İşletmelerde defter tutma maratonu - Coskun …...Say f a 9 22 - 28 Aralık 2012 manşet Y...

1
Sayfa 9 22 - 28 Aralık 2012 G eçtiğimiz yıl yayınlanan IMF bildirgesinde IMF aynen şu ifadeyi kullanmıştı: “Yunanistan’ın görünüşüne bakıldığında ekonomik anlamda düze çıkması en erken 2013 yılından sonra mümkün görünmektedir”. O gün- den sonra Yunan Hükümeti derin bir resesyon içinde bulunan Yunanistan’ı su yüzüne çıkarmak için ciddi bir mali harcamaları kontrol sürecini başlattı. Bu arada bir de profesyonelce yönetilen bir özelleştirme fonu oluşturuldu. Yunanistan neyi özelleştirdi, hangi varlıklarını satışa çıkardı bilmi- yoruz. Bu gelişmeler IMF penceresinden pozitif gelişmeler olarak görüldü ancak, işin içerisinde neler olduğu pek net değil. Yunanistan’ın çok ciddi bir teslimiyet durumu içinde olduğu aşikâr. Ancak bunu net bir şekilde ne Avrupa birliği ifade ediyor ne de Yunanistan. Peki, Yunanistan’ı ayakta tutmak için gösterilen bu çabanın nedeni nedir? Bunun bizce iki temel nedeni var. Biri Yunanistan’ın borçlu olduğu ülke ve banka sayısı çok fazla ve resmi olarak Yunanistan’ın batışı ilan edildiği takdirde bu bankalar (ki büyük kısmı Alman ve Fransız bankası) ve borç veren ülkeler (yine AB’nin büyükleri) bunu doğrudan zarar yazacaklar. Uygulanan plan ise uzun vadeli plan- larla Yunanistan’ın borçlandırılarak kurtarılması ve neticede borçlarını ödeyebilecek duruma gel- mesi esasına dayalı. Yani Yunanistan ağırlaştırıl- mış borç yükü ile yaşasın, ancak bir taraftan da çark dönsün ve alacaklılar zarar yazmasın! Sahneye konulan oyunun temeli bu! Bu çerçevede Yunanistan’ın krize girmeden önceki son birkaç yılının ciddi şekilde mercek altına alınıp incelenmesi gerekiyor. Ortaya atılan bir iddia var: Yunanistan’ın devlet borçları uzun süre yine başa- rılı bir şekilde yine devlet tarafından gizlendi. Maastricht kriterlerine uyum sağlanması açısın- dan borç/GSMH oranı 2007-2011 yılları arasın- da gerçekleştirilen muhtelif swap anlaşmaları ile az da olsa iyileştirdi. Bu süreçte aktif olarak yer alan Goldman Sachs kendisine yöneltilen suçla- maları reddederek her şeyin yasal çerçeve içinde olduğunu ifade etti. Alman Başbakanı Merkel ise bu durumun bir skandal olduğunu, dünyayı küre- sel krize götüren bu bankaların bir de istatistikler- le oynayarak böyle bir işe kalkışmalarının kabul edilemez olduğunu doğrudan banka ismi verme- den dile getirdi. Neticede AB Yunanistan tarafın- dan kandırılmıştı. Lynn(*) bu durumu ilginç bir şekilde özetliyor: “New York’lu bir yatırım banka- sından –ki işi karmaşık finansal işlemlerden kâr elde etmek olan bir banka- ne beklenebilir ki? Kediye ciğer emanet edilmez (bu sözü İngilizce olarak şöyle ifade etmiş: if you leave your sausa- ges in dog’s kennel, there is not much point in shouting at the dog when you find out it has eaten them)”. Bu konudaki nihai yorumu ise daha ilginç: “Günümüzde standart hale gelen ve birçok ülkenin aldatma üzerine kurulu davranış realitesini abartmaya gerek yok”. Değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum. Gelelim son iki haftaya. Tarih 5 Aralık 2012, S&P diyor ki: Biz Yunanistan’ın kredi notunu tercihli temerrüde (Selective Default=SD) düşürüyoruz. 17 Aralık tarihinde Yunanistan borç geri alım iha- lelerinde istenilen performansı gösterirse SD’nin telafisi amacına yönelik olarak uzun dönem kredi notunu CCC kategorisine (hala büyük risk anla- mına geliyor) yükselteceğiz. Tarih 18 Aralık 2012, S&P diyor ki: Yunanistan sıkıntılı borç geri alım sürecini tamamlamıştır. Dolayısıyla uzun dönem kredi notunu B kategorisine yükseltiyoruz. Bu dav- ranışımızın ardında yatan gerçek AB ekonomik ve parasal birliği üyelerinin Yunanistan’ı Euro bölge- sinde tutma konusundaki güçlü kararlılığıdır. Tarih 20 Aralık 2012, Wall Street Journal diyor ki: Yunanistan’ın iki büyük bankası EFG Eurobank Ergasias SA ve Piraeus Bank SA zararlarını karşı- lamak için 13 milyar Euro sermayeye ihtiyaçları olduğunu duyurdu. Değerli okurlar bu işleme rağmen Yunanistan’ın borç/GSMH oranın %160 seviyesinde. Ancak bulunan formüllerle borç faizleri 10 yıl ötelendi. Eurogroup Yunanistan’a 16 milyar Euro’luk kısmı bankaların sermayelerinin güçlendirilmesinde kullanılmak üzere 34,3 milyar Euro tahsis etti. Türkiye 2001 krizinde IMF’den kullandığı stand- by miktarı nedeniyle muz cumhuriyetlerinde bile alay konusu olmuştu. Bugün Yunanistan’ın içine düştüğü durumu anlatmak için neler yazılır çizilir bilemem. Bildiğim tek şey olan biteni acı bir tebessüm ve şaşkınlıkla izlemeye devam ediyor olmam. (*)Lynn, Matthew, (2011), BUST, Greece, The Euro, and the Sovereign Debt Crisis, Wiley. BİZANS OYUNLARI [email protected] Doç.Dr. C.Coşkun Küçüközmen

Transcript of İşletmelerde defter tutma maratonu - Coskun …...Say f a 9 22 - 28 Aralık 2012 manşet Y...

Page 1: İşletmelerde defter tutma maratonu - Coskun …...Say f a 9 22 - 28 Aralık 2012 manşet Y ukarıdaki başlıkta soyadı ile giriş yaptığım Mehmet Şakir Örs başta İzmir olmak

Say­fa­922­-­28­Aralık­2012

manşet

Yukarıdaki başlıkta soyadı ilegiriş yaptığım Mehmet ŞakirÖrs başta İzmir olmak üzere

Türkiye genelinde herkesin sakinadam olarak tanıdığı bir kişi. BugünİZFAŞ genel müdür vekilliğini yürü-tüyor. Şimdi aşağıda belirteceğim başarıla-rına bir de İzmir EnternasyonelFuarı'ndaki yeni görevindeki başarı-larını eklemek gerek.Mehmet Şakir Örs'ün başarılarladolu hayatına 1956 yı l ındaAlaşehir’de başladı. 1979 yılındaE.Ü. İkt isat Fakültesi EkonomiBölümü’nden mezun oldu. Birdönem E.Ü. İ let iş im Fakültesi

Gazetecilik Bölümü’nde de eği-tim aldı. Çeşitli ekonomik, sos-yal ve kültürel konularda araş-tırmaları yayımlandı. Radyoprogramları hazırlayıp sundu.1985 yılında ‘Hasan TahsinGazeteci l ik Özel Ödülü’nükazandı.İlk kitabı ‘Toprak İnsanları’1987’de yayımlandı. Bu kitabıve kırsal kesime yönelik çalış-maları nedeniyle, kendisine‘Türkiye Ziraatçılar Derneği(TZD) 1987 Tarımsal BasınÖdülü’ verildi. 1988’de gazete-ci yazar Burhan Esen’in anısına‘İnsan Sevgisi’ isimli kitabı

hazırlayıp yayımladı. 1989 yılında,Ege üzerine çalışmalarının toplandığı‘İmbatın Türküsü’, 1990 yılında dadenemelerinin, kültür sanat yazıları-nın yer aldığı ‘Kır Çiçekleri’ isimlikitapları yayımlandı. 1992 yılında‘Hümanist EnternasyonalUluslararası Araştırma Ödülü’nükazandı. Bu çalışması ‘BarışGüzellemesi’ ismiyle yayımlandı.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafın-dan ‘1999 yılı yerel gazetecilik birin-cilik ödülü’ ile ödüllendirildi. 2001yılında, İzmir Kent Kitaplığı kapsa-mında, ‘ İzmir - Sesler, Yüzler,Sokaklar ’ is imli ki tabı, İzmir

Büyükşehir Belediyesi tarafındanyayımlandı.Sessiz Adam olarak belirttiğimizŞakir Örs sesini kaleme dökmüş,ödül üzerine ödül alarak yazımhayatında başarıdan başarıya koş-muş bir kişi. Ona sessiz dememizinsebebi sakin ve ağırbaşlı yaratılışın-dan kaynaklanıyor. Fakat gerek işhayatında, gerekse yazım hayatındabaşarıları Mehmet Şakir Örs'ü önplana çıkartmıştır. Şimdilerde İzfaş genel müdür vekilli-ğini yapan Mehmet Şakir Örs'e 2013hedeflerini sorduğumda öyle biryeniliklerle dolu açıklamalar yapıyorki dikkat ve hayretle dinliyorum. Örsdiyor ki, “madem ki İzmir'deyiz, İzmirbir deniz kenti iken Fuarı da denizlebuluşturmalıyız.” Örs'e göre fuaradeta denize kavuşacak. Çünkü fuaraktivitelerine İzmir Körfezi'nde dedevam edilecek. Örneğin Boat Showİzmir Körfezi'ne kavuşacak2012 yılında 12 tane fuar açarken2013 'te ise 14 yeni ihtisas fuarıİzfaş'ta açılacak. Bunların en önemli-leri ise Marble, Kent Expo, BoatShow ve Plastik Fuarı olarak gösterili-yor. Boat Show yine İzmirKörfezi'nden yararlanarak gözleriİzfaş'a çevirecek. Plastex Fuarı için deÖrs şöyle konuşuyor: “İzmir kenti

Petkim başta olmak üzere daha bir-çok plastikle ilgili tedarikçi kuruluşla-rın yerleşim merkezidir. Bu nedenlePlastex Fuar'ınada İzmir'de çok büyükilgi olmaktadır.” Mermer Fuarı Dünyanın üç büyük fuarından biriolarak gösterilen Mermer Fuarı gide-rek beğenileri üzerinde topluyor.Bugün İzmir’in Alsancak semtindeyerleşkesi bulunan İzmir Fuarı, mer-mer fuarına artık dar geliyor. Bunedenle Şakir Örs, Gaziemir’dekifuar alanını bir an önce kurmak içinde yoğun çalışmalar harcadıklarınıbelirtiyor. Gelinlik Fuarıİzmir’de geçmiş yıllarda başlayangelinlik fuarları ivme kazanarak şehribir gelinlik fuarı kisvesine büründürü-yor. Fuar dünyada Arap Ülkeleribaşta olmak üzere komşumuzYunanistan ve daha birçok Avrupaülkelerinin uğrak yeri haline geldi. Vebu yüzden de İzmir'den gelinlik ihra-catının arttığına değinen Örs “hede-fimiz bu alt yapıyı daha da ileriyegötürüp dünyanın gözünü İzmir’eçevirmektir” diyor. İşte Şakir Örs'ünbu dar yazı alanımıza sığdırmayaçalıştığımız başarılarının yansıması.Kendisine ömür boyu başarılı yıllardiliyorum.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan IMF bildirgesindeIMF aynen şu ifadeyi kullanmıştı:“Yunanistan’ın görünüşüne bakıldığında

ekonomik anlamda düze çıkması en erken 2013yılından sonra mümkün görünmektedir”. O gün-den sonra Yunan Hükümeti derin bir resesyoniçinde bulunan Yunanistan’ı su yüzüne çıkarmakiçin ciddi bir mali harcamaları kontrol sürecinibaşlattı. Bu arada bir de profesyonelce yönetilenbir özelleştirme fonu oluşturuldu. Yunanistan neyiözelleştirdi, hangi varlıklarını satışa çıkardı bilmi-yoruz. Bu gelişmeler IMF penceresinden pozitifgelişmeler olarak görüldü ancak, işin içerisindeneler olduğu pek net değil. Yunanistan’ın çokciddi bir teslimiyet durumu içinde olduğu aşikâr.Ancak bunu net bir şekilde ne Avrupa birliği ifadeediyor ne de Yunanistan. Peki, Yunanistan’ı ayaktatutmak için gösterilen bu çabanın nedeni nedir?Bunun bizce iki temel nedeni var. BiriYunanistan’ın borçlu olduğu ülke ve banka sayısıçok fazla ve resmi olarak Yunanistan’ın batışı ilanedildiği takdirde bu bankalar (ki büyük kısmıAlman ve Fransız bankası) ve borç veren ülkeler(yine AB’nin büyükleri) bunu doğrudan zararyazacaklar. Uygulanan plan ise uzun vadeli plan-larla Yunanistan’ın borçlandırılarak kurtarılmasıve neticede borçlarını ödeyebilecek duruma gel-mesi esasına dayalı. Yani Yunanistan ağırlaştırıl-mış borç yükü ile yaşasın, ancak bir taraftan daçark dönsün ve alacaklılar zarar yazmasın!Sahneye konulan oyunun temeli bu!Bu çerçevede Yunanistan’ın krize girmeden öncekison birkaç yılının ciddi şekilde mercek altına alınıpincelenmesi gerekiyor. Ortaya atılan bir iddia var:Yunanistan’ın devlet borçları uzun süre yine başa-rılı bir şekilde yine devlet tarafından gizlendi.Maastricht kriterlerine uyum sağlanması açısın-dan borç/GSMH oranı 2007-2011 yılları arasın-da gerçekleştirilen muhtelif swap anlaşmaları ileaz da olsa iyileştirdi. Bu süreçte aktif olarak yeralan Goldman Sachs kendisine yöneltilen suçla-maları reddederek her şeyin yasal çerçeve içindeolduğunu ifade etti. Alman Başbakanı Merkel isebu durumun bir skandal olduğunu, dünyayı küre-sel krize götüren bu bankaların bir de istatistikler-le oynayarak böyle bir işe kalkışmalarının kabuledilemez olduğunu doğrudan banka ismi verme-den dile getirdi. Neticede AB Yunanistan tarafın-dan kandırılmıştı. Lynn(*) bu durumu ilginç birşekilde özetliyor: “New York’lu bir yatırım banka-sından –ki işi karmaşık finansal işlemlerden kârelde etmek olan bir banka- ne beklenebilir ki?Kediye ciğer emanet edilmez (bu sözü İngilizceolarak şöyle ifade etmiş: if you leave your sausa-ges in dog’s kennel, there is not much point inshouting at the dog when you find out it haseaten them)”. Bu konudaki nihai yorumu isedaha ilginç: “Günümüzde standart hale gelen vebirçok ülkenin aldatma üzerine kurulu davranışrealitesini abartmaya gerek yok”.Değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.Gelelim son iki haftaya. Tarih 5 Aralık 2012, S&Pdiyor ki: Biz Yunanistan’ın kredi notunu tercihlitemerrüde (Selective Default=SD) düşürüyoruz.17 Aralık tarihinde Yunanistan borç geri alım iha-lelerinde istenilen performansı gösterirse SD’nintelafisi amacına yönelik olarak uzun dönem kredinotunu CCC kategorisine (hala büyük risk anla-mına geliyor) yükselteceğiz. Tarih 18 Aralık 2012,S&P diyor ki: Yunanistan sıkıntılı borç geri alımsürecini tamamlamıştır. Dolayısıyla uzun dönemkredi notunu B kategorisine yükseltiyoruz. Bu dav-ranışımızın ardında yatan gerçek AB ekonomik veparasal birliği üyelerinin Yunanistan’ı Euro bölge-sinde tutma konusundaki güçlü kararlılığıdır. Tarih20 Aralık 2012, Wall Street Journal diyor ki:Yunanistan’ın iki büyük bankası EFG EurobankErgasias SA ve Piraeus Bank SA zararlarını karşı-lamak için 13 milyar Euro sermayeye ihtiyaçlarıolduğunu duyurdu. Değerli okurlar bu işleme rağmen Yunanistan’ınborç/GSMH oranın %160 seviyesinde. Ancakbulunan formüllerle borç faizleri 10 yıl ötelendi.Eurogroup Yunanistan’a 16 milyar Euro’luk kısmıbankaların sermayelerinin güçlendirilmesindekullanılmak üzere 34,3 milyar Euro tahsis etti.Türkiye 2001 krizinde IMF’den kullandığı stand-by miktarı nedeniyle muz cumhuriyetlerinde bilealay konusu olmuştu. Bugün Yunanistan’ın içinedüştüğü durumu anlatmak için neler yazılır çizilirbilemem. Bildiğim tek şey olan biteni acı birtebessüm ve şaşkınlıkla izlemeye devam ediyorolmam. (*)Lynn, Matthew, (2011), BUST, Greece,The Euro, and the Sovereign Debt Crisis, Wiley.

BİZANS OYUNLARI

[email protected]

Doç.Dr.C.Coşkun Küçüközmen

H.Merkezi/E.Çözüm

2013 yılına girmeye günlerkala işletmeler mali yükümlü-lüklerini yerine getirmek için

çalışmalarını hızlandırdılar. MaliyeBakanlığı görevlileri de mesaileriniarttırdılar. Maliye Bakanlığı Yeni TürkTicaret Kanunu gereğince işletmelerintutması gereken defter ve belgelerleilgili yeni tebliğler düzenleyerek üreti-ci ve tüketicilere bazı kolaylıklar sağ-lanması yolunda adımlar attı. “7 gün24 saat açığız” sloganıyla çalışanmuhasebeciler ise işletme defterleriniadeta maratona girerek yetiştirmeyeçalışıyorlar. Yeni Türk TicaretKanunu’nun uygulanmasında sorunçıkarabilecek konularda Gümrük veTicaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığımutabakata vararak yönetmelik vetebliğlerde bazı değişikliklere gitti.Tebliğ ile hangi tacirlerin hangi def-terleri tutacağı, defterler tutulurkenhangi esas ve usullere uyulacağı, def-terlerin ve bu defterlerin kayıtlarınadayanak oluşturan belgelerin saklan-masının usulleri, açılış ve kapanışonaylarının şekli, onay yenilemeusulü ile elektronik ortamda tutulacakdefterlere ilişkin düzenlemeler yapıldı.

Yeni düzenlemeyle ilgili Gümrük veTicaret Bakanlığı i le MaliyeBakanlığı’nca ortak hazırlanan ticaridefterlere il işkin resmi gazetedeyayınlanan tebliğ şöyle;

* 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'ndakapanış tasdikine ilişkin herhangi birzorunluluk getirilmemiş, açılış tasdikiyeterli ve zorunlu sayılmıştır. Diğer

taraftan 6102 sayılı Türk TicaretKanunu (‘Yeni TTK’)'nun Defter tutmayükümlülüğü başlıklı 64. maddesin-de, ticari defterlerin açılış ve kapanıştasdiklerine ilişkin hükümlere yerverilmektedir.

A) 213 sayılı Vergi Usul KanunuUyarınca 2013 Yılında KullanılacakDefterlerin Tasdiki Prosedürü Nedir?

* Vergi Usul Kanunu’nun TasdikeTabi Defterler başlıklı 220. maddesin-de tasdike tabi defterler; yevmiye veenvanter defterleri, işletme defteri,çiftçi işletme defteri, imalat ve istihsalvergisi defterleri (Basit İstihsal Vergisidefteri dahil), nakliyat vergisi defteri,yabancı nakliyat kurumlarının hasılatdefteri, serbest meslek kazanç defteriolarak belirtilmiştir.

* Anılan Kanun’un Tasdik Zamanıbaşlıklı 221. maddesinde ise bu def-terleri kullanacak olanların, bunlarıaşağıda yazılı zamanlarda tasdikettirmeye zorunlu oldukları açıklan-mıştır:

a) Öteden beri işe devam etmekteolanlar defterin kullanılacağı yıldanönce gelen son ayda (31.12…..);

b) Hesap dönemleri MaliyeBakanlığı tarafından tespit edilenler,defterin kullanılacağı hesap döne-minden önce gelen son ayda;

c) Yeniden işe başlayanlar, sınıfdeğiştirenler ve yeni bir mükellefiyetegirenler işe başlama, sınıf değiştirmeve yeni mükellefiyete girme tarihin-den önce; vergi muafiyeti kalkanlar,muaflıktan çıkma tarihinden başlaya-rak on gün içinde;

d) Tasdike tabi defterlerin dolması

dolayısıyla veya çeşitli sebeplerle yıliçinde yeni defter kullanmaya mecburolanlar bunları kullanmaya başlama-dan önce.

Yukarıda da ifade edildiği üzere,hesap dönemi takvim yılı olan mükel-leflerin 2013 yılında kullanacaklarıdefterleri en geç 31 Aralık 2012 tari-hine kadar notere tasdik ettirmelerizorunludur.

* Diğer taraftan, aynı Kanun’unTasdiki Yenileme başlıklı 222. mad-desinde defterlerini ertesi yılda dakullanmak isteyenlerin Ocak ayı,hesap dönemleri Maliye Bakanlığıncatespit edilenlerin bu dönemin ilk ayıiçinde tasdiki yeniletmeye zorunluolduklarına hükmedilmiştir.

B) Yeni TTK uyarınca defterlerinaçılış ve kapanış tasdik prosedürünedir?

* Yeni TTK’nın defter tutma yüküm-lülüğüne ilişkin 64 üncü maddesininüçüncü ve dördüncü fıkraları uyarın-ca fiziki ortamda tutulan;

a) Yevmiye defteri, b) Defteri kebir, c) Envanter defteri, d) Pay defteri, e) Yönetim kurulu karar defteri, f) Genel kurul toplantı ve Müzakere

defterinin açılış onayları, kuruluş sırasında ve

kullanılmaya başlanmadan öncenoter tarafından yapılacaktır. Bu def-terlerin izleyen faaliyet dönemlerinde-ki açılış onayları, defterlerin kullanıla-cağı faaliyet döneminin ilk ayındanönceki ayın sonuna kadar (hesapdönemi takvim yılı olanlarda Aralık

ayı içinde) notere yaptırılacaktır. (Yenişirket kuruluşlarında defter tasdikle-ri ticaret sicil müdürlüklerine de yap-tırılabilir)

* Yevmiye defteri ile yönetim kurulukarar defterinin kapanış onayı, izle-yen faaliyet döneminin üçüncü ayınınsonuna kadar (hesap dönemi takvimyılı olanlarda Mart ayı içinde) notereyaptırılacaktır.

NOTER ONAYI ARANMAYACAK

* Yeni TTK’da kapanış tasdiklerisadece yevmiye defteri ve yönetimkurulu karar defteri ile sınırlandırılmışolup, envanter defteri için bu şekildebir zorunluluk yer almamaktadır.

* Diğer taraftan, ticari defterlerinelektronik ortamda tutulması halindebu defterlerin açılışlarında ve yevmiyedefteri ile yönetim kurulu karar defte-rinin kapanışında noter onayı aran-mayacaktır.

* Fiziki ortamda veya elektronikortamda tutulan ticari defterlerin nasıltutulacağı, defterlere kayıt zamanı,onay yenileme ile açılış ve kapanış

onaylarının şekli ve esaslarıGümrük ve Ticaret Bakanlığı i leMaliye Bakanlığınca müşterekençıkarılacak tebliğle belirlenecektir.

* Öte yandan, Yeni TTK’nın 64üncü maddesinin üçüncü fıkrasındadüzenlenen açılış ve kapanış onayla-rını yaptırmayanlar, aynı KanununSuçlar ve Cezalar başlıklı 562 ncimaddesine göre, dört bin Türk Lirasıidari para cezasına çarptırılacaktır.

Katkılarında dolayı SMMM Dr.Mustafa ALPASLAN’a teşekkür ederiz.

H.Merkezi/E.Çözüm

Petkim’in GenelMüdürlüğü’ne SadettinKorkut atandı. 8 Ocak 2010

tarihinden bugüne Genel Müdürlükgörevini sürdüren Hayati Öztürk isePetkim’de Yönetim Kurulu Üyesiolarak görev yapmaya devam ede-cek. Görev devir teslim törenindekonuşan SOCAR UluslararasıYatırımlar Sorumlusu ve PetkimYönetim Kurulu Başkanı VagifAliyev, SOCAR’ın Türkiye’deki büyü-mesinin temeli ve başlangıç nokta-

sının Petkim olduğunu belirterek,Genel Müdür Sadettin Korkut’a yenigörevinde başarılar diledi.SOCAR’ın Türkiye’de çok büyükprojelere imza attığını vurgulayanAliyev, Petkim Yarımadası’nda çalış-maları devam eden STAR Rafinerisiile birlikte Rafineri-PetrokimyaEntegrasyonu’nun sağlanacağını vePetkim’in hammaddede güvenilirbir yapıya kavuşacağını sözlerineekledi. Petkim’in yeni Genel MüdürüSadettin Korkut ise, şirketin Türksanayisinin en güzide kuruluşların-

dan biri olduğunu belirterek,Yönetim Kurulu’nun kendisine gös-terdiği teveccühe teşekkür etti.Petrokimya sektörünün, dünyanınen acımasız rekabet koşullarınasahip sektörlerinin başında geldiği-ne dikkat çeken Korkut, “Dünyaartık hevesli satıcılar ile acımasız alı-cıların dünyası. Bu nedenle müşteri-lerimizi her zaman başımızın tacıolarak göreceğiz. Petkim çok şanslıbir şirket. Köklü kurumsal birikimive çok deneyimli bir insan kaynağı-na sahip” dedi.

İşletmelerde defter tutma maratonu

Çö­züm­le­me

A. YenerÖzkesen

Örs'ün başarısı fuarı denizle buluşturacak

Sadettin Kokut Petkim’egenel müdür oldu

Sadettin

Korkut