabilitesi
KATI ATIK SAHALARINDA STABİLİTE
Kazılan alanın göçmesi genellikle yanal ötelenme veya dönel göçme
şeklinde olur.
0.25 ∼ 1.30 m
0.25 ∼ 1.30 m
1.30 ∼ 7.60 m
Kazı esnasındaki potansiyel kayma düzlemleri
Katı atığın kendi içindeki stabilite problemleri ; çöp
suyu toplama sistemi boyunca kayma, yan duvarlar ve
taban boyunca dönel göçme, katı atık, kaplamalar ve
temel boyunca dönel göçme, katı atığın kendi yapısı
içerisinde dönel göçme, alt kaplama üzerinde yanal
ötelenerek göçme şeklinde ortaya çıkabilir.
Katı Atık
Gevşek Zemin Kaplama Tabakası
Katı Atık
Katı Atık
Kaplama Tabakası
Katı atık sahasındaki kayma düzlemleri
Stabilite Analizi ve Hesap
Yöntemleri Stabilite hesap yöntemleri; kayma
düzleminin şeklinin dairesel veya kama
kabulüne, kaç boyutta analiz istendiğine
ve statik veya dinamik yükler altında
hesaba göre üçe ayrılır;
Limit Denge Metodu
Sonlu Elemanlar Metodu
Sismik Analiz
ifadesiyle hesaplanır. Bu ifadede pay kısmındaki Mr veya Fr harekete karşı koyan momentler veya kuvvetlerdir. Md veya Fd hareketi tetikleyici momentler veya kuvvetlerdir.
Limit Denge Metodu Şevin kaymaya karşı güvenlik katsayısı FS ;
.
Sonlu Elemanlar Metodu Kütlenin eşit parçacıklara ayrıldığı ve bütün parçacıkların birbiriyle ilişkili olduğu ilkesine dayanan bir metottur. Bu metotta her bir parçacık bir yanındakine belli kuvvetler uygular ve onu harekete zorlar.
Limit denge metotları; sonsuz eğim metodu, kama metodu ve dilim metodudur. Sonsuz eğim metodu; Kayan kütlenin hareketi tek yönde ve şev eğimine
paralel olduğunda kullanılır. Hareketi başlatıcı kuvvetler kayan kütlenin
ağırlığından kaynaklanan kuvvetlerdir. Harekete karşı koyan kuvvetler ise
yüzeyler arası sürtünme kuvvetleridir.
Kama metodu; Kayan kütlenin geometrisi basit ve iki kamaya ayrılabilir şekilde ise kullanılır. Sonsuz eğim metodundan daha güvenlidir.
Dilim metodu; Şev stabilitesi için en çok kullanılan metottur. Dairesel veya kama şeklindeki kayma yüzeyleri için kullanılır. Basitleştirilmiş Bishop Metodu, basitleştirilmiş Janbu ve üç boyutlu stabilite analizi metodu olmak üzere üçe ayrılır.
Sismik Analiz Statik analizlerde, şev hareketine neden olan temel kuvvet yerçekimi
kuvvetidir.
Deprem sırasında ise düşey ve yatay ivmeler şevde içsel kuvvetler
oluşturur. Sismik şev stabilitesi hesaplarında yatay deprem ivmesi,
düşey deprem ivmesine göre daha kritik durumlar oluşturduğu için hesaplar yatay
deprem ivmesine göre yapılır. Genellikler yerçekimi kuvveleri, düşey deprem
ivmesini sönümler.
Amerikan Federal Düzenleme Enstitüsü (The Code of Federal
Regulations) 1991 yılından itibaren deprem riski taşıyan bölgelerdeki katı
atık alanlarının depreme dayanıklılıkları için katı atıklarda ve yanal
hareketlerine bazı sınırlamalar getirmiştir. Bu sismik alanlar Amerika
kıtasının yaklaşık yarı alanını kapsadığı için ayrı bir önem kazanmıştır.
Dinamik yükler nedeniyle katı atığın kendi içindeki hareketleri, temeldeki kaplama tabakasına ve katı atığın üzerindeki kaplama tabakasına verilecek zararlardır. Bu problemlerden dolayı üst kaplama tabakasında yarıklar ve çatlaklar oluşabilir, katı atığın dış çevreyle olan tecridi de kalkmış olur. Katı atık suyu drenajı ve gaz toplama sistemleri de zarar görmüş olabilir.
Katı atık döküm alanları için duyulan endişeler;
Amerikan Federal Düzenleme Enstitüsü (1991) yanal hareketi olan katı atık
alanlarının deprem riski taşıyan bölgelerde oluşturulmaması,eğer
oluşturulacaksa alt ve üst kaplama tabakalarının, çöp suyu drenaj ve gaz
toplama sistemlerinin ve yüzeysel su toplama sistemlerinin en büyük yatay
deprem ivmesine (MHA) göre projelendirilmesini istemiştir. Bu sismik alanları
ise Amerika Çevre Koruma Kurumu (U.S. Environmental Protection Agency
EPA) %10 veya daha yüksek bir ihtimalle en büyük yatay deprem ivmesinin
0.1g’yi 250 yıllık periyot içerisinde geçen alanlar olarak tarif etmiştir.
EPA’nın teknik şartnamesine göre şev stabilitesi güvenlik katsayısı
1.2 ila 1.7 arasında seçilmelidir.
Şev stabilitesi için Fs güvenlik katsayıları (USEPA, 1992)
Parantez dışındaki değerler statik hesaplar için, parantez içindeki değerler deprem yükleri altında hesaplamalar içindir.
Bir şevde eğer depremin oluşturduğu ivme, hesaplanan şevin akma ivmesini geçiyorsa bir düzlem boyunca şev hareketi oluşur.
Seed ve Bonaparte (1992) yaptıkları araştırmalarda en büyük sismik yer değiştirmenin 0.15 ila 0.30 m arası olduğu taktirde, iyi dizayn edilmiş katı atık sahalarında kabul edilebilir değerler olduğunu söylenmişlerdir.
Tek doğrultudaki dalga yayılımı gösteriyor ki katı atık sahalarındaki
atıkların sismik stabilitesi katı atığın dinamik özelliklerine ve yüksekliğine bağlıdır.
Katı atıklarda tek doğrultudaki dalga yayılım hızı; alt tabakalardaki zemin türleri, katı atık sahasının yüksekliği, katı atığın birim hacim ağırlığı, katı atığın kayma modülü ve sönümlenme karakteristikleri, yer hareketlerinin karakteristikleri ile doğrudan ilişkilidir.
Sharm’ın (1990) Kaliforniya’daki Richmond Katı Atık Sahasındaaşağı kuyu yöntemiyle yaptığı çalışmalarda Vs kayma dalgası hızı 200 m/s olarak bulmuştur. Anderson(1992) sismik yansıma deneylerinde bulduğu sonuçlara göre vs kayma dalgası hızı 244 m/s olarak bulmuştur.
Singh ve Murphy (1990) Kaliforniya Katı Atık Sahası’nda aşağı kuyu ve çapraz kuyu yöntemleriyle Vs kayma dalgası hızı 30 ∼ 275 m/s olarak bulmuşlardır. Kavazanjian (1993) Kaliforniya’daki 10 farklı katı atık sahasındaki yaptığı deneylerde kayma dalgası hızının; katı atığın depolanma yaşı ve derinliğine bağlı olarak arttığını görmüştür. Yüzeyde ve yeni depolanmış az sıkıştırılmış katı atıkta Vs kayma dalgası hızı 80 m/s, iyi sıkıştırılmış ve uzun zaman önce depolanmış katı atıkta 160 m/s olarak hesaplamıştır. 20 m derinlikteki yeni depolanmış katı atıkta Vs kayma dalgası hızı 150 m/s iken aynı derinlikte uzun zaman önce depolanmış olan katı atıkta ise 300 m/s olarak gözlemlemiştir. 30 m derinlikte ise kayma dalgası hızının 340 m/s olduğunu görmüştür. Bu araştırmalara göre çöpte kayma Vs dalgası hızının derinliğe bağlı olarak 50 ∼ 350m/s arasında değerler aldığını söylemek mümkündür.
Güvenlik katsayısının 1 olması durumu için hesaplanan ky akma ivmesi,
deprem nedeniyle oluşacak kmax en büyük yatay ivmeye (ivme zaman
geçmişinden bulunur) oranı bilinirse Şekil 4.3’ten deprem nedeniyle
oluşabilecek yer değiştirmeler hesaplanabilir.
ky/kmaks
Şekil 4.3: Yer değiştirme ky/kmaks diyagramları (Makdisi ve Seed, 1977)
Newmark (1965) sismik hareketler sonucu oluşan şev hareketi için yer
değiştirmeler için aşağıdaki bağlantıyı önermişlerdir;
Burada U yer değiştirme, V yer hızı, A zemin ivmesi, N ise güvenlik katsayısı 1
durumunu sağlamak için gereken ivmedir.
Katı atığın kayma modülü ve sönümlenme karakteristikleri düşük birim
hacim ağırlığı ve çok sıkışabilme özelliği yüzünden turba zemininkine
yakındır. Singh ve Murphy (1990) katı atıkların bu özelliğini görerek;
sönümlenme ve kayma modülü ile tekrarlı kayma deformasyonu arasında
Şekil 4.4’teki eğriyi önermişlerdir.
Tekrarlı kayma deformasyonu (%)
Tekrarlı kayma deformasyonu (%)
Tekrarlı kayma deformasyonu (%)
Tekrarlı kayma deformasyonu (%)
Seed ve Martin (1966) yatay eşdeğer deprem ivmesini blok şeklindeki
kama için;
olarak ifade etmişlerdir. Burada; HEA yatay eşdeğer deprem ivmesi, τh(t); z
derinliğindeki yatay kayma gerilmesi, ρ; z derinliği üzerindeki malzemenin
birim hacim ağırlığı, z ise derinliktir. Katı atık sahalarındaki kayma yüzeyi
genelde geosentetik veya geotekstil (en küçük kayma direncine sahip
tabakalar) kaplama tabakalarında olur.
Katı atık dolgusunun Ts temel periyodu;
ifadesi ile hesaplanmaktadır. Burada; Ts katı atık dolgusunun temel periyodu,
H katı atık dolgusunun yüksekliği, Vs katı atıktaki kayma dalgası hızıdır.
Örnek olarak H = 30 ∼ 90 m ve Vs = 150 ∼ 300 m/s için Ts = 0.5 ∼ 2.0 s arası
değişmektedir.
-KOMPAKSİYON -DERİN DİNAMİK KOMPAKSİYON -ENJEKSİYON -JET ENJEKSİYON -VİBRO KOMPAKSİYON -ÖN YÜKLEME
1.Stabilite analizi ve hesap yöntemleri nelerdir?
2.Katı atık sahası seçiminde nelere dikkat
edilmelidir? Açıklayınız.
3. Depo taban teşkili nasıl yapılır?
4.Düzenli depolama yönteminin avantajları nelerdir?
5. Taban geçirimsizliğinin sağlanması için yapılan
uygulamalar nelerdir?Kısaca açıklayınız.
6. Çöp sahasına sızacak yağmur suyu miktarı
nelere bağlıdır?
7.Düzenli depolama tesislerindeki atık tasarım
şemasını çizin.
Cevap 1:
Stabilite hesap yöntemleri; kayma
düzleminin şeklinin dairesel veya kama
kabulüne, kaç boyutta analiz istendiğine
ve statik veya dinamik yükler altında
hesaba göre üçe ayrılır;
Limit Denge Metodu
Sonlu Elemanlar Metodu
Sismik Analiz
Cevap 2:Katı Atık döküm sahaları, en yakın
yerleşim birimine en az 1 km, havaalanına en
az 5 km uzaklıkta olmalıdır.
İçme, kullanma ve sulama suyu temin edilen
yeraltı ve yerüstü sularını koruma
bölgelerinde inşa edilmemelidir.
Kurulan tesisin konumu, imar planında
belirtilerek, işletmeye kapatıldıktan sonra en
az 40 yıl yerleşime açılmaması sağlanmalıdır.
Tektonik yapı,
Kırık ve çatlaklı bölgeler,
Taşkın riskinin yüksek olduğu yerlerde, çığ,
heyelan ve erozyon bölgelerinde inşa
edilmemelidir.
Çevredeki trafik ve ulaşım yollarının durumu,
Şehircilik açısından, katı atık depo sahaları hakim rüzgar yönünde inşa edilmemelidir.
Sulak alanlarda hiçbir şekilde inşa edilmemelidir.
Taşıma mesafesi,
Sahanın toplam depolama kapasitesi,
Sahanın çevreden görünüşü gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
Deprem bölgelerinde fay üzerinde inşa edilmemelidir.
Depolama sahası en az 10 yıllık ihtiyaca cevap verecek kapasitede olmalıdır. (Çevre Bakanlığı, 1996)
Cevap 3:Katı atık depo sahalarında çevre
kirliliği açısından her türlü kirletici
parametreyi içeren sızıntı suyu, kontrol
altına alınmalıdır.
Sızıntı suyunun olumsuz etkisini önlemek için
depo sahasının tabanı geçirimsiz hale
getirilir.
Bu geçirimsizliği sağlamak için tabii ve suni
malzemeler veya bunun her ikisi de birlikte
kullanılabilir.
Cevap 4:
En ekonomik yöntemdir.
Kullanıp kapatılan araziden rekreasyon
amacıyla istifade edilir.
Geniş iş imkanları doğar.
Yöre halkı , elde edilecek enerji ve
imkanlardan öncelikle istifade eder.
Cevap 5:
Taban geçirimsizliğinin sağlanması için yapılan bazı uygulamalar,
Doğal Kilden Taban Örtüleri;
kalınlık,10-25 cm;
Geçirgenlik:1.10-5 - 1.10-9 m/s
Geomembranlar; kentsel katı atıkların ve tehlikeli atıkların depolandığı katı atık dolgu alanlarında yüksek yoğunlukla polietilen (HDPE) kullanılmaktadır.
Geosentetik Killi Taban Örtüleri; katı atık dolgu alanlarını tabanlarında ve son örtü yapımında yeni kullanılmaya başlanan bir üründür. Bu malzemeler, iki geotekstil arasında sıkıştırılan veya bir geomembrana yapıştırılan ince bir bentonit tabakasından oluşan prefabrik, killi taban örtüleridir
Kompozit Taban Örtüleri; Tipik bir katı atık dolgu alanı taban örtüsü kil ve geomembrandan oluşur.
Cevap 6:
Çöp deposu içine sızacak yağmur suyu
miktarı;
Yüzey toprağının cinsi,
Bu toprağın sıkıştırma derecesi,
Yüzeyin eğimi,
Sıcaklık derecesi,
Bitki örtüsü,
Rutubet miktarı.
Cevap 7: