Matematik Kaygısı
-
Upload
yasinikizoglu -
Category
Education
-
view
175 -
download
9
Transcript of Matematik Kaygısı
14. Sonbahar Öğretmenler
Sempozyumu
MATEMATİK KAYGISI VE MATEMATİK KAYGISIYLA
BAŞETME YOLLARI
YASİN İKİZOĞLUREHBER ÖĞRETMEN
M.A PSİKOLOJİBAHÇEHİR KOLEJİ KOCAELİ
Kaygı; kelime anlamı olarak endişeyle karışık üzüntüdür. Kaygı,
bunaltı ya da sıkıntı olarak da adlandırabileceğimiz anksiyetedir ve
herkes tarafından zaman zaman yaşanan, insanı birden nefessiz
kalmışçasına derin soluk alma ihtiyacına götüren farklı bir duygu ya
da duygular kümesidir.
Genelde olaylar nötrdürler. Olayların nötrlüklerini kaldırıp olaylara
anlam veren düşüncelerimiz, yorumlarımız ve
değerlendirmelerimizdir. Kaygı, temelinde kişiye rahatsızlık veren bir
olayın kendisi değil, bu olayın kişi için taşıdığı anlamdır.
KAYGI İKİYE AYRILIR
• Durumluk Kaygı
• Sürekli Kaygı
KAYGI ve KORKU AYNI ANLAMI MI İFADE EDERELER?
• Kaygının kaynağı çok belirgin değildir. Korkunun kaynağı ise
bilinir.
• Korku kaygıdan daha şiddetli olarak hissedilir.
• Korku kısa sürelidir. Kaygı ise uzun sürelidir.
KAYGI NEDİR?
KAYGI BELİRTİLERİ
KAYGI ARTTIRAN DÜŞÜNCE
BİÇİMLERİ
MATEMATİK NEDİR?
Sayılarla düşünmek, beyin
jimnastiğini en iyi
gerçekleştiren, sayıların ve
çeşitli işlemlerin ilişkilerini
sistematik biçimde inceleyen,
düşünce sistemini geliştirecek
düzeyde işlemler ve sayılar
sentezi yapan sayılar arasında
mantıksal bağlantıları
kurduran bunları yaparken de
sonuca varabilmenin farklı
yollarını gösteren bir
disiplindir.
NEDEN MATEMATİK ÖĞRETİYORUZ?Bazı eğitimcilere göre eğitim dizgesinde
matematiğe ayrılan yer, o ulusun kendi dilini
öğretmek için ayrılan yere eşdeğerdir.
İlköğretimde matematik müfredatı öğrenciye
matematik okur yazarlığı kazandırmak ve biraz
da soyut düşünme biçimini öğrenciye
öğretmektir.
Orta öğretimde amaç biraz daha geniş ve
kapsamlıdır:
• Soyut kavramların ve soyut düşüncenin
yapısını oluşturtmak.
• Doğa olaylarını matematiksel modeller ile
temsil edilmesini kavratmak
• Hayatta karşılaştıkları sorunları çözmede
matematiksel düşünce yapısını kullanma
alışkanlığı edindirmek.
• Tümdengelim, tümevarım, analiz, sentez ,
özelleştirme, genelleştirme gibi düşünce
stratejilerini kullanma alışkanlığını
oluşturmak.
MATEMATİK KAYGISI Matematik kaygısı, ilk olarak Dreger ve Aiken tarafından
1957 yılında matematik ve aritmetik alanına karşı
sergilenen duygusal tepkiler sendromu olarak
tanımlanmıştır.
Konuyla ilgili ilk çalışmaları 1950’li yıllarda matematik
öğretmenlerinin bireysel gözlemleri ile başlamasına
rağmen, matematik kaygısı 1970’li yıllara kadar eğitim
araştırmacılarının ilgisini çekmemiştir.
Richard ve Suinn,1972 de matematik kaygısını, sayıların
manipülasyonuna ve matematiksel problemleri çözümüne
mani olan gerginlik ve kaygı duygusu olarak tanımlayıp
konu ile ilgili yoğun araştırmalarda bulunmuşlardır.
Düşük başarı düzeyi. Matematik kaygısının kısa süreli
etkilerinden biri olarak tespit edilmiştir. Matematik ve
matematik ile ilgili alanlardan kaçınma, düşük benlik
değeri, öğrenilmiş çaresizlik ve itici davranışlar ise
matematik kaygısının neden olabileceği uzun süreli etkileri
arasında gösterilmektedir.
MATEMATİK KAYGISI Öğrenciler, sıklıkla matematik derslerinin anlatımında ve ev ödevlerini yaparken konuları çok iyi anladıklarını, ancak sınav sırasında panik ve başaramam duygusunun potansiyellerini azalttıklarını söylerler. Bir üniversite öğrencisinin sözleri durumu şöyle özetleyebilir.» Profesör tekrar ederken kendimden eminim. Bunu anladım, bu çok kolay diye düşünüyorum. Fakat her nasılsa, çok iyi bildiğim konuların çoğunu unutuyorum. Bu da benim paniklememe neden oluyor.
Matematik kaygısını yoğun yaşayan öğrenci hislerinin karışmasına neden olan kaygı orta ve aralıklı kaygıdır. Bu durumu bir öğrencinin ifadesi ile ele alalım:»Matematik kaygımın olduğunun farkındayım. Bu durumbana heyecanlandığımı değil engellendiğim hissiniveriyor. Matematiği seviyorum ancak cevap veremediğimzaman ayrı bir hikaye oluyor. Zor olan matematiğiöğrenmek ve hatırlamaktır. Bütün yöntemlerin veformüllerin farklı problemlerin çözümünde kullanılmasıbeni kuşkuya düşürüyor. Başlangıçta bir şey hariç her şeyidoğru yapsanız dahi bütün problem karışıyor.»
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
1992 yılında Florida Üniversitesi araştırmacılar, 9000
öğrenciye anket uygulamışlar ve %25.9’unun
matematik kaygısı konusunda yüksek yardıma
ihtiyaç olduğunu tespit etmişlerdir. Burns’a göre
Amerikalıların üçte ikisi matematikten korkar ve
nefret eder.
Matematik konusunda sıkıntı yaşayan gruplar
• Kadınlar (7.sınıftan itibaren)
• Azınlıklar
• Zenciler
Matematik korkusu, kaygısı ya da fobisi dişçi
korkusu gibi öğrenilerek yayılabilir. Özellikle okulun
ilk yıllarında matematiğin zor, önemli ve mutlaka
öğrenilmesi gereken bir ders olduğu çevre tarafında
öğretilir.
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
Toplumda matematiğin sadece zeki insanlar
tarafında öğrenilebilir ve uygulanabilir bir disiplin
olduğunun algılatılması kaygı oluşturan bir başka
etken olarak ele alınabilir.
Anne ve babanın tutumları ve en önemlisi
öğretmenlerin tutumları matematik kaygısının
oluşmasında etkendir.
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
Matematik Kaygısının Oluşmasında
Öğretmenlerin Etkileri
• Sınıf içindeki otoriter tutumlar• Öğretmenin sınıfa hazırlıksız gelmesi• Burton’a göre Matematik kaygısı öğretmen tarafından 4
şekilde oluşturulur.1. Öğretmenin matematiğe karşı olumsuz tutumuyla2. Eksik sunum becerileriyle3. Bilgiyi yanlış şekilde sunmasıyla4. Matematiğin gerçek dünya ile ilişkilendirilmemesi
ile• Öğretmenlerin öldürücü eleştirileri ve yardım sağlama konusundaki başarısızlıkları.• Li’ye göre matematiğin daha çok erkek işi bir disiplin olduğunu düşünerek öğretmenlerin bu şekilde davranmaları.
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
Matematik Kaygısının Oluşmasında
Öğretmenlerin Etkileri
• Bir çok öğrenci matematik dersinde yaşadığı sıkıntıyı eğitim öğretim hayatında yer alan bir öğretmene bağlamaktadır. Bu yargının objektifliği tartışılır ancak öğrencilerin çok büyük bir kısmı bu durumu işaret etmektedir. • Öğretmenlerin sınıf içindeki uygulamaları
• Yaramazlık yapana ceza olarak çok sayıda ödev ve problem vermek
• Soruları ısrarcı bir şekilde tek bir yoldan çözdürmek.
• Matematik dersi daha iyi olan öğrencileri ilgi göstermek.
• Sadece doğru cevabı buldurmaya çalışmak.• Zamana dayalı sınavlar yapmak.
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
Matematik Kaygısının Oluşmasında
Öğretmenlerin Etkileri
• Matematik öğretmenlerinin kaygılarını ele alan araştırmalarda ilköğretim öğretmenlerinin ve adaylarının matematik kaygısı yaşadıkları ve bu kaygılarını öğrencilere aktardıkları tespit edilmiştir. Matematik kaygısı yaşayan ilköğretim öğretmenleri daha baskıcı daha basma kalıpçı ve gelenekçi öğretim metodolojisini kullanmaktadırlar.
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
Matematik Kaygısının Oluşmasında
Öğretmenlerin Etkileri
• Öğretmenlerin Açık ve Kapalı davranışlarındaki negatif tutumlar.
1. Açık Davranışlar• «Bunu bilmelisiniz!»• «Ben sadece öğrenmek isteyen öğrencilere
öğretirim»• «Hiçbir zaman ödevini yapmıyorsun» gibi
sözler• Öğretmenlerin geri bildirim vermemesi• Bıkkın tavırlar
2.Kapalı Davranışlar• Öğretmenin aşağılayıcı tarzda iç çekmesi• Öğretmenin göz teması kurmaktan çekinmesi• Zorla tahtaya kaldırılan öğrencinin tepkilerine
tepkisiz kalması.
MATEMATİK KAYGISININ NEDENLERİ
MATEMATİK BAŞARISINA VERİLEN
ÖNEMİN MATEMATİK KAYGISINA ETKİSİ
Yetersiz başarı gösterme inancı da matematik kaygısına neden olmaktadır. Lise öğrencilerinde ve üniversite öğrencilerinde matematik ders başarı düzeyi yükseldikçe kaygının azaldığı saptanmıştır. Başarılı olma isteği, değer görme isteği okul içinde matematik dersi ve konuları ile ilişkilendirildiğinde kaygı artmaktadır.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
• 98 itemden oluşan matematik kaygı ölçeği ve 38 itemden oluşan matematik kaygı ölçeği uygulanmıştır.
• Yapılan istatistiksel incelemeler sonucunda, lise alan türü ile matematik kaygısı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
• Türkçe-Matematik veya Fen Bilimlerinde okumanın matematik kaygısının oluşmasında negatif yada pozitif bir etkisi tespit edilememiştir.
• Eğitimcilerin, Fen Bilimlerinde okumuş/okuyan öğrencilerin matematik kaygılarının daha düşük olacağı yönünde tespitleri olmasına rağmen, araştırma sonuçları böyle bir tespiti yada tahmini doğrulamamaktadır.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
• Matematik kaygısı düzeyi, cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Buna benzer bulgulara başka birçok araştırmada rastlanmıştır.
• Matematik kaygısı ile okul türü arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Bu tespite dayanarak, öğrencinin Anadolu Lisesi’nde ya da Genel Lisede olması matematik kaygısı üzerinde belirgin bir etki oluşturmamaktadır.
KAYGIYI AZALTMADA KULLANILABİLCEK
YÖNTEMLER1-Kendi Kendine Yardım Tedavisi ve KliniklerBu yöntem, kendi kendine yardım ve klinik tedavileri destek gruplarına katılma, çalışma becerileri geliştirme, öğrenme stres yöntemi ve kişisel öğrenme stilinin arttırılmış öz-farkındalığı gibi yöntemleri içerir. (DianeJohnson, 2003).
2-Yazma ÇalışmasıYazma, öğrencilerin matematik kaygılarını gidermede yardımcı olan güçlü bir araç olabilir. Tobias (1987), ödev yaparken ya da bir öğrenci ödev kağıdının ortasına yukarıdan aşağıya çizgi çekmeyi önerir. Bir tarafa matematik çalışması kaydedilirken, diğer tarafa hisleri ve düşünceleri kendisi tarafından kaydedilir. Bu his ve düşünceler, bağlantısız yada rastgele gibi görünebilir, ama bize stres altındayken kendi kendimize ne söylediğimizi gösterir. Bu, başarımızın önündeki engellerin anlaşılmasına öncülük eder.
3-Gevşeme Teknikleri (Fizyolojik Alt Yapıda Düzenleme)
Korku ve kaygı duygusunun yaşandığı bir durumda, kan basıncının artması, kalp atımının hızlanması, kasların gerginleşmesi, ağız kuruması, el ve ayaklarda titreme, nefes alış verişlerinin sıklaşması, avuçların terlemesi gibi fizyolojik belirtiler görülür. Fizyolojik yapının bu durumdan kurtulması için gevşeme teknikleri kullanılabilir. Nefes egzersizleri önerilebilir.
KAYGIYI AZALTMADA KULLANILABİLCEK
YÖNTEMLER
4-Bilişsel Yeniden Yapılandırma Öğrencilere, negatif düşünceleriyle savaşmaları için bu yöntem önerilir. Olumlu, kendi kendini onaylama yapılandırılması önerilir. Öğrenciler, kişisel olumlu metaforlar (matematikle başarı anlamı taşıyan kelime yada söylemler) oluşturmaya teşvik edilirler. Arem, matematik öğrencilerinin kendilerini başarılı ve gelecek matematik durumlarının provasını yapıyorlar gibi gözlerinde canlandırmalarını önermiştir. Onlara, pozitif imgelerin bulunduğu bir “hafıza bankası” yaratmaları ve güven arttırma pratiği yapmaları anlatılmıştır. Arem, şu soruları sorarak öğrencilerin çalışma becerileri üzerinde de çalışır ve öğrencilere bazı önerilerde bulunur:• Çalışma becerilerinin ayrıntılı listesini almak• Öğrenmeye nasıl yaklaşacaklarını bulmak • Tüm derslere katılmak, akışı devam ettirmek• Düzeltilmiş not alma gibi temel çalışma becerileri üzerinde
çalışmak • Çok çalıştıkları için kendilerini ödüllendirmek• Hızlı yardım almak.
KAYGIYI AZALTMADA KULLANILABİLCEK
YÖNTEMLER
5-Eğitsel Rehberlik Çalışmaları Rehber öğretmenlerin, matematik korkusunu ve kaygısını yaşayan öğrencilere, eğitsel rehberlik çalışmaları yapmaları gerekir. Öğrencilere verimli ders çalışma yöntemleri konusunda, eğitsel rehberlik çalışmaları matematiğe yönelik tutum ve alışkanlıkları olumlu yönde etkileyebilir. Yukarıda başlıklar altında yer alan başka yöntemler de vardır. Florida Üniversitesi’nin, Danışmanlık Merkezi’nin “Matematik Güveni Grubu” (20 yaş üzerinde olan bireylerden oluşturulmuş bir grup) vardır. Matematik kaygısını giderme için tavsiye ettikleri bazı yöntemler şunlardır:• Her gün matematik yapmak• Akla uygun bir programa bağlı kalmak• Olumsuz öz-konuşmaları tanımlamak ve ortadan kaldırmak• Kendiyle ilgilenmeyi pratik etmek• Yardım araştırmak
KAYGIYI AZALTMADA KULLANILABİLCEK YÖNTEMLER
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
• Öğrenciye, okula başlamasının ilk yıllarında, matematik sevgisinin kazandırılması, ileriki dönemlerde olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağından, ilköğretimin ilk yıllardaki matematik eğitiminin önemi ağırlık kazanmaktadır. Bu konuda, birinci derecede sorumluluk ve görev yine eğitim planlayıcılarına ve eğitimcilere düşmektedir.
• Psikologların ve psikolojik danışmanların önerdiği ve var olan kaygının kontrol edilebilir veya azaltılabilir seviyeye çekilmesi için bazı yöntemler önerilmektedir. En pratik tedavilerden biri Dr. Charles Bile tarafından önerilmiştir. Ona göre, öğretmen ilk önce öğrencilere yapılabilir bir görev vermelidir. Bu, derse başarılı başlangıcı garanti eden bir yöntemdir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
• Matematik öğretiminin, mümkün olduğunca erken yaşlarda başlamasının olumlu bir etkisinin olacağı göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle okul öncesi eğitimin %30’lar civarında olduğu ülkemizde bir an önce okul öncesi eğitimin oranı arttırılmalı ve okul öncesi eğitiminde okuma yazma faaliyetleri kadar matematik etkinliklerine de önem verilmelidir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
• Matematik öğretmenlerine ve
İlköğretim sınıf öğretmenlerine,
öğrencilerin matematik kaygılarının
düşürülmesi konusunda ve matematik
tutumlarının olumlu yönde
geliştirilmesinde önemli görevler
düşmektedir. Özellikle ilköğretim
çağında matematiğe karşı oluşan
olumsuz tutumlar lise döneminde
kendini daha büyük bir sorun olarak
hissettirmektedir. Olumsuz tutumlar,
lise alan seçimlerinde, sayısal ağırlıklı
alanlardan kaçışlara ÖSS’de hiç
matematik çözmeden üniversiteyi
kazanma isteğine dönüşmektedir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÖĞRETMENLERİN ALABİLECEĞİ
ÖNLEMLER1-Öğretmen, öğrencileri üzerindeki
etkisinden haberdar ise öğrenciler
öğretmenin matematiği öğretmedeki ilgisini
ve hevesini benimserler. Tersine eğer
öğrenciler, öğretmenin mutlu, hevesli bir
şekilde öğretmediğini ve onlarla sınıfta
olmaktan memnun olmadığını anlarlarsa
öğrenmeye daha az ilgili duyarlar. Bazı
öğretmenlerle yaşadıkları kötü tecrübelerin
öğrenciler üzerinde ağır ve sürekli bir etki
yaptığı unutulmamalıdır. Çünkü yapılan
araştırmalarda matematik kaygısının 12 yıl
veya daha fazla sürdüğü görülmüştür.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÖĞRETMENLERİN
ALABİLECEĞİ ÖNLEMLER
2-Öğrencinin hızını ölçen testlerden
kaçınılmalı. Zaman telaşı öğrencide
tedirginlik yapmaktadır.
3-Öğrencinin gayreti ödüllendirilmeli.
Öğretmen, sadece cevabın sonucuna
değil, çözümün nasıl yapıldığına da
bakmalı. Cevaptaki bütün işlemler
değerlendirilmeli.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÖĞRETMENLERİN
ALABİLECEĞİ ÖNLEMLER
4-Öğrenci asla azarlanmamalı.
Matematik korkusu olan öğrencilerin
aklından geçen en önemli şey de sınıf
karşısında öğretmen tarafından hakarete
uğramaktır. Öğrenciyi rencide eden bu
hareket, üç türlü karşımıza çıkar; ya
duyarsız olan bir öğretmen tarafından
sözlü hakarete uğrama veya sınıftan bir
arkadaşının probleme karışması, yorum
getirmesi yada tahtada problem ile
saatlerce uzun süre baş başa kalması
şeklinde olur. Değerlendirmeyi,
öğrencinin yıl içindeki durumu ile
yapmak gerekir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÖĞRETMENLERİN
ALABİLECEĞİ ÖNLEMLER
5-Öğretmen, dersi monoton bir şekilde
anlatmamalı. Öğretmenin belli
aralıklarda espriye yer vererek
öğrencinin sıkılmasına zemin
hazırlamamalı.
6-Matematik, bir ceza unsuru olarak
asla kullanmamalı. “50 tane alıştırma
yap” ve “Sizin hepinize sınavda zor
sorular sorayım da görün gününüzü”
tipinden cezalar ve tehditler
yapılmamalı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÖĞRETMENLERİN
ALABİLECEĞİ ÖNLEMLER
7-Öğrenciye, matematiği nasıl anlaması ve
çalışması gerektiği öğretilmeli.
Matematiğin, bir roman gibi okumakla
öğrenilemeyeceği konusunda öğrenci
uyarılmalı, matematiği yazarak ve
düşünerek çalışması tavsiye edilmeli.
Konu üzerinde kendince bir yorum
getirmesi önerilmeli.
8-Öğretmen, konuyu anlatırken günlük
olaylarla bağlantı kurmalı; matematiğin
kullanılabileceği alanları öğrencilerle
tartışmalı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÖĞRETMENLERİN ALABİLECEĞİ
ÖNLEMLER
9-Matematiğe yönelik olumlu tutum
geliştirmenin, matematik dersinin
hedeflerinden biri olması gerektiğini
belirtmektedir. Öğretmenler, öğrencilere
“zor” yerine “zor değil” duygusunu
benimsetmeli, bireysel farklılıkları dikkate
alarak kaygı azaltmalı ve başarıyı
hedeflemelidir. Öğretmenin sorduğu
sorulara yanıt vermekten korkmayan ve
rahat olan öğrencinin, matematikteki başarı
düzeyi daha yüksek olacaktır.
AİLELERİN ALABİLECEĞİ
ÖNLEMLER
1-Matematiği anlayabiliyor olmayı zekanın üstünlüğüne bir işaret olarak algılamak ve bunu çocuğa hissettirmek sadece matematik dersinde yüksek not aldığında çocuğu takdir etmek veya düşük not aldığında ceza vermek, diğer derslere gösterilmeyen tepkiyi göstermek, matematik tutumunun olumlu yönde gelişmesine ve matematik kaygısının azaltılmasına önemli engeldir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
AİLELERİN ALABİLECEĞİ
ÖNLEMLER
2-Mümkün olduğunca, çocukların diğer faaliyet alanlarında gösterdikleri başarılar da ödüllendirilmelidir. Matematik dersine, ne olduğundan daha az değer ve anlam yüklenmelidir, ne de olduğunda daha fazla anlam yüklenmeli ve değer verilmelidir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
AİLELERİN ALABİLECEĞİ
ÖNLEMLER
3-Matematik kaygısının, ivedi etkilerinin yanı sıra, kendine güven kaybı, aşağılık duygusu, çekingenlik gibi uzun vadeli etkileri de söz konusudur. Bu sebeple, bu kaygı ne kadar erken teşhis edilir ve tedavisine başlanırsa o oranda başarı şansı artacaktır. Ailelerin, bu durumu tespit etme konusunda dikkatli olmaları bir başka önemli noktadır.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE YAPILABİLECEKLER
AİLELERİN ALABİLECEĞİ
ÖNLEMLER
4-Ailelerin çocuklarının, matematik kaygılarını ve matematik tutumlarını değerlendirirken matematiği sadece ders bazında ele almamaları gerekir, çocuklarının matematikle yaşamın her alanında karşılaştıklarındaki tutumları da önemlidir. Matematikle ilgili bir sorun görüldüğünde, çocuğun okul dışındaki davranışları da gözlenmelidir.
TEŞEKKÜRLER