marketing europe & anatolia Sayı:022-024

56
Tarih: Kasım 2013 Sayı: 22 - 24 marketing europe & anatolia 2. yaşımızı kutladık kelebeğin fırtınası Senin makarnan kaç dakika? retorik Şimdi yobazlık moda... Doğal plato Mardin-Midyat...

description

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Argün Albayrak'ın dönüşümü tetikleyen, reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

Transcript of marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Tarih: Kasım 2013 Sayı: 22 - 24marketing europe & anatolia

2. yaşımızı

kutladık

kelebeğinfırtınası

Seninmakarnan

kaç dakika?retorik

Şimdiyobazlıkmoda...Doğal plato

Mardin-Midyat...

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı:022-024
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 22 - 24 Tarih: Ağustos - Kasım 2013

İmtiyaz SahibiEksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.e-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & Anatolia

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim Sölemez

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonAyşe Yılmaz

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Gedikli Sk.Adilbey Ap. No: 15/13Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmet-leri San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, ma-kalelerdeki görüşler ve hukukisorumluluk yazarlara aittir.

Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

mobil: http://m-mea.eksantrik.comhttp://www.facebook.com/meadergiBir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 06 - 09

Röportaj 16 - 21

Medya Dünyası 14 - 15

kelebeğin fırtanası 23

Gezi 42 - 48

Reklam Dünyası 24 - 25

retorik 31

Kampanyalar 33 - 41

Kültür Sanat 52 - 53

Yeni Ürünler 12 - 13

reklam arası sinema 50

Röportaj 26 - 28

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Son iki yıldır, prodüksiyon işlerimizin yanı sıra ofiste her ay yeni bir heyecan daha var. Dergimiz yayına hazırlanıyor. Röportajlarımız hazır mı, bu ay mail adresimize gelen ve bizzat giderek arkadaşlarımızın takip ettiği binlerce haberden hangilerini kullanalım, köşe yazarlarımız yazılarını tamamlamışlar mı?

Tüm bu soruların her birinin yanıtı bize ayrı bir heyecan yaşatıyor. En büyük heyecan ise hangi yazarımızın yazısına nasıl bir tepki gelecek ve dergimiz bu ay kaç okuyucuyla buluşacak sorularının yanıtlarında yer alıyor.

İşte böyle tatlı bir koşturma ile 2 yılın nasıl geçtiğini anlayamadık bile. Dergimizin aylık okuyucuları 5000 ila 7500 aralığına yerleşti. Her biri bizim için çok değerli. Dergimizin ikinci yılında gider kalemi biraz daha arttı. Gelir kalemi henüz sıfırı gösteriyor. :)

Sizin de bildiğiniz gibi giderler Eksantrik Prodüksiyondan karşılanıyor ve sevgili Abdullah Ekşioğlu bu durumdan oldukça rahatsız. Ara sıra "Hani giderlerinizi karşılayacak kadar ilan alsanız iyi olur." diyor. Umarım bu konuda reklamcı ve medya plancısı dostlarımız müşterilerinin birkaç ilanını bize yönlendirerek, Abdullah Ekşioğlu karşısında beni yalnız bırakmazlar.

Dergimizin bu iki yılı boyunca yazılarıyla bize destek olan dostlarımız oldu. Bazıları halen aramızda, bazıları bayrağı devredip biraz dinlenmek istediler hepsine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

Bu iki yıl boyunca bize inanan digital ortamda dergimizi sürekli paylaşarak yaygınlaşmasına katkıda bulunan dostlarımız oldu ve en önemlisi bize güç veren okuyucu dostlarımız oldu. Dostluklarımızın baki olmasını diliyorum.

2. yılımız kutlu olsun.

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

2. yaşımızı kutladık...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

2. yaşımızı kutladık...2. yaşımızı kutladık...

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

2. yaşımızı kutladık...2. yaşımızı kutladık...

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

IMI Conferences ta-rafından 8’inci kez düzenlenen Türkiye Çağrı Merkezi Ödül-leri, 25 Ekim akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda-ki törenle sahiplerine kavuştu. Vodafone, Türkiye Çağrı Merke-zi Ödülleri’nde En İyi Çağrı Merkezi Perfor-

mans Gelişimi, Sosyal Medyada En İyi Müşteri Yönetimi ve Teknolojinin En İyi Kullanımı ödüllerine layık görüldü.Vodafone Bilgi ve İletişim Hizmetleri Genel Müdürü Hakan Çelik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:“Vodafone Türkiye olarak abonelerimizin hayatını kolay-laştıran hizmet ve ürünler geliştiriyoruz. Kayıtsız şartsız müşteri memnuniyeti ilkemizle, çağrı merkezlerimizden abonelerimizin ihtiyacına en hızlı şekilde yanıt vererek

onların hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Çağrı mer-kezi operasyonlarımızı ve çağrı merkezlerimizdeki altyapı yatırımlarımızı bu vizyonla yürütüyoruz. Çağrı merkezle-rimizde daha güvenli ve daha hızlı bir diyalog ortamının yaratılmasına, çağrıların daha çabuk ve etkili şekilde ya-nıtlanmasına ve yanıtlarda yüksek kalite standartlarının ya-kalanmasına imkân sağlayacak çalışmaları sürdürüyoruz. Vodafone abonelerinin memnuniyetini sağlamak üzere at-tığımız adımların, Türkiye Çağrı Merkezi Ödülleri’nde tak-dir görmesi bizi gururlandırıyor. Çağrı merkezi çalışanları-mızın yetkinliğini artıran Yenilmezler projemiz, Türkiye’de bir ilk olan Vodafone Forum uygulamamız, aboneleri se-sinden tanıyan Sesli İmza teknolojimiz ve bekleme sürele-rini ortadan kaldıran Biz Sizi Arayalım gibi yeniliklerimizle Ankara ve İstanbul ana lokasyonlar olmak üzere 5 bölge-ye dağılmış çağrı merkezlerimizde 3500 çalışan ile müş-terilerimize hizmet veriyoruz. Özellikle Samsun, Elazığ ve Afyon çağrı merkezlerimiz bölge ekonomisinin kalkınması ve özellikle gençlerin istihdama kazandırılmasına vesile oluyor.”

Vodafone Türkiye’ye üç ödül...

KalDer ve TÜSİAD işbirliği ile düzenlenen 22. Kalite Kon-gresi 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.Bu yıl “Mükemmelliği Paylaşmak” temasının ele alınacağı 22. Kalite Kongresi, dünyadan ve Türkiye’den iş dünyasının çok önemli isim-

lerini ağırlayacak.KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın konuşmaları ile başlayacak kongrenin ilginç isimleri arasında Starbucks’ın Kurucu Eski Başkanı Howard Be-har, Coca Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölüm Başkanı Galya Frayman Molinas, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Kara-mercan ve Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) CEO’su Marc Amblard da yer alıyor.Kongrede ele alınacak oturum konuları ise şunlar: Oto-

Mükemmelliği Paylaşmak...motivde Mükemmellik, Mükemmellikte Süreklilik, Süreçler, Ürünler ve Hizmetlerde Mükemmellik, Ulusal Kalite Hareke-ti, Çalışanlarla Başarma, KOBİ’lerde Teknoloji Yönetimi ve Yenileşim, Müşteriler İçin Değer Katma, Etkin Bir Strateji Oluşturma, Franchise Yönetimi, Sürdürülebilir Bir Gelecek Yaratma, Sanat ve Mükemmellik, Mükemmel Liderlikle Yönetim, Başarının Arkasındaki Kadınlar, Yaratıcılık ve Yenileşimle Beslenme, İşbirlikleri ve Kaynakların Yöneti-mi, Yaşam Biçimi Olarak Kalite.Oturumlarda yurtiçinden ve yurtdışından gelen, her bir sektörünün en başarılı şirketlerinin CEO’ları ve üst düzey yöneticileri görüşlerini aktarırken, başarılı gazeteciler, sanatçılar da yaşam biçimi olarak kalite konusunu ele alacak. KalDer ve TÜSİAD işbirliği ile 21 yıl önce Ulu-sal Kalite Ödülü ismi ile başlayan Türkiye Mükemmel-lik Ödülleri’nin ödül töreni de 22. Kalite Kongresi’nde yapılacak ve kazanan markalar ilan edilecek. 11 Kasım tarihinde ise Kongre Çalıştayları düzenlenecek. 22. KALİTE KONGRESİ PROGRAMI İÇİN: http://www.kalder.org

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

Yapı Kredi müşteri odaklı bankacılık yaklaşımı sa-yesinde ödül üzerine ödül

alıyor. Son olarak Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu tarafından verilen ‘Engelsiz Bilişim Ödülü’nü raflarına yerleştiren Yapı Kredi, bu kez bir başka müşteri odaklı çözümü ile Amerika’dan ödül aldı. Yapı Kredi’nin ürün satış süreçlerini, müşteri eğilimleri doğrultusunda en uygun kanalları bütünleşik bir şekilde kullanarak yönettiği “Kanallar Arası Yönlendirme Proje-si” CRM Magazine’in her yıl düzenlediği CRM Market Awards’da 2013 CRM Elite Ödülü’nü almaya hak kazan-dı. Yapı Kredi böylece Türkiye’de bu ödüle layık görü-len ilk kurum, ayrıca ödül alan firmalar arasında ise tek banka oldu. İlklerine bu ödülle bir ilk daha katan Yapı Kredi’nin müşteriler için satış tecrübesini tüm kanalların-da tek ses haline getirdiği “Kanallar Arası Yönlendirme Projesi” Amerika ve Avrupa’dan yapılan tüm başvurular arasından seçildi.

Engelsiz Bilişim Ödülü...

Turkcell, 2013 üçüncü çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Turkcell Grup, üçüncü çeyrekte ge-lirini bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre %8, yılın ilk 9 ayında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11 artırdı. Turkcell ayrıca tüm zamanların rekor “çeyrek” gelirine ulaşarak 2 milyar 981 milyon TL gelir elde etti. Bu büyümede; %39 oranında artan mobil internet gelir-leri ve %36 oranında büyüyen grup şirketlerinin katkısı etkili oldu. Grup AVFÖK, bir önceki yıla göre %11 artışla 1,016 milyar TL, net kâr ise %22’lik artışla 699 milyon TL oldu. Turkcell, üçüncü çeyrekte artan yatırımlarla birlikte ilk dokuz ayda 1,004 milyar TL yatırım miktarına ulaştı. Şirketlerin operasyonel verimliliği ve pazardaki başarı göstergelerinden VFÖK (Vergi-Faiz Öncesi Kâr) ise bir önceki yıla göre %10 artışla 631 milyon TL oldu.Turkcell Türkiye, inovatif servisleri, mobil internetteki hız ve kalitesi ve en iyi müşteri deneyimi hedefiyle 2013 yı-lının 3. çeyreğinde 322 bin yeni abone kazandı. Bu ra-kamla birlikte abone sayısı Türkiye’de 35 milyona ulaştı. Turkcell Grup’un 9 ülkedeki toplam abone sayısı ise 71 milyon oldu.

Turkcell’den tarihinin en yüksek çeyrek geliri...

Anadolu basını Özendirme Yarışması...

Turkcell’in ikinci çey-rek sonuçlarını yorum-layan Genel Müdür Süreyya Ciliv; “İnovas-yon ve operasyonel mükemmeliyet odağı-mız ve iştiraklerimizin artan katkısı sonucun-da bir kez daha güçlü sonuçlar elde ettik. Bu güçlü büyümeyi sürdü-rülebilir kılmak için, güçlü altyapımıza ilk 9 ayda 1 milyar TL yatırıma yaptık, teknoloji ve inovasyon ile müşterileri-mizin hayatını kolaylaştıran çözümler sunduk. “İşte Tekno-loji Hamlesi” ile kurumsal müşterilerimizi, rekabet güçlerini ve verimliliklerini artıran çözümlerle buluşturduk. Ayrıca, mobil genişbantı yayma vizyonumuz ile üstün özelliklere sahip ilk yerli tasarım akıllı telefonumuz “Turkcell T40”ı or-talama akıllı telefon fiyatının yarı fiyatına satışa sunduk. Önümüzdeki dönemde de Turkcell’i rekabette öne çıkara-cak ürün ve servisler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Mü-dürlüğü (BYEGM) tarafından Anadolu basınının geliş-mesine katkıda bulunmak, yerel medya mensuplarının çalışmalarını desteklemek ve yerel basında kaliteyi yük-seltmek amacıyla düzenlenen “Anadolu Basını Özen-dirme Yarışması”nın kapsamı genişletiliyor. Bu yıl düzenlenecek yarışmada İnternet Haber Sitesi, Televizyon Haberi ve Radyo Programı alanlarında da ödüller dağıtılacak. Ayrıca yurt dışında günlük veya haftalık Türkçe yayın ya-pan yazılı basında görev yapan gazeteciler “Türkiye’nin Tanıtımı” ile “Türkçenin Doğru Kullanımı” dallarında Bü-yükelçiliklerimiz, Konsolosluklarımız ve Basın Müşavir-liklerimiz aracılığıyla yarışmaya başvurabilecekler.Bu yılki yarışmada öncekilerden farklı olarak, yarışmaya yerel medyadan katılmak isteyen gazetecilerin, çalış-tıkları gazeteleri BYEGM tarafından kurulan Devlet En-formasyon Sistemi’ne (DES) düzenli olarak gönderme-leri şartı getirildi. Yarışmaya katılmak isteyenlere yerel [email protected] e- posta adresine göndermeleri gerekiyor.

Page 10: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

8 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Strateji Parkı İletişim Danışmanlık, Shaya Türkiye’nin Kurumsal iletişim Danışmanlık hizmetleri ile Shaya Tür-kiye bünyesinde yer alan 15 markanın halkla ilişkiler, reklam ve sosyal medya içerik yönetimi hizmetlerini ver-meye başladı.Ağustos ayında sonuçlanan konkur sonrasında, resmi olarak 1 Ekmi 2013 itibariyle aşağıdaki markalarla ilgili olarak çalışmalar başladı. SHAYA GRUP bünyesinde Strateji Parkı’nın hizmet ver-meye başladığı markalar: Shaya Türkiye Kurumsal,Le Pain Quotidien, Pinkberry, Shake Shack, The Body Shop, Debenhams, Topshop, Topman, Dorothy PerkinsMiss Selfridges, Evans, Coast, Warehouse, Bath&Body Works, Claire’s, Victoria’s Secret Beauty&Accessories

Strateji parkı ailesine Shaya grup katıldı...

Türkiye İnsan Yö-netimi Derneği (PERYÖN) tarafın-dan düzenlenen, Avrupa’nın insan yönetimi alanındaki en büyük kongresi

olan 21. İnsan Yönetimi Kongresi, bu yıl 5-6 Kasım’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek. İnsan yönetimiyle ilgili her şeyin mercek altına alına-cağı PERYÖN 21. İnsan Yönetimi Kongresi, katılımcı, konuşmacı ve oturumcu sayısına göre Avrupa’nın en büyük kongresi olma niteliğini taşıyor. Kongre, 50’ye yakın oturumda, 3 bini aşkın profesyoneli ve 150’den fazla uzman konuşmacıyı bir araya getirecek. Kongre bu yılki zengin içeriğiyle katılımcı rekoru kırmaya da ha-zırlanıyor. Bir önceki yıla oranla kayıtlı katılımcı yüzde 20 artarken, bu yıl 3 bini aşkın profesyonelin kongreyi izlemesi bekleniyor.

21. İnsan Yönetimi Kongresi...

Groupe SEB Türkiye Ge-nel Müdürlüğü görevine, Groupe SEB bünyesinde 2005 yılından bu yana ceşitli kademelerde so-rumluluk üstlenen Olivi-er Evanno atandı. Ge-nel Müdürlüğü Cüneyt Yağcı’dan devralan Olivi-

er Evanno, Eylül ayı itibarıyla yeni görevine başladı.Lyon Business School’dan 1991 yılında mezun olan Olivier Evanno, 2000 yılında INSEAD MBA programı-nı tamamladı. 2005 yılında Groupe SEB’teki kariyeri-ne başlayan Evanno, 2007 yılına kadar Ortak Projeler Direktörü görevini yürüttü. 2007 yılından 2013 yılının Ağustos ayına kadar Group SEB’in farklı iş birimlerinde Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı göre-vini üstlendi.

Groupe SEB Türkiye’de atama...

Türk Ekspres’in İletişim Danışmanı Excel Oldu.Sektörlerinde lider ulusal ve uluslararası saygın birçok “iş ortağına”, mar-

ka değeri ve kurumsal itibar konularında stratejik iletişim danışmanlığı, planlama ve uygulama hizmetleri veren Excel İletişim, Türkiye’nin en güçlü seyahat acentelerin-den Türk Ekspres’in iletişim danışmanı oldu. Fleishman-Hillard’ın Türkiye temsilcisi olan Excel, uzmanlık ve deneyimini, 2011 yılında İDA Turizm tarafından satın alınan Türk Ekspres ile paylaşacak. 1965 yılından bu yana 130 ülkedeki 2250’den fazla ofisi ile dünyanın önde gelen global seyahat yönetim şirketlerinden biri olan American Exspres Travel Services’ın Türkiye’deki tek temsilcisi olan Türk Ekspres, yenilenen organiza-syon yapısıyla faaliyetlerini tüm gücüyle sürdürüyor.Excel, Türk Ekspres’in iletişim stratejilerinin belirlenme-si, planlama ve uygulama aşamalarında kuruma destek sağlayacak.

Türk Ekspres’in İletişim Danışmanı Excel Oldu...

Page 11: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 9

Kısa Kısa

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Saban-cı; her yıl toplumsal gelişme için çalışan toplum lider-lerine verilen “David Rockefeller Köprü Kurucu Liderlik Ödülü”ne layık görüldü. Amerika’nın önde gelen işadamı ve filantropisti David Rockefeller’in adını taşıyan ve hayırseverlik alanında öncü ve etkili çalışmalar yapan liderlere verilen ödül,

TEGEP Eğitim ve Gelişim Platformu Derneği’nin, eğitim-lerle çalışanlarının gelişiminde değer yaratan KOBİ’leri desteklemek amacıylaEğitim ve Gelişim Zirvesi kapsa-mında düzenlediği “Gelişen KOBİ, Geliştiren KOBİ” Ya-rışmasının üçüncüsü için start verildi. Bu yıl üçüncüsü 27 Kasım’da gerçekleşecek Eğitim ve Gelişim Zirvesi’nde sonuçlanacak yarışmada,KOBİ’lerin Ocak 2012- Haziran 2013 dönemi içinde gerçekleştir-dikleri başarılı eğitim uygulamaları değerlendirilecek.TEGEP Eğitim ve Gelişim Platformu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Saynur Önen, “Gelişen KOBİ, Geliştiren KOBİ” Yarışması ile ilgili olarak: “KOBİ’ler tüm dünyada olduğu gibi Türk ekonomisinin de temel taşlarını oluş-turuyor.Ülke ekonomisi içindeki önemi her geçen gün artan KOBİ’lerin istihdam, üretim, ihracat, katma değer ve yatırım içindeki payları da önemli büyüklüklere ula-şıyor. 3 milyona yakın KOBİ, yaklaşık 8 milyon kişiye istihdam sağlıyor. TEGEP olarak KOBİ’lerin Türkiye’nin geleceğinde sahip olduğu önemin farkındayız.Gelecek için en büyük yatırımın insan kaynağına yapılan yatırım-la sağlanacağına olan inancımızla kalkınma ve sürdü-

“Gelişen KOBİ, Geliştiren KOBİ” Yarışması...rülebilir büyüme için KOBİ’ler-de eğitim-gelişim faaliyetlerini desteklemek için çalışıyoruz. KOBİ’lerin; nitelikli eleman, işgücü verimliliği gibi önemli noktalarda eğitim ve gelişim faaliyetlerine yönelmelerini, bu konunun öneminin farkın-da olmalarını ve bu anlamda yatırımlar yapıyor olmalarını önemsiyoruz. Çünkü etkin bir eğitim ve danışmanlık, ih-racat yapan KOBİ’lerin mevcut ve yeni pazarlarda ihracat miktarlarını artıracağı gibi ihracat yapmayan işletmelerin iç pazarda büyümesi veya ihracata başlaması için yararlı olacaktır.Dolayısıyla danışmanlık ve eğitim almanın önemi ve faydaları konusunda KOBİ’lerin daha fazla bilinçlendi-rilmeye ihtiyacı vardır. Bu nedenle, eğitimlerle çalışanları-nın gelişiminde değer yaratan tüm KOBİ’leri desteklemek amacıyla her yıl Gelişen KOBİ, Geliştiren KOBİ Ödülleri’ni veriyoruz.” dedi. Başvuru ve detaylı bilgi için: www.tegep.org

Güler Sabancı’ya, 8 Ekim 2013 tarihinde İsviçre’nin Ce-nevre kentinde yapılan törenle takdim edildi. Dünyanın dört bir yanından filantropi, iş, hükümet ve sivil toplum liderlerini biraraya getiren törende, Güler Sabancı’ya ödülünü takdim eden David Rockefeller’ın kızı Peggy Dulany, “Güler Sabancı, hayırseverliği ve iş dünya-sındaki liderliğiyle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada liderlere bir rol model oldu. Sabancı Vakfı ve Sabancı Üni-versitesi faaliyetlerine derinden bağlılığıyla, Türk toplumu-nun her kesimine ve aynı zamanda uluslararası ortaklara ulaşmasına ve yeni işbirliklerinin geliştirilmesine liderlik ediyor. Bu ödülün de amacı ortaklar arasında köprü kur-mak. Kendisine bu ödülü takdim etmekten mutluluk duyu-yorum” dedi. Ödül töreninin ardından Peggy Dulany’nin moderatörlü-ğünde Güler Sabancı’nın onur konuğu olduğu bir açık otu-rum düzenlendi. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, yaptığı teşekkür konuşmasında “Bu ödülü Sabancı ailesi, Sabancı Vakfı ve vakfımızın çalışmalarına bugün ve geçmişte tüm emeği geçenler adına alıyorum. 50 yıllık hayırseverlik geçmişi olan bir aile olarak, 150 yıllık hayırseverlik geçmişi olan Rockefeller ailesinden ödül al-mak benim için bir onurdur” dedi.

Davıd Rockefeller ödülü, Güler Sabancı’ya verildi...

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

12 / marketing europe & anatolia

Yeni Ürünler

Balık avı meraklılarına appFishing...Oyun dünyasının en eğlenceli oyuncakları arasında yer alan appFishing size iş yerinizde, tatilde, evde kısaca dilediğiniz her yerde balık tutma imkanı sunuyor. Gün içinde canınız mı sıkıldı? Yoksa aşırı stres altında mı çalışıyor ve kendinizi çok yorgun mu hissediyorsunuz? appFishing oltasına yük-lediğiniz ücretsiz uygulama ile tüm stres ve sıkıntılarınızdan kurtulabilir gerçek bir balıkçı gibi oltanızı sallayıp balık tuta-bilirsiniz.Dünyada 7’den 70’e herkes tarafından büyük ilgi gören app-Fishing; oyun meraklılarına orijinali kadar gerçek balıkçılık deneyimini simüle etme fırsatı sunuyor. Apple® ve Andro-id™ cihazlar ile tam uyumlu olan appfishing özellikle ha-yatında hiç balık tutmamış ancak merak edenler tarafından son dönemin en popüler oyunları arasında yer alıyor.Fiyatı: 79,90 TL

120 farklı renkli “PENTAX K–50”...

PENTAX K–50 dijital SLR fotoğraf makinesi hava koşullarına ve toza dayanıklı gövdesi ile yüksek kaliteli fotoğraflar çe-kerken kolay ve kullanıcı dostu kullanım sağlayan 120 farklı renk kombinasyonu ile sunuluyor. Son derece popüler hale gelen renk siparişi hizmeti PENTAX fotoğraf makinesi kulla-nıcılarının kendi tarzlarını yansıtmalarının benzersiz ve şık yolu. Yalnızca üst sınıf modellerde bulunan pek çok gelişmiş çekim özelliği ile sıra dışı işletim ve manevra kabiliyetini de sunuyor.PENTAX K–50, saniyede yaklaşık altı kare yüksek hızda sü-rekli çekim, ISO 51200’desüper yüksek hassasiyette çekim

ve hareketli objeleri izleyebilen yüksek hassasiyetli AF flaş gibi pek çok üst sınıf modeli temel özelliklerle donatılmış du-rumda. Tüm bunlar başlangıç seviyesindeki dijital SLR kul-lanıcılarının ve ailedeki tüm bireylerin zorlanmadan yüksek kaliteli fotoğraflar çekebilecekleri anlamına geliyor. K-50 fo-toğraf makinesi gövdesi ile eş zamanlı olarak satışa sunulan iki farklı hava koşullarına dayanıklı lens kiti smc PENTAX-DA L 18-55mm F3.5-5.6AL WR ve smc PENTAX-DA L 50-200 F4-5.6ED WR K-50 görüntüleme sisteminin güvenilirliğini artırıyor. Fiyatı:2,499 TL kdv dâhil

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 13

Yeni Ürünler

Acer TravelMate X313...Acer X313 , 11.6” döndürülebilir ekran sayesinde iş ye-rinde kullanım ve iletişim, dokunma, yazma, oluşturma ve sunum arasında kolayca geçiş yapılmasına izin veren çok yönlü hepsi bir arada çözümü. Bağlantı ayağı ile kullanıcı-lar TravelMate X313’ün bir ofis masaüstü bilgisayarı olarak da çalışabilmesini sağlayan genişleme özelliğine de sahip olacaklar.Sekiz saate kadar pil ömrü, 3. nesil güç tasarruflu Intel® Core™ i5 ULV işlemci, Windows 8 Pro ve Acer Instant On ve Instant Connect tözellikleriyle birlikte Acer X313, kullanı-cılarının en karmaşık görevleri bile tamamlayabilmeleri için en son teknolojilerle donatıldı. Acer’ın dokunmatik araçları arasında; kullanıcıların fotoğ-raflarının üzerinde çizim yapabilmeleri için MemoryBinder, Acer kalem ile imajları yakalayabilmeleri için ScreenGrasp, imaj ve fikirleri toplayabilmeleri için Scrapboard ve kalem yerine parmaklarını kullandıkları zaman ekrandaki en küçük öğeleri bile seçebilmelerine yardımcı olan AccuFinger gibi uygulamalar bulunuyor.Çiziklere daha dayanıklı bir ekran için Acer Topaz Glass ve fırçalanmış alüminyum gövde ile üretilen Acer X313 güçlü ve

sağlam bir tasarıma sahiptir. Kullanıcılara en güvenilir hepsi bir arada çözümü sunabilmek için Acer X313’e ayrıca sıcak-lık, akustik gürültü, titreşim, şok, serbest düşüş ve basınç testleri uygulanmıştır.

Ezcool’dan miniPAD... Ezcool’un, gücünü 4 çekirdekli Cortex tabanlı işlemcisinden alan 7.9 inç 5 noktalı kapasitif dokunmatik IPS ekrana sa-hip yeni taşınabilir tablet PC’si miniPAD, 6,8 mm kalınlığıyla emsallerinden çok daha ince bir tablet. Gelişmiş donanım özellikleri ve Android4.2işletim sistemiyle gelen Ezcool’un yeni ürünü, büyük boyutlu tabletlerin bile ötesine geçiyor. 300 gramağırlığıyla piyasadaki en hafif ürünlerden biri olan miniPAD, KDV dahil 349 TL’lik lansmana özel fiyatıyla,ilk aşamada sadece hepsiburada.com’da satışa sunuldu. Ezcool’un7.9 inçlik miniPAD’i, benzerlerinden çok daha ince yapısıyla kolay taşınıyor ve el içerisinde kolay muha-faza edilerek, etkileyici bir tablet çözümü sunuyor. 5 noktalı kapasitif dokunmatik IPS 1024x768 çözünürlüklü ekranıyla HD içerikleri görüntüleme imkanı veren miniPAD, 16 GB dahili ve 32 GB’a kadar MicroSD kart takabilme olanağıyla yüksek boyutlu dosyalarınızı yanınızda taşımanıza olanak tanıyor. Ürünün üzerinde konumlandırılmış USB HOST OTG des-teği ile herhangi bir USB bellek, USB bağlantısına sahip klavye ve mouse, SD ya da hafıza kartı, 3G USB modem de miniPAD sahipleri tarafından kullanılabilecek.

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

14 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri• Fatih Tekke ve Yıldıray Oğur Türkiye gazetesi yazar kadrosuna dahil oldu.• Yurt gazetesi yazı işleri müdürü Hicran Aygün gaze-te ile yollarını ayırdı, kendisinin görevine Meltem Sukay getirildi.• Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı Ziyneti Kocabıyık, Türkiye gazetesi sağlık editörü oldu.• Milliyet ve Vatan gazetelerinin kurumsal iletişim ve pa-zarlama müdürü Doğan Alalof görevinden ayrıldı.• Mustafa Mutlu, Aydınlık gazetesi köşe yazarı kadrosu-na eklendi.• Radikal gazetesi köşe yazarı Akif Beki, bundan böyle Hürriyet gazetesinde yazacak.• SkyTürk 360 televizyo-nunda program yapımcısı ve sunucusu olarak görev alan Aram Ekin Duran, Ekonomist dergisinde ya-zamaya başladı.• Bağımsız dergisi yayın koordinatörlüğünü yürüten Kerem Çalışkan, Yurt ga-zetesi genel yayın direktörü oldu.• Habertürk gazetesi sağlık sayfası editörü Dilek Şanlı’ nın gazete ile yolları ayrıldı.• Yurt gazetesi yayın di-rektörlüğü görevine Kerem Çalışkan getirildi. Rüştü Erata gazetenin yazı işleri-ne dahil oldu.• Mücella Yapıcı, Dersim eski milletvekili Şerafettin Ha-lis, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevli-si Prof. Dr. Mustafa Türkeş ve mizah yazarı Vedat Özde-miroğlu Sol gazetesi yazarlar kadrosuna katıldı.• Sabah gazetesi Günaydın eki genel yayın yönetmeni Şirin Sever gazeteden ayrıldı.• Gazeteci ve televizyoncu Hulki Cevizoğlu, Yurt gazete-si’ nin Ankara Temsilciliği’ ne getirildi. Cevizoğlu, Yurt’ ta

Görev değişiklikleri...ayrıca köşe yazarlığı da yapacak.• Akşam gazetesinde magazin yazarlığı yapan Yiğit Ka-raahmet, Taraf gazetesi yazar kadrosuna katıldı.• Sabah gazetesi dış haberler ve dış yayınlar müdürlüğü görevine Serdar Karagöz getirildi.• Gazeteci Osman Ulagay, Dünya gazetesi yazar kad-rosuna katıldı.• Akşam gazetesi eski Ankara temsilcisi ve köşe yaza-rı Çiğdem Toker Cumhuriyet gazetesi yazar kadrosuna katıldı.• Yeni Akit gazetesi Mesut Bıyık ile anlaştı. Bıyık, Yeni Akit’in otomotiv sayfasında yazacak.

• Show Radyo’da genel müdür vekili genel müdür yardımcısı olarak görev yapan Zafer İlik görevinden ayrıldı.Görsel Basında Görev Değişiklikleri• Skyturk 360’ ın genel mü-dürü Tolga Alişoğlu’ nun yayın ile yolları ayrıldı.• Artı 1 Tv genel yayın yö-netmeni Sedat Bakıcı gö-revinden ayrıldı.• Habertürk TV’ de belge-sel yapım koordinatörlüğü-nü yürüten Tayfun Gönüllü’ nün kanal ile yolları ayrıldı.• SkyTürk 360’ ın ekran yüzlerinden Hilmi Haca-loğlu kanalla yollarını ayır-dı. • TMSF tarafından Çukuro-

va Medya Başkanlığına atanan Cengiz Özdemir’in kızı Hilal Özdemir, A Haber’e transfer oldu.• TRT Radyo Televizyon Kurumu Yönetim Kurulu Üyelik-lerine TRT Genel Müdür Yardımcıları Ahmet Koyuncu ve Dr. Zeki Çiftçi atandı.• A Haber spor servisi Ceyla Büyükuzun ile anlaştı.TV 8 genel yayın yönetmen yardımcısı Hande Ertekin Tümen ile yayının yolları ayrıldı.

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 15

Medya Dünyası

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Doğal plato Mardin-Midyat...Doğal plato Mardin-Midyat...

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia /17

Röportaj

Önümüzdeki günlerde çok konuşul-maya aday yeni bir dizi dikkat çekiyor. Show TV ekranlarında izleyiciyle bulu-şan “Adını Kalbime Yazdım” İstanbul’da başlayan öyküsüne Mardin’de devam ediyor. Tüm ekip Mardin’de çalışmak-tan dolayı oldukça heyecanlı ve bu yeni deneyimin kendilerine katacaklarından umutlular. “Adını Kalbime Yazdım” seti-ni Mardin’de ziyaret ettik. Dizinin oyun-cularıyla Mardin’de çalışmanın güzellik-lerini ve zorluklarını konuştuk. Hepsinin ortak bir tespiti var. Tarihi bir zenginliği içinde barındıran Mardin’in de o top-rakların kültürünü taşıyan Mardinliler’in de oyunculuklarına ve kişiliklerine yeni zenginlikler katacağı.

Adını Kalbime Yazdım’ın Leyla’sıİpek Karapınar- İşi ilk kabul edişlerimden biridir bura-da çekiliyor olması, çünkü birçok farklı kültür ve inanışın birarada olması çok önemli olmuştu benim açımdan. Bu-radan ceplerimde başka renklerle dö-neceğimi biliyorum. Bana öğreteceği, eğiteceği, ilerleteceği inanışlarım var

burayla alakalı. Ben geleli 10 gün geçti ve çok mutluyum.İnsanların cana yakınlığından itibaren, insanların, sokakların, gökyüzünün yıl-dızların hepsi hem fizyolojik hem de ru-hen bende yenilikler kazandırdı.

Adını Kalbime Yazdım’ın Ömer’iSerhan Yavaş- İpek’in söylediklerine katılıyorum. Şöy-leki; benim için de burası çok farklı bir bölgeydi. Bugüne kadar ben bu kadar doğuya gelmedim Türkiye’de. Fakat 15 gün içerisinde Diyarbakır, Batman ve Mardin’e ayak bastım. Çok enteresan bir duygu tabii ki buranın halkı, kültü-rü, konuşma dili. Biz İstanbul’da veya büyük şehirlerde yaşayan kişiler olarak baktığımızda televizyondan basından bir takım belgesel ve programların dı-şında, buradaki halkın nasıl yaşadığını, nasıl şekillendiğini bilme şansı olmuyor insanların. Şimdi burada bizatihi yaşa-mak çok farklı ve ayrıcalıklı bence. Za-man buldukça insanlarla sohbet edip nasıl bir beklenti içerisinde olduklarını, nasıl yaşadıklarını konuşuyoruz. Hoş

Önümüzdeki günlerde çok konuşulmaya aday yeni bir dizi dikkat çekiyor.

Show TV ekranlarında izleyiciyle buluşan “Adını Kalbime Yazdım” İstanbul’da başlayan öyküsüne

Mardin’de devam ediyor. Tüm ekip Mardin’de çalışmaktan dolayı oldukça heyecanlı ve bu yeni deneyimin kendilerine

katacaklarından umutlular. “Adını Kalbime Yazdım” setini Mardin’de ziyaret ettik. Dizinin oyuncularıyla

Mardin’de çalışmanın güzelliklerini ve zorluklarını konuştuk.

Röportaj Abdullah Ekşioğlu

Adını Kalbime Yazdım Oyuncuları ile Söyleşi

Doğal plato Mardin-Midyat...Doğal plato Mardin-Midyat...

Page 20: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

yapmadık mesela bugüne kadar. Otel-de playstation turnuvaları yapıyoruz. Playstation oynamak dışında halı sa-hamız var otelin yan tarafında, spor ya-pıyoruz. Tarihi güzellikleri gördük, yani görüyoruz diyemeyeceğim, gördük. Gez gez bitmiyor diyebileceğimiz keş-fedilmeyi bekleyen yerler var, vakit bu-lamıyoruz oraları görmeye. Hasankeyf’i mesela kendi adıma tam anlamıyla gezip göremedim, orada bir kahvaltı edemedim ama Batman’ın ve Mardin’in medeniyetini gördüm. Midyat’ın apayrı bir dünyası var. Biz o apayrı dünya-nın içerisinde başka bir dünya kurduk. O başka dünyada bir aile olduk. Hem ekip içi, hem ekip dışı herkes bize çok yardımcı oldu. Buradan tüm Midyat hal-kına, Mardin halkına Mardin Valiliği’ne çok teşekkür ediyoruz, bize yaşattığı güzellikler açısından.

Adını Kalbime Yazdım’ın Kadir’iErkam Aydar.- Benim bir sene içerisinde hayatımda çok şey değişti. Bunlar içerisindeki en büyük heyecan da buraya gelmem. Aslına bakarsanız bölgeye yabancı biri değilim, aslen Bingöllüyüm, buraya

birşey güzel bir tecrübe. Ben buraya gelirken şunu söyledim kendime, aca-ba ne kapıları açılacak burada bana diye. Kendi içsel gezim anlamında ve aynı zamanda benim bu yaşıma kata-cağı güzellikler veya çirkinlikler anla-mında. Bakalım göreceğiz ama burada olmaktan bu ekiple çalışıyor olmaktan çok mutluyum.

Adını Kalbime Yazdım’ın Halil’iTolga Güleç- Arkadaşlarımın dediklerinin yüzde 99’una katılıyorum. Yüzde 1’lik kısmı da benim de Şanlı Urfa’dan öteye ilk defa geçişim. Mardin topraklarını ve özellik-le Midyat’ı çok merak etmişimdir. Yalnız biz İpek gibi 10 gündür burada değiliz birbuçuk aydır buradayız. Birbuçuk ay sonra çok bir duygusal bakamıyorsu-nuz. Çünkü, içinde bulunduğunuz şart-lar ve yaşayış stilinizi tamamen buraya uydurmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da maalesef teknolojinin ve modernizmin gerisinde kalmanıza neden oluyor. Fa-kat, buranın da kendine ait dünyasını kendi içinizde kendi şekillendirdiğiniz derecede yaşayabiliyorsunuz. Şöyle-ki; playstation oynuyoruz. Biz bunu hiç

18 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Midyat’ın apayrı bir dünyası var.

Biz o apayrı dünyanın içerisinde başka

bir dünya kurduk. O başka dünyada bir aile olduk.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 19

üçbuçuk saatlik bir yol mesafesinde. Yaşım küçük ama böyle bir kadronun içerisinde yer almaktan gurur duyuyo-rum. Birbuçuk, iki aya yakındır burada-yım. Belki inanması güç ama ben her sabah kalktığımda bu kadroyla birlikte bu dizide oynamanın heyecanını yaşı-yorum, zaman zaman ben bile kendime inanamıyorum. İçinde bulunduğumuz şehir, biz Midyat’ı anlatıyoruz. Mar-din-Midyat’tayız. Dört tane dil, üç tane dini birarada barındıran bir şehir bura-sı. Buranın efsununa inanıyorum ben. Çünkü gizemli bir şehir ve içinde bulun-duğumuz mekanlar, 1000 senelik 1500 senelik yapıtların içerisinde çekimler yapılıyor. Amacımız bunu insanlara göstermek. Zaman zaman bunun eleş-tirisi muhtemel yapılıyordur, yani yıllar-dır toprak dizileri hep konu alınıyor diye ama. aslına bakarsanız genelde insan-ların ortak acıları var, biz zaten aşk te-malı bir dizi işliyoruz ama bunun yanı-sıra Güneydoğu ya da Doğu Anadolu bölgesinde işlenmiş veya işlenmemiş, üzerine basılmış ya da basılmamış bir-çok konuyu ele almaya çalışıyoruz ve eminim ki ilerleyen günlerde seyircile-

rimizi çok ciddi konular da bekliyor, en azından kendi zihinlerinde açabilecek-leri bir sürü pencere var. Benim ilk tec-rübem bu. İlk başta tedirgindim bu yola çıktığımda. Tabii ki insanların zihninde benim ilk deneyimimi nasıl muhakeme edecekleri benim de tedirginliğime yol açtı ama ben ilk bölümden sonra insan-ların gerçekten beni ve bu diziyi benim-sediğini gördüm. Teşekkür ederim.

Adını Kalbime Yazdım’ın Kurreyşa’sıEmel Göksu- Ben sadece şunu söylemek istiyorum. Benim Ankara’da çok Mardinli dost-larım vardı. Çok güzel arkadaşlıklar kurduk onlarla. Giyim tarzları farklıydı, düşünceleri farklıydı ama birgünden birgün bana “Emel Hanım niye böyle giyiniyorsun, niye bu kitabı okuyorsun, niye bu gazeteyi alıyorsun?” demediler. Buraya gelince onları şimdi o kadar iyi anlıyorum ki gerçekten hoşgörü şehri ve burada yetişmişler. Şimdi anladım onları neden bana bu soruyu birgün sormadılar diye.

Röportaj

Biz Midyat’ı anlatıyoruz. Mardin-Midyat’tayız.

Dört tane dil, üç tane dini birarada barındıran

bir şehir burası.

Page 22: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

ta. Tabi ben bize oyna deyince hocaya anladığım için tekrar kameraya arkamı dönüp hocaya doğru oynamaya başla-dım. Hoca “Özge dizi çekiyoruz ya hani, bize derken kamerayı kastediyorum” dedi. Yani biraz idare ediyorlar, yardım-cı oluyorlar. Ben de hızlı öğrenmeye çalışıyorum. Ama Erkam’ın ve Emel Abla’nın söylediği şeylere katılıyorum. Burası çok güzel. Set dışındayken dahi zaman zaman kendinizi bir film sahne-sinin içerisinde gibi hissediyorsunuz. Dinlediğiniz müzikler de atmosferi des-tekliyor. Mimari olarak çok güzel bir yer zaten arkadaşlarım çok güzel anlattılar o duyguyu.

Adını Kalbime Yazdım’ın Fidan’ıFatma Öney- Bu dizinin neden Mardin’i tercih edip de buraya geldiğimiz konusunda bir saptamam oldu benim de gerçekten barış şehrindeyiz. Dışarıda karşılaş-tığımız insanlar, “Sadece Mardin de, Midyat’ta töre yok” diyorlar bize. Evet töre bir tek Mardin’e, Midyat’a ait birşey değil, insanın varolduğu heryerde var. Ancak barış şehri olduğu için, biz de bu barışa güvendiğimiz için. Dizimiz de

Adını Kalbime Yazdım’ın Dicle’siMeltem Miraloğlu- Ben de Erkam’ın dediği gibi bu yö-reye yabancı bir insan değilim. An-nem, babam Mardin-Kızıltepeli, ben Diyarbakır’da doğdum. benden çok arkadaşlarımın burayla ilgili düşüncele-rinin daha önemli olduğunu düşünüyo-rum. Çünkü, onlar ilk defa gelenler var buraya ama ben çok küçüklüğümden beri zaten buraları biliyorum. Ek olarak söyleyeceğim burası evet çok güzel bir yer. Buradan imkanı olan arkadaş-larımıza sesleniyorum, işadamlarına sadece buranın eksiği iş olanaklarının genişlemesi gerekiyor. Yatırım yapma-larını istiyoruz. Bu ekibin içerisinde ol-duğum için çok mutluyum.

Adını Kalbime Yazdım’ın Zılan’ıÖzge Korkmaz- Set hakkında söyleyebileceğim en önemli şey şu. Her işin acemiliği oluyor. Yani zaman zaman çok komik anlar ya-şıyoruz. Geçen gün mesela sette çok iyi oynadığıma inandığım bir anda hoca bana “Özge çok iyi oynadın ama hep sırtını gördük, biraz bize oyna” dedi. Kamera diğer tarafta, hoca diğer taraf-

20 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Set dışındayken dahi zaman zaman kendinizi bir

film sahnesinin içerisinde gibi hissediyorsunuz.

Mimari olarak çok güzel bir yer.

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 21

aynı zamanda barışa çağrı yaptığı için Mardin ve Midyat tercih edilmesinden dolayı çok mutluyum tabii ki. Buradaki seyircilerin o alınganlığının da ilerleyen süre içerisinde daha olumlu düşüncele-re döneceğinden eminim.

Adını Kalbime YazdımElif Baysal- Midyat halkına çok teşekkür ediyorum. Çünkü, üç sezondur burada gelip iş ya-

pıyorum. Hakikaten çok misafirperver çok candan insanlar. Bir dükkana girip bir liralık alış veriş yaptığınız zaman size 10 liralık çay ikram ederler. Kendi-mizi burada çok güvende ve çok rahat hissediyoruz. Ben zaten İstanbul’da çalışmaktansa böyle yerlerde çalış-mayı tercih ediyorum. Çünkü, o trafik keşmekeşinden uzak, rahat sıkıntısız bir ortam biz oyuncuları evet evimizden uzak da olsa rahatlatıyor.

Adını Kalbime Yazdım’ın Celil’iKadir Turan- Ben de gazetecilikten basından gel-meyim. Birçok gazete ve dergide ya-zarlık yaptım. Onların ürünü olarak iki kitap yayınladım. Üçüncüsü müzik al-bümüyle birlikte Mayıs ayında kısmet olursa yayınlanacak. Burada benim üçüncü projem. Mardin’de daha önce iki projede daha yer almıştım. Bunun dişinda benim bir de tek kişilik bir tiyatro oyunum var: “Vatan Yürekli Adam” Bir de ben bu fırsatı yakalamışken genç-lere örnek olsun diye birşey söylemek istiyorum. Kişisel gelişimin yaşı ve sı-nırı yok. Ben bu yaştan sonra İstanbul Üniversitesi’nde sosyoloji okuyorum. Bu arada projemiz için de hepimize ha-yırlı olsun demek istiyorum.

Röportaj

Hakikaten çok misafirperver çok

candan insanlar. Bir dükkana girip bir liralık

alış veriş yaptığınız zaman size

10 liralık çay ikram ederler.

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 23

Köşe

Merhaba yeni sezon!Siyasi ve ekonomik açıdan zor bir yaz dönemi oldu. Tatil bitti, okullar açıldı, televizyonlar yeni yayın dönemine başladı. Geleneksel TV'de dizi izleme hayatına geri dönüldü. Hangi dizi ne kadar raiting yaptı, kim bölüm başına kaç lira alıyor, dizideki kıyafetler nerede satılıyor, amaaan bana da o kadar makyaj yapsalar ben ondan güzel olurum sezonuna hoş geldiniz :)

Bakalım yeni reklamlarımızda neler var: Namı diğer Hürrem Sultan'ın "tükenmişlik sendromu"nu duymayan kalmadı. Ezgi Mola'nın rol aldığı Patos cips reklamı işte tam bu olaya parmak basmış. Bir türlü anlayamadığımız tükenmişlik sendromunu iyice anlaşılmaz hale getirerek resmen dalga geçmiş. Malum, Meryem Uzerli'nin neden tükendiğini bir çoğumuz anlayamadık. Otelde kalmak, ev hayatının olmaması onu tüketmeye başlamış. E madem öyle, çuvalla para kazanıyorsun ayrıl otelden kendine bir ev tut, zorla mı otelde tutuyorlardı diye sormak istiyor insan. Neyse bu konumuz dışı, haksızlık da etmeyelim, vardır elbet bizim bilmediğimiz bir sürü nedeni. Gelelim tekrar Patos'a, ilk filmde Ezgişah Molalı karakteri ünlü bir şarkıcıyken, ikinci filmde evlilik hayalleri kuran sıradan bir genç kadın ve son filminde arkadaşının dertlerini dinleyen iyi arkadaş olarak karşımıza çıkıyor. Arkadaşına moral veren, motive etmeye çalışan Ezgişah yediği cipsin bittiğini fark edince aniden tükeniyor. Anında karşısındakini de tüketiyor. Bence çok eğlenceli olmuş. Siz siz olun cipslerin bitmesine izin vermeyin:)

Yılda 1 milyar liraya ulaşan detarjan pazarında kıyasıya rekabet yaşanıyor. Bu rekabet sonucu da yıllık reklam harcamaları pastasının büyük bölümünü temizlik ürünleri sektörü oluşturuyor. Alo, Omo, Ariel, Persil, Tursil gibi pahalı markaların yanında fiyatı daha ucuz deterjanlar da sektördeki payını artırmak için yoğun reklam kampanyaları yapıyorlar. Bingo, Fairy derken ABC markası da yeni kampanyalara başladı. Binnur Kaya'nın başrolde oynadığı reklam filmi diğer deterjan reklamlarına

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

da esprili bir gönderme yapmış. Hepimiz artık öğrendik, reklamda kirli bir gömlek varsa üzerinde mutlaka kahve, çimen, ketçap ve kan lekeleri olacak. Yıkandıktan sonra da ışıl ışıl bembeyaz parlayarak rüzgarda sallanacak. Bütün bunların aynı anda olması için gözümün önüne çok acaip senaryolar geliyor ya neyse yazmak uzun olur şimdi :) ABC reklamı da tam bu konuya değinmiş. Önce kocana sor bakalım bey sen ne yaptın, sana ne yaptılar da bu lekeler oldu diyor. Ben çok beğendim :) Bu arada siz reklamlarda bütün lekeleri hemencecik çıkarıyosunuz, ama biz evde hiç başarılı olamıyoruz. Çekimler sırasında kullandığınız deterjanlardan üretseniz ne güzel olur :) Mesela bizim evdeki en büyük sorun meyva lekeleri Bütün deterjanları denedim, hiç biri çıkarmadı. Hep çamaşır suyu kullanmam gerekiyor. Deterjan firmalarına sesleniyorum. Bu konuda önerilerinizi bekliyorum. Ama reklama değil, gerçek çözüme ihtiyacım var :)

Son olarak Makarnex reklamları ilgimi çekti. Söylemek istediği, kısa sürede, ucuza, hazır yemek. 3 dakikada vurgusu yapılmış, normal paket makarna 10 dakikada oluyor zaten. 3 dakikada 1 liraya 1 tabak mı, yoksa 10 dakikada 1 liraya 4 tabak mı? Havuz problemi gibi oldu:) Hedef kitleyi de tam olarak çözemedim. Öğrenciler desem, bugüne kadar tek başına yaşayan öğrenci görmedim. Başlangıçta iki kişi ev tutup, bir ay geçmeden aynı evde 12 kişi kalıyorlar. Öğrenci evinde 12 x 1 TL çok para:) Çalışanlar desem, 1 TL ye öğlen yemeği daha mantıklı gibi, ama o da her gün olmaz. 3 ay sonra hepimiz şişko oluruz mazallah :) Kamp yapanlar, outdoor sporcular için olabilir belki. Dağda, bayırda kolay çözüm. Hımm evet denemek lazım. Bu arada denemiş olanlar tarifteki 3 bardak suyun fazla geldiğini çok hamur olduğunu söylemişler. Ben onların yalancısıyım :)

Not: Bu sayıdaki yazım yaz boyunca düğün dernek eksik olmayan ailemdeki yeni evliler için. Duygu-Burak, Yasemin-Deniz ve Begüm-Can hepinize ömür boyu mutluluklar diliyorum...

kelebeğin fırtınası)(

Senin makarnan kaç dakika?

Page 26: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Reklam Dünyası

24 / marketing europe & anatolia

Messi WeChat’in yeni reklam yüzü...Futbol dünyasının ünlü ismi Lionel Messi, önde gelen mo-bil sosyal iletişim uygulaması WeChat’in reklam yüzü oldu. 70 milyondan fazla kayıtlı kullanıcısı olan, “We Share. We Love. WeChat” sloganıyla dünyanın en çok indirilen mobil uygulamalarından biri olan WeChat, Temmuz ayında futbol süperstarı Lionel Messi’nin oynadığı yeni bir global reklam kampanyası başlattı.Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Asya ve Güney Amerika kıta-larındaki diğer birçok ülkede de aynı anda hayata geçecek reklam kampanyasında Messi, yazılı ileti yaratma, resim paylaşma, canlı olarak sesli ve görüntülü sohbet etme özel-liklerini tek bir uygulamada ve ücretsiz olarak kullanma fırsa-tı sağlayan WeChat deneyimiyle ekrana çıkıyor. WeChat’in en son sloganı “We Share. We Love. WeChat”in yer aldığı reklamda, Messi’nin dostları ve ailesiyle WeChat üzerinden nasıl temasa geçtiği işleniyor. Kampanya kap-samında hayranları Messi’nin videoları, sesli mesajları ve fotoğraflarının yer alacağı WeChat ID: MessiOfficial resmi WeChat hesabını da takip edebilecekler. Messi, böylece WeChat deneyimini hayranları ve takipçileri ile paylaşan müzisyen, sanatçı, moda ikonu ve VIP’lerden oluşan göz alıcı gruptaki yerini de almış oldu.Messi’nin WeChat deneyimi hakkında daha detaylı bilgi için, www.wechat.com/messi adresini ziyaret edebilirsiniz.

Robert Downey Jr. HTC’de...Mobil inovasyon ve tasarımda dünya lideri HTC, bu zama-na kadar gerçekleştirdiği en güçlü pazarlama kampanyası; ‘Change’ (Değişim) marka platformunu açıkladı. Bu platform HTC’nin 17 yıllık tarihi boyunca mobil sektöründe yeni çığır açan etkisini kutlayan uzun vadeli bir stratejisi olarak yerini aldı. Sektörde dönüşüm gerçekleştirecek yenilikçi bir yak-laşımı müjdeleyen “Change” HTC’nin pazarlama alanında bugüne kadar hayata geçirdiği en büyük yatırımı temsil edi-yor. Kampanya, geniş bir yelpazedeki geleneksel ve dijital mecralar üzerinden tüketicilere ulaşmayı hedefliyor.Ağustos ayı itibariyle HTC global platformunun tamamlan-ması ile kampanya hayata geçirilecek. Ünlü oyuncu ve yönetmen Robert Downey Jr.’ın rol alacağı ilk yaratıcı rek-lam 15 Ağustos tarihinde YouTube üzerinden yayınlanacak. Ardından ise bir dizi sinema ve televizyon reklamı yayına girecek.HTC Pazarlama Kurulu Başkanı Ben Ho, kampanya ile il-gili olarak: “HTC olarak yenilikçi ruhumuz , ve cesaretimiz sayesinde mobil sektöründe değişim yaratan öncü marka konumuna geldik. . Biz “Change”i orijinal ve eğlenceli olarak tanımlıyoruz.” Bugüne kadar gerçekleştirilen kampanyalar-

dan farklı olarak da, halihazırda telefonlarımızın bilinen özel-liklerini bir araya getirdik. dedi.

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 25

Reklam Dünyası

“Just Do It”...Dünyaca ünlü sporcular LeBron James, Serena Williams, Gerard Pique ve Andre Ward’ın da rol aldığı “Just Do It – Possibilities” isimli global reklam filmiyle büyük ilgi gören Nike, bu kampanyanın bir parçası olarak Türkiye’ye özel hazırladığı “Just Do It” filmiyle gençleri “Hareket Et”meye çağırıyor.Yapılan araştırmalar Türkiye’de gençlerin spora aktif katı-lımının çok düşük olduğunu ortaya koyuyor. Genelde tele-vizyon, bilgisayar başında veya stadyumlarda izleyici olan gençleri harekete geçirmek ve sporun eğlenceli yanını gös-termek adına geliştirilen Türkiye “Just Do It” online filminde Didier Drogba, Burak Yılmaz, Gamze Bulut, Naz Aydemir, Engin Atsür, Birsel Vardarlı, Gökhan Saki ve Enes Ünal gibi ünlü sporcuların yanı sıra spor spikeri Roksan Kunter ve amatör sporcular da yer alıyor. Just Do It kampanyası dahi-linde Nike Türkiye’nin sosyal ağları aracılığıyla katılımcıları hareket etmeye teşvik eden spor etkinlikleri ve “Just Do It” görevleri düzenlenecek.Proje ve katılım koşullarıyla ilgili detaylı bilgiye www.nike.com/hareketet üzerinden ulaşılabiliyor.

AXE, hayalleri gerçekleştiriyor... Dünyada pazara girişinin 30’uncu yılında hayalleri gerçek-leştirmek üzere yola çıkan AXE,Axe Apollo kampanyası kapsamında uzaya çıkma şansı yakalayacak 3 Türk adayını dünyaca ünlü İngiliz model ve oyuncu Kelly Brook’un da yer aldığı jüri ilebelirliyor. AXE, şimdi de Türk gençlerinin yeni bir hayalini daha gerçekleştirmek üzere yepyeni bir kampanyayaimza atıyor. Temmuz ayında başlayan yeni kampanya ile şanslı bir kişiye hayallerin otomobili SLS AMG kazanma fırsatı sunan AXE, bunu da ilk kampanyada oldu-ğu gibi Kelly Brook’la çektiği reklam filmiyle duyuracak.Bu yılın AXE’ın dünyadaki 30’uncu yılı olduğunu ve marka-nın 30 yıllık serüveninde gösterdiği başarılı performans ile dünyanın bir numaralı erkek bakım markası olmayı başar-dığını söyleyen AXE Marka Müdürü Ercan Solmaz,“AXE markası, Türkiye pazarına girdiğinden bu yana birçok kampanyaya imza atarak tüketicisiyle özel bir ilişki kurdu. Hayallere hitap eden, genç erkeğin dilini konuşabilen özel bir marka oldu. Bu yıl da her yıl olduğu gibi AXE’ın bu kimli-ğine yakışan projeler yapmak istedik ve yılın başında hedefi “Hayalleri Gerçeğe Dönüştüren Projeler” yapmak olarak belirledik.

Page 28: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Wyndham Group, Kalamış’da...Wyndham Group, Kalamış’da...

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia /27

Röportaj

- Wyhndam Group kimdir?Wyndham grup dünyada 7300 den fazla oteli bulunan ve bünyesinde 17 markayı barındıran dünyanın en büyük otel zinciridir. Türkiye de en bilinen mar-kaları Ramada ve Wyndham’dır. Biz Wyndham kalamış olarak bu markayla açtığı ilk oteliz, bizden sonra Wyndham petek ve Wyndham İzmir açıldı. Istan-bul ve Ankara’ya bir tane daha otel ge-liyor.- Wyhndam Istanbul Kalamış Marina’ya yapılan yatırımın önemin-den bahsedebilir misiniz?Wyndham markalı ilk otel olduğu için grup adına çok önemli. Açılışın iyi ol-ması, misafirlerin memnun olması biz-ler için çok önemsediğimiz bir konuydu. Zira piyasadaki ilk intiba açısından çok önemli. İyi bir algı yarattık, çok beğe-nildi. Hem bizim için hemde Wyndham markası için çok başarılı olduğunu dü-şünüyorum.- Merkezi lokasyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?Kalamış’ta Marina nın hemen yanında-yız, iki ana caddeyede cephemiz var.

Bağdat Caddesinin yakınlığı, otelimiz-deki marka restoranların çokluğu (Da Mario, Fidele, Divan ve Remina ), 3500 metrekarelik SPA ve GYM alanımız, sütunsuz balo salonlarımız çok popü-ler oldu. Birçok düğüne, kongrelere ve en son ARSENAL takımına ev sahipliği yaptık.- Wyhndam neden Kalamış bölgesini tercih etti?Yer olarak çok özel bir semttir Kalamış. Gerek çevre sakinleri olarak, gerekse huzurlu ortamı olarak Istanbul’un en güzide yerlerinden biridir. Otelimizin binası çevre mimarisini hiç bozmadığı için, Kalamışlılar tarafından sahiplendi. Çay saatimiz, lobbymiz ve restoranları-mız çok sevildi.- Kongre turizmi beklentileri neler?Biz otelimizde büyük toplantı ve kongre-lere ev sahipliği yapıyoruz ancak Asya tarafının mutlak surette bir kongre mer-kezine ihtiyacı vardır. Artık Istanbul’a kapasite yetmiyor.- Kazandığınız ödüller Türkiye’de na-sıl algılanıyor?İlk yılımız olmasına rağmen iki ödül bir-

Wyndham grup dünyada 7300 den fazla oteli bulunan ve bünyesinde 17 markayı barındıran

dünyanın en büyük otel zinciridir. Türkiye de en bilinen markaları Ramada ve Wyndham’dır. Biz Wyndham

Kalamış olarak bu markayla açtığı ilk oteliz, bizden sonra Wyndham petek ve Wyndham İzmir açıldı.

Istanbul ve Ankara’ya bir tane daha otel geliyor.

Röportaj Elvin Ekşioğlu

Wyndham Hotels Group Genel MüdürüAlper Can Bulcum

Wyndham Group, Kalamış’da...Wyndham Group, Kalamış’da...

Page 30: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

28 / marketing europe & anatolia

Röportaj

den aldık. Dünya Turizm Ödüllerinde Türkiye’nin En İyi İş Oteli seçildik. Daha sonrada Wyndham Hotel Group tara-fındanda Avrupa / Afrika / Orta Doğu’da Yılın Oteli ödülünü aldık. Bunlar yaptık-larımızın beğenildiğini ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

Wyndham Hakkında:Wyndham İstanbul Kalamış Marina, dünyaının en büyük otel şirketi olan ‘Wyndham Worlwide Corporation’nın parçası olarak faaliyet gösteren Wyndham Worldwide Otel Grubu ta-rafından verilen franchise ile Reis-ler Group tarafından açıldı. Marmara Denizi’nin muhteşem görüntüsü ile beş yıldızlı tesis, İstanbul’un Anado-lu yakasında bulunan seçkin Kalamış Marina’nın tam karşısında yer alıyor. Beş yıldızlı otelde 210 oda, bir kral dairesi, farklı kapasitelerde 18 toplantı salonu, 300 ve 600 kişilik iki balo salo-nu bulunuyor. 3500 metrekare spa ve fitness merkezinde 10 terapi odası, biri

terasta olmak üzere ikisi açık biri kapa-lı toplamda üç yüzme havuzunun yer

alacağı otelde ayrıca üç adet restoran hizmet vermektedir.

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı:022-024
Page 33: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 31

Köşe

Ülkemizde ister ticaretle uğraşın, ister çiftçilik yapın, ister sanatçı olun, ister hammal geliriniz iktidarın iki dudağının arasındadır. Hal böyle olunca iktidarda yer alan görüşün çekim gücü kaçınılmaz. Bu günlerde muhafazakarlık ve yobaz dindarlık moda, yarın eşcinseller iktidar olursa buğün sarık takıp, haşema giyenleri yarın el ele dolaşırken görebiliriz.

Vapurda, hastanede sokakta sürekli bir irşad gayreti dikkat çekiyor. Örneğin bugün kızcağızın biri vapurda diğer iki kıza oruç tutmayı öğretiyor ve onları kendisiyle birlikte oruç tutmaya zorluyordu. Dayanamadım sordum ramazan ayı olmadığına göre bu neyin orucu diye meğer aya bakılmaksızın sürekli oruç tutmam çok sevapmış öğrenmiş oldum. Hastanede babamın bir raporu için bekliyorum. Bir kadın diğerlerine başörtülerini nasıl bağlamaları ve nasıl bağlamamaları gerektiğini anlatıyor. Örneğin başörtüsünü üçgen yapıp boyunda düğüm attıktan sonra sarkan uçları birbirine bağlamak günahmış çünkü firavun sakalını öyle bağlıyormuş. Ayrıca çocuklarına da sahabeden isimler takmaları çok sevapmış. Hurafenin yalanın cehaletin bini bir para. Vakıf mallarını yemekten başka bir marifetleri olmayan tarikatların cehalet cığırtkanları, iktidarın rüzgarıyla şişirdikleri yelkenleriyle ceplerini doldurmak için tam yol ilerliyorlar. Her mahallede her sokakta tarikat çığırtkanları ev toplantılarında cahil halkı daha da cehalet karanlığına çekmek için saçmalamakta sınır tanımıyorlar. Geçtiğimiz hafta bir tanıdığım, gittiği bir cenaze evinde böyle bir şarlatanın tacizine maruz kalmış. Hoca diye cenazeye gelen çarşaflı bir kadın oradakilere tuvalete gittiklerinde vajinalarının yarısını tutarak işemelerini, aksi halde kabir azabı çekeceklerini ciddi ciddi anlatmış. Tabii ki

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

inananlar da olmuş. Geçen gün Mardin'de Mor Gebriel Kilisesi'ni geziyorum. Süryaniler kilisede bulunan Aziz Gabrielin mezarından toprak alıp şifa niyetine içerlermiş. Çünkü, Aziz Gabriel'in yaşarken üç ölüyü dirilttiğine inanılır ve toprağının da bu şifacılığı devam ettireceği düşünülürmüş. Grupta bulunan bizim müslümanlar da mezardan toprak alıp evlerinde saklamak için hücum ettiler. Bana neden toprak almadığımı sorduklarında ben müslüman olduğumu ve bizim dinimizde kabir toprağından bir medet ummanın yer almadığını söyledim. Gruptaki diğer müslümanlar beni ayıpladılar ve yoo biz de türbelerden hatta Eyüp Sultan'dan toprak almıyor muyuz dediler. Bunu o kadar inanarak söylediler ki hayır almıyoruz, alıyorsanız aslında şirke düşmüş oluyorsunuz demek istedimse de ağzımı açmadım.

Mozayikli ekranlardan, TV reklamlarıyla satılan haremlik selamlık sitelerden, başında başörtüsü rakı içen ama iktidara yakınlığıyla beslenen ne idüğü belirsizlerden, her gazetede köşeleri işgal eden imam hatip ve başörtüsü kadrosundan maaş alan zevzeklerden hiç bahsetmeyeceğim bile.

Türk halkı, evden ve okuldan kaçan pinokyo gibi cehaletin eğlenceli büyüsüne kapılmış eşeğe dönüşme yolunda her geçen gün yeni bir kademeyi kat ederken, elimiz kolumuz bağlı beklemekten başka ne yapabiliriz.

Cehalet iktidar destekli taraftar toplarken, iktidarın cazibesinden ve cehaletin kolaycılığından yoksun gerçeğin çağrısı, sıkıcı bir ebeveyn nasihatı kadar faydasız olacağına göre tek umudum çok kısa sürede iktidarın el değiştirmesi ve bu modanın sona ermesi.

retorik)(

Şimdi yobazlık moda...

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

Derimod’la, tüm gözler üzerinde...Deri modasının öncü markası Derimod yeni reklam filmiyle bakışları üzerine topluyor. Nurgül Yeşilçay’ın rol aldığı rek-lam filminde, Derimod ceketini giymiş sanatçıyı hayranlıkla takip eden gözler dikkat çekiyor. Nil Karaibrahimgil’in beste-lediği, Mustafa Ceceli’nin düzenlemesini yaptığı reklam filmi-nin müziğini ise süper star Ajda Pekkan seslendiriyor.Derimod ünlü isimleri buluşturduğu yeni reklam filmiyle dik-katleri bir kez daha üzerine çekiyor. Nurgül Yeşilçay’ın rol aldığı reklam filmini ünlü yönetmen ve fotoğrafçı Luigi Dias yönetti. Asmalı Mescit, Bankalar Caddesi, Karaköy, Gümüş-suyu ve Şişhane gibi İstanbul’un tarihi mekânlarının çekim platformu olarak tercih edildiği film styling’ini ise Ece Sükan üstlendi. Derimod ceketi ile İstanbul’un tarihi semtlerinde dolaşan Nurgül Yeşilçay’ı hayranlıkla takip eden gözler, reklam filmi-nin ana temasını oluşturuyor. Filmin konseptine uygun, özel olarak hazırlanan film müziği ise reklamda ön plana çıkan bir diğer unsur. Türkiye’nin önde gelen sanatçıları arasında yer alan üç büyük ismin hayat verdiği “baksınlar” temalı reklam müziğinin bestesini Nil Karaibrahimgil, düzenlemesini Mus-tafa Ceceli, seslendirmesini ise Ajda Pekkan yaptı.

Müzik, moda ve sinema gibi alanında ünlü birçok ismi bir araya getiren Derimod reklam filmi, 23 Ekim 2013 tarihi itiba-riyle TV ve radyolarda yayınlanmaya başlayacak.

Reklam Filminin Künyesi:Reklam Veren: Derimod - Sedef Orman, Ebru Uluca Reklam Ajansı: AlametifarikaYönetmen: Luigi DiasStyling: Ece Sükan Yaratıcı Ekip: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal, Erkul Yazgan, Odisseas Sevsevme, Ozan Özüm Özbey, Seden Padır, Berat Pekmezci. Ajans Prodüktörü: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz, Dilan Davutoğlu,Prodüksiyon Şirketi: Kala filmFotoğraf prodüsiyon şirketi: PPRFotoğrafçı: Nihat OdabaşıFilm Müziği Beste: Nil KaraibrahimgilFilm Müziği Düzenleme: Mustafa CeceliFilm Müziği Seslendiren: Ajda PekkanKullanılan Mecralar: TV, basın, radyo, internet

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

34 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Muhteşem 8 yarışması...Acer’ın dokunmatik özellikli Windows 8’li 8 ürününden birine sahip olmak ister misiniz? Hemen facebook.com/AcerBilgi-sayar sayfasındaki ‘Muhteşem 8’li’ yarışmasına katılın, jüri-yi ikna edin, Acer’ın birbirinden teknolojik tablet, ultrabook veya dizüstü bilgisayarlardan birini siz kazanın!Tek yapmanız gereken Facebook hesabınızdan uygulama-ya giriş yaparak hangi Muhteşem 8’liden birine sahip olmak istediğinizi yazmanız ve jüriyi ikna etmeniz!Acer V5, Acer S7 ve S3 ultrabook, Acer Iconia W3, W700, W510 tabletler, dönüşerek 4 farklı moda kullanılabilen R7 dizüstü bilgisayar ve tablete dönüşebilen Acer’ın en yeni ult-rabooku P3 gibi Windows 8’li muhteşem 8 ürün den birini kazanmak için 7 Kasım tarihine kadar yarışmaya katılabilir-siniz.Facebook.com/AcerBilgisayar sayfasındaki kampanya katı-lım formunu doldurup hemen yaratıcı mesajlarınızı paylaş-maya başlayın, muhteşem 8’liden birinin sahibi siz olun!

Reklam Kampanya Künyesi:Uygulamanın başlığı: Muhteşem 8’li Uygulama Tipi: Facebook Kampanyası

Uygulama Sahibi: Acer Marka Yetkilisi: Semanur AksoyDijital Ajans: RevolviaYaratıcı Grup: Kerem Koç, Melis Arkın, Erdem Ömür Proje Yöneticisi: Feride Yıldız

İstikbal’de yeni logo...

İstikbal, kuruluşunun 57. yılına ve gelecek hedeflerine özel yeni logosuyla tüketicilerine merhaba dedi. Sahip olduğu de-ğerleri, modern ve yenilikçi bir çizgiyle birleştirebilmeyi uzun yıllardır başaran İstikbal, ’Her ev güzeldir’ sloganı ve yeni logo lansman filmi ile yepyeni bir adım attı.İstikbal’in yeni logosundaki üç dalga bir yanda ergonomi, es-tetik ve erişilebilirliği simgelerken diğer yandan da mobilya üreticisi olarak dünya sıralamasında ilk 10 içinde olan İstik-bal markasının yeni hedefinin ilk 3’e girmek olduğunu hem tüketicilere hem de paydaşlara hatırlatıyor.

Yeni logo lansmanı için çekilen reklam filminde, Türkiye’de farklı illerden, farklı ev yaşantıları gösterilerek, birliktelik ve beraberlik duygusunun önemi İstikbal markası ile birleştiri-lerek anlatılıyor. Kurumsal yapı değişiminin yeni bir jingle ile de taçlandırıldığı reklam filminde ayrıca ünlü müzisyen Akın’ın imzası bulunuyor.Reklam Filmi KünyeMüşteri: Boydak Holding - İstikbal Murtaza Durmuş, Mehmet Emin Çakıcı, Fadime ÖzcanReklam Ajansı: HavasWorldWide İstanbulYaratıcı Yönetmen: Ediz KurtbarlasYaratıcı Grup Yönetmeni: Cihan Kavaklıpınar, İsmet KorkmazYaratıcı Ekip: Gürol Dinneden, Özlem Ateş, Burcu Özkök, Sait AkdemirMüşteri İlişkileri: Sibel Yeşileker, Merve HaşimoğluAjans Prodüktörü: Saime AkçuraProdüksiyon şirketi: Kala FilmYönetmen: Hakan YonatMüzik: Akın

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 35

Kampanyalar

Isıcam Konfor...Enerjinin daha verimli kullanılmasını amaçlayan Trakya Cam Sanayii A.Ş, enerji tasarrufu konusunda toplumdaki duyarlılığı daha da artırmak amacıyla yenibir reklam kam-panyasını başlattı. Tasarruf bilincini geliştirmeyi amaçlayan reklam filmi TBWA\İSTANBUL tarafından hazırlandı.WilmaElles ile Türk oyuncu ve dublaj sanatçısı Gamze Gözalan’ın başrollerini paylaştığı reklam filminde Gamze Özalan, komşusu WilmaElles’e yakıt faturasından dert ya-nıyor. WilmaElles ise ona faturasını azaltma yolunun Isıcam Konfor olduğunu anlatıyor.Reklam Kampanya Künyesi:Reklamveren: Trakya Cam Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBULECD: Emre KaplanYaratıcı Ekip: Ali Şener, Burak Kundaracıoğlu, Yiğit İrde, Demet Toprak, Emir YükselMarka Ekibi: Didem Tamer Gül, Yasemin Tolunay, Melih MermutluCSO: Toygun YılmazerStratejik Planlama Ekibi: Tuğyan ÇelikProdüksiyon Ekibi: Ceyda KayaçetinSchulte, Pelin Güneş,

Gizem İnanProdüksiyon Şirketi: AutonomyYönetmen: Uygar KutluPost Prodüksiyon: OtomatMüzik: Opus Audio / Mehmet Yaranona, Tolga TürünzKullanılan Mecralar: TV, basın, radyo, internet

SEK Günlük Süt...Günlük (pastö-rize) süt kate-gorisinin lideri SEK’in, günlük sütünün tazeliğini ve katkısızlığını esprili bir dille aktardığı reklam filmi yayına girdi. Medina Turgul DDB’nin hazır-ladığı reklam filminde yüzde 100 doğal oldu-ğunu buzdolabı halkına kanıtla-yan SEK Günlük Süt, tüketiciye sütü güvenle ve

sağlıkla içebilecekleri mesajını veriyor. Filmin post prodük-siyonu Londra’da Golden Square’de yapıldı.

SEK Günlük Süt’ü seslendiren isim ünlü oyuncu Okan Yala-bık. Filmin müziği Jingle House’a ait.Reklam Kampanya Künyesi:Reklamveren: SEK Reklamveren Yetkilileri: Ahmet Tekin Özdener, Banu Pekkoç, Burcu Özbakır Tül, Elif Ateş EskinReklam Ajansı: Medina Turgul DDBYaratıcı Grup: Kurtcebe Turgul, Gökhan Erol, Timsal Ünsal, Ayşe Aydın, Gizem Hız, Necmi Mutlu, Mehmet Güney Müşteri İlişkileri: Yiğit Kariş, Zeynep Begüm Derinöz, Ceyda Pehlivan Stratejik Planlama: Derya TombuloğluAjans Prodüktörü: Nedret GürlekYapım şirketi: Film BahçesiYönetmen: Price JamesPost Prodüksiyon: Golden Square Post ProductionMüzik: Jingle HouseMedya Ajansı: MindshareKullanılan Mecralar: TV, basın

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

36 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

THY’dan; Flugsrad...

Türk Hava Yolları için markanın Almanya resmi Face-book sayfasında geliştirilen Flugsrad uygulaması 8 Kasım 2013’e kadar devam ediyor. Almancada “Çarkıfelek” de-mek olan “Glücksrad” uçuş çarkı demek olan “Flugsrad”a çevrildi. Uygulamada, Türk Hava Yolları’nın kullanıcılarını Almanya’nın 12 şehrinden 230’dan fazla farklı destinasyona

uçurduğu duyuruluyor. Aynı zamanda Almanya hedef kitlesi için seçilmiş olan Asya’nın 12 destinasyonuna 12 farklı kişi 2 kişilik uçak bileti kazanabiliyor. Uygulamaya giren kullanıcılar karşılarına çıkan çarkı istedikleri kişi ve destinasyon gelene dek çevirebiliyorlar. Uygulamanın en yenilikçi özelliği ise kullanıcıların birlikte uçmak istediği kişilere uygulama üzeri-nden özel mesaj gönderebiliyor olması. Destinasyon başına en çok arkadaşını uygulamaya davet eden eşleşme seç-tikleri destinasyon için iki kişilik uçak bileti kazanıyorlar.Reklam Filmi KünyeProje: FlugsradMarka: Turkish AirlinesTurkish Airlines Marka Yöneticisi: M. Erdem ÜnTurkish Airlines İnteraktif Pazarlama Müdürü: Neşet DereliAjans: Dekatlon BuzzArt Direktör: Duygu Ertürk Müşteri İlişkileri Yönetimi: Özlem GüntürkProje Yönetimi: Nazlı İpek Ören, Vadi EfeProje Ekibi: Çetin Türkdoğan, Serhan BüyükişçanMetin Yazarı: Sascha Nieroba

Biz de ayrandan anlarız...

“Biz de ayrandan anlarız!” repliğiyle çocukları ayran konu-sunda bilirkişi tayin eden reklamın jingle’ı Nil Karaibrahim-gil imzasını taşıyor. Reklam filmi çocukların dev bir ayran bardağını sahnede sallamalarıyla başlıyor. Ayranı büyük bir neşe ve iştahla içen çocuklar bir yandan da dans ediyorlar.

Finalde özel tasarlanan ayran şapkalardan ayran içen ço-cuklar ayranların bitmesiyle büyük bir şaşkınlık yaşarken; anne ve babaları seyirci koltuklarında ellerinde şişe ayran-larla alkış tutarak çocuklarına eşlik ediyor. Reklam Filmi KünyeReklamveren: PınarReklamveren Yetkilisi: Nalan Özgür, Selen Kurus, Burcu Buyukerkmen, Yeliz SoyluReklam Ajansı: AlametifarikaYaratıcı Ekip: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal, Güldeniz Şeşen, Deniz Ardıç, Yaşar Ezbider, Başar Sarıkaya, Serra Akyel, Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz, Berna Bulat Müşteri İlişkileri: Dilek SezenProdüksiyon Şirketi: Dijital SanatlarYönetmen: Can ÜlkayGörüntü Yönetmeni: Gökhan AtılmışPost Prodüksiyon: FilimişleriKullanılan Mecra: TV, açıkhavaMüzik Yapım: Jingle HouseBeste: Nil Karaibrahimgil

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 37

Kampanyalar

Sütaş için iftihar vakti...Happy People Project tarafından hazırlanan reklamlarda, ‘Ramazan’ın vazgeçilmezleri’ konseptiyle ilerlendi. Bu kon-sept, çekilen 3 ayrı filmde farklı hikayelerle, samimi bir dille anlatıldı. Sütaş Grubu Kurumsal İletişim Koordinatörü Tülay Dalkı-lıç, Ramazan ayının, ailelerin daha fazla bir araya geldiği, kalabalık sofraların keyfini coşkuyla paylaştığı, birlikteliğin ön plana çıktığı bir dönem olduğunu vurgulayarak, Sütaş’ın böyle bir dönemde tüketicilerinin yanında olmayı çok önem-sediğini, her Ramazan’da hem doğal lezzetli ürünleri hem gülümseten reklamları ile Ramazan coşkusunu paylaşmayı hedeflediğini dile getirdi.Reklam Filminin KünyesiReklamın Başlığı: Türkiye için iftar Sütaş için iftihar vaktiReklamveren: SütaşReklamveren Temsilcisi:Ergun Ermutlu, Tülay Dalkılıç, Eylem Karakaş SoyluoğluReklam Ajansı: Happy People ProjectYaratıcı Grup: Yaşar Akbaş, Atilla Karabay, Selçuk Akyüz, Cihan Önder, Ceyda Koç, Sibel Ergeç, Lina NilStratejik Planlama: Emel Göker, Mert Soyal,

Özlem AkbaşMüşteri İlişkileri: Orçun Onural, Başak Tetik, Sena MetenMedya Ajansı: People CommunicationsPlanlama ekibi: Nurdan İşbecer, Esra Muhriroğlu, Deniz Gömeçoğlu, Adnan KayalıoğluKullanılan Mecralar: Televizyon, açıkhava, radyo, dergi, internetProdüksiyon: Böcek Yapım

‘Pişti’li reklam kampanyası...

n11.com’un ilk reklam filminde de rol alan Yasemin Allen ile uzun süre sonra ilk kez reklam filminde rol alan ünlü oyuncu Ayşen Gruda’yı buluşturan “Pişti” konseptli filmde Yasemin Allen’ın n11.com alışveriş platformundan satın aldığı giysi ile karşı komşusu Ayşen Gruda’nın giysisi aynı olunca, si-teden alışveriş yapan Yasemin Allen’ın 30 günlük ücretsiz iade kampanyası çerçevesinde ürünü geri göndermesi ele alınıyor.Rabarba reklam ajansı tarafından hazırlanan reklam filminin kamera arkası görüntüleri de en az film kadar renkli anlara sahne oluyor.

Müziği Nil Karaibrahimgil’e ait olanreklam filmi “Olunca biz pişti, e geri verdim gitti’ nakaratıyla n11.com’dan alınan ürünlerin herhangi bir koşula bağlı olmaksızın 30 gün sürey-le iade edilebileceğine göndermede bulunuyor. Kampanya ‘’n11.com’dan aldığınızı gözünüzle görün, elinizle hissedin, işler değişirse 30 gün içinde iade edin!”mottosuyla hazırlan-dı. Reklam Filminin KünyesiReklamveren: n11.comReklam Ajansı: RabarbaReklamveren Yetkilisi: Aylin Daylan, Ömürden Sezgin, Özlem KılıçYaratıcı Ekip: Oğuz Savaşan, Pemra Ataç, Can Çelikbilek, Umut Geldiay, Deniz Yükselci, Yiğit KaragözMüşteri İlişkileri: Birçim Akfırat, Kerem YetimAjans Prodüktörü: Saadet BektaşMedya Planlama/Satınalma: TimeYapım Evi – Yönetmen:Yirmibeş Film, Hakan AlgülPost Prodüksiyon: Filim İşleriMüzik: Nil KaraibrahimgilMecra: TV, Gazete, Outdoor, Sinema

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

38 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Becel Tereyağı Keyfi...

Becel’in yeni ürünü “Becel Tereyağı Keyfi”nin reklam filmi yayına girdi.Kalp dostu Omega 3 kaynağı Becel’in farkıyla tereyağı se-venlerin damak zevkine özel olarak sunulan Becel Tereyağı Keyfi’nin reklam filmi, dumanı tüten sıcak ekmek ve muhte-

şem yemek görüntüleriyle izleyenleri meraklandırmayı ba-şarıyor. Yönetmenliğini Metin Arolat’ın gerçekleştirdiği film, yakın plan çekimleriyle Becel Tereyağı Keyfi’nin farklı kulla-nım alanlarını ön plana çıkartıyor. Reklam Filmi KünyesiReklamveren: Unilever / BecelReklamveren yetkilisi: Hakan Behlil / Mustafa SeçkinReklam ajansı: Lowe İstanbulYaratıcı yönetmen: Metin ArolatYaratıcı grup: Gülcan Evrenos, Mustafa Ölemez, Cem GündoğduMüşteri ilişkileri grubu: Zeynep Palpas, Müge Bürge, Hare Lilya GaniçStratejik planlama: Kayansel KayaProdüksiyon ekibi: Tuğrul Karadeniz, Emirhan AkıncıYapım şirketi: İnterfilmMedya ajansı: MindshareMedya planlamacı: Gaye Ersöz, Özlem Ciragöz, Tuğçe İyi-sanKullanılan mecralar: TV, Dijital

Yoğun strese Falım çözümü...Falım, herkesi eğlendiren reklam filmlerine devam ediyor. Yeni reklam filmleri, günlük hayatta yoğun stres yaşanan durumlardan örnekler vererek “her gün bir Falım stressiz başım” sloganını vurguluyor. İlk reklam filminde işe geç kalan bir çalışanınpatronundan işittiği azar karşısında oluşan stresine Falım çiğneyerek çare buluşunu izliyoruz.İkinci filmde ise direksiyondaki bir kadının eşi ile yaşadığı strese şahit oluyoruz. Kadın, yan koltukta oturan eşinin sürücülüğü ile ilgili eleştirileri sonu-cunda oluşan stresini azaltmak için çözümü yine Falım çiğ-nemekte buluyor. Falım, yeni reklamlarında stresli anlarda Falım çiğnemenin stresi azalttığını eğlenceli bir şekilde an-latıyor. Reklam Filmi KünyesiReklamın başlığı: Falım “Patron” ve “Sürücü”Reklamveren: Mondeléz International TurkeyReklamveren yetkilisi: Elif Emiroğlu,Esra Erkman, Gülçin GünlüReklam ajansı: AlametifarikaYaratıcı yönetmen: Kenan Ünsal, Emrah KarpuzcuYaratıcı grup: Oğuzhan Atlıman, Can Çelikbilek,

Caner Apaydın, Handan Tepe, Aslı YazıcıoğluMüşteri ilişkileri grubu: Burcu AtışTopçuStratejik planlama: Başar Sarıkaya, Serra AkyelAjans prodüktörü: Berna Bulat, Berkay Tahmaz, Sertuğ AlptekinYapım şirketi: Böcek Film Yönetmen: Yücel YolcuMedyaajansı: MindshareMedya planlamacı: Pınar AkdemirKullanılan mecralar: Tv, Radyo, OOH, Digital

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 39

Kampanyalar

Hotpoint’ten reklam kampanyası...

İtalyan tasarımını ileri teknolojiyle buluşturan Hotpoint, daha uzun süre tazelik için teknolojiyle yenilenen buzdolapla-rını yeni reklam kampanyasıyla tanıtıyor. Levent Özdilek

tarafından seslendirilen reklam filmi, gazete, dergi, radyo, açık hava reklam panoları ve internet gibi diğer mecralarla da destekleniyor. Ünlü İtalyan Yönetmen Marco Gentile’in yönetmenliğini üstlendiği reklam filminde ‘‘Active Oxygen Teknolojisi’ne sahip yeni Hotpoint buzdolaplarının doğal aktif oksijen sağlayarak yiyeceklerin ilk günkü tazeliğini 9 güne kadar koruduğu’’ mesajı veriliyor.Reklam Filminin KünyesiReklam Veren: Indesit Company / HotpointReklam Veren Yetkilisi: Derya GürReklam Ajansı: JWTReklam Yazarı: Paolo CesanoSanat Yönetmeni: Dario AgnelloKreatif Direktör: Paolo CesanoAjans Prodüktörü: Isabella GuazzoneMüşteri İlişkileri: Ugo GrassoYönetmen: Marco GentileYönetmen Yardımcısı: Alessandro Andrea TrovòProdüksiyon Firması: FilmmasterGörüntü Yönetmeni: Paolo CaimiPost Prodüksiyon: Postatomic

Fiat 500L için Leo Burnett İstanbul tarafından hazırlanan kampanyada, gençler kendi 30’lu yaşlarına sesleniyor ve onlardan tarzlarını korumalarını istiyor. Kült otomobil 500’ün çizgisini büyüyerek taşıyan, Fiat aile-sinin en yeni üyesi 500L, “Büyüsen de tarzını kaybetme” mottolu lansman kampanyasıyla ekranlarda. Reklam filmin-de 20’li yaşlardaki gençler 30’lu yaşlarına mesaj gönderiyor. Gündelik hayatın hızı içinde 20’li yaşlarındaki hayallerinden uzaklaşmamalarını, tarzlarını kaybetmemelerini rica ediyor. Kampanyanın yönetmen koltuğunda Ozan Yalabık yer alır-ken, görüntü yönetmenliğini ise global birçok otomobil filmin-de imzası bulunan Klaus Krieger yaptı. Film Bolu, Mudurnu, Abant ve İstanbul’un farklı mekanlarında 3 günde çekildi. Kampanyanın reklam müziği olarak Empire Of The Sun gru-bunun son albümünün hit parçası Alive kullanıldı. Reklam Filminin KünyesiReklamveren: FIATReklamveren Temsilcisi: Özgür Süslü, Melike Güleli, Aslı BaşağaReklam Ajansı: Leo Burnett İstanbulKreatif Direktör: Oktar Akın, Emrah AkayKreatif Ekip: Evren Dinler, Ersin Pekin, Andaç Erkök,

Volkan BintepeMüşteri İlişkileri: Melissa Dizer, Mert Moğol, Cansu ÇelebicanStratejik Planlama: Roda Sezer, Kerem SabuncuAjans Prodüktörü: Sevinç Metuçin Öktem, Didem TosyaYönetmen: Ozan YalabıkYapım Şirketi: Böcek YapımMüzik: Empire Of The Sun - Alive

Büyüsen de tarzını kaybetme...

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

40 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Balparmak’dan Arı Sütü...Altıparmak Gıda bünyesindeki bal pazarının lider markası Balparmak’ın, arı ürünü karışımlarından oluşan doğal be-sin desteği Balparmak Apitera Serisi için hazırlanan reklam kampanyasının filmleri yayına girdi. UltraRPM tarafından hazırlanan reklam kampanyasında; tüketicilerin farklı ihti-yaçlarına özel olarak hazırlanan Apiage, Apinergy, Apikids ve Apimix isimli ürünler dört ayrı reklam filmi ile tanıtılıyor.Sadece eczanelerde, özel soğutucu dolaplarda satışa su-nulan yeni Balparmak Apitera Serisi; arı sütü, bal, polen ve propolisin farklı karışımlarından oluşuyor. Reklam Filmi Künyesi

Reklamveren: Altıparmak GıdaAjans: UltraRPMBalparmak Ekibi: Merve Akyol, Ercan Şahin, Gömeç ŞahinUltraRPM Ekibi: UltraRPM Yaratıcı EkibiYönetmen: Gamze TuragayYapım Şirketi: PTT Film Müzik: Jingle HousePost Prodüksiyon: İmaj ve PTT FilmBTL: İlhan Bilge, Tanıtım GrafikMedya Ajansı: Universal McCannDijital Ajans: VodenMecralar: TV, İnternet

Nurhayat, şirin dördüzlerle buluştu...Nurhayat’lı reklam filmi serisiyle izleyenleri güldüren Dacia, yeni reklam filminde tüm modellerini bir araya getirdi. Dus-ter, Dokker, Sandero ve Lodgy aynı filmde hem Nurhayat’la hem de şirin dördüzlerle buluştu. Reklam filminde arkadaşı-nın sevimli dördüzlerinin geleceğine yatırım yapmak isteyen Nurhayat, şanına yakışır dört hediyeyle bebek görmeye gi-diyor her birine birer Dacia armağan ediyor. Reklam Filmi Kampanya KünyesiReklamveren: DaciaReklamveren Yetkilisi: Özlem Ünlü, Pınar KrandReklam Ajansı: Publicis YorumKreatif Grup: Adnan Elmasoğlu, Şölen Yücel,Mehtap Korkmaz, Begüm Arduç, Yahya Mayda, Sebahat İşkolMüşteri İlişkileri: Yeşim Uzuner, Sinan Bilsel, Alp Sayınlı, Mine HatapkapuluStratejik Planlama: Selda Sedes, Zeynep BortaçinaProdüksiyon: Arzu Köksal, Deniz DengizKullanılan Mecra: TV, Gazete, İnternetYönetmen: Fatih KızılgökProdüksiyon Şirketi : Autonomy Film

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 41

Kampanyalar

Süsün Kime Canga?...“Süsün Kime Canga?”, “Bu Hazırlık Kimin İçin Canga” ve “Kapıdaki Kim Canga?” gibi merak uyandırıcı reklamlardan sonra ana filmde büyük buluşma gerçekleşiyor. Reklam fil-mi, Canga gencinin telefonda “Ben çoktan hazırım, gel ha-yatım” davetiyle başlıyor. ETİ Canga’dan bir ısırık alıp gorile dönen gencin dağınıklığı, kapının çalmasıyla birlikte büyük bir heyecana dönüşüyor. ‘Canga bu defa nereleri dağıtır?’ ve ‘Kapıdaki kim? ‘soruları eğlenceli ETİ Canga reklam filminde cevap buluyor.Prodüksiyonunu Anima ve Walky Talky’nin üstlendiği filmin yaratıcı ajansı ise Rafineri. Reklam Filmi KünyesiMüşteri: ETİReklam Ajansı: RAFİNERİReklamveren Temsilcisi: Aynur Keskin Karaderi, Aynur Nayır Öztürk, Nurtaç TöngelMarka: ETİ Canga Yaratıcı Yönetmen: Ufuk Uslu, Ayşe BaliMetin Yazarı: Can ErdoğanSanat Yönetmeni: Can GüvenMarka Takımı: İlke Güner, Virna Estroti, Aslı Aksu

Stratejik Planlama: Canan Pehlivanoğlu, Aybike KöseAjans Prodüktörü: Kerem İlbeyli, Selin CeylanYapım Şirketi: AnimaYönetmen: Walky Talky

Huggies yeni reklam filminde kız ve erkek bebeklerin ana-tomik özellikleri göz önüne alınarak geliştirilen, Türkiye’nin kızlara ve erkeklere özel tek bebek bezini tanıtıyor. Ogilvy&Mather tarafından hazırlanan reklam filminde anne-nin gözünden kız ve erkek bebekler arasındaki farklılıklara dikkat çekiliyor. Reklam kampanyası künyeReklamveren: Kimberly Clark TürkiyeReklamveren Temsilcisi: Esra Selçuk, Burçak Sezer, Gül Dikmen, Gizem Güzelce Reklam Ajansı: Ogilvy & Mather

Yaratıcı Yönetmen: Evren DoğrarYaratıcı Grup: Koray Şahan, Gökçe Karabay, Gökhan BulukMüşteri İlişkileri: Tuba Çağan, Selen Şehitoğlu, Ali Serhat ÜnalAjans Prodüktörü: Fulya Akay, Begüm ÖzkulStratejik Planlama: Yuda SağmanProdüksiyon Şirketi: Traffic FilmYönetmen: Boğaç ErgüvençPost Prodüksiyon: SinefektMüzik: Tricks, Kerem DoğrarMedya Ajansı: MindShareKullanılan Mecralar: TV, Basın, Outdoor, İnternet, Dijital

Kızım içib Huggies, oğlum için Huggies...

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Dev Dalgalı; Mundaka...Dev Dalgalı; Mundaka...

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 43

Gezi

Bu şirin sahil kasabası Kuzey Atlantik Okyanusundaki Biscay Körfezinde yer alıyor. Coğrafi yapısı sebebiyle de kış aylarında oldukça fazla dalgalı oluyor sahilleri. Bu dev dalgalar da Mundaka’ yı en popüler sörf merkezlerinden biri yapıyor :) Her yıl Ocak ve Mart ayların-da burada büyük sörf organizasyonları yapılıyormuş. Ben bunu oraya gittikten sonra öğrendim. İlk başta uzaklarda su üzerinde duran karaltıları fok balıkları sanmıştım ama meğer onlar dalga bek-leyen sörfçülermiş. Şimdi neden köpek balıklarının sörfçülere saldırdığını daha iyi anlıyorum :))Bask bölgesinin ilk lordu Jaun Zuria bu-rada doğumuş. İskoç prenses olan an-nesi, İngiltere kralından kaçarken bura-ya gelmiş ve oğlunu burada doğurmuş. Bu sayede Bask bölgesi için önemli bir yer edinmiş, Mundaka.Bask bölgesinin en eski yerleşim yer-lerinden biri olan Mundaka’ da 900 yıl önce Viking’lerin geldiği bir kasabay-mış. Liman şehrin merkezi konumda. Zamanla yerleşim yerleri liman etrafına kurulmuş ve kasaba büyümüş. Büyü-müş dediğime bakmayın aslında minik bir balıkçı kasabası. Mundaka’nın çok enteresan bir yapısı var. Okyanustan içeriye körfez gibi bir girinti var. Fakat çok sığ olduğu için rüz-garlı havalarda ve kışın çok iri dalgalar oluşuyor. Bu körfez iç kısımlarda nehir

sularıyla da buluşuyor. Buraya bağla-nan çok sayıda küçük nehirler var. Bu bölge Karadeniz’ e çok benziyor.Geziyi organize ederken akşam saatle-rinde Mundaka’ya varmayı, gece otlede konaklayıp gündüz de gezmeyi hedef-lemiştik. Barcelona havaalanından ki-raladığımız araba ile bir kaç yeri gez-dikten sonra Mundaka’ya geldik. Diğer yerleri de başka sayılarda yazacağım :) İspanya’da otoyollar çok pahalı olduğu için otobandan değil normal yoldan gel-meyi tercih ettik. Yaklaşık 300 km yol için 40 euro civarı otoban parası ödü-yorsunuz. Fakat sonradan böyle bir ter-cih yaptığımız için çok pişman oldum. Yollar çok dar, virajlı ve karma karışık. O yüzden de yolculuk son derece sıkıcı oluyor. O yolda canımdan bezdim de-sem yeridir. Kalacağımız oteli booking.com’ dan ayarlamıştık. Ben tatile çıkmadan önce hepsinin adresini ve koordinatlarını al-mıştım. Giderken yanımda da Tomtom navigasyon cihazımı götürmüştüm. Tomtom’a baktık, öyle bir adres yok. Sonra koordinatları girip gitmeye karar verdik. Bitki örtüsü de aynı üstelik :) Fa-kat yol bir yerden sonra iyice daraldı ve rampa tırmanmaya başladık. Dedim ki, kesin kaybolduk. Saat oldu 23:00, biz hala yollardayız. Fakat hiç yabancılık çekmiyorsunuz, yol, İstanbul – İğneada yoluna çok benziyor. Tam oteli bulmak-

Dev Dalgalı; Mundaka...Dev Dalgalı; Mundaka...Bu şirin sahil kasabası Kuzey Atlantik Okyanusundaki Biscay Körfezinde yer alıyor. Coğrafi yapısı sebebiyle de

kış aylarında oldukça fazla dalgalı oluyor sahilleri. Bu dev dalgalar da Mundaka’ yı en popüler sörf merkezlerinden

biri yapıyor :) Her yıl Ocak ve Mart aylarında burada büyük sörf organizasyonları yapılıyormuş.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban

Page 46: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

beceremeyince sessiz sinema tarzı ko-nuşmayı seçti. Ve o şekilde Mundaka’ nın 3 gün boyunca yağışlı olacağını söyledi. Ama yağmuru anlatış şekli ol-dukça eğlenceliydi :) Nereden geldiği-mizi duyunca da epey şaşırmıştı. Sanı-rım ilk Türk konukları biz olduk. Sonra yine zor şartlar alında ve uzuuunnnca bir süre bekledikten sonra hesabı öde-dik, el yazması faturamızı aldık ve gez-meye çıktık.Yaklaşık 10 km yol gittikten sonra Mundaka’nın merkezine vardık. Burası avuç içi kadar bir yer fakat araba parke-decek yer yok. Zor bela parktan çıkmak için hazırlanan birini bulduk. Eşyaları arabaya yüklemesini bekledikten sonra nihayet parkedip Mundaka sokaklarına ayak bastık.Park yerinden karşıya geçince koca-man bir plaj karşıladı bizi. Kocaman bir plaj ve çok sığ bir deniz veeee bulutlu bir gökyüzü.Kasvetli havaya rağmen manzara muh-teşem görünüyordu. Sabahın erken sa-atleri olmasına rağmen orta yaşı geçkin insanlar plaja doğru yola çıkmışlardı. Sanırım denizin en güzel saatleri.Plajın yanından merkeze doğru yürür-

tan ümidi kesmiştik ki, yol üstünde taş bir ev gördük ve bir de baktım ki Manu-ka Benta :) Otele geldik. Otel 2 katlı bir taş ev. Son derece şık dekore edilmiş. Heryer ahşap. Eşyaları alıp resepsiyona gittik. Bizi bir beyefen-di karşıladı fakat İngilizce bilmiyor. Biz de İspanyolca bilmiyoruz. Abi önce bize trip yaptı. Çünkü 19:00’ dan sonra otele gidecekseniz önceden arayıp bilgi ver-meniz gerekiyormuş. Biz onu gözden kaçırmışız. Neyse ki abi bizi kapı dışarı etmedi ve odamızı ayarladı. Yanlız son derece ilkel yöntemlerle otel işlettikleri için kocaman bir kayıt defteri çıkardı ve tüm bilgileri elle yazdı. Bilgisayarları yoktu :( Tabii bu işlem epey uzun sürdü çünkü aynı dili konuşmuyoruz. Nihayet odaya çıktık ve ben yatıp uyudum.Ertesi sabah erken kalkıp oteli kurcala-mak için aşağı indim. Etrafı gezdim. Ve otele bayıldım :))Otel deniz seviyesinden epey yüksek-te, etraf yemyeşil ve hava yağmurlu :( Bahçede kendime bir masa seçtikten sonra akşam bize eziyet çektiren abi-den kahve rica ettim. Kahvemi getirdik-ten sonra sohbet etmeye çalıştık ama epey zor oldu. Konuşarak anlatmayı

44 / marketing europe & anatolia

Gezi

Yaklaşık 10 km yol gittikten sonra

Mundaka’nın merkezine vardık. Burası avuç içi kadar

bir yer fakat araba parkedecek yer yok.

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia /45

ken bir parkın içine daldık. Bir de baktık ki festival hazırlıkları yapılıyor. Standlar açılmaya başlamış. Izgaralar kızarma-ya başlamış ama saat daha baya bir sabah yani.İspanya bütün kadınların sevebileceği bir ülke. Çünkü heryede çikolata var ve çikolataları çok güzeeellll :)) Hem de öyle kocaman kalıp kalıp çikolataları var. Adamlar akıllı. Latin Amerika’ dan alıyorlar kakaoyu sonra en güzelinden çikolata yapıyorlar. Fakat Brezilya’ da çikolata lüks tüketim maddesi. Aşırı pa-halı ve heryerde bulunmuyor. Mesela Rio’da sıradan bir markette tablet çiko-lata bulamazsın. En iyi ihtimal kakaolu bisküvi bulursunuz.Burada bir de sabun çok meşhur. Her-yerde sabuncu dükkanı var. Zeytin bol olunca böyle oluyor demek ki.Neyse ki arap değiller :)İspanya’ da çok fazla zeytin ağacı var. Dolayısıyla da zeytin ve zeytin yağı da çok. Orada yediğim yeşil zeytinlerin tadı çok hoşuma gitmişti. Tadında tanıdık bir şeyler var ama bir türlü ne olduğu-nu çıkaramamıştım. Dönerken minik bir kutu zeytin de aldım. Sabah kahvaltıya

çıkardım. Serhan (oğlum) tadına bakıp “anne, bu zeytin balık kokuyor” dedi. İşte o zaman tanıdık tadın ne olduğu dank etti. Tabii öyle balık falan deyince ben zeytinden de soğudum. Şimdi do-lapta terkedilmiş gibi bekliyorlar.Bu aralar çok bilim kurgu filmi izliyo-rum. Dolabı açıp da kavanozun içinde, suda asılı duran zeytinlerle karşılaşın-ca bana bakıyorlarmış gibi ürküyorumStandlarla birlikte yöresel giysilerini giymiş insanlar da görünmeye başladı parkta.İspanya’ da dikkatimi çeken bir başka konu da çocuklar için oyun alanları. Hemen hemen heryerde çocuk oyun alanları mevcut. Dağın başındaki kale-nin yakınında bile var. Sonraki yazıla-rımda buna tekrar değineceğim :) Oyun alanıyla doğru orantılı olarak çocuk sa-yısı da fazla. Neredeyse tüm ailelerin 3 tane çocuğu var. Ve yaşları genelde küçük. Bana sevimsiz birini hatırlattı bu çağrışım :( Çocuk sayısı fazla ve ço-cuklu aileler için herşey düşünülmüş. Gezginler için çocuk bir külfet değil İspanya’da kısacası. Hani biz deriz ya

Gezi

İspanya bütün kadınların sevebileceği

bir ülke. Çünkü heryede çikolata var ve çikolataları

çok güzeeellll :))

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

46 / marketing europe & anatolia

Gezi

hep “amaaan, çocuklar çok küçük, na-sıl gidelim bir yere. Evden çıkamıyoruz valla”.Açılmakta olan standlara bakarak park-tan geçip kahvaltı etmek için mekan bakmaya, merkeze doğru geçtik. Bir de baktık ki küçük bir liman var burada. İrili ufaklı bir sürü balıkçı teknesi. Hepsi bir birinden güzel.Liman etrafındaki tüm evlerin kapısı denize bakıyor. Zamanında bu şekilde inşaa edilmiş tüm evler. Hepsi çok şık ve sade. İnsana Ege’ deki evleri çağrıştıyor. Be-yaz boyalı evler, sardunyalar ve begon-viller. İnsan kendini evinde gibi hissedi-yor. Mundaka tam benlik bir yer :) Kahvaltı için limandaki küçük kafeler-den birine oturduk. Filtre kahvemi söy-ledikten sonra yiyeceklere bakındım. İspanya’ da sabah kalvaltısında tortilla çok meşhur. Her yerde var. Haşlanmış patatesin üzerine yumurta kırıp börek kalınlığında olacak şekilde pişiriyor-lar. Bazen arasına soğan, kırmızı bi-ber, jambon vs. de koyuyorlar. Fakat hammadde patates ve yumurta. Onun dışında bir de tapaslar var. Biz de bu kanepeye denk geliyor. İnce kesilmiş

ekmeğin üzerine meze koyuyorlar. Me-sela somon balığı fümeli krem peynir, ançüez ve yeşil zeytin, soğan ve ton balığı vs. Ama kahvaltılarda domates, peynir, zeytin, bal vs yok :( Tortilla ve tapasları yiyip kahvemi de içtikten son-ra kasabayı keşfe çıktık. Hemen kafe-nin yanındaki turizm bilgilendirme ofisi-ne gidip bir harita aldık. Bir de baktık ki gezilecek bir sürü yer var.Ben tatili planlarken Mundaka’ da man-zara seyretmek için Atalaya adında bir yer görmüştüm. Hayalimde deniz seviyesinden yüksek bir arazi canlan-dırmıştım. Fakat haritada yerine bakıp da görmeye gittiğimde hayal kırıklığına uğradım. Hiç de öyle yüksek bir yer de-ğilmiş. Ama manzara güzel :)Urdubai, biyosfer koruma alanı olarak seçilmiş. Ozi dağından ağaşı dökülen Oka ırmağı Mundaka’ da denize dökü-lüyor. Yaklaşık 220 km uzunluğundaki bir şerit bu sayede ıslak alan olarak ad-landırılıyor Bu şerit boyunca çok fazla ve çeşitli bitki örtüsü ve hayvan barını-yor.Atalaya viewpoint sinsire sindire gez-dikten sonra sıra geldi Aziz Mary Kili-sesine. Haritaya bakınca kocaman bir

İspanya’ da sabah kalvaltısında tortilla çok meşhur.

Her yerde var. Haşlanmış pata-tesin üzerine yumurta

kırıp börek kalınlığında olacak şekilde pişiriyorlar.

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Gezi

kasabada gibi hissediyorsunuz fakat hiç öyle değil. Sabah içinden geçtiğimiz park aslında Saint Mary Kilisesiymiş. Bu sefer de kilisenin arkasından geçip önüne, tekrar parka geldik.St Mary Kilisesi üzerinde gözetleme kulesi de olan Rönesans tarzı bir kilise. Kasabanın en büyük ve yüksek binası.Kasaba hap kadar olunca da kilise de haliyle en yüksek bina oluyor :)) Tarihi belgelere göre kilise 11 yy.’ dan itiba-ren mevcut görünüyor. 1950’ ye kadar Aragon’ a bağlı olan kilise 1071 yılında Iñigo López de Nuño Bask bölgesinin Lordu olunca kiliseyi de Mundaka’ ya bağlamış. İç savaşlar sırasında olduk-ça hasar görüp yıkılan kilise 15 yy.’ da tekrar restore edilip, genişletilmiş.Kilise ve parkı tekrar tavaf ettikten son-ra tekrar haritaya göz attık. Kocaman bir alanda serpiştirilmiş görünen bina-lar aslında bir mahallenin için de yer alıyor ve hemen hemen hiç bir özelliği yok. Fakat adamlar o kadar güzel kata-log yapmışlar ki, insanda acayip merak uyandırıyor. Aslında sıradan yapılar.Bu kataloğu gördükten sonra turizm tanıtım konusunda ne kadar zavallı bir ülke olduğumuzu hissettim. Adamlar el

kadar kasabayı turizm merkezi haline getirmişler ve sadece sörf sayesinde.Ve sıra geldi Larrinaga Sarayına. Bü-yük bir merakla kasabanın ara sokak-larına dalıp sarayı aramaya koyulduk. Kasabanın sokakları çok dar. Evler iç içe. Fakat sokaklarda güzel grafitiler ve resimler var.Ara sokaklarda dolana dolana nihayet sarayı bulduk. Fakat saray gitmiş yeri-ne harabe bir bina kalmış.Neo – Barok tarzında inşa edilen sa-ray 19. yy.’ da gemicilik firmaları olan Larrinaga Ailesi tarafından yaptırılmış. Oldukça güzel bir mimariye sahip olan saray artık bir harabe :( ama katalog-larda yerini alıyor.Bir diğer önemli yapı da Saint Catheri-na Tapınağı. Limanın doğusunda kalan bu tapınak 19 yy.’da yapılmış. Limanın tüm giriş çıkışlarını görebildiği için ol-dukça önemli bir yerde konumlanmış durumda. Bina gotik rönenas tarzında inşa edilmiş. Kasabaya uzak olduğu için salgın hastalıklar olduğu dönme-lerde karantina binası olarak kullanıl-mış. Bir dönem de balıkçılar ve lonca-lar için buluşma yeri olarak kullanılmış. Şu an kullanımda değil fakat ziyaretçi-lere açık .

Bir diğer önemli yapı da Saint Catherina Tapınağı. Limanın doğusunda kalan bu tapınak 19 yy.’da yapılmış. Limanın

tüm giriş çıkışlarını görebildiği için oldukça önemli bir yerde

konumlanmış durumda.

marketing europe & anatolia / 47

Page 50: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

sonra Mundaka’ da görülmedik yer kalmadı :( Usul usul sahile doğru indik yine . Bu minik kasaba önceleri tüm gelirini balıkçılıktan kazanıyorken şu an pro-fesyonel balıkçılık yapan kimse yok.Gelirinin büyük kısmı tersanelerden ge-liyorken oralar da artık yerleşime açıl-mış ve fazla tersane kalmamış. Şu an sadece bir tane konserve fabrikası var. Onun dışında turizm geliri var. Sörf se-zonunda nüfus 5 katına çıkıyor. Minicik bir kasaba olmasına rağmen bünyesin-de yaklaşık 24 tane bar, 8 tane restau-rant, 3 tane hotel ve 1. Sınıf camping alanı barındırıyor. Bunlar kasabanın içinde olanlar, bir de bizim kaldığımız gibi kasabanın dışında da bir çok otel ve restaurant mevcut.Bu şirin kasabayla vedalaşmadan önce son bir kahve içtim ve manzaranın key-fini çıkardım. Kafa dinlemek için burada 4-5 gün kalınır ama fazlası sıkıcı olabi-lir. İspanya yolcularına tavsiye edebile-ceğim bir mekan ;)

Kasabanın girişinde konumlanmış bir diğer yapı da Calvary Cross.1611 yılında yapılan heykelin bir tara-fında İsa diğer tarafında ise kucağında İsa ile Meryem ana var. Bir de silinme-ye yüz tutmuş yazılarla “Ben, Rodrigo Abad de Mendecano bunu inşa etti, siz okuyanlar da hükümdara dua edin.” Roman rönesans tar-zında yapılan bu heykel sokak ile aynı adı taşıyor. Bu tip heykeller Avrupa’da o bölgenin Hıristiyan ol-duğunu belirtmek için kullanılırmış eski dönemlerde. Heykel ve çev-resini de gezindikten sonra tekrar limana gitmek için ara sokaklara daldık. Küçücük kasabada dolanırken kar-şımıza kocaman bir meydan ve ge-niş bir yapı çıktı. Bu bina Belediye Binası ve okul olarak kullanılıyormuş. Bina 1895 yılında Juan Bautista Longa ve ba-canağı Florentino Larrinaga tara-fından yaptırılmış. Önceleri erkek ve kız öğrenciler için farklı bölümler varmış fakat sonradan birleştirilip karma öğrenime geçilmiş.Belediye Binasını da gördükten

48 / marketing europe & anatolia

Gezi

Minicik bir kasaba olmasına rağmen bünyesinde yaklaşık

24 tane bar, 8 tane restaurant, 3 tane hotel var.

Page 51: marketing europe & anatolia Sayı:022-024
Page 52: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

50 / marketing europe & anatolia

Sinema

Ali Erdem Ekşioğlu reklamarasısinema)

(Devam filmleri...

Son zamanlarda bütün filmlerin eski unutulmuş başarılı filmlerin devamı ya da çok satan bir kitapların uyarlaması olması sadece beni mi rahatsız ediyor? Ne oldu yoksa senaristlerin uçakları sırayla düştü mü yoksa stüdyolarla kavgalılar mı? "Sequel" işini biraz abartıp tarihte ne kadar film çekildiyse hepsine geri dönüp en azından bir "Origins" filmi yapmak zorunda mıyız? Ya da hala fanatiğinden geçilmeyen klasik serileri, dizileri mahvetmek? Ne kadar uyarlamalarda yönetmenler olaya bakış açıları ve kattıkları, devam filmlerinde, "originlerde" olayın nasıl o noktaya vrdığı ya da bundan sonra neler olucağı ilgimi çekse de bazen sınırı aşabiliyor. Taken filmini ele alalım. Güzel bir şekilde kurgulanmış heyecanlı bir macera ve aksiyon filmi, rahatça bir mantığa oturtturulmuş akıcı bir fikir. Eski bir ajanın kızı kendine fazla güvenip gittiği gezisinde kaçırılır ve babası rolünde Liam Neeson onu kurtarmaya çalışır sonrasında ise ilk ismini gördüğümüzde hiçbir anlam veremediğimiz Taken 2 var. Bu sefer karısıyla birlikte kaçırılan ajanımız kendi hayatı için savaşır. İşi daha da karıştıran ise geçenlerde rastladığım Taken 3 filmi, daha konusu ya da hiçbirşeyi

belli olmayan film bence Luc Besson'un en büyük hatalarından biri olacak. Konusunu şimdiden tahmin edebiliyorum. Liam Neeson'ın amca oğlu kaçırılmış ve olaylar normalde çok film çekilmeyen bir şehirde geçiyor. Hikayeyi iyice çıkmaza sokarken aynı zamanda şehiri ve insanlarıda bütün dünyaya kötüleyeceğiz. Eskiden uzayan serilerle dalga geçerlerdi artık bir fikri bir filmde bırakanla dalga geçiyorlar. Ne zaman vizyona baksam eski bir animasyon filminin devam filmi çıkmış. Defterden sırayla seçip yapıyorlar heralde. Hayır devam filmleriyle bi sorunum da yok benimde eğer orijinal filmin bir seri olmasını planlamadıysan çok zorlama oluyor. "Hey dünyayı kurtaran kahramanlarımızın şimdi onu nasıl yönettiğine bakalım", "Ünden gözü dönen kahramanlarımız kurtarıp, yönettikleri dünyayı nasıl kendi elleriyle tehlikeye atacaklar", "Kahramalarımız acaba ilk nasıl tanıştı","İlk filmi 3D yapamamıştık şimdi sinemalarda 3D" Bunların hepsini bilmemize rağmen yapımcıların tuzağına düşüyoruz hep en temel içgüdümüzden; merak. Ve her seferinde de düşmeye devam edeceğiz...

Page 53: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

20 yaşında

Page 54: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

Kültür - Sanat

Terry O’Neill, 50 yıl boyunca James Bond’u sette ve kame-ra arkasında takip etti. Arşivi binlerce özel kareyle doldu, taştı. Fanatikleri, bu karizmatik ajanın heyecan dolu ma-ceralarını beyazperdenin büyüsüne kapılıp izlerken, set arkası da birbirinden eğlenceli görüntülere sahne oluyor-du. Sonra bir gün, o fotoğrafları anlatacak isimler bir araya geldi ve “Bond Efsanesi” işte böyle doğdu. Caretta Yayın-cılık da bu arşivlik eseri Türk hayranlarıyla buluşturdu.Sanat yaşamı boyunca 2000′in üzerinde ünlü ile çalışan, portfolyosunda Frank Sinatra’dan Amy Winehouse’a, Sean Connery’den Al Pacino, Audrey Hepburn, Pierce Brosnan, Bridget Bardot’ya birbirinden ünlü isimler bulu-nan efsanevi fotoğrafçı Terry O’Neill’in çoğu daha önce hiç yayınlanmamış fotoğraflarından oluşan Bond Efsanesi, eşsiz bir derleme niteliği taşıyor aynı zamanda. Gazete-ci yazar Godfrey Smith gerçek Bond’u arkadaşı ve mes-lektaşı Ian Fleming’i yad ediyor, GQ Dergisi editörü Dylan Jones, Bond stilini tanımlıyor ve Honor Blackman’dan Britt Ekland’a Bond kızları, setlerdeki maceralarını anlatıyor.

Bond Efsanesi...

Gitme Turnam... Acemi Spiker...Doğu ve Orta Anado-lu’daki sazlıklarda ya-şayan, aşırı otlatma, konvansiyonel tarım uygulamaları ve sulak alanların kurutulma-sı sonucunda yaşam alanları yok edilen turnaların nesli tüken-mek üzere. Symbi-osis Sağlık ve Doğa Gönüllüleri Derneği, bu konuda farkındalık yaratmak, halkı bil-gilendirmek ve Doğa Derneği’nin Turna Ko-ruma Projesine kay-

nak sağlamak amacıyla, ismi geçen değerli sanatçıların katılımıyla ve Işık Galeri’nin desteğiyle ‘Gitme Turnam’ adlı bir karma sergi düzenliyor. Sergiyi 16 Kasım 2013 tarihine kadar Nişantaşı Işık galeride görebilirsiniz.

Ford’un Futbolse-verler için hazırla-dığı “Acemi Spiker” uygulaması Ford Türkiye Facebook sayfasında yayında. UEFA Şampiyon-lar Ligi’nin efsane

maçlarının unutulmaz gollerinden derlenen videoları Ford Türkiye Facebook sayfasından izleyebilir ve spi-ker mikrofonunu alarak bu golleri siz anlatabilirsiniz. Gol anlatımlarınızı kaydettiğiniz videoları arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz Acemi Spiker uygulaması sayesin-de, UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarına gitme şansını da yakalayabilirsiniz. Şampiyonlar Ligi’nin efsane maçlarının unutulmaz anla-rına ortak olup içinizdeki futbol coşkusunu tüm Türkiye ile paylaşmanıza fırsat sunan bu eğlenceli ve ödüllü uy-gulamaya ulaşmak için tek yapmanız gereken https://apps.facebook.com/acemispiker linkini ziyaret etmek. Acemi Spiker uygulaması 28 Kasım’da sona erecek.

52 / marketing europe & anatolia

Page 55: marketing europe & anatolia Sayı:022-024

marketing europe & anatolia / 53

Kültür - Sanat

JOËL Dicker’ın, Harry Q. Davası’nın Ardındaki Gerçek adlı romanıyla Fransa’nın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Académie Française Roman Ödülü’nü ve Prix Gonco-urt des Lycéens Ödülü’nü aldı. Romanın konusu “2008... Efsane yazar Harry Q’nun malikânesinde, bahçeye gö-mülmüş bir ceset bulunur. Cesedin Nola’ya ait olduğunun tespit edilmesiyle ülke çapında büyük bir skandal patlak verir. Bu dehşet verici olayı çözümlemek ise Harry’nin eski bir öğrencisine, ilham arayışıyla onu ziyarete gelmiş genç yazar Marcus Goldman’a kalır. Çok geçmeden, bu sakin sahil kasabasının, hiç de görün-düğü gibi tekin bir yer olmadığının farkına varan Marcus, bu gizemli hikâyenin ardındaki korkunç dramın peşine dü-şer.” Gerçek, hayal gücü sınırsız bir yazarı bile şaşırtacak türden. Sadece ülkesinde 1 milyondan fazla satan ve en saygın edebiyat ödüllerini toplayan roman, kısa sürede 35 dile sa-tılarak şimdiden türünün klasikleri arasına girdi.Türü : Aşk, gerilim, polisiye, dram... Kısacası hayat.Fiyatı: 27,50 TL

Harry Q. Davası’nın Ardındaki Gerçek...

Minik mimar yarışması...Uptown 4-9 yaş arası çocuklar için bir resim yarışması düzenledi. Yarışma ile ilgili bilgi veren Uptown İncek Ko-nut Projesi ortaklarından Emre Katırcı, çocukların içindeki cevherleri ortaya çıkarmak istediklerini kaydetti.Yarışmada amaçlarının çocuklar arasında rekabet duygu-su yaratmak olmadığının altını çizen Katırcı, “Bu projeye kesinlikle ticari olarak bakmıyoruz. Biz hayalleri gerçeğe dönüştürme hedefiyle yola çıktık ve bu hedefte ilerleme-ye devam ediyoruz. Hayalimdeki ev yarışmasını düzen-lemeye de bu yüzden karar verdik. Uptown hem ailelerin hem de çocukların hayallerini ve ideallerini gerçekleştir-mek üzere yükseliyor. Düzenlediğimiz bu yarışmayla minik mimarlarımızı Uptown’da hayalini paylaşmaya davet edi-yoruz” dedi. Katırcı, minik mimarların resimleri diledikleri teknikle yapabileceklerini söyledi.Çocukların yalnızca satış ofisinde değil evlerinde de ha-yallerindeki evi çizip kendilerine ulaştırabileceğini ifade eden Katırcı, minik mimarların çizdikleri resimleri mail yo-luyla “[email protected]” adresine gönderebilecekle-rini söyledi.