KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI -...

20
KUR'AN'IN '\.) (1-.. ! --: Yard. Doç. Dr. Mehmet OKUYAN* - "-l) Kur'an, için huzur ve mutluluk olsun diye gönderil- bir onda bulmak isteyen herkese Muhteva i hem bir sosyal olarak giderme yi hedef hem de insanla kainata ibret ondan hatta bu ibadetle Yüce aleminde iki tür ayeti söz konusudur. Bunlardan ilki, için peygamberler gönderilen mesajlar tenzili ayetlerdir. Bu ayetler, ilk pey- gamberden son peygambere kadar hep ana ve hepsine de ise kainata sistem olarak tabii kanunlar tekvini ayetlerdir. Kerim'in son derece özlü ve bir Kur' an, az kelime ile çok ma 'na Bazen iki kelimesini izah etmek için sayfalar dolusu yazmak gerekir. Bu genel çerçeve içerisinde Kur'an vahyinin üç gruba mümkündür: a-Genellikle kendisinden önce bulunan Tevrat ve prensipler, b-Araplar hikayeler, tevhide olmayan töreler, yasalar, hiç birisinde bulunmayan, Kur'an ilk defa söylenen orijinal gerçekler. kendisinden önceki kitaplardan veya Araplardan bilgi veya mu'cize yönü, Kur'an, bu hikayeleri ana çizgileriyle genellikle girmez. Bundan bu hikayeler, tarihin ana da ters Ama aniatmadaki tarihi saptamak(tesbit etmek) bunlar vermektir." 1 Biraz önce de ifade üzere önceki kitaplardan veya · Araplar almak için hikayelerin üslubu mu'cizedir. Ancak hem üslOb hem de anlam mu' cize olan daha önce hiç ilk defa kendisinin vahiylerdir. mu'cize gibi anlamlan da mu'cizedir. Bunlar sosyolojik ve psikolojik kurallara eden *.On Dokuz Üniversitesi, ilahiyat Fakültes Üyesi. Süleyman, Kerfm Tefsfri, Yeni Ufuklar Milliyet, 1995, I, 52. - 149-

Transcript of KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI -...

Page 1: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

~~ ~ KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI '\.) (1-.. ! --: Yard. Doç. Dr. Mehmet OKUYAN* - "-l)

..::ıt-

Kur'an, insanlık için huzur ve mutluluk kaynağı olsun diye gönderil­miş bir kitaptır. Kurtuluşu onda bulmak isteyen herkese mesajı açıktır. Muhteva i 'tibarıyla hem insanın bir sosyal varlık olarak ihtiyaçlarını giderme yi hedef almış, hem de insanla kainatı buluşturup kainata ibret nazarıyla bakmasını ondan istemiş, hatta bu bakışı ibadetle eş değer saymıştır.

Yüce Allah'ın varlıklar aleminde iki tür ayeti söz konusudur. Bunlardan ilki, insanlığın kurtuluşunu sağlamak için peygamberler aracılığıyla gönderilen İlahi mesajlar anlamında tenzili ayetlerdir. Bu ayetler, gönderildiği ilk pey­gamberden son peygambere kadar hep aynı ana mesajı getirmiş ve hepsine de İslam adı verilmiştir. Diğeri ise Yaratıcı'nın kainata sistem olarak koyduğu tabii kanunlar anlamında tekvini ayetlerdir.

"Kur'an-ı Kerim'in son derece özlü ve kapsamlı bir anlatımı vardır. Kur' an, az kelime ile çok ma 'na anlatır. Bazen iki kelimesini izah etmek için sayfalar dolusu yazı yazmak gerekir. Bu genel çerçeve içerisinde Kur'an vahyinin içeriğini şu üç gruba ayırmak mümkündür:

a-Genellikle kendisinden önce gönderilmiş bulunan Tevrat ve İncil'in içerdiği kıssalar, prensipler,

b-Araplar arasında yaygın hikayeler, tevhide aykırı olmayan şitahi töreler, yasalar,

c-Bunların hiç birisinde bulunmayan, Kur'an tarafından ilk defa söylenen orijinal gerçekler.

Kur'an'ın, kendisinden önceki kitaplardan veya Araplardan naklettiği bilgi veya hikayelerinasıl mu'cize yönü, onları anlatım tarzıdır. Kur'an, bu hikayeleri ana çizgileriyle anlatır, genellikle ayrıntılara girmez. Bundan dolayı bu hikayeler, tarihin ana hatlarına da ters düşmez. Ama Kur'an'ın bunları aniatmadaki amacı, tarihi olayları saptamak(tesbit etmek) değil, bunlar vası­tasıyla öğüt vermektir."1

Biraz önce de ifade edildiği üzere Kur'an'ın, önceki kitaplardan veya · Araplar arasında anlatılanlardan öğüt almak için anlattığı hikayelerin anlatım tarzı, üslubu mu'cizedir. Ancak Kur'an'ın hem üslOb hem de anlam bakımından mu' c ize olan yanı, daha önce hiç söylenmemiş, ilk defa kendisinin söylediği vahiylerdir. Bunların anlatım tarzı mu'cize olduğu gibi anlamlan da mu'cizedir. Bunlar kainatın yaratılışına, sosyolojik ve psikolojik kurallara işaret eden

*.On Dokuz Mayıs Üniversitesi, ilahiyat Fakültes Öğretim Üyesi. l.Ateş, Süleyman, Kur'an-ı Kerfm Tefsfri, Yeni Ufuklar Neşriyat, Milliyet, 1995, I,

52.

- 149-

Page 2: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'ANMESAJIİLMİARAŞTIRMALARDERGİSİ,NİSAN,MAYIS, HAZİRAN 99,Sayı: 16,17,18

ayetlerdir. Yani, daha çok modern bilimin isbat ettiği bilimsel gerçekiere işaret eden ayetlerdir. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in gönderildiği çağda yaşamış birinin, "insanın suda yüzen bir kurtçuktan yaratıldığını/ bitkilerin de insanlar ve hayvanlar gibi erkekli-dişili olduklarını/ göklerle yerin, daha önce birbirine yapışık olduklarını, sonradan ayrıldıklarını, her canlının da sudan yaratıldı­ğını,4 rüzgarların, bitkiler arasında aşılayıcı rolü yaptığını,5 tıpkı canlı bir organizma gibi insan topluluklarının da bir ömrü olduğunu, devrini tamamlayan milletierin silineceğini, 6 zafer ve yenilgilerin insanlar arasında toplumdan topluma geçeceğinC ve daha pekçok hakikati söylemesi mümkün değildir ...

Kur'an'ın bir başka çok önemli özelliği de onun evrensel hoşgörüyü getirmekle tüm insanlığı kucaklamayı hedeflemiş oluşudur. Bu i'tibarla onun hür düşünceye, modern ilme ve teknolojiye karşı olduğu iddiası son derece yanlıştır. Çünkü Kur' an, fertlerin h ür düşüneeye s ahi b olmalarını, farklı diniere mensup olanların, İslam'a karşı saldırıya geçmedikleri sürece kendi varlıklarinı devam ettirmelerini garanti altına almıştır. Kur' an, bu anlamda pek çok ayete sahiptir.8

Kur'an'ın getirdiği kanunlar ve prensipler içinde, kendisini ilim ve hür düşünce ile çelişmek ve çekişmekten uzak tutan bir çok genel esas mevcuttur. Bu esaslardan biri de Kur'an'daki genel tabiat kanunları konusudur. Gerçi olağanüstü haller ve mu'cizeler, Kur'an'da mevcuttur. Kur'an'da zikredilen bu mu'cizeler, Allah'ın hür iradesinin ve yaratmasının tabii bir sonucu olarak peygamberlerine verdiği özel ve olağanüstü yetkilerden ve onların uyguladığı bir anlık-geçici durumlardan ibarettir. Aslında bu mu'cizeler genel tabiat kanunlarını bozmadığı gibi, ayrıca verdiği mesajlada da insanlığın bu sahadaki gayretlerinin ulaşabilecekleri noktalara da işaret etmektedir.9

Kur' an 'ı ve kainatı birlikte anlamaya çalışan herkes, kainattaki kanunlarla Kur'an'ın kesinlikle çelişmeyeceğini kolaycaanlayabilir. Zira, kilinatla Kur' an, Allah'ın değişik iki kitabıdır. Kaynağı tek olan bu iki kitabın hiç bir şekilde çelişınesi mümkün değildir.

L ~ o , ,, t: ' ""J

"\~r~~~~::,ı)~~-~~~~~::,.u ... ~ 2. 'Atak, 2. 3.Yfisfn, 36; Tahii, 53; Ra'd, 3. 4.Enbiyfi, 30. 5.Hicr,22. 6.Yunus,49. 7.Al-i İmrfin, 140

8.Bazıları için bkz.:Bakara, 256; Şura, 15; KafirCtn, 6. 9.Kırca, Celal, Kur' an' da Fen Bilimleri, s. 19.

- 150-

Page 3: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

"Allah 'ın yasasında bir değişme bulamazsın; Allah'ın yasasında bir sapma bulamazsın."10

mealindeki ayetten bu gerçeği anlamak mümkündür.

Kur'an'da bilimsel gerçekiere işaret eden ayetlerin bulunması, şüphesiz onun bir bilim ansiklopedisi olduğu anlamına da gelmez. Kur' an, bilgi verdiği sahalarda çok önemli noktalara temas eder; fazlaca teferruata girmez; onları insanların araştırma ve incelemelerine, akl-ı selimlerine, sağlam kıyas yapma güçlerine bırakır. Bu i 'tibarla tüm bilimsel gelişmeleri ve bilimsel gerçekleri, ilk etapta Kur'an'da arama veya bulma çabaları da gerçekçi değildir. Doğru­luğunda şüphe bulunan veya henüz doğruluğu ispatlanmamış teori halindeki iddiaları ille de Kur'an'a dayandırma gayretinin veya bu tür iddialara Kur'an'da işaretler bulunduğunu ifade etmenin, esasında yarardan çok zararı vardır. Çünkü henüz ispatlanmamış teoriler, bir gerçeğin değil, bir şüphe veya varsayımın ya da bir hedefin adıdır. Kur'an ise bir şüphe veya varsayımın değil, gerçeğin bilgisini veren bir kitaptır.

Diğer İlahi kitaplarda bulunmayan, Kur'an'ın indirildiği dönemde bilinmeyen, tabii ilimler ve modern teknolojiyle bilinebilecek ayetlerin Kur'an'da bulunması bir anlamda zarfiri görülmelidir. Çünkü onun mesajı, kainatın son bulacağı kıyamete kadar devam edecek, dolayısıyla asırlar sonrasının insanına da hitab edecektir. Bize göre henüz Müslüman olmamış insanların Kur'an'la irtibatları ancak O'nunkainatla ilgili mesajları sayesinde gerçekleşecektir. Yani Müslüman olmayanlar Kur'an'ın !man, namaz, oruç, hacc, zekat gibi emirleriyle ilgilenmeyeceklerdir. Henüz tevh!de inanma­yanların böyle bir görevleri de zaten yoktur. O halde onların Kur'an'a yönel­melerini sağlayacak en önemli etken, bilimsel gerçekiere işaret eden ayetlerdir.

Kur'an'ın mu'cize olan yönlerinden birisi de, en önemli müfessirlerinden birisinin "zaman" oluşudur. Yani zaman geçtikçe, asırlar iledeyip insanlığın bilgi ve anlayış düzeyi geliştikçe Kur'an ayetleri daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü Kur'an'ın bazı ayetlerinin gerçek ma'nası, ancak yeni bilgilerle anlaşılabile­cektir. Bu ifadeden hareketle şu anda bile Kur'an'da tam anlamıyla kavrana­mamış ayetlerin bulunduğunu söylemek yanlış olmasa gerektir. Peki bu tür ayetler bu zamana kadar nasıl anlaşılmıştı diye bir soruya cevap verirken de diyebileceğimiz; o ayetlerin yaklaşık ma'nalarıyla anlaşılmış olmaları veya Kur'an'ın bütünlüğüne ters düşmeyecek şekilde te'vil edilmiş olmalarıdır.

Şu noktanın kesinlikle unutulmaması gerekir: Kur'an, bir eğitim kitabıdır; muhatabı da insandır. içerdiği prensipler hep insanın mutluluğunu sağlamaya

ıo.Fatır, 43.

- 151 -

Page 4: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'ANMESAJIİLMİARAŞTIRMALARDERGİSİ,NİSAN,MAYIS, HAZİRAN 99, Sayı: 16, 17, 18

yöneliktir ve insanlardan Allah'ı tanıınalarını, sadece O'na kulluk yapınalarını istemektedir. Mesajının evrensel oluşunu insanların kabUl etmelerini sağlamak için çeşitli yollar kullanmaktadır. Muhtevasında bulunan ve teknolojik geliş­melere işaret eden bazı ayetleri de bu eğitimin bir parçası olarak görmek gerekir.

Kur' an, İlahi kaynaklı oluşunu inkara kalkışanlara her zaman meydan okumuştur. Bu meydan okuyuş, muhataba göre bazen alternatif ayet, süre veya bütün bir kitap getirmeyi isteme şeklinde olmuş, bazen de bilimsel gerçekleri ifade eden ayetleri insanların anlayış ve araştırmasına sunmakla olmuştur. Şimdi incelemeye çalışacağımız bu tür ayetlerin gönderiliş gayesi ise insanlara ilmi gerçekleri öğretmek, onları ispatlaınak değil; bu yolla Allah'a imanı sağlamak ve o 1mal1ı sağlamlaştırmaktır. Çünkü Kur'an bir biyoloji, fizik, kimya, astronomi vs. kitabı değildir; fakat bu ilimleri de kullanarak insanın hidayet ve mutluluğunu isteyen bir kitaptır. Şimdi Kur'an'da bilimsel gerçekiere işaret eden ayetlerden bir bölümünü incelemeye çalışalım:

1-İNSANIN YARATILIŞI

Gelişen bilimin ispatladığı ayetlerin Kur'an'da bulunduğunun en çarpıcı örneklerinden biri olan insanın yaratılışıyla ilgili ayetler, embriyoloji ile tamamen uygunluk arzeder. Embriyoloji sahasında önemli bir eser yazmış olan Amerikalı bilim adamı Prof. Keith L. Moore, kitabında şu bilgileri ver­mektedir:

"Ortaçağda ilim, çok yavaş ilerledi. Bildiğimize göre cmbriyoloji konusunda, ortaçağda pek az bilimsel görüş ileri sürülmüştür. Ancak Kur'an müstesnadır. Müslümanların mukaddes kitabı Kur'an-ı Kerim'de insanın, erkekle kadının salgılarının karışımından (karışık bir nutfeden) yaratıldığını, yine insanın bir (atılmış) meni damlacığından, yani spermden yaratıldığını, meni hayvancığının bir tohum gibi rahme yerleşip döllenmenin ardından altı günde rahmin cidarına (duvarına) asılıp filizleurneye başladığını, spermin, kan pıhtısı görünümüne geldiğini söy!:er.

Yine Kur'an, embriyonun bir sülük görünümü aldığını da söyler.

Keza Kur' an, embriyonun, çiğnenmiş bir ete benzediğini de söylemekte-dir.

Gelişen embriyo, 40-42 gün içinde insan olmaya başlar ki bundan önce henüz herhangi bir canlıya benzeıiı.ez. Ancak bu süreden sonra insan karakteri kazanmaya başlar.

Yine Kur' an, embriyonun üç karanlık içinde büyüdüğünü söyler ki bunlar: - 152-

Page 5: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

Dış karın cidarı (matemal anterior duvar), Rahim cidan (Uterus duvarı) ve iç rahim zarı (amnio chorionic membrene) olabilir. Kur'an'da doğumdan önce, anne rahminde insanın gelişme aşamaları hakkında öyle açıklamalar vardır ki bunlarda i'tiraz edilebilecek herhangi bir aksaklık yoktur." 11

Gerçekten insanın yaratılışıyla ilgili bilgi veren ayetlere bakıldığında bu ayetlerle modern bilimin ispatlarının büyük oranda aynı sonuçlara vardığı görülmektedir. Alak süresinin ikinci ayetinde insanın alakdan yaratıldığı ifade edilmektedir. AHik, asılı duran, yapışan şey demektir. Burada kastedilen, döllendikten sonra rahmin duvarına tutunan embriyodur.

İki hücrenin birleşmesinden meydana gelen tam hücreye zigot denir. İşte Kur'an'ın "nutje-i emşac (birleşmiş-karışmış hücre)"12 dediği de budur.

Dişideki kromozom yapısı (X) tektir. Erkekten gelen ise X veya Y' dir. Dolayısıyla bir insanın cinsiyetini belirleyen hücreler erkekten gelenlerdir. İşte bu gerçeğe de şu ayetler işaret etmektedir:

"''} ~' ' ' N ' • 'N ' ' ~ ' ' ' '# 0 ~-, j ~' ' 0 u~ " r.>_,....; ~ ~ 0l5' ~i~~ ı5:: ~ ~ ~ ~~ r

"(İnsan) dökülen (atılan) menfden bir nutje(sperm) değil miydi? Sonra alaka (rahme asılan embriyo) oldu ... " 13

.i."'~ 11l ;(~ 0-- * "ı_}:ji..JI j )'JJI ~j)ı J.G- ;Jl j ~ ~ t$ .. .. r

"Atıldığı zaman nutje(sperm)den O yarattı iki çifti; erkeği, dişiyi"14

Bu ayetlerde insana cinsiyet kazandıran hücrelerin erkekten gelen hücreler olduğu açıkça ifade edilmektedir. Ayrıca burada kullanılan "min" edatı, ba'zıyyet yani bir bölümü anlamına gelmektedir ki bu da erkekten gelen hücrelerin hepsinin dişinin yumurtasıyla birleşmediğini, sadece bir bölümünün yani bir tanesinin birleştiğine işaret etmektedir. Bu gerçeğe işaret eden bir başka ayet de şudur:

~/4:: ~~ :;);. Js- 1 ~~~) ~ 1 r~~,.~~ ~:~ ~ 1 ı.?'Js-~ ~ ~:~ ~~ ~ "Allah, her dişinin neyi yüktendiğini ve rahimlerin neyi eksiltip artırdı­

ğını (yani rahimlerde hangi hücrelerin embriyo olacağını, hangilerinin zayi' olup embriyo alamıyacağını) bilir. O'nun yanında her şey bir ölçüye göre-

ı l.Keith, L. Moore, The Developing Human Clinical/y Oriented Embryology, Phila-delphia, London, Toronto, Mexico City, Tokyo, s.8

12.İnsan, 2. 13.Kıyamet, 37-38. 14.Necm, 45-46.

- 153-

Page 6: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'ANMESAJIİLMİARAŞTIRMALARDERGİSİ,NİSAN,MAYIS, HAZİRAN 99, Sayı: 16, 17, 18

dir."15

İnsanın, dıştan içe doğru üç doku ile şekiilendirilmiş üç karanlık içinde yaratıldığı bilgisini bugünkü bilim ispatlamıştır:

rif.. J,. "' ,... .P-.J.. o,., o ... o ~o., ot-:,.:;:;; J .J. o '("J::;\;__~ ~ "' ... ~ ..::.ıL-~J;, _; Jl> ..ı.....ı ı:r W>- r--=~i 0~ _; r~ ... r

.::; .::; "'.::; ... ,., " ,., ...

" ... Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde yaratmadan ya­ratmaya (aşamadan aşamaya) geçirerek yaratmaktadır ... " 16

Bu ayette sözü edilen üç karanlığı oluşturan dokular ışık, ısı ve su ge­çirmez zarlarla sarılmıştır. Kur'an, ışık geçirmez bu perdelere zulmet=karanlık demiş ve insanın bu üç karanlıkta yaratıldığını ifade etmiştir. Bunca sağlamlıkta olan ana rahmine Kur'an,"kanzr-ı mekfn=sağlam bir karar yeri"17 adını ver­miştir.

Ayrıca insanın yaratılışta geçirdiği evreleri anlatan şu ayetler de Keith L. Moore' un yukarıda naklettiğimiz ifadelerinin Kur' an' daki karşılıklarını oluşturmaktadır:

~ -. 1 t ' -o -- • ' -/ - c-_ -- >.1 ~ ' -o- - • ' 1: o -- ) o - - o "o -o -- o --- ~ ~\LU:;..~'* ~ J'.) _;~o~~'*·~ 0-' ~JL,.. 0-' 0L..if\ LU:;.. ..W)

,::. "' ~ "' ı- ,::. ,., ... ,::. "'

~~ Ul~ ~GGl ~ ·\.~ r~' G~ ı_:~~; o~ '.lı ı:o;1:..J ~;o~~ -ti~ı G:W ~~

4 .v ~Wı ~l 2uı ~~c;;

"Andolsun biz insanı çamurdan bir süzmeden yarattık. Sonra onu bir nutfe(sperm) olarak sağlam bir karar yerine koyduk. Sonra nutfeyi (spermi) aliika (embriyo)ya çevirdik; aliikayı bir çiğnemlik ete çevirdik; bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik; kemiklere et giydirdik; sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli Allah, ne yücedir/"18

İnsanın özellikle ana rahminde geçirdiği bu gelişim safhaları modern anatomi ve jinekoloji ile de doğrulanmaktadır. 19

2- GEZEGENLERE ÇlKlŞ

İnsanlığın bu asırdaki hedeflerinin en büyüklerinden birisi şüphesiz uzay ve astronomi sahasında yaptığı keşifler olmuştur ve bundan sonraki asırların

15.Ra'd,8. 16.Zünıer, 6 17.Mürselat, 21; Mii'minun, 13. I8.Mü'nıinun, 12-14.

19.Ateş, Kur'an-ı Kerfm ve Yüce Meali, Yeni Ufuklar Neşr., s. 341'de 14. ayet için ara bilgi.

- 154-

Page 7: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR' AN 'INT AB İAT İLİMLERiNE BAKIŞI

da büyük hedefleri arasında yer alacaktır. Kur'an'ın, bu büyük hakikatıere yönelik söylediği mesajlarının bulunup bulunmadığı incelemek, Kur'an'ı bir de bu açıdan anlamaya çalışmak, araştırmacıları büyük gerçekiere ulaştıracak mahiyette bir çaba olacaktır.

Kur'an'a baktığımızda ilk etapta böyle bir mesajın bulunmadığı izlenimi edinilebilir. Ancak Yusuf suresinin 105. ayeti bu konuda bizi aydınlatan bir mesaja sahiptir. Ayetin metni ve meali şu şekildedir:

~ 0j.;.; ç ~) t+-1~ 0J:;:. y"~~~i) ~\~\~}~~~;.B-)~ "Göklerde ve yerde nice liyet(ler) var ki (insanlar) onların yanından

yüzlerini çevirerek geçerler" ..

Burada sözü edilen ayet kelimesi iki türlü ma'na verebilen bir kelimedir. Allah'ın varlığını, birliğini, gücünü ve kudretini gösteren işaretiere ayet denil­diği gibi her olağanüstü olaya da ayet denilir. Zaten Allah'ın varlığı ve kudretini gösteren her şey, olağanüstü bir olaydır. Bu i'tibarla Kur'an cümlecikleri anlamındaki ayetler mu' cize olduğu gibi, tabi at olay ları da aslında birer mu' ci­zedirler. Bu ifadelerden de anlaşıldığı üzere ayetler sözlü (tenzlli) ve sözsüz (tekvini) olarak iki türlüdür. Sözlü olanlar, peygamberlere gönderilen vahyler; sözsüz olanlar ise tabiat olaylarıdır. Kur'an'ın, insanlardan istediği şey, her iki ayet grubunu da incelemeleri ve ibret alarak Hakk'a yönelmelerini sağlamaktır.

Bu ayette kullanılan "yemurrune" kelimesi, geçmek, gitmek, koşmak, boydan boya geçmek anlamına gelir?0 Müfessir Vehbe Zuhayli bu ayeti izah ederken; "o ayetZere giderler, onları görürler" şeklinde bir tefsir yapmıştır.21

Bu kelimenin verdiği gitmek, uğramak ma'nası, göklerdeki ayetlere yani geze­geniere de gidilebileceğine işaret etmektedir. Ayetin tek ma'nası bundan ibarettir şeklinde kesin bir yargıya varıp, ayeti tek bir ma'naya hapsetmenin doğru olmadığı kanaatini de paylaşarak, daha önce yapılan tefsirlerin yanlış olduğu söylemek istemiyoruz. Ancak bu tür ayetlerde, teknolojik gelişmelere işaret eden herhangi bir yön bulunduğunda onu da değerlendirmeye almanın doğru olacağı kanaatini belirtmekte yarar görmekteyiz. Çünkü bu ayette sözü edilen mesaj, eğer sadece göklerde ve yerdeki ayetlere uzaktan bakmak şeklinde olsaydı o zaman, bakmak anlamına gelen; yenzurune veya yubsırune gibi kelimeleri kullanmak da mümkün olurdu. Halbuki burada seçilen kelime, büyük bir teknolojik hedefi insanlara gösteren mahiyette bir kelimedir.

20.İbn Manzur, Lisanu' 1-Arab, VI,4174 2l.Zuhayll, Vehbe, et-Tefs1ru'l-Mün1r, XIII, 81.

- 155-

Page 8: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'ANMESAJIİLMİARAŞTIRMALARDERGİSİ,NİSAN,MAYIS, HAZİRAN99,Sayı: 16,17,18

3-YÜKSEKLERE ÇIKILDIKÇA HAVA BASlNClNIN DÜŞMESi

Bilimsel gerçeklerle uyuşan, Kur'an'ın erişilmez beHigat(edebiyat)ıyla bütünleşen önemli örneklerden birisi de hava basıncının nefes alınayla olan ilişkisidir. İnsan yükseğe çıktıkça hava basıncı düştüğü için nefes alış zorlaşır. Her 100 metre yükselince hava basıncı bir derece düşer. Hatta yükselinen mesafe belli bir düzeyi aştığında özel cihazlar olmadan nefes alınamaz. En rahat nefes alma deniz seviyesinde gerçekleşir. İnsanların hidayete erdirilip erdirilmemesi mes'elesiyle ilgili olan En'am sOresinin 125. ayetinde şöyle denilmektedir:

wtr ~;.. ,·.:-.:.~~,~~~i~ ::ır~;.~) r[_r~"tJ ~~:.c... cA~~ ::ır 2iıı ~;. :;J ~ .... 1' "' ... ~ "' "';

,d .ı.-~ , •• , "{ . . . :l-JI ~ ~

"Allah, kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü İslam'a aÇar; kimi de saptırmak isterse onun göğsünü (o kimse) göğe çıkıyormuş gibi dar ve tıkanık yapar ... "

İşte bu ayette yukarıda söylediğimiz bir fizik kuralına da işaret vardır. A.yetin tefs!rinde Prof. Dr. Süleyman Ateş de şu yorumu yapmıştır:

"Ayet, mü 'minle kafirin ruhsal durumunu belirtmek için verdiği temsllde göğe yükselen insanın göğsünün daralacağına, tıkanacağına, o adamın güçlük çekeceğine işaret vardır.

Bilindiği üzere yükseğe çıktıkça hava basıncı düşer, nefes almak güçleşir. Nefes alması güçleştikçe göğsü daralıp sıkılmaya başlayan insan, bağulacak gibi olur. Her 100 metre yükseldikçe basınç bir derece azalır. 15-16 bin metre yükseldikçe özel cihazlar olmadığı taktirde nefes alamaz, havasızlıktan boğu­larak ölür.

İşte hava hasmeını ölçen aletlerin bulunmadığı bir zamanda inen Kur' an, göğe yükselen insanın göğsünün daralıp tıkanacağını söylemekle de bu fizik kanununa da işaret etmiş olmaktadır. Hiç kuşkusuz bu ifade, bir Kur'an m u' cizesi dir. "22

4-GÖKLERİN YARATILIŞI

Kur' an-ı. Ker1m'de tabiat kanuniarına işaret eden ayetlerden bir grubu da göklerin yaratılışlarıyla ilgili olanlardır. B.u tür kainatın yapısına işaret eden ayetlerden bir bölümü Ra'd sOresinin ilk ayetleridir. Bu sürenin ilk ayetinde Yüce Allah, vahiy yoluyla gönderdiği ayetlerinin yani sözlü ayetlerinin

22.Ateş, a.g.e., II, 943.

- 156-

Page 9: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

hak olduğunu ifadeden sonra ikinci ayetinde şu bilgileri vermiştir:

JS-J.;. -.ı, 3 ~~ ~ 3 v~' ~-s~'~ Q:,:; _..w;..;.;~~~~~~ -s_.u, ::u,~ ~0;;; ~~ r-\ilı ;..ttJ u~'Ji j' a~~ ;."~i~~.;:._:. J.:-~ -s;::

... "' "'"' ... ~ "' ...

"Allah O' dur ki, gökleri sizin görebileceğiniz direkler olmadan yükseltti. Sonra arşa istiva etti, Güneş'i ve Ay'ı iradesine boyun eğdirdi: Her biri belli bir süre için akıp gitmektedir. İşi düzenler, ayetleri açıklar ki Rabbinizle karşılaşacağımza kesin olarak inanasınız."

Bu ayet bir tabiat kanununa işaret etmektedir: Allah, gökleri bizim görebileceğimiz direkler olm.adan yükseltmiştir. Demek gökleri birbirinden uzakta tutan, birbiri üstüne düşmekten koruyan bir kuvvet vardır ama biz bu kuvveti göremeyiz. Bu kuvvet, bizim görebileceğimiz bir madde değil, gözle görülmesi mümkün olmayan bir kanundur. Gök cisimleri arasında bir itme gücü vardır. Her biri diğerini iter. Eğer bu cisimler arasındaki itme gücü sonsuz olsaydı, bunların birbirinden sonsuzca uzaklaşmaları gerekirdi. Oysa bunlar, birbirlerinden belli uzaklıkta bulunurlar. Öyle ise bunların birbirinden sonsuzca uzaklaşmalarını engelleyen bir karşı güç vardır. Bu güç de gök cisimleri arasındaki çekme gücüdür. Her cismin kendine özgü bir çekme gücü vardır. Yüce Allah:

~ ... J.~~~~lJ.~"~i~250'i~WI~I- ·.~j ... ~

"Göğü tutuyor, yer üzerine düşmesini önlüyor. Ancak O'nun izniyle düş e bilir. "23

ayetiyle de gök cisimleri arasındaki çekim gücüne işaret buyurmuştur."24

Ayrıca Loknu1n süresinin onuncu ayetinde de "Yüce Allah' ın, gökleri, görebileceğimiz direkler olmadan yarattığı" ifade edilmektedir. Müfessirle­rimizin bazıları bu ayetlerde konusu edilen göklerin direksiz yaratılması konu­sunda farklı kanaatlar ortaya koymuşlardır. Onlara göre bu ayetlerdeki "gör­mek" fiili, gökler anlamındaki "semavat" kelimesinin bir sıfatıdır. Dolayısıyla ayetin ma'nası; "Allah, gökleri direksiz yarattı, nitekim siz de görüyorsunuz" şeklindedir. 25

Diğer bazı müfessirler ise ayetteki "görmek" fiilini direkler anlamındaki "amed: kelimesinin bir sıfatı olarak kabül etmektedirler. Bu konuda İbn Abbas

23.Hacc, 65. 24.Ateş, a.g.e., III, 1358. 25.Bkz: Taberl, Cami'u'l-Beyan, XXI, 65.

- 157-

Page 10: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR' AN MESAJI İLMlARAŞTIRMALARDERGİSİ, NİSAN, MAYIS, HAZİRAN 99, Sayı: ı 6, ı 7, ıs

ve Mücahid; "Göklerin belki de direkleri vardır, ancak sizler göremiyorsunuz" şeklinde tefsirini yaparlarken, İkrime'ye göre ayetin ma'nası; "Siz o (gök)leri direksiz görüyorsunuz, halbuki onların direkleri vardır" şeklindedir. Ayrıca yine İbn Abbas'tan nakledilen başka bir rivayete göre de ayetin ma'nası; "O göklerin, sizin göremeyeceğiniz direkleri vardır" şeklindedir. 26 Bize göre de bu son yorum daha isabetlidir. Çünkü, eğer ayet böyle anlaşılırsa hem arapça gramer kurallarına göre "zamir en yakın merciine (ait olabileceği yere) gider" kuralına uyulmuş olur, hem de bu ayetlerin, göklerin yaratılışındaki incelikiere işaret etmiş olduğu gerçeği anlatılmış olur.

Bu gerçeğe işaret eden ayetlerden birisi de Ralıman suresinin yedinci ayetidir:

~ 'JI~I~JJ ~~ ~ÜI)~

"O (Allah), göğü yükseltmiş ve mizanı (dengeyi) koymuştur."

Bu ayette Yüce Allah, göğü yükselttiğini ve gök cisimleri arasına mizanı ya'ni, muvazeneyi, denge kanununu koyduğunu bildiriyor. Allah, gökte ve yerde denge kurmuştur. Gök cisimleri bir ölçü ve denge ile bir uyum içinde durmaktadır.

S-DÜNYA'NIN HAREKET HALİNDE OLUŞU, YUV ARLAKLIGI VE DÖNÜŞÜ

Kur'an'ın işaretle anlattığı gerçeklerden birisi de dünyanın hareket hillinde oluşu ve döndüğüdür. Nem! suresinin 88. ayetinin aşağıdaki cümlesinin ma'na­sına bakıldığında şöyle bir ineelikle karşılaşmaktayız:

4 .... J.!~ JS-. :;;ı -s_.Jı ~\ ~ ... ~ "Bu, her şeyi gayet güzel yapaiz Allalı'm yapısıdır."

Bu ayet, içinde bulunduğu konteks içerisinde ele alındığında kıyamet olayının dehşetini anlatmaktadır. Ancak:

4> ... J. ~~~) ~ ~) i' ..ı.,.~ ~'/' ~ JWı i.S) ) ~ "'- .- "' "' "" F

"Görüp donuk sandığm dağlar, bulutıuı yürümesi gibi yürümekte­dir/er" 27

ifadesinden, dağların hareketsiz görülmesinin, aslında gerçek değil, yanlış bir

26.Tabcr1. a.g.e .. XXI, 65. 27.Neml, 88.

- 158-

Page 11: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

sanıdan ibaret olduğu anlaşılır. Dağların hareketsiz görülmesi, yanlış bir zan, bir algılama hatası ise o halde donuk, hareketsiz gibi görünen dağlar gerçekte yürümektedir. Dağlar dünyanın sivri noktalarıdır. Gerçekte dağlar hareketli ise onların oturduğu arz da hareketli demektir. Bundan dünyanın döndüğü ve hareket ettiği anlaşılabilir. Nitekim ayetin sonunda:"Bzı, her şeyi en güzel biçimde yapan Allah'ın yapısıdır" cümlesi, yıkım halinden çok, dünyanın ince bir düzen halinde yapıldığını gösterir.28

Ayrıca:

~ ... ~4-Jı J.Jı ~ :~ ... , "(Allah), ge·ceyi gündüzün üzerine örter ... " 29

ayetinde de bu örtme işleminin ancak yuvarlak cisimlerde olacağı gerçeğine işaret edilmektedir. Nitekim, Dünya'nın her noktasında, her zaman gece, gündüzün üzerine, gündüz de gecenin üzerine örtülmektedir. Bir yandan gece gündüzü sarmalarken, öte yandan gündüz geceyi sarmalayıp karanlığını açmaktadır. .. Her saniye tekrarlanan bu ikili dalama olayı, ancak Güneş'in karşısında bulunan küre cisimlerde olur. Bundan, Kur'an'ın, işaret yoluyla Dünya'nın yuvarlaklığını haber verdiği anlaşılmaktadır."30

Gece ve gündüzün birbirini ta'k!biyle ilgili olarak Kur'an'da bulunan:

~ ... ~~~ ~~~ ~4-Jı J:Jı ~ :~ ... fr " ... (0), geceyi, durmadan onu kovaZayan gündüzün üzerine büriiyiip

örter ... " 31

ayetinden de benzer gerçekleri hissetmek mümkündür.

Y asfn suresinin 40. ayetinde de Yüce Allah:

~ J~ _$ ~ JS-) !.!4-Jı J:L. J:Jı ~) ;._ijı !J/~ Jf 4J ~~~~ ~~ ~ ~ "Ne Güneş Aya yetişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir.

H epsi bir felekte (yöriingede) yüzmektedirler"

buyurarak bizlere şu bilgileri hatırlatıyor olabilir: "Ne Güneş, Ay'a ulaşıp onunla birleşebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Yerküredeki bütün

28.S. Ateş, Kur' an-ı K erfm Tefslri. Milliyet, 1995, IV, ı 921-1922. 29.Ra'd, 3. 30.Ateş, a.g.e .. III, ı 359. 31.A 'rôJ: 54.

- 159-

Page 12: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR' AN MESAJI iLMIARAŞTIRMALAR DERGiSi, NİSAN, MA YI S, HAZİRAN 99, Sayı: I 6, 17, 18

canlılar hem Güneş'in, hem de Ay'ın ışığına muhtaçtırlar. Hayatın mevcfidiyyeti ve devamı için Güneş'e de, Ay'a da, geceye de, gündüze de ihtiyaç vardır. Bunun için Yüce Allah, Güneş'e ve Ay'a ayrı ayrı zamanlarda doğup batmayı emretmiştir. Hiç biri ötekinin hakkına tecavüz etmez.

"Güneş, Ay, bütün yıldızlar birer felekte yüzer. "Felek", yuvarlak cisim veya daire demektir. Burada kasıt, Güneş'in ve Ay' ın, uzaydaki yörüngeleredir. Bunlar tıpkı balığın suda yüzmesi gibi uzayda yüzmektedirler. ..

"Ay, bir ayda Dünya'nın çevresini, Dünya, kendisine tab! Ay ile birlikte bir yılda Güneş'in çevresini dolanır. Güneş de kendisine tab! gezegenlerle birlikte bulunduğu yörüngede hareket eder. Eski gökbilimi, yıldızların, feleğe çakılı, sabit olduğunu söylerdi. o zamanın telakkısine göre yıldızların kendisi yürümez, onu taşıyan biri gerekir. İşte felek, yıldızı yürütür. Halbuki Kur'an, yıldızların felekte yürüdüğünü söylüyor. Modem gökbilimi de bütün yıldıilaiın uzaydaki yörüngelerinde dolandığını söylemektedir. Demek ki Kur' an 'ın söylediği, modem gökbilimine uygun düşmektedir. Bununla birlikte Kur'an, Allah 'ın yaratılış kudretine dikkat çekmek için bu kainat harikaianna işaret eder. Yoksa amacı, yaratılış yasalarını, Astronomi kurallarını ortaya çıkarmak değildir. Çünkü Kur'an'ın amacı, insanları Allah'a kulluğa, güzel ahlaka, adalete yöneltmektir .• m

Ayrıca Zümer suresi beşinci ayette Yüce Allah;

~ ... f.Jı ~ ~4-Jı ~~) !4-Jı ~ ~1 ~~ ... ~ " ... Geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üzerine dolar ... "

demektedir. Burada kullanılan "tekvir" kelimesi, ip yumağı gibi bir şeyi birbiri üstüne sarmak, dolamaktır. Bu anlamdan hareketle Dünya'nın yuvarlak olduğu ve ekseni etrafında döndüğü anlaşılır. Çünkü dolama ve sarma işi, yumak gibi yuvarlak şeyler üzerinde olur. Dünya, ekseni çevresinde dönerken Güneş karşısında kalan yüzü gündüz, arkada kalan yüzü gecedir. Dünya döndükçe bir taraftan karanlık (yani gece), aydınlık (yani gündüz) olan yüzün üstüne sarılıp onu gece yaparken; diğer taraftan da bunun tersi gerçekleşmektedir. Böylece her an, gece gündüzün, gündüz de gecenin üstüne sarılmaktadır. Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere bu ayette kullanılan "tekvfr" kelimesi, yuvarlak nesnelerle ilgili bir kullanıma sahib olduğu için, Dünya da yuvarlaktır ve dönmektedir.

Lokman suresi 29. ayette gece ve gündüzün birbirini takipleriyle ilgili olarak kullanılan "yiUicu" kelimesi de bir şeyin artması, diğerinin azalması

32.Ateş, a.g.e., IV, 2155-2156.

- 160-

Page 13: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN T ABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

anlamına gelmektedir.33 Bu tür hareketler ancak yuvarlak ve hareket eden şeylerde olur.

Bu konulara ilaveten Güneş'in hareketli oluşuyla ilgili olarak da aynı ayetin devamında:

" ... Her biri, belli bir süreye kadar akıp gitmektedir"

buyurulmaktadır. Hem bu ayette, hem de Yasfn suresinin 38. ayetinde Güneş'in de hareketli oluşundan, hatta belli bir durma yeri veya durma zamanına doğru gitmekte olduğu açıkça ifade edilmektedir. Bugün artık bilimsel olarak ispatlanmıştır ki Güneş de, içerisinde bulunduğu galaksiyle birlikte başka bir galaksinin çevresinde hareketini devam ettirmektedir.

Bugün bilinen gerçeklerden biri de, içerisindeki gezegenlerin bir kısmının keşfedildiği, bir kısmının ise henüz keşfedilmediği şu galaksimizin de sürekli gelişmekte ve genişiernekte olduğudur. Zariyat suresinin 47. ayetinin metni ve meali şöyledir:

"Göğü sağlam yaptık ve biz, onu genişleticiyiz."

Bu ayettekullanılan "Biz genişleticiyiz" ifadesi, genişletme eyleminin halen devam ettiği gerçeğidir. Bilim adamları, uzay cisimleri arasındaki mesafenin gitgide açıldığını, yani evrenin genişlediğini tesbit etmişlerdir ki ayetin bu olguya işareti, bir Kur'an mu'cizesidir.34

6- YERKÜRENİN BASIKLIGI

İçerisinde yaşadığımız bu Yerküre'nin şekli hakkındaki eski iddialar, yerkürenin düz olduğu şeklinde idi. Ancak daha sonraları bu bilginin doğru olmadığı, Yerküre'nin yuvarlak, elips şeklinde olduğu ispatlanmış, bu bilgiler uzaydan çekilen fotoğraftarla da desteklenmiştir. Bu konuya işaret eden bir ayet Kur'an'da vardır:

~ ... .~.~l).'i ~ı/.:.:;:;.~--~~ ~u ~1 ı~;. ;._l)'i ~

"Bizim o yere gelip nasıl onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler

33.İbn Manzfir, Lisanu' 1-Arab, VI, 4913. 34.Ateş, a.g.e., V, 2528.

- 161 -

Page 14: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR' AN MESAJI iLMIARAŞTIRMALAR DERGİSİ, NİSAN, MAYIS, HAZİRAN 99, Sayı: 16, 17, 18

Ayetin anlattığı esas konu, Kureyş müşriklerinin yurtlarımn, ileride fethedileceği müjdesidir. Ayette, yağan yağmurlar, esen rüzgarlada dağların aşınmasına da işaret olabilir. Ancak bu ayette, dünyanın iki ucu kablll edilen kutup bölgelerinin basık olmasına işaret görülebilir. Ayette kullamlan "etraf'' kelimesi, kenar, uç anlamını da vermektedir. Dolayısıyla ayetteki mesajdan bu son yorumu çıkarmak da mümkündür.

7-GÖKLERLE YERİN BiTİŞİK OLUP, SONRADAN AYRIL­MALARI

Kainatın oluşumuyla ilgili pekçok teori ileri sürülmüş, ancak bu konudaki en geçerli görüş, bilimsel esaslarla ileri sürüleni olmuştur. Büyük Patlama diye bilinen olay, göklerle yerin oluşumu hakkında, Kur'an'ın da işaretine uygun bilgiler içermektedir. Britannica adlı ansiklopediden nakledilen şu bilgiler ilginçtir:

"En son bilimsel teoriye göre dünyamız da dahil, bütün yıldızlar birleşik bir gaz kütlesinden kopmuştur. Bu gaz kütlesinden ayrılan parçalar, güneşleri, gezegenleri meydana getirmiş, böylece pekçok güneş sistemi, galaksi hasıl olmuştur. Milyarlarca yıldan beri dönen gazdan bir ateş kütlesi güneşin ekvatoru bölgesinden, üzerinde yaşadığımız dünya ve diğer gezegenler kopmuştur. Dünyamız, Güneş'in diğer uydulanyla birlikte hem kendi çevresinde, hem de Güneş 'in çevresinde dönrneğe başlamıştır. Diğer güneşierin de kendilerinden kopmuş gezegenleri vardır ... "36

Şimdi bu bilgi ışığında bu konuda Kur'an'ın söylediklerine bakalım: Enbiya suresi 30. ayet:

~ :~ J5' ~Wl~ ~) \~ı~'ö:-,; UJ~ 8l5' ;j.~-<:ı'l) ~~~~~'i 13)5- ::r-_.Jı _;. ~)1 ~

~0~~~~ "0 nankörler görmediler mi ki göklerle yer bitişik idi, biz onları ayırdık

ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hala inanmıyorlar mı?"

Bu ayet, hiç bir yoruma ihtiyaç göstermeden açıkça göklerle yerin, ön­celeri bir olduğunu, sonradan Yüce Allah'ın onları ayırdığını ifade etmektedir. Çünkü ayette kullanılan "ratk" kelimesi, birbirine yapışık olmak, "fatk" ise yarmak, birbirinden ayırmak demektir. Dolayısıyla önceleri bir bitişikliğin

35.Ra'd, 41. 36.Daha geniş bilgi için bkz: Encyclopeaedia Britannica, XI,530; Ayrıca bkz: Ateş,

a.g.e., IV, 1682.

- 162-

Page 15: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

varlığı, ardından bir ayırmanın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.

Ayetin sonundaki "Her canlı şeyi sudan yarattık" cümlesi de hayatın suyla başladığını, suyun hayat için önemini ifade etmektedir. Şüphesiz buradaki hayattan maksat da dünyadaki hayattır. Nitekim dünya hayatındaki canlıların birleşiminin yarıdan fazlasını su oluşturmaktadır. Kur' an' da özellikle bitkilerin yeşermesi ve ürün vermeleriyle ilgili olarak pek çok ayet vardır?7

S-RÜZGARLARlN AŞILA YICI OLUŞU

Kur' an 'ın, bilimsel gerçeklerle ispatlanan mesajlarından birisi de rüzgarlada ilgili alanıdır. Kur'an, rüzgarların aşılayıcı olduğunu bildiriyor. A 'raf suresinin 57. ayetindeki:.

ü)t-~-~ ~('(. ~~ ~~ >lilı~ıJ;.. ~~,.:,..~ ~-~ ~ ~ c~Jı ~~ <->_..Jı;)' ~0_,J'..G ~ J~ı (:}J ~iS' ı. ~ı;JJı )S'~~ G-)-li ~wı ~

"O ki rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci gönderir. Nihayet onlar, ağır ağır bulutları yüklenince, onu ölü bir ülkeye yollarız; onunla su indirir ve türiii türlü meyveler çıkarmz. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Herhalde bundan ibret alırsımz."

ifadelerden anlaşılan şudur: Yağmurun oluşması için farklı yüklü bulutların birleşmeleri gerekir. Yani bir taraftan pozitif yüklü, diğer taraftan negatif yüklü bulutlar rüzgar sayesinde birleşirler; böylece yağmur oluşur. Bilimin yağmurun oluşumuyla ilgili tesbiti bu olunca, ayetten anlaşılanla bilimin aynı şeyi söyledikleri rahatlıkla anlaşılmış olur.

Aynı gerçek, Furkan suresinde de şu şekilde ifade edilmiştir:

~'~~~:c. :Gı ~ ü)l) c~~~~~ 1~ (:(Jı j:.) <->_..Jı;), "Ve O (c. c.), rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci gönderdi ve gökten

tertemiz bir su indirdik."38

Rüzgarların aşılayıcılığı sadece yağmurun oluşmasında etkin olmakla sınırlı değildir. Nitekim:

<(f ~ j~ :3 ~l C.) c~ ;J'(f .tj :c. ~Gı ::,_. ü)t ~1) c (Jı GJ..:,.~l) ~ '\. ---- -' ., "' ,

"Riizgiirları, aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten su indirdik, böylece

37.Örnek için bkz: A 'raj; 57; Nahl, 10; Yas/n, 33-34; Zuhruf, 11; .... 38.Furkfın, 48.

- 163-

Page 16: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'ANMESAJIİLMİARAŞTIRMALARDERGİSİ,NİSAN,MAYIS, HAZİRAN99,Sayı: 16,17,18

sizi suladık, onu depolayan siz değilsiniz"39

ayetinde rüzgarların aşılayıcılığı konusu kanaatimizce başka bir olayın daha işaretini içermektedir: Bilindiği üzere "rüzgarlar bulutları birbirine sürtüştürür. Bu sürtüştürmeden elektron akımı sonucunda gök gürültüsü ve şimşek olur. Sıkışan bulutların içerdiği sular süzülmeğe, yağmur olarak yeryüzüne inmeğe başlar. Rüzgarlar, bulutların birbirine elektron aşılamasına sebep olduğu gibi bitkiler arasındaki döllenmede de önemli rol oynar. Canlılar döllenme ile ürerler. Bitkiler de canlıdır. Onlarda da dişi ve erkek vardır. İşte rüzgarlar, erkek tohumları dişi çiçekler üzerine kondurmak suretiyle aşılama yaparlar. Sanıyoruz ki ayette rüzgarların bu aşılayıcı rolüne işaret vardır"40 Rüzgarların bitki hücrelerini sağa-sola savurarak karşı hücrelerle buluşmasını sağlaması, kainatta sayısı belirsiz bitkilerin meydana gelme ve çoğalma nedenini ortaya çıkarmaktadır. Zaten ayette geçen Hlevakıh=aşılayıcılar" ifadesi, İbn Manzur'a göre ağaçların aşılanması için de kullanılır.41 Demek ki Hicr suresindeki bu ayete göre rüzgarların aşılayıcılığı, sadece yağmur bulutlarını aşılamaktan ibaret değil, aynı zamanda adına sporla üreme de denilen, bitkilerdeki üreme sisteminde de aşılayıcı rolünü gerçekleştirmektedir.

9- KAİNATTAKİ ÇiFTERLİK

Konumuz buraya gelmişken, kainattaki çifterli yaratma olayına da kısaca temas etmekte yarar görmekteyiz. Kur'an'ın bize anlattığı gerçeklerden biri de hiç kuşkusuz, kainattaki nesnelerin çifter yaratıldığı mes'elesidir. Yasfn suresindeki:

~0~ ~ ~) ~~ 0:-) ~~~~ı;.;~;~ tJS- ~l)j~~ı ;;ı.;_L>_..Jı0~'

HNe yücedir O ki toprağın bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden olan bütün çiftleri yaratmıştır',42

mealindeki bu ayet, yaratılmışların alternatifli olarak yaratıldığını haber vermektedir. Aynı şekilde

~ 0_,Ji5 ~ 0)3 ı:'a1;. ;~ J5" 0:-) 1 HHer şeyden iki çijt(erkek, dişi) yarattık ki düşünüp öğiit alasmız

(Yaratılması mümkün varlıkların hepsinin çift, yalnız Yüce Allalı'ın Tek

39.Hicr, 22. 40.Ateş, a.g.e., III, 1425. 41.İbn Manzür, Lisfinu' 1-Arab, V, 4059. 42. Yasfn, 36.

- 164-

Page 17: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR' AN 'IN T ABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

olduğunu anlayasınız diye)'143

mealindeki ayetinde verdiği ma'na bunu desteklemektedir.

"Dünyada her şey altematifli, zıtlı, erkekli ve dişilidir. İnsanlar erkekli, dişili olduğu gibi ağaçların, bitkilerin çiçekleri de öyledir. Bütün maddelerin temeli olanatomda da bu çiftlik görülür. Pozitif yüklü çekirdek( in protonları) ve onun çevresinde korkunç bir süratle dönen negatif elektrik yüklü elektronlar. •>«

Yasfn süresinden naklettiğimiz ayetin son cümlesi olan: "ve daha bilmedikleri nice şeylerden olan bütün çiftler" ifadesi, Kur'an'ın, insanlığı, bu henüz bilinmeyenleri araştırmaya teşvikinin de en açık göstergesidir. İnsanlık, yakın bir geçmişe kadar kainattaki çiftediği sadece erkek-kadın diye anlıyorken, bugün atomlardaki çifterli yapılanınayı keşfetmiştir. İşte Kur'an bu keşif işlemlerinin önünü asla tıkamamış, aksine insanlardan yeni hedeflere doğru koşmalarını istemiştir. Kur'an'ın esas evrenselliği de kanaatimize göre buradadır.

Eşyadaki bu çifterli oluş hakkında Elmalılı da şu bilgileri vermiştir:

"Alemdeki her şeyin bir benzeri veya zıddı bulunur: Ruh ve cisim; madde ve kuvvet; cevher ve araz; enfüs ve afak; yer ve gök; karanlık ve aydınlık; dünya ve ahiret Elektrik bile pozitif ve negatif diye ikiye ayrılır. Ancak burada asıl kasıt, bütün alemin yaratıklarını anlatmak değil, bir ortağı ve benzeri bulunan bütün eşlerin, bütün çiftierin yaratılmış olduğunu, yaratılmışların da yaratıcı olamayacağını anlatarak yaratıcının nezahet ve birliğini isbat etmektir. .. "45

10-İKİ DENİZ MES'ELESİ

İçeriği bilimsel gerçeklerle anlaşılabilecek ayetlerden bir bölümü de yanyana akınalarma rağmen birbirine karışmayan denizlerle ilgili olanlardır. Bu konu, Furkan süresi 53, Fatır süresi 12 ve Ralıman süresi 19 ve 20. ayetlerinde ifade edilmektedir. Ayetlerin ortaklaşa anlattığı şudur:

Yüce Allah, biri tatlı, susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acı olan iki denizi birbirine salmış, ikisinin arasına, birbirlerine geçmelerini engelleyen bir perde koymuştur. Bu perde gözle görülebilen bir perde değil, iki suya Yüce Allah'ın verdiği farklı özelliklerin adıdır.

43.Ziiriyiit, 49. 44.Ateş, a.g.e., IV, 2153. 45.Yazır, M. Hamdi, Hak Dfni Kur' an Dili, V, 4028.

- 165-

Page 18: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

K UR' AN MESAJ! İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGiSi, NİSAN, MAYIS, HAZİRAN 99, Sayı: ı 6, ı 7, ı 8

Henüz bu gerçek ortaya çıkanlmadan önce insanlar bu ayetleri iki gerçek deniz olarak algılamamışlar, onları yorumlamışlardır. Kimisi olayı iman küfür farkı olarak almış, kimisi de iki büyük nehrin kastedildiğini belirtmişlerdir. Tefsir kitaplarımızda bu görüşler etraflıca işlenmiştir. Ancak bu tür ayetlerde konusu edilen ve birbirine karışmayan iki su kaynağı, büyük denizierin birleşim noktalarıdır. "Bu -birleşim noktalarında meydana gelen doğal bir engel, bu denizierin özelliklerinin birbirine geçmesini önlemektedir. Mesela Akdeniz'in kendine özgü bitki örtüsü ve hayvanları, Atlas Okyanusu 'nun da yine kendine özgü bir ortamı vardır. Atlas Okyanusu'ndaki bazı hayvanlar, Akdeniz'de yaşamadığı gibi, Akdeniz'de yaşayanlar da Atlas Okyanusunda yaşamamak­tadır. Eğer bu denizierin suları birbirine karışmış olsaydı, hiç birinin ortamı ötekinden farklı olmayacaktı. İşte aradaki doğal engel, denizierin özelliklerini korumakta, birinin özelliğinin diğerine geçmesine engel olmaktadır. "46

Konuyla ilgili ayetlerde geçen "berzah" kelimesi, iki şey arasındaki engel, "hicr-i mahcur" ise aşılmaz hat anlamlarına gelmektedir. Bilim dilinde bu kuvvete Kohezyon kuvveti denmektedir. Bu anlamlarından dolayı ayetleri bilimsel gelişmelerin ve ıspatların ışığında değerlendirme ve tefsir etme gereği açıktır. Çünkü, ayetler, soyut kavramlar üzerinde durmamakta, aksine somut nesneler hakkında bilgi vermektedirler. O halde bu iki deniz acaba hangi denizlerdir? sorusunun da cevabı olarak şu bilgileri nakledebiliriz:

Bu iki deniz, Bangladeş'teki Tşatgam'dan Birminya'daki Arakan'a doğru akan iki nehirdir. Ayrıca Hindistan'daki Ganj ve Camina nehirleri Allahabad'da kavuştuklarında birbirine karışmazlar. Cebel-i Tarık Bağazı'nda iki denizin (Akdeniz ve Atlas Okyanusu) birbirine karışmadan birlikte bulundukları da tes bit edilmiştir. Alman bilim adamları 1962 yılında Aden Körfezi ile Kızıldeniz'in birleştiği Mendeb boğazında da durumun aynı olduğunu ifade etmişlerdir.'ı47 Demek ki yapısı farklı sulı:ır, İHihi Yasa gereği nerede olurlarsa olsunlar birbirine karışmıyorlar.

Bu başlıklar altında verrneğe çalıştığımız bu konular, Kur'an'ın tabiat ilimlerine bakışıyla ilgili bazı örnekleri içermektedir. Şüphesiz Kur'an'ın bu konuda söyledikleri sadece bunlardan ibaret değildir. Kur'an bize, kendisinin de içinde bulunduğu İlahi kitaplar zincirinde Yüce Allah'ın okunan ayetlerinin yanında yazılı kainat ayetlerinin de bulunduğunu haber vermekte, inananlarının ve hatta tüm insanlığın bu kainat ayetlerini incelemelerini, bu sayede daha önce inanmış olanların imanlarını daha da artırmalarını, henüz inanmamış olanların ise Allah' a inanmalarını sağlamayı hedeflediğini kavratmak iste­mektedir.

------------------46.Ateş, a.g.e., V, 2585. 47.Ateş, Yüce Kur' fm' ın Çağdaş Tefsfri, VI, 266-267.

- 166-

Page 19: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI

Kur'an'ın, kainat kitabıyla çelişrnesinin mümkün olmadığı, her salim aklın kolayca anlayabileceği bir konudur. Çünkü, her iki kitabın kaynağı birdir ve o kaynak da Yüce Allah'tır.

~~r ~~ :· :> ~-~ Jj i~-~~~:·:'~~ Jj ... ~ "Allalı'uı yasasında bir değişme bulamazsın, .1.llalı'ın yasasında bir

sapma bulamazsın. " 48

rna'nasındaki bu tür ayetlerde belirtilen yasalardan bir bölümü de işte kainatın sistemine kazandırılmış olan yasalardır. Okunup yaşanmak için yani hidayet kaynağı olsun diye gönderilen Kur'an, kainat kitabının tanınmasını, Yüce Allah'ın ona verdiği eşsiz sanat inceliklerini keşfederek O'nun büyüklüğünü rnüşahede etmesini de insanlardan istemiştir. Yaratınada herhangi bir aykırılık, uygunsuzluk ve bozukluk bulunmadığını ifade eden ayetlerin49 de esas hedefi, insanların dikkatlerini kainat kitabına çevirmelerini sağlamaktır. Ra'd, 2-4; Furkan, 45-54; Rum, 20-27; Yasfn, 32-43; 77-83; Gaşiye, 17-20; ... gibi daha pek çok ayet, insanların kainat kitabına yönelmelerini istemektedir. Dernek ki Kur'an ayetlerinin bir bölümünü de bu açıdan incelernek yine O'nun bir emri dir.

Tabiat kanunianna işaret eden ayetlerin genellikle Me kk e' de indirilen sfırelerde bulunması, akla bu konunun imanla ilgisini getirmektedir. Bilindiği üzere Mekke' de in dirilen ayetler, genellikle inanç la ilgili konulan içerirler. Kainat kitabından hareketle Allah'a imanı sağlamak, taklitle değil, tahkikle elde edilmiş bir iman olduğu için bu imanı korumak diğerine göre hem daha kolay, hem de sonuçları i 'tibarıyla diğerinden daha üretkendir. Onun içindir ki Yüce Allah,

~ t_~w~~ı _,ıjı J--~ LJ~ <.ı~~ ~_.Dı 3 ::.ı~ ~:Jı (.5/ ~ ~ ~- .. ~ " ... De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak sağduyu

salıibieri öğüt alır. " 50

~ ... ~l..Wı ~:~ 0:- ~~ ~ L..~l- .. ~ " ... Kulları içinden ancak bilginler, Allalı'tan (gereğince) korkar .. .''51

ayetleriyle bu gerçeğe de dikkatleri çekmiştir.

48.Fatır, 43. 49.Mülk, 3-4. 50.Ziimer, 9.

51.Fatır, 28.

- 167-

Page 20: KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01929/1999_16-17-18/1999_16-17-18... · 2015. 9. 8. · KUR'AN'IN TABİAT İLİMLERiNE BAKIŞI "Allah 'ın

KUR'ANMESAJIİLMİARAŞTIRMALARDERGİSİ,NİSAN,MAYIS, HAZİRAN 99, Sayı: 16, 17, 18

Konumuzu topadarken yeniden belirtmek istiyoruz ki: Kur'an, evrensel gerçekler getirmiş bir kitaptır. Kainatın yapısındaki eşsiz sanat güzelliklerine, inanan veya inanmayan herkesin dikkatini çekmek istemiştir. Çünkü Kur'an'ın en büyük müfessirlerinden birisi de zamandır. Zamanın ilerlemesi, teknolojik gelişmeleri de beraberinde getirdiğinde Kur'an'ın mesajı daha iyi anlaşılabile­cektir. Bu i'tibarla zaman ilerledikçe müfessirler Kur'an'ı yorumlamaya devam edeceklerdir ve devam etmelidirler de.

- 168-